Telekom Dünyası Kasım Aralık 2011

Page 1

ISSN 1 303-569X

Gökhan Öğüt Vodafone Genel Md.Yrd. SEKTÖRÜN İLETİŞİM MERKEZİ - COMMUNICATION CENTER OF THE SECTOR

KASIM-ARALIK/NOVEMBER-DECEMBER 2011




SÖZOL@

Bir yıl daha geride kalıyor...

Tarih 20 Kasım 2008 ne yazık ki, acı haberi almamızın üzerinden tam üç yıl geçti. Telekom Dünyası Kurucusu ve Genel Yayın Yönetmeni Rahmetli Erdoğan Tanrıöven’i Saygı, Sevgi ve Özlemle bir kez daha anıyoruz. Nur içinde yat, dualarımız ve kalbimiz daima seninle... Bir yıl,12 koca ay, 52 uzun hafta ve 365 gün 6 saati bir daha geride bıraktık. Geriye baktığımızda 2011’de ülkemizin birçok alanda büyüdüğünü, ancak teknoloji ve iletişim konusunda kendine yeterliliğinin ciddi biçimde arttığını görüyoruz. Türkiye’deki koşullar öyle hale geldi ki, “beyin göçü” tersine döndü… Savunma sanayimiz öylesine gelişti ki, kendi gemimizi, tankımızı, insansız uçağımızı tamamen Türk mühendislerinin katkısıyla yapıyoruz. Uzaya kendi uydumuzu fırlatıyor, uzay projelerini konuşuyoruz. Fatih Projesi gibi tüm dünyanın imrenerek izlediği milyonlarca öğrencimizi eğitimde yeni bir boyuta sıçratacak olan çalışmaları konuşuyoruz. Dünya ortalamasında büyüme hızında Çin’in arkasından ikinci olduk, üçüncü çeyrekte… Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı’mız Sayın Binali Yıldırım’ın dediği gibi: “Sürat, trafikte felaket, bilişimde bereket!” The date is November 20th, 2008, unfortunately it’s been three years since receiving the grave news. We commemorate Mr. Erdogan Tanrioven, The founder and Editor in Chief of Telekom Dunyasi with respect, love and yearning. Rest in peace, our prayers and heart is always with you... We left one year, 12 months, 52 long weeks, 25 days and 6 hours behind one more time. When we look back, we see that our country grew in many fields but self sufficiency of the country in the field of technology and communication increased significantly in 2011. Conditions in Türkiye have became, “brain drain” has became reversed. Our defense industry improved so that, we develop our on ship, tank, drone by completely contribution of Turkish engineers. We launch our own satellite to space and talk about space projects. We talk about projects such as FATIH Project which is envied by whole world and carry millions of students to different level in education. We ranked at the second place after China in development growth on world average in third quarter...As our Transport, Maritime and Communication Ministry, Binali Yıldırım: “Speed is disaster in traffic, prosperity in ICT!”

2

TELEKOMDÜNYASI2011KASIM-ARALIK


Sevgi, Saygı, Hasret ve Rahmetle anıyoruz... Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, Vodafone’un müşteri hizmetleri operasyonunun en yeni halkası olan Vodafone Samsun Çağrı Merkezi’nin açılışına Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu Başkanı Dr. Tayfun Acarer, Vodafone Türkiye İcra Kurulu Başkanı Serpil Timuray ile Koç Bilgi Grubu Genel Müdürü Mehmet Nalbantoğlu’yla birlikte katıldı. Törende yaptığı konuşmada şunları söyledi: “Çağrı merkezleri Türkiye’nin Doğusu’na da yayıldı. Erzincan, Diyarbakır, Bitlis gibi illerimizde çağrı merkezleri bulunuyor. Sırada bekleyen birçok ilimiz yer alıyor. Bu sektörde bir kişiye istihdam yaratmanın maliyeti 5 bin TL iken bir üretim tesisinde bir kişinin istihdamı 50 bin TL’ye mal oluyor. İşte aradaki en büyük fark budur. İletişimde 9 yılda Türkiye’yi Afrika seviyesinden Avrupa’nın ilk 10 ülkesi arasına getirdik. 2003 – 2011 arası iletişimin tekrar şahlandığı bir dönem oldu” Ericsson’un deneyimi, ve bilgi birikimini müşteriler, iş ortakları ve üniversitelerle buluşturduğu Ericsson Academy’nin resmi açılışı, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım’ın himayelerinde Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu Başkanı Tayfun Acarer’in katılımıyla gerçekleşti. Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurulu ve Rekabet Kurulu, işbirliği yapmaya karar verdi ve BTK Başkanı Dr. Tayfun Acarer ile RK Başkanı Nurettin Kaldırımcı bir araya gelerek bir protokol imzaladı. Bu protokole göre, her iki kurum da elektronik haberleşme sektörüne yönelik olarak yapacakları işlemlerde karşı tarafı bilgilendirecek. Her iki kurum da birbirinden bilgi talep edip, görüş alabilecek.

Transport, Maritime and Communication Minister Binali Yıldırım, has joined to opening ceremony Vodafone Samsun Call Center which is the newest part of Vodafone Customer Relations Operation, with Youth and Sports Minister Suat Kılıç, Information and Communication Technologies Authority Chariman Dr. Tayfun Acarer, Vodafone Türkiye President of Executive Board Serpil Timuray and Koç Bilgi Group General Manager Mehmet Nalbantoğlu. Yıldırım said: “Call centers spread also at east of Türkiye. There are also call centers in Erzincan, Diyarbakır, Bitlis. There are many of cities which are in line for call centers. In tihs sector cost of employment is 5 thousand TL for one people but cost of employment is 50 thousand TL for one people in manufacturing facility. The biggest difference is this. We bring Türkiye from leven of Africa to the first 10 countries of Europe in communication in 9 years. Communication rear up again in 2003-2011.” in the speech. Official opening of Ericsson Academy where Ericsson meet experience and knowledge with its business partners and universities, was made under auspices of Transport, Martime and Communication Minister Binali Yıldırım and with participation of Information and Communication Technologies Authority Chairman Tayfun Acarer. Türkiye and England sign important collaboration in the field of technology. Science, Industry and Technology Minister Nihat Ergün met with Prof. Lord Kumar Bhattacharyya who makes technology consultancy to Prime Minister of England and is Warwick Manufacturing Group (WGM) President in Warwick University, and decision was taken for the collaboration.

Türkiye ile İngiltere teknolojide önemli bir işbirliğine imza atıyor. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, İngiltere Başbakanlarına teknoloji danışmanlığı da yapan Warwick Üniversitesi bünyesinde faaliyet gösteren Warwick Üretim Grubu (WMG) Başkanı Prof. Lord Kumar Bhattacharyya ile görüştü ve bu işbirliğine karar verildi.

Information and Communication Technologies Authority and Competition Authority took decision to make collaboration and Chairman of ICTA Dr. Tayfun Acarer and Chairman of RK Nurettin Kaldırımcı signed a protocol by coming together. According to the protocol, both of two authorities inform other authority about their efforts in the field of electronic communication sector. Both of two authorities can demand information and take opinion from each other.

TÜBİTAK tarafından, tamamen yerli mühendislerin emeğiyle yapılan geçtiğimiz günlerde uzaya fırlatma haberini de verdiğimiz ilk Türk Milli Gözlem Uydusu olan Rasat’tan çekilen fotoğraflar, yer istasyonuna ulaşmaya başladı. 7,5 metre siyah beyaz, 15 metre çok bantlı (renkli) görüntüleme yeteneğine sahip, 93 kg ağırlığındaki RASAT, hiçbir kısıtlama olmaksızın dünyanın her yerinden görüntü alabiliyor.

Images, taken by RASAT which was developed by TÜBİTAK with totally domestic engineers and was launched in the previous days, the first national earth observation satellite of Türkiye, are started to receive by earth station. RASAT which has 7,5 meter back-white, 15 meter (colourful) multispectral imaging capability and 93 kg, can take image from every point of the world without any constrain.

Sağlık, huzur ve başarılarla dolu bir yıl geçirmeniz dileğimle.

I wish, you will have healthy, peaceful and successful year..

TELEKOMDÜNYASI2011KASIM-ARALIK

3


İÇİNDEKİLER

18 Vodafone Samsun’da

32 “Büyük potansiyel var”

22 Hızlı trende, hızlı iletişim

46 Steve McCaffery, Alper Türken

26 Ericsson Akademi açıldı

68 Yerli tablete bakan desteği

Çağrı Merkezi açılışına iki bakan katıldı Two ministers have attended the opening ceremony

TCDD, operatörlerle anlaşma imzaladı TCDD has signed a protocol with the operators

Yüz yılı aşkın deneyim iş ortaklarına aktarılacak Over 100 years experience will be transferred

4

TELEKOMDÜNYASI2011KASIM-ARALIK

BTK Başkanı Acarer, Çağrı Merkezi fırsatlarına değindi ICTA Chairman Acarer has mentioned Call Center opportunities

“Türkiye’nin IPTV altyapısı hizmete hazır... “IPTV infrastructure of Turkey ready for service...”

General Mobile, e-Tab’la yerli üretim planlıyor General Mobile is planning local manufacturing


YIL : 10 • SAYI : 113 KASIM-ARALIK 2011 Yerel Süreli Yayın

SİNEMA/SANAT Zümrüt TANRIÖVEN KEŞFETMEK VE HAYAL ETMEK “DİĞER DÜNYA” DISCOVER AND IMAGINE “ANOTHER WORLD”

Kurucu Erdoğan TANRIÖVEN

KİŞİ-CELL Mustafa AYKUT DR. NO DR. NO TD HABER VODAFONE TÜRKİYE, EN HIZLI BÜYÜYEN OPERATÖR VODAFONE TÜRKİYE IS THE FASTEST GROWING OPERATOR AVEA, 3. ÇEYREĞİ REKORLA KAPATTI AVEA CLOSED THIRD QUARTER WITH A RECORD TURKCELL SON 6 AYDA ABONESİNİ 1,3 MİLYON ARTTIRDI TURKCELL INCREASE SUBSCRIBERS 1,3 MILLION IN LAST 6 MONTHS TARAFSIZ GÖZLEM Mehmet TAŞALTIN BİR BAŞKA SABİT ÜCRET ANOTHER FIXED FEE TDHABER BTK 3.ÇEYREK PAZAR VERİLERİNİ AÇIKLADI ICTA ANNOUNCED THIRD QUARTER DATA 2012 PROGRAMI YAYINLANDI TEKNOLOJİ TRANSFER OFİSLERİ KURULACAK 2012 PROGRAM TECHNOLOGY TRANSFER OFFICES WILL BE ESTABLISHED TDHABER E-MAK@LE Muzaffer YILDIRIM “MEHTER TAKIMI MODUNDAYIZ: 2 İLERİ 1 GERİ” LIKE A JANISSARY BAND: 2 STEPS FORWARD AND 1 STEP BACK… TD HABER BAŞBAKAN YARDIMCISI BABACAN: “TABLET PC TÜRKİYE’NİN ÖNEMLİ BİR ÜRETİM POTANSİYELİ OLACAK” DEPUTY PRIME MINISTER BABACAN: “TABLET PC WILL BE IMPORTANT MANUFACTURING POTENTIAL OF TURKİYE” MAKALE Prof. Dr. Şeref SAĞIROĞLU SİBER SAVAŞ VE TÜRKİYE İÇİN ÖNERİLER - I CYBER WARFARE AND RECOMMENDATIONS FOR TÜRKİYE - I TD HABER BTK İLE REKABET KURUMU ARASINDA İŞBİRLİĞİ PROTOKOLÜ COLLABORATION PROTOCOL WAS SIGNED BETWEEN ICTA AND COMPETITION AUTHORITY TÜRKİYE’NİN İLK MİLLİ GÖZLEM UYDUSU RASAT’TAN İLK GÖRÜNTÜLER GELDİ FIRST IMAGES WERE RECEIVED FROM THE FIRST NATIONAL EARTH OBSERVATION SATELLITE OF TÜRKİYE, RASAT TÜRKİYE VE İNGİLTERE’DEN TEKNOLOJİK İŞBİRLİĞİ TECHNOLOGIC COLLABORATION BY TÜRKİYE AND ENGLAND GEZİ Metin SAKARYA ALTERNATİF TATİL ALTERNATIVE HOLIDAY

14

28 34 36 38

Yayın Koordinatörü Cem KIVIRCIK Akademik Editörler Prof. Dr. İnan GÜLER • Prof. Dr. Çetin ELMAS Haber Merkezi Sorumlusu Yasemin SAYGI Çevirmen Tufan GÖBEKÇİN Haber Merkezi Kutay BADARI • Handan KALABAK

44

Special Correspondent for Middle East and Pakistan Khalid ATHAR

52

Sanat Yönetmeni Özgür ÇAKIR

58

62

66

70

76

78 80

Danışma Kurulu Prof. Dr. İnan GÜLER • Prof. Dr. Çetin ELMAS Prof. Dr. Kerim GÜNEY • Prof. Dr. Dursun Ali DİNÇ Prof. Dr. Işık ÖZKAN • Prof. Dr. Alemdar YALÇIN Prof. Dr. Ümit ATABEK • Prof. Dr. Mehmet KESİM Prof. Dr. Kırali MÜRTEZAOĞLU • Prof. Dr. Adnan GÖRÜR Doç. Dr. Süleyman İRVAN • Doç. Dr. Peyami ÇELİKCAN Doç. Dr. Şahin KARASAR • Prof. Dr. Şeref SAĞIROĞLU Prof. Dr. Gökhan ÖZER • Doç. Dr. Serdar ULUKAN Doç. Dr. Refet RAMİZ • Dr. M. Emin BAŞER Dr. M. Emin YILDIZ • Dr. Tuncay YİĞİT Dr. Cebrail TAŞKIN • E. General Turgut NASÜN Turgay MALERİ • Selim SARPER TELEKOM DÜNYASI İDARE MERKEZİ Barbaros Bulvarı Nisbetiye Mahallesi Uygur Apt. No: 102 Kat:4-5 Zincirlikuyu, Beşiktaş/İSTANBUL Tel: +90 (212) 270 06 00 Fax: +90 (212) 270 63 23 Web : www.telekomdunyasi.com E-posta : telekom@telekomdunyasi.com TEMSİLCİLER • ANKARA : Metin SAKARYA • İZMİR : Doç.Dr. Cem GÜZEL • KAYSERİ : Cengiz ÇAKAR YURTDIŞI TEMSİLCİLERİ Amerika : Orhan CAM Orta Asya Türk Cumhuriyetleri : Dr.Hasan KARASAR Balkan Ülkeleri ve Bulgaristan : Ramiz ÇOLAK Yazarlar konularıyla ilgili dokümanları (Slayt, dia, resim, fotoğraf, grafik, şekil vb.) baskı kalitesine uygun olarak CD’ye kayıtlı veya orijinallerini mutlaka yazılarına eklemelidir. Dergide yayınlanan yazılara telif ücreti ödenir. Dergideki yazılarda ileri sürülen görüşler ve yorumlar yazı sahiplerine aittir. Dergi Yayın Kurulu, yazılarda kısaltma ve yayın tekniği yönünden değişiklik yapabilir. Dergideki yazılar ve resimler kaynak gösterilerek iktibas edilebilir.

TELEKOM DÜNYASI

Sektörle ilgili tüm kamu kurum ve kuruluşlarına, üniversitelere, derneklere, odalara, özel firmalara, yabancı misyon temsilciliklerine, Türkiye’nin dış temsilciliklerine ve Telekomünikasyon Mühendisleri Derneği’nin üyelerine gönderilmektedir. TELEKOM DÜNYASI, PTT ile dağıtılmaktadır.

82

TD HABER ULAŞTIRMA BAKANI YILDIRIM: “HABERLEŞMEYE 2012’DE 1.5 MİYAR TL’LİK YATIRIM YAPILACAK” TRANSPORTATION MINISTER YILDIRIM: “1,5 BILLION TL INVESTMENT WILL BE MADE ON COMMUNICATION IN 2012” 84 GÜVENLİ İNTERNET SONUNDA BAŞLADI SAFE INTERNET HAS BEGUN FINALLY 86 81 İLE BİLİM VE TEKNOLOJİ MERKEZLERİ KURULACAK SCIENCE AND TECHNOLOGY CENTERS WILL BE FOUNDED IN 81 CITIES 88 İŞİM BİLİŞİM, BİLİŞİM İŞİM Adem ONAR ÇAĞRI MERKEZLERİ ÜLKEMİZDE BACASIZ FABRİKA GİBİ ÇALIŞIYOR CALL CENTERS ARE WORKING AS SERVICE FACTORIES IN OUR COUNTRY

3T Basın Yayın Organizasyon Enerji Ltd. Şti. Adına İmtiyaz Sahibi ve Genel Yayın Yönetmeni (Sorumlu): Nurhan TANRIÖVEN

BASKI: EGE BASIM Esatpaşa Mah. Ziya Paşa Cad. No:4 Ataşehir/İstanbul Tel: (0216) 472 84 01 (pbx) BASIM TARİHİ: 20 ARALIK 2011 Kapak Fotoğrafı:

Gökhan Öğüt Vodafone Genel Md.Yrd. SEKTÖRÜN İLETİŞİM MERKEZİ - COMMUNICATION CENTER OF THE SECTOR

KASIM-ARALIK/NOVEMBER-DECEMBER 2011

90 Nurhan Tanrıöven

TELEKOMDÜNYASI2011KASIM-ARALIK

5


RÖPORTAJ

Gökhan Öğüt Piyasanın doygunluğa ulaşması için henüz önümüzde gidilecek yol olduğunu düşünüyoruz. Avrupa ülkelerine baktığımızda, yüzde 100’ün üstünde penetrasyon olan pek çok pazar var.

TELEKOM DÜNYASI: Vodafone Türkiye 5 yaşında… Sizin gözünüzden, Vodafone Türkiye, Vodafone ailesi arasında nasıl bir noktada? GÖKHAN ÖĞÜT: Ciro sıralamasında grup ülkeleri arasında sekizinci, abone sayısı olarak ise yedinci sırada yer alan Vodafone Türkiye, kişi başı konuşmada Hindistan ve Mısır’ın ardından 3. sırada bulunuyor. Aslında abone başı dakika bazında baktığımızda da Türkiye’yi Avrupa’nın ilk üç ülkesi arasında görüyoruz. Son çeyrekte sektörün mobil dakika ortalaması kişi başına 260 dakikaya yükseldi. Türkiye’deki tüketicilerin mobil iletişime olan ilgisinin ciddi şekilde arttığını gösteren bu rakamlar, Vodafone Grubu’nun Türkiye’ye böylesi önemli bir yatırım yapmasının nedenini de açıklıyor aslında. Bunun yanında büyüme olarak baktığımızda, Vodafone Türkiye olarak son altı çeyrektir yaklaşık yüzde

TELEKOM DÜNYASI: Vodafone Türkiye is 5 years old ... At what point is Vodafone Türkiye between Vodafone group companies?

We think that market has not reached to a saturation point yet. When we look at European countries, there are many markets that reached 100 percent penetration.

6

TELEKOMDÜNYASI2011KASIM-ARALIK

GÖKHAN ÖĞÜT: Vodafone Türkiye is ranked the eighth company in terms of turnover and the seventh company in terms of the number of subscribers among the group companies. However, it is ranked the third company in terms of talk time per person after India and Egypt. When we look at data about talk time per subscriber, Türkiye is among the first three countries in Europe. According to the data of last quarter, the average mobile minutes in the sector increased to 260 minutes per person. These figures show that interest of consumers in mobile communication increased seriously in Türkiye. This is why Vodafone Group makes such a significant investment in Türkiye. In addition,


Gökhan Öğüt VF Türkiye Bireysel Müşterilerden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı VF Türkiye, Deputy General Manager for Retail Customers 30’lar seviyesinde bir büyüme performansımız var. En son çeyrekte ise servis gelirlerinde 32,1’lik bir büyümemiz söz konusu. Vodafone Grubu son çeyrekte organik büyümesini yüzde 1,5 olarak açıkladı. Dolayısıyla Vodafone Türkiye olarak 2011-12 mali yılının ilk çeyreği olan Nisan-Haziran 2011 döneminde, Vodafone Grubu’nda en hızlı büyüyen operatör olarak konumlandık. Türkiye’nin en hızlı büyüyen operatörü olmanın haricinde, Vodafone Grubu’na da büyüme ivmesi katan bir operasyon olarak konumlanıyoruz. Vodafone Türkiye’nin grup içindeki bu lider konumu, büyümeyi sürükleyen bir numaralı ülkeler arasında yer alması bizim için tabii ki son derece gurur verici ama bu başarının sürdürülebilirliğinin de en az başarının tesisi kadar önemli olduğunu düşünüyoruz. Bu lider konumu, sürdürülebilirlik prensibiyle geleceğe taşımak üzere faaliyetlerimizi sürdürüyor olacağız. TELEKOM DÜNYASI: Aynı değerlendirmeyi, Türkiye pazarı ve rakip operatörleri de göz önünde bulundurarak yapabilir misiniz? GÖKHAN ÖĞÜT: Vodafone gibi uluslararası bir şirketin Türkiye’ye bu kadar uzun dönemli ve önemli bir yatı-

when the growth is considered, Vodafone Türkiye has a growth performance of approximately 30 percent in last six quarters. In the most recent quarter, our service revenue increased 32.1 percent. Vodafone Group has declared that its organic growth in the last quarter was 1.5 quarter. So, we as Vodafone Türkiye are the fastest growing operator in Vodafone Group, between April to June 2011, in other words the first quarter of fiscal year 2011-12. As well as being country’s fastest-growing operator, we are an operator that adds momentum to the growth of Vodafone Group. Of course, we are proud of because of the fact that Vodafone Türkiye is in a leading position in the group and Türkiye is one of the driving forces of growth, but we think that sustainability of this success is as important as the success itself. We will continue our activities in order to maintain our leading position with the principle of sustainability. TELEKOM DÜNYASI: TELEKOM DÜNYASI: Could you make similar evaluation bay taking into account the market and rival operators in Türkiye?

TELEKOMDÜNYASI2011KASIM-ARALIK

7


RÖPORTAJ

rım yapmış olması, pazarda ciddi bir avantaj yaratmış oldu. Globalden aldığımız destekle birlikte hizmet kalitesinde oldukça önemli bir fark yaratmış olduğumuza inanıyoruz. Son çeyrekte yüzde 28,2 ile gelir pazar payında rekor seviyeye ulaştık. Bu pay, stratejik programımızı uygulamaya başladığımız 2009 yılı başına kıyasla 9,6 puanlık bir artışı simgeliyor. Bir yandan da Avrupa ortalamasında ilk sıradaki operatörlerin yaklaşık yüzde 37 pay sahibi olduğunu görüyoruz. Yani bu oranlar aslında rakip operatörler arasındaki farkların azalması, dolayısıyla da mobil iletişim sektöründe dengelerinin yerine oturması, rekabetin gelişimi ve daha sağlıklı bir zeminde sürdürülebilmesi anlamında da oldukça önemli göstergeler. Bu konuda değinilmesi gereken bir diğer nokta da net tavsiye skoru... 2009’un başından bu yana uygulamakta olduğumuz müşteri odaklı stratejik programımız kapsamında, kayıtsız şartsız müşteri memnuniyetini sağlayabilmek amacıyla, müşterilerimizi segmentlere göre değerlendirmek ve her segmentin farklı ihtiyaçlarına yönelik, onların hayatını kolaylaştıracak anlamlı değer paketleri oluşturmak yoluna gittik. Bu segmentasyon yaklaşımımızın bir yansıması olarak da en çok tavsiye edilen operatör olma konusundaki liderliğimizi sürdürüyoruz. TELEKOM DÜNYASI: Türkiye’de operatörler arasındaki rekabeti nasıl değerlendiriyorsunuz? GÖKHAN ÖĞÜT: Türkiye’de rekabetin, özellikle Kasım 2008’den bu yana numara taşıma ile birlikte ciddi şekilde geliştiğine inanıyoruz. Bu sayede tüketiciler artık üç operatörün sağladığı avantajları, fiyatları ve tarifeleri değerlendirerek, kendi alışkanlıklarına ve yaşam standartlarına en uygun olanı seçme konusunda özgürleşti. Bu sistem gelmeden önce tüketiciler, günümüzde ikinci adresimiz haline gelmiş olduğunu söyleyebileceğimiz cep telefonu numaralarının değişecek olması endişesiyle, hizmet verenlerinden memnun olmasalar dahi operatör değişikliğine gitmemeyi tercih ediyorlardı. Ancak numara taşımanın gelmesiyle birlikte tüketici bu anlamda özgürleşti ve kontrolü eline aldı. Tüketici tarafında yaşanan bu özgürleşme paralel olarak rekabet arenasına da yansıdı. Tüm bu gelişmeler sonucunda, telekomünikasyon sektöründe hızlı tüketim trendi gözlemlemeye başladık. Öyle ki artık tüketiciler istedikleri zaman, herhangi bir memnuniyetsizlik halinde operatörlerini kolayca değiştirebiliyor. Tüketici tarafındaki bu özgürleşme doğal olarak rekabet alanına da yansıyor. Artık mobil iletişim sektöründe rekabetin çok daha sağlıklı bir zeminde ve çok oyunculu şekilde tesis edildiğini düşünüyoruz. TELEKOM DÜNYASI: Ülkemizde rekabet yalnızca fiyat odaklı mı olacak sizce? GÖKHAN ÖĞÜT: GSM sektöründeki rekabetin sağlıklı gelişimini son derece memnuniyet verici bir gelişme olarak değerlendiriyoruz. Ancak Vodafone Türkiye olarak

8

TELEKOMDÜNYASI2011KASIM-ARALIK

GÖKHAN ÖĞÜT: Vodafone, as an international company, has created an important advantage by making so long term and significant investment. With support received from global, we believe that we are creating a very important difference in quality of service. We reached a record level in the revenue market share with 28.2 percent last quarter. This share represents an increase of 9.6 percent compared to the beginning of 2009 we started to implement our strategic program. On the one hand, we see that top operators in Europe has about 37 percent share on average. In other words, these rates are important indicators in terms of decreasing the device between competing operators, thus providing a balance in the mobile communications sector, developing and maintaining the competition healthfully. A further point that should be addressed is a net advice score... Within the scope of our customer-focused strategic program that we have been implementing since the beginning of 2009, in order to provide unconditional customer satisfaction, we assess our customers according to the segments and create appropriate packages according to the different needs of each segment that will make their life easier. As a result of this segmentation approach, our leadership as the most recommended operator continues. TELEKOM DÜNYASI: How do you evaluate the competition between operators in Türkiye? GÖKHAN ÖĞÜT: We believe that competition has evolved seriously particularly with number portability since November 2008 in Türkiye. In this way, consumers are free to choose the operator according to their own habits and living standards by evaluating the advantages, prices and tariffs of three operators. Before number portability, consumers did not prefer to change their operators, even if they were not satisfied, because they did not want to change their phone numbers they used to have as their second address. However, consumers are now free and have the control in this respect. This freedom in consumer-side reflected also in the competition arena. As a result of all these developments, we started to observe the trend of rapid consumption in the telecommunications sector. So that consumers can easily change their operators in case of dissatisfaction. This freedom reflects in the field of competition naturally. Now, we believe that a much more healthy and multiplayer competition will be take place in the mobile communications sector. TELEKOM DÜNYASI: Dou you think that competition will be focused solely on price in our country? GÖKHAN ÖĞÜT: We consider the healthy development of competition in GSM sector as a highly welcome


bu rekabet ortamındaki tek odağımız, müşteri memnuniyeti stratejimizi layığınca sürdürmek ve abonelerimize sürekli daha iyisini sunabilmek. En başından beri, birincil hedefimizin kayıtsız şartsız müşteri memnuniyeti olduğunu ifade ediyoruz. 2009’un başından bu yana uyguladığımız stratejik programımız ve bu kapsamda yürüttüğümüz segmentasyon bazlı iletişimimiz sayesinde de bu yolda önemli adımlar attık. Bundan sonraki hedefimiz de, farklı segmentlerdeki müşterilerimize vaatlerimizi doğru şekilde aktarabilmek ve verdiğimiz sözleri yerine getirebilmek olacak.

development. However, our single focus in this competitive environment is to maintain our customer satisfaction strategy and to provide better services to our subscribers. From the very beginning, our primary goal is unconditional customer satisfaction. Thanks to our strategic program that we have been implementing since the beginning of 2009 and our communication based on segmentation, we have taken important steps. Our next goal is to express our promises correctly to the different segments and to fulfill our promises to our customers.

TELEKOM DÜNYASI: Cihaz kampanyaları konusunda farklı projeleriniz var mı? Özellikle tablet konusunda ne düşünüyorsunuz?

TELEKOM DÜNYASI: Do you have different projects on device campaigns? What do you think about tablets in particular?

GÖKHAN ÖĞÜT: Vodafone Türkiye olarak önümüzdeki dönemde veri hizmetlerinin mobil iletişim sektörünün lokomotifi olacağını öngörüyoruz. Bu anlamda baktığımızda, tabletler ve akıllı telefonlar mobil iletişim dünyasını yönlendiren iki önemli trend olarak öne çıkıyor. Son dönemde Vodafone Türkiye olarak bu öngörüler doğrultusunda önemli stratejik adımlar attık. Bunlardan bir tanesi de dünyada akıllı telefon pazarının öncü üreticisi konumundaki HTC ile küresel ölçekte başlattığımız işbirliği oldu. Bu ortalık ile müşterilerimize mümkün olan en geniş çerçevede akıllı telefon ve tablet portföyü sunmayı hedefliyoruz.

GÖKHAN ÖĞÜT: We as Vodafone Türkiye envisage that data services will be the locomotive of mobile communications sector in the coming period. In this sense, tablets and smart phones stand out as two important trends that will shape the world of mobile communications. In line with these predictions, we as Vodafone Türkiye have taken important strategic steps in the last period. One of them is our global scale competition with HTC, the world’s leading producer of smart phone market. Through this cooperation, we aim to offer the widest portfolio of smart phones and tablets to our customers.

Bunun haricinde, bildiğiniz gibi, kendi markamız ile ürettiğimiz cep telefonlarını Türkiye’de pazara sunan ilk operatör olduk. Vodafone, dünyanın en büyük mobil iletişim şirketlerinden biri olarak, farklı alanlardaki öncü konumunu operatör markalı cep telefonu pazarında da sergiliyor; birçok ülkede tüketicilerin mobil iletişim ihtiyaçlarını rahatça karşılayabilmeleri adına, Vodafone markalı olan ya da olmayan cep telefonlarını oldukça geniş bir yelpazede çok cazip fiyatlarla sunuyor. Biz de Vodafone Türkiye olarak, globaldeki lider konumumuzu Türkiye’ye taşımaya, Türk tüketicisinin diğer ülkelerdeki kullanıcılarla aynı şartlarda, mobil iletişimin nimetlerinden özgürce faydalanmasına büyük önem veriyoruz. Müşteri memnuniyeti odaklı stratejimize paralel olarak, Türkiye’deki tüketicilerin beklentilerini ve pazarın ihtiyaçlarını da göz önüne alıyor ve mevcut portföyümüzü Vodafone markalı cep telefonu ve akıllı telefonlarla genişletmeyi hedefliyoruz.

In addition, you know, we are the first operator that offers mobile phones produced by ourselves under our own brand. Vodafone, one of the largest mobile communications companies in the world, shows its leading position in different fields by offering operator-branded mobile phone. Vodafone offers Vodafone-branded or other mobile phones with very reasonable prices to make our consumers meet their needs of mobile communications in many countries. We as Vodafone Türkiye give great importance to keep our leading position in the world to Türkiye and provide the same benefits of mobile communications to Turkish consumers with the consumers in other countries. In line with our customer satisfaction-oriented strategy, we are taking into account expectations of consumers and market needs in Türkiye and aim to enlarge our existing portfolio to Vodafone-branded mobile phones and smart phones.

TELEKOM DÜNYASI: 2012 yılını bugünden değerlendirecek olursanız, bizi nelerin beklediğin söyleyebilir misiniz?

TELEKOM DÜNYASI: When examining 2012 from today, what kind of things should we expect?

GÖKHAN ÖĞÜT: Vodafone Türkiye, önümüzdeki dönemde veri segmentinin büyümenin itici gücü olacağı öngörüsüyle 2011 yılını veri yılı ilan etti. Bu stratejik hamleyle günümüzün en temel ihtiyacı olan interneti Türkiye’de tüm gelir sınıfları için erişilebilir kılmayı, yani herkesin her zaman için her yerde bilgiye erişebilmesini sağlamayı hedef-

GÖKHAN ÖĞÜT: Vodafone Türkiye declared 2011 as the year of data by predicting that data segment will be the driving force of growth in the coming period. With this strategic move, we aim to make the internet accessible to all income classes in Türkiye. In other words we aim to provide everyone with access to information from

TELEKOMDÜNYASI2011KASIM-ARALIK

9


RÖPORTAJ

ledik. Bu bizim için pazarlama anlamında stratejik bir adım olmanın ötesinde, aynı zamanda bir sosyal sorumluluk niteliği de taşıyordu.

everywhere and all the time. Besides being a strategic step in terms of marketing, it is also in the nature of a social responsibility.

Sayısal anlamda incelediğimizde, Türkiye’de sabitten mobile doğru gözle görülür, somut bir dönüşüm yaşandığını görüyoruz. Bugün toplam dakika trafiğinin yüzde 86’sını mobil, yüzde 14’ünü ise sabit oluşturuyor. Bundan 5-6 yıl öncesinde yarı yarıya olan bu oran, şimdi dörtte üçü aşmış durumda.

When we examine the numerical sense, we see that there is a visible, concrete transformation from fixed to mobile in Türkiye. Today 86 percent of total traffic in minutes is mobile, while 14 percent is through fixed lines. There rates were half and half 5-6 years ago, now it exceeds three-quarters.

Diğer yandan dünya geneline baktığımızda da telekomünikasyon ve mobil iletişim sektörlerinin odağında veri kavramının yer aldığını görüyoruz. Bugün dünyada mobil iletişim abonelerinin 5’te 1’i 3G abonesi ve bu oran artarak gelişmeye devam ediyor. 3G aboneliği ciddi oranlarda yükselirken, akıllı telefonlara yönelik ilgi de giderek artıyor. Bu duruma paralel olarak mobil internet kullanımında da ciddi bir sıçrayış söz konusu... Benzer şekilde dünya genelinde yapılan araştırmalar, önümüzdeki birkaç sene içinde akıllı telefon sayısının bilgisayar sayısını katlayacağını ortaya koyuyor. Bu durumun böyle olmasında, yakınsama kavramının hayatımıza girmesiyle birlikte cep telefonu, televizyon, PC gibi araçların hepsinin entegre şekilde kullanılabilir hale gelmesinin etkisi büyük.

On the other hand, when we look at the world, we also see that the concept of data is in the focus of telecommunications and mobile communications sector. Today, one fifth of mobile communication subscribers are 3G subscribers in the world and this rate continues to increase. As 3G subscriptions increases considerably, the interest for the smart phones also increases. In parallel to this situation, there is a serious leap in the use of mobile internet… Similarly, studies carried out around the world reveal that the number of smart phone will be more than the computer within the next few years. The concept of convergence has the biggest impact in this respect; thanks to the convergence, it is possible to integrate tools such as mobile phone, television and PC.

Geçtiğimiz Haziran ayı itibariyle Vodafone Türkiye abonelerinin 5,3 milyonu aktif olarak mobil internet kullandı. Bu, geçen yıla göre yüzde 36’lık bir artış anlamına geliyor. Bu anlamda kullanılan veri trafiğine bakıldığında, 3G öncesine göre tam 88 katlık bir artış söz konusu. Yine 30 Haziran itibariyle, toplam 64 milyon TL’lik bir veri gelirimiz oldu ki, geçen yıla bakarsanız, bu yüzde 80 artışa karşılık geliyor. Tüm bu veriler ışığında, Türkiye’nin mobil internet ve akıllı telefon kullanımında gelecek dönem adına oldukça büyük bir potansiyel taşıdığını düşünüyoruz ve bu potansiyeli daha da hızlandırmak üzere sorumluluğumuzun bir kat daha arttığına inanıyoruz.

As of June, 5.3 million of Vodafone Türkiye subscribers used the mobile internet actively. This means a 36 percent increase over the previous year. Looking at the data traffic used in this sense, there is 88-fold increase as compared to the period prior to 3G. Also, as of June 30, our total revenue data was 64 million TL. This corresponds to an increase of 80 percent as compared to the last year. In light of all these data, we think that Türkiye has as a considerable potential in mobile internet and smart phone usage in the next period and we believe that our responsibility also increases in order to speed up this potential.

TELEKOM DÜNYASI: Nesnelerin interneti ön plana çıkmaya başladı. Rakip operatörün, deniz fenerleri ve bir klima firmasıyla çalışmaları var. Vodafone bu alana girmeyi düşünmüyor mu?

TELEKOM DÜNYASI: Internet of objects began to come to the fore. Your rival operator is working with an air conditioning company and carrying out a study on lighthouses. Do not you think Vodafone will enter to this field?

GÖKHAN ÖĞÜT: Vodafone Grubu, M2M alanında sahip olduğu 20 yılın üzerindeki tecrübe ile M2M’in dünya çapında yaygın şekilde kullanılması sürecinde önemli rol üstleniyor. Dünya üzerindeki en geniş mobil telekomünikasyon ağına sahip olmanın verdiği güç ile Vodafone Grubu, kurumların farklı ihtiyaçlarına özel olarak kurgulanmış M2M çözümler üretiyor. Biz de Vodafone Türkiye olarak, geleceğin dijital platformunu akıllı telefonların, tabletlerin ve cihazlar arası mobil internetin şekillendireceğine inanıyoruz. M2M kavramının, yani bir mobil cihazdan bir başka mobil cihaza bilgi aktarımının hayatımıza girmesiyle birlikte, günümüzün mobil gerçekliği

10

TELEKOMDÜNYASI2011KASIM-ARALIK

GÖKHAN ÖĞÜT: Vodafone Group plays a crucial role in the process of popularization of M2M around the world with over 20 years of experience in the field of M2M. Having the world’s largest mobile telecommunications network, Vodafone Group produces M2M solutions designed according to the different needs of institutions. We as Vodafone Türkiye believe that future digital platform will be shaped by smart phones, tablets and mobile internet. After M2M concept, i.e. information transfer from a mobile device to another mobile device,


radikal şekilde değişti. Bu yeni iletişim ortamında, artık salt kişilerin ve cep telefonları / akıllı telefonların ötesinde, tüm cihazların birer SIM ile mobil telekomünikasyon şirketlerinin müşterisi haline gelmiş olmasından bahsediyoruz.

today’s mobile reality has changed radically. In this new communication environment, beyond people and mobile phones/smart phones, all devices become client of mobile telecommunications companies through SIM card.

Vodafone Türkiye olarak bu ortamda, uygun fiyat, uygun teklif stratejimiz ile paralel şekilde, abonelerimizi en düşük maliyetlerle en güçlü altyapılar ile buluşturmayı ve her noktadan mobil bağlantı kurmalarını mümkün kılarak, Türkiye’de internete erişimde fırsat eşitliği sağlamayı amaçlıyoruz.

In parallel with reasonable price and reasonable offer strategy, we as Vodafone Türkiye aim to provide the most powerful infrastructure with the lowest cost and to ensure the equality of opportunity in access to internet by making possible to access to internet from everywhere.

TELEKOM DÜNYASI: Rakip operatör özellikle “ses kalitesi” konusunda reklam yapıyor. Vodafone’un bu konudaki yaklaşımı ve çözümü nedir?

TELEKOM DÜNYASI: Your rival operator advertising “sound quality” in particular. What is the approach and solution of Vodafone to this issue?

GÖKHAN ÖĞÜT: Vodafone Türkiye olarak, başından beri dünya çapında uygulanan en ileri mobil iletişim teknolojilerini Türkiye’deki kullanıcılara sunmayı ve globalden aldığımız güç ile birlikte, Türkiye mobil iletişim sektörünü ilklerle buluşturmayı hedefliyoruz.

GÖKHAN ÖĞÜT: We as Vodafone Türkiye want to provide the most advanced mobile communication technologies in the world and to bring the novelties to Türkiye by using our global power.

Reklam iletişimimize geldiğimizde ise markamızı yerelleştirerek tüketici algısındaki yerimizi sağlamlaştırmaya, duygusal bağ yaratmaya ve bir güven markası inşa etmeye odaklanıyoruz. Bu çerçevede merkeze aldığımız ‘numara taşıma’ odaklı iletişimimizin geri dönüşlerini son derece başarılı şekilde aldığımızı söyleyebilirim. Öyle ki numara taşımanın birinci yılında elde ettiğimiz lider operatör konumunu ikinci yılda da devam ettirdik. Türkiye mobil iletişim sektörünü ileri taşımak ve bu alanda öncü olmak vizyonu ile son dönemde yaptığımız bir diğer iletişim de ‘memnun kalmazsanız paranız iade’ kampanyası oldu. Bu kampanya kapsamında numarasını ilk kez Vodafone’un faturalı hattına taşıyan aboneler, Vodafone’un hizmetlerini bir ay boyunca deneme niteliğinde kullanabildiler ve hizmetlerden memnun kalmadıkları takdirde, bir aylık konuşma bedelleri kendilerine iade edildi. Bu kampanya, hem Türkiye mobil iletişim sektöründe bir ilki, hem de gerçekleştirdiğimiz altyapı yatırımları sonucu sunduğumuz yüksek kalite hizmetin güvenilirliğini temsil etmesi açısından bizim için son derece önemliydi. Bildiğiniz gibi, 2009 yılından bu yana müşteri odaklı stratejik programımızı uyguluyoruz ve tüm iletişim faaliyetlerimizin temeline müşteri memnuniyetini yerleştiriyoruz. Bu çerçevede, Vodafone Grubu’nun küresel “akıllı şebeke altyapı” stratejisini Türkiye’de uyguluyor ve şebeke ağımızı sürekli olarak geliştiriyoruz. Son bir yılda toplam baz istasyonu sayımızı yüzde 31 oranında artarak 21 bin 200’e, kapsama altyapımızı ise son 3 yılda 3 katına çıkardık. ‘Paranız iade’ iletişimini de kapsama kalitemize olan bu güveni, bizi deneyen yeni müşterilerimize, memnun kalmadıkları takdirde paralarını iade ederek göstermek üzere geliştirdik. 2010 - 11 mali yılında “en fazla tavsiye edilen

In our advertisements, we try to consolidate our position in the perception of consumers by localizing our brand and to create an emotional bond and a trust brand. In this context, it can be said that return of our advertisements focused on “number portability” is extremely successful. So much so that our leading position in number portability continues in the second year. In order to move mobile communications sector forward and be a pioneer in this field, we started our last campaign that can be summarized as “if you are not satisfied, you can take your money back.” Within the scope of this campaign, subscribers who move their numbers to Vodafone’s postpaid packages for the first time can use Vodafone’s services as a trial and if they are not satisfied with the services, a monthly telephone bill is returned to them. This campaign is very important for us, because it is a first in the mobile communications sector in Türkiye and also it represents the reliability of our high quality service as a result of our infrastructure investments. As you know, we have been implementing a customer-oriented strategic program and attaching the first priority to customer satisfaction in all our communication activities since 2009. In this context, we implement Vodafone Group’s global “smart network infrastructure” strategy in Türkiye and constantly improve our network. Last year, we increased the number of our base stations to 21 thousand 200. This means a 31 percent increase. We also increased our coverage of infrastructure 3 times in the last 3 years. Our “Money back” motto shows our confidence in our coverage quality and we pay back the money of new cus-

TELEKOMDÜNYASI2011KASIM-ARALIK

11


RÖPORTAJ

operatör” unvanını korumamız ve 2011 - 12 mali yılının ilk çeyreğinde net tavsiye edilme puanımızı yükseltmemiz de müşteri memnuniyetimizi ortaya koyuyor diye düşünüyorum. TELEKOM DÜNYASI: Abone penetrasyonu konusunda piyasa doygunluğa ulaştı mı? Rakiplerden abone transferi daha ne kadar sürebilir? GÖKHAN ÖĞÜT: Piyasanın doygunluğa ulaşması için henüz önümüzde gidilecek yol olduğunu düşünüyoruz. Avrupa ülkelerine baktığımızda, yüzde 100’ün üstünde penetrasyon olan pek çok pazar var. Ancak bu durum biraz da oradaki abonelerin cihaz portföyleriyle ilişkili… Çoğu Avrupa ülkesinde, veri amaçlı kullanılan ilave simlerde ciddi bir yaygınlık söz konusu... M2M için kullanılan simler ya da genişbant sağlayan simler gibi veriden kaynaklanan çok fazla ilave sim kullanımı var. Dolayısıyla hem bizim hem de rakip operatörlerin M2M iletişiminde simi yaygınlaştırmaya odaklanmasıyla penetrasyonun artacağını düşünüyoruz. TELEKOM DÜNYASI: Piyasadaki doygunluk sürecini nasıl aşmayı düşünüyorsunuz? GÖKHAN ÖĞÜT: Daha önce de belirttiğimiz gibi, önümüzdeki dönemde veri konusunda dünya genelinde muazzam bir büyüme yaşanacağını öngörüyoruz. Veri amaçlı kullanılan ilave simlerin yaygınlaşmasına paralel olarak, Avrupa’da yüzde 100’ün üstünde penetrasyona sahip olan çok pazar var. Biz de penetrasyonun artması için makineden makineye kullanılan sim kart sayısındaki artışın son derece önemli olduğuna inanıyoruz. Önümüzdeki dönemde veri, dünya genelinde telekomünikasyon sektöründe olduğu gibi, bizim için de çok önemli bir odak olarak konumlanacak. Bir yandan da resmin bir diğer tarafında vergi uygulamaları yer alıyor. Abonelik başlangıcında ve abonelik devam ederken süregelen vergi uygulamalarını, piyasadaki doygunluk süreci ve pazarın gelişimi önünde yer alan son derece kritik bariyerler olarak değerlendiriyoruz. Vergi bariyerinin aşılması, Avrupa ile sağlıklı bir kıyaslama yapılabilmesi açısından da önem taşıyor. Türkiye’de vergi sisteminden kaynaklanan bilançolardan arınmış şekilde yapılacak bir kıyaslamanın daha sağlıklı bir zemine oturacağı kanaatindeyim.

