KOBI Aktuel - July 2018

Page 1


C

M

Y

CM

MY

CY

CMY

K



EDİTÖRDEN

İŞLETMELERDE YENİ NESİL DÖNEMİ

G

ünümüzde iş dünyasında farklı kuşakların bir arada çalışıyor olması, iş yapış biçimlerinin ve çalışma şartlarının değişmesini de beraberinde getiriyor. Farklı sektörlerde çözümler sunan, farklı büyüklükteki işletmelerin başında genç yöneticiler var. Yeni nesil yöneticiler, yenilikçi olma, tabuları yıkma ve ekip ruhunu sağlama konularına önem veriyorlar. Bir arada çalışan X, Y ve Z kuşaklarının şirketten beklentileri, öncelikleri ve iş yapış biçimleri ise birbirinden çok farklı. Yeni nesil, artık daha esnek ve zamanlarını kendilerinin kontrol edebileceği çalışma ortamını tercih ediyor. İşlerin çoğunlukla dijital ortamda olması ise iş süreçlerindeki verimliliği arttırıyor. Konu ile ilgili görüşleri İK&Danışmanlık dosyamızda okuyabilirsiniz.

KOBİ’lere ve bireysel müşterilere sağladıkları hızlı çözümleri anlattığı söyleşimiz Portre bölümümüzde…

Bu ayki kapak röportajımızda, Garanti Ödeme Sistemleri Genel Müdürü Işıl Akdemir Evlioğlu ile gerçekleştirdiğimiz söyleşiye yer veriyoruz. Garanti Ödeme Sistemleri, kart dünyası ve POS dünyasında uçtan uca çözümler sunuyor. Akdemir Evlioğlu’nun şirketin hizmetlerini,

Gelecek ay görüşmek dileğiyle,

Bugün verimliliklerini arttırmak ve büyümek isteyen işletmelerin ve girişimcilerin en öncelikli konularının başında dijital dönüşüm geliyor. Bu alana yatırım yapmak, büyümek ve hatta ayakta kalmak isteyen işletmeler için artık bir zorunluluk. Yeni nesil teknolojilere yatırım yapacak şirketlere strateji önerilerini, dijital dönüşümdeki trendleri ve gelecekte bu alanda ne gibi gelişmelerin olacağını Dijital Dönüşüm dosyamızda mercek altına alıyoruz. Güncel moda, mekân, tasarım, sağlık, teknoloji ve kültür sanat haberlerini ise Life bölümümüzde okuyabilirsiniz.

Esen Kalın

Nihan Makaskesen

TN İSTANBUL MEDYA REKLAM TURİZM TİCARET LTD. ŞTİ. İmtiyaz Sahibi ve Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Eymen Tuğba Aloğlu

Finans Direktörü Tünal Demirkaya muhasebe@kobiaktuel.com

Genel Yayın Yönetmeni Nurullah Aloğlu

Yazarlar Yrd. Doç. Dr. A. Özlem Gökmoğol Av. Seyfettin Aloğlu

Editör Nihan Makaskesen Görsel Yönetmen Nergis Çalıkoğlu

Danışma Kurulu Yrd. Doç. Dr. Pınar Bacaksız Yrd. Doç. Dr. Savaş Biçer

Reklam Koordinatörü Tuğba Duman

Reklam Rezervasyon reklam@kobiaktuel.com 0 212 247 11 79

Reklam Satış Sorumlusu Erdem Yılmaz Sümeyra Yüce

Abone: abone@kobiaktuel.com

Yönetim Yeri: 19 Mayıs Mahallesi, Teyyareci Cemal Sokak No: 3 D: 4, 34369 Şişli/İstanbul Tel: 0 212 247 11 79 www.kobiaktuel.com.tr info@kobiaktuel.com Baskı: Şan Ofset Matbaacılık Hamidiye Mah. Anadolu Cad. No:50 Kağıthane / İstanbul 0 212 289 24 24 Yayın Türü: Yerel süreli aylık Dağıtım: Dünya Süper Veb Ofset A.Ş

KOBİ Aktüel Dergisi TN İSTANBUL Medya Reklam Turizm Ticaret Ltd. Şti. tarafından T.C. yasalarına uygun olarak yayımlanmaktadır. Dergide yayımlanan yazı, fotoğraf, harita, illüstrasyon ve konuların her hakkı saklıdır. İzinsiz, kaynak gösterilerek dahi alıntı yapılamaz.



KOBİAKTÜEL’DE BU AY TEMMUZ 2018

Fillo Lojistik’ten Farklı Sektörlere Bütüncül Hizmetler Birçok sektöre yönelik bütüncül lojistik hizmetleri sunan Fillo Lojistik; öncelikli hizmetlerinin başında yer alan AVM Lojistik markasıyla, müşterilerinin talep ettiği zamana ve hizmet içeriğine göre teslimatları gerçekleştiriyor.

Sayfa

27

“Doğru Verilerin Toplanması Ve Analiz Edilmesi Hayati Önem Taşıyor”

“Her Çalışan “200 Bin KOBİ’nin Kendi Sürecinin Sisteme Giriş Yöneticisi Olmalı” Yapmasını Öngörüyoruz” Yenibiriş İnsan Kaynakları Hizmetleri Pazarlama Müdürü Ömer Yamaç, Y kuşağının iş yerlerinden daha fazla esneklik beklediğini ve İK’daki trendleri anlatıyor.

Sayfa

Sayfa

29

“Dijitalleşmede Öncelikle İhtiyaçlar Doğru Belirlenmeli”

Dijital Dönüşüm Danışmanı ve Me Consultancy Kurucusu Murat Erdör, dijital dönüşüm stratejisi oluştururken dikkat edilmesi gereken noktalar konusunda önerilerde bulunuyor ve dijital dönüşümdeki trendleri anlatıyor.

Dijital dönüşüme yatırım yapılırken, doğru kapasiteli ürünün tercih edilmesi gerektiğini aktaran Epson Türkiye Müşteri Hizmetleri Müdürü Engin Hıraoğlu, Epson olarak birçok işlevi bir cihazda birleştirdiklerini söylüyor.

49

Sayfa

Sayfa

Allianz Hayat ve Emeklilik ile Allianz Yaşam ve Emeklilik Şirketleri Genel Müdürü Taylan Türkölmez, otomatik katılımın yeni fazında yaklaşık 200 bin KOBİ’nin sisteme giriş yapmasını öngördüklerini söylüyor.

52

44

Sabun Kokulu Odaları ile Maison d’Azur

Garanti Ödeme Sistemleri Genel Müdürü Işıl Akdemir Evlioğlu:

“Satın Alma Sürecini Hızlandıran Çözümlerimizle Alışveriş Deneyimini Kolaylaştırıyoruz” Sayfa

Sayfa

70

18



BRIEFING

KAPADOKYA’NIN GİRİŞİMCİLER İÇİN CAZİBESİ ARTIYOR

G

irişim Hareketi Nevşehir ve Sera Kapadokya Kuluçka Merkezi Nevşehir’de girişimcilik alanında farkındalık oluşturmak ve girişimcilik kültürünü yaygınlaştırmak üzere iş birliği protokolü imzaladı. Türkiye’de Girişimcilik Ekosistemi semineri ile

başlayan paylaşımların ilkine Girişim Hareketi Genel Koordinatörü İsmail Haznedar iştirak etti. Program Koordinatörü Haznedar, başarı ile tasarladıkları model ile Anadolu’ya, girişimcilere, projelere ve yatırımcılara ulaşacakları bir döneme başladıklarını aktardı. Nevşehir’deki çalışmaların liderliğini üstlenen Mustafa Melih Tarlacı, “Geliştirdiğimiz iş birlikleri ile çalışmalarımızı yaygınlaştıracağız. Bu yönü ile Sera Kapadokya Kuluçka Merkezi ile protokol imzalayarak bir adım atmamız başlı başına bir girişim. Girişim ekosistemine katkı sağlayan bu ve benzeri çalışmaları, ülkemizin ekonomik kalkınması açısından da çok gerekli görüyorum” dedi. Merkezin Koordinatörü Dr. Öğr.

Ü. Mustafa Ünsalan ise, “Vizyonumuz sadece Kapadokya Bölgesindeki değil, Türkiye’deki tüm girişimci adaylarına destek olmak, Kapadokya Teknoloji Geliştirme Bölgesini girişimci fabrikası haline dönüştürmek, katma değeri yüksek ürünlerin üretilmesinde ve geliştirilmesinde katkıda bulunarak Türkiye ekonomisinin büyümesine katkı sağlamak” şeklinde konuştu. Girişim Hareketi, deneyim sahibi ustalar ile girişimci adaylarını buluşturmayı hedefliyor. Program içerisinde aylık gerçekleşen etkinlikler ile girişimciler bir araya getiriliyor. Eğitmenler, mentorler, girişimciler, yatırımcılar, adaylar bir araya gelerek projeleri değerlendiriyor ve gelişimlerine katkı sağlıyor.

İHRACATIN YILDIZLARI BU FUARDA BULUŞACAK

D

ünyanın önde gelen etkinliklerinden olan Uluslararası Zuchex Züccaciye, Ev Eşyaları, Dekoratif Ürünler ve Elektrikli Ev Gereçleri Fuarı, 13-16 Eylül 2018 tarihlerinde 29’uncu kez kapılarını açmaya hazırlanıyor. Tarsus Life Media tarafından düzenlenen fuar, son 10 yılda ihracatını yüzde 82 arttırarak, dünya genelinde tam 206 ülkeye ürün satışı başarısına imza atan züccaciye sektörünü buluşturacak. Züccaciye ve mutfak eşyaları sektöründe faaliyet gösteren imalatçı, ihracatçı, ithalatçı ve distribütör firmaların katılımcı olarak yer aldığı fuarı; profesyonel satın alma heyetleri, zincir mağaza satın

06

TEMMUZ 2018

almacıları, bağımsız perakendeciler, toptancı ve perakendeci kuruluşlar, bayi ve distribütörler, otel ve restoran işletmecileri, catering ve organizasyon şirketleri, kurumsal hediyelik eşya satın almacıları ile üretici ve ithalatçı firma yetkilileri ziyaret edecek. Züccaciye modasına yön veren dünyaca ünlü markaların da yer aldığı fuarda, pek çok firma, gelecek yılın koleksiyonlarını ‘ilk’ defa ziyaretçilerle buluşturacak. Toplam 11 salonda 120 bin metrekare alana yayılan fuara, yurt içi ve yurt dışından 550 firmanın katılımı hedeflenirken, organizasyonu, 25 bin profesyonelin ziyaret etmesi bekleniyor.



BRIEFING

İnci Holding Yönetim Kurulu Başkanı Neşe Gök

İNCİ HOLDİNG

İHRACATTA YÜKSELİŞİNİ SÜRDÜRÜYOR

T

ürkiye ekonomisi ve kalkınmasına 65 yıllık köklü geçmişi ile hizmet eden İnci Holding, otomotiv yan sanayi başta olmak üzere dört farklı sektörde dokuz iştirakiyle çalışmalarını sürdürüyor. İnci Holding; Maxion İnci Jant, İnci GS Yuasa, Maxion Jantaş şirketleriyle Türkiye İhracatçılar Meclisi tarafından açıklanan ‘İhracatta ilk 1000 Firma Araştırması’ listesinde bu yıl da üç iştirakiyle yer aldı. Holding şirketleri arasında Maxion İnci Jant, bu yıl sektörel sıralamada 13’üncü sırada yer alırken genel sıralamada 57’inci sırada kendine yer buldu. İnci GS Yuasa, geçtiğimiz yıla göre 75 basamak birden yükselerek 253’üncü sıraya yerleşti ve sektörde 32’nci olmayı başardı. Maxion Jantaş ise yüzde 17 basamak yükselerek bu yılki listede 218’inci sırada yerini aldı. İnci Holding Yönetim Kurulu Başkanı Neşe Gök; “Sürdürülebilir büyümenin devamlılığı için ön planda tuttuğumuz verimlilik odaklı çalışmalarımızın ilerleyen dönemde bizi çok daha yukarı sıralara taşıyacağına eminiz. Nitelikli ve genç insan kaynağımız, Ar-Ge ve teknolojik dönüşüm alanındaki gücümüz, yenilikçi yönetim anlayışımız sayesinde başarılarımızın artarak devam edeceğine inanıyorum. İnci Holding olarak her yıl ortalama yüzde 10’un üzerinde büyüme gösteriyoruz” diyor.

08

TEMMUZ 2018

ANADOLU SİGORTA TÜM KONUT POLİÇELERİNDE BİRÇOK ÜCRETSİZ HİZMET SUNUYOR

E

vi ve içindeki eşyaları yangından hırsızlığa, depremden su baskınına kadar pek çok riske karşı koruma altına alan Anadolu Sigorta’nın Konut Paket Sigortası, sunduğu ücretsiz yardım ve bakım hizmetleriyle de dikkati çekiyor. Tek bir poliçe ile birçok risk için güvence sunan ürünün kapsamı hakkında bilgi veren Anadolu Sigorta Genel Müdür Yardımcısı Levent Sönmez, “Konut Paket Sigortası ürünümüzdeki geniş asistans hizmetlerimize ücretsiz kombi ve klima bakımı ile halı yıkama ve petek temizliğini de ekledik. Mevcut sigortalılarımıza,

yaz aylarına girerken klimalarına bakım yaptırmalarını ve bir sonraki yıla hazırlık olması açısından kombi ve peteklerini temizletmelerini tavsiye ediyoruz” diyor. Anadolu Sigorta’nın Konut Paket Sigortası kapsamında, sigortalıların hayatını kolaylaştıracak ve herhangi bir ek ücret istemeden verilen asistans hizmetleri de bulunuyor. Bunlar; konutta meydana gelen hasar sonucu oluşan tesisat ve elektrik sorunlarının tamiratından doktor veya ambulans gönderilmesine, otel hizmetine veya konutta kalan kişilerin kurtarılmasına kadar çok geniş bir yelpazeye sahip.

Anadolu Sigorta Genel Müdür Yardımcısı Levent Sönmez


Esnafın gücüne güç katan kart;

Paraf Esnaf! Kurulduğu günden beri esnafın yanında olan Halkbank, şimdi de Paraf Esnaf ile tüm ihtiyaçlarınızı karşılıyor, yükünüzü hafifletiyor.

Siz de Paraf Esnaf’ınızı alın, nakit akışınızı düzenleyin, çek-senet işlemlerinizi kart üzerinden yapın. Mal alımlarınızda taksit avantajından yararlanın, hem ParafPara kazanın hem de anlaşmalı tedarikçilerde özel limitiniz olsun. Üstelik Paraf Esnaf’ınızı Dost Hesap ile birleştirerek bakiyenizin yetersiz olduğu durumlarda ATM’lerden kolaylıkla nakit çekim sağlayabilirsiniz.

Çünkü; esnaf ister, Halkbank yapar.

Ayrıntılı bilgi için: parafcard.com.tr l 0850 222 0 401 Esnaf ve KOBİ Dialog

www.kobiaktuel.com.tr

9


ATAMA

PANASONIC ECO SOLUTIONS

CPM YAZILIM

Panasonic Eco Solutions Türkiye’ye Yeni Başkan

CPM Yazılım’da Üst Düzey Atama

P

anasonic Eco Solutions Türkiye’de başkanlık görevine, uzun yıllardır Panasonic bünyesinde birçok birimde başarılı çalışmalara imza atan Tatsuya Kumazawa getirildi. Utah Üniversitesi Siyaset Bilimi Bölümü mezunu olan ve Uluslararası İlişkiler alanında sertifika programını tamamlayan Kumazawa, 2001 yılında Matsushita Electric Works Ltd. şirketinde profesyonel iş hayatına adım attı. 17 yıl boyunca Panasonic’e bağlı farklı şirket ve birimlerde görev aldı. Nisan 2017’den bu yana Panasonic Eco Solutions Türkiye’nin Satış ve Pazarlamadan Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi olarak görevini sürdüren Kumazawa, şirketin Başkanlık (Managing Director, COO) görevini üstlenmiş bulunuyor.

10

TEMMUZ 2018

B

ilişim sektöründe 20 yıla yakın tecrübeye sahip Serdar Öner, CPM Yazılım’ın Genel Müdürlük görevine getirildi. Boğaziçi Üniversitesi Bilgisayar Programlama mezunu olan ve meslek hayatına 1996 yılında IBM Türkiye’de başlayan Öner, 2000-2007 yılları arasında Lenovo Türkiye’de görev aldı. 2007-2014 yılları arasında Logo Yazılım’da sırasıyla İş Geliştirme Müdürü, Bölge Müdürü ve Satış Müdürü pozisyonlarında görev alan Öner, CPM Yazılım’ın büyüme hedeflerinde etkin rol oynayacak.

ERDEMİR

Erdemir’in Yeni Genel Müdürü Salih Cem Oral Oldu

S

alih Cem Oral, Ereğli Demir Çelik Fabrikaları T.A.Ş.’nin yeni genel müdürü oldu. İstanbul Teknik Üniversitesi Metalürji Mühendisliği Bölümü mezunu olan Oral, çalışma hayatına 1993 yılında İsdemir Yüksek Fırınlar İşletme Mühendisi olarak başladı. Oral, İsdemir’de 1995-2007 yılları arasında İsdemir Yüksek Fırın İşletme Başmühendisi, 2007-2013 yılları arasında Yüksek Fırınlar Müdürü, 20132017 yılları arasında Demir Üretim Direktörü ve 2017-2018 yılları arasında İsdemir İşletmeler Genel Müdür Yardımcısı olarak görev yaptı. Nisan 2018’den bu yana Erdemir İşletmeler Genel Müdür Yardımcılığını sürdüren Oral, Haziran ayı itibariyle Erdemir Genel Müdürü olarak görevine başladı.


Ticket Restaurant ile

vergi avantajı sizde! Ticket Restaurant tercih eden işletmeler %90'a varan vergi avantajından faydalanıyor, çalışan başına 4.200 TL daha az ödüyor. Siz de Edenred ile tanışın, her açıdan kârlı çıkın.


ÖDÜL

SABANCI HOLDİNG’İN WEB SİTESİNE ULUSLARARASI ÖDÜL

S

abancı Holding’in kurumsal web sitesi, bu yıl 24’üncü kez düzenlenen ve alanının en prestijlisi olarak görülen pazarlama ve iletişim ödül platformu Communicator Awards’ta, Üretim kategorisinde Üstünlük Ödülü’ne layık görüldü. Uluslararası Görsel Sanatlar Akademisi tarafından düzenlenen ödüllerde her yıl tüm dünyadan binlerce proje değerlendirilirken, en çok beğeniye sahip medya, iletişim, reklamcılık, yaratıcılık ve pa-

zarlama yöneticilerinin oylarıyla ödül sahipleri belirleniyor. Ödül sahiplerinin belirlendiği jüride; Airtype Studio, Big Spaceship, Conde Nast, Coach, Disney, The Ellen Degeneres Show, Estee Lauder, Fry Hammond Barr, Lockheed Martin, MTV Networks, Pitney Bowes, Rabble+Rouser, Sotheby’s Institute of Art, Time, Inc, Victoria’s Secret, Wired ve Yahoo gibi önde gelen şirketlerde görev yapan yöneticiler yer alıyor.

TEKNOLOJİNİN KADIN LİDERLERİ ÖDÜLLERİNİ ALDI

M

icrosoft Türkiye’nin Türkiye Kadın Girişimciler Derneği (KAGİDER) ve Aydın Doğan Vakfı iş birliğiyle yürüttüğü, Türkiye’de kadınların teknoloji alanındaki başarılarını desteklemek amacıyla bu yıl üçüncüsü düzenlenen Teknolojinin Kadın Liderleri yarışmasının kazananlarına ödülleri takdim edildi. Bu yıl 9 farklı kategoride verilen ödüllerin yanında Jüri Özel Ödülü de sahibini buldu. Türkiye’nin dört bir köşesinden, her yaştan ve her çalışma seviyesinden yüzlerce başvuru alındı. Ödüller için, ortaokul-lise öğrencilerinden profesyonel yöneticilere kadar her yaş ve meslek grubundan kadın aday kabul edildi. Yarışmada verilen ödüllere göre; Yılın Başarılı Kadın Eğitimcisi Sabancı Üniversitesi Rektör Yardımcısı Şirin Tekinay, Yılın Başarılı Kadın CIO’su Nobel İlaç CIO’su Bidar Özgür Ulutaş, Yeni Teknolojilerle Fark Yaratan Kadın Lider Sabancı Üniversitesi Öğretim Üyesi Esra Erdem, Bilişimde Fark Yaratan Kadın Lider TOBB Türkiye Yazılım Meclis Başkanı Melek Bar Elmas, Yılın Başarılı Kadın Yazılım Geliştiricisi Figen Aktuna, Yılın Başarılı

12

TEMMUZ 2018

Kadın Girişimcisi Teleporter Kurucusu Dilara Keçeci, Engelleri Aşan Kadın Lider Özgür Baştaş, Genç Teknoloji Yıldızı İTÜ’den İlayda Büyükdoğan, Geleceğin Teknoloji Yıldızı Adayı Vizyon Koleji’nden Canda Atalay oldu. Juri Özel Ödülü ise Boğaziçi Üniversitesi’nden Binnur Görer’e verildi.



FİNANS

GARANTİ’DEN GİRİŞİMCİ KADINLARA

POZİTİF AYRIMCILIK YAPAN ANLAŞMA Garanti Bankası ve Dünya Bankası Grubu kuruluşu IFC, kadın girişimcilere özel Türkiye’nin ‘ilk’ sosyal bono ihracını gerçekleştirdi. Anlaşma kapsamında, kadın girişimcilere özel olarak, 400 bin TL’ye kadar finansman sağlanacak.

G

aranti Bankası, yurt dışı borçlanma programı çerçevesinde Dünya Bankası Grubu üyesi IFC (Uluslararası Finans Kurumu) ile kadın girişimcilerin finansmanında kullanılmak üzere 6 yıl vadeli 75 milyon dolar tutarında sosyal bono ihraç etti. IFC’yle yapılan anlaşma çerçevesinde Goldman Sachs’in 10 Bin Kadın Programı katkısıyla da ihraç edilen bono, Türkiye’de sadece kadın girişimcilerin kullanımına yönelik ‘ilk’ sosyal bono oldu. Bunun yanı sıra, gelişmekte olan ülkeler içerisinden bir özel bankanın gerçekleştirdiği ‘ilk’ sosyal bono olma özelliğini taşıyor. Anlaşma kapsamında; kadın girişimcilere özel, işletme sermayesi olarak kullanmak üzere 36 aya varan vadelerle 400 bin TL’ye kadar finansman sağlanacak. Kadın Girişimcilere Finansman Desteği Garanti Bankası Genel Müdürü Fuat Erbil, konuyla ilgili olarak şunları söylüyor: “Garanti Bankası olarak, 2006 yılından bu yana kadın girişimcilere yönelik ürün ve hizmetler sunuyoruz. Ülkemizdeki, kadın girişimcilerin ekonomiye ve istihdama olan katkısının

14

TEMMUZ 2018

arttırılması aynı zamanda işletmelerin finansal ihtiyaçlarının karşılanması amacıyla kadın girişimcileri teşvik edecek çalışmalara imza atıyoruz. Garanti Bankası olarak, 12 yıldır kadın girişimcilere sunduğumuz finansman desteği 5 milyar TL’ye ulaştı. 2006’da başlattığımız kadın girişimciler destek programımız kapsamındaki çalışmalarımızın bir sonucu olarak IFC ile bu anlaşmayı gerçekleştirdik. Anlaşma kapsamında işini büyütmek isteyen kadın girişimcilere yönelik dünyada ve Türkiye’de ilkleri barındıran sosyal bono ihracıyla işletme sermayesinde kullanmak üzere finansman sağlayacağız.” Bunun yanı sıra, uluslararası sermaye piyasalarında henüz yeni gelişmeye başlayan özel amaçlı sosyal bono ürününü, Türkiye’de ‘ilk’ defa ve teminat göstermeksizin gerçekleştirdiklerini söyleyen Erbil, gerek kadın girişimcilere yönelik çalışmalarının gerekse sürdürülebilirlik uygulamalarının finansmanı için yurt dışından sağladıkları fonları yenilikçi ürünlerle arttırmaya devam edeceklerini sözlerine ekliyor.

61 Milyon Dolarlık Kredi Temini IFC Avrupa ve Orta Asya Bölgesi Direktörü Wiebke Schloemer, yapılan anlaşmayla ilgili şöyle konuşuyor: “Kadınların Türkiye ekonomisine katılımının arttırılması, istihdam ve ekonomik büyüme için, şu anda kullanılmayan büyük bir potansiyelin hayata geçmesi anlamına geliyor. Garanti Bankası ile hem Türkiye’de hem de bölgede yaptığımız bu çalışmalar, kadın girişimcilerin projeleri için fon ihtiyacını gidermeyi ve böylece büyüme ve istihdama katkı sağlamalarını hedefliyor.” Dünya Bankası Grubu’nun özel sektöre odaklı faaliyet gösteren kuruluşu IFC, ülke stratejisi doğrultusunda Türkiye’de kadın girişimciler ve yöneticilerin finansal hizmetlere erişimini arttırmayı hedefliyor. Geçtiğimiz 7 yılda IFC Türkiye’de Kadın Bankacılığı programı dâhilinde özel sektöre 61 milyon dolar kredi temin etti, ayrıca kadın tedarik zincirlerini destekleyen programlar ile yönetim kurullarında kadınların artması için girişimleri destekledi.


www.kobiaktuel.com.tr

15


FİNANS

PASHA BANK’TAN AZERBAYCAN’A İKİNCİ EUROBOND İHRACI

T

PASHA Bank Genel Müdürü H. Cenk Eynehan

ürkiye’nin önde gelen yatırım bankalarından PASHA Bank, geçtiğimiz yıl Azerbaycan’da yabancı bir kurum olarak ‘ilk’ kez Eurobond ihraç etmişti. PASHA Bank, ikinci Eurobond ihracını da geçtiğimiz hafta gerçekleştirdi. Üç yıl, üç ay vadeli, 25 milyon dolarlık ihraç, yatırımcıların ilgisiyle karşılandı. PASHA Bank, bu ihraç ile Azerbaycan Sermaye Piyasalarından toplamda 50 milyon dolarlık uzun vadeli kaynak sağlamış oldu. Konuyla ilgili açıklama yapan PASHA Bank Genel Müdürü H. Cenk Eynehan, “Geçtiğimiz Eylül ayında ABD Doları bazında beş yıl vadeli Eurobond ihraç ederek, ilk defa yabancı bir kurum olarak Azerbaycan sermaye piyasalarından borçlanma

gerçekleştirmiş ve bu işlem ile bir ilke imza atmıştık. İkinci ihracımızı da geçtiğimiz hafta başarıyla gerçekleştirerek bankamıza uzun vadeli kaynak sağladık. Yakın dönemde PASHA Holding LLC’nin doğrudan yatırımı ile sermayemizi 500 milyon TL’ye çıkarmıştık. Tüm bu adımlar, ana sermayedarlarımız PASHA Bank OJSC ve PASHA Holding LLC’nin ve Azeri yatırımcıların ülkemize ve ekonomimize duyduğu güvenin açık göstergesidir” diyor. Bu ihraç ile sermaye piyasalarında bilinirliklerinin daha da arttığını vurgulayan Eynehan; Türkiye, Azerbaycan ve Gürcistan üçgeninde ekonomik büyümeye katkı sağlamaya devam edeceklerinin altını çiziyor.

