Telekom Dunyasi Ekim 2011

Page 1

Emre Sayın Turkcell Genel Md.Yrd. SEKTÖRÜN İLETİŞİM MERKEZİ - COMMUNICATION CENTER OF THE SECTOR

EKİM- OCTOBER 2011


Türkiye’nin Yükselen Değeri Türk Telekom Uluslararası marka değerlendirme kuruluşu BRAND FINANCE’e göre Türkiye’nin en değerli markası 3 yıldır Türk Telekom.

Halka açık şirketlerin KAP'a gönderdikleri konsolide mali tablolar kullanılarak hesaplamalar yapılmıştır.

Türkiye’nin en değerli markası


YIL : 10 • SAYI : 112 EKİM 2011 Yerel Süreli Yayın

Kurucu Erdoğan TANRIÖVEN 3T Basın Yayın Organizasyon Enerji Ltd. Şti. Adına İmtiyaz Sahibi ve Genel Yayın Yönetmeni (Sorumlu): Nurhan TANRIÖVEN Yayın Koordinatörü Cem KIVIRCIK Akademik Editörler Prof. Dr. İnan GÜLER • Prof. Dr. Çetin ELMAS Haber Merkezi Sorumlusu Yasemin SAYGI Çevirmen Tufan GÖBEKÇİN Haber Merkezi Kutay BADARI • Handan KALABAK Special Correspondent for Middle East and Pakistan Khalid ATHAR Sanat Yönetmeni Özgür ÇAKIR Danışma Kurulu Prof. Dr. İnan GÜLER • Prof. Dr. Çetin ELMAS Prof. Dr. Kerim GÜNEY • Prof. Dr. Dursun Ali DİNÇ Prof. Dr. Işık ÖZKAN • Prof. Dr. Alemdar YALÇIN Prof. Dr. Ümit ATABEK • Prof. Dr. Mehmet KESİM Prof. Dr. Kırali MÜRTEZAOĞLU • Prof. Dr. Adnan GÖRÜR Doç. Dr. Süleyman İRVAN • Doç. Dr. Peyami ÇELİKCAN Doç. Dr. Şahin KARASAR • Prof. Dr. Şeref SAĞIROĞLU Prof. Dr. Gökhan ÖZER • Doç. Dr. Serdar ULUKAN Doç. Dr. Refet RAMİZ • Dr. M. Emin BAŞER Dr. M. Emin YILDIZ • Dr. Tuncay YİĞİT Dr. Cebrail TAŞKIN • E. General Turgut NASÜN Turgay MALERİ • Selim SARPER TELEKOM DÜNYASI İDARE MERKEZİ Barbaros Bulvarı Nisbetiye Mahallesi Uygur Apt. No: 102 Kat:4-5 Zincirlikuyu, Beşiktaş/İSTANBUL Tel: +90 (212) 270 06 00 Fax: +90 (212) 270 63 23 Web : www.telekomdunyasi.com E-posta : telekom@telekomdunyasi.com TEMSİLCİLER • ANKARA : Metin SAKARYA • İZMİR : Doç.Dr. Cem GÜZEL • KAYSERİ : Cengiz ÇAKAR YURTDIŞI TEMSİLCİLERİ Amerika : Orhan CAM Orta Asya Türk Cumhuriyetleri : Dr.Hasan KARASAR Balkan Ülkeleri ve Bulgaristan : Ramiz ÇOLAK Yazarlar konularıyla ilgili dokümanları (Slayt, dia, resim, fotoğraf, grafik, şekil vb.) baskı kalitesine uygun olarak CD’ye kayıtlı veya orijinallerini mutlaka yazılarına eklemelidir. Dergide yayınlanan yazılara telif ücreti ödenir. Dergideki yazılarda ileri sürülen görüşler ve yorumlar yazı sahiplerine aittir. Dergi Yayın Kurulu, yazılarda kısaltma ve yayın tekniği yönünden değişiklik yapabilir. Dergideki yazılar ve resimler kaynak gösterilerek iktibas edilebilir.

TELEKOM DÜNYASI

Sektörle ilgili tüm kamu kurum ve kuruluşlarına, üniversitelere, derneklere, odalara, özel firmalara, yabancı misyon temsilciliklerine, Türkiye’nin dış temsilciliklerine ve Telekomünikasyon Mühendisleri Derneği’nin üyelerine gönderilmektedir. TELEKOM DÜNYASI, PTT ile dağıtılmaktadır.

BASKI: EGE BASIM Esatpaşa Mah. Ziya Paşa Cad. No:4 Ataşehir/İstanbul Tel: (0216) 472 84 01 (pbx) BASIM TARİHİ: 30 EKİM 2011 Kapak Fotoğrafı: ISSN 1 303-569X

RÖPORTAJ Emre SAYIN, Turkcell Genel Müdür Yardımcısı 4 SİNEMA/SANAT Zümrüt TANRIÖVEN GELECEĞİN SPORU “ÇELİK YUMRUKLAR” FUTURE SPORT REAL STEEL 10 TDHABER KARAYOLLARINDA GÜZERGÂH ANALİZİ ELEKTRONİK SİSTEM İLE EN KESTİRME YOLU ÖĞRENECEKSİNİZ ROUTE ANALYSIS ON HIGHWAYS YOU KNOW THE SHORTEST ROUTE THANKS TO ELECTRONIC SYSTEM 14 BTK BAŞKANI ACARER’DEN SİBER GÜVENLİK UYARISI “SİBER GÜVENLİK KONUSUNDA CEZAİ DÜZENLEME YAPILMALI” CYBER SECURITY WARNING BY ICTA CHAIRMAN ACARER CRIMINAL ARRANGEMENT HAVE TO BE MADE ON CYBER SECURITY” 16 KİŞİ-CELL Mustafa AYKUT YENİ EĞİLİM: OPERATÖRLER OPERASYONU TERKEDİYOR... NEW TREND: OPERATORS LEAVE OPERATIONS... 20 ÖZEL HABER CeBIT Bilişim EURASIA ve CeBIT Sinerji Zirvesi bir arada… BİLİŞİM DÜNYASI SHOWU! 24 BAKIŞ AÇISI Prof. Dr. Hüseyin ALTAŞ – Nurcihan DALCI GÜVENLİ İNTERNET HİZMETİ SECURE INTERNET SERVICE 30 TDHABER TÜRKİYE’NİN AB İLERLEME RAPORU AÇIKLANDI RAPORDA, BTK’NIN ATTIĞI ADIMLARI BİRÇOĞU ÖVÜLDÜ EU PROGRESS REPORT OF TÜRKİYE IS ANNOUNCED MANY OF STEPS TAKEN BY ICTA ARE PRAISED 34 ÖZEL HABER ICT Summit Eurasia – Bilişim Zirvesi ’11 SINIRLAR KALKIYOR – BREAKING BORDERS 38 TDHABER MEYVE SEBZE HALLERİNE ELEKTRONİK KAYIT SİSTEMİ GELİYOR ELECTRONIC REGISTERATION SYSTEM FOR WHOLESALE MARKET HALL 46 TARAFSIZ GÖZLEM Mehmet TAŞALTIN SABİT ÜCRET FIXED FEE 50 RÖPORTAJ Coşkun YILDIZ, Panduit Bölge Müdürü 52 ÖZEL HABER AVRUPA KAMU POSTA İŞLETMECİLERİ BİRLİĞİ (POSTEUROP) 2011 YILI GENEL KURUL TOPLANTISI GENERAL MEETING OF EUROPEAN PUBLIC POSTAL OPERATORS 58 TDHABER BİLGİ VE İLETİŞİMİN ÜÇ YILLIK YOL HARİTASI 3 YEARS ROAD MAP OF INFORMATION AND COMMUNICATION 64 E-MAK@LE Muzaffer YILDIRIM “SİHİRLİ KUTUDAN AKILLI BELEDİYELER ÇIKIYOR…” “SMART MUNICIPALITIES COME OUT OF MAGIC BOX…” 68 ÖZEL HABER HOŞGÖRÜLÜ, ÖZGÜR VE DEMOKRATİK BİR DÜNYA İÇİN BİLİŞİM FOR AN INDULGENT AND DEMOCRATIC WORLD: INFORMATICS 72 BİLİŞİM VADİSİ TEŞVİKLERİ AÇIKLANDI ICT VALLEY PROMOTIONS WERE ANNOUNCED 78 TD HABER OBASE’DEN, KUZEY KIBRIS TURKCELL İÇİN VERİ AMBARI VE İŞ ZEKÂSI PROJESİ DATA WAREHOUSE AND BUSINESS INTELLIGENCE PROJECT BY OBASE TO NORTHERN CYPRUS TURKCELL 82 CEP TELEFONUNA ÖTV AYARI OTV ADJUSTMENT TO MOBILE PHONE 86 TTNET’TEN “YETENEĞE DESTEK YARATICI EKONOMİYE DESTEK” PROJESİ THE PROJECT OF “SUPPORT TO ABILITY, SUPPORT TO CREATIVE ECONOMY” BY TTNET 88 İŞİM BİLİŞİM, BİLİŞİM İŞİM Adem ONAR BİLGİ TOPLUMUNDA İNSAN KAYNAKLARI YÖNETİMİ – II HUMAN RESOURCES MANAGEMENT AT INFORMATION SOCIETY - II 90

Emre Sayın Turkcell Genel Md.Yrd. SEKTÖRÜN İLETİŞİM MERKEZİ - COMMUNICATION CENTER OF THE SECTOR

EKİM- OCTOBER 2011

Nurhan Tanrıöven

1


SÖZOL@

Etkinlikler zirve yaptı Events hit the top Nurhan Tanrıöven

Genel Yayın Yönetmeni Publishing Director ntanrioven@telekomdunyasi.com

Bu ay etkinlikler açısından son derece hareketli geçti. Ümit ederiz, bu hareket, sektöre de bereket olarak yansır… İlk etkinlik, İstanbul Kongre Merkezi’nde 3-5 Ekim tarihleri arasında düzenlenen “ICT Summit Eurasia Bilişim 2011 Zirvesi”ydi. Bu yıl “Sınırlar Kalkıyor” temasıyla yola çıkan zirvede 23 ayrı ülkeden 244 konuşmacı bir araya geldi. “Bir Ekonomik Tetikçinin İtirafları” ve “Kafes” isimli kitabı ile dünyayı kasıp kavuran Amerikalı yazar ve aktivist John Perkins, zirvede yaptığı konuşmada dünyada meydana gelen önemli güncel gelişmelere örnek olarak Türkiye’nin Avrasya Bölgesi için yeni bir model oluşturduğunu belirterek, “Herkes Türkiye’de neler olup bittiğini konuşuyor. Bu gücü kullanmalısınız. Hem İran ve Filistin hem de Avrupa ve ABD ile dost kalabiliyorsunuz, bu günümüz dünyasında benzersiz bir örnektir” diye konuştu. Bu etkinliğin hemen arkasından, CeBIT Bilişim Eurasia 2011 başladı. 6-9 Ekim tarihleri arasında Tüyap Büyükçekmece İstanbul Fuar Merkezi’nde düzenlenen bu etkinliğe bu yıl eşzamanlı olarak CeBIT Sinerji Zirvesi de eklenmişti. 120 binin üzerinde ziyaretçisi, 17 ülkeden 1078 fuar katılımcısı ve 2220 kayıtlı zirve konuğuyla CeBIT’in bu yılki partner ülkesi Azerbaycan’dı. This month has passed very active in terms of the events. Hopefully this activeness reflect to the sector as prosperity. First event, opened the curtain, was “ICT Bilişim Eurasia 2011 Summit” held in İstanbul Congress Center between 3-4 October. 244 speaker from different 23 countries brought together at the summit with the theme of “Breaking Borders”. American writer and activist John Perkins who is famous with his book “Confessions of an Economic Hit Man” and “Hoodwinked” has made a speech at the summit and he pointed out Türkiye as a model for Eurasia region as sample of current developments in the world, said: “Everybody talks what’s happening in Türkiye. You should use this power. You can keep in with both Iran, Philistine’ USA and Europe. This is unique sample of today’s world.” After a few days, General Meeting of Europe Public Postal Operators (POSTEUROP) held with homeownership of PTT at 12-13 October and and participant of 124 attendee and representative of 47 countries including 26 manager from 11 countries in İstanbul Hilton Hotel Congress Hall. PTT General Manager Osman Tural has made

2

TELEKOMDÜNYASI2011EYLÜL


Birkaç gün sonra, PTT’nin ev sahipliği yaptığı Avrupa Kamu Posta İşletmecileri Birliği (POSTEUROP) Genel Kurul Toplantısı 12-13 Ekim tarihinde 11 ülkeden 26’sı yönetici pozisyonunda olmak üzere 124 katılımcı ve 47 ülkenin temsilcisinin katılımıyla İstanbul Hilton Oteli Kongre Merkezi’nde gerçekleştirildi. PTT Genel Müdürü Osman Tural yaptığı konuşmada “Bu yılki genel kurulun teması olan “daha iyi için değişim” e uygun olarak, bizler de PTT olarak bu dönüşüm çalışmaları kapsamında, ürün çeşitliliğimizi, gelir kaynaklarımızı ve kalite koşullarımızı sürekli arttırmaya yönelik projeleri hayata geçirmek, günün rekabet koşullarına ve gelişen teknolojiye ayak uydurarak müşteri beklentilerini karşılayacak şekilde hizmet vermek için büyük bir çaba içerisindeyiz” dedi. Bu yıl 40. yaşını kutlayan TBD, 28. Ulusal Bilişim Kurultayı, Bilişim 2011’i 26-29 Ekim tarihleri arasında Ankara’da JW Mariott Hotel’de düzenledi. Kurultayda, altı yabancı konuk olmak üzere toplam 124 konuşmacı, toplam 34 oturumda uzmanlık alanlarına ilişkin bilgiyi yaklaşık 8 bin kişiyle paylaştı. Etkinliğin son günü 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı ile birlikte yapılması planlanan gala gecesi ise Van’da yaşanan depremin neden olduğu acı nedeniyle iptal edildi… Yukarıda saydığımız tüm bu etkinliklerin değişmeyen en önemli baş konuğu, tükenmek bilmeyen enerjisiyle sektörün tüm faaliyetlerini yerinde izleyen, destek veren ve vizyonuyla yönlendiren Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı’mız Sayın Binali Yıldırım’dı. Kendisine sektör adına bir kez daha şükranlarımızı sunuyoruz. “Siber Güvenlik” son zamanlarda üzerinde en çok durulan konulardan biri haline geldi. Artık, savaşların bile siber ortama taşındığı bir çağdayız. Ankara’da düzenlenen Siber Güvenlik Çalıştayı’nda konuşan BTK Başkanı Dr. Tayfun Acarer, yılbaşında TÜBİTAK ve 41 katılımcı kurum ile yaptıkları Siber Güvenlik Tatbikatı’nı hatırlattı ve devam etti: “Zafiyet olan noktaları tespit ettik. Sisteme vuruş yaptık. Tatbikatların çok faydası vardır ama biz bu tatbikattan 3-4 ay sonra gerçek tatbikatı yaşadık. Bir çok hacker tarafından TİB ve kurumuza çok ciddi saldırılar oldu. O zaman gerçek durumuzu gördük. İyiymişiz ama daha da iyi olabiliriz”. Geçtiğimiz ayın konuşulan en önemli konularından biri de Avrupa Birliği’nin adaylık yolunda ülkemize verdiği, bir anlamda “karnemiz” olan ilerleme raporuydu. Raporda BTK’nın yaptığı birçok düzenlemeden övgüyle söz ediliyordu. Ancak yetkilendirme, spektrum yönetimi, erişim, ara bağlantı ve tarife konusunda AB ile farklılıklar yaşandığı da belirtiliyordu. Ülkemiz için acıların yaşandığı bir ayı geride bırakırken, teröre kurban verdiğimiz Şehitlerimize ve depremde hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan Rahmet, geride kalan yakınlarına sabırlar dilerim. Kötü günlerin bir daha yaşanmaması dileğimle Hayırlı Bayramlar.

a speech and said: “In accordance with this year’s theme “Changing for the Better”, as PTT, we are working to put projects intended for increase our product range, source of income and quality requirements constantly into use and give service as meet all need of customer by keeping up developing techologies and competition conditions of today within the scope of transformation studies.” TBD, celebrating 40th years in this year, organized 28th National ICT Congress, ICT 2011 at JW Mariott Hotel, Ankara on 26-29 October. 124 speakers including six foreign guests have shared information about their professional field with 8 thousand people at 34 session. Premiere night which is planned to held at the last day of the Congress with 29 October Republic Day, was cancelled because of pain arising out of earthquake in Van... Unchanging important guest of all these activities was Transport, Maritime and Communication Minister Binali Yıldırım who attended to whole activities of the sector with his never-ending energy, support and lead with his vision. We gratefully thank him in the name of the sector.. Cyber security became the most discussed issue in recent years. Today wars are made in cyber environment. Chairman of ICTA Dr. Tayfun Acarer has made a speech at Cyber Security Workshop in Ankara and Acarer stated that they have made Cyber Security Exercise with participation of TÜBİTAK and 41 participant at the begining of the year and said: “We determined weak points. We bat the system. Exercises are so benefical bur we experienced a real exercise 2-3 months later than that exercise. Significiant attacks were made by more than one hackers to our and TIB’s website. We saw our real position with these attacks. We were fine but we can better.” On of the mostly spoken issue was development report in a sense “our scorecard” which was given by Europena Union on the way to membership. Many of regulation was made by ICTA are praised in the report. But it is stated that there are differences on spectrum management, access, interconnection and tariff with EU. Science, Industry and Technology Minister Nihat Ergün announced that promotions will be given to companies which will take a apart in ICT Valley, is aimed to be Silicon Valley of Türkiye. Ergün stated that companies in ICT Valley which is aimed to establish in Kocaeli, will be tax-exemption until 2023 and tax and premium reduction will be applied for employees. Ergün emphasized that they will give cheap or costless land to companies and all of companies will be stamp tax and VAT exempt. As leaving this painful month for our country behind us, my condolences to our mortars who are terror victims and I wish patience; Happy Holidays.

TELEKOMDÜNYASI2011EYLÜL

3


RÖPORTAJ

Emre Sayın İletişimde Avrupa’nın en uygun fiyatlarını sunuyoruz. Turkcell’liler geçen seneye göre seste %28 ve mobil internette %37 daha hesaplı iletişim imkânının keyfini çıkardılar. Hem ses hem data trafiğimizde artış trendi devam ediyor.

We offer the best prices in Europe. Turkcell operators enjoyed the opportunity of 28% more affordable communications in voice and 37% in mobile internet. This upward trend is continuing in both voice and data traffic.

4

TELEKOMDÜNYASI2011EKİM

TELEKOM DÜNYASI: Ülkemizde GSM pazarında rekabet son derece çetin… Turkcell, abone sayısıyla bu rekabetin başlangıcından beri lider konumda… Bu konumu korumak için nasıl bir strateji izlendi? Bundan sonra neler yapılması planlanıyor? EMRE SAYIN: Turkcell en geniş kapsamada, en kaliteli hizmeti, en uygun fiyatlarla sunuyor. Bunun için fiyata dayalı yoğun rekabet ortamına rağmen yıllardır yüzde 54’lük bir pazar payıyla sektöre öncülük ediyoruz. Müşterilerimiz Turkcell’i tercih ediyor, Turkcell’li olmak istiyor. Bugüne kadar başarı çizgimizi nasıl koruduysak, önümüzdeki dönemde de işimize odaklanarak, kaliteli hizmeti en uygun fiyata müşterilerimize sunmaya odaklanarak çalışmaya devam edeceğiz.

TELEKOM DÜNYASI: In our country, competition in GSM market is extremely tough... Turkcell maintains its leading position with the number of its subscribers since the beginning of this competition... What was your strategy in order to maintain this position? What is planned for after that? EMRE SAYIN: Turkcell is offering the highest quality service with the most affordable prices at the largest coverage. Despite intense price-based competition for many years, we are in the leading position with a 54 percent market share. Our customers prefer Turkcell, wants to be with Turkcell. As we have maintained our success until now, we will continue to work by focusing on our job and providing our customers with quality service at an affordable price.


Emre Sayın Turkcell Genel Müdür Yardımcısı Turkcell Deputy General Director TELEKOM DÜNYASI: Diğer operatörler, rekabeti “fiyat odaklı” sürdürmelerine rağmen, siz “kalite odaklı” bir strateji izliyorsunuz. İddianız daha kaliteli bir hizmet sunduğunuz yolunda mı? Ses kalitesi bu kadar önemli mi? “Çekme” meselesi, başka ülkelerde bu kadar üstünde durulan bir mesele olmadığı halde, Türkiye’deki kullanıcılar için önemli bir tercih nedeni mi? Bu konuda elinizde sayısal veri var mı?

TELEKOM DÜNYASI: Other operators continue the “price-oriented” competition, despite your “quality-oriented” strategy. You claim that you offer a better quality of service. Is the sound quality so important? Coverage is not so much a matter of active consideration in other countries. Is it an important reason for preference for users in Türkiye? Do you have numerical data on this subject?

EMRE SAYIN: Turkcell olarak global krizin en yoğun yaşandığı 2009 yılında bile yatırımlarımızda hız kesmedik. 2 yıl gibi bir sürede 11 yılda inşa ettiğimiz 2G istasyonu kadar 3G istasyonu kurduk. 3G de en yakın rakibimizden 5 milyon fazla müşteriye ulaşıyoruz. Üçüncü nesil mobil iletişim (3G) için Kasım 2008’de yapılan ihalede teknolojideki liderliğimizi sürdürerek en geniş frekans aralığına sahip A tipi lisansı, en yüksek teklifi vererek aldık. Bir süre önce de Türkiye genelinde 3G şebekemizin bulunduğu bölgelerin tamamında mobil internet şebekemizi Çift Taşıyıcı (Dual Carrier) sistemiyle güncelledik. Böylece pek çok noktada Turkcell’lilerin mobil internet hızı iki katına çıktı. Sahip olduğumuz en geniş frekans bandı ile 3G’de HSPA+ teknolojisi sayesinde 168 Mbps hızlara erişebilecek tek operatörüz. HD ses kalitesi Türkiye çapında ilk olarak Turkcell tarafın-

EMRE SAYIN: We as Turkcell continued our investments without pausing in 2009 during the global crisis. We established 3G stations in a period of 2 years as much as 2G stations we have established in 11 years. We have 5 million more customers in 3G as compared our nearest competitor. We continued our leadership in technology in the third generation mobile communication (3G) tender in held in November 2008. We received A-type license with the widest frequency range by offering the highest bid. Some time ago, we updated our mobile internet network with Dual Carrier system in all regions of Türkiye where our 3G mobile network is available. Thus, mobile internet speed has doubled. We are the only operator that is able to access speeds of 168 Mbps thanks to our wide frequency band and 3G HSPA + technology.

TELEKOMDÜNYASI2011EKİM

5


RÖPORTAJ

dan hayata geçirildi. Birçok konuda müşterilerine ilklerle tanıştıran operatör olarak, gelecek dönemde de Turkcell kalitesinde hizmet vermeye devam edeceğiz. Türkiye’deki grup şirketimiz Turkcell Superoline ile fiber altyapıda da Türkiye’nin en iyisi konumundayız. Buraya yaptığımız yatırımları da eklediğimizde rakiplerimizin çok önünde olduğumuz ortada. 2011’in birinci yarısında 523 milyon TL yatırım yaptık. İkinci yarıyılda 1 milyar TL’lik yatırım hedefimiz var. TELEKOM DÜNYASI: Konuşmada AB ülkeleri arasında ikinci sırada yer alıyoruz. Turkcell abonelerinin ortalama konuşma sürelerinde de her çeyrek artış gözlemleniyor. Bu konuda özel bir stratejiniz var mı? EMRE SAYIN: Biz sosyal ve deneyimlerimizi paylaşmayı seven bir toplumuz. Bunun yanı sıra iletişimde Avrupa’nın en uygun fiyatlarını sunuyoruz. Turkcell’liler geçen seneye göre seste %28 ve mobil internette %37 daha hesaplı iletişim imkânının keyfini çıkardılar. Hem ses hem data trafiğimizde artış trendi devam ediyor. Şu anda iletişimde müşterilerin daha ucuz fiyatlara daha çok iletişim kurduğu bir dönem yaşanıyor. Sağlıklı pazarlarda serbest piyasa ekonomisi her zaman müşteri lehine fiyat dalgalanmaları yaratır. Ayrıca ülkemize gelmesine öncülük ettiğimiz 3G de data trafiğinde ciddi fiyat düşüşlerine yol açtı. Bu ortamda bize her zaman olduğu gibi Turkcell kalitesini en avantajlı fiyatlara sunmak kalıyor.

6

HD sound quality is actualized by Turkcell in Turkey . We as an operator introduced many firsts to its customers will continue to serve with Turkcell’s quality in the next period. Also, we are in the leading position in fiber infrastructure with our group company Turkcell Superonline. When we add our investments in this field, it is apparent that we are in a much better position as compared with our competitors. We have invested 523 million TL in the first half of 2011. Our investment target is 1 billion TL in the second half. TELEKOM DÜNYASI: In terms of talk time, we are in the second place among the EU countries. The average talk time of Turkcell subscribers is increasing in every quarter. Do you have a specific strategy on this issue? EMRE SAYIN: We are social people and like to share our experiences. In addition, we offer the best prices in Europe. Turkcell operators enjoyed the opportunity of 28% more affordable communications in voice and 37% in mobile internet. This upward trend is continuing in both voice and data traffic. Currently, customers communicate more and pay cheaper rates for. In healthy markets, free market economy always creates price fluctuation in favor of the customer. In addition, 3G in which we are in the leading position has led to severe price declines in the data traffic. In this environment, we try to offer the quality of Turkcell with the best available prices as usual.

TELEKOM DÜNYASI: Geçtiğimiz günlerde BTK Başkanı Dr. Tayfun Acarer, konuşma süresinin artmış olmasının gurur verici bir olay olduğunu, ancak mobil iletişim altyapısının da önümüzdeki yıllarda artan trafiği kaldırma konusunda sorunlar çıkartabileceğine dikkat çekti. Turkcell olarak, altyapıyla ilgili geliştirme yapıyor musunuz?

TELEKOM DÜNYASI: In recent days, Tayfun Acarer, President of ICTA, noted that increase in talk time is very pleasing, but increasing traffic may cause problems in the coming years due to the existing mobile communications infrastructure. Do you plan making developments in infrastructure?

EMRE SAYIN: Turkcell olarak bugüne kadar yaptığımız

EMRE SAYIN: We as Turkcell are the leading opera-

TELEKOMDÜNYASI2011EKİM


yatırımlar sayesinde 2G ve 3G kapsamasında sektörün lider operatörüyüz. Müşterilerimize en iyi ve kaliteli hizmeti sunmak için bütün gücümüzle çalışıyoruz. Ayrıca 3G’deki A tipi lisansımız sayesinde daha uzun süreler artan trafiği taşıyabilecek durumdayız. Yaklaşık 25.500 baz istasyonu, 3G’de %85 ve 2G’de %99.07’lik nüfus kapsamamız ile mobil iletişimde en güçlü altyapıyı Turkcell olarak sunuyoruz. Müşteri odaklı yaklaşımımızla, yatırımlarımıza da hız kesmeden devam ediyoruz. Sadece bugüne değil geleceğin teknolojilerine de yatırım yapıyoruz. LTE için yaptığımız çalışmalarımız da devam ediyor. TELEKOM DÜNYASI: TURKCELL EUROPE olarak, uluslararası bir işbirliğine giderek özellikle Almanya’da yaşayan Türk vatandaşlarına hizmet götürdünüz. Bu operasyon şu an hangi aşamada? Türklerin yoğun yaşadığı başka ülkelere de bu hizmeti götürecek misiniz? EMRE SAYIN: Uzun bir araştırma ve planlama sürecinin ardından girdiğimiz Almanya pazarında beklentilerimizi fazlasıyla karşılayan bir talep gerçekleşti. Daha 4-5 ay geçmesine rağmen elde ettiğimiz sonuçlar memnuniyet verici. Bu bilgileri kısa bir süre sonra kamuoyuyla detaylı olarak paylaşıyor olacağız. Bu olumlu tablo vatandaşlarımızın yoğun olarak yaşadığı diğer Avrupa ülkelerine girmek için bize motivasyon kaynağı oluyor. Bu yöndeki olasılıkları değerlendiriyoruz. TELEKOM DÜNYASI: Akıllı telefonlar sayesinde veri trafiği yükseldi. Ancak veri, konuşmaya oranla, hala biraz pahalı… Daha ucuz veri paketleri ve hizmetlere ne zaman kavuşulacak? EMRE SAYIN: Geçtiğimiz iki yılda şebekemizdeki data kullanımı 34 kat, gelirlerimiz ise 2.7 kat arttı. Birim başına data kullanım maliyeti 12’de birine düşmüş durumda. Turkcell mobil internette fiyatlar bir sene öncesine göre %37 düştü. Seste ise bu düşüş yüzde 28 olmuş. Yani internet fiyatlarındaki iniş trendi daha dik. Bu verilere dayanarak bu sürecin halen devam ettiğini söyleyebiliriz. TELEKOM DÜNYASI: Akıllı telefonlar derken, T20 gerek özellikleri, gerekse fiyatıyla önemli bir kilometre taşı… T10’un başarısının üstüne çıkması bekleniyor. Henüz yeni olmasına karşın, T20 ile ilgili yeni veriler size ulaştı mı? Şu anki ivme gelecekteki projeksiyonda nasıl bir ipucu veriyor? EMRE SAYIN: Turkcell markalı ilk akıllı telefonumuz T10, bir yılı doldurmadan 110 binden fazla sattı, Android işletim sistemli telefon modelleri arasında bir numaraya oturdu. Kendi networkümüzde de en çok tercih edilen akıllı telefonlardan biri oldu. T10’a göre çok daha gelişmiş bir mobil internet deneyimi sunan Turkcell T20 de kısa sürede büyük ilgi görüyor.

tor in terms of 2G and 3G coverage, thanks to our investments until now. We try to provide quality service to our customers with all our strength. In addition, we are able to respond the increasing traffic for longer periods, thanks to our A-type license in 3G. We as Turkcell provide the strongest infrastructure in mobile communications with approximately 25,500 base stations, 85% population coverage in 3G and 99.07% in 2G. With our customer-focused approach, we continue to invest without pausing. We do not invest just for today, but we also invest in future technologies. Our works on LTE continues. TELEKOM DÜNYASI: TURKCELL EUROPE began to serve Turkish citizens living especially in Germany through an international collaboration. At what stage has this operation reached? Would you serve Turkish citizens in other countries? EMRE SAYIN: Demand meets our expectations in Germany market which we enter into after a long research and planning process. Although 4-5 months have passed, results are satisfactory. We will share the information with the public after a little while. This positive picture is a source of motivation to enter into other European countries where our citizens live. We consider possibilities in this direction. TELEKOM DÜNYASI: Data traffic has increased thanks to smart phones. However, data is still a bit expensive as compared with talking with phones... When will we enjoy cheaper data packages and services? EMRE SAYIN: Data usage in our network increased 34 times, while our revenues increased 2.7 times in the past two years. Per unit cost of data usage has dropped twelfth. Prices fell by 37% in Turkcell mobile internet as compared with the last year. This reduction was 28 percent in voice. In other words, downtrend in the internet prices is steeper. We can say that this process is still ongoing when we look at these data. TELEKOM DÜNYASI: When it comes to smart telephones, T20 is an important milestone both with its features and its price... It is expected that its success will be much more than T10’s success. Although it is new, do you receive any data about T20? What kind of a clue does the current momentum provide for future projection? EMRE SAYIN: We sold more than 110 thousand T10 which is our first Turkcell-branded smart phone in less than one year. It was the most popular phone among Android phones. It was also one of the most preferred smart

TELEKOMDÜNYASI2011EKİM

7


RÖPORTAJ

Turkcell şebekesindeki akıllı cihazların geneline baktığımızda ise bir sene öncesine göre Turkcell şebekesinde akıllı cihaz sayısı %100 artmış durumda. Bu hızlı yükselişin önümüzdeki dönem de, hem dünyada hem ülkemizde aynı hızla süreceğini öngörüyoruz. TELEKOM DÜNYASI: T20 ile birlikte NFC ve POS gibi finans sektörünü yakından ilgilendiren bazı işlerde Turkcell olarak öne çıkıyorsunuz. Turkcell, bir GSM operatöründen, daha farklı bir şirkete mi dönüşüyor? EMRE SAYIN: Genel Müdürümüz Süreyya Ciliv, 2007’de Turkcell’in başına geldiğinde Turkcell’i iletişim ve teknoloji şirketi olarak konumlandırdı. Bugün mobil uygulamalar açısından Turkcell tüm dünyada örnek gösterilen mobil uygulamalara imza atıyor. Türkiye’nin lider iletişim ve teknoloji şirketi olarak kurduğumuz mobil finansal servisler platformuyla finans sektörüne mobilitenin avantajını yaşatacak fırsatlar sunuyoruz ve cep telefonunu bankacılık işlemleri için kullanılacak bir kanal haline getiriyoruz. Öyle ki 60 milyon kişinin 7/24 yanında taşıdığı, güvenli ve kolay işlem yapılabilen bir kanal. Bir yandan müşterilerimizin hayatını kolaylaştıran bir yandan da bankacılık sistemine dahil olmayan milyonlarca kişiye sisteme dahil etme imkanı sağlayan bu platformdaki tüm servislerimizi bankalara rağmen değil, bankalar ile birlikte çalışarak hayata geçiriyoruz. TELEKOM DÜNYASI: Akıllı telefon kullanımı için olmazsa olmazlardan biri de içerik. Bu konuda hali hazırda yürüyen projelerinizle, yakın gelecekte devreye sokacaklarınızı anlatabilir misiniz? EMRE SAYIN: Turkcell olarak mobil uygulama alanına uzun süredir yatırım yapıyoruz. “Daha Fazla Hayat” vizyonumuz doğrultusunda geliştirdiğimiz mobil uygulamalarla her platform ve telefon modelinde en iyi müşteri deneyimini sunmayı ve hayatlarını kolaylaştırmayı hedefliyoruz. Bu hedef doğrultusunda Turkcell Teknoloji ve iş ortaklarımızla uygulama geliştirmekle kalmıyor, Türkiye’de mobil uygulama ekosisteminin büyümesinde öncü rol üstleniyoruz. Turkcell MobilTV, Turkcell Seyahat, Turkcell Pusula, gncPlay, İBB Cep Trafik, Turkcell Goller Cepte bu uygulamalarımıza örnek verilebilir. Müşterilerimizin cep telefonlarına uygulama yüklemelerini kolaylaştırmak için T-Market adıyla Türkiye’nin farklı mobil işletim sistemlerini destekleyen Türkiye’nin ilk ve en büyük uygulama dükkânını kurduk. http://www.t-market. com adresinden ulaşılabilen uygulama dükkânımızda Android, BlackBerry, Symbian, Java, Windows Mobile gibi tüm platformları destekleyen 4 binden fazla uygulama var. T-Market, siteye internet/wap ya da uygulama üzerinden giren kullanıcının telefon modeline uygun en popüler uygulamaları anında getiriyor. Bu uygulamaların yüzde 30’u ücretsiz... T-Market’teki bu uygulamalara ek olarak

8

TELEKOMDÜNYASI2011EKİM

phones in our network. T20, which offers much more advanced mobile internet experience as compared with T10, gained a great popularity in a short period of time. When we look at smart devices in Turkcell’s network in general, the number of smart devices increased by 100% as compared with the last year. We foresee that this rapid rise will continue with the same speed both in the world and in our country. TELEKOM DÜNYASI: Turkcell stands out in certain areas such as NFC and POS which are closely related with the financial sector. Does Turkcell turn into a different company from a GSM operator? EMRE SAYIN: Our General Manager Süreyya Ciliv, positioned Turkcell as a communications and technology company in 2007. Today, Turkcell offers mobile applications that are cited all over the world. We as the leading communications and technology company provide the advantage of mobility in financial sector through our mobile financial services platform and make the mobile phone a channel to be used for banking transactions. So much so that it is a safe and easy channel that 60 million people carry 7/24. We implement our services in this platform in cooperation with the banks. These services make life easier for our customers as well as include millions of people who do not enter into the banking system. TELEKOM DÜNYASI: Content is one of the essential parts of smart phones. Could you tell your current projects as well as your plans in this field? EMRE SAYIN: We as Turkcell are making long-term investments in the field of mobile applications. With our mobile applications developed in line with our “More Life” vision, we aim to provide the best customer experience and to facilitate the lives of our customers. Accordingly, we develop mobile applications as Turkcell Technology in cooperation with our business partners. We also assume a leading role in the growth of the mobile application ecosystem in Türkiye. Turkcell Mobile TV, Turkcell Travel, Turkcell Compass, gncPlay, IMM Mobile Traffic, Goals on Your Mobile are examples of these applications. In order to facilitate installing applications on mobile phones, we have established Türkiye’s first and largest application store called T-Market supporting different mobile operating systems. In our application store, which is available http://www.t-market.com, there are more than 4 thousand applications supporting all platforms including Android, BlackBerry, Symbian, Java and Windows Mobile. T-Market instantly brings the most popular applications according to the user’s phone model who visits the site through internet/wap or application. 30 percent


Turkcell’lilerin App Store üzerinden ulaşabileceği müzikten, MobilTV’ye farklı ihtiyaçlara yanıt veren 25’e yakın iPhone ve iPad uygulamamız var. Ayrıca kısa bir süre önce yine T-Market üzerinden bilgisayar uygulamaları da sunmaya başladık. T-Market bu anlamda da Türkiye’de bir ilk. Önümüzdeki dönemde, yaptığımız işbirlikleri ile T-Market’teki uygulama sayısını artırarak müşterilerimize çok daha zengin bir uygulama dükkânı sunacağımızı söyleyebiliriz. Bunun yanı sıra T-Market’te kısa bir süre önce hizmete soktuğumuz PC bölümümüzde de bilgisayar kullanıcılarını memnun edecek sürprizlerimiz olacak. Mobil uygulama geliştiricilere yönelik desteğimiz de sürecek. TELEKOM DÜNYASI: İletişimde en çok aranan şeylerden biri de hız… LTE çalışmaları dünyanın birçok ülkesinde devreye giriyor. Turkcell, bu çalışmalar konusunda hangi aşamada? LTE, Türkiye için ne kadar yakın? EMRE SAYIN: Yüksek hızda mobil erişim ihtiyacını destekleyecek geleceğin teknolojileri için bugünden hazırlanıyoruz. Bu nedenle dünyadaki en yeni teknolojileri ve gelişmeleri yakından takip ediyoruz. Önümüzdeki dönemde 4. Nesil mobil iletişim (4G) teknolojisinde de Türkiye’de öncü olmak için çalışmalarımızı hız kesmeden sürdürüyoruz. Dünyanın en hızlı mobil genişbant teknolojisi olan ve artık 4G olarak kabul edilen Long Term Evolution (LTE) çalışmalarımız kapsamında 2010 yılında Ericsson ile Türkiye’deki ilk LTE denemelerini gerçekleştirdik ve mobil ortamda saniyede 170 Mbps hızlara ulaşan ilk operatör olduk. Şu anda dünyada küçük çapta ticari denemeleri yapılmakta olan LTE teknolojisi, müşteri açısından en verimli şekilde ve en uygun maliyetlerle kullanılabilecek olgunluğa erişmesiyle beraber Turkcell tarafından müşterilerine sunulabilecektir. Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu’nun (BTK) bu yönde vereceği karar sonrasında müşterilerimize 4G hizmeti sunmakta öncü olmak için çalışmalarımıza devam ediyoruz. Turkcell’in A tipi lisansla sahip olduğu 20 Mhz genişliğindeki frekans, 3G’nin devamında HSPA+ Advanced olarak adlandırılan 168 Mbps desteği ile 4G’ye geçişte bizi rakiplerimizden bir adım öne çıkaracaktır.

of these applications are free... In addition to these applications in T-Market, we have nearly 25 iPhone and iPad application which respond to different needs from music to Mobile TV through the App Store. In addition, we started to provide computer applications over T-Market short time ago. T-Market is a first in Türkiye in this sense. In the coming period, we will offer a much richer application store to our customers by increasing the number of applications through collaborations. We will also have surprises for computer users in our PC department which we put into service recently. Our support for mobile application developers will also continue. TELEKOM DÜNYASI: Speed is one of the most wanted things in communication... LTE studies come into play in many countries of the world. At what stage has the studies of Turkcell reached? How close are we to LTE? EMRE SAYIN: We are preparing the future technologies that will support the need of high-speed mobile access. Therefore, we are following new technologies and developments in the world closely. Our efforts are continuing in order to be a pioneer in Türkiye in the fourth generation mobile communication (4G) technology in the coming period. Within the scope of our studies on Long Term Evolution (LTE), which is the world’s fastest mobile broadband technology, and is now accepted as 4G, we have conducted the first LTE trials in Türkiye in cooperation with Ericsson in 2010 and became the first operator reaching speeds of 170 Mbps per second. LTE technology, small-scale commercial trials of which are currently in progress in the world, will be offered to the customers by Turkcell after it grows in maturity. Thus it will be offered in the most efficient and most cost effective way. We continue to work in order to be a pioneer in 4G service after the decision of Information and Communication Technologies Authority (ICTA) in this direction. We will be one step ahead of our competitors with 20 MHz wide frequency and 168-Mbps known as HSPA+ Advanced after 3G.

