24 minute read

BOZMAK AKLINI KORPORATizME <;ETiN

Next Article
Ozerine Soyle§i

Ozerine Soyle§i

• AKLINI KORPORATIZMLE BOZMAK * Ban§ <;ETiN

Sosyal bilimler igin de higbir maddenin yoktan var olmayacagml savunan fizik yasalan gegerlidir. Higbir toplum , yenilenme ve devrim hareketleri kendi kendine bir anda ortaya bir olarak irdelenemez. Muhakkak ki her sosyal olgunun ortaya kendiden onceki siyasal ve kUltUrel konjonktUrden veya

Advertisement

TUrk Oevrimi'ne de bu aglslyla dogru oldugunu BaZi aydlnlanmlzln yaptlgl gibi 1923 oncesini tamamen gibi Osmanli'YI toptan reddetmek, yapacaglmlz tarihsel yorumlann dogrulugunu bir unsur olacaktlr. TUrk Oevrimi ki; 600 YII egemenligi yan teoktarik, bir din-tanm imparatorlugundan laik bir cumhuriyet Cumhuriyet kadrolan tarafmdan Osmanli'dan kalan birgok siyasal, sosyal yapl tasfiye Ama unutulmamasl gerekir ki, AtatUrk ve sonugta Osmanll'nln oldugu asker-sivil bUrokratlardlr.

Bu nedenle TUrk Oevrimi'nin daha IYI igin Cumhuriyet oncesi TUrkiye'nin siyasal, sosyal, ekonomik yaplsmm incelenmesi gerektigini Ornegin Kemalist milliyetgilik Ziya Gokalp'in yarattlgl aklmlanndan ve yine Kemalist kadrolann bilime va mantlga verdigi onemi, ittihat ve Terakki'de kendini etkili bir gosteren pozitivist birikimden tamamlyla baglmslz olarak degerlendirmek pek mUmkUn degildir.

Bu yazmm ilk bolUmUnde ittihat ve Terakki Cemiyeti'nin siyasal ve blraktlgl miras irdelenecektir. 1923 oncesi toplumsal, ekonomik durum klsaca aglklandlktan sonra Kemalist ekonomi uygulaman ve korporatizm ele almacaktlr.

ittihat ve Terakki Cemiyeti Nedir?

ittihat ve Terakki Cemiyeti temel olarak II. AbdUlhamit'in baskici yonetimine 1889'da temel amaci yonetimi yeniden saglayarak, Mithat Anayasasl'nl yeniden yUrUrlUge sokmak olan gizli bir orgUttUr. Bu anlamda Jon TUrklerin Yeni Osmanlilar ile bir fikir birligi iginde olduklan soylebilir. Bu nokta Avrupall tarihgilerin bu iki kadroyu bizden farkli olarak adlandlrmalannda da ortaya glkar. "Avrupa'da gerek I. igin Namlk Kemallerin gerekse II. igin JPn TUrk denildigi halde, TUrkiye'de Jon TUrk deyince daha gok 1889'dan sonraki donemde, II. igin gaba gosterenler ilk devrimci ise TUrkiye'de daha gok Yeni Osmanlilar diye tanlmlanmaktadlr. Tunaya, yeni Osmanlilar hareketine, Avrupa'da Jon TUrk olmasmdan hareketle, 1889'dan sonraki aklm igin, ikinci Jon TUrk deyimini de iki grupta en temel hedef olarak kendilerine anayasal dUzenin kurulmaslnl

Aslmda 1889'da kurulan orgUtUn adl ittihad-I Osmani'dir. "Askeri Tlbbiye'de kuru Ian bu orgUtUn kuruculan bu okuldaki ogrencilerden ishak SUkuti, Mehmet Abdullah Cevdet, ibrahim Temo ve HUseyinzade Ali'dir. ,,2. ittihad-I Osmani, 1895'te Paris'de Jon TUrk orgUtlenmesi yUruten Ahmet Rlza ile Osman Ii ittihat ve Terakki Cemiyetini'ni istanbul'daki kadrolann Ahmet Rlza ile saglayan temel olay Ermeni ile ilgili yaymladlklan bildiridit Bu konuda T. Qavdar'm "ibrahim Temo'nun bildirisi bin nUsha Ogrenciler, asker-sivil bUtUn yurtseverler arasmda bUyUk ilgi ile Ne ki, AbdUlhamit de olumsuz yonden aynl ilgiyi Nitekim bir tutuklama OrgutUn birgok Uyesi tutuklandl, Ulkenin yorelerine sUrgUn edildi. Bunlann onemli bolUmU bir yolunu bularak Ulkelere kagtllar ve Paris'te bulunan Ahmet

Rlza ile ili§ki kurdular. Boylece ve dl§ Jon Turk hareketi arasmda 0 gune degin gorulmeyen bir bag kurulmu§ oluyordu,,3

ittihat ve Terakki Cemiyeti Ozerine Bazl Kiifiik Saptamalar

• iTC ile ilgili yapllmasl gereken en onemli saptama bu hareketin zaman homojen bir yapi olarak algllanamayacagl Cemiyet bir farkli goru§ ve gruplar mevcuttur ve daha onemlisi 1895'i kurulu§ kabul edersek daha 1902'de toplanan ilk kongrede ciddi bir ayn§ma ortaya Konu hakkmda TZ. Tunaya'mn goru§lerinin onemli oldugunu du§unuyoruz: 'Jon Turk hareketi, zamanm cari manasmda (bugunku anlamda olmasa dahi) bir siyasi parti halinde taazuv etmemi§tir. Filhakika, 1878-1908 seneleri arasmda imparatorluk ve dl§mda, gizli veya Jon Turk cemiyetlerinin kurulmu§ oldugu malumdur. ikinci Jon Turk hareketi tek tek Jon Turkler'in birle§mesini ifade etmedigi gibi, sozu derneklerin de birligini ifade etmemi§tir. Jon Turkler Paris'te topladlklan iki kongrede muayyen bir hareket birligini saglaml§ saYllmazlar. 1902 Kongresi aynlmak toplanml§ insanlann eseridir. Filhakika bu kongreden sonra, iki cemiyetin kurulduguna §ahit olunmu§tur: Terakki ve ittihad Cemiyeti ve Te§ebbils-i $ahsi ve Adem-i Merkeziyet Cemiyeti. Ahmed Rlza ve Prens Sabahaddin Beylerin liderlikleri altmda kurulmu§ olan bu cemiyetler Jon Turk Birligi'ni Kismi ve pek muvakkat bir birle§me ikinci Jon Turk Kongresi'nde (Paris, 1907) zorla saglanabilmi§tir. Aslmda Jon Turkler bir siyasi birlik veya partinin kurulmasl zaruri tecanusten mahrumdurlar. Ozetlenmi§ olan fikirleri de, keza hareket birligi saglayacak derecede vazlh ve tam olmadlgl gibi mu§terek bir aksiyon programl vaslflanna da sahip degildi.,,4