ALBARAKA TÜRK’TEN 200 MİLYON TL’LİK KİRA SERTİFİKASI İHRACI

T

ürkiye’de 30 yıllı aşan tecrübesiyle katılım bankacılığı sektöründe faaliyet gösteren Albaraka Türk, Bereket Varlık Kiralama A.Ş. aracılığıyla 200 milyon TL tutarındaki Kira Sertifikası ihracını gerçekleştirdi. 178 gün vadeli ve 150 milyon TL olarak planlanan ihraca yoğun talep gelmesi nedeniyle, ihraç 200 milyon TL olarak gerçekleşti. Kira Sertifikası ihracına katılan müşterilerin yüzde 49’unu bireysel, yüzde 51’ini ise portföy

16

TEMMUZ 2018

yönetim şirketleri, sigorta şirketleri ve emeklilik şirketleri gibi kurumsal müşteriler oluşturdu. İhraç sürecini değerlendiren Hazine, Yatırım Bankacılığı ve Finansal Kurumlardan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Malek K. Temsah, “En son kira sertifikası ihracımız, fon toplama tabanımızı çeşitlendirme konusundaki çalışmalarımızı destekliyor ve müşterilerimize daha likit ve ikinci eli bulunan ürünler sunma konusundaki isteğimizi teyit ediyor” diyor.

Albaraka Türk Hazine, Yatırım Bankacılığı ve Finansal Kurumlardan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Malek K. Temsah



PORTRE

“SATIN ALMA SÜRECINI HIZLANDIRAN ÇÖZÜMLERIMIZLE,

ALISVERIS DENEYIMINI KOLAYLASTIRIYORUZ”

Garanti Ödeme Sistemleri, kart dünyası ve POS dünyasında uçtan uca çözümler sunuyor. Garanti Ödeme Sistemleri Genel Müdürü Işıl Akdemir Evlioğlu; şirketin hizmetlerini, KOBİ’lere ve bireysel müşterilere sağladıkları hızlı çözümleri anlatıyor.

Eğitim geçmişinizden ve kariyer yolculuğunuzdan kısaca bahseder misiniz? Bilkent Üniversitesi Ekonomi Bölümü mezunuyum. Mezun olduktan sonra, 2003 yılında, iş hayatına global danışmanlık firması McKinsey’de danışman olarak başladım. 2006-2007 yılları arasında Amerika’da Northwestern Üniversitesi’nde Kellogg School of Management’da MBA programına katıldım. Sonra Türkiye’ye dönerek beş sene daha McKinsey’de çalıştım. 2012’de Yardımcı Ortak pozisyonundayken McKinsey’den ayrılarak Garanti Bankası’na katıldım. Danışmanlık hayatındaki kariyerim, ağırlıklı olarak bankacılık ve ödeme sistemleri alanlarında geçti. Hem Türkiye’de hem Avrupa’da pazarlama, operasyon ve strateji gibi farklı alanlardaki projelerde yer aldım ve böylece farklı alanlarda deneyim kazanma fırsatını edindim. Sonrasında Garanti Ödeme Sistemleri’ne Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı olarak katıldım. 2017 yılı, Ocak ayı itibariyle mevcut görevimi devraldım. Garanti Ödeme Sistemleri olarak ne gibi çözüm ve

18

TEMMUZ 2018

hizmetler sunuyorsunuz? Garanti Ödeme Sistemleri olarak, Türkiye’nin ‘ilk’ özelleşmiş ödeme sistemleri şirketiyiz. Kart dünyası ve POS dünyası dediğimiz dünyayı, uçtan uca Garanti Bankası adına biz yönetiyoruz. Bunun yanında, diğer bankalarla Bonus marka paylaşımlarımız var. O bankalarla olan ilişkilerin yönetimi de Garanti Ödeme Sistemleri çatısı altında yapılıyor. Şirketlere ve özellikle KOBİ’lere yönelik ne gibi hizmetleriniz var? KOBİ’ler Türkiye’de ekonomin bel kemiği. Biz de oraya çok odaklanıyoruz, çünkü Türkiye ekonomisi gibi bizim de büyümemiz o segmentten geliyor. Çok farklı ürünlerimiz var. Bir tarafta ticari kart ürünümüz bulunuyor. Diğer tarafta ise KOBİ’lerin nakit döngülerini ve finansal stratejilerini düzgün yönetebilmeleri için üye iş yeri bacağında bir çok ürün ve hizmet sunuyoruz. POS, Sanal POS, değişik bir takım dijital ödeme çözümleri ve bütün bunları entegre olarak yönetebilecekleri platformlar gibi çeşitli hizmetlerimiz var. En temel hizmetimiz POS, bir kartlı ödeme kabul edebilmeleri


PORTRE

için verdiğimiz ürünümüz. Bunun içerisinde bizim dijitalleşme kapsamında çok önemsediğimiz Sanal POS çözümümüz var. 1999’dan bu yana, yazılımını kendimizin yaptığı Sanal POS’umuzu iş yerlerine veriyoruz. Bunun iki boyutu var. Biri, çok daha gelişmiş e-ticaret siteleri; ikincisi ise yeni iş hayatına atılan kendi yağıyla kavrulmaya çalışan daha mikro ölçekli KOBİ’ler. Bu ikinci grubun içinde sosyal medyanın da yaygınlaşmasıyla sayıları gün geçtikçe artan “en mikro işletmeler” olarak adlandırabileceğimiz bir segment daha var. Onlara aslında nakit yönetimi, dijital mecraların kullanımı gibi konularda danışmanlık hizmeti veriyoruz; çünkü işi yapabilmenin özü ödeme almaktan geçiyor. Nasıl yapacağım diye bize soruyorlar. Biz onları gerektiğinde web sitesi yapan şirketlerle buluşturuyoruz. O şirketler, web sitesini kurdukları zaman POS’u sitenin içerisine koyuyorlar. Böylece, bu şirketlerin tekrar onunla uğraşmaları gerekmiyor. Bu tarz bütün entegre çözümlerde biz iş yerlerimize, danışmanlık rolüyle destek olmaya çalışıyoruz. Onların da Sanal POS tarafında çoğu zaman ilk deneyimleri oluyor. Garanti Pay çözümünüzden ve bu çözümünüzle sağladığınız avantajlardan bahseder misiniz?

Benim Sanal POS Version 2.0 dediğim Garanti Pay çözümümüz, Sanal POS tarafındaki diğer bir ürünümüz. Garanti Pay, içerisinde Garanti Bankası kart bilgilerini tutan akıllı bir POS. Bu çözümümüzle platformu, müşterinin kart bilgisi girmesine gerek kalmadan normalde bizim bankacılığımızda ya da BonusFlaş uygulamamızda kullandığı dijital şifresiyle hızlıca işlem yapabileceği bir alışveriş platformuna çeviriyoruz. GarantiPay ile yapılan alışverişlerde kart bilgileri web siteleri ile paylaşılmıyor, bu yüzden yüzde 100 güvenli bir yöntem. Ayrıca alışveriş yapılan kartla ilgili bilgiler de her an kontrol edilebiliyor. Garanti Pay’in kullanımında, Amerika’daki bütün e-ticaret sitelerinin üzerinde odaklandığı ‘tek klik’ mantığı çalışıyor. Garanti Pay, daha hızlı satın al ve hemen satın al adımlarını yapmayı kolaylaştırıyor. Kullanıcı, çok fazla bilgi girmeden ve cüzdanının yanında olmasına gerek olmadan her şeyi cep telefonu üzeride bir - iki tıklamayla halledebiliyor. Bunu kullanan iş yerlerimizde cirolarımızın kimi yerlerde yüzde 25’lere yakını artık Garanti Pay’den geçer hale geldi. Bu da onların hayatını, alışveriş deneyiminin kolaylaşması açısından oldukça etkiliyor. İş yerlerine nasıl bir kolaylık sağlıyor? Bütün e-ticaret firmalarının

en büyük sorunu, işlemlerde sepete eklenmenin gerçekleşmesi, ancak alışverişe dönüşememesi. Tüketici; ürün veya hizmete bakıyor, inceliyor, düşünüyor, sepete ekliyor, ama alma aşamasında kalıyor. En büyük düşüş bu aşamada yaşanıyor. Biz, bu çözümümüzün o düşüşü oldukça törpülediğine inanıyoruz; çünkü daha kolay bir satın alma deneyimi yaratıyor. Oradaki tek bariyer almaktan vazgeçmek değil, kart bilgisi girmekten imtina etmek ya da alışveriş sürecinin zor olması da diğer önemli etkenler. Almanın zor olması nedir? Örneğin tüketicinin kartın 16 hanesini yanlış girme veya bilgilerde hata yapma gibi kaygıları olabiliyor. Biz banka olarak bilginin çalınmazlığı konusunda da güven sağlıyoruz, böylece bildiği platform üzerinden kolaylıkla işlemini yapabiliyor. Garantili İşler Platformu’ndan da biraz bahseder misiniz? Biz nasıl Bonus ile kart kullanan müşterilerimizin sadakat programını yönetiyoruz, KOBİ’lerimiz için de bir sadakat sistemi oluşturmak istedik. Bu doğrultuda hayata geçirdiğimiz ve yakın zamanda birinci senesini kutladığımız Garantili İşler Platformumuz, bir web platformu. Bonus üye iş yerlerimiz, bu platforma girdiklerinde POS datası ve cirosal bilgiler gibi birçok is-

Garanti Pay’in kullanımında, Amerika’daki bütün e-ticaret sitelerinin üzerinde odaklandığı ‘tek klik’ mantığı çalışıyor. Garanti Pay, daha hızlı satın al ve hemen satın al adımlarını yapmayı kolaylaştırıyor. Kullanıcı, çok fazla bilgi girmeden ve cüzdanının yanında olmasına gerek olmadan her şeyi cep telefonu üzerinden bir - iki tıklamayla güvenle halledebiliyor. Bunu kullanan iş yerlerimizde cirolarımızın kimi yerlerde yüzde 25’lere yakını artık Garanti Pay’den geçer hale geldi. Bu da alışveriş deneyiminin kolaylaşması açısından oldukça önemli. tatiksel bilgiye ulaşabiliyor. POS işlemleriyle alakalı, ne kadar ciro geçmiş, hangi saatlerde geçmiş, kadın mı almış, erkek mi almış, diğer demografik özellikleri gibi birçok veriyi ve finansal bilgiyi görüntüleyip raporlayabiliyorlar. Böylece, ‘ilk’ defa ellerinde kendi müşteri analizlerini yapabilecekleri bir araç oluşmuş oldu. Tüm

www.kobiaktuel.com.tr

19


PORTRE

dünyada bilinen CRM uygulamasını, biz bu platformumuzda POS üzerinden yapılan işlemleri baz alarak gerçekleştiriyoruz. POS kullanımı özellikle perakende sektöründe çok önem arz ediyor. Mesela sokak arasındaki butik, müşterisini tam tanımlayamıyor. Tanımlasa belki ona uygun daha farklı ürün ve hizmet alternatifleri sunabilecek. Bu platform kullanıldığında POS işlemleri biraz daha analiz edebilir hale geliyor. Ayrıca, bu platformla üye iş

20

TEMMUZ 2018

yerlerimize kampanya yapma imkânı da sağlıyoruz. Bu platformunuz, iş yerlerine kampanya yapma konusunda nasıl bir avantaj sunuyor? 500 bini aşan üye iş yerimiz var ve hepsine özel kampanya yapmamız mümkün değil. Biz iş yerlerimize dedik ki; “Siz istediğiniz gibi burada kampanyalarınızı tanımlayabilirsiniz; diyebilirsiniz ki bu ay doğum günü olan, daha önce bende harcama yapmış Bonus

kartlara, 100 lira üstü harcamalarında yüzde 10 bonus vermek istiyorum. Biz bütün iletişim desteğini yapıp, söylediğimiz kriterlere uyan müşterilerimize SMS veya e-mail gönderip, sizin mağazalarınıza gelmeleri için yönlendirmeler yapalım. Siz de o kartlara kampanyayı buradan tanımlayın, takip edin, başarınızı ve cironuzu nasıl etkilediğini görün.” Şu anda bu platformun çok yaygın olarak kullanıldığını söyleyebilirim. Türkiye’de bir organize perakende var, bir de organize olmamış, sokak arasında birçok KOBİ var. O segment içerisinde, aslında kendi kampanyalarını yapabilecekleri böylece mevsimselliklerini de yönetebilecekleri bir platform olsun istedik. Tamamen kendileri, kendi istedikleri kitlelere yapıyorlar. Böylece kendi kontrollerinde, bizim kart müşterilerimize ulaşabilecekleri bu kampanya platformunu onlara sunmuş olduk; çünkü bir iş yerinin en büyük problemi duyuru yapmaktır, bütçesi yetmeyebilir. .Üye iş yerlerimizin bu platformu çok yaygın olarak kullandıklarını görüyoruz. BonusFlaş uygulamasından biraz bahseder misiniz? BonusFlaş’ı bundan yaklaşık üç sene önce çıkartırken, Türkiye’de ve dünyada bir örneği yoktu. BonusFlaş

doğmadan önce çok kapsamlı bir müşteri araştırması yaptık. 2 bini aşkın müşterimizin yanı sıra Garanti bünyesinde çağrı merkezi, şube ve satış bölümlerinde görev yapan yüzlerce çalışan arkadaşımıza gittik ve ihtiyacı analiz ettik. Fark ettik ki müşterilerimiz kartlarını kontrol altına alabilecek bir sistem arayışı içindeler. BonusFlaş’tan önce ülkemizde kampanyalar daha çok SMS dünyasıyla, kart soruları çağrı merkezi, cep ve internet şubeler üzerinden, ödemeler ise fiziksel yüz yüze ödemeler olarak yapılıyordu. Mobil dünyanın gelişimiyle beraber müşterilerimiz bizlere “bunların hepsini tek bir mobil platforma koysanız ne güzel olur aslında” dediler. Böylece müşteri talepleriyle oluşturulan üç bileşene cevap veren BonusFlaş uygulaması kampanyaların arasında kaybolmadan fırsatlardan yararlanmayı, kart bilgilerini paylaşmamayı ve güvenli online ödeme ihtiyacına cevap vermek için hayata geçirildi. BonusFlaş ile biz bir bankacılık uygulamasını alışveriş uygulaması şeklinde dizayn etmiş olduk. Kampanyalar, alışveriş ve dijital cüzdan bir arada. Aynı platformda kampanyalardan yararlanarak alışverişinizi yapıyor, sonra da bu harcamalarınızı kontrol edebiliyorsunuz.


PORTRE

Bu uygulama, güvenlik açısından hangi özelliklere sahip? Müşterileriniz bu uygulamayı kullanmaya alıştılar mı? Güvenlik konusunda BonusFlaş özellikleriyle yine öne çıkan bir uygulama. Uygulamanın içinde “kart ayarı” fonksiyonumuz bulunuyor. Kart şifresini, ekstre ödeme haftasını değiştirmek isteyen müşterilerimiz artık şubeleri ve çağrı merkezini aramıyor ve işlemlerini uygulama içinde halledebiliyorlar. Harcamalarından haberdar olmak isteyen kullanıcılarımız belirledikleri tutarın üzerindeki tüm işlemlerden anında haberdar olabiliyor, kullanılabilir limitleri ya da ekstreleri belirledikleri tutara ulaştığında BonusFlaş’tan ücretsiz bilgilendirme alabiliyorlar. Bugüne kadar yaklaşık 9 milyon 500 bin kez kart ayarı yapılmış. Bu rakam da bize “kontrol” konusunun kart sahipleri için ne derece önemli olduğunu bir kez daha kanıtlıyor. Ayrıca BonusFlaş üzerinden alışveriş yaptıktan sonra kartlarınızı online alışverişe kapatıp, sonra istediğiniz zaman açabiliyorsunuz. Kartınızın kaybolduğunu ya da çalındığını fark ettiğinizde hemen kartınızı geçici olarak kapatıp, dilerseniz daha sonra kullanıma açabiliyor ya da yeni kart talebinde bulunabiliyorsu-

nuz. Bu da bu tür uygulamalar arasında bir ilk olarak dikkat çekiyor. Bugün BonusFlaş’ın rakamlarına da baktığımızda yaptığımız işin ne kadar doğru ve başarılı olduğunu bir kez daha görüyoruz. “Bir yılda bir milyon indirme” hedefiyle yola çıktığımız bu işte bir yılda, 2016 Kasım itibari ile 2 milyon 500 bin indirme sayısına ulaştık, bugün bu rakam 5 milyon 500 bine yaklaşmış durumda. Aylık ziyaret sayımız yaklaşık 8 milyon 700 bin, aylık görüntülenme sayımız 69 milyona yaklaşıyor. BonusFlaş içinde bugüne kadar 17 milyondan fazla kampanya katılımı oldu. Eskiye oranla SMS ile kampanya katılımlarımızda yarıdan fazla düşüş gözlemliyoruz. Bugün her dört aktif müşterimizden biri BonusFlaş kullanıyor. Uygulamaya giren her 10 müşterimizin 9’u kullanmaya devam ediyor. Bir yıldan daha kısa sürede, online alışverişlerde yaklaşık 1 milyon 3D Secure onayı SMS şifresi yerine BonusFlaş’tan verildi. BonusFlaş’ta kampanya dünyası da işin içerisinde olduğu için uygulama çok daha yaygın olarak ve sık kullanılıyor. Biz de uygulamamızı daha fazla zenginleştirmek için neler yapabiliriz diye düşünüyoruz. Mesela Android cep telefonlarının kendisinin artık temassız bir karta dönüşmesi söz konusu. Bu

sayede, telefon temassız işlem yapabilen bir POS cihazına yaklaştırıldığında içinde tanımlanmış olan kart üzerinden hiçbir ekstra bilgi gerekmeden, tanımlanmış olan 90 liraya kadar şifresiz ve 90 lira üzerindeki tutarlar için POS’a şifre girerek bu limitle kart gibi işlem de yapılabiliyor. Biraz da ticari kart kullanımından bahseder misiniz? Bu kartların şirketler için teşvik edici özellikleri neler? Ticari kartlar, son üç-dört senenin en kritik KOBİ bankacılığı ürünlerinden bir tanesi. Eskiden bireysel kartlar ticari amaçla kullanılıyordu. Biz müşterilerimizi, her kart kendi amacı için kullanılsın diye çok yönlendirdik. Bir de regülatif değişiklikler de zaten o yolun otomatikman açılmasını sağladı, çünkü ticari kartta ticari amaçla kullanım olduğu için bir takım finansal faydalar, bireysel kartlara göre daha fazla. KOBİ’lerin en büyük konusu olan nakit yönetiminde, ticari kartların kaldıraç kuvveti olduğuna inanıyorum; çünkü ticari kartıyla KOBİ’ler kendine belirli bir süre fonlama sağlıyor, mal alımını ya da işte çeşitli satın almalarını belirli vadelere yayabiliyor. Bizim B2B dediğimiz segmentlerde de işletmeler müşterilerinden tahsilâtlarını çek yerine kredi kartı ile

Hayata geçirdiğimiz ve yakın zamanda birinci senesini kutladığımız Garantili İşler Platformumuz, bir web platformu. Bonus üye iş yerlerimiz, bu platforma girdiklerinde POS datası ve cirosal bilgiler gibi birçok istatiksel bilgiye ulaşabiliyor. POS işlemleriyle alakalı, ne kadar ciro geçmiş, hangi saatlerde geçmiş, kadın mı almış, erkek mi almış, diğer demografik özellikleri gibi birçok veriyi ve finansal bilgiyi görüntüleyip raporlayabiliyorlar. Böylece, ‘ilk’ defa ellerinde kendi müşteri analizlerini yapabilecekleri bir araç oluşmuş oldu. Tüm dünyada CRM denen şeyi, biz bu platformumuzla POS tarafındakini gerçekleştiriyoruz. almayı tercih ediyorlar. Çünkü kredi kartı ile yapılan tahsilâtlarda bankanın sağladığı bir ödeme garantisi

www.kobiaktuel.com.tr

21


PORTRE

var. Biz de ticaretin daha sağlıklı dönebilmesi açısından bu platformu KOBİ müşterilerimize sağlamış oluyoruz. Müşteriler, ödeme sistemlerinde önümüzdeki dönemde ne gibi yeniklerle karşılaşacaklar? Müşteri beklentileri bizi canlı tutuyor ve farklı neler yapabileceğimizi düşünmemizi sağlıyor. Ödeme sistemleri, start-up ekosisteminde de çok farklı şeylerin denenebildiği nadir alanlardan biri. Bizim sektörümüzde de dijital çözümler yüz yüze alışverişteki deneyimleri geliştirecek. Dünyada pek çok yeni deneyim test edilmeye başladı. Bizim de “Garanti Pay” gibi uygulamalarımızın daha fazla fırsat ve kolaylık yaratacağını düşünüyorum. Bundan sonra da yeni ödeme ve alışveriş deneyimleri hayatımıza girecek ve yayılacak. Birkaç örnek vermek gerekirse; Amazon örneğinde olduğu gibi markete giriş çıkışlarda telefonun okutulması ve barkod okutulmasına gerek kalmaması, mesajlaşarak online sipariş verilmesi, ses dalgaları ya da ses ile tetiklenen teknolojilerle mobil cihazlar üzerinden kolayca alışveriş ve ödeme yapılması, yüz tanıma ve parmak izi ile ödeme yapılmasını destekleyen teknolojiler, “Nesnelerin İnterneti” olarak

22

TEMMUZ 2018

da adlandırabileceğimiz nesnelerin internete erişip diğer cihazlarla iletişim halinde olması örneğin yumurta bittiğinde buzdolabının kendiliğinden bunu fark edip markete yumurta siparişi verebildiği teknolojiler hayatımıza girecek. Önümüzdeki süreçle ilgili hedefleriniz neler? Bizim hedefimiz, özellikle bu dijital platformlarımızın yarattığı deneyimden de yararlanarak müşteri memnuniyetini yukarı taşımak. Kullanıcı anlamında 7 milyonun üzerinde müşterisi olan, 500 binin üzerinde üye işyeri olan çok yaygın bir markayız. Bu yaygınlık içerisinde bundan sonra önem vermemiz gereken en kritik noktanın, “müşteri mutluluğu” olduğunu düşünüyoruz. Gerçekten mutlu müşterilerimiz olsun istiyoruz. Alışveriş yaparken bizim onların yanında olduğumuzu, borçlarını öderken yanında olduğumuzu hissetmelerini istiyoruz. Müşterilerimize elimizden geldiğince yardımcı olmak, 2018-2019 döneminde ana vizyonumuz ve ana misyonumuz. Teknoloji ve dijitalleşme de tabii bunun içerisinde bunu hızlandıran, kolaylaştıran, güzelleştiren etmenler oluyor. Peki, iş hayatında başarılı bir yönetici olmanın sırrı sizce nedir? Kariyerinizde, yaşadığınız zorlukları

ve şanslı olduğunuzu düşündüğünüz anları paylaşır mısınız? Büyük kurumsal yapılarda çalışırken aynı zamanda sıcak bir aile ortamını yakalamış olmam benim için gerçekten büyük bir şans oldu diyebilirim. Herhalde başlangıç noktasında bu bir fark yaratıyor. Garanti Ödeme Sistemleri de öyle, burada biz bir aileyiz. Yönetici olarak ise, ben pozitif anlamda ısrarcı bir insanımdır. İçime bir konu sinmezse o konuyu bırakıp da kesmem, gerçekten içime sinene ve onun mantığını içselleştirene kadar peşinden koşarım. Bu üç ay da sürebilir, üç gün de. Bu da son düzlükteki bazı şeyleri, bazen işteki başka farklılıkları görebilmek açısından bana bir artı sağlıyor diye düşünüyorum. Ben olabildiğince arkadaşlarımla beraber çalışıyorum. Bence önemli olan kendiniz gibi olmak ve işinizi çalışma arkadaşlarınızla beraber ekip ruhuyla yapıyor olmak. Bir de bizim Türk kültüründe maalesef iş zora girince veya hiyerarşik baskılarla karşılaşılınca vazgeçilme durumu oluyor. O vazgeçmeyi ilk etapta yapmamanın önemli olduğunu düşünüyorum. Yapılan iş içimize sinmiyorsa elimizden gelen her türlü aksiyonu almış olduğumuza emin olana kadar işimizin peşinden koşmak gerekiyor. Son olarak, iş dünyasında

başarılı olmayı amaçlayan yönetici adaylarına neler önerirsiniz? En başta kendileriyle, hayalleriyle ve yaptıkları işle ilgili büyük düşünsünler. İçlerine sinmeyen hiçbir şeye tamam demesinler, arkasında dursunlar. Yöneticileriyle pozitif anlamında karşılıklı tartışıp fikir alışverişinde bulunmaktan sakınmasınlar. Bir de kendilerine iyi mentorlar edinsinler. Sadece kendi yöneticileri değil, çalıştıkları şirketlerde ya da o şirketlerin dışında biraz tecrübesi olan onlara yol gösterebilecek, onlara farklı ufuklar açabilecek mentorlar edinsinler, çünkü hepimiz sürekli bir gelişim içindeyiz ve sürekli büyüyoruz. Onun içerisinde tek düze bir yolda gitmemek, farklı bakış açılarına sahip olmak lazım. Bize dışarıdan bakan gözlere de açık olmak gerekiyor. Benim hayattaki en büyük şanslarımdan biri geri bildirim almayı ve vermeyi kariyerimin çok erken zamanlarında öğrenmiş olmam, geri bildirim talep eden bir insanım. Bu bazen eleştiri gibi anlaşılabiliyor, ama gelişim olarak baktığımızda çok faydalı bir şey. Bizi ileri basamaklara hazırlıyor. O mantıkta mentorlar ediniyor olmaları, kendilerine dışarıdan bir gözün objektif bakmasını da sağlayacağından, hedeflerine ve hayallerine koşarken daha doğru yollar seçebilmelerinde bence faydalı olur.


www.kobiaktuel.com.tr

23


GÜNCEL

MADEN İHRACATÇILARI AFYONKARAHİSAR’DA BİR ARAYA GELDİ

Ege Maden İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu, yeni dönemin ‘ilk’ sektör toplantısını mermer üretim ve ihracatının başkenti Afyonkarahisar’da gerçekleştirdi.

N

isan ayında yapılan Genel Kurul Toplantısı sonrasında göreve gelen Ege Maden İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu, yeni dönemin ‘ilk’ sektör toplantısını da Afyonkarahisar’da gerçekleştirdi. Hareketli bir seçim süreci geçirdiklerini belirten Ege Maden İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Mevlüt Kaya, “Seçim sonrasında kümelenmenin olduğu illerdeki üyelerimizle bir araya gelerek, sorunlarını dinlemek ve çözüm için çaba göstermek istiyoruz. İlk sektör toplantımız için Afyonkarahisar’a geldik” dedi. Madencilik sektörünün katma değeri yüksek ürün satma mecburiyeti olduğuna işaret eden Kaya, sözlerine şöyle devam etti: “Bizim doğadan aldığımızı yerine koyabilme şansımız yok. O nedenle doğadan aldığımızı katma değeri yüksek satmamız gerekiyor. İtalya’nın, İspanya’nın yaptığını yapmalıyız. Bunun için Türkiye

Bizim doğadan aldığımızı yerine koyabilme şansımız yok. O nedenle doğadan aldığımızı katma değeri yüksek satmamız gerekiyor. İtalya’nın, İspanya’nın yaptığını yapmalıyız.

