Ekonomi Kıbrıs Prestige Kasım 2014

Page 1

1

Ekonomi K覺br覺s

Prestige Kas覺m 2014


2

Ekonomi K覺br覺s

Prestige Kas覺m 2014


3

Ekonomi K覺br覺s

Prestige Kas覺m 2014


EKONOMI KIBRIS PRESTIGE İmtiyaz Sahibi: AYAZ MEDYA GRUBU Genel Yayın Yönetmeni: ATIL AYAZ

Reklam ve İletişim Koordinatörü ÖZGE YAVUZ AYAZ Sayfa Editörü BUKET EREN -ŞERİFE GÜLER

30

22

Türkiye: ÖZLEM YILMAZ Amerika: FUNDA KESKİN İngiltere: ALMULA MERTER SARGIS KHANDANYAN

4

Sosyal Medya ve Seyahat: ATAK AYAZ

Ekonomi Kıbrıs

Prestige Kasım 2014

Görsel Yönetmen: DEMET ÖZGE AYKAN (DOA) Grafik - Tasarım AYAZ MEDYA CREATIVE

30 TESCIL

HELLIMDE TEHDIT KARMASASI DAVA

50

56

Hukuk Danışmanı: AVUKAT ÖZLEM ALP Muhasebe ve Finans: ANIL YILMAZ Web Tasarım ve Teknik Destek: CITY COLOURS İletişim Bilgileri:

14

KKTC Girne Yolu, Uğur Apt. D:6 Yenişehir/LEFKOŞA TÜRKİYE Perla Vista Residence&Ofis Kat:8 No:73 Beykent/Beylikdüzü - İSTANBUL Reklam ve Abonelik İçin: 0 533 887 33 78 0 533 887 33 46 Mail Adresi: info@ekonomikibris.com haber@ekonomikibris.com

54

26


5

Ekonomi K覺br覺s

Prestige Kas覺m 2014


önsöz

Atıl AYAZ Genel Yayın Yönetmeni

6

Ekonomi Kıbrıs

Prestige

Aflar, zamlar, açılışlar derken yoğun bir süreçten geçtik. Gündemin yoğunluğu ile size çok daha dolu dolu bir sayı hazırladık. Kuzey Kıbrıs’ın ekonomi ve iş dünyası dergisi Ekonomi Kıbrıs Prestige’e hoşgeldiniz.. www.ekonomikibris.com ile çıktığımız ekonomi yayıncılığına, Ekonomi Kıbrıs Prestige ile taçlandırdık. Bu yayın grubuna şimdi de televizyon programı eklendi. Ekonomi Kıbrıs, halkın televizyonu Kıbrıs Genç TV ekranlarında hafta içi her gün sizlerle buluşuyor. Özel konu ve konuklarımızla ekonomi gündeminin rotasını çiziyoruz, gündeme yön veriyoruz. Her sabah 10.00’da karşınızdayız, bekleriz.. Gelelim dergimizin içeriğine.. Çok çarpıcı başlıklar var. Günlerdir tartışılan GSM zammını dikkatle okuyacaksınız. Zam kararının perde arkasını, hatta direkt onayını, imzasını göreceksiniz.

Kasım 2014

Ülke ekonomisinde bir diğer gündem hiç şüphesiz hellim tescili.. Güney Kıbrıs tescil davasını alırsa ne olur derken, KKTC Türkiye ile davalık olma noktasına geldi. Peki nedir bu işin aslı? Gerçekten Türkiye tescili tanımıyor mu? Yoksa kasıtlı ya da ihmalle bir bilgi kirliliği mi oluşturuluyor? Sektör temsilcilerinden gelen açıklamalar çok keskin.. Bankacılık sektöründen başlıklar ayırdık sizler için. Örneğin Kuzey Kıbrıs’ta yerel bankaların IBAN problemi. Bu probleme karşı bir çözüm yolu, dövizle yatırım yapacaklara ise akılcı tavsiyelerimiz var. Aflar dedik, detayını da paylaşalım sizinle. Vergiye af geldi, ciddi bir başvuru vardı. Peki sadece vergi affı yeter mi esnafın önündeki engelleri aşmak için? İhtiyat sandığı ve sicil affı gündemde, ayrıntılar Ekonomi Kıbrıs Prestige’de. Biraz da turizm diyelim.. Hem tatil, hem sağlık, hem de eğitim turizmi için sert açıklamalar okuyacaksınız. Sektörün önde gelen isimleri bürokratik engellere karşı isyan bayrağını çekti. Bir isyan da altyapısızlığa. Her yağmur sonrası yaşanan kriz nasıl aşılacak? İş dünyası projeleri hazır bekliyor ama henüz somut adım yok. Turkcell Teknoloji Zirvesi ile öne çıktı, İş Bankası KKTC’de ilk satranç sınıfını açtı, Kuzey Kıbrıs’ın lezzeti Mardo ise yatırım rotasını İstanbul’a çevirdi. Dahası da var ama gerisini size bırakıyorum. Türkiye ve KKTC’de yayıncılığın güçlü markası Ayaz Medya Grubu tarafından markası Ekonomi Kıbrıs Prestige’i keyifle okumanız dileğiyle..


7

Ekonomi K覺br覺s

Prestige Kas覺m 2014


haberler

haberler

haberler

haberler

haberler

haberler

haberler

haberler

haberler

haberler

“TÜRKİYE’DEKİ İŞ ADAMLARINDAN DAHA FAZLA YATIRIM BEKLİYORUZ”

8

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin 31’inci yıldönümü kutlamaları için KKTC’ye Başbakan Yardımcısı ve Kıbrıs İşlerinden Sorumlu Devlet Bakanı Bülent Arınç Cardin Concept mağazasının açılışını yaptı.

Ekonomi Kıbrıs

Prestige Kasım 2014

Türkiye olarak KKTC’nin kalkınmasına büyük önem verdiklerini belirterek, Türkiye Cumhuriyeti olarak KKTC’ye yatırımlar yaptıklarını ancak Türkiye’deki iş adamlarından da daha fazla yatırım beklediklerini söyledi. Açılışa, Arınç’ın yanısıra, Türkiye’nin Lefkoşa Büyükelçisi Halil İbrahim Akça, Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Hasan Taçoy, bazı milletvekilleri ve diğer yetkililer katıldı.

açıılıs

Açılışta konuşan Bülent Arınç, Türkiye ve dünya markası olan Cardin Concept’in KKTC’ye ikinci şubesini açmasının ülke ekonomisine katkı yapacağına inanç

belirterek, mağazanın ülkeye hayırlı olmasını temenni etti. Arınç, açılışın KKTC’nin kuruluş yıldönümünde bayram arifesinde yapılmasının da mutluluk verici olduğunu ifade ederek, Bülent Arınç, Türkiye Cumhuriyeti olarak KKTC’ye su projesi, altyapı yatırımları ve havalimanı gibi yatırımlar yaptıklarını ancak Türkiye’deki iş adamlarından da daha fazla yatırım beklediklerini kaydetti. Cardin Concept Yönetim Kurulu Başkanı Murat Tekin ile Cardin Concept’i KKTC’ye getiren İzko Mobilya Direktörü İbrahim İzci de yaptıkları konuşmalarda marka hakkında bilgiler vererek, bu yatırım ile ülke mobilya sektöründe büyük bir hizmet vereceklerine inanç belirtti.


9

Ekonomi K覺br覺s

Prestige Kas覺m 2014


haberler

haberler

haberler

haberler

haberler

haberler

haberler

haberler

haberler

haberler

İş Kadınları Derneği ve Telsim kadın girişimcileri ödüllendirdi..

ÇALIŞTILAR, BAŞARDILAR, ÖDÜLLE TAÇLANDIRDILAR

Kimi mecburiyetten, kimi eldeki kısıtlı imkanlarla, kimi ise farklı fikriyle çıktı yola. Durmadı, yılmadı, hep daha iyiye ulaşmak için çabaladı. Başarısını çoğu zaman görmediler ya da görmezden geldiler.

10

İş Kadınları Derneği bu eksiği, bu toplumsal ihmali fark etti. Üreten kadınları desteklemek, girişimci ruhunu canlı tutmak için Telsim ile el ele verdi ve bu boşluğu doldurmak istedi. Çalışan ve başaran kadınlar Kuzey Kıbrıs’ta üç yıldır topluma örnek gösteriliyordu. Bu yıl dördüncü buluşmanın telaşı vardı dernek üyelerinde ve iş dünyasında.

Ekonomi Kıbrıs

İş Kadınları Derneği yeni başkanı Semral Erel ile hazırlandı bu etkinliğe. Yoğun bir süreçten geçtiler.. Önce jüri Kasım 2014 toplandı, adaylar belirlendi, sonra da uzun uzun değerlendirme çalışmaları yapıldı.

Prestige

Ve büyük gün geldi.. Kazananlar zarfın içinde saklıydı. Ödül töreni için ekonomi ve siyaset dünyası Bedesten’de buluştu. Ev sahibi İş Kadınları Derneği ve Telsim, davetlileri bir bir karşıladı. Dördüncüsü düzenlenen törende, 6 ayrı kategoride ödül verildi. ‘Tüm başarılar hayallerden doğar’ temalı etkinlikte, sıra ödül alanları açıklamaya geldiğinde, tüm gözler sahnedeydi..

İşte kazananlar;

basarı

Yılın Kadın Girişimcisi: Sercan Görgüner Bahçeci Yılın Sosyal Kadın Girişimcisi: Nahide Merlen Yılın Bölgesinde Fark Yaratan Kadın Girişimcisi: Narin Hulusioğlu Yılın Genç Kadın Girişimcisi: Deniz Gürgöze Yılın Vedia Barut Onur Ödülü: Sadiye Destur Telsim Özel Ödülü: Sevim Erdal


11

Ekonomi K覺br覺s

Prestige Kas覺m 2014


haberler

haberler

haberler

haberler

haberler

haberler

haberler

haberler

haberler

haberler

MERİT LEFKOŞA 6 YAŞINDA Lefkoşa’da iş dünyasının buluşma merkezi, hatta şehrin ilk beş yıldızlı oteli Merit Lefkoşa Hotel altı yaşında.. Her ay geleneksel olarak düzenlenen personel toplantısında tüm personel; TC, KKTC ve altıncı yıla özel hazırlanan Merit Lefkoşa bayrakları ile altıncı yıl coşkusunu yaşadı. Toplantıda gösterime sunulan; Merit Lefkoşa’nın açılışından itibaren çeşitli organizasyonlar konu alınarak hazırlanan sunum sonrası Merit Lefkoşa Hotel Genel Müdürü Mine Gürses güne özel bir konuşma yaptı. Gürses konuşmasında başarının bir ekip işi olduğunu, tüm yönetici ve personelin çalışmalarını ekip ruhu ile sürdürdüklerini, yıl boyunca misafirlerini ağırlamada ve sayısız organizasyonlarda gösterdikleri başarı ile verdikleri misafirperver hizmetten ötürü tüm personeline “Bizler ekip olarak varız ve büyük bir aileyiz” sözleri ile teşekkürlerini iletti. Nice yıllara Merit ailesi..

12

Ekonomi Kıbrıs

Prestige Kasım 2014

FIRST FM’DE 19. YIL COŞKUSU Tam 19 yıl önce ilk adımı attı, Kuzey Kıbrıs’ta yayıncılık tarihine geçti. Kıbrıs’ın ilk özel yayın organı First FM 19’uncu doğum günü geniş bir katılımla kutladı. KKTC’de özel yayıncılığın mihenk taşı First Fm, yıllar içinde büyüdü, gelişti ve sesini dünyaya ulaştırdı. Kıbrıs Genç TV ile birlikte de Birinci Medya Kurumu’nun öncü markalarından oldu. “Kıbrıs’ta Birinci, Akdeniz’de bir inci” sloganıyla 1 Kasım 1996’da yola çıkan First FM, 19’uncu yaşında iş ve siyaset dünyasını buluşturdu.. Birinci Medya Plaza’daki kokteyl, Kıbrıs Genç TV ekranlarından da canlı yayınla seyirciye ulaştı. 19’uncu yıl pastası hep birlikte kesildi. Birinci Medya Kurumu Yönetim Kurulu Başkanı Ertan Birinci de aldığı bir kararı davetlilerle paylaştı, First FM Yönetim Kurulu Başkanlığı’nı oğlu Tekin Birinci’ye devretti.. Hem bu karar, hem de kokteylde çekilen selfieler sosyal medyada da geniş yer buldu.. Biz de Ekonomi Kıbrıs Prestige ve Ayaz Medya Grubu olarak, hem First FM’e, hem de Birinci Medya Kurumu’na başarı dolu nice yıllar diliyoruz..


13

Ekonomi K覺br覺s

Prestige Kas覺m 2014


haberler

haberler

haberler

haberler

haberler

haberler

haberler

haberler

haberler

haberler

Türkiye’de başladı, yavru vatana uzandı. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin ilk satranç sınıfı törenle açıldı..

İŞ BANKASI’NDAN SATRANÇ PROJESİ Tabi sadece öğrenciler üzerine değil bu proje. Kampanyaya destek veren tam 111 gönüllü öğretmen de satranç eğitmenliği dersi alıyor. Girişte de bahsettiğimiz gibi, satranç projesi KKTC’den önce Türkiye’de başladı. Kısa sürede de büyük yol alındı. İşte rakamlar;

14

Bankacılık sektörünün güçlü ismi İş Bankası, sosyal sorumluluk projelerini Kuzey Kıbrıs’a da taşıyor. 2005 yılında Türkiye Satranç Federasyonu’na ana sponsor olan İş Bankası, yaklaşık bir yıl önce aynı protokolü Kuzey Kıbrıs Satranç Federasyonu ile de imzaladı.

Amaç satranç sporunu öğrencilere sevdirmek ve sporun Prestige yaygınlaşmasını sağlamaktı. Önce KKTC’deki okul Kasım 2014 listesi çıkarıldı. 102 okul tek tek incelendi. Ve yapılan ilk planlamanın ardından yıl sonuna kadar 59 satranç sınıfı açılması kararlaştırıldı.

Ekonomi Kıbrıs

İşte bu 59 okuldan ilki Girne’deki 23 Nisan İlkokulu’ydu. İş Bankası yönetiminden temsilciler, federasyon yetkilileri ve milli eğitim müdürlüğünden bürokratlar oradaydı. KKTC Satranç Federasyonu Başkanı Halil Göymen ve İş Bankası Genel Müdür Yardımcısı Suat Sönmez kısa bir konuşma yaptı açılış öncesi. Satrancın önemine ve kurulan işbirliğine vurgu yapıldı.

açıılıs

Kurdele töreniyle birlikte de satranç sınıfları açıldı. Bu özel sınıf satranç takımları, satranç panosu ve satranç ders kitaplarıyla donatıldı. Küçük sporcular da masalarının başında hazır bekliyordu.

Türkiye’de en çok lisanslı sporcuya sahip spor dallarından biri olan satranç, aynı zamanda Türkiye’nin önemli uluslararası başarılar elde ettiği bir alan haline geldi. İş Bankası’nın, Türkiye Satranç Federasyonu’na ana sponsor olmasından bugüne kadar geçen sürede Türkiye’de satranç oynayan lisanslı sporcu sayısı 30 binden 455.370’e, satranç antrenörü sayısı 2 binden 69.556’ya, turnuva sayısı 400’den 3.900’e, kulüp sayısı ise 600’den 2.004’e yükseldi, uluslararası turnuvalarda kazanılan madalya sayısı ise 258 oldu. İş Bankası 1955’ten beri Kuzey Kıbrıs’ta Kuzey Kıbrıs’ta 1955 yılında Lefkoşa’da açılan şube ile faaliyetlerine başlayan İş Bankası, halen 16 şubelik geniş bir ağ ve 200’e yakın çalışan ile hizmet veriyor. Kuzey Kıbrıs’a desteğini sadece bankacılık alanındaki hizmetleriyle sınırlı tutmayan İş Bankası, 81 İlde 81 Orman projesi kapsamında geçtiğimiz yıl DeğirmenlikGirne yolu üzerinde 22 hektarlık alana, 35 bin 200 fidandan oluşan bir orman kurdu. İş Bankası, geleneksel hale getirdiği “Karneni Göster, Kitabını Al” projesi ile de 2008 yılından bu yana KKTC’deki şubelerinden öğrencilere 115 binden fazla kitap armağan etti.


15

Ekonomi K覺br覺s

Prestige Kas覺m 2014


haberler

haberler

haberler

haberler

haberler

haberler

haberler

haberler

haberler

haberler

TURİZMDE, SANAYİDE, ÜLKE EKONOMİSİNDE KRİZİN ADI;

ALTYAPISIZLIK Saatlerce değil, sadece on dakikalık yağmurlar bile yolları göle, vatandaşı şaşkına çevirmeye yetiyor. Manzarayı gören hayret ediyor, çünkü Kuzey Kıbrıs’ın en büyük eksikliklerinden biri altyapı. Kıbrıs Genç TV ekranlarındaki Ekonomi Kıbrıs programında da bu krizi günlerce gündeme taşıdık. İş dünyasına yön veren isimler, iş hayatını bıçak gibi kesen altyapı sıkıntısı için oldukça dertli. Aklın yolu bir, herkes bir an önce tedbir istiyor. Ama günlük değil, uzun ömürlü bir tedbir..

16

Ekonomi Kıbrıs

Prestige Kasım 2014

TURİZM ÜLKESİNDE ALTYAPI KRİZİ

haberler

Düzgün çevre ve iyi bir altyapı anlayışı olmadan bu ülkede ‘turizm ülkesi’ kavramından bahsedemeyiz.. Biz bir ada ülkesiyiz. Ada ülkeleri özellikle bu tip krizler için daha da önemlidir. O yüzden bizim altyapımızı restore değil, yeniden yapmamız lazım. Aslında bu altyapı süreci çok pahalı bir iş. Ama şunu unutmamak lazım ki şehirlerin altyapısı iyi bir şekilde yapılmazsa sonuç kötü olur.. Siz büyük oteller yapıp eğer yolunu yapmazsanız oraya turist mutlu Merit Otelleri Yönetim Kurulu başkanı gitmez, mutlu dönmez. Turizmi altyapıyla paralel yürütmek lazım. Reha Arar


SANAYİ BÖLGESİNDE YETKİ ÇIKMAZI Sanayimizin yıllardır devam eden bir sorunudur sel baskınları. Fakat şunu da üzülerek ifade etmeliyim ki her geçen sene daha da kötü pozisyonlara geliyoruz. Bu sene yaşanan baskınlar, geçen yıllara göre daha da kötü hal aldı ve daha da büyük zararlara sebep oluyor.

Ali Çıralı Kıbrıs Türk Sanayi Odası Başkanı

Yıllardır var olan bir sorun ama maalesef bu zamana kadar bir tedbir alınmadı, alınamadı. Bunun bir çıkış yolu vardır, çözüm yolu vardır. O da sanayi bölgesi boyunca bir kanalın olması lazımdır ki bu sel sularını dereye taşısın. Bu söylediğim de 500-600 metre boyunda bir kanaldır. Fakat maalesef devlet olarak, belediye olarak bunu bile yapamıyoruz.

Bir karmaşa var çünkü, bunu kimin yapması gerekiyor? Belediye mi sorumlu, devlet mi, kaymakamlık mı, kara yolları mı? Gerçi altyapı sadece sanayi bölgesinin değil, genel bir sorun. Bu da hem plansızlık, hem de parasızlıktan kaynaklanıyor. Eğer paranız yoksa, yapılması gerekeni bilseniz de yapamazsınız. Her selde işletmelerimiz etkileniyor. İş kaybı oluyor, zarar oluyor. Ama işin kötüsü yarın yağmur yağarsa yine yaşayacak mıyız, yaşayacağız.

17

Ekonomi Kıbrıs

Prestige Kasım 2014

GERÇEKÇİ BİR ÇÖZÜM İÇİN PROJE ŞART Yarım saatlik yağmur bize altyapımıza vermediğimiz önemi ve popülizm uğruna attığımız naraları göstermiş oldu. Çünkü baktığınızda bu yağmur büyük bir yağmur değil. Çoğu ülkede bu tip sağanak yağışlar yaşanıyor. Altyapıda almadığımız önlemler burada tekrar önümüze çıkıyor. Kuzey Kıbrıs’ta harcamamız gereken altyapıdır. Sanayi bölgesinin önündeki sorun aslında büyük bir kriz değil. Çok çabuk önlemler ile, orada biriken suyu az ileride bulunan dere yatağına nakledebilirsiniz. Bunlar yapılabilir, Ceyhun Tunalı Genç İş Adamları Derneği Başkanı kaynakları da var. Elçilikte 250 milyon liralık bir kaynak vardı, bu kaynağın aşağı yukarı 90-100 milyon lirasını kullanmışız. Geriye kalan mebla altyapı için duruyor. Proje üretirsek, siyasetçiler de biraz istekli ve gönüllü olduktan sonra o kaynakları ekonomi ve altyapı için kullanabilirsiniz. Belki de her sene sanayiye atılan geçici para bile, gerçekçi bir çözüm için harcamamız gereken bütçeyi fazlasıyla geçmiş olabilir..


köşe yazısı

köşe yazısı

köşe yazısı

köşe yazısı

köşe yazısı

köşe yazısı

köşe yazısı

köşe yazısı

Kıbrıs Türk Sanayi Odası

‘DOĞRU ALTYAPI YATIRIMLARIKALKINMANIN ANAHTARIDIR’ Başta sanayi sektörü olmak üzere ülkemiz ekonomisinin sürdürülebilir bir yapıya kavuşması için en önemli yapı taşlarından biri o bölgedeki veya ülkedeki altyapıdır. Bunlara ilave olarak bir ekonominin gelişmişliği, altyapının mevcut ve gelecekteki yatırımların ihtiyaçlarını ne derece de karşıladığı ile doğrudan ilişkilidir. Bu kapsamda sağlıklı bir iş habitatı ve dolayısıyla sanayi sektörü yaratabilmek için kabaca aşağıdaki altyapı yatırımları dikkate alınmalıdır;

18

Ekonomi Kıbrıs

Prestige

köse yazısı

Kasım 2014

• • • • • • • •

Yağmur Suyu Drenaj Altyapısı Kanalizasyon Altyapısı Su Altyapısı Atık Artıma Altyapısı Enerji- Elektrik Altyapısı Bilişim Altyapısı(Telefon, Internet, GSM) Yol Altyapısı Diğer

KKTC’de faaliyet gösteren her hangi bir sanayi işletmesi sadece son bir ay içerisinde yukarıda belirtilen altyapı ihtiyaçlarının %50’sinden fazlasında sorun yaşamıştır. Bu gibi sorunların gündelik yaşamımızda olağan olarak kabul etmememiz neticesinde zaman içerisinde bunların rekabet edebilirlik düzeyimizde yarattıkları tahribatları ölçmekten de vazgeçtiğimize tanık oluyoruz. Bir işletme en basitinden internetsiz kaldığı 4 saatte müşterilerine gerekli cevapları yazamamaktan, ilgili siparişleri geçememekten ve döviz kurlarından tercih edebilir bir düzeyde alım yapamamaktan çok da bir şey kaybetmediğine inanabilir. Bir işletme düzenli elektrik kesintilerine karşı sürekli olarak bir jeneratör bulundurmaktan, o jeneratörün bakımını(mazot-periyodik servis) yapmaktan, elektrikler kesildiğinde üretimin durmasından ve düzenli elektrik alacağı varsayılarak üretilen son model sanayi makinelerinin bozulmasından çok da bir şey kaybetmediğine inanabilir. Bir sanayici getirdiği

hammadde yüklü tırının veya ihracatını taşıyacak bir iş aracının, sanayi bölgesindeki yolların genişliğinden çok uzun bir sürede hareket etmesinden çok da bir şey kaybetmediğine inanabilir. Bunun gibi birçok altyapı yetersizliğinin yarattığı sorunların, gerçekten herhangi bir işletmeye bir şey kaybettirmediğine inanmak mümkün değildir. KKTC’de yaşadığımız bu düzen içerisinde altyapı yetersizlikleri iş hayatının doğal bir parçası olarak kabul görmektedir. Bu yapı içerisinde işletmelerin bu yetersizlikler yüzünden maruz kaldığı verimsizlik, ek maliyetler ve iş kaybının ekonomide yarattığı tahribat ekonomimizin büyümesi önündeki en büyük prangalardan biridir. Bu yaşadığımız ekonomik kaybın dışında, işletmelerimizin rekabet edebilirlik düzeylerinin düşük olmasına ve ithal mal ve hizmetlerle rekabette zorlanmalarına da sebebiyet vermektedir. Gelişmiş ülkelerle özellikle %5-%10 arası büyüme hedefleyen gelişmekte olan ülkelerin altyapı yatırımlarına geçmişte ve gelecekte yapmayı planladıkları yatırımlar dikkatle incelendiğinde bunların bizdeki gibi ağırlıkla yol yatırımları olmadıkları, altyapının tüm bileşenlerini içerdikleri rahatlıkla görülmektedir. Bu kapsamda kaynağının Türkiye, AB ve öz kaynaklarımızdan olup olmamasına bakılmaksızın, altyapı yatırımlarımızı ekonominin ihtiyaçları doğrultusunda önceliklendirilmeli ve doğru altyapı yatırımlarının, kalkınmanın anahtarı olduğunu unutmamalıyız.

