December 2022 issue

Page 1

Aralık 2022 Sayı 30 Fiyat:30 TL Bebek ve Çocukla Yaşam Dergisi dosya Influenza Hakkında Bilinmesi Gerekenler ''En İyi''Kitap Rehberi Duymayan Çocuk Öğrenemez Çocuklarda Miyopu Yavaşlatan Tedavi Prematüre Bebekler Çocuk ve Gençler Eko-Anksiyeteden Nasıl Etkileniyor? Okul Çağı Çocuklarındaki Enfeksiyonlara Dikkat! Bebekler İçin Beslenme Önerileri

Kütahya Porselen yeni koleksiyonu Mammi ile bebek beslenmesi için çok özel bir seçenek sunuyor. Kütahya Porselen Tasarım Merkezi’nde, tamamlayıcı beslenme projesi kapsamında Anadolu Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik Öğretim Üyesi Hilal Hızlı Güldemir’in danışmanlığında, annelerin ihtiyaç ve beklentileri dinlenerek geliştirilen Mammi Porselen Tamamlayıcı Beslenme Seti, gönül rahatlığıyla kullanabileceğiniz, aynı zamanda işlevsel olarak da fayda sağlayan bir koleksiyon…

Mammi Porselen Buharlı Pişirici

Ateşe dayanıklı porselen tencere, kapak ve buhar haznesinden oluşuyor. Besinlerle etkileşime girmeyen porselen tencere, kapağı sayesinde içindeki besinin buzdolabında saklanmasına olanak veriyor. Bebekler için en sağlıklı pişirme yöntemi olan buharda pişirme, buhar haznesi sayesinde kolaylıkla yapılabiliyor.

Tencerenin içine su, buhar haznesinin içine besin malzemelerini koyarak buharda pişirim sağlayabilirsiniz. Buhar haznesini kullanmadan tencere olarak kullanabilirsiniz.

Bebeğiniz için hazırladığınız besinler kadar bu besinleri hazırlarken kullandığınız araçlar da önemli. Kütahya Porselen, beslenme ve diyetetik uzmanı danışmanlığında hazırladığı Mammi Porselen Tamamlayıcı Beslenme Seti ile bebeklerin ek gıdaya geçiş sürecinde size çok özel bir seçenek sunuyor.

KOLEKSİYONU
KÜTAHYA PORSELEN’İN BEBEK BESLENMESİNE ÖZEL
MAMMİ İLE TANIŞIN!

Hayatın her evresinde tüketilen besinler kadar bu besinleri hazırlarken kullanılan araçlar da büyük önem taşıyor. Gıdayla temas eden ürünlerin bakteri üremesine olanak vermeyen, içine konulan besinlerde kimyasal kalıntı bırakmayan, kolay yıkanıp durulanabilen materyallerden oluşması son derece önemli. Bu araçların besin değerini koruması, sıcak ve soğuk derecelerde kullanıma uygun olması da göz ardı edilmemesi gerekenlerden. Bu ihtiyaçları karşılamak üzere tasarlanan ve son derece hassas çalışmalar sonucunda üretilen sağlıklı beslenmeye ilk adım seti Mammi, işlevsel özellikleri ile de hayatınızı kolaylaştıracak.

Mammi porselen bardak içinde hazırladığınız besinleri, bebeğinize kaşık yardımıyla yedirebilirsiniz. Bardak aynı zamanda bebeğinizin kendi kullanımına uygun şekilde tasarlanmıştır.

Özel

kutusuyla hediye olarak da tercih edebileceğiniz Mammi Porselen Tamamlayıcı Beslenme Seti Kütahya Porselen’de sizleri bekliyor.

Annelerin en çok kaygılandığı konulardan biride bebeklerinin her öğünde yediği besin miktarıdır. Bu nedenle kâse içine hacim ölçeği konularak besin miktarının ölçümü kolaylaştırılmıştır.

Metal rendelerin aksine, porselen rende gıdaların besin değerini korur. Rendeleme işlemini kolayca yapabilir, rendelenmiş besini direkt rende kabının içinden yedirebilirsiniz.

Anneler, bebeklerinin besinlerini kâse içerisindeki hacim ölçeği sayesinde farklı bir kaba ihtiyaç duymadan uygun ölçüde hazırlayabiliyor ve bebeğin ne kadar yediğini takip edebiliyor. Kâse, kapağı sayesinde saklama kabına da dönüşebiliyor. Kâse kapağı, tek başına tabak olarak da oldukça işlevsel bir kullanım sağlıyor. Gıdaların besin değerini koruyan porselen rende ile rendeleme işlemi kolayca yapılabiliyorken, rendelenen besin farklı bir kaba ihtiyaç duyulmadan rende kabının içinden bebeğe yedirilebiliyor. Anne desteği ile bebeklerin kullanımına uygun olarak tasarlanan bardak ise bebeklere yemek yeme egzersizi yaptırarak onların kavrama becerilerinin gelişimini destekliyor.

Mammi Porselen Buharlı Pişirici ve Mammi Porselen Mama Seti şeklinde iki ayrı set olarak satışa sunuluyor.

Mammi Collection

Mammi Porselen Mama Seti

Editör Notu

Varoluşun tabiatında vardır yenilenmek. Tıpkı doğanın her mevsim kendisini yenilediği gibi bende yeni yıl ruhunun etkisi ile yılın bu zamanlarında fikirlerimi, düşüncelerimi ve kendimi gözden geçirip yenilemek isterim.

İnsanoğlu doğası gereği kendini güvende hissetmek ister ve bunu belirli bir rutin içerisinde kalarak sağlamaya çalışır. Halbuki kişinin kendini yenileyebilmesi için öncelikle o rutinin dışına çıkması ve yeniliklere açık olması gerekir.

Bu yıl sizlere tavsiyem benim gibi içinizdeki sizi yenileyerek kendinize yeni bir yıl hediyesi vermeniz. Çünkü kendinize verilebileceginiz en güzel hediye sizin ruhunuzda…

Mutlu yıllar Çiğdem Karakuzu

Çok Sevdiklerim
4
2.899 TL Aveda Nutriplenish Light Şampuan 489 TL 4 Baby&Kids
FOREO LUNA
Body

22 Dekorasyon

Çocukların hayal güçlerini etkileyecek tasarımlardan seçtiğimiz yeni sezon ürünlerine göz atabilirsiniz!

28 Dosya

Influenza hakkında merak ettiğiniz her şeyi uzmanımız anlattı.

38 Sağlık

Hamile kalmak her zaman düşündüğümüz kadar kolay olmayabiliyor. Zira, pek çok faktör üreme sağlığını olumsuz etkileyerek ‘infertilite’ sorununa yol açabiliyor…

40 Psikoloji

Son yıllarda dünya genelinde yaşanan çeşitli afetlerle gündeme gelen eko anksiyete, kişinin iklim değişikliği sonucunda dünyanın gidişatına dair sürekli endişe duyması olarak tanımlanıyor. Eko-anksiyetenin yetişkinler gibi çocukları da olumsuz etkilediğini biliyor musunuz?

44 Sağlık

Bebeklerin sağlıklı ve düzenli beslenmesi için neler yapmalıyız?

Geleceğin tasarımıyla bugün tanışın %100 elektrikli, %0 deri. Yerleşik Google özelliği, sürüşünüzü daha güvenli hale getiren Pixel Far teknolojisi ve sıfır deri ile lüksü yeniden tanımlayan iç tasarımıyla Volvo otomobillerinin geleceği ile tanışın. Tamamen elektrikli, Yeni C40 Recharge.

Genel Yayın Yönetmeni: Çiğdem Karakuzu cigdem@babyandkids.com.tr

Genel Koordinatör: Özkan Temur ozkan@babyandkids.com.tr

Art Direktör: Onur Çatal onur@babyandkids.com.tr

Hukuk Danışmanı: Gamze Şahin gamze@babyandkids.com.tr

Prodüksiyon Sorumlusu: Atilla Karakuzu atilla@babyandkids.com.tr

Katkıda Bulunanlar: Eda Duyar, Suat Ürün, Ruhiye Karakuzu, Yasemin Gökyiğit Arpacı

Yönetim İmtiyaz Sahibi: Çiğdem Karakuzu

Yönetim Adresi: Şenlikköy Mah.Yeşilköy Halkalı Cad. No:93/2 Bakırköy 34290 İstanbul (Aqua Florya E-Office) Tel: (0212) 970 26 25

Aralık 2022 Sayı: 30

Foreo’nun İkonik Luna 4 Serisi Cildinizi Yeniden Canlandırmaya Hazırlanıyor!

FOREO, LUNA 4 serisi şimdiye kadar yapılmış en nazik silikon temizleme fırçası sağlıklı bir cilt elde etmenin en iyi yolu olmayı başarıyor. Cilt bakım rutininizin olmazsa olmazı olan FOREO cilt temizleme cihazları, LUNA 4 serisi ile ultra hijyenik yumuşak silikon patentli T-Sonic™ teknolojisi ve yenitemizleme ve masaj modları ile sizleri büyüleyici bir deneyime davet ediyor. LUNA 4 serisi sizlere cilt temizliğindeki en büyük değer ve en büyük yenilik olarak ultra hijyenik ve yumuşak silikonunu sunuyor. LUNA 4 cihazlarının en ikonik, benzersiz ve orijinal bir cilt bakımı deneyimini üstün bir temizlik sunarak patentli T-Sonic™ teknolojisi ile parlak ve temiz bir cilde sahip olmanızda yardımcı oluyor. LUNA 4 serisi sizlere yepyeni güncellemeleri ve renkleriyle sizlere yepyeni bir bakım deneyimi yaşatıyor.

Cilt bakım ihtiyaçlarınıza göre mükemmel bir şekilde uyarlanan LUNA 4 serisi, evde profesyonel düzeyde sonuçlar için olmazsa olmaz bir cilt bakımı yaratıyor, 5 farklı video rehberli temizleme modu; nazik veya derin temizlik modu ve sıkılaştırıcı masaj rutinleri arasında seçim yapma seçeneğini sunuyor. LUNA 4 Serisi, 5 yeni cihazdan oluşuyor LUNA 4 plus, LUNA 4, LUNA 4 mini, LUNA 4 go, LUNA 4 body. Cihazlardaki T-Sonic™

teknolojisi 1 dakikada kir, yağ ve makyaj kalıntılarının neredeyse %99,5'ini çıkarabiliyor. LUNA 4’te yer alan ultra hijyenik silikon, doğal elastikiyetini korumak için cilt üzerinde daha da zahmetsizce kaymasını sağlıyor ve LUNA 3'e göre %17 daha yumuşak olan silikon temas noktalarıyla sunuluyor. LUNA 4, LUNA 4 plus, LUNA 4 go’daki sıkılaştırıcı masaj özelliği ince çizgilerin görünümünü azaltıyor ve şişkinliği azaltmak için lenfatik drenajı iyileştiriyor. USB

advertorial
10 Baby&Kids

şarj edilebilir, olağanüstü pil ömrüne sahip cihazlardan LUNA 4 go seyahat ederken yanınızda taşıyabileceğiniz ve cilt bakımından vazgeçemeyeceğiniz bir cihazken LUNA 4 mini ise daha genç ciltleri hedefleyen bir temizlik bakımı sunuyor. LUNA 4 serisinin ilk vücut bakım cihazı LUNA 4 body, kolajen ceplerindeki sıvıyı hedef alarak selülit görünümünde azalmasına yardımcı oluyor. LUNA 4 body mikro dolaşımı artıran T-Sonic™ masajı ile yağ depolarını dağıtıyor, geçici olarak gözeneklerinizi genişletirken, silikon temas noktaları ile derinlerde biriken kir ve yağı götürüyor. Ürün, cildinize sonrasında uygulayacağınız herhangi bir cilt ürününü (krem, losyon vb.) derinlemesine emmesi için mükemmel bir hazırlık sağlıyor. LUNA 4 plus ise LUNA serisini bir adım öteye taşıyor. Kızılötesi kırmızı led ışık özelliği sayesinde daha derin bir temizlik için gözenekleri genişletmek üzere cildi ısıtıyor ve ince çizgilerle, güneş hasarını hedeflemek için kolajen üretimini artırıyor. Kırışıklıkların ve sarkmaların

görünümünü azaltmak için cildi ve yüz kaslarını sıkılaştırarak gözle görülür yaşlanma belirtilerini yatıştırmayı hedefliyor. Maksimum güvenlik ve gelişmiş sonuçlar için Anti-Shock™ Sistemine sahip olan LUNA 4 plus mikroakım sıkılaştırıcı masaj özelliği ile cilt rutininizi başka bir seviyeye taşıyor. Temiz, gözle görülür şekilde daha parlak ve daha sağlıklı görünen bir cilt için zahmetsiz cilt bakımı rutinlerinin keyfini çıkarın ve yaşlanma belirtilerine FOREO, LUNA 4 serisi ile karşı koyun.FOREO, LUNA 4 serisi sizleri karşı konulamaz masaj modları,eşsiz cilt temizliği ve bakımı yapmaya davet ediyor. Dünyanın en hızlı büyüyen güzellik teknolojisi markası FOREO hakkında daha fazla bilgi edinmek ve gelecekteki büyüme ve yeniliklerden haberdar olmak için www.foreo.com adresini ziyaret edin veya @FOREO'yu takip edin.

advertorial 11 Baby&Kids

Sarayda

Orman cüceleri ormanın derinliklerinde yaşar. Uzaktan ağustosböceği ya da çekirge sanılabilir. Ancak zaman zaman ormandan çıkıp dünyayı dolaşırlar… İyi insanlara yardım etmeye, gülüp eğlenmeye, bazen de fenalıkların cezasını vermeye giderler küçücük boylarına bakmadan…Yusufçuk, orman cücelerinin içinde kendisinin en çevik, en akıllı, en cesur, en şık olduğunu düşünür. Orman cüceleri onunla alay eder, onun cakacının teki olduğunu düşünürler. Yusufçuk nasıl cesur biri olduğunu göstermek için bir hatıra defteri tutmaya başlar. Orman cücelerinin bütün maceraları Yusufçuk’un gözünden anlatılır.

