Haberexen #55 Mobilya Mayıs 2014

Page 1

1


2


3


icindekiler

mobilya

44

14

Yaz Bahçeleri

Samsun’da Mobilya Üretimi ve Rekabet

Eminiz ki kış boyunca camları sıkı sıkıya kapalı kış bahçelerinden sıkıldınız, merak etmeyin çok az kaldı, mahkum olduğunuz kapalı mekanları artık terk edebilirsiniz. Yaz Geldi! Şimdi Bahçeye Çıkma Zamanı

Dünya Gazetesi yazarlarından Dr. Rüştü Bozkurt Samsun’da mobilya üretimi ve rekabet üzerine fikirlerini bizimle paylaştı.

28 Ceren İpekçi

Genç içmimarlardan Ceren İpekçi’yi daha iyi tanımak için yaptığı işler, tasarım felsefesi ve tasarımda kullandığı detaylar üzerine keyifli bir sohbet yaptık.

77

Yatak Odaları

4

Evinizde öyle bir yer var ki, burayı yalnızca kendinize göre gelen giden misafirlerinizi düşünmeden istediğiniz gibi düzenleyebilirsiniz. Yatak odanız

83 Çocuk Odaları

Özellikle çekirdek aile kavramının gelişmesiyle birlikte çocuk ve genç odaları da önem kazandı kültürümüzde. Mobilya ve dekorasyon sektöründe de bu gelişmelere paralel olarak çeşit çoğaldı, rekabet arttı.


n e d r ö t i Ed Bahard Bahardan mı Bilinmez Mobilya Sektörü Kıpır Kıpır

HABEREXEN

®

www.haberexen.com Dergi Haberexen’in Ücretsiz Ekidir.

Samsunlu mobilyacıları kümülatif biçimde Karadeniz Bölgesi’ne taşıyan tek kaynak olma özelliği taşıyan Haberexen Mobilya Dergisi’nin üçüncü sayısı birbirinden keyifli konularıyla karşınızda. Başlıkta biraz da esprili bir dille yazdık Samsun mobilya sektöründeki hareketliliği ama aslında baharla alakalı değil. Umarız bu hareketlilik şahıslara veya sezona bağlı da kalmaz. Ve yine umarız ki, bu hareketliliği oluşturan süreç şehrin politikası halini alır.

Marka Evi Ajans ve Danışmanlık Hizmetleri Ltd. Şti. Adına İmtiyaz Sahibi Mustafa ÇAKIR GENEL KOORDNATÖR

Barıs AYTEKiN SORUMLU YAZI iSLERi MÜDÜRÜ

Mustafa BiLiK

HABER MERKEZi

Peki, neydi bu kıpırdanmanın asıl sebebi?

Mert Volkan GÜN HALKLA iLiSKiLER

Samsunlu mobilyacılar mağazada müşteri bekleme devrinin kapandığı gerçeğini artık kabullendi. Samsunlu mobilyacılar birlikten kuvvet doğacağını kabullendi. Samsunlu mobilyacılar kendi içlerinde rakip olsalar da Samsun’un dışına çıktıklarında Samsun’u temsil ettiklerini kabullendi. Bütün bu farkındalıklar ve kabullenmeler şehrimize MOBİD gibi bir dernek kazandırdı. Daha önceleri konuşulmayanların konuşulduğu, tartışılmayanların tartışıldığı bir platform oldu bu. Akabinde Samsun Ticaret ve Sanayi Odası’nın da katkılarıyla mobilya da kümelenme konusu geldi gündeme. Takip eden süreçte kümelenmenin bir örneğini gördü Samsun ve Lovelet Outlet AVM’de kurulan Lovelet Mobilya ile tanıştı. Lovelet Mobilya ile ilgili bilgileri dergimizde bulabilirsiniz. Sadece bu da değil, Türkiye ve dünyadaki gelişmeleri yakından takip eden sektör temsilcileri uluslararası fuarlarda boy göstermeye başladı. Bugün ziyaretçi olarak katıldıkları fuarlara yarın ürün ve stant bazlı katılmanın hesaplarını yapıyorlar şimdi. Samsunlu mobilyacıların yurt dışı açılımı da yine Haberexen Mobilya Dergisi’nde. Ayrıca, mektepli-alaylı tartışmalarının sürdüğü iç mimari ve dekorasyon dünyasında alaylı babanın mektepli kızı olarak başarı yakalamış İçmimar Ceren İpekçi, dergimizin bu sayısında sizlerle buluştu.

Ekrem Yunus KESiCi Tel : 0 362 432 64 64 Faks : 0 362 435 47 77 Mail : abone@haberexen.com REKLAM SATIS

Ali Tokur Rezervasyon Tel : 0 362 432 64 64 Rezervasyon Mail : reklam@haberexen.com HUKUK DANISMANLARI

AV. Hakan KARADUMAN AV. Hasan Tahsin SENGÜL AV. Adem AKSOY GÖRSEL YÖNETMEN

Uğur BIYIK BASIM YERi

Erol Ofset Ltd. Şti. Pazar mah. Necati Efendi Sk. No: 43 / SAMSUN Tel: 0 362 431 98 96 YÖNETiM YERi ADRESi

Ulugazi Mh. 19 Mayıs Bulvarı Sarı Konak Apt. No: 16 / 1 - 3 SAMSUN YAYIN TÜRÜ

Aylık Yerel Süreli Yayın

Son olarak, sıcak havayı hissetmeye başladığımız şu günlerde en keyifli sohbetlerin yaşandığı, en lezzetli yemeklerin yendiği bahçeler için öneriler, çocuk odası kurmak isteyenler için tavsiyeler, işinizi anlatan ofisler, mobilya seçerken dikkat etmeniz gereken hususlar ve dekorasyonun kurtarıcı kahramanları puflar gibi keyifli konular Haberexen Mobilya Dergisi’nin üçüncü sayısında sizlerle. Mobilya sektörünün tüm paydaşlarına hitap eden Haberexen Mobilya Dergisi yine dopdolu Keyifli okumalar.

Kürsad Tekoluk

BASIM TARIHI

16 Mayıs 2014 ISSN: 2147-4397

Bu dergi’de yer alan yazı, makale, fotoğraf ve illüstrasyonların elektronik ortamlar da dahil olmak üzere çoğaltılma hakları Marka Evi Ajans ve Danışmanlık Hizmetleri Ltd. Şti. ‘ye aittir. Yazılı ve ön izin olmaksızın hangi dilde ve hangi ortamda olursa olsun materyalin tamamının ya da bir bölümünün çoğaltılması yasaktır. Bu dergi, basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.

5


6


7


Yenİ Ne Var

Kimi yeni mağaza açtı, kimi üretim kapasitesini artırdı, kimi Ar-Ge’ye kimi ihracata yöneldi. Gittikleri yollar birbirlerinden küçük farklılıklar gösterse de varmak istedikleri hepsinin aynı. Samsun’a ait ulusal hatta uluslararası bir mobilya markası çıkarmak. Bu nedenle Samsunlu mobilyacılar 2013 yılını boş geçmedi. Henüz ikinci çeyreğini yaşadığımız 2014 yılıyla ve önümüzdeki yılla ilgili ise planlar çoktan hazırlanmış. HABEREXEN Mobilya Dergisi sizin için hazırladı “Samsunlu Mobilyacılarda Yeni Ne Var?”

Araz Mobilya İmalat İçin Daha Büyük Bir Yer İstiyor Daha önceleri modüler mobilya üretimi yapan Araz Mobilya, ürün çeşitliliğini artırdı. Oturma grupları ve avangarde tarzada üretime de başlayan firma önümüzdeki günlerde yatak ve baza üretimine de girmenin planlarını yapıyor. Üretim kısmı hariç Gülsan Sanayi Sitesi’nde 3, yeni açılan Lovelet Home’da 700 metrekarelik 1 ve Samsun’un Çarşamba İlçesi’ne kurulan alışveriş merkezinde de bin 400 metrekarelik 1 showrooma sahip olan Araz Mobilya’nın sahibi Aydın Araz, imalat için daha büyük bir alana ihtiyaç duyduklarını ifade ediyor.

ARSTELLA Yeni Yüzüyle Karşımızda A 1 1996 yılında kurulan ve Samsun merkezli olarak S faaliyetlerini sürdüren fa Saadet Yatakları San. S Tic. Ltd. Şti. oluşturduğu T ARSTELLA A markasıyla yoluna y devam ediyor. Yatak, Y baza, salon takımları k ve oturma grupla üretimi yapan firma, ları 2002 2 yılından itibaren başta b Avrupa olmak üzere, ü Rusya, Gürcistan ve v birçok ülkeye ihra-

8

cat yapıyor. Karadeniz ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde toplam 200’den fazla noktada ürünlerini tüketiciye ulaştıran ARSTELLA hakkında firma yetkilisi Kaya Akça’dan bilgi aldık. Akça, “2014 yılında modellerimizin yüzde 60’ını değiştirdik. Değişen ürünlerimizi modern koltuk grupları, avangarde

ve son dönemde tekrar gündeme gelen country tarzında koltuk ve salon takımları oluşturuyor. Bu ürünleri seçerken ulusal ve uluslararası fuarları takip edip, sektörü komple analiz ederek hareket ediyoruz. Böylece, çağın ihtiyaçlarına ve piyasa şartlarına uygun ürün ortaya çıkarıyoruz.” dedi.


Address Yeni Fabrikayla Üretim Kapasitesini Artırdı Geçtiğimiz günlerde Dikbıyık mevkiinde kurdukları yeni fabrikayı faaliyete sokan Address Baza&Yatak, günlük 170 adet baza üretebilme kapasitesine erişti. 10 farklı modelde baza üretimi yapabilen firma, bölgemizde 2 bin metrekare gibi büyük bir kapalı alanda baza ve başlık üretimi yapan tek firma olma özelliğini elinde bulunduruyor. 2016 yılına kadar mevcut düzeni koruyacaklarını dile getiren firma yetkilisi İsa Temiz, 2016’dan sonrası için ise yeni yatırımların sinyallerini verdi.

Akalın’da Öncelik AR-GE ve İhracat

2014’e YENİ MODELLERLE GİRDİ

Akalın Sandalye olarak AR-GE ve inovasyonla ilgili çalışmalarına hız kesmeden devam ettiklerini söyleyen Ali Akman, asıl hedeflerinin ise ihracat olduğunu belirtti. Başta Türki Cumhuriyetler olmak üzere, Rusya ve Ortadoğu pazarını hedefleyen firma yakın zaman sonra Rusya’da yapılacak mobilya fuarına da stant bazlı katılım sağlayacak. Peş peşe gerçekleşen Çin ve İtalya fuarlarını takip ta e ettiklerini ifade eden Akman, bu fuarl fuarlardan aldıkları fikirleri bölge gö önündinamiklerini göz de bu bulundurar senrarak tez tezleyip müşterilerimü ne sunacaklarını cak söy söyledi.

Aktemo A’dan Z’ye Tüm Aşamaları Kendi Yapıyor Geçtiğimiz yıl yakaladıkları %25’lik büyüme oranını bu yıl %35 seviyesine taşımayı hedefleyerek yola koyulan Nazlı Mobilya, ihracat ağını geliştirmek çalışmalarına devam ediyor. Ağırlıklı olarak yemek odası ve yatak odası takımları üreten firma, makine parkurunu da geliştirerek kalitesini daha ileri taşımayı başardı. Çağın ihtiyaçlarına uygun renk ve desenlerde modeller üreten Nazlı Mobilya 2014 yılına yeni modellerle giriş yaptı.

21 yıldır üretimde ve toptan satışta edindiği tecrübesini çağın gerekleriyle senkronize ederek yeniden yorumlayan Aktemo, MUSATTI markasıyla perakende sektöründe de faaliyete başladı. Kurulduğu günden bu yana yenilikçi çizgisini kaybetmeden korumayı başaran Aktemo, MUSATTI adı altında biri Gülsan Sanayi Sitesi, diğeri ise Lovelet Home’da bulunan iki showroom ile tüketiciye ulaşmayı hedefliyor. 2014 yılına kadar özellikle modüler mobilya alanında faaliyet gösteren firma, bu yıl itibariyle modülerin yanına avangarde, country ve modern tarz mobilyaların üretimini de ekledi. Kurumsal yapısı ve yenilikçi vizyonuyla uluslararası bir marka olma yolunda emin adımlarla ilerliyor. Aktemo yönetim kurulu başkanı Mustafa Arslan, “bugün bir mobilyayı ortaya çıkaran ahşap veya demir iskeleti, döşeme işlemini ve boyama işlemini kendi imkânlarımızla yapabiliyoruz” dedi.

9


MOBS Her Tarza Hitap Ediyor Geçtiğimiz yıllarda başlattığı kurumsallaşma çalışmalarını bu yıl ismini değiştirerek sürdüren Güler Mobilya artık MOBS markasıyla hizmet veriyor. Örnek Sanayi Sitesi’ndeki imalat-showroom’un haricinde Lovelet Home’da da bir showroom açan MOBS, ayrıca koltuk imalatına da başladı. Bir evin ihtiyacı olan mobilyaların tamamını kendi bünyesinde sunmayı başaran marka, ürünlerini klasik, country ve avangarde tarzlarda sunuyor. Yaptıkları AR-GE çalışmaları sonucu ürün çeşitliliklerini de artırdıklarını belirten firma yetkilisi Ahmet Korkmaz, son dönemde kişiye özel mobilya üretimine ağırlık verdiklerini ifade etti.

Daha Önce Görülmemiş Bir Konseptte Hizmet Verecek Samsun mobilya sektörünün köklü firmalarından MODİSA, 7 bin 500 metrekare kapalı alana sahip devasa bir yatırım yapıyor. Mobilya perakende satışı üzerine faaliyet gösterecek olan showroom’un adı şu ana kadar sır gibi saklansa da altıncı ayın sonlarına doğru açılacağı konuşuluyor.

10

Yenİ Ne Var

Samsun-Ordu Karayolu üzerine inşa edilen showroom hakkında firma yetkilisi Sadrettin Şahin, “7 bin 500 metrekaresi kapalı olmak üzere yaklaşık 10 bin metrekarelik bir alana dev bir yatırım yapıyoruz. Yaptığımız bu yatırım ile Karadeniz Bölgesi’nde daha önce görülmemiş bir konseptte hizmet vereceğiz” diyor.