ALTYAPI


19

Ekonomi K覺br覺s

Prestige Kas覺m 2014


haberler

haberler

haberler

haberler

haberler

haberler

haberler

haberler

haberler

haberler

CAPİTALBANK 10’UNCU ŞUBESİNİ AÇTI, 12’NCİYİ İŞARET ETTİ Kuzey Kıbrıs bankacılık sektöründe CapitalBank atağı sürüyor. Kısa sürede hızlı bir büyüme gerçekleştiren banka, onuncu şubesini açtı. Küçükkaymaklı’daki şube açılışında siyaset ve ekonomi dünyası bir aradaydı. Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, CapitalBank Yönetim Kurulu Başkanı Tekin Arhun ile Enerji ve Ekonomi Eski Bakanı Sunat Atun kurdeleyi birlikte kesti.. Şubenin açılış töreninde konuşma yapan CapitalBank Genel Müdürü Mehmet Akaçalı, yeni hedefi de paylaştı; hedef yıl sonuna kadar iki yeni şube daha.. Dokuz personel ile yola çıkan bankanın zaman içerisinde büyüyerek 100 kişiye ulaştığını belirten Akaçalı, açılacak olan yeni şubelerle ülke gençliğine yeni iş imkânları yaratılacağını da vurguladı.

20

Ekonomi Kıbrıs

Prestige Kasım 2014

NEAR EAST BANK FİNANSIN DEVLERİYLE BİR ARADA Bankacılık dünyasında ciddi bir atılım yapan Near East Bank, Avrupa’nın en prestijli konferansı olarak gösterilen European Retail Banking 2014’e katıldı. Near East Bank Pazarlama, Bilgi Teknolojileri ve Destek Hizmetleri Kıdemli Grup Müdürü Enver Haskasap ve Bankacılık Segment Yönetimi, Ürün Geliştirme ve Pazarlama Birim Müdürü Kutay Canateş, dünya finans sektörünün önde gelen isimleri ve kuruluşlarını buluşturan etkinlikte Near East Bank’ı temsil etti..

bankacılık

Akaçalı’nın ardından kürsüye gelen CapitalBank Yönetim Kurulu Başkanı Tekin Arhun, CapitalBank’ın kısa sürede bankacılık sektöründe hizmet farkını hissettirdiğini söyledi. “Gerek insan kaynaklarına, gerekse teknolojiye verdiğimiz önem, ürün ile birleşince, müşterilerimizle uzun vadeli, güvene dayalı ilişkiler kurabileceğimiz platformlar yaratmaya özen gösteriyoruz” diyen Arhun, vatandaşlarının birikimlerini en iyi şekilde değerlendirmelerini sağlarken, ülkenin de sürdürülebilir ekonomisine ve kalkınmasına destek verdiklerini ifade etti.

Konferansta bankacılık sektörünün geleceği, teknoloji ile birlikte atılacak adımlar, dijital bankacılık ve müşteri hizmet kalitesini etkileyen faktörler ön plandaydı.

İKTİSATBANK’TAN ‘ATM’ AÇILIMI

Yerel bankaların en büyük sıkıntılarından biri çözüme kavuştu. İktisatbank ATM cihazlarında artık tüm banka kartları kullanılabilecek.. 2003 yılında Kuzey Kıbrıs’ı ilk kredi kartıyla tanıştıran banka, bir yeniliğin daha öncüsü oluyor. Daha önce farklı banka kartları tanımayan cihazlar yenilendi, güncellendi. Artık vatandaş adım adım kendi ATM cihazını aramak zorunda kalmayacak. İktisatbank ATM’lerinden de nakit avans, bakiye sorgulama ve para çekme işlemlerini gerçekleştirebilecek..


21

Ekonomi K覺br覺s

Prestige Kas覺m 2014


haberler

haberler

haberler

haberler

haberler

haberler

haberler

haberler

haberler

haberler

TÜRK BANKASI’NIN GURUR GÜNÜ Türk Bankası’nın İngiltere piyasasındaki 40’ıncı yılı, Lefkoşa’da düzenlenen resepsiyonla kutlandı. Bankanın 113 yıllık tarihinden kesitlerin de yer aldığı tanıtım filmi gösterimiyle başlayan gecede, Türk Bankası Genel Müdürü M. A. Yunus Rahmioğlu, Türk Bankası Yönetim Kurulu Başkanı İ. Hakan Börteçene ve Cumhurbaşkanı Dr. Derviş Eroğlu birer konuşma yaptı. Türk Bankası’nın “yerelin uluslararası bankası” tanımlamasını hak ettiğinin altını çizen Türk Bankası

22

Ekonomi Kıbrıs

Prestige

Genel Müdürü M. A. Yunus Rahmioğlu, “Turkish Bank Group bugün, KKTC’de Türk Bankası ve Allied Turkish Bank, Türkiye’de Turkish Bank Ltd, İngiltere’de Turkish Bank UK olmak üzere 3 ülkede 4 ban-ka, 1 aracı kurum ve 2 sigorta şirketi ile faaliyet gösteren uluslararası bir kuruluş konumundadır. Tur-kish Bank UK, İngiltere’de; 6 şubede ve geniş bir yelpazede, çağdaş bankacılık hizmetleri veriyor” dedi. Türk Bankası Yönetim Kurulu Başkanı İ. Hakan Börteçene ise, konuşmasını başarının mimarlarına ayırdı.. Börteçene, “Dünyanın finans merkezinde 40 yıldır ülkemizin bayrağını dalgalandırmak bizlere ve sizlere haklı bir gurur veriyor. Londra’da bizler hizmet için varız. Bilindiği üzere, adamızın dünyada tanınma sıkıntısı var. Adamızın adını Londra’da duyurduğumuz için gururluyuz...” ifadelerini kullandı.

VAKIFLAR BANKASI PERSONELİNDEN BÜYÜK DUYARLILIK

Kasım 2014

LİMASOL TÜRK BANKASI’NDAN ŞAMPİYONLUK YEMEĞİ Aykut Zeki Müderrisoğlu anısına düzenlenen “10. Bankalararası Halı Saha Futbol Turnuvası”nda şampiyon olan Limasol Türk Kooperatif Bankası, şampiyonluk sevincini yemekle kutladı. Limasol Türk Kooperatif Bankası Yönetim Kurulu, müdürler ve takım üyeleri tam kadro yemekteydi.

bankacılık

Meme kanserinde farkındalık ayına bankacılar da katıldı. Kıbrıs Vakıflar Bankası personeli, Kanser Hastaları Yardım Derneği’nin büyük emek verdiği projeyi destekleyerek Pink Day – Pembe Gün etkinliğine dahil oldu. Banka çalışanları pembe giyerek poz verdi. Gösterilen duyarlılık ve paylaşılan fotoğraflar sosyal medyada büyük beğeni topladı.

Limasol Türk Kooperatif Bankası Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Kemaler buluşma öncesi yaptığı konuşmada ikinci kez şampiyonluk kupasını bankaya kazandıran futbol takımına teşekkür etti, başarıda takım ruhunun önemine vurgu yaptı..


23

Ekonomi K覺br覺s

Prestige Kas覺m 2014


bankacılık

bankacılık

bankacılık

bankacılık

bankacılık

bankacılık

bankacılık

bankacılık

bankacılık

Selami Kaçamak – Near East Bank Genel Müdürü

‘YEREL BANKALAR BÜYÜK YATIRIMLARI FİNANSE EDEMİYOR!’ ‘Büyük yatırımların gelmesi için büyük finans kaynakları gerekiyor. Örneğin 100 milyon dolarlık yatırım yapacak bir otel için 50 milyon dolarlık kredi normaldir. 50 milyon doları bugün finanse edebilecek herhangi bir bankamız yok. Türkiye bankaları veya yurt dışı bankalarından kredi finansmanı sağlanacak bu durumda. Dolayısıyla bütün bu kredi finansmanının geliri yurt dışı bankalara, gelirlerden doğacak vergiler de yurt dışı maliyelerine gidecek. ‘

24

Ekonomi Kıbrıs

Prestige Kasım 2014

Belirsizlik sürüyor ama çözüm söyleminin psikolojik etkisi bile yetti. Dünya devi yatırımcılar gözünü Kuzey Kıbrıs’a çevirdi. Örneğin Hilton, örneğin Rixos.. Yatırımcı adayları önündeki bürokratik engeller her zaman gündemde, o yüzden bu kez yatırımcıyla yerel bankalar arasındaki ilişkiyi masaya yatırıyoruz. Hem KKTC bankacılığı, hem de Ekonomi Kıbrıs Prestige dergisi için özel bir konuğumuz var. Konuğumuz, Near East Bank Genel Müdürü Selami Kaçamak. Kuzey Kıbrıs’ın tek ekonomi ve iş dünyası dergisi olarak yayın hayatına başladığımızda ilk konuklarımızdan biriydi Selami Bey. O dönem İş Bankası’nın KKTC Genel Müdürü ve KKTC Bankalar Birliği’nin Başkanı’ydı, ‘Finansın Patronu’ köşesinde dikkat çeken açıklamalar yapmıştı. Bugün de Selami Bey KKTC’nin günlük ve canlı tek ekonomi programı Ekonomi Kıbrıs’ta misafirimiz oldu. Söyleşinin her satırını dikkatle okuyacaksınız..

analiz

Yatırımcılarla yerel bankaların ilişkisinden bahsettik. KKTC’nin yerel bankaları, yeni yatırımların neresinde diye sorduk Selami Bey’e. Verdiği cevap, ortaya çıkan tablo çarpıcı.. “Bankalar kanunumuz büyük yatırımların finanse edilmesi için ciddi bir engel durumunda. Çünkü verilebilecek kredi tutarı şu an için bütün özkaynakların yüzde 25’i. Bu şu demektirki 50 milyon özkaynağı olan bir bankanın 12 buçuk milyona kadar herhangi bir büyük yatırımı finanse etmesi söz konusu, fazlası değil. Büyük yatırımların yurt içinde finanse edilmesini ben isterim. İsterim fakat şu anda bankalar kanununun getirdiği yüzde 25’in yetersiz olduğunu düşünüyorum. Geçmişte de bu konuda gerek maliye bakanımızla, gerek merkez bankası başkanımızla ve başbakanla

görüşmeler çok oldu. Fakat bunu arttırma imkanı bulamadık. Belki bankacılığın çok kötü günlerden geçtiği zamanlar için uygun bir tedbirdi ama bugünün şartları için bu rakamın daha yukarılarda gerçekleşmesi benim dileğimdir. Şöyle bir baktığımda en fazla özkaynağı olan banka olarak yaklaşık 100 milyon civarında rakamlar görüyorum, yani 25 milyondan daha fazla herhangi bir büyük yatırımı bir bankanın finanse etmesi söz konusu değil. Çünkü küçük bir ülkeyiz, küçük bir ekonomiyiz. Bankacılık sektörümüz de haliyle küçük bilanço rakamlarına sahipler. Yüzde 25’ini aldığınız zaman da ortaya küçük bir rakam çıkıyor. Büyük yatırımların gelmesi için büyük finans kaynakları gerekiyor. Örneğin yüz milyon dolarlık yatırım yapacak bir otel için 50 milyon dolarlık kredi normaldir. 50 milyon doları bugün finanse edebilecek herhangi bir bankamız yok. Türkiye bankaları, yurt dışı bankalarından kredi finansmanı sağlanacak. Dolayısıyla bütün bu


kredi finansmanının geliri yurt dışı bankalara, gelirlerden doğacak vergiler de yurt dışı maliyelerine gidecek. Yani bunun gibi bir çıkmaz içindeyiz.

büyük yatırımcılar var. Niyeti olan her zaman gelir. Yani bugün de gelir, 2015’te de gelir, 2016’da da gelir. Belirsizlik Kıbrıs için zaten genel bir durumdur.

Belki kötü niyetliler için bir engeldir ama Merkez Bankası zaten şu anda sıkı bir şekilde bankacılık sektörünü denetliyor. Gerçekten büyük yatırımcılar için böyle kredilerin verilmesi bankalar için bence olabilirdi.”

O zaman gelelim kredilerin detaylarına. Büyük yatırımlara verilemiyor ama ihtiyaç ve esnaf kredilerinin kullanımında artış var. Bu yükseliş ne anlama geliyor?

‘BANKALAR BİR ARAYA GELEREK KREDİ VEREBİLİR!’ Peki yatırımcıyı yurt dışı bankalarına yönlendiren bu limit engeli aşılamaz mı? Yani kredi müşterisi, ülkede tutulamaz mı? Eğer niyet çözüm bulmaksa, Selami Kaçamak’a göre uygun bir formülü var.. Bunu aşmak mümkün. Bankalarımızın daha işbirlikçi olmaları lazım. Yani iki üç banka birleşerek kredi verebilir, bir araya gelebilirler. Ama maalesef iş birliği yapmak ruhumuzda yok. Şahıs olarak da yok, müessese olarak da yok. Yani büyük kredileri finanse etmek için birden çok bankayı bir araya getirme konusunda bankalar birliğinin daha yapıcı çalışmalar içerisinde olmasını beklerim. Çünkü büyük yatırımların önümüzdeki dönemlerde daha fazla geleceğine eminim. Aynı su ve elektriğin gelmesi gibi altyapılar hazır olduktan sonra, büyük yatırımcılar gelir. Yatırımcılar rotasını Kuzey Kıbrıs’a çevirdi ama belirsizlik sürüyor. Sizce bu bir engel midir yatırmıcı gözünde? Bence değil. Çünkü sadece bugün değil, 1960’lardan beri belirsizlik KKTC’nin önünde duruyor ama gelen

Kredilerdeki artışı sağlıklı buluyorum. Çünkü bankalar kredi verdikçe kazanan kurumlardır. Halkın parasını toplarlar, ihtiyacı olana kredi verirler. Aradaki farktan para kazanırlar ve devlete karşı vergi sorumluluğunu yerine getirirler, sosyal sorumluluklarını yerine getirirler.. Yani kredi olmazsa olmazdır. Kredi kullanım oranı da şu anda yüzde 79’larda. Yani bu şu demek, banka aldığı her 100 liranın 79 lirasını krediye çevirir hale geldi. İyi bir orandır.

‘BORCUNU ÖDEMEYEN BİR KİŞİ EN AZ BEŞ SENE KAZANABİLİR!’ Siz kredi veriyorsunuz da, vatandaş geri ödüyor mu taksitlerini? Nedir tahsili gecikmiş kredilerin sektördeki payı? Bankacılık sektörünün belki de en önemli yarasına şu an parmak basıyorsunuz. Mevduatı toplamak, kredi vermek olağan işlerden ama kredinin dönüşünün de olağan işlerden olması gerekirken, maalesef burada olağan dışı şeyler var. Şu anda yaklaşık 600 milyon civarında geriye dönememiş, yani bankacılık tabiriyle tahsili gecikmiş alacak dediğimiz rakam var. Bankacılık sektörünün en önemli sorununa gelince, sebeplerini ve sonuçlarını da tabi görüşmek gerekiyor. Şu anda bizim bankacılık yasalarımız yeterince

25

Ekonomi Kıbrıs

Prestige Kasım 2014


Her yasa çıkarılacağı söylentisi çıktığında bankacılık sektöründe geri dönmeyen kredilerde artış olur. Yani bunu duyan, af çıkıyor, uygun şartlar geliyor deyip ödemez oldu. 600 milyonluk kredinin belki 200 milyonu ödeyemeyen statüsündedir, geri kalan 400 milyonu, tamamen şahsi tabirimdir ödemeyenlerdir. Kredi kartlarında durum nasıl? uygun, fakat hayata geçişi uygun değil. Uzun süren mahkeme süreçleri var çünkü. Tapu dairesinde satışlar yıllar sürüyor, yani borcunu ödemeyen bir kişi, ödeyemeyen demiyorum dikkat edin, en az beş sene kazanabilir mahkeme ve tapu dairesinin satış sürecinde.. Bu sürelerin çok kısaltılması gerekir. İcra iflas yasasının çıkarılması, mahkemelere hız verilmesi, tapu dairesi işlemlerinin kesinlikle hızlandırılması en doğal yaptırımdır. Bunlar olduğu zaman sistem hız kazanacak ve çözüm gelecek.

26

Ekonomi Kıbrıs

Prestige Kasım 2014

Yani 600 milyon liranın piyasadan çekilmesi, bankacılık sektörü için, ekonomi için çok ciddi bir kayıp.

‘YEREL BANKALARIN

Kredi kartlarında da vatandaşta gelirinden çok daha fazla kullanabilme alışkanlığı var. Yoldan geçen herhangi bir kişiye sorsanız cebinden iki ayrı kredi kartı çıkar. Hatta bazılarında 8-10 tane bile vardır. Belki de her birini limitinin sonuna kadar kullanmıştır. Aslında olması gereken bu değildir. Herkes kendi hesabını iyi yapmak zorundadır. Kendi hesabını iyi yapamayıp da daha sonra aşırı borçlanan, borçlardan dolayı mahkemeye düşen vatandaş ne bankaları suçlasın, ne devlet dairesini tedbir almadılar diye suçlasın, ne faizi oranlarından ötürü bir yerlere veryansın etsin, şikayet etme hakkı yoktur. Herkes kendi hesabını yapmak zorunda.

IBAN

Yerel bankaların en büyük sıkıntılarından biri IBAN numarasının olmaması. Muhabir banka üzerinden işlem yapıyorlar ama çok da sağlıklı değil. Normal şartlarda 30 saniyede yapacağınız bir işlem, aracı üzerinden gerçekleştiği için hem süreci uzatıyor, hem de yapmanız gereken işlemleri. En ufak bir hatada, yapılan gönderim askıda kalabiliyor. Gözden kaçan küçük bir hata, farkında olmadan gönderen ile alıcı arasında krize dönüşebiliyor. O yüzden vatandaş işini riske atmamak için yerel bankada hesabı olsa bile, her ihtimale karşı bir de Türkiye bankası ile çalışıyor. Peki IBAN krizi aşılamaz mı? Near East Bank Genel Müdürü Selami Kaçamak’ın bu konuda farklı bir önerisi, hatta projesi var.. Siyasi olarak tanınmamışlığın bankacılıkta karşımıza çıkan bedelidir bu. En başta swift idaresi.. Aslında onlar politik değil, ekonomik bir kurumdur ama alınan siyasi kararı kendisi için de geçerli sayarak bizim bankacılığımızı ve bankalarımızı swifte üye yapmadı. Swift şu anda bütün dünyada 60 bin banka arası iletişimi sağlayan güvenilir bir kurum ve biz bundan faydalanamıyoruz yerel bankalar olarak. Swift nezdinde geçmişte yapılan girişimler bir sonuç vermedi. Bunu aşmak için Türkiye’deki bankaları kullanabiliyoruz, orada açtırdığımız hesaplar sayesinde onların koordinatlarıyla

SIKINTISI AŞILABİLİR!’

havalelerin gelmesini sağlıyoruz. Şu an için bir çözüm yok. Siyasi idarenin bir çözüm yaratmasını bekleyeceğiz. Ama teknolojik olarak çözümler üretilebilir. Mesela Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası swifte üye bir kurumdur. Merkez Bankası’nın KKTC bankalarına hesap açması ve onlara swift alt kodları vermek suretiyle sisteme dahil etmesi mümkün olabilir. Tabi bunun için de Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası’nın swiftten bir yaptırım riski var mı, yok mu onun hesabını yapması gerekir. Ve gerekirse şunu da yapabiliriz. Submemberlık değil ama internet vasıtasıyla KKTC Merkez Bankası yerine Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası’ndaki açtırdığımız hesaplara ulaşarak, oradan swift ile mesajlarımızın yoluna devam etmesini sağlamak mümkün. Yani bankacılık çözümümüz olmasa bile teknolojik çözüm var. Teknoloji imdadımıza yetişiyor. Yani ilk adımda swifte giremeyebiliriz ama ilk adımı internet yoluyla atarak Merkez Bankası swift adresi üzerinden mesajlarımızın tam otomatik devam etmesini sağlayabiliriz. Burada 14 bankamız swifte üye olmamanın ve IBAN’ı kullanamamanın sıkıntılarını yaşıyor. Bunları aşmak bir şekilde böyle mümkün olabilir.


27

Ekonomi K覺br覺s

Prestige Kas覺m 2014


para piyasaları

para piyasaları

para piyasaları

para piyasaları

para piyasaları

para piyasaları

para piyasaları

Ercan Ayfer – Asbank Hazineden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı

DÖVİZLE YATIRIM VE BORÇLANACAKSANIZ DİKKAT! “Sadece döviz cinsinden tasarrufları varsa, kurlardaki ani iniş çıkışlarda beklediği kadar gelir getirmeyebilir. O yüzden Türk Lirası’na da dönüp bunu yüzde elli, yüzde elli şeklinde yapabilirlerse; birinde faiz artışından, diğerinde kur artışından faydalanır yatırımcı. Çünkü döviz kuru yükselirse, otomatikman faiz de bunu karşılamak için yükselir. Faiz yükseldiği zaman da döviz kuru düşer.“ Para piyasaları hareketli. Özellikle de Amerikan ekonomisinin S.O.S vermesi, risk algısını daha da arttırdı. İşte bu durumda döviz kuru ne olur, yatırım ve borçlanma için doğru bir zaman mı soruları akla geliyor.

28

Ekonomi Kıbrıs

Prestige Kasım 2014

Ekonomi Kıbrıs Prestige de sizler için bu soruları sordu. Asbank Hazineden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Ercan Ayfer ile yaptığımız ekonomi sohbetinden dikkat çeken başlıklar öne çıktı.. KKTC’de bankacılığın yapısı, gençlerin bankacılıktaki yeri, piyasaların durumu, kredi ihtiyacı, çok tartışılan esnaf kredisinin esasları derken birçok konuyu masaya yatırdık sohbetimizde. Ama özellikle de döviz ile borçlanacak/yatırım yapacaklar için hayat kurtaran tavsiyeler var Ercan Bey’in sözlerinde..

tavsiye

Ercan Ayfer’in ilk uyarısı yatırımcılara; ‘Kesinlikle ama kesinlikle tüm yatırımınızı aynı para cinsi üzerinden buluşturmayın’ uyarısı yapıyor ve yatırımı yumurta sepetine benziyor, ‘ayağınız takılırsa hepsi kırılır’ diyor.. “Sadece döviz cinsinden tasarrufları varsa, kurlardaki ani iniş çıkışlarda beklediği kadar gelir getirmeyebilir. O yüzden Türk Lirası’na da dönüp bunu yüzde elli, yüzde elli şeklinde yapabilirlerse; birinde faiz artışından faydalanır, diğerinden kur artışından faydalanır. Çünkü döviz kuru yükselirse, otomatikman faiz de bunu karşılamak için yükselir. Faiz

yükseldiği zaman da döviz kuru düşer.“ İşte bu yüzden önerisi yatırım miktarını ikiye bölmek. Yarısını döviz, yarısını Türk Lirası olarak değerlendirmek. Tavsiyede öncelik sırasına gelince, liste başında İngiliz poundu var. Tasarruf için pound birinci, dolar ikinci, euro üçüncü sırada Ercan Ayfer için.. Gelelim borçlanacaklara. Burada da kritik bir uyarı gizli.. Asbank Genel Müdür Yardımcısı Ayfer, borç yükü altına girecek herkesin kendisine ‘gerçekten ihtiyacınız var mı’ sorusunu sormasını istiyor. Eğer borçlanmanın sebebi ihtiyaç değil yatırım çıkıyorsa da, farklı alternatif araçlarını öneriyor.. Ve son tavsiye işini geliştirmek için yatırım, dolayısıyla da ciddi borçlanmalar planlayanlara. Ercan Ayfer’e göre kazandığınız para cinsinden borçlanmalısınız. Yani geliriniz dolar ise, dolar üzerinden borçlanın. Ama Türk Lirası kazanıp, dolar yükünün altına girerseniz, döviz kurlarındaki anlık hareketlilik hem bütçenizi yorar, hem de psikolojinizi olumsuz etkiler..


