OKURYAZAR PROJESİ (10 E)

Page 1




OKUL MÜDÜRÜMÜZÜN YAZISI Sevgili Öğrenciler ve Arkadaşlar, 2012-2013 Eğitim ve Öğretim yılında Maltepe Anadolu Lisesi tarafından 10.sınıf öğrencileriyle ‘OKURYAZAR’ projesi yapıldı. Projemiz Ayşegül TUNCA ve Ömer Faruk GÜRSES öğretmenlerimizin öğrencilerimize rehberliğiyle gerçekleşmiştir. Okuryazarlık, toplumun anlamlaştırdığı iletişim simgelerini etkili bir biçimde kullanabilmek konusunda yeterlik kazanabilmektir. Okuryazarlık seviyesini arttırma, okuma kültürü oluşturma, Okuryazar kavramını doğru kavratmak ve örnek okuryazar modelini ortaya koymak projenin ana amacıdır. Proje yapım aşamasında bir kitabın tüm özelliklerinin incelenerek derinliğine inilmesi ve verilen mesajın alınması çok önemlidir. Okuryazar projesinin yavrularımızın bakış açılarını genişletmek ve takım olarak çalışmasını sağlamak da bu yüzden ayrı bir amacımızdı ve amacımıza ulaştık. Öğrenci ve öğretmen arasındaki iletişimin saygı çerçevesinde geliştiğini gördüm. Öğrencilerimiz yapılan düzenli toplantılarda da disiplin sahibi olduklarını gösterdiler. Proje için okunan kitaplar okulumuzun kütüphanesine bağışlandı. Böylelikle okulumuzdaki kütüphaneyi daha kullanışlı hale getirdik. Okuryazar bir toplum oluşturmaya bir katkı da bizden oldu. Lisemizi temsil edecek bu projenin yapımında emeği geçen bütün öğrencilerimle gurur duyuyorum. Onların bu projeye gönüllü olmaları ve işlerini büyük bir titizlikle yapmaları beni etkiledi. Proje aşamasında öğrenciler arasındaki uyum ve paylaşım görülmeye değerdi. Projeye büyük katkısı olan öğrencilerimle gurur duyduğumu tekrar belirtmek istiyorum. Yavrularımıza rehberlik eden Ayşegül TUNCA ve Ömer Faruk GÜRSES ‘e de çok teşekkür ediyorum. Öğrencilerin bakış açılarını geliştirdiler. Ayrıca öğrencileriyle olan iletişimleri ve disiplinli çalışmalarından dolayı öğretmenlerimizi de kutluyorum. Okuryazar projesi Maltepe Anadolu Lisesi adına amacına ulaştı. Okuryazar bir öğrenci topluluğuna sahip olmak okulumuzu daha da kaliteli kılacaktır. Emeği geçen herkese teşekkür ediyorum ve ülkemizde bu projelerin yapılmasını destekleyerek başka okullarda da amacına ulaşmasını umuyorum. Selami AKSAKALLI Maltepe Anadolu Lisesi Okul Müdürü


ÖMER FARUK GÜRSES’İN YAZISI Sevgili Öğrencilerim ve Arkadaşlarım, Okuryazarlık, toplumun anlamlaştırdığı iletişim simgelerini etkili bir biçimde kullanabilmek konusunda yeterlik kazanabilmektir. Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Programı (PISA) verileri okuma becerileri konusunda, Türkiye’nin ortalama olarak beklenenin çok daha altında kaldığını göstermiştir. Sağlam okuma becerileri erişkinliğe doğru yol alan gençlerin kişisel hedeflerini sürdürmesinde önemlidir. Okuma becerilerinin çocuklukta ve gençlikte başarılı şekilde edinilmesi gereklidir. Ayrıca, iyi okuryazarlık becerileri çocuğun okul hayatının temelidir; onsuz akademik başarıya ulaşılamaz.

Okuryazarlık yeterliliği okullaşmanın temel ilkelerinden birisi değil, öğrenmenin temel araçlarından birisidir. Biz bu bağlamda okuryazar kavramına dikkati çekerek okuryazarlık problemini çalışma konusu belirledik ve de bu çalışmayla, Maltepe Anadolu Lisesi’nde okuma becerisinin öğretilmesi ve gelecekte okuma öğretiminde atılacak adımlar konusunda rehber olmak istiyoruz. 2012-2013 Eğitim ve Öğretim yılında 10.sınıf öğrencilerimizle birlikte Okuryazar projesinin yapılmasına karar verdik. Türk Edebiyatı –Dil ve Anlatım öğretmeni olarak bir lisenin amacının öğrencileri sadece yüksek puanlarla üniversitelere geçişini sağlamak olduğuna inanmıyorum. Bir lise, öğrencilerinin ufkunu genişletmeli, ona bir şey katabilmeli, kitap okumasını ve aktif olmasını sağlayabilmelidir. Okulda kültürünü öğrenmeli, geçmişine sahip çıkabilmelidir. Bu yolda en önemlisi de bir öğrencinin okuryazar olmasıdır. Ancak bu yolla ülkesinin sorunlarına çözüm üretebilir, gündemi takip edebilir. Okulumuzun bu bağlamda yaptığı projeler de öğrencilerin bakış açısını genişletti.


Her hafta düzenli olarak toplantılar yaptık. Toplantıda konuşulanlara dair tutanaklar tuttuk. Grupça fotoğraf çekildik. Çalışmaları yapım esnasında gördük ve onları Ayşegül TUNCA öğretmenim ile yönlendirdik. Tiyatro senaryolarını okuduk. Bir tiyatro metninin yazılmasına dair ayrıntıları gösterdik. Sunumun yapılması için slâytta hangi konular üzerinde durmamız gerektiğini konuştuk. Onlara teknolojik açıdan da görselliğin karşı tarafı etkilemede ne kadar önemli olduğunu konuştum. Yapılan resimlerin okudukları kitaplarla uyumunu konuştuk. Başlık seçimlerini yaptık. Projenin yapım aşamasında da onların grupça çalışmasının ne kadar özveri gerektiğini gösterdim. Bu proje bağlamında öğrencilerin ileride hangi meslekleri seçerlerse seçsinler mutlaka okuryazar bir birey olmaları gerektiğini vurguladım. Bu onların hem kültürlü hem bilinçli hem de toplumuna faydalı bir birey olmaları için çok gerekli. Onlar bizim yavrularımız, geleceğimiz. Okuryazarlıkla birlikte eğitimin de önemini gösterdim ve bu projeyi yaptığımızda onların gerçekten bilinçlendiğini hissettim. Öğrencilerin okuma-yazma becerilerini arttırdık. Görsel materyallerin kullanımını gösterdik. Okunan kitapları kütüphanemize bağışladık. En güzeli de bu kitapların herkes okulumuzdaki tüm öğrenciler tarafından okunabilecek olması. Bilgiye nasıl ulaşacağını, kullanacağını ve depolayacağını bilen, teknolojiyle barışık, çoklu ortamlarda aktif ve katılımcı bireyler olabilmek için, teknoloji okur- yazarlığının yanında görsel yeterliklere sahip olmak da zorunlu hale gelmiştir. Onların okur-yazar olmalarına katkıda bulunduğumuzu düşünüyorum. Bu gönüllü öğrencilerime inanıyorum ve onlarla gurur duyuyorum. Öğrencilere rehber olmamızda da yardımcı olan Ayşegül Hocama yardımlarından dolayı teşekkür ediyorum. Bu proje amacına ulaştığı için de çok mutluyum.

Ömer Faruk GÜRSES Proje Koordinatörü


AYŞEGÜL TUNCA’NIN YAZISI

Sevgili Öğrencilerim ve Arkadaşlarım, Okuryazarlık, toplumun anlamlaştırdığı iletişim simgelerini etkili bir biçimde kullanabilmek konusunda yeterlik kazanabilmektir. Biz bu proje bağlamında sevgili öğrencilerimize okuma alışkanlığını aşılamayı ve sadece okumak değil okudukça öğrenmeyi, araştırmayı öğretmeyi de amaç edindik. Siz öğrencilerimiz elinizden geleni en güzel şekilde, Anadolu öğrencisine yaraşır bir şekilde yaptınız ve ortaya harika projeler ve sunumlar çıkardınız. Bu bizim ya da tek bir sınıfın projesi değil tüm okulun emek harcadığı güzel bir proje.

Hiç kimsenin ben yapamam diyip kenara çekilmediği, herkesin emeğinin geçtiği bu projemizde ben ve diğer öğretmen arkadaşlarım sizlere rehber olduk, bu projenin asıl sahibi sizlersiniz, bu projeyi yürütecek olanlar da öyle. İlçede seçilen 100 projenin içinde projemizin de yer alması bizi ayrı gururlandırdı. Benim değerli öğrencilerim, hem ben hem de diğer öğretmen arkadaşlarım sizlerle gurur duyuyoruz ve bu projeye her sene bu kadar azimli çalışmanızı temenni ediyoruz. Bu projede özellikle değerli öğrencilerimin yanında olan, onlara yardımcı olan ve bu projeyi başlatan Ömer Faruk Hocama da teşekkürlerimi sunuyorum.

Ayşegül TUNCA Proje Koordinatörü


EDİTÖRÜN YAZISI

Değerli öğretmenlerim ve sevgili arkadaşlarım, Okuryazarlık Projesi içinde bulunmaktan keyif aldığım ve bana birçok şey kazandıran bir projedir. Bu proje kapsamında Ömer Faruk Gürses ve Ayşegül Tunca önderliğinde çalışmalar yaptık. Yaptığımız çalışmalar sayesinde hayatımızda dersler ve test kitapları haricinde bir şeyler olduğunu fark etmemizi sağladı.

Bu projeden önce kendimizi kolay ifade edemezdik, topluluk karşısında konuşurken ellerimiz titrerdi ve özgüvenimiz sıfırdı. Ancak projede yer alan öğretmenlerimiz sayesinde sıfırdan başladık ve düzenli çalışmalarla eksiklerimizi giderdik. Artık kendimizi daha kolay ifade edebiliyoruz ve topluluk karşısında rahatlıkla konuşabiliyoruz. Ayrıca bu proje sayesinde hangi yönlerimizin güçlü olduğunu öğrendik ve bu doğrultuda görev dağılımları yaptık. Yaratıcılığımız ve grup çalışmalarımız güçlendi. Bu çalışmalarla beraber öğretmenlerimizin destekleri ve velilerimizin geri dönütleriyle yaptığımız çalışmalar daha da iyiye gitti. Ben yaptığımız çalışmaların bizlere çok şey kattığını ve bu çalışmaları sadece bir dönemi değil bütün hayatımızı etkileyeceğini ve bizi geliştireceğini düşünüyorum. Yaptığımız çalışmaların sadece kendi okulumuzda değil bütün okullarda yapılmasını şiddetle tavsiye ediyorum. Başta ne kadar da sorun yaşasak desteklerini benden esirgemeyen ve yardıma ihtiyacım olduğu zaman bana yardım eden grup arkadaşlarıma ardında projemizin koordinatörleri olan Ömer Faruk Gürses ve Ayşegül Tunca’ya teşekkürlerimi sunuyorum. Umarım bu proje başarılarını katlayarak yaşamını sürdürür. Sude Tunakara 10/E Sınıfı 1. Grup Proje Editörü


PROJENİN GEREKÇELERİ Bu projenin gerekçeleri aşağıda belirlenmiştir. Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Programı (PISA) verileri okuma becerileri konusunda, Türkiye’nin ortalama olarak beklenenin çok daha altında kaldığını göstermiştir. PISA 2003 ve 2006 sonuçlarına göre, Türkiye’nin ortalama okuma becerileri puanı, OECD ülkelerinden yaklaşık 50, Finlandiya’dan ise 100 puan aşağıdadır. Türkiye, okuma beceriler için belirlenen altı düzeyden ancak ikincisinde yer alabilmiştir. Türk öğrenciler temel düzeyde bilgi edinebilmekte, basit düzeyde bilgi düzenleme işlemlerini gerçekleştirebilmekte, düşük seviyede açıklama ve çıkarımlar oluşturarak, bu bilgileri sınırlı kapsamda yaşam bilgileri ile ilişkilendirebilmekte ve kıyaslayabilmekte iken, ortalama üçüncü seviyede yer alan başarılı ülke öğrencileri, ana düşünceyi belirleyerek metin içi kavramlar arasında yeterli seviyede analitik işlemler yapabilmekte, neden-sonuç ilişkilerini ortaya çıkarabilmekte, bilgi örüntülerini görebilmekte, metni günlük bilgileri ile ilişkilendirerek anlamlandırabilmektedirler. Türk eğitim sistemi diğerlerin tersine, çok yüksek oranda öğrenciyi okuma becerileri açısından bir katkı sağlayamadığı ve yetersiz okuma becerileri ile mezun ettiği ve aynı zamanda çok az oranda öğrencinin yeterli becerilerle mezun olduğunu ortaya koymaktadır. Son on yıl boyunca okuryazarlığın önemi sıklıkla vurgulanmıştır. Mayıs 2003’te Bakanlar Kurulu 15 yaşındakilerden okuma alanında daha az başarılı olanların oranının 2010 itibariyle en az %20 artırılması hedefini benimsemiştir. Bu hedefe ulaşılamamıştır: Okuryazarlık seviyesi son on yılda önemli bir gelişme göstermemiştir. Sağlam okuma becerileri erişkinliğe doğru yol alan gençlerin kişisel hedeflerini sürdürmesinde önemlidir. Okuma becerilerinin çocuklukta ve gençlikte başarılı şekilde edinilmesi gereklidir. Ayrıca, iyi okuryazarlık becerileri çocuğun okul hayatının temelidir; onsuz akademik başarıya ulaşılamaz. Okuryazarlık yeterliliği okullaşmanın temel ilkelerinden birisi değil, öğrenmenin temel araçlarından birisidir. Okuma becerisi İnsan Hakları Beyannamesince (Madde 26) kabul edilmiş eğitim hakkı için temel bir araçtır. Çocuk Vakfı Çocuk Edebiyatı Okulu, 8 Eylül Temel Okur Yazarlık günü nedeniyle Türkiye'nin Okuma Alışkanlığı Karnesi isimli bir çalışma hazırladı. Hazırlanan çalışmayla Türkiye'nin okuma haritası ortaya çıktı. Türkiye'nin ortaya çıkan okuma karnesi ise zayıflarla dolu. Araştırmaya göre, nüfusun yüzde 88'i okuryazar. Diğer çarpıcı sonuçlar şöyle: Türkiye de çocuklar okuma becerileri açısından 35 ülke arasında 28. İhtiyaç maddeleri sıralamasında kitap 235. Sırada, Türkiye'de öğrencilerin sadece yüzde 19'u 25'ten fazla kitaba sahip. Türkiye'de kitaba yılda harcanan para 45 sent. Kütüphaneye gidenlerin sadece yüzde 8'i kitap okumaya gidiyor. Öğretmenlerin yüzde 33.4'ü düzenli kitap okuyor. Anne baba çaba harcamıyor. Sadece dört anne babadan biri çocuklarının okuma alışkanlığını geliştirmek için çaba harcıyor… Eğitim Bakanlığı tarafından yapılan bir araştırma raporuna göre: “Türkiye’de Kitap Okuma Oranı”nın belirlenmesi amacıyla yaptığı bir çalışma raporunda, Türklerin dünya ortalamasının altına düştüğü görüldü. Nüfusun artmasına, okullaşma oranı ve eğitim düzeyinin yükselmesine karşın Türkiye’de hâlâ kişi başına düşen kitaptan söz edemiyoruz.


