Digital Trend - June 2018

Page 1

www.digitaltrend.com.tr

1


GM 8 ile çekebildiğin kadar fotoğraf çek Google Fotoğraflar ile GM 8’de fotoğraflarını sınırsızca sakla

Yeni nesil ekran oranı 13MP flaşlı selfie Ağır çekim video Portre fotoğraf

#ÇekebildiğinKadar

cekebildiginkadar.com

Android One ve Google Fotoğraflar, Google LLC kuruluşunun ticari markalarıdır. Google Fotoğraflar ile ücretsiz sınırsız fotoğraf depolama yüksek kaliteli fotoğraf depolama ile geçerlidir; hizmetin kullanımı Google hesabıyla oturum açılmasını ve internet bağlantısı gerektirir.

/generalmobile

www.generalmobile.com


DİJİTAL DÖNÜŞÜM, DAHA AZ KAĞIT VE DAHA FAZLA VERİM DEMEK.

Yönetilen Baskı Hizmetleri lideri Xerox dijitalleşmenizi hızlandırmak ve kağıt kullanımınızı azaltmak için size yardımcı oluyor. Her tür işletmenin iş akışını otomatize ederek süreçlerin kesintisiz gerçekleşmesini sağlıyor.

xerox.com.tr

©2018 Xerox Corporation. Tüm hakları saklıdır. Xerox® logosu ve küre sembolü, ConnectKey,® VersaLink® ve “Set The Page Free”, Xerox Corporation’ın ABD ve diğer ülkelerdeki tescilli markalarıdır.

S E T T H E PA G E F R E E


EDİTÖR

ALIŞKANLIKLAR

DEGISIYOR T

eknolojinin her geçen gün gelişmesi ve yeni teknolojilerin hayata geçirilmesi, hem tüketicilerin hem de iş dünyasının alışkanlıklarını ve beklentilerini değiştirip şekillendiriyor. Bu doğrultuda markalar, ürün gamlarını geliştirip genişletiyorlar.

TN İSTANBUL MEDYA REKLAM TURİZM TİCARET LTD. ŞTİ. İmtiyaz Sahibi ve Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Eymen Tuğba Aloğlu

Reklam Rezervasyon reklam@digitaltrend.com.tr 0 212 247 11 79

Genel Yayın Yönetmeni Nurullah Aloğlu

Abone abone@digitaltrend.com.tr

Editör Nihan Makaskesen Görsel Yönetmen Nergis Çalıkoğlu

Yönetim Yeri 19 Mayıs Mahallesi, Teyyareci Cemal Sokak No: 3 D: 4, 34369 Şişli/İstanbul Tel: 0 212 247 11 79

Reklam Koordinatörü Tuğba Duman

www.digitaltrend.com.tr info@digitaltrend.com.tr

Reklam Satış Sorumlusu Erdem Yılmaz Sümeyra Yüce

Baskı Şan Ofset Matbaacılık Hamidiye Mah. Anadolu Cad. No:50 Kağıthane / İstanbul 0 212 289 24 24

Finans Direktörü Tünal Demirkaya muhasebe@digitaltrend.com.tr

Yayın Türü Yerel süreli aylık

BİZİ TAKİP EDİN

Digital Trend Turkcell Dergilik’te

Digital Trend Dergisi TN İSTANBUL Medya Reklam Turizm Ticaret Ltd. Şti. tarafından T.C. yasalarına uygun olarak yayımlanmaktadır. Dergide yayımlanan yazı, fotoğraf, harita, illüstrasyon ve konuların her hakkı saklıdır. İzinsiz, kaynak gösterilerek dahi alıntı yapılamaz.

Teknolojideki gelişmeler, iş yapış biçimlerine de yansıyor. Son yıllarda adını sıkça duyduğumuz yapay zekâ teknolojisi, iş hayatına kolaylıklar getirerek daha iyi müşteri memnuniyeti, daya yüksek verimlilik, satışlarda artış ve maliyet avantajı sağlayabiliyor. Önümüzdeki süreçte, yapay zekâ teknolojisinin etkisini göstermediği bir alanın kalmayacağı düşünülüyor. Bu teknolojinin siber güvenlik alanındaki etkilerini anlatan Innovera Genel Müdürü Gökhan Say; veri temelli üretim tesisleri, nesnelerin interneti kapsamında kullanılan milyarlarca sensör, küçük ya da büyük her bir makinenin birer veri üreticisi haline gelmesini en önemli etkenler olarak sıralıyor. Detayları haberimizde okuyabilirsiniz. Bu ay mercek altına aldığımız bir başka konu ise, son yıllarda markaların pazarlama stratejilerinde çok önemli bir konumda olan Instagram ve influencer’ların markalarla olan iş birlikleri... Zira, her ay milyonlarca insan, bağlantı kurmak ve ilham aldıkları şeyleri yüksek kaliteli fotoğraf ve videolarla paylaşmak için Instagram’ı kullanıyor. Instagram’da kendi hayatlarına ürün ve deneyimleri entegre eden influencer’lar ise genellikle markalarla aynı hedef kitleye hitap ettikleri için, sahip oldukları tanıtım gücüyle çok rağbet görüyorlar. Bunların yanı sıra dijital dünyadaki son trendleri, güncel mobil uygulama haberlerini ve son model teknoloji ürünlerini sayfalarımızda okuyabilirsiniz. Gelecek ay görüşmek dileğiyle, Esen Kalın

Nihan Makaskesen 02

Haziran 2018


ÇekMatik ile artık

yer ve zaman derdiniz olmadan, bilgisayar ya da cep telefonunuzdan 7/24 faktoring işlem talebi iletebilir, sonucunu saniyeler içinde ögrenebilirsiniz.

www.digitaltrend.com.tr

3


CONTENTS

HAZİRAN 2018 YENİ TEKNOLOJİ TRENDİ “KARMA GERÇEKLİK ÇOK ŞEYİ DEĞİŞTİRECEK

AGT MOBİL UYGULAMA SEKTÖRE KOLAYLIK SUNUYOR

06

LÜKS HAYATLAR VE LÜKS YAŞAMAK İSTEYENLER INSTAGRAM’DA GENERAL MOBILE’DAN DÜNYANIN İLK ‘ANDROID GO’ MODELİ: GM 8 GO

54 04

Haziran 2018

16

30 YAPAY ZEKÂ SİBER GÜVENLİKTE NELERİ DEĞİŞTİRECEK? Yapay zekânın kendini göstermediği pek alan kalmayacak. Bunlardan biri olan siber güvenlik alanında yapay zekânın etkilerini Innovera Genel Müdürü Gökhan Say aktarıyor.

38


www.digitaltrend.com.tr


MOBİL UYGULAMA

AGT MOBİL UYGULAMA SEKTÖRE KOLAYLIK SUNUYOR Türkiye’nin önde gelen mobilya bileşenleri ve parke markası AGT’nin Dijital Platform Projesi çerçevesinde hayata geçirdiği AGT Mobil Uygulama, son kullanıcıların yanı sıra bayilerin de hayatını kolaylaştırıyor.

İ

novatif, işlevsel ve trend yaratan ürünleriyle mobilya bileşenleri sektörüne yön veren AGT, “Dijital Platform Projesi” kapsamında hayata geçirdiği uygulamalardan biri olan AGT Mobil Uygulama ile dijital dünyanın yeniliklerini hayatı kolaylaştırmak ve sınırları kaldırmak için kullanıyor. Tüm iOS ve Android cihazlara uyumlu olan AGT Mobil Uygulama, AGT bayilerinin yanı sıra mimarlar, mühendisler ve evini yenilemek isteyen son kullanıcılar tarafından da kullanılıyor. SAP Hybris platformu ile entegre çalışan ve içerik yönetimi Hybris üzerinden gerçekleştirilen AGT Mobil Uygulama, bayilerin ihtiyaç duyduğu fiziksel kartelayı mobil cihazlara taşıyor. Böylece bayiler, fiziksel kartela olmaksızın MDF - Lam, panel ve parke ürünlerinin tüm renklerini, dokularını, ölçü ve teknik özelliklerini görüntüleyebiliyor. Mekanlar Üzerinde Uygulama Özelliği Ürünleri üç boyutlu inceleme imkânı da sunan AGT Mobil Uygulama, bu sayede müşterilerin karar verme sürecini hızlandırıyor. Farklı mekan görselleri üzerinden AGT ürünlerini tasarlayarak; ürünlerin bir mekanda nasıl görüneceğine, renk ve dokuların birbirleriyle uyumlarına ilişkin fikir sahibi olabilmeye olanak tanıyan AGT Mobil Uygulama, müşterinin ürün uygulandığında nasıl görüneceğine ilişkin soru işaretlerini gidermesine de yardımcı oluyor. Ayrıca AGT Mobil Uygulama, tasarım ve dekorasyon fikirlerini Trend Önerileri bölümü, favori listesi oluşturma, en yakın bayiyi bulma ve kampanyaları görüntüleme gibi birçok özelliğiyle de öne çıkıyor.

06

Haziran 2018

Beş Kıtada Binden Fazla Satış Noktası 1984 yılında gelişen teknolojiyle ahşabın kişiye ve kurumlara özel işlenip geliştirilebileceği hayaliyle Antalya’da kurulan AGT, bugün mobilya bileşenleri sektöründe dünyanın önde gelen şirketlerinden biri olarak faaliyet gösteriyor. Bir yaşam alanının ihtiyacı olan tüm ahşap malzemeyi tek başına üretebilen Türkiye’nin lider şirketlerinden AGT, Antalya Organize Sanayi Bölgesi’nde toplam 400 bin metrekare alana kurulu modern tesislerinde MDF, MDF-LAM, panel, profil, parke üretimi yapıyor. Şirket, 2017 yılındaki 900 milyon TL’yi aşkın cirosu, yüzde yaklaşık yüzde 50’lik ihracatı ve yaklaşık bin kişilik istihdamı ile sektörüne öncülük ediyor. Türkiye genelinde yaygın bayi ağının yanı sıra beş kıtada binden fazla satış noktasıyla AGT, başta İran, Rusya, Doğu Avrupa, Balkanlar, Ortadoğu ülkeleri olmak üzere 70’ten fazla ülkeye ihracat gerçekleştiriyor.


MOBİL UYGULAMA

AKILLI EV AYDINLATMASI DAHA AKILLI HALE GELİYOR Philips Hue’nun yeni güncellemesi iOS ve Android cihazlar için kullanıma sunuldu. Uygulamadaki elverişli kısa yollar ile odanızın aydınlatmasını ve tekli lambaları ayarlamak daha da kolaylaşıyor.

A

ydınlatmada dünya liderlerinden olan Signify, iOS ve Android tabanlı cihazlara yönelik Philips Hue uygulaması için önemli bir güncelleme yayınladı. Tüketiciler uygulamanın mevcut

özelliklerinde yapılan iyileştirmelerin yanı sıra yeni özelliklerden de faydalanacak, böylece Philips Hue ev aydınlatma sistemini hızla ve kolayca kişiselleştirerek kontrol edebilecekler. Signify Ev

Sistemleri ve Armatürler Pazarlama ve Ürün Yönetimi Bölümü Başkanı Jasper Vervoort, “Akıllı ev aydınlatmamızı daha da akıllı hale getirdik. Yeni bir görünüme kavuşan uygulamamızı kullanmak artık her zamankinden daha kolay. Yeni özellikler arasında oda ayarlarını kolaylaştıran kısa yollar ile yeni renk seçimi özelliğinin yanı sıra ruh halinize ya da içinde bulunduğunuz özel anlara uygun 30 yeni özel sahne de yer alıyor. Güncellemeyi tasarlarken, aydınlatma tasarımcılarının, kullanıcı deneyimi uzmanlarının ve en önemlisi de müşterilerimizin önerilerine kulak verdik. Sonuç, dünyanın en çok sevilen akıllı ev aydınlatma sistemine yakışan bir uygulama oldu” diyor. Evinizi Daha Akıllıca Aydınlatmak İçin Basit Yönlendirme Sahip olduğu yeni görünümüyle, Philips Hue uygulaması elverişli kısa yollar sunarak kullanıcı deneyimini bir adım öteye taşıyor. Böylece, Philips Hue akıllı aydınlatma sisteminizi birkaç basit dokunuşla ayarlayabiliyorsunuz.

Örneğin, uygulama içerisinde oda ayarlarına veya tekli ışıklara basılı tutarak rengi değiştirebilir ya da son kullandığınız dört sahneye ayarlayabilirsiniz. İstediğiniz Ambiyansı Kolayca Yaratın Yeni renk seçimi özelliğini kullanarak, aydınlatmanızı farklı bir deneyime dönüştürün. Bu sayede, bir odadaki ışıkları gruplandırabilir, oluşturduğunuz grupları dağıtabilir ve paletten tam istediğiniz tonda beyaz ya da renkli ışık seçimini kolayca yapabilirsiniz. Ayrıca uygulama, markanın aydınlatma tasarımcılarımızın özenle seçtiği 30 yeni sahne ile birlikte sunuluyor. Basit bir dokunuşla Honolulu’da günbatımının keyfini çıkarabilir, Londra’nın Soho bölgesinde gece gezintiye çıkabilir ve aydınlatmayı ruh halinize uygun hale getirebilirsiniz. Buna ek olarak uygulama güncellemesi ile daha fazla sahne arasından seçim yapabilir ve kendi kişisel sahnenizi kolaylıkla yaratabilirsiniz. Uygulama, en sevdiğiniz fotoğraflardan ana renkleri alır ve bunları aydınlatmaya uygulayarak fotoğraflarınıza hayat verir.

www.digitaltrend.com.tr

07


MOBİL UYGULAMA

HAVAALANLARINDA İŞ AĞINIZI GENİŞLETEN UYGULAMA:

“btrfly” Yeni bir seyahat ekosistemi yaratmaya hazırlanan “btrfly” uygulamasını yükleyen yolcular, o anda aynı havalimanından uçan veya aynı uçaktaki diğer yolcuların profillerini görerek onlarla diyalog kurabiliyorlar.

D

ünyadaki 380 farklı havaalanında kullanılabilen “btrfly”, uçakla yolculuk yapacak kişilerin, oluşturdukları sanal bir bekleme salonu gibi hizmet veriyor. Uygulama, yolcuların havaalanlarındaki tüm bekleme salonlarında ve uçuş sırasında internet bağlantısı varsa uçak içinde birbiriyle diyalog kurmasını ve sosyalleşmesini sağlıyor. “btrfly” uygulamasını yükleyen yolcular o anda aynı havalimanından uçan veya aynı uçaktaki diğer yolcuların profillerini görerek onlarla diyalog kurabiliyor. İş Bağlantısı İçin İyi Bir Fırsat İngiltere ve Kanada’da yaşayan Türk girişimciler tarafından geliştirilen uygulamada kullanıcılar, havaalanında geçirdikleri boş saatleri bir yol arkadaşı bularak değerlendirirken, aynı zamanda uygulamadaki profillerde yer alan meslek bilgileriyle bir iş bağlantısının ilk temellerini

08

Haziran 2018

atabiliyorlar. Tek başına yolculuk yapan ve özel yolcu salonlarına giriş hakkı olan bazı kullanıcılar, bu haklarını yanlarındaki kişi adına kullanmak için de uygulamayı kullanabiliyor. Markalardan Ayrıcalıklar “btrfly” uygulaması içerisinde iş birliği yapılan markalar ile oluşturulan “Smart Lounge” konsepti ise sunduğu özel ayrıcalıklarla uçak yolculuğunu daha zevkli hale getirmeyi amaçlıyor. “Smart Lounge” üyeliği bulunan kullanıcılar, havalimanlarındaki restoranları kullanarak indirim ve ikramlardan faydalanırken, kişiye özel bir seyahat ve lounge deneyimi yaşıyorlar. “btrfly”ın Smart Lounge konseptinde sunduğu diğer bir ayrıcalık ise uçuş bilgilerinizi takip ederek sizi bilgilendiren ve adeta kişisel seyahat asistanınız olarak konumlanan Skye; uçaktan indiğinizde bagajınızın nerede olduğunu da sizinle paylaşıyor.


MOBİL UYGULAMA

KİŞİYE ÖZEL GÜNLÜK BURÇ YORUMLARI MOYRA’DA Instagram’da en çok takip edilen ve sevilen astroloji markalarından Moyra, yeni çıkardığı aplikasyonla kullanıcılarına kişiye özel günlük burç yorumları sunmaya başladı.

A

stroloji sevenler dâhil pek çok insanın, aynı burçtan milyonlarca kişiyle aynı yorumları okumayı yeterince anlamlı bulmadığı bir gerçek. Her birey doğum tarihi, saati ve yerine göre oluşturulan bütünüyle kendisine has bir doğum haritasına sahip ve aslında astrolojik yorumlar bu harita üzerinden yapıldığında isabet oranı artıyor ve anlamlı hale geliyor. Uzun süren çalışmaların sonunda Moyra, gökyüzündeki gezegenlerin doğrudan kişinin doğum haritasına olan etkilerini dikkate alan bir uygulama ile astroloji severlerin karşısına çıktı.

Uzman Astrologlardan Yanıtlar Uygulamada hazır soruların yanı sıra doğrudan Moyra’nın astrologlarına da soru sormak mümkün. Bu sorular yurt içi ya da yurt dışında bu alanda uzun yıllar eğitim almış ve astroloji alanında uluslararası geçerliliği olan sertifikalara sahip astrologlar tarafından yanıtlanıyor.

Merak Edilen Her Sorunun Yanıtı Moyra’da Moyra, kullanıcılarına kişiye özel günlük burç yorumu sunmanın yanı sıra, onların merak ettiği konularla ilgili soruları yine doğum haritalarını dikkate alarak yanıtlıyor. Kullanıcılar, arka planda çalışan karmaşık algoritmaların bir çıktısı olarak “Hoşlandığım insan benim için doğru kişi mi?”, “Sevgilimle ne kadar uyumluyuz?”, “İlişkimiz uzun soluklu olur mu?”, “Sevdiğim kişi sadık biri mi?”, “Ne kadar şanslı biriyim?”, “Çocuğum seni nasıl bir anne olarak algılıyor?” gibi aşk hayatlarına ve geleceklerine dair merak ettikleri her soruya Moyra’da yanıt bulabiliyor. Üstelik bu soruların büyük çoğunluğu ücretsiz. İstediğin Kişiyi Ekle, Merak Ettiklerini Öğren Kullanıcılar, sadece kendileriyle ilgili soruların yanıtlarını değil, sevdikleriyle ilgili soruların da yanıtlarını görebiliyor. Moyra uygulamasında kullanıcılar sevgililerini, eski sevgililerini, hoşlandıkları kişileri, flörtlerini, platonik aşklarını, arkadaşlarını, kardeşlerini, anne ve babalarını ve varsa çocuklarını ekleyebiliyor ve onların doğum tarihi bilgilerini girerek merak ettikleri soruların yanıtlarına ulaşabiliyor. Her kişi kategorisi için uygulamada ayrı sorular yer alıyor ve eklenen kişilerin doğum haritası bilgilerinden hareketle yanıtlar yine onlara özel oluşturuluyor.

www.digitaltrend.com.tr

09


10

Haziran 2018


www.digitaltrend.com.tr

11


TREND

NOVARTİS İLAÇ’TA

DİJİTAL DÖNÜŞÜM DÖNEMİ Gündeminde inovasyon ve dijitalleşme bulunan Novartis İlaç Türkiye, sağlık alanında dijitalleşmede yeni fikirler geliştirmek için Dijital İnovasyon Günü etkinliğini düzenledi.

G

lobal olarak belirlenen inovasyon ve dijitalleşmede fark yaratan bir şirket olmak hedefini gerçekleştirmek için Novartis İlaç Türkiye, ilk kez Dijital İnovasyon Günü etkinliği gerçekleştirdi. Dönüşümsel inovasyon ve dijital dönüşüm kavramlarının şirket yöneticilerine aktarıldığı ve dijitalleşmenin paydaşlara sağlayacağı faydaların dile getirildiği bu etkinlikte inovatif ve dijital anlamda fark yaratabilecek bir organizasyon olmak için yeni fikirler geliştirerek bir yol haritası oluşturulması için önemli bir adım atıldı. Etkinlikte, teknoloji ve dijitalleşme konularında alanında uzman fikir liderleriyle de bir araya gelme fırsatı yakalayan Novartis çalışanları, ayrıca dijital teknolojilerin sağlık bakımındaki potansiyelini keşfetmek üzere sanal gerçeklik, artırılmış gerçeklik ve hologram gibi teknolojileri deneyimleme şansı buldu. “Gelecek dijitalde” Etkinliğin açılış konuşmasını yapan Novartis Türkiye İlaç Divizyonu Genel Müdürü Avinash Potnis, dijital dönüşümün beklenenden daha hızlı gerçekleştiğini ve bu dönüşüme adapte olan firmaların gelecekte var olabileceğini belirtti. Bu kapsamda Novartis bünyesinde gerçekleştirilen girişimlerden örnekler veren Potnis, bir ilaç şirketi olarak veri ve dijitalleşmeye odaklandıklarını ve tüm yönetimin bu konu ile ilgili olarak heyecan duyduğunu ifade etti. Potnis, “Organizasyonumuzun

12

Haziran 2018

tüm bölümleri dijital teknolojileri, ileri analitiği ve yapay zekâyı bütün yönleriyle benimsemelidir. Bu sayede daha yenilikçi olabilir ve etkinliğimizi arttırabiliriz. Onlarca yıllık deneyimlerimiz sayesinde birçok veriye sahibiz. Bu, şirketimize yeni anlayışlar katabilecek çok önemli stratejik bir değerdir” şeklinde konuştu. “Amacımız çok daha etkin, yenilikçi ilaçlar geliştirmek” Novartis Türkiye bünyesinde gerçekleştirilen Dijital İnovasyon Günü etkinliğini düzenleyen Pazarlama ve Satış Operasyonları Direktörü Işık Sönmez , “Novartis olarak amacımız insan yaşamını değiştirebilecek çok daha etkin, yenilikçi ilaçlar geliştirmek. Bunu da,

yeni platformlarda yeteneklerimizi geliştirerek, ilaçlarımızı daha etkin bir şekilde geliştirerek ve çevremizdeki yeniliklere açık olarak yapabiliriz. Novartis Türkiye olarak dijital dönüşüme inanıyor ve çalışanlarımızın inovatif fikirlerini sonuna kadar destekliyoruz” dedi.