Mbb’den Rekor Artış Markalı mutfak pazarında öncü marka olmayı hedefleyen MBB Mutfak, satış öncesi ve satış sonrası verdiği hizmetler kadar üretim kapasitesindeki artışla da alanında parlayan bir yıldız konumunda. Geniş bir yelpazede hizmet veren firmanın en öne çıkan ürün grupları ise, mutfak, banyo ve vestiyer. 2013 yılında üretim kapasitelerini %40 oranında artırdıklarını belirten MBB Mutfak Genel Müdürü Özlem Şimşek, 2014 yılı için de bu seviyeyi korumayı hedeflediklerini belirtti.


Semkar Kişiye Özel Mobilyada Öne Çıkıyor Semkar Mobilya, birbirinin aynı mobilyaları görmek istemeyenler için uygun fırsatlar sunuyor. Son dönemde çalışmalarını kişiye özel ve butik mobilya alanında yoğunlaştıran Semkar Mobilya, bu alandaki çalışmalarını Lovelet Home’da açtığı yeni showroom’u Semkar Butik ile pekiştirdi. Asıl amaçlarının ürünlerini alan insanların kendilerini daha özel hissetmelerini sağlamak olduğunu söyleyen Semkar Mobilya şirket yetkilisi Tamer Semerci, müşterilerinin aldıkları ürünleri yıllarca sıkılmadan kullanabileceklerini ifade ediyor.

Eker Kapasitesini Artırdı

Teknolojik gelişmeleri yakından takip eden Eker, makine parkurunu geliştirerek üretim kapasitesini geçtiğimiz yıla oranla %20 artırdı. Şu an günde 40 takım kanepe, 40 baza ve 50 yatak üretimi yapabilen firma alan sıkıntısı yaşıyor.

İhracata başlayabilmek için daha büyük bir alana ihtiyaç duyduklarını belirten Fahrettin Eker, daha fazla büyüyebilmek için önce fabrikayı büyütmeleri gerektiğini, bunun içinse uygun bir alan gösterilmesi gerektiğini söylüyor.

2011’den Beri Yenilenen Yüzüyle Hizmet Veriyor 2011 yılında, yönetimi ikinci kuşağa devrolan Çeliksan, geçtiğimiz üç yıl içerisinde yaptığı atılımlarla vizyonunu genişletti. Yönetimi devralan Şenol Çelik’ten sonra kurumsallaşma sürecine giren Çeliksan, öncelikli olarak muhasebe ve pazarlama departmanlarını kurdu. Son olarak geçtiğimiz günlerde Lovelet Home’da perakende satış alanına adım atarak showroom açan Çeliksan, şu an bayi ağını geliştirerek bu yıl içerisinde Avrupa’ya ihracat yapmaya hazırlanıyor.

Melissa Mobilya Evinize Nostaljik Bir Dokunuş Sunuyor Ürün grupları arasında sında country mobilyaları da bulunduran unduran Melissa Mobilya, bu yaza canlı/mat renklerle merhaba diyor. Avangarde tarzda ise gelezmayan neksel çizgisini bozmayan firma evinize nostaljik aljik bir hava katarken hizmet met kalitesini artırmak için de Ar-Ge faaliyetleerine devam ediyor. r.

11


12


1313


Samsun’da Mobilya Üretimi ve Rekabet On yıl kadar önce, ülkemizin ihraç edebileceği klasik üretim alanlarını incelerken “mobilya sektörü” üzerine de çalışma yaptım: İnegöl’de mobilya üreticileri ile görüştüm, Ankara siteleri taradım, İstanbul’da MODAKO yöneticilerinden bilgi aldım, İkitelli’de mobilyacılıkla doğrudan ya da dolaylı ilgisi olan insanların bilgilerini derlemeye çalıştım. Daha sonra Trabzon’dan Amasya’ya, Kayseri’den Antak ya’ya mobilya üreticilerinin durumunu anlamaya çalışan incelemeler yaptım. En son söylemem gerekeni hemen belirteyim: Mobilya üretiminin ülkemiz açısından ciddi bir “potansiyel üretim alanı” olduğunu düşünüyorum. Orman ürünleri ve mobilya üretiminin temel girdisi olan malzeme üretiminde ülkemizde ciddi ölçekte ve “piyasa yapıcısı” özellikleri taşıyan kuruluşlarımız oluştu. Bu kuruluşlarımız odun

14

hammaddesini uluslararası piyasadan temin ederken, kendi uzun vadeli ihtiyaçlarını güven altına almak için de yatırım yapmaları önemli bir gelişme. İster sert mobilya üretsin, ister yumuşak, ister tamamlayıcı mobilya aksesuarları ile uğraşsın, isterse tamamlayıcı aksesuar üretimi ile uğraşsın ülkemizde “mobilya üretim altyapısı” belli bir düzeye geldi. Ülkemizdeki hızlı değişme nedeniyle, diğer üretim sektörlerinde olduğu gibi “mobilya üretiminde” de bazı girişimcilerimiz “başlangıç noktasına hassas bağlılık” ilkesine uyarak yeterli araştırma yapmadan, fizibilite çalışmaları üzerinde gerektiği kadar dur-


Dr. Rüştü Bozkurt Kimdir? 1943 yılında dünyaya gelen Rüştü Bozkurt, yükseköğrenimini Bursa Burrsa Eğitim Enstitüsü ve Eskişehir İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi’nde tam tamamlamıştır. mamlamıştır. Gazetecilik kariyerine Eskişehir’de yayınlanan Son Olay gazetesin gazetesinde nde başlayan ş y Bozkurt 1982 yılında doktora çalışmasını tamamlayarak “Doktor” unvanı almıştır. Çeşitli sivil toplum kuruluşları ve özel sektörde yöneticilik pozisyonlaonlarında çalışan Bozkurt, Türkiye Şişe Cam Fabrikaları A.Ş’de sırasıyla yla Planlama Uzmanı, Müdür Yardımcısı, Müdür ve Genel Sekreterlik k görevlerini üstlendi. Bozkurt, 1981 yılından beri Dünya Gazetesi’nde nde köşe yazmaktadır.

1155


madan sektöre giriş yaptı... Bu atadan ve babadan görme yöntemlerle, incelemeden, araştırmadan, komşu ve rakiplerden hangi farklı yanı geliştireceğine karar vermede yapılan girişimlerin birçoğu başarısız oldu.

3. Kendi olanak ve kısıtlarıma da iyi bakardım... İşi ne kadar bildiğimi, piyasaya girdiğim zaman mevcut üreticilerin hangi boşluklarını dolduracağımı kendime sorar, aldığım yanıtı karar sürecinde kullanırdım.

Daha önce de yazdım, ama bir kez daha anımsatmalıyım. “Samsun’da mevcut mobilyacıların daha büyümeleri, yeni yatırım yapacak olanların da sağlam bir zemin üzerinde yürümeleri için, ben mobilya konusunda yatırım yapacak olsam nasıl davranırdım?” sorusunu kendime sordum. Yanıtını da paylaşacağım.

4. Ülkemizde mobilya hammadde ve yarı mamul madde ile aksesuar üretiminde gelinen düzeyi analiz eder; olası gelişmeleri ve küresel rekabeti etkileme sınırlarını düşünür; bilgi ve fikir sahibi olmadan yola çıkmazdım.

1. Önce dünya nüfusundaki gelişmeleri, göçleri ve kentlerin büyümesini, yakın çevremizdeki ülkelerin mobilya üretimindeki fırsatlarını ve tehlikelerini analiz ederdim. Mobilya üretiminde artık sadece iç pazara dayalı bir gelişmenin sınırları üzeninde gerekli bilgiye ve net bir fikre sahip olurdum. 2. Dünya genelinde yükselen “orta sınıfın” mobilya talebinde nasıl bir gelişme olduğunu, bu gelişmenin ülkemiz için ne gibi potansiyeller yarattığını, ülkemizdeki entelektüel ve sistem kapasitesinin o potansiyelleri ne ölçüde yakalayabileceğine ilişkin de analiz yapardım.

16

5. Geçmişte bu işe girmiş olanların stratejilerini yakından izler, başarısızlıklarını yaratan boşluklara düşmeden nasıl ilerleyeceğimi enine boyuna tartışır; zihnimde net bilgi sahibi olurdum. 6. Yurtiçinde ve yurt dışında rekabet edebilecek ölçeğin ne olduğunu iyi hesaplar; birden bire hemen o ölçeği yaratamazsam da, orada en kısa zamanda nasıl erişeceğimin senaryolarını elimin menzili altında tutardım 7. Kullanacağım teknolojilerin dünya genelinde ve ülkemiz özelinde durumunu inceler; rekabet edebilir teknoloji ile işletmemi donatmak için yatırım maliyetini iyi hesap eder; ülke içinden alınacak makine-


donanım ile ithal edilecek makine-donanım konusunu uzmanlarına danışarak net bir karara ulaşırdım. 8. Kendime bu işi günün gereklerine göre yönetecek bilgi ve beceriye sahip olup olmadığımı sorar, yönetim konusunun da en az girdiler ve teknoloji kadar önemli olduğunu unutmazdım. 9. Alışkanlıkla işe koyulmaz, mobilya sektöründe değer yaratmanın bütün aşamalarını gözden geçirir; kendim için “kritik eşikleri” belirler; sadece “teşviklere dayalı” yatırım yapmaz, yatırım sermayesi kadar işletme sermayesinin önemini bilerek yola çıkardım. 10. Sektörde giderek “tasarım-odaklı üretime” kayışı dikkate alır gerekli tasarımcıların yetiştirilmesinin fayda ve maliyetini daha başından kararlaştırarak ilerlerdim. 11. İşgücü profilini kendi bulunduğum yöre odağından değerlendirir; işletme döneminde işgücü darboğazları yaşamamak için gerekeni yapardım. 12. Sürekli analiz eden, saptadığım yol haritasını uyum için sürekli gözeten, sonra da sapmaları düzelterek ilerleyen bir anlayışı başından benimser; çağın ve günün gereklerini bilerek gelişme yaratmaya özen gösterirdim. Biliyorum bazıları şöyle diyecek: “Sirkeyi sarımsağı düşünen kelleyi paçayı yiyemez!”... Gün o gün değil, bırakın kelleyi paçayı düşünmeyi, işler kötü gittiğinde işyerini tasfiye planı üzerinde gerektiği kadar düşünmeden bile yola çıkmamak gerekiyor... Şimdi giderek kızışan rekabet farklı düşünmeyi, farklı iş yapmayı, farklı önlemler almayı gerektiriyor...

17


18


19


Ekonomi Bakanlığı’nın yürüttüğü KOBİ İşbirliği ve Kümelenme Projesi kapsamında çalışmalarını sürdüren ağırlığını Mobilya İmalatçı ve İhracatçıları Derneği’nin (MOBİD) üyelerinin oluşturduğu Samsun’daki mobilya imalatçıları Karadeniz Bölgesi’nin en büyük outlet ve yaşam merkezi Lovelet Outlet AVM’de “LoveletMobilya” mobilya çarşısını Nisan ayı itibariyle hizmete soktu.

Kümelenmeye Giden Yolda Ortak Aklın Eseri

LoveletMobilya

20


Samsunlu mobilyacılar üretimde kümelenmeye giden yolda kilometre taşlarını bir bir geçiyor. Geçmişte herkesin gördüğü, bildiği ancak dile getirmediği belki de getirmeye çekindiği sıkıntıları dile getirmeye başlayan; sonra bu sıkıntıların üstesinden birlikte gelebilecekleri gerçeğine inanan ve buna uygun adımlar atarak di-

ğer sektörlere de örnek olan mobilya sektörü, Lovelet Outlet’te kurdukları “Lovelet Mobilya” mobilya çarşısı ile taraflı tarafsız her kesimin takdirini topladı. Mobilya sektörünün kararlı ve umut veren duruşu, Samsun Ticaret ve Sanayi Odası (STSO) Meclis Başkanlığı ile Lovelet Outlet AVM yönetiminin katkı-

larıyla kurulan Lovelet Home’da 25 firma en özel tasarımlarıyla yer alıyor. Mobilya sektörünün yanı sıra bölgeden çekeceği turist sayesinde turizm sektörüne de katkı sağlayacağı öngörülen girişim Kayseri ve Bursa illerindeki potansiyelin bir benzerini Samsun’a taşıyacak. Lovelet Mobilya’nın açılışında konuşma yapan kendisi de mobilya sana-

21


Bir Sonraki Adım Mobilya Organize Sanayi

yicisi olan, STSO Meclis Başkanı ve Mobilya Kümelenme Koordinatörü Muharrem Durmuşoğlu, “Mobilya showroomu projesinin hayata geçmesinde odamızın büyük katkıları oldu. Mobilyacılar olarak bir yerden başlamak gerektiği inancıyla projeye olumlu bakarak kararımızı verdik. Şu an çok heyecanlı ve mutluyuz. Burası outlet mağaza olduğu için bu yönde ürünleri satışa sunacağız. Bizim bu girişimimiz, Samsun’daki diğer sektörlere de örnek teşkil edecek. Burada faaliyete geçtikten sora da imalata yönelik Mobilya Organize Sanayi Bölgesi projemize yöneleceğiz.” şeklinde konuştu. Perdeden Mobilyaya Bir Eve Ne Lazımsa Tek Adreste Karadeniz’in en büyük outlet alışveriş ve yaşam merkezi olan Lovelet Outlet’in üst katında 12 bin 500 metrekarelik alana kurulan LoveletMobilya’da

22

Samsun’un seçkin mobilya markalarının yanı sıra aydınlatma, mefruşat, perde, halı ve ev dekorasyon alanında faaliyet gösteren firmalar yer alıyor. Yapılan girişimden en az mobilya sektörü kadar umutlu olan Lovelet Outlet AVM yönetimi de daha önce ev tekstili konusunda yakaladıkları başarıyı mobilya sektörüne yansıtabileceklerine inanıyor. Gelişmeler Güzel Ancak Yetmez önümüzdeki 5 yıl içerisinde kümelenme projesini tamamlayıp, üretim ve ihracat kapasitelerini artırarak mobilya sektörüne Samsun’dan en az iki uluslararası marka hediye etmeyi hedefleyen Samsunlu mobilyacılar genel itibariyle Lovelet Mobilya’dan memnun ancak sektörün önde gelen temsilcileri özellikle tanıtım konusundaki eksikliklerden şikâyetçi.


Birlik ve beraberlik içinde aşılamayacak bir sorun olmadığına inanan sektör temsilcilerinden Akalın Sandalye’nin sahibi ve MOBİD Başkanı Ali Akman, Lovelet Mobilya’nın hem üretici hem de tüketici açısından avantajlı olduğunu belirtiyor. Akman, “Müşterilerimiz birden çok seçeneği bir arada bularak markalar arasında daha rahat kıyas yapabilme şansını yakaladılar.