24

TEMMUZ 2018

Mermer Doğaltaş ve Makineleri Üreticileri Birliği, İstanbul Maden İhracatçıları Birliği ve Antalya Hayatımız Maden Çalıştayı’nı birlikte düzenlediğimiz 11 Sivil Toplum Kuruluşu ile birlikte hareket ederek değerleri büyütmemiz gerekiyor.” Ekonomi Bakanlığı Maden, Metal ve Orman Ürünleri Daire Başkanı Ali Rıza Oktay ise, Ekonomi Bakanlığı olarak dış ticareti koordine eden bir bakanlık olduklarını yatırım, üretim, markalaşma, ihracatı içine alan zincire hizmet ettiklerini kaydetti. Oktay, “Ekonomi Bakanlığı’nın; fuarcılıktan, markalaşmaya, yatırım teşvikinden, pazar araştırmasına, sertifikasyon desteğine kadar çok sayıda desteği var. Ekonomi Bakanlığı ile ihracatçılar birlikte önümüzdeki dönemde güzel çalışmalar yapacağımıza inanıyorum” dedi. Afyonlu Uç Ürün Üreticilerine Destek Dünya’nın en büyük fuarlarından biri olan İzmir Marble Doğaltaş ve Teknolojileri Fuarı’nın 2019 yılında 25’inci kez düzenleneceğini dile getiren İZFAŞ Genel Müdürü Gül Şener, 25’inci yıla yakışır özel etkinlikler yapacaklarını, bu etkinliklerin bir kısmının önümüzdeki yıllarda devam eden aktivi-

Ege Maden İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Mevlüt Kaya

teler olmasını düşündüklerini kaydetti. Marble Fuarı’nın 25’inci yılında sektöre katkı misyonu olduğuna dikkati çeken Şener; “Mermer sektöründe işlenmiş ürün payının artması için mimarlarla projeler yapmak istiyoruz. Türkiye’nin bu kadar doğaltaş rezervi varken misyonumuz sektörü geliştirmek. Afyonlu uç ürün üreticilerinin Marble Fuarı’nda ürünlerini sergilemelerine destek olma sözü veriyorum. Bu uç ürün üretenleri bir tasarım yarışmasıyla fuara katarsak daha anlamlı olur. Bir proje ile onların uç ürün üretmelerini teşvik etmemiz lazım” diye konuştu. Eximbank 238 Ülkede Türk İhracatçısının Sigortası Türk Eximbank’ın 2017 yılında ihracata 39 milyar dolar destek sağladığını belirten Türk Eximbank Ege Bölge Müdürü Ferhat Fırat, özellikle ihracat kredi sigortası üzerinde durdu. Dünya genelinde Güney Kıbrıs, Kuzey Kore ve Ermenistan dışında 238 ülkede Türk ihracatçısının alacaklarına sigorta fırsatı sunduklarını anlatan Fırat, “Ortalama binde 2’lik primle ihracat gelirinizi sigorta ettiriyorsunuz. Risk oluşması halinde ihracat gelirinizin yüzde 90’ını Eximbank ödüyor” dedi.


www.kobiaktuel.com.tr

25


GÜNCEL

TÜRK FIRMALARI IHRACATI

Endüstriyel Mutfak, Çamaşırhane, Servis ve İkram Ekipmanları Sanayicileri ve İşadamları Derneği, UR-GE projesi ile son bir yılda ihracatın 18.5 oranında artmasına katkıda bulundu.

YÜZDE 18.5 E ARTTIRDI

ndüstriyel Mutfak, Çamaşırhane, Servis ve İkram Ekipmanları Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TUSİD), UR-GE (Uluslararası Rekabetçiliğin Geliştirilmesinin Desteklenmesi Hakkında Tebliğ) projesi kapsamında yürüttüğü çalışmalar, ihracatın geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 18.5 artmasında önemli rol oynadı. 2018 Ocak - Nisan döneminde ihracat 1 milyar 490 milyon dolara yükselirken, ithalat oranında yüzde 22’lik düşüş gözlendi.

TUSİD Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Gürkaynak

26

TEMMUZ 2018

Rakamlarla İhracattaki Artış 2018 Ocak - Nisan döneminde sektör ihracatı bir önceki yıl aynı döneme göre (2017 yılında 1 milyar 260 milyon dolar) yüzde 18,50 artarak 1 milyar 490 milyon dolar olarak gerçekleşti. 2018 Nisan ayı ihracatı bir önceki yıla kıyasla yüzde 17,65 artarak 397 milyon dolar oldu. (2017 Nisan - 384 milyon dolar) Sektör ithalatı 2016 yılında bir önceki yıla göre yüzde 22 düşerek 1 milyar 340 milyon dolar olarak gerçekleşti. 2017 yılında ise yüzde 3,20 düşerek 1 milyar 290 milyon dolar oldu. Türkiye, Dünya Mutfak Sektörü ihracatından yaklaşık yüzde 2,0 pay alarak 9’uncu sıraya yükseldi. Dünya Mutfak Sektörü ticaret hacmi 2017 yılında 211 milyar dolar oldu. Sektör birim ihraç fiyatı, 2017 yılında bir önceki yıla göre yüzde 0,77 oranında artış gösterdi. 2014: 4,11 dolar/ Kg - 2015: 3,72 dolar/Kg - 2016: 3,43

dolar/Kg (2015-2016 için yüzde 7 düşüş) - 2017 Ocak-Aralık: 3,46 dolar/Kg 57 Şirketle 281 İkili İş Görüşmesi Yapıldı Mevcut UR-GE kümesi ile güçlerini birleştiren TUSİD, endüstriyel mutfak sektöründe ulaşılması zor pazarlara yönelik çalışmayı ve ihracatı arttırmaya yönelik çalışmalarını Mart 2016 tarihinden bu yana sürdürüyor. TUSİD ve İDDMİB - İstanbul Demir ve Demirdışı Metaller İhracatçıları Birliği iş birliğiyle yürütülen, T.C. Ekonomi Bakanlığı’nın UR-GE kapsamında projelendirilen Endüstriyel Mutfak Sektörü Yurt Dışı Pazarlama Takımı’nın, 2017 yılında Güney Afrika ve İngiltere’de yapılan yurt dışı pazarlama faaliyeti bu yıl 26 Şubat - 1 Mart 2018 tarihleri arasında Fas’ta gerçekleştirildi. Bu organizasyona, heyette bulunan 17 firmadan 25 temsilci katıldı. Katılımcı firmalar, 57 farklı şirketle 281 ikili iş görüşmesi yaptı. Bu görüşmeler büyük bir oranda olumlu sonuçlandı. Hedefte Latin Amerika Var TUSİD, şimdi rotasını Latin Amerika ülkelerinden Şili ve Meksika’ya çevirdi. Türk firmalar, 26 Ağustos - 3 Eylül 2018 tarihleri arasında bu ülkelerde B2B görüşmeler ve özel ziyaretler gerçekleştirecek. TUSİD Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Gürkaynak, endüstriyel mutfak ihracatçısı Türk firmaların UR-GE projesi ile global pazarlara açılabildiklerini ve ihracatlarını geliştirebildiklerini vurguluyor.


LOJİSTİK

FİLLO LOJİSTİK’TEN FARKLI SEKTÖRLERE

BÜTÜNCÜL HİZMETLER

Birçok sektöre yönelik bütüncül lojistik hizmetleri sunan Fillo Lojistik; öncelikli hizmetlerinin başında yer alan AVM Lojistik markasıyla, müşterilerinin talep ettiği zamana ve hizmet içeriğine göre teslimatları gerçekleştiriyor.

B

Fillo Lojistik Genel Müdürü Recep Demir

ugün tekstil ve ayakkabı başta olmak üzere, birçok sektöre yönelik bütüncül lojistik hizmetleri sunan Fillo Lojistik, sektördeki faaliyetlerini hız kesmeden sürdürüyor. Özellikle parsiyel operasyonlar bacağında B2B hizmet üreten bir şirket olarak konumlanan Fillo Lojistik’in sektörde yoğunlaştığı alanların başında tescilli markası Fillo AVM Lojistik yer alıyor. Fillo Lojistik Genel Müdürü Recep Demir, “Bu hizmetimiz için ülkemizdeki tüm alışveriş merkezlerini ve buralarda bir biçimde parsiyel hizmeti alan kurumsal firmaları büyüteç altına aldık ve parsiyel dağıtımıyla ilgili hem satış hem de operasyon politikalarımızda AVM Lojistik’i merkeze alarak ilerledik. Perakende sektöründeki büyük oyuncuların parsiyel sevkiyat sağlayıcısıyız.” diyerek sözlerine başlıyor. Demir; alışveriş merkezlerinin, çalışma saatleri ve mal kabul zamanlarının ve alanlarının birbirinden farklı olmasına rağmen, her müşterinin talep ettiği zamanda ve hizmet içeriğiyle teslimatları yaptıklarını dile getiriyor. 27 Operasyon Merkezine Sahip Demir, “Türkiye genelindeki 40 bin metrekare kapalı alana sahip 27 adet operasyon merkezimiz üzerinden yurt geneline

parsiyel dağıtım hizmeti veriyoruz. 900’ün üzerinde personel sayımız ve 400 aracımız ile günlük 2 milyon Ds/kg taşıma kapasitesine sahibiz” diyor. Fillo Lojistik’in toplam iş hacminin yüzde 70’lik dilimini tekstil ve hazır giyim sektörlerinin oluşturduğu bilgisini aktaran Demir; günlük 1.3 milyon Ds/kg ve yıllık 400 milyon Ds/kg’lık tekstil ve hazır giyim sevkleri gerçekleştirdiklerini sözlerine ekliyor. Saatlik İşleme Kapasitesini Yüzde 30 Arttırdı 2017 yılı son çeyreğinden itibaren konveyör ve sorter yatırımlarına başladıklarını dile getiren Recep Demir, bugün İstanbul’un Avrupa Yakası’ndaki tesislerinin bu altyapı ile hizmet verdiklerini ifade ediyor. Bu yatırım ile tesisin saatlik işleme kapasitesini yüzde 30 arttırdıkları bilgisini aktaran Demir, sözlerini şöyle tamamlıyor: “Gönderici müşteri deposunda başlayan ve akşam belli saatlerde sıkışan siparişlere karşılık vermek, teslimlerde, birçok alışveriş merkezinin belli saatlere kadar teslimat kabul etmesi ile sıkışık zaman diliminde teslimatları gerçekleştirmek, bütüncül olarak hizmeti verebilmek adına çıkıştan itibaren, teknolojik yatırım, IT alt yapısı, araçlarımızda GPRS ile her alışveriş merkezinin kendine özgü zaman ve fiziksel koşullarına yanıt verecek bir alt yapımız var. 2018 yılı son çeyreğinde, Anadolu Yakası Aktarma, İzmir Aktarma ve Ankara Aktarma merkezlerimizde konveyör yatırımları planladık.”

www.kobiaktuel.com.tr

27


YENİ NESİL YÖNETİCİLER & YENİ NESİL ÇALIŞANLAR Bugün farklı sektörlerde hizmet ve çözümler sunan, farklı büyüklükteki çok sayıda şirketin başında genç yöneticiler var. Bu yeni nesil yöneticilerin; yenilikçi olmak, tabuları yıkmak, iş birliğini ve ekip ruhunu sağlamak konularında çok mücadeleci olmaları dikkat çekiyor. Bunun yanı sıra X, Y ve Z kuşaklarının bir arada çalışması doğrultusunda; çalışanların özellikleri, kariyere bakış açısı, iş yapış şekli gibi birçok önemli konuda ciddi değişimler yaşanıyor. Yeni nesil, artık daha esnek ve zamanlarını kendilerinin kontrol edebileceği çalışma ortamını tercih ediyor. İşlerin çoğunlukla dijital ortamda olması ise iş süreçlerindeki verimliliği arttırıyor.

28

TEMMUZ 2018


İK & DANIŞMANLIK

“HER ÇALIŞAN KENDİ SÜRECİNİN YÖNETİCİSİ OLMALI” “Ekipteki tüm kişilere uzmanlıkları çerçevesinde sorumluluklar verilmesi gerekiyor. Özellikle zaman ve verimlilik çok kritik olduğu için her çalışan kendi sürecinin yöneticisi olmalıdır.”

Y

enibiriş İnsan Kaynakları Hizmetleri Pazarlama Müdürü Ömer Yamaç, “Ekipteki tüm kişilere uzmanlıkları çerçevesinde sorumluluklar verilmesi gerekiyor. İş bitirme, zaman yönetimi, liderlik gibi özelliklerin gelişmesi için yöneticinin sadece belirli noktalarda devreye girmesi gerekiyor. Özellikle zaman ve verimlilik çok kritik olduğu için her çalışan kendi sürecinin yöneticisi olmalıdır. Aksi takdirde, bu durum çalışanlarda süreç yönetimi, liderlik, zaman yönetimi gibi yetkinliklerin gelişmemesine, yöneticilerde de iş yoğunluğu, makro işlere vakit ayıramama ve karar verememe gibi sorunları doğuracaktır” diyerek sözlerine başlıyor. Yamaç, Y kuşağının çalıştıkları şirketten ve pozisyondan beklentileriyle ilgili olarak ise şunları söylüyor: “Günün büyük bir kısmı işte geçtiğinden, aidiyet duygusunun pekişmesi için çok rahat çalışmaları ve çalışma ortamlarının esnek olması önemlidir. Bir sonraki yollarının net olması, en azından seçeneklerini biliyor olmaları gerekiyor.” Daha fazla esnekliğin

ve zamanlarını kendilerinin kontrol etmelerinin verimliliği arttırdığını dile getiren Yamaç, “Sosyolojik ve kültürel farklılıklardan dolayı ülkemizde bu yapıya ayak uyduramayan ya da kötüye kullanan çalışanlar da oluyor. Bu adaptasyonu doğru bir şekilde tüm ekibe aşılamak gerekiyor. Özellikle başarılı start-up’lar bu yönde büyük adımlar attılar. Uzaktan çalışma, sınırsız izin, sadakat bonusu ve performans yönetimine yönelik uygulamalar yurt dışında çok yaygın” diyor. “İK’da dijital dönüşüm ve işveren markası en güncel konular arasında” Yamaç, insan kaynakları ve danışmanlık alanındaki trendlerle ilgili de bilgiler de paylaşıyor. İK’da dijital dönüşüm ve işveren markasının en güncel konular olduğunu söyleyen Yamaç, sözlerini şöyle sürdürüyor: “Artık çalışanların ihtiyaçlarına direkt yanıt veren uygulamalar, performans yönetim araçları dijital dönüşümün getirdiği yeniliklerden. Alışveriş alışkanlıklarımızda olduğu gibi, iş arar-

ken de şirket ismi ve markası adaylar için çok garanti bir yol olduğundan, iş arayışlarında sadece spesifik firmaların ilanlarına ilgi gösteriyorlar. Bu durum daha fazla işsizliğe, yetkin insanların start-up ve KOBİ’lerin bünyesinde olmamasına sebep oluyor. Burada KOBİ ve start-up’ların yardımcı olması gerekiyor. Şirketleriyle ilgili haberleri, gelişmeleri ve çalışanlarına sunacağı haklardan bahsedecekleri kısacası kendilerini tanıtacakları alanları iyi kullanmaları gerekiyor. Böylelikle iş arayan aday belki de kendisi için birebir uygun bir ilana başvurmaktan çekinmeyecektir.” “İş arayan adayların spesifik sorunlarına hızlı çözüm bulmak önemli” Teknolojiyi doğru kullanan şirketlerin hem iş süreçlerinde hem de büyümede her zaman bir adım önde olduklarını dile getiren Ömer Yamaç; çalışanlara inovatif çözümler bulmanın ve çalışırken geçirdikleri zamanı kolaylaştırmanın tek başına yeterli olmadığını aktarıyor. “Önemli olan ku-

www.kobiaktuel.com.tr

29


İK & DANIŞMANLIK

Yenibiriş İnsan Kaynakları Hizmetleri Pazarlama Müdürü Ömer Yamaç rum kültürüne uygun kişileri istihdam etmektedir. Burada doğru işe alım süreçleri devreye giriyor. Firma ve aday arasında en iyi uyumu bulmak için de hem işverenin hem de adayın işe alım

sürecinde doğru hamleleri yapması gerekiyor” şeklinde açıklamada bulunan Yamaç, İK özelinde değerlendirildiğinde iş arayan adayların spesifik sorunlarına hızlı çözüm bulmanın çok önemli olduğunun altını çiziyor. Yamaç, konuşmasını şöyle sürdürüyor: “Bir yazılım pozisyonu için özgeçmişteki en ufak detaylar bile önemlidir, ne kadar uzun ve detaylı olursa İK uzmanlarının aramalarında çıkma ihtimallari o kadar artacaktır. Bir tasarım pozisyonu için uygulamalı dökümanlar ve görsellik önemli bir yer tutar. Garson pozisyonu için de lokasyon ve yan hakları önemlidir. Bu örnekler sektörlere, iş alanlarına ve adayların tecrübesine göre değişkenlik gösterdiği için her spesifik duruma özel çözümler üretmek gerekiyor.”

“Farklı sektörlerden 180 bini aşkın kurumsal firmaya hizmet sunuyoruz” Yenibiriş’in hizmetleriyle ilgili de bilgiler paylaşan Yamaç, Türkiye’de online insan kaynakları hizmetlerinin öncülerinden olan Yenibiriş’in, 2000 yılından bu yana faaliyetlerini sürdürdüğünü belirtiyor. Yamaç, “Yenibiriş, büyük ölçekli ve çok uluslu şirketlerden KOBİ’lere ve startup’lara kadar farklı sektörlerden 180 bini aşkın kurumsal firmaya internet bazlı seçme ve değerleme hizmeti sunuyor. Firmalar için kullanımı basit tüm işe alım süreçlerini kolayca halledebileceği, adaylar için akıllı uygun aday sistemiyle yorulmadan ilgilenebilecekleri ilanları görüp başvurabileceği bir platform olarak hizmet sağlıyoruz” diyor.

“ESNEK ÇALIŞMAK ARTIK BİR YAN MODEL DEĞİL, BAŞLI BAŞINA BİR PAZAR”

S

analUzman Genel Müdürü Niyazi Bekiroğlu, “Zaman ve mekândan bağımsız esnek çalışma modelleri konusunda pratiği oldukça zayıf bir coğrafya olan Türkiye için farklı bir disiplin sunan platformumuz, işveren ve iş alan kişileri aynı platformda buluşturuyor. Kapalı ofis ortamında çalışmayı sevmeyen, sabit maaşa ve kurum kurallarına bağlı kalmak istemeyen ya da sabit kazancı olsa da ek gelire ihtiyaç duyan tüm uzmanlara kapılarını açıyor. Ülkemizde yaklaşık 1 milyon 200 bin kişi freelance olarak çalışıyor. Biz de bu kitlenin işverenlerle ve yetkinliklerine uygun projelerle buluşmasına fırsat sağlıyoruz. Türkiye için esnek çalışmak artık bir yan model değil, başlı

30

TEMMUZ 2018

başına bir pazar. 2023 yılında, yaklaşık 8 milyon 500 bin freelance çalışan Türkiye iş piyasasındaki yerini alması bekleniyor. Bu rakam daha da artabilir” diyor. Şu anda üye sayılarının 6 bin 500’ü aştığını anlatan Bekiroğlu, sözlerine şöyle devam ediyor: “Sitemiz üzerinde yapılan işlerin ortalama değeri 1.060 TL civarında. Yazılım, tasarım, çeviri, metin yazarlığı, reklamcılık, satış pazarlama, danışmanlık gibi birçok alanda proje bazlı iş imkânları sistemimizde bulunuyor. Nitelikli yetenekleri olan uzmanlar, site üzerinden asgari ücretin dört beş katı aylık gelir kazanabiliyor. Bu nedenle platforma ilgi büyük. Büyüme hızını göz önüne alarak yıl sonunda üye sayımızın 20 bini aşmasını hedefliyoruz.”

SanalUzman Genel Müdürü Niyazi Bekiroğlu


www.kobiaktuel.com.tr

31


İK & DANIŞMANLIK

C

M

Y

CM

“YENİ KUŞAK YÖNETİCİLERİN

İŞ BİRLİKÇİ TAKIM RUHU, İŞ YERİNİ DEĞİŞTİRİYOR” “Y kuşağı iş birliği ve ekip çalışmasında iyi olsa da çoğu zaman iletişim için dijital cihazları kullanıyor ve yüz yüze görüşmeler yerine metin benzeri etkileşimleri tercih ediyor.”

32

TEMMUZ 2018

F

leetcorp İnsan Kaynakları Müdürü Yeşim Susever Başkurt, “Eğitimleri sırasında ‘takım dinamikleri’ ve ‘herkesin kazanan’ olduğu kavramı ile yetişen Y kuşağı, eski eğitim sistemi ile büyüyen üst kuşak ile tezat oluşturuyor. Yeni kuşak yöneticilerin iş birlikçi takım ruhu, iş yerini değiştiriyor. Fakat Y kuşağı iş birliği ve ekip çalışmasında iyi olsa da çoğu zaman iletişim için dijital cihazları kullanıyor ve yüz yüze görüşmeler yerine metin benzeri etkileşimleri tercih ediyor. Bu da liderlik konusunda negatif etki yaratabiliyor” diyerek sözlerine başlıyor. Bir yöneticinin görevinin güven yaratmak olduğunu dile getiren Susever Başkurt, e-posta veya sosyal medya araçları ile güven ve ilham vermenin zor olacağını belirtiyor ve ekliyor: “Güven, takım etkinliğine bir numaralı katkı

olarak kabul edilir. Yeni kuşak yöneticiler, ekibiyle kişisel olarak ve yüz yüze görüşmeler yaparak güvene dayalı ilişkiler kurmak için zaman ayırmalı.” “Y kuşağı başkaları tarafından onaylanmayı istiyor” Y kuşağının kendinden emin, hırslı ve başarı odaklı olduğunu söyleyen Susever Başkurt, işverenlerinin de yüksek beklentileri olduğunu belirtiyor. Susever Başkurt, sözlerine şöyle devam ediyor: “İşte yeni zorluklar arama eğilimindeler ve otoriteyi sorgulamaktan korkmuyorlar. Y kuşağındakilerin çoğu, yetiştirilirken takım sporlarına, oyun gruplarına ve diğer grup etkinliklerine katıldılar. Takım çalışmasına değer veriyorlar ve başkaları tarafından da onaylanmayı istiyorlar. Y kuşağı, aynı zamanda geri bildirim ve rehberlik istiyor.

MY

CY

CMY

K


www.kobiaktuel.com.tr

33


İK & DANIŞMANLIK

Z Kuşağı çalışanları şimdiye kadar gördüğümüz en eğitimli ve gelişmiş nesil. Kriz, küresel durgunluk ve iklim değişikliği döneminde doğdukları için Z kuşağının ekonomik ve sosyal değişimler üzerinde etkili olması bekleniyor.

Döngü içinde tutulmayı takdir ediyorlar, sık sık övgü ve güvene ihtiyaç duyuyorlar. Y kuşağı çalışanlarının potansiyel bir dezavantajı ise her zaman yeni ve daha iyi bir şey aramalarıdır. Bulundukları şirkette sadece bir iki yıl çalıştıktan sonra, daha iyi olduğunu düşündükleri bir pozisyona kolaylıkla geçebiliyorlar. İş görüşmelerinde adayların özgeçmişlerinde bunu rahatlıkla fark edebilirsiniz. Y kuşağı çalışanlarının bağlılığını artırmak için, sürekli gelişim ve öğrenme imkanı olan bir çalışma ortamı yaratmak uygun olacaktır.” “Z kuşağı tamamen küresel, sosyal, görsel ve teknolojik bir neslin parçası” X ve Y kuşaklarının bir arada çalışmasını da değerlendiren Susever Başkurt, “X ve Y kuşağının birlikte çalıştığı bir iş ortamında iletişimi

34

TEMMUZ 2018

teşvik etmek gerekiyor. X kuşak çalışanı, yaşça büyük olsa bile iletişim kurmaya ve birlikte çalışmaya teşvik edilmeli. Açık diyaloglar her zaman olumlu bir etki yaratacaktır. X kuşak çalışanlarının, bilgi ve uzmanlıklarını paylaşmaları gerekiyor. X kuşak çalışanları çok zengin bir endüstri bilgisine sahipken, Y kuşağı yeni teknolojilere hâkim. Herkesin paylaşabileceği eşsiz bir bilgisi var. Çalışma ortamında farklı ekipler oluşturulabilir. Yöneticiler, birlikte çalışmak için ekip oluştururken farklı kuşakları bir araya getirmeli ve güçlü yönleri ortaya çıkarmalılar. İş ortamında yöneticiler ve iş arkadaşları birbirlerine esneklik göstermeli ve başkalarının ihtiyaçlarına uyum sağlamalılar” diyor. Z kuşağının ise tamamen küresel, sosyal, görsel ve teknolojik bir neslin parçası olduğunu belirten Susever Başkurt, “Onlar şimdiye kadar gördüğümüz en eğitimli ve gelişmiş nesil. Kriz, küresel durgunluk ve iklim değişikliği döneminde doğdukları için Z kuşağının ekonomik ve sosyal değişimler üzerinde etkili olması bekleniyor. Onlar küresel toplumun bir parçası. Z kuşağının iş hayatına büyük

Fleetcorp İnsan Kaynakları Müdürü Yeşim Susever Başkurt değişiklikler getirmesini bekliyoruz. Onlar bizim için geleceği temsil ediyor” şeklinde açıklamada bulunuyor. “Sosyal becerisi yüksek, hızlı ve daha fonksiyonel çalışanlara ihtiyaç duyulacak” Yeşim Susever Başkurt, İK ve danışmanlık alanında önümüzdeki süreçte ne gibi gelişmelerin beklendiği konusunda da açıklamada bulunuyor. Yabancı ve Türk sermayeli kurumsal firmaların insan kaynaklarına verdiği önemin artmaya devam edeceğini ifade eden Susever Başkurt, sözlerini şöyle sürdürüyor: “Orta ölçekli ve küçük firmaların

da değişime uyum sağlamaları, önümüzdeki süreçte teknolojiden faydalanmaları ile daha kolay olabilecek. Gelecekte teknolojinin sağladığı imkânlar arttıkça, bazı işler ortadan kalkacak veya daha az çalışan ile yapılabilecek. İleride sosyal becerisi yüksek, hızlı ve daha fonksiyonel çalışanlara ihtiyaç duyulacak. Ayrıca çalışma şeklinde farklı yöntemler uygulanabilecek. Esnek çalışma, evden çalışma ve part time çalışma gibi yöntemler tam zamanlı çalışmanın önüne geçebilecek. Bedenen çalışma gereğinin azalması ile birçok iş kolunda kadın çalışan sayısının artacağını da söyleyebiliriz.”


edya M l a y s *So &. tişim Dijital Ile .

.

ardım

*7/24 Yol Y &

Satış *Tele-& rlama a z a P Tele-

Asistans

www.webhelp.com/tr

Webhelp Türkiye

info@tr.webhelp.com

@WebhelpTr

+90 212 324 67 84

35

www.kobiaktuel.com.tr @WebhelpTr Webhelp Türkiye


İK & DANIŞMANLIK

“YENİ NESİL YÖNETİCİLER;

DAHA SORGULAYICI, DAHA İSYANKÂR VE DAHA HIZLILAR” “Yeni nesil yöneticilerin, yenilikçi olmak ve tabuları yıkmak konusunda inanılmaz mücadeleci yapıları var.”