TREND

ROCHE’TAN DİJİTAL ORYANTASYON PLATFORMU: ORIENSTATION Roche İlaç Türkiye’nin hayata geçirdiği dijital oryantasyon platformu OrienStation ile şirkete yeni başlayan çalışanlar, şirketle ilgili bilgilerin tamamına, kolay ve hızlı bir şekilde tek bir platform üzerinden erişebiliyor.

R

oche İlaç Türkiye, yenilikçi insan kaynakları uygulamalarına bir diğerini daha ekledi. İşe yeni başlayanların ihtiyacı olan tüm bilgileri tek bir platformda toplayan dijital oryantasyon programı OrienStation ile Roche’un kurumsal kültürü, departmanları, ürünleri, iş ilkeleri ve prosedürleri hakkında bir çok bilgiye rahatlıkla ulaşılabiliyor. OrienStation, oryantasyon süreçlerini kolaylaştırarak, yeni işe başlayan kişilerin şirkete adaptasyonu konusunda zamandan tasarruf sağlarken, her yerden ulaşılabilirliği sayesinde tüm Roche çalışanlarına aradıkları bilgilerle ilgili çözümcül bir yaklaşım sunuyor. Birçok Konuda İçerik Sunan Bir Platform Mobil cihazlarla uyumlu çalışan sistemde çalışanların iş ortamına adaptasyonunu hızlandırmak ve Roche’u çok daha kısa sürede tanımalarına imkan vermek için yararlı ve güncel bilgiler bulunuyor. Roche’taki iş yaşamından departman ve ürün tanıtımlarına, şirket içi hizmet ve uygulamalardan eğitim programlarına kadar birçok konuda içerik sunan platform, İngilizce dil seçeneğine de sahip. Programı Tamamlayanlara Dijital Sertifika Görsel zenginliğiyle de fark yaratan OrienStation, çalışanlara yeni şirkete alışma sürecinde önemli bir kolaylık sağlıyor. Çalışanlar “Roche’ta Hayatımız” bölümüne girerek, esnek çalışma saatlerinden kıyafet uygulamalarına, yan haklardan ücretlendirmeye kadar birçok konu hakkında hızlı bir şekilde bilgi sahibi olabiliyor. Çalışanların şirkete başladıkları ilk haftalarında oryantasyon programını tamamlamaları beklenirken, platform üzerinden programı tamamlayanlara dijital bir sertifika veriliyor.

www.digitaltrend.com.tr

13


MOBİL UYGULAMA TREND

HOPİ İLE ALIŞVERİŞ DENEYİMİ EVDEN BAŞLIYOR Bu yıl, &NOW Business&Tech Week’in etkinliklerinden olan Dijital Liderlik Zirvesi gerçekleşti. Etkinliğin konuşmacılarından olan Hopi Genel Müdürü Onur Erbay, değişen tüketici alışkanlıklarına ve data bazlı alışverişin önemine değindi.

M

anagement Centre Türkiye (MCT) ve İstanbul Business School iş birliği ile bu yıl &NOW Business&Tech Week’te düzenlenen Dijital Liderlik Zirvesi UNIQ İstanbul’da gerçekleşti. Etkinliğin konuşmacılarından biri Hopi Genel Müdürü Onur Erbay’dı. Türkiye genelinde 6 milyon üyesi ile mobil sadakat uygulamaları sektörünün liderlerinden olan Hopi, paracık sistemi, CRM altyapısı ve big data yönetimiyle üyelerine 360 derece alışveriş deneyimi sunuyor. Hopi’nin farklı sektörlerden 110 üye markasıyla üyelerinin ihtiyaçlarına çözüm sunduğunu söyleyen Hopi Genel Müdürü Onur Erbay, Hopi’nin kullanıcılarını tanıması ve kullanıldıkça akıllanmasının üyelere sunulan önemli bir fayda olduğunu vurgulayarak

14

Haziran 2018

“Müşterilerin alışveriş izlerini takip ediyor ve onları ihtiyaçları olmayan alışverişin karmaşasından kurtarıyoruz. Kullandığımız içerikten reklam malzemesine, mecraların seçiminden iletişimin zamanlamasına kadar bilginin ürettiği içgörüyü kullanıyoruz” dedi. Günde 70 Bin İşlem Alışverişin kabuk değiştirdiğine dikkat çeken Erbay, “Geçmişte müşteriyle sadece satış danışmanları aracılığıyla iletişim kurulurken, şimdi farklı kanallara sahibiz. Bu değişim sürecinde insanların adaptasyona ihtiyacı var” dedi. Hopi ile bir günde 70 bin işlem yapıldığını belirten Erbay, “Hopi olarak çok kanallı pazarlama ile uğraşıyoruz. Alışverişe ilgili kitleyi buluyor, bilgiyi

topluyor, analiz ediyor ve içeriği hazırlıyoruz. Müşteriyi sıkmadan, adeta bir ‘kelebek gibi tutarak’ bilgilendiriyoruz. Örnek vermek gerekirse, son yapılan alışveriş ile üyemizin parfümünün biteceğini hesaplayabiliyor, benzininin bitmek üzere olduğunu hatırlatıyoruz ve ona özel önerilerde bulunuyoruz” dedi. Online ve Offline Deneyimler Hopi’nin üyelerine online ve offline deneyimler sunduğunu belirten Onur Erbay, Hopi ile alışveriş deneyiminin evden çıkmadan başladığını dile getirdi. Mağaza içi deneyimlere de odaklandıklarını vurgulayan Erbay, “Kırmızı pantolon alan üyemize kombine uygun olabilecek gömlek öneriyoruz” açıklamasında bulundu.


TREND

Medya &. tişim Dijital Ile

l *Sosya

.

.

ardım

*7/24 Yol Y &

Satış e l e T * & lama r a z a Tele-P

Asistans

www.digitaltrend.com.tr

15


TREND

YENİ TEKNOLOJİ TRENDİ

“KARMA GERÇEKLİK” ÇOK ŞEYİ DEĞİŞTİRECEK İnsanların çalışma, yaşama ve eğlenme şekillerini değiştiren yeni bir teknoloji geldi. Sosyal ve ekonomik etkileri açısından Sanal Gerçeklikten ve Artırılmış Gerçeklikten daha güçlü bu teknolojinin adı Karma Gerçeklik.

16

Haziran 2018

S

anal Gerçeklik (VR), sanal dünyayı oluşturan içeriğin ve teknolojinin bir bileşimi. Genellikle VR başlıklarıyla erişiliyor veya CAVE gibi çoklu olarak yansıtılan bir ortam tarafından oluşturuluyor, gerçek görünse bile, sizi, fiziksel gerçeklikten ayrı bir dünyaya götürüyor, çünkü VR etkili biçimde gerçekliğin yerini alıyor. Artırılmış Gerçeklik (AR) ise görseller, grafikler, ses, dokunuşlar veya GPS gibi bilgisayarla oluşturulan içeriklerle artırılmış, fiziksel gerçek bir dünya ortamının canlı görünümünü sağlayan bir teknoloji. Buna bazen ‘bilgisayar aracılığıyla sağlanan gerçeklik’ adı veriliyor, algıyı değiştiriyor ve zenginleştiriyor. Ancak VR’den ve AR’den, sosyal ve ekonomik etkileri açısından daha güçlü bir teknoloji geldi. İnsanların çalışma, yaşama ve eğlenme şekillerini değiştiren bu yeni teknolojinin adı Karma Gerçeklik (Mixed Reality). Dassault Systèmes 3DEXCITE


TREND Müşteri Katılım Hizmetleri Direktörü Christian Ries, karma gerçekliğin (MR), AR ve VR teknolojilerinin bir karışımı olduğunu belirtiyor. Ries’e göre, kullanıcıların, mekân ve zaman anlamında gerçek ortamın farkında olurken, sanal bir dünyaya girmelerini sağlıyor ve temelde sosyal bir boyut ekliyor. Bu sosyal etkileşim önemli, çünkü bulundukları yerden bağımsız olarak insanların sanal olarak aynı dijital yerde bulunmalarını ve aynı şeyleri deneyimlemelerini sağlıyor. Birçok Alanda Avantaj Sağlıyor MR, alıştırma ve eğitim alanında önemli uygulamalara sahip, çünkü yerden bağımsız olarak insanlar için sanal dünyalar oluşturuyor. Bu, kaynakları yetersiz olan yerlerde eğitimsel olarak bulut esaslı öğrenme açısından büyük bir destek sağlıyor. Sanal ekipmanların gerçek bir ortama dâhil edilebildiği, operatörlerin koşulları ve prosedürleri daha iyi görselleştirebildiği ve anlayabildiği varlık sanallaştırmasında da mesafe alınmış durumda. MR, ticarette insanların ellerindeki görevlere odaklanmak için ayarlanabilir sanal bir soyutlama düzeyinde uzaktan iş birliği yapmalarını sağlıyor. Sağlık hizmetlerinde, tüm insan modelleri ve belirli organlar hayata geçirilebiliyor. Uzaktaki bir cerrahın veya sağlık hizmetleri uzmanının kontrol ettiği robotları

Eğilimler, MR deneyimleri arttıkça, bu teknolojinin hayatın daha fazla alanına girmesinin muhtemel olduğunu gösteriyor. Zamanla, neyin gerçek neyin gerçek dışı olduğunu bilmenin imkânsız ve gereksiz olması da olası. Gerçeklikler simülasyonlara karışacak. İnsanlar ve işletmeler en kullanışlı ve doğal teknolojileri kullanacak. MR kurulumu içinde giysiler denenecek. Kıtalar kadar uzak bile olsalar, arkadaşlar ve meslektaşlar mevcut ve ortak bir şeyler yapılabilir olacak. kullanarak, uzaktaki işlemleri ve prosedürleri yürütmesi bile mümkün hale gelecek. Geleceğin İş Gücü için Deneyimler Deneyimler, süreçlerin ve nesnelerin değerini keşfetmek için kişisel etkileşimler, sadece veri kullanımıyla ilgili değil, aynı zamanda bilgiyi ve teknik bilgiyi sağlıyor. MR deneyimleri, bilim insanlarının, mühendislerin ve pazarlama profesyonellerinin ve ayrıca kullanıcıların ve müşterilerin, gelecekteki ürünleri, fiziksel olarak mevcut olmalarından bile önce görsel olarak göstermelerini, simüle etmelerini ve bunlarla

etkileşim kurmalarını sağlıyor. Avantajları çok fazla ve yalnızca hayal gücüyle sınırlı. MR, ürünlere etki eden tüm parametrelerin iyice anlaşılmasını sağlayarak gizli sorunları veya arızaları tanımlamaya yardımcı oluyor. Örneğin, biyogenetik mühendisliği laboratuvarlarında, farklı yerlerdeki bilim insanları MR kullanarak molekülleri tasarlıyor. Bu, herhangi bir yerden çalışmalarını ancak aynı yerde bulunuyormuş gibi iş birliği yapmalarını sağlıyor. Gerçeklikler Simülasyonlara Karışacak Eğilimler, MR deneyimleri arttıkça, bu teknolojinin hayatın daha fazla alanına girmesinin muhtemel olduğunu gösteriyor. Zamanla, neyin gerçek neyin gerçek dışı olduğunu bilmenin imkânsız ve gereksiz olması da olası. Gerçeklikler simülasyonlara karışacak. İnsanlar ve işletmeler en kullanışlı ve doğal teknolojileri kullanacak. Örneğin yiyeceklerin içindekiler, tariflerle birlikte potansiyellerini ortaya koyabileceğinden, alıcılar bir gerçeklik karışımından faydalanabilecek. MR kurulumu içinde giysiler denenecek. Kıtalar kadar uzak bile olsalar, arkadaşlar ve meslektaşlar mevcut ve ortak bir şeyler yapılabilir olacak. Bu teknoloji, bu dijitalleşme ve iş birliği seviyesini sağlayan, evrensel olarak erişilebilir kurumsal platform 3DEXPERIENCE platformu

ile destekleniyor. Dassault Systèmes Endüstri Çözümü Deneyimleri’nin tüm ürün yelpazesi, buluttaki platform kullanılarak erişilebilir olacak. MR, insanların ‘şeylere’ bağlanmasını ve bunları yoğun olarak deneyimlemesini sağladığından, kavrayış ve inovasyon çok daha kolay meydana geliyor. İnsanların sorunları farklı perspektiflerden anlamasına ve farklı becerileri ve bilgiyi etkinleştirmesine yardım ediyor. Tasarımlar, insan grupları arasında hızlıca tekrarlanabiliyor. Bu şekilde, her olasılığı ele alan, hatasız tasarımlara doğru ilerlemek mümkün oluyor. Her Şeyi Değiştirme Gücü MR deneyimler, duygular ve hatta duygusal tepkiler üretebiliyor ve bunları destekleyebiliyor. Düşünme ve insanlarla, ürünlerle ve hizmetlerle ilişki kurma şeklimizi değiştiriyor. Teknolojinin kendisi hızla gelişiyor. MR’yi deneyimlemenin yeni yolları, önümüzdeki aylar ve yıllar boyunca daha düşük maliyete ve daha yüksek kararlılığa tanık olacak. MR’ye yatırım yapanlar, insanların yaptığı neredeyse her şeyi değiştirecek olan teknolojiyi uygulayarak, ekonomik sektörlerinde devrim yaratacak. MR’nin kılavuzluk etme, bilgilendirme ve etki etme gücünü fark eden ve kullanan şirketler, MR potansiyellerini başarılı ve karlı fırsatlara çevirmekte başarılı olanlar olabilecekler.

www.digitaltrend.com.tr

17


TREND

CORENDON AIRLINES,

BOEING 737 MAX 8’İ TESLİM ALDI C

orendon Airlines, Türkiye’nin ve Hollanda’nın ‘ ilk’ Boeing 737 MAX 8’ ini Antalya Havalimanına getirdi. Amerika’nın Seattle şehrindeki Boeing’ in Renton Fabrikasından 737 MAX 8’ i teslim alan Corendon, tüm dünyanın gözünün üstünde olan uçağın Türkiye’deki ilk uçuşunu da gerçekleştirmiş oldu. Sky Interior

ATLASGLOBAL

kabin dizaynına sahip Boeing 737 MAX 8, LED ışıklandırmaları ve ferah kabin tasarımıyla yolculara benzersiz bir uçuş deneyimi yaşatıyor. Gücünü CFM International’ın Boeing 737 MAX’e özel olarak ürettiği LEAP-1B motorlardan alan uçak, daha çok yakıt tasarrufu ve en yakın rakibine göre yüzde 8 daha fazla verimlilik

FİLOSUNA İKİ AİRBUS A330 EKLEYECEK 18

Haziran 2018

A

sağlıyor. 3.550 mil (6.570 km) menzil özelliği sayesinde MAX 8, Boeing 737 Next Generation serisine oranla daha uzun mesafelere ulaşabiliyor. Yüzde 20 daha düşük yakıt tüketimi özelliği ile karbon emisyonunu da azaltan yeni seri, rakiplerine oranla hem daha çevreci hem de günümüz tek koridorlu uçak modellerine göre yüzde 40 daha sessiz.

tlasglobal, hizmet kalitesini arttırmak ve Türkiye’nin turizmdeki rekor hedefine destek vermek için çalışmalarına devam ediyor. Atlasglobal, bünyesine katılacak olan iki adet Airbus A330’la filosundaki uçak sayısını 18’e çıkaracağını açıkladı. Airbus tarafından üretilen geniş gövdeli, çift motorlu uzun menzilli A330 modeli, tam depo yakıtla yaklaşık olarak 13 bin 400 kilometre mesafeye kadar uçabiliyor. 330 ekonomi sınıfı koltuğa sahip olan A330’lar, 12 ton kargo taşıyabiliyor. Atlasglobal, bu yeni iki uzun menzilli uçağını, yurt dışı destinasyonlara yönlendirerek Türkiye’yi tercih eden turistlere konforlu bir yolculuk imkânı sunacak.


Yenilik isteyene

Yılın trendlerini parkelerine yansıtan AGT ile evinizde artık yenilik yer kaplayacak. Kolay temizlenen, çizilmeye dayanıklı yapısı ve geniş renk skalasıyla siz de hayatınızda yeniliğe yer açın. Yenilik isteyene AGT.

www.digitaltrend.com.tr

19


TREND

EDENRED YENİ ÜRÜNÜ KURUMSAL SEYAHAT PORTALINI TANITTI Edenred, iş verenlerin seyahat bütçelerini etkin olarak yönetmelerini sağlamak ve işletmelerdeki mali yükü azaltmak amacıyla sunduğu yeni ürünü Kurumsal Seyahat Portalını Jolly Tur ile iş birliği yaparak duyurdu.

Dünyada ön ödemeli kuponlarla öğle yemeği ve Türkiye’de yemek kuponu hizmetlerini sunan ‘ilk’ uluslararası firma olan Edenred, firmaların kurumsal seyahat planlamasına yardımcı olacak çok yönlü çözümlerine bir yenisini daha ekledi. Edenred Türkiye, firmalar sadece işlerine odaklansın diye Jolly Tur ile iş birliğine

Edenred Türkiye Genel Müdürü Eric de Ladoucette

20

Haziran 2018

imza atarak firmaların hem seyahat bütçelerini etkin yönetmelerini sağlıyor hem de seyahat süreçlerini hızlandırarak iş yükünü azaltmayı hedefliyor. Jolly Tur’un seyahat konusundaki tecrübelerindan yararlanılarak ortaya çıkarılan Edenred Kurumsal Seyahat Portalı, firmalar için birçok maliyeti azaltıyor. Portal sayesinde uçuş araması, konaklama sorgulaması ve rezervasyonu yapılırken, rezerve edilen yerlerin satın alım süreçleri de kolayca yönetilebiliyor. Portal sayesinde çalışanın nakit taşıma, avans alma, fatura toplama gibi prosedürleri tarih olurken, yapılan tercih yönetici onayına geldiğinde daha uygun fiyatlı alternatifler de portalın sunduğu avantajlar arasında yer alıyor. Seyahat harcamalarında tasarrufu hedefleyen şirketlerin vazgeçilmezi olacak Edenred Kurumsal Seyahat Portalı, sunduğu raporlar ile de hiçbir soruyu yanıtsız bırakmıyor. Portalda yer alan raporlar bölümünden gerçekleşen seyahatler tarih ve tutar bazlı

listelenip, bütçe kontrolü sağlanabiliyor. Her Şey Yöneticinin Kontrolü Altında Jolly Tur ile yapılan iş birliği imza töreninde konuşan Edenred Türkiye Genel Müdürü Eric de Ladoucette, “Jolly Tur ile yaptığımız Kurumsal Seyahat Portalı birçok yeniliği içinde barındırıyor. Geliştirdiğimiz portal ile firmaların üzerindeki yükü azaltmayı ve onların günlük iş akışı içerisindeki yoğunluklarında, zamanlarını şirketlerinin farklı işlerine yoğunlaştırabilmelerini önemsiyoruz” dedi. Edenred Kurumsal Seyahat Portalı’nın firmaları birçok operasyonel süreçlerden kurtardığını dile getiren De Ladoucette, tek bir web sitesi aracılığı ile her şeyin yöneticinin kontrolü altında olduğunu aktardı. Tüm Seyahat Süreçleri Uçtan Uca Raporlanıyor Jolly Tur Yönetim Kurulu Başkan yardımcısı Mert Vardar ise, yeni geliştirdikleri kurumsal sistem ile şirketlerin seyahat yönetiminin yeni

bir boyut kazanacağını belirtti. Sistemin, zaman ve seyahat masraflarını şirketlerin belirleyeceği kural mekanizmaları ile kontrol altına aldığını dile getiren Vardar, bunun yanı sıra sistemin tüm seyahat süreçlerini uçtan uca raporlayabilen bir yapıya sahip olup, tüm bu özellikleri ile şirketlerin vazgeçilmez bir çözüm ortağı olmayı amaçladığını aktardı.

Jolly Tur Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Mert Vardar


www.digitaltrend.com.tr

21


ÖDÜL

Anadolu Hayat Emeklilik’e Dijital Dönüşüm Alanında Ödül

F

RE/MAX Türkiye’ye Sosyal Medya Ödülü

S

ocial Media Awards Turkey 2018’de emlak kategorisinde sosyal medyayı en iyi kullanan marka seçilen RE/MAX Türkiye, bu başarısı ile geçtiğimiz yıl olduğu gibi bu yıl da Altın Ödül’ün sahibi oldu. Ödülle ilgili konuşan RE/ MAX Türkiye Dijital Pazarlama ve Marka İletişimi Müdürü Doğukan Yüncü, farklı kanallardan paylaşımlar yaparak fayda sağlamaya ve farkındalığı arttırmaya çalıştıklarını ifade ederek, “İletişim faaliyetlerimizi dijital pazarlama/marka iletişimi çatısı altında sosyal medya kanallarımız üzerinden yoğun bir şekilde gerçekleştiriyoruz. Marka bilinirliliğine verdiğimiz önemin yanı sıra, son tüketicinin de hayatını kolaylaştırmak amacındayız. Son dönemlerde video içeriklere ağırlık veriyoruz” dedi.