Bu durum esnafımıza da olumlu yansıdı. Sezon yeni başlamış olmasına rağmen bizim buradaki ticaretimiz şimdiden başladı, bu nedenle ileriki süreç için çok daha fazla umutluyuz. Ancak Lovelet Mobilya’nın tanıtımı konusunda daha fazla gayret gösterilmesi gerekiyor.” diyerek tanıtım faaliyetlerinin eksikliğini işaret etti.

Samsun’dan en az iki uluslararası marka hediye etmeyi hedefleyen Samsunlu mobilyacılar genel itibariyle LoveletMobilya’dan memnun ancak sektörün önde gelen temsilcileri özellikle tanıtım konusundaki eksikliklerden şikâyetçi.

23


24


25


Antik çaÄ&#x;lardan beri zenginliÄ&#x;in ve lĂźksĂźn gĂśstergelerinden sayÄąlan vitray uzun yÄąllar içinde geliĹ&#x;erek ve olgunlaĹ&#x;arak bugĂźn ki anlamÄąna kavuĹ&#x;muĹ&#x;tur. Ă–zellikle aydÄąnlanma çaÄ&#x;Äą sonrasÄą toplumsal mimari estetiÄ&#x;i devletin tekelinde olmayan toplumlar bu dekoratif sanatÄąn geliĹ&#x;imine katkÄąda bulunmuĹ&#x;lardÄąr. Ă–nceleri yalnÄązca bĂźyĂźk ve gĂśrkemli binalarÄąn camlarÄąnÄą sĂźslemek için tercih edilen vitray gĂźnĂźmĂźzde evlere, kafe veya restoran gibi mekânlara kadar girmektedir. Bu mimari estetik anlayÄąĹ&#x;Äąna yeni bir boyut kazandÄąran Çetinkaya YapÄą, birbi-

rinden farklÄą binlerce ĂśzgĂźn tasarÄąmÄą cam Ăźzerine iĹ&#x;liyor. Sahip olduklarÄą sanatsal yĂśn ile ustalÄąk ve tecrĂźbelerinin birleĹ&#x;imini her mekânda cama yansÄątan firma, mĂźĹ&#x;terinin ihtiyaçlarÄąnÄą doÄ&#x;ru analiz ederek hareket ediyor. Genellikle kapÄą, pencere, tavan camlarÄą ile merdiven boĹ&#x;luÄ&#x;u alanlarÄą, ÄąĹ&#x;ÄąklÄą duvar panolarÄą ve tablolarda kullanÄąlan vitrayÄąn, uygulanmasÄą noktasÄąnda herhangi bir sÄąnÄąrlama yoktur. Ä°stenilen mekâna istenildiÄ&#x;i Ĺ&#x;ekilde uygulanabilen vitrayda sÄąnÄąr hayal gĂźcĂź ile sÄąnÄąrlÄądÄąr.

YÄąllarÄąn ticari deneyimini vitray ile birleĹ&#x;tirerek ortaya sanatsal çalÄąĹ&#x;malar çĹkaran Çetinkaya YapÄą, ayrÄąca Avrupa’nÄąn en kaliteli ve seçkin duvar kâÄ&#x;ÄątlarÄąnÄą, yĂźzlerce renk ve modele sahip olan iç oda ve mutfak kapÄąlarÄą ile isteÄ&#x;e gĂśre dizayn edilebilen çelik kapÄąlarÄą da ĂźrĂźn gamÄąnda bulundurmaktadÄąr. Ä°nĹ&#x;aat teknolojilerinin hÄązla deÄ&#x;iĹ&#x;tiÄ&#x;i gĂźnĂźmĂźzde sektĂśrĂźn ihtiyaçlarÄąnÄą sa-

36 26

hip olduklarÄą inovatif bakÄąĹ&#x; açĹsÄą ve yaptÄąklarÄą ArGe faaliyetleriyle kolaylÄąkla karĹ&#x;Äąlayabilen firma, yakÄąn zamanda 3 boyutlu duvar panelleri, granit, laminant parke ve cam mozaik ĂźrĂźnlerini de ĂźrĂźn yelpazesine katacak. Firma’nÄąn ĂźrĂźn grubunu ve yapmÄąĹ&#x; olduÄ&#x;u projeleri www.cetinkayayapi.com.tr adresinde gĂśrebilirsiniz.


Samsun’da ticaret hayatÄąna 1930’lu yÄąllarda baĹ&#x;layan Çetinkaya ailesi, tam 44 yÄąl Ăśnce 1969 yÄąlÄąnda Samsun’da ve Karadeniz BĂślgesi’nde ilk çok katlÄą alÄąĹ&#x;veriĹ&#x; merkezi olma ĂśzelliÄ&#x;ini elinde bulunduran Çetinkaya MaÄ&#x;azasĹ’nÄą açmÄąĹ&#x;tÄąr. 1969’dan gĂźnĂźmĂźze 3 kuĹ&#x;aktÄąr Samsun ve

Karadeniz halkÄąna hizmet eden Çetinkaya; 1995 yÄąlÄąnda tamamÄą kendi Ăśz sermayesiyle olmak Ăźzere inĹ&#x;aat sektĂśrĂźne girmiĹ&#x;tir. MĂźĹ&#x;teri memnuniyetini Ăśn planda tutan yaklaĹ&#x;ÄąmÄąyla kÄąsa zamanda baĹ&#x;arÄąlÄą projelere imza atan firma takip eden yÄąllarda faaliyet alanÄąnÄą

Tel: +90 (362) 228 28 50 E-Mail: info@cetinkayayapi.com.tr

da geniĹ&#x;letmiĹ&#x;tir. 2013 yÄąlÄąnÄąn ilk çeyreÄ&#x;inde yine kendi Ăśz sermaye siyle yeni bir alana açĹlan firma Çetinkaya YapÄą adÄą altÄąnda yapÄą ve inĹ&#x;aat sektĂśrĂźnde Samsun ve Karadeniz halkÄąna en iyi hizmeti vermeye gayret gĂśstermektedir.

Adres: Yeni Mahalle 100.YÄąl BulvarÄą 55080 No:301/1 Canik/SAMSUN

37 27


Herkesin

EVİ Karakteriyle UYUM

içinde

Olmalı “Oh be! İnsanın kendi evi gibisi yok.”

Neden böyle bir cümle kurma ihtiyacı hissederiz ki? Gidip kaldığınız yer çok mu kötüydü? Tabi ki hayır. İçmimar Ceren İpekçi, “Herkesin evi kendi karakteriyle uyum içinde olmalı” derken haklıydı. Eğer evinize kendi karakterinizi yansıtabildiyseniz evinize özlem duyarsınız, aksi halde sizin için diğer mekânlardan pek de farkı kalmaz. Ceren İpekçi’yi daha iyi tanımak için yaptığı işler, tasarım felsefesi ve tasarımda kullandığı detaylar üzerine keyifli bir sohbet yaptık.

28


İyi günler Ceren Hanım, öncelikle sizi tanıyarak başlamak isteriz. Biraz kendinizden bahseder misiniz? Ceren İpekçi: Çankaya Üniversitesi Mimarlık Fakültesi İçmimarlık Bölümü mezunuyum. Mezuniyetten sonra 2011 yılına kadar İstanbul ve Ankara’da birçok ofis ve şantiyede deneyim kazandım. Daha sonra babam Emin İpekçi tarafından 1998 yılında kurulan Tim Tasarım ve İçmimarlık’ta çalışmaya başladım. Şu an profesyonel kariyerimi burada sürdürüyorum. Hazırlamış olduğunuz konsept projelerden bahseder misiniz? Bir projeye başlarken nelerden etkilenirsiniz? İster cafe, restoran gibi ticari bir proje olsun, ister konut pro-

jesi olsun öncelikli olarak müşterinin profiline uygun konsept belirlerim. Müşterinin ihtiyaçları ve profili göz önünde bulundurularak hazırladığımız bu konseptte, işverenin isteklerini ön planda tutarsak farklılaşmak adına başarı elde edemeyiz. Bu nedenle onları ikna etmeye çalışıyoruz. Bilgisayarlı tasarım dönemini yaşadığımız bu günlerde daha malzeme seçilmeden, konsept oturmadan müşteriler projenin üç boyutlu halini görmek istiyor. Oysa ki öncelikle oturup, konuşup, fikir birliğine varmamız gerekir. Biraz da yapmış olduğunuz projelerden bahsedelim. Birkaç tanesini örnek vererek bizimle paylaşır mısınız? İlk olarak Samsun’da 56’lar

29


30


Başarı her daim farklı olmaktan gelir. Mimari kurgu, fonksiyon, ışık-gölge her zaman çok önemlidir. Ben her zaman mekânı farklı ve sıcak gösteren malzemeleri tercih edip renk ve ışıkla oynadım.

mevkiindeki “Look Optik” mağazası için yaptığımız çalışmayı ele alarak başlayalım o zaman. Buradaki çalışmamızda ışığın kırılması ve mercek ilişkisini temel aldık. Yani projenin çıkış noktası ve ilham kaynağı bu oldu. Tabi ki konsepti hazırlarken müşteri profilini de hesaba kattık. Look Optik zincir marka düşüncesiyle gelen bir firma olduğundan ilgi çekici, kolay uygulanabilir, ürün teşhir odaklı, gelen müşteriye kendini iyi hissettiren ve ekonomik bir konsept hazırladık.

jelerimizden biri olan “Çalıkuşu Muhammet” her kesime hitap edebilen bir mekan olmalıydı. Projeyi hazırlarken insanların korkmadan içeri girebileceği ve kendilerini rahat hissedebileceği bir mekan yaratmaya çalıştık. Sonuç olarak gayet başarılı geri dönüşler aldık. Yine 2011 yılında yapmış olduğumuz Usluoğlu, cafe, restoran ve unlu mamuller olmak üzere 3 farklı konseptte çalışan bir ticari işletme projesiydi. Bu nedenle mekân, hem iş yemeklerinizi yiyebileceğiniz hem de aileniz ve çocuklarınızla birlikte rahat vakit geçirebileceğiniz bir konseptte tasarlandı.

Ticari projeler konut projelerine benzemiyor. Konutta mekanı kullanan belirli kullanıcılar var fakat ticari projelerde öyle değil. Mesela “A” markasın Samsun’daki hedef kitlesi daha yüksek gelirli insanlardan oluşurken, aynı markanın başka şehirdeki hedef kitlesini daha düşük gelirli insanlar oluşturabilir. Bu durum tasarımda değişkenliğe sebep oluyor.

Konut projelerinden bahsedecek olursak, sizce bir ev nasıl olmalı? Kendi eviniz için yaptığınız tercihler nelerdir? Form mu fonksiyon mu önemli sizin için?

Örneğin son zamanlardaki pro-

Herkesin evi kendi karakteri ile

31


uyum içinde olmalı. İngilizler eve house, kendi evlerine ise home der. Yani yuva. Bence yaşanan yerin kişiselleşmesi gerekir. Evimde rahat ettiğim aynı zamanda estetikle bütünleşmiş bir ortam isterim. Farklı objeler, sanat eseri, antika veya herhangi bir doku, renk olabilir. Bir evin her odasının işlevine göre hissettirdikleri de farklı olmalı. Peki mobilya tasarımı da yapıyor musunuz? Tam olarak tasarım denilemez aslında. Mevcut üzerinde proje doğrultusunda oynamalar yapıyorum. Bazen müşterimizin hâlihazırda bulunan bazen de özel olarak seçtiğim mobilyanın döşemesini rengini değiştirerek projeye ait mobilya haline getiriyorum. Mobilya renk ve döşemelerini aynı tema üzerinde kurgulamayı severim.

32

Babanız bu işin eğitimini almamış olmasına rağmen Samsun’da ismini kanıtlamış bir isim. Sizin tarzınızı nasıl etkiledi bu durum? Ailemde yılların vermiş olduğu estetik bilinç oldukça gelişmiştir. Babam da beni çocukluğumdan beri bu bilinçle yetiştirdi. Başlarda mesleğin getirdiği zorluklardan dolayı fazla bu bölümü okumak istemesem de insanın sevdiği iş olduğunda her şeyin üzerinden gelebileceğine inandım. Samsun’a geldiğimde de kendim için çalışmak istedim ve hazır bir müşteri portföyü bana babamın sunduğu çok güzel bir hediye oldu. Savunduğunuz, değişmeyen bir tasarım felsefeniz var mı? Mimari tasarımda özellikle de daha çok detay gerektiren iç mi-


maride farklı olanı yakalamak önemlidir. Aslında her meslekte böyledir bu durum. Aynısı olursanız, piyasada tarzınız veya yaptığınız işler değil fiyat konuşulur ve mutlaka sizden daha aşağı fiyat verenler çıkar. Başarı her daim farklı olmaktan gelir. Mimari kurgu, fonksiyon, ışık-gölge her zaman çok önemlidir. Ben her zaman mekânı farklı ve sıcak gösteren malzemeleri tercih edip renk ve ışıkla oynadım. Çalıkuşu Restoran’da mekândan ve hitap ettiği müşteri yelpazesiyle her türlü kurguyu uygulama şansı yakaladım. Bu tarz yerlerde mekân dekorasyonu önemlidir. Tabi işletmede bir o kadar önemli ama mağaza dekorasyonunda aynı şeyler söz konusu değil, ürün daha ön plandadır. Ürün pahalı ve kalitesizse iş yapmaz, siz istediğiniz kadar güzel bir proje hazırlayın.