T Cavdar Jon Turkler arasmdaki bu farkli goru§ gruplanm §u §ekilde smlflaml§tlr: ,

Ahmet Rlza ve Me§revet Gazetesi Murat Bey ve Mizan Abdullah Cevdet ve Osmanli Gazetesi e) f) Prens Sabahattin'de somutla§an aklm Ommet grubu,,5

Bu ozde§ olmayan yapllanmanm onemli bir saptama oldugunu du§unuyoruz. Bu nedenledir ki; net bir siyasi tanlmlama yapmak pek olasl degildir. Prens Sabahattin tarafmdan bakarsanlz Jon Turkleri "liberal" Ahmet Rlza tarafmdan bakarsanlz olarak algllayabilirsiniz. Fakat liberaldi veya gibi bir goru§un dogruluk paYI du§uk olacaktlr.

Bu anayasaici C;izgi tabii ki 0 zamanki ic;inde saygl gosterilmesi gerekecek kadar "ilerici" bir Fakat eski diizenin (hilafet ve saltanat) bir anlamda savunuculugunu yapmalan ve tabiki emperyalizme net bir gostermemeleri ittihatc;lIan Mustafa Kemal ve

Cumhuriyet kadrolan ile oldukc;a "gerici" yapar.

• "Rejim degi§ikliginin 1923'te degil de 1908'de tarafmdan yaplldlgl goru§une,,6 de katllmak mumkun degildir. 1923'de devrimin temeli Osmanll imparatorlugu'nun hukumdarllgma son verip, egemenligin halifesultandan almarak millete verilmesi ve bu millet egemenligi esasmm ustone laik bir cumhuriyetin kurulmasldlr. Oysa ki; bu §ekilde bir devrimci goru§ yoktur. iTC'nin ana sava§lml imparatorluk topraklan uzerinde anayasal bir duzen kurmak uzerine olmu§tur. Hilafete ve saltanata kar§1 net bir tavlr almamalan nedeniyle de ve Osmanlici olarak nitelendirilebilirler. (Hatta Suavi Aydm aYlricl ozelliklerini dort madde ile

ozetlerken , UgUncU maddede de Cemiyetin gok aglk bir §ekilde Osmanilci oldugunu ifade eder7) Bu eski dUzeni bir baklma korumaya yonelik dU§Uncenin en somut gostergelerinden biri de 1895'de hazlrlanlp, kabul edilen Cemiyetin nizamnamesinin dordUncU maddesidir. ki; "dordUncU madde ile Osmanll saltanatmm ve hilafetinin me§rulugu ve devamllllgi gUvence altma almmakta, ancak hukuka aykm davranmalan halinde hanedan Uyeleri hakkmda hukuken ve kanunen gereken her tUrlU i§lemin yapllacagl belirtilmektedir "B

Bu anayasaici gizgi tabii ki 0 zamanki ko§ullar iginde saygl gosterilmesi gerekecek kadar "ilerici" bir gorU§tUr. Fakat eski dUzenin (hilafet ve saltanat) bir anlamda savunuculugunu yapmalan ve tabiki emperyalizme kar§1 net bir duru§ gostermemeleri ittihatgllan Mustafa Kemal ve Cumhuriyet kadrolan ile kar§lla§tmldlgmda oldukga "gerici " yapar. 'Jon TUrklerin emperyalizm kar§lslndaki tutumlan da tutarli gorUnmemektedir. Yabanci Ulkelerin Osmanli imparatorlugu'nun ig i§lerine ve genel siyasasma kan§malannl §iddetle protesto ederken, gerek Ahmet Rlza grubu, gerekse Prens Sabahattin ve arkada§lan eylemlerinin ba§ansl igin zaman zaman dl§ Ulkelerin kendilerini arkalamasml, daha dogru bir deyimle kendi amaglan adma Ulkeye mUdahale etmelerini bir gereksinim olarak ileri sUrmU§lerdir. "g bz olarak ittihat ve Terakki'nin genel duru§u iginde burjuva-liberal ve ilerici bir yaplya sahip oldugu gorU§Undeyiz. Franslz Oevrimi ve sonrasmdaki fikir aklmlanndan oldukga etkilendikleri goz onUne alinlrsa bu son derece normal bir durumdur. (Hatta IZ. Tunaya'ya gore Jon TUrkler de gizli Karboni metotlanyla hareket etmek isteyen TUrk jakobenleridir 10 )

Fakat "sosyal ve ekonomik alanda gok muhafazakar ve otoriter gorU§leri olan AtatUrk'U modernizm noktaslna getiren , ittihatgllann kamuoyundaki etkileridir,, 11 soylemi de kelimenin tam anlamlyla son derece sakat ve mesnetsiz bir gorU§tUr. Amasya Genelgesi'ni yaYlnlayarak "Ulusun baglmslzllglnl yine ulusun azim ve karan kurtaracaktlr. Bunun igin Sivas'ta bir genel kongre toplanacaktlr "12 karannl TUrk milletine duyuran Mustafa Kemal'i "gok muhafazakar ve otoriter"; 1907'deki kongrelerinde, "ihtilalcMigi, mUnhaslran ordu ihtilali, hatta ordu darbesi esasma dayandlran,,1 3 ittihatgllan, Mustafa Kemal'e referans olacabilecek kadar "modernist" oldugunun savlanmaslnln olanakslzligl a§ikardlr.

Pozitivizm Nedir?

Pozitivizm, 19. yUzYllda Fransa'da ortaya glkml§ bir dU§UngU ve felsefe aklmldlr. Kurucusu Franslz dU§UnUr August Comte'dur. Olguculuk adlyla da bilinen aklm daha sonra tUm klta Avrupa'smda etkili olmu§tur ve Stuart Mill ve Ernest Mach gibi onemli dU§UnUrleri de etkilemi§tir

Pozitivizm temel olarak bilimsel bilgilerin yani olgulann dl§mdaki tUm verileri gegersiz ve toplumun geli§imini anlamak igin uygunsuz sayar. Bu nedenle de gorU§, deneysellige bUyUk onem verir. Oeneysellikle kanltlanamayacak tUm diger gorU§ ve yakla§lmlar bilgi olarak kabul edilmekten uzaktlr.

