Ekonomi Kıbrıs Prestige - Kıbrıs Ekonomi Dergisi15 Aralık 2014 - 15 Ocak 2015

Page 1

1

Ekonomi K覺br覺s

Prestige Aral覺k 2014


2

Ekonomi K覺br覺s

Prestige Aral覺k 2014


3

Ekonomi K覺br覺s

Prestige Aral覺k 2014


EKONOMI KIBRIS PRESTIGE İmtiyaz Sahibi: AYAZ MEDYA GRUBU Genel Yayın Yönetmeni: ATIL AYAZ Reklam ve İletişim Koordinatörü ÖZGE YAVUZ AYAZ

Sayfa Editörü BUKET EREN -ŞERİFE GÜLER Türkiye: ÖZLEM YILMAZ

24

Amerika: FUNDA KESKİN

MURAT ARAR

İngiltere: ALMULA MERTER SARGIS KHANDANYAN

4

30 KAAN TOKAT

Sosyal Medya ve Seyahat: ATAK AYAZ

Ekonomi Kıbrıs

Prestige Aralık 2014

36

Görsel Yönetmen: DEMET ÖZGE AYKAN (DOA) Grafik - Tasarım AYAZ MEDYA CREATIVE

MEHMET EZİÇ

Hukuk Danışmanı: AVUKAT ÖZLEM ALP Muhasebe ve Finans: ANIL YILMAZ

63

62

Web Tasarım ve Teknik Destek: CITY COLOURS İletişim Bilgileri:

ZEKİ ZİYA

KKTC Girne Yolu, Uğur Apt. D:6 Yenişehir/LEFKOŞA TÜRKİYE Perla Vista Residence&Ofis Kat:8 No:73 Beykent/Beylikdüzü - İSTANBUL Reklam ve Abonelik İçin: 0 533 887 33 78 0 533 887 33 46 Mail Adresi: info@ekonomikibris.com haber@ekonomikibris.com

78

Kendi işinin patronu olmak isteyenlere;

FRANCHISE FIRSATLARI

MİNE GÜRSES

75

N

E EREDE E KADAR

?


5

Ekonomi K覺br覺s

Prestige Aral覺k 2014


önsöz

Atıl AYAZ Genel Yayın Yönetmeni

6

Ekonomi Kıbrıs

Prestige Aralık 2014

Bir yanda yılsonu telaşı, diğer yanda yeni yılın heyecanı ve umutlarıyla selamlıyorum sizleri. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde ekonomi ve iş dünyasının saygın yayıncılık markası Ekonomi Kıbrıs Prestige’e hoşgeldiniz.. Yeni yıl, yeni umutlar diyoruz ama ayaklarımız yere basmıyor sanki. Merkez Bankası’nın açıkladığı veriler pek de olumlu değil. Tahsili geciken borçlarda, yani batık kredilerde ciddi bir artış var. Bu rakamların anlamı ne, ülke ekonomisi için tehlike sinyali hangi seviyede? Bu sorulara yanıt aradık. Bankacılık sektörünün uzman isimleriyle piyasayı analiz ettik. İktisatbank Genel Müdürü Dr. Ahmet Melih Karavelioğlu ve Türkiye İş Bankası KKTC Müdürü Kaan Tokat ile kredi değerlendirme sürecinde yapılan hataları, alınması gereken tedbirleri sıraladık. Tüm tüketicileri ilgilendiren, dikkatinizi çekecek başlıklar var. Borç var ama yeni yıl alışverişleri de hızlandı. Armar Şirketler Grubu Direktörü Murat Arar çarşı pazarın son durumunu aktardı bize, bir de uyarı yaptı; ‘Güney Kıbrıs’a giden nakite dikkat’ dedi! Murat Arar uyarısını yaptı, Kıbrıs Türk Ticaret Odası Başkanı Fikri Toros net rakamı paylaştı. Her ay Kuzey Kıbrıs’tan Güney Kıbrıs’a alışveriş için harcanan rakam tam 10 milyon euro. Petrol fiyatlarını izliyoruz, dinliyoruz, takip ediyoruz. Sert düşüş sürüyor, yeni senaryolar yazılıyor. 2015’te petrolün seyir defteri nasıl olacak? KKTC’de enerji sektörünün sayılı uzmanlarından, Alpet Genel Müdürü Ali Murat Yeşilyurt enerji savaşlarını anlattı, petroldeki fiyat düşüşünün arkasındaki ihtimallere vurgu yaptı. Cumhurbaşkanlığı seçimleri yaklaşıyor. Adaylar sahaya çıktı. İsimler mi kazanacak, yoksa projeler mi? Kudret Özersay ile ekonomi vizyonunu konuştuk. Ekonomi adına yazdığı reçetede çarpıcı ifadeler var.. Kuzey Kıbrıs’ın lezzeti Eziç, rotasını Türkiye’ye çevirdi. Mehmet Eziç, Kıbrıs Genç TV’de Atıl Ayaz’ın hazırlayıp sunduğu Ekonomi Kıbrıs’a konuk oldu. Yeni yatırım düşüncesinden ilk kez bahsetti. Taşyapı Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Emrullah Turanlı, KKTC iş dünyasıyla buluştu ve herkese ‘sizlerle ortaklığa açığım’ mesajı verdi. Daha birçok konu, birçok özel konuğumuz var Ekonomi Kıbrıs Prestige’de.. İçeriğinden, zengin konuk kadrosundan, hedef kitlesinden ve yayıncılık etiğinden ödün vermeyen Ekonomi Kıbrıs Prestige’i tercih ettiğiniz için teşekkürler.. Yeni yılda, yeni sayıda görüşmek üzere.. NOT: Siz sevgili okurlarımız için küçük bir yeni yıl hediyemiz var. Sayfa 17’de, konforu ve A+ hizmet kalitesiyle seyahati keyfe çeviren Bosphore Lounge için, Ekonomi Kıbrıs Prestige’e özel ücretsiz giriş ve indirim kuponlarınız var. Almayı unutmayın.