33


34


35


AKA DE MİK BAKIŞ MOBİLYA SEKTÖRÜNE

36


Sektör temsilcileri, bürokratlar, STK temsilcileri, gazeteciler ve daha sayamadığımız birçok sosyal çevre hem Samsun’un hem de ülkemizin önemli sektörlerinden biri olan mobilya sektörü için fikir üretip, uygulayıp, dile getirip gelişimi için katkı sağlamaya çalışıyor. Peki akademisyenler ne diyor? Ondokuz Mayıs Üniversitesi Vezirköprü Meslek Yüksek Okulu Malzeme ve Malzeme İşleme Teknolojileri Bölümü Mobilya Dekorasyon Programı Bölüm Başkan Vekili Öğr. Gör. Yusuf Alperen Şişman, mobilya sektörünün mevcut durumunu, sorunlarını, çözüm önerilerini ve sayısal verileri HABEREXEN Mobilya okurları için yorumladı. H.E: Olaya en başından başlamak istiyoruz hocam. Mobilya kavramı nedir? Neye mobilya denir? Yusuf Alperen Şişman: Türk Standartları Enstitüsü’nün vermiş olduğu TS 4521 numaralı standartta yapmış olduğu tanımlama mobilya kavramını açıklamak için yeterlidir aslında. Buna göre, ağaç mobilya; oturma, yemek yeme, çalışma, yatma vb. işlerin yapılmasında kolaylık ve rahatlık sağlayan, parçalarının büyük çoğunluğu masif, lifli, yongalı ve tabakalı ağaç malzemelerden yapılan sabit ya da taşınabilir eşyadır. Bu tanımdan yola çıkarak, mobilya insan ihtiyaçlarını karşılama görevinin dışında gerek iç gerekse dış mekânda dekoratif özellikler taşıdığından ötürü insanoğlunun olmazsa olmazları arasına girmiştir diyebiliriz. İnsanoğlunun var olduğu günden bugüne kadar gelindiğinde şüphesiz olarak hayatımızın her alanında o günün şartlarına uygun düşecek biçimde farklı malzemeler kullanılarak yerini almış ve önemini hiçbir zaman yitirmemiştir. H.E: Dünya’da mobilya sektörünün mevcut durumu nedir? Y.A.Ş: Mobilya sektörünün 2012 yılı CSİL (Center for Industrial Studies) verilerine göre; dünya mobilya üretiminin 450 milyar dolar civarında olduğu görülmekte. Bu rakamın 160 milyarlık kısmını ihracat, 154 milyar dolarlık kısmını ise ithalat oluşturmakta. Bu dilimde ilk sırayı %25 ile Çin alırken, takibini sırası ile %15 A.B.D, % 8 İtalya, % 7 Almanya gibi devletler izliyor.

37


Nitelikli işgücü ile istenilen zamanda istenilen kalite ve maliyette üretimler gerçekleştirileceği hususu firma politikası haline gelmeli ve bunun için ülkemizdeki mesleki ve teknik eğitimlere sözde değil özde destek verilmesi gerekmektedir. Türkiye’nin ise bu pastadan ancak % 1’lik bir dilime sahip olduğu görülmekte. Çin’ in dünya mobilya üretiminde birinci olma nedenlerine bakıldığında, yapmış oldukları patent ve bilimsel çalışmaların dışında ucuz işgücü ve üretim yapmaları bu konuda önemli rol oynadığı görülüyor. Sürdürülebilir ekonomik büyüme rakamlarına ulaşmak isteyen ülkelerin, özellikle 1990’lı yıllardan itibaren AR-GE’ye, stratejik planlarının merkezinde bir rol yükledikleri ve bu yaklaşımın meyvelerini orta ve uzun vadede topladıkları bilinmekte. Nitekim AR-GE’ye ciddi yatırımlar yaparak bilim, teknoloji ve sanayide önemli yol kat etmiş ülkeler, ilgili dönemde küresel rekabet güçlerini gözle görülür ölçüde artırmışlardır. Bu çerçevede, söz konusu ülkelerin ağırlıklı bir kısmının, yüksek gelirli ekonomiler arasında yer alması da tesadüf değildir. Yüksek gelirli bu ülkelerin AR-GE çalışmalarını yorumlamak için kullanılan en yaygın iki gösterge akademik yayınlar ve patentlerdir. Dünya Fikri Mülkiyet Örgütü (World Intellectual Property; WIPO) tarafından açıklanan son

38

verilere bakıldığında 2012 yılında en yüksek sayıda patent başvurusuna 653 bin ile Çin sahip olmuş ve böylelikle küresel pastada yüzde 27,8’lik bir paya sahip olduğunu ortaya koymuştur. Çin’i, 543 bin ve 343 bin ile sırasıyla ABD ve Japonya takip etmiştir. Öte yandan, bir diğer AR-GE çıktısı olan bilimsel yayınlarda ise, Erdal Tanas Karagöl ve Hatice Karahan’ın Yeni Ekonom: AR-GE ve İnovasyon isimli analizinde belirttikleri gibi ABD dünya çapında açık arayla birinci sırada yer almıştır. 2003-2011 yılları arasındaki dönemde 4,26 milyon akademik yayın yapan ABD’yi, sırası ile Çin, İngiltere, Almanya, Japonya ve Fransa takip etmekte. H.E: Peki hocam, Türkiye’nin mobilya sektöründeki mevcut durumu nedir? Her alanda 2023 yılı için hedef konuluyor, mobilya sektöründe de böyle bir hedef var mı? Y.A.Ş: Ülkemizde mobilya sektörü, 2012 yılı TÜİK (Türkiye İstatistik Kurumu) verilerine göre; 214 ülkeye yaklaşık 1,9 milyar dolar ihracat, 114 ülkeden ise 817 milyon dolar ithalat gerçekleştirildiği tespit edilmiş. 2023 hedefine gelince. Her alanda olduğu gibi mobilya sektöründe


Fevzi Karaman

de böyle bir hedef var. Hızlı bir değişim ve dönüşüm sürecinde olan sektör hakkında, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nin 2013 yılında hazırlamış olduğu sektör raporunda ülkemiz, 2023 yılı için 25 milyar dolar üretim ve 10 milyar dolar ihracat beklentisi ile dünyanın ilk 10, Avrupa’nın ise ilk 5 büyük mobilya üreticisi arasında olmayı hedeflemekte. Ülkemiz mobilya sektörünün genel yapısı incelendiğinde ise; SGK (Sosyal Güvenlik Kurumu) 2012 verilerine göre Ülke geneli üretim yapan 16 bin 915 iş yerinin bulunduğu ve burada istihdam edilen personel sayısının 116 bin 860 kişi olduğu görülüyor. İş yerlerinin ağır-

lıklı olarak bulunduğu illerde ise, 4 bin 353 işyeri sayısı ile İstanbul birinciliği alırken İstanbul’u sırasıyla, Ankara, İzmir, Bursa ve Kayseri gibi ihracatta önde olan illerimiz takip ediyor.

kiye; 4833 ulusal patent başvurusunda bulunmuştur. Tüm sektörlerdeki bu başvuruların %7,9’luk kısmının da mobilya sektörüne ait olduğu tespit edilmiştir.

H.E: Sohbetimiz sırasında sık sık ArGe’den söz ettiniz. Mobilya sektörü için AR-GE’nin önemi nedir?

Bu göstergeler doğrultusunda AR-GE faaliyetleri incelendiğinde, gelişmiş ülkelerdeki bu tabloyu yakalayamadığımız gerçeği ortaya çıkmaktadır.

Y.A.Ş: Ülkemiz AR-GE faaliyetleri içerisinde ilk gerçekçi adımını 1960’lı yıllarda kurulmuş olan TÜBİTAK (Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu) sayesinde atmaya çalışırken, bu çabalarını 1980’li yıllarda kurulmuş olan bilim ve teknoloji yüksek kurulu sayesinde sürdürmeye devam etmiştir. 2012 yılı WIPO verilerine göre Tür-

Bu bağlamda mobilya sektörü diğer birçok sektörde olduğu gibi sürekli değişim ve gelişim içerisinde varlığını sürdürebilmek için çeşitli faaliyetlerde bulunmaya çalışmıştır. Bu faaliyetlerin ancak ve ancak AR-GE çalışmalarıyla devam ettirilebileceği tartışılmaz bir gerçektir.

39


H.E: Mobilya sektörü ele alındığında ülkemizin ve Samsun’un sorunları nelerdir? Bu sorunları aşmak için neler yapılmalıdır? Y.A.Ş: Samsun’un mobilya sektöründeki sorunları Türkiye genelinden pek de farklı değil aslında. Ülkemiz ve özelde Samsun mobilya sektörünün gidişatını düzeltmek ve hedeflenen düzeye getirebilmek için engel teşkil eden sorunlara ve çözüm önerilerine bakacak olursak gözümüze ilk etapta çarpan sorunlar şunlardır: t AR-GE, tasarım ve kalite kavramları t Verimlilik hususu t Nitelikli ve bilinçli yönetici eksikliği t Alanında uzman kişi eksikliği t Üniversite sanayi işbirliği t Kamu kurum ve kuruluşları ile iletişim t Mesleki ve teknik eğitim durumu t Elde edilen kar paylarının yatırım durumu t K.D.V oranı t Tanıtım, pazarlama ve Markalaşma faaliyetleri Bu sorunlar dâhilinde firmaların gerek kendi, gerekse kamu kurum ve kuruluşları bünyesinde ortak çalışma yaparak AR-GE faaliyetlerine gerektiği önemi bir an önce

40

vermesi, yapacakları üretimlerde öz kaynakları kullanması ve kullandıkları malzemeleri sürekli olarak yenileme ve geliştirme çabasında olması hem ülke hem de firma içi ekonomisine katkı sağlayacağı göz ardı edilmeyecek derecede önem arz etmekte. Nitelikli işgücü ile istenilen zamanda istenilen kalite ve maliyette üretimler gerçekleştirileceği hususu firma politikası haline gelmeli ve bunun için ülkemizdeki mesleki ve teknik eğitimlere sözde değil özde destek verilmesi gerekmektedir. Bu eğitim kurumlarından mezun olan öğrencilerin diğer tüm sektörlerde olacağı gibi mobilya sektöründe de istihdam edilmesi sonucunda üretimlere ve firmalara nitelik kazandırılacağı aşikârdır. Bununla birlikte nitelikli yönetici eksikliği sorunu da ortadan kalkmış olacaktır. Firmaların kendi bünyelerinde tasarım ünitelerini olması gerektiğince oturtamadığı, büyük bir çoğunluğunun kopyala yapıştır mantığı ile üretimlerini yaptıkları gerçeği de bir an önce değiştirilmesi gereken önemli bir husustur.


Bu sorunlar aşıldıktan sonra üretimlerden elde edilen kar paylarının bir kısmının üretim sistemlerine ve bunları geliştirici inovatif faaliyetlere aktarılması önemli bir adım olacaktır. Nitelikli üretimlerin firmalara markalaşma faaliyetleri ve tanıtım imkanları sağlayacağı, böylelikle gerek ülke, gerekse il ekonomisine daha ileri düzeyde katkıda bulunulacağı unutulmamalıdır. Firmalar üzerlerine düşen bu gibi başlıca sorumlulukları yerine getirirken, devlete düşen en önemli vazifenin de tekstil sektörüne sunmuş olduğu % 8’lik K.D.V oranını ülke menfaatleri çerçevesinde mobilya sektörüne de sunmasıdır. Özellikle mobilya sektöründeki %18’lik K.D.V oranı üretim yapan firmaları önemli derecede rahatsız etmekte. Yukarıda saydığım genel önerilerin firmalarca dikkate alınması, devletin de gerekli teşvik ve desteklerini vermesi durumunda istenilen seviyeye ulaşmanın zor olmayacağı, 2023 de hedeflenen dünya mobilya sektöründe ilk 10, Avrupa da ilk 5’ de olmanın artık bizler için hayal olmayacağı yadsınamaz bir gerçektir. Unutulmaması gereken en önemli husus ise samimiyet ve sabır ile çalışmalarımızı devam ettirme isteğinin olmasıdır.

Nitelikli işgücü ile istenilen zamanda istenilen kalite ve maliyette üretimler gerçekleştirileceği hususu firma politikası haline gelmeli ve bunun için ülkemizdeki mesleki ve teknik eğitimlere sözde değil özde destek verilmesi gerekmektedir.

41


Dekorasyonun Tamamlayıcı Kahramanları: Puflar ve Minderler Öyle bir aksesuar düşünün ki hem çok işlevli hem de mekanda göz zevkinizi bozan boşlukları doldursun. İşte puflar ve minderler tam da bu tanımlamaya uyuyor. Onlar mekan tasarımlarında tamamlayıcı kahramanlarından. İç mekan tasarımlarında dekoratif açıdan bu ürünleri kullandığınızda hem kapladığı alan açısından avantaj sağlarsınız hem de kullanılan yere şık bir hava katarsınız. Genellikle salon, yatak odası, ofis ve antrelerde kullanılan puf ve minderleri geniş bir mutfağınız varsa orada da değerlendirebilirsiniz. Salonunuzda ikiz koltuklarınız varsa ve tek renk kumaşla döşemesi yapılmışsa, aynı renk ve desende kumaşlarla elde edilmiş yastık ve küçük ayak pufları çok şık bir tasarım olabilir. Evinizin ya da ofisinizin dekorasyonuna göre kumaş, deri, örgü ile kaplanmış pufları ve minderleri kullanabilirsiniz. İstediğiniz formlarda hazır puflar satın alabileceğiniz gibi, sadece dolgu malzemesi ya da eski sünger ve kumaşlarla kendinizde yapabilirsiniz. Gerçek bir ağaç kütüğü olmasa da salonunda farklılık arayanlar için ahşap puflar iyi bir fikir olabilir. Rustik tarzda döşenmiş bir salonda çok şık duracaktır.

42


43


BAH CE YE ÇIKMAYA

44

Hazır mısın?


Her ne kadar meteoroloji uzmanları yağışların Haziran ayına kadar devam edeceğinden söz etse de önümüzdeki günler daha sıcak bir hava bizi bekliyor. Mobilya ve dekorasyon dergisinde hava durumu ne alaka diyebilirsiniz belki ama emin olun bu bahçe mobilyalarını gördükçe havaların bir an önce ısınıp kendinizi balkona, terasa veya bahçenize atmak isteyeceksiniz. Eminiz ki kış boyunca camları sıkı sıkıya kapalı kış bahçelerinden sıkıldınız, merak etmeyin çok az kaldı, mahkum olduğunuz kapalı mekanları artık terk edebilirsiniz.

45


En lezzetli yemeklerin yendiği, hatırı 40 yıllık kahvelerin içildiği ve en sevdiklerinizle en keyifli sohbetlerin edildiği balkon, teras ve bahçelerin hayatımızdaki yeri tahmin edemeyeceğiniz kadar büyük aslında. Kültürel olarak sevmemize rağmen bu mekânları, bazen küçük dekorasyon hatalarıyla çekilmez bir hal almalarına neden olabiliyoruz. Bu hatalara düşmemek için, bu şirin mekânlarımız hakkında bazı detayları bilmemiz gerekiyor.

