Plus Ağustos Sayı

SESİNDE A Ş K VA R

TUĞBA YURT

ZAMANSIZ ZARAFET ISSN 2717-7939

9 772717

793001

SAYI 9 / AĞUSTOS 2020 ISSN 2717-7939

MODANIN ELÇİSİ

Zeynep Kartal

www.loewe.com

YÖNETİM İMTİYAZ SAHİBİ

Tolga Aksakal

GENEL YAYIN YÖNETMENİ

Sanem Kurt

Aynur Cihan Merve Çeviren Yıldız Zeybek Nur Seda Şahin Ayberk Açıkel, Asena Cansu Nalbant, Elif Karcı, Günaydın Sinem Çelik VİDEO PRODÜKSİYON: Murat Ertan Güngör KREATİF: 88 Medya

EDİTORYAL DİREKTÖR: KREATİF KOORDİNATÖR: DEKORASYON EDİTÖRÜ: TASARIM VE DEKORASYON EDİTÖRÜ: MODA EDİTÖRÜ:

Aysun Kaba, Aslı Çakıl, Ferah Uzundurukan, Beyhan Sarak, Halil Şımır, Fatih Ömercikoğlu, Ezgi Aslantaş REKLAM VE REZERVASYON KOORDİNATÖRÜ: Gökberk Kocaaliler KATKIDA BULUNANLAR:

YAYIN TÜRÜ: İLETİŞİM:

Yerel Süreli Yayın 0850 888 25 88 / 0543 880 25 88 info@plusdergisi.com Eski Büyükdere Cd. Sapphire AVM K:B4 4.Levent / İSTANBUL

Plus Dergisi’nin isim ve yayın hakkı 88 Medya – Tolga Aksakal’a ait olup T.C. yasalarına uygun olarak yayınlanmaktadır. Dergide yayımlanan yazı, fotoğraf ve illüstrasyonların her hakkı saklıdır. Yazıların sorumluluğu yazarlara, yayınlanan ilanların sorumluluğu ise sahiplerine aittir.

ISSN: 2717-7939

Dilediğin zaman Dilediğin yerde seninle...

Dijital Basın

Plus dergisine abone olmak için info@plusdergisi.com adresine yazabilir ya da plusdergisi.com adresindeki abonelik formunu doldurarak bize ulaşabilirsiniz.

PLUS’IN BAKIŞ AÇISIYLA EN GÜZEL FOTOĞRAFLAR BURADA TAKİPTE KALIN

PLUS’IN EĞLENCELİ DÜNYASI

FACEBOOK/plusdergisi

İNSTAGRAM/plusdergisi

her heryerde

STİL, YAŞAM VE KADINA DAİR HER ŞEY ARTISIYLA HER AY PLUS’TA! PLUS HER AN YANINDA! PLUS’IN İLHAM VEREN DÜNYASI İÇİN YOUTUBE KANALIMIZA ABONE OLMAYI UNUTMAYIN!

plusdergisi.com

GÜNCEL HABERLER TÜM DETAYLARIYLA BU ADRESTE

PLUS HER AY ZENGİNLEŞEN İÇERİĞİ İLE TÜM DİJİTAL UYGULAMALARDA

DÜNYADA VE TÜRKİYE’DE NE OLUYORSA, ANINDA İŞTE TAM BURADA TWİTTER/plusdergisi

EDİTÖR

MISSONI

MILK SERUM STICK

-169 TL

ISABEL MARANT

Yaz Bitmeden

2

OSEREE

LIERAC HYDRAGENIST EYE GEL

AQUAZZURA

020 başlangıcından beri hepimiz için, daha önceki hiçbir seneye benzemeyen olaylar silsilesi ile başladı. Bu şanssız başlangıç tüm dünyada ve ülkemizde bambaşka tatsızlıklarla devam etse de, ben 2020’nin hem toplumsal hem de bireysel bazda birçok konuda “uyanma”, “aydınlanma” ve “değişim” anahtar kelimelerinde olduğuna inanıyorum.

Ağustos ayının teması aslında “Kadın Olmak”tı. Her yüzü ile kadın olmak… G. Sinem Çelik’in stylingi ile içerisinden bin bir kadın çıkarttığı Tuğba Yurt, Tolga Aksakal’ın objektifinde

bambaşka kimliklere büründü.

Yazın neşesini anlatan limonların içinde sıcak, samimi bir femi nen kadından, pantolon askıları üzerinde, maskülen bir duruşa geçtik.

Alanında başarılı kadın iş insanları’na, iş dünyasında “Kadın” olmayı, başarıyı, anneliği sorduk. Birbirinden samimi cevaplar aldık.

Yaz bitmeden, tüm bu olumsuzluklardan alacağımız dersi alıp, yeni umutlarla yeni yolculuklara çıkabilmek dileği ile…

Sanem Kurt

içindekiler AĞUSTOS 2020 94 İş Dünyasında Kadın olmak… Başarının anahtarını İş Kadınlarına sorduk 14 Büklüm Büklüm Moda: Batik Etkisi…

56 Kusurlu olana övgü sanatı Wabi- Sabi 68 Nev-i şahsına münhasır bir güzel Tuğba Özay

28

KAPAK Tuğba Yurt Görünenin çok daha ötesi...

144 www.plusdergisi.com

plus Agustos 2020 )

6

www.plusdergisi.com

46 Anne adayları tatile

çıkmadan dikkat!

50 Modanın elçisi

24

“NARS LİKİT ALLIK” 74

Zeynep Kartal

16 24

Dekorasyonda küçük alanda büyük keyifleri yaratmanın ipuçları

56 70

plus Agustos 2020 )

www.plusdergisi.com

7

www.twist.com.tr

#

#SOKAĞINÖZGÜRRUHU

BACKSTAGE

plus Agustos 2020 )

10

www.plusdergisi.com

“Backstage Videosunu hemen izle!� plus Agustos 2020 )

www.plusdergisi.com

11

SICAK YAZ

.............................

www.network.com.tr

MODA

Hazırlayan: Ayberk Açıkel

plus Agustos 2020 )

14

www.plusdergisi.com

BRIGITTE TIE DYE BIKINI SET

-57 EURO

PULL&BEAR TIE DYE SOCKS

-49,95

MSGM TIE DYE TIERED DENIM MINI DRESS

SIRADIÅžI ELEGANT KORKUSUZ

-652 EURO

CAROLINA HERRERA TIE DYE SQUARE BUCKLEBELT

-351 EURO

RAQUEL ALLEGRA TIE DYE PRINT JACKET

-372 EURO

SUBOO ESTELLE TIE DYE MAXI DRESS

-188 EURO

-294 EURO

plus Agustos 2020 )

www.plusdergisi.com

SIMON MILLER TIE DYE PLATFORM SANDALS

15

MODA

Hazırlayan: Ayberk Açıkel

ZARA CROPPED TIE-DYE TSHIRT

-79,95 TL

BERSHKA TIE DYE HEADPIECE

-39,95 TL

ÇILGIN RENKLİ SONSUZ PULL&BEAR TIE DYE SOCKS

-49,95

BERSHKA POWERPUFF GIRLS X BERSHKA TIE DYE TSHIRT

-99,95

ROSIE ASSOULIN TIE DYE PRINT TWOPIECE DRESS

-851 EURO

plus Agustos 2020 )

16

ZARA TIE DYE PRINTED MAXI BUCKET BAG

-199,95 TL

www.plusdergisi.com

ZARA TIE-DYE REVERSIBLE BUCKET HAT

-129,95 TL

ALANUI TIE-DYE PRINT SHIRT

-480 EURO

MSGM TIE DYE PRINT TRENCH COAT

-323 EURO

LES BENJAMINS TIE DYE SHORTSLVTEE

- 339 TL

STREATEAS CARLUCCI TIE DYE MAXI TRENCHCOAT

-435 EURO

LES BENJAMINS TIE DYE DRESS

-580 TL

PULL&BEAR TIE DYE SOCKS

-49,95

-199,95 TL

plus Agustos 2020 )

www.plusdergisi.com

ZARA TIE DYE PRINTED MAXI BUCKET BAG

17

MODA

Aysun Kaba

P ıcks 1 2

3

KÜPE ELÇİN DAĞLAROĞLU

ATOLYE NO6

-1050 Tl

5

BULDANS BORNOZ -399 TL

4

SERENA UZİYEL SANDALET

SERENA UZİYEL ÇANTA

-3.675 tl

plus Agustos 2020 )

18

www.plusdergisi.com

6

RIVUS İKONIK BODY

-250 tl

8

7

ARZU KAPROL

KAFTAN -1470 tl

YASEMİN KARAGÜLLE MONTANA SET

9

SERENA UZİYEL TERLİK G2 CONCEPT ALAÇATI

10 plus Agustos 2020 )

www.plusdergisi.com

-3400 TL

19

MODA

Doğaya Saygı Duruşu ‘From Nature With Love’ Evrenin ve doğanın bir parçası olan Vakkorama, doğadan aldığını yine doğaya veriyor! Günü yakalayan enerji dolu genç Vakkorama, sezon boyunca ‘From Nature With Love’ diyerek doğa dostu uygulamalar hayata geçiriyor.

plus Agustos 2020 )

20

www.plusdergisi.com

plus Agustos 2020 )

www.plusdergisi.com

21

MODA

V

akkorama bu ilhamla; macera ve özgürlük duygusuyla yeni bir deneyim arayışını hissettiren çarpıcı bir koleksiyon ortaya koyuyor. Vakkorama’nın özgün tasarımlarında güneşin en sarı hali, siyah ve toprak tonları gibi doğaya ait renkler yer alıyor.

plus Agustos 2020 )

22

www.plusdergisi.com

Sezon boyunca ‘From Nature With Love’ diyen Vakkorama, tüm alışverişleri de tasarım bez poşet ile tamamlıyor! Sezonun her

plus Agustos 2020 )

www.plusdergisi.com

adımında doğaya olan sorumluluğunun bilincinde olan Vakkorama’nın yeşil, sakin ve dingin yolculuğunu keşfetmek için sen de katıl!

23

DEKOR

Küçük Yaşam Alanları,

Büyük Keyifler!

Modern ve şehirli hayatta içinde yaşadığımız daireler her zaman geniş kanepelerin, devasa orta sehpaların, duvardan duvara TV ünitelerinin yerleşimine izin vermiyor. Hal böyle olunca kısıtlı alana sahip oturma odaları için doğru fonksiyon ve ölçülerdeki mobilyaları seçmek oldukça önem kazanıyor. Mekanın sahip olduğu metrekare gözünüzü korkutmasın.

Küçük alanlarda da büyük keyifler yaşayabileceğinizi unutmayın! Keyifli yaşam alanları kurgulamanız için iyi yerleştirilmiş 3 plan ve bir dolu mobilya önerim var...

Nur Seda Şahin homeconceptus

plus Agustos 2020 )

24

www.plusdergisi.com

Her Şeyden Olması Gerektiği Kadar Ama Çok Kullanışlı...

6,50 metrekare

CREDIT: ROBERT SANDERSON

•

• NOX STUDIO WALL ART VI

- 400 TL

• •

URBANOLOJI TOLA BOY AYNASI

- 1399 TL

• MUDO - MADRID KOYU GRİ İKİLİ KOLTUK - 3390 TL

•

•

PALMHOUSE CURVE ANTRASİT

BOYNER MODELIGHT LAMBADER

YASTIK -255 TL

- 224,90 TL

PALMHOUSE - CURVE SARI

YASTIK - 255 TL

HAMDEKO RACK ORTA SEHPA CEVİZ - 649 TL

plus Agustos 2020 )

www.plusdergisi.com

Kanepenin altına kadar uzanan ve neredeyse bütün odayı kaplayan halılar odanın daha geniş görünmesini sağlar.

Küçük ve ortada bir halı kullanmak odağı kendine çekeceğinden mekanın daha küçük algılanmasına sebep olabilir.

Ne kadar kişinin aynı anda bir odada olmasını istediğinize karar verin.

Böylelikle genelde tercih edilmeyen ikili kanepe modelleri de kurtarıcı olabilir.

Ekstra bir alan varsa kolçaksız bir berjer de ekleyebilirsiniz.

Berjer yerine hafif puflardan yardım alabilir, kullanılmadığında sehpa/masa gibi yüzeylerin altına kaldırabilirsiniz.

Bu kadar küçük alanlar için boy aynaları hem çok dekoratif hem de işlevsel olacaktır. Odayı daha geniş gösterirken seçtiğiniz aksesuarların detaylarını da tekrar tekrar yansıtarak ön plana çıkarır. İki kolon arasına gizlenebilecek gömme dolaplar, odanın aktif alanını daraltmazken depolama ve sergileme alanları yaratır.

Odanın ortasından sarkan büyük avizeler yerine köşeden ihtiyacınız kadar ışığı sizle buluşturan lambaderleri tercih edebilirsiniz. Böylelikle oda içerisinde daha ferah bir hava yaratabilirsiniz.

Kalın ve ağır perdeler yerine; keten gibi hafif malzemeler ile üretilmiş ışık geçirgen tekstil ürünlerini tercih edebilirsiniz.

25

DEKOR

Konfor ve Stilden Ödün Vermek Yok! 7,25 metrekare TUĞÇE GİZEM ERTÜRK X TABLE AND

SODA - 325 TL

CREDIT: BRENT DARBY TUĞÇE GİZEM ERTÜRK X TABLE AND

•

SODA - 325 TL

•

• UTYAWOOD GUIDO

AHŞAP TEPSİ -89,90 TL TCHIBO - BEYAZ TV ÜNITESİ - 1499 TL

•

•

•

İçine oturup gömüleceğiniz bir L kanepenin yerini hiç bir şey tutamaz. Köşe uzanma modülleri sayesinde L kanepeler küçük alanlarda daha çok oturma alanı yaratmanın bir numaralı alternatifi.

Seçtiğiniz kanepenin birden çok fonksiyona sahip olmasına dikkat edin. Baza ve/ya yatak olma özelliği bulunduran kanepeler evdeki tüm rutinlerinizi kolaylaştıracaktır.

Orta sehpaya sahip olmak şart değil!

Onun yerine üzerine koyduğunuz tepsiler ile sehpa görevi de üstlenebilecek ama size ekstra oturma ve ayak uzatma alanı yaratacak minderleri tercih edebilirsiniz.

Panolu TV ünitesi yerine daha az yer kaplayan, belli başlı depolama ihtiyaçlarınızı karşılayacak kadar alana sahip TV sehpalarını tercih edebilirsiniz.

Hem elektronik aletler hem kitaplar hem de bir kaç biblo için yer olacaktır.

Koltuk ve TV Ünitesi gibi ana ve büyük mobilyaların açık renk olmasına dikkat edin. Koyu renkler zaten dar olan alanı daha da dar algılamanıza sebep olabilir.

Göz önünde durmasını istemediğiniz birçok objeyi toplayıp hızlıca kaldırabileceğiniz bir sepet de hayatınızı kurtarabilir!

• Tüm bunları yaparken aksesuarlar ile sevdiğiniz renkleri ve malzemeleri dekorasyona katmayı unutmayın.

Küçük de olsa yaşam alanınız sizi mutlu edecek ögelere sahip olmalı...

EVKA - DERİ PUF - 1080 TL

plus Agustos 2020 )

26

www.plusdergisi.com

Küçük Alanları Daha Büyük Hissetmek İçin...

9,00 metrekare

CREDIT:GENTILEZA LIFE EDITED

•

•

ATÖLYE AYDINLATMA SARKIT ATOLYEAYDINLATMA.COM

•

BOHEMTOLIA - GEOMETRİK EL

•

DOKUMA YASTIK KILIFI - 350 TL

•

IKEA - GURLI MİNDER KILIFI

-19,90 TL

•

plus Agustos 2020 )

www.plusdergisi.com

HAMM - PLUS SEHPA - 5050 TL

Oturma birimi ile sehpanızın yüksekliği eğer yere yakın/alçak olursa tavanının daha yüksek algılandığını fark edeceksiniz.

Yeterince alçak oturumlu bir mobilya bulamadığınızda ise ayakları üzerinde duran kanepeleri tercih etmeniz hem mobilyanız hem de odanız için hafiflik algısı yaratır.

Televizyonlarınız için her zaman üniteler gerekli değildir. Duvara monte edip kabloları gizlediğinizde özellikle ince uzun alanlar için ekstra sirkülasyon alanı açmış olursunuz.

Eğer oda içerisinde bir depolama alanına ihtiyaç duyuyorsanız, tamamını ya da bir kısmını kanepenin arkasında tutmayı deneyebilirsiniz. Böylelikle göz yormadan ve aktif kullanım alanını daraltmadan çözüme ulaşırsınız.

Yeterince ışık almayan dar oturma odalarınız için güçlü aydınlatma ürünleri kullanmaktan çekinmeyin.

Eğer binanın açıklığı elverişli ise perde kullanmamak da bir seçenek.

Oturma biriminde sırt minderleri kaldırıldıktan sonra en azından bir kişinin rahatça uzanabileceği bir alan olmasına dikkat edin. İnce uzun odalar için yatak mekanizmalı kanepeler kullanışsız olabilir.

• Atıl kalan köşeler varsa aydınlatma, depolama ürünleri ve sanat eserleri için değerlendirebilirsiniz.

27

SESİNDE A Ş K VA R

TUĞBA YURT Bir o kadar zarif, bir o kadar güzel… Saatler süren çekimde neşesi, kahkahaları ve arada bir stüdyoyu dolduran muhteşem sesiyle bizi mest ederek her defasında başka bir kadına dönüşen Tuğba Yurt, görüneninden çok daha ötesi…

Röportaj: Aynur Cihan Fotoğraf: Tolga Aksakal Styling: Günaydın Sinem Çelik Makyaj: Sümeyye Selamet Video Production: Murat Ertan Güngör Styling Asistan: Zehra Dağ Biğiş Stüdyo: 101 Productions Stüdyoları Alt-Üst Takım: Women&Women plus Agustos 2020 )

28

www.plusdergisi.com

www.plusdergisi.com

)

plus Agustos 2020

29

Elbise: Rouz Pr: Commun Store Saç Aksesuarı: Sibi Hats

A

RÖPORTAJ

Adını başarılı Pop müzik şarkılarıyla duyursa da, “Nefesim yettiğince sevenlerimle şarkı söylemek istiyorum” dese de, hayalinde, aldığı Klasik Batı müziği eğitimini ve enstrümanist yanını, bir gün senfonik bir orkestrayla vereceği konserde gösterebilmek de var. Tuğba Yurt hem çok bugüne ait, modern, hızlı, yenilikçi hem de sanki herkesin görmeyi özlediği geçmiş zaman hanımefendilerinin zarafetinden bir parçayı üzerinde her an taşıyor.

Birbiri ardına müzik listelerinin zirvesinden inmeyen şarkıları İnceden İnceden, Vurkaç, Güç Bende Artık, Yine Sev Yine’nin yanı sıra birbirinden güzel şarkıları kendine has, güçlü yorumuyla dinlediğimiz akustik serisi ile herkesin kalbini bir yerinden yakalıyor.

plus Agustos 2020 )

30

www.plusdergisi.com

Elbise: Nihan Peker plus Agustos 2020 )

www.plusdergisi.com

31

32

)

plus Agustos 2020

www.plusdergisi.com

Tulum: Kith & Kin Pr: Di Fashion AyakkabÄą: Jabotter

www.plusdergisi.com

)

plus Agustos 2020

33

Ăœst: H&M Jean: Bershka AyakkabÄą: Jabotter

RÖPORTAJ “Taş Yürek” Nisan’da yayınlanmış bir şarkı olmasına rağmen, radyolarda hala bir numara. Tüm şarkıların çok sevildi, çokça da dinlenildi. İddialı ve başarılı bir yol haritan var. Oldukça başarılı bu albümle ilgili nasıl dönüşler aldın?

Uzun zamandır üzerine çalıştığım bir albümdü. Müziğin bu kadar hızlı tüketildiği, şarkıların kısa bir sürede dinlenip yerine hemen yenisinin beklendiği bir dönemde aslında biraz riskti belki de. Ama tek bir şarkı sunmaktansa dinleyenlerimi ardı ardına dinleyecekleri dolu bir albümle buluşturmak istedim bu kez. 12 şarkılık albümde 3 şarkıya klip çektik. Taş Yürek, albümdeki üçüncü kliplenen şarkımızdı. Çıkalı iki ay olmasına rağmen listelerde bir numaraya yerleşti gayet güzel ilerliyor. Hem dijitalde hem de radyo ve televizyonlardan güzel geri dönüşler aldım. Yeni klibimiz için hazırlıklara başladık bile.

Pop müzikte son yıllarda en başarılı isimler arasındasın.

Hedeflerin neler?

Bu zamana kadar büyük emekler verdim, tek başıma savaştım, bazen çok yoruldum ama nihayetinde güzel işler yaptığımı düşünüyorum ve bu yolcuğumun yalnızca bir kısmıydı.

Bundan sonrası için iyi bir yorumcu olarak varlığımı sürdürebilmek ve gerçekliğimi devam ettirmek istiyorum. Tabi bunları yaparken huzurlu hissedebilmek en önemlisi.

Her gün yeni isimlerle karşılaşıyoruz bu geçmişte de böyleydi ancak aralarından sıyrılmak için hangi meziyetler farklı olmalı? Şu an çok daha fazla bu durum böyle. Her gün yeni bir isim görüyoruz ancak bir şekilde bir noktada farklılığını hissettirebilmek bence önemli. Kimi bunu sesiyle, kimi sahne şovuyla, kimi başka bir meziyetini ön plana çıkararak dikkat çekiyor. Bendeki bu ayrım “iyi bir ses rengine” ve “yorum gücüne” sahip olmamla gerçekleşti.

Bununla birlikte iyi şarkılar seçiyor olmamla alakalı diyebilirim.

Rekabet duygusunun insanı sürekli dinç tuttuğunu düşünüyorum Rakiplerinden kimleri dinliyorsun?

Rakip kelimesi her ne kadar kulağa plus Agustos 2020 )

34

hoş gelmese de aslında içerisindeki rekabet duygusunun insanı sürekli dinç tuttuğunu düşünüyorum.

Buradan da besleniyoruz bence.

Tabi ki birbirimizin yaptığı işleri takip ediyoruz. Bu benimle aynı jenerasyondan kişiler olmasını da gerektirmiyor. Müzikal olarak hitap eden her ismi dinlerim. Tek bir kişiyle sınırlandıramam çok fazla isim dinliyorum. Türk-yabancı neler çıkıyor, gündemde neler değişiyor, ne tarz müzikler oluşuyor sürekli takip ediyorum. Sadece pop dinlemiyorum, tamamen ruh halime göre müzikleri seçiyorum. Şu ara en çok dinlediğim Haris Alexiou. Sezen Aksu’yu zaten dinmeyen yoktur.

Müzik dijital çağa ayak uydurma ve evrilme noktasında... Pandemi ile müzik daha da değişti... Sen dijital dünyayı nasıl görüyorsun?

Her alanda olduğu gibi müzik de dijital bir çağa girdi. Aslında fiziki satışların bitmesi ile bu süreç başlamıştı ufaktan. Bir şekilde yeni dönem bunu gerektiriyorsa çağın evirildiği noktaya biz de ayak uydurmak durumundayız. Dijital dünya ile alakalı neler yapılabilir kısmı sahne kadar bizim için önemli bir hal aldı. Benim de dijital üzerinden daha fazla dinleyiciye ulaşmak ve müziğimi aktarabilmek adına çalışmalarım var. Kendi Youtube kanalım için albümde harcanan, kliplenmeyen şarkıların akustik versiyonlarını yapmayı planlıyorum. 12 şarkılık bir albümden sonra uzunca bir süre albüm çıkartmam, single olarak yoluma devam edeceğim.

Müzikteki en büyük hayalin nedir?

Nefesim yettiğince sevenlerimle birlikte şarkılarımı hep bir ağızdan söyleyebilmek.

Pop tarihimize baktığımızda geçmiş dönemlerdeki müzikal üretimin, içerik ve kalitenin, dinleyene ve yorumlayana verdiği hazzın zamansız olduğuna sen de katılıyor musun?

Katılıyorum. 70’lerde, 80’lerde özellikle de 90’larda şarkıcı olmayı, bugünlere de aynı başarıyla gelen biri olabilmeyi çok isterdim. Kuşkusuz ki üretilen çok özel ve değerli eserler, güzel seslerle birlikte daha nice yıllar dinlenecek.

Düet yapmak istediğin

hayalinde bir isim var mı?

Bunu proje haline getirmek istiyorum artık. Yola çıktığım günden beri tek başıma devam ediyorum. Düet şansım olmasa bile en azından sahnede Sezen Aksu’yla şarkı söylemeyi hep istemişimdir. Yabancılardan Haris Alexiu’yla düet yapmayı isterdim.

Müzik piyasasında kalıcı olmanın yolu ne kadar konuşulur olmaktan mı geçiyor?

Magazin elbette önemli ve bu işin bir parçası. Tıpkı müziksiz hayat olmayacağı gibi.

Dinlemeye dahi tahammül edemediğin bir müzik türü var mı?

Her tarzı dinliyorum ama tekno müziği çok sevdiğimi söyleyemem.

Belki bir eğlenceye ya da kulübe gidince dinlenilir ama normal zamanlarında bile tekno müzik dinleyen insanlar var. Pop şarkılarda artık alt yapılarında rap tarzına döndü.

Ceza, Sagopa Kajmer gibi isimleri severek takip ediyorum.

Hayranların konservatuvardaki enstrümanın viyolayı çalarken görebilecek mi seni sahnede?

Enstrüman çaldığım için çok mutluyum. Şarkıcılığımda, müzisyenliğimde bana katkısı çok büyük. Fakat bir süre için viyolayla beni göremeyeceksiniz. Ama belli de olmaz.

Hayalimde senfonik bir konser fikri var.

Babanı çok genç yaşta kaybetmişsin. Hayatındaki en acı veren, seni en çok üzen olay ya da başka bir an var mı?

Aileme çok düşkünüm. Mutlu bir çocukluk dönemim geçti. Bağları çok kuvvetli bir aileyiz. 11 yaşında ani bir kalp krizi sonucu babamı kaybettim.

Sevdiklerimi, aile büyüklerimi kaybettim ama bundan daha acısını hiç yaşamadım. Babamın olmaması bizi aile olarak birbirimize daha da bağladı, o günden beri hiç ayrılmadık.

Bu yüzden aile bağları bizim için çok kıymetlidir. Babam profesyonel müzisyen değildi ama sesi çok güzeldi bana da sürekli şarkı söyletirdi. Ona çekmişim. Ailedeki tek müzisyen benim.

Güzel bir kadınsın, bunun müzisyenliğinin önüne geçmesinden endişelendin mi? Türkiye’de kadın olmanın zorlukları nedir? Müzik sektöründe kadın olmak avantaj mı dezavantaj mı? www.plusdergisi.com

Elbise: Nocturne Pr: Lappart Pr Ayakkabı: Jabotter Kemer: Mango

Bu zamana kadar büyük emekler verdim, tek başıma savaştım, plus Agustos 2020 )

www.plusdergisi.com

35

36

)

plus Agustos 2020

Ceket: Douze Studio Pantolon: Nisse Ayakkabı: Jabotter Büstiyer: Oysho

RÖPORTAJ

www.plusdergisi.com

plus Agustos 2020 )

www.plusdergisi.com

37

RÖPORTAJ Bu yola çıkarken her zaman ‘beni dinlemeliler’ düşüncesindeydim.

Hiçbir zaman böyle bir korkum ya da ‘çok güzel bir kadınım’ iddiam olmadı. Önceliğim sesim oldu. Türkiye’de kadın olmak her zaman zor. Genel olarak Türkiye’de kadın olmanın zorluğunu her gün haberlerden, kadının yaşadığı zorluklardan görebiliyoruz. Sektörde kadın olmanın avantaj ve dezavantajları konusu ise göreceli bir kavram. Özel hayatını saklama gibi bir durumun yok özel biri var mı? Şu an hayatımda biri yok. Kalbim boş ama aşka kapılarım kapalı değil.

Nasıl bir erkek Tuğba Yurt’un kalbini çalabilir? Öncelikle çok akıllı olması lazım.

Kişilik sahibi akıllı bir adam karşıma çıkarsa etkilenebilirim, ancak böyle biri kalbimi çalabilir.

Aşkın acı halini seviyorum.