7

Ekonomi K覺br覺s

Prestige Aral覺k 2014


haberler

haberler

haberler

haberler

haberler

CREDİTWEST BANK PERSONELİNE SAHTECİLİK EĞİTİMİ

Evrak ve belge üzerinde işlenen suçlar artınca, bankacılar da tedbirin seviyesini en üst seviyeye çekti. İşte bu amaçla polisle ortak bir çalışma düzenlendi ve sahtecilik üzerine eğitim organize edildi.

8

Ekonomi Kıbrıs

Prestige Aralık 2014

Polis Genel Müdürlüğü ve Creditwest Bank işbirliği ile hazırlanan eğitime, 125 banka personeli katıldı. Grafoloji ve Sahtecilik Uzmanı tarafından; pasaport özelliklerinin tanıtımı, kimlik belgesi ve pasaportlar üzerinde yapılan sahteleme konularında eğitim verildi. Daha önce yaşanan deneyimler de hatırlatıldı ve işlenen sahtecilik suçlarında ilk tespitlere göre, genellikle bu işlemin banka çalışanları tarafından yapıldığı vurgulandı.

bankacılık

Banka personeline alması gereken tüm tedbirler bir bir sıralandı..

haberler

haberler

haberler

haberler

haberler

GİRNE KURULTAYI’NIN SPONSORU LİMASOL BANKASI Girne’de belediye ile vatandaşı buluşturan, proje ve beklentilerin masaya yatırıldığı Girne Kurultayı’nın sponsoru, Limasol Türk Kooperatif Bankası oldu. Kurultay’ın protokolü iki kurum temsilcileri buluştu. Limasol Türk Kooperatif Bankası’nın Genel Müdürlük binasında Girne Belediye Başkanı Nidai Güngördü, Belediye Müdür Vekili Ali Teknikel, Belediye Genel Sanat Yönetmeni Derman Atik, Limasol Türk Kooperatif Bankası Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Kemaler, LTKB Genel Müdür İlkin Yoğurtçuoğlu, LTKB Kurumsal İletişim Müdürü Özlem Kavaz Soykan ve LTKB Yönetim Kurulu Başkanı Asistanı - Yönetim Kurulu İdari Müdürü Akıle Tatarlar’ın katılımı ile imzalandı. Limasol Türk Kooperatif Bankası Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Kemaler, Girne Kurultayı 2014’e destek vermekten duyduğu memnuniyeti paylaştı.

BANKALAR BİRLİĞİ’NDEN GÜRLER’E PLAKET Kıbrıs Türk Kooperatif Merkez Bankası’nın kaçırılan aracı ve soyulan üç milyon lira; günlerce, haftalarca, hatta aylarca gündemden düşmedi. Para taşımacılığı sırasındaki ihmal çok tartışıldı, alınması gereken tedbirler konuşuldu. İşte bu soygundan sonra KKTC Polis Genel Müdürlüğü bankacılara ‘Güvenlik Para Transferi’ eğitimi verdi. 440 banka çalışanın aldığı bu eğitimden olumlu dönüşler alınınca, Kıbrıs Türk Bankalar Birliği Polis Genel Müdür Vekili Pervin Gürler’i ziyaret etti. Bankalar Birliği Başkan Yardımcısı ve Şekerbank Genel Müdürü Özcan Tekgümüş Gürler’e teşekkür etti ve birlik adına plaket sundu. Bu ziyarette karşılıklı iş birliğinin devam etmesi de kararlaştırıldı.