Yazar: Nâzım Hikmet Yayınevi: Yapı Kredi Çocuk Sayfa: 40 Fıyat: 45,50 TL

Jip ile SonsuzaJanneke: Dek Arkadaş

İşte Benim Büyük Büyükannem

Canımız anneanne ve babaannelerimiz, büyük büyükannelerimiz… El örgüsü yelekleri ve patikleriyle, birbirinden lezzetli yemekleriyle, antika mobilyaları, masalsı hatıraları ve daha nicesiyle yer edinirler gönlümüzde.Onlar daima bizim kahramanlarımız... Peki sizce bir büyük büyükanne yarışma birincisi olabilir mi? Ya da bir bastonla neler yapabilir?

Yazar: Cansu Erkan Yayınevi: Hep Kitap Sayfa: 32 Fiyat: 57 TL

Jip yeni komşusu Janneke’yi çitteki delikten ilk gördüğü andan itibaren ikili birlikte oynamaya başlar ve kısa sürede birbirlerinin en iyi arkadaşı olurlar. Janneke hasta olduğunda Jip hemen ziyaretine gelir. Jip yemeğini bitiremeyince Janneke bir numara icat edip ona yardım eder. Arada bir tartışsalar da çabucak barışırlar.Çünkü en iyi arkadaş olmak böyle bir şeydir!

Yazar: Annie M.G. Schmidt Yayınevi: Can Çocuk Sayfa: 136 Fiyat: 32,80 TL

Baykuş YuvasındanLuluş Ayrılmak İstemiyor

“Şimdi uçmanın tam sırası!” Minik baykuş Luluş henüz uçmaya cesaret edemiyordu!Türlü bahaneler uyduruyordu. Karnı ağrıyor, ayakları kaşınıyor, yemek saati gelmiş oluyordu. Minik baykuş ne zaman uçacak acaba?

Yazar: Claire Clément Yayınevi: Yapı Kredi Çocuk Sayfa: 16 Fiyat: 59,50 TL

kitap
rehberi
12 Baby&Kids

Evini YavrukurtArayan

Yavrukurt adında güçlü ve bağımsız olmak isteyen bir kurt vardır.Bir gün kendini evinden uzakta, karın ve soğuğun içinde yalnız bulur. Evine dönmek ve onu güvende tutmak için ise birilerden yardım istemek zorundadır…

Yazar: Rachel Bright Yayınevi: Uçan Fil Sayfa: 32 Fiyat: 58,90 TL

Sıpa Yoya Hep Hayır Diyor

Sıpa Yoya çayırlarda koşup oynamaya, taze otlardan atıştırmaya bayılırdı.O gün ablası Miya ona beraber nehre gitmeyi önerince minik sıpa “Hayır” dedi.Ne çiçekli çayırlığa ne meşe ağacının altına gitmek istedi. Ablası şaşkındı. Kardeşi neden hep “Hayır” diyordu acaba?

Yazar: Claire Clément Yayınevi: Yapı Kredi Çocuk Sayfa: 16 Fiyat: 59,50 TL

Büyük Balık Buluşması

Hayat suda başladı ya Şöyle yapılmalı bence: Alfabenin ilk iki harfi Yer değiştirmeli önce B’den sonra gelmeli A, L yetişmeli ardından, I ve K izlemeli onu. Gerisini dert etme hiç, ne de olsa herkes bilir, ortaya çıkan sözcüğün ne doğurgan olduğunu.

Yazar: Nazmi Ağıl Yayınevi: Yapı Kredi Çocuk Sayfa: 72 Fiyat: 31,50 TL

Görünmez Tasma

Zach’ın köpeği Jojo hayatını kaybettiğinde, Zach’ın yakın arkadaşı Emily onun acısını hafifletmek için dünyaya başka bir gözle bakmasını sağlamaya çalışır. Zach sadece görebildiği şeylere inandığını söyleyerek şüpheci davranır, ancak Emily onu ikna eder. Bugüne kadar duyduğu en iyi haberlerden birini verir Emily: Kalplerimizin etrafındaki görünmez bir tasma, nerede olurlarsa olsunlar, bu dünyada veya ötesinde bir yerde, bizi bir şekilde evcil hayvanlarımıza bağlar.

Yazar: Patrice Karst Yayınevi: Can Çocuk Sayfa : 32 Fiyat: 39,20 TL

kitap rehberi
13 Baby&Kids

En Güzel Yeni Yıl Hediyeleri!

2023 yılına girerken çocuklar dahil hepimizi andan uzaklaştıracak ve zihnimizi yaratıcılığın sürükleyiciliğine bırakacak LEGO dünyasını keşfe hazır mısınız? Birbirinden farklı LEGO setleri çocuklarınızla bir arada olacağınız yeni yıl masalarında ve yeni yıl hediyelerinin verildiği o sıcacık ortamlarda oyunun gücünü hatırlatan birer hediye paketi olarak olmaya çoktan hazır! www.lego.com.tr

Zahmetsizce Süt Sağın

Annelerin ve bebeklerin hayatını kolaylaştıran Philips’in yeni elektrikli göğüs pompası, süt akışını optimum düzeyde tutarken; vücudunuza ve şeklinize uyum sağlayarak konforlu ve güvenli bir süt sağma olanağı tanıyor.   www.philips.com.tr

Yeni Yıla Rengarenk

Bir Merhaba

İç ve dış mekanlar için birbirinden özel ürünler tasarlayan Siesta Mobilya, yılbaşına sayılı günler kala en güzel ürünlerini sizlerle buluşturuyor. Yılın en heyecan veren zamanı geldi çattı. Sadece birkaç mobilya değişikliği ile yılbaşı ruhunu evlerimize, balkonlarımıza ve kış bahçelerimize taşımak çok kolay. Siesta Mobilya’nın sandalye, bar taburesi ve masa çeşitlerinin yılbaşı temasını en iyi şekilde yansıtan renklerini evlerinize taşımaya hazır mısınız? www.siesta.com.tr

alışveriş notu
14 Baby&Kids

Sihirli Bir Güç

Shiseido’nun 150. yılına özel parfümü ‘’Shiseido Ginza’’, kişiliği sihirli bir güce dönüştürürken, kadınların gücünü vurguluyor. Odunsu-floral notalara sahip olan Ginza; paçuli, sandal ağacı ve Hinoki notalarının gücüyle harmanlanan yasemin, manolya, frezya ve Japon orkidesi akorları içeren bir çiçek buketi olarak dikkat çekiyor. Japonya’nın koku geleneğini modernizme dayandıran Ginza, Karine Dubreuil ve Maia Lernout tarafından tasarlandı.   www.beymen.com.tr

Yenilenen Lift Integral Serisi ile Dolgun, Sıkı ve Parlak Bir Cilt!

Güzelliğe adanan 40 yıllık tecrübe ile güçlü kadınların ışığını yansıtan LIERAC, eşsiz aktif içerikleri ve uzun çalışmaları sonucu ile yeni Lift Integral serisini sunuyor. Lift Integral %97’den başlayan doğal içerik oranı ile cilt yaşlanması ile savaşıyor ve cilt yapısını güçlendiriyor. LIERAC Laboratuvarları tarafından geliştirilen ve yenilenen Lift Integral serisi makro-element ve glikoproteinlerin sentezleme mekanizmasının yeniden programlanmasını sağlıyor ve sarkma problemini önlemek için etkili çözüm sunuyor!  www.lierac.com

Bebekler İçin Özel İçerikli Temizlik Ürünleri

Ekolojik ve vegan temizlik ürünleri markası Life by Fakir, %100 bitkisel bazlı içeriği ile bebeklerin hassas cildini koruyarak annelere güven veriyor.Life by Fakir baby serisinde; %100 bitkisel bazlı aktif madde içeren sıvı çamaşır deterjanı ve konsantre yumuşatıcı, ek olarak doğal granül sabun bulunuyor. Vegan ve Ecomark sertifikalı Life By Fakir baby ürünlerinin bebekler, çocuklar ve hassas cilde sahip bireyler için tahrişe veya irritasyona neden olmadığı dermatolojik testlerle kanıtlanmış bulunuyor. Ayrıca ürünlerin hipoalerjenik testi de başarıyla geçtiği dermatologlar tarafından doğrulanmaktadır. www.trendyol.com.tr

alışveriş
notu
15 Baby&Kids

Çocukların Eğitim Hayalleri Renklendi!

Pritt ve TOÇEV; “Çocuklar İçin Üretiyoruz” projesi için bir kez daha güçlerini birleştirdi. Henkel’in lider yapıştırıcı markası Pritt ve okumaya istekli çocuklara destek sağlayan sivil toplum kuruluşu TOÇEV tarafından projenin bu yıl üçüncüsü hayata geçirildi. Pritt’in Instagram hesabı üzerinden gerçekleşen proje kapsamında, katılımcıların yaptıkları her paylaşım bağışa dönüşerek çocukların eğitimine katkı sağlamak üzere TOÇEV’e aktarıldı. www.pritt.com.tr

Fonksiyonel Tasarımlar

Mutfakları canlandıracak birçok farklı renk seçeneklerine sahip Homend Pottoman, bu özel günde kahve keyfinizin yanında göze de hitap ediyor. Homend, göz alıcı renklerde tasarladığı Pottoman Kahve Makinası ile kahve tutkunlarının tercih edeceği birçok renk alternatifi sunuyor. www.homend.com.tr

Sizi ve Sevdiklerinizi Heyecanlandıracak

Hediyeler

Bu yeni yıl sezonunda, Estée Lauder sizi büyüleyici bir kışa hazırlarken, harikalar diyarında bir yolculuğa çıkarıyor. Estée Lauder Global Marka Elçileri Adut Akech, Grace Elizabeth ve Koki ile yeni yağan karın izini takip ediyor. Görkemli çam ağaçları arasında saklanmış gizemli orman canlılarını keşfederken keyifli kızak gezintileri, buz pateni, kardan adamlar ve daha fazlasıyla kendinizi şımartın! www.esteelauder.com.tr

alışveriş notu
16 Baby&Kids

Bir Yeni Yıl Klasiği

Özel gün hediyelerinin vazgeçilmezi Vakko, eşsiz seçenekleriyle yeni yılın ilk anlarına eşlik ediyor. Hediye vermenin bir sanat olduğunu düşünen Vakko, 2023’e girerken şık ve zarif paketleriyle de hediyeyi unutulmaz kılıyor. ww.vakko.com.tr

Yılbaşında Evinizin Baristası Olun

Yeni yıl yaklaşırken sıcacık espresso, lungo, cappuchino ve latte’yi evde kolayca hazırlamaya kim hayır diyebilir! İnovasiyonu tasarım ile birleştiren Arzum’un webe özel ürünü Impresso Kapsüllü Kahve Makinesi ile yeni yılda evinizin baristası olacak, dostlarınızla kahve sohbetlerini evinize taşıyacaksınız.  www.arzum.com.tr

Şımarın, Şımartın

Her yaşa ve cilt tipine uygun geliştirdiği ürünleriyle tüm ihtiyaçlara yanıt veren ikonik aktivist güzellik markası The Body Shop, şimdiye kadarki en anlamlı yılbaşı koleksiyonunu tanıtıyor. Parfümlerden vücut losyonlarına, makyaj malzemelerinden cilt bakım ürünlerine aralarında Limited Edition serisinin de yer aldığı birbirinden eşsiz ürünler sunan The Body Shop, kendi paketini yaratıp çok daha kişisel hediyeler tercih etmek isteyen kullanıcılarına, kendi hediye setini oluşturma fırsatı sağlıyor.  www.thebodyshop.com.tr

alışveriş
notu
17 Baby&Kids

Çocuklara Özel

Multivitamin

Supradyn, çocuklar için özel olarak geliştirdiği yeni multivitamin Supradyn Kids’i doğal sebze-meyve kaynaklı renkleri ve çilek, limon, portakal aroma alternatifleriyle tüketicilerle buluşturuyor. 9 vitamin, iyot ve çinko içeriğine sahip Supradyn Kids, çocukların takviye kullanımındaki en büyük bariyer olan tat konusuna lezzetli bir çözüm sunuyor. www.supradyn.com.tr

Anadolu Mirası Kurşun Kalem Serisi

Bünyesindeki FaberCastell markasıyla, nesilden nesile uzanan, dayanıklı ve ergonomik ürünler sunan Adel Kalemcilik, okul çağındaki çocuklarda biyoçeşitlilik farkındalığını artırmak için ‘Anadolu Mirası’ kurşun kalem serisini tüketiciyle buluşturdu. Serideki kurşun kalemlerin üzerinde çizimleri olan Saz Kedisi, Turna, Deniz Kaplumbağası ve Anadolu Yersincabı, soyu tükenme tehdidiyle karşı karşıya kalan türler arasında yer alıyor. www.faber-castell.com.tr

Yılbaşı İçin Teknolojik Hediye Önerileri

Bu yılbaşında sevdiklerinize klasiklerin dışında, yaratıcı  ve mutlu olmalarını sağlayacak bir hediye almaya ne dersiniz? Şık tasarımlara ve güçlü performanslara sahip ses sistemleri ya da teknoloji aksesuarları sayesinde sevdikleriniz yeni yılı çok daha keyifli geçirecekler. www.aztektekonoloji.com

alışveriş notu 18 Baby&Kids

Eşsiz Bir Uzak Doğu Deneyimi: Shang Palace

Shangri-La Bosphorus, Istanbul’un ödüllü imza restoranı Shang Palace, otantik Kanton mutfağı ile Shangri-La’nın zengin Asya mirasını hayata geçiriyor. İstanbul’un kalbi Beşiktaş’taki Boğaz’a nazır konumunda, Asya ve Türk misafirperverliğini bir arada sunan Shangri-La Bosphorus, Istanbul’un ödüllü imza restoranı Shang Palace, eşsiz bir Uzak Doğu deneyimine davet ediyor. Her akşam profesyonel şefleri, efsanevi Kung Fu Tea Master şovu ve özel noodle servisiyle, her Pazar günü 12:00-15:00 arasındaki Dim Sum Brunch menüsüyle misafirlerini ağırlıyor.