Dünya Kıtalar ve Büyük Bölgelerde Kitap Okuma ve Kitap Üretimi Dağılımı Haritası’nda Türkiye siyahla gösterilen koyu karanlık bölgede. Türkiye’de bir okul bitiren ve “okur-yazar” nüfusun % 86 gibi yüksek sayılacak bir orana yükselmesine karşın, bu bilgisinden kendini geliştirmek için yararlanabilen yani kitap okuyanların oranı % 1′in dahi çok altında. Türkiye'de kitap okuma konusunda çoğu Afrika ülkelerinin gerisinde kalmış durumda.Japonya'da toplumun % 14'ü,Amerika'da %12' si, İngiltere ve Fransa'da % 21'i düzenli kitap okur iken,Türkiye'de durum % 0, 01 yani on binde bir. Birleşmiş Milletler İnsani Gelişim Rapor'unda kitap okuma oranında Türkiye, Malezya, Libya ve Ermenistan gibi ülkelerin bulunduğu 173 ülke arasında 86. sıradadır. "Türkiye Okuma Kültürü Haritası Projesi" kapsamında Türkiye'yi temsil niteliği olan 26 ilde 6212 kişi ile görüşülmüştür. Araştırma; Türkiye İstatistik Kurumu'nun NUTS2 düzeyinden seçilen Adana, Ağrı, Ankara, Antalya, Aydın, Balıkesir, Bursa, Erzurum, Gaziantep, Hatay, İstanbul, İzmir, Kastamonu, Kayseri, Kırıkkale, Kocaeli, Konya, Malatya, Manisa, Mardin, Samsun, Şanlıurfa, Tekirdağ, Trabzon, Van ve Zonguldak illerinden 6212 kişi ile gerçekleştirilmiştir. Araştırmada veriler, kapalı ve açık uçlu sorulardan oluşan "anket tekniği" aracılığı ile toplanmıştır. Kitap Rastgele Seçilip, Düzensiz Okunuyor (% 45.3) Seçici ve düzenli okuyanlar: 7-14 yaş grubundaki bireyler (% 35.4), kadınlar (% 29.1), yalnız yaşayanlar (% 32.4), eşi hayatta olmayanlar (% 30.1), bekarlar (% 29.0) Kitap, En Çok Okunan Basılı Materyal (% 54) En çok kitap okuyanlar: Seçici ve düzenli okuyanlar ( % 74.7), yılda ortalama 51'den fazla kitap okuyanlar (% 94.1), 7-14 yaş grubundaki bireyler (% 87.5), kadınlar (% 60.8), bekarlar (% 68.3) Yılda Ortalama 7.2 Kitap Okunuyor Okuyanlar: Seçici ve düzenli okuyanlar (Yılda ortalama 14.5 kitap okuyor), 7-14 yaş grubu bireyler ( Yılda ortalama 12 kitap okuyor), kadınlar (Yılda ortalama 7.3 kitap okuyor), erkekler (Yılda ortalama 7.1 kitap okuyor) , bekarlar (Yılda ortalama 10.1 kitap okuyor), yaşamının büyük kısmını büyükşehirde geçirenler (Yılda ortalama 7.7 kitap okuyor), aylık 3001 -5000 TL arasında geliri olanlar (Yılda ortalama 10.9 kitap okuyor) , 4 kişilik aile bireyleri (Yılda ortalama 7.6 kitap okuyor), evinde internet bağlantısı bulunanlar (Yılda ortalama 8.4 kitap okuyor), öğrenciler (Yılda ortalama 11.1 kitap okuyor), en Çok Tavsiye Edilen Kitaplar Okunuyor (%61.5)


Okurun kitap seçimini yönlendiren ölçütler: Kitap adı (% 25.6), dergi/ gazetelerin kitap ekleri (% 23.7), kitapevlerini gezme ( % 14.4), yazarın popülerliği ( % 14.3), kitap kapak tasarımı ( % 13.2), iİnternet sitelerindeki kitap tanıtım yazıları ( % 12.8), TV'deki kitap tanıtımları ( % 11.6), yayınevinin tanınmışlığı ( % 3.6) Düzenli Olarak İzlenen Yazar Yok (%84.2) Düzenli okunan yazar oranı (% 15.8): Ömer Seyfettin, Ayşe Kulin, Orhan Pamuk, Elif Şafak, Canan Tan, Yaşar Kemal, Dostoyevski Kitap Seçiminde Yayınevi Tercihi Yapılmıyor (% 90.16) Tercih edilen yayınevleri (% 9.84): Can Yayınları (% 1.19), Zambak Yayınları (% 0.61), Timaş Yayınları (% 0.52), Remzi Kitabevi ( % 0.34) Halk Kütüphanelerinin Varlığı Biliniyor (% 77) Bilmeyenler: 65 yaş ve üzeri grubu bireyler (% 33.8), eşi hayatta olmayanlar (% 33.1), yaşamının büyük kısmını köyde geçirenler ( % 30.0), aylık 5000'den fazla geliri olanlar (% 34.3), yalnız yaşayanlar (% 35.1), 2 kişilik aileler (% 32.4), özel sektör yöneticileri (% 38.2) Yılda ortalama 41-50 kitap satın alanlar (% 34.5), evinde 151'den fazla kitap bulunduranlar (% 26.5), seçici ve düzensiz okuyanlar (% 23.9), hiç kitap okumayanlar (% 32.9), evinde internet bağlantısı bulunanlar (% 24.3) Nedenler? 1. Kütüphane kullanma alışkanlığım yok (% 43.5) 2. Okumayı sevmiyorum (% 16.2) 3. Bilgi ihtiyacımı internetten karşılıyorum (% 12.1) 4. Kütüphaneyi sevmiyorum (% 9.4) 5. Diğer kütüphanelerden yararlanıyorum (% 6.2) 6. Zamanım yok (% 4.1) 7. Kütüphane uzak/Yerini bilmiyorum/ Kütüphane yok (% 4.6) Bu problemin tespiti için pek çok anket uygulanmıştır. Problem ortadadır. Okuryazarlık problemi. Bu problemin tespiti için anket uygulamaya gerek yoktur. Projemiz için gerekçeler oldukça fazladır. Biz bu bağlamda okuryazar kavramına dikkati çekerek okuryazarlık problemini çalışma konusu belirledik ve de bu çalışmayla, Maltepe Anadolu Lisesi’nde okuma becerisinin öğretilmesi ve gelecekte okuma öğretiminde atılacak adımlar konusunda rehber olmak istiyoruz.


PROJENİN UYGULAMA ADIMLARI A. Okumaya Hazırlık Daha iyi yoğunlaşabilmek ve okuduklarımızı hatırlamayı kolaylaştırmak için şunlara dikkat edebiliriz:   

Okumalarınızı akşam yerine gündüz saatlerinde yapma (uygun olduğunda özellikle sabah saatleri) Okuduğunuz materyalin güçlük derecesi yüksekse kısa zaman aralıkları (30-40’) içinde okuyup molalar (5-10’) verme Okumanızı kolaylaştırıcı bir ortam belirleme (mümkün olduğunca dikkatinizin dağılmayacağı, yeterli ışığın olduğu) ve okuma için aynı mekanı kullanmaya özen gösterme (alışkanlık oluşturma amacıyla) Okumaya başlamadan önce birkaç dakikanızı amacınızı belirlemeye ayırma (örn.; okuma ödevinizi 2-3 sayfa halinde ana fikir ve ana fikri destekleyen düşünceleri içerecek şekilde özetleme)

B. SQ3R (İncele, Sorgula, Oku, Tekrar Et, Gözden Geçir) Tekniği Etkin bir okuma yöntemi olarak SQ3R (Survey, Question, Read, Recite, Review; İncele, Sorgula, Oku, Tekrar Et, Gözden Geçir) tekniği Etkin okuma, (a) okunan konuyu ezberlemektense konu hakkında düşünmeyi (özetleme, soru sorma, sunulan fikirleri değerlendirme); (b) okuma amaçlarınıza uygun bilgiyi elde etmek için okumayı ve (c) okuma bittikten sonra da okunan metin üzerinde eleştirel bir şekilde düşünmeyi (yazarın dediklerini değerlendirme, alt fikirlerin ana fikri ne derecede desteklediği, yazarın fikirlerine ne derece katılıp katılmadığımızı dayanaklarımızdan hareketle belirleme) içerir. İşte, SQ3R tekniği, etkili okuma eğitiminde çok yaygın olarak kullanılan ve okurken okuyucuyu etkin kılan tekniklerden biridir. SQ3R adından da anlaşılacağı üzere 5 basamağı içerir: 1. İnceleme: Okunacak metnin taslağını çıkarmadır. Ana ve alt başlıklara, özete ve konunun düzenine bakmayı içerir. Okuyucuya ne okuyacağı, hangi bölüme ne kadar zaman ayıracağı, bir başka deyişle, okuma sürecini nasıl organize edeceği hakkında fikir verir. Genellikle bu süreç için kısa bir zaman dilimi ayırmak yeterli olacaktır. Örn; 30 sayfalık bir kitap bölümü için yaklaşık 10 dakika yeterli olabilir. 2. Sorgulama: Konu başlıklarının, konunun içeriğini yansıtacak şekilde sorulara dönüştürülmesini içerir. Ön bilgimiz olmayan başlıklar için başlıkların anlamlarına ilişkin sorular, tanışıklığımız olan başlıklar içinse daha detaylı sorular sorabiliriz. Örn; Daha önce SQ3R yöntemini hiç duymadıysak bu başlığı gördüğümüzde soracağımız soru SQ3R nedir olacaktır? Etkin okuma tekniklerine aşinaysak ve “sorgulama” başlığını görüyorsak neden sorgulamalıyım, sorgulamak ne işime yarar, sorgulamada kullanılan basmaklar nelerdir, her zaman için sorgulamam gerekli midir gibi anlamlandırma, analiz etme ve eleştirme amaçlı sorular sorabiliriz. Bu soruları sormak, okurken sorularımıza cevap arar şekilde okumayı dolayısıyla metne amacımız doğrultusunda daha iyi odaklanmamızı sağlar. Bu, hem ilk okuma esnasında hem de daha sonra tekrar aşamasında (özellikle sınavdan önce sorularla tekrar yaparken) bize zaman kazandıracaktır.


3. Okuma: Bu aşamada temel amacımız bir önceki basamaktaki sorduğumuz sorulara cevap bulacak şekilde okumaktır. Bir başka deyişle okurken metindeki bilgileri anlayıp, organize etmeye çalışırız. Okurken şu noktaları hatırlayalım: a) süreç içinde, okumamızı değerlendirmeye yönelik sorular sorma (örn.; “şu ana kadar okuduklarımı anlayabildim mi?”, “anlamadığım noktalar neler”, “anlamamı ne engelliyor?”, “daha iyi anlayabilmek için ne yapsam işime yarar, vb.”) b) okurken önemli bulduğunuz bilgileri tekrardan geri dönmek üzere işaretleme/not alma; ama bazen öyle bir noktaya gelebiliriz ki tüm metni dikkatimizi vermeden okuyarak altını çizmeye başlarız ve bu da ne yazık hiçbir işe yaramaz. Bunun olmasını engellemek için öncelikle metnin/bölümün genelini okuyup sonradan çok önemli yerleri işaretleme/çizme veya sayfanın yanına kendi ifadelerimizle notlar almayı deneyebiliriz. Not almak için ayrı bir kâğıt da kullanabiliriz. 4.Tekrar Etme: Okuduklarımızı hatırlayabilmek için önemli bir aşamadır. Yazarak veya anlatarak, 2. aşamada sorduğumuz sorular doğrultusunda yapabiliriz. 5.Gözden Geçirme: Daha önceden çalıştığımız metinlerin arada bir (en azından sınavdan önce) üzerinden geçmek hem dersin içeriğini bir bütün içinde görmemizi sağlayabilir hem de sınavdan önce paniklememizi engelleyebilir.