"Comte metafizigi yani bir otoriteye dayandlnlan, tartl§maslz kabul edilen bilgileri tUmUyle bo§ bilgiler olarak degerlendirir. Ona gore ister idealist, ister maddeci olsun, deneyi yadslyan tUm ogretiler metafiziktir ve felsefeden metafizigi tUmUyle atmak gereklidir. Onun yerine bilim konmalidlr ve bu nedenle Pozitivizm bir bilim felsefesidir. ,,14

A. Comte toplumlann geli§imini de ge§itli periyotlara aymr. Kendi dU§UngUsUnden onceki donemi tam amen metafizik gagl olarak algllar ve kayda deger bulmaz.

Ancak II. OUnya Sava§I'nda bu dU§UngU bazl ciddi kar§1 tezlerle kar§lla§acaktlr. Kar§lt gorU§Un en onemli temsilcisi ingiliz dU§UnUr Karl Popper'dir.

Karl Popper 1950'Ierde ortaya "yanll§lanabilirlik olgUtU" diye bir kavramla ortaya glkacak ve deneysel bilimlerde tUmevanm metoduna kar§1 glkacaktlr.

Pozitivist miydi?

Oaha once de belirtildigi gibi Franslz Oevrimi'nden oldukga etkilenen Jon TUrkler -ki, daha

sonra birle§erek ittihat ve Terakki Cemiyeti adml alacak iki dernegin Franslz Devrimi'nin 100. Ylldbnumunde kurulmalan raslantl degildi. 15 - dogal olarak pozitivist gbru§ten de etkilendiler. Konu ile ilgili T. Timur'un gbru§lerini bnemli buluyoruz: "Osmanll burokratlan ve aydmlan Batl'nm ustUnlugunu aglklayacak ve bize aktanlacak bir sihirli degnek aramakla me§gulduler. Oysa pozitivizm ve dayandlgl bilim anlaYI§I, hem Batl'nm ustUnlugunu aglklamak hem de Hlristiyanliga bula§maml§ olmak erdemlerine sahipti. Toplumsal ahenk fikri ile de, smlfsal agldan her turiU uzla§maya elveri§1i olan kuguk burjuva bzlemlerine cevap veriyordu. Bu yuzden Jbn-Turklerden itibaren etki alam geni§ledi. Ve A. Comte'un programl, ittihat (order) ve Terakki (progress) flrkasmm adl olarak benimsendi,,1 6 Yazmm ba§mda da belirtildigi gibi ittihatgllan iglerinde farkli du§unce gruplan oldugu igin toptan "pozitivist" olarak da tanlmlamak mumkun degildir.

1920 Oncesi Siyasa/ Durum

Eger 19 MaYls bncesi durumu aynca aglklamak gerekirse Mustafa Kemal'in Nutuk'u samnz ki en guzel tasfiri bizlere sunuyor: "Osmanli Devleti'nin iginde bulundugu grup, I. Dunya Sava§I'nda yenilmi§, Osmanli Ordusu her tarafta zedelenmi§, §artlan aglr bir ate§kes anla§masl imzalanml§, Buyuk Sava§'m uzun Yilian boyunca millet yorgun ve fakir bir durumda. Milleti ve memleketi I. Diinya

siiriikleyenler, kendi hayatlannl kurtarma kayglsma memleketten

Saltanat, Hilafet makammda oturan Vahdettin soysuzla§ml§, §ahslnl ve bir de tahtlnl k oruyabilecegini hayal ettigi algakga tedbirler ara§tlrmakta. Damat Ferit Pa§a'nm ba§kanllgmdaki hukumet aciz, haysiyetsiz ve korkak. Yalmz, Padi§ahm iradesine boyun egmekte ve onunla birlikte kendilerini koruyabilecekleri herhangi bir duruma razl." Siyasi olarak gbzardl edilemeyecek bir boyut da Osmanll Devleti'nin §artlan oldukga aglr olan iki antla§maya (Mondros ve Sevr) imza koymasldlr. Batlli ulkelerce "kb§eye slkl§tlrllml§llk" durumu kadar bnemli olan bir ba§ka siyasi olgu da 1908-1918 arasl dbnemde ortaya glkan siyasi galkantllar ve ig buhranlardlr. Oyle ki; Osman Ii egemenligi ve devlet otoritesi tarihinin en gugsuz gunlerini bu dbnemde ya§aml§tlr. Enver Pa§a ve bir grup subay arkada§mm Bab-I Ali binasmm ana toplantl salonuna girmeleri, Harbiye Nazlrl Nazlm Pa§a'YI bldurmeleri ve Kamil Pa§a' YI silah zoruyla istifa ettirmeleri devlet otoritesinin iginde bulundugu aciz durumu ortaya koyan en iyi brnektir. Osman Ii ybnetimi ve hatta Turkiye Cumhuriyeti bu dbnem dl§mda higbir zaman yirmi-otuz ki§inin ba§bakanligl baslp ybnetime el koyabilecegi kadar gugsuz bir hale du§memi§tir. Devlet otoritesinin ugradlgl erozyonun bir diger gbstergesi de 11 Haziran 1913'de Sadrazam Mahmut Pa§a'nm, Beyazlt'taki Harbiye Nezaretin'den Bab-I Ali'ye gitmek uzereyken arabasmda vurularak bldurulmesidir. Koca bir imparatorlugun sadrazaml (ba§bakanl) Beyazlt Meydam gibi §ehrin merkezi olan bir yerde bldurulebilmi§tir. Devlet ybnetimindeki bu ve benzeri aciziyet brnekleri elbette ki; halka da yanslml§tlr. Girilen sava§larda alman maglubiyet ve hezimetler de gbz bnune alimrsa halkta olu§an bu umutsuz ve olumsuz hava da Mustafa Kemal ve arkada§lannm i§lerini daha da zorla§tlran olaylardlr.

ve Milli Miicade/e

Oncelikle §u gergegi vurgulamak gerekir ki; ittihatgllann ybnetimi ellerinde bulundurduklan dbnem imparatorluk igin tam bir gbku§ dbnemi olmu§tur. ittihatgllann bu gbku§un tamamen bnune gegmesi belki ellerinde degildi, fakat halkm gbzunde bir gbku§le e§deger haline gelen bir kadro ile yeni bir kurtulu§ hareketi yaratmak da haliyle olanakslzdl. "ittihatgl idarenin sorumsuz ve maceraci davram§1 yuzunden Birinci Dunya Sava§1 memleketimiz igin felaketle sonuglanlnca, buWn ittihatgllar itibarlannl kaybetmi§lerdi. Ozellikle harbin sorumlusu olarak gbrulen subaylar halk nezrinde gok antipatik bir duruma du§mu§lerdi. S. Selek'in yazdlgl gibi bir ordunun halkma bu derece sevimsiz gbrundugu pek nadirdir." Mustafa Kemal de bu dogrultudaki gbru§u nedeniyle gerek Cumhuriyet bncesi gerekse Cumhuriyet sonrasl dbnemde ittihatgllara her zaman uzak durmu§tur. (ittihatgllarla son bir hesapla§ma

