Yapı Malzeme Haziran 2016

Page 1
















İmtiyaz Sahibi İstmag Magazin Gazetecilik İç ve Dış Tic. Ltd. Şti. adına H. Ferruh Işık Genel Müdür Mehmet Söztutan mehmet.soztutan@img.com Reklam Müdürü Hakan Girgin hakan.girgin@img.com.tr Yayın Editörü Tarık Oral tarik.oral@img.com.tr Art Direktör İsmail Gürbüz ismail.gurbuz@img.com.tr Grafik Tasarım Sami Aktaş sami.aktas@img.com.tr Sorumlu Müdür Cüneyt Aktürk cuneyt.akturk@img.com.tr Dış İlişkiler Müdürü Yusuf Okçu yusuf.okcu@img.com.tr Kurumsal İletişim Müdürü Ebru Pekel ebru.pekel@img.com.tr Muhasebe ve Finans Müdürü Mustafa Aktaş mustafa.aktas@img.com Abone İsmail Özçelik ismail.ozcelik@img.com.tr CTP-Baskı Matris Matba Hizmetleri San. Tic. Ltd. Şti Teyfikbey Mah. Dr Ali Demir Cad. No. 5134290 Sefaköy - İstanbul -Turkey Tel: 0212 624 21 11 www.matbasistemleri.com Adres Evren Mahallesi Bahar Caddesi Polat İş Merkezi B Blok No:3 Kat: 1 Güneşli - Bağcılar İSTANBUL / TURKEY Tel : +90 212 604 51 00 Fax : +90 212 604 51 35

Tek rakibimiz, yine kendimiz! Evet geçen ay gerçekleşen 39’uncu Yapı Fuarı üzerine biraz daha konuşmamız gerekliydi ve biz de öyle yaptık. Sektörün önde gelen isimleriyle yaptığımız değerlendirmeler ve haber çalışmalarıyla süslediğimiz fuar sayfalarımızı muhakkak okumalısınız. Sektörün dernek ve işveren birliklerinden gelen peş peşe açıklamalar da fuarın olumlu sonuçlarını destekler şekilde. Her iki özneyi yan yana getirdiğimizde ortaya çıkan ana fikir ise genelde; Yurtdışında yeni pazar arayışındaki sektörün potansiyel büyüme alanları, Afrika ülkeleri ve İran olacak gibi gözüküyor. Daha özelde ise; Şirketler hiçbir şekilde olduğu yerde kalmak istemiyor. Kurumsallaşmasını tamamlamış holdingler de, henüz sektörde yeni yeni ismini duyurmayı başarmış genç firmalar da büyüme ve yatırım eğilimindeler. Bu ortak eğilim, ülke ve sektöre duyulan güvenin net bir göstergesi olsa gerek. Faaliyetlerin hiç durmadığı inşaat dünyasının, etkilemediği sektör hemen hemen yok gibi. İş makineleri sahipleri, hazır beton üreticileri, yüklenici firmalar, teknik servisler ve daha niceleri bu hareketlilikten gayet memnun… Dosya çalışmamızda bu konulara değinmeye dikkat gösterdik… Gayrimenkul alanında ise; “Bu da mı gol değil?” mukabilinden projeler birbirleriyle kıyasıya yarışırken, tüketicinin reflekslerini zorlamakta. Müteşebbis ve yatırımcılar için halen değerlendirme aşamasında olan projeleri özenle seçtik… Ve mimarlarımız. Gerçekten büyük sorumluluk almış gözüküyorlar. Hız’ın, artık yaşamın her alanında kabul etmemiz gereken bir olguya dönüştüğü bu çağda, üretilen eserlere baktığımızda ne denli ‘avangard’ olursa olsunlar, artık klasikleşmiş ilk örneklerinin yinelenmelerinden başka bir şey ifade etmiyorlar. Estetikten ve güzelden konuşmak gerçekten büyük lüks… Mimari’ye, sayfalarımızda seve seve yer verdik… Normal forma sayımızın üstüne çıkarak yayınladığımız bu sayımızın sektörümüze ve değerli okurlarımıza faydalı olması dileğiyle… Saygılarımla…

Tarık Oral


24 - “Türkiye’deki Dijital Değişime CEO Bakışı” Araştırma Sonuçları Açıklandı 56 - Üniversiteli öğrencilerden çimentoya yepyeni bakış! 68 - Bosch Ortadoğu’yu Türkiye’den yönetecek 70 - Yeni nesil asansör sistemleriyle Türkiye’de lider olacak 84 - Türk Ytong’dan binalara sınıf atlatacak atak 101 - Yapı Fuarı’nda 3. Köprü Yürüyüşü 108 - Pab Mimarlık’tan turizm yapıları için alternatif öneriler…

ABS YAPI ELEMANLARI.............................51 - 55 AGT.......................................................................5 ALSALAR YAPI MALZEMELERİ............. 164 - 165 ARAGONİT..........................................................37 BAUMİT..............................................................27 BİZPOİNT......................................................... 176 BLOKBİMS...................................................... 119 BORU FUARI 2017......................................... 181 BOSCH............................................................6 - 7 BOSCH & TERMOTEKNİK.................................45 BRAAS............................................................. 105 CERMIX..............................................................35 ÇAĞDAŞ BÖLME............................................. 137 ÇİMSA................................................................53 DAIKIN................................184 - ARKA KAPAKİÇİ

DENGEBİMS................................................... 121 DOKA KALIP VE İSKELE...................... ÖN KAPAK EGE SERAMİK....................................................93 EGE VİTRİFİYE....................................................95 ESE REKLAM........................................ 168 - 169 FAWORİ & FİLLİ BOYA.......................................67 HENKEL.......................................................10-11 HİLTİ...................................................................41 HP..................................................... ARKA KAPAK HUZURLU İNŞAAT........................................... 127 İHLAS KOLEJİ.................................................. 178 İHLAS PAZARLAMA......................................... 180 İKLİMSA.............................................................63 INKJET MAGAZINE......................................... 182 İNTEK KALIP VE İSKELE.................................2 - 3

İZOCAM..............................................................75 KARGROUP..................................................12-13 KİLSAN............................................................ 111 KRATOS& KORDSA GLOBAL.............................49 LAYHER..............................................................59 MAPEI.................................................................33 ÖZLER KALIP VE İSKELE................................8 - 9 PAREX GROUP...................................................21 PERİ KALIP VE İSKELELERİ.......ÖN KAPAKİÇİ - 1 SOLAREX’2017.............................................. 179 TÜRK BARTER................................................ 143 YAPI FUARLARI’2016..................................... 177 YAPIMALZEME.COM.TR......................................4 YTONG................................................................85


TÜİK’in Sektörel Güven Endeksi Sonuçları’nın yankıları sürüyor Tüik’in hazırlamış olduğu ‘Sektörel Güven Endeksi Raporu’ açıklandı. Rapor sektörde gayet olumlu şekilde karşılandı. Sektör temsilcilerinden gelen yorumlar da birbirini destekler durumda... Sektörel Güven Endeksi Raporu: ‘Konut kredilerinde faizlerin düşeceğine yönelik beklentilerin artması inşaat sektörüne güven kazandırdı. Mevsim etkilerinden arındırılmış hizmet sektörü

güven endeksi Mart ayında 93,50 iken, Nisan ayında 89,93 değerine düştü. İnşaat haricinde tüm sektörlerde güven azalırken Türkiye İstatistik Kurumu’nun Nisan ayına ilişkin açıkladığı sektörel

216 Yapı Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Dündar: “Yeni projeler için güçlendik”

Sektörel güven endeksinin yüzde 0,1 artması yeni projelerin de hızlanmasına neden olacaktır. Biz şirket olarak sektöre olan güvenimizi her zaman koruduk. Son dönemde ekonomik açıdan açıklanan verilerin de iyi gelmesi bekleyen konut talebini alıma yönlendirecek gibi görünüyor. İnşaat sektörü güven endeksindeki artışta kayıtlı siparişlerin mevcut düzeyi endeksi yüzde 1,5 azalsa da güvenin artması gelecek dönem için alınan kayıtlı siparişlerin artacağının bir göstergesi olarak ele alınmalı.

16

Yapı Malzeme Haziran 2016

güven endeksine göre inşaat sektöründe güven nisanda yüzde 0,1 arttı. Bu yılın Mart ayında 81,43 olan inşaat sektörü güven endeksi Nisanda 81,54 değerine yükseldi.’

Almalar, İskurt, Nergo Ortak Girişim Başkanı Hikmet Alma: “İnşaat sektörüne duyulan güvenin artması sevindirici”

Konut satışları her ay bir önceki aya göre artış gösteriyor. Bu artışın devam etmesi ve hızlanması için inşaat sektörüne duyulan güvenin artması sevindirici. Şimdi sıra bankalarda. Bankalar da konut kredilerini düşürerek oluşan bu iyimserliği desteklemek durumunda. Merkez Bankası bekleneni yaptı ve faizleri aşağıya çekti. Bu düşüşün konut kredi faizlerine de yansıtılması gerekiyor. Biz de sektöre olan güvenimizi her zaman koruduğumuz için yeni projelerin fizibilitelerine başladık. Yeni projelerimizi yakında tek tek hayata geçireceğiz. Sektörde de yeni projelerin yakında hızla açıklanacağı görülüyor. İnşaat sektörü güven endeksindeki artış da siparişlerin arttığının önemli bir göstergesi.


Aktüel

Özyurtlar Şirketler Grubu Başkanı Tamer Özyurt: “Faiz güveni desteklemeli”

Sektörel güvenin artması sevindirici. Ancak temennimiz kısa süre içerisinde endeksin artışını sürdürerek baz değer olan 100’ün üzerine çıkması. Bu da tek başına biz proje geliştiricilerin daha fazla projeye imza atmasıyla değil, yapılan projelere daha fazla alıcı gelmesiyle olur. Bunun için de vatandaşın konuta ulaşmasının kolaylaştırılması şart. Biz şirket olarak yaptığımız projelerde konuta ulaşımı kolaylaştırmak için her türlü finansal modeli alıcıya sunabiliyoruz. Anlaşmalı bankalar kanalıyla da faizleri aşağıya çekiyoruz. Ancak sektör genelinde alımların artması için bankaların da biran önce konut kredi faizlerini aşağıya çekmesi gerekiyor. Şu an ortalama konut kredisi faizi aylık yüzde 1.21 seviyelerinde bunun hızla önce yüzde 1’e ardından da yüzde 1’in altına çekilmesi lazım.

Royal Group Yönetim Kurulu Üyesi Tolga Çehreli: “Sektörde istihdam artacak”

Son açıklanan güven endeksi verisi sektörde projelerin hızlanacağının önemli bir göstergesi. Bu aynı zamanda daha çok proje için daha çok çalışana ihtiyaç olacağı anlamına gelir. İstihdama önemli katkı sağlayan bu sektörde çalışan sayısının artmasıyla birlikte sektör yönünü hızla yukarıya çevirir. Ancak bunun için konut kredi faizlerinin de biran önce düşürülmesi şart. Merkez Bankası gösterge faizleri düşür. Bu düşüş bankalar tarafından mevduat faizlerine yansıdı ama henüz başta konut kredisi olmak üzere diğer kredi tiplerine yansıtılmadı. Sektörde oluşan bu güvenin sürmesi için faizlerin aşağıya inmesi şart.

Cihan İnşaat İş geliştirme Müdürü Bengi Hışır: “İnşaat sektörüne güven daha da artacak” Konut kredilerinde faizlerin düşeceğine yönelik beklentilerin artması inşaat sektörüne güven kazandırdı. İnşaat haricinde tüm sektörlerde güven azalırken Türkiye İstatistik Kurumu’nun Nisan ayına ilişkin açıkladığı sektörel güven endeksine göre inşaat sektöründe güven nisanda yüzde 0,1 arttı. Bu yılın mart ayında 81,43 olan inşaat sektörü güven endeksi Nisanda 81,54 değerine yükseldi. Ancak konut alımlarının artması için bankaların konut kredi faizlerini aşağıya çekmesi gerekiyor. Şu an ortalama aylık yüzde 1.21 seviyelerinde bunun yüzde 1’e ardından da yüzde 1’in altına çekilmesi lazım. Faizler aşağıya çekilirse bekleyen konut talebi daha rahat alıma döneceğini düşünüyoruz. Biz inşaat sektörüne güvenin artarak süreceğine inanıyoruz. Yapı Malzeme Haziran 2016

17


Türkiye Gazbeton Üreticileri bu kez Ankara’da buluştu Türkiye Gazbeton Üreticileri Birliği (TGÜB) 25. Kuruluş Yılı etkinlikleri kapsamında İstanbul’dan sonra Ankara’da bir gece düzenledi. Aynı gün gerçekleşen olağan TGÜB Genel Kurulu ile TGÜB Yönetim Kurulu Başkanlığını Levent Akgerman devraldı.

Türkiye Gazbeton Üreticileri Birliği (TGÜB) 25. Kuruluş Yılı’nı Ankara’da kutladı. Türkiye Gazbeton sektörünün bir araya geldiği gecede Kamu Kurum ve Kuruluşları, üniversiteler, sanayi dünyası, inşaat sektörü, mimarlar ve STK temsilcilerinden oluşan seçkin davetliler yer aldı. Ankara Palas’ta gerçekleşen gecede, gazbetonun Türkiye’de üretiminde ve gazbeton sektörünün gelişiminde öncü ve lider rol oynayan sektörün duayenlerinden Türk Ytong kurucusu Bülent Demiren ve AKG Gazbeton kurucusu

18

Yapı Malzeme Haziran 2016

Öner Akgerman’a TGÜB tarafından “Fark Yaratan Liderler” ödülleri verildi. Gecenin açılış konuşmasını yapan TGÜB Yönetim Kurulu Başkanı Levent Akgerman; “Gazbeton sektörü son yıllarda önemli ilerlemeler kaydetti. 25 yıl önce iki öncü sanayicinin liderliğiyle kurulan

TGÜB bugün bizi Avrupa liderliğine taşıyor. İstanbul’da gerçekleştirdiğimiz 25. Kuruluş Yılı etkinliklerinde 2014 verileri kapsamında Türkiye’nin yaklaşık 4.8 milyon metreküp üretim hacmiyle Avrupa gazbeton lideri olduğunu duyurmuştuk. Avrupa Gazbeton Birliği (EAACA) tarafından

Levent Akgerman Kimdir ? Evli ve iki çocuk babası olan Akgerman, AKG Gazbeton İşletmeleri A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanlığı’nı yürütmektedir. EGİAD, İMSAD ve DEİK’te başkan ve başkan yardımcılığı görevlerinde bulunan Akgerman, TGÜB Yönetim Kurulu Başkanlığının yanı sıra Batı Anadolu Sanayici ve İşadamları Derneği - BASİFED Yönetim Kurulu Başkanlığı görevini de üstlenmektedir.


Aktüel

güncellenen 2015 rakamlarında ise Türkiye %10 büyüyerek üretim kapasitesini 5.2 milyon metreküpe çıkardı. Böylece Avrupa Liderliğimizi geliştirerek koruduk. Gerek üretim kapasiteleri gerekse Ar-Ge konusunda Avrupa’da örnek gösteriİiyoruz. Türkiye’de bu denli başarı gösteren bir başka sektör bulmak zor. Bu başarılar birliğin seçkin üyeleri ve üyelerin etik ve uyumlu çalışması ile gerçekleşiyor.

25. yılımızı kutladığımız bu gecede bende tüm üyelerimize sağladıkları katkılar nedeniyle teşekkür ediyorum” dedi. TGÜB 25. Kuruluş Yılı için düzenlenen yarışma ile belirlenen fotoğrafların sergilendiği Fark Yaratan Yapılar Fotoğraf Sergisi’nin davetlileri karşıladığı organizasyon, büyük aile fotoğrafının çekilmesiyle son buldu.

TGÜB Yeni Başkanını Seçti 25. Kuruluş Yılı Ankara organizasyonu ile aynı gün içinde düzenlenen TGÜB 25. Olağan Genel Kurulunda görev değişimi yaşandı. TGÜB Yönetim Kurulu Başkanlığını bundan sonra AKG Gazbeton Yönetim Kurulu Başkanı Levent Akgerman yürütecek. Görevi Türk Ytong CEO’su Fethi Hinginar’dan devralan Levent Akgerman iki yıl boyunca TGÜB Yönetim Kurulu Başkanlığı görevini üstlenecek.

Yapı Malzeme Haziran 2016

19


Aktüel

Soldan Sağa: Garanti Mortgage Genel Müdürü Murat Atay İMSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Namık Ziya Mescioğlu Kentsel Dönüşüm ve Hukuk Platformu Başkanı Prof. Dr.Gürsel Öngören

Kentsel Dönüşüm Projesi Anadolu’ya yayılıyor Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın desteği ve Garanti Mortgage’ın, Kentsel Dönüşüm ve Hukuk Platformu ile birlikte geliştirdiği “Anahtar Teslim Kentsel Dönüşüm Projesi” Bursa’da İnşaat Müteahhitleri Sanayici ve İş Adamları Derneği’nin öncülüğünde uygulanacak.

Riskli yapıların kentsel dönüşümü için, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı desteğinde başlatılan “Anahtar Teslim Kentsel Dönüşüm Projesi”nin ikincisi Bursa’da gerçekleştirildi. Bu amaçla; Bakanlık, sektörün önde gelen sivil toplum kuruluşları ve Garanti Mortgage ile bir araya gelerek, kentsel dönüşümde banka odaklı bir organizasyon yapısı oluşturuldu. Proje ile oluşan organizasyon yapı-

20

Yapı Malzeme Haziran 2016

sıyla, banka tarafından oluşturulacak finansman modelleri ve proje ortakları sayesinde yeniden yapım sürecinde inşaatçı ve daire sahibi açısından daha güvenilir bir sistem sağlanacak.

Güvenilir İnşaat Şirketleriyle Devam Edilecek İMSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Namık Ziya Mescioğlu, “Hükümetimizin başlattığı ve kentlerin daha yaşanabilir konuma gelmesini hedefleyen, sorunlu alanların ve binaların yıkılıp yeniden yapılandırılması anlamına gelen kentsel dönüşüm çalışmaları, İMSİAD olarak bizim de çok önemsediğimiz bir süreçtir. Kentimizin çehresini değiştirmek üzere 2015’te hız verilen kentsel dönüşüm çalışmaları Bursamızda da devam etmektedir. Bu anlamda İMSİAD’ın ev sahipliğinde, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Kentsel Dönüşüm ve Hukuk Platformu ile Garanti Mortgage tarafından birlikte düzenlenen toplantı, sektörümüz ve üyelerimiz açısından da çok faydalı olacaktır.” dedi.

Kentsel Dönüşümde Organizasyon Yapısı Değişiyor Var olan binalara kat ekleyecek olan imar artış olanağının şehirlerin yaklaşık %10 ile %20’si arasında olduğunu düşünülürse, binaların yeniden yapımıyla

kentsel dönüşümün önemli kısmının “Anahtar Teslimi Kentsel Dönüşüm Projesi” ile gerçekleşmesi planlanıyor. Banka tarafından oluşturulacak finansman modelleri ve proje ortakları sayesinde yeniden yapım sürecinde inşaatçı ve daire sahibi açısından daha güvenilir bir sistem sağlanmış olacak. Projenin geliştiricisi Kentsel Dönüşüm ve Hukuk Platformu Başkanı Prof. Dr. Gürsel Öngören, kurdukları bilgi ve iletişim ağıyla, daire sahipleri arasındaki uzlaşma sürecinde hukukçular ve arabulucular vasıtasıyla halka destek vereceklerini belirtti ve yeni sistemle ilgili olarak şunları söyledi: “Projeyle, eski bina yenilemede mevcut olan organizasyon yapısı değişecek. Banka önderliğinde proje ortaklarıyla yürütülecek. Proje ile, bankaya telefon edip süreci başlatan hak sahipleri, sürecin sonunda anahtar teslim olarak evlerini almaları sağlanacak. Bir başka önemli konu ise hak sahipleri arasında ortak çıkarlara dayalı bir uzlaşmanın sağlanması. Halen, müteahhitlerin cazip bulmadığı binalarda bu uzlaşmayı yönlendirecek kimse yok. Bundan böyle müteahhit ve hak sahipleri, banka önderliğinde proje ortaklarıyla , ortak çıkarları doğrultusunda uzlaşmaya yönlendirilecek.”

Proje Kapsamında 3 Farklı Model Var Garanti Mortgage Genel Müdürü Murat Atay, Kentsel Dönüşüm ve Hukuk Platformu ile geliştirdikleri proje hakkında şunları söyledi: “Mortgage Uzmanı Garanti olarak; hem ülkemizdeki riskli yapıların yenilenmesi, hem de vatandaşlarımızın güvenli, modern, insan odaklı yaşam alanlarına kavuşması açısından, kentsel dönüşümü çok önemsiyoruz. Bu doğrultuda, eski ve riskli yapıların kentsel dönüşümü için, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın himayesinde ‘Anahtar Teslim Kentsel Dönüşüm Projesi’ni başlattık. İstanbul’dan sonra Kentsel Dönüşüm ve Hukuk Platformu ve İMSİAD’le bir araya gelerek, Anahtar Teslim Kentsel Dönüşüm Projesi’ni Bursa’ya taşıdık. Kentsel dönüşüm kapsamında oluşturulan projeyle 3 finansman modelini şimdi de Bursa’da uygulayacağız. Bu modeller kapsamında, tüketiciler Bursa’da İMSİAD gibi saygın bir meslek kuruluşunun süzgecinden geçmiş firmalarla bir araya gelebilecek. Herhangi bir müteahhitle anlaşmadan bize gelenleri ise İMSİAD üyelerine yönlendirebileceğiz. Kentsel dönüşüm süreci içindeki tüm aşamalar proje ortakları aracılığıyla çözümlenebilecek. Evlerini yenilemek isteyen daire sahipleri, başlatılan kentsel dönüşüm süreci sonunda yeni dairelerini anahtar teslim alabilecek. Proje sayesinde, inşaat firmaları ve hak sahipleri açısından daha güvenilir bir sistem oluşturulacak.”



Daire Başkanlığı’ndan Makine Mühendisi Korkmaz Gül; binalara yönelik enerji performans sözleşmelerini hayata geçirmek için kanun tasarısı hazırlayıp meclise gönderdiklerini belirtti. Gül, bakanlıktaki teknik çalışmaların yanı sıra bünyesinde kamu kurumları ve sivil toplum kuruluşları gibi konu ile ilgili tüm paydaşların bulunduğu Enerji Verimliliği Koordinasyon Kurulu çalışmalarına da düzenlemelerde yer verildiğini söyledi. Gül; “Öncelik temel standartları sağlamaya yönelik. Kentsel dönüşüm kapsamında yalıtımı iyileştirmeye yönelik çalışmalar yapılması bizim için çok önemli. Biz doğadan ilham aldık. Sürdürülebilir kalkınma düşüncesi böyle doğdu. Bu düşüncenin 3 sacayağı var; ekonomik, çevresel ve sosyal. İşte ‘Bütünleşik Bina Tasarımı Yaklaşımı’ bunları bir araya getiriyor” dedi.

ODTÜ Mimarlık Fakültesi Öğretim Üyesi - Prof. Dr. Celal Abdi Güzer;

ODTÜ Mimarlık Fakültesi Öğretim Üyesi - Prof. Dr. Celal Abdi Güzer

9. EkoDesign Konferansı’nın teması ‘Yeni Nesil Yeşil’ oldu Yapı-Endüstri Merkezi tarafından yeni nesil düşünme biçimleriyle “Sürdürülebilir tasarım ve kentleşme” kavramlarının önünü açmak ve sürdürülebilir kentleşme politikalarını değerlendirerek yapı sektöründe farkındalık oluşturmak amacıyla EKODesign Konferansı gerçekleşti.

22

Yapı Malzeme Haziran 2016

Bu yıl 9’uncusu düzenlenen EKODesign Konferansı’na Prof. Dr. Celal Abdi Güzer, Jonas Lundberg, Luca Molinari, Prof. Dr. Pınar Mengüç, Emre Gürsoy, Alper Derinboğaz, Aslı Karabacak ve Nilay Özeler Kanan gibi ‘yeşil tasarım’la ilgili önemli isimler dışında Enerji ve Çevre bakanlıklarından yetkililer katıldı.

Enerji Ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, Yenilebilir Enerji Genel Müdürlüğü, Enerji Verimliliği Daire Başkanlığı Korkmaz Gül; “Bütünleşik Bina Tasarım Yaklaşımının Türkiye Ortam ve Koşullarına Uyarlama Süreci” başlıklı oturumda konuşan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Yenilenebilir Enerji Genel Müdürlüğü Enerji Verimliliği

Bütünleşik Bina Tasarım Yaklaşımının Türkiye’ye uyarlanması konusunda geniş kapsamlı çalışmalar yapan Prof. Dr. Celal Abdi Güzer, bu yaklaşımın yaygın bir kültür olarak yerleşmesinin hayati derecede önemli olduğunu belirtti. Güzer; “Üç beş tane ayrıcalıklı yapıyı herkes yapar, dünyanın en geri kalmış yerlerinde bile böyle yapılar var. Bunun yaygın kabul görmesi, genel kültür olarak özümsenmesi, bilincin yayılması gerekiyor. Bunda da rol model olan kamu sektörünün öncülük yapması gerekiyor. Bütünleşik Bina Tasarım Yaklaşımı ile inşa edilecek yeni nesil yeşil binalar bu açıdan çok önemli” dedi. Prof. Dr. Güzer, söz konusu yaklaşımın mevcut sistemde daha iyi, çevreye duyarlı binaların yapılabileceğini ve katılımcı süreçlerin işleyebilir olduğunu gösterdiğini belirtti. Son yılların gündemden düşmeyen konularında olan kentsel dönüşüme vurgu yapan Prof. Dr. Celal Abdi Güzer; “Türkiye’de ciddi bir yapı stoğu var. Sıfır noktasından başlamıyoruz. Yeni yeşil binaları yaparken var olanı da iyileştirmemiz gerekiyor. Kentsel dönüşüm müthiş bir şans. Ancak bunu iyi kullanmadığımız yönünde endişelerim var. Kentsel dönüşüm yerinde yeniden yapmaya dönüştüğü zaman amacının dışına çıkıyor. Böyle yaparak faydalanılabilecek birçok şeyden faydalanmamış oluyoruz. Kentsel dönüşüm doğru uygulanırsa bünyesine enerji meselesi ve başka şeyler rahatlıkla katılabilir. Enerjiyi de böyle büyük formüllere sıkışmış şekilde anlatmaya gerek yok. Örneğin; ‘Gerçekten bu yapıya ihtiyacım


Aktüel var mı, bu kadar büyük olmasına ihtiyacım var mı?’ sorusu ile değişime başlayabiliriz” dedi.

“Herkes yeni nesil yeşil binalarda oturabilir, mali sıkıntı yok.” Enerji verimliliği yüksek yeni nesil yeşil binaların inşasında finansman ile ilgili bir sıkıntı olduğunu düşünmediğini söyleyen Prof. Dr. Güzer; Türkiye’de enerjiye müthiş miktarda para harcandığını, maliyetin azalacağına inandığı zaman vatandaşların bununla ilgili yatırım yapacağını söyledi. Yüksek enerji maliyetinin kültürel önlemlerle ve alternatif enerjilere geçerek düşürmenin mümkün olduğunu belirten Güzer, bu bağlamda güneş enerjisinin iyi bir örnek olacağını vurguladı. Güzer; “Güneş enerjisi ile ilgili yasal düzenlemeler yapılır ve insanlara da imkân verilirse dönüşümü Türkiye’de cep telefonları modellerinin değişimi kadar hızlı olur. Yeter ki sağlam bir altyapısı ve teşvik sistemi olsun. Başarmak için mali yükten ziyade bürokratik kolaylık ve teşvik sistemi çok önemli. Almanya gibi uluslararası başarı öykülerine baktığımızda iyi planlanmış teşvik sistemlerinin etkili olduğunu görüyoruz” dedi.

UNDP Türkiye Binalarda Verimliliğinin Artırılması Projesi Yöneticisi - Aslı Karabacak; Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı UNDP Türkiye Binalarda Verimliliğinin Artırılması Projesi Yöneticisi ve Yüksek Çevre Mühendisi Aslı Karabacak’a göre Türkiye’de herkesin yeni nesil yeşil binalarda oturması uzak bir hayal değil. Türkiye’de özel sektörün bu zorunluluğun farkına vardığını ve üretim tesisleri dâhil binaların enerji verimli sürdürülebilir yeşil

binalara dönüşmeye başladığını belirten Karabacak, yeşil binaların geri ödeme sürelerinin de sanılanın aksine çok uzun olmadığını kaydetti. Aslı Karabacak; “Türkiye’de özel sektör bu konuya ilgi duyuyor ancak kamu ayağı eksikti.. Projemizin doldurduğu yer tam da burası oldu. Kamuda yeşil dönüşümün kısa sürede yapılabileceğini gösterdik. Güzel olan şu ki projemize Enerji, Çevre ve Milli Eğitim bakanlıkları büyük destek verdi” dedi. İnşaatı devam etmekte olan demo binalardan birinin 4,5 yılda kendini ödemesi inanılmaz bir sonuç. Bakanlıkların istekleri değerlendirildi ve inşaatları devam etmekte olan Ankara’daki 5 demo binada yerel koşulları da göz önünde bulundurduk. Bu konu çok olumlu ve önü açık bir konu.” dedi.

“4,5 yılda kendini ödüyor” Bütünleşik Bina Tasarımı Yaklaşımı ile tasarlanan binaların 4,5 yılda kendini

ödemesinin muazzam bir sonuç olduğunu vurgulayan Karabacak, bakanlıklarla yaptıkları projelerin belgeselini çekerek kamuoyunu bilgilendirmede kullanılacak eğlenceli dokümanlar elde edileceğini söyledi. Türkiye’de enerji verimliliğinin kamuoyu nezdinde şimdiye kadar sadece mantolama olarak görüldüğünü ifade eden Karabacak; bu konuda her ne kadar geride olunsa da Türkiye’nin gelişmiş ülkelere nazaran hala konut üretmeye devam etmesinin Bütünleşik Bina Tasarım Yaklaşımının yerleşmesi açısından önemli olduğunu belirtti. Karabacak; “Avrupa’da konutlar değişmiyor fakat biz her yıl büyük miktarda bina inşa etmeye devam ediyoruz. Henüz üretme aşamasındayken; bütünleşik bina tasarımı yaklaşımının Türkiye’de oturtulmasının tam zamanı. Bakanlıkların büyük desteği bu yaklaşımın kısa sürede kabullenileceği anlamına geliyor” dedi

Yapı Malzeme Haziran 2016

23


Samsung Türkiye, TÜSİAD, Deloitte ve GfK işbirliğiyle Türkiye’de ilk kez gerçekleştirilen

“Türkiye’deki Dijital Değişime CEO Bakışı” Araştırma Sonuçları Açıklandı

GfK Tüketici Deneyimleri Genel Müdürü Fulya Durmuş

Yarınların iş dünyasına şekil verecek olan Dijital Değişim sürecine şirketlerin %90’ında üst düzey yöneticiler liderlik ediyor.

Dünya teknoloji devi Samsung Electronics, TÜSİAD desteği; Deloitte Türkiye ve GfK’nın işbirliğiyle Türkiye’de ilk kez gerçekleştirilen, “Türkiye’deki Dijital Değişime CEO Bakışı” Araştırması’nın sonuçları Çırağan Hotel Kempinski’de düzenlenen toplantıda açıkladı.

24

Yapı Malzeme Haziran 2016

TÜSİAD Başkanı Cansen Başaran-Symes

Samsung Türkiye ev sahipliğinde düzenlenen toplantıda, TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Cansen Başaran Symes, Samsung Türkiye Başkan Yardımcısı Tansu Yeğen, Deloitte Türkiye Danışmanlık Hizmetleri Lideri Tolga Yaveroğlu ve GfK Tüketici Deneyimleri Genel Müdürü Fulya Durmuş konuşma yaptılar. TÜSİAD Başkanı Cansen Başaran-Symes, yaptığı konuşmada dijitalleşmenin iş dünyasını dönüştürdüğünü belirterek şunları söyledi: “Değişen ve çeşitlenen müşteri beklentileri ile verimlilik ve rekabet baskısı öyle bir noktada ki, yenilikçi fikirlere yatırım yapmak; tasarım, üretim ve sunumda teknolojiyi odağa yerleştirmek artık kaçınılmaz. Ancak dijital değişime ayak uyduran şirketler ve ülkeler, küresel rekabet ortamında sürdürülebilir bir büyüme yakalayabilecek. Dolayısıyla, sanayi ve hizmet sektörlerinde şirketlerin dijital teknolojileri yakından takip etmesi ve kendi iş modelleri üzerindeki etkilerini, fırsatları ve yol haritalarını hazırlamaları büyük önem taşıyor. Şirketin bir

bütün olarak dijital değişimini sağlamak için güçlü ve kapsayıcı bir dijital stratejinin oluşturulmasını ve inovatif bakışın kurum kültürüne yerleştirilmesini önemli bir gereklilik olarak görüyoruz. Bu noktada ‘dijital vizyona sahip liderler’in oynayacağı rol belirleyici olacak. Farklılaşmak ve ezberbozan inovasyonlar yapmak için dijital değişimi çok iyi içselleştirmek ve yönetmek gerekli.” Samsung Electronics Türkiye Başkan Yardımcısı Tansu Yeğen;Türkiye’deki Dijital Değişime CEO Bakışı Araştırması ile son yıllarda hızlı bir şekilde yaşanan dijital değişim sürecine farklı bir açıdan bakmak üzere yola çıktıklarını belirterek; “Dijital değişime, iş dünyamıza yön veren liderlerin, yani CEO’ların gözünden baktığımız özel çalışmamızla, geleceğe ışık tutacak önemli bilgi ve verilere ulaşmayı hedefledik. Türkiye’nin farklı sektörlerinde faaliyet gösteren ve iş dünyasının önde gelen 58 şirketinin üst düzey yöneticisiyle bire bir görüşmeler yaparak gerçekleştirdiğimiz çalışmamızla, Türkiye’de


Aktüel

Samsung Electronics Türkiye Başkan Yardımcısı Tansu Yeğen

yaşanan dijital değişimin seviyesini algılarken aynı zamanda dijital yatırımların hangi alanlara yapıldığı, değişim sürecinin nasıl ve kimler tarafından yönetildiği, hangi aşamada olduğu ve ne gibi fırsatlar sunacağıyla ilgili de oldukça önemli bilgilere ulaştık” dedi. Deloitte Türkiye Danışmanlık Hizmetleri Lideri Tolga Yaveroğlu ise araştırmayla ilgili olarak şu değerlendirmede bulundu: “Dijital anlamda inovatif şirketlere ilişkin altı ortak özellik öne çıkıyor: Bu şirketler tasarım odaklı bakış açısı ile iş yapan inovatif ekipler oluşturup yetkinlikler geliştirerek yıkıcı gelişim yaratan fikirler yaratıyor. Dijitalleşmenin teknolojiden çok öte bir felsefe olduğunu anlamış ve bütün

Deloitte Türkiye Danışmanlık Hizmetleri Lideri Tolga Yaveroğlu

organizasyonu tedarikten teslimata dijital olarak gözden geçirerek bu süreçlerde dijitalleşmenin faydalarını değerlendirmiş bulunuyorlar. Çok güçlü ekosistem oyuncuları haline geliyorlar. Bu şirketler aynı zamanda yıkıcı düşünüyorlar. Hızlı karar alma ve uygulama becerilerine sahipler. Son olarak, bu şirketlerin hepsi müşteri odaklı çalışıyorlar. Araştırmamızda yer alan dijital kanallardan gelen ciro yüzdesi, dijitale ayrılan yatırım yüzdesi, dijital stratejinin net ve anlaşılır olması, CDO görevlendirmesinin yapılması ve dijital olgunluk düzeyi ile ilgili değerlendirmeler göz önüne alındığında; dijital değişim açısından Türkiye yolun başında olsa da, CEO’ların gözünden de bu sürecin hızla gelişeceği

görülüyor.” GfK Tüketici Deneyimleri Genel Müdürü Fulya Durmuş Türkiye’ye yön veren kurumların kaçınılmaz dijitalleşme döngüsüne tam olarak ne derece adapte olduklarını, geleceğe dönük yaklaşımlarını, yatırım ve beklentilerini araştırıp anlamlandırmanın, bu araştırma ile mümkün olduğunu belirterek; “Mobil Ödemeler, Akıllı Evler, Nesnelerin İnterneti ve İnternet Tüketim Alışkanlıkları konularında son bir yıl içerisinde sektörlerden gelen araştırma taleplerindeki anlamlı artışı da göz önünde bulundurduğumuzda, Türkiye’deki Dijital Değişim’in önümüzdeki yıllarda nasıl evrildiğini ölçümleyebilmek ve yorumlayabilmek için şimdiden heyecan duyuyoruz” dedi.

Yapı Malzeme Haziran 2016

25


Aktüel

Ömer Faruk Çelik

İlhami Koç

Haluk Sur

Kentlerin planlanması insanların kaderini de belirleyecek Forum İstanbul 2016’nın son oturumlarında kentsel planlama, değişim ve dönüşüm, ekonomik boyutlarıyla yeni finansman modelleri, kentleşmenin önündeki fırsat ve tehditler masaya yatırıldı.

Forum İstanbul Başkan Yardımcısı ve RE-PİE Yönetim Kurulu Başkanı Haluk Sur; konuşmasında dünyanın geçirdiği önemli tarihsel gelişmelerden bahsederek bugün geldiği nokta hakkında bilgi verdi. Dünyanın ekonomik krizle birlikte ekolojik bir çöküşle yüz yüze kaldığına dikkat çeken Sur, “Yerkürenin ortalama sıcaklığının 1 derece artması bizi küresel iklim değişikliği ile karşı karşıya bıraktı. 5 derecelik bir artış ise dünyayı yaşanır bir yer olmaktan çıkaracaktır.’’ dedi. Enerjiyi az tüketen, karbon salımı düşük, çevre dostu yeşil teknolojilerin 4. Sanayi devrimi kapsamında süratle devreye alınması gerektiğini vurgulayan Sur konuşmasını; Endüstri 4.0 uygulamasıyla

26

Yapı Malzeme Haziran 2016

akıllı şehir teknolojileri, internet ve yapay zeka üzerinden üretim optimizasyonunun sağlanacağını ve yeryüzü kaynaklarının doğru bir şekilde kullanılması gerektiğinin altını çizerek sonlandırdı.

Yabancı yatırımcının yeni enstrümanı GYF Türkiye Sermaye Piyasaları Birliği Başkanı İlhami Koç’un açılış konuşmasıyla başlayan ve Digicom Gayrimenkul Grup Başkanı Işık Gökkaya moderatörlüğünde devam eden son oturumda kentsel dönüşümün finansal boyutu, gayrimenkul yatırım ortaklıkları, gayrimenkul yatırım fonları, gayrimenkul portföy yönetim şirketleri, gayrimenkul sertifikaları ve kira sertifikaları konuşuldu. Sermaye piyasalarının gayrimenkul sektörü için gerekliliğinden bahseden Türkiye Sermaye Piyasaları Birliği Başkanı İlhami Koç, “Bankalar topladıkları mevduatların üzerinde kredi verdiği için bu anlamda bankacılık sınıra dayandı. Dolayısıyla büyümeyi başka kaynaklardan finanse etmek zorundayız. Bunlardan biri de sermaye piyasaları” dedi. Borsada ciddi ıskontolarla işlem gören GYO’ların cazibesini kaybettiğine değinen Koç, bunların yatırımcı gözünde dizayn edilen bir araç olmaktan çıktığını ve sırf vergi avantajı için kurulan GYO’lar yüzünden kirlenmiş bir alana dönüştüğünü belirtti. Son yıllarda Türkiye sermaye piyasaları-

na giren GYF’lerinse kurumsal yatırımcıyı hedefleyen bir ürün olduğunu söyleyen Koç, “Kurumsal yatırımcıların gelişmesiyle birlikte o tarafı hedefleyen yabancı yatırımları gayrimenkule çekmek için GYF’lerin ideal olduğunu düşünüyorum. Ancak bu araçtan kısa vadeli kazanç beklememek gerekir, orta vadede başarılı olacaktır” dedi.

Türk tipi finansman modeli geliştirilmeli Konutder Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Faruk Çelik ise kentsel dönüşümde tüm paydaşları bağlayan bir ana eksen belirlenmesi gerektiğine dikkat çektiği konuşmasında, “GYO, GYF gibi enstrümanların kentsel dönüşüm özelinde tek başına Türkiye gayrimenkul sektörünün ihtiyacını çözebileceğinden emin değilim. Türkiye’de kentsel dönüşümden kamu, özel sektör ya da hak sahibi ne bekliyor bilmiyoruz. Amaç güvenli binalar mı yapmak, yeni şehirler mi oluşturmak, yoksa ekonomiye canlılık vermek mi” sorusunu gündeme getirdi. Türkiye gerçeğiyle Londra ya da New York’un gerçeğinin aynı olmadığını işaret eden Çelik, “Türk tipi bir finans ve iş modeline ihtiyaç var. Yabancı yatırımcıyı da içine alacak, tüm paydaşlara fayda sağlayan ve tek bir eksende toplayan yeni bir finansman modeline ihtiyacımız var” diyerek sözlerini tamamladı.



Aktüel

Türk inşaat sektöründen Avrupalı yatırımcılara çağrı: İstanbul’a inanan, kazanır! me öncülük ettiğini bildirdi. Karadeniz, “248 kilometrekarede 690 bin nüfuslu Frankfurt’a karşılık Küçükçekmece’de 762 bin kişi 38 kilometrekarelik alanda yaşıyor. Her metrekaremiz çok değerli. E5 ve E6’nın yani İstanbul’un en önemli iki ulaşım aksının ortasında bulunan Küçükçekmece, yerli ve yabancı yatırımcıların öncelikle tercih ettiği bir bölge. yatırımcıları havaalanında kırmızı halıyla karşılayacak bir de belediye başkanı var. Belirlediğimiz 13 kentsel dönüşüm alanıyla ilgili bilgileri yatırımcılarla paylaşmaya hazırız” dedi.

Cathay Group Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Mehmet Yılmaz: “İstanbul’da geçen yıl 1.3 milyon konut satıldı. Bu tüm zamanların rekorudur. Kentsel dönüşüm artık bir hükümet değil bir devlet politikası oldu. Bu nedenle İstanbul yatırımcılara büyük fırsatlar sunuyor.”

Basın Ekspres, Avrupa’daki kentsel dönüşümün merkezi olacak

Uluslararası Bankacılar Forumu IBF Almanya’nın önde gelen finansal iletişim şirketlerinden Maleki Group tarafından düzenlenen Türk-Alman Yatırım Zirvesi Frankfurt’ta yapıldı. İstanbul’a iddialı iki yeni proje kazandırmaya hazırlanan Cathay Group’un sponsorluğunda gerçekleştirilen zirvede Avrupalı yatırımcılara, İstanbul’daki yatırım fırsatları anlatıldı. IBF Başkan Yardımcısı Dr. Hermann Reuter’in, “AB’nin ve Almanya’nın Türkiye’ye, Türkiye’nin AB’ye ve Almanya’ya ihtiyacı var. Bugünkü zirvenin özü budur” sunuşuyla başlayan toplantıda, Frankfurt Başkonsolosu Mustafa Çelik, Türk-Alman ekonomik ilişkilerinin karşılıklı yatırımlarla güçlenmesi gerektiğini söyledi. Zirvede konuşan TOKİ Başkan Yardım-

28

Yapı Malzeme Haziran 2016

cısı Mehmet Özçelik, dünyada 2000’li yıllardan itibaren yavaşlayan inşaat sektörünün Türkiye’de aksine istikrarlı bir büyüme içinde olduğunu vurguladı. TOKİ’nin dev projelerinden ve işbirliği modellerinden söz eden Özçelik, 2015’te Türkiye’de inşaat harcamalarının 50 milyar doları bulduğunu, TOKİ’nin 2023 hedefinin 1.2 milyon konut olduğunu, bu yıl 60 bin nitelikli ve kaliteli konut ihalesi yapılacağını söyledi. 93 ülkeyle işbirliği yapan TOKİ’nin dev projeleri için yabancı ortaklarla çalışacağını kaydetti.

’Kırmızı halıyla karşılarım’ Zirveye katılan İstanbul Küçükçekmece Belediye Başkanı Temel Karadeniz, 762 bin kişilik nüfusuyla Frankfurt’tan büyük olan Küçükçekmece’nin kentsel dönüşü-

Belediye Başkanı Karadeniz’in anlattığı Küçükçekmece’de büyük bir projeye imza atmaya hazırlanan Cathay Group Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Mehmet Yılmaz, bölgenin neden cazip olduğunu anlattı. Yılmaz, İstanbul’un gayrimenkul yatırımı için dünyadaki en doğru lokasyonlardan biri olduğunu söyledi. Kentsel dönüşümle ortaya çıkan fırsatlar yabancıların ilgisini çektiğini belirten Yılmaz, şöyle konuştu: “Sadece İstanbul değil, Avrupa’da birçok kentte dönüşüm var. Dinamik nüfus yapısı, demografik profiliyle gayrimenkul pazarını hızlandıran İstanbul önemli fırsatlar barındırıyor. Basın Ekspres bunlardan biri. Kentsel dönüşümün Avrupa’daki merkezi Basın Ekspres olacak. İstanbul’da daha önce Levent’te fabrika ve depoların bulunduğu şu anda ise en prestijli rezidans ve ofislerin otellerin yükseldiği Büyükdere Caddesi’nde gördüğümüz dönüşümün Basın Ekspres’te olmasını bekliyoruz. Şüphesiz İstanbul’un gayrimenkul yatırımı için cazip birçok bölgesi var. Bu bölgeler dünyada ‘iyi gelir’ kabul edilecek oranların üzerinde getiri sundukları için dünyanın her yerindeki gayrimenkul yatırımcılarının ilgisini çekiyor. Biz de buradaki yatırımcılara Türkiye’deki fırsatları anlatacağız.”


Aktüel

Medipol Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kerem Alkin

Mehmet Ceylan

15.Gayrimenkul Zirvesi’nde ‘metrekarenin geleceği’ ele alındı Zirve konusunda uzman yabancı konuşmacılara ev sahipliği yaptı

GYODER Başkanı Aziz Torun

Türkiye’nin Gayrimenkul Platformu GYODER tarafından bu sene 15.’si gerçekleştirilen Gayrimenkul Zirvesi, sektörün liderlerini, profesyonelleri ve alanında uzman kişileri İstanbul’da bir araya getirdi. “İşimiz Metrekare” temasıyla düzenlenen zirvede metrekarenin yaşamımızın her alanında olduğu dile getirilirken, bu yıl gayrimenkul sektörünün geleceğine yön verecek konular tartışıldı. 1000’e yakın kişinin katıldığı zirvenin açılış konuşmalarını GYODER Başkanı Aziz Torun ve Çevre ve Şehircilik Bakan Yardımcısı Mehmet Ceylan yaptı. Zirvenin öğleden sonraki açılış konuşmasını ise İstanbul Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Dr. Hayri Baraçlı gerçekleştirdi.

Konusunda uzman yabancı konuşmacılara ev sahipliği yapan zirvede önemli konu başlıkları tartışıldı. AMSTAR Türkiye Kıdemli Başkan Yardımcısı Zafer Baysal’ın yönettiği panelde yabancı yatırımcıların Türkiye’deki gayrimenkul sektörüne bakışı “Yabancı Yatırımcılar Gözüyle Türkiye’de Gayrimenkul Sektörü” başlıklı oturumda tartışıldı. Zirvenin açılış konuşmasını yapan Çevre ve Şehircilik Bakan Yardımcısı Mehmet Ceylan, hükümetin inşaat sektörünü desteklemeye ve sorunları beraber çözmek için çaba göstermeye devam edeceklerini söyledi. Ceylan sözlerine şöyle devam etti: “Son 14 senede gösterdiğimiz atılımı sürdürerek ekonomiye katkılarımızı sürdüreceğiz. Gayrimenkul sektörü bizim için vazgeçilemeyecek bir sektördür. Kentsel dönüşümün tüm hızıyla devam ettiği bir ortamda imarla ilgili düzenlemeleri de hızlıca meclisten geçireceğiz.”

”Kentsel dönüşüm stratejisi geniş kapsamlı bir imar reformu ile planlanmalı” Açılış konuşmasında söz alan GYODER Başkanı Aziz Torun ise gayrimenkul sektörünün ekonomi için stratejik bir sektör olduğunun altını çizerken sektörün yaşadığı sorunlara da dikkat çekti. Kentsel dönüşüm stratejisinin geniş kapsamlı bir imar reformu ile planlanması gerektiğini söyleyen Torun, sözlerine şöyle devam etti: “Çok önemli bir kısmı deprem kuşağında olan ve yapı stokunun %75’i dep-

GYODER (Gayrimenkul ve Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı Derneği) tarafında gerçekleştirilen Gayrimenkul Zirvesi’nin 15.’si sektörün liderlerini ve kanaat önderlerini bir araya getirdi. “İşimiz Metrekare” teması ile düzenlenen Zirve’de sektöre ilişkin güncel ve önemli konular masaya yatırıldı.

rem riski taşıyan bir ülke olarak, kentsel dönüşüm stratejisinin geniş kapsamlı bir imar reformu ile planlanması gerekiyor. Şehirlerimizin geleceğiniz talep ve ihtiyaçlara göre planlamalı, geliştirmeli, değiştirmeli ve dönüştürmeliyiz.” Sektörün yapısal sorunlarının çözülmesi için hükümete de çağrıda bulunan Aziz Torun, imar yasasının bir an önce çıkması gerektiğini belirterek şunları söyledi: “İmar yasasıyla birlikte sektörün üzerindeki yüzde 14’e kadar varan vergi ve harç yükü hafifletilmeli. Bunun yanında sektörde haksız uygulamalara sebebiyet veren KDV uygulamaları çözümlenmeli, tüketiciyi koruma kanunun getirdiği cayma hakkının oluşturduğu risk düzeltilmeli.” Yapı Malzeme Haziran 2016

29


Mapei Genel Müdürü: Riccardo Ardito

“Global düşünüyor, yerel hareket ediyoruz” “Mapei tarafından üretilen ürünler, bağımsız laboratuvarlar tarafından sürekli incelenmekte.”

