June 2023

Page 1

“Peter Pan Sendromu”

Çocuklarda Baş

Ağrısında 5 Önemli Sinyal!

''En İyi''

Kitap Rehberi

Hamilelik

Döneminde

Hangi Aşı Ne

Zaman Yapılmalı?

Kolik Olan Bebekleri

Rahatlatacak Yöntemler

Çocuklarda Batı

Tipi Beslenme

Sınav Stresini

Yenmenin Püf Noktaları!

Çocuklarda

Yaz Alerjisini

Tetikleyen

Faktörler

Haziran 2023 Sayı 33 Fiyat:75 TL Bebek ve Çocukla Yaşam Dergisi
dosya

KÜTAHYA PORSELEN’İN BEBEK BESLENMESİNE ÖZEL KOLEKSİYONU MAMMİ İLE TANIŞIN!

Kütahya Porselen yeni koleksiyonu Mammi ile bebek beslenmesi için çok özel bir seçenek sunuyor. Kütahya Porselen Tasarım Merkezi’nde, tamamlayıcı beslenme projesi kapsamında Anadolu Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik Öğretim Üyesi Hilal Hızlı Güldemir’in danışmanlığında, annelerin ihtiyaç ve beklentileri dinlenerek geliştirilen Mammi Porselen Tamamlayıcı Beslenme Seti, gönül rahatlığıyla kullanabileceğiniz, aynı zamanda işlevsel olarak da fayda sağlayan bir koleksiyon…

Mammi Porselen Buharlı Pişirici Ateşe dayanıklı porselen tencere, kapak ve buhar haznesinden oluşuyor. Besinlerle etkileşime girmeyen porselen tencere, kapağı sayesinde içindeki besinin buzdolabında saklanmasına olanak veriyor. Bebekler için en sağlıklı pişirme yöntemi olan buharda pişirme, buhar haznesi sayesinde kolaylıkla yapılabiliyor.

Tencerenin içine su, buhar haznesinin içine besin malzemelerini koyarak buharda pişirim sağlayabilirsiniz. Buhar haznesini kullanmadan tencere olarak kullanabilirsiniz.

Bebeğiniz için hazırladığınız besinler kadar bu besinleri hazırlarken kullandığınız araçlar da önemli.

Kütahya Porselen, beslenme ve diyetetik uzmanı danışmanlığında hazırladığı Mammi Porselen Tamamlayıcı Beslenme Seti ile bebeklerin ek gıdaya geçiş sürecinde size çok özel bir seçenek sunuyor.

Hayatın her evresinde tüketilen besinler kadar bu besinleri hazırlarken kullanılan araçlar da büyük önem taşıyor. Gıdayla temas eden ürünlerin bakteri üremesine olanak vermeyen, içine konulan besinlerde kimyasal kalıntı bırakmayan, kolay yıkanıp durulanabilen materyallerden oluşması son derece önemli. Bu araçların besin değerini koruması, sıcak ve soğuk derecelerde kullanıma uygun olması da göz ardı edilmemesi gerekenlerden. Bu ihtiyaçları karşılamak üzere tasarlanan ve son derece hassas çalışmalar sonucunda üretilen sağlıklı beslenmeye ilk adım seti Mammi, işlevsel özellikleri ile de hayatınızı kolaylaştıracak.

Mammi porselen bardak içinde hazırladığınız besinleri, bebeğinize kaşık yardımıyla yedirebilirsiniz. Bardak aynı zamanda bebeğinizin kendi kullanımına uygun şekilde tasarlanmıştır.

Özel

kutusuyla hediye olarak da tercih edebileceğiniz Mammi Porselen Tamamlayıcı Beslenme Seti Kütahya Porselen’de sizleri bekliyor.

Annelerin en çok kaygılandığı konulardan biride bebeklerinin her öğünde yediği besin miktarıdır. Bu nedenle kâse içine hacim ölçeği konularak besin miktarının ölçümü kolaylaştırılmıştır.

Metal rendelerin aksine, porselen rende gıdaların besin değerini korur. Rendeleme işlemini kolayca yapabilir, rendelenmiş besini direkt rende kabının içinden yedirebilirsiniz.

Anneler, bebeklerinin besinlerini kâse içerisindeki hacim ölçeği sayesinde farklı bir kaba ihtiyaç duymadan uygun ölçüde hazırlayabiliyor ve bebeğin ne kadar yediğini takip edebiliyor. Kâse, kapağı sayesinde saklama kabına da dönüşebiliyor. Kâse kapağı, tek başına tabak olarak da oldukça işlevsel bir kullanım sağlıyor. Gıdaların besin değerini koruyan porselen rende ile rendeleme işlemi kolayca yapılabiliyorken, rendelenen besin farklı bir kaba ihtiyaç duyulmadan rende kabının içinden bebeğe yedirilebiliyor. Anne desteği ile bebeklerin kullanımına uygun olarak tasarlanan bardak ise bebeklere yemek yeme egzersizi yaptırarak onların kavrama becerilerinin gelişimini destekliyor.

Mammi Porselen Buharlı Pişirici ve

Mammi Porselen Mama Seti şeklinde iki ayrı set olarak satışa sunuluyor.

Mammi Collection Mammi Porselen Mama Seti

Editör Notu

Günümüzde iklim krizi, dünyamızı tehdit eden önemli bir sorun haline gelmiştir. Bu krizin etkileriyle en çok karşılaşanlardan biri de çocuklarımızdır. Artan sıcaklıklar, aşırı hava olayları, deniz seviyesinin yükselmesi gibi faktörler, çocuklarımızın sağlığını ve yaşam kalitesini her geçen gün ciddi şekilde etkilemektedir. Son yıllarda astım, alerjik reaksiyonlar ve solunum yolu hastalıkları gibi sorunlar artış gösterirken, su ve gıda kaynaklarındaki azalma da çocukların beslenme ve su temini açısından risk altında olmasına sebep olmaktadır.

Bu bağlamda, her bireyin iklim krizine karşı harekete geçme sorumluluğu olduğunu düşünüyorum. Ebeveynler, öğretmenler, politikacılar, kuruluşlar ve toplum genelinde herkesin katkıda bulunması gerekmektedir. Çocuklarımızı iklim değişikliğinin etkileri konusunda bilinçlendirmek ve eyleme teşvik etmek için ilk adımı atabiliriz. Eğitim kurumları ve toplum, çocuklara çevre dostu davranışları öğretmeli ve onları doğa ve doğal kaynaklar konusunda bilinçli olmaya teşvik etmelidir. Aynı zamanda, sürdürülebilir yaşam tarzlarını benimsemek için onlara örnek olmalıyız.

İklim krizine karşı mücadele, sadece bugünü değil, gelecek nesilleri de etkileyen bir görevdir. Bu misyonu yerine getirmek için, bilinçli seçimler yapmalı, enerji ve kaynakları verimli kullanmalı ve çevresel etkileri minimize edecek adımlar atmalıyız. İklim krizinin etkilerini azaltmak için birlikte çalışmalı ve çocuklarımıza daha sağlıklı, güvenli ve sürdürülebilir bir dünya bırakmalıyız.

Gelecek onlara emanet, lütfen bu misyonu birlikte yerine getirelim…

Çiğdem Karakuzu

https://iklimtema.org

Genel Yayın Yönetmeni: Çiğdem Karakuzu cigdem@babyandkids.com.tr

Genel Koordinatör: Özkan Temur ozkan@babyandkids.com.tr

Art Direktör: Onur Çatal onur@babyandkids.com.tr

Hukuk Danışmanı: Gamze Şahin gamze@babyandkids.com.tr

Prodüksiyon Sorumlusu: Atilla Karakuzu atilla@babyandkids.com.tr

Katkıda Bulunanlar: Eda Duyar, Suat Ürün, Ruhiye Karakuzu, Ümran Yıldırım Gökçen, Yasemin Gökyiğit Arpacı

Yönetim İmtiyaz Sahibi: Çiğdem Karakuzu

Yönetim Adresi: Şenlikköy Mah.Yeşilköy Halkalı Cad. No:93/2 Bakırköy 34290

İstanbul (Aqua Florya E-Office) Tel: (0212) 970 26 25

Haziran 2023 Sayı: 33

Babalar Gününüz Kutlu Olsun

16 Dekorasyon

Çocukların hayal güçlerini etkileyecek tasarımlardan seçtiğimiz yeni sezon ürünlerine göz atabilirsiniz!

24 Dosya

“Peter Pan Sendromu” nedir?

30 Sağlık

Son yıllarda çocukluk çağında astım, egzama ve besin alerjileri gibi kronik hastalıkların görülme sıklığı arttı.Peki ya neden?

32 Sağlık

Polenler, çayır ve çimenler, güneş, akarlar, böcekler, besinler... Alerji denildiğinde her ne kadar aklımıza bahar ayları gelse de, aslında yaz mevsiminde de pek çok faktör alerjileri tetikleyebiliyor.

42 Psikoloji

Uzman Psikolog Duygu Kodak öğrencilere sınav stresini yenmenin 5 püf noktasını sizler için sıraladı..

Bir Dileğin Varsa

Bir dileğiniz varsa ne yaparsınız? Şipu’nun bir dileği vardı. Dileği gerçekleşsin diye neler mi yaptı? Yıldızlara şarkılar söyledi, dört yapraklı yoncalar aradı, dilek kuyusuna paralar attı, pasta yapıp mum bile üfledi. Dileğinin böyle gerçekleşmeyeceğini anlayınca da kollarını sıvadı ve harekete geçti…

Yazar:Görkem Kantar Arsoy

Yayınevi:Yapi Kredi Sayfa:28

Fiyat:42 TL

Yıldız Dostlar:

Gizli Büyü

Sihre inanır mısın? Lottie ve arkadaşları inanıyor! Yıldız Hayvanlarla tanıştıklarında büyülü bir macera evreninin kapıları aralanıyor. Yıldız Dostlar karanlık büyünün daha fazla güçlenmesinden endişe ediyor. Fakat ne yazık ki kendi aralarında da tartışıp duruyorlar.

Bakalım Yıldız Hayvanlar onları tekrar bir takımolmaya ikna edebilecekler mi?

Yazar:Linda Chapman Yayınevi:Mundi Sayfa:160

Fiyat:47,20 TL

Uzaylılarla Adım Adım

Evrende gerçekten yalnız mıyız? Aslında hepimiz biraz uzaylı sayılmaz mıyız? Kim bilir! Peki galaksimizin en uzak köşelerinde yaşayan inanılmaz yaratıklarla karşılaşma fikri kulağa nasıl geliyor? O halde gerçek bir uzaylının rehberliğinde gezegenler, yıldızlar, bulutsular arasında merak uyandıran bir uzay yolculuğuna davetlisiniz.

Yazar:Emanuele Cirani Yayınevi:Yapi Kredi Sayfa:32

Fiyat:31,50 TL

Üç Kedi Bir Minik

Hadi Piti… Hadi Pati… Hadi Pus… “Üç Kedi Bir Dilek” ve “Üç Kedi Bir Canavar” kitaplarının kahramanları Piti, Pati ve Pus’un maceraları devam ediyor. Sevimli kediler damda uzanmış güneşlenirken komşuları Anne Tekir’in yavrularının seslerine kulak verirler. Yavrulardan en kıpır kıpır olan Miyu yuvadan fırladığı gibi parka koşar. Piti, Pati ve Pus meraklı yavruyu korumak için hemen peşinden giderler, o gün parkta neler olur neler?..

Yazar: Sara Sahinkanat Yayınevi: Yapi Kredi Sayfa:36 Fiyat:66,50 TL

kitap rehberi
8 Baby&Kids

Şu Yenisi

“Ne yani! Benden daha mı yumuşak?” Oyuncaklar endişeli, neden mi? Çünkü eve Şu Yenisi geldi! Oyuncaklar epeydir çocuğu görmemişti. Bunun sebebini öğrenen Küçük At hızla arkadaşlarına haber vermeye gitti. Şu Yenisi dedikleri ya koyuncuktan daha yumuşak, ahtapottan daha renkli, hatta burnu filinkinden daha güzelse? Oyuncaklar endişeyle eve bu yeni gelenin nasıl bir oyuncak olduğunu anlamaya çalışırken, hiç beklemedikleri biriyle karşılaşırlar!