Shang Palace’da şeflerin özel sunumlarıyla hazırlanan imza yemekler hem damaklara hem de gözlere hitap eden bir lezzet şöleni sunuyor. Uzun yıllar boyunca, çok sevilen Çin Mantısı “Dim Sum” ve Çin Eriştesi “Noodle” gibi tarifler üzerinde çalışarak uzmanlaşan şefler, ana vatanları Çin’in zengin gastronomi mirasını İstanbullularla buluşturuyor. Otantik ve etkileyici sunumu ile “Kung Fu Tea Master” Shang Palace, sürpriz sunumlara da yer

veriyor. Görsel olarak misafirlerin favorisi olan El Açması Çin Eriştesi “La Mian”ın hazırlığı, şefin el çabukluğu ve ustalıkla yaptığı hareketler ile izleyenleri adeta büyülüyor.

Şehrin tek “Kung Fu Tea Master”ı, temeli dövüş sanatlarına dayanan çay servisi ile misafirlere eşsiz bir deneyim yaşatıyor. Kung Fu’dan esinlenen ve Çin halk kültürünün en özel örneklerinden olan bu çay seremonisi, Shang Palace misafirlerine görsel bir şölen vadediyor. İki aşamalı sunumu ve eşsiz lezzetiyle restoranın özlenen lezzetlerinden Fırında Kızartılmış Bütün Pekin Ördeği ise şehrin en özel gastronomi deneyimlerinden biri. Sichuan Usulü, Bal ve Siyah Sirke ile Kızartılmış Çıtır Bonfile Dilimleri, Acı Ekşi Deniz Mahsülleri Çorbası, Wok’ta Acı Sosla Pişirilmiş Kuzu Pirzola ve Sarmısak Soslu Şehriye Eşliğinde Buharda Pişirilmiş Deniz Tarağı gibi pek çok lezzeti de restoranda deneyimlemek mümkün.

Daha fazla bilgi için Shangri-La.com'u ziyaret edebilirsiniz.

mekan
19 Baby&Kids

Güzelliğinize Yatırım Yapın

TOUCH Güzellik Kurucu Ortağı

Ümran Yıldırım Gökçen güzellik merkezleri ile ilgili değişen algıyı ve yenilikleri Baby&Kids okuyucuları için anlattı…

Sizi tanıyabilir miyiz?

Yaklaşık 15 yıldır sağlık sektöründeyim. Türkiye’nin önde gelen birçok özel sağlık kurumunda, hasta ilişkileri yöneticiliği ve klinik yöneticiliği gibi pozisyonlarda çalıştım. Sağlık kurumları işletmeciliği eğitimi aldım, eğitimim ile doğrudan ilgili olduğu için iş yaşamıma da bu sektörde başladım. Kişisel bakımıma özen gösterdiğim için çalışırken bir yandan da bu alanda kendimi geliştirmek istedim ve “Güzellik Uzmanlığı” ile “Profesyonel Makyaj” eğitimi aldım.Şu an Türkiye ve dünya’nın önde gelen, FDA onaylı cihazlarının kullanımı ve kişisel bakıma dönük uygulama protokollerinin tamamına hakim durumdayım.

TOUCH Güzellik nasıl kuruldu?

Estetik ve Güzellik hizmetleri sektöründe 15 yılı aşkındır süren deneyimimde yollarımız “Vanity Estetik” ile kesişti. Vanity’nin plastik ve estetik cerrahi alanında ulusal ve uluslararası başarısı ile benim güzellik sektöründeki tecrübemden iyi bir iş birliği çıkacağını düşündük ve tıbbi olmayan güzellik işlemlerinde, kendine önem veren kadınlarımıza hizmet vermek amacıyla

TOUCH Güzellik markasını kurmaya karar verdik. Amacımız ise; kadınlarımızın zaten var olan güzelliğine küçük bir dokunuş yaparak kendilerini daha iyi hissetmelerini sağlamak…

TOUCH Güzellik markasını sektördeki diğer markalardan ayrıştıran en büyük hizmetiniz nedir?

Aslında biz hizmet kalitemiz ve kişilerin beklentisine uygun sonuçlarımızla sektörde ayrışıyoruz, özellikle bir plastik cerrahi merkezi ile ortak olmamız danışanlarımıza çok daha fazla güven veriyor bunun sektörde başka bir örneği yok. Hizmet anlamında ise mutlaka birini söylemem gerekirse çeşitli sebeplerle oluşmuş kronik ya da akut cilt hasarlarının giderilmesinde uyguladığımız

röportaj
Ümran Yıldırım Gökçen
20 Baby&Kids

protokolleri söyleyebilirim. Bu alanda FDA onaylı, son teknoloji cihazlarımız, kişiye ve cilde özel çözümlerimiz ve uzman personelimiz ile çok ciddi sonuçlar alıyoruz ve danışanlarımız da bizler de bu durumdan çok mutluyuz. Merkezinizde en çok tercih edilen işlemler nelerdir?

Biz hizmetlerimizi üç ana başlıkta konumlandırıyoruz. 1- Cilt İşlemleri 2- İncelme işlemleri 3- Epilasyon işlemleri. Bu üç ana başlık altında verdiğimiz hizmetlerde ileri teknoloji cihazlarımız, tecrübeli personelimiz ve kişiye özel protokollerimiz ile danışanlarımızdan olumlu geri dönüşler alıyoruz. Sizin bu işlemlerle ilgili düşünceniz nedir? Gerçekten işe yarıyor mu? Burada adım adım gitmek gerekiyor. Öncelikle güzellik uzmanının tecrübesi ve bilgisi bu konuda en önemli kriter. Çünkü siz bir şikayet ya da taleple güzellik salonuna geldiğinizde Estetisyen’in sizin şikayet ya da talebinize uygun protokolü sizinle birlikte belirlemesi gerekiyor.Herkese aynı işlemi uygulayamazsınız. Kimi kişinin yüzünde derin izler vardır, kiminde sarkma vardır, kiminde derin cilt temizliği ihtiyacı vardır vs. Aynı şekilde incelme işlemlerinde de kişiye özel protokoller uygulanmalıdır. Vücut kitle indeksi çok yüksek olan birinde uyguladığınız protokolle, sadece bölgesel ve inatçı bir yağlanması olan kişiye uygulayacağınız protokol aynı olamaz. İşte burada Estetisyenin tecrübesi, merkezin danışana yaklaşımı, danışanı bir müşteri gibi değil uzun süreli bir yol arkadaşı gibi görmesi ve ona uygun hizmet etmesi çok çok önemli. Çünkü bu işlemler hiçbir zaman tek seferlik işlemler değil. Özellikle cilt için birçoğu düzenli periyotlarla yaptırılması gereken bakımlar. Bu nedenle danışan-estetisyen-merkez arasından güvene dayalı ve sonuç gösteren uzun süreli bir işbirliği şart oluyor.

Sizce neden güzellik salonları çok talep görüyor?

Güzellik salonu kavramı artık değişti. Geçmişte güzellik salonu dendiğinde akla istenmeyen tüylerden kurtulmak için gidilen kaş alınan yerler gelirdi.Şimdi ise birçok hizmet var. Öncelikle günlük hayatın içerisinde var olan kadınlar evde yapabildikleri kişisel bakımlardan biraz daha fazlasını istiyorlar. Artık temel kişisel bakımlarını güzellik salonlarında yaptırıp, evlerinde bu işlemlerin devamı olan devam bakımlarını yapıyorlar. Bunun dışında son dönemlerde ameliyatsız incelme ve sıkılaşma işlemleri, selülit giderici bakımlar, cilt lekeleri ve hasarlarına dönük bakımlar doğru ve güvenilir ellerde yapıldığında kadınları çok mutlu eden sonuçlar alınıyor. Ameliyat olmak istemeyen ve/veya bütçe ayıramayan ya da bundan çekinen kişiler, cilt sıkılaştırma, daha pürüzsüz ve gergin, ışıltılı bir cilde sahip olma veya daha sıkı, ince selülitsiz bir vücuda sahip olma gibi motivasyonlarla güzellik salonlarını tercih eder oldular.

Peki sadece kadınlar mı? Çok yerinde bir soru oldu bu!Çünkü güzellik ve kişisel bakım her ne kadar daha çok kadınlarla özdeşleşmiş olsa da artık erkekler de bu anlamda kendilerine çok daha fazla dikkat ediyor ve bakımlarına özen gösteriyor. Bu nedenle TOUCH olarak kadın-erkek ayrımı yapmadan tüm danışanlarımıza ihtiyaçları olan güzellik ve hizmetini sağlıyoruz.

Gözlemlediğim kadarıyla kadınlar doğum sonrası kilolarından kurtulmak için de merkezleri tercih ediyorlar. Bu durumda olan kadınlar için hizmetleriniz var mı? Elbette var.Ancak burada önemli olan kişinin emzirmeye devam edip etmediği, emzirme bittiyse üzerinden ne kadar süre geçtiği gibi değişkenler… Emziren anneler için tavsiyemiz emzirme bittikten sonra bizimle iletişime geçmeleri.

röportaj
21 Baby&Kids

Bebek ve Çocuk Odalarında Özel Tasarımlar

Çocukların hayal güçlerini etkileyecek tasarımlardan seçtiğimiz yeni sezon ürünlerine göz atabilirsiniz!

dekorasyon 22 Baby&Kids
dekorasyon Zara Home Kardan adamlı nevresim 699,95 TL Zara Home Yılbaşı posta kutusu 1.295 TL Zara Home Kızak çanlı çelenk 379,95 TL Zara Home Yılbaşı çadırı 1.899,95 TL Zara Home Yılbaşı çorabı 379,95 TL Zara Home Noel babalı kutu çanta 399,95 TL Zara Home Kardan adam kavanozu 399,95 TL Zara Home Kırmızı bisiklet 3.499,95 TL Zara Home Büyük cüce oyuncak 379,95 TL 23 Baby&Kids

Zara Kids

Kurabiye adamlı

yılbaşı çorabı 299,95 TL

Yılbaşı Gecesi

Zara Kids Noel baba şapkası 149,95 TL

Zara Kids

Yılbaşı temalı velur pijama takımı 449,95 TL

Zara Kids

Parlak yıldızlı taç 239,95 TL

Zara Kids

Yılbaşı elf şapkası 149,95 TL

Zara Kids

Yılbaşı temalı çocuk şef önlüğü 299,95 TL

Zara Kids

Flanel kız çocuğu pijama takımı 499,95 TL

Zara Kids

Yıldızlı sihirli değnek 149,95 TL

Zara Kids

Ren geyiği yüzü desenli terlik 379,95 TL

Zara Kids

Kardan adamlı yılbaşı çorabı 299,95 TL

Zara Kids

Elf terliği 379,95 TL

Zara Kids

Yılbaşı temalı velur tulum TL

stil
24 Baby&Kids

Hayata Gülümse

Invisalign Sağlayıcı Ortodonti Uzmanı Dr. Oğuz Şahan ile son yılların en popüler ortodontik tedavi yöntemlerinden şeffaf plak tedavisi hakkında konuştuk. Diş teli kullanmak istemeyen fakat diş görünümünden memnun olmayan çocuklar dahil her yaş grubuna hitap eden en etkili bu yöntemi Invisalign Sağlayıcı Ortodonti Uzmanı Dr. Oğuz Şahan’dan dinledik…

Dişlerimizde ortodontik bir problem olup olmadığını nasıl anlayabiliriz?