Balkon, teras ve bahçe mobilyalarıyla ilgili bilmeniz gereken öncelikli konu bu mobilyaların üç ana gruba ayrıldığıdır. Mobilyanın yapımında kullanılan malzemeye göre kategorize edilmiş olan bu mobilyalar, “tik ağacı bahçe mobilyaları”, “bambu ve rattan bahçe mobilyaları” ve “plastik ve metal bahçe mobilyaları” olarak sınıflandırılıyor. Her kategori kendi içinde farklı avantajları ve dezavantajlar barındırsa da seçim konusunda en önemli belirleyici kullanım alışkanlıklarınız.

Bahçe, Yaşamdır 46


47


Üretim aşamaları ve kaliteleri bakımından iki ayrı gruba ayrılan tik ağacından mobilya alırken seçtiğiniz ürünün hangi gruba dâhil olduğunu araştırın. Mobilyanın hangi gruba ait olduğu anlamanın en kolay yolu ise fiyatına bakmanızdır. İkinci grupta yer alan tik ağacı mobilyalar birinci grupta yer alanlara oranla yüzde 50 daha ucuzdur.

48


Hangi Mobilya? Tik Ağacı Bahçe Mobilyası Her türlü hava koşuluna dayanıklı olmalarıyla bilinen tik ağacı Uzak Doğu’da Burma ve Endonezya’da yetişen bir ağaç türü. Tik ağacı da ortaya çıkacak ürünün kalitesine göre temelde iki grupta inceleniyor Bahçelerin vazgeçilmez mobilyalarından olan tik ağacı mobilyaları oluşturan birinci gruba devlet kontrolünde satılan ağaçlar girmekte. Bu ağaçlar belirli bir çap ve yaşa geldiklerinde kesilir ve işlenmesinde teknolojik olarak tam donanımlı fabrikalarda işlenir. Önce fırın kurutma yöntemine tabi tutulan ağaçlar daha sonra işlenir. Bu işlemlerin sonucunda tik ağacından yüksek kaliteli ürünler elde edilir. İkinci gruba giren tik ağaçları ise şahısların kendi arazilerinden kestikleri ağaçlardır. Bu ağaçlarda yaş ve gövde çapı gibi belirli kısıtlamalar yoktur. Birinci gruptakilere göre farklılık gösteren bir diğer özelliği ise tam donanımlı fabrikalar yerine küçük atölyelerde işlenmesi. Dünyada üretilen tik ağacı bahçe mobilyalarının yarıdan fazlası bu ikinci gruba girer. Atölyede ya da elde işlenmesi nedeniyle fırın kurutma işlemine tabi tutulmayan bu gruptaki ağaçlardan elde edilen mobilyalarda deformasyon riski daha yüksektir.

49


Rattan mobilyalar doğal ürünler olduğundan kullanımı sırasında aşırı su ve yağmurdan korunmalı, su ile yıkamak yerine fırça ve bez kullanarak temizlenmelidir. Küflenmeye neden olabileceğinden aşırı nemli kapalı ortamlarda bırakılmamalıdır. Böceklenme olasılığına karşı periyodik olarak ilaçlanmalıdır.

50


Tik ağaçlarıyla ilgili bilmeniz gereken bir diğer önemli nokta ise bu ağaçların doğal olarak yağlı bir ağaç olması. Tik ağacı mobilyalarınızın hava koşullarından daha etkilenmesini istiyorsanız senede 2 defa tik yağı ile yağlamanız gerekir. Bu ağaçtan yapılan mobilyalar, kış ortamında kaldığında gri bir renk oluşturur. Doğal bir süreç olan bu renk değişimi yağlama işleminin ardından kaybolur.

Rattan ve Bambu Bahçe Mobilyası Tik ağacı gibi tropik iklim kuşağında yetişen bir bitki olan rattanın yeryüzünde çok farklı türleri yetişmekte ancak en kaliteli rattanlar Endonezya’da bulunur. Mobilya, sepet, baston ve çeşitli aksesuarlarda kullanılan rattan bitkisinden bahçe mobilyası alırken dikkat edilmesi gereken en önemli özellikler, malzemenin kaliteli, lekesiz ve hasır çaplarının eşit olmasıdır. Ayrıca, rattan bahçe mobilyasını

oluşturan ana gövde özel kalıplarda bükülmüş ve özel vidalarla bağlanmış olmalı. Hasırlar kırılgan, seyrek ve esnek olmamalı, temiz bir el işçiliğiyle gergin ve uç bitimleri iyi gizlenmiş olarak imal edilmiş olmalıdır. Ana gövde bağlantılarını gizleyen bandajlar sıkı ve düzgün örülmüş olmalıdır. Ülkemizde birçok farklı isimle anılan rattan mobilyalar en çok bambuyla karıştırılmakta. Halbuki rattan, esnek bir yapıya sahip, hortum gibi bükülebilir ve içi dolu bir

malzemeyken bambu, esner ancak bükülemez. İçi boş olan bambunun yalnızca boğum araları kapalıdır. Bazen plastik malzemelerle de karıştırılan rattan kesinlikle plastik olmayıp doğal bir malzemedir. Yine sıcak ülkelerde yetişen ve Hint kamışı olarak bilinen bambu, mobilya, merdiven, baston ve aksesuar yapımında kullanılır. Kullanıldığı alanlar göz önünde bulundurulduğunda ülkemizde en çok bahçe mobilyası olarak karşımıza çıkar.

51


Plastik ve Metal Bahçe Mobilyaları Plastik mobilya denince çoğumuzun aklına klasik beyaz renkli olanlar gelir. Merak etmeyin bahçeniz için önerimiz o değil. Beyazın dışında farklı desenler ve renklere sahip onlarca çeşit bulabileceğiniz plastik bahçe mobilyası türü rakiplerine oranla hem kullanılabilirlik hem de fiyat olarak öne çıkıyor. Doğal bahçe mobilyası malzemeleri daha şık ve güzel görünmekle birlikte bakımının oldukça zor olduğunu hatırlatmak isteriz. Bu tip ürünlerin, örneğin tik ağacından mobilyaların, fiyatları oldukça yüksektir. Tik ağacı yağmur, soğuk ya da sıcağın etkilerinden bakımları düzenli yapıldığında en az seviyede zarar görür. Fakat ilk heves geçtikten sonra bu bakım işleri muhtemelen aksayacak ve mobilyanız zarar görüp, ilk aldığınızdaki güzelliğini kaybedebilecektir.

Onlarca desen ve renkte sunulan plastik sandalyeler özellikle bakımları ve dış etkenlerden az etkilenmeleri nedeniyle tercih edilen mobilyalar arasında. Rakibi olan diğer ürün gruplarına oranla çok daha düşük fiyatlara satın alınabilen bu mobilyaları balkon, teras veya bahçenizde gönül rahatlığıyla kullanabilirsiniz.

52


Nem ve güneşten oldukça fazla etkilenen sıradan ahşap malzemeden üretilmiş bahçe mobilyalarını kısa sürede çürüme yapacakları için bu sınıflandırmaya hiç katmıyoruz. Bambudan mobilyalar ise, balkon ve teras gibi sert zeminde ve nispeten korumalı yerlerde tercih edilebilir. Bahçe içerisinde, toprağa yakın olan yerlerde çabuk bozulmaya ve güneşten etkilenmeye maruz kalır. Bambuların da düzenli olarak verniklenmesi ve bağlantılarının kontrol edilmesi gerekmektedir. Kamıştan örgü biçiminde ve metal profillerle desteklenerek kullanılan bambu mobilyalar şık ve sağlam gözükse de bu tip malzemelerin çok uzun ömürlü olmadığını göz önünde bulundurmak gerekir.

Geriye iki seçeneğimiz kalıyor. Plastik veya metal bahçe mobilyası. Plastik malzemeler estetik açıdan doğal ürünler kadar güzel görünmüyor ancak fiyatları oldukça uygun. Bakımı da çok kolay ve suyla rahatlıkla temizlenebiliyorlar. Görünüşleri itibariyle bulunduğu ortama oldukça estetik bir hava katan metal malzemeli mobilyalar ise su alıp paslanma riskine karşı düzenli olarak yağlı boyayla boyanmalıdır. Bambu hasır örme veya rattan malzemelerin görünümünde plastik mobilyaların kolaylıkla bulunabildiğini göz önünde bulundurursak rahat, sorunsuz ve uzun süreli kullanımlar için tavsiyemiz plastik bahçe mobilyalarından yana olacaktır.

53


Hangi Döşeme? Bir mobilyayı ön plana çıkaran detaylar arasında döşemesini, minderlerini ve etrafındaki sehpamasa örtülerini saymasak haksızlık etmiş oluruz. Bu durum bahçede de aynı şekilde devam ediyor. Yeşil, bordo ve krem balkon, teras ve bahçe gibi mekânların klasik döşeme renkleri olarak sayılsa da son yıllarda bol renkli ve bol desenli örnekler görmekteyiz. Özellikle geçtiğimiz yıl hüküm süren çiçekli desenler bu yılda hâkimiyetini devam ettirecek.

54


Hangi Renk? Balkon, teras, bahçe gibi açık veya yarı açık alanlar çevresel faktörlerden kolaylıkla etkilenebilen ve toz alabilen yerledir. Bu nedenle bu alanlarda kullanılacak mobilyaların kolaylıkla temizlenebilir olması gerekir. Kolay temizlenebilen uzun süre temiz kalabilen mobilyalarla bu alanlardan elde edeceğiniz keyfi iki katına çıkarabilirsiniz. Zamanınızın büyük kısmını mobilyalarınızı temizlemek ve onlara bakım yapmak yerine onlarla keyifli bir gün geçirmek istiyorsanız ahşap mobilyalarda daha pürüzsüz yüzeyler, plastik mobilyalarda ise damarsız ve parlak yüzeyler tercih edilmeli. Aksi halde pürüzlü ve damarlı yüzeylerin arasına giren tozlar yeni almış olsanız dahi mobilyanızı eski ve yıpranmış gösterecektir. Renkleriyle güneşi selamlayan bir bahçe kurmak istiyorsanız kırmızıdan sarıya kadar bütün tonları kullanabilirsiniz. Tabi klasikleşen bahçe mobilyası renklerinden olan sütlü kahve, bej, beyaz, krem ve kahverengi renklerine de yine yer ayırabilirsiniz. Özenle kullanılmadığında görsel risk oluşturan yeşil ve bordoyu ise iyi kombinlediğiniz müddetçe rahatlıkla kullanın.

55


56


57


2014 Yılı Bahçe Dekorasyonları Eğer bahçeli bir eve sahipseniz evinizi dekore ederken içi kadar dışını da düşünmek zorundasınız. Hatta yapılan bir araştırmaya göre bahçeli ev sahibi olan insanlar zamanlarının çoğunu evin içinden çok bahçesinde geçiriyorlarmış. Hal böyle olunca bahçelerimizi göz ardı etmek olmaz. Bakımsız bir bahçe evinizin genel görünümünü olumsuz etkileyeceği gibi gelen misafirlerinizi ve sizi de mutsuz edecektir. Bu nedenle bahçenize belirli aralıklarla ufak dokunuşlar yapmak, onu canlı tutacaktır. Çok köklü değişiklikler yapmadan, çok fazla zaman ve para ayırmadan bahçenizi yenilemenin yolu dekoratif öğelerden geçiyor. İşte 2014 yılı bahçe dekorasyonunda öne çıkan dekorasyon öğeleri.

Ahşap görünümlü masa ve sandalyeler yine başrolde oynarken dekorasyonda şelale görünümlü minyatür dere havası veren aksesuarlar oldukça revaçta. Büyük saksıların ve büyük taşlarında dekorasyon olarak kullanıldığı bahçeler artık daha şık ve albenisi yüksek kapasitede. Küçük ağaçların farklı şekillerde kırpılması da yine 2014 bahçe dekorasyonları arasında. Ahşap görünümlü salıncaklar oldukça şık duruyor. Minderlerinde kullanılacağı bahçe dekorlarında bahçeler daha bir keyifli daha bir sıcak olacak. Sarmaşıklarla ağaçlandırılmış ğaçlandırılmış duvarlar ise klasiklerden klerden olmasına rağmen bu yıll yine oldukça tutuluyor. Ayrıca hayvan ayvan figürlerini de unutmamak k gerekir.

Bahçe ve dış mekan aydınlatmalarında çoğu insanın yanıldığı konu, bahçedeki en ufak noktaya aya kadar aydınlatmaya çalışmak. Evinize ve çevresine ne gelen yüksek voltajlı elektrik hattı yapacağınız aydınlatma ydınlatma için fazla enerji ve israf anlamına gelebilir. Bunun unun için özel dönüştürücüler kullanmanız gerekmekte. Bunun nun sonucunda 220 voltluk elektriği 20 volta kadar indirebilir ve bu u sayede hem gözü yormayan bir aydınlatma hem de enerji tasarrufu u yapmış olursunuz.

58


Bahçe ve Dış Mekânda Doğru Aydınlatma Çoğu kişi tarafından sadece güvenlik açısından önemli olduğu düşünülür bahçe ve diğer dış cephe aydınlatmasının ama büyük bir yanılgıdır bu. Yaşadığınız mekânı yalnızca gün ışığına bağımlı hale getirmek onun için yapacağını en büyük haksızlıklardan biri belki de. Severek, itinayla yetiştirdiğiniz ağaç, binlerce lira para harcadığınız bahçeniz, belki havuzunuz,

bahçedeki heykeller ve diğer dekoratif öğeleriniz gece olunca karanlığa hapsolmasın. Bu tür aydınlatmalardaki asıl amacın ciddi bir para ve zaman harcayarak oluşturduğunuz bahçenizin geceleri de en güzel şekilde görünmesini sağlamak olduğunu unutmayın.