Yazar:Silvia Vecchini Yayınevi:Yapı Kredi Sayfa:28 Fiyat:35 TL

Kapibaralar

Tavuklar ve civcivler rahat ve sıcak evlerini çok severler.Herkesin kendi görevini bildiği, dert ve tasadan uzak kümeste yaşam gayet rahattır.Ta ki bir gün, kapibaralar çıkıp gelene kadar…O tuhaf, iri ve tüylü hayvanlar geldiğinde kimse tereddüt etmez: Hayır! Onlara yer yoktur.Farklılıklarımıza rağmen birbirimize kalplerimizi açtığımızda nelerin değişebileceği hakkında muzip ve eğlenceli bir hikâye.

Yazar: Alfredo Soderguit Yayınevi:Can Çocuk

Sayfa:44 Fiyat:90 TL

Beni Bul

“Beni Bul”da ormanda gömülü bir gizem bulacaksınız ve bu gizem sizi belki de ilk aşka götürecek. Sevgi ve cömertliğin zamanın engellerini aştığı bir hikâye. “Sevgili Yabancı, Bunu okuduğunda, lütfen nerede olursam olayım gelip beni bul. Bana yardım et. Ailem beni şehre götürüyor ama ben gitmek istemiyorum. Burada kalmak istiyorum. Sana teşekkürlerimi sunuyor, bir de öpücük gönderiyorum.

Yazar:Javier Marías Yayınevi:Yapi Kredi Sayfa:32 Fiyat:31,50 tl

Derin Orman

“Meğer karanlık, aydınlığın var olmasını sağlayan, kocaman, güzel bir renkmiş.”Hiçbir şey yapmadığımız anlar, aslında sanıldığı kadar ‘boş’ anlar değil. Belki de en dolu, en keyifli anlar onlar. Çünkü hayal gücünün çıkabileceğisonsuz sayıda yolculuk var. En derin ormanın en keşfedilmemiş köşesine gitmek, kimsenin bilmediği gölün kıyısında soluklanmak, ormanın hiç tanışılmamış sakinlerine konuk olup onlarla rengârenk zamanlar geçirmek için biraz özgürlük, biraz istek yeter.

Yazar:Merve Atilgan

Yayınevi:can Çocuk Sayfa:48

Fiyat:108,80 TL

kitap rehberi
9 Baby&Kids

Converse’in İkonik

Weapon’ının Hıroshı

Fujıwara Yorumuyla Tanışın

Converse uzun zamandır basketbol, spor, müzik ve sanat gibi kültürleri sahiplenen topluluklara hitap ediyor ve Weapon ile Converse, hizmet ettiği topluluklara ve yeni neslin yaratıcılarına kendilerini keşfetme imkanı sağlıyor. Bir sokak modası öncüsü olan Hiroshi Fujiwara kendi yorumunu katarak Converse ve FRGMNT ortaklığıyla Weapon’un en otantik versiyonunu sunuyor.

www.converse.com.tr

Büyüleyen

Beyaz: Lacoste

Ray-Ban Reverse Koleksiyonu ile

Tanışmaya Hazır Mısınız?

1930’ların başlarında, Amerikan pilotlarının yüksekteki ışık yansımalarının engellemesi amacıyla Aviator modeliyle doğan Ray-Ban, tıpkı geride bıraktığı on yıllarda gösterdiği gibi günümüzde de keşfedilmemişin peşinde gitme cesaretini bir kez daha gösteriyor.

Ray-Ban’in klasikleşen dört güneş gözlüğü modeli olağanüstü içbükey lens tasarımına adını veren “Reverse Lens” teknolojisiyle karşımıza çıkıyor. Daha önce hiç karşılaşılmayan yenilikçi lens teknolojisine sahip RAYBAN REVERSE koleksiyonunun kampanya yüzü ise ünlü süper model Vittoria Ceretti oldu.

www.ray-ban.com

Genç ve aktif ruhlara hitap eden Lacoste’un yeni modeli, yalın tarzına hem estetik hem de çok şık görünüyor. Dünyaca ünlü markaların Türkiye’deki tek yetkili distribütörü Saat&Saat’in sunduğu Lacoste’un modern çizgileriyle öne çıkan yeni modeli, abartıdan uzak tasarımıyla dikkat çekiyor.

alışveriş notu
10 Baby&Kids
www.saatvesaat.com.tr

La Mer ile Bakım

Zamanı

İlhamını denizin iyileştirici gücünden alan lüks bakım markası La Mer’in her cilt tipine uygun cilt bakım ürünleriyle cildiniz mevsim geçişlerine hazır. Mucize İksir™’in gücüyle, cildinizin doğal iyileşme sürecini destekleyen, derinlemesine besleyen, nemlendiren, pürüzsüzleştiren ve yatıştıran birbirinden farklı bakım rutinlerini keşfedin!

www.beymen.com.tr

Gözenek Görünümü

Karşıtı Makyaj Bazı

YENİ Even Better™ Gözenek Görünümü Karşıtı Makyaj Bazı, en güçlü gözenek küçültücü ve yağ kontrolü sağlayan bileşenleri bir araya getirerek, nemlendirici, su bazlı bir üründe birleştiriyor. Niasinamid ve Hyalüronik Asit içeren formülü sayesinde, yağ kontrolü sağlayıp, gözenek görünümünü azaltıyor. Bu makyaj bazını, makyajdan önce veya tek başına kullanarak, kusursuz ve neredeyse gözeneksiz bir cilt görünümü elde edebilirsiniz.

www.clinique.com.tr

Bu Yaz Saçınızın Dostu

Saç bakımında uzman marka Phyto yeni saç bakım serisini sunuyor. Phyto Softness Günlük Saç Bakım Serisi yaz aylarında yıpranan saçlara derinlemesine bakım sağlıyor. Phyto Softness Saç Bakım Serisi; tüm saç tipleri için geliştirilen bakım şampuanı, kolay tarama sağlayan saç bakım kremi, kolay tarama sütü ve kuru şampuandan oluşuyor. İçeriğinde yulaf sütü, ebegümeci özü, pirinç tozu, biberiye yağı gibi doğal kaynaklı içerikleri ile saçınızı derinlemesine besleyerek bakım sağlıyor. Beslenen saçlar daha güçlü oluyor, kolay kolay zarar görmüyor, daha sağlıklı görünerek ışıl ışıl parlıyorlar.

tr.phyto.com

alışveriş
notu
11 Baby&Kids

Vegan ve Doğal

İçerikli Bakım

Deneyimi

Anne, bebek ve tüm aile için doğal içerikli ve yüksek performanslı ürünleriyle ön plana çıkan b-good care, bebekler ve çocukların cilt, saç ve vücut bakım ihtiyaçlarına özel geliştirilen ürünleriyle her ihtiyaç için geniş bir ürün

yelpazesi sağlamaya devam

ediyor. En sevilen ve tercih

edilen ürünleri arasında yer alan

Yenidoğan Köpük Şampuanı, Bebek & Çocuk Saç ve Vücut

Şampuanı, Pişik Kremi ve Bebek

Vücut Sütü; paraben, parafin, parfüm, silikon, SLS & SLES, alkol, gluten ve renklendirici

gibi maddeler

içermeyen

yapısıyla ön plana çıkıyor.

Vegan, doğal ve hayvanlar

üzerinde test

edilmeyen

içerikleriyle

fark yaratmayı sürdürüyor.

www.bgood.com.tr

Shiseido’nun güneş bakımındaki 100 yıllık tecrübesiyle yarattığı ürünler yaz aylarında cildinizi ışıl ışıl bir görünüme kavuştururken kusursuz koruma sağlıyor. Shiseido Sports BB Compact SPF50+ WetForce/Quick Dry Tüm cilt tiplerine uygun ve ıslandığında koruma etkisi artan WetForce teknolojisiyle güçlendirilen kompakt BB krem, makyaj ve bakımı bir araya getiriyor. Cildi nemlendirirken hafif kapatıcı yapısıyla parlak bir bitiş sağlıyor. Pratik kullanımı ile egzersiz yaparken, plajda veya sıcak yaz günlerinde uzun süre kalıcı ve sağlıklı bir görünüm yaratıyor. www.trendyol.com.tr

İsveç Güzellik Rutini

FOREO’nun İsveç güzellik rutini, minimum sayıda ürün ve yalnızca üç buçuk adım ile maksimum sonuç elde etmeyi hedefliyor. Bu uygulamada

FOREO’nun birlikte uyum içerisinde çalışmaya yönelik tasarlanan dört adet bakım cihazı kullanılıyor:

LUNA™ 4, BEAR™, UFO™ 2 ve ISSA™ 3. İsveç güzellik rutini, kişinin yalnızca yedi dakika içerisinde cildini temizlemesine, kaldırma etkisi yaratmasına, nemlendirmesine ve bakımını ışıltılı bir gülümseme ile taçlandırmasına olanak sağlıyor. www.foreo.com.tr

Kusursuz Koruma
alışveriş notu 12 Baby&Kids

notu

G-Shock ve Super Mario Özel

İş Birliği

G-SHOCK ve SUPER MARIO özel bir tasarım için iş birliği yaptı. Her iki markanın da zorluklara hazırlıklı olma ve asla pes etmeden mücadele etme kimliklerinden ilham alarak geliştirilen bu özel tasarım Türkiye’de sunuldu. CASIO, popüler Nintendo

oyunu olan Süper Mario Kardeşler’den tasarım öğeleri içeren

DW-5600SMB modelini sundu. Tüm dünyanın hayranlık

duyduğu Japonya’nın iki kültür ikonu özel bir tasarım için bir araya geldi. G-SHOCK, özenle geliştirilen ve her

nesilden Super Mario

sevenlere hitap eden, eğlenceli ayrıntılarla

dolu tasarım

saatiyle, unutulmaz

oyunun dünyasını bileklere taşıdı.

www.casio.com.tr

Göz Altlarına

Filtre Etkisi

Güzelliğin sınır tanımayan gücü Sephora, Byoma De-puff+ Brighten Eye Gel ile daha sağlıklı, aydınlık ve parlak göz çevresine sahip olmanızı sağlıyor. Byoma tarafından göz bakımına yönelik geliştirilen bu hibrit jel krem, koyu halkaların ve şişliklerin görünümünü azaltmaya yardımcı oluyor. Byoma De-puff+ Brighten Eye Gel aynı zamanda hassas göz altı bölgesini sakinleştiriyor ve aydınlatıyor. Göz çevrenize ihtiyaç duyduğu ilgiyi sağlayacak

olan bu harika jel krem ile makyaj çantalarınıza heyecan katarken bakışlarınızı canlandırın!

www.sephora.com.tr

Daha Etkin ve Daha Doğal

Yves Rocher’nin çok sevilen saç ailesi ürünleri daha etkin ve daha doğal geliştirilmiş formülleri ve ambalajlarıyla yenileniyor. Tamamı vegan olan ve %94’ten fazla doğal içeriğe sahip olan saç ürünleri silikon içermemeleriyle ve tüm şampuanlarının sülfatsız olmasıyla hem size hem de doğaya duyarlı bir saç bakımı sunuyor. Yenilenmiş ve geliştirilmiş içerikleriyle saçlarınızın ihtiyaçlarına kesin çözüm sunan saç ailesi ürünleri saçlarınızın daha güçlü olmasını sağlıyor.

www.yvesrocher.com.tr

alışveriş
13 Baby&Kids

“Divan Fit” ile Lezzet ve Sağlık Bir Arada!

Hayatın yoğun temposuna ayak uydururken bir yandan da sağlıklı ve dengeli beslenerek sağlığınızı güçlendirmek artık mümkün.

Sağlıklı hayatın bir yaşam tarzı olduğuna inanan Divan Fit, hızlı akışa ayak uydururken temiz beslenmekten ödün vermeyenler için geliyor! Beslenmenizi iyileştirirken ruh, beden ve zihin değişimlerini Divan Fit ile beraber deneyimlemeye hazır mısınız?