12

TELEKOMDÜNYASI2011KASIM-ARALIK

Sayısal anlamda incelediğimizde Türkiye’de sabitten mobile doğru gözle görülür, somut bir dönüşüm yaşandığını görüyoruz. Bugün toplam dakika trafiğinin yüzde 86’sını mobil, yüzde 14’ünü ise sabit oluşturuyor.

When we examine the numerical sense, we see that there is a visible, concrete transformation from fixed to mobile in Türkiye. Today 86 percent of total traffic in minutes is mobile, while 14 percent is through fixed lines.

tomers if they are not satisfied. Our title as “the mostly recommended operator” continues in 2010-11 fiscal year. Furthermore, we increase our recommendation point in the first quarter of 2010-11 fiscal year. All these prove our customer satisfaction. TELEKOM DÜNYASI: Has the market reached to a saturation point in terms of subscriber penetration? Will the operators continue to transfer subscribers from each other for a longer time? GÖKHAN ÖĞÜT: We think that market has not reached to a saturation point yet. When we look at European countries, there are many markets that reached 100 percent penetration. However, this is associated with the device portfolios of subscribers to a certain extent... In most European countries, additional SIM cards used for data are significantly popular… Many additional SIMs are being used, for example SIMs used for M2M or SIMs providing broadband. Thus, when we and our competitors focus on SIMs used for M2M communication, we think that penetration will increase. TELEKOM DÜNYASI: How will you overcome the process of saturation in the market? GÖKHAN ÖĞÜT: As mentioned earlier, we foresee a tremendous growth in data in the entire world. In parallel to the spread of additional SIMs used for data, there are many market that have more than 100 percent penetration in Europe. We believe that increase in the number of SMSs used in more than one machine is extremely important in terms of penetration. In the coming period, data will be a major focus in telecommunications industry throughout the world and also our focus will be same. On the one hand, tax applications are on the other side of the picture. We consider taxes collected at the beginning of the subscription and during the subscription as critical barriers in front of the market saturation process and market development. Overcoming tax barrier is also important in order to make a comparison with Europe. I think comparisons will be much healthier when they are made free from the balance arising from the tax system.


AZ LAF

Sadece ihtiyacınız olan menüleri dinlemenizi sağlayan, kişiye özel ESNEK SESLi YANIT SiSTEMi Avea’da. Avea Esnek Sesli Yanıt Sistemi’yle, Avea Çağrı Merkezi’ni ihtiyaçlarınıza göre özelleştirin, ihtiyacınız olmayan menüleri hiç dinlemeyin. avea.com.tr’yi tıklayın. Webonline işlemlerden kendi menünüzü istediğiniz şekilde düzenleyin.


SİNEMA/SANAT

KEŞFETMEK VE HAYAL ETMEK “DİĞER DÜNYA” DISCOVER AND IMAGINE ANOTHER EARTH

Zümrüt Tanrıöven Hemen hemen herkes bir kere sormuştur kendine ‘ Uzayda hayat var mı?’ diye. Bunun cevabı çok çeşitli ve bu çeşitlilik, bilinmeyen boşluğun nelere gebe olabileceğini açıklamaktan çok uzak. Öyleki kendimizden üstün varlıkları kabul etmeyecek kadar ukala insanoğlu ile aslında bizden çok daha zeki varlıklarca başka gezegenlerden kontrol edildiğimizi sanan hayal gücü sınır tanımaz dahiler arasında gidip gelebilen teoriler bunlar.

zumrut@telekomdunyası.com

Dünyanın dışında bir yaşam arayışı, insanoğlunun dünden bugüne yaşadığı en heyecan verici süreçleri içeriyor. Ancak bunu neden sürkeli yaptığı konusunda da tam bir fikire ulaşılabilmiş değil ya da tüm bunların sonucunda, bilinmeyenin ardından nelerin çıkabileceğnin cevabına. İşte ‘Another Earth’ tüm bu içli dışlı soruları ve bilinmezlikleri, insanın kendi doğası içinde ele alıyor.

Almost everyone thinks about ‘existence in space’ once in a life time. There are lots of answers of it and these are really far away from an explanation of this biggest unknown space. These are the theories between priggish people who think there is no such life out of space and genius people who think that some life forms can control the humanity. Searching for evidences about life on the other planets is most exciting duration of our humanity. However, humanity does not sure about why are they doing this searching or what could be found at the end. That is the same complicated questions which ‘Another Earth’ deals with. Rhoda is not even adult, yet. She also likes fun, actually with exact meaning; she is ‘typical’ high school girl. Sad, unexpected car accident would be the same events that change her ‘typical’ position forever. On the other side of this accident, there is a musician named John with his family. That

14

TELEKOMDÜNYASI2011KASIM-ARALIK


Rhoda henüz reşit bile olmamış, eğlenceye düşkün, aslında kelimenin tam anlamıyla ‘tipik’ bir lise öğrencisidir. Onu bu ‘tipik’ konumdan çıkaracak olayları yaşamasına neden olan olay ise beklenmedik anda gerçekleşen bir trafik kazası olacaktır. Bu kazanın diğer ucundaki müzisyen John ve ailesi ise, Rhoda adındaki karakterimizi sıradanlıktan çıkaracak olan olayların merkezini oluşturuyorlar. Aslında bu olay, bir diğer dünyanın keşfedilişiyle tam da aynı anda gerçekleşiyor. Rhoda kendini suçladığı bir olayın ardından kendi sessizliğine kapanmış, geleceğe dair vaadettiği hiç bir ışığı kabul etmeyen, özelliklerinin ve zekâsının çok altında işlerle kendini zamanın geçişine bırakan biri haline dönmüştür. Bu sırada ailesini kaybeden müzisyen John ise bir tür kasaba evine, kitapları ve temizlenmeyen odaları arasına kapanmıştır. Bu sırada diğer dünyanın ne olduğunu anlama çabaları sürerken, bunu keşfedebilmek için gidecek olan mekik için yolcular seçilmektedir. Bu seçim bir makale yarışmasıyla başlamakta ve kazananlar bu mekikle, keşfedilen diğer dünyaya gitmek için bilet kazanmaktadır. Filmin kendi içindeki en karanlık yönü belki de tüm bu yeni keşfedilen, ‘yeni dünya’ teorisi. Hemen hemen aynı görüntüye sahip olan 2. Dünya, bir nevi paralel evrenlerin de temsilini yapıyor. Aynı hayatların, süreçlerin, konuşmaların, arkadaşlıkların, ölümlerin, doğumların senkronize bir şekilde gerçekleştiği bir paralel evren... Bu sırada iki farklı karakterin birbiri arasındaki garip ilişkisi de merak unsurlarından birini içeriyor. Ayrıca karakterlerin hatları öylesine keskin ki, onları tanımaya başladıktan sonra hiç bir sürprizle karşı karşıya kalmıyorsunuz.

event would be happened at the same time with the discovery of new ‘other’ world. Because of feeling of Rhoda after car accident, she turns into herself with deep silence and gives up everything about her intelligence, talents and education. At the same time, musician John closes himself behind dirty room walls with full of books at a country house that far away from center. Except this ordinary lives, whole world try to understand, discover more about ‘the other world’ and set up a shuttle travel to that place for more information. Passengers of this shuttle are selected by some kind of essay competition. There is a ticket to second world if you can write down really effective essay on web site. This ‘new world’ theory is the darkest side of the movie. This second planet looks alike our world and it represents parallel universes. Same lives, deaths, births, friends, conversations would be exist on this time line. At the same time, Rhoda and John’s relationship is one of the most attractive parts of the movie. Besides, characters’ lines are strong and after you know a little about them, there will be no chance to get wrong about their behaviors. Before I continue this movie’s strange points, I should tell about crew. Director Mike Cahill is really successful to reflect his own interesting personality to the movie. Little bit curtsy, woozy and different. Marginal style exists in movie as much as his life. One of our lead role musicians John Burroughs is brought into life by experienced actor William Mapother. And I believe he is the most important person who makes this movie valuable. Just after him, second lead role owns to Brit Marling

TELEKOMDÜNYASI2011KASIM-ARALIK

15


SİNEMA/SANAT

Bu filmin barındırdığı ilginç detaylara devam etmeden önce biraz ekibinden de bahsetmeliyim sanırım. Yönetmen Mike Cahill bütün ilginç karakter yapısını filme de yansıtmayı başarmış. Biraz karanlık, karışık ve farklı… Marjinal bir süreç onun hayatında olduğu kadar filmde de var. Filmdeki başkarakterlerimizden biri olan müzisyen John Burroughs karakterine gerçek anlamıyla hayat vermiş olan tecrübeli aktör; William Mapother bu filmi değerli kılan en önemli isim. Onu takiben genç Rhoda’yı canlandıran Brit Marling de harikalar yaratmış demeden duramaycağım. Normalde ağır ilerlediğini düşündüğüm filmlerden hoşlanmam ama bu filmde farklı olan çok şey var. Onu yavaş yapan şey, konunun karanlık tarafı ama sıkıcılık değil, her adımda, her sahne de bir sonrasını merak etmenize sebep olacak kadar hızlı denilebilir aslında. Filmdeki tarif edilemez hava hem eşi olmayan bir tarzı, hem de başarıyı beraberinde getirmiş. Filmi başarılı yapan özelliklerden birisi sonu… Senaryoyu iyi takip etmenize bağlı olarak size olağanüstü bir final sunuyor denilebilir. Ama bu tamamen sizin yorum başarınıza bağlı olarak gelişebilecek, içi doldurulabilir ama kesin olan bir sonuç. Her şeyin ötesinde filmi iyi yapan en önemli özelliği; yaklaşımı olduğunu düşünüyorum. Uzaya, dünya arayışlarına, zaman kavramına, paralel evren teorilerine ve dahası tüm bunların sıradan insan hayatlarına yansayışına olan farklı bakış açısı asıl mükemmelliği yaratan. Sevin ya da sevmeyin, dram ve bilim kurguyu birleştiren bu film sizi muhteşem saatlere götürecek. İyi seyirler...

16

TELEKOMDÜNYASI2011KASIM-ARALIK

who play Rhoda and her talent makes the character flesh and blood. Generally I really do not like at all when I thought the movie goes slow, but for sure there are lots of different things in here. The dark side of the subject makes the movie slow, not prolixity. Moreover every scene, every step is cause of your curiosity and this makes the movie fast. Unspeakable side of movie brings not only unique atmosphere, but also great success. Another Earth’s beauty comes from its final. It is up to your sensitivity to follow the screen play, but extraordinary final that the movie offers you. However it is totally up to your comments. The final is absolute but also can be improved. Beyond everything, approaching of it is the main thing that makes ‘Another Earth’ special and excellent. Different approaching of movie to space, searching for planets, time line, theory of parallel universes and also influences of them to ordinary people lives is the really great way to create perfection. You like or not, this drama and also science fiction movie will take you to amazing hours. Have a nice watch.



TD HABER

VODAFONE TÜRKİYE SAMSUN’DA 600 GENCİ İŞ VE İLETİŞİM DÜNYASINA KAZANDIRDI VODAFONE TÜRKİYE BRINGS 600 YOUNGS TO EMPLOYMENT IN SAMSUN

V

odafone Türkiye made official opening of Samsun Call Center which was founded with collaboration of Callus, is one of the Koç Bilgi Group Company, with the intention of contribution to regional development and employment of the call center reached. Vodafone Samsun Call Center which is equipped sample applications of Vodafone Group in order to offer customer service operations at world's standards and cost 16 million TL investment, offer service customers of Vodafone across the Türkiye in totally 5,000 square meter-area.

Vodafone’un müşteri hizmetleri operasyonunun en yeni halkası olan Vodafone Samsun Çağrı Merkezi’nin; Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu Başkanı Dr. Tayfun Acarer, Vodafone Türkiye İcra Kurulu Başkanı Serpil Timuray ile Koç Bilgi Grubu Genel Müdürü Mehmet Nalbantoğlu’nun katılımıyla resmi açılışı gerçekleştirildi.

Official opening of Vodafone Samsun Call Center which is the newest one of the customer service operations of Vodafone, was made with participation of Transport, Maritime and Communication Minister Binali Yıldırım, Youth and Sports Minister Suat Kılıç, Information and Communication Technologies Authority Chariman Dr. Tayfun Acarer, Vodafone Türkiye President of Executive Board Serpil Timuray and Koç Bilgi Group General Manager Mehmet Nalbantoğlu.

“GENÇ, TEKNOLOJİYEYATKIN BİR NÜFUSUMUZVAR” Törende konuşan Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, şunları söyledi: “Bilgi çağında her şey değişiyor. Buna paralel olarak yaşam tarzları da değişiyor. Çağrı merkezleri de bu değişimin bir parçası. Sadece bu sektörle ayakta kalan ülkeler bulunuyor. Bu ülkeler yılda 50-60 milyar dolar gelir elde ediyor. Bu anlamda Türkiye’de büyük bir potansiyel var. Genç, teknolojiye yatkın bir nüfusumuz bulunuyor.”

18

V

odafone Türkiye, bölgesel kalkınmaya katkıda bulunmak amacıyla, Koç Bilgi Grubu şirketlerinden Callus işbirliğiyle hizmete giren ve istihdamı 600’e ulaşan Vodafone Samsun Çağrı Merkezi’nin resmi açılışını gerçekleştirdi. Dünya standartlarında müşteri hizmetleri operasyonu sağlamak üzere Vodafone Grubu’nun örnek uygulamaları ile donatılan ve 16 milyon TL’lik yatırıma mal olan Vodafone Samsun Çağrı Merkezi, toplam 5,000 metrekarelik alanda Türkiye genelinde Vodafone abonelerine hizmet sunuyor.

TELEKOMDÜNYASI2011KASIM-ARALIK

“WE HAVE YOUNG, TECHNOLOGY-PREDISPOSED POPULATION” Transport, Maritime and Communication Minister Binali Yıldırım has made a speech at the ceremony and said: “Everything changes in information age. Correspondingly, life style also changes. Call centers are also part of this change. There are countries which live with only this


Türkiye’nin batısında olduğu gibi doğusunda da çağrı merkezlerinin bulunduğunu ifade eden Binali Yıldırım, “Çağrı merkezleri Türkiye’nin Doğusu’na da yayıldı. Erzincan, Diyarbakır, Bitlis gibi illerimizde çağrı merkezleri bulunuyor. Sırada bekleyen birçok ilimiz yer alıyor. Bu sektörde bir kişiye istihdam yaratmanın maliyeti 5 bin TL iken bir üretim tesisinde bir kişinin istihdamı 50 bin TL’ye mal oluyor. İşte aradaki en büyük fark budur. İletişimde 9 yılda Türkiye’yi Afrika seviyesinden Avrupa’nın ilk 10 ülkesi arasına getirdik. 2003 – 2011 arası iletişimin tekrar şahlandığı bir dönem oldu” şeklinde konuştu. “TÜRKİYE TEKNOLOJİYİ EN İYİ KULLANAN ÜLKELERİN BAŞINDA…” Aynı zamanda Samsunlu olan Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç, “Yeni çağrı merkezleri yatırımında Samsun ili kullanılmaya başladı. Vodafone’un bugün yaptığı yatırımlarla birlikte Samsun’da bu sektörde çalışan sayısı 2400 kişiye ulaştı. Bu sayı yeni yatırımlarla birlikte 4000 – 5000 rakamını bulacak. Bugün Türkiye teknolojiyi en iyi kullanan ülkelerin başında geliyor” dedi. “ÇAĞRI MERKEZLERİ 4 KAT BÜYÜDÜ” Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu Başkanı Dr. Tayfun Acarer, şu değerlendirmelerde bulundu: “Birkaç yıl içinde çağrı merkezleri Bakanımızın ısrarlı takipleri sonucunda önceki dönemlere göre 4 kat büyüdü. 2010 yılı itibarıyla dünyada 340 milyar dolarlık bir kapasiteye sahip olan bir sektör. Türkiye olarak gidecek çok yolumuz bulunuyor. 340 milyar dolarda bizim payımız 1.4 milyar TL. Sektörde 40 binden fazla masa, 55 bin çalışan sayısı bulunuyor. Çağrı

sector. These countries gain 50-60 billion dollars- income for a year. There is grand potential in Türkiye in this sector. We have young and technology-predisposed population." Binali Yıldırım expressed that there are also call centers at east of Türkiye as well as west and said: “Call centers spread also at east of Türkiye. There are also call centers in Erzincan, Diyarbakır, Bitlis. There are many of cities which are in line for call centers. In tihs sector cost of employment is 5 thousand TL for one people but cost of employment is 50 thousand TL for one people in manufacturing facility. The biggest difference is this. We bring Türkiye from leven of Africa to the first 10 countries of Europe in communication in 9 years. Communication rear up again in 2003-2011." “TÜRKİYE IS THE LEADING COUNTRY WHICH USE TECHNOLOGY IN THE BEST WAY...” Youth and Sports Minister Suat Kılıç, was born in Samsun, said: “New call center investments started to made in Samsun. The number of people work in this sector reached 2400 with investment of Vodafone in Samsun. This number will reach 4000-5000 with new investments. Today Türkiye is a leading country which use technology in the best way." “CALL CENTERS GROW 4-FOLD” Information and Communication Technologies Authority Chairman Dr. Tayfun Acarer evaluated the issue as follows: “Our call centers grew 4-fold in last a few years with insistent following of our Minister. The sector has 340 billion dollars capacity in the world as of 2010. As Turkiye, we have many of steps have to be taken. Our share is 1,4

TELEKOMDÜNYASI2011KASIM-ARALIK

19


TD HABER

merkezleri, bulunduğu bölge ekonomisine de ciddi katkılar sağlıyor.” “ÇAĞRI MERKEZİ KURUMSAL SORUMLULUĞUMUZUN BİR PARÇASI” Vodafone Türkiye İcra Kurulu Başkanı Serpil Timuray ise, Samsun Çağrı Merkezi’nin Vodafone’un müşteri hizmetleri operasyonuna katılımından duydugu memnuniyeti ifade ederek şöyle konuştu: “Vodafone Türkiye olarak bugüne kadar ülkemize yaptığımız 10.9 milyar TL’ye ulaşan yatırımlarımızla ülkemizin dijital dönüşüm sürecinde daha iyi, daha donanımlı bir geleceğe taşınmasına katkıda bulunmayı görev sayıyoruz. Bugün gerek Türkiye telekom pazarının gerekse Vodafone’un Avrupa bölgesinin en hızlı büyüyen operatörü olarak, hızla artan operasyon hacmimiz ve abone sayımız, hizmet artış ihtiyacını da beraberinde getirmektedir. Faaliyetlerinin merkezine kayıtsız şartsız müşteri memnuniyetini yerleştiren bir şirket olarak, artan müşteri tabanımızın ihtiyaçlarını en ileri müşteri hizmetleri ile mükemmel cevap verebilmek yolunda çağrı merkezleri yatırımlarımızı artırıyoruz. Çağrı merkezi yatırımlarımızı aynı zamanda kurumsal sorumluluğumuzun bir parçası olarak değerlendiriyor ve Anadolu’da istihdama katkı sağlamak üzere bir fırsat olarak görüyoruz. Vodafone Samsun Çağrı Merkezi de müşteri hizmetleri operasyonumuzun en yeni halkası olarak, bu yönde verdiğimiz önemin göstergesidir. Dünya standartlarında müşteri hizmetleri operasyonu sağlamak üzere Vodafone Grubu’nun örnek uygulamaları ile donatılan ve 16 milyon TL’lik yatırıma malolan Vodafone Samsun Çağrı Merkezimiz ile Türkiye’nin farklı illerindeki çağrı merkezlerimizin sayısı 5’e ulaştı. Vodafone Samsun Çağrı Merkezi’nin 600 çalışanının yüzde 40’nın kadın, yüzde 28’inin önlisans veya lisans sahibi ve yaş ortalamasının 21 olması da bizi ayrıca memnun etmektedir.” Timuray sözlerine söyle devam etti: “Bu süreçte destekleriyle daha iyi hizmet vermemizi mümkün kılan iş ortağımız Koç Bilgi Grubu’na ve Samsun halkına teşekkürlerimi sunuyorum. Vodafone Samsun Çağrı Merkezi’nin bölgeye hayırlı olmasını ve ülkemizin kalkınma yolculuğunda fırsat eşitliği için bir kilometre taşı olmasını temenni ediyorum.” “CALLUS 2000 KİŞİYE İŞ İMKÂNI VERDİ” Koç Bilgi Grubu Genel Müdürü Mehmet Nalbantoğlu da, Samsun adına önemli bir gelişmeyi paylaşmanın onurunu yaşadıklarını ve Vodafone ile Callus işbirliğinin en önemli yapı taşlarından birini duyurduklarını belirterek, şunları söyledi: “Callus, kurulduğu 2009 yılından itibaren en güçlü vurgusunu –özellikle Anadolu’da yatırım çerçevesinden bakılırsa- Samsun lokasyonu açılışıyla yapmıştır. 2010 yılı başlarında 500 koltuk sayısıyla açtığımız binamız, yüzde 250 kapasite artırımıyla bugün, 1250 adet koltukla hizmet vermeye başlamıştır. Callus olarak, Samsun ile beraber İstanbul da dahil olmak üzere, yaklaşık 2000 koltuk kapasitesiyle hizmet veriyor ve 2000 kişiye iş imkanı sağlıyoruz.

20

TELEKOMDÜNYASI2011KASIM-ARALIK

billion dollars in 340 billion dollars. There are more than 40 thousand desk and 55 thousand employees. Call centers have great contribution in its region.” “CALL CENTER IS A PART OF OUR SOCIAL RESPONSBILITY” Vodafone Türkiye President of Executive Board Serpil Timuray stated her pleasure for incorporation of Samsun Call Center to customer service operations of Vodafone and said: "As Vodafone Türkiye, we regard contribution to digital transformation progress of our country, to move our country to better and more equipped future a mission with our investments which are more than 10,9 billion TL. As the fastest-growing operator in Turkish telecom market and Vodafone Europe region, our rapidly increasing operation volume and the number of our subscribers bring need of increase in service together. As a company which keeps customer satisfaction at the center of activities, we increase investments to call centers to answer to needs of rapidly increasing customers by advanced customer services in the best way. We also regard our investments to call centers as a part of our social responsibility and an opportunity to contribute to employment in Anatolia. Vodafone Samsun Call Center, is the newest one of our customer service operations, is demonstration of our intention. The number of our call centers reached to 5 with Vodafone Samsun Call Center which is equipped sample applications of Vodafone Group in order to offer customer service operations at world’s standards and cost 16 million TL investments. We are glad to see that the number of Vodafone Samsun Call Center is 600 and 40 percent of them female, 28 percent of them undergraduates and average of age is 21.” Timuray has continued her speech as follows: “I thank our business partner Callus which provides us to offer better service by their supports within this period, and people in Samsun. I wish Vodafone Samsun Call Center will bring good luck to the region and will be milestone to equality of opportunity in development process of our country.” “CALLUS PROVIDE BUSINESS OPPORTUNITY TO 2000 PEOPLE” Koç Bilgi Group General Manager Mehmet Nalbantoğlu expressed that they experience proud of sharing an important development in behalf of Samsun and they announced the most important building stone of collaboration of Vodafone and Callus and said: “Callus has made the strongest investment-by especially investment in Anatolia- in Samsun since it was founded. Our building that was founded at the begining of 2010 with 500 seat, started to offer service with 1250 seat by increasing 250 percent in capacity. As Callus, we give service by 2000 seat capacity and provide employment opportunity to 2000 people including İstanbul and Samsun. I wish, our collaboration


Bugün yine Samsun’da devreye aldığımız Callus’ın ikinci şubesinde, çok değerli iş ortağımız Vodafone ile işbirliğimizin uzun yıllar sürmesini ve Samsun ilimize eşsiz fayda sağlamasını dilerim.”

with our dearest business partner Vodafone will continue for a long time at second building of Callus in Samsun and provide unique benefit to Samsun.” MINISTERS RECEIVE CALLS

BAKANLAR, ÇAĞRILARI YANITLADI Bakan Binali Yıldırım ve Bakan Suat Kılıç, Vodafone abonesinin çağrısını aldı. Konuşmaların ardından Bakan Binali Yıldırım ve Bakan Suat Kılıç, Çağrı Merkezini gezdi. Merkeze gelen bir çağrıyı alan Bakan Yıldırım ve Bakan Kılıç, Vodafone abonesinin kullanmakta olduğu paketi bir üst tarifeyle değiştirdi. Bu çağrı sırasında Bakanlarla Vodafone abonesi arasında ilginç diyaloglar da yaşandı.

Minister Binali Yıldırım and Minister Suat Kılıç received call of Vodafone subscriber. After speech, Minister Binali Yıldırım and Minister Suat Kılıç walked through Call Center. Minister Binali Yıldırım and Minister Suat Kılıç, received a call, changed tariff of Vodafone subscriber with upper tariff. During the call, interesting moments were experienced with customer of Vodafone.

İlk olarak çağrıya cevap veren Binali Yıldırım, abonenin şaşkınlığı karşısında; “Şaşırmanıza gerek yok bizim işimiz size hizmet” cevabını verdi. Bakan Suat Kılıç ise, bugünün şanslı abonesi olduğunu ve kendilerinden istediği her şeyi dileyebileceğini söyledi. Bunun üzerine abone 55 TL’lik Vodafone konuşma paketine geçmek istediğini belirtti.

Firstly, Binali Yıldırım, answered the call, said against amazement of the subscriber: “There is no need to amazement, our mission is giving service to you.” Minister Suat Kılıç stated that the subscriber is lucky subscriber of the day and subscriber can wish anything from them. Hereupon the subscriber wanted to change tariff with 55 TL talking package.

Aboneye nereli olduğunu ve ne iş yaptığını soran Bakan Binali Yıldırım, züccaciye dükkânı olduğunu öğrendiği aboneye, Vodafone Samsun Çağrı Merkezi’nde birçok bekâr kişinin çalıştığını, burada kendisine çok ekmek olduğunu söyledi.

Minister Binali Yıldırım asked where the subscriber from is and what is subscriber’ job to subscriber. Minister Yıldırım leaned that the subscriber has glassware shop and said that many of single people work in Vodafone Samsun Call Center and there are many chances for him, there.

Kutlukent’te toplam 5000 metrekare alanda hizmet veren Vodafone Samsun Çağrı Merkezi, Vodafone’un Mobil Yardım ve Cihaz Kâşifi gibi en ileri müşteri hizmetleri uygulamalarını Vodafone abonelerinin hizmetine sunuyor. Türkiye genelinde Vodafone Müşteri Hizmetleri’ne gelen toplam çağrılar içinde yıllık 36 milyon dakika çağrı trafiğini karşılamak üzere tam kapasiteyle devreye giren Vodafone Samsun Çağrı Merkezi, Samsun şehrinde ikamet eden 600 kişiye istihdam sağlıyor.

Vodafone Samsun Call Center give service in Kutlukend and totally 5000 square meter area and give advanced customer services application of Vodafone such as Mobile Assistance and Device Explorer to Vodafone customers. Vodafone Samsun Call Center, was put into use in full capacity on receive 36 million minutes call traffic in total incoming call to Vodafone Customer Services across the country, provide employment to 600 people, live in Samsun.

TELEKOMDÜNYASI2011KASIM-ARALIK

21


TD HABER

TCDD, GSM OPERATÖRLERİ İLE ANLAŞMA İMZALADI TCDD SIGNED AGREEMENT WITH GSM OPERATORS

A

nkara-Konya arası yüksek hızlı trende (YHT) cep telefonu ve internet hizmeti verilmesinin önü açıldı. TCDD dün konuya yönelik olarak GSM operatörleri ile protokol imzaladı. Böylece YHT yolcuları, seyahat ederken cep telefonu görüşmesi ve internet bağlantısı yapabilecek. Mevcut altyapı ile kapsama sağlanamayan güzergahın kalan küçük bir bölümünde ise mobil işletmecilerin kuracakları yeni altyapıların tamamlanması ile de Mayıs 2012 tarihi itibariyle Ankara-Konya YHT hattının tamamında bu hizmetler kesintisiz olarak verilecek. Ankara-Konya Yüksek Hızlı Tren Hattında ses ve mobil internet hizmetinin sunulabilmesi için Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) Koordinasyonunda hazırlanan protokol, Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları (TCDD) ile mobil işletmeciler arasında imzalandı. BTK’dan konuya yönelik olarak yapılan açıklamada, Türkiye’de mobil kapsama alanlarının genişletilmesi amacıyla BTK koordinasyonunda yürütülen çalışmalar çerçevesinde özellikle yerleşim alanları başta olmak üzere tüm coğrafi alanlarda kapsama sağlanmasının hedeflendiği belirtilerek, “Gelinen aşamada nüfusu 1000’e kadar olan yerleşim yerlerinin tümünde GSM hizmeti kapsaması sağlanmış olup, bu çalışmalara paralel olarak karayolları ve demiryollarında da GSM hizmeti kapsamasında çok ciddi ilerlemeler sağlandı. Ankara-Konya hattında hizmete giren Yüksek Hızlı Tren’in (YHT) seferlerinin sıklığı ve dolayısıyla yolcu kapasitesindeki artış göz önünde bulundurulduğunda

22

TELEKOMDÜNYASI2011KASIM-ARALIK

T

hey pave the way for giving mobile phone and internet service in high-speed train (YTH) between Ankara- Konya. TCDD signed a protocol with GSM operators about the issue. By this way, YTH passengers can make mobile phone calls and internet connection during travel. These services will be offered uninterrupted by completion of new infrastructure that will be set up by mobile operators as of May, 2012, at small piece of area where coverage area can’t be provided by existing infrastructure. The protocol which was prepared at Information and Communication Technologies Authority (ICTA) Coordination in order to offer voice and mobile internet service at Ankara-Konya High Speed Train Line, was signed by Turkish Republic State Railways (TCDD) and mobile operators. In the announcement which was made by ICTA, it is stated that it is aimed to provide coverage in whole geographical area especially settlement within the scope of studies in coordination of ICTA with the purpose of extend mobile coverage area in Türkiye and stated that: "In current situation, GSM service coverage is provided in settlement which has population up to 1000 and in parallel with significant progress was provided on GSM service coverage for railways and highways. Considering train service frequency of High Speed Train (YTH) between Ankara and Konya and increase of accordingly increasing passenger capacity, need for extending mobile communication service coverage area was determined. Required studies for offering uninterrupted mobile communication service on Ankara-Konya route was completed by evaluating supplement of YTH comfort by di-


bu güzergahta mobil haberleşme hizmeti kapsama alanının genişletilmesine ihtiyaç bulunduğu tespit edildi. Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Sayın Binali Yıldırım’ın da talimatları ile YHT konforunun tamamlayıcısı niteliğinde olduğu değerlendirilerek Ankara-Konya arasındaki güzergahta mobil haberleşme hizmetinin kesintisiz sunulmasının sağlanması için gerekli çalışmalar tamamlandı” denildi. ALTYAPIDA ORTAK HAREKET EDİLECEK Açıklamada, TCDD Genel Müdürlüğü’nün halihazırda var olan mevcut altyapısının mobil işletmeciler tarafından ortak olarak kullanılması, ihtiyaç olan diğer lokasyonlarda ise mobil işletmecilerin bir araya gelerek belirlediği yeni kurulacak altyapıların da ortak olarak kurulması ve kullanılması ilkesinin benimsendiği aktarıldı. Protokole göre, 31 Aralık 2011’e kadar TCDD Genel Müdürlüğüne ait 8 kule üzerine kurulacak GSM/3G altyapısı ile Ankara-Konya YHT hattının büyük bir bölümünde ses ve mobil internet hizmeti sunulmaya başlanacak. Böylece YHT yolcuları, seyahat ederken cep telefonu görüşmesi ve internet bağlantısı yapabilecektir. Mevcut altyapı ile kapsama sağlanamayan ve güzergahın kalan küçük bir bölümünde ise; mobil işletmecilerin kuracakları yeni altyapıların tamamlanması ile de

rections of Transport, Maritime and Communication Minister Binali Yıldırım.” THERE WILL BE JOINT ACT ON INFRASTRUCTURE In the announcement, was expressed that to be used existing infrastructure of TCDD jointly by GSM operators, principle of be established and to be used infrastructure at locations where are need, by mobile operators jointly was adopted. According to the protocol, voice and mobile internet service will be started to be offered on big part of YTH line between Ankara-Konya by GSM/3G infrastructure which will be established on 8 tower of TCDD until December, 12 2011. By this way, YTH passengers can make mobile phone call and internet connection. These services will be offered uninterrupted by completion of new infrastructure that will be set up by mobile operators as of May, 2012, at small piece of area where coverage area can’t be provided by existing infrastructure. “WE SET UP GSM-R SYSTEM ON THE ROUTE” Chairman of Information and Communication Technologies Authority (ICTA) Tayfun Acarer, General Manager of TCDD Süleyman Karaman, Vice President of Turkcell Tayfun Çataltepe, Vice Pres-

TELEKOMDÜNYASI2011KASIM-ARALIK

23


TD HABER

Mayıs 2012 tarihi itibariyle Ankara-Konya YHT hattının tamamında bu hizmetler kesintisiz olarak verilebilecek. “GÜZERGAHA GSM-R SİSTEMİ KURDUK” Söz konusu protokolün TCDD Ankara Garında gerçekleşen imza törenine, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurulu (BTK) Başkanı Tayfun Acarer, TCDD Genel Müdürü Süleyman Karaman, Turkcell Genel Müdür Yardımcısı Tayfun Çataltepe, Avea Genel Müdür Yardımcısı Kadir Boysan ve Vodafone Türkiye Genel Müdür Yardımcısı Hasan Süel katıldı. Burada konuşan TCDD Genel Müdürü Karaman, Yüksek Hızlı Tren işletmeciliğine başlanmasıyla birlikte kesintisiz haberleşmenin sağlanması amacıyla demiryolu güzergahında GSM-R sistemi kurulduğunu vurgularken, “GSM-R altyapısının ortak kullanımıyla; mobil iletişim teknolojilerinin sunduğu her imkân yüksek hızlı tren hatlarımızda hayata geçiyor” dedi. Bu protokolle yüksek hızlı tren hatlarında yüksek hızlı iletişim dönemi başladığını müjdeleyen Karaman, “Yeni nesil iletişim hizmetleri insanların hayatlarını nasıl değiştiriyor ve dönüştürüyorsa, yeni nesil demiryolu ulaşım hizmetleri de benzer etkileri oluşturmaktadır. Cumhuriyetimizin 100. Kuruluş Yıldönümü olan 2023 yılına kadar ulaşım sektörüne yapılacak yatırımların büyük bölümünün demiryollarına ayrılması bu gelişmeleri daha da hızlandıracaktır” dedi. 2009 yılında hizmete giren Ankara-Eskişehir ve geçen yıl hizmete giren Ankara-Konya YHT ile birlikte yeni bir demiryolu ulaşım kültürünün oluştuğu-

24

TELEKOMDÜNYASI2011KASIM-ARALIK

ident of Avea Kadir Boysan and Vice President of Vodafone Türkiye Hasan Süel have joined to signature ceremony of related protocol at TCDD Ankara Terminal. General Manager of TCDD Karaman has made a speech at the ceremony and emphasized that GSM-R system was set up in order to provide uninterrupted communication with starting to give High Speed Train service and said: “With common use of GSM-Every opportunity offered by mobile communication technologies was started to offer in our high speed train line.” Karaman expressed that by the protocol; the period of high speed communication is started on high speed train line and said: “New generation railway transportation services have similar effect like new generation communication technologies on people’ life. To allocate a big part of investments which are planned to be made until 2023, 100th anniversary of our Republic, in the field of transportation sector, to railway will accelerate these developments”. Karaman stated that a new railway culture was created with Ankara-Eskişehir railway line which was put into use at 2009, and Ankara-Konya YTH which was put into use in last year and mentioned that perception and habits are changed by YTH and said: “There is phone system on railway line already. GSM operators will use per base stations and will make studies in order to provide more coverage are by completing lacks.” Karaman expressed that Service is offered to 17 thousand 340 subscribers connected with 87 phone centrals on railway organization and communication was provided on 12 thousand kilometer line from totally 46 centers.


na dikkati çeken Karaman, YHT’lerle birlikte algılar ve alışkanlıkların değiştiğini ifade ederek, “Demiryollarında telefon sistemi zaten var. GSM operatörleri, bizim baz istasyonlarını kullanacak ve eksikliklerini tamamlayarak YHT’lerde cep telefonun çekmesi için çalışma yapacaklar” diye konuştu. Karaman, demiryolu teşkilatında 87 telefon santraline bağlı 17 bin 340 aboneye haberleşme hizmeti sunulduğunu, toplam 46 merkezden yaklaşık 12 bin kilometrelik hattın haberleşmesinin sağlandığını kaydetti. ACARER: DİĞER GÜZERGAHLARDA DA BAŞLAYACAK BTK Başkanı Acarer de “Bu proje bir başlangıçtır. Demiryollarında yolcu sayısı her geçen gün artıyor. Bu yönüyle demiryolu önemli bir ulaşım alternatifi oluyor. İnsanlar hızlı trende ya telefonla görüşüyor ya da internet kullanıyor. Bu noktada Bakanımız hızlı tren güzergahlarından başlayarak, tüm hatların kapsama alanına alınmasını istedi. Bu noktada GSM operatörleri Bakanlık ve TCDD ilgilileri bir araya geldi. Demiryolları tüm altyapısını kullanıma açtı. Cazip kira geliriyle hizmete sundu. Ankara-Konya YHT hattının ardından diğer güzergahlarda da demiryolu ve mobil operatörlerin işbirliğiyle kesintisiz iletişim sağlanacak” diye konuştu. KAMU VE ÖZEL SEKTÖRDEN ÖRNEK HİZMET Turkcell Genel Müdür Yardımcısı Tayfun Çataltepe de projeyle hızlı internet ve hızlı ulaşımın bir araya geldiğini vurgularken, “Proje, kamunun, kamu hizmeti için özel şirketlerle çalışarak ne kadar güzel işler çıkarabileceğini gösterecek. Kamu özel işbirliği ile halkımıza daha kaliteli hizmet vereceğiz” dedi. Vodafone Türkiye Genel Müdür Yardımcısı Hasan Süel ise karayolları kadar demiryollarının da hızlı trenlerle önem kazandığını belirttiği konuşmasında, “ Yapılan yatırımlarla demiryolunda yolcu frekansı artıyor. Gelecekte oluşacak ihtiyaca bu projeyle kısa sürede karşılık verme imkanı sağlanacak” dedi. Avea Genel Müdür Yardımcısı Kadir Boysan da “ Çok kapsamlı, çok boyutlu güzel bir işbirliğine giriyoruz. Bu proje kamu-özel işbirliğinde üç operatörün bir araya geldiği bir uygulama. Tüketicinin hızlı trenle istediği yere en hızlı şekilde ulaşırken, Avrupa’nın en iyi şebeke sistemiyle en kaliteli iletişi kurabilecek” diye konuştu.

ACARER: IT WILL BE STARTED ALSO ON OTHER ROUTES Chairman of ICTA said: “This project is a just beginning. The number of railway passenger increase day by day. Railway becomes an important alternative transportation option in this term. People make a phone call or use internet in train. In this point, our Minister wanted to be taken whole line under coverage are especially high speed train route. Than GSM operators, the Ministry and TCDD have come together. Railway has open whole infrastructure to use. It put into service with on payment of small rental fee. Uninterrupted communication will be provided on other lines after Ankara-Konya YTH line with collaboration of railway and mobile operators”. SAMPLE SERVICE BY PUBLIC AND PRIVATE SECTOR Vice President of Turkcell Tayfun Çataltepe emphasized that high speed train came together with high speed communication by the project and said: “The project will show that public can create a good jobs by working with private companies to public services. We will give better services to people with collaboration of public and private sector. “Vice President of Vodafone Türkiye Hasan Süel stated that railways gain importance by high speed train line as well as highway and said: “Passenger frequency increase on railway by investments. The project will give opportunity to meet to possible needs in a short time in the future.” Vice President of Avea Kadir Boysan said: “We make comprehensive, multidimensional collaboration. Three GSM operators came together under collaboration of public-private sector. While consumer reaches to where they want speedily by high speed train, they can have the most quality communication by the best network system of Europe.”

TELEKOMDÜNYASI2011KASIM-ARALIK

25


TD HABER

ERICSSON ACADEMY AÇILDI ERICSSON ACADEMY IS OPENED

E

ricsson’un telekomünikasyon alanındaki 135 yıllık deneyimi, mühendislik tecrübesi ve bilgi birikimini müşteriler, iş ortakları ve üniversitelerle buluşturduğu Ericsson Academy’nin resmi açılışı, 4 Kasım 2011, Cuma günü Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım’ın himayelerinde Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu Başkanı Tayfun Acarer’in katılımıyla gerçekleşti.

O

fficial opening of Ericsson Academy where Ericsson meet its 135-years experience, engineering knowledge and experience in the field of telecommunication with its business partners and universities, was made under auspices of Transport, Maritime and Communication Minister Binali Yıldırım and with participation of Information and Communication Technologies Authority Chairman Tayfun Acarer at November,4 2011 Friday.

NİTELİKLİ TEKNİK İNSAN GÜCÜ QUALIFIED WORK FORCE

26

Maslak’taki Ericsson merkez ofis binasında faaliyete geçen Ericsson Academy ile telekomünikasyon alanında nitelikli ve teknik insan gücü yetiştirilmesini hedeflediklerini ileten Ericsson Türkiye Genel Müdürü Özgür Tohumcu, Türkiye’de ve bölgede telekomünikasyon sektörünün gelişimine önemli katkılarda bulunmaya devam edeceklerini belirtti. Ericsson Academy, mühendislerden sektör profesyonellerine kadar geniş bir kesime hitap edecek olmanın yanı sıra üniversitelerle de eğitim işbirliklerine öncülük edecek.