1926 izmir Suikastl sonrasmda yapllml§tlr.) Bu aynmm en somut §ekilde ortaya glktlgl an Sivas Kongresi'nin bncesidir. ki; Sivas Kongresi'ne katllmanm bn ko§ullanndan biri "ittihatgl olamamak" olarak konulmu§tur. "Sivas Kongresi'nde, kongreye butun katllanlarca edilecek bir yemin kabul edildi. Bu yeminin metni §byleydi: 'Saadet ve selameti vatan ve milletten ba§ka higbir maksadl §ahsi takip etmeyecegime, ittihat ve Terakki Cemiyeti'nin ihyasma gali§mayacaglma, mevcut flrakl siyasiyeden higbirinin emeli siyasiyesine hadim olmayacaglma vallahi billahi.." §eklinde devam ediyordu .

Aglklanmaya gali§lldlgl bu nedenlerden bturu ne 1923 Devrimi, 1908 Hareketi'nin bir devaml ve tamamlaYlclsldlr, ne de Kemalist kadrolar ittihatgllann agtlgl yoldan ilerleyen tamamlaYlcl kadrolardlr. Bu iki grup ybntemleri, amaglan , araglan , du§unceleri birbirinden farkli; ilerici, yurtsever insanlardlr. ilerici ve yurtsever bzelliklerinin tek ortak noktalan oldugunu du§unuyoruz. Konu uzerinde Ahmad Feroz'un §u gbru§u dikkat gekici mahiyettedir: " Cumhuriyet reformlanna gogu zaman, ittihatgllann ba§lattlklannm devaml gbzuyle bakllir. Bu yakla§lm su reklilik yanllsamasl diye adlandlnlabilir, gunku ittihatgllar reform konusunda tutucuydular. Pragmatik reformlarla amagladlklan, imparatorlugu ve halifesultan gevresinde yapllanml§ kurumlan kurtarmaktl. Cumhuriyet ise, gbrecegimiz gibi kbktenciydi. Ancak, ne kadar devrimci olurlarsa olsunlar, yokluktan yeni bir varlik yaratamazdl. Ne kuracaksa gegmi§in toplumsal, kuramsal ve kulturel temelleri uzerine kuracaktl. Yeni bir duzen , ister feodalizmin yerine gegen kapitalizm olsun, ister kapitalizmin yerini alan sosyalizm olsun, toplumsal kurumlan bir kalemde silip yerlerine yoktan var ettigi yenilerini koyamaz. Her yeni duzen gibi Cumhuriyet de yeni toplumun kurulmasmda gegmi§in mirasml ham madde olarak almak ve bunlan kendi yarattlgl yeni toplumsal ve kulti.irel gergeklikle bile§tirmek zorundaydl."

Kemalist Ekonomi

1923 sonrasl uygulanmak istenen ekonomi politikalan ve Kemalist kadrolann bu konularda aldlgl stratejik kararlar da dbnemin ko§ullan gbzardl edilerek irdelenemez. Osmanll'dan alman ekonomik yapi veya Lozan Antla§masl ile uygulanan gumruk politikalan gibi bnemli tarihsel olgulan gbzden kaglnrsak, bu Kemalist ekonomi uzerine yapacaglmlz tahlilleri olumsuz ybnde etkiler.

Genel bir durum degerlendirmesi olarak Ahmet Nohutgu'nun gbru§lerini bnemli buluyoruz: "Osmanll imparatorlugu, bilimsel, sosyal ve ku lti.i rei geli§melere kapali hanedan aglrlikli ybnetim sistemi yuzunden merkantalizm, sermaye birikimi ve ticari sermayesinin sanayi sermayesine dbnu§umunden olu§an Sanayi Devrimini ya§ayamaml§, dolaYlslyla Batl turu bir feodalite ve aristokrasiden ug veren burjuva temelli ekonomik geli§menin ve kapitalist dbnu§umun dl§mda kalml§tlr. Ybnetimdeki bagnazlik ve tutuculuk bturu sava§larda kaybetmi§ ve sonugta 1854'te ilk borcunu alml§, sonra da borcunu bdemek igin borglanml§tlr. Sonunda 1881 Muharrem ile Duyun-u Umumiye kurulmu§ ve dl§ devletlere hazinemizi ve ekonomimizi ybnetme tekeli verilmi§tir. Osmanli'nm zaten kendi para i§lerini yurutup ekonomik hukumranligml surdurecegi bir merkez bankasl yoktu. Onun yerine 1860'Iarda ingiliz sermayesiyle kurulup sonradan Fransa'nm da ortak oldugu Osmanli Bankasl vardl ve paraYI bu kurum baslyordu. imparatorluk 1. Dunya Sava§I'na girdiginde Alman bonolan kar§lligmda basllml§ para emisyonu 1.5 milyon lira idi. Sava§ sonunda emisyon 158 milyon Ii ray a glktl. Kar§llikslz bu kadar para korkung bir enflasyon yarattl. Ustelik Almanlar da yenildikleri igin bizim para basarken guvence ettigimiz bonolanm ingiliz ve Franslzlara devrettiler. ingiliz ve Franslzlar da ellerindeki para emisyonumuzun bir klsml olan bonolan koz olarak kullanarak Lozan'da 1929'a kadar gumruk vergisi koymama maddesini koydular. Yani

Madencilik Elektrik, Havagazl, Su Tuti.in vb. Tekeller imalat Sanayi Toplam 123 milyon 343 milyon 309 milyon 265 milyon 1.040 milyon

1923'te cumhuriyetimiz kuruldugunda siyasal olarak Osmanli'dan kopmamlza ragmen ekonomik olarak kopmaml§ ve Osmanll kadar aglk bir ekonomiye

mahkum edilmi§tik. Vani yakla§lk 6 YII boyunca en ufak bir sermaye giri§inin olmadlgl, yogun sermaye glkl§mm oldugu ve hig gUmrUk ve koruma duvannm olmadlgl ekonomik bir kulvarda at ko§turmamlz gerekiyordu. "

Bu tamamen Anadolu merkezli, Anadolu' nun kendine ozgii gen;ek ve §artlanndan ortaya <;;Ikml§ bir programdlr. Bir ba§ka degi§le bu ekonomi politik aydinianmaci ve ilerici bir kadronun ge<;;irdigi en aClmaslz tecriibe ve Ylklmlardan sonra kendine hedef koydugu "bir kan§ fazla §imendifer" soylemidir.