Divan Fit, “Divan Fit ile zinde kal!” mottosuyla, Beslenme ve Diyet Uzmanı Dilara Koçak’ın iş birliğinde ve Divan’ın usta şeflerinin dokunuşlarıyla hayata geçirildi. Beslenmenin iyileştirici gücünü lezzet ve uzmanlık ile birleştiren Divan Fit menüleri, iyi yaşama ve temiz beslenmeye arzu duyanlar için günlük olarak evlere geliyor. Sağlıklı beslenmeye farklı bir bakış açısı getirmek isteyen ve iyi yaşam odaklı beslenen herkese ulaşabilmek amacıyla oluşturulan Divan Fit menüleri, Divan’ın yüksek kalitesi ve Dilara Koçak’ın 30 yıllık mesleki birikimiyle oluşturulan birbirinden eşsiz lezzetler sunuyor. Özgün reçeteleriyle sağlıklı beslenme alışkanlıklarının bozulmadan devam ettirilmesini amaçlayan menüler, temiz beslenirken damak zevkinden ödün vermeyenlerin favorisi olmaya hazırlanıyor.

Tüketiciler 4 farklı paketten oluşan Divan Fit menülerinden kendine uygun olanı diyetisyen kontrolünde kişiye özel esnek seçimler ile tercih edebilecekler. Seçilen paket ile birlikte Dilara Koçak ekibindeki diyetisyenlerden online veya yüz yüze destek almaları da mümkün.

Lezzeti Sağlıkla Buluşturan Reçeteler

Divan Fit ve Dilara

Koçak menüleri, günlük beslenmesinde sağlıklı ve dengeli beslenmek için zaman bulamayan, diyet yapmak isteyen, temiz gıda ve çeşitli içerik arayan, kısacası iyi yaşam odaklı beslenen herkese hitap ediyor. Kalori ve besin ögelerinin (karbonhidrat, yağ ve protein)

dengesine dikkat edilerek oluşturulan menüler, Dilara Koçak reçeteleri ve Divan şeflerinin yarım asırlık deneyimlerinden gelen güç birliği ile zenginleşiyor. Sağlıklı tarifler ile özdeşleşen “lezzetsiz” algısını kırarak keyifle tüketilebilecek sağlıklı alternatifler içeren menüler, sağlıklı beslenme rutinin dışına çıkmadan wrap, spagetti ve hatta fit tatlı gibi farklı çeşitleri de tüketicilerin beğenisine sunuyor.

mekan 14 Baby&Kids

4 Farklı Menü Seçeneği

Divan Fit ve Dilara Koçak menüleriyle rutin

hayatta tüketilen her ürün, sağlıklı ve fit haliyle kapıya geliyor. Özel olarak ve çeşitlilik esasına bağlı kalınarak hazırlanan menülerde organik tavuk, vegan döner, orman meyveli parfe, vişneli yaprak sarma, fit tiramisu gibi zengin bir içerik sunuluyor ve beyaz undan uzak duruluyor.

Ayrıca menülerde, gluten hassasiyeti olan, vegan ya da yüksek proteinli beslenen kişiler de unutulmadı. Divan Fit ve Dilara Koçak

menüleri, Premium Fit

menü haricinde glutensiz beslenenler için Premium

Fit Gluten Free, vegan

beslenen bireyler için

Premium Fit Vegan ve yüksek proteinli beslenenler

için de Premium Fit Yüksek

Proteinli olmak üzere

4 farklı menü seçeneği içeriyor.

Premium Fit menü, günlük yaşam temposunda yemek yapmaya vakit bulamayan, sağlıklı beslenmek ve sağlıklı beslenme alışkanlığı kazanmak isteyen herkese hitap ediyor. Gluten intoleransı veya hassasiyeti olan bireyler için hassasiyetle oluşturulan Premium Fit Glutensiz, gluten içermeyen alternatifleri ile misafirleri hafifletmeye hazırlanıyor. Vegan/vejetaryen, bitki bazlı beslenen bireyler için oluşturulan Premium Fit Vegan ise bitkisel protein alternatifleri ile misafirlerin beslenme rutinlerini yeşillendiriyor.

Premium Fit Yüksek Protein de eşsiz lezzetleriyle başta sporcular olmak üzere, yüksek proteinli beslenenler, egzersiz ile birlikte kas kütlesini arttırmak isteyenlerin yüzünü güldürüyor.

Doğa Dostu Menüler

Lezzetli tariflerle sağlıklı bir beslenme biçimi sunan Divan Fit ve Dilara Koçak menülerinde, aynı zamanda gezegen sağlığı da göz önünde bulunduruluyor. Uzun zamandır iklim krizi, sürdürülebilir yaşam konusunda çalışmalarına devam eden Dilara Koçak’ın bakış açısıyla hazırlanan reçetelerde mevsimsel ve yerel ürün kullanımına özen gösteriliyor. Daha kolay ulaşılabilir olan bu ürünler sayesinde gıdaların tüketicilere ulaşması için uzun mesafeler

önleniyor ve yerel ekonomi destekleniyor. Ayrıca

mevsimsel ve yerel ürünlerin tazeliği de reçetelere benzersiz lezzetler katıyor. Divan Fit menülerinde kullanılan paketlerin de sağlıklı ve doğa dostu olmasına özen gösteriliyor.

Divan Fit Yaz

Sezonunda Bodrum’da

Divan Fit ürünleri ve sağlıklı içecekler sezon boyunca

Noyan Dülek’in liderliğinde egzersizlerin ve Dr. Neslihan İskit’ten mindfullness ve wellbeing (bütünsel sağlık) söyleşilerinin de olduğu bir dizi etkinlik eşliğinde Divan Bodrum Oteli’nde de deneyimlenebilecek. İyi yaşam felsefesiyle kurgulanan bu hafta sonu kamplarının ilki 9-11 Haziran tarihleri arasında düzenlenecek. Katılımın rezervasyonla mümkün olabileceği

kampta Dilara Koçak bütüncül sağlık ve iyi yaşam sohbetleri, iklim dostu mutfak ve geleceğin gıdası workshop’ları gerçekleştirecek. Noyan

Dülek’in ritim atölyesi, pilates, chi and balance egzersizlerine Neslihan İskit’in yürüyüş ve nefes meditasyonları eşlik edecek.

mekan 15 Baby&Kids

Bebek ve Çocuk Odalarında Özel Tasarımlar

Çocukların hayal güçlerini etkileyecek tasarımlardan seçtiğimiz yeni sezon ürünlerine göz atabilirsiniz!

dekorasyon 16 Baby&Kids
dekorasyon Zara Home Renkli süs şerit 389,95 TL Zara Home Oyuncak buzdolabı 1.799,95 TL Zara Home Oyuncak mutfak malzemesi 1.299,95 TL Zara Home Oyuncak kahve seti 729,95 TL Zara Home Oyuncak yiyecekler 729,95 TL Zara Home Çizgili yer minderi 959,95 TL Zara Home Oyuncak mutfak 1.799,95 TL Zara Home Oyun çadırı 2.999.95 TL 17 Baby&Kids

Floral Etki

stil
Kids İşlemeli top 459,95 TL
Kids İşlemeli etek 599,95 TL
Kids T bantlı deri babet ayakkabı 1.199,00 TL
Kids Rustik dokulu taç 119,95 TL
Kids bucket çanta 499,95 TL
Kids Püsküllü sepet çanta 599,95 TL
Kids deri babet 1.199 TL
Kids Fırfırlı ve çiçek desenli elbise 759,95 TL
Kids Volanlı top 399,95 TL
Kids Çiçekli pantolon 459,95 TL
Kids kurdeleli gondolcu şapka 279,95 TL 18 Baby&Kids
Zara
Zara
Zara
Zara
Zara
Zara
Zara
Zara
Zara
Zara
Zara
stil
Zara Kids Deri sandalet 829,95 TL Zara Kids Tek renk kauçuk kaplamalı sırt çantası 659,95 TL Zara Kids Dokulu bermuda şort 399,95 TL Zara Kids Dokulu rahat bermuda şort 399,95 TL Zara Kids Pamuklu spor ayakkabı 599,95 TL
Yaz Havası
çizgili ince ceket 599,95 TL Zara Kids Düz renkli güneş gözlüğü 279,95 TL
Kids Düz renkli chino bermuda 379,95 TL
Kids Desenli gömlek 399,95 TL Zara Kids True neutrals fitilli kolsuz t-shırt 239,95 TL 19 Baby&Kids
Zara Kids Kanguru cepli
Zara
Zara

Alternatif Diş Tedavisi

Ortodontide diş çapraşıklarını düzenleyen diş teli uygulamasına

alternatif Invisalign şeffaf plak tedavisi hakkında bilmeniz gerekenleri Invisalign Sağlayıcı Ortodonti Uzmanı Dr. Simge

Diren Esener anlatıyor…

Öncelikle dişlerimizde ortodontik problem olup olmadığını nasıl anlayabiliriz?

Ortodontik problemlerin teşhisi ortodonti uzmanı tarafından yapılmalıdır. Çocuklar için ilk ortodontik muayenenin 7 yaşında yapılmasını tavsiye ediyoruz. Bu dönemde çenenin büyüme yönü, önde veya geride olup olmadığı, iskeletsel darlık durumu ve dişlerin gelişimi incelenir. Herhangi bir olumsuz durum tespit edilirse tedaviye başlanabilir. Şeffaf plak tedavisi nedir ve kimlere uygulanabilir? Bir yaş sınırlaması var mı?

Şeffaf plaklar; kişiye özel tasarlanan, hasta tarafından takıp çıkartılabilen, çok ince ve şeffaf olduğu için neredeyse dışardan

hiç görünmeyen, ortodontik tedavi yöntemidir. Şeffaf plaklar hemen hemen tüm ortodontik problemlerde ve her yaşta bireye uygulanabilir.

Dişlerimizi düzelttirmezsek ne gibi problemlerle karşılaşabiliriz?

Dişlerdeki ve çenelerdeki problemler tedavi edilmediği zaman, çapraşıklığa bağlı olarak dişlerin tüm yüzeyleri etkili bir şekilde temizlenemez. Böylece bu bölgelerde çürük riski, diş taşı birikimi, diş eti çekilmeleri, kemik kayıpları riski artar. İki çene arasındaki uyumsuzluk nedeni ile de çiğneme fonksiyonları düzgün yapılamadığı için çiğneme kuvvetleri ağız içinde eşit dağılamaz. Bu durumun sonucunda da eklem rahatsızlıkları görülebilir.

advertorial
20 Baby&Kids
Ortodonti Uzmanı Dr. Simge Diren Esener

Şeffaf plak tedavisine ülkemizde ilgi ne durumda?

Şeffaf plak tedavisi; uygulaması kolay estetik bir tedavi olması, hızlı ve etkili sonuçlar vermesi nedeni ile ülkemizde hastalarımız tarafından her geçen gün daha fazla tercih ediliyor.

Şeffaf plak tedavisinin avantajlarından bahseder misiniz?

Öncelikle modern teknoloji ile üretilen şeffaf plakların kullanıldığı bu yöntemde, hasta tedavi başında, özel simülasyon programı ile tedavi sonunda sahip olacağı dişleri görebilir. Bu plaklar kişiye özel hazırlanır ve çok estetiktir. Hasta tarafından takılıp çıkarılabildiği için önemli bir davette veya organizasyonda çıkartılabilirler. Kullanımı rahattır. Hızlı ve etkili bir tedavi yöntemidir. Geleneksel yöntemlerin aksine, yemek yerken çıkartıldığı için herhangi bir yasak veya dikkat edilmesi gereken kural yoktur. Hasta özgürce istediğini yiyip içebilir, yemek yedikten sonra dişlerini rahatça fırçalayabilir. Tellerin arasında kalan yemek parçaları gibi sorunlar bu tedavi yönteminde yoktur.

Ağız ölçümleri için hangi dijital teknolojileri kullanıyorsunuz?

Faydaları neler?

