Telekom Dunyasi July 2011

Page 1

ISSN 1 303-569X

Mustafa Kaplan KOSGEB Başkanı SEKTÖRÜN İLETİŞİM MERKEZİ - COMMUNICATION CENTER OF THE SECTOR

TEMMUZ- JULY 2011




SÖZOL@

Ulaştırma Bakanı görevi devraldı Transportation Minister take over the portfolio Nurhan Tanrıöven

Genel Yayın Yönetmeni Publishing Director ntanrioven@telekomdunyasi.com

Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın genel seçimlerden sonra hükümet tarafından kurulan kabinede tekrar görev alması sektörde memnuniyetle karşılandı. Cumhuriyet tarihimizin en uzun dönem Ulaştırma Bakanlığı görevini ifa eden Binali Yıldırım, geçici olarak görevi devrettiği Bakanlık Müsteşarı Habib Soluk’tan görevi geri devralırken yüzler gülüyordu. Hatırlayacağınız üzere, daha önceki devir teslim töreninde son derece duygusal anlar yaşanmıştı. Bu vesileyle Sayın Bakanımız Binali Yıldırım’ı tekrar göreve gelmesi nedeniyle içtenlikle kutluyor, milletimize hayırlı, uğurlu olmasını temenni ediyoruz. Seçimlerden sonra Recep Tayyip Erdoğan’ın Başbakanlığında kurulan 61. hükümetin ilk açıklamalarından biri tüm vatandaşlara dağıtılacak elektronik kartlarla ilgiliydi. “Elektronik Vatandaşlık Kartı, kamu hizmetlerinin sunumunda kimlik doğrulama işlemleri için kullanılacak. Böylece, vatandaşlarımız kamu hizmetlerine 7 gün 24 saat evlerinden veya işyerlerinden ulaşabilecek” diyen Erdoğan, “Tüm okullar, öğretmenler ve öğrenciler arasında kesintisiz bir elektronik iletişim ortamı sağlayacağız. FATİH Projesi ile eğitim ve öğretim teknolojilerinde çağın gerektirdiği teknolojik gelişmelere uygun ve dünyaya örnek olacak yeni bir uygulamaya geçeceğiz. Her öğrencimize, eğitim müfredatını da içeren birer elektronik kitabı (e-kitap) ücretsiz dağıtacağız. E-kitap çalışmaları kapsamında Being Transportation Minister Binali Yıldırım assigned in the government again after general election by the government is given pleasure to the sector. While Binali Yıldırım who has been execute Transportation Ministry position for longest period of our Republic History, was taking over the portfolio from Prime Ministry Undersecretary Habib Soluk who was on duty temporary, faces were smiling. As you remember, a quite emotional moments were experienced. Obviously, it didn’t easy to write title of our Transportation Minister as “Ex” during this short period. On this wise, we congratulate our Transportation Minister sincerely due to take over the position again and we wish to our people good luck with it. One of the first announcements of 61th government which was established under the presidency of Prime Minister Recep Tayyip Erdoğan, was about electronic cards to give all citizens. Erdoğan said: “Electronic Citizenship Card will be used in order to identity authentication on public services delivery. By this way, citizens can use public services 7/24 from homes and business offices.” andn contiuned as follows: “We will provide uninterrupted electronic communication environment between all schools, teachers and students. We will start to use totally new system which is in accord with technologic

2

TELEKOMDÜNYASI2011TEMMUZ


Türk edebiyatının klasik kaynaklarını elektronik ortamda yayınlayacağız” şeklinde konuştu. Ankara’da düzenlenen “İnternetin İnsani Değerlere Etkisi” panelinin açılış konuşmasını yapan Ulaştırma Bakanı Yıldırım, Türkiye’nin iletişim altyapısı konusunda gelişmiş ülkeler arasındaki yerini aldığını, 2003 öncesinde Afrika ülkeleri gibi çevirmeli bağlantı ile internet hizmeti sunulurken bugün önemli ilerleme kaydedildiğini anımsattı. Türkiye’nin erişim altyapısı anlamında Avrupa’nın ilk 10 ülkesi arasında yer aldığını bildiren Yıldırım, birçok kırsal bölgede sunulan internet erişiminin ABD’dekilerden bile çok daha iyi olduğunu söyledi. İnternetin hem ekonomi hem de demokrasiyle çok yakın ilişki içerisinde olduğunu dile getiren Yıldırım, İnternetin rejimleri bile değiştirebilecek güçte olduğunu, şeffaflığı, hesap verilebilirliği artırdığını ve demokrasiyi geliştirdiğini vurgulayarak, Ortadoğu’da yaşanan olayların arkasında da İnternetin bulunduğuna dikkati çekti. Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) Başkanı Dr. Tayfun Acarer de yaptığı konuşmada, Türkiye’de son 10 yıllık süreçte internete ilişkin önemli gelişmeler yaşandığını ifade etti. Üçüncü Nesil Mobil İletişim Sistemlerinin (3G) devreye girmesinin ardından internet abone sayısının 9,5 milyona ulaştığını belirten Acarer, bu yılsonuna kadar internet abone oranlarında Avrupa Birliği ortalamasının yakalanacağını kaydetti. Türkiye’de en geç 2014 yılında akıllı telefon sayısının bilgisayar sayısına eşitleneceğini belirten Acarer, her gün satın alınan 7 bin telefonun yarısının akıllı telefon olduğunu ifade etti. Dünyada ticari ağ üzerinde gerçekleştirilen ilk GSM görüşmesi 1 Temmuz 1991’de Finlandiya Eski Başbakanı Harri Holkeri ile Tampere şehri Belediye Başkan Yardımcısı Kaarina Suonio arasında yapıldı. İlk GSM ağı, o zaman Telenokia Siemens adıyla hizmet veren Nokia Siemens Networks tarafından, o zaman Radiolinja adıyla hizmet veren Finlandiyalı operatör Elisa için sağlanmıştı. Aradan 20 yıl geçmesine rağmen GSM teknolojisi evrimine devam ediyor. Bugün, 234 ülkede ve bağımsız topraklarda hizmet veren 838 GSM ağı mevcut ve dünyada 4.4 milyar abone var… Ve her gün 1 milyon kişi GSM abonesi oluyor. Bu ay ilk röportaj konuğumuz KOSGEB Başkanı Mustafa Kaplan… Ar-Ge yapan KOBİ’lere bugüne kadar yaklaşık 134,7 Milyon TL destek ile ekonomiye katma değer sağladıklarını söylüyor.

developments required by age in training and education technologies and will be model in the world. We will distribute electronic book (e-book) which include curriculum costlessly to all students. We will publish classic resources of Turkish literature in electronic environment within the e-book studies.” Transportation Minister Binali Yıldırım made an opening speech of the panel named “Effects of Internet to Human Values”, is organized in Ankara. Yıldırım expressed that Turkiye take place among developed countries about communication infrastructure and mentioned that in 2003 internet service was offered by dial-up connection like African states and today important progress is made. Yıldırım expressed that Turkiye is among the first 10 countries of Europe in the field of access infrastructure and internet access in many of rural regions are better than USA. Yıldırım standed out internet is hand in and glove with both of economy and democracy. Yıldırım emphasized that internet has a power to change regimes, increase transparency and accountability and improve democracy and standed out internet lied behind of happening in Middle East. Chairman of Information and Communication Technologies Authority (ICTA), Dr. Tayfun Acarer also stated that important progress was made about internet in last 10 years in Turkiye. After, Third Generation Mobile Communication Systems (3G) is put into use, the number of internet subscribers reached 9,5 million and Turkiye will catch average of European Union untill the end of the year . Acarer expressed that the number of smar phone will get up with the number of computer at the least in 2014 and half of 7 thousand phone which is bought each day, is smart phone. The first GSM call was actualized at July,1 1991 between Ex Prime Minister of Finland Harri Holkeri and Vice City Manager of Tampere Kaarina Suonio. The first GSM network was provided by Nokia Siemens Network whic had serviced under the name of Telenokia Siemens, to Finn operator Elisa which had serviced under the name of Radiolinja. Despite it has been 20 years, GSM continue to evolution. Today there are 838 GSM networks in 234 independent countries and 4,4 billion subscribers in the world. And everyday 1 million people be GSM subscriber.. This month, our first interview guest is Chairman of KOSGEB Mustafa Kaplan..Kaplan stated that until today, they have provided aproximetely 134,7 million TL to SMEs.

Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürü Ramazan Ersoy iki önemli e-devlet projesi geliştirdiklerini bunların TÜBİS (Tüketici Bilgi Sistemi Projesi) ve “E-imza ile E-Belge” olduklarını söylüyor. Bu projeler sayesinde tüketiciler on-line dava açabilecek, hatta dava sonuçları telefonlarına SMS mesajı ile gelebilecek.

Consumer Protection and Market Surveillance General Manager Ramazan Ersoy say that they develop two important e-government projects and these are TUBIS (Consumer Information System Project) and “E-document by Esignature”. Thanks to these projects, consumer can go to online case and even results of case can be sent to their mobile phones as SMS.

Bir ay daha geride kaldı… Yeni bir sayıda buluşmak dileğiyle esen kalın...

We left a month behind..See you with a new issue, goodbye...

TELEKOMDÜNYASI2011TEMMUZ

3


İÇİNDEKİLER

16 Yıldırım görevi teslim aldı

36 Ramazan ERSOY

18 Antalya’da TBP Paneli

64 Burç TUTANÇ

22 Devrimlerin nedeni İnternet

60 AVEA 7. yaşını kutladı

Devir teslim töreninde neşeli anlar yaşandı Binali Yıldırım is Transportation Minister again

Mobil altyapı tehlike sinyali veriyor Mobile infrastructure gives a warning

Bakan Yıldırım, Ortadoğu’daki gelişmelere değindi Minister Yıldırım, emphasized events in Mid East

4

TELEKOMDÜNYASI2011TEMMUZ

Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürü Consumer Protection and Market Surveillance Department

Sistem Teknik Genel Müdürü General Manager of Sistem Teknik

Erkan Akdemir: “2011’de depara kalkıyoruz.” Erkan Akdemir: “We are going to sprint in 2011.


SİNEMA/SANAT Zümrüt TANRIÖVEN HER ŞEY SONA ERERKEN ‘HARRY POTTER VE ÖLÜM YADİGARLARI BÖLÜM: 2’ WHILE EVERYTHING ENDS… ‘HARRY POTTER AND DEATHLY HALLOWS EPISODE 2’

YIL : 10 • SAYI : 109 TEMMUZ 2011 Yerel Süreli Yayın

Kurucu Erdoğan TANRIÖVEN

12

E-MAK@LE Muzaffer YILDIRIM “ELEKTRONİK ARŞİV DEDİKLERİ…” “RENOWNED ELECTRONIC ARCHIVE…” 24 TDHABER TÜRKİYE’NİN BİLİM VE TELEKOMÜNİKASYON POLİTİKASINI YÜRÜTECEK BAKANLAR BELLİ OLDU BİLİŞİM VE TEKNOLOJİ YILDIRIM İLE ERGÜN’E EMANET MINISTERS WHO CARRY OUT SCIENCE AND TELECOMMUNICATION POLICY OF TURKIYE BECOMES CLEAR ICT AND TECHNOLOGY IN HANDS OF YILDIRIM AND ERGÜN 28 BAŞBAKAN 61. HÜKÜMET PROGRAMINI AÇIKLADI ERDOĞAN: “TÜM VATANDAŞLARA ELEKTRONİK KART DAĞITILACAK” PRIME MINISTER EXPLAINED PROGRAM OF 61th GOVERNMENT ERDOĞAN: “ELECTRONIC CARD WILL BE DISTRIBUTED TO ALL CITIZENS” 30 KİŞİ-CELL Mustafa AYKUT KULLANICI DENEYİMİ USER EXPERIENCE 32 TDHABER TEKNOLOJİ BAKANI ERGÜN: “OKULLARA DAĞITILACAK 20 MİLYON ELEKTRONİK KİTAP TÜRKİYE’DE ÜRETİLSİN” TECHNOLOGY MINISTER ERGÜN: “20 MILLION ELECTRONIC BOOKS WHICH WILL BE DISTRIBUTED TO SCHOOLS SHOULD BE MANUFACTURED IN TURKEY” 42 EVRENSEL HİZMET FONUNDA 561 MİLYON TL BİRİKTİ 561 MILLION TL SAVINGS ON UNIVERSAL SERVICE FUND 44 30 GENÇ, ABD’DEKİ SİLİKON VADİSİ’NE GÖNDERİLECEK 30 YOUNG PEOPLE WILL BE SENT SILICON VALLEY 46 GÖRME ENGELLİLER KİTAP VE GAZETELERİ TELEFONDA DİNLİYOR VISUALLY HANDICAPPED PEOPLE LISTEN BOOKS AND NEWSPAPERS VIA PHONE 48 ÖZEL HABER GENİŞBAND ABONE SAYISINI NASIL ARTTIRABİLİRİZ HOW CAN WE RAISE BROADBAND SUBSCRIBERS FIGURES? 50 KONUK YAZAR Murat BALKAN MÜŞTERİ DENEYİMİ YÖNETİMİ (CEM) CUSTOMER EXPERIENCE MANAGEMENT (CEM) 60 TDHABER PTT’DEN 72 MİLYONDAN FAZLA HİBRİD MAİL GÖNDERİSİ MORE THAN 72 MILLION HYRID MAIL BY PTT 70 TURKCELL’DEN ÇOK AKILLI BİR TELEFON: T20 SMART PHONE BY TURKCELL: T20 74 BAKIŞ AÇISI Prof. Dr. Hüseyin Altaş – Nurcihan Dalcı BULUT BİLİŞİMİN FAYDALARI VE RİSKLERİ BENEFITS AND RISKS OF CLOUD COMPUTING 76 TDHABER VODAFONE’DAN, 3G’NİN 2. YILINDA WEBBOX SÜRPRİZİ WEBBOX SURPRISE BY VODAFONE AT 2nd ANNIVERSARY OF 3G 80 İŞİM BİLİŞİM, BİLİŞİM İŞİM Adem ONAR BİLGİ TOPLUMU - I INFORMATION SOCIETY - I TDHABER “DİNLENEMEYEN TELEFON” ENIGMA, TÜRKİYE’DE ENIGMA, CELLPHONE CAN’T BE MONITORED IS IN TURKIYE

3T Basın Yayın Organizasyon Enerji Ltd. Şti. Adına İmtiyaz Sahibi ve Genel Yayın Yönetmeni (Sorumlu): Nurhan TANRIÖVEN Yayın Koordinatörü Cem KIVIRCIK Akademik Editörler Prof. Dr. İnan GÜLER • Prof. Dr. Çetin ELMAS Haber Merkezi Sorumlusu Yasemin SAYGI Çevirmen Tufan GÖBEKÇİN Haber Merkezi Kutay BADARI • Handan KALABAK Special Correspondent for Middle East and Pakistan Khalid ATHAR Sanat Yönetmeni Özgür ÇAKIR Danışma Kurulu Prof. Dr. İnan GÜLER • Prof. Dr. Çetin ELMAS Prof. Dr. Kerim GÜNEY • Prof. Dr. Dursun Ali DİNÇ Prof. Dr. Işık ÖZKAN • Prof. Dr. Alemdar YALÇIN Prof. Dr. Ümit ATABEK • Prof. Dr. Mehmet KESİM Prof. Dr. Kırali MÜRTEZAOĞLU • Prof. Dr. Adnan GÖRÜR Doç. Dr. Süleyman İRVAN • Doç. Dr. Peyami ÇELİKCAN Doç. Dr. Şahin KARASAR • Prof. Dr. Şeref SAĞIROĞLU Prof. Dr. Gökhan ÖZER • Doç. Dr. Serdar ULUKAN Doç. Dr. Refet RAMİZ • Dr. M. Emin BAŞER Dr. M. Emin YILDIZ • Dr. Tuncay YİĞİT Dr. Cebrail TAŞKIN • E. General Turgut NASÜN Turgay MALERİ • Selim SARPER TELEKOM DÜNYASI İDARE MERKEZİ Barbaros Bulvarı Nisbetiye Mahallesi Uygur Apt. No: 102 Kat:4-5 Zincirlikuyu, Beşiktaş/İSTANBUL Tel: +90 (212) 270 06 00 Fax: +90 (212) 270 63 23 Web : www.telekomdunyasi.com E-posta : telekom@telekomdunyasi.com TEMSİLCİLER • ANKARA : Metin SAKARYA • İZMİR : Doç.Dr. Cem GÜZEL • KAYSERİ : Cengiz ÇAKAR YURTDIŞI TEMSİLCİLERİ Amerika : Orhan CAM Orta Asya Türk Cumhuriyetleri : Dr.Hasan KARASAR Balkan Ülkeleri ve Bulgaristan : Ramiz ÇOLAK Yazarlar konularıyla ilgili dokümanları (Slayt, dia, resim, fotoğraf, grafik, şekil vb.) baskı kalitesine uygun olarak CD’ye kayıtlı veya orijinallerini mutlaka yazılarına eklemelidir. Dergide yayınlanan yazılara telif ücreti ödenir. Dergideki yazılarda ileri sürülen görüşler ve yorumlar yazı sahiplerine aittir. Dergi Yayın Kurulu, yazılarda kısaltma ve yayın tekniği yönünden değişiklik yapabilir. Dergideki yazılar ve resimler kaynak gösterilerek iktibas edilebilir.

TELEKOM DÜNYASI

Sektörle ilgili tüm kamu kurum ve kuruluşlarına, üniversitelere, derneklere, odalara, özel firmalara, yabancı misyon temsilciliklerine, Türkiye’nin dış temsilciliklerine ve Telekomünikasyon Mühendisleri Derneği’nin üyelerine gönderilmektedir. TELEKOM DÜNYASI, PTT ile dağıtılmaktadır.

BASKI: EGE BASIM Esatpaşa Mah. Ziya Paşa Cad. No:4 Ataşehir/İstanbul Tel: (0216) 472 84 01 (pbx) BASIM TARİHİ: 29 TEMMUZ 2011 Kapak Fotoğrafı:

86 92

Nurhan Tanrıöven

TELEKOMDÜNYASI2011TEMMUZ

5


RÖPORTAJ

Mustafa Kaplan 1992 – 2002 yılları arasında KOBİ’lere 15,6 Milyon TL tutarında destek sağlanmışken, 2003-2009 yılları arasında bu rakam 90,3 Milyon TL ve 2010 yılında ise 31,4 Milyon TL’ye ulaştı.

Küçük ve Orta Ölçekli Sanayiyi Destekleme ve Geliştirme Başkanlığı (KOSGEB) Başkanı Mustafa Kaplan, KOBİ’lere yönelik başlattıkları Ar-Ge ve İnovasyon destek programları hakkında bilgi vererek, “Ar-Ge ve İnovasyon projelerinde hep prototip aşamasına kadar destek verilirdi. Ama biz dedik ki, endüstrileşmesine, ticarileşmesine de destek verelim. Ar-Ge ve İnovasyon projelerini 1 milyon liraya kadar destekliyoruz” dedi. Kaplan, Ar-Ge yapan KOBİ’lere bugüne kadar yaklaşık 134,7 Milyon TL destek ile ekonomiye katma değer sağladıklarını ve bu KOBİ’lerin desteklerin ardından 350 adet Patent-Faydalı Model aldığını kaydetti. TELEKOM DÜNYASI: KOSGEB olarak KOBİ’lere verilen Ar-Ge ve İnovasyon destekleri nelerdir?

Between the years 19922002, the amount of support provided to SMEs was 15,6 million TL, this figure reached 90,3 million TL between the years 2003-2009, and finally 31,4 million TL in 2010.

Mustafa Kaplan, President of Small and Medium Scale Industry Development Organization (KOSGEB), gave information about R&D and Innovation support programs initiated for SMEs and said that “In R&D and Innovation projects, support was provided until the prototype stage. But we decided to support industrialization and commercialization also. We support R&D and Innovation projects up to 1 million TL.” Kaplan stated that added value has been created through supports amounted to 134,7 million TL for SMEs engaged in R&D and these SMEs have received 350 patent-utility model after these supports. TELEKOM DÜNYASI: What kinds of R&D and innovation supports are you providing to SMEs? MUSTAFA KAPLAN: Türkiye’s integration with the European Union and the possibility of obtaining a per-

6

TELEKOMDÜNYASI2011TEMMUZ


Mustafa Kaplan KOSGEB Başkanı President of KOSGEB MUSTAFA KAPLAN: Türkiye’nin Avrupa Birliği ile bütünleşmesi ve dünya pazarlarında kalıcı yer edinebilmesi, güçlü bir Türk sanayisinin varlığıyla mümkün olabilecektir. Bu da ancak, KOBİ’lerin rekabet edebilirlik seviyesinin yükseltilmesi ile gerçekleşebilir. KOBİ’lerin yeni teknolojiler konusundaki gelişmelerden haberdar olmaları, araştırma - geliştirme kapasitelerini güçlendirmeleri, küreselleşme süreci ile giderek yoğunlaşan ve bilgiye dayalı ekonominin getirdiği yeni koşullara uyum sağlamaları için tedbir alıyoruz. Bu bağlamda KOSGEB olarak, bilim ve teknolojiye dayalı yeni fikir ve buluşlara sahip küçük ve orta ölçekli işletmeler ile girişimcilerin geliştirilmesi, yeni ürün, yeni süreç, bilgi ve hizmet üretilmesi ve ticarileştirilmesi amacıyla Araştırma- Geliştirme, İnovasyon ve Endüstriyel Uygulama Destek Programı altında destekler vermekteyiz. TELEKOM DÜNYASI: Bu program kapsamında sunulan destekler ve bedelleri nedir? MUSTAFA KAPLAN: Program, Ar-Ge ve İnovasyon Programı ile Endüstriyel Uygulama Programı olmak üzere iki alt programdan oluşmaktadır. Ar-Ge ve İnovasyon Programı kapsamında; bedelsiz olarak işlik desteği, geri ödemesiz olarak başvuru aşamasında girişimci olan iş-

manent location in the world markets depend on a strong presence of Turkish industry. This can be possible only by increasing the level of competitiveness of SMEs. We take measures to ensure that SMEs are informed about new technologies, strengthen their research - development capacity and adopt themselves to new circumstances brought by knowledge-based economy together with the globalization process. In this context, we as KOSGEB provide supports under of Research and Development, Innovation and Industrial Application Support Program with the aim of supporting small and medium-sized enterprises and entrepreneurs who have new ideas and discoveries based on science and technology as well as producing and commercializing new products, new processes, information and services. TELEKOM DÜNYASI: What are the supports offered under this program and their cost? MUSTAFA KAPLAN: The program consists of two subprograms: R&D and Innovation Program, and Industrial Application Program. Within the scope of R&D and Innovation Program, free workshop support, 12 thousand TL non-refundable rent support at the application stage, 100 thousand TL personnel expenses support, 20 thou-

TELEKOMDÜNYASI2011TEMMUZ

7


RÖPORTAJ

letmeye 12 bin TL kira desteği, 100 bin TL personel gideri desteği, 20 bin TL başlangıç sermayesi desteği, 25 bin TL proje danışmanlık desteği, 5 bin TL eğitim desteği, 25 bin TL sınai ve fikri mülkiyet hakları desteği, 5 bin TL proje tanıtım desteği, 15 bin TL yurtdışı fuar ziyaret, kongre, konferans, teknolojik işbirliği ziyareti desteği, 25 bin TL test, analiz ve belgelendirme desteğinin yanı sıra, 200 bin TL’ye kadar geri ödemeli makine teçhizat, donanım, hammadde, yazılım ve hizmet alımı giderleri desteği verilebiliyor. Endüstriyel Uygulama Programı kapsamında ise; başvuru aşamasında girişimci olan işletmeye geri ödemesiz 18 bin TL kira desteği, 100 bin TL personel gideri desteği ile 150 bin TL makine-teçhizat, donanım, sarf malzemesi, yazılım ve tasarım giderleri desteğinin yanı sıra 200 bin TL’ye kadar geri ödemeli makine-teçhizat, donanım, sarf malzemesi, yazılım ve tasarım giderleri desteği veriliyor. ÖNCE PROTOTİP SONRA SERİ ÜRETİM TELEKOM DÜNYASI: Bu desteklerin kapsamında prototip üretme ya da ticarileştirme gibi ne gibi faaliyetler bulunuyor? MUSTAFA KAPLAN: Ar-Ge ve İnovasyon Programı; pazara sunum öncesi prototip geliştirme safhası olup, Araştırma-Geliştirme ve İnovasyon konularında projesi olan işletmeler ve girişimciler yararlanıyor. Bu program, yaratıcı çalışmaları, çevre uyumlu ürün tasarımı veya yazılım faaliyetleri ile alanında bilimsel ve teknolojik gelişme sağlayan, bilimsel ve teknolojik bir belirsizliğe odaklanan, çıktıları özgün, deneysel, bilimsel ve teknik içerik taşıyan faaliyetleri kapsar. Endüstriyel Uygulama Programı; geliştirilen prototip ürünün seri üretimine geçilmesi ve ticarileştirilmesi safhası olup, yeni bir ürün/hizmetin üretilmesi, kalitesinin artırılması, maliyet düşürücü nitelikte yeni tekniklerin uygulamaya alınması, ürün veya süreçlerinin pazara uygun biçimde ticarileştirilmesi faaliyetlerini kapsar. Endüstriyel Uygulama Programına; Ar-Ge ve/veya İnovasyon projesi kamu kaynakları ile desteklenerek başarıyla tamamlanmış projeler, Doktora çalışması neticesinde ortaya çıkan

8

TELEKOMDÜNYASI2011TEMMUZ

Türkiye’nin Avrupa Birliği ile bütünleşmesi ve dünya pazarlarında kalıcı yer edinebilmesi, güçlü bir Türk sanayisinin varlığıyla mümkün olabilecektir. Bu da ancak, KOBİ’lerin rekabet edebilirlik seviyesinin yükseltilmesi ile gerçekleşir. Türkiye’s integration with the European Union and the possibility of obtaining a permanent location in the world markets depend on a strong presence of Turkish industry. This can be possible only by increasing the level of competitive of SMEs.

sand TL initial capital support, 25 thousand TL project advisory support, 5 thousand TL educational support, 25 thousand TL industrial and intellectual property rights support, 5 thousand TL promotional support, 15 thousand TL support for international fairs, congresses, conferences and technological cooperation visits, 25 thousand TL testing, analysis and certification support as well as 200 thousand TL refundable support for machinery-equipment, hardware, raw materials, software and services purchase. Within the scope of Industrial Application Program, a non-refundable 18 thousand TL rent support at the application stage for entrepreneurial company, 100 thousand TL personnel expenses support, 150 thousand TL support for machinery-equipment, hardware, supplies, software and design costs. FIRST PROTOTYPE AND THEN MASS PRODUCTION TELEKOM DÜNYASI: What kinds of activities are carried out, such as prototyping or commercialization? MUSTAFA KAPLAN: R&D and Innovation Program is the pre-market prototype development stage. Enterprises and entrepreneurs who have projects related to research and development and innovation benefit from this program. This program covers creative works, activities in the field of environmentally compatible product design or software, and other activities which provide the scientific and technological development, focus on scientific and technological uncertainty and provide original, experimental, scientific and technical content. Industrial Application Program is the transition to mass production and commercialization of the developed prototype; it covers production of new product/service, improving the quality, implementing cost effective new techniques and commercialization of products or processes in accordance with the market. Owners of R&D and/or Innovation projects that have been completed successfully with public sources, owners of the projects that have been developed as a result of doctorate study as well as the owners of inventions and ideas, which are protected by the patent and the prototype phase of which have been completed, can apply for


projeler ve Patent belgesi ile koruma altına alınmış ve prototip aşaması tamamlanmış buluş ve fikirlerin sahipleri başvurabiliyor. Kamu kaynakları ile desteklenerek başarıyla tamamlanmış Ar-Ge ve İnovasyon Projesi sahibi işletmelerin, projenin başarı ile tamamlandığı tarihten itibaren bir yıl içinde Endüstriyel Uygulama Programına proje başvurularını yapmaları gerekiyor.

Industrial Application Program. Enterprises, that own R&D and Innovation Projects supported with public resources and successfully completed, have to apply for Industrial Application Program within one year from the date of completion of the project PROJECT WILL BE APPROVED BY THE COMMITTEE

PROJE KURUL ONAYINDAN GEÇECEK TELEKOM DÜNYASI: Bu desteklerden yararlanma koşulları nelerdir? MUSTAFA KAPLAN: Bu programdan yararlanabilmek için öncelikle işletme veya girişimcilerin, ilgili Hizmet Merkezine proje başvurusu yapmaları gerekiyor. • Proje başvurusu yapan işletmelerin KOSGEB Veri Tabanında kayıtlı ve aktif durumda olmaları esastır. • Girişimcinin ise, işletmesini kurmasını müteakip KOSGEB Veri Tabanına kayıt olması gerekir. • Ar-Ge ve İnovasyon Programı / Endüstriyel Uygulama Programından yararlanmak isteyen işletme/girişimci, ilgili Programa ait Proje Başvuru Formu ve istenen belgelerle Hizmet Merkezine başvuru yapar. • Projeler İlgili Hizmet Merkezinin Kurulunda değerlendirilir. • Projenin desteklenip desteklenemeyeceğine karar verilir. • Kurul tarafından projenin desteklenmesinin uygun bulunması halinde, başvuru sahibinden taahhütname vermesi istenir. Taahhütnamenin verildiği tarih projenin başlangıç tarihidir. • Bundan sonra işletme desteklere ilişkin başvuru formu ile destekleri alabilir. Hizmet Merkezi tarafından onay verilmesi akabinde desteklere ilişkin mal ve/veya hizmet alımını gerçekleştirir, ödeme belgelerini Hizmet Merkezine sunar. • Geri ödemeli destek olarak; Ar-Ge ve İnovasyon Programı’nda, “Makine-Teçhizat, Donanım, Hammadde, Yazılım ve Hizmet Alımı Giderleri Desteği” ile Endüstriyel Uygulama Programı’nda da,“Makine-Teçhizat, Donanım, Sarf Malzemesi, Yazılım ve Tasarım Giderleri Desteği” bulunuyor. • Geri ödemeli desteklerde, destek ödemesinin yapılabilmesi için; destek ödemesinden önce işletmeden, destek tutarı kadar, Banka Teminat Mektubu alınır. • Geri ödemeli destekler kapsamındaki geri ödemeler, proje bitiminden itibaren 6 ayı ödemesiz olmak üzere 3’er aylık dönemler halinde 8 eşit taksitte yapılır. İlk taksitin geri ödeme tarihi 6. ayın bitimini takip eden ilk iş günüdür.

TELEKOM DÜNYASI: What are the conditions for benefiting from these supports? MUSTAFA KAPLAN: In order to take advantage from the program, enterprises or entrepreneurs have to make a project application to the relevant Service Centre at first. • Enterprises making an project application have to be registered in KOSGEB Database and be active. • Entrepreneurs have to be registered in KOSGEB Database after the establishment of their enterprises. • Enterprises/entrepreneurs apply to the relevant Service Centre with Project Application Form and the required documents in order to take advantage of R&D and Innovation Program/​​Industrial Application Program • Projects are assessed by the Board of the relevant Service Center. • It is decided whether the project will be supported or not. • If the project is deemed appropriate by the Board, the applicant is required to give undertaking. The date of undertaking is the project’s start date. • After that, the enterprise can receive the support by providing the application form. Following the approval of Service Center, goods and/or services are purchased and the payment documents are transmitted to Service Center. • As a refundable support; “Support for MachineryEquipment, Hardware, Raw Materials, Software and Services Purchase” is provided in R&D and Innovation Program and “Support for Machinery-Equipment, Hardware, Supplies, Software and Design Expenses” is provided in Industrial Application Program. • For refundable supports, bank letter of guarantee is taken from the enterprise before the payment is provided. • For refundable supports, payments are provided with 8 equal installments, once every three months after 6 months from the project completion. TELEKOM DÜNYA: What is intended from R&D and Innovation supports?

TELEKOM DÜNYA: Ar-Ge ve İnovasyon destekleri ile ne amaçlanmaktadır?

MUSTAFA KAPLAN: SMEs are enterprises that is more open to innovation, more entrepreneurial and creative with an elastic structure.

MUSTAFA KAPLAN: KOBİ’ler, hareket esnekliğine sahip, yeniliklere daha açık, daha girişimci ve yaratıcı iş-

Therefore, with the support given to SMEs, our primary goals should be to improve the manufacturing quality, ca-

TELEKOMDÜNYASI2011TEMMUZ

9


RÖPORTAJ

letmelerdir. Bu nedenle KOBİ’lere verilecek desteklerle KOBİ’lerin üretim kalitelerini, kapasitelerini, pazar paylarını, ihracattaki ve katma değerdeki katkılarını arttırmak öncelikli hedefler arasında olmalıdır. Bu projelerle, bilim ve teknolojiye dayalı yeni fikir ve buluşlara sahip KOBİ ve girişimcilerin geliştirilmesi, teknolojik fikirlere sahip tekno-girişimcilerin desteklenmesi, KOBİ’lerde Ar-Ge bilincinin yaygınlaştırılması ve Ar-Ge kapasitesinin artırılması, mevcut Ar-Ge desteklerinin geliştirilmesi, inovatif faaliyetlerin desteklenmesi, Ar-ge ve inovasyon proje sonuçlarının ticarileştirilmesi ve endüstriyel uygulamaya dönüştürülmesi amaçlanıyor. Bu programlar ile KOBİ’lerin, ülkenin ekonomik ve sosyal ihtiyaçlarının karşılanmasında ki payı ve etkinliği artmış, rekabet güçleri ve düzeyleri yükselmiş, ekonomik gelişmelere uygun bir şekilde sanayi ile entegrasyonu gerçekleşmiş ve ihracattaki payları artmıştır. 441 PROJE KABUL EDİLDİ TELEKOM DÜNYASI: Şimdiye kadar kaç KOBİ’ye kaç proje için ne kadarlık destek verilmiştir? MUSTAFA KAPLAN: 1992 – 2002 yılları arasında KOBİ’lere 15,6 Milyon TL tutarın da destek sağlanmışken, 2003-2009 yılları arasında bu rakam 90,3 Milyon TL ve 2010 yılında ise 31,4 Milyon TL’ye ulaştı. Ar-Ge, İnovasyon ve Endüstriyel Uygulama Destek Programı kapsamında, 2010 yılı sonu itibariyle; 441 proje kabul edildi. Bu projeler kapsamında talep edilen destek başvuru sayısı 589 adet olurken, kabul edilen destek başvuru tutarı 31 milyon 367 bin TL oldu. 350 PATENT ALINDI TELEKOM DÜNYASI: Bu desteklerin KOBİ’lere ne gibi katkısı olmuştur? MUSTAFA KAPLAN: Özellikle KOBİ’lerin yapılarından dolayı sahip oldukları bazı dezavantajların üstesinden gelip, rekabetçi ve hızlı değişen ortamda fark yaratarak sürekliliklerini devam ettirebilmeleri, onların yapacakları inovasyonlarla yakından ilişkili. KOBİ’ler bizim desteklerimizin ardından satış ve Pazar paylarını artırıyor, dağıtım performanslarını geliştiriyor, portföylerindeki ürün sayısı artıyor, yeni ürünleri pazara çıkarma süreleri azalıyor, üretimleri artıyor ve

10

TELEKOMDÜNYASI2011TEMMUZ

Bilişim alanında faaliyet göstermek üzere işletme kurmayı planlayan yeni girişimciler için Uygulamalı Girişimcilik adını verdiğimiz eğitimler yapılıyor. Bu eğitimlerin hedef kitlesi kendi işini kurmak isteyen gerçek kişiler.

We provide a training program called Applied Entrepreneurship for new entrepreneurs planning to start a business in IT field. The target audience of this program is people wishing to establish their own businesses.

pacity, market share of SMEs and to increase their contribution to exports and added value. Through these projects, it is aimed to improve SMEs and entrepreneurs with new ideas and discoveries based on science and technology, to support techno-entrepreneurs with technological ideas, to increase R&D awareness and R&D capacity, to improve the existing R&D supports, to support innovative activities, to commercialization the results of R&D and innovation projects and to convert them to industrial application. The share and effectiveness of SMEs in meeting the country’s economic and social needs have increased, their competitiveness and levels have been heightened, their integration with the industry in accordance with the economic developments has been achieved and their share in exports has increased thanks to these programs. 441 PROJECTS HAVE BEEN ACCEPTED TELEKOM DÜNYASI: How much support has been provided on the basis of the number of projects and SMEs? MUSTAFA KAPLAN: Between the years 1992-2002, the amount of support provided to SMEs was 15,6 million TL, this figure reached 90,3 million TL between the years 2003-2009, and finally 31,4 million TL in 2010. Within the scope of R&D, Innovation and Industrial Application Support Program, 441 projects have been accepted as of the end of 2010. The number of applicants for these projects was 589 and the total amount of support application was 31 million 367 thousand TL. 350 PATENTS HAVE BEEN RECEIVED TELEKOM DÜNYASI: What are the contributions of these supports to SMEs? MUSTAFA KAPLAN: In particular, SMEs have to overcome several disadvantages arising from their structure and have to ensure their continuity by creating a difference in a competitive and rapidly changing environment. This is closely associated with their innovations. Receiving our supports, SMEs increase their sales and market share, improve their distribution performance, increase the number of products in their port-


maliyetleri azalıyor. Tüm dünyada sanayi ve bilişim sektörünün teknoloji geliştirme ve inovasyona yatırım yapmasında devlet desteklerinin itici güç olduğu görülüyor. Ülkemizde de sanayi kuruluşları tarafından gerçekleştirilen Ar-Ge’nin desteklenmesi için devlet tarafından ayrılan pay, Ar-Ge yasasıyla birlikte gün geçtikçe artıyor. ArGe’ye verilen önem ve destek ile yenilikçiliğe odaklanma KOBİ’lerimizin sanayi alanında geleceğin daha da yoğunlaşacak rekabet ortamında ayakta kalmalarını sağlayacak iki temel belirleyicidir. Bu bağlamda KOSGEB olarak, ArGe yapan KOBİ’lere bugüne kadar yaklaşık 134,7 Milyon TL destek ile ekonomimize katma değer sağlanmış, 350 adet Patent-Faydalı Model alınmıştır. BİLİŞİMCİ OLMAK İSTEYENLERE GİRİŞİMCİLİK EĞİTİMİ TELEKOM DÜNYASI: Bu alanlarda faaliyet gösterilmesi için girişimcilik kurslarınız bulunuyor mu? MUSTAFA KAPLAN: Bilişim alanında faaliyet göstermek üzere işletme kurmayı planlayan yeni girişimciler için Uygulamalı Girişimcilik adını verdiğimiz eğitimler yapılıyor. Bu eğitimlerin hedef kitlesi kendi işini kurmak isteyen gerçek kişiler. Eğitimler genel katılıma açık olarak düzenlenebileceği gibi, genç girişimci, kadın girişimci ve üniversite öğrencileri gibi belirli bir hedef kitle grubuna yönelik olarak da yapılabilir.

folios, reduce the time needed for putting new products on the market, increase their production and reduce the costs. All over the world, it is seen that these supports are the driving force for investments in technology development and innovation in industry and information sector. In our county, the amount of support allocated for R&D activities performed by industry associations is increasing, thanks to R&D Law. Importance and support given to R&D activities, and focusing on innovation are the two main determinants that ensure the continuity of SMEs in an increasing competitive environment in the field of industry. In this context, we as KOSGEB provided added value to our economy with a support of about 134,7 million to SMEs engaged in R&D and SMEs have received 350 patent-utility model after these supports. ENTREPRENEURSHIP TRAINING FOR PEOPLE WHO WANT TO BE ICT SECTOR TELEKOM DÜNYASI: Do you have entrepreneurship courses for activities in these areas? MUSTAFA KAPLAN: We provide a training program called Applied Entrepreneurship for new entrepreneurs planning to start a business in IT field. The target audience of this program is people wishing to establish their own businesses. Training programs may be offered to the public or a specific audience group such as young entrepreneurs, women entrepreneurs and university students.

TELEKOMDÜNYASI2011TEMMUZ

11


SİNEMA/SANAT

HER ŞEY SONA ERERKEN

‘HARRY POTTER : ÖLÜM YADİGARLARI BÖLÜM 2’ WHILE EVERYTHING ENDS

“HARRY POTTER: DEATHLY HALLOWS EPISODE 2” Zümrüt Tanrıöven Bazı seriler insanların akıllarında yıllarca yer edinirler, bazı seriler süresince büyürsünüz, bazılarıyla eğlenir, bazılarını da durmadan izleseniz de tüketemezsiniz. Harry Potter bunların hepsini içeren bir seri. Bir zaman sonra ‘Geleceğe Dönüş’, ‘Yüzüklerin Efendisi’, ‘Star Wars’ kadar iddialı olmasa da kolleksiyonel anlamda değerlenecek olan bir yapım olmayı başardı Harry Potter. Onunla beraber büyüyen bir nesil yetişti ve bu nesil uzun bir süre de ondan bahsetmeye devam edecek gibi görünüyor.

zumrut@telekomdunyası.com

İşte şimdi de; taraflar belli olup karanlık tüm Hogwards’ın üzerine çökünce, serinin en karanlık filmi beyazperdede kendini gösterdi. İlk bölümden sonra Dumbledore’un ölmesi ve okul müdürlüğüne Snape’in gelmesiyle her şey değişirken; bütün sihir dünyasında da bitmek tükenmeyen sallantılar artarda devam etmektedir. Öyle ki, Voldemort’un

Some series have a place in minds, you grow up with them, you are enter tained with them and you cannot consume some of them by watching all time. Harr y Potter is the series which has all of them. However, it’s won’t be as ar tsy at “Back to the Future”, “Lord of the Rings” and “Star Wars” later, “Har r y Potter” is a collectable production. A generation has risen with it, and it seems this generation will continue to talk about it. And now, all sides are obvious and the dark has fallen on Hogwards, the darkest film of the series shows itself on the silver screen. After the first episode while ever ything is changing with death of Dumbledore and replacing Snape as a school manager, all shakings continue in sequence at the world of magic. And so, it is scared to the sorcerer’s world that Voldemor t is getting power and his followers

12

TELEKOMDÜNYASI2011TEMMUZ


güçlenmesi, onu takip edenlerin çoğalması bütün büyücüler dünyasını korkutmaktadır. Aynı anda Harry ve arkadaşları Harmonie ile Ron okulu terk ettiğinden beri kurtuluşa dair hiç bir haber alınamamaktadır. Voldemort’un sonsuza dek yaşamasını sağlayacak olan hortkulukları arayan üçlü, çözülmeye başlayan olaylar çizgisinde çok ilginç bir noktada durmaktadırlar. Voldemort’un yok olması için tek çareleri bu ruh parçalarını bulup, tek tek yok etmektir ancak önlerine çıkan engeller, okulun başına gelenler ve büyük bir savaşın çıkması, Harry’yi yavaşlatmaktadır.

are rising. At the same time, since Har r y and his friends Har monie and Ron leave the school, there is no news regarding salvation. The trio is standing at ver y interesting point at the line of unraveling events and looking for horcr uxes which gives Volder mor t long life suppor t. The only choice is finding those soul pieces and to destroy them, however the obstacles in their way, happenings at the scholl and the big war makes Har r y slow down.