22

Haziran 2018

inansal hizmetler alanında global bir danışmanlık şirketi olan Celent tarafından verilen Model Insurer (Örnek Sigortacı) ödülünün sahibi bu yıl Anadolu Hayat Emeklilik oldu. Şirket, Temel Sigortacılık Dönüşüm Projesi olan Feniks ile “Miras Ana Sistem ve Ekosistem Dönüşümü” kategorisinde bu ödülün sahibi oldu. Anadolu Hayat Emeklilik Genel Müdürü M. Uğur Erkan, “Yıllar önce ‘dijital dönüşüm’ stratejisi ile başladığımız bu süreçte; mevcut ana sistemimiz, bu sistem etrafında gelişmiş ve yerleşmiş iş yapma kültürümüz, müşteriye hizmet süreçlerimiz, teknoloji altyapımız gibi pek çok konuyu değerlendirdik ve dijital dönüşümün yol haritasını belirledik. Tüm sistemlerimizde modernizasyona gidilmesine karar verdik. Bireysel Emeklilik işlemlerine ilişkin tüm operasyonel süreçlerimizi müşterilerimize hızlı hizmet verecek şekilde daha basit hale getirdik ve yeniden yapılandırdık. Şimdi bu çalışmalarımızın meyvelerini almaktan son derece mutlu ve gururluyuz” dedi.


ÖDÜL

TAV’a İngiltere’den İş Güvenliği Ödülü

H

avalimanı işletmeciliğinde Türkiye’nin küresel markası TAV Havalimanları, İstanbul Atatürk Havalimanı’nda gerçekleştirdiği çalışmalarla, British Safety Council tarafından düzenlenen Uluslararası İş Güvenliği Ödülleri’nde ödüle layık görüldü. Tüm dünyadan 623 şirketin başvurduğu yarışmanın sonuçları Londra’da düzenlenen törenle açıklandı. Törende ödülü TAV adına İş Sağlığı Güvenliği ve Çevre Müdürü Emrah Gürer aldı. TAV İstanbul Genel Müdürü Kemal Ünlü “TAV Havalimanları olarak, bugün yedi ülkede 18 havalimanının işletmesini yürütüyoruz. Hizmet verdiğimiz her noktada, 30 binden fazla TAV çalışanı yolcularımıza en iyi seyahat deneyimini sunmak üzere 7 gün 24 saat çalışıyor. Tüm operasyonel süreçlerimizi, çalışanlarımız ve paydaşlarımız için güvenli ve sağlıklı hale getirmek üzere sürekli gözden geçiriyoruz. Son sekiz yılda İstanbul Atatürk Havalimanı’nda yürüttüğümüz iş sağlığı ve güvenliği çalışmalarıyla bu önemli ödülü kazanmaktan gurur duyuyoruz” dedi. British Safety Council CEO’su Mike Robinson, “British Safety Council, TAV’ın bu başarısını övgüyle karşılıyor. Uluslararası İş Güvenliği Ödülü’nü kazananlardan oluşan uzun liste, günümüzde artan sayıda şirketin iş sağlığı ve güvenliği risklerini yönetmenin işlerinin başarısı açısından önemini kavradığını gösteriyor. Bu çalışmalar; çalışanlar, onların aileleri, şirketler ve toplumun geneline fayda sağlıyor” dedi.

Türkiye’nin En İyi İşverenleri’nden Biri sahibinden.com

D

ünyanın en prestijli insan kaynakları organizasyonlarından olan Great Place to Work Enstitüsü’nün açıkladığı Türkiye’nin En İyi İşverenleri 2018 listesinde, sahibinden.com, yüksek çalışan memnuniyeti ile “500-2000 Çalışan Sayısı” kategorisinde “Türkiye’nin En İyi İşverenleri” arasında yerini aldı. sahibinden.com İş Destek Genel Müdür Yardımcısı Güntulu Peker, “Olumlu deneyime sahip çalışanların verimliliği arttırdığına inanıyoruz. sahibinden.com ailesi olarak bizim de hedefimiz, olumlu deneyimleri güçlendirerek iz bırakacak hale getirmek. Çalışanlarımızın mutluluğunu ve tüm deneyimlerini başarımızın temel anahtarı olarak görüyoruz” dedi. Şirket geçtiğimiz yıllarda iki defa “Türkiye’nin En İyi İşverenleri” listesinde yer almıştı.

www.digitaltrend.com.tr

23


DİJİTAL BANKACILIK

AKBANK’TA CHATBOT İLE MESAJLAŞARAK PARA TRANSFERİ

V

Haziran 2018

Asistan ile mesajlaşarak para transferi işlemlerini kolay ve hızlı bir şekilde gerçekleştirebilecek. Yeni dönemde chatbot teknolojisi ile sunduğumuz bankacılık işlemlerinin çeşitliliğini arttırmak ve müşterilerimizin hayatını kolaylaştırmak için çalışmalarımız sürüyor” diyerek yeni özelliği tanıtıyor. Birçok sektörde örnekleri görülen chatbotların, yapay zekâ sayesinde kullanıldıkça kendisini geliştirdiklerini ve kullanıcılarla gerçek bir insan gibi iletişim kurma yeteneğini arttırdıklarını belirten Ulutaş, Akbank Asistan’ın ilerleyen dönemlerde müşterilerini her gün daha iyi anlayıp, ihtiyaçlarına en doğru çözümleri sunacağını söylüyor.

VAKIFBANK’TAN ‘CEPTE KAZAN’ UYGULAMASI

akıfBank, Cepte Kazan uygulaması ile fırsatlarla dolu bir dünyaya hızlı ve pratik erişim imkânı sunuyor. Banka, bugüne kadar 2 milyon 500 binden fazla kişinin deneyimlediği mobil bankacılık uygulamasıyla kullanıcılarının kişiye özel fırsatlardan yararlanmasını sağlıyor. Uygulama ile kampanya takip, ödül ve duyurular tek bir yerde kullanıcıya sunuluyor. Cepte Kazan uygulaması, yedi bölümden oluşuyor. Açılış sayfasında genel kampanyalara ek olarak her kullanıcıya özel kişiselleştirilmiş kampanyalar listeleniyor. ‘Hemen Katıl’ butonu ile kampanyaya anında katılım gerçekleştirilebilirken, kullanıcılar katıldıkları kampanyaya ait işlemleri ve ödül kazanımlarını

24

D

ijital teknolojideki gelişmeleri, bankacılık ürün ve hizmetlerine aynı hızda uyarlayarak müşterilerinin hizmetine sunan Akbank, artık Chatbot teknolojisi ile mesajlaşarak para transferi yapabilme imkânı sunuyor. Akbank Direkt Bankacılık Genel Müdür Yardımcısı Tolga Ulutaş, “Hayatın neredeyse her anında mesajlaşıyoruz. Biz de ‘Günlük hayatta sürekli mesajlaşarak işini halleden müşterilerimiz neden bizimle de mesajlaşarak bankacılık işlemlerini halletmesinler?’ dedik ve Chatbot teknolojisi ile para transferi özelliğini getirdik. Artık müşterilerimiz Akbank’ın web sitesi üzerinden, Akbank

görüntüleyebiliyorlar. ‘Kartıma Özel Fırsatlar’ bölümünde kullanıcı isterse kart bazında kampanya detayları hakkında bilgi alabiliyor. Uygulamanın ‘Bana Özel’ bölümünde ise kullanıcılar, harcama alışkanlıkları gibi kriterler doğrultusunda kendilerine özel teklifleri inceleyebiliyorlar. Cepte Kazan sayesinde mobil uygulama kullanıcıları, kampanya ve bilgilendirmelerin bulunduğu içeriklere ‘Bildirimler’ bölümünden ulaşarak, fırsatları takip ediyor; ‘Favorilerime Ekle’ seçeneğiyle kampanyaları ekleyebiliyor ve ‘Kampanya Ara’ bölümünde ise aktif kampanya aramaları yapabiliyor. Cepte Kazan’ı kullanabilmek için ‘VakıfBank Mobil Bankacılık’ uygulamasını indirmek ve aktive etmek yeterli oluyor.


DİJİTAL BANKACILIK

İŞ BANKASI, PİSANO İLE FARK YARATIYOR İş Bankası, 360’a yakın şubesinde Pisano ile iş birliğine gitti. Pisano’nun müşteri deneyimi yönetimi platformu sayesinde banka, geri bildirim hacmini ve kalitesini arttırıyor.

M

üşteri deneyiminin anında ölçülmesi ve hemen aksiyon alınabilmesine yönelik uygulamaları hayata geçiren İş Bankası, 360’a yakın şubesinde Pisano ile iş birliğine gitti. Pisano CEO’su Özkan Demir, bankacılık sektörünün müşteri deneyimi alanında en çok yatırım yapılan sektörler arasında yer aldığını, bu açıdan bakıldığında en kapsamlı ve yenilikçi müşteri deneyimi teknolojilerinin de bankacılık sektöründe sıklıkla kullanıldığını belirtiyor. Demir, “Türkiye’nin en büyük özel bankası olan İş Bankası ile iş birliğimiz, müşteri deneyimine

Pisano CEO’su Özkan Demir

verilen önem nedeni ile bizi çok heyecanlandırıyor. Elde ettiğimiz başarılı sonuçlar, bizim için büyük bir gurur ve motivasyon kaynağı oluyor. Projemiz, önümüzdeki dönemde de kapsamı genişleyerek devam edecek ve İş Bankası’nın en iyi müşteri deneyimi odağıyla yaptığı çalışmalara, yeni nesil teknolojik çözümlerimizle desteğimizi sürdüreceğiz” diyor. Müşterilere Anında Geri Bildirim Bırakabilme İmkânı Pisano ile başlattıkları çalışmanın, bankanın teknoloji ve dijitalleşme alanındaki iş birliklerinin önemli bir örneği olduğunu vurgulayan İş Bankası Dijital Bankacılık Müdürü H. Mete Güneş, Pisano’nun müşteri deneyimi yönetimi platformu sayesinde müşterilere şubelerde hizmet alırken yaşadıkları deneyimlerle ilgili anında geri bildirim bırakabilme imkânı sunulduğunu belirtiyor. Bu sayede geri bildirim hacminin ve kalitesinin arttığını ifade eden Güneş, “Pisano kioskları aracılığıyla topladığımız geri bildirimleri şube çalışanlarımız anında görüyor. Herhangi bir konuda müşteri memnuniyetsizliği veya talebinin tespit edilmesi durumunda, gerekli aksiyonları hemen alıyorlar. Anlık raporlama özelliği ile şube yöneticilerimiz raporlama sürelerini dakikalara indirebiliyor. Geri bildirimlerde iletilen müşteri

İş Bankası Dijital Bankacılık Müdürü H. Mete Güneş memnuniyetleri çalışanlarımıza önemli bir motivasyon kaynağı oluyor” diyor. Pisano İle Operasyonel Maliyetler Azaltılabiliyor Pisano, Türkiye’de kurulmuş ve bugüne kadar 7 farklı ülkede 250’den fazla global markanın çözüm ortağı olmuş yeni nesil müşteri deneyimi yönetim platformu olarak hizmet veriyor. Pisano ile markalar, müşterilerine tüm temas noktalarında kolayca ulaşabiliyor ve onlarla anlık olarak iletişime geçebiliyor. Bu sayede müşterilerine iyi deneyimler yaşatan markalar, operasyonel maliyetlerini azaltıyor, satışlarını arttırıyor ve rekabette öne çıkıyor.

www.digitaltrend.com.tr

25


DİJİTAL PAZARLAMA

DİJİTAL GİRİŞİMCİLERE

7 TAVSİYE

Teknolojinin hızını arttırdığını ve hayatımızın her anını etkilediğini belirten Dijital Dönüşüm Danışmanı ve Me Consultancy kurucusu Murat Erdör, dijital ortamın getirdiği iş hacmi içerisinde yer almak isteyen girişimcilere tavsiyeler sunuyor.

B

ugün 3 milyar kullanıcı, aktif olarak dijital dünyanın içerisinde bulunuyor ve bu sayı her geçen gün artıyor. Dijital Dönüşüm Danışmanı ve Me Consultancy kurucusu Murat Erdör, bu büyüklükte bir dijital ortamın içinde var olmak isteyen yeni çağın girişimcilerinin mutlaka uyması ve atması gereken adımları olduğunu, bu adımların doğru kurgulanmasının başarıyı getireceğini belirtiyor. Erdör’ün dijital girişimcilere 7 tavsiyesi şu şekilde sıralanıyor:

Me Consultancy kurucusu Murat Erdör

26

Haziran 2018

1.Fikri ve iş kolunu doğru analiz edin

oluşturulması, başarılı olma yolunda atılacak ilk ve en önemli adımlardan.

Bu büyük ve her geçen gün sınırları genişleyen dijital evrende iş kurmak isteyen girişimcilerin, öncelikle ortaya koydukları fikir ile iş kolunu doğru analiz etmeleri gerekiyor. Fikrin ortaya konarak, iş koluyla ilgili analizin yapılmaması sıkça karşılaşılan hataların başında yer alıyor.

3. Tutkunuzu yitirmeyin

2. Hedef kitlenizden emin olun

4. Kendinize ve fikrinize güvenin

Doğru hedef kitle analizi, iş kolu ve sektör analizi kadar hayati öneme sahip bir nokta. Hitap edilecek kitle ya da kitlelerin belirlenmesi ve tüm çalışma planının ve yol haritasının belirlenen hedef kitlelere baz alarak

Türkiye’deki girişimcilerin önündeki engeller oldukça fazla. Sabit bir işte çalışma zorunluluğu, desteklerin yetersizliği, ekonomik ve siyasi koşulların değişkenliği gibi birçok dinamik dijital girişimcilerin kolay pes

İşe tutkuyla başlamak, ilk anki heyecanı kaybetmemek başarının anahtarı. Tutkuyla inanılan bir hayali gerçeğe dönüştürmek için çok ama çok çalışılması gerektiğinin de unutulmaması gerekiyor.


DİJİTAL PAZARLAMA

etmelerine neden oluyor. Öncelikle fikrinize sıkı sıkıya tutunun ve kendinize güvenin. Yola çıkarken kısa vadede maddi getirilere değil, işin gelişimi üzerine yapılacak çalışmalara odaklanın.

talebe cevap verebilmek, bu şekilde özgün işler ortaya çıkarmak dijital girişimcinin ismini ve şirketini kolaylıkla başarıya ulaştırıyor.

dijital dünyanın bir parçası olduğu unutulmamalıdır.

6. Networkinge önem verin

5. Özgün projeler ortaya koyun

Dijital girişimcilerin yaptıkları en büyük hatalardan biri çevrelerini iyi analiz etmemeleri ve iyi networkingler geliştirmeye odaklanmamaları. Günümüzde iş süreçlerinin doğru yönetimi kadar, çevrenizin size getireceği, işinize değer katacak ilişki yönetiminin de

Dijital dünya artık rekabetin hızla arttığı ortamlardan bir tanesi haline geldiğinden girişimcilere destek sağlayan birçok merkez bulunuyor. Bu merkezlerden faydalanmanın fikrinize artı değer sağlayacağı aşikâr. Bu merkezler genç girişimcilere ofis ortamı, danışmanlık, nakit yatırımlar gibi birçok alanda destek sağlayarak iş gelişimine yardımcı oluyor.

Günümüzde birçok şeyin benzerini görmek artık çok kolay. Yapılacak çalışmaların duyurabilmesi için en önemli faktörlerden biri de içeriğin ‘özgün’ olması. Unutmayın, insanlar farklı ve kaliteli olanı arıyor ve bu

7. Destek alın

KİŞİYE ÖZGÜ ANA SAYFALARLA ETKİLEŞİM ARTTIRILIYOR

R

Related Digital CTO’su Ozan Sağlam

elated Digital, “Yeni Nesil Teknolojiler & Yeni Nesil İş Modellerinde Paradigma Değişimi” ana temasıyla düzenlenen 360 CIO Zirvesi’nin sponsorları arasında yer aldı. Zirvede bir sunum yapan Related Digital CTO’su Ozan Sağlam, omnichannel pazarlamayı mümkün kılan teknolojik altyapıları anlattı. Tüketiciye gerçek bir omnichannel deneyimi sunabilmek için farklı kaynaklardan verilerin toplanması ve her bir müşteri için kanallar genelinde tek bir profil oluşturulması gerektiğine dikkat çeken Sağlam, kişisel hâle getirilmiş hedefleme teknolojilerinin web sitesi ziyaretçilerinin etkileşimini kayda değer biçimde arttırdığını vurguladı. Sağlam, “Omnichannel pazarlamada her ziyareti bir yolculuk gibi ele alıp, doğru anda doğru adımları atmak gerekiyor. Ziyaretçi, sayfada yeteri kadar vakit geçirdikten sonra abonelik seçeneğinin sunulması, bir diğer iletişim kanalı olan e-posta aboneliğine yapılan başvuruları arttırıyor. Benzer şekilde, kaybetmek üzere olduğunuz tüketicilere tam zamanında bir indirim kuponu teklif ederek onları geri kazanmanız mümkün” dedi.

www.digitaltrend.com.tr

27


MAKALE

FİRMALAR DİJİTAL

PAZARLAMA’YA NASIL ADAPTE OLMALI? Firmalar; artık SEO, içerik, sosyal medya gibi pazarlama süreçlerinin ayrı ayrı ele alınamayacağını biliyorlar. Marka ile hedef kitlesi arasında oluşturulan iletişim dilinin, her kanalda belli bir uyumu yakalaması gerekiyor.

28

Haziran 2018

G

ünümüzde yeni pazarlama anlayışlarını ve dünyada sürekli kendini yenileyen, gelişen pazarlama trendlerini takip eden firmalar; artık SEO, içerik, sosyal medya gibi pazarlama süreçlerinin ayrı ayrı ele alınamayacağını biliyorlar. Bütünleşik Pazarlama yaklaşımı ile hareket ederek büyük resmi görmeden, söz konusu pazarlama süreçleri için birbirinden farklı birimler ve bakış açıları tarafından sarf edilen efor ne yazık ki artık anlamlı çıktılar kazandırmıyor. Bunun temel nedeni -elbette süreç içerisinde her kanalda farklılaştırılmış stratejiler ile kitlenize ulaşmanız da gerekebilir- hedef kitlenizin “bir” oluşu, mesajınızın “bir” oluşu; dolayısıyla markanız ile hedef kitleniz arasında oluşturduğunuz iletişim dilinin, her kanalda belli bir uyumu yakalaması gerekliliğidir. Çoğunuzun aşina olduğunu düşündüğüm bu geleneksel pazarlama öğretisini hatırlayalım. Yan sayfadaki pazarlamada Temel İletişim Süreci olarak adlandırılır ve gönderici ile alıcı arasında, verilmek istenilen mesajın hangi süreçlerden geçtiğini bizlere en basit hali ile gösterir. Aslında, pazarlamada gerçekleşen tüm


MAKALE

Noise

Sender

Encoding

Message Media

Decoding

Receiver

Feedback

paradigma kaymalarına ve dijital çağın pazarlamayı evrimleştirdiği gerçeğine rağmen, bazı yaklaşımların temelde aynı kaldığını söylemek hiç zor değil. Varmak istediğim noktaya biraz daha yaklaşmış bulunuyorum. Bugün pazarlama uygulamalarında çok sayıda kanal kullanılması ve sosyal medyadan içerik pazarlamasına, SEO’dan mobil pazarlamaya, e-mail pazarlamasından web sitesi içeriği ve tasarımına kadar uzanan geniş bir çalışma demetinin var olması pazarlamanın bugüne dönük, dijital ile zenginleştirilmiş yüzünü bizlere gösterse de; aslında pazarlama eski öğretilerden bize miras kalan, şemada olduğu gibi gönderici ve alıcı arasında gerçekleşen bir iletişim sürecinden fazlası değil. Dolayısıyla, ne kadar geniş bir alanda var olursak olalım; ne kadar farklı kanallarla hedef kitleye ulaşmaya çalışıyor olursak olalım; mesajımızın tüm kanallar için tek elden çıkması ve hedef kitleye ulaşırken oluşabilecek her türlü dış faktörden (Noise) korunuyor olması önemli. En başta bahsettiğim büyük resmi görerek, pazarlamaya bütünleşik yaklaşma

anlayışı tam da bunu ifade ediyor. Firmaların bunu başarabilmeleri için temelde iki alternatif mevcut: Bunlardan ilki, kendi bünyelerinde bir pazarlama ekibi konumlandırmalarıdır. İlk bakışta kurum kültürüne daha hâkim olacağı veya içeride olan bir birimi yönetmenin daha kolay olacağı düşüncesiyle bu alternatif birçoğumuza yakın gelebilir. Fakat bu alternatifte, pazarlama çalışmalarını yönetmek firmanın ve departmanın yönetsel süreçlerinden ve karar mekanizmalarından de etkileniyor olacağı için, esneklik bağlamında günümüz pazarlama dinamiklerinin yakalanması zorlaşacaktır. Öyle ki bugün, hedef kitle ile “Real Time” (Anlık) iletişim kurmak, çok temel bir pazarlama gereksinimi haline gelmiştir. Mesai saatleri arasına sıkıştırılmış bir pazarlama yaklaşımından alınacak geri dönüşler oldukça kısıtlı olabilir. Diğer taraftan, pazarlama departmanı için ayrılan bütçe de çıktılarla kıyaslanarak devamlı olarak sorgulanmalıdır. İkinci alternatif ise firmaların dijital pazarlama

Bugün pazarlama uygulamalarında çok sayıda kanal kullanılması ve sosyal medyadan içerik pazarlamasına, SEO’dan mobil pazarlamaya, e-mail pazarlamasından web sitesi içeriği ve tasarımına kadar uzanan geniş bir çalışma demetinin var olması pazarlamanın bugüne dönük, dijital ile zenginleştirilmiş yüzünü bizlere gösterse de; aslında pazarlama eski öğretilerden bize miras kalan, şemada olduğu gibi gönderici ve alıcı arasında gerçekleşen bir iletişim sürecinden fazlası değil.

ajansları ile çalışmalarıdır. Dijital pazarlama ajansları bünyelerinde, farklı markalar ile çalışarak farklı sektörlere ait markaların kültürlerini ve dillerini anlamış, kimi zaman bu kültür ve dili sıfırdan oluşturmuş, yukarıda bahsi geçen hizmet kalemlerinden ihtiyaç duyulanların tamamını danışanlarına uyum içerisinde sağlamış, dijital

Netvent Dijital Pazarlama Takım Lideri Hülya Özdestici pazarlama alanında uzman insanları barındırır. Tekrar vurgulamak gerekirse, burada dikkat edilmesi gereken nokta firmanın çalışma prensiplerini, piyasadaki duruşunu, marka kimliğini doğru anlayan, kalıplarla sınırlı kalmayıp alternatif çözümler üretebilecek, yabancıları marka fanatiği haline getirebilecek bir ajansı tercih etmesi olacaktır. Birden fazla kanala aynı anda uyum içerisinde odaklanabilen ve firmanın dijital iletişimine yön verebilen ajanslarla yol alarak, dijitalde başarı sağlanması kaçınılmaz hale getirilebilir. Son olarak değerli bulduğum bir söz ile yazımı tamamlamak istiyorum; “Pazarlama, pazarlamacılara bırakılamayacak kadar önemlidir!” David Packard.

www.digitaltrend.com.tr

29


SOSYAL MEDYA

LÜKS HAYATLAR VE LÜKS YAŞAMAK İSTEYENLER

INSTAGRAM’DA

Görsel hikâye anlatımına odaklanan Instagram, herkesin istediği ürün ve deneyimlerin paylaşımı için ideal bir platform konumunda. Genellikle markalarla aynı hedef kitleye hitap eden influencer’lar, sahip oldukları tanıtım gücüyle de çok rağbet görüyorlar.