Geçmişte alt ve üst çenelerden

kaşıklarla ölçüler alınırdı. Bu da mide bulantısı, kusma gibi

rahatsızlık verici durumları

ortaya çıkarabiliyor, hastanın tedirgin olmasına neden olabiliyordu. Artık kaşıklarla

ölçü almak yerine dijital ağız içi tarayıcılarla ölçüleri alıp

dijital ortama aktarıyoruz. Yine

dijital ortamda dişleri hareket ettirip nasıl bir tedavi uygulayacağımızı ve tedavinin sonunda dişlerin alacağı yeni konumlarını hastaya gösterebiliyoruz.

Şeffaf plak tedavisi çocuklarda nasıl uygulanıyor? Bu tedavinin çocuklar için avantajları neler?

Çocuklarda özellikle üst keser dişlerin fırlak olduğu, ters kapanış varlığı, süt dişlerinin erken kaybedildiği durumlarda alttan gelen dişlerin yerini düzeltmek veya korumak, çapraşıklıkların düzeltilmesi, boşlukların kapatılması amacıyla kullanılır. Konuşmayı etkilememesi, hijyenik olması, süt dişleri ağızdayken kullanılabilir olması, kısa tedavi süresi sağlaması, yemekte çıkartılabiliyor olması ve kullanımının kolay olması çocuklar için avantaj sağlar. Tedaviye başlamak için çocuklar ve yetişkinlerde en uygun yaş nedir?

Şeffaf plaklarla ortodonti tedavisinde belirli bir yaş sınırlaması yoktur. Önemli olan

advertorial 21 Baby&Kids

ağız içerisinde sürmüş olan diş sayısıdır. Bunun için 6 yaş dişi dediğimiz 1 . büyük azı dişlerinin ve en az iki tane ön keser dişin ağızda olması gerekmektedir. Şeffaf plak tedavilerinde kontrol süreçleri nasıl işliyor? Bunun için dijital teknolojiler kullanıyor musunuz?

Şeffaf plak tedavilerinde kontrol süreleri geleneksel yönteme göre daha uzun

aralıklarda olabiliyor. Hekimin hastayı

ortalama 6 - 8 haftada 1 kez görmesi yeterli olacaktır. Kontrol seanslarında başta planlanan 3 D simülasyon ile tedavinin o aşamadaki ilerlemesini karşılaştırabilir, tedavinin ne kadar ilerlediğini, herhangi bir problem olup olmadığını görebiliriz. Bir hasta tedaviye karar verdiği andan itibaren nasıl bir süreç

başlıyor? Tedavinin aşamaları neler?

Hasta tedaviye karar verdiğinde

öncelikle hastadan fotoğraf kaydı ve ölçü alıyoruz. Sonra bu kayıtları dijital ortama aktarıyoruz. Yine dijital ortamda tedavi planını hazırlıyoruz. Yaklaşık 1

ay içerisinde de yurt dışında üretilen plaklar elimize ulaşıyor. Plaklar geldikten sonra ilk seansta dişler üzerine diş hareketini daha iyi sağlayabilmek için dolgu malzemesinden ataşmanlar yerleştiriyoruz. Daha sonra hastaya plaklarını verip kontrol randevusu planlıyoruz. Hasta plaklarını belirli aralıklarla kendi değiştirerek kullanıyor ve böylece tedavi ilerliyor. Son olarak şeffaf plakların kullanım süreleri ve bakımları nasıl oluyor?

En iyi sonucu elde etmek için şeffaf plaklar günde ortalama 22 saat

kullanılmalıdır. Plaklar genellikle çocuklarda 5 - 7 gün, erişkinlerde ise 10 - 14 gün arasında değiştirilerek kullanılır. Hasta, plaklarını diş fırçası ile fırçalayabilir veya özel aparey temizleme tabletleri kullanabilir.

advertorial 22 Baby&Kids

“Peter Pan Sendromu”

Uzmanlar 0-3 yaş ve ergenlik dönemini ‘insan hayatında gelişimin hızlı olduğu iki dönem’ olarak belirtiyor. Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü, Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan ergenliğin evrelerinden bahsederek korumacı ve fazla verici davranan ailelerin çocuklarının çocuk kalmak istediklerini söyledi. Tarhan, “Bu bireyler böyle bir çelişki içerisinde, çocukluk duygularından vazgeçemiyor. Böylece hiç büyümeyen yetişkin görünümlü çocuklar ortaya çıkıyor. Bu duruma ‘Peter Pan Sendromu’ deniyor.” diyerek son zamanlarda çok rastlanılan bu sendromdan bahsetti. Tarhan, sorumluluk ve özgürlük dengesiyle aile ve çocuğun ergenlik

dönemini uyumlu bir şekilde yaşayabileceğini anlattı.

dosya 24 Baby&Kids

Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü, Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan ergenlik ve uzamış ergenlik hakkında bilgi verdi. Bilinen evrelerinin yanı sıra ergenliğin bazı durumlarda

22 yaşından 40 yaşına kadar süren “uzamış ergenlik” döneminin de yaşandığını söyleyen

Tarhan, ailelere çocuklarını gözlemlemeleri için ipuçları verdi, tavsiyelerde bulundu.

Ergenlik, bazı durumlarda 8-10 seneye kadar

uzuyor

Ergenliğin hepimizin geçtiği bir dönem olduğunu hatırlatarak sözlerine başlayan Prof. Dr. Nevzat

Tarhan, “İnsan hayatında gelişimin hızlı olduğu iki dönem vardır. Biri 0-3 yaş arası, diğeri de ergenliktir. Erken ergenlik 12-14, orta ergenlik

15-17, geç ergenlik de 17-21 yaşına kadar sürüyor. 22 yaşında olumluluk dönemi başlıyor. Ergenlik bazı çocuklarda 2-3 sene sürüyor, bazılarında

8-10 seneye kadar uzuyor.” dedi. Geç ergenliğin fizyolojik ve kabul edilebilir olduğunu kaydeden

Tarhan, “22 yaşından sonra 40 yaşına kadar süren ergenlikler vardır ki onlar artık klinik olgu haline geliyorlar. Evlilik olgunluğu, iş olgunluğu olmuyor. Üretken olmuyorlar. Bu tarz vakalar son zamanlarda literatürde de arttı. Modernizmin yan etkilerinden birini daha yaşıyoruz.”

ifadelerini kullandı.

Ergenlik çocukluk konforunu terk etmektir, bir yas, bir kayıp sürecidir

Modern yaşamda teknolojinin ilerlemesiyle

hayatın kolaylaştığını ve birçok şeyin kolay elde edilebilir olduğunu belirten Prof. Dr. Nevzat

Tarhan, “Önceden gençler zorluk içerisinde olgunlaşıyordu, şimdi varlık içinde olgunlaşmak durumundalar. Birçok şeyi kolayca, emek vermeden, yorulmadan elde ediyorlar. Anne babalar da fazla korumacı, fazla verici davranıyor. Böyle durumlarda çocuklar da büyümek istemiyorlar. Çünkü çocukluğu bitirmek, birçok çocukluk konforunu terk etmektir. Bir yas, bir kayıp sürecidir. Kişinin o süreci yaşaması

gerekiyor.” şeklinde konuştu. Hiç büyümeyen yetişkin görünümlü çocukların durumuna “Peter Pan Sendromu” deniyor Bireyselleşmenin ilk adımının anne sütünü bırakmak olduğunu aktaran Tarhan, normal yaşın çok üstünde, hatta ergenlik döneminde bile anne sütü emmeye devam edenler olduğunu ve bu durumun bireyselleşme denilen sosyal ritmi bozduğuna vurgu yaptı. Sosyal ritim bozulduğunda hiç büyümeyen erkek veya kadın tiplerinin ortaya çıktığının altını çizen Tarhan, “Acılar, zorluklar, sıkıntılar büyümenin bir parçasıdır. Çocukluk konformizmini bırakıp ergenlik sorumluluğuna girecek, birçok konforu terk edecek. Büyüdükçe sorumluluk artıyor. Sorumluluk ile özgürlük arasındaki dengeyi öğrenmesi lazım. Özgürlüğü anneye babaya bağımlı oluyor ama kafasına göre de yaşamak istiyor. Böyle bir çelişki içerisinde, yani çocukluğun duygularından vazgeçemiyor.

Böylece hiç büyümeyen yetişkin görünümlü çocuklar ortaya çıkıyor. Bu duruma “Peter Pan Sendromu” deniyor. Bu isim bir masal kahramanının adı, uzamış ergenliğin güzel ve hikâyeleştirilmiş bir şeklidir. Hatta bununla ilgili bir psikoterapistin “Peter Pan Sendromu Hiç Büyümeyen Erkekler” diye bir kitabı var.” dedi. Bazı anne babalar ergenlerden kırk yaşında insan olgunluğu bekliyorlar

Büluğ çağı olarak da adlandırılan ergenlik dönemi için psikolojide ‘normal şizofrenik dönem’ denildiğini kaydeden Tarhan, “Peygamber efendimizin güzel bir hadis-i şerifi var, 1444 sene önce söylüyor; ‘Büluğ çağı deliliğin bir şubesidir.’ diyor. O zaman bir ergen bu kadar güzel tarif edilirken, şu anda bazı anne babalar ergenlerden kırk yaşında insan olgunluğu bekliyorlar. Bazı ergenlerden de hiçbir şey beklemiyorlar. Çocuktan sorumluluk beklenmedikçe çocuk kalıyorlar.” ifadelerini kullandı. Ergenlere hata yapma hakkı tanımak gerekiyor.

dosya
25 Baby&Kids

Ergenlerde evden kaçmalar, kendine zarar verme eğilimleri, maddeye veya şiddete yönelmeler görülebileceğini aktaran Tarhan, “Bir ergenin hareketlerini 40 yaşındaki biri yapsa hasta deyip hastaneye yatırılır ama ergen için o normaldir. Onun için ergenlere hata yapma hakkı tanımak gerekiyor. Anne babaya karşı çıkıp, itiraz ederlerse anne baba paniğe kapılmasın. Veya fazla baskılanırsa sessiz, içine kapanık, ağzı var dili yok bir ergen olur ama ilk bağımsız olduğu zamanda evi terk ederler. Anneye babaya tam ters role, ters kimliğe girerler, evden kopmak için üniversite tercihini farklı şehirlerde yaparlar. Farkında olmadan anne babadan öç alırlar.

‘Benim çocuğum deist oldu, benim çocuğum

şöyle oldu böyle oldu’ diyenlerin aslında çoğunu incelediğimiz zaman çocukların ters kimlik geliştirdiklerini görüyoruz. Bazen fazla modernist ailelerde çocukların ergenlikte namaza başladığını görüyoruz. Çocuk anneyi babayı şoke edip tatmin oluyor.” uyarısında bulundu.

Anne baba çocuğa hayat yolunda refakatçi olacak Aileleri uyaran Tarhan, “Böyle durumlarda anne baba mühendis gibi çocuğa şekil veren olmayacak.

Anne baba çocuğa hayat yolunda refakatçi olacak. Ona soracak, danışacak, birlikte karar verecekler. Yol arkadaşlığında buyurganlık yoktur. Buyurganlık, ergenin en nefret ettiği şeydir.

Ergenlere ‘benim fikrim budur’ diye fikrinizi söylersiniz ama son kararı ona bırakırsınız. Böyle olursa ergen, anne babanın sözü doğruysa onu kabul eder. Ancak ‘annelik, babalık hakkımı helal etmem’ deyip duygu sömürüsü yaparak

söylerseniz çocuk hem suçluluk hisseder hem sevgi hisseder hem de öfke hisseder. Çocuk

anne babadan nefret ederse hayattan nefret eder.

Onun için evi sıcak ortam yapamazsak, ergenleri kaybederiz.” şeklinde konuştu.

Erişkinliğe geçiş bir risk alma sürecidir

“Ergenliğini tamamlamamış çocuklar çok hata

yaparlar, kolaylıkla zevk tuzaklarına düşerler. Heyecan arayışı içerisinde birçok fırsatı kaçırırlar.” diyen Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Ergenlik bir zehirli elma gibi, yediği an karın sancısı başlar. O sancının sonunda olgunlaşır, hayatında birçok değişim olur. Bunlar büyümenin parçasıdır. Bu dönemleri aşmadan çocuğu büyütemeyiz.