Osmanll'dan alman bu ekonomik yapi A. Nohutgu tarafmdan da belirtildigi gibi bir kapitalist dbnU§Um igin uygun degildi. Sermaye birikimi yak denecek kadar azdl , var alan sermaye de yabanci men§eliydi ve yetersizdi. Merkantilist politikalannm uygulanmaml§ olmasl da hem merkezi bir ekonomi politik sistemin hem de para politikasmm bnUnde ci ddi birtarihi olgu olarak yer almaktaydl. "1913 Yllmda yabanci sermayenin yurtigi dagillmi §u gbrUnUmdeydi: GbrUldUgU gibi Ulkedeki en etkin sermaye grubu olarak gbzUken yabanci sermaye bile bu sanayile§me sorunun gbzecek gapta degildir." Cumhuriyet kadrolannln bir an bnce sanayile§mek, ekonomik dbnU§UmU saglamak istenci ile bu sermaye birikimi sorununu beraberce degerlendirmezsek ortaya Cumhuriyet'in kurucu seg kinlerinin intelligentsia'smm koyu liberalizm dU§manl oldugu gibi garplk gbrU§ler glkabilir. Oysa ki; Osmanll'nm ya§adlgl gbkU§ dbnemi, milli bir ekonominin kurularak devletin bncUIUgUnde bir sanayile§menin ba§latllmasl zorunlulugu ve bunun ba§at ko§ullanndan biri olarak da kapitUlasyonlann kaldmlmasl gergegi bUyUk bir aydm kesiminde kabul gbrmU§tUr. Ornegin Tanzimat ku§agmm bnemli devlet adamlanndan, Osmanll donanmaslnln bile bzelle§tirilebilecegi gbrU§UnU savunabilecek kadar liberal bir dUnya gbrU§Une sahip Ali Pa§a vasiyetinde §u tespitte bulunmaktadlr: "BUtUn olanaklan kullanarak ithalatl klsltlamak gerekir. Verli sanayimiz daha iyi kalitede ve daha ucuza mal Ureten yabanci sanayi tarafmdan bldUrUlmU§tUr." Benzer bir durum tespiti 1922 Yllmda Mustafa Kemal tarafmdan da dile getirilmi§tir: "BugUnkU ekonomik yoksulluga bizi mahkum eden, ortadan kaldlrdlglmlz kapitUlasyon feceatml hatirlatmadan gegemem. Biliyorsunuz ki, memleketimiz ekonomik te§kilat ve gevre itibariyle kuvvetli bir durumda bulunmuyordu. Ferdi ekonomi degerleri de serbest rekabet sava§ma dayanacak dereceye ula§maml§tl. Tanzimat'm agtlgl serbest ticaret dbnemi Avrupa rekabetine kar§1 kendisini savunamayan ekonomimizi bir de ekonomik kapitUlasyon zincirleri ile bagladl. Te§kilat ve ferdi deger baklmmdan ekonomi alanmda bizden gok gUglU olanlar bir de fazla olarak ayncallkll mevkiide bulunuyorlardl. Kazang vergisi vermiyorlar, gUmrUklerimizi ellerinde tutuyorlardl. istedikleri zamanda istedikleri e§yayl, istedikleri ko§ullar altmda memleketimize sokuyorlardl. BUtUn ekonomik bblUmlerimize bu sayede salt egemen olmu§lardl" Bu durumlar altmda veri len kararlar da son derece aglktlr ve isabetlidir. Oncelikle kapitUlasyonlar kaldmlacak sonra da devletin bncUIUgUnde bir sanayile§me (kapitalistle§me) sUreci ba§latllacaktlr. Bu ekonomik programm devletin bncUIUgUnde uygulanmasl ne liberalizm dU§manllgmdan, ne solidarist korpotatizm bzentisinden ne de sosyalist bir ideolojik gerekgeden kaynaklanmaktadlr. Bu tamamen Anadolu merkezli, Anadolu'nun kendine bzgU gergek ve §artlanndan ortaya glkml§ bir programdlr. Bir ba§ka degi§le bu ekonomi politik aydmianmaci ve ilerici bir kadronun gegirdigi en aClmaslz tecrUbe ve Ylklmlardan sonra kendine hedef koydugu "bir kan§ fazla §imendifer" sbylemidir. A§ar vergisinin kaldmlmasl ,

tanmsal uretimin kredilerle suratli bir §ekilde destelenmesi (Tanmsal kredi Cumhuriyetin ilk Yillannda suratle artml§tlr. 1924'de 17.040 liradan, 1930'da 35.715 liraya yukselmi§tir), 1927 tarihli Te§vik-i Sanayi Kanunu hep bu baglamda degerlendirilmelidir.

"Burada belirtmek gerekir ki Turkiye'deki tekelcilik uygulamasmm Batl'daki tekelci kapitalizm ile higbir ilgisi yoktur. Tekelci kapitalizm, Batl'da rekabet mekanizmasmm, sermaye yogunla§masl sonucu olarak, banka ve sanayi sermayesini birle§tiren bir mali oligar§i lehine bozulmasl ve devlet aygltmm bu oligar§inin bir araci haline gelmesiyle dogmu§tur. Oysa Turkiye'deki tekelcilik, tam tersine, kapitalizmin geli§memi§ olmasmdan kaynaklanml§ ve kapitalizmi geli§tirmek igin bir arag olarak kullanllml§tlr." 1935 Yllmda izmir Fuan'nm aglll§mda iktisat Vekili Celal Bayar'm agZindan sbylenen Mustafa Kemal'in §u sbzleri Kemalist ekonomi modeli adma adeta bir manifesto niteligindedir: "Turkiye'nin tatbik ettigi devletgilik sistemi, 19'uncu aSlrdan beri sosyalizm nazariyatgllannm ileri surdugu fikirlerden almarak tercume edilmi§ sistem degildir. Bu, Turkiye'nin ihtiyaglanndan dogmu§, Turkiye'ye has bir sistemdir. Oevletgiliginin bizde manasl §udur: Fertlerin hususi te§ebbuslerini esas tutmak, fakat buyuk bir milletin ve geni§ bir memleketin bUtun ihtiyaglanm ve birgok §eylerin yapllmadlgml gbz bnunde tutarak, memleket iktisadiyatlnl devletin eline almasl. Turkiye Cumhuriyeti Oevleti, Turkiye vatanmda aSlrlardan beri kendi te§ebbusleriyle yapllmaml§ olan §eyleri bir an evvel yapmak istedi. Ve gbruldugu gibi, klsa bir zamanda yapmaya muvaffak oldu. Bizim takip ettigimiz bu yolliberalizmden ba§ka bir sistemdir."