30

Haziran 2018

H

er ay 800 milyon insan, bağlantı kurmak ve ilham aldıkları şeyleri yüksek kaliteli fotoğraf ve videolarla paylaşmak için Instagram’a geliyor. Görsel hikâye anlatımına odaklanması sayesinde Instagram, dünyada herkesin istediği ürün ve deneyimler söz konusu olduğunda bunların paylaşımı için mükemmel bir platform konumunda. Bu yüzden, lüks markalar da

platformu ilgiyle benimseyenler arasında. Influencer’lar birçok sektörün Instagram pazarlama stratejilerinin önemli bir parçası olsa da konu lüks markalara gelince influencer-takipçi ortamı daha da ilginç bir hale geliyor. Ortalama yaşları 35 olan global lüks marka tüketicileri, genel nüfusun yaş ortalamasının biraz altındalar. Bunun yanı sıra dünyadaki ortalama bir Instagram kullanıcısından daha


SOSYAL MEDYA

fazla cihaza sahipler ve bu cihazlarda diğer tüm gruplardan daha fazla zaman geçiriyorlar. Söz konusu kullanıcılar, ortalamanın neredeyse iki katı sayıda takipçiye sahipler ve buna ek olarak her şeyi ilk öğrenenlerden olmak istedikleri için de Instagram’da ortalamanın iki buçuk katı kadar hesap takip ediyorlar. İlham Almak İçin Kullanılıyor 2016’daki Instagram Tutkuları araştırması, Instagram’daki lüks marka tüketicilerinin yüzde 51’inin en son hangi lüks markaları giydiklerini görmek için ünlüleri takip ettiğini gösteriyor. Aynı zamanda Instagram kullanıcılarının yüzde 58’i Instagram’ı son trendleri ve tarzları takip etmek için kullanıyor ve bu insanların çoğunluğunu lüks marka tüketicileri oluşturuyor. Instagram kullanıcıları, lüks markaları ve influencer’ları takip ederek yeni fikirler, alışveriş, yeni trendler, koleksiyonlar, oteller ve seyahat noktaları gibi konularda ilham alıyor. Yapılan başka bir araştırma da hem Instagram’ı, hem de dergileri takip eden insanların yüzde 65’inin Instagram’ı ilham almak için tercih ettiğini, yüzde 57’sinin ise güvenilir bilgi için dergilere yöneldiğini gösteriyor. Geleneksel medyanın aksine Instagram, insanları

% 58 Instagram kullanıcılarının yüzde 58’i, Instagram’ı son trendleri ve tarzları takip etmek için kullanıyor ve bu insanların çoğunluğunu lüks marka tüketicileri oluşturuyor. nerede olursa olsun istedikleri zaman bir araya getiren anlık, interaktif ve kişiselleştirilmiş bir kaynak. Böylece lüks markalar, bu konuda tutkulu olan insanlarla gerek kahve kuyruğunda, gerekse evde dinlenirken, sürekli iletişim halinde olabiliyor. Influencer’lar Lüks Ürünlerin Marka Elçileri Instagram’daki global lüks ürün tüketicileri ve geleceğin varlıklı insanları, son trendleri görmek ve lüks hayatı tatmak için markaların yanı sıra influencer’ları da takip ediyor. Geleceğin varlıklı insanları, Instagram’da lüks markaları en aktif şekilde takip edenler arasında. Lüks markalar da bu insanları yakından takip ediyor çünkü onlar yalnızca yarının tüketicileri değil, aynı zamanda olası influencer’ları. Geleceğin influencer’ları şu an global lüks tüketicilerinin satın alma gücüne sahip olmasa da benzer medya ve alışveriş alışkanlıklarına sahipler. Lüks markaları ve influencer’ları takip ediyor ve onların hayat

tarzları ile alışveriş alışkanlıklarını örnek alıyorlar. Böylece lüks dünyasına Instagram’dan önce var olmayan bir pencereden bakma fırsatı edinip, kendilerini özel bir grubun bir parçası gibi hissediyorlar. Influencer’lar, trendlere hızlıca ve öncelikli olarak ulaşan bireyler. Yeni trendleri ilk deneyenler onlar ve lüks konusundaki bilgileriyle kimse yarışamıyor. Instagram’da kendi hayatlarına ürün ve deneyimleri entegre ederek, onları somut ve ulaşılabilir kılarak, platformda adeta bir marka elçisi görevi görüyorlar. Bu kişiler, genellikle markalarla aynı hedef kitleye hitap ettikleri için, sahip oldukları tanıtım gücüyle de çok rağbet görüyorlar. Lüks Markalar, Influencerlar’ın Paylaşımlarıyla Etkileşim Sağladılar New York, Londra, Milan ve Paris Moda Haftalarını kapsayan SonbaharKış 2017 Moda Ayı, lüks markaların influencer’lar ile çalışmasının ve bunu yaparken de göz alıcı içerik oluşturmak için Instagram’ın farklı özelliklerinden faydalanmasının iyi bir örneğiydi. Influencer’ları defilelere getirmek ve onları giydirmek için yaptıkları yatırımın karşılığını Instagram

Colton Haynes etkileşimi ile aldılar; çünkü influencer’ların defile dışında paylaştıkları fotoğraflar da defileler kadar etkileşim sağladı. Öne çıkan örneklerin bazıları şöyle sıralanıyor:

Ön Sıra En fazla beğeni alan gönderiler, ön sırada oturan ünlülerin paylaşımlarıydı; ki bu da influencer’ların gücünü gösteriyor. #fashionweek etiketiyle paylaşılan en popüler gönderilerin bazıları Colton Haynes’inkilerdi (@ coltonlhaynes).

www.digitaltrend.com.tr

31


SOSYAL MEDYA

Geleneksel medyanın aksine Instagram, insanları nerede olursa olsun istedikleri zaman bir araya getiren anlık, interaktif ve kişiselleştirilmiş bir kaynak. Böylece lüks markalar, bu konuda tutkulu olan insanlarla gerek kahve kuyruğunda, gerekse evde dinlenirken, sürekli iletişim halinde olabiliyor.

Sokak Stili Influencer’ların kendi sokak stili fotoğrafları da en az defilelerin kendisi kadar etkileşim yaratıyor. Özendirerek, ama bir yandan da insanların kendilerinden bir şeyler bulabilmesini sağlayarak markaların kıyafet ve aksesuarlarına taze ve erişilebilir bir bakış açısı getiriyorlar.

Hikayeler Influencer’lar ve markalar Moda Haftası’nı daha renkli bir şekilde anlatmak için Instagram Hikayeler formatından yararlandı. Örneğin Xenia Adonts (@ xeniaoverdose) takipçilerini Miu Miu’nun “güzel sonbahar-kış koleksiyonu” hikayelerine yönlendirdi. İçerik Üreticileri İle Marka İş Birliklerini Geliştirmek İçerik üreticileri (influencer’lar ve yayıncılar) ile markalar, markalı içeriklerle Instagram’ın tutkulu topluluğuna erişmek için sıklıkla bir araya geliyor. Instagram’da bu iş birlikleri arttıkça, topluluğun takip ettikleri birine bir gönderi paylaşmak için bir ücret ödendiğini kolaylıkla fark edebilmelerini sağlamak gittikçe daha fazla önem kazanıyor. Instagram, bu şeffaflığı sağlamak için markalı içerik aracını kullanıma sundu. Bu etiket ile içerik üreticileri bir marka ile iş birliği yaptığında bunu takipçilerine daha açık bir şekilde gösterebiliyor. Bu şeffaflık yalnızca topluluk için yararlı olmakla kalmayıp, içerik üreticileri ve markalar için de iş birliği yapılan gönderilerle ilgili içgörüleri takip etme ve paylaşma fırsatı sunuyor.

32

Haziran 2018


E-TİCARET

ONLINE ALIŞVERİŞTE

ÇİFTLER DÜĞÜN, AİLELER TATİL PEŞİNDE

Sıcak havalar online alışveriş tercihlerini etkiliyor. E-ticaret platformu n11.com, yaklaşan yaz döneminin en popüler ürünlerini açıkladı. Bu verilere göre, yaz döneminde öne çıkan ürünler, diğer sezonlara göre değişkenlik gösteriyor.

n

11.com, yaza girerken satışı en çok artan ürünleri açıkladı. n11.com’un paylaştığı veriler, Türkiye’nin alışveriş alışkanlıklarıyla ilgili önemli bilgiler içerirken, bu verilere göre yaz döneminde en çok satılan ürünler diğer sezonlara göre değişkenlik gösteriyor. Konuyla ilgili bilgi veren n11.com Satış Genel Müdür Yardımcısı Örpen Koçak, “Türkiye’nin geneline baktığımızda, yaz mevsimine yaklaşırken alışveriş tercihlerinde de farklılıklar gözlemliyoruz. Havaların ısınmasıyla beraber satış rakamlarımız, ailelerin tatil heyecanını, yeni evlenecek çiftlerinse düğün alışverişi telaşını bire bir yansıtıyor. Bugünlerde ciddi taleple karşılaştığımız bu ürünlerin satışından oldukça memnunuz” diyor. Düğün Davet Ürünlerinde Yüzde 61 Artış Yaz döneminde evlilik hazırlığında olan çiftlerin düğün alışverişi heyecanı düğün, davet ve organizasyon ürünlerine yansıyor. Yaz döneminde buzdolabı

siparişlerinde yüzde 53 artış gözlenirken, düğün, davet ve organizasyon ürünleri yüzde 61’e varan oranlarda artarak hareketlilikten nasibini alıyor. Tatili Evde Geçiren, Mangalını Derin Dondurucusunu Eve Getirtiyor Tatili evinde veya yazlığında geçirmeyi tercih edenler de yazın keyfinden vazgeçmiyor. Yaz dönemi başlangıcında mangal & barbekü satışları yüzde 152 artarken, derin dondurucu kategorisinde yüzde 102 oranında artış gözlemleniyor. Apartmanlardan Bahçelere Çıkış Başladı Yaz mevsimiyle birlikte kapalı alanlardan bahçelere doğru yönelen online alışveriş kullanıcıları, bahçe sulama ekipmanları ve bahçe makinalarına da yoğun ilgi gösteriyor. Yazla beraber bahçe sulama kategorisinde yüzde 221 ile rekor artış görülürken, bahçe makinaları satışları da sıcaklardan nasibini alıyor ve yüzde 156 artış gösteriyor.

n11.com Satış Genel Müdür Yardımcısı Örpen Koçak

Buzdolabı siparişlerinde yüzde 53 artış oldu.

Düğün, davet ve organizasyon ürünlerinde satışlar yüzde 61 arttı. Mangal & barbekü satışlarında yüzde 152 artış yaşandı. Bahçe sulama kategorisinde yüzde 221 artış gerçekleşti.

www.digitaltrend.com.tr

33


E-TİCARET ARAŞTIRMA

E-TİCARETTE ÜÇ MÜŞTERİDEN BİRİ ÇAĞRI MERKEZİNİ KULLANIYOR Teleperformance, 13 farklı ülkede gerçekleştirdiği çalışmayla tüketicilerin perakende ve e-ticaret alışkanlıklarını ölçerek, dijital perakendenin güncel profilini çıkardı.

34

Haziran 2018

K

ültürel farklılıklar ve teknolojik çözümlere olan yakınlık tüketici alışkanlıklarını değiştiriyor olsa da, yoğun rekabet ortamında müşteri deneyimini zenginleştirmek isteyen şirketlerin ihtiyaçları değişmiyor. Fark yaratmak isteyen şirketlerin kendilerini ve sektörlerini müşterinin gözünden görebilmesi gerekiyor. Dünya genelinde 70’in üzerinde ülkede 265 farklı dil ve lehçede hizmet veren Teleperformance çatısı altında çalışan Müşteri Deneyimi Araştırma Merkezi (CX

Lab), 13 ülkede 10 binin üzerinde e-ticaret müşterisi ile yaptığı bire bir görüşmeler sonucunda tüketicilerin e-ticarete olan tutumunu raporladı. Brand Finance Retail araştırmasına göre dünyanın önde gelen 10 perakende şirketinin yüzde 50’sine, en büyük 50 perakende şirketinin ise yüzde 26’sına hizmet verdiklerini belirten Teleperformance Türkiye İş Geliştirmeden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Tolga Uçbağlar, 2017 yılında müşteri etkileşiminin yüzde 64’ünün telefon kanalıyla yapıldı-


E-TİCARET ARAŞTIRMA

ğını dile getiriyor. Uçbağlar, “Bu oran 2019 yılında azalarak, yerini anlık sohbet, e-posta, SMS ve WhatsApp gibi yazılı hizmetlere bırakacak. Şirketlere daha verimli operasyon yapma şansı sunan bu değişime ayak uydurmak için müşteri hizmetleri departmanlarının yazılı iletişim kanalları özelinde problem çözme, empati kurma, zor müşteriler ile başa çıkma gibi eğitimler ile çalışanlarını donatması son derece kritik bir hal alıyor” diyor. Tüketiciler Markalardan Memnun Araştırmaya katılan ülkelerdeki tüketicilerin genel olarak memnun olduklarını söylemek mümkün. Memnuniyet oranları 10 üzerinden 8,2 – 8,9 aralığında değişiyor. Tek istisna, Birleşik Arap Emirlikleri’ndeki 7,6 olarak karşımıza çıkıyor. Memnuniyet Tavsiyeye Dönüşmüyor Memnuniyet oranları yüksek gibi dursa da duyulan bu memnuniyetin bir tavsiyeye dönüşmesi ise istenilen düzeyde gerçekleşmiyor. 13 ülkenin ortalaması yüzde 47 olarak sonuçlara yansıyor. Tavsiyelerde en bonkör tüketiciler ABD ve Brezilya olarak karşımıza çıkarken, Birleşik Arap Emirlikleri’ndeki her beş tüketiciden yalnızca biri olumlu referans veriyor. Müşterileriniz Sizi Bu Sebeplerle Terk Edebilir Araştırmaya katılanların

yüzde 11’i düzenli alışveriş yaptıkları siteleri bırakabileceklerini ifade ediyor. Bunun en önemli üç sebebi ise rakip sitelerin daha iyi teklifler sunmaları (yüzde 25), sunulan ürün ya da hizmetin beklentileri karşılayamaması (yüzde 22), ürün ve hizmetlerin kalitesinin düşük olması (yüzde 21) olarak sıralanıyor. Sosyal Medyayı İhmal Etmeyin Müşteriler aldıkları hizmetin kalitesi konusunda ellerini korkak alıştırmıyor. Sosyal medyada paylaşımda bulunanların yüzde 27’si müşteri hizmetlerinden aldıkları desteğin kalitesi hakkında yorum yapıyor. Bu yorumların yüzde 63’ü kişisel sosyal medya hesapları üzerinden paylaşılırken, markaların sosyal medya sayfalarına yapılan yorumlar ise yüzde 33’lük paya sahip. Bu da markaların sosyal medya yönetimini kendi sayfa ve kanalları ile sınırlandırmamaları gerektiğini ortaya koyuyor. Bununla birlikte sosyal medya, müşterilerin markalarla öncelikli iletişim kurma kanalı değil. Yüzde 88’lik bir kesim farklı kanalları tercih ediyor. Kullanmama sebepleri arasında öne çıkanlar ise şu şekilde sıralanıyor: Sorduğu sorunun başkaları tarafından görülmesini istememe Tatmin edici bir cevap alamayacağına inanma Diğer kanalların daha hızlı olması

Markanın kullanıcıları yanıtlayan bir sayfasının/ hesabının olmaması Diğer kanalların daha güvenli olması Mobil Uygulama Öncelikli Tercih Haline Gelebilir Katılımcıların yüzde 44’ü tercih ettikleri e-ticaret sitesinin bir mobil uygulaması bulunmadığını ya da varsa bile haberdar olmadığını, yüzde 38’lik kesim ise aktif olarak mobil uygulama kullandığını belirtiyor. Z kuşağının ekonomik döngü içindeki ağırlığının artmasıyla birlikte, mobil uygulama da öncelikli tercih haline geliyor. Çin ve Birleşik Arap Emirlikleri’nde her iki müşteriden biri mobil uygulamayı tercih ederken, Brezilya ve Meksika yüzde 45’e yaklaşan oranla ortalamayı yükseltiyor. Kişisel Güvenlik İhmal Edilmemeli E-ticaret müşterilerinin en çok dikkat ettiği konulardan biri kişisel güvenlik. Katılımcıların yüzde 6’sı son bir yılda dolandırıcılık ya da bilgi hırsızlığına maruz kaldığını belirtiyor. Kendisi zarar görmese de alışveriş yaptığı sitenin bu tip bir vakayla karşılaşması durumunda yüzde 69’luk bir kesim siteyi kullanmayı bırakacağını ifade ediyor. Her Üç E-Ticaret Müşterisinden Biri Çağrı Merkezini Kullanıyor Araştırmaya katılanların yüzde 64’ü son bir yıl içinde ürün ya da hizmet

aldıkları e-ticaret sitelerinin müşteri hizmetleri ile bağlantıya geçtiğini ifade ediyor. Bağlantı kurulan yöntemler ise bütünleşik entegre kanal (omni-channel) trendiyle orantılı olarak çeşitlilik gösteriyor. Yüzde 52’lik bir kesim e-posta ya da web üzerindeki formları kullanırken, çağrı merkezini arayanların oranı yüzde 32 ile hiç de azımsanmayacak bir seviyede yer alıyor. Yazılı anlık sohbet, mobil uygulama ve sosyal medya ise sırasıyla yüzde 15, 12 ve 8’lik dilimlerle sıralanıyor. Yeni teknolojiler arasında yer alan chatbot’ların kullanım oranı ise yüzde 3 seviyesinde bulunuyor. Bu değerler, markaların müşterileriyle iletişim kurmak için her kanalı açık tutması gerektiğinin bir kanıtı olma niteliği de taşıyor. Araştırmanın Yapıldığı Ülkeler ve Yaş Grupları Son 12 ay içinde, 13 farklı ülkeden çevrimiçi alışveriş yapan 10 binden fazla kullanıcı ile görüşüldü. Avustralya, Brezilya, Çin, Kolombiya, Fransa, Almanya, İtalya, Meksika, Hollanda, Rusya, Birleşik Arap Emirlikleri, İngiltere ve ABD’de gerçekleştirilen araştırmaya katılanların yaş dağılımında yüzde 45 ile 1981 – 1999 arası doğan milenyum kuşağı ile 1965 – 1980 arası doğan X kuşağı yüzde 34 payla başı çekiyor. Bununla birlikte 2000 ve sonrasında doğan Z kuşağı ise iş hayatına atılmak üzere olan bir kesim ve yüzde 4’lük paya sahip.

www.digitaltrend.com.tr

35


E-TİCARET

YEMEKSEPETİ DÜNYA ONLINE YEMEK SİPARİŞ TRENDLERİNİ AÇIKLADI

36

Haziran 2018

Yemeksepeti’nin de bağlı olduğu global online yemek sipariş platformu Delivery Hero’nun verilerine göre dünya genelinde en çok İtalyan mutfağı tercih ediliyor. Avrupa ülkeleri dünya mutfaklarını, Türkler geleneksel lezzetlerini tercih ediyor.