Onun için çocuk üzülecek, ağlayacak, ergenliğe girmenin fırtınalarını yaşayacak, arkadaşlar arasında akran baskısına maruz kalacak, kavgaya karışacak, dayak yiyecek, üşüyecek, terleyecek, titreyecek bunun sonucunda da büyüyecek. Risk almadan çocuk ergenliği atlatıp erişkin olamaz. Erişkinliğe geçiş bir risk alma sürecidir.” ifadelerini kullandı.

Anne babalık çocuğa kendi hayat gemisinin kaptanı olmayı öğretmektir Son zamanlarda ergenliğe geçişi engelleyen en önemli faktörün bilgisayar oyunları olduğunu belirten Tarhan şu sözlerle konuya dikkat çekti: “Çocuk bilgisayar oyunlarına kaptırıyor ve başarı duygusunu da burada tatmin ediyor. Sanal oyun alanında onlarca kişinin yarıştığı, dereceye girdiği, başarı duygusunu tatmin ettiği sahte bir dünya var. Bütün gün oyun oynuyor, bu deneyimleri yaşıyor. Hatta 18 saat oynayan var. Anne baba çocuğuna kıyamıyor ve duygularını yönetemeyen, regüle edemeyen bir çocuk ortaya çıkıyor. İşte çocuk bu şekilde çocuk kalıyor, gelişemiyor. Bu bireyler hayatta sorumluluk alamaz, liderlik yapamaz. Kendi kendinin lideri olamayan zaten başkalarının lideri olamaz. Evlilik de yapamaz. Annelik de babalık da liderliktir. Asıl anne babalık, çocuğa kendini yönetmeyi öğretmektir. Çocuğa kendi hayat gemisinin kaptanı olmayı öğretmektir. Yedirmek, içirmek, giydirmek değil çocuğu hayata hazırlamaktır. Onun için de bu hayatın hep güzel günlerini, konforlu, refah durumlarını göstermek değil, hayatın gerçeklerini de gösterip hayata karşı onu hazırlamaktır.”

dosya 26 Baby&Kids

Gençlerin de anne, babaya saygısızlık yapmadan hayır demeleri gereken durumlar vardır.

Tarhan çocuğun riski almadan büyüyemeyeceğini

belirterek sözlerini şöyle sürdürdü: “O riski alacak. Anne, baba uzaktan kontrol edecek. Anne baba devamlı çocuğun yanında

jandarma gibi dolaşırsa çocuk her şeyi hazır bekliyor. Vermediği zaman da anne babayı silkeliyor. Böyle koruyucu anneler çocuğu

çocukluğa mahkûm ediyorlar. Bazen annebabanın bu durumun farkında olmadığını görüyor ve gence anne-babana hayır deme becerini çalıştır diyoruz. Çocuk “hayır” dediği zaman anne “Aaaa! benim çocuğum büyümüş” diyor. O yüzden

gençlerin de anne, babaya saygısızlık yapmadan “hayır” demeleri önemli. “Anne ben yaparım,

ben başarırım, lütfen bana güven” gibi cümleler kullanıp tatlı bir dille kararlı bir şekilde “hayır”

derse anne babada çocuğun büyüdüğünü anlıyor ve özeline saygı duymaya, mesafe koymaya başlıyor.”

Çocuklar anne babanın eseridir

Tarhan ailelere şu tavsiyelerle sözlerini

tamamladı: “İyi bir çocuk yetiştirmekten daha iyi bir yatırım var mı? Onun için çocukla iletişim kurmayı öğrenmek için zaman ayırmamız gerekiyor. Çocuklar anne babanın eseridir. Bunu bilmek gerekiyor. İyi bir eser ortaya çıkarmak için yatırım yapmak gerekir. En büyük yatırım da zaman ayırmak ve onun kişiliğine saygı duyarak ona rehberlik yapabilmektir.”

dosya 27 Baby&Kids

Çocuklarda Baş Ağrısında 5 Önemli Sinyal!

Acıbadem Altunizade Hastanesi Çocuk Nörolojisi Uzmanı Doç. Dr. Hepsen Mine

Serin, toplumdaki yaygın inanışın aksine her baş ağrısının tümörün habercisi olmadığını belirterek, “Baş ağrısının çok sayıda nedeni oluyor ve ayrıntılı öykü ile nörolojik muayeneyle tanı rahatlıkla konulabiliyor. Ancak çocuk sık sık baş ağrısından yakınıyor, günlük aktivitelerini yapmakta güçlük çekiyor, okula gitmek istemiyor ve ödevlerini yapamıyorsa mutlaka doktora başvurmak gerekiyor. Ailelerin dikkat etmeleri gereken

önemli bir nokta da başı ağrıyan çocuğa sürekli ağrı kesici ilaçlar vermemek olmalı. Zira

sık ağrı kesiciler çocukta baş ağrılarının daha uzun, daha şiddetli olmasına yol açabiliyor ve tedaviyi güçleştiriyor.” diyor.

sağlık 28 Baby&Kids

Migren çocuklarda da görülüyor!

Hemen her yaşı etkileyebilen migren

çocuklarda da gelişirken, özellikle ergenlik

döneminde görülme sıklığı artıyor. Migren

gibi ataklar halinde olan ve tekrarlayıcı baş ağrıları çocukların yaşam kalitesi üzerinde olumsuz etkilere neden olabiliyor. Çocuklarda migren belirtileri yetişkinlerden biraz farklı seyredebiliyor. Örneğin ataklar bir saatten

kısa sürede hafifleyebiliyor. Genellikle

yetişkinlerin tersine ağrı başın iki bölgesini de etkileyebiliyor. Yetişkinlerde olduğu gibi

çocuklarda da baş dönmesi, ışık ve kokuya

hassasiyet, görme bozukluğu ile halsizlik gibi

sorunlar yaşanabiliyor. Detaylı öykünün yanı sıra nörolojik muayene, çocuklarda migren tanısı için yeterli geliyor. Migren tedavisi, baş ağrısını tetikleyen nedenlerin belirlenmesi ve bunlardan kaçınmak, akut baş ağrısı ataklarının tedavisi ve koruyucu tedavi olmak üzere 3 bölüme ayrılıyor.

Çocuğun atak sıklığına ve şiddetine göre planlama yapılabiliyor.

Enfeksiyonlardan diş çürüklerine…

Baş ağrısı kafatasının içinde ve dışında bulunan ağrıya duyarlı yapıların çeşitli nedenlerle etkilenmesi sonucu oluşan bir belirti. Çocukluk çağı baş ağrıları ‘pirmer’ ve ‘sekonder’ baş ağrıları olarak iki gruba ayrılıyor.

Primer baş ağrıları: Migren ve gerilim tipi baş ağrısı çocukluk çağında

genellikle de ergenlik döneminde sık

görülen baş ağrısı nedenini oluşturuyor.

Sekonder baş ağrıları: Virüs ve bakteri

kaynaklı enfeksiyonlar, burun tıkanıklığı, diş çürükleri, görme bozuklukları, hipertansiyon, beyin tümörü, hidrosefali, beyin kanaması ve kafa travması gibi nedenlere bağlı olarak ortaya çıkıyor.

Baş ağrısında 5 önemli belirtiye dikkat!

Çocuklarda baş ağrıları beyin içinde yer kaplayıcı

olaylar, beyin kanaması ve hidrosefali gibi ciddi sorunların habercisi olabiliyor. Bu tür tablolara hızla müdahale edilmesi yaşamsal öneme sahip oluyor. Çocuk Nörolojisi Uzmanı Doç. Dr. Hepsen Mine Serin, zaman kaybetmeden hekime başvurulması gereken belirtileri

şöyle sıralıyor:

• Özellikle hayatındaki ilk ve en şiddetli baş ağrısı olması ya da zaman zaman gelişen baş ağrısının şiddetinde artış ile özelliklerinde değişim yaşanması

• Baş ağrısına kusmanın eşlik etmesi

• Sabah erken saatlerde gelişmesi veya gece uykudan uyandıracak şiddette olması

• Çift görme/bulanık görme gibi ek yakınmaların gelişmesi

• Kişilik ve davranış değişikliği olması Tedavi nedene yönelik planlanıyor Çocuklarda baş ağrısının tedavisi için öncelikle altta yatan nedenin tespit edilmesi gerekiyor. Çocuk Nörolojisi Uzmanı Doç. Dr. Hepsen Mine Serin, migren ve gerilim tipi baş ağrılarının tedavisinde öncelikle yaşam kalitesini arttıran tedbirlerin alındığını belirterek, sözlerine şöyle devam ediyor: “Uzun zamandır ve ataklar halinde olan, ancak çocuğun genel durumunda bozulmaya neden olmayan baş ağrılarında önleyici tedbirler fayda sağlayabiliyor. Migreni tetikleyen besin maddelerini tüketmemek, yemek öğünlerini atlamamak, ekran maruziyetini azaltmak, stres oluşturan faktörlere çözüm sağlamak, uyku saatlerini çocuğun yaşına uygun olarak düzenlemek, yoğun egzersizden kaçınmak, okul ve ödev zamanlarını ayarlamak gibi yaşam alışkanlıklarında düzenlemeler yapılıyor. Buna rağmen ataklar devam ederse ağrı sıklığını ve şiddetini azaltmak için koruyucu ilaç tedavilerine başlanıyor. Sekonder baş ağrılarında ise altta yatan nedene göre tedavi planlanması yapılıyor” diyor.

sağlık
29 Baby&Kids

Çocuklarda Batı Tipi Beslenme

Son yıllarda çocukluk çağında astım, egzama ve besin alerjileri gibi kronik hastalıkların görülme sıklığı arttı. Bu artıştan çevresel etmenler, modern yaşam tarzı ve beslenmedeki değişiklikler sorumlu tutuluyor. Hazır ve işlenmiş besinlerin yüksek oranda tüketimine dayanan Batı tipi beslenme modelinin çocuklarda astım sıklığını artırdığını belirten Türkiye Ulusal Alerji ve Klinik İmmünoloji Derneği Üyesi Doç. Dr. Betül Karaatmaca, buna karşın Akdeniz tipi beslenmenin astımdan koruduğunu vurguladı.

sağlık 30 Baby&Kids

Bağırsaklarımızda bizimle dost olarak

yaşayan, bağışıklık sistemimize omuz veren

mikrobiyatamız, yaşamın ilk yıllarında

anne sütüyle beslenme ile zenginleşerek

gelişmeye başlar. Bağırsakları adeta bir kale

duvarı gibi mikroplardan ve alerjenlerden

koruyan mikrobiyatamız; besinlerin

sindirimi, vitaminlerin sentezi, bağışıklık

sisteminin düzenlenmesi, zararlı mikropların

dışlanması, toksinlerin ve kanserojenlerin

uzaklaştırılması gibi görevleri yerine getirir.

Modern yaşam tarzında özellikle işlenmiş ve hazır gıdaların, bağırsak mikrobiyatasını

olumsuz yönde etkileyerek çocuklarda

alerjik hastalıkların artışına sebep olduğunu

belirten Türkiye Ulusal Alerji ve Klinik

İmmünoloji Derneği Üyesi Doç. Dr. Betül Karaatmaca bu durumu ortaya koyan

bilimsel çalışmaları ve astımdan koruyan beslenme önerilerini paylaştı.

Bağırsak Mikrobiyatasının

Çeşitliliğinin Azalması Alerjenlere

Duyarlılığı Artırıyor

Bağırsak mikrobiyatamızı ve bağışıklığımızı destekleyen en önemli besinlerden biri

lifli gıdalardır. Amerika’da yapılan bir

çalışmada haftada 30 farklı çeşit bitkisel

besin tüketenlerin en zengin bağırsak

mikrobiyatasına sahip oldukları ortaya

koyuldu. Bağırsak mikrobiyatasının

içeriğinin değişmesi bağışıklık sistemini

etkiliyor, zararlı mikrop ve alerjenlere

duyarlılığın artışına neden olabiliyor.