D

irem Fikir Atölyesi Eğitim ve Danışmanlık Hizmetleri Kurucusu Didem Tınarlıoğlu; yeni nesil yöneticilerin daha sorgulayıcı, daha isyankâr ve daha hızlı olduklarını belirterek sözlerine başlıyor. “Yenilikçi olmak ve tabuları yıkmak konusunda inanılmaz mücadeleci yapıları var, ancak süreç yönetimi tecrübeleri olmadığından birçok proje ya yarıda kalıyor ya başlangıcından kısa bir süre sonra iptal ediliyor. Burada, tecrübe ile yenilikçiliğin bir arada ve eş oranda olmalarını sağlayabilmek önemli” diyen Tınarlıoğlu, bunun zor; ama mümkün olduğunu dile getiriyor. Tınarlıoğlu, çalışanların şirketlerden ve çalıştıkları pozisyondan beklentileriyle ilgili olarak ise şunları söylüyor: “Artık Y kuşağından bugün 18-37 yaş aralığında olanların sorunları, pozisyondan beklentileri yeni internet neslinin sorunlarının çok gerisinde kaldı. Y, X, Z ve Alpha diye kategorize ederken başlı başlına bir internet nesli var ki asıl ona hazırlanmamız gerekiyor. Onlar şu anda lise eğitimlerini sürdürüyorlar.

36

TEMMUZ 2018

Her şeyi internetle yapmaya alışmış, hız ve basitlik konusundaki alışkanlığı iş dünyasında da görebileceğini zanneden, yeni bir çalışan nesil geliyor. Y kuşağı, kısmen de olsa iş dünyasında azmin hırstan ve niteliklerden daha önemli olduğunu anlamış durumda.”

Artık Y kuşağından bugün 18-37 yaş aralığında olanların sorunları, pozisyondan beklentileri yeni internet neslinin sorunlarının çok gerisinde kaldı. Y, X, Z ve Alpha diye kategorize ederken başlı başlına bir internet nesli var ki asıl ona hazırlanmamız gerekiyor. Her şeyi internetle yapmaya alışmış, hız ve basitlik konusundaki alışkanlığı iş dünyasında da görebileceğini zanneden, yeni bir çalışan nesil geliyor. “Z kuşağı, Y ve X’e zor dönemler yaşatacak gibi görünüyor” Tınarlıoğlu, farklı kuşakların bir arada

çalışmasının, iş yapış biçimlerini ve verimliliğini nasıl etkilediğini, önümüzdeki süreçte nasıl etkileyeceğini de değerlendiriyor. 1965-1980 arasında doğan X kuşağının; bireysel, özyönetimi olan, kendi kendine çalışarak ve okuyarak bilgiyi hâkim olmak isteyen bir nesil olduğunu söyleyen Tınarlıoğlu, “Bu yüzden internetten öğrenme, e-kitap okuma gibi sistemlere de çok yatkınlık gösterebiliyorlar. Bu kuşak kendilerinden ne istendiğini net olarak bilmek ve planlamak istiyor. Aldıkları eğitim ve üniversite sınavlarında kazandıkları puan, iş ve meslek hayatlarını önemli ölçüde belirlemiş bir kuşak” diyor. 1980-1999 arasında doğan Y kuşağının ise, iş hayatında talepkar ve gerçekçi olmayan hedeflerinin olabildiğini belirten Tınarlıoğlu, sözlerini şöyle sürdürüyor: “İnternet, sosyal medya, akıllı telefonlarla haşır neşir olan, akıllı telefonu kaybolursa depresyona girebilecek, ‘grip olmak mı, bir hafta telefonsuz kalmak mı’ deseniz grip olmayı tercih edebilecek bir nesilden bahsediyoruz. İnternet bağımlısı


İK & DANIŞMANLIK

Z kuşağı, Y ve X’e zor dönemler yaşatacak gibi görünüyor; çünkü tamamen dijital yerli olarak dünyaya geldiler. Diğerleri dijital göçmen. X ve Y bir şekilde ortak dili bulmuş olsalar da, Z onlardan bambaşka bir algıda olacak. İster istemez iş dünyasının çalışma modelleri saat, ofis şekli, toplantı kültürü ve kariyer yol haritaları olarak değişecek. ve yalnız bir nesil olarak da nitelenebilir. 2000-2014 arasında doğan Z kuşağına gelince; büyük oranda tabletlerle sosyalleşen bir nesil. Ailelerinin hayatlarındaki hemen hemen her detaya müdahil olduğu, fazla teknoloji ve çokça uyaranla birlikte büyüyen bu kuşağın en baskın özelliği aynı zamanda birçok uyaranla büyümeleri. Bu nesil, Y ve X’e zor dönemler yaşatacak gibi görünüyor; çünkü tamamen dijital yerli olarak dünyaya geldiler. Diğerleri dijital göçmen. X ve Y bir şekilde ortak dili bulmuş olsalar da, Z onlardan bambaşka bir algıda olacak. İster istemez iş dünyasının çalışma modelleri saat, ofis şekli, toplantı kültürü ve kariyer yol haritaları olarak değişecek.” “Yeni çağın beklentilerine göre değerleme yapılmalı” İnsan Kaynakları departmanının; çalışan deneyimi, çalışan fikirleri, yapay zekâ, mobil uygulamalar ve online eğitimler olmak üzere beş konuya yönelmeleri gerektiğinin altını çizen Tınarlıoğlu, “İnovasyon konusunda, yeni çağın beklentilerine ve alışkanlıklarına göre değerleme yapılmalı. Örneğin, bu yeni nesle bu süreçleri anlatırken; aynı oyunlarda olduğu gibi daha çok geribildirim, hedef, net zaman dilimi, içsel ödül, takdir kazanma ve hikâyeler gibi yenilikçi bir yak-

laşım kurgulamalıyız. Mobil uygulamalar hızlı ve pratik, ama bir o kadar da konsantrasyonu dağıtıyor; çünkü teknoloji ile ortalama bağlantısı olan bir kişinin bile en az 10 -15 adet mobil uygulaması var. Biri ile uğraşırken diğerinden bir davet, bir güncelleme ya da bir mesaj gelebiliyor. Onların hepsini görebiliyor, bir kısmına isterse yanıt verip tekrar geri dönüyor. Kaldığı yerden devam etmek istiyor, ama niteliğinin ne kadar iyi olabildiği tartışılır. O yüzden kontrollü, kısmi süreli ve stratejik olmayan mobil uygulamalar zaman ve pratiklik açısından iyi. Önceden yönetim tarafından ne konuşulacağı belirlenmiş, haftalık sabit saati olan inovasyon grup toplantıları ise geçen süreçte başarı sağlamayacaktır” diyor. “Markaların nitelikli ekibe yatırım yapmaları gerekiyor” Şirketlerin, ekiplerinin gelişimi için gerekli olan kurumsal eğitimlere bütçe ayırmalarının önemli olduğunun altını çizen Tınarlıoğlu; “Ne yaparsanız yapın, milyon dolarlık reklamınız, eşsiz bir konseptiniz, dünyada sadece sizde satılan dâhiyane ürününüz bile olsa, her şey dönüyor dolaşıyor müşterinize hizmet etmesi için istihdam ettiğiniz satış temsilcinizin tavrına, yaklaşımına, bilgisine ve şirketine olan aidiyetine kalıyor. Satış tarafında önemli oranda bilgi ve nitelik eksikliği var. Markaların eğitime, nitelikli ekibe yatırım yapmaları gerekiyor” diyor. Tınarlıoğlu, markalara; özgünleştirilmiş, keyifli, verimli eğitimlerle ve düşük maliyetlerle marka itibarına, hizmet veya ürün satışına somut katkısı olan eğitimlere yönelmelerini tavsiye ediyor.

Direm Fikir Atölyesi Eğitim ve Danışmanlık Hizmetleri Kurucusu Didem Tınarlıoğlu “Özgünleştirilmiş modüllerle firmalara özel eğitimler sunuyoruz” Direm Fikir Atölyesi; kurumsal eğitim, yönetim danışmanlığı, marka itibar yönetimi ve insan kaynakları danışmanlığını kendi bünyesinde hizmet olarak sunarken, proje ortakları ile assessment, kurumsal video çekimi ile kurumsal grafik tasarımı hizmetleri de veriyor. Tınaroğlu, “Uzun yıllar profesyonel dünyada yöneticilik yapmış olmanın şimdi de bir iş veren olmanın zorluk ve sorumluluklarını çok iyi bilen biri olarak empati konusunda hiç zaman kaybetmeden sorunların tespitini ve yol haritasını hızlıca belirleyebiliyoruz. Bu gerçekten uyum süreci gibi zaman kaybını bir avantaja dönüştürüyor. Aynı zamanda sadece girişimcilerin yer alabildiği uluslararası bir iş platformunda danışman direktörlük yapıyor olmak hemen hemen tüm sektörlerin dinamiğini her an bilmemi de sağlıyor. Özellikle oyunlaştırılmış eğitimlerimiz çok ses getiriyor. Eğitimlerimizi deneyimlemiş firmalarla farklı konularda, devamlı ve uzun süreli eğitim programları uyguluyoruz. Bu konuda sektörde yarattığımız en büyük fark, özgünleştirilmiş modüllerle firmalara özel eğitimler sunmamız” diyor.

www.kobiaktuel.com.tr

37


İKTURİZM & DANIŞMANLIK

“YENİ NESİL YÖNETİCİLER, ÇALIŞANLARDAN İŞ SÜREÇLERİNDE DAHA FAZLA KATILIM BEKLİYOR” “Özellikle, daha samimi ve doğrudan bir iletişimi benimseyen yeni nesil yöneticilerin sunduğu açık ve daha özgür çalışma ortamları, yaratıcılığı ve iş verimini arttırıyor.”

T

ürkiye’nin ve dünyanın en iyi şirketleriyle en seçkin yeteneklerini buluşturan bir platform olan toptalent.co’nun Kurucu Ortağı Mehmet Aksu, “Yöneticiler, iş yerine olan yaklaşımı ve beklentileri şekillendiriyor. İyi bir yönetici, sadece şirketin büyümesini sağlamıyor, aynı zamanda en iyi yeteneklerin o şirkette çalışması için bir çekim gücü yaratıyor. Çalışanlardan iş süreçlerinde daha fazla katılım bek-

toptalent.co’nun Kurucu Ortağı Mehmet Aksu

38

TEMMUZ 2018

leyen yeni nesil yöneticiler, çalışanların; global bakış açısına sahip olma, çok yönlü olma, en az bir dili akıcı şekilde konuşabilme, yaratıcı ve analitik olma, yeni nesil teknolojilere tam olarak hakim olma gibi özelliklere sahip olmasını bekliyor” diyerek sözlerine başlıyor. Özellikle, daha samimi ve doğrudan bir iletişimi benimseyen yeni nesil yöneticilerin sunduğu açık ve daha özgür çalışma ortamlarının yaratıcılığı ve iş verimini arttırdığını, işe olan bağlılığı olumlu etkilediğini dile getiren Aksu; şirketlerde C-düzey yöneticilerin, yetenek kıtlığına çözüm olmak ve işveren markası yaratmak noktasında kritik roller üstlenebildiklerini sözlerine ekliyor. “Şirketler, kültürlerini her kuşağı kapsayacak şekilde oluşturmalı” Çalışanların özellikleri, kariyere bakış açısı, iş yapış şekli gibi birçok önemli konuda ciddi değişimler yaşandığının altını çizen Aksu, “Birden fazla kuşağı bünyesinde barındıran şirketlerin, kültürlerini her kuşağı kapsayacak şekilde oluşturması, kuşak çatışmalarının verimliliği etkilemesine izin vermemesi

gerekiyor. Start-up’lar gibi daha çok Y ve Z kuşağını barındıran şirketlerde daha esnek bir çalışma modeli ile daha çok yatay hiyerarşinin benimsendiği görülüyor. Özellikle Y kuşağı çalıştığı ofisin tasarımına, iş yerinde kullanılan teknolojik altyapıya ve teknolojik aletlere ve kariyerine katkı sunacak eğitim fırsatları sunulmasına çok dikkat ediyor. Hatta bu koşullar, çalışılacak mekâna karar verilmesinde birinci derecede etkili oluyor” diyor. “İşlerin tamamen dijital ortamda olması, iş süreçlerindeki verimliliği arttırıyor” İnovasyon, mobil uygulamalar ve kurumsal ağların çalışanlar üzerindeki etkisine de değinen Aksu, “Şirketler bazında mobil uygulamalar ve kurumsal ağlar gittikçe daha çok rağbet görüyor; çünkü bu teknolojiler çalışanların zaman ve mekândan bağımsız olarak şirket verilerine güvenilir, rahat ve hızlı bir şekilde erişmelerini sağlıyor. Burada klasik iş yapış şekillerinin yeni uygulamalarla dönüştüğünü de söylememiz gerekiyor” diyor.


www.kobiaktuel.com.tr

39


İK & DANIŞMANLIK

“BEŞ FARKLI KUŞAĞIN BİRLİKTE ÇALIŞACAĞI İŞ YERLERİ OLACAK” “Yakında aynı anda beş farklı kuşağın birlikte çalıştığı iş yerleri olacak. Bu çok kuşaklı ortam, her yerde İK organizasyonları için yeni bir çeşitlilik sorunu olacaktır ve yönetimi için yenilikçi çözümleri zorlayacaktır.”

M

ercer Türkiye Yan Haklar Danışmanlığı Birim Yöneticisi Can Suntay, “Kısa bir süre önce Mercer tarafından satın alınan Thomsons Online Benefits firmasının Küresel Yan Haklar Eğilimleri 2018 araştırması sonuçlarına göre, işin doğasında olan değişimler ve demografik gerçeklikler bazı küresel eğilimleri beraberinde tetikliyor. Yakında aynı anda beş farklı kuşağın birlikte çalıştığı iş yerleri olacak. Bu zamana kadar, bir seferde en fazla üç nesil bir araya gelmişti. Bu, işgücü davranışları, çalışanların katılımını motive eden unsurlar ve çalışanların işleriyle ve birbirleriyle etkileşimde bulunmaları için gereken araçları ve uygulamaları üzerinde büyük bir etkiye sahip olacaktır. Bu çok kuşaklı ortam, her yerde İK organizasyonları için yeni bir çeşitlilik sorunu olacaktır ve yönetimi için yenilikçi çözümleri zorlayacaktır” diyerek sözlerine başlıyor. Geleceğin işgücünün daha önce hiç olmadığı kadar çok desteğe ihtiyacı olacağını vurgulayan çok önemli bir dizi mevcut eğilimin olduğunu dile getiren Suntay, sözlerini şöyle sürdürüyor: “İşverenler, çalışanlarını bu değişen zamanlarda gerçekten destekleyecek faydaları düşünmelidir. Birçok ülkede harcanabilir gelirin hayat pahalılığı ile birlikte sorgulandığı bir süreçte firmaların da yan haklar politikalarını yeniden tasarlamasını gerektireceği bir dönemden

40

TEMMUZ 2018

olabilen, daha özgür çalışabileceği ortamları şirket ve yöneticilerinden bekliyor. Bununla birlikte kısa sürede daha çabuk sorumluluk alarak kendini geliştirebileceği ortamlar ararken, yöneticisinden anlık geri bildirim alarak yürüdüğü yolda kendi hayatını kolaylaştıracak araçları da şirketinden bekliyor. Şirketlerin artık, genç çalışanları kariyer ve gelişim odaklı olup olmadıkları konularında ciddi olarak ayrıştırdıklarını da gözlemliyoruz” diyor.

Mercer Türkiye Yan Haklar Danışmanlığı Birim Yöneticisi Can Suntay geçiyoruz. Kısa süreli sözleşmelerin yaygınlaştığı, taşeron kadrolaşma ve süresiz iş sözleşmelerin aksine serbest çalışma ile karakterize edilen belirli süreli iş sözleşmelerinin yaygınlaştığı bir iş ikliminin içerisindeyiz.” “Y jenerasyonu, yeni iş yapış şekillerinin oluşmasını sağladı” Mevcut demografik gerçeklik olan Y jenerasyonunun şirketlerin nüfusunda aldığı payın yüzde 60-70’lere gelmiş olmasının yeni iş yapış şekillerinin oluşmasını sağladığını belirten Suntay, “Y jenerasyonu daha akılcı düşünebileceği, daha toplumsal

“Z kuşağının şirketler için daha farklı ve yeni yollar açacağını düşünüyoruz” Yapılan araştırmaların, kariyer odaklı çalışanların şirketlerine üç kat daha fazla bağlı olduklarını gösterdiği bilgisini paylaşan Suntay, sözlerini şöyle sürdürüyor: “Bu çalışanlar, daha geniş bir katkı yelpazesi ile ödüllendirilmek, kariyer yolu bilgisine ve kariyer koçluğuna daha fazla erişim, şirket içi farklı pozisyonlarda çalışmayı destekleyen daha kapsayıcı bir çalışma kültürünü şirketlerinden bekliyorlar. Kariyer odaklı olmayanların gündeme getirdikleri konular ise daha çok ücret ve terfi kararlarında daha fazla eşitlik oluyor. Z kuşağının ise diğerlerine göre daha teknoloji odaklı olacağını ve bu kolaylaşmaları yaşayan kuşağın şirketler için daha farklı ve yeni yollar açacağını düşünüyoruz.”


www.kobiaktuel.com.tr

41


MAKALE

MUTLU VE KURUMA BAĞLI ÇALIŞAN YARATMAK

KİMİN GÖREVİ? Mutlu ve bağlılığı yüksek çalışanlar, bir anlamda kurumun gönüllü elçileridir. Çalışan mutluluğu ve bağlılığının önemini farkında olan kurumlar, çalışan bağlılığını iyileştirme stratejilerini kurumsal hedeflerinden biri haline getiriyorlar ve ölçümlüyorlar.

42

TEMMUZ 2018

Ç

alışan Bağlılığı, temelinde bir “sonuç”tur ve bu sonuç; kurum içinde uygulanmakta olan ücret yönetimi, kariyer olanakları, çalışma ortamı ve liderlerin yaklaşım tarzı gibi “süreç”lerin karşılığı olarak ortaya çıkıyor. Çalışanların yeteneklerini sonuna kadar kullanabilmesi, kendilerine değer verildiğini hissetmeleri, yaptıkları işin ödüllendirilmesi ve işi iyi yapabilmek için gerekli araç-gereçlerin temin edilmesi gibi unsurların birleşmesiyle sağlanan duygusal bir bağ olarak tanımlanabilir. Öte yandan “bağlılık” denildiğinde, yalnızca çalışanın kurumda kalması boyutunu değil, kaldığı süre içerisinde katkı yapmaya

istekli ve motive olmasını da anlıyoruz. Mutlu ve bağlılığı yüksek çalışanları bir anlamda kurumun gönüllü elçileri olarak tanımlayabiliriz. Yaratıcı fikir paylaşımında bulunurlar, aktif katılım sağlarlar, kurumun bugünü ve geleceği hakkında iyimserlerdirler ve problemler karşısında alternatif çözüm önerileri üzerinde çalışırlar. Kurumda daha uzun süreli kalırlar, zorluklar karşısında özgüvenlerini ve motivasyonlarını yüksek tutmaya çalışırlar. Hatta, kurumdan ayrılmış olsalar bile, ayrılmış oldukları kurumdan övgü ve şükran duygularıyla bahsederler.


MAKALE

Çalışan Bağlılığını İyileştirme Stratejisi Kurumsal Hedeflerden Biri Araştırmalar, çalışan mutluluğu ve bağlılığının önemini açıkça ortaya koyuyor. Bunun farkında olan kurumlar da, başarılı, sağlıklı ve sürdürülebilir bir sistem oluşturmak amacıyla, çalışan bağlılığını iyileştirme stratejilerini kurumsal hedeflerinden biri haline getiriyorlar ve ölçümlüyorlar. Bu noktada vurgulamakta fayda gördüğüm bir diğer nokta ise; çalışan mutluluğu ve bağlılığını arttırmaya yönelik stratejileri oluşturup uygularken, “genelleştirme”nin, yani tüm çalışanları aynı kefeye koymanın hata olacağıdır; çünkü beyaz yaka veya mavi yaka, x veya y kuşağı, yeni veya eski girişli, merkez veya saha çalışanlarının beklentilerinin farklı olacağı gibi, her bir bireyin “özdeğer”inin de farklı kombinasyonlardan oluşacağı ve yaşamını farklı kriterler ile anlamlandıracağı gerçeğinden hareketle, genel stratejilerin yanı sıra, her bir çalışan için de özel yaklaşım gerekecektir. Dolayısıyla, çalışan bağlılığına odaklanan kurumlar için en doğru yaklaşım, öncelikli olarak çalışanlarının beklentilerini anlamaları ve bu doğrultuda harekete geçmeleridir. Çalışan Bağlılığını Sağlamak Kimin Görevi? Bu süreç, temelde CEO veya genel müdürün, tüm üst yönetim üyeleriyle birlikte, kurumda nasıl bir “ortam yaratacaklar”ının ortak kararı ve bağlı olarak da uygulamaları ile başlar ve sonrasında ara kademe liderleri ile birlikte tüm sisteme yayılır. Burada, tabii ki bir şekilde çalışan bağlılığı ölçümleri, stratejileri, hedefleri gibi teknik detaylara ihtiyaç duyulacaktır; ancak bunlarla birlikte ve hatta çok daha önemli olarak, “liderlerin davranışsal yaklaşımları” ön plana çıkacak, çalışan bağlılığı sonuçlarına doğrudan etki yapacaktır.

Bir uluslararası bankanın üst düzey yöneticisi, bir koçluk görüşmemize şu konuyu getirdi: “Dün genel müdürümüz kendisine direkt bağlı ekibi acil bir toplantıya çağırdı ve çok kızgın bir ifade ile çalışan bağlılığı skorlarının geçen seneye oranla düştüğünü belirterek, anketi dolduran negatif düşünceli kişiler kimler ise onların acilen tespit edilmesini istedi.” Böylesi bir ortamda çalışan bağlılığı stratejileri ve hedefleri ne ölçüde başarıya ulaşabilir ki? Emekler ve bütçeler büyük olasılıkla heba olacaktır ki, çözüm için başlangıç liderin bizzat kendisinden olmalıdır. Nasıl Bir Liderlik Tarzı Çalışan Bağlılığını Sürdürülebilir Kılar? Sorumlu olduğu sistemi harekete geçiren ve sistemin üyelerinin tutkularını ateşleyebilen liderler süreci sürdürebilir kılarlar. Neden bu kadar etkili olduklarına baktığımızda ise vizyonlarının, güçlü stratejilerinin ve yaratıcı fikirlerinin yanı sıra, hatta daha da önemlisi, güçlü duygulara sahip olarak ve birlikte çalıştığı kişilerin duygularını da olumlu etkileyecek bir tarzı ortaya koyduklarını görürüz. Ancak bu şekilde, duyguların olumlu bir şekilde yönlendirebildiği oranda, sistemin gerçek potansiyeli ortaya çıkabilir ve sistem maksimum performansa ulaşabilir; çünkü duygu ve düşüncenin birlikte ve bir bütün olarak geliştiği noktada kişiler “gerçekten” harekete geçme isteği duyar ve motive olur, böylece süreklilik doğal olarak gerçekleşmiş olur. “Yönetici”den, “Koçluk Becerilerine Sahip Lider”e Doğru… Global düşünen, vizyoner ve “koçluk becerileri gelişmiş” liderlere baktığımızda, öncelikle kendi gelişimleri için zaman ve enerji harcadıklarını, kendilerine odaklandıklarını görüyoruz. Kendi kaynaklarının neler olduğunu, bunları nasıl kullanabileceklerini ve başka nelere ihtiyaç duyduklarını keşfedeler ve bunları geliştirmek için

The Coaching Company Üst Düzey Yönetici ve Takım Koçu Naci Demiral çaba harcarlar. Başarı daha çok çalışmayı da beraberinde getirir ama aynı zamanda kendisine ait bir hayatın olması için iş ve özel yaşamlarına dengeli zaman ayırırlar ve sistemin bütün üyelerinin de bu dengeye ulaşabilmesi için uğraş verirler. Bir taraftan kendi kişisel gelişimlerine önem verirken, aynı zamanda ekibindeki tüm üyelerin de gelişimlerine odaklanırlar. Onlara ne yapmaları gerektiğini söylemek yerine, ne yaparlarsa hedeflerine ulaşabilecekleri konusunda güçlü soru sorarlar. Ekip üyelerini salt dinlemekle kalmayıp, derinlemesine anlamaya ve aslında gerçekte ne söylemek istediklerini keşfetmeye çalışırlar.Global, vizyoner ve koçluk yaklaşımı tarzı sergileyen liderlerin sisteminde fikirler paylaşılır, birbirlerinden öğrenme gerçekleşir, kararlar ortak veya iş birliği içinde alınır, hedeflere ulaşma oranı yüksek olur, takım ruhu ve başarıdan söz edilir. Bilgi, öğrenme ve yeniliğe açık olmanın, insan merkezli çalışma anlayışının sürdürülebilir başarı elde etmek açısından çok önemli olduğunun bilinciyle, odağına “insan”ı alarak ve daima “insan kalarak” liderlik yaparlar. Bu nedenledir ki; sadece bu gerçeği anlayan “koçluk becerilerine sahip liderler” ve etki ettikleri sistemler ayakta kalacak, sürdürülebilir büyümeyi başarabilenler daha parlak bir gelecek yaratabileceklerdir.

www.kobiaktuel.com.tr

43


SÖYLEŞİ

“200 BİN KOBİ’NİN SİSTEME GİRİŞ YAPMASINI ÖNGÖRÜYORUZ”

BES’e otomatik katılımla ilgili bilgiler paylaşan Allianz Hayat ve Emeklilik ile Allianz Yaşam ve Emeklilik Şirketleri Genel Müdürü Taylan Türkölmez, otomatik katılımın yeni fazında yaklaşık 200 bin KOBİ’nin sisteme giriş yapmasını öngördüklerini söylüyor. Şirketinizden ve hizmetlerinizden kısaca bahseder misiniz? 70’ten fazla ülkede 140 binin üzerinde çalışanıyla 88 milyon müşterisine hizmet veren Allianz Grubu’nun bir çatısı altında faaliyet gösteriyoruz. Türkiye’de, bireysel emeklilik ve hayat sigortaları sektöründe Allianz Yaşam ve Emeklilik ile Allianz Hayat ve Emeklilik şirketlerimizle, elementer sigortalar sektöründe de Allianz Sigorta ile hizmet veriyoruz. Benim de yöneticiliğini üstlendiğim hayat sigortaları ve emeklilik branşlarında faaliyet gösteren şirketlerimizle, müşterilerimize bireysel emeklilik planları, otomatik katılım, bireysel ve kurumsal hayat sigortaları ürünlerini sunuyoruz. Allianz Sigorta’nın ürün gamında; araç sigortaları, özel sağlık sigortaları, ev sigortaları, iş yeri sigortaları, seyahat sağlık sigortaları, kurumsal sigortalar, sorumluluk sigortaları, nakliyat ve havacılık sigortaları ve tarım sigortaları bulunuyor. BES’in önemi konusunda neler söylemek istersiniz? Türkiye’de yaşam beklentisi giderek artıyor ve nüfusumuz yaşlanıyor. Şu anda ortalama yaşam beklentisi 78 yaşa ulaşmış durumda. 2030 yılına