Anadolu'nun bznel ko§ullanndan kaynaklanarak uygulanan bu ekonomi politigin ne bir korporatizm uygulamasl ne de bir liberalizm du§manllgl olarak tammlanabilecegini du§unuyoruz. Kaldl ki bu sistem yine ittihatgllardan devralman milliyetgi ve korporatist bir du§unu§ tarzmm yanslmasl da degildir.

Solidarizm, Ziya Gbkalp ve Korporatizm Tartl§malan Kemalist halkglilk aglsmdan bnemli bit ral oynar. Ancak Gbkalp'in solidarist korporatist du§uncesindeki ge§itli temalann ve kavramlann yalnlz tek-parti dbneminde degil bugune kadar Cumhuriyet Turkiye'sindeki siyasal, kulturel ve kurumsal yapllann gergevesini gizdigi gbru§une de katllmadlglmlzl belirtmek isteriz. Bizce bzet olarak "Smlfslz, ayncallkslz, kayna§ml§ bir kitleyiz" sbylemi olan dayanl§maclilk garpltllarak esasen oligar§ik bir yapl uzerine kurulu bir duzen olan korporatizm vurgulamalanna maruz kalabilmektedir. Bu nedenle dikkatli incelenip, dogru degerlendirilmesi gerekmektedir. Buti.inle§tirici ve birle§tirici bir ideoloji oldugunu vurguladlglmlz Kemalizm'in gok guzel bir brnegi olan dayanl§maclilk teorisi, toplumu bir organizmaya benzeterek her bir parganm kendine has bzelligi oldugunu vurgulayarak, ancak bu pargalann bir uyum igerisinde gall§maslyla bu organizmamn sagllkll olacagml savunur.

Smlfslz bir kitle olma sbyleminin smlflan reddeden bir gbru§ oldugu fikrine de katllamlyoruz. Cunku bu nokta daha gok bir hedef hatta bir ulusguluk, ulus olma ideali olarak du§unulmelidir. Konu hakkmda Ahmet Makal da bu gbru§u desteklemektedir. Makal'a gbre: "Turkiye'de halkglilk ideolojisi gergevesinde vurgulanan smlfslz toplum, var olandan gok, var olmasl istenen topluma delalet etmektedir. Bu baglamda ele allndlgmda, dayanl§maclilk -ki Turkiye'deki halkglilk daha gok bu bigimde tezahur etmi§tir- bir Cumhuriyetgi-Turk kimligin olu§turulmasl igin gerek duyulan sosyal ideolojiyi saglaml§ olmaktadlr"

Ziya Gbkalp'in ulusal "ugra§ derneklerinin" kurulmasl gerektigi gibi du§unceleri oldugu dogrudur. Gbkalp, ulusal dayanl§manm guglendirilmesi igin yurtla, uygarllkla, ugra§la ilgili ahlakm guglendirilmesi, yukseltilmesi gerektigini du§unmektedir. Ve bu gbru§u ile Kemalist kadradan bir taklm farkll du§unceleri oldugu gbrunmektedir. A. Makal, Gbkalp'in meslek esasma dayall olarak brgUtlenmi§ korporatif toplum tasanmlna Cumhuriyet ybneticilerince ragbet edilmedigini belirtmektedir, ki biz de bu gbru§e katllmaktaYlz.

Aynca belirtmek isteriz ki mesleki temsil 1.Meclis'te hararetli bir §ekilde tartl§llml§tlr. Ozellikle ittihatgllann destegine ragmen konu hakkmda Mustafa

"Ali ihsan Bey ve arkada§lan, mesleki temsil ilkesi konusunda Atatork'O ikna etmeye Qall§ml§lar, ancak bunda ba§anll olamaml§lardlr. AtatUrk'On bu tavnnda, Meclis iQerisinde ittihatQllann egemenligini klrma dO§Oncesi yanlnda, mesleki temsil konusundaki degerlendirmeleri ral oynaml§ olmalldlr. AtatOrk, 1920'Ierin sonunda, 1930'Iann ba§mda yaptlgl degerlendirmelerde, "Oemokrasiye Muhalif Asri Cereyanlar" ba§lIgl altmda OQ dO§Once aklmml slralamaktadlr. Bunlar, "Bol§evik nazariyesi, ihtilalci siyasi sendikalizm ve menfaatlerin temsili nazariyesi"dir. AtatOrk, bu degerlendirmede, Meclis'in mesleki temsil esasma gore olu§turulmasl gorO§OnO sayle ele§tirmektedir: "Menfaatlerin temsili nazariyesi; muhtelif meslek ve san'at ve i§ adamlan, cemiyet iQinde, ayn ayn birer zOmre, birer kOQOk cemiyet halinde dO§OnOIOrse her bir zOmrenin birbirinden farkll menfaatleri vardlr. Binaenaleyh, diyorlar ki; her hususi menfaat sahibi gruplar, ayn ayn, mecliste kendilerini temsil etmelidirler. Bu takdirde, intihap, millet efradmm ekseriyeti tarafmdan degil, gruplar tarafmdan ve gruplann haiz oldugu menfaat derecesinde vuku bulacaktlr. Mecliste, bu gruplann birkaQI birle§ip, iktidar mevkiine geQince, yalnlz kendi menfaatleri lehine Qall§acaklardlr. Buna kim mani olacaktlr?"

SonuQ

Bu yazlda Kemalizm ve 1923 Oevrimi'nin 1908 Hareketi'nin bir devaml oldugu, devrim oncesinde mevcut olan ozgOr ve liberal ortaml ortadan kaldlrarak yerine korporatist bir dOzen getirdigi gibi genellikle belirli bir klslm aydm tarafmdan dile getirilen gorO§lere kar§1 bir yamt verilmeye Qall§llml§tlr. Umanz ki, bu yazl daha sonraki, daha detayll ara§tlrmalara en azmdan bir ba§langlQ noktasl olu§turabilir.

. Sonu9ta goru§umOze gore korporatizmin Izmir Iktisat Kongresi de dahil olmak Ozere Cumhuriyet Tarihi iQerisinde bir uygulama alanl yoktur.