C. UYGULAMA: Etkinliklerin yönergeler doğrultusunda uygulaması yapılır. Maltepe Anadolu Lisesi “Okuryazar Projesi” kapsamında yapılan - “KİTAPTAN BİR SAHNE” etkinliği 1. Kitabın Sahnelenen Sayfası

: (Sahnelenen Sayfanın metni yazılacak)

2. Sahnelenen Sayfanın Sahne Adı: (Sahneyi anlatacak bir ad olacak) 3. Sahneleyenler:(Sahneleyenlerin Ad-soyad-sınıfı-okul numarası yazılacak) 4. Sahneden Fotoğraflar:(Kitabın bir sahnesi canlandırılacak. Canlandırılırken fotoğraf çekilecek. 4 fotoğraf olacak. Her sayfaya 2 şer fotoğraf konacak) 5. Sahnenin Görüntüsü:(Kitabın bir sahnesi canlandırılacak. Canlandırılırken kamera çekimi yapılacak. Maltepe Anadolu Lisesi “Okuryazar Projesi” kapsamında yapılan “Kitaptan Bir Sahne” etkinliği- Sahnelenen kitabın adı, Sahnenin adı, sahnelenen sayfanın numarası, kameramanın adı ve soyadı, oyuncuların adı ve soyadı (Nihal: Ayşe Gülen Behlül: Kemal Kan) ,müzik, Danışman öğretmenler: Ömer Faruk Gürses –Ayşegül Tunca yazı olarak videonun başında olacak. Cd ye kaydedilecek cd nin üstünde sticker olacak stickerda da yazı olarak bunlar olacak Sahnelenen kitabın adı, Maltepe Anadolu Lisesi “Okuryazar Projesi” kapsamında yapılan “Kitaptan Bir Sahne” etkinliğiSahnenin adı, sahnelenen sayfanın numarası, kameramanın adı ve soyadı, oyuncuların adı ve soyadı (Nihal: Ayşe Gülen Behlül: Kemal Kan) Danışman Öğretmenler: Ömer Faruk Gürses –Ayşegül Tunca ) Not: Bu etkinliği yapanlar etkinliği raporlandırarak cd ile birlikte lidere teslim edecektir.


Maltepe Anadolu Lisesi “Okuryazar Projesi” kapsamında yapılan - “KİTAPTAN BİR RESİM” etkinliği 1. Kitabın Resmedilen Sayfası

: (Resimlenen sayfanın metni yazılacak)

2. Resmin Adı: (Sayfayı anlatacak bir ad olacak) 3. Resmi Çizen: (Çizenin Ad-soyad-sınıfı-okul numarası yazılacak) 4. Çizerken:(Kitabın bir sayfası çizilecek. Çizerken fotoğraf çekilecek. 4 fotoğraf olacak. Her sayfaya 2 şer fotoğraf konacak) 5. Resim Tanıtım Yazısı:(Kitabın bir sayfası çizilecek. A4 kağıt boyutunda resim tanıtım sayfası yazılacak bu sayfada.: Maltepe Anadolu Lisesi “Okuryazar Projesi” kapsamında yapılan “Kitaptan Bir Resim” etkinliği- Bir sayfası çizilen kitabın adı, Resimin adı, Resmedilen sayfanın numarası, Resmi Çizenin adı ve soyadı, Resmin tekniği, Resmin Yapılma Yılı, Resmin Ölçüsü,Danışman Öğretmenler: Ömer Faruk Gürses –Ayşegül Tunca- Füruzan Şimşek)Not: Bu etkinliği yapanlar etkinliği raporlandırarak resim ile birlikte lidere teslim edecektir. Ölçü: 50-70 cm. Teknik: Serbest

Maltepe Anadolu Lisesi “Okuryazar Projesi” kapsamında yapılan - “KİTAP YAZARINDAN BİR SÖYLEŞİ” etkinliği 1. Kitabın Yazarı: 2. Yazarın Hayatı

: (Hayatı yazılacak)

3. Yazarın Fotoğrafları:(8 fotoğraf olacak. Her sayfaya 2 şer fotoğraf konacak) 4. Yazarın Edebi Kimliği :(Edebi yönü yazılacak) 5. Yazarın Eserleri :(Eserlerinin fotoğrafı ve hakkında 1 paragraf bilgi) 6. Yazarın Hayatı Canlandırılacak:(Yazar hayatını anlatacak. 7 dakika ilgi çekici bir şekilde canlandırılacak. Kamera çekimi yapılacak. Maltepe Anadolu Lisesi “Okuryazar Projesi” kapsamında yapılan “Kitap Yazarından Bir Söyleşi” etkinliği- Yazarın adı, oyuncunun adı ve soyadı , kameramanın adı ve soyadı, müzik, Danışman öğretmenler: Ömer Faruk Gürses –Ayşegül Tunca yazı olarak videonun başında olacak. Cd ye kaydedilecek cd nin üstünde sticker olacak stickerda da yazı olarak bunlar olacak Maltepe Anadolu Lisesi “Okuryazar Projesi” kapsamında yapılan “Kitap Yazarından Bir Söyleşi” etkinliği- Yazarın adı, oyuncunun adı ve soyadı , kameramanın adı ve soyadı, müzik, Danışman öğretmenler: Ömer Faruk Gürses –Ayşegül Tunca yazı olarak videonun başında olacak. ) Not: Bu etkinliği yapanlar etkinliği raporlandıracak cd ile birlikte lidere teslim edecektir.


Maltepe Anadolu Lisesi “Okuryazar Projesi” kapsamında yapılan - “KİTABIN YAZILDIĞI DÖNEME BİR BAKIŞ” etkinliği 1. Kitabın Adı: 2. Kitabın Yazıldığı Dönem Dini Hayat: 3. Kitabın Yazıldığı Dönem Siyasi Hayat: 4. Kitabın Yazıldığı Dönem Sosyal Hayat: 5. Kitabın Yazıldığı Dönem Ekonomik Hayat: 6. Kitabın Yazıldığı Dönem Kültürel Hayat: 7. Fotoğrafla Kitabın Yazıldığı Dönem: 8. (8 fotoğraf olacak. Her sayfaya 2 şer fotoğraf konacak) 9. Slaytın içeriği 2li çıktı alınacaktır. 10. Slayt Programı kullanılacaktır:(Kitabın Yazıldığı Dönem 7 dakika ilgi çekici bir şekilde slaytla sunulacaktır. Kamera çekimi yapılacak. Maltepe Anadolu Lisesi “Okuryazar Projesi” kapsamında yapılan “Kitabın Yazıldığı Döneme Bir Bakış” etkinliği- Kitabın adı, Slaytı hazırlayanın adı ve soyadı , kameramanın adı ve soyadı, müzik, Danışman öğretmenler: Ömer Faruk Gürses –Ayşegül Tunca yazı olarak videonun başında olacak. Cd ye kaydedilecek cd nin üstünde sticker olacak stickerda da yazı olarak bunlar olacak Maltepe Anadolu Lisesi “Okuryazar Projesi” kapsamında yapılan “Kitabın Yazıldığı Döneme Bir Bakış” etkinliği- Kitabın adı, Slaytı hazırlayanın adı ve soyadı , kameramanın adı ve soyadı, müzik, Danışman öğretmenler: Ömer Faruk Gürses –Ayşegül Tunca ) Not: Bu etkinliği yapanlar etkinliği raporlandıracak cd ile birlikte lidere teslim edecektir.

Maltepe Anadolu Lisesi “Okuryazar Projesi” kapsamında yapılan - “KİTAP TANITIM” etkinliği 1. Kitabın Adı: 2. Kitabın Fotoğrafları:(Kitabın arka ve ön tarafı fotoğrafları konulacak) 3. Kitabın Yazarı:(Yazarın fotoğrafı konulacak) 4. Yayın Yılı: 5. Kaçıncı Baskısı: 6. Yayınevi ve Yeri: 7. Genel Tanıtım:Kitabın kısa tanıtımı (Kaç bölüm, kaç sayfa, renkli/renksiz vb.) yapılır. 8. Amaç:Kitabın genel amacı açıklanır. 9. Bölüm Tanıtımı:Kitabın her bölümünün ayrıntılı alt amaçları ve tanıtımı yapılır.


10. Alana Getirdiği Yenilikler:Alandaki diğer kitaplardan farkları: Alana getirdiği yenilikler, yeni kazanımlar vb. açıklanır. 11.

KİTABIN KONUSU:

12.

KİTABIN ÖZETİ:

13.

KİTABIN ANA FİKRİ:

14.

KİTAPTAKİ ŞAHISLARIN FİZİKİ-RUHSAL DEĞERLENDİRİLMESİ:

15.

KİTAP HAKKINDAKİ ŞAHSİ GÖRÜŞLER:(Tüm grup üyeleri 1 er paragraf yorum yapacaktır.)

16. Slayt Programı kullanılacaktır:(Kitabın tanıtımı 7 dakika ilgi çekici bir şekilde slaytla sunulacaktır. Kamera çekimi yapılacak. Maltepe Anadolu Lisesi “Okuryazar Projesi” kapsamında yapılan “Kitap Tanıtım” etkinliği- Kitabın adı, Slaytı hazırlayanın adı ve soyadı , kameramanın adı ve soyadı, müzik, Danışman öğretmenler: Ömer Faruk Gürses –Ayşegül Tunca yazı olarak videonun başında olacak. Cd ye kaydedilecek cd nin üstünde sticker olacak stickerda da yazı olarak bunlar olacak Maltepe Anadolu Lisesi “Okuryazar Projesi” kapsamında yapılan “Kitap Tanıtım” etkinliğiKitabın adı, Slaytı hazırlayanın adı ve soyadı , kameramanın adı ve soyadı, müzik, Danışman öğretmenler: Ömer Faruk Gürses –Ayşegül Tunca)Not: Bu etkinliği yapanlar etkinliği raporlandıracak cd ile birlikte lidere teslim edecektir.

Maltepe Anadolu Lisesi “Okuryazar Projesi” kapsamında yapılan - “KİTAPTAN BİR SAYFA OKUMA” etkinliği 1. Kitabın bir sayfası vurgu ve tonlamaya dikkat edilerek müzik eşliğinde okunacaktır. 2. Kitabın Okunan Sayfası: (okunan sayfa slayt eşliğinde okunacaktır) 3. Slaytın içeriği 2li çıktı alınacaktır. (BİR SAYFA MÜZİK VE SLAYT EŞLİĞİNDE OKUNACAK Kamera çekimi yapılacak. Maltepe Anadolu Lisesi “Okuryazar Projesi” kapsamında yapılan “Kitaptan Bir Sayfa Okuma” etkinliği- Okuyanın adı, kameramanın adı ve soyadı, müzik, Danışman öğretmenler: Ömer Faruk Gürses –Ayşegül Tunca yazı olarak videonun başında olacak. Cd ye kaydedilecek cd nin üstünde sticker olacak stickerda da yazı olarak bunlar olacak Maltepe Anadolu Lisesi “Okuryazar Projesi” kapsamında yapılan “Kitaptan Bir Sayfa Okuma” etkinliği- Okuyanın adı, kameramanın adı ve soyadı, müzik, Danışman öğretmenler: Ömer Faruk Gürses –Ayşegül Tunca) Not: Bu etkinliği yapanlar etkinliği raporlandıracak cd ile birlikte lidere teslim edecektir.

Maltepe Anadolu Lisesi “Okuryazar Projesi” Sunuş (etkinliği) Metni 1. (Kitaba uygun sunuş yapacak programı yönetecek. Örnek metin aşağıdadır.). 2. Sunuş yapılırken provalarda fotograf çekilecek ve eklenecek.Kitap tanıtımı baştan sona çekilecektir. Sunum Günü CdSi olarak teslim edilecektir.


Maltepe Anadolu Lisesi “Okuryazar Projesi” kapsamında yapılan - “KİTABI NE KADAR ANLADIK? ” etkinliği 1. 50 tane çoktan seçmeli soru hazırlanacaktır.(word dosyası) 2. 50 soru slayt yapılacak.(soru sorulduktan sonra diğer soruya geçmeden cevap verilecektir. Görsel öğelerden yararlanabilirisniz.) 3. Slaytın içeriği 6li çıktı alınacaktır. 4. (BİR SAYFA MÜZİK VE SLAYT EŞLİĞİNDE OKUNACAK Kamera çekimi yapılacak. Maltepe Anadolu Lisesi “Okuryazar Projesi” kapsamında yapılan “Kitabı Ne Kadar Anladık?” etkinliği- Soruları hazırlayanların adı, kameramanın adı ve soyadı, müzik adı, Danışman öğretmenler: Ömer Faruk Gürses –Ayşegül Tunca yazı olarak videonun başında olacak. Cd ye kaydedilecek cd nin üstünde sticker olacak stickerda da yazı olarak bunlar olacak Maltepe Anadolu Lisesi “Okuryazar Projesi” kapsamında yapılan “Kitabı Ne Kadar Anladık?” etkinliği- Soruları hazırlayanların adı, kameramanın adı ve soyadı, müzik adı, Danışman öğretmenler: Ömer Faruk Gürses –Ayşegül Tunca) Not: Bu etkinliği yapanlar etkinliği raporlandıracak cd ile birlikte lidere teslim edecektir.