Aşıkken başka bir Tuğba oluyor musun? Bu kadar duygusunu geçirebilen aşk şarkıları söyleyen biri olarak, aşk nasıl bir şey senin dünyanda?

Aşk çok kıymetli bir duygu. Beni olduğumdan daha farklı duygulara sürükleyen bir şey. İçinde acı bile olsa aşkın her halini seviyorum. Bu duygu beni besliyor. Şarkıları söylerken de bu duyguyu yaşıyorum. Sanki o şarkının sözlerini ben yazmışım gibi söylediğim o cümleyi söylerken de yaşıyorum.

O duygulara kapılıyorum ve beni dinleyen insanlara bu duygu geçiyor.

Kimseyle küs kalmayı tercih etmem.

Ayrıldığın sevgilinle tekrar arkadaş olarak görüşmeye devam eder misin? Bitmiş bir ilişki, sağlam bir dostluğa dönüşebilir mi?

Bana çok büyük acılar, hiçbir zaman unutamayacağım yaralar bırakmadığı müddetçe hayatımda kimseyle küs kalmayı tercih etmem.

Ayrılırken de saygın ayrılmak gerekir.

Bir insanın ne kadar medeni olup olmadığı böyle anlarda daha iyi ortaya çıkıyor. Mümkün olduğunca hayatıma giren insanları buna göre seçmeye çalışıyorum. Kinci biri değilim yapılan yanlışı çok defa affetmişliğim olmuştur.

En çok neye sinirlenirsin?

Sinirlendiğin o en kritik anlarda sakinleşmek için ne yaparsın?

Haksızlığa ve adaletsizliğe sinirlenirim. Yalandan hoşlanmam. plus Agustos 2020 )

38

Sinirlendiğim o anda düşüncelerimi net ifade ederim.

Kariyer yarışının dışında evlenip anne olmayı planlıyor musun?

Evliliği şu an düşünmüyorum.

Hayatımın gidişatı zaten belli, kariyer planlamam var ve bunun içinde bu kadar ciddi, sorumluluk isteyen bir şeye adım atmam. Zaman gelir kariyer anlamında yapmak istediklerimi kafamda oturtmuş, yapmak istediğim hedeflerimle alakalı her şeye doymuşsam o zaman evlilik isterim. Çünkü evlendiğimde çocuk sahibi olmak isterim.

Müzik dışındaki tutkuların ve vazgeçilmezlerin arasında neler var?

Bileğimi kırmadan önce çok sıkı spor yapıyordum. Pilates yapıyorum. Fakat diğer sporlara göre yüzmek daha baskın geldi. Özellikle deniz tutkum var. Denizin olduğu her yer bana çok iyi geliyor. Koylarda kimsenin olmadığı sessiz, sakin yerlerde yüzüyorum.

Hiç kilo olmaz mısın? Nasıl koruyorsun formunu? Şu yaşıma kadar hiç diyet yapmadım ve hayatımda hiçbir zaman da aşırı kilo alıp vermedim. Her zaman dengeli kilo aldım. Boyuma göre normal bir kilodayım. O yüzden sanırım genetik bu durum. Sabah kahvaltı yapmadan önce mutlaka su içerim. Gün içinde de bol bol su içerim. Bunun dışında özellikle dikkat ettiğim özel bir şey yok. Sahnede olan birinin kilosuna dikkat etmesi gerekir.

O yüzden yediklerimi sınırlıyorum.

Kahvaltı ve akşam yemeği olmak üzere günde iki öğün yemek yiyorum. Öğünlerde az yiyorum ama hamur işine dayanamıyorum.

Minyon olmanın tartışılmaz avantajları var. Özellikle kendinde beğendiğin ve beğenmediğin neler var?

Minyon olmanın avantajları var. Mesela ekrana ve sahneye daha çok yakışıyorlar. Dans figürlerinin de minyon bir insana daha çok yakıştığını düşünüyorum. Genelde de baktığınızda Türkiye’de ve dünya starlarında minyon insanlar daha fazla öne çıkıyor. Kendimle barışık biriyim. Aynaya baktığımda, makyaj yaptığımda, giydiklerimle de mutlu oluyorum. Kendimde beğenmediğim hiçbir şey yok belki 3-4 cm. daha uzun olmayı isterdim.

Aşkın acı halini seviyorum.

www.plusdergisi.com

www.plusdergisi.com

)

plus Agustos 2020

39

Yüzük: Swarowski Şapka: Sibi hats Takım: Deniz Sevat Atelier

Gömlek: Altınyıldız Pr : Porter Ceket: Kith & Kin Pr: Di fashion Kemer: İlvi Ayakkabı

RÖPORTAJ

40

)

plus Agustos 2020

www.plusdergisi.com

plus Agustos 2020 )

Sarı Köstekli Saat: Yeşim Kale Art Jewelry Takım: Deniz Sevat www.plusdergisi.com

Sahne dışında nasıl bir Tuğba var? Evde seksi mi, dağınık mı, özenli mi özensiz mi?

Doğal olmayı seviyorum. Sahnede de çok abartı biri değilim. Elbette ki sahne gösteriş istiyor bazen o tarz kıyafetler de tercih ediyorum ama genelde spor şık kıyafetleri tercih ediyorum. Rahatlığım her zaman için daha önemli. Spor olmayı seviyorum.

Başaklar, evine düşkün, titiz ve düzenli olmasıyla meşhurdur.

Senin mutfakla aran nasıl?

Mutfakla aram çok kötü. Yemek yemeği severim fakat yemek yapmakla aram hiç yok. Pandemi sürecinde fark ettim ki yemek yapmak güzelmiş.

Titiz ve düzenli biriyim. Her şey yerli yerinde olmalı, dağınıklığı sevmiyorum. Detaycıyım. Çalıştığın modacılar var mı ya da bir stil danışmanın var mı?

En son Yusuf Can Dirik’le çalıştım.

Zaten çalıştığım diğer stylistler aracılığıyla da birçok modacının kıyafetini sahnede giyiyoruz. Plus Dergisi’nin stylisti Günaydın Sinem Çelik’i de çok başarılı buldum. Kapak için beni oldukça mutlu eden güzel bir styling hazırladı. Şık giyinmek için çok para harcamak şart mı? Markalar mı yoksa tasarım giysiler mi önceliğin?

Bazı durumlarda markalar önemli.

Mesela ayakkabıda markaya önem veriyorum. Bazen uygun bir bütçeyle aldığın basic kıyafet ya da bir t-shirt de çok şık durabilir. Çok konser veriyoruz ve özel bir konserde özel bir tasarım giymem gerekiyorsa haliyle belli bir bütçeyi gözden çıkarıyorum.

Sosyal medya hesaplarını kendin mi yönetiyorsun? Ne kadar vakit ayırıyorsun?

Paylaşımlarımı kendim yapıyorum.

Günden güne, yoğunluğuma göre değişiyor sosyal medyaya ayırdığım zaman dilimi. Bazen bir saat telefonumu elime alabiliyorum, boş günüm olduğumda ise rahat rahat sosyal medyaya zaman ayırabiliyorum.

41

RÖPORTAJ

Çeşme’de Cennetten bir köşe…

Alaçatı’nın en çok tercih edilen otellerinden Alaçatı Port Hotel’in güzel sahibi Berrin Pehlivan Hanım’la keyifli bir sohbet gerçekleştirdik. plus Agustos 2020 )

42

Öncelikle sizi tanıyalım, Berrin Pehlivan kimdir?

Belçika doğumluyum, Almanya’nın Köln şehrinde uzun süre sağlık sektöründe çalışmalar yaptıktan sonra Türkiye’ye yerleşip, Alaçatı’daki bu güzel butik otelin yöneticiliğini yapmaya başladım.

Uzun yıllar yurt dışında yaşadıktan sonra Çeşme’ye yerleşmek nasıl bir süreçti?

Elbette uzun süre yurt dışında, özellikle Almanya gibi düzenin hakim olduğu bir ülkede yaşadıktan sonra Türkiye’ye yerleşmek, genel düzene alışmak açısından ilk etapta zor oldu.

Tatillerde ülkenize gelmek, sürekli yaşama alışmak için yeterli olmuyor ne yazık ki. Çevremdeki insanların destekleri ile buraya alışma ve yerleşme sürecim uzun sürmedi.

Peki neden Alaçatı?

Neden Alaçatı olmasın ki? Havası, doğası, içten ve sıcak insanları ile Alaçatı gibi bir yerde yaşadığım için çok mutluyum. Çeşme yarımadası için, ideal yaşam yeri demek hiç abartı olmaz. Görülecek o kadar şey varken ve şehir hayatına bu kadar yakınken Alaçatı ve Çeşme’yi yeni evim olarak görmem hiç zor olmadı.

Otelciliği nasıl tercih ettiniz?

Bu karar nasıl gelişti?

Bu konuda Aykut Mutlu’ya ne kadar teşekkür etsem az… Kendisi bana teklifte bulundu öncelikle. İnsanlarla iletişimde olmayı seviyorum ve turizm sektörünü merak ediyordum. Böyle farklılıkları olan bir projede “Port Alaçatı” projesinde olmak ve bu oteli yönetmem teklif edildiğinde hem özleyeceğimi düşündüğüm çalışma hayatının içinde olmak hem de sevdiğim turizm sektöründe olmak beni heyecanlandırdı ve kabul ettim.

Kaç yıl oldu?

Yaklaşık 4 yıl oldu…

Kendi tarzınızı yansıttığınız cennet gibi bir otel burası. Port Alaçatı Hotel’in genel concept ve tarzı ile ilk tercih edilen oteller arasında. Bunun için neler yapıyorsunuz?

Otelin konumu başlı başına bir tercih sebebi oluyor. Sakinlik arayan konuklarımız bazen tüm günü otelimizin tesislerinde geçirebiliyor.

Deniz ve havuza girerken, rahatsız edilmeden gönüllerince www.plusdergisi.com

plus Agustos 2020 )

www.plusdergisi.com

43

RÖPORTAJ

dinlenebiliyorlar. Ev lezzetleriyle oluşturduğumuz bir kahvaltımız var. Mutfak ekibimizin el lezzetine aşina daimi konuklarımız oluyor. Bir diğer önemli tercih sebebi de Port Alaçatı’da yaşamın nasıl olduğunu görmek isteyenler de geliyor.

Denizle iç içe bir kanal, kentte güne başlamak, geçmişten bugüne birçok konuğumuzun merakı. Bize yalnızca her sezon yenlikler eklemek ve tüm özlemimizle konuklarımızı beklemek kalıyor.

Alaçtı’da inanılmaz bir butik otel sayısı artışı var. Bu artış hakkında neler düşünüyorsunuz?

Aşağı yukarı tüm butik oteller belirli konseptler içerisinde ilerliyor.

Tüm zevklere hitap eden farklı otellerin mevcut olması hem bu bölgenin turizm sezonunun uzaması açısından olumlu hem de hizmet kalitesinin rekabete dayalı artması için ideal bir yol. Aslında bu konu yazlık olan tüm bölgeler için geçerli.

Bozcaada, Ayvalık gibi yerlere baktığınızda 3 odandan 33 odaya kadar butik oteller bulabiliyorsunuz. Önemli olan o otelin misafirinde ne kadar kalıcı bir etki bıraktığı. Uzun plus Agustos 2020 )

44

vadede devamlı konuklarınızla bir aile olabiliyorsunuz.

Ağırlıklı olarak misafirleriniz hangi ülkelerden?

Türk misafirlerimiz çoğunluklu olmakla birlikte, İngiliz ve Alman konuklarımız da yoğunlukta. Son birkaç sezondur Uzakdoğulu misafirlerimiz de olmaya başladı.

Tüm dünyayı etkisi altına alan Korona Virüs en çok da turizm ve yeme içme sektörünü etkiledi.

Dolayısı ile de hizmet sektöründeki işletmeler korona virüs önlemleri ile misafirlerinin içini rahatlatıyor.

Port Alaçatı Otel’de ne tür önlemler alınıyor?

Otelde teması fazla olan masa sandalye odadaki eşyalar ve birçok yerin hijyeni için her sabah UV cihazı ve dezenfektan özelliği taşıyan diğer ürünlerle temizliği yapılıp kendimize gösterdiğimiz özeni misafirlerimize de göstermeyi borç biliyoruz. Her birimizin yaşadığı bu endişeleri anlamak bunları anlayışla karşılamanın gerekli olduğu bu dönemde alınan önlemler ile Port Alaçatı ailesi olarak rahat bir tatil sunmaya devam ediyoruz.

www.plusdergisi.com

Yaz sezonu dışında da Port Alaçatı Otel misafirlerini ağırlamaya devam ediyor mu? Kışın Alaçatı bir başka güzel olmalı?

Tabii ki. Port Alaçatı Otel olarak kışın da misafirlerimize hizmet vermeye devam ediyoruz. Kışın Alaçatı’ya gelecek olursak; yazın kalabalık hareketli dönemlerini atlatmış ve kendini çok daha sakin sulara yelken açmış bir yelkenli gibi huzurlu baş başa geçirilebilecek çok hoş zamanların ve yerlerin olduğunu bizlere hatırlatıyor. Bizde bu yerlerin en başında geldiğimizi vurgulamış olursam çok iddialı konuşmuş olmam.

Biz de şöminemiz ve en az onun kadar sıcak cana yakın hizmetimize kışın da devam ediyoruz.

Otelde konaklamayan misafirler, otelin tesislerinden ücreti karşılığında yararlanabilir mi?

Otelimizde konaklamayan misafirlerimiz şık sunumu ve lezzetli içeriği ile bilinen kahvaltımızdan, taze balık başta olmak üzere şarappizza ikilemesine de yer veren içeriği geniş menümüzü misafirlerimizin tercihlerine sunuyoruz.

plus Agustos 2020 )

www.plusdergisi.com

45

SAĞLIK

Anne Adayları Bu Tatilde Dikkat!

Gebelik, anne adayları için hem heyecanlı hem de bir o kadar zor bir süreç! Bir de hamileliğiniz içerisinde bulunduğumuz bu döneme denk geldiyse, normalden biraz daha zorlanacaksınız demektir.

Fazla sıcakların kendisini hissettirdiği ve koronavirüs hastalığıyla mücadele ettiğimiz bu günlerde, anne adayları neler yapmalı?

Tatile gidecek olan gebeler, nelere dikkat etmeli? İstanbul Okan Üniversitesi Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Opr. Dr. Ferda Erbay, açıkladı. plus Agustos 2020 )

46

www.plusdergisi.com

H

amilelikte özellikle son üç ayın yaza denk gelmesi, anne adaylarını diğer mevsimlere göre daha fazla zorlamaktadır. Bu aylarda hamilelerde sıcaklık artışı ile birlikte; sıcak basmaları, avuç ve tabanlardaki yanmalar, alerjik problemler, bulantı ve kusmalarda artış, halsizlik, uykusuzluk, nefes darlığı gibi problemler artar.

Sıcakları bu önerilerle daha rahat atlatın!

• Gebeler dışarıya çıkarken mutlaka maske takmalıdır.

Ancak uzun yürüyüşlerde maske nefes darlığı oluşturabileceğinden çok az kişinin olduğu, sosyal mesafeye uyulan açık alanlarda anne adayları maskesiz yürüyebilirler.

• Bol, rahat, pamuklu ve hafif giysiler tercih edin.

• Gün içinde dış ortamda yapmanız gereken aktiviteleri, genelde daha serin olan sabah ve akşam saatlerinde yapmaya çalışın. Dışarıya çıkarken güneşten korunmak için 30 SPF ve üzeri güneş kremleri, geniş kenarlı şapkalar ve güneş gözlükleri kullanmaya özen gösterin.

• 32 dereceden yüksek sıcaklıklarda genelde kapalı ve serin ortamlarda bulunun.

• Bol bol sıvı tüketin. Günlük su tüketiminiz 2 litrenin altında olmasın.

• Hemen hemen her gebede az veya çok ödem oluşur. Sıcakla birlikte artan ödemle mücadele etmenin en iyi yolu tuz kısıtlamasıdır. Ödemi azaltmak için ayrıca; bol sıvı tüketmek, haftada 2-3 gün 30 dakikalık yürüyüşler yapmak, yürüyüş sonrası ayaklarınızı yükseğe kaldırarak dinlenmek gerekir.

Yolculuğa çıkacak anne adayları dikkat!

• Hamilelikte yolculuk için en uygun dönem bulantıların azaldığı, gebeliğe adaptasyonun en iyi olduğu dönem yani ikinci 3 aylık dönemdir. Bu dönemde gebelerin, enerjisi ve neşesi artar. Henüz vücut ağırlıkları, ödemleri ve karın büyüklükleri çok artmadığından anne adayları daha hareketli ve rahattırlar.

• Normalde gebelikte en güvenli yolculuk, uçak seyahatidir.

Genellikle 28 gebelik haftasına kadar uçuşların hiçbir sakıncası yoktur. Hava yollarına göre farklılık göstermekle birlikte, doktor raporu ile 36 gebelik haftasına kadar uçuş yapılabilir.

Uzun uçuşlarda zaman zaman ayakta dolaşmak, ayakları gerip bırakarak kan akışını arttırmaya çalışmak gerekir.

• İkinci en güvenli yolculuk şekli, trendir.

• Pandemi sürecinde ise en güvenli yolculuk ise kendi aracınızdır. Toplu taşıma araçlarını mümkün olduğunca kullanmayın. Kendi aracınızla yaptığınız seyahatlerde 3 saatte bir mola vermek ve bu sırada en az beş dakikalık yürüyüşler yapmak uygundur.

plus Agustos 2020 )

www.plusdergisi.com

Yaz aylarında gebeler nasıl beslenmeli?

Gebeler, sıcak yaz aylarında mümkün olduğunca; hafif, az yağlı, az baharatlı gıdalarla beslenmelidir.

Daha çok salata, mevsim meyve ve sebzeleri, süt ürünleri tercih edilmelidir. Atıştırmalık olarak hafif sütlü tatlılar, badem ceviz, fındık gibi kuruyemiş ve kuru meyveler, meyveli yoğurtlar yemek uygundur. Öğünler, ufak porsiyonlar halinde ve sık tüketilmelidir. Ara öğünler atlanmamalıdır.

47

SAĞLIK

Gebelikte yüzme oldukça güvenli Denizde yüzüyorsanız 30 dakika ile 1 saatlik sürelerde, atlama ve dalış yapmadan sizi çok zorlamayacak bir tempo ile yüzmelisiniz. Hamilelikte kas krampları sıklığı arttığından, kıyıya yakın yerlerde yüzmeniz daha güvenlidir. Gebelikte; su kayağı, jet-ski, scuba diving, su kaydırakları gibi su sporları yapmanız uygun değildir. İçerisinde bulunduğumuz bu dönemde plus Agustos 2020 )

48

ise; ortak havuz, ortak şezlong kullanımı ve kalabalıkta yüzmek güvenli değildir.

Havuzu tercih etmeyin Doktorunuz özel bir yasak koymadığı sürece gebelik sonuna kadar yüzebilirsiniz. Yüzme bel ve sırt ağrılarınızı azaltır, normal doğum için çok iyi bir egzersizdir. Normal dönemlerde hijyen açısından iyi denetlenen havuzlarda yüzmenin sakıncası yoktur. Ancak şu an pandemi sürecinde, mümkünse havuza hiç girilmemelidir. Gebelikte genelde iki parçalı mayolar tercih etmek ve sudan çıkar çıkmaz mayonuzu değiştirmek,

ıslak şekilde kalmamak gerekir. 38 dereceden yüksek ısılı sıcak havuzlara, kaplıcalara, saunalara ve jakuzilere girilmemelidir.

Güneşe çıkarken korunun Hamilelikte güneşe çıkmadan önce 30 ve üzeri koruma faktörlü bir güneş kremi kullanmak, geniş kenarlı şapka ve gözlükler takmak, güneşin dik geldiği saat 11.00 ve 15.00 arası dışında en uzun 45 dakikalık sürede güneşlenmek, bol sıvı almak ve güneşlenme sonrası nemlendirici kremlerle cildi nemlendirmek; anne ve bebek sağlığı için gereklidir.

www.plusdergisi.com

Cildiniz Yaza Hazır Mı?

Dünyanın bir numaralı çatlak bakım ürünü Bio-Oil, yenilenen formülü ile sizi yaza hazırlıyor. Çatlak görünümünün yanı sıra kırışıklık, kuruluk, leke gibi sorunlarla da etkili bir şekilde mücadele eden Bio-Oil, güzel bir cildin anahtarı oluyor.

“

Yılın Seçilmiş Ürünü” ödülünün sahibi Bio-Oil, klinik olarak test edilmiş içeriğiyle cildinizi yeniliyor. Evde yapılan cilt bakım rutinlerinin vazgeçilmez bir parçası olan Bio-Oil, içeriğinde bulunan papatya, biberiye, lavanta ve kalendula yağları, A ve E vitaminleri ve çok özel bir etken madde olan PurCellin Oil™ ile hem cilt üzerindeki çatlak görünümünün iyileşmesine hem de cildi yumuşak, pürüzsüz ve daha

önlemeye yardım eden Bio-Oil, hafif yapısı sayesinde yağlı bir his bırakmadan cilt tarafından hızlı bir şekilde emiliyor. Bio-Oil, aynı zamanda yaşlanma ve leke karşıtı bir ürün… Düzenli olarak kullanıldığında kırışık görünümünü azaltıp cildi pürüzsüzleştiriyor.

plus Agustos 2020 )

www.plusdergisi.com

esnek hale getirmeye yardımcı oluyor.

Yalnızca sekiz hafta kullanımla çatlak görünümünü gözle görülür bir şekilde azaltan Bio-Oil, karın, göğüs, bel, kalça, gibi çatlak oluşumuna yatkın bölgelere de uygulanabiliyor.

Yaz aylarında cildimiz için en önemli unsurlardan biri nem dengesini korumamız.. Güneş ışınları, kullandığımız ürünler gibi bir çok etken sebebiyle cilt nem dengesini kaybedebiliyor. Cildin nem kaybını

49

RÖPORTAJ

plus Agustos 2020 )

50

www.plusdergisi.com

Modanın İngiltere Elçisi:

Zeynep Kartal Giydirdiği isimler arasında Hollywood’un ünlü simaları var. İngiltere’de yaşayan Türk Modacı Zeynep Kartal, İstanbul’daki tasarım ofisinden tüm dünyadaki şık ve zarif hanımların gardıroplarına giriyor. Zeynep Kartal Plus Ağustos sayısına Türkiye’de başlayıp İngiltere’de devam eden moda serüvenini ve pandemi sürecindeki moda dünyasını anlattı.

Röportaj: Sanem KURT plus Agustos 2020 )

www.plusdergisi.com

51

RÖPORTAJ Kendinizden bahseder misiniz? Evet sizi tanıyoruz ama bu moda yolculuğu nasıl başladı?

Zeynep Kartal’ı biraz daha tanıyalım…

Türkiye’den İngiltere’ye doğru uzanan hikayem, Sönmez Holding ardından Kırcılar Deri ve Tekstil’in sahibi Mustafa Kırcı ile beraber çalışmamla başladı. Tasarımdan, imalata ve ihracata varıncaya kadar farklı pozisyonlarda bulundum. Kısa süre sonra da yönetici pozisyonuna geçtim.İşin mutfağından geldiğimi rahatlıkla söyleyebilirim. Bir şeyler üretme tutkusu küçük yaşlarımdan itibaren beni esir etti. Bu yaşlarımdan itibaren kumaşların renklerin büyüsüne bir kez kapılmıştım.

Lise yıllarımda artık modadan kopamayacağımı anladım. Aslında kariyerim konusunda çok planlı ilerledim. Liseden sonra eğitim hayatımı modaya göre şekillendirerek yolumu çizdim. Bugün pek çok defile, sosyal sorumluluk etkinliği ve pek çok koleksiyonu geride bırakarak serüvenime devam ediyorum. İngiltere’de her şey nasıl başladı?

Eşim Hamit’in işi nedeniyle İngiltere’ye taşınmak durumunda kaldık. Taşındığımız dönemde ben de zamanımı değerlendirmek ve bu ülkedeki modayı daha da yakından tanımak için İngiltere’de üç yıl tekrar moda tasarımı okudum.

Aslında geçmişe baktığımda bu işin mimarının eşim olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. Belki de birbirimize olan inancımız markamı hayata geçirmeyi sağladı. Ardından ilk defilemi Vogue Fashion Nightout için yaptım. Basında çok ses getiren bir defile oldu. devamında ise BBC, benimle iletişime geçti ve güzel bir işbirliğine evet dedik.Bugün BBC’de yayınlanan bazı dizilerin kıyafetlerden oyuncularının özel davetlerinde giyecekleri kıyafetlere kadar pek süreçte onlara destek oluyorum. Manchester Fashion Festival’de ‘İngiltere’nin En İyi Moda Tasarımcısı’ ödülü ve Manchester şehrinin ‘Moda Elçisi’ unvanına layık görüldüm. Bu ödülleri ilk kez ve arka arkaya alan bir Türk tasarımcı olarak plus Agustos 2020 )

52

mutluluğum tarifsiz.

Hangi ünlü isimleri giydiriyorsunuz?

Lady Gaga, Kylie Minogue, Cheryl Cole, Michelle Keegan, Cheryl Cole, Tess Daly, Rebecca Adlington, Amanda Holden, Pixie LottMarina and The Diamonds, Rochelle Humes, Whitney Port ve Coleen Rooney aklıma gelen ilk isimler arasında…

Sosyal sorumluluk etkinliklerinizle ön planda olan bir isimsiniz. Unutamadığınız etkinlikleriniz neler?

Sosyal sorumluluk projelerinde yer almak benim için büyük bir mutluluk… İngiliz futbolcu David Beckham ile beraber situs ambiguus hastalığıyla mücadele eden 19 yaşındaki Kirsty Howard için gerçekleştirdiğim defileyi asla unutmuyorum. O defilenin ardından ülkem için neler yapmam gerektiğini yurt dışında yaşayan bir Türk olarak şekillendirdim. Gerçekten kariyerimin en anlamlı anlarından olduğunu söyleyebilirim. İngiltere Parlamento tarihinde ilk kez defile yapma imkanım oldu. Her defilem öncesinde ülkemizi tanıtmak adına bir sergi yapmaya özen gösterdim.

2018 yılında Londra Moda Haftası kapsamındaki düzenlediğim defile öncesindeki sergide, Birleşik Krallık’ın o dönemde III. Sultan Selim için armağan edilmek üzere tasarladığı, fakat ulaştıramadığı yaklaşık 220 yıllık altın saat hediyesini tarihte ilk defa gün yüzüne çıkarmanın mutluluğunu da yaşadım.

Kariyerimde yaşadığım pek çok ilk’i gerçekleştirmenin gururunu yaşadım diyebilirim.

Pandemi moda dünyasındaki akışı sizce nasıl etkiledi?

Küresel ölçekte yaşadığımız Covid-19 pandemisi sadece moda dünyasını değil neredeyse pek çok sektörü etkiledi. Hayatlarımızı tekrar gözden geçirdiğimiz bir dönem içindeyiz. Sürecin başlamasıyla beraber defileler ertelendi. Bende kendi defilemi ertelemek durumunda kaldım. Defilelerin ertelenmesi sadece moda dünyasını etkilemedi kameranın arkasında saç stilistinden modeline büyük bir ekibin iş kaybı

yaşadığını söyleyebilirim.

Uzun bir süreden beri moda dünyasının odağında sürdürebilirlik olgusu yer edindi. Bu anlamda Zeynep Kartal markasının yanı sıra pek çok modaevi sürdürülebilir kumaşlarla tasarımlarına hayat vermeye devam ediyor. Ayrıca hayatımıza maskelerin girmesinin ardından kıyafet tasarımlarıyla kombinlenen farklı tarzlardaki modelleri de sıkça görebiliriz. Tabii ki yeni stil ikonu olan eldivenleri de unutmamak lazım...

Lüks markalar astronomik fiyat etiketleri ile “koruyucu maske” satışına başladı. Ne düşünüyorsunuz bu konu hakkında?

Bir moda tasarımcısı olarak pandemi döneminde maske üretimine geçerek sağlık profesyonellerine destek olmak istedim. İngiltere’de bu dönemde maske sıkıntısı yaşandığı için oğullarımla beraber üretim yaparak bu şekilde bir çözüm ürettik. Hatta bu davranışımız BBC’de de haber oldu. Açıkçası maskelerin yüksek fiyatlara satışa çıkması o maskeyi alıp almamak tamamıyla tercih meselesi... Burada benim için önemli olan markanın pandemi boyunca sağlık profesyonellerine veya halkı bir şekilde destek verip vermediği...