9

Ekonomi K覺br覺s

Prestige Aral覺k 2014


haberler

haberler

haberler

haberler

haberler

haberler

haberler

haberler

haberler

haberler

TURİZM İÇİN YATIRIM PLANLARI VE YATIRIMCI HAZIR AMA BİR ENGEL VAR;

HANTAL BÜROKRASİ çalışması yönündeydi. Turizm politikalarının güncellenmesi, çağdaş bir zemine oturtulması istendi. Diğerlerini madde madde sıralayalım..

Bir yanda turizm ülkesi olduğu söylenen Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, diğer yanda yatırımcı önündeki bürokratik engeller. Ekonomi Kıbrıs olarak hemen her yayınımızda hantal yapı ve güncellenmeyen bürokrasiye vurgu yapıyoruz. Yatırım ve yatırımcının önündeki engellere dikkat çekiyoruz. Çünkü iş dünyası için en hassas konulardan biri bu. Uzayan, hatta kör düğüme dönen bürokratik işlemler yatırımcıyı çoğu kez vaçgeçme noktasına getiriyor. Örneğin son olarak Ekonomi Kıbrıs Prestige Türkiye’nin köklü iş adamlarından Serdar Bilgili’nin Aralık 2014 de bu sıkıntılar karşısında KKTC’ye yapmak istediği yatırımdan vazgeçtiği konuşuluyor..

10

İşte bu kötü örnekler artmasın, problem bir an önce çözülsün diye Türkiye’nin turizmcileri Kuzey Kıbrıs’a çıkarma yaptı. Türkiye Turizm Yatırımcıları Derneği tam kadro KKTC’deydi. Hem Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu’nu, hem de Başbakan Özkan Yorgancıoğlu’nu ziyaret ettiler. Sıkıntıları paylaştılar, çözüm için söz aldılar..

turizm

Resmi ziyaretlerden sonra dernek Kuzey Kıbrıs medyasıyla buluştu. Merit Lefkoşa Hotel’de düzenlenen basın toplantısında öne çıkan başlıklar önemliydi. Türkiye Turizm Yatırımcıları Derneği Başkanı Murat Ersoy atılması gereken adımları bir bir sıraladı.. Sadece yatırım düşüncesiyle Türkiye’den gelen bir iş adamı değildi Murat Ersoy. Kıbrıs’ta da büyük yatırımları olduğu için konuya, özellikle de bürokratik sancılara hakimdi. O yüzden tespitleri yerindeydi.. Peki neler dedi Murat Ersoy, gelin birlikte bakalım.. Aslında ilk tespit, Merit Otelleri Yönetim Kurulu Başkanı Reha Arar’ın da sık sık vurguladığı gibi, turizm ülkesi KKTC’de, turizm bakanlığının aktif

• Hükümet ile sektör devamlı iletişim içinde olmalı, koordineli bir şekilde adım atmalı, • Bürokratik işleyiş ve yasalar caydırıcı değil, yatırıma teşvik edici olmalı, • Öncelikli hedef yatırımcıyı adaya çekmek üzerine planlanmalı, • Ada geneline ciddi bir ulaşım yatırımı yapılmalı, • Havalimanı yetersiz kalıyor, acilen ikinci pist için çalışma başlatılmalı, • Turizm teşvikleri sadece işletmeciye veriliyor, yatırımcılar da bu işleyişe dahil edilmeli, • Kalkınma Bankası yatırım için bölge ayrımı yapmamalı, destek alanını genişletmeli, • Yerli istihdamı sağlamak için ara eleman sıkıntısı bir an önce çözülmeli, eğitimler başlamalı.. Başlıklara baktığınızda günlük değil, uzun vadeli bir ekonomi politikasının bir an önce belirlenip uygulanması ihtiyacı ortaya çıkıyor. Eksikleri sıralayan Murat Ersoy, çözüm konusunda siyasilerden aldığı sözlerden dolayı umutlu olduğunu paylaştı defalarca. Aylık ziyaretlerle de atılan adımların sürekli takip edileceğini hatırlattı.

KKTC TEMSİLCİLİĞİ REHA ARAR’IN Sürecin daha hızlı ilerlemesi, yatırımcıların KKTC’ye çekilmesi için bir de açılış vardı. Merit Otelleri Yönetim Kurulu Başkanı, Kuzey Kıbrıs’ın turizm elçisi Reha Arar, Turizm Yatırımcıları Derneği’nin KKTC Temsilcisi olarak atandı..


11

Ekonomi K覺br覺s

Prestige Aral覺k 2014


haberler

haberler

haberler

haberler

haberler

“İSO 9001 KALİTE SİSTEMİ” VE “İSO 10002 VATANDAŞ MEMNUNİYETİ SİSTEMİ” KURSU Başbakan Yardımcılığı Ekonomi, Turizm, Kültür ve Spor Bakanlığı, kamu personeline yönelik “İSO 9001 Kalite Sistemi ve İSO 10002 Vatandaş Memnuniyeti Sistemi” kursu düzenledi.