29

Ekonomi K覺br覺s

Prestige Kas覺m 2014


ekonomi

ekonomi

ekonomi

ekonomi

ekonomi

ekonomi

ekonomi

ekonomi

ekonomi

ekonomi

7 BİN 342 BAŞVURU, 50 MİLYON LİRA TAHSİLAT

VERGI AFFI

30

Daha ilk günden beri Maliye Bakanı Zeren Mungan ‘KKTC en fazla vergi affı uygulayan ülke, buna dur denmeli’ diyerek tutumunu belli etse de, vergi affı geldi tekrar.

tansiyon hiç dinmedi.

Gelişi, uygulanması ve sonrasıyla çok konuşuldu bu af. Kimileri piyasanın rahatlaması için şart olduğunu söyledi, kimileri bu affın esnaf değil, kara para aklayacak birkaç büyük şirket için çıkarıldığını iddia etti..

Merak edilen sorunun yanıtı Başbakan Özkan Yorgancıoğlu’ndan geldi. Yorgancıoğlu yasa gücündeki kararnamenin raporunu madde madde sıraladı..

Tartışmaların gölgesinde, yasa gücünde kararname ile başlayan af süreci yoğun bir tempoda sona geldi.

Başvuru ve ödemenin son günü aynı tarih olunca, de son hafta vergi dairelerinde inanılmaz bir Prestige özellikle yoğunluk vardı. Kuyruklar uzadı, sinirler gerildi.. Kasım 2014

Ekonomi Kıbrıs

haberler

Buna bir de Araç Kayıt ve Ruhsatlandırma Dairesi’nde bitmeyen sistem hatası eklenince, son günlerde

Yoğunluk vardı ama herkes sonucu merak etti. Kaç kişi başvurdu, ne kadar tahsilat yapıldı?

Kararnameden yararlanmak için 7 bin 342 vergi mükellefinin başvurduğunu paylaştı. Bu mükelleflerden yapılan vergi tahsilatı ise 50 milyon lira olarak açıklandı.. Vergi cezalarından yapılan indirim miktarı yaklaşık 120 milyon lira.. Kayıttan düşmüş veya düşmek üzere olan araçlara da bakalım.. Başvuru sayısı 10 bin 68. Toplanan rakam ise 7.8 milyon lira..


31

Ekonomi Kıbrıs

Prestige Kasım 2014

Girne: 4 Kalkandere Sokak, Girne Tel: +90 392 815 29 64 / +90 392 815 92 72 Fax: +90 392 815 56 51 Mobil: +90 533 834 84 40 Gazimağusa: M. Kemal Bulvarı Reflex Team Plaza 1 Tel: +90 392 366 46 52 Fax: +90 392 366 46 53 Mobil: +90 533 834 67 23 Facebook.com/MEPAŞLTD


ekonomi

ekonomi

ekonomi

ekonomi

ekonomi

ekonomi

ekonomi

ekonomi

ekonomi

ekonomi

Yrd. Doç. Dr. Hüda Hüdaverdi – Başbakan Yardımcılığı Müsteşarı

‘Kredilerin önünün açılması gerekiyor!’

VERGİDEN SONRA GÖZLER SİGORTA VE SİCİL AFFINDA Çok konuşuldu, çok tartışıldı. Kimileri kara para aklandı vurgusu yaptı, kimileri ‘ödeyenin suçu ne’ sorusunu sordu. Fakat öyle ya da böyle rakamlar diyor ki, vergi affı boğulan işletmelere ilaç gibi geldi. Darboğaz dedik ya, sadece vergi affı yeterli mi bu tıkanıklığı aşmaya?

32

Ekonomi Kıbrıs

Prestige

uzman görüsü

Kasım 2014

Bu soruyu Kıbrıs ekonomisine yön veren isimlerden birine, Başbakan Yardımcılığı, Ekonomi Turizm Kültür ve Spor Bakanlığı Müsteşarı Yrd. Doç. Dr. Hüda Hüdaverdi’ye sorduk. Hem bürokrat, hem de ekonomist gözüyle yanıtlar aldık.. ‘‘Ekonominin en büyük ihtiyacı olan kredilendirmede, sirkülasyona para aktarabilmemizin önünde yatan büyük sorunlar vardı. Neydi bunlar; vergi affı, koçanlarda yaşanan stopaj hakkı gibi bir sürü sıkıntı.. Her sektörü ilgilendiren ama her sektörde sorun yaşadığımız bir ekonomik tıkanma.. Ekonomiye parayı sürememe sıkıntısı.. Önce ne yapıldı, vergi affı. Ben vergi affıyla yüzde 70-80 tıkanıklığın ortadan kalktığını görüyorum. Vergi ile sorun yaşayan vatandaşımız, yatırımcımız, bu konuda büyük bir rahatlamaya kavuştu. Devlet buradan zarar etti mi, hayır.. Devlet de muazzam bir gelir elde etti. Alacaklarını topladı, sirkülasyona dahil etti. Dolayısıyla iki açıdan da baktığımızda, muazzam bir çalışma oldu. Peki bu yeter mi, hayır..” Dergisi, haber sitesi ve televizyon programıyla Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde ekonomi yayıncılığının markası Ekonomi Kıbrıs programında

Atıl Ayaz’ın konuğu olan Ekonomist Hüda Hüdaverdi, vergiden sonra yeni aflara dikkat çekti. Büyük yankı uyandıran önerilerini sıraladı, sigorta-ihtiyat ve sicil için de af ihtiyacına vurgu yaptı.. “Bizim önümüzdeki engeller nelerdir ekonomiye para aktarabilmek için? Sosyal sigorta ve ihtiyat sandığı.. Bu bize sağlı değil, koalisyondayız ama bunun da olması gerektiğini hep birlikte tartışmamız gerektiğini düşünüyorum. Niye, krediye giderken karşılaşılan bir engeli daha aşmış oluruz. Üçüncü ve en büyük sıkıntı sicil affıdır.. Bunu hızlandırmamız, bunu çözmemiz lazım. Çünkü birçok dürüst diye tabir edeceğim birçok haklı inşamınız var. Parası varken ödemeyen değil, parası olmadan buru duruma gelmiş olanlar var. Üç yıl önce borcunu ödemiş, kapatmış, bitirmiş ama hala daha risk merkezinde sicili kaldırılmamış. Dolayısıyla devlet ve diğer bankalar üzerinde takılıyor. Kredinin ülkede verilebilmesinin tek yolu vardır, Merkez Bankası.. Dolayısıyla bu tek yolun açılabilmesi açısından tüm bankalar için ve Kalkın Bankası ve esnaf kredisinde önünün açılaması için buna ihtiyaç var mı, evet var. Vergide bunu denedik, bu çok başarılı oldu. Hatta bunun biraz daha geniş bir zamana yayılması, ben bir ekonomist olarak düşünüyorum daha fazla fayda getirirdi. Belki bunu sicil affında yaşayabiliriz, belki bunu sosyal sigorta ve ihtiyat sandıklarında yaşayabiliriz. Ama mutlaka böyle bir düzenlemeye ihtiyaç var. Kredilerin önünün açılması gerekiyor ve ülkede gerçekten ülkede iş yapmak isteyen alacaklı-verecekliler için de bu dengeler çok önemli.“ Engeller var, engeller kalkmalı. Yeni af önerileri gündemde. Peki kaynağa ulaşma yolunda engeller kalkarsa eğer, yatırımcıyı, esnafı ne tür krediler bekliyor? Kalkınma Bankası üzerinden yürüttüğümüz yurt kredilerimiz var. Ortalama 30 civarında bir yurt projesine destek vereceğiz. Çünkü ülkemiz üniversiteler ülkesi, öğrenci ülkesi. Yaşanan sayısal artışlarla ihtiyaç doğdu. Yurtlarımızın


bir an önce o kapasiteye çıkması için biz de devlet olarak o desteğimizi veriyoruz. Özellikle de az olan bölgelerden başlayarak, örneğin Lefke bölgesi..

ESNAFA 150 DOLAR, EV HANIMINA 50 BİN EURO KREDİ ‘‘Orta ölçekli esnaf için planladığımız alternatif krediler getiriyoruz. 100-150 bin dolar arası olacak bunların maksimum limitleri ve uzun zamana yayılacak ki o işi yapabilsin çocuklar. Burada kimleri kapsayacak bu? Yeni iş kurmak isteyen üniversite mezunları için, sadece ev hanımlara yönelik kredilerimiz olacak.. Üniversite kapsamında yararlandıramayacağımız ev hanımlarına, kendi iş yerlerini kurabilecekleri krediyi oluşturmaya çalışıyoruz. 50 bin euro civarında bir limiti olacak. Sanayicimiz için aynı şekilde krediler devam edecek. Belki onların limitini arttırmamız gerekecek, elimizdeki kaynaklara göre bakacağız. Bu yıl için planladığımız bütün kredileri açmış olacağız Kalkınma Bankası boyutunda.’’ Hemen her konuğumuzun gündeme taşıdığı bürokratik engeller konusuna geliyoruz. Bir bürokrat olarak, Hüda Bey de bir hayli dertli.. Ben doğru ellerde, uzman ellerde bunun çok pratik çözümlerini görüyorum, yaşıyorum da.. Hem bir ekonomist olarak bakıyorum, çok küçük bir adım, çok büyük değişimler getiriyor. Geçmiş yasalarla, bugünün vizyonunu yakalamak hiçbir zaman mümkün değil. Demek ki burada da bir tadilata ihtiyaç var. Kimseyi suçlamadan, kimse geçmişte onu bunu yaptı demeden hareket etmeliyiz. Çünkü bunlar bize zaman kaybettiriyor. Yapacağımız çok basit. Şu anda sorun ne, biz bunun için ne yapacağız sorularını sorup sonuca yürümek..

KIBRIS TÜRK STANDARTLARI ENSTİTÜSÜ İÇİN GERİ SAYIM Ve son madde, Kıbrıs Türk Standartları Enstitüsü.. Bakanlığın üzerinde itinayla çalıştığı bir proje bu. Peki ne var detayında? Bizim olmazsa olmazlarımızdan biri. İki boyutu vardı bunun. Daha önce tartışmalar nasıl gidiyordu; ‘Türkiye kapıları kapalı, bizi tanımazlar’ gibi iki ülke arasında sorun yaratmak isteyenler için önemli bir zemindi bu. Halbuki bunun esas gerçeği dünya standartlarıdır. Türkiye 80 milyon nüfusunu 300 bin için mahkum edemez, kimse yapamaz böyle bir şey. Bunu beklemek de doğru değil. Dolayısıyla Türkiye şimdi dünyaya açıldı. Avrupa standartlarını TSE üzerinden yürütüyor ve TSE dünya standartlarında çok önemli bir kuruluş. Belki dördüncü en

büyük standart enstitüsü. Bizim elimizde böyle bir avantaj var ve onlarla yaptığımız protokol ile Kıbrıs Türk Standartlar Enstitüsü’nün oluşumu için yasayı çalışıyoruz. En hızlı bir şekilde tamamlanıp Meclis’ten geçmesidir benim muradım. Bu bize önce Mersin kapısında bir sorun yaşanmaması için önemli bir adımdır. Benim ve Türkiye’nin standartları önceden bilinmiş olacak, üreticim ne üreteceğini, içerisine ne koyabileceğini, ne koyamayacağını bilerek üretecek. Dolayısıyla ürünü Kıbrıs’ta test edilip Türkiye’ye gittikten sonra artık bir daha geri gelmek gibi bir durumu söz konusu olmayacak. TSE’yi Kıbrıs Türk Standartları Enstitüsü olarak kabul edeceğiz ve böylelikle o yol açılmış olacak. İkinci en önemli yanına gelince, siyasi boyutu var. Diyelim ki bir anlaşma yapıldı ve anlaşma sonrası Güney Kıbrıs ne diyecek? ‘Benim standartlar enstitüm var ve gelin siz de benim altımda olun!’ Halbuki eğer biz Kıbrıs Türk Standartları Enstitüsü’nü hazırlamış olursak ki hazırlıyoruz, ne diyeceğiz; ‘hayır, bizde zaten aynısı var, bu iki kuruluş paralel ve beraber çalışsın..’

33

Ekonomi Kıbrıs

Prestige Kasım 2014


haberler

haberler

haberler

haberler

haberler

İŞTE YENİ DPÖ MÜSTEŞARI Hayat pahalılığı, yani enflasyon deyince akla gelen ilk kurumda, Devlet Planlama Örgütü’nde görev değişimi.. Müsteşar Ali Korhan’ın yaş haddinden emekliye ayrılmasıyla boşalan Başbakanlık Devlet Planlama Örgütü Müsteşarlığı’na, örgütün Ekonomik Planlama Dairesi Başkanı Ödül Muhtaroğlu atandı.

34

Ekonomi Kıbrıs

Prestige Kasım 2014

Ödül Muhtaroğlu, 1991 yılında Marmara Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi’ni,1999 yılında Anadolu Üniversitesi’nin Sosyal Bilimler ve 2003 yılında da işletme bölümlerini bitirdikten sonra, Lefke Avrupa Üniversitesi (LAÜ) Uluslararası İlişkiler Bölümü’nde Yüksek Lisans yaptı. Ayrıca,1997 yılında Atatürk Öğretmen Akademisi’nde Pedagoji eğitimi aldı. Kamu görevine 1994 yılında Gelir ve Vergi Dairesi’nde başladı ve 2001 yılına kadar orada görev yaptı. 2001 yılından 2009 yılına kadar Devlet Planlama Örgütü’nde Planlama Uzmanı olarak çalıştı. Şubat 2009 tarihinde Devlet Planlama Örgütü Ekonomik Planlama Dairesi Başkanlığı’na atandı.

haberler

KKTC’yi temsilen Türkiye ve birçok ülkede yapılan toplantı ve konferanslara katılan Muhtaroğlu’nun, çeşitli dergi ve gazetelerde ekonomi konularında yüzün üzerinde makalesi yayınlandı.

haberler

haberler

haberler

haberler

haberler

TURİZMİN KALBİ BU FUARDA ATTI Kuzey Kıbrıs, dünyanın ikinci büyük turizm fuarı olarak kabul edilen World Travel Market’teydi. Excel Fuar Merkezi’nde dünya turizm sektörünün önde gelen isimlerini ağırlayan organizasyonu, Başbakan Yardımcısı, Ekonomi Turizm Kültür ve Spor Bakanı Serdar Denktaş da yerinde izledi. Bakanlığı Turizm Tanıtma ve Pazarlama Dairesi Şube Amiri Pembe Kanatlı temsil etti. Yaklaşık 180 ülkeden 46 bin kişinin ziyaret ettiği fuar alanına asılan çeşitli boylardaki 53 Kuzey Kıbrıs posteri dikkat çekti..

SANAYİ ODASI’NDA EĞİTİMLER SÜRÜYOR Kıbrıs Türk Sanayi Odası (KTSO) Yaşam Boyu Eğitim Merkezi, Kredo Muhasebe & Danışmanlık ve ICC Danışmalık işbirliğiyle “Yönetim Muhasebesi ve Bütçe Kontrol Teknikleri” eğitimi düzenledi. Prof. Dr. Fatih Yılmaz tarafından düzenlenen eğitimde, bütçelemenin önemli kavramları, faaliyet bütçelerinin hazırlanması, bütçelerin bir kontrol ve başarı aracı olarak kullanılması konusundaki yaklaşımlar ile ilgili bilgiler sunuldu. Eğitim sonunda, katılımcılara Milli Eğitim Bakanlığı onaylı sertifika verildi.


35

Ekonomi K覺br覺s

Prestige Kas覺m 2014


sağlık turizmi

sağlık turizmi

sağlık turizmi

sağlık turizmi

sağlık turizmi

sağlık turizmi

sağlık turizmi

SAĞLIK TURİZMİNE, ÜLKE EKONOMİSİNE ‘VİZE’ ENGELİ! Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti eğitim ve tatil turizmi ile başladığı tanıtım atağını, sağlık turizmiyle de pekiştirmek istiyor. En azından söylem bu. Çünkü pasta büyük. Özellikle Türkiye son yıllarda yaptığı yatırım ve atılımlarla Avrupa ile Ortadoğulu hastaların tedavisi konusunda cazibe merkezine dönüştü. Peki adını sıklıkla duyduğumuz sağlık turizmi, gerçekten KKTC’de var mı, varsa olumlu sonuçlar alınıyor mu?

36

Ekonomi Kıbrıs

Prestige Kasım 2014

Hem bu soruya yanıt aramak, hem de ülkedeki yeni sağlık atılımlarını değerlendirmek için yola çıktık. İlk durağımız Kolan British Hospital.. Konuğumuz hastane başhekimi Op. Dr. Harun Gülmez..

Op. Dr. Harun Gülmez Kolan British Hospital Başhekimi

‘Ayda bir ameliyat yaparak, iyi bir cerrah olma şansımız yok!’

saglık ekonomisi

Her sözü, her yorumu farklı bir başlık aslında Harun Bey’in. Çünkü hem mesleğini, hem de sektörü yakından tanıyan bir hekim. Daha önce çalıştığı yerler, hatta çalışma şartları, tecrübesinde büyük etken. O yüzden fotoğrafa daha geniş pencereden bakıyor, ona göre de çözüm öneriyor.. Başlıkta da belirttiğimiz gibi, öne çıkardığı ilk nokta bu Harun Bey’in, ‘ayda bir ameliyat yaparak, iyi bir cerrah olma şansımız yok’ diyor. Haklı da.. Op. Dr. Harun Gülmez’e göre sağlık turizmine talep ve sağlık kurumlarına kazanç bekleniyorsa eğer, ilk şart sağlık sektöründeki standartları yükseltmek. Eğer standartlar istenilen noktaya gelmediyse sağlık turizmini telaffuz etmek bile doğru değil. Hatta bu durum elimizde olmayan bir malı pazarlamaya bile benziyor.. ‘‘Maalesef çok büyük, çok kaliteli, çok donanımlı hastaneler yapmak yetmiyor, bu donanımı kullanabilecek kapasitede hekimlerin, sağlık çalışanlarının bu istihdamda bulunması gerekiyor. Bu konuda sıkıntı var mı derseniz, yok deme şansımız var mı, onu bilmiyorum. Nüfusu çok büyük olan bir ülke değiliz. Dolayısıyla kendi kendimize dönme noktasında, kendi iç dinamiklerimizle

maalesef, sağlık hizmetini uç noktalara getirmek sadece Kıbrıs için söz konusu değil. Kendimden örnek vereyim, aşağı yukarı 20 yıllık bir hekimlik hayatım var. Bunun son 10 yılını da kalp cerrahisinde profesyonel olarak özel sektörde gerçekleştirdim. O 10 yılın 8 yılına baktığımız zaman, 8 yılda beş binin üzerinde açık kalp ameliyatı serim var kendime ait. 8 yılda beş bin, iki yılda ise sadece 60.. Siz eğer iki yılda 60 ameliyat yapıyorsanız, kendinizi geliştirme şansınız yoktur. Ancak nedir, geldiğiniz noktada, belki o noktayı idame ettirebilirsiniz. Bu benim kendi adıma verdiğim bir örnek. Ortopedide de böyle, beyin cerrahisinde de böyle.’’ Yani sözün özü hastane var, doktor var, ama hasta yok. Aslında hasta var ama onlar da genellikle tedavi için yurt dışını tercih ediyor. Sonuç olarak hasta olmayınca müdahale, müdahale olmayınca da pratik azalıyor.

sağlık


Sağlık turizminin önünde ‘vize’ engeli.. Bu başlığı bir kez daha okumanızı rica edeceğiz. Çünkü Harun Gülmez dikkat çekene kadar, büyük bir çoğunluğun gözünden kaçırdığı, belki de hiç aklına bile getirmediği bir detaydı bu, ama can alıcı. Tatil için de gelse, tedavi için de gelse gümrük kapısından giren herkese KKTC’de turist vizesi veriliyor. Ameliyat için Kuzey Kıbrıs’ı tercih eden hasta için kabus burada başlıyor. Devamını Harun Gülmez’den dinleyelim. ‘‘Kolan grubu olarak baktığımızda İstanbul’da inanılmaz bir sağlık turizmi yapıyoruz. Buna hem Avrupa’dan, hem de Ortadoğu’dan hastalar alıyoruz. Ama biz bu hastaları Kıbrıs’a kanalize etmek için zorluyoruz. Fakat hasta aynı grubun bünyesinde İstanbul’da tedavi görmeyi tercih ediyor. Aynı hizmeti veriyoruz aslında. Sebepler nedir; kişinin direkt uçuşunun buraya sıkıntılı olması.. Kişinin sağlık turizmi çerçevesinde, sağlık hizmeti alarak gelip, iki ay, üç ay, beş ay burada kalamamasıdır. 15 günde bir yurt dışına çıkması gerekiyor kişinin. Çünkü en fazla 30 günlük turist vizesi veriliyor. Siz bir ay içeriye girmişsiniz, beraberinde büyük bir ameliyat geçireceksiniz. Ortopedik proteziniz yapılacaksa, kişinin üç ay yatması gerekiyor. Ama siz üç ay adaya giriş yapamıyorsunuz, bir ay sonra hastanın çıkması gerekiyor. Diyoruz ki hasta bizde yatıyor, devlet diyor ki ‘siz özel hastanesiniz, hastanın sizde yattığı beni ilgilendirmez, devlet hastanesinden rapor getirecek bana!’.. Geçtiğimiz sene Ortadoğu’dan yirminin üzerinde hasta aldık. Ortopedi ameliyatı, beyin cerrahisi, kalp ameliyatı yaptık. Ama bu yaptığımız hasta grubundan üzülerek söylüyorum ki, hastalar ülkelerine dönerken hep, memnuniyetsizlik demek istemiyorum, prosedürel zorluklarla döndüler.. Ve bu ülkelerden, tekrar sağlık hizmeti almak için gelenler diyor ki; hocam biz yine Kolan’da hizmet alalım, ama İstanbul’da hizmet alalım’ düşüncesine haiz oluyorlar. Neden? Çünkü burada onların kalış sürelerini uzatmaya çalışıyorum, onlar için de stres. Gelen hasta sağlıkla mı uğraşsın, başka şeyle mi? Vize süresi, bilinen ya da bilinmeyen bir kasis sağlık turizminin önünde. Ama Başhekim Harun Gülmez’in de söylediği gibi tercih değiştiren bir prosedür. Bir yandan sağlık turizmi deyip tedavi olacak turist çekmeye çalışırken, bir yandan gelenleri gitmeleri için zorluyor sistem. Peki yapılan bu prosedür hataları ülke ekonomisine ne kadara mal oluyor biliyor musunuz? Gülmez’in paylaştığı rakamlar çarpıcı.. Yine tekrarlamak istiyorum. Prosedürel hatalar olduğunu düşünüyorum, kimsenin engel olmak niyetinde olduğuna ihtimal vermiyorum. Çünkü

katkıya baktığınızda sadece hastaneye değil, tüm adaya katkısı var bunun. Yurt dışından sağlık maksadıyla gelen hastaların bıraktığı döviz kişi başı ortalama 10 bin dolar.. Normal bir turistin ise yaptığı harcama 600-700-800 dolar.. Bir yerde 600 dolarlar, diğer yanda 10 bin dolar ve üzeri. Sağlık hizmeti almaya gelen kişi asla yalnız gelmez. Sağlık için gelen kişi yanında bir veya iki refakatçiyle geliyor. Girişte de sorduk ya, ‘KKTC’de sağlık turizmi var mı, olumlu sonuç alınıyor mu’ diye.. İlk izlenim olumsuz.. Aynı konuda bir ikinci görüş daha alacağız, Kıbrıs ile özdeşleşen tüp bebek tedavisindeki durumu merak ediyoruz. Ada Tüp Bebek ve Kadın Sağlığı Merkezi’ndeyiz. Hastane direktörü Dr. Mehmet Ali Tunçbilek ile birlikteyiz. Sağlık turizmi olarak tüp bebek en önemli unsuru Kıbrıs için. Başka alanlarda da atılım başlamış durumda ama Kıbrıs adasının özellikle turizm adası haline gelmesi için sağlık turizminin de gelişmesi gerekiyor. Bildiğiniz üzere sadece casino turizmi ya da otel turizmi olarak Kıbrıs’ta bir turizm bilgisi var. Ama sağlık turizmi de gelişirse adanın tanıtımına büyük katkısı olacaktır. Aklın yolu bir. Mehmet Ali Tunçbilek de günlük değil, uzun vadeli hedeflerden, tanıtım çalışmalarından bahsediyor. Tüp bebek ile yakalanan başarının, doğru kullanılırsa eğer diğer tedavi çeşitleriyle de taçlandırılacağına inanıyor. İşte bizimle paylaştığı rakamlardan birkaç örnek.. Tüp bebek Kıbrıs’ta bütün dünyadan talep edilen bir tedavi şekli. Türkiye’de yasak olan bazı işlemler, yumurta donasyonu, cinsiyet seçimi, sperm donasyonu, taşıyıcı annelik gibi işlemler sebebiyle Kıbrıs’a geliyorlar. Birkaç alternatif ülke daha var, Gürcistan, Girit gibi ama onlar yabancı ülke olduğu için Türkler oraları çok tercih etmiyor. Özellikle Türk hastaların en az %90’ı Kıbrıs’ı tercih ediyor. Bu da bizim Kıbrıs’taki tüp bebek sektörünün gelişmesine olanak sağlıyor. 2 yıl öncesine kadar sadece 5 Dr. Mehmet Ali Tunçbilek Ada Tüp Bebek ve Kadın sağlığı MErkezi Direktörü

37

Ekonomi Kıbrıs

Prestige Kasım 2014


olan tüp bebek merkezi sayısı şu an 10’a çıktı.. Bunun ilerleyen zamanlarda daha da artması bekleniyor. Bu da mevcut Kıbrıs’a gelen tüp bebek hastasının arttırılması yönünde daha da ivme kazanacaktır. Biz de son açılan merkezlerden biriyiz. Bizim de amacımız mevcut gelen hasta sayısını arttırmak. Hasta sayısı için aylık özellikle 400-500 arası olduğu söylenmektedir. Bunun sayısını daha da arttırabilir ve binli rakamlara çıkartabilirsek, dünya sağlık tüp bebek pazarında önemli yerlere geleceğimize inanıyorum. Burada önemli unsur reklamın iyi yapılması ada için ve hizmet kalitemizin arttırılması gerekiyor.