59


60


61


Samsunlu Mobilyacılardan Yurt Dışı Açılımı Son yıllarda Samsun Ticaret ve Sanayi Odası ile Ekonomi Bakanlığı’nın katkıları ve mobilya sektörünün özverisiyle kilometre taşlarını bir bir geçen Samsunlu mobilyacılar, uluslararası bir marka çıkarma hedefi koydukları yolda emin adımlarla ilerliyor. Geçtiğimiz ay içerisinde önce Çin’e daha sonra ise İtalya’ya giderek sektörün kalbinin attığı uluslararası fuarları takip eden mobilyacılar, İtalya’nın Milano kentinde düzenlenen “Salone Del Mobile Mobilya Fuarı”na katılarak, sektördeki gelişmeleri yakından görme fırsatı buldu. Samsun TSO, Ekonomi Bakanlığı Uluslararası Rekabetçiliğin Geliştirilmesi (URGE) programı kapsamında yürütülmekte olan “Samsun Mobilya Sektörünün İhracat Kapasitesinin Arttırılması” projesi çerçevesinde, dünyanın en büyük mobilya fuarlarından olan “Salone Del Mobile Milano Mobilya Fuarı”na iş gezisi düzenledi. Sektörü Yakından Görme Fırsatı Buldular Samsun Ticaret ve Sanayi Oda-

62

sı Yönetim Kurulu Üyesi Orhan Bülbüloğlu’nun başkanlığındaki heyette Meclis üyeleri Muzaffer Öztel, Erkan Malkoç ve Özgür Uyanık, Samsun TSO Dış İlişkiler Uzmanı Fatih Saraç ile mobilya sektöründe faaliyet gösteren firma temsilcileri yer aldı. 24 kişiden oluşan heyet, fuarda yaptıkları incelemelerde sektördeki gelişmeleri yerinde görme fırsatı buldu. 24 kişilik heyet, fuara katılımın yanı sıra işadamlarıyla da ikili iş görüşmeleri yaptı. Heyet ayrıca, Türkiye Cumhuriyeti Milano Ticaret Ataşesi Semine Uygun’u ziyaret etti. Ziyarette Samsun TSO Yönetim Kurulu Üyesi Orhan Bülbüloğlu, Samsun’un genel ekonomik ve mobilya sektörünün durumu ile Samsun Ticaret ve Sanayi Odası’nın sektöre ilişkin çalışmaları hakkında bilgi verdi. Gö-


rüşmelerin ardından Bülbüloğlu, Ticaret Ataşesi Semine Uygun’a anı takdiminde bulundu. Samsun TSO’ya Teşekkür Fuarın çok faydalı geçtiği görüşünde birleşen Samsunlu girişimciler, “Bilindiği gibi Samsun mobilya sektöründe önemli bir yere sahip. Teknolojik gelişmeleri yakından takip etmemiz ve ufkumuzun gelişmesi açısından bu fuarın bize katkısı büyük oldu. Ayrıca, bu etkinlik sayesinde sektörümüzle ilgili ikili görüşme fırsatı da yakaladık. Bu tür fuarlara katılımımız sektörümüzün gelişmesi açısından gerçekten çok önemli. Dünyanın en büyük mobilya fuarlarından birine böyle bir gezi organizasyonu gerçekleştiren Samsun TSO Yönetim Kurulu Başkanımız Sayın Salih Zeki Murzioğlu nezdinde Samsun Ticaret ve Sanayi Odamıza çok teşekkür ediyoruz” diye konuştu.

“Mobilya Sektörüne İnanıyoruz” Mobilya sektörünün güçlü bir sektör haline gelerek, bu anlamda uluslararası arenadaki rakipleriyle rekabet edebilecek duruma gelmesini istediklerini ifade eden TOBB Yönetim Kurulu Üyesi ve Samsun TSO Başkanı Salih Zeki Murzioğlu, “Sektörün sorun ve ihtiyaçlarına cevap vermek için çaba harcıyoruz. Biz, mobilya sektörüne inanıyoruz ve gerek sektörün ihracatının artırılması, gerekse firmalarının kendini geliştirilmesi anlamında gereken desteği vermeye gayret gösteriyoruz. Bu anlamda İtalya’nın Milano kentine bir organizasyon tertip ettik. Sektör temsilcilerimiz dünyanın en önemli mobilya fuarından biri olan fuarda teknolojik gelişmeleri yakından takip etme imkânı buldu. Arkadaşlarımızın ufuklarının gelişmesi açısından bu fuarın katkısının büyük olduğu inancındayım” dedi.

63


64


65


büyük sorunlar İnsanlar için bir tüketim maddesi olan mobilyayı diğer birçoğundan ayıran en önemli özelliği aldığımız zaman uzun süre kullanacak olmamız. Bir diğer önemli farkı ise diğerlerinden, çoğu mobilyanın mekânlarda ortak kullanıma açık olması. Yani mobilya tercihlerimiz, içinde bulunduğumuz zaman ve kendimiz kadar geleceği ve başkalarını da etkiliyor aslında.

66


67


Bu önemli tercihte yanlış karar vermemek için bazı küçük detayları göz önünde bulundurmak gerekir. Ayrıca bu detayları bilmek için mobilya ustası olmanıza da gerek yok. Sadece biraz dikkat sizi doğru sonuca götürecektir. Her şeyden önemlisi alınacak mobilyanın her bakımdan konforlu, kullanışlı, uzun ömürlü olması ve fiyat/performans olarak verilen paraya değmesi gerekir. Mobilya satın almadan önce çok fazla mobilya firması gezmek sizlere fikir vermesi açısından oldukça etkili bir yöntemdir, aceleci davranmamak lazım. Mobilyanın görüntüsü, şık oluşu ve fiyatının yanında, rahatlık, birden

fazla amaç için kullanılabilme, kapladığı alan, dayanma süresi, bakım masraflarının da göz önünde bulundurulması gerekir. Mobilyaların yapımında kullanılan ağacın cinsi, birleştirme yerlerinin sağlam olması ve cilasının düzgün olması dikkat edilmesi gereken bir başka konu. Satın alınması düşünülen mobilyadaki döşemelik malzemenin kolay yanmayan, terletmeyen ve kolay temizlenen özellikte olması da sağlıklı bir kullanım için şart.

Gardırop ve Dolaplar için • Dolap kapakları iyi kapanmalı, • Çekmeceler kolay sürülebilmeli, • Çekmece içleri temiz olmalı; kıymık, budak vb. içermemeli • Uzun olan raflarda orta destek bulunmalı, • Sürgülü kapılar ve dolaplar gıcırdamamalı ve kolayca sürülebilmeli, • Uzun kapılar sağlam menteşelerle iyice desteklenmeli, • Mobilyanın konstrüksiyonu sağlam ve güvenli olmalı, • İç yüzey köşeleri pürüzlü olmamalı, • İç aydınlatma kolayca yapılabilmeli,

68


Mobilya Satın Alırken Dikkat Edilmesi Gereken İpuçları: Koltuk ve Kanepeler için ç • Oturumu rahat, arkalığı çıkıntısız ve düzgün olmalı, • İskeleti kuvvetli olmalı; gıcırdamamalı, sallanmamalı, • İskelet ve köşeler kumaş ile iyi bir şekilde kaplanmış olmalı, • Köşeler iyi birleştirilmiş ve yapıştırılmış olmalı, • Dikişler ve biyeler düzgün olmalı, • Desenler ortalanmış olmalı ve çizgiler dikişler uyumlu olmalı, • Minderler esnek olmalı, koltukla tam uyumlu olmalı, • Kanepe ve koltuk üzerindeki düğmeler güvenli bir biçimde dikilmiş olmalı,

• Sürekli kullanılacak olan ürünler sağlam ve sık dokunmuş olmalı, • Temizlemek üzere çıkarılabilecek parçalar yırtılma-

yacak bir üründen yapılmış olmalı, • Her pozisyon için oturma dengesi iyi sağlanmış olmalı.

Bahçe Mobilyaları Için • Bahçe mobilyasının yapımında kullanılan ağacının kalitesi kontrol edilmeli

• Üründe açma ve deformasyon olma riski yüksek olduğundan ağaç kuru olmalı.

• Dizayn ve işçilik kontrol edilmeli.

69


MDF mi Sunta mı? Ucuz mu Dayanıklı mı? Gündelik hayatımızda sürekli kullandığımız mobilyalarımızı ne kadar tanıyoruz ya da hangi malzemeden, nasıl yapıldığını biliyor muyuz? Yoksa sadece şekline ve rengine bakarak mı alıyoruz? Fiyatı ne kadar olursa olsun, kullanıldığı mekan neresi olursa olsun mobilyalar birkaç günlük, birkaç haftalık, birkaç aylık veya birkaç sezonluk aldığımız ürünler değil genelde. Aldığımız mobilyayla en azından birkaç yıl birlikte aynı ortamda yaşıyoruz. Yaşıyoruz diyorum çünkü mobilya da tıpkı insanlar gibi yaşlanıp ölebiliyor.

70


Mobilya almak isteyen insanların hem en çok merak ettikleri hem de tercih ederken en çok zorlandıkları konulardan bir tanesidir “Mobilyayı MDF mi almalı yoksa sunta mı?” konusu. Konuyu temelinde iyi kavrayabilmek için öncelikle sıkça duyduğumuz bu iki kavrama göz gezdirmekte fayda var. MDF, çeşitli bilimsel teknikler ışığında ve mühendislik çalışmaları sonucunda ortaya çıkmış olan kompozit ahşap bir malzemedir. Sunta ise odun talaşının veya odunlaşmış bazı bitkilerin kimyasal birleştiriciler ile karıştırılarak preslenmesi sonucu ortaya çıkmış levhadır. Mobilya üretimi ve hammaddeleri konusunda detaylı bilgiye sahip olmayan ortalama bir müşteri MDF ve suntanın arasında bir fark göremez. Aralarındaki fark o kadar azdır ki bir müşteri için bu iki malzemenin görüntüsü bile aynıdır. Sıradan bir tüketicinin MDF ile sunta arasındaki farkı anlayabilmesi için ya almış olduğu mobilyayı bir ustaya göstermesi ya da uzun yıllar kullanması gerekir. Sunta, yapısı itibariyle su ve nem gördüğünde kısa süre içinde çatlamalara ve üzerindeki boyaları dökmeye başlarken MDF malzemeden üretilen mobilya çok daha dayanıklı ve uzun ömürlüdür. Bu nedenle uzmanlar mobilya alacak olanlara sunta yerine MDF’den üretilmiş mobilyayı tavsiye eder. Özellikle mutfak gibi nem oranının diğer mekanlara oranla daha

yüksek olduğu ortamlarda sunta malzemeden üretilmiş mobilyaların ömrü oldukça kısadır. Ocak üzerinde ısıtılan, pişirilen, kaynatılan her şeyin mekanın nem oranını artırıcı havaya seviyede su buharı saldığını göz önünde bulundurursak mutfaklarda suntadan uzak durulması gerektiğini kesinlikle tavsiye ederiz. Yüksek nem oranı nedeniyle özellikle mutfak konusuna değinmiş olsak da yüksek nem oranı mekanın tamamını etkilemekte. Hele bir de Karadeniz Bölgesi’nde yaşadığımızı göz önünde bulundurursak suntadan üretilen mobilyaların ömrünün ne kadar kısalacağını görmezden gelemeyiz. MDF ise nemden kolay kolay etkilenmez. Bu açıdan baktığımızda suntaya göre daha uzun ömürlü olduğunu söyleyebiliriz. Mobilyalarınızın uzun ömürlü olmasını istiyorsanız mutlaka MDF ham maddesi kullanılmış mobil-

yaları tercih etmenizde fayda var. Sunta ve MDF ile yapılmış mobilyaların fiyatları incelendiğinde sunta malzeme ile yapılmış mobilyaların MDF malzeme ile üretilmiş mobilyalara göre daha ucuz olduğu görülmekte. Bu nedenle çoğu zaman insanlar fiyata aldanıp hata yapmakta. Oysaki mobilya alırken fiyat/performans kıyasının iyi yapılması gerekir. Aksi takdirde kısa sürede deforme olan sunta malzemeyi tamir ettirmek ya da çürüyen mobilyanızı atarak yenisi almak durumunda kalabilirsiniz. Bu da size ekstra bir maliyet oluşturarak ilk başta daha ucuz diyerek tercih ettiğiniz sunta mobilyada zarar etmenize neden olacaktır. Tabi sadece mobilyanın MDF olması da yetmez ya da her pahalı MDF’nin kaliteli olduğu anlamına gelmez. E1 Kalite standartlarına uygun MDF tercih etmeniz sizi en iyi sonuca götürecektir.

71


Turan AYDOĞAN Ğ 0535 988 12 65

72

Tel&Fax: 0362 228 16 70 Eski Sanayi Sitesi 28. Sok. No:7 SAMSUN


Melİssa Mobİlya’da Parola Yüzde 100 Memnunİyet Turan Aydoğan’ın 27 yıllık mobilya sektörü tecrübesini ilk günkü enerji ve coşkusuyla birleştirmesi sonucu kurulan ve Karadeniz halkına hizmet veren Melissa Mobilya geniş ürün yelpazesiyle hizmetinizde.

Kaliteli ve Ekonomik Çözüm Noktanız Müşteri odaklı anlayışının temeline insana saygı bilincini yerleştiren Melissa Mobilya, bu anlayışından taviz vermeden mobilya sektöründeki son trendleri en hızlı şekilde Karadeniz halkına ulaştırıyor.

Gelişen ve değişen tüketici ihtiyaçlarını en hızlı ve doğru şekilde analiz ederek onlara, kaliteli ve ekonomik çözümler sunan firma, sahip olduğu teknolojik alt yapısı sayesinde kalitesini hızlı ve ekonomik şekilde sunuyor.

Özellikle yemek takımları, oturma grupları ve yatak odası takımlarıyla öne çıkan Melissa Mobilya, klasik İtalyan çizgileri, avangarde, modern ve country tarzını aynı çatı altında sunmayı başarıyor. Farklı ve bütünleşik bir tasarım anlayışına sahip olan Melissa Mobilya, kaliteli üretim, uygun fiyat, güler yüzlü hizmet ve yüzde 100 müşteri memnuniyeti parolasıyla kendini geliştirmeye devam ediyor. 27 yıllık tecrübesinin detaylarını çizgilerinde sunan firma, hedeflediği müşteri memnuniyetini sağlayabilmek için satış öncesinde olduğu kadar satış sonrasında da kaliteden ödün vermiyor.


74


75


76


Sadece Size Hitap Eden Bir Mekân: Yatak Odaları İster bir iç mimar, ister dekoratör ister kendimiz düzenleyelim bir mekânı düzenlerken genelde kendimize olduğu kadar mekâna dışarıdan gelecek insanları da göz önünde bulundurarak düzenleriz. Ancak öyle bir yer var ki, burayı yalnızca kendimize göre düzenleyebiliriz. Renginden mobilyasına, aydınlatmasından kapısına kadar yalnız bize hitap eder burası. Pek çoğunuzun tahmin edebileceği gibi yatak odasından bahsediyoruz. Mahremiyet seviyesi diğer mekânlara oranla daha yüksek olan bu mekânlar yalnızca biz görecek olsak da evlerimizin en önemli kısımlarından biridir. İşte, kişinin uyanıp uyandığı, sizi bir sonraki gün için hazırlayan ve dinlenerek yenilenmenizi sağlayan odaların yerleşimi hakkında tavsiyeler.