Y

emeksepeti; Avrupa’dan Uzak Doğu’ya, Latin Amerika’dan Orta Doğu’ya Delivery Hero bünyesinde yer alan 27 ülkenin siparişlerini inceleyerek kültürlere ve yaşam tarzlarına göre yemek alışkanlıklarını açıkladı. Dünya yemek alışkanları trendlerinin incelendiği rapora göre; birçok farklı kültürün ve milletin bir araya geldiği Avrupa ülkeleri kendi geleneksel mutfaklarından daha çok diğer ülkelerin

lezzetlerine yöneliyor. Dünyanın tüm mutfaklarına kucak açan Avrupalıların gözde mutfakları ise dünya tercihini yansıtıyor. Buna göre; İtalyan ve Uzak Doğu mutfağı her ülkenin ilk üç siparişinde mutlaka yer alıyor. İtalyan mutfağının gözdesi pizza en çok sevilen lezzet olarak öne çıkarken, Asya mutfağından sushi ve noodle Avrupalıların siparişlerinde önemli bir yere sahip. İtalyan ve Asya mutfağından vazgeçmeyen


E-TİCARET

ve Akdeniz mutfağının özgün lezzeti hellimi en çok sipariş vererek fark yaratan bir tercih yapıyor.

ülkelerin başında Fransa, Avusturya, Almanya ve Hollanda geliyor. Bulgaristan ve İsveç Hint mutfağını; Romanya ise Meksika mutfağını tercih ederek diğer Avrupa ülkelerinden biraz farklılaşıyor. Avusturyalılar ise tam bir dünya mutfağı düşkünü olarak öne çıkıyor. Avusturyalılar, dünyanın her mutfağını denemeyi seviyorlar ve sofralarından eksik etmiyorlar. Asya, İtalya, Orta Doğu, Vietnam, Hint ve Meksika mutfakları siparişlerin ilk sıralarında yer alıyor. Fransızların Gözdesi Bir Japon Çorbası Avrupa ülkeleri içerisinde en zengin mutfaklardan birine sahip olan ve geleneksel lezzetlerine önem veren Fransızların da komşuları gibi kendi mutfaklarından daha çok dünya mutfaklarına yönelmeleri dikkat çekiyor. Fransızların yemek siparişleri arasında Fransız mutfağı; Amerikan, İtalya ve Uzak Doğu mutfağından sonra ancak dördüncü sırada kendine yer buluyor. Fransızların yemek siparişlerinin lideri burger olurken, geleneksel bir Japon çorbası olan Miso’nun sipariş adetleri bazında dördüncü sırada yer alması ilgi çekici. Almanya ve Hollanda’da Türk Mutfağı Önemini Koruyor Türk nüfusunun oldukça fazla olduğu Almanya ve Hollanda’da Türk mutfağı önemli bir yere sahip. Burger ve pizzanın tüm dünyadaki ezici üstünlüğüne rağmen bu iki ülkede geçtiğimiz yıllarda

Vejetaryen Yemekleri Trendi Devam Ediyor Vejetaryen mutfağının dünyadaki yükselen trendi devam ediyor ve daha çok Avrupa ülkelerinde tercih edildiği görülüyor. Avrupa’da en çok Hollanda’da vejetaryen mutfağı rüzgarı esiyor. Hollandalıların siparişlerinde ikinci sırada yer alan vejetaryen yemekleri önümüzdeki yıllarda zirveye oynayacak gibi duruyor. Fransa, Almanya, İsveç ve Finlandiya’da vejetaryen yemekleri ilk 10’da yer alırken, vejetaryen mutfağının diğer ülkelere göre açık ara önde olduğu ve siparişlerin ilk sırasında yer alan ülke ise Kanada.

olduğu gibi döner ve kebap ilk beşte yer alıyor. Finlandiya Falafel ve Hellimi Tercih Ederek Farklılaşıyor Delivery Hero bünyesindeki Kuzey Avrupa ülkelerinin yemek alışkanlıkları incelendiğinde; Norveçlilerin en çok sipariş ettiği mutfak Asya mutfağı olurken, İsveçlilerin tercihi ise İtalyan mutfağından yana oluyor. Finlandiya ise komşu ülkelerinin aksine Orta Doğu mutfağının gözdesi falafeli

Uzak Doğu Geleneksel Lezzetlerinden Vazgeçmiyor Tüm dünyaya geleneksel lezzetlerini sevdirmiş olan Uzak Doğu ülkeleri kendi mutfaklarından vazgeçmiyor. Hong Kong, Tayland, Tayvan, Bangladeş, Malezya, Pakistan ve Filipinler, kendi mutfaklarına tercihlerinin ilk üçünde mutlaka yer veriyorlar. Singapur ise Çin mutfağının etkisi altında kalmış durumda. Yemek siparişlerinde Singapur mutfağı ancak beşinci sırada kendine yer bulabiliyor. Uzak Doğu ülkeleri arasında tercihiyle farklılaşan bir diğer ülke ise Brunei. Güneydoğu Asya’da yer alan ve Malezya’ya

komşu olan Brunei’nin yemek siparişlerinin üçüncü sırasında bir Türk efsanesi olan döner var. Döner siparişleri toplam siparişlerin yüzde 5’ini içeriyor. Latin Amerika Ülkeleri Kendi Lezzetlerine Bağlılıklarını Koruyor Latin Amerika ülkeleri, globalleşen lezzetler karşısında geleneksel yemeklerini siparişlerinden eksik etmiyor. Güney Amerika’ya özgü bir börek çeşidi olan empanadas ve şnitzele benzeyen bir et tarifi olan Milanesa; Uruguay, Brezilya ve Arjantin’de ilk üçte yer alıyor. Avusturalya Uzak Doğu Mutfağı Etkisinde Dünyanın her bölgesinden gelen göçmen nüfusunun yemek kültürlerinden etkilenmiş olan Avustralya’da; Tai, Kore, Japon, Vietnam, Hint ve Malezya mutfağı gözde iken yerel lezzetler sipariş sıralamasında ancak 14’üncü sırada yer alıyor. Türklerin Tercihi Değişmiyor Yemeksepeti’nin trend raporuna göre, Türkler geleneksel lezzetlerinden vazgeçmeye niyetli değil. Her ne kadar burger ve pizza geleneksel lezzetlere uzun bir süredir kafa tutuyor görünse de Türkler eve siparişlerde kebap ve lahmacun başta olmak üzere geleneksel lezzetleri tercih ediyorlar. Türk mutfağı, Yemeksepeti siparişlerinin yüzde 30’unu oluşturuyor.

www.digitaltrend.com.tr

37


YAPAY ZEKÂ

YAPAY ZEKÂ SİBER GÜVENLİKTE NELERİ DEĞİŞTİRECEK? İnsanlığın en büyük icadı olarak nitelendirilen yapay zekânın kendini göstermediği pek alan kalmayacak. Bunlardan biri olan siber güvenlik alanında yapay zekânın etkilerini Innovera Genel Müdürü Gökhan Say aktarıyor.

38

Haziran 2018

S

iber güvenliğin kronolojik tarihine bakıldığında uzun yıllar boyunca virüs gibi sabit tehlikelerle mücadele ettiğini görüyoruz. Bu modelde antivirüs firmaları, belirli aralıklarla güncellediği veritabanına yakalanan virüslerin sistemleri ele geçirmesini önlemeye çalıştı. Ancak bu yaklaşım, siber tehditlerin form değiştirmesi ve çeşitlenmesiyle yerini daha proaktif, bulut bilişim platformları üzerinde anlık güncellenen bir güvenlik anlayışına bıraktı. Enerji santrallerini hedefleyen DDoS saldırılarıve benzeri saldırıların tüm üretimi durdurması gibi tehlikeler yakın geçmişte

tüm dünyanın gündemini oluşturan riskler haline geldi. Günümüzdeki tabloya bakıldığında ise daha sezgisel, proaktiflik seviyesi üst düzeyde siber güvenlik çözümleriyle karşılaşıyoruz. Ancak siber tehditler, tıpkı insan bağışıklığına adapte olan farklı tipteki mikroplar gibi, bu önlemleri aşacak yolları keşfetmeyi sürdürüyor. Yapay Zekâ Hızlı Büyüyen Bir Çocuk Gibi Innovera Genel Müdürü Gökhan Say; “Yapay zekânın durumuna bakıldığında hızlı büyüyen bir çocuk yakıştırmasını yapmak mümkün. Konuşmaya erken başlayan, okuma yazmayı hızlı

söken bir çocuk nasıl okula başladığında yaşıtlarından daha başarılı oluyorsa, yapay zekâ için de yakın gelecekte sınıfın zeki öğrencisi yorumunu yapacağız” diyor. Say, bunun ardında ise özellikle makine öğrenimi teknolojisinin başarısı olduğuna dikkat çekiyor ve ekliyor: “Farklı sektörlere getirdiği, bugün için ‘tuhaf’ kabul edilen çeşitli çözüm önerileri yapay zekânın kabullenilme oranını da yükseltiyor. Bu kabullenişin ardında kimi zaman verimlilik, kimi zaman hız, kimi zaman maliyetler olsa da listenin başındaki kavram çoğunlukla insanlardan daha etkili çözüm sunabilmesi.”


YAPAY ZEKÂ 2021 yılında 6 trilyon dolar zarar Endüstri 4.0 Çağı Geçiş Sürecini Hızlandıracak Yapay zekânın siber güvenlikteki rolü özellikle Endüstri 4.0 uygulamalarının yaygınlaşmasıyla daha da artacak. Veri temelli üretim tesisleri, nesnelerin interneti kapsamında kullanılan milyarlarca sensör, küçük ya da büyük her bir makinenin birer veri üreticisi haline gelmesini en önemli etkenler olarak sıralayan Say, bu makinelerin ve sahada yer alan çok sayıda sensörle merkez arasındaki yoğun veri alışverişinin aynı zamanda siber tehditler için yeni bir kazanç kapısı anlamına geldiğini ifade ediyor. Bu durumun altyapıların korunması için ek çözümler

gerektirdiğini kaydeden Say, Innovera’nın bir iştiraki olan ATAR Labs bünyesinde geliştirilen ve tehditleri otomatik olarak analiz edip yanıt veren robotik yazılımlar gibi çözümlerin, başta Güvenlik Operasyon Merkezleri olmak üzere verinin işlendiği ve tutulduğu çok sayıda noktanın proaktif güvenlik düzeyini yukarı taşıdığına dikkat çekiyor. Tehdit Ne Kadar Büyük? Siber tehditlerin ekonomiyi ve üretimin kalbini hedefleyen saldırıları, telafisi zor sıkıntılara yol açabiliyor. Kişisel veri hırsızlığı, üretimin durması, borsanın ve finans sisteminin işlem yapamaz hale gelmesi

Kişisel veri hırsızlığı, üretimin durması, borsanın ve finans sisteminin işlem yapamaz hale gelmesi gibi durumlar milyarlarca dolarlık zararlara neden olabiliyor. Cybersecurity Ventures tarafından hazırlanan bir rapora göre bu tip suçların oluşturduğu zarar hızla artıyor ve 2021 yılında 6 trilyon dolara çıkması öngörülüyor. gibi durumlar milyarlarca dolarlık zararlara neden olabiliyor. Cybersecurity Ventures tarafından hazırlanan bir rapora göre bu tip suçların oluşturduğu zarar hızla artıyor ve 2021 yılında 6 trilyon dolara çıkması öngörülüyor. Bu, 2015’te oluşan zararın yalnızca altı yılda iki katına çıkması anlamına geliyor. Yeni Çağın Şövalyeleri Gökhan Say, yapay zekâ her ne kadar emekleme döneminde olsa da siber güvenliğin şövalyesi olma yolunda hızla ilerlediğini ifade ediyor. “Dünyadaki çeşitli örneklere bakıldığında havacılık, demiryolu, enerji, finans gibi ana sektörlerde gerçekleşen siber tehditlere karşı sektörel yapay zekâ uygulamalarının bir şövalye misali kalelerini korumaya başladığı

görülüyor” ifadesini kullanan Say, bu durumun verinin ve veri iletişimin son derece yoğun olduğu akıllı şehirler, sürücüsüz otomobiller ve uzaktan yönetilen akıllı sayaçların dâhil olduğu enerji ağları için de geçerli olduğunu kaydediyor. Öğrenen Güvenlik Altyapıları Yapay zekânın bir bekçi gibi konumlandırılması, pek çok avantajı beraberinde getiriyor. Özellikle makine öğrenimi yoluyla öğrenen BT altyapıları kurmak, yeni geliştirilecek siber tehlikelere karşı avantaj sağlıyor. Say, bu sayede yalnızca mevcut tehlikelerin değil, tehlikeyi önceden sezen, hatta sonraki nesil siber saldırıların neler olabileceğini daha başından tespit edebilen yapay zekâ destekli siber güvenlik çözümlerinin yakında daha fazla gündeme geleceğine dikkat çekiyor. Endüstri 4.0 ve 5G teknolojilerine vurgu yapan Say; hem Endüstri 4.0’ın getirdiği dijital fabrikalar hem de 5G iletişim altyapısının kurulmaya başlanmasıyla daha da yoğunlaşacak olan veri trafiği ve beraberindeki akıllı şehir gibi yapıların, yapay zekânın siber güvenlikte kullanımını adeta zorunlu tuttuğunu sözlerine ekliyor.

www.digitaltrend.com.tr

39


YAPAY ZEKÂ

SEYAHAT SEKTÖRÜ YAPAY ZEKÂ İLE DÖNÜŞÜYOR Seyahat sektöründe, başarının yolu yapay zekâ ve derin öğrenme ile birlikte, kişiselleştirilmiş yeniden hedeflemeden yararlanarak hatasız şekilde hedefe yönlendirilmiş içerik sunmaktan geçiyor.

S

eyahat rezervasyonu yapmak isteyen bir müşteri, bir günde yüzlerce seyahat sayfası ziyaret ediyor. Son satın alma işlemi yapılmadan önce bu arama haftalar sürüyor. Bu da etrafta dijital pazarlamacıların anlamlı hale getirmeleri gereken, tonlarca veri uçuştuğu anlamına geliyor. Seyahat tutkunları arama motorları, rezervasyon uygulamaları, çevrimiçi seyahat acenteleri ve indirim siteleri aracılığıyla daha iyi tekliflerin arayışı içerisinde oldukları için seyahat sektöründe dijital temas noktalarının sayısı da hızla artıyor. Eğlence amaçlı seyahat edenlerin yüzde 39’u ve iş amaçlı seyahat edenlerin yüzde 45’ i uçak bileti bulmak için kullandıkları site sayısının gereğinden fazla olduğunu düşünüyor. Buna ek olarak,

40

Haziran 2018

eğlence amaçlı seyahat edenlerin yüzde 43’ü ve iş amaçlı seyahat edenlerin yüzde 51’ i uçak bileti bulmak için daha az zaman harcamak istiyor. RTB House Bölge Yöneticisi Ömer Aras, “Uçak bileti, otel ve kiralık araç şirketleri, marka farkındalığı sağlayarak ve tam olarak doğru zamanda, kişiselleştirilmiş teklifler sunarak bu aşırı yükü hafifletebilir. İşte bu, yapay zekâ ve derin öğrenmenin, seyahat sektöründe dijital pazarlamacılar için oyunu değiştirebileceği bir an” diyor. Veriler Doğru Analiz Edilebilir Aras, seyahat müşterilerini hedef almak için kullanılabilen çok miktarda bilgi ve veri olduğu için seyahat sektörünün diğer sektörlerden farklı olduğunu

dile getiriyor. Bu verileri elde etmenin kolay olduğunu, asıl zorluğun bu verileri analiz etmek ve bunlardan doğru sonuçları elde etmek olduğunu belirten Aras, sözlerini şöyle sürdürüyor: “Derin öğrenmenin gerçek potansiyeli buradadır. Algoritmalar ne kadar çok veriyi analiz ederse o kadar iyi sonuçlar getirir. Seyahat sektörü verileri toplama ve bunları doğru analiz etme, seyahat eden kişinin satın alma yolculuğunun eksiksiz bir haritasından daha önce hiç olmadığı kadar yararlanma şansını değerlendirmelidir.” Derin Öğrenme Teknolojisiyle Reklamcılık Derin öğrenmenin, verileri işlemede ve karar alım düzenlerini oluşturmada insan beyninin işleyişini oldukça başarılı bir şekilde taklit eden yenilikçi bir yapay zekâ dalı olduğunu söyleyen Aras; beynimizdeki biyolojik nöronlardan ilham alan derin öğrenmenin, müşterinin satın alma potansiyeline dair daha güvenilir, daha zengin ve makine tarafından daha kolay yorumlanabilir kullanıcı tanımlamaları elde etmeyi, insan müdahalesini içeren herhangi bir uzmanlık gerekmeden mümkün kıldığını açıklıyor.


OTOMOTİV TEKNOLOJİLERİ

HONDA TÜRKİYE SAĞDAN DİREKSİYONLU CIVIC SEDAN ÜRETİMİNE BAŞLIYOR Honda’nın testlerini ve üretimini Türkiye’de gerçekleştirdiği 10’uncu nesil Civic Sedan, yeni motor ve şanzıman seçenekleri ile İngiltere’ye ihraç edilmeye hazırlanıyor.

H

onda Türkiye; 1997 yılından bu yana, 350 binden fazla araç üreterek, Türkiye otomotiv sanayisinin önemli üreticilerinden biri haline geldi. Marka, üretimini gerçekleştirdiği Civic Sedan’ı şimdi de İngiltere’ye ihraç etmeye hazırlanıyor. Civic Sedan’ın 2017 yılında yakalamış olduğu satış başarısı ile Türkiye’de satışlarını en fazla arttıran marka olarak öne çıkan Honda Türkiye, iç pazardaki tarihi rekorunu tazelerken, ürettiği Civic Sedan dış pazarlardan da yoğun talep görüyor. İhraç edildiği ülke sayısını her geçen gün arttıran Civic Sedan, şimdi de sağdan direksiyonlu versiyonu ile İngiltere’ye doğru yola çıkıyor. Haziran ayı itibariyle sağdan direksiyonlu ve dizel motorlu Civic

Sedan üretimine başlayacak olan Honda Türkiye, Temmuz ayında otomatik şanzımanlı dizel versiyonu, Ağustos’tan itibaren ise ihraç modelleri için 1.0 litrelik turbo benzinli motora sahip modelin üretimini gerçekleştirecek. İngiltere, İrlanda ve Kıbrıs’a İhraç Edilecek Bugüne kadar 6 farklı Honda Civic neslini bantlardan indiren Honda Türkiye, yakın zamanda 40 milyon euro’luk ek yatırım gerçekleştirerek günlük 175 adede çıkardığı Civic Sedan üretiminde, dış pazarlardan gelen yoğun talebi karşılayacak kapasitede üretim gerçekleştiriyor. Haziran ayından itibaren sağdan direksiyonlu olarak üretilecek Civic Sedan modelleri, İngiltere, İrlanda ve Kıbrıs pazarlarına ihraç edilecek.

Ekonomi ve Performans Bir Arada Son teknolojiye sahip 1.6 litrelik i-DTEC dizel motoru ile ekonomi ve performansı bir arada sunan Civic Sedan’ın, İngiltere pazarında Civic ailesine gösterilen yoğun ilgiyi daha da arttırması bekleniyor. 1.6 i-DTEC dizel motor ile Türkiye’de kısa sürede başarılı satış rakamlarına ulaşan Civic Sedan, İngiltere’de bu dizel motora ek olarak 1.5 Turbo i-VTEC ve Civic Sedan’da ilk kez kullanılacak 1.0 Turbo i-VTEC benzinli motor seçenekleri ile ihraç edilecek. Tüm motor seçenekleri 6 ileri düz vites ya da opsiyonel olarak otomatik şanzıman seçeneği ile tercih edilebilecek. Benzinli motorlarda CVT otomatik şanzıman kullanılırken, dizel versiyonda ise 9 ileri otomatik şanzıman görev alacak.

www.digitaltrend.com.tr

41


42

Haziran 2018


OTOMOTİV TEKNOLOJİLERİ

SEAT ÜRETİM MERKEZİNDE

2 BİN ROBOTUN DANSI SEAT’ın üretim merkezinde 2 bin robot, 24 saat boyunca uyum içerisinde hareket ediyor. Kaynak yapmak, cıvata sıkmak ve milimetrenin onda ikisi oranındaki hassasiyette sapmaları tespit etmek, robotların görevlerinin yalnızca birkaçı.