TELEKOMDÜNYASI2011EKİM

9


SİNEMA/SANAT

GELECEĞİN SPORU “ÇELİK YUMRUKLAR” FUTURE SPORT REAL STEEL

Zümrüt Tanrıöven

zumrut@telekomdunyası.com

Artık hemen hemen bir çoğumuz Hugh Jackman ismini gördüğümüz filme ‘ Ooo iyidir ozaman’ tepkisini vermişizdir. Nitekim bu tepki haksız değildir hiç bir zaman. Çünkü artık kırklı yaşlarının ortasındaki bu beyefendi, neyi yapması gerektiğini gerçekten iyi biliyor. Tıpkı şimdi size, birazdan bahsedeceğim ‘Çelik Yumruklar’ filmine katılım kararı gibi. Çok uzun zaman olmuştu gerçek anlamıyla bizim içimizden olduğu halde, bilim kurgu öğeleri de taşıyabilen bir filme denk gelmeyeli. Yani hem bizden olup, hem de ileriki senelerden olmayı başaran çok az atmosfer var gördüğümüz son zamanlarda. Bunu başrabilmeyi başarmış Shawn Levy. Bunu başarmış olmasının en büyük artısı; kimseye kendini uzak hissettirmemesi. İzleyen her tür karakterin, kendinden bir şey bulup, filme kolay adapte olabilmesi. Hugh Jackman ve yeni yetenek Dakota Goyo inanılmaz

Almost all of us think “Ah! It is a good movie then.” when we see Hugh Jackman. Indeed, this is not an unjust response. Because this gentleman, now in his middle for ties, knows what he should do really well. Just as in his par ticipation decision to the movie that we will soon talk about here: ‘Real Steel’. It has been a long time to see a movie that is really from our hear ts although it has science-fiction elements. In other words, there are few movies that tell us, but at the same time manage to be the future. Shawn Levy managed to create such an atmosphere. The major plus of having succeeded in doing so; no one feels himself/herself detached. Ever yone may find something about him/her and adapt easily. Hugh Jackman and new talent Dakota Goyo played the relationship between father and son with an in-

10

TELEKOMDÜNYASI2011EEKIM


bir sinerjiyle oynamışlar baba oğul ilişkisini. İkisi de birbirinden yetenekli ve aralarındaki enerjiyi öylesine derin hissediyorsunuz ki, bu ayrıca sizi çok daha yakın hissettiriyor karakterlere. Aslında sadece onlara değil, filmdeki robotlara bile bir şekilde yakın hissedebiliyorsunuz kendinizi. bu çok gerçek bir etki ve bu etki, IMDB gibi bir sitede bile ‹Çelik Yumruklar› filmine 7.6 verdirmiş. Bazı bilim kurgu içerikli filmler külttür ve bu film de kesinlikle o kalitede filmlerden birisi. Biraz konusundan bahsedelim ozaman; Charlie, robot savaşlarına kafasını takmış, yeni gelişen düzende, artık yeteneğini başka türlü değerlendiremeyen bir boksördür. Sorumsuzluğu ve dağınıklığıyla çevresindeki bir çok kişiyi delirtebilecek bir huysuzluğa sahiptir. Ama bir gün, aslında oğlu olan Max onun yanında kalmak zorunda kaldığında herşey değişmeye başlar. Bundan sonra ne bulaştığı belalar, ne uğraştığı robotlar

credible synergy. Both are talented and the energy between them can be felt so deeply that you feel much closer to the characters. In fact, you can feel close not only to them, but even robots in the movie. This is a ver y real impact and even on a site like IMDB ‘Steel Bloopers’ is deemed wor thy of 7.6. Some science fiction movies are cult and this movie has definitely this quality. Then let’s talk about its subject a bit: Charlie is a boxer who addressed himself to robot wars and cannot use his ability any other way in emerging order. He is a badtempered person who may drive ever ybody mad due to his irresponsibility and untidiness. But one day, ever ything begins to change when Max, who is in fact his son, is forced to stay with him. Then ever ything will change including the

TELEKOMDÜNYASI2011EKIM

11


SİNEMA/SANAT ne de umursamazlıkla unutageldiği sevgisizliği aynı kalmayacaktır. 11 yaşındaki çocuk ona başka bir hayatın pencerelerini aralarken Charlie, boksörlüğe olan özlemini de yeniden giderebileceği bir robota onun sayesinde kavuşur. Max ve yeni robot Atom arasında gelişen bağ, Charlie ile Max arasındaki bağın temellerini atarken, film tüm aksiyonu, dramatikliği ve komedisiyle devam eder. Her bir sahnesine dönüp dönüp bakmak isteyeceğiniz yapım; size unutamayacağınız bir hüznü de vaat ediyor. Filmin prodüktörlüğünü Steven Spielberg gibi önemli bir isim liderliğinde bir kaç kişi üstlenmiş. Müziklerini ise Danny Elfman›ın yanı sıra; Eminem, Timbaland gibi önemli hip hop / rap sanatçıları da yapmış durumda. İşin gerçeği film yıldız olması için yapılmış, üzerine çok emek ve para harcanmış önemli bir yapım. Yaşatmak istediği tüm duyguları başarılı bir şekilde aktarmayı başarmış, gerçek bir aksiyon.

troubles and robots, which he gets involved in, and his lovelessness which he ignores with his indifference. A child who is only 11 years makes him star t a new life. Charlie also attains a robot thanks to this child to fulfill his longing to be a boxer. While developing bond between Max and new robot Atom lays the foundations of bond between Max and Charlie, all the action, drama and comedy of the movie continues. It is a production that you want to go back to look at each scene; it also promises you to an unforgettable sorrow. The film co-produced by a team under the leadership of Steven Spielberg. Music is belonging to Danny Elfman as well as major hip hop / rap such as Eminem and Timbaland. In fact, this movie is really demanding and a lot of labor and money is spent for this production. It is a real action movie successfully managed to convey ever y emotions that it wants to share.

DAKOTA GOYO (MAX) DAKOTA GOYO (MAX) 1999 Kanada doğumlu daha yolunun çok başında, minicik bir yetenek Dakota. Çok küçük yaşta bir reklamda oynayarak başladı bu serüvenine. Bazı anne babalar çocuklarını yıldız olmak için büyütürler ya, bence Goyo da kesinlikle bunlardan birisi. Mimikleri ve filme dahil ettiği tüm yeteneğiyle hem büyük bir adam, hem de yetenekli küçük bir çocuk. Zamanında Dakota Fanning için de muhteşem çocuk derlerdi. Onun ardından gelen 99 nesli içinde de Goyo ‘muhteşem çocuk’ olmaya çok yakın. Eleştirmenlerin öz güvenini çok yüksek buldukları Dakota’nın en hoş tarafı hala aslında biraz çocuk olmayı başarabilmesi. Filmde de Hugh Jackman’la sinerjisini sağlayan şey de bu muhtemelen. Doğallığı ve yüksek öz güveni. Yakın zamanda onu bir de Thor filmin de Thor’un çocukluğunu canlandırırken görmüştük. Eminimki ozaman da ‘gözlere bak bu ne kadar güzel bir çocuk’ cümlesini aklından geçiren onlarca insan olmuştur. Bir sonraki projesi bir animasyon seslendirmesi olan Dakota yeniden Hugh Jackman’la bir araya gelecek gibi görünüyor. Onların seslerini yanyana duymak adına Rise of the Guardians (2012) animasyonunu da sabırsızlıkla bekliyorum. Umarım onu aylar geçtikçe daha çok etrafta, ekranda ve beyaz perde de görme şansımız olur, çünkü onu izlemesi çok keyifli. Herkese iyi seyirler. Bu çocuktan gözlerinizi ayırmayın, çünkü yepyeni bir ‘muhteşem çocuk’ ile karşı karşıya olduğumuz su götürmez bir gerçek.

12

TELEKOMDÜNYASI2011EKİM

Dakota, born in 1999 in Canada, is a really big talent on the bottom rang. His adventure began at an early age by playing in an adver tisement. Some parents raise their children to make them a star and I think Goyo is cer tainly one of these children. With his mimics and all his talent, he is both a talented little boy and a great man. In the past, Dakota Fanning was also considered as the wonderful child. Goyo is ver y close to be “wonderful child” in ‘99 generation. While critics have found his self-esteem ver y high, Dakota’s most pleasant side is that he is actually still a little child. It is probably this factor that creates his synergy with Hugh Jackman in the movie; his naturalness and high self-esteem. Recently, we saw him playing the childhood of a Thor. I’m sure dozens of people think that “Look in the eyes of this child, what a beautiful child.” His next project is an animation dubbing and it seems that Dakota will meet again Hugh Jackman. I look forward to the animation called Rise of the Guardians (2012) to hear their voices togetherI hope that we will be able to see him in screen and white screen much more in the future, because it is ver y pleasant to see him. Enjoy the film. Do not take your eyes off this child, because it is an indisputable fact that we are confronted with a brand new “wonderful child.”



TD HABER

KARAYOLLARINDA GÜZERGÂH ANALİZİ ELEKTRONİK SİSTEM İLE EN KESTİRME YOLU ÖĞRENECEKSİNİZ ROUTE ANALYSIS ON HIGHWAYS YOU KNOW THE SHORTEST ROUTE THANKS TO ELECTRONIC SYSTEM

U

T

Karayolları Genel Müdürlüğü tarafından hazırlanan “Güzergâh Analiz Programı”, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Yıldırım tarafından hizmete sokulurken, sistem, “www.yol.kgm.gov.tr/guzergah/kgm.html” adresinden hizmet verecek. Bu program ile sürücülere pek çok hizmet sağlanacak. Uygulama ile şoförler direksiyon başına geçmeden gideceği ya da gitmesi gereken güzergâhı belirleyecek. Sistem üzerinde gidilecek güzergâhın bir haritası ve uydu görüntüsü de oluşturulacak. Sürücüler isterse bu haritanın çıktısını alarak, yanlarında götürebilecek.

“Route Analysis Program”, is prepared by General Directorate of Highway, put into use by Transportation, Maritime and Communications Minister Binali Yıldırım and will give service over www.yol.kgm.gov.tr/guzergah/kgm.html. Many of service will be provided for drivers with the program. Drivers determine their route which they have to be use, with the application before get behind the wheel. A map and satellite image will be created of route on the system. If drivers want, they take along this image by printing out.

laştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı Karayolları Genel Müdürlüğü tarafından “Güzergâh Analizi” sistemi başlatıldı. Sürücüler için hazırlanan analiz programıyla, gidilecek güzergâhtaki trafik durumu, kestirme yollar, bakım yapılan yollar, yolculuk saati ile yol üzerindeki tesisler gibi pek çok bilgi edinilebiliyor. Sistem, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım tarafından hizmete açıldı.

TRAFİK DURUMU GÖRÜLECEK Güzergâh sistemi ile yola veya şehirlerarası seyahate çıkacak olan sürücüler, sisteme girerek, gidecekleri güzergâhtaki trafik durumunu öğrenebilecek. Sistem, anlık olarak uydudan yolların trafik durumunu ortaya koyuyor. Böylelikle sürücüler yola çıkmadan güzergâh üzerindeki araç yoğunluğunu bilgisayardan görebilecek. Sürücüler bu şekilde trafiğin daha az yoğun olduğu güzergâhları seçme imkânına da kavuşacak. Sistem, sürücülere alternatif yol seçenekleri ile kestirme yol-

14

TELEKOMDÜNYASI2011EKİM

he system of “Route Analysis” is started by Transportation, Maritime and Communications Minister General Directorate of Highways. Many of information such as traffic information on route, shortest way, road where maintenance is carried out, journey time and rest establishments on route are obtained thanks to analysis program which was prepared for drivers. The system is taken into service by Transportation, Maritime and Communications Minister Binali Yıldırım.

TRAFFIC INFORMATION IS VIEWED Drivers, who will take the road or intercity journey, can learn traffic information on their route by entering the system. The system reveals position of traffic instantly over satellite. By this way, drivers can display vehicle density on their route through computer. By this way, drivers can chose their route where lower vehicle density. The system show alternative road options and shortest ways to drivers. Moreover the system also shows roads where bituminizing,


ları da gösterecek. Sistem ile aynı zamanda asfaltlama, bakım ve onarım gibi işlemler yapılan yollar da gösterilecek. Böylece sürücü, o güzergâh yerine farklı bir yoldan gideceği yere ulaşacak. Bu sistem, özellikle Ankara ve İstanbul gibi trafik yoğunluğu olan illerde büyük kolaylık sağlayacak. YILDIRIM: “HER TÜRLÜ YOL BİLGİSİ ALINACAK” Sistemin açılışında konuşan Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, “Hangi yoldan geçsem yol çalışması azdır, daha hızlı giderim veya hangi yoldan gitsem daha az yakıt yakarım, hangi yoldan gitsem nereleri görürüm. Seçilen yol, toplam km, seyahat süresi, yolun tarifi nereye gitsen ondan sonra nereye gideceksin, kestirme yol, kapalı- açık yollar, hava durumu tesisler ne var ne yok hepsi sistemde yer alacak. Gidilecek yol rampa mı, açık arazi mi, ormanlık mı, vadi mi, hangi yerleşim yerlerinden geçiliyor, hepsini görüyorsun. Sistem, o yoldaki hız limitine göre seyahat saatini de veriyor. Vatandaşlarımızın hayatını kolaylaştırmak için yaptığımız çalışma” dedi.

maintenance and repair are carried out. Thus, driver reach destination in different route by using the system. The system will provide great convenience in cities such as Istanbul, Ankara where traffic a quite intense. YILDIRIM: “EVERY KIND OF ROAD INFORMATION WILL BE TAKEN” Transportation, Maritime and Communications Minister Binali Yıldırım has made a speech at the opening of the system and said: “Which way should I use, where are the less roadwork or which way should I use in order to use minimum fuel, where can I see but which way. All of chosen road, total km, journey time, address description, how can you reach the address, shortest way, close-open road, weather condition, rest stations will be take a part on the system. Is the chosen way ramp, open field, covered with trees or valley, which place is seen during the route road are seen on the system. The system determines journey time according to speed limit at chosen route. We carried out the study in order to make life of our citizen easy.”

VERİLECEK HİZMETLER SERVICES WHICH WILL BE GIVEN Güzergâh analizi sistemi ile verilen hizmetler şöyle: - Seçilen bir il ya da ilçeden istenen herhangi bir il ya da ilçeye gidiş güzergâhı harita üzerinden planlanabilecek, - İzlenecek yolun tarifi, kat edilecek toplam km, seyahat süresi görüntülenerek harita üzerinden takip edilebilecek, - Karayolu üzerindeki kapalı yollar harita üzerinden görülerek bilgilerine ulaşılabilecek, - Üzerinde kapalı yol olan güzergâhın diğer alternatifleri seçilebilecek, - Karayolu üzerinde çalışma yapılan yollar ve bilgileri görülebilecek, - Hava durumu bilgisine harita üzerinden görsel olarak ulaşılabilecek, - Yol boyu hizmet tesisleri görüntülenebilecek.

-Route from chosen province or city to chosen province or city can be planned on the map, -Description of chosen route, total covered km, journey time can be seen and can be tracked on the map, -Close roads on highways can be seen on the map and information can be reached, -Other alternative of route which is close road, can be chosen, -Road where maintenance is carried out and its information can be seen, -Weather conditions can be displayed on the map visually, -Service establishments on the route can be displayed.

TELEKOMDÜNYASI2011EKİM

15


TD HABER

BTK BAŞKANI ACARER’DEN SİBER GÜVENLİK UYARISI “SİBER GÜVENLİK KONUSUNDA CEZAİ DÜZENLEME YAPILMALI” CYBER SECURITY WARNING BY ICTA CHAIRMAN ACARER "CRIMINAL ARRANGEMENT HAVE TO BE MADE ON CYBER SECURITY”

B

ilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) Başkanı Tayfun Acarer, siber güvenlik konusunda Türkiye’de mutlaka idari düzenleme yapılması gerektiğini belirterek, “Siber güvenlikte idari ve cezai düzenlemeler yapılmazsa kişisel kurumsal ve ülke bazında ciddi sıkıntı yol açar” dedi. Acarer, siber güvenlik tehditlerinin rekabet eden şirketler arasında kullanması halinde, ciddi şirket iflasları yaşanabileceğine dikkat çekti. Acarer, üniversiteler, kamu kurumları ve özel sektörün katılımı ile Ankara’da düzenlenen Siber Güvenlik Çalıştayı’nı değerlendirdi. BTK Başkanı, Türkiye’deki bilişim sistemlerinin, dünyanın en ilerisi olduğunu belirterek, “Türkiye’de son 10 yılda bilişim sektöründe kayda değer çok önemli gelişmeler oldu. Bilişim sektöründeki durumumuz için hiç de mütevazı olamam. Dünyada Facebook’u en çok kullanan dördüncü ülkeyiz. Avrupa’da interneti en çok kullanan üçüncü ülkeyiz. Haftada 31,7 saat kullanıyoruz. Konuşma trafiğinde Avrupa’nın en çok konuşan ülkesiyiz. Bütün bunlar, bilgi teknolojileri ve iletişim sektöründe çok hızlı bir gelişmenin gerçekleştiğini gösteriyor. Bütün bunlar bize şunu gösteriyor. Türkiye, bu konuda sıradan bir ülke değil. Öncü ülkelerden bir tanesi” dedi. ZAFİYET NOKTALARINI TESPİT ETTİK Siber güvenlik konusu gerçekten çok önemli olduğunu kaydeden Acarer, sadece bu konuda bir dernek kurulmasının da önemine dikkat çekti. Yılbaşında TÜBİTAK ve 41 katılımcı kurum ile Siber Güvenlik Tatbikatı yaptıklarını ak-

16

TELEKOMDÜNYASI2011EKİM

C

hairman of Information and Communication Technologies Authority (ICTA), Tayfun Acarer stated that administrative arrangement have to be made on cyber security in Turkiye and said: “If administrative and criminal arrangements will not be made on cyber security, it will cause a serious difficulties on the basis of individual, institutional and country.” Acarer expressed that in case of using cyber security threats between competitor companies; serious company’s bankruptcy can be experienced. Acarer evaluated Cyber Security Workshop which was held with the participation of universities, public institutions and private sector in Ankara. Chairman of ICTA stated that ICT systems in Türkiye are cutting-edge technologies of the world and said: "There have been significant developments in last 10 years in ICT sector of Türkiye. I can't be a modest about our situation in ICT sector.We are the fourth country among top countries which have Facebook users. We are the third country in Europe in most using internet. We use internet 31,7 hours in a week. We are the most talking country in Europe in talking traffic. All of these show that rapid development has been made in the field of information and communication technologies sector. All of these show us. Türkiye is not just another country on the issue. Türkiye is one of the leader countries.” WE DETERMINED WEAK POINTS Acarer expressed that the issue of cyber security is highly important and emphasized establishment of institution only about cyber security. Acarer stated that they have made Cyber Security Exercise with participation of TÜBİTAK and 41 participants at the beginning


taran Acarer, “Zafiyet olan noktaları tespit ettik. Sisteme vuruş yaptık. Tatbikatların çok faydası vardır ama biz bu tatbikattan 3-4 ay sonra gerçek tatbikatı yaşadık. Bir çok hacker tarafından TİB ve kurumuza çok ciddi saldırılar oldu. O zaman gerçek durumuzu gördük. İyiymişiz ama daha ad iyi olabiliriz” diye konuştu. Siber güvenlikle ilgili üç konuya dikkat çekmek istediğini aktaran Acarer, “Bu konuyla ilgili teknik altyapı ve savunma sistemleri hazırlanmalı. Dikkatten kaçırılmaması gereken, bununla ilgili mutlaka idari düzenlemeler de yapılmalı. İşin en zorlanacağımız kısmı bu olacak. Bakın bu konularda ülkede yön gösterecek, destek olacak gruplar, kişiler, STK ve üniversiteler, üzerine düşeni yapmıyorlar. Bu konulara uzak kalıyorlar. En iyileri sesini çıkartmıyor. İlgili ve bilgili olan herkesin, sübjektif yaklaşımlardan kaçınıp doğruyu söylemeleri gerekir. Siber güvenlikte idari düzenlemeler yapılmazsa kişisel kurumsal ve ülke bazında ciddi sıkıntı yol açar” dedi. CEZAİ DÜZENLEME OLMALI Acarer, siber güvenlikteki idari tedbirlerin alınmaması halinde olacaklara dikkat çekerek, “Seçim döneminde bu yöntemlerle rakip siyasetçi karalanırsa, bu karalama düzeltilene kadar seçim biter, rakip şirket rakibini karalarsa, bu düzeltilene kadar o şirket batar. “Anonymous” saldırısı toplumda ciddi eleştiri görmedi. Birkaç genç çocuğun duygusal macera olsun diye yaptığı hareket olarak tanımlandı. Bunlara müsaade edilirse yarın bunlar ticari kazanç olarak kullanılır. Önüne gelen başkasını batırmak için bu çocukları araç olarak kullanır. Popülist yaklaşımdan kaçılmalı. İlerde çıkacak olan sorunlarla bu ülke zor baş eder. Gelişi güzel bırakılırsa bu konu yarın öbür gün ülkenin başına dert olur. Bu konuda kaynak kodları da geliştirilmeli. Kullanılan sistemin kaynak kodları başka ülkelerde... Bütün bilgilerin yurt dışına gidip oradan döndüğü ortam var. Bu ortamda siber güvenliğin ne kadar sağlanacağı konusunda ciddi endişelerim var” diye konuştu.

of the year and said:“We determined weak points. We beat the system. Exercises are so beneficial bur we experienced a real exercise 2-3 months later than that exercise. Significant attacks were made by more than one hackers to our and TIB’s website. We saw our real position with these attacks. We were fine but we can better.” Acarer stated that he wants to emphasize three points about cyber security and said: “Technical infrastructure and defense systems have to be prepared about the issue. Administrative arrangement have to be done, it shouldn’t escape from our attention. We will have most difficulties on this issue. Groups, person, NGOs and universities which should be support and lead about the issue, don’t make their parts. They digress from the issue. The best of them don’t discuss the issue. Everyone who related and have knowledge about the issue should tell the truth by avoiding subjective approaches. If administrative and criminal arrangements will not be made on cyber security, it will cause serious difficulties on the basis of individual, institutional and country.” THERE SHOULD BE ADMINISTRATIVE ARRANGEMENT Acarer emphasized what happens if administrative measures will not be taken on cyber security, said: “If rival politician get a bad name in these ways in electoral period, the election will completed until the defamation will be fixed, rival company give a bad name to competitor company, until the defamation will be fixed, a company will collapse. The attack of “Anonymous” was not severely criticized in public. It was identified as a few young people made for adventure. If we allow this kind of act, they will use it for commercial earning. Everyone can use these child as a tool for bankrupt another one. We should avoid populist approach. The country will not overcome possible difficulties in the future. If the issue is not taken seriously, it will bring difficulties to the country. Source code has to be developed. Source code of the system is at another country...There is an environment where whole information goes to overseas and come back. I have significant concerns about how cyber security can be provided in this environment.”

TELEKOMDÜNYASI2011EKİM

17


TD HABER

SİBER SAVAŞA KARŞI SİVİL SAVUNMA GÜCÜ CIVIL DEFENSE POWER AGAINST CYBER WAR

S

iber savaş tehdidi artık ülkelerin öncelikli gündem maddesi olmaya başlarken, geçtiğimiz günlerde Siber Güvenlik Çalıştayı’nı toplayan Bilgi Güvenliği Derneği, Türkiye’deki siber güvenlik uzmanlarının katılımı ile siber savunma gücü kurma kararı aldı. 60 kişilik bu güç, siber saldırılarda ulusal güvenliği sağlayacak. “Ulusal Siber Güvenlik Koordinasyon Kurulu” adıyla kurulan bu siber orduya, akademisyenler, sivil toplum örgütleri ile kamu kurumlarının yöneticileri de destek veriyor. Bu kurul, Türkiye’ye yönelik siber bir saldırı olduğunda yapılacak karşı atağı yönetecek.

W

hile cyber war threat become primary agenda topic of countries, Information Security Foundation, has organized Cyber Security Workshop, made a decision for cyber defense power with participation of cyber security specialist in Turkiye. The power composes of 60 people, will provide national security during cyber attacks. Academicians, NGOs and managers of public organizations support to the cyber military which is founded under the name of “National Cyber Coordination Council”. The council will manage counter attack in case cyber attacks against Türkiye. CIVIL DEFENSE POWER AGAINST CYBER WAR

SİBER TEHDİDE KARŞI SİVİL SAVUNMA GÜCÜ Konuya yönelik bilgi veren Bilgi Güvenliği Derneği Başkanı Mustafa Alkan, “Ulusal Siber Güvenlik Koordinasyon Kurulu” ile Türkiye’nin siber tehdide karşı sivil savunma gücünü oluşturduklarını belirterek, “Türkiye’ye yönelik siber bir savaş yaşandığında yapılabilecekleri koordine edip yönetecek ve yönlendirecek” dedi. Alkan, bu siber güvenlik gücünün, “Hem ulusal siber savunma ve hem de siber saldırılarda yapması gereken neyse onu yapacağını” aktardı. Alkan, uzmanlar kurulunda beyaz ve siyah şapkalı hackerler dâhil kamu ve özel sektörden bilişim güvenliği uzmanlarının yer alacağını belirterek, “Hackerlardan grup oluşturacağız. Adı hacker ise bu işi en iyi bilenler onlar” dedi. Alkan, bu siber gücün “kendimizi geleceğe nasıl hazırlarız” düşüncesi ile kurulduğunu belirterek, “Hem kişisel, hem kurumsal hem de ülke olarak pek çok siber riskle karşı karşıyayız. Anonymous ve Wikileaks bunlara örnek. Bunlar sadece bizim bildiğimiz ve gördüğümüz tehditler. Kamuoyuna yansımayan çok ciddi saldırılar oluyor. Türkiye, her gün 7/24 arka planda pek çok saldırıya maruz bırakılıyor. Hangi stratejik bilgilerimiz kontrol altına alındı ve hangi amaçla kullanılacak bilmiyoruz. Binlerce sunucumuz köleleştiriliyor ve kontrol altına alınıyor. Türkiye’deki pek çok bilgisayar sistemi dışarıdan yönetiliyor. Çok mahrem bilgilerimiz ülke için tehdit olarak kullanılıyor. Ülke olarak sürekli dinamik şekilde bu tür tehdit ve tehlikelere karşı hazır olmalıyız. Siber güvenlik gücümüz ile Türkiye’yi daha güvenli hale getirmek istiyoruz” dedi. OKULLARDA DERS OLSUN Alkan, kamu kurumları yanında özel sektör ile finans sisteminin de risk altında olduğunu belirterek, “Türkiye, bilgi güvenliği savunmasında en kötü 10. ülke. Türkiye’de çok sayıda köle bilgisayar var. Şu anda bile arka planda gizli bilgilerimiz elde ediliyor olabilir. Wikileaks gibi ortaya çıkmaması olmadığı anlamına gelmiyor. Her an bu tür saldırılarla karşı karşıya olabiliriz. Devletler adına bu işleri yapan

18

TELEKOMDÜNYASI2011EKİM

Chairman of Information Security Foundation, Mustafa Alkan has given information about the issue and stated that they created civil defense power of Türkiye against cyber threat thanks to "National Cyber Security Coordination Council", said: "The council will coordinate, manage and lead actions have to be taken in case of cyber war against Türkiye." Alkan expressed that the cyber security power will make everything what have to be done in case both national cyber defense and cyber attacks." Alkan emphasized that both white and black hat hackers and information security specialist from public and private sector in the specialist council, said: “We will create a group compose of hackers. If their names are hacker, they are the best on the issue.” Alkan stated that the cyber power is created with the consideration of “how we prepare ourselves for the future” and said: “We are face to many of cyber risk in terms of individually, institutionally and as a country. Anonymous and Wikileaks are sample of these attacks. There are only threats which we know and see. There are significantly attacks which are not reflected to the public. Türkiye are exposed to many of attacks everyday 7/24. We don't know which one of our strategic information is brought under the control and they will be used for what purpose. Thousands of our server are enslaved and brough under the control. Many of computer systems are controlled remotely in Türkiye. Our top secret information is used as threat against the country. As a country, we have o be ready for these kinds of threats and dangers dynamically. We want to make Turkiye safer country with our cyber security power.” MAKE IT LESSON IN SCHOOLS Alkan expressed that private sector and finance system are also at risk as well as public organizations and said: "Türkiye is 10th worst country about information security. There are a lot of slave computer in Türkiye. Even now, our secret information may be obtained in the background. Not these attacks to emerge as Wikileaks don’t mean that those are not occurred. We may face to these kinds of threats at any time. Organizations make these transactions on behalf of states. Our finance


organizasyonlar da yapıyor. Finans sistemimize saldırılıyor, şirketlerin bilgileri sızdırılıyor, bu konuda herkes risk altında. Bu bilgilerin ne zaman nerede kullanılacağını bilmiyoruz. Bunlara karşı tedbir almamız lazım” diye konuştu.

system is attacked, information of companies is leaked and everybody is at risk about the issue. We don’t know how and when these information will be used. We have to take measure against threats.”

Alkan, devletin üst yönetiminde ve kamu kurumları yöneticilerinde de bu yönde bir farkındalık oluşturmak istediklerini aktardı. Alkan, siber güvenlik konusunun hukuki altyapısını oluşturmak için de çalışma yapacaklarını belirterek, önümüzdeki günlerde bu amaçla “Siber Güvenlik Hukuk Çalıştayı” düzenleyeceklerini söyledi. Alkan, bilgi güvenliğinin cezai altyapısı ile kişisel verilerin güvenliği konusunda mevzuat çıkarılması için çalışacaklarını aktardı. Alkan, bilgi güvenliği konusunda ilkokuldan üniversiteye kadar eğitim verilmesi gerektiğini de belirterek, “Bu konunun eğitim müfredatına girmesi için MEB ve YÖK ile görüşmeler yürüteceğiz” diye konuştu.

Alkan expressed that they want to create awareness on senior management of the state and manager of public organizations. Alkan also stated that they will make study in order to create legal infrastructure of cyber security and they will organize “Cyber Security Legal Workshop” within the next days. Alkan expressed that they are working for making law on criminal infrastructure of cyber security and personal information security. Alkan indicated that education have to be given on information security from primary school to universities and said: “We will make meeting with MEB and YOK in order to take this issue in curriculum.” SAĞIROĞLU: WE ARE AT WAR

SAĞIROĞLU: ŞU AN SAVAŞ HALİNDEYİZ Gazi Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği Bölüm Başkanı Şeref Sağıroğlu da siber tehditler konusunda bilgi vererek, sadece son üç günde 47 bin yeni tehdit oluştu, “Her gün 15 bin civarında yeni tehdit geliyor. Milyarların üzerinde casus yazılım var. Her saniye başı iki casus yazılım çıkıyor. Artık çok sofistike saldırılar oluyor. Bu saldırıların üzerinde aylarca çalışılıyor. Yılda 200 bin yeni saldırı türü çıkıyor. Şu an savaş halindeyiz. İster kabul edin, ister etmeyin elektronik ortamda savaşlar ortaya konmaya başladı. Güçlüysen baş edebilirsin ama zayıfsan vuruluyorsun esas tehlike de bu. Örneğin ABD’de elektrik sistemleri bir virüsten etkilendiği için nükleer santral kapatıldı. Savaşları artık ordular yapmıyor. Bunlarla baş etmek zor” dedi. Kamu kurumlarının siber savunma gücünün yetersizliğine dikkat çeken Sağıroğlu, yılbaşında yapılan Siber Güvenlik Tatbikatı’nda kamu kurumlarının 100 üzerinden 8 puan aldıklarını söyledi.

Gazi University Head of Computer Engineering Department Şeref Sağıroğlu has gave information about cyber attacks and stated that 47 thousand new threats are posed in only last three days and said: “Approximately 15 thousand threats are posed every day. There are spyware more than billions. Two spyware is raised in per second. There are very sophisticated attacks. We work on these attacks for months. 200 thousand new attacks type are raised in a year. We are at war now. Accept it or not, there are wars in electronic environment. If you strong, you can struggle but if you are not strong, you are being shot, it is the main dangerous. For example, nuclear station is closed in USA because electric systems were affected by a virus. War is not made by militaries anymore. To struggle with it is difficult.” Sağıroğlu emphasized cyber defense inadequacy of public organizations and stated that public organizations scored 8 point on the scale of 100 at Cyber Security Exercise at the beginning of the year.

TELEKOMDÜNYASI2011EKİM

19


KİŞİ-CELL

YENİ EĞİLİM: OPERATÖRLER OPERASYONU TERKEDİYOR... NEW TREND: OPERATORS LEAVE OPERATIONS...

Mustafa Aykut Bu yılın ilk yarısı biterken, tanınmış tedarikçilerden Cisco firması bir analiz raporu yayınladı. “Visual Networking Index” (VNI) adını taşıyan bu analiz veri trafiğindeki inanılmaz hızlı artışı gözler önüne bütün çıplaklığı ile seriyordu. Bazı başlıkları maddeler halinde ele alınırsa ne denli büyük bir kapasiteye ihtiyaç olduğu hemen anlaşılıyor.

mustafa.aykut@turktelekom.com.tr

2015 yılına gelindiğinde toplam IP trafiği 1 Zettabyte’a ulaşmış olacak. Bunun anlamı, her ay taşınan IP trafiği 80,5 Exabyte’tan az olmayacak. Gigabyte’lar, Petabyte’lardan söz etmeye bile alışamadan Exabyte’lara ve Zettabytle’lara geçmek ne denli kolay olacak, bunu zaman gösterecek. Sosyal Paylaşım Ağları, İnternet üzerinden ses ve video hizmeti veren OTT (Over The Top) Servis Sağlayıcılar, tablet PC gibi yeni nesil bilişim cihazları veri trafiğinde baş döndüren artışlara neden oluyor. Örneğin, sadece geçtiği-

Cisco, a well-known supplier, has released an analysis report before the end of the first half of this year. This analysis called “Visual Networking Index” (VNI) reveals the incredibly fast increase in data traffic. If some of the titles are considered thoroughly, it is seen how a large capacity is needed. Total IP traffic will reach to 1 Zettabyte in2015. It means that monthly IP traffic will not be less than 80.5 Exabyte. It will be seen in time whether it will be easy to pass Exabyte and Zettabytle without being used to mention about Gigabyte and Petabyte. As a result of Social Sharing Networks, OTT (Over The Top) Service Providers that offer voice and video services over the internet, the new-generation computing devices such as tablet PC, a dizzying increase is seen in data traffic. For example total IP traffic in the world increased 800 percent in just the past five years. 7.3 petabyte of

20

TELEKOMDÜNYASI2011EKİM


miz beş yıl içerişinde dünyadaki IP trafiğinde saptanan artış yüzde 800 oldu. 2015 yılında her beş dakikada veri kanallarının içerisinden 7,3 Petabyte’lık (1 Petabyte = Milyon kere milyar byte) bilgi bir yerden bir yere taşınmış olacak. Önümüzdeki yıl tüm IP trafiğinin yarısı video indirmek/ yüklemek sayesinde oluşacak. 2015’te her saniye indirilen video büyüklüğü 1 milyon dakika seyredilebilecek içeriğin karşılığı olacak. Bir başka deyişle tüm IP trafiğinin yüzde 62’si videodan kaynaklanacak.

data (1 Petabyte = one million times one billion bytes) will be moved from one place to another through data channels in every five minutes in 2015. Next year, half of all IP traffic will be video download/install. The size of downloaded video in every second will correspond to a content that will be watched for 1 million minutes. In other words, 62 percent of all IP traffic will arise from the video.

Mobil iletişimde veri taşıma kapasitesi de sabit hatlardakinden aşağı kalmayacak. 2010 yılından 2015 yılına kadar geçen sürede mobil veri iletişimi tam 26 kat büyüyecek. Bu sabit hattan 3 kat daha hızlı büyüme anlamına geliyor. Geçen yıl toplam veri trafiğinin içinde yüzde 1 paya sahip olan mobil veri trafiği 2015 yılında artık yüzde 8’ini oluşturacak.

Data-carrying capacity in mobile communication will not be lower than fixed lines. From 2010 to 2015, mobile data communications will grow exactly 26 times. It means that growth will be 3 times faster than fixed lines. Mobil data traffic, which has a 1 percent share in the total data traffic last year, will have 8 percent share in 2015.

Bu ve benzeri öngörüleri pek çok profesyonel araştırma kurumu da yapıyor ve hemen hemen aynı sonuçlara ulaşıyor. Bu tablo dijital çağdan yararlanma adına ne kadar sevindirici olsa da operatörler açışından ürkütücü de olabiliyor. Çünkü operatörlerin uykularını kaçıran bu büyüklükleri mevcut altyapılarla karşılamak mümkün değil. Kaçınılmaz olarak, büyük altyapı yatırımlarına ağırlık vermeleri gerekiyor. Kısaca CAPEX giderleri için bütçelerini zorlayacaklar. O zaman eldeki kaynakları etkin kullanabilmek için nerede tasarruf edilebilir sorusu yaşamsal önem kazanıyor.

Many professional research institutions make similar predictions and almost reach the same conclusions. Although this situation is pleasing in terms of benefits of digital era, it may be formidable for operators. Because operators will not able to meet the demands with their existing infrastructures. Inevitably, they need to give weight to large infrastructure investments. In short, they will overburden their budget for CAPEX costs. Then, it is important answer the vital question of where the savings can be achieved for the effective use of available resources.

TELEKOMDÜNYASI2011EKİM

21


KİŞİ-CELL

Son zamanlarda, özellikle Asya’da, Orta Doğu’da ve Afrika’da yer alan operatörler kısıtlı kaynaklarını en iyi biçimde değerlendirebilmek amacıyla şebekelerinin işletilmesi işini şebekeleri satın aldıkları şirketlerin sorumluluğuna vermeye başladılar. Operasyonlar için dış kaynak kullanma (outsourcing) anlamı taşıyan bu girişim ile önemli ölçüde OPEX giderini azaltmayı hedefliyorlar. Hindistan’ın büyük operatörlerinden BhartiAirtel geçtiğimiz aylarda Ericsson ile beş yıllık bir anlaşma imzalayarak Afrika’daki tüm şebekelerinin işletilmesini devretti. Irak’ta faaliyet gösteren Zain Iraq da Ericsson ile benzeri bir anlaşma imzalamanın son aşamasına geldi. Her iki operatörün de Ericsson’dan istediği aynı. Şebekenin artan ihtiyaçlar karşısında optimize edilerek kalitesinin artırılması ve etkinliğinin sürdürülmesi. Diğer büyük şebeke elemanı üreticisi, Nokia Siemens Networks (NSN) de dünyanın değişik yerlerinde operatörlerin şebekelerini işletmek üzere anlaşmalar imzalamış durumda. Hatta NSN bir adım daha öteye giderek bu alanda yeni anlaşmaların da gündemde olacağından yola çıkarak özel bir sistem geliştirdi. “Global Network Operating Centre” (GNOC) adını verdiği bu sistem sayesinde pek çok operatörün şebekesini aynı merkezden kontrol edebiliyor. Daha şimdiden bu merkezlerden beş adedi dünyanın değişik coğrafyalarına kuruldu bile. Küresel Servis Satışlarından Sorumlu NSN Yöneticisi Sanjay Sinha şirketinin kurduğu GNOC’lar sayesinde farklı operatörlerin şebekeleri işletilirken edinilen tecrübelerin aynı çatı altında biriktirildiğine işaret ediyor. Bu sayede bir operatörde çıkan sorun başka bir operatörde uygulanan çözüm yöntemiyle daha hızlı, daha etkin ve daha ucuza halledilebiliyor. Sinha’ya göre üretici şirket olarak, bir sonraki adım servis yönetimini de üstlenerek gelirleri artıracak iyileştirmeler de yapabilme yeteneğine kavuşmaları olacak. Böylece Kullanıcı Deneyimine (User Experience) de hakim olabilecekler. Ericsson’un Orta Doğu ve Afrika’daki İşletmelerinden Sorumlu Yöneticisi Staffan Akesson’a göre bu modeller operatörler için çok cazip. Çünkü onlar da uçtan-uca entegre modeller istiyorlar ve şebekeleri servislerden ayrı ele almak çok doğru değil. Aslında operasyonları dış kaynaklara devretmenin tek bir modeli yok. Bu modeller şebeke içerisinde belirli fonksiyonları kısmen devretmekten başlıyor, IT sistemlerini de kapsayacak şekilde operatörün tüm altyapısını içine alacak boyutlara ulaşabiliyor. Ülke içerisinde belirli bir bölge söz konusu olabildiği gibi sadece o ülkeyi değil aynı operatörün birden fazla ülke içindeki operasyonlarına uzanabiliyor. Sonuçta, OPEX giderlerinde kabaca ortalama yüzde 15 kadar bir tasarruf yaratan bu yöntem önümüzdeki yıllarda operatörlerin küçük şebekelerindeki başarılı uygulamalarını sürdürerek büyük şebekelere kadar yaygınlaşacak gibi gözüküyor.

22

TELEKOMDÜNYASI2011EKİM

Recently, operators especially in Asia, Middle East and Africa, begin to pass the responsibility of the operation of their networks to other companies in order to make the best of their limited resources. They aim to reduce OPEX expenses significantly with this approach which means outsourcing for the operations. BhartiAirtel, one of the largest operators in India’s largest operators, signed a five-year agreement with Ericsson in recent months and handed over the operation of all its networks in Africa. Zain Iraq that operates in Iraq is at final stage of such an agreement with Ericsson. Both operators want the same thing from Ericsson: increasing the quality and maintaining the efficiency by optimizing the network in the face of increasing needs. Nokia Siemens Networks (NSN), other major network element manufacturer, signs agreements in order to operate the networks of operators in different par ts of the world. NSN goes even a step further and has developed a special system by considering future agreements in the future. By means of this system, called “Global Network Operating Centre” (GNOC), it will be possible to control many operator’s network from the same center. Five centers were already established all over the world in the world. Sanjay Sinha, NSN Manager Responsible for Global Service Sales points out that experience gained from operating the networks of different operators will be collected under the same roof, thanks to GNOC. In this way, a problem that arises in the network of a certain operator will be solved more rapidly, efficiently and cheaply by using the solution method that was used by other operators before. According to Sinha, their next step as a manufacturer will be the ability to make improvements that will increase their revenues by taking the responsibility of service management. Thus they will be able to know user experience. Staffan Akesson, Ericsson Director Responsible for Middle East and Africa Operators, thinks that these model are very attractive for the operators. Because they also want end-to-end integrated models and it is not correct to separate networks from services. In fact, there is no single model to transfer the operations to external resources. These models are changing from partial transfer of certain functions in the network to the transfers that cover the all infrastructure of the operator including IT systems. Operations may be in a specific region within the country or in more than one country where the operator is in service. As a result, it seems that this system will spread to large networks in the coming years, after the successful applications in small networks that provide a saving of up to 15 percent in OPEX costs.


TEKNOLOJiYi EN iYi KULLANAN

İstanbul Call Center Awards’tan Avea’ya ödül! İstanbul Call Center Awards’tan son iki senede üç ödül alan Avea, bu sene de Çağrı MerkezleriTeknolojinin En İyi Kullanımı dalında ödül aldı.


ÖZEL HABER

CeBIT Bilişim EURASIA ve CeBIT Sinerji Zirvesi bir arada…

BİLİŞİM DÜNYASI SHOWU!

A

vrasya’nın bir numaralı Bilişim, Teknoloji ve İletişim Platformu CeBIT Bilişim Eurasia 6-9 Ekim 2011 tarihleri arasında, 4 gün boyunca, Tüyap Fuar ve Kongre Merkezi’nde gerçekleştirildi. Fuar, 12. yılında “Fuar” ve “Zirve”yi bir araya getirerek eş zamanlı olarak ilk kez “CeBIT Sinerji Zirvesi” ile açıldı.

CeBIT Bilişim Eurasia ve CeBIT Sinerji Zirvesi’nin açılış töreni, T.C. Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, T.C. Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, Azerbaycan İletişim ve Bilgi Teknolojileri Bakanı Ali Abbasov, K.K.T.C. Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Hamza Ersan Saner, Nahcivan Özerk Cumhuriyeti İletişim ve Bilgi

Teknolojileri Bakanı Rövşan Mammadov, K.K.T.C. Ekonomi ve Enerji Bakanı Sunat Atun ve T.C. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Davut Kavranoğlu eşliğinde 6 bakan ve bir bakan yardımcısı katılımı ile gerçekleşti. KOSGEB Başkanı Mustafa Kaplan, İTO Başkanı Murat Yalçıntaş, Türksat A.Ş. Genel Müdürü Dr. Özkan Dalbay, İş Bankası Genel Müdürü Adnan Bali, Almanya Eğitim ve Araştırma Bakanlığı Genel Müdürü Prof. Dr.Wolf-Dieter Lukas, Akıllı Kentler Platformu (AKOS) Başkanı Şekip Karakaya ve Deutsche Messe AG Yönetim Kurulu Üyesi Wolfgang Lenarz’dan oluşan üst düzey protokol ve bakanlardan olu-

abstract

A

vrasyanın bir numaralı Bilişim, Teknoloji ve İletişim Platformu CeBIT Bilişim Eurasia 6-9 Ekim tarihleri arasında Tüyap Fuar Merkezi’nde 12. Defa gerçekleşti ve ilk defa “Fuar” ile “Zirve”yi bir araya getirerek “CEBIT Sinerji Zirvesi” ile açıldı. 1078 firmanın katıldığı CeBIT Bilişim Eurasia bu yıl 121. 349 ziyaretçi aldı. Bilişim teknolojileri tedarikçilerini ve kullanıcılarını verimli bir şekilde bir araya getiren CeBIT Bilişim Eurasia’nın bu yıl ki partner ülkesi kardeş ülke Azerbaycan oldu. Açılışı üst düzey protokol ve 6 Bakan oluşan Heyet ile gerçekleştirilen fuarın tematik bölümleri 2011 yılında da geleceğe yön verecek yenilik ve çözümleri sunmaya devam etti.