Maltepe Anadolu Lisesi “Okuryazar Projesi” kapsamında yapılan - “Okuyan Aile” etkinliği 1. Sunarken:(kitap okuyan aile bireyleri 5 er dakika sohbet havası içinde sunum yapacak) 2. Okurken :(Evde, parkta kitap okunurken fotoğraf çekilecek. 12 fotoğraf olacak. Her sayfaya 2 şer fotoğraf konacak) 3. KİTAP HAKKINDAKİ ŞAHSİ GÖRÜŞLER:(Aile bireyleri 1er paragraf yorum yapacaktır.) 4. Slayt Programı kullanılacaktır:(Sohbet edilirken Slayt ve müzik kullanılabilir. . Kamera çekimi yapılacak. Maltepe Anadolu Lisesi “Okuryazar Projesi” kapsamında yapılan “Okuyan Aile” etkinliğiKitabın adı, Kitabı okuyan aile bireylerinin adı ve soyadı, Slaytı hazırlayanın adı ve soyadı, kameramanın adı ve soyadı, müzik, Danışman öğretmenler: Ömer Faruk Gürses –Ayşegül Tunca yazı olarak videonun başında olacak. Cd ye kaydedilecek cd nin üstünde sticker olacak stickerda da yazı olarak bunlar olacak Maltepe Anadolu Lisesi “Okuryazar Projesi” kapsamında yapılan “Okuyan Aile” etkinliği- Kitabın adı, Slaytı hazırlayanın adı ve soyadı, kameramanın adı ve soyadı, müzik, Danışman öğretmenler: Ömer Faruk Gürses –Ayşegül Tunca)Not: Bu etkinliği yapanlar etkinliği raporlandıracak cd ile birlikte lidere teslim edecektir.

Teslim edilen etkinlik uygulamaları kitapçık haline getirilerek okul konferans salonunda etkinlikler sunulacaktır.




qwertyuiopasdfghjklzxcvbnmq wertyuiopasdfghjklzxcvbnmqw ertyuiopasdfghjklzxcvbnmqwer tyuiopasdfghjklzxcvbnmqwerty [Belge başlığını yazın] [Belge alt başlığını yazın] uiopasdfghjklzxcvbnmqwertyui opasdfghjklzxcvbnmqwertyuiop asdfghjklzxcvbnmqwertyuiopas dfghjklzxcvbnmqwertyuiopasdf ghjklzxcvbnmqwertyuiopasdfgh jklzxcvbnmqwertyuiopasdfghjkl zxcvbnmqwertyuiopasdfghjklzx cvbnmqwertyuiopasdfghjklzxcv bnmqwertyuiopasdfghjklzxcvbn mqwertyuiopasdfghjklzxcvbnm qwertyuiopasdfghjklzxcvbnmq wertyuiopasdfghjklzxcvbnmqw [Tarihi seçin] gamze ışık


Maltepe Anadolu Lisesi “Okuryazar Projesi” kapsamında yapılan - “KİTAPTAN BİR SAHNE” etkinliği

Hazırlayan: Gamze Işık Kameraman: Aleyna Berfin Baykal Danışman Öğretmenler: Ömer Faruk Gürses – Ayşegül Tunca


1. Kitabın Sahnelenen Sayfası : (SAYFA 198) Zeyniler, 29 Ocak. Defterime, bir aydan beri el sürmemiştim. Yazı yazmaktan, herhalde daha fazla işlerim vardı. Hem de mesut günlerin yazılacak nesi olur ki? Bir aydan beri derin bir gönül sükûnu içinde yaşıyordum. Yazık ki devam etmedi. İki gün evvel buradan geçen bir posta arabası benim için dört mektup bırakmış. (SAYFA 199) Onları görür görmez içime bir ateş düştü. Kimden geldiğini, içlerinde ne olduğunu bilmeden: - Keşke bunlar, ben görmeden yolda kaybolsaydılar, dedim. tık tahminimde yanılmamıştım. Zarfın üzerindeki yazıyı tanıyordum. Mektup ondan geliyordu. Zarflar, beni buluncaya kadar elden ele dolaşmış, üzerleri mavili, kırmızılı yazılar, damgalarla dolmuştu. Elimi sürmeye cesaret edemeden bir tanesinin üstündeki adresi okudum: "B... Merkez Rüştiyesi muallimlerinden Feride Hanımefendi'ye." Zarflan avucumda buruşturduktan sonra ocağın yanındaki rafa fırlattım. Pencereye başımı dayayarak dalgın dalgın uzaklara baktığımı gören Munise: Abacığım, neren ağrıyor? Yüzün sapsarı, dedi. Kendimi toplamaya çalışarak gülümsedim: - Bir şeyim yok, çocuğum. Bir parçacık başım ağrıyor. Seninle biraz bahçeye çıkarsak geçer. Gece yatağımda, gözlerim karanlığa dikili, saatlerce uykusuz kaldım. Büyük bir kararsızlık içinde perişan oluyordum; yüzsüz, zalim bu mektuplarda, kim bilir bana neler söylemeye cesaret ediyordu? Birkaç defa lambayı yakarak onları okumak istedim. Fakat kendimi zapt ettim. Onları okumak ayıptı, benim için tenezzüldü. Aradan iki gün geçti. Mektupları hâlâ orada duruyor, odanın havasına bir zehir neşreder gibi, beni, için için eritiyordu. Müzmin hüznüm, Munise'ye de geçmişti. Zavallı kız derdimin nereden geldiğini biliyor, beni hasta eden bu kâğıtlara kinle, nefretle bakıyordu. - Abacığım, dedi. Ben bir şey yaptım ama, bilmem darılacak mısın? Birdenbire döndüm. Gözlerim gayri ihtiyari ocağın yanındaki rafa gitti. Mektuplar orada yoktu, teessürden göğsüm tıkanarak. (SAYFA 200) - Nerede onlar? dedim. Çocuk, başını eğdi: - Ben onları yaktım abacığım. Ne yapayım, sen pek üzülüyordun... - Ne yaptın Munise? dedim. Çocuk, benim şiddet göstermemi, omuzlarından tutup sarsmamı bekliyor, titriyordu. Başımı bileğime koyarak yavaş yavaş ağlamaya başladım. - Abacığım, ağlama. Ben onları yakmadım, sana mahsus öyle söyledim. Üzülmeseydin o vakit yakacaktım. Al işte. Küçük kız, bir eliyle başımı okşuyor, ötekiyle mektupları elime tutuşturmaya çalışıyordu: - Al abacığım, onlar galiba, senin sevdiğin birisinden geliyor. - Yumurcak, o nasıl lakırdı? diye bağırdım. - Ne bileyim abacığım? Sevdiğinden olmasa böyle ağlar mısın? Bu çok bilmiş bücürün sözlerinden ve gözyaşlarımdan utandım. Bu hale bir nihayet vermek lâzımdı. Artık kararımı vermiştim. - Küçüğüm, keşke bu sözleri söylemeseydin. Fakat mademki bir kere söyledin. Bak, sana ispat edeyim. Mektuplar benim sevdiğim bir insandan gelmiyor, nefret ettiğim bir düşmandan geliyor. Gel seninle beraber yakalım onları. Oda karanlıktı, yalnız ocakta bitmeye yüz tutmuş bir çalı demeti ara sıra parlayıp sönüyordu. Mektuplardan birini ateşe fırlattım. Zarf, kıvrıla kıvrıla yanmaya başladı. Biterken ikincisini, sonra üçüncüsünü attım. Munise, anlayamadığım bir hisle göğsüme sokulmuştu. Mektuplar birer birer yanarken, karşımızda ölmek üzere olan bir insan varmış gibi susuyorduk. Sıra dördüncüye geldiği vakit, içime dayanılmaz bir pişmanlık acısı çöktü. Fakat ötekiler yandıktan sonra, bunu bırakamazdım. Kalbimin bir parçasını koparır gibi


ıstırapla onu da attım.(201) Son mektup ötekiler gibi birdenbire tutuşmadı, bir ucundan ince bir duman çıkarak için için yanmaya başladı. Sonra, zarfın gevşeyip açıldığını, ince yazılarla dolu bir kâğıdın yavaş yavaş yanmaya başladığını gördüm. Artık tahammül edemiyordum. Munise, gönlümden geçenleri biliyor gibi, birdenbire eğildi elini ateşe sokarak son mektubun bir parçasını kurtardı.

2. Sahnelenen Sayfanın Sahne Adı: KAMRAN’DAN MEKTUPLAR 3. Sahneleyenler: NO 336 363 190

4.

SINIF 10E 10E 10E

AD SOYAD GAMZE IŞIK NİSANUR KAYGISIZ SUDE TUNAKARA

Sahneden Fotoğraflar:



Maltepe Anadolu Lisesi “Okuryazar Projesi” kapsamında yapılan - “KİTAPTAN BİR RESİM” etkinliği

Resmi Çizen: Gizem Taştekin Kameraman: Aleyna Berfin Baykal Danışman Öğretmenler: Ömer Faruk Gürses – Ayşegü Tunca

1. Kitabın Resmedilen Sayfası : Arka bahçede, büyük bir gürgen ağacına asıl, bir kolan salıncağı vardı. Bazı günler komşu çocuklarını toplayarak, burasını bayram meydanlarına çevirirdim. Bugün küçük arkadaşlarım, benim davetimi beklemeden irili ufaklı bir sürü halinde gelmişler , salıncağın etrafını sarmışlardı. Ne güzel tesadüf! Eve gelirken odama kaçarak kapıyı kilitlemeyi düşünmüştüm. Fakat onlar muhakkak arkamdan gelecekler ve zorla kapıyı açtırmak isteyerek, sofada rezalet çıkaracaklardı. Halbuki şimdi çocukların arasına karışır, işi deliliğe vurarak onların yanıma sokulmalarına mani olabilirdim. Arkadaşlarım arasında salıncağa önce binmek yüzünden kavga çıkmıştı. Ben hemen aralarına atıldım, kollatımla onları iki tarafa dağıtarak: “ Hepiniz kenara sıralanın, bakayım…”dedim ,ben , sizi birer birer sallayacağım. Salıncağa atladım, küçüklerden birini de karşıma alarak, yavaş yavaş sallanmaya başladım.Çok geçmeden onlar sökün ettiler ve çocukların arkasında durdular.


4. Çizerken:


5. Resim Tanıtım Yazısı: Kitabın Adı : Çalıkuşu Resmin Adı: Günlük Vaktim Resmedilen sayfanın numarası : 10. Sayfa Resmi Çizenin adı ve soyadı : Gizem Taştekin Resmin tekniği: Serbest Resmin Yapılma Yılı : 2014 Resmin Ölçüsü: 50-70 cm Danışman Öğretmenler: Ömer Faruk Gürses –Ayşegül Tunca- Füruzan Şimşek


Maltepe Anadolu Lisesi “Okuryazar Projesi” kapsamında yapılan - “KİTAP YAZARINDAN BİR SÖYLEŞİ” etkinliği

Hazırlayan: Aleyna Berfin Baykal Oyuncunun Adı Ve Soyadı: Metehan Kundak Kameraman: Aleyna Berfin Baykal Danışman Öğretmenler: Ömer Faruk Gürses –Ayşegül Tunca

KİTABIN YAZARI VE HAYATI 1889'da İstanbul’un Üsküdar ilçesinde dünyaya geldi. Babası, askeri tabip Nuri Bey, annesi Kars valisi Yaver Paşa'nın kızı Lütfiye Hanım'dır. Reşide adlı kız kardeşi çok genç yaşta hayatını kaybetti, tek çocuk olarak büyüdü. Babası askeri doktor olduğu için öğrenim hayatı boyunca birçok il gezen Reşat Nuri, ilköğrenimine Çanakkale'de başladı. Çocukluk yıllarında okuduğu Fatma Aliye Hanım’ın Udi isimli romanı hayatına iz bırakıp, sanata heveslendiren eserleri arasına girdi. Babasının Çanakkale’deki evlerinde zengin bir kütüphanesinin olması onu kitaplara iten ve yazı yazma kültürünün gelişmesini sağlayan bir araç oldu. İzmir'deki Frerler okulunda bir süre öğrenim gördükten sonra İstanbul’da Saint Joseph Lisesi’nde öğrenim gördü. Yükseköğrenimini Darülfünun Edebiyat Şubesi'nde 1912'de tamamladı. Böylece öğrenim hayatını yirmi üç yaşında bitirmiş oldu. 1927'ye kadar Bursa ve İstanbul’da çeşitli okullarda Fransızca ve Türkçe öğretmeni ve müdür olarak görev yaptı. Görev aldığı okulların bazıları Bursa Sultanisi, İstanbul Beşiktaş İttihat Terakki Mektebi, Fatih Vakf-ı Kebir Mektebi, Akşemseddin Mektebi, Feneryolu Murad-ı Hâmis Mektebi, Osman Gazi Paşa Mektebi, Vefa Sultanisi, İstanbul Erkek Lisesi, Çamlıca Kız Lisesi, Kabataş Erkek Lisesi, Galatasaray Lisesi ve Erenköy Kız Lisesi'dir.