Dışarıdan bakıldığında dişleri harika görünen kişilerde bile ortodontik problemler olabilir. Problemlerin doğru tespiti için ortodonti uzmanının kontrolünden geçmek gerekir. Kontrole gittiğinizde, yalnızca dişlerin çarpık ve yamuk olup olmadığına değil, alt ve üst dişlerin nasıl kapandığına da bakılır. Çünkü alt ve üst dişlerin doğru kapanması çene eklemi sağlığı açısından çok önemlidir. Türkiye’de özellikle alt çene geriliği problemine çok sık rastlamaktayız. Buna ek olarak üst çene geride, önde veya dar olabilir. Dişlerde çapraz kapanış olabilir. Bu tarz bozukluklar dışarıdan bakılınca fark edilmeyebilir, gençken belki çok büyük problemlere yol açmaz fakat ilerleyen yaşlarda çene eklemi bozukluklarına, çene asimetrilerine, çene ağrılarına, boyun ağrılarına veya baş

ağrılarına sebep olabilir. Bu sebeplerden dolayı, dişlerde görünürde bir bozukluk olmasa bile ortodontik bozukluğumuzun olup olmadığını öğrenmek için mutlaka bir ortodonti uzmanına gitmek gerekir. Çocuklarda ise ortodontik muayene en geç 7 yaşında yapılmalıdır. Şeffaf plak tedavisi nedir ve kimlere uygulanabilir? Bir yaş sınırlaması var mı? Şeffaf plak tekniği, bir ortodontik tedavi yöntemidir. Günümüzde ortodontik tedavi, klasik tellerle yapılabildiği gibi şeffaf plaklarla da yapılabilir. Kişinin dişlerindeki bozukluk bilgisayar ortamında analiz edildikten sonra bozukluğun şiddetine ve türüne göre ihtiyaç olan sayıda şeffaf plak üretilir. Üretilen bu şeffaf plaklar dişlerin yüzeyini kaplayan ince ve esnek bir kalıp gibidir. Plakların her biri 10'ar gün ara ile sırasıyla kullanılır. Plaklar kullanıldıkça dişler yavaş yavaş düzelir. Bu tedavi yetişkinlere

advertorial
25 Baby&Kids
Ortodonti Uzmanı Dr. Oğuz Şahan

uygulanabildiği gibi çocuklara da uygulanabilir. Özellikle 7-12 yaş aralığında uygulanan tedavilerin önemi çok büyüktür. Koruyucu ortodontik tedaviler bu dönemde yapılır. Bazen önemsiz görülebilecek bir diş bozukluğu, çene ve yüz yapısının büyüme ve gelişimini olumsuz yönde etkileyebilir. Eğer çocukta ortodontik bir problem var ise küçük yaşlarda kısa süreli şeffaf plak tedavisi yaptırılarak ileride oluşabilecek çok ciddi problemlerin önüne geçilebilir. Şeffaf plak tedavisinin çocuklar için

avantajları neler?

Tel takan çocukları görmüşsünüzdür. Dişlerin üzeri tel kaplıdır. Şeffaf plak tedavisinde ise klasik tel tedavisinde kullanılan metal parçalar, teller ve yaylar olmadığı için tedavi daha konforludur. Plaklar yanak ve dudakları acıtmaz. Özellikle çocuk yaşlarda yapılan spor faaliyetlerinde ufak kazalar olabilir. Örneğin diş telleri olan bir çocuğun yüzüne çarpan top dudaklara zarar verebilir. Ancak çocuk şeffaf plak kullanıyorsa, bu tarz sportif faaliyetlerde zarar görmesi çok zordur. Ayrıca şeffaf plak tedavisinde plaklar çıkarılabildiğinden, gıdalar rahat bir şekilde tüketilebilir. Tellerle yemek yemek ise daha zordur, tellerin arasına yiyecek artıkları kaçar, şeffaf plaklarda ise bu durum yoktur. Ayrıca diş fırçalama ve ağız hijyeninin sağlanması da çok rahattır. Tellerin bakımı ise plağa göre biraz daha zordur. Bunun yanında, dışarıdan bakıldığında tel görüntüsü olmadığı için çocuklar da tedaviye daha fazla uyum gösterir ve özgüvenleri artar. Şeffaf plak tedavilerinde kontrol süreçleri nasıl işliyor? Bunun için dijital teknolojiler kullanıyor musunuz?

En çok sorulan sorulardan biri, “Her 10 günde bir kliniğe mi geleceğiz?” oluyor. Bir şeffaf plak ortalama 10 gün kullanıldığı için kişinin aklına

bu sorunun gelmesi de çok normal. Biz genellikle kişiye kullanması için 4-6 plak verip kontrol randevularımızı da buna göre planlıyoruz. Yani kontrolleri 1,5–2 ayda bir yapıyoruz. Bazen uzak mesafede oturan hastalarımız için bu kontrol randevularının sürelerini uzatmak da mümkün olabiliyor. Kontrol randevularında, bilgisayarda yaptığımız planlama ile ağız içindeki mevcut durumu karşılaştırıyoruz. Tedavinin yolunda gidip gitmediğini değerlendiriyoruz. Plak kullanım süresini, ihtiyaca göre artırıp azaltabiliyoruz. Bir sonraki randevuya kadar hangi plakların ne kadar süreyle kullanılacağını planlıyoruz. Çocuklar için süt dişler ile mi tedavi yapılıyor yoksa kalıcı dişler üzerinde mi? Genelde tedaviyi kalıcı dişler üzerinde yaparız, bazen kalıcı bir dişin yamulmasına sebep olan bir süt dişi varsa onu da düzeltmek gerekebilir. Ayrıca çene darlığı var ise çocuklarda çene genişletme tedavisi yapabiliyoruz. Herkesin

advertorial 26 Baby&Kids

tedavi ihtiyacı birbirinden farklı olduğu için, her tedavi yöntemi kişiye özel oluyor. Şeffaf plak tedavisini çocuklar için daha eğlenceli hale getirmenin bir yolu var mı?

Çocukların şeffaf plakları kullanma konusundaki disiplinine hayran kalıyorum. Çok çabuk alışıyorlar. Teknolojiye de çok meraklı olduklarından tedavi çok ilgilerini çekiyor. Ebeveynler başta, “Acaba benim çocuğum kullanabilecek mi?” diye endişeleniyor fakat tedavi başladığında çocuğun ne kadar çabuk adapte olduğunu görüyorlar. Çocuklar plakları kendi başlarına kolayca takıp çıkarabiliyorlar, okulda veya gece uyurken rahatça kullanabiliyorlar. Tedavi başında, plak kutularına veya plakların üzerine yapıştırdığımız sticker’lar ile çocukların motivasyonunun artmasına yardımcı oluyoruz. Göz açıp kapayıncaya kadar tedavi bitiyor.

Şeffaf plaklarla süreç nasıl ilerler? Hastaya plakları teslim edilirken bu plakları nasıl kullanılacağını, nasıl takıp çıkaracağını gösteriyoruz. Plakların işe yaraması için gece ve gündüz sürekli takmak gerekiyor. Yemeklerde plaklar çıkarılabiliyor, onun dışında tüm gün takılması gerekiyor. İlk günler diş hareketinin başlamasından kaynaklı hafif bir ağrı olabilir ancak birkaç gün içinde bu ağrı tamamen geçer.

Ağız içi ölçümleri için hangi dijital teknolojileri kullanıyorsunuz?

Faydaları neler?

Ortodontik tedavinin daha doğru yapılmasında, teknolojinin rolü çok büyüktür. Önceden silikon hamurlarla aldığımız ölçüleri artık ağız içi dijital tarayıcılarla alıyoruz. Daha önceden cetvel ve pergel ile yaptığımız analizler artık tamamen bilgisayar ortamında yapılıyor. Bu da tedavileri hatasız ve hassas bir şekilde planlamamıza yardımcı oluyor.

advertorial 27 Baby&Kids

Influenza Hakkında Bilinmesi Gerekenler

Havaların iyice soğuduğu bugünlerde virüsler de tam anlamıyla kol geziyor! Özellikle kapalı ortamlarda bulaş riskinin çok kolay olması nedeniyle çocukların en sık karşılaştığı hastalıkların başında Influenza (A) yani domuz gribi geliyor. Acıbadem Taksim Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Betül Sarıtaş “Son günlerde ani başlayan yüksek ateş, boğaz ağrısı, burun akıntısı ve kas ağrıları gibi şikayetlerle polikliniklere yoğun başvurular yaşanıyor. Influenza virüsü genelde solunum yoluyla bulaştığından gerek yetişkinlerde gerekse çocuklarda bulaş riski son derece yüksek. Kreş ve okul çağındaki çocuklarda ortak kullanım alanları da bulaşma riskini oldukça artırıyor” diyor. Influenzanın kronik hastalığı olanlarda ve 2 yaş altındaki çocuklarda daha ağır seyrederek

alt solunum yolu enfeksiyonlarına ve hastane yatışlarına dek ciddi sorunlara yol açabildiğini vurgulayan Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Betül Sarıtaş, influenza hakkında bilinmesi gereken 7 önemli noktayı anlattı, önemli uyarılar ve önerilerde bulundu.

En sık solunum yoluyla

bulaşıyor Domuz gribi olarak da adlandırılan Influenza-A virüsünün en sık solunum yoluyla bulaştığını vurgulayan Dr. Betül Sarıtaş şöyle konuşuyor: “Hapşırma ve öksürme sonrası virüsler 30-40 dakika boyunca havada asılı kalabiliyor ve bir metreden daha uzaktaki kişileri de enfekte edebiliyor. Influenza-A virüsü bulaştıktan sonra özellikle ilk 2 gün olmak üzere 5-10 güne kadar bulaştırıcılık devam edebiliyor.”

dosya
28 Baby&Kids

Hastalık 4 gün sonra ortaya

çıkabiliyor!

Hem hayvanları hem de insanları enfekte edebilen Influenza-A, günümüze kadar genetik değişiklikler göstererek tarihte bilinen birçok pandemiye (İspanyol gribi, Asya gribi, Hong-Kong gribi) neden olan bir virüs. Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Betül Sarıtaş “İnfluenza salgınları genelde ekim aylarında görülmeye başlar, ocak-şubat aylarında en üst seviyeye ulaşır ve mart-nisan aylarında sıklığı giderek azalmaya başlar. Son günlerde çok sık görülen Influenza-A virüsü çocuğa bulaştıktan sonra hastalığın belirtilerinin ortaya çıkması 1-4 gün arasında değişiyor” diyor.

Bu belirtilerle kendini gösteriyor!

Ani başlayan yüksek ateş, halsizlik, yaygın kas ağrıları, boğaz ağrısı, burun akıntısı ve öksürük influenza virüsünün en önemli belirtilerini oluşturuyor. Dr. Betül Sarıtaş, özellikle 5 günden uzun süren ateşi olan çocuklarda anne ve babaların gelişebilecek komplikasyonlar açısından dikkatli olmaları ve mutlaka bir çocuk hekimine başvurmaları gerektiğini vurguluyor.

Dikkat! Test negatif çıksa da!... Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Betül Sarıtaş “Bu şikayetlerin varlığında burundan sürüntü alınarak hızlı bir şekilde influenza testi yapılabiliyor. Testin pozitif gelmesi tanı koydururken, negatif gelmesi ise kesin bir şekilde hastalığın olmadığı anlamına gelmiyor. Tedavi edilmeyen influenza hastalarında yüzde 15-50 oranında orta kulak iltihabı gelişebiliyor. Aynı zamanda hastalığın seyrinde zatüre, astım hastalarında astımın tetiklenmesi, krup, ateşli nöbetler ve nadir de olsa ataksiler görülebiliyor. Bu nedenle çocukların iyi gözlemlenmesi ve gerektiğinde zaman kaybetmeden hekime başvurulması gerekir” uyarısında bulunuyor. Gelişigüzel antibiyotik vermeyin! Influenza testi pozitif çıkan hastalarda antiviral tedaviye ilk 48 saat içinde başlanması gerektiğini belirten Dr. Betül Sarıtaş şöyle konuşuyor: “Influenza virüs enfeksiyonu olduğu için özellikle

tantibiyotik kullanılmıyor. Hastalık ilerleyip bakteriyel enfeksiyon eklenirse antibiyotik kullanılabiliyor. Bu nedenle aileler hekime danışmadan gelişigüzel antibiyotik vermekten mutlaka sakınmalıdır. Bununla birlikte bol bol sıvı tüketilmesi, yatak ıstırahati, hastanın odasının sık sık havalandırılması, uyku düzeni ve sağlıklı beslenmenin aileler tarafından desteklenmesi çocukların iyileşme sürecini hızlandırır. Aileler hekim önerilerini dikkate almalı ve gelişigüzel vitamin takviyelerinden de kaçınmalıdır.”

Influenza’dan korunmak için bu önerilere dikkat! Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Betül Sarıtaş hastalıktan korunmanın yolları ile ilgili olarak “Influenzadan korunmada en etkili yöntem aşılanmadır. Ülkemizde 6 ay üzerindeki tüm çocuklar aşılanabilmektedir. Özellikle risk grubundaki, bağışıklığı düşük ve kronik hastalığa sahip olan çocukların aşılanması büyük önem taşımaktadır. Influenza aşısının her sene tekrarlanması gerekir. Bulaşmayı önlemek için grip olanlarla yakın temastan kaçınılmalıdır. Hasta kişilerin bulunduğu ortamda maske takılmalı, öksürme ve hapşurma durumlarında ağız ve burun mendil ile kapatılmalıdır. Hijyen kurallarına mutlaka uyulmalı, yemeklerden önce eller mutlaka yıkanmalı, eller gün içinde yüze sürülmemelidir” diyor.

Bu tür yanlışlardan kaçının!

Anne babaların grip olan çocuklarını okula göndermemeleri gerektiğini vurgulayan Dr. Betül Sarıtaş, bu sayede hem virüsün bulaş riski nedeniyle başka çocuklara zarar verilmeyeceğini hem de ıstırahatın şart olduğunu söylüyor. Bazı ailelerin influenza aşısının civa içerdiği düşüncesi ile çocuklarına aşı yaptırmaktan kaçındığına da dikkat çeken Dr. Betül Sarıtaş “Ancak influenza aşısı civa içermemektedir. Aynı zamanda yumurta alerjisi olan çocuklarda da influenza aşısı uygulanabilmektedir. Bu nedenle anne babaların hekim önerisi ile çocuklarına aşı yaptırması onların kış ayları boyunca korunmasında çok etkili olacaktır” diye konuşuyor.

dosya
29 Baby&Kids

Okul Çağı Çocuklarındaki Enfeksiyonlara Dikkat!