C

eBIT Bilişim Eurasia, top Eurasian IT, Technology and Communication Platform, 6-9 October, 2011 at the Tüyap Fair and Convention Centre for 12th times and opened with “CeBIT Synergy Summit” for the first time by combining “Summit” and “Fair”. CeBIT Bilişim Eurasia where 1078 companies have joined received 121.349 visitors in this year. CeBIT Bilişim Eurasia brings information technologies suppliers and users together efficiently and partner country of the Fair is our brother country Azerbaijan in this year. The opening of the Fair held with participation of senior Protocol and 6 Minister and thematic sections of the Fair presented innovation and solutions which will shape the future, in also 2011.

24

TELEKOMDÜNYASI2011EKİM


şan heyet, açılış seremonisi ve konuşmalardan sonra CeBIT Sinerji Zirvesi’nin ilk gün programını izledi. Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, e-devlet uygulamasında kullanıcı sayısının 3 milyonu bulduğunu belirtti. Yıldırım, ülkede internet kullanımı göz önünde bulundurulduğunda e-devlet alanında alınacak çok yol olduğunu vurguladı. Bilişimin günlük hayatı tamamıyla biçimlendirdiğini dile getiren, bilişimin her alana büyük katkı sunduğunu anlatan Yıldırım, şunları ifade etti: “Burada 1 sene içinde veri trafiği 17 kat arttı. Trafiğin 5 sene içinde de 66 kat artacağı öngörülüyor. Gelinen aşamada yoğunluğun önünü almak için yerin altı kablolandığı gibi havadan takviyeler de yapılmalı. Yakın vadede önemli bir darboğaz olduğunu ülkeler görmeli. Bu bağlamda tek bölge ülkelerde yapıyı iyileştirmek yetmiyor, dünyaya olan açılışların da kuvvetlendirilmesi gerekiyor.” Bilişim alanında uzun vadeli hedefler konulamadığından söz eden Yıldırım, “Alanda yapılacakları birkaç senelik değil aylık veya günlük tasarılarla izlemek zaruret. Bakın e-devlet uygulamasında süratle yol alıyoruz. Şu an günlük kullanıcı sayısı 3 milyonu buldu. Bunun yanında günlük internet kullanıcısı 45 milyon. Burada daha çok yol almalıyız.” ifadelerini kullandı. KKTC ile e-devlet alanında güç birliği yaptıklarını bildiren Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı, bölgede sorumluluklarının giderek arttığına işaret etti. Binali Yıldırım, “Türkiye artık bir geçiş ülkesi. Tarihe bakın, asırlarca doğudan batıya, kuzeyden güneye yolların buluştuğu ülkemiz iletişimde

de üç kıtayı bir birine bağlıyor.” dedi. Geniş bant internet erişiminin bütün dünyada son 10 senede 800 kat artarken Türkiye’de 7 bin 777 kat arttığını açıklayan Yıldırım, bunu yeterli görmediklerini belirtti. ÜNİVERSİTE SANAYİ İŞBİRLİĞİ Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Davut Kavranoğlu da, bilgi ve iletişim teknolojilerinin gelişmesiyle mesafenin ortadan kalktığını, ortaya çıkan durumun ticari, ekonomik, sosyal ilişkileri derinden etkilediğini dile getirerek, değişmekte direnen ülkelerin kendi halkları tarafından değişime zorlandığını söyledi. Bilgi ve iletişim teknolojilerinin önem verilmesi gereken bir alan olduğunu vurgulayan Kavranoğlu, sanayi ve üniversite işbirliğinin önemine işaret etti. Kavranoğlu, bir ülkede Ar-Ge harcamalarına ayrılan kaynağın miktarının, bilim ve teknoloji verilen desteğin göstergesi olduğunu belirtti. Bakanlığın 2009 yılından itibaren genç girişimcilere destek verdiğine değinen Kavanoğlu, 1 Ekim›den itibaren başvuruların başladığı bu programda, ödeneğin 50 milyon liraya yükseltildiğini bildirdi. İstanbul Ticaret Odası (İTO) Yönetim Kurulu Başkanı Murat Yalçıntaş ise son 10 yılda Türkiye›nin bilişim ve teknoloji alanında büyük mesafe kaydettiğini belirtti. Yalçıntaş, daha önce Türkiye ekonomisinde en fazla çarpan etkisi yaratan sektör inşaat iken, son yıllarda diğer sektörleri tetikle-

TELEKOMDÜNYASI2011EKİM

25


ÖZEL HABER

mesi, daha rekabetçi hale getirmesi açısından bilişimin, Türkiye›nin en önemli sektörü haline geldiğini söyledi.

ulaştığını kaydeden Dalbay, önümüzdeki aylarda yerel yönetimlerin de e-devlet kapısından hizmet vermeye başlayacağını bildirdi.

Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı (KOSGEB) Başkanı Mustafa Kaplan, KOSGEB olarak KOBİ›lerin fuarda yer almalarını desteklediklerini ifade ederek, 3. holde KOBİ›ler için yabancı firmalarla eşleştirme standı kurduklarını kaydetti. İşbirliklerinin desteklendiğini belirten Kaplan, yüzlerce randevu alınıp, görüşme planlandığını bildirdi.

CeBIT Bilişim Eurasia’nın ilk günü üç büyük etkinliğe sahne oldu. CeBIT Sinerji Zirvesi kapsamında, ICT sektöründeki mevcut eğilimler “Bilgi Teknolojileri Günü, Mobil Teknoloji, Elektromanyetik Alanlar ve Gelişmeler” ve “ Yarının Teknolojisi İnternet" olmak üzere iki önemli başlıkta tartışıldı. Zirve 4 gün boyunca, geniş programı ile iş dünyası ve bilişim sektörü profesyonellerine, STK'lara, akademisyenlere İstanbul’da ICT sektöründeki en etkin platformunu yaratıyor. Turkcell’in büyük ortağı Telia Sonera Eurasia tarafından düzenlenen “Bilgi Toplumu ve Onu Destekleyen Bilişim Teknolojileri" konferansı açılış gününün konferansları arasında yerini aldı.

Türksat Genel Müdürü Özkan Dalbay da, ilköğretim öğrencilerine yönelik eğitim portalının bugün itibariyle hizmete alındığını, böylece FATİH projesine katkı sağlanacağını söyledi. E-devlet üzerinden verilen hizmet sayısının 276'ya, kullanıcı sayısının 10 milyona

26

TELEKOMDÜNYASI2011EKİM


Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu İkinci Başkanı Dr. Turgut Ayhan Beydoğan, İstanbul ili elektromanyetik yoğunluk haritasını ve baz istasyonu ölçüm sonuçlarını açıkladı

İ

İSTANBUL ELEKTROMANYETİK YOĞUNLUKTA YÜZDE 96.5 TEMİZ

stanbul, cep telefonu kullanımında da diğer ülke genelindeki şehirlere göre açık ara önde... Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) İkinci Başkanı Dr. Turgut Ayhan Beydoğan, cep telefonu iletişiminin vazgeçilmez unsuru olan baz istasyonlarının İstanbul ili ölçüm sonuçlarını Cebit Sinerji Zirvesi’nde düzenlenen etkinlikte açıkladı. BTK, İstanbul Avrupa ve Asya yakasını karış karış gezerek elektromanyetik yoğunluk haritasını çıkardı. Elektromanyetik yoğunluk haritası, ortamdaki tüm verici istasyonlarından gelen elektrik alan değerleri ölçülerek hazırlandı. Yapılan ölçümlerde güven vermeyen bölgeler yeniden ölçümlendi. İstanbul ili genelinde 17.251 baz istasyonu bulunurken, gerçekleştirilen ölçüm sayısı baz istasyonu sayısının 40 katından fazla 712.399 oldu. İSTANBUL ÖLÇÜM SONUÇLARI Baz istasyonlarının yaydığı elektromanyetik alan değeri

Avrupa Birliği’nde Dünya Sağlık Örgütü tarafından kabul gören ICNIRP değerleri olan 41 Volt/Metre olarak uygulanıyor. Türkiye’de ise bu değer, cihaz başına 10 Volt/Metre olarak belirlenmiş durumda. Buna göre, İstanbul Anadolu Yakasında 247 bin 820 noktadan alınan ölçümlerde yüzde 96.5 oranında 0.1 – 3 Volt / Metre arasında ölçüm alındı. 3 – 9 volt/metre arasında kalan bölgelerin oranı ise yüzde 3.05. Diğer taraftan 9 ve üzeri Volt/Metre değerinde ölçüm alınan bölgelerin oranı binde 3.6 oranında. İstanbul Avrupa yakasında 464 bin 579 bölgeden alınan ölçümlerin yüzde 91.9’u 0-3 Volt /Metre aralığında çıktı. 3-9 Volt/Metre aralığında yüzde 6.8 ve 9 ve üstü volt/metre ölçülen bölgelerin oranı ise yüzde 1.3 oldu. İstanbul ili için 3 ve üzeri Volt/Metre ölçülen bölgelerdeki elektromanyetik alan yoğunluğunun Radyo-TV vericilerinden, yüksek gerilim hatlarından ve sanayi kuruluşlarından kaynaklandığı belirtildi.

TELEKOMDÜNYASI2011EKİM

27


ÖZEL HABER

“BELİRLENEN LİMİT DEĞERLERİNİ AŞAN TEK BİR BAZ İSTASYONU BULUNMAMAKTADIR” BTK İkinci Başkanı Dr. Turgut Ayhan Beydoğan, baz istasyonu ölçümlerinin merkez ve taşra teşkilatı olarak yedi bölgede sürekli denetlendiğini belirtti. Beydoğan, ölçüm sonuçlarından elde edilen verilerin uluslararası otoritelerce belirlenen limit değerlerin çok altında çıktığını vurgulayarak şunları söyledi: “Baz istasyonlarının artması, cep telefonlarının daha az enerji harcaması anlamına gelmektedir. Nasıl evimizde elektrik varsa her sokakta baz istasyonu olması gerekmektedir. Toplumda yaratılan baz istasyonu korkusu dayanaksız ve bilimsellikten tamamen uzaktır’’.

28

TELEKOMDÜNYASI2011EKİM

MOBİL TEKNOLOJİ, ELEKTROMANYETİK ALANLAR VE GELİŞMELER PANELİ Oturum Başkanlığını BTK Başkan Yardımcısı Dr. Muhterem Çöl’ün yaptığı Mobil Teknoloji, Elektromanyetik Alanlar ve Gelişmeler Panelinde Prof. Dr. Tunaya Kalkan, Prof. Dr. Mustafa Demir ve Doç. Dr. Mustafa İlhan katıldılar. Panelin açılışını yapan Dr. Muhterem Çöl, BTK olarak denetimleri sıkı bir şekilde yaptıklarını belirtti. Baz istasyonlarının kurulumuna ilişkin hazırlanan yönetmeliğin ilgili kamu kurum ve kuruluşlarının katkıları ve saha tecrübeleriyle oluşturulduğunu belirten Çöl, “Baz istasyonlarının denetlenmesini hassasiyetle gerçekleştiriyoruz. Konusunda uzman personel tarafından tüm Türkiye’de denetlemelerimiz devam ediyor ve edecektir” diye konuştu.


Hifaş Genel Müdürü Alexander Kühnel; ‘’Türkiye bölgesinde bilişim sektörünün merkezi olma yolunda” CeBIT Hannover’daki “Ortak Ülke Türkiye” projesinin olumlu etkilerine değinen Kühnel, konuyla ilgili olarak; “CeBIT Bilişim Eurasia ve CeBIT Sinerji Zirvesi, ticaret ve fikir alışverişi arasındaki sinerjiden yararlanacak. Yalnızca sektörün bir araya getirilmesi için değil, aynı zamanda tüm uzmanların ve etkili kurumların bir araya gelmesi ve Avrasya’daki ICT sektörünün tanıtımının yapılması için fuar ideal bir platform görevini görüyor” açıklamasını yaptı. Kühnel; Türkiye’ de giderek büyüyen IT sektörüne yönelik çarpıcı rakamlar verdi. Türkiye Bilişim Pazarı’nda olmanın önemine değinirken, Business Monitor International’a raporuna göre, Türkiye 2009-2014 yılları arasında dünyanın en hızlı büyüyen bilişim pazarına sahip olacağını kaydetti. 2004 - 2010

yılları arasında 16 – 74 yaş aralığının internet kullanımında %24,3 artış gözlendiğini, Türkiye, 257 dakika olan ortalama aylık mobil telefon kullanım süresi ile İrlanda, Norveç, İngiltere, İspanya, İtalya, Portekiz ve Almanya’nın üstünde yer aldığını vurguladı. Bunun yanı sıra 24,8 milyon 3G kullanıcısı ve 11,1 milyon internet abonesi ile Temmuz 2011’de açıklanan rapora göre Türkiye’nin 29.951.960 kullanıcısıyla Facebook kullanımında ABD, Endonezya ve İngiltere’den sonra dünyada 4. Sırada olduğunu sözlerine ekledi. OECD (Organisation for Economic Co-Operation and Development- İktisadi İşbirliği ve Gelişme Teşkilatı) raporlarına göre Türkiye’nin 2011’de % 6,5, 2012 de ise % 5,3 oranında büyüme kaydedeceğine değinen Kühnel, ekonomik boyutuyla dünyada 16. sırada ve Avrupa’da ise 6. sırada olan Türkiye’nin ICT sektöründe 2010 yılına göre % 7,2’lik bir büyüme yaşadığını söylerek, Türkiye’nin Bilişim Sektörü’nde hedef ülkelerin merkezi olma yolunda olduğunu kaydetti.

BU YIL CEBIT BİLİŞİM EURASIA, PARTNER ÜLKESİ KARDEŞ ÜLKE ‘AZERBAYCAN’ CeBIT Bilişim Eurasia Direktörü Murat Özer, bölgede lider konumuna gelen Türkiye’nin birçok sektörde olduğu gibi içinde bulunduğu coğrafyada bilişim ve teknoloji merkezi olarak kabul görülmeye başladığını da vurguladı. Bu dönemde imzalanmış olan anlaşmalar ile gerek vize uygulamalarının kalkması ve gerekse gümrük ve ulaşım kolaylıklarının uygulamaya konulmuş olmasının Türkiye’nin tercih edilen bir ülke konumuna geldiğini belirten Özer, bu bağlamda bu yıl bir başlatılan partner ülke uygulamasında Azerbaycan’ın 20’yi aşkın firma ile CeBIT Bilişim Eurasia’ya katılım gerçekleştirdiğini sözlerine ekledi. Önümüzdeki senelerde bu konsepti büyüterek devam ettirmeyi hedeflediklerini söyleyen Özer Türkiye için içinde bulunduğumuz dönemin çok büyük fırsat olduğunu söyledi. CeBIT’in bu yıl farklı bir ivmeyle daha da büyüdüğünü belirterek, CeBIT Bilişim Eurasia 2011 katılımcı ve ziyaretçi hedeflerini açıkladı. Özer; 16 ülkeden katılım olduğunu ve 67 ülkeden ziyaretçi beklendiğini söyledi. Özer, “4 Bölüm Konsepti” ile bu yıl CeBIT, tüm sektörler için yenilikçi çözümler sergileyeceğini söyledi. Özer,4 Bölüm Konseptinin açılımını, CeBIT Bilişim Pro; İş Dünyasına Yönelik Bilişim Çözümleri, CeBIT Bilişim Gov, Kamu Sektörüne Yönelik Bilişim Çözümleri, CeBIT Bilişim Life Son Kullanıcılar için Bilişim Teknolojileri ve CeBIT Bilişim Lab, ziyaretçiler için İnovatif Bilişim Teknolojileri ve AR&GE olarak belirtti.

RAKAMLARLA CeBIT • 4 gün boyunca 121.349 ziyaretçi • 1000 kişilik Anadolu VIP heyeti • 17 ülkeden 1078 Fuar Katılımcısı ve Zirve Sponsoru Firma • 2220 kişi Sinerji Zirvesi’ne kayıt yaptırdı. • Sinerji Zirvesi’nde 95 adet forum, panel ve konferans dinlendi. Katılım 4000’in üzerinde gerçekleşti. • 15.242 m2 alanda gerçekleşti.

TELEKOMDÜNYASI2011EKİM

29


BAKIŞ AÇISI

GÜVENLİ İNTERNET HİZMETİ SECURE INTERNET SERVICE

Prof. Dr. Hüseyin Altaş

huseyin@telekomdunyasi.com

Nurcihan Dalcı

nurcihan.dalci@law.ankara.edu.tr

Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurulu (BTK) 24.08.2011 tarihli kararı ile 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu’nun 4, 6 ve 50. maddeleri ile 28.07.2010 tarihli ve 27655 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Elektronik Haberleşme Sektöründe Tüketici HaklarıYönetmeliği’nin 10. maddesi ve ilgili diğer mevzuat hükümleri kapsamında “Güvenli İnternet Hizmetine İlişkin Usul ve Esaslar” metnini 16.09.2011 tarihinde yayınlamıştır. Bu karar ile aynı zamanda 22.02.2011 tarihli ve 2011/DK-10/91 sayılı Kurul Kararı ile onaylanarak yürürlüğe giren “İnternetin Güvenli Kullanımına İlişkin Usul ve Esaslar Taslağı” da yürürlükten kaldırılmıştır. Uzun süre gündemden düşmeyen ve bir çok tartışmaya neden olan “Güvenli İnternet Hizmeti” uygulamasına ilişkin 22 Ağustos 2011 tarihinde başlayan testler 22 Kasım’a kadar devam edecek olup, 22 Kasım’da güvenli internet uygulamasına resmen

Information and Communication Technologies Authority (ICTA ) published the text of “Secure Internet Service Principles and Procedures” on 16 September 2011 with its decision dated 24 August 2011 within the scope of Article 4, 6 and 50 of Electronic Communications Act No. 5809 and Article 10 of Regulation on Consumer Rights in Electronic Communications Sector which came into force by being published in Official Gazette dated 28 July 2010 and numbered 27655. In addition, “Draft of Principles and Procedures on Safe Use of the Internet”, which entered into force with the approval of Board Decision dated 22 February 2011 and numbered 2011/DK-10/91, has been repealed. The tests on “Safe Internet Service” that remains on the agenda for a long time and causes many discussions began on 22 August 2011 and will continue until November 22. Secure internet application will enter into force officially after that date. In this article, we will examine only the results of

30

TELEKOMDÜNYASI2011EKİM


geçilecektir. Bu yazımızda söz konusu düzenlemenin olması gereken bir düzenleme olup olmadığına değinmeden, sadece neler getirdiğine ilişkin değerlendirmelerde bulunacağız.

this regulation, without reference to whether such regulation is necessary or not.

BTK tarafından kabul edilen usul ve esaslara bakıldığında ilk göze çarpan şey güvenli internet hizmeti profil sayısının ikiye indirilmiş olmasıdır. İnternette sansür tartışmaları nedeniyle uzun süre gündemden düşmeyen ve birçok tartışmalara neden olan filtre uygulaması, yeniden ele alındıktan sonra çocuk ve aile olmak üzere iki profile indirilmiştir. Halen devam eden test döneminde İnternet Servis Sağlayıcıların (ISS), güvenli internet için kurdukları alt yapıyı her yönüyle teste tabi tutması, yaşanacak aksaklıkların giderilmesi ve gündeme gelebilecek olası sorunlara müdahale edilmesi amaçlanmaktadır.

Looking at the principles and procedures adopted by ICTA, the first thing that catches the eye is the fact that the number of secure internet service profiles is reduced to two. Filter application that remains on the agenda for a long time because of the internet censorship debate and causes many discussions has been reconsidered and the number of profiles has been reduced to two: child and parent. In ongoing test period, it is aimed to test the infrastructure established by Internet Service Providers (ISP) for secure internet, to get the wrinkles out and grasp the nettle.

Güvenli internet paketine geçmek isteyen aboneler 22 Kasım›dan sonra hizmet aldığı ISS›e başvurarak; güvenli internet hizmetine ilişkin talebini çağrı merkezi, kısa mesaj veya ilgili ISS›in internet sitesi aracılığıyla bildirebilecektir. ISS›ler, bu işlem için abonelerden ücret talep etmeyecektir. Yeni aboneler ise abonelik sözleşmesinin imzalanması sırasında bildirimde bulunabileceklerdir. ISS›ler, güvenli internet hizmeti talep eden abonelerine, kullanıcı adı ve bir şifre tahsis edecek olup, aboneler de Profil Düzenleme İnternet Sayfası›ndan profiller arasında şifre ile geçiş yapılabilecektir. İsterlerse güvenli hizmeti tümüyle devre dışı bırakabileceklerdir.

Subscribers who want to use Secure Internet package will apply to their ISP after November 22 and notify ISP about their demand for secure internet service through call center, text message or relevant ISP. ISPs will not request a fee from subscribers for this reason. New subscribers will notify their choice in the subscription agreement. ISPs will provide a user name and password to their subscribers who demand secure internet service. Subscribers will be able to move between profiles on Profile Page by using their password. If they want they will able to disable secure internet service totally.

BTK tarafından kabul edilen yeni metinde, eleştiriler doğrultusunda profiller de yeniden düzenlenmiştir. Daha önce çocuk, aile, yurt içi ve standart olarak belirlenen profiller sadece aile ve çocuk profillerine indirilmiştir.

In new text adopted by ICTA, profiles have been revised in line with criticism. While profiles were determined as child, parent, domestic and standard previously, the number of profiles has been reduced to two: child and parent.

BTK tarafından yayınlanan metnin 5.maddesine göre, güvenli internet hizmetini talep etmeyen abonelerin mevcut internet erişim hizmeti, herhangi bir değişiklik olmaksızın sunulmaya devam edecektir. Bir diğer ifadeyle Güvenli İnternet Hizmetini talep etmeyen kullanıcılar için herhangi bir değişiklik olmayacaktır.

According to Article 5 of the text published by ICTA, existing internet access service of subscribers who do not demand secure internet service will continue without any changes. In other words, there will not be any changes for users who do not demand secure internet service.

TELEKOMDÜNYASI2011EKİM

31


BAKIŞ AÇISI

Güvenli İnternet Hizmeti alan abonelere, Profil Düzenleme İnternet Sayfası üzerinden işlem yapabilmeleri amacıyla işletmeciler tarafından kullanıcı adı ve şifresi sağlanacaktır. Ayrıca işletmeciler tarafından abonelerine istedikleri an, güvenli bir şekilde kolayca ve ücretsiz olarak profiller arasında geçiş yapabilme ve/veya Güvenli İnternet Hizmeti almaktan vazgeçebilme imkânı sağlanacaktır. Çocuk ve Aile Profil listelerinin oluşturulmasına ilişkin kriterler ise Çocuk ve Aile Profil Kriterleri Çalışma Kurulu tarafından tespit edilecektir. Çocuk ve Aile Profil Kriterleri Çalışma Kurulu, Kurum koordinasyonunda 11 üyeden oluşacak olup;

Criteria for the establishment of Child and Parent Profile lists will be determined by Study Group on Child and Parent Profile Criteria. Study Group on Child and Parent Profile Criteria will be composed of 11 members under the coordination of the Authority;

Çocuk ve Aile Profil Kriterleri Çalışma Kurulu, biri başkan olmak üzere Kurumdan 3, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığından 2, İnternet Kurulunun sivil toplum temsilcisi üyelerinden 2, Türkiye Dijital Oyun Federasyonundan 1 ve psikoloji, pedagoji, sosyoloji, hukuk gibi ilişkili alanlarda uzmanlığı olan kişiler arasından Kurum tarafından seçilen 3 üye’den oluşacaktır.

Study Group on Child and Parent Profile Criteria will include 3 members from the Authority, including chairman, 2 members from the Family and Social Policy Ministry, 2 members from representatives of civil society members of the Board of Internet, 1 member from Turkish Digital Gaming Federation and finally 3 members selected by the Authority among people having expertise in related areas such as psychology, pedagogy, sociology and law.

Çocuk ve Aile Profil Kriterleri Çalışma Kurulu’nun tespit ettiği ilkeler çerçevesinde, Çocuk ve Aile Profil listeleri Kurum tarafından belirlenecektir.

Within the framework of the principles identified by Study Group on Child and Parent Profile Criteria, Child and Parent Profile lists will be determined by the Authority.

Kullanıcıların kendini özgürce ifade etmesini ve istedikleri bilgiye rahatça ulaşmasını sağlayan internet, denetlenmesi en zor iletişim aracı olarak değerlendirilmektedir. Sayısız internet sitesi ve sonsuz kullanıcıdan oluşan internet dünyası gerçekten de sınırlanması çok zor olan bir alandır. Ancak bu sınırsız alanda, zararlı içeriklerden arınmanın yolu nedir, çocukları - gençleri sadece onlar için faydalı olan bilgilerle buluşturmanın yolu nedir, bu ayrı bir uzmanlık alanının konusudur. Elbette herkes güvenli internet hizmeti kullanmak ister. Ancak BTK tarafından uygulanması öngörülen bu düzenleme ile acaba bu mümkün olacak mıdır, bunu zamanla izleyip görmek gerek. Şunu belirtmek gerekir ki kanaatimizce burada söz konusu olan güvenli değil sınırlı internet hizmetidir. Zira güvenli internet denilince akla, kişisel verilerin korunduğu, kişilik haklarının ihlal edilmediği bir uygulama gelmektedir. Oysa burada, abonelere sunulan profil seçenekleri kapsamında sınırlı bir internet kullanımı söz konusudur. Bu noktada belirtmek gerekir ki, Kişisel Verileri Koruma Kanunu yasalaştıktan sonra bu hizmet uygulamaya konulsaydı, daha etkin bir uygulama sağlanabilirdi.

Internet, which provides opportunities to its users to freely express themselves and reach information easily, is considered to be the most difficult means of communication. Internet world composing of numerous internet sites and infinite number of user is really an area which is very difficult to limit. However, it is a separate field of expertise to determine the way to cleanse ourselves from harmful content and to provide children - young people with information that is useful for them. Of course everyone would like to use secure internet service. But it is not certain whether this arrangement to be implemented by ICTA will provide secure internet service or not. Time will show this. However it seems this will not be secure, but limited internet service. Because safe internet has to be an application in which personal data will be protected and no personal rights is violated. But here, the scope of internet will be limited according to the profile options. At this point it should be noted that a more effective implementation would be achieved, if this service offered after the enactment of Personal Data Protection Law.

Diğer yandan bu filtrelemeyi belirleyecek mekanizmanın da idare tarafından oluşturulmasının yerinde olmadığı kanaatindeyiz. Bu durumda aileler için sakıncalı, çocuklar için uygun internet sitelerinin neler olacağına sadece tek bir elden karar verilmiş olacaktır. Tüm kullanıcılar için tek tip bir aile ve çocuk filtresi geçerli olacaktır.

On the other hand, we think that establishment of mechanism that will determine this filtering is not appropriate. Convenient sites children as well as inconvenient sites for families will be determined single handedly. There will be a single type of filter for parent and children.

Belirtmek gerekir ki, Türkiye’de internette yaşanan sorunların asıl nedeni dijital okuryazarlık, beceri ve nitelikli kullanım eksikliğinden kaynaklanmaktadır. Bu nedenle temel olarak, korunması düşünülen esas kitle olan çocukların dijital okuryazarlık konusundaki eğitimi üzerinde durulmalıdır.

32

Subscribers who use safe internet service will have user name and password in order to make transactions on profile page. In addition, subscribers will be able to move between profiles safely and easily and/or to cancel safe internet service at any time without paying any charge.

TELEKOMDÜNYASI2011EKİM

It should be noted that the main cause of the problems experienced in internet in Türkiye is the rate of digital literacy and the lack of ability and skilled use of internet. For this reason, we have to emphasize basically the digital literacy education of children who are the main group that is intended to be protected.



TD HABER

TÜRKİYE’NİN AB İLERLEME RAPORU AÇIKLANDI RAPORDA, BTK’NIN ATTIĞI ADIMLARIN BİRÇOĞU ÖVÜLDÜ EU PROGRESS REPORT OF TÜRKİYE IS ANNOUNCED MANY OF STEPS TAKEN BY ICTA ARE PRAISED

A

vrupa Komisyonu tarafından hazırlanan Türkiye’nin AB’ye üyelik sürecine yönelik “2011 Türkiye İlerleme Raporu” yayınlandı. Raporda, BTK’nın özellikle tüketici hakları ve hizmet kalitesi konusunda attığı pek çok adımdan övgüyle söz edilirken, yetkilendirme, spektrum yönetimi, erişim, ara bağlantı ve tarife konusunda AB ile farklılıklar yaşandığı kaydedildi. AB İlerleme Raporunda, “Bilgi Toplumu ve Medya” başlığı altında, elektronik haberleşme sektörü ve bilgi teknolojileri konularındaki gelişmelere de değinildi. Raporda, bu iki alanda bazı ilerlemeler kaydedildiği belirtilirken, “Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK), bu fasıldaki müzakereler bakımından kilit unsur olan elektronik haberleşme müktesebatıyla uyum sağlamaya devam etmiştir. Özellikle, tüketici haklarına ve sunulan hizmetlerin kalitesine ilişkin yönetmelikler çıkarılmıştır. Düzenleyici kurumun faaliyetlerinin şeffaflığında ve hesap verebilirliğinde artış yaşanmıştır. Elektronik Haberleşme Kanunu’ndaki bazı tutarsızlıklar devam etmektedir. Yetkilendirme, spektrum yönetimi, erişim ve ara bağlantı, perakende tarife düzenlemesi ve pazar analizi usulleri konularındaki bazı hükümler AB çerçevesi ile farklılıklar gösteriyor” denildi. EVRENSEL HİZMET AB’YE UYUMLU DEĞİL Raporda, elektronik haberleşme alanında atılması gereken adımlar da sıralanırken, raporda şunlar kay-

34

TELEKOMDÜNYASI2011EKİM

2

011 Türkiye Progress Report” which is prepared by Europe Council intended for EU membership of Türkiye, is published. Many of steps taken by ICTA in especially consumer rights and service quality are praised and it is stated that there are difference between EU and Türkiye in the field of authorization, spectrum management, access, interconnection and tariff. Developments in electronic communication sector and information technologies are mentioned under the title of “Information Society and Media” in EU Progress Report. In the report, it is stated that there are improvements in these fields and it is expressed: “Information and Telecommunication Technologies Authority (ICTA) had continued to accommodate with electronic communication acquired rights which is key element in terms of negotiation in this part. It has issued a bylaw intended for especially consumer rights and offered service quality. There were increases on transparency of regulator authority’s activities and accountability. Some discrepancies on Electronic Communication Law are continuing. Some cases on authorization, spectrum management, access and interconnection, retail tariff arrangements and market analysis procedures differ from EU framework. “ UNIVERSAL SERVICE IS NOT COMPATIBLE WITH EU In the report, steps have to be taken in the fields of electronic communication sector are listed and those are ex-


dedildi: “Birincil mevzuatın basitleştirilmesi gerekmektedir. Sayısal yayıncılık ve sayısal kar politikası da dâhil olmak üzere spektrum yönetiminin bazı unsurlarının veya sınırdaki yayın frekanslarının daha fazla açıklığa kavuşturulması gerekmektedir. Evrensel hizmet yükümlülüklerinin kapsamı ve uygulanması AB müktesebatıyla uyumlu değildir. Sanal mobil ağ operatörü hizmetlerinin yetkilendirilmesi ve genişband kablosuz erişim hizmeti operatörlerinin yetkilendirilmesine ilişkin uygulama yönetmeliği henüz çıkarılmamıştır. Başta numara taşınabilirliği ve düzenleyici maliyet muhasebesi olmak üzere, rekabetçi korunma tedbirleri getirilmesinde önemli ilerleme kaydedilmiştir; ancak, sabit telefon ve geniş bant pazarlarına giren yeni girişimcilerin haklarının uygulanmasında güçlük çıkmakta ve bu da sınırlı rekabete yol açmaktadır. Mobil telefon piyasasında rekabet daha etkindir, ancak, mobil operatörlerinden alınan iletişim ücretleri hâlâ yüksektir. Sabit hatlarda numara taşınabilirliği konusunda sınırlı ilerleme kaydedilmiştir. Ulusal düzenleyici kurumun idari bağımsızlığı, görevleri ve yetkileri kanunda açıkça düzenlenmiştir, ancak, düzenleyici işlevlerle sahiplik veya TR 66 TR denetimle bağlantılı faaliyetler arasında etkili yapısal ayrım, kurumun atama ve işten çıkarma kuralları, Devlet organlarından bağımsızlığı gibi bağımsızlığa dair bazı veçhelerin açıklığa kavuşturulması gerekmektedir. Karar alma sürecindeki Şeffaflığın da daha fazla geliştirilmesi gerekmektedir.”

pressed: “Primary legislation has to be simplified. Some elements of spectrum management including digital broadcasting and digital profit policy or marginal broadcast frequencies have to be clarified. Scope and application of universal service obligations are not compatible with EU acquired rights. Application regulation intended for authorization of virtual mobile network operator services and authorization of broadband wireless access service operator has not issued yet. Important improvements were experienced on competitive protection measures and especially number portability and regulatory cost accounting; but communication fees collected from mobile operators are still high. Limited progress is made on number portability on fixed lines. Administrative independence, missions and authorities of national regulatory authority are arranged by law clearly but some aspects about independence such as effective structural distinction between ownership of regulatory functions or activities connected with TR 66 TR inspection, appointment and dismissal rules of the authority, independence from government bodies have to be clear. Transparency on decision-making process should be improved more. “ THERE ARE LIMITED PROGRESS ON INFORMATION SOCIETY In the report, steps are taken intended for information society services are mentioned and there is limited

TELEKOMDÜNYASI2011EKİM

35


TD HABER

BİLGİ TOPLUMUNDA SINIRLI İLERLEME VAR Raporda, bilgi toplumu hizmetlerine yönelik adımlara da değinilirken, bu alanda, mevzuat uyumu bakımından sınırlı ilerleme kaydedildiği belirtildi. Raporda, “ İnternet Alan Adları Yönetmeliği ve Kamu Kurum ve Kuruluşları ile Gerçek ve Tüzel Kişilerin Elektronik Haberleşme Hizmeti İçinde Kodlu veya Kriptolu Haberleşme Yapma Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik kabul edilmiştir. Türkiye, Şartlı erişim hizmetlerinin korunmasına ilişkin AB müktesebatını iç hukukuna henüz aktarmamıştır; Şartlı erişime dayanan veya Şartlı erişimi içeren hizmetlerin hukuki korunmasına ilişkin Avrupa Sözleşmesini imzalamamıştır. Elektronik İmza Kanunu ile ilgili AB direktifi arasında farklılıklar bulunmaktadır. Ayrıca, Türkiye, E-ticaret Direktifini iç hukuka aktaracak mevzuatı henüz kabul etmemiştir, ancak, E-ticaret Direktifine ilişkin bir eşleştirme projesinin yürütülmektedir. İnternet içeriği ve internet ortamına eriğim sağlayıcıların çalışma koşullarının düzenlendiği kanun, ifade özgürlüğünü koruyan uluslararası standartlarla uyumlu değildir. Bu durum, vatandaşların internet erişimiyle ilgili haklarını etkileyebilecektir” denildi. Raporun, sonuç bölümünde ise Elektronik haberleşme konusunda, özellikle çıkarılan yönetmelikler sayesinde bazı ilerlemeler kaydedildiği ancak, kanun ve önetmeliklerin uyumlaştırılması ve uygulanması için daha fazla çaba sarf edilmesi gerektiği kaydedildi. Yönetmeliklerin uygulanmasında, başta sabit telefon ve geniş bant piyasasında sınırlı rekabete yol açacak sorunlar olmak üzere, sıklıkla sorunlar yaşandığının aktarıldığı raporda, “Düzenleyici kurumun Şeffaflığı ve bağımsızlığının güçlendirilmesine ihtiyaç bulunmaktadır. Bilgi toplumu hizmetlerine ilişkin olarak, mevzuat uyumu bakımından sınırlı ilerleme kaydedilmiştir” ifadesine yer verildi. BTK TEPKİ ÜZERİNE DEĞİŞİKLİK YAPTI Raporun ifade özgürlüğü kısmında ise internet yasakları konusunda değerlendirmelerde bulunulurken, “Türkiye İletişim Başkanlığı (TİB) Mayıs 2009’dan beri yasaklı internet siteleri konusunda istatistik yayımlamamaktadır. TİB’e karşı bu konuda bir dava açılmıştır. Youtube ve bazı diğer internet portallarına karşı açılan ve vatandaşların ifade özgürlüğünü ve bilgiye erişim hakkını kısıtlayan davalar devam etmektedir. Nisan 2011 tarihinde TİB İnternet Kanunu’nu temel aldığını bildirerek, internet sunucularına mektup göndermiş ve bazı tahrik edici kelimeler içerdiği belirtilen siteleri iptal etmesini istemiştir. TİB bu konuda alınan yoğun eleştirilere ise internet sunucularına yasadışı içerikli internet sitelerini ortaya çıkarma konusunda destek vermeyi amaçladıkları şeklinde cevap vermiştir. Bilgi ve Teknoloji Kurumu (BTK) yoğun tepkiler karşısında Şubat 2011’de çıkardığı yönetmelikte değişiklik yapmış, yönetmelik değişikliklerle birlikte Ağustos 2011’de kabul edilmiştir. Bu değişiklikle internet filtreleri açıkça seçmeli hale getirilmiştir. Sistem Kasım 2011’de kullanıcıların hizmetine sunulacaktır” denildi.

36

TELEKOMDÜNYASI2011EKİM

progress in ter ms of legislative alignment and it is said: “Regulation about Procedures and Pr inciples for Coded and Cr yptic Communication between Real and Natural Per son Electronic Communication Ser vices and Inter net Domain Names Regulation and Public Institution and Organizations is approved. Türkiye has not transfer EU legal acquits related protection of conditional access ser vices to its domestic law yet; has not signed Europe Agreement related protection of ser vices which based on conditional access or include conditional access. T here are differences between Electronic Signature Law and EU Directive. Moreover, Türkiye has not accept legislation which transfer e-Trade Directive to domestic law but a matching project related eTrade Directive is car r ied out. Law which ar ranges inter net content and working conditions of access provider s to inter net environment is not compatible with inter national standards which protect freedom of expression. T his situation can affect r ights of citizens about inter net access.” In the conclusion of the repor t; a progress is made on Electronic Communication thanks to issued regulations but more effor t have to be made in order to har monization and application of law and regulation. In the repor t, it is stated that problems are exper ienced frequently especially problems which cause limited competition in fixed phone and broadband market and it is expressed: “T here is need to strengthen transparency and independence of regulation author ity. Limited progress is made on infor mation society in ter ms of legislative alignment. “ ICTA MADE A CHANGE ON REACTION T here are expressions about inter net prohibitions in the freedom of expression par t of the repor t and it is expressed: "Türkiye Communication Directorate (TİB) has not been publishing statistics about inter net prohibitions since 2009, May. A lawsuit is entered against TİB on this issue. Some lawsuits which were entered Youtube and some other inter net por tal and inhibit citizens’ freedom of expression and r ight access to infor mation are still continuing. TİB sent a letter to inter net ser ver s by infor ming to base Inter net Law at 2011, Apr il and wanted website which include some provocative worked to cancel. TİB gave answer that those aim to give suppor t to inter net ser ver s on creating illegal-content website, to intensive cr iticism. Information and Communication Technologies Author ity (ICTA) has made a change on regulation which was made on 2011, Febr uar y, on intensive cr iticism and the regulation was approved on 2011, August with changes. Inter net filter s were made optional thanks to the change. T he system will be offered to user s on 2011, November.”



ÖZEL HABER

ICT Summit Eurasia Bilişim Zirvesi ’11

SINIRLAR KALKIYOR

I

CT Summit Eurasia – Bilişim Zirvesi ’11, 3 Ekim 2011 Pazartesi günü Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, AB Bakanı Egemen Bağış ve BTK Başkanı Tayfun Acarer’in de katılımıyla İstanbul Kongre Merkezi’nde düzenlendi. Zirvenin açılışında konuşan Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Yıldırım “Kuzey Afrika’da yaşananlar bilişimin gücü karşısında boyun eğmek zorunda kalındığını gösterdi”derken, AB Bakanı Egemen Bağış da “AB müzakerelerinde önümüze engel konulmadan kapayabildiğimiz tek fasıl bilgi ve teknoloji faslı oldu. Türkiye bilişimde AB’yi 10’a katlıyor.” dedi. BTK Başkanı Tayfun Acarer ise “Mobil trafik önümüzdeki dönem çok hızlı artacak, bu alandaki yatırımlar çok önemli. Ayrıca bölgesel işbirliklerini çok önemsiyoruz” vurgusu yaptı.

38

defliyoruz. Bu bağlamda Türk İşbirliği ve Kalkınma İdaresi Başkanlığı’nın (TİKA) da desteğini arkamıza alarak, bu yıl ilk defa uluslararası işbirliklerinin artırılması amacıyla “ICT Summit Eurasia Awards” yarışmasını düzenledik.’ şeklinde konuştu.

“Sınırlar Kalkıyor” temasıyla Avrasya iş dünyasını İstanbul’da ağırlayan zirve, bölgenin en önemli bilişim işbirliği fırsatlarına ev sahipliği yaptı. İnterpromedya tarafından Vodafone’un ana sponsorluğunda gerçekleştirilen ICT Summit Eurasia – Bilişim Zirvesi’11, Türkiye ve Avrasya Bölgesi’nin bilişim alanındaki gündeminin ve olası işbirliklerinin ele alınacağı bir platform.

Vodafone Türkiye İcra Kurulu Başkanı Serpil Timuray ise, şöyle konuştu: “2000 yılından bu yana başarısını tescil etmiş Bilişim Zirvesi, 11. yılında ‘Sınırlar Kalkıyor’ ana teması ile bilgi ve iletişim teknolojileri sayesinde ülkelerin, kurumların ve bireylerin giderek yakınlaştığı ‘düzleşen dünya’ya vurgu yapıyor. İçinde bulunduğumuz ‘yeni küresel gerçeklik’, yeryüzündeki tüm bireylerin birbirlerine ‘bağlantılı dünya’da yaşamasına imkân sağlayan teknolojik gelişmelerle şekilleniyor. Bu yeni ‘dijital çağ’ın merkezinde mobil iletişim teknolojileri yer alıyor. Bugün dünya nüfusunun %70’inin kullandığı mobil iletişim teknolojileri, tüm alışkanlıklarımızı kökünden değiştiren yepyeni bir ‘mobil yaşam’ tarzı sunuyor. Maliyetleri düşürüp üretimi maksimize ederek ekonomik büyümenin itici gücü oluyor. Günümüzün en önemli kaynağı olan ‘veri’ye evrensel boyutta erişim sağlayarak, dünyada sayısal uçurumu azaltarak herkese fırsat eşitliğinin kapısını aralıyor.”