Filmin diğer seri filmlerinden ayrılan en önemli farklılığı 3D olması. İlk kez gözlüklerle izleme fırsatı yakaladığımız Harry Potter bu açıdan oldukça etkili ve başarılı olmuş diyebilirim. Genel olarak görsel bir şölene dönen sahneler, iddia ediyorum ki Harry Potter’ı hiç sevmeyen insanları bile etkileyecektir.

Major difference of this film comparing the other films of the series, this one is 3D operated. Har r y Potter for the ver y first time we have oppor tunity to see wearing glasses is effective and successful I can say. In general, the scenes which tur n a visual feast, I claim that it will affect people who don’t like Har r y Potter at all.

Bu bölüm 2, son kitap olan 7. Kitabın en heyecanlı ve en aksiyonlu kısımlarını içermekte. Konunun anlaşılır ve başarılı bir uyarlama olması açısından bölünmesi çok doğru bir karar olmuş. Tabii ki bunun ticari sebepleri de vardı, ancak yine de yerinde bir karardır. İlk bölümde 3 arkadaşın arasındaki bağı daha derinden inceleme şansı bulmuş ve Ölüm Yadigârları’nın ne olduklarını anlayarak, Voldemort’un sonsuz olmak için neler yaptığını yakından gördük. Şimdi ise her şey ürpertici bir savaşa dönerken, gerçekleri çok daha etkili bir şekilde görmekteyiz.

This Episode 2, contains the most exciting and action par ts of the 7th book. It’s the right decision to split up for understanding all issues much easier. Of course there was commercial issues also, however this is the right decision anyway. At first episode, we had chance to examine the connection between three friends more deeply and we have seen what Voldemor t did to be eter nal by understanding what hallows are. Now ever ything tur ns a creepy war and we all see the tr uths in much affactive way.

Bu filmin galası, son film olması itibariyle oldukça duygusal geçmiş. Oyuncular özellikle Emma Watson’ın gözyaşlarıyla dolu olan veda, aslında her bir genç oyuncu için açık kapılarla dolu imkânlara doğru başlangıç anlamında. Bu filmin hemen ardından en ünlü yüzlerden olmayı başaran oyuncular için farklı ama her biri için aynı derece de şanslı gelecek ışıkları görülmekte.

Gala of the film was so emotional, because this is the end of series. Especially the farewell of Emma Watson in tears is fresh star t for young actress to new oppor tunities with full of open doors. After this film, it’s clear to see lucky future lights for each of them as the most famous faces of the world.

Harry Potter bu filmiyle tüm dünyada en iyi açılış rekorunu elde ederek, bundan önceki en yüksek bütçeli yapım

Har r y Potter has broken the record of opening at the entire world and left behind “Pirates of the Caribbean” which is another high budget movie be-

TELEKOMDÜNYASI2011TEMMUZ

13


SİNEMA/SANAT

olan Karayip Korsan’larını sollamayı başardı. Parasal anlamda Warner Bros’u her zaman mutlu etmeyi başaran bir seri olarak Harry Potter gidişinin etkilerini eminim ki bırakacak, yerine gelecek olan yeni Harry Potter projeleri düşünülecektir. Hatta buna öncülük eden bazı Rowling açıklamalarıyla da karşı karşıya kaldık sene içerisinde. Harry Potter dünyasından ayrı kalmaktan hoşlanmadığını dile getirip, bunun devamı için bir şeyler planladığını, yazmadığı süre içerisinde çok fazla malzeme topladığını söyleyen yazar, filmler için mi bilinmez ama yeni projeler planladığını söyledi. Sinemadan çıktığımda; bu en iyi filmdi dedim. Gerçekten de bu hissi verdiği tek Potter hayranı değildim ben. Birçok açıdan herkesi mutlu etmeyi başaran bir yapım 2. Bölüm. Filmin görsel showunun yanında, serilere dair en iyi yanlardan birinin oyuncu kadrosu olduğunu düşünmekteyim. Snape’i canlandıran Alan Rickman’dan; Voldemort’a hayat veren isim Ralph Fiennes’ a kadar o kadar çok sayılması, anılması ve tebrik edilmesi gereken isim var ki. Bununla beraber son bir kaç filmdir yönetmen koltuğunda izlediğimiz; David Yates’ın da bu güzel final de emeğinin çok olduğuna karar kıldım. Bundan önceki Harry Potter yazımda da kendisine bolca iltifat yağdırmıştım. İşte bir serinin sonuna gelmişken bizler, Harry Potter’ın final sahnesindeki eleştirimi de yapmadan geçemeyeceğim. Bu yazıyı okurken izlemeyenler için çok fazla bahsetmeyeceğim ancak ‘makyaj bir Potter film ekibi için çok kötüydü’ demem bilenler için yeterli olacaktır. Bu, filmde en başarısız bulduğum sahne ve ekibi en amatör hissettiğim andı. Harry Potter ve Ölüm Yadigârları sizde nasıl bir his oluşturacak bilmek zor ancak beğenmedim demeniz oldukça imkânsız gibi görünüyor bana. Hem kitap bittiğinde hem de filmler sona erdiğinde buruk kalan hayranlar için de; bekleyin ve görün daha çok Potter maceraları duyacak gibiyiz demekten alı koyamıyorum kendimi. Herkese iyi seyirler...

14

TELEKOMDÜNYASI2011TEMMUZ

fore. As a series, Har r y Potter has made War ner Bros company so happy economically, and we are sure new Har r y Potter “ish” Project will be realized ver y soon. Even, we have seen some explanations of Rowling in year. She said that she doesn’t like to be away from Har r y Potter world, planning something to continue, collecting infor mation when she doesn’t write and planning new projects as we are not sure if they are for new movies or not. When I was out of the theater I said it was the best movie of the series. I am not a fan of Har r y Potter because it feels me so. Second episode is a successful production which makes all happy in many ways. Besides visual show of the movie, I think it has the best casting ever as one of the good sides of the series. From Alan Rickman who acts Snape, Ralph Fiennes who gives life to Voldemor t, there are a lot of names who should be counted, memorized and congratulated. With this one, I have decided that David Yates as the director of a few last films did a lot at this beautiful final. I have made good compliments about him at my previous ar ticle. While we are at the end of this series, I cannot hold myself to criticize for the final scene of Har r y Potter. I won’t tell too much for readers who did not see the movie yet, “make up was not good enough for a Har r y Potter movie” I say would be enough for people who know. This is the most failure scene and the team is so amateur I felt at that moment. It’s hard to know that how you feel about “Har r y Potter and Deathly Hallows Episode 2”, yet it seems impossible for you to say “I did not like it”. Also, for the fans who feel sad when the book has finished, I can’t hold myself to say wait and see, I believe that we are going to hear more adventures of Potter ver y soon.... Have a nice watch.


HTC ailesinin en yeni üyesi HTC Sensation Vodafone’da! HTC Sensation, Cepnet Paketi’ne ne 24 ay ab abone olan herkese, internetiyle birlikte ayda sadecee

69

TL

ilk kez ve sadece Vodafone’da

Muhteşem İnternet Deneyimi: 4.3” dokunmatik ekran ile HTC ailesinin en geniş ekranlı ürünü Yüksek Hızda Performans: 1,2 GHz çift çekirdekli işlemci ile hızlı telefon keyfi Mükemmel Görüntü: 8 MP kamera ile HD kalitesinde çekim

HTC Sensation model cihazı için Cepnet Paketi’ni seçen abonelerin ayda 69 TL, 1 GB mobil internet paket kullanımını seçen abonelerin ayda 81 TL ödeme yapması gerekmektedir. Belirtilen paket fiyatı 24 aylık taahhüt süresi boyunca internet kullanımını ve cihaz taksit bedelini kapsamaktadır. Son 8 aydır faturalı Vodafone abonesi olan ve son 8 aylık faturaları toplamı en az 350 TL olup faturalarını düzenli ödeyen aboneler kampanyaya kredi kartsız katılabileceklerdir. Bu kriterleri sağlamayan aboneler taahhüt ettikleri ilk 12 aylık tutarı kampanya kapsamında yer alan banka kredi kartları ile 12 eşit taksit ile ödeyerek dahil olabilirler. Vodafone, kampanya koşullarında değişiklik yapma hakkını saklı tutar. Kampanya 30 Ağustos 2011’e kadar geçerlidir. Fiyatlara KDV (%18) ve ÖİV (%25) dahildir. Ayrıntılı bilgi için; Vodafone Cep Merkezleri ve vodafone.com.tr


TD HABER

DÖRT AYLIK ARADAN SONRA GÖREVİ DEVRALAN BİNALİ YILDIRIM: “TÜRKİYE’Yİ BİLİŞİM ÜSSÜ YAPACAĞIZ” BINALI YILDIRIM WHO TAKES OVER THE PORTFOLIO AFTER FOUR MONTHS: “WE WILL MAKE TURKIYE ICT BASE”

A

nayasa gereği seçimlerden üç ay önce görevini bağımsız bakana devreden Binali Yıldırım, Ulaştırma Bakanlığı görevini devraldı. Dört aylık bir aradan sonra koltuğuna oturan Yıldırım, bilim ve teknoloji politikalarındaki hedeflerini de ortaya koydu. Yıldırım, 2023 yılında kadar her eve 1 GB internet ulaştırmayı hedeflediklerini belirterek, “Türkiye’yi bilişim üssü yapacağız” dedi. Binali Yıldırım, Ulaştırma Bakanlığı görevini geçici olarak devrettiği Ulaştırma Bakanlığı Müsteşarı Habip Soluk’tan görevi devraldı. Düzenlenen devir teslim töreninde konuşan Yıldırım, yeni dönemde hayata geçirmek istediği hedeflerini açıkladı. Karayolları, havacılık ve denizcilik gibi alanların yanında bilişim konularına da büyük önem verdiğini belirten Yıldırım, Türkiye’nin bilişim alanında gelişme göstermesine uygun genç bir nüfusu olduğunu söyledi. İstanbul ile İzmit arasında Muallimköy’de Bilişim Vadisi oluşturacaklarını belirtirken, bunun yanında da İzmir Urla’daki Yüksek Teknoloji Enstitüsünde bilişim merkezi kurulduğunu kaydetti. Yıldırım, bu yöndeki bilişim merkezlerinin sayısını artıracaklarını aktarırken, “Türkiye’yi bilişimde üs haline getireceğiz” dedi. Yıldırım, 2023 yılına kadar her eve 1 Gbps internet hızı götürülmesinin hedeflendiğini de vurguladı.

B

inali Yıldırım, has transferred his duty to independent three months before elections constitutionally, took over duty of Transportation Ministry. Yıldırım, took the chair after four months, introduced targets on science and technology targets. Yıldırım stated that they aimed to provide 1 GB internet to each household until 2023 and said: “We will make Turkiye ICT base.” Binali Yıldırım took over duty of Transportation Ministry from Transportation Ministry Undersecretary Habib Soluk who has taken over the duty temporarily. Yıldırım has made a speech at the handover ceremony and explained their targets which they want to carry out in the new period. Yıldırım stated that he give great importance to ICT issues as well as highways, aviation and maritime and Turkiye has young population in accord with development ICT sector. Yıldırım expressed that they will create Information Vallet at Muallimköy between İstanbul and İzmit and at the same time information center was established at High Technology Institute in Urla, İzmir. Yıldırım emphasized that they will increase the number of these information centers and said: “We will make Turkiye ICT base.” Moreover he underlined that they will provide 1 Gbps internet speed to each household until 2023. DOMESTIC PLANE MANUFACTURING

YERLİ UÇAK ÜRETİMİ Yıldırım, havacılık alanında da yolcu sayısının artırılması yanında, bu alandaki sanayinin geliştirilmesine de önem

16

TELEKOMDÜNYASI2011TEMMUZ

Yıldırım stated that they will give importance to development of industry in the field of aviation sector as well as increasing the number of passenger in this field and


vereceklerini belirterek, “Milli havacılık sanayini oluşturacağız. Türkiye’nin kendi sivil ve askeri hava aracını geliştirip yapacağız. İlk olarak lisanslı olarak uçak üretimi gerçekleşecek. Daha sonra da Türkiye, kendi özgün dizaynı olan yerli uçağı üretecek” dedi. Yıldırım, Türkiye’nin benzer şekilde kendi uydusunu üretme çalışmalarını da yürüttüğünü kaydederken, TÜRKSAT’ın bu yöndeki çalışmalarını, Japonya’nın muadil kuruluşu ile yürüteceğini ve bu yönde bir protokol de imzaladıklarını aktardı. Yıldırım, bu çalışmaların içinde Türk Havacılık ve Uzay Sanayi‘nin de (TUSAŞ-TAİ) yer alacağını ve TAİ’nin aynı zamanda Göktürk uydusunu da yapacağını bildirdi.

said: “We will create national aviation industry. We will develop and manufacture Turkiye’s own civil and military air vehicle. Licensed plane manufacturing will be carried out for the first time. And then, Turkiye will manufacture its own-designed domestic plane.” Yıldırım stated that at the same time Turkiye carry out workings for manufacturing of its own satellite, TÜRKSAT will carry out workings in this direction with corresponding Japanese institution and they signed a protocol in this direction. Yıldırım expressed that Turkish Aerospace Industries Inc. (TUSAŞ TAI) will be also included to these workings and TAİ will also make Göktürk satellite.

TELEKOMDÜNYASI2011TEMMUZ

17


TD HABER

BTK BAŞKANI ACARER’DEN MOBİL ALTYAPI UYARISI: “KONUŞMADA AVRUPANIN BİR NUMARASINA OTURDUK AMA BU BİLE TEHLİKE SİNYALİ” MOBILE INFRASTRUCTURE WARNING BY PRESIDENT OF ICTA ACARER: “WE ARE AT THE FIRST PLACE OF EUROPE INTO THE GROUNG, BUT EVEN THIS IS DANGEROUS SIGNAL”

B

P

Teknoloji Bilgilendirme Platformu (TBP) tarafından Antalya’da “Mobil Teknolojiler ve Yenilikler” isimli panel düzenlenirken, panelin açılışı, İnternet Kurulu ve TBP Başkanı Serhat Özeren tarafından yapıldı. Özeren, mobil haberleşmenin, hayatımızın bir parçası haline geldiğini belirtirken, “Artık öyle bir hale geldi ki haberleşme yanında farklı katma değerli hizmet sunan bir yaşam biçimi oldu. Buna yalnızca teknoloji demek haksızlık olur. Çocuk kaybolması, hayat kurtarma ve acil müdahalelerde önemli bir araç haline geldi. Turizm sektörünün can damarı olan otellerimiz restoranlarımız ve buradaki ödeme sistemleri hepsi mobil telekomünikasyon sistemlerinin avantajlarını kullanıyor. Tüm bu bileşenler, mobil teknolojilerin ekonomiye de katkısını ortaya koyuyor” dedi.

While panel is organized named “Mobile Technologies and Innovations” in Antalya by Technology Informing Platform (TBP), opening of the panel was made by President of Internet Council and TBP Serhat Özeren. Özeren stated that mobile communication became a part of our lives and said: "Such a pitch that life style offers different added value service besides communication. To say only technology is unfair. It became important tools on child missing, life saving and emergency action. Hotels, restaurants which are vital point of tourism sector, and payment systems in their use advantages of mobile telecommunications. All of these components show contribution of mobile technologies to economy.”

ilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) Başkanı Tayfun Acarer’den altyapı uyarısı geldi. Acarer, Türkiye’nin mobil sistemleri kullanma oranının çok hızla arttığını belirterek, “Bu yılın ilk çeyreği itibariyle, Avrupa’nın en çok konuşan ülkesi olduk. Bu oranlar daha da artacak. Ancak altyapının da bu kullanım oranıyla eşit şekilde iyileştirilmesi lazım… Altyapı bir süre sonra yetersiz kalacak. Üç yıl sonra sistemin çökme ihtimali doğabilir. Telefondan ‘çevir’ sesi dahi gelmez” dedi.

18

resident of Information and Communication Technologies Authority, Tayfun Acarer has given infrastructure warning. Acarer stated that Turkiye’s rate of mobile system using increase rapidly and said: “As of first quarter of this year, we became top-speaker country of Europe. These rates will increase more. But infrastructure has to improved equal with this usage rate... Infrastructure will remain incapable after a while. After three years, there may be probability of infrastructure failing. May be even “dial tone” won’t be taken.”

KULLANIM YÜZDE BİN 495 ORANINDA ARTTI

USAGE INCREASED A THOUSAND 495 PERCENT

Ana konuşmacı olarak panele katılan BTK Başkanı Tayfun Acarer de 1,5 yıllık trendde mobil geniş bandın sabit geniş banttan daha hızlı geliştiğini belirterek, “9,5 milyon

President of ICTA Tayfun Acarer has joined to the panel as main speaker stated that mobile broadband grew faster than fixed broadband in 1,5-years trend and said: “1,8 million

TELEKOMDÜNYASI2011TEMMUZ


geniş bant abonesinin, 1,8 milyonu mobil geniş bant abonesi. Yani çok daha yoğun şekilde kullanılıyor” dedi. Bu gelişmelere paralel olarak Türkiye’nin altyapı ihtiyacının da arttığını kaydeden Acarer, “Geniş banttaki kapasite kullanım oranı, son 1 yılda yüzde bin 495 oranında arttı. Bu, inanılmaz bir rakam. Abone sayısı ise yüzde 29’larda... Bu oranlar Türkiye’nin büyüme hızının çok çok üstünde. Bu rakamlar aynı zamanda tehlike sinyallerinin de ikazcısı. Mobil sistemler ne kadar iyi olursa olsun, altyapı kötüleşirse sorun var. 250 km hız yapan bir araçla köy yolunda gidemezsin. Hızın 80’i geçemez. Geçersen devrilirsin. Elindeki ekipman yanında altyapın da buna uygun olmalı” dedi.

of 9,5 million broadband subscribers are mobile broadband subscribers. So it is used quite intensively.” Acarer expressed that infrastructure need of Turkiye is increasing in parallel with this developments and said: “Capacity using rate in broadband increased by a thousand 495 percent in the recent year. This is unbelievable rate. The number of subscribers is around 29 percents. These numbers are quite above on growing rate of Turkiye. At the same time these rates warning of dangerous signals. No matter mobile systems are better, if infrastructure will be worse, there will be difficult. It is impossible to go on village road with car by 250 km speed. Speed of it can’t go over 80 km. If you, you will fall. Infrastructure also should be compatible besides existing equipment.”

KONUŞMADA AVRUPA BİRİNCİSİYİZ Acarer, Türkiye’nin hızlı şekilde altyapı tedbiri alması gerektiğini belirterek, “Türkiye, şu anda Avrupa’da en çok konuşan ülke. Türkiye, geçen sene ayda 218 dakikayla Avrupa’da Fransa ve İrlanda’dan sonra 3. sıradaydı. Şu anda 2011’in ilk üç aylık verilerine göre 260 dakikaya çıktık. Böylece, Fransa ve İrlanda’yı da geçmiş oldu. Konuşmada en az konuşma ilk periyottadır. İkinci çeyrekte anneler, babalar günü, üçüncü çeyrekte, Ramazan, Kurban bayramları ve son çeyrekte de yılbaşı var. Yani konuşma trafiği yılın diğer çeyreklerinde daha da artacak. Biz daha birinci çeyrekte ilk sıraya çıktık. Aslında bu durum da altyapı ihtiyacının önemini gösteriyor” diye konuştu. Acarer, mobil sektörü ciddi bir altyapı riskinin beklediğini vurgularken, “O da şebekenin bir süre sonra yetersiz kalmasıdır. Altyapıyı sağlıklı şekilde kuramazsanız, şu an kapsama alanında elde ettiğiniz avantajı kaybedersiniz. Bu sektörde bırakın durmayı ağır gitmek bile olamaz. O hakka bile sahip değilsiniz. Daha yavaş koşarsanız bile geri kalırsınız. Şu anda dünya trendinin önünde giriyoruz. Bu altyapı bir süre sonra yetersiz kalacak Altyapıyı değişik bir formülle ele almak lazım. Avrupa’nın yakından tanıdığı 3P (public private partnership) olayını tartışmamız lazım. Bir yılda trafik 15 kat artıyorsa, bunu olumlu karşılamanız mümkün değildir. En fazla iki sene tölerans gösterebilirsiniz, üçüncü senede sistemler tıkanmaya başlar. Sistem çöker, ciddi beklemeler olur, konuşurken küt diye kesilebilir, sinyal bile gelmez. Makineyi açınca ‘çevir’ sesi bile duyulmaz. Bununla ilgili mutlaka önlem alınmalı” dedi.

WE ARE AT THE FIRST PLACE OF EUROPE INTO THE GROUNG Acarer stood out Turkiye have to take infrastructure measure immediately and said: “Now, Turkiye is top-speaker country in Europe. Turkiye was at the third place with 218 min/month after France and Ireland in Europe. According to results of the first quarter, we rise to 260 minutes. By this way, we get ahead of France and Ireland. Minimum talking time in the first quarter on talking. Mother’s and Father’s Day in second quarter, Ramadan and Sacrifice Holiday in third quarter and New Year is in last quarter. So speech traffic will increase more in other quarter of the year. We already ranked at the first place in the first quarter. In fact this case shows importance of infrastructure need.” Acarer emphasized that there will be infrastructure risk for mobile sector critically and said: “It’ mean network to remain incapable in the coming period. If you don’t establish infrastructure correctly, you will lose advantage in coverage area. Even move slowly doesn’t work much less to stop. You don’t have even this right. Even if you run slower, you will fall behind. Now we move in front of trend of the world. The infrastructure will remain incapable after a while. We have to handle infrastructure by different formula. We have to discuss 3P (public private partnership) which closely acquainted by Europe. If traffic increases 15 fold in a year, you say “it is so good”, systems will start to fail in third year. System fails, there will be queue, it can be fail suddenly during call, and there will not even dial tone. Even “dial tone” can’t be when open machine. Measures have to be taken about the issue.”

TELEKOMDÜNYASI2011TEMMUZ

19


TD HABER

BİLİŞİMİN KURBAN TÖRENLERİ YAPILIYOR Baz istasyonlarına yönelik tartışmalara da giren Acarer, “Bir şehrin tepesine baz istasyonu kurularak iletişim olmaz. Bazı yerel yönetimler bu konuyu amacından saptırdı. Baz istasyonunu bırakın kurmayı, mevcutlarını sökmesi için törenler düzenleniyor. Baz istasyonlarını söküm törenleri bilişimin kurban edilme törenleridir. Bir tarafta bilişim toplumu olacağız. Altyapıda çok iyiyiz diyoruz. Öbür taraftan bindiğimiz dalı kesiyoruz. Bu sektör, aynı zamanda bir yaşam biçimi… Acil çağrıların yüzde 80’i mobil telefonlarla yapılıyor. Baz istasyonu söküldü, acil bir durum ortaya çıkarsa, ambulans, itfaiye gerekirse ve sistem çalışmazsa, uğranılan maddi, manevi zararın müsebbibi kim olacak” diye konuştu. BTK Kurul Üyesi Galip Zerey de Türkiye’nin, baz istasyonlarında dünya ile aynı teknolojiyi kullandığını belirterek, dünyanın daha az manyetik dalga yayan mini baz istasyonları (fem to cell) trendine girdiğini belirterek, Türkiye’nin de bu sistemi kullanması için çalışma başlattıklarını kaydetti. Zerey, bu baz istasyonlarının Türkiye’de üretilmesini istediklerini de aktararak, “Henüz bir düzenleme yapmadık, ancak üzerinde çalışıyoruz. Bu baz istasyonları evlere kurulacak. Çıkış gücü wireless mademden daha düşük. Bir maliyeti de olmayacak. Operatöre abonelik garantisi verince, gelip evinize kuracak. Numara taşıma halinde de istasyonun değişmemesi gerekiyor. Farklı operatör kullanan bireyler de aynı istasyondan yararlanacak” dedi.

CEREMONIES FOR VICTIMS OF ICT ARE ORGANIZED Acarer also mentioned about discussions on base stations and said: “It cannot be communication by setting up at the hill of city. Some local governments deviated from the aim. Ceremonies are organized to remove base stations, leave to set up. Removing base stations ceremonies are ICT victimage ceremonies. We will be ICT society in one hand. We say that we are the best on infrastructure. On the other hand we cut our throat. This sector is also life style... 80 percent of emergency calls is made by mobile phones. If base station is removed, in case of emergency case and if ambulance, fire station will be required or if system doesn’t work, who will be villain of physical and mental injury. “ ICTA Member of Council Galip Zerey stated that Turkiye use same technology with the world on base stations, they stared to workings in order to use the system in Turkiye by expressing there is a trend to trend to use mini base stations (fem to cell) which have less undulation. Zerey emphasized that they want to manufacture these base stations and said: “We haven’t made any regulation yet but we are working on the issue. Base stations will be set up in homes. Output power is less than wireless modems. There isn’t any cost. When you give subscription guaranty, it will set up to homes. In case of number portability, it has to not change station. People, who use different operator, will benefit from same station.”

TURŞU DAHA RİSKLİ PICKLE IS MORE RISKY İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tunaya Kalkan da yüksek gerilim hattının yakınında oturmanın, baz istasyonlarından çok daha fazla riskli olduğunu belirterek, “Yüksek gerilim hattının altında bir evde oturmayın. İstanbul’un yüzde 7’si yüksek gerilim hattında yaşıyor. Hesaplayın kaç kişi?” diye sordu. Kalkan, tasarruflu ampullerin yaydığı alanın da baz istasyonlarının kat kat üstünde olduğunu ifade ederken, “Keseye tasarruf salıyor ama yaydığı manyetik alan yüksek. Dünya Sağlık Örgütü’ne göre kanser yapma riski açısından turşu daha üst sırada yer alıyor” diye konuştu.

20

TELEKOMDÜNYASI2011TEMMUZ

Istanbul University Cerrahpaşa Medical Faculty Academic Member Prof. Dr. Tunaya Kalkan stated that living closely high-tension line is deicer than base stations and said: “Don’t live closely high-tension line. 7 percent of population lives on high-tension line in Istanbul. How many people? Calculate. “Kalkan expressed that emission field of economical lamp more than base stations and said: “It provide saving to purse but field emission so high. According to World Health Organization, pickle is also on the highest level in terms of carcinogenic risk.”


Avrupa’nın Teknolojiyle Fethi.

Avrupa’da dev bir f iber optik altyapı artık Türk Telekom’un Türk Telekom’un 27.000 km’lik fiber optik altyapısı artık milyonlarca Avrupalının hizmetinde. Bu gurur Türk Telekom’un. Bu gurur Türkiye’nin. Türk Telekom. Dünyayı konuşturan Türk.


TD HABER

ULAŞTIRMA BAKANI YILDIRIM: “ORTADOĞU’DAKİ DEVRİMLER İNTERNET SAYESİNDE OLDU” TRANSPORTATION MINISTER YILDIRIM: “REFORMS IN MIDDLE EAST WAS OCCURRED BECAUSE OF THE INTERNET”

U

laştırma Bakanı Binali Yıldırım, internetin, şeffaflık ve hesap verilebilirlik ile demokrasinin gelişmesine katkı sağladığını belirterek, Ortadoğu’da ‘Arap Baharı’ adı verilen demokratikleşme sürecinin, internet sayesinde olduğunu söyledi.Yıldırım, “İnternet, rejimleri bile geliştirecek güçte” dedi. Ulaştırma Bakanı Yıldırım, “İnternetin İnsani Değerlere Etkisi” panelin açılış konuşmasını yaptı. Yıldırım, burada yaptığı konuşmada, devletin internet erişimine yönelik altyapı sorunlarını çözdüğünü ancak insani değerlerin korunması için sivil toplum kuruluşlarının faaliyetlerinin etkili olacağını belirtti. Yıldırım, Türkiye’nin iletişim altyapısı konusunda gelişmiş ülkeler arasındaki yerini aldığını, 2003 öncesinde Afrika ülkeleri gibi çevirmeli bağlantı ile internet hizmeti sunulurken bugün önemli ilerleme kaydedildiğini anımsattı. Türkiye’nin erişim altyapısı anlamında Avrupa’nın ilk 10 ülkesi arasında yer aldığını bildiren Yıldırım, birçok kırsal bölgede sunulan internet erişiminin ABD’dekilerden bile çok daha iyi olduğunu söyledi.Yıldırım, kırsal bölgeler ile şehirlerdeki okulların yüzde 97’sinde internet bulunduğunu, 2023’te 16 milyon haneye Gbit düzeyinde internet hizmeti sunmayı hedeflediklerini anlattı.

T

ransportation Minister Binali Yıldırım stated that internet contributes improvement of democracy with transparency and accountability and also expressed that democratization process named “Arabian Spring” in Middle East is occurred thanks to internet. Yıldırım said: “Internet has power to improve even regimes.” Transportation Minister Binali Yıldırım has made opening speech of the panel named “Effects of Internet to Human Values”. At the statement,Yıldırım stated that government solved infrastructure difficulties related internet access but workings of nongovernmental organizations will be effective in order to protect human values. Yıldırım expressed that Turkiye take place among developed countries about communication infrastructure and mentioned that in 2003 internet service was offered by dial-up connection like African states and today important progress is made. Yıldırım expressed that Turkiye is among the first 10 countries of Europe in the field of access infrastructure and internet access in many of rural regions are better than USA.Yıldırım stated that 97 percent of schools in rural regions and cities have internet connection and they aimed to offer internet service at Gbit level to 16 million household in 2023.

İNTERNET REJİMLERİ BİLE DEĞİŞTİRİYOR INTERNET CHANGE EVEN REGIMES Yıldırım, internetin hem ekonomi hem de demokrasiyle çok yakın ilişki içerisinde olduğunu dile getirdi. İnternetin rejimleri bile değiştirebilecek güçte olduğunu, şeffaflığı, hesap verilebilirliği artırdığını ve demokrasiyi geliştirdiğini vurgulayan Yıldırım, Ortadoğu’da yaşanan olayların arkasında da internetin bulunduğuna dikkati çekti. İnternetin de ilaç gibi faydalarının yanı sıra yan etkilerinin bulunduğunu anlatan Yıldırım, içerik üretmede

22

TELEKOMDÜNYASI2011TEMMUZ

Yıldırım stood out internet is hand in and glove with both of economy and democracy. Yıldırım emphasized that internet has a power to change regimes, increase transparency and accountability and improve democracy and stood out internet lied behind of happening in Middle East.Yıldırım stated that internet has also side effect as well as benefits like medicine, Turkiye is not good situation


Türkiye’nin iyi durumda olmadığını, sanal ortamdaki bilgilerin yüzde 97’sinin sınırların dışında üretildiğini kaydetti. Bu bilgileri denetlemek gibi bir amaçları olmadığını vurgulayan Yıldırım, ABD Başkanı Barack Obama’nın eşinin çocuklarının sosyal paylaşım ağlarını kullanmasını yasakladığı yönündeki açıklamasının halkına bir mesaj verme amacı taşıdığını dile getirdi. Yıldırım, internetteki zararlı içeriklerin arttığını kaydederek, .Telekomünikasyon İletişim Başkanlığına (TİB) gelen şikâyetlerin yüzde 95’inin çocuk pornografisi ve porno içerikler nedeniyle gerçekleştirildiğini bildirdi.Yıldırım, “Yapılacak iş istem dışı, davetsiz gelen bilgileri bertaraf etmek. Sizden uzak olmasını sağlamak... Bunu da isterseniz yaparsınız, isterseniz yapmazsınız. Sizin hassasiyetinize kalmış bir iş. Ama böyle bir imkânı sağlamak kamunun görevi… Topluma karşı, aileye karşı, ülkeye karşı görevi... Bunu ilgili kurumlar, kuruluşlar yapacak. Türkiye sanal âlemin en güvenli, en faydalı şekilde kullanılması yönünde en ileri adımları atan ülkelerin başında geliyor. Bugün dünyada bu alanla ilgili düzenlemeler konusunda tartışmalar devam ediyor. İşin zorluğu internet kullanılan ülkelerin mevzuatı işin içinde” dedi. KAMU VE ÖZEL SEKTÖR CİDDİ ZARARA UĞRAR Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) Başkanı Dr.Tayfun Acarer de yaptığı konuşmada, Türkiye’de son 10 yıllık süreçte internete ilişkin önemli gelişmeler yaşandığını ifade etti. Üçüncü Nesil Mobil İletişim Sistemlerinin (3G) devreye girmesinin ardından internet abone sayısının 9,5 milyona ulaştığını belirten Acarer, bu yılsonuna kadar internet abone oranlarında Avrupa Birliği ortalamasının yakalanacağını kaydetti. Türkiye’de en geç 2014 yılında akıllı telefon sayısının bilgisayar sayısına eşitleneceğini belirten Acarer, her gün satın alınan 7 bin telefonun yarısının akıllı telefon olduğunu ifade etti. Acarer, internetteki risklere de dikkat çekerek, Botnet ve Truva atı gibi zararlı içeriklerin ciddi zararlar yarattığını aktardı. Acarer, bu tür zararlı yazılımlara karşı tedbir alınmazsa kamu ve özel sektörün çok ağır kayıplara uğrayacağını bildirerek, “Bunlara kesinlikle müsamaha gösterilmemeli. Bu tür saldırılar artık şirketler arası rekabette dahi kullanılıyor. Bir şirket ticari faaliyetlerinin tümünü netten yapıyorsa, ona yönelik birkaç saatlik bir siber saldırı, o şirketin büyük zarara uğramasına neden olacaktır. Bu konu, duygusallıktan uzak şekilde ele alınmalı..” dedi.

on creating content, 97 percent of information in virtual environment is produced in abroad.Yıldırım emphasized that they have no purpose to inspect these information and statement President of USA Barack Obama in direction of forbid to use of social networking site to his wife and child move concern of giving message to the public. Yıldırım expressed that vicious contents is increasing in internet and 95 percent of complaints, received by Telecommunication Directorate (TİB), about child abuse and pornographic content. Yıldırım said: “The first step which have to be done, is remove unwilled, unasked information.To provide these information is to be far away. ..If you want, you make this but if you don’t, won’t make. It is up to your sensibility. But provide this kind of opportunity is public’s duty..Duty for society, family, and country...Related institutions and organizations will make this. Turkiye is leading country which takes farthest steps intended for use of virtual environment in the safest and best advantageous way. Today discussions about related regulations continue in this field in the world. The difficulty is legislation of countries which use internet, in the loop.” PUBLIC AND PRIVATE SECTOR WILL HAVE SIGNIFICIANT DAMAGE Chairman of Information and Communication Technologies Authority, Tayfun Acarer stated that important progress was made about internet in last 10 years in Turkiye. After, Third Generation Mobile Communication Systems (3G) is put into use, the number of internet subscribers reached 9,5 million and Turkiye will catch average of European Union until the end of the year . Acarer expressed that the number of smar phone will get up with the number of computer at the least in 2014 and half of 7 thousand phone which is bought each day, is smart phone. Acarer also emphasized dangerous and stated that contents such as Botnet and Trojen Horse make significant loss. Acarer stated that if don’t measures against this kind of malicious software, public and private sector will meet great losses and said: “We should never allow for this kind of issues.This kind of attacks are used even competition between companies. If a company makes all of its commercial activities through internet, a cyber attacks for the company for 1-2 hours cause huge losses to the company. This issue has to be handled far from emotionality. .”

TELEKOMDÜNYASI2011TEMMUZ

23


E-MAK@LE

“ELEKTRONİK ARŞİV DEDİKLERİ…” “Renowned Electronic Archive…”

Muzaffer Yıldırım Merhaba Sevgili Dostlar,

muzaffer.yildirim@ega.com.tr

Seçim dönemi sonrası yeni kabine de kuruldu. Her ne kadar “Bilişim” konusunun hangi Bakanlığa bağlı olacağı kafalarda soru işareti oluştursa da yeni Hükümet görevlerine başladı. Bunun etkileri yavaş yavaş sektörümüzde de görülecektir diye ümit ediyoruz. Zira seçim öncesinden bu yana bilişim açısından büyük projeler açılmadı. Aslında Sosyal Güvenlik Kurumu elektronik arşiv projesi gibi büyük proje planlamaları var, ancak henüz projeler başlamadı. Elektronik arşiv projesi sadece Sosyal Güvenlik Kurumu’nda değil, birçok kurumda konuşulan projelerin en başında geliyor. Bilindiği gibi kurumlar elektronik ortama geçmek konusunda önemli bir dönüşüm yaşıyorlar. Eskiden ya da hali hazırda kağıt ortamda gelen evrakların elektronik ortama aktarılarak sisteme dâhil edilmesi bu sü-

Hello Dearest Friends, After the election period, the new cabinet is formed now. Even though there are question marks about which Ministry will be responsible for the “Informatics”, the new Government began its office. We hope to see its effects step by step. Because, there haven’t been big projects since the period before the elections. Indeed some big projects like the electronic archive project of the Social Security Institution are at the planning stage; but such projects haven’t started yet. The electronic archive project is the primary project not only in the Social Security Institution, but also in many institutions. As is known, institutions are experiencing an important transformation in moving to electronic environment. One of the most important parts of this process is the integration of the old or already existing incoming paper-based documents by transferring to electronic media. For this reason, I want to discuss this issue in detail this month.

24

TELEKOMDÜNYASI2011TEMMUZ


recin önemli parçalarından biri. Bu nedenle bu ay bu konuyu masaya yatırmak istiyorum. Özellikle Kamu Kurumları arasında kâğıt evrakları elektronik ortama aktarma ve elektronik arşiv oluşturma konusunda bir yarış var son zamanlarda. Genellikle evrakı tara, sonra evrak numarası ya da konuya göre veritabanına kaydet, istediğim zaman evraka elektronik ortamda ulaşabileyim gibi oldukça basit yaklaşımlar çoğunlukta. Ancak arşiv standartlarına uygun olarak nasıl kayıt altına alacağım, evrak ve içerik yönetimini nasıl yapacağım, tarama standartları nasıl olmalı, belgeleri nasıl aslı gibi korumalıyım gibi soruları çözmeye çalışarak bu sistemi kurmaya çalışanlar da gün geçtikçe artıyor. En önemli ve güncel sorunlardan biri taranıp elektronik ortama aktarılan evrakların aslı ile aynı şekilde korunması ve Kurum’a aitliğinin ispatlanabilir olması. Bu konuda genel yaklaşım veritabanı güvenliği kuralları ile çözümler oluşturmak. Elbette evrakları sisteme yüklendiği haliyle korumak için veritabanı güvenlik kuralları kullanılabilir ancak bu yöntem hem pek yasal bir dayanak sunmuyor hem de kuruma aitliğinin ispatlanması için çözüm oluşturmuyor. Evrakların kuruma aitliğinin ispatlanması, değişmeden saklanabilmesi, sisteme aktaranlara sorumluluk verilmesi gibi birçok soruna ilaç olacak çözüm elektronik imza. Elektronik arşiv konusunda elektronik imza, kurumsal mühür ve zaman damgası oldukça büyük bir öneme sahip. Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü, Sosyal

There is a race especially among the Public Institutions lately, in transferring the paper-based documents into electronic media and creating an electronic archive. Generally we come across very simple approaches such as ‘scan the documents, and then save it to the database according to the topic or the issue number, so that I can reach it in the electronic media whenever I want’. But also there’s an increase in the number of people who try to build the system by trying to find answers to the questions such as; “How can I register a document in accordance with the standards of archive? How can I perform the document and content management? How should the standards of searching be? How should I protect the document?” How to protect the document, which is scanned and transferred into the electronic media, as its original and how to prove that it belongs to the Institution, are some of the most important, current problems. General attitude towards this matter is to find solutions via the database security rules. In order to protect the documents as they are downloaded to the system database, security rules may of course be applied. But this method neither provides a legal basis, nor brings a solution to prove the documents’ belonging to the institution. The solution for the matters like proving the documents’ belonging to the institution, keeping them without any change, giving the responsibility to the persons who transfer them to the system, is the electronic signature. Electronic signature, corporate seal and timestamp have a great importance for the electronic archive. Many institu-

TELEKOMDÜNYASI2011TEMMUZ

25


E-MAK@LE

Güvenlik Kurumu gibi birçok Kurum’da elektronik arşivlerin korunması ve bu tür problemlerin çözülmesi için elektronik ortama aktarılan evrakların imzalanması, kurumsal mühürlenmesi ve zaman damgası eklenmesi konusunda çeşitli çalışmalar yapılıyor. Hatta bu konuda gerekli mevzuat çalışmaları da sürdürülüyor. Kısa bir süre sonra bu çözümlerin uygulanması zorunlu olacak. Genel olarak uygulanmaya çalışılan yöntem şöyle: Kâğıt ortamdan taranarak elektronik ortama aktarılan evraklar Kurum’un yetki verdiği denetleyiciler tarafından kontrol ediliyor. Kâğıt kopyası ile elektronik kopyası arasında fark yoksa evrak denetçi tarafından kişisel elektronik imzası kullanılarak imzalanıyor. Böylece hem evrakın aslına uygun olarak sisteme aktarıldığının kontrolü denetçiye hukuksal sorumluluk verilerek sağlanıyor hem de daha sonradan yapılacak değişikliklerin denetlenmesi otomatik sağlanmış oluyor. Denetçilerin imzaladıkları evraklar merkeze aktarılıyor. Denetçi imzası ve yetkisi kontrol ediliyor ve sorun yoksa evraka kurumsal mühür ve zaman damgası ekleniyor. Evrak arşivde bu haliyle saklanıyor. Evrakın her kullanımında kurumsal mühür ve zaman damgası kontrol ediliyor. Kuruma aitliği ve değişmezliği bu yolla kontrol edildikten sonra güven içinde kullanılıyor ya da paylaşılıyor. Sadece denetçi imzası olan evraklara kurumsal mühür eklenerek kontrolsüz her türlü dokümana kurumsal mühür eklenmemiş oluyor. Evrak üzerinde herhangi bir sahtecilik ya da benzeri bir farklılık tespit edilmesi durumunda sorumlu doğrudan denetçi olacağı için otomatik bir koruma da sağlanmış oluyor.