44

TEMMUZ 2018

gelindiğinde ise yaşlı bir nüfusa sahip olacağımız öngörülüyor. Bugün çalışanlar, emekli olduklarında mevcut maaşlarının ortalama yüzde 55’ini alabiliyor. Emekli olarak geçirilen sürenin ciddi anlamda uzamasıyla birlikte sistemin oluşacak bu yükü karşılamada hayli sıkıntı çekeceğini şimdiden biliyoruz, görüyoruz. Sosyal güvenlik sistemi üzerindeki artan yük, kişilerin hayat standartlarını koruyabilmeleri için bireysel tasarrufların ve tamamlayıcı emeklilik sistemlerinin önemini arttırıyor. Bireysel emeklilik, küçük de olsa düzenli olarak yapılacak birikimlerle uzun vadeli tasarruf alışkanlığı sağlaması açısından çok önemli bir misyona sahip. Ayrıca sistemin sunduğu yüzde 25 oranında devlet katkısının, son derece önemli bir teşvik olduğunun altını çizmek isterim. Otomatik katılımın avantajları neler? Otomatik katılım, çalışanların emeklilik dönemlerinde ihtiyaç duyacakları birikime destek olmaları amacıyla geliştirildi ve 2017 yılının başından itibaren uygulanmaya başlandı. BES’te verilen yüzde 25 devlet katkısına ek olarak, otomatik katılımla sisteme giren kişilere bir defaya mahsus verilen

1.000 TL gibi yan avantajlar ve vergi avantajları da son derece önemli. Otomatik katılımın en önemli avantajlarından biri katılımcılarına hem tasarruf alışkanlığı kazandırıyor olması hem de şirketleri aracılığıyla sisteme kolayca dâhil edilmeleri. Ülkemizde bir Allianz Hayat ve Emeklilik Şirketleri Genel Müdürü Taylan Türkölmez taraftan tasarruf kültürünün giderek kaybolmaya başladığını, diğer taraftan yıldan yıla iç tasarrufların sürdürülebilir sağlıklı bir büyüme için gerekliliğini göz önünde bulunduracak olursak, sadece bu avantajın bile çok önemli olduğunu düşünüyoruz. Otomatik katılımda devlet katkısının tamamına hak kazanmak için, her ne kadar süreye bağlı kademeli hak kazanımı olsa da, mevcut sistemde olduğu gibi 56 yaşını tamamlamak ve en az 10 yıl sistemde kalmak gerekiyor. Otomatik katılımda, Allianz Türkiye olarak işverenlere sunduğunuz hizmetlerden bahseder misiniz? Allianz Türkiye olarak; güçlü dağıtım kanallarımız ve kurumsal sigortalardaki güçlü pazar payımızla bu alanda


www.kobiaktuel.com.tr

45


SÖYLEŞİ

önemli bir rol üstleniyoruz. Otomatik katılımda çalışanlar, işverenler tarafından sisteme dâhil ediliyor, ancak sistemden çıkışlar çalışanlar tarafından yapılıyor. Bu nedenle Allianz Türkiye olarak stratejimizi hem işverenler hem de çalışanları odağımıza alarak oluşturduk. İşverenler tarafında öncelikli ihtiyacın en az iş yükü getiren ve bütün işlemleri tek bir noktadan takip etmelerini sağlayan bir yaklaşım olduğunu biliyoruz. Bu nedenle işverenlere özel bir portal hazırladık. Otomatik katılımla sisteme dahil olan çalışanların sistemde kalmalarına yönelik olarak tutundurma çalışmalarının da son derece önemli olduğuna inanıyoruz. Bu yüzden, katılımcılara müşteri portalımız ve mobil uygulamalarımız ile her türlü işlemlerini kolaylıkla yapabilecekleri bir altyapı sunuyoruz. Otomatik katılım BES’e olan talepleri nasıl etkiliyor? Bundan KOBİ’ler nasıl etkilenecek? Otomatik Katılım uygulaması, her yıl düzenli olarak büyüyen bireysel emeklilik sisteminin, büyüme sürecinde önemli bir ivme yarattı. 13 yıllık bireysel emeklilik sisteminin katılımcı sayısı 6 milyon 900 bin iken, sadece 18 ayda OKS’ye giren ve sistemde kalmayı tercih eden kişi sayısının 3 milyon 400 binden fazla olmasının

46

TEMMUZ 2018

son derece önemli olduğunu düşünüyoruz. Otomatik Katılım, zorunlu bir uygulama ve bu uygulama kademeli bir geçiş sistemi ile ilerliyor. Buna göre sistemin ilk başladığı 2017 yılında bin ve üzeri çalışanı olan şirketler ile 250-999 çalışanı ve 100 ile 250 çalışanı olan şirketlerin sisteme girişi gerçekleşti. 2018 Ocak ayında da 50-99 çalışanı olan firmalar OKS’ye dâhil oldular. Temmuz 2018 itibariyle de beşinci faz olarak, 10-49 arası çalışanı olan firmaların sisteme girişi yapılacak. Temmuz ayı itibariyle başlayacak yeni faz, direkt KOBİ’leri etkiliyor. Temmuz ayında 10-49 arası çalışanı olan firmalar için sürecin başlamasıyla birlikte, yaklaşık 200 bin KOBİ’nin ve 3 milyonun üzerinde çalışanın sisteme giriş yapmasını öngörüyoruz. Söz konusu KOBİ’lerin işverenleri otomatik katılım sürecine geçiş yükümlülüğünü üstlenmek durumunda. Bu yükümlülüğü üstlenmeyenler için ise yaptırımlar söz konusu. BES’e katılacak KOBİ’lere neler önerirsiniz? Allianz Türkiye, bireysel emeklilik sistemine katılacak firmaların bu süreci kolay işletebilmeleri için dijital platformda tüm hazırlıklarını tamamladı. Yapılması gereken, firmaların insan kaynakları vasıtası ile bu dijital ortamlardan kendi çalışanlarının bilgilerini

girmeleri. Buradaki tavsiyemiz, sisteme giriş yapması gereken KOBİ’lerin bu süreci aksatmamaları ve çalışanlarının bilgilerini sisteme zamanında girmeleri. Geçtiğimiz dönemdeki tecrübemiz, özellikle 50 – 99 çalışanı olan firmaların dâhil edildiği Ocak 2018 döneminde, firmaların yüzde 20’sinin sisteme girmesi gerektiği halde sisteme girmediği yönünde. Devletin yaptırımlarına maruz kalmamak adına bu süreci sağlıklı yönetmeleri, belirtilen sürelerde sisteme girişleri yapmaları oldukça önemli. BES’in bugünkü büyüklüğünü ve sizin sektördeki payınızı açıklar mısınız? BES; Emeklilik Gözetim Merkezi’nin 1 Haziran tarihli verilerine göre, Otomatik Katılım dâhil edilmeksizin, katılımcı sayısında 7 milyon kişiye, fon büyüklüğünde ise devlet katkısı dahil 82 milyar TL’ye ulaştı. Sistem; devletin sağladığı teşvik uygulamalarının yanı sıra, teknolojinin gelişmesiyle birlikte sunulan yeni ürün-hizmetler ve artan rekabet ile birlikte her geçen gün gelişmeye ve beklentilerimiz doğrultusunda büyümesini sürdürmeye devam ediyor. Biz de Allianz Hayat ve Emeklilik ile Allianz Yaşam ve Emeklilik şirketlerimizle, yüzde 16,6 pazar payımızla sektöre yön veren ilk üç firmadan birisiyiz.


www.kobiaktuel.com.tr

47


DİJİTALLEŞECEK İŞLETMELERE ÖNERİLER Bugün işletmelerin ve girişimcilerin en öncelikli konularının başında dijital dönüşüm geliyor. Artık hayatın her alanında etkisini gösteren yeni nesil teknolojiler, büyümek ve hatta ayakta kalmak isteyen işletmelerin odağında yer alıyor. Şirketler, bu alana yatırım yaparak hedef kitlelerine daha etkin bir şekilde ulaşabilir, müşteri memnuniyetinin artmasını ve sürdürülebilirliğini sağlayabilir, verimliliklerini ve satışlarını arttırabilirler. Peki, dijital dönüşüme yatırım yapacak şirketler nasıl bir yol haritası çizmeli, hangi konulara öncelik vermeliler? Dijital dönüşümde son trendler neler ve gelecekte bu alanda ne gibi gelişmeler olacak? Bu bölümümüzde mercek altına alıyoruz.

48

TEMMUZ 2018


DİJİTAL DÖNÜŞÜM

“DOĞRU VERİLERİN TOPLANMASI VE ANALİZ EDİLMESİ HAYATİ ÖNEM TAŞIYOR”

“İçinde bulunduğunuz sektör, rakipler, hedef kitle analizi, ürün ya da hizmetin sunulacağı kanallar, mevcut ekonomik koşullar gibi denklemin tüm parçalarını iyi analiz etmeniz gerekiyor.”

D

ijital Dönüşüm Danışmanı ve Me Consultancy Kurucusu Murat Erdör, “Dijital dönüşüm

Dijital Dönüşüm Danışmanı ve Me Consultancy Kurucusu Murat Erdör

stratejilerini hayata geçirirken, oluşturacak stratejiye yön verecek ön çalışmaların yapılması; doğru verilerin toplanması, ortaya çıkan bu verilerin analiz edilmesi hayati önem taşıyor. Tüm bu unsurları göz ardı ederek ilerlemek, dijital dönüşümde yapılan hatalarından biri olarak karşımıza çıkıyor. Ulaşmak istediğiniz hedef kitleler, bu hedef kitlelere sunacağınız ürün ya da hizmetiniz özelinde işinize yarayacak tüm alt kırılımları masaya koymamız da oldukça önemli. Üçüncü adım ise içinde bulunduğunuz sektör, rakipler, hedef kitle analizi, ürün ya da hizmetin sunulacağı kanallar, mevcut ekonomik koşullar gibi denklemin tüm parçalarını iyi analiz etmeniz” diyerek sözlerine başlıyor. Erdör; dijital dönüşüm stratejisinde önemli olan dördüncü adımın, iş fikrini büyütürken mevcut bir pazarlama bütçesinin

ayrılması, alanında uzman bir ekip ya da dijital dönüşüm uzmanıyla yol haritasının çizilmesi olduğunu belirtiyor ve ekliyor: “Son adım ise yönetimin verdiği destek. Son madde oldukça önemli. Yönetimin desteğini arkanıza almak, bu uzun yolda varlıklarını hissetmek dijital dönüşüme ait atılan tüm adımlarda önem arz ediyor.” “KOBİ’ler öncelike teknolojik altyapılarını oluşturmalılar” KOBİ’lerin, tam bir dijital dönüşüm yaşayabilmeleri için şirketlerin bu duruma hazırlıklı olmaları gerektiğini belirten Erdör, “Şirketler, dönüşümün getireceği değişimlere hazır olduklarını düşündükleri anda buna girişmeli ve üst yönetimin yüzde 100 desteğini almalıdır. Bu çok önemli bir nokta. Dijital dönüşüm, yalnızca teknolojik değişimlerin gerekliliğini ifade etmiyor.

www.kobiaktuel.com.tr

49


DİJİTAL DÖNÜŞÜM

Her alanda yenilikçi davranabilme ve düşünebilme yeteneği de istiyor” diyor. Dijital dönüşüme ayak uydurmak isteyen şirketlerin, öncelikle teknolojik altyapılarını oluşturmaları ve belirlenen dijital stratejilerle ile kararlılıkla ilerlemeleri gerektiğini belirten Erdör, KOBİ’lerin geleceğin iş hayatına ayak uydurmasının temelinin bu oluğunun altını çiziyor. “Birçok yenilik, farklı sektörleri etkileyecek” Murat Erdör, dijital dönüşümdeki son trendlerle ilgili olarak şunları söylüyor: “Günümüzde; fiziksel ile dijital deneyimleri harmanlayarak tüketiciye en doğru yoldan ve ölçümlenebilir şekilde ulaşılmasını sağlayacak uygulamalar,

birçok alanda hizmet vermeye başlayan makineler ve yazılımlar, diğer bir deyişle yapay zekâ, cihazların cisim tanıma özelliği kullanılarak, sanal nesnelerin gerçek görüntülerin üzerine bindirilmesi olarak tanımlayabileceğimiz artırılmış gerçeklik, yapay zekâ formlarının hayatlarımıza girmesi şeklinde tanımlayabileceğimiz chat-bot’lar ile bitcoin ve altcoin gibi sanal paralardan bahsediyoruz.” Dijital dönüşümün sadece teknolojik değişimler yapmak anlamına gelmediğini, aynı zamanda her alanda yenilikçi olabilmek anlamına geldiğini belirten Erdör, 2019 yılı ve sonrasıyla ilgi öngörülerini ise şöyle aktarıyor: “İçeride çalışanların olmadığı, QR kod ile ürünlerin okutularak ödeme yapılabildiği ve işlemlerin çok

daha hızlı yapıldığı çalışansız dükkanlar, tüketicilerin firma tarafından yayınlanan video üzerinden beğendiği ürünü sanki web sayfasındaymış gibi seçip sepete atarak alışverişini tamamlayabildiği Shoppable Video’lar, Walmart’ın uygulamaya başladığı ve müşterilerinin mutlu olup olmadığını gözlemleyerek müşteri deneyimlerini iyileştirmeyi amaçladığı Yüz Tanıma Sistemleri (Facial Recognition Camera), eskisinden daha kolay kullanımı olan ve her cihazdan rahatlıkla okunabilen kodlar yani QR kodlar, kelime ile aramanın daha da gelişmiş hali olan ‘görselle arama’ gibi birçok yenilik başta perakende, e-ticaret, hızlı tüketim, tekstil, turizm, sigortacılık gibi alanları etkileyecek.”

“DİJİTAL CİHAZLARDA GÜNCEL VE LİSANSLI GÜVENLİK YAZILIMI KULLANILMALI”

E

SET Türkiye Satış Müdürü Asım Akbal, “Akıllı telefon ve tablet gibi cihazlar, artık en çok kullanılan internet bağlantılı dijital cihazlar haline geldi. Dolayısıyla, siber suçlular da en fazla bu alana odaklanmaya başladılar. Mobil platformlar, artık temel hedef alanı durumunda. Sadece mobil cihazlara yönelik zararlı yazılımlar yazılıyor, geliştiriliyor ve bulaştırılmaya çalışılıyor” diyor. Bilgisayar, tablet, telefon gibi dijital sistemlerin; virüs, truva atı, solucan, rootkit, botnet, oltalama teknikleri, casus yazılımlar ve şifre-fidye programları gibi kötü amaçlı yazılımların hedefinde olduğunu ifade eden Akbal, “Dijital pa-

50

TEMMUZ 2018

raların da değer ve cazibesi hızla artıyor. Bu gelişme siber suçluların gözünden kaçmıyor. Siber saldırganlar, başkalarının sunucularına ‘madenci’ olarak tanımlanan zararlı yazılımlar bulaştırarak dijital para ürettiler. Bu dolandırıcılık kategorisi hızla yükseliyor” şeklinde açıklamada bulunuyor. Önümüzdeki dönemde mobil saldırıların artarak devam etmesini beklediklerini dile getiren Akbal, sözlerini şöyle tamamlıyor: “Bu nedenle, dijital dönüşümle birlikte, dijital önlemler alınması gerekiyor. Saldırı ve tehditleri göğüslemek adına tüm dijital cihazlarınız için mutlaka güncel ve lisanslı güvenlik yazılımı kullanmalısınız.

ESET Türkiye Satış Müdürü Asım Akbal Dijital dünyada zararlı yazılım sayısı 650 milyon adeti aşmış durumda ve bu zararlıların yüzde 80’i doğrudan paramızı hedef alıyor. Kurumsal veya bireysel, önlem almazsanız, bu zararlılardan biri size de mutlaka bulaşır.”


DİJİTAL DÖNÜŞÜM

“DOĞRU BİR YOL HARİTASIYLA YOLA ÇIKILMALI” “Dijital dönüşüm için belirlenecek stratejilerin kapsamı, süresi, hangi iş süreçlerini etkileyeceği gibi konuların başlangıçta titiz bir şekilde ele alınması gerekiyor.

C

OMPAREX Turkey CEO’su Irmak Pakdemir, “İster onbinlerce çalışana sahip büyük bir şirket, ister onlarca çalışanıyla hizmet veren küçük çaplı bir KOBİ olun, dijital dönüşüm günümüzün atlanmaması gereken bir gerçekliği. Belirlenecek stratejilerin kapsamı, süresi, hangi iş süreçlerini etkileyeceği gibi konuların başlangıçta titiz bir şekilde ele alınması gerekiyor. Özellikle KOBİ’ler için ilk akla gelen dönüşüm hamlesi kurumsal kaynak planlama” diyerek sözlerine başlıyor. Bütçe planlama, finans, muhasebe ve İK gibi temel süreçlerle başlayan dijital dönüşümü güvenlik, pazarlama, lojistik gibi her firmanın odağında bulunan konular için kullanmanın mümkün olduğunu belirten Pakdemir, sözlerini şöyle sürdürüyor: “Bu kapsamda, en etkili adımlardan ilki doğru bir yol haritasıyla

yola çıkmak. Dijital dönüşüm yalnızca belirli işlerin dijital hale getirilmesi demek değildir. Küçük bir değişiklik bile yolculuğa başlayan şirketin diğer pek çok sürecini etkileyebilir. Burada, planın en başından doğru bir şekilde hazırlanması kritik öneme sahiptir. Dijital dönüşüm sonu olmayan bir yolculuktur. Strateji belirlerken, o şirketin yapısına uygun bir rota çizilmesi gerekiyor.” “Sektördeki lokal ve global rakipler düzenli olarak takip edilmeli” Pakdemir, dijitalleşme sürecinde doğru bir iş ortağı ile çalışmayı önererek, şunları söylüyor: “Bilişim altyapısı için gereken maliyetler özellikle KOBİ’ler için zorlayıcı olabiliyor. Yapılacak küçük hatalar bile şirketin rakipleri karşısında geride kalmasına neden olabiliyor. Alanında uzmanlığını

COMPAREX Turkey CEO’su Irmak Pakdemir

kanıtlamış, yetkinlik seviyesi yüksek iş ortakları ve uzmanlarla çalışmak süreçlerdeki değişimi yönetmeyi kolaylaştırıyor, ayrıca karşılaşılabilecek risklerin minimize edilmesini sağlıyor. Ayrıca, dijital dönüşüm stratejisi belirlenirken sektördeki hem lokal hem de global rakipler düzenli olarak takip edilmeli. Bu, daha önce dijital dönüşüm yolculuğuna çıkanların yaptıkları hataların tekrarlanmasına engel olacak, aynı zamanda rekabette avantaj sağlayacak fikirlerin ortaya çıkmasını sağlayacaktır.” Dijital pazarlama kanallarının da atlanmaması gerektiğini vurgulayan Pakdemir, “Dijitalleşen süreçler, sahip olunan veriler ile daha yenilikçi uygulamaların geliştirilmesine olanak tanıyor. Veriyi etkin pazarlama teknikleri ile henüz ulaşılmamış müşterilerle bağlantı kurma ihtimali de bulunuyor” diyor.

“Bulut platformlar KOBİ’ler için kolaylık sağlıyor” Dijital dönüşümdeki trendlerle ilgili de bilgiler aktaran Pakdemir, bulut bilişimin ilk sıradaki yerini koruduğunu dile getiriyor. Bulut platformlarının esnek ve ölçeğe göre fiyatlandırılabilen yapısının özellikle düşük bütçeli KOBİ’ler için kolaylık sağladığını söyleyen Pakdemir, sözlerini şöyle tamamlıyor: “Sayılabilecek diğer trendler ise nesnelerin interneti (IoT) tabanlı uygulamalar, mobil cihazlarla desteklenen çözümler ile dijital pazarlama. 2019 ve sonrasında ise özellikle 5G’nin yaygınlaşmasına paralel IoT çözümlerinde hızlı bir gelişim yaşanacağını söyleyebiliriz. Bugün için sağlık ve finans gibi belirli sektörlere yönelik çözümlerle iş dünyasında kendine yer bulan yapay zekâ diğer sektörlerde de etkisini gösterecek.”

www.kobiaktuel.com.tr

51


DİJİTAL DÖNÜŞÜM

“DİJİTALLEŞMEDE ÖNCELİKLE İHTİYAÇLAR DOĞRU BELİRLENMELİ” Epson Türkiye Müşteri Hizmetleri Müdürü Engin Hıraoğlu

“T

üm yatırımlarda dikkat edilmesi gereken ana adımlar var. Öncelikle ihtiyaçların doğru belirlenmesi gerekiyor. Son derece yüksek kalitede ve harika bir ürün rafta olabilir, ancak bu sizin ihtiyacınız değilse, sizin için harika değildir. Zaman ve maliyet tasarrufu diğer kriter, adım atarken buraya dikkat etmek gerekiyor. Tek bir ürünle birçok işi halledebilmek, maksimum kaliteyi minimum maliyetle sağlamak, uzaktan bağlanabilirlik, görüntüleme teknolojisinde taşınabilirlik ve çoklu paylaşma, pek çok konu var önem arz eden, ancak zaman ve maliyet olmak üzere iki ana noktada kesişiyor hepsi” diyerek Epson Türkiye Müşteri Hizmetleri Müdürü Engin Hıraoğlu sözlerine başlıyor. Hıraoğlu; dijitalleşmeye yönelik yatırım yapacak KOBİ’lere ise şu önerilerde bunuyor: “Daha ucuz veya pahalı ürün tercih etmek yerine, doğru kapasiteli ürün tercih edilmeli. Ticari serilerdeki ürünlerin kapasiteleri, fonksiyonları ve toplam sahip olma maliyetleri değerlendirilmeli. Burada, ilk satın alma maliyetleri daha ucuz olan tüketici serisi ürünler

52

TEMMUZ 2018

“Dijital dönüşüme yatırım yapılırken; daha ucuz veya pahalı ürün tercih etmek yerine, doğru kapasiteli ürün tercih edilmeli. Ticari serilerdeki ürünlerin kapasiteleri, fonksiyonları ve toplam sahip olma maliyetleri değerlendirilmeli.” ile kıyaslama yapılmaması önemli. İş akışında minimum kesinti ve mekân bağımsız çalışabilme özgürlüğü, dijital dönüşümü ve akıllı teknolojileri yerinde kullanan kurumların sağladığı en büyük avantajlardan Toplam sahip olma maliyeti en önemli unsurlardan bir diğeri. İlk alım maliyetine odaklanmak yerine, sarf malzemesinden elektrik tüketimine iyi bir ölçüm yapılarak uzun vadede yatırımın dönüşüne bakılmalı. İş ortaklarınızı da doğru seçmelisiniz. Teknoloji yatırımı yapıyorsanız garanti süreleri ve teknik servisteki kaliteyle yaygınlık bakılması gereken ana konular.” “Birçok işlevi bir cihazda birleştirme imkânı sunuyoruz” Epson olarak, global platformda ArGe’ye günde ortalama 1 milyon 300 bin dolarlık yatırım yaptıklarını dile getiren Hıraoğlu, “Biz teknoloji üretiyoruz ve genellikle yarattıklarımızla öncülük ediyoruz. Projektörden tarayıcıya, yazıcıdan giyilebilir teknolojilere kadar pek çok alanda faaliyet gösteriyoruz. Epson olarak, birçok işlevi bir cihazda

birleştirme imkânı sunuyoruz. Örneğin, yazıcınızı wi-fi direkt moduna getirdiğinizde bir ağa bağlı olmaksızın dört kullanıcının wi-fi erişimine açmış olursunuz. Buluta veya mail adresine tarama yaparak, acil dokümanları hızla paylaşmanız da mümkün” diyor. “Asıl odak noktamız, düşük baskı maliyetli ve çok fonksiyonlu yazıcılar” KOBİ’lerin dijitalleşmeye yönelik ihtiyaçlarını yakından takip ettiklerini belirten Hıraoğlu, Epson’un asıl odak noktasının düşük baskı maliyetli ve çok fonksiyonlu yazıcılar olduğunu ve A4 boyutlu yazıcı ailesini bu ihtiyaçlara göre yenilediklerini dile getiriyor. Hıraoğlu, sözlerini şu örnekle tamamlıyor: “WorkForce Pro WF-C5790DWF artık daha hızlı ve kullanılan mürekkep poşetleri sayesinde daha da verimli. 24 sf/dk tarama kapasiteli ADF’si ile dokümanların elektronik ortama taşınmasında da avantaj sağlıyor. Wi-Fi direct özelliği ile ofiste kolaylıkla kullanıma açılıp, mobil cihazların baskı tarama yapmasına olanak sağlanabiliyor.”


www.kobiaktuel.com.tr

53


DİJİTAL İK & DANIŞMANLIK DÖNÜŞÜM

“SOSYAL MEDYA ETKİN BİR BİÇİMDE KULLANILMALI”

P

isano CEO’su Özkan Demir, “Bence başarılı bir dijital dönüşüm stratejisinin ilk adımında, dijital dönüşüm sürecinin kurumda birinci öncelik haline getirilmesi yer alıyor. Yeni nesil teknolojilere yapılan yatırımlara verilen önceliğin tüm kurum tarafından benimsenmesi, bu stratejinin oluşma aşamasında kritik bir öneme sahip. İkinci adımda, müşteri deneyimi süreçlerinin iyileştirilmesi yer alıyor. Yenilikçi müşteri deneyimi teknolojileri ile markalar, müşterilerine sundukları deneyimi iyileştirebiliyor ve dijital dönüşüm süreçlerinin bir parçası haline getirebiliyorlar. Üçüncü adımda, verilerin dijital ortama taşınması ve doğru

bir şekilde analiz edilmesi yer alıyor” diyerek sözlerine başlıyor. Oluşturulacak stratejinin dördüncü adımının ise, hayatın ayrılmaz bir parçası haline gelen sosyal medya olduğunu dile getiren Demir, “Araştırma verilerine göre günde üç saat akıllı telefonlarımızla ilgileniyor, bu üç saatin ciddi bir bölümünü sosyal medyada harcıyoruz. Bu sebeple sosyal medyanın etkin bir biçimde kullanılması, başarılı bir dijital dönüşüm stratejisinin öncelikli adımları arasında yer alıyor. Beşinci adım ise üçüncü partilerin ürününüze katkıda bulunduğu bir ekosistem yaratmak. Bu şekilde ürün ya da hizmet kalitenizi ciddi oranda arttırabilirsiniz” diyor.

Pisano CEO’su Özkan Demir

“DİJİTALLEŞME SÜRECİ, ŞİRKETTEKİ TÜM BİRİMLERLE ADAPTE ŞEKİLDE YÜRÜTÜLMELİ”

“D

Digital Planet CEO’su Şerif A. Beykoz

54

TEMMUZ 2018

ijital dönüşüm, her şeyden önce dijital bir bilinci ve dijital bir bakış açısını zorunlu kılıyor. Dijitalleşmenin anlamını tam olarak kavrayabilmiş şirketler, bu dönüşümün şirketlerinin verimliliğini ve karlılığını doğrudan etkileyeceğini biliyorlar” diyerek sözlerine başlıyor Digital Planet CEO’su Şerif A. Beykoz. Dijital dönüşüm sürecine doğru şekilde girebilmek için sürecin şirket içinde bir savunucusunu olması gerektiğinin altını çizen Beykoz, sözlerini şöyle sürdürüyor: “Genel müdür veya şirket sahibi seviyesinde bir üst düzey yönetici,

dijital dönüşüme inanmalı ve konuyu sahiplenmelidir. Sürecin alt kademelere de doğru şekilde yansıtılmasına ön ayak olmalıdır; çünkü sürecin şirkette yer alan tüm birimlerle adapte şekilde yürütülmesi, zincirin tüm halkalarının sürece dâhil edilmesi dijital dönüşüm için olmazsa olmazdır. Tüm departmanların üretim, hız, kapasite ve kaliteleri birbirleri ile uyumlu olmalıdır. Stratejik hedefler belirlendikten sonra kendi kendine öğrenebilen gerekli otomasyon sistemleri ve sektörel endüstriyel yazılımların uygulanması safhasına geçilebilir.”