12

Ekonomi Kıbrıs

Prestige

egitim

Aralık 2014

Bakanlığa bağlı 500 kamu personeline verilmesi hedeflenen eğitimlerin ilk periyodunda, Ekonomi, Kültür Daireleri, Kalkınma Bankası ve Türk Ajansı Kıbrıs personeline eğitim verildi. Her daire veya kurum içerisinde 3 gruba ayrılan personele periyotlarla, ilk hafta “İSO 9001 Kalite Sistemi”, ikinci hafta ise “İSO 10002 Vatandaş Memnuniyeti” konularında eğitim verilecek. Eğitimlerin Ocak ayı sonunda tamamlanması hedeflenirken, eğitimler sonrası iş yerlerinde denetimler de yapılacak. Eğitim ve denetimler 6 ayı kapsayacak. Danışman Latif Sakar tarafından verilecek “İSO 9001 Kalite Sistemi” çalışması, “Uluslararası uygulamalara paralellik, yönetim sisteminden yararlanmak, Birimler arası entegrasyonun artması, planlama uygulama kontrol ile önlem döngüsünü uygulamak ve oluşacak bu sistemin akredite bir kuruluşta denetimi” için gerçekleştiriliyor.

haberler

haberler

haberler

haberler

haberler

KUZEY KIBRIS TURKCELL VE ODTÜ KUZEY KIBRIS KAMPÜSÜ’NDEN EĞİTİM İŞBİRLİĞİ Elektrik-Elektronik Mühendisliği (EEE) Programı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ali Muhtaroğlu “Bilişim Güç Yönetimi” konusunda Kuzey Kıbrıs Turkcell “Radio Network” ve “Central Operations” çalışanlarına iki saat süren bir seminer verdi. Kuzey Kıbrıs Turkcell ve Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) Kuzey Kıbrıs Kampusu, eğitim alanında işbirliği başlattı. Bu amaçla iki kurum arasındaki ilk eğitim buluşması gerçekleşti. Doç. Dr. Ali Muhtaroğlu seminerin ardından programa katılan tüm Kuzey Kıbrıs Turkcell ekibine “Katılım Belgesi” takdim etti. Kuzey Kıbrıs Turkcell yöneticileri de katkılarından dolayı Doç. Dr. Ali Muhtaroğlu’na teşekkür plaketi sundu.

EĞİTİMİN KONUSU; İNSAN KAYNAKLARI YÖNETİMİ Kıbrıs Türk Sanayi Odası (KTSO) Yaşam Boyu Eğitim Merkezi, “İnsan Kaynakları Eğitimi” düzenlendi. İki gün süren ve KKTC’de faaliyet gösteren şirketlerin insan kaynakları bölümlerinin konum ve ihtiyaçlarına yönelik hazırlanan eğitimin amacının; “katılımcılara, ‘İnsan Kaynakları Yönetimi’ konusundaki temel bilgiler vermek, insan kaynakları stratejilerini belirleme ve politika oluşturma becerileri kazandırmak” olduğu belirtildi. Eğitimde, “insan kaynakları yönetiminin amacı ve önemi, temel fonksiyonları, SWOT Analizini İKY fonksiyonları bakış açısı ile inceleme, politika oluşturma, İKY Prosedürleri, Prosedür Analizi” konuları uygulamalı örneklerle anlatıldı. Eğitime Başman Group, Özok Group, Altınbaş Petrol, Filo Denizcilik Şti Ltd, Creditwest Bank, Golden Tulip Hotel, Kiler Gıda, Kıbrıs İktisat Bankası Ltd, Grand Pasha Hotel, Akyürek Mermer, kurumlarından yetkililer ve kendilerini İnsan Kaynakları konusunda geliştirmek isteyen kişiler katıldı. Ebru Deniz Tekman tarafından verilen eğitim sonunda katılımcılara Milli Eğitim Bakanlığı tarafından onaylı sertifika verildi.


13

Ekonomi K覺br覺s

Prestige Aral覺k 2014


bankacılık

bankacılık

bankacılık

bankacılık

bankacılık

bankacılık

bankacılık

bankacılık

bankacılık

ÖDENMEYEN KREDİLERDE TEHLİKE ÇANLARI

Tahsili geciken krediler, Kuzey Kıbrıs bankacılık sektörünün önündeki engellerden, problemlerden biri. Merkez Bankası ödenmeyen krediler ile ilgili bir inceleme yaptı, sonra da rakamları kamuoyu ile paylaştı. Bu rapora göre tahsili gecikmiş krediler Eylül ayının sonu itibarıyla, 801 milyon 392 bin 662 liraya ulaştı. 9 aylık dönemde bu rakamın yükselme oranı yüzde 4,11.. Sorunlu borçlar listesinin zirvesinde 195.4 milyon liralık rakam ile bireysel krediler ve kredi kartı borçları yer alıyor.