26

tions like General Directorate of State Archives, and Social Security Institution, work on the matters such as protecting the electronic archives, signing the documents transferred to the electronic media to solve this kind of problems, putting the corporate seal on them, adding the timestamp. Even the essential works on the legislation about this issue are being performed. After a while later, the application of these solutions will be mandatory. To say it in general, the method applied is like this: After being scanned from the paper and transferred to the electronic media, the documents are controlled by the controllers authorized by the institution. If there is no difference between the paper-based and electronic copies of the documents, controller signs it with his personal electronic signature. Thus, a legal responsibility is given to the controller, and it’s controlled whether the document was transferred into the system faithfully. This also enables the control of the future changes in the document. Documents signed by the controllers are transferred to the center. Controller’s signature and authorization is controlled; if there’s no problem, corporate seal and timestamp are put on the document. The document is kept in the archive in this state. The corporate seal and the timestamp are controlled in each usage of the document. After it is controlled that it belongs to the institution and hasn’t changed, it is used or shared safely. Only by adding the corporate seal to the documents with the controller’s signature, every kind of uncontrolled documents become sealed. In condition that any kind of change or forgery is detected, the controller is the responsible; therefore it is protected automatically.

Bu yapının tam olarak devreye girmesinde en büyük engel: Kurumsal Mühür. 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu sadece kişisel imzayı içeriyor. Ülkemizde kurumsal mühür konusu sadece elektronik fatura sistemleri için mali mühür adıyla Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından tanımlandı. Ne yazık ki sadece elektronik fatura işlemleri için hukuksal olarak geçerli. Ancak geçici olarak küçük iç düzenlemeler yaparak arşiv işlemleri için de kullanılabilir. Kurumsal mühür konusunun acil çözüm beklediğini biliyoruz. Ancak bu konuda sebebini anlamakta zorlandığımız bir direnç var. Daha önceki yazılarımda sizlere bu konuyu BTK’ya sorduğumuzu ve cevap beklediğimizi yazmıştım. Henüz bir açıklama yok. Kuruma ait evrakların kurumsal mühür yerine yetkili kişinin imzası ile imzalaması öneriliyor. Hiç kimse Kurumun genel evraklarına kendi imzasının eklenmesini istemez. Kaldı ki istese bile yıllar sonra kurum evrakı kullanılırken Müdür Ahmet Bey’in imzasını doğrulamak anlamlı olmaz. Hali hazırda kâğıt ortamda evraklar üzerine Kurum yetkilileri kendi parmak izlerini değil Kurum kaşesini vurduklarına göre bu önerinin de çok anlamlı olmadığı görülebiliyor. Kimlik paylaşım sistemindeki verilerin paylaşılmasından arşiv sistemine kadar birçok uygulama güvenliğinin sağlanması için Kurumsal Mühre ihtiyaç duyuyor. İnşallah bu konuda kısa sürede gerekli düzenlemeler yapılır.

The biggest obstacle in front of this structure is the ‘Corporate Seal’. Electronic Signature Law No. 5070 includes only personal signature. In our country, the corporate seal matter has been defined only by Revenue Administration of the Ministry of Finance. Unfortunately, it is legally usable only for the electronic billing transactions. But as an interim remedy, it may be used for the transactions about archives with a few internal arrangements. We know that this matter of seal needs a quick solution. But there’s a resistance which we fail to see why, about this matter. In the previous months, I wrote that we had asked this to ICTA and were waiting for a reply. There isn’t any explanation yet. Only suggestion is to put the authorized person’s signature on the documents of the Institution, instead of the corporate seal. Nobody wants his signature to be put on the general documents of the institution. Even though he wants, it won’t be meaningful to confirm Manager Ahmet’s signature while using the document of the institution years later. As the authorities of the Institution don’t put their fingerprint on the existing paper-based documents instead of Corporate Seal, this suggestion doesn’t sound so meaningful. Corporate Seal is needed for the security of many applications, from the sharing of the data in the identity sharing system to the archive system. I hope that the necessary arrangements for this matter will be done in the soonest time.

Sevgili Dostlar, bu aylık bu kadar. Gelecek ay görüşmek dileğiyle, sağlıcakla kalın…

Dear friends, that’s all about it for this month. Hope to see you next month. Take care of yourself…

TELEKOMDÜNYASI2011TEMMUZ



TD HABER

TÜRKİYE’NİN BİLİM VE TELEKOMÜNİKASYON POLİTİKASINI YÜRÜTECEK BAKANLAR BELLİ OLDU BİLİŞİM VE TEKNOLOJİ YILDIRIM İLE ERGÜN’E EMANET MINISTERS WHO CARRY OUT SCIENCE AND TELECOMMUNICATION POLICY OF TURKIYE BECOMES CLEAR ICT AND TECHNOLOGY IN HANDS OF YILDIRIM AND ERGÜN

61.

W

Başbakan Erdoğan, yeni kabine üyelerini açıklarken, bilişim ve telekomünikasyon camiasının merakla beklediği bakanlıklarda ise bir değişiklik olmadı. Hükümet, seçimlerden kısa süre önce bakanlıkların yapısını değiştirirken, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı ikiye bölünmüştü. Ticaret ayağı, Gümrük Müsteşarlığı ile birleştirilerek, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı oluşturulurken, sanayi ayağı ise Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’na dönüştürüldü. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’na, bir önceki hükümette de Sanayi ve Ticaret Bakanlığı’nı yürüten Nihat Ergün getirildi. Bu bakanlık, sanayi konusundaki görevleri yanında, bilim, teknoloji ve yenilikçilik politikalarını ilgili kurum ve kuruluşlarla işbirliği yaparak belirleyecek, uygulayacak veya uygulanmasını sağlayacak. Bakanlık bünyesinde bir de Bilim ve Teknoloji Genel Müdürlüğü kurulacak. TÜBİTAK da bundan sonra Başbakanlık bünyesi yerine, Bilim Bakanlığı ile ilişkili olarak görev yapacak.

While Prime Minister Erdoğan explained new council of ministers, there isn’t any change on ministry which was awaited impatiently by ICT and telecommunication community. The government changed structure of ministry shortly before the election and Industry and Trade Ministry was divided into two parts. While Trade part created Customs and Trade Ministry by uniting with the Undersecretariat of Customs, Industry part is transformed Industry and Science Ministry. Nihat Ergün, had been carrying out duty of Industry and Trade Ministry at previous government, appointed to Science, Industry and Technology Minister. This ministry will determine and apply science, technology and innovativeness policies by making collaboration related institution and organizations and have policies applied in addition to duties in the field of industry. Science and Technology General Directorate will also be established within the body of the ministry. TÜBİTAK will work under the roof of Science Ministry instead of Prime Ministry.

Hükümet Başbakan Tayyip Erdoğan tarafından açıklanırken, hükümetin bilişim, telekomünikasyon, bilim ve teknoloji politikalarını yürütecek olan bakanlar da netleşti. Kabinede köklü bir revizyona gitmeyen Erdoğan, artık ağırlıklı olarak bilim politikalarını yürütmesi için yeni kurulan Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın başına Nihat Ergün getirildi. Ulaştırma Bakanlığı ise 4. dönemde de Binali Yıldırım’a verildi. Türkiye’nin bilgi toplumu stratejisini yürütecek olan ve yeni kurulan Kalkınma Bakanlığı’nı da Cevdet Yılmaz yürütecek.

28

TELEKOMDÜNYASI2011TEMMUZ

hile 61th Government is explained by Prime Minister Tayyip Erdoğan, ministers who will carry out ICT, telecommunication, science and technology policy of government, became clear. Erdoğan, didn’t rebuild council of ministers radically, make Nihat Ergün minister of Science, Industry and Technology Ministry which is totally new ministry to carry out science policies mainly. Transportation Ministry is given to Binali Yıldırım for the 4th period. Cevdet Yılmaz became minister of Development Ministry which is totally new ministry to carry out information society strategy of Turkiye.


ERGÜN: AR-GE’YE ODAKLANACAĞIZ Bu göreve getirilmesine yönelik olarak açıklama yapan Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, bakanlıktaki değişimle, Türkiye’nin ileri teknoloji ürünler üretmesi ve bunların ihracat içindeki payının artırılması gibi bir noktaya, üniversitesanayi işbirliğine, daha çok teknoloji geliştirecek Ar-Ge çalışmalarının ağırlık kazanmasına odaklanan bir yapının ortaya çıktığını ifade etti. Ergün, Türkiye Bilimler Akademisi ve TÜBİTAK’ın da bakanlığına bağlı bir kuruluş haline geldiğini belirtti ve Artık daha çok Ar-Ge ve teknoloji odaklı, üniversitesanayi işbirliği odaklı bir çalışma yürüteceğiz ve inşallah onların da meyvelerini hep beraber toplayacağız. Teknolojiyi ürüne dönüştürme ve dünya pazarları odaklı bir yapıya ağırlık vereceğiz” dedi. Türkiye’nin 2023 yılı hedeflerine ulaşabilmesi için bugünkü üretim yapısını ve modelini değiştirmesi, orta ve ileri teknolojilerde ve yüksek katma değerli ürünlerde, bulunduğu coğrafyanın üretim ve Ar-Ge merkezi olması gerektiğini ifade eden Ergün, “Türkiye bu hedefi gerçekleştirebilir. Bilgiyi teknolojiye dönüştürmeden, teknolojiyi ticarileştirmeden bir yere varamayız” dedi. Hükümet, DPT’nin birimlerini ise Kalkınma Bakanlığı olarak bakanlığa dönüştürürken, bu bakanlık, bilgi toplumuna ilişkin politika, hedef ve stratejiler hazırlamak, bu alanda kamu kurum ve kuruluşları, sivil toplum örgütleri ile özel sektör arasındaki koordinasyonu sağlamak ve uygulamayı etkin bir biçimde yönlendirmekle görevli olacak. Kalkınma Bakanlığı görevini de önceden DPT’den sorumlu olan Cevdet Yılmaz yürütmeye devam edecek. Haberleşme Genel Müdürlüğü, TÜRKSAT ve Bilgi ve Teknolojileri Kurumu’nun ilişkili olduğu Ulaştırma Bakanlığı görevini de yine Binali Yıldırım yürütecek.

ERGÜN: WE WILL FOCUS ON R&D Science, Industry and Technology Minister, Nihat Ergün has made an explanation about his new duty and stated that with change in the ministry, the structure which focuses on manufacturing high-tech products of Turkiye, increase of its share in exportation, university-industry collaboration, gain importance R&D studies to develop more technology, appear. Ergün expressed that Turkish Academy of Science and TÜBİTAK became an organization connected with the ministry and said: “We will carry out studies more R&D and technology-based, universityindustry collaboration-based and ı hope we will take results all together. We will focus on transform technology to product and world markets-focused structure. “ Ergün expressed that Turkiye have to change existing manufacturing model and structure and have to be manufacturing and R&D center in the region in the field of medium and high technologies and high-added value products in order to achieve aims for 2023 and said: “Turkiye can achieve the target. We can’t get anything without transform information to technology and commercialize technology.” The Government transform unit of DPT (State Planning Organization) to ministry as Development Ministry and the ministry will be responsible for prepares policy, aim and strategies related information society, ensure coordination between private sector, public institution and organizations and NGOs and process application effectively. Cevdet Yılmaz who was responsible for DPT, will continue to function as Development Minister. Binali Yıldırım will continue to function as Transportation Minister which Communication General Directorate, TÜRKSAT and Information and Communication Technologies Authority connected with.

TELEKOMDÜNYASI2011TEMMUZ

29


TD HABER

BAŞBAKAN 61. HÜKÜMET PROGRAMINI AÇIKLADI ERDOĞAN: “TÜM VATANDAŞLARA ELEKTRONİK KART DAĞITILACAK” PRIME MINISTER EXPLAINED PROGRAM OF 61th GOVERNMENT ERDOĞAN: “ELECTRONIC CARD WILL BE DISTRIBUTED TO ALL CITIZENS”

S

P

eçimlerin ardından yeni hükümeti kuran Başbakan Tayyip Erdoğan, 61. Hükümet programını TBMM’ye sundu. Erdoğan, hükümet programının tanıtımında, tüm vatandaşlara Elektronik Vatandaşlık Kartı dağıtacaklarını belirterek, “Elektronik Vatandaşlık Kartı, kamu hizmetlerinin sunumunda kimlik doğrulama işlemleri için kullanılacak. Böylece, vatandaşlarımız kamu hizmetlerine 7 gün 24 saat evlerinden veya işyerlerinden ulaşabilecek” dedi.

rime Minister Erdoğan, established new government after election, presented program of 61th Government to the Constitution of the Republic of Turkiye. At the presentation of government program, Erdoğan stated that they will give Electronic Citizenship Card to all citizens and said: “Electronic Citizenship Card will be used in order to identity authentication on public services delivery. By this way, citizens can use public services 7/24 from homes and business offices.”

Hükümet programını Meclis’e sunan Erdoğan, programda bilişim ve teknoloji alanındaki çalışmalara da yer verdi. Adaletin hızlandırılması için bilişim teknolojisini yargının hizmetine sunduklarını belirten Erdoğan, “Ulusal Yargı Ağı Projesiyle (UYAP) adliye, nüfus, tapu, polis ve seçim kurulları gibi birçok kurumu elektronik ağlarla birbirine bağladık. Gecikmiş adalet, adalet değildir anlayışıyla yargı süreçlerini daha da hızlandıracağız” dedi.

Erdoğan, presented program of the government, gave place to studies in the field of ICT and technology in the program. Erdoğan stated that they offer ICT technology into service of judicial in order to accelerate justice and said: “We interconnected National Judicial Network Project (UYAP) with many of organization such as court, population, land registry, police and election board by electronic networks. We will accelerate judicial process further with the perception of delayed justice is not justice.”

VATANDAŞTAN BELGE İSTENMEYECEK DOCUMENT IS NOT REQUIRED BY CITIZENS

30

Kamu hizmetlerinin sunumu sırasında vatandaşlardan, diğer kamu kurumlarında bulunan bilgi ve belgelerin artık istenmeyeceğini aktaran Erdoğan, “Bugün vatandaşımız, devlet ile olan işlerinin büyük bir kısmını internet üzerinden kolaylıkla yapabiliyor. Okul kaydından vergi ödemelerine, araç satışından tapu muamelelerine, ihracat-ithalattan trafik işlemlerine kadar birçok hizmeti elektronik ortamda verilebilir hale getirdik. Kamudaki işlemlerin resmi olarak elektronik ortamda gerçekleşmesine imkân sağlayan e-imza uygulamasını hayata geçirdik” diye konuştu.

Erdoğan stated that information and documents in other public institution and organizations from citizens anymore while public service delivery and said: “Today, our citizen can make a big part of governmental transactions through internet easily. We make many of service from school enrolment to tax payment, from vehicle sale to land registry transactions, from export-import to traffic transactions available to give in electronic environment. We put e-signature application which makes transactions in public to make in electronic environment officially, into use.”

Erdoğan, tüm vatandaşlara Elektronik Vatandaşlık Kartı dağıtacaklarını kaydederken,”Elektronik Vatandaşlık Kartı, kamu hizmetlerinin sunumunda kimlik doğrulama işlemleri için kullanılacak. Böylece, vatandaşlarımız kamu hizmetlerine 7 gün 24 saat evlerinden veya işyerlerinden ulaşabilecek” dedi.

Erdoğan expressed that Electronic Citizenship Card will be given to all citizens and said: “Electronic Citizenship Card will be used in order to identity authentication on public services delivery. By this way, citizens can use public services 7/24 from homes and business offices.”

TELEKOMDÜNYASI2011TEMMUZ


HER ÖĞRENCİYE E-KİTAP

E-BOOK FOR ALL STUDENTS

Eğitim sistemini de yineden yapılandıracaklarını ifade eden Erdoğan, “Tüm okullar, öğretmenler ve öğrenciler arasında kesintisiz bir elektronik iletişim ortamı sağlayacağız. FATİH Projesi ile eğitim ve öğretim teknolojilerinde çağın gerektirdiği teknolojik gelişmelere uygun ve dünyaya örnek olacak yeni bir uygulamaya geçeceğiz. Her öğrencimize, eğitim müfredatını da içeren birer elektronik kitabı (e-kitap) ücretsiz dağıtacağız. E-kitap çalışmaları kapsamında Türk edebiyatının klasik kaynaklarını elektronik ortamda yayınlayacağız” dedi.

Erdoğan expressed that they will restructure education system and said: “We will provide uninterrupted electronic communication environment between all schools, teachers and students. We will start to use totally new system which is in accord with technologic developments required by age in training and education technologies and will be model in the world. We will distribute electronic book (e-book) which include curriculum costless to all students. We will publish classic resources of Turkish literature in electronic environment within the e-cook studies.”

Önümüzdeki dönemde uygulanacak yeni üretim stratejisine de değinen Erdoğan, bu kapsamda ileri teknoloji içeren ürünlerin üretimine ağırlık verileceğini aktardı. Erdoğan, “Elektrikli otomobil imalatı, ileri teknoloji içeren hava taşıtı motorları ve parçalarının imalatı konularında teşvik sistemini güçlendirerek yurtiçi üretim kapasitesini artıracağız. Sanayide uzun dönemli vizyonumuz orta ve yüksek teknolojili ürünlerde Avrasya’nın üretim üssü olmaktır. Orta ve yüksek teknolojili sektörlerin katma değerini, üretim ve ihracat içindeki payını artıracağız. Düşük teknolojili sektörlerde katma değeri yüksek ürünlere geçişi sağlayacağız. Bu hedeflere ulaşabilmek için yatırım ve iş ortamını iyileştirmeye devam edecek, rekabet gücümüzü artıracak şekilde alt yapıyı güçlendirmeyi sürdüreceğiz.

Erdoğan also mentioned new manufacturing strategy which will be applied in coming period and stated that within this scope manufacturing of high-tech products will be given weight. Erdoğan said: “We will increase domestic productive capacity by strengthening promotion system in the field of manufacturing electric car, high- tech engine of air vehicle and manufacturing of components. Our long period vision in industry is being manufacturing base of Eurasia in the field of mid and high tech products. We will increase added value and share of mid and high-tech sectors in manufacturing and export. We will provide transition to high added value products in low-tech sectors. We will continue to enhance investments and job context in order to achieve these targets and strengthen our infrastructure so as to increase our competitive power.”

YERLİ İNSANSIZ HAVA ARACI Savunma sanayinde yürütülen projelere de değinen Erdoğan, “ 2023’te kendi milli tüfeğini, topunu, tankını, helikopterini, uçağını, insansız hava araçlarını, uydularını tasarlayan, üreten ve ihraç eden bir Türkiye hedefliyoruz” dedi. Ar-Ge’ye ayrılan kaynakların etkin ve verimli kullanılması ve daha çok faydaya dönüşmesini sağlamak üzere Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığını kurduğunu kaydeden Erdoğan, “Kurulan Bakanlığımız ArGe ve yenilik alanında özel sektörle yakın çalışmayı sağlayarak bilgi ve teknolojinin ürüne dönüşmesinde önemli rol oynayacak” diye konuştu.

DOMESTIC UNMANNED AIR VEHİCLE Erdoğan mentioned about projects in defense industry and said: “We aim Turkiye which will be designing, manufacturing and exporting its own national gun, weapon, tank, helicopter, plane, unmanned air vehicle and satellite in 2023.” Erdoğan expressed that they established Science, Industry and Technology Ministry in order to use resources for R&D efficiently and productively and return to more benefit and said: “Founded Ministry will have important role on transform information and technology to product by providing to work with private sector closely in the field of R&D and innovativeness.”

TELEKOMDÜNYASI2011TEMMUZ

31


KİŞİ-CELL

Kullanıcı Deneyimi User Experience

Mustafa Aykut

mustafa.aykut@turktelekom.com.tr

İnternet siteleri ve bu sitelere konulan İnternet uygulamaları yıllar içerisinde evrimleşip karmaşıklaştıkça İnternet ile İnterneti kullananlar arasındaki etkileşim ve kullanıcıların deneyimleri daha önemli hale geldi. Kullanıcılar bir internet sitesine girdiklerinde, ister istemez şu soruların yanıtlarına göre o siteyi benimsiyor ya da bir daha açılmamak üzere kapatıyorlar. Bu sitenin bana kattığı değer ne? Bu siteyi kolayca kullanabiliyor muyum? Kullanırken keyif alıyor muyum? Bu üç can alıcı soruya en iyi cevabı verebilmek için yeni bir iş alanı doğdu. Kullanıcının girdiği İnternet sitesine bağımlı kalmasını sağlamak üzere yöntemler geliştiren, tasarımlar yapan ve kullanıcıya en uygun, en iyi, en kullanışlı, en değer katan siteyi sunmaya çalışan bu iş kolunun çalışanlarına ‘ Müşteri Deneyimi Tasarımcısı (User Experience Designer)’ diyoruz.

As the web sites and the internet applications on these sites evolve and get more complicated, the interaction between users and the user experiences became more important. When users enter into a web site, they inevitably decide to either like that web site or close it forever in line with the answers of these questions: What is the value this web site adds to me? Can I use this web site easily? Do I enjoy using it? Now there is a new job area in order to give the best answer to these three crucial questions. Ones who work in this job area are named as ‘User Experience Designer’. They develop methods to keep the user addicted to the web site; they design and try to present the best, most appropriate, most useful and most enriching web site to the user. Previously, after the designers launched the products they had developed, they would lose time with explaining the users how to use them. It was Donald Norman who raised the concept of user-focused-design. Claiming that a design must

32

TELEKOMDÜNYASI2011TEMMUZ


Daha önceleri tasarımcılar geliştirdikleri ürünleri piyasaya sürdükten sonra kullanıcıların onları nasıl kullanacağını anlatmakla zaman yitirirlerdi. İlk kez kullanıcı odaklı tasarım kavramını ortaya atan ve tasarımın kullanıcının arzu ve ihtiyaçlarına göre yapılması gerektiğini söyleyen araştırmacı Donald Norman Kullanıcı Deneyimi (User Experience - UX) deyimini türetti. Kullanıcı Deneyimi, bir kullanıcının herhangi bir sistem ile etkileşimde (interfacing) iken neler hissettiğinin tümüne verilen addır. Söz konusu sistem bir web sitesi olabileceği gibi bir İnternet uygulaması da olabilir. Hatta masa üstü bilgisayarın yazılımları, bir modemin işletim sistemi hatta bir oyun konsolunun içeriği bile Kullanıcı Deneyimi’nde sistem olarak değerlendirilmelidir. Örneğin, eTicaret yazılımını kullanarak İnternetten alışveriş yapmak isteyen bir kullanıcı için Kullanıcı Deneyimi bu alışverişi yapıp-yapamamakla sınırlı değildir. Onu ne kadar kolayca yapabildiği, her yerde, her zaman yapıp-yapamadığı, yaparken keyif alıp-alamadığı da kullanıcı deneyiminin önemli bir parçasını oluşturur. ISO’nun 9241-210 numaralı standart tanımında da Kullanıcı Deneyimi açıklanmaya çalışılmıştır. Bu tanıma göre ‘bir kişinin bir ürün, bir sistem ya da bir servisi kullanırken ya da kullanma beklentileri içindeyken gösterdiği tepkiler ve onları nasıl benimsediği Kullanıcı Deneyimini oluşturur. Kullanıcı Deneyimi subjektiftir ve kullanımdan kullanıma değişiklik gösterir. Kullanıcı Deneyimi’nin içerisinde duygular, ön yargılar, tercihler, kabul edip-edememe, fiziksel ve psikolojik tepkiler, alışkanlıklar, kullanmadan önceki, kullanım sırasındaki, kullanımdan sonraki üstesinden gelme becerileri (accomplishment) yer alır. Kullanıcı Deneyimi denilince, son yıllarda akla ilk gelen marka Apple, ürünler ise iPod, iPhone ve iPad oluyor. Bu bir rastlantı değildir. Apple gerçekten de hiç bir şeyi yeniden icat etmedi. Var olanları inovatif biçimde Kullanıcı Deneyi-

be prepared according to the user’s needs and demands, he invented the phrase User Experience (UX). User Experience is a phrase used for everything that a user feels while interfacing with a system. This system may either be a web site or an internet application. Furthermore, the software of a laptop, or the operating system of a modem, or even the content of a game console should be considered as a system in User Experience. To give an example, User Experience for a user who wants to shop online via e-commerce software is not limited only to doing this shopping or not. How easily he can do that, whether he can do it anytime and anywhere or not, whether he enjoys doing it or not are the other important parts of the user experience. The standard definition of ISO 9241-210 attempts to explain User Experience. According to this definition User Experience involves a person’s perceptions and responses that result from the use or anticipated use of a product, system or service.” User Experience is subjective and it changes from person to person. It includes feelings, prejudices, preferences, acceptances/non-acceptances, physical and psychological reactions, habits, accomplishment before, while and after use. In the recent years, Apple is the first brand which comes to mind with the phrase User Experience, while iPod, iPhone and iPad are the first products. This is not a coincidence. Apple didn’t reinvent anything, but presented the already existing things in an innovative way through User Experience in a different context. Walkman, tablet PCs, mobile phones already existed. But the users weren’t happy with their experiences while using them. Mobile phones’ very small keypads and screens, problems with the internet connection, slowness in the management of the names and contact info in the directory, and problems while watching video or listening to music compelled the users to struggle with undesired difficulties and even annoyed them. Apple recreated the mobile phone around some basic attitudes

TELEKOMDÜNYASI2011TEMMUZ

33


KİŞİ-CELL

miyle bir başka kontekste sundu. Walkman, tablet PC’ler, mobil cep telefonları zaten vardı. Ancak kullanıcılar onları kullanırken yaşadıkları deneyimlerden dolayı mutlu değildi. Cep telefonlarının küçücük tuşları, küçücük ekranları, İnternete bağlanırken karşılaşılan sıkıntılar, telefon defterindeki isimleri ve kontak bilgilerini yönetmedeki hantallıklar, video izlerken, müzik dinlerken kısıtlamalar kullanıcıları istemedikleri güçlüklerle boğuşmaya zorluyor, adeta onları bezdiriyordu. Apple’ın iPhone’u bazı temel yaklaşımlar etrafında, cep telefonunu yeniden yarattı. Yeni, kullanılması zor, anlaşılmaz özellikler ile doldurmak yerine basit Kullanıcı Deneyimleri’ne yani kullanıcıların kendi arzu ve isteklerine yöneldi. Gerçek deneyimleri öne çıkardı. Ekranı büyüttü. Gerekmediği zaman tuşları gözümüzün önünden sildi. Videonun kalitesini artırdı. Daha kolay sörf yapmaya yarayan arayüzler geliştirdi. Daha kaliteli mikrofonlar yerleştirdi. Daha kolay ve eğlenceli bir şekilde müzik albümlerine ulaşılmasını sağladı. Arkadaşlarımızın erişim bilgilerini daha rahat yönetebilecek sistemler oluşturdu. Kullanıcı ile sistem arasındaki etkileşimi daha çok bir iletişim olarak ele aldı. Vizyon belirlemede öncü oldu. İlk kurumsal kullanıcısı, Amerika’nın güçlü operatörü At&T’yi ikna ederek alışık olduğu sistemlerde köklü değişiklikler yapılmasını sağladı. Detaylara özen gösterdi. Gerektiğinde ilave bir piksel için bile araştırma yapmaktan çekinmedi. Sonuçta, bu deneyimi yaşamak isteyen milyonlarca kullanıcı kitlesi oluşturdu. Onun bu başarısı, bugünlerde her sektörde kullanıcı odaklı tasarım kavramının önemini ortaya çıkardı, yeni bir trend yarattı. Eskiden ‘tasarımı yap, kullanıcıya sun, beğenmezse revize et, beğeninceye kadar bu süreci tekrarla, beğenirse tasarımı bitir’ yöntemi artık demode oldu. Onun yerine dinamik biçimde kullanıcı ile etkileşimde olan ve onun beklentilerini sezinleyerek kullanıcı memnuniyetini en öncelikli hedef olarak yaşama geçiren tasarımlar görüyoruz. Örneğin Amazon.com, Google.com iki farklı sistem olmasına karşın, bu yeni trend ile tasarlanmış web siteleri olarak karşımızda duruyor. Türkiye’deki okul öncesi, ilköğretim ve orta öğretimde yer alan 620 bin derslik yakın bir gelecekte dizüstü bilgisayarlarla donatılacak. FATİH Projesi olarak adlandırılan bu kapsamlı atılımda Kullanıcı Deneyimi büyük önem taşıyor. Bilgi ve iletişim araçlarının öğrenme-öğretme sürecinde daha fazla duyu organına hitap edilecek şekilde etkin kullanımı hedeflenirken 15-20 milyon çocuğumuzun kendi alışkanlıkları, beklentileri, sosyal yaşantıları, gelenek-görenekleri, yetenekleri, eğilimleri, bedensel ve zihinsel becerileri göz önüne alınarak Kullanıcı Deneyimi tasarımları yapılmalıdır. Bilimsel çevreler ve ilgili kamu kurumları bu konuda araştırmalar yapıp, istek ve beklentileri potansiyel tedarikçilere daha baştan iletmelidir. En önemlisi Kullanıcı Deneyimi Tasarımcısı alanındaki eleman açığını gidermek üzere hızla plan ve programlar geliştirilmelidir. Aksi halde yeni kuşaklarımızı teknolojiye ısındırmak ve onlara teknolojiden en büyük faydayı sağlamayı öğretmek isterken, teknolojiden nefret ettirme riskiyle karşı karşıya kalabiliriz.

34

TELEKOMDÜNYASI2011TEMMUZ

with iPhone. Rather than filling it with new, difficult and inconceivable features, it canalized into User Experience, in other words, to the users’ own desires and demands. It brought the real experiences to the fore. It enlarged the screen. It erased the keypad when it is not necessary. It improved the quality of the video. It developed interfaces for an easier surfing. It embedded microphones of high-quality. It provided access to music albums more easily and enjoyably. It constructed systems to manage our friends’ access info more easily. It accepted the interaction between the user and the system as a communication. It became a pioneer. Convincing its first institutional user At&T, a powerful operator of US, it provided fundamental changes in the systems to which it was used. It paid attention to details. It didn’t hesitate to do researches even for an extra pixel when needed. In the end it created a user group of millions who want to live this experience. This success of Apple exposed the importance of the concept of user-focused design in all sectors nowadays and created a trend. The former method based on “design, present to the user, revise if it’s not enjoyed, repeat this process until it’s enjoyed, finish the design if it is enjoyed” is outdated. Instead, we see designs dynamically interacting with the user, seeing his demands and carrying the user satisfaction out as a primary target. For an example, although they are two different systems, Amazon.com and Google.com are the web sites which were designed in line with this new trend. In the near future, 620 thousands classrooms used in the preschools, primary schools and secondary schools of Turkey will be equipped with laptops. In this comprehensive breakthrough, which is named FATİH Project, User Experience is of a great importance. As the efficient use of information and communication tools in the learning-teaching process by appealing to more senses is targeted, our 15-20 millions of children’s own habits, expectations, social lives, traditions, abilities, tendencies, physical and mental skills should be taken into consideration; and User Experience designs should be realized. The scientific communities and the related public institutions should do researches about this issue and convey the demands and expectations to the potential suppliers beforehand. Above all, plans and programs should be developed quickly to fulfill the need for personnel in the field of User Experience. Otherwise we may face the risk of causing our new generations to hate technology though we want to help them create intimacy with it and teach how to make the greatest profit of it.


EN AVANTAJLI iNTERNET AVEA JET! Kademeli Jet tarifesi ile 1GB’ı aştığınızda 4GB’lık ekonomik pakete otomatik geçiş var! z, hütsü Taah ratsız kont

444 1 500

avea içi 500

avea.com.tr

facebook.com/avea

Tarife, Jet Mobil Modem ile verilecek faturalı bireysel hatlara özel gerçekleştirilecek hat aktivasyonları için geçerlidir. Tarife aylık 1GB internet kullanımı içermekte olup, aylık tarife ücreti 9 TL’dir. JET Mobil Modem tavsiye edilen bayi satış fiyatı 49 TL’dir. Hat açılış vergileri 12 eşit taksitle abonenin faturasına yansıtılacaktır. Fatura dönemi içerisinde 1GB’ı aşan veri kullanımları 4GB’a kadar toplam 29 TL ile ücretlendirilecektir. 4GB’ı aşan kullanımlar paket aşım ücreti olan MB başına 0,05 TL ile ücretlendirilecektir. Kullanılmayan veri kullanım hakları fatura dönemi bitiminde silinir, transfer edilmez. Fiyatlara KDV ve ÖİV dahildir. Detaylı bilgi için: www.avea.com.tr


RÖPORTAJ

Ramazan Ersoy Tüketiciler, sistem üzerinden, Tüketici Sorunları Hakem Heyetlerinin adres ve diğer erişim bilgilerine ulaşabileceklerdir. Bugün itibariyle yaşadığımız en önemli güçlüklerden birisi de tüketicilerin ve diğer unsurların hakem heyetlerince verilen kararları sorgulayamamasıdır.

Consumers will be able access the address and other information of Arbitration Committees for Consumer Problems through the system. As of today, one of our most important challenges is that consumers and other elements cannot examine the decisions of Arbitration Committees. 36

TELEKOMDÜNYASI2011TEMMUZ

Mobil teknolojiler hayatın her alanında sıklıkla kullanılırken, tüketiciler, artık yaşadıkları sorunları anında şikâyet edebilecek. Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürü Ramazan Ersoy, yaptıkları alışverişlerde vatandaşların artık, cep telefonlarını kullanarak şikâyetlerini yapabilmelerinin sağlanacağını belirterek, “Bu uygulama, zaman ve mekandan bağımsız olarak, tüketicinin herhangi bir problem ile karşılaştığında cep telefonunda bulunan mobil tüketici programını açarak, firma, ürün ve şikâyet bilgilerini girmek suretiyle şikayette bulunmalarını sağlayacaktır” dedi. Tüketici ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürü Ersoy, tüketici portalı ve önümüzdeki süreçte devreye girecek olan mobil tüketici uygulaması hakkında TELEKOM DÜNYASI’nın sorularını yanıtladı.

While mobile technologies are being used in every field of life, now the consumers have the chance to make complaints about the problems they have, immediately. Ramazan Ersoy, General Manager of the Consumer Protection and Market Surveillance Department, said that people will be able to make complaints via their mobile phones during shopping. He said: “With this application, consumers will be able to make their complaints, independently from time and place, as soon as they have any problem, with the help of the mobile consumer program in their mobile phones, just by entering the information about the firm, product and their complaint”. Ersoy, General Manager of Consumer and Market Surveillance, answered the questions of TELEKOM DÜNYASI about the consumer portal and the mobile consumer application which will be activated in the following days.


Ramazan Ersoy Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürü General Manager of the Consumer Protection and Market Surveillance Department TELEKOM DÜNYASI: Genel Müdürlük olarak ne gibi online projelere ve bilişim projelerine imza attınız?

TELEKOM DÜNYASI: What kind of online projects and information projects have you as General Management put your signature to?

RAMAZAN ERSOY: Genel Müdürlüğümüz, iki önemli e-devlet projesi geliştirmiştir. TÜBİS - Tüketici Bilgi Sistemi Projesi olarak adlandırılan ilk projemiz ile tüketici şikâyetlerinin tek bir noktadan alınacağı, her il ve ilçe merkezinde bulunan toplam 975 adet Tüketici Sorunları Hakem Heyetinin gerek birbirleriye gerekse Bakanlığımız ile entegrasyonunun sağlanacağı ve ayrıca başta Sivil Toplum Kuruluşları (STK) olmak üzere bütün tüketici aktivistlerinin faaliyetlerini duyurabileceği bir internet sayfası kurulmuştur.

RAMAZAN ERSOY: Our General Management developed two important e-government projects. With our first project called ‘Consumer Information System Project’, a web site was set up where all consumer complaints could be gathered. This web site allowed the integration of 975 Arbitration Committee for Consumer Problems that are located in the centers of each city and county, with each other as well as our Ministry. It also became a media where all consumer activists, especially Civil Society Organizations (CSOs) could announce their activities.

Bu kapsamda, iki farklı online proje tamamlamıştır. Bunlardan ilki elektronik imza ile Satış Sonrası Hizmetleri Yeterlilik ve Garanti Belgelerinin düzenlendiği “e-imza ile e-belge” projesi, diğeri ise kısaca TÜBİS Tüketici Bilgi Sistemi projesidir. Bir diğer önemli projemiz ise “E-imza ile E-Belge” projesidir. Belgelendirme faaliyetlerinde yaşanan bürokratik işlemler, imalatçı veya ithalatçıların belge düzenleme konusunda gönüllü katılımını azaltmakta ve istenilen sonuca ulaşılmasını engellemektedir. Bu proje ile sorunun hızlıca aşılması sağlanmıştır.

In this context, two different online projects have been completed. First one was the project of “e-document with e-signature” which makes it possible to organize After-Sales Services Qualification and Warranty Documents with electronic signature. The other one is Consumer Information System Project. Our “e-document with e-signature” project is one of our important projects. Bureaucratic procedures during the documentation activities, reduce the voluntary participation of the manufacturers and importers in the document editing, and block the achievement of the desired result. This project enabled a quick solution to this problem.

TELEKOMDÜNYASI2011TEMMUZ

37


RÖPORTAJ

ONLINE DAVA AÇIN TELEKOM DÜNYASI: Tüketici portalı üzerinden ne gibi hizmetler veriliyor?

TELEKOM DÜNYASI: What kinds of services are provided through consumer portal?

RAMAZAN ERSOY: Tüketiciler, sistem üzerinden, Tüketici Sorunları Hakem Heyetlerinin adres ve diğer erişim bilgilerine ulaşabileceklerdir. Bugün itibariyle yaşadığımız en önemli güçlüklerden birisi de tüketicilerin ve diğer unsurların hakem heyetlerince verilen kararları sorgulayamamasıdır. Programın, bu eksikliği de gidereceği düşünülmektedir. Tüketicilerin, Tüketici Sorunları Hakem Heyetlerinde veya Tüketici Mahkemelerinde kullanacakları dilekçe örnekleri de portalda yer almaktadır. Tüketiciler, herhangi bir ürünün modeline, cinsine ve markasına göre, garanti belgesi sorgulaması yapabiliyor. Böylece tüketicilerin satın alma taleplerini yönlendirirken başvuracakları bir kaynak daha oluşturulacaktır. Ayrıca tüketiciler, Bakanlığımız tarafından düzenlenen tüm belgelerin geçerliliğini de sorgulayabilme şansına sahip olmuşlardır. Tüketiciler, satın aldıkları herhangi bir mal için, imalatçı veya ithalatçı firma tarafından kurulan servis istasyonu bilgilerine ulaşabilmektedir. Bu bölüm, TSE Başkanlığı veri tabanı ile entegre olarak çalışacak ve eş zamanlı veriler yayımlanacağından, servis istasyonu bilgilerinin güncel olacağı düşünülmektedir.

RAMAZAN ERSOY: Consumers will be able access the address and other information of Arbitration Committees for Consumer Problems through the system. As of today, one of our most important challenges is that consumers and other elements cannot examine the decisions of Arbitration Committees. It is thought that program will fill this deficiency. Petition samples that will be written by consumers to Arbitration Committees for Consumer Problems or Consumer Courts will be at the portal. Consumers are able to query the warranty according to the model, type and brand of any product. Thus, there will be another source for costumers to be used while making purchase requests. In addition, consumers will have the opportunity to query the validity of all documents held by the Ministry. Consumers can get information about the service station set up by the manufacturer or importer for any goods they purchase. Since this part will be integrated with the database of Head of TSE and provide real-time data, it is thought that information of service station will be up to date.