Ericsson Türkiye General Manager Özgür Tohumcu stated that they aimed to train qualified and technical work force in the field of telecommunication thanks to Ericsson Academy that came into activity head office build of Ericsson at Maslak, Tohumcu also expressed that they will continue to have important contribution to development of the sector in Türkiye and the region. Ericsson Academy will be lead education collaborations with universities as well as address from engineers to sector professionals.

Ericsson Academy’nin Ericsson için stratejik bir iş birimi olduğunu söyleyen Ericsson Ortadoğu Bölgesi İnsan Kaynakları Başkanı Yeşim Aksu ise, “Bilgi ve iletişim teknolojilerinin global değişime öncülük ettiği günümüzde Ericsson Academy ile Türkiye pazarı için nitelikli telekom çalışanları yetiştirmenin ötesinde, diğer ülke ve bölgelerin eğitim ihtiyaçları, bilgi ve deneyim aktarımı konusunda destek sağlayan bir merkez konumuna geleceğine inan-

Ericsson Middle East Human Resources Director Yeşim Aksu indicated that Ericsson Academy is strategic business unit for Ericsson and said: “In today when information and communication technologies lead global change and I totally believe that Ericsson Academy will become a center which will train qualified telecom employees for Turkish market and provide support to education needs of other countries and regions, transferring of

TELEKOMDÜNYASI2011KASIM-ARALIK


cım tamdır“ dedi. BİLGİ TOPLUMU ÖNCÜLERİ Toplantıda konuşan Bakan Binali Yıldırım, “Bilişim alanında 100 yılı aşkın süredir Türkiye’de faaliyette olan Ericsson firması, ülkemizdeki sabit iletişim altyapısını ilk kuran firmadır. Ericsson Academy’de yetişecek gençler, bilişim alanında Türkiye’nin bilgi toplumu olarak gelişiminde öncüler arasında yerini alacaktır. Bu girişimlerin önümüzdeki dönemlerde de artarak devam edeceğine inanıyorum” dedi. Bakan Yıldırım ayrıca aynı ekosistem içerisinde olan servis ve destek hizmetleri konusunun da sektördeki Ar-Ge çalışmaları gibi teşvik kapsamında değerlendirilebileceğinin altını çizdi. Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu Başkanı Tayfun Acarer ise konuşmasında, bu eğitim faaliyetlerinin bölge ülkelerin ve bilişim sektörünün istihdamına katkı sağlayacağını vurguladı.

information and experience.” LEADERS OF INFORMATION SOCIETY Minister Binali Yıldırım has made a speech at the meeting and said: “Ericsson, have been operating in Türkiye in the field of informatics for more than 100 years, is the first company set up fixed communication infrastructure in our country. Young who will be trained in Ericsson Academy, will be among leaders of Türkiye’s development on information society. I believe that this kind of enterprise will be continuing increasingly. “Minister Yıldırım also emphasized that service and support services in the same ecosystem may be determined in the scope of incentive like R&D activities. Chairman of Information and Communication Technologies Authority, Tayfun Acarer emphasized that this kind of training activities will have contribution to employment of countries in the region and ICT sector.

TELEKOMDÜNYASI2011KASIM-ARALIK

27


KİŞİ-CELL

Dr. NO Dr. NO

Mustafa Aykut Kaybolan iş arkadaşını arayan, İngiliz İstihbarat Örgütü MI6’in 007 kodlu başarılı ajanı James Bond, Jamaika’ya gelir. Buradaki adaların birinde yaşayan ve Dr. No adıyla bilinen esrarengiz bir adamın o sırada üzerinde çalışılan bir Amerikan Uzay Programını yok etmeye yönelik emellerini öğrenir ve onunla mücadeleye başlar.

mustafa.aykut@turktelekom.com.tr

Amacımız, 1962 yapımı, unutulmaz aktör ve aktris Sean Connery ve Ursula Andress’in başrollerde oynadığı, Ian Fleming’in kaleminden senaryolaştırılan söz konusu kült serinin Holywood yapımı ilk filmini anlatmak değil. Sadece bir isim benzerliğinden dikkat çekmek istedik. Yazımızda adı geçen Dr. No, Dr. “Network Operator”a atfen kısaltılmış bir kodlamadan ibaret. E-Sağlık ya da bir başka deyişle elektronik-Sağ-

James Bond, a successful British Intelligence Ser vice (MI6) agent whose code name is 007, comes to Jamaica to find his lost business partner. He learns that there is a mysterious man known as Dr. No who is living one of the islands there and wants to destroy the current American Space Program. He starts to fight with him. Our goal is not to tell the first film of James Bond film series made in Hollywood, scripted by Ian Fleming and starring memorable actor and actress Sean Connery and Ursula Andress in 1962. We want to draw attention to the similarity in name only. Dr. No, mentioned in our article, is an abbreviated form of Dr. “Network Operator.” e-Health or in other words electronic-health is an issue that has been studied since the early 1990s. Basically, World Health Organization (WHO) defines these

28

TELEKOMDÜNYASI2011KASIM-ARALIK


lık 1990’lı yılların başından bu yana üzerinde çalışılan bir konu. Temel olarak, Internet imkânlarını kullanarak uzaktan sağlık hizmetleri vermeye yönelik bu çalışmaları Dünya Sağlık Örgütü (WHO) şu şekilde tanımlıyor. “e-Sağlık Bilgi ve İletişim Teknolojilerinin maliyet etkin ve güvenli bir şekilde sağlık ve sağlıkla ilgili herhangi bir alanda kullanılmasıdır.” Son zamanlarda sıkça duyduğumuz m-Sağlık ise e-Sağlık kavramının bir parçasını, yani sadece mobil iletişim imkânlarını kullanan kısmını tanımlıyor. Mobil ya da sabit hat iletişim tekniklerinden hangisini kullanıyor olursa olsun, e-Sağlıktan söz ediyorsak, tedavinin yaygınlaştırılması (erişilebilir olması da diyebiliriz), sağlık personelinin teşhisinin kolaylaştırılması, maliyetlerin düşürülmesi ve hastanın yaşam kalitesinin artırılmasından söz ediyor olmamız gerekir. Pek çok ülkede sağlık giderleri toplam ulusal gelirin yüzde beşi ile onbeşi arasındaki bir büyüklüğe karşılık gelmektedir. Dünyanın gelişmekte olan bölgelerinde nüfus hızla artarken, gelişmiş bölgelerinde ömürler uzadıkça kronik hastalıklara yakalanma sıklığı da geometrik olarak fazlalaşmaktadır. Birçok araştırmacıya göre bu gidişatı tersine çevirebilmenin, hiç değilse yavaşlatmanın yolu e-Sağlık imkânlarının artırılmasından geçebilir. e-Sağlık uygulamaları elbette iletişim şebekelerini işleten operatörlerin kullandıkları teknolojilerin çeşitliliği ve kapasiteleri ile doğrudan ilişkilidir. Her ne kadar farklı çözümler üretilmekte ise de her operatörün elindeki altyapı bu çözümlerin hemen kullanılmasına elverişli

studies aiming to provide health services remotely using the internet facilities as follows: “Cost-effective and secure use of information and communication technologies in support of health and health-related fields.” m-Health, which we hear frequently in recent times, refers to a part of the concept of e-Health that uses mobile communication facilities. Whether it uses mobile or fixed-line communication techniques, e-Health means extending treatment (or making treatment accessible), facilitating the diagnosis of health personnel, reducing costs and improving the quality of life of the patient. In many countries, health care costs correspond to from five to fifteen percent of the total national income. In the world, population is rapidly increasing in developing regions and human life gets longer in developed regions. So, the incidence of chronic illnesses gets higher geometrically. According to many researchers, increasing the opportunities of e-Health may be the way to reverse or at least slow down this process. Of course, e-Health applications are directly related to variety and capacities of technologies of operators operating communications networks. Although there are different solutions in this field, e-Health services do not expand at the desired speed since the existing infrastructure is not suitable for applying these solutions. Nevertheless, let’s take a look at what kind of

TELEKOMDÜNYASI2011KASIM-ARALIK

29


KİŞİ-CELL

olmadığından e-Sağlık hizmetleri istenilen hızda yaygınlaşamamaktadır. Buna rağmen, gelişmiş e-Sağlık hizmetlerinde ne gibi uygulamaların yaşama geçirildiğine bir göz atalım.

applications are used in advanced e-health ser vices.

Resim Arşivleme ve İletişimi Sistemi (Picture Archiving and Communications System-PACS):

PACS is one of the oldest and the most sustainable telemedicine applications. It can be easily applied in any hospital, clinic or other health facilities. For example, information obtained from screening devices such as x-ray, ultrasound, MRI and tomography or monitoring devices such as ECG is categorized and archived by using this system. They can be viewed electronically again and again. When they are stored by using this system, instead of storing paper copies or film material, storage space are saved as well as it is possible to reach the soughtafter image quickly from anywhere.

Teletıp uygulamalarının en eskisi ve en sürdürülebilir olanıdır. Herhangi bir hastanede, klinikte ya da başka isimle anılan sağlık kuruluşunda kolayca uygulanabilir. Örneğin röntgen, ultrason, emar, tomografi gibi tarama ya da EKG gibi izleme cihazlarından elde edilen görüntüler bu sistem kullanılarak kategorize edilir ve arşivlenir. Tekrar-tekrar elektronik olarak görüntülenebilir. Kâğıt kopyalarda veya film materyallerinde saklamak yerine bu sistem ile arşivlendiğinde, hem depolama alanı tasarrufu yapılmış, hem de aranılan görüntüye hızla her yerden ulaşılmış olur. Bilgisayara Dayalı Hasta Kayıtları Elektronik Tıbbi Kayıtlar (Computer-Based Patient Records-CPR/ Electronic Medical Records-EMR) Bu sistem hastaya ilişkin kişisel bilgilerin, sağlıkla ilgili geçmişinin, teşhis bulgularının ve tedavi sürecindeki uygulamalar ile kullandığı ilaçların derli-toplu bir arada elektronik olarak dosyalanması amacıyla kullanılır. Hasta tekrar hastane, klinik vb. geldiğinde teşhisin daha kolay konulması ve hızla müdahale edilmesi mümkün olur. Hayati önem taşıyan bu özellik sistemin e-Sağlık uygulamalarında en çok kullanılan olmasını sağlamaktadır. Doktor Taleplerinin Elektronik Girişi (Computerized Physician Order Entry-CPOE): Doktorlar taleplerini, talimatlarını bu sistem aracılığı ile girdiklerinde, sistem hata taraması da yapabildiğinden yanlış tanımlama, eksik sipariş gibi riskler azaltılır. Reçetelerin el yazısıyla yazılıp, doğru okunamaması tehlikesinin tamamen ortadan kaldırıldığı uygulama reçetelerin elektronik olarak bir yerden bir yere gönderilmesine de imkân verir. Böylece nadir bulunan ilaçlara kolayca erişim gerçekleşir. Klinik Kararlar Destek Sistemi (Clinical Decision Support-CDS): Oldukça karmaşık olan bu sistemin hem tıp personeline, hem hastalara, hem de hasta yakınlarına en optimum

30

TELEKOMDÜNYASI2011KASIM-ARALIK

Picture Archiving and Communications System-PACS

ComputerBased Patient Records-CPR/ Electronic Medical RecordsEMR This system is used to file personal information of patients including health-related history, diagnostic findings and also applications and drugs during treatment process in an electronic environment. When the patient comes to hospital or clinic again, it is possible to make diagnosis and to intervene quickly. This vital feature makes this system the most widely used one in e-Health applications. Computerized Physician Order Entry-CPOE CPOE reduces risks such as wrong identification or incomplete orders, since it can scan errors, when doctors enter their demands and orders via this system. Because handwritten prescriptions are no longer written, there is no risk to read them wrong. The system makes it possible to send prescriptions electronically from one place to the other and to access easily to rare drugs.


olana ulaşmaları için yol gösterici bir fonksiyonu vardır. Yapay Zeka (Artifical Intelligence) yöntemlerinden de yararlanarak hastalara daha iyi bakılabilmesi için hem doktorların, hem de hastaların ve yakınlarının daha fazla bilgi ile bilgilendirilmeleri sağlanır. Tam zamanında sistemin devreye girmesi çok önemlidir. Aynı sistem hastane giderlerinin minimize edilmesinde de yardımcı olur. Elektronik Sağlık Kayıtları (Electronic Health Records-EHR): Elektronik Sağlık Kayıtları, Bilgisayara Dayalı Hasta Kayıtlarından farklı olarak bireysel kayıt tutmak yerine istatistikî kayıtları tutar. Birçok sağlık kuruluşundan derlenen kayıtlar belirli işlemlerden geçirildikten sonra araştırmacıların, sağlık politikaları üreten kişi, kurum ve kuruluşların, istatistik kurumlarının, sağlık sigortası şirketlerinin hizmetine sunulacak hale getirilir. Geleceğe yönelik tedbirlerin alınmasında, önceliklerin saptanmasında, yeni sağlık politikaları geliştirilmesinde çok yararlı olan bu sistem sağlık kurumları arasındaki kalite ve kapasite farlılıklarını da açığa çıkarmada kullanılabilmektedir. Uluslararası boyutlara taşındığında bölgesel hatta küresel güvenilir istatistikî verilerin elde edilmesi mümkündür. 18 Aralık 2010 tarihinde Sayısal Gündemden Sorumlu Avrupa Komisyonu Üyesi Neelie Kroes ve A.B.D. Sağlık ve İnsani Hizmetler Bakanı Kathleen Sebelius Elektronik Sağlık Kayıtlarının üzerinde ortaklaşa çalışmak üzere bir mutabakat zaptı (MOU) imzaladılar. Hastane Enfeksiyonlarının Gerçek Zamanlı Seyrini Tespit için İş Zekası (Business Intelligence for Real Time Detection of Hospital Infection Patterns):

Clinical Decision Support-CDS CDS, as a quite complex system, guides both medical personnel and patients and their relatives to optimize their conditions. Also benefiting from Artificial Intelligence methods, physicians as well as patients and their relatives are informed by more information in order to look after patients in a better way. Just in Time introduction of the system is very important. The same system also helps the hospital for minimizing costs. Electronic Health Records-EHR Electronic Health Records is used to keep statistical records rather than individual records as in computerbased patient records. Records compiled from many health institutions are processed and then become ready to be used by researchers, health policy-producing individuals, institutions and organizations, statistical agencies and health insurance companies. This system is very helpful to take measures for the future, to determine priorities and to develop new health policies. It can also be used to extract the differences between health institutions in terms of quality and capacity. When it is used in international scale, it is possible to obtain regional or even global reliable statistical data. EU Digital Agenda Vice President Neelie Kroes and Health and US Human Service Secretary Kathleen Sebelius signed a memorandum of understanding in order to work jointly on Electronic Health Records on 18 December 2010. Business Intelligence for Real Time Detection of Hospital Infection Patterns

Taktiksel ve stratejik kararları alırken, eğilimleri belirlerken, kestirimler yaparken, modellemelerde ve analizlerde eldeki verileri yorumlayarak İş Zekası yöntemlerinden yararlanmak şirketlerin sıkça başvurduğu uygulamalar haline geldi. Hastanelerinde ticari işletmeler olduğu düşünülürse, bu yöntemden onların da yararlanmaları kaçınılmazdı. Nitekim teşhisi konulamayan hastalıkların seyrini takip, risk altındaki hastaları belirleme, doktor ve diğer sağlık personelinin performansını kayıt altına alma gibi işlemlerde kullanılan bu sistem hastanelerde ortaya çıkması muhtemel enfeksiyonları da zamanında tespit etme aracı olarak kullanılabilinmektedir. Erken önlem alınarak hastanenin kapatılmasına kadar varabilecek olumsuzluklar böylece önlenebiliyor.

Companies frequently take advantage of business intelligence methods by interpreting the available data in modeling and analysis in order to make tactical and strategic decisions, determine trends and make predictions. Bearing in mind that hospitals are commercial enterprises, they also necessarily benefit from this method. Indeed, this system can be used to follow the course of unknown diseases, to identify patients at risk and to record the performance of doctors and other health personnel as well as to detect the possible infections in hospitals in time. By taking early action, negative consequences of these infections, which may lead to the closure of the hospital, are prevented.

Yukarıda başlıcalarını sıraladığımız uygulamaların yanı sıra, uzaktan teşhis ve tedavi için kullanılan teletıp (telemedicine), RFID ve Bar-Code kullanımı, Çağrı Merkezi hizmetleri, Hasta ve Hastalık Portalleri gibi uygulamalara da sıkça rastlıyoruz. Tüm bu uygulamalar zaman içerisinde daha da yaygınlaştıkça yaşam kalitesini artırırken başta şebeke operatörleri olmak üzere pek çok oyuncuya ekmek kapısı olacak.

In addition to these applications, the main examples of which are cited above, telemedicine used for remote diagnostics and treatment, use of RFID and Bar-Code, Call Center services, Patient and Disease Portals are also frequently seen nowadays. All of these applications will become more prevalent over time and thus increase the quality of life as well as provide bread and better for many players, particularly for network operators.

TELEKOMDÜNYASI2011KASIM-ARALIK

31


TD HABER

ÇAĞRI MERKEZİ YÖNETİCİLERİ ÇÖZÜM ORTAKLARIYLA BULUŞTU CALL CENTER MANAGERS HAVE MET WITH SOLUTIONS PARTNERS

Ç

all Center 2011 Night” which bring together call center representatives with prestigious people of the business world, at Çırağan Palace. Leading companies of the call center sector such as Avaya, Asseco See, Atos, CMC, Çağrı Merkezleri Derneği’, NCR, Tempo, Turkcell-Global Bilgi, Teleperformance and Speak got together with notable people of business world at the meeting which is organized by IMC Conferences with the purpose of strengthening communication of call center sector with other sectors and introducing call center sector.

Açılış konuşmasını Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu Başkanı Tayfun Acarer’in yaptığı gece, Hakkı Devrim’in keyifli sohbetiyle devam etti.

Chairman of Information and Communication Technologies Authority, Tayfun Acarer has made opening speech of the night which continued pleasant conversation of Hakkı Devrim.

“ÇAĞRI MERKEZİ SEKTÖRÜ HENÜZ DÜNYA ORTALAMASININ GERİSİNDE ANCAK BÜYÜK POTANSİYELE SAHİBİZ” Konuşmasında, Türkiye’deki çağrı merkezi hizmetlerinin ve pazar büyüklüğünün dünya ortalamalarının çok altında olduğuna dikkat çeken BTK Başkanı Acarer; “Dünya genelinde yaklaşık 10 milyon olan çağrı merkezi çalışanı sayısı Türkiye’de henüz 55 bin civarında. Aynı şekilde dünya genelinde sektörün toplam büyüklüğü 350 milyar dolar iken, Türkiye’de bu rakamın 1 milyar dolar seviyesinde olduğu görülmektedir. Dünyada 100–400 kişiye bir müşteri temsilcisi düşerken, Türkiye’de 1850 kişiye bir müşteri temsilcisi düşmektedir. Bu da Türkiye’de sektörün 10 kat büyüyecek potansiyele sahip olduğunu gösteriyor. Bu nedenle, konuya dikkat çeken ve sektörün gelişimini destekleyen tüm girişimleri, kişi ve kuruluşları tebrik ediyorum.” dedi. Gecede, 2011 yılında ekonomik büyüklüğü hatırı sayılır oranda artan ve çalışan sayısı 55 bin seviyesine yükselen sektörün gelişim potansiyeline dikkat çekildi.

32

C

ağrı Merkezi sektörü temsilcilerini, iş dünyasının seçkin isimleriyle buluşturan “Call Center 2011 Gecesi” Çırağan Sarayı’nda gerçekleşti. Çağrı Merkezi sektörünün tanıtımı ve diğer sektörlerle olan iletişiminin güçlendirilmesi amacıyla IMI Conferences tarafından organize edilen gecede, Avaya, Asseco See, Atos, CMC, Çağrı Merkezleri Derneği’, NCR, Tempo, TurkcellGlobal Bilgi, Teleperformance ve Speak gibi çağrı merkezi sektörünün önde kuruluşları, iş dünyasının tanınmış isimleriyle bir araya geldi.

TELEKOMDÜNYASI2011KASIM-ARALIK

“CALL CENTER SECTOR IS BELOW THE AVERAGE YET BUT WE HAVE GRAND POTENTIAL” Chairman of ICTA, Tayfun Acarer emphasized that call center services and market volume are below the average of the world and said: “The number of employees in call center sector is 10 million in the world and this number is around 55 thousand in Türkiye yet. Similarly, total market volume of call center sector is 350 billion dollars in the world and this volume is 1 billion dollars in Türkiye. Call center employee per 100-400 people is one in the world and in Türkiye one call center employee service per 1850 people. It shows that call center sector of Türkiye has potential to grow tenfold. For this reason, I congratulate whole efforts, people and institutions.” At the meeting, it is emphasized growth potential of the sector which economic size grew significantly in 2011 and the number of employees increased approximately 55 thousand.


Türkiye’nin Yükselen Değeri Türk Telekom Uluslararası marka değerlendirme kuruluşu BRAND FINANCE’e göre Türkiye’nin en değerli markası 3 yıldır Türk Telekom.

Halka açık şirketlerin KAP'a gönderdikleri konsolide mali tablolar kullanılarak hesaplamalar yapılmıştır.

Türkiye’nin en değerli markası


TD HABER

VODAFONE TÜRKİYE, EN HIZLI BÜYÜYEN OPERATÖR VODAFONE TÜRKİYE IS THE FASTEST GROWING OPERATOR

V

odafone Türkiye 2011-12 mali yılının 2. çeyrek dönemi olan Temmuz-Eylül 2011 sonuçlarını açıkladı. Servis gelirleri 2. çeyrekte geçen yılın aynı dönemine göre % 24 oranında artarak önemli bir büyüme kaydetti. Şirketin toplam gelirleri ise bugüne kadarki en yüksek seviyeye ulaşarak 1,2 milyar TL oldu. Toplam abone sayısı geçen yılın aynı dönemine göre 1,3 milyon artarak tüm zamanlarların en yüksek abone sayısı olan 17,8 milyona ulaştı. Faturalı abone sayısı ise geçen yılın aynı dönemine göre % 48 artışla 5,2 milyona çıkarak şimdiye kadarki en yüksek sayıya çıktı.

The total number of subscriber reached 17,8 million by increasing 1,3 million which is all-time high the number of subscriber, compared to the same period of previous year. The number of post-paid subscriber reached 5,2 million by increasing 48 percent compared to the same period of previous year and increase to the highest rate until today.

Şirket, numara taşımanın başlamasından yana “numara taşımada en çok tercih edilen operatör” konumunu da pekiştirdi. Vodafone’a taşınan net numara sayısı 2,1 milyonu geçti. Vodafone bu çeyrekte ARPU’da (abone başına gelir) pazarda lider konuma yükseldi. Faturalı ve faturasız aboneler için ortalama (blended) ARPU, geçen yıla göre % 15,5 artışla 21,5 TL olarak gerçekleşti.

The company has strengthened its position of “most preferred operator to number porting” which is gained as of starting number portability. The number of number which is ported to Vodafone, reached 2,1 million. Vodafone rose to leader position on ARPU (average revenue per user)in the market. Average ARPU (blended) on prepaid and postpaid subscribers actualized as 21,5 TL by increasing 15,5 percent compared to the previous year.

2011 yılını “veri yılı” olarak belirleyen Vodafone Türkiye’nin data gelirleri geçen yılın aynı dönemine göre % 85,4 oranında artarken, mobil internet gelirleri, bir önceki yılın aynı dönemine göre % 295 oranında artış gösterdi.

Income of Vodafone Türkiye, determined 2011 year as "data year", increased %85,4 compared to the same period of previous year and mobile internet income of the company increased %295 compared to the same period of previous year.

Vodafone Türkiye’nin istikrarlı büyümesi karlılığa olumlu olarak yansıdı. Şirketin, FAVÖK’ü (Faiz, Vergi ve Amortisman Öncesi Kar) geçen yılın aynı dönemine göre 3 puan artışla %15,2’ye yükselirken, mali yılının ilk altı ayının (Nisan-Eylül 2011) FVÖK’ü (Faiz ve Vergi Öncesi Kar) pozitif olarak gerçekleşti.

34

V

odafone Türkiye announced results of July-August 2011 are 2nd quarter of 2011-12 financial year. Service income gained significant growing by increasing 24 percent compared in 2nd period compared to the same period of previous year. Total income of the company actualized as 1,2 billion TL which is the highest level until today.

TELEKOMDÜNYASI2011KASIM-ARALIK

Steady growth of Vodafone Türkiye has positive impact on profitableness. EBİTDA (earnings before interest taxes depreciation and amortization) of the company reached %15,2 by increasing 3 point compared to the same period of previous year and EBİTDA (earnings before interest taxes depreciation and amortization) of the company actualized as positive in the first six months (AprilSeptember 2011).


Alcatel-Lucent olarak dünya çapında 77 bin çalışanımız, bünyemizdeki Bell Laboratuvarları’nda geliştirilen 27.500 patentimiz ile her yıl Ar-Ge'ye 2.4 milyar Avro yatırım yapıyoruz. 2012 yılında da bu yolda yürümeye devam ederek, daha güçlü; sürekli iletişim halinde bir dünya için çalışacağız.


TD HABER

AVEA, 3. ÇEYREĞİ REKORLA KAPATTI AVEA CLOSED THIRD QUARTER WITH A RECORD

A

A

2011’in üçüncü çeyrek finansal sonuçlarına bakıldığında ise toplam abone sayısında yüzde 10, faturalı abone sayısı ise yüzde 20’lik bir artış gözlendi. Avea’nın 3. Çeyrek ARPU’su ise; 21.3 TL oldu.

When considering third quarter financial results of 2011, 10 percent increase realized on total number of subscriber, 20 percent increase increased on the number of postpaid subscriber. ARPU of Avea was 21,3 TL in third quarter.

vea, 2011’in üçüncü çeyrek finansal sonuçlarını, düzenlediği basın toplantısıyla açıkladı. Açıklanan rakamlara göre, son dört çeyrekte 1 milyon net abone kazanımı ile 12.5 milyon aboneye ulaşan Avea; 313 dakika konuşma süresi ile liderliğini korudu. Avea, üçüncü çeyrekte 300 bin yeni abone kazanarak bir rekora imza atarken, ARPU’sunu (Abone Başına Ortalama Gelir) 21.3 TL’ye yükseltti.

vea announced third quarter financial results of 2011 at the press release. According to announced figure, Avea reached 12,5 million subscribers by getting 1 million net subscribers in last four quarters, kept leadership with 313 minutes talking time. Avea broke a record by getting 300 thousand new subscribers in third quarter, increased its ARPU (Average Revenue Per User) to 21,3 TL.

GELİRDE BİR ÖNCEKİ YILA GÖRE YÜZDE 21 ARTIŞ Açıklanan finansal sonuçlara göre Avea’ın üçüncü çeyrek geliri ise; bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 21 artışla 816 milyon TL olarak gerçekleşti. Avea’nın müşteri kazanımı ve ARPU büyümesi sayesinde, üçüncü çeyrekte EBITDA’sı (Faiz Amortisman ve Vergi Öncesi Kar) 115 milyon TL’ye yükselirken EBITDA performansı ise; yüzde 14’e ulaştı. Genel karma kullanıcı başına ortalama gelir, çeyrekten çeyreğe yüzde 4 ve yıldan yıla yüzde 11 artarak 21.3 TL’ye yükseldi. Üçüncü çeyrek finansal sonuçlarının hedefledikleri gibi gerçekleştiği noktasının altını çizen ; basın toplantısında yaptığı değerlendirmede şunları söyledi: “Avea olarak özellikle rekabetin bu kadar yoğun olarak yaşandığı bir

36

TELEKOMDÜNYASI2011KASIM-ARALIK

21 PERCENT INCREASE ON INCOME COMPARED TO THE PREVIOUS YEAR According to the announced financial results, third quarter income of Avea realized as 816 million TL by increasing 21 percent compared to the same period of previous year. Thanks to gaining customer and growth on ARPU of Avea, EBİTDA of Avea increased (Earnings Before Interest Taxes Depreciation and Amortization) 115 million TL and EBITDA performance reached 14 percent. General hybrid revenue per user reached 21,3 TL by increasing 4 percent quarter by quarter, 11 percent year by year. It was emphasized that Avea third quarter financial re-


dönemde böylesine başarılı rakamlarla üçüncü çeyreği kapatmış olmaktan mutluyuz. Bu çeyrekte başta gelir, abone kazanımı ve ARPU olmak üzere en önemli finansal rakamlarda rekorlar kırdık. Bu özellikle dünya ekonomisinin bu kadar sıcak olduğu bir dönemde hiç de kolay ve yabana atılır bir başarı değil. Avea olarak stratejimizi ‘bu bize yetmez’ sorumluluğu üzerine kuruyoruz. Bu sorumluluk da bizi rekabette nasıl farklılaşırız ve müşterilerimizi nasıl daha mutlu ederiz noktasında motive ediyor. Avea takımı çalışarak enerji toplayan bir takım, bugünkü rakamlarımız da bunun en güzel ispatı olacak.” ÜÇÜNCÜ ÇEYREKTE BAYİ SAYISI DA YÜZDE 25 ARTTI Avea olarak; müşteri memnuniyeti artırmaya yönelik yatırımlarından ödün vermedikleri noktasının altını çizen Akdemir: “Her ay yeni bir ilde yeni bir yatırım atağı içerisindeyiz. Avea dinamik yapısının gerektirdiği şekilde 2011 yılında Antep’ten Maraş’a İzmir’den Adana’ya ülkenin dört bir yanında satış ve bayi kanalına 45 Milyon TL’lik yatırım yaptı. Bu yatırımlarımızla Aralık 2010 tarihinde 5 bin 353 olan Avea İletişim Merkezi ve Alt bayi sayımızı yüzde 25 artırarak 7 bin 855’e yükselttik. KAPSAMADA 770 MİLYON TL’LİK DEV YATIRIM GERÇEKLEŞTİRDİ Avea abonelerinin almış oldukları hizmet kalitesinin de önemli ölçüde arttığına dikkat çeken Erkan Akdemir, “Kapasite artırımına da son sürat devam ediyoruz. Kapsama için 770 milyon TL’lik dev bir yatırım gerçekleştirdik. 2 saatte bir yeni bir iletişim kulesi yatırımı yapıyoruz diyebiliriz. Bu doğrultuda da Eylül 2010’da 14 bin 59 olan 2G ve 3G iletişim kulesi sayımızı 2011 Eylül ayında 21 bin 276’ya yükselttik. Gerçekleştirdiğimiz bu yatırımlarla iletişim kulesi sayımızı 1 yıl öncesine göre yüzde 50 artırarak önemli bir başarıya daha imza attık” dedi. 313 DAKİKA ORTALAMA KONUŞMA SÜRESİ Avea’nın 2011 üçüncü abone başına geliri artırmaya devam ettiğini dile getiren Akdemir; “Bir önceki çeyreğe göre % 4, yıldan yıla ise % 11 artış göstererek 21.3 TL’ye yükseldi. Avea 3. çeyrekte de çok konuşturmaya devam etti. Abone başına düşen konuşma süremizi ise; Avealılar için geliştirdiğimiz avantajlı tarifelerle 309 dakikadan 313 dakikaya yükselterek rekorumuzu egale ettik.” dedi.

sults realized as aimed at the press release and it is said: “As Avea, we are glad to close third quarter with this successful figure in this period when especially competition is experienced such an intense. We broke important financial record on especially gaining customer, income and ARPU. This is not easy and no mean success in this period when world economy is so hot. As Avea, we create our strategy on responsibility of “it not enough for us”. This responsibility motivate on how can we make a difference on competition and how can we make our customer happier. Avea team gathers strength by working and this figure is the best proof of it.” THE NUMBER OF DEALER RISE BY 25 PERCENT Akdemir emphasized that as Avea they make no concessions on investments intended for increasing customer satisfaction and said: “We make different investment every month. Avea made 45 million TL investments to dealer and sales channel across the country from Antep to Maraş, from İzmir to Adana as required by dynamic structure of Avea in 2011. By these investment, we increase the number of Avea Communication Center and Subdealer, was 5 thousand 353 in December, 2010, 7 thousand 855 by 25 percent. 770 MILLION TL GIANT INVESTMENT WAS MADE ON COVERAGE Erkan Akdemir expressed that quality of service, offer to customer, increased significantly and said: “We continue to increase capacity at full speed. We have made 770 million TL giant investments. We can say that we set up one communication tower per two hours. We increased the number of 2G and 3G tower was 14 thousand 59 in September, 2010, to 21 thousand 276 in September, 2011. We broke important success by increased the number of tower by 50 percent compared to the previous year thanks to these investment.” 313 MINUTES AVERAGE TALKING TIME Akdemir stated that Avea’ revenue per user continues to increase in third quarter and said: “It realized as 21.3 TL by increasing %4 compared to the previous quarter, %11 year by year. Avea continued to make people speak in third quarter. We increased talking time per user from 309 minutes to 313 minutes by advantageous tariff were created by Avea for customers.”

TELEKOMDÜNYASI2011KASIM-ARALIK

37


TD HABER

TURKCELL SON 6 AYDA ABONESİNİ 1,3 MİLYON ARTTIRDI TURKCELL INCREASE SUBSCRIBERS 1,3 MILLION IN LAST 6 MONTHS

T

urkcell continued its growth and market leadership in third quarter of 2010. Incomes of Turkcell Group actualized as 2,53 billion TL by increasing %72 in third quarter of 2011 compared to the previous year thanks to its increasing partnership and mobile internet incomes. By this way, Turkcell reached highest income in a quarter until today. EBİDTA of the Group was 871 million TL by increasing %21 compared to the first quarter and EBİDTA margin of the Group was %31,6 in second quarter and it increased %34,5 in third quarter. Net income was 537 million TL in third quarter.

Turkcell, 2011’in üçüncü çeyreğinde 368 bin net abone alımı kaydederek toplam abone sayısını 34.4 milyona yükseltti. Üçüncü çeyrek sonunda Turkcell faturalı abone sayısı 11 milyon seviyesini aşarken faturalı abonelerin toplam aboneler içindeki payı %32 oldu. Abone başı aylık ortalama kullanım yıllık %13 artışla 222 dakikaya yükselirken; Abone Başı Aylık Geliri (ARPU) ise mobil data servis gelirlerindeki büyümenin de etkisiyle bir önceki çeyreğe göre %8 oranında artarak 21,1 TL oldu.

Turkcell increased the number of subscriber to 34,4 million by adding 368 thousand net subscribers in third quarter of 2011. At the end of the third quarter, the numbers of postpaid subscribers were more than 11 million and share of postpaid subscriber was %32 in total number of subscribers. Average monthly user per subscriber increased to 222 minutes by % 13 yearly; Average Revenue Per User (ARPU) actualized as 21,1 TL by increasing %21 compared to the previous quarter with the effect of incremental mobile data service revenue.

MOBİL İNTERNET KULLANIMI ARTIYOR, BİRİM FİYATLAR DÜŞMEYE DEVAM EDİYOR Şebekedeki mobil internet trafiği 2011’in üçüncü çeyreğinde geçen yılın üçüncü çeyreğinin 2,5 katına ulaştı. Aynı dönemde Turkcell’in mobil internet gelirleri %72 oranında artarak 207 milyon TL oldu. Kullanım bazında birim fiyatlar bir yılda %32 oranında düşerken abone başı mobil internet

38

T

urkcell, 2011’un üçüncü çeyreğinde büyümeyi ve pazar liderliğini sürdürdü. Turkcell Grup gelirleri, iştiraklerin artan katkısı ve Türkiye’de yıllık %72 büyüyen mobil internet gelirleriyle 2011’in üçüncü çeyreğinde bir önceki yıla göre %9 artarak 2,53 milyar TL olarak gerçekleşti. Böylece Turkcell bugüne kadar bir çeyrekte elde ettiği en yüksek gelire ulaştı. Grup AVFÖK’ü, bir önceki çeyreğe kıyasla %21 büyüyerek 871 milyon TL olurken ikinci çeyrekte %31,6 olan AVFÖK marjı üçüncü çeyrekte %34,5’e yükseldi. Üçüncü çeyrek net karı ise 537 milyon TL oldu.

TELEKOMDÜNYASI2011KASIM-ARALIK

MOBILE INTERET USING INCREASE, UNIT PRICE CONTINUE TO DECREASE Mobile internet traffic on network reached 2,5 fold of the same period of previous year in the third quarter of 2011. Mobile internet income of Turkcell was 207 million TL by increasing %72 in the same period. Unit price on the basis of


kullanımı %67 oranında artış gösterdi. Mobil servisler ve mobil internet gelirlerindeki artışla Turkcell’in ses dışı gelirleri toplam gelirlerinin %24,3’ü seviyesine ulaştı. TURKCELL T20, 3 AYDA 100 BİN SATIŞ RAKAMINA ULAŞTI

using decreased by %32 and internet use per user increased by %67. Income of Turkcell except voice with increasing mobile services and mobile internet revenue reached %24,3 of its total income. TURKCELL T20 REACHED 100 THOUSAND SALES UNITS IN THREE MONTHS

Akıllı telefon pazarına hızlı bir giriş yapan Turkcell markalı T20 telefonu, Temmuz ayındaki lansmanı sonrasında 100 binden fazla sattı ve Ağustos ayında Türkiye’nin en çok tercih edilen akıllı telefonu oldu. T20 sahibi Turkcell aboneleri cihazı kullandıkları ilk ayda mobil interneti 19 kat fazla kullandılar. Turkcell T10 ve T20 cihazları Türkiye’deki Android pazarının %32’sini oluşturuyor.

T20 phone branded Turkcell, get into market swiftly, is sold more than 100 thousand after launching at July and it became best-selling phone at August in Türkiye. Turkcell subscribers, have T20, used mobile internet much more 19 fold in first month when they use the device. Turkcell T10 and T20 devices create %32 of Android market in Türkiye.

CİLİV: “MOBİL GENİŞBANT TEKNOLOJİMİZ VE MOBİL İNTERNETTEKİ BÜYÜMEMİZ DÜNYAYA ÖRNEK GÖSTERİLİYOR”

CİLİV: “OUR MOBILE BROADBAND TECHNOLOGY AND GROWTH ON MOBILE INTERNET ARE SHOWN AS AN EXAMPLE FOR THE WORLD”

Turkcell’in 2011 ikinci çeyrek finansal ve operasyonel sonuçlarını değerlendiren Turkcell Genel Müdürü Süreyya Ciliv, “Öngördüğümüz gibi, sektörde devam eden agresif fiyat rekabetine rağmen, müşteri memnuniyetine yönelik yaptığımız yatırımlar ve yenilikçi teklifler ile büyüme ivmemizi üçüncü çeyrekte daha da güçlendirdik. 2007 yılından bu yana, Türkiye’nin ve pazarın yüksek büyüme potansiyeline inanarak yaptığımız 3G ve fiber optik yatırımlarımız sayesinde mobilite, internet, akıllı cihaz ve uygulama alanlarındaki liderliğimizi sürdürerek müşterilerimiz ve Türkiye için değer yaratıyoruz. Akıllı telefon pazarında, Turkcell T10’dan sonra Turkcell T20 ile iyi internet deneyimini uygun fiyata müşterilerimize ulaştırarak genişbant interneti Türkiye’de yaygınlaştırıyor ve liderliğimizi pekiştiriyoruz. Dünya çapında örnek gösterilen mobil geniş bant teknolojimiz ile mobil internet alanındaki güçlü büyümemizin devam etmesini bekliyorum” dedi.

Turkcell General Manager Süreyya Ciliv evaluated second quarter financial and operational results of Turkcell: “As we predicted, despite aggressive price competition in the market, we strengthened our growth acceleration more in the third quarter thanks to our investments on customer satisfaction and innovative suggestions. From 2007 to today, thanks to our 3G and fiber optic investments which we made by believing high growth potential of Türkiye and the market, we create added value for our customer and Türkiye by continuing our leadership on mobility, internet, smart phone and applications. We strengthen our leadership by extending broadband internet in Türkiye by offering the best internet experience at affordable price to our customers by T20 after T10 in smart phone market. I hope, our strong growth will continue in the field of mobile internet with mobile broadband technology which is shown as an example across the world.