Sürekli gelişen, katma değeri yüksek ürünler üzerine araştırma ve geliştirme çalışmaları yapan, müşterilerine özel hizmetler ve destekler sağlayan Mapei, tüm dünyada büyük başarılara imza atmaya devam ediyor. Geçtiğimiz ay düzenlenen 39’ncu Yapı Fuarı’nda biraraya geldiğimiz Mapei Genel Müdürü Riccardo Ardito ile Mapei’deki son gelişmeler, yeni ürünler ve fuar hakkında konuştuk. Değerli açıklamaları ve değerlendirmeleri için kendisine teşekkür ediyoruz…

Öncelikle şirketinizin kısa tarihçesi ile beraber Yapı Sektöründeki yeri ve faaliyetleri hakkında biraz bilgi alabilir miyiz? Mapei, 1937 yılında Milano’da kurulmuş bir aile şirketidir. 1978 yılında ilk defa Kanada Olimpiyatları’ndaki atletizm pistlerinin yapımı için ürünlerin satılmasıyla yurtdışına açılmış uluslararası bir konum kazanmıştır. Günümüzde her tür zemin, duvar ve kaplama malzemelerinin uygulanması için yapıştırıcı ve tamamlayıcı ürünler üretiminde dünya lideri olmasının yanısıra su yalıtım ürünleri, özel harçlar, beton katkıları, yeraltı inşaatı için ürünler ve beton ve tarihi yapıların restorasyonu gibi yapı endüstrisinde kullanılan diğer kimyasal ürünlerde de uzmanlaşmıştır. Grubun 2016 profili; 5 kıtada 7’si servis şirketi olan

Teras, Balkonlar, Banyolar ve Yüzme Havuzları için Tam Sistem

30

Yapı Malzeme Haziran 2016

79 alt kuruluş, 32 ülkede 67 üretim tesisi ve grup bünyesinde istihdam edilen 9000’e yaklaşan çalışan olarak özetlenebilir. Grubun 2016 toplam cirosu 2.6 miyar Euro’dur. Mapei, Türkiye pazarına 3 yıl önce bir satınalma ile girdi. Bugün, artık tamamen bir Mapei yapılanması içindeyiz. Daha önceki logomuzda Mapei logosunun altında Wallmerk’in logosunu da kullanıyorduk. Artık Wallmerk logosunu kaldırdık, bu da çoğunlukla Mapei ürünlerini üretmeye yöneldiğimizin göstergesi. Wallmerk markasını ise Mapei grubunun bir alt markası olarak, boya ve ısı yalıtımı ürünlerinde kullanma kararı aldık.

Genel ürün gruplarınız ve özellikle bu fuarda ön plana çıkarmak istediğiniz yeni ürününüz ve özelliklerinden bahseder misiniz? Aslına bakarsanız, tek bir üründen bahsetmek yanlış olur. Biz şirket politikamızı genel manada 3 ana saç ayağına oturtmuş durumdayız. Bunlar, Globalleşme, Uzmanlaşma ve Araştırma & Geliştirme faaliyetleri şeklinde oluşmuş durumda. Biz özellikle Ar&Ge’ye çok önem veriyoruz. 16 ürün grubumuzla yapının ilk aşamasından en son aşamasına kadar tüm ihtiyaçlara cevap verecek konumdayız. Türkiye’deki fabrikamızda birçok ürün grubundan ürünleri de üretmeye başladık. Bunlardan bazıları; seramik yapıştırıcıları, delz dolguları, tamir harçları, su yalıtım ürünleri, kendiliğinden yayılan şaplar vb. ürünler şeklinde… Bu fuarda ise özellikle beş tane uygulamaya dikkat çekmek istedik. Bunları kısaca, seramik uygulamalarının yapılması, yapıştırıcı ve derz dolgularının uygulanması, ısı yalıtım sistemleri, endüstriyel alanda kullanılan zemin kaplamaları ve su yalıtım sistemleri şeklinde ifade edebiliriz.


Fuar Piyasadaki ürünlerinizin uzun vadede varlığını sürdürebilmesi için ne gibi konulara önem veriyorsunuz? Biz teknik bir şirketiz. Bu anlamda müşterilerimize teknik destek ve çözümler sunarak var olmayı hedefliyoruz. İhtiyaçlara tam olarak cevap vermek adına Ar&Ge çalışmalarımıza çok önem veriyoruz. Güçlü teknik altyapımız ve teknik ekibimizle müşterilerimizi sahada daima destekliyoruz.

Ar&Ge faaliyetleriniz hakkında neler söylemek istersiniz? Mapei yıllık cirosunun %5’ini çalışanlarının ise %12’sini Ar&Ge çalışmalarına kanalize etmiş durumda. Bu bizim gibi bir şirket için aslında bir zorunluluk. Çünkü yenilikçi ürünler sunamadığınız takdirde piyasada artık söz sahibi olamazsınız. Biz bunun bilincindeyiz ve çalışma politikalarımızı buna göre şekillendiriyoruz.

Doğal Taşların Yapıştırılması için Hızlı Sistem Bunlara bağlı olarak yine bu kuruluşlardan alınan logolar ürünlerimizde mevcut durumda. Sadece üretim aşamasında da değil, dünya çapındaki geniş üretim ağımız sayesinde, ürünlerin bir yerden bir yere taşınmasındaki mesafeyi kısal-

Satış öncesi ve sonrası müşterilerinize ne gibi destekler sağlıyorsunuz? Mapei hem Türkiye’de hem dünya genelinde ihtiyaç duyulabilecek her türlü yapı malzemesinin üreticisi durumunda. Teknik altyapısının çok güçlü olması ve buna bağlı olarak müşterilerine sunduğu sürekli teknik destekler ve çözümler sayesinde de müşterilerimizin sahada ellerini güçlendiriyoruz. Bu konuda da çok iyi geri dönüşler alıyoruz. Müşterilerimizle karşılıklı sadakat duygusu içerisinde uzun soluklu ilişkiler kuruyoruz. Bu nedenle tercih sebebiyiz diye düşünüyorum.

Önümüzdeki döneme dair, Türkiye ya da yurtdışında yeni yatırımlarınız/ projeleriniz olacak mı?

Yeni Nesil Püskürmeyle Uygulanan Membran; PURTOP Uzunca bir süredir ana merkezi Milano’da olmak üzere dünya genelinde toplam 18 adet Ar&Ge laboratuvarımız bulunmakta. Tüm bu Ar&Ge faaliyetleri aslında Mapei’nin özünü oluşturmakta. Milano’da bulunan merkez laboratuvarımızda çok üst düzey ekipmanlar bulunmakta. Örneğin bunlardan bir tanesi Elektron Mikroskopu. Bu cihaz sayesinde ürünün içindeki hammaddeye varana kadar her şeyi analiz edebiliyoruz ve bu sayede ürünlerimizi geliştiriyor ve iyileştiriyoruz. Bölgesel laboratuvarımızda da çalışmalarımızı sürdürüyoruz.

tıyoruz ve bu sayede salınacak egzos gazı emisyonu gibi zararlı etkenleri de engellemiş oluyoruz. Tüm bunların yanı sıra ürünlerimizin bir çoğunu geri dönüşebilir malzemelerden üretiyoruz.

Mapei olarak sürekli olarak gelişen ve büyüyen bir firmayız. Buna bağlı olarak yeni yatırım ve projelerimiz kaçınılmaz olacak. Türkiye ise birçok açıdan kilit bir noktada olmasından dolayı bizim için farklı bir önem arz ediyor. Genç ve dinamik bir ülke olması ve 80 milyonluk bir nüfusa sahip olması üretimin sürekliliğini ve gelişimini mümkün ve gerekli kılıyor. Bu bağlamda Türkiye’ye olan yatırımlarımız devam edecek.

Sürdürülebilir kalkınma ve geri dönüşüm konusundaki çalışmalarınızdan bahseder misiniz? Mapei tarafından üretilen ürünler, bağımsız laboratuvarlar tarafından incelendiğinde bunların içerisindeki zararlı organik bileşen miktarları ölçülebilmekte.

Isı Yalıtım Sistemlerine Mapei Desteği Yapı Malzeme Haziran 2016

31


Sektörel Başkan Vekili ve Genel Müdürü Prof. Dr. Ahmet Kırman, Topluluğun 2016 yılı Mart dönemine ilişkin mali tablolarının açıklanmasının ardından ilk üç aylık sonuçlarla ilgili şu değerlendirmelerde bulundu:

Uluslararası satışların payı % 52

Şişecam Topluluğu Yönetim Kurulu Başkan Vekili ve Genel Müdürü Prof. Dr. Ahmet Kırman

Şişecam’ın ilk çeyrekte net satışları %15 artışla 1,9 milyar TL’ye ulaştı Şişecam Topluluğu’nun 2016 yılı Ocak-Mart dönemindeki net satışları bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 15 artışla 1,9 milyar TL’ye ulaşırken, net karı ise 161 milyon TL oldu.

32

Yapı Malzeme Haziran 2016

Şişecam Topluluğu, 2016 yılı OcakMart dönemindeki konsolide net satışlarını bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 15 artırarak 1,9 milyar TL’ye ulaştırdı. Topluluğun Mart ayı sonu itibarıyla net karı da 161 milyon TL oldu. Yılın ilk çeyreğinde yurt içi ve yurt dışındaki kuruluşlarında 1 milyon tondan fazla cam üreten Topluluğun soda üretimi 556 bin ton, endüstriyel hammadde üretimi ise 893 bin ton olarak gerçekleştirildi. Şişecam Topluluğu Yönetim Kurulu

“2016 yılı ilk çeyreğinde konsolide net satışlarımız 1,9 milyar TL’ye yaklaştı. Konsolide satışlar içindeki Türkiye’den yapılan ihracat ile yurt dışı üretimden satışların toplamını ifade eden uluslararası satışların payı ise yüzde 52 oldu. Geçtiğimiz yıl kademeli olarak devreye alınan üretim tesislerinde yükselen kapasite kullanım oranlarının da olumlu etkisiyle 2016 yılı ilk çeyreğinde konsolide EBITDA hacmimiz bir önceki yılın aynı çeyreğine göre yüzde 16 artışla 431 milyon TL seviyesini aştı. Ülkemizde ve yakın coğrafyalarda 2015 yılında başlayıp, 2016 yılının ilk çeyreğinde de devam eden siyasi ve ekonomik belirsizliklerin önemli ölçüde etken olduğu bu dönemde, özellikle sürdürmekte olduğumuz üretim noktalarımızın coğrafi dağılımını optimize etme, maliyetlerimizi etkin bir şekilde yönetme ve sürdürülebilir operasyonel mükemmellik odaklı çalışmalarımız üzerinde yoğunlaşılmış, bu anlamda dünya ve faaliyet coğrafyasındaki olumsuzlukların etkisinin en aza indirilmesi hedeflenmiştir.”

253 milyon TL’lik yatırım harcaması Şişecam Topluluğu’nun 2016 yılının ilk çeyreğinde 253 milyon TL düzeyinde yatırım harcaması gerçekleştirdiğini ve yaklaşık 322 milyon ABD Doları seviyesinde de uluslararası satış yaptığını ifade eden Prof. Dr. Ahmet Kırman, şöyle devam etti: “Mali yapımızı Topluluğun istikrarlı büyüme çizgisindeki devamlılığı koruyacak, önümüzdeki dönemlerde de büyümemizi destekleyecek şekilde daha da güçlendirmeyi hedefliyoruz. Üretim noktalarımızın optimizasyonuna yönelik çalışmalarımızın hızını arttırarak sürdürürken, maliyetlerimizi de, başta artan otomasyon kullanımı olmak üzere tüm etkin yöntemleri kullanarak optimize etmeye devam edeceğiz. Sürdürülebilir karlı büyüme ve operasyonel mükemmellik hedeflerimiz doğrultusunda izlenecek politikalara ilişkin değerlendirmeleri, küresel ekonominin ve faaliyette bulunduğumuz coğrafyaların içinde bulunduğu koşulları da dikkate alarak sürekli yapıyoruz.”



Sektörel

Hekim Holding ödüle doymuyor! Türk Yapı Sektörünün ilklerine imza atmış öncü kuruluşu Hekim Holding bir hafta içinde üç ödüle birden layık görüldü.

10-14 Mayıs tarihleri arasında gerçekleşen 39’uncu Yapı Fuarı’nda 4 şirket 2 işletmesi ile birlikte toplamda 505 metrekare alana kurduğu 5 stantta, iki ödüle birden layık görülen Hekim Holding, bir diğer ödülünü de İDDMİB (İstanbul Demir ve Demir Dışı Metaller İhracatçıları Birliği)’den aldı. İDDMİB’in 6.000 üyesi arasından 2015 ihracat rakamlarına göre “Metallerden Eşyalar” kategorisinde Hekim Holding şirketlerinden Prefabrik Yapı A.Ş üçüncülük ödülünü aldı. Prefabrik Yapı A.Ş. Genel Müdür Yardımcısı Mustafa Tolu-

34

Yapı Malzeme Haziran 2016

nay yaptığı açıklamada “Daha iyi hedeflere ulaşmak için alınan ödüller en iyi motive aracıdır. İhracat rakamlarımızı ve hedeflerimizi her yıl katlayarak büyütmeye devam edeceğiz” dedi. YAPI FUARI - TURKEYBUILD’in geleneği haline gelen Altın Mıknatıs “Stand Tasarımı Ödülleri”nde Hekim Holding şirketlerinden Prefabrik Yapı A.Ş.’nin markalarından olan Hekim Profil - Steelin stantları ile Hekim Yapı A.Ş stantları ikincilik ödülünü kendi arasında paylaştı. Tasarım ödüllerinde ürünün stantla ilişkilendirilmesine büyük önem veren jüri üyeleri seçimini Hekim Holding stantları üzerinden yaptı. Stant tasarımlarının tamamında Hekim Yapı A.Ş.’nin Hekimboard markalı Fibercement Doğal Çimento Levha ürünlerinin kullanılması; Hekim Profil-Steelin standının çelik profillerin kaplanmadan önce ve kaplandıktan sonraki aşamalarının aynı stantta sergilenmesi her iki firmaya ikincilik ödülünü getirdi. Ayrıca tasarımda çelik profillerin

sürdürülebilir, ekolojik ve yenilenebilir ürünler olmasının anlatılması, profillerden oluşan ağaç figürünün tasarımla bir bütünlük sağlaması büyük ilgi gördü.



Sektörel

ISIDEM Yalıtım Genel Müdürü Murat Erenoğlu

Yılın yatırım ödülü Isıdem Yalıtım’ın B2B Medya’nın bu yıl 13.’sünü düzenlediği ve yalıtım sektörünün en prestijli organizasyonlarından biri olan Yalıtım Sektörü Başarı Ödülü’nü ISIDEM Yalıtım kazandı.

Yalıtım sektörünün en prestijli organizasyonlarından biri olan Yalıtım Sektörü Başarı Ödülleri 26 Nisan Salı günü gerçekleştirilen oylama ile sahiplerini buldu. ISIDEM Yalıtım’ın 2015 yılında Eskişehir Organize Sanayi Bölgesi’nde faaliyete aldığı 30 milyon TL yatırım değerine sahip LEED sertifikalı üretim tesisleri, oylama sonucunda Yılın Yatırımı ödülüne layık görüldü. 40 dönüm arazi üzerine inşa edilen 10 bin metrekarelik kapalı alana sahip üre-

36

Yapı Malzeme Haziran 2016

tim tesisinin yaklaşık 150 kişiye istihdam yarattığını belirten ISIDEM Yalıtım Genel Müdürü Murat Erenoğlu “B2B Medya’nın katkılarıyla düzenlenen Yalıtım Sektörü Başarı Ödülleri’nde Yılın Yatırımı ödülüne layık görüldük. Bu ödülü kazanmamızda bizleri destekleyen herkese çok teşekkür ederiz. Bu ödül hem biz hem de iş ortaklarımız açısından doğru yolda olduğumuzun en büyük göstergesidir.” dedi. Ayrıca LEED sertifikasına ve Yılın Yatırımı

ödülüne sahip tesislerde üretilen Coolflex elastomerik kauçuk köpüğü ürününe de değinen Erenoğlu “Tesislerimizde en güncel teknoloji ile ürettiğimiz Coolflex markalı elastomerik kauçuk köpüğü ürününü 40’ı aşkın ülkeye ihraç ediyoruz. Sektöre kazandırdığımız yeni ürünler ve yapmış olduğumuz ihracat ile amacımız Türkiye’ye katma değer sağlamak” İfadelerini sözlerine ekledi.



PERI

çevresel atık projelerinde de tercih sebebi ŞANTİYEDE KULLANILAN PERI KALIP ÜRÜNLERİ:

PROJE ADI: Çorlu Belediyesi Evsel Atıksu Arıtma Tesisi İŞVEREN: DSİ YÜKLENİCİ: Mass Arıtma Sistemleri İnşaat San. ve Tic. A.ş. PROJE MÜD. Fatih Dolan PROJE BİLGİLERİ: “Çorlu Belediyesi Evsel Atıksu Arıtma Tesisi, DSİ Atıksu Dairesi tarafından 2014 yılında ihalesi yapılan ve 2015 yılı Mart ayında yer teslimi yapılarak, inşaatına başladığımız bir projemizdir. Proje kapsamında Çorlu ilçesinin tüm evsel nitelikli atıksuları arıtılarak alıcı ortama deşarj edilecektir. Tesisin toplam kapasitesi 60.000 m³/gün’dür ve 2016 yılı Haziran ayında tamamlanarak, kabule hazır hale getirilecektir. Proje kapsamında 56.156 m² kalıp kurulmuş ve 30.450 m³ beton dökülmüştür.

38

Yapı Malzeme Haziran 2016

Devlet Su İşleri’nin şartnameleri gereği imal edilen arıtma tesisi projelerinde “kendinden yerleşen beton” kullanılmaktadır. Kendinden yerleşen beton kullanaılması durumunda normal bir betona göre kalıba gelen taze beton basıncı yaklaşık iki katına çıkmaktadır.Bu yüklerin karşılanabilmesi için özel hesap ve dizaynlar ile oluşturulmuş kalıp stoklarına ihtiyaç duyulmaktadır. Proje’nin havalandırma havuzları düz

perde kalıplarında VARIO GT24 sistem perde kalıbından L=15m-tül uzunluğunda iki takım perde kalıbı stoklanmıştır. Bu kalıplar günlük devirler ile imal edilmiştir.Değişken kesitli perde alt kısımlarında faklı boyutlarda GT24 kullanılarak VARIO GT24 kalıp sisteminin “esnek çözümler sunabilme“ avantajından yararlanılmıştır. Proje kapsamındaki havalandırma havuzlarının iç ve dış dairesel kalıpları ile son çöktürme havuzlarının dairesel perde kalıplarında TRIO sistem hazır panel


Çözüm Ortağı

kalıp kullanılmıştır. Dairesel perdelerde, TRIO sistemin panel aralarına, çapa göre önceden hazırlanan açılı kereste takozların yerleştirilmesi ve BFD kilit ile bağlanması ile oluşturulan dairesel formlu TRIO kalıp sistemi sayesinde, sadece kereste takozların değişimi ile proje kapsamındaki her çapa uyum sağlamak mümkün olmuştur. Bu sayede şantiyede ihtiyaç duyulan kalıp miktarından ve her farklı ünitede kalıpların değişimi/revizyonu gibi işlemler esnasında yaşanması muhtemel zaman kayıplarından büyük ölçüde tasarruf edilmiştir. Proje kapsamındaki blower binası ve havalandırma havuzlarının yürüme yollarının imalatları için şantiyeye PD8 iskele sistemi ve GT24 ana taşıyıcı mahyaları stoklanmıştır. Havalandırma havuzu yürüme yollarının imalatında bu iskeleler 10X10 kereste ızgaralar ile masa modülü halinde teşkil edilerek vinç yardımı ile deplase edilebilir hale getirilmiştir.Bu sayede yürüme yolu kalıbı devir süre ve işçiliklerinden de tasarruf edilmiştir. Kendinden yerleşen beton, değişken çaplı dairesel perdeler ve değişken kesitli yüksek perdeler gibi pek çok zorlayıcı imalatın yeraldığı Çorlu atıksu arıtma tesisi projesinde PERI kalıp ve iskele sistemleri, yine herzaman olduğu gibi şantiyeye en ekonomik kalıp çözümlerini sunmuştur. PERI ile başarılı inşaatlar...

Mass Arıtma Proje Müd. Fatih Dolan’ın yorumu: Bu projedeki su yapılarında şartnamesi gereği ‘Kendinden Yerleşen Beton‘ kullanılmıştır. PERI Kalıp’ın, beton cinsi ve yükselme hızını dikkate alarak hazırladığı tasarımları birebir sahada uyguladık. Sonuçta DSİ Atıksu Dairesi ve bizler içinde örnek bir projeyi başarılı bir şekilde tamamladık. Tasarim sürecinden başlayarak sahadaki uygulama aşamasına kadar bizlerle tecrübelerini paylaşan ve bu projenin başarılı bir şeklilde yürütülmesinde çok emeği geçen PERI Kalıp ekibine teşekkür ederim.”

Yapı Malzeme Haziran 2016

39


Sektörel

Hilti, Türkiye’de mağazalarını artırıyor Üç yeni mağaza daha açan Hilti Türkiye, “Hilti Center” adı verilen mağazalarının sayısını dokuza çıkardı. 2015 yılını %31 büyüme ile kapatan Hilti Türkiye’nin hedefi bu yılsonunda 12 mağazaya ulaşmak.

Türkiye’de 34 yıldır kaba inşaat, ince işler, mekanik, elektrik, enerji ve endüstri sektöründe çalışan profesyonellere yönelik ürün ve hizmetler sunan Hilti Türkiye, 2016 yılının ilk çeyreğinde üç yeni mağaza açtı. İzmir Aliağa, Malatya ve Konya’daki açılışlarla birlikte “Hilti Center” olarak adlandırılan mağazalarının sayısını dokuza çıkaran Hilti Türkiye, 2016 yılını toplamda 12 “Hilti Center” ile kapatmayı hedefliyor. 2015 yılında yüzde 31 büyüme elde eden Hilti Türkiye, 2016 yılında ise en az %25 büyüme hedefi ile dikkat çekiyor. İzmir, Malatya ve Konya’da yoğun bir ilgiyle açılışları gerçekleştirilen Hilti Center’larda, Hilti ürünleri de tanıtıldı. Ziyaretçiler bu açılış etkinliklerinde, Hilti’nin 2016 yılında Türkiye’de satılmaya başlanan yeni ürünlerini deneyimleme fırsatı da buldu.

40

Yapı Malzeme Haziran 2016



“Türkiye İhracatçılar Meclisinden İntek’e 2 ödül birden”

İntek, 1989 yılında İstanbul’da İmes Sanayi Sitesinde 200 metrekare atölyede 2 mühendis ve 8 işçi ile çıktığı yolda bugün; Gebze ve Düzce’de 14.200 metrekaresi kapalı alan olmak üzere toplam 46.000 metrekare alana sahip üç adet modern tesisi ve 220 kişilik ekibi ile uluslararası bir marka olma yolunda ilerlemeye devam ediyor. Uluslararası

42

Yapı Malzeme Haziran 2016


Cözüm Ortağı müteahhitlik hizmetleri konusunda dünyadaki ilk üç ülke arasında yer alan Türk inşaat firmalarının İntek’in gelişim sürecinde çok büyük katkıları olmuştur. Bu durumdan faydalanarak uluslararası projelerle tanışan ve kendini geliştiren İntek bir adım öteye giderek, faaliyet gösterdiği ülkelerde yerel inşaat firmaları ve yerel kalıp kiralama firmaları ile çalışmaya başlamıştır. Bu strateji ile uluslararası pazarlardaki payını hızla büyütmeyi hedefleyen firma son yıllarda gerçekleştirdiği ihracat rakamları ile bunun sonuçlarını almaya başlamıştır. Firmaların ihracat performanslarını değerlendiren Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) tarafından iki ayrı kategoride ödüle layık görülen İntek, bu ödülleri 17.Mayıs.2016 tarihinde Grand Hyatt Otel’de düzenlenen “İhracatın Metalik Yıldızları” ödül töreninde almıştır.

Batimatec 2016 Cezayir Fuarı

İntek’in ödül aldığı kategoriler şunlardır; -İskele Kurmaya ve Kalıplamaya Mahsus Demir-Çelikten Eşya kategorisinde ikincilik ödülü. -Son 5 yılda ihracatını sürekli artıran firmalar kategorisinde üçüncülük ödülü. Dünyanın, özellikle de gelişmekte olan ülkelerin içinde bulunduğu zorlu politik ve ekonomik koşullara karşın İntek uluslararası pazarlardaki payını arttırmak için çalışmalarına devam etmektedir. 03 - 07 Mayıs tarihleri arasında Cezayir’in başkenti Cezayir’de düzenlenen BATIMATEC 2016 fuarına katılan İntek 2016 yılı içinde İran Confair ve Dubai BIG 5 fuarlarına da katılacaktır. “Merkezde kuvvetli olmadan uluslar arası bir marka olunamaz” ilkesini benimseyen İntek, bir yandan Türkiye pazarındaki etkinliğini arttırmak için çalışmalarını sürdürmektedir. 10 - 14 Mayıs tarihleri arasında İstanbul Tüyap Fuar ve Kongre Merkezinde düzenlenen 39. YAPI FUARI TURKEYBUILD fuarına katılan İntek, yüksek teknoloji ile üretilen hidrolik sistemlerini sergileyerek müşterilerinin beğenisine sunmuştur. İş güvenliği ve işçi sağlığı konularının her geçen gün daha fazla önem kazanması ile kullanım alanı genişleyen Hidrolik Rüzgar ve Koruma Perdeleri ve Hidrolik Tırmanır Kalıp Sistemleri, katılımcılar tarafından çok büyük ilgi görmüştür. Yapı Malzeme Haziran 2016

43


Sektörel

Buderus sadakat programı üyeleri ile Saraybosna’da buluştu 2015 yılında en iyi performansı gösteren ilk 30 Buderus Star Club üyesi, Saraybosna’ya bir iş seyahati gerçekleştirdi. Buderus Yıldızlar Takımı Buluşmasında, hem gelecek planları konuşuldu hem de eğlenceli etkinliklerle yorgunluk atıldı.

Isıtma sektörünün lider markalarından biri olan Buderus, Türkiye genelinde en iyi performansı gösteren ilk 30 Buderus

44

Yapı Malzeme Haziran 2016

Star Club üyesini Saraybosna’da ağırladı. Buderus’un alt bayilerine yönelik sadakat programı olan Buderus Star Club’ı en etkin şekilde kullanan Star Club üyeleri ile 2015 yılının değerlendirmesi yapıldı, 2016 hedefleri ve aksiyonları paylaşıldı. 10 - 12 Mart tarihlerinde Saraybosna’da bir araya gelen Buderus Yıldızlar Takımı, iş toplantılarının yanı sıra tanıtıcı eğitim ve çalıştaylara katıldı. Takım çalışması etkinliği, Buderus Yıldızlar Takımı’nın eğlenceli saatler geçirmesini sağladı. 10 kişiden oluşan 3 gruba ayrılan konuklar, Saraybosna’da farklı yerlere saklanan Buderus harflerini en hızlı şekilde bulmak için yarıştı. Final noktasına ulaşan ilk üç takım altın, gümüş ve bronz madalya ile ödüllendirildi. Çalıştayda ise Buderus Star Club 2015 yılı analizi yapılarak, sistemin 2016 yılında daha da geliştirilmesi için öneriler çıkarıldı. Bosch Termoteknik Pazarlama Direktörü Ali Aktaş, Buderus Star Club Proje Yö-

neticisi Onur Cinel ile Buderus satış kanalının katıldığı gezide tüm katılımcılara 2015 yılında gösterdikleri üstün performanslarından dolayı plaket verildi. Konuklar, gala yemeği ve düzenlenen şehir turlarında, yoğun geçen bir yılın tüm yorgunluğunu üzerinden attı.

Buderus’tan profesyoneller için ayrıcalıklı bir sistem: Buderus Star Club Buderus Star Club, sektördeki profesyonellere, satış ve montaj yaptıkça star puan kazandıran, aynı zamanda star üyelere teknik eğitimler sunan bir program. Buderus yetkili toptancı bayileriyle çalışan montajcı alt bayiler için geliştirilen bu sistem ile sektöre sunulan hizmet kalitesinin artırılması hedefleniyor. Buderus Star Club sistemiyle üyelere birçok avantaj ve ayrıcalığın yanında, profesyonelliklerini geliştiren ve destekleyen bir konsept sunuluyor.



Dev projeler ÖZLER Kalıp ile hayat buluyor. 1996 yılında İstanbul’da kurulan ÖZLER KALIP VE İSKELE SİSTEMLERİ A.Ş. İnşaat firmalarına çözüm ortağı olmaya devam ediyor.

46

Yapı Malzeme Haziran 2016

Müşterilerine, Projelendirme, Tasarım, Üretim, Satış, Kiralama, Satış Sonrası Teknik Destek, Süpervizörlük ve Proje Müşavirliği Hizmetleri veren ÖZLER Kalıp, Antalya Belek’te yapımı devam Rixos Theme Park Projesinde de başarı bir şekilde hizmet vermekte.

futbol sahası büyüklüğünde alana inşa edilecek olan otel ve eğlence merkezinin adı ise ‘Rixos Theme Park Antalya Turizm Kompleksi’ olacak. Arsaya 401 oda, 804 yatak kapasiteli otel, 500 kişilik eğlence merkezi ile yunus gösteri merkezi yapılacak.

76 futbol sahası büyüklüğünde, 800 milyon TL lik dev yatırım…

Projede başka neler var?

Rıxos grubunun, Antalya’da turizmin en prestijli otellerine ev sahipliği yapan Belek’te kuracağı eğlence parkının yaklaşık 800 milyon TL’ye mal olması öngörülüyor. 639 bin 110 metrekare, yaklaşık 76

Rixos Theme Park Antalya Turizm Kompleksi’nde şu yatırımlar planlanıyor:

5 yıldızlı otel: 376 oda + 20 suit + 1 suit + 4 bedensel engelli odası (Toplam: 401 oda-804 yatak)


Çözüm Ortağı 500 kişilik 1’inci sınıf lokanta (2 adet) 250 kişilik 2’nci sınıf alakart lokanta (2 adet) 100 kişilik 2’nci sınıf alakart lokanta (4 adet) 100 kişilik kafeterya (4 adet) 100 kişilik pasta salonu (2 adet) 100 kişilik bar salonu, 100 kişilik toplantı salonu (4 adet) 1000 kişilik konferans salonu Açık animasyon alanı (açık hava show alanı) Snack bar, havuz bar, açık yüzme havuzu, kapalı yüzme havuzu, yunus gösteri havuzu, akvaryum,su parkı (aquapark), Türk hamamı, sauna, masaj odası (10 adet) Aletli jimnastik salonu (2 adet), bay-bayan kuaför, tenis kortu, satış ünitesi (60 adet) 150 araçlık kapalı otopark, 1000 araçlık açık otopark Eğlence merkezi: 500 kişilik 1’inci sınıf lokanta, 100 kişilik 2’nci sınıf lokanta, 300 kişilik açık yemek alanı, 100 kişilik bar salonu, 50 kişilik açık bar (3 adet), 200 kişilik açık yemek alanı, 500 kişilik kabare, tiyatro, sinema salonu, açık yüzme havuzu 250 kişilik kapalı sergi salonu (2 adet), bowling salonu, tenis kortu, lunapark, 3d interaktif sinema, elektronik, bilgisayar, ses, ışık gibi teknolojilerin kullanılarak simülasyon, animasyon gibi sanal ortamların yaratılmasına veya gösterilerin yapılmasına imkan sağlayan teknik donanıma haiz ünite (3 adet) El sanatları atölyeleri (4 adet), yürüyüş parkuru, kreş, satış ünitesi (20 adet), 1500 araçlık otopark.

Proje de halen kullanılmakta olan Kalıp ve iskele sistemleri RAPIDO / PANEL KALIP SİSTEMİ Panellerimiz 25 farklı tip olarak üretilmektedir. 30 cm - 45 cm - 60cm - 90 cm

kalıp projenize göre ÖZLER tarafından tasarlanır. Tasarımlarımızda 80 kN/m² taze beton basıncı dikkate alınır.

TIMBERFORM-R / AHŞAP KİRİŞLİ DAİRESEL PERDE KALIBI SİSTEMİ Sistem plywood, ahşap kiriş ve özel tasarım çelik perde kuşakları olmak üzere 3 ana elemandan oluşur. Çelik kuşaklar gergi aparatları ile esnetilerek panolar dairesel form alır. Bu şekilde her türlü dairesel perde üretimi yapılabilir. İtme ve çekme özelliğine sahip payandalar ile kalıp şaküle alınır. Beton basıncı Tie-Rod mili, Tie-Rod somunu ve çelik kuşaklar ile karşılanır. Çalışma konsolu ile emniyetli ve kolay beton dökümü sağlanır. Sistem kalıp projenize göre ÖZLER tarafından tasarlanır. Tasarımlarımızda 50 kN/m² taze beton basıncı dikkate alınır.

SLABFORM / MASA TİPİ KALIP İSKELESİ SİSTEMİ

- 120 cm olmak üzere 5 farklı genişlikte ve 60 cm - 150 cm - 270 cm - 300 cm - 330 cm olmak üzere 5 farklı yüksekliktedir. Ürünler şantiyeye kullanıma hazır olarak gönderilir. Sistemin ana çerçevesinde Welser Profile tarafından dizayn edilmiş mukavemet değeri yüksek profil kullanılmaktadır. Panel yüzeyinde 21 mm birch plywood kullanılmaktadır. Sistem

Döşeme ve kiriş altında taşıyıcı iskele olarak kullanılır. Masa kalıbı iskelesi, yük iskelesi ve merdiven kulesi gibi 3 farklı şekilde kullanılır. Zemini teraziye almak için alt ayar milleri, döşeme ve kiriş altını teraziye almak için ise “4 yollu” veya “U” başlıklı üst ayar milleri kullanılır. Masa kalıbı sökülmeden taşıma arabası ve vinç yardımı ile yer değiştirebilir. Sistem kalıp projenize göre ÖZLER tarafından tasarlanır. Panolar 150 cm genişliğinde 110 – 150 – 180 cm yüksekliğindedir. Panolar 60*4 mm, yatay ve diyagonal bağlantılar ise 34*2,5 mm TSE belgeli mekanik testlere tabi tutulmuş standart borulardan üretilir. Üretimlerimizde otomatik gazaltı kaynak makineleri kullanılır. Sistem 2 kat rapid boyalıdır, talep halinde galvaniz ile de kaplanır.

Yapı Malzeme Haziran 2016

47


Sektörel

Kordsa Global, 2016’ya kârlı başladı Kordsa Global 2016 yılına kârla başladı. 2016 yılı ilk çeyreğini 488 milyon TL net satış ve 56,6 milyon TL net kâr ile kapatan Kordsa Global kârlılığını korumaya devam etti.

Kordsa Global, toplam satışlarını geçen senenin aynı çeyreğine göre %26, bir önceki çeyreğe göre %25 artırdı. Firma toplamda 66 milyon TL’lik brüt kâr elde etti. Kuzey Amerika, Avrupa, Ortadoğu ve Afrika pazarlarındaki güçlü trendler, APAC bölgesinin beklendiği yönde ilerlemesi, Güney Amerika pazarının kur farkı oluşturmayacak şekilde evrilmesi, ilk çeyrekteki iyi finansal sonuçların temel faktörleri arasında yer alıyor. Kordsa Global CEO’su Cenk Alper, ilk çeyrekte elde ettikleri başarıdan memnun olduklarının ve bütçelenen hedeflerle uyumlu ilerlediklerinin altını çizdi.

48

Yapı Malzeme Haziran 2016

Alper sonuçlarla ilgili şunları kaydetti; “2016 yılına yüksek bir tempoda başladık. Amacımız, global ölçekte piyasalar tarafından öngörülen yavaş iyileşme trendlerine rağmen, büyümemizi önümüzdeki dönemlerde de sürdürmek. 2. çeyrek için bizi en çok heyecanlandıran konu ise faaliyete geçecek Kompozit Teknolojileri Mükemmeliyet Merkezi’miz. Havacılıktan otomotive birçok sektörde dönüşüm yaratacağına inandığımız bu merkez, öncelikle iç piyasadaki talebi karşılayacak ve beraberinde de yurt dışı müşterilere hizmet edecek.

Kordsa Global CEO’su Cenk Alper



Çözüm Ortağı

Tüm ihtiyaçlarınıza tek bir çözüm: PLASTONELLA® Plastonella® - Su tutmayan, kaymayan, havalandırmalı zemin ızgarası. Drenajlı zemin döşemeleri oluşturmak için çok pratik ve hızlı bir sistem. Ürün, araç geçişine de izin veren yüksek mekanik dirence sahip plastik malzemeden

50

Yapı Malzeme Haziran 2016

imal edilmiştir. Perfore ve kaymaz özellikli yüzeyi, suyun ya da diğer sıvıların tamamını yok ederek olası kaymaları engelleyen kusursuz bir drenaj sağlar.

Referanslar: Teras Çatı Islak Alan | Ümraniye, İstanbul | Genarc Mimarlık Abdesthane Islak Alan | Arifiye, Sakarya | Arifiye Kuran Kursu Kasap Tezgah Arkası | Çiğli, İzmir | Öz-Er Kasap Şarküteri



Sektörel

Çimsa Mavi Baretleri ile gurur duyuyor Türkiye’nin önde gelen çimento ve yapı malzemeleri üreticilerinden Çimsa, Mavi Baret İş Güvenliği Yarışması’nda bu yıl da 1.’lik ve 2.lik ödüllerinin sahibi oldu. Her platformda ‘Önce İş Güvenliği’ diyen Çimsa’nın bu konudaki hassas yaklaşımı, bir kez daha takdir gördü. Türkiye Hazır Beton Birliği’nin (THBB) hazır beton tesislerini iş sağlığı ve güvenliği açısından bilgilendirmek, farkındalık yaratmak, teşvik etmek ve tesislerin yeterliliğini ölçmek amacıyla bu yıl üçüncü kez düzenlediği Mavi Baret İş Güvenliği Yarışması’nda Çimsa, Silifke ve Çukurhisar tesisleriyle ödüle layık görüldü. Çimsa’nın ödülleri, düzenlenen törenle birincilik ödülü alan Çimsa Silifke Hazır Beton Tesisi’nin lideri Gökhan Tüzen ve ikincilik ödülüne değer bulunan Çimsa Çukurhisar Hazır Beton Tesisi’nin lideri Serdar Corgallı’ya takdim edildi.

52

Yapı Malzeme Haziran 2016

Ödül töreninde konuşan THBB Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Işık, Türkiye’deki bütün hazır beton firmalarını, tesislerini denetime açmaya davet etti. Işık, “Birliğimize üye olan tüm hazır beton tesisleri AB standartlarına uygun üretim yapmaktadır. Bununla birlikte üyelerimiz teknik, çevre, iş sağlığı - işçi güvenliği, yasal ve etik kriterleri eksiksiz yerine getirmektedir. Bu yıl üçüncüsünü düzenlediğimiz bu yarışma vesilesiyle firmalarda iş güvenliği konusundaki hassasiyeti artırarak konuya dikkat çekmek istiyoruz” dedi.

lerin sonucunda bugün Çimsa, faaliyet alanlarının tümünde kaza sıklık oranlarını büyük oranda azaltmayı başarmış bir şirkettir. Bundan son derece gururluyuz. Hazır beton tesislerimizin Mavi Baret Yarışması’nda her yıl kazandıkları ödüller de bu başarının bir takdiridir” şeklinde konuştu.

Özhatay: “İş Güvenliği, sürdürülebilirlik yaklaşımımızın önemli bir parçası…” Çimsa Genel Müdürü Nevra Özhatay da konuya ilişkin yaptığı değerlendirmede, şirket olarak her platformda ‘Önce İş Güvenliği’ yaklaşımını benimsediklerini, bunu insana ve çalışma ortamına saygının temel şartı olarak gördüklerini vurguladı. Özhatay, “Biz Çimsa’da, iş kazalarının yaşandığı zor bir sektörün üyesi olduğumuzun bilinciyle İş Sağlığı ve Güvenliği alanındaki çalışmalarımıza özel bir önem veriyoruz. Bunu, benimsediğimiz sürdürülebilirlik yaklaşımının ayrılmaz bir parçası olarak kabul ediyoruz. Bu doğrultuda yaptığımız yoğun alt yapı, belgelendirme ve uygulamaya yönelik çalışmaların, eğitimlerin ve alınan önlem-

Çimsa Genel Müdürü Nevra Özhatay



Sektörel

Çimsa’nın net karı yüzde 11 artışla 47.4 milyon TL oldu ‘Formülün adı: Çimsa’ Çimento ve yapı malzemeleri sektörünün öncü ve yenilikçi şirketi Çimsa, yılın ilk çeyrek dönemindeki satış gelirinin, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 8 artışla 253.6 milyon TL’ye yükseldiğini açıkladı. Şirketin net karı ise yüzde 11 artarak 47.4 milyon TL’ye yükseldi.

Çimsa’nın operasyonel büyümesini istikrarlı bir şekilde sürdürdüğünü kaydeden Çimsa Genel Müdürü Nevra Özhatay, “5,5 milyon ton klinker üretim kapasitemiz var. Türkiye’nin yanı sıra dünyada da tanınan, güçlü bir markayız. 60’tan fazla ülkeye ihracat yapıyoruz. İhracatımız içinde Beyaz Çimento ve özel ürünlerin payı her geçen yıl artıyor. 2016’da Çim-

54

Yapı Malzeme Haziran 2016

sa’yı geleceğe taşıyacak çok önemli iki yatırıma imza atıyoruz. Bir yandan Afyon Çimento fabrikamızı yılın son çeyreğinde 165 milyon dolar yatırımla kurduğumuz yeni ve modern üretim tesisine taşımaya hazırlanıyoruz. Diğer yandan Çimsa Eskişehir fabrikamızı hem gri hem de beyaz klinker üretecek şekilde yeniliyoruz. 55 milyon dolar tutarındaki yatırımımız tamamlandığında Eskişehir fabrikamız, yıllık 415 bin ton beyaz klinker üretebilecek kapasiteye sahip olacak. Bu yatırımların da katkısıyla Çimsa, dünya çimento üreticileri arasında daha üst sıralara yükselecek” şeklinde konuştu.

‘Formülün adı: Çimsa’ Çimsa’nın bugünkü konumunun ve başarılarının ardından inovasyon gücünün yattığını vurgulayan Nevra Özhatay, “Türkiye’nin ilk ve tek Çimento Araştırma ve Uygulama Merkezine sahibiz. Bir ‘inovasyon üssü’ olan bu merkezde, katma değeri yüksek ve özel ihtiyaçlara yönelik özel ürünler geliştiriyoruz. Biz şuna inanıyoruz; Çimento sektöründe bir yeniliğin olması için mutlaka içinde ‘Çimsa’ barındırması gerekir. Bu nedenle ‘Formülün adı: Çimsa’ başlıklı bir konsept oluşturduk. Bu konseptin detaylarını önümüzdeki günlerde açıklayacağız” dedi.



Betonik Fikirler Proje Yarışması’nın yedincisi sonuçlandı:

Üniversiteli öğrencilerden çimentoya yepyeni bakış! 104 farklı üniversiteden 880 kişinin katıldığı yarışmanın birinciliğini iki grup paylaştı. İstanbul Teknik Üniversitesi öğrencileri ile Sabancı Üniversitesi öğrencileri birinci olurken, ikinciliği Selçuk Üniversitesi ve Akdeniz Üniversitesi öğrencileri, üçüncülüğü ise Boğaziçi Üniversitesi öğrencileri kazandı.

56

Yapı Malzeme Haziran 2016

Betonik Fikirler Proje Yarışması’nın yedincisi sonuçlandı...

1 ve 2’nciler HeidelbergCement Teknoloji Merkezi’ni ziyaret edecek

Türkiye’nin lider yapı malzemeleri şirketi Akçansa tarafından bu yıl yedincisi düzenlenen Betonik Fikirler Proje Yarışması,104 üniversiteden 880 kişinin katılımıyla gerçekleşti. Bu yıl kendi rekorunu kırarak gerçekleşen Betonik Fikirler’in ödül töreni, 2 Mayıs Pazartesi günü Sabancı Center’da yapıldı. Törene, Sabancı Holding Sanayi Grup Başkanı Mehmet Hacıkamiloğlu, Sabancı Holding İK Grup Başkanı Neriman Ülsever, Akçansa Genel Müdürü Umut Zenar’ın yanı sıra Betonik Fikirler Proje Yarışması jüri üyeleri, Akçansa ‘Y’ jenerasyonu çalışanları, iş ortakları ve finalist öğrenciler katıldı.

Yarışmaya sunulan projeler, İstanbul Teknik Üniversitesi’nden Prof. Dr. Mehmet Ali Taşdemir, Sabancı Üniversitesi Yönetici Geliştirme Birimi Direktörü Dr. T. Cüneyt Evirgen, Marka Danışmanı Temel Aksoy ve Marketing Türkiye Genel Yayın Yönetmeni Günseli Özen Ocakoğlu ve Sabancı Holding Sanayi Grup Başkanı Mehmet Hacıkamiloğlu tarafından değerlendirildi. Jüri değerlendirmesi sonucunda 7. Betonik Fikirler Yarışması’nın birinciliğini, İstanbul Teknik Üniversitesi’nden Be-Link Studio ile Sabancı Üniversitesi’nden Recement grupları paylaştı. İkinciliği Selçuk ve Akdeniz Üniversitesi’nden Kulübeton alırken, Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerinden oluşan Ekip Prestij yarışmayı üçüncü olarak tamamladı.


Sektörel Gençlerden çimento ve betonu yeniden yorumlayan projeler Birincilik kürsüsünü paylaşan ReCement Projesi, kentsel dönüşüm hafriyatlarının reaktif çimento ve çimento katkı malzemelerine geri dönüşümünü sağlamayı amaçlıyor. Düşük sıcaklıklarda üretilen ReCement’in, enerji tüketimini önemli oranda azaltması öngörülüyor. Be-Link Studio ekibi ise Antik Yunan’da kullanılan amforalardan esinlendiği projesiyle betona, akustik ve aydınlatma anlamında üst düzey bir nitelik kazandırıyor. Yapıların akustik problemini daha yapım aşamasında çözmeyi öngörüyor. Şampiyon grupların üyelerine HeidelbergCement Almanya Teknik Ziyareti ve MacBook Air, ikinci grup üyelerine HeidelbergCement Almanya Teknik Ziyareti, üçüncü grup üyelerine ise Apple Watch hediye edildi.

Hacıkamiloğlu: “Betonik Fikirler, önemli bir üniversite-sanayi iş birliği platformu…”

Ülsever: “Sektörü ve ülkeyi farklı noktaya taşıyacak olan gençler”

Sabancı Holding İK Grup Başkanı Neriman Ülsever de çimentonun 170 yıllık tarihine değinerek “Son 50 yıldır çimento ve betonda farkındalık yaratılmaya başlandı. Sektörde AR-GE, inovasyon, teknoloji kullanılarak şu an bambaşka bir noktaya gelindi. Bunu başaran da insan. Sektörü ve ülkeyi farklı noktaya taşıyacak olan gençlerimiz, cesaret ettikleri, tutkulu ve meraklı oldukları sürece başarılı olacaklar. ” şeklinde konuştu.

Zenar: “Betonik Fikirler’e ilgi çığ gibi artıyor”

Sabancı Holding Sanayi Grup Başkanı Mehmet Hacıkamiloğlu, ödül töreninde yaptığı konuşmada Betonik Fikirler’in önemli bir üniversite-sanayi iş birliği platformu olduğuna dikkat çekerek, “Tüm dünyada ve ülkemizde ekonomik katma değerin artırılması ve refah düzeyinin yükseltilmesi için; kaynakların etkin kullanılması, üretkenliğin artması ve özgün ürünlerle rekabet yeteneğinin güçlendirilmesi gerekiyor. Bu alanda en önemli rol, temel araştırmadan uygulamaya geçişte, üniversite ve sanayi aktörlerine düşüyor. Ülkemizde Betonik Fikirler gibi önemli üniversite-sanayi iş birliği örneklerinin sayısı artıyor. Betonik Fikirler Proje Yarışması, gençlerin yaratıcılığını destekleyerek, onları inovasyona teşvik ederek, gelişimleri için destek vererek üzerine düşen görevi yerine getirmeye önümüzdeki yıllarda da devam edecektir” dedi.