1) 2) 3)

4)

5)

6)

7)

8) 9) 10) 11)

12) AK$iN Sina, Jon Turklerve ittihatve Terakki, imge Kitabevi, sf. 26 AK$iN Sina, age. ,sf. 29 Tevfik, Turkiye'nin Demokrasi Tarihi, imge Kitabevi , sf. 56 TUNAYA Tank Zafer, Turkiye'de Siyasal Geli§meler, istanbul Bilgi Universitesi YaYlnlan , sf.1 02 Tevfik, Turkiye'nin Demokrasi Tarihi , imge Kitabevi, sf. 57 KANSU Aykut , www.radikal .com .tr/ haber. php? haberno = 156980 AYDIN Suavi , Cumhuriyet'e Devreden Du§unce Mirasl Tanzimat ve Me§rutiyet'in Birikimi, ileti§im yaYlnlan, sf.118 AYDIN Suavi , age, sf. 118 Tevfik, age, sf. 89 TUNAYA TankZafer, age, sf.103 KANSU Aykut , www.radikal.com.tr/ haber.php? haberno = 156980

OZANKAYA Ozer, Atatork'un Uygarllgl Katklsl , du§un dergisi, sayl 18, sf.

13) AK$iN Sina, age., sf. 99 14) Temel Britannica Cilt 14 sf.138 15) AHMAD Feraz, Cumhuriyet Ansiklopedisi , Yapi Kredi YaYlnlan , sf. 2 16) TiMUR Taner, Turk Devrimi ve Sonrasl, imge Kitabevi, sf. 104 17) Mustafa Kemal ATATURK, Nutuk, Alfa YaYlnlan, sf.5 18) PALMER Alan, Son Ugyuz YII Osmanll imparatorlugu, Turkiye i§ Bankasl KultorYaYlnlan, sf. 221 19) PALMER Alan , age, sf. 221 20) TiMUR Taner, age, sf. 16 21) KONGAR, Emre, 22) AHMAD Feraz, Cumhuriyet Ansiklopedisi , Yapi Kredi YaYlnlan , sf. 7 23) Ahmet, Atatork Donemi Ekonomi Politikalanna Genel Bir Bakl§, du§un dergisi, s. 13, sf. 38 24) Tevfik, Milli Micadele'ye Ba§larken SaYllarla Durum ve Genel Gorunum 1 , Cumhuriyet Kitapaln, sf. 49 25) BELGE, Murat, Radikal Gazetesi, 30.10.204 26) Tevfik, Turkiye'de Liberalizm, imge Kitabevi , sf.28 27) 21 . yy'da Kemalizm'in Siyasi ve Ekonomik Arenadaki Veri, du§un dergisi, sy. 14, sf. 35 28) TiMUR Taner, Turk Devrimi ve Sonrasl, imge Kitabevi , sf. 82 29) TiMUR Taner, age, sf. 86 30) Bilsay, Mustafa Kemal Doneminde Ekonomi, Bilgi YaYlnevi , sf. 136 31) PAR LA, Taha, Ziya Gokalp, Kemalizm ve Turkiye'de Korporatizm , ileti§imYaYlnlan, sf. 208 32) ATALAY, Lemi, KemalizmveHalkglllk. du§undergisi. sy. 18,sf.13 33) MAKAL, Ahmet, Turkiye'de Tek Partili Donemde ili§kileri, imge Kitabevi, sf.52 34) GOKALp, Ziya, Turkgulugun Esaslan, inkllap Kitabevi, sf. 84 35) MAKAL, Ahmet, age, sf. 80 36) MAKAL, Ahmet, age, sf. 93

•• 20. SAYI aZEl

Napolyon: "SUngUlerle her §ey yapllabilir, ama Uzerine oturulamaz. " diyor ve Ahmet Taner bu sbzU §byle yorumluyor: "Higbirtoplumsal hareket, dayandlgl toplum kesimlerinin olanaklannl a§amaz. Her bnder, ne kadar bUyUk olursa olsun belirli bir toplumsal tabana dayanmak zorundadlr ve dayandlgl, dayanmak zorunda oldugu 0 toplumsal tabanm gUcUnU ne blgUde harekete gegirebilirse, 0 blgUde ba§anll saYlllr." Bu sbzden de yola glkarak, Mustafa Kemal AtatUrk'Un sbzlerini, devrimlerini, planlannl inceledigimizde, O'nun yaptlklannm toplum igin hep daha ileriyi hedeflemesinden kaynaklandlgml gbrebiliriz. 20. saYlmlzda, gegmi§ dergilerimizden belirli konularda derlemeler yaparak, Mustafa Kemal ATATORK'Un dU§Uncelerinin daha iyi anla§llmasma, toplum tabanmm gUglendirilmesine katklmlz olacagml dU§UnUyoruz.

**Kemalizm, yurdumuzun kendi ko§ullannda dogan ve geli§en; tam baglmslzllk, anti-emperyalizm ve Misak-I Milli temelleri Uzerinde yUkselen, iginde evrensel degerler banndlran ulusal bir gagda§la§ma ideolojisidir. (SaYI14,00TO AOT)

**Oogulu sbmUrge toplumlarlnda baglmslzllk direni§ini ba§latan bnderler, bu hareketleri ve sonrasmda Mustafa Kemal'i brnek aldlklannl bvUnerek aglklaml§lardlr ... Ba§ka bir deyi§le Kemalist hareket daha 1920'Ierden ba§layarak sonraki Yillarda bu etkileriyle evrensel bir nitelik kazanmaya ba§laml§tlr. (saYI18, Dr. Mustafa Albayrak)

** AtatUrk'Un ba§lattlgl baglmslzllk, bzgUrlUk ve uygarllk ko§usundaki bayragl O'nun ilke, inang ve amaglanyla yeti§en geng Mustafa Kemaller artarak, bir gig gibi gogalarak akll, bilim ve gagda§ degerlerle donanml§ olarak sonsuza kadar hep daha yUkseklere ta§lyacaklardlr . (saYI18, Ahmet Nohutgu) da sbmUrUlmesine kar§ldlr. (saYI 19, Mustafa Kemal Slkkm)

** Olke igerisinde Irk, din, mezhep farllilkianna ho§gbrUyle yakla§an ve toplumun degi§ik kesimlerinin benzerliklerini bn plana glkaran bir ulus anlaYI§lnI savunan Kemalizm, toplumdaki farllilkian devlet bUnyesinde kurumsalla§tlrma amaci ta§lmaz. (saYI 9, Evren Kurt)

de Kemalizm'in temel ta§lannl olu§turan; temel ilkeler, egitim ve sanat gibi ge§itli konularda ;gUncelligini hala koruyan sbzleri aktanyoruz:

**TUrk devrimi, yalnlz yeni ve demokratik bir ulusal devlet olan TUrkiye Cumhuriyeti'ni kurmakla kalmaml§, bunun yanmda aile, egitim, ekonomi ve UstUn degerler gibi toplumsal yapmm bUtUn bteki bgelerini de uygar insanllga brnek olacak bir bigimde demokratikle§tirmi§tir. (saYI 9, Prof. Dr. Ozer Ozankaya)