Zirvenin açılışında konuşan Interpromedya Genel Müdürü Güldane Taşdemir, ‘ICT Summit Eurasia - Bilişim Zirvesi ‘11, Avrasya Bölgesi’nin en güçlü organizasyonu olma vizyonuyla yola çıktı. Bilişimde artık sınırlar kalktı, bugün burada ilk defa ICT alanında 23 ayrı ülkeden 244 konuşmacıyı bir araya getirdik. İlk defa bu kadar çok sayıda kamu, siyaset, iş dünyası ve STK lideri aynı platformda buluştu. Bölgedeki işbirliği ekonomisini canlandıracak. Eminiz ki AB entegrasyonu sektöre ve ülkemize büyük katkılar sağlayacak. Bilişim şirketlerimizin yeteneklerinin çevre ülkelerde tanıtılması amacıyla birçok çalışma gerçekleştiriliyor, biz de bu harekete katkıda bulunmayı he-

Vodafone Türkiye olarak, teknolojik dönüşümün küresel çapta sunacağı olanaklardan, Türkiye’nin azami ölçüde yararlanmasını ve bölgesel bir rol üstlenmesini istediklerini anlatan Timuray, “Ülkemizin parlak geleceğine gönülden inanıyor, tüm yatırımlarımızı bu inanç doğrultusunda şekillendiriyoruz. Vodafone Group içersinde ‘yatırım öncelikli’ konumu ile 2006 yılından bu yana Türkiye’ye 10,9 milyar lira yatırımımız bu inancın somut bir ifadesidir” dedi. Zirvenin açılışına ayrıca Atos Türkiye CEO’su Orhan Akbulut, Dijital Türkiye Platformu Başkanı Faruk Eczacıbaşı, İTO Başkan Yardımcısı Dursun Topçu ve sektör derneklerinin başkanları da katıldı.

TELEKOMDÜNYASI2011EKİM


H

abstract

er yıl Ekim ayında CEBIT Bilişim öncesinde düzenlenen Bilişim Zirvesi bu yıl da 3-5 Ekim tarihleri arasında Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, AB Bakanı Egemen Bağış ve Bilgi Teknolojileri ve İletişim Teknolojileri Kurumu Tayfun Acarer’in katılımıyla İstanbul Kongre Merkezi’nde düzenlendi. Bu yıl “Sınırlar Kalkıyor” temasıyla Interpromedya tarafından Vodafone ana sponsorluğunda gerçekleşen zirvede teknolojik, coğrafi, ekonomik ve toplumsal gelişmeler farklı ülkelerden birçok katılımcı ile paylaşıldı. Uluslararası boyutta bir teknoloji ve iş gündemi yaratan buluşma, geleceğe yönelik yenilikçi stratejileri ve yol haritalarını tartışmaya açarken, bölgedeki işbirliği fırsatlarını da canlandırdı.

I

CT Summit which is organized in every October before CeBIT Eurasia Bilişim, held in Istanbul Congress Center at 3-5 October with participation of Transportation, Maritime and Communications Minister Binali Yıldırım, EU Minister Egemen Bağış and Chairman of Information and Communication Technologies Authority Tayfun Acarer. Technologic, geographical, economic and social developments were shared with participants from different countries at the Summit which is themed “Breaking Borders”, was organized by Interpromedya with main sponsorship of Vodafone. The meeting, created technology and business agenda at national dimension, opened innovative strategies and road map for the future up for discussion and dynamize collaboration opportunities in the region.

TELEKOMDÜNYASI2011EKİM

39


ÖZEL HABER

HUAWEI GELECEĞİN TEKNOLOJİLERİNİ ÜRETİYOR

H

uawei Ar-Ge Direktörü Kamil Şahin, “Telekomünikasyonda Geleceği Bugünden Kurmak” konulu panelde telekomünikasyonda gelişen trendleri ve bu çerçevede yaşanan dönüşüm sürecini anlattı. 2002 yılında kurulan Türkiye ofisinin faaliyetlerini sürekli büyüyerek ve gelişerek sürdürdüğünü anlatan Şahin, dünya çapındaki en büyük ikinci uluslararası Ar-Ge yatırımını Türkiye’de yapan Huawei uzmanlarının, geleceğin teknolojisini kurgulamak amacıyla tüm fırsatları değerlendirdiğini ve teknoloji geliştirmek için önemli zorlukları aştığını söyledi. Şahin, Huawei’nin çözüm önerileri ve stratejilerini de şöyle anlattı: “Telekomünikasyon sektörü büyük bir dönüşüm içinde. Son 20 yılda, bilgi ve iletişim sektörü, 2 milyar internet kullanıcısına ve 5 milyar mobil aboneye ulaştı. Yeni teknolojiler yaşamımızı, çalışma ve iletişim alışkanlıklarımızı dramatik bir şekilde değiştirdi. Günümüzde bir kişinin 1 haftada edindiği bilgi, 18. yüzyılda yaşayan bir insanın tüm hayatı boyunca elde ettiği bilgiye eşit. Huawei, müşteri temelli inovasyon ve stratejileri sayesinde bu dönüşümden faydalanarak bugün dünyanın lider iletişim çözümleri sağlayıcısı haline geldi. Basitçe özetlemek gerekirse, stratejimiz, uçtan uca teknolojik çözümlerimizi geliştirerek tüm müşterilerimize -ki bunlar telekom operatörleri, kurumsal müşteriler ve tüketiciler– daha iyi bir kullanıcı deneyimi sunmak. Bu stratejinin, Huawei’nin müşteri temelli inovasyon ve global yerelleşme çabaları sayesinde gerçekleşeceğine inanıyoruz. Bu sayede gerçekleştireceğimiz büyümenin sadece bize yeni müşteriler ve iş kazandırmayacağını ama müşterilerimiz, son kullanıcılar ve toplumun geneli için daha fazla değer yaratacağını, sonuçta iletişimle insanların hayatını zenginleştireceğini umuyoruz.”

40

TELEKOMDÜNYASI2011EKİM

BULUT BİLİŞİM İLE DAHA AZ MALİYET Huawei İş Geliştirme Yöneticisi Gökhan Pehlivan konferansta Bulut Bilişim konulu bir sunum yaptı ve asırlardır her teknolojik gelişim ile değişim gösteren uygarlığın; bulut teknolojisi ile çok farklı bir boyuta geçeceğini belirtti. İş yapma süreçlerinin değişeceğine, verimlilik anlamında uygulamalar geliştirileceğini de vurgulayan Pehlivan, Bulut Bilişim teknolojisi ile kamu kurumları ve şirketlerin büyük maliyet avantajı sağlayacağının altını çizdi. Kaynakların verimli kullanımı ve çevreci teknolojileri destekleyecek düşük karbon emisyonu, Bulut Bilişimi sürdürülebilirlik uygulamalarının vazgeçilmez partneri kılıyor. Esnekliği, her yerden ve her zaman erişime olanak vermesi; kaynakların her zaman hazır olması, kullanıldığı kadar ödeme avantajı, teknolojinin her zaman güncel olması da Bulut Bilişimi cazip kılan özellikler olarak öne çıkıyor. Berlin Teknik Üniversitesi DAI Teknik Laboratuvarı Kurucusu Prof. Dr. Şahin Albayrak panelde yaptığı konuşmasında, “Gelecekte üzerimizde taşıyacağımız elbiseler bile, gömülü sensor teknolojisiyle işlenecekler” dedi. Almanya’nın büyük bir inovasyon merkezini hayata geçirdiğini, kendisinin de bu yapının başkanlığını yaptığını belirten Albayrak: “Yeni mimari modeller, işletme ve zekâ sistemleri icat etmemiz lazım. Şehirler büyüyor, ‘megacity’ler oluşuyor. Bunun en güzel örneği İstanbul ve şehir daha da büyüyecek. Amacımız bilgiyi hızla bulup, iyi bir biçimde kullanıp, yeni ürünlere çevirmek olmalı. Arama değil, yeni bilgi motorları çıkacak. Yeni kullanıcı arabirimleri oluşacak. İletişimde güvenli internet, bulut bilişim yapısı ve gizlilik öne çıkacak” dedi.


Hızla gelişen Avrasya Bölgesi’nin artan bilişim yatırımlarından pay almak isteyen Türk bilişim şirketlerinin de yoğun ilgi gösterdiği konferansta konuşan ve başarıya giden yolda, özellikle BT alanındaki gelişmeleri yakalayabilmenin önemini vurgulayan TAV Holding İcra Kurulu Başkanı Sani Şener, “BT sistemleri, finansal raporlama ve operasyonel raporlamayı beraber okuyabilmeyi sağlar ve bu da şirketin başarılı olabilmesindeki en önemli etkenlerden biridir. Bunun yanı sıra bizim Türkler olarak avantajımız, kültürleri eklemleyebilmek. Böylece, bölgedeki diğer coğrafyalarda da etkili olabiliyoruz” diye konuştu. “SINIRLAR ÖTESİ İŞ GELİŞTİRME PRATİKLERİ” Konferansın son bölümünde ise, “Sınırlar Ötesi İş Geliştirme Pratikleri” başlıklı bir panel düzenlendi. For-

tune Türkiye dergisi Teknoloji Editörü Kerem Özdemir’in başkanlığını yaptığı panele TÜBİSAD Başkan Yardımcısı ve İnnova Bilişim Çözümleri Yönetim Kurulu Üyesi ve Genel Müdürü Aydın Ersöz, Cisco Systems Strateji ve İş Geliştirme Bölge Müdürü Dr. Yasemin Yücel Karasu ve Ericsson Global Pazarlama Direktörü Yiğit Kulabaş konuşmacı olarak yer aldı. Konuşmasında sınırlara bağlı kalmamanın ve globalleşmenin önemine dikkat çeken, buna komşu ülkelerdeki politik gelişmelerden örnek veren Aydın Ersöz, “Bu sayede Türk şirketleri, batılı şirketlere göre tercih edilir hale geldiler. Bu da Orta Doğu’da manevra kabiliyetimizi artırdı” derken, Dr. Yasemin Yücel Karasu ise, gelecekteki iş hayatının temelinde Ar-Ge yatırımlarının yattığını vurguladı. Yiğit Kulabaş, Türkiye’nin markalaşma problemine de değindi.

Huawei, Ar-Ge Müdürü Kamil Şahin:

“Ar-Ge kültürü kazandırıyoruz…” TELEKOM DÜNYASI: Ülkemizde sık sık CeBIT, ICT Summit gibi gerek ulusal, gerekse de uluslararası etkinlikler düzenleniyor. Bu etkinlikler sektöre sizce ne gibi katma değerler sağlıyor? Huawei olarak bu tür etkinliklerden beklediğiniz çıktıları alabiliyor musunuz? KAMİL ŞAHİN: Öncelikle bu tür etkinlikler firmaların çözümlerini, ürünlerini tanıtma ve seslerini uluslararası arenada duyurma, kendilerini tanıtma açısından oldukça güzel imkânlar sunuyor. Daha da önemlisi işin ilgili taraflarını bir araya getiriyor. Günlük tempo ve iş yoğunluğumuzun içinde bu tür etkinlikler olmadan sektör ilgililerinin ve yetkililerinin kamunun da bulunduğu bir ortamda bir araya gelme imkânı bulunmuyor. Normalde hiç aklınıza gelmeyecek projeler ve işbirlikleri bu tür etkinliklerde yapılan fikir alışverişleri ile ortaya çıkıyor. Bilişim Zirvesi de her yıl CeBIT’in öncesinde düzenlenerek CeBIT’e güzel bir hazırlık yapıldığını düşünüyorum.

TELEKOM DÜNYASI: Özellikle son yıllarda Huawei gibi Alcatel gibi uluslararası firmalar Türkiye’de Ar-Ge merkezleri açmaya başladılar. Sayın Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanımız Binali Yıldırım’ın da bu uluslararası firmaların ilgisini Türkiye’ye daha fazla çekerek Türkiye’yi bir Ar-Ge üssü yapmak üzerine bir çağrısı var. Uluslararası firmaların Türkiye’de Ar-Ge merkezi açmaları ve bu yöndeki girişimlerini arttırmaları için sizce neler yapabiliriz? KAMİL ŞAHİN: 2000’li yıllarından başlarından itibaren Ar-Ge’ye verilen belirli teşvikler var. Ben bu durumu 90’lı yıllardaki ihracat konusuna benzetiyorum. 90’lı yıllarda yoğun olarak ihracat desteği vardı ve Türk sanayiciler ihracat yapmayı bilmiyorlardı. Bu teşviklerin ardından gerçekleştirilen girişimler sayesinde ihracat yapmayı öğrendik. Şuanda da ihracat yeterli seviyeye geldiğini düşünüyorum. 2000’li yılların başında Türkiye’de Ar-Ge yoğun olarak Teknokentler, Teknoparklar üzerinden yapılıyordu.

TELEKOMDÜNYASI2011EKİM

41


ÖZEL HABER

Fakat Teknoparklar belirli bir sayıda var ve kısa sürede büyük bir büyüme sağlayacak oluşumlar değil. Ülke olarak Ar-Ge konusunda bir atak yapmamız planlandığı için bir Ar-Ge kanunu çıkarıldı. Ar-Ge kanunu ile ilgili tanıtım eksikliğimiz olduğunu düşünüyorum. Biz 2 yıl önce Ar-Ge merkezimizi kurarken genel merkezimizden gelen yetkililerimiz ülkemizde Ar-Ge’ye verilen teşvikler konusunda bilgileri yoktu. Çin’de bile bu seviyede Ar-Ge desteğinin olmadığını belirttiler. Bu teşvikler Başbakanlığın tanıtım birimi tarafından duyuruluyor. Fakat destekleri daha iyi tanıtıp, duyurabileceğimizi düşünüyorum. Aynı zamanda Ar-Ge’nin bir kültürdür ve bu kültür Türkiye’de henüz tam olarak oturmamış durumda. Yurtdışında birçok firma çalışanlarına uyguladıkları performans değerlendirme sistemi kapsamında çalışanlarının sahip oldukları patent sayılarını da baz alıyorlar. Türkiye’deki Ar-Ge yapabilecek yetkinliğe ve eğitime sahip birçok mühendis ve firma var fakat dediğim üzere Ar-Ge kültürümüz henüz yeterli düzeyde değil. Huawei de dünyanın en çok patent başvurusu yapan firmalarının başında geliyor. Dolayısıyla Türkiye’deki Ar-Ge merkezimizde çalışan Türk mühendislerimiz de Huawei’nin Ar-Ge ve patent anlamındaki kurumsal kültürü ile Ar-Ge ve patent kültürü kazanmış oluyorlar. TELEKOM DÜNYASI: Önümüzde 2023 yılı için konan bir hedef var; Türkiye dünyanın en büyük ilk 10 ekonomisinden biri olacak... Sizce bu hedefte Ar-Ge’nin payı ne olacak? Şu anki duruma baktığımızda sizce bu hedefi gerçekleştirebilir miyiz?

42

TELEKOMDÜNYASI2011EKİM

KAMİL ŞAHİN: Şu anki yatırımlar ile 2023 hedefine ulaşmamız mümkün değil, bu zaten sektörün de bildiği bir durum. Ar-Ge ile de 2023 için belirli bir hedef var. 2000’li yılların başında Ar-Ge’nin gayri milli hâsılanın içindeki payı %0,4 civarındaydı. Bugün geldiğimiz durumda %0,8 civarında. Avrupa ortalamasına baktığımızda %2 Amerika’da ise %3’ün üzerinde. Bizim daha kat edecek uzun bir yolumuz var. Bu teşvikleri artarak devam ettiği takdirde Ar-Ge hedefi olarak baktığımızda 2023 hedefinin gerçekleştirebileceğimizi düşünüyorum. TELEKOM DÜNYASI: 2010 Şubat’ında Huawei İstanbul Ar-Ge merkezini açtınız ve Huawei’nin İstanbul’daki Ar-Ge merkezi dünyadaki Ar-Ge merkezleri arasındaki 3. en büyük Ar-Ge merkezi. Açıldığınız günden bugüne merkezinizde çalışan sayısı ve profili bakımından bugünkü durumunuz nedir? KAMİL ŞAHİN: Merkezimiz ilk açıldığında az sayıda mühendis ile açıldı. Çalışan sayısı bakımından şuan hedeflediğimiz doygunluk seviyesini yakaladık. Bundan sonraki süreçte ise mevcut çalışanlarımızın daha verimli çalışmaları üzerine yoğunlaşmış durumdayız. Çalışanlarımıza öncelikle gerek merkezimizde gerekse de Çin’deki genel merkezimizde oryantasyon eğitimlerimiz gerçekleşti. Fakat ArGe’nin çokta standart bir eğitimi olduğunu söyleyemem. Yeni bir ürün ürettiğiniz için aslında çalışanlarımızın üretim esnasında aynı zamanda eğitim de alıyorlar. Hedeflerimizden biri üniversite-özel sektör işbirliğini arttırmak. Bu konuda üniversitelerdeki akademisyenlerden danışmanlıkta alıyoruz.


Mobil teknolojilerin doğurduğu yeni iş modelleri

I

CT Summit Eurasia - Bilişim Zirvesi ’11’nin üçüncü ve son gününde gerçekleşen “Mobilişim Konferansı”, gelişen, hızlanan ve yaygınlaşan mobil teknolojilerin farklı sektörlerdeki iş yapış şekillerine yansımalarını ele aldı. Konferansın açılış konuşmasını yapan MOBİLSAD Başkanı Prof.Dr. Kerem Alkin “Türkiye, önümüzdeki dönemde dünyanın en büyük ekonomilerinden biri olmaya aday. Buna giden yol ise bilgi teknolojileri alanında ortaya koyacağımız başarılardan geçiyor. Türk insanının özellikle mobil dünyaya bir merakı var. Bu merak, giderek artan çalışan nüfus oranı ile birleşince hem Türkiye’nin hem de benzer özelliklere sahip bölge ülkeleri mobil alanda önemli fırsatlar yakalıyor. Bu durum gelecekte de devam edecek” diye konuştu. Konferansa konuşmacı olarak katılan ve mobil iletişim alanında sektörel çözümlerin giderek yaygınlaşacağını belirten Qualcomm Türkiye Genel Müdürü Barış Ruacan ise “Dünya genelinde yaşanan ekonomik kriz mobil yatırımları da etkiledi. Son 1 - 2 yıldır yeniden canlanan sektörde bir yükseliş trendi gözlemleniyor. Sağlık ve enerji sektörlerinde daha yaygın kullanılan kurumsal mobil çözümler, ileride tüm sektörlere katma değer sağlayacak” Vodafone’u temsilen konferansa katılan Vodafone Türkiye, Kurumsal Data, Ürünler, Servisler ve Sabit İş Bölüm Başkanı Dr. Ayşe Ufuk Ağar ise “İş süreçlerinin mobilize edilmesi şirketler için verimliliği ve karlılığı artırırken gerçek zamanlı iletişim kimi zaman hayat kurtaran çözümleri beraberinde getiriyor ve toplumların yaşam kalitesini artırıyor” dedi.

Zirvenin son gününün ‘Bölgesel Finans Çözümleri Konferansı’ dizisinin önemli bir paneli, ‘Finansta Yeni Ufuklar’ başlığında düzenlendi. Panelin katılımcıları Visa Türkiye Mobil ve Temassız Pazar Geliştirme Kıdemli İş Geliştirme Müdürü Osman İnegöl, Vodafone Türkiye Bireysel Data Ürün ve Servisleri Bölüm Başkanı Ömer Kuyucu ve Bankalararası Kart Merkezi (BKM) Üye İlişkileri ve Ürün Yönetimi Genel Müdür Yardımcısı Pelin Kabalak oldu. Türkiye’de mevzuatın çok ileri olduğunu belirterek, ‘kartlara özel’ bir kanunun varlığına dikkat çeken Pelin Kabalak, tüm sorumlulukların net biçimde ifade edildiğini vurguladı. Bu yapıyı, “Türkiye’de işlerin nasıl yapılması ve yapılmaması gerektiğini söyleyen bir kanun var” sözleriyle tanımlayan Kabalak, “E-para konusunda ise sürecin Merkez Bankası tarafından hazırlandığını duyuyoruz” bilgisini verdi. CEP TELEFONU ÖDEMELERDE ÖNE ÇIKACAK Şu an var olanlardan daha ileri teknolojilerde neler olabileceğine yönelik bir soruya Osman İnegöl’ün yanıtı ise şöyle oldu: “Bu yapıda güven çok önemli ve onu sağlamaya önem veriyoruz. Bunun için müşteri doğrulama çok önemli. ATM şifresini satış noktasında da kullanabiliyorsunuz. Ama banka kartlarımız yongasız. Avrupa’da mesela bu uygulama var, ama 2-3 yıl içinde bankalarımız bu konuda hamle yapacak. BKM’nin de bu konuda çalışması ve kampanyası var zaten. Sonuçta dünyanın birçok yerinde insanlar harcamalarını banka kartına kaydırdı. Cep telefonunun ödemelerde kullanımı konusunda da çalışmalarımız var. İlerleyen dönemde cep telefonlarımızı ödemelerde daha çok kullanacağız.”

TELEKOMDÜNYASI2011EKİM

43


ÖZEL HABER

Kamu yönetimi ve güvenliğinde bilişim forumu

I

CT Summit Eurasia Bilişim Zirvesi’nin son gününde düzenlenen “Kamu Yönetimi ve Güvenliğinde Bilişim Forumu”nun açılış konuşmasını Tüm Telekomünikasyon İşadamları Derneği (TÜTED) Başkanı Adil Müftüoğlu yaptı. Forum’un aynı zamanda yönetimini de yapan Tüm Telekomünikasyon İş Adamları Derneği (TÜTED) Başkanı Adil Müftüoğlu, konuşmasında, TÜTED olarak telekomünikasyon sektöründe yer alan tüm alt sektörlerin temsilcisi olduklarını belirterek, hizmet ettikleri telekomünikasyon sektörünün eşik atlaması için üzerlerine düşen her tür görevi yerine getirmeye çalıştıklarını ifade etti. Müftüoğlu, “GSM’den kurumsal telefona, telsiz haberleşmeden sabit telefona, yazılımdan üretici ve ithalatçılara değin, farklı sektörlerden gelen birçok işletme, derneğimiz kanalı ile aynı çatı altında buluşuyor. Bizim için aslolan, derneğimiz kanalı ile telekomünikasyon sektörünün eşik atlaması için üzerimize düşenleri yerine getirirken, yarattığımız katma değerin toplumumuz üzerindeki etkisinin artmasına yönelik çabalarımızı geliştirmek. Bunu yapabilmek için de, TÜTED olarak, ülkemizin gündemine taşınmasını zorunlu gördüğümüz birtakım konuları tartışmaya açmanın sorumluluğunu taşıyoruz. Özellikle ülkemizin üzerinde bulunduğu coğrafya nedeniyle, kriz yönetiminin çok önemli bir bileşeni olarak gördüğümüz acil durum ve kamu güvenliği sayısal

44

TELEKOMDÜNYASI2011EKİM

telsiz haberleşme sistemlerinin yapılandırılmasına öncelik verilmesi gerektiğine inanıyoruz” dedi. Açılış bölümünde söz alan Tetra Association Başkan Yardımcısı Hans Borgonjen, Hollanda’da gerçekleştirilen Tetra güvenlik ağına ilişkin bilgi vererek, C2000 isimli projede Hollanda Sağlık Bakanlığı, Savunma Bakanlığı ve İçişleri Bakanlığı’nın işbirliği içerisinde birlikte yer aldığını belirtti. Borgonjen, “Projede 7 bin telsiz uygulaması var. Yüzde 97 kapsama alanına sahibiz ve yüzde 98 kullanılabilirlik sağlıyoruz” dedi. Türkiye Cumhuriyeti Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı Bakan Danışmanı Cabir Bilirgen, AKUT Arama ve Kurtarma Kuruluşu Başkanı Nasuh Mahruki, İller İdaresi Genel Müdürlüğü Daire Başkanı Rahmi Doğan, EGM Haberleşme Daire Başkanlığı’ndan Emniyet Müdürü Fahrettin Özdoğan, Motorola Türkiye Ülke Müdürü Bora Gürçay, Motorola Solutions EMEA Uzman Pazarlama Müdürü Stephen Northcott, Aselsan Haberleşme ve Bilgi Teknolojileri Grubu Kıdemli Tasarım Lideri İlker Sönmez ve Selex Elsag Sivil Sektör Başkan Yardımcısı İlter Ferah gibi çok önemli isimlerin söz aldığı Forum ve sunumlarda, Türkiye’nin kamu güvenliği ve acil durum haberleşme sistemine bir an önce geçmesi üzerinde özellikle duruldu.


“EKONOMİK TETİKÇİ” İSTANBUL’DAYDI Zirve, açılış günü olan 3 Ekim’de ayrıca “Bir Ekonomik Tetikçinin İtirafları” ve “Kafes” isimli kitabı ile dünyayı kasıp kavuran Amerikalı yazar ve aktivist John Perkins’i ağırladı. Zirveye katılmak üzere ilk kez Türkiye’ye gelen Amerikalı itirafçı yazar ve aktivist John Perkins, özellikle son dönemde dünyanın içinden geçtiği ekonomik krize, Avrupa’da ve Orta Doğu’da yoğun biçimde yaşanmaya başlanan değişim talepleri ve bunların neden olduğu toplumsal patlamalar, iklim değişikliği ve diğer ekolojik sorunların yol açtığı krizlere farklı bir bakış açısı getirdiği sunumu ile büyük ilgi gördü. Konuşmasına “Olağandışı bir zamanda yaşıyoruz” diyerek başlayan Perkins, insanlık tarihinde ilk kez küresel ekonomik sistemin olduğunu, bunun başarısızlıkla sonuçlandığını ve küresel ekonominin, aşırı refahın yanında açlığı ve ölümü de beraberinde getiren bir hata olduğunu vurguladı.

ıct Summit Eurasıa Awards’da ödüller sahiplerini buldu

Uluslararası çapta gerçekleştirilmiş başarılı bilişim projelerini ödüllendirmek amacıyla düzenlenen “ICT Summit Eurasia Awards”ın Ödül Töreni, 3 Ekim akşamı İstanbul Kongre Merkezi’nde yapıldı. Finale kalan projelerin; hedeflenen ve gerçekleşen tamamlanma süreleri, coğrafi kapsama alanları, kullanılan teknoloji ve ürünler, Ar-Ge ve özel uyarlamalar, özgünlük gibi kıstaslara göre değerlendirildiği ICT Summit Eurasia Awards’da ilk üç ödülü TAV Bilişim Teknolojileri, Vodafone Teknoloji ve Telenity kazandı. BTK Başkanı Tayfun Acarer’in de katıldığı ICT Summit Eurasia Awards Ödül Töreni’nde jüri özel ödülleri ise KoçSistem’e ve Bulgaristan’dan Neterra’ya verildi.

Perkins, “Artık ülkeler önemini yitirdi, asıl önemli olan holdingler ve şirketler. Politikacılar, özellikle ABD’de şirketler tarafından kontrol ediliyor, işin gerçeği şirketler de kendi çıkarlarından başka bir şey düşünmüyorlar. Ancak artık elimizde bilgi ve iletişim teknolojileri gibi bir silah var. Bu silahı toplumların ve halkların refahı için kullanabiliriz. Sadece halklara değer veren, onların çıkarlarını gözeten şirketlerin müşterileri olup yeni bir ekonomi yaratmalıyız. Herkesin temiz bir hava, güvenli bir barınak ve temiz bir dünyaya sahip olması için üzerimize düşen görevleri yeniden düşünmeliyiz. Gelişen iletişim teknolojilerini toplumların yararına kullanarak, bu gidişe bir son vermeli ve gelecek nesiller için yaşanılabilir bir dünya bırakmalıyız.” diye konuştu. Dünyada meydana gelen önemli güncel gelişmelere örnek olarak Türkiye’nin Avrasya Bölgesi için yeni bir model oluşturduğunu söyleyen Perkins, “Herkes Türkiye’de neler olup bittiğini konuşuyor. Bu gücü kullanmalısınız. Hem İran ve Filistin hem de Avrupa ve ABD ile dost kalabiliyorsunuz, bu günümüz dünyasında benzersiz bir örnektir” diye konuştu.

KAZANAN PROJELER - TAV Bilişim Teknolojileri, ‘Tunus Enfidha International Airport Special Airport Systems’ Projesi - Vodafone Teknoloji, ‘Vodafone Locate ve Global Lokasyon Altyapısı’ Projesi (Vodafone’un kurumsal müşterilerine, çalışanlarını ve ekiplerini GPS ya da mobil şebeke ağı vasıtasıyla takip etme olanağı sağlayan proje). - Telenity, ‘Canvas® USSD (Unstructured Supplementary Service Data) Browser/Router for Enterprises’ Projesi JÜRİ ÖZEL ÖDÜLLERİ - KoçSistem’in ‘UK Premier League Digital Signage Project by Sports Revolution’ Projesi - Bulgaristan’dan Neterra’nın ‘Sofia Data Center’ Projesi

TELEKOMDÜNYASI2011EKİM

45


TD HABER

MEYVE SEBZE HALLERİNE ELEKTRONİK KAYIT SİSTEMİ GELİYOR ELECTRONIC REGISTERATION SYSTEM FOR WHOLESALE MARKET HALL

S

W

“Hal Kayıt Sistemi”ne yönelik bir genelde yayınlayan Bakan Yazıcı, bu kapsamda, toptancı halleri yönetimleri ile belediyelerin, halde işlem gören malların cinsine, miktarına, fiyatına, alıcı ve satıcısına ilişkin bilgiler ile Bakanlıkça gerekli görülecek diğer hususları elektronik ortamda tutmakla görevli olduğunu belirterek, hallerin, sistem için gerekli olan verileri sağlamak ve bunları sisteme aktarmak, hale gelen ve çıkan malları kontrol altına almak ve denetlemekle görevli ve yükümlü olduklarını vurguladı. Bakan Yazıcı, hal yönetimleri ve belediyelerin, bu sistem için ihtiyaç duyulan bilgi işlem sisteminin kurulmasından ve lüzumlu diğer teknik donanımın sağlanmasından sorumlu olduğu ifade etti. Yazıcı, “Web tabanlı çalışacak Hal Kayıt Sisteminin kurulmasına yönelik çalışmalarda son aşamaya gelinmiş olup, söz konusu sistemin 1 Ocak 2012’de faaliyete geçmesi öngörülüyor” dedi.

Minister Yazıcı published general instruction related “Marketplace Register system” and expressed that within this scope wholesales market management and municipal are responsible for keeping information related type, amount, price, buyer and seller of products which are processed at wholesale market and other case required by Ministry, in electronic environment and market places are responsible for providing required information to the system, transfer these information to the system, take received and sent products under the control and oversee those. Minister Yazıcı emphasized that wholesales management and municipal are responsible for establishing required information processing system for the system and providing other required technical equipment. Yazıcı said: “Studies for web-based Marketplace Register System in at he final stage and it is planned to put the system into use January,1 2012.”

ebze ve meyve ticaretine yönelik kanun geçen yıl yasalaşırken, bu kanuna dayanarak web tabanlı bir “Hal Kayıt Sistemi” kurulması kararlaştırıldı. Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, kanuna göre, toptancı hallerinde işlem gören malların cinsine, miktarına, fiyatına, alıcı ve satıcısına ilişkin bilgilerin, elektronik ortamda tutulması, izlenmesi ve duyurulması gerektiğini belirterek, “Ayrıca, bu alanda çalışanların kayıt altına alınması, bunlara yönelik veri tabanının oluşturulması ve toptancı halleri arasında ortak bilgi paylaşımının ve iletişimin sağlanması amacıyla Bakanlığımız bünyesinde “Hal Kayıt Sistemi”nin kurulması öngörülmüştür” dedi. Yazıcı, “Hal Kayıt Sistemi”nin önümüzdeki yılın başında faaliyete geçeceğini kaydetti.

46

TELEKOMDÜNYASI2011EKİM

hile law for fruit and vegetable trade became law last year, it is decided to create web-based “Marketplace Register System” on the grounds that the law. Customs and Trade Minister Hayati Yazıcı stated that according to the law, information related type, amount, price, buyer and seller of products which are processed at wholesale market, have to be kept, tracked and announced in electronic environment and said: “ Moreover, it is proposed to create “Marketplace Register System” under the body of our Ministry in order to unregister people who work in this field, create database intended for them, common information sharing between wholesales markets and provide communication.” Yazıcı expressed that “Marketplace Register System” will be put into use at the beginning of next year.


Hayati YAZICI Gümrük ve Ticaret Bakanı Customs and Trade Minister TÜM BİLGİLER SİSTEME GİRİLECEK Yazıcı tarafından yayınlanan genelgede, “Hal Kayıt Sistemi” üzerinden, tüm belediyelerin; semt ve üretici pazarlarının adını, kuruluş yerleri ve günlerini, satış yeri sayısı ile buralarda faaliyet gösterenlere ilişkin bilgileri sisteme kayıt etmeleri, kanuna istinaden belediye sınırları ve mücavir alanlar içinde yapılacak denetimler neticesinde kanuna aykırı eylemleri tespit edilenlere ceza uygulanması ya da uygulanan bu cezaları sisteme aktarmaları ile mevzuat ve Bakanlıkça verilen benzeri görevlere ilişkin iş ve işlemleri yapmaları gerektiği bildirildi. Toptancı hali bulunan belediyelerce yapılacak iş ve işlemler ise şöyle sıralandı: “Toptancı haline ilişkin bilgiler ile halde faaliyet gösterenlerce verilen teminatlara ilişkin bilgilerin sisteme kaydedilmesi, toptancı hali içinde yapılacak denetimler neticesinde kanuna aykırı eylemleri tespit edilenlere ceza uygulanması ya da uygulanan bu cezaların sisteme aktarılması, toptancı haline gelen araçlarda bulunan malların künyesinin sorgulanması, künyesi olmayan malların gerekli cezai işlemler uygulandıktan sonra kayıt altına alınması, toptancı haline gelen araçlar ile halden çıkan araçlarda bulunan mallara ilişkin kontrol ve kayıt işlemleri ile bu bilgiler doğrultusunda stok kontrolünün

WHOLE INFORMATION IS ENTERED INTO THE SYSTEM In the general instruction which is published by Minister Yazıcı, those are notified that whole municipal have to enter name of district and producer market, site and date of establishment, the number of selling area and information related people who work in there into the system and to impose punishment to people who act contrary to law as a result of inspection which is made in municipal boundaries and adjacent areas in relation to the law, to transfer imposed punishment to the system and to carry out procedures and transactions related similar duty which are determined by legislation and Ministry. Procedures and transactions have to be done by municipal which have wholesales market, were determined as follows: “To enter information related wholesales market and assurance which is given by people work in wholesales market, into the system, to impose punishment to people who act contrary to law as a result of inspection which is made in municipal boundaries and adjacent areas in relation to the law, to transfer imposed punishment to the system, to query identity of goods which are received by wholesales market, to chain goods which have not identity aftet take criminal action, to make control and register transactions on received and sent goods and in direction these

TELEKOMDÜNYASI2011EKİM

47


TD HABER

yapılması, sistem üzerinden elde edilen veriler doğrultusunda sebze ve meyve fiyatlarının uygun vasıtalarla yayımlanması, toptancı hali üzerinden bildirim yapmak isteyenlerin taleplerinin karşılanarak, bildirim sonucunda oluşan künyenin kendilerine verilmesi, mevzuat ve Bakanlıkça verilen benzeri görevlere ilişkin iş ve işlemlerin yapılması.”

information to make stock control, to announce price of vegetable and fruit in direction of data gained from the system, through appropriate channel, to meet demands of people who wants to make notice through wholesales market and to give identities which are created as a result of notice to themselves and to carry out procedures and transactions related similar duty which are determined by legislation and Ministry.”

GEREKLİ DONANIMLARI HIZLA ALIN TALİMATI Genelgede ayrıca, toptancı hali bulunan ve bulunmayan belediyelerin, yapması gereken iş ve işlemleri yerine getirmek üzere 15 Aralık 2011 tarihine kadar, hızlı ve kesintisiz bağlantı sağlayacak en az 2 Mbps hızında internet bağlantısı, internet erişimine imkan sağlayacak en az 2.8 Ghz işlemcili en az 2 GB DDR3 RAM güncel web tarayıcılarında çalışabilecek işletim sistemli bilgisayarlar, denetim ve cezai işlemlerde kullanılmak üzere mobil bilgisayarlar (dizüstü bilgisayar, netbook, tablet bilgisayar vb.) ve internet erişimi olmayan noktalar için USB bağlantılı EDGE/3G Modemler, toptancı hal giriş ve çıkış kapılarında kullanılmak üzere belirtilen özelliklerde bilgisayar ve internet bağlantısı, bariyer ve elektronik ağırlık kontrol ünitesi donanımlarını temin etmeleri gerektiği bildirildi. Bunun yanında, toptancı hali bulunan belediyelerden, hal giriş ve çıkış kapılarındaki kontrol kulübelerinde kullanılmak üzere “Hal Kayıt Sistemi” ile uyumlu çalışabilecek plaka okuma sisteminin kurulmasına yönelik planlama yapması istenen genelgede, “Hal Kayıt Sistemi”nin sağlıklı bir şekilde çalışmasının temin edilmesi ve bu konuda herhangi bir aksamaya mahal verilmemesi amacıyla, sisteme veri girişi yapacak personele bilahare bildirilecek program kapsamında eğitim verileceği, bu çerçevede belediyelerce iyi düzeyde bilgisayar kullanabilen personelin şimdiden belirlenmesi gerektiği kaydedildi.

48

TELEKOMDÜNYASI2011EKİM

INSTRUCTION TO BUY REQUIRED HARDWARE QUICKLY Moreover, those are notified in the general instruction that municipal which have or have not wholesales market will have to provide 2 Mbps internet connection at least for providing speed and continuous connection, operating system- computer which will have 2.8 Ghz processor and can run on 2 GB DDR3 RAM up-todate web browser in order to enable internet access, mobile computer (laptop, netbook, tablet computer etc..) in order to use during inspections, USB featured EDGE/3G modem for area without internet access, computer and internet connection at determined at specified properties in order to use at entrance and exit doors of wholesales market, barrier and electronic weight control unit until December 15, 2011in order to carry out required procedure and transactions. At the same time, in the general instruction it is notified that municipal, have wholesale market, have to make planning on establishing license plate recognition system which can run in compatible with “Marketplace Register System” in order to use at control cabin entrance and exit doors of wholesales market and education will be given to data entry personnel within the scope of the program which will be notified later, in order to establish “Marketplace Register System” healthfully and not to allow any disruption on establishment process, within this scope personnel which have to use computer well, have to be determined by municipal.



TARAFSIZ GÖZLEM

Sabit Ücret FIXED FEE

Mehmet Taşaltın

Sabit ücret, abonelerin herhangi bir hizmet almaksızın (aylık veya yıllık olarak) ödedikleri ücretin adı… Karşılıksız sabit ücret, ilk defa uygulanmaya başlayınca eleştiriler yapılmıştı. Eleştirilere karşı, sabit ücretin karşılıksız olmadığı, “sistemi kullanıma hazır halde tutmanın bedeli” denilmişti.

mtasaltin@ttmail.com

Yine devamında : “İnsanlar telefonlarını hiç kullanmasalar bile sistemleri her an kullanılabilecek halde tutmanın bir bedeli olacaktır...” şeklinde savunmalar yapılmış, hatta başka ülkelerde de benzer uygulamaların varlığı bu savunmalara kuvvetlendirici delil olarak eklenmişti. Bu savunmalar tatmin edici bulunmamış olacak ki: “elektrik, su, doğalgaz işletmelerinde niye sabit ücret yok? Kullanılmadığı zamanlarda elektriği prizlerde hazır halde tutmanın ya da suyu mus-

Fixed fee is a fee that is paid by subscribers regardless of any service (monthly or yearly)... Unreturned fixed fee is criticized from the outset. Against these criticisms, it is said that fixed fee is not gratuitous, it is the compensation of “keeping the system ready to use.” Again, similar reasons are shown: “Even people do not use phones at all, some fee should be collected for keeping the system ready to use at any time.” These arguments are also reinforced by giving examples from other countries. However, these arguments do not gain so much acceptance and counter arguments are developed: “Why there is no fixed fee for electric, water or natural gas? There is also cost of keeping them ready to use?”

50

TELEKOMDÜNYASI2011EKİM


lukta akmaya hazır tutmanın bedeli de var?” Benzeri argümanlar eleştirilere eklenmişti. Aradan geçen zaman içinde savunmalar; “Bu bir ticari modeldir. Sabit ücret olmaz ise konuşma birim ücretlerini yüksek tutmak gerekirdi “ diyerek yapıldı. İşin gerçeği de zaten bu idi… Haberleşmenin tamamen devlet tekelinde olduğu yıllarda abonman ücreti adı altında yıllık bir ücret alınıyordu. Karşılığında ise 1000 kontörlük bir konuşma hakkı veriliyordu (yılda yaklaşık 3000 dakika şehir içi konuşma hakkı)… Bugün bütün işletmeciler müşterilerine cazip gelecek tarife paketleri için yarışıyorlar. Müşterilerine önerdikleri yeni tarife paketlerinde karşılıksız sabit ücretli model yok. Alternatif işletmeciler ise “bizde karşılıksız sabit ücret yok…” diyerek müşteri kazanmaya çalışıyorlar. Standart tarifede kalmış genellikle yeni fırsatları takip edemeyen abonelerden alınan tepkiler ve hatta aboneliklerini iptal ettirmeleri işletmecileri de rahatsız etmiş olsa gerek ki bazı tedbirler alma ihtiyacı hissedilmiş… Standart tarifeli abonelerini farklı tarife paketlerine taşımak için çağrı merkezlerinden onca masraf yapılıp birer birer arattırılması, aboneliğini iptal ettirenlerin ikna için aranılması, “sabit ücret” adının yerine başka adların kullanılması, vs. bu tedbirlerden bazıları Böyle bir tarifeden neden tamamen vazgeçilemediği, sabit ücretin karşılığında (sembolik bile olsa) bir konuşma hakkının neden verilemediği anlaşılamayan tarafı. Yeni atanan general garnizonu denetlerken hiç ilgisiz bir yerdeki nöbet mahalli dikkatini çeker. Neden burada nöbet tutuluyor diye bölük komutanına sorar. Cevap; “benden önce burada nöbet tutulmuş, bir hikmeti vardır diye düşündüm ve ben de devam ettirdim” olur. General merakla bir önceki bölük komutanını bulur ona aynı soruyu sorar. Cevap yine aynıdır. “benden önce orada nöbet tutuluyormuş bende devam ettirdim.”

Different reasons are shown this time: “This is a commercial model. If there is no fixed fee, call fee will be higher.” The long and the short of it is this… When communication is completely monopolized by the state, a fee was taken under the name of the annual subscription fee. 1000 subscriber’s meters (a right to make local call about 3000 minutes) were provided in exchange... Today all operators compete for offering different appealing tariff packages to customers. There is no unreturned fixed fee in these new tariffs. Alternative operators try to gain customer by saying that “we do not demand any fixed fee.” It appears that operators are troubled with the complaints of subscribers who use standard tariff and do not usually follow the new opportunities and the number of people who cancel their subscriptions. Accordingly they take some measures… In order to move their subscribers who use standard tariff to different tariff packages, they call each customer from their call centers by covering expenses. They are taking many measures such as convincing their customers who cancelled their subscribers or using different names rather than “fixed fee.” However, it is oddly enough why such a tariff is not completely abandoned or why a right to call is not provided in return for fixed fee (even if it is symbolic). Once upon a time, a general newly assigned goes to the garrison and an irrelevant guardroom catches his attention. He asks to the company commander why soldiers stand guard there. Answer: “When I assigned here, this guardroom was there. I thought there should be a reason for this and we continue to stand guard there.” General finds the previous company commander in suspense and asks him the same question. Answer is same: “I continued the existing situation which was already set.”

Generalin merakı daha da artar ve daha önceki bölük komutanlarına da ulaşır ama cevaplar hep aynıdır.