Akçansa’nın satış geliri %10 artışla 329 milyon TL’ye yükseldi

Türkiye’nin lider yapı malzemeleri şirketi Akçansa’nın açıkladığı 31 Mart 2016 tarihi itibarıyla düzenlenmiş konsolide gelir tablosu ve döneme ait mali sonuçlara göre, şirketin bu yılın ilk çeyrek dönemindeki cirosu 329 milyon TL oldu. Şirketin Ocak-Mart 2016 dönemindeki brüt kârı 82,4 milyon TL, dönem kârı ise 69 milyon TL olarak açıklandı. Mega projelerin yanı sıra kentsel dönüşümün de iç pazarda önemli bir talep yarattığını belirten Akçansa Genel Müdürü Umut Zenar, “Marmara Bölgesi ağırlıklı olarak iç pazarda artan talebin olumlu etkilerini, operasyonel ve finansal sonuçlarımızda da görüyoruz. Satış gelirimiz, geçen yılın aynı dönemine oranla yüzde 10 arttı. Son yıllarda pazarın ve mega projelerin ihtiyacı olan özel ürünleri ve hizmetleri geliştirmeye yoğunlaştık. Projelerde iş ortağı mantığını yerleştirdik, müşteriye değer yaratan sistemlere ve yenilikçi ürünlere yöneldik. Aynı zamanda ABD başta olmak üzere ihraç pazarlarımıza yönelik satışlarımız da devam etmektedir. Üretimini yaptığımız katma değeri yüksek özel ürünlerimiz, etkin yükleme ve hizmet performansımız ile ABD pazarının Türkiye’deki en büyük tedarikçisi konumuna geldik” diye konuştu.

Akçansa ödüle doymuyor Akçansa’nın genç yeteneklere büyük önem verdiğini belirten Akçansa Genel Müdürü Umut Zenar ise “Betonik Fikirler, gençlerin katılması için çok doğru bir platform… Çünkü gençlerin hayal güçlerini geliştiriyor. Yaratıcılıklarını körüklüyor. Hem gençlerin seslerini duyurmalarına aracı oluyor, hem de iş dünyasının aradığı genç ve yetenekli bireyleri karşımıza çıkarıyor. Bu yıl proje yarışmamıza gelen başvuru sayısının ikiye katlanarak 104 üniversiteden 880 kişi gibi bir rakama ulaşması da ne kadar doğru yolda olduğumuzu gösteriyor” diye konuştu.

Capital Dergisi tarafından düzenlenen ‘En Beğenilenler’ organizasyonunda bu yıl 14. kez ardı ardına çimento sektörünün ‘En Beğenilen Şirketi’ seçilen Akçansa, karbon emisyonunu azaltmayı amaçlayan Mikroalg Projesi ile III. İstanbul Karbon Zirvesi kapsamında Düşük Karbon Kahramanları Ödülü’ne değer bulundu. Akçansa ayrıca bu yıl yedincisi düzenlenen Sabancı Altın Yaka Ödülleri’nde ‘Değer Yaratan’ kategorisinde birinci olarak Büyük Ödülü kazandı. Aynı yarışmada, İşte Eşitlik’te birincilik, Pazar Odaklılık’ta bireysel kategoride birincilik ve İnsana Yatırım’da mansiyon aldı.

Yapı Malzeme Haziran 2016

57


Fuar

Daha fazla hız, daha fazla olanak, daha fazla kolaylık… “Firmamıza karşı duyulan güveni, 70 yıldır sektörde ne kadar doğru hareket ettiğimizin bir göstergesi olarak yorumlamaktayız.”

Dünyanın en iyi iskele sistemlerini üretmek ve geliştirmek misyonu ve sektörün yakından takip ettiği bir firma olmanın bilinciyle faaliyetlerini sürdüren Layher’in Türkiye Satış&Pazarlama Müdürü olan Deniz Ermişoğlu ile Yapı Fuarı ve İş güvenliği gibi farklı konular üzerine sohbet ettik. Keyifli okumalar…

Layher, Yapı Fuarı’na Güvenli Cephe İskelesi ve Şimşek İskele ile damgasını vurdu. Dünya’nın en büyük modüler sistem iskele imalatçısı olan Layher, İstanbul Yapı Fuarı’nda, Şimşek İskele ,Allround Flanşlı İskele ve Koruma Sistemlerini sergileyerek inşaat sektörüne yön vermeye devam edeceğini gösterdi. ‘Daha fazla hız’, ‘daha fazla olanak’ ve ‘daha fazla kolaylık’ sloganları ile sektörde hem pratik hem de güvenliği, iskelede birleştirdi.

Türk ve dünya standartlarında, daha iyisi için çalışıyoruz. Layher Türkiye Satış&Pazarlama Müdü-

58

Yapı Malzeme Haziran 2016

Cephe İskelelerimiz ve Allround Flanşlı İskelelerimiz olası iş kazalarını minimize etme anlamında şuan yürürlükte olan standartların gerekliliklerinin çok daha fazlasını karşılamaktadır. Bu sistemler ile; pratik kolay kurulum yapılabilmesi dolayısıyla firmalara zaman anlamında büyük avantaj sağlamakta ve iş kazalarında olduğu gibi maddi olarak maliyetlerinide minimize etmektedir . Türkiye de son yıllarda iş Güvenliği bilincinin eskiye nazaran çok daha iyi seviyelerde olması dolayısıyla , büyük inşaat projelerinde sertifikalı iskele taleplerinin yanı sıra artık endüstriyel projelerde olduğu gibi direk markaya bakılarak hareket edildiğini görmekteyiz ve bu bizi çok mutlu etmekte. Firmamıza karşı duyulan güveni, 70 yıldır sektörde ne kadar doğru hareket ettiğimizin bir göstergesi olarak yorumlamaktayız. Ayrıca bunun bir göstergesi olarak; Dia Bilkent Entegre Sağlık

rü Deniz Ermişoğlu ile yaptığımız görüşmede Layher’in her ülkede olduğu gibi Türkiye’de de 2015 yılında verilmeye başlanan TS EN 12810, TS EN 12811 sertifikasını alarak gerek teknolojik, gerek mevcut standartların çıtasını yükseltmek adına titizlikle çalışıldığını anlattı.

“İş Güvenliği ve İşçi Sağlığı en önemli konularımızın başında yer almakta”! ‘’Layher’i tercih eden müşterilerimiz, işçi güvenliğinde ne kadar hassas olduğumuzu bilir. Fuarda sergilediğimiz Dış

Layher Türkiye Satış&Pazarlama Müdürü Deniz Ermişoğlu

Kampüsü, Artaş Vadi İstanbul, Rönesans İzmir Optimum AVM, Rönesans Küçükyalı, Rönesans Maltepe gibi sektörün en önemli projelerinde ürünlerimizin tercih edildiğini söyleyebilirim.”

Hem hafif, hem hızlı, hem çok daha sağlam iskele ‘’Layher Lightweight’’ Ermişoğlu; “İnşaat projelerinde iskele maliyetinin genel maliyette yalnızca %20 ’lik bir alanı kapsadığı, maliyetlerin %80’ inin nakliye, kurulum ve söküm maliyetlerinin oluşturduğunu” ifade etti. Ermişoğlu; Layher Lightweight ürünlerde kullanılan yüksek alaşımlı çelik sayesinde azalan çelik et kalınlıkları, malzemelerin daha hafif olmasını ve daha mukavemetli olmasını sağlamakta ve böylece nakliye, Kurulum&Söküm maliyetlerinde yani büyük resimde en az %10 fiyat avantajını beraberinde getirmektedir’’ şeklinde sözlerini tamamladı.



Türkiye’yi Makrosentetik Fiber Donatı ile tanıştıran marka... Tüm Dünyada 36 yıldır kullanılmakta olan fiber donatı teknolojisinin lider markası Forta-Ferro 2008 yılından itibaren Forta İnşaat ile Türkiye pazarına giriş yaptı. Türkiye’nin yanında çevredeki 23 ülkeye de satış ve mühendislik hizmeti veren Forta İnşaat, Türkiye İnşaat sektörünün çok fazla bilmediği ve kullanmadığı bu donatı teknolojisini uzman mühendis kadrosu ile sektörün hizmetine sunmaya devam ediyor. Kısa sürede Forta-Ferro’nun sağladığı üstün avantajlar ve dayanım özelliklerinin farkına varan müteahhitler ve yatırımcılar Forta-Ferro’yu aranan bir marka haline getirdi. Samsun Limanı, İBB Gürpınar Su Ürünleri Hali, Varyap Meridian, Berrak Su HES Projesi, Dağbaşı HES Projesi vb. pek çok önemli proje Forta-Ferro’yu tercih ettiler.

60

Yapı Malzeme Haziran 2016


Advertorial

%100 Kazandırır.... Forta-Ferro, çelik hasırın montajı sırasında ortaya çıkan işçilik maliyetini ve harcanan zamanı ortadan kaldırır. Çelik hasır ve çelik tele göre nakliye maliyetinde yaklaşık %65’lik bir kazanç sağlar. Bu avantajların yanında, pas payı kullanılmadığı için döşeme kalınlığı azalır. Korozyona uğramaması servis ömrünü ve bakım periyotlarını uzatır. Stok sırasında hasar görmez ve uzun süre muhafaza edilebilir.

Uzman Mühendis Kadrosu ve anahtar teslim projeler… Forta İnşaat, bünyesindeki uzman mühendis kadrosu ile projelere özel beton dizaynları hazırlamakta ve maliyet analizi yapmakta. Projeniz için teklif istediğinizde, projenin kullanım özelliklerine göre tüm hesaplamalar yapılır ve kullanılması gereken dozaj belirlenerek tekliflendirilir. Bunun yanında müşterilerinden gelen talep doğrultusunda uygulama dahil teklifler hazırlanarak son teknoloji ürünü laser screed makinalar ile uygulama yapılarak projeyi müşterilerine kusursuz şekilde teslim eder.

Yapı Malzeme Haziran 2016

61


Çözüm Ortağı

Torun Center

Tokoz® ayaklarıyla yükseliyor

Eski Ali Sami Yen Stadyumu’nun arsasında yükselen Torun Center, şehrin en önemli noktasına yeni bir anlam kazandırıyor. Torun Center ile Mecidiyeköy, İstanbul’un gerçek merkezi haline geliyor. Projenin her bir bölümü kaliteli malzemelerle tamamlanıyor.

Bitkilerin güneşe doğru yönlenmesi anlamına da gelen “tropizm” yorumundan esinlenerek Emre Arolat tarafından

62

Yapı Malzeme Haziran 2016

tasarlanan ve farklı konumlarla yerleştirilen kuleler, bu tasarım sayesinde tüm cepheleriyle, başta İstanbul Boğazı olmak üzere Marmara Denizi’ne kadar uzanan kentin farklı panoramik manzaralarını gözler önüne seriyor. Nupel Flooring, Tokoz Plastik Yükseltilmiş Döşeme Ayakları ile projenin balkonlarında yükseltilmiş döşeme uygulamalarını tüm hızıyla sürdürüyor. Kaplama ürünü olarak lamine seramik kullanılan projenin B kulesi tamamlandı. C kulesi balkonlarında da TOKOZ uygulaması sayesinde yalıtım katmanına her an müdahale edilebilecek. Bu imkân dışında hızlı su drenajı, zemini tek kota getirebilme vb. birçok fayda sağlayan Tokoz Pedestal mimarların gözdesi olmaya devam ediyor. Bünyesine Tokoz markası yanında Körkalıp ve Daro markalarını da ekleyerek zengin bir ürün portföyüne ulaşan Nupel Flooring, genç ve dinamik yapısı ile adından çokça söz ettirecek gibi görünüyor.



Çözüm Ortağı

Kalekent Projesi’ne Arçelik dokunuşu Arçelik, Kalekent projesinin çözüm ortağı olarak projenin farklı bölümlerinde yenilikçi ürünleriyle yer alıyor. Projede Arçelik A.Ş.’nin ankastre ürünleri ve klimaları tüketiciler ile buluşuyor.

64

Yapı Malzeme Haziran 2016

Arçelik A.Ş., ankastre ürünler, iklimlendirme, ısıtma, mutfak, aydınlatma, elektronik çözümler (Tv, Videowall, ödeme sistemleri) alanlarında kurumsal hizmetleriyle fark oluşturuyor. Arçelik son olarak Beylikdüzü Beykent bölgesinde ilk etabı hayata geçen ve ikinci etabının inşası süren Kalekent projesinin, iş ortakları arasında yerini aldı. Kalekent Projesi’ni Gül İnşaat, Liv Yapı ve 3SKale Grubu ortaklaşa yürütüyor. Arçelik, 100 bin metrekare arazi üzerine kurulu Kalekent projesi kapsamında ankastre mutfak ürünleri ve klimalarıyla lüksü tüketicilerin hizmetine sunuyor. Projenin ilk etabındaki 700 dairede ürünleriyle çözüm ortağı olan Arçelik, projenin ikinci

etabına da ürünleriyle dokunuyor. Kalekent projesi dahilinde Arçelik, 1421 adet ankastre fırın, ankastre ocak, davlumbaz, ankastre bulaşık makinesiyle mutfaklara şıklık katıyor. Projede ayrıca 1421 adet 12000 BTU klima yer alıyor. Arçelik, dairelerini teslim alan konut sahiplerini karşılamak için de hoş sürprizler hazırladı. Tasarlanan stantlarda konut sahiplerine kahve ikramı eşliğinde ‘hayırlı olsun’ diyecek olan Arçelik, evlerinde ihtiyaç olabilecek diğer ürünleri tanıtırken bir yandan da kendilerine özel kampanyalar hakkında bilgi verecek. Arçelik ayrıca ikinci etabın teslim tarihine yaklaşıldığında havaların da güzelleşmesiyle birlikte çeşitli pişirme etkinlikleriyle keyifli anlar yaşatacak.


Çözüm Ortağı

Göl Panorama Evleri Isıtmada Daikin güvencesini seçti Soğutmanın yanı sıra ısıtma alanındaki yüksek standartlara sahip ürünleri ile de gayrimenkul projelerinin iklimlendirme çözüm ortağı olan , Be-Ma İnşaat’ın da tercihi oldu. Emlak Konut GYO güvencesi ile Be-Ma İnşaat tarafından Bahçeşehir’de hayata geçirilen ve toplam 1.431 konut ve 40 ticari üniteden oluşan Göl Panorama Evleri, ısınma konforu için Airfel’i seçti. Toplam 95 bin metrekarelik arsanın 8.500 metrekarelik bölümü üzerinde konumlandırılarak yeşil alanlara geniş yer ayıran Göl Panorama Evleri’nin ısınma konforu da yeşil teknoloji ürünü Airfel Radyatörler ile sağlanacak. Yalıtımından ısıtma sistemlerine kadar detaylı bir çalışmanın ürünü olan Göl Panorama Evleri’nin tercihi Airfel Panel Radyatörler, estetik görünümünden yüksek verimliliğine kadar her aşamada yeşil teknoloji ile üretiliyor. Toplam 4.300 kişinin yaşayacağı, bünyesindeki ticari ünitelerle birlikte bölge merkezi olmaya aday Göl Panorama Evleri’nde

kullanılacak olan Airfel Radyatörler, çevre dostu zirkonyum kaplama teknolojisi ile üretiliyor. Böylece nikel, çinko ve mangan gibi ağır metaller elimine edilirken oluşan atık çamur miktarı yüzde 95 oranında düşürülüyor ve atık su içerisindeki fosfat miktarı azaltılıyor. Proses aşamalarının azaltılması ile Airfel radyatörlerin üretiminde su ve elektrik enerjisi tasarrufu da en üst düzeye çıkıyor. Airfel, radyatörlerinde aynı zamanda, korozyon için geliştirilmiş en uygun boya teknolojisi olan kataforez boya teknolojisini kullanıyor. Kataforez teknolojisi su bazlı sistem olması sayesinde çevreye duyarlı üretim olanağı tanıyor. Çevre ve tüketici dostu bir ürün olarak öne çıkan Airfel radyatörler; yüksek ısıl güç, hassas reglaj ayarı, termostatik kontrol ve estetik görünümüyle dikkat çekiyor. Zeminden beslemeli ve klasik tesisat bağlantı sistemleri için en uygun radyatör tipi olan Airfel kompakt ventilli panel radyatörlerin içindeki özel

Bahçeşehir’de hayata geçirilen Göl Panorama Evleri, panel tercihini Airfel’den yana yaptı. 1.431 konut ve 40 ticari ünite, zirkonyum ve kataforez boya teknolojili, çevre dostu Airfel Radyatörler ile ısınma konforu yaşayacak.

bağlantı sistemi, tesisat borularının alttan ve tek yönden bağlanmasına olanak veriyor. Bağlantı yönü, tesisat koşullarına göre sağ ya da sol taraftan yapılabiliyor. Yapı Malzeme Haziran 2016

65


Çözüm Ortağı

Son dönemin en gözde ve en trend 10 konut projesinin mutfaklarını hazırlamak üzere anlaşan İntema Mutfak, Inova modeliyle 8 bin dairenin mutfağına imzasını atıyor.

Binlerce ev İntema mutfak ile süsleniyor İdeal mutfak yaşamını uzmanlıkla tasarlayan İntema Mutfak, son dönemin en gözde konut projelerinde Eczacıbaşı kalitesiyle yer alıyor. Modern çizgisi ve modüler mutfak mobilyası kullanıcılarına sunduğu kaliteli ürünlerle İntema Mut-

66

Yapı Malzeme Haziran 2016

fak, son dönemde toplam 10 farklı projede tercih edildi. İstanbul, İzmir, Bursa, Adana ve Trabzon’da devam eden 10 projede Inova modeli ile yer alan Intema Mutfak, 8 bin daireyi sahipleri için hazırlıyor.



Bosch Ortadoğu’yu Türkiye’den yönetecek İstikrarlı büyümesini ve yatırım çizgisini devam ettiren Bosch Türkiye’nin sorumluluk alanının genişlemesine paralel olarak Türkiye’deki Bosch birimlerini ve Ortadoğu Genel Merkezi’ni tek çatı altında topladı.

Bosch Türkiye, 2015 yılı itibarıyla Orta Doğu’daki 16 ülkenin de yönetim sorumluluğunu üstlenirken, istikrarlı büyümesini ve yatırım çizgisini devam ettiriyor. Bosch Türkiye’nin sorumluluk alanının genişlemesine paralel olarak, Türkiye’de bugüne kadar farklı lokasyonlarda çalışan Bosch birimleri de Küçükyalı’da

68

Yapı Malzeme Haziran 2016

yeni kurulan Bosch Türkiye ve Ortadoğu Genel Merkezi’nde aynı çatı altında buluştu. Genel Merkezin resmi açılışını, Bilim, Teknoloji ve Sanayi Bakanı Fikri Işık, Almanya Büyükelçisi Martin Erdmann ve Bosch Grubu Yönetim Kurulu Üyesi Uwe Raschke birlikte yaptı.

Bakan Işık’tan Bosch Ailesi ve çalışanlarına teşekkür Bilim, Teknoloji ve Sanayi Bakanı Fikri Işık açılışta, “Türkiye’ye verdikleri önem dolayısıyla Bosch Ailesi’ne çok teşekkür ediyorum. 1910 yılında başlayan serüvenin 1972’de yatırıma dönüşmesi ve o günden bu yana da sürekli büyüyen bir şirket olarak Türkiye’de varlıklarını sürdürmüş olmaları, bizim için çok anlamlı ve çok değerli…” diye konuştu. Bakan Işık, Bosch Türkiye’nin yatırımlarının kalıcı olmasını sağlayan çalışanlara da teşekkür etti.

Bakan Işık: “Bosch bir Türk şirketidir!” Bosch’un Türkiye’ye son dönemde yoğun yatırım yapan şirketlerin başında geldiğini söyleyen Bakan Işık sözlerine şöyle de-

vam etti: “Bosch, doğduğu topraklar Almanya’nın dışında, ABD ve Çin’den sonraki en büyük dördüncü yatırımını Türkiye’ye yapıyor. 1972’den bu yana Türkiye’ye 2,5 milyar avro yatırım yapması da Bosch’un Türkiye’ye verdiği önemi gösteriyor. Bu açıdan Bosch sadece bir Alman şirketi değil, aynı zamanda bir Türk şirketidir. Bosch’un Türkiye’ye katkısını sadece yatırım, üretim, istihdam ve ihracat olarak değerlendirmiyoruz. Türkiye’nin globalleşme sürecinde Bosch’un, Türkiye’ye verdiği değer çok fazla. Bosch’un global kültürünü Türkiye’ye taşımış olması çok değerli. Bosch’un verileri, Türkiye için hedeflediğimiz gelecek için çok kritik rakamlar. Türkiye’nin gitmesi gereken yere aslında Bosch şimdiden varmış durumda. Şöyle diyebiliriz; gelecek Bosch ile çoktan gelmiş veya Bosch geleceğe çoktan gitmiş…”

Bölgesel merkezini Türkiye’de kuran şirketlere vergi teşviki geliyor Bakan Işık, Bosch’un bölgesel operasyonlarını İstanbul’dan yönetmesinin çok anlamlı ve değerli olduğunu vurguladı. İstanbul ve Türkiye’nin önemli bir bölge-


Sektörel sel merkez olduğunu belirten Bakan Işık, hükümetin, bölgesel merkezlerin İstanbul’da ve Türkiye’de kurulması için özel bir çalışma yaptığını açıkladı. Bakan Işık, “Bölgesel merkezini Türkiye’de kuran şirketlere vergi avantajı ve vergi teşviki getireceğiz. Maliye Bakanlığımız ve Hazine Müsteşarlığımız şimdi bunun üzerinde ortak çalışma yapıyor. İstiyoruz ki, bölgesel merkezler İstanbul’da, Türkiye’de kurulsun ve buradan bölgedeki tüm operasyonlar çok rahat yönetilebilsin” dedi.

Raschke’den Türkiye’ye güvenoyu Bosch Türkiye’nin de içinde bulunduğu Avrupa ve Afrika bölgesinden sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi olan Uwe Raschke “Türkiye, Bosch Grubu’nun gelecek planları açısından büyük önem verdiği bir ülke. Türkiye’de istikrarlı bir çizgimiz var. 5 şehirde, 8 üretim üssü ve 4 ArGe Merkezimizle faaliyet gösteriyoruz. 16 bin 600 çalışanla Avrupa’da, Almanya’dan sonra ikinci sırada Türkiye geliyor. Burada büyümeye devam ediyoruz. Son 5 yılda Türkiye’ye bir milyar avronun üzerinde, geçen yıl ise 300 milyon avro tutarında yatırım yaptık. Bu rakam, globalde Almanya, Çin ve Amerika’dan sonraki en büyük yatırım rakamımız. Bu yıl da 220 milyon avronun üzerinde yatırım yapmayı planlıyoruz” diye konuştu.

Young: “Bursa, Bosch’un küresel Endüstri 4.0 zincirinin bir parçası…” Bosch Türkiye ve Ortadoğu Başkanı Steven Young da açılışta yaptığı konuşmada, “2015 yılında toplam satış gelirimiz yüzde 9 artışla 3,4 milyar avroya yükseldi. 2,1 milyar avroluk ihracatımızla yine Türkiye’nin önde gelen ihracatçı şirketleri arasında yer alıyoruz. Bu veriler de gösteriyor ki, Bosch’un Avrupa’daki büyümesinde önemli pay

sahibiyiz. Bölgemizdeki büyüme için itici güç oluyoruz” dedi. Bosch Türkiye’nin başarısının ardında

inovasyon gücünün yattığını söyleyen Steven Young, Türkiye’deki 4 Ar-Ge Merkezinde 537 kişinin çalıştığını, 97 ülkeye Ar-Ge ihracatı gerçekleştirildiğini kaydetti. Başta Avrupa ve ABD olmak üzere tüm dünyanın Endüstri 4.0 atılımını konuşmaya başladığını dile getiren Steven Young, “Türkiye’deki faaliyetlerimizde Endüstri 4.0 ile özel olarak ilgileniliyor ve bu konuda Türk sanayisinde öncü olmayı hedefliyoruz” dedi. Bosch, Türkiye’de Endüstri 4.0’la ilgili organizasyon çalışmalarını 2014 yılında başlattı. Endüstri 4.0 ekibi, 2014 yılından beri 5 farklı pilot proje yürütüyor. Bakım maliyetlerinden tasarruf etmek ve üretim kapasitesini artırmak amacıyla bu projelerden üç tanesi, önümüzdeki Haziran ayında hayata geçirilecek. Ayrıca Bosch, arıza durumunda müdahale süresini kısaltarak bu yılın sonu itibarıyla Bursa’da bakım maliyetlerini %30 oranında azaltmayı, üretim kapasitesini ise %5 ila %10 arasında artırmayı hedefliyor. Yapı Malzeme Haziran 2016

69


Türkiye’deki son dönem faaliyetleri hakkında bilgi veren thyssenkrupp Asansör Türkiye Genel Müdürü Turgay Şarlı, pazar liderliğini hedeflediklerini söyledi.

thyssenkrupp Asansör Türkiye’nin son dönemdeki faaliyetleri ile ilgili bilgi veren Genel Müdür Turgay Şarlı, hedeflerinin

70

Yapı Malzeme Haziran 2016

thyssenkrupp asansör sektöründe devrime hazırlanıyor liderlik olduğunu söyledi. Dünya genelinde 150 ülkede faaliyet gösteren şirketin Türkiye ofisinin 1999 yılından bu yana hizmet verdiğini anımsatan Şarlı, “2015 yılının ikinci yarısından itibaren merkez ülke olarak konumlandırılan Türkiye’de, inşaat sektörünün gelişimi ile birlikte büyümemizi sürdürüyoruz. Bu ivmemizi korumayı ve pazar lideri olmayı hedefliyoruz” dedi.

Türkiye’de büyümelerini destekleyecek alanlar arasında metro gibi ulaşım platformlarının da yer aldığını vurgulayan Turgay Şarlı, “thyssenkrupp Asansör’ün bu alandaki global deneyim ve uzmanlığını Türkiye’ye taşıyoruz. Şirketimizin son olarak Barselona metrosunun yeni istasyonlarında kullanıma sunduğu 128 yürüyen merdiven ve 52 asansör, her yıl 30 milyon kişiyi taşıyacak. Benzer projeleri


Sektörel Türkiye’de de gerçekleştirebilecek güçteyiz. Aynı şekilde, AVM’ler, oteller, hastaneler ve ofisler için hayata geçireceğimiz projeler de büyümemizi destekleyecek” diye konuştu.

Her yıl 25 bin asansör ve yürüyen merdiven satılıyor Türkiye pazarına ilişkin bir değerlendirme yapan Turgay Şarlı, “Türkiye’de her yıl 25 bin asansör ve yürüyen merdiven satılıyor. Beş yıl içinde bunun 35 bin adede çıkacağını öngörüyoruz. Kullanım alanlarında ilk sırayı yüzde 50 ile konutlar alırken, sırasıyla ofisler, AVM’ler ve ulaşım alanları, konutları takip ediyor. Yıllık bazda toplam satış rakamlarının Almanya’da 15 binden, İspanya’da ise 10 binden az olduğu göz önünde bulundurulursa, Türkiye’nin ne denli önemli bir pazar olduğu daha iyi anlaşılacaktır. Şu an yaklaşık 500 yerel şirket, Türkiye’de pazarın yüzde 60’ını elinde bulunduruyor. Yabancı markaların payı yüzde 40 seviyesinde. Ancak yeşil bina standartlarının oturması, ekonomiklik ve konfor beklentilerinin artması, yabancı markaların pazar payını yükseltecektir” dedi. Bir hastane ile bir ofisin asansör konusundaki ihtiyaç ve beklentilerinin birbirinden çok farklı olduğuna değinen Turgay Şarlı, “Örneğin hastanelerde güvenlik ve çalışabilme oranının yüzde 99,9’un altına inmemesi gerekiyor. 5 yıldızlı bir otelde görünüm önemliyken, ofislerde bekleme süresini azaltmak ve hız önem

thyssenkrupp Asansör Türkiye Genel Müdürü Turgay Şarlı

kazanıyor. Gerek yeni projelerle gerekse modernizasyon projeleri ile tüm segmentlerin isteklerine uygun çözümler sunuyoruz” dedi.

Hem dikey hem yatay gidebilen asansör geliştirdi Şarlı’nın verdiği bilgilere göre, thyssenkrupp Asansör, geliştirdiği inovatif ürünlerle klasik asansör kavramını yeniden şekillendirmekle kalmıyor, yapı endüstrisini de farklı bir boyuta taşıyor. “Şirketimizin geliştirdiği hem dikey hem de yatay ola-

rak hareket edebilen MULTI adlı asansör sistemi, halatsız bir yapıya sahip” diye konuşan Şarlı, “Bu sayede bina içinde asansör kuyusu açmaya da gerek kalmıyor ve her metrekarenin çok önemli olduğu binalarda dikkate değer oranda alan kazanımı oluyor. Halen 246 metre yüksekliğinde bir kulede son testleri gerçekleştirilmekte olan MULTI’nin satışlarına 2017 yılında başlanacak. Ürünün kısa süre içinde Türkiye’deki büyümemizin önemli yapıtaşlarından biri olacağına inanıyoruz” ifadelerini kullandı.

Yapı Malzeme Haziran 2016

71


Işıklar Yapı Ürünleri Genel Müdürü Özgür Üzeltürk

‘Ekoklinker’ ile yapılar yeniden şekilleniyor Işıklar Holding’in inşaat alanında faaliyet gösteren firması Işıklar Yapı Ürünleri, yenilikçi ürünler geliştirmeye devam ediyor. Isı ve ses yalıtımında rekor seviyelere ulaşan Ekoklinker, ince yapısıyla yapıların metrekarelerinin de artmasını da sağlayacak.

Işıklar Yapı Ürünleri tarafından iki yıllık Ar-Ge çalışması sonucu ortaya çıkan Ekoklinker isimli ürün, özel fırınlarda 1000 derecede pişirilen klinker tuğlanın iç kısmına mineral yün yerleştirilerek üretiliyor. Bu sayede yüksek ısı yalıtımı

72

Yapı Malzeme Haziran 2016

ve ses izolasyonu sağlıyor. Geleneksel duvar tiplerine göre çok daha ince olan Ekoklinker, yapıların sahip olduğu metrekarenin de artmasına imkan veriyor.

42 Desibel Ses “Yok” Oluyor! Türkiye’de inşaat sektörünün sürekli büyüme gösterdiğini, ancak kullanıcılara konforlu yapılar sunmak konusunda hala


Sektörel

zayıf kalındığını ifade eden Işıklar Yapı Ürünleri Genel Müdürü Özgür Üzeltürk, “Milyon liralık evlerde dahi yan dairedeki kişinin konuşmaları duyuruluyorsa bir problem var demektir” dedi. Şehir gürültüsünün, komşu yapılardan gelen seslerin, ev araçları, asansör ve sıhhi tesisat gürültüleriyle birleşerek yaşam konforunu ortadan kaldırdığını ifade eden Üzeltürk, Ekoklinker’in sahip olduğu yoğunluk ve içindeki mineral yün sayesinde 42 desibellik sesi engelleyebildiğini söyledi.

%50’ye varan enerji tasarrufu Ülke olarak enerjide dışa bağımlılığımızın hala çok yüksek olduğuna değinen Üzeltürk, bu tüketimin %40’ının konutlarda harcandığını ve bunu doğru yapı ürünleri ile azaltabilmenin mümkün olduğunu söyledi. Geleneksel duvar tipleri ile karşılaştırıldığında Ekoklinker’in %50 dolayında bir enerji tasarrufu sağladığını açıklayan Üzeltürk, bu performansın tüm iklim bölgelerinde geçerli olduğunun altını çizdi. Ekoklinker duvar sisteminin mantolama sistemine nazaran daha da uzun ömürlü bir alternatif olacağını belirtti.

100 dairede 3 daire kazandırıyor!

İlk yıl hedefi 50bin ton!

Ekoklinker, ısı ve ses yalıtımının yanı sıra, ince yapısı sayesinde yapılarda 1 ila 3 metrekarelik alan kazanımı sağlıyor. “Bu rakam tek bir yapı için çok fazla anlam ifade etmeyebilir. Ancak çok katlı ve yüksek adetli yapılarda yüksek kar rakamlarına ulaşılıyor.” diyen Üzeltürk, 100 dairelik bir projede ekstradan 3 daire için alan yaratıldığını söyledi.

Işıklar Yapı Ürünleri’nin iki ayrı fabrikada yılda 180bin ton üretim yapabildiğini söyleyen Özgür Üzeltürk, şuan için üretimin 4’te 1’ini Ekoklinker’e ayırdıklarını ifade etti. 4 ay önce ortaya çıkan Ekoklinker’in şimdiden önemli projelerde tercih edilmeye başladığını da belirten Üzeltürk, 2016 yılında 50bin ton satış hedeflediklerini söyledi. Ürünün satış fiyatı geleneksel duvar tipleri ile aynı rakamlarda seyrediyor. 30 ülkeye yapı ürünleri ihracatı gerçekleştirdiklerine değinen Üzeltürk, Ekoklinker’i öncelikle Bulgaristan, Romanya, Gürcistan, İran ve Irak gibi komşu ülke pazarlarına sunacaklarını açıkladı.

Depreme ve Yangına Karşı Dayanıklı Ar-Ge çalışmaları sırasında Türkiye’nin deprem kuşağında olması durumunu da göz önünde bulundurduklarını belirten Üzeltürk, Ekoklinker’in yoğun ve sağlam yapısı ile yüksek basınca karşı çok dayanıklı olduğunu, aynı zamanda normal duvarlara göre 3-5 kat daha fazla çekme dayanımı olduğunu söyledi. Yüksek derecede pişen ürün yangına karşı da oldukça dayanıklı. Düzgün bir yapıya sahip olan Ekoklinker, duvarların kolay ve hızlı örülmesini sağlarken, geleneksel ve gelişmiş sıva sistemleriyle de uyum sorunu yaşamıyor. Bu sayede inşa süresi de kısalıyor.

Turizm, eğitim ve sağlık yapıları için konfor! Yapı içi konforun sadece konutlar için değil oteller, sağlık merkezleri ve eğitim kurumları için de büyük önem arz ettiğini vurgulayan Üzeltürk, bu alanlarda sessiz alan ihtiyacının çok daha fazla olduğunu iletti.

Yapı Malzeme Haziran 2016

73


Sektörel

Teknik Alüminyum ihracat rekoru kırdı

2015 yılında 22 ülkeye 88 milyon dolarlık Alüminyum & Sac Levha ve Folyo ihracatı gerçekleştiren Teknik Alüminyum’a, İstanbul Demir ve Demir Dışı Metaller İhracatçıları Birliği (İDDMİB) tarafından İhracat Başarı Ödülü verildi.

74

Yapı Malzeme Haziran 2016

Türkiye’nin ilk Yassı Ürün üreticisi ve kendi alanının en ileri teknoloji platformuyla sürekli döküm öncüsü Teknik Alüminyum, 2015 yılında gerçekleştirdiği yaklaşık 88 milyon dolarlık ihracatla, kendi alanının ihracat lideri oldu. İstanbul Demir ve Demir Dışı Metaller İhracatçıları Birliği (İDDMİB) tarafından, 2015 yılının başarılı ihracatçılarını ödüllendirmek amacıyla 17 Mayıs Salı günü Grand Hyatt Otel’de gerçekleştirilen 6. İDDMİB İhracat Başarı Ödülleri Töreni’nde, Teknik Alüminyum & Sac Levha ve Folyo ihracatında birincilik ödülünü aldı. Ekonomi Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Tarık Sönmez’in katılımıyla gerçekleştirilen gecede, ihracat başarı ödülünü Teknik Alüminyum adına Dış Piyasa İnşaat Distrübütör Satış Müdürü Hakan Tugal, Tarık Sönmez ve TİM Yönetim Kurulu Başkan Vekili ve İDDMİB Yönetim Kurulu

Başkan Yardımcısı Tahsin Öztiryaki’nin elinden aldı. 2015 yılında, 22 farklı ülkeye toplam 87.800.000 milyon dolar ihracat gerçekleştirdiklerini söyleyen Tugal, “Bu ödülün asıl sahibi, tüm başarılarımızda olduğunu gibi, mükemmellik ve insan odaklı kurum kültürümüzü büyük bir enerjiyle günlük işlerine yansıtan çalışma arkadaşlarımızdır. Çalışanlarımızın bilgi ve becerisi, bizi rekabette farklılaştıran kurum kültürümüz ve Türkiye’de öncüsü sürekli döküm platformumuzla, ülkemizde olduğu gibi ihracat pazarlarımızda da müşterilerimiz için katma değer üretiyoruz. AR-GE, ürün geliştirme, ölçümleme, test / analiz yetkinliklerimiz, dünya standartlarında üretilen ürünlerimiz, tavizsiz kalite ve üst düzey hizmet anlayışımızla, ülkemiz ihracatına katkı yapmaya devam edeceğiz” dedi..



Sektörel

İzocam

5 Haziran Dünya Çevre Günü’nde “Sürdürülebilirlik Taahhütleri”nin altını çiziyor Her yıl 5 Haziran Dünya Çevre Günü olarak kutlanıyor. İzocam da çevre ve karbon salımları konusundaki aktif çalışmaları ile hassasiyetini ortaya koyuyor. Şirket 2015 yılında, su yönetimi, enerji yönetimi ve verimliliği, iklim değişikliği, sorumlu üretim, işgücü ve istihdam, ürünler ve sistemleriyle toplumu sürdürülebilir bir geleceğe taşımayı taahhüt etti. Ülkemizde yalıtım sektörünün oluşması ve gelişmesini sağlayan İzocam, yalıtım ile çevre ve enerji konuları arasındaki ilişkinin kamuoyuna anlatılmasında uzun yıllardır öncü rol üstleniyor. Çünkü doğru uygulamalarla yapılan “kalın yalıtım” sayesinde enerji giderlerini ve buna bağlı olarak da karbon salımlarını

önemli ölçüde azaltmak mümkün… İzocam ayrıca kurumsal sosyal sorumluluk projeleri geliştirerek, AR-GE çalışmalarını çevre dostu ürünler üretmeye adayarak, tesislerinde enerji yönetim sistemlerini uygulayarak ve çevresel ürün beyanlarıyla hem topluma hem de sektörüne karşı üzerine düşen görevi yerine getiriyor. İzocam Genel Müdürü Nuri Bulut; “50’yi aşkın yıldır ürünlerimizle ülke ekonomisine 110 milyar dolarlık enerji tasarrufu sağladık. Bu miktar 12 bin 500 hastaneye, 29 adet Marmaray’a (Marmaray’ın ilk hat açılışı ve istasyonlarının maliyeti 3,3 milyar dolar) ve 3 yıllık turizm gelirimize eşittir. Ayrıca 200 milyon ton petrole eşdeğer (TEP) enerji tasarrufunun gerçekleşmesinde katkıda bulunduk. Bir başka ifadeyle 1.360 havaalanı ve 2 milyon 300 bin futbol sahasına eşdeğer olup dünya ile ay arasındaki mesafenin 32 katıdır. Yalıtım sektöründe enerji, çevre ve sürdürülebilirlik konularını sahiplenen ve bu alanlarda geliştirdiğimiz nitelikli işlerle büyüyen sayılı firmalardan biri olmanın gururunu yaşıyoruz” diyerek İzocam’ın çevreye verdiği öneme dikkat çekiyor. İzocam’da çevreye saygı kapsamında kurumsal bilinç düzeyinin de sürekli arttığını söyleyen Nuri Bulut, bunun en güzel örneklerinin sahip oldukları Çevresel Ürün Beyanı Belgesi (EPD) ve ISO 50001 Enerji Yönetim Sistemi Belgesi olduğunun altını çiziyor. “1 Nisan 2015 tarihi itibariyle camyünü ve taşyünü ürünler

İzocam Genel Müdürü Nuri Bulut

için EPD (Environmental Product Declaration - Çevresel Ürün Beyanı) Belgesi’ni alarak Türkiye’de Isı Yalıtım Malzemeleri üreticileri içinde EPD Belgesi’ne sahip ilk kuruluş olduk. EPD Belgesi, ürün veya hizmete ait doğrulanmış nicel çevresel bilgilerin şeffaf olarak toplumla paylaşımını ve böylece çevreye olumsuz etkileri daha az olan ürün ve hizmetlerin teşvik edilmesini amaçlıyor. 2014 yılında aldığımız ISO 50001 Enerji Yönetim Sistemi Belgesi ise enerji tüketimimizde ve dolayısla sera gazı salımımızda azalmayı hedeflediği için enerji tüketimimizin azalmasına yönelik sistemlerimizi ve süreçlerimizi iyileştirmemize katkı sağlıyor.”

İzocam’ın ihracattaki başarısına iki ödül birden İzocam her yıl İklimlendirme Sanayi İhracatçıları Birliği (İSİB) tarafından verilen “Başarılı İhracatçılar Ödülü”nü, bu yıl da almaya hak kazandı. İzocam ayrıca Dünya Gazetesi ve DHL Expres işbirliği ile 15’incisi düzenlenen İhracatın Yıldızları Ödülleri’nde de “Sürdürülebilirlik İçin Çözüm Üreten İhracat Özel Ödülü”ne layık görüldü. İklimlendirme Sanayi İhracatçıları Birliği (İSİB), kuruluş yılı olan 2011’den bu yana üye firmalarını her yıl ihracattaki başarılarına göre ödüllendiriyor. Firmaların 2015 yılı İhracat Performanslarına göre değerlendirildiği “Başarılı İhracatçılar” ödülleri kapsamında, İSİB

76

Yapı Malzeme Haziran 2016

İzocam’ı “En Çok İzolasyon Malzemesi İhracatı Yapan Firma” kategorisinde ödüle layık gördü. Ekonomi Bakanı Mustafa Elitaş’ın, önemli kurum ve kuruluşların üst düzey yetkilileri ile sektör temsilcilerinin katılımıyla Nisan 2016’da gerçekleştirilen ödül töreninde, İSİB üyesi firmalara 17 kategoride toplam 46 ödül verildi. “En Çok İzolasyon Malzemesi İhracatı Yapan Firma” kategorisinde ödül almaya hak kazanan İzocam, ödülünü Ekonomi Bakanı Sn. Mustafa Elitaş’tan aldı. İzocam 2013 ve 2014 yıllarında da İSİB tarafından aynı kategoride ödüle layık görülmüştü.


Çözüm Ortağı

Tema Life Ümraniye projesi İzocam ürünleri ile yalıtıldı Ümraniye’de bulunan Tema Life projesi, dış cephe mantolama için yalıtım sektörünün öncü markası İzocam dış cephe mantolama sistemlerini tercih etti. Projenin yalıtımı gerçekleştirilirken İzocam Manto Taşyünü paket sistem ürünü kullanıldı. Gerçekleştirilen bu yalıtım uygulamasıyla birlikte, taşyünü yalıtım malzemesinin mineral yün yapısı ve yanmazlık özelliğinden dolayı binanın ısı yalıtımının yanında ses yalıtımı ve yangın güvenliği de sağlandı. İzocam Manto Taşyünü’nün faydaları arasında ayrıca uygulamanın binayı daha uzun süreli dayanıklı kılması, yoğuşma gibi istenmeyen oluşumları engellemesi ve binanın depreme karşı dayanıklılığını sağlaması yer alıyor. Depremde yaşanan yıkımların bir kısmı binaların taşıyıcı sis-

temleri içindeki demirlerin paslanması ve çürümesi sonucu özelliğini kaybetmesi nedeniyle gerçekleşiyor. Mantolamanın doğru şekilde uygulanması ise deprem sırasında binadaki hasar riskini azaltıyor. Mantolama sistemi binayı dıştan bir zırh gibi sararak binanın taşıyıcı sistemini dış etmenlere karşı koruyor, yoğuşmayı ve dolayısıyla korozyonu engelliyor. Taşıyıcı sistemin kesintisiz korunmasının sonucunda hem binanın dayanıklılığı hem de ömrü artırıyor. Bunların yanı sıra Mantolama, iç mekânlardaki ısının uzun süre istenen seviyelerde korunmasını sağlıyor. Kış aylarında oluşan ısı kayıplarını, yaz aylarında ise meydana gelebilecek ısı kazançlarını azaltmak için yapılan mantolama, enerji faturalarına da olumlu yansıyor.

Yalıtım sektörünün duayeni İzocam, tarzı ve mimarisi ile adından söz ettiren projelere ürün sağlamaya devam ediyor. Ümraniye’de inşa edilen Tema Life projesinin dış cephe yalıtımı da İzocam Manto Taşyünü Dış Cephe Yalıtım Sistemi ile gerçekleşti.

Yapı Malzeme Haziran 2016

77


“3 yıl içerisinde ihracatımızı yüzde 70’e çıkaracağız” “2016 yılı için ihracat hedefimiz, 35 ülkeyi 40’a çıkarmak. Özellikle Afrika, Hindistan ve Ortadoğu pazarlarımızı arttırmak istiyoruz. Yine önümüzdeki 3 yıl içerisinde ihracatımızı yüzde 70’e çıkarmak gibi bir hedefimiz bulunuyor.”

Kalite ve müşteri memnuniyetini daima ön planda tutan Metaxdoor, tüm üretim sürecini kendi bünyesinde gerçekleştiriyor. Tasarm aşamasından testlere kadar büyük bir titizlikle hareket eden Metaxdoor ekibi işini asla şansa bırakmıyor. Bizde şirket bünyesinde kendini her alanda hissettiren bu iş disiplinini daha

78

Yapı Malzeme Haziran 2016

yakından anlayabilmek için Metaxdoor Yönetim Kurulu Başkanı Tuba Arslan’a, şirket yapısından müşteri memnuniyetine, sektördeki son gelişmelerden önümüzdeki dönemler için yapmış oldukları planlara kadar merak ettiğimiz pekçok soruyu yönelttik. Yine büyük bir titizlikle sorularımızı cevaplayan Arslan’a teşekkür ediyoruz.

Şirketinizin yapı sektöründeki yeri ve faaliyetlerinden bahsedip, ürün konseptleriniz hakkında bilgi verir misiniz? 2002 yılında eşimle birlikte Arslan Yapı Otomasyon San. Ve Tic. Ltd. Şti.’yi kurduk ve aynı yıl içerisinde Metaxdoor markamızın da temellerini atmış olduk. 24 metrekare üzerine kurduğumuz şirketimiz, bugün 2000 metrekarelik bir alanda 40 kişi ile üretim, montaj, servis ve satış hizmeti veriyor. Ürünlerimizin yüzde 40’ını 35 ülkeye ihraç ediyoruz. Türkiye’de ve yurtdışında yaklaşık 20 bin noktada Metaxdoor markasıyla karşılaşabilirsiniz. Yurtiçi ve yurtdışından gelen müşteri istek ve talepleri doğrultusunda manuel ve otomatik olmak üzere döner kapılar, kayar kapılar, 90 derece açılır kapıları 2012 yılında almaya hak kazan-

dığımız TÜV belgesi yetkisiyle üretiyoruz. Müşteri teklif ve taleplerine hızlı dönüş sağlayan, üretim ve montaj süreleri konusunda disipline olmuş, servis noktasında müşteri memnuniyetini öncelik haline getiren şirket yapımız ile yüksek kaliteli işler çıkarmaktayız.

Tasarım aşamasına başlamadan önce hangi kriterleri göz önünde bulunduruyorsunuz? Metaxdoor butik iş yapan bir firma, çok niş bir iş yapıyoruz. Müşterilerimizin istekleri ve proje doğrultusunda özel çalışmalar yapıyoruz. Kapıyı uygulayacağımız mekan, kullanım yoğunluğu, enerji tasarrufu gibi ana başlıklar önceliklerimizi oluşturuyor. Tabii binaya estetik olarak uyum sağlayacak ürünler olmasına da özen gösteriyoruz.

Sektördeki değişiklikleri nasıl algılıyor, bu değişime karşı şirket olarak ne gibi hazırlık ve çalışmalar yapıyorsunuz? Sektörümüz her daim büyüyen, teknolojik olarak gelişme gösteren bir ürün yelpazesine sahip. Bugün baktığımızda artık sadece görsel olarak değil, işlev-


Röportaj sel olarak zorunluluk haline gelen ürünlerimiz var. Şartnameler ile belirlenmiş hermetik kapılar gibi… Hermetik kapılar, hastanelerin olmazsa olmazlarından bir tanesidir. Ya da döner kapılarda uygulanan kırılan kanat opsiyonları gibi. Panik anında hızlı kaçış sağlar. Bizler de öncelikle Avrupa’da uygulama yerlerine ve özelliklerine göre olması gerekenleri takip ediyor, şartnameleri inceliyoruz. Ürünlerimizi bu özelliklere göre üretmeye özen gösteriyoruz.

Şirketinizde, bir ürün piyasaya çıkmadan önce hangi aşamalardan geçer ve son karar nasıl alınır? Kapı üretiminde güvenlik kesinlikle birinci sırada dikkat edilmesi gereken unsurlardan biridir. Uluslararası platformlarda bu konu hakkında oldukça detaylı çalışmalar yapılmakta, birlikler, organizasyonlar bu konuya eğilmektedirler. Standartlar tekrar tekrar geliştirilerek, günün ihtiyaçları karşılanmakta, denemeler ve testler sürekli yapılmaktadır. Biz firma olarak bu çalışmaları yakından takip etmekteyiz. Uluslararası geçerliliği olan çözümler, kendi sistemlerimize adapte edilip, aylar süren testler ve denemeler sonrası kullanıcılarımızın hizmetine sunulmaktadır.

Üretim aşamasında ne tür malzemeler kullanıyor ve nasıl tedarik ediyorsunuz? Üretimimizde AC/DC Motor, işlemci, emniyet fotoselleri, güvenlik sensörleri vb pek çok teknolojik ürünü kullanıyoruz. Bunların bazılarını yurt içinden temin ettiğimiz gibi bazılarını ise yurt dışından satın alıyoruz. Keşke her şeyin en iyisi Türkiye’de üretilse de buradan tedarik edebilsek. Bildiğiniz üzere biz Türkiye’de TÜV belgesiyle kapı üretimi yapan bir firmayız. TÜV, her ürünün teknik açılımını, mekaniğini ve spesifikasyonunu tanımlamak durumunda. Kapı üretiminde en çok kullanılan malzemeler arasında bulunan alüminyum ve cam tedariğini tabii ki kendi ülkemizden yapıyoruz. Alüminyum profillerin tasarımı ve kalıpları kendimize ait ve tamamen özel üretimdir. Mekanik parçalarda genel olarak burada üretilmektedir. Zaman zaman istenilen opsiyonlara göre hava perdesi, paspas vb

ürünlerde tedarik ediyoruz. Bunlarda da kalite belgeli yerli üretimi tercih etmeye özen gösteriyoruz.

