Yapı Malzeme - Ocak 2017

Page 1














İmtiyaz Sahibi Magazin Gazetecilik İç ve Dış Tic. Ltd. Şti. adına H. Ferruh Işık Genel Müdür Mehmet Söztutan mehmet.soztutan@img.com Reklam Müdürü Hakan Girgin hakan.girgin@img.com.tr Yayın Editörü Tarık Oral tarik.oral@img.com.tr Art Direktör İsmail Gürbüz ismail.gurbuz@img.com.tr Grafik Tasarım Sami Aktaş sami.aktas@img.com.tr Sorumlu Müdür Cüneyt Aktürk cuneyt.akturk@img.com.tr Dış İlişkiler Müdürü Yusuf Okçu yusuf.okcu@img.com.tr Kurumsal İletişim Müdürü Ebru Pekel ebru.pekel@img.com.tr Muhasebe ve Finans Müdürü Mustafa Aktaş mustafa.aktas@img.com Bilgi İşlem Emre YENER emre.yener@img.com.tr Sosyal Medya Emir YENER emir.yener@img.com.tr Abone İsmail Özçelik ismail.ozcelik@img.com.tr

CTP-Baskı

İhlas Gazetecilik A.Ş. Merkez Mahallesi 29 Ekim Cad. İhlas Plaza No:11 A / 41 Yenibosna - Bahçelievler / İstanbul Tel: 0 212 454 30 00

Adres Evren Mahallesi Bahar Caddesi Polat İş Merkezi B Blok No:3 Kat:1 Güneşli - Bağcılar İSTANBUL / TURKEY Tel : +90 212 604 51 00 Fax : +90 212 604 51 35


editör Yeni koşullar yeni fırsatlar Giderek küçülen dünyamızda ortaya çıkan yeni ticaret koşulları kendi kurallarını ulus ve uluslararası tüm aktörlere kabullendirirken, her şirket ve her kurum gelişen yeni koşullara adapte olmaya gayret gösteriyor. Görünen o ki; Kurumsallaşmasını tamamlamış köklü şirketler ile henüz yeni kurulum aşamasındaki firmaları aynı potada rekabete zorlayan bu koşullarda, ancak müşterileriyle doğru, samimi ve sağlıklı bir iletişim kurabilen firmalar öne çıkabilecek. Tutarlı politikalarla kısa sürede kendi müşteri kitlesini oluşturan şirketler her yeni trendde kendi kimlikleriyle varlık gösterebilmekte. Hayatın her alanında olduğu gibi ticarette de insanı ön plana almak ve kıymetli olanın sadece insanın kendisi olduğunun bilinciyle hareket etmek, bir satış politikası değilde bir değer/norm olarak vicdanımızda yer almalı. Maksimum maddi kazancı amaçlayarak insanı sadece (consumer) tüketici olarak görmek, kendimizi de aynı kerteye indirgemenin yanılsamalarından bir çeşidi olsa gerek. Doğuştan bize bahşedilen tüm yaşam gücü ve heyecanımızı üretim/tüketim döngüsü içerisinde birer hammaddeye dönüştürmeden evvel, insanca yaşamanın/yaşayabilmenin hayat kaynağımız ve tek yaşam alanımız olan bu dünyaya saygıdan geçtiğini de belleklerimize işlemeliyiz. Çocuklarımıza bırakacağımız en büyük mirasın her anlamda temiz bir çevre olabileceği bilinciyle hareket edip, hırs ve tutkularımızın esaretine kapılmadan bu döngü içerisinde kendi mücadelemizi sürdürmeliyiz… Bu yıl yine İstanbul’da 5’nci kez gerçekleşen İskele ve Kalıp Fuarı yerli ve yabancı pek çok kuruluşu ağırlıyor olacak. Umuyorum, fuar süresince yeni iş fırsatları, uzun soluklu ve karlı işbirlikleri, yeni ürünler ve pek çok güzel gelişmelere hep birlikte tanıklık ederiz. Tüm katılım ve ziyaretçilere şimdiden karlı ve beklentilerinin ötesinde bir fuar diliyorum…

Tarık Oral


İçindekiler 20 - İnşaat sektörü 2017’ye büyük umutlarla giriyor 46 - Avrasya Tüneli Tüp Geçiş Projesi’ne BTM Katkısı 92 - Bosch Termoteknik Türkiye, yeni İnovasyon merkezi ile daha da güçlü 96 - Yapınızı deprem ile test ettirmeyin, su yalıtımı yaptırın! 102 Çukurova Gayrimenkul ve CKY İnşaat Ortaklığı Adana’ya yatırım yapmaya hazırlanıyor 108 - Efekta yağmur hasadı yapıyor

REKLAM İNDEKSİ

ABS YAPI ELEMANLARI...................... 43 - 47

ESE REKLAM............................... 118 – 119

AGT.........................................................89

FISCHER..................................................29

ALSALAR YAPI MALZEMELERİ........ 124 – 125

GN YAPI 6.MANTOLAMA KONFERANSI......141

BOSCH&TERMOTEKNİK-BUDERUS......... 8 – 9

HİLTİ.......................................................73

CERMIX.................................................111

HP........................................... ARKA KAPAK

ÇİMSA.....................................................23

HUZURLU İNŞAAT...................................132

DAIKIN........................144 – ARKA KAPAKİÇİ

İNTEK KALIP ve İSKELE.......................... 2 - 3

DOKA KALIP ve İSKELELERİ............ÖN KAPAK

İSFALT.....................................................77

ERYAP.....................................................99

İSKELE & KALIP FUARI’2017...................135


İSTANBUL HIRDAVAT FUARI’2017............138

PERİ KALIP ve İSKELE....................... 62 – 63

İSTANBUL METAL FUARLARI’2017...........140

PERİ KALIP ve İSKELELERİ.... ÖN KAPAKİÇİ - 1

KAR GROUP..................................... 10 – 11 KİLSAN..................................................105

R+T ASIA’2017......................................133 SOLAREX’2017......................................136

KORDSA GLOBAL.....................................37 TAYF ÇATI..............................................107 KUZULUK TERMAL OTEL.........................134 LAYHER...................................................41 MADE IN GRAPHIC....................................95

UNICERA’2017......................................137 VİKO.......................................................81

ÖZLER KALIP ve İSKELE........................ 4 – 5

YAPI FUARI’2017 – İSTANBUL.................139

PELİT KALIP ve İSKELE.......................... 6 – 7

YAPIMALZEME.COM.TR...........................142


“2017 yılında teşvikler ekonomiyi canlandıracak” Türkiye İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği (Türkiye İMSAD) tarafından düzenlenen 2016 yılının dördüncü Gündem Buluşmaları’nda 2017 yılı beklentileri, olası riskler ve fırsatlar birlikte değerlendirildi. Türkiye İMSAD 2016 yılı 4. Gündem Buluşmaları’nda hükümetin açıkladığı teşvik paketlerinin ekonomiyi canlandırmak için önemi vurgulandı Türkiye İMSAD’ın yılda dört kez çeyrek periyotlarda düzenlediği Gündem Buluşmaları’nın bu yılki son toplantısı 15 Aralık’ta gerçekleştirildi. “2017: Riskler – Fırsatlar – Teşvikler” konulu toplantıda; 2016 yılı inşaat ve inşaat malzemesi sektörlerinin beklentisi ve gerçekleşen durum değerlendirildi. Toplantıda Türkiye ekonomisi, inşaat ve inşaat malzemesi sektörleri için 2017’nin nasıl bir yıl olacağı, iç ve dış pazarlarda fırsatların nasıl değerlendirilmesi gerektiği, teşvik paketleri ve sektörün teşvik paketlerinden nasıl yararlanacağı, yatırım planları ve fırsatlar gibi konular ele alındı. Türkiye İMSAD Yönetim Kurulu Başkanı F. Fethi Hinginar’ın açılış konuş-

16

Yapı Malzeme Ocak 2017

masını gerçekleştirdiği Gündem Buluşmaları’na Türkiye İMSAD Ekonomi Danışmanı Prof. Dr. Kerem Alkin, Ekonomi ve Strateji Danışmanlık Hizmetleri Başkanı Dr. Can Fuat Gürlesel ve Bali Müşavirlik Yönetici Ortağı Yasemin Bali Çetin katıldı.

Hinginar: “Olumsuzluklara karşın 2016’yı kayıp yıl görmüyorum” 2016’nın, siyasi ve ekonomik gelişmeler açısından kolay bir yıl olmadığını belirten Hinginar, “Tüm olumsuz gelişmelere karşın 2016’yı kayıp yıl olarak değerlendirmeyi doğru bulmuyorum. Bir durağanlaşma dönemi olarak adlandırabiliriz” dedi. TÜİK’in üçüncü çeyrek verilerini açıklarken


Aktüel milli gelir hesaplama sisteminde revizyona gittiğine dikkat çeken Hinginar, şunları söyledi: “TÜİK’in milli gelir hesaplamalarında yaptığı revizyonla birlikte inşaat sektöründe yüzde 7.4 büyüme gerçekleştiğini görüyoruz. Her ne kadar üçüncü çeyrekte inşaat sektörü büyümesi yüzde 1.8’de kaldıysa da, bildiğiniz gibi ilk iki çeyrekte -özellikle de ikinci çeyrekte- yakalanan büyüme ivmesi bu artışta etkili oldu. Bu artıştaki ana etkenin ise Yavuz Sultan Selim Köprüsü, Orhangazi Köprüsü ile 3. Havalimanı inşaatı gibi büyük ölçekli kamu projeleri olduğunu söyleyebiliriz.

Hinginar: “İflas erteleme olmadı, olacağını zannetmiyorum” İnşaat malzemeleri sanayi üretiminde yüzde 0.5’lik küçük bir artış olduğunu belirten Hinginar, dönem dönem gazetecilerden gelen “iflasını beklediğiniz firmalar var mı?” sorusuna dikkat çekti. Hinginar buna karşın şu yanıtı verdi: “İnşaat malzemesi sektöründeki firmaların birçoğu köklü firmalar. Şu ana kadar sektörde ve Türkiye İMSAD üyeleri arasından herhangi bir iflas erteleme başvurusu olmadı, yakın dönemde de olacağını zannetmiyorum” dedi. Öte yandan, Hinginar’ın verdiği bilgiye göre, Alınan Toplam Yapı Ruhsatları (metrekare bazında) ilk 9 ayda yüzde 6.1 arttı. Bu veriler de gösteriyor ki, tüm gelişmelere karşın inşaat sektöründe, 2017’de de projelere devam edilecek. Ayrıca son 9 ayda alınan konut yapı ruhsatları yüzde 10.1 artarken, konut dışı bina yapı ruhsatlarında yüzde 5’lik bir gerileme olduğunu görüyoruz. Yani konut dışı yapıların inşasında 2017’de bir frene basma görebiliriz.

vaşların etkisi. Yeni pazarlara yönelik çalışmalarımız devam ediyor, ancak oralardan da kısa vadede büyük ölçekli geri dönüşler beklemiyoruz. Burada en sıcak pazar Afrika. Oradaki gelişmeleri dikkatli takip edip, fırsatları iyi değerlendirmeliyiz.

dan sonra bir rahatlama dönemine girmeyi temenni ediyorum. Referandum olup olmayacağı belli değil. Benimki tamamen iyi niyet temennisi” diye konuştu.

Hinginar: “2017’de umutluyum, teşvikler ekonomiyi canlandıracak”

Türkiye İMSAD Ekonomi Danışmanı Dr. Can Fuat Gürlesel, TÜİK milli ge-

Hinginar, inşaat malzemeleri sanayinin Türkiye’nin en güçlü sanayi kollarından biri olduğunu belirterek, son dönemde yaşanan gerilemelere karşın, hala Türkiye’nin en yüksek ihracat yapan ve ülke ekonomisine en çok katma değer sağlayan sektörü olduğu görüşünde. Hinginar’a göre, inşaat sektörü büyüdükçe beraberinde ekonomiyi de büyütüyor. İnşaat malzemesi sanayicileri, 2017 yılına umutla bakıyor. Hükumetin son dönemde ekonomiyi canlandırmak için açıkladığı tedbirlerin ve teşvik paketlerinin önemli ve kıymetli olduğunu vurgulayan Hinginar “İnanıyorum ki, açıklanan bu tedbirler ve teşvik paketleri 2017 yılında ivedilikle hayata geçirilirse, ekonomimize olumlu yansımasını da göreceğiz” dedi.

Alkin: “Mayıstan sonra bir rahatlama olabilir” Türkiye İMSAD Ekonomi Danışmanı Prof. Dr. Kerem Alkin, Türkiye’de şu

Gürlesel: “TÜİK’in revizyonu yeni bir yönteme dayanıyor”

lirde yaptığı revizyona değinerek yeni yöntemin BM’nin önerdiği ve AB’nin kullandığı bir yöntem olduğunu söyledi. Gürlesel’e göre, uluslararası alanda bu yöntemin değişmesinin ana sebebi teknolojik gelişmeler ve ilerlemeler nedeniyle daha önce ekonomik büyümenin içine katılmayan ar-ge harcamaları, teknolojik inovatif yenilikler özellikle yazılım gibi konuların ekonomik büyümeye katılması.

Çetin: “Her krizin fırsata dönüşmesi mümkün” Bali Müşavirlik Yönetici Ortağı Yasemin Bali Çetin, konuşmasında sanayicilere

Hinginar: “Kampanyalar ve faiz düşürme doğru hamleler” Yılın ilk 10 ayında konut satışları yüzde 2.4 arttığı bilgisini veren Hinginar, “Menfur darbe girişiminin ardından, Emlak Konut başta olmak üzere GYODER’in de öncülüğünde gayrimenkul firmalarının geliştirdiği kampanyaların ve bankaların kredi oranlarını düşürmesinin, tüm yaşanan olumsuz gelişmelere karşın konut satışlarındaki hareketlilikte etkili olduğunu söyleyebiliriz. Biz, konut sektöründeki bu kampanyaların oldukça önemli ve doğru bir hamle olduğuna inanıyoruz, destekliyoruz. Bankaların da faiz oranlarını düşürmesi önemli bir gelişme. Bu kampanyaların uzun soluklu olması durumunda, 2017 itibariyle konut satışlarına pozitif katkısının daha yüksek olacağı kanaatindeyiz” diye konuştu.

Hinginar: “Afrika’daki fırsatları değerlendireceğiz” Hinginar sözlerine şöyle devam etti: “Bu pazarların kaybedilmiş olması sektör olarak bizim başarısızlığımız değil, tamamen bu ülkelerde yaşanan sa-

anda kredilerin mevduata oranının yüzde 124.5’e ulaştığına dikkat çekerek, bu oranlar normalleşmeden daha fazla kredi beklemenin zor olduğunu söyledi. Alkin’e göre, eğer büyük projelere kullandırılan krediler menkul kıymetleştirilerek bankalara tekrar nakit olarak sokulursa belki bu durum reel sektöre kullandırılan kredi imkanını artırabilir. Dövizdeki artışın yüzde 40 dış faktörler yüzde 60 iç faktörlerden kaynaklandığını belirten Kerem Alkin, “Döviz arzını ve TL’nin cazibesini artıracak tedbirleri artırmamız lazım. 2017 yılı mayıs ayın-

yönelik teşvik paketleri, bölgelere ve konulara göre uygulanan teşvik türleri hakkında bilgi verdi. Çetin, her krizin fırsata dönüştürülmesinin mümkün olduğunu belirterek şunları söyledi: “Türk işadamı geçtiğimiz 40 yılda birçok krizi fırsatlarla beraber karşıladı. Bugünkü konum sadece yatırımların desteklenmesi olmayacak. Onlarca işkolunu kapsıyor. Sadece inşaatın değil diğer sektörlerin de her hareketi inşaatı dolaylı dolaysız etkiliyor. Otomotivden sonra ciddi büyüklüğü kapsıyor. İhracatın gidişi iyi değil.”

Yapı Malzeme Ocak 2017

17


Türkiye İMSAD Aralık ayı sektör raporu:

İnşaat sektörünün milli gelir içindeki payı %8.2’ye çıktı Türkiye İMSAD’ın aralık ayı sektör raporuna göre, inşaat sektöründe daha önce kayıt dışında kalan faaliyetlerin milli gelir hesaplarına katılması sonucu inşaat sektörünün milli gelir içindeki payı yükseldi. İnşaat faaliyetlerinde girdi tablosu yenilendi Türkiye İstatistik Kurumu milli gelirde yaptığı yenileme çalışmaları kapsamında sektörlerin girdi-çıktı tablolarını da yeniledi. Buna göre inşaat sektöründe girdi tablosunda ilişkide olunan girdi grupları ve alt girdiler aşağıdaki gibi güncellendi. Girdiler içinde doğrudan malzemelerin payı yüzde 44.84 olarak ölçüldü. Yine dolaylı malzeme girdilerini kapsayan toptan ve perakende ticaret girdisi yüzde 6.04. Başta mimarlık ve mühendislik olmak üzere alınan hizmetlerin payı yüzde 4.77 oldu. İnşaat işlerinde alt yüklenicilere yaptırılan işlerin payı yüzde 22.61 oldu. Bu payın önemli bölümü işgücü, kalanı da malzeme olarak dağıldı. Taşımacılık-ulaştırma, finansman ve kiralama-leasing işleri girdisinin payı yüzde 4.34 oldu. Çalışanlara yapılan doğrudan ücret ödemelerinin payı ise yüzde 13.61 olarak ölçüldü. Genel giderlerin payı ise yüzde 3.8 oldu.

İnşaat sektörünün milli gelir içindeki payı arttı İnşaat sektöründe daha önce kayıt dışında kalan faaliyetlerin milli gelir hesaplarına katılması sonucu inşaat sektörünün milli gelir içindeki payı da yükseldi. 2015 yılında cari fiyatlarla inşaat sektörünün milli gelir içindeki payı yüzde 4.4’den revizyon

Türkiye İMSAD Yönetim Kurulu Başkanı F. Fethi Hinginar

18

Yapı Malzeme Ocak 2017

sonrası yüzde 8.2’ye yükseldi. 2016 yılında payın yüzde 8.5 olacağı öngörülüyor.

Artışın büyük bölümü inşaat sektöründen kaynaklandı Türkiye İstatistik Kurumu milli gelir hesaplama yöntemini değiştirerek daha güncel


Aktüel

2015 yılında cari fiyatlarla inşaat sektörünün milli gelir içindeki payı yüzde 4.4’den revizyon sonrası yüzde 8.2’ye yükseldi. 2016 yılında payın yüzde 8.5 olacağı öngörülüyor. hale getirdi. Yeni kullanılmaya başlanan hesaplama yöntemi ile milli gelir 2015 yılı için cari fiyatlarla yüzde 19.5 oranında büyüdü. Bu büyümenin büyük bölümü kayıt dışında kalan inşaat faaliyetlerinin milli gelire dahil edilmesinden kaynaklandı. Yapılan revizyon ile inşaat harcamaları genişleyerek inşaat sektöründeki büyüme hızları yükseldi. Buna bağlı olarak inşaat sektörünün milli gelir içindeki payı da arttı. Toplam inşaat harcamaları 2015 yılında eski yöntem ile 175.1 milyar TL olarak ölçüldü. Revizyon sonrası inşaat harcamaları büyüklüğü 379.9 milyar TL’ye yükseldi. 2016 yılında ise inşaat harcamalarının 450 milyar TL’ye yaklaşacağı öngörülüyor. Yeni hesaplama yöntemi ile geçmiş yıllara ait inşaat sektörü büyüme oranları yukarı yönlü revize edildi. 2016 yılına ilişkin çeyrek verileri de yenilendi. İnşaat sektöründe büyüme üçüncü çeyrekte yavaşlarken, 2016 yılı üçüncü çeyreğinde yüzde 1.4 oldu. Yılın ilk ve ikinci çeyreğinde büyümeler yüzde 5.1 ve yüzde 15.7 olarak revize edildi. Böylece yılın ilk dokuz ayında inşaat sektörü yüzde 7.4 büyüdü. 2015 yılı ilk dokuz ayında ise inşaat sektörü yüzde 4.9 büyüdü. Gayrimenkul sektöründe ise büyüme 2016 yılı üçüncü çeyreğinde yüzde 3.7 oldu. Yılın ilk ve ikinci çeyreğinde

büyümeler yüzde 4.3 ve yüzde 5.2 olarak revize edildi. Böylece yılın ilk dokuz ayında gayrimenkul sektörü yüzde 4.4 büyüdü. 2015 yılı ilk dokuz ayında ise gayrimenkul sektörü yüzde 2.4 büyüdü.

Kampanyalar ve düşük faiz sektörü destekleyecek

teklemesi bekleniyor. İnşaat sektörünü 2017 yılında destekleyecek diğer unsurlar da bulunuyor. Bunların başında konut kampanyalarının sürdürülmesi, bankaların konut kredisi kampanyaları, konut kredi faiz oranlarının göreceli düşük kalmaya devam etmesi ve konutta KDV indiriminin uzatılması olasılığı gelyor.

İnşaat sektörü büyüme yönü ile 2017 yılına diğer sektörlere göre daha iyimser beklentiler içinde giriyor. Hükümet yavaşlayan ekonomik büyümeyi hızlandırmak için öncelikle kamu yatırım ve inşaat harcamalarında artış hedefliyor. 2017 yılı bütçesinde kamu yatırımları hedefi yüzde 25 artarak 80 milyar TL’ye ulaştı. Kamu yatırım harcamalarındaki artış inşaat sektöründeki büyümeyi des-

Ayrıca Güneydoğu ve Doğu Anadolu cazibe merkezlerinde yapılacağı ilan edilen konut projeleri, yine Güneydoğu ve Doğu Anadolu’da kamu altyapı ve sanayi binaları inşaatı ve tedariki, yatırım teşvikleri kapsamındaki inşaatlarda KDV iadesi uygulamasının başlaması, kentsel dönüşüm ve yenileme yatırımları ile TOKİ inşaatları da diğer destekleyici unsurlar olacak.

Yapı Malzeme Ocak 2017

19


İnşaat sektörü 2017’ye büyük umutlarla giriyor Ekonomideki her gelişmenin doğrudan etkilediği sektörlerin başında gelen inşaat sektöründe de, ‘Yıla nasıl başlarsan öyle gider’ umudu hakimken, 2016’dan çıkarılan derslerin gelecek yıla daha hazır olmayı sağladığı kaydediliyor.

Özellikle iş dünyasının 2016’da oldukça sıkıntılı günler geçirdiğini kaydeden OP Grup Yönetim Kurulu Başkanı Ünal Pala, sonrasını düşünerek adım atanların her zaman olduğu gibi sorunlu dönemlerde de kazançlı çıktığını anımsattı. Yeni yatırımlar yapmanın da durgunluk dönemlerini gidermek için önemli bir hamle olduğunu ifade eden Pala, “Özellikle iş dünyası, olumsuz durumlardan yükselerek çıkmak için yeni hamleler yapmak zorundadır. Ülkemiz son aylarda gerçekten çok sıkıntılı zamanlar yaşadı. Ancak bu durumu olumluya çevirmek hepimizin elinde. Bu ortamlar, normal şartlarda yapılmayacak kampanyaların, ele geçirilemeyecek fırsatların ortaya çıktığı dönemlerdir. Amaç, yatırıma teşvik etmek, ülkemizi güzel günlere ulaştırabilmek. Biz de bu yüzden Ankara’nın en yüksek iş ve yaşam merkezi Regnum Sky Tower’da durgunluğa karşı durabilmek için ‘Yıl sonuna kadar %18 KDV bizden’ kampanyası başlattık. Bizi güzel günlere ertelenmeyen yatırımlar, sahip çıkılan ekonomi götürecektir” şeklinde konuştu.

20

Yapı Malzeme Ocak 2017


Aktüel Konutta rekor gelebilir Geçen yıl 1 milyon 289 bin 320 konut satılmasına karşın, 2016’nın ilk 10 ayında 1 milyon 66 bin 85 konutun satıldığını anımsatan BESA Grup Yönetim Kurulu Üyesi Efe Bezci, rakamlara göre yıl sonunda konut satışında yeni bir rekorun gelme ihtimalinin oldukça yüksek olduğunu kaydetti. Bu durumun, yaşanan olumsuz olaylarda bile yatırımcının ‘güvenli liman’ konuta yöneldiğini bir kez daha ortaya koyduğunu ifade eden Bezci, “Türkiye, bu yıl çok sayıda olumsuzluk yaşasa da, ne kadar güçlü bir ülke olduğunu bir kez daha gösterdi. Birikimi olanlar da bu süreçte gayrimenkule yatırım yaparak, parasının değer kaybetmemesini sağladı. Elbette her zamanki gibi, sağlam, tecrübeli, olumsuzluklardan etkilenmeyecek kadar güçlü firmaların ürettiği projelere yatırım yapanların kazançlı çıktığı bir dönem oldu. BESA Grup olarak hayata geçirdiğimiz Kent İncek projemize olan büyük ilgi de bunun bir kanıtı diyebilirim. Yeni yılda, ülkemizin huzurlu günlere kavuşacağına, ekonomik anlamda da sıkıntılardan uzaklaşacağımıza yürekten inanıyorum” dedi.

2016 kalite ve güveni öne çıkardı

İnşaat sektörü için genel anlamda 2016’nın durgun bir yıl olarak geçtiğini, ancak bu sürecin kaliteli projeleri daha fazla öne çıkardığını vurgulayan İTO Yatırım ortaklarından Özkan Özçelik, 2017’den oldukça umutlu olduğunun altını çizdi. Özçelik, şunları söyledi: “Türkiye’nin iç dinamiklerinde yaşanan olumsuzluklar kadar, komşularımızda yaşanan sorunlar da mevcut durumu çok etkiledi. Siyasi olarak iktidarımızın verdiği güven bizi rahatlatsa da, ülkenin geneli için ne yazık ki durum çok da böyle değil. Dövizdeki artışın son birkaç aydır hızlanması da inşaat sektöründe bir hayli durgunluğa sebep oldu. Ama 2017’den çok umutluyuz. Yatırımlarımızı da bu beklentiyle devam ettiriyoruz. Dövizin belli bir noktaya oturmasından sonra özellikle piyasadaki alıcı müşterilerimiz bir noktada karlarını realize edecektir. İnşaat sektöründe, yeni başlayanlar projelerden çok, hayata geçirdiğimiz One Tower Diplomatique gibi tamamlanmış konutlardaki fiyatlamaların müşteriler için cazip bir noktada olacağını görüyoruz. Bu noktada da Türkiye’yi 2017’de, özellikle ilk çeyreğinden sonra daha stabil bir ekonomi beklediğini ümit ediyorum.”

Alıcı, konut sektörüne yeniden güvenecek

Bu yılın kendileri için verimli bir yıl olduğunun altını çizen YP İnşaat Yönetim Kurulu Üyesi Osman Cem Çankaya, “Çünkü 2016, büyük yatırımlara ilk adımı attığımız yıl oldu. Ankara’da Nefis Çankaya Evleri ve EMLAK KONUT GYO ile KOORDİNAT Çayyolu projelerine başladık. Genel itibariyle 2016 YP İnşaat için oldukça verimli geçti” ifadelerini kullandı. Çankaya, 2016’nın YP İnşaat özelinde de farklı bir anlamı olduğunun altını çizerek, şöyle devam etti: “Bu yıl YP İnşaat’ın 20’nci yılını kutlama onuruna eriştik. Bu bizim için yüksek derecede motive edici oldu. Tabii genel itibariyle 2016 bir takım sıkıntıların yaşandığı bir yıldı. Ama umuyorum ki, 2017 yılında bu sıkıntılar geçecek ve ekonominin lokomotifi inşaat sektöründe iyi yatırımlar hayata geçmeye devam edecek. Alıcıların da sektöre daha fazla güven duyacağına, memleketimizin daha iyi bir noktaya geleceğine yürekten inanıyorum. 2017 yılının herkes için umut ve mutluluk dolu olmasını temenni ediyorum.”

Arsanın yıldızı 2017’de de yükselecek Gayrimenkulün 2016’da yatırımcısına ciddi kazanç sağladığının altını çizen ONURSAL Gayrimenkul Geliştirme Yönetim Kurulu Başkanı Onur Öngün, özellikle parasını dövizde bekletenlerin yatırımlarını gayrimenkule çevirmesinin en karlı olduğu dönemlerden birinin yaşandığını kaydetti. Öngün, “Yalnızca konut değil, arsaya yapılan yatırım yapanlar da bu yıl oldukça karlı çıktı. Kentlerin büyümesine paralel daha çok öne çıkmaya başlayan arsa yatırımları, konut projelerinin artışıyla çok daha kazançlı olmaya başladı. Önümüzdeki dönemde de yine arsa yatırımlarının çok daha öne çıkacağını, şehir merkezlerinin gelişmesiyle arsa alıp kenara atanların ise yakın gelecekte büyük kazançlar sağlayacağını söylemek mümkün” ifadelerini kullandı.

Gelecek yıl çok daha iyi olacak

BEKAŞ İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Bekir Karahasanoğlu, 2016’daki tüm olumsuzluklara, hemen her gün yaşanan olağanüstü gündemlere karşın 30 yıllık firmalarının en büyük yatırımlarına başlamış olduklarının altını çizdi. Karahasanoğlu, şöyle devam etti: “Aslında bu ülke işadamının kararlılığı, ülkesine ve milletine gösterdiği güvenin küçük bir örneğidir diyebilirim. Ülkemizde sıradan bir günde artık bize göre sıradan bir gündem, Avrupa’nın çok sayıda ülkesinde meydana gelse belki de aylarca kendilerine gelemezler. İşte bu dinamizmi arkamıza alarak 2017’de de yatırımlarımıza hız kesmeden devam edeceğiz. Özellikle Ankara’da alt yapı anlamında büyük aşamalar kat ettiğimiz projelerimizi yükseltip, BEKAŞ İnşaat kalitesini ve farklılığını Başkentliler’le tanıştıracağız. Biz belki de çok sayıda kişiden farklı olarak gelecek yılın önceki yıllardan çok daha iyi olacağına inanıyoruz. Çünkü Türkiye zorlu testleri başarıyla geçti ve arkasından oynanan oyunlara cevap verebileceğini gösterdi.”

Yapı Malzeme Ocak 2017

21


Aktüel

TÇMB Başkanı Tüzün: “Çin’den sonra en ucuz çimento Türkiye’de” Tüzün, 17.000 kişiye doğrudan istihdam sağlayan sektörün üretim ve ihracatta dünyada ilk 5’in içerisinde olduğunu belirtti; Türk çimento sektöründe uygulanmakta olan çimento ortalama fiyatlarının, diğer ülkelerde uygulanan fiyatlara oranla çok daha düşük ve rekabetçi olduğunu vurguladı.

Mustafa Şefik Tüzün Türkiye Çimento Müstahsilleri Birliği Başkanı

Rekabet Kurumu, hazırladığı Çimento Sektör Araştırması raporu için İzmir’de çalıştay düzenledi. Rekabet Kurumu’nun Kasım ayında açıkladığı sektör raporunun değerlendirildiği çalıştayın açılışında bir konuşma yapan Türkiye Çimento Müstahsilleri Birliği Başkanı ww Şefik Tüzün, son 10 yılı kapsayan dönem için yapılan analizlerde çimento fiyatlarındaki ortalama artışın enflasyon artışının altında gerçekleştiğini söyledi. Tüzün, “Türkiye yurt içi çimento fiyatları mevcut durum itibariyle Çin hariç diğer ülkelerin gerisindedir,” dedi. Tüzün konuşmasında şu noktaları vurguladı: “Son 5 yılda konut fiyatları yıllık ortalama %14 oranında yükselerek hem enflasyonun hem de çimento fiyatlarının üzerinde artış göstermiştir. Oysa çimento fiyatı ortalama olarak enflasyonun altında bir artış göstermiş olup çimentonun konut inşaatındaki payı sadece %3 tür. “ TÇMB Başkanı Tüzün kapsamlı çalışması için Rekabet Kurumu’na teşekkür ettikten sonra, sektör araştırma raporuyla ilgili olarak da şu

görüşleri dile getirdi: “Rapor, temelde belirli bir akademik bakış açısı ile hazırlanan bir tartışma metni olarak görülmelidir. Alternatif analiz yöntemlerinin ve modellerin de değerlendirilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Kaldı ki raporda rekabet ihlali olarak değerlendirilebilecek bir bulgunun yer almadığı da ortadadır. Türk çimento sektörü, rekabet hukukunu en önemli iş yapma kurallarından birisi olarak görmektedir ve rekabet kurallarını, çevrenin korunması ve çalışan sağlığı ve güvenliğinin yanında tüm karar ve eylemlerinin merkezine koymaktadır.” Tüzün, 17.000 kişiye doğrudan istihdam sağlayan sektörün üretim ve ihracatta dünyada ilk 5’in içerisinde olduğunu belirtti; Türk çimento sektöründe uygulanmakta olan çimento ortalama fiyatlarının, diğer ülkelerde uygulanan fiyatlara oranla çok daha düşük ve rekabetçi olduğunu vurguladı. Tüzün, sektörün kesintisiz olarak sürdürdüğü yatırımları ile dünyadaki rekabetçi gücünü önümüzdeki dönemde daha da arttıracağını dile getirdi.

Hazır Beton Endeksi eşikten uzaklaşıyor Türkiye Hazır Beton Birliği, her ay düzenli olarak hazırladığı ve sektördeki faaliyet, güven ve beklentiyi ölçümlediği “Hazır Beton Endeksi”nin 2016 Kasım Ayı Raporu’nu açıkladı. Ekim ayına göre %0,8 oranında düşerek 98.96 seviyesine gerileyen Hazır Beton Endeksi’nin dalgalanması sürdü. Güven ve Faaliyet Endeksleri %1,1 oranında gerilerken, Beklenti Endeksi’nin de %0,1 düşmesi sektördeki daralmaya işaret etti. Türkiye Hazır Beton Birliği, Hazır Beton Endeksi’yle inşaat ve bununla bağlantılı imalat ve hizmet sektörlerindeki mevcut durum ile beklenen gelişmeleri ortaya koydu. Kasım ayında Beklenti, Güven, Faaliyet ve bileşik endeks olan Hazır Beton Endeksi eşik değer olan 100’ün altında kaldı. Ekim ayına göre tüm endekslerde yaşanan düşüş, sektörde kısmi bir daralma yaşandığını gösterdi.

Kur dalgalanması güveni sarstı Kasım ayında en düşük endeks olan Güven Endeksi’nin 99’un altına inmesi, sektörün kurdaki dalgalanmadan yoğun

22

Yapı Malzeme Ocak 2017

şekilde etkilendiğini kanıtladı. Güven Endeksi’nin düşüşünde, ankete katılanların %71’inin yeni yatırım yapmayı düşünmemesi de yatıyor. Ayrıca katılımcıların %33’ünün istihdamda azalma yaşanacağını düşünmesi Güven Endeksi’nin ekim ayına göre %1,1 oranında gerilemesine ortam hazırladı.

Satışlar azaldı, faaliyetler yavaşladı Ankete katılanların %33’ü kasım ayında satışların azaldığını dile getirirken, %62’lik kesim ise tahsilât sürecinde bozulma yaşandığını belirtti. Bu karamsar tablo Faaliyet Endeksi’nin de %1,1 oranında gerilemesine neden oldu.

Yaşanan düşüş, kasım ayında inşaat faaliyetlerinde ve hazır beton üretimindeki durgunluğu gözler önüne serdi.

Geleceğe yönelik beklenti zayıf Önümüzdeki dönem gidişatını göstermesi açısından büyük önem taşıyan Beklenti Endeksi ise kasım ayını %0,1 oranında gerilemeyle tamamladı. Anket katılımcılarının %7’si satışların önümüzdeki üç ayda artacağını düşünürken, %65’lik kesim ise azalacağı yönünde görüş bildirdi. Ekim ayında katılanların %17’si satışların artacağına inandığını söylemiş, %50 ise azalacağını düşündüğünü dile getirmişti.



Aktüel

2023’e kadar Türkiye 3 akıllı şehire sahip olacak! Kamu Teknoloji Platformu (KTP) tarafından başlatılan, “Akıllı Şehirlere Dönüşüm Hareketi” tüm hızıyla ilerliyor. 2023 yılına kadar akıllı şehirlere dönüşüm özelinde çalışma yapılacak iller Sakarya, Gaziantep, Kayseri, Ankara ve Antalya olarak belirlendi. Erdem Akçıl / Kamu Teknoloji Platformu Başkanı

Belirlenen illerin Büyük Şehir Belediyeleri’nin binalarına kurulacak Akıllı Çözüm Merkezi ile ulaşımdan enerjiye, güvenlikten sosyal yaşama kadar birçok alanda şehir yönetimi tek merkezden sağlanacak. 2023 yılına kadar Sakarya, Gaziantep, Kayseri, Ankara ve Antalya özelinde projelerin hayata geçirileceğini belirten Kamu Teknoloji Platformu Başkanı Erdem Akçıl, “Hedef: 2023 yılında Türkiye’den 3 akıllı şehir çıkarmak…” dedi.

Trafik sorunu %25 iyileştirilecek Seçilen 5 şehirde başlatılacak akıllı şehir projeleri kapsamında kavşakların akıllanması ile trafik sorunun yüzde 25 iyileştirilmesi hedefleniyor. Proje kapsamında kurumlararası işbirliği sağlanarak akıllı kavşaklar ile araç sayıları belirlenecek, sensörler ile trafik lambalarının süreleri ayarlanacak. Ambulans ve itfaiye gibi acil

24

Yapı Malzeme Ocak 2017

durum araçları GPS ile takip edilerek geçiş üstünlüğü sağlanacak. Bisikletlerin toplu taşımayla entegrasyonunun da sağlanacağı projede, akıllı bisiklet durakları kurulacak. Proje kapsamında, ulaşım kartlarının birleştirilerek standart hale getirilmesi, akıllı duraklar ile duraktaki engelli ya da yaşlı yolcudan otobüs şoförü önceden haberdar edilmesi gibi birçok alt proje yer alıyor. Kamu Teknoloji Platformu Başkanı Erdem Akçıl, akıllı şehirlere dönüşümün Türkiye’nin teknolojik dönüşümünün en önemli parametrelerinden biri olduğuna değindi: “Toplumumuz ve gezegenimiz için sürdürülebilir bir yaşam sağlamak üzere, var olan şehirleşme ve çevresel sorunlara yenilikçi çözümler üretmek için harekete geçerek geleceği planlamak zorundayız. Bu anlamda teknolojinin etkin kullanımı çok önemli. Enerji, güvenlik, ulaşım gibi farklı 6 alanda yatırım

projesi ile hayatı kolaylaştıracağız. Akıllı kavşaklar trafiği rahatlatacak, belediye binasını akıllı hale getirerek ile %20 ’den fazla enerji tasarrufu sağlayacağız. Ulaşımda bisikleti yaygınlaştırarak, metro istasyonlarında akıllı kütüphaneler kuracağız. Amacımız; bu çalışmalar ile sorunların çözümüne katkı sunmak ile beraber, uygulamaların tüm Türkiye’de yaygınlaşmasını sağlamak. Bu nedenle bu sene itibariyle Belediyelerde görev alan uzmanlara akıllı şehirlere dönüşüme yönelik eğitimler vermeye başladık. Bunun yanı sıra belediyelerin gerçekleştirdiği akıllı uygulamaları www.akillisehirler.org portali üzerinden paylaşarak, örnek teşkil etmesini sağlıyoruz. Geçtiğimiz yıl ilkini düzenlediğimiz Uluslararası Akıllı Şehirler Konferansı’nın ikincisini bu yıl 1 Mart 2017’de gerçekleştirerek bu dönüşümün tüm taraflarını yine bir araya getireceğiz…”dedi.


Aktüel

İZODER: “Binalarda yangından korunmak ve kurtulmak için acil önlem almalıyız” Yalıtım konusunda kamuoyu ve sektörü bilinçlendirmeyi amaç edinen İZODER (Isı Su Ses ve Yangın Yalıtımcıları Derneği), yangında önceliğin korunmak ve kurtulmak olduğuna dikkat çekiyor.

Ertuğrul Şen İZODER Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı “Ülkemizde Avrupa’ya nazaran daha az yangın çıkmasına rağmen daha fazla can ve mal kaybı yaşanması, yangından nasıl korunacağımız ve kurtulacağımız konusunda acil önlem almamız gerektiğini gösteriyor.”

“Bugün güvenli, sağlıklı ve kaliteli bina yapımı konusunda istediğimiz noktada değiliz” diyen İZODER Başkan Yardımcısı Ertuğrul Şen, Türkiye çapında başlatılan kentsel dönüşüm sürecinin, yangın yalıtımı uygulamaları için büyük bir fırsat olduğunun altını çiziyor.

“Öncelik korunmak ve kurtulmaktır” Yangın çıktığında en hızlı en güvenli şekilde yangın mahallinin terk edilmesini sağlayacak önlemlerin yangın yalıtımı ile mümkün olduğunu vurgulayan Ertuğrul Şen, “Yangın yalıtımı, yangınlarda oluşan ısı ve dumanın zararlı etkilerinin sınırlandırılmasına yönelik, can ve mal güvenliğini sağlayıcı yapısal önlemlerdir. Yangından korunma önlemleri, inşaat teknikleri ve konuya verilen önemdeki farklılaşmalara bağlı olarak ülkeden ülkeye değişir ama

temelde prensip aynıdır; yani öncelik korunmak ve kurtulmaktır. Yangın çıktığında korunmak ve kurtulmak için 30, 60 ve 90 dakikalık süreler tanıyan önlemler bunuyor. Binada yaşayanların en kısa sürede ve en güvenli şekilde dışarı çıkmasını sağlayacak tüm bu uygulamaları ‘Yangından Korunma Önlemleri’ olarak adlandırıyoruz” diye konuştu.

“Yangına karşı savunma ve kaçış önlemleri almak gerekir” Ertuğrul Şen, standartlara uygun yangın yalıtımının nasıl olması gerektiği konusunda şunları söyledi: “Yangına karşı alınacak önlemleri pasif ve aktif olmak üzere iki ana başlık altında toplayabiliriz. Pasif yangından korunma önlemleri yapılarımızın yangına karşı savunma hattını, aktif önlemler ise hücum hattını oluşturur. Dolayısıy-

la, yapısal olarak alınması gereken yalıtım önlemleri ile yangın söndürme, algılama, uyarı gibi yangın anında devreye giren aktif önlemler birlikte düşünülmelidir. Yangının zararlı etkilerinin sınırlandırılması ve güvenli kaçış bölgelerinin oluşturulması amacı ile oluşturulan bölümlerin duvarlarına, tavanına ve döşemesine yangın yalıtımı yapılarak bu kısımlara alev ve dumanın ulaşması engellenir. Yapılarımızın yangın başlangıç anından söndürme işleminin tamamlanmasına kadar geçen sürede yıkılmadan ayakta kalması için taşıyıcı kısımlara ve dışarıdan yangının sıçramaması için çatı ve cephelere yangın yalıtımı yapılması çok önemli. Kazan dairesi gibi özel odaların duvarlarına, duman gazlarının ve ısının yayılmaması için hava kanallarına ve tesisat borularının geçtikleri bölgelere de yangın yalıtımı uygulamaları yapılması gerekiyor.”