14

Ekonomi Kıbrıs

Prestige Aralık 2014

Aynı şekilde çek kullanımında sıkıntı var. Çek yasağına girenlerin sayısı da geçtiğimiz yılın aynı dönemine

‘İki kişiden biri taksidini ödeyemiyor!’ Sadece Kuzey değil, Güney Kıbrıs’ta da manzara aynı. Batık kredilerin tutarı 28 milyon Euro’yu aştı. Bu da ülke kredi portföyünün yüzde 46,52’sine denk geliyor. Özellikle inşaat sektörü için verilen kredilerin geri dönüşünde sıkıntı büyük. Bu kredi kullanıcıları arasında 90 gün boyunca hiçbir ödeme yapmayanların oranı tam yüzde 72.. Konut almak için kredi kullananların da yüzde 43,14’ü taksitlerini ödeyemediği için banka takibine düştü. O yüzden Güney Kıbrıs’ta bankacılık ciddi bir darboğazdan geçiyor.

UZMAN GÖRÜŞÜ Tahsili geciken kredilerdeki bu artışın sebebi nedir?

analiz

göre yüzde 5,47 artış gösterdi. Çek yasaklılarının sayısı 2 bin 583’e ulaştı..

Maalesef ülkemizde borcunu ödememeyi ödüllendirir şekilde 2013, 2014 yıllarında Dr. Ahmet Melih Karavelioğlu ardı ardına İktisatbank Genel Müdürü çıkarılan yasalar nedeni ile sektörde tahsili gecikmiş alacaklar süratle artıyor. İcranın çalışmaması veya çıkan yasalar nedeni ile çalıştırılmaması, ipotekli mal satışlarının gerek siyasi gerekse bürokratik nedenlerle geciktirilmesi nedeni ile yapanın yanına kar kalıyor mantığının yerleşmesi en büyük sorun olarak karşımıza çıkıyor. Bir ülkede eğer borcunu ödemeyenlerden, gerek mahkemeler, gerekse icra vasıtası ile tahsilat yapamazsanız, borcunu ödemeyen (borcunu ödemediği için) ekonomik olarak zenginleşirse,

başka firmalar üzerinden ihaleler almaya devam ederse, hiçbir şey olmamış gibi yaşamaya devam ederse, yaptığı yanına kar kalırsa doğal olarak borcunu ödeyenlerde de ödememe eğilimi başlar. Son dönemlerde eminim ticaret erbabının alacaklı olduğu kişilerden, bankaların borçlulardan duymaya alıştığı cümle “ver mahkemeye aylık 100, 100 öderim” cümlesi. Bu durum toplumda ciddi bir ahlaki çöküntüye yol açıyor. Çözümü basit. Ödemeyeni ödüllendirmeyip, mahkemelerin alacaklıların mağduriyetini dikkate alarak karar üretmesini sağlamak ve icra işlemlerini hızlandırmak. Ortaya çıkan rakam ülke ekonomisi için tehlike sinyali midir? Tahsili gecikmiş alacak rakamlarındaki hızlı yükseliş gerek bankacılık sektörünü gerekse ticaret hayatını olumsuz yönde etkileyecektir. TGA’ya atılan her rakam kredisini düzenli ödeyen kişilerin kullandıkları kredilerin faizlerinin artmasına neden oluyor. Kaçak elektrik kullanan kişilerin tükettiği elektriğin ücretinin, faturasını düzenli ödeyen kişiler tarafından ödenmesi örneği en somut örnek olarak verilebilir bu durumu açıklamak için.


15

Ekonomi K覺br覺s

Prestige Aral覺k 2014


KIBRIS’TA BİR İLK.. ‘BOSPHORE CARD İLE KENDİNİZİ ÖZEL HİSSEDİN, KONFORUN TADINA VARIN’