77


Uzmanların yaptığı hesaba göre ortalama insan ömrünün 24-26 yılı uykuda geçiyor. Elbette bu sürenin bir kısmını kendi yatak odamız dışında dolduruyoruz ancak çok büyük bir kısmının yatak odalarımızda geçtiğini unutmayalım. Hal böyle olunca yatak odalarında öncelikli olarak dikkat etmemiz gereken her açıdan sağlığa uygun olması ve bu mekânda tercih edilen mobilyaların ergonomik kullanıma uygun seçilmiş olmasıdır. Her odaya ait mobilyaların doğru yerleştirmesi, odanın daha geniş, kullanıma elverişli hale gelmesini sağlamaktadır. Aynı şartların yatak odaları için de geçerli olduğunu unutmayalım. Yatak odası modellerinin başlıca parçalarının odanın şekline uygun ve en doğru yerlere yerleştirilmesi gerekmektedir. Yatak odalarının en önemli parçası olan yataklarınızın iç mekân tasarımına en doğru şekilde yerleştirilmesi gerekmektedir. Sonuç olarak bu odada diğer tüm mobilya parçaları, yatağın etrafında yer almaktadır. Yataklar, yatak odaları için merkez konumundadır. Bu sebeple yatak, ka-

78

pıdan girildiğinde görülecek bir konumda olmalıdır. Böylelikle tam merkeze yerleştirilmiş olduğu anlaşılabilir. Komidinler, klasik yerleştirme planlarındaki yerlerini almalılar. Yani yatağın sağ ve sol tarafına yerleştirilmeliler. İhtiyaç durumunda komidinlerin kişilere yakın yerlerde olması önemlidir. Yatak odalarında kadınların vazgeçilmez parçalarından olan makyaj masaları yatağın karşı tarafında olmalıdır. Bu bölüme isteğe bağlı olarak televizyon dolabı da yerleştirilebilir. Fakat uzmanların yatak odalarında televizyon olmaması gerektiği tavsiyesine kulak vermekte fayda var. Diğer önemli parça olan kıyafet dolapları ise adeta odayı kıyafet odası havasında göstermektedir. Çok göze çarpan bir konumda olmaması önemlidir. Buna ise odanızın tam olarak güneş aldığı bir saatte güneşin en az vurduğu bir alana yerleştirmeniz göze çarpmasını engelleyecektir. En fazla yer kaplayan mobilya parçası olan kıyafet dolaplarının göze en az çarpacak yeri bu şekilde belirleyebilirsiniz.


Yatak odası modellerinin başlıca parçalarının odanın şekline uygun ve en doğru yerlere yerleştirilmesi gerekmektedir.

Bir yatak odasının vazgeçilmezleri olan bu parçalara ek olarak, sandık puflar, askılar, şifonyerler veya dinlenme koltukları da olabilir. Bu parçalarında yine odayı boğmayacak ve alanı daraltmayacak şekilde yerleştirilmesi gerekmektedir. Mobilyaların yatak odalarını daha geniş göstermenin yollarına uygun olarak yerleştirilmesi gerekir. Geniş göstermenin küçük sırları vardır. Bunların başında kıyafet dolaplarının kapaklarında boy aynalarının olmasıdır. Kullanılması gereken renkler kesinlikle sıcak ve açık renklerdir. Aydınlık yerlerin olduğundan daha geniş göründüğü de bilinmektedir. Aynı şekilde duvar boyalarının da açık tonlarda olması yatak odanızı hem ferah gösterecek hem de daha geniş durmasını sağlayacaktır. Mobilyalardaki renklerin odanın yapısına olan katkılarını söylemek mümkündür. Kıyafet dolaplarında ihtiyaçtan fazla derinlik, daha fazla yer kaplamasını sağlayarak odayı daraltacaktır. Önerilen boyutlar 60 cm arasıdır. Daha ferah bir odada uyanmak sizi daha mutlu edecektir.

79


80


81


82


Çocuk Odası Kuruyoruz Özellikle çekirdek aile kavramının gelişmesiyle birlikte çocuk ve genç odaları da önem kazandı kültürümüzde. Mobilya ve dekorasyon sektöründe de bu gelişmelere paralel olarak çeşit çoğaldı, rekabet arttı. Bu durum müşterilere hem avantaj hem de dezavantaj olarak yansıyor. Çocuk veya genç odası kurmak isteyen ebeveynler karşılarında bol seçenek bulurken bu bol seçenek tercih yapmayı da zorlaştırıyor çoğu zaman. Çocuk ve genç odası oluştururken dikkat edilmesi gerekenlerle ilgili aklınıza takılan soruların cevaplarını yazımızda bulacaksınız.

83


Renk Seçimi Çocuk ve genç odası takımı almadan önce mekanın rengini değiştirmeyi düşünüyorsanız odada kullanacağınız halıya dikkat etmeniz gerekir. Alacağınız mobilya takımı mekanın duvar rengiyle uyumlu olmalı. Eğer çocuğunuz küçük yaştaysa pastel tonları sizin için daha uygun olacaktır. Kız çocukları için pembenin pastel tonları, erkek çocukları içinse mavinin pastel tonlarını rahatlıkla bulabilirsiniz. Ayrıca, yarış arabası, Barbie bebek ya da çizgi film karakteri temalarıyla duvarlarınıza renk katabilir-

84

Çocuk v e Ge Dikkat E nç Odası Alırke n d Çocuk v ilmesi Gerekenle e Genç O r das Dikkat E dilmesi G ı Alırken erekenle r Odanın b ü y ü k lü Mobilyan ğ ın dayanık ü lılığı ve Fonksiyo kalitesi nellik ve ders çalış ılabilir olm a Çalışma koltukları nın Renk seç yüksekliği imi Aydın Çocuğun latma uzun görü şleri

siniz ancak, çocuğunuzun yaşı ilerledikçe “bebek miyim ben? Bu ne böyle?” diye olumsuz tepkileriyle karşılaşabileceğinizden duvarlar için tekrar para ve zaman harcamak zorunda kalabilirsiniz. Eğer odada birden fazla çocuk kalacaksa ve bu çocukların cinsiyetleri birbirinden farklıysa, daha genel renklere yönelmenizi tavsiye ederiz. Bu zamana kadar duvarların görselliğinden bahsettik. Asıl önemli konuysa hijyeni. Ne renk kullanırsanız kullanın boyanın su bazlı silinebilir ve anti bakteriyel özellikte olmasına dikkat edin.


Aydınlatma Bilimsel araştırmalara göre aydınlatma iş yaşamınızdaki performansınızı, dinlenirken psikolojinizi ve ders çalışırken verimliliği etkileyen bir unsur. Masa başında çalışan insanların daha rahat ve verimli çalışabilmesi için ışığın önünde kalması gerekir. Fakat en sık yaptığımız hatalardan biri ışığı arkamıza almak. Özellikle çocuk ve genç odalarında tercih edilen üstü dolaplı bilgisayar ve çalışma masaları masada gölge oluşturarak çocuğun çalışma verimini düşürebiliyor. Alacağınız genç odası takımında çalışma masalarınızı uygun aydınlatma sağlayacak şekilde tercih etmenizi öneriyoruz. Çocukların herhangi bir zarar görmemesi için kesinlikle lambader ve ağır masa lambaları gibi devrilebilecek ürünleri tavsiye etmiyoruz.

Kesinlikle gözü yormayan aydınlatma kaynakları kullanılmalıdır. Çocuklar için hem gece lambası olarak kullanılabilen aplik veya hafif abajurlar, sensörlü küçük portatif ürünler hem de çocuğun gözlerinin kamaşmasına engel olan indirekt ışık yayan sarkıt ve armatürler kullanılabilir.

85


Fonksi yonellik ve Ders Çalışı labilir Olma

86

Her aile çocuğunun rahatlıkla ders çalışmasını ve derslerinde başarılı olmasını ister. Ayrı bir odaya sahip olmak hem çocuğunuzun kendine ait bir dünyaya sahip olmasına hem de daha verimli ders çalışmasına yardımcı olacaktır. Ancak alınan mobilyalar ve bunlarla yapılan tasarımlar bazen bu durumu engelleyebilmektedir. Genelde çocuk odalarına alınan masalar bilgisayar masası şeklinde olduğundan masaüstü ya da dizüstü bilgisayarlar bu

masalarda olmakta ve çocukların ders çalışacağı masada her daim bir bilgisayar olmakta bu da oldukça dikkat dağıtıcı bir rol oynamaktadır. Bu nedenle bilgisayar masası ve çalışma masasını ayrı birer masa olarak düşünmenizi tavsiye ederiz. Ek olarak çocuklarınızın her biri okul çağında ise her birinin günlük yapmaları gereken çalışmaları olacağından masa veya masalarınızı alırken her birinin aynı anda ders çalışabilecekleri bir düzen kurmanızı öneriyoruz.


Çalışma Koltukları Genç odası alırken almanız gereken çalışma koltuğu çocuklarınızın her birine özgü olmalıdır. Deri kaplama koltuklar terlemeye neden olabilir kumaş seçiminde buna dikkat etmelisiniz. Koltukların bel desteği olması da günün belli bir saatini burada geçirecek olan çocuklarınızın sağlığı açısından önemlidir. Çalışma sandalyesi ve masası arasında bir uyum olmalı sandalyeye oturulduğunda masada rahat bir çalışma yapılabilmelidir. Çalışma masası ve çalışma koltuğu yükseklikleri çocukların yaş ve boylarına göre değişiklik gösterecektir. Sandalyeye göre yüksek ya da alçak bir masa verimsiz olacaktır. Bu nedenle yüksekliği ayarlanabilir masa ve koltuk uzun yıllar kullanım için daha elverişlidir.

87


Kitaplık Her sene yenileri eklenen kitaplarla eğitim alan çocuklarınız için kitaplık vazgeçilmez bir ihtiyaç. Kitaplık paylaşımında rafların paylaşımı düşünülerek tek ve büyük bir model alınabilir. Yer konusunda problem varsa duvara monte modeller tercih edilebilir. Günümüzde arkası kapalı olmayan kitaplık modelleri de sıkça bulunmakta. Depremi de göz önüne alarak yatağa yakın olmayan bir bölgede kitaplığı düşünmeniz ve genç odası takımını almadan önce size fayda sağlayacaktır.

88


Gardırop ve Şifonyer Seçimi Odadaki çocuk sayısı birden fazla ise eşyaları oldukça fazla yer kaplayacaktır. Gardırop ve komidin alırken bunu göz önüne alabilirsiniz.Şifonyerin çocuklarınızda paylaşım açısından sıkıntı yaratacağını düşünüyorsanız ve yeterli alanınız da yoksa bunun yerine her birine özgü komidin kullanmayı deneyebilirsiniz. Şifonyer duvara yaslı ve yataklardan uzaksa bu alanı duvara monte bir kitaplıkla değerlendirebilirsiniz. Gardıropta da kapaklardan bölme yoluyla bir paylaşım sağlanabilir. Çocuk sayısına göre her çocuk için en az bir bölme olması kolaylık sağlayacaktır.

Ranza ve Yatak Seçimi Bu konudaki en önemli belirleyici çocuklarınızın sayısı ve odanızın genişliğidir. Evinizde Ranza veya yatakları koymayı düşündüğünüz yerleri ölçmeniz, uzunluk ve genişlikte çıkabilecek aksaklıkları önceden tespit etmeniz açısından fayda sağlayacaktır. Ranza seçiminde boyutla ilgili bir diğer önemli konu ise tavan yüksekliğidir. Diğer mobilyalardan farklı olarak ranza seçiminden önce tavan yüksekliğini de ölçmeniz gerekir. Altta yatan ve üstte yatan iki kişinin rahat hareket edebileceği bir yükseklik olmalıdır. İster ranza olsun ister baza kullanacağınız yatağın ortopedik olmasına dikkat edin. Ranzada sağlamlık en temel husustur. O yüzden birkaç özellikte tereddütte kalırsanız en sağlam modeli almanızı tavsiye ediyoruz. Tek yatak şeklinde veya yer elverişli olduğundan birden fazla yatak şeklinde tercihiniz olacaksa bunlarda baza kullanmanızı öneriyoruz. Böylece çocuklarınızın fazla eşyalarını saklayabilir arzu edildiğinde rahatça ulaşılabilirsiniz. Ayrıca ayakları rahat ettirilebilir bir model olursa temizlik açısından da kolaylık sağlayacaktır.

89


Nevresim Takımları Çocuk ve genç odasında önemli hususlardan biri de kullanılacak nevresimlerdir. Yüzde 100 pamuk kullanılarak üretilen çocuk nevresim takımları piyasada en rahat bulunabilenlerden. Pamuklu kumaşın rahat hava geçirme özelliği, çocukların sağlıklı ve rahat uyumalarını sağlarken bazı üreticiler anti alerjik özelliği ve hijyenik olması nedeniyle bambu kumaşını da tercih etmekte. Çocuğunuzun sağlığı için bu iki tür kumaştan üretilmiş olan nevresim takımlarını tercih edebilirsiniz.

Marka T akıntıs Uzak Du ından run Alacağın ız ge

nç odası fiyatı düşü takımları nmeniz h iç kuşkusu nda maldir; a z norncak alac ağ mobilya malzeme ınız kalitesiz si iki gün kırılıp ye sonra nis labilirsin ini almak zorund a kaiz. Bu ko nud marka ta kıntısı gü a tavsiyemiz tmekten kullanıla ziya n önem verm malzeme ve işçil de iğe enizdir. B ir diğer ö tavsiyem nemli iz ise, ço c odası tak ımı alırke uk veya genç n mutlak larınızın a çocukfikirlerin ia

lın. Son orası onu n dünyas uçta ı.

90


Çocuk Odasına Perde Alırken Dikkat Edilmesi Gerekenler

Tercihen emprime, renkli veya çocuklara uygun desenli olmalı, çünkü çocuğun içindeki neşe perdelerle odaya yansımalıdır. Perdenin modeli ve deseni kadar uzunluğu da önemlidir. Perdenin çocukların ayağına dolaşmaması için pencere hizasında olması gerekir. Çocuk odalarında perdeler abartıdan uzak olmalıdır. Aydınlık ferah ama sevimli mekânlar yakalayabilmek için ince dokunuşlu kumaşları tercih etmeliyiz yarım perde ve tüller ideal seçimlerdir. Çocuk odası için stor perde tercih etmek de uygun bir karar olacaktır. Stor perde tozları durdurmada avantajlıdır ve odanın içine girecek gün ışığını kolaylıkla ayarlayabilirsiniz. Temizlik açısından da stor perde kir ve tozları üzerine çekmediğinden temizliği kolay olacak ve zamandan kazanacaksınız.