DİJİTAL İK & DANIŞMANLIK DÖNÜŞÜM

“E-TİCARET KÖY VE KASABALARA YAYILIYOR” Ticimax E-ticaret Sistemleri, e-ticaret kültürünü köy ve kasabalara kadar yaymak için kargo atılımı gerçekleştirdi. Ticimax E-ticaret Sistemleri Kurucusu Cenk Çiğdemli, “Evinde üretim yapan kadınları, köy ve kasabalarda değer üreten insanımızı online ticarete çekmeyi misyon edindik” diyor.

B

ugün 6 bine yakın e-ticaret sitesine altyapı hizmeti veren ve e-ticaret kültürünü köy ve kasabalara kadar yaymak için kargo atılımı gerçekleştiren Ticimax E-ticaret Sistemleri ile kargo gönderimleri yarı fiyatına indi. TOBB E-ticaret Meclisi Üyesi, Ticimax E-ticaret Sistemleri Kurucusu Cenk Çiğdemli, “Evinde üretim yapan kadınları, köy ve kasabalarda değer üreten insanımızı online ticarete çekmeyi kendimize misyon edindik. Kendi üretimlerini internet sitesi üzerinden son tüketiciye aracısız ulaştırabilirler” diyor. “İnternetten kartlı harcamalar, 2017 sonunda 99 milyar liraya yükseldi” 2018’ ilk çeyrek döneminde, Ticimax altyapısı üzerinden 3 milyondan fazla sipariş geçtiğini aktaran Çiğdemli, sözlerini şöyle sürdürüyor: “Türkiye’de her yıl ortalama yüzde 30-35 gibi bir hızla büyüyen e-ticarette kullanılan kredi kartı sayısı 25 milyon 500 bine ulaştı. Bankaların resmi verilerine göre, bu yıl 4 ayda 600 bin yeni kredi kartı daha internetten alışverişlerde kullanıldı. TÜİK’in Hanehalkı Bilişim Teknolojileri Kullanım Araştırması’na

Ticimax E-ticaret Sistemleri Kurucusu Cenk Çiğdemli göre her 10 evden sekizinde internet erişimi bulunuyor. 2011 yılında 18 milyar lira olan internetten kartlı harcamalar, 2017 sonunda 99 milyar liraya yükseldi. Bu hızlı büyüme potansiyelini köy ve kasabalara kadar ulaştırmak için attığımız adımlara bir yenisini daha ekleyerek kargo firmalarıyla toplu anlaşmalar yaptık. Bundan sonra müşterilerimiz ortalama 8 liraya göndereceği bir kargoyu 3,5-4 liraya gönderebilecek. Kargo firmalarıyla anlaşarak en önemli maliyet kalemi olan kargo maliyetini yarı yarıya indirmiş olduk.” “Köy ve kasabaları online ticarete çekeceğiz” Sundukları bulut çözümleriyle her ölçekten şirkete bütçeye göre hizmet verebildiklerini aktaran Çiğdemli, “KOBİ’leri hızla e-ticarete başlatacak avantajlı paketler sunduğumuz gibi birçok ek desteklerimiz de oluyor. Yaptığımız özel iş birlikleriyle KO-

Bİ’lere ücretsiz sanal pos ve ücretsiz ödeme sistemi gibi hizmetler sunabiliyoruz. İş Bankası ile yaptığımız anlaşma doğrultusunda ciropay, alipay, trustpay, sofort, mybank, bankcontact, entercash, eps, ideal ve safetypay gibi ödeme sistemleri üzerinden müşterinin yurt dışı satış ödemelerini alabiliyoruz. SMS gönderimi yapan ya da yurt dışı operasyonları olan şirketlerle de anlaşmalar yaparak müşterilerimizi bu hizmetlerle en uygun fiyatlarla buluşturabiliyoruz” diyor. Bunların yanı sıra, bünyelerinde bulunan E-ticaret Akademi ile haftanın 6 günü müşterileri olan ve olmayan herkese ücretsiz eğitimler verdiklerini dile getirn Çiğdemli, “Eğitimlerle 2018 toplamında 7 bin kişiye ulaşmış olmayı, 5 bin kişiyi de e-ticarete başlatmayı hedefliyoruz. Evinde üretim yapan kadınları, köy ve kasabalarda değer üreten insanımızı online ticarete çekmeyi kendimize misyon edindik” diyerek sözlerini noktalıyor.

www.kobiaktuel.com.tr

55


DİJİTAL İK & DANIŞMANLIK DÖNÜŞÜM

“ROBOTLAR VE YAPAY ZEKÂ, 800 MİLYON KİŞİNİN İŞİNİ ELİNDEN ALACAK” Dijital dönüşüm ile birlikte 2030 yılına dek robotların ve yapay zekânın dünya genelinde 800 milyon kişinin elinden işini alacağı tahmin ediliyor. İstatistikler, dijital dönüşüm alanındaki çalışmaların, henüz beklenen başarı düzeyini yakalayamadığını gösteriyor.

D

ördüncü sanayi devriminin hayatımıza girmesiyle birlikte dijitalleşen yeni dünyada yazılım ve kodlama alanları da büyüme trendlerini hızlı bir şekilde sürdürüyor. Giderek büyüyen sektör gelecekte birçok kişiyi işsiz bırakacağı gibi geleceğin mesleklerini gündeme getiriyor. 2017 yılı verilerine göre dünyada 5 trilyon dolar hacme ulaşan bilişim sektörünün ana kollarından biri olan yazılımın küresel pazar büyüklüğü 3 trilyon 500 milyar dolar düzeyinde bulunuyor. Bilişim Sanayicileri Derneği (TÜBİSAD) tarafından yapılan araştırmaya göre ise Türkiye’de bu rakam 2017 yılında 116 milyar 900 milyon TL olarak gerçekleşti. Türkiye’nin ilk yazılım hizmeti danışmanlığı şirketlerinden biri olan Ereteam’in CEO’su Kutlay Şimşek, TÜBİSAD tarafından yapılan araştırma sonuçlarını değerlendirerek, rakamlara bakıldığında Türkiye’nin yazılım ve bilişim alt yapı-

56

TEMMUZ 2018

sı bakımından dünya ortalamalarının gerisinde kaldığını belirtiyor. Katma değeri yüksek kalemler arasında gelişme gösteren yazılım sektörünün henüz hedeflenen seviyelerde olmadığını dile getiren Şimşek; Türkiye’nin hızlı bir büyüme yakalayabilmesi için dijital ekonomiye önem vermesi ve bunun ülke stratejisi haline dönüşmesinin ulusal bir sorumluluk olduğunu söylüyor. “Gençleri geleceğin dünyasına yönlendirmeliyiz” “Beklenen gelecek geldi. Artık yeni bir çağ başlıyor. Gençlerimizi bugüne değil, geleceğin dünyasına hazırladığımızı unutmamalıyız” diyen Şimşek, 19’uncu yüzyılda yaşanan endüstri devriminin ardından 21’inci yüzyıla damgasını vuran bilgi ve iletişim çağının, teknoloji ve bilim alanında son yıllarda yaşanan muazzam ilerlemelerin etkisi ile yeni bir çağa kapı

araladığını belirterek, “Sürücüsüz olarak hizmet verebilen otonom otomobilleri, otobüsleri, TIR’ları görmeye başladık. Karada, havada ve denizde otonom hareket edebilen dronları, robotları duyuyor hatta çevremizde görmeye başlıyoruz. Yapay zekâ ve makine öğrenmesi alanlarında gerçekleşen ilerlemeler birçok sektörün iş yapma şeklini dönüştürmeye başladı. Önümüzdeki iki yıl içinde, 47 milyar nesnenin internete bağlanacağı, IoT devriminin gerçekleşeceği öngörülüyor. Öte yandan kripto para birimlerinin teknolojisini oluşturan blok zinciri (blockchain) teknolojisi tapu kayıtlarından, kamu kurumlarının iş yapma şekline, noter hizmetlerine kadar çok sayıda iş alanında dönüşümü tetikliyor. 2030 yılına dek robotların ve yapay zekânın dünya genelinde 800 milyon kişinin elinden işini alacağı tahmin ediliyor” değerlendirmesini yapıyor.


DİJİTAL DÖNÜŞÜM

“Eğitim alt yapısı şimdiden kurulmalı” Bilişim ve teknoloji alanlarında yaşanacak ilerlemelerin, yeni mesleklerin ortaya çıkmasına sebep olacağını ifade eden Şimşek, Türkiye’nin bu alandaki kalifiye personel ihtiyacının her yıl katlanarak artarken, gelişen ve gelişmekte olan ülkelerin de aynı şekilde kalifiye çalışan açıklarının büyüyeceğini aktarıyor. Şimşek, “Dolayısı ile yetişmiş iş gücümüzün yurt dışına gitmesi riski ile de karşı karşıyayız. Genç nüfusumuzu işsizliğin kucağına atacak mesleklere yönelmek yerine, geleceğin en geçerli meslekleri arasında yer alacak bilişim ve teknoloji alanlarına yönlendirmemiz ulusal çıkarlarımız için bir zorunluluk. Yeni dönemde kodlama ve robotik eğitimi en geç lise döneminde başlamalı. Hükümetin, Milli Eğitim Bakanlığı’nın,

Yüksek Öğrenim Kurumu’nun ve ailelerin yaklaşan yeniçağı ciddiye almaları ve planlarını buna göre yapmaları gerekiyor” diyor. “En önemli unsur teknoloji stratejisi belirlemek” İnsan kaynağının, gerçek manada yazılım hizmeti ihracatı unsuru olarak kullanılabileceğine dikkat çeken Şimşek; iyi yazılımların geliştirildiğini, bunun daha geniş bir alana yayılması gerektiğini vurguluyor. Şimşek, “Bunu başarabilirsek, Türkiye dijital endüstride ekonomik açıdan önemli bir pay alacak. Özellikle bunun ülkemize şu süreçte çok büyük katkısı olacaktır. Önümüzde Hindistan gibi yazılım sektörüyle hızla büyüyen bir örnek var. Türkiye Bilişim Fonu’nu kurmalıyız ve bu fon, şirketlerin desteklenmesi ve yeni pazarlara açıl-

Ereteam CEO’su Kutlay Şimşek malarında devreye girmeli. Bilişim Üniversiteleri kurmalıyız. Örnekleri dünyada çok var. En önemli unsur teknoloji stratejisi belirlemek ve dünyanın yaşayacağı iş gücü açığını fırsata çevirebilmek” diyerek sözlerini noktalıyor.

“NİHAİ AMAÇ REKABETTE ÜSTÜNLÜĞÜ ELDE ETMEK VE KORUMAK OLMALI”

“H

Singer Türkiye Genel Müdürü Sinem Kınran Parlak

er ne konuda olursa olsun, başarılı bir dönüşümün anahtarı net bir strateji ve yol haritası oluşturmak. Öncelikle, rakiplerinizi aklınızdan çıkarmamanız, ancak onların ötesine de bakmayı başarabilmeniz gerekiyor” diyerek sözlerine başlayan Singer Türkiye Genel Müdürü Sinem Kınran Parlak; başarılı bir dijital dönüşüm stratejisinin nihai amacının, rakiplerle başa baş bir pozisyona gelmek ya da belli bir teknolojinin kullanımında öncü isim olmak değil, rekabette üstünlüğü elde etmek ve korumak olması gerektiğini aktarıyor. Parlak, sözlerine şöyle devam ediyor: “Dijital dönüşüm stratejinizi oluştururken atmanız gereken ikinci önemli adım; müşterilerinizin sizden beklentilerinin neler olduğunu araştırmak. Üçüncü adım ise efektif bir satın alma politikası belirlemektir.

Etkili bir dijital dönüşüm politikası oluşturmanızda size destek olacak dış kaynaklara ve bunlara ayrılacak bütçelere karar verirken tecrübe, uzman görüşleri, güven ve fikir birliği gibi kriterlerin tümü makul bir denge çerçevesinde göz önünde bulundurulmalı.” Şirket kültürünün derinlemesine analiz edilmesi gerektiğini vurgulayan Parlak, “İşletmenizde yapılmasını istediğiniz yenilikler ne kadar iyi planlanmış ve profesyonelce düşünülmüş olsalar da yerleşik şirket kültürünüzle zıt düşüyorlarsa entegrasyon konusunda ciddi problemlerle karşı karşıya kalabilirsiniz. Aldığınız kararlar ne yönde olursa olsun, odak noktanız her zaman müşterilerinizin ihtiyaçları ve sizden beklentileri olmalı. Bu yüzden mevcut iletişim, dijital dönüşüm sürecinde güçlenerek devam etmeli” diyor.

www.kobiaktuel.com.tr

57


DİJİTAL DÖNÜŞÜM

“MARKALAR, DETAYLI MÜŞTERİ İÇGÖRÜLERİYLE HEDEF KİTLELERİNE UYGUN İÇERİĞİ BELİRLEYEBİLİRLER”

I

nstagram İş Geliştirme Direktörü Priya Patel, “İşletmelerin satış yapabilmek için müşterilere ulaşmaları, bunun için hedef kitlelerinin zaman geçirdiği yerde bulunmaları gerekiyor. Fiziksel dünyada nerede olurlarsa olsunlar işletmeler; internette, özellikle insanların ortak ilgi alanları etrafında bir araya geldiği sosyal medya platformlarında, herkese ulaşma potansiyeline sahipler. İnsanlar internete girdiğinde hali hazırda keşfetme modunda oluyorlar. İşletmeler, ilgi alanlarıyla ilgili bir şeyler ararken hedef kitlelerinin onları görmesini sağlayarak bundan faydalanmalılar” diyerek sözlerine başlıyor. Mobilde var olmanın, mar-

kaların yaklaşımlarında son derece hedefli olabilmelerini sağladığının altını çizen Patel, “Örneğin, Instagram İşletme Araçları markalara müşterileriyle ilgili önemli içgörüler sağlıyor ve bunu parmaklarının ucuna getiriyor. Markalar, doğrudan uygulamanın içinden hedef kitlelerini, kaç kişinin gönderilerini gördüğünü veya yorum yaptığını görebilir ve bu içgörüler doğrultusunda reklam verebilirler. Markalar; daha detaylı müşteri içgörüleriyle hangi içeriklerin hedef kitlelerine daha uygun olduğuna karar verebilir, hedef kitlelerini anlayarak daha ilgi çekici içerikleri daha doğru zamanlarda paylaşabilir, böylece satışı destekleyebilirler” diyor.

“GELİRİ VE VERİMLİLİĞİ ARTTIRACAK BİR STRATEJİ BELİRLENMELİ”

P

araşüt Kurucu Ortağı Sean Yu, “Girişimciler, dijital dönüşüm stratejilerini belirlerken, öncelikle şirketin hem gelirini hem de verimliliğini arttırabilmesini mutlaka göz önünde bulundurmalılar. İkinci önemli adım, stratejinizi şirketinizin çalıştığı sektöre göre şekillendirmek. Bir sonraki adım ise yatırım rotanızı belirleyip aksiyona geçtikten sonra destek alacağınız araçları seçmeniz. İçerik odaklı bir web siteniz varsa, dijital pazarlamanın desteği ile sitenize gelen ve sattığınız ürünleri alabilecek potansiyel müşteri adaylarını, satış ekibinize yönlendirmek ve süreci takip etmek için uygun bir CRM sistemi seçmeniz gerekir. Verilerinizi kaybetmek istemiyorsanız ve tüm ekibinizin kullanabileceği program-

58

TEMMUZ 2018

lar istiyorsanız bulut çözümlerine yönelmeniz faydalı olacaktır” diyor. Yu; bu süreçte dijital stratejiyi belirleyip birlikte hayata geçirecek güçlü bir ekibe sahip olmak gerektiğini belirtiyor. Dijital teknolojilerin, şirketlerin müşterileriyle iletişimlerini ve hizmet sunma yöntemlerini değiştirmeye başladığını dile getiren Yu, sözlerini şöyle noktalıyor: “Y kuşağı, online sohbet ya da sosyal medya kanalları üzerinden iletişimi yüz yüze görüşmeye tercih ediyor; çünkü teknoloji hayatlarının her noktasında önemli bir yere sahip. Bu nedenle ürünlerin pazarlama ve satış süreçleri de çağa ayak uydurmaya başladı. e-Ticaret siteleri ve aldığımız ürünlerin kapımıza getirilmesi günlük hayatımızın vazgeçilmez bir parçası haline geldi.”

Paraşüt Kurucu Ortağı Sean Yu


DİJİTAL DÖNÜŞÜM

“DİJİTAL DÖNÜŞÜMDE, ÖZELLİKLE KAYITLI ELEKTRONİK POSTA KULLANIMI ÇOK ÖNEMLİ”

“D “VERİ ANALİZİNE DEĞER VERİLMELİ”

B

ugün satış kanalı, kategori, marka ve ürün seviyesinde pazar trendi analizleri, fiyat ve ürün karşılaştırmaları sunan BrandZone’un Kurucu Ortağı Cem Köz, “Dijital dönüşüm sürecindeki KOBİ’ler ilk adımda, dijitalleşmenin kendilerine neler katacağını, yolculuk süresince ve sonrasında nasıl bir şirket haline geleceklerini iyi düşünmeli ve buna bağlı bir planlama yapmalıdır. Bu anlamda dijital dönüşümü doğru kavramaları, kendilerine uzman bir iş ortağı seçmeleri, siber güvenlik için tedbir almaları, eğitimi göz ardı etmemeleri ve veri analizine değer vermeleri gerekiyor” diyerek sözlerine başlıyor. Köz; bu yılın dijital dönüşüm trendleriyle ilgili olarak ise şunları söylüyor: “Artırılmış Gerçeklik (AR), sanal paralar, yapay zeka kavramları ön plana çıkan konular arasında yer alıyor. Ayrıca geleneksel medya pazarlaması ile dijital medya pazarlamasının yani fiziksel ile dijital deneyimlerin harmanlanması olan Fijital pazarlama ve chat-bot’lar da bu yıla damga vuracak teknolojiler arasında yer alıyor.” Periscope ile başlayan ve Snapchat, Scorp gibi uygulamalarla devam eden kısa süreli içerik kavramının, sosyal medyaya yön vermeye devam ettiğini belirten Köz, “Paylaşılan içeriklerin belirli bir süre ile yayında kalması, markaların da stratejilerini bu hızlı tüketim çağına göre düzenlemesini gerektiriyor. Facebook’un canlı yayınları, Instagram Stories gibi uygulamalar hızlı ve sonlu içerik kavramını destekler nitelikte” diyor.

ijital dönüşümde teknoloji, hız, inovasyon ve siber güvenlik konuları çağımızda kilit rol oynuyor. Dijital dönüşümle ilgili özellikle Kayıtlı Elektronik Posta (KEP) kullanımı çok önemli bir yere sahip” diyerek sözlerine başlıyor TÜRKKEP Yönetim Kurulu Başkanı M. Kurtuluş Nevruz. Dijital dönüşümdeki trendlerle ilgili olarak, bu yılın konu başlıkları arasında 2017 yılında da gündemde olan Endüstri 4.0’ın olduğunu dile getiren Nevruz, şöyle konuşuyor: “Önümüzdeki süreçte bilgi ve yüksek teknoloji kullanımı hiç olmadığı kadar üretimin odağına yerleşecek. Bu devrim; nesnelerin interneti, internet hizmetleri ve siber-fiziksel sistemlerden oluşan bir değerler bütünüdür. Kuantum bilgisayarlar ve yapay zekâ konusu da bir diğer ana başlık olacak.” Nevruz, dijital dönüşümün müşteri beklentilerine etkisiyle ilgili olarak; “Tek kanaldan, çoklu kanala geçiş yapan müşteriler artık kanaldan bağımsız olarak, aynı deneyim ile ihtiyaçları anında, istedikleri cihaz üzerinden işlemlerini gerçekleştirmek istiyorlar. Bu bakımdan, omni-channel stratejisinin daha fazla önem kazanması ile birlikte bu alanda doğru strateji ile çözüm sağlayabilen firmaların rekabette öne geçmesi bekleniyor” diyor.

TÜRKKEP Yönetim Kurulu Başkanı M. Kurtuluş Nevruz

www.kobiaktuel.com.tr

59


DİJİTAL DÖNÜŞÜM

“STRATEJİNİZİ OLUŞTURURKEN, KURULUŞUNUZ YENİLİK YAPMAYA AÇIK OLMALIDIR” “Dijital dönüşümü başarıyla tamamlamanız için şirket kültürünüzü de buna uygun olarak yeniden biçimlendirmeniz şarttır.”

“D

ijital dönüşüm stratejinizi oluştururken ilk adımınız, şirket vizyonunuzu ve kültürünüzü değiştirmek ve dijital dönüşüm için gerekli ortamı oluşturmak olmalıdır. Değişim düşüncesi korkutucu olabilir ve dijital dönüşümü başarıyla tamamlamanız için şirket kültürünüzü de buna uygun olarak yeniden biçimlendirmeniz şarttır. Kısacası, kuruluşunuz yenilik yapmaya açık olmalıdır” diyerek sözlerine başlıyor Amazon Web Services Kurumsal Segment Yöneticisi Mert Doğu. Stratejiyi oluştururken maliyet modelini değiştirmenin de etkili bir adım olacağını dile getiren Doğu, “Kısıtlı bütçeyle yola çıkmak inovasyonu hızlandırabilir, çünkü bu durumda ekipleriniz sorunların çözümü için daha yaratıcı adımlar atacaktır. Bulut hizmetleri, büyük çapta bir sermaye yatırımına ihtiyaç duymaksızın altyapıları yenilerken masrafları da ciddi ölçüde azaltabilir. Başlangıçtaki uzun tedarik sürecini atlatmak ve bilişim kaynaklarına hızlı erişim fırsatı, daha fazla sayıda projeyi üstlenmenize olanak sağlar. ‘Kullandıkça öde’ modeliyle, uzun vadeli bütçelerinizi kuruluşunuza geri kazandırmanız ve yeni projelere fon ayırmanız mümkün olur” diyor.

60

TEMMUZ 2018

“Benzersiz bir kullanıcı deneyimi sunmak en önemli unsurlardan biri” Kimi kuruluşların, lisanslarını ve projelerini teker teker buluta taşırken, diğerlerinin en baştan bulut kullanıcısı olma yaklaşımını tercih ettiklerini belirten Doğu, “Uygulamaları bu şekilde geliştirmek ve çalıştırmak, bulut bilişim modelinden azami faydayı sağlamanıza yarar. Küçük ekipler arasında iş birliğini teşvik eden DevOps süreçlerini kullanarak ise yeni hizmetlerin piyasaya sürümünü hızlandırmak ve güvenilirliğini arttırmak mümkün” şeklinde açıklamada bulunuyor. Benzersiz bir kullanıcı deneyimi sunmanın, dijital dönüşümün en önemli unsurlarından biri olduğunu aktaran Doğu, bilgiye istenildiği zaman ve istenildiği yerden hızlı erişim fırsatının, kullanıcı memnuniyeti doğurduğunu söylüyor. Doğru insanları ekibe katmanın, bir şirketin dijital dönüşümünü kesin bir şekilde hızlandırdığına da dikkat çeken Doğu; dijital çağda işe alım ve personel seçiminin, geçmişe kıyasla çok daha stratejik bir şekilde ele alınması gerektiğini vurguluyor. “Müşteriler, yapmaları gereken ön yatırım karşısında korkuya kapılıyorlar” “Birçok sektörde eğitim simülasyon-

Amazon Web Services Kurumsal Segment Yöneticisi Mert Doğu ları, sanal kapıcı hizmetleri, arttırılmış gerçekliğin kullanıldığı online alışveriş deneyimleri, sanal ev ya da arazi gezileri ve daha birçok farklı uygulama için müşteriler gerçekçi ortamlar oluşturmak veya örneğin sanal nesneleri gerçek dünyaya yerleştirmek için şimdiden VR ve AR teknolojilerinden faydalanıyorlar” diyen Mert Doğu; ancak yine aynı müşterilerin, bir VR ya da AR uygulama geliştirmeye başlamak için ihtiyaçları olan becerilere ve araçlara yapmaları gereken ön yatırım karşısında korkuya kapıldıklarını belirtiyor. Doğu, “Bu yüzden örneğin biz, bu zorlukların üstesinden gelmek için geliştiricilerin birkaç saat içinde 3D, AR ve VR uygulamaları oluşturmalarını ve çalıştırmalarını sağlayan Amazon Sumerian’ı hayata geçirdik” diyor.


DİJİTAL ARŞİVLEMEDE TARAYICI KALİTESİNİN ÖNEMİ

Giderek dijitalleşen iş dünyasında e-arşiv uygulamalarının da önemi artıyor. Arşivlemenin olmazsa olmazı ise tarayıcılar. Epson, tarayıcı segmentinde oldukça geniş bir yelpazeyle çözüm sunuyor.

D

ijital arşivlemeyi, tarayıcı teknolojisinin önemini ve Epson’un bu alandaki çözümlerini aktaran Epson Türkiye Müşteri Hizmetleri Müdürü Engin Hıraoğlu, “Dijital arşivleme aslında bir zorunluluk. Kurumun büyüklüğüne, dolayısıyla doküman niteliğine ve sayısına göre arşivi sağlayacak tarayıcıların teknik özelliği de son derece önemli” diyerek sözlerine başlıyor. Taramada hız, boyut, çözünürlük bazlı kalite gibi

birçok bileşenin olduğunu dile getiren Hıraoğlu, Epson olarak tarayıcı segmentinde oldukça geniş bir yelpazeyle çözüm sunduklarını belirtiyor. İhtiyaca yönelik doğru ürün seçiminin önemini vurgulayan Hıraoğlu, Epson’un üç modelinden örnekleme yapıyor. Günde 6 Bin Sayfalık Tarama Yüksek kapasitede tarama ihtiyacı olan kurumlara Epson DS-860’ı öneren

Hıraoğlu, şu açıklamada bulunuyor: “Bu modelimiz ile kurumlar günde 6 bin sayfaya kadar tarama yapabiliyor. Çok yüksek kapasiteli bu tarayıcı, dakikada 65 sayfa (tek taraflı) / 130 sayfa (çift taraflı) görüntüye ulaşan tarama hızı ile 300 dpi’de renkli tarama özelliğine sahip. JPEG sıkıştırma özelliğiyle de büyük hacimli tarama işlemlerine hız katıyor. Ayrıca A4 tarayıcı olan Epson DS860 ile isteğe bağlı olarak A3 özelliğinde tarama yapmak da mümkün.” Hıraoğlu, istenilen belgeyi katlayıp çift taraflı taramada A3 formatında tarama seçildiğinde istenilen sonuca ulaşıldığını sözlerine ekliyor. Mini Boyut ve Üç Metreden Uzun Kağıtları Tarama İmkânı Hıraoğlu, “Kullanım alanında maksimum ergonomi arayan kurumlara DS-1630 tarayıcı uygun olacaktır. Bu modeli farklı kılan bir diğer özellik üç metreden uzun belgeleri tarama teknolo-

jisine sahip olması. Ayrıca DS-1630’un esnek düz yatak özelliği sayesinde pasaport, kitapçık ve hassas belgelerin taranması da oldukça kolay” diyor. Maksimum Hassasiyette Taramalar İçin Epson Expression 12000XL Yakın zamanda satışa sundukları Expression 12000XL modelinin ise özellikle mimari planlar, teknik çizimler gibi ciddi detay ve maksimum netlik gerektiren dokümanlardaki yüksek performansına değinen Engin Hıraoğlu sözlerini, “Özel dokümanların arşiv uygulamaları için birebir tasarlanan bu modelimiz; Epson Scan gelişmiş görüntüleme özellikleri, LED ışık kaynağı ve olağanüstü SilverFast Ai 8.8 görüntü işleme programlarını içeriyor. Bu teknik özellikler sayesinde mükemmel netlikte ve detayda sonuçlar veren tarayıcı 2,400 x 4,800 dpi çözünürlüğe sahip” şeklinde tamamlıyor.

www.kobiaktuel.com.tr

61


SÖYLEŞİ

“ÖDEME SİSTEMLERİNE YENİ BİR SOLUK GETİRİP,

PAZARDAKİ FAALİYET ALANIMIZI GENİŞLETTİK”

Faaliyetlerine 2014 yılında mikro işletmelerin ve küçük esnafın yaşadıkları tahsilât sorunlarını çözüp rekabet avantajına sahip olmalarını sağlama amacıyla başlayan Ödeal, bugün 25 binin üzerinde üye iş yeriyle hizmetlerini sürdürüyor. Ödeal Kurucu Ortağı Fevzi Güngör, sundukları ürün ve hizmetleri, bunların avantajlarını anlatıyor.