16

Ekonomi Kıbrıs

Prestige Aralık 2014

Ayrıcalıklı olmak, yani kendinizi özel hissetmek.. Herkes sever bu duyguyu, o yüzden içinde ‘prestij’ kelimesinin geçtiği cümleler daha da sıklaştı çevremizde. Kullandığı otomobilde, oturduğu evde prestije önem veriyor vatandaş. İşte bu özel hissetme duygusu, Kuzey Kıbrıs’ta bir süre önce havayolu seyahatiyle de entegre oldu. Özellikle sık seyahat eden iş dünyasının yakından ilgilendiği bir gelişme bu. Özelleşmesiyle birlikte, henüz büyük proje başlayamasa bile Ercan Havalimanı’nda ciddi bir imaj değişikliği var. Yenilikler ardı ardına geliyor. Onlardan biri de Bosphore Lounge.. Bir seyahat için havalimanına geldiğinizi düşünün. Alanın yüzlerce metre uzağında tenha bir bölgede park yeri aramak, ararken perişan olmak yerine aracınızın 30 gün boyunca otoparkta ücretsiz kaldığını düşünün.. Sonra apar topar kapıdan girdiğinizi canlandırın gözünüzde.. Uzun bir kuyruk varken bile x-ray cihazından sıra beklemeden geçtiğinizi, aynı şekilde pasaport işlemlerinizin ayrı bir bankoda yapıldığını, hatta uçak saati için son sayarken her zaman az çeşit ve yüksek fiyatlarıyla eleştirilen cafelere mecbur kalmak yerine, açık büfe ve şık bir salonda konakladığınızı.. Alışveriş yaparken, tatile çıkarken aldığınız indirimlerden hiç

bahsetmiyoruz bile.. Okuması güzel ama emin olun ki kullanması çok daha özel. İşte tüm bu ayrıcalıklı hizmetler tek bir kartta toplandı, adı Bosphore Card.. Kartın sunduğu hizmetlerden bahsedeceğiz. Ama önce gelin ortamı yakından tanıyalım.. Bosphore Lounge İşletmecisi Sedat Erbaş ve Bosphore Card Genel Koordinatörü Nurtan Eraslan anlatıyor.. “Bosphore Lounge, CIP Lounge Ercan Havalimanı’nda, Kıbrıs’ta ilk uygulama. Tüm dünyada popüler bir uygulama aslında. Değerli ve popüler insanların kullandıkları veya kullanmak istedikleri ayrıcalıklı bir ortam. Biz bu projeyi Ercan Havalimanı’nda hayata geçirdik. İsmini Bosphore Lounge koyduk. Bir markanın altında hapis olmasın ve ayrıcalıklar olsun istedik. Misafirlerini, konuklarını ağırlamak isteyen herkes yararlansın dedik. Genel düşününce de karşımıza iki grup çıktı. Birincisi adetsel olarak bizimle çalışmak isteyen bir grup. İkincisi de kalitesel olarak bizimle çalışmak isteyen bir diğer grup. Örneğin Türk Hava Yolları’nın 30 bin business uçan yolcusunu ağırlamak istemesi gibi. X bankasının 5 bin kart sahibini ağırlamak istemesi gibi. Ama bir taraftan da Pasha Group gibi nadide bin misafirini ağırlamak isteyenler oldu.


Bu iki farklı talep, bir çeşitlilik ihtiyacı olarak çıktı karşımıza. Çünkü bin misafirini ağırlamak isteyen her şey üst kalitede olsun istedi. Ama 30 bin business yolcusunu ağırlamak isteyen Türk Hava Yolları ‘bu kadar çeşide gerek’ yok dedi. Bu da bizi Ercan Havalimanı içerisinde iç içe iki salon yapmak durumunda bıraktı. Bir tanesine CIP Lounge dedik, bir diğerine CIP Plus Lounge. Plus Lounge’u ağırlama kalitesine önem verenler, CIP Lounge’u da sayıya önem verenler için dizayn ettik. Plus ile normal salon arasında bazı farklılıklar var. Ama kalite standardı ve çeşitlilik aynı her iki salonumuzda da. CIP Lounge’ta self servis olarak hizmet veriyoruz. Plus Lounge’ta ayağa hizmet, garson hizmeti ve sıcak yemek seçeneğimiz ayrıcalığı ile öne çıkıyor. Diğer bir fark, iki salonumuzda da adada bulunan alkolüz içecekleri bulunduruyoruz. Plus’ta cam şişede, diğer salonda normal ambalajlı. Her iki tarafta da çekirdekten elde ettiğimiz kahve seçeneklerimiz var. İnstant veya jel kullanmıyoruz, profesyonel makinalarımızda kendimiz çekiyoruz. Alkollü içecek servisimiz de büyük beğeni topluyor. Plus’ta adada mevcut en kaliteli, en üst düzeydeki içkileri servis ediyoruz. Normal salonumuzda da markalarımız aynı, çeşitleri farklı. Ayrıca her iki salonumuzun da fast direct özelliği var. Salonumuzdan hizmet alanlar hızlı geçiş hakkından da yararlanıyorlar. Dünyanın yakından tanıdığı bir sistem, büyük de rahatlık. Kıbrıs’a ilk yansıması nasıl oldu? Ve böyle bir hizmetin varlığı turizm açısından ülkeye nasıl bir artı değer sağlar? Bu tür hizmetler dünyanın her yerinde var. Bu adaya gelen ziyaretçi potansiyelini de arttırır. Bu bir ihtiyaçtır. Peki lüks müdür? Çok sık seyahat edenler için lüks değildir. Ancak lüks isteyenler için de ihtiyaçları karşılar. Adaya gelen ziyaretçi çeşitliliğini de arttırır. Avrupa’da pasaport polisinin görülmediği ülkeler var. Lounge’da