B

ir SEAT otomobil üretmek yoğun çaba gerektiriyor. Buna sabahın ilk ışıklarıyla başlayan dans gösterisi de dahil. SEAT’ın Martorell’deki üretim merkezinde, 2 bin robot ve bin 700 fabrika işçisi, mükemmel bir uyum içerisinde çalışarak, bir dakikadan biraz daha uzun sürede bir otomobil şasisi üretiyor. Personellerle koordine çalışan bu robotlar, 68 saniyede bir otomobil şasisi üretebiliyor. Endüstri 4.0 sayesinde gerçekleşen bu dans koreografisinde, senkron halinde hareket eden binlerce robot, günde 2 bin 300 parça üretiyor. Robotlar, tüm gün boyunca uyum içinde hareket ederek, farklı gövde parçalarını birleştirme, kapıları monte etme ve şasi geometrisi ölçümü gibi uygulamalarda bulunuyorlar. Tesisin ihtiyaçlarıyla ilgilenmek ve robotların faaliyetlerini denetlemek ise, 390 kişiden oluşan bir ekibin sorumluluğunda. Ekip, kontrol odasından gerçek zamanlı olarak robotların yaptığı işi ve diğer işçilerle olan koordinasyonlarını izliyor. Farklı Ölçülerde Mekanik Dansçılar Robotlar arasında, farklı özelliklerde mekanik dansçılar yer alıyor. En ufak robotların boyu bir metrenin biraz üzerindeyken, en büyükleri ise 6 metreden daha yükseğe ulaşıyor. Bazı robotlar turuncu renkteyken, bazıları ise sarı olabiliyor. Bazılarında tutucu kollar, diğerlerinde sensörler yer alıyor. Ortak noktaları ise, hepsinin hafif ve çok yönlü olması. Ağırlığı 700 kilograma varan parçaları sağlam bir

şekilde kavrayıp işleyebiliyorlar. 16 Bin Noktaya Kaynak İçin 720 Derecelik Dönüşler Çoğu robot, altı adet eksen üzerinde hareket etme kabiliyetine sahip. Bu da yükselip alçalma, raylar üzerinde yatay hareket etme ve bulundukları noktadan 720 derece dönebilme dâhil olmak üzere sayısız hareket olanağı sağlıyor. Her robot, bu dans sırasında üretim bandındaki otomobillerin gövdesi üzerinde günde 16 bin birleşme noktasına kaynak yapabilme kapasitesine sahip. Milimetrenin Onda İkisi Oranında Hassasiyet Endüstri 4.0 devriminin sağladığı bu koreografi sayesinde robotlar yalnızca sık tekrarlanan işleri ve ağır yükleri devralmakla kalmıyor, giderek daha hassas görevleri de yerine getirmeye başlıyor. Parçaları üretim bandı üzerindeki farklı konumlar arasında aktarabildikleri gibi, robotlar ayrıca kaynak yapıyor, cıvataları sıkıyor, cila kaplama yapıyor ve hassas sensörleri sayesinde milimetrenin onda ikisi oranındaki sapmaları bile tespit edebiliyorlar. Fabrika İşçileriyle Uyum İçinde Son adımda ise robotların dansı, fabrika işçilerinin emekleri ile buluşuyor ve üretilen gövdeler üzerindeki nihai kontroller, işçiler tarafından gerçekleştiriliyor. Birlikte uyum içerisinde çalışan insan ve robotlar, her 68 saniyede bir otomobil gövdesi üretiyorlar.

www.digitaltrend.com.tr

43


ÖDEME SİSTEMLERİ

POS İŞLEMLERİ POSRAPOR İLE OTOMATİK OLARAK MUHASEBELEŞİYOR

Posrapor, şirketlerin pos makinesi veya sanal posla yaptıkları tüm tahsilat işlemlerini otomatik olarak muhasebe programlarına aktarıyor. Posrapor sayesinde şirketler, büyük bir iş yükünü akıllı, hızlı ve verimli bir şekilde yönetebiliyorlar.

E

çözüm Bilgi Teknolojileri’nin sektöre sunduğu Posrapor, şirketlerin yaptıkları kredi kartı tahsilat işlemlerinin muhasebeye otomatik aktarılmasını sağlayan yeni nesil bir sistem. Posrapor, firmaların banka hesaplarıyla entegre olarak çalışıyor. Bu sayede tahsilat tutarı, taksit sayısı, bankanın kestiği komisyon oranı, komisyon rakamı, ödemenin işletmenin hesaba geçeceği tarih (valör) ve

44

Haziran 2018

diğer bazı veriler doğrudan bankadan temin edilerek muhasebeye aktarılıyor. Fiziki pos ve sanal pos işlemlerinin banka hareketlerini tek panelde görüntülemeye olanak sağlayan Posrapor ile pos işlem hareketlerini ERP/muhasebe sistemine aktarmak mümkün. Ayrıca raporlar Excel ve txt formatında dışarı aktarılarak kullanılabiliyor. Hata Olasılığı Sıfıra İniyor Teknolojinin gücü ile müşterilerine verimlilik, esneklik ve güvenilirlik sağlamaya odaklandıklarını dile getiren Eçözüm Bilgi Teknolojileri Genel Müdürü Arif Sarı; “Şirketimizin temel misyonu, tespit ettiği ihtiyaç ve sorunlara yeni nesil çözümler geliştirmek. Posrapor’u da başta B2B firmaları, mağazalar, marketler ve benzin istasyonla-

rı olmak üzere yoğun kredi kartı kullanan şirketlerin bu işlemlerin kayıt ve muhasebe sürecini akıllı sistemlerle yönetebilmeleri için geliştirdik. Bugün pek çok şirket, kredi kartı tahsilat işlem bilgilerini tek tek bankalardan dosya olarak alıyor, bu dosyaları dizayn ediyor ve muhasebe sistemine yüklüyor. Manuel olarak yapılan bu işlemler, zaman ve enerji kaybının yanı sıra hata risklerini de beraberinde getiriyor” diyor. Sarı, verileri bankalardan otomatik olarak alan ve muhasebe sistemine aktaran Posrapor ile hata olasılığının sıfıra indiğini dile getiriyor. Fazladan Komisyon Ödeme Sorununa Son Sarı; şirketlerin diğer bir önemli sorununun ise komisyon oranlarının hatalı

işlenmesi sonucu gelir kaybına uğramaları olduğunu ifade ediyor. “Posrapor, sahip olduğu akıllı parametrelerle bankaların reel olarak kestikleri komisyon oran ve tutarlarını, ödemelerin valör tarihlerini hesapladığı için şirketlerin fazladan komisyon ödeme ve nakdi geç alma sorunlarını ortadan kaldırıyor. Posrapor’un sunduğu bir başka fayda ise şirketlere nakit akış projeksiyonunu göstererek, hangi tarihte banka hesaplarına ne kadar nakit aktarılacağının raporunu anlık olarak sunması” şeklinde açıklamada bulunan Sarı; böylece şirketlerin verimli, kolay, hızlı ve güvenilir şekilde pos ve sanal pos işlemlerini yürüttüklerini, daha az iş gücüyle daha çok kârlılık elde ettiklerini sözlerine ekliyor.


ÖDEME SİSTEMLERİ

MULTİNET UP’TAN YENİLİKÇİ FİNANSAL TEKNOLOJİ ÇÖZÜMLERİ Multinet Up; ininal, iPara ve inventiv gibi şirketleriyle, sektöre yenilikçi finansal teknoloji çözümleri sunuyor. Bugün 21 bin kurumsal müşterisi, 37 bin üye işyeri ağı ve 2 milyon kart kullanıcısı olan şirket, Türkiye’deki faaliyetlerini hız kesmeden sürdürüyor.

T

ürkiye’nin lider yeni nesil finansal teknoloji ve hizmet şirketlerinden Multinet Up, kurulduğu 1999 yılından bu yana, tüm Türkiye’de paydaşlarına 360 derece avantajlı ve hayatı kolaylaştıran çözümler sunuyor. Multinet Up, yarattığı yenilikçi finansal teknolojiler ile kurum ve kuruluşlara, onların çalışanlarına ve tüketicilere inovasyon odaklı çözümler tasarlıyor. 21 bin kurumsal müşterisi, 2 milyon kart kullanıcısı ve 37 bin üye işyeri ağı bulunan şirket, fintech alanında yaptığı yatırımlarla başarılı işlere imza atıyor. Faaliyetlerini üç ana kolda sürdüren Multinet Up; kurumsal şirketlerin operasyonel giderlerinin ve çalışanlarına sağladığı yan hakların sanal ve fiziksel ortamda yönetimine, ortak tedarik platformuna, bireyler ve işletmeler için ön ödemeli hesap yönetimi, mobil cüzdan ve işlemsel bankacılık çözümlerine imza atıyor. Güven ve Kolaylık Sunuyor Multinet Up, 2013 yılında iPara Bilgi Teknolojileri A.Ş.’yi bünyesine katarak, dijital ödeme sistemleri alanında önemli bir yatırım yaptı. İş ortaklarına sanal POS altyapısı ve ödeme güvenliği kontrolü sağlayan iPara e-ticarette güven, kolaylık ve fayda sunuyor. Multinet Up’ın fintech alanındaki bir diğer yatırımı olan ininal, son kullanıcıya yönelik bir ödeme çözümü olarak dikkat çekiyor. Ön ödemeli bir kart

olarak içine yüklediğiniz bakiye kadar; internette, mağazalarda, online oyun sitelerinde, yurt içinde ve yurt dışında, kredi kartı ya da banka kartının geçtiği her yerde kullanıcılara güvenli alışveriş imkânı sunuluyor. İninal, aynı zamanda mobil cüzdan üzerinden fatura ödeme ve para transferi gibi bankacılık ihtiyaçlarına da cevap veriyor. Şirket, sahip olduğu bu teknolojik altyapıyı 50’yi aşkın API ile tüm girişimci ve geliştiricilere açarak, güvenilir ve uygun maliyetli finansal çözümler yaratmalarına yardımcı oluyor. Dünyaya Teknoloji İhraç Eden Şirket Multinet Up bünyesindeki güçlü bilgi teknoloji ekibinin ayrı bir şirket olarak yapılandırılması ile 2016’da GOSB Teknopark’ta kurulan Inventiv; faaliyetlerine kartlı ve kartsız ödeme çözümleri, mobil cüzdan, mobil ödeme, sanal POS çözümleri ve sadakat uygulamaları özelinde devam ediyor. Hayata geçirdiği Gazel Framework ve Pay by Up çözümleriyle ulusal ve uluslararası düzeyde önemli başarılara imza atan şirket, son dönem Ar-Ge çalışmalarına yapay zekâ teknolojileri özelinde yoğunlaşıyor. “Sektöre yönelik yatırımlarımız hız kazanıyor” Multinet Up CEO’su Demirhan Şener, fintech alanında yaptıkları yatırımlarla ilgili şu açıklamayı

Multinet Up CEO’su Demirhan Şener yapıyor: “Fintech alanına yaptığımız yatırımı her sene arttırıyoruz. Ar-Ge çalışmalarımız ve iştiraklerimizin güçlü altyapılarıyla da bu yatırımları destekliyoruz. 2017 yılında dünya fintech pazarı, son üç yılda aldığı 122 milyar dolar değerindeki yatırımla rekora imza attı. Startups. watch 2017 Küresel FinTech Ekosistemi Raporu’nda ise Türkiye merkezli fintech şirketlerinin toplam 19 milyon 180 bin dolar yatırım aldığını görüyoruz. Bu rakamlardan da anlayabileceğimiz gibi fintech ekosistemi hızla gelişen, büyük bir potansiyele sahip.”

www.digitaltrend.com.tr

45


ARAŞTIRMA

SOSYAL MEDYA,

SMS VE E-POSTAYI GERİDE BIRAKTI

Çağrı Merkezleri Derneği’nin yayımladığı 2017 Türkiye Çağrı Merkezi Pazar Araştırması sonuçlarına göre, çağrı merkezlerinin hizmet sunduğu kanallar arasında telefon çağrılarının ardından sosyal medya geliyor.

T

ürkiye’nin geçirdiği dijital dönüşüm, kullanıcıların tercih ettiği iletişim kanallarına da yansıyor. Çağrı Merkezleri Derneği tarafından yayımlanan 2017 Türkiye Çağrı Merkezi Pazar Araştırması sonuçlarına göre sosyal medya ve online sohbet gibi yeni nesil platformların, vatandaşın kurumlara ulaşmak için tercih ettiği kanallar hâline geldiği görülüyor. Chatbot ve online sohbet gibi güncel iletişim araçlarının yükselişe başladığı, çağrı merkezlerinde sosyal medya ve e-posta kanallarının SMS’i geride bıraktığı dikkat çekiyor. Çağrı Merkezleri Derneği Pazar araştırmasında, çağrı merkezi sektöründe firmaların yüzde 67 oranında sosyal medya üzerinden hizmet verdiği görülürken, e-posta yüzde 65, SMS ise yüzde 50 oranla trendi takip ediyor. 42 Milyon Tüketici Sosyal Medyayı Aktif Kullanıyor Türkiye’deki kullanıcıların dijital

46

Haziran 2018

kanallara yönelmesi, çağrı merkezi sektörünün de burada ortaya çıkacak ihtiyaç ve beklentilere karşı kendi altyapılarını güncellemesine zemin oluşturuyor. Yapılan araştırmalara göre, Türkiye’de 48 milyon internet kullanıcısı bulunuyor. Sosyal medyayı aktif olarak kullananların sayısı ise 42 milyona ulaşıyor. Çok Kanallı Hizmet Yapısı Hızla Oturuyor Çağrı Merkezleri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Metin Tarakçı, aktif sosyal medya kullanıcılarının bir önceki yıla oranla yüzde 14 artmasının, çağrı merkezleri için önemli bir gösterge olduğuna değiniyor. Tarakçı, “Çağrı merkezlerinde sosyal medya ve e-postanın yanı sıra, online sohbet ve chatbot alanlarına da gerekli yatırımların başlamış olması, günümüzün vazgeçilmezi haline gelen çok kanallı hizmet yapısının hızla oturmakta olduğunu gösteriyor” yorumunu yapıyor.


PERAKENDE

PERAKENDE MAĞAZACILIKTA

DİJİTAL DÖNEM Perakende sektöründe hızla artan dijitalleşme, müşterilerin mağaza içindeki kalış sürelerini yüzde 30 arttırıyor. Sistem 9, mağaza sahiplerine yeni hikâyeler anlatacakları tek merkezden kontrol edilen dijital ekranlar kurup, yönetiyor.

D

ijitalleşmenin yaşamımızın her alanına yayılması, alışveriş alışkanlıklarınıda hızla değiştiriyor. Perakende sektöründe, satış ve pazarlamada artık farklı hikâyelerin yenilikçi çözümlerle anlatıldığı sistemler ilgi çekiyor. Tüketicinin

Sistem 9 Pazarlama Müdürü Harun R. Akol

değişen satın alma alışkanlıkları, perakende sektöründeki şirketleri kızışan rekabette bir adım öne geçmeye zorluyor. Dünyada “Digital Signage” olarak bilinen hizmeti, Türkiye’de “Dijital Yayın ve Bilgilendirme Ekranları” adıyla yaygınlaştırdıklarını hatırlatan Sistem 9 Pazarlama Müdürü Harun R. Akol, “Türkiye ile beraber üç ülkedeki 21 perakende markasının 2 bini aşkın şubesindeki 15 binden fazla dijital ekranı onlar adına yönetiyoruz. Dijital teknolojiler sayesinde tüketiciler sadece para harcama mantığıyla değil, keyifli bir deneyim yaşayarak alışveriş yapıyor. Hizmet verdiğimiz müşterilerimizin mağazalarındaki görsel kalitesi yüksek dijital ekranlarda tanıtılan ürünler satışları yüzde 25 arttırdı” diyor. Uzaktan ve Tek Merkezden Yönetiliyor Dijitalleşmenin perakende sektörüne mesajlarıyla ilgili daha kapsamlı ve daha hızlı çözümler sunduğuna dikkat çeken Akol; sektör temsilcilerine ihtiyaçlarına göre Kurumsal TV, Video Wall, Vitrin Önü Dijital Poster veya İnteraktif Uygulamalar şeklinde hizmetler sunduklarını dile getiriyor. Akol; kurulumunu yapıp, markalar

adına yönettikleri dijital ekranları, yüzde 100 Türkiye’de ürettikleri S9Vision DS yazılımları sayesinde uzaktan ve tek merkezden yönettikleri bilgisini paylaşıyor. Toplam Satış Hacmini Yüzde 31,8 Yükseltiyor Akol, dijital ekranların müşterilerin mağaza içindeki kalış süresini yüzde 30 arttırıp ödeme öncesi kuyruklarda bekleme süresinin kısaldığı algısı yarattığına dikkat çekiyor. Mağaza sahiplerinin, dijital ekranlarında dönen bilgi, haber, görsel ve videoları istediği gün ve istediği yere gönderip, yayın akışını yönetebildiklerini ifade eden Akol, sözlerini şöyle noktalıyor: “Bölgesel kampanyalarını da tek tuşla vitrinlerinde aktif hale getirebiliyor. Mağazalardaki dijital yayın ve bilgilendirme ekranlarına maruz kalan izleyenlerin yüzde 68’inde ürün hakkında satın alma düşüncesi yokken ürüne yöneliyorlar. Tüketiciler, dijital ekranlara yansıtılan reklam ve bilginin yüzde 59’unu hatırlıyor. Dijital ekranlar, müşteri memnuniyetini ise yüzde 46 çoğaltırken, toplam satış hacminde ise yüzde 31,8’lik yükselişe neden oluyor.”

www.digitaltrend.com.tr

47


BİLGİ VE İLETİŞİM TEKNOLOJİLERİ

VODAFONE’DAN

YERLİ SCALEUP EKOSİSTEMİNE TAM DESTEK Vodafone, bir mobil uygulama üzerinden müşterilerine dijital servis ya da ürün sağlayan firmalarla iş birliği yapmak üzere Vodafone Vitrin adıyla yeni bir program geliştirdi. Vodafone, program kapsamında yerli scaleup firmaların Türkiye’de ve uluslararası pazarlarda hızlı, doğru ve etkili büyümesine yardımcı olacak.

T

ürkiye’nin dijitalleşmesine liderlik etme vizyonuyla faaliyet gösteren Vodafone, Türkiye’de ve dünyada büyük potansiyel vaat eden scaleup (büyümekte olan girişimci firma) ekosisteminde kaldıraç etkisi yaratacak yeni bir program geliştirdi. Vodafone Vitrin adıyla başlatılan program kapsamında, bir mobil uygulama üzerinden müşterilerine dijital servis ya da ürün sağlayan firmalarla iş birliği yapacak olan Vodafone; bu firmalara satış, pazarlama, teknoloji ve operasyon konularında destek vererek Türkiye’de ve uluslararası pazarlarda büyümelerine yardımcı olacak. Vodafone Vitrin üyeleri, Türkiye pazarında kendilerini kanıtladıkları takdirde dünyaya da açılarak dijital

48

Haziran 2018

ürün ve servislerini Vodafone’un faaliyet gösterdiği coğrafyalarda, 520 milyonu aşkın müşterisine sunma fırsatı yakalayacak. Vodafone Müşterilerine Özel İndirimler Olacak Vodafone, Vodafone Vitrin sayesinde, bireysel ve kurumsal müşterilerine hayatı kolaylaştıran dijital ürün ve servisler sunma imkânı da bulacak. iOS ve Android işletim sistemlerinde bulunan milyonlarca uygulamadan müşteri deneyimi en iyi olanları seçerek Vodafone müşterilerine sunacak. Vodafone Vitrin üyelerinin inovatif ürün ve servislerinden yararlanmak isteyen Vodafone müşterileri için mobil ödeme ya da kredi kartıyla

ödeme seçeneklerinden oluşan bir platform yaratılacak. Vodafone Vitrin’e çıkan ürün ve servisler, Vodafone müşterilerine özel koşul ve indirimlerle sunulacak. “Potansiyel taşıyan firmaları, Türkiye’de ve uluslararası pazarlarda büyütmek istiyoruz” Vodafone’un Türkiye’deki scaleup ekosistemine değer katmayı hedeflediği Vodafone Vitrin programı, Vodafone Türkiye İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Engin Aksoy ve Vodafone Türkiye Strateji ve İş Geliştirme Direktörü Levent Gemici’nin katılımıyla Kolektif House Levent’te düzenlenen toplantıda tanıtıldı. Tüm faaliyetlerinin merkezine müşterilerini koyduklarını


BİLGİ VE İLETİŞİM TEKNOLOJİLERİ

belirten Vodafone Türkiye İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Engin Aksoy, şunları söyledi: “Mükemmel müşteri memnuniyeti sağlamanın yolu müşterilerin hayatını kolaylaştırmaktan geçiyor. Sektörümüz, hayatı kolaylaştıran inovatif ürün ve servislerin geliştirilmesini teşvik eden yapısıyla, bu anlamda önemli bir avantaja sahip bulunuyor. Vodafone Vitrin de bu düşünceyle oluşturduğumuz bir program. Bu programla, ürünü veya servisi müşteriyle buluşmaya hazır scaleup firmaları destekleyeceğiz. Bu firmalarla kurduğumuz iş birliğiyle abonelerimizin hayatını kolaylaştıran dijital ürün ve servislerin gelişmesine destek olacağız. Dijital dünyanın potansiyel vaat eden güvenilir firmalarıyla iş birliği yaparak, hayatı kolaylaştıran başarılı ürün ve servisleri Vodafone farkıyla müşterilerimizle buluşturmak istiyoruz. Amacımız, satış, pazarlama ve operasyon alanındaki bilgi birikimimizle ve teknoloji altyapımızla Vodafone Vitrin üyelerinin hızlı, doğru ve etkili büyümesini sağlamak ve onlara değer katmak. Bu firmaları kaldıraç etkisiyle Türkiye’de ve uluslararası pazarlarda büyütmek istiyoruz.”

“Vodafone’un gücü Sosyopix’in marka bilinirliğine büyük fayda sağlayacak” Toplantıya, Vodafone Vitrin’ in ilk üyesi Sosyopix Kurucu Ortağı Sezgi Abat da katılarak deneyimlerini paylaştı. Abat, şöyle konuştu: “Sosyopix projesine ‘Anılarına Dokun’ mottosu ile 2014’te başladık. Dolu dolu geçirdiğimiz anları ve hafızalarımızdan silemediğimiz fotoğrafları akıp giden ekranlardan kurtarıp dokunulabilir ürünler haline getirerek daha çok göz önünde tutmak istedik. Sosyopix’ i, sosyal medyadaki ve galerinizdeki fotoğraflarla size özel olarak hazırlanmış, farklı temalarda, modern ve şık ürünler sunan bir e-ticaret girişimi olarak tanımlayabiliriz. Sosyopix’te, her ürünü baskıdan ambalaja kadar tek tek el emeği ile özel olarak hazırlıyoruz. Hiç vazgeçilmeyecek temellerimiz kalite, özen ve müşteri memnuniyeti. Vodafone iş birliğinin bize daha geniş ve doğru bir kitle ile buluşma fırsatı sunacağına inanıyoruz. Vodafone’un gücü bize özellikle marka bilinirliği ve güvenilirlik konusunda büyük fayda sağlayacak. Ayrıca, Türkiye’den çıkan Sosyopix’ i yurt dışına ürün gönderen bir servis haline getirme imkânı bulacağımızı düşünüyoruz.”