TELEKOMDÜNYASI2011KASIM-ARALIK

39


TD HABER

BİLKOM “DİJİTAL BAŞKENT” İÇİN ANKARA’DAYDI BILKOM WAS IN ANKARA FOR “DIGITAL CAPITAL”

D

ijitalleşme ile gelen değişimin ülkemizdeki yansımaları, Ankara’da yoğun ilgi gören bir etkinliğe konu oldu. “Türkiye’nin dijital yaşam koçu” sloganıyla hareket eden Bilkom’un organizasyonunu üstlendiği, Ankara Rixos Otel’de gerçekleşen etkinliğe Ankaralı iş adamları, bürokratlar, öğretmen ve öğrenciler büyük ilgi gösterdi. Apple, Adobe, Graphisoft gibi dünyanın en değerli teknoloji markalarının dağıtıcılığını yapan Bilkom, etkinlik için kendi alanlarında uzman ve sohbeti keyifli dijital yaşam koçlarını Dijital Başkent etkinliğine konuşmacı olarak davet etti. Cüneyt Özdemir, Ufuk Tarhan, Serdar Kuzuloğlu, Prof. Dr. Salih Ofluoğlu, Emre Aydoğdu, Kaan Sezyum, David Niemejier, Bora Ünal, Kemal Baransel, Özgür Yılmazel, Barış Özcan, Hakan Sevsal, Bülent Günsoy, Ali Babaoğlan, Mustafa Aydoğdu, Mehmet Koştumoğlu, Kemal Demir, Göksel Kesim, Selçuk Karaman gibi alanında birçok ünlü ve sürpriz isim, birbirinden keyifli etkileşimli sunumlar ve workshoplarla dijital yaşamın sosyal, kültürel ve ekonomik boyutlarına dikkat çekti. Engelli bir bilgisayar kullanıcısının Mac ile yaşadığı deneyim sonrasında yaşama nasıl bağlandığını ifade eden bir mektubun da katılımcılarla paylaşıldığı toplantının açılış konuşmasını yapan Bilkom Genel Müdürü Cömert Varlık şunları söyledi: “Bu engelli arkadaşımız gibi Türkiye’de ve dünyada

40

TELEKOMDÜNYASI2011KASIM-ARALIK

R

eflections of change which bring with digitalization, was discussed at the activity that drew intense interest in Ankara. Businessman, bureaucrats, teachers and students showed great interest to the event that was organized by Bilkom which operate with the slogan of "Digital Life Coach of Türkiye", in Ankara Rixos Hotel. Bilkom, makes distributorship of world’s giant technology brands such as Apple, Adobe, Graphisoft, invited life coach who are expert in their fields and have a nice conversation, as a speaker to Digital Capital event. Many of famous and surprise people such as Cüneyt Özdemir, Ufuk Tarhan, Serdar Kuzuloğlu, Prof.Dr. Salih Ofluoğlu, Emre Aydoğdu, Kaan Sezyum, David Niemejier, Bora Ünal, Kemal Baransel, Özgür Yılmazel, Barış Özcan, Hakan Sevsal, Bülent Günsoy, Ali Babaoğlan, Mustafa Aydoğdu, Mehmet Koştumoğlu, Kemal Demir, Göksel Kesim, Selçuk Karaman took attention to social, cultural and sconomic dimension of digital life with pleased and interactive presentation and workshop. Bilkom General Manager Cömert Varlık has made opening speech of the meeting where the letter that explain that a handicapped computer user hold on to the life by Mac experience, was shared with participants, Varlık said: “I think, it is the right time to bring all stories and success which was "true story, experienced and applicable", made life easier by right digital devices, to the light like this handicapped friend in the world and Türkiye. If we create such a radical


doğru dijital araçlarla yaşamını kolaylaştırmış, ‘yaşanmış, tecrübe edilmiş ve uygulanabilir’ tüm hikayeleri ve başarıları gün yüzüne çıkarmak için uygun vaktin geldiği kanısındayım. Eğer teknolojinin yardımıyla bir engelli arkadaşımızın yaşamında böylesine büyük radikal değişiklikler yaratabiliyorsak dijital yaşam koçu olarak daha birçok alanda insanlara yardımcı olabiliriz. Uzun yıllar, Bilkom olarak dağıtıcılığını yaptığımız Apple, Adobe ve Graphisoft gibi dünya lideri markalarımız ve hizmetlerimizle hayatı herkes için kolaylaştırma çabamız aynı heyecanla devam ediyor. Bireylerin ve kurumların yanında durmaya özen gösteriyor, onlara yenilikçi çözümlerle destek oluyoruz; dijital teknolojilerin ve markalarımızın insanların yaşam kalitesini yükselten ve konforlarını arttıran özelliklerini yorulmadan anlatmaya devam ediyoruz.” Dijital Başkent’de mimariden günlük yaşama dijital teknolojilerin hayatımız üzerindeki etkileri tartışıldı. Gün boyu süren etkinlikte Yaşam, Kamu, İnşaat ve Eğitim gibi dört ana tema üzerine birbirinden önemli uzman konuşmacılar ayrıntılı sunumlar gerçekleştirirken, geleceğin trendlerini oluşturan dijital teknolojilerin günlük yaşama etkileri bireysel boyutu ve iş verimliliğine yansıması açısından ayrıntılı bir şekilde değerlendirildi. Dijital Yaşam teması altında “Geleceğin medyasında bir Türk yayını: Dipnot.tv” konulu sunumu ile Cüneyt Özdemir ilgiyle izlendi. Yeni bir medya düzeni getiren; hem bir gazete, hem bir televizyon hem bir radyo hem de bir oyun portalı olan dipnot.tv kapsamında hazırladığı muhteşem video ile beğeni kazanan Cüneyt Özdemir, iPad ile neler yapılabileceği konusunda etkileyici örnekler sundu. Yine aynı temada, “Ben sana sosyal olamazsın demedim…” başlıklı workshop/tartışma türünde sunumu ile M. Serdar Kuzuloğlu da etkinlikte yoğun ilgi gören isimlerdendi. Ga-

change in life of our handicapped friend by technology, as digital life coach, we can help people in many fields. Our effort which have been continuing for a years for making life easier for everyone by world’s giant brand and services such as Apple, Adobe and Graphisoft which we have been making distributorship of, with same excitement. We make a point of standing by individuals and institutions, we support them with innovative solutions; we continue to explain features of digital technologies and our brands which enhance the quality of life and offer high comfort, tirelessly.” Effects of digital technologies on our lives from architecture to daiy life were discussed at Digital Capital. While expert speakers made their detailed presentations on four theme as Life, Public, Construction and Education, effects of digital technologies of trends of the future on daily life were discussed in terms of individual dimension and reflection to productivity of work in details. Cüneyt Özdemir, have made presentation themed "A Turkish Broadcast on Media of the Future: Dipnot.tv" under the theme of Digital Life, was followed with great interest. Cüneyt Özdemir gained appreciation with a great video which was prepared within the scope of dipnot.tv, is bring a new media system and

TELEKOMDÜNYASI2011KASIM-ARALIK

41


TD HABER

zeteci ve Blog yazarı Kaan Sezyum da, Dijital Yaşam teması altında gerçekleştirdiği sunumu ile katılımcılara eğlenceli bir seans izletti. Bilkom’un Dijital Başkent adı altında Dijital Yaşam Koçları ile birlikte düzenlediği etkinlikte “Sosyal medya ve dijital mecralarda yaşayan kamu” başlığı altında sunum yapan The Netfork’den Emre Aydoğdu, “Sosyal medyaya kamu tarafına duyulan önyargıların yıkılma zamanı geldi” diyerek dijital dünyanın ülkeyi bürokrasi hantallığından nasıl kurtarabileceğini, %95 oranında facebook, twitter gibi sosyal mecraları kullanan Türk halkıyla etkileşime nasıl katkılar sağlanabileceğini vurguladı. Ali R. Babaoğlan Dijital Kamu teması altında, Dijital Vatandaş Memnuniyeti başlıklı sunumunda “Dijital Vatandaş ve Dijital Devlet nasıl olması gerekiyor, neler yapması gerekiyor” konusunda SAP sisteminin ve mobilitenin odağında bilgilendirici bir seans gerçekleştirdi. JCI tarafında Türkiye’nin en başarılı 10 genci arasında yer alan Babaoğlan’ın sunumu da yine katılımcıların ilgisini çeken oturumlardan biriydi. Dijital eğitim teması altında Anadolu Üniversitesi’nden Özgür Yılmazel, “Dijital eğitim metotları ve mobil uygulamalar konusunda bilgilendirici bir sunum yaptı. Apple teknolojisi ile uzaktan eğitim konusunda yurtdışındaki üniversiteler için dahi örnek teşkil eden Anadolu Üniversitesi’nde dijital eğitim metotları ile ulaşılan başarıları paylaşan Özgür Yılmazel ile aynı temada sunum yapan Doğa Koleji Eğitim Teknolojileri Koordinatörü Göksel Kesim de dijital eğitimin sağladığı yüksek faydaları izleyicilere aktardı. Eğitmenler, iPAD’i ideal eğitim aracı olarak nasıl kullanacaklarını detaylı öğrendi. Dijital Mimarlık ve İnşaat teması konuşmacılarından Hakan Sevsal’ın İleri teknoloji -Akıllı yatırımlar- BIM başlığı altında GRAPHISOFT´un Sanal yapı çözümü (Virtual Building) ArchiCAD bir evrim aşaması izleyicilerle paylaşıldı. Statik hesaplamalarla depreme karşı dayanıklı yapılar konusunda çok önemli çözümler sunan bu sunum da büyük ilgi gördü. Türkiye’nin gündemine depremin yerleştiğini ve Ankara’nın bu konuda duyarsız kalmaması gerektiği örneklerle aktarıldı. Ünlü dijital yaşam koçları ve dolu bir içerikle geçen oturum programlarından oluşan Dijital Başkent 2011’in sonunda bir kokteyl düzenlendi. Kokteylde katılımcılar arasından yapılan çekiliş ile bir adet Adobe CS5.5 Web Tasarım Seti ve bir adet de iPad2 verildi. Büyük bir coşku ve beyin fırtınası şeklinde geçen Dijital Başkent etkinliği Ankara’nın yanı sıra Türkiye genelinde de düzenlenmeye devam edecek. Kaçıranlar için etkinliğin tüm detayları ve dijital yaşam koçlarının 45 dakikalık sunumları çok yakında http://dijitalbaskent.bilkom.com.tr adresinde paylaşılacak.

42

TELEKOMDÜNYASI2011KASIM-ARALIK

is both gazette, and television, radio and game portal, presented impressive samples about what can we do with iPad. M. Serdar Kuzuoğlu also gained appreciation with presentation themed “I didn’t say you can not be a social..” in type of workshop/discussion. Kaan Sezyum journalist and blogger gave amusing session to participant, with the presentation under the theme of Digital Life. Emre Aydoğdu from Netfork made a presentation themed “Public experience on social media and digital channel” at the event which was organized by Bilkom under the name of Digital Capital with Digital Life Coach, Aydoğdu emphasized how does digital world disentangle the country from bureaucracy cumbersomeness and what kind of contribution digital world has to interactive relation with Turkish public which use social channel such as Facebook, Twitter at the rate of %95 and stated that it is time to overcome the prejudice by public against social media. Ali R. Babaoğlu has made informative session at the center of SAP system and mobility under the theme of Digital Public at the presentation of Digital Citizen Satisfaction about “How should Digital Citizen and Digital State be, what’s have to be done”. Presentation of Babanoğlu who is ranked among most successful 10 young of Türkiye by JCI, was also one of the attractive presentation. Özgür Yılmazel from Anadolu University has made informative presentation under the theme of digital education about digital education methods and mobile applications. Özgür Yılmazel shared success which are serve an example for even foreign universities about distance education by Apple technologies and achieved by digital education methods and Doğa Koleji Education Technologies Coordinator Göksel Kesim has made a presentation in the same theme with Özgür Yılmazel and Kesim expressed benefit of digital education. Teachers learnt how they can iPAD as ideal education tool. Hakan Sevsal from Digital Architecture and Construction theme speakers shared Virtual Building ArchiCAD an evolution process of GRAPHISOFT under the theme of Advance Technology-Smart Investments-BIM with participants. The presentation which offer important solutions about earthquake-resistant buildings by static computing, was drew considerable interest. It was emphasized that earthquake is on the agenda of Türkiye and Ankara shouldn't remain insensitive against the issue with examples. At the end of the Digital Capital 2011 which held by famous digital life coach and in full of content sessions, a cocktail held. One Adobe CS5.5 Web Design Set and one iPad 2 were given by sweepstake among participants. The event of Digital Capital held with brainstorming and great enthusiasm will be continued to organize across Türkiye as well as Ankara. All details of the event and 45-minutes presentations of life coach will be shared at http://dijitalbaskent.bilkom.com.tr soon for people who miss the event.



TARAFSIZ GÖZLEM

Bir Başka Sabit Ücret (telsiz kullanım ücreti) Another Fixed Fee (Radio Usage Fee)

Mehmet Taşaltın Birçok GSM abonesi, telsiz kullanım ücreti diye bir kavramdan işletmecilerin kendilerinden doğrudan tahsilâtı ile birlikte haberdar oldu. Bu ücret 5809 sayılı Elektronik haberleşme kanunu gereği… Kanuna göre işletmeciler hem abonelerden bir ücret tahsil edecekler ve devlete ödeyecekler. Hem de baz istasyonundaki her TRX başına da bir ücreti kendileri devlete ödeyecek.

mtasaltin@ttmail.com

İşletmecilerin, abonelerin adına ücreti de genel gelirlerinden devlete ödemeleri mümkün ama genel gelirlerin de kaynağı da zaten aboneler. Pratik olarak aynı kapıya çıkar *** Baz istasyonuna tahsisli frekansların bir başka amaç

Many GSM subscribers became aware of the concept of radio usage fee when operators began to collect this fee directly from them. This fee is due to Electronic Communications Law No. 5809... According to the law, operators charge a fee from customers and then transmit this fee to the government. In addition, operators pay a fee to the government per base station and TRX on their behalf. Operators may also pay radio usage fee from their general revenues to the government, but the source of general revenues is already subscribers. In practice, it is same. *** Frequencies allocated to base station cannot be used for

44

TELEKOMDÜNYASI2011KASIM-ARALIK


için kullanılması imkânsız… İstasyonlar aboneler kullansın ya da kullanmasın sürekli yayın yapıyor. Yani frekans, istasyon sahibi işletmeci tarafından gerçekten kullanılıyor. Üstelik aynı frekans farklı baz istasyonlarında tekrarlanarak kullanıldığı için baz istasyonu çok olan (yani frekansı çok kullanan) işletmecilerden çok ücret alınmasını gerektiriyor.

another purpose… There is a continuous broadcast from stations whether subscribers use it or not. In other words, frequency is actually used by station owner operator. Moreover, since the same frequency is used repeatedly for different base stations, operators that have many base stations (i.e. use frequency more) should be charged more. A judicious application...

Adaletli bir uygulama… *** Abonelerden alınan telsiz kullanım ücreti ise biraz farklı… Kamuya ait frekansın kullanımının ücretlendirilmesi kadar doğal bir şey de yok. Ama kullanılırsa… Abonelerden alınan bedel yaklaşık 1 TL. Aboneleri rahatsız edecek bir rakam değil. Şu soruların ise tatmin edici cevabı yok. 1- Neden Telefonunu (yani frekansı) çok kullanandan da az kullanandan da aynı ücret alınıyor? Mesela ayda 1500 dakika frekans kullanan (konuşan) kişi ile ayda sadece 40 dakika frekans işgal eden kişinin ödediği frekans kullanım ücreti neden eşittir? 2- Abone birkaç ay yurt dışında ise yani Türkiye’de hiç frekans kullanmıyor hatta başka bir ülkenin frekansını kullanıyorsa neden Türkiye’de frekans kullanım ücreti alınır? 3- Bir başka ülkenin abonesi Türkiye’de iken (Roaming) kullandığı frekansın ücreti ne olacak… vs. Mantıklı bir cevabı bulunamayan buna benzer daha birçok soru vardır. *** Bu sorulara resmi bir cevap verilecek olsa: “kanun koyucunun iradesi bu şekildedir… “ benzeri bir şeyler olurdu. Ya da gayri resmi olarak verilecek cevap: “bu kadar abartacak ne var... Alt tarafı ayda devlete 1 liralık bir ödemedir…” Gerçekte ise abonelerden alınan bir vergidir. Vergi olarak değerlendirildiğinde bir çelişki yok. Cihaz başına periyodik olarak alınan bir vergi... Bir zamanların radyo vergisi gibi 1960’lı yıllara kadar evlerde kullanılan radyo alıcıları için yıllık ücreti vardı. Vatandaş ücretini PTT merkezlerine öderdi. PTT merkezlerinde Her radyo için bir dosya bulunur ödemeler buradan takip edilirdi. Radyoyu dinleyip dinlemediğiniz önemli değildi. Zaten kullanımın bilinmesi de mümkün değildi. *** Adının vergi değil de telsiz kullanım ücreti konulmuş olması, belki de tepki olamasın düşüncesinden kaynaklanmış olabilir. Ama yine de vergi olarak adlandırılsa çok daha isabetli olurdu.

*** The radio usage fee collected from subscribers is a little bit different... Charging for public frequency usage is natural. But if it is used... Subscribers pay approximately 1 TL. A figure that will not annoy subscribers. However there is no satisfactory answer to these questions: 1- Why do people who use telephone (i.e. frequency) less pay the same charge with people who use more? Why is the radio usage fee equal for people who use frequency for 1500 minutes (by speaking) and who use only 40 minutes a month for example? 2- Why do subscribes continue to pay the frequency usage fee when they go abroad for a few months and do not use any frequency in Türkiye, even use the frequency of another country? 3- Who will pay the frequency fee when subscribers from other countries come to Türkiye (i.e. roaming)? There are many more questions like that cannot be found a logical answer. *** If someone tries to give an official answers to these questions, it will be something like that: “This is the will of the legislator...” Or unofficial answer will be like that: “Do not overstate things! Only 1 TL is paid to the government...” In fact, it is a tax that is received from subscribers. When it is evaluated as tax, there is no contradiction. It is a tax paid periodically per device… It is like a radio tax collected in the past. Until 1960, there was an annual fee paid for radio receivers used in homes. Citizens paid this fee in PTT centers. There was a file for each radio in PTT centers in order to follow all the payments. It was not important whether you listen in your radio or not. After all, it was not possible to know the usage. *** Naming it radio usage fee, rather than tax, may be due to the aim of preventing possible reactions. But still it would be more accurate if it is named tax.

TELEKOMDÜNYASI2011KASIM-ARALIK

45


RÖPORTAJ

&

Steve MacCaffery Alper Türken Video marketi herhangi bir hizmet sağlayıcı açısından ihmal edilebilir bir market olduğunu düşünmüyoruz. Artık gelinen noktada hizmet sağlayıcılar açısından ana işlerinin bir parçası haline gelecek. Türkiye’de bu tabi ki yavaş yavaş şekilleniyor.

TELEKOM DÜNYASI: Motorola’da bugünlerde neler oluyor? STEVE MACCAFFERY: Bizim için güzel bir yıl oldu. Motorola’yı Motorola Mobility ve Motorola Solutions şeklinde iki firmaya ayırdık. Bu entegrasyonu mobil cihazlar, tablet ve ufak Android cihazların geleneksel ev video sistemleri ile entegrasyonu olarak düşünebiliriz. Bunların yanında bir de bir kaç ay önce duyurulan Google satın almasını ekleyebiliriz Motorola’daki değişikliklere. Tüm operatörler son yıllarda özellikle videoyu çoklu ekranlara nasıl taşıyabileceklerinin yolunu arıyorlar. Bu bu ayrılma ile altyapı ve ekranları daha verimli bir şekilde sunabiliyor hale geldik. TELEKOM DÜNYASI: İnternete bağlı TV trendi başlıyor ve 2020’ye kadar bir sürü televizyon inter-

We think that video market cannot be neglected by any service provider. Now it becomes a part of their main jobs at this point. Process is relatively slow in Türkiye.

TELEKOM DÜNYASI: What is happening these days at Motorola? STEVE MACCAFFERY: This year was great for us. We divided Motorola into two companies: Motorola Mobility and Motorola Solutions. This integration can be thought as the integration of mobile devices, tablets and small Android appliances with traditional home video systems. In addition, acquisition of Google that was announced a few months ago can be added to the changes in Motorola. All operators are seeking the path of transferring the video to multiple screens. By means of this separation, we are able to provide infrastructure and screens in a more efficient manner. TELEKOM DÜNYASI: Internet-enabled TV is a new trend, and many televisions will have internet

46

TELEKOMDÜNYASI2011KASIM-ARALIK


Steve MacCaffery Başkan Yardımcısı Vice President net özellikli olacak. Dolayısıyla set-top-boxlar ne olacak? Motorola’nın buradaki yaklaşımı nedir? STEVE MACCAFFERY: Internet-TV penetrasyonunun arttığı bir gerçek. 3-4 sene öncesine baktığımız zaman settop-box trendi yavaşlayacak mı diye kendimize sorduk. Fakat şunu gördük ki hizmet sağlayıcılar evin içerisinde kullanıcılara tümleşik bir arayüz ve hizmet sunabilmek için bir kontrol ve toplama noktasına ihtiyaç duyuyorlar. Dolayısıyla bu belki şekil değiştiren bir biçimiyle set-top-box olmaya belki home gateway, media gateway gibi cihazlar olmaya devam ettiğini görüyoruz. Hem internet Tvlerin sayısı penetrasyonu artıyor, fakat bu gerçekleşirken hizmet sağlayıcılar daha sofistike arayüzler ve hizmetler vermeye başlıyorlar. Bu sofistikasyonu her kullanıcıya o kullanıcının ihtiyaç duyduğu şekilde ve ortamda sunabilmek için bir toplama ve kontrol noktasına ihtiyaç duyuyorlar ve set-top-boxlar değişen biçimleriyle bu rolü oynamaya başlıyorlar ve biz set-top-boxun rolünün ortadan kalktığını değil yalnızca şekil değiştirdiğini görüyoruz. Fakat tablonun içerisinde hizmet sağlayıcılar için kritik bir rol oynamaya devam ediyorlar. TELEKOM DÜNYASI: Business olarak bakıldığında IPTV dünyada ne durumda? Türkiye için ne düşünüyorlar? Oradan nasıl gözüküyoruz?

Alper Türken Bölge Direktörü Director feature until 2020. Therefore, what will happen to the set-top-boxes? What is Motorola’s approach in this respect? STEVE MACCAFFERY: There is a real increase in penetration of the Internet-TV. In 3-4 years ago, we asked ourselves whether set-top-box trend will slow down. However, we found that service providers need a control and collection point in order to provide an integrated interface and service to users in their house. So we see that this may be a different kind of set-top-box or some other devices such as home gateway or media gateway. The number of internet-enabled TVs increases the penetration, on the other hand service providers begins to provide more sophisticated interfaces and services. In order to provide these interfaces and services in a suitable environment and according to the needs of users, service provides need a collection and control point and set-top-boxes play this role in varying forms. The role of set-top-box did not disappear, only its shape changed. However, they continue to play a critical role for service providers in this context. TELEKOM DÜNYASI: In terms of business, what is the position of IPTV in the world? What are they

TELEKOMDÜNYASI2011KASIM-ARALIK

47


RÖPORTAJ

48

STEVE MACCAFFERY: 3-4 yıl öncesinde birçok hizmet sağlayıcılar girmeleri zorunlu olan bir alan olarak görerek fakat bu işten tam olarak nasıl katma değer sağlayacaklarını net olarak bilmeden bu işe başladılar. Fakat zaman içersinde videodan kar etmenin farklı yolları ortaya çıktı ve tüm hizmetleri ve genel iş planları içerisinde daha da önemli bir yere gelmeye başladı. Şu anda büyük operatörler sonuçlarını açıkladıkları zaman videoya ve videoya elde edilen kara ayrı bir bölüm ayırdıklarını memnuniyetle görüyoruz. Bu da artık videonun hizmet sağlayıcılar için ana iş kolu olduğu ve kesinlikle büyümenin temeli olduğu anlamına geliyor. Video hem genişbant kapasitesi üzerinde yarattığı ihtiyaç anlamında hem de video hizmetlerinin kendisinin son kullanıcılar açısından gördüğü ilgi anlamında hizmet sağlayıcılar için büyüme video alanındaki büyüme olarak konumlandırılıyor. Dolayısıyla biz de bu sektördeki ana oyunculardan biri olarak memnuniyetle video işinin hem IPTV olarak hem de bunun çok ekran üzerinden son kullanıcılara ulaştırılması olarak merkezinde bir rol oynuyoruz ve bu büyümeden memnuniyet duyuyoruz.

thinking about Türkiye? How are we seen from there?

Türkiye bizim için en hızlı büyüyen bölgelerden biri. Türkiye’de şuan genişband penetrasyonu %36. Rusya ile birlikte Türkiye iki büyük büyüme potansiyeli olan ülkedir. Türkiye’de Türk Telekom Turkcell, Vodafone ve Türksat çok güçlü ve olgunluğu olan ve çeşitlenmiş bir telekom marketi var. Ana oyuncuların vizyonları ve statejileri içerisinde video ciddiyetle baktıkları önemli bir yer tutuyor. Her ne kadar servisler pazarda yeni olsa da uzun vadeli stratejiler içerisinde bu konu üzerinden düşünüldüğünü, çalışıldığını ve yatırım yapıldığını görüyoruz. Türkiye’de de bu büyüme gelecek. Genişband penetrasyonu olarak baktığımız zaman her ne kadar genişband abone sayısı yüksekse de yüzde olarak baktığımızda hala alınacak çok fazla yol var. Bu alanda da büyüme olacak ve videonun da bu büyümeye katkısı olacağını görüyoruz. Hem de bu alan büyüdükçe video servislerinin daha da fazla sunulacağını ve kullanılacağını düşünüyoruz.

Türkiye is one of our fastest-growing regions. Broadband penetration is currently 36% in Türkiye. Together with Russia, Türkiye is a country with great growth potential. With Turk Telekom, Turkcell, Vodafone and Turksat, there is a strong, mature and diversified telecom market in Türkiye. Video is taking an important place among visions and strategies of the main players. Although services are new in the market, we see that long-term strategies are developed on this subject, and studies and investments are continued accordingly. This growth will be seen also in Türkiye. When it comes to broadband penetration, there is still much distance to be covered in terms of percentage, even though the number of broadband subscribers is high. There will be a growth in this field and we see that video will also contribute to this growth. Besides, just as this field grows, more and more video services are presented.

ALPER TÜRKEN: Türk insanının yapısına da videonun isteğe bağlı kullanımı ve televizyona bağlı olmadan kullanımı çok uygun... Çok televizyon seyreden, belirli programlara karşı düşkünlüğü ve duygusal bağı çok yüksek olan bir toplumuz. Dolayısıyla saate ve belirli bir yayın akışına ve mekâna bağlı olmadan bu içeriklere ulaşabilmek Türk

ALPER TÜRKEN: Optional usage of video and being not dependent on television is very convenient for Turkish people... We as Turkish people watch too much television and have particular fondness for certain programs and develop emotional bonds. Therefore, access to these contents without depending on specific broad-

TELEKOMDÜNYASI2011KASIM-ARALIK

STEVE MACCAFFERY: 3-4 years ago, many service providers entered into this field, since they saw it a mandatory, but it was not clear how they provide added value exactly. But over time, several different ways appeared to make a profit from video. Them it started to become more and more important in all services and overall business plans. Currently, we are happy to see that big operators reserved a separate section for video and profit obtained from video when they announced their results. It means that video a main business field for service providers and certainly the foundation of growth. In terms of the need of broadband capacity as well as the interest of end-users to the video services, growth is positioned as growth in the field of video for service providers. Therefore, we as a major player in this sector play an important role in the delivery of video to the end-users through IPTV as well as multi-screen and are pleased to see this growth.


insanının yapısına, tüketim alışkanlıklarına ve kültürel eğilimlerine oldukça uygun ve dolayısıyla Türkiye’de bu alanda önemli bir potansiyel olduğunu görüyoruz.

cast stream and the space is quite appropriate to the consumption patterns and cultural trends of Turkish people and we see significant potential in this field.

TELEKOM DÜNYASI: İçeriğin en önemli unsur olduğunu söyledik. Sony’nin Avrupa’da Qriocity adlı bir içerik platformu oluşturduğunu biliyoruz ve Sony dünyaca ünlü bir içerik firması… Sizde de Google TV var diyebiliriz. İçerik ile ilgili sizin de fikirlerinizi alabilir miyiz?

TELEKOM DÜNYASI: We said that content is the most important element. We know that Sony created a content platform called Qriocity in Europe and Sony is a world-famous content company... and you have Google TV. What are your opinions about the content?

STEVE MACCAFFERY: İçerik kraldır. Bizim yaptığımız da bu kral olan içeriği kullanıcıya en etkin, en cazip ve en esnek şekilde sunabilecek araçları hizmet sağlayıcılara temin etmek. Biz burada içerik tarafında değil içeriğin son kullanıcıya her cihaz üzerinden mekandan bağımsız, istediği ortama uygun şekilde erişebilmesini sağlayacak yalnızca donanım değil aynı zamanda yazılım ve de uçtan uca servisleri sunan çözümler üretiyoruz. Hizmet sağlayıcıların bu hizmeti tüketicilere ulaştırabilmesine olanak sağlayan bir portföyümüz var. Bir öngörüde bulunmamız gerekirse Google ile birlikte hareket etmemiz hali hazırda var olan kabiliyetlerimizi arama ve reklam anlamında daha üst yetenekler getirip daha güçlendireceğine inanıyoruz.

STEVE MACCAFFERY: Content is king. What we do is to provide service providers with tools that can offer content, which is king, to users in the most efficient, most attractive and most flexible way. We offer solutions not only for hardware, but also software and end-to-end services in order to offer content to end-users on each device independently of the location and suitable for each environment. Our portfolio allows service providers to provide this service to consumers. As a prediction, in conjunction with Google, we think that we will strengthen our existing capabilities and develop extra search and advertising capabilities.

TELEKOM DÜNYASI: Bildiğim kadarıyla TTNET ile bir çözüm ortaklığınız var. Şu anda zaten IPTV’de bir tek TTNET’in elle tutulur Tivibu operayonu var. Bunun dışında pazardan farklı oyuncular bekliyor musunuz? Pazarda nasıl bir hareketlilik var? Türkiye pazarını IPTV ortamında nasıl bir pazar bekliyor? ALPER TÜRKEN: Video marketi herhangi bir hizmet sağlayıcı açısından ihmal edilebilir bir market olduğunu düşünmüyoruz. Artık gelinen noktada hizmet sağlayıcılar açısından ana işlerinin bir parçası haline gelecek. Türkiye’de bu tabi ki yavaş yavaş şekilleniyor. Fakat dünyada neler olduğuna baktığımız zaman; Fransa’da dörtlü oyun hizmeti sunmayan bir servis sağlayıcı neredeyse kalmadı. Mobil, ev telefonu, genişband internet ve televizyon hizmetini bir arada sunmayan oyuncu kalmadı. Türkiye’de de bu gelişimin gerçekleşeceğini düşünüyoruz. Türk Telekom Tivibu ile kesinlikle başarılı bir başlangıç yaptı. İnanıyorum ki; Superonline’da yoğun bir altyapı çalışması yapan Turkcell’in de televizyon ve video tarafında katma değerli servisleri olacaktır. Ben Türksat’ı da çok büyük bir oyuncu olarak görüyorum. Türksat bugün Türkiye’de 1,2 milyon tele-

TELEKOM DÜNYASI: As far as I know, you have a solution partnership with TTNET. Currently, there is only Tivibu operation of TTNET in IPTV. Do you expect different players in the market? How is the mobility in the market? How will be the market in IPTV environment in Türkiye? ALPER TÜRKEN: We think that video market cannot be neglected by any service provider. Now it becomes a part of their main jobs at this point. Process is relatively slow in Türkiye. But when we look at what is happening in the world, there is almost no service provider offering quadruple play service in France. There is no player in the market which do not offer mobile, home phone, broadband internet and television service together. We think this development will also take place in Turkey. Turk Telekom certainly made ​​a successful start with Tivibu. I believe that Turkcell making intensive infrastructure work in Superonline will also offer value-added services in the field of television and video. I also see Turksat as a great player. Turksat is a service provider having 1.2 million television subscribers today. I think that they will also evaluate interactivity. I

TELEKOMDÜNYASI2011KASIM-ARALIK

49


RÖPORTAJ

vizyon abonesi olan bir servis sağlayıcı. Onların da interaktivite boyutunu değerlendireceklerini düşünüyorum. Sektörde bu açılımları görmeyi bekliyorum. Dolayısıyla Avrupa’da, Amerika’da görmeye alıştığımız gelişmeler Türkiye’de de şekilleniyor. Bütün oyuncuların yalnızca televizyon olarak değil de çok ekranda (tablet, akıllı telefon, bilgisayarlar vb...) video, televizyon hizmetlerini sunacağı bir döneme doğru ilerleyeceğiz ve ben inanıyorum ki; önümüzdeki birkaç yıllık dönemde bu servis ailesinin tümünü entegre bir deneyim olarak sunmayan bir oyuncu kalmayacak. İşbirlikleri, şekillenmeler bu entegre deneyimi sunabilme kabiliyetine yoğunlaşacaktır diye düşünüyorum.

50

expect to see these expansions in the sector. Thus, developments that we used to see in in Europe, America are also taking place in Türkiye. All the players will offer video and television services not only on television, but also through multi-screen (tablets, smart phones, computers, etc.). I believe that there will be no player in the market that does not offer this service family as an integrated experience in the next few years. Par tnerships and other developments will concentrate on the ability of offering this integrated experience in my opinion.

TELEKOM DÜNYASI: Geçtiğimiz aylarda Avurpa’daki bir fuarda Türkiye’nin genişband alt yapısının IPTV hizmeti için Avrupa’da birçok ülkeden iyi durumda olduğunu söylediler. Bu konudaki fikriniz nedir?

TELEKOM DÜNYASI: In recent months it was said at an exhibition in Europe that Turkish broadband infrastructure is in good condition for IPTV service in comparison with many countries in Europe. What is your opinion?

STEVE MACCAFFERY: Bu fikre ben de katılıyorum. Avrupa’daki operatörler genişband servislerini Türkiye’den daha önce sunmaya başlamalarına rağmen Türkiye’deki genişband penetrasyonuna baktığımızda yüzde 36’lık bir oran görüyoruz. Türkiye’nin altyapısı Almanya ve Rusya gibi ülkeler ile Avrupa’daki genişband altyapısından daha yeni bir altyapı. Genişband hizmeti ve altyapısının Türkiye’de Avrupa ülkelerinden çok daha güçlü ve hızlı olduğunu düşünüyorum ve alınan bu kararın ben de isabetli bir karar olduğunu düşünüyorum.

STEVE MACCAFFERY: I agree with this idea. Although operators in Europe started to offer broadband services earlier, when we look at the penetration of broadband in Türkiye we see a rate of 36 percent. Together with countries such as Germany and Russia, infrastructure in Türkiye is a new broadband infrastructure in comparison with Europe. I think broadband services and infrastructure is much more powerful and faster in Türkiye in comparison with European countries and therefore this decision is accurate.

TELEKOM DÜNYASI: IPTV ile birlikte TV yayıncılığında ne gibi değişiklikler olacak?

TELEKOM DÜNYASI: Together with IPTV, what kind of changes will be in TV broadcasting?

ALPER TÜRKEN: Kişiselleştirme ve özelleştirme IPTV’de çok fazla öne çıkıyor. Servis sağlayıcılar IPTV hizmeti verirken özellikle dikkat etmeleri gereken konulardan biri kurdukları sistemin mümkün mertebe esnek olması ve hızlı değiikliklere olanak sağlaması. Eski sistemlerde 6-12 ay süren değişiklikler Dream Park’ın da sunduğu esneklikler ile 4-6 haftaya inmesi söz konusu. Ayrıca daha önceki yapılarda değiştirilemeyen bir takım unsurlar neredeyse gerçek zamanlı olarak kişiselleştirme imkanı sunuyor. Ne kadar son kullanıcıyı anlar ve son kullanıcının kişisel istek, ihtiyaç ve alışkanlıklarına özelleşmiş hizmet ve deneyimi sunarsanız hizmet o kadar kuvvetli oluyor. Biz de portföyümüzü bu yönde geliştiriyoruz. Hem servis sağlayıcıya yüksek esneklik hem de kişiselleştirme olanakları sunabilmeyi sağlıyoruz. Son kullanıcı beğendiği, gördüğü şeyleri anında satın alma imkanına sahip oluyor. Özellikle Kuzey Amerika’da Dream Park satınalmasından sonra büyük bir ivme kazandık. Amerika’daki operatörler IPTV yatırımlarını daha önceden yaptıkları için altyapıları biraz daha eski kalmış durumdaydı. Onlar da Dream Park ile hizmetlerinde bir ivme kazandılar. Avrupa bir sonraki nesilde yatırım yaptıkları için ikinci yatırım sürecine girmediler henüz fakat yavaş yavaş başlayacaklarını düşünüyoruz. Kısacası IPTV’de kullanıcı deneyiminde esnek, kisişelleştirilebilen, değiştirilebilen çözümler sunabilmenin asıl faktör olduğunu düşünüyoruz.

ALPER TÜRKEN: Personalization and customization stands out too much on IPTV. Flexibility is one of the issues that service providers have to be careful while offering IPTV service. Changes lasted for 6-12 months in the old systems can be completed in 4-6 weeks thanks to the flexibility provided by Dream Park. In addition, for some elements that cannot be changed earlier, it offers almost real-time personalization. The more you understand the end-user and offer customized service and experience according to end-user’s personal wishes, needs and habits, the stronger service you will be able to offer. We also develop our portfolio in that direction. We provide a high flexibility to service provider as well as customization possibilities. End-users are able to purchase the things they see and like. Especially in North America we gained speed after the acquisition of Dream Park. Since operators in the United States made their investments in infrastructure for IPTV earlier, their infrastructure is a bit old. They also gained speed in their services with Dream Park. Operators in Europe made investment in the next generation and did not enter into the second investment process yet, but we think they also begin slowly. In short, in our opinion, offering flexible, customizable and replaceable solutions in IPTV user experience is the main factor.

TELEKOMDÜNYASI2011KASIM-ARALIK



TD HABER

BTK 3.ÇEYREK PAZAR VERİLERİNİ AÇIKLADI ALTERNATİF İŞLETMECİLERİN PAZAR PAYI ARTIYOR ICTA ANNOUNCED THIRD QUARTER DATA MARKET SHARE OF ALTERNATIVE OPERATORS INCREASE

B

ilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK), 2011 yılının üçüncü çeyreğine yönelik elektronik haberleşme sektörü verilerini açıkladı. BTK verileri, sabit telefon pazarında yer alan alternatif işletmecilerin abone ve gelirlerindeki artışı gösterirken, 2011’in ikinci çeyreğinde 764 bin olan kullanıcı sayısı, 900 bini aştı. Bu işletmecilerin üç aylık gelirleri de 96.4 milyon TL’den 144.6 milyon TL’ye çıktı. BTK tarafından hazırlanan Temmuz-Ağustos-Eylül dönemine ilişkin Türkiye Elektronik Haberleşme Sektörü Üç Aylık Pazar Verileri Raporu yayınlandı. 2011 yılı üçüncü üç aylık dönem sonu itibariyle Türkiye telekomünikasyon pazarında yaşanan gelişmeler özetle şöyle: HİZMET GELİRLERİ 7.27 MİLYAR TL Bu dönemde, elektronik haberleşme sektöründe faaliyet gösteren işletmecilere 558 yetkilendirme verildi. Türk Telekom ve mobil işletmecilerinin net satış gelirleri yaklaşık 6,03 milyar TL olurken, diğer işletmecilerin yaklaşık 1,24 milyar TL düzeyindeki net satış gelirleriyle birlikte toplam telekomünikasyon hizmet gelirleri yaklaşık 7,27 milyar TL olarak gerçekleşti. Türk Telekom ve mobil işletmecilerin toplam yatırım miktarı yaklaşık 818 milyon TL olurken, diğer işletmeciler tarafından yaklaşık 162 milyon TL yatırım yapıldı. Diğer işletmecilerin yatırım/gelir oranı ise yüzde 13.03 olarak hesaplandı. TRAFİK MOBİLDEN MOBİLE EBITDA marjı Türk Telekom, Turkcell, Avea ve Vodafone

52

TELEKOMDÜNYASI2011KASIM-ARALIK

I

nformation and Communication Technologies Authority (ICTA) announced data of electronic communication related third quarter of 2001. While ICTA data show that subscription and income of alternative operators in fixed line market increase, the number of users were 764 thousand in second quarter of 2011 and this number surpassed 900 thousand in third quarter. Three-months income of these operators increased from 96,4 million TL to 144,6 million TL. Türkiye Electronic Communication Sector ThreeMonths Market Data Report which was prepared by ICTA related July-August was announced. As of third quarter of 2011, developments in telecommunication market of Türkiye are as follows: SERVICE INCOME IS 7,27 BILLION TL In related period, 558 authorizations were given to operators in electronic communication sector. Total telecommunication service income was realized as 7,27 billion TL including net sales income of Türk Telekom and mobile operators was approximately 6,03 billion TL and approximately 1,24 billion TL net sales income of other operators. Total amount of investments of Türk Telekom and mobile operators was approximately 818 million TL and approximately 162 billion TL investments were performed by other operators. The rate of investment/income of other operators was 13,03.


için pozitif değerde gerçekleşti. Toplam mobil trafik miktarı 36,39 milyar dakika olurken, sabit trafik miktarı ise 5,14 milyar dakika oldu. Trafiğin büyük bir kısmını yüzde 82,5 oranı ile mobilden mobile giden trafik oluşturdu. Türk Telekom’un çalışan sayısı 25 bin 342, mobil işletmecilerin toplam çalışan sayısı ise 7 bin 745 ve diğer işletmecilerin çalışan sayısı 4 bin 112 olarak gerçekleşti. Sektör çalışanlarının yüzde 68,14’ü Türk Telekom’da, yüzde 20,80’i mobil sektörde ve yüzde 11,06’sı diğer hizmet alanlarında çalışıyor. SABİTTE PENETRASYON DÜŞÜYOR 15,47 milyon sabit telefon abonesi bulunan Türkiye’de penetrasyon oranı yaklaşık yüzde 21,0 seviyelerine düştü. Bununla birlikte; Türkiye’de ortalama hanehalkı büyüklüğünün 3,97 olduğu göz önünde bulundurulduğunda, sabit telefon hizmetleri pazarında Türkiye’nin önemli bir kesimine ulaşıldığı görüldü. Sabit telefon hizmetleri sunan işletmeciler üzerinden taşıyıcı seçimi yöntemi ile arama yapan kullanıcı sayısı 221 bin 581, taşıyıcı ön seçimi yöntemi ile arama yapan kullanıcı sayısı ise 372 bin 308 oldu. Diğer yöntemlerle bu işletmecileri kullanarak arama yapan kullanıcı sayısı ise 307 bin 140 kişi. Bu işletmecilerin toplam ön ödemeli kart satış adedi ise 3 milyon 143 bin 445’dir. PSTN gelirleri toplam gelirin yüzde 59,6’sını, erişim gelirleri yüzde 28,5’ini, kiralık devre gelirleri yüzde 7,4’ünü ve arabağlantı gelirleri yüzde 4,4’ünü teşkil etti.