DAVA SONUCU CEPTEN GELECEK Portalın en önemli unsurlarından birisi de tüketici şikâyetlerinin alındığı bölümdür. Tüketiciler mevcut yöntemle, daha başka bir ifade ile yazılı başvuruları ile şikâyetlerini bildi-

38

OPEN AN ONLINE CASE

TELEKOMDÜNYASI2011TEMMUZ

BE INFORMED ABOUT THE CASE RESULT VIA MOBILE PHONE One of the most important elements of the portal is the section where consumer complaints are received. Consumers are able to report their complaints in written form as well as to


rebilecekleri gibi, internet sayfası üzerinden de başvurularını yapabileceklerdir. Sistem, internet sayfasından yapılan başvuruları ikiye ayıracaktır. Elektronik imzası bulunan tüketiciler, başvurularını ve başvurularına konu olan evraklarını internet sayfasından yükleyecek ve elektronik ortamda imzalayacaklardır. Bu başvuru elektronik ortamda işlem yapabilen hakem heyetine düşecek ve tüketicinin heyete gitmesine gerek kalmadan başvuru sonuçlandırılabilecektir. Elektronik imzaları olmayan ancak internet üzerinden başvuruda bulunmak isteyen tüketicilerin başvuruları da alınabilecektir. Sistem, hangi hakem heyetine başvurması gerektiğini ve başvurunun takip edilebilmesi için gerekli olan geçici başvuru numarasını tüketiciye bildirecektir. Tüketici, gerekli bilgi ve belgelerle birlikte başvuruda bulunduğunda, hakem heyeti internet üzerinde yer alan başvuru bilgilerini kullanacağından işlem miktarı da azalacaktır. Hakem Heyetinde karar olumlu veya olumsuz olarak alındığında, tüketicinin cep telefonuna başvurusu ile ilgili bilgiler de verilebilecektir. TELEKOM DÜNYASI: Portalın açıldığı günden itibaren, bu sistem üzerinden yapılan işlem sayıları nedir? RAMAZAN ERSOY: Sadece bu yıl içinde portala gelen tüketici şikayet sayısı yaklaşık 29 bin 500 adet olmuştur. Bu şikâyetlerin 22 bininin erkek tüketiciler tarafından gelmesi dikkat çekicidir. Tüketici şikâyetlerinin büyük bölümü, malın bedelinin iadesine yöneliktir. TELEKOM DÜNYASI: Bu portal üzerinden dava açılması, tüketiciye ne gibi kolaylık sağlamaktadır. Hakem heyetlerinin karar süreci hızlanmış mıdır? RAMAZAN ERSOY: E-imza sertifikasına sahip tüketiciler, evlerinden, işyerlerinden, mesai saatine bağlı kalmadan başvurularını yapabilmektedirler. Bu çerçevede, elektronik imza veya mobil imzaya sahip olan tüketicilerin başvurularının alınması ve değerlendirilebilmesi için ayrı bir yöntem tasarlanmıştır. Tüketici, www.tüketici.gov.tr adresine girerek, tüketici şikâyeti formuna şikâyete ilişkin bilgilerini yazar. Gerekli dokümanları sisteme yükler, başvurusunu kaydettiğinde oluşan başvuru formunu elektronik veya mobil imzası ile imzalar. Bu işlem sonucunda bir başvuru numarası üretilir. Bu başvuru numarası bundan sonraki tüm işlemlerde kullanılacaktır. Bu yöntemde tüketicinin herhangi bir evrak göndermesine, hakem heyetine gitmesine gerek bulunmamaktadır.

make applications through the website by using the current method. The system will separate applications through the website into two. Consumers, who have electronic signature, will make their applications and the related documents and electronically sign these documents on the website. This application will be forwarded to Arbitration Committee that is able to carry out the transactions in electronic environment. Thus, consumers will be able to finalize their applications without the necessity of going to Arbitration Committee. Consumers, who do not have electronic signatures, but want to make online application, will also be able to make their applications on the website. The system will inform consumers about which Arbitration Committee they should apply and the provisional application number to follow their application. When consumers make their applications by providing the necessary information and documents, Arbitration Committee will use online information. Thus the amount of transactions will also decrease. When a positive or negative decision is taken by Arbitration Committee, the related information will be provided to consumers through their mobile phones. TELEKOM DÜNYASI: What is the number of operations done through this system since the portal was opened? RAMAZAN ERSOY: The number of complaints received this year is about 29 thousand 500. It is remarkable that 22 thousand of these complaints are from male consumers. The majority of consumer complaints is about the refund of payments. TELEKOM DÜNYASI: What kind of convenience is provided by opening a case through the portal. Is the decision process of Arbitration Committees accelerated? RAMAZAN ERSOY: Consumers, who have e-signature certification, can make their applications from their homes or workplaces, without relying on overtime hours. Within this framework, a separate method has been designed for receipt and evaluation of applications of consumers who have electronic signature or mobile signature. Consumers visit www. tüketici.gov.tr ​​and provide the necessary information by filling the consumer complaint form. Then the required documents are provided and the application form is signed via electronic signature or mobile signature. A reference number is generated as a result of this transaction. This reference number will be used in all subsequent transactions. In this method, there is no need to send any paperwork, or go to Arbitration Committee.

YARGI SÜRECİ 20 GÜN AZALIYOR JUDICIAL PROCESS IS DECREASING 20 DAYS Tüketici Kanunu’na göre, değeri beş yüz milyon liranın altında bulunan uyuşmazlıklarda tüketici sorunları hakem heyetlerine başvuru zorunludur. Bu uyuşmazlıklarda heyetin vereceği kararlar tarafları bağlar. Taraflar bu kararlara karşı onbeş gün içinde tüketici mahkemesine itiraz edebilirler. Tüketici Sorunları Hakem Heyetleri (TSHH) tarafından verilecek kararlara itiraz merci Tüketici Mahkemeleridir. Tüketici veya satıcı, Hakem Heyetinin aldığı kararın bir ör-

According to the Consumer Code, in the case of disputes under the value of five hundred million lira, it is the mandatory to apply Arbitration Committee. The decisions of Arbitration Committee are binding for the parties of this dispute. Parties may appeal to the Consumer Court against decisions within fifteen days. Consumer Courts are the authority for complaints related to the decisions of Arbitration Committee for Consum-

TELEKOMDÜNYASI2011TEMMUZ

39


RÖPORTAJ

neği ile ilgili Mahkemeye başvuruda bulunmakta ve itiraz işlemini gerçekleştirmektedir. Tüketici Mahkemeleri, yapılan itirazları incelemek için Hakem Heyetlerinin Kararlarına ve bu kararı alırken kullandığı belgelere ihtiyaç duymaktadır. Tüketici Mahkemeleri, Hakem Heyetlerine gönderdikleri bir yazı ile başvuru dosyasını talep etmektedirler. Bu işlem, yazışmalarla gerçekleştirildiğinden, zaman ve kaynak kaybına sebep olmaktadır. Bakanlığımız ile Adalet Bakanlığı arasında sağlanan entegrasyon vasıtasıyla, herhangi bir TSHH kararının temyiz edilmesi istemiyle Tüketici Mahkemesinde açılan bir davada Tüketici Mahkemesi, davaya konu uyuşmazlık hakkında TSHH’de yapılan iş ve işlemlere ilişkin bilgi ve belgeleri TSHH Bilgi Sistemi üzerinden doğrudan çekebilecek ve böylece karar süresi yaklaşık 20 gün azalacaktır. Tüketici Mahkemeleri tarafından alınan kararlar e-Tüketici portalına gönderilecektir. Tüketici Hakem Heyetleri aldıkları kararların sonuçları hakkında bilgi sahibi olabileceklerdir. Tüketici Mahkemeleri ile Hakem Heyetleri arasındaki yazışmalar azaltılacak ve tasarruf sağlanacaktır. Hakem Heyetleri tarafından alınan kararlardaki usul ve esas hataları görülebilecek, bu tespitler eğitimlere temel veriş oluşturacaktır. Hakem Heyetine yapılan bir başvuru ile başlayan, bazen Tüketici Mahkemeleri bazen ise Yargıtay veya daha üst bir makamda alınan karar vasıtasıyla sonuçlanan olayın safahatı izlenebilecektir. TELEKOM DÜNYASI: Tüketiciler satın aldıkları ürünlere ait garanti belgesi, kullanma kılavuzları ve satış sonrası hizmetlerle ilgili ne gibi hizmetleri online olarak alabilmektedir? RAMAZAN ERSOY: Tüketicilerin yaşadıkları en önemli sorunlardan birisi de kullanma kılavuzlarını saklayamamaktır. Genellikle tüketiciler malı satın alıp kullanmaya başladıktan itibaren söz konusu kılavuzları okumamakta ve genellikle süreç içinde kaybetmektedirler. Ancak Kullanma Kılavuzları sadece ürünün kullanımına ilişkin bilgileri içermemektedir. Tüketicilerin muhtemel mağduriyetlerini giderebilmek için, satın aldıkları mallara ait kullanma kılavuzlarını, garanti belgelerini ve güncel servis istasyonlarına ait bilgilere erişebilecekleri bir yazılım geliştirilmiştir. Buna göre, tüketiciler satın aldıkları veya satın almayı düşündükleri mallara ait kullanma kılavuzlarına www.tuketici. gov.tr ve www.tüketici.gov.tr adreslerinden ulaşabilmekte, isterlerse bu belgeleri yazdırabilmektedirler. İŞ DÜNYASI GARANTİ BELGESİ İŞLEMLERİNİ İNTERNETTEN YAPIYOR TELEKOM DÜNYASI: Garanti Belgesi işlemlerinin internet ortamında yapılması projesi ile ne gibi faydalar elde edildi? RAMAZAN ERSOY: E-imzalı e-belge uygulaması ile İmalatçı ve ithalatçılar, başvurularını gece-gündüz, internete bağlandıkları herhangi bir yerden yapabilmektedirler. Yazışma vs. gibi bürokratik işlemler saniyeler bazında

40

TELEKOMDÜNYASI2011TEMMUZ

er Problems. Consumer or dealer can appeal to the related Court by providing an instance of the decision of Arbitration Committee. Consumer Courts needs the decisions of Arbitration Committees to examine the appeals and use the documentation to make a decision. Consumer Courts demand the application file with a letter sent to the related Arbitration Committee. Since this procedure is performed through correspondence, it leads to a loss of time and resources. Thanks to the integration provided between our Ministry and the Ministry of Justice, when consumers open a case against the decision of Arbitration Committee, Consumer Court will able to access the information and documents related to the work and transactions carried out by Arbitration Committee about the dispute. In this way decision time will be reduced approximately 20 days. Decisions taken by Consumer Courts will be sent to the e-Consumer portal. Arbitration Committees will be informed about the results of their decisions. Correspondence between Courts and Arbitration Committees will be reduced. Procedural and principal errors in decisions taken by Arbitration Committees can be seen, and these evaluations will provide a basis for education. The process, which begins with an application to Arbitration Committee and end with a decision taken by Consumer Court or Supreme Court, will be monitored. TELEKOM DÜNYASI: What kinds of services do consumers receive about warranty certificate, manuals and after-sales services belonging to the products they purchase? RAMAZAN ERSOY: One of the most important problems of consumers is the difficulty of keeping the manuals. Typically, consumers do not read manuals when they purchase and began use the product and they often lose the manuals. However, User Manuals do not include only the information related to the use of product. In order to solve the possible grievances of consumers, the software has been developed in order to provide the user manuals, warranty documents and information related to the current service stations. Accordingly, consumers can access the user manuals of the products they purchased or consider to purchase from www.tuketici.gov.tr and ​​www. tüketici.gov.tr and they can print the documents. BUSINESS WORLD CARRIES OUT THE TRANSACTIONS OF WARRANTY CERTIFICATE THROUGH THE INTERNET TELEKOM DÜNYASI: What kinds of befits are provided thanks to the project of making online warranty document transactions? RAMAZAN ERSOY: Manufacturers and importers can do their applications day and night, anywhere they have an internet access, via the e-document application with e-signature. Bureaucratic procedures like correspondences can be carried out in a few seconds. Expenses such as paper, postage and notarization costs are totally eliminated. As the


gerçekleşmektedir. Kâğıt, posta ve noter onayı gibi masraflar tamamen kalkmıştır. Sürecin tamamı izlenebilir olduğundan, iş takibi için ücret ödenmesine gerek kalmamıştır. Şirketler, e-imza teknolojisine ayak uyduracak, diğer e-devlet işlemlerinde de edinmiş olduğu bu deneyimi kullanabilecektir. Evrakları arşivleme problemi ortadan kalkmıştır. Sektör ve ürün bazında istenilen istatistik sorgulamaları çok kısa bir süre içerisinde yapılabilmektedir. Kayıt dışı ekonominin kayıt altına alınmasına yönelik önemli bir adım atılmıştır. Piyasa gözetimi ve denetimi için uygun bir veri tabanı oluşturulmuştur. Elde edilen bilgiler diğer kamu kurum ve kuruluşlarıyla da paylaşılmaktadır. Belgelendirmeye ait tüm bilgiler internetten yayınlanmakta, böylece tüketicilerin ve diğer ihtiyaç sahiplerinin istedikleri ürünle ilgili sorgulama yapması mümkün olmaktadır.

whole process is observable, there is no need to pay for the job tracking. Companies will be able to keep up with the esignature technology and use their experience in this field for other e-government transactions too. The problem of archiving the documents is eliminated. Any kind of statistical inspection can be performed in a very short period of time on the basis of sectors and products. An important step is taken for the registration of the informal economy. A proper data base is created for the market surveillance and inspection. The information obtained is shared with the other state institutions and organizations too. All information about the documentation is published on internet. Therefore it is possible for the consumers and others to make inquiries about the products they want. NOTARY COST OF 15 MILLION HAS BEEN SAVED

15 MİLYON TL’LİK NOTER MASRAFI YAPILMADI Belgelendirme işlemlerinin elektronik ortamda gerçekleştirilmesi ile ciddi tasarruf da elde edilmiştir. 195 bin adet işlem için sağlanan tasarrufun; 9 milyon 100 bin adet imza veya parafın atılmaması, 6 milyon 600 bin adet kâğıdın kullanılmaması,15 milyon TL. tutarındaki noter ücretinin ödenmemesi şeklinde tasarruf sağlanmıştır. Bu boyutta kâğıt kullanımının engellenmesi ile yaklaşık: 144 ton sera gazının atmosfere atılması,14 bin 350 kWh elektrik enerjisinin israf edilmesi, bin kg kirletici gazın atmosfere atılması, 6 bin 300 litre fuel-oilin harcanması, 136 ton suyun sarf edilmesinin önlendiği düşünülmektedir TELEKOM DÜNYASI: Tüketici portalının mobil ortamda da hizmet vermesi sağlanacak mı?

Transferring the documentation transactions to the electronic media provided a big amount of saving. 9 million and 100 thousands of signature and initial weren’t put, 6 million and 600 thousands of paper weren’t used, and 15 million TL wasn’t paid for the notary costs: This is the amount of savings in 195 thousands of transactions. Saving this amount of paper is believed to prevent disposal of 144 tons of greenhouse gases into the atmosphere, waste of 14 thousand and 350 kWh of electric energy, disposal of a thousand kilos of pollutant gas into the atmosphere, spending of 6 thousands and 300 liters of fuel oil, consumptions of 136 tons of water. TELEKOM DÜNYASI: Will the consumer portal provide service in mobile media too?

RAMAZAN ERSOY: Bu yönde de ciddi bir çalışma sürdürüyoruz. Mobil Tüketici adını verdiğimiz proje, önemli bir “m-devlet” projesi olacaktır. Bu proje ile tüketiciler www.tüketici.gov.tr adresi üzerinden yaptıkları tüm işlemleri yapabilecek, tüm verilere ulaşabilecektir. Mobil cihazların getirdiği kolaylık vasıtasıyla, sorunla karşılaştıkları herhangi bir yerde başvurularını yapabileceklerdir. Bugün itibariyle, internete bağlanabilen telefonlarla www.tüketici. gov.tr adresine ulaşılması mümkün olmakla beraber, mobil uygulamaları destekleyen yazılımlara ihtiyaç duyulmaktadır.Söz konusu projenin 2012 yılı içinde tamamlanması ve tüketicilerle paylaşılması planlanmaktadır. Sistem ile tüketiciler alışveriş yaptıkları anda yaşadıkları sorunları, anında bize bildirme imkânına kavuşacaktır. Tüketici daha mağazadan çıkmadan şikâyette bulunabilecektir.

RAMAZAN ERSOY: We are carrying on a serious work in this issue too. This project, the name of which is the ‘Mobile Consumer’, will be an “m-government” project. With this project, consumers will be able to do all transactions that they can do through the web site www.tüketici.gov.tr, and reach all information. With the help of the convenience provided by mobile devices, they will be able to make their applications wherever they face a problem. As of today, it is possible to reach the web site www.tüketici.gov.tr via any mobile phone with internet access; nevertheless, software is needed to support the mobile applications. The project concerned is planned to be completed and shared with the consumers in 2012. With this system, consumers will have the opportunity to report the problems they face, immediately to us while they are shopping. They will be able to make their complaints even before leaving the shop.

Ülkemizdeki cep telefonu kullanım oranındaki yükseklik ve GSM teknolojisinin geldiği nokta yadsınmaz bir hal almıştır. Bu uygulama, zaman ve mekândan bağımsız olarak, tüketicinin herhangi bir problem ile karşılaştığında cep telefonunda bulunan mobil tüketici programını açarak, firma, ürün ve şikâyet bilgilerini girmek suretiyle şikâyette bulunmalarını sağlayacaktır. Bu uygulama sırasında mobil imza kullanımı zorunlu olacaktır.

High rate of mobile phone usage rate and the level of GSM technology in our country has become undeniable fact. With this application, consumers will be able to make their complaints, independently from time and place, as soon as they have any problem, with the help of the mobile consumer program in their mobile phones, just by entering the information about the firm, product and their complaint. During this application, use of mobile signature will be required.

TELEKOMDÜNYASI2011TEMMUZ

41


TD HABER

TEKNOLOJİ BAKANI ERGÜN: “OKULLARA DAĞITILACAK 20 MİLYON ELEKTRONİK KİTAP TÜRKİYE’DE ÜRETİLSİN” TECHNOLOGY MINISTER ERGÜN: “20 MILLION ELECTRONIC BOOKS WHICH WILL BE DISTRBUTED TO SCHOOLS SHOULD BE MANUFACTURED IN TURKEY”

B

S

Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın bazı birimleri Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’na devredilirken, devir nedeniyle düzenlenen imza törenine, Teknoloji Bakanı Ergün ile Gümrük ve Ticaret Bakan Hayati Yazıcı katıldı. Ergün, burada yaptığı açıklamada, okullarda dağıtılacak 20 milyon elektronik kitabın Türkiye üretilmesini isterken, kamunun yüksek satın alma gücünün, Türkiye’deki bilişim sektörünün gelişimi için kullanılabileceğini belirtti. Ergün, kamunun, alımlarında Türkiye’deki yerli ürünleri tercih etmesi gerektiğini kaydederken, yasal düzenlemeyle getirilen yüzde 15’lik fiyat avantajına rağmen, yerli ürünlerin tercih edilmediğini söyledi. Ergün, kamunun yerli ürüne yönelmesinin, bazı teknolojilerin ve sanayi kollarının gelişmesini sağlayacağını vurguladı. Kamu ihale mevzuatında, yerli isteklinin tercih edilmesi halinde fiyat avantajı bulunduğunu bildiren Ergün, ancak ihaleyi alan yerli isteklilerin de yine ithal ürünle o işi yaptıklarını söyledi. Ergün, “Fakat bizim arzumuz yerli istekli kadar, yerli ürünler lehine fiyat avantajının kullanılması. Biz işi ihaleyle yerli istekliye veriyoruz ama bizim ihtiyacımızı ithal ürünlerle karşıla-

Some units of Science, Industry and Technology Ministry were made over to Customs and Trade Ministry and Technology Minister Ergün and Customs and Trade Minister Hayati Yazıcı joined to signing ceremony which was organized due to handover. Ergün wanted 20 million electronic books, will be distributed to students, to manufacture in Turkiye in the explanation at the ceremony and high purchasing power of public can be used to development of ICT sector in Turkiye. Ergün expressed that public must prefer domestic productions of Turkiye on its purchasing and despite there is price advantage at the rate of %15 which was put into rule with legal legislation, domestic productions don't preferred. Ergün emphasized that if public prefer domestic productions, some technologies and industry branches will be developed. Ergün expressed that there is price advantage in case of prefer domestic candidates on public procurement legislation but domestic candidate who win tender, make business by using imported productions. Ergün said: "But our desire is using of price advantage in favor of domestic productions as much as domestic candidates. We give tender to domestic candidates by procurement but domestic candidate which meet our

ilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, FATİH projesi kapsamında kullanılacak elektronik tahtalar ile öğrencilere dağıtılacak 20 milyon elektronik kitabın Türkiye’de üretilmesini istedi. Ergün, Türkiye’de bu işi yapacak 8-10 firma olduğunu belirterek, bu iş sayesinde bu sektörün de gelişmesinin desteklenebileceğini söyledi. Ergün, yabancı firmaların da bu işe talip olması halinde Türkiye’de üretim şartı getireceklerini kaydetti.

42

TELEKOMDÜNYASI2011TEMMUZ

cience, Industry and Technology Minister Nihat Ergün wanted electronic boards, will be used within the scope of the FATIH Project, and 20 million electronic books, will be distributed to students, to manufacture in Turkiye. Ergün stated that there are 8-10 companies which can make this work, in Turkiye and expressed that development of this sector can be supported thanks to this work. Ergün indicated that if foreign companies will be aspiring to this work, they will lay manufacturing in Turkiye down as a condition.


yan bir yerli istekli, bizim tam olarak arzu ettiğimiz şeyi gerçekleştirmeye yetmiyor. Hâlbuki bizim desteklememiz gereken şey, yerli istekli kadar yerli ürün” dedi. BU İŞİ YAPACAK FİRMALARIMIZ VAR Bakan Ergün, 20 milyon tablet elektronik kitabın kamuya çok önemli bir satın alma gücü imkânı verdiğini kaydederken, elektronik ve bilişim sektörünün, Türkiye’de gelişmesini istedikleri en önemli sektörlerden olduğunu söyledi. Ergün, bilişim sektörünün ciddi istihdam yaratma kabiliyeti de bulunduğunu kaydetti. Ergün, “Türkiye’de artık bu teknolojileri hayata geçirebilecek yetenekte firmalarımız var. Zaten yerli tablet üreten firmalarımız da var. FATİH Projesi de aynı şekilde, yani elektronik, akıllı tahtaların bütün sınıflarda yer alması projesi de kamunun satın alma gücü açısından önemli. Ücretsiz dağıtılacak e-kitabın Türkiye’de üretimini zorlayacağız. 10-20 milyon tablet çıkaracağız. Bu yerli üretim için fırsat. Kamunun gücü kullanılarak bu ihaleler sayesinde bu sektörde itici bir güç elde edilecek. Bu tür ürünlerin üretilmesi için yerli üretimi özendirmemiz lazım. Bu ihalelere girecek firmaların burada üretim yapma zorunluluğu getireceğiz. Türkiye’de bu işi yapabilecek 8-10 firma var. İsterse yabancı firma gelir bizim ülkemizde üretir. Bu tabletlerin biri ortalama 500 dolar. Yaklaşık 7.5 milyar dolarlık bir pazar var. Kendimiz üretirsek çok daha uygun fiyatta olur. Eğer bu ihaleye girecek firmaları Türkiye’de üretim yapmasını sağlarsak bu teknolojinin gelişmesi için de itici güç olur” diye konuştu.

needs by using imported productions, is not actualize our desire accurately. But the point, we have to support, is domestic productions as much as domestic candidate.” THERE ARE COMPANIES TO MAKE THIS WORK Minister Ergün stated that 20 million tablet electronic books give opportunity of considerable purchasing power to public and electronic and ICT sector is one of the most important sectors which they want to develop in Turkiye. Ergün expressed that ICT sector also has ability to create significantly employment. Ergün said: "We have companies which have abilities to carry out these technologies. Also we have companies which manufacture domestic tablet. FATIH Project, so electronic, smart boards to use in all classes of schools in Turkiye, is so important in terms of purchasing power of the public. We will strain every nerve to manufacture e-book which will distribute costless, in Turkiye. We will release 10-20 million tablets. This is an opportunity to domestic production. Propellant power will be got in the sector by using power of the public thanks to these procurements. We must encourage domestic production in order to manufacture this kind of products. We will put into use manufacture in here obligation to bidder companies. There are 8-10 companies which can make this work, in Turkiye. If they want, a foreign company manufacture in our country. Average price of these tablets 500 USD. There are approximately 7,5 billion USD-volume market. If we manufacture, it will be at more affordable price. If we will succeed bidders of the procurement to manufacture in Turkiye, there will be propellant power to development of technology.”

TELEKOMDÜNYASI2011TEMMUZ

43


TD HABER

EVRENSEL HİZMET FONUNDA 561 MİLYON TL BİRİKTİ 561 MILLION TL SAVINGS ON UNIVERSAL SERVICE FUND

G

SM altyapısı ile kapsama alanını geliştirmek isteyen hükümet, bu yöndeki önemli bir adımı da attı. GSM operatörlerinin yatırımı karlı görmedikleri yerleşim yerlerinin cep telefonu alt yapısı, devlet tarafından kurulacak. Bakanlar Kurulu tarafından yayınlanan kararla, nüfusu 1-500 arasında olan yerlerin GSM altyapısı Evrensel Hizmet Fonu’ndan karşılanacak. Buna göre, 2 bin 128 yerleşim yeri artık cep telefonu iletişimi kurabilecek. Bakanlar Kurulu’nun 13 Mayıs 2011 tarihli “Bazı Hizmetleri Evrensel Hizmet Kapsamına Alınmasına İlişkin Kararı, Resmi Gazete’de yayınlandı. Karara göre, GSM iletişim alt yapısı olmayan, kırsal kesimde bulunan, yüksek maliyet alanlarından oluşan ve nüfusu 1-500 arasında bulunan yerleşim yerlerinin iletişimini sağlamak amacıyla alt yapı kurulması ve işlettirilmesine ilişkin hizmetler, 5369 sayılı Evrensel Hizmet Kanununun 5’inci maddesinde yer alan ‘Evrensel Hizmetler’ kapsamına dâhil edildi. Kararla birlikte bir de ek liste yayınlanırken, listede, Bakanlar Kurulu kararına konu olan 1-500 arası nüfusu bulunan yerleşim yerleri yer aldı. Buna göre, söz konusu şartlarda 2 bin 128 yerleşim alanı bulunuyor. Listede Adıyaman, Sivas, Erzincan, Ağrı, Bingöl, Bitlis, Diyarbakır, Elazığ, Erzurum, Hakkâri ve Tunceli gibi doğu ve güneydoğudaki iller yanında, Ankara ve İzmir gibi büyük şehirlerdeki yerleşim yerleri de yer aldı.

T

he government, want to extend coverage area by GSM infrastructure, took an important step in this direction. Mobile phone infrastructure in area which GSM operators don’t count as profitable to make infrastructure, will be established by the state. GSM infrastructure in location where are 1-500 population, will be met by Universal Service Fund with the decision taken by Council of Ministers. According to this 2 thousand 128 place can communicate by mobile phone anymore.

Council of Ministers’s decision related “To Take some Service under the scope of Universal Services” dated May, 13 2011 was published on Official Gazette. According to the decision, services related establish and operate GSM infrastructure in order to provide communication of location which have not GSM infrastructure, in countryside, compose of high cost areas and have 1-500 population, is included into scope of “Universal Services” which take a place 5th article of Law no. 5369 Universal Service Law. At the same time supplementary list is also published with the decision and places which have 1-500 population and is subject to Council of Member’s decision, took a place. According to this, there are 2 thousand 128 place at the given conditions. Places in large cities such as Ankara and İzmir take a place as well as cities in East and Southeastern Anatolia such as , Sivas, Erzincan, Ağrı, Bingöl, Bitlis, Diyarbakır, Elazığ, Erzurum, Hakkâri and Tunceli.

FONUN 2011 HEDEFLERİ 2011 TARGETS OF THE FUND Bilgi toplumunun geliştirilmesine katkı sağlamak ve bilgisayar okur-yazarlığı da dâhil olmak üzere bilgi tek-

44

TELEKOMDÜNYASI2011TEMMUZ

Last year 561 million 127 thousand 784 TL saved in


nolojilerini yaygınlaştırmak amacıyla Ulaştırma Bakanlığı bünyesinde kurulan “Evrensel Hizmet Fonu”nda geçen yıl 561 milyon 127 bin 784 TL birikti. Bunun 38 milyon 469 bin 220 lirasıyla okullarda internet altyapısı kuruldu. Geçen yıl Fon’da biriken 561 milyon 127 bin 784,35 liranın 38 milyon 469 bin 220,10 TL’si harcandı. Ulaştırma Bakanlığı, geçen yıl fon gelirlerinden 3 bin 790 okula VSAT teknolojisi ile uydu üzerinden geniş bant internet hizmeti götürdü. Ulaştırma Bakanlığı, bu yıl bilgi teknolojilerinin yaygınlaştırılması amacıyla oluşturulan projelere, Fon’dan 1 milyar 163 milyon 500 bin lira aktarmayı hedefliyor. Buna göre Bakanlık, okullarda kara tahta dönemini ortadan kaldıracak FATİH Projesi’ni Evrensel Hizmet Fonundan sağlanacak 820 milyon lirayla hayata geçirecek. Bakanlığın, Evrensel Hizmet Fonu kapsamında bu yıl gerçekleştirmeyi düşündüğü projeler ve maliyetleri şöyle: -Gören Göz Cihazı Satın Alınması 33 milyon lira, -Emniyet teşkilatına akıllı sınıfların kurulması 20 milyon lira, -MEB’e bağlı okullara grafik ve tasarım laboratuarı kurulması 5 milyon lira, -Kamu İnternet Erişim Noktası (KİEN) kurulması 7,5 milyon lira, -e-Devlet Projesi kapsamında bilgi ve belgelerin sayısallaştırılması 50 milyon lira, -Web tabanlı dil eğitim sistemi ve multimedya dil sınıfı kurulması 33 milyon lira, -Altyapısı olmayan köylere sabit telefon ve internet kurulması 185 milyon lira, -Sayısal yayıncılık 10 milyon lira. EVRENSEL HİZMET GELİRLERİ Evrensel hizmet fonunun temelini oluşturan evrensel hizmet kanununu ile kamu hizmeti niteliğini haiz, ancak işletmeciler tarafından karşılanmasında mali güçlük bulunan hizmetlerin sağlanması amaçlanıyor. Evrensel hizmet gelirleri, görev ve imtiyaz sözleşmeleri ile ruhsat ve genel izin bedelinin yüzde 2’si, verdiği idari para cezalarının yüzde 20’si, mali yıl sonunda her türlü giderlerinin karşılanmasından sonra kalan miktarın yüzde 20’si, GSM işletmecileri dışındaki işletmeciler ve Türk Telekom, yıllık net satış hasılatının yüzde 1’i, GSM işletmecileri, Hazine’ye ödeyecekleri payın yüzde 10’luk kısmı gibi gelirlerden oluşuyor.

“Universal Service Fund”, founded in order to extend information technologies include to contribute development of information society and computer literacy under the body of Transportation Ministry. 38 million 469 thousand 220 TL of this saving was spent for internet infrastructure in schools. 38 million 469 thousand 220,10 TL of 561 million 127 thousand 784 TL which was saved in Fund, was spent. Transportation Ministry provided broadband internet service by VSAT technology through satellite to 3 thousand 790 schools by using fund incomes. Transportation Ministry aims to transfer 1 billion 163 million 500 thousand TL from the Fund to projects which are created in order to extend information technologies. According to this, the Ministry will carry out FATIH Project which will remove period of black board in schools, with using 820 million TL from Universal Service Fund. Projects which are planned to carry out in this year with Universal Service Fund by the Ministry and its costs are as follows: -To purchase Gören Göz Device 33 million liras, -To set up smart classes to law enforcement agency 20 million liras, - To set up graphic and design laboratory to schools connected with MEB 5 million liras, -To digitize information and documents within the scope of e-Government Project 50 million liras, - To set up multimedia language classes and webbased language education system 33 million liras, -To set up fixed phone and internet to rural which have not infrastructure 185 million liras, -Digital broadcasting 10 million liras. UNIVERSAL SERVICE INCOMES Universal service law which is the base of Universal Service Fund, aim to support service which containing property of public service but cannot met by operators economically. Universal Service incomes compose of 2 percent of service and concession agreement, royalty and general authorization, 20 percent of administrative fine, 20 percent of remaining amount after meet any kind of expenditure at the end of the financial year, 1 percent of Türk Telekom and operators except GSM operator's yearly net sales revenue, 10 percent of share which is paid to Treasury by GSM operators.

TELEKOMDÜNYASI2011TEMMUZ

45


TD HABER

30 GENÇ, ABD’DEKİ SİLİKON VADİSİ’NE GÖNDERİLECEK 30 YOUNG PEOPLE WILL BE SENT SILICON VALLEY

T

T

Türkiye’de “Bilişim Vadisi” kurma çalışmalarını yürüten Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Tekno-girişim sermayesi kapsamında fikirlerini desteklediği gençlere, yeni bir fırsat daha sunuyor. Bakanlık, şimdi bu gençleri ABD’deki Silikon Vadisi’ne gönderecek. Konuya yönelik bilgi veren Bakan Ergün, ‘benim bir fikrim var’ diyen gençleri Teknogirişim sermayesi kapsamında desteklediklerini anımsatırken, “Yeni bir teknoloji geliştirdim, teknolojik ürün geliştirdim, bunu da üreteceğim, ticarileştireceğim, piyasaya satacağım diyen birisi varsa, yap projeni kardeşim. Sana teknoparkta yerini hazırlayacağız, şirketini kuracaksın, girişimcilik eğitimi de veriyoruz. Şirket kurma masraflarını minimum düzeye indiriyoruz. Bir de 100 bin lira hibe olarak tekno-girişim sermaye desteği veriyoruz, istersen de bu parayı batır, hiç önemli değil” dedi.

Science, Industry and Technology Ministry, carry out workings for establish “Silicon Valley” in Turkiye, offer totally new opportunity to young who are supported within the scope of Techno-enterprise capital. Now, Ministry will send these young to Silicon Valley in USA. Minister Ergün has gave information about the issue and mentioned they support young who say : “I have an idea” within the scope of techno enterprise capital and said: “If there is anyone who say I develop totally new technology, develop totally new technologic product and will manufacture this, will commercialize and will launch to the market, do the project. We will allocate your place in Techno Park, you will found the company and we also give entrepreneurship education. We minimize company foundation expenses. We also give 100 thousand TL techno-enterprise capital support as donation. If you want, break the money, it isn’t important.”

ürkiye’deki parlak gençlere Silikon Vadisi yolu göründü. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, 30 genci ABD’deki Silikon Vadisi’ne gönderecek. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, gençlerin tüm masraflarını bakanlığın karşılayacağını belirterek, “Gençleri bu sene göndereceğiz. Bunların arasından inanıyorum ki bir değil birden fazla Bill Gates çıkacaktır. O potansiyeli bu genç arkadaşlarımızda ben görüyorum. Türkiye’nin geleceği bunlarda” dedi.

DESTEKLENEN GENÇ YILDA 500’E ÇIKACAK Ergün, bu kapsamda 78 öğrencinin projesinin devam ettiğini ve 2010’da da 102 gencin projesini destekleme kararı aldıklarını kaydetti. Ergün, yurt dışındaki üniversitelerden de gelen projelerin ardından, her yıl desteklenecek genç

46

TELEKOMDÜNYASI2011TEMMUZ

here is a way to Silicon Valley for smart young people in Turkiye. Science, Industry and Technology Ministry will send 30 young people to Silicon Valley. Science, Industry and Technology Minister Nihat Ergün stated that ministry will meet all expenses of young and said: “We will see young this year. I believe that there is one or more Bill Gates among them. I see this potential at these young people. The future of Turkiye is in hands of them.”

THE NUMBER OF SUPPORTED YOUNG WILL BE 500 Ergün stated that within this scope project of 78 students are continuing and they took a decision to support projects


sayısını 300’e çıkardıklarını belirtirken, “2011’de 288 projeyi daha destekledik. Şimdi her yıl 500 gencimizi destekleyeceğiz, 2012’de sayıyı 500’e çıkartıyoruz. Her yıl 500 tane gencimizi tekno-girişimci olarak destekleyen, bunların arasından inanıyorum ki bir değil birden fazla Bill Gates çıkacaktır. O potansiyeli bu genç arkadaşlarımızda ben görüyorum. Türkiye’nin geleceği bunlarda” diye konuştu. SİLİKON VADİSİ’NE GÖNDERECEĞİZ Ergün, şimdi bu gençler arasından seçilecek yılda 30 tane genci periyodik olarak ABD’deki Silikon Vadisi’ne göndereceklerini kaydederken, “3 ay kalıp dünyanın başka tekno-girişimcileriyle orada buluşsunlar diye San Francisco’ya göndereceğiz. Silikon Vadisinde Kore’nin, Japonya’nın, Amerika’nın, İngiltere’nin, Danimarka’nın, Avrupa’nın yazılımcılarıyla, tekno-girişimcileriyle teknoloji geliştiren gençleriyle buluşturacağız. Orada ürünlerini geliştirecekler” dedi. CEPLERİNDEN 1 LİRA ÇIKMAYACAK Ergün, tüm masrafların bakanlık tarafından karşılanacağını aktarırken, “Ceplerinden bir lira çıkmayacak. Silikon Vadisi’ndeki tüm masraflarını biz karşılayacağız. Gençleri bu sene göndereceğiz” dedi. Türkiye’nin zenginliğinin petrol ve doğalgaz değil, bu gençler olduğunu aktaran Ergün, “Biz insanımızın aklını ve zekâsını parlatmak ve onu geliştirmek mecburiyetindeyiz. İnsanımızın aklını ve zekâsını ön plana çıkaran, onu teknolojiye dönüştüren, onu sanayiyle buluşturan ve teknolojik ürüne dönüştürerek dünyada rekabet gücü kazanan bir Türkiye olmaktan başka bizim bir zenginlik yolumuz yoktur. Çin gibi ucuz işgücü ülkesi değiliz. Çin’le öyle rekabet edemeyiz” diye konuştu.

of 102 young in 2010. Ergün expressed that they raised the number of supported young for each year to 300 after projects from foreign universities and said: “We supported also 288 projects in 2011. Nor, we support 500 young every year and we raise the number to 500 for 2012. We support 500 young as techno-enterprise every year and I believe that there isn’t one there is more than one Bill Gates among them. I see this potential at these young. The future of Turkiye is in hands of them.” WE WILL SENT TO SILICON VALLEY Ergün expressed that they will send 30 young people will be chosen among them, to Silicon Valley in USA periodically and said: “We will sent them to San Francisco in order they to meet other techno-entrepreneurs of the world in three months. We will bring together with software developer, young who develop technology and techno- entrepreneur of Korea, Japan, USA, England, Denmark and Europe.” THEY WON’T PAY ANY PRICE Ergün stated that whole expenses will met by the Ministry and said: They won't pay any price. Whole expenses will be met by us. We will send young in this year." Ergün expressed that prosperity of Turkiye is not petrol or natural gas, is these young and said: “We have to shine and develop mind and intelligence of our people. We have not any fortune way to other than being Turkiye which feature mind and intelligence of our people, and transform this to technology, meet this with industry and win competition power in the world by transforming this to technological product. We don’t cheap labor country like China. We don’t also compete with China in that way.”

TELEKOMDÜNYASI2011TEMMUZ

47


TD HABER

GÖRME ENGELLİLER KİTAP VE GAZETELERİ TELEFONDA DİNLİYOR VISUALLY HANDICAPPED PEOPLE LISTEN BOOKS AND NEWSPAPERS VIA PHONE

T

ürkçe ses teknolojileri alanında gelişmiş çözümler sunan Sestek, yürüttüğü geniş kapsamlı Ar-Ge çalışmalarına bir yenisini ekleyerek TeleBilgi projesini hayata geçirdi. TeleBilgi projesi, görme engellilerin telefon aracılığıyla gazete, dergi ve kitap dinlemelerini sağlamayı hedefliyor. TÜBİTAK desteğiyle hayata geçirilen TeleBilgi projesine Boğaziçi Üniversitesi Görme Engelliler Teknoloji ve Eğitim Laboratuvarı (GETEM) danışmanlık hizmeti sunuyor. TeleBilgi projesinde Sestek’in GVZ TTS (TTS: Text-toSpeech – Konuşma Sentezleme) ve GVZ SR (SR: Speech Recognition – Konuşma Tanıma) çözümlerinden yararlanılıyor. Projenin doğal dil işleme özelliği sayesinde, sistemi arayan kullanıcılar karşılarında gerçek bir insan varmışçasına diyalog kurarak sistemi yönlendirebiliyor. Sistemde gönüllüler tarafından seslendirilen içeriklerin yanı sıra GVZ TTS ile seslendirilmiş içerikler de yer alıyor.

TeleBilgi’den yararlanan kullanıcılar, komutlarını sisteme konuşarak iletebiliyor ve dinlemek istedikleri gazete, dergi ya da kitabı seçebiliyorlar. Sistemde kullanıcılar tarafından dinlenebilen gazetelerin yanı sıra ilk aşamada 2.800 kitap da yer alıyor ve bu sayı giderek artıyor. Önümüzdeki dönemde, sistemi arayan gönüllülerin kitap, dergi, gazete yazılarını seslendirerek kayıt bırakmasına olanak tanıyacak TeleBilgi projesinin, görme engelliler için bir sosyal paylaşım platformuna dönüştürülmesi hedefleniyor. Sestek CEO’su Levent Arslan şunları söyledi: “Projenin en önemli özelliklerinden biri, Türkçedeki ilk doğal diyalog uygulaması olması. Diğer bir deyişle, projede kullanılan GVZ SR çözümü, kullanıcıların serbest formatta konuşma-

48

TELEKOMDÜNYASI2011TEMMUZ

S

estek, offers advanced solutions in the field of Turkish voice technologies, has carried our TeleBilgi project by adding one more to its wide-ranging R&D campaigns. TeleBilgi project aims visually handicapped people to listen book, magazine and newspaper via phone. Boğaziçi University Visually Handicapped Technology and Education Laborator y (GETEM) give consultancy ser vice to TeleBilgi Project which was carried out with suppor t of TUBİTAK. GVZ TTS (TTS: Text to Speech) and GVZ SR (SR: Speech Recognition) solutions of Sestek are benefited on the TeleBilgi project. Users who call the system, can route the system by establishing a dialogue as if there are real person against users, thanks to natural language processing feature of the project. There are contents which are localized by volunteers as well as GVZ TTS at the system. Users, benefit from the TeleBilgi, can transmit their instr uction by speaking and can choose newspaper, book and magazine what they want. In the first stage there are 2,800 books as well as newspapers which can listen by users at the system and this number gradually increasing. In coming period, it is aimed TeleBilgi project which enable users to leave record by vocalizing books, magazines and newspapers, to return a social platform for visually handicapped. Sestek CEO Levent Arslan said: “One of the most important feature of the project is being the first dialogue application in Turkish. In the other words, GVZ


sına olanak tanıyor. Bu sayede kullanıcılar gazete, kitap ve yazar adını içeren kelimesel ifadelere ek olarak bu adları içeren cümle biçiminde ifadeler kullanarak da sistemi yönlendirebiliyor.”