General’s curiosity grows more and more and he finds the previous company commander, but the answers are always the same.

Sonunda o bölükte komutanlık yapmış ve emekli olmuş birisine ulaşır ve o ilgisiz yerde neden nöbet tutulduğunu sorar

At the end, he finds a retired commander who commended there and asks the reason of that irrelevant guardroom.

Emekli subay ; “ha! o mu? “ der. “Ben orada bölük komutanı iken bahçe çitlerini ve oturma bankolarını yağlı boya ile boyatmıştık, boya tam kuruyuncaya kadar kimse oturmasın diye nöbetçi koymuştuk. Ama hemen ertesi gün benim tayinim çıktı.”

Retired commander says: “Well! I see. I was a company commander there. Garden fences and sitting benches were painted. I commanded soldiers to stand guard there until they dry. But, the very next day, I was assigned to somewhere else.”

Karşılıksız sabit ücretin varlığı da galiba böyle bir şey.

I think the existence of unreturned fixed fee is like this.

TELEKOMDÜNYASI2011EKİM

51


RÖPORTAJ

Coşkun Yıldız Uluslararası firmalardan Cisco’dan Google’a kadar birçok firma altyapılarında Panduit çözümlerini kullanıyorlar. 2000’li yılların başında Panduit Türkiye’de kendi ofisini açtı. 2001 krizinde özellikle finans sektöründe büyük bir darbe olmasından ötürü daha çok proje bazlı çalıştık.

Many international companies including Google and Cisco use Panduit solutions in their infrastructure. Panduit opened its own office in Türkiye in the early 2000s. We worked mainly on projectbased undertakings due to 2001 crisis in the financial sector.

52

TELEKOMDÜNYASI2011EKİM

TELEKOM DÜNYASI: Panduit hakkında bize bilgi verebilir misiniz? COŞKUN YILDIZ: Panduit 1955 yılında kurulmuş bir Amerikan şirketi… Fiziksel katmanda iki ana kolda hizmet veriyor. Bunlardan biri; elektrik kablo aksesuarları… Fakat genel olarak zor koşullara çözüm üreten bir mühendislik firması diyebiliriz. 1955’ten 1980’lere kadar özellikle flexible kablo bağları, çelik kablo bağları ve mühendislik gerektiren kablo ve elektrik aksesuarları üretiyor. IT ve telekom dünyasının gelişmesiyle mekanik elektrik mühendisliğindeki yetkinliğini bu sektörlerdeki altyapı üretmek için kullanmaya başlıyor ve 90’lı yıllardan itibaren bu iki tarafı birleştirip özellikle uçtan uca fiziksel altyapı dediğimiz topraklama aksesuarlarından özel kabinetlere kadar uçtan uca fiziksel katmanı yapmaya başlamıştır. Kolaylıkla kopya edilemeyen ve niş pazarları he-

TELEKOM DÜNYASI: Could you give information about Panduit? COŞKUN YILDIZ: Panduit is an American company, founded in 1955... It serves at two main physical layers. One of them is electrical wiring accessories... But in general we can say that it is an engineering company providing solutions to difficult circumstances. From 1955 to 1980s, it produced especially flexible cable ties, steel cable ties, and cable and electricity accessories that require engineering. In parallel with the development of IT and telecom world, it began to use its mechanical and electrical engineering capabilities to produce infrastructure in these sectors. In 1990s, it combined these two fields and began to produce an end-to-end physical layer from special cabinets to grounding accessories, which we call physical infrastructure. We can say that we are a manufacturing company that


Coşkun YILDIZ Panduit, Bölge Müdürü Panduit Area Manager defleyen bir üretim firması olduğumuzu söyleyebiliriz.

cannot be easily imitated and targets niche markets.

Bizim Türkiye’deki operasyonumuz 80’li yıllarda başlıyor. Özellikle otomotiv sektöründe Mercedes, Man gibi markalara ve askeri projelere kablo aksesuarları ve özel bağlantı elemanlarını üretiyoruz. Uluslararası firmalardan Cisco’dan Google’a kadar birçok firma altyapılarında Panduit çözümlerini kullanıyorlar. 2000’li yılların başında Panduit Türkiye’de kendi ofisini açtı. 2001 krizinde özellikle finans sektöründe büyük bir darbe olmasından ötürü daha çok proje bazlı çalıştık. 2006 yılının sonunda Türkiye ofisimizi tekrar aktive ettik. 2006 yılından bugüne kadar daha fazla segmentasyon yapıp finans, hizmet sağlayıcı marketlerinde, enerji verimli veri merkezlerinde daha çok aktif olduğumuzu söyleyebilirim. Türkiye’de son 10 yıldır yeni bir seyirleşme sözkonusu. Akıllı binalar veya enerji verimli binaları görmeye başladık. Fakat bu sektörde müşterilerin bilinçlenme seviyesi IT, finans veya telekom dünyasında olduğu kadar yüksek değil. Dolayısıyla bizim odaklandığımız sektörler bu sektörler olduğundan dolayı bu sektörlerdeki büyüme bizi de büyütüyor. Bizim yanımızda farklı yerli firmalar ortaya çıkıyor. Varolan firmalar ürün portföylerini genişletiyorlar.

Our operation ​​ in Türkiye started in 1980s. Especially in the automotive industry, we produce cable accessories and special fasteners to the brands such as Mercedes and Man as well as to military projects. Many international companies including Google and Cisco use Panduit solutions in their infrastructure. Panduit opened its own office in Türkiye in the early 2000s. We worked mainly on project-based undertakings due to 2001 crisis in the financial sector. We reactivated our office in Türkiye at the end of 2006. We can say that we are active mostly in finance, service provider markets and energy-efficient data centers by making further segmentation since the year of 2006. There is a new urbanization trend in the last 10 years. We began to see smart buildings and energy-efficient buildings. But the level of awareness of the customers in this sector is not high as in IT, finance or telecom world. However these are the sector we focus on and the growth in these sectors make us grow also. Different local companies emerge. Existing companies are expanding their product portfolio.

Ürün portföyüne geldiğimizde; biz daha çok enerji ve çevre duyarlı fiziksel katmanlar yapıp yönetilebilir altyapılar ya-

As for our portfolio, we make manageable infrastructures by producing energy and environmentally-sensitive physical layers. We produce solution both operational cost-ef-

TELEKOMDÜNYASI2011EKİM

53


RÖPORTAJ

pıyoruz. Yönetilebilir altyapılar yaparken aynı zamanda uzun vadede gerçekten hem operasyonel maliyetler olarak hem de doğaya faydalı çözümler üretmiş oluyoruz. Panduit olarak kendimize ait buluşlarımız da mevcut. Kendimizin normalde bu tecrübeleri üretici olarak kullanmanın yanında son 3 yıldır danışmanlık hizmeti olarakta kullanıyoruz. Avrupa’da ve Amerika’da büyük veri merkezleri ve akıllı binaların fiziksel altyapıları artık IP’den ötürü birbirine geçmiş durumda. Bunun iyi planlanması, projelendirilmesi ve hayata geçirilmeden önce doğrulama alınması artık bizdeki elektrik mühendisleri ya da proje taahhüt firmaları gibi değişik danışmanlık ve servis şirketlerinin doğmasına sebep olduğu için Panduit buradaki üretim ve üretici pozisyonundaki nohavını profesyonel servislere aktarmış durumda. Özellikle Rusya ve Orta Doğu’da genelde Amerikan ve Avrupa kökenli firmalar daha etkin olduğu için bu bölgelerdeki uzmanları Türkiye’ye getirerek tüm bu işleri yapıyoruz. Fakat artık bizde de uzman sayısı son 3-4 yıldır arttı. Biz de servis şapkamızı Türkiye’de önümüzdeki yıl başlatıyoruz. Dolayısıyla üretim şapkasıyla çıkmış mühendislik firması özellikle teknoloji liderleriyle beraber çalışarak, aktif cihazlar veya yazılımlar geliştirirken bu firmalarla entegre olduğumuz için teknoloji liderleri ile iş ortaklığımızın yanında bir de bu yönetim konusunda da bir şapka daha giymeye başladık. Finans dünyasındaki güvenlik problemleri fiziksel katmanda akıllı sistemleri gündeme getiriyor. Fakat bu akıllı sistemlerin önemi krizler oldukça daha da fazla artıyor. Son 4 yıldır yaptığımız yatırımlar sayesinde bir ürünümüz daha oldu. Buna “Fiziksel Altyapı Yönetim Sistemi” diyoruz. “Veri Merkezi Yönetim Sistemi” veya “Kurumsal Yönetim Sistemi” olarak da adlandırılabilir. Bu ürün ve servisin yanında yazılım olarak üçüncü şapkamız oluyor. Türkiye’de yaptığımız ve yapacağımız işlere gelirsek; özellikle finans dünyasının önde gelen firmalarının veri merkezlerinde çok aktif çalıştık. Örnek vermem gerekirse; bankalardan Akbank, Garanti Bankası, operatörlerin birçoğu müşterimiz, perakende sektöründe Migros… Genel olarak baktığımızda Türkiye aslında veri merkezlerine ve enerji verimli altyapılara kısmi de olsa yönelmiş durumda olduğunu söyleyebiliriz. TELEKOM DÜNYASI:“Panduit olarak kendimize ait buluşlarımız var” dediniz. Bu konuyu biraz açabilir miyiz? Panduit’in kendine has ne gibi buluşları var? COŞKUN YILDIZ: İlk enerji verimli kabinetleri yapan firma Panduit’tir. 2004 yılının başında Cisco gibi network pazarındaki lider bir firma ile teknoloji işbirliği yaptık. Teknoloji bakımından Cisco ile çok içiçe bir firmayız. Üretilen ve üretim aşamasında olan cihazlarının termal kapasitesini inceleyip onlara uygun fiziksel enerji verimli kabinetleri yapan ilk firma biziz. Bu girişim Cisco ile başladı fakat diğer önemli üreticilerle de devam etti. Yine Cisco ile bir kabinette en yüksek soğutmayı enerji verimli olarak gerçekleştiren uygulamaları hayata geçirdik. Bahsettiğimiz yönetim yazılımında, veri mer-

54

TELEKOMDÜNYASI2011EKİM

fective and also beneficial to nature in the long term. We as Panduit have our own innovations. We use this experience as a manufacturer and we also provide consulting services in the last 3 years. Large data centers in Europe and America, and physical infrastructure of intelligent buildings are now intertwined because of IP. It requires a good planning, project design and validation before implementation. Electrical engineers or different consulting firms and service companies play active role in these projects. Panduit transferred its know-how to professional services. Since American and European-based companies are more effective in Russia and the Middle East in general, we bring experts to Türkiye from these regions. But the number of our experts increased in the last 3-4 years. Next year, we are going to launch our services in Türkiye. We as an engineering company that comes to the fore as a manufacturer worked together with technology leaders in particular; we integrated with those companies when we produce active devices or software; and finally we developed another identity apart from the partnership with technology leaders. Security problems in the world of finance bring forward the intelligent systems at physical layer. Besides, the importance of intelligent systems is increasing even more due to the crises. Thanks to our investments in the last 4 years, we have one more product. It is called “Physical Infrastructure Management System.” It may also be called as “Data Center Management System” or “Corporate Management System.” Apart from this product and service, software is our third area of focus. As for jobs, which we did and will do in Türkiye; we worked very actively in data centers of the financial world’s leading companies. For example, banks including Akbank and Garanti Bank, many operators, Migros in the retail sector are our customers... In general, it can be said that Türkiye actually involves in data centers and energy-efficient infrastructure albeit partial. TELEKOM DÜNYASI: You said that “Panduit has its own innovations.” Could you open this subject a little bit? What kinds of innovations does Panduit have? COŞKUN YILDIZ: Panduit is the company which produced the first energy-efficient cabinets. At the beginning of 2004, we made cooperation with Cisco, a leader company in network market. We engage with Cisco in terms of technology. We are the first company engaged in suitable physical energy-efficient cabinets for devices that was manufactured or at the production stage after examining their thermal capacity. This initiative started with Cisco, but also continued with the other major manufacturers. Again, together with Cisco, we implemented energy-efficient applications to provide the highest level of cooling in cabinet. In the management software, in data center infrastructure


kezi altyapı yazılımında aynı platformda hem envanter yönetimi yapıp hem enerji verimlilik yönetimi hem de kapasite yönetimi yapıp hem de Panduit’in ürünlerini hem de diğer IP tabanlı üçüncü parti ürünleri yönetip bunları da IBM’in açık Tivoli’si, HP’nin Open-Frame, Microsoft’un Hcom’u ile entegre etmiş yegane firmalardan birisiyiz. Bizim bulduğumuz ya da sektöre kattığımız en önemli özelliklerden biri tümleşik fiziksel altyapı platformudur. Bu platformda aslında “computing”, “control” ve “power”ı birleştirip network ve aplikasyon katmanına uygun yönetilebilir, genişleyebilir ama aynı zamanda çevreci fiziksel altyapı konseptini geliştiriyoruz. Bütün yatırımlarımız bu yönde. Özellikle DC’nin tüketimi arttıkça hem bireysel hem kurumsal uygulamalar da gittikçe iç içe giriyor. Yer bağımsız, zaman bağımsız bilgiye ulaşıp, bilgiyi isteyebiliyorsunuz. Çünkü bilgi artık tüketim aracı olmaya başladı. Bizim yapmış olduğumuz yatırımların çoğu DC’yi nasıl yönetebiliriz, fiziksel katmandaki aklı alıp nasıl verimli bir şekilde network ve aplikasyon layerine entegre edip daha akıllı kararlar verebiliriz yönündedir. Devamlı kendisini ölçen ve iyileştiren bir yapı kurabilmek için bu tümleşik altyapının entegre olması gerekiyor. Bunların da ötesinde 50’li yıllardan kalma alışkanlık ile Panduit’in iki tane “core competence”i var. Biri; mühendislik, diğeri ise; üretim teknolojileri… Bizim özellikle fiber konusunda Amerika’daki laboratuvarlarımızda daha hızlı iletişimi daha uygun olan fiber ortamlara taşıyan fiziksel ürünlerimiz var. Genelde Panduit fiberde ve bakırda Trickle’in yönlendirici komitelerinde bulunan bir firma. En son duyurduğumuz “Signature Core” dediğimiz multimode fiberde standart şuanda 550 metredir. Bu konuda geliştirdiğimiz özel zımparalama ve özel konnektörler sayesinde 550 metrenin ötesinde veri transferini daha uzağa daha hızlı bir şekilde yapabiliyoruz. TELEKOM DÜNYASI: Sizin için çevre çok önemli anladığım kadarıyla... Ürünlerinizin çevreci özelliği nereden geliyor? Daha az enerji tüketmesinden mi? Daha farklı bir takım özellikleri de var mı? COŞKUN YILDIZ: Daha az yerde daha fazla enerji tüketimi olduğu için az yere daha çok “computing power” getirebilmek için fiziksel connectivite ve fiziksel yapılarınızı da buna göre yapıyorsunuz.Yani daha az tüketiyorsunuz. Fiber ve bakır kablolarını daha yüksek computing fakat daha az enerji tüketecek yapılarda seçiyorsunuz. Bakırda limitler halen zorlanıyor. Hem Intel ve Cisco’nun geliştirmiş olduğu yongalar, hem de kullandığınız bakır kabloların özelliklerinden dolayı daha kısa mesafelerde daha yüksek hızlar taşıyabiliyorsunuz ama daha az enerji tüketiyorsunuz. Bunun yanı sıra bahsettiğim yazılımda siz normalde fiziksel katmanınızı uçtan uca kontrol edebiliyorsunuz. Örnek olarak; bir kurumda çalışanlar sabah kartlı geçiş sistemi ile kurum binasına girdiklerinde siz onların telefonlarını, bilgisayarlarını açabiliyorsunuz. Akşam da binadan çıktıklarından sistem otomatikman entegre olduğu için çalışanların tüm IP telefonlarını, bilgisayarlarını kapatabiliyorsunuz.

software, we provide inventory management, energy-efficient management and capacity management in the same platform; we manage both Panduit’s products and other IP-based third-party products as well as integrate them with open Tivoli of IBM, Open-Frame of HP and Hcom of Microsoft. We are an unique company in this respect. One of the most important features we have found and added to the industry is the integrated physical infrastructure platform. In this platform, we actually develop the manageable, expandable, but also environment friendly physical infrastructure concept for network and application layer, by combining “computing,” “control” and “power.” All of our investments are in this direction. As a result of increase in DC consumption, both individual and institutional applications are increasingly intertwined. You can access information, ask for information independently from location and time. Because information is now a consumer tool. Most of our investments is for management of DC, integration of intelligence at physical layer to network and application layer and making more intelligent decisions in this way. In order to establish a structure which continuously measure and improve itself, this integral infrastructure needs to be integrated. Panduit has two “core competence” as a result of a habit from the 1950s. One is engineering, and the other is production technologies... We have physical products that move faster communications to more convenient fiber media in our laboratories in the United States. In general, Panduit is a company that participates in steering committees of Trickle in the fields of fibers and copper. In multimode fiber called “Signature Core”, standard is 550 meters currently. Thanks to special sanding and special connectors that we developed recently, we are able to make data transfer to a distance more than 550 meters more quickly. TELEKOM DÜNYASI: I think environment is very important for you... Where do environmental features of your products come from? Consuming less energy? Do they have different features? COŞKUN YILDIZ: Since there is more energy consumption in fewer places, you make physical connectivity and physical structure accordingly in order to bring more “computing power” to fewer places. So you consume less. Fiber and copper cables are preferred especially in structures where computing is higher, but less energy is consumed. The limits are still pushed in copper. By using chips developed by Intel and Cisco as well as our copper cables, it is possible to reach higher speeds in short distance and to consume less energy. In addition, by means of the software I mentioned, you can normally control the physical from end to end. As an example, when personnel enter to the building by using card pass system, you can open their phones and computers. Then, when they leave the building, system close all IP telephone and computers automatically since it is integrated.

TELEKOMDÜNYASI2011EKİM

55


RÖPORTAJ

TELEKOM DÜNYASI: Bir tarafta kablolardan giden “power” var diğer tarafta ise computing network... Siz ikisini aynı sistem üzerinden mi yönetiyorsunuz? COŞKUN YILDIZ: Evet aynı sistem üzerinden... Artık IP telefonlar ve IP kameralar çıktığı için DC kullanımı çok artıyor ve uç noktalardaki bütün enerji tüketimi AC’den DC’ye geçiyor. AC’den DC’ye geçtiğinde de siz zaten hepsini ethernet veya IP’ye entegre bir şekilde kullanabiliyorsunuz. Bütünleşik fiziksel altyapının da asıl kaynağı enerji, kontrol, computing...Tamamı da artık IP tabanlı. Dünyada gelişmekte olan veya gelişen ülkelerde şehirleme oranı hızla artıyor. Yeni yeni şehirler kuruluyor. Bu şehirlerde özellikle Çin, Hindistan ve Orta Doğu’da gerçekten yeni bir yapılanma var. Buralarda siz mümkün olduğu kadar DC ile beslediğinizde ve bu DC’yi de fiziksel katmanda IP tabanlı yapıp bunu da ana yönetim sistemleri ile entegre ettiğinizde, normalde dışarıdaki gün ışığını takip ederek gün ışığının içeri daha fazla girmesini sağlıyorsunuz. Aydınlatma sisteminiz de entegre olduğu için içerideki aydınlatmayı da optimum şartlarda kullanmanız sağlanıyor. Aynı zamanda binanın enerjisindeki gerekli kesmeleri de yapmış oluyor. Dünyanın enerji kaynakları sınırlı… Enerji kaynaklarımız olsa da olmasa da en büyük tasarruf akıllı sistemler ile tüketimi minimize etmektir. TELEKOM DÜNYASI: Verdiğiniz örneklere baktığımızda daha çok stratejik kuruluşlar ile çalışıyorsunuz. Panduit’in güvenlik açısından fiziksel özelliklerinden biraz bahseder misiniz? Hangi özelliğiniz sizi tercih edilir kılıyor? COŞKUN YILDIZ: Sektörlerinde lider olan, rekabette fark yaratan firmalarda ve alanlarda IT altyapılarının yönetilebilir ve en önemlisi genişleyebilir, esnek ayrıca çokta güvenli olması gerekiyor. Sektörün gelişmesini kimse öngöremiyor. Yaptığınız yatırımların verimli olması gerekiyor. Verimli olabilmesi için de sizin onu ölçebilmeniz, yönetebilmeniz gerekiyor ki; verimliliğini attırabilin. Şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki; Panduit’in en önemli özelliği yönetilebilir olmasıdır. Petrokimya’dan uçak sanayiine, sağlık sektöründen gıda sektörüne kadar kalite standartları çok yüksek olan bir firmayız. Fakat daha verimli ve çevre dostu olabilmek için yönetilebilir olmak gerekiyor. Bu nedenle yönetilebilir ve esnek yapılar kuruyoruz. Genelde finans sektörü ve mobil operatörlerde sisteminizi çok rahat kontrol edebiliyor olmanız lazım. Dünya toplam elektrik tüketiminin %3’ünü verimlilik elde edebilecek şekilde tüketiyor. TELEKOM DÜNYASI: Akıllı binaları, içerisindeki kablolama sistemlerinin verimliliği arttırması çok güzel fakat bu sistemler sonunda şehir şebekesine bağlanıyor. Bu hususta ne gibi farklılıklarınız var?

56

TELEKOMDÜNYASI2011EKİM

TELEKOM DÜNYASI: There is “power” going through cables on one side, and computing network on the other side there... Do you manage both on the same system? COŞKUN YILDIZ: Yes, via the same system... Now, since IP phones and IP cameras are being used, DC becomes widespread and all energy consumption in end points moves from AC to DC. As a result of transition from AC to DC, you can integrate them to Ethernet or IP. The principal source of integrated physical infrastructure is energy, control, computing… Now all is IP-based. Urbanization rate is growing rapidly in developing or emerging countries in the world. New cities are being established. There is really a new structuring in these cities, especially in China, India and the Middle East. It is possible to benefit from daylight by following it outside, when you use DC as much as possible and make this DC IP-based at the physical layer and integrate it with management systems. Since your interior lighting system is integrated, you can optimize interior lighting. At the same time, the necessary cuts are made in energy of the building. Energy resources of the world are limited… whether we have enough energy resources or not, the greatest saving is to minimize consumption with intelligent systems. TELEKOM DÜNYASI: When we look at the examples you mentioned, you are working mainly with strategic organizations. Would you tell us about the physical features of Panduit in terms of security? Which of your features does make you preferable? COŞKUN YILDIZ: IT infrastructure in areas and companies that are leader in the sector and make a difference in competition should be manageable and most importantly expandable, flexible, and also safe. Nobody can predict the development of the sector. The investments you made need to be efficient. It should be measurable and manageable in order to be efficient. You can increase efficiency only in this way. I can honestly say that the most important feature of Panduit is manageability. Our quality standards are very high from petro-chemistry to health sector and food sector. But in order to be more efficient and environmentally friendly, manageability is necessary. For this reason, we establish manageable and flexible structures from scratch. In general, we have to control our system easily in financial sector and mobile operators. 3% of total electricity consumption in the world is consumed efficiently. TELEKOM DÜNYASI: Intelligent buildings, wiring systems increasing the efficiency are very good, but these systems are connecting to the city network at the end. What kind of differences do you have in this respect? COŞKUN YILDIZ: At this point our structure providing


COŞKUN YILDIZ: Bu noktada bizim servis hizmeti veren yapımız devreye giriyor. Biz fiziksel katmanda ürün bağımsız, marka bağımsız danışmanlık ve projelendirme hizmetleri veriyoruz. Sonuçta ülkemizde de özellikle enerji verimlilik kapsamında hükümetin de yatırımlarına ağırlık verdiğini biliyoruz. Artık veri merkezleri ve akıllı binaların olduğu lokasyonlardaki şebeke hem enerji, hem verimlilik hem de yedekleme açısından oldukça yüksek seviyeye çıkmış durumda. Bizim üzerinde çalıştığımız nokta ise bu şebekelerden başlayıp akıllı binalara, veri merkezlerini de kapsayan kısmı yönetmek. Bunu yönetirken de sektörde üretimden gelen tecrübelerimizle kurduğumuz profesyonel hizmet bölümümüz aslında şebekeden itibaren verimli altyapılar planlıyor. Bu projeleri planlayıp fiziksel katmanda tasarım yapıyoruz ve yine fiziksel katmanda verimli altyapılar için omurga network katmanını da düşünüp referans mimarilerle tasarım yapabiliyoruz.

service steps in. We provide consulting and design services independently of product and brand in the physical layer. We know that government gives weight to investments especially within the scope of energy efficiency. Now, network has risen to a very high level in locations, where data centers and smart buildings are located, in terms of energy, efficiency as well as back up. Our point is to manage the part beginning from these networks to smart buildings and data centers. In fact, our professional service department, which we established with our experience based on production, plans efficient infrastructure beginning from the network.

TELEKOM DÜNYASI: Sektörde hizmet veren yerli firmalar da var. Sizin gözünüzden Türkiye pazarının mevcut durumu nasıl?

TELEKOM DÜNYASI: There are local companies serving the industry. What do you think about the current state of Turkish market?

COŞKUN YILDIZ: Fiziksel katman pazarında Türkiye’nin gelişimini çokr ahatlıkla görebiliyorsunuz. 1998, 2001 krizlerinde bile bu pazarın büyümesi durmamıştır ve yüzde çift haneli rakamlarla büyümeye devam etti. Çünkü artık fiziksel katman bütün sektörlerde var. İlginç bir noktada Türkiye’nin inşaat firmalarının bölge ülkelerinde çok başarılı projeler yapması. Fiziksel katman pazarıdaki firmalar yalnızca Türkiye’de değil Türk inşaat firmalarının bölge ülkelerindeki projelerinin de altyapısını yapıyorlar. Dolayısıyla Türkiye zaten büyüyen bir ülke ve çevre ülkelerdeki pazarlardan da yararlanıyoruz. Bu ülkelerinde başında da Rusya, Türkiye Cumhuriyetleri, Dubai ve Afrika geliyor.

COŞKUN YILDIZ: In the physical layer market, development of Türkiye is seen easily. The growth of market did not stop even in the crisis of 1998 and 2001, and the market continued to grow with double-digit rates of growth. Because physical layer exists in all sectors now. There is an interesting point here: Turkish construction companies make very successful projects in the region. Companies in the physical layer market provide infrastructure of the projects not only in Türkiye, but also in countries where Turkish construction companies make investments. Therefore, Türkiye is already a growing country and we also benefit from the markets in in neighboring countries; especially Russia, Turkish Republics, Dubai and Africa.

We plan and design these projects at the physical layer and we are also able to design with reference architectures by considering backbone network layer for efficient infrastructure.

TELEKOMDÜNYASI2011EKİM

57


ÖZEL HABER

AVRUPA KAMU POSTA İŞLETMECİLERİ BİRLİĞİ (POSTEUROP) 2011 YILI GENEL KURUL TOPLANTISI İSTANBUL'DAYDI

A

vrupa Kamu Posta İşletmecileri Birliği (POSTEUROP) Genel Kurul Toplantısı 12-13 Ekim tarihinde PTT’nin evsahipliğinde11 ülkeden 26’sı yönetici pozisyonunda olmak üzere 124 katılımcı ve 47 ülkenin temsilcisinin katılımıyla İstanbul Hilton Oteli Kongre Merkezi’nde gerçekleştirildi. İki gün süren uluslararası toplantıya birinci gün, PTT Genel Müdürlüğünden, PTT Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdür Osman TURAL, Yönetim Kurulu Üyesi ve Genel Müdür Yardımcısı Özay ATBAŞ, Basın Yayın ve Halkla İlişkiler Müşaviri Ümit YEŞİLDAĞ, Posta ve Telgraf Dairesi Başkanı Mustafa SORAN, Kargo ve Lojistik Dairesi Başkanı Cem HOCAOĞLU, Uluslararası İlişkiler Dairesi Başkanı Cemal DİNÇER ile Şube Müdürü Candan ŞENYÜZ katıldılar. Kurul Toplantısının açılış konuşmalarını ise POSTEUROP Yönetim Kurulu Başkanı Jean-Paul Forceville, POTEUROP Genel Sekreteri Botond Szebeny ve PTT Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Osman Tural yaptı. Genel Kurulun bu yılki teması “Daha İyisi için Değişim” olarak belirlendi.

sektöründeki faaliyetlere, yeni stratejiler oluşturmak suretiyle yön verilmektedir. Dünyada her şey değişiyor. Değişmeyen tek şey değişimin kendisidir. Biz de kurum olarak bu değişimlere en hızlı şekilde ayak uyduruyoruz. Türkiye, bulunduğu coğrafyada etkin görevler üstlenebilmek amacıyla posta alanında son teknolojiyi uygularken, sektörde ortaya çıkan gelişmeleri de yakından takip etmektedir. Gerek POSTEUROP gerekse UPU üyesi diğer ülkeler ile sıkı işbirliği içinde olan ülkemiz, mevzuat uyumuna büyük önem vermektedir. Bu çerçevede ülkemizde, posta sektöründe rekabeti teminat altına alacak ve sektörü modern bir düzenleyici sisteme kavuşturacak bir ulusal düzenleyici birim oluşturularak Türkiye’de posta sektörünün kademeli, aşamalı ve AB posta direktifleriyle uyumlu bir şekilde serbestleştirilmesini, posta tekelinin belirli limitlere çekilerek evrensel posta hizmetini sağlamakla yükümlü kılınan Türk posta idaresinin görev, yetki ve sorumluluklarının yeniden belirlenmesini sağlayacak olan yeni kanun tasarısı çalışması tamamlanmış olup yakın zamanda yasalaşması beklenmektedir.”

DEĞİŞMEYEN TEK ŞEY DEĞİŞİMİN KENDİSİDİR

Günümüzde dünyada yaşanan dönemin “ Bilg, teknoloji ve iletişim çağı” olarak adlandırılması gerektiğini ifade eden Tural devamında: “Giderek küreselleşen sektörümüzde yaşanan yenilikler, müşteri beklentileri, pazardaki serbestleşme ve artan rekabet şartları da göz önüne alınarak posta hizmetlerinin günün koşullarına uygun olarak verilmesini zorunlu kılmaktadır. Bu bağlamda, ülkelerimiz arasındaki posta-kargo lojistik ağının en son ihtiyaçları karşılayacak şekilde yapılandırılması kaçınılmaz bir gereklilik olup yoğun bir işbirliğini gerekli kılmaktadır. İnsanlığın refahının sürekliliğinin, ortaya konan projelerin sosyal sorumluluk taşımasına, alternatif enerji kaynaklarına yöne-

PTT Genel Müdürü Osman Tural yaptığı açılış konuşmasında değişmeyen tek şeyin değişim kendisi olduğunu ve kurumlar kendilerini bu değişime uyum sağlama konusundaki başarıları kadar var olmaya devam edeceklerini belirtti. Genel Müdür Osman Tural konuşmasını şöyle sürdürdü: “Bilindiği üzere, teknolojik gelişmeler, diğer alanlarda olduğu gibi haberleşme alanında da önemli değişimlere yol açmakta ve bunun doğal bir sonucu olarak da posta

58

TELEKOMDÜNYASI2011EKİM


abstract

A

vrupa Kamu Posta İşletmecileri Birliği (POSTEUROP) Genel Kurul Toplantısı 12-13 Ekim tarihinde PTT’nin evsahipliğinde11 ülkeden 26’sı yönetici pozisyonunda olmak üzere 124 katılımcı ve 47 ülkenin temsilcisinin katılımıyla İstanbul Hilton Oteli Kongre Merkezi’nde gerçekleştirildi. Açılış konuşmalarını POSTEUROP Yönetim Kurulu Başkanı Jean-Paul Forceville, POSTEUROP Genel Sekreteri Botond Szebeny ve PTT Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Osman Tural yapılan Genel Kurulun bu yılki teması “Daha İyisi için Değişim” olarak belirlendi. Genel Kurul’un ikinci günü ise Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım’ın konuşması ile başladı. Oturumların devam ettiği iki gün boyunca, Avrupa Birliği bünyesinde posta alanında geleceğe dönük planlar ile yapılan tüm değişiklikleri yakından izleyerek ve üyelerini bu konuda bilgilendirerek uyum sürecinin daha hızlı işlemesi açısından Avrupa Birliği ile ilişkilerin hız kazandığı günümüzde oldukça faydalı olduğu konusunda ülke temsilcileri görüşlerini bildirdiler.

G

eneral Meeting of European Public Postal Operators (POSTEUROP) is organized October 12-13 at İstanbul Hilton Hotel Congress Center with home ownership of PTT and participant of 124 attendees and representative of 47 countries including 26 managers from 11 countries. Opening speech of the General Meeting was made by POSTEUROP Board Chairman Jean-Paul Forceville, POSTEUROP General Secretary Botond Szebeny and PTT Board Chairman and General Manager Osman Tural and theme of the General Meeting was “Change for the Better” in this year. Second day of the General Meeting started with speech of Transportation, Maritime and Communications Minister Binali Yıldırım. During two days when sessions were continued, country representatives shared opinion about importance of forward planning in the field of postal within the body of European Union, following all changes closely, informing members about the issue in terms of adjustment process in today when relations with European Union gained the speed.

TELEKOMDÜNYASI2011EKİM

59


ÖZEL HABER

nilmesine, artan nüfusun ihtiyacının çok daha az kaynak harcayarak karşılanmasını sağlayacak, yeni keşiflere, yeni projelere ve yeni metodlar üretilmesine bağlı olduğu herkesin malumudur.” Osman Tural sözlerine son verirken : ”Bu yılki genel kurulun teması olan “daha iyi için değişim”e uygun olarak, bizler de PTT olarak bu dönüşüm çalışmaları kapsamında, ürün çeşitliliğimizi, gelir kaynaklarımızı ve kalite koşullarımızı sürekli arttırmaya yönelik projeleri hayata geçirmek, günün rekabet koşullarına ve gelişen teknolojiye ayak uydurarak müşteri beklentilerini karşılayacak şekilde hizmet vermek için büyük bir çaba içerisindeyiz” diye konuştu. BİNALİ YILDIRIM: “BAĞIMSIZLIK ALINAN KARARLARDA ADİL OLMAKTIR” Toplantının ikinci günü olan 13 Ekim tarihinde Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım da toplantıya katılararak bir konuşma gerçekletirdi. Genel Kurul toplantısında alınan kararlara itirazı ya da fikri olanın toplantıs esnasında söylemesi gerektiğini vurgulayan Yıldırım sözlerine : “Bu önemli toplantıda dünya posta hizmetleriyle ilgili hemen hemen bütün beyin takımı burada. Dolayısıyla bahane arayacak birşey yok. Ne konuşacaksanız, hepsini burada konuşacaksınız, karara bağlayacaksınız, ‘Efendim ben yoktum, ben katılmamıştım, bunları ben duymadım’ diye bir mazeretiniz de yok. Düzenleme için ne konuşacaksak burada konuşacağız” şeklinde devam etti.

60

TELEKOMDÜNYASI2011EKİM

Türkiye’de posta tekelinin hali hazırda mevcut olduğunu dile getiren Bakan Yıldırım, “Ama fiili duruma bakarsanız, bizim posta idaremiz kamu mevzuatı dahilinde çalıştığı için her yere yetişmekte, hizmet vermekte gereken esnekliği gösterememektedir. Boşluk derhal birileri tarafından dolduruluyor. Şu anda belki 200-250 tane PTT ile birlikte bu işleri yapan büyük, küçük kuruluş var. Ama fark ne? Fark, bir yerde 171 yıllık geçmişi, ismi olan bir PTT var. Diğer yandan da bugün kurulan, bir hizmeti yerine getirdikten sonra da faaliyetine son veren şirketler var. Burada şunu anlatmaya çalışıyorum, buradaki en büyük fenomen, muamma şudur, bir yandan kamunun sınırlamalarına dahil olacaksınız, kuralları ihlal etmeyeceksiniz, bir yandan da özel sektörün esnekliğinde iş yapacaksınız. Bu iki güzellik bir arada olmuyor. Ya kamuda bu esnekliği sağlayacak, genel bir düzenlemeye gitmek lazım, çünkü hizmetin kamusu özeli olmaz, hizmet vatandaşa yapılıyor. Vatandaş hizmeti en iyi, en hızlı şekilde, en az olumsuzlukla hizmeti getirene her zaman kucağını açar. Dolayısıyla yarış haksız rekabetle, korumacılıkla değil, yarış hizmet kalitesiyle olmalı ister kamu, ister özel olsun” diye konuştu. Yapay düzenlemeyle bir yere varılamayacağını söyleyen Yıldırım, “Herşey tabiatına uygun olmalı. Şu anda o noktaya geldik. Yasamızı da hazırladık. Zannediyorum, bir ay içerisinde biz bu düzenlemeyi yapmış olacağız ve böylece aslında fiili durumu, resmi hale dönüştürmüş olacağız. Bundan sonra da tabi posta denetleme tarafında ağırlık koyacağız. Kamudan kaynağını kullanan hiç bir kurum gerçek anlamda bağımsız olamaz. Olması da icab


etmiyor. Düzenleyici kurumları bazı ülkeler veya bazı insanlar ‘Efendim biz bağımsız kurumuz’, geç bunu. Bağımsızlık yapacağın işlerdedir, alacağın kararlarda adil olmandır, bağımsızlık budur” diye konuştu. Yıldırım PTT’nin Tekel hakkının kaldırılmasına yönelik olarak ise: “Kendi görev alanlarıyla ilgili adil kararlar almaları sektörün sağlıklı serbestleşmesi ve rekabet içerisinde hizmetleri kaliteli bir şekilde sürdürebilmesidir. Bağımsızlık bu konuda sınırlıdır. Bağımsızlık deyince mutlak bağımsızlık anlaşılmasın. ‘Bize hükümet karışamaz, kimse karışamaz’ şekilde düşünüyorlardı ilk kurulduğu yıllarda. Böyle bir hava vardı, şimdi herkes işin doğrusunu öğrendi. PTT’nin serbestleşmesiyle ilgili Tekel hakkının kaldırılması konusunda çalışmalarımız uzun süre devam ediyordu. Bu çalışmalar aşağı, yukarı bizim açımızdan tamamlandı. Yapacağımız iş PTT’nin özelleştirilmesi değil, PTT’nin Tekel hakkının kademeli olarak

kaldırılmasıdır. İkincisi de PTT’nin KİT yapısını daha esnek hale getirilmesidir” dedi. Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım konuşmasına şu sözlerle son verdi: “Telefon ve iletişimin gelişmesi nedeniyle geleneksel hizmetlerini kaybediyorlar. Orada bir gerileme söz konusu. Bunun yanında gelecek ve gelenekseli birleştirerek aynı etkinliği sürdürebilirler. Türkiye Posta İşletmeleri PTT’yi Telekom’dan ayırarak, çok güzel bir iş yaptı. PTT, Telekom’dan ayrıldıktan sonra ayda 2 milyon işlem yaparken, şimdi PTTBank faaliyete geçtikten sonra ayda 23 milyon işleme çıktı. 170 farklı kuruluşla bir o kadar da farklı posta gönderi işlemlerini yapıyor. Yani iş yapmak isterseniz, yapacak çok iş bulabilirsiniz. Bin 4 yüz 44 yerleşim yerinde sadece PTT var. Başka banka yok. Oradaki işlemleri PTT yapıyor. Dolayısıyla PTT zararda idi, şimdi hem daha fazla hizmet üretiyor, hem de kamuya 200-250 milyon TL civarında kaynak aktarmış oluyor”

TELEKOMDÜNYASI2011EKİM

61


MİNİ RÖPORTAJ

PTT GENEL MÜDÜRÜ OSMAN TURAL: "PTT, BİR KAMU ŞİRKETİNE DÖNÜŞÜYOR"

62

TELEKOM DÜNYASI: Öncelikle toplantıyla igili bilgi alabilir miyiz? Biz bu yıl bu toplantıya ev sahipliği yapıyoruz. Toplantının kapsamı nedir?

TELEKOM DÜNYASI: Önceki konuşmalarınızdan yola çıkarak Kosova’nın üyeliği konusunda ülkemizin bir hassasiyeti olduğunu söyleyebilir miyiz?

OSMAN TURAL: 49 Avrupa Kamu Posta işletmesinin üye olduğu Posteurop denen bir oluşum var ve bu Posteurop’un genel kurulu bu yıl burada yapılıyor. Bu genel kurul 1999 yılında da Türkiye yapılmıştı. Genel kurul toplantılarının dışındaki tüm topantılarımızı ve çalışma gruplarımızı İstanbul’da ve ülkemizin farklı bölgelerinde yapıyoruz. Türkiye Avrupa ülkeleri ile kıyaslandığında bu tür oluşumlara çok daha rahat çok daha güzel bir şekilde ev sahipliği yapma imkanına sahip bir ülke konumundadır. Biz de uluslararası ilişkilerimizde ülkemizin bu konumunu en iyi değerlendirecek şekilde yapabilecek olduğumuz her türlü ev sahipliğine aday oluyoruz. Posteurop Genel Kurul toplantısının İstanbul’da yapılması da bu tür bir oluşumun sonucunda gerçekleşmiştir. Üye olan 47 ülkeden 43 ülke fiilen geri kalan 4 ülke de diğer ülkelere yetki vermek suretiyle katılmış bulunuyor.

OSMAN TURAL: Biz Kosova’yı üye olması konusunda her zaman destekliyoruz fakat elbette ki belirli kurallar var. Birleşmiş Milletler üyesi olan ülkeler bu oluşuma üye olabiliyorlar. Kosova’nın bu yönde bir başvurusu var ve biz de destekliyoruz. Fakat ne yazık ki Birleşmiş Milletler üyeliği kabul edilmeden Posteurop üyeliği kabul edilmiyor.

TELEKOMDÜNYASI2011EKİM

TELEKOM DÜNYASI: Bu Genel Kurul’da bütçeler konuşuluyor. Her üyenin katkısı üzerinde duruluyor. Bu katkılar nasıl değerlendiriliyor? OSMAN TURAL: Her üye ülkenin duruma göre belirlenmiş bir derecelendirmeler var ve bu derecelendirmeye göre her üyenin katkı payı söz konusu. Posteurop denen oluşum kendi organizasyonel yapısı var ve teknik destek birimler, idari birimleri ve çalışma grupları var. Bu katkılarla


Posteurop organizasyonel anlamda destek sağlıyor. Yalnız bu destek maddi anlamda bir destek değil daha çok uzman desteği oluyor.

günümüzdeki problemleri halledecek hem de ileride neler yapabilirizi görebilmek amacıyla farklı projelerimizi uygulamaya koyarak varlığımızı ve hizmetlerimizi sürdürüyoruz.

TELEKOM DÜNYASI: Diğer ülkelerdeki PTT kuruluşları ile kıyasladığımızda bizim şu andaki durumumuz hangi aşamada? Siz bir kamu iktisadi teşekkülünden bir şirkete dönüşüm yaşıyorsunuz. Diğer PTTlerde bu durum nasıldır?

TELEKOM DÜNYASI: Özellikle bankacılık alanında önemli adımlar attınız. En son Denizbank ile bir anlaşma yaptınız ve bunun yanında hızlı geçiş projeniz de mevcut. Tüm bunlar baktığımızda PTT’nin büyük bir dönüşüm içerisinde olduğunu görüyoruz. Bu konulardan biraz bahsedebilir misiniz?