Konuya biraz daha duygusal bakıyorum.

Uzun yıllardır İngiltere’de yaşayan, orada çalışan bir tasarımcı olarak, Türk kadını ile Avrupa kadınının stilini karşılaştırdığınızda ne gibi farklar görüyorsunuz?

Türk kadınları moda dünyasını yakından takip ediyor. Yeni trendlere çok kolay bir şekilde adapte olup uyum sağlıyorlar. İngilizlere göre Türk kadınlarının biraz daha ön plana çıkan tercihler yaptığını söyleyebilirim. Gerçi son zamanlarda casual tarza karşı bir yönelme de söz konusu. Asıl benim için en özel ayrıntı kadınların giydikleri herhangi bir parçada kendilerini iyi hissetmesi... Giydiğiniz bir tasarımın sizi mutlu etmesi çok önemli... www.plusdergisi.com

#yeninormal

DERGİNİ “Dijital” OKU Plus Dergisi Ağustos 2020 ve tüm sayıları ücretsiz olarak Dergilik, Dmags, E-Dergi ve plusdergisi.com'da

Dijital Basın

plus Agustos 2020 )

54

www.plusdergisi.com

plus Agustos 2020 )

www.plusdergisi.com

55

DEKOR

WA B I - S A B I : Kusurların güzelliği Yıldız ZEYBEK

Hayır hayır! Bunun Uzak Doğu’dan gelen baharatlı yaban turbu veya Sushi ile hiç bir ilgisi yok.

Interior Blogger stylemaks

plus Agustos 2020 )

56

www.plusdergisi.com

J

aponya’dan gelen bu yeni dekorasyon trendi aslında bir yaşam felsefesidir.

Estetik olarak nitelendirilen mevzu mükemmelikten uzak, kusurların güzelliğini görebilmek yeteneğidir.

Wabi-Sabi’yi bu kadar özel kılan ise özgünlüğü ile doğrudan saflığı sergilemek. Aklıma ilk gelen Mevlana’nın sözü olmuştur; “Ya gördüğün gibi ol, ya da olduğun gibi görün.“ Bu yüzden hepimiz biraz WabiSabi olmalıyız.

Yavaş yavaş bize doğru akan bu trend yüzyıllardır Japonya’da bir gelenektir. Wabi-Sabi’nin kökeni Zen Budizmidir, sadelik ve kusurluluk estetiği ile ilgilenir.

Wabi = yalnız, terk edilmiş ve üzgün anlamına gelir. Sabi=patina, yaş almış, ve kullanılmış anlamına gelir. İlk başta iç karartıcı gelebilir, ancak ilham verici ve olumlu bir çekirdek mesajı vardır: Wabi-Sabi, günlük yaşamın küçük şeylerini yeniden keşfetmek, sade ve basit olanın güzelliğini algılamakla ilgilidir. Küçük ayrıntıların farkına varmak ve kusurları da estetik bir bakış açısıyla görebilmek.

Japonların estetik anlayışı genelde sakinlik, ahenge ve rahatlığa dayılıdır.

Instagram, Pinterest, Facebook, Twitter günlük yaşamımızın ayrılmaz bir parçası olduğu zamanlarda, mükemmeliyetçilik bizi yaşamın her alanında her fırsatta takip eder.

Yaratılan algı şu; “evlerimiz sanki katalogdan fırlamış gibi olması!” gerekli. Haliyle evin sloganı şu oluyor: “Lütfen hiçbir şeye dokunmayın”. İşte Wabi-Sabi tam burda devreye giriyor ve bizi özümüze yöneltiyor.

Sahip olduğumuz şeyden zevk almak, kusurluların güzelliği görmek ve özgün olmak.

Dekorasyon söz konusu olduğunda, sizi yoran mobilyalardan uzak durmak ve daha çok kullanışlı ve işlevi yerine getiren mobilya parçalarıyla sınırlamaktır. Avrupai konseptimizde, tasarım tamamen kusursuzluk ve simetri ile ilgilidir. Ancak Wabi-Sabi, kendi dört duvarınızda asimetri ve doğallığın ön planda olduğunu gösterir. plus Agustos 2020 )

www.plusdergisi.com

57

DEKOR Organik formla, görünüşte ahenk ve iyi hissettiren mütevazı parçalardır.

Wabi-Sabi stili için olmazsa olmazlar Eğer Wabi-Sabi’yi yaşamak istiyorsanız, ilk başta fazla bir şeye ihtiyacınız yok. Aksine: gerekli olanlarla sınırlandırın ve gerçekten ihtiyacınız olmayan her şeyden kurtulun. Deneyin. Görsel boşluk özgürleştirici bir etkiye sahiptir. Eski veya çok kullanılmış parçalarınızı ön plana çıkartın. Ardından bu temel noktaları uygulayın: Yumuşak renkler Japon minimalizm hiçbir şekilde donuk veya monoton değildir. WabiSabi stili çekimser olsa da, sıcaklık ve samimiyet saçar, böylece renk seçimi merkezi bir rol oynar. Doğal beyaz, yumuşak krem renkleri, narin gri, sıcak toprak tonları, soluk mavi veya gülkurusu...

Doğal malzemeler Otantik Wabi-Sabi görünümü için mutlak bir zorunluluk, güzelliği kendine özgü olan ürünlerdir. Mesela üflemeli camlar, ahşap tasarımlar, tabaklanmış deri veya mermer. Bu parçaları etkileyici kılan yaşanmışlıklar, tuhaflıklar hatta kusurlarıdır. Toprak, seramik, keten veya beton da doğallığı yansıtabilir, hatta pürüzlü yüzeyler.

plus Agustos 2020 )

58

www.plusdergisi.com

plus Agustos 2020 )

www.plusdergisi.com

59

MODA

Vakko Kadın Yaz Koleksiyonu Online Trunk Show ile Sunuldu Vakko Kadın, SS’2020 tasarımlarını, sosyal mesafe kurallarına uygun, açık havada ve online olarak gerçekleştirilen trunk show ile Vakko dostlarıyla buluşturdu.

plus Agustos 2020 )

60

www.plusdergisi.com

plus Agustos 2020 )

www.plusdergisi.com

61

Y

az sezonuna yaşam enerjisi katan Vakko kadın koleksiyonu, online trunk show ile sosyal medyada yayınlandı. Canlı, dinamik ve stil sahibi Vakko tasarımları, doğanın ortasında gerçekleşen trunk show ile tanıtıldı.

Bu sezon renkler, emprimeler, ileri ve geri dönüştürülebilir malzemelerle buluşuyor. Farkındalıktan yola çıkarak siluetlerin yaşam enerjisi ve coşkusuyla bütünleştirdiği bir anlayışa sahip olan koleksiyon, stili, malzemeleri ve tasarım detayları ile fark yaratıyor. 5 ana temadan oluşan koleksiyon sıcak yaz günlerini ve gecelerini ise güçlü ve enerji dolu bir siluet ile karşılıyor.

plus Agustos 2020 )

62

www.plusdergisi.com

plus Agustos 2020 )

www.plusdergisi.com

63

MODA Hazırlayan: Elif Karcı

Pandemi Moda Sektöründe Yeni Bir Devir Mi Başlattı?

YENİ NESİL MODA HAFTALARI Covid-19 pandemisinin etki etmediği, değişmeye zorlamadığı bir alan olmamıştır herhâlde.

Moda dünyası da elbet pandemiden nasibini aldı. Artıları eksileri hali hazırda tartışılıyor olan dev moda endüstrisinin hızının yavaşlaması konusunda özellikle son yıllarda bir bilinç kazanılmaya başlanılmıştı. Tasarım, üretim, tedarik döngüsünde bir yavaşlamaya ihtiyaç duyulan kesintisiz moda sisteminde, yılda 5 sezonu geçen koleksiyonlar çıkarılması hem tasarımcılar tarafından yaratıcılık kaygısı güdülmesine sebep oluyordu hem üreticiye nefes almalık zaman bırakmıyordu. Ayrıca seyahat sınırlaması ile karbon emisyon oranlarına da dikkat çeken bu geçtiğimiz pandemi dönemi, dijital çağda olmamızın da verdiği fırsatlarla moda sektörünün her alanını sanallaşmaya itmiş oldu. plus Agustos 2020 )

64

www.plusdergisi.com

P

andemi öncesinden de gerekliliği tartışılan moda haftalarından pek çok marka ayrıldığını duyurmuştu. Michael Kors, Gucci, Saint Laurent gibi markalar resmi olarak moda haftalarından ayrıldıklarını ve yılda sadece iki koleksiyon üretme planlarını açıkladılar. Şimdi ise moda haftaları dijital ortamda sürdürülmeye devam ediyor.

Zaten dijitalizasyona evrilen moda dünyası artık buna mecbur kalmış oldu. Online platformlar üzerinden sunum yapılmaya başlanması 3d tasarım programlarına olan ilgiyi arttırdı. Sanal moda Showlarının hayatımıza keskin bir şekilde girmesine vesile olan pandemi döneminde markalar, kalıplarında çıkarak şuan içinde yaşadığımız dünyayı fark ederek, herkesin kendi üzerine düşeni yapması bilincini kazanmaya başladılar.

Bu süreçte satıştan ziyade, markanın yolculuğunu, ruhunu, hikayesini, izleyiciyi etkileyecek şekilde sunmak önem kazandı.

Moda endüstrisinin çılgın satın alma sistemi tamamen yok olmasa da bu süreç sonunda büyük ölçüde azalarak yavaşlayacağı öngörülmektedir. Tasarımcılar globalleşmek, yeni kitlelere ulaşmak, farklı pazarlarda büyümek, perakendecilerle ilişkilerini güçlendirmek amacıyla yeni nesil moda haftalarında sadece moda değil müzik, sanat, film, tasarımla ilgili eşsiz deneyimler sunmayı amaçlamaktadırlar. Çeşitli webinar toplantıları, canlı yayın Showları, online röportajlar, Instagram, Youtube gibi sosyal medya platformları üzerinden sınırsız erişime olanak sağlamışlardır.

Fiziksel olan moda Showları ile karşılaştırıldığında dijital moda Showları erişim kolaylığı açısından izlemeye teşvik ederek katılımcı plus Agustos 2020 )

www.plusdergisi.com

65

MODA

sayısını arttırmış bulunmaktadır.

Böylece markalar daha fazla etkileşim sağlayarak daha çok şeffaf veriye ulaşabilmektedirler.

Hem tüketici ile hem sektör kitleleri ile online iletişim sağlamaktadırlar. Daha az sezonlu, sürdürülebilirlik ilkelerine uygun, yavaş moda kavramına hitap edebilen, cinsiyetsiz içerikler oluşturularak kitlelere markaların güncel mesajlar vermeleri sağlanmaktadır.

Pandeminin başında, moda dünyasında her şeye belirsizlik hakimdi. Kimse neyi nasıl yapacağına tam olarak emin olamıyordu. Her gün tasarımcılar ve ekipleri için bir sağlık salgını, ekonomik bir depresyon ve küresel bir sosyal adalet hareketinin üstesinden gelmek için yeni zorluklar ortaya çıkıyordu ya da olasılıklarının olması bile netliğe engel oluyordu. Gelecek sezon için planlama artık her zamanki gibi yapılamıyor, küçük adımlar atılabiliyordu. Karantinada aylar geçtikten sonra, moda evleri Fransa ve İtalya’da başta olmak üzere tüm dünyada yeni nesil moda normalinin sağlanması gerekmekteydi.

Mart ayında yapılması plus Agustos 2020 )

66

planlanan Asya Moda Haftaları, pandemiden dolayı canlı yayın ve dijital etkinliklerle çeşitli online platformlarda ev sahipliği yapmıştır.

Fransız moda editörü Carine Roitfeld’in her yıl Aids Araştırma Vakfı (amFar) için düzenlediği CR Runway defilesi pandemi dönemine denk gelmesi, Youtube Moda ve Güzellik Direktörü Derek Blasberg ile işbirliği yaparak YouTube üzerinden yayınlanan türünün ilk örneği sanal moda showuna vesile olmuştur. 1 Mayıs’ta gerçekleşen, online izlenen defilede moda dünyasının ikonik isimleri, pandemi sürecinde kaldıkları evlerinin odalarında, mutfaklarında, teraslarında, bahçelerinde yürüdüler. Yaratıcı, ilham veren, motive eden, eğlendiren sanal defilenin gerçekleşmesi için, işinde uzman kişilerle çalışılan bu Show ilgi ile izlendi.

Haziran’ da Londra, Milano, Paris Erkek Moda Haftaları düzenlenmesi planlanmıştı.

Dijital ortamda çeşitli sunumlar gerçekleştirildi. İngiliz Moda Konseyi, her zamanki erkek moda haftasının Haziran başında karma dijital bir hafta olarak

ilerleyeceğini duyurduğunda çevrimiçi bir formatı benimsemişti. Üç gün süren Londra Fashion Week’ te, podcast ve fotoğraf günlüklerinden farklı yaratıcı içerikleri paylaşmak için çeşitli İngiliz markaları bir araya geldi. İngiliz Moda Konseyi’nin genel müdürü Caroline Rush, “Kültürel bir Moda Haftası platformu oluşturarak, dijital inovasyonu bugünün ihtiyaçlarına en uygun şekilde ve geleceğe yönelik küresel bir vitrin olarak inşa edilecek bir şeyle uyarlıyoruz.” şeklinde açıklamada bulundu.

Temmuz ayında Haute Couture Showlarının çoğu dijital ortamda gerçekleşti.

2. Dünya Savaşından bu yana ilk kez kesintiye uğrayan Paris’te Fédération de la Haute Couture et de la Mode( FHCM), ilk sanal moda haftasına ev sahipliği yaptı. Üç günlük dijital etkinlik sırasında, fiziksel moda haftasının formatını taklit ederek önceden ayarlanmış bir show programında yayınlanarak

www.plusdergisi.com

için dijital moda haftasında küresel olarak paylaşıldı. Milan’ın yeni dijital moda haftasının son gününde, Gucci erkek ve kadın tatil köyü 2021’ i canlı yayınlayarak bir moda showu sundu. Ancak bu show yaratıcı yönetmen Alessandro Michele’ in İtalyan modaevi için moda haftası bünyesindeki son koleksiyon gösterisi oldu. Michele, yılda beş sezon yerine sadece iki karma (sonbaharda ve ilkbaharda) gösteri yapacaklarını açıkladı.

Ağustos ayında planlanan Kopenhag Moda Haftası’na katılmak için dünyanın dört bir yanından editörler, yatırımcılar videolar ve tamamlayıcı içerikler vs. sektör kitleleri, yılda iki kez sunuldu. Fransız modaevi Balmain’ Danimarka’nın başkentine akın in yaratıcı yönetmeni Olivier ediyor. Bu sezonun etkinliği Theyskens haftanın ilk moda pandemi sonucu beş gün şeklinde showunu sundu. Schiaparelli, değişti. Kopenhag Moda Haftası Iris Van Herpen, Christian Dior, CEO’su Cecilie Thorsmark, Giambattista Valli ve Azzaro -talks- “Danimarka toplumunun azzaro , Chanel, Virginie Viard, beklenenden çok daha hızlı bir Ronald van der Kemp, Maison şekilde açılmasından dolayı Margiela, Guo Pei, Bouchra Jarrar, şanslıyız ve Kopenhag Moda Viktor&Rolf gibi markalar üç Haftası’nı başlangıçta planlanan günlük sürede izleyicileri sanal tarihlere çok yakın tutmamızı ortamda etkilemeyi başardılar. mümkün kılıyoruz.” şeklinde İtalya’daki Camera della Moda açıklamada bulundu. ekibi de benzer şekilde dijital Aynı şekilde Ağustos’un ortamda erkek ve kadın moda sonlarında planlanan defilesi biçimini Milano Moda Stockholm Moda haftası, önce Haftası “Digital” adlı yeni Temmuz sürdürülebilirlik endişeleri tarihleriyle duyurdu. Sosyal ve finansal konular nedeniyle medyadaki panel tartışmalarından son iki sezon moda haftasını sanal showroom randevularına iptal etti. Ancak İsveç Moda kadar, bu sezonun fiziksel-dijital Derneği dijital moda etkinlikleri vitrini, tasarımcıların en son şeklinde düzenlenecek sanal koleksiyonlarını veya tamamen Moda Haftası, tüketicilerin yanı farklı bir şey sunmalarını sıra basına, sektör kitlelerine ve sağlanması amaçlandı. diğer paydaşlara hitap etmeyi Etro’ nun Four Seasons Hotel, amaçlıyor. Önceden kaydedilmiş Sunnee’nin üç boyutlu showroom ürün sunumlarına ek olarak, platformu ve Prada’ nın sanal tasarımcılar, editörler ile canlı kapasite gösterisinde sahnelenen röportajlar ve temalı konuşmalar karma podyumları da dahil olmak düzenleyecekler. üzere sanal gözlükler ve özel New York Moda haftası için ise projeler, tüm dünyadaki moda henüz net bir bilgi verilmemiştir. severlerin evden keyif alması plus Agustos 2020 )

www.plusdergisi.com

67

RÖPORTAJ

Nev-i Şahsına Münhasır bir Güzel

Tuğba Özay

plus Agustos 2020 )

68

www.plusdergisi.com

Röportaj: Fatih ÖMERCİKOĞLU Podyumlardan ayrılsa da televizyon dünyasından hiç kopmayan, yılların güzelliğinden en ufak bir şeyi götüremediği, nev-i şahsına münhasır, dobra, güçlü, tabiata aşık, kendiyle barışık bir isim Tuğba Özay. Yakın arkadaşı koreograf Fatih Ömercikoğlu Plus için sordu, Tuğba Özay tüm samimiyeti ile yanıtladı.

1

.80 boyun. Modellik için oldukça avantajlı ancak ortaokul - lise yıllarında çok uzun olmak nasıldı? O dönem zorluğunu çekmiş miydin?

Boyum 1.82cm. Çocukluğumdan beri çok dikkat çeken bir kızdım, hep uzundum, yaşıtlarımdan farklıydım ve boyumun uzunluğundan dolayı da elbette çok dikkat çekiyordum.

Açıkçası hiç zorluk yaşamadım, genelde uzun boyluları arka sıralarda oturturlar. Ben hep en ön sıradaydım yani bazı şeyler tabi sadece boyla değil huyla da doğru orantılı… Dolayısıyla huyum da güzel olduğu için hayatımın hiçbir döneminde dalga konusu da olmadım. Genelde uzun boylularla dalga geçilir çocukluklarında ki bu

bir alkış tezahüratla karşılandım...

Ben yolda yürürken bile insanlar gelip modellik teklif ediyorlardı, kartlarını veriyordu ajans sahipleri. Annemle, ailemle görüşmek istiyorlardı. Dediğim gibi benim hayalimde yokken bir anda kendimi Best Model yarışmasının davetlisi olarak organizasyonda buldum. Daha 16 yaşındaydım. O gece çok dikkat çektim, bütün basın benimle ilgilenmişti hatta insanlar beni bir sene öncesinin dünya güzeli, yabancı bir model zannettiler...

Keşfedilmem sonucunda da Vakko defilesiyle profesyonel modellik hayatıma başladım. Yedi yaşındayken tiyatro eğitimi almaya başlamıştım.

Kurslara gidiyordum, çocukluğumdan beri oyunculukla iç içeydim aslında modellikten önce oyunculuk yapmaya plus Agustos 2020 )

www.plusdergisi.com

bana göre çok yanlış bir şey ama ben her zaman uzun boyun avantajını yaşadım.

Hayalimde modellik yoktu.

Model olmaya nasıl karar verdin?

Aslında modellik fikri bana çok uzaktı, okul yıllarımda arkadaşlarım hep model olmam için diretiyorlardı ama benim farklı hayallerim, farklı hedeflerim vardı. Ben esasında keşfedildim. Bodrum’da yaptığımız tatilde sahilde güneşlenirken daha 15 yaşındaydım keşfedildiğimde.

Hatta kolum kırıktı, motosiklet kazası geçirmiştim. Rahmetli ünlü modacı Ayla Eryüksel bir tane kıyafetini giymem için yalvar yakar beni kırık kolla defilesine çıkarmıştı Bodrum’da.

Ben podyuma çıktığım anda müthiş

69

RÖPORTAJ başladım televizyon ekranlarında.

TRT’de “Sonradan Görmeler” dizisinde yüzme öğretmenini canlandırıyordum.

Sonrasında da defileler başladı ve beni Türkiye Güzeli çalışmasına soktular ısrarla… Hiç katılmak istemiyordum ama yarışma neticesinde Türkiye Güzeli oldum ve altı ay sonra, Dünya Güzellik Yarışması seçmelerinde ülkemi temsil ettim ve Dünya İkincisi oldum. Aynı yarışmada “Dünyanın En İyi Vücutlu Modeli” seçildim ve böylece 26 sene geçti iş hayatımda.

Unutulmaz bir defile anın var mı?

O kadar çok ki… Sadece Türkiye’de değil, dünyanın birçok yerinde defilelere çıktım, müthiş şovların içerisinde yer aldım. Moskova’da Atina’da Almanya’da Amerika’da Paris’te Mısır’da İsrail’de Lübnan’da Türkiye’nin hemen her yerinde binlerce defilede yer aldım, o kadar güzel anılar biriktirdim ki…

Vakko defilelerini hiç unutamam özellikle bir tanesi benim için çok çok güzel muazzam bir defileydi çünkü yurtdışından yabancı bir grup getirmişlerdi. Tamtamlar çalıyorlardı ve biz tamtamlar eşliğinde canlı müzikle podyuma çıkmıştık, müthiş bir coşku yaşamıştım... Mısır’da dünyaca ünlü şarkıcı Amr Diab ile podyuma çıkmıştım ve orada da dünya basınından müthiş bir ilgi görmüştüm hatta o defileden sonra İsrailli bir menajerle çalışmaya başlamıştım.

Sonrasında da İsrail’de çok büyük reklam kampanyaları çektim...

Avrupa’daki jübilemi Monaco prensi Prens Albert’in düzenlemiş olduğu gecede baş manken olarak podyuma çıkıp gerçekleştirdim. Türkiye’de de Yıldırım Mayruk ustamın Cumhuriyet Kadınları defilesine çıktım, Yıldırım Mayruk ve Barbaros Şansal bana taç takarak podyumların kraliçesi ilan ettiler ve Türkiye’deki jübilemi de böyle muazzam bir defileyle yaptım. O kadar güzel anılarım var ki ya film olur ya roman.

Günümüzde insanlar dobralıkla saygısızlığı karıştırıyorlar Modellik, oyunculuk, şarkıcılık, şarkı sözü yazarlığı, yazarlık... Sırada ne var?

Ben çocukluğumdan beri çok yönlü bir insandım. Eğitimci bir ailenin kızıyım. Çocukken de aynı anda birçok plus Agustos 2020 )

70

şeyle uğraşırdım. Kova burcuyum.

Yaptığım, uğraştığım her işin hakkını veririm. Bundan sonra aktif siyaset ve organik tarımla ilgili çalışmalar düşünüyorum ama şu an yine sahne çalışmalarım devam edecek o yüzden birkaç senesi var diyebilirim.

Dobra bir kadınsın. Bugüne kadar keskin açıklamalarınla gündeme de geldin. Bu güç nereden geliyor? Öncelikle teşekkür ederim ama yine bazı şeyler çocukluktan diye düşünüyorum. Çocukken ne idiysem bugün de oyum esasında. Saygısız bir insan değilim, günümüzde insanlar dobralıkla saygısızlığı karıştırıyorlar.

Ben inandığım şeyleri savunan bir insanım. Küçük beyinler kişileri, orta beyinler olayları, büyük beyinler konuları tartışır derler. Ben her zaman konuları tartışmaktan yana oldum.

Basit polemikler içine girmekten mümkün olduğunca kaçındım ama doğruluğuna inandığım her şeyin de savunucusu oldum.

Aşkla, ilişkilerle ilgili de sivri açıklamaların oldu. İlişkililerini göz önünde yaşamasan da halkın algısında güçlü, taşıması zor ama sevgi dolu bir Tuğba Özay var. Eşinin, sevgilisinin yanında nasıl kadın Tuğba? Ekranda gördüğümüzden ne kadar farklı? Özel hayatımla gündeme gelmekten hiçbir zaman hoşlanmadım.

Beni hiçbir zaman bir onla bir bunla görmediniz, göremezsiniz. Özelini mümkün olduğunca özel yaşamayı tercih edenlerdenim. İşimle gündeme gelmeyi seviyorum ama yaşadığım bir şeyi de asla inkâr etmedim, etmem.

Tuğba Özay, evet çok güçlü bir kişilik. İlişkimde çok fedakârımdır, sevgi doluyumdur, mücadele ederim, emek veririm para pul asla gözümde değildir, mevki makam asla umurumda olmaz. Benim için önemli olan sevgi, saygı, sadakat, sorumluluk ve güven duygusudur. Sürprizler yaparım, çılgınlıklar yaparım, sevdiğim adamın terini içerim... Ben herkesi hayatıma almam, alınca da kolay vazgeçmem.

Sevdiğim adama yol olurum, yoldaş olurum, ışık olurum, eş olurum. Yalana asla izin vermem kendim de yalan söylemem. Benim sevdiğim adam şunu bilmelidir ki; ben bir ordunun içine de girsem tek başıma dimdik oradan

çıkarım. Tek eşliliğe inanırım. Ayrılınca dahi o ilişkinin ayrılık acısının yasının tutulması gerektiğine inananlardanım... Çocuk ruhluyumdur küçük şeylerle beni mutlu etmek çok kolaydır.

Benim adım “Tabiatın Kızı” Yıllar güzelliğine güzellik katıyor. Güzellik rutininde neler var?

Güzelliğim için önce Tanrı’ya sonra genlerime çok şey borçluyum ama bu mirası korumak bu bedene saygı duymak benim elimde. Alkol almam, sigara içmem.

Tabiatla iç içeyim o yüzden benim adım “Tabiatın kızı”. Doğayı çok seviyorum.

Günlük hayatta hiç makyaj yapmam profesyonel makyaj yaparken de fondöten kullanmam. Hayatımda hiç estetik operasyon yaptırmadım ama cilt bakımlarımı ihmal etmem. Yüz yogası yaparım. Yaz aylarında dünyanın en güzel, magnezyum açısından en zengin suyu olan Manavgat ırmağında yüzerim. Cildimi korurum. Avokado maskesi yaparım. Bazen sodayla yıkarım bazen buz kompresi yaparım ama güzellik içteki güzelliktir kalbimin güzelliği her zaman yüzüme yansır.

Formun için özel diyet reçetelerin var mı?

Hayatım boyu hiç diyet yapmadım ama çocukluğumdan beri spor yapıyorum. Sporla beraber yine genetiğime çok şey borçluyum çünkü bizim aile yapımız hep uzun boylu ve ince, atletik yapılı... Türkiye’de ilk fitness DVDlerini ben çıkardım.

Sporun önemini yıllardır özellikle kadınlarımıza vurguluyorum. Eski yüzücü ve eski voleybolcuyum. Şu anda profesyonel olarak yapmasam da amatör olarak spor hayatıma devam ediyorum. Yoga yapıyorum, fitness yapıyorum, ağırlık çalışıyorum.

Ormanda 2-3 saatlik yürüyüşler yapıyorum. Esnek bir vücudum var.

Sabah kahvaltısını asla ihmal etmem.

Yumurta ve sebze vazgeçilmezimdir.

Haftada bir gün muhakkak kırmızı et yerim. Asitli içeceklerin ve konsantre meyve sularını asla tüketmem.

Mümkün olduğunca doğal beslenmeye dikkat ederim ve akşam 7:30 tan itibaren yemek yemem. Günde bir adet Türk kahvem muhakkak vardır onun dışındaki kahveleri de içmem.

‘

’

www.plusdergisi.com

plus Agustos 2020 )

www.plusdergisi.com

71

MAKYAJ

LUSTER IŞILTILI ALTIN KAYISI TORRID SICAK MERCAN

-235 TL

-235 TL

YAZ MAKYAJINDA IŞILTILI YANAKLAR NARS’ın likit allık koleksiyonu ile yaz makyajınızda taze ve doğal bir görünüm sizi bekliyor. Mükemmel parlaklık sunan NARS likit allıklar, cildinizi nemlendirerek yanaklarda uzun süre kalıcılık sağlıyor.