38

Ekonomi Kıbrıs

Prestige Kasım 2014

‘SAĞLIK TURİZMİ AMBARGO TANIMIYOR!’ Her zaman ambargodan bahsediyoruz, Kıbrıs tanınmıyor, biz ticaret yapamıyoruz diye. Tüp bebek tedavisinde ambargo var mı? Ambargo yok, sağlık turizmi ambargo tanımıyor. Rum tarafında da aynı işlemler yapılmasına rağmen Avrupa’dan gelen insanlar bizi tercih ediyor. Bir de devlet desteği alabilirsek, Rumlardan daha fazla hasta tedavi edebiliriz. Bizim 10 personelimiz var. Rum tarafında bildiğim kadarıyla 5-6 merkez var. Bizim sayımız daha fazla, belki de hasta sayısı olarak onlara yaklaştık. Hizmet kalitemiz onlardan aşağıda değil. Tanıtımımızı kendimiz yapıyoruz. Bilgisayar ve turizm

acenteleriyle yaptığımız anlaşmalar çerçevesinde sürekli çalışıyoruz. Bu tanıtım ve dünyaya açılım sürecinde devlet politikası işin neresinde? Destek görüyor musunuz? Maalesef hayır. Özellikle yurt dışından hasta getirirken devletten hiçbir katkı görmüyoruz. Örnek vermek istiyorum, turizmciler bir turist getirdiğinde bunun karşılığını alıyorlar. Sağlık turizmine baktığınızda özellikle casinosu olmayan 3 ve 4 yıldızlı otellerin ayakta durmasını sağlayan bir unsur. Yapılan bir araştırmada kışın 3 yıldızlı otellerin birçoğu personel azaltma veya bazen kapatma yoluna gidiyorlar. Ama tüp bebek hastalarıyla bunu takviye eden, kış boyunca personel azaltmayan birçok hotel olduğu tespit edilmiş. Bunun da diğer sektörlere otel, taşımacılık, restoran gibi birçok sektöre katkısı var. Ama biz devletten turizmcilere yaptığı katkıyı görmek isteriz. Tabi şu ana kadar öyle bir katkı görmedik, hatta bazen ruhsat alırken de zorluklar yaşıyoruz, ‘tüp bebektir sıkıntı olur mu’ diye. Aslında devletin sağlık bakanlığıyla birlikte kolaylık sağlaması, bunun dışında maliye bakanlığının da bazı konularda bize teşvik yapması, turizm bakanlığı da buna ilave. Bunun için bir kurul oluşturulması gerekiyor diye düşünüyorum. Dış ülkelerde ki örneklerine bakmak gerek. Bize Amerika’dan bile hasta geliyor bize, bu Kıbrıs’ın tanıtımı için çok önemli. North Cyprus olarak geliyor hasta, vize işlemlerinde tedavinin kısa olmasından dolayı da sıkıntı olmuyor. Diğer tedavilerle ya da operasyonlarla kıyaslandığında burada tüp bebeğin avantajı var. Vize engeline takılmıyor hastalar. Çünkü bir aydan fazla kalmayacağı için vize sıkıntısı olmuyor. Ama dediğim gibi tanıtım konusunda sektörün desteğe ihtiyacı büyük..


39

Ekonomi K覺br覺s

Prestige Kas覺m 2014


turizm

turizm

turizm

turizm

turizm

turizm

turizm

turizm

turizm

turizm

Reha Arar - Merit Otelleri Yönetim Kurulu Başkanı

‘TURİZM BAKANLIĞIMIZ YOK!’ yanında hiç kimse yok. Öyle yatırımlar var ki bir yıl, iki yıl başlayamıyor. Bunun acaba sebebi nedir? Bundan yıllarca önce büyük merasimlerle kurulan Yatırım Geliştirme Ajansı var. Ama bugün daha başka işlerle, çok önemli işlerle uğraşıyor. Ben eminim ki bu resmi kuruluş gerçek görevine döner ve yatırımcının yanında olur. Defalarca söyledim, bir kez daha sayın başbakana sesleniyorum.

40

Ekonomi Kıbrıs

Prestige Kasım 2014

Ülke ekonomisinin öne çıkan iki dinamiği var; turizm ve eğitim. Fakat bu iki sektöre yatırım yapanlar çok daha huzurlu değil. Çünkü önlerinde aşılması güç bir engel var. Ambargo değil bu engel, bürokrasi barikatı..

Başbakanlıkta bir turizm-yatırım danışmanlığı oluşsun, bir uzman atansın. Yatırımcı yatırım sırasında başvuracağı bir bakanlıklar üstü makam olsun. Çünkü bizde turizmin her parçası bir başka bakanlıkta.

Yatırımcı istiyoruz, yatırımcıyı küstürüp gönderiyoruz. Turizm adası olduğumuzu söylüyoruz, ama turizm adına etkin bir politikamız var mı, tartışılır..

Yani turizm bakanlığı tüm pastaya sahip değil. Ayrıca turizm ülkesinde, bir turizm bakanlığımız maalesef yok. Şimdi turizm bakanlığını saymaya başlarsam uzun bir cümle çıkacak ortaya.

Ülke turizmini, devleti yönetenlerden fazla tanıtan, etkin medya planlamasıyla Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni dünyaya duyurmak için, Girne’yi markalaştırmak için yola çıkan bir konuğumuz var. Konuğumuz Merit Otelleri Yönetim Kurulu Başkanı Reha Arar.

Turizm bakanlığı bu ülkede müstakil bir bakanlık olmalıdır ve turizmle ilgili tüm konuları şemsiyesi altında toplamalıdır.’’

röportaj

Birkaç sayfa önce Reha Bey’in sel ve altyapı yorumu bir girişti konuya. Şimdi ise turizm ve yatırımcı detaylarına bakacağız. Ve Merit Royal’in başlattığı özel bir uygulamayı, Free Zone’u konuşacağız.. Önce yatırımcıyı soralım Reha Bey’e.. Hemen her yerde yatırım çağrısı yapılıyor. Peki devlet yatırımcıya nasıl bakıyor? ‘‘Devletin yatırımcıya bakışı görünüşte son derece müspet. Hoşgeldiniz, şeref verdiniz.. Ama icraata gelince maalesef yatırımcının

‘GAZETELER TURİSTİ KORKUTUYOR!’ ‘‘Gazetelerimizin birinci, ikinci, üçüncü sayfalarını elleri kelepçeli, yanında iki tane polisle giden insanlarla donatmamamız lazım. Çünkü ben bakıyorum suçlara, bugün herhalde Türkiye’nin küçük illerinde onların on misli oluyordur ama hiçbirisi gazetelerin ilk sayfalarına çıkmıyor. Böyle bir sıkıntı var burada turizm açısından. Turist geliyor, hemen ilk sorduğu şey şu; ‘ne var, ne olmuş burada’ diyor. Adam kasadan 137 lira çalmış. Bu kadar mı deyip şoke oluyor, gazetedeki haberi gösteriyor. Bunları biraz saklamamız lazım.. Çünkü adi olaylar.


gelip, saat 9.30’da Merit Royal’e geldiğinizi düşünün.

Bürokratik engeller, turizm ve yatırımcıya karşı sahipsizlik ve medyanın turist üzerindeki etkileri derken sıkıntılar artıyor. Gelin bunlara bir mola verip, otel misafirlerini kabustan kurtaracak bir yeniliğe göz atalım. Reha Arar ile birlikte Merit Royal’deyiz. Detayları Reha Bey’den dinliyoruz.. TATİLCİYİ ÇİLEDEN KURTARAN ÇÖZÜM;

FREE ZONE “Free Zone, kelime anlamına baktığımda bana çok fazla bir şey ifade etmemişti. Amblemine baktığımız zaman giren ve çıkan 2 tane ok ile bir daireydi. Ama içine girdiğimiz zaman çok değişik bir dünyaydı. Bu değişik dünyanın neye yaradığını ve neleri çözdüğünüzü birlikte görelim. Genellikle dünyada sabah erken ve akşam geç uçuşlar günlük uçuşlardan daha ucuzdur. Paranın değerinin her geçen gün arttığı dünyada ilk biten uçak biletleri sabahın erken ve gecenin geç olanlarıdır. Ama ne yazık ki otellerde odayı terk saati iler yeni misafirin odaya girme saati ise günün tam ortasına gelir. Yani uçak saatleri ile otel giriş çıkış saatleri tam bir tezattır. Biz Free Zone’a Genel Müdürümüz İrfan Hürriyetoğlu ile beraber bu noktadan hareketle başladık. Şu anda kendinizi benim yerime koyun. Birisi üç, diğeri beş yaşında iki çocuğunuz, eşiniz Tekirdağ’dan kalkıp gece üçte yola çıkıp, sabah 6.30’da Sabiha Gökçen’den kalkan uçağa binip sabah sekizde Ercan Uluslararası Havalimanı’na

Bir valiz sizin, bir valiz eşinizin, bir büyük çanta çocukların. Kapıda resepsiyon memuru size ne diyecek; ‘ Efendim hoşgeldiniz, şeref verdiniz ama odanız saat ikide hazır olacak.’ İşte çile o noktada başlar. Hem de öyle bir öyle ki, valizi nereye koyacaksın, çantayı nasıl muhafaza edeceksin, çocuğu nasıl oyalayacaksın, zaten 3 gün olan tatilinin bir günü nasıl heba olur? Aynı anda bir şimşek çakar ve aynı olayı biz Pazar günü de yaşayacağız, bizim uçağımız 23.00.. Otelden çıkış saatimiz 12.00. E ne yapacağız biz, bir gün de oradan giderse, benim otelde kalma günüm neredeyse tek güne düşüyor. İşte bu kriz anında insanların imdadına yetişen Free Zone var artık. Sizi Free Zone’a davet edelim efendim diyerek, arkadaşlarımız sizi Free Zone’a yönlendirir. ‘Hayırdır inşallah’ dersiniz, nedir bu Free Zone? Önce şaşkın bir bakış, içinden bir dua etme, hadi bir de gidelim Free Zone’u görelim deme. Free Zone’a geldiği zaman valizin valiz deposuna alınması, kendisine bir kasa ve dolap tahsisi, soyunma odası, duş, tuvalet, günlük maillerine bakmak için bilgisayar, günlük gazeteler, mecmualar, yemek yiyecek, büfe.. Hepsini topladığınız zaman enteresan bir birliktelik. Havuza gir, denize gir, restorana gir, alışveriş yap, çocukları çocuk kulübüne bırak. Hayatın kolaylaştığı yer burası. Aynı olayın geriye dönüşüne baktığınızda Pazar günü anne, baba ne olur bizi Free Zone’a götür diyen çocuklar var. Böylelikle bu stresten kurtuluyor insan.” Kuzey Kıbrıs’ta bir ilk! “Kuzey Kıbrıs’ta, hatta adada bir ilk. Türkiye’de çok yok. Gerçi dünyada da çok var diyemem. Ben eminim ki bu model devam edecek. Çünkü Merit bu ülkede ilklerin markası. Arkasından birçok şey gelir.”

41

Ekonomi Kıbrıs

Prestige Kasım 2014


kapak konusu

kapak konusu

kapak konusu

kapak konusu

kapak konusu

kapak konusu

kapak konusu

GSM'DE ZAM BILMECESI

42

Çözüm masası mola verdi, görüşmeler yarıda kaldı, Akdeniz’de Barbaros krizi var. Ama emin olun hiçbiri cep telefonlarına gelen zam kadar konuşulmadı. Türkiye ile kıyaslandığında zaten pahalı olan telefon faturaları, Kasım ayına yeni bir artışla adım attı.. İşte her şey faturalarını gören abonelerin şaşkınlığıyla başladı.

‘zam mı olmuş, ne zam mı’ edasıyla, olan bitenden haberleri yokmuş gibi davrandılar. İş döndü dolaştı Rekabet Kurulu’na geldi. Günlerce konuşulan GSM zammı, el birliğiyle Rekabet Kurulu’na teslim edildi. Soruşturma tamamlanana kadar, yani ortalama 4-5 aylığına tepkiler rafa kalktı..

Evet, Kuzey Kıbrıs’ın iki GSM operatörü, yani Kuzey Kıbrıs Turkcell ve Telsim yüzde 10’luk bir artışa gitti. Abonelerin bilgisi dışında yapılan ve kullanıcıların dikkatiyle ortaya çıkan bu zam, bir süre ülkenin en iddialı gündem maddesiydi.

Bu arada bir de üçüncü operatör iddiaları gündeme geldi ki, tüm gözler AVEA’da. Hatta AVEA ile görüşen Birinci Medya Kurumu Yönetim Kurulu Başkanı Ertan Birinci’ye çevrildi.

Sosyal medya zam tepkileriyle çalkalandı. Tepki büyüktü, vatandaşın zammı yapana öfkeliydi ama kimdi bu işin muhattabı? İlk akla gelen GSM operatörleriydi elbette, onlar topu siyasetçilere attı.. Siyaset de aynı şekilde operatörlere. Hatta

Ekonomi Kıbrıs

Prestige Kasım 2014

ÖZKAN YORGANCIOĞLU BAŞBAKAN Tamamen bir teslim durumu yoktur orada. Yaşanan hayat pahalılığı da dikkate alındı diyorlar ama bir sonraki maddede de çevre ülkelerin mobil ücreti de dikkate alınır denilmekte. Bakanlar Kurulu karar üretmez burada. Mümkün değil çünkü yasalar yetki vermiyor. Sonuçta Rekabet Kurulu devreye girdi. Biz bu işin peşini bırakmayacağız. Gerçekten bazı şeyleri hakkaniyet ölçütünde yapmak gerekiyor. Hem hayat pahalılığı hem civar ülkelerin ücretleri dikkate alınacaksa her ikisini de almak lazım. Eğer ülkemizde bu alanda yeterince rekabet olmadığı söylenirse gerekirse bir başka GSM operatörüne yetki veririz. Bence olabilir.

Biz dönelim tekrar GSM zammına. O gün yapılan yorumlar arasında en dikkat çekeni ‘vatandaşla dalga geçiyorlar’ sözleriydi. Çünkü gerçekten de ciddi ve kasıtlı bir bilgi kirliliği oluşturuldu. Ama önce gelin yorumlara bir göz atalım kısaca…

HASAN TAÇOY BAYINDIRLIK VE ULAŞTIRMA BAKANI İleriye yönelik çalışmalar için bu zammın yanlış olduğunu gönül rahatlığı ile söyleyebilirim. Talebe ‘evet’ yanıtı belki haklı pozisyon yaratabilirdi ancak ileriye yönelik çalışmalar için bu çok olumsuz bir durum. Neden olumsuz? Biz örneğin 2015 yılında numara taşıma diye isimlendirdiğimiz hakkı verirken insanlara şebekeler arası konuşmalarını da yüzde 10 zamlandırmış olduk.Bunun olmaması için sonlandırma ücreti diye bir adım daha atılmıştı. Bu şebekeler arası ve yurtdışı aramaların fiyatlarının düşürülmesi mevzusuydu. Burada yüzde 10 zammın yapılmaması gerektiği ve insanların her yöne daha ucuz tarifelerle hareket edebileceği bir mevzu vardı ancak maalesef yüzde 10’luk zamla gündeme geldi. Bunu kabul etmediğimizi hem operatörlere hem de Bilgi Teknolojileri ve Haberleşme Kurulu’na bildirdik..

ERSAN SANER BAYINDIRLIK VE ULAŞTIRMA ESKİ BAKANI Dünyada, teknolojideki gelişmeler dolayısı ile görüşmelerin internet ya başka ortamlara da kayması ve yaşanan rekabet sonucu ücretlerin sürekli düşerken bizim ülkemizde cep telefonu operatörlerine böylesi bir zam yapma hakkı verilmesi yanlış olmuştur. 2012 yılı sonu itibarı ile cep telefonu operatörleri ile konuşma ücretlerinde indirim yapılması konusunda son aşamaya gelinmişken, bugün gerek maktu ücretlere, gerekse konuşma ücretlerine zam yapılıyorsa ortada bir hükümet hatası, halka dalga geçme olayı bulunduğu yadsınamaz bir gerçektir. Yapılması gerekenler son iki yılda yapılmamış, atılması gereken adımlar atılmamıştır. Ortada bir hükümet yoktur. Ortada ne yaptığını bilmeyen, daha baştan ölü doğmuş, halka zarar vermekten başka bir fonksiyonu kalmayan garip bir idare vardır.


Üç ismin yorumunu paylaştık sizinle.. Başbakan Yorgancıoğlu, mevcut bakan Taçoy ve eski bakan Saner.. Peki gerçekten de başbakanın haberi yok muydu zamdan, ulaştırma bakanının dediği gibi çok kısa bir sürede mi ortaya çıktı zam kararı? Bir de tam indirim aşamasına getirmiştik diyen eski bakan var ki, daha önceki zamlarda onun adı hep ön saflarda.. Hadi gelin biraz belgelere göz atalım. Vatandaşın Kasım ayı başında fark ettiği zam oranının onayı ne zaman çıkmış biliyor musunuz? 24 Eylül’de.. Altındaki imza dönemin Bayındırlık ve Ulaştırma

Bakanı Ahmet Kaşif’e ait. Peki direkt bakanlıktan mı çıktı bu karar, hayır.. Onun da öncesi var. GSM operatörleri DPÖ verileri doğrultusunda yüzde 24’lük zam talebinde bulunuyor önce. Kulislere göre bu talep Başbakan Özkan Yorgancıoğlu’na gidiyor. Yorgancıoğlu bu oranın çok yüksek olduğunu, azami yüzde 12-13’lere onay verebileceklerini söylüyor. (+), (-) %3 dengelemesiyle de bu oran yüzde 10’a çekiliyor ve ilgili bakanlıktan onay alıyor.. İşte belge bu..

43

Ekonomi Kıbrıs

Prestige Kasım 2014


Gördüğünüz gibi zam kararını imzalayan isim dönemin bakanı Ahmet Kaşif.. Ama yeni bakan Hasan Taçoy’un döneminde ortaya çıktı. Aslında Taçoy için yeni bir durum değil bu. Çünkü GSM sözleşmesi imzalandıktan sonra, hayat pahalılığına paralel yapılan ilk zamda da Hasan Taçoy bakandı; kararın tarihi 11 Eylül 2009..

44

Ekonomi Kıbrıs

Prestige

özel haber

Kasım 2014

GSM zammını en çok eleştiren isme gelince, hiç şüphesiz Ersan Saner.. Ama zam arşivlerine bakınca, bugüne kadar yapılan dört artıştan ikisinde Saner’in ismi var. Uzun süre Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanlığı


yapan Ersan Saner döneminde GSM operatörleri tarifelere iki ayrı artış yaptı. Kafa karıştıran açıklamalar, belgeler, imzalar.. Bakanlar mı bu işin sorumlusu, hükümet mi? Aslında bakınca, en azından mevcut şartlarda durum onların da insiyatifi dışında. Çünkü GSM operatörleriyle imzalanan sözleşmede altı ayı geçmeyen uygun aralıklarla, DPÖ verilerine göre firmalara artış yetkisi verilmiş..

45

Ekonomi Kıbrıs

Prestige Kasım 2014

CEP TELEFONLARINA BOYKOT ÇAĞRISI

Peki ortada bu imzalar varken, resmi makamlardan kararlar çıkmışken vatandaş neden doğru bilgilendirilmiyor? Siyasiler neden sürekli hedef şaşırtıyor?

Rekabet Kurulu inceleme ve değerlendirme süreci işin resmi boyutu. Bir de vatandaş cephesi var bu artışın. Kullanıcılar yüzde 10’luk zamma sessiz kalmadı.

Gelelim zam yapan Kuzey Kıbrıs Turkcell ve Telsim’e.. Rekabet etmesi gerekirken iki GSM operatörünün de aynı zam oranını ücretlere yansıtması ayrı bir tartışma konusu.

Özellikle de sosyal medya kanalları üzerinde hala tepkiler, eleştirel paylaşımlar, hatta alternatif öneriler güncelliğini koruyor..

Zaten Rekabet Kurulu da bu zam sürecinde bir ‘uyumlu eylem’ var mı, yok mu onu araştıracak.

Olayın sıcağında sessiz ve etkisiz kalmakla eleştirilen tüketici dernekleri de konuya müdahil oldu. Cep telefonlarıyla görüşmeye karşı boykot çağrısı yaptılar.

Eğer bu konuda bir karar alınırsa, Kuzey Kıbrıs Turkcell ve Telsim için yaptırım gündeme gelecek. Ama hatırlatmakta fayda var süreç biraz uzun sürecek.


röportaj

röportaj

röportaj

röportaj

röportaj

röportaj

röportaj

röportaj

röportaj

röportaj

Dr. Yenal Süreç – Rekabet Kurulu Başkanı

GSM OPERATÖRLERİNE ‘UYUMLU EYLEM’ SORUŞTURMASI ‘‘Bu zammı anlaşarak yaptılarsa ve bu anlaşma bir şekilde belirlenebilir ve ortaya çıkarılabilirse cirolarının yüzde onuna kadar idari bir para cezası söz konusu olur,.’’ Açıklamaları okudunuz, belgeleri gördünüz. Zam kararı ortada. Vatandaştan tepki sesi yükselince siyasiler hemen Rekabet Kurulu’nu göreve çağırdı.

daha fazla sayıda oyuncunun bu tür piyasalarda yer almasından yanayız. Zam sonrası başlatılan incelemede şüphe uyumlu eylem üzerine.. Peki süreç nasıl işleyecek?

Bizim yasamıza göre biz önce bir bilgi toplama safhası yaşarız. Gerekli kurumlardan, gerekli taraflardan.. Eğer ihtiyaç duyulacaksa soruşturma açılarak o Şimdi gelin kurul başkanı Dr. Yenal Süreç’in sözlerine konunun daha derinlemesine soruşturularak gerekli daha detaylı bir şekilde bakalım.. müeyyidelerin uygulanması yönüne gidilebilir.