Öğretmenlik mesleğinin yanı sıra edebiyatla uğraşan Reşat Nuri, Halit Ziya’nın eserlerinden aldığı ilhamla hikâye yazma hevesi duymaktaydı[2] . Daha sonra tiyatro edebiyatını benimseyerek bir tiyatro yazarı olmak için uğraştı. Yazı hayatına I. Dünya Savaşı sonlarında başladı. Başlangıçta “Eski Ahbap” (1917) gibi uzun hikâyeler, “Hançer”(1920) ve “Eski Rüya” (1922) gibi sahne eserleri, “Gizli El” (1924) gibi romanlar yazan, tiyatro eleştiri ve araştırmaları yayınlayan sanatçı “Çalıkuşu” adlı romanının 1922’de Vakit Gazetesi’nde tefrika edilmesiyle şöhrete kavuştu. Güntekin, 1931'de maarif müfettişi oldu ve bu arada Dil Heyeti'yle birlikte bazı çalışmalarda bulundu. Anadolu’yu baştan başa dolaşmasına neden olan müfettişlik görevi sayesinde ülkenin gerçeklerini yakından görme ve tanıma imkânı buldu. 1939'da ise Çanakkale milletvekili olarak TBMM'de bulundu. Bu görevini 1946'ya kadar sürdürdü. 1947'de, Cumhuriyet Halk Partisi'nin Ankara'da yayımlanan Ulus gazetesinin İstanbul kolu olan Memleket gazetesini çıkardı. Güntekin daha sonra müfettişlik görevine geri döndü ve 1950'de Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO) Türkiye temsilciliği ve öğrenci müfettişliği görevleriyle Paris'e gitti. Paris kültür ataşeliği yaptı. 1954'te ise yaşından dolayı bu görevden ayrılmak zorunda kaldı. Emekliliğinden sonra bir süre İstanbul Şehir Tiyatrosu edebi heyeti üyeliği yaptı. Güntekin'e Akciğer kanseri teşhisi konulduktan sonra tedavisi için Londra'ya gitti ve 7 Aralık 1956’da hastalığına yenik düşerek öldü. YAZARIN EDEBİ KİŞİLİĞİ     

   

Güçlü bir gözlemciliği vardır. Eserlerindeki kahramanlar genellikle tek yönlüdür. Anlatımda ve psikolojik tahlillerde başarılıdır. Sade bir dil kullanmış, konuşma dilinin canlılığını yansıtmayı başarmıştır. Diyalogları canlıdır. Eserlerinde yurdun çeşitli yerlerindeki olumlu-olumsuz görünümleri, yanlış Batılılaşmayı, batıl inanışları kişisel duygularıyla birleştirerek anlatmıştır. Bozulan insani değerleri ve ahlak yapısını işlemiştir. Eserlerinde mizah öğesi ve ince espriler de yer alır. Eleştirdiği tipleri acımasızca eleştirir. Romanlarında güçlü bir gözleme dayanan realizm vardır. YAZARIN ESERLERİ

Yeşil Gece: Medrese öğrenimi gören Şahin’in çevresindeki çirkinlikler karşısında inancını yitirişi, öğretmen okuluna girip bitirişi softalarla savaşmak üzere İzmir’e yakın Sarova ilçesine gidişi anlatılır. Sarova ’da softalarla çatışan Şahin, yeni okul yaptırma girişimde belediye mühendisinin desteğini sağlar. Komiser Kazım’ın yardımıyla da softaların kendisini bir kadınla basmak düzeninden kurtulur. Bu arada Yunanlılar İzmir’e çıkmıştır. Kasaba da işgal edilmiştir.


Ona karşı olanlar şimdi de düşmanla işbirliği içindedirler. Milli Mücadele’den yana olan Şahin’in ilçesinden ayrılmamış subayları kaçırdığı öğrenilince bir Yunan adasına sürülmesi kararlaştırılır. Ancak Cumhuriyetin ilanından sonra Sarova’ ya dönebilen Şahin’i sürpriz beklemektedir: Eski softalar, düşmanın işbirlikçileri Cumhuriyetçi kesilmişlerdir. İstenmeyen adam Şahin, derdini anlatabilmek için Ankara’ya doğru yol alır. Dudaktan Kalbe: Saip Paşa İzmir’in önde gelen tanınmış kişilerinden birisidir. Saip Paşa’nın yeğeni Hüseyin Kenan, dayısının zoruyla mühendis olmuş daha sonra müzikteki yeteneğini Batı dünyasına kabul ettirmiştir. Dayısının ısrarıyla İzmir’e gelir. Saip Paşa, vaktiyle haylaz bir oğlan diye bildiği Hüseyin Kenan’la şimdi övündüğünü ziyafetlerle göstermektedir. Bütün bu kalabalıktan ve şatafattan sıkılan Hüseyin Kenan Bozkaya’ya giderek dinlenmek ister. Bozkaya’da Lamia ile tanışır. Lamia’ya hafif çilli yüzünden dolayı Hüseyin Kenan, kınalı yapıncak ismini takmıştır. Hüseyin Kenan evli bir kadın olan Nimet Hanıma kur yapmaktadır. Burası küçük bir kasaba olduğu için dedikodulardan kurtulmak için de Lamia’ya yakınlık gösterir gibi görünmektedir. Hüseyin Kenan, Prenses Cavidan’la evlenme aşamasındayken Lamia’yı hamile bırakır ancak Lamia böyle bir evliliği reddeder ve yalnız başına büyütür kızını. Başka biriyle evlenen Lamia, sevdiği Hüseyin Kenan’ın başkasıyla evlendiğini duyunca eşinden ayrılır ve İstanbul’a yerleşir. Bu arada kocasının yeğeni Doktor Vedat onunla evlenmek istese de reddeder. Daha sonra Vedat’la Lamia’nın evleneceğini duyan Hüseyin Kenan, intihar eder FOTOĞRAFLAR



Maltepe Anadolu Lisesi “Okuryazar Projesi” kapsamında yapılan - “KİTABIN YAZILDIĞI DÖNEME BİR BAKIŞ” etkinliği

Hazırlayan: Melike Buse Büyükbaş, Metehan Kundak, Mehmet Can Ulaş, Furkan Paçacı Kameraman: Aleyna Berfin Baykal Danışman Öğretmenler: Ömer Faruk Gürses –Ayşegül Tunca

1. Kitabın Adı: Çalıkuşu 2. Kitabın Yazıldığı Dönemin Dini Hayatı: Çalıkuşu romanında İstanbul ve Anadolu olmak üzere dinin iki farklı şekilde yaşandığını görmekteyiz. Anadolu’da yaşayan insanların dinlerine körü körüne bağlı olduklarını, hurafelere inandıklarını ve dini daha yoğun yaşadıklarını görürüz. İstanbul’da ise Avrupa’ya özenen insanların dini daha serbest yaşadıkları belirtilmiştir.


3. Kitabın Yazıldığı Dönemin Siyasi Hayatı: Reşat Nuri Güntekin’in, “Çalıkuşu” romanı 1922 yılında yayımlanmıştır. Romanda geçen olaylar 20. yüzyılın ilk çeyreğine aittir. Feride’nin Kuşadası’nda bulunduğu sırada Birinci Dünya Savaşı’nın patlak vermesi bunu açıkça gösterir. Yazar, 20. yüzyılın başlarındaki Türk toplumundan bir kesit sunmuştur. 4. Kitabın Yazıldığı Dönemin Sosyal Hayatı: Eserin asıl konusu aşk olmasına rağmen eser, Anadolu’nun birçok kasaba ve köyünde geçen olay örgüsüyle Anadolu’daki sosyal hayatı başarıyla yansıtır. Çalıkuşu, köyü ve taşra insanın yaşayışını anlatan ilk başarılı eserlerdendir. Anadolu insanının sosyolojik ve psikolojik yönleri yansıtılır. Memleketin durumu gözler önüne serilir. 5. Kitabın Yazıldığı Dönemin Ekonomik Hayatı: Romanın yazıldığı dönem, savaş yılları olduğu için ekonomi pek fazla gelişme gösteremiyordu. Anadolu’daki halk yoksulluk içindeydi. Feride, Anadolu’da öğretmen olarak geçirdiği süre zarfında annesinden kalan değerli eşyaları satarak ayakta kalmış, bunlar bitince çok sıkıntı çekmiş, aç kalmıştır. 6. Kitabın Yazıldığı Dönemin Kültürel Hayatı: Çalıkuşu, Türkiye'de yeni ve modern bir dönemin başlamasını özendiren bir romandır. O yıllarda insanlar Batılılaşma eğilimindeydiler. Avrupa ülkelerini kendilerine örnek almaları; insanların kıyafetlerine, konuşma tarzlarına, yaşayış biçimlerine etkide bulunmuştur. 7. Resimler:



MALTEPE ANADOLU LİSESİ “OKURYAZAR PROJESİ” KAPSAMINDA YAPILAN “KİTAP TANITIM” ETKİNLİĞİ ASLI ÇEPNİ 191 10/E

1. KİTABIN ADI: Çalıkuşu 2. KİTABIN FOTOĞRAFLARI:

ŞEYDA TOPAL 240 10/E


3. KİTABIN YAZARI: Reşat Nuri Güntekin

4. YAYIN YILI: 2010 5. KAÇINCI BASKISI: 55 6. YAYINEVİ VE YERİ: İnkılap, İSTANBUL 7. GENEL TANITIM: Çalıkuşu romanı toplam 541 sayfadan oluşmuştur, renksizdir. Beş kısımdan oluşan romanın sayfa numaraları şu şekildedir: Birinci Kısım, s. 7-143 İkinci Kısım, s. 145-347 Üçüncü Kısım, s. 349-399 Dördüncü Kısım, s. 401-480 Beşinci Kısım, s. 481-541 Çalıkuşu, Reşat Nuri Güntekin tarafından 1922 yılında yazılmış bir romandır. Türk edebiyatının en çok sevilen klasik eserleri arasında yer alır. Ağırlıklı olarak Anadolu'da geçen ve arka planda Osmanlı'nın son yıllarını anlatan bir romandır. Kitabın son kısmı hariç, ki bu bölüm dışarıdan bir gözlemcinin anlattıklarıdır, romanın ana kahramanı Feride'nin hatıra defteri şeklinde yazılmıştır.

8. AMAÇ: Okuyucuya gerçek aşkın araya ne kadar engel girerse girsin ne kadar zorluklarla karşılaşılırsa karşılaşılsın asla bitmeyeceğini ve her şeyin üstesinden geleceğini göstermektir.


9. BÖLÜM TANITIMI: Birinci Kısım: Feride’nin iki buçuk yaşından başlayıp köşkten ayrılışına kadar yaşanan olaylar anlatılır: Musul’da geçirdiği günler, annesinin hastalığı, annesinin ölümünden sonra İstanbul’a büyükannesinin yanına gelmesi, Dam dö Sion mektebine yazılması, okulda yaptığı haylazlıklar, “Çalıkuşu” adının konması, tatil günlerinde teyzelerinde kalması, dul ve güzel bir kadın olan Neriman’ı kıskanması, Kâmran’a âşık olması, Kâmran ile nişanlanması, Kâmran’ın Avrupa’ya gitmesi, dört yıl sonra okulu bitirince düğün hazırlıklarının başlaması, düğüne üç gün kala köşke gelen siyah çarşaflı bir kadından Kâmran’ın Avrupa’da iken Münevver adında bir kadınla ilişki yaşadığını söylemesi, Feride’nin köşkü terk etmesi. İkinci Kısım: Feride’nin köşkten ayrılışından Ç... Rüştiyesine tayin edilişine kadarki dönemde yaşanan olaylar anlatılır: Köşkten ayrıldığı gece sütninesinin yanına gitmesi, tayin işlemleri tamamlanıncaya kadar Gülmisal Kalfa’nın yanında kalması, B... vilâyetine Coğrafya ve Resim öğretmeni olarak tayin edilmesi Zeyniler’e atanması, Munise’yi evlatlık alması, okulun kapatılması, B...’de Darülmuallimat’ta vekil öğretmen olarak Fransızca derslerine girmesi, Feride’ye “İpekböceği” adının takılması, musiki hocası Şeyh Yusuf Efendi’nin Feride’ye âşık olması, çıkan dedikodular üzerine Feride’nin tayin istemesi, Ç... Rüştiyesine tayin edilmesi. Üçüncü Kısım: Feride’nin Ç...’ye tayin oluşundan ayrılışına kadarki dönemde yaşanan olaylar anlatılır: Ç...’nin erkekleri tarafından Feride’ye “Gülbeşeker” adının takılması, Yüzbaşı İhsan’ın sütannesi aracılığıyla Feride’ye evlilik teklifinde bulunması, bitişik komşusu olan Hafız Kurban Efendi’nin karısını gönderip Feride’yi kendine istetmesi, yaşlı bir çapkın olan Binbaşı Burhanettin Bey’in bağ evinde Feride’ye komplo kurması, çıkan dedikodular üzerine okul müdiresinin Feride’yi İzmir’e göndermesi.