“NARS LİKİT ALLIK” ORGASM ALTIN IŞILTILI ŞEFTALİ PEMBE -235 TL

DOLCE VİTA MAT GÜL KURUSU -235 TL

plus Agustos 2020 )

72

www.plusdergisi.com

MASKE ALTINDAKİ MAKYAJINIZ,

SHISEIDO İLE GÜN BOYU TAZE Devrim niteliğindeki yeniliklerini, bilim ve sanatla buluşturan Shiseido, Synchro Skin Self Refreshing, Kajal Ink ve ControlledChaos MascaraInk ürünleriyle maske kullanırken dahi cilde ihtiyacı olan tazeliği sağlıyor.

Y

aşadığımız bu zor günlerde hem toplum hem de kendi sağlığımızı korumak için maske takmamız şart. Ancak özellikle yaz günlerinde gün boyu kullanılan maskelerle

plus Agustos 2020 )

www.plusdergisi.com

yüzün yarısını kaplamak, maskeyle nefes almak ciltte terlemeye ve neme neden oluyor. Kullanılan fondöten eriyerek özelliklerini kaybediyor.

Sürekli takılarak çıkarılan maskeler, eşit şekilde dağılmamış bir makyaj görünümü ortaya çıkarıyor.

73

GÜZELLIK MAKE UP ARTIST

Bunları Yüzünüze Sürmeyin Aslı ÇAKIL

Makyaj Malzemelerinizde Bulunmaması Gereken 5 kimyasal!

Güzelleşmek için kadınların başvurduğu yöntemlerin başında elbette makyaj geliyor.

Günümüzde, özellikle son 5-6 yıldır makyaj konusu çok daha fazla profesyonelleşti, kullanılan ürünler, markalar ve makyaj aksesuar çeşitleri hızla arttı. Makyajın rengarenk dünyasına dalmadan önce sağlığınıza zarar vermemek için hangi hammaddelere dikkat etmek gerekiyor bilmek çok önemli. İşte makyaj malzemelerinin içermemesi gereken kimyasallar;

1. FTALAT

Bu kimyasal özellikle plastik malzemeleri elastikiyet vermek için kullanılır. Daha çok ambalaj malzemelerinde görülmekte birlikte oje ve hesap içeren makyaj malzemelerinde de tespiti mümkündür ülkemizde ftalat kullanımı yasaklanmıştır Dolayısıyla internet üzerinden, yurt dışından yapacağınız alışverişlerde üründe ftalat olmamasına dikkat etmelisiniz plus Agustos 2020 )

74

2. ALÜMİNYUM

Son zamanlarda sıkça duyduğumuz alüminyum vücutta birikerek ağır metal zehirlenmelerine ve Alzheimer gibi hastalıklara sebep olur. İçerik kontrolü yaparken alüminyum olup olmadığını da kontrol etmeyi unutmayın. www.plusdergisi.com

3. PARFÜM

Parfümü direkt olarak bile sıkmak bu denli zararlıyken, cilde sürmek ve tüm gün cildi maruz bırakmak doğru değildir. Parfüm içeren makyaj malzemeleri cildimizde iritasyona, akne veya sivilceye sebep olabilir.

4. İZOPROPİL ALKOL

Alkoller genel olarak cildin nem ve yağ dengesini bozduğu için uzak durulması gereken hammaddelerdir. Kullanacağınız makyaj malzemesinde izopropil alkol bulunuyor ise bu durumu tekrar gözden geçirmelisiniz.

5. PETROLATUM

Neredeyse rujun ana hammaddesi olduğu bilinen petrolatum petrol türevi bir hammadde olması sebebiyle sağlık için tehlike arz eden, uğrayacağı yenebilme ihtimalini de göz önünde bulundurup daha bitkisel içerikli olan ürünler seçilmelidir.

Tüm bu ham maddelerin yanı sıra kozmetik ürününün büyük bir kısmını kimyasal hammadde içerdiğini ve bu kimyasalların çoğunun sentetik olduğunu unutmayın. Özellikle hipoalerjenik yani çok hassas bir cilde sahipseniz sadece bitkisel içerikli ürünler kullanmanız gerekir. Hatta makyaj malzemesi kullanımı için bir dermatologla görüşmenizi öneririm. plus Agustos 2020 )

www.plusdergisi.com

75

HABER

ATELIER REBUL’UN ASIRLIK FORMÜLLERİ, SINIRLI SAYIDA ÜRETİLEN 125. YIL ÖZEL KOLEKSİYONU’NDA! Atelier Rebul; 1895 yılında İstanbul’un kalbinde, Pera’da başlayan hikayesinin 125. yılını çok özel ve eşsiz bir koleksiyonla taçlandırıyor.

Kurucusu Jean Cesar Reboul’un gizemli ve yıllardır korunan reçetelerindeki asırlık formülleri bu koleksiyonla yeniden hayat buluyor.

Sınırlı sayıda, her biri numaralandırılmış çok özel ürünlerden oluşan koleksiyon, nostalji dolu bir yolculuğa davet ediyor.

T

ürkiye’nin ilk eczanelerinden biri olan Rebul Eczanesi’nin sihirli kapıları bundan tam 125 yıl önce açıldı. Nesiller boyunca edinilen bilgi birikimi ve deneyimi kuşaktan kuşağa aktarıldı. Miras gibi korunan eczacı ruhu ile bugün sadece Türkiye’de değil, dünyanın birçok köşesinde de eşsiz bağlar kurmaya devam ediyor. Ve şimdi, bu bağlar Atelier Rebul 125. Yıl Özel Koleksiyonu ile daha da güçleniyor. plus Agustos 2020 )

76

Hikayenin başladığı 1895 yılına ithafen sadece 1895 adetle sınırlı olan ve her biri özel numaralandırılan 125.

Yıl Özel Koleksiyonu, sizi geçmişe doğru nostalji dolu bir yolculuğa çıkarmaya hazır. Koleksiyonun ilk 3 ürünü; Türkiye’nin ikonik kolonyası olarak hafızalarımıza kazınan First Lavender Cologne of İstanbul ilk üretildiği şişesiyle karşımıza çıkarken, şifalı onarıcı bakım kremi Derma Cream Original Formula da ilk üretildiği alüminyum tüp ile

koleksiyondaki yerini alıyor. Eşsiz bir yüz toniği olan Damask Rose Hydrolat da %100 doğal içeriğiyle dikkatleri üzerine çekiyor. Koleksiyon aynı zamanda dönemin tipografisinin yansıdığı ambalaj tasarımlarıyla da benzersizliğini ortaya koyuyor.

Koleksiyon kalbinde 125. Yıl özel mührünü taşıyor…

Atelier Rebul 125.Yıl Özel Koleksiyonu, seçebileceğiniz özel numaranızla şimdi atelierrebul.com.tr ve tüm mağazalarda sizinle! www.plusdergisi.com

EVDE BAKIM KEYFİNİZİ PHILIPS SATINELLE İLE BİR ÜST SEVİYEYE TAŞIYIN Yaza hazırlık yapan kadınların aklını en çok kurcalayan konulardan biri olan tüy sorunu, Philips Satinelle BRE650/05 ile fonksiyonel bir çözüme ulaşıyor.

Tüm ihtiyaçlar için 8 ataçman seçeneği ile çözümü tek bir cihazda buluşturan Philips, masajdan peelinge ve epilasyona kadar evde yaz bakımını başka bir boyuta taşıyor.

Sıcak günlerde istenmeyen tüylerine çözüm arayan kadınlar, Philips Satinelle BRE650/05 ile yalnızca epilasyon konusunda değil masajdan peelinge, tıraştan düzeltmeye kadar geniş bir yelpazede konfora kavuşuyor. Şimdiye kadar tasarlanmış Philips epilatörler arasında en geniş epilasyon başlığına sahip Philips Satinelle BRE650/05 tam kapsamlı bir cilt bakımı için tüm seçenekleri bir araya getiriyor. Islak ve kuru olarak kullanılabilen ürünler, 90 derece açıyla kullanıldığında 0,5 mm’ye kadar en kısa tüyleri bile kolaylıkla alabiliyor.

Optilight teknolojisi ise kısa tüylerin gözden kaçmasını da önlüyor.

S şeklinde ergonomik gövde tasarımı ve kablosuz (şarjlı) kullanım özellikleriyle kadınların rahatını düşünen Satinelle BRE650/05, farklı ataçman seçeneği sunuyor. Tam olarak şarj edildiğinde 40 dakikaya kadar kesintisiz epilasyon deneyimi sunuyor.

Geniş başlık özelliği sayesinde de daha fazla tüye aynı anda işlem yapmak mümkün. Böylece epilasyon süresi kısalıyor, zamanınız size kalıyor. Philips Satinelle serisi ile sunulan seçenekler arasında masaj ataçmanı, masaj başlığı, peeling fırçası, tıraş başlığı, düzeltme

başlığı, aktif tüy kaldırma ataçmanı ve cilt germe ataçmanının yanı sıra, hassas bölge ve yüz için farklı ataçman aksesuarları da mevcut.

Philips Satinelle BRE650/05 sayesinde tek cihazla istenmeyen tüylerden ve ölü cilt hücrelerinden kurtulurken, canlı ve tazelenmiş bir cilde kavuşacaksınız. Hem yüz hem vücut, hem de hassas bölgelerde kullanım kolaylığı sunan Philips Satinelle BRE650/05 için tavsiye edilen perakende satış fiyatları ise şöyle: Satinelle Advanced Islak ve Kuru epilatör (BRE650/05) 8 aksesuar: 559,99 Tl

KARACA İLE YAZ

SOFRALARINDA AYLAŞILACAK

Sıcak yaz aylarında açık havada kahvaltı etmenin veya yemek yemenin keyfi bir başka oluyor. Karaca da yaz aylarında tasarımı ile dikkatleri üzerine çeken çok sayıda ürünü ile kahvaltıda sofralara eşlik ediyor.

paylaşacağı envayi çeşit ürünü bulunan Karaca da yaz sofralarındaki keyif dolu anlara yakından tanıklık ediyor.

Mutluluk dolu paylaşım anları, soframızdaki lezzetler kadar görselliği ile de hafızamızda iz bırakıyor.

Yaşamlara değer katan, tüketicileriyle

plus Agustos 2020 )

www.plusdergisi.com

Yaz günlerinde açık havada kurulan, belki de bizi seneler öncesine götüren eşsiz bir kahvaltı sofrası için; Karaca Nostalji 26 Parça Kahvaltı Takımı, güne keyifle

başlamak isteyenleri bekliyor. Anne, anneanne, babaanne, hala veya belki teyzelerimiz gibi aile büyüklerimizin çocukluğumuzda hazırladığı o keyifli sofraları hala hatırlarız. Karaca işte tam da o nostaljik günleri bugüne Nostalji Kahvaltı takımı ile taşıyor. Mavi yeşil, çiçekli yapraklı desenleri ile en güzel anların paylaşıldığı sofralar Karaca ile renkleniyor.

77

POZİTİF Ferah UZUNDURUKAN

İ

nsan bir ömür boyu diğer insanlarla iletişim halinde olmak mecburiyetindedir.

Doğru iletişimin ön koşulu ise insanın kendisini doğru ifade etmesinden geçer.

Değerlerimizi, inançlarımızı, amaçlarımızı hedeflerimizi, duygu ve düşüncelerimizi iyi ifade edebilmemiz hayattaki başarımızı belirler. Bu bağlamda da ne söylediğimizin yanı sıra nasıl söylediğimiz, kendimizi karşı tarafa nasıl yansıtabildiğimiz büyük önem taşır. İşte üslup dediğimiz kavram da burada devreye girer.

Peki üslup nedir? Sözlük tanımı olarak duygu ve düşüncelerimizi ifade etmekte seçtiğimiz kendimize has anlatım biçimidir.

plus Agustos 2020 )

78

Üslubunuz kimliğinizdir!

Üslûp bilinen bu klasik anlamından başka nezaket, incelik gibi kavramları da içinde barındırır. Üslûp sahibi insan aynı zamanda nazik insandır. İnce düşünür, ince konuşur.

Güzel üslupla söz söylemeyi becerebilen insanın maksadı yıkmak değil yapmaktır...

Söylemek var, söylemek var; söylemekten söylemeye fark var.

Herkes iyi bir müzik kulağına sahip olamaz, herkes iyi resim yapamaz, şarkı söyleyemez, sanatçı olamaz. Bunlar doğuştan gelen meziyetlerdir. İyi şarkı söyleyememeniz sizi hayatta başarısız kılmaz. Ancak iyi iletişim becerisine sahip olmamanız hayat başarınızı olumsuz anlamda etkiler.

Eğer kendinizi ifade ederken doğru üslubu kullanamıyorsanız ne kadar bilgi sahibi, yetenekli, donanımlı olursanız olun mutlak

eksik kalacaksınızdır. Hatta haklı talepleriniz, istekleriniz doğru üslupla birleşmiyorsa haksız duruma bile düşmeniz kaçınılmazdır. İletişimde ne anlattığımız önemlidir evet fakat bizimle ilgili esas iz bırakan nasıl söylediğimizdir.

Tarzımız, ses tonumuz, bakışımız da birer üsluptur. Ve üslubumuz kişiliğimizin yansımasıdır.

Kişilikli, doğru konuşan insan da zamana, mekana ve kişiye göre değişim göstermez. Üslubuna hakim olan insanın lafı sözü dinlenilir.

Doğru tarz ile konuşmayanın bir süre sonra doğruları da duyulmaz olur! İnsanlar üzerinde kırıp dökerek değil, tatlı bir dille sihirli etki bırakın.

Unutmayın üslup en kanlı silahtır. Doğru kullanmazsanız bir gün dönüp kendinizi de vurabilirsiniz...

www.plusdergisi.com

Psikolog Ezgi Aslantaş

Romantik İlişkinizi İyileştirecek 5 Kolay Yol

A

şk... Hayatımızın tadı tuzu.

Fazla kaçırırsak tadımızı da silip süpüren, iki zıt uçlu duygu. Yani özetle olsa bir dert olmasa bir dert.

Aşk kavramı, hayatımızda ki pek çok kavramdan daha karmaşık gelebiliyor bizlere. Herşeyin en doğru ve güvenli halini en zor yolda aramayı öğrendik. Kolay olan daima işlevsizmiş gibi. İlişkilerimizde de bu böyle. Mutlu olmak, mutlu olmayı sürdürmek için ne kadar yoruldunuz kimbilir… Bugün kolay yolların da yürünebilir olduğunu göstereceğim sizlere.

Çözüm belki de o kadar karmaşık değildir ne dersiniz? Gelin şimdi sizlere, ilişkilerinizi kolaylaştıracak 5 yolu anlatayım.

1. AKTİF DİNLEME YAPIN

Aktif dinleme, karşımızda ki kişiyi halk tabiriyle “can kulağı” ile dinlemektir.

Karşı taraf bu dinleme esnasında değer gördüğünü ve önemsendiğini hissedecektir. Kendine sor;

En son ne zaman partnerinizi “gerçekten” dinlediniz ya da size ne zamandır “gerçekten” bir şeyler anlatmıyor? Gazete okurken, İnstagramda gezinirken mi dinliyorsunuz onu, yoksa göz ve beden temasının da olduğu sohbetleriniz de var mı? Vereceğiniz cevap iyileştirmeniz gereken yönünüzü de sizlere hatırlatacak.

2. GÜZEL DENEYİMLERİ ÖDÜLLENDİRİN

Eşiniz sofrayı kurmanıza yardım mı etti? Teşekkür edin ve yardımı için

zamanki talepleriniz, beklentileriniz, tavırlarınız şu anki ile aynı mıydı?”

Cevabınız hayır değil mi? O halde ya değişimi ve değişen şartları kabul edeceksiniz ya da memnuniyetsiz tavrınıza devam edeceksiniz.

3. ORTAK KARARLAR ALIN

Bir oda boyanacak ve rengi belli değil mi? Rengini beraber seçin. Haftasonu sinema mı tiyatro mu? Birlikte karar verin.

Her akşam birlikte bir yürüyüş rutininizin olmasına ne dersiniz? Ortak paydalar, kararlar ve rutinler, ilişkinizi ayakta tutan taşıyıcı kolonlardır.

5. FLÖRT EDİN

Flört nedir? Benim için flörtün anlamı karşı tarafı heyecanlandırmak ve kendimize odaklamak için kullandığımız duygusal ve fiziksel yöntemlerin tümüdür.

Evlilik veya uzun süreli ilişkiniz sizin flört etme hakkınızı ortadan kaldırmıyor.

Sarılın, fısıldayın, ufak dokunuşlarla ilişkinize geçmişin heyecan verici enerjisini taşıyın.

Size önerdiğim bu 5 farklı yolu kullanın ve neler iyileşiyor gözlemleyin.

Hayat tüm acabalardan, kaygılardan, keşkelerden arındığımızda nasıl parlak ve umut dolu değil mi?

4. DEĞİŞİMİ KABUL EDİN

İlişkinin başında böyle değildi.

“Evlendikten sonra çok değişti.” gibi cümleleri danışanlarımdan da sıkça duyuyorum. Ben de onlara şunu soruyorum: “Siz aynı kaldınız mı? O

plus Agustos 2020 )

www.plusdergisi.com

mutluluğunuzu belirtin. Veya uzun zamandır üzerinde çalıştığı proje nihayete mi erdi? Tebrik edin. Yemeği beğendiniz mi “Eline sağlık.” demeyi ihmal etmeyin.

Küçük, basit ama etkisi büyük bu detaylar her türden insani ilişki için önemlidir.

79

MODA

RENKLİ YAZ STİLİ

plus Agustos 2020 )

82

www.plusdergisi.com

NetWork İlkbahar/Yaz 2020 koleksiyonu, rahatlığın ön plana çıktığı modelleriyle stil sahibi erkeklerin şehir ve tatil şıklığına eşlik ediyor

N

etWork, İlkbahar/Yaz 2020 sezonunda tarzından ödün vermeyen erkeklere mevsim sıcaklığını hissettiren çok çeşitli tasarım alternatifleri sunuyor.

Renkli polo yaka, şort, gömlek ve tişört modellerinin şıklık yarışına girdiği koleksiyon, gerek gardıropların gerekse valizlerin anahtar parçalarını içinde barındırıyor.

Yaz aylarında sıkça tercih edilen keten gömleklerin tamamlayıcısı niteliğindeki şortlar, farklı renk ve model seçenekleriyle sizi dilediğiniz anda şehir hayatından sahil ortamına ışınlıyor. Çizgili, çiçek ve yaprak figürlü gömlekler ilgi çekici görünümlere davetiye çıkarırken doğal dokulara sahip pantolonlar ince trikolarla harika bir uyuma imza atıyor.

-499 TL

-499 TL

-479 TL

-499 TL

-499 TL

plus Agustos 2020 )

www.plusdergisi.com

83

MODA

İster şort ister pantolonlarla giyilebilen örgü efektli loafer’lar, tatil kombinlerinin vazgeçilmezi espadriller ve estetik bir konfor sunan sneaker’lar, aksesuar grubunun en favori üyelerini oluşturuyor.

Deri örgü detaylı beyaz sneaker’lar ise farklılık arayanlar için son derece ideal!

-499 TL

-359 TL

plus Agustos 2020 )

84

-359 TL

-379 TL

-359 TL

www.plusdergisi.com

-459 TL

-359 TL

-499 TL

-359 TL

-379 TL

-359 TL

-399 TL

-399 TL

-499 TL

-499 TL -459 TL

plus Agustos 2020 )

www.plusdergisi.com

85

MODA

YAZIN SICAK

plus Agustos 2020 )

86

Renkleri

www.plusdergisi.com

İlkbahar/Yaz 2020 Koleksiyonu ile doğadan esinlenen bir şehir yaşamı sunan Cacharel, giyinme sanatına getirdiği zarif yorumunu yazın sıcak renkleri ile harmanlıyor.

C

acharel, hem tişört hem gömlekle uyumlu yaka modellerine sahip ceketler tasarlayarak daha geniş yelpazedeki renkli ürünler arasından seçim yapma şansı sunuyor. Gün içerisinde rahat bir tarz yaratmak isteyenler için ceketleri pamuk ağırlıklı tişörtlerle kombinliyor. Cesur stil uygulamaları ile dikkat çekerek, haki chino pantolon ve turuncu tişört ile oluşturduğu stili ebru renk tonlarında ekose keten ceket ile tamamlıyor.

Seçimini gömlekten yana yapanlar için somon renginin sıcaklığını yansıtan pamuk-keten karışımlı gömleği, onu dengeleyecek yüzde yüz pamuk, haki muline renk ceket ile kullanıyor.

plus Agustos 2020 )

www.plusdergisi.com

87

MODA

Cacharel, ana parçalarda daha sakin renkleri tercih ederken aksesuarda sıcak renkleri kullanarak stilini renklendirenler için göz alıcı kravat ve mendil seçenekleri sunuyor. Canlı renklerdeki geometrik desenlere sahip ürünlerinin yanı sıra doğadan öğeleri, çiçek desenlerini de ipek içerikli aksesuarlarına uyguluyor. Cacharel erkeğinin iş seyahatlerinde konforlu zaman geçirmesi için de kolay ütülenebilir gömlekleri koleksiyonuna ekliyor.

Yaz tasarımlarında doğayı ilham kaynağı olarak seçen Cacharel, balık desenlerine sahip yüzde yüz pamuk mavi gömleği, pamuk kumaştan üretilmiş şort ile kombinleyerek tatil bavulları için keyifli kombinler de öneriyor. plus Agustos 2020 )

88

www.plusdergisi.com

Cacharel’in önerileri arasında, Cacharel Tişört (199TL), Cacharel Haki Chino Pantolon (449TL) , Cacharel Somon Gömlek (399TL) ve Cacharel Desenli Gömlek (499TL) bulunuyor.

plus Agustos 2020 )

www.plusdergisi.com

89

MODA

Erkeklerin de stili bu yaz “capcanlı” Yaz geldi kıyafetler renklendi! Altınyıldız Classics 2020 Yaz koleksiyonundaki kuralları yıkan capcanlı renkler ve tropical desenler, adeta enerjik bir ruh haline davetiye çıkarıyor.

-89,99 TL

plus Agustos 2020 )

90

www.plusdergisi.com

-79,99 TL

-99,99 TL

-99,99 TL

plus Agustos 2020 )

www.plusdergisi.com

91

MODA

K

endine özgü renk ve çarpıcı desenleriyle enerjisi yüksek bir sezonu müjdeleyen Altınyıldız Classics 2020 Yaz koleksiyonundaki toprak, haki, yeşil ve mavi tonlarla birlikte floral desenler ile ince ve hafif kumaşlar, doğayla içi içe olmanın önemini hatırlatıyor.

Sezonda öne çıkan renk ve desenler özellikle gömlek, ceket ve tişörtleri etkisi altına alıyor. Somondan açık yeşile uzanan keten gömleklerden rengarenk çiçeklerin tamamladığı print gömleklere çok sayıda parçanın yanı sıra detaylar da renklerin etkisi altına giriyor. Polo yaka tshirtlerin yaka kısımlarındaki neon detaylar sıcak yaz tonlarına alternatif renkler sunuyor.

Altınyıldız Classics’in özgürlüğü çağrıştıran, rahat ve renkli stillerin öne çıktığı 2020 Yaz koleksiyondaki tropik esintiler taşıyan canlı yeşil tonları, tişörtlerden pantolonlara yeni sezon koleksiyonlarında öne çıkan renklerden… Sarı, pembe, turkuaz ve somon renk polo tişörtler, havaların ısınmasıyla birlikte erkeklerin stiline canlılık katarken sezon trendlerine gönderme yapıyor.

-99,99 TL

plus Agustos 2020 )

92

www.plusdergisi.com

SOHO LİME TERLİK -275 TL

#zoomthewoon

BİRAZ DAHA YAKLAŞIN! woon_handmades

www.shopier.com/woon

RÖPORTAJ

plus Agustos 2020 )

94

www.plusdergisi.com

ASLI ELİF TANUĞUR SAMANCI BEO’O Kurucusu

Uzun yıllardır iş dünyasında yer almaktasınız. İşinizi/ markanızı sizden dinleyelim isteriz.

Gıda Yüksek Mühendisi olarak oğlumun bağışıklık sorununa çözüm ararken BEE’O Propolis yolculuğumuz başladı.

Ziraat Yüksek Mühendisi ve aynı zamanda Arıcılık Uzmanı eşim Taylan Samancı ve İstanbul Teknik Üniversitesi Gıda Mühendisliği bölümünde hocam olan öğretim üyesi Prof. Dr. Dilek Boyacıoğlu ile birlikte firmamızı kurduk. KOSGEB destekli Ar-Ge projesi ile 2013 yılında İstanbul Teknik Üniversitesi ARI Teknokent’te, Türkiye’de daha önce üretilmeyen propolisi, yine Türkiye’de bir ilk olan “Sözleşmeli Arıcılık” modeli ile üretmek adına yola koyulduk. Türkiye’de ilk defa yerli propolis üretimini başlattık.

kovanımız, 4000 metrekarelik tesisimiz ve 160 kişilik uzman kadromuz ile Türkiye’nin en büyük propolis ve diğer değerli arı ürünleri üreticisiyiz. İş hayatında vazgeçemediğiniz prensipleriniz nelerdir?

Gıda yüksek mühendisiyim fakat kendi işimi kurmaya karar verdiğimde, pazarlama ve diğer alanlarda da kendimi geliştirmek adına MBA yaptım. Tabi bunun yanında iş dünyasında karşılaşılabilecek problemler ile nasıl baş edileceği konusunda da deneyim sahibi olmak oldukça önemli. İş dünyasının içerisinde yer aldığınızda bunları da öğreniyor ve tecrübe ediyorsunuz. Kendi işinizi kurmanın maddi ve manevi zorlukları var. Özellikle manevi zorluklarından bahsedecek olursak, plus Agustos 2020 )

www.plusdergisi.com

Yine İTÜ ARI Teknokent’te geliştirdiğimiz özütleme yöntemi ile Ar-Ge, inovasyon, girişimcilik ve ihracat alanlarında 17’si uluslararası toplam 33 farklı ödüle layık görüldük. Arı ürünleri alanındaki uzmanlığımız ile yurt içinde BEE’O ve BEE’O UP, yurt dışında ise BEE&YOU markasıyla, propolis, arı sütü, polen, arı ekmeği ve ham bal; ayrıca arı ürünleri içeren %100 doğal karışımlar, tabletler, damlalar, spreyler, cilt bakımı ve diğer katma değerli ürünler üretiyoruz. Ürünlerimizi, Amerika, Güney Kore, Almanya, Hollanda, Belçika, Avusturya, İsveç, İngiltere, Fransa, Kıbrıs, Birleşik Arap Emirlikleri, Katar ve Suudi Arabistan’a ihraç ediyoruz ve Anadolu propolisini bir dünya markası yapma yolunda emin adımlarla ilerliyoruz. 4000 sözleşmeli arıcımız, 400.000 arı

95

RÖPORTAJ

“yapamazsın, kadınsın, sorun olur, ailen var, zorlanırsın hem çocuklar hem de bu kadar ağır iş sorumluluğunu nasıl yürüteceksin” gibi çevrenizde olumsuz mesajlar verenler olabiliyor. Hayalleriniz varsa öncelikle bunları duymazdan ve görmezden gelmeniz gerekiyor. Özellikle işinizi kurduğunuz ilk yıllarda işin hem uygulayıcısı hem de yöneticisi olmak zorundasınız.

Burada da tabi ki aile ve eş desteği çok önemli. Bu desteği alıyorsanız zaten çok daha kolay atlatabiliyorsunuz. Tüm bu anlattığım süreçler benim asla vazgeçmediğim prensiplerimi ortaya çıkarttı. Asla yılmamak, sürekli kendimi geliştirmek ve inandığın yolda yorulmadan çalışmak… İş dünyasında kadın olmanın avantaj ve dezavantajları neler?

Profesyonel hayatta kadınların karşılaştığı birçok engel ve sorun var. Maalesef ülke fark etmeksizin bu durum dünyanın birçok yerinde geçerli. Yaşadığımız modern zamanlar ne yazık ki kadınlara karşı var olan ön yargıları değiştirmiyor ve bu konu halen gerekli önemi görmüyor.