Yapı Malzeme Ocak 2017

25


atıyor. Doka Xclimb 60 Koruma Perdesi ile betonarme yapının çepeçevre boşluksuz kapatılması sağlanarak işçiler için her hava koşulunda maksimum güvenlikli çalışma ortamı yaratılıyor. Kaba yapının yapımını hiçbir şekilde engellemeden yapıyla beraber ve yapı cephesine bitişik hidrolik olarakyükselen sistem ile kule vinçlerin çalışamayacağı yüksek rüzgar hızlarında dahi tırmanma işlemini güvenli ve hızlı bir şekilde gerçekleşmesi sağlanıyor. Artan güvenlik hissi nedeni ile proje daha yüksek verimlilik ile sürdürülüyor ve hidrolik sistem sayesinde de vinç kapasitesinden tasarruf ediliyor.

Ankara-Sivas Yüksek Hızlı Tren Hattı projesinin 70 metre ile ikinci en yüksek viyadüğü DOKA tecrübesine emanet

2016’da mega projeler Doka ile yükseldi Türkiye’nin hemen hemen tüm mega projelerinde yer alan Doka Kalıp ve İskele; 2016 yılında da kendi misyonu doğrultusunda pek çok önemli başarılara imza attı… Doka’nın çözüm ortağı olduğu küresel ölçekte ses getiren projelerden bir kaçını sizler için derledik…

Ege’nin esintisini Ankara’lılara da hissetirmek isteyen Sinpaş GYO en güvenli ve en hızlı kalıp sistemleri için Doka’yı tercih etti Doka, Sinpaş GYO Ege Vadisi projesin-

26

Yapı Malzeme Ocak 2017

de Xclimb 60 Otomatik Tırmanır Kalıp ve Xclimb 60 Koruma Perdesi sistemleri ile binanın inşasında hızlılık ve güvenlik konularında tüm gereksinimleri sağlıyor. 48 katlı olması planan projede kullanılan Xclimb 60 Otomatik Tırmanır Kalıp sistemiyle birlikte kat çıkma hızının arttığı projede aynı zamanda Doka Xclimb 60 Koruma Perdesi ile her hava koşulunda maksimum güvenlikte bir çalışma ortamı yaratılıyor. Xclimb 60 otomatik tırmanır kalıp sistemi ile entegre hidrolik olarak tırmanan sistem sistem; 4 katta da calısma imkan veren geniş calısma platformu uygulaması ile de bir ilke imza

Tamamlandığında İstanbul-Sivas arasını 5 saat 49 dakikaya, Ankara-Sivas arasını ise 2 saat 51 dakikaya düşürmesi planlanan Ankara-Sivas Yüksek Hızlı Tren projesi hızla devam ediyor. 461 kilometrelik Ankara-Sivas Yüksek Hızlı Tren (YHT) projesinin yükleniciliğini Doğuş İnşaat üstleniyor. Alt yüklenici firmalardan biri olan Tor Yapı, projede bulunan viyadüklerden, 70 metre yüksekliği ile ikinci en yüksek viyadük olma özelliğine sahip bin 430 metrelik Kayaş-Kırıkkale arasındaki zorlu viyadük inşasında DOKA tecrübesini ve kalıplarını tercih ediyor. DOKA, Ankara-Sivas YHT projesinin Kayaş-Kırıkkale arası V15 no’lu viyadüğü için kalıp-iskele ve mühendislik hizmeti sunuyor. 6 kare kesit ayak ve 15 adet değişken kesitli ayak olmak üzere toplamda 21 adet elevasyondan oluşan projede DOKA, projenin zorluklarına özel sunduğu çözümlerle dikkat çekiyor. Değişken kesit ayak olarak tabir edilen elevasyonlar sekizgen geometride ve yukarıya doğru daralıyor. Bu ayaklarda her beton döküm adımında farklı bir geometri oluşuyor. Bu nedenle verilen kalıp sisteminin bu geometriye adapte olabilmesi gerekiyor. Burada hızlı kalıp revizyonu ve kolay birleşim imkanı sunan DOKA Top 50 Geniş Yüzeyli Perde Kalıbı kullanılıyor. Kare kesitli ayaklarda ise iç kalıp hızlı ve güvenli bir tırmanma, çalışma alanı sunan şaft platformları ile çözülerek kalıp transferleri çok hızlı gerçekleştirilebiliyor. Yüksek ve değişken ölçülerdeki ayaklarda aynı şekilde kalıp tırmanmasının güvenli, hızlı ve en az işçilik ile gerçekleşmesi için de vinçle taşınabilen DOKA 150 F tırmanma konsolları tercih ediliyor. Bu sistem ile geniş hareket alanına sahip ve yük taşıma kapasitesi yüksek.


Çözüm Ortağı Eti Bakır Samsun İzabe Tesisleri Kapasite Arttırım çalışmaları Doka ile güvenle sürdürülüyor Eti Bakır Samsun İzabe Tesisleri Kapasite Artırım çalışmaları DOKA sistemleri ile en güvenli ve hızlı şekilde sürdürülüyor. Yüksek perde dökümleri için 20 metre uzunlugunda ve 12 metre yüksekliğinde Framax Xlife Çerçeveli Kalıp ve geniş yüzeyli kalıp Top 50 sistemleri tercih ediliyor. Yüksek basınca dayanıklı sistemler sayesinde yüksek perde dökümleri kolaylıkla ve güvenle gerçekleştirilebiliyor.

Avrupa’nın en büyük lojistik merkezi: Doğa Lojistik Gebze’de Doğa Madencilik tarafından yatırımına başlanan lojistik merkezi sadeceTürkiye’nin değil Avrupa’nın da en büyük lojistik tesisi olmaya hazırlanıyor. Tek katta 65.000 metrekarelik alandan oluşacak olan tesis için yatırımcı firma tüm kalıp-iskele sistemi ve mühendislik hizmeti için Doka’yı tercih ediyor.Projede gerekli olan 300.000 m²‘lik kalıp işinde kullanılmak üzere Doka Top 50 Kalıp sistemi, Çerçeveli Kalıp Framax Xlife ve d2 yük iskele sistemi kullanıldı. Yüksek basınca dayanıklı şekilde dizayn edilen DOKA Top 50 kalıp sistemleri, 14 m yüksekliğindeki kolonların beton dökümleri için en güvenli çözümü oluşturdu. Bunun yanı sıra perde ve kolon dökümlerinde tercih edilen

Framax Xlife kalıp sistemi ile geniş perde dökümleri çok kolay ve hızlıca gerçekleştirilebildi. 5 mm‘lik et kalınlığına ve galvanizli

yapıya sahip d2 yük iskele sistemi ile de yüksek kat döşemelerinin dökümü güvenli şekilde sağlanıyor.

Yapı Malzeme Ocak 2017

27


Çözüm Ortağı

Kiptaş Vaditepe’de mutfaklar Silverline ankastre teknolojisi ile donatıldı Bahçeşehir’in en büyük konut projesi Kiptaş Vaditepe’nin mutfaklarında Silverline Ankastre kalitesi tercih edildi…

Türkiye ekonomisinin dinomosu inşaat sektöründe 2010 yılından bu yana söz sahibi olan Silverline Ankastre, Türkiye genelinde toplam 6350 projede 220 bin birim konutta toplam 560 bin adet ürünle yer aldı. Mimari tasarıma ve konfora yönelik her geçen gün rekabetin arttığı konut sektöründe teknolojisi, tasarımı ve kusursuz kullanıcı deneyimiyle yerini alan Silverline, İstanbul başta olmak üzere Türkiye’nin önemli şehirlerinde yeni projelerle işbirliğine devam ediyor. Bunların en sonuncu halkası Kiptaş’ın İstanbul Bahçeşehir’de inşaa ettiği Vaditepe projesi… Bahçeşehir’in en büyük arazisi üzerinde hayata geçirilen Vaditepe Bahçeşehir; 2+1’den 5+2’ye kadar farklı seçeneklerde yaklaşık 4000 dairenin yer aldığı, herkese ve her zevke hitap eden bir mimari tasa-

28

Yapı Malzeme Ocak 2017

rıma sahip. Konforlu ve modern mimariye sahip daireler de mutfak da özenle hazırlandı. Projeye ait 602 dairede Silverline Ankastre’nin en yeni teknolojiye sahip fonksiyonel, şık, tasarruflu ocak, fırın ve davlumbaz setlerine yer verildi. Mutfakları Silverline Ankastre kalitesi ile hazırlanan ev sahipleri aynı zamanda markanın hızlı ve profesyonel satış sonrası hizmetinden de faydalanacak. 5 yıla varan garanti süresi veren Silverline ayrıca ev sahiplerine oturumla birlikte başlayan esnek garanti uygulamasıyla sektörde fark oluşturuyor.

İç pazarda sektörde ilk 5 marka arasında… Türkiye’de 60’a yakın ulusal ve uluslararası markanın yer aldığı ankastre pazarında

ilk 5 marka arasına girmeyi başaran Silverline, Türkiye ankastre pazarının yaklaşık yüzde 35’lik kısmını kaplayan konut pazarında da ilk sıralarda. Proje pazarında yüzde 11 pazar payına sahip olan Silverline, güçlü üretici kimliğinin yanı sıra hızlı, kaliteli ve esnek çözümler üreterek konut sektörüne adım attığı günden bu yana sektörün önemli oyuncuları arasına girdi. Emlak Konut ve Kiptaş’ın onaylı tedarikçisi olan marka, proje pazarına girdiği 2010 yılından bu yana Türkiye genelinde toplam 6350 projede 220 bin birim konutta toplam 560 bin adet ürünle yer aldı. Anadolu’nun dört bir tarafındaki önemli projelere ürün tedarik eden marka Ankara, İzmir, Antalya, Adana, Mersin, Gaziantep, Trabzon, Diyarbakır gibi birçok şehirde konut proje pazarında önemli paylara sahip.



Dünya çapında en iyi tünel projesi Yaklaşık 4,5 milyar TL yatırım bedeline sahip Avrasya Tüneli ülkemizde son yıllarda yapılan en büyük ulaştırma projelerinden birisi. Proje için özel olarak tasarlanan tünel açma makinesi TBM 13,7 metre kazı çapı ile dünyada bu alandaki en büyük makineler arasında 6. sırada yer alıyor.

20 Aralık tarihinde açılışı yapılan Avrasya Tüneli İstanbul Boğazının iki yakasını deniz tabanının altından geçecek karayolu hattı ile birbirine bağlayacak. Projenin tamamı Göztepe – Kazlıçeşme hattını kapsayan 14,6 kilometrelik uzunluğa sahip. Avrasya projesinin 5,4 kilometrelik en önemli bölümünü deniz tabanı altından geçen ve TBM metodu ile yapılan tüp geçit oluşturuyor. Anadolu yakasında Harem mevkiinden başlayan tüp geçit Avrupa yakasında Sarayburnu

30

Yapı Malzeme Ocak 2017

mevkiine ulaşıyor. Marmaray’ın ardından İstanbul boğazına inşa edilen ikinci tüp geçit olan Avrasya tüneli karayolu geçişine izin vermesi sebebiyle bu alanda bir ilk olma özelliği de taşıyor. Üç adet köprünün ardından Avrasya tünelinin de açılmasıyla boğazdaki karayolu geçiş seçenekleri dörde yükseldi ve bu sayede boğaz trafiğinde önemli bir rahatlama bekleniyor. Yaklaşık 4,5 milyar TL yatırım bedeline sahip Avrasya Tüneli ülkemizde son yıllarda yapılan en büyük ulaş-

tırma projelerinden birisi durumunda. Proje için özel olarak tasarlanan tünel açma makinesi TBM 13,7 metre kazı çapı ile dünyada bu alandaki en büyük makineler arasında 6. sırada yer almakta. Yapı Merkezi ve SK E&C ortak girişimiyle 2011 yılı başında temeli atılan Avrasya projesi 2016 yılında ENR tarafından “Dünya çapında en iyi tünel projesi” olarak seçildi. Yüksek deprem riski altındaki İstanbul’da yapılan proje için her detay titizlikle sismik dayanımı sağlayacak şekilde tasarlandı. Yüksek deprem dayanımı sağlayabilmek için en önemli kriterlerden birisi her türden yapı elemanının birbiri ile depreme dayanıklı şekilde bağlanabilmesiydi. fischer Türkiye mühendisleri projenin ilk safhalarından itibaren bağlantı noktaların-


Çözüm Ortağı daki güvenliği sağlamak için fischer ürün grubundaki sismik onaylı farklı ürünlerle pek çok çözüm geliştirdi. Tünelde güvenlik riski yaratan en önemli etkenlerden bir diğeri ise yangın. Tünelin olası bir yangın esnasında yapısal güvenliğini sağlamak için tüm yapı yangın koruma katmanı ile korumaya alındı. Bu katmanın yapıya güvenle bağlanabilmesi de görevini yerine getirebilmesi için kritik öneme sahip. Bu sebeple yapılan yangın koruma katmanını tünel yapısına bağlayan sistemin tünel yangınlarına dayanıklı olacak şekilde test edilmiş bir sistem olması gerekmekteydi. Yangın katmanı ve diğer her türlü bağlantının yangına karşı dayanıklı olabilmesi için projede fischer’in yangın dayanımlı ürünleri ile geliştirilen çözümler uygulandı. Projenin mekanik ve elektrik tesisatı taşıyıcı sistemleri; VMS ve VTS bağlantıları için fischer FAZ II A4 paslanmaz çelik dübeli kullanıldı. C50/60 dayanımlı betonarme yapılardaki geçici imalatlar için yüksek tekrar kullanım sağlayan fischer FBS

beton vidaları tercih edildi. Tünelin yangın koruma kaplamalarının donatıları ise fischer patentli eşsiz FNA II A4 paslanmaz çivi dübel ile gerçekleştirildi. Yüksek uygulama kolaylığı sağlayan FNA II A4 aynı zamanda yüksek yangın, paslanma ve yük dayanımı nedeniyle tercih edildi. Projede kullanılan sismik onaylı kimyasal dübel

FIS EM, çakma dübel EA II, klipsli dübel FBN II ve eşsiz gazbeton dübeli FPX-I ile birlikte kullanılan toplam fischer ürün sayısı iki milyona ulaştı.

Yapı Malzeme Ocak 2017

31


Çevre Koruma Projelerinde “PERI” İşbirliği PROJE İLE İLGİLİ BİLGİLER: Çevremizi ciddi anlamda rahatsız eden, ekolojik dengeye olumsuz etkileri bulunan evsel v.b. atıkların belirli noktalarda toplanması ile oluşan birikintiler yeni yeni adetleri artan katı atık arıtma ve dönüşüm tesisleri ile enerjiye ve kullanılabilir maddelere dönüştürülmektedir. Bio-

32

Yapı Malzeme Ocak 2017

sun firmasının yaptırdığı MİDO MİM. İNŞ. REK. TUR. VE TİC. A.Ş. ana yükleniciliği üstlendiği Bilecik merkez ve Pazaryeri’nde inşaa edilen tesisin yapım işleri FİTOZ MÜHENDİSLİK VE MİMARLIK tarafından gerçekleşmektedir. Bu yeni arıtma ve dönüşüm tesisi projesi kapsamında;

Bilecik Biosun Katı Atık Entegre şantiyesi; 1 adet 3600 m2 oturumunda Ayrıştırma binası, 1 adet 2000 m2 alanında depo binası, 1 adet dengeleme havuzu, 4 adet çamur çürütme tankları, 220 mt h:11.00 m istinat perdesi, 4000 m2 hammadde depolama, 1 adet idari bina, 1 adet teknik bina, 1 adet blower binası, 1 adet su


Çözüm Ortağı

İşin Adı : BIOSUN BİLECİK K.A.A. TESİSİ Yeri : MERKEZ BİLECİK Yüklenici : FİTOZ MÜHENDİSLİK VE MİMARLIK Proje Müdürü : TEOMAN FİTOZ Şantiye Şefi : OSMAN EMEN PROJEDE KULLANILAN PERI KALIP SİSTEMİ: PERDE KALIPLARI : TRIO PANEL SİSTEM TIRMANIR SİSTEMLER : CB 160 SİSTEM

deposu tankı, 2 adet yangın suyu deposu, atık depolama alanları, 60 tonluk kantar, trafo binası ve saha için altyapı, yollar yer almaktadır. Bilecik Pazaryeri OSB Heksagon Gübre Üretimi tesisi; 1 adet 4200 m2 Ana bina, 1 adet 8000 m2 Hammadde deposu, 1 adet teknik bina, 1 adet su deposu tankı, 2 adet yangın suyu deposu, atık depolama alanları,2 adet 60 tonluk kantar, trafo binası ve saha için altyapı, yollar yer almaktadır. FİTOZ MÜHENDİSLİK VE MİMARLIK tecrübeli ekibi ve profesyonelliği ile bir çok başarılı projeye imza atmış bulunmaktadır, bu projelerin içerisinde birlikte çalışmaktan gurur duyar, Sayın Teoman FİTOZ, Sayın Osman EMEN ve FİTOZ MÜHENDİSLİK

VE MİMARLIK ekibine bu özel projede bizi tercih ettikleri için, ayrıca Mido Mim. İnş. A.Ş. şantiye yetkilisi Sayın Volkan KETANİ’ye katkılarından dolayı teşekkür ederiz.

KALIP SİSTEMİ İLE İLGİLİ BİLGİLER: TRIO perde kalıbı sisteminin en büyük özelliği beton dökümüne hazır olmasıdır. Böylece şantiye kalıp için ilave bir ön montaj zamanı harcamamıştır. TRIO sistemin işçiliğinin 0,20 adam saat /m2 olması ve 80 kN/m2 basınca göre dizayn edilmesi, şantiyede kalıp devir ve beton döküm hızını da mümkün olduğunca arttırmıştır. Plywood malzeme TRIO panellere montajlanmış halde hazırlandığı için, sistemin kiralanması durumunda, kiralamanın müm-

kün olmadığı plywood malzemede sistem içinde kiralanarak kullanıcısını ilave bir plywood satın alma kaleminden kurtarmış olur. TRIO kalıp sistemi; çelik veya alüminyum karkas sisteminin üzerine 18 mm’lik kalıp kontraplağının “plywood 240 gr/m² fenol kaplı” özel perçinler yardımıyla sabitlenmesi ile oluşur. TRIO kalıp sistemindeki perçin aplikasyonunun bir özelliği de beton yüzeyinde hiçbir iz bırakmamasıdır. Böylece beton döküm esaslarına uyulduğu taktirde yüzeyde en ufak bir pürüze bile rastlanmaz. TRIO kalıp sistemi genel olarak 240 cm, 270 cm, 330 cm olmak üzere 3 yükseklikten ve 30 cm den başlayıp 30 ar cm aralıklarla artan 6 genişlikten oluşur. Ayrıca bu panel yüksekliklerine ait

Yapı Malzeme Ocak 2017

33


TWE ve TGE köşe elemanları mevcuttur. TRIO 270 cm’ lik panel max 81.0 kN/m2 , TRIO 330 cm‘ lik panel ise max 83.0 kN/ m2 lik taze beton basınçlarına karşı dayanıklıdır. TRIO 2.70 x 2.40 cm’lik standart çelik panelin ağırlığı 328 kg, TRIO 2.70 x 0.90 cm’lik alüminyum panelin ağırlığı ise 70 kg’dır. Kalıplar tek bir yüzlerine konulan ancak 2 kollu; birincisi aks payandası AV ve ikincisi ayar payandaları RSS veya RS tipi payandalarla düşeyde şakülle getirilir. Perde kalıplarına ait statik hesaplar Alman DIN 18218 ‘e göre yapılır. Perde kalıpları üzerine betonlama ve ge-

zinme için kullanılan TRG80 TRIO betonarme konsolları kullanılır. Konsollar panel üzerine bulunan bağlantı noktalarına kolaylıkla takılmakta ve çalışma için uygun bir alan oluşturmaktadır. TRIO paneller ile düz perdeler yapılabildiği gibi bu projenin gerektirdiği daireselliği verme konusunda da projenin eğrilik yarıçapına bağlı olarak hazırlanmış olan ara dolgu elemanlar ile dairesel yapılar yapılabilmektedir. TRIO kalıp sisteminde kullanılan tek bağlantı elemanı BFD kilittir. Tek bir bağlantı elemanı ile bütün sistem yatayda ve düşeyde aynı hizaya getirilir ve paneller sıkıca birleştirilir.

BFD kilit sistemi, panellerin yatayda ve düşeydeki bağlantılarını sağlamasının yanı sıra iki panel arasındaki 10cm’ ye kadar olan boşluklarda ahşap dolgu elemanı konarak bu paneller arasındaki bağlantıyı sağlar, maksimum çekme kuvveti kapasitesi 20kN dur. TRIO kalıp sistemi 12.00 m lik bir yüksekliğe ek bir önlem alınmasına ihtiyaç duymadan BFD kilit sistemi ile ulaşabilir. BFD kilit sisteminin tek bir kişi tarafından ve sadece bir çekiç yardımıyla monte ve demonte edilebilmesi TRIO kalıp sisteminin şantiyedeki aplikasyonunun büyük ölçüde hızlandırır. Aşağıda BFD kilit ve BFD kilit ile panellerin bağlanmasına ait bir uygulama görülmektedir.

TIRMANIR KALIP SİSTEMLERİ PERI Tırmanma konsolları; binaların dış cephelerindeki perde kalıplarını taşıyan, maksimum genişliğin 240 cm ve maksimum yük taşıma kapasitesinin 2,00 kN/ m2 ye ulaşmasından dolayı da rahat ve güvenli çalışma ortamı sağlayan, beton içerisine bırakılan özel ankraj takımına ankre edilen ve vinçle tırmandırılan bir kalıp iskelesi malzemesidir. PERI tırmanır kalıp sistemlerinin ortak özelliği monoblok halde monte ve demonte edilebilmesidir. Böylece iş termininde zamandan tasarruf edileceği gibi söküm yapılmaksızın bir şantiyede kullanılan tırmanır kalıp sisteminin, diğer şantiyede kullanılabilmesi gibi önemli bir avantaj sağlanmış olunur. PERI tırmanır kalıp sistemlerinim tümü diğer PERI kalıp sistemleri ile tam uyumluluk gösterir.

34

Yapı Malzeme Ocak 2017


Çözüm Ortağı CB 160 TIRMANMA KONSOLU: 160 cm genişliğinde ve vinç’le nakledilen bir tırmanma konsolu sistemidir.Yük taşıma kapasitesi 2,00 kN/m2 dir. Perde kalıbı,konsol üzerindeki düşey kuşağa (destek kuşağına) bağlanır ve kalıp ile konsolun birlikte kullanılması sağlanır CB 160 tırmanır kalıp sisteminde panel; sökülmeyi gerektirmeden yukarı, aşağı ve sağa,sola hareket edebilir. Ankraj sökümü için panel beton yüzeyinden 15 cm geri geri çekilebilir. Şakül payandası sayesinde kalıp yine

konsoldan sökülmeden arkaya yatırılabilir ve panel kolayca şaküle alınabilir. Konsolun üzerinde kimse bulunmadan asılı bulunduğu ankrajdan alınıp sonraki ankraja asılabilmesi emniyet açısından önemli bir faktördür. Kalıbın yerine koyulmasından sonra plywood’un yağlanması ve demirin bağlanması sırasında rüzgar etkisiyle panelin öne devrilmemesi için rüzgar gergiyle bir alt ankraja bağlanarak güvenceye alınmaktadır. Rüzgar hızının yükseklikle arttığı düşünüldüğünde bu sistem bize 100m ve üstündeki yüksekliklerde bile emniyetli olarak çalışma imkanı sağlar. Buna ait DIN ve EUROnorm normlarında tasdik edilmiş hesap abakları mevcuttur. Bütün destek kuşaklarının yürüme bandının altındadır ve bu sayede meydana gelebilecek herhangi bir takılma durumu da böylelikle önlenmiş olur. CB 160 Tırmanma sistemi; kalıbın serbest olarak üzerine oturabileceği platform olarak da kullanılabilir. Civata M24*120 Tırmanma Bileziği Vidalı Konus Kaybolan Tırmanma Somunu Yukarıda CB 160 tırmanır sistem için kullanılan ankraj takımı görülmektedir.

Proje Müdürü Teoman Fitoz’un yorumu:

Uzun süredir değişik projelerimizde kalıp ve kalıp iskelesi işlerimizde partnerimiz olan PERI ile bu proje kapsamında da başarılı bir performans ile çalıştık. Heksagon A.Ş. firmasının Bilecik Bölgesinde hayata geçirdiği, şuana kadar yapılan en büyük kapasitesi olan katı atık entegre tesisi ve gübre üretimi tesislerinin imalatlarını başarı ile tamamladık. Te-

sislerde 250 mt üzerinde 12,40 mt yüksekliğinde ve aynı zamanda 320 mt 11,00 mt yüksekliğinde Trio Panel sistemini kule vinç ve mobil vinç kullanarak başarılı bir şekilde imalatları tamamladık. Aynı zamanda 15 mt yüksekliğinde olan kalıpları Peri Kalıp tırmanır kalıp sistemi yardımıyla 24 adet yüksek kolon imalatını 20 gün gibi kısa bir sürede tamamladık. Bir çok ana bina ve çeşitli yüksek yapılarıda, iş emniyeti ve sağlığı kuralları açısından da bizi çok rahatlatan, seri kalıp kurma imkanı veren TRIO Panel sisteminde 1 adet kule vinç ve 4 adet mobil vinç kullanarak bu başarıyı yakaladık. PERI deneyimi sayesinde, ekiplerimizin de sistemleri kolay ve güvenli montaj-demontaj yapabilmesi bize rahat ve süratli çalışma imkanı yarattı. Bu nedenle başarılı bir projeyi daha gerçekleştirirken bizlere destek olan, proje – sevkiyat – süpervizör desteği ile hizmet sunumunda her zaman öz verili olan partnerimiz PERI ve tüm ekibine teşekkürlerimizi iletiriz.

Yapı Malzeme Ocak 2017

35


Çözüm Ortağı

LCW Yönetim Binası’nda üstün tasarım ödüllü B.IQ ile Berker by Hager teknolojisi Türkiye moda perakendesinin lideri w, Güneşli’deki yeni yönetim binasında Berker by Hager teknolojisi ile aydınlatma, iklimlendirme ve jaluzi kontrolü sağlıyor. Tasarım ödüllü B.IQ anahtar ile tüm kontrollerin tek tuşla sağlandığı projede iklimlendirme / aydınlatma kontrolü ile enerji tasarrufu sağlanıyor. Akıllı bina sistemleri ile teknolojiyi yaşam alanlarına entegre eden Berker by Hager, yenilikçi yaklaşımıyla projelerin konfor standartlarını maksimuma taşıyor. Türkiye’nin en büyük moda perakende zinciri LCW’nin yeni hayata geçirilen yöne-

36

Yapı Malzeme Ocak 2017

tim binasında tasarım ödüllü B.IQ ile KNX sistemi ayrıcalığı sunan Berker by Hager, ofis projelerinde enerji verimliliği, konfor, teknoloji, kullanım kolaylığı gibi artılar kazandırıyor. Kullanım alanına uygun özel dedektörler ile gerekirse aydınlatmaları sıfıra indirebilen KNX sistemi; gün ışığı alan yerlerde aydınlatma seviyesini düşürebiliyor, ortamda ışık azaldığında seviyeyi otomatik olarak çoğaltabiliyor. Bütün özelliklerin tek bir merkezden yönetilmesi, kişilere bağlı olmadan sistem üzerinden tüm kontrollerin kolay olması, güvenlik konusundaki

artıları ve birçok yönden tasarruf sağlaması sebebiyle projenin tercih ettiği KNX sistemi, istenilen modüllerle sürekli geliştirilerek canlı halde tutulabiliyor. Önceden yüklenen senaryolar sayesinde mesai başlangıcında tüm kontrolleri istenen seviyede ayarlayan sistem, ayarları hafızasında tutarak hafta içi / hafta sonu düzeni oluşturabiliyor. LCW projesinde KNX sistemi ile tüm bu artıları kullanan Berker by Hager, iklimlendirme kontrolü ile ve aydınlatma kontrolü ile %30’lara varan enerji tasarrufu sağlıyor.



Layher Allround® (Flanşlı) İskele Layher Allround® (Flanşlı) İskele yıllardır pazarda “modüler iskele” adıyla eş anlamlı olarak anılmaktadır.

Layher Allround® (Flanşlı) İskele, başta endüstriyel tesisler olmak üzere, gemi yapım ve onarımlarında, sanat yapılarında, enerji santrallerinde, uçak bakım-onarım, çimento vb. fabrikalarında; tünel, baraj gibi yapılarda ve her türlü cephe çalışmalarında kullanılabilen çok yönlü bir iskele sistemidir. Layher Allround® (Flanşlı) İskele, benzersiz bağlantı tekniği sayesinde, güvenli ve sağlam bir şekilde dik bileşenler üzerine kaynaklanmış, “flanş” diye tabir edilen çok yönlü sekiz bağlantı noktasından oluşur. Kurulumunu tek bir kişinin bile yapabileceği şekilde tasarlanan bu sistem çok hızlı kurulur ve sökülür. Sadece çekiç yardımıyla kurtağzı geçişi ile flanşa bağlantı yapılır ve kama ile sıkılaştırılır. Sistemin tüm parçaları korozyona karşı 60-80 µm sıcak daldırma galvaniz ile korunmaktadır. Sistemin tamamı TS EN 12810, TS EN 12811 E uygun üretilmiştir. Tüm uluslararası sertifikaları mevcuttur. Çelikten üretilmiş Allround® İskele’nin yanı sıra bire bir aynı teknik özelliklere sahip alüminyum Allround® İskele de, daha

38

Yapı Malzeme Ocak 2017

hafif olması sayesinde, size hem kurum ve söküm hem de taşıma kolaylığı sağlamaktadır.

Layher Şimşek® İskele Basit ve hızlı: Çerçeveli iskele. Basit ve tartışmasız en hızlı monte edilen geçmeli çerçeveden oluşan bu sistem cepheler için mükemmel çözümler sunar. Sadece altı temel element ile -çerçeve, platform, korkuluk, tekmelik, çapraz ve ayarlı ayak mili- Layher klasiği olarak “şimşek hızında” iskele kurulur. Her türlü ihtiyaca cevap verecek geniş yelpazede ara elemanlar, kelepçeler ya da konsol gibi parçalar bütün sistemi tamamlar. Sistemin tüm parçaları korozyona karşı 60-80 µm sıcak daldırma galvaniz ile korunmaktadır. Kurulumunu tek bir kişinin bile yapabileceği şekilde tasarlanan bu sistem çok hızlı kurulur ve sökülür. Sistemin tamamı TS EN 12810, TS EN 12811 ’e uygun üretilmiştir.

Tüm diğer Layher sistem ve ürünleriyle birlikte kullanılabilir. Çelikten üretilmiş Layher Şimşek® (İnşaat) İskele’nin yanı sıra aynı teknik özelliklere sahip alüminyum Layher Şimşek® (İnşaat) İskele de, daha hafif olması sayesinde, size hem kurum ve söküm, hem de taşıma kolaylığı sağlamaktadır.

Layher Koruma Sistemleri Geniş kapsamlı Layher Koruma Sistemi Programı, her türlü hava, olumsuz çevre koşulları ve gürültüden korunmak için optimum çözümler sunar. Kaset çatı, Keder Çatı , Keder XL , FW Sistem olmak üzere 4 çeşit koruma sistemi 72m açıklıkların desteksiz örtülebilmesi özelliği ile olumsuz hava koşullarına karşı mükemmel koruma sağlar. Böylece çatı işine rağmen işletme normal işine devam eder. Yayaları ve çevreyi korumak ve ayrıca gürültüden korunmak için yaratıcı koruma sistemleri mevcuttur. Toz geçirmez özelliğinden dolayı aspest söküm çalışmaları için idealdir.


Çözüm Ortağı Normal bir iskelenin tamamen kaplanması mümkün değildir. Komple Layher Koruma Sistem Programı her iki iskele sistemi Allround (Flanşlı) ve Şimşek iskele ile çok rahat kombine edilebilir. Uygulamada çok yönlülük! Layher Koruma Sistemi ile Layher, Allround ve Şimşek iskelelerle uyumlu, çevre gürültü koruması ve havanın etkilerinden koruma gereklerine uygun, son derece ekonomik ve efsanevi Layher kalitesinde bir kaset örtü sistemi sunar.

Layher Event Sistemleri Sahne sistemleri denilince aklan ilk gelen marka olma özelliği ile bilinen Layher geniş ürün yelpazesinde bulundurduğu podyumlar, tribünler ,foh sistemler , alüminyum ve çelik trusslar başta olmak üzere organizasyonlarınızda konfordan ödün vermeden ,boyutlar ve ekipmanlarda sınırlı olmadan, sınırsız çözüm üretmekte ve maliyetlerinizin azaltılmasına ve ekonomik başarıya ulaşmanızda en etkili rolü oynamaktadır.

BİR BAKIŞTA KAZANIMLARINIZ 1 Standart çözümler Seri malzeme, hızlı kullanılabilirlik. 2 Allround altyapısı Yüksek yükleme kapasitesi, hızlı ve esnek montaj ve demontaj, aksesuar seçimi. 3 Kullanışlı bileşenler Kolay taşınabilir, depolanabilir ve yerleştirilir. 4 Özel tasarım Kişiselleştirilmiş sorun çözümleri için Geniş açıklıklı sahnelerle devasal görüntüler oluşturulabilmesi

Yapı Malzeme Ocak 2017

39


Çözüm Ortağı

Layher Aksesuar ve Ek Parçalar Geniş aksesuar programı Layheri sektörde lider olma özelliğinin başında gelen faktörlerden bir tanesidir. Layher’e sahip olduğunuz an çözemeyeceğiniz problemin olmayacağını da bilirsiniz. 1 Gelişmiş korkuluk 2 Ayarlı ayak milleri ve plakaları 3 Duvar bağlantı aparatları 4 Çelik ve alüminyum kirişler 5 Boru ve kelepçeler 6 Asma iskele aparatları 7 Mobil iskele parçaları 8 Kaplama ve koruma aparatları 9 Köprü sistemi parçaları 10 Düşme önleme aparatları Ve 600 ü patentli ürün çeşitliliği ile her zaman bir adım önde!

40

Yapı Malzeme Ocak 2017

Layher Hareketli İskeleler ve Merdivenler Yüksek değerde kalite - tartışmasız süper sağlam ve ekonomik. İşte Layher’in mobil iskeleleri.Her türlü zemin için her türlü çalışma yüksekliğinde mükemmel çözüm. Layher mobil iskeleleri yeni iş güvenliği şartlarına da uyum sağlamaktadır, bu da sizin için ‘daima güvenle yukarı’ demektir. Zifa ,düşük yüksekliklerde çalışmak için tasarlanmış hazır katlanabilir bir sistemdir. Uni Light ,kompakt ve çok hafif tasarımı sayesinde merdiven gerektiği yerlerde güvenli ve rahat bir çalışma alanı ve bu alanın üstünde araç gereçlerinizi ve malzemeleriniz kolaylıkla taşımanızı sağlar. Uni Standart, endüstriyel tesisler, fab-

rikalar, depolar, vb. iç ve dış mekanlar için güvenli çalışmanızı sağlayarak, çıkabildiği yükseklikle de büyük avantaj sağlar. Uni Wide, geniş platform yüzeyi sayesinde rahat çalışma olanağı sağlar. Uni Compact, çift çalışma yüzeyi genişliği sayesinde hem malzeme taşımanızı sağlar aynı zamanda hareket özgürlüğü verir. Uni Stair merdiven kulesi, rahat çalışma ve erişim için ideal bir seçim, montaj ve bakım onarım çalışmalarında en yükseğe güvenle çıkabileceğiniz kompakt bir sistemdir. Staro, alçak tavan işlerinde çok geniş yüzeyi sayesinde rahat çalışma alanı ve hareket özgürlüğü sağlar. Ve aynı zamanda bir çok modelden oluşan merdivenleri ile …



Çözüm Ortağı

Türkiye’nin inovasyon ve teknoloji tabanlı büyümedeki yeni merkezi

“Bilişim Vadisi”nin fanları için Aironn tercih edildi Bilişim Vadisi, bilişim ve iletişim teknolojileri alanındaki küresel ve yerel inovasyon ve teknoloji transfer merkezleri, üniversiteler, araştırma enstitüleri, uluslararası ve ulusal yatırımcılar ve fonlar, konunun muhatabı tüm sivil toplum örgütleri, özel sektör ve devletin tüm kamusal alanı ile iş birliği yapacak ve proje bazlı müşterek çalışmalar geliştirerek teknoloji tabanlı kalkınmaya önderlik etmek için yola çıktı. Muallimköy Teknoloji Geliştirme Bölgesi Kocaeli ili sınırlarında Dilovası ve Gebze’nin sınır olduğu, önemli yol kavşaklarının ortasında deniz, hava ve kara yollarına yakın, 2.847.968,66m²’lik bir alana kuruldu. Paydaşları; TÜBİTAK, Gebze Teknik Üniversitesi, Kocaeli Büyükşe-

42

Yapı Malzeme Ocak 2017

hir Belediyesi, KOSGEB, Türk Standartları Enstitüsü, İstanbul Ticaret Odası, İstanbul Sanayi Odası, Kocaeli Ticaret Odası, Kocaeli Sanayi Odası, Gebze Ticaret Odası ve TOSB’dur. Bilişim Vadisi, Silikon Vadisi modeli örnek alınarak kurulmuş, başta bilgi ve bilişim teknolojileri olmak üzere, elektrik – elektronik, telekomünikasyon, yazılım ve robotik vb. sektörlerden Ar-Ge yapan tüm firmalara ev sahipliği yapmaya hazır. Bilişim Vadisi, 10.000m²’lik Türkiye’nin en büyük Kuluçka Merkezi ve Bv İnkübatör programı ile girişimcilere fikirlerini geliştirebilecekleri uygun ofis ortamı oluşturacak. Girişimcilere burada, projeleri ile ilgili mentörlük ve danışmanlık desteği,

fon kaynaklarına erişim hususunda destek olma, gerekli eğitimlerim verilmesi gibi konularda destek olunacak. Bilişim Vadisi’nde ulusal arenada tüm firmaların ve girişimcilerin ihtiyaç duydukları prototip tasarım, test ve danışmanlık hizmetlerini alabilecekleri Prototip ve Test Merkezi kurulacaktır. Bilişim Vadisi, sanayinin ihtiyaçlarına çözüm getirmeye odaklanan proje ve işbirlikleri geliştirme misyonuna ulusal ve uluslararası öncü üniversitelerin Bilişim Vadisi ekosistemine entegrasyonunu da ekleyecek, bölgeyi Teknoloji ve Eğitim Üssü haline getirecek. Bu bağlamda, çok üniversiteli ortak araştırma projeleri geliştirilecek, bunun ilk adımı olarak da bölgede İnovasyon Merkezi kurulacak.



Çift doğrultuda çalışan boşluklu döşeme ve yeni Nautilus Kalıpları Yeni Nautilus Nedir? Yeni Nautilus, betonarme döşemelerde sarkan kirişleri ortadan kaldırıp, düz bir tavan elde etmeye ve döşeme ağırlığını azaltmaya yarayan bir kör kalıp sistemidir.

plaka ile birlikte, belirli aralıklarla dizildiği için kesişen kirişler oluşturulur. Böylelike her iki doğrultuda çalışan kirişler için kör kalıp görevini üstlenir ve beton tüketimiyle birlikte döşeme ağırlığı azaltılmış olur.

Boşluklu Döşeme nedir?

Yeni Nautilus Ne değildir?

Yeni Nautilus kalıpları ile döşeme kesiti içerisinde hava boşlukları yaratılır ve her iki yönde kesişen I kirişler matrisi oluşturulur. Döşeme içerisinde oluşan bu hava boşluklarından dolayı plak döşeme “çift doğrultuda çalışan boşluklu döşeme” olarak adlandırılmaktadır ve döşeme ağırlığı %25 ila %40 arasında azaltılabilmektedir.

Mevcut döşeme sistemlerinin zaafları nelerdir?

Neden Y. Nautilus’a ihtiyaç vardır? Yeni Nautilus kalıpları sayesinde alt ve üst

44

Yapı Malzeme Ocak 2017

Yeni Nautilus tam olarak Asmolen dolgusu ya da kaset döşeme değildir.

Kiriş-plak döşemede sarkan kirişler, döşemede ve kiriş altı duvarlarda diş yapmasını sağlar. Asma tavan kullanımında temiz kat yüksekliğini azaltır. Kalıp imalatı ve tesisat geçişinde zorluklar yaşanır. Asmolen döşeme sisteminde, statik tasa-

rım açısından sağlıklı bir yapı oluşmaz. Döşemelerin tek doğrultuda çalışması özellikle yüksek katlı yapılarda sakıncalıdır. Yeni deprem yönetmeliğinde de bu durum dikkate alınmış olup, maliyeti arttıracak yeni önlemler alınması gerekmektedir. Asmolen tuğla blok kullanılması halinde, tuğlaların depremde düşme tehlikesi, EPS köpük kullanımında da yangın riski vardır. Yeni Nautilus kalıpları hafif olup, donatılı bir beton ile alt ve üst plaka ile kapatıldığı için bu riskleri bertaraf eder. Alttan beton yüzeyi görüleceği için kaba sıvaya gerek yoktur. Tuğla ya da EPS köpüklerin nakliyesi ile birlikte yatay ve dikey taşınması zahmetlidir. Zaiyat fazladır. 1 kamyon Yeni Nautilus kalıpları ise 10 kamyon tuğla ya da strafora eş değerdir.


Çözüm Ortağı Kaset döşeme ile düz bir tavan elde edilmediği için konutlarda tercih edilmez. Kalıp kurulumuyla birlikte sökümü de zahmetli olup, mimari bölümlendirmede ve kaset altı boşlukların doldurulmasında güçlüklar yaşanır. Nakliyesiyle birlikte yatay ve dikey taşımacılığı, aynı zamanda depolanması zahmetlidir.

Kalıpların geometrisi nasıldır?

dolmaz mı? diye soranlar için de şu örneği verelim:

Kalıpların geometrisi 52x52 cm olup iç içe geçebilecek şekilde tasarlanmıştır. Dolayısıyla lojistikle birlikte şantiye içinde yatay ve dikey taşımada çok büyük avantaj sunar. Bunun dışında, kalıpların bir tarafı kapalı diğer tarafı açıktır. Kalıba entegre

Kapalı kaplar basınç kanuna göre içeride sıkışan havanın basıncı, aşağıdan gelen betonun basıncıyla eşitlendiğinde betonun ilerlemesi durur. Dolayısıyla içeride hava sıkıştığı sürece, beton kalıpların içi-

ayaklar sayesinde plywood döşeme kalıbından istenildiği kadar yükseltilmektedir.

ne giremez. Kalıpların çift kullanılması halinde zaten 2 taraf da kapalı olduğu için betonun girmesi gibi bir sorun oluşmaz.