Dördüncü Kısım: Feride’nin İzmir ve Kuşadası’nda yaşadığı dönemde geçen olaylar anlatılır: Feride’nin İzmir’de üç ay boyunca tayin yaptıramaması, zengin bir adam olan ve kendisine “Fındıkkurdu” diye lâf atan Reşit Bey’in kızlarına Fransızca dersi vermesi, Reşit Bey’in büyük oğlu Cemil Bey’in kendisini sıkıştırması, Reşit Bey’in kalfası aracılığıyla kendisine evlilik teklifinde bulunması, Kuşadası’na tayin edilmesi, Birinci Dünya Savaşı’nın çıkması nedeniyle okulun hastane olarak kullanılması, burada ikinci kez Hayrullah Bey’le karşılaşması, Munise’nin ölmesi, Feride’nin Hayrullah Bey’in evinde kalmaya başlaması, çıkan dedikodular üzerine Feride’nin öğretmenlikten istifa etmesi, babası yerine koyduğu Hayrullah Bey’le kâğıt üzerinde evlenmesi. Beşinci Kısım: Feride’nin Tekirdağ’a teyzesinin yanına gelmesi ve Kâmran’a kavuşması anlatılır: Feride’nin beş yıllık bir ayrılıktan sonra Tekirdağ’a gelmesi, Feride ile Kâmran’ın karşılaşması, Feride’nin yeniden eski haylazlıklarına başlaması Feride’nin köşkten ayrılmadan bir gece önce Müjgân’a tüm gerçekleri anlatması, Hayrullah Bey’in Kâmran’a verilmek üzere vasiyet ettiği zarfı Müjgân’a vermesi, Müjgân’ın aynı gece Kâmran’la birlikte Hayrullah Bey’in vasiyeti olan zarfı açmaları, mektubu ve Feride’nin hatıra defterini sabaha dek okumaları, sabahleyin erkenden Aziz Bey’le Kâmran’ın nikâh kıydırmak için gizlice dışarı gitmeleri


Feride’nin hatıra defterinden birkaç bölüm okuyan Kadı Efendi’nin Feride ile Kâmran’ın nikâhını kıyması, Kâmran’ın bir daha bırakmamak üzere Feride’ye kavuşması.

10. ALANA GETİRDİĞİ YENİLİKLER: Çalıkuşu, duygusal bir olayı anlatmakla birlikte dönemin toplumsal sorunlarının eleştirel olarak da ortaya koymaktadır. Çalıkuşu, Türkiye'de yeni ve modern bir dönemin başlamasını özendiren bir roman olarak kabul edilmektedir. 11.

KİTABIN KONUSU: Feride ve Kamran’ın birbirlerine duydukları aşk

12. KİTABIN ÖZETİ: Feride öksüz bir kızdır. Küçük yaşta annesini ve babasını kaybeder. Teyzesinin yanına gelir. Bir Fransız okuluna yatılı verilir. Zeki, başarılı ve yaramazdır. Okulda yaramazlığıyla ün salar. Bu yüzden hocaları ona ‘Çalıkuşu’ adını takarlar. Bütün tatillerini teyzesinin evinde geçirir. Büyüyünce çok güzel bir kız olur. Teyzesinin oğlu Kamran bu hayat dolu kızı kendi hayatından daha çok sever. Bir süre sonra sevgisine karşılık görür. Teyze de bu durumu istediği için hemen nişanlanırlar. Bir gün bir kadın gelerek Feride’ye “Kamran’ın Münevver adında hasta bir kızla ilişkisi bulunduğunu ve onunla evleneceğine söz verdiğini” açıklar. Bunu da mektuplarla ispatlar. Feride bunu duyunca, evden kaçar. Yaşlı sütninesinin yanına sığınır. Ardından, Bakanlığa başvurarak öğretmen olur. Anadolu’nun bir çok köylerini dolaşır. Güzelliği her gittiği yerde başına dert açar. Bu yüzden sık sık yer değiştirir. Zeyniler köyünde doktor Hayrullah Bey’le tanışır. Ayrılırlar. Uzun yıllardan sonra, bir gün Kuşadası’nda yeniden karşılaşırlar. Hayrullah Bey bekar, yaşlı, sevimli, dürüst bir adamdır. Feride’yi kızı gibi sever. Arkadaşlıkları dedikodu doğurunca, ikisi de güç durumda kalırlar. Bunu önlemek için nikahlanırlar. Fakat eskisi gibi baba-kız olarak dostça yaşarlar. Feride anı defteri tutar. Bir gün onu kaybeder. Defteri Hayrullah Bey bulur. Merak edip okur. Kızın hala Kamran’ı sevdiğini öğrenir. Defteri saklar. Hastalanınca, Feride’ye bir paket bırakır. Ancak öldükten sonra teyzesine vermek üzere ondan söz alır. Bir süre sonra da ölür. Feride paketi teyzesine götürür. Birkaç gün kalıp görevine dönecektir. Kamran onun ayrılmasını beklemeden paketi açar. Bütün gece defteri okur, her şeyi öğrenir. Feride’yi bir daha bırakmamaya karar verir. Ertesi gün Kuşadası’na gidecek olan Feride’nin arabasında oturur. Feride gelince kapıyı açar ve onu kucaklar. Kararını açıklar. Feride önce direnirse de, sonra o da itiraf eder ve evlenirler. 13. KİTABIN ANA FİKRİ: Gerçek bir aşkın araya ne kadar büyük engeller girerse girsin asla yok olmayacağıdır. 14.

KİTAPTAKİ ŞAHISLARIN FİZİKİ-RUHSAL DEĞERLENDİRİLMESİ:

FERİDE: Fransız mektebinden mezun; çok güzel, haşarı, cıvıl cıvıl, yaramaz, duygusal ve akıllı, cana yakın, sevimli eski bir İstanbul kızıdır. KAMRAN: Feride’nin teyzesinin çok kibar, yakışıklı, sarışın, yüksek öğrenimli, fakat zenginliğinden dolayı herhangi bir işte uğraşmayan oğludur.


MÜNEVVER: Kâmran’ın Feride ile nişanlıyken Avrupa’da tanışıp ilişki yaşadığı, Feride’nin yaşamını altüst eden, ona beş yıl gurbetlik çektiren kadın. NERİMAN: Feride’nin teyzesinin köşküne gelip giden misafirlerden biri. Bir sene evvel kocasını kaybetmiş, haincesine güzel, giyinmesini bilen süslü ve çekici bir dul. MUNİSE: Feride’nin Zeyniler köyündeki küçük öğrencilerinden biri. Açık sarı saçları olan, zayıf, küçük bir kız çocuğu. HATİCE HANIM: Zeyniler köyündeki okulda, Feride gelmeden önce çocukları okutan, bir taraftan da okulun temizlik işleriyle ilgilenen yarı öğretmen, yarı hademe durumundaki yaşlı bir kadındır. Çocuklara dayak atar, dayakla uslanmayanları tabuta benzeyen bir dolabın içine koyar. DOKTOR HAYRULLAH BEY: Askerî doktordur. Feride ile ilk kez Zeyniler’de karşılaşır. Sürekli askerlerin içinde kaldığından kaba saba konuşur, ağzına geleni çekinmeden söyler. Şaka yapmayı, hayatla dalga geçmeyi sever. Oldukça neşeli bir insandır. ŞEYH YUSUF EFENDİ: Feride’nin B... vilayetinde iken görev yaptığı Darülmuallimat’ta musiki hocalığı yapan bir bestekâr. MÜJGÂN: Feride’nin Tekirdağ’da oturan Ayşe teyzesinin kızıdır. Feride’den üç yaş büyüktür. Feride’nin akraba çocukları arasında en çok sevdiği, sırrını paylaştığı, dertleştiği kişi Müjgân’dır. BESİME HANIM: Feride’nin Kozyatağı’nda oturan teyzesidir. Kâmran’ın annesidir. Feride yaz tatillerini Besime teyzesinin köşkünde geçirir. AYŞE HANIM: Feride’nin Tekirdağ’daki teyzesidir. Müjgân’nın annesidir. AZİZ BEY: Feride’nin Tekirdağ’daki Ayşe teyzesinin kocasıdır, yani eniştesidir. Müjgân’ın babasıdır. NİZAMETTİN BEY: Feride’nin babasıdır. Bir süvari binbaşısıdır. GÜZİDE HANIM: Feride’nin annesidir. Feride’nin tıpatıp annesine benzediğini söylerler. Zayıf bir bünyesi olduğu için, bitmez tükenmez yolculuklara, dağların sert havasına, çöllerin ateşine yenik düşmüştür. Feride henüz altı yaşındayken vefat eder. HAFIZ KURBAN EFENDİ: Feride’nin Ç...’de iken oturduğu eve bitişik komşusudur. Cahil, gözü dışarıda olan, karısına değer vermeyen, ahlâksız bir adamdır. REŞİT BEY: İzmir’de Maarif Müdürü’nün odasında Feride’ye “Fındıkkurdu” diye laf atan, yaşlı, zengin bir adamdır.


İHSAN BEY: Ç...’de “Gülbeşeker” olarak tanınan Feride’yi görebilmek için amele kılığına girip okulun yanındaki bahçede çalışan bir askerdir. GÜLMİSAL KALFA: Feride’nin annesi Güzide’nin dadısıdır. HACI KALFA: Feride’nin ilk tayin edildiği yer olan B...’de kaldığı otelin ihtiyar odacısıdır. Feride’ye çok iyi davranır. Onun her şeyiyle yakından ilgilenir. 15.

KİTAP HAKKINDAKİ ŞAHSİ GÖRÜŞLER: 

Sude Tunakara: Roman gerek konusu gerek olay örgüsüyle gerçekten çok sürükleyiciydi. Kitapta sadece Kamran ile Feride’nin aşkı anlatılmayıp daha farklı konulara yönelmesi beni çok etkiledi. Küçükken annesini ve babasını kaybetmiş ruhu hala çocuk olan bir genç kızın aşkı ve başından geçen olaylar çok etkili bir şekilde anlatılmış. Ancak Eski Türkçe kelimelerin çokluğu kitabın akışını biraz bozsa da bu roman herkese tavsiye edebileceğim ve herkesin kendine ders çıkarabileceği muhteşem bir eserdir. Aslı Çepni: Okumuş olduğum Çalıkuşu adlı romanda Osmanlı zamanında Fransız mektebinde eğitim gören öksüz ve yetim bir kız olan Feride’nin her şeye rağmen dik durması, hayatın zorluklarıyla mücadelesi ve Kamran’a duyduğu aşk Reşat Nuri Güntekin tarafından ustaca anlatılmıştır. Bu kitabı okuyan herkesin kendinden bir şeyler bulacağına eminim. Melike Buse Büyükbaş: Çalıkuşu romanı, Yeni Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşundan sonra Avrupa özentisinin yaygın olduğu bir dönemi anlatmaktadır. Anadolu ile İstanbul arasındaki uçurumun iyice belirginleştiğini, tamamen birbirinden ayrı iki dünyanın yaşandığını gözler önüne serer. İstanbul’da, Fransız Okulu’nda Avrupai tarzda yetişen bir genç kızın hiç bilmediği bir dünya olan Anadolu’da verdiği yaşam mücadelesini anlatır. İki dünya arasında sıkışan bir genç kızı, onun yaşadıklarını anlatan bir romandır. Şeyda Topal: Çalıkuşu çok güzel bir aşkı anlatıyor; iki kuzenin aşkı. Kitabın başlangıcı güzel ilerliyor. Ortalarına doğru yani Feride’nin Anadolu’ya gitme ve orda kalma bölümleri biraz sıkıcı. Sonunun mutlu bitmesi insanı sevindiriyor. Kitap genel olarak güzel, okunmaya değer bir kitap. Kitabın dizileri de var ama kitabın anlatımındaki duyguyu vermiyor. Ben bu kitabı okuduğum için mutluyum, herkese tavsiye ediyorum.