Birazda servis ağınız ve satış politikalarınızdan bahseder misiniz? Şirketinizin, yurt içi ve yurt dışı pazarlama organizasyonunu nasıl gerçekleştiriyorsunuz? Yurtiçinde ve yurtdışında devamlı çalıştığımız, müşteri portföyümüzün yanı sıra ciddi anlamda referans ile gelen çok sayıda projemiz oluyor. Ama yeni müşteri ve pazarlar bulma noktasında çok aktif çalışan hem içeride hem de dışarıda takım arkadaşlarımız bulunuyor. Belli ürünlerde malzeme satışı gerçekleştirirken belli ürünlerde ise anahtar teslim çalışıyoruz. Her bölgeye kendi ekibimizle hizmet sunuyoruz. Yurtdışında tarafımızdan eğitim almış kendi uygulamasını yapabilen çalışma ortaklarımız mevcut. Ürünlerimizi buradan özel sandıklar içerisinde onlara gönderiyoruz.

Ar&Ge çalışmalarınız çerçevesinde, inovasyon, sürdürülebilirlik ve fonksiyonel tasarımlar hakkında ne gibi çözümler geliştiriyorsunuz? Kendi AR-GE’mize sahip olmamız, müşterilerimize özel giriş-geçiş çözümleri üretmemize olanak sağlamaktadır. Örneğin; kayar kapılarda teleskopik kapılar, dairesel kayar kapılar, hermetik hastane kapıları, klinik oda kapıları gibi farklı kapılar da üretmekte ve projelerde uygulamaktayız. Yurtiçi ve yurtdışından gelen müşteri istek ve talepleri doğrultusunda manuel ve otomatik olmak üzere döner kapılar, kayar kapılar, 90 derece açılır kapıları ve çeşitlerini üretiyoruz. Döner kapılarda standart otomatik ve manuel dışında, cam döner dediğimiz; mekanizması yere gömülen, kapı geçişinde yukarı baktığınızda cam tavanı bulunan kapılardan, multicombodoor dediğimiz hem kayar hem döner kapı olarak kullanılabilen, tavandan dönme özelliğine sahip kapılara ya da çok yoğun geçişlerde kullanılan büyük çaplı grand döner kapılara, çok küçük geçiş boşluğu olan projeler için de iki kanat döner kapılara kadar çeşitlerimiz mevcuttur.

Metaxdoor Yönetim Kurulu Başkanı Tuba Arslan

Önümüzdeki yıl için hedef ve öngörüleriniz ne doğrultuda? Yeni proje/yatırımlarınız olacak mı? 2015 yılında, Türkiye ekonomisi genel olarak çok zor bir yıl geçirdi. Suriye’deki savaş, iki seçim dönemi, doların yükselmesi, dünyadaki ekonominin gidişatı gibi birçok faktör, tüm sektörleri ister istemez belli ölçülerde olumsuz etkiledi. Bu zorlu yılda, ülke ve dünya ekonomisini iyi değerlendiren, kurumsallaşan firmalar, doğru adımlar atarak, ekonomik sıkıntıları hafif sıyrıklarla atlatabildiler. Bizim sektörümüz inşaat sektörüyle bağlantılı ilerliyor. İnşaat Türkiye ekonomisinin lokomotif gücü olmaya 2015’te de devam ettiği için işlerimiz tüm hızıyla devam etti. 2016 yılı için ihracat hedefimiz, 35 ülkeyi 40’a çıkarmak. Özellikle Afrika, Hindistan ve Ortadoğu pazarlarımızı arttırmak istiyoruz. Yine önümüzdeki 3 yıl içerisinde ihracatımızı yüzde 70’e çıkarmak gibi bir hedefimiz bulunuyor. Bunun için ilgili departmanlarımız araştırmalarına devam ediyor. AVM sektörünün gelişmesi, sağlık sektöründe artan yatırımlar ve turizmin artması ile birlikte artan oteller Metaxdoor markasını geliştiriyor. Bu yıl yurt içinde ağırlıklı olarak AVM’lerdeki renovasyon projelerine odaklanmış durumdayız.

Yapı Malzeme Haziran 2016

79


Artella Yönetim Kurulu Başkanı Cemal Aslandağ

“Önce saygınlık, sonra para” “Kapı; sadece mekanları birbirinden ayıran bir ürün değil karşısına geçip baktığınızda size zevk verecek bir tasarımsal öge olmalı.”

Yaklaşık 40 yıl önce Göztepe Sanayi Sitesinde, Aslandağ Ahşap A.Ş ünvanıyla üretime başlayan Cemal Aslandağ ve ekibi, kaliteye verdiği önem, temiz işçilik, üstün hizmet anlayışı, insana ve teknolojiye yönelik yatırımlarıyla kısa sürede sahip oldukları atölyeyi, bir şirketler grubuna dönüştürmeyi başardılar… Günümüzde artık Aslandağ ve ekibi, Artella markasıyla, 17000 m²’lik fabrikasında en son teknoloji kullanarak üretim yapmakta ve global bir marka olma hedefine hızla ilerlemekte. Bizler de, Artella Yönetim Kurulu Başkanı Cemal Aslandağ ile şirket yapısı, ürünleri ve geleceğe dair planları üzerine konuştuk. Keyifli okumalar…

80

Yapı Malzeme Haziran 2016

Şirketiniz Yapı Sektöründeki yeri ve faaliyetlerinden biraz bahseder misiniz? Günümüzde yapı sektörü ülke ekonomisinin lokomotifi haline gelmiştir. Bizler de yapıların başlıca ihtiyaçlarından biri olan mobilya grubunda faaliyet göstererek ekonomiye katkıda bulunmaya gayret ediyoruz. Mobilya işleri daire satışlarına direkt etki eden en önemli tedarik kalemlerinden birisi ve daha nitelikli konutlar için fark yaratabileceğiniz ürün gruplarının başında gelmektedir. Aslandağ Ahşap olarak, ahşap kapı, mutfak ve banyo mobilyaları, çelik kapılar, süpürgelik ve portmanto işleriyle ilgili ağırlıklı olarak proje bazında A sınıfı iş yapan müteahhit firmalara hizmet vermekteyiz.

Kendi ürün konseptleriniz hakkında bilgi verir misiniz? Hangi amaca yönelik ne tür ürünler geliştiriyorsunuz? Artella markasıyla, ahşap kapı ve koridor mobilyası üretimi yapmaktayız. Aynı zamanda 2016 yılı sonuna doğru yeni bir mutfak markasını ülkemiz pazarına sunacağız. Çelik kapı konusunda ise İtalyan Okey Porte firması ile işbirliği içerisin-

deyiz. Talep eden müşterilerimiz için de yine İtalyan Pedini mutfaklarının distribütörlüğünü yapmaktayız. Hem kendi üretimimiz olan Artella hem de distribütörü olduğumuz diğer markalar üst grup ürün gamına sahiptir. Daha nitelikli, daha farklı ürünleri piyasaya sunarak sektörün gelişmesine de destek vermeyi amaçlamaktayız. Müşteri beklentileri kadar, müşterinin bilmediği ama kendilerine fayda sağlayacak yenilikleri de kovalıyoruz. Sürekli yenilenen dünyaya, yenilikçi bakış açısıyla hizmet vermeyi ön planda tutuyoruz.

Tasarım aşamasına başlamadan önce hangi kriterleri göz önünde bulunduruyorsunuz? Her şeyden önce faydalı ve işlevsel olmak çok önemli. Bu kriterleri sağlamak şartı ile görselde ne kadar iyileştirme yapılabileceğine odaklanıyoruz. Tasarım insanların hayatını güzelleştiren, yaşam kalitelerini yükselten çok önemli bir etken. Örneğin “Kapı” sadece mekanları birbirinden ayıran bir ürün değil karşısına geçip baktığınızda size zevk verecek bir tasarımsal öge olmalı. Bunun için bir yandan müşterilerin oluşturduğu talepleri, diğer yandan da doğal olarak bileme-


Röportaj diği farklılıkları ortaya getirip, toparlayıp sonuca ulaştırmaya gayret ediyoruz.

Sektördeki değişiklikleri nasıl algılıyor, bu değişime karşı şirket olarak ne gibi hazırlık ve çalışmalar yapıyorsunuz? Yapı ve mobilya sektörleri birbirine paralel gelişen ve etkileşim içinde olan sektörler. Bu yıllarda daha çok kentsel dönüşüm odaklı bir yönelme var. Tüm inşaat firmaları ve tedarik zinciri buna göre yatırımlar yapmaktalar. Biz de kendimizi buna göre şekillendirdik ve hizmet anlayışımızı geliştirdik. Ürün niteliklerimizi A sınıfı lüks projelere tedarik yapacak şekilde oluşturduk. Mimar ve yüklenici taleplerine cevap verecek şekilde esnek, gelişime açık, yeniden tasarlanabilen ürünlerimiz ve siparişe özel üretim yapabilen bir yapımız var. Personellerimiz hem butik hem proje bazlı lüks hizmete yönelik olarak eğitildi. Departmanlarımız arası koordinasyonu sağlama ve müşteri ilişkilerini iyileştirme konusunda yatırımlar yapıldı.

Şirketinizde, bir ürün piyasaya çıkmadan önce hangi aşamalardan geçer ve son kararı nasıl alınır? Müşterilerimizin, mimarların aktarımları kayıt altına alınır. Yeni ürünler için mutlaka bu notlar göz önünde bulundurulur. Geçmiş yakın dönemde mevcut ürünlerimize olan ilgi değerlendirilir. Hangi ürünlerimiz daha çok beğenilmiş, çok beğenilen ürünlerde neler eksik görülmüş, bu konular masaya yatırılır ve ürün geliştirme çalışmaları yapılır. Gerekli numune ve arge talepleri üretime aktarılır. Birkaç revizyon ve iyileştirme sonrasında ürün gelişimi tamamlanarak kataloglarımızda yer almaya başlar.

Üretim aşamasında ne tür malzemeler kullanıyor ve nasıl tedarik ediyorsunuz? Bir firmanın tedarikçileri ve tedarik ettiği ürünlerin kalite seviyesinde kaliteli olabileceğini düşünüyoruz. Kullandığımız tüm ürünlerin sertifikalı, testleri yapılmış, çevreye duyarlı ve üst kalitede olmasına özen gösteriyoruz. Üretimimiz mobilya odaklı olduğu için çoğunlukla orman ürünleri tedariğimiz oluyor. İki aşamalı olarak hammadde alıp komple kendi imal ettiğimiz ürünler de var, yarı mamül alıp kullandığımız ürünler de. Ek olarak aksesuarlarımızın büyük kısmını Avrupa ülkelerinden kendimiz ithal etmekteyiz. Aynı zamanda Türkiye distribütörleriyle de çalıştığımız markalar da bulunmakta.

Birazda servis ağınız ve satış politikalarınızdan bahseder misiniz? Şirketinizin, yurt içi ve yurt dışı pazarlama organizasyonunu nasıl gerçekleştiriyorsunuz? Pazarlamadan başlayarak, satış sonrası servise kadar tüm departmanlarımızla, en iyi hizmeti verebilmeye odaklanmış

bir firmayız. Tamamen müşteri memnuniyetini esas kabul etmiş ve bu duruşundan taviz vermeden hareket etmeye çalışan bir yapıyız. İstanbul içerisinde tüm hizmetleri kendi bünyemizde sunuyoruz. Yurtiçi ve yurtdışında ise temsilcilerimizle beraber aynı özende birliktelikler kuruyoruz. Müşterilerimizin Aslandağ Ahşap anlayışını her yerde aynı kalitede alabilmesini önemsiyoruz. Hem kendi içimizde hem de temsilcilerimizle sıkı ilişkiler kurarak iletişim kalitesini üst düzeyde tutmaya çalışıyoruz.

Ar&ge çalışmalarınız çerçevesinde, inovasyon, sürdürülebilirlik ve fonksiyonel tasarımlar hakkında ne gibi çözümler geliştiriyorsunuz? Büyümek ve gelişmek isteyen firmalar için sürekli ilerleyen teknolojiye ve dünya koşullarına ayak uydurmak kaçınılmaz. Biz de kendi sektörümüzde öncü firmalardan biri olarak yatırımlarımızı ve arge çalışmalarımızı bu yönde yapıyoruz. Yenilikçi ve sürdürülebilir bir anlayışla tasarımlarımızı gerçekleştiriyoruz. Sürekli yenilikleri araştıran ve dünyayı takip eden tasarımcılarımızı ve Ar&ge ekibimiz var. Onlarla sık sık değerlendirmeler yaparak ürün gamımızı yenilemeye devam ediyoruz. İnsanların hayatını kolaylaştıracak, konfor sağlayacak aynı zamanda da estetik değeri olan tasarımların ürünleşmesini önemsiyoruz ve bu yolda çalışmalarımızı yapıyoruz.

Önümüzdeki yıl için hedef ve öngörüleriniz ne doğrultuda? Yeni proje/yatırımlarınız olacak mı? Aslandağ Ahşap olarak sektördeki yerimizi daha da sağlamlaştırmak, öncü konumumuzu üst seviyeye taşımak en öncelikli hedefimiz. Para kazanmaktan çok saygı duyulan bir firma olmak çok daha önemli bizim için. Bunun yanı sıra hala büyümekte olan inşaat sektörünün gözündeki değerimizi artırarak gözde tedarikçi konumumuzu korumayı ve sektörden daha fazla pay alabilmeyi hedeflemekteyiz. Artella Kapı Sistemleri yanında mevcut temsilciliklerimizi büyütmek, sektöre yeni temsilcilikler kazandırmak ve yeni mutfak markamızla da adımızdan söz ettirmeyi çok önemsiyoruz.

Son olarak eklemek istedikleriniz? Yapı sektörünün gelişmesi için tüm paydaş firmaların özenli şekilde kendini geliştirebilmesi çok önemli. Bu toplam bir değer yaratacaktır ve her paydaşa mutlaka geri dönüşü olacaktır. Öncelikle sektörümüzü daha yukarıya taşıyabilmemiz ve birlikte hareket edebilmemiz gerekiyor. Biz kendi adımıza sadece ticari kazanca odaklanmış değil sektörel sorumluluklarımızın da olduğuna inana bir firmayız. Düşüncelerimizi paylaşma imkanı sunduğunuz için ve sektöre verdiğiniz katkılar için sizlere de teşekkür ederiz. Yapı Malzeme Haziran 2016

81


39. Yapı Fuarı – Turkeybuild İstanbul 110.430 ziyaretçi ağırladı! Dünyanın beş büyük fuarından biri olan, Türk yapı sektörünün ve bölgenin en büyük buluşması olan 39. Yapı Fuarı – Turkeybuild İstanbul, bu yıl da yoğun ilgi görerek 100.000 m2’lik 14 salon ve açık alanda, 1.250 üretici firmanın en yeni malzemelerini, teknoloji ve hizmetlerini 110.430 ziyaretçiyle buluşturdu.

82

Yapı Malzeme Haziran 2016

Fuarın “İş Geliştirme Platformu”nun, “sektör için yeni pazarlar” oluşturma hedefi doğrultusunda gerçekleştirdiği “Konuk Bölge Afrika” ve “Hedef Pazar İran” Projeleri sektörden büyük ilgi gördü. Fuarın diğer bir yeniliği olan ve büyük ilgiyle izlenen “Mimarlık ve Mimarlık Kültürü” etkinlikleri de yapı sektörü temsilcilerine bilgi akışı sağladı. En son yenilik ve teknolojileri barındıran ürün çeşitliliği, sektöre fayda sağlayan etkinlikleri ve yarattığı iş fırsatları ile bu yıl da sektörün zirvesi olan fuarda, fuarın en iyi tasarlanmış standlarına verilen “Altın Mıknatıs Ödülleri” de sahiplerini buldu. YEM Fuarcılık tarafından düzenlenen ve 39 yıldır yapı sektörünün uluslararası zirvesi olan Yapı Fuarı - Turkeybuild İstanbul 10 – 14 Mayıs 2016 tarihleri arasında Tüyap Fuar ve Kongre Merkezi’nde gerçekleştirildi. Yapı Fuarı – Turkeybuild İstanbul, uluslararası etkinlikleri ve ya-

rattığı iş fırsatları ile bu yıl da sektörün ilgi odağı oldu. Her geçen yıl büyüyerek sektöre olan katkısını arttıran fuarda binlerce ürün çeşidi, yeni teknoloji ve hizmetler yer aldı. 100.000 m2’lik 14 salon ve açık alanda, 105 ülke, 1.250 üretici firmanın 18.640 ürün ve hizmetleriyle katıldığı fuarı 110.430 kişi ziyaret etti. Beş gün süren fuar boyunca ürünleriyle, katılımcısıyla, ziyaretçisiyle sektörün kalbinin Yapı Fuarı – Turkeybuild İstanbul’da attığını vurgulayan YEM Fuarcılık Genel Müdürü Burcu Başer, şunları söyledi: “110.430 yerli ve yabancı ziyaretçisiyle bu yıl da bölgenin en büyük etkinliği olarak başarıyla gerçekleşen fuarımıza gösterdikleri ilgi için tüm sektör profesyonellerine, katılımcılarımıza ve ziyaretçilerimize teşekkürlerimizi sunuyoruz.”

Konuk Bölge Afrika Projesi’ne büyük ilgi Fuarın “İş Geliştirme Platformu” etkinlik-


Fuar

lerinden beş yıldır başarıyla sürdürülen “Konuk Ülke Projesi”nde bu yıl ilk kez bir ülke yerine, Türk yapı sektörünün hedef pazarları arasında yer alan Afrika Bölgesi ağırlandı. “Konuk Bölge Afrika Projesi” başlığı altında fuarın kapsamında gerçekleştirilen etkinliklerde yeni pazarlar arayışındaki Türk yapı sektörünün potansiyel büyüme alanlarından olan Kenya, Nijerya ve Mozambik ülkeleri değerlendirildi.

Hedef Pazar İran’daki potansiyel... Türk yapı sektörünü bu yıl farklı etkinlikleriyle buluşturacak fuarın yeniliklerinden biri de Kalekim’in desteğiyle gerçekleştirilen ‘Hedef Pazar Projesi’ oldu. “Hedef Pazar Projesi”nde ambargonun kalkmasıyla Türk yapı sektörünün gözde pazarlarından biri olan İran değerlendirildi. Hedef pazar İran’daki iş fırsatları Türk yapı sektörü profesyonelleriyle paylaşıldığı forumun ardından ülkeden gelen satınalma heyetleriyle Türk inşaat malzemesi üreticileri ‘İkili İş Görüşmeleri Toplantısı’nda bir araya geldi.

Mimarlık ve Mimarlık Kültürü Etkinlikleri yapı profesyonellerine ışık tuttu Bu yıl geliştirilen yeniliklerden “Mimarlık ve Mimarlık Kültürü Etkinlikleri” sektöre mimarlık alanında bilgi akışı sağladı. Fuar süresinde gerçekleşen bu etkinlikler programında, YEM Fuarcılık tarafından düzenlenen etkinliklerin yanı sıra katılımcı firmalar ve sektör STK’larının düzenlediği etkinlikler de yer aldı.

Altın Mıknatıs “En İyi Stand Tasarım” Ödülleri sahiplerini buldu! Yapı Fuarları - Turkeybuild’in bir geleneği olan Altın Mıknatıs “En İyi Stand Tasarım” Ödülleri fuar kapsamında düzenlenen törenle sahiplerini buldu. Birincilik ödülü; tasarımını Lineadecor Tasarım Ekibi’nden Ürün geliştirme Müdürü Timur Erbil’in yaptığı Lineadecor – Dekor Ahşap Ürünleri A.Ş standına verildi.

Yapı Malzeme Haziran 2016

83


Fuar

Türk inşaat malzemesi sanayicileri Afrika pazarı için tetikte Konuk Bölge Afrika Projesi kapsamında düzenlenen Afrika – Türkiye İnşaat ve İkili İş Görüşmeleri Forumu’na Sahra altı ülkelerinin 19 milyar dolarlık elektrik altyapı ihtiyacı damgasını vurdu. Türkiye İMSAD Başkanı F. Fethi Hinginar Afrika kıtasıyla olan tarihi ve kültürel bağların sağladığı bölgeyle ticari bağların çok avantajlı ve rahat bir şekilde güçlenebileceğini vurgulayarak, yatırımcılara seslendi. 39. Yapı Fuarı, Türk inşaat malzemeleri sektörünün özellikle odaklandığı CEMAC ülkeleri başta olmak üzere Afrika kıtasında yeni ihracat pazarlarına ulaşmak için önemli iş fırsatları sağlamaya devam ediyor. Fuarın ikinci günü düzenlenen Afrika – Türkiye İnşaat ve İkili İş Görüşmeleri Forumu’nda Afrika Kıtası ile ticaret hacminin arttığına dikkat çekilirken, 2003 yılında 5,47 milyar dolar olan ihracatın 2015 yılında 17,5 milyar doları aştığına dikkat çekildi. Forum’da konuşmacı olarak yer alan Türkiye İMSAD Başkanı

84

Yapı Malzeme Haziran 2016

projesi hayata geçirildi, önemli projeler devam ediyor. Afrika kıtasında, 2010 yılında toplam nüfusun yüzde 40’ını şehirlerde ikamet edenler oluştururken, bu oranın 2030’a kadar yüzde 50’ye ve 2060 yılına kadar da yüzde 65’e ulaşması bekleniyor. Dolayısıyla bu durum bölgedeki konut ihtiyacının da yıllar içerisinde giderek artacağına işaret ediyor. Uluslararası Enerji Ajansı’nın (IEA) verilerine göre, 2030 yılına kadar küresel elektrik ihtiyacının karşılanması için her yıl 30 milyar dolarlık altyapı yatırımına ihtiyaç duyuluyor. Bu yatırımın yüzde 64’ünün ise Sahra Altı Afrika’ya yapılması gerekiyor. Bizler 19 milyar dolarlık bu altyapı yatırımına talibiz. Gerek coğrafi konumumuz açısından gerekse üretimdeki kalite üstünlüğümüz açısından baktığımızda Çin’den ve hatta birçok Avrupa ülkesinden çok daha avantajlı konumdayız. Kalitesi dünyaca kabul görmüş malzemelerimizle Afrika kıtasının gelişimine katkıda bulunmak istiyoruz” dedi. Hinginar Afrika pazarıyla ilgili sözlerine; “Türk Müteahhitler birliği ile birlikte özellikle Orta ve Güney Afrika ülkelerindeki iş fırsatlarını takip ediyor, avantajlarımızı iyi değerlendirerek bu ülkelerde de başarılara imza atmayı umuyoruz. Özellikle Afrika’daki potansiyel pazar hakkında detaylı bilgiler ediniyoruz. Bu konudaki çok yeni bir bilgiyi sizlerle paylaşmak isterim; Afrika’da 5 bin adet çelik köprü yapımının Türkiye çelik sektörü yapımcıları tarafından çok ciddi şekilde takip edildiğini ve bu konuda çok avantajlı olabileceğimizi düşünüyoruz” dedi.

Hinginar: “Yapı Fuarı, ulusal ve uluslararası iş fırsatları için avantaj sağlıyor”

Türkiye İMSAD Başkanı F. Fethi Hinginar

F. Fethi Hinginar, Afrika’nın ihtiyaçları ile Türkiye’den gidebilecek kaliteli yatırım imkanlarının mükemmel şekilde örtüştüğüne dikkat çekerek, sanayicilerin “yeni normal” sürecinde bu fırsatı değerlendirmeleri gerektiğini vurguladı.

Hinginar: “19 milyar dolarlık altyapı yatırımına talibiz” İnşaat malzemesi sanayicilerinin ülke ekonomisinin lokomotifi olduğuna değinen Hinginar, geçen yıl itibariyle küresel yavaşlamanın etkisiyle azalan ihracatın ve getirebileceği sıkıntıların yeni pazarlara ulaşarak ve mevcut pazarları geliştirerek aşılabileceğine değindi. Hinginar, “Küresel sisteme entegrasyon sürecindeki Afrika ülkeleri son yıllarda ciddi bir atağa kalktı. Birçok altyapı ve üstyapı

Yapı Fuarı’nı inşaat malzemeleri sektörünün bölgedeki en büyük buluşma ve iş platformu olarak nitelendiren Türkiye İMSAD Yönetim Kurulu Başkanı F. Fethi Hinginar, ulusal ve uluslararası içerikteki etkinlikleri, yeni iş fırsatları ve ticari bağlantılar kurmaya imkan sağlayan platformları ile fuarın sektöre ivme kazandırdığını belirtti. Hinginar, Yapı Fuarı gündemi dolayısıyla yaptığı değerlendirmede, şunları söyledi: “Geçtiğimiz yıllarda olduğu gibi bu yıl da Türkiye İMSAD üyeleri yoğun bir katılımla fuarda yer alacaklar. 40 sanayici, 11 dernek olmak üzere fuara toplam 51 üye kuruluşumuzla birlikte fuara katılıyoruz. Bu sene aynı zamanda geçtiğimiz yıl açmış olduğumuz Kamerun Temsilciliğimizin çalışmaları kapsamında fuarla eş zamanlı olarak Kamerun Ticaret Heyeti’ni de ağırlayacağız. Yatırım ve ihracat kararlarında değerlendirilmesi gereken pazarlar olan Afrika ve CEMAC ülkeleri için Kamerun Ticaret Heyeti’nin gelmesi oldukça büyük bir fırsat olacak. Altı gün boyunca yoğun iş bağlantıları, yeni projeler için görüşmeler gerçekleşecek. Biz de Türkiye İMSAD olarak yapı fuarında bulunacağız ve sektör olarak fırsat yaratan gelişmeleri takip edeceğiz” dedi.



Türk Ytong’dan binalara sınıf atlatacak atak

İstanbul Yapı Fuarı’nda ısı yalıtım performansı %30 geliştirilmiş yeni ürünü “Ytong 0,09”u ilk defa sergileyen Türk Ytong, inovasyonda kat ettiği mesafe ile dikkat çekiyor. Ytong 0,09, sağladığı enerji tasarrufu sayesinde, binaların A ve B sınıfı enerji tasarrufu kategorisine yükselmesini sağlıyor.

86

Yapı Malzeme Haziran 2016

İstanbul Yapı Fuarı’nda konuşan Türk Ytong Genel Müdürü Gökhan Erel, “Dünyanın ve Türkiye’nin önde gelen gazbeton üreticisi olarak son yıllarda özellikle malzemenin ısı yalıtım performansına yönelik önemli inovasyonlar gerçekleştirdik. Odak noktamız olan ısı yalıtımı ve enerji tasarrufu alanında 2014 sonunda Ytong duvarların ısıl iletkenlik hesap değerini %15 daha iyileştirerek geliştirdiğimiz Ytong Blok 0,11’i sektöre

tanıtmıştık. Şimdi bu ürünü daha da ileri taşıyarak ısı yalıtım performansını %30 daha artırdığımız “Ytong 0,09”u sektörle buluşturuyoruz. Sektörde yine bir ilk olan ve devrim niteliği taşıyan “Ytong 0,09”un ısı yalıtım performansı piyasadaki standart gazbeton blok ürünlerine göre yüzde 30 daha fazladır. Bu geliştirme sağlanırken, ürünün basınç dayanım değeri olan 2,5 MPa korunmuştur” dedi. İki yıl içinde ürün inovasyonu ala-


Sektörel nında kat ettikleri mesafenin çok önemli olduğunun altını çizen Erel, ısı yalıtım performansı ile aynı oranda sağladıkları enerji tasarrufunun da arttığını, bunun ise gerek hane halkına gerekse de ülke ekonomisine çok daha önemli katkılar sağlayacağını belirtti.

“Yapılara Sınıf Atlatıyoruz” Güncel yönetmeliklere göre yeni yapılacak veya yapılmakta olan binaların enerji kimlik belgesi sınıfı, en düşük C olacak şekilde tasarlanıp ve inşa edilmesi gerektiğini hatırlatan Erel, Ytong 0,09 ürünü kullanılan yapıların bu alanda da avantaj sağlayacağını söyledi. Erel, “C ya da B” gibi kategorilerde projelendirilmiş bir binada, mimari projede değişiklik yapılmaksızın sadece duvar malzemesi olarak “Ytong 0,09” kullanılması ile bina enerji tasarrufunda sınıf atlayacak. Yapı bu sayede durumuna göre bir üst noktaya, ‘A veya B sınıfı enerji tasarrufu’ kategorisine yükselecek. Bu önemli kazanım sonucunda yeni ürünümüzün binalara sınıf atlatacağını rahatlıkla söyleyebiliriz” dedi.

Ytong Genel Müdürü Gökhan Erel

“Yapılar hafifleyecek” Öte yandan ürünün hafifliğine de dikkat çeken Erel, “Ytong 0,09” standart gazbeton bloklardan yüzde 13 daha hafif bir ürün. Böylece binaya daha az duvar yükü binmesini sağlıyor, yani binanın ha-

fiflemesine de yardımcı oluyor. Binanın hafiflemesi ise depremde maruz kalacağı kuvvetlerin azalmasına büyük oranda fayda sağlıyor. Ytong 0,09 bu yönüyle deprem güvenliği açısından da yapılara hayati kazanımlar sunuyor” dedi.

Yapı Malzeme Haziran 2016

87


Vefa Holding 3 markası ile dikkatleri üzerine topladı Vefa Holding şirketlerinden Ekobord, Nestavilla ve Vekon 39’uncu Yapı Fuarı’nda yenilikçi ürünleri ve çözüm önerileri ile ziyaretçilerle biraraya geldi. Ürettiği evlerin her metrekaresinde teknoloji ile tasarımı buluşturan Nestavilla, yeni konut konseptlerini fuarda ziyaretçilerine anlatırken, sektörünün en

deneyimli markalarından Vekon ise; ön üretimli yapı çözümlerini hem yurtiçi hem yurtdışı müşterileriyle buluşturdu. Vefa Holding’in bir diğer markası Ekobord’da

yeni geliştirdiği ve ‘Ekobord Flat’ adını verdiği yeni ürünüyle fuar ziyaretçilerinden tam not aldı.

Her bütçeye uygun ev seçenekleri ‘Nestavilla’da

Standart konut mimarisine yeni bir yaklaşım getiren Nestavilla, yapı malzemesi ve teknolojisi ile birbirinden ayrılan 3 farklı konut konseptiyle kişilerin hayallerindeki evlere en kısa zamanda ekonomik bir şekilde ulaşmasını sağlıyor. Az katlı ve tamamı ön üretimli konutlarla istenilen yerde ev sahibi olabilme imkanını veren Nestavilla, modern ya da

88

Yapı Malzeme Haziran 2016

klasik olsun hayalinizdeki konut tipini hayata geçiriyor. Nestavilla, her bütçeye ve beğeniye uygun seçenekleriyle de cezbediyor. Nestavilla Satış Müdürü Yakup Karakelle, inşaat süresini minimum seviyelere düşüren, iklim ve mevsim şartlarından etkilenmeyen ön üretimli konut teknolojileri ile çok uygun fiyatlarla ev sahibi olunabileceğini belirtti. 1-8 hafta

içerisinde kurulumu tamamlanan Nestavilla evlerinin uzun yıllar hiçbir bakım gerektirmediğini ve ekstra masrafa yol açmadığını vurgulayan Karakelle “Gereksiz işçilik ve şantiye maliyetlerini ortadan kaldıran ön üretim sisteminin avantajıyla hayalinizdeki eve hayalinizdeki bütçelerle sahip olabilir ve yeni evinizi yıllarca hiç sorun yaşamadan uzun yıllar kullanabilirsiniz” dedi.


Fuar

Ön üretimli yapı çözümlerini birleştiren ‘Vekon’, sektörde iddiasını artırdı

Vekon Genel Müdürü Özgül Yücel, bugüne kadar 100’e yakın ülkeye çözümlerini ulaştırdıklarını belirtti. Global bir çözüm ortağı olduklarının altını çizen Yücel, “Grubumuzun ön üretimli yapılar alanındaki faaliyetlerini tek bir çatı altında toplayarak tüm enerjimizi bir araya getirdik. Bu sinerji ile birlikte daha işlevsel bir yapıya kavuştuk ve müşterilerimizin tüm

ihtiyaçlarına aynı anda cevap verebilecek duruma geldik” dedi. Vekonu rakiplerinden ayıran en önemli unsurlardan biri olarak çözümlerini anahtar teslim sunmasını gösteren Özgül Yücel, projelerin tasarım, üretim, montaj ve lojistiğini tek başına üstlenerek sürecin her aşamasının birbirine entegre ilerlemesini sağladıklarını söyledi. Entegre

üretim anlayışının şantiye sahasında yaşanabilecek uyumsuzlukların önüne geçtiğini ifade eden Yücel, böylece üstlendikleri projeleri rekor sürelerde teslim edebildiklerini vurguladı. Yücel, entegre üretim sürecinin farklı iklim ve arazi tipine uygun iş ve yaşam alanlarıyla dünyanın her noktasında müşterilerinin işini kolaylaştırdığını da ifade etti.

‘Ekobord’, Yapı Fuarı’nda yeni ürününü görücüye çıkardı

Ekobord Flat’ı doğal, boyalı ve desen baskılı seçenekleri ile ürün gamına ekleyen Ekobord, cephe sistemleri için çok daha uzun ömürlü ve daha ekonomik bir ürün geliştirmiş oldu. Yeni ürünle birlikte vidalı, askılı, perçinli ve yapıştırmalı olarak isimlendirilen dört farklı montaj sistemi de geliştirildi. Ekobord Genel Müdürü Ali İhsan Sağlamkaya, Ekobord’un AR-GE çalışmaları sonucunda, mevcut üretim proseslerinde değişikliğe giderek ve özel işlemler uygulayarak ürettiği yeni ürünü Ekobord Flat ile düz yüzeye sahip katma değerli cephe malzemelerine alternatif olabilecek bir ürün ortaya koyduğunu söyledi. Sağlamkaya, Ekobord Flat ile ilgili şu bilgileri verdi: “Ekobord olarak dış cepheler için ürettiğimiz ahşap, taş, çizgi ve sıva desenli fibercement levhalarımız ile sektörde zaten iddialı bir konumdaydık. Yeni ürünümüz düz yüzeyli EkobordFlat ile cephe sistemleri için çok önemli bir alternatif ortaya koymuş olduk. Ekobord Flat üretim tesisindeki püskürtme yöntemiyle yapılan boyama işlemi sayesinde şantiyedeki boyama işlemini ortadan kaldırdı. Yeni boyama teknolojimizi şantiyedeki boyama işlemi ile kıyaslanamayacak kalitede bir yüzeyin elde edilmesini de sağlıyor. Bunun yanında istenen herhangi bir resim ya da deseni yeni ürünümüzün üzerine uygulayabildiğimiz bir teknolojiye de sahibiz. Bu teknoloji sayesinde yüksek çözünürlüklü bir resmi cephenin tamamına uygulayabiliyoruz.”

Yapı Malzeme Haziran 2016

89


Türkiye dinamikleri güçlü bir ülkedir! “Ege Seramik’e ve Türkiye’ye olan güven bir çok olumsuz haber ve olaylara rağmen her geçen gün perçinleniyor.”

rençli bir şekilde bu fuarda da göstermiş durumda. Milletimiz sergilemiş olduğu bu dirayetle, ekonomisine ve sanayisine sahip çıkıyor. Ülke gündemindeki tüm yan etkileri bertaraf ederek kendi yoluna ilerliyor. Bu tarz büyük organizasyonlar, bunun en büyük kanıtı ve ispatıdır. Bu fuarda da bunu bir kez daha gözlemledik. Ege Seramik penceresinden baktığımızda da durumu yine aynı şekilde pozitif manada değerlendiriyoruz. Yurtdışı ve yurtiçi müşterilerimizin buraya gelmeleri, sergilemiş olduğumuz ürünlerin onay görmüş olması ve talebe dönüşmesi, insanların ekonomimize ve bizlere olan inancını göstermektedir. Türkiye dinamikleri güçlü bir ülkedir. Yeter ki moral seviyemiz yüksek olsun.

Yabancı müşterilerinizin yaklaşımlarını genel anlamda nasıl değerlendiriyorsunuz? Yabancı müşterilerimizle yapmış olduğumuz ticarette, Ege Seramik’in moda oluşturan etkisine ve vermiş olduğu sözleri tutmasına güvenerek uzun soluklu bir şekilde bizlerle çalışma isteği içerisindeler. Fuar katılımları ve gerçekleştirdikleri talep ve siparişlerle zaten bu tutumlarını sergilemiş oluyorlar. Ege Seramik’e ve Türkiye’ye olan güven birçok olumsuz haber ve olaylara rağmen her geçen gün perçinleniyor.

Önümüzdeki döneme yönelik sektör hakkında neler söylemek istersiniz?

Ege Seramik Genel Müdürü Göksen Yedigüller

İstikrarlı yatırım ve büyüme grafiğiyle Türk ve dünya seramik sektörünün en iyi seramik üreticilerinden biri olan Ege Seramik, sürekli yenilenen zengin ürün portföyü ile yuriçi ve yurtdışındaki müşteri portföyünü her geçen gün daha da genişletiyor.. 39’ncu yapı Fuarı’nda bir araya geldiğimiz Ege Seramik Genel Müdürü Göksen Yedigüller’e merak ettiğimiz birkaç soruyu yöneltme fırsatı yakaladık. İçten cevaplarıyla bizi karşılayan Yedigüller ve ekibi, sektörün geleceğinden gayet umutlu. Başarılı bir fuar geçirdiklerini belirten Yedigüller, sektörün manipülis-

90

Yapı Malzeme Haziran 2016

yon ve dedikodulara kulak asmaması, komplekslerden uzak bir şekilde kendine daha fazla güvenmesi gerektiğini vurguladı….

Ülkemizin de yer aldığı coğrafyanın sürekli olumsuz haberlerle gündeme gelmesine rağmen fuara olan bu yüksek katılımı neye bağlıyorsunuz? Her ne kadar zaman zaman olumsuz tablolar çıkartılıyor olsa da karşımıza, Türk halkı istikrar ve ekonominin gelişmesine yönelik her türlü fonksiyonu di-

Türkiye’nin ihtiyaçları devam ediyor. Genç nüfusu olan her ülke gibi Türkiye’de özellikle yapı sektöründe gelişmeye gitmek zorunda. Ekonominin genel ivmesine baktığımız zaman da, yapı sektörünü geliştirici yönde bir çizgide olduğunu zaten görmekteyiz. Aşağı yukarı 220 sektörü tetikleyen bu devasa sektörün gelişmesi ve ekonomiye yayılması son derece önemli… Genel manada şu an için faizlerin yüksek oluşu konut sektörünü her ne kadar olumsuz bir şekilde etkiliyor olsa da, umut ediyorum ki yılın ikinci yarısından sonra faizlerde de bir yavaşlama olacaktır. Türkiye faizlerle ilgili doğru pozisyonunu aldıktan sonra tüm sektör olarak çok daha iyi noktalara geleceğimize inanıyorum.


Fuar

Ahşabın Vazgeçilmez Sıcaklığı Ege Seramik’ in ahşap görünümlü yeni serilerini artık evlerin her köşesine taşımak mümkün. Hatta suyun etkisinden korkmadan banyo ve mutfaklara bile… Ege Seramik portföyünde yer alan ahşap görünümlü seramikler, estetik, dekoratif bir anlayışla ahşap görüntüsü ve sırlı granit malzemenin dayanıklılığını bir arada sunuyor. Kullanıldığı mekâna doğal bir zenginlik sağlayan ahşap görünümlü zeminler minimalist, modern ve vintage gibi birçok tarzla bütünleşebiliyor. Farklı ebat ve renk alternatifleri ile, ister iç mekan ister dış mekanlarda kullanılabilecek en iyi ahşap doku seçenekleri. Doğayı kıskandıracak kadar doğal görünümlü ve sıcak, bir o kadar da dayanıklı...

Doğa Kadar Gerçek Doğa Kadar Dayanıklı “Doğa kadar gerçek doğa kadar dayanıklı” sloganı ile doğal görünümlü ürünler tasarlamaya ve geliştirmeye devam eden Ege Seramik, yaşam alanlarının dekorasyonlarında değişiklik yapmak isteyen müşterilerine hayallerinin ötesinde özgürlük sunuyor. Ege Seramik, birbirinden farklı mermer dokulu ürünleri ile dikkatleri üzerine çekiyor. Modern zamanın şıklığını ve sadeliğini mermerin kusursuz güzelliği ile birleştirip Arden, Bora, Arizona, Himalaya serileri ile mekânlara taşıyor.

Ege Seramik Amerika’da da yeni ürünlerini sergiledi Amerika’nın en büyük ve en önemli seramik karo ve doğal taş fuarı olan Coverings Fuarı, Nisan ayında Chicago’da gerçekleştirildi. 40’tan fazla ülkeden katılımcının olduğu fuarda dünyanın en yenilikçi seramik ve doğaltaş ürünleri tanıtıldı. 1991 yılından beri Amerika’da faaliyet gösteren Ege Seramik, Spring 2016 koleksiyonunu müşterileri ile paylaştı. Fuarda ahşap, mermer ve beton yüzeyli ürünler, Rain Forest, Elegant Wood, Bambu , Savannah, Divina, Magma , Empire, Crown, Ege Tech, Belgium Stone, Protech, Nordic Wood, Rome, DownTown, Mirage, Classico ve Jupiter serileri sergilendi. Konu ile ilgili açıklama yapan Ege Seramik Genel Müdürü Göksen Yedigüller; Coverings Fuarı’na katılımlarıyla ilgili “Sektörün önemli fuar organizasyonlarından biri olarak kabul edilen COVERINGS Fuarı ile Amerika ve dünyanın çeşitli yerlerinden gelen birçok ziyaretçiye ulaştık ve ürünlerimizi tanıtma fırsatı yakaladık. Oldukça başarılı faaliyetler gerçekleştirdiğimiz Amerika pazarının sürekliliği ve gelişimi hedefi ile katıldığımız fuarda ürünlerimizin ilgi çekmesi bize gurur veriyor.” dedi.

Yapı Malzeme Haziran 2016

91


Fuar

AGT, en yeni ürünleriyle Yapı Fuar’ındaydı! AGT, Türk yapı sektörünün ve bölgenin en büyük buluşması olarak kabul edilen Yapı Fuarı’nda yeni ürünlerini sergiledi.

Yaşam alanlarına özel ahşap çözümler sunan AGT, son kullanıcıyla buluşturduğu yeni parke serisi Natura Plus ve Natura Line’ın yanı sıra; Uv lak kapli üstün çizilmezlik dayanımı, yüksek parlaklığa sahip ürünü Power Gloss’u da bu yıl fuarda ziyaretçilerin beğenisine sundu. AGT, bu yıl 39.’su düzenlenen Yapı Fuarı’nda yeni ürünlerini görücüye çıkardı. Geniş renk yelpazesine sahip yeni parke serisiyle birlikte mobilya gövdelerinde ve ön yüzeylerinde kullanılan Power Gloss ürünlerini tüketiciyle buluşturan AGT, aynı zamanda MDF Lam ve panel renklerini de ilk defa Yapı Fuar’ında sergilemiş oldu. AGT parkeler, 12 renkli Natura Parke serisine eklenen 4 rengin yanı sıra, Natura Plus ve Natura Line serisiyle de toplam

92

Yapı Malzeme Haziran 2016

32 renk, desen ve yüzeyde tüketicilere farklı alternatifler sunuyor. 10 yıl garantili ve A3 aşınma sınıfı özelliğine sahip Natura Parke Serisine eklenen yeni Akdeniz Meşe, Silyon Meşe, Olimpos Meşe ve Kemer Çam; birbirinden özel renkleri ile seriye yepyeni bir soluk kazandırıyor.

AGT’nin yeni ürünü Powergloss da Yapı Fuar’ındaydı... AGT’nin fuarda ziyaretçileriyle buluşturduğu bir diğer ürün ise ‘PowerGloss’ oldu. Mobilya gövdelerinde, mutfak do-

laplarında, banyo kapaklarında, çalışma odalarındaki mobilyalarının tüm gövde ve ön yüzeylerinde kullanılan Power Gloss, parlak yüzeyi ile yeni sezon iç mekan tasarımlarında kalitesiyle fark oluşturuyor. Ürünün en önemli özelliklerinden birisi ise yüksek mekanik ve kimyasal dirençlere dayanıklı levha olması. Bir yaşam alanını oluşturan tüm ahşap yüzeylerde kullanılabilecek olan Power Gloss 24 farklı renk seçeneği, muazzam parlaklığı ve çizilmezlik özelliğiyle çarpıcı tasarımlara imkan veriyor.



Fuar

Ege Vitrifiye 39. Yapı Fuarı’na katıldı Ege Vitrifiye, banyolarda modern ve ideal çözümler sunmayı hedefleyen ve sadece zarafeti ile değil, benzersiz tasarımları ile de banyolarında modern bir atmosfer yakalamak isteyenlere 39. Turkeybuild İstanbul Yapı Fuarı’nda alternatifler sundu.

Tasarım ve üretim gücüyle vitrifiye sektörünün en önemli markalarından biri olan Ege Vitrifiye, Yapı Fuarı’nda sergilediği serileriyle büyük beğeni topladı. Yapı fuarına katılımıyla ilgili görüşlerini belirten Ege Vitrifiye Genel Müdürü Merter Savaş, “Yapı Fuarı, firmaların kendilerini, yeni ürünlerini ve sundukları hizmetleri tanıtma fırsatı yakaladıkları, uzun yıllardır gerçekleşen devamlı ve önemli bir organizasyon. Ege Vitrifiye olarak Türk yapı sektörü açısında önemli bir yere sahip olan, malzeme satıcıları ile profesyonelleri buluşturan YapıFuarı’na katılmaktan memnunuz. Genişlettiğimiz ürün portföyümüzden seçmiş olduğumuz orta ve üst segmente yönelik özel serilerimizi Yapı Fuarı’nda sergiledik. Fuar standımıza olan ilginin ve ziyaret sayısının geçen yıllara oranla daha fazla olduğunu söyleyebiliriz. Bu durum bizler için motive edici ve önemli bir nokta” dedi.

94

Yapı Malzeme Haziran 2016

Ege Vitrifiye Genel Müdürü Merter Savaş



Fuar

Artstone

Karoart Serisini sektöre ve profesyonellere sundu Yapı 2016 İstanbul Fuarı’nda tanıttığı yeni Karoart serisiyle başarılı bir tanıtım haftası geçiren ve öncü tasarım anlayışı

Artstone, katıldığı İstanbul Yapı Fuarı’nda kurduğu özel tasarım standında özel ürün lansmanı yaptı ve yine fuar kapsamındaki “Konuşan Pazarlama / Dinleyen Tasarım” etkinliğinde de sektörel paylaşımlarda bulundu.

ile 2016 yılının önemli projelerine imza atmaya devam eden Artstone, aynı zamanda fuar etkinlikleri kapsamında “pazarlama faaliyetlerinde fuarlar ve diğer mecraların etkisiyle ilgili” bir konuşma gerçekleştirdi. Artstone Genel Müdürü Bilal Emre Türkgeldi’nin konuşmacı olduğu etkinlikte, İç Mimarlar Odası Genel Başkanı Emrah Kaymak’ın moderatörlüğünde Nazar Şigaher (Daedalus Tasarım), Özlem Yalım (Tepta Aydınlatma), Tanıl Çokşenim (Tanıl Çokşenim Mimarlık), Ayça Kadıoğlu (Ayça Kadıoğlu Mimarlık), Feza Ökten Koca (Elips Tasarım) da

96

Yapı Malzeme Haziran 2016

önemli paylaşımlarda bulundular. Fuar kapsamında özel tasarımlı standında ürün sunumlarını gerçekleştiren Artstone, davetli kitlesiyle, firma ürünlerini kullanan isimlerin yorumlarını dinledi ve değerlendirdi. Genel Müdür Bilal Emre Türkgeldi şu tespitlerde bulundu: “Bizce fuarlar; tasarımın, estetiğin ve birbirinden farklı sunum türlerinin birbiriyle yarıştığı bir er meydanı. Burada bütün firmalar kendi ürünlerinin algılanma biçimlerini şekillendiriyor ve “tercih edilme sebebi” oluşturuyor. Ürünün sergilenme biçimi esas pazarlanan öge haline geliyor. Dolayısıyla fuar stand tasarımının kalıcı, tekrarlanabilir, sürdürülebilir ve modüler olması, baş-

ka sergilerde de ürünü en doğru şekilde temsil edecek bir pazarlama enstrümanı oluşturuyor. Biz kendi firmamızda yıllardır özellikle bu nosyonun üzerinde durduk; konteyner temamızı esas tasarım ögesi olarak kullanıp, taşınabilir, tekrarlanabilir ve ürünün her bileşenini en doğru şekilde kapsayabilir bir ünite oluşturduk. Bu üniteyi taşıyıp başka yerlere, başka fuarlara götürdük. Bu anlamda firmanın tasarım kimliğini oluşturan ögelerden biri de fuarlar aslında; nasıl kendi ürününüzü en doğru yansıtan ilanlar, broşürler, kataloglar, videolar, sosyal medya mesajları oluşturuyorsunuz; fuarlarda da ürünün mekânsal yerleştirmesini yapıyor, yine kurumsal kimliğe katkıda bulunuyorsunuz.”