Okul döneminin başlaması ve beraberinde havaların soğumasıyla birlikte çocuklarda kulak, burun boğaz hastalıklarında da artış gözleniyor. Çocukların hem fiziksel gelişimlerinin hızlı olduğu hem de akademik başarılarının temellerinin atıldığı bir dönemin enfeksiyonlar açısından da önem taşıdığını söyleyen Kulak, Burun, Boğaz Hastalıkları uzmanı Op. Op. Dr. Ziya Bozkurt, çocuklarda yaşanabilecek gelişimsel gecikmelerin ve bozuklukların ileriki hayatında kalıcı izler bırakabileceğine işaret etti.

sağlık 30 Baby&Kids

Mikroplarla ilk karşılaşma zamanı genellikle nispeten daha steril ev ortamımızdan çıkıp daha kalabalık ve mikroplarla haşır neşir olunan kreşler ve okul ortamı oluyor. Kulak, Burun, Boğaz Hastalıkları uzmanı Op. Op. Dr. Ziya Bozkurt, bu nedenle okul döneminde çocukların sıklıkla boğaz, kulak ve sindirim sistemi enfeksiyonları geçirdiğini söyledi. Okul çağında çocuklarda en sık; geniz eti ve bademcik problemleri, kulak problemleri, burun ve sinüslere bağlı sorunlar ve ses problemleriyle karşılaşıldığı bilgisini verdi. Bu dönemin çocukların fiziksel ve akademik gelişimleri açısından önem taşıdığına dikkat çeken Op. Dr. Ziya Bozkurt, tedavide yaşanabilecek gecikmelerin yaşanabilecek gelişimsel gecikmeler ve bozuklukların çocuğun ileriki hayatında kalıcı izler bırakabileceğine işaret etti.

Kronik hastalığı olan çocuklar daha sık hastalanıyor!

Her çocukta bu enfeksiyonların aynı oranda görülmediğini, bunun için hem yapısal hem çevresel etkenlerin önem taşıdığını söyleyen Yeditepe Üniversitesi Koşuyolu Hastanesi Kulak, Burun, Boğaz Hastalıkları uzmanı Op. Dr. Ziya Bozkurt, konuyla ilgili şu bilgileri verdi: “Örneğin gebelikte, doğum sırasında veya sonrasında sıkıntı yaşayan çocuklar, anne sütünün yeterince almayan bebekler, alerjik yapıda olanlar, kronik hastalığı olan çocuklar yaşıtlarına göre daha sık hastalanır. Diğer taraftan çevresel faktörlerin de burada rol oynadığı biliniyor. Örneğin beslenme alışkanlıkları, kalabalık yerlerde yaşama ve kreş, okul ortamı; egzersiz yapma, yeterince güneş ışığına maruz kalma gibi faktörlerde bağışıklık sistemini etkileyerek çocuklar arasında farklılık yaratmaktadır.”

Geniz eti ve bademciklerin büyümesi farklı sorunlara da neden olabilir! Vücudun savunma sisteminin bir parçası olan bademcik ve geniz eti dokularının enfeksiyonlarla her karşılaştıklarında büyüyerek kimi zaman bulundukları yerde tıkayıcı etkiye sebep olabildiklerini anlatan Op. Dr. Ziya Bozkurt, “Diğer taraftan bakteri ve virüsler gibi zararlı etkenler bu dokuların kendi kendilerini iltihaplandırmasına neden olabilir. Böylece bu iki doku koruma işlevlerini yerine getiremeyip kendileri enfeksiyon üretir hale gelerek vücut için birer enfeksiyon kaynağı olabilirler” diye konuştu. Geniz etinde büyüme olmasının çocuğun solunumuna da engel olabildiğini ve bunun yanında farklı sağlık sorunları için de zemin oluşturabildiğini hatırlatarak Op. Dr. Ziya Bozkurt, sözlerine şöyle devam etti: “Bu durum ayrıca kulak ve sinüslerin içinde oluşan sıvıların boşalımını bozarak problemlere yol açar. Bu çocuklarda işitme kayıpları, horlama, ağızdan soluma, gece öksürükleri, burun akıntıları oluşur. Ağızdan solunum ortodontik bozukluklar, yüz gelişiminde bozukluklar ve konuşma bozukluğuna yol açabilir.”

Her geniz eti problemi yaşayan çocuğa cerrahi gerekir mi?

Her çocukta geniz eti bulunmakla birlikte özellikle 4-5 yaşlarda kreş ve okula başlangıç aşamasında karşılaşılan enfeksiyonlara bağlı olarak bu dokuların büyüyüp belirginleştiklerini hatırlatan Op. Dr. Ziya Bozkurt, ileri yaşlarda küçülme eğilimi gösterdiklerini söyledi. Hangi durumlarda çocuklara cerrahi girişim gerektiği konusunda ise Op. Dr. Ziya Bozkurt şunları anlattı:

sağlık
31 Baby&Kids

“Eğer geniz eti koruma işlevlerini yerine getiremeyip kendileri enfeksiyon üretir hale gelerek devamlı sinüzit veya orta kulak enfeksiyonlarına ve buna bağlı işitme kayıplarına sebep oluyorsa, geniz etinin büyüklüğü burundan solunuma engel oluşturarak devamlı ağızdan solumana ve buna bağlı horlama, veya apne dediğimiz uykuda nefessiz kalma gibi ciddi sorunlar yaratıyorsa; veya yine devamlı ağız solunumuna bağlı çene ve diş yapısında bozulma izleniyorsa bu durumda cerrahi tedavi yani geniz etinin alınması planlanmalıdır.”

Bu sorunun tedavi edilmemesi durumunda çocuğun akademik başarısının etkilenebileceği gibi bazı yapısal problemlere de neden olabileceğini anlatan Op. Dr. Ziya Bozkurt, “Geniz eti büyüklüğüne bağlı horlama ve apne şikayeti olan çocuklar gece uykularını tam olarak alamadıkları için gelişim gerilikleri, dikkat dağınıklıkları izlenebilir; eğer işitme kaybı gelişmişse bu çocuklarda derslerde ve sosyal hayatlarında gerilemeler ve buna bağlı olarak da okul başarısında düşmeler gözlenebilir. Diğer taraftan geniz eti büyüklüğüne bağlı devamlı ağız solunumu alt çenenin küçük kalması ve buna bağlı ortodontik bozukluklar, yüz gelişiminde bozukluklar ve konuşma bozukluğuna yol açabilir” diye konuştu.

‘Bademcikler için ilaç tedavisiden yanıt alınamıyorsa cerrahi düşünülmeli”

Okul çağı çocuklarında en sık karşılaşılan bir diğer sorun olan bademcik enfeksiyonlarında ise öncelikle antibiyotik tedavisiyle başlandığını söyleyen Op. Dr. Ziya Bozkurt, ilaç tedavisinden fayda görülmemesi durumunda cerrahiye başvurulduğunu söyledi. Ameliyata karar verme aşamasında bazı kriterlerin önem taşıdığını

anlatan Op. Dr. Ziya Bozkurt, sözlerine şöyle devam etti: “Bahsettiğimiz kriterlerin bazıları daha kesin kriterler olarak kabul edilir iken örneğin apne dediğimiz uykuda nefessiz kalma veya çene ve diş yapısında kalıcı bozulmaları gibi; sık tekrar eden bademcik enfeksiyonları, Difteri (Kuşpalazı) mikrobu taşıyıcılığı ve bademcik iltihaplanmasına bağlı olarak sık orta kulak iltihabı veya sinüzit atağı geçirilmesi gibi durumlarda göreceli kriterler kabul edilir. Her bir çocuk dikkatlice değerlendirilerek bu kararın kişisel olarak verilmesi gerekir.” Çocuktaki işitme problemi orta kulak enfeksiyonu için uyarıcı olabiliyor!

Sorunlu bir gebelik veya doğum, geniz eti büyüklüğü, çocukta alerjik bir yapı olması, kalabalık ortamlar (okul kreş gibi) ve buna bağlı sık üst solunum yolu enfeksiyonu geçirmeleri, beslenme alışkanlıkları, yaşanılan evde sigara içilmesi gibi birçok etken çocuklarda orta kulak enfeksiyonlarına neden olabiliyor. Özellikle küçük çocuklarda oldukça sık görülen bu durumun tedavi edilmediği taktirde kulak zarında kalıcı hasar bırakabildiğine işaret eden Yeditepe Üniversitesi Koşuyolu Hastanesi Kulak, Burun, Boğaz Hastalıkları uzmanı Op. Dr. Ziya Bozkurt, sözlerine şöyle devam etti: “Hastalık kendisini ağrı ateş veya kulak akıntısı ile gösteren akut formda olabileceği gibi, özellikle işitme problemleri ile kendini gösteren ateş veya ağrının olmadığı daha sinsi ilerleyen seröz otitler olarak da izlenebilir. Bu hasta grubunda özellikle işitsel şikayetler ön plandadır. Anne babanın söylediklerini tekrarlatma, televizyon sesini fazla açma, çağrıldığında cevap vermeme gibi şikayetler görülebilir. Eğer tedavi edilmezlerse hem çocuklarda sosyal ve akademik gelişmede

Tedavi edilmezse yapısal problemlere neden olabilir!
sağlık 32 Baby&Kids

geriliğe sebep olurlar hem de orta kulak ve kulak zarında kalıcı hasarlar bırakabilirler. Bu yüzden bazen bu tablo uzadığında ve kalıcı problem yaratma endişesi oluştuğunda veya akut enfeksiyonlar sık tekrarlamaya başladığında kulaklara parasentez ve ventilasyon tüpü uygulaması gibi cerrahi seçenekler yapılmaktadır. Özellikle orta kulak iltihabı için risklerin varlığı durumunda Aileler bu sebepler varlığında çocuklarını daha yakında izlemeliler işitmeyle ilgili en ufak bir şüphede televizyonun sesini çok açma veya televizyonu yakından izleme, derslerde öğretmenin söylediklerini duyamama gibi durumlarda zaman geçirmeden bir KBB muayenesini yaptırmaları gerekir.”

Ses kısıklığının en önemli nedeni nodüller!

Okul çağı çocuklarında görülen kronik ses kısıklığının nedenleri arasında ses teli nodüllerinin (vokal nodül) geldiğine işaret eden Op. Dr. Ziya Bozkurt, “Ses teli nodüllerinin en sık sebebi çocuğun yüksek sesle konuşma ve çoğu zaman bağırma alışkanlığının olmasıdır. Ses tellerinin endoskop ile muayenesinde nodüllerin görülmesi ile tanı koyulur. Genellikle konuşurken bile yüksek sesi tercih eden bu çocukların tedavisinde en önemli nokta çocuğa ses hijyenini öğretmekten geçer. Gerekli durumlarda ses terapisi verilerek tedavi edilir” diye konuştu.

sağlık 33 Baby&Kids

Çocuklarda

Miyopu Yavaşlatan Tedavi

sağlık 34 Baby&Kids

Çocuklarda miyop durdurma tedavisi olarak bilinen “ortokeratoloji”, aynı zamanda miyopinin (uzağı net görememe) ilerlemesini yavaşlatma tedavisi olarak da uygulanıyor. Tedavi kapsamında görmeyi iyileştirme amacıyla korneayı yeniden şekillendirmek için özel olarak tasarlanmış kontakt lenslerin kullanıldığına dikkat çeken Anadolu Sağlık Merkezi Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Yusuf Avni Yılmaz, “Korneanın kalıcı olarak düzeltilmesi amacıyla yapılan tedavide lenslerin özellikle geceleri takılması gerekiyor. Ortokeratoloji tedavisini diş teli tedavisine benzetebiliriz. Lensler ilk kullanımda yüzde 60 – 70 oranında bir düzeltme sağlarken; yaklaşık 3 – 4 hafta sonrasında ise kalıcı bir onarım söz konusu oluyor. Tedavi özellikle ailesinde yüksek miyop olan ve miyopisi hızla ilerleyen çocuklarda miyopi ilerlemesini durdurmak veya yavaşlatmak amacıyla yapılıyor. Bu tedaviyi uygularken lenslerin hijyenine dikkat edilmeli” şeklinde konuştu. Ortokeratoloji tedavisinde lenslerin kornea merkezini düzleştirmesi, ışığın göze girerken kırılma şeklini değiştirmesi ve retina tabakasına ulaşması hedefleniyor. Tedavinin başarılı bir şekilde sürdürülebilmesi için lenslerin düzenli olarak kullanılması gerektiğini vurgulayan Anadolu Sağlık Merkezi Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Yusuf Avni Yılmaz, “Çoğu ortokeratoloji lensi korneayı düzleştirmek için gece boyunca takılır, ardından gün içinde çıkarılır. Bu gece lensleri, korneayı yeniden şekillendirmeye yetecek kadar sağlam olmasıyla birlikte gözün sağlıklı kalması için oksijenin geçmesine izin veren sert, gaz geçirgen lenslerdir. Gece lens takma bırakılırsa, gözler belli bir zaman sonra eski şekline döner ve görme kusuru geri dönebilir. Kesin bir onarım için lensler düzenli olarak kullanılmalı” hatırlatmasında bulundu. Lens kullanımında hijyen önemli