Kadınların karşılaştığı engeller arasında aslında en başta eğitim engeli geliyor. Kız çocukları okula gönderilmiyor ya da yüksek öğrenim görmüyor. Kızların, kadınların tek görevinin evlenip aile kurmak olduğuna inanılıyor. “Böyle gelmiş, böyle geçer” gibi bir yargı söz konusu.

Bunun dışında iş yerlerinde de birçok sorun var; cinsiyetçi söylemler, işe alma koşullarında eşitsizlik, maaşlarda eşitsizlik, evlenme ve doğum durumlarında işten çıkarmalar bunların başında

plus Agustos 2020 )

96

geliyor. Kadınlar iş hayatına atılsalar da evdeki sorumluluklar aynı şekilde hala ondan bekleniyor ve bu kadınların üzerinde daha da fazla baskı yaratıyor. Kadınlar “geleneksel” sorumluluklarından özgürleşemiyor.

Kendimce çok şanslı olduğumu düşünüyorum. Eşim azmimin karşında durmadı, hep yanımda yer aldı, kariyerlerimizde beraber yürüdük. Evdeki sorumluluklar eşit şekilde dağıldı. Fakat iş dünyasında bazı ön yargılarla karşılaşmadım diyemem. Kadın girişimci olarak yola çıkarken, başarılı olacağıma dair şüpheler vardı. Kadınların iş dünyasına uygun olmadıklarına ve hassas, kırılgan yapıda olduklarına dair yanlış bir inanç var. Bu inançtan ben de payımı aldım.

Oysaki durum tam tersi; kadınlar her duruma göğüs gerebilecek büyük bir cesarete ve dayanıklılığa sahip. Bunu şahsen kanıtladığımı ve kanıtlamaya devam ettiğimi düşünüyorum.

Anne olmak iş dünyasında bir engel olarak görülüyor. Sizin bu konudaki bakış açınız nedir?

Benim girişimcilik hikayem anneliğimle doğrudan ilişkili. Bazen annelik girişimciliğin önünde bir engel gibi görülse de benim için öyle olmadı. Tam tersine itici bir güç oldu. Bir gıda mühendisi olarak uzun yıllar özel sektörde Ar-Ge ve kalite konularında çalıştım. Özel sektördeki bu süreçte, ilk oğlumda ciddi bir bağışıklık problemi ile karşı karşıya kaldık.

Oğlumun bağışıklık sorununa çare aradığım dönemde propolis ve arı sütü ile tanıştım. Ama ülkemizde üretilmediğini ve Çin’den geldiğini öğrenince, Çin ürünlerine güvenmediğim için, oğlum için

kendim üretmeye karar verdim. Ve bu ürünleri tüm annelere ulaştırma hayaliyle yola çıktım. Türkiye’de daha önce üretilmeyen propolisi yine Türkiye’de ilk kez “Sözleşmeli Arıcılık” modeli ile üretmek ve proses yöntemini geliştirerek insan tüketimine uygun hale getirmek için sevgili eşim Taylan Samancı ve değerli hocam Prof. Dr. Dilek Boyacıoğlu ile 2013 yılında KOSGEB destekli Ar-Ge projesiyle firmamızı İstanbul Teknik Üniversitesi ARI Teknokent’te kurduk. Bugün geldiğimiz noktada Türkiye’nin en büyük yerli propolis üreticisi olmaktan gurur duyuyorum.

Bu işe adım atarken pek çok insan ticaretin farklı olduğunu ve zorlanabileceğimi belirtti.

Kurumsal hayatı bırakıp, her şeye yeniden başlama durumumu eleştirenler oldu. Fakat yılmadan, hayalim doğrultusunda ilerlemeye devam ettim. Özel yaşamımda da ailem beni çok destekledi. Yoğun tempoda çalışırken aileden aldığınız destek daha da önemli hale geliyor.

Bir kadın girişimci için de eşinin desteğini alıyor olmak çok önemli.

Eşim Taylan Samancı, aynı zamanda ortağım. Benim de her zaman en büyük destekçim oldu. Özetle, anne olmanın hiçbir koşulda bir iş kadını da olmanın önünde bir engel olduğunu düşünmüyorum. Aksine anne olmak, kadınlara planlı ve programlı olmayı öğretiyor.

Genç ya da yaşlı tüm kadın girişimcilere önerileriniz nelerdir? Öncelikle bir işi gerçekten seviyorlarsa ve istiyorlarsa adım atmaktan çekinmesinler.

Kendilerini sürekli geliştirsinler

www.plusdergisi.com

ve tabii çalışmaktan hiç vazgeçmesinler… Bilgiye ve inanca sahipseniz, o işi başarmak için yeterli gücünüz var demektir.

Kendinize inanın, istekli olun, çok çalışın ve risk almaktan çekinmeyin... Kendilerini geliştirmek için eğitimleri takip etsinler, devlet desteklerini takip etsinler, gerekiyorsa üniversiteye dönüp yeniden eğitim almaktan çekinmesinler.

Bir işi iyi yapabilmenin temeli onu çok iyi bilmekten geçiyor bu yüzden hayat boyu eğitim çok önemli. Bunlara ek olarak mali risk almaktan korkmasınlar, işi doğru yaptığınız müddetçe mali sorunları aşabiliyorsunuz. İş planı yapmayı ve bu planı uygulamayı harfiyen yapmak gerekiyor. Ve sizin çevrenizde işinizle ilgili destek olabilecek birçok insan olabilir, örneğin kadın girişimciliği üzerine dernekler var. Ticaret ve Sanayi odaları var. Buralara üye olup, eğitimlerden yararlanmak ve başarmış olan insanların hikayelerini dinleyip onlarla temas halinde olmak büyük önem arz ediyor.

Dünya Ekonomik Forumu’nun 2015’te yayımladığı Cinsiyet Ayrımı Raporu’na (Gender Gap Report) göre aynı işi yapan bir kadın ile bir erkeğin maaşı günümüzden 117 yıl sonra; yani 2133 yılında eşit olabilecektir. İş dünyasında kadınların eşit haklarla çalışabilmesi için sizce neler gerekli? Öncelikle, iş dünyasında kadın sayısının artması şart. Kadınların iş dünyasına ve ekonomik düzene getirebileceği, katabileceği

amacındayım ve bir dünya markası olma yolunda ilerliyoruz. Bunu yaparken aynı zaman da arı ürünlerini “Sözleşmeli Arıcılık” modeli ile kovandan sonraya tüketicilerimizle buluştururken doğru arıcılık teknikleri uygulayarak hem doğayı hem de Anadolu arıcılığını koruyoruz. Şu anda saf Anadolu propolisi ve diğer arı ürünlerinden ürettiğimiz katma değerli ve inovatif ürünlerimizi başta Amerika Birleşik Devletleri olmak üzere 14 farklı ülkeye ihraç ediyoruz. Bu benim ve ülkem adına çok gurur verici. İş hayatınızda sizi, başarılı kılan farkınızın hangi özelliğiniz olduğunu söyleyebilirsiniz?

Kesinlikle çalışkanlığım diyebilirim. İşimin her alanını büyük titizlikle yönetiyor ve kontrol ediyorum. Kendimi sürekli geliştiriyorum. Yeniliğe ve yeni fikirlere açığım ve takım çalışmasına inanıyorum. Bu da zaten iş yaşantısında size başarıyı getiren en önemli faktörler.

Yoğun temponuzda dinlenmek ve yeniden enerji kazanmak için neler yaparsınız? Çok yoğun bir iş temposu ile çalışıyoruz ancak en önem verdiğim şey aileme yeterli zamanı ayırabilmek. Özellikle çocuklarla özel zamanlar yaratmak ve onların keyif aldığı aktiviteler yapmak en büyük hobim.

Bunun dışında özel bir film koleksiyonuna sahibim. Fırsat bulduğumuzda sinemada vizyon filmlerini ve film festivallerini kaçırmamaya çalışıyorum.

plus Agustos 2020 )

www.plusdergisi.com

yenilik, farklılık ve güç çok fazla.

Toplum geri kalmış bakış açıları ile kendi kendini bundan mahrum bırakmamalı. Bunun için en önemli adımın şirketlerde kadın kontenjanlarının oluşturulması olduğuna inanıyorum. Ayrıca kadınlara yönetim kadrolarında da daha fazla yer verilmesi gerekiyor.

Biliyorum ki bu birçok yaratıcı adım ve çözümü de beraberinde getirecek.

Toplumun kadın ve erkeğe dayattığı roller hakkında ne düşünüyorsunuz?

Daha ilk başta, bir bebek doğduğu an cinsiyetçi yaklaşımlar başlıyor. Dünyada ülke fark etmeksizin çocuklar daha en baştan “kadının rolü anneliktir, erkeğin rolü sert olmaktır” gibi bir mesajlar ile büyütülüyor. Haliyle bu yaklaşım da büyüdükçe değişmiyor, öğrenildiği ve sorgulanmadan benimsendiği için daha da kök salıyor ve yaygınlaşıyor.

Neyse ki artık toplumlar, bu cinsiyetçi yaklaşımlarla ilgili bilinç kazanmaya başladı. Yeni nesilde cinsiyetlerin üstlendiği rol algısı değişmeye başladı. Bu değişimden bir kadın girişimci ve iş kadını olarak çok umutluyum.

Başarı sizin için nedir?

Benim için başarı yaptığım iş ile insanlığa ve doğaya faydamın dokunması demek. İlk başta oğlumun bağışıklığı problemini çözmek için çıktığım bu yolda, bu ürünleri herkese ulaştırma hedefim doğrultusunda ilerliyorum ve tüketicilerimizden çok güzel geri dönüşler alıyorum.

Aynı zamanda saf Anadolu propolisini ve diğer değerli arı ürünlerini dünyaya tanıma

97

RÖPORTAJ

plus Agustos 2020 )

98

www.plusdergisi.com

GAYE YARDIMCI Danışman UKAGED Başkanı Uzun yıllardır iş dünyasında yer almaktasınız. İşinizi/markanızı sizden dinleyelim isteriz. Çalışma hayatına çok erken başladım. 17 yaşımda alaylı bir gazeteci olarak çıktığım ‘iş dünyası’ yolculuğuma İngiltere’de kurduğum eğitim danışmanlık şirketi London Educa ve Türkiye’de 10 yıldır yürüttüğümüz Uluslararası Kadın ve Gençlik Politikalarını Geliştirme Derneği ile devam ediyorum. Ulusal ve uluslararası projelerle dezavantajlı grupların içinde bulundukları durumu iyileştirmek adına sivil toplum kuruluşu olarak her sene en az 3 proje ile sahada aktif olarak çalışıyorum. İş hayatında vazgeçemediğiniz prensipleriniz nelerdir?

Güven, dürüstlük ilkeleri çerçevesinde, sistemli, planlı ve zamanında çalışmak diyebilirim. Ve en önemlisi takip! Görev paylaşımı olsa bile gün sonunda tüm tarafların yaptığı işi kontrol edip bitirmek vazgeçemediklerim arasında.

İş dünyasında kadın olmanın avantaj ve dezavantajları neler?

Kadın olmak hayatın her alanında zor! İş hayatında ise ilerleyen teknoloji, değişen dünya düzeni ile birlikte ‘avantaj ve dezavantaj’ konuşmayacak hale gelmek en büyük temennimiz.

Yaşadığımız coğrafyaya göre değişen bu durum aslında iş dünyasında da artık ezberlerin bozulmasına sebep oldu. Rusya da otobüs şoförlüğünden memuriyete kadar her alanda iş yükünü kadınlar yüklenmiş durumdayken bu birçok ülkede bu tam tersi. Kim daha avantajlı kim daha dezavantajlı demeyelim de dünyayı eşitlik, adalet kurtaracak diyelim iş hayatında ve her alanda kadın-erkek ayrımı yapılmayan bir dünya hayali diyelim…

Anne olmak iş dünyasında bir

bir dünyada yine kadının yetiştirdiği ‘insanının’ eğitimiyle değişir dünya.

Ben çocuklarıma önce kadın olduğumu tıpkı erkek cinsi gibi dünyayı ortak paylaştığımız bir cins olduğumu anlatıyorum. Hem kadınım hem de anne! Eğitimle değişir dünya bir ihtimal eşit hale gelir 2133’e de daha çok var:) Toplumun kadın ve erkeğe dayattığı roller hakkında ne düşünüyorsunuz?

Bu soruya geçenlerde görüp çok beğendiğim bir yazı ile cevap vermek istiyorum: “Bir baba gece ağlayan bebeğine uyanıp ninniler söylüyor, bebeğinin altını değiştirip banyosunu yaptırıyor, sakinleşsin diye saatlerce kucağında gezdiriyorsa; eşine yardım etmiyordur.

Babalık yapıyordur!”

Başarı sizin için nedir?

Başarı benim için yaptığım işin daha çok insana fayda sağlamasıdır.

Maddi karşılık bulacağınız başarı her zaman vardır ama yaptığınız iş kaç kişinin hayatına dokunur, kime nasıl fayda sağlar bunun sonucu başarımın göstergesidir. İş hayatınızda sizi, başarılı kılan farkınızın hangi özelliğiniz olduğunu söyleyebilirsiniz? Çok hızlı ve titiz çalışmak. En önemlisi inanmak, yeni bir işe, projeye başlarken olacağına, güzel sonuçlanacağına hep inanmak!

Oluruna inanmak temel mottom.

Yoğun temponuzda dinlenmek ve yeniden enerji kazanmak için neler yaparsınız?

Gökyüzüne bakmak! En büyük enerji kaynağım. Çanakkale’li olarak Ankara’da yaşamama rağmen ilk fırsatta ‘deniz’ görmek ve evimde olmak. Evde olmak fikri dinlenmem için yeterli bir olgu. plus Agustos 2020 )

www.plusdergisi.com

engel olarak görülüyor. Sizin bu konudaki bakış açınız nedir?

Aslında anne olmak birçok açıdan engelleri aşan bir faktör. Her iki tarafı da başarıyla yönetebilme kabiliyeti verir insana. Yorucu olsa da daha ferasetli, merhametli, estetik yaklaşmayı sağlar olaylara. Anneliği ve iş hayatını birlikte yürütebilmek ciddi şekilde organize olmak demektir.

Sorumlulukları iyi yönetebilmek engelleri aşmamızı sağlar.

Genç ya da yaşlı tüm kadın girişimcilere önerileriniz nelerdir?

Bu soru yeni yılın başında sorulmuş olsaydı cevaplarım çok başka olurdu şüphesiz. Ama 4 aydır yaşadığımız pandemi süreci genç yaşlı kadın-erkek tüm dengeleri değiştirdi. Bir kere girişimcilik konusunu ‘bir dükkan açmakla’ sınırlandıran zihniyete karşıyım! Gençler için sevdikleri işi yapabilecekleri bir hedef onları otomatik girişimci yapacaktır zaten.

Toplumun ve yaşadığımız bölgenin ihtiyaçlarına yönelik bir çalışma maddi manevi kapasitemize göre belirlediğimiz hedef bizi iş hayatında girişimcilik adına başarıya götürecektir diye düşünüyorum.

Dünya Ekonomik Forumu’nun 2015’te yayımladığı Cinsiyet Ayrımı Raporu’na (Gender Gap Report) göre aynı işi yapan bir kadın ile bir erkeğin maaşı günümüzden 117 yıl sonra; yani 2133 yılında eşit olabilecektir. İş dünyasında kadınların eşit haklarla çalışabilmesi için sizce neler gerekli?

Bu bir Ütopya! Erkek egemen bir dünyada yaşadığımızı göz önüne alırsak 2133 yılında mikro çipler, robotlar arası cinsiyet eşitliğinden konuşuyor olur insanlık belki! İşin şakası bir tarafa kadının var ettiği

99

RÖPORTAJ

plus Agustos 2020 )

100

www.plusdergisi.com

SİBEL BORA ABDİK Goldmaster Yönetim Kurulu Üyesi

Uzun yıllardır iş dünyasında yer almaktasınız. İşinizi/ markanızı sizden dinleyelim isteriz.

Babam Cenk Bora varlıklı bir aileden gelmediği için kendi çabalarıyla üniversite eğitimi almış ama bunu yaparken aynı zamanda çalışıp para kazanmış ve ailesini geçimini de sağlamış çok zeki, çalışkan ve girişimci yapısı olan biri. “Sıfırdan başlamak” diye bir deyim vardır ya, babamın hikayesi gerçekten öyle başlamış. Küçük bir atölyede, ütü, elektrikli ızgara ve elektrikli kek kalıpları yani pişirme tencereleri üretmeğe başlamış.

Her yıl yeni bir ürün ekleyerek üretimini genişletmiş. Ben üç kardeşin en büyüğüyüm, iki erkek kardeşim var. 17 yaşında kendimi atölyede, üretimin içinde buldum.

tarafından beğenilen ve sevilen bir firma olduğumuzda başarının bir sonuç değil, bir süreç olduğunu ve çoğu zaman kazancın önüne geçtiğini anladığımız ve yeni teknolojilere, yeni sektörlere yelken açtığımız bir süreç başladı.

Ben finansman ve muhasebe tarafında görev alırken, büyük kardeşim Sinan Bora ithalat ve satış ve pazarlama, küçük kardeşim Süha Bora imalat ve Lojistik sorumluluğunu üslendi.

Bugüne gelirsek elektronik, elektrikli küçük ev aletleri, mobil aksesuar ve sağlık ürünleri (tansiyon aleti, ateş ölçer vb.) gibi dört önemli sektörde faaliyet göstermekteyiz.

Burada başarının anahtarının yılmadan, yorulmadan çalışmak olduğunu; fark yaratmadan, plus Agustos 2020 )

www.plusdergisi.com

Yaşıtım gençler gezip tozarken, okul yollarında koşarken ben babamla üretim planlıyordum ve satışımızı nasıl arttırırız diye gecegündüz çalışıyorduk. Sonrasında perakende mağazalarımızı açtık.

Artık hem üretim yapıyor hem de toptan satışımızın yanında kendi mağazalarımızda perakende satış yapıyorduk. Üniversite eğitimlerinden sonra iki erkek kardeşim de aramıza katıldı.

Babamızın yol göstericiliğinde, yetenek, eğilim ve eğitimlerimiz doğrultusunda iş bölümü yaptık ve kendi markamızı oluşturma yolunda planlı, duygusal ama proaktif bir süreci başlattık.

GOLDMASTER markasını tescil ettirmiş, ithalata yönelmiş, özellikle uydu alıcısı konusunda lider, ürünleri Türk tüketicisi

101

RÖPORTAJ

fedakarlık yapmadan başarılı olmanın mümkün olmadığını belirtmek isterim. İş hayatında vazgeçemediğiniz prensipleriniz nelerdir?

“Sevdiğiniz işi yaparsanız, bir gün bile çalışmış sayılmazsınız.” demiş ya Konfüçyüs işte bu söz tam da beni ve ailemi anlatır. Çalışmayı ve üretmeyi severim, işimi severek yaparım, fabrikamızı canlı bir organizma gibi severim, ona hayat veren çalışanlarımızı severim, her gün koşarak gelirim işimin başına.

Samimiyet ve dürüstlük olmazsa olmazımdır. İş otaklarımız olan müşterilerimizle, aramızda gönül bağı olan tüketicilerimizle ve çalışma arkadaşlarımızla bu duygular içinde iletişim kurarız.

Sözlüğümde “imkansız” kelimesi yoktur, önemli olan yöntemi bulmaktır. Bunun için de inatçı olmak gerekir bazen. İş dünyasında kadın olmanın avantaj ve dezavantajları neler? İş hayatında kadın olmak ile ilgili onlarca makale, röportaj ve yazı karşımıza çıkarken “iş hayatında erkek olmak” ile ilgili bir yazı bulunmaz. Çünkü genel algıya göre, iş hayatı zaten erkeklere aittir. Doğrusunu söylemek gerekirse ben iş hayatında kadın olmamdan kaynaklanan bir sorun yaşamadım. Hatta zaman zaman bunu avantaj olarak yaşadım. İşe başladığım ilk yıllarda babam “bu işi de yapacaksın” demiş, bana imza yetkisi ve yaşıma göre fazla sayılabilecek sorumluluklar vermişti. Bu

plus Agustos 2020 )

102

beni ilk anda ürkütmüş olsa da babamın güveniyor olması ve inancıyla gereğini yapmış, sorumluluklarımın üstesinden gelmiştim. Toptan alım yapan müşterilerimiz karşılarında 20 yaşında bir genç kız bulduklarında şaşırmış, önceleri kabullenememiş ama sonraki gelişlerinde illa benimle görüşmek istemişlerdi.

Samimi ve dürüst yaklaşımımla gönüllerini ve güvenlerini kazanmıştım, tabii bu süreçte GOLDMASTER markası da tanınmaya, talep görmeye başlamıştı.

Ama konuya genel olarak bakarsak, kadının toplumdaki yeri ve rolüne ilişkin geleneksel düşünce iyi bir eş ve fedakar bir anne olmasıdır. Günümüzde eğitimli ve tecrübeli bir kadının, erkekler dünyasında kabul görmesi için birinci şart kadınsı yeteneklerini ortaya çıkarmasından geçer, ne yazık ki bunun yerine erkeklere benzeyerek ilerlenebileceği düşüncesi hala kendine yer bulabilmektedir. Nedir bu kadınsı özellikler derseniz, detaycılık, empati yeteneği, duygusal olmaları. Artık iş dünyasında duygusal zekası yüksek olan kişilerin başarıya daha yakın olduğu düşünüldüğünde kadınların başarıya daha yakın olduğunu söyleyebiliriz.

Anne olmak iş dünyasında bir engel olarak görülüyor. Sizin bu konudaki bakış açınız nedir?

Evlendikten sonra iş hayatında kadın olmak daha zorlaşıyor. “Çocuk da yaparım, kariyer

de” sloganının verdiği güçle iş hayatında kadın hamilelikte de yarışı elden bırakmıyor ve bebeğiyle yarışa devam ediyor.

Ancak doğumla birlikte kadının önünde yol ayrımı beliriyor. İşine bu kadar emek vermişken ve yaptığı işi seviyorken işini bırakmak ya da devam etmek... Çocuk sonrası başvurularınızda mülakatta size sorulacak sorulardan bir tanesi “Çocuğunuza kim bakacak?” sorusu oluyor ki bu çok üzücü.

Genç ya da yaşlı tüm kadın girişimcilere önerileriniz nelerdir? Öncelikle kadın-erkek işi diye sınır belirlemekten vazgeçsinler.

Kadınlar artık her işi yapıyorlar, börekçi açan kadın girişimci de var, enerji tesisi kuran kadın girişimciler de... Önemli olan iş fikrine inanmak, özenle iş planı hazırlamak, destek bulabileceği yerleri iyi araştırmak ve sabırla çalışmak. Dijital dünya kadınlar için inanılmaz fırsatlar sunuyor.

Ayrıca ülkemizde kadın girişimciler için çeşitli destek programları var. Birçok ilimizde Aile Destekleme Merkezlerinde Beceri kursları var, kadınlarımız istedikleri branşta kendilerini geliştirebilirler ve kendi işlerini kurabilirler. KOSGEB ve Ticaret Bakanlığı’nın girişimcilere ciddi destekleri var, daha başka derneklerin de kadın girişimcilere finansman açısından yardımcı olacak projeler yaptığını biliyorum.

Dünya Ekonomik Forumu’nun 2015’te

www.plusdergisi.com

yayımladığı Cinsiyet Ayrımı Raporu’na (Gender Gap Report) göre aynı işi yapan bir kadın ile bir erkeğin maaşı günümüzden 117 yıl sonra; yani 2133 yılında eşit olabilecektir. İş dünyasında kadınların eşit haklarla çalışabilmesi için sizce neler gerekli? Öncelikle devlet ve yetkililerin kadından yana olması gerekir, devlet mekanizmasının kadınlar yararına siyasi bir irade ortaya koyduğunda Türkiye’deki tablonun hızla değişeceğini düşünüyorum.

Eğitim arttıkça Türk kadınları değişiyor; daha çok hak arar hale geliyor. Her şeyin başı eğitim diye olur olmaz kullandığımız deyim vardır ya, işte bu konuda tam da yerini buluyor.

Toplumun kadın ve erkeğe dayattığı roller hakkında ne düşünüyorsunuz?

Cinsler arasındaki tavır farklılıkları, bir bakıma toplum olarak onlardan nelerin beklendiğini gösterir. Örneğin reklamlarda kadınlar hep mutfaktadır, çocukla ilgilenir, yemek yapar, komşularla oturur sohbet eder. Erkekler ise çok yoğun çalışırlar, eve parayı erkek getirir, arabayı en iyi erkek kullanır... Kadınsı roller genellikle hassasiyet, anlayış, duygusallık, bağımlılık özellikleriyle; erkeksi roller ise liderlik, baskınlık, bağımsızlık gibi özelliklerle öne çıkar. Erkekler ağlamaz mesela, halbuki ağlamak için bir çift göze sahip olmak yeterlidir. Bir yazıda “gözü olan ağlar” diye bir cümle okuduğumu hatırlıyorum.

İş hayatınızda sizi, başarılı kılan farkınızın hangi özelliğiniz olduğunu söyleyebilirsiniz?

Başarılı olmanın ilk şartının doğru hedefi tespit etmekten geçtiğine inanıyorum. Hedefin doğruluğunu da içimde oluşturduğu harekete geçme hissi ile test ederim ve tutku ile onu gerçekleştirme adımlarını atarım. Arada hata yaptığım da olur ama asla hatalara takılmam, hızla geride bırakır ve onları tecrübe listesine eklerim. İş ahlakı konusu çok önemlidir, babamızın ilk öğrettiği kuraldır diyebilirim.

Asla vazgeçmeyeceğim bir kural da verdiğim sözleri tutmaktır.

Bunun yanında gündemi takip ederim, iş yaptığımız sektörlerle ilgili her türlü gelişmeyi yakından takip ederim. Ve işimi, şirketimi aşk derecesinde sever, yorulmamacasına çalışırım.

Yoğun temponuzda dinlenmek ve yeniden enerji kazanmak için neler yaparsınız?

En başta yediklerime çok dikkat ederim, güne güzel bir kahvaltıyla başlarım ve düzenli beslenirim. Müzik dinlemeye ve ailece yürüyüş yapmaya bayılırım.

Kızımla alışveriş yapmaktan zevk alırım. Beni en çok dinlendiren şeylerin başında ise mutfağım gelir. Aileme ve dostlarıma yemek yapmak, onlarla sofrada muhabbet etmek inanılmaz iyi gelir. Bir de yılda iki sefer birkaç günlük tatil kaçamağı rutin dışına çıkıp enerji toplayıp rahatlamama sebep olur.

plus Agustos 2020 )

www.plusdergisi.com

Duygusallığın zayıflık olarak algılandığı toplumumuzda birçok aile birbirlerine sevgisini belirtemeyen kişilerden oluşmaktadır. Özellikle iş hayatında başarılı olmak isteyen kadınlar erkek gibi davranmak zorunda bırakılmaktadır.

Birçok toplumsal konuda olduğu gibi bu konunun da düzelebilmesi aile içinde kız ve erkek çocukların eşit davranılarak yetiştirilmesi bu anlayışın değiştirilmesinde en önemli etkendir.

Başarı sizin için nedir?

Başarı, kişinin mutlu olacağı konu veya konuları tespit etmesi, onlara ulaşması için hedefler koyması, o hedefler uğruna çabalaması, zor zamanlarda da hedefinden ayrılmama inadı göstermesi, bu süreçten heyecan duyması, bulunduğu noktadan geriye baktığında gurur duyacağı bir hayatı yaşamasıdır. Sabır, azim, merak, inat gibi özellikler, işinize duyduğunuz aşk ve bu yolda göstereceğiniz çaba başarıyı kaçınılmaz kılacaktır.

Thomas Edison’un dediği gibi, ”BAŞARININ %1’İ İLHAM, %99’U TERDİR.” Geriye dönüp baktığımda ve GOLDMASTER’ın günümüzdeki konumuna gelebilmesi için döktüğümüz teri, emeği ve fedakarlığı görebiliyorum. Tabii bir anne olarak dünyaya getirdiğim ve ileriki yaşamlarında başarılı bireyler olabilmeleri için gereken ilhamı vermeğe çalıştığım çocuklarım da en büyük mutluluk ve başarı kaynağım olmuştur.