Fuar

Bien ‘Coverings 2016’ ile ABD’de yeni anlaşmalara imza attı 18-21 Nisan 2016 tarihleri arasında ABD’nin Chicago şehrinde yapılan Coverings 2016 Fuarı’na BİEN, yenilikçi tarzı ve göz alıcı ürünleriyle fuara katıldı. 150 m2 büyüklüğündeki alanda ürünlerini sergileyen BİEN ödüllü tasarımları, özel ve sürekli yenilenen ürün yelpazesiyle sektörde adından söz ettiriyor. BİEN, Coverings Fuarı’nda 20 mm’lik ürünler başta olmak üzere ahşap dokulu ürünler, doğal taş dokulu ürünler ve 30x60, 60x60, 45x90, 60x120, sırlı porselen karoları öne çıkardı. BİEN’in Full Polished ürünlerine ve pazarın ana ebatı olan 30x60 sırlı porselen ürünlerine ve 19,7x19,7 dekoratif serilere de talep yoğun oldu. ABD pazarında seramik sektörü için tek uluslararası fuar olan Coverings geçen yıldan itibaren tekrar yükselişe geçmeye başladı. Fuarın stratejik açıdan önemi her geçen yıl artıyor. BİEN İhracat Müdürü Mehmet Özmal Coverings Fuarı’na katılmanın ticari amaçlı faydasını gördüklerini, katılımcıların tümünün alım yapma odaklı olmasının BİEN için yararlı olduğunu ifade etti. Fuarın ABD dışı üreticiler için pek tercih

Karo seramik alanında dünyanın önemli pazarlarından biri olan ABD’nin Chicago şehrinde düzenlenen Coverings’te BİEN standına ilgi büyüktü.

edilmeyen Chicago kentinde düzenlenmesinin yanlış olduğunu vurgulayan Mehmet Özmal “BİEN için hedef odaklı bir fuar olduğunu söyleyebiliriz’’ dedi. BİEN standına ilginin yoğun olduğunu belirten Mehmet Özmal; ‘’Marka olarak fuardan memnun ayrıldık. Özellikle aynı bölgede bulunduğumuz diğer üreticilerin stantları ile karşılaştırdığımızda markamıza yönelik ilgi net olarak fark ediliyordu’’ diye konuştu. Yapı Malzeme Haziran 2016

97


Fuar

‘Häfele’ geleceğin trendlerini Yapı Fuarı’na taşıdı Alanında değişim ve dönüşümün öncüsü olan Häfele, mekan kavramını ve yaşam alanlarının tanımını değiştiriyor. Sistematik yaklaşım ve yenilikçi çözümleriyle Häfele, en yeni ürün ve sistemlerini TÜYAP’ta gerçekleşen Yapı Fuarı’nda profesyonellerle buluşturdu.

Her yıl olduğu gibi bu yıl da binlerce ulusal ve uluslararası ziyaretçiyi ağırlayan Yapı Fuarı’nda, en dikkat çekici stantlardan biri geleceğe ilham veren temaları ile Häfele oldu. Marka en yenilikçi çözümlerini ziyaretçilerle buluşturdu.

Değişen beklentilere özel çözümler Yapı Fuarı’nın sektörün en önemli etkilerinden biri olduğuna dikkat çeken Häfele

98

Yapı Malzeme Haziran 2016

Türkiye İcra Kurulu Başkanı Hilmi Uytun, her yıl çok sayıda ziyaretçiyi ağırlayan fuarın önemli bir potansiyele sahip olduğuna dikkat çekiyor. Fuarda ilk defa görücüye çıkan pek çok yeni ürün ve çözüm sergilediklerini anlatan Uytun, “Son yıllarda gelişen teknoloji, mekan algısını tümden değiştiriyor. Biz de sunduğumuz çözümlerle, farklılaşan beklentilere en iyi şekilde hizmet ediyoruz. Özellikle konutta şıklığı tekrar tanımlıyoruz. Evin hanımının övünç duyacağı mekanlarda, mutfak ve banyolara ürünlerimizi renginden ve stilinden uyumlu halde bütünsel bir tasarım bakışıyla sunuyoruz. Häfele’nin bu yenilikçi ihtiyaca yönelik ürün ve çözümleri, tüketiciden her zaman tam not alıyor” diyor.

“Yaşam biçimlerimizin geleceğine dair soruları yanıtlıyoruz” Fuarda en dikkat çekici çözümlerden biri olarak “Häfele Concept Design”’ı gösteren Uytun, projeyi şöyle anlatıyor: “Häfele Concept Design kapsamında mimarlar ve proje üreticileriyle birlikte çalışarak mekanların, yaşam biçimlerimizin geleceğine dair soruları yanıtlıyoruz. Tasarım ve teknolojiyi buluşturan Häfele Concept Design ile mimarların işini kolaylaştırıyor,

Häfele Türkiye İcra Kurulu Başkanı Hilmi Uytun

mekan deneyimlerini onlarla paylaşıyor; renk, stil ve işlevsellik sistematiği içinde çözümler üretmeye devam ediyor. Mekanların iç tasarımlarında yatırımcı, müteahhit ve mimarlara dünya çapında sahip olduğu ürün çeşitliliği, renk ve stil bütünlüğü sağlayacak şekilde bir araya getirdiği seçkiler ile ilham kaynağı olmayı hedefleyen Häfele Concept Design, trendleri belirleyen yeni ürünleri, zekice uygulamaları, yenilikçi donanım teknolojisini, yaratıcı çözümleri mimarların ayağına getiriyor ve geleceğe dair tüm düşlerimizi sihirli bir şekilde gerçeğe dönüştürüyor.”


Fuar

‘Sur Çelik Kapı’ büyük değişime hazır “Bir mimari projenin ruhu olması gerek - her bir detayda yankılanan kendi ruhu… Işık ve gölge. Bu hassas dengeye ulaşmak, bu işi eşsiz kılıyor.” Kullandığı malzeme ve teknolojisine güvenerek, dünyada ilk ve tek hırsızlıkta açılmama garantisi veren firma olan Sur Çelik Kapı tüm dünyada aranılan ve talep edilen en prestijli markalardan biri konumunda. Şimdiye kadar birçok başarılı projeye imza atan ünlü İtalyan mimar Federico

Mimar Federico Delrosso

Delrosso’yu Türkiye’ye davet eden, Sur Çelik Kapı’yı Yapı Fuarı’nda ziyaret ettik. Dünyadaki mevcut trendi takip ederek kapı sektörüne yeni bir soluk getirmeyi amaçlayan Delrosso, Sur Çelik Kapı için İtalyan ve Türk stilini harmanlayarak yeni bir koleksiyona imza atacak. Güvenlik kapılarının yeni bir element olarak mimarinin ayrılmaz bir parçası haline dönüşeceğini düşünen Delrosso, güvenlik kapıları için yeni bir konsept önermek istediğini söyledi. Kapıların sadece dekoratif bir ürün olmadığını, mekanlar, projeler ve projenin kurucu elemanları ile uyumlu olmasını gerektiğinin altını çizen Delrosso mesleğinin inceliklerini; “Gerçek mimari kendisini bir evin dış yüzeyleriyle sınırlamamalı, aksine içini ve dışını bir bütün olarak içermeli, tıpkı bir Mobius şeridi gibi. Benim projelerimde, binanın dış cephesi her zaman kendi ‘doğal’ dengini iç cephede bulur. Kitle ve boşluk arasındaki saf bir denklikten ziyade, iki temel ara yüz ile keşif yapmak daha hoşuma gider: Hafif ve doğal materyaller.” şeklinde ifade ediyor. Dünyayı gezerek farklı kültürlerden ilham aldığını belirten Federico Delrosso, “Bir mimari projenin ruhu olması gerek - her bir detayda yankılanan kendi ruhu… Işık ve gölge. Bu hassas dengeye ulaşmak, bu işi eşsiz kılıyor, içinde oturanlardan ve onu tasarlayandan bağımsız hale getiriyor. Benim mimaride aradığım şey bu” dedi.

Sur Çelik Kapı Yönetim Kurulu Başkanı

Yalçın Pekgüzel “Çelik Kapı her gün alınan bir şey değil. Bu yüzden bizim sektörde markasal bilinirlik çok önemli. Bu alanda yeni konsept çalışmalarını güçlendirmek istiyoruz. Federico Delrosso ile yeni tasarımlar gerçekleştirerek müşterilerimizin beğenisine sunacağız. Biz zaten müşterilerimize karşı güvenlik ve kalite anlamında gayet açık ve net bir duruş sergiliyoruz. Bir çok farklı garanti alternatifleri sunuyoruz. Bunların başlıcaları; ‘Hırsızlığa Garanti’ ve ‘Geri Alma Garantisi’ gibi… Yeni tasarımlarımızla beraber bu duruşumuzu daha da pekiştireceğimizi düşünüyorum.”

Yapı Malzeme Haziran 2016

99


Fuar

Rigips’in Yeni Sistem Çözümleri büyük ilgi gördü Saint-Gobain Rigips Türkiye, 39. Yapı Fuarı-Turkeybuild İstanbul’da yenilikçi sistem çözümleriyle yer aldı. Rigips, YEM Fuarcılık A.Ş. tarafından düzenlenen fuarda bu yıl “Akılcı Özel Çözümler” konseptiyle ziyaretçileri karşıladı.

“Akılcı Bina Çözümleri Buluşmaları” kapsamında bu yıl “Akılcı Özel Çözümler” konseptiyle fuarda yer alan Rigips, otel, hamam ve okul ile ilgili özel duvar ve tavan çözümlerine yer vererek yeni sistem bileşenlerini tanıttı. Rigips standında uygulamalı olarak tanıtılan yeni nesil levha Habito, yüksek

100

Yapı Malzeme Haziran 2016

darbe dayanımı ve yüksek taşıma kapasitesiyle dikkatleri üzerinde topladı. Herhangi bir özel alete gerek duyulmadan tornavida ile ahşap vidası vidalanabilen levha, 15 kilograma kadar noktasal yük taşıyabiliyor. Metal profil konusunda çığır açacak olan Rigiprofil Ultra da Rigips standında ziyaretçilerin ilgisini çeken diğer bir sistem bileşeniydi… Patentli ve özel paternli Z140 galvaniz kaplamalı Rigiprofil Ultra; yüksek mukavemete sahip ve kolay montaj imkânı sağlıyor. Rigips standında sergilenen diğer sistem bileşenleri Aquabead; köşe koruma profili su ile aktive olan yapısı ile katılımcıların ilgisini toplarken; Easy Flex köşe koruma profili rulo halinde bulunan, iç ve dış köşelerde kullanılabilen, kemerli yüzeylerde kolay kullanım imkânı veren, doksan dereceden dar ve daha geniş açılarda da kolayca uygulanabilen yapısı ile ilgi gördü. Akustik Monoblok Asma Tavan Sistemi; Akustik Modüler Asma Tavan Sistemi; Neme ve Suya Dayanıklı Monoblok Asma Tavan Sistemi; Ses Yalıtımlı ve Yangına Dayanıklı Monoblok Asma Tavan Sistemi; Activ’ Air Özellikli Ses Yalıtımlı Yangına ve Darbeye Dayanıklı Bölme Duvar Sistemi; Ses Yalıtımlı Yangına ve Darbe-

ye Dayanıklı Kolay Vidalanabilen Bölme Duvar Sistemi; Neme ve Suya Dayanıklı Bölme Duvar Sistemi; Ses Yalıtımlı ve Yangına Dayanıklı Bölme Duvar Sistemi ve Yangına Dayanıklı Bölme Duvar Sistemi özel çözümler arayan mimarlar tarafından oldukça ilgi gören Rigips standında sergilenen diğer sistemler arasında yer aldı.


Fuar

39’ncu Yapı Fuarı’nda Akçansa’dan şov

3. Köprü Yürüyüşü Telekom Arena gibi dev referans projeleri, oyun içindeki Betonik City’de inşa edebilme şansı tanıdı.

MineCraft’a İstanbul inşa edildi Akçansa, Yapı Fuarı’na özel olarak Minecraft’a Betonsa’nın referans projelerini inşa etti. İnşaat için ise oyunda, 240 saatte 42 milyonun üzerinde tuğla kullanıldı. Akçansa standı ziyaretçilerin yoğun ilgisiyle karşılaşırken, fuarın ilk gününde 500’ün üzerinde kişi sanal gerçeklik gözlüğü ile 3. Köprü’yü yürüyerek geçti.

Akçansa standında Artırılmış Gerçeklik… Akçansa Genel Müdürü Umut Zenar

Türkiye’nin lider yapı malzemeleri şirketi Akçansa, yapı sektörünün temsilcilerini bir araya getiren 39. Yapı Fuarı’nda bir ilke imza atarak, ziyaretçilerine farklı bir deneyim yaşattı. Akçansa, tüm dünyada 100 milyondan fazla kullanıcı ve 1 milyondan fazla anlık oyuncu sayısıyla dünyanın en fazla oynanan oyunu olan MineCraft’a referans projelerini de dahil etti. Böylece ziyaretçilere 3. Köprü, Türk

Akçansa, tablet bilgisayar ve akıllı telefonların kamerası kullanılarak ekrana yansıyan gerçek görüntülerin sanal gerçeklik yoluyla zenginleştirilmesini sağlayan Artırılmış Gerçeklik uygulamasıyla da katılımcılara güncel projelerini tanıttı. Standı ziyaret edenler, interaktif harita üzerinden Akçansa faaliyet alanlarını tek bir dokunmatik ekran üzerinden görüntüledi.

Zenar: “Herkes için fark yaratan çalışmalara imza atıyoruz” Akçansa’nın pazar dinamiklerini, müşterilerini ve müşterilerinin ihtiyaçlarını takip

Akçansa’nın referans projelerine uyarladığı MineCraft oyunu, faaliyet alanlarını gösteren interaktif haritası ve sanal gerçeklik projeleri dikkatleri üzerine çekmeyi başardı. Sanal gerçeklik gözlüğü ile 3. Köprü’yü yürüyerek geçen ziyaretçiler de farklı bir deneyim yaşattı.

ederek yenilikçi yaklaşımlar sergilediğini belirten Akçansa Genel Müdürü Umut Zenar, “Akçansa, Türkiye’de yapı malzemeleri sektörünün lideri. Ancak bu liderlik, tek başına rakamsal performanstan kaynaklanmıyor. Öncü, yeniliklere değer veren bir şirket olarak, müşterilerimizin yenilikçi taleplerini karşılayacak ürün ve çözümler geliştiriyoruz. Herkes için fark yaratan çalışmalara imza atıyoruz“ dedi. Yapı Malzeme Haziran 2016

101


Fuar

Deceuninck güvenceli “IQ Alüminyum” ürünlerini sergiledi Dünyanın en büyük beş fuarından biri olan 39. Yapı Fuarı, 10 -14 Mayıs tarihleri arasında Beylikdüzü TÜYAP’ta gerçekleşti. Tüm yapı sektör profesyonellerini bir araya getiren 39. İstanbul Yapı Fuarı’nda, IQ Alüminyum yeni imajı ve ürünleri ile yoğun ilgi gördü.

Yeni ürünleri ile alüminyum sektöründe dikkat çeken, Deceuninck kalitesiyle güven veren IQ Alüminyum, yapı sektörünün zirvesi 39. Yapı Fuarı’nda yerini aldı. Piyasaya sürdüğü yenilikçi ürünleri ve getirdiği yenilikler ile sektörde adın-

102

Yapı Malzeme Haziran 2016

dan sıkça söz ettiren IQ Alüminyum, fuar boyunca sektör profesyonellerinin yoğun ilgisiyle karşılaştı. IQ Alüminyum’un sürme sistemleri, açılır sistemler, menfez, güneş kırıcı, skylight ve cephe sistemleri

olmak üzere 21 serisi bulunuyor. IQ Alüminyum’un, “Yeniden Doğmak” anlamına gelen RENOVATIO adıyla piyasaya sürdüğü yeni nesil sürme sistemi fuarın en çok ilgi gören ürünlerinin başında yer aldı.


Fuar

Fuarın köklü firmalarından BTM’ye ilgi yine yoğundu BTM Yurtiçi Satış ve Pazarlamadan Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Orkun Ürkmez 41 yıldır sektörün öncü firması olmanın verdiği sorumluluk bilinciyle bu yıl da sektöre birçok yenilik getirdiklerini ve yatırım yaptıklarını söyledi. BTM grubu olarak 177.000 m2 açık alan ve 57.000 m2 kapalı alanda üretim ve stoklama yaptıklarını belirtti. Ürkmez ayrıca BTM’nin 30.000.000 m2 su yalıtım membranı üretim kapasitesi ile Türkiye’de bu üründe en çok üretim kapasitesine sahip firma olduğunu sözlerine ekledi. Ürkmez “BTM’nin 41 yıldır ürettiği su yalıtım membranı ile bugün mümkün olsa dünyanın çevresini tam sekiz kere dolaşabilirdik. Geriye dönüp baktığımız zaman 2016 yılının Mayıs ayına kadar

yapmış olduğumuz membran üretimi toplam 320 milyon m2 olarak karşımıza çıkıyor. Bu da bizim için çok gurur verici bir rakam. Türkiye’de şu anda bu rakama ulaşmış başka bir firma olabileceğini düşünmüyorum”dedi. 5 gün boyunca süren fuar hakkında değerlendirmelerde bulunan Ürkmez “BTM standını ziyaret edenler en çok BTM Yeni Nesil Su Yalıtım ürün grubu ve BTM Bahçe Çatı Sistemlerine ilgi gösterdiler. Yeni Nesil Su Yalıtım grubunda yapmış olduğumuz atak ile bu segmente de başarılı olabileceğimizi kanıtladık. Her geçen yıl ürünlerimiz daha çok beğeni topluyor ve tercih ediliyor. Bu da bizim için kaliteli ürünün uzun vadede her zaman kabul göreceğinin bir kanıtı. Biz sektördeki geliş-

Sektörün köklü firmalarından BTM 26’ncı kez katıldığı Yapı Fuarı’nda yine yoğun bir ilgiyle karşılandı. Fuarda her yıl olduğu gibi bu yıl da BTM standı, yerli ve yabancı birçok ziyaretçiye ev sahipliği yaptı.

melere rağmen, kendi kalitemizden ödün vermeden doğru bildiğimiz yolda devam edeceğiz” dedi. Yapı Malzeme Haziran 2016

103


Fuar daha pürüzsüz ve ipeksi bir yapıya sahip olurken, daha az toz tutuyor, yağışla beraber kendini daha iyi temizleyebiliyor. Bu yeni yüzey teknolojisi ile Braas kiremit farkının ilk bakışta bile rahatlıkla görülebilmesi sağlanıyor. Braas Çatı Sistemleri Yönetim ve İcra Kurulu Başkanı Daniş Navaro, Braas için “inovasyon” kavramının çok önemli olduğunu ve tüm dünyada inovasyonu temel strateji olarak benimsediklerini vurgulayarak, sadece eğimli çatılar üzerinde çalışan Braas’ ın Türkiye’deki tüketicilerine Avrupa’daki teknoloji ve trendlerle eş zamanlı ürün ve çözümler sunduğunu ifade etti. Navaro, “Evolutionn Innotech ile birlikte çimentolu kiremit üretim teknolojisinde devrim niteliğinde bir teknolojiye geçildiğini rahatlıkla ifade edebilirim. Evolution Innotech, Braas kiremidi pazarda iki nesil öne geçirecek ve Braas’ın tüketicilerin gözündeki ayrıcalıklı konumunu daha da pekiştirecek bir atılımdır” dedi.

Braas, Yapı Fuarı’nda ‘Evolution Innotech’i tanıttı Braas, İstanbul Yapı Fuarı’nda özellikle çimentolu kiremit üretiminde çığır açacak yeni yüzey kaplama teknolojisi ‘Evolution Innotech’ ile büyük ilgi topladı.

Braas Çatı Sistemleri bu yıl 39. kez kapılarını açan İstanbul Yapı Fuarı’nda geçtiğimiz yıllarda olduğu gibi yine bu yıl da 3. Salon 331 numaralı standında ziyaretçiler ile buluştu. Braas Çatı Sistemleri standında, en büyük ilgiyi yenilikçi üretim teknolojisi Evolution Innotech topladı.

Yenilikçi Üretim Teknolojisi: Evolution Innotech Evolution Innotech, Braas Çatı Sistemleri’nin yoğun Ar-Ge çalışmaları sonunda geliştirdiği, çimentolu kiremit üretim teknolojisinde gerçek bir devrim olarak ifade edilen ve günümüzde ulaşılabilen en üstün kiremit yüzey kaplama teknolojisi. Braas’ın Avrupa ile eş zamanlı olarak

104

Yapı Malzeme Haziran 2016

Türkiye’deki tüketicilerine sunduğu bu yeni teknoloji sayesinde yüzeyi zırh gibi güçlü bir yapıya kavuşan Braas Kiremit, çevresel etkilere karşı daha dirençli ve dayanıklı hale geliyor. Daha yüksek renk şiddeti performansı sunan Evolution Innotech, Braas kiremitin estetik performansını daha da artırıyor. Kiremit yüzeyi

Braas Çatı Sistemleri Yönetim ve İcra Kurulu Başkanı Daniş Navaro



Kale gibi proje: ‘Daire Kartal’ Sektörde prestijli projelerle yer alacağız

Kale Grubu şirketi Bodur Gayrimenkul, Anadolu Yakası’nın cazibe merkezi Kartal’da hayata geçirdiği ilk projesi ‘Daire Kartal’ ile sektöre iddialı bir giriş yaptı.

Türkiye’de yapı ürünleri sektörüne öncülük eden Kale Grubu’nun birikimini gayrimenkul sektörüne yansıtan Bodur Gayrimenkul, ilk projesi ‘Daire Kartal’ı, basın toplantısıyla kamuoyuna duyurdu. Hilton İstanbul Bomonti’de düzenlenen toplantıda konuşan Kale Grubu CFO’su Haluk Alperat, Bodur Gayrimenkul Genel Müdürü Bahadır Kayan ile Pazarlama ve Satış Müdürü Özgür Tuncel, proje ile ilgili detayları paylaştı.

106

Yapı Malzeme Haziran 2016

Kale Grubu CFO’su Haluk Alperat, “1957 yılında kurucumuz Sayın İbrahim Bodur’un temellerini attığı Kale Grubu, bugün sektör lideri markaları ile Avrupa’nın 3’üncü, dünyanın 12’nci seramik üreticisi olarak, alanında bir dünya devi. Yapı sektörü dışında grubumuz, havacılık ve savunma alanlarında yüksek teknoloji yatırımlarıyla öne çıkıyor. Ülkemizde her 3 yapıdan birinde Kale markalı ürünlerimizin kullanılması da inşaat sektörün-

deki gücümüzü ortaya koyuyor. 59 yıllık birikimle yola çıkan Bodur Gayrimenkul olarak, Kale markalı ürünlerin en güzel örneklerinin kullanıldığı prestijli projeler hayata geçirerek, sektörde fark yaratacağız” dedi.

Kale Grubu’nun oluşturduğu değeri bir adım ileri taşıyoruz Kale Grubu’nun, tüm şirketleriyle yapı sektöründe yarattığı katma değeri, Bodur Gayrimenkul ile bir adım ileri taşıdıklarını vurgulayan Bodur Gayrimenkul Genel


Proje Müdürü Bahadır Kayan, “Gayrimenkul sektöründe özellikle ‘ince iş’ olarak adlandırılan, seramik kaplama malzemeleri, vitrifiye ve banyo ürünleri, hazır sıvalar, boyalar ve yapıştırıcılar gibi çok sayıda ürünün en iyilerini, Kale Grubu olarak zaten yarım asrı aşkın süredir biz üretiyoruz. Kullanıcının en çok iç içe yaşadığı mekanların tasarımını yapmak da bizim uzmanlık alanımız. Dolayısıyla, her projemizde en iyi mekan tasarımlarını hayata geçirmek öncelikli görevimiz olacak” diye konuştu.

Hem yaşamak hem de yatırım yapmak isteyenlerin beklentilerini karşılıyoruz Her ayrıntısına Kale güvencesinin yansıdığı ‘Daire Kartal’ın, yüksek standartlara sahip bir proje olduğuna dikkat çeken Bahadır Kayan, şöyle konuştu; “Daire Kartal’ın, hem kaliteli ve konforlu bir konutta yaşamak ve hem de değerli yatırım yapmak isteyenlerin beklentilerini karşıladığına inanıyoruz. Mimarisinden iç dekorasyonuna kadar her detayına özen gösterilen Daire Kartal, Kale ürünlerinin özenli bir işçilikle uygulandığı, zarif ve güçlü bir proje olarak öne çıkıyor. E-5 Karayolu’nun deniz tarafında bulunan konumu ve metro istasyonuna yakınlığıyla, yaşam ve yatırım alanı olarak ayrı bir değer kazanan ‘Daire Kartal’; Adalar’ı tam karşıdan gören, deniz manzaralı daireleri ile keyifli bir yaşam sunuyor.”

Yapı Malzeme Haziran 2016

107


Pab Mimarlık’tan turizm yapıları için alternatif öneriler… 2015 Genç Mimar Ödülü sahibi PAB Mimarlık, çevreye en az müdahale olacak şekilde ele aldığı yenilikçi ve esnek tasarım anlayışıyla turizm yapılarına farklı bir yorum getiriyor.

Tasarımlarını kamu dinamiklerini, yaşantılardaki değişiklikleri ve değişkenlikleri referans alarak, uzun araştırma ve tartışmalar sonucunda üreten PAB Mimarlık kurucuları Pınar Gökbayrak, Ali Eray ve Burçin Yıldırım, turizm sektöründe alternatif seçenekler ve alternatif turist profilleri ciddi bir oranda görünür olmaya başlamışken, mimari anlamda da bu yeni ihtiyaçlara cevap verecek yenilikçi öneriler sunuyor.

108

Yapı Malzeme Haziran 2016

PAB Mimarlık, turizm sektörünün farklı faktörlerden etkilenmeye müsait bir hizmet alanı olmasının mevcut koşullara adaptasyon becerisi kuvvetli yatırımları gerekli kıldığını dile getiriyor. Turizmde yaşanan durağan dönemlerde ancak böyle yenilikçi ve fark yaratan yatırımların uzun soluklu olarak güçlü kalabileceğini savunan PAB Mimarlık, böyle dönemlerde sektöre ivme katabilmek için alternatif yaklaşımların gerekliliğine vurgu yapıyor. Büyük ölçekli yatırımlardan ziyade mevcut yapılara minimum müdahalelerle kimliğin dönüştürülebileceğini savunan PAB Mimarlık, Kuzey Ege’de yer alan ve uzun zamandır atıl kalmış olan konakla-

ma tesisine getirdiği öneriyle farklı kullanıcılara hitap edebilmeyi hedeflemiş. Böyle bir kimlik değişiminin kimi zaman mevcut kullanıcı kitlesi için bir yenilenme kimi zaman da farklı kullanıcılara hitap edebilme imkanı tanıdığını ileri süren PAB Mimarlık, orman içerisinde yer alan konaklama ünitelerini çevreye minimum müdahalede bulunarak hafif strüktürler ve doğal kaplama malzemeleriyle yeniden işlevlendirmiş. Konaklama ünitelerine hafif taşıyıcılarla teraslar ekleyerek, yapıların mekansal zenginliğini artırmış ve ekonomik bir yenileme sağlamış. Böylelikle doğal sit alanında bulunan yapılara kontrollü bir yapım tekniğiyle yenileme imkanı doğmuş. Sağlanan mekan


Mimari zenginliğiyle kullanıcılar, tatil sürelerinde iç mekanlar yerine doğa ile iç içe olan yarı-açık alanları kullanmaya teşvik edilmiş. Ayrıca birimlerin her biri iç mekan düzenlemeleriyle birbirinden farklılaştırılarak ‘ev’ konforu ve özgünlüğünde konaklama imkanı sağlanmış. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin açtığı İzmir Yarımadası Stratejik Plan Yarışması’nda 2.lik ödülü alan, önerisini yerel üretici ile turistleri buluşturacak alternatif konaklama ve turizm rotaları doğrultusunda yapan PAB Mimarlık, daha sonra bu fikri geliştirerek Seferihisar Belediyesi’ne sunmuş. Seferihisar Geçici Turizm Yapıları projesi ile Mehmet Kemal Dedeman Turizm Teşvik Ödülü’nü kazanan ekip, Seferihisar’ın “slow city” kimliğini pekiştirecek fonksiyon önerileriyle bir dizi yapı tasarlamış. Kurgulanan modüler yapı sistemi, düşeyde ve yatayda büyüyerek, kimi zaman kırsal alanda bir konaklama, kimi zaman bir satış birimi ve seyir terası, kimi zaman ise sahilde bir cankurtaran noktasına dönüşebilecek kullanım zenginliğinde tasarlanmış. Çevreye minimum müdahaleyle yerleşerek hem geçici fonksiyonlar hem de bazı koruma alanlarında kullanıma elverişli olduğu için yapıların, hafif strüktürlü planlanarak hızla inşa edilip kullanıma hazır hale gelmesi hedeflenmiş.

Yapı Malzeme Haziran 2016

109


Proje

Akzirve’den iki yeni proje Çalışmalarına 2010 yılından itibaren hız veren Akzirve Gayrimenkul Yatırım’ın sektörde ayrışacağı önemli bir nokta da her projesini insan ve çevre odaklı olarak titizlikle çalışması. Tanımlanan inşaat alanlarını son noktasına kadar kullanarak aşırı yapı yoğunlukları oluşturmak

Akzirve’nin amacı, daha nitelikli projelere imza atmak ve projelere daha fazla farklılaşan özellik katmak.

yerine ailelerin bir arada yaşamdan keyif alacakları, sağlıklı sosyal yaşam alanları geliştirmeyi hedeflemekte. Akzirve’nin önümüzdeki dönemde üzerinde yoğunlaşacağı projelerden ilki, Bahçeşehir’de 200 bin metrekareye yakın büyüklükte bir arazi üzerinde kurulacak, konut ve ticari alanlardan oluşan prestijli bir proje. Diğer yandan Zeytinburnu’nda bulunan Ambarlar arazisini satın alan Akzirve, söz konusu arazi üzerinde inşa edilecek projeyle ilgili çalışmalarını sürdürmekte.

110

Yapı Malzeme Haziran 2016

AMBARLAR / ZEYTİNBURNU PROJESİ: İstanbul Nakliye Ambarları arazisi 2014 yılında yaklaşık 250 milyon dolara Akzirve Gayrimenkul & Yatırım portföyüne katıldı. Sosyal alanlar dahil toplamda 130 dönümlük arazi üzerinde inşa edilecek projede; konutların dışında ticari alanlar ve ortak yaşam alanları bulunacak. 6.000 civarı kişinin yaşaması planlanan projenin 36 ayda tamamlanması bekleniyor. Projedeki metrekare fiyatlarını bölgedeki rayice göre belirlenecek. Proje içerisinde bir ilköğretim okuluyla birlikte, bölgedeki trafik yoğunluğunu büyük oranda azaltacak bir katlı otopark da yer alacak. Zeytinburnu Ambarlar projesi İstanbul’un tarihi ve kültürel açıdan oldukça zengin bir bölgesinde yer alıyor. Bu tarihsel ve kültürel dokuya uygun mimari dokunuşlar projeye dahil edilecek. Zeytınburnu Ambarlar projesine başlamadan önce mimari alanda titiz bir seçim süreci başlatıldı. Sürecin sonunda Tabanlıoğlu Grubu’yla çalışma kararı verildi. Projenin konsepti belirlendi, çalışmalara devam ediliyor.

BAHÇEŞEHİR PROJESİ: Bahçeşehir’de hayata geçirilecek proje, Akzirve Gayrimenkul & Yatırım’ın kendi finansal olanakları ve deneyimiyle İstan-

Akzirve CEO’su İbrahim Maasfeh bul’da inşa edeceği iki projeden biri. Proje, sosyal alanlar dahil toplam 190 Bin metrekarelik alanda, 124 bin metrekarelik inşaat arazisinde gerçekleşecek. Projede, 1+1’den 4+1’e kadar farklı daire seçeneklerini içeren konutların yanı sıra, ticari alanların yer alacağı “alışveriş caddesi” oluşturulacak. Geniş bir arazide inşa edilecek projenin, dört parselde 2.600 bağımsız bölümden oluşması planlanmakta. İnşaatına Temmuz 2016’da başlanacak olan projenin planlanan lansman zamanlaması ise Eylül 2016.



Antalya Green Hub kentle doğayı bütünleştiriyor… Y.Mimar Alper Derinboğaz’ın tasarımı Antalya Green Hub sürdürülebilir Masterplan Projesi, 1 milyar dolarlık yatırımıyla Antalya’ya yeni bir yaşam tarzı önererek kent için katma değer oluşturmayı hedefliyor. Tanıtımı ilk kez dünyanın en büyük gayrimenkul fuarı MIPIM 2016’da Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin standında yapılan ve fuar katılımcılarından büyük ilgi

112

Yapı Malzeme Haziran 2016

gören Alper Derinboğaz tasarımı Antalya Green Hub, Antalya kentine yeşil ile iç içe yeni bir yaşam tarzı öneren sürdürülebilir nitelikleriyle dikkat çekiyor. Aynı zamanda uygulamaya yönelik olarak, bu ölçekte yerel yönetim, geliştirici ve mimari tasarımın bir araya geldiği ilk proje olma niteliğini de tanışıyor. Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin Kepez’in Santral bölgesini dönüştürmek üzere başlatmış olduğu Antalya Green Hub projesi, Alper Derinboğaz tarafından şehrin kültürü ve yerel hafızası iyi okunarak, yeni ve bütünlükçü bir kentsel tipoloji oluşturma hedefiyle ele alınmış ve Toros eteklerinin yeşil dokusu kent içlerine taşınarak Antalya’yı boydan boya kateden yeşil bir koridora dönüştürülmüş. Akdeniz ikliminin zorlayıcı sıcaklığına çözüm olarak doğal ve pasif iklimlendirme yöntemlerini öneren masterplanda kullanılan kentsel grid, hakim

Alper Derinboğaz


Mimari rüzgar yönüne doğru konumlandırılıyor ve doğayla bütünleşiyor. Bu sayede doğal havalandırmayla iyi bir hava kalitesi elde edilen projede aynı zamanda sosyal aktiviteler için çeşitli açık hava tesisleri de bulunuyor. Güneş enerjisi üreterek enerji ihtiyacının bir kısmını karşılayabilen mahalleler, aynı zamanda atık suyu arıtarak yeniden kullanabiliyor. Bu nitelikleri ile sürdürülebilir olmayı hedefleyen Antalya Green Hub projesinin içerisinde kent parkı, şehir ormanı, Doğa Tarih Müzesi gibi kente önemli kazanımlar sağlayacak kamusal alanlar bulunuyor. Proje konut ve kamusal alanların yanı sıra, açık ve kapalı spor merkezleri, sosyokültürel mekanlar, ticaret ve ofis alanları (pasajlar, oteller, modern pazar ve çarşı alanları), sağlık ve eğitim tesisleri ile kentin önemli ihtiyaçlarına cevap vermeyi hedefliyor.

Antalya’nın emlak standartlarını ve değerini yükseltecek... Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin 1 milyar dolarlık yatırımı sonucunda hayata geçecek olan Antalya Green Hub masterplan projesi Antalya’ya yeni bir yaşam tarzı önererek katma değer yaratacak. Belediye, proje ile toprak sahipleri ve yatırımcıların kazançlarının optimize edilmesine de olanak tanıyacak. Proje sayesinde toprak sahipleri toplamda 420.000 m2’lik konut alanından 350 milyon dolar

kazanacak. Belediye ise 250.000 m2’lik konut ve 200.000 m2’lik ticaret alanından toplamda 250 milyon dolar kazanç elde edecek. Projeyle birlikte 60 milyon dolar karşılığında bölgedeki tüm alt yapının da yenilenmesi hedefleniyor.

3-6 yıl içerisinde Antalya’nın emlak standartlarını yükseltmesi öngörülen ve Eylül 2016’da inşaatı başlayacak olan projenin yapım sürecinde ilk adımın Eylül 2018’de ikinci adımın ise Haziran 2019’da tamamlanması bekleniyor.

Yapı Malzeme Haziran 2016

113


Proje

Onur Park Life İstanbul Projesi’ne yatırımcıların ilgisi büyük

Onur Beton güvencesiyle hayata geçen Onur Park Life İstanbul Projesi, bölgedeki diğer projelerden farklı sunduğu avantajlarıyla yatırımcılardan büyük ilgi görüyor.

Bahçeşehir’in hemen yanı başında yer alan yüzde Onur Park Life İstanbul Projesi, yatırımcılara sunduğu farklı olanaklarla da adından sıkça söz ettiriyor. Onur Park Life İstanbul Projesi; kişiye özel otopark ve depo alanlarının yanı sıra, 1000 m2 lik kreş, bir katta dört daire konsepti, teslim sonrası düşük aidat ve kaliteli yönetim garantisi, birbirini görmeyen manzarası açık blok anlayışı, yüksek tavanlı mimarisi, en küçük 2+1’lerin 120 m2 den başladığı daireleri ve az yoğunluklu inşaat olma özelliği ile bölgedeki projelerden ayrılıyor. Onur Beton A.Ş. ve Onur Çimento A.Ş.’nin sahibi olduğu, 46.800 m2 ve kendi ara-

114

Yapı Malzeme Haziran 2016

zisi üzerinde geliştirilen recidence, mall ve business karma konsept projesi olan Onur Park Life İstanbul, Bahçeşehir’in hemen yanı başında hayata geçiyor. Onur Beton A.Ş ve Onur Çimento A.Ş, yarım asırlık deneyimi ile demir, çimento ve betonun; mühendislik ve mimarlığın bir araya gelmesiyle güven inşa etmeyi hedefliyor. Projenin ilk etabının 2018 de, ikinci etabının 2019 da ve üçüncü etabının ise 2020’de bitmesi hedefleniyor. Onur Park Life İstanbul projesi, 3 etaptan oluşacak ve 3 parsel üzerinde yükselecek. Toplam maliyeti 500 milyon TL. olan proje; 718 adet konut, business,

231 adet cadde konseptinde dükkan ve 9 bloktan oluşacak. Proje konum olarak Akbatı AVM ‘ye 500 metre mesafede hemen Bahçeşehir bitişiğinde, Tem yolunun yanı başında yer alıyor. Bağlantı yolu ile E-5 karayoluna ise beş dakikada erişilebilir konumda yer alıyor. Yapımı planlanan Metro hattına 300 m mesafede bulunuyor. Kuzey Marmara Otoyolu ile 3.köprüye ve yeni havaalanına sorunsuz erişim de mümkün. Proje konum itibariyle; eğitim kurumları, sağlık tesisleri, ibadethanelere, kamu hizmet merkezlerine ve diğer sosyal tesislere yürüme mesafesinde yer alıyor.


Proje

Doğanın içinde bir yaşam: Yeşilyaka MESA ve NUROL, yaklaşık 50 yıldır sadece yeni yaşam alanları değil, en değerli hatıraları biriktirmek için yeni yuvalar yaratmaya devam ediyor. Yeşilyaka, hem doğanın hem de yaşamın tam ortasında. Sevdiklerinin mutluluğu için durmaksızın çalışanlara özlemini duydukları konfor ve eve dönüş keyfini doyasıya yaşayabilecekleri bir yaşam vaat ediyor. Korusu, 180 bin metrekarelik peyzaj alanı, gölet manzarası ve çeşitli sosyal imkanlarıyla Yeşilyaka, en özel anılara ev sahipliği yapacak.

Yeşilyaka’da yaşam Yeşilyaka sakinleri açık havada spor yapmanın keyfini tenis kortları, basketbol ve mini futbol sahalarında çıkarırken, açık ve kapalı yüzme havuzu, fitness ve spa

merkezinde günün yorgunluğunu atacaklar. Projede yaşayanlar Yeşilyaka kulüpte dostlarıyla bir arada keyifle vakit geçirebilecek, akşamları ailece açık hava sinemasında film seyredebilecekler.

Çocukluk anıları unutulmaz Yeşilyaka’da çocukların hem güvenli, hem de çeşitli aktivite alanlarıyla donatılmış parklarda eğlenebileceği özel alanlar mevcut. Tırmanma duvarı, ağaç evler, kaykay pistleri ve yaş guruplarına göre özel dizayn edilmiş parklarda neşeli saatler onları bekliyor olacak.

Avantajlı lokasyon MESA ve NUROL projeciliğinin ürünü olan proje, 3. Havalimanı ve çevresindeki Atakent, Halkalı, Bahçeşehir gibi gelişen

Sektörünün önde gelen iki firması MESA ve NUROL, yemyeşil doğasıyla 320 bin metrekarelik bir alana sahip Yeşilyaka projesi için yeniden bir araya geldi. Yeşilyaka; doğanın kalbinde müstakil bahçeli villaları ile özlenen huzurlu ve konforlu bir yaşam sunuyor. bölgelere komşu. Hadımköy Otoyolu gişelerine 5 dakika mesafedeki proje, çevresindeki eğitim ve hastanelere olan yakınlığı ile de dikkat çekiyor. Yeşilyaka’dan Maslak-Levent’e 25 dakika, Atatürk Havalimanı’na 20 dakika, Mall of İstanbul’a uzaklığı ise 15 dakika. Yeşilyaka’nın Büyükçekmece Marina, Marmara Forum ve Bahçeşehir ile Akbatı AVM’ye uzaklıkları da sadece 10 dakika. Yakında hizmete girecek olan ve dünyaca ünlü lüks markaları buluşturacak Türkiye’nin ilk designer outlet’i Luxury Designer Outlet ise Yeşilyaka’ya sadece birkaç adım mesafede. Yapı Malzeme Haziran 2016

115


Avcı Architects’ten çağdaş ve sürdürülebilir ofis tasarımı Avcı Architects’in INC Research için tasarladığı office fit-out projesi, kullanıcıların ihtiyaçlarına cevap verebilen, mekanın ve malzemenin doğasına saygı duyan çağdaş tasarım anlayışıyla fark oluşturuyor.

Selcuk Avcı

şirketi INC Research için tasarladığı İstanbul Merkez Ofisi, çalışanların gün ışığından en üst düzeyde yararlanması üzerine geliştirilen açık planlı ofis şemasıyla ve doğal malzeme seçimleriyle dikkat çekiyor. Kullanıcı koşullarının önemsendiği, mekanın ve malzemenin doğasına saygı duyan, çağdaş ve sürdürülebilir bir tasarım anlayışıyla tasarlanan 450 m² büyüklüğe sahip INC Research İstanbul Merkez Ofisi, Avcı Architects projelerindeki sürdürülebilirlik yaklaşımını destekleyerek, INC Research’ün kurumsal kimliğini de optimum değerde yansıtmasını sağlıyor.

Çağdaş ve sürdürülebilir bir tasarım anlayışı... Modern çalışma mekanları üzerine yaptığı araştırmalarıyla dikkat çeken ve bu yönde nitelikli projeler üreten Avcı Architects’in uluslararası medikal araştırma

116

Yapı Malzeme Haziran 2016

Avcı Architects, INC Research İstanbul Merkez Ofisi’nde ana fonksiyonu açık ofisler olarak belirlemiş ve gün ışığından maksimum derecede faydalanabilmek


Mimari için de açık ofisleri ve yönetici ofislerini mekanın çeperlerinde konumlandırmış. Teknik hacimler, baskı odaları ve mutfak gibi yardımcı fonksiyonlar da mekanın iç kısımlarına yerleştirilmiş. Avcı Architects’in bu tutumu daha iyi çalışma performansına olanak tanırken, aynı zamanda mekanın kimliğinin oluşmasındaki temel etkenlerden birisi olmuş. Açık ofisler zeminde ve tavanda malzeme geçişleriyle ayrıştırılmış, mekanda ferahlık ve genişlik hissi yaratacak şekilde kesintisiz olarak düzenlenmiş. Mevcut binanın betonarme kaset sistemden meydana gelen tavanı doğal görünümüyle bırakılırken, aydınlatma elemanları da bu kasetlerin arasına homojen bir şekilde yerleştirilmiş. Avcı Architects, açık tavan ve yine açık bırakılan kolon uygulamalarıyla, yani tüm brüt beton yüzeylerle mekanın ve malzemenin doğasına saygı hassasiyeti gözetmeye çalışmış. INC Research İstanbul Merkez Ofisi’nin giriş hacminden bağlanan ana koridor aksı, mekanın omurgasını oluşturacak şekilde kurgulanmış. Koridorun bir tarafı sürekliliği olan bir duvar yüzeyi, diğer tarafı ise resepsiyon alanı ve açık ofislerle sınırlanmış. Bu omurgayı tarifleyen ana duvar, mekansal ve kurgusal kimliği bağdaştıran ve yansıtan bir yüzey olarak ele alınmış. Mevcutta var olan brüt beton duvar yüzeylere, Avcı Architects‘in Experiential Graphic Design departmanı tarafından bütüncül bir anlayışla tasarlanan grafikler, uygulama aşamasında Boyalıeller Grafiti ekibiyle işbirliği içerisinde yapılarak, kurumsal kimlik ve mekansal bütünlük en iyi şekilde yansıtılmış.

Malzeme, renk ve grafik öğelerin uyumu... Avcı Architects, INC Research İstanbul Merkez Ofisi’nin proje sürecinde mekana bütüncül bir bakış açısıyla yaklaşmış ve fonksiyonların birbiriyle olan ilişkilerinin

mekanla olan bağını ön plana çıkarmak için bazı malzeme, renk ve grafik tasarım öğelerinden faydalanmış. Açık ofisin uç kısımlarda yer alan kapalı ofisleri, yönetici odalarını, toplantı odasını ve telekonferans odalarını ayıran bölücü sistemlerde, cam ve antrasit renkli metal yüzeyler yer almış. Bu durum kapalı ofislerden, açık ofisin ve mekanın tümünün netlikle algılanmasına olanak sağlamış. Kapalı ofislerde ağırlıkla beyaz ve antrasit gibi nötr renkler brüt beton yüzeylerle birlikte kullanılmış. Ana giriş kapısının karşısında konumlandırılan resepsiyon alanı, açık ofislerle görsel algıyı kesmeyecek

şekilde belirli bir grafik düzende tasarlanmış boyalı metal profillerden oluşan bölücü bir sistemle ayrılmış. Hacmin arka sınırlandırıcı duvarında ise kurumsal kimliği yansıtacak farklı bir grafik yüzey oluşturulmuş. Hem mekansal organizasyonu, hem de fonksiyonların mekanla olan ilişkisinin görselleştirilmesi bakımından günümüz çağdaş çalışma mekanlarına iyi bir örnek teşkil eden INC Research İstanbul Merkez Ofisi, Avcı Architects’in sürdürülebilirlikle ilgili yaklaşımlarının bir iç mimari projeye başarıyla aktarıldığı nitelikli örneklerden biri olma özelliğini taşıyor.

Yapı Malzeme Haziran 2016

117


Proje

Elazığ Valisi Murat Zorluoğlu

Rönesans’tan depreme dayanıklı şehir hastanesi Tamamlandığında dünyanın depreme dayanıklı en büyük hastaneleri arasındaki yerini almaya hazırlanan sağlık kampüsü, 1.038 yatak kapasitesiyle bölgenin tüm sağlık ihtiyaçlarına çözüm olacak. Türkiye’nin sağlık sektöründe bugüne kadar gerçekleştirdiği en büyük proje olarak adlandırılan ve ülkemizin çok sayıda modern hastaneye kavuşacağı “Kamu Özel İşbirliği” (PPP-Public Private Partnership) projeleri kapsamında, Rönesans Sağlık Yatırım (RSY) çalışmalarına büyük bir hızla devam ediyor. RSY’nin portföyünde yer alan Elazığ Entegre Sağlık Kampüsü, yatak kapasitesi, büyüklüğü, üstün teknolojisi ve depreme dayanıklı tasarımıyla bölgenin tüm sağlık ihtiyaçlarına çözüm olmayı hedefliyor. Bu önemli projenin ilk inşaat evrelerini yerinde gözlemlemek amacıyla Elazığ Va-

118

Yapı Malzeme Haziran 2016

lisi Sn. Murat Zorluoğlu ve İl Sağlık Müdürü Uzman Dr. Sn. İbrahim Halil Akkuş, 18 Mayıs 2016 tarihinde kampüsü ziyaret etti. Bu önemli ziyarette söz alan Elazığ Valisi Sn. Zorluoğlu, “Bölgemize bugüne kadar kazandırılmış en büyük sağlık yatırımı olan Elazığ Şehir Hastanesi’ni kamu tarafı olarak da çok önemsiyoruz. Bu yatırım, sadece Elazığ ilimiz için değil, aynı zamanda ilimizin içinde bulunduğu bölge açısından da büyük önem taşıyor” dedi.

Tüm bölgeye hizmet sunacak Ziyaretle ilgili değerlendirmelerde bulunan RSY Yönetim Kurulu Başkanı Kamil Yanıkömeroğlu ise, imzaladıkları kontratlar karşılığında, 2020 yılına kadar hastane projelerine RSY olarak yaklaşık 4,7 milyar euro yatırım yapacaklarını açıkladı. “Elazığ Entegre Sağlık Kampüsü ise yaklaşık 350 milyon euro yatırımla 2018 yılının üçüncü çeyreğinde tamamlanacak” diyen Yanıkömeroğlu, bugüne kadar projenin tasarım ve mobilizasyon süreçleri, sismik izolatör montajları ve izolatör altı betonarme imalatlarının yanı sıra kampüs içindeki Ağız ve Diş Sağlığı Hastanesi’nin kaba inşaatı da tamamlandığını da açıkladı. 355 bin metrekarelik kapalı inşaat alanı ve toplam 1.038 yatak kapasitesiyle

günlük 20 bine yakın hasta ve hasta yakınına hizmet verecek olan Elazığ Entegre Sağlık Kampüsü’yle ilgili olarak Yanıkömeroğlu, “Hem Elazığ’ın hem de tüm bölge halkının sağlık ihtiyaçlarını karşılayacak nitelikte, dev bir sağlık kampüsü olacak” diye konuştu. 493 yataklı Bölge Hastanesi, 299 yataklı Kadın Doğum ve Çocuk Hastanesi, 96 yataklı Psikiyatri Hastanesi, 150 yataklı Yüksek Güvenlikli Adli Psikiyatri Hastanesi ve Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi’nden oluşan kampüs, RSY’nin yatırımına devam ettiği diğer PPP projeleri gibi, 872 adet sismik izolatörüyle dünyanın sismik izolatörlü en büyük hastaneleri arasında yerini alacak.