Maltepe Anadolu Lisesi “Okuryazar Projesi” kapsamında yapılan “Kitaptan Bir Sayfa Okuma” etkinliği

Okuyanın adı: Sude Tunakara Kameraman: Aleyna Berfin Baykal Müzik: Esin Engin - Çalıkuşu Danışman Öğretmenler: Ömer Faruk Gürses –Ayşegül Tunca

Kitabın Okunan Sayfası: Gevezeliğim tükeniyor, fakat arkam dönük olduğu halde, kuzenimi omuz başımda hissediyordum. Sesim kesilir kesilmez onun başlayacağına hiç şüphem yok. Ne yapmalı? Onunla yüz yüze gelmeden nasıl kaçmalı? Eteklerime bir çocuğun sarıldığını görüyorum, koltuklarının altından tutarak havaya kaldırıyorum. Bu, misafirlerimin en miniminisi, yedi, sekiz yaşında bir bebekti. Yüzünü yüzüme yaklaştırarak: - Hatırın kalmasın ama seninle hiç olmaz diyorum. Bu tombul yanacıkları kanatırsak ne olur? Çocuğun arkasını bir gölge kaplıyor. Bu, Kâmran'dır. Bu başı başımdan ayırır ayırmaz onunla yüz yüze, göz göze geleceğime hiç şüphe yok. Artık kurtuluş çaresi kalmadı. Ondan kaçınmak, korkmak dünyada kibrime yediremeyeceğim şey, onun için küçüğü kollarımdan indiriyorum ve dimdik Kâmran'ın gözlerine bakıyorum: - Haydi, küçük, Kâmran ağabeye yanaş, o, hanım gibi nazlı, nazik bir çocuktur. Ninnisi eksik bir sütnine gibi seni sarsmadan, yormadan uslu uslu sallar. Yalnız, fazla kıpırdama. Çünkü nazik kollan seni zapt edemez, ikiniz de düşersiniz. Niyetim, gözlerim gözlerine dikili, ona baş eğdirip neticeye kadar bu küstah ve zalim alaya devam etmek. Fakat o, gözlerini kaçırmıyor, mendilimle tozlu avuçlarımı silmeye başlıyorum. Kâmran: - Eğleniyorsun öyle mi yaramaz? ,dedi. Şimdi görürüz, beraber sallanacağız. Çevik bir hareketle ceketini çıkardı. Müjgân'ın kollarına fırlattı. Teyzem pencereden: - Aman, Kâmran, çocukluk etme. O canavarla başa çıkamazsın, bir yerini kırar, diye bağırıyordu. Çocuklar, eğlenceli bir şey seyredeceklerini anlayarak geri çekildiler. Biz salıncağın yanında yalnız kaldık. Kuzenim gülerek:


- Ne bekliyorsun, Feride? dedi. Korkuyor musun? Bu sefer yüzüne bakmaya cesaret edemeyerek: - Ne münasebet, dedim ve salıncağa atladım. İpler gıcırdadı, salıncak yavaş yavaş hareket etti. Ben, ihtiyatlı davranıyor, çok zorlu olacağını hissettiğim bu sallanmada kuvvetimi muhafaza etmek için dizlerimi hafifçe bükmekle iktifa ediyordum. Gitgide süratimiz artmaya, gürgen, gittikçe çoğalan yaprak hışırtılarıyla sarsılmaya başladı. ikimiz de dişlerimizi sıkıyor, bir kelime bize biraz kuvvet zayi ettirecekmiş gibi susuyorduk. Hareketin sarhoşluğu yavaş yavaş beni sarıyor kendimden geçiyordum. Alaycı bir sesle: - Pişman olmaya başladınız mı acaba? diye sordum. O da, gülerek. - Kimin pişman olacağını görürüz, dedi. Dağınık saçlarının arkasından, pırıl pırıl yanan yeşil gözleri bende garip bir kin; bir zulüm meyli uyandırıyordu. Kuvvetle dizlerimi bükerek salıncağa çılgın bir sürat verdim. Şimdi, her gidiş ve gelişte başımız yaprakların içine dalıp çıkıyor, saçlarımız birbirine karışıyordu. Bir aralık, bir rüya içinde gibi teyzemin "Yeter, yeter!" diye bağıran sesini işittim. Bunu Kâmran da tekrar etti: - Yeter mi, Feride? dedi. - Onu size sormalı, diye vecap verdim. - Benim için hayır, dedi. Müjgân'dan öğrendiğim güzel şeyden sonra, yorulmama imkân yok... Dizlerim birden bire gevşedi, iplerin elimden kurtulmasından korktum. Kâmran, devam etti: - Bunu ümit ediyordum. Ben, buraya senin için geldim Feride... - İnelim artık, düşeceğim, diye yalvardım. O, düşkünlüğümü anlamadı: - Hayır, Feride, dedi. Benimle evlenmeye razı olduğunu ağzından işitmeden seni bırakmam, beraber düşüp ölünceye kadar. Dudakları saçlarımın arasından alnıma, gözlerime dokunuyordu. Dizlerim büküldü; birbirine kenetlenmiş ellerim açılmamakla beraber kollarım iplerin etrafına kaydı. Kâmran, beni bu esnada kavramamış olsaydı, muhakkak düşecektim. Fakat onun kuvveti beni muhafaza etmeye kâfi değildi. Muvazenesi bozulan salıncağın birdenbire dönen ipleri arasında yere yuvarlandık. Hafif bir sersemlikten sonra gözlerimi açtığım zaman kendimi teyzemin kucağında buldum. Islak bir mendille şakaklarımı siliyor: - Bir yerin acıyor mu, kızım? diyordu. - Hayır teyze, dedim. - Öyleyse niçin ağlıyorsun? Gözlerindeki yaşlar ne? - Ben mi ağlıyorum, teyze? Başımı teyzemin göğsüne soktum: - Düşmeden evvel ağlamış olacağım, teyze, dedim.


Maltepe Anadolu Lisesi “Okuryazar Projesi” Sunuş (etkinliği) Metni

Hazırlayan: Enes Karakaş Kameraman: Aleyna Berfin Baykal Danışman Öğretmenler: Ömer Faruk Gürses – Ayşegül Tunca

Metin: Sayın müdürüm, değerli öğretmenlerim ve sevgili arkadaşlar; Öncelikle sunumumuza teşrif ederek bizlere şeref verdiğinizi belirtmek ister hepinize teşekkürü bir borç bilirim. İsterseniz ilk olarak okur yazarlık projesi hakkında ufak bilgiler aktarayım: Okuryazarlık seviyesini arttırma, okuma kültürünü oluşturma, okuryazar kavramını doğru kavratmak ve örnek okuryazar modelini ortaya koymak projenin ana amacıdır.Bu ana amaca ulaşmak için 8 etkinlik planlanmıştır.Motto olarak ta 'Okuryazarlık becerileri kazan' sloganı belirlenmiştir. Bu değerli bilgilerden sonra artık sunularımıza geçebiliriz. 1)İlk önce kitaptan bir sahne etkinliğini bizlere sunmak üzere Sude Tunakara, Nisanur Kaygısız ve Gamze Işık'ı sahneye davet ediyorum. Bu güzel canlandırmayı gerçekleştiren arkadaşlarımızı tebrik ediyorum. 2)Evet, sıra kitaptan bir resim etkinliğinde.Şimdi de bu etkinliği sunmak üzere Gizem Taştekin arkadaşımızı sahneye davet ediyorum. Bu resimle bizlere görsel doygunluk yaşatan Gizem'e teşekkür ediyorum.


3)Şimdi de kitap yazarından bir söyleşi etkinliğinde sıra. Bu etkinliği bizlere sunmak üzere Aleyna Baykal'ı ve ona yardımcı olmak için Metehan Kundak'ı sahneye davet ediyorum. Bu güzel söyleşi için her iki arkadaşımıza da teşekkür ediyorum. 4)Sıra Melike Büyükbaş'la kitabın yazıldığı döneme bir bakış etkinliğinde. Arkadaşımızın emeğine sağlık diyorum.Ayrıca bu etkinlikte Melike'nin yanında emeği bulunan Furkan Paçacı,Metehan Kundak ve Mehmet Can Ulaş'a teşekkür ediyorum. 5)Sunumun bam teli diyebileceğimiz etkinlik kitap tanıtımında sıra.Bu etkinliği sunmak üzere Şeyda Topal'ı sahneye davet ediyorum. Şeyda arkadaşımıza da teşekkür ederek devam ediyoruz. 6)Sıra kitaptan bir sayfa okuma etkinliğinde. Yani sıra Sude arkadaşımızda. Grup üyelerimiz ve kendim adıma grup başkanımız Sude'ye sunumu ve grubumuza katkılarından dolayı teşekkür ediyorum. 7)Bu kadar cemil sözden sonra sizlere şunu soruyorum kitabı ne kadar anladık? Kitabı ne kadar anladık etkinliğini sunmak üzere Ertuğrul Semiz'i sahneye çağırıyorum. Bu güzel sorulardan sonra Ertuğrul'un yanında bu sunumda emeği geçen Mehmet Emil'e de teşekkür ediyorum. 8)Evet sıra şimdi de okuyan aile etkinliğinde. Bu etkinliği bizlere sunmak üzere Nizamettin Beyi buraya davet ediyorum. Değerli vaktini bizim için ayırıp davetimizi de kırmayıp icabet buyuran saygıdeğer büyüğümüze icabetlerinden dolayı teşekkür ederiz. Aynı zamanda yaptığı sunum içinde şükranlarımızı sunarız. Programımız burada sona ermiştir dinleyen ve katılan herkese teşekkür ederiz.


Maltepe Anadolu Lisesi “Okuryazar Projesi” kapsamında yapılan - “KİTABI NE KADAR ANLADIK? ” etkinliği

Hazırlayan : Ertuğrul Semiz, Mehmet Emil Kameraman: Aleyna Berfin Baykal Müzik: Esin Engin - Çalıkuşu Danışman Öğretmenler: Ömer Faruk Gürses –Ayşegül Tunca


Sorular

1) Çalıkuşunun gerçek adı nedir ? a)Ayşe b)Feyza c)Feride d)Aliye e)fahriye 2)Çalıkuşunun babası ne işle uğraştığı için sürekli dolaşan biridir ? a)subay b)kaptan c)şoför d)mühendis e)öğretmen 3)Çalıkuşu kiminle beraber kalmaktadır ? a)aile dostu b)komşusu c)babaannesi d)amcası e)anneannesi 4)Daha sonra Hangi okula yazılmıştır ? a)öğretmen liseli b)endüstri meslek lisesi c)Fransız kız yatılı okulu d)düz lise e)süper lise 5)Feridenin evlenme kararı aldığı kişinin adı nedir ? a)Kamran b)Furkan c)Alper d)Enes e)Burak 6)Feridenin evleneceği kişi Feridenin neyidir ? a)aile dostu b)okuldan arkadaşı c)kuzeni d)komşusu e)abisinin arkadaşı 7)Feridenin Kamurandan vazgeçmesinin nedeni nedir ? a)Kadının birinin Feridenin aldatıldığını söylemesi b)onu sevmediği için c)okulu bitmediği için d)Başkasına aşık olması e)Anlaşamamaları 8)Feride , Kamuranın Avrupadaki yaptıklarını duyduğunda ne yapmıştır ? a)hesap sormuştur b)evi terk etmiştir c)okulunu bırakmıştır d)düğün hazırlıklarına devam etmiştir e)sessiz kalmıştır 9)Feride kimin yanına sığınmıştır ? a)kız arkadaşına b)öğrenci yurduna c)süt annesine d)babasına e)kandine ev tutmuştur


10)Feride hangi işle meşgul olmuştur ) a)öğretmen b)mimar c)mühendis d)esnaf e)serbest meslek 11)Feridenin çalıştığı köyün adı nedir ? a)Zeyniler b)Çarşamba c)Kemah d)Refaiye e)doğluca 12)Ferideye çalıkuşu lakabı verilmesinin nedeni nedir ? a)ağaçtan ağaca , daldan dala gezmesi b)zeki olması c)uslu olması d)güzel olması e)kuşları çok sevmesi 13)Kamran neden Ferideye hediye göndermeye başlamıştır ? a)Kamranın Ferideye aşık olmasıyla b)Feridenin Karmana aşık olmasıyla c)Feridenin bir gece Kamranı bir kadınla görmesi d)Kamranın Ferideyle dalga geçmesi ile e)Feridenin Kamranla oyun oynaması ile 14)Feridenin Kamranın yanında gördüğü kadın kimdir ? a)Naciye b)yağmur c)Neriman d)safiye e)ayşe 15)Feridenin çok sevdiği teyzesinin kızının adı nedir ? a)Müjgan b)alev c)deniz d)Neriman e)selin 16)Feride arkadaşları konuşurken konunun dışında kalmamak için karmanı kim olarak tanıtmıştır ? a)abisi b)sevgilisi c)amcası d)kuzeni e)arkadaşının arkadaşı 17)Feridenin teyzesi ve kızı nerde oturmaktadır ? a)Tekirdağ b)Samsun c)Erzincan d)kastamonu e)Sinop


18)Kamran Ferideye nasıl evlenme teklifi etmiştir ? a)Merdivenlerde çarpıştıktan sonra b)yemekte c) salıncakta sallanırken d)okulda e)evlenme teklifi etmedi . 19)Feridenin evlenme teklifine cevabı ne olmuştur ? a)Kabul edip, nişanlanmıştırlar . b)Kabul etmemiştir c)Kamrana kuzen olduklarını hatırlatmıştır d)Hayır demiştir e)Kamrana çok sinirlenmiştir 20)Kamran kiminle uzun bir yolculuğa gitmiştir ? a)babasıyla b)annesiyle c)feride ile d)amcasıyla e)yalnız 21)Kamran yolculuğa nereye gitmiştir ? a)Avrupa b)İstanbul c)Amerika d)Karadeniz e)asya 22)Kamran neden yolculuğa çıkmıştır ? a)memuriyetini yapmak için b)iş için c)gezmek için d)arkadaşının yanına e)askerden kaçmak için 23) “Çalıkuşu” romanında Feride'nin annesi öldükten sonra, babası onu bakmaları için nereye, kimin yanına göndermiştir? A) İstanbul'daki Sor mektebine

D) Tekirdağ'a Ayşe teyzesinin yanına

B) İstanbul’a Gül misal dadının yanma E) İstanbul'a Besime teyzesinin yanına C) İstanbul'a büyükannesinin yanına


Maltepe Anadolu Lisesi “Okuryazar Projesi” kapsamında yapılan - “Okuyan Aile” etkinliği

Hazırlayan: Nisanur Kaygısız Konuşmacı: Nizamettin Kaygısız Kameraman: Aleyna Berfin Baykal Danışman Öğretmenler: Ömer Faruk Gürses – Ayşegül Tunca