OSMAN TURAL: Biz kamu şirketine dönüşüyoruz. Anonim şirket olmak ile özel şirket olmak her zaman karıştırılıyor. Anonim şirket özel şirket demek değildir. Biz kamu sermayeli şirkete dönüşüyoruz. Posta idaresi olarak biz dünya posta idareleri arasında önde gelen posta idarelerinden biriyiz. Biz Sayın Bakanımızın önderliğinde 8-9 senelik bir süreç içerisinde tüm Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme hizmetlerinde olduğu gibi bir noktadan daha iyi bir noktaya gelmiş durumdayız. Fakat katetmemiz gereken uzun mesafeler var önümüzde. Burada önemli olan hem uluslararası anlamda hem de ulusal düzeyde müşteri memnuniyetini, müşteri beklentilerini karşılayacak şekilde hem hizmet çeşitliliğimizi arttırmak hem de öncül hizmetlerdeki kaliteyi arttırmamızdır. Biz bu anlamdaki çalışmalarımızı belirlemiş olduğumuz stratejik plan çerçevesinde gerçekleştiriyoruz. Kamuda pek alışılmış olmasa da bir dışarıdan bir şirket ile anlaştık ve bizi, bizden ekonomik anlamda ileri ve geri olan tüm ülkeleri araştırmak suretiyle kendimize bir strateji belirledik. Bu stratejiler çerçevesinde de kendimize projeler ürettik ve şuanda bizim ileriye yönelik 30-40 yıl içerisinde uygulamaya koyacak olduğumuz projeler deadlineları belirlenmiş bir şekilde sıralanmış durumdalar. Dolayısıyla ileriye yönelik planlar yapabiliyoruz. Önemli olan da bir kuruluşun geleceği görerek planlar yapabilmesidir. Günübirlik yaşamak yerine hem

OSMAN TURAL: Aslında tüm bu hizmetler geç kalmış durumda. Biz geç kaldığımız hizmetleri hızlı bir şekilde uygulamaya koymaya çalışıyoruz. Fakat bazı hizmetlerimiz de tamamen yeni. Örneğin; hızlı geçiş sistemi hizmeti dünya posta idarelerinin hiçbirinde olmayan bir hizmet. Biz henüz servisi faaliyete geçirmeden farklı ülkelerden bu sistemi nasıl yaptığımıza dair sorular almaya başladık. Bu sistemi kurmanın üzerinde konuşurken hizmet satın aldığımız kurum ve kurululara da bu sistemi posta ile birikte kurabildiğimiz taktirde çevre ülkelere de örnek olabileceğimiz düşüncesiyle hareket ettik. Bunun yanında debit kart şeklinde kredi kartı çıkardık. Kredi kartı formatındaki kredi kartımızı da bir iki ay içerisinde çıkarmış olacağız. Yine e-ticaret ile ilgili bir çalışmamız var. Elektronik ticaret portföyü oluşturuyoruz. Kendi internet sitemizde ismini henüz belirlemediğimiz fakat herkesin aklında kalabilecek e-PTT gibi bir isim ile hem satış yapmak isteyenlere hem de satın almak isteyenlere güvenli bir online alışveriş merkezi eklinde bir platform oluşturuyoruz. Zaten hizmet yelpazemizde bulunan alınan ürünlerin taşınması ve ödeme sistemlerini buluşturup bunları da müşterimize bir alışveriş platformu üzerinden sunmuş olacağız. Mevcut sistemlerimizden insanlarımızın daha çok yararlanması için her türlü oluşumu gerçekleştirmeye çalışıyoruz.

POSTEUROP NEDİR? “Posta ve Telekomünikasyon İdareleri Avrupa Konferansı” (CEPT)’ nın 1992 yılından itibaren yeniden teşkilatlanması sonucu “Avrupa Kamu Posta İşletmecileri Birliği (POSTEUROP)” adı altında 49 Avrupa Kamu Posta İşletmecisinin üye olduğu yeni bir “Posta İşletmesi Birliği” kurulmuştur. Sadece CEPT üyesi ülkelerin Kamu Posta İşletmecilerinin katılabildiği bu Birliğe Teşekkülümüz de üye bulunmaktadır. Kendisine özgü bir statü ve iç tüzük ile yönetilen PostEurop’un başlıca amacı; Avrupa Kamu Posta İşletmecilerinin görüşlerini geliştirmek ve uluslararası platformda temsil etmektir. Bu çerçevede, posta işlemlerini iyileştirmek ve kolaylaştırmak, posta hizmetlerini modernize etmek, Avrupa Posta İdareleri arasında işbirliğini güçlendirmek, müşteri ihtiyaçlarına daha çabuk cevap verebilmek amacıyla piyasa gelişimini izlemek, hizmet kalitesi normlarını sağlamak ve uygulanmasını kontrol etmek, küçük birlik sıfatıyla Dünya Posta Birliği çalışmalarına katılmak ve dünya çapında daha etkili bir posta prosedürü oluşturmak, birlik dışındaki kuruluşlarla temas kurmak, üye ülkelerle bilgi alış verişinde bulunmak, etkililiği, verimliliği ve kalite/ücret ilişkisini iyileştirmek için alınan önlemleri desteklemek amaçları arasında bulunmaktadır. Avrupa Kamu Posta İşletmecileri Birliği (PostEurop), 11 üye ülkeden oluşan Yönetim Kurulu, Bir Genel Sekreter, Proje Yöneticileri ve Büro çalışanlarından oluşan sekretaryası bulunmakta olup, ayrıca Birlik bünyesinde çeşitli Çalışma Grupları ve Proje Grupları faaliyet göstermektedir.

TELEKOMDÜNYASI2011EKİM

63


TD HABER

BİLGİ VE İLETİŞİMİN 3 YILLIK YOL HARİTASI AR-GE’DE ULUSLARARASI İŞBİRLİĞİNE GİDİLECEK, FİBER ALTYAPI DESTEKLENECEK, E-DEVLETTE ŞEFFAFLIK SAĞLANACAK 3 YEARS ROAD MAP OF INFORMATION AND COMMUNICATION INTERNATIONAL COLLABORATION WILL BE MADE ON R&D, FIBER INFRASTRUCTURE WILL BE SUPPORTED, TRANSPARENCY WILL BE SUPPORTED ON E-GOVERNMENT

H

T

Orta Vadeli Programda, Ar-Ge ve Yeniliğin Geliştirilmesi alanındaki yol haritasına yer verilirken, “Ar-Ge çalışmalarının ürüne dönüşmesi ve rekabet gücüne katkısının artırılması sürecinde önemli rol üstlenen özel sektörün, yenilik yeteneğini artırmak, bilim ve teknolojide yetkinleşmek ve bu yetkinliği ekonomik ve sosyal faydaya dönüştürmek bilim ve teknoloji politikasının temel amacıdır. Ar-Ge ve yenilik kapasitesinin güçlü olduğu alanlarda hedef odaklı, ivme kazanılması gereken alanlarda ihtiyaç odaklı ve diğer alanlarda yaratıcılığın destekleneceği tabandan yukarı yaklaşımlar hayata geçirilerek dışa bağımlılığın azaltılmasına, yerli teknolojik yeteneklerin geliştirilmesine ve bu yeteneklerin ürüne dönüştürülmesine katkı verilecektir” denildi.

In the Medium-Term Program (OVP), road map for Development of R&D and Innovation take place and it is expressed: “To increase innovation ability of private sector which has important role transformation of R&D activities to product and increase contribution of R&D activities to competitiveness, to be competent in science and technology and to transform this competence to economic and social benefit is the main purpose of science and technology policy. Contribution will be supported to develop domestic technologic abilities and transform these abilities to product, decrease foreignsource dependency by bringing bottom-up approaches which will be target-focused in fields where R&D and innovation capacity are strong, will be need-focused in fields which have to gain speed and creativeness will be supported in other fields.“

ükümet, 2012-2014 yıllarını kapsayan yeni Orta Vadeli Program’ı (OVP) açıkladı. Resmi Gazete’de yayınlanan programda, Ar-Ge ve yenilikçilik, bilgi ve iletişim teknolojileri ile e-devlet alanındaki hedeflere yer verildi.

AR-GE’DE ULUSLARARASI İŞBİRLİĞİ OVP’de Ar-Ge ve yenilikçilik alanındaki hedefler şöyle belirlendi: “Ulusal yenilik sistemindeki aktörler arasında işbirliği geliştirilecek, özel kesimin sistem içerisindeki etkinliği artırılacak ve bu alanda uluslararası işbirliği geliştirilecektir. Başta KOBİ’ler olmak üzere, özel kesimin Ar-Ge kapasitesi ve Ar-Ge’ye olan talebinin artırılması sağlanacak, yenilik tabanlı girişimcilik desteklenecek. Özel sektör ile üniversiteler ve araştırma kurumları arasındaki işbirliğini geliştirmeye

64

TELEKOMDÜNYASI2011EKİM

he Government has announced new Medium-Term Program (OVP) including years of 2012-2014. In the program which is published on Official Gazette, targets in the field of R&D and innovativeness, information and communication technologies, e-government are specified.

INTERNATIONAL COLLABORATION ON R&D Targets in the field of R&D and innovativeness are determined in OVP as follows: “Collaboration will be created between players in national innovation system, gear of private parties will be moved in the system and international collaboration will be created in this field. It will provide R&D capacity of private sector and especially SMEs will be increased and demand for R&D will be increased, innovation-based entrepreneurship will be supported. Programs


yönelik programlar ve rekabet öncesi Ar-Ge işbirlikleri ile yenilik tabanlı rekabetçi kümelenme çalışmaları desteklenecek. Araştırmacı insan gücü, özel sektörün ihtiyaçları da dikkate alınarak nitelik ve nicelik yönünden geliştirilecektir. Araştırma alt yapılarının etkin kullanımı sağlanacak.”

intended for develop collaboration between private sector, universities and research companies, pre-competition R&D collaborations and innovation-based competitive clumping activities will be supported. Researcher labor force will be improved qualitative and quantitatively by considering needs of private sector. Efficient use of research infrastructure will be provided.”

FİBER ALTYAPI DESTEKLENECEK FIBER INFRASTRUCTURE WILL BE SUPPORTED OVP’de Bilgi ve İletişim Teknolojilerinin Yaygınlaştırılması alanındaki hedeflere de yer verilirken, “Bilgi ve iletişim teknolojilerinin yaygın ve etkin kullanımıyla bilgi toplumuna dönüşüm sürecinin hızlandırılması temel amaçtır” denildi. Raporda, bu alandaki hedefler şöyle sıralandı: “Bilgi toplumu politika ve stratejileri yenilenecek, bunların etkin bir şekilde koordinasyonu, uygulanması ve sonuçlarının izlenmesi sağlanacaktır. Bilgi ve iletişim teknolojileri altyapısının geliştirilmesi amacıyla elektronik haberleşme sektöründe alternatif altyapı ve hizmetlerin sunumuna önem verilerek sektörde rekabet ortamı geliştirilecektir. Elektronik haberleşme sektörüne ilişkin düzenlemeler değişen teknoloji ve pazar yapısının ortaya çıkardığı ihtiyaçlar doğrultusunda güncellenecek, düzenlemelerin zamanında ve etkin şekilde uygulanması sağlanacaktır. Fiber optik şebeke altyapısının geliştirilmesi amacıyla yerel yönetimler ile şebeke altyapısı kuran ve işleten kuruluşların desteklenmesi yönünde çalışmalar yürütülecektir. Bilgi ve iletişim teknolojileri altyapısındaki bölgesel farklılıklar azaltılarak, toplumun tüm kesimlerinin genişband teknolojileri başta olmak üzere bilgi ve iletişim teknolojilerine uygun maliyetlerle erişimi artırılacaktır. Bireylerin bilgi ve iletişim

Targets in the field of extending of Information and Communication Technologies took a place in OVP and it is stated: “Acceleration of transition to information society process is the main purpose by using information and communication technologies widely and effectively.” Targets in this field are specified in the report as follows: “Information society policies and strategies will be renewed, efficient coordination, application of those and monitoring results will be provided. Competition environment will be created by giving importance to alternative infrastructure and service delivery for the purpose of developing information and communication technologies infrastructure. Regulation related electronic communication sector will be updated in direction of need which arising out of changing technology and market structure, efficient and timely use of these regulations will be provided. Studies will be carried out in order to support to local governments and institutions which set up and operate network infrastructure with the purpose of developing fiber optic network infrastructure. Access of every segment of society to especially broadband technologies and information and communication technologies with relevant costs by reducing regional differential on information and

TELEKOMDÜNYASI2011EKİM

65


TD HABER

teknolojilerini etkin kullanımını sağlamak ve sayısal uçurumu azaltmak amacıyla yürütülen projelerin koordineli bir biçimde ulusal bir program çerçevesinde uygulanması sağlanacaktır. Uydu teknolojileri alanında ulusal yetkinliğin güçlendirilmesi ve milli uydu imal edilmesine yönelik çalışmalar yoğunlaştırılacaktır. Bilgi ve iletişim teknolojileri sektöründe kamu alımları, sektörün gelişimini destekleyecek ve yerli katma değeri artıracak bir politika aracı olarak kullanılacaktır. Bilgi teknolojileri sektörünün ihtiyaç duyduğu uzmanlık alanlarında nitelikli insan kaynağı geliştirilecektir. Bilgi ve iletişim teknolojileri sektöründe Ar-Ge faaliyetlerini ve sektörün yurtdışına açılımını desteklemek üzere çalışmalar yürütülecektir. Posta sektörü kalite, güvenilirlik ve erişilebilirlik esasları çerçevesinde ve rekabetçi bir anlayışla yeniden yapılandırılacak ve sektörde etkin düzenleme ve denetim sağlanacaktır. Uluslararası yükümlülükler dikkate alınarak yayıncılık sektörü geliştirilecektir.” ŞEFFAFLIK GÖZETİLECEK

66

communication technologies infrastructure. Application of projects which are carried out in order to provide people to efficient use information and communication technologies and reduce digital divide, will be provided within the national framework coordinately. Studies intended for strengthen national competence in the field of satellite technologies and develop national satellite will be intensified. Public acquisition will be use as political tool which support development of the sector and create new added value in the field of information and communication sector. Qualified human resource will be trained professional fields which is required for information technologies sector. Studies will be carried out in information and communication sector in order to support R&D activities and sector to expand overseas. Postal sector will be restructured within the basis of quality, reliability and accessibility and with competitive approach and efficient arrangement and inspection will be provided in the sector. Publishing sector will be improved by considering international obligations.” TRANSPARENCY WILL BE PROTECTED

e-Devlet Uygulamalarının Yaygınlaştırılmasına da önem verileceğinin kaydedildiği programda, “Vatandaş ve iş dünyasının gereksinimleri doğrultusunda çeşitli kanallardan bütünleşik hizmet sunumunun sağlanacağı bir e-devlet yapısının oluşturulması temel amaçtır” denildi. Raporda, bu alandaki hedefler şöyle sıralandı:

In the program it is stated that importance will be given to also extending of e-Government Applications, is expressed: “Creating e-government structure which will offer integrated services by different channel by considering needs of people and business world, is the main purpose.” Targets in these fields are specified in the report as follows:

“e-Devlet proje ve uygulamaları bütüncül ve bilgi paylaşımını esas alan bir anlayışla koordine edilecektir. e-Devlet uygulamalarının hayata geçirilmesi için gerekli temel bilgi sistemleri ile ortak altyapı ve hizmetler geliştirilecektir. Kamu hizmetlerinin elektronik ortama taşınmasında iş süreçleri; idari ve mali yüklerin azaltılması, mükerrerliklerin giderilmesi ve birlikte çalışabilirliğin sağlanması yönünde iyileştirilecektir. e-Devlet uygulamalarında kullanıcı odaklılık, kullanıcı memnuniyeti, kişisel bilgi mahremiyeti, bilgi güvenliği, katılımcılık ve şeffaflık gözetilecektir.”

“E-Government project and applications will be coordinated with integrated approach on the basis of information sharing. Required main information systems and common infrastructure and systems will be developed in order to bring e-government applications into action. Business processes on moving public services to electronic environment will be enhanced in direction of reducing administrative and financial burden, removing repetition and providing interoperability. Customer facility, customer satisfaction, personal privacy, information security, participation and transparency will be important on e-Government applications.”

TELEKOMDÜNYASI2011EKİM


TD HABER

GSM BANTLARI 3G HİZMETİ İÇİN DE KULLANILACAK, MALİYET DÜŞÜRÜLECEK GSM BAND WILL BE USED FOR ALSO 3G SERVICE, COST WILL BE REDUCED

B

I

BTK, konuya yönelik bir yayınlarken, kararda, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı’nın konuya yönelik bir yazı yazdığı belirtildi. Kararda, “GSM hizmetleri için tahsis edilen frekansların, GSM işletmecilerine tahsisli olduğu sürece 3G hizmetleri için de kullanılması” ifadesine yer verildi. Kararda, söz konusu kullanıma başlanmasından geçmişte alınan, E-GSM bandından 2x8.6 MHz’lik frekansın tek paket halinde 900 MHz bandında 10 MHz’in altında frekansı olan GSM işletmecilerinin katılabilecekleri şekilde, 1800 MHz bandından da 2x15 MHz’lik iki paket frekansın 1800 MHz bandında frekansı olmayan GSM işletmecilerinin katılabilecekleri şekilde ihale edilebileceği kararı da anımsatıldı. Kararda, bu iki hususun, strateji önerisi olarak Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığına bildirileceği aktarıldı.

ICTA has published a decision related the issue and in the decision it is stated that Transportation, Maritime and Communications Ministry has wrote an article about the issue. In the decision the statement of: “To use frequencies allocated for GSM services, for 3G services during being allocated for GSM operators” took a part. In the decision it is reminded that it can be given out by contract as 2x8.6 MHz frequency band E-GSM 900 MHz band in a single package under the frequency of 10 MHz to participate in the GSM operators, two packages of 2x15 MHz in the frequency band 1800 MHz and 1800 MHz frequency band, the tender can be non-GSM operators to participate in. In the decision, it is stated that these two cases will be informed to Transportation, Maritime and Communications Ministry as strategy suggest.

ilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK), GSM bantlarının 3G hizmetlerinin sunulması için de kullanılması için çalışma başlattı. Konuya ilişkin olarak bir üst kurul kararı da alan BTK, GSM hizmetleri için tahsis edilen frekansların, GSM işletmecilerine tahsisli olduğu sürece 3G hizmetleri için de kullanılabileceğine işaret etti. BTK, ülke kaynaklarının daha etkin kullanılması ve 3G hizmetlerinin daha düşük maliyetle sunulması için böyle bir çalışma başlattığını kaydetti.

Öte yandan BTK, 2012 yılı iş planı taslağında da bu konuya değinerek, “Ülke kaynaklarının daha etkin ve verimli kullanılması, işletmecilerin 3G hizmetlerini daha düşük maliyetlerle sunabilmesi, tüketici refahının artırılması, yüksek kapasite gerektiren mobil genişbant hizmetlerinin kırsal bölgelerde daha hızlı yaygınlaşması, pazarın daha hızlı gelişmesinin temini ve ilgili AB düzenlemelerine uyum sağlanması amaçlanmaktadır” dedi. Çalışmanın, Aralık 2012 ayına kadar tamamlanması hedeflendi. BTK’nın plan taslağında, “Yenilikçi, yeni nesil, yakınsak hizmetlerin zamanında sunumuna yardımcı olacak düzenleyici çerçevenin temin edilmesi, piyasada ihtiyaç duyulan spektrumun endüstriyel yenilikçiliği kolaylaştıran ve cesaretlendiren biçimde ve zamanında, planlanması ve tahsisi, genişband şebekeler üzerinden elektronik haberleşme hizmetlerinin kullanımının yaygınlaştırılması” gibi hedeflere dikkat çekildi.

nformation and Communication Technologies Authority (ICTA) has started a study for using GSM band for also offering 3G service. ICTA has also made a decision for a supreme board related the issue and indicated that frequencies allocated for GSM service will be used for 3G services during being allocated for GSM operators. ICTA expressed that they started this kind of study in order to use country resources efficiently and offer 3G services with lower cost.

On the other hand, ICTA mentioned the issue in 2012 business plan draft and it is expressed: “It is aimed to use country resources efficiently, operators to offer 3G services at lower cost, increase consumer welfare, extend mobile broadband services which required high capacity, to countryside faster, provide improvement of the market rapidly and accord with related EU regulations.” It is aimed study to complete until December, 2012. In the ICTA plan draft, targets such as: “to provide regulating framework will help to offer innovative, new generation and convergent service in time, to plan and allocate spectrum needed in the sector as fascinating and encouraging industrial innovativeness and in time, to extend use of electronic communication services through broadband networks” stood out.

TELEKOMDÜNYASI2011EKİM

67


E-MAK@LE

“SİHİRLİ KUTUDAN AKILLI BELEDİYELER ÇIKIYOR…” “SMART MUNICIPALITIES COME OUT OF MAGIC BOX…”

Muzaffer Yıldırım Merhaba Sevgili Dostlar,

muzaffer.yildirim@ega.com.tr

Bir CeBIT rüzgarı daha geçti. 6-9 Ekim tarihleri arasında Beylikdüzü TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezi’nde düzenlenen CEBIT Bilişim Eurasia Fuarı ve CeBIT Sinerji Zirvesi’ne ilgi oldukça büyüktü. Geçen yıl oldukça sönük geçen Fuar ve Zirve, bu sene oldukça hareketliydi. Özellikle kamu katılımı hem stand sahibi hem de ziyaretçi olarak oldukça yüksekti. Daha önceki yıllarda olduğu gibi GSM operatörlerinin ilgi çeken gösterileri yoktu, bu nedenle halkın katılımı düşüktü ama teknoloji dostu bilişimcilerin çoğunluğu fuar alanındaydı. Bu sene geçen sene 20 TL olan fuar giriş ücreti yoktu, otopark ücreti enflasyona yenik düşerek 10 TL’den 12 TL’ye yükselmişti. Standlar daha ferahtı. İlginç promosyon pek fazla değildi ama sanıyorum promosyon açısından en çok ilgiyi arşivinden seçtiği özel eserleri CD olarak ücretsiz dağıtan TRT gördü.

Hello Dearest Friends, One more CeBIT wind passed. There was a very big interest in CeBIT Bilisim Eurasia Fair and CeBIT Synergy Summit held in Beylikdüzü TÜYAP Fair and Congress Center between 6-9 October. The fair and summit, are very lively this year in contrast to the last year. Especially public participation was very high in terms of booth owners as well as visitors. GSM operators did not organize interesting shows as in previous years; therefore participation of citizens was lower, but many tech-savvies were at the fairground. There was no entry fee this year in contrast to the last year, if you remember entry fee was 20 TL last year, but parking cost increased from 10 TL to 20 TL by succumbing to inflation. Booths were comfortably spacious. Interesting promotions were not much, but I think especially TRT drew attention by distributing free CDs of special works form its archives.

68

TELEKOMDÜNYASI2011EKİM


Fuara damgasını vuran firma AKOS (Akıllı Kentler Otomasyon Sistemi) projesini 7 ayrı konseptle sunan SAMPAŞ oldu. Neredeyse bir salonun tamamını kapatan SAMPAŞ, çözüm or takları ile birlikte yüzlere Belediyeyi ağırladı ve ürünlerini tanıttı. Ferah standları, firma isimlerinden çok ürünlerin ön plana çıkarıldığı tanıtımlarıyla SAMPAŞ herkesten tam not almayı başardı. Özellikle Sihirli (Akıllı) Kutu ürünü bugüne kadar birçok belediyenin yaşadığı soruna ilaç olacak. Belediyeler birçok ihtiyacı için farklı firmalardan farklı ürünler alıp bunları birlikte çalıştırmaya gayret ediyorlardı. Ancak bu sistemlerin entegrasyonu yapılmadığı için yönetimi oldukça zor, karmaşık altyapılarla mücadele etmek zorunda kalıyorlardı. İşte Sihirli Kutu, belediyelerin ihtiyaç duyduğu tüm çözümleri tek pakette toplayarak belediyelerin bu der tlerini or tadan kaldırıyor ve çok daha akıllı sistemlere sahip olmasını sağlıyor. SAMPAŞ’ın sunduğu ürünlere ilişkin haberi sizlerle paylaşıyorum : “AKOS Projesi, 7 ayrı konseptle CeBIT Bilişim Eurasia Fuarı’na katıldı. Sampaş A.Ş.’nin girişimi olan projede, Aktif Telekom, Arşivist&Dizayn, Bilsag, Bimser, Cadcorp, Collecturk, DCL, EGA, etcBASE, G-tech, IBM, Infotech, LuckyEye, Mobiltim, Oracle, poI Media, Microsoft, Türk Telekom, TürkVas gibi dev markalar yer alıyor!

The company that made its mark to the fair was SAMPAŞ offering SCAS (Smar t Cities Automation System) project with 7 different concepts. Covering almost the entire hall, SAMPAŞ enter tained hundreds of municipalities together with its solution par tners and introduced its products. SAMPAŞ got full marks from ever yone with its spacious booth and its introductions focused on products rather than company names. Especially Magic (Smar t) Box product will solve the problems experienced by many municipalities. Municipalities tr y to purchase different products from different companies and to r un these products together. However, the management of these systems is quite difficult since they are not integrated and therefore municipalities have to cope with complex infrastr uctures. Magic Box eliminates these troubles by collecting all these solutions in a single package and provides much more intelligent systems. I want to share the news about the products offered by SAMPAŞ: “SCAS Project par ticipated in CeBIT Bilisim Eurasia with 7 different concepts. In the project, which is the initiative of Sampaş Inc., giant brands including Aktif Telekom, Arşivist&Dizayn, Bilsag, Bimser, Cadcorp, Collecturk, DCL, EGA, etcBASE, G-tech, IBM, Infotech, LuckyEye, Mobiltim, Oracle, poI Media, Microsoft, Türk Telekom and TürkVas take par t!

TELEKOMDÜNYASI2011EKİM

69


E-MAK@LE

06-09 Ekim 2011 tarihleri arasında Tüyap Beylikdüzü’nde düzenlenen CeBIT Bilişim Eurasia’ya, 2000 m2’lik dev bir stantla katılan AKOS Projesi (Akıllı Kentler Otomasyon Sistemleri), bu yıl fuarda yeni geliştirilen 7 ayrı konsepti, uygulamalı olarak sergiledi. Kentliyle bütünleşen, vatandaşların isteklerini, mevcut ve potansiyel sorunlarını zamanında ve yerinde tespit eden, problem önceliklerini objektif kriterlerle belirleyen, bürokrasiyi azaltarak, çözümlerin üretiminde halkın da katılımını sağlayan; Şeffaf, Katılımcı, Üretken Belediyeciliği öne çıkarmak vizyonuyla başlatılan AKOS Projesi, Sampaş girişiminde dünya devi markalarla işbirliği yapılarak sürdürülüyor. Belediye hizmetleri artık “Sihirli Kutu”da. “Kutuda Belediyecilik” olarak adlandırılan sistem, belediyelerin tüm bilişim çözümlerini tek bir ürün içinde bir araya getiriyor. E-Devlet sistemleri ile entegrasyonu sağlanmış bir uygulama ve yazılımları içeren sistem, maliyet avantajı sağlıyor. 18 ayrı uygulamayı barındıran sihirli kutuda, “Veri Merkezi Donanımları, Veritabanı Yönetim Sistemi, İçerik Yönetimi, Vatandaş İlişkileri Yönetimi ve Elektronik Belge ve İmza Altyapısı’ndan; E-Belediye, SMS, E-İmar, Kent Rehberi ve Mezarlık Rehberi’ne dek çok geniş hizmet birimleri bulunuyor. AKOS projesi kapsamında fuarda tanıtılacak

70

TELEKOMDÜNYASI2011EKİM

SCAS Project (Smart Cities Automation Systems) participated in CeBIT Bilisim Eurasia, held in Tüyap Beylikdüzü between 6-9 October 2011, with a 2000 m2 booth. Newly developed 7 different concepts were demonstrated practically within the scope of SCAS Project. The vision underlying SCAS Project is to promote transparent, participatory, productive municipal work which is integrated with city, identifies existing and potential problems in time and place, determines the priorities of problem according to objective criteria, reduces bureaucracy and provide solutions with the participation of public. The project is being continued in cooperation with global giant brands under the guidance of Sampaş. Municipal services are now in “Magic Box.” The system, called “municipal work in the box”, brings all IT solutions of municipalities in a single product. System consists of application and software integrated with e-government systems and provides a cost advantage. The magic box including 18 different applications offers a wide range of service units in “Data Center Hardware, Database Management System, Content Management, Citizen Relationship Management, Electronic Document and Signature Infrastructure, e-municipality, SMS, e-zone, City Guide and Cemetery Guide. The second concept introduced


ikinci konsept: AKOSKart hizmeti oldu. Belediyenin vatandaşa vereceği AKOSKart hizmetine, vatandaş da katkıda bulunacak. Sağlık, sosyal yardım, ulaşım ve alışverişlerde kullanılacak ve anlaşmalı iş yerlerinde ödül puan kazandıracak olan bu kart ile yardıma muhtaç kişilere de nakdi ve ayni katkı sağlanacak. AKOSKart ile ayrıca vatandaşın istek, şikayet başvuruları, vergi borcu sorgulama/ödemelerini de tek bir noktadan yapılabilmesine imkan sağlanacak.

at the fair under SCAS project was SCASKart service. Citizens will also contribute to this service, provided by municipality. SCASKart will be used in health services, social welfare activities, transportation and shopping, and it will offer bonus when it is used in contracted stores. Financial aid and public relief will be provided to needy-indigent people. It will also be possible to make requests, complaints, tax liability queries and payments from a single point.

AKOS Projesi, belediyelerin gelir kalemlerini oluşturan birimlerini tek tek ele alarak, ilgili belediyenin önceki dönemlere nazaran kat be kat daha fazla gelir elde etmesini sağlayacak. AKOS, belediyelerin tüm şu şebekesi ve su sistemlerini gözleyerek entegre bir sistem ile su kullanımının optimize edilmesini ve su kaynaklarının korunmasını sağlayacak.

SCAS Project enables municipalities to achieve more revenue in comparison with the previous periods by considering each unit of municipalities that make up their revenue items. SCAS will ensure the optimization of water use and protection of water resources by means of an integrated system by observing all water network and water systems of municipalities.

Teknolojideki ilerlemeler, gelişmiş ağlar, akıllı sayaçlar, ayrıntılı bilgi işlem ve analitik ile dünyadaki su kaynaklarını daha akıllı bir şekilde yönetmek ve nehirlerden ve rezervlerden, evlerdeki pompalara ve borulara kadar tüm su ekosistemleri izlemek, ölçmek ve analiz etmek mümkün olabiliyor.

As a result of advances in technology, advanced networks, smart meters, detailed information processing and analytic, it is possible to manage water resources in the world and to monitor, measure and analyze all aquatic ecosystems from rivers and reservoirs to pumps and pipes in homes.

AB’nin bilişim alanındaki uygulama projelerinin desteklendiği “Bilgi ve İletişim Teknolojileri Politika Destek Programı (ICT PSP) 2011 yılı çağrısı kapsamında AKOS, belediyelerin AB fonlarından yararlanmasını sağlıyor. Ayrıca Sampaş ve Denizbank işbirliğiyle belediyelere AKOS projesi için finansman desteği veriliyor. Kentlerin Veri ve İşletme Hizmetleri de AKOS tarafından karşılanıyor.

Within the scope of 2011 announcement of Information and Communication Technologies Policy Support Programme (ICT PSP), through which the EU supports the application projects in IT field, SCAS allows municipalities to benefit from EU funds. In addition, financial supports are provided to municipalities for SCAS project in collaboration with Sampaş and Denizbank. Data and Business Services of cities are also met by SCAS.

Belediyelere ait tüm Altyapı Bilgi Hizmetleri, Arşiv, İmar ve Planlama Hizmetleri ayrıca Çağrı Merkezi, Resepsiyon, Dijital Arşiv gibi işletme hizmetleri de yine AKOS Projesi kapsamında yer alıyor.

All Infrastructure Information Services, Archive, Development and Planning Services that belong to municipalities as well as business services such as Call Centre, Reception, and Digital Archive are within the scope of SCAS Project.

Sevgili Dostlar, özellikle belediyeler e-dönüşüm sürecinde gittikçe hızlı olarak yerini almaya başladı. Vatandaşa hizmeti amaç edinmiş belediyelerin bu sürecin dışında olması beklenemez zaten. Belediyelerin akıllı sistemlere geçmesinin yanı sıra özellikle e-devlet kapısı üzerinde belediyecilik işlemlerinin de yapılmaya başlanması süreci daha da hızlandıracaktır. Sevgili Dostlar, bu aylık bu kadar. Herkesin Kurban Bayramı kutlu olsun. Nice mutlu, sağlıklı, huzurlu bayramlara… Gelecek ay görüşmek dileğiyle, sağlıcakla kalın…

Dear Friends, especially municipalities began to come into prominence in etransformation process. Since they aim to offer services to citizens, it is impossible to think the opposite. In addition to transition to smart systems, especially providing municipal transactions through e-government portal will speed up the process even more. Dear friends, that’s all about it for this month. Happy Feast of Sacrifice. To many happy, healthy and peaceful feasts… Hope to see you next month. Take care of yourself…

TELEKOMDÜNYASI2011EKİM

71


ÖZEL HABER

Türkiye Bilişim Derneği “Bilişim 2011” etkinliğinden…

HOŞGÖRÜLÜ, ÖZGÜR VE DEMOKRATİK BİR DÜNYA İÇİN BİLİŞİM

Bu yıl 40. Yılını kutlayan Türkiye Bilişim Derneği’nin (TBD) “Daha hoşgörülü, özgür ve demokratik bir dünya için” bilişim dünyasını bir araya getirdiği, Telekom Dünyası olarak basın sponsoru olmaktan kıvanç duyduğumuz “Bilişim 2011” etkinliği, Ankara’da JW Mariott Oteli’nde 26-29 Ekim tarihleri arasında düzenlendi. Kurultayda, altı yabancı konuk olmak üzere toplam 124 konuşmacı, toplam 34 oturumda uzmanlık alanlarına ilişkin bilgiyi yaklaşık 8 bin kişiyle paylaştı. Gelişen ve değişen dünyada, insanı anlamak ve insan etkileşiminin farkında olmak amacıyla TBD tarafından organizasyonu yapılan Bilişim 2011, Dijital Türkiye Platformu işbirliği ve sinerjisiyle düzenlendi. Etkinliğin açılışını yapan TBD Başkanı Menteş, ülke olarak terör ve deprem nedeniyle üzücü olaylar yaşandığına değinirken özellikle deprem sonrasında veri tabanına bağlı bilişim ve simülasyon teknolojilerinin kullanılarak çabuk müdahalenin gerçekleştiğine dikkat çekti. Menteş, deprem nedeniyle TBD olarak bir kampanya başlattıklarını ve öncelikle Van’da bir okulda bilgisayar teknolojileri sınıfının altyapısını kuracaklarını açıkladı. Microsoft Türkiye Genel Müdürü Tamer Özmen ise şirketin Türkiye’deki ve 2023 vizyonundaki yeri hakkında bilgi verdi. “TÜBİSAD-TBD Yaşam boyu Hizmet Ödülü”nün, bu yıl Prof.Dr. Eşref Adalı’ya verildiğini açıklanırken etkinliğin içeriği hakkında Erdem Erkul bilgi verdi. Avukat Köksal ise, yeni anayasa çalışmalarının gündemde olduğu bu günlerde etkinlikte bilişimin daha katılım-

72

TELEKOMDÜNYASI2011EKİM

cı bir anayasa hazırlamaya katkı vermesi ve vatandaşın devleti şeffaf olarak izleyebileceği bir sürecin aracı olup olmadığı konularının tartışılacağına dikkat çekti. YILDIRIM: “DEPREMDE BÖLGEDE HABERLEŞME SIKINTISI YAŞANMADI” Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, Van’da yaşanan depremde Türkiye’nin bilişim altyapısının ne kadar geliştiğini bir kez daha ortaya koyduğunu belirtip bölgede haberleşme altyapısında hiçbir sorun yaşanmadığını söyledi. Teknoloji alanında yaşanan dönüşümün bazı sorunları da beraberinde getirdiğinin altını çizen Yıldırım, sorunların fazla olmasını normal karşıladığını ve bilişimle ilgili her türlü gelişmenin ülkelerin değişimi ve gelişimine olumlu katkı sağladığını vurguladı. Konuşmaların ardından “Sosyal Hareketler” paneline; Dünya Ekonomik Forumu ve ABD Ulusal e-devlet Merkezi Direktörü Prof. Dr. Jane Fountain, İngiltere Başbakanı şeffaflık ve hesap verebilirlik konusunda Başdanışman Tim Kelsey, Meksika Devlet Başkanının Kamu Politikaları Ofisi Başkanı Lorena Becerra Mizuno ve Sayısal Hikâye Anlatım Merkezi Kurucu ve Yöneticisi Joe Lambert konuşmacı olarak katıldı. Açılış töreninde Gani Müjde, bilişim teknolojilerinin yarattığı değişimleri kendine has üslubuyla ve “Gülmesini bilmeyen bilişimci olmasın” başlıklı sunumuyla katılımcılarla paylaştı. “BT Sektöründe Girişimcilik: Şans mı, çalış-


abstract

T

ürkiye'nin en eski STK'larından biri olan TBD, 40. kuruluş yıldönümünde, 28. Bilişim Kurultayı'nı Ankara'da 26-29 Ekim tarihleri arasında JW Mariott Hotel'de düzenledi. Kamu ve özel kuruluşlardan, üniversitelerden katılan 8 bin civarındaki seçkin konuk, bilişimin yaşamımıza girdiği tüm alanlardaki son gelişmeleri uzmanlardan dinledi ve fikirlerini paylaştı. TBD Başkanı Turhan Menteş, açılış konuşmasını yaparken, Van'da yaşanan depremde hayatlarını yitiren çocukların adlarını anarak tüm salonun duygusal anlar yaşamasına neden oldu. Etkinliğin en çok dikkat çeken yanlarından biri, İstanbul'da yapılan zirvelerden çok daha fazla sayıda katılımcının salonları doldurmuş olmasıydı. Bu yıl, daha hoşgörülü ve demokratik bir dünya için bilişim temasını seçen TBD'ye 40. yaşında, uzun ömürler diliyoruz.

A

s an oldest civil organizations of Turkey, at its 40th establishment anniversary, Turkey Informatics Association held 28th Informatics Summit in Ankara, JW Mariott between the dates of 26-29 October. Over than 8 thousands attendees from public and private institutions and universities have listened the last developments of informatics at all the fields of our lives and shared their opinions. Chairman of Turkey Informatics Association Turhan Menteş caused audience get emotional moments by recalling children who died at the earthquake in Van during his speech. One of the most attracted sides of the event was the saloons were full with more audience comparing the summits which were held in Istanbul. This year the theme of the event was for a world which is more indulgent and democratic informatics. And we wish a long life to Turkey Informatics Association at its 40th anniversary.

TELEKOMDÜNYASI2011EKİM

73


ÖZEL HABER

74

TELEKOMDÜNYASI2011EKİM


kanlık mı, deha mı?” adlı panelde girişimci olmaya niyetli bir bilişimcide bulunması gereken özellik ve çevre koşullar tartışıldı ve özellikle iş kurmak, iş geliştirmek isteyen gençlere bir yol haritası çizilmeye çalışıldı. Panele katılan Türkiye Melek Yatırımcıları Derneği Başkanı ve “Dragon’s Den Türkiye” ejderlerinden Baybars Altuntaş, yayın sırasında dünyada son yıllarda önemli aşamalar kaydeden yeni iş modeli ‘Melek Yatırımcılık’ı anlattı, girişimcilerin hayatlarını kolaylaştıracak bilgiler verdi. NATO Siber Güvenlik Başkanı Süleyman Anıl’ın yöneticiliğini yaptığı “Siber Güvenlik” oturumunda kritik bilgi sistemleri altyapılarına yönelik son yıllarda giderek artan siber tehditler tartışıldı. Sanal dünyanın yeni bir çatışma alanı olduğu uyarısında bulunan Anıl, “Siber uzayda soğuk savaş çıkabilir” dedi. Ülkelerin artık kara, deniz ve hava kuvvetlerinden sonra siber saldırılara karşı “Siber komutanlık” kurduğunu belirten Anıl, “Türkiye’de TÜBİTAK bünyesinde kurulmuş bir siber savunma birimi var. Genç ve yetenekli bir ekip... Ama teknik kısım, dediğim gibi artık çok zor değil. Türkiye’nin teknik bir kapasitesi var. Ama siber savunma konusunda henüz yasal düzenlemeleriyle birlikte milli siber güvenlik stratejisi yok, diye biliyorum. Türk

Silahlı Kuvvetleri’nde ise bir siber komutanlık bölümü var mı, bu konuda ben bir şey söyleyemem. Ancak şunu söyleyebilirim, bu merkezleri kurmuyorsanız eksiksiniz” diye konuştu. Milli Eğitim Bakanlığı’nın bilgi ve iletişim teknolojileri destekli en önemli projelerinden biri olan Fırsatları Artırma ve Teknolojiyi İyileştirme Hareketi (FATİH) Projesi ele alındı. Daha sonraki oturumda “Yeni Anayasa’nın düzenlenmesinde bilişim katılımcılığın, demokratikleşmenin ve şeffaflaşmanın bir aracı olabilir mi?” sorusuna yanıt arandı. “Türk filmi: Özürlüler ve bilişim” başlıklı panele “Başka Dilde Aşk” filminin senarist ve yönetmeni Mert Fırat ve sinema sanatçısı Mustafa Üstündağ katıldı. Dört gün boyunca birbirinden farklı oturumların yer aldığı etkinlikte; “Kamuda BT alımları”, “Devlet ‘Bulut’a girer mi?”, “Yapısı ve sorunlarıyla Türkiye dijital oyun sektörü”, “Elektronik atık yönetimi” , “Güvenli İnternet Kullanımı”, “Yeni Türk Ticaret Kanunu, Yeni Hukuk Mahkemesi Kanunu”, “Hacktivist akımın sonu ne olacak?”, “ Öykü nedir, ne değildir?” , “Kurumlarda ve STK’larda sosyal medya stratejisi ve yönetimi” gibi konular ele alındı.