TRAFFIC IS FROM MOBILE TO MOBILE EBITDA margin was realized as positive for Türk Telekom, Avea and Vodafone. Total mobile traffic amount was 36,39 billion minutes and total fixed traffic amount was 5,14 billion TL. Traffic from mobile to mobile create a big part of traffic with 82,5 percent. The total number of employees of Türk Telekom was 25 thousand 342, total number of employees of mobile operators was 7 thousand 745 and total number of employees of other operators was 4 thousand 112. 68,14 percent of sector employees work in Türk Telekom, 20,80 percent of them work in mobile sector and 11,06 percent of them work in other service area. PENETRATION ON FIXED DECREASE There are 15,47 million fixed line subscriber in Türkiye where penetration rate decreased approximately 21,0 percent. At the same time; considering average size of household is 3,97 in Türkiye, it is seen significant part was reached in fixed line service market. The number of user which make a call by method of making carrier selection over fixed line operators, was 221 thousand 581, the number of user which make a call by method of making carrier pre-selection was 372 thousand 308. The number of user which make a call by using other methods, was 307 thousand 140. The total number

TELEKOMDÜNYASI2011KASIM-ARALIK

53


TD HABER

900 BİN KULLANICI ALTERNATİF İŞLETMECİYİ KULLANDI Sabitten arama gelirleri brüt bin 385 milyon TL olarak gerçekleşti. Yaklaşık 900 bin kullanıcı, sabit telefon hizmetlerinde alternatif işletmecileri kullanmış olup, bu işletmecilerin üç aylık dönem için gelirleri yaklaşık 144,6 milyon TL olarak gerçekleşti. STH işletmecilerinin ilgili hizmetlerdeki gelir bakımından pazar payları yüzde 22 oldu. Şehir içi trafikte STH işletmecilerinin payı yüzde 7,12, Türk Telekom’un payı yüzde 92,88 olarak gerçekleşti. Şehirlerarası arama trafik miktarındaki STH işletmecilerinin pazar payı yüzde 12,06, Türk Telekom’un ise yüzde 88,94 oldu. Mobile doğru çağrı trafiğinde STH işletmecilerinin payı yüzde 31,09, Türk Telekom’un payı yüzde 68,91 oldu. Yurtdışına doğru çağrı başlatma trafiğinde Türk Telekom’un payı yüzde 70,61, STH işletmecilerinin payı yüzde 29,39 olarak gerçekleşti. Sabit şebekede sonlandırılan uluslararası çağrı trafiğinde Türk Telekom’un payı yüzde 40,38, STH işletmecilerinin payı yüzde 59,62 oldu. Mobil şebekelerde sonlandırılan uluslararası çağrı trafiğinde STH işletmecilerinin payı yüzde 71,61, Türk Telekom’un payı yüzde 28,39 oldu. 116 BİN SABİT NUMARA TAŞINDI Sabit şebekede başlatılan toplam trafikte STH işletmecilerinin payı yüzde 12,50, Türk Telekom’un payı yüzde 87,50 oldu. Türk Telekom şebekesinden en çok aranan kısa numara 163 Telekom Borç Sorma olurken, sabit şebekeden en fazla trafik gönderilen ve alınan ülke Alman-

54

TELEKOMDÜNYASI2011KASIM-ARALIK

of prepaid card sales volume of these operators was 3 million 143 thousand 445. PSTN incomes was 59,6 percent of total incomes, access incomes was 28,5 percent of total incomes, leased line incomes was 7,4 percent of total incomes and interconnection incomes was 4,4 percent of total incomes. 900 THOUSAND SUBSCRIBER USED ALTERNATIVE OPERATOR Income of call from fixed realized as 385 million TL. Approximately 900 thousand users used alternative operator on fixed phone service and incomes of these operators was 144,6 million TL in related quarter. Share of STH operators in terms of incomes in related services was 22 percent. Share of STH operators on local traffic was 7,12 percent, share of Türk Telekom was 92,88 percent. Market share of STH operators on long-distance call was 12,6 percent and share of Türk Telekom was 88,94 percent. Share of STH operators on call towards mobile was 31,09 percent and share of Türk Telekom was 68,91 percent. Share of Türk Telekom on call origination towards overseas was 70,61 percent and share of STH operators was 29,39 percent. Share of Türk Telekom on international call termination traffic on fixed line was 40,38 percent and share of STH operators 59,62 percent. Share of STH operators on international call termination on mobile network was 71,61 percent and share of Türk Telekom 28,39 percent. 116 THOUSAND FIXED NUMBERS WERE PORTED Share of STH operators on total traffic originated on fixed network, was 12,50 percent and share of Türk Telekom was


ya oldu. Sabit abonelerin ortalama başlattığı trafik miktarı 104,4 dakika olurken, Türk Telekom’un abone başına aylık geliri 22,07 TL olarak gerçekleşti. Kasım 2011 itibariyle sabitte taşınan numara sayısı 116 bini geçti. Genişbant internet abone sayısı 13 milyona yaklaştı. İSS hizmetlerinden elde edilen toplam gelir yaklaşık 859 milyon TL’dir. Sabit genişbant abonelerinin yüzde 91’i xDSL teknolojisini kullanırken, AB ortalaması Temmuz 2010 itibariyle yüzde 78 olarak gerçekleşti. Temmuz 2010 tarihi itibariyle AB ülkelerinde ortalama olarak yüzde 16 ile kablo internet bağlantısı tercih edilirken, Türkiye’de kablo internet hizmetinin genişbant içindeki payı yüzde 5’e çıktı. MOBİL İNTERNET ABONESİ ARTIYOR Mobil bilgisayardan ve cepten internet abone sayısı 5 milyon 324 bin 701’e ulaştı. Toplam mobil genişbant internet kullanım miktarı ise 8561TByte oldu. Türkiye’deki sabit genişbant internet abonelerinin yaklaşık yüzde 80,2’si 8 Mbit/s hıza kadar olan bağlantıya sahip abonelik türünü tercih etti. Mobil bilgisayardan internet abonelerinin yüzde 67,1’i 100 Mb üzeri kullanıma sahip. 2 Mbit/sn (dâhil) ile 10 Mbit/sn arasındaki sabit genişbant aboneliğin AB ortalaması yüzde 58 iken bu oran Türkiye’de yüzde 82’ye çıktı. Buna karşılık 10 Mbit/sn üzeri aboneliğin AB ortalaması yüzde 29 iken Türkiye’de yüzde 7’ye düştü. AB ülkelerinde genişbant hizmetlerinde yerleşik işletmecilerin ortalama payı yüzde 44 iken Türkiye’de yüzde 83 seviyelerinde. Türkiye’de nüfusa göre sabit genişbant penetrasyon oranı yüzde 10,2 iken, AB ülkeleri penetrasyon ortalaması yüzde 25,6’dır. Ayrıca mobil genişbant penetrasyon oranı Türkiye’de yüzde 7,2 iken AB ortalaması yüzde 6,1’dir. AB ülkeleri hanehalkı sabit penetrasyon ortalaması yüzde 61,4 iken Türkiye’de yaklaşık yüzde 40,5 olarak gerçekleşti. MOBİL PENETRASYON YÜZDE 100’Ü AŞTI “Nic.tr” kayıtlarında 271 bin 716 adet “.tr” uzantılı alan adı bulunurken, bu alan adlarının, yüzde 71,1’i “com.tr”, yüzde 9,4’ü “gen.tr”, yüzde 4,0’ü “gov.tr”, yüzde 3,9’u “k12.tr” uzantısına sahip. Türkiye’de yaklaşık yüzde 87,9 penetrasyon oranına karşılık gelen toplam 64,8 milyon mobil abone bulunuyor. 3G abone sayısı ise 28,6 milyona ulaştı. 0-9 yaş nüfus hariç olmak üzere mobil penetrasyon oranı yüzde 100’ün üzerine çıktı. Faturalı mobil genişbant abone sayısı 3 milyon 133 bin 289, ön-ödemeli mobil genişbant abone sayısı 2 milyon 191 bin 412 olarak gerçekleşti. Mobil abonelerin yaklaşık yüzde 66’sını ön ödemeli aboneler oluşturuyor. Avrupa’da mobil abonelerin yüzde 30,1’i 3G abonesi iken, Türkiye’de bu oran yaklaşık yüzde 44 seviyelerine ulaşarak AB ortalamasını geçti. Ağustos 2011 itibariyle toplam taşınan numara sayısı 35,6 milyonu aştı. Abone sayısına göre Turkcell yüzde 53,13, Vodafone yüzde 27,53, Avea yüzde 19,33’lük paya sahip. 2011 yılı Eylül ayı itibariyle Turkcell, Vodafone ve Avea’nın abone kayıp oranları sırasıyla yüzde 2,58, yüzde 3,14 ve yüzde 3,97 olarak gerçekleşti. Toplam mobil trafik hacmi 36,39

87,50 percent. The most called number from Türk Telekom network was 163 Türk Telekom Debt Interrogation, Germany was the most sent and received call from fixed line. Average traffic amount originated by fixed subscriber was 104,4 minutes and average revenue of Türk Telekom per user was 22,07 TL. As of November, 2011, the number of ported number on fixed line was more than 116 thousand. The number of broadband subscriber reached 13 million. Total income gained from ISS services, was approximately 859 million TL. 91 percent of fixed broadband subscribers use xDSL technology and EU average was 78 percent as of July, 2010. As of July, 2010 cable internet access was preferred in EU countries with 16 percent averagely and the share of cable internet service in broadband increased 5 percent in Türkiye. THE NUMBER OF MOBILE INTERNET SUBSCRIBER INCREASE The number of internet user via mobile computer and phone reached 5 million 324 thousand 701. Total mobile broadband internet using amount was 8561TByte. Approximately 80,2 percent of fixed broadband internet users preferred subscription type that offer internet access up to 80,2 Mbit/s. 67,1 percent of internet user via mobile computer have internet access over 100Mb. EU average of fixed broadband subscription between 2Mbit/sn and 10Mbit/sn is 58 percent and this rate is reached 82 percent in Türkiye. On the other hand, EU average 10Mbit/sn and over subscription is 29 percent and this rate decreased 7 percent in Türkiye. Average share of incumbent operators in broadband service is 44 percent in EU countries and this rate is around 83 percent in Türkiye. Fixed broadband penetration rate according to population is 10,2 percent in Türkiye and penetration average in EU countries is 25,6 percent. Moreover, mobile broadband penetration rate 7,2 percent in Türkiye and EU average is 6,1 percent. Average of household fixed penetration is 61,4 percent in EU countries and this rate is 405 percent in Türkiye. MOBILE PENETRATION SURPASSED 100 PERCENT There are 271 thousand 716 “.tr” extended domain name in “Nic.tr” registration and 71,1 percent of these domain names is com.tr , 9,4 percent of those is gen.tr , 4,0 percent of those is gov.tr , 3,9 percent of those is k12.tr . There are 64,8 million subscriber corresponding approximately 87,9 penetration rate in Türkiye. The number of 3G subscriber reached 28,6 million. Mobile penetration rate except 0-9 years population is surpassed 100 percent. The number of postpaid mobile broadband subscriber is 3 million 133 thousand 289, the number of prepaid mobile broadband subscriber is 2 million 191 thousand 412. Approximately 66 percent of mobile subscriber is prepaid subscribers. 30,1 percent of mobile subscribers are 3G subscriber in Europe and this rate is approximately 44 percent ans surpassed EU average. As of August 2011, total number of ported number reached 35,6 million. According to the number of subscriber, share of Turkcell 53,13 percent, share of Vodafone is 27,53 percent and

TELEKOMDÜNYASI2011KASIM-ARALIK

55


TD HABER

milyar dakika oldu. Söz konusu trafiğin büyük bir kısmını yüzde 66,49 oranı ile mobil işletmecilerin kendi aboneleri arasındaki trafiği ifade eden şebeke içi trafik oluşturdu. Mobil işletmecilerden diğer mobil işletmecilere doğru giden trafik toplam trafiğin yüzde 27,73’ünü oluşturdu. Mobil şebekelerden en fazla trafik gönderilen ve alınan ülke yine Almanya oldu. Avea, Vodafone ve Turkcell hatlarından en çok aranan kısa numara 112 Acil Servis oldu. MOBİL KULLANIMDA ÖNE GEÇTİK SMS sayısı yaklaşık 38,5 milyar âdet olarak gerçekleşirken, MMS sayısı yaklaşık 36 milyona yükseldi. Konuşma gelirleri; Turkcell’in gelirlerinin yüzde 69,1’ini, Avea’nın gelirlerinin yüzde 74,0’ünü ve Vodafone’un gelirlerinin yüzde 74,2’sini oluşturdu. SMS+MMS gelirleri Turkcell’in gelirlerinin yüzde 11,2’sini, Avea’nın gelirlerinin yüzde 11,3’ünü ve Vodafone’un gelirlerinin yüzde 14’ünü oluşturdu. Data gelirleri ise Vodafone’da yüzde 8,2, Avea’da yüzde 10,9 ve Turkcell’de yüzde 11,6 paya sahip oldu. Turkcell için abone başına ortalama aylık gelir 21,1 TL, Vodafone için 21,5 TL, Avea için ise 21,3 TL’dir. Turkcell’in MoU değeri 219,8 dakika, Avea’nın 318,5 dakika ve Vodafone’un ise 294,8 dakika olarak gerçekleşti. Türkiye, 261 dakika olan ortalama aylık mobil kullanım süresi ile İrlanda, Norveç, İngiltere, İspanya, İtalya, Portekiz ve Almanya’nın üstünde yer aldı. Alternatif işletmecilerin toplam fiber uzunluğu 34 bin 165 km’dir. Telekom’un ise 2011 yılı birinci çeyrek itibariyle 134 bin km fiber altyapısı bulunuyor. Bunun yaklaşık 114 bin km’si omurga, geri kalan kısmı erişim amaçlı kullanılıyor. Altyapı işletmecilerinin toplam abone sayısı 32 bin 341 olurken, bu hizmetlerden elde ettikleri toplam gelir yaklaşık 103 milyon TL seviyesini buldu. IPTV ABONESİ 27 BİNİ AŞTI TÜRKSAT’ın toplam Kablo TV abone sayısı 1 milyon 236 bin 89 olurken, Teledünya markasıyla hizmette olan sayısal kablo TV abone sayısı 409 bin 792 olarak gerçekleşti. Kablo telefon hizmetinden yararlanan 18 bin 309 abone bulunuyor. 27 bin 460 abone IPTV hizmetinden faydalanıyor. Kablo internet abone sayısı 407 bin 502’ye ulaştı. Uydu haberleşme hizmetleri konusunda yetkilendirilmiş işletmeciler 10 bin 749 aboneye hizmet sunuyor. Bu hizmete ilişkin toplam gelirler yaklaşık 37,8 milyon TL seviyesinde gerçekleşti. Uydu platform hizmetlerinde toplam abone sayısı 3 milyon 708 bin 652 olurken, bu hizmete ilişkin gelirler yaklaşık 24,4 milyon TL olarak gerçekleşti. GMPCS Mobil Telefon hizmet grubunda toplam abone sayısı 2 bin 958, gelir yaklaşık 4 milyon TL olarak gerçekleşti. Rehberlik hizmeti işletmecilerinin toplam çağrı sayısı 16 milyon 129 bin 748 olurken, toplam çağrı süresi 20 milyon 664 bin 339 dakikadır. Üç aylık gelirleri ise yaklaşık 21,4 milyon TL olarak gerçekleşti. Ortak kullanımlı telsiz hizmeti sunan işletmecilerin toplam abone sayısı bin 579, kullanıcı sayısı 34 bin 83, toplam geliri yaklaşık 1,8 milyon TL olarak gerçekleşti.

56

TELEKOMDÜNYASI2011KASIM-ARALIK

share of Avea is 19,33 percent. As of September, 2011, subscriber loss rate of Turkcell, Vodafone and Avea are 2,58 percent, 3,14 percent and 3,97 percent respectively. Total mobile traffic volume was 36,39 billion minutes. Intra-network traffic meaning traffic between operator’s own subscriber, create a big part of total traffic with 66,49 percent. Traffic from mobile operators to other operators was 27,73 percent of total traffic. Germany was most call sending and receiving country again. The most called number from Turkcell, Vodafone and Avea was 112 Emergency Service. WE GET AHEAD ON MOBILE USE While the number of SMS was 38,5 billion, the number of MMS increased 36 million. Talking income create 69,1 percent of Turkcell’s income, 74,0 percent of Avea’s income and 74,2 percent of Vodafone’s income. SMS+MMS income create 11,2 percent of Turkcell’s income, 11,3 percent of Avea’s income and 14 percent of Vodafone’s income. Data income create has 8,2 percent share in Vodafone, 10,9 percent share in Avea and 11,6 percent share in Turkcell. Average monthly income per user was 21,1 TL for Turkcell, 21,5 TL for Avea and 21,3 TL for Vodafone. MoU value of Turkcell was 219,8 minutes, of Avea 318,5 minutes and of Vodafone 294,8 minutes. Türkiye precede Ireland, Norway, England, Spain, Italy, Portugal and Germany with average monthly mobile use amount, is 261 minutes. Total fiber length of alternative operators was 34 thousand 165 km. As of first quarter, Türk Telekom has 134 thousand km fiber infrastructure. Approximately 114 thousand km of this is used for strength is backbone and the rest of the strength is used for access. Total number of subscriber of alternative operators is 32 thousand 341 and total revenue which gained by these services, reached 103 million TL. THE NUMBER OF IPTV SUBSCRIBER SURPASSED 27 THOUSAND The total number of Cable TV subscriber of TÜRKSAT is 1 million 236 thousand 89 and the number of digital cable TV which is in use under the brand of Teledünya, is 409 thousand 792. There are 18 thousand 309 subscriber who take cable phone service. 27 thousand 460 subscriber take IPTV service. The number of cable internet subscriber reached 407 thousand 502. Operators which were authorized on satellite communication services, offer service to 10 thousand 749 subscriber. Total revenue related this service realized approximately 37,8 million TL. The total number of subscriber on satellite platform service is 3 million 708 thousand 652 and total revenue related this service is approximately 24,4 million. Total number of subscriber is 2 thousand 958 in GMPCS Mobile Phone service group and the revenue realized approximately 4 million TL. Total number of call of consultancy service operators is 16 million 129 thousand 748 total call duration is 20 million 664 thousand 339 minutes. The revenue for three-months realized approximately 21,4 million TL. Total number of subscriber of operators which offer shared radio service is a thousand 579 and the number of subscriber is 34 thousand 83 and revenue is approximately 1,8 million TL.



TD HABER

2012 PROGRAMI YAYINLANDI TEKNOLOJİ TRANSFER OFİSLERİ KURULACAK 2012 PROGRAM TECHNOLOGY TRANFER OFFICES WILL BE ESTABLISHED

H

58

T

ükümet, önümüzdeki yıl gerçekleştireceği hedeflere yönelik olarak hazırlanan 2012 Yılı Programı’nı yayınladı. Kalkınma Bakanlığı tarafından yayınlanan programda, Ar-Ge ve yeniliğin geliştirilmesi ile bilgi ve iletişim teknolojilerinin yaygınlaştırılmasına yönelik hedefler de sıralandı. Bu hedeflere 2010 yılı Aralık sonuna kadar ulaşılması hedefi benimsendi. Bilişim Vadisi’nde yer alacak şirketlere verilecek destekler belirlenirken, 2012 yılı içinde de vadinin kurumsal yönetim modeli belirlenecek.

he Government published 2012 program which was prepared intended for target will be performed in next year. In the program that was published by Development Ministry, targets were sorted intended for development of R&D and innovation and extend information and communication technologies. Target to achieve these targets until end of the December, 2012 was adopted. Donations which will be given to companies will take a part Informatics Valley, were determined and corporate management model of the Valley will be determined in 2012.

2012 yılı Programında, Ar-Ge ve bilgi ile iletişim teknolojilerine yönelik hedefler sıralanırken, bu alanlarda çeşitli öncelikler ve bu önceliklere ulaşmaya yönelik tedbirler yer aldı. Programa göre, Ar-Ge ve yenilik alanında öncelikli olarak, ulusal yenilik sistemindeki aktörler arasında işbirliği geliştirilecek, özel kesimin sistem içerisindeki etkinliği artırılacak ve bu alanda uluslararası işbirliği geliştirilecek. Bu önceliğe yönelik tedbirler kapsamında ise Bilim, Teknoloji ve Yenilik Stratejisi Eylem Planı güncellenecek. 2011-2016 dönemini kapsayan Bilim, Teknoloji ve Yenilik Stratejisinin eylem planı ilgili tarafların katılımıyla hazırlanacak. Bilim, araştırma, teknoloji ve yenilik alanlarında toplumsal farkındalık artırılacak. Bilim Merkezleri ve müzeleri kurulması çalışmaları devam ettirilecek, yazılı ve görsel basın aracılığı ile toplumsal farkındalık artırılacak, yarışma, burs ve bilim şenlikleriyle gençler ve çocuklar teşvik edilecek. Ayrıca müfredatta yenilik kültürü ve farkındalığını artırıcı programlara yer verilecek.

In the 2012 Program, targets intended for R&D and information and communication technologies were sorted and various priorities in this field and measures for achieving these priorities were taken apart. According to the Program, in the field of R&D and innovation collaboration between actors will be developed in the field of national innovation system, effectiveness of private sector will be increased in the system and international collaborations will be developed in this field. Within the scope of measures intended for priorities, Science, Technology and Innovation Strategy Action Plan will be updated. Action plan of Science, Technology and Innovation Strategy including 2011-2016 will be prepared with participation of related parties. Social awareness will be increased in the field of science, research, technology and innovation. Studies for Science Center and establishment of museums will be continued and social awareness will be increased by written and visual media, young and children will be promoted by competition, grant and science fest. Moreover there will be programs which will increase innovation

TELEKOMDÜNYASI2011KASIM-ARALIK


AR-GE DESTEKLERİNİN ETKİSİ ARAŞTIRILACAK

culture and awareness, in curriculum. EFFECT OF R&D SUPPORT WILL BE RESEARCHED

2012 Programı kapsamında, başta KOBİ’ler olmak üzere, özel kesimin Ar-Ge kapasitesi ve Ar-Ge’ye olan talebinin artırılması sağlanacak, yenilik tabanlı girişimcilik desteklenecek. Bu çerçevede de özel sektöre aktarılan Ar-Ge desteklerinin etki analizi yapılacak. Özel sektör tarafından yürütülen Ar-Ge projelerine verilen desteklerin, yenilik kültürünün oluşmasına ve faydaya dönüşmesine yönelik etki analizi çalışması yapılacaktır. KOBİ’lere sağlanan Ar-Ge destekleri etkinleştirilecek ve yaygınlaştırılacak. KOBİ’lerin Ar-Ge talebini artıracak faaliyetler sürdürülecek. KOBİ’lerin Ar-Ge finansmanına destek olmak üzere başlangıç ve risk sermayesi uygulamaları etkinleştirilecek ve yaygınlaştırılacak. Özel sektör ile üniversiteler arasında Ar-Ge ve yenilik faaliyetlerinin desteklenmesine yönelik işbirliğinin yaygınlaştırılması sağlanacak, KOBİ’ler ve girişimcilerin Ar-Ge, yenilik ve endüstriyel uygulamaya yönelik projeleri desteklenecek.

Within the scope of 2012 Program, R&D capacity of private sector especially SMEs and demand for R&D will be increased and innovation-based entrepreneurship will be supported. Effect analysis of R&D supports which were transferred to private sector, will be made. Effect analysis studies for supports which were given R&D projects carried by private sector, will be made intended for creating innovation culture and transforming benefit. R&D supports for SMEs will be made effective and extend. Studies will be carried out to increase demand of SMEs for R&D. Beginning and risk capital application will be made effective and extend to support to R&D finance of SMEs. Collaboration will be extended intended for support to innovation and R&D activities of private sector and universities projects of SMEs and entrepreneur intended for R&D, innovation and industrial application will be supported.

TEKNOGİRİŞİM TANITILACAK

SANAYİCİLERE

TECHNOENTREPRENEURSHIP PROJECT WILL BE INTRODUCED TO INDUSTRIALIST

Yenilikçi genç girişimcilerin kurduğu şirketlerin sayısı artırılacak. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafın-

The number of companies that were founded by younginnovative entrepreneur will be increased. To introduce

PROJELERİ

TELEKOMDÜNYASI2011KASIM-ARALIK

59


TD HABER

dan yürütülen Teknogirişim Sermayesi Desteği uygulaması geliştirilerek genç girişimciler tarafından üretilen teknolojilerin sanayicilere tanıtılması ve bu teknolojilerin ticarileşmesi sağlanacak. Özel sektör ile üniversiteler ve araştırma kurumları arasındaki işbirliğini geliştirmeye yönelik programlar ve rekabet öncesi Ar-Ge işbirlikleri ile yenilik tabanlı rekabetçi kümelenme çalışmaları desteklenecek. İlgili kamu kurum ve kuruluşları, özel sektör ve sivil toplum kuruluşlarında bilim ve teknoloji alanında işbirliği ağları ve platformları ile ilgili olarak mevcut programlar yaygınlaştırılacak ve yeni programların başlatılması sağlanacak. Teknoloji Geliştirme Bölgelerinin etkinliği artırılacak. Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanununda değişiklik yapılmasına ilişkin kanun yürürlüğe girerken, ilgili uygulama yönetmeliği hazırlanacak.

technologies that are produced by young entrepreneur, to industrialist will be provided by improving application of Techno entrepreneurship Capital Support that is carried out by Science, Industry and Technology Ministry and it will be provided to commercialization of these technologies. Programs intended for improving collaboration between private sector, universities with research companies, R&D collaborations before competition and innovation-based competitive clumping activities will be supported. Existing programs about collaboration networks and platforms in the field of technology and science in related public organizations, private sector and nongovernmental organizations will be extended and new programs will be started. Effectiveness of Technology Development Area will be increased. While law for change on Technology Development Area Law comes into force, related application legislation will be prepared.

TEKNOLOJİ TRANSFER OFİSLERİ KURULACAK Araştırma sonuçlarının ticarileştirilmesi ve teknoloji transferi uygulamaları etkinleştirilecek. Araştırma sonuçlarının fikri mülkiyet haklarına ilişkin mevzuat düzenlemeleri gerçekleştirilecek. Türkiye için uygun Teknoloji Transfer Ofisi modeli tamamlanarak pilot ölçekte uygulaması başlatılacak. Dışa bağımlılığın yüksek olduğu sektörlerde yerli ürün ve teknolojiler geliştirilmesine yönelik araştırma programları öncelikli olarak desteklenecek ve etkinleştirilecek. Özellikle savunma, sağlık ve enerji gibi sektörlerden sorumlu kamu kuruluşlarında Ar-Ge destek programları geliştirilecek. TÜBİTAK tarafından yürütülen TARAL Programı kapsamındaki projelerde ve araştırma altyapısı desteklerinde öncelik bu alanlara verilecek. Araştırmacı insan gücü, özel sektörün ihtiyaçları da dikkate alınarak nitelik ve nicelik yönünden geliştirilecek. Öncelikli alanlar başta olmak üzere özel sektör- üniversite işbirliğini geliştirmeye yönelik araştırmacı insan gücü programları desteklenecek, mevcut araştırma kapasitesinin nitelik ve nicelik yönünden artırılabilmesi amacıyla yeni programlar geliştirilecek ve mevcut burslar artırılacak. Yurt dışındaki yerli ve yabancı, nitelikli araştırmacıların Türkiye’de çalışması özendirilecek.

TECHNOLOGY TRANSFER OFFICES WILL BE ESTABLISHED Commercialization of research results and application of technology transfers will be made effective. Legislation regulation related intellectual property right of research results will be made. The most appropriate Technology Transfer Office to Türkiye will be completed and applied as a pilot. Research Program intended for develops domestic technologies and product in sector where external dependence is so high will be supported primarily and will be made effective. R&D support program will be developed in public organizations which are responsible for especially defense, health and energy. Priority will be given to this field in projects and research infrastructure supports within the scope of TARAL Program carried out by TÜBİTAK. Researcher man power will be developed in terms of qualification and quantity as considering needs of private sector. Especially priority fields, researcher man power programs will be developed intended for improve private sector- university collaboration , new programs will be developed with the purpose of increasing current research capacity in terms of qualification and quantity and current grant will be increased. Domestic or foreign qualified researchers will be encouraged to work in Türkiye.

AR-GE YOL HARİTASI ÇİZİLECEK R&D ROAD MAP WILL BE DRAWN Türkiye’deki araştırma altyapılarını etkinleştirecek yol haritası çalışmaları başlatılacak. Kaynakların etkin kullanımı ve araştırmacıların birlikte çalışmasını sağlamak üzere kamu kurumlarında, özel kesimde ve üniversite-

60

TELEKOMDÜNYASI2011KASIM-ARALIK

Road map studies will be started in order to make research infrastructure effective in Türkiye. Türkiye R&D infrastructure road map which will provide to be established re-


lerde kurulan ve kurulacak araştırma merkezlerinin öncelikli alanlarda ve belli yerlerde oluşturulmasını sağlayacak Türkiye Ar-Ge altyapı yol haritası çalışmaları başlatılacak. Araştırma merkezlerinin daha etkin kullanımını ve sürdürülebilirliğini sağlamak üzere, merkezlerin özel sektör ve ilgili kamu kurum ve kuruluşları ile işbirliği kurmaları, yönetimi, sürdürülebilir finansmanı, personel istihdamı, tüm araştırmacılara 7 gün 24 saat hizmet verebilecek şekilde açık olması, performanslarının izlenmesi ve değerlendirilmesi gibi konularda idari ve yasal düzenlemeler yapılacak.

search center in universities, private sector and public organizations in prior area and significant field, will be started in order to provide effective use of resources and collaboration of researchers. Administrative and legal regulations will be performed in order to more effective use and sustainability of research centers in the field of making collaboration centers with related public organizations and private sector and being management, sustainable finance, personal employment of centers open to whole researcher 7 days 4 hours, determination and evaluation of performance. TENDER FOR “tr.” SYSTEM WILL BE ANNOUNCED

“.tr” SİSTEMİ İÇİN İHALE AÇILACAK 2012 Programı’nın bilgi ve iletişim teknolojilerine yönelik hedefleri kapsamında da bilgi toplumu politika ve stratejileri yenilenecek, bunların etkin bir şekilde koordinasyonu, uygulanması ve sonuçlarının izlenmesi sağlanacak. Bu kapsamda, yeni bir bilgi toplumu stratejisi hazırlanacak ve uygulamaya konulacak. Bilgi ve iletişim teknolojileri altyapısının geliştirilmesi amacıyla elektronik haberleşme sektöründe alternatif altyapı ve hizmetlerin sunumuna önem verilerek sektörde rekabet ortamı geliştirilecek. “.tr” uzantılı internet alan adları yönetimi yeniden yapılandırılacak. “.tr” ağ bilgi sisteminin (TRABİS) belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde kurdurulması ve işlettirilmesi amacıyla yapılacak ihaleye ilişkin danışmanlık hizmeti alınacak ve ihale bu çerçevede düzenlenecek. Bilgi ve iletişim teknolojileri sektörü için ulusal piyasa gözetimi ve denetimi sisteminin geliştirilmesi ve e-piyasa gözetimi ve denetimi sistemi oluşturma çalışması başlatılacak. Bilgi ve iletişim teknolojileri altyapısındaki bölgesel farklılıklar azaltılarak, toplumun tüm kesimlerinin genişbant teknolojileri başta olmak üzere bilgi ve iletişim teknolojilerine uygun maliyetlerle erişimi artırılacak.

Within the scope of targets of 2012 Program intended for information and communication technologies, information society policy and strategy will be renewed, coordination, application and of these policies and strategies will be provided and to monitored results will be performed. Within this scope, new information society strategy will be prepared and applied. Competition environment will be created by considering importance of alternative infrastructure and service offering in electronic communication sector in order to develop infrastructure of information and communication technologies. Management of internet domain names with “tr.” extension will be restructured. Consultancy service will be taken for auction which will be issued set up and operate “tr.” Information network (TRABİS) system in determined principles and procedures and the auction will be issued within this scope. Studies for developing national market surveillance and control system in information and communication technologies and e-market surveillance and control system will be started. Access to information and communication technologies especially broadband technologies will be provided at relevant cost will be provided by decreasing regional differences on infrastructure of information and communication technologies.

BİLİŞİM VADİSİ’NİN YÖNETİM MODELİ BELİRLENECEK

MANAGEMENT MODEL OF INFORMATICS VALLEY WILL BE DETERMINED

Elektronik Haberleşme Altyapısı Olmayan Köy, Mezra ve Benzeri Yerleşim Yerlerine Telefon ve İnternet Altyapısının Kurulması Ve İşletilmesi Projesi kapsamındaki çalışmalar yürütülecek. 2014 yılına kadar, büyük kısmı Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesinde, 2 bin 500 civarında yerleşim yerine kurulması amaçlanan telefon ve internet altyapısının, 2012 yılı içerisinde 400 sahada faaliyete geçmesi sağlanacak. Nitelikli bilişim çalışanları yetiştirilmesi amacıyla sertifika programları yaygınlaştırılacak. Bilgi ve iletişim teknolojileri sektöründe Ar-Ge faaliyetlerini ve sektörün yurtdışına açılımını desteklemek üzere çalışmalar yürütülecek. Bilişim Vadisi Projesine ilişkin çalışmalara devam edilecek. Bilişim Vadisi’nin kurumsal yönetim modeli belirlenecek, ihtiyaç duyulan mevzuat düzenlemeleri yapılacak, Bilişim Vadisi kurgusu içinde düşünülen bölgeler için projelendirme çalışmaları tamamlanacak ve uygulama çalışmalarına başlanacak.

Studies will be carried out within the scope of To Set Up and Operate Phone and Internet Infrastructure to Village, Country and Similar Area which have not Electronic Communication Infrastructure. It will be provided to put into use phone and internet infrastructure which will be planned to set up 2 thousand 500 settlement in especially East and South East Anatolia Region until 2014, in 500 area in 2012. Certificate programs will be extended in order to train qualified informatics employees. Studies will be carried out in order to support R&D activities and expand the sector to overseas in the field of information and communication sector. Studies related Informatics Valley will be continued. Corporate management model of Informatics Valley will be determined, required regulations will be prepared, project designing studies for areas that were planned within the installation of Informatics Valley, will be completed and application studies will be started.

TELEKOMDÜNYASI2011KASIM-ARALIK

61


E-MAK@LE

“MEHTER TAKIMI MODUNDAYIZ: 2 İLERİ 1 GERİ” Like a Janissary Band: 2 Steps Forward and 1 Step Back…

Muzaffer Yıldırım Merhaba Sevgili Dostlar,

muzaffer.yildirim@ega.com.tr

Bugünlerin en popüler konularının başında Elektronik Doküman ve Arşiv Yönetim Sistemleri geliyor. Neredeyse her hafta birkaç Kurumun bu konudaki ihalesi var. Sanıyorum 2012 bu konuda oldukça hareketli geçecek. Elektronik Doküman ve Arşiv Sistemini kurup hayata geçirmek aslında hiç kolay değil, yüzyılların alışkanlığını terketmek gerekiyor. Ancak bu uygulamları uyguladıkları kararlı politikalarla başarıyla hayata geçirmiş Kurumlar da var. Gelecek ay sizlere bu örneklerden birini aktaracağım. Bu ay mehter takımı modunda 2 ileri 1 geri ilerleyen e-devlet çalışmalarımızla ilgili ilginç haberleri paylaşmak istiyorum. İlk haberimiz Yusuf Çağlayan’dan. Avrupa yolundaki Türkiye’nin BT karnesini özetliyor. İşte haberimiz:

Hello Dearest Friends, Nowadays, Electronic Document and Archive Management Systems is one of the most popular issues. Almost every week there are a couple of tenders announced by related institutions. I think we will have lively times in 2012 in this regard. Indeed, it is not easy to install and implement Electronic Document and Archive System; it requires abandoning the habit of centuries. However, some institutions already began to implement these applications successfully by following decisive policies. Next month I will quote one example. This month, I want to share interesting news about our e-government studies continuing like a janissary band 2 steps forward and 1 step back. Our first news is from Yusuf Çağlayan. Here’s news that sums up IT situation in Türkiye on its way to the EU:

62

TELEKOMDÜNYASI2011KASIM-ARALIK


“Avrupa Komisyonu (AK) tarafından Avrupa Parlamentosu’na sunulan “Türkiye 2011 Yılı İlerleme” raporunda elektronik haberleşme ve bilgi teknolojileri konusunda ilerleme kaydedildiği ancak ilerlemenin sınırlı kaldığına dikkat çekildi. Komisyonun 1997 yılında gerçekleştirilen Lüksemburg Zirvesi sonuç bildirgesine uygun olarak her yıl sunulan ilerleme raporunda, “Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK), bu fasıldaki müzakereler bakımından kilit unsur olan elektronik haberleşme müktesebatıyla uyum sağlamaya devam etmiştir” denildi. Elektronik haberleşme konusunda, özellikle çıkarılan yönetmeliklerle bazı ilerlemeler kaydedildiğine dikkat çekilen raporda buna karşın kanun ve yönetmeliklerin uyumlaştırılması ve uygulanması için daha fazla çaba sarf edilmesi gerektiği vurgulandı. Özellikle, tüketici haklarına ve sunulan hizmetlerin kalitesine ilişkin yönetmeliklerin çıkarılması ve düzenleyici kurumun faaliyetlerinin şeffaflığında ve hesap verebilirliğinde artış yaşanması Avrupa Komisyonu tarafından olumlu karşılanırken Elektronik Haberleşme Kanunu’ndaki bazı tutarsızlıklar ise sürdüğüne dikkat çekildi. Yetkilendirme, spektrum yönetimi, erişim ve arabağlantı, perakende tarife düzenlemesi ve pazar analizi usulleri konularındaki bazı hükümlerin AB çerçevesi ile farklılıklar gösterdiğine dikkat çekilen raporda birincil mevzuatın basitleştirilmesi gerektiğinin ise altı çizildi. AK tarafından hazırlanan raporda Türkiye’de görmek istediği değişikliklerin başında ise sayısal yayıncılık ve sayısal kar politikası da dâhil olmak üzere spektrum yönetiminin bazı unsurlarının veya sınırdaki yayın frekanslarının daha fazla açıklığa kavuşturulması oldu. Evrensel hizmet yükümlülüklerinin kapsamı ve uygulanmasının AB müktesebatına uyumlu olmadığına değinilen “Sanal mobil ağ operatörü hizmetlerinin yetkilendirilmesi ve genişbant kablosuz erişim hizmeti operatörlerinin yetkilendirilmesine ilişkin uygulama yönetmeliği henüz çıkarılmamıştır” ifadelerine yer verildi. İlerleme raporunda BTK tarafından hayata geçirilen numara taşınabilirliği sistemi ise Türkiye’nin gerçekleştirdiği önemli ilerlemeler arasında yer aldı. Düzenleyici maliyet muhasebesi ve rekabetçi korunma tedbirleri getirilmesini de olumlu karşılayan AK, sabit telefon ve genişbant pazarlarına giren yeni girişimcilerin haklarının uygulanmasında ise güçlük çıktığını ve bunun da sınırlı rekabete yol açtığına dikkat çekti. Mobil telefon piyasasında rekabetin ise daha etkin olduğunun belirtildiği raporda mobil operatörlerden alınan iletişim ücretlerinin hâlâ yüksek olduğu ifade edildi. Bilgi toplumu hizmetlerine ilişkin değerlendirmelerin de yer aldığı raporda “İnternet Alan Adları Yönetmeliği ve Kamu Kurum ve Kuruluşları ile Gerçek ve Tüzel Kişilerin Elektronik Haberleşme Hizme-

In Türkiye 2011 Progress Report, presented by the European Commission (EC) to the European Parliament, it is noted there is some progress in the field electronic communications and information technologies, but it is rather limited. In the progress report, presented each year in accordance with the final declaration of Luxembourg Summit of the Commission in 1997, it is stated: “Information and Communication Technologies Authority (ICTA) continued to align with the electronic communications acquis, which is a key element in the accession process.” It is noted that Türkiye has made some progress in the area of electronic communications, in particular by implementing regulations, but further efforts are required for the alignment and enforcement of laws and regulations. In particular, EU responded positively that implementing regulations regarding customer rights and quality of services were introduced and the transparency and accountability of the regulator›s activities improved. But it is also underlined that several inconsistencies remain in the main Electronic Communications Law. It is stated that some provisions on authorization, spectrum management, access and interconnection, retail tariff regulation, and market analysis procedures diverge from the EU framework and therefore primary legislation needs to be simplified. According to the report prepared by the EC, further clarifications on some aspects of spectrum management, including digital broadcasting and digital dividend policy, or broadcasting frequencies at the border are needed. Underlying that scope and implementation of universal service obligations are not in line with the acquis, the report draws attention to the fact that: “The authorization of mobile virtual network operator services (MVNO) and issuance of the implementing regulation on authorization of broadband wireless access services operators are pending.” In the progress report, it is stated that significant progress has been made on introducing competitive safeguards, in particular number portability and regulatory cost accounting, but enforcement of rights of new entrants in fixed voice and broadband markets is proving to be difficult in practice, resulting in limited competition. It is also noted that competition has been more active in the mobile market, but communication charges imposed on mobile operators remain high. As regards information society services, these statements are used in the report: “limited progress towards legislative alignment can be reported. Implementing regulations regarding the names of internet domains and rules of coded or encrypted communication were adopted.

TELEKOMDÜNYASI2011KASIM-ARALIK

63


E-MAK@LE

ti İçinde Kodlu veya Kriptolu Haberleşme Yapma Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik kabul edilmiştir. Türkiye, şartlı erişim hizmetlerinin korunmasına ilişkin AB müktesebatını iç hukukuna henüz aktarmamıştır; şartlı erişime dayanan veya şartlı erişimi içeren hizmetlerin hukuki korunmasına ilişkin Avrupa Sözleşmesi’ni imzalamamıştır” ifadelerine yer verildi. Türkiye’nin Elektronik İmza Kanunu ile ilgili AB direktifi arasında farklılıklar bulunduğuna dikkat çeken AK, ayrıca, Türkiye’nin, e-Ticaret Direktifini iç hukuka aktaracak mevzuatı henüz kabul etmediğini bunun yerine bir eşleştirme projesinin yürütüldüğünü vurguladı. Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı’nın erişim engelleme kararlarının da geniş bir biçimde eleştirildiği AK ilerleme raporunda internet içeriği ve internet ortamına erişim sağlayıcıların çalışma koşullarının düzenlendiği kanunun, ifade özgürlüğünü koruyan uluslararası standartlarla uyumlu olmadığına dikkat çekildi. İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanunun gözden geçirilmesi gerektiğine değinilen raporda İnternet Kurulu tarafından başlatılan 5651 sayılı kanun üzerinde değişiklik yapılması çalışmaları ise yer almadı.” İlerleme Raporunda ilerlemenin sınırlı kaldığı ifade ediliyor. Rapor biraz moralimizi bozuyor olsa da diğer haberler umudumuzu canlandırıyor. Bilgi Çağı’nda yayımlanan haberlerde verilen e-devlet kapısı kullanım oranı yüksekliği yüzümüzü güldürüyor. Gerçi ilaç süresini görmek için başka yerden hizmet alamayan vatandaşlarımızın zorunlu kullanımlarının bu sayıyı arttırdığı bilinse de vatandaşlarımızın teknoloji kullanımına gün geçtikçe alışmaya başlaması hepimiz için umut verici. İşte haberimiz: “Kamu kurumlarının sunduğu hizmetleri tek noktada birleştiren ‘’turkiye.gov.tr’’nin kayıtlı kullanıcı sayısı 10 milyonu aştı. Reçetelere yazılan ilaçların takibi internetten yapabilecek. ‘’Devletin kısa yolu’’ parolasıyla başlatılan ‘’e-devlet’’ uygulaması çerçevesinde vatandaşlar, internete girerek, yeni ilaç alıp alamayacaklarını görebilecek. Kayıtlı kullanıcısı 10 milyon 363 bin 389’a yükselen ve kamu kurumlarının sunduğu hizmetleri tek noktada birleştiren ‘’turkiye. gov.tr’’ adresine yeni hizmetler eklendi. Artık vatandaşlar, reçeteye yazılan ilaçlarının takibini yapabilecek. ‘’e-devlet kapısı’’ üzerinden 38 kurumun verdiği hizmet adeti 283’e yükseldi. Artık, ‘’İlaç yazdırma vakti geldi mi?’’ sorusuna vatandaşlar, söz konusu hizmet ile kullandıkları ilaçları sorgulayabilecek, ne zaman yeniden alabileceğini öğrenecek. Tek site üzerinden yüzlerce sorgulama fırsatı sağlayan ‘’e-devlet’’ parolası sayesinde vatandaşlar, haklarında açılmış savcılık soruşturması veya davaları ve bu davaların seyrini internetten öğrenebiliyor. ‘’e-devlet’’ uygulaması çerçevesinde ayrıca veliler çocuklarının derslerinin durumunu da takip edebiliyor. Emniyet Genel Müdürlüğü sistemi üzerinden satın almayı düşündüğünüz araçla ilgili plaka sorgulaması yaparak araç üzerinde rehin olup olmadığını öğrenebiliyorsunuz. Sistem ayrıca, sürücü belgenize verilen ceza puanı, sigortalı hizmet dökümü, SGK’ya

64

TELEKOMDÜNYASI2011KASIM-ARALIK

Turkey has not yet transposed the acquis on the protection of conditional access services, nor signed up to the European Convention on the legal protection of services based on conditional access.” EC also draws attention to the fact that there are discrepancies between the law on electronic signature and the EU Directive and moreover Türkiye has yet to adopt legislation transposing the Ecommerce Directive, although a twinning project exists for this directive. In the progress report, in which access restriction decisions of Telecommunications Directorate are criticized broadly, it is stated that the law on internet content and the conditions under which internet providers can operate are not in line with international standards protecting freedom of expression and may affect citizens› rights relating to internet access. Although it is noted that Law on Regulation of Internet Publications and Combating against Crimes Committed through These Publications should be reviewed, studies on Law No. 5651 launched by Internet Board are not mentioned in the report. In the progress report, it is expressed that there is only a limited progress. Although this report lowers our spirits, there is also some good news. For example we are happy to hear the news published in Bilgi Çağı about the high usage rate of e-government gateway. Indeed, our citizens cannot see the duration of drags anywhere else and this compulsory usage increase the usage rate of egovernment. Nevertheless, it is promising for all of us to see that our citizens begin to get used to this technology in each passing day. Here is our news: The number of registered users of “turkiye.gov.tr” that combines all services of public institutions into a single point exceeded 10 million. It is possible to follow the drugs written in prescriptions. Within the scope of “e-government” application initiated with the motto of “easy access to the government” citizens will be able to see whether they can get new drugs or not through the internet. New services were added to “turkiye.gov. tr” serving 10 million 363 thousand 389 registered users and combining various services of public institutions. Citizens can follow drugs written in prescriptions. Now, 283 services of 38 public institutions are offered through e-government gateway. Citizens who want to know “Is it time for their drugs?” can query their drugs and learn when they can get them by means of this system. By using “e-government password” that provides the opportunity to make hundreds of query through a single site, citizens can get information about the investigations or proceedings related to them and learn the course of this litigation from the internet. Within the framework of e-government application, parents also can monitor the status of their children›s courses. Through the system of General Directorate of Security, you can learn whether the vehicle you are considering buying is a pledged asset or not by querying the license plate. System also allows following


olan borçların durumu, vergi levhası sorgulaması gibi pek çok işlemin takibine olanak sağlıyor. ‘’e-devlet’’ hizmetleri arasında, Cumhurbaşkanlığı’na ve Başbakanlığ’a istek ve şikayet iletilerini göndermek gibi işlemler de yer alırken; tüm kamu ihalelerini de tek adresten takip etmeye yönelik uygulama hizmet veriyor. Tüm bakanlıkların bağlı olduğu ‘’e-devlet kapısı’’ sistemi üzerinden ayrıca, Milli Savunma Bakanlığı’nın asker alım işlemleri de takip edilebiliyor. Vatandaşlar kullanmakta oldukları veya almak istedikleri cep telefonunun kaçak olup olmadığını da Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu üzerinden takip edip; IMEI sorgulaması yapılabiliyor. Sistem, aile hekimi ve organ nakli bilgilerini de takip etmeye olanak sağlıyor. ‘’e-devlet kapısı’’nın sunduğu hizmetler arasında Türkiye’de ve dünyada hava tahminlerine ilişkin raporlar da yer alıyor. Sistem üzerinden ayrıca, markalar veya firmalar hakkında tüketici şikâyeti yapılıp; mevcut şikayetlerin seyri takip edilebiliyor. Geliştirilen özel program sayesinde ‘’www.turkiye.gov.tr’’ adresi üzerinden sunulan hizmetlere, internet bağlantılı cep telefonlarıyla da erişilmesi sağlandı.” Son günlerde e-devlet kapısı üzerinden sunulan hizmet önerilerine bir yenisi de Türkiye Bilişim Derneği (TBD) Hukuk Müşaviri Mehmet Ali Köksal tarafından önerildi. Bilgi Çağı’nda yer alan habere göre Sayın Köksal, yeni anayasanın e-devlet kapısı kullanılarak halka sorulması önerildi. Haberimiz: “Türkiye Bilişim Derneği (TBD) Hukuk Müşaviri Mehmet Ali Köksal, yeni anayasanın hazırlanması sürecine, internet üzerinden vatandaşların da katılımının sağlanabileceğini, bilişim altyapısının böyle bir projeye hazır olduğunu söyledi. Köksal, uzun süredir tartışılan anayasa değişikliği çalışmalarına, vatandaşların doğrudan destek verebileceğini bildirdi. Demokrasi gereği vatandaşların oy kullanarak kendisini temsil etmesi için milletvekili seçtiğini ancak söz konusu milletvekilinin gerektiği durumlarda ‘’parti disiplini/ kararı’’ doğrultusunda vatandaşın istediği düzenlemelere karar veremeyebileceğini ifade eden Köksal, referandum mantığıyla dijital bir platform oluşturularak vatandaşlara ‘’Sizin görüşünüz ne?’’ diye sorulabileceğini belirtti. Yeni anayasa çalışmaları kapsamında, Uzlaşma Komisyonu’nun bir metin oluşturacağını ve vatandaşların referandumla bu metnin tamamına ‘’Evet’’ ya da ‘’Hayır’’ diyeceğini belirten Köksal, şunları kaydetti: “Benim olabileceğine işaret ettiğim sistemde nasıl bir anayasa istedikleri, e-Devlet kapısı gibi bir portal üzerinden vatandaşlara sorulabilir. Milyonlarca kullanıcının görüşünü tek tek tasnif etmek zaman ve emek alacağı için bir platform oluşturulduktan sonra tüm kesimlerle görüşen Uzlaşma Komisyonu, ortaya çıkan veriler doğrultusunda her madde için ‘çoktan seçmeli’ alternatifleri yaratır ve vatandaşlar da TC kimlik numaraları ile gireceği bu platformda beğendiği seçeneği işaretleyebilir. Belki beklediğini bulamazsa alternatif fikrini de yazabilir.’’ Sevgili Dostlar, bu aylık bu kadar. Gelecek ay görüşmek dileğiyle, sağlıcakla kalın…

many transactions such as driving license penalty points, service scheme of the insured, SSI debts, tax board querying. Among e-government services, it is possible to submit requests and complaints to the Presidency and Prime Ministry as well as to follow all public tenders from a single address. Military procurement transactions of the Ministry of National Defense can also be followed by means of e-government gateway combining all the ministries. Citizens can query whether their mobile phones or the mobile phones they want to buy are legal or not through Information Technologies and Communications Authority; they also make IMEI query. The system allows getting information about family physicians, and organ transplantation. Weather forecasts in national and international scale are also among the services offered by e-government gateway. Also through the system, it is possible to transmit consumer complaints about the brands or companies as well as to trace the course of the current complaints. Thanks to a special program, you can access the services offered from “www.turkiye.gov. tr” address via internet-enabled mobile phones. Recently Mehmet Ali Köksal, Legal Counsel at Turkish Informatics Association, proposed another service recommendation for services provided through e-government gateway. According to the news of Bilgi Çağı, Mr. Köksal proposed that new constitution may be asked to the people using e-government gateway. Here is our news: Mehmet Ali Köksal, Legal Counsel at Turkish Informatics Association said that it is possible to ensure the participation of citizens via the internet during a new constitution drafting process and IT infrastructure is ready for such a project. Köksal noted that citizens could directly support the long-discussed constitutional amendment studies. Stating that citizens choose the deputies to represent themselves by voting in democracy, but deputies may not act according to the will of citizens due to the “party discipline/decision” Köksal said it is possible to form a digital platform as in referendums and to ask what the opinion of citizens is. Underlying that within the context of the new constitution, Reconciliation Commission will prepare a text and citizens will say “Yes” or “No” to the whole text, Köksal continued his words as follows: “By using the system I try to point out, it is possible to ask the opinion of citizens through a portal such as e-government gateway. Since it is difficult to sort out the opinions of millions of users, Reconciliation Commission can create “multiple choice” alternatives for each article in line with the data obtained by negotiating all social segments after a platform is created. Then citizens can enter their ID numbers and mark their favorite options. Maybe they can also write their idea if any alternative is convincing. Dear friends, that›s all about it for this month. Hope to see you next month. Take care of yourself…

TELEKOMDÜNYASI2011KASIM-ARALIK

65


TD HABER

BAŞBAKAN YARDIMCISI BABACAN: “TABLET PC TÜRKİYE’NİN ÖNEMLİ BİR ÜRETİM POTANSİYELİ OLACAK” DEPUTY PRIME MINISTER BABACAN: “TABLET PC WILL BE IMPORTANT MANUFACTURING POTENTIAL OF TURKİYE”

B

eputy Prime Minister Ali Babacan stated that working is made on manufactr uing required hardware in Türkiye within the scope of the FATİH Project in regard to use smart board in classes and distribute tablet computer to students. Babacan expressed that they consider this issue as important manufacturing potential in Türkiye and giving promotion to companies which will make investments to the projects, is on the agenda.