103

RÖPORTAJ

)

104 plus Agustos 2020

www.plusdergisi.com

AYCAN HELVACIOĞLU The Franchise Company Yönetici Ortak

Uzun yıllardır iş dünyasında yer almaktasınız. İşinizi/markanızı sizden dinleyelim isteriz.

Profesyonel hayatın büyük bir kısmını, yayıncılık ve fuarcılık sektöründe yönetici olarak tamamladım. 15 yıl Franchising Fuarının Genel Müdürlüğü görevinde bulundum. Birçok Uluslararası Franchise Zirvesinin organizasyonunu başarılı bir şekilde gerçekleştirdim. 2018 yılından itibaren The Franchise Company yönetici ortağı olarak franchise endüstrisi içinde çalışmalarıma devam ediyorum.

“Aslolan markadır “mottosu ile markaya değer katan her türlü proje, özellikle franchise satış ve pazarlama konusu ilgi alanlarım arasında yer almaktadır. Farklı sektörlerden birçok markanın Ulusal ve Uluslararası franchise satış ve pazarlamasını yönetmekteyiz.

Franchising Derneği (UFRAD) üyeliği, Türes (Restoranlar ve Turizmciler Derneği) Genel Başkan Yardımcılığı görevini sürdürmekteyim. İş hayatında vazgeçemediğiniz

kariyerine önem veren kadınların yükselmeye ve yükseldikleri yerde başarılı oldukları yadsınamaz Ve empati bizim işimizin anahtarı…

Anne olmak iş dünyasında bir engel olarak görülüyor. Sizin bu konudaki bakış açınız nedir?

Anne olmak dünyanın en güzel işi… Engel değil aksine kadına pozitif bir duygu kattığına inanıyorum. Hayatını planlayabilen anneler için iş hayatında zorluk ve engel olmadığını düşünüyorum.

Tabi burada iş arkadaşlarının desteği, eş desteği aile desteği çok önem taşıyor.

Genç ya da yaşlı tüm kadın girişimcilere önerileriniz nelerdir?

Kadın girişimcileri her zaman destekleyen biriyim. Türes Genel Başkanlığı yapıyorum ve Kadın Girişimcilik Komitemizin de başkanıyım. Hedeflerine odaklanmak çok önemli…

Hedefi olmayan birey ister erkek ister kadın olsun işi zor.

Konusunda azimli çalışkan her birey benim için çok kıymetli… Öncelikli önerim networklerini geliştirmeleri oluyor ve bu konuda plus Agustos 2020 )

www.plusdergisi.com

prensipleriniz nelerdir? İş hayatımda odak noktam daima başarı olmuştur. Başarıya giden yolda şans önemli bir faktör olsa da her zaman disiplinli çalışmanın başarıya giden yol olduğunu çok iyi bilen biriyim. Fayda sağlamak ana prensiplerimden birisidir. İş dünyasında kadın olmanın avantaj ve dezavantajları neler?

Biz Ortağım Efrah Atacan ile iki kadın girişimci olarak iş hayatında varlık gösteriyoruz.

Kadın bir yönetici olmanın avantajlarını, kadınların sahip olduğu değerlerin iş hayatında ne kadar büyük bir fark yarattığının bilincinde olan iki yönetici olarak zorlanmadığımıza inanıyorum.

Biz Kadınlar, yönetici konumunda, genellikle, sorunlarla ilgilenebilen, anlayışlı davranma becerisi gösterebilen bir profil sergilemekteyiz. Ancak kadınların, yönetici konumuna ulaşabilmek için vereceği mücadele ve kendini ispatlama zorunluluğu erkek meslektaşlarına nazaran daha fazla.

Kendine güvenen, hırslı, başarma arzusu ve azmi olan,

105

RÖPORTAJ

desteğimi hiç esirgemem. Bilgi çok kıymetli, bilgisini paylaşan kişi sayısı gün geçtikçe azalıyor.

Kadın girişimcilerimiz her konuda bana ulaşabilir. Kapım sonsuz açık.

Bu dönemde bilgi paylaşımı ve yönlendirme en kıymetli şey…

Dünya Ekonomik Forumu’nun 2015’te yayımladığı Cinsiyet Ayrımı Raporu’na (Gender Gap Report) göre aynı işi yapan bir kadın ile bir erkeğin maaşı günümüzden 117 yıl sonra; yani 2133 yılında eşit olabilecektir. İş dünyasında kadınların eşit haklarla çalışabilmesi için sizce neler gerekli?

Yeni dönemde birçok sektörde kadın istihdamının plus Agustos 2020 )

106

giderek arttığını gözlemliyoruz.

Bu rapordaki farkın erkek yöneticilerin, kadın yöneticilerden fazlalığından kaynaklandığını düşünüyorum. Biraz daha zamana ihtiyacımız var. 2023 verilerinde bu farkın hızlıca azalacağına inanıyorum.

Yönetici pozisyonunda daha fazla kadının olması gerekiyor.

Birçok sektörde özellikle kadın yönetici istihdamının arttığını da gözlemliyoruz.

Toplumun kadın ve erkeğe dayattığı roller hakkında ne düşünüyorsunuz?

Kadınların iş dünyasında daha fazla var olması ekonominin büyümesine katkıda bulunuyor.

Harekete geçebilmek çok önemli…

Ama öyle her işe de gözü kapalı atlamak yok. Dolayısıyla rolünü kendi seçen kazanacaktır Girişimciliğin genel kuralı ihtiyacı tespit edebilmektir. Kadınlar duygusal zekâları ile bunu çok iyi yapabilmektedir. İş planı çok önemli… Kendini işin bir parçası görebilmek çok önemli…

Girişimci kadınları destekleyen birçok dernek ve organizasyon var.

Mutlaka bu ortamlarda olmalılar ve destek almalılar…

Başarı sizin için nedir?

Başarı hedeflediğiniz yolda elde ettiğiniz pozitif sonuçlardır.

Kadın girişimci olarak başarımı işimi takip etmeye borçluyum.

Başarmak isteği önemli bir faktör. Bileşeni çok olsa da takip en başta geliyor. Hedefleriniz olduğu sürece başarıyı yakalayabiliyorsunuz… İşimiz ile ilgili bizi en heyecanlandıran taraf

ise markalarımızın franchise ile büyümesini sağlamak ve yurt dışı pazarlara açmak oluyor… İş hayatınızda sizi, başarılı kılan farkınızın hangi özelliğiniz olduğunu söyleyebilirsiniz?

Zannediyorum en önemli iki özelliğim takipçi ve paylaşımcı olmamdır. Hiçbir zaman benim iş alanım bu kadar bunun dışında bir hizmet vermemeliyim diye düşünmedim. Şartlar neyi gerektiriyorsa danışanlarımıza maksimum da destek vermeye çalışırız. Duygusal zekâmı devreye sokarım. Karşı tarafın beklentilerini mutlaka not alırım. Yazarak çalışırım çok okurum, pazarı takip ederim, saha çalışmasını ekibim yapıyor olsa da mutlaka bir tarafında olurum.

Yenilikleri takip ederim bir anlamda öğrenme isteğim olarak tanımlayabilirim…

Yoğun temponuzda dinlenmek ve yeniden enerji kazanmak için neler yaparsınız? Çok sık yurt dışı ziyaretlerimiz oluyor. İşimizin bir parçası da olsa yeni yerler görmek, farklı kültürleri keşfetmek, yenilikleri takip etmek bana enerji kazandıran önemli konulardandır.

Ortağım Efrah Atacan ile birçok konuda uyum sağlıyoruz, işimizi yaparken keyif alıyoruz. Ailem ile birlikte zaman geçirmek benim için çok kıymetli… Film seyretmek vazgeçilmezim. Yengeç burcu biri olarak yemek yapmak ve sevdiklerimle keyifli sofralar paylaşmak beni çok mutlu ediyor… www.plusdergisi.com

ALL THINGS MOCHI

WWW.BEYMEN.COM

RÖPORTAJ

plus Agustos 2020 )

108

www.plusdergisi.com

CANDAN ÇİLİNGİROĞLU Shoecity

TAIDER Yönetim Kurulu Başkanı Uzun yıllardır iş dünyasında yer almaktasınız. İşinizi/ markanızı sizden dinleyelim isteriz.

Ben Ege Üniversitesi endüstri mühendisliği mezunuyum ama uzun yıllardır kendi aile şirketimizde çeşitli görevlerde bulundum. Bizim ayakkabı seruvenimiz1926 yılında İzmir’de dede Kamil Fevzi tarafından başlamış. İzmir Kemeraltı’nda İzmir’in ilk vitrinli ayakkabı mağazasını açmış. 94 yıldır ayakkabının her dalı ile uğraşıyoruz.

Dördüncü nesil de iş başında. Şu anda ağırlıklı olarak ‘doğru ayakkabı sağlıklı ayak ‘ mottosuyla Shoe City mağazalarımızla perakendecilik yapıyoruz. Ayrıca ayakkabı makineleri ve ayakkabı design software ile uğraşıyoruz. İş hayatında vazgeçemediğiniz prensipleriniz nelerdir?

Delege edip takip etmeyi iyi bilmek. Zamanı iyi kullanmak.

Günü iyi izleyip geride kalmamak.

Değişime açık olmak ve inovasyon. İş dünyasında kadın olmanın avantaj ve dezavantajları neler?

Benim için iş dünyasında kadın olmak hep avantajdı. Hele benim ilk işe başladığım dönemlerde bizim sektörde pek kadın olmadığı için bana pozitif olarak yansıdı.

Anne olmak iş dünyasında bir engel olarak görülüyor. Sizin bu konudaki bakış açınız nedir?

bölümünde kadının çalışması uygun görülmemektedir. Ben kız çocukların muhakkak iyi eğitim alıp meslek sahibi olmasını ve kendi ayakları üzerinde durabilmesini arzu ediyorum. Bu konuda erkeklerin eğitilmesi gerektiğini yıllardır söylüyorum.

Başarı sizin için nedir?

Koyduğunuz hedefe mutlu bir şekilde ulaşmak başarıdır. Hak yemeden, haksızlık etmeden tabi ki. İş hayatınızda sizi, başarılı kılan farkınızın hangi özelliğiniz olduğunu söyleyebilirsiniz?

Zaman yönetimi benim en başarılı olduğum konulardan biridir. İnsan ilişkilerimin çok iyi olması ve sanırım pozitif olmam da önemli. Ayrıca ben problem çıkarmayı değil problemi çözmeyi severim. Bir de resme geniş bir perspektiften bakabilmek lazım.

Yoğun temponuzda dinlenmek ve yeniden enerji kazanmak için neler yaparsınız?

Ben dinlenmeyi pek sevmiyorum. Farklı bir iş yaparsam dinleniyorum. Uzun tatillerden hoşlanmıyorum. Bahçe isleriyle uğraşmak benim enerjimi arttırıyor.

Torunlarımla vakit geçirmek de harika enerji veriyor. Ne kadar yorgun olsam da bana huzur veriyor. Fiziksel yorgunluk iyi bir şeydir. Uyursunuz geçer. Önemli olan ruhun yorulmaması. Pozitif enerjiyi çok önemsiyorum. plus Agustos 2020 )

www.plusdergisi.com

Hem anne hem iş kadını olmak zor tabi. Ama kadınlar yeteneklidir. İkisini birden gayet iyi yürütebilir.

Ama çocukların bakimi tabi ki birçok kadın için sorun olabiliyor.

Bu konuda devletin daha yardımcı olması gerekiyor.

Genç ya da yaşlı tüm kadın girişimcilere önerileriniz nelerdir?

Girişimci olmadan önce muhakkak kurumsal olarak çalışmaları lazım. Bu onlara hem finansal hem yönetsel katkılar sağlayacaktır. Girişim yapılacak sektör akıllıca seçilmeli, iyi araştırmalı maceraya atlanmamalıdır.

Dünya Ekonomik Forumu’nun 2015’te yayımladığı Cinsiyet Ayrımı Raporu’na (Gender Gap Report) göre aynı işi yapan bir kadın ile bir erkeğin maaşı günümüzden 117 yıl sonra; yani 2133 yılında eşit olabilecektir. İş dünyasında kadınların eşit haklarla çalışabilmesi için sizce neler gerekli?

Bu ancak kanunlarla gerçekleşebilir. Ayni işe ayni ücret kesinlikle geçerli olmalıdır. Tabi kadınların da bu konuda ısrarcı olmaları gerekir. STKlar da baskı unsuru olarak çok önemli.

Toplumun kadın ve erkeğe dayattığı roller hakkında ne düşünüyorsunuz?

Maalesef toplumumuzun bir

109

RÖPORTAJ

)

110 plus Agustos 2020

www.plusdergisi.com

GÖKÇEN AKYOL YAMANER Flormar Marka ve İletişim Müdürü Uzun zamandır iş dünyasında yer almaktasınız. İşinizi/markanızı sizden dinleyelim isteriz.

Uzun yıllardır kozmetik aynı zamanda perakende sektöründe marka stratejisi, pazarlama, iletişim alanlarında çalışıyorum.

Profesyonel işimin, hayatımın parçası olan bir konu üzerinde icra etmek harika bir şans. Renkli, dinamik, trend odaklı, tüketiciye birebir dokunan bu iş kolu beni her daim dinamik tutuyor.

Pazarlama ve iletişim trendleri değişen tüketici davranışlarından doğrudan etkileniyor bu sebeple değişim, gelişim, yeni yöntemler deneyimleme işimin bir parçası.

Flormar, geride bıraktığı 50 yılda Türkiye’de kadın hedef kitlede %96 marka bilinirliğine sahip olma başarsını 6 kıta, 110 ülke, 250 şehirde, 100 bini aşkın satış noktasıyla dünyaya yayabilmiş güçlü bir marka. Bir kadın pazarlama profesyoneli olarak, dünyanın dört bir yanında kadınların kendi rengini keşfetmeleri adına onlara rengi, enerjiyi, trendleri götüren bir markada çalışmak paha biçilemez. İş hayatında vazgeçemediğiniz prensipleriniz nelerdir? İş hayatı özel hayat ayrımına inanmayanlardanım, bir hayatımız var onu da en verimli en dengeli şekilde yaşamaya gayret etmekten

söyleyebilirim.

Anne olmak iş dünyasında bir engel olarak görülüyor. Sizin bu konudaki bakış açınız nedir?

Benim 6 yaşında bir kızım var ve çocuk sahibi olmanın insanı geliştirdiğini, büyüttüğünü, törpülediğini, daha planlı ve organize hareket etmeyi sağladığını söyleyebilirim. Ben anne olmadan önce de çocuk sahibi olmayı bir engel olarak düşünmedim, anne olduktan sonra da böyle bir deneyim yaşamadım.

Genç ya da yaşlı tüm kadın girişimcilere önerileriniz nelerdir?

Girişimci ekosisteminin dünyada olduğu gibi ülkemizde de büyümesi, başarılı kadın girişimci örneklerin her geçen gün artması oldukça mutluluk verici.

Girişimcilik uzmanlık alanım değil ancak genel olarak hayatta başarılı olmak için tutku hissettiğiniz alanı bulmak ve denemekten vazgeçmemek iki kilit unsur diye düşünüyorum.

Dünya Ekonomik Forumu’nun 2015’te yayımladığı Cinsiyet Ayrımı Raporu’na (Gender Gap Report) göre aynı işi yapan bir kadın ile bir erkeğin maaşı günümüzden 117 yıl sonra; yani 2133 yılında eşit olabilecek. İş dünyasında kadınların eşit haklarla çalışabilmesi için sizce neler gerekli? plus Agustos 2020 )

www.plusdergisi.com

yanayım. Genel olarak hayatımda önemsediğim değerleri iş yaparken de ekip yönetirken de her zaman merkeze koyarım.

Güven ve tutku hayatımın her alanında olmazsa olmazlarım. Bir tüketici olarak güvenmediğim, kendi kullanmadığım bir markada hiç çalışmadım. Birlikte çalıştığım ekip ile güvene dayalı ilişkiler kurdum. Birbirimize, yaptığımız işe güvenmek aynı tutkuyu paylaşmayı her zaman önemsedim. İş dünyasında kadın olmanın avantaj ve dezavantajları neler?

Pazarlama ve iletişim detayların, duyguların önemli olduğu bir alan dolayısıyla kadınların detaylara olan dikkati ve hakimiyeti, duyusal zenginliği benim profesyonel alanım için her zaman avantaj oldu.

Kozmetik, saha çalışanlarından yönetici pozisyonlarına kadın iş gücünün ağırlıkta olduğu bir sektör. Flormar, %83 ile kadın istihdamının oldukça yüksek olduğu, 50 yıldır kadınlardan aldığı ilhamla hayata renk katan bir kadın markası. Türkiye’de 180, dünyada 110 ülkeye yayılmış 1000 civarı mağazamızda, fabrikamızda, depomuzda, ofislerimizde ağırlıklı kadınlar çalışıyor. Kendi adıma, kadın egemen bir sektörde kadın odaklı çalışan bir profesyonel olarak iş hayatında kadın olmanın dezavantajlarından ziyade avantajlarını deneyimlediğimi

111

Profesyonel alanım olan pazarlama ve iletişim sahasında bahsedilen bir ayrımcılıkla karşılaşmadım. Kadınların eğitim seviyeleri arttıkça, iş hayatındaki mevcudiyetleri yaygınlaştıkça ayrımın tüm iş kollarında söz konusu olmaktan çıkacağını düşünüyorum.

Toplumun kadın ve erkeğe dayattığı roller hakkında ne düşünüyorsunuz?

Toplumun dayattığı rollerden öte doğanın kadın ve erkeğe biçtiği roller benim için daha anlamlı. Kadın ve erkek birbirini her durumda tamamlayan varlıklar. Kadın genel olarak yaratıcı, bir insanı veya bir fikri doğuran, besleyen büyüten, süreç odaklı tarafken, erkek risk alan, olay ve durumları sonuç odaklı değerlendiren taraf olabiliyor.

Kültürel ve geleneksel aktarımlarla kadın ve erkeğe biçilen rollerin ise kadınların eğitim seviyesi artıkça, iş hayatındaki mevcudiyetleri arttıkça daha dengeli bir seviyeye gelececeğini düşünüyorum.

Başarı sizin için nedir?

Konu insan olduğunda tanımlamalar, kaideler, kriterler )

112 plus Agustos 2020

anlamını yitiriyor. Başarı ve mutluluğun izafi kavramlar, kişiden kişiye, atfettiğiniz anlama göre değiştiği kanısındayım.

Benim için başarı eşittir mutlu olmak, iyi hissetmek. Ben işiyle ilgili ciddi anlamda tutkulu bir insanım, 24 saat iş benimle yaşar; markamızı nasıl konumlarız, hangi projeleri nasıl hayata geçirirsek tüketicide istediğimiz etkiyi yaratırız düşünür, fikir üretir ve bu halden beslenirim.. Tabi işimin pazarlama olması ve bugüne kadar hep hayatımın içinde yer alan, sevdiğim, life style markalarda görevimi icra etmiş olmam bu bakış açımı yaşanır kıldı.

Kişi kendini iyi tanır, ne ile, nerede, nasıl mutlu olabileceğini iyi çözümlerse yaptığı her işte de başarılı olur, kendini mutlu, başarılı hisseder. İş hayatınızda sizi başarılı kılan farkınızın hangi özelliğiniz olduğunu söyleyebilirsiniz? İşime olan tutkum, yaratıcı bakış açısını her daim odağımda tutmak ve ekip çalışmasına verdiğim önem işimi daha iyi yapmak adına kritik bulduğum üç

temel unsur diye düşünüyorum.

Yoğun temponuzda dinlenmek ve yeniden enerji kazanmak için neler yaparsınız?

Ben iş hayatı özel hayat şeklinde hayatı ayırmaya inanmayanlardanım. Tek bir hayatımız var aslında ve onu dengeli yaşamak hayatımızın genel verimliliği için kritik önem taşıyor. İş saatlerinde planlı, hızlı, verimli çalışarak, ekip içi delegasyonu sağlayarak günümü ve de enerjimi iyi yönetmeye çalışıyorum. 6 yaşında bir kızım var ve onunla vakit geçirmek ondan çok benim ihtiyacım sanırım, yenilendiğimi, zihnimin boşaldığını ve odağımın son derece mutlu bir noktaya çevirmek beni tazeliyor. Ailemle doğada geçirdiğim zamanlar yanı sıra bir Japon sanatı olan Sumie ile ilgileniyorum. Odaklanmayı temel alan bu resim sanatını icra etmenin ruhumu bütünlediğini söyleyebilirim. Hayat rutinimin içine beni besleyen bir sanat unsuru koymuş olmayı yıllar içinde edindiğin en önemli kazanımlardan biri olarak görüyorum. www.plusdergisi.com

RÖPORTAJ

)

114 plus Agustos 2020

www.plusdergisi.com

ÖZLEM POSBAŞOĞLU Imperial Turkey Kurucusu Uzun zamandır iş dünyasında yer almaktasınız. İşinizi / markanızı sizden dinleyelim isteriz.

Mesleğim, işim, benim çocuğum; hayatımın merkezi konumunda...

Başarısızlığa asla tahammülü olmayan bir yapıya sahibim. Yaptığım işte en iyisini yapmalıyım. Sektörde adeta kendimle yarışıyorum. Sürekli yeni arayışlar içindeyim; daha iyisini nasıl yaparım hep araştırıyorum, sorguluyorum, kendimi geliştirmeye önem veriyorum. Dünyada yapılan tüm çalışmaları ve yenilikleri yakından takip ediyorum. O yüzden de çalıştığım süreçte bulunduğum konumda hiç ama hiç duraklamadım ve bu böyle de devam edecek. Hep daha iyisini en başarılısı hizmeti vermek hedefinde Imperial Turkey’i kurdum ve bu şekilde de çalışmayı sürdürüyorum. Tutkuyla çalıştığım sürece Imperial Turkey büyümeye devam edecektir. Beklentileri yüksek insanlara hizmet veriyorum dolayısıyla o kitleyi memnun ettiğiniz sürece zincirleme olarak talep artıyor. En güzel referansım danışanlarımın memnuniyeti… Mesela günübirlik tatilini bölüp, uçakla seansını yaptırıp geri dönen danışanlarım var; inanılmaz mutlu ve motive oluyorum. Bu sayede işime her gün tekrar tekrar âşık oluyorum. İş hayatında vazgeçemediğiniz prensipleriniz nelerdir?

Disiplin… Her sabah ekipten önce ben Imperial Turkey’de olmalıyım. Alanın kusursuz bir şekilde hazır olduğunu kontrol ederim. İşime saygım çok büyük... İş dünyasında kadın olmanın avantaj ve dezavantajları neler?

Avantajları var mı açıkçası bilemiyorum, çünkü genelde dezavantajlarını yaşadım.

1 ay yerine 6 ay sürdü ilk Imperial Turkey’nin tadilatı… Erkekler inşaat sektöründe kadınları kolaylıkla ve türlü türlü bahanelerle oyalıyor, kandırıyor ya da ben üst üste yanlış insanlara denk

Toplumun kadın ve erkeğe dayattığı roller hakkında ne düşünüyorsunuz? Ülkemizde “kadın” denilince aslında direkt cinsiyet ayrımı ilk aklıma gelen… Kadın doğurmalı, neden evlenmiyor? Acaba problemli mi? Evlendi neden doğurmuyor?

Acaba kısır mı? Kadın öyle giyinir mi?

Kadın bu saate eve gelir mi? Bunları duymaya o kadar alıştık ki artık normal geliyor banalleştirildi adeta... Bunları duymaya alıştığımız için de “Gece geç saatte kadın sokaktaysa tabi tacize uğrar normaldir”, “Kısa giyindiyse kadın tabii ki tahrik eder” gibi ayrımcı ve kadını sürekli küçümseyici sözleri hayatımızdan kaldırdığımız an birçok şey değişecek. Bence anne olmaya hazırlanan veya anneler erkek çocuklarını yetiştirirken kadına nasıl davranılması gerektiği konusunda daha bilgili ve dikkatli olmalılar. Çok minik bir örnek; Fransa’da mesela yemek bitince çocuk, erkek veya kız fark etmez masayı toplamak için anneye yardım eder. Asla erkek, kız ayrımı olmaz! Ama ülkemizde erkek çocuklar, baba gibi davranır, kız çocukları da anne gibi... Çok erken yaşta başlayan bu ayrımcılığı ancak kadınlarımız değiştirebilir.

Başarı sizin için nedir?

Olmazsa olmazım… Başarı benim için mutluluk ve işim demek! Bugünüm ve yarınım demek... İş hayatınızda sizi başarılı kılan farkınızın hangi özelliğiniz olduğunu söyleyebilirsiniz?

Disiplinli çalışmalarım, bitmeyen eğitim hayatım, bilimsel araştırmaları yakından takip etmem…

Yoğun temponuzda dinlenmek ve yeniden enerji kazanmak için neler yaparsınız?

Spor yapıyorum. Saat kaç olursa olsun, her gün mutlaka 50 dakika koşuyorum. Bu şekilde enerji depoluyorum. Adeta ruhum dinleniyor spor yaparken.

plus Agustos 2020 )

www.plusdergisi.com

geldim diyelim. Mesela şu an evimi taşımaya adeta korkuyorum çünkü yaşadıklarım adeta korku filmi gibiydi…

Anne olmak iş dünyasında bir engel olarak görülüyor. Sizin bu konudaki bakış açınız nedir?

Asla doğru değil. Ben anne değilim henüz ancak çok isterim. Ablam 3 erkek çocuk sahibi ve iş hayatından asla uzaklaşmadan gayet güzel bir organizasyon ile kariyerine devam etti. Fedakârlık olmadan olmaz elbette ancak kadın isterse her şey mümkün!

Genç ya da yaşlı tüm kadın girişimcilere önerileriniz nelerdir?

Düşünce ve hayal en büyük güç yeter ki inanın ve asla vazgeçmeyin.

Ben hayallerimin peşinden gittim; ideallerime her zaman inandım.

Kim ne derse desin inanmaktan vazgeçmemeli ve inandığınız iş için kendinizi en doğru şekilde geliştirerek, en iyisini yapmaya odaklanmalısınız. Şirketimi ilk kurduğum yıllarda ailem akademik kariyerimle beraber yürütmemin zor olacağını düşünerek biraz karşı çıkmıştı ancak ben hedefimden vaz geçmedim ve çok çalışarak bugünkü başarımı getiren en doğru adımları attım. Şu anda onlar da bu başarımdan gurur duyuyorlar.

Dünya Ekonomik Forumu’nun 2015’te yayımladığı Cinsiyet Ayrımı Raporu’na (Gender Gap Report) göre aynı işi yapan bir kadın ile bir erkeğin maaşı günümüzden 117 yıl sonra; yani 2133 yılında eşit olabilecek. İş dünyasında kadınların eşit haklarla çalışabilmesi için sizce neler gerekli?

Kadın haklarını koruyan ve savunan örgütler, konuyla alakalı daha da ciddi çalışmalar yapmalılar diye düşünüyorum. Hamile olmasına rağmen çalışan kadınlar varken, bebeğini evde bırakıp işe gidenler varken, zaten şartlar için eşitlikten bahsetmek pek mümkün değil.

Dolayısıyla kadınların yükümlülükleri sebebiyle daha fazla kazanmaları gerektiğini düşünüyorum.

115

RÖPORTAJ

)

116 plus Agustos 2020

www.plusdergisi.com

DR. DİLEK AVŞAR Estetik Cerrah

Uzun yıllardır iş dünyasında yer almaktasınız. İşinizi/markanızı sizden dinleyelim isteriz.

Sağlık sektöründe, özellikle de estetik alanında çalışmak hem çok keyifli hem de her saniyesi çok disiplin gerektiren bir yaşam tarzını gerektiriyor. Özellikle de benim gibi bir kliniği bir cerrah olarak yönetiyor olmak ilk zamanlar biraz zor olsa da bir düzen kurulduğunda daha rahat ilerleme sağlanıyor. Biz bir aile şirketiyiz. Eşimin kurduğu ve düzenini yıllar öncesinden planladığı sisteme sonradan dahil olsam da, ekip ruhu çalışma arkadaşlarınızda varsa sisteme çok kolay adapte oluyorsunuz. Ben estetik cerrah olarak asistanlık dönemimden sonra devlette çalışma sürecimi tamamlayarak özel sektöre yaklaşık 10 yıl önce dahil oldum. Özel sektöre geçmek hekimlik kimliğime ayni zamanda bir de klinik yöneticiliğini ekledi. Kadın olarak zannediyorum ki yapmaya çalıştıklarım iş yaşantımıza güzellikler getirdi. İş hayatında vazgeçemediğiniz prensipleriniz nelerdir? İş yaşantımızdaki en temel prensibimiz dürüstlüktür. Dürüst olmak; kişinin önce kendisine ve ailesine karşı dürüst olmasıyla başlar; çalışma arkadaşlarına, iş yaptığı kişilere ve tüm yaşantısına yansır. Özellikle hizmet sektörü gibi sağlığın ve estetiğin bir arada sunulduğu bir sektörde günümüzde fark yaratan tüm işletmelerin temel prensibinin, dürüstlük olduğuna inanıyorum. İş dünyasında kadın olmanın avantaj ve dezavantajları neler?