Sağlıkta dönüşüm zamanı Kamuya ait yatırımların özel sektör tarafından yapılması ve 25 yıl süreyle devlete kiralanması yönteminin uygulandığı PPP modelinde, kira süresi boyunca özel sektör, kamunun arzu ettiği bazı hizmetleri de üretebiliyor. Tıbbi hizmet özel sektör desteği ile yine devlet tarafından verilirken, tüm doktor ve hemşire kadrosu da devlet tarafından sağlanıyor. Dünyadaki örnekleri 15 yıldan 30 yıla kadar uzanan bu işbirliği modelinde, Türkiye’deki projeler için ise süre 25 yıl olarak belirlendi.



Mimari

Turkcell Tepebaşı Plaza Yönetim katında ‘Teamfores’ imzası İç mimari tasarımı ve uygulaması TeamFores Mimarlık tarafından yapılan Turkcell Tepebaşı Plaza Yönetim Katı, firmanın dinamik, istikrarlı ve çevreye saygılı bir anlayışa dayalı olan kurumsal kimliğini kalite ve konforla buluşturuyor. ’ın kurucusu olduğu TeamFores Mimarlık tarafından projelendirilen Turkcell Tepebaşı Plaza Yönetim Katı, 750 m2’lik bir alanda Turkcell’in kurumsal kimliğini doğal, sade ve dinamik bir ofis anlayışıyla bütünleştiriyor.

120

Yapı Malzeme Haziran 2016

Turkcell Tepebaşı Plaza Yönetim Katı’nın iç mekan tasarımlarından aydınlatma armatürlerine, havalandırma, ısıtma-soğutma sistemlerinden mobilyalara kadar tüm unsurları en ince ayrıntılarına kadar detaylandırılarak, yerine özgü tasarımlarla çözülmüş. Ahşap ve mermer gibi doğal malzemelerin kullanımı, yalın renk tonlarının tercih edilmesi ve malzemelerin doğallık etkisiyle yarışmayan sade ve püriten çizgideki mobilya seçimleri, kurum kimliğinin iç mekanlara yansıtılmasını destekleyen en önemli unsurlar olmuş. İç mekanlarda daha ferah bir atmosfer ve yükseklik algısı yaratmak için tavanda üç boyutlu bir uygulama yapılırken, duvar yüzeylerinde ve iç mekan separatörlerinde düşey ve çizgisel ahşap elemanlar kullanılmış. Özel mermer kaplamalar, duvarlarda bookmatch, zeminlerde ise damar takip yöntemiyle uygulanmış. Mekanlar arasında akustik bölme sistemleri kullanılırken, zemin, duvar ve bölme sistemleri için tedarikçi firmalara özel uygulamalar yaptırılmış. Turkcell Tepebaşı Plaza Yönetim Katı’nın haftanın neredeyse her günü ve yoğun

sıklıkta kullanılan üst düzey toplantı odaları için özel bir fuaye, sadece bu alanlara hizmet eden gizli bir mutfak bölümü, toplantıların bölünmemesi ve dışarıdan gelecek servislerin en hızlı şekilde sağlanması için ‘V’ formunda özel toplantı masaları tasarlanmış.

Mimar Serter Karataban



DOSYA: Hazır Beton & Çimento ve Ekipmanları:

122

Yapı Malzeme Haziran 2016


Dosya

Dayanıklılığı, yangına karşı direnci, su geçirmezliği , hızlı ve ekonomik üretimi gibi bir çok açıdan sağladığı avantajlardan ötürü inşaatlarda başlıca tercih sebebi olan Beton, modern yapıların vazgeçilmezi olmuş durumda. Bu ayki dosya konumuzu Beton ve Çimento Ekipmanları alanında faaliyet gösteren firmalara ayırdık.

kişi i ı s a lam üretim a t r n ya o k beto adır. n ü ı D yıll ivarınd a n ı baş ir ton c b

Yapı Malzeme Haziran 2016

123


kiye’de hızla gelişerek bugünkü büyüklüğüne erişti.” şeklinde konuştu.

İlk iki ayda üretim yüzde 34.08 arttı Tüzün; “2015 yılında yaşanan siyasi ve ekonomik belirsizliklerle geçen bir yıl olmasının yanı sıra mevsim koşulları da aynı ölçüde inşaat sektörünü, dolaylı olarak da çimento sektörünü ektilediği bir yıl oldu. 2016 yılı Şubat ayında çimento üretimi geçen yıla oranla yüzde 34.08 oranında artış yaşandı. Üretilen çimentonun yüzde 14.47’si ihraç edildi. Şubat sonu yurt içi çimento satışlarında yüzde 23.84’lük artış yaşanmasının yanı sıra ihracattaki yüzde 46.35’lik artış sektörü olumlu yönde etkiledi. 2015 yılında üretim TÇMB üyeleri bazında yüzde 0.3 artarak 72.8 milyon ton olarak gerçekleşti. 2015 yılında sektörün tamamının iç satışı, üye olmayan fabrikaların satışları da tahmin edilerek, 65 milyon ton olarak gerçekleşti. İç satışlar sektör bazında yüzde 1.3 artış gösterdi. Üretilen çimentonun yaklaşık yüzde 10.7’si ihraç edildi. 2015 yılında sektörün kapasite kullanım oranı yaklaşık yüzde 85 olarak hesaplandı.” dedi.

Türkiye ihracatta 3’üncü sırada Türkiye Çimento Müstahsilleri Birliği Başkanı M. Şefik Tüzün

Türkiye Çimento Sektörü 100 milyon ton üretim kapasitesine ulaştı 2016 Şubat ayında geçtiğimiz yılın aynı dönemine oranla yüzde 46.35’lik artış gösteren çimento ihracatının yıl sonunda 7 milyon ton, klinker+çimento ihracatının ise 10 milyon ton olması öngörülüyor. Toplam ihracatın ülke ekonomisine katkısının ise 500 milyon dolar olması bekleniyor.

Türkiye çimento sektörü üretimde Avrupa 1.si olurken, dünyada Çin, Hindistan, A.B.D ve İran’la birlikte ilk 5’te yer al-

124

Yapı Malzeme Haziran 2016

maktadır. İhracatta ise Çin ve İran’dan sonra ilk üçte yer alan Türkiye Çimento sektörü, 2015 yılında yaklaşık 3.2 milyar dolar cirosu, 550 milyon dolar ihracatı ve doğrudan 17 bin kişiye ulaşan istihdamı ile Türkiye ekonomisinin lokomotifi konumunda. Türkiye Çimento Müstahsilleri Birliği(TÇMB) Başkanı M. Şefik Tüzün sektörle iligli olarak; “1911 yılında sadece 20 bin ton kapasite ile başlayan yolculuk bugün 80 milyon tonun üzerinde klinker üretim kapasitesine ulaştı. Çimento üretimi olarak karşılığı ise yaklaşık 100 milyon ton. Devam eden ve başlayacak yeni yatırımlar ile birlikte, 2017 yılı sonuna kadar bu rakama 5 milyon ton daha ilave geleceğini öngörüyoruz. Sektörün ilk 60-70 yılında Cumhuriyet Hükümetleri kalkınmanın anahtarı olarak ülkenin dört yanına çimento fabrikalarının kurulmasını sağladılar. Başlangıçta Kamu imkanları ile kurulan fabrikalar, özelleştirme sonrası tamamen özel sektörün yatırımlarıyla yurt sathına yayıldı; Çimento sektörü Tür-

Tüzün; “2015 yılsonunda Türkiye’nin çimento ihracatı (TÇMB üyesi olmayan tesislerin bilgileri dahil) 7.8 milyon ton, (çimento+klinker) toplam olarak 10.7 milyon ton civarında gerçekleşti. Bu rakamlar, çimento ihracatında yüzde 3.5 küçülme, (çimento+klinker) toplam ihracatta yüzde 2.7 küçülme anlamına geliyor. 2015 yılı Ekonomi Bakanlığı verilerine göre toplam ihracatımızın (çimento+klinker) tutarı yaklaşık 550 milyon dolar olarak gerçekleşti. 2014 ihracat gelirimiz 640 milyon dolardı. Bu da yaklaşık yüzde 14’lük bir düşüşe işaret etmektedir.” dedi.

İhracatın yüzde 47’si Asya, Orta Doğu ve Körfez Ülkelerine Çimento ihracatında ağırlık özellikle Suriye’deki artış ile birlikte Orta Doğu yani Asya pazarı olurken, Libya’nın etkisiyle Afrika kıtası ikinci önemli pazar oldu. Klinker ihracatında ağırlık Afrika ülkelerine olurken, Amerika ülkeleri diğer önemli pazar haline geldi. En çok klinker ihracatı Gana, Moritanya ve Fildişi Sahili’ne yapıldı. Klinker ihracatının yüzde 67’si Afrika’ya yapıldı. 2015 yılında çimento ihracatının yüzde 47’si Asya ülkelerine, yüzde 36’sı Afrika ülkelerine, yüzde 7’si Avrupa ülkelerine ve yüzde 10’u Amerika ülkelerine gerçekleştirildi. Son yıllarda Türkiye, Çin ve İran’dan sonra dünyanın üçüncü en büyük ihracatçısı durumundadır. M. Şefik Tüzün; ”Gelecek yıllarda ihracatta Afrika ve Amerika pazarının payının artacağını buna karşılık Avrupa pazarının


Dosya payının daha da düşeceğini tahmin ediyoruz. Özellikle; geleneksel ihraç pazarımız olan Orta Doğu ve Akdeniz havzasındaki politik istikrarsızlık, bazı bölgelerde savaş durumunun devam etmesi, Çin’de büyümenin azalması, Rusya ile yaşanan gerginlik, İran ambargosunun kalkması neticesinde İran’ın yüksek kapasite ve düşük enerji maliyeti ile ihracat pazarlarımıza nüfuz etme olasılığının artması gibi olumsuzlukla birlikte ihracatta sıkıntılı bir döneme girmekteyiz. Örnek olarak Suriye ve Irak’a yapılan ihracatları gösterecek olursak, Bu 2 ülkeye 2016 yılı ilk 3 ayında ihracatımız 2015 yılı ilk 3 ayına göre toplamda yaklaşık 225 bin ton azalmıştır. Bu bölgeden gelen düşüşleri telafi olarak Libya pazarında artış görülmüş, Yemen ve Fildişi Sahili pazarları açılmıştır. dedi.

Yabancılara 22 bin 830 konut satıldı İnşaat sektörü 2015 ilk çeyreğinde yüzde 2.7 küçülürken, ikinci çeyrekte yüzde 1.9, üçüncü çeyrekte yüzde 2, son çeyrekte ise yüzde 5.4 oranında büyüme kaydetmiştir. Sektörün yıllık ortalama büyümesi ise yüzde 1.7 olmuştur. İnşaat sektörünün büyüklüğü ise cari fiyatlarla 79.8 milyar TL’den 85 milyar TL’ye çıkmıştır. 2015 yılı içinde kamu inşaat harcamaları yüzde 14.6, özel sektör inşaat harcamaları yüzde 3.7 büyüdü. Türkiye genelinde toplam konut satışları 2015 yılında bir önceki yıla göre yüzde 10.6 oranında artarak yaklaşık 1.3 milyon konuta ulaştı. Konut sektörü 2016 yılında 1 milyon 500 bin konut satışı hedeflemektedir ve bu da 2015 yılındaki 1 milyon 290 bin adet satışa oranla yaklaşık yüzde 15’lik bir artış anlamına geliyor. 2015 yılında yabancılara satılan konut sayısı yıllık bazda

yüzde 20.4 artışla 22 bin 830’a yükseldi. Geçmişte konut alımı için tatil bölgelerini tercih eden yabancılar, yeni projelerin de etkisiyle İstanbul’a yöneldikleri görülüyor. Halihazırda devam eden mega projelere ilave olarak yeni başlayacak konut ve altyapı projeleri, kentsel dönüşüm projeleri, yabancı yatırımcıların devam eden yüksek ilgisi ile birlikte 2016 yılı, çimento ve inşaat sektörü için 2015’e göre çok sınırlı da olsa büyüyen bir yıl olacak gibi görünüyor.

Orta Doğu’da Suudi Arabistan rekabeti Tüzün; “Suudi Arabistan çimento sektörüne 2008 yılından bu yana getirilen ihracat yasağını kaldırmasıyla birlikte; ülke olarak mevcut ve planlanan yatırımları ile ihraç pazarları için önemli bir rakip. Klinker üretim kapasitesi 61 milyon ton olan Suudi Arabistan’ın önümüzdeki 5 yıl içinde kapasitesini 78 milyon tona çıkaracağı, ülkedeki petrol üretimi de düşünüldüğünde, ciddi bir şekilde maliyet avantajı sağlayacağını tahmin ediyoruz. Ülkedeki stoğun yaklaşık 20 milyon ton olduğu tahmin edilmektedir. Türkiye çimento sektörü ihracatının yaklaşık yüzde 40’ını Orta Doğu ülkelerine yaptığı düşünülürse bu bölgelerde Suudi Arabistan ile rekabet yaşamamız kaçınılmaz olacaktır. Özellikle Yemen, Irak, Ürdün, Mısır ve Filistin hedef pazarlar arasında olacaktır. Suudi Arabistan’ın ihracat vergisi uygulayıp uygulamaması da önemli bir rol oynayacatır.” şeklinde konuşan Tüzün;

Sektöre yatırım devam ediyor Tüzün; “2015 yılı içinde Doğu Akdeniz ve İç Anadolu bölgelerinde olmak üzere iki yeni fabrika devreye girdi. Bugün itibariyle, önümüzdeki üç yıl içinde devreye alınacak olan altı fabrika yatırımı devam

etmekte veya inşaata başlama aşamasında. Bu veriler ışığında, sektörde hala ciddi bir yatırım sürecinin devam ettiğini rahatlıkla söyleyebiliriz. Ne yazık ki normal şartlarda bir başarı olarak görülebilecek bu gelişme ve yatırım heyecanı, ülkedeki çimento üretim kapasite fazlası nedeniyle olumsuz bir tablo olarak ortaya çıkıyor. Önceki yıllarda yurtiçi talebin ve ihracat pazarlarının canlı olması kapasitedeki bu fazlalığı dengelemiş ve sektörün kapasite kullanımı yüzde 88-90’larda seyretmiştir. Ancak son 2 yılda gördüğümüz durgunluk, sektör oyuncularını ciddi endişeye sevk etmektedir. Bu yeni fabrikalar ile ara mamul olan klinkerin üretim kapasitesinde 2017 yılsonuna kadar 85 milyon ton olması ve eşdeğer çimento öğütme kapasitesinin ise 104 milyon ton olması öngörülmektedir.” dedi.

2016 beklentileri; Ekonomide yüzde 4.5, inşaat sektöründe yüzde 4-5 büyüme Türkiye Çimento Müstahsilleri Birliği Başkanı M. Şefik Tüzün, Türkiye çimento sektörü 2016 beklentileriyle ilgili olarak; “İnşaat sektörünün de ülke ekonomisi ve büyümesi içinde en önemli lokomotif sektörlerden biri olduğunu düşünürsek, Türkiye ekonomisinin ve global ekonominin gelişmesi ve istikrara kavuşması çimento sektörü için de büyük önem taşımaktadır. Gündemde olan yeni projelerle birlikte iç pazarda talebin artacağı ve 2016 yılında sağlanacak olan siyasi ve ekonomik istikrarla birlikte yabancı yatırımcıların da ülkemizde yeni yatırım planlarının olacağı tahmin ediyoruz. Bu veriler ışığında sektörün, ülkenin ekonomik büyüme tahminine paralel olarak yüzde 3 civarında büyüyeceğini öngörüyoruz. OVP tahminlerine göre, 2016 yılında Türkiye ekonomisinde büyümenin yüzde 4.5; İMSAD tahminlerine göre de inşaat sektöründe büyümenin yüzde 4-5 arasında gerçekleşmesi beklenmektedir.” şeklinde konuştu.

Kentsel dönüşümde 20 yılda 7 milyon konut Tüzün; “İnşaat sektörünün büyümesinde etkisi olacağını beklediğimiz; Kentsel dönüşüm projeleri (20 yılda 7 milyon konut), mega projeler, devam eden konut ve altyapı projeleri ve yabancıların konut sektörüne devam eden ilgisi, aynı zamanda çimento sektörü için de gelecekte fırsat olarak görülebilir. 100 m2 konut inşaatı için gereken çimento miktarı yaklaşık 18-20 ton civarındadır. 20 yıl boyunca Kentsel Dönüşüm projesi kapsamında tüketilecek toplam çimento miktarının yaklaşık 130-140 milyon ton olacağı tahmin edilmektedir. Yıllık 6-7 milyon ton çimentonun (tüketimin yaklaşık %10’u), kentsel dönüşüm projelerinde kullanılması beklenmektedir.” dedi.

Yapı Malzeme Haziran 2016

125


Dosya

Mavi Baret İş Güvenliği Ödülleri sahiplerini buldu Türkiye Hazır Beton Birliği (THBB)’nin sektörde faaliyet gösteren tesisleri iş sağlığı ve güvenliği açısından bilgilendirmek, farkındalık oluşturmak, teşvik etmek ve tesislerin yeterliliğini ölçmek amacıyla düzenlediği Mavi Baret İş Güvenliği Yarışması’nın üçüncüsünde ödüller sahiplerini buldu. Türkiye Hazır Beton Birliği (THBB), iş kazaları sonucu 2014 yılında 1626 kişinin hayatını kaybettiği Türkiye’de, dünyaya örnek olacak bir projeyle sahaya çıktı. THBB’nin sektörde iş güvenliğini artırmak amacıyla düzenlediği 3. Mavi Baret İş Güvenliği Ödülleri verildi. Ödül töreninde konuşan THBB Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Işık Türkiye’deki bütün hazır beton firmalarını, tesislerini denetime açmaya davet etti. Konuşmasına tüm THBB üyesi hazır beton tesislerinin AB standartlarına uygun üretim yaptığına dikkat çekerek devam eden THBB Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Işık: “Çeyrek asrı aşkın bir süredir birlik olarak ülkemizde kaliteli, güvenli ve sağlam binaların temelini atmak ve geleceğimizi korumak için çalışıyoruz. Birliğimize üye olan tüm hazır beton tesisleri bu başarının devam etmesi için, AB standartlarına uygun üretim yapmaktadır. Bununla birlikte üyelerimiz teknik, çevre, iş sağlığı - işçi güvenliği, yasal ve etik kriterleri eksiksiz yerine getirmektedir. Bu yıl üçüncüsünü düzenlediğimiz bu yarışma vesilesiyle firmalarda iş güvenliği konusundaki hassasiyeti artırarak konuya dikkat çekmek

126

Yapı Malzeme Haziran 2016

THBB Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Işık

istiyoruz” dedi. Uzman denetçiler tarafından yapılan denetimler sonucu, ÇİMSA Silifke Hazır Beton Tesisi birinci, ÇİMSA Çukurhisar Hazır Beton Tesisi ikinci oldu. Üçüncülük ise 4 tesis arasında paylaşıldı: BETONSA Kemerburgaz Hazır Beton Tesisi, BETONSA Samsun Hazır Beton Tesisi, ONUR BETON Babaeski Hazır Beton Tesisi ve SELKA Eskişehir Hazır Beton Tesisi. Ayrıca BURSA BETON İnegöl Hazır Beton Tesisi, İSTON Göztepe Hazır Beton Tesisi, İSTON Tuzla Hazır Beton Tesisi ve VOTORANTİM Başakpınar Hazır Beton Tesisi de Mavi Baret İş Güvenliği Ödülü’nün sahibi oldular. Ağır iş kazalarının görüldüğü inşaat sektöründe kazaları ve ihmalkarlıkları önlemek amacıyla insan sağlığına, insan hayatına verilen değerin altını çizmek adına düzenlenen Mavi Baret İş Güvenliği Yarışması ile ilgili THBB Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Işık şunları söyledi: “İş sağlığı ve güvenliği konusu, dünyada en önemli konular arasında yer alıyor. Resmi rakamlara göre dünyada her yıl ortalama 270 milyon iş kazası meydana geliyor. Bu durumun bilincinde olarak İş

güvenliği, Birliğimizin kuruluşundan bu yana birinci önceliğimiz oldu. Maalesef inşaat sektörü ağır iş kazalarının çok olduğu bir sektör. İçinde bulunduğumuz hazır beton sektörü ise inşaat sektörünün en temel kollarından biri ve sektörümüz “Ağır ve Tehlikeli İşler Yönetmeliği” kapsamında ve “tehlikeli sınıf” kategorisinde yer alıyor. Yaptığımız araştırmalarda da gördük ki; Türkiye’de en fazla işçi ölümü ve iş kazaları, inşaat sektöründe meydana geliyor. Bu tabloya kayıtsız kalamazdık. Bu yüzden THBB üyesi firmaları Mavi Baret İş Güvenliği Yarışması’na davet ettik. Bu yarışmayla üzerimize düşen görevi bir nebze olsun yapıp, hazır beton sektöründe iş kazalarını önlemeyi, tesisleri iş güvenliği açısından bilgilendirmeyi, teşvik etmeyi ve bu tesislerin yeterliliğini ölçmeyi amaçlıyoruz.” Gelişmiş ülkelerde yaşanan iş kazaları sayısının gelişmekte olan ülkelere oranla son derece sınırlı olduğuna dikkat çeken Işık iş kazaları istatistikleriyle ilgili şu bilgileri verdi: “Sosyal Güvenlik Kurumunun açıkladığı rapora göre, 2013 yılında Türkiye genelinde iş kazaları sonucu 1360 kişi hayatını kaybetmişken, 2014 yılında hayatını kaybedenlerin sayısı 1626 kişi olmuştur. 2014 yılında ölen işçi sayısı, 2013’te ölen işçi sayısının yaklaşık %20 fazlasına ulaşmıştır. Türkiye İstatistik Kurumu tarafından ilki 2007 yılında gerçekleşen “İş Kazaları ve İşe Bağlı Sağlık Problemleri” konulu araştırma, ülkemizde ikinci defa 2013 yılında gerçekleşmiştir. Bu araştırmanın sonuçları sektörel olarak incelendiğinde %4,3 iş kazası oranı ile inşaat sektörü 3. olmuştur. Bu rakamlara kayıtsız kalmayan Birliğimiz, hazır beton sektöründe iş kazalarını önlemeyi, tesisleri iş güvenliği açısından bilgilendirmeyi, teşvik etmeyi ve bu tesislerin yeterliliğini ölçmek için bu yarışmayı geleneksel hale getirmiştir. İş sağlığı ve güvenliği konusundaki iş kazalarına ve buna bağlı ölümleri ortadan kaldırma için ise standartlar geliştirmek ve bu standartları formalite olarak değil gerçek anlamda uygulanır hale getirmek gerekmektedir.”



Çimento ve yapı malzemeleri sektörünün öncü ismi: ÇİMSA “Biz Çimsa olarak, müşterilerimizin farklılaşan ihtiyaçlarına, iş ortaklarımızla birlikte geliştirdiğimiz ürün ve hizmetlerle hızlı bir şekilde çözüm üretmek hedefiyle çalışıyoruz. Bu doğrultuda yatırımlarımıza istikrarlı bir şekilde devam ediyoruz.” Türkiye Çimento sanayisinin önde gelen kuruluşları arasında yer alan Çimsa, Beyaz Çimento alanında dünyanın ilk iki markasından biri konumunda.

128

Yapı Malzeme Haziran 2016

Pazar odaklı yaklaşımı ve geniş dağıtım ağıyla müşterilerine eksiksiz hizmet sunan Çimsa, Türkiye çimento ve yapı malzemeleri sektörüne öncülük etmekte. Yapı Malzeme Dergisi olarak bizlerde ÇİMSA Genel Müdürü Nevra Özhatay ile sektör ve şirketteki gelişmeler, gündeme ve geleceğe dair konuştuk. Zihin dünyamızda yeni ufuklar oluşturan cevaplarıyla tüm sorularımıza içtenlikle karşılık veren sayın Özhayat’a teşekkür ediyoruz…

Öncelikle şirketinizin tarihçesine kısaca değinerek, Yapı Sektöründeki yeri ve faaliyetlerinden biraz bahseder misiniz? Çimsa olarak, kurulduğumuz 1972 yılından bu yana aralıksız devam eden yatırımlarımız sayesinde, bugün, Türkiye çimento sektörünün ve sanayisinin önde gelen şirketleri arasında yer almaktayız.

ÇİMSA Genel Müdürü Nevra Özhatay


Dosya Yıllar itibarıyla genişleyen ürün gamımızla müşterilerimizin tüm ihtiyaçlarına yönelik özel çözümler üretiyor, alternatif yaklaşımlar sunuyor, projelerinde değer yaratıyoruz. Çimsa’yı sektörde rakiplerinden ayrıştıran en önemli fark, benimsediğimiz inovasyon yaklaşımımızdır. Müşteri ihtiyaçları doğrultusunda gri çimentonun yanı sıra beyaz çimento ve kalsiyum alüminat çimentosu gibi özel ürünler de geliştirerek, Türkiye’de sektöre öncülük ediyoruz. 2000 yılından bu yana Mersin Fabrikamız bünyesinde faaliyet gösteren, Türkiye’nin ilk ve tek Çimento Araştırma ve Uygulama Merkezi, Çimsa’nın önemli bir gücüdür. Bu merkezde, katma değeri yüksek ve özel ihtiyaçlara yönelik özel ürünler geliştiriyoruz. Çimsa tarafından son dönemde geliştirilen ürünler, müşterilerimize inovasyon konusunda fayda sağlıyor ve özel projelerde yer almalarına yardım ediyor.

İnşaat sektörü her geçen gün gelişmekte. Firma olarak sektördeki bu gelişmeleri nasıl değerlendiriyor ve değişen taleplere karşı nasıl bir tutum sergiliyorsunuz? 2015 yılında dünyada sektörün durumuna baktığımızda Çin harici ülkelerin top-

lam tüketim değerlerinin artmasına rağmen, dünya tüketiminin %60’ına yakınını oluşturan Çin’deki tüketimin yavaşlaması sebebi ile toplam tüketimin bir miktar düşerek yaklaşık 4 milyar ton seviyesinde gerçekleştiğini görüyoruz. Türkiye’de bu tablo içinde çimento üretimi konusunda Avrupa’da lider, dünyada ise Çin, Hindistan, ABD’nin ardından dördüncü sırada yer alıyor. 2015 yılı üçüncü çeyreği sonunda inşaat sektörü bir önceki yılın aynı dönemine göre %0,5 büyüyerek Türkiye ekonomik büyümesinin (%3,4) altında bir büyüme gerçekleştirdi. Türkiye Çimento Müstahsilleri Birliği verilerine göre Türkiye’de çimento üretimi geçtiğimiz yıla göre %0,3, çimento iç tüketimi ise %0,8 arttı. İç talebin üzerinde oluşan kapasite fazlası ihraç edildi. Suriye’de yaşanan iç savaş, Rusya’da yaşanan ekonomik durgunluk, Orta Doğu ve Kuzey Afrika Bölgesi’nde meydana gelen sosyal ve siyasi karışıklıklar ihracat pazarını olumsuz etkilese de özellikle Kuzey Amerika’daki yüksek tüketim büyümesi ile Batı Afrika’ya yapılan klinker ihracatlarındaki artış Türkiye çimento sektörünün ihracatında geçtiğimiz sene ile aynı performansı göstermesini sağladı. Çimento sektörü, ekonomik olarak büyümeye devam ederken, çevresel sorumluluklarının bilincinde olup, sürdürülebilir

büyümenin yaygınlaşması konusunda da etkin bir rol edinmeyi hedefledi. Özellikle Avrupa Birliği’ne uyum mevzuatları çerçevesinde sürdürülebilir kalkınma, öne çıkan bir konu oldu. Enerji maliyetlerini düşürmek ve atmosfere salınan karbondioksit oranını azaltmak amacıyla; atık yakıtların kullanılması, alternatif hammadde kullanımı, atık su deşarjları ve toprak kirliliğinin önlenmesi, Türkiye’de üzerinde durulan önemli konular olduğunu düşünürsek Çimsa’nın sürdürülebilirlik eksenli yatırımları ile sektör gidişatına paralel olarak ilerlemekteyiz. Sektörün gidişatının yanı sıra müşterilerin beklentilerin farklılaşması, taleplerin ve ihtyaçların değişmesi ile birlikte bizim gibi sektörün önemli iş ortağı olan şirketler yenilikçi çözümler üretmeliler. Bu noktada biz Çimsa olarak, müşterilerimizin farklılaşan ihtiyaçlarına, iş ortaklarımızla birlikte geliştirdiğimiz ürün ve hizmetlerle hızlı bir şekilde çözüm üretmek hedefiyle çalışıyoruz. Bu doğrultuda yatırımlarımıza istikrarlı bir şekilde devam ediyoruz. Bu yıl gündemimizde çok önemli iki yatırım var. 2012 yılında bünyemize kattığımız Afyon Çimento Fabrikamızı, modern teknolojilerle donatılmış yeni bir üretim tesisine taşıyacağız. Bu tesisimiz yıllık 1,5 milyon ton klinker kapasiteli olacak. Diğer önemli bir yatırımımız olan Çimsa

Yapı Malzeme Haziran 2016

129


Eskişehir Fabrikası’nda yapılacak 55 milyon ABD Doları bedele sahip yatırım için çalışmalar 2015 yılının son çeyreğinde başladı. 2017 yılının ikinci çeyreğinde tamamlanması planlanan yatırım ile mevcut durumda gri klinker üreten Eskişehir Fabrika I. Üretim Hattımızın hem gri hem beyaz klinker üretecek şekilde (convertible) modifikasyonunun yapılması planlanıyor. Toplam gri klinker üretim kapasitesi yıllık 1,4 milyon ton olan fabrikada bu yatırım sonucunda I. Üretim Hattı, global pazar koşullarına göre gri ya da beyaz klinker üretim esnekliği sağlanarak yıllık 415 bin ton beyaz klinker üretebilecek kapasiteye sahip olacak. Böylelikle bugüne kadar Çimsa Mersin Fabrikası’nın beyaz klinker üretim kapasitesine Çimsa Eskişehir Fabrikası üretimi eklenince yıllık beyaz klinker üretim kapasitemiz 1 milyon 565 bin tona çıkacak.

Şirketinizin, yurt içi ve yurt dışı pazarlama organizasyonunu nasıl gerçekleştiriyorsunuz? Yurtiçindeki güçlü konumumuzu yurtdı-

130

Yapı Malzeme Haziran 2016

şında da başarıyla sürdürerek global bir üretici olarak faaliyet gösteriyoruz. 5,5 milyon ton klinker üretim kapasitemiz var. Türkiye’nin yanı sıra dünyada da tanınan, güçlü bir markayız. 60’tan fazla ülkeye ihracat yapıyoruz. İhracatımız içinde beyaz çimento ve özel ürünlerin payı her geçen yıl artıyor. Bugün, Mersin, Eskişehir, Kayseri, Niğde ve Afyonkarahisar’da bulunan 5 entegre fabrikamız, Ankara’da bulunan bir öğütme tesisimiz, Marmara terminalimiz ve Malatya Çimento Paketleme tesisimizle faaliyetlerimizi sürdürüyoruz. Yurtdışında ise, özel ürünler için hedeflenen pazarlardaki iş modelimiz ile tanınmaktayız. Türkiye’de üretim yapıp ihracat yapmanın ötesinde yurtdışındaki yapılanmamız ile toplam 7 terminalimizden de müşterimize istediği zamanda istediği ürünü temin edebilmekteyiz. Terminal yapılanmamızın olmadığı pazarlarda ise Türkiye’den yenilikçi lojistik kanalları kullanarak müşterilerimize ürünlerimizi eksiksiz ve zamanında sunuyoruz. Beyaz çimento alanında dünyanın ilk iki marka-

sından biri olarak, Hamburg (Almanya), Trieste (İtalya), Sevilla ve Alicante (İspanya), Gazimagusa (KKTC), Köstence (Romanya) ve Novorossiysk’de (Rusya) bulunan terminallerimizle uluslararası bir çimento üreticisiyiz. Pazar odaklı yaklaşımımız ve geniş dağıtım ağımızla ulusal ve uluslararası bir oyuncu olarak, müşterilerimizin ürün ve hizmet ihtiyaçlarını eksiksiz ve zamanında karşılıyoruz. Böylece bir yandan uluslararası kimliğimizi geliştirirken diğer yandan sağladığımız ihracat geliriyle ülke ekonomisine önemli katkıda bulunuyoruz.

Son olarak eklemek istedikleriniz? Sizlerle yeni bir gelişmeyi paylaşmak istiyorum. Çimsa olarak tesislerimizi ve ürünlerimizi aralıksız geliştiren, iyileştiren yatırımlarımız sayesinde bugün, geldiğimiz noktada ve gelecekteki rotamızı çizerken, Çimsa olarak bizi, sektörde rakiplerimizden ayrıştıran en önemli fark, araştırmaya, sorgulamaya, gelişmeye, yenilenmeye ve


Dosya değişmeye ayırdığımız kaynak, yaptığımız yatırımlardır. Tam bir ‘inovasyon üssü’ olan Çimento Araştırma ve Uygulama Merkezi’nde, katma değeri yüksek ve özel ihtiyaçlara yönelik özel ürünler ve farklı uygulamalar geliştiriyoruz. Bu merkezde araştırma, tasarım, estetik, emniyet ve enerji verimliliği açısından hem mimarların hem de yapı malzemeleri üreticilerinin çok yönlü ve zorlu ihtiyaçlarını karşılayacak ürünler geliştirmek için çalışıyoruz. Biz bu merkezdeki çalışmalarla bir yandan estetiğin ve sürdürülebilirliğin hammaddesi olarak çimentonun yeniden keşfedilmesini amaçlıyoruz. Diğer yandan da yapı sektörünün beklenti ve ihtiyaçlarını öngörerek, pazar trendlerine ve dinamiklerine yön vermeyi… İnovasyonla yaşam kalitesinin ve çevrenin iyileştirilmesine katkıda bulunurken, bunu aynı zamanda kendi rekabet üstünlüğümüzü oluşturmaya yönelik stratejik bir araç olarak benimsiyoruz. İlk etapta özel ürünler portföyümüzü, artık yenilikçi bir yaklaşımla pazara sunacağız. Paydaşlarımız artık sadece bir ürünün sunulmasına değil, spesifik bir performansı garanti ederek, farklı talepleri farklı ürünler ile karşılamaya odaklanan stratejinin merkezinde yer alıyorlar. Enerjimizi ve heyecanımızı kaybetmeden sürekli daha iyisini, farklısını ve özelini aramayı sürdürüp yarını inşa etmenin yollarını aradık. Ve uzun süren çalışmalarımız sonucunda bugün sizlerle formülün adı altında klasik ürünlerden inovatif çözümlere giden yarınlarımızı inşa edecek yolculuğumuzu başlatıyoruz. Formülün adı: Çimsa diyoruz. Çimsa’yı formülün adı yapan parametrelere baktığımızda, performans, çeşitlilik, 7/24 çözüm, arge ve sürdürülebilirlik olarak özetleyebiliriz. «Formülün adı» çok dinamik ve esnek bir yapı. Bu yapı iş ortaklarımıza tek bir üründen oluşan portföyler yerine, her bir sektörün ihtiyaçlarına odaklanılarak titizlikle formülize edilmiş ve o segmente özel bir performans içeren çözümler sunuyor. Bu sayede müşterilerimizin reçetelerini esnekleştiriyor, onların oyun alanını daha da genişletecek bir yapı sunuyor. «Formülün adı» çatısı altında yenilikçi yaklaşımımızı yansıtan ve sektörümüzde ilk olan görsel bir dil yarattık. Bundan sonra bu görsel dil torbalarımızdan broşürlerimize, web-sitemizden sosyal medyaya kadar bütün mecralarda ön planda olacak ve çözümlerimizi kısa ve öz bir şekilde dile getirecektir.

Yapı Malzeme Haziran 2016

131


Deniz DEMİR İSTON Genel Müdürü

Sağlam ve güvenli yapılar için doğru adres: ‘İSTON’ Kentsel altyapı ve üstyapıya yönelik özgün tasarım ve uygulamalar ile kaliteli ürün ve hizmetler sunan İSTON’u, 39’ncu Yapı Fuarı’nda ziyaret ettik. Sonrasında

“İSTON’un sektördeki en önemli farklarından biri de yetişmiş vasıflı eleman istihdam ediyor olmasıdır. Eğitimli personellerimizle yürütmüş olduğumuz üretim ve sevkiyat sürecinde kalite standartlarının devamlılığını da garanti altına alıyoruz.”

şirketin Genel Müdürü Deniz DEMİR ile yapmış olduğumuz röportajda şirketin genel yapısı, faaliyetleri ve yeni projeleri

132

Yapı Malzeme Haziran 2016

üzerine konuştuk. Uluslararası arenada güçlü bir marka olma yolunda emin adımlarla ilerleyen İSTON, Türk Yapı Sektörü’nün geleceği hakkında gayet umutlu…

Şirketinizin tarihçesine kısaca değinerek Yapı Sektöründeki yeri ve faaliyetlerinden biraz bahseder misiniz? İSTON A.Ş., İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin altyapı ve üstyapı ihtiyaçlarını tedarik etmek amacıyla 1986 yılında kuruldu. İstanbul’un yanı sıra Marmara Bölgesi’nin tamamı ve Türkiye’nin çok sayıda şehrine ürün ve hizmet veren, İSTON A.Ş., İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin dünyanın çeşitli ülkelerine ihracat yapan bir kuruluşudur. Şirket, beton ve betonarme boru, parketaşı ve bordür, hazır beton, endüstriyel ürünler, prefabrik yapı elemanları ve şehir mobilyaları üretimi ile birlikte proje/tasarım ve müteahhitlik hizmeti veriyoruz. İSTON A.Ş., toplam 355 bin 300 m² alana sahip Tuzla, Bayrampaşa ve Hadımköy Tesislerinde 61 bin 103 m² kapalı alanda faaliyet gösteriyoruz.

Belediyelerin yanı sıra özel sektöre de hizmet veren İSTON A.Ş. üretim teknolojisi, 1.805 ürün çeşidi ve yüksek kalite standartları ile sektörün lideri konumunda bulunuyor. Mal ve hizmet üretiminin yanı sıra teknoloji üretimini de sorumluluk olarak benimseyerek, güçlü AR-GE kadromuz ve akademik çevrelerle olan işbirliğimizle hem yapı sektörünün gelişimine öncülük ediyor hem de ülkemize yeni teknolojiler kazandırıyoruz. Şirketimizin tüm faaliyet alanlarında olduğu gibi hazır betonda da ayrıcalıklı bir yeri var. Özellikle nitelikli beton arayan firmaların ilk tercihiyiz. Şu dönemde kentsel dönüşümün de hız kazandığı Kadıköy bölgesinde yoğun olarak çalışıyoruz. Sektörde kaliteli hizmet veren kuruluşların yanı sıra maalesef sadece ticari kaygı ile hizmet veren merdivenaltı üreticiler de imalatçılar da var. Taşıma ve pompalama filosu kurup merdivenaltı üreticilerden imalatçılardan ürün alarak müşteriye satan şirketlerin varlığı yapılaşmada kaliteyi düşürüyor. Bu açıdan bakıldığında İSTON’un yüksek kalite standartları sektörde fark yaratıyor. Bizler için kalite bir süreçtir. Reçete girdile-


Dosya rimizden ve üretimlerimizden numuneler alınarak uluslararası düzeydeki TÜRKAK onaylı laboratuvarlarımızda düzenli olarak testlere tabi tutuyoruz.

İnşaat sektörü her geçen gün gelişmekte. Firma olarak sektördeki bu gelişmeleri nasıl değerlendiriyor ve değişen taleplere karşı nasıl bir tutum sergiliyorsunuz? Sektörde haksız bir rekabet var. Kalite ve fiyat dengesi sağlıklı işlemiyor. Sektörü denetleyen ve numune alan yapı denetim firmalarının hizmet standartında sorunlar ve eksikler var. Kentsel dönüşümün yaygınlaşması ile hazır beton sektörü genişledi. Hammaddeye talebin fazla olması sebebiyle agrega temininde sıkıntılar var. Bu da hammadde fiyatlarını artırıyor. Sertifikalı inşaat çalışanlarının zorunlu hale getirilmesi sürecinin iyi takip edilmesi büyük önem taşıyor. Çünkü hazır beton hataya açık bir alan, düzenli eğitim ve kontrollerin sıklıkla takibi gerekiyor. Bu sebeple de reçete sürecinden başlayarak, miksere aktarılma, taşınma, pompalanma, kalıba yerleştirme sürecine kadar üretimin, titizlikle zamanlama ve kalite kriterlerine uyarak yürütülmesi zorunluluğu var. Müşteri talepleri doğrultusunda Ar-Ge birimimizde beton reçete tasarımı yapıyoruz. Öneme sahip özellikle stratejik yapılarda bu uygulama ve nihai dayanım tasarımları çok önemli. Mesele bazı noktalarda betonun hızlı mukavemet kazanması gereken durumlar oluyor. Beton reçetelerinde standartların öngördüğü sınırlar içinde Ar-Ge çalışmaları sonucu reçete tasarımları yapılarak değişimlere gidilerek müşterinin ihtiyacının karşılayacak çözümler üretebiliyoruz.

Üretim aşamasında ne tür hammadde kullanıyor ve nasıl tedarik ediyorsunuz? Kalite Kontrol birimimiz, beton reçetesine giren hazır beton üretiminde kullanılan bütün agrega ve hammaddeleri deneyden geçirmektedir. Uygun vasıfta bir hammadde ise üretime alınır değilse üretime alınmaz. TSE’nin ilgili standartlarda şart koştuğu koşulları sağlayacak satınalma şartnamesi hazırlanır ve tedarik aşaması da bu şartnameye uygun olarak gerçekleştirilir. Satın alma sürecinden sonra da gelen malzemenin şartnameye ve standartlara uygunluğu sürekli olarak denetlenir. Tedarikçi firmaların maden ocaklarını, üretim tesislerini gezerek yerinde incelemelerde bulunuyoruz. Bu şekilde istenilen malzemeyi üretecek kapasitede olup olmadığı, laboratuvarlarımızdaki yetkili teknik çalışanlarımız tarafından değerlendirilerek yeterlilik onayı veriliyor. Sonrasında satınalma sürecine gidilir. İSTON’un sektördeki en önemli farklarından biri de yetişmiş vasıflı elaman istihdam ediyor olmasıdır. Eğitimli personellerimizle yürütmüş olduğumuz üretim ve sevkiyat sürecinde kalite standartlarının devamlılığını da garanti altına alıyoruz.

Ar&Ge çalışmalarınızdan bahseder misiniz? Çalışmalarımızda Ar-Ge çok önemli yer tutuyor. Avrupa Birliği fonlarının desteklediği birçok Ar-Ge projesinde yer alıyoruz. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın ve TÜBİTAK’ın da içinde bulunduğu çalışmalarda proje ortağı olarak yer almaktayız. Hali hazırda yürüttüğümüz bir proje ile çevre kirliliğinin azaltılmasına da katkı sağlamayı hedefliyoruz. Projemizin amacı tüm

bileşenleri atık malzemelerden oluşan beton üretilmesini sağlamak. Çeşitli şekillerde ortaya çıkan atıkların beton karışımında bağlayıcı (çimento) olarak kullanılması ile çimento üretimi için gerekli enerjinin ortadan kaldırılması ve her bir ton çimento üretimi için çevreye salınan yaklaşık 1 ton CO2 gazının azaltılmasını hedefliyoruz. Ayrıca, bu atıkların betonda agrega olarak değerlendirilerek bertaraf edilmesi de yine proje hedeflerimiz arasında.

İSTON A.Ş., ISO 9001-2008 Kalite Yönetim Sistemi Belgesi, ISO 14001 Çevre Yönetim Sistemi Belgesi, OHSAS 18001 İş Sağlığı ve Güvenliği Yönetim Sistem Belgesi, TS EN ISO/ IEC 17025 Kalite Laboratuvarı Yönetim Sistem Belgesi, TÜRKAK Akreditasyon ve Hizmet Yeterlilik Belgesi ve Türkiye Hazır Beton Birliği’nin Kalite Denetim ve Güvence Belgesine sahip. Üretimlerini TSE standartlarına uygun olarak yapan İSTON A.Ş., Türkiye Hazır Beton Birliği ve Türkiye Prefabrik Birliği üyesi.

Önümüzdeki dönem için hedefleriniz neler? Nitelikli ve stratejik projelerin içinde olmaya devam etmek öncelikli hedefimiz. Sektörün kalite standartlarını düzenleyici rolümüzü sürdürmek istiyoruz. Zira bir belediye iktisadi teşekkülü olarak bunun kamusal sorumluluğumuz olduğunu düşünüyoruz. Sağlam ve güvenli yapılar için bu anlamda üzerimize düşeni yapmaya devam edeceğiz.

Yapı Malzeme Haziran 2016

133


Dünyadaki en uzun tünellerin yapımında ilk kullanılan malzemelerden biri Sika. (GotthardBaseTunnel)

Sika’nın geçmişi geleceğine ilham veriyor Çok genel anlamda ifade etmek gerekirse; sızdırmazlık, yapıştırma, söndürme, güçlendirme ve koruma vb... disiplinlerin global ölçekte duayeni olan ‘SİKA’, Türkiye’de ise sürekli ve sadece kendisiyle yarışıyor. Dağıtım kanalları, Uygulamacılar, Beton ve Endüstri şeklinde gruplanmış müşteri portföyüne en kaliteli hizmeti sunan Sika Türkiye’nin Pazarlama ve Ku-

“Sika Türkiye olarak, önümüzdeki 3 yıl içinde ciromuzu en az %50 büyütmek ve hedeflediğimiz tüm pazarlarda “yenilemeyen lider” olmak istiyoruz.”

rumsal İletişim Yöneticisi Hakan Şengül ile sektöre ve şirketin yapısına dair konuştuk…

134

Yapı Malzeme Haziran 2016

Öncelikle şirketinizin tarihçesine kısaca değinerek Yapı Sektöründeki yeri ve faaliyetlerinden biraz bahseder misiniz? Sika, 106 yaşında bir şirket. Dünyada 5 kıta ve 94 ülkede 170 üretim tesisi ve 17 bin çalışanıyla yapı kimyasalları ve endüstriyel imalatta kullanılan özel ya-

pıştırıcı ve sızdırmazlık ürünlerinde faaliyet gösteriyor. Sahip olduğu 5,5 milyar SFR cirosu ile bu alanda tartışmasız lider konumunda. Sika Türkiye ise yaklaşık 25 yıldır ülkemizde faaliyet gösteriyor. İstanbul ve Mersin’de alanında en güncel teknolojiye sahip, toplam 600 bin tonun üzerinde kapasitesi bulunan iki üretim tesisi, 7 bölge ofisi ve 180 çalışanı bulunuyor. Hitap et-


Dosya

tiği inşaat ve endüstriyel imalat sektörlerinde lider tedarikçi konumunda olduğunu söylemek de yanlış olmayacaktır.

İnşaat sektörü her geçen gün gelişmekte. Firma olarak sektördeki bu gelişmeleri nasıl değerlendiriyor ve değişen taleplere karşı nasıl bir tutum sergiliyorsunuz? Sika grubumuz, globalde 2018 yılı için cirosunu 8 milyar SFR seviyesine çıkarmayı hedefliyor. Biz de Sika Türkiye olarak bu hedef paralelinde, önümüzdeki 3 yıl içinde ciromuzu en az %50 büyütmek ve hedeflediğimiz tüm pazarlarda “yenilemeyen lider” olmak istiyoruz. Bu hedefimize koşmak için bir yandan organik büyüme amaçlı mevcut portföyümüze yeni ürün ve yeni müşteri eklerken, diğer yandan inorganik büyüme fırsatlarını da takip ediyoruz.

Ar-Ge çalışmalarına ayırdığınız bütçe ve imkanlar nelerdir? Uzun süredir sürdürülebilir çözümler sunan Sika Türkiye, gelişen teknolojiyle birlikte kaynakların etkin kullanımına yönelik, çevreye duyarlı ve maliyet azaltıcı ürünler üzerine çalışmalarını yoğunlaştırmış durumda. İnovatif yaklaşımımız ile birlikte performans artırıcı ürünlerin kul-

lanımı da her geçen gün daha fazla talep görüyor. Sika olarak Ar-Ge çalışmalarına verdiğimiz önem global olarak bir çok inovatif ürünün gelişimini sağlıyor. Müşterilerimizin ihtiyaçları ve pazarın gidişatı doğrultusunda Ar-Ge çalışmalarımızı sürdürerek pazara yön veriyoruz. Hedef pazar bazında yapılan Ar-Ge çalışmalarında herhangi bir kısıtlama olmadan nihai çözümlere ulaşıyoruz.

Şirketinizin, yurt içi ve yurt dışı pazarlama organizasyonunu nasıl gerçekleştiriyorsunuz? Geçen yıla oranla üretim kapasitemizde ürün bazında farklılıklar gösterecek şekilde artış ön görülmüştü ve de iş planlarına bağlı kalınarak siparişler oranında artışlar gerçekleştirildi. Komşu ülkelerde yaşanılan politik ve siyasi problemler tüm sektörlerde olduğu gibi ihracat rakamlarımıza olumsuz olarak yansıdı. Daralan pazarlar düşüşe neden oldu. Ülkemizin dünya genelinde inşaat sektörüne hitap eden saygın firmaları mevcut. Bu firmalar imalat kaliteleriyle örnek gösterilerek sektörde kendilerinden söz ettiriyorlar. Sika Türkiye olarak, uluslararası platformda Türkiye’yi temsil eden değerli firmalarımızı hem inovatif ürünlerimizle hem de sürdürülebilir çözümler ile destekliyoruz ve firmalarımızın ürettiği yapılara değer kazandırıyoruz.