Peki bu kalıplar, tek kullanıldığı durumda, kalıpların içerisi beton ile

Sonuç:

Bizlere en çok sorulan sorulardan biri de, Yeni Nautilus kalıpları Asmolen döşeme yerine geçer mi? Ya da Asmolen döşeme olarak kullanılabilir mi? Sorusuna karşılık olarak şunu söyleyebiliriz: Bir kez daha tekrar etmek gerekirse Yeni Nautilus ile elde edilen boşluklu döşeme, asmolen döşeme değildir. Döşemenin çift doğrultuda çalışması ve kalıpların altına da beton girmesiyle oluşan çift plak sayesinde asmolen döşeme sisteminden çok daha iyi bir performans sağlar. Yeni Nautilus kalıpları, tek yönde ama ardarda dizilerek tabiki asmolen döşeme gibi tek doğrultuda çalışan döşeme elde edilebilir. Ancak uzun kenarın kısa kenara oranı 2 den küçük olan

Neden Yeni Nautilus ile boşluklu döşemeye ihtiyaç var diye, tekrar toparlamak gerekirse: - Döşemeyi çift doğrultuda çalıştırıp yükleri dört tarafa aktarmak için, - Yeni deprem yönetmeliği ile daha iyi performans sergileyen döşeme ve binalar elde etmek için, - Sarkan kirişleri uzaklaştırıp düz bir tavan elde etmek için, - 20 metreye varan geniş açıklıkları minimum döşeme kalınlığı ile geçmek için, - Kolay taşıması ve hızlı kurulumuyla zamandan tasarruf sağlamak için Yukarıda sayılan bütün avantajları tek seferde kendisinde toplayabilen en ekonomik çözüm olduğu için Yeni Nautilus kalıpları ile boşluklu döşeme tasarımına ihtiyaç vardır.

döşemelerde döşemeyi çift doğrultuda çalıştırarak yükleri dört bir tarafa dağıtmak daha iyi bir sonuç doğurur.

Yeni Nautilus kalıpları nasıl uygulanır? 1- Öncelikle, herzamanki gibi masa tipi ya da teleskoplar ile iskele oluşturulur ve düz bir kalıp yapılır. 2- Daha sonra iki doğrultuda, yani hasır şeklinde alt plaka için donatısı serilir. 3- Donatılar bağlandıktan sonra Yeni Nautilus kalıpları her iki doğrultuda belirlenen aralıklarla dizilir. 4- Varsa kalıpların arasına, kapalı etriyeli kiriş donatısı, yoksa kalıpların üstüne, üst plaka donatısı hasır şeklinde serilir. 5- Varsa kalıpların arasına çiroz donatıları bağlanır ve döşemeniz beton dökümüne hazır hale getirilir.

Yapı Malzeme Ocak 2017

45


Çözüm Ortağı

Avrasya Tüneli Tüp Geçiş Projesi’ne BTM Katkısı Son yıllarda Türkiye’de gerçekleştirilen büyük projelerden olan Avrasya Tüneli Tüp Geçiş Projesi’nin bazı bölümlerinin su yalıtımı BTM ürünleri kullanılarak gerçekleştirildi. Proje kapsamındaki Asya yakası operasyon merkezi, havalandırma binaları ve trafo binaları; temel, perde ve terasların yalıtım işleri ve yeşil çatı sistemleri uygulamasının yanı sıra Avrupa yakası yaya yolları ve viyadük üstleri yalıtım işleri de su yalıtım ve yeşil çatı sistemleri kullanılarak çözüldü. Uygulamayı BTM’nin Bursa Bayisi Umut Yalıtım gerçekleştirdi. Projede kullanılan BTM ürünleri ve metrajları ise şöyle; Temel Yalıtımları; 6500 m2 PE4 ürün ile iki kat Perde yalıtımları: 2200 m2 PE4 Ürün ile iki kat Çatı teras yalıtımları: 6500 m2 PE4 ürün ile iki kat Yeşil çatı sistemleri: 4000 m2 BTM Optigreen Viyadük ve yaya yolları: 22.500 m2 PP4000 V

BTM Yönetim Kurulu Başkanı Levent Ürkmez, 2016 yılının değerlendirmelerini ve 2017 hedeflerini açıkladı Ürkmez konuşmasında ülkemizde ve çevre ülkelerde yaşanan ekonomik ve siyasi sıkıntı ve belirsizliklerin, küresel piyasalarda yaşanan sürpriz gelişmelerin (FED'in faiz artırımı ve Brexit gibi), sektörümüzü de etkilediğini ve etkilemeye devam edeceğini belirtti. Levent Ürkmez BTM’nin 2016 yılında herhangi bir büyüme gösteremediğini ve bu yılki cirolarının 2015 yılı ile aynı civarda olduğunu söyledi. Ürkmez; “Son iki yıl içinde grup şirketlerimizle birlikte toplam 80 milyon dolarlık yatırım yapmış bulunuyoruz. 2016 yılında yapılaşmanın yoğun olduğu kent merkezlerinde bitişik nizam vaziyette yapılacak yapıların temellerinde ve kentsel dönüşüm kapsamında yıkılarak yeniden yapılacak binaların temellerinde su yalıtımını pratik, güvenli, uzun ömürlü ve ekonomik bir şekilde çözmek için tasarlanmış yeni ürünümüz BituProof sistemini tanıttık. Özellikle kentsel dönüşüm çalışmalarında ve bitişik nizam yapıların temellerinin su yalıtımlarında kullanmaya uygun, taze betona yapışan BituProof Sistemi önemsediğimiz bir ürün. 2016 yılında ayrıca önceden planlanmış iyileştirme yatırımlarımızı yaptık 2017 yılında da iyileştirme çalışmalarına devam edeceğiz.2017 yılında iç pazarda %5, dış pazarda %15 büyüme hedefliyoruz. 2017 yılının da zor bir yıl olacağını düşünmekteyiz” dedi. Levent Ürkmez / BTM Yönetim Kurulu Başkanı

46

Yapı Malzeme Ocak 2017



Dosya Konusu

Kalıp ve İskele Sistemleri


İskeleler; Genel manada binaların ve yapıların cephelerine kaba inşaat işleri bittikten sonra ince işlerde kullanılmak üzere kurulan İskeleler; Çelik ve ahşaptan üretilebilmekte… Kalıplar; Betonarme elemanlara gerekli şekil ve boyutu vermek için kullanılan Kalıplar; Taze beton ağırlığını, basıncını ve beton döküm esnasında ortaya çıkan ilave yükleri taşırlar…


“Temel amacımız: Rekabetçi ve Sürdürülebilir büyümeyi tesis etmek” “Fuarlarımızda katılımcılar, binlerce ziyaretçiyle buluşarak hem tanıtım ve imajlarına büyük katkı sağlıyor hem de finansal açıdan yeni müşteriler ediniyor. Fuar sonrasında da uluslararası iş birlikleri yapma fırsatı bulabiliyorlar.” Kalıcı üstünlükler sağlamayı hedeflemiş, dünyada ve Türkiye`de bir çok ilklere imza atmış olan Demos Fuarcılık, Ar-ge çalışmalarına verdiği önem ve özellikle saha çalışmalarında ortaya koyduğu etkili çözümleriyle kendi sektöründe haklı bir üne sahip. Demos Fuarcılık Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Aslan ile şirket faaliyetleri, gerçekleştirdikleri projeler, son yenilikler ve fuar sonrası hizmetlerin yanı sıra ayrıca Kalıp&İskele fuarı özelinde konuştuk.

Demos Fuarcılığın kuruluş tarihçesine değinerek, şu an gündemdeki faaliyetlerinizden kısaca bahseder misiniz? Demos Fuarcılık, 1993 yılından bu güne

50

Yapı Malzeme Ocak 2017

Türkiye’de profesyonel olarak faaliyet gösteren bir firmadır. 23 yıldır, Türkiye’de fuarcılığın öncü markalarından birisi olan kuruluşumuz, özellikle ülke ekonomisine ve sanayiye yön veren ihtisas fuarlarını yıllardır başarıyla gerçekleştirmektedir. Demos Fuarcılık olarak bugüne kadar organize ettiğimiz fuarlarda, toplamda binlerce katılımcı ve yüz binlerce ziyaretçiye ev sahipliği yaptık. Özellikle fuar kapsamında Ar-Ge çalışmalarına verdiğimiz önemle ve saha çalışmalarındaki tecrübeli kadromuzla Türk Fuar Sektörünün, markalaşma sürecine ciddi katkılar sağladığımızı düşünüyorum. Rekabetçi ve Sürdürülebilir büyüme potansiyeli olan profesyonel yönetici kadromuz ve çalışan ekibimizin disiplinli, programlı

çalışmaları sayesinde organizasyonlarımızdaki başarı çıtasını her yıl bir üst basamağa çıkarıyoruz. Amacımız; gerçekleştirdiğimiz fuarlarda her yıl ziyaretçi profilini artırmak, hizmet kalitesini en üst seviyeye çıkarmak ve katılımcı firmalar için maksimum iş potansiyeli sağlayacak fikirler üretmek…

Katılımcılarınıza ne tür hizmetler sağlıyorsunuz? Katılımcılara özel logolu davetiye basımı, afiş, online davetiye ve mail banner tasarımlarını hazır yapıp gönderiyoruz. Fuarda kullanılacak ekstra stand malzemeleri (tüm teşhir malzemesi ve ekipmanları, masa, sandalye, buzdolabı, kilitli


Dosya bölme vb.) Katılımcı El Kitabındaki formu doldurularak malzemeyi talep edebiliyor. Ekstra stand malzemelerini ise fuar süresince katılımcıya kiralıyoruz, fuar söküm aşamasında malzemeleri teslim alıyoruz. DEMOS Fuarcılık olarak, katılımcı her standart standa, 1 priz, her 3 m2 için 100 watt bedelsiz enerji kullanım hakkı ve yine her 3 m2 için 1 spot vermeyi taahhüt ediyoruz. Aşımı durumunda ise katılımcılarımıza gereken desteği sağlıyoruz. Ayrıca, fuar alanında, görevlilerin ve ziyaretçilerin gereksinimlerini kolaylıkla karşılayıp, keyifli vakit geçirebileceği restaurant – café desteği de sağlıyoruz.

Bu fuar özelinde hedef ve beklentileriniz nelerdir? 2016 yılını 2017 yılı için yatırım yaparak geçirdik. 2016’da, Door Fair, 3D Print Expo, Barajlar & HES Fuarı, Devlet ve Su İşleri Genel Müdürlüğü (DSİ) ve Uluslararası Büyük Barajlar Komisyonu Türk Milli Komitesi (TRCOLD) işbirliği ile düzenlediğimiz 10’ncu ICOLD Avrupa Kulübü Sempozyumu ile 2016’yı başarılı bir şekilde tamamladık. Şimdi önümüzde 2017 yılı var, çalışmalarımıza başladık. Markamızı, profesyonelleşen özel ihtisas fuarlarıyla daha da güçlendiriyoruz. Çalışmalarımız ile dünyada ve Türkiye`de “İLK” lere imza atarak, kalıcı üstünlükler sağlamayı hedefliyoruz. Ocak ayında kendi sektörlerinin en büyüğü olan iki önemli fuarımız var. Bu dönem artık yeni projelerimize odaklanmış durumdayız. 5-8 Ocak 2017 tarihleri arasında 11’ncisini düzenlediğimiz Door Fair, 1215 Ocak 2017 tarihleri arasında ise İskele Kalıp Fuarımızın 5’ncisini gerçekleştireceğiz. Sektör profesyonellerini aydınlatmak, bilgilendirmek ve yön göstermek amacı ile 2015 yılında İskele Kalıp Fuarı kapsamında birincisini gerçekleştirdiğimiz ‘İş Güvenliği ve Sağlığı Zirvesi’nin bu yıl ikincisini düzenliyoruz. Özellikle iş kazalarının inşaatlarda çok daha yoğun yaşandığına

Hüseyin Aslan / Yönetim Kurulu Başkanı

şahit olduğumuz şu günlerde şirket olarak doğru yolda olduğumuzu düşünüyoruz. Ziyaretçilerimizden gelen talepleri hiç bir zaman görmezden gelmedik, her zaman değerlendirdik. 2017 yılında gerçekleştireceğimiz ‘Binalarda Enerji Tasarrufu Mantolama ve Yalıtım Zirvesi’ de gelen taleplerden biriydi. 12 Ocak 2017 tarihinde düzenleyeceğimiz Zirve’de, ülkemizin dört bir yanından gelecek olan sektör profesyonellerini, bayileri ve distribütör firma yetkililerini ağırlayacağız. Kapı Fuarı kapsamında ise sektörün başarılı yayını Orsiad Gazetesi ile birlikte ‘Parke ve Kapı Sektörü Çalıştayı’nı düzenleyeceğiz. Çalıştay ile birlikte sektör sorunlarına çözüm bulurken, katılımcı ve ziyaretçilerize yeni iş birlikleri için ortak bir platform sunacağız. Ayrıca Kapı Fuarı ile birlikte yıllardır üzerinde ısrarla durduğumuz güvenlik açıkları kapsamında ‘Yangına Dayanıklı Kapılarda Mevzuat, İmalat, Montaj ve Kontrolleri Hakkında Bilinmesi Gerekenler’ konulu Semineri ziyaretçilerimize açacağız.

Fuarlarımızda katılımcılar, binlerce ziyaretçiyle buluşarak hem tanıtım ve imajlarına büyük katkı sağlarken hem de finansal açıdan yeni müşteriler edinerek, fuar sonrasında da uluslararası iş birlikleri yapma fırsatı bulabilecekler. Sektörün bütün paydaşlarının bir arada olacağı Fuarlarımız, en son yenilik ve teknolojilerin yanı sıra düzenlenecek olan sektörel etkinlikler ile önümüzdeki dönemde sektörün en önemli buluşma noktası olacak.

Satış sonrası hizmetlerinizden biraz bahseder misiniz? Öncelikle müşteri memnuniyetinin bir fuar şirketi açısından hayati önem taşıdığını vurgulamak isteriz. Bu sebeple, Demos markasını akılda en olumlu şekilde bırakmak adına, müşterilerimizle sözleşme yapıp sonrasında onları unutmuyoruz. Neler yaptığımızı şöyle sıralayabiliriz; Fuarın reklam ve PR çalışmalarından haberdar olmalarını sağlıyoruz. Fuarın tanıtım operasyonu sırasında periyodik aralıklarla dataya gönderilen bilgiler, katılımcı firmalara da otomatik olarak gidiyor. Böylece, fuarla ilgili güncel gelişmelerden anında bilgi sahibi oluyorlar. Fuar sonrası ise; fuar esnasında standlarında çektiğimiz fotoğrafları ile birlikte tüm katılımcılarımıza teşekkürlerimizi belirten bir katılım plaketi gönderiyoruz.

Eklemek istedikleriniz? Sektörle ilgili ticari fırsatların içerisinde olmak, marka bilinirliliğinizi artırmak ve pazar payınızı koruyarak yeni iş birliklerine imza atmak amacı ile sizleri gerçekleşecek Fuarlarımızda yerinizi almaya davet ediyoruz. Fuarlarımız ve eş zamanlı gerçekleşecek etkinlikler hakkında ayrıntılı bilgi ve fuar davetiyesi almak için www.demosfuar. com.tr adresini ziyaret edebilirsiniz.

Yapı Malzeme Ocak 2017

51


Yeni ürünleriyle Doka, 2017’de çok konuşulacak “2017 yılında yeni bölgelere de yatırım yaparak faaliyetlerimizi artıracağız. Kiralık ürün parkımıza 2016 yılında 25 milyon Euro yatırım yaptık. 2017 yılında da 10 milyon Euro yatırım yapacağız.” 5 kıtada 70’den fazla ülkede 160 satış ve lojistik merkezi ve 6000 çalışanı ile sektörde marka bilinirliği ve güvenilirliği en yüksek kalıp&iskele firması olan Doka, 2008 yılından bu yana Gebze’de 17.000 m² alan üzerine kurulan tesislerinde faaliyetlerini sürdürmekte. Sektörde pek çok ilklere ve yeniliklere imza atarak kendinden sıkça söz ettiren Doka’nın Genel Müdürü Ender Özatay ile şirket faaliyetlerini, sektördeki yenilikleri, yeni ürünleri ve uygulamaları üzerine konuştuk…

Firmanızı kısaca anlatarak, faaliyet alanlarından ve hedef kitlenizden bahseder misiniz? Doka Kalıp İskele A.Ş. olarak bize bağlı ül-

52

Yapı Malzeme Ocak 2017

kelerde ve en önemlisi Türkiye’de her türlü bina, tünel, baraj, köprü, sanat yapıları ve alt yapıları gibi inşaat işlerinde kullanılan endüstriyel kalıp sistemlerinin satış kiralama operasyonlarının sağlanabilmesi için gerekli mühendislik ve uygulama hizmetlerini vermekteyiz. Son dönemlerde de yoğun olarak alt-üst yapı projelerine ve endüstriyel yatırımlar gibi komplike çözümler ve sistemler gerektiren projelere odaklandık. 3. Havalimanı, Eti Bakır Mardin Gübre Tesisi, Adana ve Elazığ’daki Entegre sağlık kampüsleri gibi büyük projelerde sunduğumuz kalıp-iskele sistemleri ve mühendislik çözümleri ile firmalara hem güvenli çalışma ortamı hem de maliyet avantajı sağlıyoruz. Ayrıca yüksek katlı

binalar için sunduğumuz otomatik tırmanır kalıp sistemlerimiz ile inşaatların her hava koşulunda vinçten bağımsız şekilde ilerlemesini sağlayarak inşaatlardaki kat çıkma hızlarını artırıyor ve projelerin maksimum güvenlik ve hızla planlanan bitiş tarihlerinden erken bitirilebilmesini sağlıyoruz.

Kalıp ve İskele Sistemleri’nin sektördeki yeri ve önemi hakkında neler söylemek istersiniz? Kalıp ve İskele Sistemleri, inşaat sektörünün ekonomik manada aslında sadece %1’ini temsil etmekte. Her ne kadar sektörün genel yapısı içerisinde küçük bir payda da bulunsa da, kendi içerisinde ciddi bir büyüme hızı ve potansiyeli bulun-


Dosya makta. Sektör içerisinde Kara Kalıp diye adlandırdığımız eski methodların kullanımı hali hazırda devam etse de artık sektördeki genel eğilim yeni modern kalıplar yönünde. Bu eski sistemden Endüstriyel Kalıplara geçiş son dönemde çok hızlı bir şekilde gerçekleşmeye başladı. Sektörde Kara Kalıp kullanım oranı %40/45 civarında görülüyor. Bunun yanı sıra modern kalıp sistemini kullanımı ise, oranın sürekli yükselmesiyle beraber şu an itibariyle %55/60 oranında seyrediyor. Endüstriyel kalıp sisteminin sunmuş olduğu hız-güvenlik ve ekonomik avantajlarından ötürü bu geçişin önümüzdeki günlerde de devam edeceğini düşünüyoruz.

Ülkemizde bu alanda kullanılan teknoloji sizce yeterli mi? Belirttiğim gibi sektörde endüstriyel kalıba geçiş son dönemde çok hızlı bir şekilde gerçekleşmekte. Modern kalıp sisteminin kullanımı sürekli artmaya devam ediyor, şu an itibariyle %60’lara ulaşmış durumda. Şunu da rahatlılıkla ve gururla ifade etmek isterim ki; Türkiye’de teknolojik olarak en ilerde şu an biz varız. Otomatik Tırmanır Kalıp Sistemi’ni Türkiye’ye ilk biz getirdik. Türkiye’de ilk kullanım tarihi olan 2013 yılından bu yana sürekli olarak bu kalıp sistemini kendi içerisinde geliştiriliyoruz. Otomatik tırmanır kalıp sistemleri ilk yatırım maliyeti yüksek gibi görünse de; kaba inşaatın tamamlanmasıyla yatırımı 2,5 kat olarak geri döndürebiliyor. Bu geri dönüş çarpanı yapının yüksekliği arttıkça artıyor.

Ender Özatay / Doka Kalıp ve İskele Genel Müdürü

Şöyle bir hesap yapılabiliriz: Aylık gideri 1 milyon TL olan 30 katlı bir binayı ele alalım. Otomatik tırmanır kalıp sistemiyle her bir kat için yapım süresi 5 gün kısalıyor. Toplamda ise 150 gün, yani 5 ay azalıyor. 5 ay erken biten 30 katlı bir yapıda, aylık 1 milyon TL’den 5 milyon TL tasarruf sağlanabilir. Otomatik tırmanır sistem için bu yapıda kabaca 2 milyon TL ek yatırım yapılması gerektiğini düşünürsek, yapımcı firma buradan 3 milyon TL kar edebilir.

Böyle bir projede metrekare satış fiyatını 5000 TL alırsak bu 600 metrekare konutun satış hasılatı kadar ek bir kar demek. Bu da yatırımcı için 100 metrekareden 6 konutun satış hasılatı kadar ek kar anlamına gelir.”

İnşaat firmalarına sunmuş olduğunuz avantajlardan bahseder misiniz? Endüstriyel kalıp sistemlerinin ülkemizdeki ilk uygulayıcılarından olarak, hidrolik

Yapı Malzeme Ocak 2017

53


yönlendirildiği için kule vinçlerin çalışamayacağı yüksek rüzgar hızlarında dahi tırmanma işlemi güvenli ve hızlı bir şekilde gerçekleşir.72 km/h rüzgar hızında bile hidrolik olarak tırmanma yapılabilir.

Sizi rakiplerinizden farklı kılan en önemli faktör nedir? Doka’yı rakiplerinde ayıran en büyük faktör; ürünlerin üretiminden sahada uygulanmasına kadar 2 temel unsurun göz önünde bulundurulmasıdır: iş güvenliği ve hız. Doka olarak kendimizi kalıp ve iskele sistemlerinde en güvenli ve en hızlı sistemleri sumaya çalışan firma olmaya adadık.

Kullandığınız ürün ve malzemelerdeki tercihlerinizi hangi kriterlere göre belirliyorsunuz? Bizim için Kalıp Sistemlerindeki en önemli unsur her zaman İş Güvenliği olmuştur. Şirketimizin ana prensibi En Güvenli ve En Hızlı kalıbı üretmektir. En ucuz üretimi biz yapalım, Kalıp fiyatlarımız daha da ekonomik olsun diye bir hedefimiz bulunmamakta. İşin aslına bakarsanız ‘Hız’ ve ‘Güvenlik’ olgularını çok iyi bir şekilde gerçekleştirdiğiniz takdirde, en ekonomik ürüne de ulaşmış oluyorsunuz. İş güvenliğinden asla taviz vermiyoruz. İş Güvenliği konusunda göstermemiz gereken hassasiyeti, birlikte çalıştığımız personelimize karşı bir sorumluluk ve borç olarak görüyoruz. Bu tavrımızın uzun vadede ekonomik faydalarını da her zaman gördük ve görüyoruz. Bu nedenle ürün ve malzeme tercihlerimiz de dahil olmak üzere tüm gerçekleştirdiğimiz faaliyetlerde esas aldığımız ve taviz vermediğimiz kriter “İş Güvenliği”dir.

Sektörde sıkça karşılaştığınız kronikleşmiş sorunlar var mı? Bu sorunların çözümü noktasında sizce ne tür adımlar atılmalı?

otomatik tırmanır kalıp sistemlerimiz ve hidrolik koruma perdesi sistemlerimizle sektörün teknoloji anlamında da öncü firması konumundayız. Bu ürünlerimizle sektördeki yatırımcı firmalara hem hızı hem de güvenli çalışma ortamını birlikte sunmaktayız. Güvenlikle beraber, inşaatların planlanan zamanda veya planlanandan önce bitirilmesini sağlayan hidrolik sistemli otomatik tırmanır endüstriyel kalıp sistemleri firmalara sağladıkları hız ve maliyet avantajı nedeniyle tercih sebebi oluyor ve böyle olmaya da devam edecektirler. Örneğin sunduğumuz ürünlerden biri olan SCP otomatik tırmanır kalıp sistemimiz yüksek binaların çekirdeği için kullanılan

54

Yapı Malzeme Ocak 2017

bir sistemdir ve bu sistemle her türlü ana kesit hızla ve esnek biçimde kalıplanabilir. Otomatik tırmanır sistemlerimiz ayrıca inşaat sürecini hızlandırmak için çok kısa bir kat çevirim süresi sunmaktadır. Bu sistemler kat çıkma hızını 3 güne kadar düşürürken, inşaat maliyetlerini de %70’e kadar azaltılabilir. Ayrıca sistem sahip olduğu çalışma platformları ile maksimum iş ve işçi güvenliği sağlamaktadır. Bir diğer ürünümüz olan Xclimb 60 Koruma Perdesi ile her yükseklikte güvenli çalışma, çok fonksiyonlu kullanım ve üretkenlik sağlamaktayız. Boşluksuz kaplama sağlayan sistem sayesinde şantiye personeli düşmekten, rüzgar ve hava şartlarından korunur. Sistem sürekli binaya

Sektörümüz ne yazık ki dernekleşememiştir, kamu nezdinde kurumsal olarak temsil edilememektedir. Kurmayı hedeflediğimiz dernek ile kalıp & iskele sistemleri üreticilerinin kamu nezdinde temsili hedefimizdir.

Yeni nesil malzemelerinizden örnekler verebilir misiniz? Panel sistemlerimizde hafif ve çok dayanıklı alüminyum monoblok kalıp sistemleri dikkat çekmektedir. Diğer yandan kalıp teknolojisinde son nokta Doka’nın SCP otomatik tırmanır kalıp sistemidir. Döşeme ve çekirdeğin bir seferde dökümüne imkan tanıyan bu kalıp sistemimiz en iyi projelerin tercihidir.

Fuarda özellikle ön plana çıkarmak istediğiniz ürün ya da hizmetleriniz var mı? Fuarda, yeni ürün olarak şehir içindeki vi-


Dosya yadük projelerine yönelik “Doka UniKit”i ve beton dayanımını gerçek zamanlı ölçen Concremote ürünlerimizi ziyaretçilerimize tanıtacağız. UniKit sistemi; altta trafik akarken, üstte köprü çalışmasının gerçekleşmesine olanak sağlayan bir sistem. Şehir içindeki viyadüklerde çok tutacağını düşünüyoruz. Bunun dışında sergileyeceğimiz diğer bir ürün ise ‘Concremote’. Betonun kalıp içerisine döküldükten sonra kürleşmesi zaman almaktadır. Beton içerisine bir sensör (Concremote) bırakıyoruz. Bu sensör GSM şebekesi üzerinden server’ınıza sinyaller gönderiyor. İstenilen mukavemete ulaştığında size akıllı telefondan veya tabletinizden haber veriyor. İlk defa Dubai’de uygulanmaya başlandı. Özellikle otoyol ve köprü projelerinde çok etkili olacağını düşünüyoruz. Projeye zaman tasarrufu ve mal avantajı sağlıyor. Bunun dışında çoğu sistemimizi standımızda sergiliyor olacağız.

Ar-ge çalışmalarınız nasıl gerçekleşmekte? Bu çalışmalara ne kadar bütçe ayırıyorsunuz? Firma olarak değişen pazar taleplerine ve teknolojik değişimlere her zaman en hızlı şekilde adapte olabilmemiz için Ar-Ge yatırımlarına çok önem veriyoruz. Doka tüm dünyada Ar-Ge çalışmalarını yapan ve yöneten güçlü bir mühendis ekibe sahip. Son dönemlerdeki çalışmalarımızdan örnekler verecek olursak, örneğin beton dayanımını gerçek zamanlı ve yerinde ölçebilen Doka Concremote adında beton dayanımını ölçen bir sistem geliştirdik. Daha hızlı kalıp kurabilmek için tek taraftan kullanılabilen ankraj sistemine sahip Framax Xlife plus ürününü piyasaya sürdük. Otomatik tırmanır kalıp sistemlerimiz SCP ve Super Climber SCP sistemlerimizi yeni teknolojik donanımlarla daha da geliştirdik. Aslında müşterilerinden gelen yeni talepler, yapıların sahip olduğu değişik geometriler ve güvenliğe verdiğimiz önem nedeniyle her daim projelere özel mühendislik ve Ar-Ge çalışmaları yapmaktayız. Örneğin; 12-15 Ocak’ta gerçekleşecek İskele ve Kalıp fuarında yeni ürünümüz olan Doka UniKit’i ilk kez tanıtacağız. Özellikle şehir içinde birçok köprülü kavşaklar yapılıyor ve bu kavşaklar yapılırken trafik başka hatta aktarılıyor ya da kesiliyor. Artık bunların hiç birine gerek kalmadan çalışmalarınıza devam edebileceğiniz boydan boya uzanan hazır kalıpları alana yerleştirip, köprülü kavşak yapılırken trafiğin akışını etkilemeyecek bir kalıp sistemi geliştirdik. Bu ürünümüzün tanıtımını ilk defa fuarda Türkiye’de sergileyeceğiz. Concremote, taze beton yüzeyine kolaylıkla yerleştirilebilen sensörler sayesinde beton dayanımını gerçek zamanlı ve yerinde ölçümleme imkanı sunarak kullanıcılara hem zaman kazanımı hem de maliyet avantajı sağlıyor.Yine bu sayede kullanı-

cılar beton dayanım sürecini eş zamanlı takip edebildikleri web portalına cep telefonlarından ya da tablet bilgisayarlarından devamlı erişim imkanı bulabiliyorlar. Sonucunda da istenilen beton dayanım değerine ulaşıldığı zaman kullanıcılar email veya SMS yolu ile haberdar ediliyorlar. Ayrıca Concremote sadece Doka kalıplarına değil, bütün kalıplara uyumlu bir çalışan bir sistem.

Önümüzdeki yıl için yeni proje/ yatırımlarınız olacak mı? 2017 yılında yeni bölgelere de yatırım yaparak faaliyetlerimizi artıracağız. Kiralık

ürün parkımıza 2016 yılında 25 milyon Euro yatırım yaptık. 2017 yılında da 10 milyon Euro yatırım yapacağız. Türkiye’nin yatırım yapılabilir ülke statüsünden çıkması, özel sektör yabancı yatırımlarında 2017 ‘de azalmaya yol açabilir. Bu da özel sektörün nitelikli yapı üretiminde bir azalmaya yol açabilir. Ancak diğer yandan 2017 yılında inşaat sektörünün büyümesinin 2016 ve 2015 yıllarında da olduğu gibi kamu projelerinden kaynaklanacağını düşünüyoruz. Çanakkale geçiş köprüsü, Kanal İstanbul, 3.havalimanı gibi mega projeler sektörümüzü dinamik tutmaya devam edecektir.

Yapı Malzeme Ocak 2017

55


PERI yatırımda hız kesmiyor 2016 yılında toplam 5 milyon Euro değerinde yatırım gerçekleştiren PERI, 2017 yılında da yatırımda hız kesmeyecek. PERI Kalıp ve İskeleleri Genel Müdürü İnşaat Yüksek Mühendisi A. Ayhan Akpınar, Samsun’da kuracakları yeni depoları için hazırlık çalışmalarına devam ettiklerini belirtiyor.

A. Ayhan Akpınar PERI Kalıp ve İskeleleri Genel Müdürü “DUO’nun benzerlerine kıyasla en önemli farkı, yıprandıkça betona temas eden yüzeyinin değiştirilebilmesidir. Ömrünü tamamlamasıyla birlikte ürün, diğer tüm polimer kökenliler gibi geri dönüşüm edilebiliyor.”

2016 yılını başarılı geçiren markalardan biri PERI Kalıp. 5 milyon Euro değerinde yatırım gerçekleştirdi. Markanın, 2017 yılı ajandasında ise iki önemli başlık var; geliştirdiği yeni ürünler DUO ve PERI UP EASY’nun lansmanı ile Samsun’daki yeni depo yatırımı. Genel Müdür A. Ayhan Akpınar ile yeni ürünlerinden sektördeki gelişmelere kadar birçok konuyu konuştuk.

PERI Kalıp, son yıllarda önemli yatırımlara imza atıyor. Nitekim 2016 yılında toplam 5 milyon Euro değerinde yatırım gerçekleştirdi. Bu yatırım kapsamında neler yaptınız? PERI Kalıp’ın İstanbul Esenyurt’taki fabri-

56

Yapı Malzeme Ocak 2017

kası ve merkezi, 8.000 m²’is kapalı toplam 40.000 m² alan üzerine kuruludur. Buradaki üretim kapasitemiz yıllık yaklaşık 12 bin ton. Geçen yıl, 5.000 m²’lik yeni bir üretim tesisi daha kurduk. Bu tesisimize, modern üretim makine, ekipmanlar ve bunların teçhizatlarıyla birlikte toplamda 5 milyon Euro’luk yatırım gerçekleştirdik. Böylelikle yıllık kapasitemiz 24 bin tona ulaşarak 2 katına çıkmış oldu. Yeni tesisimizde ürettiğimiz ürünlerimizi; müşterilerimize, Türk müteahhit firmalarının yurt dışındaki projelerine ve merkez firmamızın üretim zincirine dahil olduğumuz için diğer kardeş şirketlerimize veya onların da müşterilerine gönderiyoruz. Dolayısıyla bu tesisimiz, %70 ihracata çalışan bir niteli-


Dosya ğe kavuştu ve aynı zamanda 120 kişilik bir istihdam yaratmış olduk. Kanada’dan Yeni Zelanda’ya, Peru’dan Rusya’ya kadar 37 ülkeye ihracat yapıyoruz. Geçen yıl yurtiçindeki 7nci bölge müdürlüğümüz olan Samsun Bölge Müdürlüğü ofisimizi açmıştık. İstanbul, Ankara ve Gaziantep’te olduğu gibi Samsun’da da bir sevkiyat deposu kurmaya karar verdik. Yeni depomuz için yer belirledik, şu anda alt yapı ve hazırlık çalışmalarını tamamlıyoruz. 6.000 m²’den oluşan Samsun’daki depodan, başta Karadeniz Bölgesi olmak üzere diğer depolarımızda olduğu gibi iskele ve kalıp sistemlerimizin hem satın alma ve hem de kiralama sevkiyatlarını gerçekleştireceğiz. 2017 yılı Mart ayı başında hizmete girecek bu yatırımımızla birlikte Türkiye’de toplam depo sayımız 4 (dört) olacaktır. Şuan itibari ile İstanbul merkez ve ana depomuz dışındaki Ankara depomuz İç Anadolu ve Akdeniz Bölgesine, Gaziantep depomuzda Güneydoğu ve Doğu Anadolu bölgesine hizmet ediyor. Samsun depomuzun da bu zincire eklenmesi tüm yurdu kapsayan geniş bir ağ oluşmuş olacak ve bu sayede kesintisiz bir sevkiyat, teslimat ve hizmet ağımız güçlenecek. Müşterilerimize kısa sürede hizmet verebilmek tercih edilebilirlik konusunda bize önemli avantajlar da sağlıyor. Müşteriye yakın olmamız bize ve onlara, hem zamandan tasarruf sağlıyor hem de maliyet ve giderlerin azalmasına faydası oluyor. Ben şunu tüm açıklığı ve büyük bir gururla bu vesile ile söylemek isterim ki; Türkiye’de bu sektörde PERI kadar kalıcı ve sürekli yatırım yapan bir başka firma yok. İstanbul’un ardından Ankara’da daha sonra Gaziantep’te depolarımızı acıkmıştık, şimdi ise Samsun’a da yatırım yapıyoruz, ancak durmayacağız çünkü bundan sonraki adımı şimdiden planlıyoruz. Ürünlerinizi tanıtmak, müşterilerinin ihtiyacını kısa sürede karşılayabilmek ve yeni müşteriler edinmek için bu hizmetleri yerinde lokal olarak sunmak gereklidir. PERI’nin yaptığı yatırımlar, 100% yabancı sermayeli bir firma olarak, bu ülkeye olan inancının somut göstergesidir.

2016 yılında gerçekleşen BAUMA Fuarı’nda DUO Politek isimli ürününüzü sektörün hizmetine sundunuz. Bu ürününüzün özellikleri nedir? Her üç yılda bir gerçekleştirilen BAUMA Fuarı, en son 2016 yılı Nisan ayında yapıldı. Bundan sonraki BAUMA Fuarı ise 2019 yılı Nisan ayında düzenlendi. Fuara katılan firmalar, son geliştirdikleri ürünleri hedef kitlesine tanıtıyor. PERI ise fuarda, DUO isimli perde ve döşeme kalıbı ile diğeri PERI UP EASY isimli iş ve çalışma iskelesi olmak üzere iki yeni ürününü müşterilerine tanıttı. DUO, polimer esaslı bir kalıp sistemidir. DUO’nun en önemli özelliği hafif olması ve çok az parçayla kurula-

Yapı Malzeme Ocak 2017

57


bilmesi. Ayrıca hem perde ve kolonlarda hem de yatayda döşeme kalıbı olarak da kullanılabiliyor olması. DUO’nun benzerlerine kıyasla en önemli farkı, yıprandıkça betona temas eden yüzeyinin değiştirilebilmesidir. Ömrünü tamamlamasıyla birlikte ürün, diğer tüm polimer kökenliler gibi geri dönüşüm edilebiliyor.

DUO’nun polimer olmasının sağladığı avantaj nedir? Bu özelliğinden dolayı DUO’nun çözümleri oldukça ekonomiktir. Hafif bir malzeme olduğu için şantiyede vinç kullanımına gerek duyulmuyor. Şantiyede vinç olsa bile vincin çeşitli sebeplerle hizmet veremediği bölümler ve teknik imkansızlıklar olabiliyor, dolayısıyla DUO hemen hemen her tür şantiyede veya projede fayda sağlıyor. Ayrıca modüler bir yapıya sahip, yani aynı ürün hem perde ve kolon gibi düşey taşıyıcılarda hem de döşeme kiriş gibi yatay

58

Yapı Malzeme Ocak 2017

betonlarda kullanılabiliyor. Özellikle konut sektöründe faaliyet gösteren müteahhitler için DUO, ilginç bir ürün çünkü DUO ile monolitik yani tulum diye tabir edilen katın perde, kolon ve döşeme olarak tek seferde dökülmesi, betonlanmasına da uygundur. Yarattığı bu fırsatlar ve avantaj sağlayan özellikleriyle şu ana kadar iyi bir talep aldı. 12-15 Ocak 2017 tarihinde İstanbul’da gerçekleşecek Kalıp ve İskele fuarında standımızın önemli bir kısmını bu ürünün tanıtımına ayırdık. BAUMA Fuarında lansmanı yapılan ve belirttiğim gibi İstanbul’daki fuarda da tanıtacağımız bir diğer ürün de PERI UP EASY.

PERI UP EASY’nin avantajı nedir? PERI UP EASY; Alman DIN, EURONORM, NF Fransız Normu, TSE gibi tüm önemli standart ve normlara uygun bir cephe çalışma iskelesi. Cephe çalışma iskeleleri çoğunlukla tek boyutludur. Yani iskeleyi,

yalnızca cepheye doğrusal olarak kurabiliyorsunuz. Binanın girinti, çıkıntı ya da geometrik değişikliklerine de aynı ürün ile yanıt verebilen cephe iskelesi sistemleri yok, en basit örneği ile cephede yapacağınız sıralı işler izolasyon, sıva, boya, kaplama uygulamaları sırasında o işe uygun olarak iskelenin belli bir mesafede olması gerekiyor ve bu nedenle çoğu zaman bütün iskelenin sökülmesi ve yer değiştirmesi yani binaya yaklaştırılıp uzaklaştırılması işi yapılıyor ki bu fevkalade zahmetli ve müziç bir iş. Diğer taraftan örneklendirmek gerekirse iskele ile balkon gibi çıkıntı bölümler için uzaklaşabiliyorsunuz. Ayrıca araç geçimi için alt kısmı açabiliyorsunuz. Dolayısıyla iskeleyi, üç boyutta bir ağ gibi kullanabiliyorsunuz. Bu daha esnek çalışma alanı sağlıyor. Emniyetli ve galvanizli bir ürün olduğu için de uzun ömürlü. PERI UP EASY, 9-12 kg/m² ağırlığı ile dünyanın mevcut en hafif cephe iskelesidir.


Dosya Hafif olmasına rağmen, aynı segmentteki diğer ürünlere kıyasla çok daha fazla yük taşıma kapasitesine sahiptir. İşte PERI UP EASY hem üç boyutta servis verebiliyor hem de bu sözünü ettiğim ek maliyet ve zamana neden olan işleri yapmadan büyük avantaj ve tasarruf sağlıyor. Özetle mükemmel bir tasarım ve mühendislik çözümü. PERI UP Rosette Flex ile başta sanayi yapılarının ihtiyacı olmak üzere, iş ve çalışma iskelesi sektöründeki başarımızı, bu ürün ile cephe iskelesi segmentinde de sürdüreceğiz.

dizayn edileceği veya ankraj, saplama, dikme gibi taşıyıcı elemanların nerelere yerleştireceği hakkındaki sonuçları alıyorsunuz, en azından bir fikir veriliyor ki kolay şekilde değerlendirme yapılabiliyor. Kullanıcı, bu veriler doğrultusunda ustasını ve uygulama ekibin yönlendirebiliyor. Bu tür APP’ler, şantiyelerde inşaat mühendislerine hızlı çözüm sunan ve zaman kazandıran bir sistem. Şuandaki mevcut APP’lerin sunduğu sistem ve seçeneklere ek olarak diğer sistem ve uygulamalar içinde APP’lerin geliştirme çalışmaları devam etmektedir.

PERI’nin teknolojiye uyumunu hem hizmet hem de ürün bazında görüyoruz. Bu çalışmalarınızdan biri akıllı telefon ve tabletlerle çalışan APP geliştirdiniz. Bu sistemin sağladığı avantajlar neler?

Türkiye’deki kullanıcılarınız APP’e adapte olabildi mi?

PERI, akıllı telefon veya tabletlerde çalışan yeni bir APP (aplikasyon hem IOS hem de Android tabanlı) geliştirdi. Bu sayede günlük ihtiyaçlar için gerekli temel kalıp hesapları NORM’a uygun olarak şantiyede yapılabiliyor. Yapılan bu hesapların PDF formatında eposta ile çıktısı da alınabildiği için son derece hızlı bir şekilde ihtiyaç giderilmiş oluyor. Örneğin şantiyede kuracağınız iskele ya da kalıbı nasıl boyutlandıracağınızı bilmek, öğrenmek ve kontrol etmek istiyorsunuz. İnternet aracılığıyla akıllı telefonunuza ya da tabletinizden programı yükleyerek, basit yönlendirmelerle döşemenin boyutları ya da perdenin yüksekliği hakkındaki soruları cevaplıyorsunuz. Verilen cevaplar önderliğinde, sistemin nasıl

Birçok müşterimiz, akıllı telefonuna ya da tabletine APP’leri yüklemiş, kullanıyor. Bizim insanımız hakikaten çok meraklı ve yeteneklidir, ayrıca Türkiye’deki kullanıcılar bu teknolojiyi de hemen kullanmaya başladılar ve müşterilerimizden olumlu geri dönüşler aldık.

İş güvenliği iskele kalıp sektörü için bir diğer önemli kriter. Müşterilerinize sunduğunuz çözümlerin bu konudaki potansiyeli nedir? Bu sorunuzu, makro ölçekte yani ülkemiz açısından mikro ölçekte ise firmamız bağlamında cevaplamak isterim. Ben bardağın dolu tarafına bakıyorum. Türkiye’de, iş güvenliğinin önemi konusunda farkındalık günümüzde geçmiş yıllara nazaran çok daha yüksek. İnşaat, dünyanın en tehlikeli işlerinden biri. Maalesef, can kaybı ile

sonuçlanan kazalar sektörde çok fazla yaşanıyor. İş güvenliği konusunda zamanla çok daha iyi bir yere geleceğimizi düşünüyorum. Çünkü hem çalışanlar bu konuda artık çok daha bilinçli, hem de şantiye gibi uygulama alanlarında önemli tedbirler daha fazla alınıyor. Bunlar iyi birer gelişme; ancak henüz iş kazalarına karşı alınması gereken önlemler konusunda %100 bilinçli değiliz. Her ülkede iş kazası oluyor. Bu kazaların önüne geçebilmek adına tedbir alınması önemli. Türkiye, geçmişe nazaran çok daha fazla bir şekilde iş kazalarına karşı tedbir alıyor. PERI’nin bu konuda neler yaptığına ve bakış akışına değinecek olursak; PERI hemen hemen her ürününde güvenliği otomatik olarak sağlayan birtakım detaylar mevcut ve bu şekilde dizayn, hesap boyutlandırma yapıyor sistemlerinde. Bu detaylar, güvenliği işçinin ya da kullanıcının inisiyatifine bırakmadan otomatik olarak sağlaması için gerçekleştiriliyor veya kusuru kolayca görmenize yardımcı oluyor, kendinden kitlenen kamalar, ağırlığı ile yerine geçen parçalar, kalkmayı önleyen mandallar gibi pek çok çözümü içeriyor. Yalnızca mevcut ürünlerimizde değil yeni geliştirdiğimiz her üründe ve arz ettiğim gibi yeni DUO ve PERI UP EASY sistemlerimizde de bu güvenlik detayları mevcut.

İskele sektörünü yakından ilgilendiren 1 Temmuz’da yürürlüğe giren yeni tebliğ hakkında görüşlerinizi öğrenebilir miyiz? Bu şartname yürürlüğe girdi. İskele firma-

Yapı Malzeme Ocak 2017

59


ları TS 12810, TS 12811, TS 12812 şartlarına uygun bir şekilde ürünlerini tedarik ve imal etmek mecburiyetinde, kullanım, hesap işlerinde bu tüzüğün şart koştuğu şekilde yapılmak zorunda. Bu standartlara uygun ürün üretmeyen firmalara, TSE sertifika vermiyor. Ayrıca kullanıcılar da artık bu sertifikalara önem veriyor, çünkü şantiyelerinde sertifikalı ürün ve personel

60

Yapı Malzeme Ocak 2017

kullanma zorunluğu var. Ülkemizdeki üreticilerin pek çoğu, Türk Standartları Enstitüsü’nden kalite onay belgesini aldı. Bu belgelerin, 2 yıl içerisinde yenilenmesi de gerekecek. Benim tahminim, bu sertifikayı alan firma sayısı düşeceği yönündedir, çünkü bu sertifikaya göre üretim yapmak zorunda olmak ticari beklentileri karşılamaktan uzak veya ekonomik olmayabilir.

Şartname EN’in (EURONORM’un) salık verdiği şekilde yani bu bazdan yola çıkarak Türk Standartları tarafından tebliğ güzel hazırlandı ve uygulandı, yani mevzuat anlamında fazlası var eksiği yok elimizdeki şartnamenin, ancak denetim konusunda yetersiz. Bu sistemi kamu tarafında denetleyen hem sayısal hem de yetkin uzmanlarımız henüz yok maalesef. Denetleme


Dosya

problemi çözüldüğü takdirde yönetmelik amacına ulaşmış olur. Şuan pratikte şantiyelerde, sorumlu iş güvenliği mühendisleri, iskelelerin sertifikaları dahil süreçleri denetliyorlar. Avrupa ülkelerinde ise bağımsız denetleme kurumları ile denetim işlemlerini gerçekleşiyor.

2017 yılı için öngörülerinizi öğrenebilir miyiz? 2017 yılının 2016 yılından çok farklı veya çok daha iyi olacağına yönelik bir beklentim bulunmuyor. 2017 yılında da, 2016 yılı kadar olmasa da bir miktar ve belki de yılın ilk iki çeyreğinde durgunluk yaşanacağından söz edebiliriz. Açıkçası millet olarak ateş çemberlerinin içinden geçtik geçiyoruz, şükürler olsun ki bu milletin evsafı böyle zor zamanları aşacak güçte ve olgunlukta. Bu nedenle de esas hedefimiz, müşterilerimize verdiğimiz mal ve hizmetin sürekliliğini sağlamak ve aynı

kalite ve süratle çalışmalarımıza devam edebilmek. Öte yandan 2017 yılında yeni alt yapı üst yapı projelerinin başlaması planlanıyor. Bu projelerde finansman probleminin olmadığı da görülüyor. Ancak ne yazık ki 6 ya da 7 çeyrektir inşaat sektörü kan kaybediyor. Konut yatırımları devam ediyor; fakat alt yapı ve diğer konut dışı projelerde aynı hız ve büyüklükte devam ettiğini söyleyemeyiz. İç pazarda aynı 3ncü Köprü, Avrasya Tüneli, Üçüncü Havalimanı gibi işlerde olduğu gibi, kamu veya kamu-özel sektör ortaklığı ile yapılması planlanan Kuzey Marmara Otoyolu, Kanal İstanbul, Çanakkale Köprüsü, Hızlı Tren projeleri gibi vizyon projelerle öncelikle sektöre can ve moral verilmesi gerekli, ben bunu doğrudan özel sektör eliyle yapılmasını düşünülen diğer yatırım ve inşaatların da önünü açacağını düşünüyorum. Dış pazarı değerlendirecek olursam inşaat faaliyeti yürüttüğümüz ülkeler, pet-

rol gibi doğal kaynak ihracatı ile gelir elde eden ülkeler, bu ekonomilerin petrol fiyatı konusunda beklentileri bulunuyor. Ne yazık ki bu bölgelerde siyasi çalkantılarda eksik olmuyor bir takım istikrarsızlıklar var. Bu nedenle 2012 yılında 30 Milyar USD olan yurtdışı müteahhitlik hizmetlerimizin yıllık büyüklüğü geçen yıl keskin bir düşüşle önce 21,7 Milyar USD’ye bu yılın 3ncü çeyreği itibari ile de 4,1 Milyar USD’ye düşmüş durumda. Petrol fiyatında şu aralar iyi bir noktaya gelindi ve bölgede istikrarın kurulmasına yönelik çabaların yakın zamanda oluşacağına dair olumlu bir hava oluştu. Bu sürdürülebilir olursa Türk inşaat sektörünün bu pazarlardaki eski canlılığına döneceğini düşünüyorum. Zira, yurtdışında iş yapan Türk müteahhitlik firmalarımızı etkileyen bu olumsuz gelişmeler ve ortam, inşaatın sektörünün hizmet ve malzeme gibi üretimle ilgili diğer kalemlerini de olumsuz etkiliyor.

Yapı Malzeme Ocak 2017

61


PERI DUO Tek bir sistem ile perde, kolon ve döşeme imalatı DUO kalıp sistemi çok kolay taşınabildiği ve düşük bir ağırlığa sahip olduğu için yenilikçi bir sİstemdir. Sadece malzeme yapısından dolayı değil, tüm tasarım konsepti ile yenilikçi bir sistemdir. Sistem, çok az sayıda malzeme çeşitliliği ile kolon, perde ve döşeme imalatlarının gerçekleşmesini sağlar. Panel ve betonla temas eden yüzey elemanına ek olarak, çoğu DUO elemanı politek malzemeden üretilmiştir. Bu yeni geliştirilen ürün, oldukça hafif olmasının yanı sıra, yüksek taşıma kapasitesine sahiptir.

Malzeme yapısının dışında, kalıp elemanlarının kolay bir şekilde tutulması ve taşınabilmesine de oldukça önem verilmiştir. DUO sistemine ait neredeyse tüm uygulamalar herhangi bir harici alete ihtiyaç duyulmadan yapılır ve çalışma adımları oldukça kolaydır. Kalıp uygulamaları hakkında çok az bir tecrübeye sahip kişiler bile DUO sistemi ile çok hızlı ve verimli bir şekilde çalışabilir. Perde, kolon ve döşeme imalatında kullanılan sistem elemanlarının çoğu, çalışanların performans ve verimliliği arttırır.

DUO paneller yatay ve dikey uygulamalar için kullanılabilir. Yatırım ve lojistik maliyetinin yanısıra, çalışanların eğitim ücretini de en aza indirir. Bu sistemin en büyük avantajı birden fazla alanda kullanılabilir olmasıdır. Paneller kolon, perde ve döşeme imalatı için kullanılabilir. Buna ek olarak, köşe ve bağlantı elemanı gibi malzemeler birden çok uygulamada kullanılabilecek şekilde

tasarlanmıştır. Bu sayede sahadaki malzeme çeşitliliği ihtiyacı azalır ve daha sade ve rahat uygulama alanları oluşturulur. DUO’nun tüm kullanım süreci gözlemlenirse avantajları belirgin bir şekilde görülebilir. Kullanıcılar bu çok yönlü kalıp sistemi ile daha verimli kullanım elde eder, daha az istifleme alanına ihtiyaç duyulur ve sahaya transfer ücretleride önemli derecede azalır.

Her görev için ergonomik kullanım Hafif, el ile taşınabilen, vinçsiz kullanım Sistem elemanlarının kullanım kolaylığı ve düşük ağırlığı iş sahasında üretim verimliliğini arttırır. DUO sisteme ait elemanların hiç biri 25 kg’dan fazla değildir. Bu sayede vince gerek duyulmaz, el ile taşınabilir. Personeller için, düşük ağırlıklarla çalışmak daha az yorucu olduğu için, günlük çalışma konsantrasyonunu yükseltir ve sahadaki iş kazası riskini azaltır. Bunun yanı sıra, elemanların hiç birinde keskin kenar olmadığı için yaralanma olasılığını da minimuma indirir.

62

Yapı Malzeme Ocak 2017

Yine de vinç kullanılması zorunlu ise, düşük kaldırma kapasiteli vinçler yeterli olacaktır. Bu sayede ekstra vinç masrafı da azaltılabilir. DUO bağlantı elemanı, sistem elemanlarının kullanımının çok kolay olduğunun en iyi örneğidir. DUO bağlantı elemanı doğrudan çerçeve boşluğuna geçirilip, hiçbir alete ihtiyaç duyulmadan el ile 90 derece döndürülerek monte edilir. Bu bağlantı tam anlamıyla panelleri aynı hizaya getirir. Monte edildikten sonra bu kilitlerin dışa doğru çıkıntılı


Advertorial bir yapıda olmaması, panellerin üst üste konularak çok kolay istiflenebilmelerine olanak tanır. Bağlantı elemanları; , Panelleri birbirine bağlamak için,

DUO paneller üzerindeki kiriş boşlukları kolay tutabilme imkanı sağlarken aynı zamanda bağlantı elemanının monte edildiği yer olarak görev yapar.

, Köşe elemanlarının panellerle bağlantısı için, , Dolgu elemanlarının duvar kalınlığı belirleme elemanı ile bağlantısında, kullanılır.

DUO sistem elemanlarının karakteristik özellikleri, kolay kullanımı ve düşük ölçülerde olmalarıdır.

Bağlantı elemanları pürüzsüz bir şekilde panelleri birbirine bağlarken, monte halde panel üzerinde dışa doğru çıkıntılı bir yapıda değildir ve düz bir görünüm sunar.

Betonla temas eden yüzey elemanının kolay değişimi Sadece bir kaç vida ile kolay bir bakım olanağı DUO’nun önemli bir özelliği de betonla temas eden yüzey elemanının herhangi bir özel alete ihtiyaç duyulmadan kolay bir şekilde değiştirilmesidir. DUO sistem elemanları ve betonla temas eden yüzey elemanı po-

litekden yapıldığı için oldukça uzun ömürlüdür. Düzgün kullanım ve düzenli bakım ile DUO elemanları yıllar boyunca kullanılabilir. Betonla temas eden yüzey üzerindeki küçük sıyrıklar kolaylıkla tamir edilebilir. Gerekli ise bu eleman değiştirilebilir.

Kolon Kalıbı Standart Uygulamaları 5 cmlik artışlarla kare ve dikdörtgen kolonlar DUO ile kenar uzunları 15 cmden 55 cm’ye kadar ve 5 cmlik artışlarla tie-roda gerek duyulmadan dikdörtgen ve kare kolon imalatları yapılabilir. Çok Amaçlı Panel DMP 45 ya da DMP 75, Köşe bağlantı elemanı ve DUO Chamfer Strip Kolon imalatı için kullanılır.

2 çok amaçlı panel birbirine, DUO köşe bağlantı elemanı ve DUO köşe saplamasıyla doğru açıda bağlanır. Kolon ölçülerine göre 5’er cmlik artış veya azaltma uygulanabilir. Köşe bağlayıcısı kolayca panele takılır ve sonra çok amaçlı panele DUO köşe saplaması ile bağlanır ve güvenli hale gelir.

DUO’nun döşeme kalıbı olarak kullanılması Güvenli şekilde sistematik kurulum DUO oldukça hafiftir ve 30 cm beton kalınlığına kadar kirişsiz döşemeler için döşeme kalıbı olarak kullanılabilir. Kurulumu oldukça pratik elemanları, döşeme kenarı veya dolgu gerektiren diğer boşluklar gibi çeşitli uygulamalara olanak tanır. DUO ile döşeme kalıbı kurulumu bir alt döşeme kotundan rahatlıkla yapılabilir. DUO ızgaralı yapısı sayesinde yandaki resimde görüldüğü gibi bir yardımcı ekipman ile kolayca kaldırılarak yatay konumuna getirilebilir. Kurulumu oldukça basit olan bu kalıp sistemi ile daha önce bu kalıp hakkında eğitimi olmayan bir personel bile kolayca kurulumunu gerçekletirebilir.

Yapı Malzeme Ocak 2017

63


“Sektörümüzün birinci önceliği standardizasyonun sağlanması olmalıdır” “Bir işi en güvenli, en hızlı, en kaliteli ve en ekonomik bir biçimde yapabilmek için o işin uzmanı olmak şarttır. Bu bakış açısı ile işimizde uzmanlaşmaya çok önem veriyoruz.” İntek Kalıp ve İskele Sistemleri 1989 yılından bu yana müşterilerinin faydalarını her zaman ön planda tutan “uzman ve güvenilir” bir çözüm ortağı olarak, Türkiye’de ve yurt dışında birçok büyük projede başarı ile hizmet vermiş ve bunun sonucu olarak şu an Türkiye’nin bu konudaki önemli markalarından birisi durumunda. Bunun yanında kalite standartlarının çok yüksek olduğu İsviçre, İtalya gibi Batı Avrupa ülkeleri dahil 30’dan fazla ülkeye yaptığı ihracatlar ve bu ülkelerde gerçekleştirdiği başarılı projelerle, uluslararası bir dünya markası olma yolunda ilerleyişini sürdürmekte. İntek Kalıp Yönetim Kurulu Üyesi Selim King ile sektördeki gelişmeleri, sıklıkla karşılaşılan sorun ve çözümleri ele aldık. Yeni projelerinin de müjdesini veren sayın King’e bize vakit ayırdıkları için teşekkür ediyoruz….

64

Yapı Malzeme Ocak 2017


Dosya Kalıp ve İskele sistemlerinin inşaat sektörü içindeki yeri ve önemi:: Kalıp ve İskele Sistemlerinin işlevini, çok basit olarak şöyle tanımlayabiliriz. Beton ve betonarme elemanlara gerekli boyut ve şekli vermek, beton dökülürken ortaya çıkan taze beton ağırlıklarını, taze beton basınçlarını ve ilave yükleri taşımaktır. Birçok farklı amaç için kullanılabilen “çalışma iskeleleri” de kalıp ve iskele sistemlerinin kapsamı içinde yer almaktadır. Betonarme inşaatların “kaba inşaat” bölümü “kalıp, demir, beton” olarak adlandırılan üç ana aktiviteden oluşur. Statik proje aşamasında, o inşaatta kullanılması gereken demir ve betonun cinsi ve miktarı açık ve net olarak belirlenmiştir. Sadece doğru bir lojistik ve işçilik yaparak, demir ve beton aktivitelerini sorunsuz olarak gerçekleştirmek mümkündür. Kalıp aktivitesinde ise dikkate alınması gereken değişken sayısı daha fazladır. Projenin mimari ve statik yapısı, süresi, yeri gibi birçok koşulu dikkate alarak “en uygun kalıp ve iskele sisteminin ve miktarının seçimi” konusu, başlı başına çok önemli bir problemdir. Bu problemi çözerken verilen kararlar, kaba inşaatın güvenli, hızlı, kaliteli ve ekonomik olarak gerçekleştirilebilmesi açısından çok etkilidir. Bu nedenle kalıp ve iskele sistemleri konusu, inşaat mühendisliğinin içinde farklı bir uzmanlık dalı olarak incelenmekte, tasarımı, statik hesapları, üretimi ve sahada kullanımı ile ilgili uluslara-

Selim King / İntek Kalıp Yönetim Kurulu Üyesi

rası norm ve şartnameler oluşturulmakta ve bunlar her geçen gün geliştirilmektedir.

Ülkemizde bu alanda kullanılan teknoloji sizce yeterli mi? Bu sorunuza kısmi olarak “evet” cevabı verebiliriz. Aslında müşterilerimiz olan inşaat firmalarının ve rakiplerimiz olan kalıp-iskele firmalarının bir kısmı, bu konuda yeterli teknolojik birikime sahipler. Bu birikimin oluşmasında, aşağıdaki etkenler önemli

rol oynamıştır; Türk inşaat firmaları, uzun yıllardır uluslararası müteahhitlik sektöründe dünyada çok iyi bir konuma sahiptir. 1970’li yıllarda Libya ve Suudi Arabistan pazarları ile başlayan daha sonra Rusya ve Türk Cumhuriyetleri ile devam eden ve günümüzde farklı ülkeler ile gelişen bu süreçte, birçok uluslararası büyük proje Türk inşaat firmaları tarafından gerçekleştirildi ve hali hazırda gerçekleştiriliyor. Türk inşaat sektörü bu sayede ileri teknolojilerle tanıştı ve öğrenerek uygulamaya başladı.

Yapı Malzeme Ocak 2017

65


-Son yıllarda ülkemizde bir çok mega proje yapıldı ve yapılıyor. Yavuz Sultan Selim Köprüsü, Avrasya Tüneli, Osmangazi Köprüsü, Nissibi Köprüsü, 3.Havalimanı bu projelere örnek olarak gösterilebilir. 40 kat ve üzeri kata sahip birçok gökdelen projesini de dikkate alırsak, gerek yapım yöntemleri, gerek büyüklükleri, gerekse çok kısa kontrat süreleri nedeni ile bu projelerde ileri teknoloji gerektiren kalıp ve iskele sistemleri kullanılmış ve kullanılmaktadır. -İş güvenliği ve işçi sağlığı konusuna verilen önemin artması da müşterilerimizi ileri teknoloji kalıp ve iskele sistemlerini kullanmaya doğru yönlendiren önemli bir unsurdur. Sorunuza neden kısmi olarak “evet” dediğimiz konusuna gelirsek; Ülkemizde birçok konuda olduğu gibi, kalıp ve iskele sistemleri konusunda da uç noktalarda çok farklı uygulamalara tanık olabiliyoruz. Bazı projelerde üst seviyede teknolojik sistemler kullanılırken bazı projelerde ise günümüzde çoktan terk edilmesi gereken, hiçbir hesaba dayanmayan, iş güvenliğini ve işçi sağlığını hiçe sayan, sistem olarak bile adlandırılamayacak kalıp ve iskele uygulamaları ile karşılaşabiliyoruz. Bu konuya daha geniş olarak “sektörün sorunları” kısmında değineceğiz.

İnşaat firmalarına ne gibi avantajlar sunuyorsunuz? İletişim ve ulaşım sektörlerindeki olağanüstü gelişmeler, iş hayatının genelinde çok temel değişimlere neden oluyor. Bilgi

66

Yapı Malzeme Ocak 2017

çok hızlı bir şekilde yayılıyor, mal ve hizmetler birbirine benzeyerek standart hale geliyor, buna bağlı olarak rekabet artıyor ve marjlar küçülüyor. Marjların bu kadar küçüldüğü bir ortamda “uzmanlaşma” kavramı öne çıkmaktadır. Bir işi en güvenli, en hızlı, en kaliteli ve en ekonomik bir biçimde yapabilmek için o işin uzmanı olmak şarttır. Bu bakış açısı ile işimizde uzmanlaşmaya çok önem veriyoruz. Müşterilerimizin şantiyede ne gibi zorluklarla karşı karşıya olduğunu gözlemleyip, onlara fayda sağlayacak çözümleri üretmek için sürekli kafa yoruyoruz. Bunun neticesinde müşterilerimize; -Kullanıcıların beceri ve inisiyatiflerine en düşük düzeyde ihtiyaç duyacak kadar kolay kullanılabilen, -Çalışanların sağlığını ve iş güvenliğini en üst düzeyde koruyan, -Zaman kazandıran, -Az sayıda parçadan oluşan ve sahada kontrol edilmesi kolay, -Çok sefer kullanılabilecek kadar sağlam ve uzun ömürlü, -Aynı zamanda ekonomik ürünler sunuyoruz. İşimizin çok önemli bir parçası olan hizmet boyutundan da bahsetmemiz gerekiyor.Müşterilerimize verdiğimiz hizmet, onlar henüz işe teklif hazırlarken başlıyor, işin sonuna kadar devam ediyor. Başta işin süresi olmak üzere daha birçok koşulu dikkate alarak, o işi yapmak için gerekli kalıp ve iskele bütçesini hazırlıyoruz. Müşterilerimiz kendi fiyatlarını oluştururken bizim bu çalışmalarımızdan faydalanıyorlar. Eğer müşterimiz işi alırsa tedarik ve proje-

nin sonuna kadar devam edecek olan “satış sonrası destek” süreci başlıyor. Satış sonrası destek hizmeti, proje desteği ve gözetim desteği (süpervizyon) hizmetlerinden oluşuyor. Müşterilerimizin tercihine göre kiralama ya da satınalma yöntemlerinden herhangi birisini ya da bölümler halinde her ikisini birden kullanabiliyoruz. Özetle, projenin alınma aşamasından tamamlanma aşamasına kadar, uzman ve güvenilir bir çözüm ortağı olarak müşterilerimizin yanında yer alıyor ve onlara yardımcı oluyoruz.

Sizi rakiplerinizden farklı kılan en önemli özelliğiniz nedir? Bizi rakiplerimizden farklı kılan en önemli özelliklerimiz, uzmanlaşmaya verdiğimiz önem ve attığımız her adımda müşterilerimizin faydalarını düşünerek hareket etmemizdir. Bu özelliklerimiz sayesinde müşterilerimizin günlük operasyonlarını basitleştirip hızlandıran, şantiyedeki iş güvenliği seviyelerini yükselten ürün ve hizmetler sunar, onların zaman ve maliyet tasarrufu yapmalarına yardımcı oluruz.

Sektörde sıkça karşılaştığınız kronikleşmiş sorunlar var mı? Çözüm önerileriniz nelerdir? Sektörümüzde çözüm bekleyen en önemli sorun, standardizasyonun sağlanmasıdır. Bu konuda yapılması gerekenleri, günümüzde yaşamış olduğumuz bir örnekle açıklamak istiyorum. TSE, çalışma iskeleleri konusunda bir standart yayınladı ve


Dosya bu standarda uygun olarak üretim yapan firmaları belgelendirdi. TSE’nin yayınlamış olduğu standardın içeriğinde, hem üretim ile ilgili hem de sahada kullanım ile ilgili uyulması gereken kurallar, çok açık olarak belirtilmiş durumdadır. Bu kurallar direkt olarak iş kazalarını engellemeye yönelik unsurları içermektedir ve bu nedenle uygulanması hayati önem taşımaktadır. Hal böyle iken, şu anda çevremizdeki birçok projede kullanılan çalışma iskelelerinin, TSE standartlarına uygun olmadığını görüyoruz. Görünen o ki, sektörde doğru ürünlerin, doğru uygulamalarla kullanılmasını sağlamak için bir takım standartlar oluşturmak ve bu standartlara uygun üretim yapan firmaları belgelendirmek tek başına yeterli olmuyor. Bu işin bir de denetleme ayağını oluşturmak gerekiyor. Denetlemeler ile standartlara uygun olmayan ürünlerin tespit edileceği ve kullanılmalarının engelleneceği bir mekanizma oluşturulmalıdır. Bu mekanizma devletin ilgili birimleri tarafından oluşturulmalıdır. Bu örnek sektörümüzün sadece bir bölümü olan çalışma iskelelerine aittir. Çok daha büyük yüklerin söz konusu olduğu kalıp ve kalıp iskeleleri bölümü, iş kazaları açısından daha da kritiktir. Bu konuda dünyada geçerli olan standartlar, ülkemizin şartlarına adapte edilerek yayınlanmalı ve kullanıcıların bu standartlara uygun ürünleri kullanması için gerekli mekanizmalar oluşturulmalıdır.

Fuarda özellikle ön plana çıkarmak istediğiniz ürün ya da hizmetleriniz var mı? Yeni nesil ürünlerimizi tasarlarken, şantiyelerdeki iş güvenliği seviyelerini arttıran,

insan faktörünü azaltan, verimi ve kaliteyi arttıran çözümler üretmeye çalışıyoruz. Tabii ki bunu yaparken en önemli faktörlerden birisi olan ekonomiye de ön planda tutuyoruz. Bu bakış açısı ile fuarda ön plana çıkartmayı istediğimiz ürünler arasında ilk sırada “hidrolik tırmanır sistemlerimiz” yer alıyor. Bu sistemleri “rüzgar ve koruma perdeleri” ve “raylı tırmanır perde kalıpları” olarak ikiye ayırabiliriz. Rüzgar ve koruma perdeleri, özellikle çok katlı yapılarda iş güvenliğini, çalışma konforunu ve buna bağlı olarak verimliliği arttıran aynı zamanda çevredeki insanları da koruyan mükemmel bir güvenlik sistemidir. Çalışılan katlarda, binanın tüm cephesini kapatarak, çalışanların yüksekten ve hava koşullarından etkilenmeden çalışmasına olanak sağlayan bu sistem, binadan dışarıya herhangi bir malzemenin düşmesini engelleyerek çevredeki insanları da korur. Sistem kule vince ihtiyaç duymadan hidrolik ekipmanlar vasıtası ile yükseltilebildiği gibi istenen durumlarda kule vinçle de yükseltilebilir. Sistemin ilk kurum ve iş bitimindeki söküm aşamalarında kule vince ihtiyaç vardır. Raylı tırmanır perde kalıpları, çok katlı yapıların dış cephe perdelerinin, yüksekliği fazla olan viyadük ve köprü ayaklarının, vinçten bağımsız olarak yapılabilmesini sağlar. Kalıplar, bir önce dökülen perdeye bağlanan bir ray profili üzerinde, perdeye bağlı bir biçimde hidrolik ekipmanlar vasıtası ile tırmandırılır. Tırmanma aşamasında tüm sistemin, bir önce dökülmüş olan perdeye bağlı olarak, yapıdan hiç ayrılmadan yükselmesi, iş güvenliği seviyesini yükselten, aynı zaman-

da ölçülerin hatasız olmasını sağlayarak işin kalitesini yükselten bir unsurdur. Bu fuarda ilk kez sergileyeceğimiz yeni bir ürünümüz de “panfloor” panel masa kalıp sistemi. Bu sistem bir döşeme kalıbı sistemidir. Konvansiyonel olarak H 20 ahşap kirişler ve plywoodun şantiyede birleştirilmesi ile oluşturulan “masa kalıp” sistemine alternatif olarak tasarladığımız bu sistem, özellikle plywoodun kullanım ömrünü arttırması sayesinde müşterilerimize önemli avantajlar sağlayacaktır.Çelik taşıyıcılardan oluşan panelin, H 20 ahşap kirişlere göre daha uzun ömürlü olması ve şantiyede ilk montaj aşamasına gerek duymadan kullanılabilmesi sistemin diğer avantajları arasındadır.

Önümüzdeki dönemde Türkiye ya da yurt dışında yeni yatırımlarınız veya projeleriniz neler olacak? Dünya hızlandıkça işlerin süreleri kısalıyor. Buna bağlı olarak projelerde kullanılan kalıp miktarları da her geçen gün büyüyor. Artan talebi karşılayabilmek için kira parkımızı her geçen gün büyütüyoruz. Bu konudaki yatırımlarımız önümüzdeki dönemde de artarak devam edecektir. Yurt dışı pazarlarda bayi ağımızı genişleterek daha fazla ülkede aktif olmak önümüzdeki döneme ait en büyük hedeflerimiz arasındadır. Bu hedeflerimiz doğrultusunda yurt dışı fuarlara katılarak bayi ağımızı genişletmeye çalışıyoruz. Bu saydıklarım satış ve kiralama bölümümüzde yapacağımız yatırımlardı. Üretim bölümümüz için ürün kalitemizi, verimliliğimizi ve üretim kapasitemizi artıracak makine ve ekipman yatırımlarına kesintisiz olarak devam ediyoruz.

Yapı Malzeme Ocak 2017

67


“2017’de yeni ve güçlü iş ortaklıkları geliştireceğiz” “Türkiye ekonomisinin en önemli konularından olan istihdam sorununa, ÖZLER ailesi olarak yaptığımız yatırımlarla olumlu yönde katkı sağladığımıza inanıyorum. Önümüzdeki dönemde de aynı istikamette yol almaya devam edeceğiz…” İş güvenliğinin üst seviyede tutulduğu, sıfıra yakın hata ile imalatın yürütüldüğü üretim tesislerinde, ileri teknolojiyi ve otomasyonu kullanarak kaliteli ürünler

68

Yapı Malzeme Ocak 2017

üreten Özler Kalıp ve İskele; ekonomik modern endüstriyel beton kalıpları ve her çeşit inşaat iskelesi çözümleri sunmakta. Her biri kendi alanında uzman,

tecrübeli ve dinamik personel kadrosuyla, inşaat firmalarının beton kolon perde duvar kalıbı, inşaat döşeme kalıbı ve TSE belgeli cephe iskelesi ihtiyaçlarına


Dosya cevap veren Özler Kalıp ve İskele Sistemleri Yönetim Kurulu Başkanı Burak Özelci’den 2016 yılı değerlendirmelerini dinledik. Geçtiğimiz yılı gayet iyi bir şekilde geçirdiklerini belirten Özelci 2017 yılı içinde gayet umutlu… Yeni proje ve yatarımların aksamayacağının altını çizen Özelci önümüzdeki yıl yurtdışı pazarlarda Özler’i daha çok göreceğimizi de vurguladı… Dönem başında bu yılki ana hedeflerini bir yatırım ve atılım yılı olarak planladıklarını belirten Sayın Özelci, bu süreçte mevcut ana fabrika binası için yaptıkları makine yatırımları dışında, RAPIDO Panel Kalıp Sistemlerinin imalatını ve verimliliği artırmak için 2.500 m² oturumlu Dilovası Mermerciler OSB’deki yeni fabrikalarını devreye soktuklarını, ayrıca SAFETYSCAFF Güvenlikli Dış Cephe İskele Sistemlerinin ana malzemelerinden olan çelik yürüme platformu ve topukluk için Roll-Form hatlarının üretimini tamamlayarak Adapazarı’nda 4.000 m² oturumlu ek tesisi devreye yine bu dönemde soktuklarını belirtti. İmalat kapasitesini artıran makine ve tesis yatırımlarına ek olarak sadece kalıp sistem-

Burak ÖZELCİ / Özler Kalıp ve İskele Sistemleri Yönetim Kurulu Başkanı

leri kiralama hizmetine yönelik Dilovası Mermerciler OSB’de 5.000 m² ek lojistik depolarının yine bu dönemde faaliyete girdiği de sözlerine ekledi.

“İstihdama olumlu yönde katkı sağlıyoruz” Özelci sözlerine şöyle devam etti; “Türki-

ye ekonomisinin en önemli konularından olan istihdam sorununa, ÖZLER ailesi olarak yaptığımız yatırımlarla olumlu yönde katkı sağladık. 2016 yılında İstanbul dışındaki mevcut ve potansiyel müşterilerimize daha yakın olabilmek ve daha hızlı çözümler sunabilmek için Karadeniz Bölgesinde Samsun’u, Ege Bölgesinde İz-

Yapı Malzeme Ocak 2017

69


mir’i, İç Anadolu Bölgesinde de Konya’yı merkez seçerek Bölge Müdürlüklerini ve Lojistik Depolarını eş zamanlı olarak faa-

70

Yapı Malzeme Ocak 2017

liyete geçirdik. Son dönemde iş güvenliği yasalarının devreye girmesi ve şantiyelerde öncelikli uygulama olarak kabul edil-

mesi ile beraber eğitimin oldukça önem kazandığı, bunun yanı sıra sektörde eğitimli iskele ve kalıp personeli açığının olduğu aşikar. ÖZLER olarak sektöre katma değer sağlayacak ÖZLER AKADEMİ’yi yine 2016 yılı içinde kurarak, şantiyelerde kalıp ve iskele sistemleri konusunda personel eğitmeye başladık. 2016 yılı içinde birçok önemli projede yer alan ÖZLER ’in özellikle devletimizin önemli yatırımları içerisinde yer alan Ankara Bilkent, Ankara Etlik, Adana, Yozgat, Elazığ, Bursa Şehir Hastaneleri projelerine katkı sağlamaktan da ayrıca gururluyuz. ÖZLER Kalıp ve İskele olarak devletimizin Kentsel dönüşüm projeleri kapsamında hem dönüşüm şekli, hem de büyüklüğü açısından ilk olan Fikirtepe kentsel dönüşüm bölgesinde Baysaş 216, KentPlus,


Dosya

Haldız İnşaat (Transform Fikirtepe), Marallar İnşaat (Fortis Fikirtepe) gibi ilk başlayan projelerde kalıp ve iskele sistemlerimizle hizmet vermekteyiz.Dış cephe sektörünün önemli firmalarından Metal Yapı, FYT Alüminyum, Mayem Alüminyum, Şenyuva Alüminyum, Taşçılar A.Ş, Tuna Yapı gibi değerli firmalarla 2016 yılında önemli projelere çözüm ortağı olduk. 2017 yılında da bu birlikteliklere yeni ve güçlü iş ortaklarını eklemeyi hedeflemekteyiz.

Simetri Yapı Rixos Belek Otel Projesi gibi üst düzey projeler ile yurtdışında Cengiz İnşaat Kuveyt Havalimanı Ek Terminal Binası, Kuveyt Al Sabah Hospital Projesi, Promer Qatar Uzay Gözlem Kompleksi gibi önemli projelerde de kalıp ve iskele sistemleri ile hizmet vermeye devam etmekteyiz.”2016 yılını kı-

saca bu şekilde değerlendiren Özelci; 2017 yılı hedeflerini ise “Yeni yılda yatırımlara hız kesmeden devam edip, üretilen ürünleri yurtiçi ve özellikle yurtdışı pazarlara daha etkin şekilde sunarak devletimizin 2023 Milli Hedeflerine ÖZLER olarak azami katkıyı sağlamak” olarak belirtti.

Önemli projelerde Özler imzası Ayrıca Yurtiçinde ICA 3. Boğaz Köprüsü ve Bağlantı Yolları Projesi, Kuzey Marmara Otoyolu Projesi, Yüksel İnşaat İzmir-İstanbul Otoyolu Projesi, Ankara Etlik Sağlık Kampüsü, Ankara Dia Bilkent Sağlık Kampüsü,

Yapı Malzeme Ocak 2017

71


Sektörel

Türkiye’de 11 mağazaya ulaşan Hilti 2017’de 4 mağaza açacak Kaba inşaat, ince işler, mekanik, elektrik, enerji ve endüstri sektöründe çalışan profesyonellere yönelik ürün ve hizmetler sunan Hilti, Türkiye’deki mağazalarına yenilerini ekledi. Marka taahhüdü “Üstün Performans. Üstün Dayanıklılık.” olan Hilti, 15 Aralık tarihinde Samsun ve Bursa’daki ilk mağazalarını açtı. Teknolojik yeniliklerle donatılan ve kapasitesi üç kat artırılan İstanbul Maltepe’deki yeni mağazasının açılışını da aynı tarihte gerçekleştiren Hilti, Türkiye’deki mağaza sayısını 11’e çıkarmış oldu. Açılış gününe özel belirli ürünlerde yüzde 55’e varan indirimin yanı sıra tüm uç ve bıçaklarda 4 al 3 öde kampanyası ile tüm demo ürünlerinde %35 indirim fırsatı sunulan üç yeni Hilti mağazası ziyaretçilerden yoğun ilgi gördü. 2017’de dört yeni mağaza açmayı planladıklarını açıklayan Hilti Türkiye ve Orta Asya Pazarlama Direktörü Banu Çetinkol, yeni yılda yeni mağazalarla birlikte 35 bin ziyaretçi hedeflediklerini belirtti. 2016 yılında açılan yeni Hilti mağazaları ile birlikte 21 kişiye istihdam sağladıklarını ve 2017’de yeni açılacaklarla toplamda 27 mağaza personeline ulaşacaklarını ifade eden Çetinkol, sözlerini şöyle sürdürdü; “Hilti Türkiye olarak İstanbul, Ankara, İzmir, Adana, Antalya, Malatya, Konya, Bursa ve Samsun’da yer alan mağazalarımızda inşaat profesyonellerine hizmet veriyoruz. Doğrudan satış modeli ile çalışan çözüm odaklı bir marka olan Hilti için mağazalar büyük önem arz ediyor. Müşterilerimiz mağazalarımızda ürünlerimizi deneyimliyor, bilgileniyor, görüş ve önerilerini ekibimiz ile paylaşıyor. Onlardan aldığımız geri bildirimler ürünlerimizin Ar-Ge sürecine büyük katma değer sağlıyor.”

72

Yapı Malzeme Ocak 2017

Hilti’den maksimum verimli yeni ürün Ürünlerini tasarlarken inovasyon, kalite ve güvenliği olmazsa olmazları olarak gören Hilti, yeni ürünü Hilti 8M-A22 Kablosuz Vidalama Makinesi’ni kullanıcıların beğenisine sundu. Dayanıklılığı sayesinde uzun ömürlü ve 4 vitesi ile maksimum verimli bir yapı sergileyen Hilti 8M-A22 Kablosuz Vidalama Makinesi, en yüksek sıkma gücü ile metal ve ahşap yüzeylerde yüksek performanslı vidalama imkanı sunuyor. Red Dot 2016 Ürün Tasarımı ödülüne layık görülerek başarısını kanıtlayan Hilti SF 8M-A22 Kablosuz Vidalaması Makinesi, eksi 20 dereceye kadar çalışabilme özelliğiyle de dikkat çekiyor. Dakikada 2 bin 150 devir yapması ve kolay vites değiştirme özellikleriyle de tercih sebebi olan Hilti SF 8M-A22 Kablosuz Vidalaması Makinesi, yüksek tork gerektiren uygulamalarda sıyırmayı önleme özelliğiyle de ön plana çıkıyor. Tüm 22 Volt bataryalar ile uyumlu çalışan ve parlak LED ışığı sayesinde kullanım kolaylığı sağlayan yeni Hilti SF 8M-A22 Kablosuz Vidalaması Makinesi, Hilti mağazalarından ve hilti. com.tr adresinden temin edilebiliyor.



“Daha Fazla Olanak” için Layher “Sertifikalı iskele bir ayrıcalık olmakla birlikte bu sektördeki herkesin özellikle üreticilerin konuya daha fazla önem vererek güvenlik, dayanım, kalite ve ergonomi konularında olması gerektiğinden daha fazla hassas davranmaları ve Avrupa normlarında üretim yapmaları gerekmektedir.” Dünyanın en iyi iskele sistemlerini üretmek misyonuyla hareket eden Layher İskele Sistemleri, müşterilerine zorlu iş şartlarında yenilikçi çözümler üreterek, yüksek verimlilikte çalışabilecekleri ve güvenle kullanabilecekleri ürünler sunmakta… Dosya konumuz çerçevesinde bizlerde Layher İskele Sistemleri Ankara Bölge Müdürü olan sayın Bülent Kocaöz ile kullandıkları en son sistemleri ve faaliyetleri hakkında konuştuk…

Firmanızı kısaca anlatarak, faaliyet alanlarından ve hedef kitlenizden bahseder misiniz? Wilhelm Layher GmbH & Co. KG Almanya’nın güney bölgesinde bulunan ve 1945 yılından bugüne Layher ailesine ait bir şirketdir. Firma bu süre zarfında iskele sektöründe Avrupa’nın lider firması konumundadır. Layher ürünleri, 1500’ün

74

Yapı Malzeme Ocak 2017

üzerinde uzman ve deneyimli personeller tarafından en modern makinalar en ileri teknikler kullanılarak üretilmekte ve şirket temsilcileri ya da dünya genelinde bağlı kuruluşları tarafından müşterilerinin hizmetlerine sunulmaktadır. Ürünlerimiz; • Layher Allround (Flanşlı) İskeleleri® • Layher Blitz (Şimşek) İskele® • Layher Koruma Sistemi ve Keder Sistemleri • Layher kaset çatı sistemleri • Layher sahne/gösteri sistemleri® • Layher mobil iskeleler ve merdivenler

Kalıp ve İskele Sistemleri’nin sektördeki yeri ve önemi hakkında neler söylemek istersiniz? Tüm Layher ürünleri, sadece Layher ’in Almanya fabrikalarında geliştirilir ve üretilir. Ayrıca Layher araştırma ve geliştirme çalışmalarına rakiplerinden

çok daha fazla bütçeler ayırarak, sadece sertifikalı ürünler ve işinin uzmanı, sertifikalı çalışanlarıyla üretim yaparak gelişen ve yenilenen teknolojiyi yakından takip ediyoruz. Üretilen bütün bileşenler çok sıkı bir şekilde Layher kalite kontrolü altındadır. Layher Firması DIN ISO 9001 ve 9002 setifikalarına sahiptir. Ve Layher ‘in tüm ürünleri EN 12810, EN 12811 standartlarına göre üretilmektedir. Bu yüzden yüksek derecede hassasiyet ve kalitenin sürekliliği garanti edilmektedir Türkiye, Arjantin, Avusturalya, Avusturya, Belçika, Bulgaristan, Brezilya, Şile, Kolombiya, Fransa, Macaristan, İtalya, Litvanya, Yunanistan, Hollanda, Hindistan, Yeni Zelanda, Güney Africa, Kazakistan, Norveç, Polonya, Peru, Rusya, Singapur, Fas, İspanya, İsveç, İsviçre, Büyük Britanya, Amerika Birleşik Devletleri, Sırbistan ve bir çok ülkede varız.


Dosya Ülkemizde bu alanda kullanılan teknoloji sizce yeterli mi? Maalesef geç kalınmasına karşın ülkemizde son birkaç yıl içerisinde bu konuda bazı çalışmalar yapılmış ve güvenli iskele konusunda gözle görülür gelişmeler olmuştur ve olmaktadır. Globalleşmiş bir dünyadayız ve yenilikler her konuda çok çabuk yayılmakta, bu yüzden teknolojide istenildiği takdirde istenen yerde istenen seviyelerde olmaması günümüz şartlarında olanaksız desek yeridir. Özetle ülkemizdeki teknoloji evet olması gerektiği kadar yeterli seviyede ve fakat doğru kullanıldığı takdirde, kalite, güven ve farklılık gibi birçok konuda üreticiyi ön plana çıkarmaktadır.

İnşaat sektöründe gerçekleşen projeler hangi oranda sizlere kar/ zarar sağlamakta? Layher uzun yıllara dayanan endüstriyel ve inşaat sektörlerindeki saha tecrübeleriyle sadece Türkiye’de değil tüm dünyada, 5 kıtada uzman mühendisleri ile müşterilerine; Yerinde keşif, mühendislik çözümlerimiz ve projelendirme hizmetlerimizi eksiksiz olarak sunmaktayız. Bununla birlikte satın alınan ürünle ilgili tüm eğitim ve danışmanlık hizmetlerini gerek müşteri şantiyesinde gerekse İstanbul-Tuzla ’da bulunan Genel Müdürlük adresimizde eksiksiz olarak sağlamaktayız. Tüm bunlar göz önünde bulundurulduğunda Layher olarak daha çok özel projelerde “Daha Fazla Olanak” felsemizle çözüm sunmaktayız. Bu nedenle yaptığımız işlerde elbette önceliğimiz kar elde etmek olmasına karşın, sadece maddi olarak getirisini düşünmeyip, yeri geldiğinde yapılamayan bir işi çözmek hem bize yeni deneyimler kazandırır hem de bunun manevi kazançları bizleri mutlu eder, düşüncesiyle çalışmalarımızı sürdürmekteyiz.

Bülent Kocaöz / Makina Mühendisi - Layher İskele Sist. Ank. Bölge Müdürü

Sizi rakiplerinizden farklı kılan en önemli faktör nedir? Esasen buna tekbir şey söylemek doğru olmaz ve bir önceki sorudaki seçenekler farklılıklarımızı ortaya koymaktadır. Yine farklı bir deyişle söyleyecek olursak; Yeterli seviyede sektör deneyimimiz, ürün kalitemiz, ürün temin etme gücümüz, yapılamayanı yapma becerimiz, kullanıcıya sağladığımız kolaylıklar ve sunduğumuz zaman/para/iş gücü kazanımları diyebiliriz.

Kullandığınız ürün ve malzemelerdeki tercihlerinizi hangi kriterlere göre belirliyorsunuz? Layher sadece, iskele üretimine uygun optimal dayanımda özel alaşımlı hassas çelik malzemeler kullanır. Tüm malzemelerini 60-80μm kalınlıkta sıcak tip daldırma galvanizle kaplar ve belirtilen galvaniz kalınlığını tüm çelik üretim malzemelerinde garanti eder. Layher ISO 9001- 2008 toplam kalite sertifikasına sahip olup,

İnşaat firmalarına sunmuş olduğunuz avantajlardan bahseder misiniz? • Layher sınırsız müşteri odaklı kurumsal felsefesiyle: “DAHA FAZLA OLANAK” • İleri seviyede malzeme kullanılabilirliği, etkin dağıtım hizmeti ve 100 % uyumlu iskele sistemleri ile hızlı montaj / demontaj. DAHA FAZLA HIZ • Maksimum kalite, hassasiyet, bağımsız sertifika kuruluşlarınca onaylanmış süreklilik ve dayanıklılık, tüm dünyadaki referanslar ve geçerlilik onayları. DAHA FAZLA GÜVENLİK • Dünya çapında yaygın ağ ile teknik destek ve sevkiyat kolaylığı. DAHA FAZLA YAKINLIK • Geniş ürün yelpazesi ile ekonomik ve saha onaylı iskele sistemi. DAHA FAZLA KOLAYLIK • Sürekli yenilikçi ürünler ve yeni iş alanları. DAHA FAZLA GELECEK

Yapı Malzeme Ocak 2017

75


Dosya uluslararası ve lokal ülke regülasyonlarına uygun sertifikalı üretim yapar. Layher ’in üretim sertifikaları tüm dünyada geçerliliği onaylanmış akredite denetim kuruluşlarından alınmış sertifikalardır. Birçok iskele üreticisinin sadece belirli parçalar için yurt içi ve yurt dışından almış oldukları test raporlarının üretim sertifikası olmadığını, üretim sertifikasının üretimin kalitesinin garantisinin teminatı olduğunu hatırlatmak isteriz. Layher tüm piyasaya sunduğu ürünlerle müşterilerine güvenliği, güvenilirliği, uzun ömürlülüğü ve pazarda en yüksek katma değerli ürünü kullanmayı garanti eder. Son olarak, Layher üretim kalitesinden ödün vermek adına uzak doğu ülkeleri ya da farklı tesislerde asla üretim yapmaz, kurulduğu 1945 yılından beri sadece Almanya’da ve sadece kendisine ait olan fabrikalarda ödünsüz kalite anlayışıyla üretim yapmaktayız.

sunmaya yönelik olarak tüm müşterilerimizin kullanımına sunulmuştur. Yüksek mukavemete sahip Leightweight çelik alaşım kullanımı daha düşük et kalınlığı, bu sayede daha düşük ağırlık ve yük taşıma kapasitesi gibi bir çok avantajı beraberinde getirmektedir. Böylelikle Lightweight ürün kullanımı daha hafif ağırlıklı parçalarla daha hızlı iskele montajı ve daha düşük nakliye ve depolama maliyetleri gibi çok önemli avantajları da beraberinde getirmektedir. Ayrıca tüm Layher Lightweight ürünler geleneksel Layher ürünleriyle de beraber kullanılabilir.

Sektörde sıkça karşılaştığınız kronikleşmiş sorunlar var mı? Bu sorunların çözümü noktasında sizce ne tür adımlar atılmalı? Sektörde elbette bazı sorunlar var ama en önemlisi denetim yetersizliği diye düşünüyorum. Üretilen iskeleler uygun olduğu sürece sektörde güvenli iskeleler görebiliriz dolayısıyla ilk çıkış noktasından denetimlerin yoğun bir seviyede yapılması ve uygulama kısmında da bu denetimlerin devam ettirilmesi gerektiğini söyleyebilirim. Bununla birlikte hala günümüzde uygunsuz, güvensiz ve üzerinde insan çalışmasının kesinlikle tehlikeli olduğu iskeleleri birçok yerde görmeye devam ediyoruz. Bu da iskele sektörün gelişmesi açısından oldukça olumsuz bir durum maalesef.

Yeni nesil malzemelerinizden örnekler verebilir misiniz? Layher iskelelerde yeni jenerasyon ürünler olarak Daha düşük ağırlık ve daha yüksek performanslar sunan Layher Lightweight serisini son birkaç yıldır üretmeye başlamıştır. Layher Lightweight ürünler Layher’in 70 yıllıküretim tecrübesi ve AR-GE çalışmalarının bir ürünü olarak daha kolay, daha güvenli ve daha ekonomik çözümler

76

Yapı Malzeme Ocak 2017

Ar-ge çalışmalarınız nasıl gerçekleşmekte? Bu çalışmalara ne kadar bütçe ayırıyorsunuz? Üretimlerimizin tamamen Almanya’da olduğunu belirtmiştim. Fiziki olarak 250.000 m² Fabrika alanı, 110.000 m² Kapalı alan ve depo, 4.600 adet Standart ve özel parçalar, 600 adet Patentli parça üretimi yapılmaktadır. Sadece iskele ürettiğimiz için de ürettiğimiz ürünleri daha fazla geliştirmek adına Ar-Ge çalışmaları yapılmaktadır ve bu sayedede Yıllık üretim kapasitemiz 21,000,000 m üzerinde çelik boru ( Uçuş mesafesi olarak Frankfurt–Rio de Janeiro, gidiş-dönüş mesafesi veya Dünya etrafında yarım tur mesafesi), 1,700,000 m² iskele platformu ( 275 futbol sahası büyüklüğünde ) Yıllık yükleme kapasitemiz ise 140,000 ton üzerinde malzeme ( 7,300 TIR (18 t) = yaklaşık 67 TIR / Gün veya 900 konteyner Dünya çapında farklı noktalara sevk edilmektedir.

Önümüzdeki yıl için yeni proje/ yatırımlarınız olacak mı? Layher Türkiye olarak geçtiğimiz yıl İzmir Bölge Dağıtım merkezimizi açtık ve halen faaliyetlerine devam etmektedir. Önümüzdeki yıllardaki ilk hedefimiz Ankara Dağıtım merkezimizi açmak olacaktır.

Son olarak eklemek istedikleriniz? Fuarda özellikle ön plana çıkarmak istediğiniz ürün ya da hizmetleriniz var mı? Tüm ürünlerimiz bizim için ayrı önem taşımakla beraber geçen yıl 18m açıklıkla yaptığımız ve bu yıl 24m açıklığa çıkmayı planladığımız Layher Allround Köprü sistemlerimizi sunacağız. Allround Köprü Taşıyıcı ile sınırları zorluyoruz! Tren istasyonları, Nehirler, Yoğun tarafiğin olduğu yollar, eğlence organizasyonları kısacası bir yerden bir yere normal yollardan güvenli geçemeyeceğiniz tüm durumlarda Layher Köprü Taşıyıcı sizi güvenle karşıya geçirmektedir. Web safyasındaki resim kullanılabilir

Ülkemizde son birkaç yılda bir çok şantiyede sertifikali iskele kullanılması konusunda hassas davranılmaktadır. Sertifikalı iskele bir ayrıcalık olmakla birlikte bu sektördeki herkesin özellikle üreticilerin konuya daha fazla önem vererek güvenlik, dayanım, kalite ve ergonomi konularında olması gerektiğinden daha fazla hassas davranmaları ve Avrupa normlarında üretim yapmaları gerekmektedir. Kullanıcılarında tüm bu başlıkları göz önüne alarak tercihte bulunmaları gerekir. Kurumsal felsemizde belirtildiği gibi hep “Daha fazla olanak” mantığı ile hareket edip daha fazla güvenlik, daha fazla dayanım, daha fazla kalite ve daha fazla ergonomi hedefleri ile bugün ve gelecekte de daha fazla tercih edileceğimizi belirtmek isterim.



“Uluslararası standartlara uygunluk ve yurt dışında satılabilirlik başlıca hedefimiz” “TMS olarak bizim en büyük avantajımız gerek yurt içinde, gerekse yurt dışında pek çok referans projede yer almış olmamızın da verdiği tecrübe ile İnşaat Firmalarının projelerine en uygun sistemi seçme ve sunma becerimizdir.” w mühendislik ekibi ile hizmet alanında önemli bir üstünlük yakalamış olan TMS; çalışma prensipleri doğrultusunda kendini sürekli yenileyerek, zamanın ihtiyaçlarına karşı gerekli çözümleri de yine kendi ekibiyle geliştiriyor. Tüm mühendislik ve planlama zorluklarını başarı ile göğüsleyerek daha sağlam, daha hızlı ve güvenli kalıp sistemleri geliştirmek amacıyla faaliyetlerini sürdüren TMS Grup’un Yönetim Kurulu Başkanı Kubilay Tüfekçi ile çalışma prensiplerini, sektördeki yenilikleri, sorun ve çözümlerini konuştuk. Bize vakit ayırdıkları

78

Yapı Malzeme Ocak 2017

için sayın Tüfekçi’ye teşekkür ediyor çalışmalarında başarılar diliyoruz…

Firmanızı kısaca anlatarak, faaliyet alanlarından ve hedef kitlenizden bahseder misiniz? TMS Grup olarak 44 yıldır İnşaat Sektörüne yönelik üretim yapmakta ve hizmet vermekteyiz. Kalıp ve İskele Sistemleri grubumuzun hem çıkış noktasıdır hem de ana ürün ve hizmet gamını oluşturmaktadır. Ancak yıllar içinde Grup Şirketlerimiz, İnşaat Güvenlik Sistemleri ve Donatı Man-

şonları konusunda önemli çalışmalar yapmış, Yavuz Sultan Selim Köprüsü, Osman Gazi Köprüsü ve Nissibi Köprüsü gibi ülkemizin simge projelerinde yer almışlardır. Son yıllarda Norveç’li Strukturas firması ile olan işbirliğimiz ile yurt içi ve yurt dışı önemli otoyol projelerine yönelik özel nitelikli kalıp sistemleri üzerine de çalışmalarımız gelişerek devam etmektedir. Ayrıca TMS Grup olarak ilk yurt dışı yatırımımız olan TMS-Qatar sadece Katar’da değil tüm Körfez bölgesinde (GCC) etkinliğini artırma yolunda emin adımlarla ilerlemektedir.


Dosya Önümüzdeki yıl pek çok yeni projeyi referanslarımıza katacağımıza inanıyoruz.

başlıca hedefimiz kendi ArGe kaynaklarımızı kullanarak teknolojimizi geliştirip yurt dışı pazarlarda kullanılabilir hale getirmek olmuştur. Bu bağlamda özellikle Hidrolik Tırmanır Kalıp Sistemlerimiz ile Dünya’da ilk 3 içinde yer alan firmalarla rekabet ederek ülkemiz dışında Azerbaycan, Ukrayna, Suudi Arabistan, Libya, Avusturya’da projelerimizi başarı ile tamamladık. Bu günlerde ise Almanya, Belçika ve İngiltere’de imzaya çok yaklaştığımız Hidrolik Tırmanır projeleri ile ilgili çalışmalarımız devam etmektedir.

Kalıp ve İskele Sistemleri’nin sektördeki yeri ve önemi hakkında neler söylemek istersiniz? Kalıp ve İskele Sistemleri, nitelikli projelerin olmazsa olmazıdır. İster basit bir toplu konut projesi olsun, isterse karmaşık endüstriyel yapı veya otoyol projesi, beton dökülen her yerde ona şekil verecek bir kalıba ve yerinde tutacak bir iskele sistemine ihtiyaç vardır. Projelerin gerçekleştirilme süreci gerek zaman, gerekse kalite açısından seçilen Kalıp ve İskele Sisteminin doğruluğu ile orantılıdır. İlk yatırım maliyeti daha düşük olan bir sistem yeterli verimliliği sağlayamadığı için proje genelinde daha pahalıya gelebilir, ya da tam tersi başta para esirgenmeden alınmış bir sistem projeye uygun olmadığı veya doğru kullanılamadığı için verimsiz kalabilir. Bu nedenle müteahhit firmaların projeye başlamadan hatta daha da iyisi projeye teklif aşamasında güvendikleri bir Kalıp ve İskele Sistem tedarikçisi ile çalışmaları doğru zamanlama ve doğru bütçeleme için önem taşımaktadır. Unutmayalım ki bir projeyi kar veya zarar ile kapatmanın en önemli kriteri öngörülen süre içinde en verimli şekilde tamamlamaktır, bu hedefe varmakta da seçilen Kalıp ve İskele Sisteminin önemi son derece büyüktür.

İnşaat sektöründe gerçekleşen projeler hangi oranda sizlere kar/ zarar sağlamakta?

Kubilay Tüfekçi / TMS Grup’un Yönetim Kurulu Başkanı

Ülkemizde bu alanda kullanılan teknoloji sizce yeterli mi? Son yıllarda ülkemizde Kalıp ve İskele Sistemleri anlamında önemli aşamalar kaydedildiğine inanıyorum, özellikle bu alanda TSE tarafından uygulanmaya başlanan standardizasyon çalışmalarının üretici firmaların kalite ve uluslararası standartlara uygunluk konularına önem vermelerine katkısı olmuştur. Ama yine de Türkiye halen klasikleşmiş mevcut sistemleri üretir ve kullanır durumda. TMS olarak bizim

Ülkemizde son yıllarda artan inşaat projelerinin sektöre elbette faydası oldu. Ancak, bizce esas fayda yapılmakta olan Mega Projeler ile sağlanıyor. Zamana karşı yapılan bu kapsamlı projeler, uygulanan metotlar ve kullanılan sistemler ile sektörün gelişimine katkı sağlamaktadır. Biz de TMS olarak ülkemizde gerçekleştirilen hemen hemen tüm Mega Projelerde yerimizi aldığımız için mutluyuz. Bizim grup olarak genel izlenimimiz, yurt içi projelerde alt yüklenici firmaların aşırı rekabet ile gerçekçi olmayan fiyatlarla işleri almaları ve yükümlülüklerini yerine getirmekte zorlanarak bizim gibi tedarikçi Kalıp ve İskele firmalarına da zarar vermeleridir.

Yapı Malzeme Ocak 2017

79


Dosya ürünlerimizi BAUMA başta olmak üzere yurt dışı fuarlarda sergilemeyi tercih ediyoruz. Fuar standımızda yer almayacak ama özel ilgisi olan müşterilerimizle paylaşacağımız bazı yeni ürünlerimiz ise mutlaka olacak.

Ar-ge çalışmalarınız nasıl gerçekleşmekte? Bu çalışmalara ne kadar bütçe ayırıyorsunuz? ArGe çalışmalarımızı kendi bünyemizde yer alan konunun uzmanı, firmamızın prensiplerini ve hedeflerini çok iyi bilen bir ekip ile gerçekleştiriyoruz. Öncelikli alanlarımız var ve bu önceliklere göre gerek sıfırdan yeni ürün gerçekleştirme veya mevcut sistemlerin geliştirilmesi çalışmalarını yapıyoruz. Ama ne yapılırsa yapılsın uluslararası standartlara uygunluk ve yurt dışında satılabilirlik başlıca hedefimiz.

Önümüzdeki yıl için yeni proje/ yatırımlarınız olacak mı?

İnşaat firmalarına sunmuş olduğunuz avantajlardan bahseder misiniz? TMS olarak bizim en büyük avantajımız gerek yurt içinde, gerekse yurt dışında pek çok referans projede yer almış olmamızın da verdiği tecrübe ile İnşaat Firmalarının projelerine en uygun sistemi seçme ve sunma becerimizdir. Özellikle mühendislik alt yapımızın güçlü olması nitelikli projelerde aranan sertifikasyon, test, dizayn, satış sonrası süpervizörlük ve onay süreçlerinde TMS olarak bizi öne çıkartmaktadır. Grup içi ArGe çalışmalarımız ile geliştirdiğimiz tamamen kendimize özgü katma değeri yüksek ürünler ise hem yurt içi hem de yurt dışı pazarlarda müşterilerimize avantaj sağlamaktadır.

Sizi rakiplerinizden farklı kılan en önemli faktör nedir? Kuruluş felsefemizi de içine alan “Uluslararası Standartlara Uygun Nitelikte ve Kalitede Üretebilmek ve Hizmet Verebilmek” anlayışımız sanırım bizi farklı kılan en önemli yanımız olmalı. Daha ilk günlerden bu yana sektörün öncüsü yabancı firmalarla önce yurt içinde rekabet edebilir olmak, sonrasında ise bu rekabeti kalite anlayışımız ile yurt dışı pazarlara taşıyabilmek hedefimizi önemli ölçüde gerçekleştirmiş bulunuyoruz.

Kullandığınız ürün ve malzemelerdeki tercihlerinizi hangi kriterlere göre belirliyorsunuz? Nihai ürünlerimizde kaliteye ve sertifikas-

80

Yapı Malzeme Ocak 2017

yona verdiğimiz önem nedeniyle tedarikçilerimizden de aynı özeni ve beceriyi bekliyoruz. Bu çerçevede iç piyasada bazı yarı mamul tedarikçilerimizin kalite anlayışını yukarıya çekmek konusunda olumlu katkılarımız olduğuna inanıyoruz.

Sektörde sıkça karşılaştığınız kronikleşmiş sorunlar var mı? Bu sorunların çözümü noktasında sizce ne tür adımlar atılmalı? Sektör rekabete çok açık olduğu için özellikle çok benzer ürünlerde doğrudan fiyat rekabeti yapılmaktadır. Kısa vadede bazı firmalar var olma hedefleri güderken aslında uzun vadede büyük kayıpları hazırlamakta olduklarının farkına varamamakta ve bu da bizce sektöre genel anlamda zarar vermektedir.

Yeni nesil malzemelerinizden örnekler verebilir misiniz? Özellikle teknoloji ve know how gerektiren ürünlerimizden ClimbeX 50 ve ClimbeX 100 Hidrolik Tırmanır Kalıp ve Cephe Koruma Sistemlerimiz bizim için ön plana çıkan ürünler. Bunun yanında hemen hemen tüm ürünlerimizde yeni ve farklılık yaratacak detaylara yöneliyoruz, bu özellikle 2017’de daha da ön plana çıkacak.

Fuarda özellikle ön plana çıkarmak istediğiniz ürün ya da hizmetleriniz var mı? Yurt dışı pazarlara öncelik veren bir firma olmamız sebebi ile büyük yenilik getiren

Başlamış olduğumuz ArGe çalışmalarımızı önümüzdeki yılın ilk çeyreğinde piyasaya sunulabilir hale getireceğiz. Yurt içinde planlanmış yeni yatırımımız şu an için yok, ancak Katar’daki şirketimizi GCC içinde daha etkin hale getirmek için ek yatırımlarımız olacak ve buradan gelmesini umduğumuz hareket yurt içinde yeni yatırımlara yönlenmemize sebep olabilecektir.



“Geniş ve iddialı bir ürün yelpazesi ile sektöre hizmet veriyoruz” “Günümüzde müşteri yalnız ihtiyacına dönük olarak ürün talep etmemekte, belirlenen standartlar, bu standartların uygulanması, mevzuatlar gibi diğer gerekliliklere de ihtiyaç duymakta ve bu ihtiyaçlarını zorlanmadan karşılayacakları çözüm ortaklarını tercih etmektedirler.”

Müşteri memnuniyetinden ve ürün kalitesinden taviz vermeden inşaat sektörüne kurulduğu günden bu yana özenle hizmet veren Mesa İmalat, özellikle tünel kalıp sistemi üretiminde dünya çapında bir üne sahip. Birikimlerini ve deneyimlerini yenilikçi bir anlayışla birleştirerek, ürünlerini sürekli olarak geliştiren Mesa İmalat, hali hazırda üst düzey üretim teknolojilerini kullanıyor. Mesa İmalat Genel Müdürü Temel Yakşi ile yapmış olduğumuz söyleşide merak ettiğimiz tüm konulara değinmeye çalıştık. Keyifli okumalar…

Firmanızı kısaca anlatarak, faaliyet alanlarından ve hedef kitlenizden bahseder misiniz? MESA İMALAT San. ve Tic. A.Ş. 1978 yılında “tünel kalıp sistem” tasarımı ve üretimi yapmak üzere MESA ŞİRKETLER GRUBU’nun bir üyesi olarak kurulmuştur. Firmamız sektörün ihtiyaçları doğrultusunda diğer endüstriyel inşaat kalıbı ve iskele sistemlerini de ürün profiline katmış, 30.000 m2 kapalı, 105.000 m2 açık alanda kurulu olan tesislerinde, uluslararası standartlarda ve TSE-ISO 9001 güvencesi ile üretimine devam etmektedir. Mesa İmalat Sanayi

82

Yapı Malzeme Ocak 2017

Temel Yakşi / Mesa İmalat Genel Müdürü

ve Ticaret A.Ş.’nin idari ve üretim merkezi Ankara, Yenikent’te bulunmaktadır. Bugün geldiğimiz noktada MESA İMALAT San. ve Tic. A.Ş., Avrupa’nın en büyük çelik kalıp üretim tesislerinden biri konumundadır. Firmamız yıllık 200.000 m2 çelik kalıp sistemleri, 300.000 m2 ahşap kalıp sistemleri, 1.000.000 m3 iş (cephe) iskelesi ve döşeme altı (yük) iskelesi sistemi üretim kapasitesi ve iddialı bir ürün yelpazesi ve satış sonrası servis hizmeti ile inşaat sek-

törüne katkı sunmaktadır. Yurt içi ve yurt dışı pazar payına gelince bu konu ile ilgili olarak ülkemizde yapılmış ve takip edilen bir araştırma ve çok sağlıklı bir veri tabanı bulunmamaktadır. Ancak genel bir tanımlama yapılacak olursa, yurt içinde, Mesa İmalat San. ve Tic. A.Ş. olarak sektörün öncü firması olduğumuzu söylemek mümkündür. Firmamızın hem yurt içinde hem de yurt dışında lider konumda olduğu ürünler bulunmaktadır. Tünel kalıp sistemleriyle yapılan konut inşaatlarında ilk akla gelen firmanın Mesa İmalat olduğunu söyleyebiliriz. Bunun dışında sektöre genel olarak “konvansiyonel kalıp sistemleri” ve “iş ve yük iskeleleri” olarak tanımladığımız ürünlerle de hizmet vermekteyiz. Tüm bu ürün gamımızla hem kalite hem de satış miktarı olarak sektörün önde gelen firmaları arasında yer almaktayız. Yurt dışında ise kalıp iskele üreten sektör firmaları arasında ilk ondayız. Hem satış, hem de kalite olarak dünya devleri arasında yer bulan firmamız, dünya ölçeğinde sektörün ilk sıralarında yer alan inşaat firmalarının tedarikçisi ve çözüm ortağı olarak hizmet vermektedir. Mesa İmalat Sanayi ve Tic. A.Ş.’ye ait ürünler yurt dışında bugüne


Dosya kadar 5 kıta ve 40 ülkede ve çok önemli projelerde tercih edilmiştir. Bu başarıda hemen hemen her tür endüstriyel inşaat kalıp ve iskele sisteminin ürün yelpazemizde bulunması önemli bir unsur olmuştur. Ulaşılan büyüklüğün anlaşılması için kendi verilerimizden bir bilgiyi sizlerle paylaşmak isterim. Bugüne kadar dünyada yaklaşık 6.1 milyonu aşkın konut Mesa Tünel Kalıp Sistemleri ile inşa edilmiştir.

Kalıp ve İskele Sistemleri’nin sektördeki yeri ve önemi hakkında neler söylemek istersiniz? İnşaat işleri, temel olarak kaba ve ince işler olarak iki kısımda tanımlanıyor. Kalıp ve iskele üreticileri işin her aşamasında var. Özellikle betonarme sürecinin birkaç girdisinden en önemlisi kalıp seçimi. Yani iş bizimle başlıyor, bizimle şekilleniyor. İş güvenliği ve işçi sağlığı konularında da kalıp seçimi firmaların önem verdiği hususlardandır.

Ülkemizde bu alanda kullanılan teknoloji sizce yeterli mi? Türk müteahhitlik sektörünün hem yurt içinde hem de yurt dışında gelmiş olduğu nokta, Türkiye açısından gurur duyulacak ve ekonomik olarak önemsenecek bir noktadır. Müteahhitlik sektörünün gelmiş olduğu bu seviye şüphesiz ki kalıp ve iskele sektöründe hem çeşitliliği artırmış hem de kaliteyi yukarıya çekmiştir. Bunun sonucu olarak teknoloji yatırımlarını da zorunlu kılmıştır. Mesa İmalat teknolojik yatırımlarda her zaman için sektörünün öncü firması olmuştur.

İnşaat firmalarına sunmuş olduğunuz avantajlardan bahseder misiniz? “Dönem ekonomi dönemi.” derler ya, artık herkesin maliyetlerini düşürmek için daha fazla çaba sarf ettiği bir sürece girilmiş bulunuyor. İnşaat sektöründeki tüm firmalar maliyetlerini kontrol edebilmek adına ürün seçimi yaparken elbette fiyatı ve kaliteyi gözetmektedirler. İşte bu noktada Mesa İmalat ürünleri, müşterileri tarafından yapılan fayda-maliyet analizinde en optimum ürünler olarak görülmektedir. Çünkü kalıp-iskele ürünleri sarf malzeme grubunda değil, demirbaş (yatırım) grubunda değerlendirilerek alım kararı verilecek ürün grubunu oluşturmaktadır. Bu açıdan bakıldığında ise çok sayılı kullanım, diğer projelere uyum yani fleksibilite kabiliyeti, fayda-maliyet ilişkisini direkt etkilemektedir ve birim iş maliyetini düşürmektedir. Mesa İmalat ürünleri kalitesiyle ve yukarıda bahsettiğimiz hususlar göz önüne alındığında müşterileri için ciddi avantaj sağlamaktadır. Ayrıca alanında uzman ekipleriyle sunduğu projelendirme, satış sonrası servis gibi hizmetler, müşterilere önemli avantajlar sağlamaktadır.

Kullandığınız ürün ve malzemelerdeki tercihlerinizi hangi kriterlere göre belirliyorsunuz? Mesa İmalat San. ve Tic A.Ş. mal ve hizmet üretimini ulusal ve uluslararası standartlarda yapmaktadır. Tüm üretim ve faaliyetlerini bu kapsamda tanımlamış, tanımladığı hedeflerini ilke haline getirmiş bir firmadır. Bu kapsamda ürünlerini hem yurt içi, hem de yurt dışı, tanımlı standartlara uygun olarak yapmakta ve bu kalite standartlarını karşılayabilecek hammadde, yarı mamul madde ve teknoloji kullanımına dikkat etmektedir. Her ne kadar sorunuzda belirtilmese de kullanılan malzemede olduğu kadar insan kaynağımızda da yaptığımız tercihlerde kaliteye önem vermekteyiz.

Sektörde sıkça karşılaştığınız kronikleşmiş sorunlar var mı? Bu sorunların çözümü noktasında sizce ne tür adımlar atılmalı? Kronikleşmiş sorunların olmadığı bir sektör yok. İçinde bulunduğumuz sektör için de çokça sorun sıralayabiliriz. Bu sorunları tek tek sıralamak yerine şöyle söyleyebiliriz ki sektörün önde gelen firmalarıyla bu sorunların çözülebilmesi için işbirliği yapma konusunda adımlar atıyoruz. Fuarda özellikle ön plana çıkarmak istediğiniz ürün ya da hizmetleriniz var mı? Her sene yurtiçi ve yurtdışında 4-5 tane fuara katılıyoruz. Sergilediğimiz ürünler katıldığımız fuara bağlı olarak değişkenlik gösteriyor. Örneğin tünel imalatları ile ilgili bir fuarda o ürün segmentini sergiliyoruz.

Ar-ge çalışmalarınız nasıl gerçekleşmekte? Bu çalışmalara ne kadar bütçe ayırıyorsunuz? Mesa İmalata San. ve Tic. A.Ş., geniş ve iddialı bir ürün yelpazesi ile sektöre hizmet veren bir firma. Bu iddialı ürün gamı, yıllardır sürdürdüğü Ar-Ge çalışmaları ile oluşturuldu. Belli dönemlerde artış, belli dönemlerde azalış gösteren Ar-Ge çalışmalarımız,

en fazla azaldığı dönemde bile ürün iyileştirme olarak sürdürülmüştür. Bu kapsamda MESA İmalat Ar-Ge çalışmaları devamlılık göstermektedir. Önümüzdeki dönemde geliştirmekte olduğumuz projeler ve ürünlerle ilgili devlet teşviklerinden de yararlanmayı düşünüyoruz.

Önümüzdeki yıl için yeni proje/ yatırımlarınız olacak mı? İçinde bulunduğumuz bölge 2017 yılına birçok belirsizlikle giriyor. MESA İMALAT San. ve Tic. A.Ş. olarak, tüm bu belirsizliklere rağmen 2017 yılına iddialı bir satış hedefi ile başlama kararı aldık. Ayrıca 2017 yılı için bütçelenmiş yatırım planımız da bulunmaktadır. Bu ekonomik ortamda yüksek bir satış hedefi koymuş olmamızı, bu tarz ortamları fırsata çevirme politikamızın bir sonucu olarak görebilirsiniz. Özellikle yurt dışı pazar etkinliğimizi artırmak, alternatif pazar arayışlarımıza hız vermek, MESA İmalat San. ve Tic. A.Ş.’nin 2017 eylem planının önceliği olacaktır diyebiliriz.

Son olarak eklemek istedikleriniz? Tüm dünyanın içerisinde bulunduğu küresel dar boğaz ve belirsizlikler, 2016 ve 2017 yıllarında ülkemizin de içinde bulunduğu bölgesel belirsizlikler, hem yurt içerisinde hem de yurt dışı pazarlar kapsamında sıkıntılı bir süreci yönetmemiz gerektiğini gösteriyor. Global dünyada ülke ekonomilerinin birbirlerine olan bağımlılıkları giderek artmakta. Bir ülke veya bölgede yaşanan problem, ekonomik olarak tüm dünya ülkelerini az ya da çok etkilemektedir. Hem sektör hem de genel ekonomi açısından bugün, bu durum sektörel kuruluşların yapmış olduğu anketlere de yansımakta ve sektörün güven endeksinin düştüğü izlenmektedir. Aynı şekilde mevcut durum inşaat sektörü istatistiksel verilerine de yansımaktadır. Ancak bizim ve sektörün odaklanması gereken asıl sorunun, tespiti yapılmış bu durumu nasıl zarar görmeden geçebileceğimiz ve hatta fırsata dönüştürülebileceği olmalıdır. 2017 yılının herkes için iyi bir yıl olmasını dileriz…

Yapı Malzeme Ocak 2017

83


Çözümün adı: ‘Yağmur İskele Sistemleri’ “Müşterimizin aklında her zaman şu var; ’Yağmur İskele Sistemleri’ işimizi çözer. Bu algıyı oluşturmak için çok çalıştık, çok mesai harcadık, çok emek verdik. Şimdi de bu algının sürekliliğini sağlamak için çaba sarf ediyoruz.”

Müşterilerine sunmuş olduğu güvenilir hizmetleri ile ön plana çıkan Yağmur İskele Sistemleri, son derece dengeli ve sağlıklı yapı içerisinde hızla büyümeye devam ediyor. Yağmur İskele Sistemleri Genel Müdürü Ümit Yağmur ile şirket faaliyetlerini ve sektördeki yenilikleri konuştuk. Keyifli okumalar…

Firmanızı kısaca anlatarak, faaliyet alanlarından ve hedef kitlenizden bahseder misiniz? Yağmur İskele Sistemleri çok genç bir firma, henüz 10. yılımızdayız. Ancak buna karşın attığımız doğru adımlar sayesinde güvenlikli iskele alanında, üretim ve satış rakamlarımızla, zirvede yer aldığımızı söyleyebilirim. Ağırlıklı olarak konut projelerine hizmet ediyoruz. Bununla birlikte endüstriyel santraller, fabrikalar, havaalanları çözüm ortağı olduğumuz diğer alanlar.

84

Yapı Malzeme Ocak 2017

Kalıp ve İskele Sistemleri’nin sektördeki yeri ve önemi hakkında neler söylemek istersiniz? Yapı sektöründe artık çeşitli modeller, tipler, uygulamalar var. Yapı sektöründe ki ihtiyaçlar arttıkça kalıp ve iskele sektörü buna uygun ürün yapar kendini geliştirir, ürün yelpazesi büyütür. Kalıp ve iskele sektörü ürününü geliştirdikçe, yapı sektörünün ufku genişler, değişik modeller ortaya çıkar, tekdüzelikten uzaklaşılır. Dolayısıyla bu iki sektör birbirlerine doğrudan bağlıdır.

Ülkemizde bu alanda kullanılan teknoloji sizce yeterli mi? Geçtiğimiz yıl otomasyona ciddi yatırımlar yaptık. Bunu daha da ilerletmek, kaliteyi her üründe sabit tutmak istiyoruz. Gelişen dünyada buna ayak uydurmak zorundasınız. Kişilere bağlı kalmadan otomasyon ve programlar ile kontrollü bir şekilde yo-

lunuza devam etmelisiniz. Örneğin; imalat sırasında vereceğiniz fireyi bile net bir şekilde bilmelisiniz. Teknoloji ilerledikçe bu sektörde bundan payını almaya devam edecektir.

İnşaat firmalarına sunmuş olduğunuz avantajlardan bahseder misiniz? Şöyle söyleyeyim bizimle çalışan firmalar çok şanslı. Çünkü biz hep kendimizi onların yerine koyup, öyle düşünüyoruz. Müşteri için kalite önemlidir, TSE belgesine sahip bir firmayız ve hiçbir şekilde bu konuda tavizimiz yok. Müşteri için anında sevkiyat çok önemlidir, stoklu çalışmamızdan ötürü anında sevkiyat yapabiliriz. Müşteri için supervisor desteği önemlidir, biz iskelenin kurulum zamanında mutlaka sahada oluruz. Müşteri için teknik destek önemlidir, teknik ofisimiz sürekli müşterilerimizin hizmetinde. Müşteri projeye özel


Dosya çözüm ister, biz o konuda da çözüm üretir gerekli desteği veririz. Dolayısıyla bir şey sorun haline gelmeden çözüm sunmuş oluyoruz. Bu bahsettiğimiz her şey müşterinin avantajına olan şeyler.

Sizi rakiplerinizden farklı kılan en önemli faktör nedir? Az önce bahsettiğimiz avantajlar bizi farklı kılan özelliklerimiz. Biz sürekli müşterilerimiz ile temas halindeyiz. Ama en başta tabi ki güvenilirlik geliyor. Müşterimizin aklında her zaman şu var; ’Yağmur İskele Sistemleri’ işimizi çözer. Bu algıyı oluşturmak için çok çalıştık, çok mesai harcadık, çok emek verdik. Şimdi de bu algının sürekliliğini sağlamak için çaba sarf ediyoruz.

Kullandığınız ürün ve malzemelerdeki tercihlerinizi hangi kriterlere göre belirliyorsunuz? Kullandığımız hammaddenin sertifikalı olması bizim için çok önemli. Sertifikasız, denetimsiz bir şekilde imal edilmiş ürünler hiçbir zaman tercihimiz olamaz. Fabrikamızda ki kalite birimi sürekli bu konuda denetlemelerini gerçekleştirir. Gelen her ürün incelenir, ağrılığı, boyu, kaplaması, ölçülür, sertifikası incelenir, tüm koşullar uygunsa üretime alınır. Aynı şekilde üretim tamamlandıktan sonra da tüm kontrolleri yapılır ve o şekilde ambalajlanır.

Ümit Yağmur / Genel Müdür

Fuarda özellikle ön plana çıkarmak istediğiniz ürün ya da hizmetleriniz var mı? Biz sürekli ürünümüzü geliştirmek için araştırmalarımızı sürdürüyoruz. Örneğin; iskele panolarında kullanılan pimleri daha dayanıklı olsun diye dövme olarak yapmaya başladık. Topukluklarımızın daha mukamevetli olması için özel roll-form hattı oluşturduk, üretime geçtik. Bunun gibi ürünümüzde geliştirdiğimiz bazı noktalar var. Fuarda müşterilerimizin dikkatini bu noktalara çekeceğiz.

Önümüzdeki yıl için yeni proje/ yatırımlarınız olacak mı? Geride bıraktığımız yıl ciddi manada birçok yatırım gerçekleştirdik. Üretim alanımız büyüttük, Gebze’de 5.000 m2’si kapalı toplam 11.000 m2’lik yeni fabrikamıza yerleştik. Otomatik kaynak robotlarımızın sayısını arttırdık, yeni otomatik kesim makinaları aldık, roll-form hattımızı 2’ye çıkardık. Tabi ki bunlarla yetinmiyoruz, yeniliğe, gelişmeye daima açığız. Önümüzde ki günlerde yeni yatırımlarımızda mutlaka olacaktır.

Yapı Malzeme Ocak 2017

85


Berka Kalıp: “Sizin yerinize düşünür” “Standartlar en üst seviyeye çıkarıldı iskelelerde. Şuan bizim kullandığımız teknoloji insan hatalarını en aza indiren Robotik Kaynak Teknolojisi’dir. Üretim hataları neredeyse sıfır düzeyinde.” 32 yıllık tecrübe ve deneyimli teknik ekibiyle müşterilerine mümkün olan en verimli ve en az maliyetli çözümler sunan Berka Kalıp, müşteri odaklı hizmet anlayışı ile belirlemiş olduğu hedeflerine her geçen gün daha da yaklaşmakta. Berka Kalıp Satış Koordinatörü Özgür Özden ile İskele ve Kalıp Sistemleri üzerine konuştuk. Keyifli okumalar...

ürünlerimizi optimum şekilde kullanmalarına olanak sağlamaktadır. Tüm üst yapı ve alt yapı ve özel projelerde kalıp ve iskele için özel çözümler sunmaktayız. Hastane, Köprü, Havaalanı, Arıtma Tesisi, Viyadük vs..

Firmanızı kısaca anlatarak, faaliyet alanlarından ve hedef kitlenizden bahseder misiniz?

Kaba yapı maliyetinin yaklaşık %30’unu Kalıp ve iskelenin oluşturduğunu düşünürsek ciddi bir öneme sahip olduğunu söyleyebiliriz. Türkiye’nin bir çok ilinde (Elazığ, Iğdır, Van, Trabzon ve Konya) AB Destekli alt yapı projelerinde çözümler üretip ürünlerimizi kullandırıyoruz. Çalışma Bakanlığının Sektörümüze Kalite ve güvenlik açısından standartlar getirmesi, üst düzey kaliteli ve güvenli ürünler üretmemizi, ülkemizde yapılan prestijli projelerde yer almamızı ve türk markalarının uluslararası pazarda rekabet gücünü arttırmıştır.

Sektöre yön veren öncü inşaat firmalarıyla, henüz proje aşamasındayken başlayan teknik partnerliğimiz firmalar ihale sürecinde teklif verirken, kalıp ve iskele maliyetini birlikte çıkartıyoruz. Şantiye başladığında ise tüm kalıp ve iskele ürünlerimizle ilgili hazırladığımız animasyon videolarımızla ürünlere ilişkin eğitici ve öğretici seminerler verip bilgilendiriyoruz. Süpervizörlerimiz sürekli şantiyelerimizle sıkı iletişim halinde bulunarak

86

Yapı Malzeme Ocak 2017

Kalıp ve İskele Sistemleri’nin sektördeki yeri ve önemi hakkında neler söylemek istersiniz?


Dosya

Özgür Özden / Berka Kalıp Satış Koordinatörü

Ülkemizde bu alanda kullanılan teknoloji sizce yeterli mi? TSE zorunluluğu getirilmesi, sektördeki bazı merdiven altı üretimlerin bitmesine kaliteli ürünlerin üretilmesine çok büyük fayda sağladı. Hem kalite ve güvenlik arttı hem de sektöre hareket getirerek ticari fayda sağlandı. Standartlar en üst seviyeye çıkarıldı iskelelerde. Şuan bizim kullandığımız teknoloji insan hatalarını en aza indiren robotik kaynak teknolojisi’dir. Üretim hataları neredeyse sıfır düzeyinde.

İnşaat firmalarına sunmuş olduğunuz avantajlardan bahseder misiniz? Teknik ofisimizdeki mühendis ve tekniker arkadaşlarımızla birlikte en düşük maliyetli ideal çözümler sunuyoruz. Gerektiğinde sadece mevcut projelerinde değil, bütün projelerine uyarlanabilir özel ürünler tasar-

lıyoruz. “Sizin yerinize düşünür” felsefemizle müşteri odaklı ürünler ve çözümler projelendiriyoruz. Temel aşamasındayken projeler, teknik ofisimizi müşterilerimizin teknik ofisine entegre edip ortak çözümler üretiyoruz.

Sektörde sıkça karşılaştığınız kronikleşmiş sorunlar var mı? Bu sorunların çözümü noktasında sizce ne tür adımlar atılmalı? İlk malzeme alımında kalıp firmaları olarak, statik hesaplamaları yaparak çözümler sunuyoruz. Ancak firma sonraki şantiyelerinde kalıp ve iskele almayacak ise kurulum ve inisiyatif maalesef kalfa’da oluyor. Keyfi uygulamalar yapıyorlar bunun kontrolü zor oluyor ve en ufak hata da ölümlü kazalar oluşabiliyor. Halbuki firmalara hangi şantiye olursa olsun mutlaka işinin ehli kalıp

firmalarından teknik destek almalarını öneriyoruz. Bizim verdiğimiz yük hesabına göre dizaynlar yapılmalı. Üzücü bir sonuç çıktığında ise herkes topu birbirine atıyor. Burada iskele firmalarının da dikkat etmesi gerek. Bizim yaptığımız statik hesaplar sonucunda çıkan değerleri, gerekirse yatırımcı firmaya kadar bildirerek nasıl kurulması gerektiği belirtilmeli yanlış uygulamalar söylenmelidir. Ayrıca çalışmaların iş güvenliği kurallarına uyması gerek.

Yeni nesil malzemelerinizden örnekler verebilir misiniz? Önümüzdeki sene hidrolik kayar perde kalıbı ile ilgili birkaç testimiz olacak. Bu ürünle ilgili çalışmalarımız devam ediyor. Berka Kalıp markasını her geçen gün büyüyen yapısı ve ürün gamı ile küresel pazarda daha etkin rol oynaması için adımlar atıyoruz.

Yapı Malzeme Ocak 2017

87


Proje

Ankara’da Emlak Konut farkıyla yeni bir Başkent kuruluyor “Başkent’in Yeni Başkent’i” sloganıyla hayata geçirilen Başkent Emlak Konutları projesi Çankaya Mühye’de yükseliyor. Yüzde 10 peşinat 15 yıl vade ve 850 TL’den başlayan cazip ödeme koşullarının bulunduğu projede ödemeler ise teslimden sonra başlıyor.

Murat Kurum / Emlak Konut GYO Genel Müdürü

Türkiye’nin en büyük gayrimenkul yatırım ortaklığı şirketi Emlak Konut GYO, Ankara’nın Çankaya ilçesinde hayata geçirdiği Başkent Emlak Konutları ile Ankara’nın havasını değiştirmeye geliyor. 2 Aralık 2016, Cuma günü Emlak Konut GYO’nun Ataşehir’deki Genel Müdürlüğü’nde düzenlenen basın toplantısına Emlak Konut GYO Genel Müdürü Murat Kurum’un yanı sıra projenin reklam yüzü olan Mustafa Ceceli’de katıldı. Başkent Emlak Konutla-

88

Yapı Malzeme Ocak 2017

rı’nda satışa çıkarılan 1.504 bağımsız bölümün yanı sıra projede kentsel dönüşüm kapsamında hak sahiplerine verilecek olan 492 konut daha yer alıyor. Yüzde 10 peşinat 15 yıl vade ve 850 TL’den başlayan cazip ödeme koşullarının bulunduğu projede ödemeler ise teslimden sonra başlıyor. Başkent Emlak Konutları projesindeki daire fiyatları ise 396 bin TL ile 1 milyon TL arasında değişiyor.

rultuda, biz de, bu şehre ve Emlak Konut markasına yakışan bir proje geliştirebilmek amacıyla, elimizden gelenin en iyisini ortaya koymaya çalıştık. Ankaralılar için hazırladığımız “Başkent Emlak Konutları” projemizin her açıdan beklentileri karşılayacağına ve Ankara’da örnek gösterilecek bir proje olacağına inanıyorum.

“Başkent Emlak Konutları” ile ülkemizin Başkentine hizmet ediyoruz

Piyasalarda ifade edilenin aksine, fırsatlar değerlendirildiğinde, her kesim için Türkiye’de yapılacak çok işin olduğunu belirten Murat Kurum, buna en iyi örneğin Emlak Konut’un son iki gün içerisinde startını verdiği yeni projeleri gösterdi. Murat Kurum: Bildiğiniz gibi daha dün, Tariş Kooperatif Birlikleri ile İzmir’in en değerli bölgelerinden biri olan Alsancak’ta, gelir paylaşımı modeline göre beraber proje geliştirmek üzere bir protokol imzaladık. Yaklaşık 140 bin m2 alan üzerinde İzmir için çok özel bir proje geliştireceğiz. İzmir protokolü ve “Başkent Emlak Konutları” projeleri birlikte değerlendirildiğinde yaklaşık 4,5 milyar TL proje değerine ulaşan yeni bir iş hacmi doğmuş olacak. Dolayısıyla, Türkiye’de daha yapılacak çok iş ve kat edilecek çok yol var.

Başkent Emlak Konutları hakkında görüşlerini dile getiren Emlak Konut GYO Genel Müdürü Murat Kurum; Ankara’mıza, halen devam etmekte olduğumuz üç gelir paylaşımı projemizle birlikte Emlak Konut markasını ve tecrübesini daha önce taşımıştık. Bugün de, ilk anahtar teslimi projemizi kıymetli Başkentlilere sunmaktan büyük bir heyecan ve mutluluk duyuyorum. Çağlar boyunca büyük medeniyetlere ev sahipliği yapmış olan Başkentimiz Türkiye Cumhuriyeti’nin doğuşuna ve Türk ulusunun bağımsızlığı, egemenliği ve demokrasisine sahip çıkışına hem geçmişte hem de çok yakın bir tarihte tanıklık etmiştir. Bu doğ-

Türkiye’de daha yapılacak çok iş, kat edilecek çok yol var



AGT en modern ve yüksek

performanslı MDF tesisi olma hedefinde Ürünlerini 60’dan fazla ülkeye ihraç eden AGT, 500 milyon TL’lik cirosunun %40’ını ihracattan elde ediyor. Profil üretimi ile mobilya ve dekorasyon sektörlerine, parke, kapı, duvar paneli ve süpürgelik üretimi ile de inşaat sektörüne hizmet veriyor. Tüm ürünlerimizi, Türkiye ve dünyanın dört bir yanında konumlandırdığımız yaygın bayi ağı aracılığıyla son kullanıcı ile buluşturuyoruz.

Üretim noktasında dikkat ettiğiniz hususlar nelerdir? Özellikle zemin kaplama alanındaki ürünlerin üretim aşamasından bahseder misiniz?

Şirzat Subaşı / AGT Satış ve Pazarlamadan Sorumlu Grup Başkanı

“Ahşabın teknoloji ile kişiye ve kurumlara özel işlenip geliştirilebileceği” ilkesi ile 30 yılı aşkın süredir üretimine devam eden AGT, 2016 yılında yaptığı yatırımlar sonucu devreye soktuğu yeni üretim hatları ile Türkiye’nin en modern ve yüksek performanslı MDF tesisi olma iddiasında. Konuyla ilgili sorularımızı cevaplayan AGT Satış ve Pazarlamadan Sorumlu Grup Başkanı Şirzat Subaşı, bu tesislerin 500 bin metreküp üretim kapasitesine sahip olduğunu söyledi. 2017 yılında 10 mm parkedeki yeni serilerini piyasaya süreceklerini belirten Subaşı, markalaşma iddialarını 2017 yılında da sürdürerek farklı ürünleri yeni yılda ürün gamlarına ekleyeceklerinin altını çizdi.

AGT’nin kuruluş serüvenini sizden dinleyebilir miyiz? Kurulduğunuz günden bu yana firmanın edindiği felsefe ve ilke nedir? AGT, “gelişen teknoloji ile ahşabın kişiye ve kurumlara özel işlenip geliştirilebileceği“ düşüncesiyle 1984 yılında Antalya’da çalışmalarına başladı. 32 yıl önce küçük bir imalathanede başladığı kalite yolculuğuna bugün teknolojiyle donanmış 400 bin metrekarelik modern tesislerinde, alanında yetkin çalışan gücüyle devam ediyor.

90

Yapı Malzeme Ocak 2017

AGT olarak ürün yelpazeniz nelerden oluşuyor? AGT bünyesindeki ürünler son tüketiciye hangi platformlardan ulaşıyor? AGT, Antalya Organize Sanayi Bölgesi’nde toplam 400 bin metrekare alana kurulu üretim tesisinde; MDF, MDF-LAM, Panel,

İnovatif yaklaşımımız sayesinde müşterilerimize katma değerli ürünleri sunmak olmazsa olmazımız. Türkiye’deki parke üretimine hızlı giriş yapan AGT, gerek yurtiçinde, gerekse yurtdışında başta Doğu Avrupa-Balkanlar, İran ve Ortadoğu ülkeleri olmak üzere parke ihracatı gerçekleştiriyor. Natura serisi ile 16 renk, Natura Line ve Plus serileri ile ise 8 renkte üretim gerçekleştiriyoruz. 2014 yılında, ürün gamımızdaki diğer ürünlerin de hammaddesi olan MDF tesisimizi faaliyete açtık. AGT Entegre MDF Üretim Tesisi, MDF üretim teknolojisinin öncü firmalarından Siempelkamp GmbH Co&KG tarafından dünyadaki üretim hatları arasında ‘en iyi uygulama’ seçildi. ContiRoll Generation8 teknolojisi ile Türkiye’nin en modern ve yüksek performanslı MDF tesisi olma iddiasındaki kompleksimiz yıllık 500 bin metreküp üretim kapasitesine sahip. 2015 ve 2016 yıllarında her iki Parke Üretim Hattımızı devreye aldık. Buralarda yüksek yoğunluklu MDF olan HDF’den (High Density Fiberboard) parke üretmekteyiz. AC3 ve AC4 aşınma sınıfından oluşan 2 serimiz mevcut. Yakında 10 mm parkedeki yeni serimizi piyasaya süreceğiz.

Ürünlerin ahşap kullanılarak hayata geçirildiğini biliyoruz. Bu noktada belki de akla ilk gelen sorulardan birisi, neden ahşap? Ürünlerin ahşapla üretilmesinin sağladığı avantajlar nelerdir? Hangi ahşabı tercih ediyorsunuz? Ahşap ve inovasyon AGT’nin genlerinde mevcut. Markamızın isminin açılımına da baktığımızda aynı şeyi görüyoruz; Ahşabı Geliştiren Teknoloji. Birçok hammaddenin aksine ahşap kullanıldığı üründe yaşıyor ve bu hissi son kullanıcıya veriyor.


Sektörel Ayrıca çevre dostu, sağlıklı ve doğal bir hammadde olması da önemli. Endüstriyel ormanlardan elde ettiğimiz ahşabı chips dediğimiz ufak parçacıklara ayrıştırıyor ve üretime alıyoruz. Önce MDF’yi; MDF’den de ürün gamımızdaki diğer ürünleri üretiyoruz.

Türkiye genelinde bayilik verirken ne gibi kriterler aranıyor? Uluslararası arenada distribütörlük veriliyor mu? Bölgesel optimizasyon yaparak ürünlerimizi tüketicilere ulaştırırken bayilerimiz en önemli paydaşlarımız. Bu nedenle bayilerimizi seçerken AGT ailesinin bir üyesi olmalarını hedefliyoruz. Onları bizleri temsil eden birer marka elçisi gibi konumlandırıyoruz. Yeni yatırımlarımıza ulusal ve uluslararası alanda devam edeceğiz; böylece müşterilerimizin kalplerine dokunacağız. Son tüketici ile aramızdaki en önemli bağı oluşturan bayilerimiz ile beraber büyümeye; tek bir güç olarak var olmaya devam edeceğiz.

Trendler ve son teknolojileri ne ölçüde takip edip, ürünlere entegre ediyorsunuz? Zemin kaplamada bu yıl üretilen ürünlerin öne çıkan özellikleri nelerdir? Modadaki trendler gibi mobilya sektöründe de trendler mevcut, biz de AGT olarak tüm bu trendleri yakından takip ediyor, inovatif yaklaşımımızı üretimimize yansıtıyoruz. Renk doku gibi güne dair çizgileri ürünlerimize yansıtıyoruz. Moda dünyasında olduğu gibi mobilya sektöründe de artık doğal tonlara ve hayatla bütünleşen tasarımlara ağırlık veriliyor. Özellikle batıdaki renk çeşitliliklerinde bu durumu daha net gözlemleniyor. 2017’de mobilya sektöründe ağırlıklı olarak hayatın içinden hayatla uyumlu doğal tonları, daha gerçekçi pastel seçimleri görmek mümkün. Ahşap yüzeylerde doğal ahşap yüzey saçları ve register saclar mobilyada ve parke yüzeylerde kullanılırken, beton ve taş yüzeylerde yine taş etkisi verebilmek adına, taş yüzeyli saclar yer alıyor. 2017-2018 yıllarının başka bir trendi ise, gelişi güzel karalama dediğimiz çizgiler, bu çizgileri yüzeylerde düz renkler üzerinde bile göreceğiz. Otomotiv sektöründen kozmetik sektörüne sıçrayan mat akım mobilya sektörünün de yeni trendi olacak.

satış noktaları bulunan AGT, başta Doğu Avrupa, Balkanlar, İran ve Rusya olmak üzere 60’dan fazla ülkeye ihracat gerçekleştiriyor. 2016 yılında ihracatta aktif pazarlama çalışmalarına devam eden firmamız, Dubai, İran, İstanbul showroom ve ofislerinin açılması; Amerika, İngiltere, Kanada başta olmak üzere yaklaşık 30’a yakın ülkede aktif fuar katılımları ve pazarlama faaliyetleri ile sektörde öncü olmanın haklı gururunu yaşıyor. Turquality çalışmalarımız kapsamında stratejik ülkelerimizi belirledik. Ortadoğu başta olmak üzere, Avrupa ve Kanada’daki satış-pazarlama faaliyetlerimizin yoğunluğunu önümüzdeki günlerde arttıracağız. İstanbul, İran, Dubai showroomlarımız ve sürdüreceğimiz satış pazarlama faaliyetlerimizle 2017 yılı başlangıcı itibariye pazarın önemli bir kısmını domine etmeyi hedefliyoruz.

AGT olarak, 2016 yılındaki büyüme hacminiz nedir? 2017 için

belirlediğiniz hedef büyüme var mı? Geleceğe yönelik hedefleriniz nelerdir? Türkiye İhracatçılar Meclisi’nin raporlarına istinaden, Türkiye’nin ağaç mamulleri ve orman ürünleri sektör ihracatının gemi sektörü hariç 14 ila 16 milyar dolara ulaşmasını tahmin edilmektedir. Bu anlamda AGT de belirlediği yılsonu ihracat ve satış hedeflerine ulaşacak ve 2023 hedeflerine ulaşılırken kendi sektörünün en önemli aktörlerinden biri olacaktır. 2015 yılında 500 milyon TL ile elde ettiğimiz %45’lik büyüme oranının 2016 yılında da sürdüğünü görmekteyiz. Yılsonu büyüme oranını ise hedeflerimizle paralel olarak tamamlayacağımızı öngörüyoruz. Ürün farklılığı ve çeşitliliğimiz üzerinden sürdüğümüz markalaşma iddiamızı önümüzdeki sene de sürdüreceğiz, farklı kapı ve ürünlerimizi de 2017’yi karşılarken ürün gamımız içerisine dahil etmeyi planlıyoruz.

İhracat noktasında hangi ülkelerle temaslarınız var? Belirlediğiniz hedef bir ülke pazarı var mı? Ülkemizdeki yerli mobilya üretimi ve tasarımının yanı sıra yurtdışında aktif pazarlama çalışmaları da yürüten AGT, geçtiğimiz yıl gerçekleştirdiği 500 milyon TL’lik cirosunun %40’ını ihracattan elde ederek sektör liderliğini koruyor. Türkiye genelinde yaygın bayi kanalının yanı sıra 5 kıtada

Yapı Malzeme Ocak 2017

91


Bosch Termoteknik Türkiye, yeni İnovasyon merkezi ile daha da güçlü Türkiye’de geleceğe yaptığı yatırımlarla büyüyen Bosch Termoteknik, bilgi birikimi ve tecrübesini, yenilikçi yaklaşımlarıyla ulusal ve uluslararası sektöre, tüm paydaşlarına ve gelecek nesillere aktarmak amacıyla Manisa’da Termoteknoloji İnovasyon Merkezi’ni hizmete açtı. Bosch Termoteknik’in teknolojiye, inovasyona verdiği değeri ve müşteri odaklı çözümlerini paylaştığı merkezde, alanında uzman bir kadro görev alacak. İş ortaklarından üniversitelere, Bosch çalışanlarından tüm sektöre kadar uzanan geniş bir yelpazedeki paydaşlara, ısıtma ve soğutma sektöründeki son teknolojiyle geliştirilmiş ürünler hakkında eğitimler verilecek. Ziyaretçiler, en yenilikçi kombi, klima ve diğer teknolojik ürünleri ve bu ürünlerin teknolojiyle olan birlikteliğini deneyimleme fırsatı bulacak. Bu merkezde gerçekleştirilecek toplantı, çalıştay ve müşteri dene-

92

Yapı Malzeme Ocak 2017

yimleme uygulamaları sektörün inovasyon gücüne de katkı sağlayacak.

Termoteknoloji İnovasyon Merkezi’ne 2 milyon avro yatırım Bosch Termoteknik Türkiye’nin 2 milyon avro yatırım tutarıyla Manisa Fabrikası bünyesinde kurduğu Termoteknoloji İnovasyon Merkezi’nin açılışı, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Hasan Ali Çelik tarafından yapıldı. Açılışa, Manisa Valisi Mustafa Hakan Güvençer, Almanya’nın Türkiye Büyükelçisi Martin Erdmann ve diğer protokol üyeleri ile Bosch Termo-

teknik Kalite ve Üretimden Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Ulrich Schmidt, Bosch Türkiye ve Ortadoğu Başkanı Steven Young’ın yanı sıra Bosch Termoteknik üst düzey yöneticileri, bayileri, servisleri, müşteriler ve sektör paydaşlarından oluşan kalabalık bir davetli topluluğu da katıldı.

Polat: “Sektörle ve iş ortaklarımızla birlikte büyüyoruz” Bosch Termoteknik Türkiye, Ortadoğu ve Kafkasya Satış Genel Müdürü Zafer Polat konuşmasında, Türkiye’nin Bosch Termo-


Sektörel

Zafer Polat / Ortadoğu ve Kafkasya Satış Genel Müdürü

teknik için çok önemli bir pazar olduğunu vurgulayarak, aynı zamanda önemli bir ArGe, üretim ve yetkinlik merkezi olduğunu söyledi.

Sektörün eğitim ve deneyim merkezi olacak Uzun yıllardır sektörün içinde olduklarını, iklimlendirme sektörünün temel ihtiyaçlarını çok iyi bildiklerini, özellikle bilgi ve kalifiye işgücü ihtiyacının yüksek olduğunu dile getiren Zafer Polat; “Bu ihtiyaçların karşılanmasının beraberinde, güvenli, kaliteli ve uzun ömürlü çözümlerle müşteri memnuniyetini artıracağız. Bu alandaki ihtiyacın bilinciyle hem sektörümüzü geliştirmeyi hem de müşterilerimizi memnun etmeyi hedefleyerek bu merkezi kurduk” diye konuştu.

Schmidt: “Biz, termoteknoloji sektörünün geleceğiyiz”

Bosch Termoteknik Kalite ve Üretimden Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Ulrich Schmidt de termoteknoloji sektörünün geleceğini şekillendirmek istediklerini vurgulayarak, “Müşterilerimize istedikleri ve bizden bekledikleri bu etkileyici ürünleri sunabilmek için büyük bir mesafe kat ettik. Araştırma ve geliştirmeye ve ürünlerimizin dijitalleşmesine büyük bir önem veriyoruz. Bugüne kadar dünya genelinde 200.000’in üzerinde bağlanabilirlik ürünü sattık. Bu ürünlerin gelecekte büyük bir potansiyele sahip olacağına inanıyoruz. İnovasyon Merkezimizde bir dijital sergi salonu bulunmasının nedenlerinden biri de budur” dedi.

Young: “Türkiye bir yetkinlik merkezi, burada olmaktan gururluyuz”

geldiğinin önemli birer kanıtı… Bosch Grubu olarak, 100 yılı aşkın bir süredir Türkiye’de faaliyet gösteriyoruz. Uzun yıllardır Türkiye’deki yerel sanayinin modern teknolojilerle gelişmesine katkı sağlıyoruz. Bugün öyle bir konuma geldik ki, Türkiye’nin bir noktasında NASA için özel üretim yaparken diğer bir noktasında ise ürettiğimiz kombilerle dünyanın dört bir yanında evleri sıcak bir yuva haline getiriyoruz. Bunu da uzun vadeli bir taahhüt olarak görüyoruz. Burada olmaktan, buralı olmaktan gurur duyuyoruz” dedi.

Türkiye’deki tecrübe ve bilgi birikimi tüm dünyaya aktarılacak Bosch Termoteknik Manisa Fabrikası bünyesinde hayata geçirilen Termoteknoloji İnovasyon Merkezi’nde 320 kişilik oditoryum, 3 farklı alanda hizmet veren eğitim salonu, ürünlerin sergilendiği dijital ve mobil içeriklerle de desteklenen showroom yer alıyor. Burada mobil uygulamalar, dokunmatik ekranlar, sanal gerçeklik uygulamaları, üç boyutlu filmler, sosyal medya ve dijital içerik ekranlarıyla bilgi birikimi ve deneyimlerin tüm dünyaya ve sektöre aktarılması hedefleniyor.

Bosch Termoteknik Manisa Fabrikası; üretim, ihracat ve Ar-Ge üssü Steven Young / Bosch Türkiye ve Ortadoğu Başkanı

Bosch Türkiye olarak bu yıl ikinci önemli açılışı gerçekleştirdiklerini belirten Bosch Türkiye ve Ortadoğu Başkanı Steven Young, “Mayıs ayında İstanbul’da açtığımız Bosch Türkiye ve Ortadoğu Merkezi’nin ardından, hem Manisa’ya hem de sektöre hareketlilik kazandıracak Termoteknoloji İnovasyon Merkezi’nin açılışını yapıyoruz. Bu açılışlar, Bosch Türkiye’nin Bosch Global’in yetkinlik merkezi haline

Isıtma ürünlerinin önde gelen uluslararası üreticilerinden Bosch Termoteknik’in, Manisa’da 25 yıldır faaliyet gösteren fabrikası, üretim, ihracat ve Ar-Ge üssü konumunda bulunuyor. Fabrikada dünyanın dört bir yanındaki 41 ülke için, 551 ayrı tip kombinin imalatı yapılıyor. Üretimde kullanılan ana komponent ve parçaların imalatı da fabrikada yapılıyor. Bu hammadde ve komponentlerin yaklaşık %70’i ise yerli yan sanayiden temin edilerek üretim gerçekleştiriliyor.

Ulrich Schmidt / Kalite ve Üretimden Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi

Yapı Malzeme Ocak 2017

93


Advertorial

“Bizi daha evvel tercih eden mutlu müşterilerimiz arasına katılın” Made in Graphic Creative Workshop, Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Grafik bölümü mezunu Yüksek Lisans yapmış iki genç yeteneğin sınırsız hayalgücü ve heyecanı ile 2009 yılında İstanbul’da kurulmuştur. Zaman içerisinde pek çok yaratıcı fikir ile kendini sektörde kanıtlamış ve şu an 6 kişilik yaratıcı dev kadrosuyla yoluna aynı hızda devam etmektedir. Made in Graphic CW, reklam tasarımı hizmet veren reklam ajansıdır. Sıfırdan bir marka oluşturulması, oluşturulan markanın uzun ya da kısa vadeli stratejik planlamasının yapılması ve sosyal medya dahil tüm mecralarda görünür reklam kampanyalarının hayata geçirilmesi gibi

94

Yapı Malzeme Ocak 2017

süreçleri başarıyla sonuçlandırmak için tüm gayretimizle çalışır, birlikte çalıştığımız markalara taze, el değmemiş, etkili, uygulanabilir ve sıra dışı fikirler üretiriz. Ürettiğimiz fikirlerin uygulamasını, yönetimini ve sürdürülebilirliğini de üstlenerek markayı başarıya götürürken aynı zamanda müşteriyi rahat da ettiririz. Çalıştığımız markaları daima bir adım ileriye taşımak vizyonumuz ile müşterilerimizin ürün yada hizmetlerini sattırır, hedef kitlesini yön vererek markaya olan itibarı arttırmak öncelikli amacımızdır. Her biri farklı yeteneklere sahip ancak aynı profesyonel bakış açısında birleşmiş olan tasarım ekibimiz en büyük gücümüz-

dür. Evde, sokakta, bilgisayar başında, havaalanında, cepte, posta kutusunda, metrobüste; kısacası markaların nerede olması gerekiyorsa, orada tüketiciye konuşan ve ülke çapında ses getiren kampanyaları işte bu ekiple birlikte hayata geçirmekteyiz. Yeni müşterilerimize söyleyeceğimiz tek şey, bizi daha evvel tercih eden mutlu müşterilerimiz arasına katılabilir bu keyfi kendileri de hissedebilirler. Böylelikle, hem istatistikleri yükselir hem ciroları artıp, markalarının büyüdüklerine şahit olacaklardır.



Yapınızı deprem ile test ettirmeyin, su yalıtımı yaptırın! Bir yapının musluğunu değiştirebilirsiniz, kapısını, penceresini değiştirebilirsiniz. Rengini beğenmediğiniz bir parkeyi kaldırıp yerine, farklı renkte bir parke döşetip, kullanabilirsiniz. Ancak konstruktif yapıyı, binayı ayakta tutan iskeleti değiştiremezsiniz. İnşaatı tamamlanan betonarme bir yapının, ‘Betonunu eski haline getiremez, demirini çıkarıp yerine başka donatı ikame edemezsiniz’. Bunu insanlarda oluşan kemik erimesine benzetebiliriz. İnsanlarda kemik gibi, yapılarda demiri eski haline dönüştüremezsiniz. Gelişmiş ülkelerde, su yalıtımı betonu korumak amacıyla yapılırken, ülkemizde su yalıtımı yapıya suyun girmesinin engellemek amacıyla uygulanmaktadır. Teknolojinin gelişmesiyle birlikte, su yalıtım malzemelerinin çeşitliliği de artmaktadır. Uygulama yapılacak yüzeyi temizlemeden, gerekli meyili ve drenajı yapmadan, sadece 2-3 mm kalınlıktaki su yalıtım malzemesini yapıya uygulayıp ‘’Su yalıtımı yaptık olmadı’’ diyemeyiz. Mutlaka su yalıtım malzemesine gelene kadar kılçık drenaj, drenaj yapılması, meyil betonu atılması, yalıtımın korunması gibi diğer

96

Yapı Malzeme Ocak 2017

uygulamaları da tamamlamalıyız. Yapılarda yalıtımı; su, ısı, ses ve yangın diye 4 sınıfa ayırmaktayız. Ülkemizde yalıtıma verilen önem, artarak devam etmektedir. Isı yalıtımı yapılması zorunluluğu, yayımlanan TS 825, uygulamaya alınan BEP TR ile eski ve yeni yapılarda uygulanmaktadır. Yapının türüne, kullanılan yapı malzemelerine göre ‘’Isı Yalıtımı Projesi’’ çıkarılarak, Yapı Denetim firmalarının kontrollüğünde Belediyeler vasıtasıyla uygulatılmaktadır. Bir yapıda ‘’Isı Yalıtımı Projesi’’ yok ise ruhsat verilmemektedir. Devlet’in ısı yalıtımı yapılması için uygula-

dığı yaptırım, çevre, sağlık, ekonomik getirisi ısı yalıtımını tartışmasız kabul edilir hale getirmiştir. İnsanlar konutlarında ısı yalıtımı yaptırırken kazandığı ekonomik göstergeyi ay sonlarında ödediği faturalardan ve yaşam konforundan hemen değerlendirebiliyor. Olumlu etkisini hissediyor. Ayrıca ısı yalıtımlı olması halinde eski yapılarda, mimari bir estetik geldiği için yapının maddi değeri de artmaktadır. Devlet tarafından ‘’su yalıtımı yapılması zorunluluğuna’’ yönelik çalışmaların tamamlanması faydalı olacaktır. Çünkü devlet tarafından istenmediği taktirde, bir


Sektörel bağlayıcılığı yok diye su yalıtımı gözardı edilebiliyor. Milli bir ‘’su yalıtımı yönetmeliği’’ çıkarılması gerekmektedir. Yapı türüne, yapının fonksiyonlarına ait ‘Su Yalıtımı Projesi’ belediyelerce istenmelidir. Proje yoksa veya uygun değil ise, ısı yalıtımında olduğu gibi yapı ruhsatı verilmemelidir. Projenin uygulamaya geçilmesi öncesi ve sonrasında da eğitimler, seminerler yapılmalı, doğru ürünün doğru yerde doğru kişilerce uygulanması sağlanmalıdır. Su Yalıtım Yönetmeliğinin çıkarılması için üreticiler, sivil toplum kuruluşları tarafından, bazı girişimlerde bulunulmuştur. 2014 yılında Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Yapı Malzemeleri Dairesi Başkanlığı, Mesleki Hizmetler Genel Müdürlüğü Yapı Malzemeleri Daire Başkanlığınca, Su Yalıtımı Yönetmeliğinin hazırlanması yönünde büyük uğraşlar verilmiştir. Her firmanın kendisine uygun sistemi ve formülü olmasına karşın, ortak bir payda da buluşulmuş ve genel hatları ile sivil toplum kuruluşları vasıtasıyla Bakanlığa sunulmuştur. Umut ederiz ki 2017 yılında bu yönetmelik yayımlanır ve uygulamaya geçer. Devlet’in su yalıtımı yapılması hususundaki kararlığı oldukça önemlidir. Bu konuda bir örnek verirsek; ‘’Bir süt, yoğurt, kaymak, yağ, peynir üreticisi, eskiden atıklarını arıtma yapmadan doğaya bırakabiliyor iken, T.C. Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığınca arıtma yapılması zorunluluğu getirilmiştir. Bu tebligat ile, il müdürlüklerince yaptırım uygulanmaktadır. Süt, peynir üreticisi firma sahibi, arıtma tesisi inşa etmek zorunda kalmıştır. Atık depolarında betonarme üzerine, sıva, fayans-seramik ve derz dolgusu yaparak geçecek yerde; kimyasallara dayanıklı, daha ekonomik, daha hızlı, hem de su yalıtımı olan bir yapı malzemesini kullanarak, arıtmayı istenen standartlara getirmiştir. İnşaatçılar arasında sıkça kullanılan bir söz vardır ‘’En iyi mühendis sudur’’. Yapıda, su yalıtımının tam ve eksiksiz olması görünüşte, yapı konforunun iyi olduğuna ait göstergelerden biridir. Oysa su yalıtımının yapılmamasından kaynaklanan olumsuzluklar, direkt hayatta var olup olamayacağımızı etkilemektedir. 1999 ve 2001 Marmara Depremlerinin ardından, eskiye nazaran su yalıtımı yapılmasına çok daha fazla özen gösteriliyor ve yapılıyor. Ancak eski binalarda korozyon, şiddetini arttırarak devam etmektedir. Su yalıtımı olmayan korozyona uğramış bir yapı ise, 10 yıl sonunda, mevcut dayanımının %66’ sını kaybeder. Türkiye’de su yalıtım pazarı çok geniş. Maalesef su yalıtımı halen, sıva, şap, büyük ölçüde de seramik kullanılarak yapılmaktadır. Bu uygulama bölgesel olarak da değişmektedir. Bazı bölgelerde şap su yalıtım malzemesi olarak görülüyor ve şap üstüne şap atılarak yalıtım yapıldığı sağlanıyor. Bazı bölgelerde ise ki yaygın bir şekilde, su yalıtımını çözmek için fayans-seramik malzemeleri su yalıtım malzemesi olarak

Cem ERCAN / İnşaat Yüksek Mühendisi - Proje ve Teknik Satış Müdürü

kullanılıyor ve fayans üzerine fayans yapılıyor. Oysa seramik, fayans bir zemin kaplama malzemesidir. Derzleri yalıtımlı olsa dahi, fayans, seramik, granit, mermer vb. kendi içinde de çatlamaktadır. Bu nedenle zemin kaplama malzemelerinin altına, su yalıtımı yapılması gereklidir. İlk defa ürün veya firma ile tanışan müşterilerimizde ürünün doğru kullanılması çok önemlidir. İlk uygulamada servis ve ürün hizmeti müşterimizin ihtiyaçlarını karşılıyor ise, başka bir ürün veya firma tercih etmiyorlar. Müşteriler çevresine de tavsiyelerde bulunuyor. Gerek yurtiçinde gerekse yurtdışındaki uygulamalara Emülzer personeli tarafından ‘’Teknik danışmanlık’’ verilerek, ürünün doğru kullanılmasını sağlıyoruz. Ayrıca ülkemizde birçok mimarlık, mühendislik üniversitesi öğrencilerine , teknik liselere su yalıtımı seminerleri vermekteyiz.

Tüketiciler, temelden çatıya kadar, istedikleri yalıtım türünü seçebilmektedirler. Mutlaka iletişim araçlarının ve internetin yaygın kullanılmasının çok faydası vardır. Üreticilerin çoğunun web sayfalarında ürünler, satıcı veya uygulayıcı bayilerin listeleri yer almaktadır. Su yalıtımı uygulamalarını ikiye ayırabiliriz. a) Ürünlerin bir kısmını kendiniz uygulayabilirsiniz (Do it your self). Poliüretan mastik, sürme tek bileşenliler vb.. Bu ürünleri seçerken ve kullanmadan önce, üreticinin beyan ettiği ürünün teknik bilgi föyü ve güvenlik bilgi föyü mutlaka okunmalıdır. Her üreticinin aynı işi yapan farklı kimyasal formülleri olabilir. b) Bazı su yalıtım ürünlerinin uygulanmasında, profesyonellere ihtiyaç duyulmaktadır. Çünkü su ve ısı yalıtımını gerektiren bir sistem detayı istenebilir. Bu tarz durumlarda nihai tüketiciler, üreticileri arayarak uygulamacı talep etmelidirler. Çünkü bu yalıtımcı bayiler ve personeli üreticilerden ‘’Su Yalıtımı Eğitimi’’ almışlardır, yıllarca ürünleri kullanmışlardır. Ayrıca ticari olarak uygulayıcı bayilerin, üreticilere teminat mektubu, ipotek, doğrudan borçlandırma sistemi (DBS) gibi bazı sorumlulukları vardır. Üreticilerin de ürünü zamanında, aynı kalitede teslim etmek gibi sorumlulukları vardır. Sadece cep telefonu olan X usta, ‘’en az 10 yıl garanti veririm, ne gerek var abi’’ ve daha ucuza mal edildiği düşünülen işlerin çoğu hüsranla sonlanmaktadır. Daha büyük bedeller ödenmekte, kaybedilen zaman ve prestij de işin cabası olmaktadır. Son olarak; Su yalıtımı ürünleri bir yarı mamuldur. Profesyonel uygulayıcılar tarafından tatbik edildikten sonra mamül haline dönüşmektedir. Tüm bileşenleri ile uygulama yapıldıktan sonra ürünün zaman içindeki performansı gözlenmelidir.

Yapı Malzeme Ocak 2017

97


Proje

İnsay Yapı

yatırım değeri yüksek projeler inşa ediyor Kısa süre içinde adını sıkça duyduğumuz İnsay Yapı, yeni yılda da pek çok projenin inşaat çalışmalarına başlayacak. Firma Yeni Sahra ve Beykoz Soğuksu’da yapılması planlanan kentsel dönüşüm çalışmalarını tüm hızıyla sürdürüyor.

ler inşa ediyor. Ankara’da inşa edilen Elit Manzara Beytepe, toplam 119 konuttan oluşuyor. Kaba inşaatının yüzde 90’ının tamamlandığı projenin Haziran 2018’de teslim edilmesi bekleniyor. İstanbul’da inşa edilen Ondörtüç Pendik’te ise daha şimdiden dördüncü kata gelindi. Kaba inşaatının hızla ilerlediği projenin satışları da hızla sürüyor. 241 daire ve 23 ticari ünitenin yer aldığı projenin 2018’de teslim edilmesi bekleniyor. İnsay Yapı Yönetim Kurulu Başkanı İhsan Çulhalık

Uzun yıllar kimya sektöründe faaliyet gösteren Kolsuzlar Kimya tarafından 2011 yılında kurulan İnsay Yapı, elde ettiği tecrübe ve sermaye birikimiyle gayrimenkul sektörüne hızlı bir giriş yaptı. 2016 yılının başından beri projelerinin inşaatını yapan İnsay Yapı, kısa süre içinde gayrimenkul sektörünün önemli oyuncularından biri oldu. Pendik’te yükselen Ondörtüç Pendik ve Ankara’da inşaat çalışmaları süren Elit Manzara Beytepe ile satışlarına devam eden firma, yatırım değeri yüksek proje-

98

Yapı Malzeme Ocak 2017

Yeni projeler için heyecanlı bekleyiş Yeni yılda da pek çok projenin inşaat çalışmalarına başlayacak olan İnsay Yapı, Yeni Sahra ve Beykoz Soğuksu’da yapılması planlanan kentsel dönüşüm çalışmalarını tüm hızıyla sürdürüyor. 1/5000’lik ve 1/1000’lik planlama sürecinin tamamlanması ile kentsel dönüşüm projelerine başlayacak olan firma, Pendik’te yapımına

başlayacakları bir adet konut ve bir adet ticari projenin inşaatı için de gün sayıyor. Ayrıca İnsay Yapı, Sarıyer’de kendi arsası üzerinde butik bir projenin inşaatı için de çalışmalarını yoğunlaştırdı.

“Gayrimenkul sektörü, Türk ekonomisinin bel kemiği” Sektör olarak yeni yılın iyi geçeceğini öngören İnsay Yapı Yönetim Kurulu Başkanı İhsan Çulhalık, gayrimenkul sektörünün Türkiye ekonomisinin bel kemiği olduğunu söyledi. Hem konut üreticisi hem de konut yatırımcısının elini kolaylaştıran düzenlemelerle gayrimenkul satışlarında artış beklediklerini vurgulayan Çulhalık, “2016 yılı, bir çok firma gibi bizim için de hareketli bir yıldı. Yatırımlarımızı hızlandırarak, kararlılıkla sürdürmesini bildik. Öz sermayemiz ve tecrübemiz sayesinde 2016 yılını başarıyla geride bıraktık” dedi.



Er Yatırım Genel Müdürü Ferzan Çelikkanat

“Türkiye’de yatırım durmaz ve büyüme devam eder” Coğrafi konumu açısından fırsatlara olduğu kadar tehditlere de açık olan Türkiye, 2016 yılında zor bir süreçten geçerken, ekonomi de bu süreçten fazlasıyla etkilendi. Rusya krizi ve ardından yaşanan darbe girişimi, ekonomik anlamda sarsıntılar yarattı. Özellikle de turizm sektör açısından kolay bir yıl oldu. Sektör açısından 2016 yılı değerlendiren ve 2017 yılına projeksiyon tutan Er Yatırım Genel Müdürü Ferzan Çelikkanat, Türkiye ve Türkiye’nin potansiyelinden yabancı yatırımcı dahil kimsenin vazgeçemeyeceğini söyleyerek, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Türkiye jeopolitik olarak zor bir ülke. Ancak her zaman bu zorlukları aşmayı ve bu süreçleri başarıyla yönetmeyi bilmiştir. Bugün yaşanan canlı bomba saldırıları, darbe girişimi veya daha öncesindeki Rusya krizi gibi olaylar maalesef ilk önce yatırımcıyı ve yatırımları etkilemekte. Ancak, riskli bölgelerde kar daha yüksektir. Bunu bilen yatırımcı da bu sebepten Türkiye’den vazgeçemiyor. Bu maalesef bize, “Riskli ama kazançlı” bir ülke tanımlaması

100

Yapı Malzeme Ocak 2017

getiriyor. Çok çalışkan, kültürü ve geçmişi olan, genç bir nüfus potansiyeline sahip Türkiye’de yatırım durmaz ve büyüme devam eder.”

“2016’da talep düşse de yatırımlar hareketlendi” Ferzan Çelikkanat, Rusya krizi ve darbe girişimi öncesini, turizm sektörü açısından verimli bir dönem olarak tanımlayarak şunları söyledi: “Özellikle bölgemizdeki diğer ülkelerde (özellikle Mısır) yaşanan sıcak gelişmelere rağmen ülkeye olan talepte herhangi bir daralma yaşanmadı. Orta Doğu ve Arap ülkelerden gelen ciddi sayıdaki misafirlerin bu talepte katkıları büyük olsa da uluslararası misafir karmasından oluşan kitle turizmi her zamanki gibi en büyük segmenti oluşturdu. Bunun yanı sıra kongre ve sağlık turizmi açısından da ciddi artışlar yaşanmaktaydı. Turizm yatırımları açısında bakıldığında ise; 3. Havalimanı ihalesi açıklanmasıyla bölgedeki turizm yatırımları oldukça hareketlendi. Ayrıca 3. Ha-

valimanı kapasitesinin getirisi olarak 2023 yılındaki ziyaretçi sayısı hedefleri 50 milyon turist 50 milyar dolar turizm geliri hedefiyle ilerleyen, ziyaretçi sıralamasında dünyadaki ilk 5 ülkesinden biri olacağını hedefi turizm yatırımcısının iştahını kabarttı. Özellikle marina, şehir içi iş oteli ve orta ölçekli otel yatırımlarında hareketlendi. Özellikle Anadolu şehirlerinde hızlı bir ilerleme kaydetti. Ancak Rusya krizi ve sonrasındaki 15 Temmuz darbe girişimi talepleri etkilediği gibi, yatırımcı da bu süreçte temkinli olmayı seçti. Şu anda içinde olduğumuz temkinli dönemde yatırımlar ve yatırımcılar bekle ve gör pozisyonuna geçtiler.”

“Otel zincirleri, alt markalarıyla pazara girme konusunda istekli” Turizm sektöründeki gelişme, ülke ekonomisine sezonluk değil 12 aylık katma değer yaratacağı düşüncesi ve gayrimenkul değerindeki getiri düşünüldüğünde şehir içi iş oteli yatırımları segmentinde ilerliyor. Ferzan Çelikkanat bu durumu şöyle yorumluyor:


Proje “İstanbul, İzmir, Ankara, Antalya gibi büyük şehirlerin yanında Anadolu’daki şehirler de gelişiyor ve buralara otel yatırımları yapılıyor. Markalar ellerindeki tüm alt markalarıyla birlikte pazara girme konusunda çok istekli; Hilton’dan Marriot’a, Sheraton’dan Accor’a kadar turizmin global oyuncuları ile birlikte pazara henüz girmemiş yeni markalar da Anadolu’ya geliyorlar. Biz de geliştirmekte olduğumuz otel projelerinde uluslararası çok büyük otel zincirlerinden ciddi ortaklıklar, equity fonlar ve joint-venture’lar gibi işbirlikleri teklifi aldık ve alıyoruz. Bu da uluslararası zincirlerin kendi uluslararası müşteri portföyüne de güvenerek ne kadar iştahlı olduğunu gösteriyor.”