62

TEMMUZ 2018

Ödeal’ın markalaşma sürecinden kısaca bahseder misiniz? 6493 sayılı kanun kapsamında, BDDK lisansı ile yüzde 100 Türk sermayeli bir fintech şirketi olarak, 2014 yılı Eylül ayından bu yana faaliyet gösteriyoruz. Aynı zamanda Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından izinli e-fatura hizmeti entegratörleri arasındayız. Bu yola çıkarken temel hedefimiz mikro işletmelerin ve küçük esnafın günlük hayatlarında yaşadıkları tahsilat sorunlarını çözerek rekabet avantajına sahip olmalarını sağlamaktı. Marka vaadimizi bunun üzerine kurduk. Lansman döneminde reklam çalışmalarına ağırlık verdik; artık biz varız ve sizi anlıyoruz, tahsilat sorunlarınızı çözeceğiz diyerek ilk ürünümüz olan Ödeal Cepte POS’un tanıtımını yaptık. Tabii burada öncelikli olarak insanların bize güvenmelerine odaklandık, sonrasında sistemin avantajlarından bahsettik. Reklam yapmak bizim için elbette önemliydi ancak daha da önemli olan nokta pazarlama tabiriyle fısıltı gazetesi idi. Kurumlara hangi ürün ve çözümleri sunuyorsunuz? Ödeal Cepte POS uygulamasıyla Türkiye’de ‘ilk’ kez, POS cihazı olmaksızın, cep telefonları üzerinden banka ve kredi kartlarıyla tahsilât imkânı sunarak küçük esnafın can suyu olduk. Bu hizmeti hayata geçirirken kart kabul edemeyen küçük esnafın kalmamasını hedefledik. Ödeal Cepte POS’ta sabit ücret, minimum ciro şartı, verimsizlik ücreti bulunmuyor. Tamamen ücretsiz olan uygulamada, sadece yapılan işlem başına önceden belirlenmiş bir komisyon ödeniyor. Ek olarak anlaşmalı bankların kredi kartlarına izin verilen sektörlerde 12 aya kadar taksit imkânı bulunuyor. Zaman içinde artan müşteri sayısı ve gelen


SÖYLEŞİ

talepler doğrultusunda Profilo Ödeme Sistemleri iş birliğiyle Ödeal POS adını verdiğimiz, Türkiye’nin masaüstü yazarkasalara bağlanabilme özelliğine sahip ‘ilk’ ve ‘tek’ POS cihazını çıkardık. Ödeal POS’ta tek sözleşme, tek mutabakat imkânı sunuyoruz. Böylece tek POS üzerinden anlaşmalı bankaların kartlarına taksit yapılabiliyor. İşyerlerinin bankalarla tek tek görüşüp her bankadan POS cihazı almalarına gerek kalmıyor. Bu sene, Ödeal Yazarkasa POS ürünümüzle yolumuza devam ediyoruz. Bu Yazarkasa POS ürününüzün öne çıkan özellikleri neler? Profilo ile devam eden stratejik ortaklığımız dâhilinde, S900 model Yeni Nesil Yazarkasa POS cihazı içerisinde Ödeal avantajları sunuyoruz. Sahada tahsilât yapan işyerlerine mobil çözüm sunan Ödeal Yazarkasa POS, özellikle farklı marka kredi kartlarına taksit yapmak isteyen işletmelerin çok sayıda POS cihazı alma ve çalışanlarına bu POS cihazlarını taşıtma zorunluluğunu da ortadan kaldırıyor. Ödeal Yazarkasa POS’ta, diğer Ödeal ürünlerinde olduğu gibi minimum ciro şartı, verimsizlik bedeli ve kullanım taahhüdü bulunmuyor. Tüm bankalar için de tek komisyon oranı mevcut. Bu ürün ile yapılan tahsilât-

lar bir iş günü sonra üye işyerlerinin banka hesaplarına gönderilirken; Paraf, World, Bankkart Combo ve Bonus markalı kartlara taksit imkânı sağlanıyor. Ürün ve çözümleriniz, kullanıcılara ne gibi avantajlar sağlıyor? Türk ekonomisine, piyasalara sunduğumuz en önemli ve ‘ilk’ yenilik, küçük esnafın, işletmelerin, kredi kartı kabul edememeleri nedeniyle yaşadıkları müşteri kaybetme sıkıntısının önüne geçmek oldu. Alışveriş ekosistemini iyi okumamız sayesinde, geliştirdiğimiz ürünlerimizle de ödeme sistemlerine hem yeni bir soluk getirdik hem de pazardaki faaliyet alanımızı genişlettik. Şu anda Ödeal Cepte POS ile mobil; Ödeal POS ve Ödeal Yazarkasa POS ile de fiziki olmak üzere üç alternatifli POS hizmeti sunuyoruz. Bizim çözümlerimiz sayesinde, küçük esnaf, kendi hesabına çalışan işletmeler ve büyük kurumlar kredi kartı ve banka kartından çok daha kolayca tahsilât yapabiliyorlar. Ödeal’ın rakiplerinden farklı olan özellikleri neler? Bugün 25 bin üye işyerini aşmış bir ödeme kuruluşu olarak, hâlâ üye işyerlerimizi ilk günkü heyecan ile dinliyoruz. Bize gelen her türlü istek, soru

Türk ekonomisine, piyasalara sunduğumuz en önemli ve ‘ilk’ yenilik, küçük esnafın, işletmelerin, kredi kartı kabul edememeleri nedeniyle yaşadıkları müşteri kaybetme sıkıntısının önüne geçmek oldu.

ya da öneriyi dikkate alıp süreçlerimizi iyileştirmek için büyük bir dikkatle inceliyoruz. Yeni kurulan bir şirketten uzun yıllardır varlığını sürdüren kurumsal şirketlere kadar her şirketteki süreçlerde aksamalar yaşanabilir, süreçlerde iyileştirilecek noktalar mutlaka vardır. Bizim farkımız, bunlara hassasiyet göstererek, samimiyetle yaklaşmamız. Samimiyet burada bir diğer kilit nokta, müşterileriniz samimiyetinize inanıyorlarsa süreçlerde gelişim noktaları bulunsa bile bunları olumsuz olarak değerlendirmiyor ve aslında müşteriniz olmaktan çıkıp birer marka elçisi haline dönüşüyorlar. Yaklaşık üç buçuk yıl içerisinde 25 bin üye işyerini aşmamızdaki en büyük pay, bize ilk günden beri inanan ve birer marka elçimiz haline dönüşen üye işyerlerimizdir. Önümüzdeki dönemle ilgili hedeflerinizi paylaşır mısınız? Ürünlerimizle, maliyet engelleriyle kredi kartı ya da banka kartı kabul edemeyen küçük esnaf kalmamasını hedeflerken, KOBİ’leri de bankalarla tek tek görüşüp her bankadan POS cihazı alma zahmetinden kurtarmak istiyoruz. Özellikle farklı marka kredi kartlarına taksit yapmak isteyen işletmelerin, işlerini tek POS’la halledebilmeleri ve yapılan tüm tahsilâtların tek bir banka hesabında toplayabilmeleri işlerini önemli ölçüde kolaylaştırıyor. Ödeal olarak, ödeme sistemlerindeki ihtiyaçlara göre ürünlerimizi geliştirmeye ve kullanıcı memnuniyetini her zaman önceliğimize tutmaya devam edeceğiz.

www.kobiaktuel.com.tr

63


DİJİTAL PAZARLAMA

KÜÇÜK İŞLETMELERİN SEZON DIŞINDA DA

VERİMLİ OLMASI İÇİN 4 İPUCU

D

GoDaddy EMEA Bölge Başkan Yardımcısı Stefano Maruzzi

GoDaddy, turistik beldelerde faaliyet gösteren küçük işletmelerin yalnızca sezonda değil, yıl boyunca tanıtım ve pazarlama faaliyetlerine devam etmelerine yardımcı olacak ipuçları paylaşıyor.

64

TEMMUZ 2018

ünyanın en büyük küçük işletme odaklı teknoloji sağlayıcılarından GoDaddy, turizm beldelerindeki küçük işletmelerin yılın geri kalanında da faaliyetlerini duyurabilmesine yardımcı olacak ipuçları paylaştı. Türkiye Otelciler Federasyonu’na göre, turistik beldelerde faaliyet gösteren küçük işletmeler için tatil dönemleri satışlarını arttırma fırsatı sağlıyor. Bugün mevcut teknolojiler sayesinde küçük işletmeler tatil dönemleri ile sınırlı kalmadan, yıl boyunca faaliyetlerini canlı tutmaya devam edebilirler. GoDaddy EMEA Bölge Başkan Yardımcısı Stefano Maruzzi, konuyla ilgili olarak şunları söylüyor: “Türkiye, tarihi, kültürü ve sahilleri ile popüler bir tatil destinasyonu ve özellikle yaz ile bayram tatil dönemlerinde turizmin gündeme oturan konular arasında yer aldığını biliyoruz. Turizm Bakanlığı’na göre, tatil beldesi

olarak tercih edilen bölgelerde faaliyet gösteren küçük işletmeler, insanların bu bölgeleri ziyaret etmesinin avantajlarından faydalanıyorlar. Bugün mevcut olan teknolojiler sayesinde de işletmelerin faaliyetlerini ziyaretçi sayısının yüksek olduğu aylarla sınırlı tutması gerekmiyor. Dijital varlıklarını oluşturarak, yıl boyunca pazarlama ve satış faaliyetlerini sürdürebilirler.” Maruzzi, küçük işletmelerin sezon dışında da başarılı sonuçlar almasına yardımcı olacak dört ipucu paylaşıyor.

1. İşletmeniz için bir web sitesi ve online varlık oluşturun Türkiye’de 54 milyon kişi, yani nüfusun yaklaşık yüzde 67’si internete bağlı. Küçük işletmeler, bir web sitesi kurarak bu insanlarda bulundukları yerde erişebilirler. Bunun yanı sıra ürün ve hizmetleri için arama


DİJİTAL PAZARLAMA

Bu nedenle küçük işletmelerin Facebook, Twitter ve Instagram gibi sosyal medya platformlarında yer almaları ve bu platformları web sitelerine bağlamaları önemli. Web sitenizde hikâyenizi anlatabilir, sunduğunuz ürün ve hizmetleri gösterebilir, adresinizi ve iletişim bilgilerinizi paylaşabilir ve mümkünse müşteri yorumlarına yer verebilirsiniz. Sosyal medyayı da web sitenizin bir uzantısı olarak kullanıp, mevcut ve potansiyel müşterilerinizle iletişim kurabilir, onlara müşteri hizmetleri sunabilir ve içerik paylaşabilirsiniz.

3. Sosyal medya görsel boyutlarına dikkat edin

yapıldığında bulunmalarını kolaylaştırabilirler. Türkiye’deki mobil kullanıcı sayısının ise 59 milyonun üzerinde olduğu göz önünde bulundurulduğunda mobil dostu web siteleri kurulması da önem taşıyor. Küçük işletmeler unutmamalılar ki günümüzde bir web si-

Bugün mevcut olan teknolojiler sayesinde, işletmelerin faaliyetlerini ziyaretçi sayısının yüksek olduğu aylarla sınırlı tutması gerekmiyor. Dijital varlıklarını oluşturarak, yıl boyunca pazarlama ve satış faaliyetlerini sürdürebilirler.

tesi kurmak için büyük bütçeler veya teknik bilgi gerekmiyor. GoDaddy’nin Web Sitesi Mimarı gibi kapsamlı araçlar sayesinde bir saatten kısa sürede işlevsel, profesyonel görünümlü bir web sitesi kurmak mümkün.

2. Sosyal medyayı verimli bir şekilde kullanın Türkiye’de 51 milyon kişi, yani nüfusun yüzde 63’ü sosyal medya kullanıcısı.

Bir önceki maddeden de anlaşıldığı gibi sosyal medya kullanımı işletmelerin olmazsa olmazları arasında yer alıyor. Sosyal medya ağlarındaki konumunuzu iyileştirmenin yolu da kullandığınız tonun ve markanızın tutarlı olmasından geçiyor. Sosyal medya görsellerinin boyutları da buna dâhil. İnternette hızlı bir arama yaparak, farklı platformların hangi boyutlarda görsel gerektirdiğine ulaşabilirsiniz. İlgili talimatlara uyarak, sosyal medya sayfalarınızın ve markanızın daha profesyonel görünmesini sağlayabilirsiniz.

4. Bülten gönderimi yaparak güncel bilgileri müşterilerinizle paylaşın Haber bültenleri, işletmenizle ilgili haberleri müşterilerinizin gelen kutusuna taşımanın en iyi yollarından biridir. Ürün ve hizmetlerinizle ilgili güncel bilgilerin yanı sıra turistlere yönelik öneriler, görseller ve diğer içerikler de paylaşabilirsiniz. Haber bültenlerinizin “yaz” gibi bir teması olması daha etkili olacaktır. Aynı zamanda bir şablon oluşturup ona bağlı kalmayı ve görsellerinizin iyi olduğundan emin olmayı atlamayın. Bu bültenlerde müşteri görüşlerine de yer verebilirsiniz.

www.kobiaktuel.com.tr

65


ANALİZ

FİNANS KURULUŞLARININ YÜZDE 61’İ

TEKNOLOJİNİN FAYDALARININ FARKINDA DEĞİL

Görüntüleme çözümlerinde dünya liderlerinden olan Canon; teknoloji karar vericilerinin içgörülerini derleyen Ofis İçgörüleri Raporu’nda farklı sektörler özelinde de dijitalin geleceğine yön veren bilgiler paylaşıyor.

66

TEMMUZ 2018

D

ünyada olduğu gibi Türkiye’de de ofis ortamları son yıllarda ciddi bir teknolojik dönüşüme girdi. Canon’un Ofis İçgörüleri Raporu’na göre çalışma ortamlarındaki değişikliklerin çok büyük bir kısmı teknolojideki eğilimlere göre şekilleniyor. Giderek artan ofis maliyetlerinin söz konusu olduğu günümüzde özellikle finans sektörü maliyetlerini en aza indirgemek için dijitalleşmeye daha fazla yöneliyor. Giderek artan çalışan sayısı ve cihaz ihtiyacına karşılık şirketlerin teşvik ettiği mobil çalışma modelinin, finans sektörü özelinde son yıllarda ciddi bir artış gösterdiği gözleniyor. Dijital dönüşümde yaşanan ve işletmeler için içsüreçlerin hızlandırılmasından çalışan verimliliğinin artmasına kadar çeşitli faydalar sunan bu yükseliş, son yıllarda özellikle finans sektöründe öne çıkıyor.


ANALİZ

Finans Kuruluşlarının Yüzde 24’ünde Kendi Cihazını Getir Politikası Var Dijitalleşen ofislerin oranındaki artışa karşılık rapora göre; finans kuruluşlarının yüzde 61’inin teknolojinin, özellikle mobil çalışmanın işleri için sağlayabileceği faydaların farkında olmadığı görülüyor. Finans kuruluşlarının dörtte üçünden fazlasının yani yüzde 78’i şirket sistemlerine ve dosyalarına mobil erişimin işleri için önemli olduğuna inanıyor. Aynı zamanda bu kuruluşlardan sadece yüzde 24’ünde resmi Kendi Cihazını Getir (BYOD) politikası bulunuyor ve yine aralarından yüzde 17’lik bir grubun iş yerinde kendi cihazlarını kullanmak isteyen çalışanlara sürekli destek sağlayabilecek bilişim departmanlarına sahip olduğu görülüyor. Oranın azlığı mobil çalışma faydalarının tam olarak anlaşılamamasıyla yakından ilgili ancak buna ek olarak zaman, kaynak ve yasal riskler gibi çeşitli endişelerin de olması bu oranın düşüklüğünün bir diğer açıklaması olarak kabul ediliyor.

Finans Çalışanlarının Yüzde 34’üne Göre Belge Basma, Tarama ve Kopyalama Gereksiz Hızla büyüyen sektörlerden biri olarak ön plana çıkan finans alanında, yaşanabilecek teknik bir hatanın yalnızca müşterilere değil, şirketlere de büyük bir itibar kaybı getireceği için güvenlik oldukça hassas bir konu olarak öne çıkıyor. Rapora göre, son kullanıcıların yüzde 34’ü belge basma, tarama ve kopyalama işlemlerini gereksiz bulurken, finans sektöründeki son kullanıcıların şirketlerinin dışında bilgi paylaşmaları büyük bir risk olarak görülüyor. Kısacası baskılı işlemler bir grup

tarafından gereksiz görülse de raporda, belgeleri üreten ve işleyenler için sıkı güvenlik önlemleri gerektiğinin altı çiziliyor. Belge Güvenliği En Büyük Önceliklerden Biri Finans alanında faaliyet gösteren kuruluşların yönettiği verilerin gizli ve çoğu kez hassas niteliği nedeniyle belge güvenliği en büyük önceliklerden birini temsil ediyor. Araştırmaya göre, finans liderlerinin yüzde 31’i taranan verilerin otomatik olarak yakalanmasının ve işlenmesinin kendi güvenlik prosedürleri için değerli bir katkı olacağını düşünüyor. Bu da finans hizmetlerinde

Yaklaşık 10 farklı sektörün dijital gelişimde geçtikleri aşamaları derinlemesine inceleyen Canon’un Ofis İçgörüleri Raporu’nda finans dünyasını yakından ilgilendiren çapıcı veriler ön plana çıkıyor. Rapora göre; finans kuruluşlarının yüzde 61’i teknolojinin ve mobil çalışmanın faydalarını farkında değilken, finans çalışanlarının yüzde 34’ü belge basma, tarama ve kopyalamanın gereksiz olduğunu düşünüyor. Bu kuruluşların yüzde 17’sinin, iş yerinde kendi cihazlarını kullanmak isteyen çalışanlara sürekli destek sağlayabilecek bilişim departmanlarına sahip olduğu görülüyor. teknolojinin benimsenmesinde siber güvenliğin temel bir etken olduğunu gösteriyor.

son kullanıcılar içinde, belgeleri basma, tarama ve kopyalamanın işleri için zaruri olduğunu söyleyenlerin oranı

www.kobiaktuel.com.tr

67


LIFE

MEKAN

YELKEN RESTAURANT YENİKÖY’DE LEZZETE YELKEN AÇMA ZAMANI

İstanbul’un eşsiz tarihinde muhteşem bir sayfa açan Yeniköy’de, Yelken Restaurant’la hem bu tarihi yakından görebilir hem de harika lezzetleri tadabilirsiniz. Boğaz’ın büyülü atmosferinde bembeyaz dekorasyonuyla rüya gibi bir akşam yaşatmayı vaat eden mekân, evinizin sıcaklığının yanına lüks hizmet anlayışını da ek-

liyor. Yelken Restaurant Yeniköy, mezeleri ve ara sıcakları ile balık restoranları arasında yeni bir harman oluşturuyor. Misafirlerin gözdesi olan kadayıflı karides, balık pastırması, lakerda, dinamit karides gibi özel lezzetlerini özenle hazırlayan ünlü şef Fuat Yavuz, 20 yıllık balık restoranı deneyimini Yeniköy Yelken’de doruğa taşıyor.

THE ST. REGIS BRASSERIE’DEN KASE DOLUSU YENİ LEZZETLER Nişantaşı’nın favori durağı The St. Regis Brasserie, farklı yemek menüleriyle lezzet tutkunlarınaa unutulmaz deneyimler yaşatmaya devam ediyor. Tazeliği yaşam felsefesi haline getirenler için hazırladığı Yaz Menüsü’ne ilave olarak her zevke ve her tercihe hitap eden Kase Menüsü ile yemek tutkunlarına çok daha fazla leziz seçenek sunuyor. Çeşit çeşit yeşilliğin, sebze, tavuk, balık, et, yaban pirinci, kinoa, kuru bakliyat gibi garnitürlerle birlikte sunulduğu The St. Regis Brasserie’nin yeni Kase Menüsü, özellikle sunumu ile öne çıkıyor. Fit Kase, Sebze Kase, Bonfile Kase, Taze Otlu Levrek Kase gibi nefis yemekler kaseler içinde servis ediliyor. Mi-

68

TEMMUZ 2018

safirler dilerlerse kendi tercihlerine göre kişisel salata kaselerini oluşturabiliyor veya günlerini bir tatlı molası ile taçlandırabiliyorlar.


LIFE

MEKAN

KAİ BEACH, MUTFAĞI İLE LEZZETLİ BİR DENEYİM YAŞATIYOR RMA Group’un yeni üyesi Kai Beach - Bar & Restaurant, Türkiye’nin cennet koyu Mandarin Oriental Bodrum’da; bohem lüks konsepti, plajı, özgün menüsü, iddialı kokteylleri ve alanında en iyi isimlerden oluşan kadrosu ile Bodrum’un en çok konuşulan ve merak edilen adreslerinden biri oldu. Uluslararası Akdeniz mutfağından lezzetleri sofistike bir yorumla sunan mekânın seçkin menüsü de lezzet ve sunumları ile göz dolduruyor. Kai Beach’in Akdeniz ağırlıklı uluslararası mutfağından özgün seçenekler sunan restaurant ve bar menüsünün öne çıkanları arasında Ege Usulü Portakallı Zeytinyağlı Enginar, Levrek Ceviche & Mango Salsa, Kuzu Sırtı & Otlu Kuskus ve Somon & Zencefil-Ponzu Sos bulunuyor.

KİLİMANJARO’NUN MENÜSÜ MEVSİM LEZZETLERİYLE YENİLENDİ Malzemeyi odağında tutan mutfağı, sade ve akılda kalan yiyecekleri ile bomontiada’ya farklı bir yaklaşım getiren Kilimanjaro, yerel tatlara yer veren menüsünü mevsim malzemeleriyle yeniledi. Rafine bir tat deneyimi sunan oğlak burger, çıtır tandır, isli kuru et ve isli uskumru gibi yeni lezzetler Kilimanjaro müdavimlerinin favorileri arasında

yer almaya aday. Mekânın doğallıktan ve sadelikten ilham alan mutfağında, taze ve mevsiminde ürünlerle hazırlanan başlangıç lezzetlerinden Ege otları çorbası ile yine mevsime özel serin ve taze salata alternatifleri de yer alıyor. Kilimanjaro’nun yenilenen yaz menüsü, yöresel ürünlerle hazırlanan eşlikçileriyle de özgün alternatifler sunuyor.

www.kobiaktuel.com.tr

69


LIFE

MEKAN

SABUN KOKULU ODALARI İLE MAISON D’AZUR

Maison d’Azur, Alaçatı çarşısının merkezinde, gürültüden uzak bir sokakta misafirlerini ağırlıyor. Bir aile işletmesi olan otelin sahipleri Özgür-Ebru Tolunay çifti, otellerinin hayata geçme sürecini ve konseptini anlatıyor. Öncelikle kendinizden ve Maison d’Azur’un hayata geçme sürecinden bahseder misiniz? Biz, yıllarca İstanbul ve Paris’te kurumsal firmalarda çalıştıktan sonra hayallerimizi gerçekleştirmek üzere Alaçatı’ya yerleşip otelimizi açtık. Azur’un evi anlamına gelen otelimizin otelimizin adı, bir tanecik evladımız Azur’un adından geliyor. Biz aynı zamanda gezgin bir aileyiz ve dünyada adım atmadığımız yer kalmaması amacı ile çıktığımız her yolculuktan, yaşadığımız tecrübelerden ve tanıştığımız insanlardan ilham alıyoruz. Uzaklardan getirdiğimiz tatlar ve eş-

70

TEMMUZ 2018

yalarla dolu otelimizde kedilerimiz, köpeğimiz, dostlarımız ve misafirlerimizle beraber kocaman bir aileyiz. Otelinizin kapasitesi ve lokasyonuyle ilgili bilgi verir misiniz? Bu lokasyona nasıl karar verdiniz? Maison d’Azur Butik Otel olarak, Alaçatı çarşısının merkezinde, gürültüden uzak bir sokakta hizmet veriyor. 90 yıllık iki taş binadan oluşan otelin odaları, aslına uygun olarak nostaljik eşyalarla ve iki binanın önündeki sokağımızı Alaçatı ruhunu yansıtacak şekilde dekore edildi. Gerçek Alaça-

tı’yı yaşamak isteyenlerin fotoğraflamak için özel olarak geldikleri sokağımız, birçok gazete ve dergiye de konu oldu. İki, üç ve dört kişilik olmak üzere toplamda 13 odası bulunan otelimiz toplam 50 yatak kapasitelidir. Lokasyona karar verirken, Alaçatı çarşısının içinde olmayı, ama Alaçatı gürültüsünden uzak olmayı tercih ettik. Nasıl bir konseptle hizmet sunuyorsunuz? Butik bir hizmet anlayışımız var. Annenizin yazlık evine tatile geldiğinizi hissettirmek istiyoruz. Otelin genelindeki sabun kokusu, ellerimizle hazırla-


LIFE

dığımız kahvaltımız ve yaz aylarında 18 çeşit reçelimizle bunu sağlamaya çalışıyoruz. Rezervasyonlarınızda en çok yoğunluk hangi aylarda/ dönemlerde ve hangi kanallardan oluyor? Yoğunluk Nisan ayında, ot festivali ile beraber başlayıp, Ekim’e kadar devam ediyor. 12 Ay açık olan otelimiz kış aylarında da özellikle hafta sonları yoğun olarak rezervasyon almaya devam ediyor. Seyahat uygulamaları ve bu uygulamadaki otel tavsiyeleri rezervasyonunuza ve bilinirliğinize nasıl yansıyor? Seyahat uygulamalarındaki tavsiyelerin, bir otelin ilk tanıtımı açısından çok önemli olduğunu düşünüyoruz, insanlar eğer ilk kez geliyorlarsa mutlaka bu yorumları okuyarak geliyorlar. Bu yüzden deneyimlerini paylaşmak isteyen insanların çok dikkatli yorum yapmaları gerektiğini düşünüyoruz. Örnek verecek olursak; Alaçatı köy içerisinde yürüyerek gidebileceğiniz bir deniz bulunmuyor. Genelde insanlar Alaçatı’ya bunu bilerek geliyorlar, ancak bilmeyen birisi lokasyona herhangi bir yorum yapmadan 0 puan verebiliyor; çünkü o kişinin beklentisi

MEKAN

Alaçatıda olmak, ama deniz kenarında da olmak, ancak burada otelin 0 puan almasını gerketirecek bir hata yok. Bu puana bakan bir başka kişi de otelin aslında kötü bir lokasyonda olduğunu düşünebiliyor. Yorumlar otel bana ne vadetti, ben ne buldum şeklinde olmalı diye düşünüyoruz. Yerli ve yabancı misafirlerinizin otelinizden beklentileri konusunda ne gibi farklılıklar gözlemliyorsunuz? Özellikle kahvaltı konusunda yerli misafirlerimiz çok hassas. Biz de kahvaltıda bol çeşit ve ev yapımı, bizzat kendi yaptığımız ürünlerin bulunmasına önem veriyoruz. Kahvaltı almasak da olur düşüncesi ile gelen yabancı misaflerimiz ise kahvaltımızı denediklerinin ertesi günü mutlaka tekrar almak istiyorlar. Talep konusunda yerli ve yabancı misafir anlamında çok büyük farkılıklar yok. Alaçatı genelinde ise yerli misafirlerimiz daha çok deniz ve gece hayatı için, yabancı misafirlerimiz dinlenme ve atmosfer için tercih ediyor. Sosyal medya mecralarını kullanıyor musunuz? Bu mecralarda müşterilerinizle nasıl bir etkileşim sağlıyorsunuz? Bu, otelinizin rezervasyonlarına nasıl yansıyor?