Başbakan Yardımcısı Babacan, Ankara Sanayi Odası (ASO) tarafından düzenlenen toplantıda, Fatih Projesi’ne yönelik olarak sanayicilere seslendi. Babacan, projenin ana unsurunun Türkiye’deki bütün ilköğretim ve orta öğretim sınıflarına akıllı tahta uygulaması olduğunu belirten Babacan, bütün eğitim materyallerinin bu akıllı tahtalara yüklenmesi, öğretmenlerin bu akıllı tahtalar vasıtasıyla görsel olarak derslerini vermesi, akıllı tahtaların bilgisayar sistemiyle Milli Eğitim Bakanlığının merkezi kontrol sistemine bağlanması, gerektiğinde sınıflara uzaktan eğitimin aynı anda verilmesinin projenin bir ayağı olduğunu anlattı.

Deputy Prime Minister Babacan called industrialist related to the FATİH Project at the meeting which was organized by Ankara Chamber of Industry (ASO). Babacan expressed that key element of the project is smart broad for whole primary and secondary classes in Türkiye and to load whole education material to these smart boards, teachers to give lesson through smart boards visually, to connect smart boards to central control system of National Education Ministr y and if required to give education to classes remotely and simultaneously are parts of the project.

10 MİLYONLUK TABLET BİLGİSAYAR PAZARI OLUŞACAK Projenin bir başka ayağının ise 5. sınıf ve üstü ilköğretim öğrencileri ile orta öğretimdeki bütün öğrencilere tablet bilgisayar dağıtılması olduğunu hatırlatan Babacan, eğitimle ilgili tüm materyallerin bu tablet bil-

66

D

aşbakan Yardımcısı Ali Babacan, sınıflara akıllı tahta alınması ve öğrencilere tablet bilgisayarlar dağıtılmasına ilişkin Fatih Projesi çerçevesinde gereken teknolojik donanımın Türkiye’de üretilmesi konusunda çalışmalar yapıldığını kaydetti. Babacan, bu konuyu Türkiye’de önemli bir üretim potansiyeli olarak gördüklerini belirtirken, bu konuda yatırım yapacak firmalara teşvik verilmesinin de gündemde olduğunu söyledi.

TELEKOMDÜNYASI2011KASIM-ARALIK

10 MILLION-TABLET COMPUTER MARKET WILL BE CREATED Babacan reminded that another part of the project is distribution of tablet pc to fifth-class and above students and whole secondary school students and expressed that all materials related education will be loaded to these tablet pcs, students can both follow


gisayarlara yükleneceğini, öğrencilerin hem dersi takip edip hem de evde çalışmalarını bu tablet bilgisayarlar yoluyla yapabileceğini, akıllı tahta ile de tablet bilgisayarın sınıfta iletişim içinde olabileceğini söyledi. Babacan, Fatih Projesinin eğitim materyali, programların oluşturulması, öğretmenlerin eğitimi, okullara fiber optik kabloların döşenmesi, her sınıfa internet bağlantısı gibi çok kapsamlı bir proje olduğunu vurguladı. Proje çerçevesinde gereken akıllı tahta ve tablet bilgisayar sayısının Türkiye’de önemli bir iç piyasa, iç pazar oluşturacak bir konu olduğuna işaret eden Babacan, “Şu anda bütün dünya devleri ilgisini Türkiye’ye yöneltmiş durumda. 10 milyonun üzerinde bir tablet bilgisayar önemli bir konu. iPad dediğimiz cihazların birincisi dünyada 14-15 milyon tane, ikincisi de bir o kadar satılmış. Dünyadaki satış rakamları düşünüldüğünde Türkiye’nin tek başına 10 milyonluk pazarı büyük bir pazar” dedi. ÜRETENE TEŞVİK GELİYOR Babacan, Fatih Projesi çerçevesinde gereken bu cihazların sadece dışarıdan alım şeklinde değil, üretiminin Türkiye›de nasıl olabileceğinin de arayışı içinde olduklarını kaydetti. Babacan, “Kurduğumuz bir teknik heyet bu konuda yatırım yapacak firmalarla ilgili bir teşvik çalışması yapıyor. Türkiye›de bu konuda yatırım yapacak firmalara devlet olarak ne teşvik verebiliriz? Ayrı bir ekip bu işin satın alma prosedürünü çalışıyor. Belli yerlilik oranlarıyla, belli teknolojik özellikte ürünlerin hangi esaslara göre satın alınması gerektiğini çalışıyor. Önümüzdeki dönemde bu konuyu Türkiye›de önemli bir üretim potansiyeli olarak görüyoruz. Özellikle tablet bilgisayarı Türkiye›de üretip bu bölgeye, dünyaya nasıl satabiliriz? Kendimizin böyle bir iç pazarı olacak. Sadece bunu alıp kullanan bir ülke olmayalım, bu iş için üretim merkezi olabilir miyiz? Bunun arayışı içindeyiz” diye konuştu. Babacan, bu konunun Türkiye›nin hedeflediği yüksek teknoloji, yüksek katma değerli üretim konusunda fırsat olabileceğini belirterek, “Bu işin içerisinde dünya devleri, en gelişmiş ülkelerin şirketleri var. Türkiye bu alanda kendine yer açabilir mi? Bir pazar oluşturabilir mi? Bunun için devlet ne yapabilir? Bu konularda arayış içindeyiz” dedi.

lesson and make workings at their home through these computers, smart board and computers will be connected together in class. Babacan emphasized that FATİH Project is comprehensive project such as education material, creating program, education of teacher, setting up fiber optic cable to schools, internet connection for all classes. Babacan pointed out smar t board and tablet pc required within the scope of the project will create important internal market in Türkiye and said: "Today all world giants focus on Türkiye. More than 10 million tablet pc is important issue. The device called iPad were sold 14-15 million unit with its the first and second version. Considering sales figure of the world, 10 million unit-market of Türkiye is so important market.” PROMOTION TO MANUFACTURER Babacan expressed that they try to find solution to manufacture required devices in Türkiye for FATİH Project and those not will be bought from overseas. Babacan said: “Technical committee make promotion study for companies which will make investment in this field. As a government what we can give as promotion to companies which will ma investment in this field? Different team is working on buying procedure of this work. They work on devices with specific indigenousness rate and at specific technological features will be acquired with according to which procedures. We think that the issue is impor tant manufacturing potential for the future. How we can sell especially tablet pc to the region and the world by manufacturing in the country? We will have this kind of internal market. We shouldn’t be a countr y which only buys and uses the device; can we become manufacturing center for this work? We are in search of.” Babacan stated that this issue can be opportunity for high-technology and high added-value manufacturing which is aimed by Türkiye and said: “Most developed countries, world giant companies make this work. Can Türkiye have a position in this field? Create a market? What can government for domestic companies? We are in search of these fields.”

TELEKOMDÜNYASI2011KASIM-ARALIK

67


TD HABER

YERLİ TABLET “E-TAB”E ULAŞTIRMA BAKANI’NDAN DESTEK SUPPORT FOR DOMESTIC TABLET “E-TAB” BY TRANSPORTATION MINISTER

T

ürkiye’nin ilk yerli telefon üreticisi General Mobile, ilk yerli üretim tablet olan “e-tab”ı, BTK Başkanı Tayfun Acarer’in de katıldığı bir toplantıyla piyasaya çıkmadan hemen önce kamuoyuna tanıttı. Üretilen ilk yerli tablet olan “e-tab” ile herkese hitap ettiklerini ancak özellikle orta öğrenim öğrencilerinin akademik, sosyal, zihinsel ve kültürel gelişiminin desteklenmesine katkıda bulunmayı hedeflediklerini belirten General Mobile Genel Müdürü Muzaffer Gölcü projedeki amaçlarını şöyle özetledi: “Ülkemizin yetişmiş insan gücü ve teknolojik birikiminin bu ve başka ürünlerin ülkemizde üretilebilmesini sağlayacak güçte olduğuna inanıyoruz. Türkiye’nin ilk yerli telefon üreticisi General Mobile olarak bugün geldiğimiz noktada Türkiye’nin bilişimdeki gücü ve potansiyelini en iyi şekilde değerlendirmeyi hedefliyoruz. e-tab’teki yerli katkı payı şu anda %26 civarında. Hedefimiz, 2012 yılı sonuna kadar yerli katkı payını 2 katına, 2013 yılı sonuna kadar ise, yerli katkı payını daha da artırarak %70 -%80’lere çıkarmaktır. Gündemdeki FATİH projesi hakkında da konuşan Gölcü “Bize bu projeyle FATİH projesine hazırlanıp hazırlanmadığımız soruluyor, evet FATİH projesine hazır ve talibiz. FATİH Projesi’nin hem ölçek ekonomisi bakımından hem de Türkiye adına çok önemli ve büyük bir proje olduğuna inanıyoruz. Bizce FATİH Projesi, sadece akıllı tahta ve tabletle ortaya çıkacak bir eğitim projesi değildir. Asıl kazanımımız, bilişimi okulda kullanarak farklı ufuklarla yetişecek olan, Türkiye’nin geleceğini bugün belki bizim hayal bile

68

TELEKOMDÜNYASI2011KASIM-ARALIK

G

eneral Mobile, is the first domectic phone manufacturer of Türkiye, introduced the first domestic production-tablet "e-tab" to public opinion just before launching at the meeting which Chairman of ICTA Tayfun Acarer also joined to. General Manager of General Mobile Muzaffer Gölcü expressed that they adsress to everybody with “e-tab” which was the first domestic production-tablet, but they aimed to support especially academic, social, mental and cultural development of middle-school students and stated their targets on the project as follows: "We believe that qualified labour force and technologic knowledge of our country have power to manufacture this and this kind of products in our country. As General Mobile, is the first domestic phone manufacturer, we aimed to use power and potential of Türkiye on ICT in the best way in current situation. Domestic contribution on e-tab is around %26. Our target is to increase domestic contribution two-fold until the end of the 2012 and to increase domestic contribution to %70-%80 until end of the 2013.” Gölcü also mentioned FATİH Project which is on the agenda and said: “We receive question whether we prepare for FATİH Project with this project, yes we are ready and candidate for FATİH Project. We believe that FATİH Project is so important and great project for Türkiye in terms of scale economy. From our point of view, FATİH Project is education project which will reveal with not only smart board and tablet. Our major gain will be pave the way for generations


edemeyeceğimiz bir biçimde kuracak olan nesillere yol açacak olmamızdır. Bu proje bizler için bölgede bir teknoloji üssü olabilmemiz adına da bir fırsattır. Proje bileşenlerinin üretiminin yerli firmalarla birlikte yapılmasının, Türkiye için daha faydalı olacağını düşünüyoruz. Çünkü bizce bu proje sadece bir satın alım projesi değil, aynı zamanda yerli firmaların kendilerine know - how sağlayabilecekleri laboratuar niteliğinde bir projedir” dedi.

which will train with different horizon by using ICT in schools and will create the future of Türkiye as of today as we can't even imagine. The project is opportunity for us to be technology base in the region. We believe that to manufacture components of the project by domestic companies will be more benefical for Türkiye. Because, according to us the project is not only acquisition project but also have the characteristics of laboratory which will provide know-how to domestic companies.”

“E-TAB”İN TEKNİK ÖZELLİKLERİ - İşletim Sistemi: Android 2.3.4 Gingerbread - Ekran Boyutu: 16:9 geniş ekran, 8,9” - Ekran Çözünürlüğü: 1280*768 pixel - IPS Teknolojisi: Her açıdan mükemmel görüntü - Parlaklık: 380 nit - RAM: 512MB - Harici Kart Tipi: Micro SD - Harici Kart Desteği: 32GB’a kadar - Pil: 6000 mAh Li-polymer - Çalışma Süresi: 6 saat video izletebilme - Sensörler : 3 Eksenli Accelerometre sensörü, 3 eksenli manyetik alan sensörü, 3 eksenli gyro sensörü, Yerçekimi sensörü, Işık sensörü - Çalışma Isısı : -5~ 40 - İşlemci Tipi: Cortex A8 - İşlemci Saat Hızı: 1Ghz A8 İşlemci - Bağlantılar: Bluetooth, Wifi - Wifi Desteği: 802.11 b, 802.11 g, 802.11 n - Bluetooth Desteği: 2,1+EDR - Multi Media Desteği: MP3, MPEG4, WAV, AAC, WMA, WMV, ASF, AVI, MKV, 3GP, Jpeg, Png, Bmp, Gif - Kulaklık Jakı: 3,5mm - Ön Kamera: 1.3M Pixel - 5 nokta Kapasitif Multitouch Ekran - Dolby Surround - IPS LCD Panel - 10.8 mm incelik - 550m gram - Üç yönlü hareket, hız, ışık sensörü

TECHNICAL FEATURES OF E-TAB - Operating System: Android 2.3.4 Gingerbread - Screen Size: 16:9 wide screen, 8,9” - Screen Resolution: 1280*768 pixel - IPS Technology: Excellent display from every angel - Brightness: 380 nit - RAM: 512 MB - Type of External Card: Micro SD - Support of External Card: up to 32 GB - Battery: 6000 mAh Li-polymer - Time Exercised: Video tracking for 6 hours - Sensor: 3 axes Accelerometer sensor, 3 axes magnetic field sensor, 3 axes gyro sensor, Gravitation sensor, Light sensor - Operating Temperature: -5 '~ 40 ' - Type of Processor: Cortex A8 - Speed of Processor : 1Ghz A8 İşlemci - Connections Bluetooth, Wifi - Wifi Support: 802.11 b, 802.11 g, 802.11 n - Bluetooth Support: 2,1+EDR - Multi Media Support: MP3, MPEG4, WAV, AAC, WMA, WMV, ASF, AVI, MKV, 3GP, Jpeg, Png, Bmp, Gif - Earphone Jack: 3,5mm - Interior Camera: 1.3M Pixel - 5 point Capacitive Multitouch Screen - Dolby Surround - IPS LCD Panel - 10.8 mm flat-panel - 550m gram - Trilateral motion, speed, light sensor

TELEKOMDÜNYASI2011KASIM-ARALIK

69


MAKALE

SİBER SAVAŞ VE TÜRKİYE İÇİN ÖNERİLER - I CYBER WARFARE AND RECOMMENDATIONS FOR TÜRKİYE - I Şeref Sağıroğlu

ss@gazi.edu.tr

İlhami Çolak

Prof. Dr. Şeref SAĞIROĞLU, Gazi Ünv. Mühendislik Fakültesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü, Ankara (ss@gazi. edu.tr) Prof. Dr. İlhami ÇOLAK, Gazi Ünv. Teknoloji Fakültesi Elektrik-Elektronik Mühendisliği Bölümü, Ankara (icolak@ gazi.edu.tr) Alper ÖZBİLEN, Bilgi Güvenliği Derneği, Ankara, (alper@ozbilen.net) Özet—Siber savaşlar ülkenin sadece bilgi varlıklarını değil, tıpkı klasik savaşlarda olduğu gibi ekonomisini, fiziki tesislerini ve insanların can emniyetini de tehdit etmektedir. Türkiye’de ve dünyada muhtemel bir siber savaşa karşı, ilgili işletme, kurum ve kuruluşların görev ve sorum-

icolak@gazi.edu.tr

Alper Özbilen

Prof. Dr. Şeref SAĞIROĞLU, Gazi Ünv. Mühendislik Fakültesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü, Ankara (ss@gazi. edu.tr) Prof. Dr. İlhami ÇOLAK, Gazi Ünv. Teknoloji Fakültesi Elektrik-Elektronik Mühendisliği Bölümü, Ankara (icolak@ gazi.edu.tr) Alper ÖZBİLEN, Bilgi Güvenliği Derneği, Ankara, (alper@ozbilen.net)

alper@ozbilen.net

70

TELEKOMDÜNYASI2011KASIM-ARALIK

Abstract—Not only information asset but also economy, physical infrastructure and security of human life are threatened by cyber warfare. In Turkey and the world, mission and responsibility of related agencies and institutes are needed to define in possible cyber warfare. In this work, elements and scope of cyber warfare, and the role of internet service


luluklarının tanımlanmasına ihtiyaç vardır. Bu çalışmada, siber savaşın unsurları ve kapsamı, internet servis sağlayıcıların ve internet değişim noktaların rolü üzerine tespit ve değerlendirmelerde bulunulmuştur. Anahtar Kelimeler— Botnet, Siber savaş, DDOS, Internet Değişim Noktaları, Zombi GİRİŞ Siber güvenlik ve siber saldırı kavramları birkaç açıdan değerlendirilmekte ve tartışılmaktadır. Bu tartışmalardan ilki, siber saldırının kapsamının ve pratik neticelerinin neler olacağı etrafında şekillenmektedir. Konu etrafındaki diğer temel bir tartışma ise siber saldırıların, klasik fiziki saldırılar gibi önceden tedbir alınması gereken ve üzerinde gerçekten emek harcamaya değer bir konu olup olmadığıdır. Özellikle son 10 yıl içerisinde gerçekleşen bazı güvenlik vakaları, siber güvenliğinin fiziki güvenlik kadar öneme sahip olduğunu göstermesi bakımından dikkate değerdir. Bir şehir veya ülke genelinde hizmet veren ve işletme altyapısı kısmen veya tamamen bilgi ve iletişim sistemlerine dayanan tesisler ele alındığında, siber saldırı neticesinde ortaya çıkabilecek ekonomik ve sosyal hasarın fiziki saldırılardan çok daha büyük olabileceği değerlendirilmektedir. Örneğin, bir şehir bünyesindeki faaliyet gösteren su iletim ve dağıtım altyapısının yönetim sistemine yönelik siber bir saldırı tüm şehri etkileyebilecekken, fiziki sabotajların genellikle kısmı ektiler taşıyacağı söylenebilir. Benzer biçimde bir havalimanının uçak-kule haberleşmesine yönelik yanıltma saldırısı, tek bir uçağın fiziki olarak ele geçirilmesinden vahim neticelere sebebiyet verebilecektir. Nitekim 2011 Mayıs ayında yaşanan ve çeşitli haberlere konu olan İstanbul Atatürk Havalimanındaki korsan telsiz vakası [1] her ne kadar felaketle sonuçlanmadıysa da, bu tür sistemlerdeki açıklıkların nasıl suiistimal edilebileceği konusunda fikir vermesi bakımından önem arz etmektedir. Benzer biçimde, siber bir saldırının mahsulü olmasa da ülkemizde 03 Haziran 2011 tarihinde yaşanan EFT problemi [2] ekonomine çok geniş kesimlerce hissedilmesine ve sıkıntılar yaşanmasına sebebiyet vermiştir. Bu vakadan çıkarılması gereken sonuçlardan biri de, ülkenin siber varlıkların ülke ekonomisine ve vatandaşlarının refahını geniş ölçüde etkileyebileceğidir.

providers and internet exchange points are determined and assessed Index Terms— Botnet, Cyber Warfare, DDOS, Internet Exchange Points, Zombie INTRODUCTION Cyber ​​security and cyber-attack concepts are evaluated and discussed in several respects. The first of these discussions is about the scope and practical consequences of cyber-attacks. Another basic discussion is focused on whether cyber-attacks require taking precaution in advance like classical physical attacks. Especially some of the security incidents that occur within the last 10 years are considerable, because they show how cyber security is as important as physical security. It is considered that economic and social damages that may arise as a result of cyber-attacks may be much more than physical attacks, when facilities are taken into account which provide services to a city or whole country and operating infrastructures of which are based on partially or completely information and communication systems. For example, it can be said that a cyber-attack against the management system of water transmission and distribution infrastructure may affect a whole city, whereas physical sabotages have usually partial effects. Similarly, a cyber-attack against aircraft-tower communications in an airport may be much more fatal than a physical seizure of a single aircraft. Indeed, although it did not have fatal outcomes, the case of radio piracy in Istanbul Ataturk Airport in May 2011 gives us how security gaps can be abused. [1] Similarly, although it was not because of a cyber-attack, EFT problem occurred in our country on June 3, 2011 brought about difficulties in economy and was felt by many people. [2] One of the conclusions to be drawn from these cases is that country’s cyber assets may have an influence on the country’s economy and welfare of citizens on a large scale. SCOPE OF SYBER WARFARE Just as a street fight or a local event cannot be considered warfare, an attack against the database, which will affect rela-

TELEKOMDÜNYASI2011KASIM-ARALIK

71


MAKALE

SİBER SAVAŞIN KAPSAMI Bir şirketin nispeten az sayıdaki müşteri kitlesini etkileyecek veritabanına yönelik olarak yapılan saldırının “siber savaş” olarak nitelendirilebilmesi için, bir sokak kavgasının veya lokal bir asayiş olayının da savaş olarak nitelendirilmesi gerekir. Peki, siber savaşın ne olduğunu yahut kapsamını ne belirler? Klasik, kinetik savaşın prensipleri bin yılları bulan tecrübeler neticesinde Sun Tzu, Clausewitz, Jomini, Liddel-Hart ve diğer takip eden teorisyenler tarafından belgelendirilmiş durumdadır. Kinetik savaşa ait belirlenen bu prensiplerin bir kısmı siber savaş için geçerli olsa da bir kısım prensipler anlam taşımamaktadır [3]. Klasik kinetik savaşlar ile siber savaşların kapsam açısından kesiştikleri ve ayrıştıkları noktalar muhakkak ki olacaktır. Örneğin, her iki savaş türünde de başarılı ve etkin olmak için Sun Tzu’nun [4] tarif ettiği planlama, strateji, taktik ve taktik değiştirme, istihbarat, tahrip etme, kaynakların kullanımı gibi unsurlar yer almaktadır. Bazı kavramlar ise, birbiriyle birebir örtüşmemekle birlikte benzerlikler kurmaya müsaittir. Örneğin, arazi faktörü kavramı siber alan için sistemin boyutu, hat kapasitesi gibi kavramlara karşılık gelebilir. Benzer biçimde hasmın imkân ve kabiliyetleri arasında, güvenlik duvarlarının varlığı ve yapılandırılma biçimleri, saldırı tespit sistemleri vb. gibi unsurlar değerlendirilebilir. Ancak, havanın durumu gibi birebir ilgi kurulamayacak şartlardan da bahsetmek gerekir. Siber savaş, en genel haliyle bir ülkenin tüm bilgi ve iletişim altyapısını kapsayan bir alanda gerçekleşebilir. Ancak daha az imkân ve istihbaratla saldırma imkânı olduğundan, internete doğrudan bağlı bilgisayar ağları ve sistemlerinin hedef seçilmesi daha muhtemel görülmektedir.

tively small group of customers of a certain company, cannot be considered “cyber warfare.” So, what is cyber warfare or what determines the scope of it? Principles of classic, kinetic were documented by Sun Tzu, Clausewitz, Jomini, Liddel-Hart and other subsequent theorists as a result of thousand years of experience. Even though some of these principles are valid for cyber warfare, some of them have no more significance [3]. It is certain that classical kinetic warfare and cyber warfare have some intersection points in terms of their scopes. For example, in both types of warfare, factors described by Sun Tzu such as planning, strategy, tactics and changing tactics, intelligence, destroying and the use of resources are needed in order to be successful and effective [5]. In addition, some concepts are similar, although not correspond with each other. For example, the concept of land size is similar with the size of system or line capacity. Similarly, factors such as presence and structure of firewalls, intrusion detection systems may be considered among the possibilities and capabilities of the opponent. However, there are also some irrelevant concepts such as weather conditions. Cyber ​​war may take place in an area that covers the entire information and communication infrastructure of a country in general. However, with a less capabilities and intelligence, computer networks and systems directly connected to the internet are more likely to become target. Damages that cyber warfare may cause will include physical facilities and economy and even citizen’s life safety. In this respect, cyber warfare is not composed of an attack against a company’s web page, which can be considered as an ordinary case like a local event, but a series of attacks that may affect the country’s economy and its citizens. REASONS OF SYBER WARFARE

Siber bir savaşın verebileceği zararlar, tıpkı klasik savaşlarda olduğu gibi ülkenin fiziki tesislerini, ekonomiyi ve hatta insanların can emniyetini kapsayacaktır. Bu itibarla siber savaşın, tıpkı lokal bir asayiş olayı gibi adi bir vaka sayılabilecek bir şirketin web sayfası saldırmaktan ibaret olmadığı, ülke ekonomisini ve vatandaşlarını etkileyecek ölçekte saldırılar dizisi şeklinde tanımlanabileceği değerlendirilmektedir. SİBER SAVAŞIN NEDENLERİ Siber bir saldırı, fiziki bir saldırı veya savaşta için geçerli farklı neden ve motivasyonlarla bağlı olarak gerçekleştirilebilir. Teknik araçlarla yapılabilecek incelemeler, bize sadece bir saldırının trafiğe dayalı analizi sunabilmektedir. Örneğin, bir saldırı tespit sistemi marifetiyle, yapılan saldırının türünü anlamak mümkündür. Ancak bu bulgular bize saldı-

72

TELEKOMDÜNYASI2011KASIM-ARALIK

A cyber-attack may depend on different causes and motivations just as in a physical attack or warfare. Investigations that can be done with technical tools provide only analysis based on data traffic. For example, by means of an intrusion detection system, it is possible to understand the type of the attack. However, these findings do not tell the reasons of attack. Because there may be different motivations based on a social, political, economic or cultural conflict [5]. For example, an attack against a gas or electric distribution system requires a serious political motivation as well as a comprehensive social engineering. In this respect, cyber warfare may be due to a serious political conflict, the risks of which can be taken in a physical warfare [6]. As a result, cyber warfare may arise from reasons such as bringing a direct damage to the opponent or depriving the opponent of a certain possibility and in this way causing


rının hangi nedenle yapıldığı bilgisini vermez. Zira bir saldırı, sosyal, politik, ekonomik veya kültürel bir çatışmadan kaynaklı bir motivasyonla yapılıyor olabilir [5]. Örneğin bir gaz veya elektrik dağıtım sistemine yapılacak saldırı kapsamlı bir sosyal mühendislik ve beraberinde ciddi bir politik motivasyon gerektirir. Bu yönüyle siber savaş, fiziki savaşta göze alınabilecek güçlü politik bir çatışmanın ürünü olabilir [6]. Sonuç olarak, siber savaş, tıpkı fiziki savaşta olduğu gibi hasma doğrudan zarar verme veya onu bir imkânından mahrum bırakarak ekonomik veya sosyal açıdan ona zarar verme ve böylece karşısındakini bir şeye zorlamak gibi bir nedenden ötürü yapılabilecektir. KRİTİK ALTYAPILARA SİBER SALDIRI Siber saldırı denildiğinde ilk olarak web sunucularına yönelik olarak gerçekleştirilen hizmeti durdurma (Denial of Service) veya indeks sayfasını değiştirme gibi psikolojik etkisi güçlü ancak bıraktığı tahribat nispeten az olan saldırlar hatıra gelmektedir. Ancak gerçekte korkulması gereken saldırlar çoğunlukla bu türden olanlar değildir Amerika Birleşik Devletleri USA PATRIOT ACT 2001 göre, hasar görmesi veya etkisizleştirilmesi halinde ulusal halk sağlığını, güvenliği, ekonomik güvenliği veya tümünü olumsuz etkileyecek fiziki veya sanal tüm varlık ve sistemler kritik altyapı sistemleri olarak tanımlanmıştır [7]. Benzer şekilde, Avrupa Birliği (AB) Meclisine sunulan “Terörist Saldırılara Karşı Kritik Altyapıların Korunması” başlıklı 2004 yılı tebliğinde kritik altyapılar, kesilmesi veya hasar görmesi halinde vatandaşların güvenliğini, sağlığı ve ekonomik refahı üzerinde veya üye hükümetlerin etkin ve verimli işleyişi üzerinde ciddi olumsuz etkiler oluşturacak fiziki ve bilgi teknolojileri tesisleri, hizmetleri ve varlıkları olarak tanımlanmıştır [8],[ 9]. Bu tanımlardan yola çıkılarak belirli bir bölge veya ülke genelinde hizmet veren su, elektrik, gaz iletim-dağıtım altyapıları gibi fiziki tesislerden bankaların ve kamunun sunduğu çevrimiçi hizmetlere kadar çok geniş yelpazede hizmet veren fiziki varlıklar ve bilgisayar sistemleri kritik altyapı olarak sınıflandırılmaktadır. Ülke veya bir şehir ölçeğinde hizmet veren fiziki altyapılar, verilen hizmetin gereği dağıtık bir yapıda olan ve birçok farklı bileşeni içeren tesislerdir. İlk bakışta bu tür altyapılar siber saldırılara karşı çok daha sağlam ve dayanıklı görünseler de yapılacak sosyal mühendislik çalışmaları ile haklarında bilgi toplandığında, saldırılara karşı daha az dayanıklı oldukları görülecektir [10]. Zira bu tür altyapılar çoğunlukla, web, e-posta sunucularının önlerinde veya üzerlerinde bulunan güvenlik duvarı, saldırı tespit sistemi gibi güvenlik mekanizmalarına sahip değildirler. Muhtemel neticeleri itibariyle kıyaslandığında, fiziki kritik altyapılara yönelik saldırıların yol açacağı sosyal ve ekonomik zararın birçok web tabanlı servisin kesintiye

an economic or social harm and force the opponent to do something as in a physical warfare. SYBER ATTACKS AGAINST CRITICAL INFRASTRUCTURE When cyber-attacks are mentioned, attacks against web services come to mind, which have powerful psychological effects, but do not cause much harm such as Denial of Service or changing the index page. But mostly they are not the attacks that should be feared. According to the United States of America USA PATRIOT ACT 2001, physical or virtual all assets and systems, which may affect the national public health, safety, economic security or all these factors adversely in case of damage or inactivation, are identified as critical infrastructure systems [7]. Similarly, in Communique titled “Critical Infrastructure Protection in the Fight Against Terrorism” presented to the European Union (EU) Assembly in 2004, critical infrastructures are defined as physical and information technology facilities, networks, services and assets which, if disrupted or destroyed, would have a serious impact on the health, safety, security or economic well-being of citizens or the effective functioning of governments [8], [9]. On the basis of these definitions, a very wide range of services from physical facilities such as water, electricity, gas transmission and distribution infrastructure serving in a particular region or country to physical assets and computer systems such as online services provided by the banks and the public are classified as critical infrastructure. Physical infrastructures serving city or country-wide have a distributed structure and contain many different components. At first glance, this kind of infrastructures looks much more robust and resistant against cyber-attacks. When we take into account the information gathered by social engineering studies, it appears that they are more vulnerable [10]. Because in general they have no security mechanisms such as intrusion detection system and firewall in front of web, e-mail servers. As compared to the possible consequences, social and economic damages of attacks against critical physical infrastructures would be much more than the service interruption in web-based services. SYBER ATTACKS AGAINST WEB SERVICES AND ZOMBIE COMPUTERS Every computer connected to the internet has access to a computer at any point in the world. In other words, just as two computers can enter in contact with each other through the internet, they can also attack each. IP address information of cyber-entities such as web, email server can be obtained by visitors even without using

TELEKOMDÜNYASI2011KASIM-ARALIK

73


MAKALE

uğramasından daha büyük ölçüde olacağı değerlendirilmektedir. WEB HİZMETLERİNE YÖNELİK SİBER SALDIRILAR VE ZOMBİ BİLGİSAYARLAR İnternete bağlı her bilgisayar, aynı anda dünyanın herhangi bir noktasında yer alan diğer bir bilgisayara erişebilir durumdadır. Başka bir ifadeyle, internete bağlı herhangi iki bilgisayar birbiriyle iletişime girebileceği gibi birbirine saldırabilecek duruma da sahiptirler. Web, e-posta sunucu gibi siber varlıklara ait IP adresi bilgisinin ziyaretçiler tarafından çoğu zaman tek bir komut çalıştırmaya bile gerek kalmaksızın öğrenilebilmesi ve internette indirilen araçlar veya kiralanan zombi bilgisayarlar ile kolayca saldırı düzenlenebilmesinin mümkün olabilmektedir. Kamu hizmeti veren web servislerine yönelik saldırılar ciddi ekonomik ve sosyal zararlara sebebiyet verebilirler. Bu tür saldırılara karşı olarak sadece bir kurum bünyesinde alınabilecek tedbirler yeterli olmayacağı gibi saldırının türüne bağlı olarak elverişli de olamayabilirler. Özellikle, dağıtık hizmet durdurma saldırıları (Distributed Denial of Service ) için, saldırılacak sunucunun önündeki güvenlik unsurlarından çok sunucunun sahip olduğu hat ve donanım kapasiteleri önem ifade etmektedir. Hizmet kesme saldırılarının çoğunlukla zombi olarak nitelendirilen ve çoğu bilgisayarının ele geçirildiğinden habersiz masum kullanıcıların bilgisayarından yapıldığı bilinmektedir. Örneğin Haziran 2011’de ülkemizde hizmet veren muhtelif kamu web sitelerine yönelik olarak saldırılarda da zombi bilgisayarlar kullanılmıştır [11] . Anonim grubu, diğer benzer saldırılardan farklı olarak “kendi yurtiçi ve yurtdışı destekçilerinin gönüllü olarak indirdiği ve kurduğu programlar vasıtasıyla bu saldırıları gerçekleştirdiklerini” iddia etmektedir. Ancak bu iddia doğru kabul edilse dahi, bir şekilde saldırı programını gönüllü olarak kuran kullanıcılar, kendi bilgisayarının başkalarının emrine sunmuş bulunmaktadırlar [12]. Bu andan itibaren başlangıçta gönüllülük olsa dahi gönüllüler sonraki eylemlerinin türü, hedefi ve kapsamına katılmasalar bile eyleme iştirak etmek durumunda kalmaktadırlar. Bu durumda başlangıçta hangi saik ile bu programı kurmuş olurlarsa olsunlar, neticesinde doğabilecek hukuki ve cezai sorumluluktan kurtulmak kullanıcılar açısından mümkün olmamaktadır. Benzer saldırılarda bilgisayarı iradesi dışında başkalarının hizmetine geçen kullanıcıların durumu ise ne yazık ki daha karmaşık bir hal almaktadır. Zira böyle bir duruma isteyerek mi yoksa istemeden mi geçtiklerinin tespitinin inceleme yapılmadan anlaşılması çoğu durumda mümkün görünmemektedir. Bugün artık zombi bilgisayarlardan oluşan ve botnet olarak adlandırılan saldırı ağları, birileri tarafından çeşitli kötücül yazılımlar kullanılarak oluşturulmaktadır. Oluşturulan

74

TELEKOMDÜNYASI2011KASIM-ARALIK

a single command, and tools downloaded from the internet as well as leased zombie computers can be used in cyberattacks easily. Attacks against web servers providing public services can cause serious economic and social harm. Precaution taken within the body of just one institution against this type of attacks may not be enough and available depending on the type of attack. In particular, in Distributed Denial of Service attacks, line and hardware capabilities are more important than the security elements in front of servers. Service interruption attacks are mainly made through zombie computers, computers of users who are not aware of the fact that their computers are being used in attacks. For example, zombie computers are used in attacks against various public web sites serving in our country in June 2011 [11]. Anonymous claims that unlike other similar attacks, “programs downloaded and installed by their own domestic and international supporters voluntarily were used in these attacks.” However, even if this claim is accepted as true, users who installed that program voluntarily offered their computers to be used in that attack [12]. So, although they are volunteers at first, from this moment they also participate in future attacks even if they do not agree the type, destination and scope of action. In this case, users will not be able to get rid of civil and criminal liabilities, no matter with what motive they initially set up this program. However, situation of users, who are not aware of the fact that their computers are being used in similar attacks, is unfortunately becoming more complex. Because it is not possible to understand whether computers are being used inadvertently or not without investigation. Attack networks called botnet consist of zombie computers and are created by using a variety of malicious software. After that, these networks are rented or sold primarily to be used in DDOS attacks and sending spam e-mail [13]. Depending upon the targeted website’s protection, botnet rental cost varies between fifty and several thousand dollars for making a particular company’s or organization’s web services inaccessible for 24 hours in the internet environment. According to the information provided by Shadowserver, 190,000 DDOS attacks carried out only in 2008 and botnet trade volume reached 20 million dollars in the same year [14]. According to which means are used to spread the malware used during the formation of the botnet, it is possible to expect that computers attached to a specific botnet are mainly from a certain country. However, leaving aside a set of special botnets, large botnets may include victim computers from all countries. In this respect, it can be expected that internet users in a country may have zombie computers in proportion to the total number of users in the world. Therefore, the assumption can be made that attacks will be more likely from international links in comparison with domestic links.


bu ağlar sonrasında, başta DDOS saldırılarında ve spam e-posta gönderiminde kullanılmak üzere kiralanmakta veya satılmaktadır [13]. İnternet ortamında, belirli bir şirketin veya kurumun web servislerini 24 saatliğine ulaşılamaz hale getirmek üzere botnet kiralama bedeli, hedef sitenin korunma gücüne bağlı olarak 50 dolar ile birkaç bin dolar arasında değişmektedir. Shadowserver tarafından verilen bilgilere göre sadece 2008 yılı içinde 190 000 DDOS saldırısı gerçekleştirilmiş ve bu yıl için oluşan botnet ticaret hacmi 20 milyon dolar seviyesine ulaşmıştır [14]. Botnet oluşumu sırasında kullanılan kötücül yazılımın hangi vasıtalarla yayıldığına bağlı olarak belirli bir bot ağına takılan bilgisayarın çoğunlukla belirli bir ülkeden olmasını beklemek mümkün görünebilir. Ancak bir takım özel bot ağları bir yana bırakılırsa, büyük bot ağlarında tüm ülkelerden kurban bilgisayarların olması olası bir sonuçtur. Bu yönüyle, bir ülkedeki internet kullanıcılarının dünya genelindeki toplam kullanıcı sayısına nispetince zombi bilgisayarı olabileceği beklenebilir. Dolayısıyla, sayı itibariyle yurtdışı bağlantılardan gelecek saldırılarından ülke içinden gelebilecek saldırılara oranla çok yüksek olacağı varsayımı birçok durum için yapılabilir. ZOMBİLER ÜZERİNDEN SİBER SAVAŞ VE İNTERNET DEĞİŞİM NOKTALARI Ülkeler arası bir siber savaş, özellikle oluşturacağı ekonomik ve sosyal neticeler bakımından konvansiyonel kinetik savaşları aratmayacak sonuçların ve maliyetlerin meydana gelmesine sebebiyet verebilir. Bu bakımdan, taraflardan hangisinin özel anlamda interneti genel anlamda ise bilişim ve iletişim teknolojileri ekonomik ve kamusal altyapılarında daha çok kullanıyorsa böyle bir savaştan daha fazla etkilenebileceği söylenebilir. Ancak saldırıyı bertaraf etmenin yolu da muhakkak ki teknik imkanlarının ve kapasitenin iyi yönetilmesiyle mümkün olacaktır.