SR solution, is used on the project, make users to speak at free format enable. Thus, users can route the system by using words such as newspaper, book and writer’s name as well as sentences which include these words.

TELEBİLGİ SİSTEMİ KULLANICILARI TANIYOR VE HATIRLIYOR

TELEBILGI SYSTEM IDENTFY AND REMEMBER USERS

Temel olarak konuşarak kullanılan sistem bazı durumlarda tuşlama da gerektiriyor. Sistemi arayan kişi, kısa bir bilgilendirici mesajın ardından “Ne dinlemek istersiniz?” şeklinde genel bir soru ile karşılaşıyor. Dinleyici sadece gazete, kitap ya da yazar adı belirtebileceği gibi, adını belirttiği bir gazetenin spor haberlerini dinlemek istediğini ya da belirli bir yazarın seçtiği bir kitabını dinlemek istediğini bildiren uzun cümlelerle de yanıt vererek sistemi yönlendirebiliyor.

The system which is used by speaking basicly, is required keying sometimes. People who call the system, meet general question as “What would you listen?” after a shor t information message. User can route the system by specifying only name of book, magazine, writer or want to spor t news of any newspaper or a nook of any writer with longer sentences.

Sistem, kişinin konuşmasını algılayarak istediği içeriğe ulaşmasını sağlıyor. Kullanıcının detaylı bilgi vermeden genel ifadeler kullandığı durumlarda sistem “Hangi gazeteyi dinlemek istiyorsunuz?” ya da “Hangi kitabı dinlemek istiyorsunuz?” gibi ek sorular soruyor ve birkaç saniye içinde mevcut kitap ve gazete isimlerini saymaya başlıyor. Kullanıcının bir kitabı dinlerken telefonu kapatması ya da dinlemeyi iptal etmesi durumunda, dinleme esnasında kaldığı yer sistemde saklanıyor ve sonraki aramalarında kişi kaldığı yerden dinlemeye devam edebiliyor. Aynı kullanıcı için birden fazla numaranın tanımlanabildiği sistem, kayıt olan kullanıcıları sonraki aramalarında isimleriyle karşılıyor. Sisteme kaydettikleri birden fazla telefon olması durumunda, bu telefonlardan herhangi biriyle sistemi yeniden aradıklarında, kaldıkları yerden dinlemeye devam edebiliyorlar. SİSTEMİ KULLANMADAN ÖNCE KAYIT OLMAK GEREKİYOR Görme engellilerden gelen yoğun talep üzerine gerçekleştirilen TeleBilgi projesinden yararlanmak isteyen kullanıcıların, GETEM web sayfası üzerinden ücretsiz üyelik işlemlerini tamamlamaları gerekiyor. http:// www.getem.boun.edu.tr/user_management/users/register.asp linkinde yer alan üyelik sayfasında kullanıcılardan kimlik bilgilerini girmeleri ve engelli kimlik kartlarını belirtilen faks numarasına göndermeleri isteniyor. TeleBilgi sistemine bağlanmak için gerekli telefon numarası, sistemin kullanım detayları ve sistemde yer alan kitap ve gazete listeleri hakkında GETEM web sayfasında bulunan http://www.getem.boun.edu.tr/telebilgi.html linkinde kullanıcılara yardımcı olacak bilgiler yer alıyor. TeleBilgi ile ilgili her türlü soru, görüş ve öneri için ise www.sestek. com.tr/forum linki kullanılabiliyor.

The system provides people to access content what user want by perceiving voice of user. In case of using general expressions by user without detailed information, the system asks questions such as “Which newspaper would you want to listen?” or “Which book would you want to listen?” and star t to say existing newspapers’ and books’ names. In case of user hang up phone or cancel call while listening book, bookmark is stored on the system and user can continue from the point at following listening. More than one number can identify for a user on the system which meet regstered users by users’ names at following calls. In case of more than one registered number on the system, when user call again by anyone of these numbers, they can continue from whence. REGISTRATION IS REQUIRED BEFORE USE THE SYSTEM User who wants to benefit from TeleBilgi project which is carried out on strong demand from visually handicapped people, must complete free registration transaction through webpage of GETEM. It is requirement users to enter identity information and to send handicapped identity card to determined fax number on the membership page linked http://www.getem.boun. edu.tr/user_management/users/ register.asp. There are ever y kind of information on the GETEM weppage linked http://www.getem. boun.edu.tr/telebilgi.html in order to help users about required phone number in order to access TeleBilgi system, using details of the system and list of books and newspapers. Link of www.sestek. com.tr/for um can be used for ever y kind of question, opinion and suggestion about TeleBilgi.

TELEKOMDÜNYASI2011TEMMUZ

49


ÖZEL HABER

50

TELEKOMDÜNYASI2011TEMMUZ


GENİŞBA ND ABON SAYISINI E N ASIL ARTTIRA BİLİRİZ? HOW

INCREAS CAN WE SUBSCRI E BROADBAND BERS FIG URES? 2011

yılı bitme den önce dünya çap muş olaca ındaki mo k. Asya kıt bil genişb asının kull mobil gen Kuzey Am ant kullan anıcı sayıs işbant abo erika bu e ıcılarının sa ı artışında ski kıtayı iz neliği mev Raporu’na yısı 1 mily başı çekm cut olacak leyecek. 2 göre geniş arı b esi beklen 0 . Ü 1 5 lk band inte y e nişband in ıl m ın iz a d irken Avru ulg e elindiğind ise Bilgi Te rnette, sab ternet abo pa ve e tahminle knolojileri it ve mob ne sayısı, kullanımı re göre 3.8 il tarafta a ve İletişim bugün 9,1 10,1 GB ik milyar bone sayıl K milyon civ u ru en, bugün m 2011'in ilk u (B arı arttı. 2 TK) 2011 arına ulaşt itibariyle 1 çeyreği itib 003'te 18 Çeyrek ı. TTNET v 5 GB’ı aştı. bin civarın ariyle, TTN önce kuru erilerine g BTK’nın ra da olan g lan genç b ET yüzde ö re p 2 o 0 ru 1 e0 n ir şirket o 6 A a 7'lik paza ralık ayınd göre yoğu larak bug r payı ile a aylık data n bir reka ün 6 milyo se b k e tö ti n r lid yaşandığı nu aşkın a sektörde boneye ula eri konumunda bu lunuyor. T şmış duru TNET, 5 y mda. ıl

TELEKOMDÜNYASI2011TEMMUZ

51


ÖZEL HABER DR. TAYFUN ACARER - BİLGİ TEKNOLOJİLERİ VE İLETİŞİM KURUMU

Genişbant teknoloji yüksek hızlı internet erişimi için kullandığımız bir kavram. Bu kavram içindeki yüksek hız ölçüsü, bireysel erişimlerde bile son on yıl içinde Kbps lerden Gbps’lere doğru oldukça fazla değişti. Bu gün artık genişbant erişimde, teknolojinin sunduğu hız olanaklarından çok, hangi alanlarda genişbant erişim ihtiyacı çıktığı, günlük yaşamımızın içinde hangi işlerin genişbant erişim gerektirdiği gibi, sosyal yaşamı yakından ilgilendiren konular önem kazanmaktadır. Genişbant erişim Türkiye’de son yıllarda DSL ve mobil erişim aboneleri açısından %25’in üzerinde artış kaydetti. Bu artış hızı AB ülkelerinin üzerindedir. Genişbant kullanım penetrasyonunda, %46 seviyesinde olan oranın, bu yıl içinde AB ortalamasını geçeceğini düşünüyorum. Bunda, işletmecilerin, en yeni teknolojilere yaptıkları yatırımların payı kadar, kullanıcıların, internete günlük yaşamlarının içinde daha fazla yer vermesinin de önemi büyük. Bu aşamada, içerik geliştiricilere, katma değerli hizmetler sunanlara çok iş düşüyor. KOBİ niteliğindeki işletmelerin iş yapış şekillerini yeniden gözden geçirerek, interneti daha fazla kullanma

52

TELEKOMDÜNYASI2011TEMMUZ

eğilimi içinde olmaları kaçınılmazdır. E-ticaret hacmi giderek büyümektedir. E-devlet hizmetlerinden her geçen gün daha fazla kullanıcı yararlanmaya başlamaktadır. Bunlar, genişbant abone sayısını artırma konusunda işletmeciler kendi pazarlama stratejilerini zaten geliştiriyor ve uyguluyorlar. IPv6’ya dönüşümün tamamlanması, fiber ve mobil altyapı kapasitelerinin artırılması genişbant kullanıcı sayısının artışında önemli rol oynayacaktır. Bu arada, bilgisayar okuryazarlığı ve bilgisayar ya da akıllı telefon sahipliğinin artması ile de genişbant kullanımını artacaktır. Ancak, yerli içeriğin geliştirilmesi, güvenli internet ve bilgi güvenliğinin sağlanması ile genişbant erişim kullanımının yalnızca niceliksel olarak değil, nitelikli olarak da artacağını düşünüyorum. Bilgi toplumuna dönüşüm hedefi olan bir ülke için de önemli olan budur. Sayısal uçurumun azaltılmaya çalışıldığı günümüzde, genişbant erişim uçurumun yaratılmaması gerekir. Bu nedenle, düzenlemeden, işletmeye ve kullanıma kadar her aşamasında genişbant erişim hizmet ve teknolojilerinin, yaşamımızı yeniden şekillendirdiğinin farkında olmak gerekmektedir.


YUSUF ATA ARIAK - SERBEST TELEKOM İŞLETMECİLERİ DER.(TELKODER) mevcut tarifelerde yer alan kotaların aşılması sonucu herhangi bir ekstra maliyete katlanmamaktadır. Bu sebeple yeni nesil işletmecilere getirilen kota sınırının herhangi bir gerekçesi olamaz. Mevcut toptan ADSL tarifeleri ile TTNet hangi hizmetleri sunabiliyorsa diğer yeni nesil işletmeciler de aynı hizmetleri vermek zorunda kalmaktadır. Türk Telekom hizmet farklılığına, yeni hizmetlerin sunulmasına, tüketiciye alternatif yaratılmasına imkân sağlamalıdır. Yerel ağın paylaşımı ile tüketicinin teknik olarak alternatif hizmet alabilmesi mümkün hale getirilmiştir. Ancak uygulamada yaşanan sorunlar, ücretlerin yüksek olması sebebiyle, YAPA modeli Türkiye’de başarısız olmuştur. YAPA abone sayısı 2010 yılı sonunda 10.163 adete düşmüştür. Tüm dünyada yükselişte olan YAPA, Türkiye’de yeterli gelişimi maalesef bu nedenlerden gösterememiştir. Benzer sıkıntı Yalın ADSL’de de yaşanmaktadır. Genişbant abone sayısının arttırılabilmesi için, Türk Telekom’un tarifelerinin maliyet esaslı olarak belirlenmesi ve yeni nesil işletmecilere kendi tarifesini serbestçe belirleyebilme imkânını sağlama konusunda esneklikler getirilmesi gerekmektedir. Diğer yandan, yaşanan rekabet ihlallerinin çözümlenmesi için BTK tarafından gerekli önlemlerin alınması ve yaptırım gücünün kullanılması, Kablo şebekesinin etkin olarak kullanılmasının sağlanması, Telefonsuz İnternet (Yalın DSL) fiyatlarının düşürülmesi ve abonelik işlemlerinin kolaylaştırılması ve en önemlisi düzenleme ve mevzuatlara uyulmasının sağlanması gerekmektedir.

Son 2 yıllık dönemde ADSL abone artış hızının belirgin oranda düştüğünü görüyoruz. Bilgi Teknolojileri ve İletişimi Kurumu’nun hazırlamış olduğu 2010 yılı 4. Çeyrek, Üç Aylık Pazar Verileri Raporuna göre; Türkiye’de nüfusa göre sabit genişbant penetrasyon oranı %9,8 iken, AB ülkeleri penetrasyon ortalaması %24,8’dir. AB’nin 15. İlerleme Raporuna göre AB ülkeleri hane halkı sabit penetrasyon ortalaması %48 iken Türkiye’de 2010 yılı sonu itibarıyla bu ortalama yaklaşık %38,9 olarak gerçekleşmiştir. Mevcut ADSL toptan tarife yapısı ve pazar payları aynı şekilde devam ettiği sürece bu oranların olumluya doğru değişmeyeceği görülmektedir. Türk Telekom ve TTNet’in birlikte ulaşabilecekleri oranlar bu kadardır. Ayrıca mevcut toptan ADSL tarife yapısının kullanılmaya devam edilmesi halinde ADSL’in 3G’ye karşı pazar kaybetmeye devam edeceği de açıktır. Dünyadaki örneklere baktığımızda ADSL hizmetini toptan piyasaya sunan telekom operatörlerinin (yerleşik işletmeci), yeni nesil telekom işletmecilerinin perakende ADSL hizmetini sunuş şeklini düzenlediği bir örneğin mevcut olmadığını görüyoruz. Ülkemizde ise Türk Telekom’un mevcut toptan ADSL tarife yapısı yeni nesil telekom operatörlerine perakendede sunacakları paketleri oluşturma şansı tanımamaktadır. Bu durum yeni nesil operatörlerin rekabet edebilme şansını ortadan kaldırmaktadır. Kendi şebekelerini kullanan yeni nesil işletmeciler kendi belirleyecekleri hız ve kotaları içeren paketleri oluşturup, gerçek anlamda sunulan ürüne etki edip rekabet etmek istemektedirler. VAE yöntemi kullanan yeni nesil işletmeciler, internet trafiklerini kendi transmisyon ortamlarından taşıdıkları için Türk Telekom

Bu noktada dikkat çekmemiz gereken bir diğer konu da dünyanın geri kalanı ile karşılaştırdığımızda Türkiye’nin içerisinde bulunduğu durumdur. İnternet kullanımı Türkiye’nin aksine tüm dünyada artıyor. Yeni uygulamalar geliştirildikçe internetin daha hızlı hale getirilmesine de ihtiyaç duyuluyor. Bu ihtiyacın karşılanabilmesi ve ülkemizin diğer ülkelerden geride kalmasının önlenmesi için fiber kabloların hızla yaygınlaştırılması gerekiyor. Bunun için ise Hükümet, kurumlar, kamu kuruluşları ve belediyelerin fiber şebeke kuracak olan işletmecilerin önünü açması gereklidir. Ancak maalesef ülkemizde bunun tam tersi bir durum yaşanmaktadır. Örneğin İstanbul Büyükşehir Belediyesi fiber optik kabloların döşenmesi için işletmecilere izin verilmemektedir. Dünyanın bütün gelişmiş ülkelerinde yerel ve merkezi yönetimler bu tip altyapıların tesisi için işletmecilere açık destek sağlamaktadır. Zira fiber optik altyapı yüksek hızda veri transferini elverişli kılmasıyla kalkınmada ve küreselleşmede büyük bir rol oynamaktadır. Tüm bu konular sektördeki rekabetin fiili açıdan tesisi ve bilişim sektörünün desteklenmesi noktasında buluşuyor. TELKODER olarak bu konularda yapılması gerekenleri hem kamuoyuyla hem de devlet kademeleriyle paylaşıyor, bilinçlendirici çalışmalar yürütüyoruz. Özetleyecek olursak, sektörün serbestleşmesinin önündeki sorunlar çözüldükçe biz de bu rekabetin boyutunu ve verimini daha iyi algılayabilir bir duruma gelebiliriz diye düşünüyorum. Kuşkusuz böyle bir ortamda genişbant internet kullanımı da artacaktır.

TELEKOMDÜNYASI2011TEMMUZ

53


ÖZEL HABER ADİL MÜFTÜOĞLU - TÜM TELEKOMÜNİKASYON İŞADAMLARI DERNEĞİ (TÜTED) Türkiye özelinde konuyu değerlendirdiğimizde internet kullanımının ülkedeki aktif genç nüfusun hayatının büyük bir parçası haline geldiğini görüyoruz. Bu sebeple ekonomik ilerlemenin yüksek hızda seyretmesi ile bilgi ve iletişim teknolojilerine yatkınlık gibi konuların gündeme gelmesi sonucu fiber optik altyapı sitemlerinin günlük yaşama kazandırılmasında hız kazanılacağına inanıyorum. Sosyal ve kültürel hayatla beraber Bu doğrultuda ülke ekonomisini ilgilendiren alanlarda da önemli gelişmeler kaydedileceğine inanıyorum. Düşünün ki 3G’nin ortaya çıkması sonucu mobil veri alışverişi ile içerik ve uygulama üretimi alanında yaşanan gelişmeler şu an nasıl bir noktaya gelmiş durumda. Artık sevdiklerinizle görüntülü olarak cep telefonu üzerinden konuşabiliyor, bankacılık işlemlerinizi cep telefonunuzla halledebiliyorsunuz. Ayrıca etkileşimli oyunlara mobil katılım sağlayabiliyor canlı radyo ve TV yayınlarına erişebiliyorsunuz.

Türkiye’nin gelişmiş ülkeler seviyesine yükselerek hak ettiği yaşam ve ekonomik standartlara ulaşma hedefi doğrultusunda belirlenen 2023 amaçları kapsamında bilişim ve iletişim teknolojileri çok özel bir yere sahip bulunuyor. Bilgi toplumuna dönüşme vizyonu çerçevesinde ortaya konan bu hedefler çerçevesinde yapılan çalışmaların temelinde yer alan genişbant internet altyapısı ve bu internet sayesinde sunulan katma değerli servisler alanında Türkiye oldukça yol almış durumda bulunuyor. İnanıyorum ki yoluna devam da edecek. Bugün genişbant internetini sadece özel sektörün değil, internet uygulamaları ile devletin de etkin bir biçimde kullanıldığını görüyoruz. 4G olarak kısaltılan 4. nesil haberleşme hizmetlerinin hayatımıza girmesi ve internetin hızla yaygınlaşarak mobil kullanım alanlarının artması sonucunda güvenli yüksek bant genişliğine olan ihtiyaç giderek daha da fazlalaşıyor olacak. Dünya geneline baktığımızda örneğin Avrupa Birliği ülkelerinde 2020 yılına kadar 100 Mbps internet erişiminin sağlanabilmesi için çalışmalar yürütüldüğünü görüyoruz. Ayrıca 90’lı yılların başından beri geniş bant stratejisine sahip olan Kuzey Avrupa ülkelerinin de internet uygulamalarını her vatandaşın eşit şekilde yararlanması gereken bir hizmet olarak tanımladığını görüyoruz.

54

TELEKOMDÜNYASI2011TEMMUZ

4G teknolojisi ile devam edecek bu ilerlemeler mobil ya da kablosuz erişim olanaklarını artırarak geniş banda her an her yerden ulaşılabilmesini ve bu sayede de iletişim kültürünün bir üst seviyeye taşınmasını sağlayacak. Böylece cep telefonuzu kullanarak DVD’nizi 30 saniyede başka bir cep telefonuna kopyalayabilecek veya kablosuz ağ üzerinden arkadaşlarınıza gönderebileceksiniz. Sabit mekanlarda 1 Gbps hareket halindeyken ise 100 Mbps düzeyinde veri aktarımı yapabileceksiniz. Mobil iletişim teknolojilerinde gelecek kuşağı temsil eden 4G kablolu ve kablosuz iletişim seçenekleri ile yayın teknolojilerinin yüksek kapasiteli entegre sistemler olarak sunulması mümkün kılınıyor. Ayrıca 4G ile bilgi teknolojilerinde veri hizmetleri, sanal gerçeklik ve biyometrik tanımlama servisleri ile biyoteknoloji ve nanoteknolojiyi birleştiren çeşitli hizmetler mümkün hale geliyor. İnanıyorum ki 3G ile beraber hayatımıza giren ve internet kullanımını yaygınlaştırarak Türkiye ekonomisinin gelişmesine katkı sağlayan mobil geniş bant uygulamalarının sadece iş dünyasına değil toplumsal ve kültürel hayata da olumlu etkileri olacak. Bu alanda daha da gelişme kaydetmek ve gerçek bir bilgi toplumuna dönüşerek ülkede sürdürülebilir bir büyüme yaratmak adına devlet ve özel sektör tarafındaki çabaların artarak devam etmesi gerekiyor. Genişbantın yaygınlaşması ve teknolojinin toplum ile insan yararına daha etkin bir biçimde kullanılabilmesi için devlet, özel sektör ve STK’ların işbirliği içinde çalışmasını ve yatırımların hız kesmemesini umuyoruz.


ÇAĞATAY ARSLAN - DSMART Genişbant internet erişiminin gelişimine baktığımızda, 2003 yılında 18.600 internet abonesi varken, 2011’in ilk çeyreği itibariyle 9.1 milyon internet abonesine ulaştık. Mevcut internet abone tabanını, 6,7 milyon abone ile ADSL hizmetini kullanan aboneler oluşturuyor. Ancak, büyüme oranlarına bakıldığında, 2010’un son çeyreğinde ADSL pazarı yaklaşık %2’lik bir büyüme gerçekleştirmişken, 2011’in ilk çeyreğinde ortalama %6,1’lik büyümenin içinde yaklaşık %1’lik büyüme göstermiş olması düşündürücüdür. 6,7 milyonluk ADSL pazarı içinde TTNet %94’lük pazar payı ile hala tekel konumunu korumaktadır. Diğer yandan, mobil genişbant internet, fiber ve kablo internet abone sayılarında 2010 yılı ortasında başlayan artışın hızla devam ettiğini gözlemliyoruz. ADSL pazarını büyütmek için, hem Türk Telekom hem de internet servis sağlayıcılara bazı görevler düşüyor. GSM pazarında olduğu gibi, ADSL pazarında da kuvvetli ve büyük oyuncuların oluşması için zemin hazırlanmalı ve gerçek rekabet koşulları sağlanmalı. Böylece müşteri nezdinde de servis kalitesi, fiyat ve ürün çeşitliliği anlamında başvurabileceği birden fazla servis sağlayıcı olabileceği algısı oluşturulmalıdır. Şu an pazara bakıldığında, farklı segmentteki tüm internet kullanıcıları aynı sepete konuyor. Yani, farklı ihtiyaçları karşılamaya yönelik farklı tarifeler pazar ve altyapı kısıtları sebebiyle sunulamıyor.Yine, maliyet yapısına baktığımızda, marjların çok düşük olması, ISS’lerin hareket kabiliyetini kısıtlıyor. Halbuki, mobil operatörler fiyat, ürün ve servis kalitesinde son derece rekabetçi durumdalar. Hızla, altyapısal iyileştirmeler, alternatif teknolojiler devreye alınmazsa, ADSL pazarı daralmaya başlayacaktır. Tabi, tüm bu çalışmaların müşteri tarafında talebi oluşturmaya

yönelik politikalarla da desteklenmesi gerekiyor. Bilgisayar penetrasyonun ve kullanımının artırılmasına yönelik teşvikler ve uygun koşullar oluşturulmalı, bilgisayar dışındaki araçlarla da genişbant internet kullanımının desteklenmesi için çalışmalar yapılmalıdır. Mevcut koşullar içinde kullanıcıya değer yaratan farklı hizmetleri de sunabilen operatörler bir adım öne çıkarak yaşamını devam ettiriyor. Abonelerimize genişbant hizmetlerini ikili oyun olarak D-Smart ile birlikte çok avantajlı fiyatlarla sunuyoruz ve fark yaratıyoruz. Halihazırdaki mevcut kampanyamız ile internet fiyatına D-Smart ve internet hizmetini paket halinde sunuyoruz. Böylece, abonelerimiz hem internete hem de zengin D-Smart içeriğine ilave bir ücret ödemeden ulaşabiliyor.

BARIŞ RUACAN - QUALCOMM TÜRKİYE Mobil genişbant kullanımı Türkiye`de her sene katlanarak büyüyor. BTK’nın son verilerine göre 2010 yılının birinci çeyreğinden 2011 yılının birinci çeyreğine kadar olan sürede mobil genişbant kullanımının %191 oranında büyüme kaydetmiş olduğu görülüyor. 3G ve yeni nesil mobil teknolojiler alanında bir lider olan Qualcomm olarak görüşümüz genişbant kullanımının, önümüzdeki yıllarda ciddi artışlar göstereceği ve toplam genişbant bağlantı içerisinde mobil genişbant kullanımı yüzdesinin de artarak büyüyeceği yönünde. Mobil tarafta genişbant abone sayısını artırabilmek için gerekli, önemli faktörlerin bazılarını şöyle sıralayabiliriz: - 3G ve LTE gibi mobil genişbant teknolojilerinin altyapı yatırımlarına hız verilmesi ve 3G teknolojisinin kapasite ve performans artışına imkan veren güncellemelerinin operatör şebekelerinde hızlıca uygulanması. - Mobil internet ve data tarifelerinin kullanımı artırıcı şekilde fiyatlandırılması ve mobil iletişim sektöründeki vergi-

lendirmelerin internet kullanımını artırmaya yönelik olarak yeniden gözden geçirilmesi. - Mobil uygulama ve servislerin ve bu servislerin gelişimine imkân sağlayacak ekosistemin desteklenmesi. - Akıllı cihaz ve 3G teknolojisini destekleyen cihazların satış fiyatlarının daha uygun hale getirilmesi. - Mobil Network’leri kullanıcıya yaklaştırarak internet bağlantı hızlarını artırmayı sağlayacak “Femtocell” gibi yeni mobil teknolojilerin devreye alınması.

TELEKOMDÜNYASI2011TEMMUZ

55


ÖZEL HABER MURAT ERKAN - TURKCELL SUPERONLINE genç ve dinamik oluşu, ekonomik gelişimin yüksek bir trend ile seyretmesi, bilgi ve iletişim teknolojilerine yatkınlık gibi unsurlar hesaba katıldığında, fiber optik altyapının günlük yaşama kazandırılmasıyla birlikte elde edilecek katma değer, hem sosyal ve kültürel, hem de ekonomik anlamda kendini (e-devlet, e-sağlık, e-belediyecilik uygulamaları vb. ile) gösterecektir. İnternetin hayatın büyük bir parçası haline gelmesi ile hem kurumsal hem de bireysel kullanıcıların genişbant ihtiyacı sürekli artmaktadır. Özellikle ses, video, görüntü ve mobilin bir arada çalıştığı, ev içinde birden fazla cihazın internete bağlanmaya başladığı bugünlerde mevcut bakır kablolardan oluşan iletişim altyapısı yetersiz kalmaktadır. Bu açıdan genişbandın yükselebilmesi için en iyi çözüm “fiber”dir. Ülkemizde telekomünikasyon pazarının serbestleşmesinin ardından işletmeciler arasında hizmete dayalı rekabetin yanı sıra altyapıya dayalı bir rekabet ortamı da oluştu. Özellikle alternatif işletmeciler, yerleşik operatörle rekabet edebilmek için altyapı yatırımlarını önceliklendirdi. Turkcell Superonline olarak 2007 Ekim’inde başlayan ve bugün Türkiye’de evlere kadar 1000 Mbps’lik fiber optik bağlantı sağlayan omurgamız ile 73 kente ve 25 bin km’yi aşkın altyapıya ulaşmış bulunuyoruz. Turkcell Superonline, son 3 yılda toplam 1,4 milyar TL’lik yatırımla evlere ve şirketlere fiber internet götüren ilk şirket olmuştur. Ayrıca Şirketimizin fiber optik altyapısıyla 8 noktadan yurtdışına çıkışı bulunuyor.

Dünyada genişbandın önemini kavrayan toplumların bu konuda şimdiden vziyonlarını belirlediklerini görüyoruz. Örneğin Avrupa Birliği, 2020 yılına kadar vatandaşlarının en az yüzde 50’sinin 100 Mbps internet bağlantısına kavuşmasını sağlamayı hedefliyor. Yine, özellikle 90’ların başından bu yana genişbant stratejisi olan Kuzey Avrupa ülkelerindegenişbant internet, her vatandaşın kullanımına sunulması gereken temel hizmet olarak tanımlanmış durumda. Bu anlamda özel şirketlerden kamu kurumlarına kadar sorumluluğun geniş ölçekli bir katılımla paylaşılması gerekliliğine ve ülkelerin baştanbaşa (daha da) geniş bir bant olanağına kavuşturulmasına karar verilmiş durumda. Türkiye açısından değerlendirildiğinde ise nüfusun

56

TELEKOMDÜNYASI2011TEMMUZ

Turkcell Superonline olarak geleceğin teknolojileri ve dijital dönüşüm için kamu desteğinin son derece önemli olduğuna inanıyoruz. Şirketimizin Fiberoptik internet hizmetini sunulduğu iller şu anda İstanbul, Ankara, İzmir, Kocaeli, Bursa, Adana, Antalya, Gaziantep, Mersin ve Samsun’dur. Bu kapsamda hedefimiz ‘dijital şehirler’ dönüşümüne öncülük etmek, çünkü dönüşüm ancak bu teknolojinin yaygınlaşmasıyla mümkün olacaktır. Bunun için de Ulaştırma Bakanlığı’mızın, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu’nun, yerel yönetimlerin ve diğer tüm kamu kurumlarının işbirliği ve bu vizyonu desteklemeleri çok önemlidir. Verilen örneklerde de görüldüğü gibi konunun önemini kavrayan toplumlar, bu kamusal hizmetin yaygınlaştırılması için bir yandan özel sektörle işbirliği içinde hareket ederken, bir yandan da rekabet koşullarının kamunun maksimum düzeyde fayda sağlayacağı bir yapıya kavuşması için gerekli düzenlemelerin yapılması ve bunların hayata geçirilmesi için yoğun biçimde çalışmaktadır. Avrupa Birliği’ne doğru yürüyen Türkiye… Bu alanda da hak ettiği yere gelecektir.


DR. FERİDUN ALKAN - TTNET Genişbant internet sektöründe, geçtiğimiz 8 yıl içerisinde önemli büyüme ve gelişmeler yaşandı. Rakamlara bakarsak, 2003’te 18 bin civarında olan genişbant internet abone sayısının bugün 9.1 milyonu geçtiğini görüyoruz (BTK-2011 1.çeyrek). Dünya internet istatistiklerine göre Türkiye’de internet kullanıcı sayısı, son 10 yılda 2 milyondan 35 milyona yükselerek yüzde 1.750 arttı. Yine Kalkınma Bakanlığı Bilgi Toplumu Dairesi açıklanan “Bilgi Toplumu İstatistikleri 2011”e göre son bir yılda internet kullanım oranı yüzde 41.6 olarak gerçekleşti. Tüm bu veriler, ülkemizde internet kullanım oranının hızla arttığını işaret ediyor. Türkiye de, özellikle genç ve dinamik nüfus yapısı ile teknolojik gelişmeyi en yakından takip eden pazarların başında geliyor. Bu süre içerisinde genişbant internette hem sabit hem de mobil tarafta abone sayılarındaki artış hızlanarak devam ederken, kullanım alışkanlıkları açısından da değerlendirdiğimizde internetin hayatımızda oynadığı temel rolün güçlendiğini görüyoruz. Bildiğiniz gibi TTNET, 2006 yılında bir internet servis sağlayıcısı olarak kuruldu. Aradan geçen 5 yıl içerisinde portföyümüze kattığımız ürün ve servislerimizle sadece bir internet servis sağlayıcı olmaktan çıkarak, Türkiye’nin iletişim ve eğlence şirketi olma konumuna eriştik. Ancak internete dair yatırımlarımız, hedeflerimiz ve çalışmalarımızın hızı hiç kesilmedi. Aksine, çalışmalarımıza büyük bir ivmeyle devam ettik. TTNET olarak öncelikli amaçlarımızdan biri Türkiye’de internetsiz evin kalmaması yani ülkemi-

zin dört bir köşesindeki hane ve işyerlerindeki vatandaşlarımızın internet erişiminde eşit imkânlara sahip olmasını sağlamak… İlk günden itibaren, bu amaç doğrultusunda çalışmalarımıza yön veriyoruz. Türkiye’nin bilgi toplumuna dönüşme sürecine katkıda bulunmak, genişbant interneti yaygınlaştırmak amacıyla pek çok projeye imza atıyoruz. Ülkemizde internet kullanımının yaygınlaştırılması konusunda gelişime açık alanlar var. Geçtiğimiz yıl, IPSOS KMG ile birlikte gerçekleştirdiğimiz “PC ve İnternet Penetrasyon Çalışması”nın kırsal kesim ayağını tamamlayarak ulaştığımız güncel sonuçlar buna ışık tutuyor. Araştırmaya göre Türkiye’de toplam hane nüfusunun yüzde 43’ü bilgisayar sahibiyken, yüzde 33’ünün internet bağlantısı bulunuyor. Kent ve yarıkentlerde internetpenetrasyon oranı yüzde 40 iken, kırsalda bu oran yüzde 19 olarak karşımıza çıkıyor. Buna göre Türkiye toplam internet penetrasyon oranı ise yüzde 33. Özetle, Türkiye’de kaç milyon hane var, kaç tanesinde internet bağlantısı var, kaç tanesinde bilgisayar var gibi verileri düzenli olarak araştırıyoruz. Bu araştırmaları inceleyerek genişbantın yaygınlaştırılması konusunda yol haritamızı daha sağlıklı çiziyoruz. Son araştırmamızdan yola çıkarak, en az bir internet kullancısı bulunan ama interneti olmayan 6.5 milyon haneyi evde internet ile tanıştırmayı öncelikli hedefimiz olarak belirledik. Araştırma sonucunun işaret ettiği 5,5 miyonu aşkın hanede ise henüz hiç internet kullanıcısı yer almıyor. Çalışmalarımızla bu hanelere de internetin girmesini sağlamayı amaçlıyoruz. Penetrasyon oranlarımızın halen Avrupa seviyesinde olmamasının nedenlerini incelediğimizde ekonomik sebeplerin baş sırada yer aldığını görüyoruz. Bunun haricinde bazı vatandaşlarımız internete gerek duymadığını, bazıları çocuklarının internetin başında kalması dolayısıyla dersleri aksatacağından endişe ettiğini belirtiliyor. TTNET, bu gerekçelerin tamamını ayrı ayrı inceliyor. Bilgisayarı olup interneti olmayan haneler için tarife seçeneklerimizi zenginleştiriyoruz. Bugün 1 Mbps’ten 100 Mbps’e kadar değişik hızlarda tarifelerimiz var. Bilgisayar sahibi olmadığı için interneti olmayan vatandaşlarımıza 2010 yılından bu yana çok uygun fiyatlarla bilgisayar kampanyalarımızı sunuyoruz. 4.sünü düzenlediğimiz bilgisayar kampanyamızda 9.90 TL’den başlayan fiyatlarla bilgisayar satışı yaptık. Ülkemizde internet kullanımını yaygınlaştırmak ve herkesi internetle buluşturmak hedefiyle, TTNET’le Her Şey Mümkün diyerek “Mümkünlü Reklam Kampanyası'nı gerçekleştirdik. Bu reklam kampanyasını, her şeyden önce çağımızın en önemli iletişim aracı olarak nitelenen internetin önemini ortaya koymak adına hayata geçirdik. Genişbantın yaygınlaşması için projelerimize devam edeceğiz.

TELEKOMDÜNYASI2011TEMMUZ

57


ÖZEL HABER RANA KARAKÜÇÜK - TURKNET Genişbant abone sayısının artışı sektörümüzde rekabetin önünü açacak düzenlemelerin yapılması ve rekabetçi ortamın tam olarak sağlanabilmesinden geçiyor. AB standartlarına göre tüm işletmeciler eşit durumdadır. İnternet servis sağlayıcılarının eşit şartlar altında rekabet etmesi vatandaşlarımızın internet hizmetlerini daha ucuza almalarını sağlayacaktır. Sabit telefon hattına başvurduğunuzda, yerel operatör şu anda pazar payını büyük ölçüde elinde tutan ve yerel operatörün de dahil olduğu holding bünyesine dahil olan ADSL operatörünü doğrudan önermektedir. TurkNet gibi alternatif telekom operatörlerine bu fırsatın sağlanmaması nihai tüketiciye ulaşmayı güçleştirmektedir. Şu anda alternatif operatörlerin birçoğu Veri Akış Erişimi methodu ile ADSL aboneliği satmaktadır. Yani tüketiciye sunulan hızların ve kotaların derecesini, bu hızların ve kotaların fiyatlarını toptancı konumundaki yerel operatör belirlemektedir. Bu şartlar altında İnternet Servis Sağlayıcıları, ADSL hizmeti sunmada birbirlerinden farklılaşamamakta ve ürün farklılaşmasından ziyade fiyat farklılaşması politikasını yürütmektedirler. Oysa genişbant abone sayınının artması ancak ürün farklılaştırması ile mümkün olacaktır. Tüketici, internet ve telefon ürünleri konusunda karşısında tek bir muhatap görmek istemektedir. Regülasyon tarafında toptan hat kiralamanın çıkmamış olması ya da yüksek dönüşüm ücreti ile piyasaya sürüldüğü için yalın ADSL’in tüketici nezdinde beklenen ilgiyi görmemiş olması genişbant abone sayısının artmasının önündeki engellerdir. Altyapı yatırımlarının önünü açmak da abone sayısını artırmak için gerekli çözümlerden biri olacaktır. TurkNet olarak altyapı alanındaki önemli yatırımlarımızı sürdürüyoruz. İstanbul’da neredeyse tüm iş merkezi bölgelerinde fiber optik altyapımız bulunuyor ve bu altyapıyı sürekli olarak büyütmeye devam ediyoruz. Bu yıl içerisinde sadece kurumsal kullanıcılara değil, bireysel ev kullanıcılarına da fiber götürmeye başladık ve bununla ilgili yatırımımızı hızlandırmayı hedefliyoruz. Düzenleyiciler, Telekomünikasyon altyapılarının kurulması için büyük önem taşıyan “Geçiş hakkı” konusunda ülke yararına uygun davrandıkları takdirde bu yatırımlar hızlanabilecektir. TurkNet olarak ADSL pazarının önemli oyuncularından biriyiz. Bireysel ADSL pazarında abone sayımız geçtiğimiz yıl ve bu yılın ilk altı ayında %100 oranında artış gösterdi. Bu başarımızı da mevcut ve yeni müşterilerimize fiyat avantajlı, yüksek hızlı ve kaliteli internet hizmeti vermemize ve öngörülü yatırımlarımıza borçluyuz. En son teknolojileri takip edip uygulayarak müşterilerimize sürekli olarak yeni hizmetler sunuyoruz. Elektronik Haberleşme Kanunu’nun tam olarak uygulanması ve tüm işletmeciler arasında eşit

58

TELEKOMDÜNYASI2011TEMMUZ

rekabetin sağlanması ile birlikte hizmetlerimiz daha çok aboneye ulaşacaktır. Bildiğiniz gibi 2010 yılının son çeyreğinde devreye giren otomatik ADSL operatör değiştirme uygulaması ADSL pazarına hareket getirdi. TurkNet olarak bu uygulamada ADSL taşıma sürecini tamamen biz yönetiyor, kullanıcının bürokratik işlemlerle kaybedeceği zamanı kendisine ayırabilmesini sağlıyoruz. ADSL kullanıcıları bu sayede yerlerinden bile kalkmadan ve en önemlisi süreç boyunca ADSL hizmetlerinde herhangi bir kesinti yaşamadan TurkNet’e geçiş yapabiliyorlar. Bu uygulamamız büyük ilgi görüyor. Şu zamana kadar binlerce kullanıcı bu sistemi kullanarak TurkNet’e geçiş yaptı. Son olarak 16 Mb’e Kadar Hıphızzzlı ADSL kampanyasını başlattık. Bildiğiniz gibi hız internet keyfini ciddi oranda artıran bir unsur. Verilerimize göre 2010 yılı başından bu yana geçen sürede kişi başına düşen ortalama download miktarı yaklaşık 2 kat arttı. Müzik, video gibi içerikleri bilgisayara indirme şansı tanıyan, online film ya da dizi yayını yapan, online oyun hizmeti veren sitelerin ve sosyal medya hesaplarının aktif kullanım oranı son bir senedir internet kullanıcıları arasında düzenli olarak artıyor. TurkNet’in Hıphızzzlı ADSL kampanyası ile herkes tüm bu içeriklere 16 Mb’e kadar hızlarla ulaşabiliyor olacak. Giderek artan hızlarda sunulan hizmet paketlerinin de genişbant abone sayısını artıracak bir yenilik olduğunu düşünüyoruz.


BURCU MENEKŞE ERGEZEN – BİRİADSL Bunların yanı sıra bir servis sağlayıcının abone sayısını artmak için önem vermesi gereken bir takım kriterler de var. Örneğin katma değerli hizmetler internet abonelerinin satın alma kararlarını etkileyen sebeplerden biri. Abonelerin talep ettikleri bir diğer husus ise servis sağlayıcı şirketin kolay erişilebilir olması ve satın alma sürecini kısa sürede tamamlayacak kabiliyetlere sahip olmasıdır. Hizmet kalitesi, internet hızı ve abonelere verilen kotalar da şirketlerin yeni abone kazanmaları için öncelik vermeleri gereken konular arasında sayılabilir. ADSL Pazarındaki müşteri penetrasyonunu arttırabilmenin ilk koşulu adreslenen hedef kitlenin tanımını doğru yapmak olacaktır. Son kullanıcıların demografik özellikleri göz önünde bulundurularak ihtiyaçlarını karşılamaya odaklı kampanyalar planlamak gerekmekte. Ülkemizdeki bilgisayar kullanımı arttıkça ADSL kullanımı da aynı doğrultuda artacaktır. Burada cihaz bundle kampanyalar daha da önem kazanacaktır.

