Zamandk259

Page 35

35 GÜNDEM

23 - 29 NİSAN 2014 ZAMAN

uygulayabilecek. Ayrıca ‘Başkalarına da görüşme yaptırılabilir’ hükmü de metne kondu. Bu hüküm, BDP’lilerin ve MİT dışındaki görevlilerin cezaevinde Abdullah Öcalan ile yaptığı görüşmeleri suç olmaktan çıkaracak. Yani Oslo benzeri görüşmeler ile İmralı’da Abdullah Öcalan’ın basın mensuplarıyla, siyasi ve sivil yeni heyetlerle olası görüşmeleri yasal dayanağa kavuşacak.

Topluma karşı açık bir tehdit MHP’nin hukukçu milletvekili Faruk Bal, hukuk devletinin yasama, yürütme ve yargı organlarıyla dengelenmiş mekanizmasının üzerine yeni bir güç inşa edildiğini, Türkiye’nin yepyeni bir bilinmeze doğru sürüklendiğini ileri sürüyor. Yasayla MİT’in iç, dış operasyon yapabilir hâle geldiğini anlatan Bal, “Yargılama yok. Bu MİT’in görevi dediğiniz zaman akan sular durur. Bu kabul edilecek bir şey değil.” diyor. Hükümetin MİT Yasası’nı Yüce Divan’dan kurtulmak için çıkardığını belirten Bal, operasyonlarda ortaya çıkan yolsuzlukları, kara para aklamalarını, altın kaçakçılıklarını örtbas edebilmek; onun delillerini yok edebilmek ve delilleri bulan polisleri, savcıları çete şekline dönüştürerek MİT’e de bir misyon vermek için bu yasanın çıkarıldığını dile getiriyor. Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu da MİT Yasası için ‘dehşet verici, toplumu tehdit edici’ ifadelerini kullanıyor. Feyzioğlu’na göre yasa hukuk devletinin temel kurallarına aykırı. Özellikle istediği kişileri, herhangi bir mahkeme kararı olmadan gözaltına alma yetkisini ‘denetimsiz operasyon’ olarak yorumluyor: “Türkiye’de topluma karşı açık bir tehdittir. Sınır ötesinde

Meclis’ten geçen yasayla MİT’in görevleri yeniden belirlendi. Kanuna göre, MİT, dış güvenlik, terörle mücadele ve millî güvenliğe ilişkin konularda Bakanlar Kurulu’nca verilen görevleri yerine getirmekle yükümlü olacak. Terör örgütleriyle görüşme serbest: İmralı’yla görüşmeleri MİT mensupları ve onların belirlediği kişiler yapabilecek. İstediği belgeye ulaşacak: Kamu kurumlarından veya bankalardan istediği belgeyi alabilecek. Vermeyenler cezalandırılacak. Kurumlar kendi mevzuatlarındaki hükümleri gerekçe bile gösteremeyecek. Basına ceza: MİT’le ilgili belgeleri yayımlayan muhabir, yazar, sorumlu yöneticiler ve yayın organlarının patronları hakkında 3 yıldan 9 yıla kadar hapis cezası hükmedilecek. Gizli kimlik: MİT, istihbarat faaliyetleri için görevlendirilenlerin kimliklerini değiştirebilecek, kimliğin gizlenmesi için her türlü önlemi alabilecek, tüzel kişilikler kurabilecek. Yalan makinesi: MİT’te görev alan veya alacak kişiler, güvenilirliklerini ve uygunluklarını belirlemek için yalan makinesine bağlanabilecek, bu kişilere işkence dahi uygulanabilecek. Üstün hizmete madalya: Yurtiçinde veya yurtdışında yaptığı çalışmalar sonucunda üstün başarı ve yararlılık gösteren MİT personeline madalya verilebilecek. MİT belgesi çalana 10 yıl hapis: MİT’in görev ve faaliyetlerine ilişkin belgeleri yetkisiz alan, çalan, sahte olarak üreten kişilere 4-10 yıl hapis cezası getiriyor. Ankesörlü telefonlar dinlenecek: istihbarat elde etmek amacıyla MİT müsteşarı veya yardımcısının

de Türkiye’nin başını beklenmedik belalara sokabilir.” Barolar Birliği Başkanı’na göre istediği bilgileri toplama yetkisi, yasal izin olmadan MİT’e verilemez. Ona göre bu durum Türkiye’deki tüm insanların bireysel bilgilerini güvensizliğe ve tehdit altına sürükleyebilir. Tüm operasyon ve eylemler için hukuk dışı bir zırh verildiğine dikkat çeken Feyzioğlu, “Âdeta her türlü eylemde kanunsuz, denetimsiz ve sorumsuz olma hakkı tanıyor. Bu MİT’i hukuksuz bir örgüt yapar.” diyor. Ankara Barolar Birliği Başkanı Sema