46

Ekonomi Kıbrıs

Prestige Kasım 2014

“Bilgi kirliliği içinde insanlar çözüm bulmaya çalışıyorlar. GSM piyasası regüle, yani düzenlenmiş bir piyasa ve kurallara tabi bir piyasadır. Şu anda zammı konuşuyorsak her iki operatörün de tabi olduğu tarifelerin ve fiyatların tavanını belirleyen burada ilgili bakanlıktır. Her iki operatör de tavan ücrete dayadılar rakamları. Oligopol piyasalarda, özellikle düzenlenmiş yapılarda firmaların birlikte hareket etmesi zaman zaman karşılaşılabilen bir uygulama ama rekabet yasası açısından uyumlu eylem dediğimiz, yani firmaların aynı anda zam yapması, aynı anda indirimleri kaldırması, aynı anda bir takım hizmetleri sınırlandırması gibi rekabeti kısıtlayabilecek uygulamalar yasa açısından sakıncalıdır. Bunu bu olay için söylemiyorum. Çünkü bu olayla ilgili analiz yapacak durumda değiliz henüz. Bilgilerimizi toplamaya çalışıyoruz. Ön değerlendirmemizi yapmaya çalışıyoruz.”

uzman görüsü

Herkes üçüncü GSM operatörünün pazara girmesini konuşuyor şu sıralarda. Sizin ilk izlenimleriniz nasıl? Rekabete aykırı bir tespitiniz var mı? Rekabet dediğimiz nedir, tüketicinin her iki operatör arasında tercih yapabilme imkanlarının olmasıdır. X operatördeki uygulamadan, fiyatlardan, hizmet kalitesinden memnun değilsen alternatifinin olmasıdır. Ama eğer iki operatör de bu konuda tamamen birebir aynı davranıyorsa ve tüketiciye herhangi bir seçenek bırakmıyorsa, bizim dikkat çektiğimiz anlamda rekabetin ortadan kalktığından bahsedilebilir. Dolayısıyla önemli olan bu iki operatör arasında tüketiciye farklı seçeneklerin, farklı seçeneklerde sunuluyor olabilmesidir. Belki de bu konuda rekabet ortamını geliştirebilmek adına üçüncü operatörün bu sektöre girmesine imkan tanınabilir. Biz rekabet otoritesi olarak daima

Ön araştırma safhamız vardır ki 30 gün süre ile sınırlandırılmıştır yasada. Bu safhada firmaların ofislerinde incele yapma yetkisi veriyor kuruma. Bilgisayar kayıtlarıdır, dosyalarıdır, yazışmalarıdır.. Onlara bakılır, herhangi bir anlaşmaya yönelik bulgular aranır. Sonrasında soruşturmaya karar verilirse burada elde edilen bilgi ve belgeden yola çıkarak 90+60 günlük bir de soruşturma süremiz var. 90 gün içinde tamamlanmaya çalışılır ama tamamlanamadığı taktirde yasa bize ilave bir 60 gün uzatma hakkı vermektedir. Sonrasında savunmaların alınması için ekstra bir 30 gün süre var ve sonra nihai kararı kurul verir. Bu tür süreçler hukuki süreçlerdir, suçluluğu kanıtlanana kadar da herkes suçsuzdur.

‘CİROLARININ YÜZDE ONUNA KADAR PARA CEZASI!’ Soruşturma sonunda bir yaptırım söz konusu olacak mı? Yani yanlış bir uygulama bulunursa Rekabet Kurulu ne yapacak? Uyarıp geçecek mi, yoksa bir ceza kesecek mi? Süreç sonunda taraflara bu iddialarla ilgili bulgular sunulacak. Onlar savunmasını yapacak. Savunmalar dinlendikten sonra bir karara varılacak. Bu zammı anlaşarak yaptılarsa ve bu anlaşma bir şekilde belirlenebilir ve ortaya çıkarılabilirse cirolarının yüzde onuna kadar idari bir para cezası söz konusu olur. Kurul bu tür cezaları verirken, soruşturma sürecinde ve ihlalin boyutuna bakarak ağırlaştırıcı ve hafifletici unsurları dikkate almaktadır. Yani ihlali ortadan kaldırdılar mı, soruşturmada istenilen bilgileri zamanında sağladılar mı, yoksa tamamen ters bir şekilde engellemeye yönelik çalışmalar mı yaptılar? Bunları dikkate alarak bu yüzde onu bir şeklide ayarlamaktadır, yüzde onu geçmeyecek şekilde.


47

Ekonomi K覺br覺s

Prestige Kas覺m 2014


eğitim dünyası

eğitim dünyası

eğitim dünyası

eğitim dünyası

eğitim dünyası

eğitim dünyası

eğitim dünyası

Yrd. Doç. Dr. Asım Vehbi - Girne Amerikan Üniversitesi CEO’su

‘ÜNİVERSİTELER DESTEK KONUSUNDA ÜVEY EVLAT MUAMELESİ GÖRÜYOR!’

“Berlin’deki workshop dünyanın en büyüğüydü. Dünyada eğitim veren, öğrenci isteyen eğitim kuruluşları bir araya getirildi. Kore’den, Japonya’dan, Ekvator’dan Peru’ya, Brezilya’ya kadar binlerce kişi oradaydı. Salondan her çıktığımda Cyprus Tourism Organisation’ı gördüm karşımda. Malezya’yı gördüm, Yeni Zelanda’yı gördüm, öbürünü gördüm.

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti nerede? Yok!’’

48

Ekonomi Kıbrıs

Prestige Kasım 2014

Yatırımcı istiyoruz, ama yatırımcıya sahip çıkmıyoruz, aksine birçok noktada yıldırıyoruz. Turizm istiyoruz, ama yaz günü turizmin merkezini şantiyeye çeviriyoruz. Ülkeye gelen turistlere illallah ettiriyoruz. Bir başka örnek de eğitim sektöründen gelsin o zaman. Eğitim adası olmakla övünüyoruz ama eğitim politikasından uzak bir çizgimiz var.

ve eğitim ekonomisini köşesine taşıdı. Büyük de dikkat çekti. Devletin eğitim konusundaki politikasızlığı o günlerde yine çok tartışıldı.

Ülke ekonomisinin büyük bir yükünü 72 bin öğrenci omuzluyor, akademisyeni, konferansları, ziyarete gelen aileleri derken sayı ve ülke kasasına giren rakam daha da artıyor. Ve hedef 100 bin öğrenci olarak açıklanıyor. Fakat hedeflerle gidilen yol birbirine paralel değil.

Noktasına, virgülüne dokunmadan paylaşımı fotoğrafta aktardık ve yorumu da size bıraktık..

Yakın zamanda KKTC’yi ziyaret eden eğitim yazarı Abbas Güçlü, Kuzey Kıbrıs’ta yok sayılan öğrencileri

Fakat bir şey değişti mi derseniz, aynı tas aynı hamam. Girne Amerikan Üniversitesi CEO’su Yrd. Doç. Dr. Asım Vehbi’nin sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımlar, KKTC hükümetlerinin eğitime bakış açısını anlatmaya yetiyordu aslında.

Girişte de bahsettiğimiz eğitimde politika eksikliğinin göstergesiydi bu sitem. Hemen Berlin dönüşünde, ayağının tozuyla Asım Vehbi ile Kıbrıs Genç TV ekranlarında buluştuk. Atıl Ayaz’ın hazırlayıp sunduğu Ekonomi Kıbrıs programında, KKTC’nin eğitime bakışını masaya yatırdık.

‘HER ŞEY LAFTA!’

analiz

Hızlı başladı program. Eğitim dünyasının kalbinin attığı Berlin fuarı ilk gündem maddesiydi. Sosyal medya iletilerinde olduğu gibi, KKTC’nin bu konudaki vizyon eksikliğinden bahsetti Asım Bey.. “Bireysel açıdan Girne Amerikan Üniversitesi için fuarın güzel geçtiğini düşünüyorum. Ama ben o paylaşımları niye yaptım. İşte orası çok üzücü! Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti konuşmalarda, özellikle de politikacılarımızın konuşmalarında hep ‘eğitim adası olduk, eğitim adası oluyoruz’ yönünde.. Fakat bunun için gerçekten üzülerek görüyorum, yirmi yılı aşkın süredir sektörün içerisindeyim, yakından


takip ediyorum, zaten yaşıyoruz. Aslında samimice sektör için bir şey yapılmıyor.. Her şey lafta. Nasıl olsa üniversiteler çalışıyor, nasıl olsa üniversiteler öğrenci getiriyor.

‘KURU GÜRÜLTÜYLE SAYI ARTTIRMAK DOĞRU DEĞİL!’ “Dünyada ülkesine üniversite çekmek isteyen tüm ülkeler oradaydı. Ben buna gerçekten çok üzülüyorum. Bu ülkede politik sıkıntılar var. Bunları arka kapıdan biraz olsun aşabilmiş yüksek öğrenim var. 300 bin nüfus diyoruz, 60 bin öğrenciyle övünüyoruz. Her beş kişiye bir öğrenci düşüyor. Öğrencilerin aileleri, arkadaşları, üniversite için gelen akademisyenler, sempozyumlar, kongrelerin ekonomiye verdiği katkıya bakıldığı zaman başka hiçbir şey konuşulmamalı ülkede. Bakanlarımız, hükümetimiz, meclisimiz bununla yatıp, bununla kalkmalı. Bunun önemini anlamalı. Topluma nasıl katkı konulacağını düşünmeli. Türkiye Cumhuriyeti Lefkoşa Büyükelçisi üniversiteye açılış günümüzde konuşmaya geliyor, ortaya rakamlar geliyor. Önceki Kıbrıs İşlerinden Sorumlu Bakan Beşir Atalay geliyor, ortaya rakamlar koyuyor. İstatistiklere bakıyorlar. Bunlara bizim hükümetimizden kimse bakmıyor, kimse ilgilenmiyor, kimse çalışmıyor. Neydi bu rakamlar? Üniversiteler üzerinden adaya giren rakamlar. Bunun ne kadarı üniversiteye gidiyor, ne kadarı dışarı dağılıyor. Tam yüzde 70’i dış piyasaya gidiyor, yüzde 30’u üniversite içinde kalıyor. Bunlara bakarak, bu sayıları daha çok arttırmalı. Kuru gürültüyle sayı arttırmak da doğru değil. Buna göre altyapı çalışması yapmak lazım, halkın hazır olması lazım, piyasanın hazır olması lazım.”

‘MECLİS’TE TIK YOK!’ “Sadece iktidarda olan iki parti değildir konuştuğumuz. Meclis’te de tık yok, Meclis’te herkes ben nasıl seçileceğim. Bir an önce nasıl bakan olurum, bakan olduğum zaman gündemi nasıl değiştirim popüler olurum, gündemde kalırım.. Çok net söylüyorum, şu anda Meclis’te olan insanların çok büyük çoğunluğu, bundan öncekiler de dahil, bu ülke için, bu ekonomi için, toplum için ben ne yapabilirim düşüncesinde değil. Bunu değiştiremezsek işler iyi gitmiyor demektir. “

‘SAHİPSİZ BİR SEKTÖR’ “Bakanlık, YÖDAK.. Bir sahibi yok her şeyden önce. Bunun koordinatörü olması lazım. Yoksa biz Girne Amerikan Üniversitesi olarak bu fuara gittik. Şunun da altını çizeyim bu fuara gidişimizde Türkiye Cumhuriyeti Yardım Heyeti üniversitelere destek verdi. Onlara da buradan teşekkür etmek istiyorum. Gerçekten teşhisi koyup, üniversitelere yönelik bir şey yapmaya çalışan bir büyükelçiliğimiz, yardım heyeti var. Biz kendi ülkemizden de, kendi hükümetimizden de bunları istiyoruz. Duyumlar alıyoruz, Londra’daki turizm fuarına 50 bin sterlin harcanmış, sadece standa..“

49

Ekonomi Kıbrıs

Prestige Kasım 2014


REKABET KURULU GÖREVE! “Berlin’deki workshop dünyanın en büyüğüydü. Dünyada eğitim veren, öğrenci isteyen eğitim kuruluşları bir araya getirildi. Kore’den, Japonya’dan, Ekvator’dan Peru’ya, Brezilya’ya kadar binlerce kişi oradaydı. Herkesle görüşmeye çalıştık, yeni pazarlara baktık. Mevcut pazarları nasıl daha iyiye getiririze baktık. Salondan her çıktığımda Cyprus Tourism Organisation’ı gördüm karşımda. Malezya’yı gördüm, Yeni Zelanda’yı gördüm, öbürünü gördüm. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti nerede? Yok! Şimdi bunları bırakın bireysel üniversitelere, nereye kadar! Yapıyor üniversiteler, mecbur yapmaya. Ama bunun bir devlet politikası olması lazım. Sonra da üniversitelere yönelik düzenlemeler yapılması lazım. Şu anda bizim ülkemizde üç farklı kategoride üniversite var. Rekabet Kurulu’nun önce buna bakması lazım eğer bir Rekabet Kurulu varsa ve işe yarıyorsa. Aynı hizmeti sunuyoruz, aşağı yukarı aynı fiyatları alıyoruz. Birisi devletten bütçesini alıyor, diğeri devletten büyük miktarda hibe alıyor, diğeri hiçbir şey almıyor. Vakıf üniversitesi, özel üniversiteler ve Türkiye’deki devlet üniversitelerinin buradaki kampüsleri.

50

Ekonomi Kıbrıs

Prestige Kasım 2014

Bir kere aynı hizmeti veriyorsak, aynı pazarlara hitap ediyorsak, aşağı yukarı aynı fiyatlara bunu yapıyorsak devlet-hükümet nezdinde, ne vergi, ne arazi, ne ayrıcalık, muafiyet gibi konularda aralarında bir fark olmamalı. Bu çok önemli, bunu yıllardır söylüyoruz. Ama kaale alan yok, ciddiye alan yok! Bütün bunları görünce insan gerçekten üzülüyor. Buna rağmen de 6-7 üniversitenin ortaya koymuş olduğu performans ve her yıl yükselen öğrenci sayısı esasında çok büyük bir başarı ama üniversiteler adına, bizler adına.. Ne hükümet, ne devlet, ne de başka birileri bundan kesinlikle pay çıkarmasın.. “

‘ÖĞRENCİLERLE BİRLİKTE BAKANLIKLARA İNECEĞİZ!’ Ve bıçak kemiğe dayandı yorumunun yapılacağı asıl konuya gelelim, toplu taşıma sıkıntısına.. GAÜ CEO’su Asım Vehbi bu konuda bir hayli dertliydi. Üniversitelerin önüne çıkan engellere ateş püskürdü.. “Ulaşım diye bir şey yok ülkemizde. Planlama yaptık bu büyümeye göre kendi öğrencimizi kendi taşıma mecburiyetimiz var. İki aydır bizim otobüslerimiz gümrükte duruyor! Niye, politikacılarımız popülistlik yapacak, Kar-İş’i mutlu edecek, taksicileri mutlu edecek. Onlar yapsın bu işi biz çekilelim. Geçen gün Kar-İş başkanını gördüm sayın Taçoy’u ziyaret etti, üniversiteler taşımacılıktan çekilsin dedi. Üniversiteler taşımacılıktan çekilsin, sen kafana giyersen hepsini! Nasıl taşıyacaksın o kadar insanı! Hangi araçla, hangi kuralla, hangi şoförle, hangi çalışmayla, hangi yatırımla! Onu yapın, hazırız deyin, biz çekilelim.. Zaten gelirlerin yüzde 70’i piyasaya gidiyor, biz meraklısı mıyız? Şu anda Girne Amerikan Üniversitesinin 60 küsur aracı var. Bu araca hizmet eden yüze yakın personel var. Parçası, bakımı, benzini, mazotu.. Biz para mı kazanıyoruz taşımacılıktan, siz yapamadığınız için, belediyelerimiz yapamadığı için, hükümetimiz yapamadığı için, taşımacılar yapamadığı için mecburen yapıyoruz. Tüm üniversiteler aynı durumda. Bir gecede karar verin siz, üniversitelere izin vermeyeceğiz araba getirmeye. Vermeyin biraz daha, öğrencilerle birlikte bakanlıklara ineceğiz. Bu kadar kötü bir durum varken ortada herkes eğitim adası diyor. Artık gerçekten üniversiteler çok tepkili pozisyondadır, çok sıkıntılı pozisyondadır. En önemli sektör, en hayati sektör ama yokmuş gibi davranılıyor.”


51

Ekonomi K覺br覺s

Prestige Kas覺m 2014


ekonomi

ekonomi

ekonomi

ekonomi

ekonomi

ekonomi

ekonomi

ekonomi

ekonomi

ekonomi

Emine Cin - Lanor LTD. Yönetim Kurulu Üyesi

“AMBARGO YOK! TİCARET SİYASET TANIMIYOR!’

Ekonomi Kıbrıs

Prestige Kasım 2014

Ekonomi Kıbrıs Prestige’de, Kuzey Kıbrıs’ın ekonomi yayıncılık markasında size başarıya ulaşan, hatta KKTC’de yaptığı satışlarla Avrupa rekortmenliğini elinde tutan bir örneği göstereceğiz.. Konuğumuz KKTC’nin ithalat sektöründeki öncülerinden Lanor LTD. Yönetim Kurulu Üyesi Emine Cin.. Lanor LTD. marka olarak çok fazla ön planda değil ama, getirdiği ürünler alışveriş yaparken hemen her rafta karşımıza çıkıyor. Zwan, Doğadan, Elit Çikolata, Polonez, Muratbey Peynirleri ilk akla gelenlerden.. Kuzey Kıbrıs’a gelen markalar kadar, geldiği yerler de önemli. Şirket bünyesindeki markaları haritada işaretlediğiniz zaman, gerçekten de güçlü bir uluslararası ticaret ağı çıkıyor karşımıza. İşte bizim konumuz da bu.

röportaj

Birileri yıllardır girişimciyi, üreticiyi, ambargoyla ve çözümsüzlükle korkutuyor ama demek ki dünya ile ticaret mucize değil. ‘‘Ticaret yapmak isteyene kapılar kapalı değil. O açıdan bir ambargo olduğunu düşünmüyorum. Ama ürünlerin Mersin üzerinden KKTC’ye ulaşması bizim için taşıma anlamında giderimizi arttıran bir nokta. Hepsi

52

Bir yanda ‘ambargo’ önyargısıyla kabuğuna çekilen, ya da bunu gerekçe gösterenler.. Diğer yanda yıllarca vatandaşa ezberletilen ‘ambargo’ etkisinin aksine dünya ile ticaret ağını genişletenler..

bu. Onun dışında hemen hemen herkes dünyanın her yerinden serbest ticareti rahatlıkla yapabilir. Bugün KKTC ‘de çok fazla ifade edilmese de Yunanistan’dan birçok ürün geliyor ülkemize. Söz konusu ticaret olduğunda siyaset devre dışı kalıyor.’’ Emine Cin’in anlattığına gibi buraya kadar bir engel yok karşımızda. İkinci soru gelsin o zaman.. Biz girişim yapacağız, peki onlar bize nasıl yaklaşacak? Uluslararası arenada tanınmamamızın bir engeli var mı?

‘‘Gönül rahatlığıyla söyleyebilirim ki en ufak bir tereddüt yaşamaya, endişelenmeye gerek yok bu konuda. Çünkü ticarette diyalog çok önemli. Firmaların karşılıklı ilişkisi çok önemli. Şu an öyle bir noktadayız ki teknoloji bir tık uzağımızda. Kolaylıkla sanal ortamda firma ile ilgili araştırma yapılıp ilk izlenim ediniliyor. Hatta kimi zaman bu imkanı kötü niyetle kullananlar da var. Bugün bizim getirdiğimiz firmalara bir başka gıda ithalatçısı ‘mevcut distiribütörünüzden yılda 3-5 tır yıl daha fazla satarım’ diye mail gönderecek kadar cesurca hareket edip, bayiliği kendine isteyebiliyor. Dediğim gbii burada da ikili ilişkiler devreye giriyor, özellikle de güven unsuru..‘‘ Güvenle pekişen ticaret ağı, başarıyla taçlanıyor.. Nasıl ki Çangar dünyada BMW


satış rekortmeniyse Kuzey Kıbrıs’ta, Lanor da Zwan ürünlerinin Avrupa satış lideri. Güney Kıbrıs’ın da yer aldığı pazar listesinde, en çok satış yapan ülke olarak KKTC’yi Hollandalı firmanın kayıtlarına geçirmiş durumda.. Yurt dışıyla ticaret etkin bir şekilde sürüyor. Gelelim yurt içine, hatta ekonomiye. Ortalama bin dağıtım noktası var firmanın. Yani baktığınızda otel, restoran, market, cafe derken esnafın küçüğüyle de büyüğüyle de çalışıyor.. Peki reel sektörün ekonomisi ne durumda diye soruyoruz.. ‘‘Bugün dağıtım yapabilmek en kolayı, ancak bunu tahsil edebilmek çok zor. Bugün rahatlıkla diyebilirim ki daha önce iki üç ayda çıkan ödemeler, artık dört altı aya kadar sarkıyor.. Siz bir telefonla istenilen ürünü istenilen noktaya ulaştırıyorsunuz ama, market sahibi veya otellerden aldığınız çekler üç dört ay vadeli oluyor. Bu yeni bir müşteriyse bizim için daha da büyük bir risk taşıyor. Daha önce çalışmadığımız için çekinin bozulup bozulmayacağını, karşılığının olup olmadığını bilmiyorsunuz. Bu bizim aldığımız en büyük risk. Eskiden sadece otel ve casinolardan şikayet ediyorduk geç ödüyorlar diye. Şu an marketçilerin de çok farkı kalmadı. Onlar da vadeyi uzatmaya çalışıyorlar.’’

‘DENETİMSİZLİK HAKSIZ REKABETİ TETİKLİYOR’ ‘‘Bolibiften örnek vereceğim. Tüm ürünleri sağlık kontrollerinin yapıldığına inanmıyorum. Marketlere gidip bakarsanız, kutusunun içinde vakumlanmamış ürünler var. Sağlık açısından çok sıkıntılı. Vakumlanmamış bir ürüne iki yıl raf ömrü nasıl verirsiniz? İki ay sonra ne olacağı belli değil. Bunun ithalinin yasak olması lazım. Ya da herkese adil bir

şekilde davranılmalı. Bu defa da ürünlerde fiyat farkı oluyor. Bizim ürünlerimiz 4 lira ise o ürünler 2 lira oluyor. İnsanların tüketim alışkanlıkları değişiyor. Çünkü gelen gelir aynı, öncelikler belli; sağlık, eğitim, ev borcu, araba borcu ve bunlar da döviz endeksli biliyorsunuz. Dövizde en ufak bir oynama zaten insanları psikolojik olarak dağıtıyor. Temel harcamalar onlar oldukları için, vatandaş ‘4 liralık ürünü alacağıma, 2 liralığı olanı alayım’ deyip alıyor. ‘‘

GIDADA ZAM SİNYALLERİ ‘‘Yeni yıl, yeni zamlarla başlayacak. Bizden dolayı değil ama. Akaryakıt ve elektrik gibi giderlerimiz sürekli zamlanmasına rağmen biz onları fiyatlarımıza yansıtmıyoruz. Hatta bazı ürünlerde sırf raf payı elde edebilmek için karsız getirdiğimiz ürünler bile var. Ama çalıştığımız firmalar Ekim ayından sonra yeni yıl fiyatlarını belirlediler. Yani zam kapıda. Tabi gelen her zammı birebir yansıtamıyoruz. Kar marjı her geçen gün daha da düşüyor..’’

‘BEN HEYECANLIYIM, ANNEM GARANTİCİ’ Lanor LTD. kurumsallaşmaya giden bir aile şirketi. 1980 yılında Mahmut Nuri Özgü tarafından kuruldu, şu anda iki kardeş Ömer Özgü ve Ömür Özgü Cin direktörlüğünü yürütüyor. Emine Cin üçüncü kuşak şirket yöneticilerinden. Nesil farkını bakın nasıl yorumluyor.. “Zaman zaman düşünce ve yaklaşım farklılıkları oluyor ama bence çok normal bu. Özellikle annemle vakit geçiriyorum bu yüzden. Onun tecrübelerinden faydalanmak çok önemli. Çünkü annem yaklaşık 30 yıldır bu işin içinde. Ben biraz daha girişimci ruhluyum, hemen yapmak isterim mantıklı gelen işi. Annem ise biraz daha garantici, önünü görerek adım atıyor..

En çok satılan Lanor ürünleri;

53

Ekonomi Kıbrıs

Prestige Kasım 2014


haberler

haberler

haberler

haberler

haberler

haberler

haberler

haberler

haberler

haberler

OSMAN SINAV GAÜ’DE

DİYALOG TV YAYINDA KKTC televizyon yayıncılığı, bir renk, bir ses daha kazandı. Ülke ekonomisinin büyüklerinden Net Holding’in medya alanındaki yatırımı Diyalog Gazetesi’nden sonra, Diyalog TV de yayın hayatına başladı.

54

Ekonomi Kıbrıs

Prestige Kasım 2014

Eğitim öğretimde 30’uncu yılını kutlayan Girne Amerikan Üniversitesi, ses getiren atılımları sürdürüyor. GAÜ bu kez dev bir transferle dikkat çekti. Türkiye’de televizyon ve reklam dünyasının önde gelen isimlerinden ünlü senarist ve yönetmen Osman Sınav GAÜ akademik kadrosuna dahil oldu. Bugüne kadar birçok film, dizi ve reklam filmine imza atan Osman Sınav’ın GAÜ’deki adresi, İletişim Fakültesi.. Osman Sınav’ın bu tercihi, hem sosyal medyada, hem de Türkiye medyasında büyük yankı buldu.