BiRi ADSL olarak abonelerimize fiyat esnekliği yaratacak teklifler ve paketler sunuyoruz.Yeni abonelere yönelik yapılacak kampanyaların iyi hazırlanması ve abonelerin demografik yapılarına göre de farklılaşması gerektiğinden kampanyalarımızı, hedef kitlenin ihtiyaçlarını dikkate alarak hazırlıyoruz. Ayrıca hizmet portföyümüzde algı yaratacak ve hayatı kolaylaştıracak katma değerli hizmetlere de yer veriyoruz.

abstract

H

er geçen gün sayısı artan genişbant teknolojisi birçok firmanın ana gündem maddesi iken aynı zamanda devlet tarafından da 2023 hedefleri arasında yer almaktadır. Firmalar genişbant teknolojilerini geliştirmek ve iyileştirmek için altyapı yatırımlarına odaklanırken bir yandan da abone sayılarını arttırmak ve abonelerine daha iyi hizmet verebilmek için değer yaratan kampanyalar da yaratmaktadırlar. Özellikle data kullanımının ve mobil internetin kullanımını arttırıcı son kullanıcı odaklı pazarlama stratejisi yürüten firmalar penetrasyon oranının da Avrupa’yı yakalayabilmesini hedefliyorlar.

W

hile broadband which have fast-growing subscriber numbers, is main agenda item of many companies, at the same time one of the 2023 targets of the government. Companies focus on infrastructure investments in order to improve and enhance broadband technologies, on the other hand create added value campaigns in order to offer better service to customers and increase the number of subscribers. Companies have end user-based marketing strategy for increase data and mobile internet use and aim penetration rate to catch Europe.

TELEKOMDÜNYASI2011TEMMUZ

59


KONUK YAZAR

Müşteri Deneyimi Yönetimi (CEM) Customer Experience Management (CEM)

Murat Balkan Müşteri Deneyimi Yönetimi, diğer adıyla CEM (Customer Experience Management), iletişim servis sağlayıcılarının müşterileri ile olan tüm etkileşimlerini izlemeyi, analiz etmeyi ve iyileştirmeyi amaçlayan bir süreçtir. İletişim servis sağlayıcıları için, müşterileri ile olan ana etkileşim noktalarında, Servis Tahsisi, Servis Kullanımı, Problem Yönetimi gibi uçtan uca iş süreçlerinde müşteri deneyimini başarılı bir şekilde yönetmek, artan müşteri memnuniyeti, azalan müşteri kayıpları ve artan gelirler anlamına gelmektedir.

murat.balkan@tr.ibm.com

Tüm dünyada, azalan karlar, artan rekabet ve bunun sonucunda oluşan müşteri kayıpları, servis sağlayıcı şirketleri değişime zorlamaktadır. Bu değişim çerçevesinde, altyapıyı basitleştirerek, markete ulaşımı hızlandırmak ve maliyetleri düşürürerek karlılığı arttırmak amaçları ile yola çıkan dönüşüm (OSS/BSS transformation) programları başlatılmış, bir çoğu başarı ile sonuçlanmıştır.

Customer Experience Management (CEM) is a process targeting to follow the whole interaction between the service providers and their customers, to analyze and improve it. For the communication service providers, it means to manage customer experiences successfully, increase customer satisfaction, decrease customer loss and increasing incomes at the main interaction points and in the end-to-end business processes like Service Assignment, Service Usage, Issue Management. All over the world, decreasing returns, increasing competition and the customer loss are forcing the service provider companies to change. Within the frame of this change, OSS/BSS transformation programs have been started in order to accelerate the accessibility to the market by simplifying the infrastructure and to increase the profitableness by reducing the cost. Most of these programs have ended in success.

60

TELEKOMDÜNYASI2011TEMMUZ


Değişimin ikinci fazında ise, müşteriler ile olan ilişkilerin kalitesini iyileştirmek, bu şekilde mevcut müşterileri elde tutarken yeni müşterilerin de kazanımı amaçlanmaktadır.

At the second phase of the change, it is targeted to improve the quality of customer relations and thus to preserve the available customers and gain new customers.

Müşteri ile ilişkileri efektif bir şekilde yönetme kavramı, yeni değildir. Bu amaçla oluşturulmuş olan CRM (Müşteri İlişkileri Yönetimi) sürecinin ilk konuşulmaya başlandığı zamanlarda müşteriler ile ilişkilerin iyileştirilmesi de ana hedefler arasında yer almaktaydı. Günümüzdeki bir çok CRM süreci örneğine baktığımızda ise bu süreçlerin daha çok satış odaklı olduğunu, müşterilere nasıl daha fazla ürün ve/veya hizmet konumlandırması yapılabileceğine yoğunlaştığını görmekteyiz. Bu sebeple, müşterilerin satış öncesi ihtiyaçlarını (bilgiye kolay ulaşım, kişiye özel kampanyalar) gibi konuları başarılı bir şekilde adresleyen CRM sistemlerine ek olarak müşterinin servis sağlayıcı ile olan deneyimlerini de dikkate alan ve servis kullanım deneyimlerini (servis kalitesi, iş süreci performansı vb.) destekleyen bir yaklaşıma ihtiyaç doğmuştur. Bu ihtiyacı adresleyecek çözüm de Müşteri Deneyimi Yönetimi olarak karşımıza çıkmaktadır.

Keeping the relations with the customers effective is not a new concept. At the beginning of CRM (Customer Experience Management) process, which was created in line with this target, improving relations with customers was one of the main targets, too. When we look at many examples of CRM processes in our country today, we see that these processes are mainly sales-focused, and they concentrate on how to provide more product and/or service placement to the customers. For this reason, an approach is needed to consider customer’s experiences with service providers and to support service experiences (quality of the service, business process performance, etc.) in addition to the CRM systems which addressed the customers’ pre-sale needs (like easy access to information and customized campaigns) successfully. The solution to address this need is the Customer Experience Management.

Müşteri Deneyimi Yönetimi, bütünsel bir kavramdır. Servis sağlayıcının operasyonlarına tek bir bakış açısından bakmak yerine, farklı bakış açılarından bakmak ve bu sonuçları birleştirerek müşteri deneyimini anlamaya ve iyileştirmeye çalışmaktadır.

Customer Experience Management is a wholistic concept. Instead of looking at the operations of the service provider from just one point of view, it looks from different points of view and tries to understand and improve customer experiences by connecting these results.

Müşteri deneyimi, müşteri henüz müşteri olmadan başlayan bir olgudur. Müşteri bu aşamada, bilgiye kolay erişim, ihtiyacına cevap verebilen ürün ve/veya servislere ulaşım, kişiselleştirilmiş teklifler gibi yeteneklere önem vermektedir. Bu tip yetenekler, günümüz CRM/Pazarlama sistemleri tarafından başarı ile adreslenebilmektedir.

Customer experience is a concept which starts before the customer becomes a customer. At this stage, customer cares about the qualifications like easy access to information, access to product and/or services which meet his needs, personalized offers. This kind of qualifications can be addressed successfully by CRM/Marketing system today.

TELEKOMDÜNYASI2011TEMMUZ

61


SİNEMA/SANAT

Müşteri deneyiminin ikinci aşaması, müşteri ürün veya servisi satın aldıktan sonra başlamaktadır. Bu aşamada, müşteri servis ile ilgili çeşitli etkileşimlerde bulunmaktadır. Bu etkileşim noktalarından ilki uçtan uca iş süreçleridir. Bir problemin aktarılması, faturalandırma ile ilgili sorgulamalar, bilgi değişikliği hatta servis iptali gibi satış sonrası iş süreçlerinin izlenmesi ve iyileştirilmesi önem kazanmaktadır.

The second stage of customer experience begins after the customer buys the product or service. At this stage, customer causes various interactions. One of the interaction points is the end-to-end business processes. It is important to monitor and improve the post-sales business processes, like the transmission of a problem, examinations about the billing, information modification and even the cancellation of the service.

Bütünsel bir Müşteri Deneyimi Yönetimini tamamlayan son kısım ise kullanım ile ilgili kısım, yani ağ katmanının adreslenmesidir. Ağ ile ilgili sağlanan istatistikler, şu ana dek ağ problemlerinin çözülmesinde veya planlama çalışmalarında kullanılıyor ve sadece teknik kişiler tarafından yorumlanabiliyordu. Bu sebeple, iş kullanıcıları operasyonu yöneten kullanıcı gruplarından ayrı raporlar talep ediyorlar, bu gibi istekler de ek operasyonel yük oluşturuyordu.

The last stage which complete the wholistic Customer Experience Management is about the usage; in other words addressing the network layer.

Bu tip bir probleme çözüm getirmek ve müşteri deneyimini daha iyi anlamak amacıyla kurulan ağ analizi (network analytics) yapıları ile tüm operasyonel sistem istatistikleri ortak bir yerde toplanabilmekte ve müşteri ve iş odaklı raporlar sağlanabilmektedir.

62

Until now, statistics about the network could be used in solving network problems or in planning exercises and they could be interpreted only by the technical people. For this reason, business users used to demand different reports from the user groups who manage the operation; and this kind of demands caused an extra operational burden. With the network analytics structures, which were established in order to find solution to this kind of problems and to understand customer experience better, all operational system statistics can be gathered at a common ground, and business focused reports can be provided.

Müşteri deneyimini iyileştirmek, müşterinin ağ kullanımı sırasında deneyimlediği durumları da izlemeyi gerektirmektedir. Mobil sektörden verilecek bir örnek, çağrı düşmesi veya çağrı yapamama durumlarında anlık başlatılabilecek süreçler (pazarlama, problem yönetimi vb.) olabilir. Müşterinin, servis sağlayıcının probleminden haberdar olduğunu bilmesi müşteri deneyimini olumlu yönde etkileyecektir. Verilen servislerin kalitesinin anlık izlenmesi ve servis kesintisi veya kalite düşüşlerinde müşteri problemi henüz algılamadan harekete geçilmesine olanak veren servis kalite yönetimi (SQM) sistemleri ile desteklenen bu tip bir izleme altyapısı, Müşteri Deneyimi Yönetimi programında yönetilmesi gereken çok önemli bir bileşen olacaktır.

Improving customer experience requires also monitoring the situations that the customer experiences during the network use. Processes which can be started in case of a call failure or being unable to establish connection (marketing, issue management, etc.) may be an example from the mobile sector. If the customer knows that the service provider is informed about his problem, this will affect the customer experience in a positive way. Being supported by Service Quality Management (SQM), which allows the instant observation of the quality of services or being able to respond to the reduction of quality before it is realized, this kind of an observation infrastructure will be a very important component to be managed in the Customer Experience Management.

Müşteri Deneyimi Yönetimi programlarını gerçekleştirmek amacıyla birçok yazılım firması çeşitli ürünler sunmaktadır. Bu ürünlerden bazıları sadece bir perspektifi adreslemektedir (örneğin kullanım istatistikleri izleme gibi). Müşteri etkileşimi verilerini anlık, yakın zaman ve geçmiş zaman bakış açıları ile analiz etmeye ve iyileştirmeye odaklanmış yazılımlardan oluşturulmuş yazılım portföyleri sunan üreticiler de bulunmaktadır.

Many software companies offer various products in order to perform Customer Experience Management programs. Some of these products address only one perspective (for example monitoring the usage statistics). There are also some producers offering software portfolios with the software which focused on analyzing and improving the data from customer interactions, from three points of view; instant, recent past and past.

Gerek tek bir yazılım firmasından tüm portföyün sağlanması, gerekse farklı farklı firmalardan ilgili parçaların bütünsel bir resim oluşturma adına birleştirilmesi ile olsun, Müşteri Deneyimi Programları, birden fazla fonksiyonel grubu içeren, bütünsel programlar olacaktır. Bu yüzden, şirket içinde en üst yönetim katmanından en alt operasyonel katmanlara dek oluşturulacak organizasyonel sorumluluk ve bilinç, başarı için anahtar teşkil etmektedir.

Both in terms of supplying the whole portfolio from one software company and combining the related pieces from different companies for the sake of a wholistic picture, Customer Experience Programs will be wholistic programs which include more than one functional group. Therefore the organizational responsibility and conscience to be created in all levels of the company, from the executive management level to the operational levels are the key for the success.

TELEKOMDÜNYASI2011TEMMUZ



RÖPORTAJ

Burç Tutanç Ocak 2011 tarihinde yapılan araştırmaların neticesinde kişilerin %34,6’sı kendilerinin ya da yakınlarının dinlendiğini düşünüyor. Bu bir sene öncesinde Ocak 2010’da yapılan araştırmada %27ler seviyesindeydi.

In January 2011, %34,6 of people think that either they or their acquaintances are being monitored. This figure was around %27 in the research done in the previous January.

64

TELEKOMDÜNYASI2011TEMMUZ

TELEKOM DÜNYASI: Toplantı sırasında dinlenemeyen telefonların yaklaşık 10 yıldır Amerika ve Avrupa pazarında olduğunu söylediniz. Peki, bu teknoloji Türkiye’ye gelmekte niye bu kadar geç kaldı? BURÇ TUTANÇ: Almanya Hükümeti kriptonun Avrupa Birliği dışına çıkmasına müsaade etmiyordu ve Türkiye de Avrupa Birliğine üye olmaması nedeniyle bu teknolojiyi getirme fırsatımız yoktu. Aynı şekilde hala Amerika’da geliştirilmiş olan kriptonun Amerika dışına çıkması da yasak. Bugün Amerika’nın geliştirdiği kriptolu cihazı Türkiye’de yalnızca Amerikan Konsolosluğu kullanabiliyor. Bizim kullandığımız kripto Avrupa Birliğinin en çok kullanılan ve en güvenli kriptosu durumunda. Bu nedenle de Alman Hükümetinden izin alabilmek için 6 sene uğra-

TELEKOM DÜNYASI: You said that the telephones which can’t be monitored have been in American and European markets approximately for 10 years. So, why did this technology come to Türkiye so late? BURÇ TUTANÇ: The government of Germany didn’t let the crypto go out of European Union. As Türkiye isn’t a member of European Union, we wouldn’t have the chance to bring this technology. Similarly, it’s forbidden to take the crypto which was developed in US out of US. Today in Türkiye only the US Consulate can use the cryptographic device developed by US. The crypto we use now is the safest and the most widely used crypto of European Union. That’s why it took 6 years to get the permission from the German Government. In other words, the attempts to bring the crypto to Türkiye be-


Burç TUTANÇ Sistem Teknik Genel Müdürü General Manager of Sistem Teknik şıldı. Yani kriptonun Türkiye’ye gelebilmesi için çalışmalar bundan 6 sene öncesinde başladı. Hatta konuyla ilgili Azerbaycan ve Türkiye Cumhuriyetlerinin kullanımı için de konuştuğumuzda yalnızca Türkiye’ye müsaade ettikleri cevabını aldık. Yaklaşık 1-1,5 yıldır kripto kanununun çıkması bekleniyordu ve geçen yılın Kasım ayında çıkan kripto kanununuyla bu süreç hızlandı. Bu telefon özellikle sanayi casusluğunu engellemek için çıktı. Biz de bu telefonun modelini değiştirmemizin daha doğru olacağını düşündük çünkü Türk insanı modele önem veren bir millet. Fakat modelini değiştirirken de dikkat edilmesi gereken birçok etken var. Telefona baktığınızda telefonun kriptolu cihaz olduğunu belli etmesini çok göze çarpmasını istemiyorduk. Daha sonraki ürünlerimizde farklı görsel çalışmalarımız da olacak.

gan 6 years ago. Moreover, although we proposed the usage of it in Azerbaijan and Turkic Republics too, they gave permission only to Türkiye. The crypto law was expected to be enacted within approximately 1-1,5 years, but together with the crypto law enacted in November last year, this process accelerated. This telephone was produced especially to prevent the industrial espionage. And we thought that it would be better to change the model of this telephone. Because Turkish people care about the model so much. But there are many things to pay attention while changing the model. We didn’t want it to draw attention and reveal that it had a crypto. We will continue working on the different visual features of our further products too.

TELEKOM DÜNYASI: Kriptolu telefonu Türkiye’ye getirme fikri nasıl ve ne zaman ortaya çıktı?

TELEKOM DÜNYASI: How and when did the idea of bringing the cryptographic telephone to Türkiye arise?

BURÇ TUTANÇ: Dediğim gibi Sistem Teknik ortakları olarak Koç Sistem ile de bir birlikteliğe giderek son 1,5 yıldır bunun üzerinde çalışılıyor. Geçen yıl Kasım ayında kripto kanunu çıkınca da süreci hızlandırdılar. Dediğim gibi son 6 yıldır bu kriptonun Türkiye’de kullanılması için çalışılıyor.

BURÇ TUTANÇ: As I said before, we as Sistem Teknik have been working on this project for 1,5 years in cooperation with Koç Sistem. They accelerated the process with the enactment of the law in November last year. As I said before, we have been trying to bring this crypto to Türkiye for the last 6 years.

TELEKOMDÜNYASI2011TEMMUZ

65


RÖPORTAJ

TELEKOM DÜNYASI: Bu telefonun Avrupa’da aslında sanayi casusluğunu önlemek için yapıldığını fakat Türkiye’de dinlenme paranoyasının fazla olduğunu söylediniz. Siz bunu bir araştırmayla da tespit ettiniz. Türk halkının bu paranoyasıyla ilgili rakamlar nedir? BURÇ TUTANÇ: Konsensus araştırma şirketi çok ciddi araştırma şirketlerinden biri. 2500 denek üzerinde, 81 ilde, %50 kadın % 50 erkek olmak üzere, %87 kent bölgesinde %13 kırsal bölgede en son Ocak 2011 tarihinde yapılan araştırmaların neticesinde kişilerin %34,6’sı kendilerinin ya da yakınlarının dinlendiğini düşünüyor. Bu bir sene öncesinde Ocak 2010’da yapılan araştırmada %27ler seviyesindeydi. 1 yılda 7 puanlık bir artış sözkonusu. Araştırmada kişilerin büyük çoğunluğu telefonun fiyatının ne olursa olsun dinlenmeyi önlediği takdirde almak istedikleri yönünde görüş belirttiler. Cihazın Türkiye’deki fiyatı Avrupa’daki fiyat seviyesinin oldukça altında... Şu anda cihazın bir eski modeli Avrupa’da 2000 Euro civarında bir fiyata satılıyor. Bu cihazın fiyatı 3490 TL civarında ve perakende olarak başlangıçta yalnızca Teknosa ile satışa sunduk. TELEKOM DÜNYASI: Teknosa dışında başka kanallarınız olacak mı?

66

TELEKOM DÜNYASI: You told that this telephone was used in Europe in order to prevent the industrial espionage but the paranoia of being monitored was so big in Türkiye. Did you determine this fact as a result of a research? What are the figures about this paranoia of Turkish people? BURÇ TUTANÇ: Konsensus Research Company is one of the most serious research companies. According to the results of the latest research in 81 cities of Türkiye in January 2011, %34,6 of people think that either they or their acquaintances are being monitored. This test was performed on 2500 people, % 50 of whom were female, %50 male, %87 from urban areas, and %13 from rural areas. This figure was around %27 in the research done in the previous January. There’s an increase of 7 points in one year. Most of the people who participated in the research stated that they would like to buy the telephone whatever it would cost, as long as it prevented monitoring. The device is much cheaper in Türkiye than it is in Europe. The previous model of it is being sold in Europe nowadays almost at a price of 2000 Euros. This device is almost 3490 TL, and for the beginning it is put up for sale by retail only in Teknosa. TELEKOM DÜNYASI: Will you have sales channels other than Teknosa?

BURÇ TUTANÇ: Diğer teknoloji market incirleriyle de konuyla ilgili görüşmeler devam ediyor hem de GSM operatörleri ile görüşüyoruz. Onlar da konuya çok sıcak bakıyorlar fakar bir taraftan da bir çekince var. Çünkü dinlenme konusu hassas bir konu. Ama önümüzdeki günlerde tahmin ediyorum ki tüm GSM operatörlerinin satış kanallarında da bu cihaz satılıyor olacaktır. Aynı zamanda bir ay içerisinde tüm ulusal zincirlerde de Enigma’nın yer alacağını düşünüyoruz.

BURÇ TUTANÇ: We are continuing our communications with other chains of technology markets too; we are also in connection with GSM operators. They find the issue favorable too; but on the other hand there’s a drawback. Because, the monitoring is a delicate issue. But I guess that this device will be sold through the sales channels of all GSM operators in the forthcoming days. We also think that Enigma will be on sale in whole national chains just in a month.

TELEKOM DÜNYASI: Telefonun özelliklerinden biraz bahsedebilir misiniz? Nasıl çalışıyor? Ne kadar güvenli?

TELEKOM DÜNYASI: Could you please tell us briefly about the features of the telephone? How does it work? How secure is it?

BURÇ TUTANÇ: Öncelikle telefonun kripto özelliğinin çalışabilmesi için konuştuğunuz kişinin de Enigma telefon

BURÇ TUTANÇ: First of all, the crypto feature of the telephone can be activated only if the other party uses an Enigma

TELEKOMDÜNYASI2011TEMMUZ


kullanıyor olması gerekiyor. Üzeründe çok gelişmiş ve özel bir şifreleme teknolojisi var. Hepsinin üzerinden kendine ait bir kripto kartı var. Bu kripto kartlarını da Türkiye’de Koç Sistem üretiyor. Dolayısıyla her Enigma üzerinde bir kripto kartı ile satılıyor. Bu kripto kartının yarattığı anahtar 256 bit uzunluğunda.Yani 1077 gibi çok büyük bir algoritmadan bahsediyoruz. Enigma ile normal GSM görüşme yapılabiliyor fakar kriptolu konuşmak istediğimiz zaman numarayı çevirip anahtar tuşunu çeviriyoruz. Bu arama diğer Enigma’ya “size kriptolu bir arama geldi” mesajıyla gidiyor. Bu iki cihaz görüşme başladığında şifrelerini değişiyorlar ve sonrasında birebir olan görüşme kilitleniyor. Bir anlamda bu teknoloji sesi paketleyip bir kutuya koyuyor ve 1077 büyüklüğünde de bir anahtar koyuyor. Enigmalar şifreleri paylaştıkları için bunların üzerindeki kriptolarla ancak bu paket açılabiliyor. TELEKOM DÜNYASI: Bu sistem üzerinden konuşurken tüm bu işlemler gerçekleştiğinden dolayı seste herhangi bir gecikme sözkonusu oluyor mu? BURÇ TUTANÇ: Öncelikle konuşma başlamadan önce Enigmalar anahtarları değişirlerken ortalama 7-8 saniyelik bir işlem gerçekleşiyor. Bunun dışında insan kulağının algılayabileceği bir gecikme sökonusu olmuyor. Normal ses hattı üzerinden değil de faks data hattı üzerinden konuşma paketler şeklinde gerçekleşiyor. TELEKOM DÜNYASI: Enigmayı yasadışı kullanmak mümkün mü? Dinlenemeyen telefonları yasadışı kullanmak istyenler de mutlaka çıkacaktır.

telephone too. It has a very advanced and special technology of encryption. Each of them has a crypto card of its own. These crypto cards are produced by Koç Sistem in Türkiye. Therefore, each Enigma is sold together with its own crypto card. The key that this crypto card presents is 256 bits long. It means that we are talking about a huge algorithm of 1077. You can make an ordinary phone call with Enigma; but when you want to make a cryptographic phone call, first you dial the number and switch on the key. The other Enigma receives this call with the message “you are receiving a cryptographic call”. When the connection is established between these two devices, first they exchange their codes and then the peer to peer connection is locked. In a sense, this technology packs and boxes the voice and adds a 1077 sized key to it. As the Enigmas share their codes, this package can be opened only with the crypto on them. TELEKOM DÜNYASI: While you are talking on the phone via this system, do you face any delay in the sound due to all these transactions which are being carried out? BURÇ TUTANÇ: Before the phone call begins, Enigmas exchange their keys, this operation takes 7-8 seconds. Apart from that, there’s no delay that a human ear can sense. Instead of talking via the ordinary audio lines, you are talking via the fax-data line as packages. TELEKOM DÜNYASI: Is an illegal use of Enigma possible? Perhaps there will be people who want to use the telephones which can’t be monitored, illegally.

BURÇ TUTANÇ: Bizim telefonumuz BTK tarafından onaylı tek telefondur. Bu kurallar çerçevesinde BTK’nın 2010 Kasım ayında çıkardığı kripto kanununa uygun olarak tasarlandı. Bizim kriptolarımız BTK ve TIB’de saklanıyor zaten. Eğer hakkınızda bir mahkeme kararı varsa; bir dinleme yapılanbiliyor. Dolayısıyla bundan 5-10 sene öncesine baktığımız zaman inanılmaz güvenli bir cihaz. Şuan GSM operatörlerinin şifrelemesi 42 bit uzunlukta. Malesef bu 42 bit uzunluktaki şifreyi birçok basit alet bile kırabiliyor. Bu görüşmeler yine GSM omurgası üzerinden ilerliyor ve bazı organlar bu görüşmeleri havadan yakalasalar bile çözümleme ihtimalleri yok. Dolayısıyla yasadışı örgütseniz ve hakkınızda mahkeme kararı varsa ever dinlenebilirsiniz. Fakat bunun dışında kişilerin çok rahatlıkla bunu kullanıp %100 güvenli bir şekilde görüşme yapabilmesi mümkün. Şunu da söylemek isterim ki; bizim cihazlarımızın özelliği yalnızca yazılım olarak değil donanım olarakta kriptolu olmasıdır. Her tuşun kendi içerisinde ayrı bir kriptosu var. Bu teknoloji ile havadan ya da ortam dinlemesi yapılabilmesi sökonusu değil. Enigma hem yazılım hem de donanım olarak kriptolu olduğu için herhangi bir aplikasyon yüklenemiyor, yüklense bile aktive edilemiyor.

BURÇ TUTANÇ: Our telephone is the only telephone certified by ICTA (Information and Communications Technologies Authority). Within this frame, it was designed according to the crypto law enacted by ICTA in November 2010. Our cryptos are already being kept in ICTA and the Department of Telecommunication. In case of a court decision, they can be monitored. Therefore, when it’s compared to 5-10 years ago, this device is incredibly safe. Today, the encryption of the GSM operators is of 42 bits. Unfortunately, even a very simple device can break this code of 42 bits long. These phone calls also proceed via GSM operators’ backbone and although some segments can catch them, they can’t decode it. Therefore, if you are a part of an illegal organization and there’s a court decision about you, your calls can be monitored. Otherwise you can make %100 secure phone calls through this system. I also would like to note that our devices are encrypted not only for its software but also its hardware. Each key has its own crypto. With this technology it becomes impossible to do an aerial monitoring or an audio surveillance. As Enigma is encrypted both for its software and its hardware, no application can be downloaded; even if it’s downloaded, it can’t be activated.

TELEKOM DÜNYASI: Enigma’nın fiyatı bugün birçok akıllı telefonun fiyatının üzerinde. Sizce potansiyel müşterileriniz kimler olacak?

TELEKOM DÜNYASI: Enigma is more expensive than many smart phones. Who will be your potential customers?

TELEKOMDÜNYASI2011TEMMUZ

67


RÖPORTAJ

BURÇ TUTANÇ: Örneğin borsacılar… Borsacılar çok önemli işler yapıyorlar ve neticede biri kazanırsak diğeri kaybetmek durumunda. Herkes yüklü işlem yapanları dinletmeye çalışıyor. Siz yüklü bir satış emri verdiğinizde biliniyor ki o hissesnin fiyatı o oranda düşecek. Buna göre manipülasyon yapıp daha farklı bir hale getirmeye çalışıyorlar. Dolayısıyla borsacılar birbirlerini dinliyorlar. Eşler birbirlerini dinliyorlar. Gözönündeyseniz, topluma mal olmuş biriyseniz insanlar siin özel hayatınızı merak ediyorlar ve maalesef tehdit unsuru olarak da kullanıyorlar. Dolayısıyla belirli bir gelir seviyesinin üzerinde olanlar ve aynı zamanda iş adamları, ihalelere katılanlar, gazeteciler, politikacılar, sanatçılar ve cemiyet hayatının önde gelenleri bu telefona rağbet edeceklerdir diye düşünüyorum. TELEKOM DÜNYASI: Şifreleme özelliği yalnızca ses için mi olacak? SMS, MMS gibi servisler için de şifreleme olacak mı? Sonraki dönemlerde bu servislere de eklenebilir mi? BURÇ TUTANÇ: Şuanda bizim uzmanlığımız ve deklare ettiğimiz farkımız; biz sesinizi şifreleriniz ve sizin konuşmalarınızı dinleyemezler. Bu cihazın pazardaki yeri, değeri, algılanması, konumuna ve talebin durumuna göre de önümüzdeki günlerde farklı model ve özellikleri de getirmemiz söz konusu olacaktır. TELEKOM DÜNYASI: Enigma’dan sonra başka modeller düşünüyor musunuz? BURÇ TUTANÇ: Enigma zaten bu ürünün markası. T301T de modeli. Farklı modeller tabi ki olacaktır. TELEKOM DÜNYASI: Cihazın üretimi nerede yapıldı? Bu model Türkiye’ye özgü bir model mi? BURÇ TUTANÇ: Dizaynı konusunda Koç Sistem ile fikir alışverişinde bulunduk ve Türk insanının neyi yadırgamayacağını ve nasıl bir telefon olursa bunu kabullenebileceği görüşlerini birbirimize aktardık. Bunların sonucunda bu telefon Türkiye’ye özel olarak tasarlandı ve bu model şu anda sadece Türkiye’de bulunabilir. Fakar önümüzdeki süreçte bu model Almanya’da da, Avrupa Birliği içerisinde de satılıyor olacaktır. TELEKOM DÜNYASI: Eklemek istedikleriniz... BURÇ TUTANÇ: Kiminle konuşursak konuşalım bize denilen şu; gerçekten bu şifre kırılamaz… Bizim de anlatmaya çalıştığımız asıl konu da bu zaten. Birçok teknoloji insanların hayatını kolaylaştırırken aynı zamanda özel hayatı biraz yok ediyor. Enigma hem hayatı kolaylaştıracak hem de insanların özel hayatlarının kendilerine özel kalmasını sağlayacak bir ürün. Türk insanının bu ürüne çok fazla rağbet edeceğini düşünüyoruz. Önümüzdeki günlerde Enigma’yı insanlar mutlaka yanında bulunduracaklar ve biz de farklı bir şekilde konumlandırmış olacağız.

68

TELEKOMDÜNYASI2011TEMMUZ

BURÇ TUTANÇ: The brokers for example … They do a big business; and if one of them wins, the other one must lose after all. Everybody tries to monitor the brokers whose sales volumes are high. If you give a large amount of sales order, it is understood that the price of that share will go down. They try to manipulate the situation according to it and to change it. Therefore, the brokers monitor each other. Husbands and wives monitor each other. If you are famous and socially prominent person, people want to learn about your private life and unfortunately sometimes they use it as a threat. Therefore, I think that people over a certain income level, businessmen, participants in the auctions, reporters, politicians, artists, and the notable people of the social life will like this telephone. TELEKOM DÜNYASI: Will this feature of encryption be used only for the voice calls? Or will there be an encryption for the services like SMS, MMS? Will it be applied to these services later? BURÇ TUTANÇ: Now our professional field this and our motto is: “We encrypt your voice and no one can monitor your phone calls”. We may develop other features according to this device’s position in the market, its value, its conception, its presence in the market and the demand for it. TELEKOM DÜNYASI: Do you have plans for other models after Enigma? BURÇ TUTANÇ: Enigma is already is a blend. T301T is the name of the model. Certainly different models will be produced, too. TELEKOM DÜNYASI: Where was this device produced? Is this model particular to Türkiye? BURÇ TUTANÇ: We negotiated with Koç Sistem about the design of the device. We exchanged ideas about what would not be strange for Turkish people, what type of a telephone they would embrace. As a result of these, this telephone was designed particular to Türkiye; and this model can be found only in Türkiye. But within the next period, this model will be on sale in Germany and European Union too. TELEKOM DÜNYASI: Anything you want to add… BURÇ TUTANÇ: What everybody tells us so: “This code can’t be broken”. This is also what we are trying to explain. Technology simplifies life to some extend but it damages the private life as well. Enigma will both simplify life for people and help them to protect their private life. We believe that Turkish people will like this product a lot. In the following days, people will keep Enigma around and we will position it in a different way.


Sınırsız Oyun Konferansı

3-5 Ekim 2011 İstanbul Kongre Merkezi

/ facebook.com/bilisimzirvesi twitter.com/bilisimzirvesi linkedin.com/bilisimzirvesi

Bir

etkinliğidir.

DATASERV


TD HABER

PTT’DEN 72 MİLYONDAN FAZLA HİBRİD MAİL GÖNDERİSİ MORE THAN 72 MILLION HYRID MAIL BY PTT

P

TT, müşteri memnuniyetini sağlama esaslı hizmet anlayışı ile çalışmalarına devam etmekte olup, bu kapsamda özellikle posta alanında sunmuş olduğu hizmetlerini teknolojinin getirdiği yeniliklerle geliştirmeye devam ediyor. Dolayısıyla PTT müşterilerine büyük avantajlar getiren ve aynı zamanda posta tarihinin en yüksek yatırım bedeline sahip olan Birleşik Posta (Hibrid Maill) Projesi 1,5 yıldan uzun bir süredir uygulamaya koyuldu. Konuyla ilgili görüşlerini aldığımız PTT Genel Müdürü Osman Tural, hibrid mail projesiyle ilgili şunları söyledi: “ Projenin temeli, kuruluş ve özel kişilerin; PP damgası ve ücret ödeme makinesi kullanmak suretiyle PTT’ye tevdi ettiği fatura, sigorta poliçesi, banka ekstresi, vb. toplu gönderilerin elektronik ortamda müşteriden alınıp, veri işlemesi yapıldıktan sonra, 5 büyük ilde kurulan baskı merkezlerine yine elektronik ortamda iletilmesi ve bu baskı merkezlerinde basılıp, katlanıp, zarflanarak ve gerektiğinde insert eklenip alıcısına en hızlı şekilde ulaştırılmasıdır.” PROJE KAPSAMINDA YAPILANLAR Çalışmalarına 2009 sonu itibariyle başladıklarını, 2010 yılında çok çabuk bir şekilde uygulamaya geçtiklerini belirten Tural, proje kapsamında yapılanları şöyle özetliyor: * Ankara, Erzurum, İstanbul AV. YK.(İkitelli), Mersin ve Erzurum’da baskı hızı yüksek ve sağlam makineler kurulmuştur. * Baskı servislerine kurulan alarm ve kamera sistemleri ile sistemin güvenliği sağlanmıştır. * Projeye hazırlık sürecinde birçok personelin eğitimi

70

TELEKOMDÜNYASI2011TEMMUZ

P

TT continue workings with the service manner as principle of meeting customer satisfaction and continue to improve service on especially mail with innovations by technology within this scope. Accordingly PTT put into use Hybrid Mail Project which provide great advantages to customers and have largest investment value of mail history for more than 1,5 years. We took opinions of PTT General Manager Osman Tural who spoke about hybrid mail as follows: “Basis of the project is to transmit bill by receiving from customer insurance policy, bank statement etc. Collective sending which are commended by institutions or natural person to PTT by using PP stamp and price payment machine, to printing centers in 5 large cities in electronic environment after data processing and to transmit recipient in the fastest way by printing in these printing centers, folding, enveloping and in case of need adding insert. DEVELOPMENTS WITHIN THE SCOPE OF THE PROJECT Tural stated that they started to workings at the end of the 2009 and they carried into action swiftly in 2010 and explained developments within the scope of the project: * Tough machines which have high printing speed were set up in Ankara, Erzurum, İstanbul AV. YK. (Ikitelli), Mersin and Erzurum. * Security of the system was provided by alarm and camera system set up in printing centers.


sağlanmış olup, ayrıca konuyla ilgili olarak ilgili dairesinde ve Başmüdürlüklerde ihtisas birimleri oluşturulmuştur. * 31/12/2009 tarihinde projenin yazılım, donanım ve alt yapı kurulumu yapıldı. 2010 Ocak ayından itibaren PTT’nin kendi posta çek ekstrelerimizi bu sistemde basılıyor. Türk Telekom A.Ş. ve TTNet A.Ş. ile imzalanan sözleşmeler kapsamında Mayıs ayında Türk Telekom ve Aralık ayında TTNet fatura basım işlemlerine başlanmıştır. * 2010 yılında birleşik posta sisteminde posta çeki hesap ekstreleri, Telekom ve TTNet faturaları olmak üzere toplam 69 milyon 44 bin 660 adet gönderi üretimi yapılmıştır. * 2011 yılı Mayıs Ayı sonunda birleşik posta sisteminde posta çeki hesap ekstreleri, Telekom ve TTNet faturaları olmak üzere toplam 56 milyon 263 bin 417 adet, Gelir İdaresi Başkanlığı, SGK ve Anadolu Üniversitesinin toplam 12 milyon 349 bin 914 adet, Milletvekili adayları ile partilere ait ise toplam 3 milyon 394 bin 395 adet, 2011 Mayıs sonu toplam 72.007.726 adet gönderi üretimi ile 2010 yılında gerçekleşen rakam aşılmıştır. SİSTEMİN AVANTAJLARI -Baskı merkezlerinde basılan gönderilerin alıcılara kısa sürede teslimi, -Yedekli çalışma imkanı vermesi (arıza durumunda başka merkez basıp gönderebilir) - Göndericilerin verileri elektronik ortamda takip edebilmesi, - Bilgilerin şifrelenmiş olarak transferi ve saklanması, - Sınırlandırılmış erişim kontrolünün bulunması,

* Training was given to many of personnel and specialization units were founded about the issue in related departments and office of the general director. * Installations of software, hardware and infrastructure were made. As of January, 2010, PTT have been printing it’s own statements of postal cheque accounts. Within the scope of agreements signed with Türk Telekom A.Ş and TTNet A.Ş., bill printing transactions are started in May for Türk Telekom, in December for TTNet. * The total sent statements of postal cheque accounts were 69 million 44 thousand 660 units as compose of Türk Telekom and TTNet bills. * Statements of postal cheque account at the end of May, 2011 exceeded the number actualized in 2010 with 72.007.726 include total 56 million 263 thousand 417 Türk Telekom and TTNet bills, 12 million 349 thousand 914 sending of Revenue Administration, SSI (Social Security Institution) and Anatolian University, 3 million 394 thousand 395 sending of independent candidate and Parties. ADVANTAGES OF THE SYSTEM -To delivery sending which are printed in printing centers, to recipient in a short time -To give opportunity for failsafe working (in case of breakdown, another center can print and send) -To track sending data in electronic environment by sender - To transfer and keep information as encrypted - Having limited access control

TELEKOMDÜNYASI2011TEMMUZ

71


TD HABER

- Kapalı network olması, - Baskı merkezlerine girişte kartlı geçiş sisteminin bulunması, - Baskı maliyetlerinin azaltılması, - Kişiye özel renkli baskı yapabilen makineler. - 2011 yılında kurumsal müşterilerin yanında bireysel müşterilere de hizmet verilmesi planlanmakta olup, bu sebeple birleşik posta (hibrid mail) sistemlerinde basım işlemi tamamlanmış ürünlerin kesilip, z şeklinde katladıktan sonra kenarlarından yapıştırma yöntemiyle gönderi (zarf) haline getirmesi amacıyla İstanbul baskı merkezine bir adet z- katlama yapıştırma makinesi satın alınmıştır. - Ayrıca, Birleşik Posta Sistemi ile kurumsal bazlı yüksek miktarda toplu gönderi veren müşterilerin yanında gönderi sayısı az olan bireysel müşterilere de mevcut sistemden hizmet sunulması amacıyla sıralı bir şekilde basım işlemi tamamlanmış ürünleri katladıktan sonra zarfın içine konulması yöntemiyle gönderi haline getirebilen bir adet kompakt zarflama makinesi satın alınmıştır. Bu makinelerde küçük çaplı gönderi üretimi sağlanarak sistem bireysel müşterilerde hizmet verilebilmesi sağlanacaktır. Ayrıca, bu sayede üretim sırasında ortaya çıkan zayi kağıt miktarının da azaltılması hedeflenmiştir. PROJENİN SAĞLADIĞI FAYDALAR * Bilgiler şifrelenmiş olarak transfer edilip saklanmış ve Birleşik posta (hybrid mail) projesi ile baskı ve gönderi hizmet maliyetleri büyük ölçüde azaltılmış ve sıralama ve tasnifleme süreci de hızlandırılarak hizmette verimlilik sağlanmıştır. * Proje, posta gönderi teslim süresinin kısalmasını sağla-

72

TELEKOMDÜNYASI2011TEMMUZ

-Being close network - Having card pass system at entrance of printing centers -Decrease printing costs -Machines which can make personal color printing - It is planned to serve to retail customer as well as corporate customers in 2011. For this reason a z-folding edge banding machine is bought in order to make printed product dispatch by banding its edge after folding as z shaped and cutting in hybrid mail system. -More over a compact enveloping machine is bought, can make products which were printed sequentially, dispatch in the way of enveloping after folding in order to serve to retail customer which have less dispatch than customers who give corporate-basis collective sending in high numbers by Hybrid Mail System. It will be available the system to serve to also retail customers by making small scale sending production thanks to this machine. Moreover, it is aimed to reduce lost paper quantity which ensues from production. BENEFIT OF THE PROJECT * Printing and sending service costs are reduced substantially thanks to Hybrid Mail project and information are transferred and kept as encrypted and also effectively is provided on service by accelerating sorting and classifying process. * The project which provide shortening of post sending delivery time, provide great advantages to custom-


dığı gibi, daha az işgücü ve maliyet ile verimliliği artırması yönüyle kuruluşumuzun karını yükseltmesinin yanında müşterilere büyük avantajlar sağlamaktadır. * Müşterilerin bedeli yüksek makine ve işletim maliyetlerine katlanmaları önlenmiş ve teslim dahil sürecin her aşamasını elektronik ortamda takip edebilmeleri sağlanmıştır. * Ayrıca gönderiler, her sayfasına kişiye özel bilgi basılmak suretiyle kişiselleştirilebilmektedir. * Müşteri sayımızı artırmak için banka ve GSM şirketleriyle de görüşmelere devam ediyoruz.

ers as well as increase out institution’s revenue and efficiency with less labor and cost. * It prevented customers to resign high-cost machine and operating expenditure and provide to track all process including delivery through electronic environment. * Moreover dispatches can be personalized by printing personal information to each page. * We continue to contact with GSM operators and banks in order to increase the number of our customers. PRINTING FEATURES

BASKI ÖZELLİKLERİ Printing centers which were put into use in 2009, have capacity to 2,5 million unit folding and enveloping (with the purpose of recovery of people and machine) for a day and all systems in printing centers support to each other and can be back-up of each other’s in case of intense work load.