SİKA Türkiye Pazarlama ve Kurumsal İletişim Yöneticisi Hakan Şengül

Önümüzdeki yıl için hedef ve öngörüleriniz ne doğrultuda? Yeni proje/yatırımlarınız olacak mı? 2016 yılının geçen yıla benzer şekilde geçeceğini düşünüyoruz. Geçtiğimiz yıl hedeflerimize ulaşmıştık. 2016 yılında da majör bir durum oluşmaz ise hedeflerimizi yakalayacağımızı öngörüyoruz. Komşu ülkelerde yaşanan problemler ülkemizi doğrudan etkiliyor. Ticaret ilişkisi içinde bulunduğumuz yakın komşularımız yaşadıkları politik ve de ekonomik problemler sebebiyle neredeyse durma seviyesinde. Ortadoğu ülkelerinde yaşanılan sıkıntılar nakit para akışını azaltıyor ve de sektörü benzer oranda küçültüyor. Ülkemiz de bu sıkıntılardan etkileniyor. Döviz kurundaki ani değişiklikler sıkıntılı süreçleri başlatıyor. Dövizdeki kur dalgalanması güvensiz bir ortam oluşturuyor ve yatımcıları başka kanallarda yatırıma yönlendiriyor. Orta uzun vadede ise ülkemizdeki inşaat sektörünün geleceğine her zaman çok olumlu bakıyoruz. Hem global hem de yerel ekonomik performansa doğrudan bağlı olan inşaat sektörünün konut segmentinde dönemsel olarak iniş çıkışlar yaşama ihtimalinin mevcut olduğunu ancak konut dışı segmentte (altyapı, yol, enerji vs.) orta ve uzun vadede çok ciddi oranlarda büyüme potansiyelinin bulunduğunu düşünüyoruz.

Son olarak eklemek istedikleriniz? Türkiye inşaat sektörü olarak hakettiği kalite standardının yakalanabilmesi için herkesi hazır beton kullanımına, yapılarımızı korozyona karşı en yüksek önlemleri almaya davet ediyoruz. Sürdürülebilir bir gelecek için sağlam yapılarda güven inşa edilmelidir.

Yapı Malzeme Haziran 2016

135


Dosya

Tekno Asfalt’tan yeni bir satış rekoru Türkiye Asfalt sektörünün lideri Tekno Asfalt, Bayburt Grup ile yaptığı anlaşma çerçevesinde, 240 t/s kapasiteli 4 adet Benninghoven marka asfalt plentinin satışını aynı anda gerçekleştirerek yeni bir satış rekoruna daha imza attı.

136

Yapı Malzeme Haziran 2016

Türkiye İş Makinaları Distribütörleri ve İmalatçıları Birliği (İMDER) verilerine göre 2007 yılından bu yana Türkiye Asfalt sektörünün lideri olan Tekno Asfalt, Bayburt Grup’a aynı anda toplam 4 adet 240 t/s kapasiteli ECO 3000 / 240 Konteyner tipi Benninghoven marka asfalt plent satışı gerçekleştirdi. Mayıs ayı itibariyle kurulumlarına başlanan ve peyderpey işletmeye alınacak olan asfalt plentleri; Balıkesir, Bursa, Antalya ve Ankara’da faaliyet gösterecek. Antalya Çevre Yolu, Ankara Kırıkkale Yolu, Yenişehir/Bursa ve Bigadiç/Balıkesir yolu gibi prestijli projelerde kullanılacak olan asfaltın üretimini gerçekleştirmesi planlanan plentlerin, bu yıl sonuna kadar toplam 1 milyon ton asfalt üretmesi hedefleniyor. İşletmeye alınacak 4 adet yeni plent ile birlikte Bayburt Grup, toplamda 19 adet Benninghoven marka

asfalt plenti ile proje uygulamalarına devam edecek. 400 °C sıcaklığa göre tasarlanan Benninghoven plentlerin tamamında, özellikle uzun köprüler ile çok yüklü trafik olan kavşaklarda kullanılan mastik asfalt üretimi yapılabiliyor. Ayrıca Benninghoven plentlerde brülör fanı, filtre egsoz fanı ve besleme bantları hız sürücüleri (frekans invertörleri); sıcak elevatör, elek, mikser, kurutucu motorları yumuşak yol verici ile çalıştırılıyor. Özellikle büyük motorlar, hız sürücüleri ve yumuşak yol verici ile çalıştırıldıkları için elektrik şebekesini zorlamayan Benninghoven marka asfalt plentleri, hız denetimi bağlamında motorların yüküne / ihtiyacına göre enerji kullanarak, ciddi miktarda elektrik enerjisi tasarrufu sağlıyor. Ayrıca Benninghoven marka asfalt plentleri rakiplerine oranla ortalama %25 daha az yakıt tüketimi sağlıyor.



“Pi Makina, sizin için çalışan makinalar üretiyor” “Üretim kabiliyetlerimizin de artmasıyla beraber önümüzdeki yıllarda, Türkiye’nin yanı sıra dünyada da sayılı Kule Vinç, Beton Santrali ve Beton Pompası üreticilerinden olacağımıza inanıyoruz…” Beton santrallerinden beton pompalarına, kule vinçlerden kırma eleme tesislerine, kazıcı yükleyicilerden ekskavatörlere kadar pek çok alanda faaliyet gösteren

138

Yapı Malzeme Haziran 2016

Pi Makina, dünyanın birçok ülkesinden müşterilerine 7/24 servis ve yedek parça hizmeti de sunmakta. Geniş ürün gamı ve yüksek kaliteli servis hizmetiyle 40 yılı aşkın süredir sektörde etkili bir aktör olan Pi Makina’nın Satış ve Pazarlama Direktörü Mustafa Kılıç ile şirketin genel yapısı ve son dönemdeki faaliyetleri hakkında bir söyleşi gerçekleştirdik.

Öncelikle şirketinizin tarihçesine kısaca değinerek Yapı Sektöründeki yeri ve faaliyetlerinden biraz bahseder misiniz? Pİ MAKİNA, üreticilik kariyeri boyunca her zaman ilklere imza atan öncü bir kuruluş olmuş ve Türkiye’de ilk yerli beton santralini ve kule vincini üret-

miştir. Yaklaşık yarım asırlık tecrübe ile dünyanın elliden fazla ülkesinde binlerce beton santrali kurmuş ve hemen hemen her kıtada bilindik bir marka haline gelmiştir. İnşaat sektöründeki eksiklikleri ve ihtiyaçları detaylı bir şekilde analiz ederek, yaklaşık 20 yıl önce beton pompası ve kırma eleme tesisi üretimine başlamış, bu alanda da ilk yerli üretici olmuştur. Türkiye’nin en geniş ürün gamına sahip firması olan Pi Makina İş ve inşaat makinaları alanında da yıllardır beko loderler, greyderler, ekskavatörler ve yükleyiciler gibi birçok yerli makine üretmenin gururunu yaşamaktadır. Bugün yılda 300’e yakın tesis ve makina üreten ve bunların yarısını ihraç eden bir üretici konumuna gelmiştir. “Pi Makina sizin için çalışan makinalar üretiyor…”


Dosya İnşaat sektörü her geçen gün gelişmekte. Firma olarak sektördeki bu gelişmeleri nasıl değerlendiriyor ve değişen taleplere karşı nasıl bir tutum sergiliyorsunuz? Gelişen teknoloji ile birlikte iş ve inşaat makinaları alanında yaşanan değişimleri dikkatli bir şekilde gözlemliyor ve ürünlerimizi doğru zamanda, çağın dinamiklerine uygun şekilde müşterilerimize sunuyoruz. Satış öncesi ve sonrası sürecin yanı sıra malzeme ve servis kalitemizi de ön planda tutarak müşterilerimizin taleplerine uygun çözümler sağlıyoruz.

Ar&Ge çalışmalarına ayırdığınız bütçe ve imkanlar nelerdir? Pİ MAKİNA, bu konu üzerinde son derece hassas bir şekilde çalışmaktadır. Ar&Ge çalışmaları firmamızda sistematik bir şekilde yürütülmekte ve Ar&Ge için yapılan yatırımlar her yıl artış göstermektedir. Araştırma ve geliştirme çalışmalarımızda bize yön veren en temel unsur müşterilerimizden gelen istek ve şikayetlerdir. Bir veri tabanı oluşturularak kayıt altına alınan bu bilgiler doğrultusunda çalışmalara hızla başlanır. Testler, kalite kontrolleri ve laboratuvar incelemeleri gibi analizler yapılarak çözüme en kısa zamanda ulaşılır. Elde edilen veriler ışığında yapılan iyileştirmeler yeni çıkacak makinalar üzerinde de aynı hızla uygulanır. Böylece daha kusursuz hale gelen her yeni üretimle birlikte verim de her geçen gün daha fazla artar. Firmamız, Ar&Ge çalışmalarında Türkiye’nin önde gelen üniversiteleri ile iş birliği içindedir. Makinaların mukavemet, titreşim, gürültü, mekanik tasarım

Satış ve Pazarlama Direktörü Mustafa Kılıç

ve hidrolik alanlarında birçok yeni proje üzerinde birlikte çalışılmaktadır. Ayrıca fabrikamız bu analizler için en uygun ortamı hazırlamak üzere yeniden yapılandırılmaktadır.

Şirketinizin, yurt içi ve yurt dışı pazarlama organizasyonunu nasıl gerçekleştiriyorsunuz? Pi Makina olarak dünyanın birçok ülkesine hizmet ulaştırdığımız için, satış ve pazarlama ağımızı da her geçen gün genişletmek durumda kalıyoruz. Bu nedenle hem firma bünyesindeki ekiplerimizle hem de bayilik ağlarımızlar müşterileri-

mizin isteklerine yanıt veriyoruz. Yurtiçinde Ankara’daki merkez ofisin yanısıra İstanbul’da ofisimiz bulunmaktadır. Adana, İzmir, Trabzon ve Antalya’da bölge bayiliklerimiz de kendi alanlarına servis sunmaktadır. Yurtdışında ise ofislerimizdeki yurtdışı satış personellerinin yanı sıra Katar, Suudi Arabistan, Fas, Tunus ve Mısır gibi ülkelerdeki bayiliklerimizle birlikte neredeyse tüm dünya genelindeki müşterilerimize ulaşabiliyoruz.

Önümüzdeki yıl için hedef ve öngörüleriniz ne doğrultuda? Yeni proje/yatırımlarınız olacak mı? Ankara Gölbaşı’nda bulunan fabrikamıza ek olarak yine Ankara’da kurulumunu büyük ölçüde tamamladığımız yeni fabrikamızla beraber toplamda 500 bin m2 lik bir üretim alanına sahip olacağız. Üretim kabiliyetlerimizin de artmasıyla beraber önümüzdeki yıllarda, Türkiye’nin yanı sıra dünyada da sayılı Kule Vinç, Beton Santrali ve Beton Pompası üreticilerinden olacağımıza inanıyoruz. Pİ Makina olarak kalitemiz ile beraber yenilikçi ve modern gücümüzü hem sektörel faaliyetlere hem de müşterilerin ticari ihtiyaçlarına uygun çözümler olarak yurt içi ve yurt dışı pazarda sunmaya devam edeceğiz.

Son olarak eklemek istedikleriniz? Pi Makina, her zaman kaliteyi, güveni ve kusursuz hizmet anlayışını ilke edinmiştir.Tamamı yerli üretimimiz olan ürünlerimizle birlikte dünya standartlarında en yeni ve gelişmiş ürünleri, kaliteli ve eksiksiz hizmet anlayışıyla müşterilerimize sunmaya; iş ve inşaat makinaları ile ilgili her türlü ihtiyacı karşılamaya devam edeceğiz. Yapı Malzeme Haziran 2016

139


“Üretim kapasitemizi yatırımlarımızla artırdık” Mobil vinç sektöründe Türkiye’nin büyük aktörleri arasında yer alan Hidrokon, geçtiğimiz sene üretim parkuruna eklediği yatay işleme makinasıyla kapasitesini artırma yoluna gidiyor.

Küçük bir atölyede, mütevazi üretim adetleriyle birkaç kişiyle başlayan Hidrokon’un vinç üretimi; bugün 3. Sanayi Bölgesi’nde 25 bin metrekaresi kapalı, toplam 50 bin metrekarede 200’den fazla çalışanla devam ediyor. Firma ve tesisler, Türkiye ve yakın coğrafyanın en büyük ölçekli üretim tesisi olma özelliğini taşıyor. Klasik ürün olarak araç üstü

140

Yapı Malzeme Haziran 2016

hidrolik katlanır bomlu vinçlerle tanınan Hidrokon, bu ürünlere ilaveten 2009 yılından sonra iki ürünü daha gamına kattı. Yakın zamanda kendi araçlarıyla da piyasada olmayı hedefliyor... Firma yetkililerine yönelttiğimiz sorular ve cevaplarıyla sizleri baş başa bırakıyoruz… Keyifli okumalar…

Hidrokon fabrika binasının mimarisi çok konuşulmuştu, neler söylemek istersiniz? O gün ile birlikte Hidrokon’un vizyonu, misyonu değişti. Üstlendiği görevler farklılaştı. Yurt dışı kapısı açılarak ihracat yapmaya başladık. Küçük bir atölyede başlayan bu serüven; Türkiye’nin, Orta Doğu ve Balkanlar’ın en büyük tesisi olma özelliğini kazandı. Yani Hidrokon sektöründe belirleyici bir konuma geldi… Yeni fabrikamızın 9 mimarisi büyük ilgi gördü. Yurt dışından, yurt içinden, hatta Organize Sanayi Bölgesi’nde bulunan dostlarımız da yeni yerimize hayran kaldılar. ‘Keşke sizden sonra fabrikamı yapsaydım’ diyenler oldu. Teknoloji, mimari bakış açısı her gün değişiyor. Bizi örnek alanlar oldu, bizden sonra da daha

güzel fabrika inşası yapanlar oldu. Ama bizimle beraber organize sanayinin görünümü değişti. Sanayicinin tesisleşme ve fabrikaya bakış açılarını değiştirdik. Böyle bir tesise sahip olduğumuz için de son derece mutluyuz, gururluyuz.

Fabrikanızda araç üstü ekipman sektörü için ne tipte ürünler üretiliyor? Hidrokon olarak üç farklı segmentte üretim yapmaktayız. Bunlardan ilki araç üstü katlanır bomlu mobil vinçler, bir diğeri araç üstü insan kaldırma platformları, sonuncu segmentte araç üstü mobil teleskopik vinçler vardır. Teleskopik mobil vinçlerde de 30 ton metreden 180 ton metreye kadar ihracat odaklı üretimlerimiz devam etmektedir. Söz konusu ürün yeni ürün gamımız içerisinde bulunuyor diyebilirim. Bu sektörün önümüzdeki yıllarda daha da büyüyeceğini ve gelişeceğini düşünüyoruz. Çünkü 3 metrenin üzerinde insan kaldıracaksanız Avrupa Standartları yüksek güvenlik sistemleri içermesi gereken bu tür cihazları zorunlu kılıyor. Dolayısıyla bu tür cihazlar dışında yükseğe insan kaldıramazsınız.


Dosya Bu uygulama önümüzdeki dönemde de bu sektörde ciddi bir pazar oluşturacak diye düşünüyorum. Bunlara ilave olarak üçüncü ürünümüz olan teleskopik vinç yakın coğrafyadan ihracat odaklı olarak talep alan bir üründü. Ve yakın coğrafyada kamyon üzerine monte edilen teleskopik mobil vinçlerde de ciddi bir pazar payı yakaladık.

Ar-Ge ve Ür-Ge çalışmalarınızda neler var? Ar-Ge bizim çıkışımız; aslında ülkenin çıkışıdır. Ülkemiz bu konuda ciddi destekler veriyor, biz de bunlardan faydalanıyoruz. Ar-Ge ve Ür-Ge ekipleri özellikle vinç işletmecilerinin maliyetlerini azaltmak, mevcut ürünleri teknoloji ile buluşturmak, mevcut ürünlerin geliştirilmesi gibi alanlarda faaliyet göstermektedir. 2012’li yıllardan günümüze TÜBİTAK destekli projeler ürettik. Ar-Ge ekbimizin bu yıl piyasaya sunduğu kendinden yürüyüşlü 100 tonluk teleskopik vinç bizi ve müşterilerimizi ciddi heyecanlandıran bir üründür. Ve bu ürünün Türkiye piyasasına verilmesi durumunda hem Hidrokon, hem de Türkiye’de vinç işletmeciliği sektörü dünya çapında bir klasman atlayacaktır diyebiliriz. Yine Türkiye’de ilk kez 45 metre çalışma yüksekliği olan katlanabilir insan kaldırma platformlarını Hidrokon yaptı. İnsan sağlığı ve güvenliği anlamında önemli elektronik güvenlik sistemleri içeren bu ürün 4,5 yıldır piyasada kullanılmaktadır. Bu ürün gamında 52 ve 60 metre çalışmaları devam etmektedir. Bir yandan mevcut üretimine devam eden firmamız, diğer taraftan geleceği yakalayacak birçok yeni ürün üzerinde çalışmalar yürütmeye ve bunları hayata geçirmeye devam etmektedir.

Üretim kapasiteniz hakkında bilgi alabilir miyiz?

Üretiminizde hangi markalarla iş birlikleriniz var?

Üretimimiz 2015 yılı için 540 birim ve ciromuz yaklaşık 75 milyon TL civarındadır. Firmamız dünyanın 20 farklı ülkesine ihracat yapmaktadır. İhracatta toplam satışlarımızın yüzde 15’lik kısmını yakaladığımız dönemler olmuştur. Hedefimiz yakın gelecekte farklı pazarlarında devreye girmesi ile yüzde 30 ihracat payını yakalamaktır.

Fabrika içerisinde Sekizli Vinç’in vinçlerini kullanıyoruz. Tezgah anlamında İtalyan menşeli Maut firması var. Bununla beraber Danobat Group’un bir ürünü olan Solaluce var. Panasonic’in robotlarını kullandığımızı söyleyebilirim.

Türkiye’de oldukça biliniyorsunuz... Peki, ihracat durumunuz nedir? Yurt dışında özellikle komşu ülkelerden başlayarak Orta Doğu ülkeleri ve yakın Türki Cumhuriyetleri’nin hepsiyle satışlarımız oldu. Avrupa’da Belçika ve Romanya ile başladığımız serüven Uzak Doğu’da da Tayland ve Hindistan’a kadar uzanıyor. Bu ülkelere de ürünlerimiz verildi. Şimdi hedefimizde okyanus aşırı ülkeler var. Bunun için de çalışmalarımız devam ediyor.

“AR-GE BİZİM ÇIKIŞIMIZ” Üretim gamında yenilikler yaparak ArGe’ye yatırım yapan Hidrokon, ülkemizde yapılmayan ürünlerin üretimine giriyor. Türkiye’de ilk kez 45 metre çalışma yüksekliği olan katlanabilir insan kaldırma platformlarını üreten firma 52 ve 60 metre çalışmalarına da başladı.

Hidrokon’da satış sonrası hizmetleriniz nasıl işliyor? Satış sonrası hizmetlerimiz bugün Hidrokon’u Türkiye’de lider yapan en önemli özelliklerimizden bir tanesidir. Türkiye’de yedi ayrı noktada sabit servislerimizle ve gezici servislerimizle her noktaya yetişebiliyoruz.

Bir ürünün üretilmesi için hangi proseslerden geçmesi gerekiyor? Saclar belirlenen ebatlarda kesilip işleniyor ve parça boyaları yapılıyor. Hidrokon’u diğer firmalardan ayıran en önemli özelliklerden birisi her parçanın ayrı ayrı boyanıp montaja parçaların sonra alınmasıdır. Yalnızca boyama alanımız toplam 2 bin metrekare ve yaklaşık 11 çalışanımız var. Başlarında da kimya mühendisi bir arkadaşımız bulunuyor. Her parçanın tek tek boyandıktan sonra montaja girmiş olması makinanın ömrünü uzatan en önemli faktörlerden birisidir. Vinçlerimizin boyadan sonraki montaj aşamasını tamamladıktan sonra test yapılan bölüme gitmektedir. Bu makinaların en önemli özelliklerinden bir tanesi de acil stop butonunun bulunması ve makinanın kabiliyetlerinin dışarı çıkması durumunda makinayı kontrol altına alacak bir güvenlik sistemine sahip olmasıdır.

Konya sanayisi de son yıllarda ciddi bir büyüme içerisinde. Bununla ilgili tüm sektörler olarak baz alırsak nasıl bir değerlendirmede bulunmak istersiniz? Konya sanayisi aslında daha da büyümeli. Çünkü Konya’nın arazisi, potansiyeli, iş gücü var. Artık Marmara bölgesinden Türkiye’nin kurtulması gerekiyor. Küçük sanayileşme bakımından çok büyük bir

Yapı Malzeme Haziran 2016

141


Dosya yol aldık, şu anda 4. Organize Sanayi Bölgesi bitmek üzere, yakında 5. Organize’ye başlanacak. 4. Organize’de her gün yeni bir inşaat yükseliyor. Demek ki Konya’nın böyle yerlere ihtiyacı varmış diye düşünüyorsunuz. Bu yerlerin olması da Konya’ya olan bakışı da olumlu yönde çok değiştirdi. Ama maalesef en büyük sıkıntı markalarımızın azlığı. Sanayiciler olarak bundan herkes kendine bir pay çıkarması lazım. Kayseri’nin İstikbal’i, Bellona’sı var. Konya’nın neyi var? Yeni yeni Torku bilinirliğini tescillemeye başladı. Onlarca markamız olmalı…

liyetli, daha düşük fiyatlara aynı kalitede makina sahibi yapmak istiyoruz. Bunu da zaman zaman başarıyoruz. Düne kadar 100, 120, 150 ton makinalar yapılmazken, bugün bu makinalar artık ülkemizde en iyi şekilde yapılabiliyor. Hidrokon bu yıl 23’üncü yılını tamamlıyor. Geriye dönüp baktığımızda Hidrokon, Türkiye’de ilk kurulan 3. veya 4. şirketi iken, kapasitesiyle, üretim ve satış sonrası hizmetleriyle Türkiye’nin bir numarası olmuştur. Doğu Avrupa, Balkanlar ve Asya coğrafyasının en büyük üretim tesisine sahiptir.

Dünyadaki potansiyel nasıl? Hidrokon olarak siz markalaşma adına neler yaptınız? Önümüzdeki süreçte başka bir markayı ön plana çıkarmayı düşünür müsünüz? Hidrokon’un kendisi bir markadır. Biz ilk bu tesise taşındığımızda komple bir kurumsal kimlik değişikliği yapalım istedik. Eskiden bir kurumsal kimliğimiz mevcuttu; ama yeterli değildi. Yeni yerimize geldiğimizde komple kurumsal kimlik ve logo değişikliğine gittik. Şimdi ki logomuzun bir anlamı, manası var, bir şeyler anlatmaya çalışıyoruz bu logoyla insanlara. İnsanlar logomuzu göründüğünde Hidrokon olduğunu biliyor.

Almanya, İtalya ve Avusturya’da böyle fabrikalar var. Hidrolik’te Almanya bu konuda dünyada söz sahibi olan ülkelerden birisidir. Bizde iyi bir konumdayız. Azerbaycan, Türkmenistan, Romanya, Ukrayna, Çek Cumhuriyeti, İran, Irak, Suudi Arabistan gibi ülkelerle uzun zamandır çalışıyoruz. Tabii ki pazar arayışlarımızda aralıksız olarak devam ediyor. Suriye kapısının yaşanan olaylardan dolayı sıkıntılı olması tüm sektörler gibi bizi de olumsuz etkiledi. Ama Belçika, İsrail ile birlikte Hindistan, Güney Afrika’daki ülkeler ile

yine müşterilerine yatırım olarak döndürmektedir. Geçen sene devreye soktuğumuz bir yatay işleme makinası aldık. Üç ayrı parçayı, aynı anda işleyebilen, oldukça geniş tezgahı olan bu cihaz yine müşterilerin kazançlarının nereye yatırıldığının bir göstergesidir. Hidrokon eğitimli ve genç bir kadro, düşünen genç beyinler, inovasyona önem veren, sektör fuarları ile dünyayı takip eden ve mutlu çalışan insanlar ile başarıyı yakalamış ve bunu sürekli kılma yolunda yatırımını insana yapan çalışmalarına devam etmektedir. 250 çalışanın 60 kadarı üst kadro beyaz yaka mühendis ve teknik elemandan oluşmaktadır. Marmara bölgesinde 8 bin metrekarelik yeni bir arsa alan firmamız, müşterilerimizin Konya fabrikamıza araç göndermek zorunda kalmadan, yerinde hizmet alabileceği bir montaj üssü kurgulamaktadır.

Hidrokon’un hedefleri ile ilgili neler söylemek istersiniz önümüzdeki yıllar için bir planlama yapıyor musunuz? Türkiye Cumhuriyeti kendine bir 2023 hedefi koydu. Bizim de bu hedefin içinde

“EN BÜYÜK ÜRETİM TESİSİNE SAHİBİZ” “Hidrokon, Türkiye’de kapasitesiyle, üretim ve satış sonrası hizmetleriyle Türkiye’nin bir numarası olmuştur. Doğu Avrupa, Balkanlar ve Asya coğrafyasının en büyük üretim tesisine sahiptir” diyen Hidrokon Kurumsal İletişim Uzmanı Hayriye Drama; “Geçen sene devreye soktuğumuz bir yatay işleme makinası aldık. Üç ayrı parçayı, aynı anda işleyebilen, oldukça geniş tezgahı olan bu cihaz yine müşterilerin kazançlarının nereye yatırıldığının bir göstergesidir” dedi.

Hidrokon olarak sektördeki durumunuzu değerlendirebilir miyiz? Konya’da 40’a yakın imalatçı var. Konya bu işin lokomotif şehirlerinden biri. Aydın’da ve Ankara’da firmalarımız bulunuyor. Türkiye’de bir yılda çıkan makinaların yaklaşık yüzde 70, 80’i Konya’da üretiliyor. Hidrokon olarak sektöre yön vermeye çalışıyoruz diyebilirim. Bizim hiçbir imalatçıyla rekabet gibi bir durumumuz yok. Bizim işimiz kendimizle. Her şeyin en iyisini yapmaya çalışıyoruz, yeni teknolojileri takip edip Türkiye’ye kazandırmaya çalışıyoruz. Yurt dışından makina girişlerini mümkün olduğunca azaltmaya çalışıyoruz. Paramızın yurt dışına çıkmasına sıcak bakmıyoruz. Çünkü bu tür makinaları yurt dışından getirmenin maliyetleri çok yüksek. Bizim ürettiğimizle neredeyse iki katına çıkan rakamlar var. Hidrokon olarak herkesi daha düşük ma-

142

Yapı Malzeme Haziran 2016

de görüşmelere başladık. Tayvan pazarına girmeyi başardık… Tayvan bizim için çok sevindirici bir anlaşma oldu, makina anlaşması yaptık. Bunu da yurt dışında katıldığımız fuarlar sayesinde başardık.

Peki, Almanlarla kafa kafaya üretim yaptığımız söylenebilir mi? Bu konu aslında tamamen ülkelerin gelişmişlikleriyle doğru orantılıdır. Bu konuda vinç sektöründe özellikle orta Avrupa ülkeleri en etkili, en büyük oyuncuları arasında yer alıyor. Ama artık Türkiye özellikle yakın coğrafyada çok etkili bir aktör haline geldi, hatta tek aktör diyebilirim.

Yakın zamanda herhangi bir yatırımınız oldu mu ya da olacak mı? Hidrokon müşterilerden kazandıklarını

bir rolümüz var. Yani şu anda Hidrokon normal imalatının yüzde 15-20’sini yurt dışına satabiliyor. Bu oranı yüzde 50’ye çıkartmak istiyoruz. Üretimin yarısını ihraç eden bir şirket olmak istiyoruz. Bir de yeni arayışlarla yeni makina üretimlerini gerçekleştirmeyi hedefliyoruz. TÜBİTAK destekli iki projemiz var. Biri 70 metre insan kaldırma platformu. Türkiye’de hiç yapılmamış. Zaten şu an 45 metresini biz yapıyoruz. Bunu 70 metreye çıkartmak için çabalıyoruz. Ayrıca onay belgesini alabilirsek araç üretme yetkisi alacağız. Bunu Almanlar, İtalyanlar yapıyor. Siz mobil vinç hiç gördünüz mü? O alt yürüyüş grubu ile beraber yapılır, bir bütündür yani, yürüyen grubuyla beraber yapılır. Biz de onu yapıyoruz artık. Eskisi gibi artık ‘kamyonu getir, ben üzerini yapayım’ deme devri kapandı.



Kaldırma ekipmanlarının güvenilir adresi: ‘Konecranes’ “Konecranes, özellikle uluslararası alanda faaliyette olan Türk firmalarına bir çok ülkede ve farklı lokasyonlarda elde ettiği servis ve ekipman deneyimini sunmaktadır.”

80 yılı aşkın bir süredir, her türlü işletmenin verimlilik ve performansını geliştirmek üzere faailiyetlerini sürdüren Konecranes, insanların güvenebileceği kaldırma ekipmanları ve hizmetlerin sürekliliğini sağlamakta. Konecranes Türkiye Ülke Müdürü Sami Korpela ile şirket yapısı, hizmetleri ve gelecek planları üzerine konuştuk…

144

Yapı Malzeme Haziran 2016

Şirketinizin, yurt içi ve yurt dışı pazarlama organizasyonunu nasıl gerçekleştiriyorsunuz? Oluşturduğumuz pragmatik çalışma sistemi ile pazarlama organizasyonumuzu sürdürüyoruz. Stratejik ve yaratıcı düşüncelere açık bir kültüre sahibiz ve bu sayede fırsatları kaçırmadan oldukça iyi değerlendirmekteyiz. Bu sistem ile birlikte şu anda 50 ülkeye ve 600 noktaya yayılmış durumdayız ve organizasyonumuz bu lokasyonlar tarafından yürütülmektedir.

İş makinası satın alırken ve kullanırken dikkat edilmesi gereken hususlar nelerdir? İş makinaları, bir işletmenin üretkenliğini ve maliyetini etkileyen önemli ekipmanlardır. Bir ürün, kalitesinin yanında düzenli bakım ile birlikte uzun ömürlü olmaktadır ve bu düzenli bakımlar sayesinde duruş süreleri azalır, üretkenlik artar. İş makinası seçerken, özellikle endüstride deneyimli bir tedarikçiden iş makinası alınmalıdır. Geniş servis ağı diğer önemli

Konecranes Türkiye Ülke Müdürü Sami Korpela

hususlardan biridir. Tedarikçi, herhangi bir arıza durumunda acil müdahale sağlayabilecek kapasiteye sahip olmalıdır.


Dosya Tedarikçi dışında, iş makinasını kullanan operatörün eğitimi de son derece önemlidir. Eğitimsiz bir operatör, sık sık arızalara yol açabilir ve iş kazası riskini artırır. Konecranes olarak, kanıtlanmış ürün kalitemiz ve global olarak çeşitli endüstrilerdeki 80 yılı aşkın deneyimimiz ile prosesinizin ihtiyaçlarına en iyi şekilde çözüm sunabiliriz, satış sonrası hizmetlerimizi de eksiksiz yerine getirebiliriz. Ayrıca müşterilerimize tedarik ettiğimiz vinçler için operatörlerinize gerekli eğitimleri verebiliriz.

Makine alım ve satımında müşterilerinize ne gibi kolaylıklar sağlıyorsunuz? Konecranes hafif iş uygulamalarından, zorlu proseslere kadar tüm ihtiyaçlara uygun, kapsamlı bir ürün gamı sunmaktadır ve her sektörün farklı gereksinimleri vardır. Bu gereksinimleri göz önünde bulundurarak müşterilerimize sadece ürünümüzü sunmuyoruz, ayrıca çözüm ortağı da oluyoruz.

Biraz da müşterilerinize sunduğunuz satış sonrası hizmetler ve bu hizmetlerin satışlara olan etkilerinden bahseder misiniz? Konecranes Türkiye’de 20 yılı aşkın süredir faaliyet göstermektedir ve bu zaman içinde güçlü ve bilgili bir satış sonrası destek ekibi oluşturmuştur. Yerel teknisyenler vincin tüm yaşam döngüsüne odaklanmakta, müşteri operasyonlarının emniyeti ve verimliliğini artırmanın

yanında, vincin ömrü boyunca maliyetini düşürmektedir. Vinç kullanımı, işletim ortamı, görev sınıflandırması, imalatçının tavsiyeleri ve yerel düzenlemeleri dikkate alan Konecranes beş servis programının (temas, durum, bakım, taahhüt ve eksiksiz) her birini her müşterinin ihtiyacına uyarlamaktadır. Bu hizmetlerimiz ile müşterilerimizi memnun etmekteyiz ve bu memnuniyetin sonucunda müşterilerimiz, yeni yatırımlarında bizleri tekrar tercih etmektedir.

Önümüzdeki yıl için hedef ve öngörüleriniz ne doğrultuda? Türkiye’de hizmet verdiğimiz tüm alanlarda operasyon ve faaliyetlerimizi genişlet-

meyi hedeflemekteyiz. Konecranes müşterilerine rakipsiz üstün kalite, emniyetli ve güvenilir ürünler ve servisler sunmayı ve müşterilerinin iş kollarını daha efektif ve performanslı kılmayı ilke olarak benimsemiştir. Konecranes, özellikle uluslararası alanda faaliyette olan Türk firmalarına bir çok ülkede ve farklı lokasyonlarda elde ettiği servis ve ekipman deneyimini sunmaktadır. Türkiye üzerinden yakın komşu ülkelere de vinç tedarik edebilmektedir ve amacımız, kalite üstünlüğümüzü koruyarak ağımızı daha da genişletmek ve 2015 yılında AR-GE alanında yaptığımız 28.7 milyonluk yatırımımız ile müşterilerimize teknolojik olarak daha da iyisini sunmaktır.

Yapı Malzeme Haziran 2016

145


Sektörün ENERJİ & GAZ KAYNAĞI

SERAMİK Kalebodur Çanakkale Vitra

Panasonic Aksa

BANYO MOBİLYA İdeal Standart

EL ALETLERİ YAPI KİMYASALLARI Kalekim

Hilti Bosch


’ leri BOYA Kale

İŞ & İŞÇİ SAĞLIĞI 3M

YALITIM Baumit

ISITMA & SOĞUTMA Franke

YÜRÜYEN MERDİVEN Kone


Panasonic güneş panelleri, Türkiye pazarına enerji getirdi… Dünyanın önde gelen kuruluşlarından Panasonic, yeni ürünlerle ülkemizdeki yükselişini sürdürüyor. Panasonic, son olarak güneşten maksimum oranda yararlanmayı sağlayan güneş panelleri ile pazara ileri teknoloji ve büyük avantajlar sunuyor.

148

Yapı Malzeme Haziran 2016

Türkiye güneş enerjisini kullanma konusunda her geçen gün daha yüksek bir bilinçle hareket ediyor. Dolayısıyla birçok önemli ve büyük firma da bu pazara ürünleri ile dahil oluyor. Bu firmalar arasında en iddialı olanlardan biri ise kuşkusuz Panasonic… Her ürünü ile dünyada marka olmayı başaran dev kuruluş, bu kez güneş enerjisi panelleri ile Türkiye pazarında. Panasonic Ürünleri Grubu Satış Müdürü Koray Yıldız markanın bu alanda ülkemizi tercih etme nedenlerini şöyle açıklıyor: “Türkiye pazarı, gelişmekte olan piyasalar içinde bizim için en önemli yere sahip olan iki pazardan biri. Bu sebepten dolayı Panasonic Eco Solution

grubu Türkiye ve Hindistan’ı güneş enerjisi alanında odak pazarlar olarak tanımlıyor. Dışarıya bağlı olan enerji ihtiyacı, Türkiye’nin enerji üzerindeki politikaları ve pazarın bu konudaki motivasyonu bize bu pazara girmek için yeterli nedeni sundu.” Koray Yıldız, Panasonic’in güneş enerjisi alanında ülkemizdeki hedeflerini ise “Türkiye’de Avrupa ve gelişmiş ülkelerin aksine, öncelikle büyük sistemlerin pazarı gelişti. Tabii ki bu, enerjiye olan ihtiyaçtan geliyor. Bu sebepten Türkiye’de güneş tarlaları ve orta, üst seviye çatı sistemleri bizim öncelikli hedeflerimiz arasında. Özellikle kalite, ileriye dönük getiri, performans ve verimlilik konuların-


Ürün da hassasiyeti olan yatırımcılar önceliğimizi oluşturuyor.” sözleriyle açıklıyor.

Mevcut alanda %27 daha fazla enerji… Türkiye’de güneş enerjisinden elektrik üretimi ile ilgili hemen her bölge ve şehirde küçük ya da büyük proje görmek mümkün. Fakat daha çok güney bölgelerimiz ve Ege Bölgesi’nde yoğunluk yaşanıyor. Elbette bu yatırımcıların, yatırımlarından en üst düzeyde verim almak istemelerinden kaynaklanıyor. Panasonic güneş panelleri, sağladığı yüksek verimlilikle yatırımcılara birçok avantaj sunuyor. Sağladığı en büyük avantaj ise kurulum yapılacak alandan ötürü yeterli enerji üretim kapasitesine ulaşamayan yatırımcılar için en iyi çözümü sunması. Çünkü Panasonic güneş panelleri, %20 ile %25 arasında değişebilen oranda daha az yer kaplıyor. Dolayısıyla aynı birim alan referans alındığında diğer panellere göre Panasonic HIT paneller %27 daha fazla enerji üretiyor. Aynı zamanda hem sistem maliyeti düşüyor hem de çatı üzerine binen yük azalıyor. Panasonic HIT güneş panelleri ile kurulu böyle bir sistem birçok fabrikanın enerji ihtiyacını fazlasıyla karşılayabilecek güçte enerji üretiyor. Panasonic Ürünleri Grubu Satış Müdürü Koray Yıldız

Yapı Malzeme Haziran 2016

149


Ürün

Kalebodur’da nostaljinin adı: ‘Provenza’ Geliştirdiği ürün ve teknolojilerle mimarların yaratıcılıklarına hitap eden Kalebodur, geçmişin izlerini modern yorumla günümüze taşıdığı ‘Provenza’ serisi ile mekanlara yeni bir boyut katıyor.

Türkiye seramik sektörünün jenerik markası Kalebodur’u akıllara kazıyan nostaljik karoların yeni yorumu, ‘Provenza’ ile günümüze taşınıyor. ‘Provenza’ serisi, günümüzün trend formu altıgeni, vazgeçilmez desenlerle buluşuyor. 33x33 cm ve 33x38 cm boyutlarında üretilen yeni seri ‘Provenza’, sırlı porselen karo ve dekorları ile birbirinden şık alanlar oluşturuyor. Buz, bej, gri, haki ve antrasit gibi soğuk ve sıcak ton alternatifleri bulunan ‘Provenza’ serisi, kafelerden banyolara kadar oldukça geniş bir kullanım alanına ve döşeme seçeneklerine imkan sağlıyor.

150

Yapı Malzeme Haziran 2016


Ürün

Çanakkale Seramik’in yeni koleksiyonu: Marmoles Brillo Seçkin mekanlar için estetik çözümler sunan Çanakkale Seramik, farklı mermer tipolojilerini buluşturduğu ‘Marmoles Brillo’ koleksiyonu ile mekanlara asalet katıyor.

Mermerin sade ancak elit görüntüsü, yüzyıllardır mekanlara lüks bir görünüm katıyor. İtalya’nın Toskana Bölgesi’ndeki Carrara şehrine özgü ünlü Calacatta mermeri, İspanya’da Santa Magdalena’nın ünlü mermeri Pulpis, Türkiye’de çıkarılıp işlenen ve butik mermerler arasında olan Mocha Perla, Kanada’nın ünlü doğal taşı Eramosa… Tüm bu seçkin mermer türleri ve çok daha fazlası Marmoles Brillo koleksiyonunda, Çanakkale Seramik kalitesiyle beğeninize sunuluyor. Bu çok özel koleksiyon geniş doku ve renk seçenekleri, tüm dokularda üretilen dekor ve 3D bordür alternatifleri ile görkemli atmosferler yaratıyor. Dünyanın çeşitli noktalarından, en değerli mermerlerin bir araya getirildiği Marmoles Brillo, stil sahibi mekanlar tasarlamanıza yardımcı oluyor. Yeni koleksiyonunda şıklığı ve görsel zenginliği bir arada sunan Çanakkale Seramik, 30x90 cm rektifiyeli duvar karoları ve 60x60 cm rektifiyeli yer karolarını kullanıcı ile buluşturuyor. Yapı Malzeme Haziran 2016

151


Ürün

Ideal Standard’dan 2 yeni banyo mobilya serisi: ‘Reflections’ ve ‘Kingston’ Dünya markası Ideal Standard, Reflections ve Kingston Banyo Mobilya Serileri ile geçmişin zarafetini modern bir dokunuşla günümüz banyolarına taşıyor.

Evin en çok kullanılan mekanlarından olan banyolar, farklı tasarımların sergilendiği, teknoloji ve şıklığın birbiriyle yarıştığı, dekorasyonun her geçen gün sınırları zorladığı alanlar olarak dikkat çekiyor. Ideal Standard, bu alandaki dünya liderliği ile sunduğu teknoloji ve tasarımlarına iki yeni seri daha ekledi. Modern

152

Yapı Malzeme Haziran 2016

hayatın içinde geçmişin zarif esintilerine de yer vermek isteyenler için Reflections ve ihtişamı seven, avangart bir tarzdan hoşlanan klasikçiler için Kingston.

Reflections: Modern hayatın içinde geçmişin izleri Reflections, geçmişten esinlenerek minimalist çizgilerin modern yorumuyla banyoları dizayn ediyor. Beyaz - altın ve siyah- altın seçeneklerinin bulunduğu seri, lake gövdesi ve saten altın kaplama kulplarıyla fark yaratıyor. Saten-altın lake ahşap çerçevesiyle göz dolduran Reflections ayna ise detaylardaki şıklığı simgeliyor. Strada lavabolar ile tamamlanan seri, banyolarda kusursuz bir görünüm elde etmek isteyenlerin beğenisine sunuluyor.

Kingston: İhtişam, zarafet ve avangart bir tarz İhtişamı seven, avangart bir tarzdan hoşlanan klasikçiler için tasarlanan Kingston, özel tasarım saten altın kaplama kulpları ve saten altın lake ahşap çerçe-

veli aynasıyla banyoların atmosferini değiştiriyor. Ayrıcalıklı bir banyo deneyimi yaşamak isteyenler için tasarlanan Kingston Serisi’ne ait dolaplar gerek tasarımı gerekse modern görünümüyle banyoların havasını tamamen değiştiriyor. Lake kapak, saten-altın kaplama kuplu Kingston alt dolap ve yine aynı özelliklere sahip Kingston boy dolabı, günümüz banyolarını geçmişin ihtişamıyla yeniden yorumluyor.


Ürün

VitrA’dan nostaljik dokunuşlar VitrA, eski dönemlerin romantik, kişilikli ve hikâyesi olan tasarımlarını arayanlara, Vintage ve Bolshoi serileriyle ideal seçenekler sunuyor. Klasik tarzda dekore edilmiş oturma ve yatak odalarını, mobilyalara uygun seramiklerle tamamlayarak nostaljik mekânlar yaratmak, VitrA’yla çok kolay oluyor.

VINTAGE VitrA’nın, eskitilmiş görünümüyle kontrast yaratan, parlak fona sahip Vintage serisi, mekânlara modern ve doğal bir şıklık katıyor. Soğuk beton renkleriyle altın ve gümüş taşların ışıltısını buluşturan geometrik dekorları, duvarlara görkemli bir görüntü kazandırıyor. Kilim desenli otantik dekoru, mekânlarda zaman dışı bir duygu yaşatıyor.

BOLSHOI VitrA’nın Bolshoi serisi, parlak ve yarı parlak mermer görünümüyle geçmişin ihtişamını günümüzün modern mekânlarına taşıyor. İlhamını Moskova’dan alan seri, geometrik motiflerleriyle yer ve duvarlarda sıcak bir etki bırakıyor.

Ayrıcalıklı bir banyo deneyimi: Memoria Black Dolap ve Deluxe Ayna Christophe Pillet’nin VitrA için tasarladığı Memoria Black dolapları, ince kenarları ve keskin hatlı formlarıyla ayrıcalıklı bir banyo deneyimi sunuyor. Değişik renkleri, parlak ve mat sır seçenekleri bulunan Memoria Black dolaplar, LED ışık vurgularıyla mekânı zenginleştiriyor ve tasarımın parlamasını sağlıyor. Geridönüşümlü ve çevre dostu dolaplar, petek panelleri sayesinde kolay taşıma ve uygulama imkânı tanıyor. Memoria Black serisiyle mükemmel uyum sağlayan Deluxe aynalar, buğu yapmayan özelliği veya mini büyüteçli ayna seçeneğiyle, kadınların hayatını kolaylaştırıyor. Alt ve üst kısmında aydınlatma ünitesi bulunan aynalar, banyolara ferahlık katıyor. Yapı Malzeme Haziran 2016

153


Ürün

‘İs7anbul Orion’ yıldızların ışıltısını mekanlara taşıyor

Kale Boya, yıldızlardan ilham alan iç cephe boyası ‘İs7anbul Orion’un ışıltısı ve kumlu metalik dokusuyla mekanlara ve hayatınıza renk katıyor.

Kale Boya, metalik dokuya sahip iç cephe boyası İs7anbul Orion ile tüketicileri alışılmışın dışında dekorasyon alterna-

154

Yapı Malzeme Haziran 2016

tifleri sunuyor. İlhamını gökyüzünde parıldayan yıldızlardan alan İs7anbul Orion, ışıltılı ve grenli dokusu ile farklı desenler oluşturulmasına imkan sağlıyor. Işığa ve bakış açısına göre değişen efektlerle büyülü mekanlar yaratıp, binlerce renk seçeneği sunan ‘İs7anbul Orion’, fırça ile rahatlıkla uygulanıyor. Kale Boya’nın binlerce renk alternatifini farklı zevk ve beğenilere göre geliştirdiği ‘İs7anbul Orion’ ayrıca içeride oluşan nemi dışarıya atma kabiliyetiyle binaların nefes almasını sağlıyor. Binlerce renk alternatifini farklı zevk ve beğenilere göre geliştiren Kale Boya, ‘İs7anbul Orion’ ile zengin dekoratif seçenekler sunuyor. ‘İs7anbul Orion’, modern evlerden kafelere, özel mekanlardan otellere kadar estetiğin ön planda olduğu her noktada kullanılabiliyor.


Ürün

Kalekim’den derz dolgular için ultra çözüm: ‘Ultrafuga Flex’ çimento esaslı, silikon katkılı, 2-20 mm derz aralığı için uygun esnek ve dayanıklı dolgu malzemesi Ultrafuga Flex, mükemmelliyetçi tüketici ve profesyonellerin vazgeçilmez seçeneği haline geliyor. Tüm ebatlardaki seramik, granit, kotto, klinker, cam mozaik, mermer, doğaltaş gibi kaplama malzemelerinin derz boşluklarının doldurulmasında kullanılan Ultrafuga Flex, havuz, su deposu gibi ıslak hacimli mekanlarda, yatay ve düşey uygulamalarda ideal çözümler sunuyor.

Türkiye yapı kimyasalları sektörünün öncü ve lider firması Kalekim’in ürettiği,

Kalekim’in her türlü kaplama malzemesinde güvenle uygulanmak üzere geliştirdiği, silikon katkılı ve esnek derz dolgu ürünü ‘Ultrafuga Flex’, iç ve dış mekanlarda mükemmel sonuç veriyor.

Banyodan mutfağa, balkondan terasa, her yerde güvenle kullanılıyor

Türkiye’nin ilk tozumayan derz dolgusu

Dış cephe, balkon, teras, alttan ısıtmalı sistem, depo gibi yoğun yaya ve yük trafiğinin yanı sıra ani ısı değişimlerinin olduğu yerlerde güvenle kullanılan Ultrafuga Flex; banyo, duş tuvalet gibi ıslak hacimlerde, mutfak gibi kolay kirlenebilen mekanlarda özellikle tercih ediliyor.

Yüksek esnekliğe sahip yenilikçi ürün Ultrafuga Flex, zor kirleniyor, kolay temizleniyor. 2 mm’den 2 cm’e kadar geniş bir aralıkta uygulamaya imkan tanımasının yanı sıra, “Tozumaz” versiyonu tozumama özelliği ile özellikle kapalı alanlarda daha konforlu bir uygulama imkanı sağlıyor. Yapı Malzeme Haziran 2016

155


Hilti’nin yeni nesil ürünleri sektöre damga vuracak Üstün performans ve dayanıklılığa sahip ürünleriyle fark yaratan jenerik marka Hilti, yılda dört kez yeni ürünleri için satış ekibine özel olarak düzenlediği “Marke-

Global inşaat endüstrisine ileri teknoloji çözümler sağlayan Hilti, 5 yeni ürününü gerçekleştirdiği “Marketing Wave” etkinliğiyle tanıttı. RE 500v3 ve RE 100 Kimyasal Dübel, HST3 ve HST2 Klipsli Dübel ile TE 3 Delici Kırıcı ürünlerini piyasaya sunan Hilti, bu yeni nesil ürünleriyle sektörde adından söz ettirmeye devam edecek.