otururlar, her işlemleri yapılır, pasaport polisi gelmez bile, kameradan bakar. Hızlı geçer gider. Burada da hızlı geçişlere başladık. Belki de şimdiye kadar dünyada bu hizmetten yararlanıp da buraya geldiğinde, ben bu dertleri çekemem diyen ve bir daha gelmeyen insanlar vardır. Artık onlar da bu gelişmelerden sonra geleceklerdir. Adanın turizmine katkısı olacak hiç şüphesiz. Kartı da sık seyahat edenler alsın, kullansın dedik yanında bir misafiriyle. Bu kartlardan alanlar hızlı geçişleri limitsiz kullanacak. Lounge’u limitsiz kullanacak. Otopark hizmeti, duty free indirimleri var. Gold Kart’ta transfer hizmeti de var. Sunduğu kolaylıkları bir bir sıraladık. Peki okurlarımız merak ediyor şu an, nedir bu kartların fiyatları? Bahsettiğimiz gibi iki çeşit kartımız var. Silver Kart’ın yıllık ücreti 1100 lira, Gold Kart ise 2200 lira.. Ama fiyatına bakıp değerlendirme yapmak erken olur. O yüzden size sunduğu hizmetleri de fiyat kıyaslamasıyla

17

Ekonomi Kıbrıs

Prestige Aralık 2014


Nurtan ERASLAN

beraber hedef kitleye ulaştırmak istedik. Ama dediğimiz gibi kart şart değil. Kartı almadan tek seferlik ücretlerini de verip bu hizmetten faydalanabilir yolcularımız. Ayrıca müesseseler önceden satın aldıkları kuponları da misafirlerine hediye edebilirler. Başta da bahsettiğimiz gibi, ayrıcalıklı olmak için tüm ayrıntılar düşünülmüş. Seyahat ve rutin harcama hesabı yaptığımız zaman fiyatlar da avantajlı. Peki dönüşler nasıl? Kıbrıs halkı alıştı mı bu hizmete?

özetleyeyim. Örneğin; Silver Kart’ın bir özelliği; 30 gün ücretsiz otopark hizmeti var. Normal şartlarda otoparkın 24 saatlik ücreti 25 lira. Aylık 750 lira otopark ücreti var. Bizim Silver kartımızın yıllık üyelik fiyatı 1100 liradır. Geriye 350 lira kalıyor. Bu kart sahibi yılda 10 kez Ercan’dan Türkiye’ye uçuyor olsun, normal CIP salonumuzda ağırlanıyor olsun.

18

Ekonomi Kıbrıs

Prestige Aralık 2014

CIP salonu girişi 1 seferlik 30 Euro. Yılda 10 kez Türkiye’ye gittiğiniz düşünürsek 300 Euro yapar. Türk parası karşılığı 800 lira varsayarsak toplamda 1550 lira oldu şimdiden. Şu durumda bile kart kullanıcısına bedavaya geldi. Tabi biz bunların ön çalışmasını da yaptık. Silver Kart’ın karşılığı 10 kez, Gold Kart’ın karşılığı yılda 12 kezin üzerinde Türkiye’ye giden yolcular için avantajlı. Sadece bunlar da değil. Bu kart havalimanıyla sınırlı kalmasın, Sedat ERBAŞ dışarıda da bir faydası olsun dedik. Birçok yerde indirimler aldık. Nike, Tommy, Gloria Jeans, Tango To Buddha, Cacao, Golden Tulip ve Grand Pasha, Akay Optik var çözüm ortaklarımız arasında. Tabi bunlar çeşitlenecek, yenileri ilave edilecek. Günlük hayatımızda da bu kart kullanılsın istiyoruz çünkü. Türkiye ile Kıbrıs trafiği çok yoğun, derslere gelen öğretmenler, ameliyata gelen doktorlar, iş adamları, iş kadınları, asker popülasyonu derken seyahat eden ve bu karttan faydalanmak isteyecek çok insan var. Her seferinde tek seferlik para vermektense kart almak daha mantıklı hale geliyor. Bu yüzden de kart çıkardık. X-Ray’den, pasaporttan hızlı geçiş, otopark hizmeti, transfer hizmeti gibi özellikleri kart ile