2010 yılı ocak ayında faaliyete geçirilen baskı merkezlerinde, günlük 2,5 milyon adet (makinelerin ve insanların dinlenme süreleri sebebiyle) baskı katlama ve zarflama yapabilecek kapasite mevcut olup, baskı merkezlerinde kurulu bulunan sistemler iş yükünün yoğun olduğu durumlarda birbirlerine destek vermekte ve herhangi bir aksaklıkta birbirlerinin yedeği olabilmektedirler.

Percentage distribution total unit of printing in 8 hours in printing centers, set up in 5 cities, on city-basis: İstanbul %37, Ankara %32, İzmir %12, Mersin %12 and Erzurum %7.

5 ilimizde kurulu olan baskı merkezlerinde 8 saat içinde yapılan toplam baskı adedinin illere göre yüzdelik dağılımı şöyledir: İstanbul %37, Ankara %32, İzmir %12, Mersin %12 ve Erzurum %7’dir.

80 people are employed in printing centers. Hardware-Equipment-Employment:

Baskı merkezlerinde 80 kişi istihdam edilmektedir.

Cities where printing centers serve

Donanım- teçhizat-istihdam: Baskı merkezi İst. Ank İzmir Mersin Erzurum Toplam

Alanı (m2) 1.100 1.200 450 400 350 3.500

Baskı makine adedi 2 2 1 1 1 7

Zarflama makine adedi 4 3 1 1 1 10

İklim./nem.adedi cihaz 2 2 2 2 2 10

Printing center İst. Ank İzmir Mersin Erzurum Toplam

Field (m2) 1.100 1.200 450 400 350 3.500

Printing machine Enveloping machine Climate./.wet unit unit device unit 2 4 2 2 3 2 1 1 2 1 1 2 1 1 2 7 10 10

Baskı merkezlerinin hizmet ettiği iller İstanbul: 9 il, Erzurum: 26, İzmir:10 il Ankara: 21, Mersin: 15 Proje ile ilgili banka ve GSM şirketleriyle görüşmeler devam etmektedir.

Istanbul: 9 il, Erzurum: 26, İzmir:10 il Ankara: 21, Mersin: 15 Interviews with GSM companies and banks about the project are continued.

TELEKOMDÜNYASI2011TEMMUZ

73


TD HABER

TURKCELL’DEN ÇOK AKILLI BİR TELEFON: T20 SMART PHONE BY TURKCELL: T20

K

endi markası ile çıkardığı ilk telefonu Turkcell T10 ile büyük başarı yakalayan Turkcell, yeni akıllı telefonu Turkcell T20 ile cep telefonu piyasasında yeni bir dönemin kapılarını açıyor. Daha akıllı, daha sosyal, daha eğlenceli, daha güvenli özellikleri ve fark yaratan uygulamalarıyla Turkcell T20 ayda sadece 29 TL’ye Turkcell’lilerle buluşuyor. HUAWEI İLE İŞBİRLİĞİ T20 bir akıllı telefondan beklenen tüm özellikleri içinde barındırıyor. Android işletim sistemi en son sürüm (2.3.3) ile gelen Turkcell T20, dâhili Yakın Alan İletişim (NFC) özelliğiyle de dünyada bir ilke imza atıyor. Huawei işbirliği ile üretilen Turkcell T20, 3G HSDPA (7.2 Mbps) şebekeleri için destek, 3,5 inç boyutunda 320×480 (HVGA) çözünürlüklü kapasitif hassas dokunmatik ekran, 5 megapiksel kamera, MP3 çalar, Push e-posta özelliği, GPS, Wi-Fi, Pusula ve 4 GB MicroSD harici hafıza gibi özelliklere sahip. Tamamen Türk mühendisleri tarafından tasarlanan kullanım kolaylığı sağlayan arayüzü ve çekici tasarımıyla dikkat çeken Turkcell T20, ön yüklü gelen uygulamaları ve gelişmiş bir mobil internet deneyimi ile hayata her an bağlı olmayı sağlıyor. Turkcell T20, 24 ay 250 MB internet dahil ayda 29 TL’ye makul fiyata en iyi akıllı telefon deneyimi yaşamak isteyenlerin ihtiyacına cevap oluyor. Mevcut tarifesine kontrat yapmayı tercih edenler ise 24 ay boyunca 19,9 TL ödeyerek (3 ay boyunca 250 MB internet de ücretsiz) Turkcell T20’yi daha da uygun fiyata satın alabiliyor. Kontratsız seçeneğini tercih edenler ise bu gelişmiş telefona sadece 419 TL’ye üstelik 3 ay boyunca her ay her yöne 100 dk ve 100 MB interneti ile birlikte sahip olabiliyor. SÜREYYA CİLİV: KALİTE HERKESİN HAKKI Turkcell Genel Müdürü Süreyya Ciliv, Turkcell’in kendi adını taşıyan ilk markalı telefonu Turkcell T10’un kısa sürede büyük başarı yakaladığına dikkat çekerek şunları söyledi: “Akıllı te-

74

TELEKOMDÜNYASI2011TEMMUZ

T

urkcell, get great succeed with T10, is Turkcell’s first own branded handset, open doors to a new period in the mobile phone market with totally new smart phone Turkcell T10. Turkcell T20 meet Turkcell users for 29 TL for a month with features of smarter, more social, more fun, safer and applications, make a difference. COLLABORATION WITH HUAWEI T20 has whole features which expected to be on smart phone. Turkcell T20 has latest version of Android operating system (2.3.3) and lead the way in the world with feature of internal Near Field Communication (NFC). Produced in partnership with Huawei, Turkcell T20 supports 3G HSDPA (7.2 Mbps) network, has 3.5 inch 320x480 (HVGA) resolution touch screen, 5 megapixel camera, MP3 player, Push e-mail, GPS, Wi-Fi, Compass and 4 GB MicroSD external memory. Turkcell T20 is designed by Turkish engineer completely and draws attention with attractive design and interface which provide ease of use and also provide to connect to life at any moment thanks to developed mobile internet experience and preloaded applications. Turkcell T20 meets need of people who want to live the best smart phone experience for affordable price as 29 TL monthly for 24 months include 250 MB internet. Users who prefer to make contract over existing tariff, can take Turkcell T20 at more affordable price by paying 19,9 TL during 24 months (250 MB internet is free in first three months). Users, who prefer options without contract, can get this developed phone for 419 TL and 100 minutes for every lines and 100 MB internet also free for three months. SÜREYYA CİLİV: QUALITY FOR EVERYONE Turkcell General Manager Süreyya Ciliv stated that


lefonlar bugün bilgiye erişimde fırsat eşitliği adına paha biçilmez bir rol oynuyor. Biz, mobiliteyle yaratılacak fırsat eşitliğini Türkiye için kendi sosyal sorumluluk olarak görüyoruz. Bu vizyon doğrultusunda geçen sene müşterilerimiz ile buluşturduğumuz Turkcell T10 kısa sürede çok sevilerek 110 binden fazla satış rakamına ulaştı. Bugün Android işletim sistemi olarak baktığınızda en çok satan akıllı telefon olan Turkcell T10 aynı zamanda en çok mobil internet kullanılan iki telefon markasından biri. Turkcell T10’a gösterilen ilgi ne kadar doğru yolda olduğumuzu gösteriyor. Bugün müşterilerimize sunduğumuz Turkcell T20 ise mobil internet ve akıllı telefon deneyimini çok daha üst seviyelere taşıyan bir telefon. Türk mühendislerinin geliştirdiği ara yüz ve altyapılar sayesinde benzersiz bir deneyim sunan bu telefonu “Kalite Herkesin Hakkı” sloganıyla makul fiyatla sunarak geniş kitlelerle buluşturmak istiyoruz.” DAHA AKILLI Turkcell MobilTV’den gncPlay’e, Turkcell Seyahat’ten Turkcell Pusula’ya daha fazla hayat sunan 30 uygulamanın önyüklü olarak geldiği Turkcell T20’deki fark yaratan özelliklerinden bazıları şöyle: Dahili NFC desteği ile birlikte gelen Turkcell T20, bir operatörün bankacılık uygulamaları ile entegre çıktığı dünyadaki ilk telefon. Mastercard tarafından onaylı dünyanın ilk birden fazla kredi kartı yüklenilebilen cep telefonu olan Turkcell T20’de ön yüklü olarak gelen Turkcell Cep-T Cüzdan uygulaması sayesinde Turkcell’liler T20’lerini mobil cüzdana dönüştürecek, alışverişlerini temassız ödeme ile yapabilecek. Turkcell T20 aynı zamanda kimlik kartı, bilet, köprü ve otoyollardan geçiş kartı olarak da kullanılabilecek. Ayrıca özel olarak geliştirilen Turkcell Cep-T Cüzdan arayüzü ile kartların yönetimi ve kontrolü tamamen kullanıcıda olacak, fiziksel kartlar ile gerçek zamanlı olarak takip edilemeyen son ödemelerin gösterilmesi, toplam kazanılan puanlar, bakiye görüntüleme gibi işlemleri yapmak mümkün olacak. Turkcell T20’yi daha akıllı yapan bir başka uygulama da CepKumanda uygulaması. Bu uygulama ile DLNA desteği olan cihazları yönetebilir, herhangi bir kablo bağlantısı kurmadan televizyonunuzda cep telefonunuzda yer alan videoları izleyebilir, müziklerinizi dinleyebilir ve resimlerinizi gösterebilirsiniz.

Turkcell got great succeed with its first own branded handset Turkcell T10 in the short period and said: “Smartphone has invaluable role in terms of creating equality of opportunity on access to information. We consider equality of opportunity with mobility as our social responsibility for Turkiye. Turkcell T10 which we launched previous year in direction of this vision reached more than 110 thousand sales figure in the short period by being well-liked by the public. When we look as Android operating system, Turkcell T10 is the bestseller smartphone and at the same time it is one of two most mobile internet used handset brand. Demand for Turkcell T10 show that we are on the right way. Turkcell T20 which we launch to our customers, move mobile internet and smart phone experience to higher levels. We want to offer this handset which offer unique experience thanks to interface and infrastructure developed by Turkish engineers, to large mass at affordable price under the slogan of “Quality for Everyone”. IT IS SMARTER Differentiated feature of Turkcell T20, which preloaded 30 applications from Turkcell MobileTV to gncPlay, from Turkcell Seyahat to Turkcell Pusula, as follows: Turkcell T20, has internal NFC support, is the first handset have banking application in the world. Turkcell T20 is also the first handset which can loaded more than one credit card recognized by Mastercard and Turkcell users transform their T20 to mobile wallet thanks to preloaded Cep-T Cüzdan and they can make payments contactless at their shopping. Moreover, management and control of cards will be make by totally users with Turkcell Cep-T Cüzdan interface, is developed special for the product and to show latest payments which can't follow real-time with physical cards, total bonus, balance imaging will be available. CepKumanda is another application makes Turkcell T20 smarter. You can manage DLNA-supported devices, watch videos in mobile phone on television without any cable connection, can listen to music and show your pictures.

TELEKOMDÜNYASI2011TEMMUZ

75


BAKIŞ AÇISI

BULUT BİLİŞİMİN FAYDALARI VE RİSKLERİ

BENEFITS AND RISKS OF CLOUD COMPUTING

Prof. Dr. Hüseyin Altaş

huseyin@telekomdunyasi.com

Nurcihan Dalcı

nurcihan.dalci@law.ankara.edu.tr

Bir önceki yazımızda Bilgi Teknolojileri (BT) alanında hızla yükselen bir kavram olan Bulut Bilişimden (Cloud Computing) genel olarak bahsetmiş, birçok avantajı beraberinde getiren bulut bilişim uygulamalarının, riskleri de beraberinde getirdiğinin gözden kaçırılmaması gerektiğini ifade etmiştik. Bulut bilişim uygulamalarından en çok fayda sağlayan kesim olan şirketler, çoğunlukla tam anlamıyla risk analizi yapmadan teknoloji yatırımına kalkışmaktadırlar. Müdahale edilebilen bir alan dahilinde bu hizmet alınırsa, gerekli teknik ve hukuki önlemler en başta sağlanırsa, bulut bilişim ortamı birçok kolaylık ve iş fırsatları yaratabilir. Bu nedenle bu yazımızda bulut bilişimin fayda ve risklerinden bahsedeceğiz. Bulut bilişime geçiş sebeplerinin başında, bilişim sistemlerinin unsurlarına ilişkin harcamalarda bir azalmaya gidilmesi gelmektedir. Bu doğrultuda yatırım maliyetlerinde

In our last ar ticle, we mentioned about Cloud Computing as a rapidly developing concept in the field of Information Technologies and stated that cloud computing applications brings many advantages as well as risks as an undeniable fact. Companies take the biggest advantages from cloud computing applications, but make investments on technology without the necessar y risk analysis. If this ser vice is received within a field where interference is possible and the necessar y technical and legal precautions are provided, cloud computing environment may create many conveniences and job oppor tunities. Therefore, we will continue to mention about advantages and risks of cloud computing. The main reason for transition to cloud computing is the decrease in expenditures related to the information systems. Thus, reduction in the costs of invest-

76

TELEKOMDÜNYASI2011TEMMUZ


azalma bulut bilişimin getirdiği faydaların başında yer almaktadır. Bulut bilişim; sanallaştırılmış altyapının üzerine kurulmuş bir sistemdir. Bulut sistemlerinden önceki aşamaya bakıldığında %70-80’lik bir altyapı harcamaları görülürken; bu oranların bulut sistemlerinin kullanımı ile %20-30 civarlarına gerilediği ifade edilmektedir. Zira herhangi bir uygulama, bilgisayara kurulum gerekmeksizin web üzerinden çalıştırılabilmekte, böylece işletmelerin, bilişim teknolojileri ve bilgisayar programı lisanslarına yatırım yapma zorunluluğu ortadan kalkmaktadır. Bu noktada belirtmek gerekir ki, yazılım şirketleri de artık bilgisayarlarda lokal olarak kurulan programlar yerine, web tabanlı programlar üretmeye başlamışlardır. Nitekim web tabanlı programların; kurulum gerektirmemesi, güncelleme için ayrıca bir işlem yapmaya gerek duyulmaması, her bilgisayardan ve PDA (Personal Digital Assistant) özellikli cep telefonlarından kolayca ulaşılabilmesi, yedekleme yapmaya ihtiyaç duyulmaması, aynı anda birçok kişinin kullanabilmesi, esnek ve geliştirebilmeye açık olması, zaman ve mekân ihtiyacını ortadan kaldırması, girebilmek için sadece internet bağlantısı olan herhangi bir bilgisayarın yeterli olması gibi birçok özellikleri bünyesinde barındırması, eski usul programlara ve uygulamalara göre onları avantajlı hale getirmektedir.

ment is one of the primar y benefit of cloud computing. Cloud computing is a system built on a vir tualized infrastr ucture. Before cloud computing the amount of infrastr ucture costs was up to 70-80%, but this ratio declined to 20-30% thanks to cloud computing systems. Since applications can be r un via the web without requiring the installation to the computer, enterprises do not have to invest in information technology and computer software licenses. At this point, it should be noted that software companies begun to produce web-based programs instead of programs installed locally on computers. Indeed, web-based programs have many features, which make them advantageous in comparison to old-fashioned programs and practices. First of all, these programs do not require installation and any additional process for updates. Fur thermore, it is possible to access them via any computer and PDA (Personal Digital Assistant)enabled mobile phones and there is no need to back up. In addition, they can be used by many people at the same time, they are flexible and open for improvement, they eliminate the for time and space, and any computer with an internet connection is enough to enter into them.

Bulut bilişim, internet üzerinden bilişim kaynakları, bilgisayar programı ve veri depolama gibi olanaklar sunmaktadır. Başka bir ifadeyle bu sayede altyapı yatırımları ihtiyaca göre ayarlanabilmekte; donanım, güvenlik, bakım, servis gibi maliyetler olmadan altyapı oluşturulabilmektedir.

Cloud computing offers facilities such as information resources, computer software and data storage on the internet. In other words, investment in infrastr ucture can be adjusted according to need, and hardware, security, maintenance and ser vice infrastr ucture can be created without any costs in this way.

Bulut bilişimin karakteristik özelliği, kaynakları sadece ihti-

TELEKOMDÜNYASI2011TEMMUZ

77


BAKIŞ AÇISI

yaç duyulan zamanda tüketebilme serbestliği ve tüketimin ihtiyaca göre ölçülebilmesidir. Altyapı hizmetinin yerleşmesiyle birlikte bilişim hizmetlerinin talep üzerine (on demand) ve kullandıkça öde temeline oturacağı, bunun veri saklama hizmetine de aynı şekilde yansıyacağı düşünülmektedir. Bulut bilişimin sağladığı yazılım hizmetinin kullanımı ile yazılımlar için satın alma maliyetleri düşecek, kurulumlar ve entegrasyon için oluşan ekstra maliyet ve zaman kaybı ortadan kalkacak, uzmanlık isteyen işler azalacaktır. Çünkü uygulamalar talep üzerine çalışacaktır, bu da uygulamanın sadece müşteri tarafından istenilen anda çalışması ve müşterinin uygulamayı kullandığı süreye göre ücret ödemesi demektir. Kısaca bu sistem kullanıcının ihtiyacına göre artabilen ve azalabilen bilişim giderlerine olanak tanımaktadır. Bu doğrultuda bulut bilişimin faydalarından bir diğerinin, belki de maliyetlerden sonraki en önemlisinin esneklik ve ölçeklenebilirlik olduğunu söylemek yanlış olmayacaktır. Zira belirli zamanlarda ortaya çıkan yoğunluk için her zaman ihtiyaç duyulmayacak kaynaklara yatırım yapmak yerine, bunları yalnızca ihtiyaç duyulduğu dönemlerde kullanabilmek, kullanıcılar için önemli bir avantaj sağlamaktadır. Kullanılabilirlik ve sürdürülebilirlik, bulut bilişimin sağladığı bir başka faydadır. Hizmet sağlayıcı kurumlar teknolojinin en son noktasındaki çok büyük ve güçlü donanım ve bant genişliği ile iş gereksinimlerini karşılamaya çalışmaktadır. Sistemin kesilmesi veya aşırı yüklenmesini engellemek için fazladan yollar ve yük dengeleme sistemleriyle bu hizmetin kesintisiz verilmesine çalışılmaktadır. Ayrıca kullanıcılar sunucularını en hızlı erişim sağlayabilecekleri bir veri depolama merkezine aktarma şansına da sahip olmaktadırlar. Yukarıda yer alan açıklamalar ışığında, bulut bilişime geçişle birlikte kullanıcıların; uzman personel tarafından izlenebilen bir teknik altyapı, maliyet tasarrufu, kaynakların verimli kullanımı, yüksek esneklik ile kaynakların ihtiyacı olan kuruma, istenilen anda kullandırılabilmesi, her zaman aynı performansta hizmet verebilme imkânlarına kavuşturulması mümkün olabilecektir. Bulut bilişim teknolojisinin getirdiği bu avantajlar yanında, elbette hiç dezavantajı yok diyemeyiz. Öncelikle belirtmek gerekir ki, bilişim teknolojilerinin bulunduğu ortamlarda riskin her zaman var olduğu ve yüzde yüz güvenliğin söz konusu olmadığı bir gerçektir. Bu nedenle doğası gereği riskli olan bir alanda yapılması gereken, risklerin neler olabileceğini bilmek ve bunların olası etkilerini alınacak önlemlerle kabul edilebilir bir düzeye düşürmektir. Özellikle bulut bilişimde gizlilik ve güvenlik, birçok soruyu beraberinde getirmektedir. Veriler hangi noktalarda saklanmakta ve işlenmektedir? Üçüncü kişilerin söz konusu verilere erişimi nasıl düzenlenmektedir? Verilerin saklandığı mekâna bağlı olarak hangi yasal düzenlemeler geçerlidir? Bu sorular beraberinde kendi verilerinizi kontrol edememe, hatta nerede tutulduğunu bilememe ve böylece yasal yükümlülüklerinizi yerine getirememe gibi riskleri getirmektedir. Ayrıca yüklü

78

TELEKOMDÜNYASI2011TEMMUZ

Characteristic of cloud computing is the freedom of consuming the resources only when they are needed, and the ability to measure the consumption according to need. It is thought that computing services will be provided on demand and on a “pay-per-use” basis after the infrastructure service is settled and the data storage service will be provided in the same way. Thanks to the use of software service provided by cloud computing, purchase costs for software will decrease, extra cost and waste of time needed for installation and integration will disappear, and jobs requiring expertise will be reduced. Because applications will run on demand, and it means that applications will be used only when customers really need them and the payment will be made on a “pay-per-use” basis. In short, this system allows to make IT expenses that may increase or decrease according to the user’s needs. In this context, it will not be wrong to say that another benefit of cloud computing is flexibility and scalability after the cost advantage. Because there is no need to invest in resources only used at certain times. Using these resources only when they are needed provides a significant advantage to users. Availability and sustainability are another benefits provided by cloud computing. Service providers tr y to meet the needs with a very large and powerful hardware and bandwidth by using the latest technology. Through the extra paths and load balancing systems in order to prevent failure or overloading of the system, they try to offer this service without any interr uption. In addition, users have the chance to transfer their servers to a data storage center with a quick access. In the light of the above description, thanks to the transition to cloud computing, users will have various advantageous such as a technical infrastr ucture monitored by skilled staff, cost savings, efficient use of resources, using resources when they are needed with high flexibility and with the same performance ever y time. Besides the advantages brought by cloud computing, of course, it has disadvantages. First, it should be noted that there is always a risk in cloud computing environments and a certain security is not possible. Therefore, risks should be known in a field, which is inherently risky, and the necessary measures should be taken to reduce their possible effects to an acceptable level. Especially privacy and security in cloud computing raise many questions. Where is the data stored and processed? How is the access permission of third parties regulated? Which legal regulations are applied depending on the place where data is stored? These questions brings risks such as inability to control their own data, or even not knowing where it is stored, and


miktarda bilginin bir bulutun içinde depolandığı bu sitemde, özellikle genel (public) bulut türünde, tüm kullanıcıların aynı uygulamayı paylaşması ve kendilerine ait verilerin farklı kullanıcılarınki ile aynı fiziksel ortamda tutulması nedeniyle, o ortak noktaya başarılı bir saldırı gerçekleştiren siber suçlu, milyonlarca kullanıcının kişisel bilgisini ele geçirebilecektir. Başka bir deyişle, verilerin paylaşılan bir ortama aktarılması yetkisiz kullanıcıların erişimi için potansiyel bir tehdit oluşturmaktadır. Bu nedenle bu sistemde doğrulama, kimlik yönetimi ve diğer erişim sistemlerinin önemi artmaktadır. Hizmet sağlayıcılar her ne kadar hizmetleri paylaşımlı ortamlarda şifreli olarak tutsalar da, zaman zaman veriler kullanıcı tarafından doğrudan denetime alınmak istenebilir. Böyle durumlarda veriler başkalarına ait verilerle tutulduğu için, bunlar üzerinde yapılacak incelemeler diğer verilere de zarar verebilir ya da görülmesi istenmeyen veriler, bu tür incelemeler sırasında açığa çıkabilir. Ancak, bulut bilişimin güvensiz bir ortam oluşturduğu görüşüne tümüyle katılmak mümkün değildir. Çünkü bu hizmeti verecek kuruluşlar gerçekten önemli kaynaklar ayırarak büyük yatırımlar yapmış ve yapmaya da devam etmektedirler. Aynı zamanda alanındaki en iyi bilişim uzmanları ile çalışan bu kuruşlular, teknolojinin getirdiği tüm güvenlik uygulamalarını çok iyi bilmekte ve bu uygulamaları hayata geçirmektedir. Belirtilen risklerin bir diğeri ise, kullanıcının hizmet aldığı sağlayıcıya bağımlı hale gelmesidir. Kullanıcılar bilişim hizmetlerini dış kaynak yoluyla (outsourcing) üçüncü kişilerden almaya karar verirken, belirli riskleri değerlendirmeye tabi tutmaları gerekir. Bir bilişim hizmetinin bir kez dış kaynak yoluyla alınması, o hizmetin sürekli dış kaynak yoluyla alınmasını zorunlu kılacaktır. Çünkü geri dönüş, başta maliyet olmak üzere birçok zarara yol açabilecektir. Sonuç olarak bilişimde önlenemez bir teknolojik trende dönüşmüş olan bulut bilişim kullanıcılara birçok fayda sağladığı gibi, birçok riski de beraberinde getirmektedir. Ancak risk vardır ve hep olacaktır. Önemli olan bu risklerin düzenli şekilde değerlendirilmesi ve yönetilmesidir.

thus being unable to meet legal obligations. In addition, in systems where large amounts of information is stored, especially in general (public) cloud computing systems, all users share the same application and keep their information together with other users in same physical environment. Thus, a cyber criminal who perform a successful attack will be able to reach personal information of millions of people. In other words, transfer of data to a shared environment pose a potential threat so that unauthorized users will able to reach these shared environments. Therefore, validation, identity management and other access systems become more important in this system. Although service providers keep their services encrypted in shared environments, sometimes users may want to control data directly. In such cases, data is kept together with data belonging to others, and examinations to be performed may cause damage to other data or secret data may be uncovered. However, it is not possible to accept the opinion that cloud computing creates a definitely insecure environment. Because, institutions offering this service have made big investments by allocating significant resources and continues to make investments. At the same time, they employ the best IT specialists in their field and learn and implement all security practices introduced by technology. Another risk is the dependency of the user to service provider. Users should consider cer tain risks when they prefer outsourcing. Once an IT ser vice is get from third par ties, outsourcing will necessarily continue. Because changing this decision could lead to many losses par ticularly in cost. As a result, cloud computing as a technological trend in informatics provides many benefits, but also brings many risks. However, there is and will always be a risk. The impor tant thing is to evaluate and manage these risks.

TELEKOMDÜNYASI2011TEMMUZ

79


TD HABER

AVEA YEDİ YAŞINI KUTLADI.. ERKAN AKDEMİR:“2011’DE AVEA DEPARA KALKIYOR” AVEA CELEBRATES 7th ANNIVERSARY ERKAN AKDEMİR: “AVEA IS GOING TO SPRINT IN 7th YEAR”

A

vea yetkilileri şirket kuruluş yıldönümünü Çeşme’de basınla bir arada korumayı geleneksel hale getirdi. Düzenlenen basın toplantısında Avea CEO’su Erkan Akdemir, yakın geçmişte küçük bir gezinti yaparak önce hafızaları tazeledi, daha sonra Avea’nın pazara girmesiyle rekabetin nasıl bir boyuta geçtiğinin rakamlarla fotoğrafını çekti. Kendilerinin rekabetin koşullarını değiştirdiklerini ve belirlediklerini söyleyen Akdemir, 2011’de Avea’nın depara kalkacağının altını çizdi.

A

vea executives traditionalized to preserve foundation anniversary of the company in conjunction with press in Çeşme. At the press release Avea CEO Erkan Akdemir stated that refresh memories by going to the recent past and stated new dimension of the market with pictures by entrance of Avea to the market. Akdemir expressed that they changed market conditions and Avea will sprint in 2011. DYNAMIC OF THE MARKET CHANGED IN 2008

2008’DE SEKTÖRÜN DİNAMİKLERİ DEĞİŞTİ

82

Sektörün yakın geçmişine bakıldığında numara taşıma, 3G lisans ihalesi gibi sektörün dinamiklerini değiştirecek gelişmelerin yaşandığı 2008 yılının ardından 2009 yılında ara bağlantı ücretlerinde ciddi düşüş olduğunu ve Avea öncülüğünde her yöne arama furyasının başladığını anlatan Akdemir, ”2010 yılında ara bağlantı ücreti düşüşleri devam etti. Kontörden TL’ye geçiş yaşandı. Alt ve üst fiyatlamaların ilk defa birlikte düzenlendiği bir yıl oldu. 2010 biraz tozlu dumanlı geçti. İlk defa bu sektör 2009 yılında küçülmüştü. 2010'da bu devam etti. 2009 ve 2010, sektörde durulma, yavaşlama, küçülme yılları olarak söylenebilir” diye konuştu.

When looking recent past of the sector, there were developments experienced such as number portability, 3G license procurement which will change dynamic of the market and after 2008 in 2009 there were significant falling on interconnection fees and under the leadership of Avea rush of omni direction calling is started, Akdemir said: “Falling on interconnection fees continued in 2010. Transition from airtime minutes to TL is experienced. It was the year when sub and upper limit were regulated together for the first time. 2010 was a little complicated. The sector became smaller in 2009 for the first time. This has continued in 2010. It can be said, 2009 and 2010 years were declaration, slacken and reduction years. “

Avea’nın da bir takım değişimler yaşadığına değinen Akdemir, 2005 yılında yaklaşık 6 milyon olan abone sayısının bugün ikiye katlanarak 12,2 milyona çıktığını, o tarih-

Akdemir mentioned that Avea experience a set of changes and the number of subscribers was approximately 6 million in 2005 and it reached 12,2 million by

TELEKOMDÜNYASI2011TEMMUZ


lerde gelir anlamında yüzde 12'lerdeki pazar payının ise 2011 ilk çeyreği sonu itibariyle yüzde 20 civarına ulaştığını kaydetti

doubling and the market share which was 12 percent in terms of revenue, reached around 20 percent as of the end of the first quarter of 2011.

Akdemir, 2005'te 163 dakika olan Avea müşterilerinin ortalama konuşma süresinin ilk defa bu çeyrek sonunda 300 dakikayı aşarak 309 dakikaya ulaştığını belirterek, ”Avea aynı zamanda Avrupa’da da bu konuşturma süresi anlamında önemli üst liglerde yer alıyor” dedi. Akdemir, 1999 yılında yeni lisansın değer çalışmalarını yaparken ortalama bir kullanıcının 60 dakika konuşacağı varsayımından hareket ettiklerini anımsattı.

Akdemir stated that average call time of Avea subscribers was 163 minutes in 2005 and for the first time this number reached 309 minutes by exceeding 300 minutes at the end of this quarter, Akdemir said: “Avea is also placed at the top level in Europe with this call time”. Akdemir emphasized that while making value studies of the new license in 1999, they moved assumption of average call time of users will be 60 minutes.”

2011 İLK YARISONU İTİBARİYLE 19 BİN “İLETİŞİM KULESİ”

19 THOUSAND “COMMUNICATON TOWER” AS OF THE END OF THE 2011’ FIRST QUARTER

Kamuoyundaki olumsuz algı nedeniyle ”iletişim kulesi” olarak isimlendirdiği baz istasyonu sayısının 2005 yılında 6600 iken 2011 ilk yarı sonu itibariyle 19 bine ulaştığını belirten Akdemir, yıl sonunda bu rakamın çok daha yükselmesini beklediklerini söyledi.

Akdemir standed out the number of base station which named as “communication tower” because of genitive perception of public opinion was 6600 in 2005 and reached 19 thousand at the end of the first quarter of this year and they expect this number to increase at the end of the year.

Erkan Akdemir, 7 yıllık tarihi boyunca Avea’nın gerçekleştirdiği 7 ilki sıralarken, öğretmen, öğrenci, kamu çalışanlarına yönelik tarifelere değinerek, ”Bugünkü müşteri tabanımızın önemli kısmını bu müşteriler oluşturdu. En sadık, en çok gelir yaratan, en önemli abone kitlesi” dedi. Uygun fiyatlı arama imkanı sağlayarak iletişimi özgürleştirdiklerini söyleyen Akdemir, 2004 yılında sektörde dakika başına ortalama ücretler 33 kuruşken, 2011'de 9 kuruşa gerilediğini ifade etti. Akdemir, Türkiye’de rakamların düşük olduğu ve sektörün gelişmesine zarar verdiği iddialarına değinerek, bunlara tam olarak katılmadığını, birim başına gelirlerin artmaya devam ettiğini söyledi. Akdemir diğer ilklerini ise her yöne konuşmayı başlat-

Erkan Akdemir specified 7 developments which were broken new ground by Avea in 7-years history and mentioned tariffs for teacher, student and public official and said: “These customers create important part of our customer database of today. This is the most loyal, create most-revenue and the most important subscriber mass.” Akdemir expressed they make communication free by providing fair-price call opportunity, fees per minutes 33 kuruş in 2004 but today it fell to 9 kuruş in 2011. Akdemir mentioned claims intended for the numbers are so lower in Turkiye and this affect development of the sector negatively and stated that he is not agree with these claims completely and revenue per unit continue to increase.

TELEKOMDÜNYASI2011TEMMUZ

83


TD HABER mak, müziği cep telefonlarına ve bilgisayarlara getiren Aveamüzik, alo doktorum ve mobil tahlil gibi uygulamalarla cep telefonlarının sağlık alanında kullanımı, dünyada ilk yakın alan iletişimi (NFC) uygulaması olarak sıraladı. Akdemir, Avea’nın Facebook kullanıcıları arasında 1 milyon 423 bin takipçi ile Türkiye’de birinci sırada geldiğini, dünyada ise GSM sektöründe 4. marka olduğunu aktardı. GEÇTİĞİMİZ YILA ORANLA YÜZDE 13 BÜYÜME Avea’nın ikinci çeyrek performansına ilişkin bilgileri paylaşan Akdemir, ”2010 yılında hedefimiz karlı büyüme dedik ve 2010′u kapattığımız zaman vitesi büyüttük, büyümeyi sağladık, karlılık hedefine ulaştık. 2011 yılında ise depara kalktık” dedi. 2010 yılının ikinci çeyreğinde 643 milyon lira olan satış gelirlerinin yüzde 18 artışla bu yılın aynı döneminde 759 milyon liraya ulaştığını, ilk 6 aylık büyüme oranının ise yüzde 13 olduğunu belirten Akdemir, karlılığın da geçen seneki seviyelerde devam ettiğini ve amortisman, faiz ve vergi öncesi karın (AFVÖK) 69 milyon lira olarak gerçekleştiğini kaydetti. Kullanıcı başına ortalama gelir (ARPU) konusunda sektörde 2010 yılı son çeyreğinde bir kırılma yaşandığını söyleyen Akdemir, ”Sonrasında Avea’nın ARPU’su en yüksek operatör olduğu net şekilde görülüyor. Bu yılın ilk ve ikinci çeyreğinde geldiğimiz nokta ilk defa 20 lira üzerine çıkarak 20,5 lira oldu” dedi. Bu gelişmede, faturalı abone tabanlarının genişlemesinin rolüne işaret eden Akdemir, 2010 yılı ikinci çeyreğinde 7 milyon faturasız, 4,5 milyon faturalı abone varken, bu sene aynı dönemde 6,9 milyon faturasız, 5,4 milyon faturalı abone bulunduğunu anlattı. ABONE BAŞINA ORTALAMA 309 DAKİKA KONUŞMA SÜRESİ Erkan Akdemir, 2011 son çeyrek gelişmelerini şöyle özetledi: “Geçen sene 268 dakika olan abone başına konuşma süresi, 309 dakikaya çıktı. Bir saniyede iki kelime söyleyebilirsiniz. Seni seviyorum diyebilirsiniz. Ama biz daha rahat rahat bunu ifade edin istiyoruz. Avea’yı aynı zamanda sevgililerin, dostların, dertlilerin, âşıkların, dinlemeyi sevenlerin operatörü olarak da açıklayabiliriz. İlk altı ayda 3500 yeni iletişim kulesi ilave ettik. Yenilenen

84

TELEKOMDÜNYASI2011TEMMUZ

Akdemir specified as to start omnidirection call, Aveamusic which bring music to mobile phones and computers, using mobile phone in the field of health such as alo doktorum and mobile analysis, first Near Field Communication (NFC) application in the world. Akdemir expressed that Avea is ranked at the first place in Turkiye with 1 million 423 thousand followers of Facebook and 4th brand in the GSM sector of the world. 13 PERCENT GROWING COMPARED TO PREVIOUS YEAR Akdemir shared performance of Avea in the second quarter and said: “We said that our target is profitable growing in 2010 and we step up a gear at the end of the 2010, we provided to grow, reached to target of profitable growing. We are going to sprint in 2011.” Akdemir pointed out sales revenue was 643 million TL in the second quarter of 2010, reached 759 million TL by increasing at the rate of 18 percent in the same period of this year, growing rate of the first 6 months is 13 percent and expressed that profitableness continue at the same level with previous year and amortization, profit before interest and taxis (AFVÖK) 69 million TL. Akdemir stated that there is breakage in the last quarter of 2010 on the issue of revenue per users (ARPU) and said: “Later on, it is clear, Avea is operator, and have the highest ARPU. Present situation in the first and second quarter of 2011, the rate increase 20,5 TL by exceeding 20 TL for the first time.” Akdemir emphasized extension of post-paid subscriber data base’s role and there were 7 million prepaid, 4,5 million post-paid subscribers in the second quarter of 2010 and in the same quarter of this year there are 6,9 million pre-paid, 5,4 million post-paid subscribers. 309 MINUTES CALL TIME PER USER Erkan Akdemir summarized developments of the last quarter of 2010 as follows: Call time per use, was 268 minutes in the last year, increased 209 minutes. You can say two works in a second. You can say I love you. But we want user to open out. At the same time we can explain Avea as operator of lovers, friends, and sufferer, people who love in with and like to listen.


bayi sayısı 200′e yaklaştı. 2009′dan bugüne cihazda ciddi ilerleme sağladık. Bayilerin cihaz satışından da önemli gelir yarattığı sağlıklı bir yapıya doğru gidiyoruz. Abone tabanımız 615 bin kişi arttı.” Konuşmasının ardından soruları yanıtlayan Akdemir, data kullanımındaki artışlarda 3G’nin başladığı günden bu yana düzenli olarak yüzde 10′luk büyümenin devam ettiğini belirterek, cep telefonundan internet kullanımının, USB üzerinden kullanımın 10-15 katı büyüklüğe sahip olduğunu söyledi. Trafik artışı için altyapının müsait olduğunu belirten Akdemir, burada elde edilen gelir ve altyapı yatırımı arasında dengesizliğin ise devam ettiğini kaydetti. Akdemir, 2009 yılındaki müşteri talebiyle 2011 yılındaki müşteri talebinin çok farklı olduğuna işaret ederek, artık internet, mesajlaşma ve sesi birlikte sunan paketlerin tercih edildiğini ifade etti. Bir soru üzerine Akdemir, ”Avea’nın çok iyi çekmediği” şeklindeki hak etmedikleri, talihsiz algıyı değiştirmek için her türlü müşteri deneyimini iyileştirecek bir dönüşüm planı gerçekleştirdiklerini ve yaptıkları araştırmaların, bu algıda değişim yaşandığını gösterdiğini söyledi. ARABAĞLANTI ÜCRETLERİ SIFIRLANSIN Kapsama alanı konusunda 1500 nüfuslu yerlere kadar ulaştıklarını, Türk tüketicisinin bu konuda çok talepkar olduğunu ifade eden Akdemir, 3G kapsamasının her yere yaygınlaşmasının ise birkaç yıl alacağını belirtti.

We added 3500 new communication tower in the first six months. The number of renewed sales point reached 200. We have made significant progress about devices from 2009 until today. We continue to go to healthy structure where sales point creates important revenue by device sale. Our subscriber database increased 615 thousand people.” Akdemir answered to questions after his speech and stated that 10 percent-growing continue regularly on data use increasing from the date of 3G put in use until today and internet using via mobile phone has volume 10-15 fold of using via USB. Akdemir stated that infrastructure is available to increase of traffic and unbalance between gained revenue and infrastructure investment continues in this field. Akdemir emphasized that customer demand in 2011 is so different from demand in 2009 and today packages which offer voice, message and internet, is preferred. Akdemir said that they have carried out transformation plan which will recover all kinds of customer experience, in order to change unfairly and infelicitous perception as “coverage area of Avea is not good enough” and according to researches, change on this perception is seen. INTERCONNECTION FEES TO BE REMOVED Akdemir stated that they reached locations which have 1500 population and Turkish customer is so demanding and diffusion of 3G technology will take a few years.

Ara bağlantı ücretlerinin, ortalama fiyatla karşılaştırıldığında hala yüksek olduğunu vurgulayan Akdemir, ”Ara bağlantı ücretlerinin düşük olmasının kimseye bir zararı yok. Gönlüm sıfır olmasından yana. Bu sadece Avea’nın menfaat sağlayacağı bir düzenleme değil. Ücretlerin düşmesinin, tüm operatörlere, sektöre, vergi toplayanlara, tüketicilere toplam faydasının pozitif olacağını biliyorduk zaten. Artık ara bağlantı üzerinden avantaj elde edeyim, büyümekte olan operatörler bana doğru aramaları uygun fiyatlı yapamasın devirleri geçti” diye konuştu.

Akdemir emphasized that interconnection fees are still high compared average fees and said: “To be interconnection fees low is not bad for anyone. I am on the side to set to zero. It is nor regulation which provide advantage to only Avea. We already know that reduce fees has positive influence to all operators, sector, tax collector and customers. There isn’t period to get advantage through interconnection fees, growing operators can’t call to me at profitable prices.”

Erkan Akdemir, rekabeti bozan bütün aksaklıkların düzeltilmesi konusunda yapılması gereken çok şey bulunduğunu söylerken, marka işbirlikleri ve ortak bayilere ilişkin düzenlemeleri örnek gösterdi.

Erkan Akdemir expressed that there are many of things have to be done in order to remove defect on competition and exemplified regulations intended for brand cooperation and common sales points.

Sektör üçüncülüğüne razı göründükleri yorumu üzerine Akdemir, ”Üçüncülüğe razı değiliz. Öyle olsak, bu kadar çok yatırım da yapmayız. Mevcut olanı korumaya çalışırız. Pazarda her zamanki dinamikliğimizi, agresifliğimizi devam ettirdik, ettireceğiz” diye konuştu.

Akdemir said: “We don’t unwilling to third place. If we, don’t make these much investments. We try to keep existing. We continued our aggressiveness and dynamics in the market will continue. “Onto comment that they unwilled to third place of the sector.