Konuşma Metni: Sayın Müdürüm, Sayın Öğretmenlerim ve Sevgili Öğrenciler, Bugün burada ‘’Okuryazar Projesi’’ , ‘’Okuyan Aile’’ etkinliğinden dolayı bulunuyorum. Kısaca kendimden bahsetmek isterim. Ben Nizamettin Kaygısız.1971 Eskişehir doğumluyum ve 23 senedir özel sektörde finans bölümünde çalışmaktayım. Boş zamanlarımda kitap okumak haricinde masa tenisi ve voleybol oynuyorum. Ayrıca bu okulda 10/E sınıfında okuyan Nisanur Kaygısız’ın babasıyım. Kızımın grubu, proje için Çalıkuşu romanını seçmişler. Bu kitabı bana en sevdiğim arkadaşım 30 yıl önce hediye etmişti ve ben bu vesileyle kitabı tekrar okuma fırsatı buldum. Nisa elinde bu kitapla gelip sunumdan bahsettiğinde bu projenin kızıma faydalı olacağını düşündüğüm için kabul ettim. Kitabı okuduğum sırada bazı tesadüflerle karşılaştığımı söyleyebilirim. Örnek verecek olursam : Feride’nin babasıyla benim ismimin, Kâmran’ın babasıyla da benim babamın isminin aynı olması. Roman sade bir dille yazıldığı için akıcı ve sürükleyiciydi. Bazen Osmanlıca kelimeler kullanılsa bile bu kitabın anlaşılabilirliğini bozmamıştı. Bu yüzden çok kısa bir sürede okuyup bitirdim. Reşat Nuri Güntekin’in anlatımında kullandığı betimlemeler sayesinde romanda anlatılan yerler gözlerimin önünde canlandı. İzmir’deki çiftlik evini, Kuşadası’nı, Zeyniler Köyü’nü,


İstanbul’daki köşkü, balıkçı yerlerini ben de gezmiş gibi oldum. Bu arada Bursa ilinin Zeyniler Köyü’nde Reşat Nuri Güntekin’in romanında bahsettiği evi kütüphane olarak hizmete açılmıştır. Kitabın büyük bir kısmında Feride’nin günlüğünden sayfaların yer alması kitaba ayrı bir içtenlik katmıştı. Kitabın ilk bölümlerinde bulunan Feride’nin lise hayatı bana lisede yaptığım yaramazlıkları, arkadaşlarımızla geçen güzel günlerimizi hatırlattı. Kitabın sayfalarını her açtığımda o güzel günler gözlerimin önünden film şeridi gibi geçti. Romandan çıkardığım sonuçlara bakacak olursak: 1) İnsan başına gelen olumsuz olaylardan ne kadar kaçmaya çalışsa da kurtulamaz. Ne olursa olsun hayatının bir anında yine karşısına çıkar. O an sorunlarla yüzleşip çözüm bulmak varken kaçmak sorunları daha da büyütecektir. 2) Bir insanı gerçekten seviyorsanız eğer onun için katlanamayacağınız hiçbir şey olmamalı. Ona karşı her zaman açık olmalısınız. Malum hayat çok kısa. Ben de 18 senelik evliyim. Evliliğimizin sürmesinde karşılıklı sevgi, saygı, sadakat ve sabrın önemli rol oynadığını söyleyebilirim. 3) Her ne kadar karşılaştığınız sorunlar sizi yıpratıp üzse de size tecrübe sağlar ve ayaklarınızın üstünde durmayı öğretir. 4) Feride’nin devlet okullarında öğretmen olarak çalışmak istemesine rağmen karşısına çıkan engellerden sonra Fransızcası sayesinde iş imkanı bulmuştur. Burada yabancı dil bilmenin ne kadar önemli olduğunu anlayabiliriz. Düşününce şimdi bile iş hayatında yükselmek için bir değil birkaç dil istiyorlar. Kitapta beni en çok etkileyen bölüm: ‘’ Bazen gizli teselliler icadına çalışıyorum. Büsbütün başka şeylerden bahsediyor gibi görünerek yüz güzelliği kadar dünyada lüzumsuz hatta muzur bir şey olmadığı, asıl güzelliği ruhta, gönülde aramak lâzım geldiğini söylüyorum.’’ Bu paragraftan da çıkarabileceğimiz gibi önemli olan insanın dış görünüşü değil ruhunun güzel ve gönlünün zengin olmasıdır. İnsan ne kadar güzel olursa olsun ruhu güzel olmadığı sürece bu hiçbir şeye yaramayacaktır. Sanırım artık bana ayrılan sürenin sonuna geldim. Öncelikle buraya gelip sunum yapmamı sağlayan danışman öğretmenlerimize ve beni dinleyen sizlere teşekkür ederim. Burada yapılanlar için ne kadar emek harcandığını bu işim içine girerek görmüş oldum. Umarım beğendiğiniz bir sunum olmuştur. Bu arada 19 Mayıs Gençlik ve Spor bayramımızı şimdiden kutlar, öğrenim hayatınızda başarılar dilerim.


Resimler:


qwertyuiopgüasdfghjklsizxcvbnmöçq wertyuiopgüasdfghjklsizxcvbnmöçq wertyuiopgüasdfghjklsizxcvbnmöçq wertyuiopgüasdfghjklsizxcvbnmöçq wertyuiopgüasdfghjklsizxcvbnmöçq GERİ BİLDİRİMLER wertyuiopgüasdfghjklsizxcvbnmöçq wertyuiopgüasdfghjklsizxcvbnmöçq wertyuiopgüasdfghjklsizxcvbnmöçq wertyuiopgüasdfghjklsizxcvbnmöçq wertyuiopgüasdfghjklsizxcvbnmöçq wertyuiopgüasdfghjklsizxcvbnmöçq wertyuiopgüasdfghjklsizxcvbnmöçq wertyuiopgüasdfghjklsizxcvbnmöçq wertyuiopgüasdfghjklsizxcvbnmöçq wertyuiopgüasdfghjklsizxcvbnmöçq wertyuiopgüasdfghjklsizxcvbnmöçq wertyuiopgüasdfghjklsizxcvbnmöçq


ÖĞRENCİ GERİ BİLDİRİM Ömer Faruk Gürses önderliğinde yaptığımız bu çalışma sayesinde hayal gücüm gelişti ve karşılaştığım durumlara bakış açım değişti. Kendime olan güvenim daha da arttı. Sorumluluk duygum gelişti. Okuma becerim ve yaratılığım gelişti. Bu proje için derslerimden ödün vermek zorunda kaldım ancak yine de bu projenin bana kattıkları çok fazladır. Bu projede beni görevlendirdiği için Ömer Faruk Gürses’e teşekkür ederim. (Sude Tunakara 10/E 190)

VELİ GERİ BİLDİRİM Kızım bu proje sayesinde okuma becerisini ve yaratıcılığını arttırdı. Sorumluluk duygusu gelişti. Düşüncelerini yazıya aktarmada bir hayli geliştiğini düşünüyorum. Ancak bu proje yüzünden ders çalışma vakitlerinden biraz ödün vermekle beraber öğretmeninin verdiği sorumluluklarını yerine getirememekten korkuyor. Ancak yine de bu projede kızımın da görev almasından memnunum. (Gül Tunakara)


ÖĞRENCİ GERİ BİLDİRİMİ

ASLI ÇEPNİ

VELİ GERİ BİLDİRİMİ

EMİNE ÇEPNİ

Bu projenin bana kattığı şeyler gerçekten çok fazla. Bu proje sayesinde derslerin dışında kitap okuma fırsatı da bulmuş olduk, kitap okuma alışkanlığı kazanmaya başladık. Okuduğumuz kitaplar bizlere hem hayata farklı yönlerden bakabilme yeteneği kazandırıyor hem de konuşma dilimizi ve yazı dilimizi geliştiriyor. Yorum gücümüz artmış oluyor. Bizlerde görüşlerimizi insanlarla paylaşabiliyoruz. Türk edebiyatında ve dünya edebiyatında gerçekten değerli yazarlar var ve bizler bu yazarların kitaplarını okuyarak onların gözünden dünyaya veya olaylara bakıyor, onlar gibi düşünüyoruz. Günlük yaşamda da olaylar karşısında daha kapsamlı düşünme yeteneğine sahip oluyoruz. Hayatın zorluklarına karşı hazırlanmış oluyoruz. Bu projenin bana ve arkadaşlarıma çok fazla şey kattığını düşünüyorum.

Kitap okuma alışkanlığının en düşük olduğu ülkelerden biri Türkiye. Gençlerimiz nedense kitap okumayı fazla sevmiyor. Bu alışkanlık çok küçük yaşlarda edinilmeli. Bu birazda bizlere düşüyor. Bizler çocuklarımıza örnek olmalıyız bu konuda. Ülkemizde gerçekten çok güzel eserler var. Bunlardan faydalanmamız gerekir. Bu yapılan proje sayesinde okumayı çok sevmeyen gençlerimizi teknolojik hayattan biraz uzaklaştırıp, farklı konulara yönlendirilmiş olundu. Bu sayede sadece okuma alışkanlığı değil iyi yazma, konuşma ve fikir yürütme, toplumdaki bizi ilgilendiren konularda görüş belirtme yetenekleri de artmış oluyor. Bence hepimiz hiç olmazsa ayda bir kitap okuyalım ve çocuklarımıza örnek olalım. Böyle bir projeyle çocuklarımıza okuma alışkanlığı kazandıran çok değerli öğretmenlerimize çok teşekkür ederim.


Öğrenci Geri Bildirimi Bu projeyle gerçekten içimizdeki yatan canavarın uyandığını düşünüyorum. Gerek sunum gerek araştırma açısından bu kadar iyi olduğumu bilmiyordum. Artık bunu bilmem kendime olan özgüvenimi artırdı. Ayrıca böyle bir projenin içinde olmakta beni gururlandırdı. Bu projede geçen vaktiminde hayatımın ileriki safhalarında da bana çok yardımcı olacağını düşünüyorum. (MEHMET CAN ULAŞ 10/E ) Öğrenci Geri Bildirimi Bu kitabı okuyarak eğlendik, bizi televizyondan alı koymayı başardı. İçimdeki duyguları harekete geçiren bir kitaptı. Kitabı okuduktan sonraki yaptığımız projelerle okuldaki diğer arkadaşlarımıza bu kitabı tanıtmış ve onlarında okuması için teşvik etmiş ve meraklandırmış olmayı ümit ederim. Benim en çok hoşuma giden bu projeleri yaparken ortaya çıkardığımız yardımlaşma ve birlik duygusuydu. Tekrar böyle bir grup çalışmasında yer almak beni çok memnun eder. Bu projeleri yaparken belki yorulduk ama bize verdiği değerler hepsine değdi. Bundan dolayı bu projede bize danışmanlık ve yol göstericilik yapan Ömer Faruk GÜRSES ve Ayşegül TUNCA öğretmenlerime teşekkür ederim. (MEHMET EMİL 10/E) Öğrenci Geri Bildirimi Okuryazarlık projesinde olan paragrafları yazarken birçok şey öğrendim. Arkadaşlarımla, yazdığımız paragraflar hakkında konuşurken farklı fikirlerle tanıştım. Bu proje bana yazım kurallarından yaratıcılığa birçok şey kattı. (311 Gizem Taştekin) Veli Geri Bildirimi Yazmaya zaman ayrılmayan çağımızda yaratıcı yazarlık konulu bu çalışmanın çocuklarımıza yazma konusunda kendilerini geliştirme fırsatı verdiğini düşünüyorum. Ayrıca çocuklarımızın yaratıcı yeteneklerini fark etmeleri açısından da çok faydalı bir çalışma. Bu projenin çocuklarımızın anlatım kabiliyetlerini geliştireceğine inanıyorum. ( Gizem’in Velisi )


ÖĞRENCİ GERİ BİLDİRİMİ

VELİ GERİ BİLDİRİMİ


Okuryazarlık Projesi Geri Bildirim ÖĞRENCİ GERİ DÖNÜTÜ Okuryazar Projesi Maltepe Anadolulu Lisesi’nde başlatılmış olan bu proje sayesinde kitap okuma alışkanlığı kazanmamız için bir adım atılmış da oldu. Her ne kadar okul zamanımızda vakit bulmaya çalışsak bile sınav dönemlerimiz ve yoğun çalışmalarımızdan dolayı bazen bir kitap bile bitiremediğimiz oluyor. Bu proje sayesinde hem bir kitap bitirmiş oluyoruz hem de bu kitabı en iyi şekilde anlamak için bir grup çalışması yapıyoruz. Okuduğumuz kitabı sadece okuyup bir köşeye kaldırmak yerine yazarını daha yakından tanımak, bir parçasını canlandırmak bizi kitabın daha da içine alıyor. Yaptığımız grup çalışması sayesinde sorumluluk duygumuz daha çok gelişiyor. Bununla beraber yapacağımız sunumlar sayesinde insanların karşısında bir şeyler sunmanın öz güvenimizi yerine getirme konusunda çok etkili olduğunu düşünüyorum. Genele bakacak olursak bu projenin bana yarar sağladığını söyleyebilirim. NİSANUR KAYGISIZ 10/E 363

VELİ GERİ DÖNÜTÜ Velisi olduğum öğrencinin bu projede bulunması açısından mutlu olduğumu söyleyebilirim. Çünkü Türkiye’de son zamanlarda okuryazarlık adına pek bir çalışma yapıldığını söylemek mümkün olmuyor. Okuma gibi bir alışkanlığın çocuklarımıza küçük yaştan itibaren aşılamak ve onların bu alışkanlığını ömür boyunca sürdürmelerini sağlamak bizlerin bir görevi. Bu projede ise onlara kitap okuma alışkanlığı kazandırmanın yanında kitap okumayı da öğretmeye çalışmanız da onların yararına olacağını düşünüyorum. Bu çalışmanın öğrencilere yeni şeyler katacağına eminim. NİZAMETTİN KAYGISIZ


Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.