Akdeniz Tipi Beslenme Astımdan

Koruyor

Pediatric Allergy and Immunology

dergisinde yakın zamanda yayınlanan bir

makalede Batı tipi beslenme dediğimiz

hazır besinlerin yüksek oranda tüketiminin

çocuklarda astım sıklığını arttırdığı, aksine Akdeniz tipi beslenmenin ise koruyucu olduğu ortaya koyuldu. Ayrıca yaşamın ilk yıllarında tek tip beslenme yerine

günlük diyette besin çeşitliliğin sağlanması durumunda 6 yaşında astım görülme sıklığının azaldığı belirtildi. Öyle ki günlük diyete eklenen her farklı besin için astım riskinde %26' lık bir azalma olduğu rapor edildi.

Meyve, Sebze, Balık ve Yoğurttan

Zengin Bir Diyet Astım Riskini

Azaltıyor

Avrupa’daki pek çok ülkeyi kapsayan

çocukların hamilelikten itibaren uzun süreli takip edildiği başka bir çalışmada; meyve, sebze, balık ve yoğurt açısından zengin bir diyet tüketilmesinin yine 6 yaşında astım riskini azalttığı gözlendi. Özetle bu çalışmalar bize bağırsaklarımızdaki iyi mikropları yani mikrobiyatamızı doğal ve tek tip besinle değil çok sayıda besinle beslersek astım olma riskimizin azaldığını söylüyor. Doğru Beslenme, Uzun Süreli

İlaç Kullanma İhtiyacını Ortadan

Kaldırıyor

Tüm bu bilgiler ışığında, hem kendimizi hem çocuklarımızı alerji ve romatizma gibi hastalıklardan korumak ve bağırsak mikrobiyatamızı güçlendirmek için işlenmiş gıdalardan uzak, çeşitli lifleri içeren Akdeniz tipi sağlıklı bir diyet uygulamamız uygun olacaktır. Beslenmemizi düzenleyerek hastalık riskimizi azaltabilir ve böylece uzun süreli ilaç kullanma ihtiyacımızı da ortadan kaldırabiliriz. "Tıbbın Babası" Hipokrat’ın da dediği gibi “Bütün hastalıklar bağırsaktan başlar. Bağırsak hasta ise vücudun geri kalan kısmı da hastadır”.

sağlık
31 Baby&Kids

Çocuklarda

Yaz Alerjisini Tetikleyen Faktörler

sağlık
32 Baby&Kids

Polenler, çayır ve çimenler, güneş, akarlar, böcekler, besinler… Alerji denildiğinde her ne kadar aklımıza bahar ayları gelse de, aslında yaz mevsiminde de pek çok faktör alerjileri tetikleyebiliyor. Tüm yaş gruplarında yaygın bir sağlık sorunu olan alerji, çocukluk çağında daha sık görülüyor. Öyle ki ülkemizde her 3 çocuktan birine

‘alerji’ tanısı konuyor. İlkbahar ve yaz

aylarında en sık görülen alerjik etken ise ‘polenler’ oluyor. İlkbahar döneminde

esas olarak ağaç polenleri, yaz döneminde

çayır- çimen polenleri ve yaz sonu ile

sonbahar döneminde de yabani ot polenleri

sorumlu oluyor. Ayrıca her üç dönemde de mantarlar, böcekler, güneş ışınları ve bazı besinler çocuklarda önemli alerji sebeplerini oluşturuyor. Çocukları alerjik hastalıklardan korumanın temel prensibi ise onları sorumlu alerjenlerden uzak tutmak. Acıbadem International Hastanesi Çocuk Alerjisi Uzmanı Prof. Dr. Feyzullah

Çetinkaya, ebeveynlerin yaz alerjisini

tetikleyen hatalardan kaçınmalarının son derece önemli olduğuna işaret ederek, ”Dikkat edilmesi gereken bir başka

nokta ise yaz aylarında güzel havalara

aldanıp tedavilerin aksatılmaması olmalı. Ebeveynlerin acil durumda kullanılacak olan

ilaçları mutlaka yanlarında bulundurmaları

gerekiyor. Zira özellikle astım ve alerjik

nezleli çocuklarda, örneğin yoğun

polenle karşılaşma sonrasında kriz

şeklinde belirtiler ortaya çıkabiliyor”

diyor. Acıbadem International Hastanesi

Çocuk Alerjisi Uzmanı Prof. Dr. Feyzullah

Çetinkaya, çocuklarda yaz alerjilerini

tetikleyen 8 hatalı alışkanlığı anlattı; önemli

öneriler ve uyarılarda bulundu.

• Kapı ve pencereleri açık tutmak

Sabahları 05:00-10:00 saatleri arasında evin kapı ve pencereleri ile seyahat sırasında arabanın camlarını açık tutmak, çocuğu bu saatlerde uzun süreli dışarıya çıkarmak, açık havada yoğun polen olduğu için polene maruziyeti artırıyor. Bu saatlerde evinizin kapı ve pencerelerini açmayın, mümkünse çocuğunuzu sokağa çıkarmayın. Çocuğunuzla dışarıya çıkmanız gerekiyorsa maske, gözlük ve şapka kullanmayı ihmal etmeyin. Arabanın camlarını da kapalı tutun ve polen filtresini çalıştırmayı alışkanlık edinin.

• Çamaşırları açık havada kurutmak Polenlerin yoğun olduğu saatlerde çocuğun çamaşırlarını açık havada kurutmak da yapılan önemli hatalardan biri. Bunun nedeni ise polenlerin çamaşırlara yapışarak alerjik reaksiyonlar oluşturabilmeleri.

Çamaşırlarınızı polenlerin yoğun olduğu saatlerde evde kurutmaya özen gösterin.

• El, yüz ve gözleri yıkamamak Gün bitiminde ellerin, yüzün, gözlerin ve burnun yıkanmaması, aynı elbiselerin giyilmeye devam edilmesi de polenlerin vücutta uzun süre kalmalarına neden olabiliyor. Çocuğunuzun mümkünse her gün banyo yapmasını sağlayın ve elbiselerini değiştirin.

• Yağmurdan hemen sonra dışarıya çıkarmak

Yağmurdan hemen sonra çocuğu açık havaya çıkarmamak gerekiyor. Zira, yağmur sırasında havada polen sayısı azalsa da sonrasında sayısı aniden yükselebiliyor. Bu nedenle çocuğunuzu mümkünse yağmurdan

sağlık
33 Baby&Kids

bir saat sonra dışarıya çıkarın. Ayrıca yoğun bir şekilde polenlere maruz kalmasına yol

açacağı için yaz aylarında çocuğunuzun yanında çimleri biçmekten kaçının.

• Bu saatlerde güneş altında kalmak

Güneş ışınlarının yeryüzüne en dik geldiği

10:00-16:00 saatleri arasında çocuğun dışarıda olması güneş alerjisine sebebiyet verebiliyor.

Dolayısıyla bu saatlerde mümkünse dışarıya çıkarmayın, mecbursanız vücudunu kapatan ince ve uzun kollu kıyafetler giydirin. Çocuk Alerjisi Uzmanı Prof. Dr. Feyzullah Çetinkaya, “Çocukların güneş ışınlarını kısa bir süre almaları yarar sağladığı için cildine güneş koruyucu ürünü güneşe çıktıktan 15-30 dakika sonra uygulayın. İşlemi her 3 saatte bir tekrarlayın. Deniz veya havuza girdiğinizde bu süreyi dikkate almadan, ürünü çocuğunuzun cildine tekrar yedirin” diyor.

• Renkli, çiçekli kıyafetler giydirmek Çocuklarda böcek alerjileri özellikle yaz mevsiminde oldukça sık rastlanan bir durum. “Böcekler arasında da en sık arılar, sivrisinekler ve karıncalar alerjiye neden oluyorlar” uyarısında bulunan Çocuk Alerjisi Uzmanı Prof. Dr. Feyzullah Çetinkaya, önerilerini şöyle sıralıyor: “Arı ve diğer böcekleri çekebileceği için çocuğunuza açık havada kısa kollu ve kısa paçalı kıyafetler

giydirmeyin. Arıların ilgilerini çekebilecek pembe, sarı ile kırmızı gibi çiçekleri andıran renkte ve çiçekli kıyafetlerden de kaçının. Dikkat etmeniz gereken bir başka nokta ise kokular olmalı. Çocuğunuza çiçek kokusu yayabilecek krem veya kolonya sürmeyin. Bu hatalar böceklere duyarlı çocuklarda öldürücü olabilecek anafilaksi reaksiyonlarına yol açabiliyor”

• Polen durumunu dikkate almamak Seyahat sırasında gidilecek yerin polen durumunun öğrenilmemesi de yine kaçınılması gereken önemli hatalardan. Her coğrafi bölgenin kendine özgü bitki çeşitliliği ve polen dağılımının olduğunu unutmayın ve bu nedenle seyahat ederken mutlaka polen durumunu dikkate alın.

• Emin olunmayan besinleri tüketmek

Yaz aylarında çocukların duyarlı oldukları besinlerden korunmaları daha zor oluyor.

Özellikle, süt ve yumurta duyarlılığı olan çocuklarda dondurma gibi besinlerin tüketilmesi ve otellerde besinlerin birbirine karışması çok sık görülen bir durum. Dolayısıyla çocuğunuz özellikle besin anafilaksisi (ağır alerjik reaksiyon) geçirdiyse yemeklerini mutlaka siz hazırlayın ve emin olmadığınız yiyecekleri ona vermeyin.

sağlık
34 Baby&Kids

Hamilelik Döneminde Hangi Aşı Ne Zaman Yapılmalı?

Hamilelik, bağışıklık sisteminin zayıfladığı bir dönem olduğu için bulaşıcı hastalıklara karşı hassasiyet artıyor. Anne adaylarının aşılanmaları anne karnındaki fetüsün ve doğumdan sonra yenidoğanın önlenebilir olan

enfeksiyonlara karşı bağışıklık kazanmalarında önemli rol oynuyor.

sağlık
35 Baby&Kids

Aşıların temel amacı, anne adaylarının yüksek risk altında oldukları bulaşıcı hastalıklara karşı korunmalarını sağlamak. Aşılama sayesinde aynı zamanda düşük, bebekte gelişme geriliği ve zekâ geriliği gibi ağır tablolar da önlenebiliyor. İdeali, aşıların hamilelik öncesinde tamamlanması olsa da, hamilelik sırasında da aşı uygulamaları yapılıyor.

Acıbadem Dr. Şinasi Can (Kadıköy) Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı

Doç. Dr. Şafak Yılmaz Baran, her aşının kendine özel bir uygulama takvimi olduğunu belirterek, “Canlı aşılar haricinde hamilelikte uygulanabilen tüm aşılar, hamileliğin ilk 3

aylık dönemi de dahi olmak üzere herhangi bir hamilelik haftasında yapılabiliyor. Ancak yine de, hamileliğin ilk 3 ayı organ gelişimi olan dönemi kapsadığı için aşıların mümkünse 3 aydan sonra uygulanması tercih ediliyor” diyor. Hamilelikte standart aşı takvimine göre yapılması gereken aşıların yetersiz dozda ve sürede uygulandıklarında etkinliklerinin azalacağına dikkat çeken Doç. Dr. Şafak Yılmaz Baran, “Örneğin tetanoz aşısında, doğumdan en geç 2 hafta önce aşı dozunun tamamlanmış olması gerekiyor. Yeterli süre sağlanmadıysa tek doz tetanoz aşısı olan anne ve bebek bu hastalık açısından risk altında oluyor.” bilgisini veriyor.

HANGİ AŞI NE ZAMAN YAPILMALI?