Maksimum görme onarımının 2 hafta veya daha uzun sürebileceğini söyleyen Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Yusuf Avni Yılmaz, “Bazı insanlar ilk günlerde bile önemli görme iyileşmesi yaşayabilir. Bu lenslere alışana kadar gözde hissedilebilir. Ancak kullanıma devam edildikçe bu his artık ortadan kalkar. Bu lenslerin kullanımındaki riskler diğer kontak lens kullanımlarıyla benzer ancak miyopiyi durdurmak amacıyla bu lensleri kullananlar genellikle çocuk oldukları için hijyen konusunda erişkinler kadar dikkatli olmayabilir. Dolayısıyla bu durumda ailelerin dikkati çok daha fazla önem kazanıyor” dedi. Aktif spor yapan ve genç miyopi hastaları iyi sonuç alıyor Lenslerin gün boyu görme keskinliği sağladığını belirten Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Yusuf Avni Yılmaz, “Lenslerin uygulama kolaylığı, güvenliği, ağrısız olması, cerrahi bir yöntem olmaması gibi avantajları var. Ancak bu lenslerin düzenli kullanılmaları oldukça önemli” dedi. Ortokeratolojinin düzenli astigmatı olan bireyler, gözlüğün engellediği sporla uğraşanlar ve genç miyop hastaları için önerildiğini vurgulayan Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Yusuf Avni Yılmaz, “Miyopi– 0.75 dpt’den yaklaşık –5,00 dpt, astigmat –1,50 dpt’ye kadar olan hastalar için bu tedavi şekli uygulanabilir. Hafif miyopi olan ve yumuşak kontak lenslerle ilgili komplikasyon yaşayanlar da Ortokeratoloji tedavisinden iyi bir sonuç alabilir” dedi. Bununla birlikte bazı göz yapılarının Ortokeratoloji tedavisi için uygun olmadığını söyleyen Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Yusuf Avni Yılmaz, “Kurala aykırı astigmat, kalıcı astigmat, geniş pupil (göz bebeği), düşük kapak, çok düz kornea, patolojik kuru göz sendromu yaşayan bireyler için bu tedavi yöntemi ne yazık ki uygun bulunmuyor” şeklinde konuştu.

sağlık
35 Baby&Kids

Duymayan Çocuk Öğrenemez

Hacettepe Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Odyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Esra Yücel; işitme duyusunun, öğrenmenin temel yapı taşı olduğunu belirterek, “İşitme kayıplı bireylerin, koklear implant veya işitme cihazı sonrası sesleri duyması yeterli değildir. Onları anlamlandırmaları, işitmelerini diğer duyu sistemleri ile entegre etmeleri için işitsel rehabilitasyon şarttır” dedi.

sağlık 36 Baby&Kids

Anne karnında 7’nci ayda başlayan işitme yolculuğu ömür boyu devam eder. Bebekler doğmadan önce kendi dillerine ait konuşma seslerini tanır ve hafızalarına kaydeder. Doğumdan hemen sonra kaydettikleri bu verileri diğer duyular ile bütünleyerek öğrenme sistemini aktif şekilde kullanmaya başlar. Konuşma, dil gelişimi ve iletişim için işitme sisteminin, bilişsel sistemle entegre çalışarak diğer duyular yoluyla elde edilen kavram ve konular ile birleştirilmesi gereklidir. Ömür boyu devam eden bu süreçte, işitme duyusundaki minimal seviyedeki bozulmalar dahi bilişsel düşüşe ve öğrenme yollarının kapanmasına neden olur. İşitme yetersizliğini gidermek için koklear implant veya işitme cihazı gibi tedavi yöntemleri vardır. Tedavilerin etkin olabilmesi içinse işitsel rehabilitasyon şarttır. ‘Sesleri duymak yeterli değil, rehabilitasyon ile anlamlandırmak gerekir’ Hacettepe Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Odyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Esra Yücel, işitsel rehabilitasyon ile işitmenin gereksinimlerinin belirlenerek öğrenme sürecinin aksamadan devam etmesinin amaçlandığını belirterek, ülkemizde işitsel rehabilitasyona hak ettiği önemin verilmediğini vurguladı. Rehabilitasyonun çoğunlukla çocukların konuşma becerisini öğrenmesi yolunda atılan adımlardan biri olarak kabul edildiğini ve özel eğitim programlarının uygulanması ile sınırlı kaldığını kaydeden Prof. Dr. Yücel, “Unutulmamalıdır ki işitemeyen birey öğrenemez, işitme öğrenmenin temel yapı taşıdır. İşitme kayıplıların, sesleri duymasını sağlamak yeterli değildir. Sesleri anlamlandırmak gerekir. Bunu, anlamını bilmediğiniz ve yabancı dilde tekrarlanan ifadeleri duymak gibi örneklendirebiliriz. Bireylerin işitmelerini diğer duyu sistemleri ile entegre etmeleri, ancak işitsel rehabilitasyon sayesinde mümkündür. Ayrıca özel eğitim kurumundaki, kartlar, resimler ve kitap okuma ile sınırlı deneyimler, hayatın içine adapte edilmeli. Hayatın içinde edinilecek anlamlı deneyimler, çalışma belleğinin kullanılması için oldukça değerlidir” dedi. Prof. Dr. Yücel, sözlerini şöyle sürdürdü; “Ülkemizde işitsel rehabilitasyon özel eğitim ve

rehabilitasyon merkezlerinde uygulanıyor. Ayda 8 seans ücretsiz devlet destekli rehabilitasyon eğitimi veriliyor. Ancak çocuğun büyüme ve gelişimine göre, rehabilitasyon süresi farklılık gösterebilir. Rehabilitasyon ile pek çok çocuğun, normal işiten akranları ile aynı sınıflarda öğrenme ve sosyal becerilerini sürdürebildikleri, bilgi ve becerileri doğrultusunda üniversite programlarında yer alabildikleri gözlenmektedir. Avukat, diş hekimi, öğretmen, odyolog gibi iletişime dayalı mesleklerde de görev alabiliyorlar.” ‘Rehabilitasyona katılmayan yetişkinler bilişsel düşüş yaşar’ Koklear implant veya işitme cihazı kullanmaya başlayan yetişkinlerin de iletişim ihtiyaçlarını fark etme ve bunlara bağlı sorunların çözümlenmesi konularında talepte bulunmada etkisiz kaldıklarını anlatan Prof. Dr. Yücel, şunları kaydetti; “Bu bireylerde, işitme cihazı veya koklear implant ile ‘duyma’ sorununu çözdükten sonra iletişim sorunlarını da çözecekleri algısı vardır. Bu grupta rehabilitasyon ile sağlanan en önemli etki ‘işitsel uyaran’ eksikliğine bağlı olan ‘bilişsel düşüş’, ‘depresyon’, ‘sosyal izolasyon’ ve ‘iş göremezlik’ gibi durumların oluşmasının önüne geçilmesidir.” ‘Koklear implantlı çocuklar yabancı dil bile öğrenebilir’ Koklear implantlı çocukların bilişsel gelişimini de değerlendiren Prof. Dr. Yücel, şu ifadeleri kullandı; “Koklear implantlar işitme cihazından yeterli yarar göremeyen vakalara uygulanır. İşitsel yoksunluk süresi ne kadar kısa, işitme cihazı ile edindiği anlamlı deneyimler ne kadar çok ise implant sonrası elde edilen gelişimsel yarar o derecede fazla olur. Çocuğun implantlandığı kronolojik yaş, başarının temelini oluşturmaktadır. Ancak erken müdahale şansına sahip olan çocuklar implantlanma yaşları gecikse dahi nörofizyolojik gelişimi kritik dönemde sağlayabildikleri için implant sonrasında yaşıtlarına benzer bir gelişim gösterir. Bu yeterlilik onların konuşma dil becerilerinin öğrenimi dışında, gelişimi bütünleyen farklı alanlarda da ihtiyaçları olduğunu göstermiştir. Özellikle soyut düşünme, muhakeme kurma, kendi düşüncelerini savunabilme, her ortamda sosyal yeterlilik gösterebilme, anadili dışındaki diğer dilleri merak edip öğrenebilme bunlardan sadece bir kaçıdır.”

sağlık 37 Baby&Kids

Annelik Şansını Düşüren 10 Önemli Neden!

Hamile kalmak her zaman düşündüğümüz kadar kolay olmayabiliyor. Zira, pek çok faktör üreme sağlığını olumsuz etkileyerek ‘infertilite’ sorununa yol açabiliyor. Yaşa bağlı olarak değişmekle birlikte, her 100 kadından 15-20’si, günümüzde infertilite tanısı alıyor. Acıbadem Üniversitesi Atakent Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Elif Ganime Aygün, günümüzde kadınlarda en sık görülen infertilite nedenlerinin başında ileri anne yaşı olduğunu ve devamında sırayı stres ile kötü alışkanlıkların aldığını söylüyor. Yine stresli yaşamın bir uzantısı olarak sigara ile alkol gibi zararlı maddelere karşı da yatkınlık olduğu görülüyor. Bu faktörler hem yumurta hem sperm kalitesi üzerinde etkili oluyor. Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Elif Ganime Aygün, kadınlarda üreme sağlığını olumsuz yönde etkileyen 10 nedeni anlattı; önemli öneriler ve uyarılarda bulundu.

sağlık
38 Baby&Kids

İleri yaş

İleri yaş hamilelik oluşumunu önleyen en önemli kriterler arasında yer alıyor. Özellikle kadınlarda 2535 yaş arasında hamile kalma oranı yüzde 60 iken bu oran 35 yaş üstünde yüzde 30’lara, 40 yaş üstünde ise 15-20’lere kadar düşüyor. Dr. Elif Ganime Aygün, bu nedenle anne adaylarının yaş periyodunu mutlaka dikkate almaları gerektiğine işaret ederek, “Zira yumurtanın enerjisini sağlayan temel organel mitokondri ilerleyen yaşla birlikte hızla azalıyor. Bu azalma da embriyonun kaliteli ilerlemesini ve genetik olarak sağlıklı olmasını engelleyen bir durumu oluşturuyor.” diyor.

Sigara ve alkol kullanımı

Kötü alışkanlıkların vücudumuzdaki her sisteme zararı olduğu aşikar. “Üreme sistemi de sigara ve alkole oldukça hassastır” uyarısında bulunan Dr. Elif Ganime Aygün, sözlerine şöyle devam ediyor: “Kadın genital sistemi mikrodamar sistemiyle besleniyor ve silier yapılar dediğimiz ince hareketli tüysü tabakalarla kaplı bir yüzeyden oluşuyor. Sigara gibi tütün ürünleri, bu tüysü silier tabakaların hem hareketini azaltıyor hem toksik maddelerin yoğun bir şekilde üzerlerine yapışmalarına neden oluyor. Ayrıca sigara küçük damarları tıkayarak rahim duvarının beslenmesinde sorun oluşturuyor ve yumurta kanlanmasını bozarak yumurta rezervinin erken tükenmesine yol açıyor. Alkol de aynı oranda yumurtlamayı, döllenmeyi ve rahim duvarına embriyonun tutunmasını bozarak üreme sağlığı üzerine olumsuz etki ediyor”

Kötü beslenme alışkanlıkları

Kötü beslenme alışkanlığı pek çok hastalığın yanı sıra üreme sağlığında da ön planda oluyor. Dr. Elif Ganime Aygün, “Yetersiz rezervi olan bir beden yeni bir canlı büyütmek için de kafi gelmeyecektir. İlaveten diyabet ve tansiyon gibi problemlere sebep olarak üreme fonksiyonunu bozacaktır.” diyor.

Kronik hastalıklar

Diyabet ve hipotiroidi gibi kronik hastalıklarda hamile kalmak daha zor oluyor. Ayrıca annelerin yüzde 63.8’inin hastalıklarından ve kullandıkları ilaçlardan dolayı emzirme sürelerinin kısaldığı, yüzde 13.8’inin hastalık tanısı konulduktan sonra

perinatal kayıp yaşadıkları yapılan çalışmalarda tespit edilmiş.

Genital yol enfeksiyonları

Genital yolla bulaşan enfeksiyonlar rahim duvarı ve tüplerde kalıcı hasarlar oluşturarak hamile kalmayı önleyebiliyor. Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Elif Ganime Aygün, bu nedenle hamilelik planlaması öncesinde vajinal kültür ve HPV taramasının mutlaka yapılması gerektiğine dikkat çekiyor.

Kemoterapi ve radyoterapi almış olmak

Kanser sebepli radyoterapi ve kemoterapi tedavisi gören hastalarda yumurtalık rezervi ciddi oranda etkileniyor. Öyle ki kanser tedavisinde yumurtaların yüzde 90’ı ölüyor. Dr. Elif Ganime Aygün, “Bu hastaların yüzde 10'u 45 yaşın altında oluyor ve kanserden kurtulan hasta için birinci derecede önemli olan konu, çocuğunun olmasıdır. Bu nedenle kemoterapi ve radyoterapi alacak olan hastalar evli ise embriyo bekar ise yumurta ya da spermler dondurulmalıdır. Gonad hücreleri ve embriyo 5 yıl süreyle saklanabiliyor” diye konuşuyor.

Daha önce geçirilmiş yumurtalık cerrahisi

Yumurtalıkta gelişen iyi veya kötü huylu tümörlerin cerrahisinde bazen yumurtanın tamamı veya bir kısmı çıkarılıyor. Bu durum yumurtlayan kaliteli kısmının da çıkmasına yol açıyor. Bu nedenle cerrahi öncesinde yumurtalık rezervinin değerlendirilmesi ve doğurganlık koruyucu önlemlerin mümkünse alınması gerekiyor.

Doğumsal genital yol anomalileri Kadınların yüzde 5’inde doğumsal olarak genital yolda anomaliler olabiliyor. Hamile kalamayan kadınlarda yapılan fizik muayene, histerosalpingografi (HSG) ve ultrason ile bu anomalileri tespit etmek ve sonrasında da cerrahi olarak çözmek mümkün oluyor.

Miyomlar, polipler ve çikolata kistleri Kadın genital sisteminde miyom, polip, basit ya da komplike kist ve çikolata kisti gibi hastalıklar hamilelik oluşumunu önleyebiliyor.

sağlık
39 Baby&Kids

Çocuk ve Gençler Eko-Anksiyeteden Nasıl Etkileniyor?