Başvurular, Birleştirici Kurum Ya Da Web Sitesi Üzerinden Alınıyor Vodafone Vitrin programına dâhil olmak isteyen firmalar, bir birleştirici kurum (aggregator) kanalıyla ya da Vodafone Vitrin’ in web sitesi üzerinden Vodafone ile iletişime geçebiliyor. Başvurusu uygun görülen adaylar Vodafone tarafından değerlendiriliyor. Değerlendirmede, firmaların müşteri tarafındaki bir problem alanına yönelik tasarlanıp geliştirilmiş, müşteri deneyimini en üst seviyeye çıkaracak bir çözüm sunmasına, bir mobil uygulama üzerinden müşterilerine dijital ürün ya da servis sağlamasına, söz konusu ürün ya da servisin ölçeklendirilme potansiyeli taşımasına dikkat ediliyor. Değerlendirme sürecinin ardından programa kabul edilen firmalar ile Vodafone Vitrin üyeliği sözleşmesi imzalanıyor. Vodafone içinde atanan özel ekibin koordinasyonunda çalışmalara başlanıyor. 6 Ayda Bir Performans Değerlendirmesi Yapılıyor Vodafone Vitrin programına kabul edilen firmalar, standart olarak Silver segmentte başlıyor. Program kapsamında 6 ayda bir performans değerlendirmesi yapılıyor. Performansı iyi bulunan firmalar, Gold ya da Platinum segmente yükseltilirken, performansı stabil bulunan firmalar, mevcut segmentinde kalmaya devam ediyor. Yeterli performansı gösteremeyen firmalar ise sistem dışı kalıyor.

www.digitaltrend.com.tr

49


TÜKETİCİLERİN ALIŞKANLIKLARI DEĞİŞİYOR Teknolojinin sürekli gelişmesi ile kullanılan elektronik cihazlara her geçen gün yeni teknolojik özelliklerin eklenmesi, tüketicilerin alışkanlıklarını ve beklentilerini de değiştiriyor. Tüketicilerin ihtiyaçlarını dikkate alan markalar, bu ihtiyaçlar doğrultusunda ürün gamlarını geliştirip genişletiyorlar. Tüketiciler, günden güne cep telefonlarından akıllı kalemlere, TV’lerden dikiş makinelerine kadar hayatlarına kolaylıklar katacak son teknolojideki elektronik ürünlerle karşılaşıyorlar.

50

Haziran 2018


DOSYA TÜKETİCİ ELEKTRONİĞİ

TEKNOLOJİ GELİŞTİ, DİKİŞ MAKİNELERİ ŞİMDİ ÇOK DEĞİŞTİ Teknolojinin etkili kullanımı ile dikiş makineleri daha fonksiyonel ve estetik tasarımlara kavuştu. Singer dikiş makineleri, bugün internete bağlanabiliyor, fotoğrafı çekilen her şey kumaşlar üzerine aktarılabiliyor.

G

eçmişten günümüze hayatımıza yardımcı olan birçok cihaz ve alet, teknolojinin hızlı gelişimi ile evrim geçirerek değişti. Bunlardan biri de dikiş makineleri… 1851 yılında Isaac Merritt Singer tarafından icat edilen Singer dikiş makineleri, o zamankine göre hem tasarım anlamında daha estetik hem de çok daha hünerli. Isaac Merritt Singer, ilk düz dikiş makinesini 1850 yılında Boston’da ürettikten sonra 12 Ağustos 1851’de dikiş makinesinin patentini aldı ve o günden itibaren Singer, en popüler dikiş makinesi oldu. Merritt Singer’ in icadından önce dikiş makineleri ağır ve hantaldı, kullanımı zahmetliydi, sık sık bozulurdu ve güvenilmezdi. Singer’le birlikte dikiş makineleri hafifledi, taşıması da kullanması da kolaylaştı. Üstelik çok

sağlamdı ve geniş bir teknik destek kadrosu hep hazırdı, güvenilirdi. Dünyada ilk taksitli satışı başlatan Singer sayesinde dikiş makinesine bütçesi yetmeyenler de makine sahibi oldu. Singer kısa sürede bir dünya markası oldu ve herkes tarafından tanındı. İlerleyen süreçte Singer, seri üretilen, kitlesel tanıtımla tanıtılan, kişisel pazarlama ile satılan, herkes tarafından satın alınabilen ‘ ilk’ ev aleti oldu.

metal tasarımlar yerine daha hafif malzemelerden üretildi. Pedallar yerlerini elektronik akşamlara bıraktı. Dikiş dikmenin yanı sıra farklı özellikler de kazandı. Dikiş makineleri bugün internete bağlanabiliyor. Hanımlar makinenin LED ekranından internetten indirdikleri nakış ve motifleri görerek kumaşlara işleyebiliyor. Cep telefonu ya da fotoğraf makinesi ile fotoğrafı çekilen her şey kumaşlar üzerine aktarılabiliyor.

Dikiş Makineleri Artık Daha Fonksiyonel Singer’ i ve dolayısıyla dikiş makinelerini popülerliğini kaybetmeden günümüze taşıyan ise teknolojiyi izlemesi ve tasarımlarında kullanmasıydı. Teknolojinin etkili kullanımı ile dikiş makineleri daha fonksiyonel ve estetik tasarımlara kavuştu. Siyah renkten kurtuldu, ağır

Nakışın Durumu Aplikasyonla Takip Edilebiliyor Son teknolojideki dikiş makineleri Wi-Fi bağlantısı sağlayabiliyor. Bu sayede, bazı durumlarda hanımların dikiş makinelerinin yanında bulunması bile gerekmiyor. Makine kendi kendine nakış işlerken, akıllı telefonlara indirilebilen

aplikasyonlar üzerinden nakışın durumu takip edilebiliyor. Ayrıca, makinedeki işin bitmesine ne kadar kaldığı da izlenebiliyor. Makinelerin dahili hafızalarında da yüzlerce motif, nakış ve font seçeneği yer alıyor. Dikiş makineleri şimdi art arda desen kombinasyonu yapabiliyor, farklı modellerde tek adımda otomatik ilik açabiliyor, isteğe göre kesintisiz tek renk işleyebiliyor, renk blokları arasında geçiş yapabiliyor ya da 90 derecelik açılarla deseni çevirebiliyor. USB ile nakış transferi de mümkün oluyor. Farklı dikiş makinesi modelleri, ihtiyaca uygun birçok teknolojik özellik barındırabiliyor. Teknoloji ilerledikçe dikiş makineleri de yeni özellikler kazanarak kadınların hayatlarını kolaylaştırmayı sürdürecek gibi görünüyor.

www.digitaltrend.com.tr

51


DOSYA TÜKETİCİ ELEKTRONİĞİ

G YAZMAYI SEVENLERE AKILLI KALEM

üney Koreli firma Neo Smartpen tarafından üretilen akıllı kalemler, ince ve şık gövdesinde pek çok yeniliği barındırıyor. Bu akıllı kalemler, kağıt kalemle klasik yazı alışkanlığından vazgeçemeyen teknoloji tutkunlarına hitap ediyor. M1 ve N2 model kalemlerin en önemli özelliği, akıllı defterdeki el yazısını, önce dijital metne dönüştürüyor.

Ardından gerekli düzenlemeleri yaparak, istenilen kişiye e-mail olarak yollama kolaylığı sağlıyor. Bu sayede, akıllı kalem ile tutulan notları, tablet ya da bilgisayara aktarmak için yeniden klavye ile yazmaya gerek kalmıyor. Sahip olduğu şaşırtıcı özellikleriyle, klasik yazı alışkanlığına yepyeni bir boyut getiren akıllı kalemler, Hokka Bilişim tarafından satışa sunuluyor.

APPLE’DAN KIRMIZI RENKLİ iPHONE 8 ve iPHONE 8 PLUS A

pple, iPhone 8 ve 8 Plus’a yeni bir renk eklediğini açıkladı. Markanın AIDS’le savaş için tercih ettiği kırmızı renkli iPhone modellerini alanlar, ödedikleri parayla hem iPhone almış olacak hem de AIDS’le savaşan Global Fund’a destek verecek. 10 yıldan uzun süredir devam eden Apple ve

52

Haziran 2018

(RED) ortaklığının son meyvesi olan iPhone8 ve 8 Plus (PRODUCT) RED Special Edition, n11.com’da satışta. RED versiyonların satışından elde edilen gelirin bir bölümü HIV/ AIDS ile mücadele programlarını desteklemek üzere The Global Fund’a gidiyor ve AIDS’siz bir nesil yetiştirilmesine yardımcı oluyor.


DOSYA TÜKETİCİ ELEKTRONİĞİ

VİKO’DAN GECİKMELİ ANAHTAR TEKNOLOJİSİ

P

anasonic Eco Solutions Türkiye, VİKO imzalı Artline Serisinin Novella S modeli ile standartları yukarıya taşıyor. Elinizi hisseden Novella S, gecikmeli anahtar özelliği ve dokunmatik fonksiyonu ile dikkat çekiyor. Düğme yüzeyine kısa süreli temas ile gecikmeli anahtar fonksiyonuna geçiş yapılıyor. Bu özellik sayesinde ışıklar, kapatıldıktan 6 saniye sonra sönüyor ve size odadan çıkana kadar zaman kazandırıyor. Örneğin ışığı kapattıktan sonra yatağınıza giderken önünüzü görmenize, dışarı çıkarken kapınızı kapatmadan önce evinizin anahtarını bulmanıza, koridordaysanız gideceğiniz odanın kapısını bulmanıza ya da mutfaktaysanız

bir şeyleri kırıp dökmeden çıkmanıza yardımcı oluyor. Dokunmatik teknolojili Novella S’e parmak ucunuzla hafifçe dokunmanız, ışıkları açmanız ya da kapatmanız için yeterli. Odanızdaki ışığın parlaklık derecesi, ürün üzerinden rahatlıkla ayarlanabilirken, LED göstergesi de ışığın seviyesini görmenizi sağlıyor. Novella S ile istendiği takdirde iki ışık kaynağı birden dokunmatik olarak kontrol edilebiliyor. Novella S; beyaz, krem, metalik beyaz, gümüş, saten, bronz, antrasit, füme ve siyah renk seçenekleri ile de evinizin dekorasyonunu en zarif şekilde tamamlıyor.

MÜZİK TUTKUNUNLARINA AUDIOENGINE HOPARLÖR

D

ünyaca ünlü ses markası Audioengine, müziğe tutkuyla bağlı olanlara eşsiz bir ses deneyimi sunan, ailesinin en yeni üyelerinden A2+ Aktif Hoparlörü öneriyor. Audioengine A2+, şık tasarımının altında High-End kalitesinde performans sunuyor. Masa üzerinde ve rafta kullanılabilecek kadar küçük boyutlara sahip olsa da analog kalitesinden ödün vermeyen Audioengine A2+ Aktif Hoparlör, bas gücü ile öne çıkıyor. Hoparlör, plastik yerine ağaçtan yapılan iskeleti ile mükemmel ses performansı deneyimine katkıda bulunuyor. Audioengine A2+, subwoofer olsun ya da olmasın, tüm müzikler, oyunlar ve filmler için sunduğu üst düzey ses kalitesinin yanı sıra el yapımı olması ile de dikkat çekiyor. Audioengine A2+ Aktif Hoparlör, müzik tutkusunu katlamak isteyenleri Bircom’un Kanyon’daki Hifimyfi deneyim mağazasında bekliyor.

www.digitaltrend.com.tr

53


DOSYA TÜKETİCİ ELEKTRONİĞİ

GENERAL MOBILE’DAN DÜNYANIN İLK ‘ANDROID GO’ MODELİ: GM 8 GO

Türkiye’nin en çok tercih edilen üç akıllı telefon markasından biri olan General Mobile, Android Go versiyonunun dünyadaki ‘ilk’ ürünü olan GM 8 Go modelini satışa sundu.

G

oogle iş birliği kapsamında birçok yeniliğe imza atan General Mobile, Google’ın Android Go versiyonunun dünyadaki ‘ilk’ ürünü olan GM 8 Go modelini kullanıcıların beğenisine sundu. GM8 Go, geliştirilmiş Google uygulamaları ile kullanıcıların hayatını kolaylaştırıyor. Cihaz, yenilenen Chrome ve Google uygulamalarıyla internet üzerinden data kullanımını azaltarak veri tasarrufu sağlıyor. Böylece çok daha hızlı işlem yapabilme fırsatı sunuyor. Kullanıcı dostu arayüze sahip olan GM 8 Go, kullanıcılara Android’ in en güncel versiyonu olan Android Oreo 8.1 işletim sistemini sunuyor. Yüksek Performanslı İşletim Sistemi Android Oreo (Goedition), hızlandırılmış yazılımı ile yüksek performans gösteren işletim sistemi, ekstra depolama imkânı ve güvenlik gibi avantajlar içeren optimize edilmiş bir yazılım deneyimi sağlıyor. GM 8 Go, özellikle ilk kez internetle tanışanların ihtiyaç duyabilecekleri, amaca yönelik Google uygulamalarıyla birlikte geliyor. Android Oreo (Go edition) yüklü akıllı telefonlar, ayrıca telefon üzerinde en iyi çalışan uygulamaların indirilebilmesini kolaylaştıran özel bir Google Play Store versiyonu yüklü şekilde sunuluyor. Fotoğraflara Sanatsal Dokunuş GM 8 Go, yeni nesil 18.9’luk ekran tasarımıyla dikkat çekiyor. 13MP flaşlı ön kamerası ile üstün selfie deneyimi yaşatan GM 8 Go ile fotoğraf tutkunları, çektikleri fotoğrafları cihazın hem ön hem arka kamerasında kullanabilecekleri portre modu (bokeh) seçenekleri ile düzenleyerek fotoğraflarına sanatsal bir dokunuş katabiliyor. Ayrıca çekilen fotoğraf ve videolar hafıza problemi olmaksızın dahili olarak sunulan Google Fotoğraflar uygulamasıyla yüksek kalitede, ücretsiz ve sınırsız olarak depolanıyor. Cihaz, kullanıcılara HD kalitesinde video görüşmeleri sunuyor. Ayrıca kullanıcılar, Dolby Audio uygulaması yoluyla harika ses efektleriyle en iyi müzik deneyimine ulaşıyor.

54

Haziran 2018


DOSYA TÜKETİCİ ELEKTRONİĞİ

SAMSUNG’DAN S YENİ QLED TV’LER

amsung’un yeni QLED TV modelleri, çok daha akıllı ve kullanıcının yaşam tarzıyla uyumlu hale getiren yepyeni gelişmeler sayesinde, QLED yeniliğini ve marifetlerini yeni zirvelere taşıyor. TV’yi kontrol etmek ve diğer cihazlarla senkronize etmek için daha basit bir yol sunan Samsung’un IoT platformu SmartThings ile donatılan yeni QLED TV’ler; kullanım, izleme deneyimi ve tasarım konularındaki beklentileri

yeni baştan tanımlıyor. Ayrıca TV Direct Full Array ve Ambiyans Modu gibi yeni özellikleriyle daha iyi görüntü kalitesine, sezgisel kumanda kolaylığına ve pürüzsüz bir tasarıma da sahipler. Akıllı TV’lerini yeni teknolojik özelliklerle güçlendirmeye devam eden Samsung’un 2018 model QLED TV’leri her açıdan izleme deneyimini en üst seviyeye çıkaran gelişmiş bağlantı ve kullanım kolaylığı özelliğiyle dikkat çekiyor.

SAMSUNG GALAXY J7 PRIME 2 BEĞENİYE SUNULDU

S

amsung’un orta segment telefonları arasında yer alan J7 Prime modelinin devamı niteliğinde tanıtılan Galaxy J7 Prime 2, n11.com’da satışa açıldı. 3GB RAM ve 32GB dahili depolamaya sahip Galaxy J7 Prime 2’de bu alan bir önceki modelden farklı olarak micro SD kartlarla 256GB boyutuna kadar arttırılabiliyor. Yenilenmiş bir 13 MP’lik ön kamera taşıyan J7 Prime 2, 1.549 TL’den satışa sunuluyor.

5.5 inç büyüklüğünde 1920×1080 piksel çözünürlük sunan ekranın yer aldığı cihaz, gücünü 1.6 GHz hızında çalışan sekiz çekirdekli Exynos 7870‘den alıyor. Ön ve arkasında 13 Megapiksel çözünürlüğünde kamera taşıyan cihazın arka kamerası f/1.9 diyafram değerine sahip. Galaxy J7 Prime 2 modeli, Android 7.0 Nougat işletim sistemi ile kutudan çıkan ve 3300 mAh kapasiteli bataryadan besleniyor.

www.digitaltrend.com.tr

55


BEYAZ EŞYA TEKNOLOJİLERİ

HOTPOINT ACTIVE OXYGEN BUZDOLAPLARINDA UZUN SÜREN TAZELİK GARANTİSİ Hotpoint, yiyeceklerin üzerine saf hava veren Active Oxygen teknolojisine sahip buzdolapları ile uzun süren tazelik sağlıyor.

B

eyaz eşyada 100 yılı aşkın tecrübesiyle dünyanın bir numaralı beyaz eşya üreticisi Whirlpool Corporation bünyesinde faaliyet gösteren Hotpoint,üstün teknolojiyle tasarlanan ürünlerini tüketicilerle buluşturmaya davet ediyor. Hotpoint’ in yiyeceklerin üzerine saf hava püskürterek normalden daha uzun süre tazelik sağlayan Active Oxygen teknolojisine sahip buzdolapları, hazırlanan yemeklerin besin değerini haftalarca koruyor ve tazeliğini garanti altına alıyor. Sebzeler İdeal Nem ve Soğuklukta Muhafaza Ediliyor Hotpoint’ in Gıdaya Özen Gösterme Kültürü kapsamında geliştirilen Active Oxygen teknolojisine sahip buzdolapları, yemeklerin daha iyi saklanmasına ve düzenlenmesine yardımcı, böylelikle gıda israfının önlenmesine katkı sağlayan bir ürün olarak öne çıkıyor. Sebzelik bölmesinin üstünde bulunan özel sürgülü mekanizma ile hava dolaşımını kontrol eden sebzelik

56

Haziran 2018

nem kontrol sistemi ise sebzeler için ideal nem ve soğukluğu ayarlıyor. Hassas gıdaları sıfır derecenin altında güvenle saklayabileceğiniz sıfır bölmesine sahip buzdolabı, kahvaltılıklardan et ve balığa kadar birçok ürünü besin değerlerini, tazeliklerini, tat ve renklerini koruyarak daha uzun süre muhafaza ediyor. Minimum Enerji Tüketimi Hotpoint buzdolapları, hızlı dondurma fonksiyonu sayesinde tek tuşla yeni dondurmak istenilen gıdaları hızlı bir şekilde donduruyor. Böylece yeni dondurulacak gıdalar, önceden donmuş gıdaların soğukluk derecesine kısa sürede ulaşıyor ve ısı dengesi korunmuş oluyor. I Care fonksiyonu ise buzdolabının minimum enerji tüketerek çalışmasını sağlıyor. Soğutma performansını üst seviyede tutan bu fonksiyon ile buzdolabı siz evde yokken minimum enerji harcıyor.


BEYAZ EŞYA TEKNOLOJİLERİ

BOSCH’UN ACTIVEOXYGEN TEKNOLOJİSİ İLE MAKSİMUM HİJYEN

B

osch Ev Aletleri’nin geliştirdiği ActiveOxygen teknolojisi, düşük sıcaklıkta bile çamaşırlarda maksimum hijyen sağlıyor, çamaşırları tertemiz ve mis gibi yapıyor. ActiveOxygen, oksijen moleküllerinin doğal içeriğinde bulunuyor ve çamaşır makinesinde üretiliyor. Yıkama işleminin başlangıcında, çamaşırlar ActiveOxygen ile ön işlemden geçiyor ve son durulamadan önce çamaşırlara ikinci bir ActiveOxygen işlemi uygulanıyor. Toplamda 30 dakika süren bu iki işlem sonucunda çamaşırlarda güvenilir bir şekilde hijyen sağlanıyor. ActiveOxygen teknolojisi istenirse yıkama programlarına ilave edilebiliyor. Bazı çamaşırlar daha az kullanılıyor, kirli değilse de temizlenmesine ihtiyaç olabiliyor. Az kullanılmış çarşaflar ve üzerine koku sinmiş ceket, gömlek, bluz gibi hassas kıyafetler yıkamaya gerek kalmadan ActiveOxygen Refresh programı sayesinde 45 dakikada yeniden tertemiz olup mis gibi kokuyor.