**Kemalizm, gagmm bilim anlaYI§ml gok iyi kavraml§, gergekgi ve esnek bir bakl§ aglslyla TUrk Oevrimi'nin temel ta§lannl yerine oturtmu§tur. Oevrimin amacml her zaman gegerli olabilecek dinamik bir gergevede belirlemi§, ybntemini de insanllgm geli§imine gbre bigimlenebilecek §ekilde tasarlaml§tlr. (saYI14, OOTO AOT)

**Eger biz bugUne gelirken elde edilmi§ olan kazanlmlann nasll bir mUcadeleyle elde edildigini bilirsek, yann bunlann geriye de gidebilecegini 'tamam, bundan sonra geriye dbnU§ olmaz' aymazllglnln bizi geriye de gbtUrebilecegini unutmaml§ oluruz. (saYI9, Prof. Dr. Toktaml§ Ate§)

**Oemokrasinin halkm ybnetimi oldugunu , halka ragmen degil, halkla beraber halk igin ybnetmek oldugunu , milletin de vekilin de bilmesi ve kabul etmesi

gerekiyor. M.K.AtatOrk ve tOm Kuvay-i Milliyeciler gibi. (saYI7, Tevfik Klzgmkaya)

**Kemalizm smlfsal bir hareket degildir ve olmamalldlr. Bu yUzden halkm bir kesimine hitap edemez. Halkm tamamml kucaklamak ana hedefidir. Bunun igin ilk §art gereksiz saldlrganllktan kagmmaktlr. Halkglilk ise bu konuda bize yol gosterecek en onemli ilkedir. (saYI7, Ankara OAOT)

**Kemalist ulusguluk gergevesinde ulusu olu§turan insanlann etnik kokeni ne olursa olsun her birey e§ittir ve mens up oldugu Irksal kokene gore ayncallkll bir hakka sahip degildir. (saYI 17, OOTO AOT)

** AtatUrk'Un ulus anlaYI§1 iginde Irkglilk yoktur. Bin Yllda olu§mu§ olan bir kUltUrUn ortak degerlerinin payla§lml anlaYI§1 vardlr. Bu nedenledir ki , bir zamanlar AtatUrk'Un ulusguluk anlaYI§ma kar§1 sava§ vermi§ olan baZi Irkgl milliyetgiler zaman igersinde gUnah glkarml§lardlr. (saYI 10, Prof. Dr. AhmetTaner KI§lall)

**Mustafa Kemal bUtUncUI bir baglmslzllktan yana oldugunu §oyle belirtmi§tir: Tam baglmslzllk denildigi zaman, elbette siyasal , ekonomik, askeri , mali, adli, kUltUrel vs. her konuda baglmslzllk kastolunmaktadlr. Bu saydlklanmm herhangi birinde baglmslzllktan yoksun olmak,gergek anlamlyla butUn baglmslzllktan yoksun olmak demektir. (saYI 7, GO iiBF Kerem Gokten)

**M.K.AtatOrk'Un hem 20. yy'm tek ba§anll devrimcisi,hem de 21. yy'm uygar insanllgl igin yol gosterecek gUgte bir bilge devlet adaml olabilmesi , u lusal egemenlik ilkesinin dogru tanlmma ula§abilmi§ ve bu ilkeye dUrUstlUkle bagll kalml§ olmasmdan kaynaklanlr. (saYI9, Prof. Dr. Ozer Ozankaya)

**Bir Ulkede demokrasinin olu§abilmesi ve i§leyebilmesi igin gereken 4 temel unsur vardlr: Bu unsurlardan birincisi, yUksek bir gelir dUzeyidir. ikin cisi, ileri bir egitim. OgUncUsU, ileti§im ve ula§lm sorunlannm gozUlmU§ olmasl. OordUncUsU de, orgUtlU bir toplum olu§masldlr. Bu 4 unsur olmadlkga demokrasi olmuyor. (saYI9, Prof. Dr. Toktaml§ Ate§) **20. yUzYllm diger devrimlerinden farkll olarak Kemalizm, demokrasiyi yalmz ileride ula§llacak bir amag olarak degil ; aym zamanda gagda§la§manm bir araci olarak gormektedir. (saYI 9, Prof. Dr. Ahmet Taner KI§lall)

**Kemalist egitimin ozU ; dinsel etkilerden annml§, bilimsel , laik, aydmianmaci niteligidir.Yazl devrimi, ogretim birligi, dilde anla§ma gabalan, ozerk Universite ... hep bu amaca giden yolun kilometre ta§landlr. (saYI9, Talip Apaydm)

**Cumhuriyet'in kadln Igln anlaml "varolmak"tlr. Cumhuriyet, kadmm esaret zincirinin klnlmasldlr. Bu nedenle gagl geriye ta§lmak isteyenlere kar§1 oncelikle mUcadele etmesi gereken kadmlardlr. (saYl1 0, $enal Sanhan)

** Ne yazlk ki siyasi partiler bugUn genglere, kurultayda pan kart asacak, el ilam dagltacak destekler gozUyle baklyor. Bunun klnlmasl siyasete gengligin de a§llanmasl gerekli ... Gengligin heyecanl ve ozverisi, toplumun beklentileriyle ortU§tUgUnde gok daha mutlu bir Ulke yaratmamn aityapisma kavu§mu§ olacaglz. (saYI11, Mustafa Balbay)

**TUrkiye igin ulusu kadar onemli bir ba§ka deger de cumhuriyettir. Genglige hitabede gorUldUgU gibi AtatOrk, bu en kutsal degeri, yakm arkada§lanna, 'ne zaman ba§mlz slkl§lrsa mutlaka ve yalnlz ona gidin' dedigi ismet Pa§a'ya veya kendi kurdugu, Uzerine titredigi partisine, hatta ve hatta gozbebegi TUrk halkma bile emanet edememi§, ancak ve ancak genglikten Umit var olmu§tur. CUnkU bilmektedir ki, ancak ve ancak geng ve dinamik dU§Uncedir ki 0 muhte§em eserin bekgiligini, ideolojik kallplar iginde donmadan, sUrekli gagda§la§tlrarak, sUrekli yenileyerek yapabilsin. (saYI 12, Prof. Dr. Segil Karal AkgUn)

** AtatOrk'Un dl§ politika ilkeleri onun dUnya gorU§UnU yansltlr. Bu dUnya gorU§UnU Ug noktada toplamak mUmkUndUr. Bunlar; "tam baglmslzllk, ulusal egemenlik, batlllla§mak" olup bir yerde Milli MUcadele'nin altyaplslm da olu§turur. (saYI 10, Ban§ Kutahya)

This article is from: