Yapı Malzeme Ekim 2016

Page 82

Mimari / Röportaj maya dönüşmesi ile bu projeler tamamlandıkça görsel olarak yeşil alanlar yerini beton silüetlere bırakmaktadır. Bu yarış ile şantiye alanına dönen semtlerdeki yapılaşma bizi çevre kirliliği ve trafik sorununun daha da artmasına sürüklüyor. En kötüsü de kimliksiz mimari yapıların biraraya gelmesi ile yeteri kadar yeşil alan ayrılmadan yapılan kimliksiz beton kentlerin oluşması.

Dünya genelinde yaygın hale gelen kentsel dönüşüm projeleri hakkında neler düşünüyorsunuz? Başarılı olduğunu düşündüğünüz bir kaç örnek projeyi bizimle paylaşır mısınız?

Teknolojik gelişmeler çerçevesinde mimarlık algısı nasıl dönüşmekte? Estetik ve inovasyon anlamında daha iyiye mi yoksa kötüye mi gidiliyor? Yelin Evcen: İyi veya kötü diye bakmıyorum. İnsanların ihtiyaçları ve istekleri doğrultusunda gelişiyor herşey. Mimarlık da diğer sanat dalları gibi dönemin sosyolojisi ile paraleldir. İnsanların psikolojik ve fiziksel ihtiyaçlarından ayrı tutup iyi birşey yaptım diyemeyiz ama hayal edip yol gösterebiliriz.

Hayatın her alanında çağımıza özgü bir zaman ve mekan daralması yaşıyoruz. Sizce mimari noktada bu durumun üstesinden gelinebilir mi? Yelin Evcen: Bu daralmalara uyum sağlamak zorundayız. Yalnız bu daha fazla

büyük şehirlerin konusu. İnsanlar bundan bunalıp farklı arayışlara girince belki durum değişecek. Mimari olarak zaten uzun zamandır yapılar bu değişime yönelik yapılıyor. Zaman darlığında en hızlı inşa edilebilecek yapılar planlanıyor. Son yüzyılda mimarideki ölçek değişimi bunu anlatıyor.

Gönül Ardal: Yeşil alan çalışmalarına yoğun olarak yer verilen, tarihi yapıların korunarak ve modernize edilerek planlandığı kentsel dönüşüm projelerini daha özel buluyorum. New York’ta bulunan eski metro hattının parka dönüştürülmesiyle oluşturulan The High Line projesini başarılı buluyorum.

Sürekli birbiriyle aynı, sadece kar ve hız odaklı vasat projeler hakkındaki görüşleriniz neler? Bu kontrolsüz yapılaşma yarışı bizi nerelere sürükler? Gönül Ardal: Kar ve hız odaklı projelerin yapılmasının yanında yoğun bir yapılaşma da sözkonusu. Özellikle İstanbul’da yeni yapılanan bölgeler dışında eski yerleşim bölgelerinin kentsel dönüşüme girmesi ve yeşil alanların beton yapılaş-

Türk Mimarisinin geleceği, kullanılan malzemeler ve estetik açıdan sizce nasıl şekillenecek? Gönül Ardal: Totalde baktığımda bu dönemde yapılan mimari yapıların gelecekte estetik olarak bir Türk Mimarisi dönemini yansıtacağını düşünmüyorum. İç Mimari açıdan malzemeleri değerlendirmek isterim. Gönye Tasarım olarak Türk Mimarisinde de yoğun olarak kullanılan ahşap ve doğaltaş gibi doğal malzeme ve dokulara tasarımlarımızda oldukça yer veriyoruz. Doğal malzemelerin yanında teknolojinin getirdiği yeniliklerle birlikte hem renk hem de doku olarak malzemelere çokça alternatif oluşturabilmek, aynı zamanda da istediğiniz formu verebilmek tasarımlarımızda bizim elimizi daha da güçlendirecek diye düşünüyorum.

80

Yapı Malzeme Ekim 2016


Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.