Çocuk Odası Halısı Halıda sağlık konusuna en fazla dikkat edilecek alan çocuk-bebek odasıdır. Kaymaz, anti bakteriyel ve yüksek havlı olmayan halılar tercih edilmelidir. Özellikle bebeklerde yoğun yünlü ve uzun tüylü halılar bebeğe zarar verebilir. Her şeye dokunan, ağzını değdiren bu yaştaki çocuklar için oda içinde küçük kalan, kısa tüylü ve anti bakteriyel halı gerekir. Çocuk odası halısı kesinlikle canlı renk ve desenlerden, mümkünse çocukların sevdiği karakterlerin figürlerinden ya da basit ama sıcak geometrik desenlerden oluşmalıdır.

91


Mbb; 20 Yıllık Tecrübenin Modern Çizgilerle Buluştuğu Yer Farklı ailelerin yuvalarına, farklı yaşam tarzlarına uygun yaşanan hissedilen paylaşılan tasarımlar. 92


Hançerli Mh. Dikmen Cad. Sönmez Apt. No: 7/C (Giriş Kat) İlkadım/Samsun Tel: 0362 446 42 42 Fax: 0 362 446 49 99 mbbmutfak@hotmail.com

1994 yılından günümüze faaliyetine aralıksız devam eden MBB Mutfak, yenilikçi ve modern çizgisiyle mutfak mobilyası kullanıcılarına sunduğu kaliteli ürün ve hizmet anlayışından taviz vermeden çizdiği yolda ilerliyor. Markalı mutfak pazarında öncü marka olma hedefiyle çalışmalarına devam ettiren firma, iletişim çalışmalarıyla da tüketiciyle mar-

ka arasında duygusal bir bağ kurmayı başarıyor. Mutfak, banyo, vestiyer, yatak odası, genç odası, giyinme odası, yüklük, çok amaçlı dolaplar, plazma ünitesi ve kapı üzerine çalışmalarını yoğunlaştıran MBB Mutfak, Samsun ve çevre illerdeki uzman satış kadroları ile satış öncesi yönlendirme, danışmanlık, projelendirme ve mimari tasarım

hizmetleri ile birlikte satış sonrası da montaj ve servis hizmetlerini müşterilerine eksiksiz sunuyor. Değerlerini başına sürekli gelişimi ve iyileştirmeyi koyan MBB Mutfak, tüketicisine formu ve tasarımı ile farklılaşan alternatifler sunarken, malzeme ve fonksiyon detaylarındaki çeşitliliği desteklemek amacıyla da AR-GE çalışmalarına odaklanıyor.

93


94


95


Mobilyada

Hangi Renk Hangi Kumaş Bilginin hızla yayıldığı, insanların ve kültürlerin birbirlerini daha hızlı ve derinden etkileyebildiği günümüzde moda mobilyalarımızı da etkiliyor. Gerek mobilya iskeletindeki çizgilerde gerekse döşemelik kumaşlarında meydana gelen bu etkilenmeyi sizin için araştırdık. Mobilya döşemelerinde bol renkli bol desenli bir sezon bizi bekliyor. Önceleri krem ve kahverengi ekseninde yoğunlaşan mobilya sektörü günümüzde daha uçuk tonlarda çalışmalarını sürdürüyor. Özellikle mürdüm ve mor renklerinin tonları pudra tonlarıyla kombine edildiğinde evinizde hoş bir ambiyans oluşturuyor. Ayrıca evinde daha feminen bir hava yakalamak isteyenler için bütün menekşe tonlarını öneririz. Özellikle lila renk bu alandaki kurtarıcınız olabiliri. Günümüzde moda olan bu renkler feminen etkinin yanı sıra sempatik bir hava da katacağından korkusuzca kul-

96

lanabileceğiniz renklerden. Günümüzdeki bir diğer moda renk grubu ise gökyüzü parlaklığını ve okyanus ferahlığını evinize taşıyor. Safirden camgöbeği rengine kadar uzanan geniş yelpaze de herkese uyan bir mavi var. Dijital baskıların, vintage unsurların ve doğal materyallerin öne çıktığı bu dönemde bol renkli bol desenli evler bizi bekliyor. Alabildiğine canlı, alabildiğine büyük çiçek motiflerini de sıkça görebileceğimiz mobilya kumaşlarında renk seçeneği daha önce hiç olmadığı kadar geniş. Hangi Kumaş? Mobilyalar için döşemelik kumaş

seçmek ve almak en az mobilya almak kadar zor bir karar sürecidir. Kumaş seçerken öncelikle dikkat etmeniz gereken konu nerede kullanacağınızdır. Mutfak ile salonda kullanacağınız kumaş arasında fark olacağı aşikâr. Evinizin belki de en sık kullanılan alanları olan salon ve oturma odasında kesinlikle silinebilen ve solmayan kumaşları tercih etmelisiniz. Ayrıca, kadife ve sentetik viskon gibi kumaşları da bu alanlarda kullanabilirsiniz. Parlak ve gösterişli kumaşların revaçta olduğu bir dönemdeyiz. Döşemelik malzemelerdeki yaratıcılık, desen ve renkler daha önce hiç olmadığı kadar öne çı-


“Önceden bizim sektörümüzün ticari renkleri krem, sütlü kahve, kahve köpüğü gibi mat renklerdi ancak bugün baktığımızda ördek yeşili, yumurta veya kanarya sarısı gibi iddialı ve parlak renkleri mobilya mağazalarının vitrinlerinde görebilirsiniz.“ kıyor bu dönemde. Özellikle çizgili ve grafik desenler evlerde en çok tercih edilecekler arasında. Evinde farklı bir ambiyans oluşturmak isteyenler içinse etnik dokulardan oluşan koleksiyonları tavsiye ederiz. Nesil Yenilendi Tercihler Değişti Uzun yıllardır mobilya sektörünün hem üretici hem de tedarikçi boyutunda faaliyet yürütmüş olan Yaşar Akça, özellikle son on yılda teknolojinin gelişmesiyle yeni neslin mobilya tercihlerinin de değiştiğini belirtiyor.

Bu değişimin döşemelik kumaşlardaki renklere de yansıdığını söyleyen Akça, “Önceden bizim sektörümüzün ticari renkleri krem, sütlü kahve, kahve köpüğü gibi mat renklerdi ancak bugün baktığımızda ördek yeşili, yumurta veya kanarya sarısı gibi iddialı ve parlak renkleri mobilya mağazalarının vitrinlerinde görebilirsiniz. Nesil yenilendikçe tercihleri değişiyor, firmalarda buna ayak uydurabilmek için her gün yenilik yapıyor.” şeklinde konuştu.

Kumaş türlerinde ise Türk tüketicinin geleneksel çizgisinden pek fazla sapmadığını ifade eden Akça, Türkiye’de satılan döşemelik kumaşların metrajlarına bakıldığında kadifenin halen lider olduğunu belirtti. Kadife kumaşın kendi içinde parlak, mat, desenli ve dokumalı gibi farklı başlıklara ayrıldığından söz eden Yaşar Akça sonuç itibariyle kadifenin her zaman Türk toplumunda kendi ağırlığını hissettirdiğinin ve çokça tercih edildiğinin altını çizdi.

97


98


99


Ofİste İşİnİzİ Anlatan Mobİlyalar 100


Geçen zaman ve gelişen teknoloji bireylerin beğenileri ve bu beğenilere bağlı olarak da tüketim tercihlerini ciddi anlamda etkiliyor. Çoğu zaman biz farkında olmadan değişime uğrayan üretim sektörü de tercihlerimiz üzerinde belirleyici unsurlar ortaya çıkarıyor. Bazı çevreler tarafından moda olarak lanse edilen bu durum tüketim toplumundan pek de ayrı tutulabilecek bir konu değil. Özellikle son yıllarda kilometre taşlarını bir bir geçen ve gözle görülür bir değişim yaşayan mobilya sektöründe de bu durumu gözlemlemek mümkün. Ayrıca yaşanan bu değişim evlerde olduğu kadar ofislerde de karşımıza çıkıyor.

101


102


Siyah ve koyu kahverengi renklerin hâkim olduğu ofis mobilyalarının yerini daha canlı ve açık tonlarda renklerin etkisiyle pozitif imaj çizen mobilyalar almış durumda. Renklerin iş yaşamında çalışanların performansını ciddi oranlarda etkilediğini göz önüne alırsak mobilya sektöründeki bu değişimin son derece olumlu olduğunu da söyleyebiliriz. Sıcak renkleri çalışma ortamlarında yoğun olarak kullanılması, çalışanların daha verimli performanslar ortaya koymaları şeklinde bir geri dönüş sağlayabiliyor. Bunun yanı sıra küçük ortamlar için özel olarak tasarlanan ofis mobilyaları da adeta kurtarıcı konumunda işverenlerin imdadına yetişiyor. Büyük ve hantal masaların, sandalyelerin, kullanılmayan bazı alanların yoğunlukta olduğu dolapların yerini, daha zarif çizgilere hâkim olan ebatları küçük ancak bir o kadar da kullanışlı mobilyalar almış durumda. Makam koltukla-

rından dosya raflarına kadar her ürün artık daha küçük ve daha hafif malzemeler kullanılarak üretiliyor. Tüm bunların yanında tasarımlarda görülen değişimin sadece renkler ve ebatlarla sınırlı olduğunu söyleyemeyiz. Mobilyaların kesimlerinin artık son derece modern çizgiler kazandığını her ofiste görebilirsiniz. Kare ve dikdörtgen dışında tasarımın neredeyse bulunamadığı yıllar artık çok gerilerde kaldı. Mobilyaların kesimleri ve görüntüleri konusunda tasarımcılar yaratıcılıklarını son noktaya kadar kullanıyor. Bunun sonucunda ortaya son derece şık, modern çizgilere sahip olan hatta ofislerin imajlarıyla birebir örtüşen mobilyalar çıkıyor. Genç ve dinamik bir ekibe sahip olduğunun altını çizmek isteyen işyerlerinde asimetrik kesimlere sahip olan, sıra dışı ve bir o kadar da ilginç mobilyalar görmek mümkün. Sürekli yoğun bir çalışma temposu içerisinde

103


olduklarını anlatmak isteyenlerin tercihi ise kırmızı, sarı gibi sıcak renk tonlarının hâkim olduğu ürünler oluyor. Yapılan araştırmalar bu renklerin yoğun olarak kullanıldığı ortamların birer yaşam alanı izlenimi verdiği bu nedenle müşteriler tarafından daha sempatik bulunduğunu ortaya koyuyor. İşyerlerinde ziyaretçilerinde güven izlemini yaratmak isteyenlerin tercihi ise asil renkler kategorisine alınabilecek siyah veya venge tonlar oluyor.

104

Modern çizgilerdense biraz daha gösterişli modelleri tercih eden firmaların “köklü ve güvenilir” imajını çizdiği de yine araştırmalar ile ortaya konulan gerçeklerden bir diğeri. Samimi bir görünüm yaratmak isteyen firma sahiplerinin ofislerinde sıklıkla yapay veya gerçek bitkiler görebilirsiniz. Dekorasyonda son derece mühim olan bitkiler bulundukları ortamda sıcak bir atmosfer yaratmak için yeterli olabiliyorlar.

modellerden yana kullananlar, bir başka deyişle bilinçli tercih yapanlar sektörlerinde müşteri potansiyeli açısında ön plana çıkabiliyor. Nakliyat gibi güvenin çok fazla mühim olduğu sektörlerde faaliyet gösteren firmaların çalışma alanlarında kırmızı veya turuncu gibi sıcak tonlarda mobilyalar görmek çok zordur.

Tüm bunların ışığında ofislerinde kullanılan mobilyaların seçimlerini imajlarını destekleyen

Tercihler genellikle koyu tonlarda biraz da gösterişli kesimler oluyor. Ancak reklamcılık gibi

zamanın ve hayatın yakın takibinde olan, yaratıcılığın son derece mühim olduğu sektörlerde aktif olan firmaların ofislerinde de siyah ağırlıkta bir dekorasyon görmek oldukça güçtür. Ofis mobilyalarının seçiminde ve yapılacak dekorasyonda, çizilmek istenen imaj ile örtüşmesi en önemli unsur olmalıdır. Aksi halde imaj çalışmaları için ayrılan bütçelerden büyük verimler alınması söz konusu dahi olmayabilir.


Öne Çıkanlar Günümüzde siyah ve kahverengi gibi koyu renklerin yerine daha canlı ve açık tonlar pozitif imaj için önemli. Ofis mobilyalarında tercih edilen sıcak renkler çalışanların motivasyonunu olumlu etkiler. Büyük ve hantal masaların, sandalyelerin ve dolapların yerini daha minimal tasarımlar almıştır. Kare ve dikdörtgenin ofislerdeki hâkimiyeti sona erdi. Artık kabullenin ve modern çizgilerle bezenmiş yaratıcı çalışmalara izin verin. Genç ve dinamik bir ekip algısı oluşturmak istiyorsanız iş yerinizde asimetrik çizgiler tercih edin. Karşınızdakine sürekli yoğun bir çalışma temposuna sahip olduğunuzu anlatmak istiyorsanız sarı ve kırmızı gibi sıcak renk tonlarını kullanın. Ayrıca bu renkler karşı taraf için daha sempatik gelecektir. İş yerinize gelenler üzerinde güven izlenimi oluşturmak için asil renkler sayılan siyah ve venge tonlarını kullanın. Ofis dekorasyonunuzla samimi görüntü oluşturmak istiyorsanız yapay veya doğal bitkileri kullanabilirsiniz. Kargo veya nakliyat gibi güvenin son derece önemli olduğu bir sektörde faaliyet gösteriyorsanız kırmızı, sarı veya turuncu renkler sizin için intihar olur, daha çok koyu renkleri tercih etmelisiniz. Eğer reklamcılık gibi zamanın ve hayatın içinde hatta ötesinde bir meslekle uğraşıyorsanız siyah ve diğer koyu renklerden uzak durmalısınız. İşinizi yaratıcı yönlerini ve aktif yaşam tarzını sıcak renkler ve modern çizgilerle kombin ederek sunabilirsiniz.

105


106


107


108


Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.