6.cilt_7-araf-Part-1

Page 115

ϖ←

[&∝ Ι⊕ 7! ω← Ω× &″ Ι⊕ 7! ψ← ς™ 7! ϖ←

ℜψετ − 43

Κ″ ∀← Χ⎫ζ − 8

(7) A’raf Suresi Òa Š¤Ç üa ¢ñ ‰ì¢

AÇIKLAMA_____________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Allahû Tealâ burada, daimî zikrin sahibi olan insanlardan; en asgari standartlarda ulûl’elbabtan bahsetmektedir. Muhteva nefsi ýslâh edici amellerden baþladýðý cihetle nefs, bütünüyle ýslâh edici noktaya ulaþmýþtýr. Kiþi, salihlerden ve yeryüzünün mirasçýlarýndan olmuþtur. Nefs tezkiyesi yaptýklarý sürece kalplerindeki bütün afetler zaman içerisinde alýnmýþtýr. Bir evvelki âyetle birleþtirdiðimiz zaman söz konusu olan bu kiþiler, nefs tezkiyesi yapan; cennet ehli, âmenû olanlardýr. Bu âyet, hayýrlarda yarýþanlarý (sabikun) kapsamaktadýr. Bunlar, Peygamber Efendimiz (S.A.V) zamanýndaki eski sabikunlar; sahâbe ve onlara tâbî olan tâbiinlerdir. Veraset kelimesi nesillerden nesillere geçen, geriye kalanlar demektir. Allahû Tealâ, Kur’ân-ý Kerim’inde yeryüzünün mirasýndan bahsediyor. Mirasýn sahipleri, kendilerine miras verilenler, “varis” adýný alýr. Türkçe’de “varis olunduðunuz” tarzýnda bir ifade pek kullanýlmaz. Olmasý gereken ifade “varis kýlýndýðýnýz” þeklindedir. Allahû Tealâ, mirasý sadece bir kiþiye verir. Her devirde devrin imamý kâinatýn varisidir. Devrin imamý, cennetin de varisidir ve onun emrindekiler, o sebeple cennetin varisleri olurlar.

114

114


Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.