“3 ve 4 yıldızlı otel sayısında artış olacak” “Devam eden ve yeni başlayacak olan yatırımlarla birlikte 2016 yılına kadar 3 ve 4 yıldızlı otellerin sayısında artış olacağını ve özellikle de otel yatırımlarının Anadolu’da artış göstereceğine inanıyorum” diyen Ferzan Çelikkanat; “Yeni açılacak havaalanları, şehirlerarası ulaşım imkânlarının kolaylaşması, uçak şirketlerinin uygun ve ekonomik maliyetleri insanların seyahat ivmelerini hızlandırdı. İşletmesel karlılıkların oluşabilmesi için pazar, fonksiyonel ama uygun maliyetli, az personelli yatırımlara doğru yatırımcıları yönlendirdi. Bu konuda özellikle Anado-

lu’nun hala çok ciddi 3 ve 4 yıldızlı otel ihtiyacı bulunmaktadır. Arz, hala talebi 3 ve 4 yıldızlı segmentte tatmin etmiş değil.”

“Resort otelciliğinde değişime ihtiyaç var” Türkiye’de resort otelciliğinde ciddi bir değişime ihtiyaç olduğunu, herşey dahil sistemden uzaklaşarak daha butik ve kişiye özel resort otelcilik anlayışına geçilmesi gerektiğinin altını çizen Ferzan Çelikkanat; “Avrupa ve özellikle Akdeniz çanağındaki ülkelerin kaliteli misafir profile ile rekabet edebilmemiz için artık bakış açımızı değiştirmemiz gerektiğini ve doldur-boşalt bir turizmden vazgeçmemiz gerektiğinin bilincindeyiz. Türkiye, kaliteli ve gelir düzeyi yüksek misafir profiline yönelik pazarlama stratejisini değiştirip herşey dahil sistemden uzaklaşa bilirse, Akdeniz’de 1 numaralı destinasyon olabilecek bir ülke. Resort turizminde özellikle temalı turizm konusunda da ciddi değişimlerle karşı karşıyayız. Golf, kongre ve sağlık başta olmak üzere klasik ailelere yönelik resort anlayışını da çeşitlendirmeye başladık. Yeni teşvik bölgeleri ve kanunları ile resort yatırım modelinde de yatırımlar devam edecek gibi gözükmekte” dedi.

“Turizme yabancı yatırımcı ilgisi” Gümrük ve Ticaret Bakanlığı açıklamalarına göre yılın üçüncü çeyreğinde 1.190 yabancı sermayeli şirket kuruldu. Ferzan

Çelikkanat konuyla ilgili olarak yaptığı değerlendirmede şu öngörülerde bulundu: “En fazla yabancı sermaye Çin Halk Cumhuriyeti’nden. Öte yandan komşu sınırlarımızda yaşanan hareketlilikte komşu ülke vatandaşlarının sermayelerini ülkemize taşımasında etken olmuştur. Kurulan 1.005 limited şirketin %28’i Suriye vatandaşlarının ortaklığında kurulmuş. Onları Irak ve Alman vatandaşları izliyor. Japonya, Birleşik Arap Emirlikleri ve Katar gibi ülkelerden de ciddi oranda sermaye girişleri mevcut. Özellikle hazır ve işletmede olan otellere ciddi bir talep oluştu. Geçtiğimiz yıl el değiştiren tesis sayısı 18 iken bu yıl bu sayı 28’e çıktı.”

5 yeni Four Points by Sheraton açacağız Şirket olarak yatırımlarına planladıkları şekilde devam ettiklerini söyleyen Ferzan Çelikkanat, “Turizm sektöründe geçtiğimiz yıl yapılan 12.2 milyar dolarlık satın alma ile dünyanın en büyük otel zincir haline gelen Marriot International& Starwood grubu’yla birlikte Four Points by Sheraton markalı 5 yeni otel açmaya hazırlanıyoruz. İlki, 2017 yılında İzmir’de hizmete girecek olan Four Points by Sheraton’ın ardından, 2018 yılında İstanbul Kağıthane ve Gebze’de, 2019’da da İstanbul Kartal ve Ataşehir’de hizmet vermeye başlayacak. Toplam 400 milyon TL’ye mal olacak olan yatırımlar ile yaklaşık 1000 kişilik istihdam yaratılacak.”

Yapı Malzeme Ocak 2017

101


Çukurova Gayrimenkul ve CKY İnşaat Ortaklığı Adana’ya yatırım yapmaya hazırlanıyor Çukurova Gayrimenkul, İstanbul’daki projelerinin yanı sıra CKY İnşaat ile birlikte konut sektörünün hızla geliştiği Adana’ya odaklanmış durumda. İstanbul’daki deneyimlerini memleketi Adana’ya aktarmayı hedefleyen Çukurova Gayrimenkul ve CKY İnşaat ortaklığı yeni projeler için arsa arıyor. Gayrimenkul sektöründe 1993 yılından bu yana Adana, Mersin ve İstanbul’da binlerce konut üreten SON Grup bünyesindeki Çukurova Gayrimenkul ve CKY İnşaat ortaklığı, Adana’da kentsel dönüşüm projeleri başta olmak üzere yeni projeler geliştirmek için satılık veya kat karşılığı arsa arayışını hızlandırdı. Şehircilik anlayışına sahip projelerini insana ve doğaya saygılı konseptlerle geliştiren Çukurova Gayrimenkul’ün Yönetim Kurulu Başkanı Tamer Son, şirketlerinin Adana ve İstanbul

102

Yapı Malzeme Ocak 2017

arasında gelişen başarı hikayesini şöyle anlattı; “Mersin’de hayata geçirdiğimiz yazlık projesi Liparis 2 ve Liparis 4 ile sektöre giriş yaptık. Ardından Adana’da proje ortaklarımızla birlikte TMT Park Life, TMT Gölvadi, Yüzevler, Platinkent, Eserkent, Çukurova Residence, Çukurova Kent, Çukurova Park, Çukurova Villaları gibi nitelikli konut projelerini gerçekleştirdik. Adana ve Mersin’deki projelerimizle bölgenin prestijli firmaları arasında yer aldık. 2009 yılında

ise Adanuspark projemizle İstanbul piyasasına giriş yaptık. İstanbul’un hızla değer kazanan bölgelerinden Kartal’ın en stratejik noktasında, deniz ve adalar manzaralı konumuyla dikkat çeken ve üç blokta toplam 180 daireden oluşan Adanuspark’ı 2012 yılında teslim ettik. Ardından CKY İnşaat ortaklığı ile yine Kartal bölgesinin sembol projelerinden biri olan Çukurova Tower’ı hayata geçirdik. Kartal’ın merkezinde konumlanan 36 katlı rezidans projesi Çukurova Tower’da, çeşitli büyüklük


Proje ve özellikte, dört farklı tipte 253 konut bulunuyor. 2014 yılının Ağustos ayında tamamladığımız Çukurova Tower, her ayrıntısında modern tasarımın ve kalitenin izlerini yansıtıyor. Yüksek prim oranı ile konut sahiplerinin ve yatırımcılarının yüzünü güldüren Çukurova Tower, inşa ettiğimiz dönemde Kartal’ın en yüksek rezidans projelerinden biri olarak öne çıktı.” 2015 yılının Mayıs ayında yine Kartal’da “Balkon Hayatın Keyfidir” temasıyla Çukurova Balkon projesine başlayan Çukurova Gayrimenkul’ün Yönetim Kurulu Başkanı Tamer Son, bu proje ile Adana’nın vazgeçilmezi olan balkon kültürünü İstanbul’a taşıdıklarını belirtti. İstanbul’da artık pek çok projede balkon bulunmadığını söyleyen Tamer Son, ön tarafı Marmara Denizi ve adalar, arka tarafı ise orman manzaralı olan Çukurova Balkon’da tüm dairelerin balkonlu olduğunu vurguladı. 19 ve 20 katlı iki blokta toplam 261 konuttan ve sosyal yaşam alanlarından oluşan Çukurova Balkon’un Adanalılardan da yoğun ilgi gördüğünü belirten Tamer Son, örnek dairesi hazır olan projenin %60’ının satıldığını belirtti.

Odak noktası İstanbul ve Adana Çukurova Gayrimenkul ve CKY İnşaat ortaklığı olarak, yenilikçi, çevreci ve müşteri odaklı bir yaklaşımla faaliyetlerini sürdürdüklerini belirten Tamer Son, hem keyifli ve kaliteli yaşam alanları hem de kârlı yatırım fırsatları sunduklarını ifade

etti. Şirketlerinin bilgi birikimini ve deneyimini estetik, teknoloji, lüks ve konfor ile bütünleyerek bulunduğu bölgeye değer katan modern projeler inşa ettiklerini bildiren Tamer Son, İstanbul’daki projelerinin yanı sıra konut sektörünün hızla geliştiği memleketleri Adana’daki projelere de odaklandıklarını söyledi. Adana’nın kendileri için çok ayrı bir yeri olduğunu vurgulayan Tamer Son, Çukurova Gayrimenkul ve CKY İnşaat ortaklığı olarak Adana’da kentsel dönüşüm projeleri başta olmak üzere yeni projeler geliştirmek için satılık veya kat karşılığı arsa arayışında olduklarını duyurdu.

Güvenli, estetik ve sürdürülebilir projeler… Projelerinde en kaliteli malzemeleri kullandıklarını ve en ileri inşaat teknolojilerini uyguladıklarını vurgulayan Tamer Son, sözlerine şöyle devam etti; “Deprem ülkesi Türkiye’de insanların huzur içinde yaşayabilecekleri, dayanıklı, uzun ömürlü, güvenli ve sürdürülebilir projeler inşa etme hedefimizi her zaman önceliğimiz olarak belirliyoruz. Projelerimizi, en son Deprem Yönetmeliği’ne uygun olarak, Türkiye Hazır Beton Birliği onaylı C-40 sınıfı hazır beton ve konvansiyonel sistem ile inşa ediyoruz. Demir olarak ST3 sismik beton çeliği kullanıyoruz. Projelerimizin güvenli olmasının yanı sıra estetik ve doğaya dost olmasına da önem veriyoruz. Genel olarak proje alanı-

Tamer Son / Çukurova Gayrimenkul Yönetim Kurulu Başkanı

nın yaklaşık %80-85’ini yeşil alana ayırıyoruz ve sosyal donatılarla projelerimizi zenginleştiriyoruz. Her zaman merkezi lokasyonlarda ve gelişime açık bölgelerde, prim potansiyeli yüksek projeler inşa ediyoruz. Projelerimizi konumundan mimarisine, sosyal donatılarından yaşamı kolaylaştıracak diğer tüm detaylarına kadar o projede yaşayacakların en ufak ihtiyaçlarına bile cevap verebilecek şekilde planlıyoruz.”

Yapı Malzeme Ocak 2017

103


Mimari

Zeve Aydınlatma Tasarım Stüdyosu, Kırıkkale Nur Camii aydınlatma projesiyle rekora koşuyor

Fikret Ersan Talu / Kurucu Ortak

Ayrım Yaser Talu / Aydınlatma Tasarımcısı

Kırıkkale Nur Camii’nin ZEVE Aydınlatma Tasarım Stüdyosu imzasını taşıyan mimari aydınlatma projesi, dünyanın en önemli uluslararası aydınlatma tasarımı yarışmalarında 3 büyük ödüle birden layık görüldü...

Aydınlatma tasarımcısı Ayrım Yaser Talu liderliğinde, tarihi yapılardan kent meydanlarına, köprülerden sağlık yapılarına, mimari ve kamusal ölçekte pek çok aydınlatma projesine imza atan ZEVE Aydınlatma Tasarım Stüdyosu, Kırıkkale Nur Camii aydınlatma projesi ile dünyanın en prestijli aydınlatma ödüllerinden üçünü Türkiye’ye kazandırarak önemli bir gurur yaşattı. Kırıkkale Nur Camii için yaptıkları aydınlatma tasarımında yapının kent için ifade ettiği simgesel değeri artıran ve vurgulayan, aynı zamanda da manevi kimliğini öne çıkaran ZEVE Aydınlatma Tasarım Stüdyosu ilk olarak Chicago-USA merkezli International Association of Lighting Designers (IALD) tarafından yenilikçi ve

104

Yapı Malzeme Ocak 2017

ilham verici aydınlatma tasarımlarının ödüllendirilmesi amacıyla bu sene 33.’sü düzenlenen IALD International Lighting Design Awards’ta “Award of Merit” (Liyakat Ödülü) ile onurlandırıldı. Aydınlatma tasarımcısı Ayrım Yaser Talu’nun Kırıkkale Nur Camii’nin mimari elemanlarını vurgulayarak öne çıkardığı ve yapıya derinlik kattığı aydınlatma tasarımının ikinci önemli başarısı ise, Washington-USA merkezli Architectural Lighting dergisi tarafından 13.’sü düzenlenen 2016 AL Light & Architecture Design Awards’ta dünyanın en iyi 3 dış aydınlatma tasarımından biri olarak “Commendable Achievement” (Övgüye Değer Başarı) ödülüne layık görülmesi oldu. Kırıkkale Nur Camii, 2016 yılı içindeki son ödülünü de, dünyanın en saygın ve en çok okunan İngiltere merkezli aydınlatma dergilerinden Mondo*Arc ve Darc’ın, Light Collective firması işbirliği ile düzenlediği Darc Awards’tan aldı. Dünya genelinde 6.000’in üzerinde aydınlatma tasarımcısı ve mimar tarafından yapılan oylamada “Yüksek Bütçeli Dış Cephe Aydınlatması” kategorisinde “Dünyanın En İyi 2. Tasarımı” seçildi. Kırıkkale Nur Camii aydınlatma tasarımı projesi, üç farklı ödül organizasyonunun jüri heyetleri tarafından “Tam anlamıyla ideal seviyede bir ışık uygulaması ile ‘sıcak’ ve ‘beyaz’ ışığın dengeli kullanımının cephe elemanlarının karakterini tamamlamış olması” ve “Caminin estetik ve hassas üç boyutlu modellemesinin, mimari formu güçlendirecek bir aydınlatma çözümüne olanak sağlamış ve renk sıcaklıkları seçiminde planlı ve başarılı bir yaklaşıma imkan vermesi” yorumlarıyla ödüllendirilmeye değer bulundu.



Mimari

WaterGarden’ın iç mekanları MDArch Mimarlık imzası taşıyor MDArch Mimarlık, iç mekan tasarımını üstlendiği WaterGarden ile, basmakalıp AVM tasarımlarının dışına çıkarak, İstanbulluları suyla ve yeşille buluşturan konseptiyle fark oluşturuyor.

Görkem Volkan

New York, Lübnan, Katar ve Dubai’deki mesleki deneyimlerinin ardından 2006 yılında İstanbul’da kurduğu MDArch Mimarlık çatısı altında çalışmalarına devam eden Mimar Görkem Volkan, iç mekan ta-

106

Yapı Malzeme Ocak 2017

sarımında alışılagelen tasarım kaygılarından çok uzak, ‘yaşam merkezi’ fikrinin her adımda hissedilebildiği, yeme-içme alanlarının, farklı anlayıştaki spor alanlarının, iyi yaşam ve sağlık sektörünün aktif olduğu ve yerçekimini farklı deneyimleyeceğimiz alanların yer aldığı WaterGarden ile yenilikçi bir algı yaratmayı başarmış. Ziylan Gayrimenkul’ün yatırımı olarak, İstanbul Ataşehir’de 166 bin metrekare inşaat alanında, yenilikçi gastronomi, eğlence ve kültür merkezi olarak bünyesinde dünyada ilkleri barındıran alternatif bir konseptle tasarlanan WaterGarden, her tür kullanıcının keyifle vakit geçirmesine olanak sağlıyor. Nostalji sokağı, organik pazar gibi spesifik konsept alanların yanı sıra, foodcourt, bistro katı gibi çeşitli ve sadece yeme-içmeye ait mekanlar, sinema, tiyatro gibi eğlence alanları tarafından sarmalanan bir show havuzu ve doğal botanik bahçe gibi çeşitli fonksiyonların

özenle bir araya getirildiği proje, ardıllarına emsal oluşturacak nitelikte. Günün ilk ışıklarıyla açılıp gece geç saatlere kadar kesintisiz hizmet veren WaterGarden’da; 5 bin metrekare alan üzerine kurulan show havuzu, Avrupa’da bir yaşam merkezi içinde yer alan “en gelişmiş” gösteri havuzu olma niteliğini taşıyor. Salt yeme-içme-eğlenme alanından çok, İstanbullu’ların suyla ve yeşille buluştuğu bir yaşam alanı projesi olarak tasarlanan WaterGarden’da ayrıca içinde “mini golf sahası”, “extreme park”, “çocuk oyun alanları” da bulunan, binlerce çeşit bitki ve ağacı barındıran doğal botanik bahçesinin yer aldığı, 15 bin metrekarelik bir “Şehir Parkı” kurulmuş. Yemyeşil bir alan olarak konumlanan ve açık alanların yarısını kaplayacak olan park, bitki çeşitliliğiyle bölgenin oksijen deposu olarak işlev görüyor.



Mimari

Efekta yağmur hasadı yapıyor Küresel ısınma Dünyanın en büyük sorunu olarak zirve yaptığı son 20 yıllık dilimde, mimarlık şirketleri de susuzluğa teknik olarak çözüm üretecek projeler geliştiriyor.

Su faturaları %20-40 azalıyor

Yüksek Mimar Kayhan Çakanel

Amerika da 50-60 yıldır uygulanan yağmur hasadı sistemi, Türkiye’de de özelikle mimarlık şirketlerinin önemsediği bir kriter haline geldi. Dünyanın hemen her yerinde projeler yapan Efekta Mimarlık su açısından çokta zengin olmayan Türkiye için yağmur sularını depolayacak projeler üretiyor. Hazırladığı projelerde yağmur sularını yer altında tasarlanan su sarnıçlarında depolayan Efekta Mimarlık; böylece konut, ticari yapılar, turizm yapıları, kültür-sanat merkezleri, müzeler gibi yoğun kullanımın olduğu yapılarda bu sistem ile sulama, tuvalet, banyo gibi temel kullanım ihtiyacını çözüme kavuşturuyor. Su kesintisinin yaşandığı zamanlarda yapının haftalık su ihtiyacı karşılanmış oluyor.

108

Yapı Malzeme Ocak 2017

Efekta Mimarlık kurucusu Yüksek Mimar Kayhan Çakanel; “Doğal kaynakları en yüksek verimde kullanmayı tasarımlarımız da bir ilke olarak benimsiyoruz. Türkiye’nin ilk yeşil bina sertifikalı binasını yapan firmayız bu özelliğimizi yağmur hasadı tasarımlarımızla devam ettiriyoruz. Düşük maliyetlerle yapılan su depoları gerçekleştirdiği yağmur hasadıyla sitelerin su faturasını yüzde 20-40 düşürdüğü gibi uzun süreli arızalar ya da kuraklık durumunda yapıların su ihtiyacının minimum bir hafta karşılamış oluyor. Daire başına 125 m3 lük depo yapılıyor. Yağmur sularını depolama maliyeti toplam proje maliyetinin % 1’

den daha düşük. Konut satışlarında bilinçli kullanıcılar tarafından son zamanlarda daha çok sorgulanan bir kriter haline gelen yağmur hasadı, satın almayı da olumlu etkileyen nedenlerden bir unsur olarak gözükmekte” dedi. Ayrıca Çakanel; “100 daireli bir sitede depo şebeke suyu hiç gelmezse Minimumda bir haftalık su ihtiyacını karşılıyor, istenirse bu süreç uzatılabilinir. Yatırımcı firmalar inşaat maliyetini minimum da etkileyen bu konuyu kullanım konforu arttırıp ve tercih edilebilme nedeni olduğu için inşatlarında önem göstermeye başladılar. Özellikle bilinçli kullanıcılar ise bu tür geri dönüşüm projelerine daha fazla itina gösterip tercih ediyorlar’’ dedi.


Mimari

Van Fuar ve Kongre Merkezi PROJE KÜNYESİ Mimari Tasarım: Bahadır Kul Mimarlık İşveren: DAKA ( Doğu Anadolu Kalkınma Ajansı ) Lokasyon: Van / TÜRKİYE Uygulama Süreci: 2013-2014 Arsa Alanı: 42.000 m2 Toplam İnşaat Alanı: 16.000 m2 Fotoğraflar: Bahadır Kul Mimarlık

kanların ve hareketli cephenin oluşumunu sağlamıştır. Yapı 3 ana bölümden oluşmaktadır. 1. kapalı kütle , kültür bölümü olarak tanımlanabilir. Yapıya tüm girişlerin bulunduğu ana giriş kütlesidir. Bu mekanda, seminer salonları, konferans alanı, ofisler ve fuaye alanı bulunmaktadır. Fuar alanı olarak tanımlanan büyük hacim, özellikle bölgedeki

tüm fuarları kapsayabilecek nitelikte büyüklükler dikkate alınarak planlanmıştır. 3. kapalı kütle, fuar alanına servis veren mekanlardan ve teknik bölümden oluşmaktadır. Yapının cephesi çelik strüktürün göz önüne serildiği ve farklı açılarda yüzeylerin kompozisyonundan oluşur. Fuar alanı uzay kafes çelik sistemle geçilmiştir.

Proje ile KOBİ’lerin,STK’ların ve diğer kuruluşların tanıtım, eğitim,danışmanlık, pazarlama, sosyal etkinlik,teknik destek,iletişim gibi birçok alandaki faaliyetlerine katkı sağlamak üzere Van ve çevre illerde ihtiyaca cevap verebilecek nitelikte bir Fuar ve Kültür Merkezi’nin kurulması planlanmıştır. Proje kapsamında oluşturulacak fiziki mekanda 17 yıldır düzenlenen Van Asya Uluslararası İpek Yolu Turizm,Ticaret ve Sanayii Fuarı, sektörel ayrım gözetilerek ulusal ve uluslararası ihtisas fuarları,yılda en az 12 adet bilimsel toplantı ile kongre ve diğer sosyal faaliyetler gerçekleştirilmesi planlanmıştır.

Planlama: Yapının kütle tasarımı doğadan referans alınarak oluşturulmuştur.Bölgenin sert iklimi yapı kabuğunun oluşmasında etken olmuştur.Yapı formundaki keskin hatlar, hareket ve dinamik bir görüntü oluşturmuştur. Yapı strüktüründe, bölge koşullarındaki inşaat süreçleri ve bölgenin zemini göz önüne alınarak çelik strüktür tercih edilmiştir. Bu seçim aynı zamanda yapının geniş me-

Yapı Malzeme Ocak 2017 Yapı Malzeme Ocak 2017

109 109


Sektörel

“Bizi hedefe ulaştıracak en büyük atılım, katma değeri yüksek ürün üretmektir” ISIDEM Yalıtım, Coolflex HT markasıyla Türkiye’nin ilk %100 yerli, yüksek sıcaklıklara dayanıklı, EPDM esaslı elastomerik kauçuk köpüğünü üretti. ilk LEED sertifikalı üretim tesisi olma özelliği taşımaktadır. 2.Coolflex HF markasıyla Türkiye’nin ilk %100 yerli halojen içermeyen elastomerik kauçuk köpüğünü ürettik. 3.Coolflex HT markasıyla Türkiye’nin ilk %100 yerli EPDM esaslı, yüksek sıcaklıklara dayanıklı elastomerik kauçuk köpüğünü ürettik.

Murat Erenoğlu / ISIDEM Yalıtım Genel Müdürü

Yenilikçi çalışmalarıyla sektörde adından sıkça söz ettiren ISIDEM Yalıtım, 2016 yılı içerisinde Türkiye’de bir ilki gerçekleştirerek ürettiği halojen içermeyen elastomerik kauçuk köpüğü Coolflex HF’ten sonra, yine bir ilke imza atarak Coolflex HT markasıyla EPDM esaslı elastomerik kauçuk köpüğünü üretti. Kapalı gözenekli hücreli yapısı sayesinde ısıya karşı oldukça dayanıklı olan Coolflex HT, genellikle ısıtma

püklerini üreterek, Ar-ge konusunda ne kadar güçlü olduğumuzu kanıtladık. Bizi hedefe ulaştıracak en büyük atılım, katma değeri yüksek ürün üretmektir” dedi. Ayrıca 2016 yılında 40’dan fazla ülkeye ihracat gerçekleştirdiklerini dile getiren Erenoğlu, 2015 yılına oranla ihracatta 2 kat, yurtiçinde ise 3 kat büyüme hacmi yakaladıklarını belirtti.

“İki yılda sektörde birçok ilke imza attık”

hatlarında kullanılıyor. Standart dışı ürün üretiminin ve ithal ürünün önüne geçmek istediklerini dile getiren ISIDEM Yalıtım Genel Müdürü Murat Erenoğlu “Teknolojik üretim prosesleri, nitelikli iş gücü, güçlü Ar-Ge altyapısı ve başarılı ihracat performansıyla Türkiye ekonomisine ve sanayisine verdiğimiz katkıyı her geçen gün artırıyoruz. Ar-ge ve KnowHow konusunda sektörümüzde öncü olmak en önemli hedeflerimizin başında geliyor. 2016 yılı içerisinde Türkiye’de daha önce hiç üretilmemiş Halojen içermeyen ve EPDM esaslı elastomerik kauçuk kö-

110

Yapı Malzeme Ocak 2017

Erenoğlu, kuruldukları günden bu yana sektöre birçok ilke imza attıklarını belirterek bunlardan bazılarını şu şekilde sıraladı. 1.Eskişehir ilinde yer alan üretim tesisimiz, Eskişehir ilinin ve yalıtım sektörünün

4.Coolflex ürünü Yüksek Su Buharı Difüzyon Direnci Katsayısı ile korozyon riskini minimuma indirmek adına μ ≥ 10.000 değeri ile üretiliyor. Bu değer şu ana kadar TSE tarafından tescillenmiş ürünler arasında sektörün en yüksek su buharı difüzyon direnç katsayısıdır. 5.Coolflex elastomerik kauçuk köpüğü ürünlerimiz TS EN 14304 standardının 2016 revizyonuna göre sektöründe denetlenen ve belgelendirilen ilk elastomerik kauçuk köpüğü ürünü oldu.



Sektörün BANYO & VİTRİFİYE

OTOMASYON

Isvea

Somfy

ASANSÖR Kone


’ leri ISITMA & SOĞUTMA

SERAMİK

Mitsubishi Electric Buderus Cosa Daikin

Çanakkale Seramik Kalebodur Seranit Dekton

AHŞAP Agt


Ürün

ISVEA Corona Serisi ile banyolar daha ihtişamlı Günümüz banyoları tasarım zarafetinin sergilendiği alanlar olarak dikkat çekiyor. İtalyan ISVEA’nın modern hayatın içinde klasikten vazgeçemeyenler için tasarladığı Corona, göz alıcı şıklığı ve tasarımındaki detaylarıyla banyolardaki hayal gücünün sınırlarını zorluyor.

Banyoların havası tamamen değişiyor Ayrıcalıklı bir banyo deneyimi yaşamak isteyenler için tasarlanan Corona Serisi, gerek tasarımı gerekse modern görünümüyle banyoların havasını tamamen değiştiriyor. Corona alt dolap, beyaz lake gövdesi, altın kaplama kulpları ve masif lükens ayaklarıyla fark yaratırken, Corona boy dolabı banyoda ihtiyaç duyulabilecek her şey için düzenli yerleşim olanağı sağlayarak geniş depolama imkanı sunuyor. Altın kaplama çerçevesiyle göz dolduran Corona ayna ise detaylardaki şıklığı ile dikkat çekiyor.

Seranit Grup’tan Yeni Ürün Koleksiyonu: ‘Mold’ Yapı sektöründe her zevke özel tasarımları ile fark oluşturan Seranit Grup, ürün portföyüne yeni bir koleksiyon daha ekledi. Seranit Grup; porselen ve seramik olmak üzere yer ve duvar karolarından oluşan Mold koleksiyonu ilk kez geçtiğimiz Eylül ayında İtalya’nın Bologna kentinde düzenlenen Cersaie Uluslararası Seramik Karo ve Banyo Ekipmanları Fuarı’nda görücüye çıkardı. Mold Koleksiyonu çağdaş mimari trendlere uygun sade ve modern çizgilere sahip. Konutlarda ıslak zeminler ve ortak yaşam alanları dahil genel mekanlar için tercih edilebilen ürünler, yoğun yaya trafiğinin olduğu alanlarda da rahatlıkla kullanılabiliyor. Mold koleksiyonu mat yüzey seçeneği ile Cement, Basalt, Grit ve Concrete renklerinden oluşuyor. Yeni koleksiyonda bunun yanı sıra 70x70, 90x90, 60x120, 30x120, 20x120 ve 40x120 gibi zengin ölçü alternatifleri de sunuluyor.

Somfy ile dış cephe jaluzileri motorlu, yaşam alanları konforlu… Dış cephe jaluzileri, ister modern isterse geleneksel olsun tüm yaşam alanlarına dekoratif güzellikler katıyor. Pencerelerden giren ışığın ince geçişleriyle diledikleri gibi oynamak isteyenler dış cephe jaluzilerinden vazgeçmiyor. Ev ve iş yerlerinde açılır-kapanır mekanizmalar için motorlar ve otomatik sistemler geliştirme konusunda dünya lideri olan Somfy, tüm dış cephe jaluzisi türlerini motorla donatarak yaşam alanlarını konforla tanıştırıyor. Bu sayede ışığı ayarlamak ve evinize giren güneş ışığı seviyesini kontrol etmek için uzaktan kumandanızın bir tuşuna basmak yeterli oluyor. Somfy güneş sensörleri ile otomatik olarak da kontrol edilebilen dış cephe jaluzileri, evinizi serin tutuyor, bitki ve eşyalarınızı güneş ışınlarından koruyor. Zamanlayıcı ise davetsiz misafirleri uzak tutmak üzere; dış cephe jaluzisini harekete geçirip ışıklarınızı yakarak evde olduğunuz izlenimi oluşturuyor.

114

Yapı Malzeme Ocak 2017


Ürün

Daikin ile havanızı temizleyin, kış aylarında sağlıklı nefes alın Sağlıklı bir yaşam için soluduğumuz havanın kalitesini arttırma görevini üstlenen iklimlendirme sektörünün öncü ve yenilikçi şirketi Daikin, Streamer teknolojili hava temizleyici MC70L ile sağlıklı ortamlar oluşturulmasını sağlıyor. Daikin, hava temizleme cihazı ile mekanlardaki havayı temizleyerek kalitesini arttırıyor, taze ve temiz hava teneffüs edilmesine olanak sağlıyor. Daikin, yaptığı uzun araştırmalar sonucunda geliştirdiği ve alerji hava temizleme sistemlerinde kullandığı Streamer teknolojisi ile astım ve alerjisi olanlar için nefes alma konforunu yükseltiyor. Ozon yayılımı AB standartlarının altında olan MC70L, 16 dB ses seviyesi ile yaprak hışırtısı kadar sessiz çalışıyor. Daikin’in ileri teknoloji hava temizleme cihazı MC70L, kötü koku yaratan partikülleri gidermekle kalmıyor, zararlı bakterileri, hayvan tüylerini, küfleri, polenleri, küçük böcekleri ve diğer alerjenleri de yok ediyor. MC70L hava temizleyici, solumaya uygun temiz hava üretimi ile astım ve alerjisi olanların yaşam alanlarına önemli katkıda bulunuyor. Şık tasarımıyla her türlü ortama uyum sağlayan MC70L, 6 ayrı filtresiyle hava kalitesini en üst seviyeye taşırken, inverter motoruyla da üst düzey verimlilik sağlıyor.

Cosentino’nun “çevre dostu ürünü” Dekton Yenilikçi mimari ve tasarım yüzeylerinin üretimi ve dağıtımında global bir lider olan Cosentino Group, ürünün ömrü süresince çevre üzerindeki etkisinin analiz edilmesi sonrasında ultrakompakt yüzey ürünü Dekton için Çevre Dostu Ürün (EPD) sertifikası aldı. Global anlamda saygın bir kuruluş olan International EDP Sistemi tarafından verilen sertifika, Cosentino Group’un sürdürülebilirlik, verimlilik ve doğaya saygı esaslı çalışmasını da kanıtlar nitelikte. Cosentino Group Ar-Ge departmanı, Çevre Dostu Ürün Beyanı (EPD) almak için Dekton ürününün çevre üzerindeki etkisini değerlendirdi. Ürünün Ömür Analizi (LCA) Dekton’un çevresel durumunun basit ve kolay bir şekilde izlenebilmesi için bir dizi göstergenin uygulanması, sera gazı emisyonlarına özel itina gösterilmesi, hammadde tüketiminde verimlilik ve oluşturulan atıkta azalma gibi birçok iyileştirmenin uygulanabilmesini sağladı. International EPD Sistemi’nin verdiği Çevresel Ürün Beyanı, bir ürün veya hizmetin ömrü süresince sürdürülebilirlik açısından şeffaflığını sağlayan son derece kullanışlı bir araç. Bu belge, yalnızca çevre üzerindeki olumsuz etkinin azaltıldığını göstermekle kalmıyor, aynı za-

manda pazarda bulunan, benzer bir amaca hizmet eden ürün ve hizmetlerin karşılaştırılması için gerekli bilgileri de sağlıyor.

Kalebodur ‘C-Extreme’ ile mekanlar zenginleşiyor Geliştirdiği ürün ve teknolojilerle mimarların hayallerine hitap eden Kalebodur, mimarinin vazgeçilmez üç farklı malzemesi ahşap, traverten ve betonu, ‘C-Extreme’ serisinin her karosunda birleştiriyor. Bilinen en iyi ahşap, traverten ve modern mimarinin miladı olarak kabul edilen beton yüzey dokusunun buluştuğu her bir karoya dikkatle bakıldığında; ahşabın lifleri, budakları, traverten dokusunun çizgisel ögeleri, beton yüzeylerde belirgin görülen çimento suyunun izleri görülebiliyor. Bir karoda beton efekti ağırlıkta iken, diğer bir karoda ahşap veya traverten görüntüsü ağırlık kazanıyor. Bu da döşendiği mekanlarda görsel etkiyi zenginleştiriyor. Bu üç farklı malzemenin dokusunun mat olarak karodan karoya değiştiğini açıkça hissettiren C-Extreme serisi, 20x120 ve 12x120 cm gibi ince uzun ebatlarıyla döşemede farklılıklar oluşturuyor.

Yapı Malzeme Ocak 2017

115


Ürün

Dayanıklı ve güçlü; Kone’den Transys™ yük asansörü… Enerji etkin KONE EcoDisc® asansör makinesine sahip olan, güçlü ve yüksek performanslı KONE TranSys™ yük asansörü çözümleri; süpermarketler, alışveriş merkezleri, havalimanları, depolar, hastaneler, oteller, endüstriyel tesisler ve ofisler gibi birçok alanda zorlu dikey taşımacılık görevleri için en doğru seçim olmayı başarıyor. KONE TranSys™ yük asansörleri, 5 tona kadar kaldırma gücü, kapsamlı yük kapasitesi aralığı ve her ihtiyaca uyacak kabin boyutları ile dikkat çekiyor. 3 sinyalizasyon serisi bulunan ürün, farklı stili ve uzun yıllar kullanılabilmesi için dayanıklı olarak tasarlanmış, iyi seçilmiş materyal ve aksesuar opsiyonları ile de benzerleri arasından sıyrılıyor. Özel olarak ürün taşıma seçeneklerine uygun sağlam standart özellikler, değer katan ve performansı zenginleştiren ek fonksiyonlar ile KONE TranSys™ yük asansörü her yükü güvenle taşıyor. Üstün dayanıklılığı sayesinde sert yüklerle kolaylıkla baş ederken kırılgan yükleri de zarar vermeden ve hassasiyetle istenilen kata ulaştırıyor.

Çanakkale Seramik’ten, ‘Crocodile’ serisi ile gerçekçi görünüm

Mobil kontrollü Mitsubishi Electric klimalar, eksi 25 derecede ısıtıp sıcak su üretiyor

Çanakkale Seramik, özgün serisi Crocodile ile vahşi doğayı yaşam alanlarına taşıyor. Reptile koleksiyonunu oluşturan Crocodile serisinin beş ayrı boyuttan oluşan karoları, bir araya getirildiğinde timsah derisi üzerindeki desen çeşitliliğini yansıtıyor.

Mitsubishi Electric’in en soğuk iklim şartlarına sahip bölgelerde dahi ideal ısıtma çözümü sunan ileri teknolojisi, eksi 25 derecede bile yüksek kapasite ile sorunsuz bir ısıtma konforu sağlıyor. Üstelik bu performansı ilave elektrikli ısıtıcı kullanmadan enerji verimli ısı pompası teknolojisi ile gerçekleştiriyor. Ayrıca zorlu dış hava koşulları için özel olarak tasarlanan klima üniteleri ve aksesuarlarda kullanılan malzemenin dayanıklılığı sayesinde sistemin dış hava koşullarından etkilenmesi minimuma indirgeniyor ve kesintisiz ısıtma imkanı sunuluyor. ++İklimlendirme ve sıcak su için tek sistem yeterli Tüm yaşam alanlarının ortak gereksinimi olan iklimlendirme ve sıcak su gibi farklı ihtiyaçlar, Mitsubishi Electric ürünleri sayesinde tek bir sistemle merkezi olarak çözülebiliyor. Elde edilecek sıcak suyun, yerden ısıtma sistemlerinde ya da sıcak kullanım suyu temininde alternatifli olarak değerlendirilmesine imkan tanıyan Mitsubishi Electric ürünleri, kullanım sıcak suyunda 70 derece sıcaklığı sağlayarak öne çıkıyor. Kontrolden otomasyona kadar her aşamada cihazın yanına gitmeden erişim sağlanması, kullanıcıların yanı sıra montaj, bakım ve servis yetkililerine de kolaylık sağlıyor.

Güçlü, dayanıklı, vahşi Türkiye’nin önde gelen tasarımcılarından Can Yalman’ın özgün yaklaşımı ile hayata geçen ve EDIDA, I.D., ETMK gibi prestijli tasarım ödüllerine layık görülen Reptile koleksiyonu Crocodile serisi, yaşayan ve nefes alan mekanlar yaratıyor. Doğanın seramik karolara dönüştüğü Crocodile serisi, timsah derilerinin üzerindeki çok özel dokuları seramik yüzeylere yansıtmakla kalmıyor, dokuları hissetmenizi sağlıyor.

5 farklı boyutta 9 ayrı renk seçeneği Beş ayrı boyuttan oluşan ve bir araya getirildiklerinde timsah derisi üzerindeki desenleri oluşturan Crocodile serisi, saf beyazdan, bej-yeşil timsah tonlarına uzanan dokuz farklı renk seçenekleriyle sunuluyor.

116

Yapı Malzeme Ocak 2017


Ürün

Ahşabın sıcaklığı için 2017’de de AGT! Yaşam alanlarına özel ahşap çözümler sunan AGT, ürünleri ile şıklığı, zerafeti ve sıcaklığı mekanlarınıza getiriyor. Doğadan ilham alınarak tasarlanan, birbirinden farklı renk, desen ve özelliklere sahip ahşap ürünler, kalitesi ile de fark oluşturuyor. 2017 kışında ahşap yüzeylerde doğal ahşap yüzey saçları ve register saclar mobilyada ve parke yüzeylerde kullanılırken, beton ve taş yüzeylerde yine taş etkisi verebilmek adına, taş yüzeyli saclar yer alıyor. Hali hazırda değişen dünya trendleri doğrultusunda, belirgin renklerin azalıyor yerine solid ve pastel renklerin geliyor. AGT de hem parkede, hem MDF’de hem de kapıda pastel içerikli, hayatın içinden tonlarıyla sektöründe öne çıkıyor.

AGT, parke serisi doğanın renklerini yansıtıyor. Doğanın güzelliğinden ilham alarak tasarlanan AGT Parke; Natura Parke, Natura Plus ve Natura Line serisi ile mekanları renklendirirken, seri 16 fark renk seçeneği ile tüm yaşam alanlarına ayrı bir enerji ve ışık da katıyor.

Buderus’tan geleceğe dokunuş

Doğalgaz’da yılda 3 milyar dolar tasarruf sağlanacak Nesnelerin interneti alanında konumlanan ve yenilikçi bir kablosuz oda termostatı olan Cosa, petek sıcaklığına göre değil, oda sıcaklığına göre çalıştığı için hem tasarruf hem de konfor sağlıyor. Aynı zamanda yatarken sıcaklık fazla geldiğinde evin sıcaklığını yattığımız yerden telefonla düşürmeye, dışarıda olduğunuzda akşama kadar tasarruf edecek şekilde çalışmasına, eve gideceğiniz saatlerde ise yeniden sıcaklığı yükseltmeye olanak sağlayabiliyor. Sadece konum ve zaman değişkenlerini değil, dış hava koşullarını da dikkate alıyor ve enerji tüketiminizi en verimli hale getirmeye çalışıyor. Cosa Kurucu Ortaklarından Doktor Emre Erkin, Nuvia bünyesinde Türk mühendisleri tarafından geliştirilen ve Türkiye’de üretilen akıllı termostatın ilk etapta Türkiye’nin doğalgaz faturasını yılda 3 milyar dolar aşağı çekeceğini söylüyor. Türkiye’de 20 milyon hanenin doğalgaz kullandığını belirten Emre Erkin, “Bu 20 milyon hanenin yarısı Cosa kullansa bu tasarrufu sağlarız. Hane başına yılda ortalama 1500 TL doğalgaz faturası ödeniyor. Testlerde yüzde 40’a kadar ulaşmamıza rağmen yüzde 30 ortalama tasarrufu baz alırsak her hanenin ortalama tasarrufu 450 lira olur. 10 milyon hanenin toplam tasarrufu ise 4.5 milyar liraya ulaşır. Bu parayı Hazine kasasından ithalata harcamamış oluruz. Devletin bu konuyu stratejik eylem planı içine alması herkese kazandırır” diyor.

Günümüzde akıllı bağlanabilir teknolojiler, insanın hayat kalitesi ve yaşam konforunu artırırken, aynı zamanda çevreye dost özellikleri ve sağladıkları tasarrufla da ön plana çıkıyor. Yenilikçi tasarım ve yüksek performansa sahip ürünlerin yaratıcısı Buderus da hem oda sıcaklığı hem de dış hava sıcaklığına göre ayarlanabilen Buderus Logamatic TC100 akıllı oda kumandası ile ısıtma sektöründe ezberleri bozuyor. Buderus’un akıllı oda kumandasının en çarpıcı özelliği, mobil telefona ya da tablet bilgisayara yüklenen bir uygulamayla kombiyi, istenilen yerden, istenilen anda açıp kapatabilmesi. Bu mobil uygulama sayesinde ev ya da işyerlerindeki Buderus kombiler, kilometrelerce uzaktan bile istenilen ortam sıcaklığına ayarlanabiliyor. Böylece ihtiyaç kadar ısı üretilirken, hem yakıt tasarrufu hem de ısınma konforu bir arada sağlanıyor.