Genel direktörlüğünü Reşat Akar’ın yaptığı Diyalog TV, ‘bağımsız, araştırmacı ve sorgulayıcı bir yayıncılık ilkesi’ hedefiyle yola çıktı. Televizyonculuk sektöründe dikkat çeken transferler yapan kanal, görselliğin ön planda tutulduğu stüdyosu, yayın akışı ve program çeşitliliğiyle de dikkat çekiyor. Yayıncılık adına çıtayı yükselten, rekabeti arttıran Diyalog TV yönetimi ve çalışanlarına başarılar dileriz..

ARMAR GRUP İSTANBUL’DA Grundig ve Boomberg bayileri İstanbul’da buluştu. İki markanın Kuzey Kıbrıs temsilcisi Armar Group da oradaydı. Yılın yorgunluğunu atan bayiler, boğazda tekne turu ile motivasyon topladı. Armar Group Yönetim Kurulu Başkanı Murat Arar, etkinlikte yaptığı konuşmada her yıl gerçekleştirilen yurt dışı seyahatlerinin satışlara belirtti..

haberler

“Ziyaretlerimizin asıl amacı bayiler ile koordineli çalışarak görüş alışverişinde bulunmaktı, bunu da başardık” dedi.


haberler

haberler

haberler

haberler

haberler

haberler

haberler

haberler

haberler

haberler

GÜNEŞ TANRISINA PRESTİJ ÖDÜLÜ Yakın Doğu Üniversitesi (YDÜ) Ar-Ge ekipleri tarafından hazırlanan ve güneş enerjisiyle çalışan ileri teknoloji yarış otomobili Güneş Tanrısı NEU-RA25 prestijli bir ödülle başarısını taçlandırdı.. NEU-RA25’e Paris’te toplanan Business Initiatives Directions (BID) Bilim Zirvesi tarafından Uluslararası Teknoloji ve İnovasyon Ödülü verildi. Doç. Dr. Günsel “YDÜ’nün yaklaşık 100 ülkeden gelen ve sayıları 25 bini aşan öğrencisiyle, benzerine az rastlanır uluslararası profili ve ilklere olan sevdası ile takdir görmesi bizler için gurur vesilesi” dedi.

DEVLET HASTANESİ WEB SİTESİ HATA VERİYOR Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde en çok tartışılan kurumlardan biri hiç şüphesiz Sağlık Bakanlığı. Sistem, kadro ve teknik bakımdan eksiklikler her defasında ön plana çıkıyor. Bu kez başkent Lefkoşa’nın devlet hastanesi, Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi gündemde.. Bir süredir hastanenin web sitesine ulaşılamıyor. http://www.drbndh.com/ adresine girenler, hata ekranıyla karşılaştı uzun süre. Çünkü domainin süresi dolmuş, o yüzden de hastanenin web sitesi askıya alınmıştı..

KKTC FİRMALARI ANTALYA’DA Kuzey Kıbrıs firmaları, Antalya’da düzenlenen Yöresel Ürünler Fuarı’na katıldı. Yöresel gıdadan tekstile, kültürel motiflerden sanata kadar çok geniş yelpazede açılan sergiler ziyaretçilerin hem beğenisine, hem de satışa sunuldu. Kıbrıs Türk Sanayi Odası standı altında yer alan 6 katılımcı firma (Koop Süt, Kantara Balı, Girne Con Kahvesi, Gülgün Süt Ürünleri, Sultan Kahve , Akgöl Süt Ürünleri) yalnızca tadım yaptırdı.

Hastaların randevu almak, hizmetleri incelemek için sıkça ziyaret ettiği bu sitenin kullanım dışı olması, sosyal medyada büyük tepki topluyor..

55

Ekonomi Kıbrıs

Prestige Kasım 2014

Yıllığı 5 dolardan kiralanan fakat ihmal edilen domain işlemi için vatandaş bir an önce aksaklığın düzeltilmesini bekliyor..

haberler

KTSO Fuar Koordinatörü Çağlar Türk, ilk kez katıldıkları YÖREX’e çok kısa sürede hazırlandıklarını dile getirerek, taşımacılıkta ve bürokraside yaşana sorunlar nedeniyle organizasyona satışa yetecek miktarda ürünün aktarılamadığını söyledi.


vatandaşın sesi

vatandaşın sesi

vatandaşın sesi

vatandaşın sesi

vatandaşın sesi

vatandaşın sesi

VATANDAŞ SORUYOR, MALİ MÜŞAVİR ESAT ALTAY CANLI YAYINDA YANITLIYOR Kuzey Kıbrıs televizyonlarının günlük ve canlı tek ekonomi programı Ekonomi Kıbrıs, her Cuma gününü vatandaşa ayırıyor. Mali Müşavir Esat Altay, her Cuma günü Atıl Ayaz’ın konuğu oluyor. Vatandaşın cevap aradığı sorular bir bir yanıt buluyor.. Her hafta mail, sms, facebook ve twitter üzerinden gelen sorular ve dikkat çeken yorumlarla vatandaşın sesi olan Ekonomi Kıbrıs yayınlarından, öne çıkan birkaç başlığı sizlerle paylaşmak istiyoruz..

56

Ekonomi Kıbrıs

Prestige Kasım 2014

Geciken tahsilatlarda ne yapmak gerekir? Mahkemeye gitmek çözüm olur mu? Son dönemlerde en sık aldığımız sorulardan biri bu. Aslında ilk önce satarken değerlendirmek lazım, satarken güvenilir kişileri, doğru kişileri tespit etmek lazım. Yani illa ki satış yapayım, ciromu arttırayım dememek lazım. Uzun vadeli ve doğru müşterilerle ilişki kurmak lazım. Tüm bunları yapmanıza rağmen yine de bir alacak oluşuyorsa bunun kesinlikle bir belgeye dayanması lazım. Yani bir faturaya, bir sözleşmeye dayandırılması lazım. Bunun akabinde de yasal yollardan müracaat yapılabilir.

uzman görüsü

Fakat ülkemizde biliyorsunuz mahkeme yoluyla alacakların takibi konusunda sürecin uzun olması, ticari alacakların tahsilinde ciddi sıkıntılar oluşturuyor.

Bu anlamda yine başa döndüğümüzde, güvenilir kişilerle yola çıkmak çok daha sağlıklı olacak. Rahatsızlanıp rapor kullanan bir çalışan, işveren ile sıkıntı yaşar mı? Çalışma yasası bu tür detayları düzenliyor. Çalışanların hangi periyodlarda, hangi sürelerde sağlık raporu alacağı belirtilmiş yasalarda. Tabi ki insanca yaşam koşulları içerisinde insanlar hasta da olabilirler. Bu anlamda rahatsız olan bir kişinin rapor alarak, işinden ayrı kalma hakkı vardır. Yani istirahat hakkı yasaldır. Patron gözünden bakalım bir de.. Normal şartlarda bunun yanlış anlaşılmaması gerekiyor. Ama bunun farklı boyutları da var. Eğer bir çalışan bunu suiistimal ederek sürekli hasta pozisyonundaysa ve işverene sürekli iş kaybı sağlıyorsa orada bir sıkıntı olabilir. Ama normal şartlarda gerçekten hasta olan bir çalışana işverenin olumsuz gözle bakması her şeyden önce insanlık adına uygun bir yaklaşım değildir. Ama bir hatırlatma yapalım. Eğer alınan raporu kullandırmak istemezse işveren, çalışanın onu şikayet etme hakkı doğuyor. Yatay geçişteki yeni düzenlemede neler değişti? Geçmişte yatay geçişler konusunda, çok titiz davranılmadı açıkçası. Mevcut bir iş yerindeki çalışan, başka bir iş yerine geçerken hangi meslek grubunda olduğuna bakılmıyordu, işlemi tamamlanıyordu. Bu konuda anomaliler olduğu tespit edildi. Örneğin inşaat işçisi olarak çalışma izni alanların, ilerleyen zamanda garsonluk yaptıkları görüldü. İki ayrı sektör, iki ayrı uzmanlık alanı aslında. Böyle olunca çalışma bakanlığı yatay geçiş konusunda bir düzenleme yaptı.


Bu düzenlemeye göre yatay geçiş yapmak isteyenler, çalışma izni alırken kaydedilen meslek grubuna göre değerlendirilecek. Çalışma izni garsonsa, garson olarak yeni bir restorana geçebilir. Fakat garson başlayıp, muhasebeci olarak devam etme yolu kapandı artık. En azından yatay geçiş yaparak.. Esnaf kredilerinden kimler, nasıl yararlanılır? Bu tür kredilere başvurabilmek için, vatandaşın üzerine kayıtlı bir iş yeri olması gerekiyor. Kamu kurumlarıyla, yani vergi dairesi, sosyal sigortalar, ihtiyat sandığı gibi yükümlülükleri olabilecek dairelerle temiz bir ilişkisinin olması talep ediliyor. Yani nedir bu, kaydı olacak ama borcu olmayacak. Tabi bir de kredi dönüşünün sağlanacağına yönelik gelirin belgelenmesi gerekiyor. Yani bilançoların doğru bir şekilde hazırlanıp ilgili makamlara sunulması yetiyor. Sonuç olarak baktığınızda da esnaf kredileri ciddi bir kaynak sağlıyor. Hem de bakanlık bu faizin yarısını finanse ediyor. Kuzey Kıbrıs bedelli askerlik statüsüne giriyor mu? Her ne kadar gönlümüz bir olsa da, sonuçta yasal uygulamalarda iki ayrı ülke Kuzey Kıbrıs ve Türkiye. O anlamda Türkiye sayalarının bedelli askerlikle ilgili düzenlemeleri, KKTC için de geçerlidir. Yani Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne gelip çalışmak, iş kurmak ve bu süreci belgeleyerek geçiren Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları bedelli askerlik kapsamından yararlanabiliyor. 1095 gün şartını da unutmamak lazım. KKTC’de ödenen sigorta primleri, Türkiye’de geçerli sayılıyor mu? Hep bahsettiğimiz gibi KKTC ve Türkiye iki ayrı ülke. Ama aralarında bir protokol var. Bu protokole göre de KKTC’de ödenen sigorta, Türkiye’de sayılıyor. Siz Türkiye’den başvurduğunuz zaman, çalıştığınız süre yasal olarak hesaplanıyor, bildiriliyor. Fakat para transferi olmuyor. Yani yaptığınız yatırımlar burada kalıyor. Peki ne oluyor? Çalıştığınız süreye karşılık günlük 8 liradan borçlanıyorsunuz, saydırmak isterseniz karşılığını yatırıp çalıştığınız günlere ekletebiliyorsunuz. Genelde emeklilik için eksik günü kalanlar, bu yöntemi sıkça kullanıyor. Off-Shore şirket nedir? Uluslararası şirket, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde mukim olmayan, yani burada yaşamayan, burayla bağlantısı olmayan, geçimi ve daimi ikametgahı Kıbrıs’ta olmayan kişilerin kurabileceği bir şirket. Bu şirketin tüm faaliyetlerinin KKTC sınırları dışında olması gerekiyor.

Yani yurt dışında yapabileceği faaliyetlerde bu şirketi kullanabilir. Böyle bir şirketin kurulabilmesi normal yasal mevzuatta belirlenmiş zaten. Bir müracaat yapıyorsunuz, ön izin alınıyor, o ön izin çerçevesinde izin alındıktan sonra şirketin kurulum süreci devam ediyor. Onaylandıktan sonra da faaliyete geçebiliyor. Sadece bir kısıtlama var. Kumar, bet, bahisle ilgili bir faaliyet yürütemez. Avantajına gelince.. Örneğin internet üzerinden ciddi ticari açılımlar oluyor. Ya da transit ticaret yapan bir şirketiniz var, şekeri Brezilya’dan alıp Türkiye’ye satıyorsunuz mesela. Bunun üzerinden de aracılıktan dolayı gelirleriniz var. Eğer ülke içinde faaliyet yapan bir şirket olsanız gelir vergisi ve kurumlar vergisi ödeyeceksiniz. Ancak Off-Shore şirketiniz olanlar yıllık vergi matrahı üzerinden yüzde 1 vergi veriyor. Bu da ciddi bir avantaj.. Yabancılar KKTC’de mülk sahibi olabilir mi? Yabancı uyruklu kişiler, yani Kuzey Kıbrıs Türk KKTC vatandaşı olmayanlar ülkede ev ve arazi alabilirler. Tabi bunun bir yasal zemini var. Yasaların kendilerine verdiği hak kadar, yani bir ev, bir ev yapılacak kadar arazi alma imkanları var.

Siz de vergi hukuku, iş hayatı, sosyal güvenlik ve yatırım konularında merak ettiğiniz soruları ve sorunları paylaşmak için Ekonomi Kıbrıs’a ulaşabilirsiniz. Sorunuzu iletin, Kıbrıs Genç TV canlı yayında yanıt verelim.. İşte irtibat adreslerimiz; Twitter: ekonomikibris Facebook:ekonomikibris Mail: haber@ekonomikibris.com

57

Ekonomi Kıbrıs

Prestige Kasım 2014


röportaj

röportaj

röportaj

röportaj

röportaj

röportaj

röportaj

röportaj

röportaj

röportaj

“Yerde bulduğunuz cüzdana dikkat, içinden lezzet çıkabilir..”

Orhan Ağıt

Mardo Direktörü

58

Ekonomi Kıbrıs

Prestige Kasım 2014

MARDO’DAN REKLAM TANITIMDA EZBER BOZAN KAMPANYA

Piyasada nakit akışının azaldığı, ticaretin duraksadığı dönemlerde, yani krizin ayak sesleri duyulduğu anlarda firmalar genelde kabuğuna çekilir ve ilk olarak reklam-tanıtım harcamalarını en aza indirir. Çünkü bu tür harcamalar için ‘olmasa da olur’ önyargısı henüz aşılamadı. Oysa kurumsal firmalar aynı dönemde tam aksi bir strateji izler. Geri çekilmek yerine, krizi fırsata çevirmek için, biz dimdik ayaktayız mesajı vermek için ve hedef kitlenin algısında tek olabilmek için güçlü kampanyalar düzenler. Şöyle hızlıca bir göz gezdirin.. İnşaat firmalarını düşünün, otomobil markalarına bakın ya da bankalara, bu pazarlama tekniğinin getirdiği olumlu sonuçları göreceksiniz..

yatırım

Kuzey Kıbrıs’ın lezzet markası Mardo da aynı düşünceyle yola çıktı ama daha farklı bir adım attı. Kıbrıs için ilk sayılabilecek bir gerilla pazarlama yöntemiyle müşterisinin karşısına çıktı.. Kıbrıs’ın ekonomi dergisi Ekonomi Kıbrıs Prestige’de, sosyal medyada büyük ses getiren bu kampanya sürecini konuşacağız. Mardo Direktörü Orhan Ağıt ile birlikteyiz.. Sohbete başlamadan önce kısaca kampanyadan bahsedelim size. Kısa bir süre önce Kıbrıs sokaklarında cüzdan istilası vardı. Yolda yürüyen vatandaş yerlerde düşürülmüş, kaybedilmiş cüzdanlar buldu. Sahibini öğrenmek için, kimlik bilgilerine ulaşmak için cüzdanı alıp açanlar ilginç

bir sürprizle karşılaştı. Çünkü cüzdanın içinde herhangi bir kimlik değil, Mardo’nun hediye çeki vardı. O cüzdanla selfie çekip gönderenler için yeni sürprizler de hazırdı. Lefkoşa’da, Girne’de, Mağusa’da.. Cüzdanı bulan fotoğrafını sosyal medyaya aktardı. Bu kampanya çığ gibi büyüdü.. Peki amaç neydi, sonuç nasıl oldu? Detayları Orhan Bey’den dinliyoruz.. “Bu bir gerilla pazarlama. Adı gibi geleneksel pazarlama yöntemlerini dışında farklı bir yol haritası var. Mardo’nun akılda kalıcılığını %100 arttırmış olduk bu şekilde. Çünkü her cüzdanın içinden Mardo çıktı. Fakat bu konuda samimi olmak gerekir ki, talep beklediğimizin altında oldu. Biz gördüğümüzde alır içine bakar ve polise götürürüz, yardımcı oluruz. Burada da böyle olacağını düşündük. Fakat cüzdanı görenlerden bazıları, sanki bir başkasının cüzdanı gibi düşünüp almaktan çekindiler. Ada psikolojine takıldık biraz. Ama sonuç olarak tüm ülke geneline Mardo cüzdanları dağıldı ve biz hedefimize ulaştık.. Cüzdanlı tanıtım projesini sosyal medya kanallarıyla da paralel yürüttünüz. Dönüşler nasıldı? ‘‘Herkesten olumlu dönüşler aldık. Çünkü farklı bir projeydi. Sosyal medyada geri dönüşler de, paylaşımlar da güzeldi. İnsanlarda katılım isteği vardı. Mardo’nun tatları nasıl diğerlerinden farklı, bu da farklı bir pazarlama taktiği oldu. Biz bir ilki gerçekleştirdik, yine bu tarz bir gerilla reklam yaparak daha başarılı olacağımızı düşünüyoruz.’’


Girişte de bahsettik ya, büyük hedefleri olan, kurumsal ya da kurumsallık yolunda ilerleyen firmalar bu tarz kampanyalarla öne çıkar. O yüzden Mardo ve bu projenin fikir sahibi ve uygulayıcısı Ata Bilişim Dijital Pazarlama ekibini tebrik ediyoruz. Gelin biraz da Mardo’ya yakından bakalım. Yeni projelerine göz atalım.. ‘‘Şu an 16 şubemiz var.. Üç yıl içinde müthiş derecede yayıldık ülke geneline. İsim bilinirliğinin oluşması için franchise zinciri kurduk. Bu büyüme sürecinde bazı aksaklıklar, sıkıntılar yaşadık ama yılmadık ve devam ettik. Süreç içinde tüm eksiklerimizi tamamladık ve artık markamız oturdu, piyasada güçlü bir konuma geldik. Son iki üç yıldır tamamen kurumsallaşmaya doğru gidiyoruz. Ürün yelpazesinin geliştirdik. Menümüz çeşitleniyor. Bazı mağazalarımızda ufak tefek kahvaltılıklar, yemekler, farklı tatlar öne çıkıyor. Şimdi tam anlamıyla dört dörtlük bir franchise haline geldik. Bu anlamda adada en hızlı yükselişi başlatan da biz olduk.’’ Genelde franchise denince yurt dışı, hatta dünya markaları akıllara geliyor. Ama yerli bir markanın, bir

Kuzey Kıbrıs üretiminin franchise vermesi ekonomi adına sevindirici. Peki nedir franchise bedeli? ‘‘Duyunca herkes şaşırıyor aslında ama biz KKTC’de franchise ücreti almıyoruz. Çünkü KKTC’nin bir markasıdır Mardo. Franchise dediğiniz zaman büyük ülkelerde, nüfusu fazla olan ülkelerde olur bu. 400 bin kişilik bir popülasyonda franchise verirseniz zor olur. O yüzden biz isim parası almıyoruz. Siz bir yatırımcınız diyelim ve Mardo olarak kurmak istiyorsunuz; biz önce sizi tanıyoruz. Kiminle çalışacağımıza bakıyoruz, sonra şubenin yeri önemli. Bu konularda ortak noktada buluştuktan sonra el sıkışıp çalışmaya başlıyoruz. Yani dediğim gibi ekstra bir isim bedeli ödemiyorsunuz.. Bizim iş ortağımızdan tek istediğimiz Mardo adına yakışır şekilde kaliteli hizmet vermesi.’’

MARDO TÜRKİYE PAZARI İÇİN GÜN SAYIYOR Kuzey Kıbrıs’ta marka değeri oturan Mardo, şimdi rotasını daha büyük bir pazara, Türkiye’ye çevirdi. 2015 yazı için Türkiye’de dondurma üretimi başlayacak. Üretimin merkezi İstanbul olacak. Fabrika hazır, üretim tesisi hazır, geri sayım başladı.. Bu süreçte Orhan Bey’e, iş ortağı ve eşi Özlem Hanım’a başarılar diliyoruz..

59

Ekonomi Kıbrıs

Prestige Kasım 2014


kapak konusu

kapak konusu

kapak konusu

kapak konusu

kapak konusu

kapak konusu

kapak konusu

TESCIL

HELLIMDE TEHDIT KARMASASI DAVA

60

Ekonomi Kıbrıs

Prestige Kasım 2014

KTSO Başkanı Ali Çıralı: Türkiye’deki bu üretimlerin durdurulması veya bu isimlerin kullanımının önüne geçmemiz gerekiyor. Öyle olursa arz azalacağı için Kuzey Kıbrıs’ta üretilen hellim de değerlenecektir. Ürünün fiyatı yükselirse eğer hem süt imalatçıları kazanacaktır, hem üretici kazanacaktır, dolayısıyla bütün toplum kazanacaktır.

ekonomi

KOOP-Süt Genel Müdürü Salih Yücesoylu: Türkiye’de 70 fabrika hellim üretimi yapıyor, hepsi günde bir ton üretse, 70 ton hellim yapar, 700 bin litre süt demektir, çok korkunç bir rakamdır bu. Bu böyle devam ettikçe biz de kaybetmeye mahkumuz. Türkiye’de üretim durursa ülkeye milyonlarca dolar döviz akacak. Bu ülke de dünyanın en zengin insanları olabilir. Böyle bir potansiyel var.

Süt İmalatçıları Birliği Başkanı Candan Avunduk: Türkiye’de 74 tane üretim izni olan firma var. Bahçıvan’dan tutun, Ülker, Ekici, Yörsan, Yörükoğlu gibi firmaların hepsi zaten bu işi Kıbrıs’a yaptırıyor. Yapmayan sadece iki firma var. Zaten onlar da üç gün sonra gelip yapacaklar. O zaman ben bu tescil kılıcını Türkiye’de havaya sallamaya anlam veremiyorum, kime karşı kullanılıyor? Sanayi Odası’nın Türkiye’ye karşı böyle bir tavır almasını asıl hedeften kaçma veya saptırma olarak düşünüyorum. Coğrafi tescili biz Rumlara karşı kendimizi koruyalım diye aldık. Ama şu anda biz Türkiye’ye karşı kullanmaya çalışıyoruz. Nasıl bir karın ağrımız var bizim?


Üç isim, üç ayrı açıklama. Bu okuduklarınız kısa bir özetti sadece, detayları daha da çarpıcı. Birazdan paylaşacağız sizlerle. Ama gelin önce bir hellim fotoğrafına uzaktan bakalım.. Hellim için krize dönen tescil sürecinde sinirler geriliyor. Çünkü çizilen tablo, ortaya çıkan rakamlar, özelikle de hellimin Kuzey Kıbrıs ekonomisi için yeri çok büyük. Yıllık ihracatın yüzde 20-25’ne vurgu yapıyor üreticiler. Ve bu sektörden gelir sağlayan binlerce kişi var. Eğer Güney Kıbrıs Rum Kesimi tescil davasını kazanırsa ne olacak? Kuzey’in üretimi duracak mı? Uzlaşma şansı hiç mi yok? Sorunlar bir bir sıralanırken, sorular yanıt ararken gündeme bir de Türkiye’deki hellim üretimi geldi. Hatta Kıbrıs Türk Sanayi Odası Başkanı Ali Çıralı’nın dava açıklaması büyük de yankı buldu. Hedef şaştı, dikkatler dağıldı. Bir yanda Güney Kıbrıs’ın dava süreci, diğer yanda Türkiye’ye yapılan dava tehdidi. Peki bundan sonra ne olacak? Üretici süreci nasıl yorumluyor? Ekonomi Kıbrıs’ın kapak konusunu açıyoruz.. Kıbrıs Türk Sanayi Odası Başkanı Ali Çıralı ile başlayalım. Ali Çıralı, Atıl Ayaz’ın hazırlayıp sunduğu Ekonomi Kıbrıs programına konuk oldu. Hellimde standartlara uygun üretim için KKTC’de çalışmaların başladığını anlattı. Sonra konu

Türkiye’deki hellim üretimine geldi. “Biz Sanayi Odası olarak yıllardan beri bu konu üzerinde çalışıyoruz. Hatta biz Kuzey Kıbrıs’taki tescili Türkiye’de de yaptık, Türk Patent Enstitüsü’nde. Bu tescile göre de Türkiye’de hellim veya halloumi adını kullanarak üretim yapılmaması gerekiyor. Çünkü buradaki coğrafya Kıbrıs coğrafyasıdır. Hellim adını kullanabilmesi için Kıbrıs coğrafyasında üretilme şartı vardır. Ama maalesef hala daha Türkiye’de 70-80 civarında firmanın hellim adı altında üretim yaptığını da biliyoruz. Bizim bu önümüzdeki süreçte Türkiye’deki bu üretimlerin durdurulması veya bu isimlerin kullanımının önüne geçmemiz gerekiyor. Türkiye’de tüketilen hellimin burada üretilip, o pazara gitmesini sağlamamız gerekiyor. Öyle bir durumda zaten hellime olan talep artacaktır. Talep artmasa bile arz azalacağı için Kuzey Kıbrıs’ta üretilen hellim de değerlenecektir. Ürünün fiyatı yükselirse eğer hem süt imalatçıları kazanacaktır, hem üretici kazanacaktır, dolayısıyla bütün toplum kazanacaktır. Ali Çıralı’nın bu sözleri dikkat çekiciydi. Türkiye’de durdurulması gereken üretimden bahsediyordu ve de açılmayan davadan. Nedenini sorduk.. Tescil sahibi olarak, Sanayi Odası olarak Türkiye’de bu isimleri kullanan firmalara bizim dava açmamız lazım. Biz bu yolu denemek istemiyoruz. Anavatan Türkiye’deki üreticilerle çatışma noktasına gelmeden, ikna ederek ve onların da zarar etmeden bir süreç içerisinde bir yumuşak geçişle bu ismi kullanmaktan vazgeçmelerini sağlamak niyetimiz, amacımız. Dolayısıyla biz Türkiye’ye dava açma yoluna gitmemdik. Ama bundan sonra da uzlaşı sağlayamazsak eğer, yapacağımız şey o olur.