Kadın olmak hem avantaj hem de dezavantajlı bir durum. İnşallah bir gün gelecek ve iş hayatında kadınlar için pozitif ayrımcılığa bile gerek kalmayacak şekilde cinsiyet ayrımı yapılmayacak.

Kadın olmanın duygusallığı ve hassasiyeti bazen bazı kararların alınmasında zorlaştırıcı olsa da şirket politikanız dürüstlük ve sadakat olduğu zaman hiçbir zaman pişman olacağınız kararlar vermiyorsunuz.

Kadın zekâsının pratikliği, kadın enerjisi ve kadının anaç yapısı ve çalışkanlığı bilimselliğiyle birleştiğinde

başlıyor. Ailenin gücü de babanın anneye verdiği değerle başlıyor. Anne baba ilişkisi toplumun temelini oluşturuyor. Güçlü kadın; sevgisini evladına güzel akıttığı sürece de yetişen evlatlarla dengeli bir toplum olacağını düşünüyorum.

Ailede eşitliği, kadına değer vermeyi, saymayı, sevmeyi öğrenen erkek ve böyle bir aile de büyüyerek mutlu olmayı bilen, anlayışlı olmayı, çalışkanlığı öğrenen ve öz güveni gelişen, sevgiyle büyüyen kadın toplumda dengenin sağlanmasında önemli oluyor. Kadın erkek olarak kişileri birey olarak görüldüğü zaman toplumdaki ayrımı bitecek.

Başarı sizin için nedir?

Başarı; mutluluktur.

Yaptığınız işi beğenirseniz mutlu olursunuz, bu da başarılı olduğunuzu gösterir. Yaşama amacımız hep daha mutlu olmak için değil midir? İşimizde, özel hayatımızda basariyi yakalamak aslında daha mutlu olabilmek için çabalamak ya da mutluluğa ulaşmak için yaptıklarımızdır İş hayatınızda sizi, başarılı kılan farkınızın hangi özelliğiniz olduğunu söyleyebilirsiniz? İş hayatında samimiyet beni farklı kılıyor diyebilirim. Dürüst ve samimi olmak iş yaşantısında size fark yaratan unsurlardır. Hekim olmak zaten size gerekli disiplin ve çalışma şartlarına uyumu öğretmiş oluyor. Buna eklediğiniz diğer güzelliklerin de fark yarattığını düşünüyorum.

Yoğun temponuzda dinlenmek ve yeniden enerji kazanmak için neler yaparsınız?

Doğa sporlarında ailemle olmak her şeyi sıfırlıyor ve yine yeniden enerji kazanmamızı sağlıyor. Yoğun iş ortamı ve cerrahinin bir iş değil yaşam biçimi olması bizim hafta içinde 7-24 yoğun tempoda olmamızı gerektiriyor. Hafta sonları şehir dışında yaşadığımız 48 saat dağ, deniz, orman gibi doğal ortamdaki spor aktiviteleri ve ailemizle olmak, dostlara zaman ayırmak her şeye değiyor. İş yaşantısında hastalarımızla kurduğumuz dostlukta her günü yeniden bir heyecanla karşılamamızı sağlıyor. plus Agustos 2020 )

www.plusdergisi.com

çok güzel olarak şirketlerin hepsine güzellik getireceğini düşünüyorum.

Anne olmak iş dünyasında bir engel olarak görülüyor. Sizin bu konudaki bakış açınız nedir?

Anne olmak; bence Allah’ın bu dünyada kadına verdiği en güzel duygulardan biri. Sadece 9 ay karnınızda taşıyıp doğurduğunuz çocuğun annesi olmayı, annelik olarak değerlendirmiyorum. Annelik yaşla birlikte kadınlarda içgüdüsel gelişen koruma, merhamet etme, sevme, affetme ve fedakârlık duygularının bütünü olarak görüyorum.

Kurduğunuz işinize, yetiştirdiğiniz çiçeğe, yaptığınız yemeğe verdiğiniz sevgi gibi dünyayı anne sevgisi güzelleştirecektir. İş yaşantısında belki de kadınlardaki annelik duygusu samimiyeti ve yumuşamayı getirmiştir.

Genç ya da yaşlı tüm kadın girişimcilere önerileriniz nelerdir?

Kadın girişimcilerin artması bizim ve dünyamızdaki iş dengesinin sağlanması için çok önemlidir. Kadın olarak iş dünyasında biraz zor yer edinmeye çalışabiliriz ancak yaptıklarımız ve kazandırdıklarımızla iş dünyası kadınlar sayesinde daha kısa sürede güçlenecektir.

Dünya Ekonomik Forumu’nun 2015’te yayımladığı Cinsiyet Ayrımı Raporu’na (Gender Gap Report) göre aynı işi yapan bir kadın ile bir erkeğin maaşı günümüzden 117 yıl sonra; yani 2133 yılında eşit olabilecektir. İş dünyasında kadınların eşit haklarla çalışabilmesi için sizce neler gerekli?

Bizim kliniğimiz sektör nedeniyle kadın çalışan ağırlıklı bir merkez. Bizde kadın çalışanların ekonomik kazancı erkeklerle karşılaştırıldığında çok daha fazla. Estetik sektöründe tüm dünyada böyle olduğunu düşünüyorum. Üst düzey yöneticilikte böyle bir ayrım olduğunu da düşünmüyorum. Erkeği yetiştiren bir kadın ona önce adaletli olmayı öğrettiği surece dünyaya adalet gelecektir.

Toplumun kadın ve erkeğe dayattığı roller hakkında ne düşünüyorsunuz?

Kadına ve erkeğe dayattığı rol ailede

117

DİYET

HERKESİN GÖZDESİ ARALIKLI BESLENME Sosyal medyada sıkça duyulan, hemen hemen herkesin bir süre denemek istediği Intermittent Fastıng yani aralıklı oruçtan bahsedelim.

İrem KAPANCI

Diyetisyen

)

118 plus Agustos 2020

www.plusdergisi.com

A

RALIKLI BESLENME; yeme

periyotlarına bağlı bir beslenme şekli aslında. Hem mevcut kiloyu koruma, hem sağlık hem de kilo verme amaçlı kullanılabilir bu beslenme şekli.

Aralıklı beslenmenin çok fazla kullanılan 2 çeşidi var. Bizim ülkemizde en çok kullanılan 16’ya 8 yönteminden bahsetmek istiyorum öncelikle. Aralıklı beslenmenin 16’ya 8 olan çeşidinde; 16 saat açlık süreniz ve 8 saatlik bir yeme periyodunuz mevcut. Bu 16 saatlik açlık süresinde besin içeriği olan herhangi bir gıda tüketiminin olmaması gerekiyor. Sade soda, süt ilavesiz sade kahve çeşitleri, su ve bitki çayları tüketimi serbesttir. 8 saatlik yeme periyodunu ise; birey, günlük hayatına göre uyarlayabilir. 2 tane sağlam ana öğün yapabilir veya 2 ana öğünle birlikte 1 ara öğünde ekleyebilir. Örnek vermek gerekir ise öğlen 12.00de başlayıp, aksam 20.00de sonlanacak yeme sürecini, birey günlük yaşantısına göre araana öğünlere bölerek besin alımını gerçekleştirebilir.

Bir diğer en çok kullanılan çeşidi ise, 5’e 2 yöntemidir. Bu beslenme düzeninde ise haftanın 5 günü normal kalori alımı sağlanıyor, geriye kalan haftanın 2 günü ise çok düşük kaloriler ile besleniliyor. (600800 kcal gibi) Her iki çeşidinde uygulanılabilirliği kişiye göre, amaca göre ve hayat standardına göre değişiklik gösterir. Burada dikkat çekmek istediğim konu; bilinenin aksine Aralıklı oruç ile beslenilen yöntemde, besin alımının yapıldığı saatler içinde kalori alımı ve porsiyon kontrolünün diğer kilo verme sürecinde olduğu gibi kısıtlanmış olması gerekmektedir.

Yani eğer bu beslenme çeşidini seçmemizdeki amaç kilo vermek ise günlük alınması gereken kaloride yine kısıtlamaya gitmek gerekiyor.

IF yönetimi ile beslenen bireyler genelde büyük porsiyonlar tercih eder ve kalori sayımı göz ardı edilir. plus Agustos 2020 )

www.plusdergisi.com

119

PEKİ AVANTAJLARI NELERDİR?

En çok tercih edilen 16ya 8 yönetimini ele aldığımızda, 16 saatlik bir açlık periyodundan bahsediyoruz.

Eğer bireyin normal zamanda atıştırma alışkanlığı fazla ise, aralıklı oruç yöntemi ile beslenmeye başladığında besin alımının yapılacağı saat kısıtlı olduğu için, gün içindeki atıştırma alışkanlığından da vazgeçmiş olacak ve bir kalori açığı oluşturduğundan kilo verme sürecine yardımcı olacaktır.

Diğer avantajlarından biri ise; sabahları uyandığında ilk birkaç saat besin alımı yapamayan ve kahvaltı alışkanlığı olmayan bireyler için.

Kişi uyandığında iştahsızlık durumu söz konusu ise ve kahvaltı yapmak istemiyorsa, 8 saatlik yeme periyodu başladığında geniş bir kahvaltıda yapabilir veya direk öğle yemeği ile de besin alımını başlatabilir.

Kimi bireylerde önce görsel olarak bir doygunluğa ulaşılması gerekir,

IF yöntemi ile beslenen bireyler günlük kalori alımlarını 2 öğüne sığdırdıklarında porsiyon olarak büyük tabaklar tüketiyor ve buda görsel doygunluğa ulaşımı sağlıyor. Özet geçmek gerekirse “aralıklı beslenme” bir zayıflama şekli değil, bir beslenme çeşididir. Amaca göre uygulanabilirliği değişmektedir.

Herhangi bir metabolizma hızlandırıcı veya detoks etkisi yoktur.

ARA ÖĞÜNDE TÜKETEBİLECEĞİNİZ YULAFLI KURABİYE

HAZMI KOLAYLAŞTIRAN ÇAY TARİFİ;

• • • • • • •

• • • • • •

2 OLGUN MUZ 1 SU BARDAĞI YULAF 5 İRİ HURMA 1 ÇAY BARDAĞI ÇEKİLMİŞ CEVİZ 5 KURU KAYISI VEYA KURU ERİK 1 YEMEK KAŞIĞI TARÇIN 1 YUMURTA

YAPILIŞI 2 OLGUN MUZU ÇATALLA EZELİM. 5 HURMANIN ÇEKİRDEKLERİNİ ÇIKARTTIKTAN SONRA, SICAK SUDA BEKLETELİM VE YUMUŞADIKTAN SONRA ÇATALLA EZELİM. GERİYE KALAN MALZEMELERİ EKLEDİKTEN SONRA SPATULA YARDIMI İLE İYİCE KARIŞTIRALIM. ELİMİZLE ŞEKİL VERDİKTEN SONRA, YAĞLI KAĞIT SERİLİ TEPSİDE 180 DRECEDE 15-17 DK KADAR PİŞİRELİM. GÜNLÜK İHTİYACA GÖRE ARA ÖĞÜNLERDE KAHVE VEYA ÇAYINIZIN YANINDA 1-2 ADET TÜKETEBİLİRSİNİZ.

)

120 plus Agustos 2020

1 LİMON 5 KARANFİL 1 ÇUBUK TARÇIN 1 POŞET YEŞİL ÇAY 1 POŞET ADAÇAYI 1 POŞET KAYISI ÇAYI

YAPILIŞI 1 LİTRE ODA SICAKLIĞINDA SUYUN İÇİNE 1 LİMONU KABUKLARIYLA BERABER DOĞRAYIP ATALIM, 5 KARANFİL + 1 ÇUBUK TARÇIN İLAVE EDELİM. 250 ML KAYNAR SUDA; 1 POŞET YEŞİL ÇAY + 1 POŞET ADAÇAYI + 1 POŞET KAYISI ÇAYINI 20 DK KADAR DEMLEYELİM. ÇAYIMIZ ILIDIKTAN SONRA 2 SUYU BİRLEŞTİRİP, DOLABTA MUHAFAZA EDELİM. GÜN İÇİNDE BİTİRELİM.

www.plusdergisi.com

www.beymenclub.com

GÜZELLİK

Dikkat! Kesinlikle uzak durun, çünkü…

SELÜLİTLERE KARŞI 10 ETKİLİ KURAL!

Covid-19 pandemisiyle birlikte günlük hayatımızda oluşan en belirgin değişikliklerden biri, neredeyse 3 aylık bir süreyi evlerimizde geçirmek oldu. Sürekli evde olmak hem fiziksel aktiviteyi belirgin şeklide azalttı, hem de karbonhidrat içeren gıda tüketimini artırdı. Pastalar, kekler, börekler ve çörekler bizi mutlu etseler de, hareketsizlikle birleşen bol kalorili ve karbonhidratlı beslenme, özellikle kadınların kabusu olan selülit oluşumuna veya var olan selülitlerin daha da belirginleşmesine yol açtı. Genellikle kalça, uyluk ile karın bölgesini hedef alan selülit, cilt yüzeyinde portakal kabuğu benzeri, çukurlu ve tümsekli görünüme neden olan bir bağ dokusu hastalığı olarak tanımlanıyor. Peki canımızı hayli sıkan bu sorunu hafifletmek için nasıl bir yol izlemeliyiz? Dermatoloji Uzmanı Dr. Serpil Pırmıt selülitlere karşı 10 etkili yöntemi anlattı, önemli öneriler ve uyarılarda bulundu.

plus Agustos 2020 )

122

www.plusdergisi.com

B

ol bol su içmeye devam

Vücudumuzun yüzde 60’ını oluşturan su vücutta tüm işleyişte önemli rol oynuyor. Su içmek vücutta biriken toksinlerin atılmasına, kilo vermeye ve metabolizmanın hızlanmasına yardım ediyor. Dolayısıyla hem genel vücut sağlığınız hem selülitlerin azalması için günde en az 2 litre su içmeyi asla ihmal etmeyin.

Günde 10 bin adım çok önemli

Günde 10.000 adım atmak kilo vermenize ve kan dolaşımın hızlanması sayesinde selülit görünümünün azalmasına yardım ediyor.

Kahveyi 2 fincanla sınırlayın

1.5 çay kaşığını geçmesin

Dikkat! Kesinlikle uzak durun Şekerli ve hamur işi gibi yoğun karbonhidratlı gıdalar vücutta doğrudan yağa dönüşerek ve su tutulumunu artırarak selülite yol açabiliyorlar. Hazır gıdalar da içeriklerindeki yapay tatlandırıcılar nedeniyle vücutta şeker metabolizmasını bozarak insülin direncine neden olabiliyorlar.

Hormonal değişim sonucu da kilo artışı ve selülit gibi problemler gelişebiliyor.

“Kahve, kafein içeriği nedeniyle selülit nedenleri arasında ilk sıralarda yer alıyor. Kahve içeriğindeki kafeinin yanı sıra içine katılan tatlandırıcı, şeker, süt ve krema nedeniyle, çay da tenin içeriğiyle selülit oluşumuna neden olabiliyor. Gazlı içecekler de içerdikleri yoğun şeker ve kafeinle selülit yol açabiliyorlar. Bu nedenle kahve miktarını günde 2 fincanla sınırlı tutmanız veya bir fincan şekersiz Türk kahvesi içmeniz yeterli gelecektir.

Günlük içtiğiniz çay miktarını da azaltıp, bitki çaylarını tercih edebilirsiniz” Tuz, dokularda su tutulumunu artırarak vücutta ödem ve selülit yapabiliyor. Günlük tuz ihtiyacımız 6 gr, yani 1.5 çay kaşığıdır. Bu nedenle yemeklerinizi baharatlarla tatlandırarak ve sofraya tuz koyma alışkanlığından vazgeçerek tuz tüketimini azaltmaya özen gösterin.

Sigara ve alkolü hemen bırakın

Sigara kandaki oksijen oranını azaltıp dolaşımı kötü etkiliyor. Sigara ve alkol vücuttaki kolajen üretimini bozarak bağ dokusunun hasar görme riskini artırıyor. Buna bağlı olarak cilt daha ince ve sarkık hale gelebiliyor ve bunun sonucunda selülit oluşabiliyor.

plus Agustos 2020 )

www.plusdergisi.com

123

GÜZELLİK

Yeşil sebze şart!

Selülit oluşumunu hafifletmek için bol yeşil sebze ve lifli gıdalardan oluşan Akdeniz tipi beslenmeyi alışkanlık haline getirin. Bu tip beslenme tarzı balık, zeytinyağı, tahıl, kurubaklagil, taze sebze ve meyve ağırlıklı oluyor.

Düşük glisemik indeks ve yüksek lif oranından oluşan bu beslenme tarzıyla sağlıklı kilo vermek ve selülit oluşumunu azaltmak mümkün olabiliyor.

Kıyafetlerde modayı değil, rahatlığı seçin

Kan dolaşımını bozarak selülite neden olan dar kıyafetler ve yüksek topuklu ayakkabılardan mümkün olduğunca kaçının.

Kuru fırçayla masajı yapın

Ayak bileğinden kalp yönüne doğru, her bir bacak için 4-5 dakika yapacağınız kuru fırçalama işlemi; mikrosirkülasyonu geliştiriyor,

)

124 plus Agustos 2020

lenfatik sistemi uyarıyor ve bu sayede selülit görünümünü hafifletmeye yardımcı olabiliyor. Ayrıca peeling etkisiyle cildin daha parlak ve sağlıklı görünmesine katkı sağlıyor. Günde 1 kez cildinize ‘kuru fırçalama masajı’ yapmayı alışkanlık haline getirin.

Ancak dikkat! Masajı fazla bastırarak yapmayın ki cildiniz zarar görmesin.

Mezoterapi ve selülit kremleri Mezoterapi

Selülit mezoterapisi; mikro dolaşımı, yani kan dolaşımını düzelterek, dokuda ödem oluşumunu azaltarak, bağ dokusunu yeniden yapılandırarak, yağların parçalanmasını ve yağ dokunun küçülmesini sağlayarak selülit görünümünde düzelme sağlayabiliyor. Mezoterapi 10-12 seans olacak şekilde, 1 hafta – 10 gün aralıklarla uygulanabiliyor. En iyi sonuçları almak için 6 aylık bir süreç gerekebiliyor.

Selülit kremleri

Bazı krem ve losyon içeriklerinin selülit görünümünü hafifletmeye destek sağlayabilecekleri bilimsel olarak gösterildi. Örneğin kafeinli kremler ödemi azaltıp cildi sıkılaştırarak selülit görünümünü hafifletmeye yardım edebiliyorlar.

Retinollü kremler de cildi kalınlaştırarak etkili olabiliyorlar.

“Ancak bu tür kremlerin etkili olabilmeleri için düzenli kullanılmaları şart. Ayrıca uzman kontrolünde kullanılmalarında fayda var” bilgisini veren Dermatoloji Uzmanı Dr. Serpil Pırmıt “Kremler kullanılmadan önce alerji gelişimi açısından da mutlaka küçük bir alanda denenmeli.

Selülit kremleriyle günlük masaj uygulamak da kan akımını artırarak, ödemi azaltarak ve lenf dolaşımını iyileştirerek selülit görünümünü hafifletebiliyor” diyor.

www.plusdergisi.com

SAĞLIK

Fitoterapi Uzmanı Dr.Ümit Aktaş

YENİLENME VE SAĞLIKLI BİR YAŞAM İÇİN DR. AKTAŞ’TAN

1 0 KO L AY Ö N E R İ

Yaz ayları güneşin pozitif etkisi ile de yenilenme zamanlarıdır. Bu dönemi bir avantaja çevirin diyerek herkesi sağlık reformu yapmaya davet eden Fitoterapi Uzmanı Dr. Ümit Aktaş, “ Yazı zayıf ve fit geçirmek isteyenler genellikle bahar aylarından itibaren diyet yapmaya başlıyor. Kışın yine sporu hayatından çıkarıp, sağlıksız beslenerek eski formuna hızla geri dönüyor. Bu nedenle sağlıklı beslenme modelini sadece zayıflamak için değil, yaşamın her alanında sürekli olarak devam ettirmek gerekiyor. Sağlıklı bir yaşama geçmek bir süreçtir. Tüm yanlışları aynı anda değiştirmeye kalkmayın. Adım adım ilerleyin.

Unutmayın reformun tek bir günde olması gerekmiyor. İşe önce sofranızı değiştirerek başlayın. Beslenme biçiminizi değiştirdiğinizde, vücudunuz kendini iyileştirir, onarır, hatta yeniler.’’ diyor. Dr. Ümit Aktaş, sofradan başlayıp yaşamın tüm alanlarını kapsayacak şekilde atılacak 10 adım ile sağlıklı bir yaşama kavuşmanın yol haritasını sunuyor. )

126 plus Agustos 2020

www.plusdergisi.com

S

ağlıklı bir beslenme modelinin ilk kuralı olarak çöp yiyecekler olarak tanımlanan abur cuburları hayatımızdan çıkarmamız gerekiyor.“Bu yiyecekler sigara kadar zararlıdır, içlerinde bin bir zehir, katkı maddesi, kimyasal bulunur. En kötüsü de hepsinin hedef kitlesi küçücük çocuklardır! Kendinizi, ailenizi bunlarla zehirlemeyin”

• • • • • • •

Mutfağınızı ve hayatınızı çöp yiyeceklerden arındırın!

Yoğurdunuzu evde kendiniz mayalayın Sebze ve meyveleri mevsiminde tüketin Tüm işlenmiş yiyecekleri, trans yağları hayatınızdan çıkarın Geleneksel mutfağımızı, değerlerimizi yeniden keşfedin Uyku düzeninizi gözden geçirin Ekmeği, buğday ürünlerini, karbonhidratları sağlıklı alternatiflerle değiştirin • Temiz gıdanın, atadan kalma tohumun izini sürün • Takviyelerle sağlığınızı destekleyin • Her gün yürüyüş yapın

plus Agustos 2020 )

www.plusdergisi.com

10 adımda sağlıklı yaşamın yol haritası

127

SAĞLIK Değiştirebileceklerinize odaklanın, yoğurt mayalayarak başlayın Sağlıklı yaşama geçiş bir süreçtir.

Sağlıklı beslenme adına toprağa ve havaya müdahale edemezsiniz ama mutfağınıza edebilirsiniz. O nedenle değiştirebileceklerinize odaklanın ve ilk iş yoğurt mayalamaya başlayın.

Düzenli olarak ev yoğurdu yediğinizde basit bir soğuk algınlığından diyabete, kalp krizinden kansere kadar tüm hastalıklara karşı güçlü bir kalkana sahip olursunuz. Ailenizi ve kendinizi probiyotik zengini beslenmenin, bağırsak floranızdaki dost bakterileri artırmanın faydalarından mahrum bırakmayın. Yoğurdunuzu pastörize edilmemiş sütten anneannelerinizin yaptığı gibi kendiniz mayalayın.

Temiz gıda devrimi başlatın!

Hibrit tohumlarla üretilen tüm tarım ürünleri sağlıksızdır. Hibrit tohum yerine yerli tohumlarımızdan yetişmiş sebze ve meyveleri tüketmelisiniz. Temiz gıda üreten üreticiyi, temiz tarım yapan çiftçiyi bulmalı ve sofranızı fıtratına uygun besinlerle donatmalısınız. Doğru üreticiyi bulun ve probiyotik zengini peyniri, pastırmayı, sucuğu beslenme modelinizin başköşesine yerleştirin.

Tüm zorluklara rağmen yerli tohumla tarım yapan çiftçinin ürünlerini satın aldığınızda, sadece temiz gıda tüketmiş olmaz, aynı zamanda en değerli emanetimize de sahip çıkmış olursunuz.

Ekmeksiz yaşamak mümkün!

Kolajen zengini beslenin

Geleneksel mutfağımızda önemli bir yere sahip olan ciğer, böbrek, kokoreç gibi organ etlerinden haftada en az iki defa tüketmekte fayda var. İlikli kemiği de saatlerce kaynattığınızda açığa çıkan ve kemik suyuna jölemsi bir kıvam veren kolajen, tam bir sağlık mucizesidir. Güçlü bir bağışıklık sistemi, güçlü kemikler, sağlıklı eklemler için kolajen zengini beslenin.

)

128 plus Agustos 2020

Ekmek yerine keten tohumu unu, nohut unu, mısır unu, karabuğday gibi sağlıklı alternatifler tüketin.

Buğday ve buğday ürünlerinden, tatlıdan, börekten, çörekten, makarna ve pizzadan uzak durmak sağlıklı bir yaşam için atabileceğiniz en önemli adım olacaktır. İnsülin direnci, kalp ve damar hastalıkları, diyabet, kanser ve daha nice hastalıkların sorumlusu bu yiyeceklerdir. Ekmekten, makarnadan, pizzadan uzak durdukça kan şekeriniz dengeli seyredecek ve açlık ataklarınız son bulacak. Rejim yapmadan kilo vermeye başlayacaksınız. www.plusdergisi.com

Dr. Ümit Aktaş’tan Detoks Kürü

B

ir haftalık detoks kürüyle vücudunuzu toksinlerden, modern yaşamda maruz kaldığınız ağır metallerden arındırın.

Kahvaltı

Şekersiz yeşil çay, 20 adet zeytin, kahvaltı salatası (mevsim yeşillikleri, zeytinyağı, limon suyu ve ev yapımı elma sirkesiyle hazırlayın), 3 adet ceviz, 3 adet kuru kayısı, 10 adet badem

Ara öğün

1 detoks içeceği (tarifi aşağıda yer almakta)

Haftada 4 gün 1 porsiyon kuru bakliyat, Haftada 3 gün 1 porsiyon sebze yemeği Salata, 3 adet ceviz

Ara öğün

1 detoks içeceği (tarifi aşağıda yer almakta)

Detoks içeceği tarifi:

1 adet orta boy havuç, 1 adet küçük boy kırmızı pancar, 10 sap taze ıspanak,1 kereviz sapı, 1 portakal, 2 parmak büyüklüğünde taze zencefil kökü, 1 limon ve 1 fincan içme suyunu katı meyve sıkacağından geçirin ve tüketin.

Her gün taze olarak hazırlayın.

Akşam yemeği

1 kase çorba, 1 porsiyon sebze yemeği, salata, 1 yemek kaşığı keten tohumu

Ara öğün

1 detoks içeceği (tarifi aşağıda yer almakta)

plus Agustos 2020 )

www.plusdergisi.com

Öğle yemeği

129

HABER

MODANIN SOKAK STİLİYLE BULUŞTUĞU YENİ BİR SERİ!

Kıyafetleri ve tarzıyla her zaman ilham kaynağı olmayı başaran Barbie, BMR1959 serisiyle günlük yaşama dokunan tasarımları sevenleriyle buluşturuyor.

S

okak kıyafetlerini modanın trendleriyle birleştiren Barbie, BMR1959 koleksiyonuyla modayı baştan yazıyor. 90’ların desenlerinin ve dokularının yeniden yorumlandığı koleksiyondaki parçalar, şıklığıyla dikkat çekiyor. Stil sahibi Barbie bebekler, bugünün sokak kıyafeti kültüründeki farklı görünümleri ön plana çıkarıyor.

BMR1959 koleksiyonunda en plus Agustos 2020 )

130

çok dikkat çeken Barbie bebeklerden biri, logolu denim cekete ve neon renklerden oluşan elbiseye sahip Barbie. Bu Barbie’nin şapkası, sokak modasının bir yansımasını oluşturuyor.

Serinin bir başka stil ikonu olan Barbie, kıvırcık saçları ve şapkasıyla tarzını ortaya koyuyor. Çizgili şortu ve renkli süveteriyle sokak modasına olan uyumunu ortaya koyan Barbie de öne çıkanlar arasında.