SYBER WARFARE THROUGH ZOMBIES AND INTERNET EXCHANGE POINTS Cyber warfare between the countries may cause results and costs which are not less important than conventional kinetic warfare especially in terms of economic and social consequences. In this regard, it can be said that parties using internet in particular and information and communication technologies in general in their economic and public infrastructure will be affected from such warfare. But surely the way to evade the attack is certainly through better management of technical facilities and capacities. Cyber-attacks against Estonia in May and July 2007 and against Georgia in June 2008 were qualified as cyber warfare by many people. Examination of the status of these two countries in the face of cyber-attacks is important in terms of determining what can be done if similar attacks are made against Türkiye for example. When Estonia example is examined, it is clearly seen that security measures in front of web services cannot prevent attack on their own. Estonia did not have any IXP (Internet Exchange Point), which are located in developed countries and number of which is 300 in total all over the world, and therefore routed its internal internet traffic, which had to be between its own Internet Service Providers, to foreign IXP at that time. This situation made Estonia vulnerable to cyber-attack [15].

2007 Mayıs ve Temmuz aylarında Estonya ’ya ve 2008 Haziran ayında Gürcistan’a yönelik siber saldırılar birçok kesimce siber savaş olarak nitelendirilmiştir. Her iki ülkenin bu saldırılar karşısında durumunun incelenmesi, benzer çapta bir saldırının örneğin Türkiye’ye de yönelmesi öncesinde neler yapılabileceğinin tespiti açısından önem taşınmaktadır. Estonya örneği incelendiğinde karşılaşılan saldırıya sadece web servislerin önünde alınacak güvenlik tedbirleriyle karşı konulamayacağı açıkça görülmektedir. Zira Estonya saldırıya uğradığı tarih itibariyle, dünyada sayıları toplamda 300’ü aşan ve genellikle gelişmiş ülkelerde bulunan İnternet Değişim Noktalarının (IXP: Internet Exchange Point) herhangi birine ülke içinde sahip olmadığından ve bu nedenle kendi İnternet Servis Sağlayıcıları arasında dönmesi gereken iç internet trafiğini dahi yurtdışı internet değişim noktaları üzerinden gerçekleştirmesi nedeniyle uğradığı siber saldırı karşısındaki zafiyete uğramıştır [15].

TELEKOMDÜNYASI2011KASIM-ARALIK

75


TD HABER

BTK İLE REKABET KURUMU ARASINDA İŞBİRLİĞİ PROTOKOLÜ COLLABORATION PROTOCOL WAS SIGNED BETWEEN ICTA AND COMPETITION AUTHORITY

S

W

BTK ve RK’den konuya yönelik olarak yapılan ortak açıklamada, elektronik haberleşme sektöründe rekabetin tesisi, geliştirilmesi ve korunmasına yönelik olarak; Elektronik Haberleşme Kanunu (EHK) kapsamında BTK’nın, Rekabetin Korunması Hakkında Kanun kapsamında ise RK’nin görev ve sorumlulukları bulunduğu belirtildi. Açıklamada, “Bununla birlikte; EHK’nin 7’nci maddesinin ikinci fıkrası kapsamında Rekabet Kurumu’nun elektronik haberleşme sektörüne ilişkin olarak vereceği tüm kararlarda öncelikle BTK’nın görüşünü ve yapmış olduğu düzenleyici işlemleri dikkate alması, yine EHK’nin 6’ncı maddesinin birinci fıkrası kapsamında ise BTK’nın mevzuatın öngördüğü hallerde elektronik haberleşme sektöründe rekabet ihlallerine ilişkin konularda RK’dan görüş alması hüküm altına alınmıştır. Dolayısıyla, mevcut kanun hükümleri iki Kurum arasında belirli bir işbirliği ve koordinasyonun sağlanmasını gerekli kılıyor” denildi.

In the joint announcement by ICTA and RK, it is stated that ICTA has tasks and responsibilities within the scope of Law on Electronic Communication (EHK) and also RK has tasks and responsibilities within the scope of Law on The Protection of Competition intended for creation, development and protection of competition in the field of electronic communication sector. In the announcement, it is expressed: “In addition to this, within the scope of second sub clause of 7th article of EHK, RK to take opinion and regulator studies of ICTA into consideration on whole decision for electronic communication sector and within the scope of first sub clause of 6th article of EHK, ICTA to take decision of RK about case related electronic communication sector on circumstances deemed appropriate by the legislation is ensured. Accordingly, existing provision of law makes providing collaboration and coordination between two authorities essential.”

on dönemde Rekabet Kurumu tarafından sektör şirketlerine yönelik alınan kararlarda artış yaşanırken, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Teknolojileri (BTK) ile Rekabet Kurumu (RK) işbirliği yapmaya karar verdi. Bu kapsamda, BTK Başkanı Tayfun Acarer ile RK Başkanı Nurettin Kaldırımcı arasında işbirliği protokolü imzalandı. Buna göre, her iki kurum da elektronik haberleşme sektörüne yönelik olarak yapacakları işlemlerde karşı tarafı bilgilendirecek. Her iki kurum da birbirinden bilgi talep edip, görüş alabilecek.

76

TELEKOMDÜNYASI2011KASIM-ARALIK

hile decision taken by Competition Authority intended for companies increased recently, Information and Communication Technologies Authority (ICTA) and Competition Aurhotity (RK) took a decision to make collaboration. Within this scope, collaboration agreement was signed by ICTA Chairman Tayfun Acarer and RK Chairman Nurettin Kaldırımcı. Accordingly, both of two authorities will inform about their studies in electronic communication sector. Both of two authorities can make information request and receive opinion from other one.


BİLGİ AKTARILIP GÖRÜŞ ALINACAK Ortak açıklamada, uygulamada şu ana kadar koordinasyon anlamında herhangi bir sorunla karşılaşılmamasına rağmen, söz konusu işbirliği ve koordinasyonun sağlanmasında etkinliği artırmak amacıyla bir protokolün hayata geçirilmesinin her iki Kurum tarafından faydalı ve gerekli olacağına karar verildiği belirtildi. Açıklamada, bu doğrultuda iki Kurumun ortak çalışmasıyla hazırlanan “Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu ile Rekabet Kurumu Arasındaki İşbirliği Protokolü”nün, Kurum Başkanlarınca imzalanarak yürürlüğe konduğu aktarıldı. Açıklamada, “Söz konusu Protokol kapsamında; iki Kurum arasında gerçekleşmekte olan ve önümüzdeki dönemde daha da etkinleştirilmesi amaçlanan işbirliğini artırıcı mekanizmalar ve özellikle ‘Bilgi aktarımı’, ‘Görüş alınması’ ve ‘Koordinasyon ve işbirliği’ hususları düzenleniyor” denildi. BTK ve RK tarafından imzalanan protokol şu unsurları içeriyor: Bilgi aktarımı: Taraflar yürüttükleri bir denetim, inceleme, araştırma ya da soruşturma kapsamında gerekli olan ve diğer tarafta bulunabilecek bilgi ve belgeleri isteyebilecek. İşletmecilere ait ticari sırlar başta olmak üzere, bilgi aktaran tarafın gizli olduğunu belirttiği bilgiler, diğer tarafça da gizli olarak değerlendirilecek. Bu bilgiler, sadece talep edilen amaçla sınırlı olarak kullanılacak. Görüş alınması: RK, elektronik haberleşme sektörüne ilişkin olarak yapacağı incelemelerde ve vereceği kararlarda, öncelikli olarak BTK’nın görüşünü ve yapmış olduğu düzenleyici işlemleri dikkate alacak. BTK da sektöre yönelik olarak yaptığı düzenlemelerde RK’nin görüşünü alabilecek. Taraflar birleşme ve devralmalara ilişkin görüşlerini, karşı tarafa ivedilikle gönderecek. Nihai bilgilendirme: Taraflar, sektöre yönelik konularda yürütmüş oldukları denetim, inceleme, araştırma ve soruşturma sonucunda aldıkları kurul kararları konusunda diğer tarafı bilgilendirecek. Ortak toplantı: Taraflar, her yılın ocak ayında kurum başkan yardımcısı düzeyinde bir araya gelerek, elektronik haberleşme sektöründeki uygulamalar, işletmeci faaliyetleri, plan, yatırıma ilişkin olarak gelişmeleri ele alacak.

INFORMATION WILL BE TRANSFERRED, OPINION WILL BE TAKEN In the joint announcement, it is expressed that although any problem have experienced on application in terms of coordination by this time, to put a protocol into use in order to increase effectiveness on providing collaboration and coordination will be beneficial and requirement for both two authorities. In the announcement, is stated that “Collaboration Agreement between Information and Communication Technologies Authority and Competition Authority” which was prepared by joint work of two authorities in this direction, was put into use by signed by Chairman of two authorities. In the statement in is pointed out: “Within the scope of the related protocol, collaboration improver mechanisms and especially fact of “Information Transfer” , “Receiving Opinion” and “Coordination and Collaboration” which are developing between two authorities and it is aimed to make more efficient, are prepared.” The protocol signed by ICTA and RK include fact as follows: Information Transfer: Parties can request information and documents from other one within the scope of carried out audit, inspection, investigation or inquiry. Information which one of parties specified as a secret, especially business secret of operators will be determined as a secret by also other one. This information will be used for only demanded purpose as limited. Receiving Opinion: RK to take opinion and regulator studies of ICTA into consideration on whole decision for electronic communication sector. ICTA can also receive opinion of RK intended for regulations in the field of electronic communication sector. Parties send their opinions related mergers and acquisitions to other part hurriedly. Ex-post Informing: Parties inform other one in direction of council decision which is taken as a result of carried out audit, inspection, investigation or inquiry in the sector. Joint Meeting: Parties discuss applications, operator activities, plan, and developments for investments by coming together at presidential level at every January.

TELEKOMDÜNYASI2011KASIM-ARALIK

77


TD HABER

TÜRKİYE’NİN İLK MİLLİ GÖZLEM UYDUSU RASAT’TAN İLK GÖRÜNTÜLER GELDİ FIRST IMAGES WERE RECEIVED FROM THE FIRST NATIONAL EARTH OBSERVATION SATELLITE OF TÜRKİYE, RASAT

T

ürkiye’nin uzaya fırlattığı ilk milli yer gözlem uydusu RASAT’ın, dünyanın dört bir tarafından çektiği ilk görüntüler, TÜBİTAK’ın yer istasyonundan başarıyla indirilmeye başlandı. TÜBİTAK Uzay Teknolojileri Araştırma Enstitüsü (TÜBİTAK UZAY) tarafından DPT desteğiyle tasarlanıp üretilen Türkiye’nin ilk uzaktan algılama uydusu RASAT’ın uzaydan çektiği ilk görüntüler, 10 gündür enstitünün ODTÜ yerleşkesinde kurulu binasındaki yer istasyonundan alınabiliyor. 17 Ağustos 2011’de Rusya’dan uzaya fırlatılan ve yörüngeye yerleştirilen RASAT, Dünya çevresindeki bir turunu yaklaşık 98 dakikada tamamlıyor ve geçen ay itibariyle dünya çevresinde 900 tur tamamladı. Fırlatmadan sonra, RASAT’ın devreye alma işlemleri başlatıldı. Uydu ile iletişim kurmak için Ankara’daki ana yer istasyonuna ek olarak, Norveç’in kuzeyindeki Andoya’daki geçici yer istasyonu kullanıldı. Geçici istasyon, RASAT ile iletişimi sıklaştırabilmek amacıyla kiralandı. Kutupsal yörüngeye sahip olan RASAT, Ankara›daki ana yer istasyonunun kapsama alanından günde 4 defa geçerken, kutup dairesine yakınlığından dolayı Andoya›daki istasyonun kapsama alanından günde 11 defa geçiyor. Andoya›daki yer istasyonunun kontrolü de Ankara›daki ekip tarafından internet üzerinden gerçekleştirildi. MODÜLLLERİ ÇALIŞIYOR RASAT’ın fırlatma aracından ayrılmasından sonra başlayan devreye alma aşamasında, yer istasyonundan uyduya uçuş bilgisayarı yazılımları ile yönelim belirleme ve kontrol yazılımı yüklendi. Uydu, 15 gün içinde yörüngede kararlı bir konumda, görüntü almaya hazır hale getirildi. Uydunun has-

78

TELEKOMDÜNYASI2011KASIM-ARALIK

F

irst images which were taken by the first national earth observation satellite of Türkiye, RASAT, from all corners of the world, were started to download by earth station of TÜBİTAK. First images were taken by RASAT which is the first remote sensing satellite of Türkiye, was designed and manufactured by TÜBİTAK Space Technologies Research Center (TÜBİTAK SPACE) with support of DPT, have been received by earth station of the institute in ODTU campus for 10 days. RASAT that was launched from Russia to space and placed into orbit at August, 17 2011, complete one tour around the world approximately 98 minutes and has completed 900 tours around the world as of previous year. After launching, implementation operation of RASAT was started. Andoya temporary earth station which is north of Norway was used in addition to earth station in Ankara in order to make contact with RASAT. Temporary station was rented in order to increase the frequency of communication with RASAT. RASAT, has polar orbit, pass in coverage area of earth station in Ankara for four times a day and pass in coverage area of station in Andoya for eleven times a day because the station closer to polar circle. Control of earth station was made by team in Ankara through internet. MODULES OF IT RUN In implementation process after leaving of RASAT from launching vehicle, flight computer software and orientation determination and control software were installed on satellite by earth station. The satellite was made stable position in orbit and ready for taking image in 15 days. After


sas yönelim kipine alınmasının ardından modül ve yer istasyonu testlerine geçildi. TÜBİTAK UZAY’da, Türk mühendisler ve teknisyenler tarafından tasarlanan, üretilen ve test edilen BİLGE isimli uydu görev bilgisayarı, T-REKS isimli X-Bant haberleşme sistemi ve GEZGİN isimli gerçek zamanlı görüntü işleme modülleri ile birlikte, Ankara›daki yer istasyonunun da uydu ile haberleşme testleri yapıldı. Devreye alma aşamasında yapılan bu testlerle, TÜBİTAK UZAY'da tasarlanıp üretilen alt sistemlerin uzayda başarıyla çalıştıkları kanıtlanmış oldu. Bu işlemleri takiben, dünyanın ve Türkiye'nin çeşitli noktalarından alınan test görüntüleri RASAT uydusundan Ankara›daki yer istasyonuna gönderilmeye başlandı. İlk aşamada alınan görüntüler ile kameranın çeşitli ayarları yapılarak görüntülerin kalitesi artırıldı. Bir yedek güneş paneli haricinde, uydu üzerinde bulunan onlarca modülün planlandığı şekilde çalıştığı görüldü. Bazı cihazların testleri ise halen sürüyor. Önümüzdeki dönemde, alt sistemlerin testi, yazılımların güncellenmesi, kameranın kalibrasyonu ve özel manevra testleri gibi çalışmalarla devam edilecek. Arızalı güneş paneli yedekli olduğundan, uydunun çalışması üzerinde olumsuz bir etkisi bulunmuyor. 7,5 metre siyah beyaz, 15 metre çok bantlı (renkli) görüntüleme yeteneğine sahip, 93 kg ağırlığındaki RASAT, hiçbir kısıtlama olmaksızın dünyanın her yerinden görüntü alabiliyor.

taking satellite sensitive orientation module, module and earth station tests were started. Communication tests were made by satellite task computer called BİLGE which was designed, manufactured and tested by Turkish engineers and technicians in TÜBİTAK UZAY, T-REKS which is X-Band communication system and GEZGİN which is real-time image processing module with Ankara earth station. With these test which was made in implementation process, it was proved that sub-systems were designed and manufactured in TÜBİTAK UZAY, work in the space successfully. After these process, test images which were taken from different points of Türkiye and the world, were started to send to earth station in Ankara from RASAT satellite. In the first process, various settings of camera were made with received images and increased image quality. It was seen that tens of module on satellite was working as expected except alternate solar panel. Tests of some device are still continued. In following period, test of sub-systems, software updating, calibration of camera and special maneuver tests will be made. Because of defected solar panel is additional, it has not negative influence on working of satellite. RASAT which has 7,5 meter back-white, 15 meter (colorful) multispectral imaging capability and 93 kg, can take image from every point of the world without any constrain.

AFET YÖNETİMİNDE KULLANILACAK IT WILL BE USED FOR DISASTER MANAGEMENT RASAT’tan elde edilecek uydu görüntülerinin, şehir bölge planlama, ormancılık, tarım, afet yönetimi ve benzeri amaçlarla da kullanılması planlanıyor. RASAT uydusunun sistem mühendisliği ve sistem tasarımı yurtdışından herhangi bir danışmanlık ve mühendislik desteği alınmadan, TÜBİTAK UZAY’da görevli Türk mühendisler ve teknisyenler tarafından yapıldı ve tüm testler Türkiye'de gerçekleştirildi. TÜBİTAK yetkilileri, görev ömrün 3 yıl olarak hesaplanan RASAT'ın, Türkiye'nin bundan sonraki tüm uzay projeleri için bir mihenk taşı olarak yeni bir dönemi başlattığını bildirdi. Bu proje kapsamında üretilen yeni yerli uydu alt sistemleri, uzayda uçuş tarihçesi kazanıyor. Gelecekte Türk sanayi, üniversite ve araştırma kurumlarının da bu bilgi birikiminden faydalanması hedefleniyor. RASAT, gelecek nesil askeri ve bilimsel amaçlı Türk uydu görevleri için, alt sistemlerin uzayda denenmesinde bir test ve doğrulama aracı olarak katkı sağlayacak. RASAT'la ilgili güncel bilgiler ve örnek görüntüler rasat.uzay.tubitak.gov.tr adresinden yayınlanacak.

It is planned to use images which will be gained by RASAT, for urban and regional planning, woodcraft, agriculture, disaster management and similar purposes. System engineering and system design of RASAT were made Turkish engineers and technicians who work in TÜRBİTAK UZAY, without taking any consultancy or engineering support from abroad. Duty life of RASAT was accounted as 3 years by TÜBİTAK authorities and it was expressed that RASAT will be touchstone for all space projects of Türkiye. New domestic satellite sub-systems which are manufactured within this scope, win flight history in the space. It is aimed Turkish industry, universities and research organizations will be benefit from this knowledge in the future. RASAT will be beneficial as test and recognition device for Turkish military and scientific satellite duties on testing of sub-system in the space. Up-to-date information and sample of images of RASAT will be published on rasat.uzay. tubitak.gov.tr.

TELEKOMDÜNYASI2011KASIM-ARALIK

79


TD HABER

TÜRKİYE VE İNGİLTERE’DEN TEKNOLOJİK İŞBİRLİĞİ TECHNOLOGIC COLLABORATION BY TÜRKİYE AND ENGLAND

T

T

ürkiye ile İngiltere teknolojide önemli bir işbirliğine imza atıyor. Buna göre, Türkiye ile İngiltere teknoloji alanında ortak çalışmalar yapmak üzere “Yenilik ve Teknoloji Merkezi” kuracak. Bu merkezde, havacılık, sağlık, savunma, ulaştırma ve siber güvenlik gibi alanlarda Ar-Ge çalışmaları yapılacak.

ürkiye and England sign important collaboration on technology. Accordingly, Türkiye and England will establish “Innovation and Technology Center” in order to make common studies in the field of technology. R&D activities in the fields of aviation, health, defense, transportation and cyber security will be made in the center.

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, İngiltere Başbakanlarına teknoloji danışmanlığı da yapan Warwick Üniversitesi bünyesinde faaliyet gösteren Warwick Üretim Grubu (WMG) Başkanı Prof. Lord Kumar Bhattacharyya ile görüştü. Bu görüşmede, Türkiye ile İngiltere arasında teknoloji alanında ortak bir “Yenilik ve Teknoloji Merkezi” kurulmasına karar verildi. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, Bakanlık desteğiyle TÜBİTAK ile WMG arasında kurulacak Yenilik ve Teknoloji Merkezi’nin en kısa sürede hayata geçirileceğini kaydetti.

Science, Industry and Technology Minister Nihat Ergün met with Warwick Manufacturing Group (WGM) Director Prof. Lord Kumar Bhattacharyya who works within the body of Warwick University and make technology consultancy for Prime Ministers of England. In the meeting, to establish common "Innovation and Technology Center" between Türkiye and England in the field of technology is decided. Science, Industry and Technology Minister Nihat Ergün expressed that Innovation and Technology Center which will be established by TÜBİTAK and WGM with the support of the ministry will be put into operate as soon as possible.

TEKNOLOJİK BİR EĞİTİM ÜSSÜ OLACAK TECHNOLOGIC TRAINING BASE Bakan Ergün, kurulacak merkezde hem iş dünyasına yönelik eğitim programlarının verileceğini hem de havacılık, sağlık, savunma sanayi, raylı taşıma, otomotiv, siber güvenlik gibi sektörlerde Ar-Ge faaliyetlerinin geliştirileceğini bildirdi. Merkezin Türkiye’deki sanayiyi canlandıracağını vurgulayan Ergün, “İngiltere ile Türkiye arasında ortak bir inovasyon merkezi kuracağız. Bu merkezle yatırıma gelen şirketlere aynı zamanda ‘eğitim üssümüz var’ diyeceğiz. Türkiye’nin ihtiyaçlarını belirleyip, bu alanlardaki projeleri bir an önce hayata geçirmemiz lazım” dedi. Ergün, Türkiye’de kurula-

80

TELEKOMDÜNYASI2011KASIM-ARALIK

Minister Ergün stated that training programs will be given intended for business world as well as R&D studies will be developed in the field of aviation, health, defense industry, rail transit system, automotive, cyber security. Ergün emphasized that the center will dynamite industry in Türkiye and said: "We will establish common innovation center between Türkiye and England. We can say that "we have training base" to companies that want to make investment to the center. We have to determine needs of Türkiye and put into use projects in this field."Ergün indicated


cak olan bu merkezin ulusal ve uluslararası sanayiye yönelik inovasyon çözümleri üreteceğini belirterek, merkezin aynı zamanda iş dünyasına yönelik akademik lisans ve yüksek lisans programları açacağını ifade etti. Sanayinin ihtiyaçları doğrultusunda Türkiye’de bir ilk olacak olan eşzamanlı ve modüler endüstriyel doktora programların açılacağını ifade eden Ergün, “Türkiye’nin 2023 vizyonu çerçevesinde teknolojik olarak mesafe almak istediği havacılık, sağlık, savunma, sanayi, raylı taşıma, otomotiv sanayi, siber güvenlik gibi sektörlerde Ar-Ge faaliyetleri geliştirilecek ve ilgili alanlarda teknoloji transfer çalışmalarının yürütülecek” diye konuştu.

that the center which will be established in Türkiye, will produce innovation solutions intended for national and international industry as well as offer academically undergraduate and postgraduate program intended for business world. Ergün expressed that simultaneous and modular industrial postgraduate programs which will be the first in Türkiye in direction of needs of Türkiye, will be opened and said: "Technology transfer studies will be carried out in the field of aviation, health, defense, industry, rail transit system, automotive industry, cyber security which Türkiye want to progress within the scope of its 2023 vision. THERE IS INVESTMENT ENVIRONMENT IN TÜRKİYE

TÜRKİYE’DE YATIRIM ORTAMI VAR Warwick Üretim Grubu (WMG) Başkanı Prof. Lord Kumar Bhattacharyya da İngiltere’deki girişimcilere her türlü desteğin sağlandığına işaret ederek, sanayi ve teknoloji alanının profesyonel kişilerce yürütülmesi gerektiğini kaydetti. Profesyonel kişilerin de eğitilmesi gerektiğinin altını çizen Bhattacharyya, “WMG olarak sanayi ve teknoloji alanında 12 bin kişiyi eğittik. Farklı farklı sektörlerden şirketlerle de işbirliği yaptık” dedi. Bhattacharyya, Türkiye’deki temel sorunun iş gücünün eğitilmesi olduğuna dikkati çekerek, “Türkiye’de yatırım yapılması için gereken ortam var. Ancak iş gücünün geliştirilmesi için eğitim lazım” dedi. Güneş enerjisiyle çalışan, pille çalıştırılabilen araçların Türkiye’de de üretilebileceğini ancak Çin’in bu alanda üretim yaptığını belirten Bhattacharryca, Türkiye’nin gerekli bilgi sistemine kavuşması ve diğer ülkelerle ortaklıklar kurması gerektiğini dile getirdi.

Warwick Manufacturing Group (WMG) Director Prof. Lord Kumar Bhattacharyya emphasized that every kind of support is provided to entrepreneur in England, industry and technology field have to be managed by professional people. Bhattacharyya also emphasized that professional people have to be trained and said: “As WMG, we trained 12 thousand people in industry and technology field. We made with companies from different sector.” Bhattacharyya expressed that the main problem is train labor force in Türkiye and said: "here is required environment for making investment in Türkiye. But education is requirement in order to develop labor force." Bhattacharyya stated that solar-powered and battery-operated vehicle can be manufactured in Türkiye but there is manufacturing in this field in China and Türkiye have to be make collaboration with other countries in order to get required information system. AGREEMENT WAS SIGNED WITH TÜBİTAK

TÜBİTAK İLE ANLAŞMA İMZALANDI Bakan Ergün’ün yaptığı görüşmenin ardından TÜBİTAK ile Warwick Üniversitesi bünyesinde faaliyet gösteren Warwick Üretim Grubu (WMG) ile iş birliği anlaşması imzalandı. İmzalanan iş birliği anlaşmasıyla, TÜBİTAK ve WMG arasında mutabakat sağlanan somut iş birliği alanları belirlendi. Anlaşmaya göre, Türkiye’de kurulacak merkez, ulusal ve uluslararası sanayiye yönelik yeniliklerin üretilmesi için çalışacak. Merkezde ayrıca, iş dünyasına yönelik akademik lisans ve yüksek lisans programları açılacak, rekabetçi yeteneklerin geliştirilmesi için yöneticilere yönelik özel eğitim programları düzenlenecek; sanayinin ihtiyaçları doğrultusunda Türkiye’de ilk kez eş zamanlı ve modüler endüstriyel doktora programları açılacak.

After meeting was made by Minister Ergün, collaboration agreement was signed between TÜBİTAK and Wareick Manufacturing Group (WMG) that operate within the body of Warwick University. Concrete collaboration fields which reached an agreement on by TÜBİTAK and WMG, were determined by the agreement. According to the agreement, the center, will be established in Türkiye, will operate in order to manufacture innovation intended for national and international industry. Moreover, academically undergraduate and postgraduate programs will be opened, training programs will be organized intended for especially managers in order to improve competitive capabilities, simultaneous and modular industrial postgraduate programs which will be the first in Türkiye in direction of needs of Türkiye, will be opened in the center.

TELEKOMDÜNYASI2011KASIM-ARALIK

81


GEZİ

ALTERNATİF TATİL AN ALTERNATIVE HOLIDAY

Metin Sakarya

sakaryametin@hotmail.com

Son yıllarda hızla yükselen bir değer olmaya devam eden ve her sene bir önceki tatil sezonundan daha çok turist çeken Antalya’nın şirin ilçesi Kaş, özellikle adını dalış merkezleriyle, kendine özgü gece yaşantısıyla ve sınırlı sayıdaki hala temiz kalabilmiş plajlarıyla öne çıkarsa da ben size Kaş’ın başka bir yönünden, hala pek yazılmayan çizilmeyen tarafından, alternatif bir yürüyüş yolundan bahsetmek istiyorum. Yirmibeş yıldır neredeyse her yıl yaz tatilimin büyük bölümünü Kaş’ta geçiren biri olarak özellikle Nisan, Mayıs, Eylül ve Ekim aylarında tavsiye ettiğim ki bu dönemde henüz turist almaya başlamadığından dolayı da, doğanın ve denizin tadını sonuna kadar hissedeceğinizi, yılın ilk tatili veya son tatili olarak bedeninizin ve ruhunuzun dinleneceğini garanti ediyorum. Benim ilk yürüyüşümde kaybolduğum ancak kaybolmanın doğru yolda gitmekten daha zor olduğu Likya yolundan

Kaş, a pretty county of Antalya, continues to be a rapidly raising value in recent years and attracts more tourists every season. Even though it’s famous with its diving centers, its distinctive night life and with a limited number of its still clean beaches, I want to talk about a different side of Kaş. About a side which is not written or talked about a lot, about an alternative walk… As a person who spent most of his holidays of 25 years in Kaş, I suggest you to spend your holiday there especially in April, May, September and October. As these months are before or after the tourist season I guarantee you that you will enjoy the nature and sea to the most and rest your body and soul in a first or last holiday of the year. I will talk about the Lycian Path, where I was lost in my first tracking but also realized that it was more difficult to be lost than to go on the right way. Indeed the Kaş part of this historical path starting from Antalya and

82

TELEKOMDÜNYASI2011KASIM-ARALIK


1) Kaya mezarlarında geçişi kolaylaştırmak için hazırlanmış halatlar oldukça özenli ve sağlam. 2) Sizden önceki gezginlerin taşlarla yaptığı eğlenceli figürlerle karşılaşabiliyorsunuz. 3) Liman ağzı plajının yol güzergâhından görünen eşsiz güzelliği.

1) The ropes, which were prepared to facilitate the passing through the Rock Tombs, are quite elaborate and strong. 2) You can come across with the amusing figures which were done with the stones by the passengers before you. 3) The unequalled beauty of Liman Ağzı beach, which is seen from the road.

bahsedeceğim. Aslında Antalya’dan başlayıp Fethiye’de biten bu uzun tarihi yolun Kaş’taki kısmı, kırmızı-beyaz yol işaretleri ile o kadar düzenli işaretlenmiş ki, neredeyse her beş - on metrede bir gördükçe yürüyüşünüze ayrı bir zevk ve tat katıyor. Bu tarihi yolun kısacık bir bölümünü içinizde yaşamak isterseniz, rahat bir ayakkabı, uzun bir şort ve illaki olmazsa olmazı şapkasız çıkmayın. Yanımıza da suyumuzu ve fotoğraf makinemizi almayı ihmal etmiyoruz tabii ki. Yolumuza Kaş merkezden başlarsak sırasıyla, Küçük Çakıl, sonrasında Büyük Çakıl plajını geçtikten hemen sonra sağımızda plajı tepeden gören evlerin arasından geçer geçmez Likya yolunu gösteren altlı üstlü kırmızı-beyaz işaretler hemen bize merhaba diyor. O andan itibaren o büyülü dünyanın içindesiniz işte. Zeytin ve keçiboynuzu ağaçları ile binbir çeşit çiçek kokuları içerisinde yolumuza devam ediyoruz. Yol boyu önümüze çıkan müthiş deniz manzarası ve hemen karşımızda duran Meis adasının o dayanılmaz görüntüsü sık sık yürüyüşümüze ara verip, durup seyretme ve fotoğraf çekme isteği uyandırıyor.

ending in Fethiye, is marked up with red and white signs so neatly that this adds a distinctive joy and pleasure to your walk when you see them almost every five-ten meters. If you want to live this short part of this path within yourself, don’t forget to wear comfortable shoes, long shorts and especially a hat. Of course, you shouldn’t forget to take a camera and some water too. If we begin our path from the center of Kaş, just after passing through Küçük Çakıl and Büyük Çakıl beaches respectively, and passing through the houses on the right hand which view the beach from the hill, red and white signs begin to show the Lycian Path. From that moment on you are in that magical world. We are continuing our way, within the olive and carob trees and the scent of various kinds of flowers. The great sea view along the way and the unresistable image of the Meis Island right in front of us, make us have a break every so often, stop to watch the view and take photos.

Yürüyüşümüze devam ederken sizden önce buralardan geçenlerin izlerini hissediyorsunuz sanki. Yolumuzun en keyifli kısmı, Kaya mezarlarından kalın halatlara tutunarak geçtiğimiz kısmı ki, biraz adrenalin biraz da heyecan ve müthiş deniz manzarası arkanızda anlatılamaz denilen cinsten sanki. Kaya mezarlarını geçtikten hemen sonra ise, limandan sadece teknelerle geçiş yapılabilen, Kaş’ın en güzel plajlarının bulunduğu, ”Liman Ağzı” olarak da bilinen plajları tepeden görüyor, adeta denizin rengi ve güzelliği karşısında mest oluyorsunuz. Zaten bundan sonraki yolumuz sürekli iniş yönünde ve kısa bir müddet sonrada plajların tam önündeyiz. Likya yolu devam ediyor ama biz devam edemiyoruz. Deniz sizi kendine öyle bir çekiyor ki daha ne olduğunu anlamadan bir anda denizin içerisinde buluyorsunuz kendinizi. Ne yol yorgunluğu ne de yaşadığınız heyecan, sadece tatlı bir ürperti ve mutluluk hissi sarıyor bedeninizi. Adeta size burada yol bitti diye fısıldıyor dalgalar ve rüzgâr. Likya yolunun devamı mı? O da başka zamana bir zamana... Her zaman mutlu kalın...

While continuing your way, you nearly feel the traces of those who passed there before. The most exciting part of the way is the part which you pass holding on to the Rock Tombs with thick ropes. Some adrenaline, some excitement and the perfect view of sea behind you… It is indescribable. Just after passing the Rock Tombs, you see the hills called “Liman Ağzı”, where is reached only through the boats and where the most beautiful beaches of Kaş are, and you get enchanted by the color and the beauty of the sea. After this par t, the path directs you down the hill and after a shor t time, you reach the beaches. The Lycian Path continues; but we can’t. The sea attracts you so much that you find yourself in it even before realizing what happens. Neither the travel fatigue nor the excitement you experienced… Only a sweet chill and a feeling of happiness surround your body. Waves and the wind simply whisper you that it’s the end of the way. The rest of the Lycian path? Let’s keep it for another time… Stay happy all the time…

TELEKOMDÜNYASI2011KASIM-ARALIK

83


TD HABER

ULAŞTIRMA BAKANI YILDIRIM: “HABERLEŞMEYE 2012’DE 1.5 MİYAR TL’LİK YATIRIM YAPILACAK” TRANSPORTATION MINISTER YILDIRIM: “1,5 BILLION TL INVESTMENT WILL BE MADE ON COMMUNICATION IN 2012”

U

laştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı’nın 2012 yılı bütçesi, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda kabul edildi. Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, haberleşme sektörüne 2012’de 1.5 milyar TL’lik yatırım yapılmasını hedeflediklerini belirtirken, bilişim sektörü toplam gelirlerinin de 2012’de 34 milyar dolara ulaşmasını beklediklerini aktardı. TBMM’deki görüşmelerde bakanlığın faaliyetleri konusunda değerlendirmede bulunan Yıldırım, ulaştırma ve haberleşme sektörünün milli gelir içindeki payının, bu yılın ilk 6 ayı itibariyle yüzde 15.2’ye çıktığını belirterek, bu iki sektöre 9 yılda 112 milyar TL yatırım yapıldığını söyledim. Yıldırım, haberleşme sektörünün ise 17.2 milyar TL ile bu yatırımların yüzde 15’ine sahip olduğunu kaydetti. Yıldırım, haberleşme sektörüne yapılan yatırım 2003’te 48 milyon 397 bin TL iken, 2011’de 811 milyon 922 bin TL’ye çıktığını ve 2012’de de 1 milyar 50 milyon 571 bin TL’lik yatırım öngördüklerini aktardı.

2

012 budget of Transport, Maritime and Communication was accepted by TBMM Plan and Budget Commission. Transport, Maritime and Communication Minister Binali Yıldırım stated that they aim to make 1,5 billion TL investment in communication sector in 2012 and they expected total ICT income to reaches 34 billion dollars. Yıldırım has made evaluations about activities of ministry at meetings in TBMM and stated that the rate of transportation and communication sector in national income rose 15,2 percent as of the first six months of this year and 112 billion TL investment was made in these two sector in 9 years.Yıldırım expressed that communication sector is 15 percent of these investments with 17,2 billion TL. Yıldırım emphasize that total amount of investment in the field of communication sector was 48 million 397 thousand TL and reached 811 million 922 thousand in 2011 and they expected these investments to reach 1 billion 50 million 571 thousand TL in 2012. ICT INCOMES WILL BE 34 BILLION DOLLARS

BİLİŞİM GELİRLERİ 34 MİLYAR DOLAR OLACAK Yıldırım, 2003’de 11,5 milyar dolar olan bilişim sektörü toplam gelirlerinin, 2011’de 31 milyar doları geçmesinin beklendiğini, 2012’de ise bu rakamın 34 milyar dolara ulaşmasının hedeflendiğini aktardı. Bilişim alanında AB ülkelerinin önüne geçildiğini kaydeden Yıldırım, bu alandaki hedeflerini de “Bilgi toplumu hedeflerine ulaşılmasını teminen bilgi ve iletiyim altyapısının yaygınlaştırılması. Elektronik Haberleşme sektöründe etkin rekabetin sağlanması. Sayısal uçurumun asgari düzeye indirilmesi. e-Devlet Kapısından

84

TELEKOMDÜNYASI2011KASIM-ARALIK

Yıldırım stated that total income of ICT sector was 11,5 billion dollars in 2003, was predicted to be more than 31 billion dollars in 2011 and aimed to reach 34 billion dollars in 2012.Yıldırım indicated that Türkiye get ahead of EU countries in the field of ICT and explained their target in this field as follows:“To extend information and communication infrastructure for achieve information society targets. To provide effective competition in the field of Electronic Communication sector. To reduce digital divide to minimum. To increase the number of service on e-government gate. To support domestic production in ICT sector.” Yıldırım emphasize that infor-


sunulan hizmet sayısının artırılması. Bilişim sektöründe yerli üretimin desteklenmesi” olarak açıkladı. Yıldırım, Bilgi ve iletiyim teknolojileri sektörünün tüm diğer sektörler için lokomotif olduğunu belirterek, “Sektörün yıllık cirosu son on yılda yaklaşık 4 kat arttı. Yazılım ve içerik geliştirme sektörü; genç ve dinamik nüfus için önemli istihdam oluşturuyor. Bilgi Toplumuna dönüyüm bilgi ve iletişim teknolojileri ile mümkün” dedi. Türkiye’nin fiber altyapısını geliştirmek istediklerini aktaran Yıldırım, “Vatandaşlarımıza daha hızlı internet olanağı sunmak için amacımız eve kadar fiberi götürebilmek ve bu altyapıyı gelişmiş ülke seviyelerine getirebilmek” diye konuştu. FATİH 4 YIL İÇİNDE TAMAMLANACAK Fatih projesine de değinen Yıldırım, “Proje ile 620 bin sınıfa Akıllı Tahta ve öğrencilerimize Tablet PC ile modern eğitim sistemi kurulacak. Proje 5 bileşenden oluşuyor. Bunlardan ikisi olan altyapı ve BT-internet kullanımı bakanlığımız tarafından gerçekleştirilecek. FATİH Projesi 4 yıl içerisinde tamamlanacak. FATİH, Türkiye’nin bilgi toplumuna geçişinde 8 milyar TL üzerinde yatırım gerektiren büyük bir proje. Bizim altyapısını kuracağımız projede, diğer bileşenleri Milli Eğitim Bakanlığı gerçekleştirecek” dedi. Nüfusu 500’e kadar olan yerlerde ortak baz istasyonu kurulması projesine de değinen Yıldırım, “Bu proje ile kapsama alanı iyileştirilecek. Nüfusu 500’e kadar olan yerlerde evrensel hizmetle baz istasyonu kurulumunu gerçekleştireceğiz. Bütün operatörler müstakil çalışıp kendi baz istasyonunu kuruyordu. Her biri ayrı direk kurunca maliyetleri de artıyordu, hem de görsel kirlilik oluyordu. Ortak tesis kullanım şartı getirdik. 2 bin 128 yerleşim yerinde kullanılacak bu sistemi başlattık” dedi.

mation and communication sector is the leading sector of all other sectors and said: “Annual return of the sector increased 4-fold in last ten years. Software and content development sector create significant employment for young and dynamic population. Transformation to information society is possible with only information and communication technologies.” Yıldırım stated that they want to improve fiber infrastructure of Türkiye and said: “Our target is delivering fiber to home in order to offer faster internet opportunity to citizen and bring this infrastructure to level of developed countries.” FATIH WILL BE COMPLETED IN FOUR YEARS Yıldırım also mentioned FATİH Project and said: “Thanks to the project, Smart Board will be set up to 620 thousand classes and modern education system will be established by providing Tablet PC to students. The project comprise of 5 components. Infrastructure and ICT internet use which are two of them will be provided by our ministry. FATİH is which require more than 8 billion TL investment, so important project on transformation of Türkiye to information society. National Education Ministry will provide other components to project which we will create infrastructure of.” Yıldırım also referred establishment of base stations with universal service in area where approximately 500 people live and said: “Coverage area will be enhanced by the project. We will set up base station with universal service in area where up to 500 people live. All operators set up their own base station by working separately. Costs increased when they set up their own base station separately and there were visual pollution. We put into use condition of common facility use. We started the system which will be used in 2 thousand 128 settlement.” PTT MATIK NUMBERS WILL REACH 2 THOUSAND

PTT MATİK SAYISI 2 BİNİ BULACAK PTT’nin online faaliyetlerine de değinen Yıldırım, “Otomasyona açık PTT işyeri sayısı 4 bin 249. Banka şubesi olmayan 33 ilçe, bin 203 belde ve 201 köy olmak üzere toplam bin 437 işyerinde vatandaşlarımıza sadece PTT hizmet veriyor. Başka banka ATM’sinin olmadığı 90 yerleşim yerinde bir tek PTT Matik ile tüm bankaların işlemleri yapılıyor. PTT Matik’lerden 7 gün 24 saat işlem yapılıyor. Şu anda bin olan PTT Matik sayısının bin 750’ye çıkarılması hedefleniyor. PTT üzerinden yapılan işlem miktarı 23 milyona çıktı” dedi.Yıldırım, PTT’ni bir banka ile işbirliğine giderek PTT Kart çıkardığını da belirterek, bu kart ile her türlü para çekme işlemi, kredili harcama, ortak ATM kullanılması ve dünyada alışveriş imkânı sağlandığını anlattı.

Yıldırım also mentioned online services of PTT and said: “The number of PTT offices which open to automatism, is 4 thousand 249. Only PTT offer service to our citizen in country, a thousand 203 town and 201 village where are not bank office. Transaction of whole banks can be made in 90 settlement where are not any other bank ATM, by only PTT Matik. Transaction can be made by PTT Matik 7 days and 24 hours. It is aimed to increase the number of PTT Matik from a thousand to a thousand 750. The amount of transaction which were made through PTT Matik, reached 23 million.” Yıldırım expressed that PTT offered PTT Card by making collaboration with a bank and every kind of drawing cash, spending on credit, using common ATM and shopping opportunities in the world were provided thanks to this Card.” DOMESTIC SATELLITE WILL BE ON THE SPACE IN 2015

YERLİ UYDUMUZ 2015’TE UZAYDA OLACAK Türksat’ın uydu faaliyetleri konusunda ise Yıldırım, “Şu an Türksat’ın 3 uydusu var, üçü de dolu. Uydular, yüzde 91.5 doluluk oranı ile çalışıyor. Yüzde 75’lik dolulukta bırakmak gerekiyor ama talep çok olduğu için kapasite üstü kullanıyoruz. Siparişi verilen 2 uydunun yapımı sürüyor. 3. uyduyu ise Türkiye’de yapacağız. Japonya’daki yapım çalışmalarını Türk uzmanlar takip ediyor.” dedi.

Yıldırım evaluated satellite studies of TÜRKSAT and said: “There are 3 satellite of TÜRKSAT today and three of them are full. Satellite work with 91,5 percent occupancy rate. We should use 75 percent occupancy rate but we use above capacity because there is excess demand. Manufacturing of 2 ordered satellite is continued. We will third satellite in Türkiye. Turkish specialists follow manufacturing studies in Japan.”