Son yıllarda dünya genelinde yaşanan çeşitli afetlerle gündeme gelen eko anksiyete, kişinin iklim değişikliği sonucunda dünyanın gidişatına dair sürekli endişe duyması olarak tanımlanıyor. Eko-anksiyetenin yetişkinler gibi çocukları da olumsuz etkilediğini belirten Uzman Klinik Psikolog Dr. Gökçe Vogt, çocuğun bu konudaki kaygısı ile ilgili konuşulmasını, ailecek yapılabilecekler konusunda paylaşım yapılmasını tavsiye ediyor.

psikoloji
40 Baby&Kids

Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Hastanesi

Uzman Klinik Psikolog Dr. Gökçe Vogt, çocuk ve gençlerde eko-anksiyeteye ilişkin değerlendirmede bulundu. Uzman Klinik Psikolog Dr. Gökçe Vogt, son yıllarda hem tüm dünyada hem de ülkemizde yaşanan yangın, kasırga, sel gibi felaketleri düşündüğümüzde, iklimdeki değişikliğin yarattığı tehdidin çok daha görünür hale geldiğini söyledi. İklim değişikliğinin olumsuz etkileri daha çok fark ediliyor

Özellikle günümüzde yayımlanan bilimsel raporlarda sıcaklığın artmasının gezegenimiz üzerinde nasıl etkileri olacağına dair senaryolar sunulduğunu ifade eden Uzman Klinik Psikolog Dr. Gökçe Vogt, “Bu olumsuz etkiler yalnızca gezegenimizdeki biyo çeşitlilik üzerinde değil, aynı zamanda insanlar üzerinde de olmaktadır. Tüm bunlar göz önünde bulundurulduğunda, insanlar iklim değişikliğinin olumsuz etkilerinin daha fazla farkına varmaktadırlar. Maalesef bu farkındalık, onlara endişe, sıkıntı, öfke, umutsuzluk gibi duygusal tepkileri beraberinde getirmektedir” dedi.

Eko-anksiyete bir bozukluk olarak kabul edilmiyor

Uzman Klinik Psikolog Dr. Gökçe Vogt, eko-anksiyetenin bir bozukluk olarak kabul edilmediğini belirterek şunları söyledi: “Amerikan Psikoloji Derneği tarafından "kronik çevresel kıyamet korkusu" olarak tanımlanan eko anksiyete, kişinin yaşanılan iklim değişikliği sonucunda dünyanın gidişatına dair sürekli endişe duymasıdır. Aslında iklim değişikliği karşısında düşük düzeyde kaygı hissetmek stresli bir gerçeklik karşısında verilen normal bir tepkidir. Bu gerekçeyle eko anksiyete bir “bozukluk” olarak kabul edilmemektedir. Ancak diğer taraftan, eko-anksiyete yaşayan kişilerde günlük yaşantılarını kısıtlayabilecek yoğunlukta mutsuzluk ve endişe, suçluluk duygusu, iklim değişimine dair tekrarlayıcı düşünceler, uyku sorunları, iştahta değişiklikler, dikkati

sürdürmekte güçlük görülebilmektedir.” Çocuklar da eko-anksiyete konusunda risk altında İklim değişikliğinin çocukların ve gençlerin sağlığı ve gelecekleri üzerinde önemli etkileri bulunduğunu ifade eden Uzman Klinik Psikolog Dr. Gökçe Vogt, “Yetişkinlerde eko-anksiyete üzerine yapılan araştırmalar artmaktadır ancak gençlerin ve çocukların iklim değişikliğine dair farkındalıklarını nasıl deneyimledikleri hakkında çok az şey bilinmektedir. Ancak yapılan araştırmalar özellikle çocukların ve gençlerin eko anksiyete hissetme açısından riskli olduklarını ortaya koymaktadır.” dedi. Çocuklar da endişe yaşıyor Avusturalya’da yapılan bir araştırmanın 4 ile 10 yaş arasındaki 600 çocuğun yüzde 44’ünün iklim değişikliğinin gelecekleri etkisinden endişe duyduklarını ortaya koyduğunu belirten Uzman Klinik Psikolog Dr. Gökçe Vogt, “Benzer şekilde İngiltere’de yapılan bir diğer araştırma, araştırmaya katılan çocukların ve gençlerin yüzde 57’si yani yarısından fazlasının iklim krizi hakkında endişeli olduğunu göstermektedir. Çocukların ve gençlerin iklim değişikliğine dair farkındalıkları sonucunda oluşan endişelerini kontrol etmek için gerekli baş etme mekanizmaları yoksa umutsuzluğa ve karamsarlığa düşmeleri kaçınılmaz olmaktadır. Ayrıca duydukları yoğun endişe, kendi geleceklerine dair korku duymaları ve büyüdüklerinde bu sorun ile kendileri baş etmek zorunda bırakılmalarına dair öfke ile ilişkilidir. Aşırı hava olaylarına ve bunun sonucunda aile içi strese ve sosyal destek ağlarında zedelenmeye maruz kalan çocuk ve gençlerin, travma sonrası stres bozukluğu, depresyon, anksiyete, uyku bozuklukları ve madde kötüye kullanımı dahil olmak üzere zihinsel sağlık sorunları geliştirme riskleri yüksektir” uyarısında bulundu. Bu tavsiyelere kulak verin!

Ebeveynlerin çocuklarının iklim değişikliği ile olan ilişkilerinde önemli bir rol oynadığını da

psikoloji
41 Baby&Kids

kaydeden Dr. Gökçe Vogt, anne ve babalara şu tavsiyelerde bulundu: “Unutmayın ki çocuklar ve gençler anlam veremedikleri olaylar karşısında yoğun kaygı hissetmektedirler. Her ne kadar iklim değişikliğinin etkilerine dair dürüst açıklamalar yapmak kolay olmasa da çocuğunuz hangi yaşta olursa olsun onunla gerçekleri konuşmanız gerekmektedir. İlk olarak bu konuyu çocuğunuz ile konuşmak gerekmektedir. Çocuğunuzun duygularını anlayın Çocuğunuzun konuyla ilgili neler bildiğini öğrenin ve konuya dair bildiği yanlış bilgileri doğruları ile düzeltin. Ona konuya dair duygusunu anlatma fırsatı vermeniz ve duygusunu küçümsemeden kabul etmeniz gerekmektedir. Ayrıca çocuğunuzu iklim eylemlerine dâhil etmek, konuyla ilgili duygularına yönelik resimler yapmasına, mektup yazmasına teşvik etmek kaygısını kontrol etmesine yardımcı olacaktır. Evde ailecek iklimi korumak adına adımlar atmak da faydalı olacaktır. Ailecek iklimi değişiminin etkilerini korumak adına kararlar almak ve herkesin katılımını

teşvik etmek için zaman ayırın. Çocuğunuzun doğanın tadını çıkarabilmesi, doğayı korumaya ve onarmaya dair motivasyonunu arttıracağından onunla doğada programlar yapın.” Günümüzde sosyal medyanın çocukların ve gençlerin yaşamlarında her alanda yer aldığını kaydeden Uzman Klinik Psikolog Dr. Gökçe Vogt, “Çocukların ve gençlerin medyada iklim değişikliğine dair olumsuz haberlere maruz kalmaları ruh sağlıklarını olumsuz yönde etkilemektedir. Ancak diğer taraftan iklim değişikliğine dair yapıcı bir haber ruh sağlıklarını olumlu yönde etkilemektedir. Ek olarak sosyal medyada çocuklar ve gençler iklim değişimine dair kendi seslerini duyurma imkânına erişmektedirler” dedi. Her ne kadar eko-anksiyetenin bir bozukluk olarak ele alınmasa da ruh sağlığı uzmanlarının bazı durumlarda ağır bir duygusal etkisi olabileceği konusunda hemfikir olduğunu belirten Uzman Klinik Psikolog Dr. Gökçe Vogt, “Tüm bu çabalara rağmen çocuğunuzun endişesinin yoğunlaştığını fark ediyorsanız psikoterapi faydalı olacaktır” diye konuştu.

psikoloji 42 Baby&Kids

Minik Kahramanlar Uykunun Mucizesi ile

Türkiye’nin sağlıklı uyku denildiğinde ilk akla gelen markalardan biri olan Yataş Bedding, prematüre bebeklerin sağlıkla büyümesine destek olmak için El Bebek Gül Bebek Derneği ile güçlerini birleştirdi…

Uykunun Mucizesi ile

Büyüyen Mini Kahramanlar projesi nasıl doğdu?

Prematüre bebeklerin gelişiminde uyku kritik bir rol oynuyor. Prematüreler anne karnında tamamlanamamış gelişimlerini kuvözde uyuyarak, korunarak tamamlıyorlar. Biz de prematüre bebeklerimiziçin bir değer yaratmak istedik ve El Bebek Gül Bebek Derneği olarak Yataş Bedding ile Uykunun Mucizesi ile Büyüyen Mini Kahramanlar projesini hayata geçirdik.

Proje kapsamında neler yapacaksınız?

Proje çerçevesinde Derneğimize maddi desteğin yanı sıra gelişimini tamamlayana kadar kuvözde tutulan prematüre bebeklerin kuvözde kendini rahat ve güvende hissetmesine yardımcı olan nest ve bebeği rahatsız edebilecek ışık ve sesleri azaltan kuvöz örtüsü üretimi için kumaş bağışı gerçekleştirildi. Ayrıca prematüre bebeklerin anneleri ile eve dönmeden önce bir araya gelerek temasta bulunduğu anne – bebek uyum odalarında bakıma yardımcı olmak için doğumdan itibaren bebeği doğru pozisyonda tutan, rahat ve güvenli bir ortam sağlayan ve uyku bölünmelerini azalttığı için uyku kalitesini artıran Juno Yenidoğan Yatağı da bağışlandı.

JunoYenidoğan Yatağı prematüre bebekler için nasıl bir fark yaratıyor?

Juno bebeklerin dış dünyaya alışırken rahat ve huzurlu olması için tasarladı. Karın bandı sayesinde bebeği ideal ve doğru pozisyonda

tutuyor, hareket özgürlüğünü engellemeden bebeği rahatlatıp sakinleştiriyor. Ayrıca bu bant, bebeğin beklenmeyen ilk hareketlerini engelleyerek zarar görmesini önleme amacıyla kullanılabiliyor. Uyku süresini ve kalitesini iyileştiren Juno, uyanmayı azaltıp aynı zamanda bebeğin kafa şeklinin düz olmasını da önlüyor. Yoğun bakım sürecinden sonra annelerin bebeklerine sağlayacakları bakım sürecinde Juno’ların büyük katkı ve destek sağlayacağını düşünüyoruz. Uyku prematüre bebeklerin gelişiminde nasıl bir role sahip?

Prematüre bebekler, doğumdan sonraki ilk günlerde, günün büyük bir kısmını uyku ile geçirirler. Günde ortalama 15- 22 saat uyurlar ki bu da normal bir bebeğin uyku süresinden daha fazladır. Uyku, gelişimlerine büyük katkı sağlar. Bu nedenle anne karnındaki sessiz, güvenli uyku ortamının kuvözlerde sağlanması büyük önem taşıyor. Bu sayede bebek anne karnı güvenliğini hissederek sakinleşip kolay uyuyor. Yatak seçerken nelere dikkat

etmek gerekiyor?

Prematüre bebekler için önemli bir nokta da kuvöz ve kuvöz sonrasında yataklarının seçimi. Kuvöz sürecinde nestler bebekler uyurken pozisyonlamaları için büyük avantaj sağlıyor. Ayrıca evde kullanılan yatağın hava alıyor olması, alerjik olduklarını düşünürsek doğal ve anti alerjenik malzemelerden yapılmış olması da bu süreci daha sağlıklı ve konforlu bir şekilde atlatmalarına yardımcı olacaktır. Yatağın orta sertlikte olması ve içine koyduğunuzda gömülmemesi ve sırtüstü pozisyonda uyutulması oldukça önemli.

tanıtım
43 Baby&Kids

Bebekler İçin Beslenme Önerileri

Bebeklerin sağlıklı ve düzenli beslenmesi gelişimleri için oldukça önemli. Bebeklerin 6’ncı aydan itibaren anne sütüyle beraber mama ve ek gıdaya geçiş dönemlerinin ebeveynler için hassas olduğunu belirten Anadolu Sağlık Merkezi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Mehmet Kılıç, “Bebeklerde ek gıdaya geçişte ufak tadımlar halinde püre ve yoğurt gibi gıdalar verilebilir. Bu dönemde tuz ve tuzlu gıdalardan kaçınılmalı; kıyma, et ve ciğer gibi besinlerin iyi pişirilmesine dikkat edilmeli” dedi.

sağlık
44 Baby&Kids

Bebek beslenmesinde en önemli konu “anne sütü” ancak 6 aydan itibaren ek gıdaya geçiş dönemine başlandığını söyleyen Anadolu Sağlık Merkezi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Mehmet Kılıç, “Yeterliyse ilk 6 ay sadece anne sütü verilebilir. Anne sütünün yeterli olmadığı zamanlarda ise devam sütü ile de bebeğin beslenmesi desteklenebilir. 6 aydan sonra ek gıdaya geçiş döneminde ise anne sütü yeterliyse bile yanına ek gıda eklenemeli” şeklinde konuştu. Bebek beslenmesinde tuzdan uzak durulmalı

Bebeğin ek gıdaya geçişinin yaşına veya kaç aylık olduğuna göre değiştiğini söyleyen Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Mehmet Kılıç, “Ebeveynler ilk tadımlarına meyve püresi, sebze püresi ve yoğurt ile başlayabilir. Bebeğin duruma göre daha sonra yumurtanın sarısı da eklenebilir. Bebeğin ilk tadımlarını yaptığı bu dönemde tuz ve tuzlu gıdalardan uzak durulmalı. Özellikle, bu dönemde bebe bisküvisinden de kaçınmak gerekiyor” dedi. Et, ciğer gibi besinler iyi pişirilmeli

Bebeğin iştahına göre verilen ek gıdanın çeşitlenebileceğini söyleyen Dr. Mehmet Kılıç, “7’nci aydan itibaren içinde kıyma bulunan yemekler ufak tadımlar halinde bebeğe verilebilir. 8-9 aylıkken ise ciğer, inek eti ve kemik suyuyla çorbalar gibi besinler iyi pişirilerek ve ezilerek verilebilir. Burada önemli olan etin iyi pişmiş olması” açıklamasında bulundu.

Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Mehmet Kılıç, bebekler için 11 beslenme önerisinde bulundu:

• Mamanın güvenilir marka olup olmadığına ve bebeğe dokunup dokunmadığına bakılmalı. Bebeğin seveceği ve bebeğe gaz, alerji yapmayan mama bebek için en iyi mamadır.

• Hiç anne sütü yoksa, sadece mama ile besleniyorsa ek gıda biraz daha erkene çekilerek 4’üncü veya 5’inci aylarda verilebilir.

• Bebeklere annelerin en güvendikleri koruyucu ve katkı maddesi içermeyen, taze tuzsuz peynirlerden verilebilir. Süt kesiğinden yapılan lor peyniri de verilebilir. Labne gibi peynirler mecbur kalmadıkça verilmemeli.

• Bebeklere gece maması verilmesi şart değil. Bebek açsa verilir, değilse verilmeyebilir.

• Gece maması ve emzirmesi için bebeği uyandırmak gerekmiyor. Bebek kucağa alınıp uykudayken de emzirilebilir. Bebek 2-3 saatte bir uyurken emebilir.

• Biberona alışan bebek tekrar memeye alıştırılabilir. Bunun için her beslenmeden önce anne memesi denenebilir. Biraz zor da olsa aşılabilir.

• Bebek doymadığında aranır, huzursuzluğu gitmez, her şeyi yeme isteğiyle ağzına götürür. Bu bebeğin kaç aylık olduğuna göre değişir. İlk 6 ayda bebek huzursuz olup ağlayarak bunu belli eder ve sürekli aranır.

• Mama, bebeğin yaşına uygun seçilmeli. İlk 6 ay için 1 numara mama seçilebilirken, inek sütü alerjisi olan bebekler için özel mamalar seçilmeli.

• Anason çayı bebeklere önerilmez.

• Gece uykusunu uzatmak için bebeklere ek gıda verilmez.

• Bebeklere büyük, kılçıksız, somon gibi omega değeri yüksek balıklar verilebilir.

sağlık
45 Baby&Kids

Prematüre Bebekler

Anne karnında 37. gebelik haftasını tamamlamadan doğan bebekler ‘prematüre bebekler’ olarak adlandırılıyor. Dünyada her yıl kabaca 140 milyon bebek doğuyor. Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre; bu bebeklerin 15 milyonu zamanından önce dünyaya ‘merhaba’ diyor. Türkiye’de de canlı doğan bebek sayısı 2020 verilerine göre; 1 milyon 112 bin 859 iken ‘prematüre bebek’ oranı da yaklaşık yüzde 15 civarında oluyor. Diğer bir deyişle, ülkemizde her yıl yaklaşık 167 bin bebek ‘prematüre’ doğuyor.

sağlık
46 Baby&Kids

Yüreklere su serpen haber ise son 20 yılda, tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de, neonatoloji (yeni doğan bebek bakımı) dalındaki gelişmeler sayesinde artık pek çok prematüre bebeğin yaşama oranlarında büyük artış görülmesi. Öyle ki 30 haftadan sonra doğan her 10 bebekten 8’inde uzun süreli sağlık veya gelişim sorunları, zamanında doğmuş bebeklere benzer seyrediyor. Ayrıca bundan 15 yıl önce 23-24 gebelik haftasında dünyaya gelen prematüre bebeklerin yaşam şansları hiç yok iken günümüzde 23 gebelik haftasında doğan bebeklerin bile üçte birinin ciddi problemler yaşamadan büyüdükleri görülüyor. Acıbadem Ataşehir Hastanesi Yenidoğan Yoğun Bakım Ünitesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Murat Aydın, bebekler zamanından ne kadar erken doğarlarsa ve ağırlıkları ne kadar düşükse buna paralel olarak sağlık problemleri yaşama risklerinin de o kadar çok arttığına dikkat çekerek, “Prematüre bebekler dış dünyaya adapte olurken vaktinde doğmuş bebeklere göre çok daha fazla zorlukla karşı karşıya kalırlar. Tıp dünyasındaki gelişmeler prematüre bebeklerdeki yaşama şansını büyük oranda artırsa da, erken doğumun önlenmesi için anne adaylarının rutin kontrollerini ve verilen tedaviyi asla aksatmamaları gerekiyor. Ayrıca prematüre bebeklerin evdeki bakımlarında bazı kurallara dikkat etmek yaşamsal öneme sahip oluyor.” diyor. Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Murat Aydın, prematüre bebekler hakkında en çok merak edilen 5 soruyu yanıtladı; önemli öneriler ve uyarılarda bulundu.

SORU: Erken doğuma hangi faktörler yol açıyor?

CEVAP: Prematüre doğumların nedenini bilmek her zaman mümkün olmasa da, annenin hayatını tehdit edecek bir durum söz konusu olduğunda, sıklıkla erken doğumun tetiklendiği biliniyor. Annede gelişen enfeksiyonlar, rahimde kanama veya diğer problemler, ikiz veya üçüz gibi çoğul gebelikler, annede hamilelik sırasında gelişen diyabet, yüksek tansiyon, kalp ya da böbrek hastalıkları gibi problemlerin yanı sıra hamilelik sürecinde sigara içmek, alkol tüketmek, stres ve

fiziksel travma yaşamak, erken doğumu tetikleyen faktörler arasında yer alıyor.

SORU: Erken doğum riskinde nasıl bir yol izleniyor?

CEVAP: Erken doğum tehdidi olan anne adaylarının çok yakın takip edilmeleri gerekiyor. Dr. Murat Aydın, annenin ve bebeğin sağlık durumlarını riske atmayacak şekilde hamileliği olabildiğince sürdürmenin son derece önemli olduğuna dikkat çekerek, “Çünkü anne karnında geçirilen ilave her bir gün, her hafta bebeğin hayatta kalma şansını arttırıyor. Dolayısıyla bu durumda yenidoğan uzmanı ve kadın doğum uzmanı süreci birlikte takip ediyor ve mümkünse ilaç ile cerrahi yöntemlerle erken doğum riskini azaltıyorlar. Eğer erken doğum kaçınılmazsa ise 23-35 gebelik haftası arasındaki anne adaylarına uygulanan steroid tedavisi, doğacak prematüre bebeğin solunum sıkıntısı ve beyin kanaması riskini azaltıyor, hayatta kalma şansını belirgin oranda artırıyor” diye konuşuyor.

SORU: Prematüre bebeklerde hangi sağlık problemleri görülüyor?

CEVAP: Prematüre bebekler zamanında doğmuş bebeklere göre hastalıklara karşı daha fazla risk altındalar. Uzman Dr. Murat Aydın, bebek ne kadar erken dünyaya gelmişse riskin de buna paralel olarak o kadar arttığına işaret ederek, “Ayrıca bebeğin doğum haftasından ve doğum tartısından bağımsız olarak ‘Yenidoğan Yoğun Bakım Ünitesi’nde yatarken yaşadığı sorunlar da uzun dönem sonuçları çok etkiliyor. Respiratuvar Distres Sendromu, kronik akciğer hastalığı, prematüre retionopatisi, kafa içi kanamalar, sindirim sistemi problemleri, kalple ilgili problemler prematüre bebeklerde oldukça sık görülüyor. Uzun dönemde de görme ve işitme problemleri, öğrenme güçlüğü, konuşma problemleri ile serebral palsi gibi nörolojik problemler gelişebiliyor.” diyor. Dr. Murat Aydın, bu nedenle yüksek riskli prematüre bebeklerin yenidoğan uzmanı, nöroloji uzmanı, çocuk gelişim uzmanı, oftalmolog, odyolog, konuşma terapistleri ve fizyoterapistlerle beraber

sağlık
47 Baby&Kids

multidisipliner olarak izlenmeleri gerektiğini sözlerine ekliyor.

SORU: Prematüre bebeklerde izlenen protokol nedir?

CEVAP: Prematüre bebeklerin takip ve tedavileri için uluslararası rehberlerin, ülkemizin verileriyle ve imkanlarıyla birlikte değerlendirilerek oluşturulmuş, Türk Neonatoloji Derneği tanı ve tedavi protokolleri mevcut. Dr. Murat Aydın, prematüre bebeklerin tedavi ve takiplerinin bu protokollerden faydalanılarak yapılsa da her bebeğin farklı değerlendirildiğini belirterek, “Tıpta klasik olan ‘Hastalık yoktur, hasta vardır’ tabiri bizim prematüre bebeklerimiz için de geçerli. Önemli olan, bebeğin mümkünse yenidoğan hekiminin olduğu güvenli ellerde doğması ve büyümesidir” diyor. Her bebeğin hastaneden farklı sürelerde taburcu olduğunu hatırlatan Dr. Murat Aydın, şöyle devam ediyor: “Taburculuğun belli bir günü, haftası yoktur. Bebekler kendi kendine nefes alıp vermeye başladıklarında ve solunum sıkıntısı olmadığında, vücut ısısını koruduklarında, meme veya biberonla beslenebildiklerinde ve düzenli olarak kilo aldıklarında eve gitmeye hazırdırlar.”

SORU: Evdeki bakımlarında nelere dikkat etmeli?

CEVAP: Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Murat Aydın, prematüre bebeğinizin evdeki bakımında dikkat etmeniz gereken kuralları şöyle sıralıyor:

• Bebeğinizin odası sessiz ve güneş alan bir ortamda olmalı.

• Oda sıcaklığının 24-26° derecede olmasına dikkat edin.

• Gereksiz eşyalardan ve pelüş oyuncaklar gibi toz tutan materyallerden kaçının.

• Odanın zemininin yumuşak malzemeden kaplanmış olmasına özen gösterin.

• Halı kullanımı önerilmiyor. Eğer kullanacaksanız antialerjik ve ince bir halı tercih edin.

• Aydınlatma için bebeğin gözüne doğrudan gelmeyecek ve az ışık veren gece lambalarını tercih edin.

• Standartlara uygun şekilde yapılmış, kurşunsuz ahşap boya kullanılmış, sabit

parmaklığa sahip ve kenar aralıkları 8 cm’yi geçmeyen karyolaları tercih edin.

• Ani Bebek Ölümü Sendromu’nu önlemek için yatağının yumuşak olmamasına ve karyola ile arasında boşluk kalmamasına özen gösterin.

• Kenar yastıkları kullanmayın, zira bu tarz objeler Ani bebek Ölümü Sendromu’na neden olabiliyor.

• Yastık kullanımı ilk bir yıl önerilmiyor.

• Bebeğinizi yakından izleyebilmek için ilk bir yıl aynı odada kalmaya özen gösterin.

• Pamuklu ve terletmeyen kıyafetleri tercih edin, tüylü ve kalın kıyafetler giydirmeyin.

• Giysileri aldıktan sonra bebekler için uygun olan sabun tozu veya bebek deterjanıyla yıkayın.

• Enfeksiyöz ve alerjen ajanların engellenmesi için ütülenmeden hiçbir giysi giydirmeyin.

• Bebeğiniz evde üşümemeli ve terlememeli. Evde ısı stabilitesini sağlayacak şekilde giydirin.

sağlık
48 Baby&Kids

Lierac’tan Eşsiz İnovasyon: Yenilenen Lift Integral Serisi ile Dolgun, Sıkı ve Parlak Bir Cilt!

Güzelliğe adanan 40 yıllık tecrübe ile güçlü kadınların ışığını yansıtan LIERAC, eşsiz aktif içerikleri ve uzun çalışmaları sonucu ile yeni Lift Integral serisini sunuyor. Lift Integral %97’den başlayan doğal içerik oranı ile cilt yaşlanması ile savaşıyor ve cilt yapısını güçlendiriyor. LIERAC Laboratuvarları tarafından geliştirilen ve yenilenen Lift Integral serisi makro-element ve glikoproteinlerin sentezleme mekanizmasının yeniden programlanmasını sağlıyor ve sarkma problemini önlemek için etkili çözüm sunuyor!

LIERAC Lift

LIERAC Lift

Integral Yeniden Yapılandırıcı Gece Bakım Kremi Fiyat: 819 TL (50ml)

LIERAC Lift Integral Şıkılaştırıcı Gündüz Bakım Kremi Yedek Kapsül & LIERAC Lift Integral Yeniden Yapılandırıcı Gece Bakım Kremi Yedek Kapsül Fiyat: 649 TL (50 ml)

Integral Sıkılaştırıcı Cilt Bakım Serumu Fiyat: 889 TL (30ml)

LIERAC Lift Integral Sıkılaştırıcı Göz Çevresi Kremi Fiyat: 649 TL (15ml)

LIERAC Lift Integral Şıkılaştırıcı Gündüz Bakım Kremi Fiyat: 819 TL (50ml)

güzellik
49 Baby&Kids

Çırağan Palace Shop'tan Yılbaşına Özel Hediyeler

Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.