SIEMENS’TEN ÇEVRE VE KULLANICI DOSTU ÇÖZÜMLER

S

iemens “avantgarde” serisi çamaşır makineleri, yıkama işleminin tüm süreçlerinde kullanıcı ve çevre dostu özellikleri ile öne çıkıyor. En üst yıkama sınıfı olan A+++’dan yüzde 50 daha fazla enerji verimliliği sağlayarak devrim yaratan WM14U660TR, dünyanın ‘ ilk’ hassas otomatik deterjan dozajlama sistemi olan i-Dos teknolojisi ile su ve deterjan tüketimini ayarlıyor. Minimum sürede mükemmel sonuç almak isteyenlerin tercihi olan WM14U660TR, SpeedPerfect seçeneği ile de yüzde 65’e varan zaman tasarrufu sağlıyor. Siemens’ in A++ enerji sınıfı SN257I01MT bulaşık makinesi ise, yüksek su ve elektrik tasarrufu ile dikkat çekiyor. Bulaşıkları sadece 6,5 litre su ile yıkayan makinenin Hijyen Ekstra seçeneği ile yüksek ısıda maksimum hijyen elde ediliyor. Tüketiciler, SN257I01MT bulaşık makinelerinde bulunan Machine Care özelliği sayesinde bulaşıklarının yanı sıra makinelerini de ilk günkü temizliği ile kullanmaya devam ediyor. Machine Care seçeneği, bir yandan makinede koku ve bakteri oluşturabilecek yağ ve kireç kalıntılarını temizlerken, diğer yandan bulaşık makinesinin bakımını yapıyor ve ömrünü uzatıyor.

www.digitaltrend.com.tr

57


SÖYLEŞİ

“ASANSÖR VE YÜRÜYEN MERDİVENLER ARTIK BİRBİRLERİYLE KONUŞABİLİYOR” KONE, asansör ve yürüyen merdivenlerin bulut platformu üzerinden merkezdeki bilgisayarlara anlık rapor vermelerini sağlayan bir program geliştirdi. KONE Türkiye Genel Müdürü Haldun Ulusoy, yakın zamanda hayata geçirdikleri konuşan asansörleri ve sundukları çözümleri anlatıyor. KONE’den ve sunduğunuz çözümlerden kısaca bahseder misiniz? KONE, asansör ve yürüyen merdiven sektörünün global liderlerinden biri konumunda. 1910 yılında Finlandiya’da kurulmuş olan şirketimiz, yüz yılı aşkın bir süredir

58

Haziran 2018

kendisini müşterilerinin ihtiyaçlarını anlamaya adamış bulunuyor. Şirketimiz asansörler, yürüyen merdivenler ve otomatik bina kapıları için yenilikçi ve ekoetkin çözümler sunuyor. Hedefimiz; gittikçe kentleşen bir ortamda

insanların binaların içinde sorunsuz, güvenli, rahat ve bekleme olmaksızın hareket etmelerini mümkün kılan çözümler geliştirmek ve sağlamak suretiyle en iyi insan akışı deneyimini sunmak.


SÖYLEŞİ

Yakın zamanda hayata geçirdiğiniz konuşan asansörlerle ilgili neler söylemek istersiniz? KONE olarak, asansör teknolojisinde büyük bir devrim gerçekleştirdik. IBM Watson IoT (Nesnelerin İnterneti) platformunu kullanan, yeni 7/24 Bağlı Hizmetler Programı’mızı hayata geçirdik. Bu program ile asansör ve yürüyen merdivenler artık birbirleriyle konuşabiliyor. Bu teknoloji sayesinde asansör ve yürüyen merdivenler Bulut platformu üzerinden merkezdeki bilgisayarlara gerçek zamanlı ve anlık rapor veriyor. Merkezdeki bilgisayar da bağlı tüm asansör ve yürüyen merdivenlerin hangi anda ne yaptığını biliyor. Öte yandan asansör ve yürüyen merdivenlerin sistemlerinde meydana gelen en ufak hata ve arızalardan da haberdar olarak takibe alıyor. Sorunun durumuna göre hemen ya da tekrarı halinde, ilgili bölgedeki teknisyeni o asansöre ve yürüyen merdivene yönlendirerek sorunu çözüyor. Sistem, ekipmanların performans, güvenilirlik ve güvenlik özelliklerini geliştirecek şekilde asansör sensörlerinden elde edilen büyük miktarlarda verilerin gerçek zamanlı olarak izlenmesine, analiz edilmesine ve görüntülenmesine imkân tanıyor. Aynı zamanda daha az ekipman arıza süreleri, daha az arıza ve bakım işlemleri ile ilgili detaylı bilgiler sayesinde KONE müşterileri için tamamen yeni bir deneyim anlamına geliyor. Asansör ve yürüyen merdivenleri kullananlar için ise bu, daha az bekleme süreleri ve daha kişiselleştirilmiş deneyimler demek. KONE, önümüzdeki beş yıl boyunca 1 milyondan fazla ilave asansör ve yürüyen merdiveni bulut ortamına bağlamayı hedefliyor.

Yapay zekâ, sizce asansör sektörüne ne gibi faydalar sağlıyor? Yapay zekâ öncelikle, hem son kullanıcılar hem de asansör bakım, onarım teknisyenleri için daha fazla güvenlik sağlayacak. Asansör arızalarının birçoğu daha önce çeşitli sinyaller veriyor ve bu tip durumlarda ekipmanın çeşitli parçaları zaman içerisinde bozularak sonuçta arızaya neden oluyor. Yapay zekâ ise bu parçaların çalışma performanslarının yorumlanmasını ve sonraki bakım ziyareti esnasında ya da hemen müdahale ile daha sonra arızaya neden olmadan gerekli ayar ve onarımların yapılmasını sağlıyor. Bulut sistemiyle bağlı olan asansörlerdeki çeşitli parametreler 7 gün 24 saat boyunca takip edilerek, önceden müdahale ile muhtemel arızaların bir kısmının gerçekleşmeden önce engellenmesi mümkün oluyor ve bu da asansör bakım ve kullanım kalitesini arttırıyor. Yapay zekânın tespit ettiği servis ihtiyaçları, her ekipmana özgü olacak şekilde mevcut bakım planlarına eklenerek daha kaliteli bir bakım performansı sağlanıyor. Bu sistem ile arızalar tamamen ortadan kalkmasa bile, yine de hem arıza sayılarında azalma sağlanabiliyor hem de sistemin raporladığı parametrelerin incelenmesi ile arıza sonrası hatanın tespit ve giderilme süreci iyileştiriliyor.

Bugün Türkiye’de konuşan asansör bulunan proje var mı? Konuşan asansörler sistemi, 2017 sonu itibarıyla Türkiye’de pilot uygulamaya başlandı ve 2018 yılı ilk çeyreğinde de tüm kullanıcılar için alınabilir bir hizmet haline geldi. Türkiye’de de çeşitli sektörlerde konuşan asansörler bulunuyor ve hızlı bir şekilde yaygınlaşmaları hedefleniyor. Önümüzdeki dönemle ilgili hedeflerinizi paylaşır mısınız? KONE olarak Türkiye’nin büyümesine paralel bir şekilde büyüyerek, yeni iş ve yeni istihdam olanakları yaratıyoruz. Ayrıca montaj, servis ve ürün standartlarını Türkiye’de yükseltmeye çalışıyoruz. Büyük projelere ve alt yapı yatırımlarına akıllı insan erişimi çözümleri sunuyoruz. Bunların yanı sıra hızla büyüyen konut sektöründe, Türkiye’nin her yerinde daha güvenli, daha kaliteli, yüksek standarlarda çözümler üretiyoruz. Öncelikli hedeflerimiz, müşteri memnuniyetini hep daha ileriye taşımak ve müşterilerle ilişkilerimizi hep kuvvetli tutmak. Rakiplerimize kıyasla daha yüksek karlı, sürdürülebilir büyüme sağlamak ve dolayısıyla pazar payımızı arttırmak istiyoruz. En yüksek önceliğimiz ise güvenlik… Bu konuda sürekli eğitimler ile bu bilinci ve disiplini arttırmaya çalışıyoruz.

www.digitaltrend.com.tr

59


LIFE TEKNOLOJİ

TEKNOLOJİSEVER BABALAR İÇİN İNCEHESAP.COM’DAN HEDİYE ÖNERİLERİ Teknoloji odaklı e-ticaret sitesi incehesap.com, Babalar Günü için ne hediye alacağını bulmakta zorlananlara, akıllı saatten tablete, cep telefonundan aksiyon kamerasına uzanan özel seçenekler sunuyor.

İ

ncehesap.com, kız çocuklarının ilk aşkı, erkek çocuklarının ise ilk kahramanı olan babaların, 17 Haziran’da kutlanacak özel günü için hediye bulmakta zorlananlara, teknolojinin sağladığı yeniliklerle donatılan dört ürün önerisiyle yardımcı oluyor. İşte, incehesap.com’un babaları mutlu edecek teknolojik hediye tavsiyeleri ve incehesap. com’daki fiyatları…

Xiaomi Amazfit Bip Akıllı Saat Çağa ayak uyduran babalara verilebilecek en güzel hediyelerden birini akıllı saat oluşturuyor. Xiaomi Amazfit Bip, 45 günü bulan bekleme süresi, 1,28 inç kapasitif dokunmatik ekranı, yansıtıcı ekran teknolojisi, günlük hareketleri ve nabzı kayıt altına alan ve uygulama ile çağrı bildirimi de sunan özellikleri ile bir saatten daha fazlasını sunuyor. Üstelik hem iOS hem de Andorid cihazlarla uyumlu.

Bir mühendislik ve tasarım harikası olan Mavic Air, babaları maceraya davet ediyor. Ultra taşınabilir ve yatay, dikey ve 180° panoramalara ek olarak katlanabilir drone modeli Mavic Air, kristal berraklığında 32 MP küre panoramalar yaratmak için sadece sekiz saniyede 25 fotoğraf kayıt altına alabiliyor.

5.7” HD+ ekranı ile babaların her şeye daha geniş açıdan bakacağı bu çift hatlı akıllı telefon, 13 MP flaşlı selfie kamerası, 32 GB dâhili hafızası ve 3050 mAh pil gücü ve bütçe dostu fiyatı ile dikkat çekiyor.

899 TL

GoPro Hero6 Aksiyon Kamerası GoPro Hero6 Black Aksiyon Kamerası 5GPR/CHDHX-601, babaların maceralarını hızlı video kliplere dönüştürerek anıları unutulmaz hale getirecek. GP1 çipi, ileri seviye video stabilizasyonu ve iki kat performans ile öne çıkan aksiyon kamerası, dayanaklı ve su geçirmez dizaynı ile de dikkat çekiyor.

1999 TL Haziran 2018

DJI Mavic Air Fly More Combo Drone

General Mobile GM 8 Akıllı Telefon

299 TL

60

4949 TL


LIFE EĞİTİM

TEGV, DİJİTAL PROJELERLE ÇOCUKLARA DAHA İYİ EĞİTİM FIRSATI SUNUYOR

K

odlama ve analitik düşünce günümüzün dijital alfabesi olarak tanımlanıyor. Eğitimde çok önde olan ülkeler, bu tarz kodlama eğitimlerini ilkokulda hatta öncesinde vermeye başlıyorlar. Bugün sadece TEGV’ in değil başka kurumların da bu alanda projeler ürettiğini söyleyen Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı Genel Müdürü Sait Tosyalı, TEGV ile çocukların gerek etkinlik noktalarına, gerekse Ateşböceklerine gelerek kodlamayı öğrendiklerini dile getiriyor. Tosyalı, “Hedefimiz, teknolojiyi doğru kullanmayı oyunlarla öğrenebileceği, çocuklarımızın sanal dünyada bulduğu bilgiyi doğru şekilde değerlendirebilecekleri bir modeli geçerli kılmak. Çocuklarımızın dijital okuryazarlıktan dijital güvenliğe kadar sanal dünyanın alfabesini öğrenmesinin yanı sıra internet kullanımı konusunda da bilgi sahibi olmaları çok önemli. Biz de nitelikle eğitime ulaşma güçlüğü çeken çocuklarımıza fırsat eşitliği vererek; teknolojik gelişmelerden uzak

Kodlama, dijital oyunlar, sanal gerçeklik gibi teknolojik gelişmeler eğittim alanına da yansıyor. Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı Genel Müdürü Sait Tosyalı, bu teknolojik gelişmelerin öğrenmedeki etkisini anlatıyor. kalmadan, çocuklarımızı geleceğe emin adımlarla hazırlayabileceğimizi düşünüyoruz” diyor. Maker Atölyesi Kuracak Teknolojik gelişmelerle birlikte, bir trend olarak ‘eğitimin okul dışına’ çıkışını değerlendiren Tosyalı, eğitimin, teknolojinin verdiği imkânlarla her yerde kolaylıkla erişebilecek bir araca dönüştüğünü söylüyor. Tosyalı, TEGV’in eğitimde yeni teknolojik gelişmeleri ile ilgili şu bilgileri paylaşıyor: “Önümüzdeki aylarda İstanbul’daki noktalarımızdan birisinde maker atölyesi kurma yönünde çalışmalarımız var. Bu sayede, hem çocuklarımız hem de

gönüllülerimiz üç boyutlu düşünce tarzı, robot kitleri, elektronik devre kartları, sensörleri ve kodlama platformlarını tanıyarak kullanmayı öğrenebilecekler.” Algo Dijital, Çocuklara Geleceğin Alfabesini Öğretmeye Başladı TEGV, çocuklara geleceğin alfabesini öğretiyor. Türkiye’de ‘ilk’ defa STK düzeyinde Google.org ile gerçekleştirilen iş birliği sayesinde çocuklar, dijital çağı yakalayacak. Algo Dijital platformu sayesinde, çocukların gelişen teknolojilere uzaktan bakmayacaklarını dile getiren Tosyalı, “Çocuklar, algodijital. com sitesinde ücretsiz olarak dijital dünyada buldukları bilgileri eğlenceli bir oyunla öğrenirken, TEGV’in etkinlik noktalarındaki bilişim odalarında farklı oyunlar ile dijital dünyayı doğru şekilde anlayabilecekler. Dijital okuryazarlığı, blok temelli kodlamayı ve algoritmik düşünceyi dünya standartlarında öğreten proje, çocukları bilimsel anlamda da geliştirecek” diyor.

www.digitaltrend.com.tr

61


LIFE OYUN

MERAKLA BEKLENEN OYUN ÇIKTI

Duyurulduğu andan itibaren hikayesiyle merak uyandıran Detroit: Become Human piyasaya çıktı. Oyun, insanların ve androidlerin birlikte yaşadığı, toplumsal bağların koptuğu ve kaosun hakim olduğu geleceğin Detroit’inde geçiyor.

Q

uantic Dream tarafından geliştirilen ve farklı hikayesiyle merak uyandıran PS4 oyunu Detroit: Become Human, piyasaya çıktı. Duyurulduğu andan itibaren hikayesiyle merak uyandıran Detroit: Become Human, insanların ve androidlerin birlikte yaşadığı, toplumsal bağların koptuğu ve kaosun hakim olduğu geleceğin Detroit’inde geçiyor. Yapılan seçimlerle senaryosu ve karakterlerin kaderinin değiştiği oyun, aynı tarzdaki Heavy Rain ve Beyond gibi büyük beğeni toplayan oyunların yapımcısı Quantic Dream tarafından geliştirildi. Üç Ana Karakterle Birbirinden Farklı Senaryolar Detroit: Become Human’da hikayeleri birbiriyle birleşen üç ana karakter bulunuyor. Bu üç ana karakterden biri programına karşı koyan ve yaratıldığı tesisten kaçan android Kara. Detroit’in canlı sokaklarını keşfe çıkan Kara, etrafındaki ve içindeki dünyanın eşitsizlikleriyle karşılaşırken şansını sonuna kadar denemek zorunda

62

Haziran 2018

kalıyor. Connor ise soğukkanlı, işini bilen ve analitik düşünen bir polis müfettişi. Benzersiz içgörüsü ve yetenekleriyle Connor, programını bozarak sahiplerini terk eden veya suç işleyen ve “Aykırılar” olarak tanımlanan androidlerin peşine düşüyor. Programından kurtulmayı başaran bir diğer “Aykırı” ise android Markus. Efendisinden kurtulup dışlanmışlardan oluşan bir yeraltı grubuna katıldıktan sonra Markus, Detroit’in android nüfusunun kurtulması için bu grubun lideri oluyor. Fakat insanlara güçlü bir mesaj göndermek için barış yanlısı bir yolu mu seçecek, yoksa şiddeti mi tercih edecek? Bunu da oyuncunun tercihleri belirleyecek. Türkçe Alt Yazı Seçeneği Oyunda alınan her karar, bazen küçük bazen de çok büyük sonuçlara sebep olacak şekilde hikâyeye yön veriyor. Yaşanan bir durumda alınan kötü bir karar, başka birinin hayatına mâl olabiliyor. Alınan her kararda uyanık olmaya ve iyi düşünmeye sevk eden oyun, sürükleyici bir senaryoya sahip. İlgili teknoloji marketlerde ve PlayStation Store’da satışa çıkan oyun, oyunculara en iyi deneyimi yaşatmak için Türkçe alt yazı seçeneği de sunuyor.


LIFE MODA

CACHAREL’DEN GEZGİNLERE İLKBAHAR-YAZ KOLEKSİYONU

F

ransız markası Cacharel, İlkbahar-Yaz 2018 Koleksiyonu ile modern gezginler için, hem rafine ve zarif görünüme hem de konfor hissine odaklanarak, özgürleşen moda kodlarına renkli bir yorum getiriyor. Seyahat etmeyi seven Cacharel erkeğinin ihtiyaçlarını göz önünde tutarak hazırlanmış koleksiyon; konforu, kumaşın hafifliği, serin tutan dokuma şekli, pantolonlarda kemer yerine ayarlanabilir bağcık kullanma gibi detaylar da sergiliyor. Cacharel’in tasarladığı pamuk-keten pantolonlar, kendi bükümünden dolayı esniyor; bu sayede, uzun yolculuklarda bile iz yapmıyor ve seyahatlere adapte olabilen bir görünüm sunuyorlar. Marakeş’in renkli dünyasının bir yansıması olan sanatsal tişörtler sadece denim pantolonlarla değil, kumaş pantolonlarla da kombinlenebiliyor. Kullanışlı çantaları, iki günlük seyahatlerde ekstra bavul taşıma gerekliliğini de ortadan kaldırarak kısa tatillerin kurtarıcısı oluyor. Cacharel’in kum beji, kaktüs yeşili, Fas kırmızısı olmak üzere üç farklı renkte sunduğu rahat ayakkabısı, şehri özgürce dolaşarak keşfetmek isteyenler için ideal bir alternatif oluyor.

FAHRİYE EVCEN KOTON İLE RENGARENK

F

ahriye Evcen, Koton’un rengarenk tasarımlarıyla ekranlara geliyor. 2018 İlkbahar-Yaz sezonunun trendlerini renklerle belirleyen Koton’un yeni reklam filminde marka yüzü Fahriye Evcen rol alıyor. Kırmızı, sarı, mavi ve yeşil renklerin başrol oynadığı tasarımlarda, desen ve model zenginliği de dikkat çekiyor. Reklam filminde rengarenk elbise, tulum ve etek-bluz takımlarıyla ekranlara gelen Fahriye Evcen, yeni sezonun modasını ‘Bu yaz rengarenk moda, Moda Koton’da!’ sloganıyla işaret ediyor. Koton’un renklerin dilini anlattığı koleksiyonun reklam filminde Evcen, renklerin ifade ettiği duygularla ‘Sen de rengini göster’ çağrısı yapıyor. Koton Rengarenk Koleksiyonu, seçili Koton mağazalarında ve markanın web sitesinde satışa sunuluyor.

www.digitaltrend.com.tr

63


LIFE AJANDA

25. İSTANBUL CAZ FESTİVALİ BAŞLIYOR

İ

KSV tarafından Garanti Bankası sponsorluğunda gerçekleştirilen İstanbul Caz Festivali, bu yıl 25. yaşını kutluyor. Festival, 26 Haziran - 17 Temmuz tarihleri arasında yıldız isimlerden yeni keşiflere 250’yi aşkın yerli ve yabancı sanatçıyı İstanbul’un 27 farklı mekânında ağırlayacak. İstanbul Caz Festivali’nin yirmi beşinci yılına özel konuklarından biri, kırk beş yıllık müzik kariyeri boyunca çok sayıda sanatçıya ilham kaynağı olmuş, Avustralyalı şarkıcı, söz yazarı, besteci, senaryo yazarı, şair ve aktör Nick Cave ile grubu The Bad Seeds. Festivalin bu yılki diğer sürprizleri arasında; Robert Plant ve grubu The Sensational Space Shifters, Benjamin Clementine, Melody Gardot, Caro Emerald, BADBADNOTGOOD, Robert Glasper ve New York sahnesinin yükselen yıldızları trompette Christian Scott, mülti-enstrümantalist Taylor McFerrin, bas gitarist Derrick Hodge, Kendrick Lamar’ın hitlerinin arkasındaki isim Terrace Martin’den oluşan yeni grubu R+R=Now, Avishai Cohen, Omar Sosa ve tutkulu vokali ve kemanıyla ona eşlik edecek Küba asıllı Yiliañ Canizares var.

DÜNYANIN EN GENİŞ FRİDA KAHLO KOLEKSİYONU GOOGLE ARTS&CULTURE’DA

G

oogle Arts & Culture tarafından hayata geçirilen Frida’nın Yüzleri (Faces of Frida) koleksiyonu Meksikalı ressam Frida Kahlo’nun farklı yüzlerini dijital ortamda dünya ile buluşturuyor. Bilgisayarın yanı sıra Google Arts & Culture uygulaması ile mobil cihazlardan da ziyaret edilebilen ve Kahlo’nun sanatsal çalışmalarının yanı sıra fotoğrafları, giysileri, mektupları ve günlüklerini de içeren Frida’nın Yüzleri projesi, bugüne kadar sanatçıyla ilgili olarak derlenen en geniş koleksiyon olma özelliğini taşıyor. Yıllarca süren çalışmalar sonucunda dünyanın 7 farklı ülkesindeki 33 müzenin iş birliğiyle geliştirilen projede 800’den fazla eser ve Google’ın özel Art Camera’sı ile oluşturulmuş 20 ultra-yüksek çözünürlüklü görüntülerin dışında, Frida Kahlo’nun doğup yaşadığı ve son nefesini verdiği Mavi Ev de dahil, hayatında ve kariyerinde önemi yer tutan beş ayrı mekanın Street View görünümleri de yer alıyor.

64

Haziran 2018


www.digitaltrend.com.tr

65


66

Haziran 2018


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.