Bilişim Hizmet Ödülleri sahiplerini buldu

Türkiye Bilişim Derneğince düzenlenen “Bilişim 2011” kapsamında verilen “Bilişim Hizmet Ödülleri” sahiplerini buldu. JW Marriott Otel’de gerçekleştirilen ödül törenine bilişim sektörünün önde gelen kurumlarından çok sayıda davetli katıldı. Türkiye Bilişim Derneği Başkanı Turhan Menteş, ödülleri sahiplerine verdi. TBD Bilişim 2011 Hizmet Ödülleri sahipleri şöyle: -Web Sitesi Görsel Tasarım Ödülü, www.hamamonu.com.tr -Eğitim Sitesi Ödülü, ODTÜ Açık Ders Malzemeleri -Yenilikçi Uygulama Ödülü, Tivibu Platformu-www. tivibu.com.tr -Cep -Mobil Uygulama Ödülü, FLY Turkish Airlines -Sektörel Yayıncılık Ödülü, Bilgi Çağı-www.bilgicagi.com -Hizmet Ödülleri Kamu Uygulama Ödülü, AselsanGüvenilir Bilgi Paylaşımı-2180 Sanal Hava Boşluğu SAHAB -Finansal Uygulama Ödülü, Softtech-www.isbank. com’’

TELEKOMDÜNYASI2011EKİM

75


MİNİ RÖPORTAJ

TBD BAŞKANI TURHAN MENTEŞ: "40. YILINDAKİ TBD BİR EFSANEDİR"

TELEKOM DÜNYASI: 1971 yılında kurulan Türkiye Bilişim Derneği (TBD) bu yıl 40. yılını kutluyor. TBD’nin yapısını ve 40 yılını kısaca özetleyebilirmisiniz? TURHAN MENTEŞ: Öncelikle söylemek isterim ki; TBD bir efsanedir. Dünyanın başka hiçbir yerinde de bu tarz bir oluşum yok ve ülkemizde de bir benzeri yok. Türkiye’deki ilk sivil toplum kuruluşlarından biri... 80’li yıllarda birçok sivil toplum örgütü kapatıldı. Kapatılmayan sayılı örgütlerden biridir TBD. TBD’nin en önemli ayırd edici özelliklerinden biri; “Gönül Katılım Yasası”nın olmasıdır. Gönül Katılım Yasası olup, durumdan vazife çıkartıp, Türkiye’nin bilişim ile ilgili herşeyini ilk söyleyen, gelecek öngörülerini yapan, bunları çalışma gruplarıyla destekleyen ve raporlayan, etkinlikleri ile duyuran, Türkiye’nin bilgi toplumu olma yolundaki hedeflerini destekleyen ve bunu gündeme taşımak için çalışan bir derneğiz. Bunlar çok alışılageldik durumlar değil. Çünkü bizim TBD olarak hazırladığımız raporları dünya ülkeleri milyon dolarlar harcayarak yaptırıyorlar. 20 yıl önce Bilişim Şurası’nda bizim söylediklerimiz ile bugün geldiğimiz noktaya baktığımızda örtüştüklerini görebilirsiniz. 20 senedir bazı konuların gündeme taşınmasındaki gecikmeyi ortadan kaldırmaya çalışıyoruz. Öngörüler ve yapılması gerekenler oldukça açık. Bizim asıl hedefimiz ise bu öngörülere giden yolu kısaltmak. TBD kuruluşundan bugüne kadar geçen 40 yılını birçok gönüllünün çalışması ile geçirmiştir. Ben bu 40 yılın sonundaki yönetim kurulunun temsilcisiyim. TBD olarak en önemli ilkelerden biri de; TBD’de çalışan kimse TBD’den daha önemli ve değerli değildir. Dolayısıyla derneğimizde çalışan herkes derneğimizin kimliğini ön plana taşımak için çalışırlar. Diğer önemli noktalardan biri de; TBD hiçbir zaman siyasi bir görüşün arka bahçesi olmamıştır. Konu teknoloji ve bilişim olduğunda, biz bu konunun herkesi ilgilendirdiğini düşünüyoruz. Hiç kimse de derneğimizdeki görevini siyasi görüşü veya siyasi şapkası ile yürütmez. TBD’nin yapısı içerisinde her görüşten her siyasi platformdan çalışanlarımız, üyelerimiz mevcut. Fakat dernek olarak asıl amacımız ortak çalışmalarla Türkiye’nin geleceğine olumlu katkılar sağlayabilmektir. Derneğimizin yapısında

76

TELEKOMDÜNYASI2011EKİM

akademisyeninden, kamu çalışanına, öğrencisinden, iktidarına, muhalefetinden, özel sektör çalışanına kadar farklı kesimlerden temsilcilerimiz yer alıyor ve bu tür bir yapılanma da Türkiye’de başka hiçbir kuruluşta da yok. Dolayısıyla biz TBD’yi bu yönüyle “efsane” olarak nitelendiriyoruz. TELEKOM DÜNYASI: TBD sizin hayatınıza nasıl girdi? TURHAN MENTEŞ: Ben TBD üyeliğine en geç girenlerden biriyim aslında. TBD 1971 yılında kuruldu, benim üyeliğim ise 1995 yılında başladı. Çünkü benim çalıştığım asıl alan istatistiktir. Sonrasında çalıştığım alan yavaş yavaş bilgi teknolojilerine doğru kaymaya başladı. Fakat uzmanı olduğum alan ise “İstatistiksel Bilgi Sistemleri”. Dolayısıyla uzmanı olduğum alan ile bilgi teknolojilerinin ortak bir paydası var. 1995 yılında da kurucuları benim de akademisyen olduğum üniversitede yer alan bu derneğin üyesi oldum. 1996 yılında da yönetiminde yer almaya başladım. Tabi benim sivil toplum örgütü çalışmalarım 1995-1996 yıllarında başlamadı. Ben öğrenci iken de sivil toplum örgütü çalışmalarım vardı. 2005 yılında da Türkiye Bilişim Derneği’nin başkanı oldum. TELEKOM DÜNYASI: Türkiye’nin en etkin sivil toplum kuruluşlarından biri olarak, TBD bu 40 yıl içerisinde ne gibi başarılara imza attı? TURHAN MENTEŞ: O kadar fazla var ki..Kısaca bahsetmem gerekirse; öncelikle Türkiye’de “bilişim” terimini üreten dernek Türkiye Bilişim Derneğidir, isim vermem gerekirse de Prof. Dr. Aydın Köksal. Ayrıca bilişim ile ilgili tüm terimleri de TBD üretmiştir. Dolayısıyla bu noktadan yola çıkarak TBD’nin katkılarını sıralamam gerekirse; teknolojinin önemini Türkiye gündemine taşımak, konu hakkında farkındalık yaratmak için sayısız rapor hazırladık. Kurulduğumuz ilk günden itibaren bugüne kadar çıkardığımız bir dergimiz mevcut ve bir kurultayın Türkiye’de 28.sini düzenliyoruz. Dolayısıyla aslında yalnızca bu ikisi bile yeterli fakat bunların dışında sivil bir inisiyatif olarak biz Türkiye’nin geleceği ile ilgili her platformda olmaya çalışıyoruz. Destek veriyoruz, görüşlerimizi iletiyoruz


ve hükümet programlarını da yönlendirmeye çalışıyoruz. Dikkat ederseniz Sayın Cumhurbaşkanımızın son hükümet programı Türkiye tarihinde içerisinde en fazla “bilişim” terimi geçen hükümet programıdır. Bu noktaya geldiğimizi görmek çok sevindirici… Bence bu durum Türkiye Bilişim Derneği’nin gücünün Türkiye’de tadsınmaz olduğunu gösteriyor. TELEKOM DÜNYASI: Sayın Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanımız bu konuda en istikrarlı bakanlarımızdan biri, konuyla yakından ilgileniyor. Bilişim ile ilgili her türlü etkinlikte bulunmaya çalışıyor ve destekliyor. Baktığımız zaman bilişim konusunda hükümet desteği var, sivil toplum kuruluşlarının çalışmaları da yoğun bir şekilde devam ediyor. Fakat sanki hala eksiklikler varmış gibi eleştiriler de var. Sizce bu eleştirilen eksiklikler konusunda neler yapılması gerekiyor? TURHAN MENTEŞ: Öncelikle Sayın Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanımız Binali Yıldırım’a teşekkür ederek başlamak istiyorum. Sayın Binali Yıldırım hiçbir bakanımızın olmadığı kadar bilişim konusu ile ilgileniyor ve bilişimi destekliyor. Çok büyük projelere ön ayak oldu ve olmaya da devam ediyor. Bizi çok iyi dinliyor ve her türlü etkinliğimize mutlaka katılıyor. Binali Yıldırım’ın en önemli özelliklerinden biri de; çok iyi dinleyen ve dinlediklerini de oldukça iyi anlayarak devamında mutlaka aksiyon alan bir bakan. Bu nedenle kendisine sektör olarak müteşekkiriz. Gönül ister ki; Binali Yıldırım sadece bizim sektörümüzle ilgilensin. Biz sektör olarak hep tek muhatap arıyoruz. Sektörümüz alanı çok farklı kurumlar arasında paylaşılmış vaziyette. Araştırma geliştirmesi; Türbitak, Kalkınma Bakanlığı bir yandan devlet planları yapıyor, Bilişim Toplumu Dairesi var, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Tübitak’ı da çatısı altına aldı ve yeni bir yapılanma söz konusu. Haberleşme Genel Müdürülüğü Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı çatısı altında ve bir yandan da Bilgi ve İletişim Teknolojileri Kurumu var. Baktığınız zaman tüm bu kurumlar arasında koordinasyon gerekiyor. E-devlet projesiyle tüm bunları yaşıyoruz. Çünkü Türkiye’nin e-devlet dönüşümünü gerçekleştirmek çok ciddi bir kurumsal koordinasyon gerekiyor. Tüm bunlar için biz tek muhatab isiyoruz aslında karşımızda. Baktığınız zaman bilişim sektörü diğer sektörlere kıyasla kayda değer bir büyüklüğü olmayan fakat kaldıraç etkisi tüm sektörlerden daha fazla olan bir sektör. Fakat diğer sektörlere teknolojiyi doğru kullandıklarında başarılarının fazlasıyla artacağını duyurmakta zorlanıyoruz. Dolayısıyla bu sektörde bütün sorunlarımızı çözecek, Türkiye’yi 2023 hedeflerine hazılayacak yapılanmaların yapılması gerektiğini söylüyoruz. Bunun için de çok ciddi hazırlıklar yapıyoruz. 2023 yılı hedeflerine biz bu sektör ile ulaşacağımıza ve diğer ülkeleri de şuan bilişim sektörümüzdeki yenilikler ile geçebileceğimize inanıyoruz.

TELEKOM DÜNYASI: 2023 hedeflerinden bahsettiniz. 2 yıl önce çok önemli bir şura yapıldı İstanbul’da; Ulaştırma ve Bilişim Şurası... Bu şurada bir takım hedefler konuldu. Aradan tam 2 yıl geçti. Bu geçtiğimiz 2 yıl içerisinde ne kadar yol katettik? Son 2 yıl için karnemiz nedir sizce? TURHAN MENTEŞ: Türkiye yerinde durmuyor, ilerliyor mutlaka. Örneğin; geçtiğimiz yıl çok yüksek bir büyüme diliminiyakaladık. Fakat bu yeterli değil. Bugün toplantılarımızdan çıkan sonuçlardan biri de; Türkiye’nin 2023 yılında dünyanın ilk 10 ekonomisinden biri olmasının koşulu yıllık ortalama %8,5’luk bir büyüme yakalamasıdır. Rakamsal olarak sonuç budur. Diğer ülkelere baktığımızda yıllık ortalama %4-5 civarında bir büyümeleri var. Bizim de yıllık ortalama büyümemiz %4-5 civarında. Fakat bizim onların önlerine geçebilmemiz için onlardan daha fazla bir büyüme yakalamamız gerkeiyor. Durum bu kadar netken yapılması gerekenlere baktığımızda; bilişim dışındaki diğer sektörlerde naparsak yapalım bu büyümeyi yakalamamız mümkün değil. Bugüne kadar devreye girmemiş, kaldıraç gücü olmamış birtek sektör var, o da bilişim sektörü ve bizim bu büyüme hedefi yakalayabilmemiz için bu sektörü kullanmamız gerekiyor. TELEKOM DÜNYASI: Bilişimi biz ülke olarak çok iyi tüketiyoruz fakat üretme konusunda biraz sıkıntımız var sanırım. Pazara bakıldığında söylenen 24 milyar dolarlık bir gelir iletişim şirketlerinden sağlanıyor, 6 milyar dolarlıkta bilişim pazarımız var. Bu 6 milyar dolar da zaten ithal ettiğimiz ürünlerden geliyor. Fakat bunların içinde üretim kalemimiz yer almıyor. Bilişim sektöründeki kalkınmamız noktasında sizce üretim ile ilgili neler yapmamız gerekiyor? TURHAN MENTEŞ: Birinci koşul olarak yerli üretimin teşvik edilmesi gerektiğini söylemeliyim. Bu alanda sonra yıllarda gelişme gösteren tüm ülkeler kendi ülkelerinde bu sektörü itici güç olarak kullanıyorlar. Bizim kendi pazarımız da şuan aslında oldukça iyi bir durumda. Örneğin; FATİH projesi, Pardus..Türkiye’de şuan oldukça başarılı olan sektörlerin başında Savunma Sanayi geliyor. %53 yerli katma değere ulaştılar. Peki bu %53’e nasıl ulaştılar? Birincisi offsetleri çok akıllıca kullandılar. Yurtdışından aldıkları her ürün için o firmaları yatırım yapma zorunluluğu getirdiler. Biz bunu kendi sektörümüzde de yapalıyız. Fakat bizim tek muhatabımız yok. Savunma Sanayi bu olayı tek bir elden yürütebiliyor. Örneğin; finans yazılımı alanındaki bir yatırım için biz BDDK’ya mı gideceğiz? imalat sanayindeki bir yatırım için Sanayi Bakanlığı’na mı gideceğiz? Yerli üretimin yanında aynı zamanda yerli kullanımı da teşvik etmeliyiz. Brezilya bunun çok başarılı bir örneğidir. Bir yandan birey üretirken bir yandan da bunu satmaya başlıyorsunuz. Bunu bütün dünya ülkeleri yapıyorlar.

TELEKOMDÜNYASI2011EKİM

77


TD HABER

BİLİŞİM VADİSİ TEŞVİKLERİ AÇIKLANDI VADİYE GELECEK ŞİRKETLERDEN 2023’E KADAR VERGİ ALINMAYACAK ICT VALLEY PROMOTIONS WERE ANNOUNCED TAX WON’T BE COLLECTED BY COMPANIES IN VALLEY UNTIL 2023

B

ilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, Türkiye’nin Silikon Vadisi olması hedeflenen Bilişim Vadisi’nde yer alacak firmalara verilecek teşvikleri açıkladı. Ergün, Kocaeli’de kurulması planlanan vadide yer alacak firmaların 2023 yılına kadar vergilerden muaf olacağını kaydederken, çalışanlar için de vergi ve prim indirimi uygulanacağını söyledi. Ergün, firmalara bedelsiz ya da ucuz arsa vereceklerini belirtirken, tüm şirketlerin damga vergisi ile KDV’den de muaf olacağını aktardı. IBM tarafından Ankara’da düzenlenen Yazılım Zirvesi’ne katılan Bakan Ergün, burada yaptığı konuşmada, Marmara, İç Anadolu ve Ege bölgelerini temel alan bir bilişim ekosistemi oluşturmak istediklerini söyledi. Ergün, bu ekosistemi önümüzdeki süreçte kurmak ve bu ekosistem içinde bilişim, bilgi ve iletişim teknolojilerinde çalışan teknoloji firmalarının araştırma ve geliştirme yapmalarını, teknoloji üretmelerini temin etmek istediklerini kaydetti. Ergün, Bilişim Vadisi’nde firmaların çok önemli avantajlar elde edeceklerini ifade ederken, “Bilişim Vadisi, bir teknoloji geliştirme bölgesidir. Bir ihtisas teknoparkıdır. Bilgi ve iletişim teknolojilerinde çalışan firmaların, yazılım firmalarının yer alacağı, ekosistem içinde çalışacağı bir merkezdir” dedi.

S

cience, Industry and Technology Minister Nihat Ergün announced promotions which will be given to companies, will take part in ICT Valley is aimed to be Silicon Valley of Türkiye. Ergün stated that companies will be tax-free until 2023 in the valley that is planned to found in Kocaeli and tax and premium reduction will be applied for employees. Ergün expressed that they will give costless and cheap land to companies and all companies will be VAT and stamp tax-free. Minister Ergün, has joined to Software Summit that was organized by IBM in Ankara, has made a speech at the meeting and expressed that they want to create ICT ecosystem in Marmara, Central Anatolia and Aregean Region. Ergün also stated that they want to create the ecosystem in the near future and provide companies which operate in informatics, information and communication technologies in the ecosystem, to make research and development. Ergün emphasized that companies will get important advantages in ICT valley and said: "ICT Valley is technology development area. It is specialization Techno Park. It is a center where information and communication technologies, software will take a part and operate in ecosystem.” NO MORE TAX UNTIL 2023

2023’E KADAR VERGİ YOK Vadide bütün alt yapıların yönetici şirket tarafından yapılacağını belirten Ergün, Bilişim Vadisi’nde yer ala-

78

TELEKOMDÜNYASI2011EKİM

Ergün expressed that whole infrastructure in the Valley will be established by manager companies and gave information about promotions that will be given to com-


cak firmalara verilecek teşviklerle ilgili şu bilgileri verdi: “Bütün firmalara buradan yer tahsisi yapılacak. Gerekirse buralardaki yer tahsisi çok ucuz kiralarla, hatta belki de bedelsiz bir tahsis gerçekleştirme şeklinde olacak. Buradaki firmalar 2023 yılına kadar yaptıkları Ar-Ge ve teknoloji geliştirme çalışmaları nedeniyle gelir ve kurumlar vergisinden muaf olacak. 2023 yılına kadar gelir ve kurumlar vergisi muafiyeti uygulanacak. Bu bölgede çalışan bütün personel için, Ar-Ge personeli ve bu ArGe personelin yüzde 10’u kadar destek personeli için yüzde 100 gelir vergisi indirimi uygulanacak. Hem destek personeline hem de Ar-Ge personeline uygulanacak. Burada çalışan personelin sigorta primlerinin yüzde 50’si devlet tarafından karşılanacak. Firmaların tamamı damga vergisinden muaf olacak. Firmalar, 12 yıl boyunca yüzde 100 Katma Değer Vergisi (KDV) muafiyetine tabi olacak. Buradaki firmaların kullanmış oldukları su, kanalizasyon sistemlerinden atık su vergisi alınmayacak. Yüzde 100 atık su indirimi uygulanacak. Ayrıca buradaki firmalar, özellikle yazılım firmaları, içeriye ve dışarıya yapmış oldukları satışlarda ve ihracatlardan da vergi ödemeyecekler. Dolayısıyla bu böylesine büyük teşviklerden ve indirimlerden önümüzdeki dönemde yararlanacak olan firmalarla ülkemizin yazılım alanında büyük bir atılım yapacağını ve bunun hayatın her alanına doğrudan olumlu bir şekilde yansıyacağını düşünüyorum.”

panies in the Valley, said: “Space will be assigned to all companies. If necessary, space assignment will be costless or for extremely cheap rent. Companies in the Valley will be income and corporate tax-free until 2023 due to R&D and technology development studies. Exemption of income and corporate tax will have been applied until 2023. 100 percent income tax reduction will be applied for all personnel working in the Valley, R&D personnel and support personnel at the rate of 10 percent of R&D personnel. It will be applied for both R&D personnel and support personnel. 50 percent of insurance premium of personnel working in the valley will be covered by the government. All of companies will be stamp tax-free. Companies will have been subject to 100 percent Value Added Tax (VAT) exemption during 12 years. Drain water tax will not collected from companies in the Valley for water used by companies and sewage system. 100 percent drain water tax exemption will be applied. Moreover companies especially software companies will not pay tax for their domestic and overseas sales and export. Accordingly, our country will make a big move in software sector with these companies which will be benefit from such a big promotion and supports, and that will have positive effect directly in every field of our lives hopefully.” “I EXPECT FROM ALSO IBM”

“IBM’DEN DE BEKLİYORUM” IBM ve diğer uluslararası firmalara çağrıda bulunan

Ergün has made a call for IBM and other international companies and stated that they have rights to expect this

TELEKOMDÜNYASI2011EKİM

79


TD HABER

Ergün, Türkiye’de önemli bir araştırma ve teknoloji geliştirme merkezinin IBM tarafından da kurulmasını beklemenin hakları olduğunu söyledi. Benzer firmaların Türkiye’ye bu açıdan yatırım yapmasını beklediklerini belirten Ergün, hükümet olarak her türlü kolaylığı sağlamaya hazır olduklarını kaydetti. Ergün, yazılım sektörünün, ekonomik güç dengelerinin belirlenmesinde ve rekabet yarışının şekillenmesinde en önemli alanlardan biri olduğunu belirtirken, “Yazılım gibi sektörler, kendileri için ürettikleri ekonomik değer kadar, diğer sektörlerin gelişimini de tetikliyor. Bugün mobilyadan makineye, otomotivden tekstile, turizmden finans sektörüne, her türlü mal ve hizmet üretiminden tüketim faaliyetlerine kadar bütün aktivitenin içinde yazılımın olduğunu görüyoruz. İş süreçlerinin teknoloji desteğiyle yürütülmesi, kalite ve verimliliği artırmak da için büyük önem taşıyor. Özellikle son yıllarda akıllı üretime paralel olarak akıllı yazılımların gelişmesi, bu sektöre de önemli bir boyut ve derinlik kazandırıyor” dedi. “YEREL YAZILIMLAR KULLANALIM” Ergün, genç nüfusun artan tüketim ihtiyacı ve kamunun e-devlet çalışmalarının, yazılım sektörü için

80

TELEKOMDÜNYASI2011EKİM

kind of research and technology development center foundation by IBM. Ergün stated that they expect investments by similar companies in Türkiye and as a gover nment they are ready for ever y kind of suppor t. Ergün emphasized that software sector is one of the most impor tant field on deter mining balance of power and modeling competition race and said: “Sectors like software trigger to development of other sectors as much as economic value they create for it. Today, we see there is software in all activities from fur niture to machine, from automotive to textile, from tourism to finance and ever y kind of good and ser vice manufacturing, consumption activities. To car r y out business process with technology have great impor tance to increase quality and perfor mance. Especially in recent years, to develop smar t software in parallel with smar t manufacturing give impor tant dimension and depth to the sector.” “USE DOMESTIC SOFTWARE” Ergün expressed that increasing consumption need of young population and e-gover nment studies of public are impor tant oppor tunities for software sector and said: "We give great impor tance to meet


önemli bir fırsat oluşturduğunu belirterek, “Bu ihtiyacın yurt içinde yapılacak yazılımlarla karşılanmasına büyük önem veriyoruz. Son yıllarda yapılan eğitim yatırımlarını, okullarda kurulan teknoloji sınıflarını, yeni açılan üniversiteleri ve üniversitelerimizin artan bütçe imkânlarını düşündüğümüzde, yazılım konusunda Türkiye’de büyük bir atılım yapacağımıza inanıyorum. Türkiye’de üretilen yazılımların başka ülkelerdeki harcıâlem yazılımlardan çok daha kapsamlı yazılımlar olacağına bu perspektiften bakmakta fayda var. Özellikle özgür yazılım alanına baktığımızda, Türk yazılımcıların önemli işlere imza attıklarını görüyoruz. İşte TÜBİTAK bünyesinde özgür bir yazılım olarak mevcut işletim sistemlerine alternatif olarak geliştirilen “Pardus İşletim Sistemi”, büyük bir ilgi görüyor. Gençlerimizin sahip olduğu bu beceriyi, önümüzdeki yıllarda daha kurumsal bir zemine kavuşturmak, böylece yazılım faaliyetlerini geliştirmek, en önemli hedeflerimizdendir” diye konuştu.

these needs with domestic software. When considering education investments, technology classes founded in schools, newly opened universities and increasing budget oppor tunities of universities, I believe that we will make a breakthrough in the field of software in Türkiye. We should believe that software will be developed in Türkiye, will be more comprehensive than ordinar y software in other countries. Especially when considering free software field, we see that Turkish software develops have impor tant success. For example; “Pardus Operating System” that was developed as free software within the body of TÜBİTAK for alter native existing operating systems, draw intense interest. To meet this ability of our young with more cor porate str ucture and by this way to develop software studies is one of our most impor tant targets.”

YAZILIM DİĞER SEKTÖRLERİ DE İLERLETECEK

Ergün emphasized that software sector is one of the most impor tant sector which as Science, Industr y and Technology Ministr y they will give strategic impor tance and focused on and said: “Because investments in software sector are not require big capital, can operate as soon as possible, create qualified employment and are high added value investments. But more impor tantly, each improvement in software sector provides to improve other sectors. For example; well made software which is made in automotive sector and requested by whole world, have impor tance as much as creating new automobile brand. “

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı olarak yeni dönemde en çok üzerinde duracakları ve stratejik önem verecekleri sektörlerin başında yazılımın geldiğini belirten Ergün, “Zira yazılım sektöründe yapılacak yatırımlar, büyük sermaye gerektirmiyor, kısa sürede faaliyete geçebiliyor, özellikle nitelikli istihdamın önünü açıyor ve yüksek katma değer oluşturan yatırımlardır. Ancak daha da önemlisi, yazılım sektöründe sağlayacağınız her iyileşme, diğer sektörlerin de ilerlemesini sağlıyor. Mesela otomotiv sektöründe geliştireceğiniz ve tüm dünyada talep görecek olan iyi bir yazılım programı, yeni bir otomobil markası oluşturmak kadar büyük önem taşıyor” dedi. AKILLI İŞ ÇÖZÜMLERİ SUNUYORUZ Zirvede konuşan CEE Bölgesi Yazılım Grubu Başkan Yardımcısı Zoran Hrustic, dünyanın en büyük kurumsal yazılım şirketi IBM olarak, dünyada gerçekleşen gelişmelere paralel olarak yazılım ve doğru teknolojiler kullanıldığında neler sağlanabileceğinin farkında olduklarını belirterek, “ 2001 yılından beri yazılım alanında 53 satın almaya imza attık. İş dünyasına bilgiyi, riski, güvenlik sorunlarını ve insan kaynaklarını yönetmeyi ve iş altyapılarını, inovatif hizmetleri ve ürünleri geliştirmenin yollarını sağlayan Akıllı İş Çözümleri sunuyoruz” dedi. IBM Türk Ankara Bölge Müdürü Metin Eskicioğlu da Akıllı Dünya vizyonunu duyurduğu 2008 yılından bu yana 12 akıllı endüstri ve 10 kategoride çözümler sunan IBM’in enerji, devlet ve kamu yönetimi, sağlık, sigortacılık, bankacılık, taşımacılık, perakende, petrol ve kimya, elektronik ve telekom alanlarında dünya çapında devletlerle ve şirketlerle çalışarak geliştirdiği örnek projeler olduğunu söyledi.

SOFTWARE IMPROVE ALSO OTHER SECTORS

WE OFFER SMART BUSINESS SOLUTIONS CEE Region Software Group Director Zoran Hr ustic has made a speech at the Summit and stated that as IBM, the biggest cor porate company of the world, they aware of what can be provided by using software and cor rect technologies in parallel with developments in the world and said: “We have signed 53 acquisitions in the field of software since 2001. We offer smar t business solutions that provide to manage infor mation, risk, security issues, human resources and ways to develop business infrastr ucture, innovative ser vice and product development to business world." IBM Türk Ankara Region Director Metin Eskicioğlu stated that IBM have offered 12 smar t industr y and solutions in 10 categories since 2008 when Smar t World vision was announced, and IBM has model project in the fields of gover nment and public administration, health care, insurance, banking, transpor tation, retail, petroleum and chemicals, electronics and telecom which were developed by working with worldwide state and companies.

TELEKOMDÜNYASI2011EKİM

81


TD HABER

OBASE’DEN, KUZEY KIBRIS TURKCELL İÇİN VERİ AMBARI VE İŞ ZEKÂSI PROJESİ DATA WAREHOUSE AND BUSINESS INTELLIGENCE PROJECT BY OBASE TO NORTHERN CYPRUS TURKCELL

B

ilgi yönetimi konusunda Türkiye’nin önde gelen yazılım danışmanlık şirketlerinden biri olan Obase, Kuzey Kıbrıs Turkcell için gerçekleştirdikleri Veri Ambarı ve İş Zekâsı Projesi’ni, Telekom Dünyası ile paylaştı. 2008 yılında başlanan projeyi bizlere Obase Genel Müdürü Bülent Dal ve Kuzey Kıbrıs Turkcell İş Geliştirme ve Operasyon Müdürü Alp Agcataş anlattılar. Karar destek sistemi çözümleri sağlamak üzere 1995 yılında kurulan Obase hakkında Genel Müdür Bülent Dal, şunları söylüyor: “Özellikle analitik ve iş optimizasyonu olarak nitelendirdiğimiz çözümleri sağlamak üzere uzman bir kadroya sahibiz. 1995 yılından bugüne kadar birçok sektörde faaliyet gösterdik. 1995-2000 yılları arasında özellikle perakendecilik odaklı çözüm üretmiş bir şirketiz. 2000’li yıllardan sonra Turkcell ile birlikte özellikle telekom sektörüne yoğunlaştık ve sonrasında bankacılık ve devlet sektörü olmak üzere her sektörden gerek veri ambarı gerekse de analitik CRM ve iş zekası projeleri kapsamında birçok proje gerçekleştirmiş bulunuyoruz.”

O

base, is a leading software consultancy company of Türkiye in the field of information management, shared the project which was performed for Northern Cyprus Turkcell, with Telekom Dünyası. General Manager of Obase Bülent Dal and Northern Cyprus Turkcell Business Development and Operation Director Alp Agcataş told us about the project which was started at 2008. General Manager Bülent Dal expresses about Obase which was established for create decision support system as follows: “We have expert staff for provide solution especially characterized as analytical and business optimization. We have been operating in various sectors from 1995 until today. We are such a company which has created retailing-based solution in between 19952000. After 2000s, we have focused on especially telecom sector with Turkcell and then we have produced many of projects as both analytical CRM and business intelligence, data warehouse in banking and public sector.”

“VERİLERİ ANLAMLI HALE GETİRİYORUZ” “WE MAKE THE DATA MEANINGFUL” Detay verilere sahip olan firmalara karar destek sistemi çözümü sunma konusunda uzmanlaştıklarını söyleyen Dal, şöyle devam ediyor: “Bu detay veriler kısmı ise çok önemli. Çünkü örneğin; bir Telco şirketinin elinde çağrı düzeyinde birçok data var. Bir bankanın elinde ise kredi kartı hareketleri, ATM’de yapılan birçok hareket var. Bir perakendecinin elinde de POS dataları var. Bu datalar bir

82

TELEKOMDÜNYASI2011EKİM

Dal expressed that they specialized on offering decision support system to companies which have detail data and continued as follows: “The part of detail data is too important. Because, for example; any Telco company have many of data consisting of call. Any bank has data consisting of credit card activities and ATM


yığın olarak durduğunda şirketler tarafından istifade edilebilecek bir değer ifade etmiyor. Bu yönüyle bu dataları ham petrole de benzetebiliriz. Ham petrol de faydalanabilecek bir ürün değil fakat siz bunu rafineri de işleyerek farklı türevlerini kullanabiliyorsunuz. Geçtiğimiz yüzyılın ikinci yarısında özellikle gelişen sanayi devrimini dikkate aldığımızda; bilgi çağı devriminin de hala bu sürecin başında olduğunu düşünüyorum. Birçok işletmenin elinde veriler var ve bu verileri anlamlı hale getiremiyorlar. Anlamlı hale getirebilmeleri için de işlenip bilgi haline dönüştürülmesi, bilginin de aslında bir kademe ileriye giderek görsel olarak sunumuna doğru ilerleyen bir süreçten bahsediyoruz. Bizim kuruluş amacımız; işletmelerin elinde bulunan bu veri yığınını bir çırpıda anlamlı bir şekilde sorgulayabilecekleri çözümleri sunabiliyor olmaktır ki; biz bunlara bugün itibariyle analitik çözümler diyoruz. Bu çözümler de işletmelerin daha bilimsel, daha analitik ve daha veriye dayalı yönetim kültürünü sağlamaya yardımcı olan ve iş verimliliğini arttırmayı sağlayan çözümlerdir ve biz buna iş optimizasyonu çözümleri olarak tanımlıyoruz. Veri ambarı konsepti üzerine bu çözümleri sunmak üzere sektöre giren ilk yerli firmayız. 1997 yılında biz bu konuda yurtdışı iş ortaklıklarımı oluşturmaya başladık. Bunun yanı sıra iş zekası, veri entegrasyonu, veri ambarı, veri arşivlemesi, veri yönetimi, veri ambarına özel makineler, veri temizliği ve veri kalitesinin arttırılması gibi uzmanlaşan konularda farklı teknolojiler kullanarak bu konuda lider firmalarla iş ortaklığı yaparak A’dan Z’ye komple çözüm sunmak üzere bir kadro oluşturmuş durumdayız. Bu kadro ile farklı sektörlerde deneyimler elde ettik, farklı teknolojileri kullandık, farklı iş ortaklıklarının da çok büyük katkısını gördük.”

activities. A retailer has data consisting of POS activities. While these data is staying as mass, they are not carrying value for companies for benefit from. We can liken these data to crude oil. You cannot benefit from crude oil but it can be used by processing in refinery. When developed industrial revolution in the second half of previous century is taken into consideration; I think information age revolution is still at the beginning of this process. Many of companies have data and they cannot make data meaningful. Data have to make information but processing in order to be meaningful and we mention a process to presentation data visually by taking information a step further. Our founding purpose is offering solutions which make to query data stack a meaningful by companies at once and we say those analytical solutions as of today. These solutions help to provide more scientific, more analytical and more data-based management culture and increase business productivity and we identify it as business optimization. We are the first company which entered into sector in order to offer these solutions on data ware house. We started to create overseas business partnership at 1997. At the same time, we have expert staff in order to offer full solutions from A to Z by making collaboration leader companies and using different technologies in the specialized field such as business intelligence, data integration, data warehouse, data archiving, data management, machines special for data warehouse, data cleaning and increasing of data quality. We gained experience in different field with this staff, used different technologies and reap the benefit of different business partnership. “

TELEKOMDÜNYASI2011EKİM

83


TD HABER

Turkcell’le iş ortaklıklarının 2001 yılına gittiğini söyleyen ve bugüne kadar bu firmayla 30’un üzerinde proje gerçekleştirdiklerinin altını çizen Obase Genel Müdürü Bülent Dal, “Turkcell bizim iş ortağı olduğumuz MicroStrategy’nin Temmuz ayında Fransa Monte Carlo’da gerçekleşen dünyanın dört bir yanından katılımcıların yer aldığını bir konferansta En İnnovatif Ekstranet Projeleri ödülünü aldı.” diy or ve devam ediyor: “MicroStrategy’nin dünya çapında 3500’ün üzerinde müşterisi var ve bu kadar firmanın arasında üç firma ödül aldı. Bunlardan biri de Turkcell idi. Ekstranet projesi demek; Turkcell kendi içindeki veri ambarını sadece kurum içi değil aynı zamanda bayileri ve müşterileri ile de paylaşan bir takım projeler başlattı. Bu projeler de çok kısa süre içerisinde hayat geçti. Bunun ötesinde o kadar çok anlamlı projeler var ki… Kuzey Kıbrıs Turkcell ile de bir projemiz var. Turkcell ile çok fazla proje yaptık. Ancak Kuzey Kıbrıs Turcell’in Telco anlamında ilk defa bir veri ambarı sistemini sıfırdan oluşturuluyor olması, veri entegrasyonu sağlanıyor olması durumu farklı kılıyor. Bir kampanya yönetim sistemi anlamında oldukça geniş kapsamlı bir proje gerçekleştirdik. Diğer Telco şirketlerinin ortalama 5 senede geldiği noktaya Kuzey Kıbrıs Turkcell’de çok kısa bir sürede gelmiş olduk. Turkcell’de yaptığımız projelerin deneyiminin de bu başarıya büyük katkısı oldu.” KIBRIS’TAKİ EN BÜYÜK GSM OPERATÖRÜ… Kuzey Kıbrıs Turkcell İş Geliştirme ve Operasyon Müdürü Alp Agcataş, 1999 yılında Turkcell’in yurtdışı iştiraki olarak kurulan Kuzey Kıbrıs Turkcell’in şu anda adadaki en büyük GSM operatörü olduğunu söylüyor ve devam ediyor: “Bugün %70’in biraz üzerinde bir pazar payımız var. Yeni teknolojileri adaya ilk getiren biz olduk. Örneğin; Türkiye’de 3G yokken biz adaya 3G teknolojisini getirdik. Her zaman teknolojiyi takip edip, abonelerimize yeni hizmetleri sunmaya çalışıyoruz. 2008 yılında Obase ile gerçekleştirdiğimiz proje başlamadan önce bu projenin özellikle raporlama tarafına ciddi anlamda bir ihtiyaç duyuyorduk. Çünkü biz raporlarımızı kaynak sistemlerden çekiyorduk. Kaynak sistemde bir değişiklik olduğunda o verinin doğruluğu ile ilgili ciddi şüpheler oluşuyordu. Bu da büyük zaman kayıplarına, verimsizliğe ve karar verme aşamasında ciddi yanlış kararlar verilmesine sebep olabiliyordu. Bunların tamamı ile Turkcell’in referansı ve Obase’nin diğer firmalara göre sahip olduğu üstün deneyim ve sağladığı diğer şartlar ile bu projeyi gerçekleştirdik. Projenin sonucu olarak müşterilerimiz iş zekâsı araçları ile web, mobil ya da kendi bilgisayarları aracılığıyla 7/24 istedikleri veriye erişebilir durumdalar. Biz de 7/24 Obase’den destek alabiliyoruz. İş kullanıcıları bu sayede veriye ulaştıklarında veri ile ilgili detaylı analizleri yapabiliyorlar. Kampanyalarının fizibilitelerine karar verebiliyorlar. Bir kampanyamızın verimliliği ile ilgili sorgulamaları ve analizleri yapabiliyorlar. Bu da ileriye yönelik planlı ve ciddi stratejik öngörülerde bulunmalarına yardımcı oluyor. Bu sayede şirketimizin kurumsal performansını değerlendirebiliyoruz. Excel’de tuttuğumuz dataların entegre olarak bir “dashboard” şeklinde karşımı-

84

TELEKOMDÜNYASI2011EKİM

Obase General Manager Bülent Dal expressed that their partnership with Turkcell have been continuing since 2001 and they have carried out more than 30 projects until today, said: “Turkcell received The Most Innovative Extranet Projects award at conference which was organized by MicroStrategy, is partner of us, at July in Monte Carlo France and participants from four corners of the world have joined.” And continued as follows: “MicroStrategy has more than 3500 customers across the world and three companies received award among this many companies. One of them was Turkcell. Extranet projects; Turkcell started a project which open its in-house data warehouse to its seller and customers. These projects were put into use in a short time. What is more there are many of significant projects... We have also project with Northern Cyprus Turkcell. We have carried out many of project with Turkcell. But, Norhern Cyprus Turkcell is creating data warehouse system starting from scratch for the first time in the field of Telco and providing data integration and this make the situation different. We have carried out a quite comprehensive project in the field of campaign management system. We have reached the point which other Telco companies reached in 5 years averagely, in a short time with Northern Cyprus Turkcell. Projects carried out with Turkcell provide great contribution to this achievement.” THE BIGGEST GSM OPERATOR IN CYPRUS... Northern Cyprus Turkcell Business Development and Operation Manager Alp Agcataş expressed that Northern Cyprus Turkcell which is founded as foreign subsidiary of Turkcell at 1999, is the biggest GSM operator in the island, said: “We have a market share more than %70. We have brought new technologies to the island for the first time. For example; 3G was not used in Türkiye, we brought 3G to the island. We are working to offer new services to our customers by following technologies all the time. We needed especially reporting part of the project significantly before starting of the project which is carried out with Obase at 2008. We took reports from resource system. When any change on the resource system, serious doubts were created on correctness of data. This case caused time loss, no productiveness and wrong decision on decision making process. We carried out the project by reference of Turkcell, superior experience and other conditions of Obase compared to other companies. As a result of the project, our customers can reach any data through business intelligence tools via we mobile or their own computer at 7/24. We can also receive support from Obase 7/24. By this way, business users can make details analysis on data by reaching data. They can decide feasibility of campaign. They can query analysis and performance of our any campaign. Those help to users


za geldiğinde bununla ilgili trendin hangi yöne gittiğini çok net bir şekilde görebiliyorsunuz. Biz bu sistemi üst yönetime de çok rahat bir şekilde açtık. Şu anda “dashboard” türünde birden fazla rapor geliştirmiş durumdayız. Üst yönetim bu raporlara bakıp satıcı kararlarını hızlı bir şekilde verebiliyor. Geçmişte ne olmuş, gelecekte ne olabilir gibi soruların cevabını hızlı bir şekilde görebiliyorlar. Verimlilik anlamında da projenin ciddi katkıları oldu. Biz daha önce üst yönetime rapor verebilmek için çok ciddi bir zaman harcıyorduk. Artık üst yönetim kendi kaynakları ile kendi kaynakları ile kendi raporlarını çekebilir hale gelmiş durumdalar. Biz bu süreçte arkada yalnız destek durumundayız. Daha önce içeride olmayan bir datanın yeni bir rapor çeşidi geliştirildiği zaman bununla ilgili bilgileri veriyoruz. Artık her şey dijital ortama alındı. Bu sistem bize rekabette hız ve çeviklik kazandırıyor. Bir operatör için en önemli şeylerden biri de hızlı olabilmek ve abonesini iyi tanıyor olmaktır zaten. Biz projeye ilk başladığımızda veri kalitesini yani bizim datamızın ne kadar temiz olduğunu da görmüş olduk. Örnek vermem gerekirse; bir abonenin adresi ile ilgili birden fazla datası olabilir. Fakat şu anda data kalitesi anlamında dataların günlük olarak kontrol edildiği bir yapıya kavuşmuş durumdayız. Arka tarafta iş gücü maliyetlerimizi azaltmış olduk. Tekrarlanan işler ortadan kalktı. Daha önce bir rapor istendiğinde o raporu çekip gönderiyordunuz. Fakat tekrar istenirse tekrar aynı süreç yaşanıyordu. Fakat şu an o raporu bir defa yazmak yeterli oluyor ve rapor arka tarafta sürekli çalışıyor. Business ekiplerine de o raporun üzerinden yalnızca analizleri yapmak kalıyor. Teknik ekip olarak biz de kendimizi geliştirebileceğimiz farklı alanlara yoğunlaşabiliyor hale geldik. Rapor sayısı katlanarak artarken bizden istenen rapor sayısı %90 oranında azaldı.

to have planned and strategic prediction rewardingly. We can evaluate our corporate performance. When we see data kept in Excel, as “dashboard” , we can see which way related trend go towards clearly. We opened the system to senior management easily. We created more than one report in type of “dashboard”. Senior management can make seller decision quickly by these reports. They can see answers of what happened in the past and what could be happened in the future. The project has contribution in terms of performance. We spent a lot of time in order to give report to senior management. But today, senior management can get reports by using their resource. We are just a support in background in this process. When developing a new report of data which has not made before, we give information about the report. From now on, everything is in digital environment. The system brings speed and readiness in competition. One of the most important things for operator is being fast and knowing its customers well. We saw quality of our data, how is clean data, when we started the project. For example; there may be more than address data of one customer. We have achieved a structure which control data everyday in terms of data quality. Moreover, we reduced labor cost. Previously, in case a report was needed, we made the report and sent. But if the report was needed again, the same process was experienced. But now, to write the report for once is enough and the report runs in background. Business team makes only analysis on the report. As technical team, we focus on other field for improve ourselves. While the numbers of report increase incrementally, the number of report which requested from us reduced at the rate of %90.”

TELEKOMDÜNYASI2011EKİM

85


TD HABER

CEP TELEFONUNA ÖTV AYARI MOBİSAD GENEL SEKRETERİ GÜLHAN: “CEP KAÇAKÇILIĞI ARTAR” OTV ADJUSTMENT TO MOBILE PHONE

MOBISAD GENERAL SECRETARY GÜLHAN: "PHONE SMUGGLING WILL INCREASE”

H

ızla artan cari açığa tedbir almak isteyen hükümet, cep telefonu vergisini artırdı. Buna göre, cep telefonlarından alınan ÖTV, yüzde 20’den yüzde 25’e çıkarıldı. Her bir telefon için asgari vergi tutarı da 40 TL’den 100 TL’ye yükseltildi. ÖTV artışını savunan Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, artışları cari açığa önlem almak amacıyla yaptıklarını belirtirken, cep telefonu vergilerinden 660 milyon TL gelir elde edeceklerini söyledi. Resmi Gazete’de yayınlanan bir karar ile cep telefonları vergilerinde artışa gidildi. Buna göre, telsiz telefonlardan alınan ÖTV, yüzde 20’den 25’e yükseltildi. Bu oranlara göre hesaplanan verginin bu malların her bir adedi için 100 liradan az olması halinde, orana göre hesaplanan vergi yerine her bir adet için 100 lira vergi alınacak. Bu rakam daha önce 40 lira olarak uygulanıyordu.