Yapı Malzeme Ocak 2017

117




Kısa Kısa

3M Türkiye ve Mardav Yalıtım, Endüstriyel Bantlar ve Yapıştırıcılar alanında işbirliği gerçekleştirdi

Bilimin, inovatif yaklaşımlarla insan yaşamını kolaylaştıracak çözümlere dönüştürülmesi hedefiyle ve “3M Bilimi. Hayatın Her Anında.” yaklaşımıyla faaliyetlerini sürdüren 3M, Türkiye’de Endüstriyel Bantlar ve Yapıştırıcılar alanında inşaat sektörünün önde gelen firmalarından Mardav Yalıtım ile iş ortaklığı yaptı. 3M Türkiye Endüstriyel Bantlar ve Yapıştırıcılar İş Kolu’nun Türki-

ye’de inşaat sektöründe ilk kez gerçekleştirdiği iş modeli kapsamında, 3M’in sızdırmazlık ve yalıtım çözümleri portföyü, Mardav Yalıtım bayileri aracılığıyla sektöre sunuluyor. İş ortaklığıyla 3M’in poliüretan ürünleri ve 3M sızdırmazlık bant çözümleri Mardav Yalıtım’ın sektöre sunduğu portföyü genişletiyor ve inşaat sektöründe farklı yalıtım ve sızdırmazlık çözümleri sunmasına olanak sağlıyor. İş ortaklığının açıklanmasının ardından Mardav Yalıtım Genel Müdürü Levent Pelesen ve ekibi 3M’in Kavacık’ta bulunan Müşteri İnovasyon Merkezi’ni ziyaret etti. Ziyaretin ev sahibi 3M Endüstriyel İş Kolu Ülke Direktörü Zafer Kaşıkara bu iş ortaklığından duyduğu memnuniyeti dile getirerek şunları söyledi: Mardav Yalıtım ile olan iş ortaklığımız sayesinde oluşacak sinerji, 3M olarak ürünlerimizin yaratıcı çözümlerimizin sektörün daha geniş bir kesimine katma değer yaratma hedeflerimize katkı sağlayacak. İş ortaklığımızın her iki şirket için de yararlı olacağına, her iki tarafı da daha da güçlendireceğine ve faaliyetlerimize ivme kazandıracağına inanıyorum “Mardav Yalıtım ile olan iş ortaklığımız sayesinde oluşacak sinerji, 3M olarak ürünlerimizin sektörün daha geniş bir kesimine ulaşması hedeflerimize katkı sağlayacak. İş ortaklığımızın her iki şirket için de yararlı olacağına, bizi daha da güçlendireceğine ve faaliyetlerimize ivme kazandıracağına inanıyorum.”

Dünyanın önde gelen mimar ve tasarımcıları Nisan ayında İstanbul’da buluşacak

Rockwell Automation modüler MES seçeneklerini artırıyor

Mimari Etkinlik Merkezi tarafından düzenlenecek Mimari ve Tasarım Zirvesi, 14 – 15 Nisan 2017 tarihinde Haliç Kongre Merkezi’nde gerçekleştirilecek. “Mimari tasarım sürecinde disiplinler arası etkileşim” temasıyla düzenlenen etkinlik; mimarlar, tasarımcılar ve diğer yaratıcı endüstri profesyonellerini buluşturacak. Zirve katılımcılara, mimarlık mesleğinin taşıdığı işlevsel ve estetik özellikler bağlamında, endüstri ürünleri, mühendislik, güzel sanatlar, felsefe ve sosyoloji olmak üzere pek çok disiplinle ilişkilerin güçlendirilmesine yönelik zengin bir program sunacak. Dünyadan ve Türkiye’den önde gelen mimar ve tasarımcıların konuşmacı olarak yer alacağı zirveye uluslararası düzeyde 15 bin ziyaretçinin gelmesi hedefleniyor.

Artık üreticiler Rockwell Automation’ın kalite, makine performansı, takip ve soy ağacı sistemleri gibi üretici zorluklarını ele alan ölçeklendirilebilir FactoryTalk ve ProductionCentre MES uygulamalarından faydalanabilirler. Çözümler makinede ya da çalışma alanı seviyesinde tek bir uygulama ve minimum altyapı gereksinimleriyle başlayabilir. Yatırımlar amorti edildikçe entegre MES çözümü de ölçeklendirilebilir.

120

Yapı Malzeme Ocak 2017


Kısa Kısa

Vefa, Turquality Programı’na kabul edildi Vefa, ön üretimli yapılar alanında dünyanın devlet destekli ilk ve tek markalaşma programı olan Turquality Programı’na girmeye hak kazandı. Vefa Holding Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Güner, Turquality Programı’na kabul edilmekten büyük memnuniyet duyduklarını söyledi. Küreselleşen piyasada sürdürülebilir gelişmelerin ancak global markalar aracılığıyla olabileceğini belirten Güner, “Sınırsız limitlerin ağırlıklı olduğu Turquality Programı’na kabul edildik ve Turquality logosunu kullanmaya hak kazandık” dedi. Üretimden pazarlamaya, satıştan satış sonrası hizmetlere kadar bütün süreçleri kapsayan finansal desteğin sağlandığı program çerçevesinde, firmaların yurtdışı markalaşmaya yönelik harcamalarının yüzde 50’si, üst limit olmaksızın Turquality tarafından destekleniyor. Firmalara global markalaşma süreçlerinde sağladığı finansal desteğin yanında, eğitim ve stratejik danışmanlığında verildiği Turquality ile Vefa, dünya çapında markalaşma yatırımlarına ivme kazandıracak.

Rigips, 75 bin ağacı doğaya kazandırdı… Türkiye’de yapı malzemeleri sektöründe yapı alçıları, duvar ve asma tavan sistemleri alanlarında uzun yıllardır faaliyet gösteren Rigips, Ankara’daki Hasanoğlan fabrikasında gerçekleştirdiği enerji tasarrufu ve enerjinin verimli kullanımı projeleriyle son 10 yıl içerisinde 75 bin ağacı doğaya kazandırdı. Rigips tarafından 2005 yılında temelleri atılan ve 2007 yılından itibaren aktif bir şekilde uygulanmaya başlanılan enerji tasarrufu ve enerji verimliliği projeleri kapsamında, enerjinin verimli kullanımı teknolojileri Rigips’in Hasanoğlan fabrikasında uygulanarak enerji kayıplarının tespiti ve azaltılması yönünde büyük bir ilerleme kaydedildi. Özellikle elektrik tüketimini azaltma ve daha verimli kullanma projeleri sayesinde Rigips, Hasanoğlan fabrikasında elektrik tüketiminin geçmiş yıllara kıyasla %50 oranında azalmasını sağladı. Gerçekleştirilen projelerle her yıl aynı miktarda üretilen ürün gamının önceki yıllara kıyasla daha az elektrik tüketimiyle üretilmesi sağlandı. Alçı üretim prosesinin büyük girdilerinden olan doğalgaz tüketiminde ise son 10 yılda % 17 tasarruf elde edildi. Doğal kaynakları minimum seviyelerde kullanan çevre dostu bir tesis olma yolunda önemli bir aşama kaydeden Hasanoğlan fabrikasının karbondioksit salınımı değeri 10 yıl içinde %18 oranında azaltıldı.

Sika Türkiye distribütörleri bir araya geldi Yapı sektörünün güvenilir ve vazgeçilmez iş ortaklarından Sika Türkiye, Swissotel’de Distribütörler Toplantısı gerçekleştirdi. Türkiye’nin dört bir yanındaki distribütörler bir araya gelerek, sektör ve ekonomiye dair önemli değerlendirmelerde bulundu. Sika Türkiye Genel Müdürü Bora Yıldırım, Hedef Pazar Müdürleri, Ürün Mühendisleri ve Satış Temsilcilerinin katıldığı ve görüşlerini paylaştığı toplantıda; tüm yönleriyle 2016 yılı ele alındı. 2017’de izlenecek yol ve yapılacaklar üzerine konuşuldu. Sika’nın piyasaya sunacağı yeni ürünlerle ilgili bilgiler verildi. Bora Yıldırım, yaptığı konuşmada yaşanan olumsuz ekonomik olaylara rağmen Sika ve distribütörlerin yoğun emeği sayesinde yılı çok başarılı bir şekilde kapattıklarını ve 2017 yılı için de temkinli bir iyimserlik içerisinde olduklarını ifade etti. Toplantıya konuşmacı olarak katılan Ekonomist ve Yazar Prof. Dr. Deniz Gökçe ise; “Türkiye Ekonomisi Nereye Gidiyor?” başlıklı sunumunda faiz konusunda devletin kurumlarının kapsamlı bir çalışma yapması gerektiğini ve bu çerçevede yatırımcının da düşünülmesi gerektiğini belirtti.

Yapı Malzeme Ocak 2017

121


Kısa Kısa

Mediterra Capital, Arkel’in çoğunluk hissesini satın aldı Arkel, 1998 yılından bu yana, asansör güvenliği ve konforu için en önemli ürünler olan elektronik kontrol ürünleri ve motor sürücülerini, tamamıyla kendi yerli Ar-Ge’si ile geliştirip Türkiye’de üretiyor. Arkel’in Türkiye asansör sektöründe yarattığı katma değerin artarak devam edeceğine ve uluslararası bir başarı hikayesine dönüşeceğine inanan Mediterra Capital, 8 Aralık 2016 tarihinde Arkel’in çoğunluk hissesini satın aldı. Ürünlerini Avrupa’dan Hindistan’a kadar birçok ülkeye kendi markası ve kendi teknolojisiyle satmakta olan Arkel’in geliştirdiği ürünler, Reddot tarafından ödüllendirildi ve Ar-Ge projeleri TTGV ve TÜBİTAK tarafından desteklendi.

Arkema, Den Braven’in satın almasını tamamladı Den Braven, inşaat uzmanları ve endüstri için geniş bir yelpazede sızdırmazlık, yapıştırma ve köpük çözümleri sunmaktadır. Şirket yıllık satış hacmi olarak, 350 milyon Euro civarına (2016 tahmini) ulaşmakta ve yaklaşık bin kişiye istihdam sağlamaktadır. Bostik, bu satın alımla yalıtım ve inşaat pazarlarındaki ürün yelpazesini önemli ölçüde güçlendirirken, iki Grup arasındaki bu mükemmel coğrafi, teknolojik ve ticari uyum sayesinde, yüksek performanslı sızdırmazlık malzemeleri alanında da küresel bir pazar lideri yarattı. Bostik Başkan Yardımcısı Vincent Legros, “Den Braven ekiplerini ağırlamaktan memnuniyet duyuyoruz. En son teknolojileri, müşterileri tarafından yaygın olarak tanınan birinci sınıf endüstriyel tesisleri ve bilgi birikimleri, Bostik’te geliştirmeye ve inşa etmeye devam edeceğimiz varlıklardır. Yeni meslektaşlarımızı Grup’a dahil etmekten memnuniyet duyuyoruz. Bu, yüksek performanslı yapıştırıcılar ve mastiklerde, küresel bir pazar lideri yaratma tutkumuz doğrultusunda, Bostik için atılmış büyük bir adımdır.” dedi. Bu satın alma ile Arkema, Grup profilini daha da güçlendirme ve sermaye yoğunluğunu azaltma stratejisini tamamen ortaya koyuyor. Den Braven’in entegrasyonu, en azından 30 milyon Euro ile değerlendirilen önemli sinerjileri ortaya koyarken, 2017’den itibaren hisse başı kazanç ve nakit akışa değer katacak. Bu, Bostik’in uzun vadeli hedeflerine ulaşılmasında yeni bir kilometre taşını temsil eder.

122

Yapı Malzeme Ocak 2017

Bosch Termoteknik müşteri memnuniyetine ‘Fokus’landı! Bosch Termoteknik Müşteri İletişim Merkezi, talep ve bildirimlerin ele alındığı, 360 derecelik döngüyle sürecin müşteride başlayıp memnuniyet ölçümüyle yine müşteride son bulduğu ‘Bosch Focus’ sistemini hayata geçirdi. Web, sosyal medya, elektronik posta, webchat gibi birçok kanaldan iletilen talep ve bildirimlerin otomatik olarak tek bir platformda toplandığı sistem, ısıtma-soğutma sektöründe ilk olma özelliği taşıyor. Her bir talebin müşteri özelinde bir kayıt numarası ile ilişkilendirildiği sistemde, müşteriye özel çözümler ile talepler yanıtlanıyor, sürecin sonunda ayrıca otomatik olarak müşteri memnuniyet ölçümü de yapılıyor.


Kısa Kısa

MEB ve Gazbeton Üreticileri eğitim için birlikte yol alacaklar TGÜB’ün 2016 yılındaki önemli projelerinden biri olan ve Milli Eğitim Bakanlığı Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğü ile hayata geçirilecek “Mesleki ve Teknik Eğitim Programı” kapsamında verilecek eğitimler ile TGÜB üyesi firmalarda üretimden sorumlu çalışanların, iş sağlığı ve güvenliği konularında farkındalıklarının artırılması ve iş talimatlarına/yönetmeliklerine uygun çalışmalar gerçekleştirmelerinin sağlanması hedefleniyor. 40 saatte tamamlanması hedeflenen programda, Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğü’nce yayımlanan “Öğretmenlik Alanları, Atama ve Ders Okutma Esasları”na göre İnşaat Teknolojisi alanında eğitim verebilecek sektör deneyimine sahip alan öğretmenleri ve sektör deneyimine sahip mühendis ve teknikerler görev alacak. TGÜB çatısı altında faaliyet gösteren gazbeton üreticilerinin üretim, iş sağlığı ve güvenliği konusunda eşit bilgi düzeyine gelmelerini sağlayacak olan program, 2017 yılının ilk çeyreğinden itibaren uygulanmaya başlayacak.

İklimSA bayilerinin son durağı ABD oldu Sabancı güvencesi, 30 yıllık birikimi ve 400’den fazla satış ve servis ağıyla iklimlendirme sektörüne öncülük eden Türkiye’nin iklimlendirme merkezi İklimSA, Türkiye’nin dört bir yanındaki bayileriyle dünyanın farklı ülkelerine seyahat etti. Bayilerine özel olarak yıl boyunca düzenlediği kampanyalar ile Ekim ayında Ukrayna’nın Lviv, Kasım ayında İspanya’nın Barselona şehirlerine seyahat düzenleyen İklimSA, Aralık ayında da bayileriyle birlikte ABD’nin Los Angeles ve Las Vegas şehirlerini ziyaret etti. İklimSA, yeni yılda da bayilerine özel düzenleyeceği yeni kampanyalarla, dünyanın farklı ülkelerine seyahat düzenlemeyi planlıyor.

En beğenilen konut markası ‘Nef’ oldu

Şişecam 2015 Faaliyet Raporu ile dünyada en iyi 100’e girdi

Gayrimenkul sektörüne kazandırdığı yenilikler, tasarım odaklı çalışama anlayışı ve inovasyonlarıyla öncü olan Nef, başarısıyla uluslararası alanda olduğu gibi yurtiçinde de takdir toplamaya devam ediyor. Türkiye’nin en hızlı ve en çok konut satan şirketi unvanını 2016’da da koruyan Nef, başarısını, ‘Sektörünün en beğenilen şirketi’ seçilerek tescilledi. İş dünyasının en prestijli araştırmalarından biri olan ve Capital Dergisi tarafından her yıl düzenlenen “Türkiye’nin En Beğenilen Şirketleri” araştırmasında Nef, İnşaat/ Konut kategorisinde ilk sırada yer alarak en beğenilen sektör oyuncusu oldu. 16’cısı açıklanan “Türkiye’nin En Beğenilenler Şirketleri” araştırmasında ilk kez ‘İnşaat/Konut’ kategorisinde markalar açıklandı. Araştırmada en beğenilen şirketler, Zenna Araştırma tarafından gerçekleştirilen bağımsız anket sonuçlarına göre belirlendi. Online anket tekniği kullanılarak gerçekleştirilen araştırmaya, 500’ün üzerinde şirketten 1.584 yönetici katıldı.

Düzcam, cam ev eşyası, cam ambalaj ve cam elyafı gibi camın tüm temel alanları ile soda ve krom bileşiklerini kapsayan iş kollarında global bir oyuncu olan Şişecam Topluluğu, 2015 yılı Faaliyet Raporu ile bu yıl 30. kez düzenlenen ve dünyanın en prestijli tasarım yarışmaları arasında yer alan ARC ödülleri kapsamında yapılan değerlendirmede dünyanın en iyi 100 faaliyet raporu arasına girdi . Şişecam 2015 faaliyet raporuyla, faaliyet raporlarının değerlendirildiği en itibarlı yarışmalardan biri olarak kabul edilen, ARC’de de (Annual Report Competition) ‘İç Tasarım’ kategorisinde ‘Altın’ ödüle de layık görülmüştü.

Yapı Malzeme Ocak 2017

123




Kısa Kısa

AGT usta eğitimleri ile sektöründe çıtayı yükseltiyor! Ulusal ve uluslararası alanda mobilya, dekorasyon ve inşaat sektörlerine; MDF, MDF – Lam, Panel, Profil, Parke ve Kapı üreten AGT, trendleri belirleyen ürünlerinin yanında sektöre kattığı değerle de adından söz ettirmeye devam ediyor. Geötiğimiz günlerde, Ağaç mamülleri ve orman ürünleri sektöründe sektöründe ve ilinde ilk Ar-Ge merkezini kurarak inovasyon alanına yaptığı yatırımlarla dikkat çeken AGT, eğitim almış insan kıymetlerine verdiği önemi de yurtiçi ve yurtdışında gerçekleştirdiği usta eğitimleriyle ortaya koyuyor. 2016’nın ilk aylarından bu yana AGT, yurtiçinde, Antalya, Ankara, Kayseri, Elazığ, İstanbul, Adana, Eskişehir’de, yurtdışında ise başta İran, Romanya, Bulgaristan ve Kanada olmak üzere birçok ülkede verdiği eğitimlerde gerek Mdf-Lam, Panel, PowerGloss, Profil ürünleri, gerekse kapı ve parke ürünleri hakkında üretim süreçlerinden teknik özelliklerine, kullanım alanlarından montajlarına kadar pek çok konuda bilgi aktarıyor.Eğitimlerde standartlara uygun, kalite kriterleri doğrultusunda üretilen ürünlerin, doğru detay ve uygulama ile yapılması konusunda farkındalığın arttırılması amaçlanıyor.

“İnşaat sektörü %6, Peli Parquet %25 büyüdü”

Cenk Alper / Kordsa CEO’su

“İnovasyon Makinası” Kordsa “Güçlendirici” konumuyla endüstriyi yeniden şekillendiren ve 1973’ten beri biriktirdiği lastik güçlendirme bilgisini inşaat ve kompozit teknolojilerine aktaran Kordsa, bu inovasyon yolculuğunu Inovasyon Haftası kapsamında katıldığı panelde katılımcılarla paylaştı. Kordsa CEO’su Cenk Alper ve INSEAD Teknoloji Yönetimi Öğretim Görevlisi Prof. Ben M. Bensaou’nun konuşmacı olarak yer aldığı “Mavi Okyanus: Bir Güçlendirme Öyküsü” panelinde, Mavi Okyanus Stratejisi’nin en önemli öğreticilerinden Bensaou, Kordsa’nın inovasyon ile nasıl dönüştüğünü bir vaka incelemesi olarak analiz etti. Panel Kordsa’nın güçlendirdiği karbon fiberden üretilmiş çello dinletisi ile başladı. Kordsa CEO’su Cenk Alper, lastik güçlendirmedeki dokuma ve reçineleme teknolojilerindeki deneyimlerini kompozit pazarına aktardıklarını ve artık Dünya’da daha fazla alanı güçlendirdiklerini dile getirdi. Inovasyon ile Kordsa’dan bir Kordsa daha yaratma hedefleri olduğunu ifade eden Alper: “Global pazarda güçlendirme oyuncusuyuz. Büyük lastik üreticileri ile geleceğin hafifletme teknolojilerini çalışırken bugün artık kompozit teknolojileri için de bütün endüstrilerde dönüşüm yaratacak teknolojileri konuşuyoruz. Kompozit teknolojilerinin Ar-Ge ve üretim süreçlerine de yenilikçi bir yaklaşım getirdik ve artık Kompozit Teknolojileri Mükemmeliyet Merkezi’nde sanayi ve üniversite bir arada inovasyon için çalışıyoruz. Birlikte Ar-Ge yapıyor, buradan çıkan sonuçlarla prototip üretimini yapıp ardından üretime geçiyoruz. Bu merkezle sadece Türkiye’ye değil, tüm Dünya’ya teknoloji ihracatımızı devam ettireceğiz.” dedi.

126

Yapı Malzeme Ocak 2017

7-10 Aralık tarihleri arasında Pendik Green Park Otel’de düzenlenen Peli Parquet bayi toplantısına tüm bayiler eksiksiz katıldı. Bu toplantıları 2008’den bu yana düzenli bir şekilde gerçekleştirdiklerini ifade eden Murat Turan konuşmasında; inşaat sektöründe bütün Avrupa’yı dolaşsanız Türkiye’deki kadar çok proje bulamazsınız dedi. Türkiye’de 0-24 yaş arası nüfusun %40 oranında olduğunu belirten Turan; 24 Avrupa ülkesine bedel genç nüfusumuzun olduğunu söyledi. Turan, “Yaygın kanaatin aksine gerek genç nüfusun ihtiyaçları bakımından gerekse elimizdeki konut stoğunun hem dayanıksızlığı, hem eskiliği hem de plansızlığı itibarıyla inşaat sektörünün durması ya da yavaşlaması imkansız. İnşaat sektöründe ilk 9 ayda yapı ruhsatları yüzde 6 artış göstermiştir. Ekim ayında konut satışları ise %25 artmıştır. Son 1 yılda ülkemizin yaşadığı tüm olumsuzluklara rağmen bizler belki de gelecek nesillerimizin asla yaşayamayacağı bir fırsatla karşı karşıyayız. Bizim bu fırsatı iyi değerlendirerek, iyi hazırlanıp, çok çalışıp önümüzdeki 10-15 yıl planlı bir büyüme sağlamamız gerekiyor” dedi.


Kısa Kısa

Canon, FESPA Eurasia’da her zemine baskı çözümlerini tanıttı cam, seramik, alüminyum, pleksi ve ahşap yüzeylere yapılan göz alıcı renkteki baskılar baskı sektörü tarafından büyük ilgi gördü.

Baskı koridoru yaptı Canon Eurasia bu yıl yeni baskı makinalarının yanında daha çok uygulamadan bahsetti. Hazırlanan koridorda her zemine yapılan uygulamalar tanıtıldı. Müşteriler ihtiyaçlarına göre uygulamaları yakından tanıma fırsatı buldu. Canon Eurasia, en yeni dijital baskı ürünlerini Fespa 2016’da tanıttı. Canon, CNR Expo Fuar Merkezi’nde 2. Salon’da yer alan standında son teknoloji ürünleriyle katılımcılara en detaylı bilgileri verirken, katılımcılar da ürünleri birebir deneyimleme şansına sahip oldu. Canon’un efsane UV yazıcısı Arizona 1260 GT ile

Pencerelerinizi kendiniz tasarlayın Türkiye’nin önde gelen PVC markası Egepen Deceuninck, kullanıcılara sunduğu kolaylıklarla sektöründe fark yaratmayı sürdürüyor. PVC profil ürünlerindeki üst düzey kaliteyi estetikle birleştiren Egepen Deceuninck, dekorasyon açısından yaratıcılıklarını konuşturmak isteyen kullanıcılara simülasyon uygulamasını öneriyor. Egepen Deceuninck’in internet sitesinde yer alan “PVC pencere ve kapılarınızı kendiniz tasarlamak ister misiniz?” bölümü, kullanıcıların istedikleri tarzı oluşturmaları için geliştirildi.

Geliştirilen projeler saklanabiliyor Kullanıcılar bu hizmet aracılığıyla, isterlerse kendi evlerinin fotoğraflarını çekip siteye yüklüyor ve yaratıcılıklarını konuşturuyor, isterlerse de Egepen Deceuninck tarafından oluşturulan ev stillerinden birisini seçerek uygulamayı kullanıyor. Simülasyon üzerinde pencere ve kapıların, sabit, cam bölmeli, tek ya da çift kanatlı alternatifleri mevcut. Renk seçeneklerinin yer aldığı uygulamada, isteyen kullanıcılar hesap açarak, ürettikleri projeleri uzun süre saklayabiliyor. Egepen Deceuninck, ısı ve ses yalıtımındaki üstün performans vaadine, dekoratif çözümleri de ekleyerek, kullanıcılara hayallerinde evi oluşturabilmeleri için hizmet vermeyi sürdürüyor.

Her zemine fotoğrafik baskı Canon, FESPA’da UV flatbed yazıcısı Arizona 1260 GT ile boy gösterdi. Arizona 1260 GT, üretim, prova baskı, ticari baskı, posterler, satış noktaları, sergiler, fotoğraf ve tasarım dahil olmak üzere grafik sanatı pazarı için özel olarak tasarlandı.

Enerji Verimliliği haftasında ‘6. Konut yöneticileri Mantolama Konferansı’ gerçekleşecek GNYAPI’nın geleneksel hale gelen Mantolama Konferansında Enerji Verimliliği Yasası’nın getirdikleri ile “Mayıs 2017’den itibaren zorunlu olacak Enerji Kimlik Belgesi nedir? Nasıl alınır?” “Mantolama enerji tasarrufu sağlar mı?” “Yüksek enerji tasarrufu elde etmek için nasıl mantolama yapmalıyız?” Gibi gündemi meşgul eden tüm soruların cevapları devlet yetkilileri, alanında uzman akademisyenler ve sektör liderleri tarafından nihai tüketicinin bilgisine sunulacak. Ataşehir Marriott Hotel de gerçekleşen konferans tanıtım toplantısında, toplumsal bilinçlenme ve ülke ekonomisine katkı sağlamaya faydası olacağı inancıyla 6 yıl önce bilinçlendirme toplantılarını misyon edindiklerini vurgulayan GNYAPI Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Bülent Güney “İhtiyaç duyulan enerjinin yaklaşık %72’sini ithal eden ülkemizde 12 milyondan fazla yalıtımsız bina bulunmakta ve bu mevcut binaların %80’inin yalıtımsız olduğu anlamına gelmektedir. Yalıtımı bulunmayan binalar sebebi ile enerji boşa harcanmakta ve her yıl bu harcamanın ülke ekonomisine bedeli 10 milyar doları bulmaktadır. Binalarda enerji kaybını ısı yalıtım uygulamaları ile %50 azaltmak mümkündür.” şeklinde konuştu.

Yapı Malzeme Ocak 2017

127


Kısa Kısa

Franke ile yeni yılın renkleri mutfaklara taşındı 100 yıllık tecrübesi ile dünyanın en büyük evye batarya ve ankastre cihaz üreticilerinden olan Franke, yeni yılı Trendline Vintage Serisi ankastre ürünleri ve mutfaklara renk katan Just serisi ışıklı bataryaları ile karşılıyor. Ankastre ürünler alanında uzmanlaşmış, Franke ürün gamının, bu renkli üyeleri ile yeni yılın renkleri mutfaklara taşınıyor. 90 cm genişliği ile Trendline Vintage davlumbazlar teknolojileri sayesinde mutfağınızı rahatlatırken serinin tamamlayıcısı fırınlar ise Izgara, buz çözme gibi 7 farklı pişirme programı ve analog saatleri ile göz dolduruyor. Döküm ızgaraları ile mutfaklara profosyonel görünüm kazandıran Trendline Vintage ocaklar ise serinin vazgeçilmezi…

İş Sağlığı ve Güvenliği’ne dair her şey İSG Avrasya 2017’de! İFO Fuarcılık tarafından 16-19 Mart 2017 tarihlerinde 3.’sü düzenlenen İSG Avrasya’da, iş emniyeti, iş sağlığı ve iş güvenliği alanlarında en yeni ürün, hizmet, ekipman ve teknolojiler bir arada sergilenecek. Sanayi, ticaret ve zanaat sektörü yetkililerinden iş güvenliği ve sağlığı uzmanlarına, işyeri hekimlerinden yapı firmalarına, inşaat uzmanlarından mimarlara, insan kaynakları yöneticilerinden kamu kurum ve kuruluş yöneticileri ile akademisyenlere kadar geniş bir profesyonel ziyaretçi kitlesine hitap eden İSG Avrasya 2017, pek çok önemli organizasyona ev sahipliği yapmaya hazırlanıyor. 3.’sü düzenlenen fuarda, ziyaretçileri bilinçlendirmek amacıyla uygulamalı eğitimlerin yanı sıra, sektör gündemlerinin tartışılacağı bir dizi panel ve oturumdan oluşan zengin konferans programı ile iş sağlığı ve güvenliği konusunda farkındalık oluşturan etkinlikler yer alıyor.

Hindistan’ın prestijli otelinde Kalebodur imzası Türkiye’ye bugüne kadar birçok inovatif ürün kazandıran Kalebodur’un sektöre sunduğu Kalesinterflex; Türkiye’de olduğu gibi yurtdışında da mimarlar ve profesyonellere inanılmaz bir yaratıcılık imkanı sağlıyor. 1 metre eni, 3 metre boyu, sadece 3 milimetrelik inceliği ve esneyebilen yapısı ile mimariye özgürlük kazandıran Kalesinterflex, birçok prestijli projede özellikle tercih ediliyor. Lüks otelin banyo duvarları Kalesinterflex ile kaplandı Hindistan’da deniz kenarında bulunan ve dünyanın dört bir yanından gelen misafirlerini ağırlayan InterContinental Chennai Mahabalipuram Resort’ün lüks odalarındaki özel banyolar, Kalebodur’un porselen seramiği Kalesinterflex ile yenilendi. Farklı ebatlarda kesilerek, otelin misafir odalarının banyo duvarlarında kullanılan Kalesinterflex ile toplam 5 bin 25 metrekarelik alan kaplandı.

128

Yapı Malzeme Ocak 2017


Kısa Kısa

İzocam, Kurumsal Yönetim Derecelendirme notunu 2016’da da yükseltti Konuyla ilgili açıklama yapan İzocam Genel Müdürü Nuri Bulut, “2016 yılı güç bir yıl olsa da biz tüm gayretimiz ve disiplinimiz ile çalışmalarımızı aksatmadan sürdürdük. 2016 yılsonu hedeflerimiz arasında Kurumsal Yönetim Derecelendirmemizi artırmak da yer alıyordu. Bunu başarabildiğimiz için son derece mutluyuz. 3 yıldır tabi tutulduğumuz Kurumsal Yönetim Derecelendirmemizi her yıl istikrarlı olarak artırıyoruz. 2014 yılında 8,76 olan puanımızı 2015 yılında 9,16’ya yükseltmiştik. 2016 yılı puanımızı da 9,28’e yükselttik. Bu da İzocam’ın disiplin ve istikrar anlayışının yıllar içerisindeki seyrini gösteriyor. Önümüze koyduğumuz hedeflere yürümekteki kararlılığımızı korumaya devam edeceğiz. Bundan sonra da mevzuat ve düzenlemelere uyumu sağlama, operasyonel verimliliğimizi arttırma konusunda çok çalışarak paydaşlarımız nezdinde güvenilirliğimizi sürdürmek için kurumsallığımızı güçlendirmeye devam edeceğiz” dedi. Nuri Bulut / İzocam Genel Müdürü

thyssenkrupp SEED Campus - Eğitim Merkezi açıldı thyssenkrupp 5 Aralık’ta, Ataşehir’de SEED Campus olarak adlandırdığı yeni eğitim merkezinin açılışını yaptı. Aynı zamanda thyssenkrupp Asya Ofisinin de konumlandığı yeni ofis binası burada yer alıyor. Depolama ve yedek parça alanları da yine bu binada konumlanıyor. Eğitim merkezinde yıl boyunca eğitimler gerçekleşecek, simülatörler denettirilecek ve asansör teknolojileriyle ilgili

sektörel buluşmalar gerçekleşecek. thyssenkrupp Asansör, eğitimli insan kaynağı yetiştirmeye yönelik faaliyetlerini İstanbul’da hayata geçirdiği eğitim merkezi ile sürdürecek. Bu tam donanımlı merkezde beyaz ve mavi yakalı thyssenkrupp çalışanlarının ve iş ortaklarının eğitim ihtiyaçları eksiksiz karşılanacak, yetenek ve uzmanlıklarını geliştirmelerine yardımcı olunacak.

İTO 2017’yi ekonomide seferberlik yılı ilan etti İTO Başkanı İbrahim Çağlar, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın milli seferberlik çağrısını hatırlatarak, “Biz de İstanbul Ticaret Odası olarak ekonomide ‘milli seferberlik’ ilan ediyoruz. İstanbul’da, Türkiye’de elini taşın altına koyan tüm işadamlarımıza seslenmek istiyorum: Gelin El Bab’ta terörle savaşan Mehmetçik ruhuyla ekonomiye yönelik suikast planlarını bozalım! Biz 400 bin üyemizle bu ruhla seferber olacağız” diye konuştu.

’Hedefimiz belli, rotamız net’ “FED faiz artırsa da büyüyeceğiz, petrol fiyatları artsa da büyüyeceğiz, terör maşaları kudursa da büyüyeceğiz” diyen Çağlar, şöyle konuştu:

“Bizim hedefimiz belli, rotamız net. Biz bu ülkeyi büyütmek zorundayız. Yeni dünyada bir tek güç var, o da sağlam ekonomidir. Bize düşen; dünyada oluşturulmaya çalışılan Türkiye algısını değil, Türkiye gerçeğini galip çıkarmak. O gerçek de şudur: Kendi uçağını, tankını üreten, dünyanın enerji akışına yön veren, çevresindeki zulme dur diyebilen, her koşulda büyüyen, her koşulda kenetlenen bir millet.” Rusya’nın Ankara Büyükelçisi Andrey Karlov’a yapılan suikastin ekonomiyi de hedef aldığını belirten Çağlar, “Büyük fotoğrafı görmek lazım. Bir ülkeye yapılan terör saldırısı, ekonomide karşılık bulmadıkça başarıya ulaşamayacaktır” dedi.

GYODER: “Türkiye’nin birlik ve beraberliğini bozamayacaklar” Son dönemde artan terör saldırılarını kınayan GYODER, yaptığı yazılı açıklamada, “Ülkemizde son dönemde yaşanan, TSK mensupları, emniyet ve vatandaşlarımıza yönelik hain terör saldırılarından büyük üzüntü duyuyoruz. Vatanımızın ve milletimizin güvenliğini sağlamak için görev yapan kahraman güvenlik güçlerimizi hedef alan bu saldırıları esefle kınıyor ve lanetliyoruz. Alçakça düzenlenen saldırılarda şehit olan tüm askerlerimiz, polislerimiz ve vatandaşlarımıza rahmet, yaralılarımıza acil şifalar ve şehit ailelerine başsağlığı diliyoruz. Bu zorlu dönemde millet olarak, Türkiye’yi hedef alanların karşısında, birlik beraberlik içinde ve her zamankinden daha kararlı duracağız. Bu terör saldırıları ile Türkiye’nin

birlik ve beraberliğini bozamayacaklarına dair inancımız tamdır.

İki ülke, bu zorlu dönemden çok daha güçlü çıkacaktır Türkiye-Rusya arasında, uçak kazasının ardından yaşanan derin krizin atlatılması için büyük çaba gösteren Rusya Büyükelçisi Andrey Karlov’a yapılan akıl almaz saldırıyı kınıyor, Rus halkına en derin taziyelerimizi iletiyoruz. Türkiye ile Rusya arasındaki ilişkiler çok köklü temellere dayanmaktadır. İki ülke, çok zorlu dönemlerden çıktı ve bu dönemden de yine birlikte çıkacaktır. Bu olayın sağduyu ile çözüleceğine ve iki ülke arasında güçlenen işbirliğini engellemeye çalışan sorumluların en kısa sürede ortaya çıkarılacağına inanıyoruz” dedi.

Yapı Malzeme Ocak 2017

129


R + T Asia 2017

için geri sayım başladı Geçen sene 27088 ziyaretçi ve 486 katılımcı firmanın yer aldığı, 45.000 metrekare alanda gerçekleşen, R + T Asia 21-23 Mart 2017’de Şanghay’da düzenlenecek 21-23 Mart 2017’de gerçekleşecek olan R + T Asia 2017 şu ana kadar olan en büyüğüne hazırlanıyor. Şanghay’daki Yeni Uluslararası Fuar Merkezi’nde (SNIEC) gerçekleştirilen fuar için bu sene 2016 yılına % 8.5 artışla 43.000 metrekarelik sergi alanı tahsis edildi. Ve daha fazla katılımcı kaydoluyor. Panjurlar, kepenkler, otomatik kapı / geçiş sistemleri ve güneşten korunma sistemlerinin uluslararası yüzü, R + T Asia Asya bölgesindeki sektörün önde gelen fuarlarından biridir.

Ücretsiz biletinizi nasıl alabilirsiniz? Online ön kayıt sistemi şuan açık ve her

Konuk Alıcı Programı 2017 (Hosted Buyer Program 2017) Belirli katılımcılar, ücretsiz otel konaklama, arzulanan katılımcılar ile önceden bir araya gelen toplantılar ve fuara VIP erişim ve VIP salonu girişi almak için Konuk Alıcı olmak için başvuruda bulunabilirler. Bu program Kanada, ABD, Avrupa, Orta Doğu veya Avustralya’dan bazı üst düzey karar vericiler tarafından kullanılabilir. “Adaylar doğrudan başvuruda bulunabilir, aynı zamanda RT Asia 2017 endüstrinin en iyi alıcılarıyla buluşmayı sağlayarak katılımcı adaylarını biraraya getirebilir. Şartlar ve koşullarla ilgili daha fazla bilgi organizatörün web sitesinde.

130

Yapı Malzeme Ocak 2017

zamankinden daha hızlı ve kolay. 3 dakikadan daha kısa bir sürede, her ziyaretçi gösteriye ücretsiz giriş bileti sağlayabilir. Erken kayıt yaptıran (sadece aşağıdaki QR kodunu tarayan) ziyaretçiler, giriş biletlerini, fuarla ilgili en son haberleri, ağ etkinliklerine davetiyeler, özel fuar promosyonlarını alacaklar ve bu otomatik olarak sistemli bir şekilde devam edecek. 5 Ocak 2017 öncesi ön-kaydını yapan tüm profesyonel ziyaretçiler, R + T Asia 2017 için ücretsiz Şanghay bileti ve VIP paketi kazanma hakkını elde etmiş olacak. Ziyaretçiler için online ön kayıt rtasia.org/en de mevcuttur.


Fuar

Uluslararası kapı / geçiş sistemleri katılımcıları için yeni teklif G20 zirvesine destek kapsamında R + T Asia uluslararası kapı / geçiş sistemleri katılımcılarına 2017 fuarı için düşük maliyete katılım imkanı, ücretsiz daha fazla markalaşma fırsatları ve Çince dil desteği sunuyor. “Bu teklifin kullanılabilirliği sınırlı olduğundan, ilgili tüm şirketler organizatörle en kısa zamanda iletişime geçmelidir”.

Eylemde Yenilik (InnovAction)

Profesyonel ziyaretçilerin R + T Asya’ya katılmalarının ana nedenlerinden biri, endüstrinin en yeni, en yenilikçi ve daha enerji verimli ürün ve çözümlerini görmektir. Bu talebi karşılamak için, fuarın özel InnovAction programı katılımcılardan katılımcıların en iyi ye yeniliklerinin ilikleri içeriyor. Bu program katılımcıların en yeni ürünlerini fuar başlamadan önce tanıtmış oluyor. Ziyaretçiler daha sonra çekici ürünleri tespit edebilir ve bir çevrimiçi görüşme sistemi aracılığıyla önceden yerinde toplantılar düzenleyebilir. InnovAction,

Ücretsiz eğitim olanakları Güneşten Koruma ve Kapı / Geçiş Sistemleri sektörleri için beşinci yıllık Uluslararası Pencere ve Kapı Zirvesi “Dış Güneş Koruma Endüstrisinin Dönüşü-

fuar açıldığında seçkin firmaların en yenilikçi ürünlerini sergileyecekleri özel sergilerde devam ediyor. En yenilikçi ürünler, yerinde ve tüm salonlarda reklam panolarında dağıtılan InnovAction kataloğunda da tanıtılacaktır. 2017 programı InnovAction Ödülleri’nde bir doruk noktasına ulaştı. Dış Güneş Koruması, İç Güneş Koruması, Güneşten Koruma Sistemleri için Sürüş ve Kontrol Cihazları, Kapılar / Geçiş Sistemleri, Kapılar ve Girişler ve Sürüş ve Kontrol kategorilerinde uluslararası ve ulusal uzmanlardan, gazetecilerden, derneklerden, tasarımcılardan ve mimarlar oluşan jüri bu kategorideki ürünleri seçecektir. Özel bir ödül töreni düzenlenerek katılanlara ve medyaya kazananlar açıklanacak.

mü” ve “Akıllı Giriş Kapıları” konularını taşıyor. Anahtar küresel ticaret derneklerinden temsilciler, en son trendleri ve teknolojileri sunacak. Önde gelen kuruluşların elit üyeleri, örnek durumla-

rı paylaşacak ve enerji verimliliği olan binalar ve Akıllı Ev çözümleri için en iyi uygulamaları sağlayacaktır. Uluslararası malzeme tedarikçileri, üreticiler, mimarlar, tasarımcılar, gayrimenkul uzmanları ve son kullanıcılar arasında popüler konferansı olan CADEX, R + T Asia fuarında düzenlenecek. Eğitim konferansında, “Kültürel Mimari ve Kentsel Yeniden Geliştirme”, “Akıllı Ev” ve “Yeşil Bina Diyalogu” konuları ele alınacak. R + T Asia 2017 panjurlar, kapılar/ geçiş sistemleri, pencereler ve güneşten koruma sistemleri alanında önde gelen ticaret fuarıdır. Bir sonraki fuar 21-23 Mart 2017 Şangay Yeni Uluslararası Fuar Merkezi’nde gerçekleştirilecek. Daha fazla bilgi http://rtasia.org/en/ linkinde mevcuttur.

Yapı Malzeme Ocak 2017

131










İSTANBUL METAL FUARLARI TRIOSU

www.borufuari.com www.borufair.com

www.telfuari.com www.tel-fair.com

www.rulosacfuari.com www.coilfair.com

Ortadoğu ve Kuzey Afrika Bölgesinin Uluslararası Nitelikteki En Büyük Fuarı MENA’s premier platform for the wire and cable industry

Ortadoğu ve Kuzey Afrika bölgesinde tel ve kablo endüstrisinin tek buluşma platformu

23 - 25 Mart 2017

23 - 25 March 2017 Istanbul Expo Center Yeşilköy, Istanbul, Turkey Visiting hours 10:00 – 18:00

Istanbul Fuar Merkezi Yeşilköy, İstanbul, Türkiye Ziyaret Saatleri 10:00 – 18:00

Organizer / Organizatör Voli Fuar Hizmetleri A.Ş. Tel : + ​ 90 212 604 50 50 / Fax : +90 212 604 50 51 Email : info@voli.com.tr

DESTEKLEYEN KURULUŞLAR

MEDYA PARTNERLERİ

Bu Fuar 5174 sayılı Kanun gereğince TOBB (Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği) denetiminde düzenlenmektedir








Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.