TELEKOMDÜNYASI2011KASIM-ARALIK

85


TD HABER

GÜVENLİ İNTERNET SONUNDA BAŞLADI SAFE INTERNET IS IN PROCESS FINALLY

S

ansür tartışmalarına neden olan Güvenli İnternet Uygulaması, 22 Kasım’dan itibaren devreye girdi. Gönüllülük esasına dayalı olan Güvenli İnternet Uygulamasına, isteyen aileler dâhil olacak. Uygulamayı başlatan aileler, çocuk ve aile profillerinden birini seçecek. Aileler, istedikleri anda da güvenli internet sisteminden çıkarak normal internet profillerini kullanabilecek.Yapılan çalışmayla, çocuk profilinde, sosyal paylaşım ve şiddet içeren oyun siteleri, aile profilinde de şiddet, ırkçılık, Atatürk’e hakaret, kumar ve porno gibi TCK’ya göre suç teşkil eden siteler yer almayacak. Uygulamanın ilk gününde oldukça yüksek şekilde 6 bin başvuru gelirken, başvuran kişi sayısı ilk 4 günde 40 bini buldu. BTK tarafından başlatılan Güvenli İnternet Uygulaması, yaşanan sansür tartışmaları ve 3 aylık deneme sürecinin ardından 22 Kasım’da başladı. BTK’ya gelen çok sayıda şikayet nedeniyle çocukların zararlı internet yayınlarından koruması amacıyla başlatılan uygulamada, “çocuk” ve “aile” adı altında iki profil bulunuyor. Tamamen ücretsiz olarak başlatılan uygulamada, aileler, internet servis sağlayıcılarına başvurarak, güvenli internet sistemine geçecek. Başvuran ailelere, kullanıcı adı ve şifre verilecek. Aileler, kendilerine verilen şifre ile isterlerse aile, isterlerse çocuk profilini seçecek. Yine bu şifre aracılığı ile bu profiller arasındaki geçiş de kolay şekilde yapılacak. Gündüz çocukların olduğu saatlerde çocuk profilini kullanan aile, çocuklarının yatması ile “aile profili” ya da normal internete geri dönebilecek. Aileler, istedikleri zaman güvenli internet uygulamasından çıkarak, normal interneti de kullanmaya devam edebilecek. Güvenli internet uygulaması, şirketler değil, sadece bireysel kullanıcılar için geçerli olacak. Servis sağla-

86

TELEKOMDÜNYASI2011KASIM-ARALIK

S

afe Internet Application which caused censor discussions, was put into use as of November,22. Safe Internet Application based on voluntariness and parents which want, use the application. Parents which start the application, will chose one of child and parent profile. Parents can use normal internet profile by logging out safe internet application. With the study, social networking and game website containing violence won’t take a part in child profile and transgressive website according to TCK and containing violence, racialism, revilement against Atatürk, gamble and porn won't take a part in parent profile. 6 thousand application received in the first day of application and the number of people who applied to the application, reached 40 thousand in the first 4 days. Safe Internet Application which was started by ICTA, started at November,22 after censor discussion and 3-months trial period. There are two profile as “child” and “parent” in the application which was started bcause of many of complaines received by ICTA, in order to protect child from maleficient internet publications. Parents will start to use the safe internet service by applying internet service providers and the application was started completely costlessly. User name and password will be given to parents who applied. Parents will chose by their user name and password profile of “child” or “parent”. Via this password transition between these profiles will be made easily. Parent which use “child” profide within the day when their child in home, can use “parent profile” or normal internet after their child sleep. Parents can use normal internet profile by logging out safe internet application when they want. Safe internet application will be enable for only individual user not corporate user. Parents which don’t


yıcılarına hiçbir talepte bulunmayan aileler, normal internet profillerini kullanmaya devam etmiş olacak. PROFİLLERİN KAPSAMI BELİRLENDİ Güvenli İnternet Hizmeti kapsamında oluşturulacak profil kriterlerinin belirlenmesi amacıyla konusunda uzman akademisyenler, sektör temsilcileri ve ilgili kurum temsilcilerinden oluşan “Çocuk ve Aile Profil Kriterleri Çalışma Kurulu” oluşturuldu. Bu kurulda, psikoloji, pedagoji, sosyoloji ve hukuk gibi alanlarda uzmanlığı olan kişiler arasından seçilen üç üye, İnternet Kurulu’nun sivil toplum temsilcisi üyelerini temsilen iki üye, Türkiye Dijital Oyunlar Federasyonu’nu (TÜDOF) temsilen bir üye, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurulu’nu temsilen üç üye, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nı temsilen iki üye yer alıyor. Bu kurulun yaptığı çalışma sonucunda Çocuk ve Aile profilleri ile ilgili kriterler belirlendi. Bu kriterlere göre, Güvenli İnternet Hizmeti kapsamında yer alan web siteleri için, web sitelerinin kriterlere uygunluğu hususunda site sahiplerinin beyanı esas alınacak. Güvenli İnternet Hizmeti’nde; eğitim, kültür, sanat, iş, ekonomi, bankacılık ve finans, kariyer, medya, alışveriş, İnternet hizmeti, sağlık, spor, müzik, oyun vb. konularda içerik barındıran web siteleri ile resmi kurum ve kuruluşlara ait web siteleri yer alacak. Ancak, kumar, intihara yönlendirme, Atatürk’e hakaret, çocukların cinsel istismarı, uyuşturucu ve uyarıcı madde kullanımını kolaylaştırma, sağlık için tehlikeli madde temini, fuhuş, müstehcenlik, ırkçılık, ayrımcılık, nefret, terör, şiddet-vahşet görüntüleri, kan ve şiddet içeren dövüş sporları, hayvan dövüşleri, dolandırıcılık, zararlı yazılım içerikleri barındıran web siteleri ile bu içeriklere erişilmesini sağlayan web siteleri ve uygulamaları yer almayacak. Söz konusu bu Atatürk’e hakaret, cinsel istismar gibi yasaklı konularla ilgili örtülü reklam, bilinçaltını etkileyen reklam ve güdüleme içeren hiçbir içeriğin bulunmadığı web sitelerine uygulamada yer verilecek. LİSTE ZAMAN İÇİNDE GÜNCELLENECEK Konuya yönelik bilgi veren İnternet Kurulu Başkanı Serhat Özeren, çocuk diye adlandırılan yaş grubunun 10 yaş olduğunu belirterek, “10 yaşın üzerindeki çocuk oyun oynamak isterse, ailesinin gözetiminde oynayabilecek. Aileler, sosyal paylaşım sitelerine isteğe bağlı olarak yer verebilecek” dedi. Özeren, bugünden itibaren güvenli internet uygulaması için bilinçlendirme çalışmaları yapılacağını belirterek, “Televizyonlarda spot filmler yayınlanarak ailelerin farkındalığı artırılacak. GSM şirketleri abonelere SMS gönderiyor, internet servis sağlayıcılar da kullanıcılara duyuru yapıyor” dedi. Özeren, profillere girecek sitelerin zaman içinde güncelleneceğini belirterek, “Bir site benim sitem çocuk profilinde olmalı derse, yapılan inceleme ile o siteye erişim açılabilecek. Başvuranlar profile ilave edilebilecek. Facebook da üye kabul yaşını 13’ün altına çekerse, onun de yer alması gündeme gelebilecek. Psikologlar da 13 yaş altı çocukların bu sitelerde yer almasını önermiyor” diye konuştu. Özeren, “Bu, dünyada ilk defa yapılan çalışma. Türkiye, diğer ülkelerin cesaret edemediğini yapıyor. Bunu hangi ülkeden örnek aldınız deniyor. Bazen de Türkiye’yi diğer ülkeler örnek alacak” dedi.

any request to service providers, will continue to use internet profile. SCOPE OF PROFILES WERE DETERMINED Safe Internet Service Working Group was created and compose of academicians, sector representative and related authority representative, in order to determine criteria of profiles which were created within the scope of Safe Internet Service. Safe Internet Service Working Group will compose of 3 member from General Directorate of Family and Social Services, 2 member from Internet Council, 2 member from institution and 3 member who will be chosen by General Directorate of Family and Social Services among 8 people and have speciality in the field of psychology, pedagogy, sociology and other related fields and one member of Turkiye Digital Games Federation (TÜDOF). Criteria related Child and Parent Profile were determined as a result of studies of this council. According to the criteria, statement of web site owner will be based on suitability of website with criteria for website within the scope of Safe Internet Service. There will be website whic contain content related education, culture, art, business, economics, banking and finance, career, media, shopping, Internet services, health, sports, music, games and website of official institute and organizations. Website which contain gambling, suicide, routing, revilement against Atatürk, child sexual abuse, drug abuse and to facilitate the use of stimulant drugs, medical supplies for the hazardous substance, prostitution, obscenity, racism, discrimination, hatred, terror, images of violence-violence, blood and violent martial arts , animal fights, fraud, malicious software content won’t take a part in Safe Internet Service. Website which don’t contain covered issues such as sexual abuse, banned advertising, advertising, and that affects subconscious motivation and revilement against Atatürk will take a part in the application. LIST WILL BE UPDATED IN PROCESS OF TIME Chairman of Internet Council Serhat Özeren has gave information about the issue and stated that age group called child, is 10 yeras old and said: “If child, over 10 years old, want to play a game, can use under parent supervision. Parent can allow for social networking web site optionally." Özeren expressed that awareness raising studies will be carried out as of today and said: "Awareness of parents will be increased by broadcasting spot film on TVs. GSM operators send SMS to subscriber and internet service providers make announcements to users." Özeren also emphasized that web sites which will be under profiles, will be updated in process of time and said: "If a site said "my website should be under child profile", that site can be opened to access as a result of inspection. Applicants can be added to profile. If Facebook create precondition as being 13 years old at least for being member, it may be under the profile. Psychologists don't suggest 13 years and below child to enter this kind of website." Özeren also said: "This application has been implemented for the first time in the world. Türkiye breakes new ground which other countries have the brass to do. They asked to us which country did you take the application as an example from. Sometimes, Turkiye will be example for other countries."

TELEKOMDÜNYASI2011KASIM-ARALIK

87


TD HABER

81 İLE BİLİM VE TEKNOLOJİ MERKEZLERİ KURULACAK SCIENCE AND TECHNOLOGY CENTERS WILL BE FOUNDED IN 81 CITIES

B

ilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, Türkiye’nin 81 ilinde bilim ve teknoloji merkezleri kurulacağını açıkladı. Ergün, pilot olarak Konya, Bursa ve Kocaeli’de çalışması başlatılan merkezler ile gençlerin bilime olan ilgisini küçük yaşlarda artırmak istediklerini kaydetti. Ergün, “Bugün ABD’de yaşayan 12 yaşındaki bir çocuk Apple için program yazıyorsa, oradan Bill Gates ve Steve Jobs gibi dahiler çıkıyorsa, bunun ana sebebi, bu insanlara sunulan ortamdır, kültürdür” diye konuştu.

Meclis Plan ve Bütçe Komisyonu’nda bakanlığının 2012 yılı bütçesine ilişkin konuşan Ergün, merkezlerin TÜBİTAK’ın önderliğinde yerel yönetimlerle işbirliği halinde kurulacağını ifade etti. Ergün, merkezlerin çocukların ve gençlerin teknolojiyi daha doğru kullanmalarına imkan sağlayacağını belirterek, bu merkezlerden ilköğretim, yüksek öğretim öğrencileri ile araştırmacılar faydalanacağını söyledi. Ergün, “Amacımız, bilime karşı ilgi uyandırma ve merak uyandırma. Burada gençlerin ve çocukların bilimsel bazı kuralları yaşayarak görmeleri sağlanacak. Yer çekimi kanunu var da sadece taşı havaya atınca geri düşmesi mi. Yer çekimi kanununu o merkezde yaşayacak. Fizik kanunlarını aktivite alanlarıyla içinde yaşayacak” dedi. Ergün, merkezlerin, illerin potansiyeli ve büyüklüğüne uygun büyüklükte ve küçüklükte yapılacağını belirterek, “O bilim merkezlerindeki deney ve aktivitelerin yapıldığı cihazları da Türkiye’deki firmalar yapacak” dedi. KONYA, BURSA VE KOCAELİ’DE BAŞLADI Ergün, şimdiden çalışmasına başlanan merkezlerin ilk aşamada Konya, Bursa ve Kocaeli’de kurulacağını kay-

88

TELEKOMDÜNYASI2011KASIM-ARALIK

S

cience, Trade and Technology Minister Nihat Ergün announced that technology centers will be founded in 81 cities. Ergün stated that they aim to increase relevance of young people to technology by centers which will be founded in Bursa, Kocaeli and Konya as pilot application. Ergün said: "If a 12-years old child write software for Apple and geniuses such as Bill Gates and Steve Jobs are live in USA, the first cause of those is provided opportunities and culture” Ergün has made a speech about 2012 budget of the council at Council Plan and Budget Commission and expressed that centers will be founded with leadership of TÜBİTAK in collaboration with local administrations. Ergün stated that centers will provide opportunities to child and young people to use technology properly and primary school students, high school students and researchers will benefit from these centers. Ergün also said: "Our target is arousing curiosity and interest against science. It will be provided child and young people to see some scientific principles by experience.There is law of gravity but is law of gravity dropping a stone when it is threw. Law of gravity will be experienced in these centers. Physic laws will be experienced in its activity fields." Ergün expressed that centers will be founded big-sized or small-sized according to potential and size of cities and said: "Devices which will be used in these centers for experiment and activities, will be produced Turkish companies.” IT HAS ALREADY STARTED IN BURSA, KOCAELI AND KONYA Ergün expressed that centers which are started to found already, will be founded in Konya, Bursa and Kocaeli in the first


dederken, “İstanbul Şişli’de küçük çaplı bir merkez var, Ankara’da Feza Gürsoy bilim merkezi var. Ama bunlar çok küçük çaplı. Bizim düşündüğümüz daha büyük kapsamlı, çok sayıda insan istifade edecek. Küçük şehirlerde de küçük çaplı olacak. İbn-i Sina’nın tıpta, Harizmi’nin cebirde, Sinan’ın mimari ve mühendislikte, yine yakın tarihte Cahit Arf’ın matematikte yaptığı çalışmalar ortadadır.12. yüzyılda Cizre’de doğan ve Diyarbakır’da yaşayan, bugün hala Ulu Cami’de bulunan ünlü güneş saatini yapan el-Cezeri’nin robotik bilim ve sibernetik alanında yaptığı çalışmalar da ortadadır” dedi Tek tek bireyler arasındaki farkları akıl ve zeka farkıyla açıklanabileceğini, toplumlar arasındaki farkın ise ancak kültüre bağlanabileceğini kaydeden Ergün, “Bugün ABD’de yaşayan 12 yaşındaki bir çocuk Apple için program yazıyorsa, oradan Bill Gates ve Steve Jobs gibi dahiler çıkıyorsa, bunun ana sebebi, bu insanlara sunulan ortamdır, kültürdür” diye konuştu. Türk insanına güvendiklerini; özgür ve demokratik bir ortam oluşturursak, eğitime, gençliğe, yeniliğe, bilime ve teknolojiye önem verirsek, benzer başarılara imza atılacağını dile getiren Ergün, “Ürettiğimiz bilgiyi teknolojiye, nihai ürünlere dönüştürecek mekanizmaları da kurabilirsek, dünyada söz sahibi olacağımız, bir üst lige çıkacağımız ve orada kalıcı olacağımız açıktır” şeklinde konuştu. BAŞARILI TEKNO-GİRİŞİMCİLERE 500 BİN LİRALIK YENİ İMKAN Ergün, 2008 yılından bugüne kadar kurulan 108 Ar-Ge merkezinde yapılan Ar-Ge harcamasının 5 milyar TL’ye ulaştığını kaydederken, “2010’da Ar-Ge harcamaları 2000 yılına göre 3 kat artarak 9 milyar TL’yi aşmıştır. Aynı dönemde, Ar-Ge harcamasının GSYİH’ye oranı binde 48’den binde 84’e ulaşmıştır. Bu rakamı, 2017’de yüzde 2’ye, 2023’te ise yüzde 3’e çıkarmayı hedefliyoruz. San-Tez ve Teknogirişim Sermayesi gibi programlarla ülkemizde çok önemli projeler yürütülmektedir. Bu programlar sayesinde, preslerde hızlı kalıp değiştirme sistemleri, rotorlu tip insansız hava aracı, elektronik kontrollü diz eklem protezi, iş makineleri simülasyonları, elektrikli araçlar için lityum-iyon batarya ve kalp krizi için hızlı tanı kiti gibi önemli ürünler üretilmektedir. 2011 sonunda 100 binin üzerinde marka başvurusuyla Avrupa’da ilk sıraya yerleşecek olmamız, zaten her şeyi açıklamaktadır. Bakanlık olarak, bir yandan mevcut desteklerimizi geliştirirken, diğer yandan yeni destek programları da oluşturuyoruz. Mesela her yıl desteklediğimiz teknogirişimci sayımızı, artık 100 kişiden500 kişiye çıkarıyoruz. Yine Teknogirişim sermayesinden yararlanan ve birinci fazda başarılı olan arkadaşlarımıza, ikinci faz için 500 bin liralık yeni bir destek programı hazırlamayı düşünüyoruz. İkinci faza geçenler ürünlerini prototipten öteye geçirip şirket kurarlarsa 500 bin destek verecek bir mekanizma üzerinde çalışıyoruz. Patent Destek Programı, Ar-Ge Yatırım Destek Programı ile Tanıtım ve Pazarlama Destek Programı gibi yeni programları da devreye almayı planlıyoruz” dedi.

stage and said: "There is small-sized center in Şişli, İstanbul and Feza Gürsoy science center in Ankara. But these centers are very small-sized. Our plan is to found more comprehensive center and many of people will benefit from these centers. Those will be small-sized in small cities. Studies which were made by İbn-i Sina in medicine, Harizmi in Algebraic, Mimar Sinan in architecture and engineering and Cahit Arf in mathematics, are quite clear. Studies of El-Cezeri who was born in Cizre in 12th century and lived in Diyarbakır, created famous shadow clock that is still in Ulu Cami, in robotic science and cybernetic are also clear.” Ergün stated that differences between individuals can explain only with mind and intelligence difference and intercommoned differences may relate with culture and said: “If 12-years old child write software for Apple and geniuses such as Bill Gates and Steve Jobs are live in USA, the first cause of those is provided opportunities and culture." Ergün emphasized that they trust Turkish people and if we create free and democratic environment and we give importance to education, youth, innovation, science and technology, we can achieve same success and said: “If we set up mechanism which transform information that we produced, to end product, we can have a voice in the world, qualify for the next round and we can here to stay in that situation.” 500 THOUSAND TL NEW OPPORTUNITY TO SUCCESSFUL TECHNO-ENTREPRENEUR Ergün expressed that R&D expenses for 108 R&D centers which has been established from 2008 until today, reached 5 billion TL and said: "R&D expenses were more than 9 billion TL in 2010 by increasing three-fold compared 2000. In the same period, the rate of R&D expenses in GDP reached to 84 per mille from 48 per mille. We aimed to rise this rate to 2 percent in 2017 and 3 percent in 2023. Very important projects are carried out in our country by programmes such as San-Tez and Techno-entrepreneurship Fund. Thanks to these programmes, important products such as quick mold change systems on pressing machine, rotorcraft type unmanned air vehicle, electronically controlled knee joint prosthesis, business machine simulations, lithium-ion battery for electric devices and rapid diagnostic kit for heart attack are developed. We will be ranked at the first in Europe with more than 100 thousand brand applications at the end of 2011 and this explains everything. As ministry, we improve existing supports, we create new support programmes. For example; we increase the number of entrepreneur which we support every year, from 100 to 500. We plan to create new support program as 500 thousand TL for entrepreneur who benefited Techno-entrepreneurship fund and succeeded in the first stage, for the second stage. We work on mechanism which will give 500 thousand TL support if entrepreneur pass to second stage and establish a company by going beyond prototype of their products. We plan to put into use new programmes such as Patent Support Program, R&D Investment Support Program and Advertising and Marketing Support Program.”

TELEKOMDÜNYASI2011KASIM-ARALIK

89


İŞİM BİLİŞİM, BİLİŞİM İŞİM

ÇAĞRI MERKEZLERİ ÜLKEMİZDE BACASIZ FABRİKA GİBİ ÇALIŞIYOR CALL CENTERS ARE WORKING AS SERVICE FACTORIES IN OUR COUNTRY

Adem Onar Çağrı Merkezi müşterinin telefon, e-mail, web, fax, sesli yanıt sistemi (IVR) ve benzeri yöntemlerle yaptığı çağrısının bir merkez tarafından ele alınmasıdır. Çağrı Merkezi, şirketin kaynaklarının ve farklı iletişim kanallarının, müşteriye ve şirkete değer yaratmak amacıyla etkili bir şekilde entegre edildiği, insanlardan, süreçlerden, teknolojilerden ve stratejilerden oluşan, koordineli bir sistemdir.

ademonar@bir.net.tr

Çağrı Merkezleri, istihdam yaratmanın yanı sıra, ürün ve hizmetlerin, destek ve diğer servislerinin tüketicilere ulaşmasında önemli rol oynar: - Maliyetlere olumlu etki eder, verimlilik sağlar - Self servis hizmetlerin kullanılmasına destek olur - Gelir yaratmak için kullanılır, gelir artışına etki eder - Ürün ve hizmet iyileştirmeleri için geri besleme sağlar

Call Center means dealing with calls made by customers through telephone, e-mail, web, fax, interactive voice response (IVR), and similar methods. Call Center is a coordinated system consisting of people, processes, technologies and strategies in which company’s resources and different communication channels have been effectively integrated in order to create value both for customers and company. Call Centers play an important role in providing products and services, support and other services to customers as well as creating employment: - It effects costs positively and provides efficiency - It supports the use of self-service methods - It is used to create income and it increases revenues - It provides feedback to improve products and services - It contributes to the image of company.

90

TELEKOMDÜNYASI2011KASIM-ARALIK


- Şirket imajına olumlu katkıda bulunur Çağrı Merkezleri, tüketicilerin ürün veya hizmet satın aldığı kuruluşlarla ilk temas noktası olarak markalara ve şirket imajına değer katmaktadırlar: - Amerika’daki tüketicilerin %92’si, şirket imajlarına yönelik algılarını o şirketin çağrı merkezleri ile yaşadıkları deneyimlerin belirlediğini söylemektedir. - Tüketicilerin %86’sı, müşteri temsilcisi ile yaptıkları görüşme olumsuz geçtiyse o firmayı kullanmaktan kesinlikle vazgeçmektedir Çağrı Merkezi; müşteri odaklı şirketlerin var olan müşterilerine sunduğu ürün ve hizmetlerle ilgili talepleri karşılamak veya şikâyetleri çözümlemek amacıyla kurulmuş telefonla hizmet veren bir bölümdür. Çağrı merkezlerinin öncelikli amacı insanlara günün her saati hizmet vermektir. Tüm mesleki bilgi ve becerilerle donanmış, doğru zamanda doğru bilgi veren, kısa zamanda uygun çözümler bulan, etkili konuşan, müşterisine tavırlarıyla güven veren, müşterisine önemli olduğunu hissettiren müşteri hizmetleri temsilcileri müşteri memnuniyetini sağlayarak müşterilerini şirkete veya hizmet aldıkları kurum ve kuruluşlara bağlamaktadırlar. Çağrı Merkezi(Call Center), kurumların temasta oldukları kişi veya kurumlarla olan iletişimlerini yürüttükleri, yazılım, donanım, insan kaynakları ve iş akışlarından oluşan etkileşim merkezlerdir. Rezervasyon merkezi, yardım masası, bilgi hatları, müşteri ilişkileri gibi yapılara genel olarak verilen kapsayıcı, “şemsiye” bir isimdir. Yoğun şekilde gelen ve/ya

Call Centers add value to the brands and the images of companies as the first point of contact with the companies from which customers buy products or services: - According to 92% of American customers, the perceptions of corporate images come from the experiences with the call centers of companies. - 86% of customers give up using the company if the experience with customer representative is negative. Call Center is a department established by customerfocused companies to provide service through telephone in order to meet the demands of existing customers for products and services or to resolve their complaints. The primary purpose of the call centers is to serve people at all hours of the day and night. Customer representatives, who are equipped with professional knowledge and skills, give the right information at the right time, find appropriate solutions as soon as possible, speak effectively, give confidence to customers and make them feel better, build a bridge between customers and institutions or organizations by providing customer satisfaction. Call Centers are the interaction centers consisting of software, hardware, human resources and workflows through which institutions communicate with people or other institutions. Call Center is an “umbrella” term covering structures such as reservation center, help desk, information lines or customer relationship. Many incoming or outgoing phone calls are made. However, Call Center has become a misleading term in recent times. Centers that might be described as Call Center no longer receive

TELEKOMDÜNYASI2011KASIM-ARALIK

91


İŞİM BİLİŞİM, BİLİŞİM İŞİM

giden telefon çağrılarının gerçekleştirildiği merkezlerdir. Call Center terimi son zamanlarda yanlış yönlendirici bir terim halini almıştır. Call Center olarak nitelendirilebilecek merkezler artık sadece “telefon çağrısı” almıyor, aynı zamanda e- posta, fax, sms, çevirimiçi sohbet(online chat) gibi iletişim kanallarını da yönetiyorlar. Bu nedenle bu merkezler Contact Center, Customer Contact Center, Customer Interaction Center, Customer Interaction platform gibi isimlerle de ifade edilmektedirler. Buna rağmen, Call Center terimi yerleşiklik açısından oldukça güçlü ve belirtilen veya ileride gelişecek olan iletişim kanallarının tamamını ifade eder bir şekilde “şemsiye” terim olmayı sürdürecektir. Türkiye’deki bine yakın çağrı merkezinde yaklaşık 50 bin kişi çalışmaktadır. Çoğunlukla Doğu ve Güneydoğu’da açılan çağrı merkezleri, hem istihdama katkıda bulunmakta hem de şehrin ekonomisini canlandırmaktadır. Çağrı merkezlerinin, son 2 yılda illerin büyümesine yüzde 12 katkıda bulunduğu tespit edilmiştir. Bu sebeple Anadolu’ya yapılacak en iyi yatırım çağrı merkezi açmaktır. Özellikle üniversitesi olan illerde istihdama büyük katkı sağlayan çağrı merkezleri konusunda ülkemiz Avrupa ile entegre durumdadır. Örneğin Ukrayna, Belarus ve Almanya’da çağrı merkezi olan Türk şirketleri mevcuttur Yurtdışında her şirketin çağrı merkezi olmakla birlikte yurtdışındaki şirketlerin birçoğu bu işi kendi bünyesinde çözmek yerine hizmet satın alımı yoluna gitmektedir. Ülkemizde de bu süreç yaşanacak, birçok şirket çağrı merkezlerinden hizmet satın alacaktır. Onun için Türkiye’deki müteşebbislerin hazırlıklı olması, elini çabuk tutması gerekmektedir. Çağrı merkezleri için sanıldığı gibi büyük paralara ihtiyaç yoktur. Ayrıca çağrı merkezinde çalışacak kişilerde üniversite mezunu veya İngilizce şartı aranmamaktadır. Ülkemizde çağrı merkezi pazarı henüz çok yenidir ve 10 yıllık bir geçmişe sahiptir. Bu konuda kat edilmesi gereken daha çok yol vardır. Çağrı merkezi sektörü devletin önem verdiği bir sektör haline gelince, kamu da önem vermeye başlamıştır. Bu hususta Ulaştırma Bakanlığı’nın çok büyük katkısı vardır. Çağrı merkezlerinin başarısı için gereken; doğru insan kaynağı, teknoloji ve süreçleri iyi yönetmektir ve Türkiye olarak bunu yapabilmekteyiz. Çağrı merkezlerinin ülkemiz ekonomisine büyük katkısı vardır. Bir çağrı merkezi çalışanı, dört kişilik bir ailenin geçimini sağlayabilmektedir. Şu an çalışanların yüzde 80’i kadınlardan oluşan çağrı merkezlerinin yüzde 70’i genç ve 20’li, 30’lu yaşlardadır. Çalışanların yüzde 65'i üniversite öğrencisi veya mezunudur ve lise mezunlarının oranı ise yüzde 35’dir. On yıl öncesine kadar banka ağırlıklı olarak yola çıkan merkezlerde 2-3 bin kişi çalışırken, bugün bine yakın merkezde 50 bini aşkın kişi çalışmaktadır. İç kaynak / dış kaynak hizmet oranı yüzde 60 – yüzde 40 düzeyindedir. Türkiye’de çağrı merkezlerinde 2 bin 500 kişiye bir

92

TELEKOMDÜNYASI2011KASIM-ARALIK

just “phone calls”; they use other communication channels, such as e-mail, fax, sms and online chat at the same time. Therefore, these centers may be called Contact Center, Customer Contact Center, Customer Interaction Center or Customer Interaction platform. However, the term of Call Center is so settled that it seems that it will continue to be an “umbrella” term that covers all existing and future channels of communication. Approximately 50 thousand people work in approximately 1000 call centers in Türkiye. Call centers, mostly established in East and South-East provinces contribute to the employment as well as enliven the economy. It has been has been identified that call centers contributed 12 percent to the growth of cities in the last 2 years. Therefore, the best investment is to open new call centers in Anatolia. Call centers make a major contribution to the employment especially in provinces where there are universities. Our country has been integrated into Europe in terms of call centers. For example there are Turkish companies having call centers in Ukraine, Belarus and Germany. Foreign companies are receiving service rather than finding solutions within their own bodies, although every company has their call centers. The same process will also be experienced in our country; many companies will receive service from call centers. For this reason, entrepreneurs should be prepared and get their stacks on. There is no need for large sums of money to establish call centers. In addition, employment in call centers does not require university degree or English. The call center market is still very new in our country and has only a 10-year history. There is a long distance to be covered in this respect. When call center sector has become a sector that is important for the government, public also began to give importance to it. The Ministry of Transportation made a major contribution. For the success of call centers, we need the right human resource, technology and process management and we can do it. Call centers make a significant contribution to our economy. A call center employee can bring home the bacon for a family of four. Currently, 80 percent of employees are women. 70 percent of them are young and in their 20s and 30s. 65 percent of them are university students or graduated and the remaining 35 percent are high-school graduate. Ten years ago only 2-3 thousand people were working in call centers which were established mainly by banks, however over 50 thousand people work in nearly a thousand call centers today. Internal source / external source service ratio is 60 percent – 40 percent. Each call desk provides service for 2 thousand 500 people and answers 1 billion calls per year


çağrı masası hizmet vermektedir ve yılda 1 milyar çağrı yanıtlanmaktadır. Telekomünikasyon, finans ve lojistik en çok hizmet verilen sektörlerin başındadır (pazarın yüzde 60'ı).

in Türkiye. Telecommunications, finance and logistics are the sectors that benefit from call center service (60 percent of the market).

Bu merkezlerde üretilen gelir yıllık 240 milyon dolar civarındadır. Bir çağrı masası için gerekli yatırım bedeli ise sadece 10 bin liradır. Son 5 yılda sektöre 200 milyon lira yatırım yapılmıştır. İstihdam ise 2 katına çıkmıştır. Türkiye’de çağrı merkezleri Anadolu ekonomisine yıllık ortalama 50 milyon lira değer yaratmaktadır. Şirketler merkezleri genellikle Anadolu illerine kurulmaktadır. Erzurum, Diyarbakır, Uşak, Erzincan, Sivas, Gümüşhane, Malatya, Samsun, Düzce ve Eskişehir gibi illerde istihdam, teknoloji ve alt yapı yatırımı sağlanmaktadır. Taşıma, yiyecek-içecek, ofis hizmetleri ve eğitim gibi yan sektörler için pazar oluşumu sağlamaktadır.

Call centers generates around $ 240 million revenue per year. Investment needed for a call desk costs only 10 thousand TL. In the last 5 years, 200 million TL has been invested in this sector. Employment doubled. Call centers create value of 50 million TL per year to the economy of Anatolia. Companies establish call centers usually in Anatolian provinces. Employment, technology and infrastructure investments are provided in provinces such as Erzurum, Diyarbakir, Usak, Erzincan, Sivas, Gumushane, Malatya, Samsun, Duzce and Eskisehir. Besides, formation of market is provided for sectors such as transportation, food and beverage, office services and education.

Bu alanda lider olan ülke Amerika, ancak Hindistan dış hizmet alımında iyi bir pazardır. Onun için birçok ülke Hindistan’la çalışmaktadır. Ancak kültürel farklılıklar ve lisan aksanından dolayı irtifa kaybetmeye başlayan Hindistan’ın boşluğunu ancak ülkemiz doldurabilir ve bu alanda Hindistan’a rakip olabilecek yegâne ülke Türkiye’dir. Karateke, Türkiye’deki çağrı merkezlerinin büyüyebilmesi için yabancıların gelmesi gerektiği tespitinde bulunuyor. Şirket birleşmeleri ve evlilikler olursa sektör bir o kadar daha büyüyecektir. Türkiye, Avrupa ile çağrı merkezi konusunda entegre durumdadır. Özellikle de Almanya ile. Ukrayna, Belarus ve Almanya’da çağrı merkezi olan Türk şirketleri var. Almanya ve Hollanda’ya Türkiye’den hizmet verilmektedir. Merkezi Hollanda, Viyana olan çağrı merkezlerimiz mevcuttur. İngilizce ve Rusça hizmet vermekte olan ülkemize son zamanlarda Arapça talebi de gelmeye başlamıştır. Bu taleplerin sebebi de çağrı merkezlerini ziyaret ettiğimiz birçok Avrupa ülkesine göre, ülkemizdeki disiplinli çalışmanın getirdiği yüksek verimdir. Çağrı merkezlerimiz, sesini ödülle de duyuruyor. İstanbul Çağrı Merkezi Ödülleri, geçtiğimiz 5 yıl içerisinde 89 kuruluşun adaylık heyecanına sahne olmuştur. Onlarca kuruluş, başvurdukları kategoride sektörün en iyisi olmak için yarışmaktadır. RAKAMLARLA TÜRKİYE ÇAĞRI MERKEZİ İSTATİSTİKLERİ (2010) - Sektörün büyüklüğü 1,4 milyar TL - Çağrı merkezi sayısı 1.300 - Son 5 yıllık yatırım 200 milyon TL - Önümüzdeki 5 yıllık yatırım hedefi 3-4 milyar TL - Mevcut çalışan sayısı 45 bin - Masa sayısı 35 bin - Ortalama maaş 1.250 TL - Dünyada sektörün büyüklüğü 340 milyar dolar - Dünyadaki çağrı merkez sayısı 124 bin - Dünyadaki çağrı masası sayısı 8,8 milyon - Dünya çağrı merkezinde çalışan sayısı 11 milyon kişi

America is the leading country in this area, but India is also a good market for international service procurement. For this reason, many countries are working with India. However, Türkiye is the only country that may become a rival to India, which began to lose prestige due to the cultural differences and style of pronunciation. According to Karateke, foreign investors should come for the growth of call centers in Türkiye. Sector will be able to grow up through amalgamation of business and mergers. Türkiye has been integrated with the Europe in terms call centers. Especially with Germany. Turkish companies have call centers in Ukraine, Belarus and Germany. A service is provided to Germany and the Netherlands from Türkiye. There are call centers, centered in the Netherlands and Vienna. We provide serve in English and Russian. Recently, Arab countries demand service from us. This is because of the high efficiency resulted from disciplined work as compared to call centers in many European countries. Call centers become popular with awards also. 89 companies experienced the excitement of being candidate for Istanbul Call Center Awards in the past 5 years. Dozens of companies compete in order to become the best in the sector. CALL CENTER IN NUMBERS (2010) - Size of the industry: 1,4 billion TL - Number of call center: 1,300 - Investment in the last 5 years: 200 million TL - 5-year investment target: 3-4 billion TL - Number of employees: 45 thousand - Number of call tables: 35 thousand - Average salary: 1,250 TL - Size of the sector in the world: 340 billion dollars - Number of call centers in the world: 124 thousand - Number of call tables in the world: 8,8 million - Number of people working in call centers in the world: 11 million

TELEKOMDÜNYASI2011KASIM-ARALIK

93


TD DIŞ HABER

JAPONYA’DA AKILLI TELEFON KULLANICILARININ BÜYÜK ÇOĞUNLUĞU 35 YAŞ ALTI ERKEK MAJORITY OF SMARTPHONE OWNERS IN JAPAN ARE MALES UNDER THE AGE OF 35

Y

n Japan, males make up the majority of the smartphone owners in the market at 61.5 percent of the total audience while those under the age of 35 accounted for more than half of all smartphone owners.

Araştırmayı yapan şirketten bir yetkili “Akıllı Telefon Japonya’nın mobil kültürünün önemi giderek artan bir parçası haline geldi ki bu cihazlara adapte olan kişi sayıdı da her geçen gün yükesiliyor. Akıllı Telefon kullanıcılarının özelliklerini biliyor olmak telefon üreticileri, işletim sistemi ve uygulama üreticiler, reklamcı ve yayıncılar da dâhil olmak üzere mobil sektörünün her oyuncusu için kritik bir öenm taşıyor. “

“Smartphones are an increasingly important part of Japanese mobile culture as a growing number of people adopt these devices,” said representative of research company.

Japonya’da yapılan Akıllı Telefon sahipliği araştırmasına göre erkekler yüzde 61,5 yani yaklaşık olarak 9 milyon kullanıcı ile toplam Akıllı Telefon kullanıcıları arasında en büyük paya sahip olduğu görülüyor. Kadınlar ise 5,6 milyona denk gelen yüzde 38.5’lik payın sahibi durumunda. Yüzde 51.8 ile Akıllı Telefon kullanıcılarının neredeyse yarısı 35 yaşın altında ve 24-35 yaş grubu geriye kalan 3,7 milyon smathphone kullanıcısı arasında yüzde 25,6 ile en büyük paya sahip olan grup. Bölgelere baktığımızda ise The Kanto/Koushinestu bölgesi yüzde 39,7 yani yaklaşık olarak 5,8 milyon kişi ile smarphone kullanıcıları arasında en büyük yüzdeye sahip bölge. The Kanto/Koushinestu Bölgesini yüzde 19,6 ile Kansai Bölgesi, yüzde 13,8 ile Chubu ve yüzde 11,8 ile Kyushu takip ediyor.

94

I

apılan araştırmalara göre; Japonya’da toplam Akıllı Telefon kullanıcılarının büyük çoğunluğunu yüzde 61,5 ile 35 yaş altı erkekler oluşturuyor.

TELEKOMDÜNYASI2011KASIM-ARALIK

“Understanding the characteristics of smartphone users is critical for stakeholders across the mobile landscape, including handset manufacturers, operating systems, app developers, advertisers and publishers.” Analysis of smartphone owners in Japan found that males composed a majority of the smartphone audience base, accounting for 61.5 percent of smartphone owners representing nearly 9 million users. Females composed the remaining 38.5 percent of the audience or 5.6 million users. Half (51.8 percent) of smartphone owners are under the age of 35, with persons age 25-34 composing the largest cohort at 25.6 percent of the smartphone audience (3.7 million people). The Kanto/Koushinestu region was home to the largest percentage of smartphone owners in Japan at 39.7 percent or nearly 5.8 million people. The Kansai region was home to 19.6 percent of smartphone owners followed by Chubu (13.8 percent) and Kyushu (11.8 percent).


Akıllı Telefon Sahipleri Demografik Profili 2011

Toplam Akıllı Telefon Akıllı Telefon Kullanıcısı Kullanıcısı (000)

Total Smartphone Smartphone Audience Audience (000)

Toplam kullanıcı: 13'den büyük

14,560

100.0%

Total Audience: 13+ yrs old

14,560

100.0%

Cinsiyeti: Erkek Kadın Yaş: 13-17 18-24 25-34

8,957 5,603 992 2,828 3,726

61.5% 38.5% 6.8% 19.4% 25.6%

Gender: Male Female Age: 13-17 18-24 25-34

8,957 5,603 992 2,828 3,726

61.5% 38.5% 6.8% 19.4% 25.6%

35-44 45-54 55-64 65+

3,300 1,826 1,248 640

22.7% 12.5% 8.6% 4.4%

35-44 45-54 55-64 65+

3,300 1,826 1,248 640

22.7% 12.5% 8.6% 4.4%

Bölge: Hokkaido Touhoku Kanto/Koushinestu Chubu Kansai Chugoku Shikoku Kyushu

469 793 5,787 2,014 2,853 573 248 1,724

3.2% 5.4% 39.7% 13.8% 19.6% 3.9% 1.7% 11.8%

Region: Hokkaido Touhoku Kanto/Koushinestu Chubu Kansai Chugoku Shikoku Kyushu

469 793 5,787 2,014 2,853 573 248 1,724

3.2% 5.4% 39.7% 13.8% 19.6% 3.9% 1.7% 11.8%

TELEKOMDÜNYASI2011KASIM-ARALIK

95


TD DIŞ HABER

E-MAİL OKUMADA MOBİL CİHAZLAR KULLANILIYOR MOBILE’S GROWING IMPACT ON EMAIL VIEWERSHIP

E

E

mail izleme şifkerlerinden verilen bilgilere göre Nisan-Eylül 2011 tarihleri arasında mobil cihazlarından okunan maillerin sayısı bir önceki altı aylık döneme göre %34 oranında artış gösterdi.

mail monitoring company, says that email opens on mobile devices grew by 34% between April and September 2011 compared with the previous six month period.

Webmail e-mail okumak için en popüler platform olma özelliğini devam ettirirken, Webmail ve masaüstü bilgiayarlarından okunan e-mail sayısı sırasıyla %11 ve %9,5 oranında düştü ve mobil ise bu konuda büyük bir büyüme kaydetmeye devam ediyor.

While webmail maintains its status as the most popular platform for reading email, mobile is showing huge growth rates whereas the relative number of opens on webmail and desktop decreased by 11% and nearly 9.5%, respectively.

iPAD’TEN MAİL OKUMADA PATLAMA IPAD EMAIL VIEWS EXPLODES iPad kusursuz e-mail arayüzü ile e-mail gönderme ve almayı kolaylaştırırken, iPad cihazlarından okunan maillerde Nisan ve Eylül-2011 aylarında %73 ile büyük bir patlama yaşandı. iPad2’nin piyasaya sürümü ile Mart-2011’de iPad üzerinden okunan e-mailler %12 oranında artarken Nisan ayında da bu yükseliş aynı hızda devm etti. E-maillerin hangi cihaz üzerinden açıldığı oldukça değişirken, iş günlerinde masaüstü bilgisayar yoğun bir şekilde kullanılıyor fakat hafta sonları ise masaüstü bilgisayarın yerini mobil cihazlar alıyor. Yapılan araştırmalar hafta sonları e-mail gönderiminde mobil cihaz ve Webmail kullanımındaki artış masaüstü bilgisayar kullanımını oldukça düşürüyor. Pazartesi günleri webmail ve masaüstü bilgisayar kullanımı neredeyse birbirne eşit kullanıma sahipken, mobil e-mail kullanımının ise en düşük olduğu gün olarak karşımıza çıkıyor. OUTLOOK MASAÜSTÜNDEKİ LİDERLİĞİNİ SÜRDÜRÜYOR Outlook masaüstü bilgisayarlarda e-mail gönderim ve alımı için kurulan programlar arasında %63 ile liderliğini sürdüyor. Apple Mail ise %31 ile e-mail okumada outlooka yakın bir orana sahip olan tek yazılım platformudur. Thunderbird ve AOL Desktop’un her ikisi de %3’lük pay ile diğer yazılım platformları arasında yer alıyor.

96

TELEKOMDÜNYASI2011KASIM-ARALIK

With the slick email interface of the iPad making it easy for email consumption on the go, use of iPads skyrocketed with an increase of 73% in email views on iPad devices between April and September of 2011. Email views on the iPad jumped by 12% between March, with the launch of the iPad 2, and April, continuing to steadily climb upward. Where email is viewed is heavily influenced by when it is viewed, with desktop ruling the weekdays and mobile spiking on the weekends. Research found a steep drop in desktop usage over the weekend, with a corresponding rise in mobile and webmail use. Monday is equally strong for both webmail and desktop but the worst day of the week for mobile email. This study saw a difference in weekend use from the previous six months OUTLOOK MAINTAINS DESKTOP LEADERSHIP Outlook maintains its leadership position of installed software for use on the desktop at 63% of email opens. Apple Mail is the only other software platform to even come close to Outlook with about 31% of the viewership. The next closest is Thunderbird and AOL Desktop with about 3% of email views respectively.




Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.