Instagram ve Facebook sayfalarımız aktif şekilde kullanıyoruz. Genelde misafirlerimizin çektikleri fotoğrafları repost ediyoruz. Bu da insanların otelin gerçek halini görmelerine ve daha güvenle rezervasyon yapmalarına sebep oluyor. Kendimiz de birer gezgin olduğumuz için kendi tecrübelerimizden yola çıkarak Alaçatı’ya tatil planı olan misafirlerin neye ihtiyacını olduğunu düşünerek sosyal medya içeriklerimizi belirliyoruz. Ayrıca web sitemiz de bilinilirliğimizi arttıran bir faktör. Önümüzdeki dönemlerde, başka lokasyonlarda da yer almayı düşünüyor musunuz? Bu yıl için yeni planlarınız varsa paylaşır mısınız? Gectigimiz yıl Alacatı köy meydanında genclere hitap eden cok sade, temiz ve fiyatlari daha makul olan Meydan d’Azur otelimizi açtık. İlerleyen yıllarda, yine Alaçatı köy merkezinde özellikle çoçukların daha keyifli vakit geçirebileceği ve dolayısıyla annelerin dinlenebileceği bir otel daha açma planımız var. Biz Alaçatı’da yaşamayı çok sevdiğimiz için önümüzdeki 10 yıl için başka bir lokasyonda olmayı düşünmüyoruz. Elimizin dokunmayacağı, misafirlerimizle iletisim halinde olamayacağımız bir oteli işletmek bize çok yapılabilir gelmediği için şimdilik sadece Alaçatı’dayız.

www.kobiaktuel.com.tr

71


MODA LIFE

MODA

BOYNER ŞIKLIĞI İLE SAHİLLERDE GÖZ KAMAŞTIRIN Yaz sezonu için en trend marka ve modellerini aynı çatı altında buluşturan Boyner, mayodan gözlüğe, çantadan şapkaya kadar tüm ihtiyaçlara yönelik sayısız seçenekleriyle tatil alışverişini keyfe dönüştürüyor. Boyner’in bikini ve mayo koleksiyonu birbirinden farklı marka ve çeşit çeşit modelleriyle zengin bir seçki barındırıyor. Bikinide sadeliği sevenlerin tercihi straples kesimi ve düz renkleri ile Limon Company olurken, mix & match modelleri ile farklı renklerde kombinlenen T-Box eğlenceli seçenekler sunuyor. Renkli ve desenli bikinileri tercih edenler için Pierre Cardin Swimwear, sezonun modası altı-üstü farklı desenleri ile Argento ve Zeki Sea’nin modelleri dikkat çekiyor. Mayoda ise renkli ve şık tasarımlarıyla Bonesta markası öne çıkıyor. Mayo ya da bikininizi kombinleyebileceğiniz şapka, çanta ve gözlük şeçenekleri de Boyner’de sizi bekliyor.

ATASUN OPTİK’TE KÖPRÜSÜZ GÜNEŞ GÖZLÜĞÜ MODASI Bu sezon güneş gözlüklerinde köprünün hem kaş hizasında hem burun üstünde olanı makbul olsa da fark yaratmak isteyenler kaş hizasından geçen tek köprülü güneş gözlüklerini tercih ediyor. Bu yazın çok tarz güneş gözlüklerini bulabileceğiniz Atasun Optik, tek köprülü güneş gözlüğü modelleriyle fark yaratıyor. Atasun Optik’in tek köprülü tasarımları; uzun köprü, kaş hizasında standart, düz, yukarı veya aşağı doğru bükülmüş birçok farklı seçeneğe sahip. İki renk veya tek renk camlar çerçeveli veya çerçevesiz birçok modeli bir arada barındıran uzun köprülü güneş gözlükleri hem klasik hem sıra dışı tarza uyum sağlıyor. Unofficial’ın iki renkli cama sahip, burun üstü köprüsü ve çerçevesi olmayan modeli, sıra dışı ve alışılmış tasarımların ötesinde güneş gözlüğü arayanlar için ideal tercih oluyor. Yeni tarzlara göz kırpan, ama klasikten şaşmayanlar için ise Seen Fashion ve Italia Independent markasının yuvarlak tasarımlı güneş gözlükleri orta uzunluktaki üst köprüsüyle trende uyum sağlıyor.

72

TEMMUZ 2018


MODA LIFE

MODA

COLUMBIA İLE BALIĞINI TUT, ANI YAKALA! Aktif yaşam tutkunlarının vazgeçilmez markası Columbia, sportif balıkçılık için geliştirilen PFG serisini beğeniye sunuyor. Güneşin zararlı ışınlarından koruyan ve serin tutan teknolojileri ile Columbia PFG serisi, ister denizde ister şehirde tüm yaz konforlu maceraların anahtarını sunuyor. PFG koleksiyonunda yer alan yumuşak ve hafif dokulu tişört ve gömlekler güneşin zararlı ışınlarından korunmayı sağlayan giyilebilir teknoloji Omni-Shade, nemi emerek serinlik sağlayan Omni-Wick ve güneş ışınlarını geri yansıtarak serin tutan Omni-Shade Sun Deflector teknolojileri ile stilinizi teknenin güvertesinden şehrin caddelerine taşıyor. Terle aktive olan üstün serinletme teknolojisi Omni-Freeze Zero ile sıcak kabus olmaktan çıkıyor. Sportif Balıkçılık için tasarlanan gölgelikli yaka ve olta tutucu aparat ile Marin stil bir yaşam tarzı olarak şıklığınızı tamamlıyor. Pantolon ve şortlarda leke tutmayan Omni- Shield Blood N’Guts özelliği ile Sportif Balıkçılık tutkunlarının kalbini çalan koleksiyonda, canlı renkler ve fonksiyonel kullanım detayları dikkat çekiyor.

GAP’İN ERKEK YAZ KOLEKSİYONUNDA ŞIKLIK VE RAHATLIK BİR ARADA İkonik giyim markası Gap’in yıl boyu serin kullanım efekti veren hafif kumaşlarla tasarlanan 2018 Erkek Yaz Koleksiyonu’nda her yaştan her tarza uygun parça bulmak mümkün. Markanın bu koleksiyonunda; maksimum hareket özgürlüğü sağlayan enerjik denim’lerden zengin renklerdeki chino’lara, khaki’lerden şortlara ve keten parçalara kadar uzanan popüler çizgilerden oluşan geniş ürün yelpazesi ile şıklık ve rahatlık bir arada sunuluyor. Yaz aylarının en sade ve kurtarıcı parçası beyaz tişört bu sezon da Gap’in gözde parçalarından. V yakadan bisiklet yakaya pek çok seçeneği ile erkeklerin şık ve rahat kombinlerini tamamlayacak. Bunun yanı sıra yaz günlerinin vazgeçilmezi şortlar, polo tişörtler, gömlekler ve chino pantolonlar erkeklerin gardırobunun vazgeçilmezi olacak.

www.kobiaktuel.com.tr

73


LIFE

TASARIM

OFİST’TEN YERLEŞTİĞİ MEKÂNA SAYGILI BİR TASARIM:

MYGINI OFİS Ofist tarafından tasarlanan myGini Ofis, San Francisco’da 1858 yılında inşa edilmiş karakteristik bir tuğla binaya yerleşirken, mevcutla yarışmadan mekâna saygılı bir tasarım çizgisi yakalıyor.

E

le aldıkları projeleri, içinde bulundukları zaman ve mekân çerçevesinde değerlendirip yaratıcı çözümler geliştiren Ofist kurucuları İç Mimar Yasemin Arpaç ve İç Mimar Sabahattin Emir’in, Mehmet Sezgin ve ekibi tarafindan Amerika’da kurulan ve bankalar ve finansal kuruluşlar icin mobil bankacılık aplikasyonu olan myGini app için tasarladıkları ofis, San Francisco’nun finans bölgesinde yer alan 1858 yılında inşa edilmiş zarif, karakteristik, tuğla binaya yerleşmiş. Tasarıma başlarken mekânın belirgin bir güçlü karaktere sahip olmasının önemli bir yol gösterici olduğunu söyleyen ve bu durumun oldukça limitleyici olarak betimleyen Ofist kurucuları, “Gerekli dengeyi sağlamak çok bağlayıcı ve zor olabiliyor. Çünkü ekleyeceğimiz her kalem, mekânın karakteriyle çelişmeden, onunla yarışmadan, onun yanında, onunla birlikte var olabilmeli” diyorlar. Mekanın İhtiyaçlarına Uygun Tasarım Tasarımcılar, bu temel hedef doğrultusunda, mekânı yeni işlevi ve kullanıcıları için tasarlamayı amaçlamış. Günümüz, yeni jenerasyon ofis programını karşılayacak fonksiyonları mekân içerisinde kurgularken izle-

74

TEMMUZ 2018


LIFE

dikleri yolu şu cümlelerle özetliyorlar: “Açık, rahat, samimi, eğlenceli ve hiyerarşiden uzak bir ofis için sadece gerektiği kadar ekleme yapmak. Kibar, çoğunlukla beyaz, düz hatlı, basit, modern formları, sarıdan kırmızı ve kahveye uzanan mevcut homojen renklerle ve ahşap ile tuğlanın güçlü dokusuyla kontrast yaratacak şekilde bir araya getirmek. Son olarak kontrastı daha da arttırmak ve eğlence katmak için biraz da renk ve grafik. Mevcutla yarışmamak, onu güçlendirip ortaya çıkararak içine günümüz ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde ama usulca, kibarca, saygıyla yerleşmek.”

Farklı Sektörlere Projeler 2004 yılından bu yana çalışmalarını sürdüren Ofist; İstanbul gibi, üzerinde yeşertip yaşattığı tüm kültürlerin derin izlerinin hala tüm meydan, sokak, bina ve insanlarında görülebildiği bir şehirde yaşamanın getirdiği zenginliğin ve aynı zamanda sorumlulukların farkında olarak tasarım yapıyor. Sorun veya ihtiyacın tanımlanmasından, mekânın kullanım ömrünün sonuna kadar geçen zaman Ofist için bir süreci ifade ediyor. Projeleri içinde bulundukları zaman ve mekânlara ait çözümler üretmek amacıyla ele alan Ofist; konut, showroom, mağaza, fuar standı, kafe, restoran, bar, sinema, otel,

ofis iç mekânları ve ürün tasarımları gibi farklı sektörlerden projeler üzerinde çalışıyor. Ofist’in son dönemde en çok ilgi gören işlerinden biri olan Kara-

TASARIM

köy Loft, farklı ülkelerin tasarım ve mimarlık yayınlarında ve 100’ün üzerinde portalda yer alarak tüm dünyada tasarım fenomeni haline geldi.

www.kobiaktuel.com.tr

75


HABER LIFE

SAĞLIK

8 MADDEDE YAZ AYLARINDA

SAĞLIKLI VE ENERJİK KALMANIN YOLLARI

Yaz mevsiminin sıcak günlerinde, vücudun su, besin ve enerji ihtiyacı da değişebiliyor. Herbalife Beslenme Danışma Kurulu Üyesi Doç. Dr. İsmet Tamer, sıcak yaz günlerinde sağlıklı ve enerjik kalmanın 8 sırrını paylaşıyor.

Y

az gelince insan kendini dışarı atmak, güneşin ve güzel havanın, fırsat bulabilirse deniz ya da havuzda serinlemenin keyfini çıkarmak istiyor. Ancak hava bazen öyle sıcak ve nemli olabiliyor ki sıcağı ve güneşi çok sevenler bile klimalı, serin ortamlara kaçabiliyorlar. Herbalife Beslenme Danışma Kurulu Üyesi Doç. Dr. İsmet Tamer, sıcak yaz günlerinde hem havanın tadını çıkarmanın hem de enerjik ve sağlıklı kalabilmenin sırlarını anlatıyor.

rında yağlı besinlerden olabildiğince uzak kalmakta fayda var, zira metabolizmanızı ateşleyecek egzersizler yapmıyorsanız yağlı yemek sizi daha da sıkıntıya sokacaktır. Sabah kahvaltısı altın öğün, mutlaka yapın! Öğlen ve akşam yemeklerini özellikle sulu ya da ızgara yemeklerle donatın, sık aralarla azar azar yemeye özen gösterin. Geç saatte yerseniz, yemekten sonra en az iki-üç saat geçmeden yatmamaya dikkat edin.

1. Beslenmeye dikkat! Vücudumuzun sıcak yaz günlerinde de besin ve enerji ihtiyaçları var ve günlük hayatımızı devam ettirebilmek için yeteri kadar protein, karbonhidrat ve vitamini aynı şekilde almaya devam etmemiz gerekiyor. Ancak yaz ayla-

2. En az 10 bardak su Diğer mevsimlerde de bol bol su içmenizi öneriyoruz; ama sıcak yaz günlerinde terleme ile kaybedilen su miktarı arttığından tüketmemiz gereken suyu da arttırmamız gerekli. Vücudumuz terleyerek sıcağa karşı ısı dengemizi

76

TEMMUZ 2018

korumaya çalışır, ancak sıcakla beraber nem de artınca bu iş daha da zor hale gelebilir. Hep “Günde en az 8 bardak su için” denir ama sıcak havalarda bunu en az 10 bardağa çıkarın, hatta en iyisi siz susamadan su için. 3. Elektrolit ve mineral kaybını mutlaka telafi edin Ayrıca sıvı ile beraber kaybedilen mineral ve elektrolitleri de yerine geri koymamız gerekiyor, aksi halde yeterince su içsek bile halsiz ve yorgun hissetmeye devam ederiz. Bunun için de her gün 2 bardak maden suyunun içine dilim limon atıp serin serin içmenizi, yemeklerde ve ara öğünlerde mineral deposu olan yeşil yapraklı taze sebze ve meyvelerden mutlaka yemenizi öneriyorum.


LIFE

4. Öğleden sonra 12 ile 3 arasına dikkat! En sıcak saatler genellikle bu saatlerdir, öğleden sonra 12-3 arası dışarıda, direkt güneş altında olmamaya özen gösterin. Yürüyüş bile olsa bu saatlerde kesinlikle egzersiz yapmayın. En iyisi soğuk bir içecekle serin bir ortamda keyfinize bakıp akşamüstünü bekleyin. Kapalı alışveriş merkezleri bunun için ideal ortamlar olabilir. 5. İnce ve açık renk kıyafetler giyinin Terlemeyi kolaylaştıran, üzerinizdeki yükü azaltan, hafif, ince ve güneşi yansıtan açık renk kıyafetler giymek, sıcakla baş etmenize yardımcı olur. Hafif dökümlü, vücudu sıkmayan ve mümkünse teri emen kumaşları tercih etmekte fayda var. Aynı şey spor yaparken de geçerli. Sıcak havada egzersiz yapmak için özel üretilmiş sporcu kıyafetleri tercih edilmeli.

6. Sürekli ilaç kullananlar doktoruna danışmalı Bazı yüksek tansiyon ilaçları vücudun sıcağa karşı gösterdiği tepkiyi değiştirebilir. Bu nedenle beta bloker, ACEİ ya da idrar söktürücü gruptan ilaç kullananlar özellikle sıcak bölgelerde tatile çıkmadan önce mutlaka doktorlarına danışmalılar. Şeker hastaları da sıcaktan daha fazla etkilenebilirler, şeker kontrolleri bozulursa ayaklarında kolay iyileşmeyen yara ya da enfeksiyonlar ortaya çıkabilir. Bu nedenle şeker hastaları yazın ilaçlarını kullanırken bol sıvı tüketmeye, plajda ya da kumsalda uygun bir terlik giymeye, çıplak ayak dolaşırken ayaklarını korumaya ekstra özen göstermeliler.

SAĞLIK

7. Besin desteği ya da vitamin alsam mı? Ülkemizde yaz aylarında vitamin ve mineral kaynağı meyve ve sebzeleri bolca bulmak kolay. Yazın hafif şeylerle öğünleri geçiştirmek de bir tercih olabilir. Ancak hem sağlıklı ve dengeli beslenmek hem dinç ve enerjik kalmak hem de fazla kalorilerden kaçınmak istiyorsanız; enerjisi kontrollü, besin öğeleri ve besin değeri açısından zengin içerikli besin desteklerinden yararlanabilirsiniz. Bunlar güvenilir ve kaliteli kaynaklardan seçildiğinde zaten yeterli enerji ve vitamin de içerirler. 8. Çok yüksek faktörlü kremler, D vitamini üretimini engelleyebilir Vücudumuzun ihtiyacı olan D vitamini güneş ışığının etkisi ile cildimizde yapılır. Bu nedenle güneşlenmek gerçekten faydalıdır. Ancak güneş ışınlarının dik geldiği çok sıcak saatlerde ve çok uzun süre güneşlenmek, başta cildimiz olmak üzere vücudumuza faydadan çok zarar verebilir. Cilt kurur, çabuk kırışır ve hızlı yaşlanır, üstelik ileri yaşlarda cilt kanserlerine kadar gidebilen durumlar ortaya çıkabilir. O nedenle, yine saat 12 ile 3 arasında doğrudan güneşte kalmaktan kaçınmalı, diğer saatlerde de nemlendirici özelliği de bulunan güneş koruyuculu bir ürün ile cildimizi korumalıyız. Çok yüksek koruma faktörlü ürünler, cildimizin D vitamini üretimini engelleyebilirler, buna da dikkat etmekte fayda var.

www.kobiaktuel.com.tr

77


LIFE

SAĞLIK

POLONEZ’DEN

GLUTENSİZ PASTIRMA

Gıda bilimi üzerine yaptığı çalışmalar ile şarküteri et ürünleri sektöründe birçok yeniliğe imza atan Polonez, şimdi de glutensiz pastırmayı tüketicilerle buluşturuyor. Sırada, şarküteride inovasyonu kanıtlayacak yeni ürünler de var.

S

ağlıklı beslenme üzerine yaptığı Ar-Ge çalışmalarıyla, yeni lezzet formülleri geliştiren Polonez, son bir yıldır pastırma hariç tüm ürünlerinin gluten içeriğini 20 mg/kg ile sınırlandırmıştı. Gluten diyeti yapanları doğru yönlendirmek amacıyla, ürünlerin ambalajı üzerindeki etiketlerde bu bilgiyi paylaşmaya başlayan Polonez,

Polonez Genel Müdürü Andaç Günsoy

78

TEMMUZ 2018

gluten hassasiyeti olan tüketicilerden gördüğü yoğun ilgi üzerine çalışmalarını hızlandırdı ve bir ‘ilk’ olarak çemensiz pastırma çeşidini glutensiz gıdalar sınıfına dâhil etti. Böylece, glütensiz ürün arayan tüketiciler füme et, jambon, kavurma, salam, sucuk ve sosisten sonra glütensiz çemensiz pastırma ürününe de kavuştu. Türkiye’de 80 Bine Yakın Çölyak Hastası Var Gluten hassasiyeti olanların gönül rahatlığıyla tüketebileceği gıda bulma konusunda zorlandıklarına dikkat çeken Polonez Genel Müdürü Andaç Günsoy, “Sağlık Bakanlığı verilerine göre, Türkiye’de tanısı konmuş 80 bine yakın çölyak hastası var. Tek tedavi şekli ise yaşam boyu sürecek olan gluten diyeti. Gluten diyeti yapmak ise çok zor ve pahalı. Her zaman, her yerde bu gıdalara ulaşamıyorsunuz. Ulaştığınız ürünlerin bir kısmı da etiket içeriğine uymuyor. Gıda üreticileri olarak bizlerin yapması gereken; bu kişilerin yaşadığı zorlukların farkına vararak, onlara destek olmaktır” diyor.

Şarküteride İnovasyon Şarküteride inovasyon konusunda öncü olduklarının altını çizen Günsoy; uzun süredir gıda mühendisi, gıda teknoloğu, hekim, fizikçi ve kimyagerlerden oluşan Ar-Ge ekiplerinin yeni tatlar ve inovatif ürünler üzerinde çalıştıklarını dile getiriyor. Günsoy; diyet yapanlar ve sporcular için daha az yağlı ve kalorili Polonez Fit, günün değişen beslenme alışkanlıklarına göre hazırlanan Polonez Mini, çölyak ve gluten hassasiyeti olanlar için özel olarak formüle edilmiş Polonez Glutensiz ürünlerinden sonra, çok yakın zamanda iki yeni seriyi daha tüketicilerle buluşturacaklarını açıklayarak sözlerini noktalıyor.


LIFE

TEKNOLOJİ

SENNHEISER’DAN ÜÇ BOYUTLU SES DENEYİMİ YAŞATAN KULAKLIK Türkiye’de Bircom distribütörlüğünde satışa sunulan Sennheiser, dünyanın ‘ilk’ kompakt ve mobil üç boyutlu kulaklığı AMBEO Smart ile müzik tutkunlarını şaşırtmaya hazır. Her yönden ses yakalayabilen mikrofonlara ve kulak kapsüllerine sahip AMBEO Smart, çevresel sesleri insan kulağının çalışma prensibiyle kaydederek sıra dışı bir deneyim sunuyor. Tüm iOS tabanlı cihazlarla uyumlu olan kulaklık, özellikle videolara üç boyutlu ses eklemek isteyen vloggerlar, sosyal medya içerik üreticileri, kreatif ekipler, video ve ses kayıt üzerine profesyonelleşmiş kişiler için ideal bir ürün.

KOBO CLARA HD İLE E-KİTAP OKUMA KOLAYLIĞI

LG K9 TÜRKİYE’DE BEĞENİYE SUNULDU

E-kitap okuyucularının en yenilerinden Kobo Clara HD, kitap ve teknoloji seven, hem gündüz hem de gece okuyucuları için son teknoloji ile tasarlanmış olmasıyla göz dolduruyor. Kobo Clara HD, ComfortLight PRO özelliğinde yer alan okuma ışığıyla daha rahat bir okuma deneyimi sunuyor. Mavi ışığa maruz kalma oranını azaltmak için renk sıcaklığını otomatik olarak değiştiren ComfortLight PRO özelliğine sahip cihaz, 8 GB yerleşik hafızası ve kağıda basılmış görüntüsüyle Kobo Clara HD’ler 6 bin adede kadar kitabı kolayca taşıma imkânı sunuyor. Farklı yazı tipi ve yazı boyutları arasından seçim yapabilme imkânıyla her ortamda rahat okuma olanağı sağlayan Kobo Clara HD’ler tüm D&R mağazalarında ve D&R’ın web sitesinde satışa sunuluyor.

Orta segment akıllı telefonlarıyla çok geniş bir bütçe aralığına hitap eden LG Electronics, K serisi yeni akıllı telefonu LG K9’u Türkiye’de satışa sundu. LG K9, geliştirilmiş kamerası, gösterişli dokusu, modern görünümü ve 2.5D Arc Glass tasarımı ile ön plana çıkıyor. LG K9’da bulunan geliştirilmiş kamera özellikleri ile düşük ışıklı ortamlarda çekilen fotoğraflardan, geçmiş modellere göre çok daha aydınlık ve net görüntüler elde ediliyor. LG K9’a; otomatik çekim, el hareketiyle çekim, selfie flaşı ve hızlı paylaşım gibi pek çok özellik eklendi. LG K9, Turkcell mağazalarında sahiplerini bekliyor.

www.kobiaktuel.com.tr

79


LIFE

AJANDA

BIG BURN İSTANBUL, SUMA BEACH’TE BAŞLIYOR Elektronik müzik festivali Big Burn İstanbul bu sene beş sahnesinde dünya elektronik müziğinin yıldızlarını ağırlıyor. Festivalin ilk açıklanan isimleri Adam Beyer, Claptone, Dubfire, Seth Troxler ve Tale Of Us gibi dev isimler oldu. Festivalcileri üç gün boyunca dans ettirecek diğer isimler ise Agents Of Time, Âme (DJ), Bella Sarris, Birds of Mind, Digby, Gerd Janson, Kornél Kovács, Lemurian, Maga, Peggy Gou, Sainte Vie, Sammy Dee, Shaun Reeves, Sonja Moonear, Vaal, Zendid olarak açıklandı. Daha pek çok sürpriz performansın yer alacağı Big Burn İstanbul, ikinci kez yine muhteşem bir line-up ile müzik severleri 20-21-22 Temmuz’da Suma Beach’e bekliyor.

ZORLU CENTER’DA EĞLENCE DIŞARIYA TAŞIYOR Açık havaya özel dopdolu bir program hazırlayan Zorlu Center’ın Temmuz ayı Açık Hava Etkinlikleri, 4 Temmuz’da, komik adam Ömür Özdemir’in eğlenceli şovuyla başlayacak. Özdemir’in konuğu, ünlü şarkıcı Pamela olacak. Stand up gösterisinde kendi yaşamından, güldürü niteliği taşıyan her olaydan beslenen Doğu Demirkol, tek kişilik oyunuyla 18 Temmuz’da sevenleriyle bir araya gelecek. Kahkaha, eğlence ve yaratıcılık dolu anlarıyla Yerli Yersiz Doğaçlama, 25 Temmuz’da izleyicileriyle buluşacak. Six Pack, 21 Temmuz’da dinleyicilerine dans ve eğlence garantisi verecek. Disco, pop ve R&B müzik tarzlarının sevilen örneklerinden oluşan repertuvarı ile Six Pack’in konuğu Ebru Cündübeyoğlu olacak. Youtube’da şarkılara getirdiği başarılı yorumlarla adını duyuran Eda Baba, solo albümüyle dikkatleri üzerine çeken Güney Marlen şarkılarıyla 28 Temmuz’da sahne alacak. Bu etkinlikler, Zorlu Center Meydan Katı Park alanında, saat 20:00’da herkesin ücretsiz katılımına açık olarak gerçekleşecek.

80

TEMMUZ 2018


www.kobiaktuel.com.tr

81


82

TEMMUZ 2018


Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.