onayı ile yurtdışında veya yabancılar tarafından gerçekleştirilen iletişim ile ankesörlü telefonlarla gerçekleştirilen iletişim ve MİT mensuplarının, MİT’te görev almış olanların veya görev almak üzere başvuranların iletişimi tespit edilebilecek, dinlenebilecek, sinyal bilgileri kayda alınabilecek. Hâkim kararı aranmayacak. Meclis’te güvenlik komisyonu: TBMM bünyesinde Güvenlik ve İstihbarat Komisyonu kurulacak. Yurtdışına operasyon: Yasa’nın Köşk tarafından onaylanmasının ardından MİT, yurtdışında operasyon yapma yetkisine de kavuşacak. Tutuklu ve hükümlüleri takas edebilecek: Türk vatandaşları hariç olmak üzere, tutuklu veya hükümlü bulunanlar, millî güvenliğin veya ülke menfaatlerinin gerektirdiği hâllerde dışişleri bakanının talebi üzerine, adalet bakanının teklifi ve başbakanın onayı ile başka bir ülkeye iade edilebilecek veya başka bir ülkede tutuklu ve hükümlü bulunanlar ile takas edilebilecek. Silah taşıma: MİT mensupları ve emeklileri, demirbaş ve zati silahlarını müsteşarlık kayıtlarına geçirilmek, müsteşarlıkça verilen belgelere işlenmek kaydıyla, meskûn mahaller dâhil her yerde taşıyabilecek. Siber güvenlikle ilgili verileri toplayabilecek: Yabancıların ülkeye giriş çıkışları, vize almaları, ikametleri, çalışma izinleri gibi konularda, ilgili kurum ve kuruluşlardan talepte bulunabilecek. Telekomünikasyon kanallarından geçen dış istihbarat, millî savunma, terörizm ve uluslararası suçlar ile siber güvenlikle ilgili verileri toplayabilecek.

YENİ MİT YASASI NELER GETİRİYOR?

Aksoy da MİT’e sınırsız yetki veren yasanın kabul edilemez olduğu görüşünde. MİT’in millî istihbarat olmaktan çıkarılıp siyasi iktidarın istihbaratı hâline getirildiğini belirten Aksoy, bu yasanın Türkiye’yi yargılamaya kadar götürebileceğine dikkat çekiyor: “Terör örgütleri ile görüşme imkânı tanınması esasen uluslararası hukuk ve Uluslararası Ceza Muhakemesi (UCM) içtihatları doğrultusunda yapılmaması gereken bir düzenleme. Bunun yapılması hâlinde bu tür görüşmeler iç hukuk yolunda bir sorun oluşturmayacak olsa da uluslararası

hukuk ve UCM karşısında yapılan eylemi suç olmaktan çıkarmayacak ve yargılanmayı önleyemeyecektir.” Aksoy, MİT’e operasyon yetkisi verilerek sorumsuz bir kolluk kuvveti oluşturulduğu görüşünü de onaylıyor. MİT’in yaptığı operasyonun sorgulanamaz olmasının hesap vermemezliği ve şüpheyi artıracağına işaret ediyor: “Yapılan faaliyet her zaman gizli kalacak. Her kurum ve kuruluşun faaliyet sınırlarının her zaman anayasa, kanunlar ve evrensel hukuk ilkeleri ile sınırlı olması esas. Burada MİT’e tanınan operasyon yetkisi, özel sırlara, şirket sırlarına, ticari sırlara ulaşma yetkisi kabul edilemez. Basına getirilen cezalar, yazarların, sivil toplum örgütlerinin iç işleyişi ve tüm belgelerine ulaşabilme imkânı verilmesi, muhalefeti veyahut da kendisi dışındaki tüm unsurları tahakküm altına alma, baskı unsuru oluşturma amacında MİT iktidarın aracı hâline geliyor.” MİT Yasası’nın getirdiği olumsuzluklardan biri de kişilerin psikolojisiyle ilgili. Uzmanlar, yasayla sürekli takip edilen, gözetlenen, denetlenen bir toplum oluşturulmak istendiğine, bunun da ciddi sıkıntılara sebep olacağına dikkat çekiyor. Hatta haberle ilgili konuştuğumuz birçok kişi isminin açıklanmasını istemiyor. Yani yasa çıkmadan dahi insanlar bilgi paylaşımından korkuyor. İsminin yazılmasını istemeyen sosyoloji profesörü, yasayla ‘kişilerin birbirinden şüphe eder hâle geleceğini belirterek “Sürekli denetlenen, gözetlenen bir toplum kendine yabancılaşır. Paranoyak hâle geliriz ve herkesten şüphe etmeye başlarız. Yasanın sınırsız bir denetime sahip olması kabul edilemez.” diyor.

İçişleri Komisyonu’ndaki görüşmeler zaman zaman sert geçti.

TANIKLIK YAPAMAYACAKLAR MİT mensupları ile MİT’te görev yapmış olanlar, MİT’in görev ve faaliyetlerine ilişkin hususlarda tanıklık yapamayacak. Ancak devletin çıkarlarının zorunlu kıldığı hâllerde MİT mensuplarının tanıklığı MİT müsteşarının, MİT müsteşarının tanıklığı ise başbakanın iznine bağlı olacak.


Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.