156

Yapı Malzeme Haziran 2016

ting Wave” (Pazarlama Dalgası) etkinliğinin 2016 yılındaki ikinci ayağını gerçekleştirdi. Etkinlikte yeni ürünleri RE 500v3 ve RE 100 Kimyasal Dübel, HST3 ve HST2 Klipsli Dübel ile TE 3 Delici Kırıcıyı tanıtan Hilti, her zaman olduğu gibi bu yıl da pazarda fark yaratacağını kanıtladı.

ETA onaylı “Hilti RE 500v3 Kimyasal Dübel” Hilti RE 500v3 Kimyasal Dübel, delik pürüzlendirme aparatı ile karotla açılmış deliklerde yük kaybı yaşamayan tek kimyasal dübel olarak dikkat çekiyor. Tozsuz delim ucu sayesinde delinmiş deliklerde delik temizliği yapmadan uygulama konusunda ETA onayı bulunan Hilti RE 500v3 Kimyasal Dübel, rakiplerinden daha yüksek yük değerlerine sahip olma özelliği ile de öne çıkıyor. Profis ile kolay ve çabuk dizayn imkanı sunan Hilti RE 500v3 Kimyasal Dübel, tozsuz delim ucu ile en hızlı uygulamalara imkan tanıyor. Bugüne kadar üretilmiş en hızlı kürlenen, sıfır derecenin altında uygulama onayı bulunan, akülü tabanca ve aksesuarlarla piyasadaki en rahat uygulanabilir epoksiye sa-

hip olan Hilti RE 500v3 Kimyasal Dübel, şantiyelerdeki tüm uygulamalarda en üst düzeyde performans sunuyor.

“Hilti RE 100 Kimyasal Dübel” ile farklı tip uygulamalarda optimum çözüm Çatlaklı ve çatlaksız betonda ETA onaylı performans sunan yeni Hilti RE 100 Kimyasal Dübel, farklı tip uygulamalarda optimum çözüm imkanı sağlıyor. Beton, doğal taş, tahta gibi ana malzemelerde ve kuru, ıslak, su dolu veya su altı deliklerde uygulanabilirliğiyle dikkat çeken Hilti RE 100 Kimyasal Dübel, akülü tabanca ve tozsuz delim ucu ile kolay uygulama avantajına sahip. Daha küçük delik çapı ile uygulama imkânı sunan ETA onaylı Hilti RE 100, akülü tabanca ile birlikte piyasadaki en iyi tabanca platformunu sunuyor. Sistem olarak yüksek verimlilik vadeden ve şantiyedeki üretkenliği artıracak özelliklere sahip olan Hilti RE 100 Kimyasal Dübel, daha kolay ve yenilikçi delik temizliği ve 20 mm’lik çapa kadar olan deliklerde manuel temizlik imkânı sağlıyor.


Ürün

Yenilikçi “Hilti HST3 ve HST2 Klipsli Dübeller” Hilti’nin yeni dahiyane klips geometrisi ile birleştirilmiş yüksek dayanımlı çelik malzemeli Hilti HST3 Klipsli Dübel’i, yenilikçi ve optimum kaplaması ve düşürülmüş gerilme kuvveti ile yüksek kaliteli bir ürün olarak öne çıkıyor. Ayrıca, artırılmış alttan kesme yüzdesi özelliği sayesinde klipsin bozulmaya göre şekil alabilmesini sağlıyor. Eski HST ürününe nazaran aynı çap ve boyda maliyet avantajı sağlayan ve fiyat avantajına rağmen eski HST ürü-

nü ile benzer yük değerlerine sahip olan yeni Hilti HST2 Klipsli Dübel ise sadece çatlaklı beton onayı ile birçok şantiyenin vazgeçilmez çözüm ortağı olmaya aday.

Sınıfının en hızlı delicisi “Hilti TE 3 Delici Kırıcı” Marka vaadi “Hilti. Üstün Performans. Üstün Dayanıklılık.” olan Hilti’nin yeni ürünü Hilti TE 3 Delici Kırıcı, zorlu koşullar ve ağır uygulamalarda bile üstün performans ve dayanıklılık özelliği sergiliyor. 850 Watt motora sahip Hilti TE

3 Delici Kırıcı, toz toplama adaptörü ile baş üstü uygulamalarda da kolaylık sunuyor. 3 kilogram ağırlığa ve 6-16 optimum delim çapına sahip Hilti TE 3 Delici Kırıcı, uzun kömür süresi ile de avantaj sağlıyor. Tamir servisinde verimlilik ilkesiyle tasarlanan Hilti TE 3 Delici Kırıcı, düşüp kırılma, suya girme ve hatalı kullanım dışında “2 yıl masraf yok” uygulaması kapsamında garanti altında sunuluyor. Ürün, ergonomik tutma kolu tasarımı sayesinde rahat uygulama imkânı tanıyor.

Yapı Malzeme Haziran 2016

157


Ürün maske takmayı tercih etmiyorlar. Bu sorunu çözmek için 3M™ Aura™ solunum maskeleri, ileri elektrostatik güç ile geliştirildi. Benzersiz üretim süreci sırasında, açık biçimde düzenlenmiş mikrofiberlere yüksek seviyede elektrostatik güç enjekte ediliyor, böylece daha fazla hava geçişine izin veriliyor. Dolayısıyla, kullanıcının solunumu büyük ölçüde iyileştirilmiş oluyor.

Nefes almada kolaylık sağlayan teknoloji

3M Türkiye Güvenlik ve Grafik Ürünleri Ülke Direktörü Kerem Kürklü

3M™ Aura™ 9300+ solunum maskeleriyle rahatlık ve güvenlik bir arada Kullanıcı deneyimleri 3M için çıkış noktası oldu

Fabrikaların veya madenlerin zorlu ve kirli ortamlarında çalışanlar için güvenlik ve rahatlık çok önemlidir. Koruyucu bir solunum maskesinin zorunlu olduğu bu ortamlarda kullanılan maskelerin kişiye rahatlık sağlayamaması ise oldukça sık görülen bir durum.

3M, geliştirdiği 3M™ Aura™ 9300+ solunum maskeleriyle bu soruna çözüm getirdi. Bilimi günlük yaşama ve çalışma hayatına uygulayan 3M’in bilime dayanan, yenilikçi bir teknoloji ile geliştirdiği 3M™ Aura™ 9300+, çalışanlara en zorlu çalışma koşullarında bile maksimum güvenlik ve rahatlık sağlıyor.

158

Yapı Malzeme Haziran 2016

Yeni solunum maskelerinin geliştirilmesi sürecinde 3M, bilime dayanan inovasyonu için kullanıcı deneyimlerini başlangıç noktası olarak aldı. Kullanıcılar, solunum maskesi takma gerekliliğinin farkında olsa da, rahatsız oldukları için genellikle

3M™ Aura™ 9300+ 3M’in elektret partikül filtre malzemesinin yararlarını ileri düzeyde düşük soluma dirençli filtre teknolojisi ile birleştiriyor. Dolayısıyla düşük solunum direnci sağlayarak nefes alıp vermeyi kolaylaştırıyor. 3M™ Cool Flow™ Ventil, ısı birikimini etkili şekilde ortadan kaldırıyor ve daha serin ve daha rahat bir kullanım sunuyor. Verilen havayı dışarı çıkararak gözlüklerin buğulanması riskini de en aza indiriyor. Böylece kullanıcılar en zorlu koşullarda bile rahatlıkla nefes alabiliyor.

3M™ Aura™ Solunum Maskesi ile daha açık görüş Göz koruyucusunun buğulanmasını azaltmaya yardımcı olan Kabartmalı Üst Panel ile 3M™ Aura™ Solunum Maskesi daha açık görüş sağlıyor. Özel şekilli burun paneli ve kavisli, düşük profil tasarım buruna ve göz konturlarına mükemmel uyum sağlıyor. Ayrıca, iyi bir görüş alanının sağlanmasına ve göz koruyucu ile uyumlu kullanıma yardımcı oluyor. 3M Türkiye Güvenlik ve Grafik Ürünleri Ülke Direktörü Kerem Kürklü, “3M tarafından gerçekleştirilen inovasyonlar, kullanıcıların rahatlığını büyük ölçüde arttırdı. Konforda sağlanan iyileşmelerin, iş yerinde koruyucu maske kullanımına yönelik itirazları azaltacağını düşünüyoruz. 3M olarak 3M bilimi ile daha güvenli ve daha iyi bir iş yeri oluşturmaya büyük katkı sağlıyoruz.” diyor.


Ürün

Bosch GWS 750 Professional avuç taşlama makinesi Özellikle küçük ve ince dizaynıyla ulaşılması ve çalışılması zor alanlar için üretilen avuç taşlama makinesi, 750 Watt motoruyla daha iyi bir taşlama ve önceki modellere oranla %15 daha fazla güç sunuyor. Bu geliştirilmiş özellik, soğutma özelliği de dahil olmak üzere tamamen yeni bir motor dizaynıyla sağlandı. Geliştirilen GWS 750 Professional’da daha yüksek dayanıklılık üzerinde duruldu. Bunu geliştirmek için, tutuşu ve havalandırma kanallarının geliştirilmesi üzerine çalışıldı. Yeni ürünün şanzımanı dayanıklılığıyla dikkat çekerken, havalandırma kanalları optimize edildi. Bu iyileştirmeler sayesinde makinenin titreşim ve gürültü seviyeleri azaltıldı. Bu yeni özellikler, ürünün hem çalışma süresini hem de yaşam ömrünü uzattı.

Hem makine hem çalışan kişi koruma altında… GWS 750 Professional’ın optimize edilmiş küçük tutamak çevresi, eski model-

lere ve piyasadaki benzerlerine oranla daha rahat kullanım olanağı sunuyor. Daha ergonomik kullanım sayesinde hassas ve kontrollü sonuçlar elde ediliyor. Önemli güvenlik fonksiyonları sayesinde ulaşılması zor alanlarda bile oldukça rahat çalışılabiliyor. Bosch GWS 750 Professional avuç taşlama makinesi, yeniden başlama emniyet sistemi sayesinde güç kesintisinden sonra istemsiz çalışmayı durdurarak hem makineyi hem çalışan kişiyi koruyor.

Farklı aksesuarlarla farklı işleri yapmak mümkün… Profesyonellerin beklediği çok yönlü bir makine olan yeni Bosch GWS 750 Professional avuç taşlama makinesi uygun fiyat/performans oranıyla da dikkati çekiyor. GWS 750 aynı zamanda, elmas diskleri veya fırça taşlama ve kesme diskleri gibi birçok aksesuarla birlikte de kullanılabiliyor. Metal işleme uygulamalarında, metal borular, metal plakalar ve çelik ki-

Bosch Elektrikli El Aletleri ürün portföyüne katılan yeni GWS 750 Professional avuç taşlama makinesi, 115 milimetrelik disk çapı, yüksek performansı, ergonomisi ve fiyat performans oranıyla göz dolduruyor. rişlerin kesme ve taşlama gibi işlemleri de bu parçaların taşlamaları kadar hızlı bir sürede tamamlanabiliyor. Farklı aksesuar seçenekleriyle beton, taş ve fayans kesmek veya boya kaldırmak da mümkün olabiliyor. Yapı Malzeme Haziran 2016

159


Ürün

Aksa portatif jeneratörleri ile kesintisiz enerji sunuyor Bulunduğu jeneratör pazarında güven unsurları ile ön plana çıkan Aksa Jeneratör, üstün kalite standartlarıyla da farklılaşıyor. Kullanıcılarına kesintisiz enerji sunan Aksa, yeni teknolojiye sahip portatif jeneratörleriyle ev, iş yeri ve kamp gibi her ortamda enerji ihtiyacınızı karşılıyor.

160

Yapı Malzeme Haziran 2016

Enerji piyasasında dünya dinamiklerini yakından takip eden ve kullanıcılarına kesintisiz enerji sunan Aksa, portatif jeneratörleriyle sık sık elektrik kesintisi yaşayanların en büyük yardımcısı oluyor. Aksa, yeni teknolojiye sahip portatif jeneratörlerinin kolay taşınabilirliği ile birçok ortamda kesintisiz enerji sağlıyor. Benzinli ve dizel yakıtlı portatif Aksa Jeneratör; yakıt türü, faz çeşitleri ve çalışma şekline göre çeşitliliğe sahip. Aksa Portatif Jeneratör, sessiz ve taşınması kolay olduğundan kampta, kısa elektrik kesintisine karşı da ev ve iş

yerlerinde kullanıma uygun bir ürün olarak dikkat çekiyor.

“Bireysel kullanıcılarımıza portatif jeneratörlerimiz ile ulaşıyoruz” Aksa portatif jeneratörler, yağ seviyesi düştüğünde motoru durduran koruma sistemi ve aşırı akıma karşı devre koruyucu yönüyle güvenli kullanım sağlıyor. Ağır jeneratörler için tekerlekli modelleriyle rahatlıkla istenilen ortama taşınabilen portatif jeneratörler her alanda kullanım kolaylığı sağlıyor.


Ürün

Yüksek darbe dayanımlı yeni bir yalıtım sistemi:

‘Baumit Power Sistem’ Avrupa’da yapılan araştırmalar, hava koşullarına bağlı olarak yapı kabuğunda oluşan hasarların son 30 yılda 15 kat arttığını gösteriyor. Avrupa’da birçok ülkede dolu tehlikesi haritaları çıkarılarak yüksek hasar oluşabilecek bölgeler belirleniyor. Bu çalışmalar dış cephe ısı yalıtım sistemlerinin de artık yüksek darbe dayanımlı olmasını zorunlu olduğunu gösteriyor. Baumit, bu verilerden yola çıkarak geliştirdiği Power Sistem ile ekstrem hava koşullarına yüksek dayanıklılık gösteren cepheler üretilmesini hedefliyor. Küresel ısınmanın bir etkisi olarak karşımıza çıkan ani sıcaklık değişikleri ve bahar mevsimlerinin kaybolması sonucunda yapı kabuğundaki termal gerilmeler artıyor. Ani ısınıp, ani soğuyan yapı kabuğu bu gerilmeler altında yüksek yüzey gerilmelerine maruz kalıp çatlama eğilimi gösteriyor. Dolu simülasyon cihazları ile darbe dayanımlarına göre test edilen Baumit Power Sistem’in ana bileşenleri cephelerde yüksek elastikiyet ve dayanıklılık

sağlanıyor. Sistemin ana bileşenleri olarak PowerFlex ve SilikonTop ürünleri sunuluyor. PowerFlex ile zorlu hava koşullarında, özellikle dolu şeklinde yağış alan bölgelerde yüksek darbe dayanımı sağlanıyor. Yapılan testler PowerFlex hazır sıvası ile ısı yalıtım levhası üzerine yapılacak 3 mm’lik taşıyıcı sıva katmanı ile 10 Joule’luk darbe dayanımı elde etmenin mümkün olduğunu gösteriyor. Taşıyıcı sıva kalınlığı 5 mm’ye çıkarıldığında bu dayanım ≥ 15 Joule mertebelerine yükseliyor. Power Sistem içerisinde sunulan Baumit SilikonTop silikon esaslı hazır kaplama ise taşıyıcı sıva katmanı ile eşdeğer esneklik ve darbe direnci elde edilmesini sağlıyor. Sistem bir bütün olarak dış ortam koşullarına en yüksek direnci gösteriyor. Baumit Power Sistem, darbelere karşı yüksek dirence ihtiyaç duyulan soğuk iklim kuşağındaki tüm cephelerin yanı sıra okul, kreş veya oyun alanları gibi direkt darbelere maruz kalan cephelerde, garaj ve otopark

Baumit İnovasyon Merkezi, küresel ısınmanın etkisi ile değişen iklim koşullarına yanıt verecek, uzun ömürlü sistemler geliştirmeye devam ediyor. Baumit Power Sistem, yüksek darbe dayanımı ile zorlu hava koşullarına yanıt vermek için geliştirilen yepyeni bir ısı yalıtım sistemi. gibi araç çarpmalarına maruz kalan alanlarda, kamu binaları ve apartman girişlerinde tercih edilebilecek ideal bir ürün olarak gösteriliyor. Yapı Malzeme Haziran 2016

161


Ürün

KONE çevreci çözümlerini sürdürüyor Asansör ve yürüyen merdiven sektöründe dünyanın lider firmalarından biri olan KONE, insan güvenliğine büyük önem veriyor. Geliştirdiği çözümlerde buna yönelik tasarım özellikleri ön plana çıkıyor. Bunların başında da yürüyen merdiven ve yollarda kullandığı aydınlatmalar geliyor. KONE ayrıca yarınları düşünerek aydın-

KONE geleceğe yaşanabilir bir dünya ve yeşil bir çevre bırakmak üzere yürüyen merdiven modellerinde %80 enerji tasarrufu sağlayan LED aydınlatmalar kullanıyor.

latmada yüksek tasarruf sağlamak üzere %80 enerji tasarrufu sağlayan LED aydınlatmaları tercih ediyor. KONE, tasarladığı yürüyen merdiven ve yürüyen yol

162

Yapı Malzeme Haziran 2016

çözümlerini insan akışı sağlamanın da ötesine taşıyor. Göz alıcı mimari unsurlar ve aydınlatma özellikleri ile dikkat çeken çözümler yenilikçi çizgileriyle öne çıkıyor. Yoğun insan trafiği sırasında yolcu güvenliğini sağlamak üzere düşünülen yenilikçi kaplama ve sinyalizasyon çözümleri, yürüyen merdiven tasarımlarına fark katı-

yor. Aynı şekilde görsel anlamda estetik bir yüzey için göz alıcı ve zor yıpranan materyaller tercih ediliyor. Dokulu veya desenli kaplama malzemeleri gibi yenilikçi yüzeyler çarpıcı ve benzersiz bir tasarım oluşturmak üzere çeşitli aydınlatma çözümleri ile kombine ediliyor.


Ürün

Franke ile evinizin ‘havası’ değişecek Dünyanın lider en büyük eviye, armatür ve ankastre cihaz üreticilerinden İsviçreli Franke, şimdi de klima koleksiyonuyla evlerin havasını değiştiriyor. 100 yılı aşkın deneyimi ile her zaman çizgi üstü tasarımlar sunmuş, sadece satış anında değil satış öncesi ve müşteri memnuniyeti ödüllü servis ağıyla satış sonrasında kullanıcılarının yanında olmayı başaran Franke, Frame Klimalar ile teknoloji, modern tasarılar ve yüksek performansla evlere benzersiz bir konfor sunuyor. DC Inverter teknolojisi ile üretilen kom-

presör iç ve dış ünite fanları sayesinde Franke klimaların hem iç hem de dış üniteleri maksimum sessizlik özelliğine sahip. Uyku modu, 1W stand-by elektrik tüketimi, turbo fonksiyonu, Çift yönlü su drenaj çıkışı ve -15 - +50 derecede soğutma / ısıtma Franke Frame Klimalar’ın özelliklerinden birkaçı. Ayrıca modern inverter teknolojisi ile enerji tasarrufu ve yüksek performans sunan Franke Frame Klimalar’ın soğutmada A++ ve ısıtmada A+ enerji sınıfı ürünleri tasarım ve performansın mükemmel uyumunu sağlıyor.

Kalite ve özgünlüğün sürdürebilirliğinden ödün vermeyen Franke, Mutfak Sistemleri, Yüzey Uygulamaları ve Paslanmaz Çelik Banyo Malzemeleri alanında ki faaliyetlerine bir yenisini ekleyerek klima koleksiyonuyla evlerin havasını değiştiriyor. Modern Inverter teknolojisi ile enerji tasarruflu ve yüksek performanslı Franke Frame Klimalar, evlere konfor getiriyor. Yapı Malzeme Haziran 2016

163




Fuar

Isıdem, yalıtım inovatif ürünleriyle SODEX’e damgasını vurdu Teknik yalıtım sektörünün en ileri üretim teknolojisine sahip markası ISIDEM Yalıtım, 4 – 7 Mayıs tarihleri arasında CNR EXPO Fuar Merkezi’nde düzenlenen ISK SODEX Fuarı’nda yeni nesil ürünlerini görücüye çıkardı. ISIDEM Yalıtım, ısıtma, soğutma, havalandırma ve klima teknolojisinde Avrasya’nın önde gelen fuarı ISK-SODEX İstanbul’da ürünlerini tanıttı. 50.558 net metrekare alan üzerinde 46 ülkeden 1293 firmanın ağırlandığı SODEX Fuarı’nı, organizasyon süresince 83.764 profesyonel ziyaret etti. ISIDEM Yalıtım 126 metrekare alan üzerine inşa ettiği stantta, Flexiduct markalı esnek hava kanalını, Duct Connect markalı kanal bağlantı parçalarını, Coolflex ve Coolflex HF markalı elastomerik kauçuk köpüğü ürünlerini ziyaretçilerin beğenisine sundu.

166

Yapı Malzeme Haziran 2016

Türkiye’nin ilk halojen içermeyen Coolflex HF’in lansmanı yapıldı ISIDEM Yalıtım, LEED sertifikalı tesislerde ürettiği Türkiye’nin ilk %100 yerli halojen içermeyen elastomerik kauçuk köpüğü Coolflex HF’i Sodex Fuarı’nda ziyaretçilerin beğenisine sundu. Ziyaretçiler tarafında yoğun ilgi gören Coolflex HF, halojensiz yapısıyla -yanma sırasında- minimum zararlı emisyon salınımı sağlıyor. Bu özelliği ile ürün, ulaştırma sektöründe, petrokimya tesislerinde, denizcilik sektöründe ve kamu binaları gibi hassas uygulamalarda kullanılıyor. Ayrıca Coolflex HF kapalı gözenekli elyaf içermeyen yapısıyla bünyesinde toz ve benzeri zararlı maddeleri barındırmadığından, daha sağlıklı ve güvenli uygulama imkânı sağlıyor.

buyana ürün/hizmet kalitemizi arttırmak amacıyla yoğun mesai harcıyoruz. Bu çalışmaların sonucunda ülkemizin ilk %100 yerli halojen içermeyen ürünü olan Coolflex HF’i ürettik. Eskişehir’de 2015 yılı ilk çeyreğinde faaliyete aldığımız LEED sertifikalı ve Yılın Yatırımı ödüllü tesisimiz, Türkiye’nin bugüne kadar ithal ettiği farklı tiplerdeki ürünlerin üretilmesine olanak sağlayacak teknolojiye ve üretim parkuruna sahip. Önümüzdeki dönem kaliteli, katma değeri yüksek ve ithalatı azaltıp, ihracatımızı arttıracak yenilikçi ürünler üretmeye devam edeceğiz.” dedi.

Dış ticaret açığını azaltacak yenilikçi ürünler üretmeye devam edeceğiz Fuarların, sektördeki yenilikleri ve teknolojisi takip etmek adına önem arz ettiğini dile getiren ISIDEM Yalıtım Genel Müdürü Murat Erenoğlu; “2015 yılı içerisinde 10’dan fazla uluslararası fuara katıldık. Sodex fuarı Türkiye’de katıldığımız ilk fuar, bu sebeple firmamız için de ayrı bir öneme sahip. Kurulduğumuz günden

ISIDEM Yalıtım Genel Müdürü Murat Erenoğlu


Fuar

2. TOS+H Expo’da yüksek ziyaretçi artışı yaşandı 8 - 11 Mayıs 2016 tarihleri arasında 5.223 uzman ziyaretçi (2014: 3.540) 17 ülkeden 106 katılımcı tarafından kişisel koruma, işyerinde sağlık ve işyerinde korunma konusunda sunulan en yeni trendler ve ürün yenilikleri ile ilgili bilgi almak üzere İstanbul’a Haliç Kongre Mer-

kezi’ne geldi. Fuarla ilgili olarak Messe Düsseldorf TOS+H Expo Fuarı Direktörü Birgit Horn; “TOS+H, paralel düzenlenen VIII. Uluslararası İş Sağlığı ve Güvenliği Konferansı’nı mükemmel bir şekilde tamamladı. İlginç sunumlar ve müzakerelerle geçen üst düzeyde bir konferans

Açlışını, T.C. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Süleyman Soylu gerçekleştirdiği 2. TOS+H Expo (Occupational Safety + Health Exhibition) iki yıl önce düzenlenen ilk fuardan çok daha yüksek bir ziyaretçi sayısına ulaşarak başarısını perçinlemiş oldu.

ile yenilikçi ürünlere, donanımlara ve hizmetlere kapsamlı bir toplu bakış imkanı sunan uzmanlık fuarının bileşimi, başarının formülünü açıkça ortaya koyuyor” değerlendirmesinde bulundu. Bir sonraki TOS+H Expo; 6-9 Mayıs 2018 tarihlerinde yine İstanbul’da gerçekleşecek. Yapı Malzeme Haziran 2016

167




Daikin İtalyan Zanotti’yi bünyesine kattı Dünyanın en büyük iklimlendirme üreticilerinden Daikin, yeni satın almalarla büyümesini sürdürüyor. Perakende sektörüne yönelik ticari soğutucu sistemleri ile İtalya’nın önde gelen şirketlerinden biri olan Zanotti, 98 milyon Euro’luk bir satın alma ile Daikin bünyesine katıldı. Zanotti hisselerinin yüzde 100’ünün Daikin’e devredilmesini içeren bu satın alma ile Daikin, perakende sektöründeki etkinliğini artırmış olacak. Temmuz 2011’de Türkiye’de Airfel’i, Eylül 2012’de ABD’de Goodman’ı bünyesine katan Daikin, geçtiğimiz hafta İtalya’da gerçekleşen Zanotti satın alması ile uzmanlık alanı olan iklimlendirme sektörüne yatırımlarını sürdürüyor. Haziran 2016’da tamamlanması öngörülen bu yeni satın alma ile birlikte Daikin, önemli oyuncusu olduğu iklimlendirme sektöründeki temellerini sağlamlaştırırken, Zanotti’nin bünyesine katılması ile perakende sektörüne yönelik ürün gamını da çeşitlendirmiş olacak. Gıda, market, soğuk zincir lojistiği alanlarında İtalya’nın önde gelen şirketlerinden biri olan Zanotti, Avrupa’nın hemen her ülkesindeki yaygın satış ve servis ağının yanı sıra, Birleşik Krallık ve İspanya’daki üretim tesisleri ile geniş bir coğrafyaya hizmet veriyor. Geliştirdiği sistemler ile perakende sektörünün ihtiyaçlarına yönelik cihazlar üreten ve sunduğu çözümler ile tedarik zinciri ve lojistik alanında maliyetleri düşüren Zanotti, Daikin çatısı altında büyümesini sürdürecek.

Baumit’den yeni bir adım ‘Baumit Akademi’

İtalyan ISVEA, Ankara Holiday Inn’de

Orta ve Doğu Avrupa’nın en büyük dış cephe ısı yalıtım sistemi üreticisi olan Baumit, Türkiye pazarına girdiği günden bu yana sektör profesyonellerinin yanı sıra konu ile ilgili olarak bireysel bilinçlenmenin de önemini üzerinde duruyor. Baumit’in yeni Genel Müdürlük binasında kurulan Baumit Akademi, profesyonellerden son tüketiciye kadar konu ile ilgili bilgi sahibi olmak isteyen herkese kapılarını açıyor. Mart 2016’dan bu yana faaliyet gösteren Akademi’de, profesyonellere yönelik son sistemler, teknik bilgiler aktarılırken; uygulamacılar için ürünler ve uygulama teknikleri, son tüketiciler için genel olarak ısı yalıtım sistemleri, yalıtım ile ilgili doğrular/yanlışlar vb. konularında eğitimler ve toplantılar düzenleniyor.

Ankara Çukurambar mevkiinin ilk ve tek Holiday Inn markalı 5 yıldızlı oteli, 135 odasına ait banyoları için İtalyan ISVEA’nın Sistema Z serisi lavabolarını tercih etti. Her banyoya uyum sağlayan, kaliteyi estetikle bir araya getiren Sistema Z serisi lavabolar Sharp&Slim teknolojisine sahip.

170

Yapı Malzeme Haziran 2016

Teknoloji ve tasarımın mükemmel senteziyle hayat bulan Sistema Z serisi lavabolar, incecik kenarları ve keskin hatlarıyla banyoları eşsiz bir görünüme kavuşturuyor. Bu yenilenme sayesinde Holiday Inn banyoları, daha ince bir forma sahip olurken, kullanıcı açısından da daha fonksiyonel hale getirildi.


Kısa Kısa

A’Design Award ödülü banyo uzmanı Creavit’in oldu Doğa dostu, estetik ve hijyenik ürünlerle mutlu yaşam alanları oluştururken, yaratıcı tasarımlarıyla girdiği her yerin havasını değiştiren banyo uzmanı Creavit, çocuklara özel tasarladığı “Ducky Çocuk Banyo Takımı Serisi” ile dünyanın en prestijli tasarım yarışmalarından biri olan A’Design Award tarafından ödüllendirildi. Bu sene 22’incisi düzenlenen A’Design Award’a, tasarımcıları Mehmet Oğuz ve Fatih Şen’in tasarımları Ducky Çocuk Serisi ile katılan Creavit, hayatı kolaylaştıran ve fonksiyonelliği ile öne çıkan ürünlerine ödüllü bir tasarım ekledi. Tasarım çalışmalarını 7’den 70’e her yaş gurubundaki kullanıcının beğenisine sunan Creavit, çocukların tuvalet eğitimlerini eğlenceli bir deneyime dönüştürebilmek için Ducky Çocuk Banyo Takımı Serisini tasarladı. Tuvalet eğitim sürecini oyun ile birleştirerek, eğlenceli hale dönüştüren bu keyifli yaklaşım, A’Design Award tarafından ödüle layık görülürken, bundan sonra Creavit’in tasarımlarının ebeveynler kadar minik kullanıcılar tarafından da ilgiyle takip edileceğinin sinyallerini verdi.

“Yaza girerken kombi bakımı mı olur!” demeyin! Evlerini, işyerlerini ısıtmak, sıcak su ihtiyacını karşılamak için kombi kullanan tüketiciler arasında, bu cihazların bakımlarının kışa girerken yapıldığı şeklinde yaygın bir kanı hâkimdir. Ancak Bosch Termoteknik, kombi kullanıcılarını, cihazlarının bakım işlemlerini yaza girerken yaptırmaları halinde, düzenlenen çeşitli kampanyalar sayesinde kazançlı çıkacaklarını belirtiyor. Yetkililer, cihazın kullanım ömrünü artıran, yakıt tüketimini ise azaltan bakım işleminin mutlaka yetkili servisler tarafından gerçekleştirilmesinin ise büyük önem taşıdığına dikkat çekiyor. Bosch Termoteknik ayrıca kombi bakımları için çok avantajlı bir de kampanya fırsatı sunuyor. 15 Mayıs – 15 Ağustos 2016 tarihlerinde geçerli olacak kampanyalarda klasik kombiler, yoğuşmalı kombiler ve yedek parçalar için %30’a varan, kaçırılmayacak indirimler uygulanıyor.

Şişli Camii, Su tasarrufu için GROHE ile el ele verdi Dünyanın en büyük sıhhı tesisat üreticilerinden biri olan GROHE, Şişli Camii’nin musluklarını GROHE’nin Ecojoy özelliğine sahip ürünleri ile değiştirerek tuvaletlerdeki su harcamalarının yüzde 18 oranında azalmasına katkı sağladı. Şişli Camii tuvaletlerindeki ürünlerin GROHE ürünleriyle yenilenmesinin ardından kullanılan suda yüzde 18 oranında tasarruf sağlanması, 1 yılda 270 m3 su tasarruf edilmesi anlamına geliyor. Yılda 270 m3’lük tasarruf ise Ecojoy’lü armatür kullanan 4 kişilik bir ailenin yaklaşık 3 yıllık su tüketimine denk geliyor. GROHE’nin Şişli Camii tuvaletlerine yerleştirdiği GROHE ürünlerinde bulunan Ecojoy özelliğine sahip ürünler ve banyo bataryaları banyo ve duşta sarfedilen suda yüzde 54 oranında tasarruf sağlayabilirken, bu oran çift kademeli rezervuar kullanımında yüzde 53, su tasarruflu mutfak bataryaları kullanımında ise yüzde 65’e kadar ulaşabiliyor. Yapı Malzeme Haziran 2016

171


Hans Van Bylen, Henkel’in yeni global CEO’su oldu Hans Van Bylen, 1 Mayıs 2016 tarihi itibariyle Henkel’in yeni global CEO’su olarak görevine başladı. Van Bylen, Henkel Yönetim Kurulu’nda 11 yıl boyunca hizmet veren Kasper Rorsted’den görevi devraldı. Görev değişiklikleri ile ilgili olarak konuşan, Henkel Danışma Kurulu ve Hissedarlar Komitesi Başkanı Dr. Simone Bagel-Trah, “Henkel’e gelecekte Hans Van Bylen’in liderlik edecek olmasından dolayı mutluyum. Henkel’deki uzun süreli ve uluslararası deneyimi ile mükemmel yönetim becerilerinin yanı sıra markalar, yenilikler ve müşterilere tutkuyla bağlı olmasından dolayı da kendisi CEO pozisyonuna mükemmel şekilde uyuyor. Hans Van Bylen ile Henkel’in geleceğinin emin ellerde olduğunu biliyoruz” dedi. Hans Van Bylen ise açıklamasında “CEO olarak atanmış olmam benim için hem bir onur hem de sorumluluk anlamına geliyor. Görevime başlamayı dört gözle bekliyorum ve global ekibimizle birlikte gelecekte Henkel’in başarılı gelişimini devam ettireceğimizden eminim.” şeklinde konuştu.

Yaşam konforunu artırmak için gürültüyü yalıtmak şart Florida’da bulunan İşitme ve İletişim Merkezi tarafından 1996 yılında ilk kez kutlanmaya başlanan Uluslararası Gürültü Farkındalık Günü, gürültünün kötü etkilerini azaltmak için oluşturuldu. Günlük yaşamda hem ruh hem de beden sağlığını olumsuz yönde etkileyen gürültüden korunmak yaşam kalitesinin artmasına yardımcı oluyor. İzocam gürültü için “yalıtım” çözümlerinin önemini vurguluyor. Gürültünün zararlı etkilerini en aza indirmeye yardımcı olan ses yalıtımı, ortamdaki konforu sağlıyor ve ruh sağlığı korunabiliyor. Çünkü istenmeyen sesler duyma bozukluğundan strese, uyku bozukluklarından tansiyona ve kalp rahatsızlıklarına kadar ciddi rahatsızlıklara sebep olabiliyor. Binanın genelinde ve dairelerde uygulanan yalıtım ile elde edilen sessizlik istenilen konfor ortamını sağlıyor. İzocam Satış ve Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Fatih Öktem; “Çağımızda en fazla rahatsızlık duyulan ve şikayet edilen konuların başında gürültü geliyor. Yalıtım deyince akla genellikle ısı yalıtımı geliyor ancak ses yalıtımının da göz ardı edilmemesi gerekiyor. Isı yalıtımı nasıl ekonomik olarak tasarruf sağlıyorsa ses yalıtımı da aslında gürültüden tasarruf sağlıyor” diyor.

172

Yapı Malzeme Haziran 2016

JLL Türkiye’ye yeni Finans Direktörü Kurumsal gayrimenkul danışmanlığı alanında faaliyet gösteren JLL Türkiye’de Finans ve İdari İşler Direktörlüğü görevine Ayşegül Rona atandı. Ticari gayrimenkul üzerine finansal ve profesyonel hizmetler veren, yatırım yönetimi alanında danışmanlık hizmetleri sunan JLL Türkiye ailesine 9 Mayıs 2016 tarihi itibariyle katılan Ayşegül Rona, farklı sektörlerde 10 yılı aşkın profesyonel finans tecrübesine sahip. Rona, JLL Türkiye Yürütme Kurulu üyesi olarak da görev yapacak olup; hem COO’ya hem de Yönetim Kurulu’na direkt raporlayacak. Ayşegül Rona, 2006 yılında 9 Eylül Üniversitesi İktisat Bölümü’nden mezun oldu. Kariyerine Eylül 2006 tarihinde EY’de Kıdemli Uzman olarak başlayan Rona, daha sonra Mayıs 2010 ile Temmuz 2012 tarihleri arasında Alcatel-Lucent’te Muhasebe ve Finans Yöneticisi olarak çalıştı. Temmuz 2012- Haziran 2015 tarihleri arasında Fox’ta Finans Müdürlüğü görevini üstlenen Ayşegül Rona, en son Fox International’da Bütçe ve Raporlama Direktörü olarak görev yapıyordu.


Kısa Kısa

Kale Anahtarcılar Kulübü, bir yılı geride bıraktı Türkiye’de mekanların tam kapsam güvenlik sağlayıcısı Kale Kilit’in, iş ortaklarını bir çatı altında toplamak hedefi çerçevesinde kurduğu “Kale Anahtarcılar Kulübü” birinci yaşını kutladı. Sektörün gelişimine katkı sağlamak amacıyla yıllardır ürün, hizmet ve çözümler geliştiren Kale Kilit’in, Türkiye geneli anahtarcıların katılımıyla kurduğu Anahtarcılar Kulübü, sektörü daha kurumsal bir yapıya doğru yönlendirmeyi başardı. Henüz bir yıllık bir kulüp olmasına rağmen Türkiye genelinde 300’den fazla anahtarcıyı tek çatı altında topladı. Sektörde bir ilk olan Kale Anahtarcılar Kulübü, birinci yılını 12-13 Mayıs 2016 tarihleri arasında Wyndham Grand Otel’de gerçekleştirilen etkinlikle kutladı. Kale Anahtarcılar Kulübü’nün birinci yılı kutlamaları, ünlü sunucu Ceyhun Yılmaz’ın yaptığı şovlarla renklendi. Gecenin sonunda ise Anahtarcılar Kulübü’nün 1.yıl ‘en’lerine plaketler verildi. ‘En’lerin ödülleri; En Çok Ürün Satan Üye, En Nitelikli Ürün Satan Üye, En Sosyal Üye, Kale Alarm’a En Çok Yönlendirme Yapan Üye olmak üzere dört ayrı kategoride kulüp üyelerine sunuldu.

Seramiksan Garden ile yazın doğal ruhu bahçenizde Doğadan aldığı ilhamla iddialı tasarımlara imza atan Seramiksan, yeni serisi Garden ile balkon, bahçe, teras zeminlerde gerçeklik dokusu oluşturmaya devam ediyor. Siyah, beyaz, bej, kemik renk alternatifleriyle bahçe, teras, açık hava mekanlarınızda uyum sağlayacak olan porselen karolar, 50x50 cm ebatında rektifiyesiz olarak üretilirken ıslak zeminlerde rahatlıkla kullanılma özelliğine sahip.

ODE, yalıtım sektöründe Kurumsal Sosyal Sorumluluk Raporu’nu yayınlayan ilk firma oldu ODE, 30uncu yılını geride bırakırken, yalıtım sektöründe yine bir ilki gerçekleştirerek, sektörde kurumsal sosyal sorumluluk (KSS) raporunu yayınlayan ilk firma oldu. Sosyal sorumluluk anlayışını ve bu alanda yaptığı çalışmaları sektörle ve kamuoyuyla paylaşma amacıyla hazırlanan rapor, ODE’nin de ilk KSS raporu olma özelliğinde. İş dünyasında son 20 yılın en önemli unsurları olan kurumsal sosyal sorumluluk ve sürdürülebilirlik kavramlarını kurum kültürüne yerleştirmiş bir şirket olan ODE, bir yandan finansal olarak büyürken, sosyal adaleti ve çevreyi korumayı da içine alan sürdürülebilir bir gelişmeyi gözeterek faaliyetlerine devam ediyor. Hızlı bir büyüme ivmesiyle yoluna devam eden ODE’nin KSS raporu; 30 yılda kurumsallaşma adına yaptığı çalışmaları, gelecek nesillere daha yaşanabilir bir dünya bırakmak adına gerçekleştirdiği özellikle çevreyi koruma yönündeki uygulamalarını, başta kendi çalışanları ve iş ortağı bayileri olmak üzere tüm sosyal paydaşlarına yönelik sosyal, kültürel ve eğitsel çalışmalarını kapsıyor. Faaliyet gösterdiği alan yalıtımın doğası gereği çevreye sağladığı faydanın bilincinde olan ODE, yalıtımlı bina sayısının artırılmasının hem ülke ekonomisine hem çevreye olan katkısını toplumla paylaşma sorumluluğunun da raporda altını çiziyor. Yapı Malzeme Haziran 2016

173


‘4. Zeki Yurtbay Tasarım Ödülleri’ yeni sahiplerini Arıyor! Yurtbay Seramik’in Yapı-Endüstri Merkezi işbirliğiyle düzenlediği “4. Zeki Yurtbay Tasarım Ödülleri”ne başvurular başladı. Genç tasarımcılar bu yıl “Kaos ve Düzen”den ilham alıyor. Evrende, doğada olup biten her şey adeta bu ikili üzerine kurulu, biri olmadan diğeri var olamıyor. Bu iki kavramın ilişkisi evrensel bir düzeni, uyumu ve dengeyi ifade ediyor. Katılımcılardan kaos ve düzen birlikteliğinden, bu zıtlığın yarattığı uyumdan ilham alan tasarımları paylaşmaları bekleniyor. Yurtbay Seramik’in sosyal sorumluluk projeleri arasında yer alan 4. Zeki Yurtbay Tasarım Ödülleri jürisinde bu yıl Ali Bakova (Tasarımcı / Ali Bakova Design), Atilla Kuzu (İçmimar, Tasarımcı / Zoom-TPU Kurucu Ortağı), Prof. Ayşegül İzer (MSGSÜ GSF Grafik Tasarımı Bölüm Başkanı), Prof. Sevim Çizer (DEÜ GSF Seramik ve Cam Tasarımı Bölüm Başkanı), Şule Koç (Tasarım Direktörü / Şule Koç Design) yer alıyor. Birincinin 10.000 TL, ikincinin 7.500 TL, üçüncünün 5.000 TL ile ödüllendirileceği yarışmada ayrıca, üç öğrenciye 1.000 TL’lik eşdeğer mansiyon ödülü verilecek. Yarışmanın birincisine para ödülünün yanı sıra UNICERA Seramik Banyo Mutfak Fuarı’nda Yurtbay Seramik Standı’nda tasarımının üretilerek sergilenmesi imkânı sağlanacak. Toplam 6 tasarımcının/ekibin ödüllendirileceği “4. Zeki Yurtbay Tasarım Ödülleri”ne başvurular, 21 Kasım 2016 tarihine kadar kabul edilecek. Ödüle hak kazananlar 6 Aralık 2016 tarihinde yarışmanın web sitesi www.dogadansanatasentasarla.com’da açıklanacak ve ödül törenine dair detaylar Yurtbay Seramik tarafından daha sonra duyurulacak.

Mimaride sınırlar, cam ile zorlanacak Türkiye’nin lider düzcam üreticisi Şişecam Düzcam, 2013 yılında ilkini gerçekleştirdiği ve sektör profesyonelleri tarafından büyük ilgi gören Camdan Yansımalar Konferansı’nın dördüncüsünü düzenledi. Yapı-Endüstri Merkezi’nde düzenlenen “Mimaride Sınırları Zorlamak” konulu konferansta ünlü mimar ve mühendisler mimaride camın kullanımını örnekleriyle birlikte katılımcılarla paylaştı. Avrupa’nın 2’nci, dünyanın ise 5’inci büyük düzcam üreticisi olan Şişecam Düzcam’ın, ünlü mimar ve tasarımcıları sektör temsilcileriyle bir araya getirdiği konferansın açılış konuşmasını Şişecam Düzcam Pazarlama Grup Müdürü Ebru Şapoğlu yaptı. Cephe Danışmanı Graham Dodd, Mimar Durmuş Dilekçi, Mimar Alexis Şanal ve Yüksek Mimar Murat Aksu konferansta konuşmacı olarak katıldı. Konferansta ayrıca, Şişecam Düzcam’ın yüksek ışık geçirgenliği ve düşük yansıtma özelliğine sahip; yazın güneş ısısı girişini kontrol ederek soğutma giderlerini, kışın da ısıyı içeride tutarak ısıtma giderlerini azaltan ve emniyet ihtiyacını karşılayan yeni ürünü Şişecam Temperlenebilir Solar Low-E Cam Nötral 71/43 ürününün lansmanı da gerçekleştirildi.

174

Yapı Malzeme Haziran 2016

Weber Akademi ve Üniversite işbirlikleri devam ediyor! Endüstriyel harç üretiminde dünya lideri Weber, Weber Akademi bünyesinde, üniversite öğrencilerinin mesleki pratiklerini geliştirmek, teorik bilgi düzeylerini desteklemek amacıyla düzenlediği eğitimlere devam ediyor. Weber Akademi ekibi, İstanbul Aydın Üniversitesi Yapı Denetim Bölümü öğrencileri için gerçekleştirdiği “Binalarda Su Yalıtımı Uygulamalarında Son Yenilikler” konulu eğitimin ardından, Mart ayında Samsun Canik Başarı Üniversitesi Mimarlık Fakültesi öğrencileri ile biraraya geldi. Teknik Uygulamalardan sorumlu Ürün Yöneticisi Abdülkadir Akhan tarafından verilen eğitimin ilk aşamasında su yalıtım uygulamaları ve yenilikler üzerine teorik bilgiler aktarılırken, programın ikinci bölümünde öğrenciler Weber uygulama uzmanları ile birlikte pratik yapma imkânı buldular. Uygulama ekipmanlarının, uygulama alanlarının ve malzemelerin tanıtıldığı bölüm mimarlık öğrencileri tarafından yoğun ilgi ve katılım gördü.


Kısa Kısa

Daikin Türkiye, bayileriyle birlikte kararlı ve sağlam adımlarla yürüyor Ürün kalitesi, yenilikçi yaklaşımı ve iş hacmi ile dünyanın bir numaralı klima markası olan Daikin, uluslararası tecrübesini bayileri ile paylaşmaya devam ediyor. Bayileri ile birlikte Çek Cumhuriyeti’ne bir gezi düzenleyen Daikin Türkiye, yeni döneme ilişkin hedef ve stratejilerini de açıkladı. Bayileri ile birlikte kararlı ve sağlam adımlarla hedeflerine ilerleyen Daikin, Türkiye’deki ilk 5 yılda elde ettiği performansı artırarak sürdürmeye odaklandı. Daikin Ailesi’nin 140 kişilik bir grubunu 2-5 Mayıs tarihleri arasında Çek Cumhuriyeti’nin başkenti Prag’da buluşturan gezide, Daikin’in Plsen’deki üretim tesisleri de ziyaret edildi. Daikin Europe Başkanı Masatsugu Minaka’nın da bayiler ile bir araya geldiği gezide, yeni dönem hedef ve stratejilerinin paylaşıldığı bir de toplantı düzenlendi. “Kararlı ve sağlam adımlarla yürüyoruz” başlığıyla Prag Hilton Oteli’nde gerçekleşen toplantının açılış konuşmasını yapan Daikin Türkiye CEO’su Hasan Önder, yaşanan gelişmeleri şu sözlerle anlattı: “Temmuz 2011’den bu yana Daikin çatısı altında faaliyet gösteriyoruz, alanında dünya lideri olan Daikin gibi bir markanın gücü ile son 5 yılda çok önemli işlere imza attık. Bu başarı; elbette Daikin gibi bir dünya devinin Türkiye’ye duyduğu güvenin sonucu ancak aynı zamanda, Türkiye’nin sahip olduğu potansiyel ve dinamizmin ve elbette Türk insanının da çalışkanlığı ve azmi ile neler başarabileceğinin göstergesi. Aslında yapılanma yılları olan ilk 5 yılımızda nasıl müthiş bir büyüme performansı yakaladıysak, önümüzdeki 5 yılda da aynı başarıyı ihracatta göstermek istiyoruz. Daikin Türkiye olarak büyürken, iklimlendirme sektörünün Türkiye’deki gelişimine katkıda bulunan çalışmalarımızı da devam ettireceğiz.”

Kaptan Amerika, beyaz perdeden sonra Viko ile çocuk odalarında…

Kaptan Amerika efsanesi kaldığı yerden devam ediyor. Bütün ekip toplandı ve miniklerle buluşmayı bekliyor. Şimdi Kaptan Amerika’dan Şimşek Tanrısı Thor’a, Demir Adam’dan Yeşil Dev Hulk’a ve Örümcek Adam’a kadar çocukların hayran olduğu tüm süper kahramanlar, elektrik anahtar ve priz sektörünün lider kuruluşu VİKO’nun yenilenen Karre Kids serisinde… Dünyayı kötülüklerden korumak için bir araya gelen süper kahramanlar, özel koruma kapaklı ve çocuk koruma özellikli Karre Kids priz modelleri ile prizlerden kaynaklanabilecek elektrik çarpmalarına karşı da güvenlik sağlıyor. Karre Kids, elektrik anahtarları ile de miniklerin odası bambaşka bir atmosfere bürünüyor.

BASF ile Puanlar Toplansın “Usta Olan Kazansın” BASF yeni kampanyasıyla Master Builders Solutions ürünlerini kullanan ustalara hediyeler kazandırıyor. Ustalar ile işbirliğini güçlendirmek amacıyla gerçekleştirdiği “Usta Olan Kazansın” kampanyası ile BASF, ‘Yapı Kimyasalları’ ürün grubundan seçili ürünleri kullanan ustalara çeşitli hediyeler kazandıracak. ‘Usta Olan Kazansın’ kampanyasında yer alan hediyeler kişisel bakımdan bahçeye, tekstilden yapı malzemelerine kadar birçok ürün grubunu kapsıyor. Kampanya dâhilinde satın alınan ürünlerden puan toplanırken, biriken puanlar karşılığında bilgisayardan televizyona, kitaptan jeneratöre kadar 23 farklı kategoride 3600 çeşit hediye alınabiliyor. Yapı Malzeme Haziran 2016

175













Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.