BMR1959 serisindeki örgülü saçlı Barbie; dama detaylı bisiklet şortuyla tarzını yansıtırken, pembe spor ayakkabıları ve küpeleri stilini tamamlıyor. Sokak modasına yönelik iddialı stiliyle dikkat çeken Ken ise; logo baskılı şortu, kırmızı kapüşonlu üst giyimi ve çapraz çantasıyla serinin bir parçasını oluştururken gözlükleriyle imajını tamamlıyor. Çünkü #barbieileherşeymümkün www.plusdergisi.com

LİNENS’TEN YAZIN ENERJİSİNİ YANSITAN YEPYENİ BİR KOLEKSİYON Ev alışverişini keyfe dönüştüren Linens, yeni sezon nevresim takımı koleksiyonuyla yatak odalarına yaz mevsiminin sıcacık enerjisini taşıyor. Mavi tonların hamiyetindeki nevresim takımı, üzerindeki zarif desenleriyle odalara dekoratif bir görünüm katarken yumuşacık yapısıyla konforlu bir uyku da sağlıyor.

Havaların ısınmaya başlamasıyla doğayla birlikte ev dekorasyonu da yenileniyor. Linens, yaz mevsiminden aldığı ilhamla tasarladığı yepyeni nevresim takımlarıyla dikkatleri çekiyor. Linens’in, yaz koleksiyonunda yer alan nevresim takımları, pamuk yapısıyla konforlu bir uyku ortamı sağlarken; yazın enerjisini yansıtan renkleriyle de yaşam alanlarına canlılık katıyor.

Linens’in yeni sezon koleksiyonunu ve daha fazla ürünü incelemek için www.linens.com.tr‘yi ziyaret edebilirsiniz.

Linens Yeni Sezon Nevresim Takımı_ 449 TL

Dalin, Hijyenel ile Bakterilere Karşı Bakım Yaparak Koruyor Dalin, yeni ürünü Dalin Hijyenel ile bakterileri yüzde 99.99 oranda yok ediyor, özel nemlendiricili formülü ile ellerin yumuşaklığını koruyor. Dalin Hijyenel, suyun olmadığı ya da pratik bir şekilde hijyene ihtiyaç duyulan her an maksimum koruma sağlıyor.

Annelerin en büyük yardımcısı Dalin, ekstra hijyene ihtiyaç duyulan bu günlerde tüketicilerin ihtiyaçlarına yönelik inovatif ürünler geliştirmeye devam ediyor. Dalin bu amaçla, hem annelerin hem de çocukların el temizliğine yönelik Dalin Hijyenel’i sunuyor.

Dalin Hijyenel, pratik bir şekilde el temizliğine ihtiyaç duyulan her an, suya gerek olmadan hijyen sağlıyor. Özel formülü ile, bakterileri bloke ederek tüm aile üyelerinin maksimum düzeyde korunmasını sağlamak üzere geliştirilen Dalin Hijyenel, el üzerindeki bakterilerin yüzde 99.99’unu yok ediyor.

Hem Ekstra Hijyen, Hem de Yumuşacık Eller Okul, kreş, hastane, toplu taşıma gibi kalabalık ortamların yanı sıra, su ve sabuna ulaşmanın güç olduğu her yerde, antibakteriyel özelliği ile, hastalıklara neden olan bakterilere karşı etkin koruma sağlayan Dalin Hijyenel, içeriğindeki özel nemlendirici ile, ellerin yumuşaklığını koruyor, antibakteriyel jellerin yarattığı yıpranmanın önüne geçiyor.

Dermatolojik olarak test edilip onaylanan Dalin Hijyenel’i, çocuklarla birlikte tüm aile bireylerince güvenle kullanılabiliyor.

Dalin’den Hijyenik Ürünler Portföyündeki ürünlerle yeni doğandan çocuklara, ebeveynlere kadar tüm aile bireylerinin hijyenine yönelik ürünler sunan Dalin, Hijyenel’in yanı sıra, Dalin Hijyenik Islak Cep Mendili, Dalin Kolonya ve köpük şeklindeki formu sayesinde çocuklara el yıkamayı eğlenerek öğreten Dalin Köpük Sabun ile de el temizliğini destekliyor. plus Agustos 2020 )

www.plusdergisi.com

131

MODA

Sagaza X İlknur Şeref İlk Kapsül Koleksiyonlarını Sundu:

GARDEN VİOLET Couture alanında iddiasını sektöre girdiği günden bu yana ortaya koyan Sagaza ile; Türkiye’nin ikonik isimlerinin stil direktörü İlknur Şeref, Sagaza Pret a Couture koleksiyonu için güçlerini birleştirdi. plus Agustos 2020 )

132

www.plusdergisi.com

İ

lknur Şeref’in Stil Direktörlüğü ve Sagaza Baş Tasarımcısı Zelia Kaçar’ın çizgileri ve deneyimiyle oluşturulan yirmi parçalık Garden Violet koleksiyonu; kumaşlardan kalıplara, renklerden desenlere kadar romantik ve pastel bir hikayenin satırlarını yazıyor. Kendi dünyasında romantik ve naif, sokakta ise güçlü ve göz alıcı kadınların hikayesi modern bir tasarım çizgisiyle ele alınmış. Hem iddialı, hem de rahat kadınların hikayesi bu…

Koleksiyondaki her parça hem topuklu ayakkabı hem de sneaker ile kolayca kombinlenebilen Garden Violet kapsül koleksiyonu sürdürülebilir moda felsefesiyle üretilmiş. Yüzde yüz doğal pamuktan üretilen koleksiyon uzun süre kullanıma uygun olduğu kadar zamansız stilin kodlarıyla da oluşturulmuş.

Koleksiyon her dönem stil sahibi olmak isteyenler için adeta bir rehber niteliğinde. plus Agustos 2020 )

www.plusdergisi.com

133

MODA

Garden Violet, günlük koşturma ve yoğun şehir hayatı içinde cool ve güçlü kadınlar için gizli bir bahçe olarak tasarlandı.

Koleksiyon hem günlük hem de gece giyimi olmak üzere günün yirmi dört saati giyilebiliyor. Asimetrik kalıplar, oversize görünümler ve seksepali yüksek elbiseler koleksiyonun karakteristiğini oluşturuyor. Kumaşların dokusu Zelia Kaçar’ın uzun süre gerçekleştirdiği Ar-Ge çalışmaları sonucu ortaya çıkardığı pamuksu dokuya sahip. Kumaşın yumuşaklığını net kalıplar adeta heykel gibi işliyor. Farklı desen tasarımlarıyla özgünleşen koleksiyon hem feminen hem de maskülen duruşlu modelleriyle modern dünyanın yeni seksepalitesini yaratıyor. )

134 plus Agustos 2020

www.plusdergisi.com

plus Agustos 2020 )

www.plusdergisi.com

135

MODA

plus Agustos 2020 )

136

www.plusdergisi.com

YEMEK

Hem Lezzetli, Hem Kolay Tarifler!

Henüz çocukken başlayan yemek merakım ve yemek yapma tutkum sayesinde hem akademik eğitimimi hem de mesleki hayatımı bu yönde geliştirdim. Türkiye’de ve yurt dışında aldığım eğitimler sayesinde kendimi bir adım öne taşımak için çalıştım. Dünyayı gezme hayalim ve farklı lezzetleri keşfetme isteğim ile ortaya çıkan Instagram hesabımdan ve de web sitem üzerinden bu deneyimleri ve tarifleri takipçilerim ile paylaşmaya başladım. Bunların yanı sıra, global bir market zincirinin TV tarafındaki şefi ve içerik üreticisiyim.

Bu ay, Plus dergisi ile birlikte, iki lezzetli tarifimi siz değerli okurlarla buluşturuyoruz. Gelin şimdi lezzetli ve kolay tarifleri hazırlayalım.

Sevdikleriniz ile paylaşmayı da unutmayın. Şimdiden afiyet olsun…

Halil ŞIMIR

gezginbirchef

plus Agustos 2020 )

138

ISPANAKLI LAZANYA Malzemeler • • • • • • • • •

5 Yaprak lazanya İçi için 3 yemek kaşığı zeytinyağı 1 adet kuru soğan 1 diş sarımsak 1 bağ ıspanak 1 tatlı kaşığı toz parmesan Karabiber Tuz

Beşamel sosu için • • • • • •

1 yemek kaşığı tereyağı 1 yemek kaşığı un 1 su bardağı süt 1 adet defne yaprağı Taze çekilmiş karabiber Tuz ve muskat rendesi

Üzeri için •

1 su bardağı kaşar peyniri rendesi

Hazırlanışı •

Kuru soğanı ufak ufak doğrayıp kızdırdığınız yağda iyice kavurun.

YAPILIŞI

İnce dilimlenmiş olan sarımsakları ve yıkanıp doğranmış olan ıspanakları da ekleyip suyunu çekene kadar kavurun.

Son olarak toz parmesanı ve baharatları ekleyip karıştırın ve ocaktan alıp soğumaya bırakın.

Beşamel sos için bir sos tenceresinin içerisine tereyağı ve unu ekleyip un kokusu gidene kadar kavurun. Ardından sütü ve defne yaprağını sürekli karıştırarak ekleyin, kaynayıp kıvam alınca baharatlarını da ekleyerek ocaktan alın.

Lazanyaları kaynar suya ekleyip rulo şekline sarılabilir kıvama gelene kadar pişirin.

Her lazanya yaprağına az miktarda beşamel sos ekleyin. Üzerine yeteri miktarda ıspanak da ekleyerek rulo şeklinde sarın.

Malzemelerin tamamı bitene kadar aynı işlemi uygulayın ve rulo lazanyaları yağlanmış olan fırın kabına dizin. Kalan beşamel sosu da üzerine ekleyin. Rendelenmiş olan kaşar peynirini de ekleyip önceden ısıtılmış 190 derecelik fırında üzeri kızarana kadar pişirip servis edebilirsiniz. www.plusdergisi.com

plus Agustos 2020 )

www.plusdergisi.com

139

YEMEK

PAVLOVA Malzemeler

• • • • •

7 adet yumurta beyazı 1 su bardağı toz şeker 1 su bardağı pudra şekeri 1 tatlı kaşığı nişasta 1 çay kaşığı elma sirkesi

Üzeri için • •

plus Agustos 2020 )

140

1 paket sıvı krema Çilek

YAPILIŞI

Yumurta aklarını cam bir çırpma kabına alın. Kabın içerisinde önce yavaş hızda sonra yüksek hızda kar haline gelene kadar çırpın. Kar haline geldiğinde içerisine 1 yemek kaşığı pudra şekeri ve 1 yemek kaşığı toz şeker ekleyip tüm şekerler kaybolup eriyene kadar çırpma işlemine devam edin. Şekerin tamamı eridikten sonra içerisine elma sirkesini ve nişastayı da ekleyip 5 dakika daha çırpın.

Yağlı kağıda 25 cm’lik bir daire çizin ve ters çevirip tepsiye yerleştirin.

Hazırladığınız yumurta akını bu daire içine yerleştirin ve ortasına hafifçe bastırarak bir çukur oluşturun. Önceden ısıtılmış 150 derecelik fırında 1 saat kadar pişirip soğumaya bırakın.

Üzeri için, soğuk olan kremayı mikser ile katı bir kıvama gelene kadar çırpıp soğumuş olan pavlovanın ortasındaki çukur kısma ekleyin.

Dilimlediğiniz çilekleri de krema üzerine dizerek servis edebilirsiniz.

www.plusdergisi.com

HABER

Lipton’dan Farklı Tatlar Arayanlara Özel Yepyeni Form Çayları

“Slim Plus Mate & Maydanoz & Elma” ve “Slim Plus Ananas & Hindistan Cevizi” Günün her saati kendine özen gösterenlerin ve formuna dikkat edenlerin vazgeçilmezi olan Lipton Slim Plus, heyecan verici yepyeni lezzetleriyle karşınızda!

Lipton, tüketicilerin form çaylarındaki farklı lezzet arayışını ve formda kalmasına yardımcı olmak üzere yeni ürünler çıkarmaya devam ediyor.

Detoks lezzetlerine sahip olan Slim Plus Mate & Maydanoz & Elma ve Slim Plus Ananas & Hindistan Cevizi çayı raflarda yerini alıyor. Tazeleyici ve ferah detoks etkisi ile Slim Plus Mate & Maydanoz & Elma çayı ödem atmak ve vücudunu arındırmak isteyenlerin tercihi olurken, yoğun keyif veren tatlı notadaki lezzetiyle Slim Plus Ananas & Hindistan Cevizi ödem atmak ve aynı anda kalori almadan tatlı ihtiyacını gidermek isteyenlerin yardımına koşuyor.

FLORMAR’DAN YENİ ÜRÜN ALARMI: EDT PARFÜMLER Flormar ürün ailesinin en yeni üyeleri karşınızda: eşsiz koku notalarından oluşan ve kalıcı yeni EDT Parfümler, Paradise ve Fancy...

Makyaj denilince ilk akla gelen marka olan ve makyajdan cilt bakımına, ojeden vücut bakımına kadar binlerce ürünü sevenlerine sunan Flormar, yeni çıkardığı Paradise ve Fancy EDT parfümleriyle bakımlı bir kadının ihtiyacı olan tüm ürünleri tek çatı altında toplamış olmanın mutluluğunu yaşıyor. plus Agustos 2020 )

142

Eğlenceli, Özgür Ruhlu ve Taze Kokulardan hoşlanan kadınların tercihi: Fancy EDT İçeriğinde çiçeksi, odunsu, pudramsı kokuları barından ve ayrıca frezya, kırmızı meyve notaları ile harmanlanan Fancy EDT, taze ve çiçeksi kokuları tercih edenlerin parfümü olacak. Alt notalarında bulunan gül, portakal çiçeği, sandal ağacı gibi ferah ve çiçeksi kokular ile birleşen Fancy EDT’i tek bir cümle ile anlatmamız gerekseydi, “Mutlu bir yaz akşamındaki günbatımı gibi..” derdik.

Cesur, Çarpıcı ve Meyve Kokularını sevenlerin parfümü: Paradise EDT İçeriğinde meyvemsi ve tatlı tropikal notalar barındıran; kehribar, sandal ağacı ve misk kokuları ile harmanlanan Paradise EDT, üst notalarında ananas ve çarkıfelek meyvesi alt notalarda ise floral ve pudramsı içerikler ile yaz aylarında kendini şımartmak isteyen cesur kadınların vazgeçilmez kokusu olacak.

Editöre Not: PARADISE EDT: 99,99 TL FANCY EDT: 99,99 TL www.plusdergisi.com

BUNALTICI SICAKLARDA MADEN

SUYU DOPİNGİ

Avşar Limon C Plus ile enerjiniz bol olsun Avşar Maden Suyu, Limon C Plus ile yaz aylarının bunaltıcı sıcaklığını leziz bir serinliğe dönüştürürken bağışıklık sistemini ve vücut direncini desteklemenize destek oluyor.

Bulunduğu jeotermal kuşak nedeniyle mineralli sular açısından dünyadaki ilk 10 ülke arasında bulunan Türkiye’nin en önemli maden suyu üreticisi Avşar, Afyonkarahisar’da bulunan tesislerinde ürettiği maden sularıyla içecek sektörüne yön veriyor. Sade maden suyunun yanı sıra ürettiği 13 çeşit meyve aromalı maden suyu çeşidiyle birbirinden farklı tatları bir araya getiren kuruluşun damla şeklindeki şişe tasarımı ise farklı ve yenilikçi bir vizyonun simgesi oluyor.

Sadece maden suyu değil, Avşar Maden Suyu C vitaminli limon aromasını maden suyu ile buluşturan Avşar, Limon C Plus ile yaz aylarının bunaltıcı sıcaklığını leziz bir serinliğe dönüştürürken bağışıklık sistemini ve vücut direncini destekliyor. Enfes tadıyla tüm öğünlerde size eşlik eden Limon C Plus, limonun tadını yudumlarken vitaminle gelen enerjiyi üst düzeyde hissetmenizi sağlıyor. Limon C Plus; içerdiği vitaminler, mineral maddeler, yüksek potasyum değerleri ile hazmı kolaylaştırmanın ötesinde gün içerisinde kaybedilen değerlerin geri kazanımına da eşlik ediyor.

Avşar Limon C Plus; tekli, 6’lı ve 24’lü paketlerde satışa sunuluyor.

Lenovo Yoga S940 ultra ince tasarımıyla yapay zekada en son teknolojiyi buluşturuyor Teknoloji devi Lenovo’nun ultra ince tasarımıyla hayranlık uyandıran dizüstü bilgisayarı Lenovo Yoga S940, yüz tanıma özellikli kamerası sayesinde bir bakışınızla oturum açıyor. Sadece 1,2 kg hafifliğe ve 12,2 mm inceliğe sahip olan Lenovo Yoga S940, en son teknolojiyi günlük hayatınıza katarken, 16 saate kadar batarya ömrü ile güçlü bir performans sunuyor.

Dünyanın ve Türkiye’nin lider teknoloji şirketlerinden Lenovo’nun, ultra ince dizüstü bilgisayarı Lenovo Yoga S940 hayatınızı kolaylaştıracak yeni teknolojileri şık bir tasarımla buluşturuyor. Lenovo Yoga S940, yüz tanıma özellikli kamerası sayesinde ellerinizi kullanmanıza ya da klavyeyi tuşlamanıza gerek kalmadan oturum açıyor. İnce çerçeveli 14 inç mükemmel HDR Vesa400 ekranı, güçlü dolby digital ses sistemi ile bir araya gelerek 4K olağanüstü netlik kalitesinde gerçeğe yakın bir görsel şölen sağlıyor.

çalışmalarınızı koruyor.

Şık tasarımıyla ultra ince Lenovo Yoga S940, “Eğimli Konturlu Ekran”’a sahip dünyanın ilk dizüstü bilgisayarı olma özelliği taşıyor. Üstelik Göz izlemeli Glance yazılımı sayesinde bir göz hareketinizle bilgisayarınızdaki içeriği bağlı monitörlere aktarıyor. Lenovo Yoga S940, en son yüz tanıma teknolojisi ve “glance” yazılımı ile ekran başından ayrıldığınızda ekranı otomatik olarak karartıyor. Bu özelliği sayesinde hem gizliliğinizi hem de

Güçlü ve hassas performans Lenovo Yoga S940, 10. nesil Intel i7 işlemcisi ve 16 saate kadar dayanan uzun ömürlü bataryasıyla sunduğu güçlü performansıyla, gittiğiniz her yerde işlerinizi rahatlıkla tamamlamanıza olanak sağlıyor. 1 TB SSD depolama kapasitesi ve 16 GB hafızasıyla ultra ince tasarımına ve hafifliğine rağmen kusursuz bir kapasite sunuyor. plus Agustos 2020 )

www.plusdergisi.com

Ekranıyla dünyada bir ilk

143

ASTROLOJİ Astrolog Beyhan Sarak Jupiterloji

Ağustos Ayında Burçları Neler Bekliyor?

Ayın Burcu Aslan

(22 Temmuz 22 Ağustos ) YÖNETİCİ GEZEGENİ: Güneş ELEMENTİ: Ateş NİTELİĞİ: Sabit GÖREVİİ: Sahnede olmak, sergilemek, ego YÖNETTİĞİ EV: 5. Ev Aslan Burcu; daha ziyade kendine güvenli olmayı, bağımsız olmayı, tek başına yönetmeyi, yönetirken etki altında kalmamayı ifade eder. Sabit olduğu için kazanılmış gücün devamlılığını ifade eder.

Kraldır, Kraliçedir. Buyurgan bir yapısı vardır. Aslan Burcu, kendini göstermek, yansıtmak için dünyaya gelmiştir. Onun işi sahnede olmaktır. Gösterişli, kibirli ve çok gururludur. Eleştiriye asla gelemez.

Kendini gösteren, merkezde olan, sahne alan, dramatik, vizyon sahibi, organizatör, eğlenceyi seven ve eğlenceli, yaratıcı, sadık, lüksü seven, hırslı, neşeli, çocuksu bir yapıdadır. Olumsuz özellikleri ise; kibirli, insanları küçük gören, egoist, benmerkezci, gösteriş budalası, baskıcı, diktatör, müsrif özelliklerdedir.

Vücutta Kalbi temsil ettiği için olumsuz açıları kişiye kalp rahatsızlığı verir. )

144 plus Agustos 2020

KOÇ BURCU VE YÜKSELENİ KOÇLAR

Bu ay gündeminizde; anne, babanız, gayrimenkul, taşınma gibi konular olacak. Bu konularla ilgilenirken işle ilgili bazı problemler yaşanabilir. Özellikle patronunuz ya da üstlerinizle.

Geçmişe çok takılı kalacağınız bir dönem gibi görünse de; bir Koç burcu için geçmiş geçmiştir, önlerine bakmalılar.

Ayın başında gerçekleşecek dolunay sizin sosyal çevre, arkadaşlar evi olan 11. evde gerçekleşecek. Bazı arkadaşlıkları bitirme kararı alabilirsiniz ya da sosyal çevreniz ile ilgili bazı düzenlemeler yapabilirsiniz. Aşk eviniz aydınlık.

Ayrıca çocuklarınız ile ilgili konular da gündeminizde.

BOĞA BURCU VE YÜKSELENİ BOĞALAR

Yakın çevreniz, kardeşleriniz ya da kuzenleriniz ile kısa yolculuklar ya da tatil planın yapabilirsiniz.

Yeni bir eğitim kararı alabilirsiniz. Bir sözleşme yapacaksanız dikkatli okuyarak yapmanızda fayda var. Ayın başında gerçekleşecek olan Dolunay sizin İş ve Kariyer eviniz olan 10. evinizde gerçekleşecek. Bu alanda bazı düzenlemeler yapabilir, bazı kararlar alabilir ya da bu alanda bir bitiş yaşanabilir.

İKİZLER BURCU VE YÜKSELENİ İKİZLER

Kendi ürettiklerinizin ve kendi paranızın önemli olduğu bir dönemdesiniz.

Bankacılık, borç, alacak konularında biraz dikkatli hareket etmelisiniz.

Fiziksel bir değişim düşünüyorsanız uygun bir dönem. Kendinizi güzel hissedeceğiniz, bakımlı olacağınız, ilişkilerle ilgili de olumluluklar yaşayacağınız bir dönemdesiniz.

Ayın başında gerçekleşecek olan dolunay sizin; Yurtdışı, yüksek eğitim, uluslararası ilişkiler, uzak akrabalar, mahkeme gibi konuları kapsayan 9. evinizde gerçekleşecek. Bu alanlarla ilgili düzenlemeler yapabilir ya da bitişler yaşanabilir.

www.plusdergisi.com

YENGEÇ BURCU VE YÜKSELENİ YENGEÇLER

TERAZİ BURCU VE YÜKSELEN TERAZİLER

OĞLAK BURCU VE YÜKSELEN OĞLAKLAR

Kişiliğinizi ortaya koyup ben diyeceğiniz bir dönemdesiniz.

Bunu yaparken biraz baskılanmış hissedebilirsiniz.

Ama hedefiniz ne ise onun peşinden gitmelisiniz.

Sağlığınız ile ilgili bazı konular gündeminize gelebilir. Ayın başında gerçekleşecek Dolunay sizin miraslar, banka, borç alacak evinizde gerçekleşiyor. Bu konular ile ilgili bazı durumlar netleşebilir. Mesela bir ev ya da bir araba için kredi başvurusunda bulunduysanız bu sonuçlanabilir.

İş ve Kariyer alanınızda yeni gelişmeler olabilir.

Yeni bir iş kararı alabilirsiniz ya da mevcut işinizle ilgili düzenlemeler yapabilirsiniz.

Aileniz ile ilgili biraz kısıtlanmış hissedebilir ya da bazı konularda zıtlıklar yaşayabilirsiniz.

Ayın başında gerçekleşecek Dolunay sizin; aşk, flörtler, eğlence, tatil eviniz olan 5. evde gerçekleşiyor. Mevcut ilişkinizi bitirip yeni bir ilişkiye başlayabilirsiniz.

Bu dönemde evlilik, ortaklık eviniz hareketli. Bu konularla ilgili yeni kararlar alabilirsiniz. Mesela yeni bir ortaklık ya da evlilik kararı olabilir. Bunun yanında bensen kavramlarının çok gündemde olduğunu söyleyebiliriz.

Ayın başında gerçekleşecek olan Dolunay sizin ürettikleriniz, kendi paranız, öz değerlerinizi temsil eden 2. evinizde gerçekleşiyor. Bazı bitirişler yaşayabilirsiniz.

ASLAN BURCU VE YÜKSELENİ ASLAN LAR

AKREP BURCU VE YÜKSELEN AKREPLER

KOVA BURCU VE YÜKSELEN KOVALAR

Yalnız kalmaya, düşünmeye, dinlenmeye ihtiyacınız var.

Biraz içe çekilip kendiniz ile ilgili planlar yapabilirsiniz.

Gizli bazı durumları da fark edeceksiniz. Bunun yanında bazı işlerinizi ya da rutinlerinizi planlamak için uygun dönemlerdesiniz. Ayın başında gerçekleşecek olan Dolunay sizin evlilik, ortaklık evinizi temsil eden 7. evinizde gerçekleşecek. Bir ortaklık, bir evlilik ile ilgili artık bir karar alabilirsiniz.

Yüksek eğitim, yurtdışı, yabancılar, uluslararası ilişkiler konuları gündeminizde.

Yüksek eğitim ile ilgili bir karar alabilirsiniz ya da yurtdışı ile bağlantılı bir işiniz sonuçlanabilir. Kısa yolculuklar, trafik ya da kardeşleriniz ile ilgili bir sorun yaşanabilir. Ayın başında gerçekleşecek olan Dolunay sizin aile, gayrimenkul, arsa, taşınma gibi konuları içeren 4. evinizde gerçekleşecek. Bu konular ile ilgili bazı düzenlemeler yapabilirsiniz.

Mesela uzun zamandır istediğiniz bir evi alabilirsiniz.

Günlük rutinleriniz, yanınızda çalışanlar, sağlığınız, evcil hayvanlarınız, diyet, iş alanınız ile ilgili konular gündeminizde.

Bu konular ile ilgili yeni kararlar alabilirsiniz. Bazen kendinizi kısıtlanmış hissedebilirsiniz.

Ayın başında gerçekleşecek olan Dolunay sizin “Ben” dediğiniz, kişiliğinizi ortaya koyduğunuz, sağlığınızı temsil eden 1. evinizde gerçekleşiyor. Kendinizle ilgili net kararlar alacaksınız.

BAŞAK BURCU VE YÜKSELEN BAŞAKLAR

YAY BURCU VE YÜKSELEN YAYLAR

BALIK BURCU VE YÜKSELEN BALIKLAR

Sosyal çevrenizin hareketli olduğu bir dönemdesiniz. Yeni arkadaşlıkların başlayacağı ya da yeni bir çevreye girebilirsiniz.

Hobileriniz, spor gibi konularda biraz kısıtlanmış hissedebilirsiniz. Ayın başında gerçekleşecek olan Dolunay sizin günlük rutinleriniz, evcil hayvanlarınız, yanınızda çalışanlar, iş alanınızda gerçekleşiyor. Bu alanlar ile ilgili bazı düzenlemeler yapmak durumunda kalabilirsiniz.

Aşk, flörtler, çocuklar, eğlence gibi konular bu ay gündeminizde olacak. Yeni bir tanışma ve bir aşk başlayabilir.

Bu konular ile ilgilenirken kendinizi sosyal çevreniz ile ilgili kısıtlanmış hissedebilirsiniz.

Dengede olmaya çalışın. Ayın başında gerçekleşecek Dolunay sizin; gizliliğin ve yalnızlığın baskın olduğu 12 evinizde gerçekleşecek. Bazı gizli konular ortaya çıkabilir.

plus Agustos 2020 )

www.plusdergisi.com

Ortak kazançlar, kredi, borç-alacak, miras konuları gündeminizde olacak. Ortak bir yatırım yapma kararı alabilirsiniz. Uzun zamandır ertelediğiniz sağlıkla alakalı bir operasyon düşünüyorsanız bunu yaptırabilirsiniz.

Ayın başında gerçekleşecek olan Dolunay sizin; yakın çevre, kardeşler, kuzenler, kısa yolculukları temsil eden 3. evinizde gerçekleşiyor. Bu konular ile ilgili bazı konuları artık netleştirebilirsiniz.

145