T

he Government wants to measure rapidly increasing current deficit, increase mobile phone tax. Accordingly, OTV collected by mobile phone increased to 25 percent from 20 percent. Minimum tax amount for each mobile phone increased 100 TL from 40 TL. Finance Minister Mehmet Şimşek, defended OTV increase, stated that they made increasing on the purpose of taking measure against current deficit and they will earn 660 million TL incomes by mobile phone tax. Increase on mobile phone tax was made by a decision that was published on Official Gazette. Accordingly; tax collected by wireless phone increased to 25 percent from 20 percent. In case of tax that is calculated according to these rates, will be lower than 100 TL for each product, 100 TL tax will be collected by each product instead of calculated tax according to rates. The amount was applied as 40 TL previously.

CARİ AÇIĞA TEDBİR MEASURE AGAINST CURRENT DEFICIT Artışı değerlendiren Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, cep telefonlarıyla ilgili vergi artışının tamamen cari açığa tedbir olarak yapıldığını belirtirken, bu alanda yapılan yüksek ithalata dikkat çekti. Şimşek, sigara, alkol, otomobil ve cep telefonlarındaki vergi artışları ile 5,5 milyar TL’lik gelir beklediklerini kaydederken, bunun yaklaşık 771 milyon lirasının alkollü içeceklerden, 2 milyar 753 milyon lirasının tütün ve tütün mamullerinden, 920 milyon lirasının motorlu taşıtlardan, 660 milyon lirasını cep telefonlarından geleceğini kaydetti. Cari açık, yılın ilk sekiz ayında geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 102.4 artışla 54.26 milyar dolar olarak açıklanmıştı. Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç da cep telefonlarındaki ÖTV artışını savunarak, cep telefonunun Türkiye’deki yaygın kullanımına dikkat çekti. Arınç, “Düşünün Türkiye gibi bir ülkede haddinden fazla cep telefonu var. Bu bir çağdaş iletişim aracı… Cep telefonundan nasıl konuşulacağını da bilmeniz lazım. Cebinde parası olmadığını iddia eden insanların arka ceplerinin her birinde cep

86

TELEKOMDÜNYASI2011EKİM

Finance Minister Mehmet Şimşek evaluated the increase and stated that tax increase on mobile phones is made against current deficit and emphasized high import in this field. Şimşek expressed that they expected 5,5 billion TL income by tax increase on cigarette, alcohol, automobile and mobile phone and approximately 771 million TL of total amount will be collected from alcoholic drinks, 2 billion 753 million TL from tobacco and tobacco products, 920 million TL from motor vehicle and 660 million TL from mobile phone. Current deficit is announced in the first eight months of the year as 54,26 billion dollars by increasing 102,4 percent compared the same period of previous year. Vice Prime Minister Bülent Arınç also defended OTV increase on mobile phone and emphasize common usage of mobile phone in Türkiye. Arınç said: “Just think that there are too many phone mobile in a country like Türkiye. This is a modern communication tool...We have


telefonu var. Emzik gibi bir buna, bir öbürüne konuşuyor. Bu, çağdaş bir ihtiyacı gidermek değil bence. Bu belki ters orantılı bir iş… Dolayısıyla araçlar açısından da cep telefonu açısından da izah edilebilir yönü var. Zannediyorum bütçe dengeleri bakımından olması gerekiyordu. Şüphesiz savunacak bir tarafımız var. Zam hoş bir şey değil, şirin bir şey değil, savunacak bir şey de değil. Ama gerekli olduğu için yapıldı” diye konuştu. MOBİSAD: PAZAR DARALIR Mobil İletişim Araçları ve Bilgi Teknolojileri İş Adamları Derneği (MOBİSAD) Genel Sekreteri Abdullah Raşit Gülhan da sektör adına yaptığı değerlendirmede, cep telefonlarında dünyanın en yüksek vergilerinin Türkiye’de ödendiğini söyledi. ÖTV’deki yeni düzenlemenin, cari açığı azaltmaya yönelik bir girişim olduğunu ifade eden Gülhan, cep telefonları üzerinden ödenen ÖTV’nin, toplam vergiler içinde binde 5’e denk geldiğini dile getirdi. Bunun, çok yüksek bir oran olmadığına işaret eden Gülhan, “Ama biz yılda 15 milyon cep telefonu ithal ediyoruz. Ortalama 200 Avro’dan hesaplasanız 3 milyar Avro, 300 Avro’dan hesaplasanız 4,5 milyar Avro dışarıya kaynak akıtıyoruz. Bu çok önemli bir miktar... Bu bakımdan, hükümetin bu yönde yaptığı girişimleri bir Türk vatandaşı olarak ben de desteklerim. Ama biz öngörülebilir bir ortam yaratılmasını arzu ederiz. Bugün yatırım yapıp, yarın karşınıza böyle bir vergi çıktığında, bu sizin hesaplarınızda da yer almıyorsa, yatırımı bir anda boşa yapmış olabilirsiniz. Bu nedenle öngörülebilir bir düzenleme ortamı yaratılması herkes için çok gerekli” dedi. MOBİSAD olarak, Türkiye’de kaçakçılığın engellenmesi için çok çaba sarf ettiklerini vurgulayan Gülhan, bazı kişilerin, ÖTV’deki yeni düzenlemenin ardından, 100 lira ithalat bedeli olarak gösterecekleri bin liralık telefondan, kanuni prosedürleri izleyenlerin önünde 150 liralık bir haksız kazanç elde edebileceklerini söyledi. Gülhan, bunların önüne geçecek bütün tedbirlerin de mutlaka alınması gerektiğine dikkati çekti. İkinci el cep telefonlarının tekrar ekonomiye kazandırılması gerektiğini aktaran Gülhan, “ Şu anda 80 milyondan fazla telefon çekmecelerde bulunmaktadır. 80 milyon cep telefonunun değeri kabaca 8 milyar liradır. Bunların ekonomiye kazandırılması, bu vergiyi arttırmak yoluyla kazanılacak gelirden çok daha fazlasını elde etmemizi sağlayacaktır. İkinci el araç satışından devlet vergi almıyor. Biz de diyoruz ki, zaten birinci el satışından yüzde 18 KDV’si ödenen telefonların ikinci el satışında KDV’yi yüzde 1’e düşürün. 81 ilde üyesi bulunan MOBİSAD tarafından oluşturulacak bir organizasyonla, bu telefonları bedeli mukabili vatandaştan toplayalım. Bunları yenileyelim, pillerini değiştirelim. Ekranları bozuksa, yapalım. Hiçbir şey yapılamıyorsa, çöpe atılmasın, biz bunları uygun şekilde bertaraf edelim. Gerisini bize bırakın, bizi yetkilendirin. Biz bu telefonları toparlayalım, ihraç edelim, istihdam yaratalım” diye konuştu.

to know how should we talk by mobile phone. People who claim that there is no money, but there are two mobile phones in each back pocket. They talk by one and than by another one. That is not modern meet a need. This is inversely proportional thing...Accordingly there is explainable side in terms of vehicles and mobile phone. I think so; it has to be in terms of budget balance. Sure thing, there is defendable part. Increase is not nice, sweet and it is not defendable thing. But increase is made because it is requirement.” MOBISAD: “THE MARKET SHRINKAGE” Mobile Communication Device and Information Technologies Businessman Foundation (MOBİSAD) General Secretary Abdullah Raşit Gülhan stated that the highest tax on mobile phone is collected in Türkiye, at the statement on behalf of the sector. Gülhan expressed that arrangement on OTV was made in order to reduce current deficit and the rate of OTV, collected over mobile phone, in total tax is 0,5 percent. Gülhan emphasized that this is not high rate and said: "But we import 15 million mobile phones in a year. If you calculate for 200 Euro, it is 3 billion Euro, for 300 Euro, it is 4,5 billion Euro..So we pay 3-4,5 billion Euro resource to overseas. This is important amount. In this respect, as a Turkish citizen, I support the movement of the Government in this way. But we wish to create foreseeable environment. If you make investment today and you will face with this kind of tax tomorrow, and if your plans don’t include this kind of change, your whole investment may go down the drain. For this reason, to create foreseeable arrangement environment is required for everyone.” Gülhan emphasized that as MOBİSAD they make effort in order to prevent smuggling in Türkiye and stated that some people acquire illegally 150 TL in front of people who follow procedure, from phone for 1000 TL by showing 100 TL as import charge. Gülhan expressed that all kind of measures have to be taken in order to prevent these illegal transactions. Gülhan stated that second hand phone should be reintegrated to economy and said: “Today there are more than 80 million idle phones. Amount of 80 million mobile phones approximately 8 billion TL. To reintegrate these phones to economy will provide more income than tax increase. The state doesn’t collect from second hand automobile sales. We say that; there is already 18 percent VAT on mobile phone, tax on second hand phone sales should reduce to 1 percent. As MOBİSAD that has member in 81 cities, we collect these phones from citizens by making an organization for a fee. We renew these phones, change its battery. If screen is broken, we fix the screen. If anything can’t make, phones don’t go to waste, we remove properly. Leave the matter to us, give authorization to us. We collect these phones, export and create employment.”

TELEKOMDÜNYASI2011EKİM

87


TD HABER

HER ŞEYİN MÜMKÜN OLDUĞU MÜMKÜNLÜ’DEN… TTNET’TEN “YETENEĞE DESTEK YARATICI EKONOMİYE DESTEK” PROJESİ FROM MÜMKÜNLÜ WHERE EVERYTHING IS POSSIBLE THE PROJECT OF “SUPPORT TO ABILITY, SUPPORT TO CREATIVE ECONOMY” BY TTNET

M

C

Başarılı ekonomilerin yaratıcı sektörlerin omzunda yükseldiği günümüzde, ülkeler uluslararası rekabette fark yaratabilmek için, yetenek odaklı işgücünün ekonomik değerini ifade eden “yaratıcı ekonomi”ye yatırım yapıyor. Bu doğrultuda Türkiye’nin yaratıcı ekonomisine katkı sağlamak amacıyla yola çıkan TTNET “Yeteneğe Destek Yaratıcı Ekonomiye Destek” projesini hayata geçiriyor. Proje ile yaratıcı ekonomi kapsamındaki alanlarda eğitim alan gençlerin sektöre kazandırılması, yeni projelerle katma değer yaratılması ve sektörün insan kaynağı kalitesinin artırılması amaçlanıyor.

Nowadays successful economies rise on creative sector, countries make investment to “creative economy” which mean economical value of ability-based labor in order to make difference on competition. In this direction, TTNET, make movements in order to contribute to creative economy of Türkiye, put into use the project of "Support to Ability, Support to Creative Economy". It is aimed young who take education area within the scope of creative economy, to bring to the sector, create added value with new projects and improve quality of human resource of the sector with the project.

Projede, eğitimlere katılmak üzere ön başvuru yapan gençler arasından bir seçim yapılacak. Seçilen yetenekli gençler sektörün ileri gelen isimlerinden eğitim alacaklar. Gençler, eğitimler sonrasında sektörün önde gelen isimleri ile birlikte atölye çalışması yaparak projeler geliştirecekler. Eğitimler; Dijital İçerik Üretimi, Dijital İçerik Sunumu ve Ticaretin Elektronikleşmesi başlıkları altında; Sinema, Televizyon, İnternet, İletişim, Reklamcılık, Yazılım, Yayıncılık ve Multimedya alanlarında verilecektir.

In the project, a selection will be made among young who made pre-application to join education. Chosen skillful young will take education from leading people of the sector. Young will develop project by making workshop with leading people of the sector. Educations will be given in the field of Cinema, Television, Internet, Communication, Advertisement, Software, Broadcasting and Multimedia in theme of Digital Content Production, Digital Content Presentation and being Trade Electronic.

ümkünlü” konulu reklam filmlerinin çekildiği Sakarya’nın Taraklı ilçesinde düzenlenen basın toplantısında TTNET’in yeni kurumsal sosyal sorumluluk projesinin içeriği ve amaçları açıklandı. Toplantıya TTNET Genel Müdürü Tahsin Yılmaz, TTNET Kurumsal İlişkiler Kıdemli Direktörü Dr. Feridun Alkan ve “Mümkünlü Başkanı” Şener Şen katıldı.

88

TELEKOMDÜNYASI2011EKİM

ontent and purpose of new corporate social responsibility project of TTNET is announced at press release which is held in Taraklı district of Sakarya where commercial film themed “Mümkünlü” were made. TTNET General Manager Tahsin Yılmaz, TTNET Corporate Relations Head Director Dr. Feridun Alkan and “Chairman of Mümkünlü” Şener Şen have joined to the meeting.


“YARATICI EKONOMİ’ KAVRAMI

THE CONCEPT OF “CREATIVE ECONOMY”

Toplantının açılış konuşmasını gerçekleştiren TTNET Genel Müdürü Tahsin Yılmaz, “KSS yaklaşımımızı ve vizyonumuzu belirlerken izlediğimiz yöntemler sonucunda, Birleşmiş Milletler Az Gelişmiş Ülkeler 4. Forumu’nda “Strateji Belirleme” başlığında örnek uygulama olarak tanıtıldık. 2011 yılında Kurumsal Sosyal Sorumluluk Avrupa Networkü’ne (CSR EUROPE) Türkiye’den dahil olan ilk ve tek kurum olduk” dedi. Yılmaz, “Yeteneğe Destek Yaratıcı Ekonomiye Destek” projesi ile eğitim alan gençlerde ve kamuoyunda, yaratıcı ekonomi ve bu alandaki fırsatlar konusunda farkındalık yaratma amacında olduklarını açıkladı. Uzun vadede ise yaratıcı ekonominin gelişmesine, sektörde hızla gelişen niş alanlardaki kalifiye insan gücü ihtiyacına cevap verebilecek standartlarda eğitim programları geliştirilmesine katkı sağlamak istediklerini belirtti.

TTNET General Manager Tahsin Yılmaz has made opening speech of the meeting and said: “As a result of methods applied for determination of our KSS approach and vision, we were announced as model application under the theme of “Strategy Formulation” at United Nations Underdeveloped Countries 4th Forum. We were first and only company which joined to Corporate Social Responsibility Europe Network (CSR EUROPE) from Türkiye. “Yılmaz expressed that they aimed to raise awareness about creative economy and opportunities in this field among trained young and public with the project of “Support to Ability, Support to Creative Economy”.Yılmaz emphasized that they want to contribute to improvement of creative economy and creating education program at standards to meet qualified labor needs of rapidly developing niche markets in the long term.

ONLİNE YETENEK GELİŞTİRME PLATFORMU

ONLINE CAPABILITY DEVELOPMENT PLATFORM

“Yeteneğe Destek Yaratıcı Ekonomiye Destek” projesi hakkında bilgi veren TTNET Kurumsal İlişkiler Kıdemli Direktörü Dr. Feridun Alkan ise proje kapsamında 18 yaş üzeri, yaratıcılık potansiyeli olan, yaratıcı ekonomi alanlarına yönelik kariyer yapmayı düşünebilecek, bilişim teknolojileri ile ilgili ve interneti gündelik yaşamında etkin kullanan gençlere eğitimler verilmesinin planlandığını söyledi.

TTNET Corporate Relations Head Director Dr. Feridun Alkan has gave information about “Support to Ability, Support to Creative Economy” and expressed that it is planned to give education young who is at aged 18 and older, has creativeness potential, can make plan to build carrier in creative economy, interest informatics technologies and use internet effectively in their daily life.

Projenin 2012 ayağında 7 bölgede yürütülecek yüz yüze eğitimlerle bin kişiye doğrudan ulaşılmasının hedeflendiğini belirten Dr. Alkan, projeyi sürdürülebilir hale getirmek amacıyla 2013’te “Online Yetenek Geliştirme Platformu” kurulmasının planlandığını kaydetti.

Dr. Alkan stated that it is aimed to reach a thousand people directly by face to face education in 7 regions with 2012 part of the project and it is also planned to create “Online Capability Development Platform” at 2013 in order to make the project sustainable.

Projeye destek veren duayen isimler arasında yer alan Şener Şen de TTNET’in Mümkünlü Kasabası reklam filmlerinin başrolündeki “Mümkünlü Başkanı” sıfatıyla toplantıya ev sahipliği yaptı.

Şener Şen who is one of the supporting doyen people of the project, hosted the meeting in his character of “Chairman of Mümkünlü” as leading role of Mümkünlü District commercial film of TTNET.

TELEKOMDÜNYASI2011EKİM

89


İŞİM BİLİŞİM, BİLİŞİM İŞİM

BİLGİ TOPLUMUNDA İNSAN KAYNAKLARI YÖNETİMİ - 2 HUMAN RESOURCE MANAGEMENT IN INFORMATION SOCIETY – 2

Adem Onar Yöneticilik

ademonar@bir.net.tr

Bilgi çağı ile birlikte, yönetici kavramının sanayi toplumundaki genel kabul gören anlamında ciddi bir farklılık oluşmaktadır. Bütün sorun ve sorulara uygun çözüm ve cevapları bilen yöneticiden, sorun ve sorunları tayin eden, tanımlayan ve çözüm aşamasında diğer çalışanların katkılarını birleştiren yöneticiye doğru gerçekleşen bir dönüşüm söz konusudur. Çağdaş organizasyon yönetimi, yüksek düzeyde uzmanlık bilgisine ve mesleki deneyime sahip bir birey tarafından değil, farklı alanlarda eğitim almış ve liyakatli bireylerden teşekkül eden takımlarca sağlanmakta ve takımın bilgileri ve deneyimleri sınanmış üyeleri, kurumsal performansın artırılmasına yönelik olarak yeteneklerini birleştirmektedirler. Kar realizasyonu, maliyet optimizasyonu ve yüksek katma

Management Together with the information age, the concept of administrator changes significantly in comparison with its meaning generally accepted in industrial society. There is a transformation from manager who knows every solution and answers of every possible issues and questions to manager who detects and defines issues and questions, and then combines the contributions of other employees in the solution process. Contemporary organizational management requires teams composing efficient individuals who had education in different areas, rather than just one person who have high-level expertize and professional experience, and informed and experienced team members combine their talents in order to increase corporate performance. Today responsibility of managers is to combine profit realization, cost optimization and management of high added

90

TELEKOMDÜNYASI2011EKİM


değer yönetimini, bilgi teknolojisinin verimliliğiyle bütünleştirmek yöneticilerin bugünkü sorumluluğu olmaktadır. İkinci Dünya savaşı sırasında ve sonrasında, yöneticinin tanımı, ‘’Astlarının işinden sorumlu olan kimse ‘’ biçiminde verilirdi. Yani yönetici, başka bir deyimle ‘’patron’’du, yönetimde bir mevkii, bir güçtü. Bugün bile pek çok insan, yönetici ya da yönetim sözlerini duyduğunda herhalde kafasında aynı düşünce beliriyordur. Ama 1950’lerin başlarında bu tanım değişmiş, ‘’bir yönetici, insanların performansından sorumludur’’ denilmeye başlanmıştı. Bugün bunun da çok dar bir tanım olduğunu biliyoruz. Doğru tanım artık şöyledir: ‘’Bir yönetici, bilginin uygulanmasından ve performansından sorumludur ‘’ … Bilgi çağında başarı ve sosyal sorumluluk temel değer ve motivasyonlar olarak gündeme gelmektedir. Bu bağlamda, sorumluluk verilen yönetsel birimleri bilgi ile çağına dönüşümde, yönetimin odak noktası komutadan bilgiye kaymaktadır. Organizasyonlar sofistike, iyi eğitilmiş, teknik olarak düzeyli yönetici ve çalışanlarıyla bilgi toplumunun en başat özelliği olan teknolojiyi bireye göre uyumlaştırabilmektedirler. Zira kullanılan yöntem ve teknikler insan merkezli olmak zorundadırlar. Bilgi çağı ile yoğunlaşan bilgi teknolojilerinin organizasyonlarda neden olduğu yapısal ve davranışsal değişimlerin çoğu, ilk dönemlerde, genellikle alt kademelerde hissedilmekteydi. Dolayısıyla bilgi teknolojilerinin kullanımının yönetsel düzeylere yaptıkları etkiler yeterince önemli sayılmamıştı. Ancak günümüzde bu nitelenen durumda yaşanan hızlı farklılaşmalar gözle görülür şekilde artmaktadır. Bu nedenle birçok orta ve yüksek kademe yöneticileri, bilgi teknolojilerinin yarattığı nihai etkiyi algılamaya başlamışlardır.

value with efficiency of information technology. During and after the Second World War, manager was defined a person who is responsible from the jobs of subordinates. In other words, he was “boss”; he was a powerful figure in administration. Even today, many people think the same thing when they hear the words of manager or management. But this definition changed in the early 1950s: “Manager is responsible for the performance of people.” Today we know this definition is too narrow. The correct definition is as follows: “Manager is responsible for the application and performance of information”... In the information age, success and social responsibility come to the fore as core values ​​and motivations. In this context, the focus of administration is shifting from administrative units to information as a result of transition to information age. With their sophisticated, well-educated, technically experienced managers and employees, organizations bring the technology that is the most dominant future of information society into conformity with people. Because methods and techniques to be used should be human-centered. Most of the structural and behavioral changes in organizations, caused by information age and information technologies, were usually felt at the lower levels in the first periods. Therefore, effects of the use of information technologies were not considered important enough at the managerial levels. However, these differences increase apparently. For this reason, many middle and high-level managers began to realize the final effect of information technologies. As is known, mid-level managers and personnel at the same

TELEKOMDÜNYASI2011EKİM

91


İŞİM BİLİŞİM, BİLİŞİM İŞİM

Bilindiği gibi, orta kademe yöneticiler ve aynı düzeyin personeli, tepe yönetimi ile alt kademe arasında bir iletişim bağı oluşturmaktadırlar. Tepe yönetimine gönderilen veya alt düzey yöneticilerin faaliyetlerini yürütmelerinde yararlandıkları bilgiler, orta kademe personeli tarafından toplanmakta, irdelenmekte ve yorumlanmaktadır. Ayrıca, orta kademe personeli kimi zaman yönetime belirli uzmanlık alanlarında görüş bildirmektedirler. Dünya ekonomisinde; 1950-1960 ve 1970’lerin yüksek kurumsal büyüme kaydedilen dönemlerinde, bir dizi işletme organizasyonlarında, orta kademe yöneticileri ve personel sayısında önemli artışlar gözlemlenmiştir. Ancak, günümüzde, orta kademe yönetimi yapısal ve işlevsel açıdan, bilgi teknolojilerinin etkilerine karşı korumasız durumdadırlar. Bilgi çağı çalışanlarının, kurumlarından ve yöneticilerinden beklentileri, iş güvencesi, kurumsal amaçlar doğrultusunda çalışma, katılımcılık, bilgilenme, yöneticinin ilgisi, mesleki gelişme ve ilerleme, yeni teknoloji ve yöntemler ile ilgili eğitim ve esnek çalışma saatleri, buna karşılık, bilgi çağı organizasyonlarının, çalışanlardan beklentileri ise, değişiklilere uyum, yenilikçi fikirler, risk alabilme, ürün ve süreçleri sürekli geliştirme ve müşteri için değer yaratma biçiminde sıralanabilir.

level constitute a communication link between top management and lower level. Mid-level personnel collect, examine and interpret information that is sent to the top management or information that lower-level managers benefit from. Also, mid-level personnel may provide reviews in specific areas of expertise.

Bilgi çağında, organizasyonların kurumsal etkinli ve rekabet ilkelerine göre çalışması, amaçlarını uygun araçlar kullanarak etkili bir şekilde gerçekleştirmesi ancak nitelikli insan gücü ve bu güce önderlik edecek dışa dönük yöneticilerle mümkün olacaktır. Drucker, bu bağlamda, çağdaş organizasyonlarda, otorite ve rapor verme kavramları yerine bilgi kavramının kullanıldığı ve otorite kavramının yönetim sözlüğünden çıkartılması gerektiğini savunmaktadır.

Provided that skilled labor force and outward-looking managers are present, organizations will be able to work according to the principles of corporate efficiency and competition and to achieve their objects by using the appropriate tools in information age. In this context, Drucker defends the removal of the authority concept from management dictionary since information concept replaces the concepts of authority and reporting in contemporary organizations.

İnsan Kaynakları Yönetimi İnsan kaynakları yönetimi, içerik olarak akademik ve kuramsal yönü ağır basmakla birlikte insan ilişkilerine yönelik pratik uygulamaları da kapsamaktadır. Hızlı bilgi artışının, birey, organizasyon ve toplum düzeyinde gerçekleştirdiği dönüşüm gereksinimi ve bu gereksinimin giderilmesi noktasında insan unsurunun anahtar rol oynaması, insan kaynaklarının gelişigüzel yaklaşımların ötesinde, belirli bir disiplin içinde ele alınmasını gerekli kılmaktadır. Bilgi çağında insan kaynakları yönetiminin özellikleri aşağıdaki gibi sıralanabilir: • Bilgi çağında insan kaynakları yönetimi, yaşanan hızlı teknolojik gelişme ve bilgi artışının bireylerde yol açtığı bilgi eskimesini önlemeye ve çalışanların bireysel gelişmelerini sağlamayı amaçlamaktadır. Örgütsel ortam içinde çalışanların aralarındaki bağlılığın geliştirilmesi, kurumsal kültürün yerleştirilmesini sağlamaktadır, • İnsan merkezli işlevleri kapsamakta ve çalışanların ilişkilerinin yönetilmesi amaçlanmaktadır, • Kurumsal sistem içinde insan ilişkilerini parçasal değil, bütünsel açıdan incelemektedir, • İnsan odaklı yönetim yaklaşımı aracılığıyla örgütsel gelişmeyi sağlamaktadır, • Etkin kurumsal sürekliliğin sağlanması amacı ile ilgili olarak kurumsal kültürün paylaşılmasını gerçekleştirmektedir,

92

TELEKOMDÜNYASI2011EKİM

In the world economy; significant increases were observed in the number of mid-level managers and personnel in some business organizations in 1950-1960 and 1970s when high corporate growth was recorded. However, mid-level management is more vulnerable to the effects of information technology from structural and functional point of view. Expectations of personnel from their organizations and managers are job security, working in line with corporate objectives, participation, information, manager’s interest, professional development and advancement, training on new technology and methods and flexible working hours; in contrast, expectations of organizations from personnel are adaptation to changes, innovative ideas, taking risks, continuous improvement of products and processes and value creation for the customer.

Human Resource Management Human resource management includes practical applications towards human relations although academic and theoretical aspects take precedence. Human resources should be considered according to a specific discipline, rather than haphazard approaches, due to the rapid growth of information, transformation requirement at individual, organizational and social level, and key role of human element in meeting these requirements. Features of human resource management in information age are as follows: • Human resources management in information age aims to prevent the information loss in individuals due to the rapid technological development and information increase, and to ensure individual development of employees. Development of organizational commitment among employees ensures the establishment of corporate culture. • It covers human-centered functions and aims to manage employee relations. • It examines human relations within the system not partially but from a holistic perspective. • It ensures organizational development thanks to humanoriented management approach.


• İnsan kaynakları iç müşteri mantığı çerçevesinde değerlendirilmektedir, • Tüm çalışanları optimal performans düzeyine ulaştırılmalarını hedeflemektedir, • Bilgi çağı, teknokratik çağ, iletişim toplumu, küreselleşme ve benzeri biçimlerde tanımlanan toplumsal dönüşümün birey ve organizasyon düzeyinde gerçekleştirilmesine yönelik çalışmaları kapsamaktadır. • Bilgi çağı organizasyonlarını oluşturacak insan kaynağının yetiştirilmesine uygun ortamlar hazırlamaktadır. Günümüz insan kaynakları yöneticilerinin kendi uzmanlık alanlarındaki yeni gelişmeleri yakından izlemeleri gerekmektedir. Bilgisayar teknolojisi, yazılım olanakları, telekonferans ve insan kaynakları bilgi sistemleri artık emek-yoğun ve zaman alıcı işlerde personelin yerine geçmektedir. Bu durum da, insan kaynakları yöneticilerinin en son teknolojiden yararlanabilme konusunda gerekli niteliğe sahip olmalarını zorunlu hale getirmektedir. Teknolojinin daha yoğun kullanıldığı bilgi toplumu anlayışının ürünlerinden birisi de insan kaynakları bilgi sistemleridir. İnsan Kaynakları Bilgi Sistemleri Bilgi toplumu anlayışının ve bilginin stratejik öneminin vurgulandığı son zamanlarda insan kaynakları yönetiminde görülen en önemli değişmelerden birisi de insan kaynakları bilgi sistemlerinin (human resources information systems) kullanımının yaygınlaşmasıdır. Bilgi çağında, bilgi üretici ve uygulayıcı olarak insan kaynaklarının yönetim sürecinde etkinliğini artırmak amacıyla kullanılan bu sistemler, organizasyonlarda insan kaynaklarına yönelik bilgileri sağlamak, depolamak, kullanmak, irdelemek ve dağıtmak amacıyla kullanılan sistemlerdir. Bununla birlikte, insan kaynakları bilgi sistemlerinin (İKBS) salt bilgisayar donanımı ve ilgili insan kaynakları yazılımlarından oluştuğu düşüncesi bir yanılsamadır. İKBS, yazılım araçlarına ilaveten, çalışanlar, politikalar, veriler, formlar ve prosedürleri de kapsamaktadır. İKBS›nin temel amacı, sistemin kullanıcılarına ya da müşterilerine “bilgi” formunda hizmet sunmaktır. İKBS çalışanların, • Seçilmesi ve istihdam edilmeleri, • Görevlerin belirlenmesi, • Performanslarının değerlendirilmesi, • Ücret ve diğer ödemelerin analizi, • Yetiştirme ve geliştirme, • Sağlık ve sosyal güvenlik sorunlarının çözümü gibi konularda organizasyona destek sağlayan araçlardır. 21. Yüzyıla kadar, İKBS yönetimi, projelerin yürütülmesini yönetilmek ve satıcılardan alınan paket programlarının geliştirilmek ve sonra da bu projelerde kullanmak için kontrol altına aldığımız oldukça iyi bir takım araçlar geliştirmekle eş anlamlı olarak anılmaktaydı. 21.Yüzyıla adımımızı atarken, bu kullandığımız proje ve araçlar tamamen ya da kısmen kullanılmayacaktır. Bunun sebeplerinden bir kısmı dışsaldır –küreselleşme, kompleks ve karşılıklı bağımlı sistemler ve kontrol altına almadığımız internetle birlikte gelen özgürlükler gibi.

• It realizes the sharing of corporate culture in order to ensure the effective corporate continuity. • It considers human resources within the framework of the internal customer logic. • It aims to increase all employees to the optimal level of performance. • It includes studies towards the realization of social transformation defined as information age, technocratic era, communication society, globalization etc. at individual and organizational level. • It prepares suitable environments for training of human resources to form organizations in the information age Today human resource managers need to closely monitor new developments in their fields of expertise. Computer technology, software facilities, teleconferencing and human resources information systems take place of personnel in labor-intensive and time-consuming jobs. Therefore, human resource managers need to have the necessary qualifications to take advantage of the latest technology. One of the products of information society in which technology is used more intensely is the concept of human resources information systems. Human Resources Information Systems While the concept of information society and the strategic importance of knowledge are emphasized, one of the most important changes in the management of human resources is the widespread use of human resources information systems. Human resource information systems (HRIS) aim to increase the effectiveness of human resources in management process as information producer and practitioner. These systems are used to provide, store, use, examine and distribute information for human resources. However, it is not correct to think that these systems are not composed of only computer hardware and related software for human resources. HRIS covers employees, policies, data, forms and procedures in addition to software tools. The main purpose of HRIS is to provide services in the form of “information” to users of the system or customers. HRIS provides support for the following points: • Selection and employment of personnel, • Determination of their tasks, • Performance evaluation • Fees and other payments analysis • Training and development • Solution of health and social security problems. Until the 21st century, HRIS management was understood as managing the execution of projects, developing the package programs obtained from suppliers and developing a good set of tools to use in these projects. However these projects and tools will not be used in whole or in part in the 21st century. Some of the reasons for this are outer; globalization, complex and interdependent systems and also freedoms those come with the internet and are not under our control.

TELEKOMDÜNYASI2011EKİM

93


TD DIŞ HABER

VODAFONE’DAN, SİLİKON VADİSİ’NDEKİ İLK ENTEGRE AR-GE MERKEZİ: VODAFONE XONE THE FIRST INTEGRATED R&D CENTER IN SILICON VALLEY BY VODAFONE: VODAFONE XONE

V

odafone bir ilke imza atarak, ABD Kaliforniya’daki ünlü Silikon Vadisi’nde entegre Ar-Ge merkezi Vodafone Xone’u hizmete soktu. 30’dan fazla ülkede faaliyet göstererek 382 milyon müşteriye hizmet veren Vodafone, Vodafone Xone programı kapsamında, ABD’li teknoloji şirketlerinin konsept kanıtı testlerini Vodafone’un global ağı içerisinde hızlı bir şekilde yürütmesine yardımcı olacak. Vodafone Xone’da bu kuruluşlara teknik deneyim, potansiyel finansal yardım ve lojistik destek sağlanacak. TEKNOLOJİ DESTEKLENECEK, YENİLİKÇİ ÜRÜN VE HİZMETLER GELİŞTİRİLECEK Vodafone’un Silikon Vadisi’ndeki ilk entegre mobil ARGE merkezi olan Vodafone Xone ile teknoloji geliştiren kuruluşlar desteklenirken, Vodafone’un global müşteri tabanına yönelik yenilikçi ürünler ve hizmetler ortaya çıkacak. Merkez’de yeni kurulan teknoloji şirketleri, Ar-Ge laboratuarları, üniversiteler ve girişim sermayesi portföylerine yönelik inovatif teknolojilerin tanımlanması ve nitelendirilmesi amaçlanıyor. Bu çerçevede Vodafone Xone™ ekibi, programa yeni teknolojilerin kazandırılmasını hedefleyen seminerler, girişimler ve çeşitli işbirlikleri içeren etkinlikler düzenleyecek. İş geliştirme, şebeke ve cihaz mimarisi, tüketici elektronik ürünleri, ödeme ve faturalandırma mekanizmaları, veri analitiği ve içerik sağlama konularında zengin bir deneyime sahip olan profesyonel Vodafone Xone ekibi, seçilen şirketlere gerekli ticari geribildirimlerde bulunuyor. Vo-

94

TELEKOMDÜNYASI2011EKİM

V

odafone put into service Vodafone Xone that is integrated R&D center in famous Silicon Valley in California, USA by breaking a new ground. Vodafone, operate in more than 30 country and offer service 382 million customer, will help to carry out proof of concept tests of American technology companies in global network of Vodafone rapidly within the scope of Vodafone Xone program. Vodafone Xone will support technical experience, potential financial aid and logistic to these companies. TECHNOLOGY WILL BE SUPPORTED, INNOVATIVE PRODUCT AND SERVICE WILL BE DEVELOPED Companies that develop technology, is supported by Vodafone Xone, is the first integrated mobile R&D center of Vodafone in Silicon Valley, and innovative product and service oriented global customer network of Vodafone will be developed. It is aimed to identify and qualify innovative technologies intended for venture capital portfolio, universities, R&D laboratories and newly-founded technology companies in the center. Within this scope, Vodafone Xone team will organize seminar, activities including collaborations and entrepreneurship which aim to bring new technologies to the program. Professional Vodafone Xone team, have a rich experience on business development, network and device architecture, consumer electronic products, payment and


dafone Xone içerisinde bulunan tesis ofislerinden ve test alanından aynı anda 24 şirket yararlanabiliyor. YENİ TEKNOLOJİLERİN GELİŞMESİ İÇİN GÜVENLİ ORTAM Vodafone’un global şebekelerine paralel olarak yapılandırılan ve test çözümleri için son derece korumalı ve güvenli bir ortam sunan Vodafone Xone’da, 2G/3G/LTE telsiz ve bir İnternet Protokolü (IP) ağı ile birlikte, IP hizmet çerçevesi IP Multimedya Sistemi’ne erişim bulunuyor. Vodafone’un Avrupa şebekelerine bağlı çalışan Vodafone Xone, şirketlere sağladığı ek işbirliği kaynaklarının yanı sıra, aynı zamanda Verzion’un San Francisco ve Waltham, Massachusetts İnovasyon Merkezleri ile de yakın ilişki içerisinde çalışıyor. Böylece Vodafone ve Verizon Wireless tarafından ortaklaşa kullanılan ve Verizon Wireless’ın geliştirdiği yeni nesil platform 4G LTE ağına seçkin şirketler için erişim sağlanıyor. Vodafone Xone’da tüm bunların yanında, Vodafone Grubu’nun kurumsal girişim sermaye kolu olan Vodafone Ventures aracılığıyla, yeni kurulumlara yönelik stratejik yatırım seçenekleri de kapsamlı olarak değerlendiriliyor.

building mechanism, data analytical and content providing, give required commercial feedback to chosen companies. 24 companies can benefit from plant offices and test area in Vodafone Xone at the same time. SAFE ENVIRONMENT FOR DEVELOPING NEW TECHNOLOGIES There are 2G/3G/LTE wireless and Internet Protocol (IP) network with access to IP service frame IP Multimedia system in Vodafone Xone which provide highly protected and safe environment for test solution and was structured in parallel with global network of Vodafone. Vodafone Xone, is reporting to Europe networks of Vodafone, provide additional collaboration resources to companies and works with San Francisco, Waltham and Massachusetts Innovation Centers of Verizon closely. Bu this way, access for selected companies to new generation platform 4G LTE networks which was developed by Verizon Wireless and used by Vodafone and Verizon Wireless jointly. Moreover, Vodafone Xone evaluates strategic investments options comprehensively oriented new companies through Vodafone Ventures which is corporate entrepreneurship section.

VODAFONE FIRSATLARI ERİŞİLİR KILIYOR VODAFONE MAKE OPPORTUNITIES ACCESSIBLE Vodafone Grubu Araştırma ve Geliştirme Direktörü Siavash Alamouti, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, “Vodafone Xone, Silikon Vadisi’ndeki tüm fırsatları, 30’dan fazla ülke ve 382 milyonun üzerindeki müşterimiz için erişilebilir kılıyor. Vadinin sunduğu yenilikçi çözümlerle birlikte ölçeğimizi ve global deneyimimizi geniş müşteri tabanımızla paylaşmaya yönelik bu fırsat, bizim için son derece heyecan verici” şeklinde konuştu.

Vodafone Group Research and Development Director Siavash Alamouti has made a statement and said: “Vodafone Xone make whole opportunities in Silicon Valley accessible for our 382 million customers in more than 30 countries. The opportunity for sharing our global experience and scale with innovative solution of the Valley, with broad customer portfolio is so exciting for us.”

TELEKOMDÜNYASI2011EKİM

95


TD DIŞ HABER

PHILIPS VE SONY INTEL’İN KURBANI OLDU!

PHILIPS AND SONY BECAME VICTIM OF INTEL!

I

ntel has stopped producing processors for digital TVs, although it will continue to supply set-top box manufacturers. The company will now focus on the tablet and smartphone market. Intel did see the connected TV market as a potential source of growthbut apparently, it was not able to make much of an impression there. Tablets and smartphones also require much more attention. A market becomes interesting for Intel only when it can deliver high volumes.

Bu karar Akıllı TV pazarını nasıl etkileyecek? Intel’in ürünlerini nerelere gönderdiğine baktığımızda karşımıza etkileyici bir liste çıkıyor:

So how will this decision impact the connected TV market? When we look at where Intel sends its wares, we see impressive list:

IPTV: IIiad (IIiad tarafından üretilmiş Freebox), Telecom Italia (Amino tarafından üretilmiş Cubovision), Vodafone Iceland (Amino), Bouygues (Samsung tarafından üretilmiş OneBox).

IPTV: Iliad (the Freebox made by Iliad), Telecom Italia (the Cubovision made by Amino), Vodafone Iceland (also Amino), Bouygues (OneBox, made by Samsung);

Kablo/Uydu: Lebirty Global (Samsun tarafından üretilmiş Horizon), Comcast (Pace tarafından üretilmiş Xcalibur), Dish (Google TV ile EchoStar), AirTies ve Joysee’den kutular. Bağımsız medya streamer/set-top-box: Amino (the Freedom), Reycom (Reycom Entertainment Center), Technicolor (MediaEncore), Logitech (Google yazılımları ile the Revenue), D-Link (the Boxee Box) ve Metrological and Concepttronics’in Yuixx-box. Televisies: Philips (Net TV), Sony (Google TV’den beslenen Internet TV) Tüm bu taraflar arasında Intel’in bağlantılı TV’yi bırakmasından direk olarak etkilenen yalnızca Philips ve Sony oldu. Daha önce de belirtildiği gibi bazı taraflar en az teknik desteği alarak SoCs (system-on-a-chip) elde etmeye devam edeceklerdi. Philips ve Sony bunu yapabildi ve bu nedenle de Panasonic, LG, Samsung ve Sharp gibi farklı işlemci kullanan firmaların gerisinde kaldı. Farklı bir Soc’in devreye girmesi aylar süren bir gecikmeye neden olabilirdi ve aracı yazılımların yeni platforma adaptasyonunun sağlanması gerektiğinin zamanıydı. Intel pazarıdan çekilirken rekabet kısa bir süre içerisinde boşlukları dolduruyor. Bu durum ise ARM, Broadcom, Trident ve Sigma gibi firmalar için sevindirici bir haber.

96

I

ntel IPTV ve kablolu set-top-box üretimine devam ederken dijital televizyon işlemcisi üretimini durdurdu. Firma artık tablet ve akıllı telefon pazarına odaklanacak. Intel Akıllı TV’yi büyümenin potansiyel kaynağı olarak görüyor fakat görünen o ki firma bu alanda büyük bir etki yaratmaya hazır değil. Tablet ve akıllı telefonlar da bir o kadar dikkat edilmesi gereken bir alan. Intel geniş bir hacme sahip olduğunda, pazar Intel ile daha fazla ilgilenir duruma gelecek.

TELEKOMDÜNYASI2011EKİM

Cable/satellite: Liber ty Global (Horizon, made by Samsung), Comcast (Xcalibur, made by Pace), Dish (an EchoStar box with Google TV) and boxes from AirTies and Joysee; Stand-alone media streamers/set-top boxes: Amino (the Freedom), Reycom (Reycom Enter tainment Center), Technicolor (MediaEncore), Logitech (the Revue, with Google TV software), D-Link (the Boxee Box) and the Yuixx-box of Metrological and Conceptronics; Televisies: Philips (Net TV), Sony (Internet TV Powered by Google TV). Among all these par ties, only Philips and Sony will take a direct hit by Intel’s stop on connected TVs. As stated earlier, some par ties will still get their SoCs (system-on-a-chip) but with a minimum of technical suppor t. Philips and Sony could, because of this, star t falling behind par ties like Panasonic, LG, Samsung and Sharp, which use other processors. Switching to another SoC could cause months of delay, the time for the middleware gets adapted to a new platfor m. When Intel leaves a market, competition soon fills the gap. That’s good news for par ties such as ARM, Broadcom, Trident, and Sigma, amongst others.




Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.