Amerikan Obstetrik ve Jinekoloji Derneği (ACOG) tüm hamileler için rutin olarak tetanoz, difteri, boğmaca, hepatit B ve influenza aşılarını öneriyor. Hamilelikte iyi bir güvenlik profiline sahip olan bu aşılar yenidoğana pasif koruma sağlayabiliyor ve

düşüğe neden olmuyor. Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Doç. Dr. Şafak Yılmaz Baran, hamilelik döneminde yaptırılması yaşamsal öneme sahip olan aşıları şöyle anlatıyor:

İnfluenza aşısı, hamilelikte önerilen bir diğer önemli aşılardan. Doç. Dr. Şafak Yılmaz Baran, influenza enfeksiyonunun hamilelikte daha ağır seyredebildiği için hepatit B enfeksiyonundan daha farklı bir özellik taşıdığına dikkat çekerek, “Zira influenza annede akciğer ile kalp sorunlarında, hastanede yatışta ve düşükte artışa neden olabiliyor” diyor. Bunların yanı sıra hamilelikte influenza aşısının antikorları plasentadan geçerek bebeği koruyor. Bu sayede influenza aşısı anne adaylarının yanı sıra 6 aydan küçük yenidoğanlarda da koruma sağlıyor. Ne zaman yapılmalı?

Sağlık Bakanlığı Temel Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü, 14. hamilelik haftasından sonra, influenza mevsimi boyunca, (EylülNisan aylarında) hamilelere influenza aşısını öneriyor.

COVI D–19 AŞISI

Covid-19 pandemisinde yapılan çalışmalarda, anne adaylarında, hamile olmayanlara göre bu enfeksiyonun daha ağır seyrettiği izlenmiş. Çalışmalar sonucunda; inaktif Covid-19 aşı uygulamalarının anne adayları ve yenidoğan için hamileliğin her aşamasında etkin ve güvenli olduğu tespit edilmiş. Bu nedenle anne adaylarına T.C. Sağlık Bakanlığı’nın ve Kadın Doğum Derneklerinin önerisi doğrultusunda Covid-19 aşısı tavsiye ediliyor.

Ne zaman yapılmalı?

Covid – 19 aşısını, hamileliğin ilk 12. hafta

sağlık
İNFLUENZA
36 Baby&Kids

sonrasına kadar ertelemenin gerekli olduğuna dair bir kanıt mevcut değil. Bu nedenle aşı hamileliğin her döneminde uygulanabiliyor. Bir doz Covid-19 aşısı orijinal alfa varyantına karşı iyi bir koruma sağlıyor, ancak virüsün delta varyantı ile iyi bir bağışıklık seviyesi sağlamak için iki doz gerekiyor. İkinci doz, ilk dozdan 8 hafta sonra uygulanıyor. Omicron varyantına karşı en iyi korumayı sağlamak için bir doz güçlendirici (üçüncü doz) öneriliyor.

TETANOZ – DİFTERİ AŞISI

Tetanoz enfeksiyonu; hamilelikte yaralanma, ısırık, trafik kazası ve yanık gibi durumlarda veya doğum esnasında bebeğin göbek kordonunun (özellikle evde yapılan doğumlarda) hijyenik olmayan bıçak gibi alet ile kesilmesi ya da pansuman edilmesi sonucu gelişebiliyor. Aşılama sayesinde hem hamilelikte ortaya çıkabilecek tetanoz enfeksiyonunun şiddeti azalıyor, hem de buna bağlı gelişebilecek olan erken doğum ve ölü doğum riski düşüyor. Bunların yanı sıra bebekte gelişebilecek olan nörolojik sorunlar da önlenebiliyor.

Difteri hastalığı da solunum yollarında ölümcül sonuçlara yol açabilen bir hastalık.

Difteri toksoid aşısı çocukluk çağından itibaren aşı takviminde tetanoz aşısı ile birlikte uygulanıyor. Yaygın aşılama programı ile de dünya genelinde oldukça az görülmeye

başlandı. Ancak çocukluk çağında aşılamayla

ömür boyu bağışıklık sağlanamadığı için

hamilelik durumunda tetanoz aşısı ile birlikte uygulama tekrarı yapılıyor.

Ne zaman yapılmalı?

Tetanoz- Difteri aşı takvimine göre; aşının

ilk dozu hamileliğin 4. ayında veya henüz yapılmadıysa 4. aydan sonra ilk muayenede uygulanıyor. İkinci doz, ilk dozdan en az 4 hafta sonra yapılıyor, bu sayede 1-3 yıl koruma sağlanmış oluyor. Bununla birlikte; 2. dozdan en az 6 ay sonra yapılan 3. doz uygulaması ile 5 yıl ve 3. dozdan en az bir yıl sonra ya da bir sonraki hamilelikte uygulanan aşı ile 10 yıl bağışıklık sağlanıyor. Yine aşı takvimine göre; 4. dozdan en az bir yıl sonra ya da bir sonraki hamilelikte uygulanan aşı ile doğurganlık çağı boyunca koruma sağlanıyor. Daha önce beş tam doz ile aşılanan kadınlarda, son 10 yılda ek doz yapılmamışsa, hamilelikte tercihen 20-36 haftalar arasında tek doz aşılama yeterli oluyor.

HEPATİT B AŞISI

Hepatit B aşısı, anne adayının daha önceden bağışıklığı yoksa yapılabiliyor. Hamilelikte geçirilen hepatit B enfeksiyonunun normal popülasyona göre daha ciddi seyretmesi beklenmiyor. Ancak yenidoğana enfeksiyonun aktarılması riski oluyor. Dolayısıyla daha önceden hepatit B enfeksiyonuna bağışıklık kazanmamış olan anne adaylarının hamilelik döneminde aşılanmaları, yenidoğanda ciddi sorunlar oluşturabilen hepatit B virüsünün bulaşma riskini azaltıyor.

Ne zaman yapılmalı?

Hamileliğin 0, 1 ve 6. aylarında uygulanan aşı hem anneyi hem doğumdan sonra bebeği koruyor.

BOĞMACA AŞISI

Boğmaca aşısı çocukluk çağında aşı takviminde yer alıyor, ancak ömür boyu bağışıklık sağlamıyor. Bu nedenle yüksek riskli

sağlık
37 Baby&Kids

hasta grubuna (sağlık çalışanları, bağışıklığı baskılanmış kişilerle yaşayan, küçük

çocuklarla yaşayan veya çalışan kişiler) ek doz uygulamaları öneriliyor.

Ne zaman yapılmalı?

Hamilelik döneminde 6. aydan sonra, doğacak bebeği korumaya yönelik, boğmaca aşısının uygulanması tavsiye ediliyor. Bu sayede bebeğe erken dönemlerinde pasif koruma imkânı sağlanabiliyor.

Hamilelikte bu aşılara dikkat!

• Hamilelik döneminde önerilmiyor: Canlı aşıların anne karnında fetüsü enfekte etme riski oluyor. Bu nedenle oral polio, kızamıkkızamıkçık- kabakulak, zona, suçiçeği ve verem aşıları, canlı aşılar oldukları için hamilelikte önerilmiyorlar. Hamilelik döneminde tavsiye edilmeyen diğer bir aşı ise Human Papilloma Virus (HPV) aşısı. HPV aşısıyla ilgili yapılmış çalışmaların az olması nedeniyle, güvenli olduğu kısıtlı çalışmada gösterilmiş olsa da, hamilelik döneminde uygulanması tavsiye edilmiyor.

• Zorunluluk halinde uygulanıyor: Pnömokok, hepatit A, meningokok, inaktif polio ve hemafilus influenza aşıları; çeşitli risk faktörleri, gereklilik durumları ve yaş faktörüne göre uygulanması önerilen aşılardan. Ancak bu aşıların fetüs açısından güvenilirlikleri net değil. Örneğin pnömokok aşısı ile hemafilus influenza, kronik hastalıklara sahip ve bağışıklık sistemi zayıflamış hastalar gibi yüksek riskli kişilerde zorunluluk halinde uygulanabiliyor.

• Hamilelik öncesi tamamlanıyor: Anne

olmak isteyen kadınlarda kızamık, kabakulak, kızamıkçık ve suçiçeği gibi enfeksiyonlar

açısından bağışıklığın olup olmadığı kontrol ediliyor. Bağışıklığı yoksa hamilelik öncesi aşılarının tamamlanması sağlanıyor. Zira, daha önceden bu enfeksiyonlarla karşılaşmamış veya bağışıklığı olmayan anne adaylarında bu hastalıkların gelişmesi halinde hamilelik ve doğacak bebek olumsuz etkilenebiliyor.

38 Baby&Kids
sağlık

Kolik Olan Bebekleri Rahatlatacak Yöntemler

İnfantil kolik; üç haftadan uzun süren, haftanın en az üç günü, günde üç saati

aşan huzursuzluk ve ağlama nöbetleri olarak tanımlanıyor. Bu durum bebeklerin % 5-25’inde görülüyor. Genellikle doğumdan sonraki ikinci-üçüncü haftalarda

başlayarak, altıncı-sekizinci haftalarda artıyor ve üçüncü-dördüncü aylarda

kendiliğinden düzeliyor. İnfantil kolik süreci hem bebek hem de aileler için yorucu ve yıpratıcı oluyor. Bazı önlemler ve öneriler bu dönemde işe yarayabiliyor.

Memorial Sağlık Grubu Medstar Topçular Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları

Bölümü’nden Uz. Dr. Kerem Yıldız, infantil kolik hakkında önerilerde bulundu.

sağlık
39 Baby&Kids

Bu süreç bebekleri huysuzlaştırıyor

İnfantil kolik nöbetleri genelde öğleden sonra veya akşam saatlerinde gözlenir.

Kolik ağlaması çoğunlukla her gün yineler, bazen de bir gece ara verdiği görülür.

Nöbetler sırasında bebeğin yüzünde bir ağrı ifadesi oluşur, yumruklarını sıkar ve ayaklarını karnına çeker. Beslenme ve uyku

düzeni ağlamayla bozulur bu yüzden bebek huysuzlaşır. Meme aranan bir bebek emmeye başladıktan kısa bir süre sonra ağlayarak emmeyi bırakabilir ya da tam uykuya

dalmışken birkaç dakika sonra uyanarak ağlamaya devam edebilir.

Kolik davranış sorunlarının en

erken örneği

Kolikli bebekler normal bebeklerle aynı ağlar.

Ancak kolikli bebekler daha uzun süre ağlar ve kolaylıkla susturulamaz. Kolik, bebek ve çevre arasında yetersiz bağdan kaynaklanan davranış sorunlarının en erken örneği olarak tanımlanmıştır. Gebelikte stres ve fiziksel yakınmalar, aile içi sorunlar ve doğumda olumsuz tecrübeler kolik gelişimiyle ilişkili bulunmuştur. Annede endişe, alkol tüketimi infantil kolik riskini artırmaktadır. Ayrıca genç anne, annenin eğitim düzeyi, baba ile birlikte yaşamama, sosyal desteğin yetersiz olması da diğer faktörlerdir.

Sigara dumanı koliği artırıyor Çok sayıda uyaranla karşılaşan bebek, akşam saatlerinde iyice gergin ve uyarılmış olur ve nedensiz ağlamalar görülür. Bebek beşinci ayın sonunda bu uyaranlarla baş edebilmeye başlar ve kolik sona erer. Koliği artırıcı çevresel bir faktör olarak, sigara dumanı da gösterilmiştir. Evde sigara içen birey sayısı

ne kadar fazla ise, bebekte kolik görülme olasılığı ve şiddeti o kadar fazladır. Düşük doğum ağırlığının kolik riskini artırdığını gösteren çalışmalar da bulunmaktadır. Anne sütü kolikten koruyor

Biberonla besleme, yatay pozisyonda besleme ve beslenme sonrası gaz çıkarmama infantil kolik nedeni olarak bildirilmiştir. Anne sütü ile beslenme ilk altı ayda tek koruyucu faktör olarak kabul edilmektedir. Koliğin inek sütü proteinine karşı alerji nedeniyle ortaya çıktığını bildiren çalışmalar mevcuttur. Besin alerjisi ve laktoz intoleransı bu bebeklerin çok az kısmında koliğe neden olabilir. İnfantil koliğin reflünün tek belirtisi olabileceği ileri sürülmektedir. Tek başına anne sütü ile beslenen bebeklerde diyet değişikliği yapmaya gerek yoktur. Süt ve süt ürünleri, buğday, yumurta ve fındığın annenin diyetinden çıkarılması yararlı olabilir. Bitki çaylarının tedavi amaçlı bebeğe kullanımı, doz ve içeriklerinin standardize olmaması, normal beslenmeyi bozmaları ve bazı ciddi yan etki ihtimalleri nedeniyle önerilmemektedir. Kolik olan bebekleri rahatlatmak için bunları deneyin;

1. Bebeği sallamak: Kucakta, pusette, yatağında, otomatik bebek salıncağında ritmik şekilde sallamak bebekleri rahatlatabilir. Çok sert sallama boyunda yaralanmaya yol açabileceğinden dikkatli olmak gerekir.