61

Ekonomi Kıbrıs

Prestige Kasım 2014


İşte bu açıklamalarla birlikte, www.ekonomikibris.com ve Kıbrıs Genç TV’deki haberlerden sonra gözler bir anda dava sürecine çevrildi. O kadar çok tartışıldı ki Türkiye’deki hellim üretimi, Sanayi Odası Başkanı Çıralı yıllardır yapılmayan çıkışı yaptı. Antalya’da gerçekleştirilen “Yöresel Ürünler Fuarı”nda (YÖREX) KTSO standını ziyaret eden TC Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz ve Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkanı Rifat Hisarcıkılıoğlu ile görüşen Çıralı, dava sinyali verdi..

62

Ekonomi Kıbrıs

Prestige Kasım 2014

“Hellimin coğrafi tescili, KKTC ve Türkiye’de Patent Enstitüsü tarafından yapıldı. Coğrafi tescile göre, ‘Hellim’ ismini sadece Kıbrıs’ta denetimden geçen üreticiler kullanabilir. KTSO Başkanı Ali Çıralı Fakat üzülerek görmekteyiz ki Türkiye coğrafyasında 70’in üzerinde hellim ismini kullanarak üretim yapan ve hem iç piyasaya, hem de dış pazarlara ihracat eden firma bulunmaktadır... Yasal olarak Türkiye coğrafyasındaki üreticilerin bu ismi kullanmaması gerekir. Marka taklidine girer. Önümüzdeki günlerde hellim isminin coğrafi tescil sahibi olan KTSO, Kıbrıslı Türk üreticilerinin yasal haklarını aramak ve korumak için yasal yollara başvuracaktır” dedi.. Bu açıklamadan sonra gözler Türkiye’de hellim üretimi yapan firmalara çevrildi. Destekleyen de oldu dava adımını, eleştiren de. Gelin destekle başlayalım, KOOPSüt Genel Müdürü Salih Yücesoylu’yu dinleyelim..

“Bizim amacımız tescil şartlarını uygulamak. Bu hellim Kıbrıs adasının ürünüdür. Buradan başka bir yerde üretilmesi yasaktır. Ezine peyniri, Antep KOOP-Süt Genel Müdürü baklavası gibi. Salih Yücesoylu Eğer Türkiye’de yasaklanırsa üretimi buraya kayacağını umuyoruz. Dünyada satılan bütün hellimi işlesek, insanlar ihya olur adada. Ama biz Türkiye’deki firmalarla, ucuz maliyetlerle yarışabilecek bir kapasitede değiliz. Pazar büyük, kapasiteleri büyük, işçilik maliyetleri düşük, hammaddeleri daha ucuz, elektrik su gibi giderleri daha ucuz, bu nedenden bizden daha ucuza üretebilirler. Ama üretilen ürün hellim değildir. Türkiye’de hallim adı altında üretilen ürünü hellim zannediyor insanlar, biz fuarlarda kendi hellimimiz sunduğumuzda herkes fevkalade diyor. Biz buradan kilosu 13,5 liradan gönderiyoruz Türkiye’ye. Orada 33-35 lira oluyor tüketiciye ulaşması, neredeyse üç katı. Türkiye’deki potansiyel tüketici 33 lira hellime verir mi? Belirli bir kesim alır. Onların derdi de o zaten az satılsın ama pahalı satılsın istiyorlar. Türkiye’de 70 fabrika hellim üretimi yapıyor, hepsi günde bir ton üretse, 70 ton hellim yapar, 700 bin litre süt demektir, çok korkunç bir rakamdır bu. Bu böyle devam ettikçe biz de kaybetmeye mahkumuz. Bir an önce Türkiye’de coğrafi tescil devreye girmesi gerekir, bu konuda elimizden ne geliyorsa yapacağız, siyasi boyutta, dava boyutunda. Türkiye’de üretim durursa bu bize ne kazandıracak? Hayvancı popülasyonunu arttıracak, hayvancılık sektörü büyüyecek, beraberinde çiftçilik sektörü büyüyecek. Ülkeye milyonlarca dolar döviz akacak. Bu ülke de dünyanın en zengin insanları olabilir. Böyle bir potansiyel var.”


KTSO Başkanı Ali Çıralı gibi, KOOP-Süt Genel Müdürü Salih Yücesoylu da Türkiye’de üretim yapan firmalara dikkat çekti. Ve son satırlara dikkat edin, zenginlik üzerine çok farklı bir beklenti koydu ortaya. Bahsettiği gibi bir büyüme olacaksa, o tahminler ekonomi adına da büyük kazanım olabilir. Peki biraz daha detaya inelim diyoruz. Kim bu firmalar sorusunu soruyoruz ve sektör içinden bir ismin kapısını çalıyoruz bu kez. Süt Ürünleri İmalatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı ve Meriç Süt Ürünleri Direktörü Candan Avunduk anlatıyor süreci ve Türkiye’deki üretimi. Bu dakikaya kadar okuduklarımızın tam aksine bir açıklama geliyor hatta. Ama firmalardan önce, tescil sürecinin perde arkasıyla başlıyor Candan Avunduk.. Kuzey Kıbrıs’ın Türkiye’deki tescili nasıl aldığını hatırlatıyor.. “2007 yılında Rumlar Avrupa Birliği’ne coğrafi tescil için başvurusunu gazete ilanından öğrendik. O gün uyandık ve dedik ki böyle bir durum var ve Rumlar bizim önümüzü Süt İmalatçıları Birliği Başkanı kesecekler, Candan Avunduk hemen çalışalım. O zamanın Ekonomi Bakanı Sunat Atun’du. Onunla başladık görüşmeye, KKTC ‘de M.Ş. yasası çıkartıldı. Hemen ardından 001 numaralı hellimin coğrafi tescili KKTC’de alındı. Başka da alan yoktur zaten.

Biz de bildiğimizden değil, Rumlara karşı kendimizi koruyalım diye aldık. Bu sürede KKTC’nin tanınmamışlığını da göz önüne aldığımızda, bizim bunu Türkiye’de de tescil etmemiz gerekli olduğuna karar verdik. Zaten tanınmıyor, korsan ülke vs. dediklerinde elimiz güçlü olsun. Bu niyetle gittik Türkiye’ye, tescil istediğimizi, neden istediğimizi anlattık. Onların bize bakış açısı şuydu; ‘Madem bu milli bir davadır, biz de size bu milli mücadele de daha öncede olduğu gibi yardımcı olacağız.’ Ve bize coğrafi tescili verdiler. Ancak bazı sorular sordular, biz bu tescili size Rumlara karşı veriyoruz ama bir gün bize karşı kullanırsanız ne olur? Bizim verdiğimiz cevap çok basitti, biz bunu alalım, Türkiye’ye karşı kullanmaya niyet edildiğinde Türkiye’deki sivil toplum örgütleriyle, üreticilerle bir araya geliriz ortak bir karar alırız, buradaki üretimi durdurur, onlara KKTC’den ürün göndeririz. Şimdi Türkiye’ye karşı bu tescili kullanmak istiyorlar. Bu tescili başka ülkelerde, ihracat yaptığımız ülkelerde kullanamadık, gidip oralarda da coğrafi tescil alma hakkımız var ama bunu yapmadık. Sanayi Odası son zamanlarda böyle fevri çıkışlarla dava açılacak, masrafları TOBB karşılayacak gibi çıkışların yanlış olduğunu düşünüyorum. Anavatan, yavru vatan ikilemi içinde bu davranışların bize zarar vereceğini düşünüyoruz.

63

Ekonomi Kıbrıs

Prestige Kasım 2014


Türkiye’nin de tanıdığı tescil sürecini böyle anlatıyor Candan Avunduk. Peki Ali Çıralı’nın bahsettiği firmalar kimler, onları merak ediyoruz. Türkiye’de yapılan üretimin miktarını öğrenmek istiyoruz.. ‘‘Aslında bu da ciddi bir bilgi kirliliği.. Türkiye’de 74 tane üretim izni olan firma var. Bunlar hellim üretiyorlardır, seninle rekabet ediyor ve senin satışını bozuyordur, o zaman bu tescili Türkiye’ye karşı kullanın onları durdurmak için. Fakat şu anda Türkiye’de ne kadar büyük firma varsa, Bahçıvan’dan tutun, Ülker, Ekici, Yörsan, Yörükoğlu gibi firmaların hepsi zaten bu işi Kıbrıs’a yaptırıyor. Yapmayan sadece iki firma var. Zaten onlar da üç gün sonra gelip yapacaklar. O zaman ben bu tescil kılıcını Türkiye’de havaya sallamaya anlam veremiyorum, kime karşı kullanılıyor. Hepsi kayıtlı bunların.

64

Ekonomi Kıbrıs

Prestige Kasım 2014

Birçok arkadaşım ben de dahil, burada üretim yapıp onlara gönderiyoruz. Ben Türkiye’de kimi durduracağım, hedefim nedir diye sormak lazım. Tabi bu hedefi ararken iyice düşünmek, mantıklı hareket etmek lazım. Orada iki firma kalmış üretim yapan, onların da aylık satışları bizim Türkiye’ye yaptığımız ihracatın belki de iki yüzde biridir. O firmalar da bize bu konuda rakip değiller. Biz kendi kendimize rakibiz, bu durumdan dolayı çıkıyor zaten sıkıntımız.’’ Candan Bey’in sözleri aslında konuyu çok farklı bir noktaya çekiyor. Bizim

dava sonunda gelmesini beklediğimiz üretimin, zaten Kuzey Kıbrıs’ta yapıldığını söylüyor çünkü. Eğer durum buysa, neden bilgilendirmede eksikler var diye soruyoruz.. ‘‘Sanayi Odası Türkiye’ye karşı böyle bir tavır almalarınız asıl hedeften kaçma veya saptırma olarak düşünüyorum. Coğrafi tescili biz Rumlara karşı kendimizi koruyalım diye aldık. Ama şu anda biz Türkiye’ye karşı kullanmaya çalışıyoruz. Nasıl bir karın ağrımız var bizim? Eğer Sanayi Odası tescilin sahibi olarak, gerçekten üreticileri korumak istiyorsa Rumlara karşı yapılan itirazlarda daha kararlı durması lazımdı, bu birincisi. Bir ikincisi de bu tescili alıp mevcut pazarlarımıza, Dubai, Katar, Ürdün, Suudi Arabistan, Japonya gibi ülkelerde de bu tescilin tescil edilmesi gereklidir. Tescil bu şekilde yapılır. Bu ülkelerde kendi tescilinizi tescil ettirirseniz Rumların önüne geçersiniz. Biz bu süreçte Türkiye’yle uğraşıyoruz. Yapmıyoruz bunu. Yakın gelecekte asıl Rumlar rakiptir bize. Türkiye ile olan çalışmalarımızı bile durdurabilirler tescilden dolayı. Bu da şunu gösteriyor, biz hedef saptırmışız. Durduk yere iki ayrı rakip yaratıyoruz kendimize; birisi Türkiye, birisi Rumlar. Asıl rakip Rumlarken biz Türkiye ile uğraşmaya kalkıyoruz. Türkiye’deki rakip zaten her şeyini sana teslim etmiş. Buradaki rakip ise amanız bir şekilde senin üzerine saldırıyor.


Sen buradaki rakip için elini kımıldatmıyorsun. Biz dişimizi Rumlara geçiremiyoruz, Türkiye’yle uğraşalım gibi bir mantık var. Güney Kıbrıs ile toplantı masasında KKTC ve Sanayi Odası’nın amblemleri olan kağıtları yerlere savurdu adamlar. Sanayi Odası bunların karşısında kuvvetli durmalıydı.”

Sizler de okudunuz. Aynı sektörün iki temsilcisinden, aynı konuyla ilgili görüş aldık ama açıklamalar birbirinin tam aksi. Yorumu size bırakıyoruz. Türkiye’ye açılması planlanan davayı askıya alıp, tekrar Güney Kıbrıs’ın açtığı tescil davasına dönelim. Olur da kazanırlarsa, Kuzey Kıbrıs’taki hellim üretimi nasıl etkilenir?

Biz hellim üretemeyiz, fabrikalar kapanır. Bu ülkenin en büyük ihracat ürünü hellimdir. Çok büyük rakamlardır. Ülkede yapılan ihracatın %35’i hellimdir. Düşünün ki siz Arap pazarına bu ürünü gönderemeyeceksiniz. Türkiye pazarına bu ürünü sokamayacaksınız. Zaten Avrupa Birliği’ne sokamıyoruz.

KOOP-Süt Genel Müdürü Salih Yücesoylu

Büyük bir sorun olacak. İlk başta gidip Arap ülkelerinde tescil ettirmesi gerekir. Bu süreç geçene kadar biz üretmeye devam edeceğiz. Tescil ettirdiği yerlere biz ihraç edemeyeceğiz. Ama bir zaman sonra satamamaya başlayacağız. Farklı çözümler bulunabilir, hellim ismi değiştirilip, hellimi gibi isimler kullanılabilir, çözüm bulabilmek adına. Bunlar bu süreçte yaşanabilir. Alternatifi var ama asla kolay değil.

65

Ekonomi Kıbrıs

Prestige Kasım 2014

Bu süreç sert olur, kazanırlarsa buradaki üretim durur. Sizin mal sattığınız her yere Güney Kıbrıs bu tescili götürür ve bu malı buradan artık alamazsınız der. Aldıysa da toplattırır. Öyle bir hakkı var. Türkiye de buna dahil. Türkiye bunu kaile almıyoruz diyemez, çünkü bu Güney Kıbrıs’ın almış olduğu bir karar değil, Avrupa Birliği’nin vermiş olduğu bir karar. Fakat biz gücümüzü bunu engellemek için kullanmalıyız. Son sorumuzu sorup, dosyayı kapatalım artık. Hellim üretiminin ekonomiye etkisi nedir? Yani kaç kişi evine ekmek götürüyor bu işten? Candan Avunduk yanıtlıyor.. İrili, ufaklı bizde 74 tane işletme var. Bunların yaklaşık 10-12 tanesi sütün %80’nini çalışıyor. Geri kalanı da kalan miktarı çalışır. Ortalama olarak üretimimizin %50’si iç piyasada tüketilir, geri kalan %50’si dış piyasa için değerlendirilir. Süt İmalatçıları Birliği Başkanı Candan Avunduk

İhracatında %50’si Türkiye pazarında, %50’si körfez ülkeleri pazarındadır. Özellikle hellim ve kaşar ağırlıklıdır ihracatta. 3600 besici var, adada. Hayvancılık yapanlar ve işletmecileri üst üste koyduğunuzda bu sayı 15 bin kişi vardır bu sektörde. Ciddi bir rakamdır bu. %98 katma değeri olan bir sektördür ayrıca. Hammaddemizin tamamı burada üretilir, sadece yan malzemeler Türkiye’den getirilir.


haberler

haberler

haberler

haberler

haberler

haberler

haberler

haberler

haberler

haberler

100 proje, 112 oturum, 12 bin ziyaretçi..

İŞTE TURKCELL TEKNOLOJİ ZİRVESİ - Camı olmayan 3D televizyonlar izleyeceğiz. Ofislerde PC olmayacak, kullan-at bilgisayarlar buluta bağlı olduğundan bilgi zahmetsizce ve kendiliğinden evden ofise ofisten arabaya transfer olacak. - Bir yeriniz ağrıdığında duvarızın önüne geçip ‘robot doktor’a muayene olacaksınız. - İnternetten alışveriş yaparken 3 boyutlu olarak vücut ölçülerinizi bulutta sakladığınızdan aldığınız her şey üzerinize olacak. - 3D yazıcılar ile üretim dijitalleşecek. Seri üretim değil seri kişiselleştirme olacak.

66

Teknoloji dünyasının gözü kulağı İstanbul’daydı. GSM devi Turkcell, binlerce kişiyi Teknoloji Zirvesi’nde buluşturdu..

Turkcell Teknoloji Zirvesi iki gün boyunca toplamda Prestige 12 bin konuk ve 200’ü aşkın fikir önderini ağırladı. Kasım 2014 Yaklaşık 100 proje sergilendi.

Ekonomi Kıbrıs

Zirvenin ana konuşmacısı Bilim Adamı ve Fütürist Dr. Michio Kaku’ydu, ‘Gelecek 20 yıl’ başlıklı sunumunu yaptı, izleyen herkesi hayrete düşürdü.. İşte Kaku’nun konuşmasından bazı satırbaşları: - Biyoteknoloji, yapay zekâ ve nano-teknolojinin gelişmesiyle tüm endüstrilerin tek tek dijitalleşeceğini söyleyebiliriz. -10 yıla kadar bilgisayar çiplerinin fiyatı 1 kuruşa düşecek.

teknoloji

- Ulaşım, tıp, eğitim dijitalleşecek. Gelecekte oturma odanızın dört duvarı dijital ekranlarla kaplı olacak.

- Geleceğin kazananı tüketici olacak. Ticari kapitalizmden entelektüel kapitalizme doğru gidiyoruz. Turkcell CEO’su Süreyya Ciliv de etkinliğin konuşmacıları arasındaydı. “Yeni dünyada kazanmak” konulu sunumunda, kazanmak için geleceği iyi okumak gerektiğini vurguladı. Müşteriler için doğrunun ne olduğunun aranmasıyla doğru cevaba ulaşılabileceğini kaydeden Ciliv, müşterinin en önemli odak olduğunu söyledi. Ciliv, müşteriye iyice odaklanmanın, üründen maksimum fayda sağlamak ve diğer alternatifler önünde nasıl farklılaştırılabileceğinin önem taşıdığını ifade ederek, her gün karşısına çıkan projeleri “hangi müşteriye nasıl bir fayda sağlayacak, bize kalıcı bir fark sağlayacak mı” anlayışıyla değerlendirdiklerini belirtti. Kuzey Kıbrıs Turkcell yöneticileri de, bir grup gazeteci ile bu etkinliği yerinde izledi..


67

Ekonomi K覺br覺s

Prestige Kas覺m 2014


haberler

haberler

haberler

haberler

haberler

haberler

haberler

haberler

haberler

haberler

Bitki özellikleri;

TARIM SEKTÖRÜNDE GÜNDEM;

‘ASPİR’ 68

Ekonomi Kıbrıs

Prestige Kasım 2014

Kuraklık, su politikası, teşvikler, ödenmeyen katkılar, tefeciye düşen çiftçi, dalında ve tarlada kalan mahsul derken bir süredir tarım sektörü ön planda. Bu kördüğüm nasıl aşılır, nasıl bir çıkar yol bulunur derken çarpıcı bir öneri geldi, hatta çok kısa sürede dikkat çeken bir yol haritası çizildi; Kuzey Kıbrıs tarımı rotasını ‘ASPİR’ bitkisine çevirdi.. Aspir ne zaman ve nasıl ekilir, üreticisine ne kazandırır, mahsulü kim alır sorularının cevaplarını, aspir tartışmasında tarafların yorumlarını paylaşacağız sizlerle. Ama önce gelin en kolay sorudan başlayalım;

Aspir nedir?

tarım

İlk durağımız bilgi kaynağı wikipedia.. Bakın aspiri nasıl tanımlıyor; Aspir (Carthamus tinctorius), papatyagiller (Asteraceae) familyasından 50–100 cm boyunda, yaz sonuna doğru (Haziran sonuna doğru-Temmuz başı) sarı, krem, beyaz, kırmızı veya turuncu çiçekler açan bir bitki türü. Ayrıca kır safranı, papağan yemi, boyacı aspiri, haspir gibi isimlerle de anılır. Anavatanı Arabistan Yarımadası olup, İran, Hindistan, Pakistan gibi ülkelere yayılmıştır. Türkiye’de Anadolu’da yabani olarak rastlanmakta ve ekimi de yapılmaktadır. Benzerliği sebebiyle ticarette safran bitkisiyle sık sık karıştırıldığından “yalancı safran” denilmektedir.

Aspir, kuraklığa dayanıklı, yazlık karakterde ve ortalama 110-140 gün arasında yetişebilen tek yıllık bir uzun gün yağ bitkisi. Aspir, genellikle 80–100 cm arasında boylanabilir, dikenli ve dikensiz formları olan, dikenli formların dikensizlere göre daha fazla yağ içeriyor. Sarı, beyaz, krem, kırmızı ve turuncu gibi değişik renklerde çiçeklere sahip. Yaklaşık 2.5–3.0 m derinlere gidebilen bir kazık kök sistemi var. Tohumları, beyaz, kahverengi ve üzerinde koyu çizgiler bulunan beyaz taneler şekillendiriyor. Dallanan ve her dalın ucunda içerisinde tohumları bulunan küçük tablalar oluşturuyor.

Ekim alanları; Aspir, Türkiye’de Eskişehir, Burdur, Isparta gibi belli yörelerde üretiliyor. 2008 yılı yazından itibaren Trakya bölgesinde bölgenin yağ ihtiyacını karşılamakta ayçiçeğine olan bağımlılığı azaltmak için aspir ekimi özendiriliyor ve bu anlamda ciddi bir mesafe alındı..

Kullanım amaçları; Renkli çiçekleri (petaller) gıda ve kumaş boyasında kullanılır. Tohumlarında %30-45 arasında yağ bulunur ve yemeklik yağ olarak kullanılır. Yağı, sabun, boya, vernik, cila olarak kullanıldığı gibi, Linoleik asit içerdiğinden yemeklik yağ kalitesi yüksektir. Ayrıca yağı biyoyakıt olarak kullanılabilir, [1] küspesi ise hayvan yemi olarak kullanılır. (Küspesinde ortalama %25 protein vardır) Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde ise pilavlara tat vermek için kullanılır.

Faydaları; * Adet kanamalarını kolaylaştıyor. * Müshil etkisi ile kabızlığa karşı faydalı. * Kolesterolü ve kan şekerini dengelemeye yardımcı oluyor. * Bağışıklık sistemini güçlendiriyor. * Başta prostat ve göğüs kanseri olmak üzere kansere karşı da koruyucu. * Vücutta biriken fazla yağı eriterek kilo vermeyi kolaylaştırdığı gibi yağ dokusunun enerjiye ve kas dokusuna dönüşmesine de katkıda bulunuyor. * Ayrıca, kas dokusunu ve kütlesini koruyucu ve yaşlanmanın etkilerini azaltıyor.


Aspir hakkında ansiklopedik bilgilere sahip olduktan sonra, gelelim Kuzey Kıbrıs’taki yansımalarına. Kuraklığa dayanıklı oluşu ve ekonomik değeri olumlu bir etken olarak görüldü ve üretimi için ilk adım atıldı.. Aspir üretmek isteyen üreticilere, Ekonomi Bakanlığı’na müracaat etme çağrısı yapıldı. Başbakan Yardımcısı Ekonomi Turizm Kültür ve Spor Bakanı Serdar Denktaş, Başbakan Yardımcılığı Müsteşarı Hüda Hüdaverdi ve Selçuk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Endüstri Bitkileri Ana Bilim Dalı Başkanı, Türkiye Aspir Derneği Başkanı Prof. Dr. Fikret Akın Erdem basın toplantısında bir araya geldi, detayları paylaştı. Beş yıllık planda 30-40 bin tonluk üretim hedefleniyor.. İşte açıklamalardan öne çıkan başlıklar; • • • • •

Aspir sözleşmeli üretilecek, Üreticiye destek verilecek, Peşin ödenecek, Kuraklık ödeneklerinde tasarruf sağlayacak, Pazar sıkıntısı olmayacak,

O toplantıda bir isim daha vardı, Kuzey Kıbrıs’ın en büyük özelleştirmesine imza atan Emrullah Turanlı da oradaydı. E&T Tarım ve Hayvancılık Şirketi adına açıklamaya katılan Turanlı, çiftçilere alım garantisi verdi.. TURANLI: “KIBRIS ÇİFTÇİSİ KAZANACAK” E&T Tarım ve Hayvancılık sahibi Emrullah Turanlı ise, Türkiye’de aspirle ilgili 100 milyon dolar üzerinde yatırım yaptıklarını, Denktaş’ın önerisiyle Kıbrıs’ta da bir adım atmaya karar verdiklerini belirtti.