Bu arada toplantıya Avea reklamlarında oynayan oyuncu Ata Demirer de katıldı. Avea’nın 7. yıl pastasını Akdemir ve Demirer birlikte kesti.

At the same time, Ata Demirer who performed in commercial film of Avea. Akdemir and Demirer cut 7th year of Avea’s cake together.

TELEKOMDÜNYASI2011TEMMUZ

85


İŞİM BİLİŞİM, BİLİŞİM İŞİM

BİLGİ TOPLUMU - I INFORMATION SOCIETY - I

Adem Onar Dünyamız bugün gelinen noktada her yönden (sosyal, siyasal, ekonomik, teknolojik…) yeniden yapılanma süreci yaşamaktadır. Toplumların geçirdikleri tarihi aşamalar incelendiğinde ilkel toplum, tarım toplumu, sanayi toplumu ve bilgi toplumu evrelerine sahip olduğunu görmekteyiz. İnsan belli teknolojilerin kullanımıyla, ilkel toplumdan tarım toplumuna geçmiştir. İlkel toplumda, doğanın verdiğiyle yetinen insan tarım toplumunda ekip-biçerek daha çok üretmeyi başarmıştır.

ademonar@bir.net.tr

Tarımsal üretimin ana girdisi toprak olmuştur. Sanayi toplumu döneminde, toprağın yerini sermaye malları yani makineler ikame etmiştir. Mekanik düşünce ve bu teknolojinin ürünü olan makineler sanayi toplumunun temel belirleyici unsuru olmuştur. Sanayi toplumunda zenginlik ve refah artışının kaynağı sermaye malları olmuştur.

Today we are in a reconstruction period in every aspect (social, political, economical, technological…). When the historical processes are analyzed, we see the primitive, agrarian, industrial and information society. Human being moved from the primitive society to agrarian society by using some technologies. Although being used to be contented with what the nature bestowed in the primitive society; human being succeeded to produce more by farming in the agrarian society. The main input of the agricultural production was the soil. In the industrial society era, the soil was replaced by the capital goods, namely the machines. Mechanical thought and machines as the products of this technology acted as the determinant factor of the industrial society. The source of the increase in wealth and prosperity was the capital goods in the industrial society.

86

TELEKOMDÜNYASI2011TEMMUZ


Bilgi çağı, servet yaratmada bilginin öne geçtiği dönemi tanımlamak için kullanılan bir kavramdır. Böylece maddi sermayenin yerini zihinsel sermaye almıştır. Zihinsel sermayenin belli bir yere sınırlanmayan yapısı, bütün yönetim ve toplum ilişkilerini değiştirmiştir. Bazı yazar ve düşünürler ile gelecek bilimciler şu anda girmekte olduğumuz dönemi farklı şekillerde tanımlamışlardır. Bu yeni toplumsal yapıyı Daniel Bell “Endüstri sonrası toplum” Peter F.Drucker “bilgi toplumu”, Zbigniev Brzezinski “Teknokratik çağ”, John Naisbitt ve Patrico Aburdane, “büyük yönelimler çağı” ve Y.Masuda ise “enformasyon toplumu” olarak nitelendirmişlerdir. Bilgi çağı ve bilgi toplumu ile ilgili değerlendirmelerde genellikle tarihsel süreç içinde belli özellikler taşıyan dönemleri, değişim dalgaları itibarı ile nitelendirmelerden yararlanılmıştır. Bu anlamda, bir kuram Alvin Toffler tarafından yapılmıştır. Toffler bilgi toplumu ile düşüncelerini belirtirken toplumsal gelişmenin iki büyük değişim dalgası geçirdiğini ve bunlardan her birinin önceki kültürleri ve uygarlıkları yok edip yerine, yeni yaşam ve ekonomi modellerini getirdiğine dikkati çekmektedir. Birinci değişim dalgası olan Tarım Devriminin bin yılda ortaya çıktığını, ikinci dalga olan Sanayi Devriminin de üç yüz yılda ortaya çıktığını belirtmektedir. Toffler’e göre bu süreç devam ederken bir başka ve çok daha önemli bir süreç başlamıştır. 2. Dünya Savaşından sonraki on-onbeş yıl içinde sanayi dalgasının en yüksek düzeye ulaştığı sırada, henüz

Information era is a concept used in order to describe the period in which the knowledge came to the fore in creating wealth. The unlimited structure of mental capital has changed the whole administration and social relations. Some writers, philosophers and futurists have described the period that we are entering now in different ways. Daniel Bell describes this new social structure as “Post-industrial society”, Peter F. Drucker describes it as “knowledge society”, Zbigniev Brzezinski as “Technocratic era”, John Naisbitt and Patrico Aburdane as “era of great tendencies” and Y.Masuda as “information society”. In the evaluations about the information era and information society, periods that have certain characteristics in the historical process are evaluated in respect of the waves of change. In this respect, a theory was developed by Alvin Toffler. While he was expressing his thoughts about information society, he drew attention to the fact that social development had experienced two main waves of change, each of which had extinguished the previous cultures and civilizations and brought new models of life and economy instead. He said that Agricultural Revolution as the first wave of change emerged within 1000 years and Industrial Revolution emerged within 300 years. According to Toffler, while this process was going on, another and even a more important process began. In ten-fifteen years following the 2 nd World War, when the industrial wave reached the highest level, the third wave

TELEKOMDÜNYASI2011TEMMUZ

87


İŞİM BİLİŞİM, BİLİŞİM İŞİM

tam olarak anlaşılamamış olan üçüncü dalga başlamıştır. Peter Drucker’ a göre kapitalist ötesi topluma doğru kayış 2. Dünya savaşından az sonra başlamıştır. 1960’ta ilk defa bilgi işçisi ve bilgi işi kavramlarını ortaya atmıştır. Her ne kadar bilgi toplumunun yapı ve kurumları henüz oluşum ve şekillenme aşamasında ise de gelecekte alabileceği yapılaşma biçimleri bugünden kısmi olarak belirginleşmiştir. Sanayi toplumu, ekonomiyi kıt kaynakların kullanımı ve dağıtımı ile ilgili bir bilim dalı olarak tanımlamaktadır. Şu an sürecini yaşamakta olduğumuz bilgi toplumunda bu tanım geçerliliğini kaybetmiştir. Çünkü temel stratejik kaynak haline gelen bilgi, kıt bir kaynak değildir. Bu nedenle bilgi kavramı için azalan verimler yasası geçerli değildir. Aksine artan bilgi birikimi ile artan verim yasası geçerli olmaktadır. Bilgi diğer üretim faktörleri olan sermaye ve toprak gibi birbirini tamamlayan bir üretim faktörü değil tersine onların yerine ikame edilebilen bir üretim faktörüdür. Bilgi diğer üretim faktörlerine göre çok daha akışkan bir özelliğe sahiptir. Günümüzde bilgi, fiber optik kablolarla ışık hızıyla taşınabilmektedir. Bilgi aynı zamanda paylaşılabilir ve bölünebilir özelliklere de sahiptir. Tarım ve sanayi toplumundan bilgi toplumuna geçiş sü-

88

TELEKOMDÜNYASI2011TEMMUZ

began which wasn’t understood completely yet. According to Peter Drucker, the movement towards the postcapitalist society began shortly after the 2nd World War. He introduced the concepts of intellectual worker and intellectual work first in 1960. Even though the structure and institutions of the information society continues to be formed and structured, possible future structuring styles have already become partially clear. Industrial society defines economy as a discipline about the usage and distribution of scare resources. In the information society that we are experiencing now, this definition has lost its validity. Because information, which has become the main strategic resource, is not a scare resource. For this reason, the law of diminishing returns is not valid for the concept of information. On the contrary, thanks to the increasing knowledge, the law of increasing returns becomes valid. Different from other production factors like capital and soil which complete each other, information is a production factor which can replace other factors. Compared to other production factors, information has a much more mobile characteristic. Today, information can be carried at the speed of light through fiber optic cables. It can also be shared and divided.


recinde üretimde meydana gelen değişimler küreselleşme süreci boyutu içinde hızla otomasyon sistemine giderek, üretimin hızı ve üretilen ürünün kalitesini değiştirmiş, en son teknolojileri kullanmak suretiyle değişik marka ve modelde ürünü üretip sürekli bir değişim sirkülâsyonu içerisinde olan talebe anında cevap verebilen bir sanayi yapısı oluşmuştur. Bu sanayi yapısına bağlı olarak da bilgi toplumu ortaya çıkmıştır.

Changes in production during the process of transition from the agrarian and industrial society to the information society have brought the automation system together with the globalization process. In this way, production speed and quality of the product has been changed. An industrial structure has emerged which is able to produce products of different brands and models by using the latest technologies and meet the ever-changing demand instantly.

Yirminci yüzyılın son çeyrek dönemi, bilgi toplumunun başlangıç yıllarını oluşturmaktadır. Bu konuda kesin bir tarih vermek mümkün olmamakla birlikte, 1957 yılında ABD’de ilk defa olarak beyaz yakalı çalışanların sayısının mavi yakalıları geçmiş olması, kimi yazarlar tarafından bu tarihin bilgi toplumunun başlangıcı olarak kabulüne neden olmuştur.

The last quarter of the 20th century is the beginning of the information society. Although it’s not possible to give a certain date about this, some philosophers regard the year 1957 as the beginning of the information society, because it was the date when the number of white collar employees passed the number of blue collar employees in USA.

Bilgi toplumlarında stratejik kaynak olarak kabul edilen bilgi, bilgi teknolojilerinin sağladığı imkânlarla üretilmekte, sınıflandırılmakta, erişilebilir kılınmakta ve toplumsal ve kurumsal sorunlarımızın çözümünde kullanılabilmektedir. Bilgi, bütün yönetsel fonksiyonların temelini oluşturan yönetsel başarıyı kolaylaştıran ya da engelleyen önemli bir güç olarak değerlendirilebilir. Yönetsel bilgi; organizasyonlarda, kurumsal işleyişe ilişkin olguları ve gözlemleri içermektedir. Başka bir ifadeyle, yönetsel bilgi, belirli amaçlara ulaşmak veya belirli bir anlayışı geliştirmek için, verilerin bir işlem sonucunda yöneticilere yararlı duruma getirilmiş biçimidir. İnsan Kaynakları Yönetimi bağlamında kullanacağımız bilgi “anlamlı ve yararlı bir içerik kazandırılan ve her alıcıya kararlarında yararlanması için iletilen verileri” ifade etmektedir. Bu çalışmada bilgi toplumu dönüşümünün sonucunda ortaya çıkan yeni koşulların birçok alanda olduğu gibi, insan kaynakları yönetiminde meydana getirdiği değişiklikler üzerinde durulacaktır.

Information is considered to be the strategic resource in the information society. It is produced, categorized, made accessible with the help of the opportunities provided by the information technologies; and it can be used in order to solve our social and institutional problems. Information may be considered to be an important force to enable or restrain the administrative success which is the base of all administrative functions. Administrative information includes the facts and observations concerning the institutional operation in the organizations. In other words, administrative information means making the data useful for the managers by processing in order to achieve some targets or to develop an understanding. In the context of human resources management, information means “data which gained a meaningful and useful content and was conveyed to each recipient to let him profit in his decisions.” In this study, we will emphasize the changes in many areas, including the human resources management, due to the new conditions resulting from the transformation of the information society.

Bilgi Toplumu İle İlgili Kavramlar Concepts About the Information Society 1-Bilgi 1-Information Sir Francis BACON, Bilgi’yi 1597 yılında “Bilgi Güçtür” şeklinde tanımlamıştır. Eskiden bu gücün kaynağı, az üretilen bir mal olarak bilginin saklanmasından ve onu saklayan kişilerce imtiyazlı olarak kullanılmasından geliyordu. Günümüzde bilgi, en çok gücü onu saklayana değil, bu gücü en çabuk, en ucuz ve en etkin bir şekilde üretip yayan kişi ve kurumlara vermektedir. Bilgi, ele alınan konuya bağlı olarak farklılık gösteren ve tanımı üzerinde literatürde görüş birliğinin sağlanamadığı bir kavramdır. Bilgi, işletmeye değer yaratan bir tarzda organize edilebilen, gruplandırılabilen, modelleştirilebilen ve eyleme geçirilebilen veri olarak tanımlanabilir. Bilgi, süreçlerdeki bilgi ve insanlardaki bilgi olmak üzere iki başlık altında incelenebilir. Biçimsel bilgi olarak da ifade edilen süreçlerdeki bilgi,

Sir Francis BACON defined Information in 1597 with the phrase, “Knowledge is power”. In the past the source of this power was the fact that information as a rarely produced commodity was hidden and used as a privilege by the ones who hid it. Nowadays, information gives the power to the persons and institutions that produce and spread it in the fastest, cheapest and the most efficient way, rather than the ones who hide it. Information is a concept which differs according to the context and on which there’s no agreement in literature about its description. Information may be described as the data which can be organized, grouped, modeled and used to create value for the business. It can be analyzed under two topic as the information in the processes and the information of people.

TELEKOMDÜNYASI2011TEMMUZ

89


İŞİM BİLİŞİM, BİLİŞİM İŞİM

biçimsel modeller, dokümanlar, kurallar prosedürler ve veri tabanlarında yer alabilen ve somut biçimde ifade edilebilen yazılı bilgidir. Biçimsel bilgi, patentler, prosedürler, uygulamalar ve öğrenilmiş deneyimleri kapsamaktadır. Kesin olarak ifade edilen veya kayıt altına alınabilen bilgiyi veri tabanları ve dokümanlarda tutmak ve saklamak nispeten kolaydır. Süreçlerdeki bilgi (açık bilgi) yüksek düzeyde bir doğruluk derecesiyle paylaşılmaktadır. Biçimsel olmayan bilgi olarak da literatürde kullanılan insandaki bilgi, insanların zihinlerinde saklı olan, deneyimler ve öğrenmenin derinliklerinde köklerini bulan know-how zenginliğidir. İnsandaki bilgi (örtülü bilgi), bireye özgü ve bireyle birlikte hareket eden, onun inanç, perspektif ve değerleriyle ilgili olan kişisel bilgidir. Anlaşılması ve ulaşılması çok güç olan insandaki bilgi, zihinsel modeller, deneyim ve beceriler olarak insanlarda bulunur. Çoğu kez başkaları tarafından bilinmemekte ve hatta çoğu insan sahip olduğu bilginin başkaları açısından değerinin fakında olamamaktadır. Bu nedenle açıkça ifade edilmesi ve bir araya getirilmesi güçleşmektedir. Bilgi toplumunda bilginin temel özellikleri, sürekli üretilebilmesi ve artış göstermesi, iletişim ağları içinde taşınabilir, bölünebilir ve paylaşılabilir olması, işgücü, sermaye ve toprağı ikame edebilmesi şeklinde özetlenebilir. 2-Değişim ve Dönüşüm Değişim Kavramının farklı tanımları yapılmış ise de genel kabul gören şekli ile değişim, ekonomik, sosyal ve siyasal yaşantıda her çağda olagelmiş sürekli bir gerçek şeklinde tanımlanmaktadır. Değişim ve dönüşüm kavramları genelde iç içe kavramlar olmakla birlikte, değişimin büyük çaplı olması, kurum ve davranışlarda farklı bir kavram olarak “dönüşüm” den söz edilme neden olmuştur. Dönüşüm, toplumun ya da sistemin felsefe, ideoloji ve kuralları ile önemli bir değişime maruz kalmasıdır. Değişim yanlıları ve karşıtlarının, üzerinde birleştiği şekli ile 1960’lı yıllardan itibaren çok ciddi değişimin yaşandığı gözlenmekte ancak bu değişimin henüz dönüşüm haline gelip gelmediği konusunda tartışmalar devam etmektedir.

Information in the processes, which is also named as the formal information, is the written information which can be stored in formal models, documents, rules, procedures and databases and expressed in a concrete way. Formal information includes patents, procedures, practices and learned experiences. It is relatively easy to keep the information in the databases or documents and store it when that information can be expressed definitely or recorded. Information in the processes (explicit information) is shared within a high degree of accuracy. Information of people, which is also named as the informal information, is the know-how richness which is hidden in the minds of people and has its roots in the depths of learning. Information of people (implicit information) is private, it moves together with the person; it is the personal information which is about the person’s beliefs, his perspective and his values. It is very difficult to understand and reach the personal information; it presents itself as mental models, experiences and skills. It is mostly unknown by others and many people can’t realize the importance of the information they have, for the others. Thus it becomes difficult to express it explicitly and gather it together. Main features of information in the information society may be summarized as follows: it can be produced and it increases constantly, it can be moved by the communication network, it can be divided and shared, and it can replace the work force, capital and the soil. 2-Change and Transformation Although there are different definitions for the concept ‘change’, according to its accepted definition, change is a constant reality which happens in the economic, social and political life in all ages. Although change and transformation are nested concepts, ‘transformation’ is used as a different concept in the institutions and behaviors because of its scale. Transformation is the exposing of the society or the system to an important change via philosophy, ideology and rules. Both supporters and opponents of change agree that a serious change has happened since the 60s. But it is still argued that this change hasn’t become a transformation yet.

3-Küreselleşme 3-Globalization Bilgi toplumu bölgesel ve küresel gelişmeler ve birleşmelerle de karakterize edilmektedir (Avrupa Birliği, Kuzey Amerika Serbest Ticaret Bölgesi, Karadeniz Ekonomik İşbirliği gibi). Bilgi Çağında, bilgi ve iletişim teknolojilerinin yarattığı ortam içinde ekonomik, siyasal, toplumsal, kültürel ve hukuksal etkinlikler küreselleşme eğilimine girmiş, telekomünikasyon sistemlerinin ülke sınırlarının önemini ortadan kaldırması ile birlikte, bölgesel gruplaşmalara dayalı bütünleşme eğilimleri gündeme gelmiştir. Küreselleşme sürecinde girdilerini temini ve çıktıların pazarlaması için oluşturulan piyasalar artık dünya çapında

90

TELEKOMDÜNYASI2011TEMMUZ

Information society is characterized by the local and global developments and unions too (Such as European Union, the North American Free Trade Area, and the Black Sea Economic Cooperation). During Information Era, economic, politic, social, cultural and legal activities become globalized, telecommunication systems removed the importance of national borders as well as tendencies towards integration based on the local groupings become a current issue in the context which is shaped by the information and communication technologies. Markets, constituted for the supply of in-


tasarlanmakta ve gerçekleştirilmektedir. Ulusal ekonomilerin birbirleriyle karmaşık ilişkilere girmeleri, bilgi talebi, bilgi pazarının olağanüstü biçimde gelişmesine yol açmaktadır. Ayrıca, bilgi sektörü, ulusal ve uluslararası ölçekte lokomotif sektör haline gelerek küreselleşme eğilimlerini hızlandırmaktadır. Bu bağlamda, bilgi-iletişim sistemlerinin ülke sınırlarını küçültmesi sonucunda, bölgesel gruplaşmalara dayalı bütünleşme eğilimleri canlanmaktadır.

puts and the marketing of outputs during the globalization process, are now designed and realized worldwide. Because that national economies enter into complex relationships with each other, information request causes a great development in the information market. Furthermore, becoming the locomotive sector on both national and the international scales, information sector accelerates the globalization tendencies. Within this context, as the information-communication systems narrows the national borders, tendencies for integration which base upon regional groupings revive.

4-Demokratikleşme 4-Democratization Bilgi çağı ile yakından ilgili olan diğer bir kavram da demokratikleşmedir. Dünya’da siyasi alanda son 25 yılda yaşanılan değişimin insanlık tarihinde görmek mümkün değildir. Sovyet Rusya’nın öncülüğünü yaptığı Doğu Bloğu ülkeleri, Orta Asya Ülkeleri yanında bütün totaliter yönetimler insan hakları, sivil ve siyasi özgürlük gibi konularda kendisini geliştirme mecburiyetinde kalmıştır. Bu gelişmeler demokratikleşme anlamında bu çeyrek yüzyılın önemini ortaya koymaktadır.

Another concept which is closely related to information era is democratization. We experienced unprecedented changes in the field of politics in the world during the last 25 years. As well as Eastern Bloc Countries, which were led by Soviet Russia, and Middle Asia Countries, all totalitarian regimes had to improve themselves in terms of the concepts like human rights, civil and political freedom. These improvements show the importance of these last 25 years in terms of democratization.

5-Bilgisayarlaşma 5-Computerization Bilgi toplumu genel anlamda, yoğun ve yaygın olarak kullanılan bilgisayar teknolojisi tarafından biçimlendirilmektedir. Bilgi toplumunda bilgisayarlar; bireylerin bilgi üretme gücünü olağanüstü artırarak, bilginin kitlesel biçimde üretilmesini, işlenmesini, saklanmasını, dağıtılmasını ve tüketilmesini sağlamaktadır.

Information society is generally shaped by the computer technology which is used widely and intensively. Computers in the information society increase the person’s power to create information remarkably and let the information be collectively produced, processed, saved, distributed and consumed.

TELEKOMDÜNYASI2011TEMMUZ

91


TD HABER

“DİNLENEMEYEN TELEFON” ENIGMA, TÜRKİYE’DE ENIGMA, CELL PHONE CAN’T BE MONITORED IS IN TURKIYE

D

ünyada yaygın olarak kullanılan aynı zamanda gizli servisler ve ordular tarafından da tercih edilen, özel ve gelişmiş bir şifreleme teknolojisine sahip kriptolu, dinlenemeyen telefon Enigma T301TR ilk kez Sistem Teknik tarafından Koç Sistem işbirliği ile Türk pazarına sunuldu. Yüksek güvenlik teknolojisi kullanan kriptolu Enigma T301TR’ler, kendi aralarında yaptığı görüşme ile üçüncü şahısların dinlemesini engelliyor, telefon görüşmelerinin gizliliğini ve güvenliğini garanti altına alıyor. Sadece yazılımı değil, donanımı da kripto teknolojisine sahip Enigma T301TR’ler üzerinden ortam dinlemesi de yapılamıyor. Enigma T301TR yasadışı telefon dinlemelerini tek bir tuşla engelliyor… “SİSTEM VE VERİ GÜVENLİĞİ SAĞLIYORUZ” Enigma T301TR lansman toplantısında, yüksek önemde iş bilgisine sahip şirket üst düzey yöneticileri, toplumda bilinirliği yüksek, statü, şöhret sahibi kişiler ve politikacıların özellikle ilgi göstermesini beklediklerini ifade eden Sistem Teknik Genel Müdürü Burç Tutanç, “Son yıllarda ülkemizde de çok gündemde olan ‘yasadışı telefon dinlemeleri’nin birçok kişide endişe yarattığı ve toplumun neredeyse yüzde 35’ini aşan bir bölümünün telefonun dinleniyor olabileceğini düşündüğü çeşitli araştırmalarla ortaya çıkıyor. Özel şifreleme tekniğine sahip Enigma T301TR’ler bu endişeyi ortadan kaldırıyor. Kişiye ve/veya şirkete, kuruma has özel bilgilerin yasadışı, istem dışı ola-

92

TELEKOMDÜNYASI2011TEMMUZ

E

nigma T301TR which is commonly used in the world, prefer red by secret ser vice and ar mies, encr ypted and has special, advanced encr yption technology, can’t be monitored phone, is launched by Sistem Teknik with collaboration of Koç Sistem to Turkish market for the fir st time. Encr ypted phone Enigma T301TRs which developed with advanced secur ity technology, inhibit calls between each other to be listened by third per son, guarantee pr ivacy and secur ity of phone calls. Not only software of Enigma T301TRs but also hardware of it have cr ypto technology and audio sur veillance can’t be made through Enigma T301TRs. Enigma T301TRs prevent illegal wiretapping by only a button.. “WE PROVIDE SY STEM AND DATA SECURITY” At the launching meeting of Enigma T301TR, General Manager of Sistem Teknik Burç Tutanç stated that they expect demand for the phone by especially company executives who have highimpor tant business knowledge, people who have popular ity, high statue and reputation and said: “Following the searches it became clear that “illegal wiretapping” which have been remaining on the agenda in recent year s, create concer n among


rak üçüncü şahıslar tarafından elde edilmesini engelliyor. Diğer bir deyişle sistem ve veri güvenliği sağlıyor” diye konuştu. Enigmaların, kripto kartlarının üretimi ile başta çağrı merkezi ve teknik sevis hizmeti olmak üzere satış sonrası destek hizmetlerini Koç Sistem üstleniyor. Koç Sistem, Enigma’lara 2 yıl garanti veriyor. Enigma’ları tüm bayilerde C5 Elektronik satışa sunuyor. TEK TUŞLA DİNLEMEYİ ENGELLİYOR… Enigma’nın içinde verileri manipüle eden çok güçlü şifreleme ve deşifreleme mekanizmaları var. Giden ve alınan ses matematiksel fonksiyonlardan oluşan kriptoloji algoritmalarıyla verilere dönüştürülüyor. Bu veriler hızla sese çevrilince, dinlemek için arayan üçüncü kişi anlamsız sesler duymaya başlıyor. Örneğin siz konuşuyorsunuz ve telefonunuz şifreli, konuştuğunuz ses şifreye dönüşüyor ve karşı tarafa ulaştığında da sadece o kişinin kriptolu telefonu bu ses şifresini çözebiliyor. Konuşmalarda kullanılan değişken şifreler, her kullanımdan sonra da sistem tarafından imha oluyor. Enigma’ların şifre sistemi, iletişim şifreleme ve kriptolama da kalite standardı olan INTSEC garantili. INTSEC sertifikası sahibi olması bu cihazın, iş, ticari ve hükümet bazında yüksek derecede güvenli konuşmaların yapılacağı durumlar için kullanılabilir olduğunu gösteriyor.

Enigma T301TR’nin kriptografik özellikleri nelerdir? - Güçlü algoritma kullanımı, kimlik, anahtar değişimi ve uzaktan yönetim için RSA-1024 - 3DES veya çevrimiçi şifreleme için 128 bit IDEA - Kriptolojik algoritmalar (RSA) sadece çip kart içinde hesaplanır - Standart SCOS-2x isletim sistemi ile çip kartın kullanımı - X.509 V3 sertifikalı çip ve PKCS#1 imzaları (kimlik doğrulama ve yönetim) - Kara liste, beyaz liste, kapalı kullanıcı grupları ve şirket kartları ile kapalı kullanıcı grupları Satışa 3.500 TL civarında bir fiyatla sunulan Enigma T301TR telefonlarla ilgili ayrıntılı bilgiye www.guvenlikonusma.com adresinden ulaşabilirsiniz.

many of people and more than 35 percent of people think that their phone calls can be listened. Enigma T301TRs which have special encr yption technique, remove these concer ns. It inhibits special infor mation for people and/or company and institution to got by third people. In the other words it provides system and data secur ity.” TO PREVENT TO BE MONITORED BY A BUTTON.. T here is high-power encr yption and decr yption mechanism which maniples data, in Enigma. Outgoing and incoming voice is conver ted into data by cr yptology algor ithm which consisting of mathematical functions. T hird people who call to listen, hear meanless voices when this data is conver ted into voice. For example, you have a phone call and your phone is encr ypted, your voice is conver ted into cr ypto and when the cr ypto reach to other people, only phone of other people can decr ypt the voice. Var iable cr ypto which is used on calls, are destroyed after each calling by the system. Cr ypto system of Enigma is INTSEC guaranteed which is standard of communication encr yption. To be having INTSEC cer tificate show the device can use in case of high-level secure calling on business, commercial and gover nmental basis. What are cryptographic features of Enigma T301 TR? -Use of power algorithm change of identity and key, RSA1024 to remote control -128 bit IDEA to 3DES or online encryption - Cryptology encryptions (RAS) is accounted in only feature card -Use of feature card with standard SCOS-2x operating system - X.509 V3 certificated chip and PKCS#1signatures (identity authentication and management) -Black list, white list, closed users group and closed users group with company cards You can reach detailed information about Enigma T301TR which is put on market for 3,500 TL, through www.guvenlikonusma.com

TELEKOMDÜNYASI2011TEMMUZ

93


TD DIŞ HABER

GSM 20.YILINI KUTLUYOR GSM CELEBRATES 20th ANNIVERSARY

D

T

Görüşme sırasında, Harri Holkeri ve Kaarina Suonio bu yeni dijital GSM teknolojisinin avantajlarından bahsettiler; özellikle de ses kalitesi ve güvenliğinin üst düzeyde olduğu ve SIM kart sayesinde, tüketicilerin şahsi telefon hatlarını istedikleri üründe kullanabileceklerini vurguladılar.

Harri Holkeri and Kaarina Suonio mentioned advantages of this totally new digital GSM technology and they emphasized that especially voice quality and security are at so high level and consumers can use personal phone lines with any devices thanks to SIM card.

ünyada ticari ağ üzerinde gerçekleştirilen ilk GSM görüşmesi 1 Temmuz 1991’de Finlandiya Eski Başbakanı Harri Holkeri ile Tampere şehri Belediye Başkan Yardımcısı Kaarina Suonio arasında yapıldı. İlk GSM ağı, o zaman Telenokia Siemens adıyla hizmet veren Nokia Siemens Networks tarafından, o zaman Radiolinja adıyla hizmet veren Finlandiyalı operatör Elisa için sağlanmıştı.

he first GSM call was actualized at July,1 1991 between Ex Prime Minister of Finland Harri Holkeri and Vice City Manager of Tampere Kaarina Suonio. The first GSM network was provided by Nokia Siemens Network which had serviced under the name of Telenokia Siemens, to Finn operator Elisa which had serviced under the name of Radiolinja

GSM BİR AVRUPA STANDARDI GSM IS A EUROPEAN STANDART Mobil iletişimde Global Sistem (GSM) 1987’de dijital mobil teknolojileri için Avrupa standardı olarak benimsendi. Bu, ikinci nesil mobil teknoloji, hem veri, hem de ses trafiği taşıma becerisine sahipti. GSM’in sesli aramalarda yüksek kalite sağlaması, uluslararası ortamda hareket özgürlüğü sağlaması ve metin iletisi (SMS) gibi yeni hizmetleri destekliyor olması, mobil telefonun dünyadaki kullanımında patlama yaşanmasının temellerini oluşturdu. Bundan sonraki tarihlerde, GSM abonelerinin sayısı, tahminlerin çok ötesinde oldu. 2001 senesini takip eden ilk 10 yıl içerisinde abone sayısı 500 milyonun üzerindeydi. Bugünse, 234 ülkede ve bağımsız topraklarda hizmet veren 838 GSM ağı mevcut ve dünyada 4.4 milyar abone var.*GSM hala hızla büyümekte ve GSM aboneliği günde 1 milyon artmakta. Bu oran, yaklaşık 12 saniyede bir aboneliğe denk gelmekte. Nokia Siemens Networks’ün Kurumsal Gelişim Müdürü Pekka Soini’ye göre, “GSM, açık standartlar

94

TELEKOMDÜNYASI2011TEMMUZ

It was started to be perceived Global System (GSM) as European Standard in the field of mobile communication for digital mobile technologies. This, second generation mobile technology has capability of carry both of voice and data. Being GSM to provide high quality on voice calls, freedom of action in international area and to support new services such as text message (SMS) are underlying elements of sales boom of using of mobile phone in the world. In the following period, the number of GSM subscribers was light years from predictions. In the first following 10 years after 2001, the number of subscribers was over 500 million. Today there are 838 GSM networks in 234 independent countries and 4,4 billion subscribers in the world. GSM is still continuing to grow and GSM subscription increase 1 million every day. This rate is coincide one subscriber for each 12 seconds.


üzerine kurulan ilk dijital teknolojiydi ve bugün mobil telefonların bu kadar geniş çapta kullanılmasını sağlayan teknolojidir.” “GSM EVRİMİNİ SÜRDÜRÜYOR” Soini konuşmasını şöyle sürdürüyor: “GSM evrimini sürdürmektedir ve 3G ve LTE’yle birlikte, önümüzdeki senelerde de varlığını sürdürerek, mobil genişbandın temel yapı taşlarından birini oluşturacaktır. GSM için ticari fırsatlar Tekli Gelişmiş Radyo Erişim Ağları’ndaki donanım modernizasyonlarında, yüksek kaliteli ses kapasitesi güncellemelerinde ve akıllı cihaz, makineden makineye ve yüksek tanımlı ses sistemlerinin geliştirilmesinde varlığını sürdürmektedir. Bu sene Haziran ayında, GSM ses kapasitesini ve konuşma kalitesini 100 %’e kadar artırabilen bir yazılım aksamı olan Dikey Alt-Kanal Çiftli Tam Hız’ın icadı duyurulmuştur.” Nokia Uyumluluk ve Endüstri İşbirliği Başkan Yardımcısı olan Timo Ali-Vehmas, “İlk GSM görüşmesinin gerçekleştiği Nokia telefonu yaratıp, kullanımı için gerekli sistemi oluştururken, pek azımız geleceği hayal etmeye cesaret ediyorduk”, demiştir. “O zamanlar hiçbirimiz GSM’in dünyadaki milyarlarca insanın hayatında bu denli önemli bir yere sahip olacağını tahmin etmemiştik. Tabii ki bunların hiçbiri bu sektörde bulunan onlarca parlak fikirli öncü insanın son yirmi yılda gösterdiği emekler olmasaydı, gerçekleşmezdi. Bu emekler hala sürmekte ve GSM’in evrim geçirmeye devam etmesi ve değişik şekillerde kendini yenilemesi harika.” EVRİM TEKNOLOJİLERİ 3GPP ile standartlaştırılan, GSM ailesi teknolojileri, EDGE, 3G ve LTE teknolojilerine temel oluşturmuştur. Üçüncü kuşak 3G WCDMA (Genişbant Kod Bölmeli Çoklu Erişim) ağları daha yüksek veri hızlarına ve mobil genişbant hizmetleri için daha büyük kapasiteye sahiptir. Dünyada şimdiden 20 ağda ticari olarak kullanılan LTE (Uzun Süreli Evrim) Standardı ise, teknolojik evrimdeki yeni adım olarak kabul edilmektedir. LTE gücünü, mobil genişbant hizmetlerinde gittikçe artan veri kapasitesi ihtiyacından almaktadır. GSM, 3G ve LTE çekim gücü ve kapasite ihtiyaçlarına göre şekillendirilen ve genişletilen ağlardır; bu ağlar kendi aralarında kesintisiz bir bağ ile yapılandırılmışlardır ve evrim teknolojileri olarak bilinmektedirler.

According to Corporate Development Director of Nokia Siemens Network Pekka Soini :” GSM was the first digital technology established on open standards and the technology which provide mobile phones to be used widely.” “GSM CONTINUE TO EVOLUTION” Soini continued to speech as follows: “GSM continue to evolution and with 3G and LTE it will be base building block of mobile broadband in the coming period. Commercial opportunities for GSM continue on hardware modernization on Single Developed Radio Access Networks, update on high quality voice capacity and smart phone, machine to machine, development of high definition voice systems. At June of this year, invention of Vertical Sub-Channel Dual Full Rate which is software portion can increase speaking quality and GSM voice capacity up to 100 percent. Nokia Compatibility and Industry Collaboration Vice President, Timo Ali- Vehmas said: “Very few of us had courage to image the future while creating Nokia phone which was used to make first GSM call, and creating required system. “ and continued: “ At that times, we couldn’t think GSM to have so important in billions of people in the world. Of course, all of these couldn’t done if there aren’t tens of leader people’s labor in the last 20 years. These labors are still continuing and GSM to continue to evolution and to renew in different forms is wonderful.” EVOLUTION TECHNOLOGIES Gsm family technologies which, are standardized with 3GPP, became base of EDGE, 3G and LTE. Third generation 3G WCDMA (Broadband Code Division Multiple Access) networks have higher capacity for higher data speed and mobile broadband services. LTE (Long Term Evolution) Standard, is already used on 20 networks commercially, is considered as new step on technologic evolution. LTE draw strength from needs of gradually increasing data capacity in mobile broadband services. GSM, 3G and LTE was shaped and extended networks according to gravity force and capacity needs; these networks are structured by uninterrupted connection and known as evolution technologies.

TELEKOMDÜNYASI2011TEMMUZ

95


TD DIŞ HABER

AVRUPA’DAN BÜYÜMEYE 7 MİLYAR EURO YATIRIM €7 BILLION BOOST FOR GROWTH

A

uropean Commissioner Máire GeogheganQuinn announced nearly €7 billion to kick-start innovation through research. The European Commission’s biggest ever such funding package, under the EU’s Seventh Framework Programme for Research is expected to create around 174 000 jobs in the short-term and nearly 450 000 jobs and nearly €80 billion in GDP growth over 15 years. EU research funding is at the top of the political agenda and has now been placed at the centre of a coherent innovation strategy of the Innovation Union

Program kapsamındaki hibeler Avrupa’nın ve dünyanın karşılaştığı en büyük toplumsal sorunları çözmek için yapılacak araştırmaları destekleyecek. Üniversiteler, araştırma kurumları ve sanayi fonu alan 16 binden fazla kurumun arasında yer alıyor. Kobilere 1 milyar euroya yakın fon ile yakından destek sağlanacak. FP7 veya daha önceki fonlardan faydalanan kadın girişimcilere de ayrıca AB Ödülü de yer alacak. “Teklif çağrıları”nın çoğunluğu (ihale ya da fon için davetler)20 Temmuz’da yayınlanmış olacak.

Grants will promote research to tackle the biggest societal challenges facing Europe and the world. Universities, research organisations and industry will be among more than 16.000 funding recipients. Special attention will be given to SMEs, including a package close to €1 billion. There will also be a new EU Prize for Women Innovators whose work has been funded by FP7 or earlier programmes. The majority of the “calls for proposals” (invitations to bid for funds) will be published on 20 July.

Komisyon Üyesi Máire Geoghegan-Quinn konuyla ilgili yaptığı açıklamada :” Avrupa bugün büyüme ve istihdam yaratmak için araştırma ve inovasyonu ana gündem maddesi yapmaktaki kararlılığını ortaya koymuştur. Bu fonlar için Avrupa genelindeki rekabet Avrupa’nın en iyi araştırmacı ve öncülerini ortaya çıkaracak aynı zamanda günümüzün enerji, gıda güvenliği, iklim değişikliği ve yaşlanan nüfus gibi en önemli konularına çözüm olacak. Komisyon Horizon 2020 programı için araştırma ve inovasyon fonlarında ciddi artışlar sunuyor. “ dedi.

“Today, Europe is again showing its commitment to putting research and innovation at the top of the political agenda for growth and jobs. EU-wide competition for these funds will bring Europe’s best researchers and innovators together to tackle the biggest issues of our time, such as energy, food security, climate change and our ageing population. The Commission is proposing a significant increase in research and innovation funding for our Horizon 2020 programme,” said Commissioner Geoghegan-Quinn.

AB ÇERÇEVE PROGRAMLARI NEDİR? AB Çerçeve Programları, Avrupa Birliği’nde çok uluslu araştırma ve teknoloji geliştirme projelerinin desteklendiği başlıca Topluluk Programı’dır. İlki 1984 yılında başlayan Çerçeve Programları (ÇP) çok yıllı programlar olup, kapsamı ve programa ayrılan bütçe miktarı her bir programda artış göstermektedir. Çerçeve Programları’nın başlıca amaçları arasında, Avrupa’nın bilimsel ve teknolojik temelinin güçlendirilmesi, endüstriyel rekabetin desteklenmesi ve ülkeler arası işbirliğinin teşvik edilmesi sayılabilir. AB’nin Zirve Toplantısı’nda belirtilen ve Lizbon Stratejisi olarak adlandırılan strateji kapsamında ise, AB’nin “dünyanın en dinamik rekabetçi bilgi temelli ekonomisi” olması hedeflenmiştir.

96

E

vrupa Komisyon Üyesi Máire GeogheganQuinn Komisyo’nun araştırma ve inovasyonları teşvik için 7 milyar euroluk bütçe ayırdığını açıkladı. AB 7. Çerçeve Programı kapsamında Avrupa Birliği Komisyonu’nun en büyük fonlarından biri olan destek kısa vadede yaklaşık 174 bin iş fırsatı, 15 yıl içerisinde ise 450 bin iş ve GSYH’a 80 milyar euro büyüme sağlamayı hedefliyor. Hükümet gündeminin ana konularından biri olan AB Araştırma Fonu şuanda da İnovasyon Birliği’nin uyumlu inovasyon stratejisinin ana gündem maddesidir.

TELEKOMDÜNYASI2011TEMMUZ

WHAT IS EU FRAMEWORK PROGRAMME? EU Framework Programmes is main Coomunity Programme which support international research and technology development projects in European Programme. Framework Programmes which started at 1985 for the first time, are multiannual programmes and it’s scope and allocated budget for the projects increase everyyear. Main purpose of Framework Programmes are strengthen technologic and scientific basis of Europe, support industrial competition and promote international collaboration. Within the scope of strategy which is determined Summit Meeting of EU in Lisbon and named as Lisbon Strategy, it is aimed Europe to be “the most dynamic competitive information-base aconomy of the world” .



EN İLERİ TEKNOLOJİ TÜRK TELEKOM’LA ELİNİZDE.

Türk Telekom Türkiye’yi dünyanın en ileri teknolojileriyle buluşturmaya devam ediyor. Ve işte karşınızda Motorola Xoom! Her açıdan üstün özelliklere sahip teknoloji harikası Motorola Xoom tablet sizler için şimdi Türk Telekom ofis ve bayilerinde. ANDROID 3.0 İşletim Sistemi 16:10 Geniş Ekran

2 MP Ön Kamera 5MP - HD Flaşlı Arka Kamera

Adobe Flash Player USB ve HDMI girişleri

Kampanya şartları: En az 6 ay süreyle Türk Telekom ev telefonu abonesi olmanız gerekmektedir. Kampanyadan 24 ay (ayda 79 TL) ya da 36 ay (ayda 55 TL) abonelik taahhüdü vererek yararlanabilirsiniz. Kampanya 30 Eylül 2011 tarihine kadar geçerlidir ve stoklarla sınırlıdır. Ayrıntılı bilgi, www.turktelekom.com.tr’de.

55 TL x 36 ay Üstelik taksitleriniz telefon faturasına yansıyor, kolayca ödeniyor.

Kılıf hediye!


Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.