2. Arabasıyla gezdirmek: Hatta, bebeği arabasında gezdirirken saatte 80-90 km hızla giden bir araba hissi veren sakinleştirme amaçlı araçlar da yapılmıştır.

sağlık
40 Baby&Kids

3. Ilık temas: Karına ılık havlu uygulaması ve bebeğe ılık banyo yaptırılması bebeği rahatlatır.

4. Şarkı söylemek: Bebeklerin ilgisini müzik çeker, aileler de bebeğin hangi müzik türünden hoşlandığını keşfetmeye çalışmalıdır.

5. Ritmik seslerden yararlanma: Birçok bebek vantilatör ya da elektrik süpürgesinin sesiyle, rahim içinde duyduğu guruldamaların teyp kaydıyla, doğadaki seslerle sakinleşebilmektedir.

6. Bebeğe masaj yapılması: Dokunulmaktan hoşlanan bebekler için masaj, sakinleştirici olabilir.

7. Basınç uygulama tekniği: Bebek kucağa alınır, annenin/bakıcının karnı üzerine

yatırılır ve hafifçe sırtına vurulur ya da sırtı sıvazlanır. Bu, birçok bebeğin çok sevdiği bir yöntemdir.

Bebeği aşırı uyarmaktan kaçının Bu tedavi yöntemlerinin hiçbirinin etkinliği çalışmalar ile tam anlamda gösterilmemiştir fakat farmakolojik tedavilere ve diyet değişimine göre daha güvenli ve daha az dramatik olması nedeni ile önerilebilir. Ancak, bu yöntemleri uygularken bebeği aşırı uyarmaktan kaçınılmalı ve olası kazalara karşı önlem alınmalıdır. Ağlamaya erken

yanıt, aşırı uyarıdan kaçınma, hafif yatıştırıcı hareketler, emzik kullanımı, kanguru kullanımı ve elektrik süpürgesi kullanımı infantil koliği azaltabilir ancak infantil koliğin kanıtlanmış tek tedavisi zamandır.

sağlık 41 Baby&Kids

Sınav Stresini

Yenmenin 5 Püf Noktası!

Bir milyonu aşkın öğrenci ve ailesi için heyecan dorukta... 4 Haziran Pazar günü gerçekleştirilecek LGS sınavında öğrenciler hayalindeki liseye girebilmek için yarışacak! Acıbadem Üniversitesi Atakent Hastanesi Uzman Psikolog Duygu Kodak, özellikle ailelerin sınava yönelik tutum ve davranışlarının, çocukların psikolojik durumları için son derece önemli bir belirleyici olduğunu belirterek

“Çoğu ailenin farkında olmadan kişisel kaygılarını çocuklarına yansıtmaları, çocukların sınav sırasında çok daha yoğun strese girmelerine neden olmaktadır” diyor. Sınav stresinin çocukta; öğrenilenleri kullanamama, okuduğunu anlamama, düşünceleri ve duyguları düzenlemede zorluk, dikkatin azalması, bilişsel

faaliyetlerde durgunluk ve fiziksel yakınmalar olarak ortaya çıkaracağını söyleyen Uzman Psikolog Duygu Kodak öğrencilere sınav stresini yenmenin 5 püf noktasını sıraladı, ailelere sınav öncesi ve sonrası doğru yaklaşım önerilerini anlattı, önemli öneriler ve uyarılarda bulundu.

psikoloji
42 Baby&Kids

Rahatlama egzersizleri yapın

Sınava sayılı günler kala bedensel ve ruhsal rahatlama için nefes egzersizi ve kas gevşetme teknikleri büyük fayda sağlıyor. Bunun için; nefesinizi burnunuzdan alıp ağzınızdan yavaşça uzunca verin. Kaslarınızı belli bir süre sıkarak duyumsayın, ardından serbest bırakarak rahatlayın. Açık havada yürüyüş yapın. Bu tür egzersizler düşüncelerin netleşmesine, güvende hissetmeye, sakinleşmeye ve dikkatinizi bulunduğunuz an’a getirmeye yardımcı olacaktır.

Kendinizle ilgili olumsuz düşünceleri değiştirin

“Gelecekte mutlu olmak için sadece bu sınavı kazanmam gerekiyor başka bir yolu yok; kazanamazsam ailemin de çevremin de yüzüne bakamam; hayatım biter; sınav sonucu kim olduğumu ve değerimi belirleyecek; eğer istediğim sonucu alamazsam bu benim yetersiz biri olduğumu gösterir” gibi düşüncelerden kurtulun. Çünkü mantıklı ve gerçekçi olmayan bu düşünceler stresi artırarak performansı olumsuz etkiliyor.

Güçlü yanlarınızı hatırlayın

“Sınava hazırlıksızım, bilgiler çok gereksiz ve saçma, konuları anlayamıyor olmam aptal olduğumu gösterir, bu sınavda başarılı olamayacağım, sınav kötü geçecek” yerine; “yapmam gerekeni ve yapabildiğimin en iyisini yapabilirim, başarırsam hayatımın önemli bir dönüm noktasını geçeceğim fakat istediğim sonucu alamamam beceriksiz olduğum anlamına gelmez

sadece daha fazla çalışmam gerektiği anlamına gelir” şeklinde olumlu söylemlerde bulunun.

Zorluklarla baş ederken kullandığınız güçlü yanlarınızı, başarılarınızı hatırlayın.

Beslenme ve uykunuza dikkat edin!

Sınav gününde kan şekerinin yükselmesine ve hemen sonrasında düşmesine sebep olabilecek şeker oranı yüksek yiyecek ve içeceklerin kaygınızı yükseltmesine izin vermeyin. İyi bir uykunun

akademik başarıyı artırdığına dair birçok araştırma var. Sınav öncesi dönemde yeterince uyumaya, uyku öncesi telefon ve tablet kullanımını azaltıp zihninizi dinlendirmeye özen gösterin. Sınavda bu önerilere dikkat edin!

Uzmanı Psikolog Duygu Kodak öğrencilere sınav esnasında stresi önlemeye yönelik şu önerilerde bulunuyor;

• Sınav esnasında diğer öğrencilerin sayfa çevirme sesini duyarsanız geç kaldığınız düşüncesiyle endişeye kapılmayın. Çünkü her adayın soru çözme yöntemi ve sınav stratejisi birbirinden farklıdır yani kimin, hangi bölüme, kaçıncı sorudan başladığını bilemezsiniz.

• Sınav sırasında sürekli saate bakmak yerine bölümler arasında saatinize bakın. Sürekli zaman kontrolü yapmak telaşlandırabilir.

• Burnunuzdan derin bir nefes alıp birkaç saniye tutun ve yavaş yavaş ağzınızdan nefesinizi verin. Bu sayede ihtiyaç duyulan oksijen beyne giden kan damarlarını genişleterek bilişsel faaliyetleri olumlu etkiler.

Çocuğunuza değerli olduğunu hissettirin! Çocuğun sınav stresini yenmede ailesine de büyük görevler düştüğünü belirten Uzman

Psikolog Duygu Kodak şöyle konuşuyor: “Kaygı ve stresin yanında çocukların bu dönemde sınav sonucuna bağlı ebeveynlerini üzeceklerini, hayal kırıklığı yaşatacaklarını düşünüp yoğun bir suçluluk duygusu yaşadığını gözlemliyorum. İyi niyetle söylenen “senin için çabalıyoruz, okuyup başarılı olman için her şeyi yapmaya razıyız” cümleleri hayatlarının bu sınava bağlı olduğunu düşünmelerine neden olabiliyor. Bu nedenle çocuğunuza sınav sonucu ne olursa olsun onu herhangi bir koşula bağlı olmadan sevdiğinizi ve yanında olacağınızı, sizin için çok değerli olduklarını hissettirin. Sınav sonrası akranlarıyla karşılaştırmayın. Olumlu ve sıcak yaklaşımınız hem ilişkinizi geliştirecek hem de çocuğunuzun yalnızlık duygusuna kapılmadan sonraki adımlarında cesaretlendirici olacaktır.”

psikoloji
43 Baby&Kids

Bioderma’dan Babalar Günü Hediye Alternatifleri

Ekobiyolojiden ilham alarak cilt bakım ürünleri geliştiren

Bioderma, bakımına düşkün

babaları unutmuyor... Cildin doğal biyolojik mekanizmasına uygun

içerikteki ürünler, erkeklerin de vazgeçilmez bakım ürünleri oluyor.

Babalar Günü için hediye arayışında

olanlar erkeklerin en gözde bakım ürünlerini Bioderma'da buluyor.

Sébium Foaming Gel : Karma, yağlı ve akne eğilimli ciltler için günlük arındırıcı

temizleme jeli: 500ml 444,50 TL

Atoderm Cream Ultra : Kuru ciltler için ultra nemlendirici, besleyici ve koruyucu

bakım kremi 500ml 469,50 TL

Sébium Lotion : Tıraş sonrası kullanıma uygun, karma ve yağlı ciltler için

gözenekleri sıkılaştırmaya yardımcı tonik : 359,50 TL

Sébium Kerato+ : Sivilce, siyah nokta ve akne lekesi oluşumunu engelleyen yüksek

toleranslı nemlendirici jel krem : 469,50 TL

kişisel bakım
44 Baby&Kids

Bioderma’dan Bebek Ve Çocuklara Özel Seri:

Photoderm Pediatrics!

Her cilt tipine ve endişesine yönelik dermatolojik

uzmanlık sunan ve cilde saygı duyan ürünler geliştiren Bioderma, Photoderm güneş kategorisine yepyeni bir seri ekledi. Dermatologların ve ebeveynlerin ihtiyaçlarını karşılayan seri, yenidoğan dahil bebeklere ve çocuklara özel pediatrik güneş koruyucu ürünlerinden oluşuyor. Yeni bilimsel

yaklaşımla hazırlanan Bioderma Photoderm

Pediatrics; miniklerin cildiyle uyumlu, yüksek ürün performansına sahip ve ekosisteme saygılı ürünler sunuyor.

Dermatologların ve ebeveynlerin pediatrik

güneş koruyucu ürünlerinden en önemli

beklentisi cilt ile uyumlu, cilt sağlığı için güvenli olması... Dermatolojik uzmanlığıyla Bioderma, bebek ve çocukların cildine özel yepyeni bir seri geliştirdi: Photoderm Pediatrics SPF50+. Photoderm Pediatrics, çocukların ve bebeklerin hassas cildi için özel olarak geliştirilen Sun Barrier Teknolojisi ile güneşin zararlı ışınlarına karşı tam koruma sağlamasıyla birlikte atopiye eğilimli ciltlerin kullanımına uygun ve parfümsüzdür. Seri; Photoderm

Pediatrics Lait SPF50+, Photoderm Pediatrics

Mineral SPF50+ ve Photoderm Pediatrics Spray SPF50+ ürünlerinden oluşuyor.

kişisel bakım
45 Baby&Kids
Bağdat Caddesi Şaşkınbakkal Mahallesi No:341 kat:1 D: 4 KADIKÖY ISTANBUL tel: +90 538 020 04 59 mail: info@touchguzellik.com www.touchguzellik.com GÜZELLIĞINIZE DOKUNUŞ TOUCH GÜZELLIK ALANINDA UZMAN VE TECRÜBELI PERSONELIYLE, CILDINIZIN TÜM IHTIYAÇLARI IÇIN SIZI MERKEZLERINE BEKLIYOR...

Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.