Peki çiftçiler ne dedi bu işe? Onlar pek sıcak bakmıyor. Özellikle de Kıbrıs Türk Çiftçiler Birliği’nin alınan bu karara karşı tepkisi var. Çünkü KTÇB Başkanı Hüseyin Çavuş Kelle, Tarım Bakanlığı’nın “kimseye bilgi vermeden” aspir yetiştiriciliği yapmaya çalıştığını iddia etti. Birkaç da soru sıraladı arka arkaya.. “Arpa ve buğday ekimi yapıldığı zaman tanelenmemiş arpa biçilerek kaba yem olarak hayvanlara yediriliyor. Yarı kurak yılda aspir ekenler ne yapacak? Ekilen alanların kaçı kuraklık kapsamına girecek? Kıbrıs çiftçisi kime hizmet edecek? Özellikle Mesarya ovalarında kıraç olan yerlerin altında 4 metreye kadar kaya vardır. Bu bitkiler buraya nasıl ekilecek? Bu bitkilerin en az 1.5 metre en fazla 3 metreye kadar kökü varken kaya üzerine ekilen bu ürünlerden nasıl verim alacak? Peki, bu zararı kim karşılayacak? Üreticimize aspir ektiği takdirde ne destek verilecek? Eğer ülkemiz iklimine ve toprağına uygun bir bitki ise ekmemizde sorun yoktur, aksi takdirde üretici bu bitkiyi eker ve ürün alamazsa üreticinin zararını kim giderecektir?”

69

Ekonomi Kıbrıs

Prestige Kasım 2014


haberler

haberler

haberler

haberler

haberler

ASGARİ ÜCRETE 115 LİRA ZAM

Çalışanın gözü kulağı bu düzenlemedeydi. Asgari Ücret Saptama Komisyonu asgari ücreti bin 560TL’den, bin 675 TL’ye yükseltti. Asgari Ücret Saptama Komisyonu Başkanı İsmet Lisaniler tarafından yapılan açıklamaya göre; 5 işçi, 5 işveren ve 5 de devlet tarafını temsil eden üyelerden oluşan Asgari Ücret Saptama Komisyonu, 1 Kasım 2014 tarihinden geçerli olan 2014 yılının ikinci asgari ücretini belirledi.

70

Ekonomi Kıbrıs

Prestige

haberler

Kasım 2014

Lisaniler, bir süreliğine Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlı Aziz Gürpınar’ın başkanlık ettiği toplantıda tarafların, asgari ücretin yeniden belirlenmesine yönelik görüşlerini ortaya koyduğunu belirtti. Lisaniler, ardından da Komisyonun Devlet tarafının, 1 Kasım 2014 tarihinden itibaren asgari ücretin; saatlik 9.65TL, günlük 77.00TL, haftalık 386.00 TL ve aylık bin 675 TL olması ve yasanın çırak olarak tanımladığı 15 ile 17 yaş arası işe alınanlara bu kıstasların sırası ile %30 indirimle uygulanması önerisinin oylamaya sunulduğunu ve önerinin işveren tarafı temsilcilerinin 3 ret oyuna karşılık, devlet tarafı temsilcileri ile işçi tarafı temsilcilerinin 10 kabul oyu ile oy çokluğuyla kabul edildiğini kaydetti.

haberler

haberler

haberler

haberler

haberler

SMS KABUSUNA 50 BİN LİRA CEZA Bu haber Türkiye’den. Kuzey Kıbrıs’ta da kullanıcıları canından bezdiren bir konu olduğu için, örnek olması umuduyla sizlerle paylaşıyoruz. Elektronik ticareti düzenleyen yasa, iki yıllık bekleyişin ardından Meclis’ten geçti. Yasaya göre artık internet ve cep telefonu üzerinden “reklam bombardımanı”na ciddi sınırlama getiriliyor. Yeni kanunda, izinsiz gönderilen SMS’ler için 50 bin liraya kadar para cezası verilebilecek. İnternet ve cep telefonu üzerinden ticari elektronik iletiler artık tüketicinin onayı alınmadan gönderilemeyecek. Bu onay yazılı olarak ya da her türlü elektronik iletişim araçlarıyla alınabilecek. Onay almadan mesaj ve ileti gönderenlere ise bin liradan 5 bin liraya kadar idari para cezası verilecek. İzinsiz iletilerin birden fazla kişiye gönderilmesi halinde ceza 10 kat artacak. İletilerin içeriği alınan onaya uygun olacak. Alıcılar istedikleri zaman bir gerekçe de göstermeksizin ileti almayı reddedebilecek, hizmet sağlayıcı da bu talebin uluşmasını izleyen 3 iş günü içinde ileti göndermeyi durduracak. Bu iletiler esnaf ve tacirlere ise önceden onay alınmaksızın gönderilebilecek.


71

Ekonomi K覺br覺s

Prestige Kas覺m 2014

N

E EREDE E KADAR

?


DOLMALIK BİBER

4,66 TL

6,50 TL

1,95 TL

8,32 TL

4,63 TL

4,50 TL

2,95 TL

7,16 TL

7,72 TL

6,90 TL

3,95 TL

3,98 TL

5,96 TL

1,30 TL

2,45 TL

4,90 TL

2,07 TL

1,90 TL

2,49 TL

3,83 TL

4,07 TL

1,50 TL

1,39 TL

2,43 TL

4,00 TL

2,30 TL

2,39 TL

2,04 TL

3, TL

(KG)

Ekonomi Kıbrıs

Prestige

KİVİ

14,32 TL

(KG)

72

Kasım 2014

1,79 TL

(KG)

ÇARLİSTON BİBER

DOMATES

6,50 TL

(KG)

LİMON

(KG)

PORTAKAL

(KG)

LAHANA KIRMIZI

HAVUÇ

(KG)

(KG)

*Not: Tüm fiyatlar; Sterlin kuru 3 lira 58 kuruş, Euro kuru 2 lira 81 kuruş baz alınarak hesaplanmıştır


35,90 TL

10,23 TL

1,80 TL

31,99 TL

5,50 TL

1,60 TL

35,8 TL

11,20 TL

1,36 TL

25,85 TL DANA KUŞBAŞI

(KG)

BÜTÜN TAVUK

(KG)

12,93 TL

1,96 TL TUZ

2,90 TL

1,65 TL

2,61 TL

73

1,94 TL

Ekonomi Kıbrıs

Prestige

UN

2,95 TL

2,95 TL

4,58 TL

(KG)

(KG)

2,78 TL SÜT

3,5 TL

2,99 TL

5,22 TL

(LT)

6,51 TL YUMURTA

3,49 TL

4,71 TL

4,65 TL

Kasım 2014

(6 ADET)

3,93 TL 95 OKTAN BENZİN

3,12 TL

4,18 TL

4,86 TL

3,87 TL

*Not: Tüm fiyatlar; Sterlin kuru 3 lira 58 kuruş, Euro kuru 2 lira 81 kuruş baz alınarak hesaplanmıştır

DIESEL

(LT)

(LT)


haberler

haberler

haberler

haberler

haberler

haberler

haberler

haberler

haberler

haberler

Yakın Doğu Üniversitesi’nden dev yatırım, görkemli açılış..

25 MİLYON DOLARA HAYVAN HASTANESİ

74

Hastanesi ve tıp fakültesi ile Kuzey Kıbrıs’ta sağlık sektörünün en büyük yatırımı olarak gösterilen Yakın Doğu Üniversitesi, bu alanda bir adım daha attı..

Tam 25 milyon dolara tamamlanan Hayvan Hastanesi ve Veterinerlik Fakültesi, görkemli bir törenle hizmete Ekonomi Kıbrıs girdi..

Prestige

Kasım 2014 Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Cemil Çiçek, Başbakan Özkan Yorgancıoğlu, Başbakan Yardımcısı Serdar Denktaş, TC Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, TC Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Fahri Kasırga, TC Lefkoşa Büyükelçisi Halil İbrahim Akça ve birçok davetli katıldı törene.. YDÜ Rektörü Ümit Hassan açılış konuşmasında adalet konusunu değindi. Hassan, Veterinerlik Fakültesi’nin ve Hayvan Hastanesi’nin şefkat dünyasına yeni boyutlar ekleyeceğini kaydetti. TBMM Başkanı Cemil Çiçek ise, Kıbrıs’a ne zaman gelse Günsel ailesinin bir temel atma töreni ya da açılışına katıldığını kaydetti ve Günsel ailesini tebrik etti.

açılıs

Ülkelerin gelişmişliklerini eğitim ve bilime verdikleri değerin belirlediğini kaydeden Çiçek, bu yatırımların KKTC’nin bağımsızlık ve egemenliğinin en büyük teminatı olduğunu ifade etti.

Hayvan Hastanesi’nin başhekimi Yrd. Doç. Dr. Osman Ergene.. Yakın Doğu Üniversitesi Hayvan Hastanesi tüm evcil hayvanlara hizmet verecek, aynı zamanda da serbest çalışan Veteriner Hekimler ile de işbirliği içerisinde tüm hastalıkların çözüm merkezi olacak.

YDÜ HAYVAN HASTANESİ’NİN ÖZELLİKLERİ Poliklinik ve yataklı hasta hizmeti vermek üzere 767 m2 kapalı alanda tasarlanan ve inşaatı tamamlanan Hayvan Hastanesi’nde resepsiyon ve hasta kabul bölümü, bekleme salonu, 4 genel muayene odası, 1 özel muayene odası, traş ve banyo odası, tedavi alanı, yataklı hastalar için hospitalizasyon odaları, eczane, merkezi tanı laboratuvarı, dijital röntgen odası, ultrason ve endoskopi odası, ameliyat öncesi hazırlık odası, sterilizasyon odası, biri yumuşak doku biri de ortopedik cerrahi için olmak üzere iki adet ameliyathane, ve post-operatif yoğun bakım üniteleri bulunuyor.


75

Ekonomi K覺br覺s

Prestige Kas覺m 2014


haberler

haberler

haberler

haberler

haberler

haberler

haberler

haberler

haberler

haberler

“ENERJİ KAYIPLARININ REÇETESİ MOBİL TEKNOLOJİ” bu önemli rekabette öne geçecek. Avea bu sektöre özel geliştirdiği uygulama ve çözümleriyle sektör şirketlerinin lider iş ortağı olacak” dedi. “Mobil tabanlı servisler büyümeye devam edecek”

Adı bir süredir Kuzey Kıbrıs ile de anılan mobil operatörü Avea, özelleştirme süreci devam eden enerji sektörünün geleceğini değerlendirmek üzere sektörün önde gelen temsilcilerinin katılımıyla “Enerji Özelleştirmeleri ve İletişim Altyapısının Önemi” konulu özel bir toplantı düzenledi. Avea CEO’su Erkan Akdemir ev sahipliği ve moderatörlüğünde; Kolin Grup CEO’su Cantekin Dinçerler ile Aksa Enerji Genel Müdürü Cüneyt Uygun katılımıyla gerçekleşen toplantıda, özeleştirme süreci devam ederken mobilleşen enerji sektörünün geleceği, dijitalleşmenin sektöre ve Ekonomi Kıbrıs getireceği katkılar ve Avea’nın sektörün Prestige tüketiciye büyümesine yönelik sunduğu çözümler ve yaptığı Kasım 2014 yatırımlar ele alındı.

76

Erkan Akdemir, toplantıda yenilikçi yaklaşımlarıyla ve öncü teknolojileriyle Türkiye’nin stratejik sektörleriyle işbirliği yaptıklarını, enerji ve teknoloji arasında da işlenmesi gereken niş bir alan olduğunu ve bu nedenle enerjiye odaklandıklarını kaydetti. Akdemir, “2015’te yapılacak tam serbestlik düzenlemesiyle birlikte fatura miktarı ayrımı olmaksızın bireysel ve kurumsal tüm müşteriler; kendi elektrik dağıtım şirketlerini kendileri seçerek sayaçlarını o şirkete taşıyabilecekler.

teknoloji

Bu gelişme, sektörde rekabeti bambaşka bir boyuta taşırken; tüketici odaklı yeni bir dönemin de kapıları açılacak. Teknolojiden en doğru şekilde yararlanan şirketler, bu önemli rekabette önde olacaklar. Bu noktada enerji bizim en güçlü olduğumuz alanlardan biri… GSM sektöründe her yöne tarifelerinin mimarı olarak, sektörümüzde rekabeti tüketici lehine yeniden şekillendirmiştik. 9 çeyrektir numara taşımanın lideriyiz. Yani elektrik dağıtımındaki bu yeni dönem, bizim tecrübelerimizle oldukça örtüşüyor. Enerji kayıplarının reçetesi ise uzaktan sayaç okuma.. Yani bir başka uzmanlık alanımız olan M2M. Enerji dağıtım sektöründe uzaktan sayaç okuma gibi teknolojiden en doğru şekilde yararlanan şirketler

GSM sektörünün mevcut durumu ve gelecekteki trendleri hakkında da değerlendirmelerde bulunan Akdemir, “Avea olarak bugüne kadar mobil sağlık, mobil ticaret, mobil lojistik ve arttırılmış gerçeklik (augmented reality) alanında pek çok başarılı uygulama ve çözümü hayata geçirdik.Önümüzdeki dönemde M2M uygulamaları yaygınlaşmaya, mobil tabanlı servisler büyümeye devam edecek. Öte yandan, entegre çözümler ve yakınsama teknolojilerinin de sektörü daha fazla meşgul edeceğine inanıyorum. Büyük veri (Big data) ise gündemimizde yer alan en önemli konuların başında geliyor” diye konuştu. ‘‘2006’deki liberalleşme enerji ve telekom sektörlerini daha da yakınlaştıracak’’ Kolin Grup CEO’su Cantekin Dinçerler; telekom ve enerji sektörlerinin en çok kesiştiği alanın dağıtım olduğuna dikkat çekerek “Bizim altyapı dediğimiz çalışmayı dağıtım şirketleri yapıyor. Telekom operatörleriyle en yaygın ortak işbirliği alanımız ise sayaç okuma. Tüketim bilgisi, faturalar ve kar/ zarar sayaçta bittiği için; bu konunun çok kritik bir önemi var. Bunun bir sonraki aşaması sayacın evin içine konması ve evdeki elekrikli cihazlarla sürekli haberleşmesi. Bu noktada da telekom şirketlerinin Ar-Ge’si önem kazanıyor. 2016’da enerji sektöründe perakendede liberalleşmeyi getirecek yeni düzenlemelerle birlikte özellikle rekabette ve müşteriye ulaşmada telekom ve enerji çok daha yakın çalışmalar gerçekleştirecek” dedi. Aksa Enerji Genel Müdürü Cüneyt Uygun ise enerji sektöründeki rekabette 2 faktörün belirleyici olduğunu söyledi: “Sektörümüzde fiyat ve müşteri memnuniyeti rekabette en belirleyici iki kriter durumunda. Perakendeki liberalleşme süreciyle beraber teknolojiyi daha iyi kullanan şirketler, rekabette de öne çıkacak. Tıpkı 2008’de uygulamaya konulan GSM numara taşıma uygulamasında olduğu gibi, kullanıcılar hizmet almak istedikleri tedarikçilerini kendileri seçebilecekler. GSM şirketlerinin de, tıpkı bizim gibi yönettiği bir müşteri kitlesi var. Birbirimizin müşteri portföyüne ulaşabileceğimiz farklı ve ortak pazarlama çalışmalarıyla yeni işbirliği alanları oluşturmaya başladık. 2016’de perakendedeki liberalleşmeyle birlikte çapraz satış modelleri ve ortak pazarlama yaklaşımlarıyla müşteri kazanamını daha da arttıracak çalışmalara birlikte imza atabileceğiz.”


77

Ekonomi K覺br覺s

Prestige Kas覺m 2014


haberler

haberler

haberler

haberler

haberler

haberler

haberler

haberler

haberler

haberler

Faiz düşecek, kart limiti kontrol altına alınacak..

KREDİ KARTLARI İÇİN DEVRİM GİBİ YASA

Hem banka, hem de kullanıcı hesabını bilsin diye..

78

Ekonomi Kıbrıs

Prestige

bankacılık

Kasım 2014

Tahsilatı geciken, yani ödenmeyen borçlar çoğaldı, hem bankalar, hem de vatandaş için tehlikeli boyutlara ulaştı. Bu borç yükünde kredi kartı kullanımının rolü büyüktü. ‘Her önüne gelen kredi kartı alıyor, herkesin cüzdanında üçer beşer kart var, vatandaşın maaşı bin lira, limiti 10 bin lira’ gibi söylemler çoğalınca, yani kredi kartı konusunda ciddi bir ihmal ön plana çıkınca acil tedbir kaçınılmaz oldu.

Bankaların yükümlülüklerini sil baştan düzenleyen Banka Kartları ve Kredi Kartları Yasa Tasası Meclis’te oylanarak yasalaştı.. Peki ne getiriyor bu tasarı? Gelin birlikte göz atalım.. Kredi kartı kullanıcısının en büyük sıkıntılarından biri kart faizleri. Bu yasa ile faizler düşecek. Nasıl hesaplanacak derseniz, tüketici kredisi faiz oranlarının ağırlıklı ortalaması baz alınacak. Bu oranın bir buçuk katını Merkez Bankası hesaplayıp ilan edecek. Bankalar ilan edilen bu rakam üzerinden gecikme faizi uygulayabilecek, fazlasını değil.. Olur da faizlerde artışa giderse banka, bunu üç ayda bir de Merkez Bankası’na bildirmek zorunda olacak. Ve dikkat çeken madde şu ki; vatandaş borcunun tamamını değil ama bir kısmını yatırdı diyelim. Banka gecikme faizin tüm tutara değil, kalan bakiyeye uygulayacak artık!


Bir yıl içinde en az üç defa dönem borcunun yarısının altında yatırım yaparsa vatandaş, tüm borcunu kapatana kadar kredi kartı nakit çekime kapatılacak. Ve borcunun tamamını yatırana kadar limit artışı yapılmayacak.. Bir de yıllık üyelik aidatı ücreti var, artık o da olmayacak. En azından yasada hesaplanan bu. Fakat daha önce Türkiye’de de yaşandığı gibi, bankalar kesinti için şimdiden farklı bir isim arayışına girdi bile..

İkinci sıkıntı kart limiti. Bankaların tanımladığı yüksek, hatta kimi zaman uçsuz bucaksız limitler eskide kalacak. Artık kart için başvuran vatandaşın gelir ortalamasına göre limit belirlenecek.

Uyulması gereken kurallar bunlar, peki ya uyulmazsa? Cevabı net aslında, hapse kadar giden cezai yaptırımlar var.

İlk yıl yıllık gelir ortalamasının iki katını, ikinci yıl ise dört katını aşamayacak. Tabi sadece geliri değil, başka bankalardaki kredi kartları da bu hesaba dahil olacak. Ona göre de makul bir kart limiti ortaya çıkacak.

Yükümlülüklerini yerine getirmeyen bankalara 10 asgari ücrete kadar ceza, faiz hükümlerine uymayan bankalara asgari ücretin tam 150 katı ceza, cezaya rağmen bildiğini okuyana hapis öngörülüyor..

Eğer başvuru sahibinin gelir düzeyi tespit edilemezse, bankalar otomatik olarak bir asgari ücret tutarında limit açabilecek.. Bir ayrıntı daha var burada, kullanıcı istemedikçe banka kendi kendine limit arttıramayacak. Vatandaş kartını aldı, harcamasını yaptı. Fakat ödemeyi ihmal etti, şimdi ne olacak? Yasada bu da çok net olarak belirlendi. İki ay asgari tutarı yatırmayan kullanıcının ilk etapta kartı dondurulacak, yine ödemezse kartı iptal edilecek.. Eğer bu borcunu geciktirme veya ödememe konusu alışkanlık haline gelirse yaptırımın dahası var.

Vatandaşın kart bilgilerini saklayan, kopyalayan ya da el altından başkalarına göndereler için ise dikkat çeken cezalar var. Bu suçu işleyen hem 90 brüt asgari ücret para cezası alacak, hem de hapis yatacak.. Ve bu cezalar ile yaptırımlar medya kanalları üzerinden kullanıcılarla da paylaşılacak..

79

Ekonomi Kıbrıs

Prestige Kasım 2014


Kendi işinin patronu olmak isteyenlere;

FRANCHISE FIRSATLARI ACE HARDWARE CORP Donanım mağazası geçmişine sahip bir firma olan Ace Hardware Corp. ev geliştirme ürünlerini de yelpazesine ekleyerek büyümeye devam etti. Yedi ülkede 4 bin 600 mağazaya sahip olan firma, ev için gerekli her malzemeyi bünyesinde bulunduruyor ve tüketiciye bir çok ürünü aynı anda görme imkanı sunuyor.

80

BRICKS 4 KIDZ Firma, okul öncesi ve sonrası eğitim, yaz kampları ve partiler için özel olarak tasarlanan bir mağaza yapısına sahip. Tasarlanması özel olarak mühendis ve mimarlar tarafından yapılan Bricks 4 Kidz mağazaları lego tuğla ile ilgili aktivite imkanı sunuyor. Franchise vermeye başladıktan sonra hızla büyüyen firma, bu yolla bir çok ülkeye ulaşmayı hedefliyor.

Ekonomi Kıbrıs

Prestige

franchise haberler

Kasım 2014

Sektör: Donanım ve ev malzemesi geliştirme mağazası Merkez Ülkesi: Amerika Kuruluş Yılı: 1924 Başlangıç Bedeli: 5.000 $ Yatırım Bütçesi: 750.000 - 1.250.000 $ Ortalama Kar Oranı: Kardan Alınan Pay Yer Seçimi: Var Personel Eğitimi: Var Proje Eğitimi: Var Pazarlama Eğitimi: Var

Sektör: Lego - mühendislik dersleri, kampları, partiler Merkez Ülkesi: Amerika Kuruluş Yılı: 2008 Başlangıç Bedeli: 25.900 $ Yatırım Bütçesi: 33.800 - 51.000 $ Ortalama Kar Oranı: Kardan Alınan Pay Yer Seçimi: Var Personel Eğitimi: Var Proje Eğitimi: Var Pazarlama Eğitimi: Var


RIGHT AT HOME INC (ANA INC) Bir hastane yöneticisi tarafından kurulan Right At Home Inc. yardıma ve bakıma ihtiyacı olan kişiler için üst düzey bakım sağlıyor. Özel bakım hizmeti geliştirerek evde bakıma çok özen gösteren firma eğitimli personelleriyle ciddi bir büyüme hızı sergiliyor.

CHEF IT UP Tencereyle, tavayla, bir kaşık tuz, bir çay bardağı yağ ile tanıştırıyorlar. Çocukları daha küçük yaşta mutfağa alışıtıyorlar. Chef It Up’ın hedef kitlesi dadece yetişkinler değil. Onlar sizinle birlikte çocuklarınıza da mutfak eğitimi veriyor. 12 yıllık bir firma ve hızla büyüyor. Firma geleceğin şeflerini yetiştirmek için çok uygun şartlarda franchise imkanı sağlıyor.

81

Ekonomi Kıbrıs

Prestige Kasım 2014

franchise haberler

Sektör: Evde bakım, tıbbi personel Merkez Ülkesi: Amerika Kuruluş Yılı: 1995 Başlangıç Bedeli: 45.000 $ Yatırım Bütçesi: 74.000 - 126.000 $ Ortalama Kar Oranı: Kardan Alınan Pay %5 Yer Seçimi: Var Personel Eğitimi: Var Proje Eğitimi: Var Pazarlama Eğitimi: Var

Sektör: Gıda, mutfak Merkez Ülkesi: Amerika Kuruluş Yılı: 2003 Başlangıç Bedeli: 9.000 - 15.000 $ Yatırım Bütçesi: 10.400 - 54.750 $ Ortalama Kar Oranı: Kardan Alınan Pay %6 Yer Seçimi: Var Personel Eğitimi: Var Proje Eğitimi: Var Pazarlama Eğitimi: Var


82

Ekonomi K覺br覺s

Prestige Kas覺m 2014


83

Ekonomi K覺br覺s

Prestige Kas覺m 2014


84

Ekonomi K覺br覺s

Prestige Kas覺m 2014


Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.