Biz bu işi araştırırken karşımıza çıkan şuydu. ‘Biz zaten Ercan’a son dakika geliyoruz. Uçağa binip gidiyoruz, gerek yok böyle bir şeye.’ O uçağın kalkmasına 15 dakika kala gelinen dönemlerde apronda bir tane uçak vardı, o da sizi bekliyordu. Şimdi olay öyle değil. Havalimanı yapılırken maksimum kapasite 850.000 olarak dizayn edildi. Geçen sene uçan yolcu sayısı 3,5 milyon. Orada bir yük var. 4 çıkış kapısı var, 6 uçak oluyor,

aynı kapıdan 2 ayrı uçak yolcuları çıkıyor. Şimdi bunlar yaşanmaya başladı. Artık uçak kaçırma zevkini tadacaklar. Daha havalimanı girişinde trafik başlıyor çünkü. Yolcu kapısı ve X-Ray’de yoğunluk, check-in bankosunda yoğunluk, pasaportta yoğunluk olacak. Sonra uçak kaçacak. Bunları yaşadıkça insanlar erken gelmenin önemini anlamaya başlayacak. Vakit geçirmek isteyecekler. Eskiden havalimanı vakit geçirmeye müsait değildi ama artık öyle değil. Vakit geçirmek daha kolay, çok şık cafeler var bizimle birlikte. Kıbrıslılar bu uygulamaya alışsınlar, yaşasınlar, keyfini çıkarsınlar.

Kuzey Kıbrıs’ın prestijli yayın organı Ekonomi Kıbrıs okurları için özel bir hediyemiz var. Sağ sayfadaki ücretsiz giriş ve indirim kuponları sizin için. Sayfadan yırtın, keyifle kullanın..


19

Ekonomi K覺br覺s

Prestige Aral覺k 2014


haberler

haberler

haberler

haberler

haberler

haberler

haberler

haberler

haberler

haberler

KIBRIS POSTASI 13 YAŞINDA Kuzey Kıbrıs medyasının güçlü seslerinden Kıbrıs Postası İnternet Haber Portalı 13’üncü yaşını kutladı. Buluşmanın adresi Merit Lefkoşa Hotel’di. Resepsiyona iş ve siyaset dünyasından geniş katılım vardı. Kıbrıs Postası Yönetim Kurulu Başkanı Polat Alper gecede yaptığı konuşmada, Kıbrıs Postası’nın yıldönümü kutlamasının en önemli kısmının dostlarla bir araya gelip sohbet imkanı bulmak olduğunu ifade etti.

20

Ekonomi Kıbrıs

Prestige Aralık 2014

13’üncü yıldönümün dışında, bir yıl önce gazetenin basılı yayına geçtiğini, bunun yanında Kıbrıs Postası’nın internet üzerinden Daily News adı altında İngilizce yayın yapmaya başlandığını ifade eden Alper, İngilizce yayına geçilmesiyle adadaki gelişmelerin İngiltere, Yunanistan ve Brüksel’de takip edildiğini fark ettiklerini anlattı. Yaş günü pastasını Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu kesti, gece haber ekibinin eğlencesiyle sona erdi..

DİYALOG MEDYA GRUBU’NDAN BİRİNCİ YIL RESEPSİYONU Net Holding’in Kuzey Kıbrıs’taki medya yatırımı Diyalog Medya, birinci yaşını geride bıraktı.. Gazeteyle yayın hayatına başlayan, televizyonla yükselişe geçen Diyalog Medya ilk yaş gününü görkemli bir davetle kutladı. Adres Kıbrıs Postası’nda olduğu gibi, yine Merit Lefkoşa Hotel’di.

kutlama

Geceye katılanlar kapıda karşılandı, kutlama resepsiyonu gece boyu Diyalog TV’den canlı olarak yayınlandı.. Yaş günü pastasını Net Holding Yönetim Kurulu Başkanı Besim Tibuk, Merit Otelleri Yönetim Kurulu Başkanı Reha Arar ve Diyalog Medya Grubu Genel Direktörü Reşat Akar birlikte kesti.

Ekonomi Kıbrıs ve Ayaz Medya Grubu olarak; Kıbrıs Postası ve Diyalog Medya Grubu’na başarı dolu yıllar dileriz..


21

Ekonomi K覺br覺s

Prestige Aral覺k 2014


bankacılık

bankacılık

bankacılık

bankacılık

bankacılık

bankacılık

bankacılık

bankacılık

bankacılık

BİLANÇODA YÜZDE 15,8 MEVDUATTA YÜZDE 14,3

ARTIS VAR

Böylelikle bu dönemde mevduatın krediye dönüşüm oranı yüzde 78,7 olarak gerçekleşti. Haziran 2014 sonu itibarıyla 573,4 milyon TL olan tahsili gecikmiş alacaklar, üçüncü çeyrek dönemde de artmaya devam etti ve 587,6 milyon TL’ye ulaştı. KKTC Merkez Bankası’nın yılda dört defa yayımladığı bültenlerin 2014 yılı üçüncü sayısı web sitesi üzerinden yayımlandı.

22

Ekonomi Kıbrıs

Prestige Aralık 2014

Gözler Merkez Bankası’nın üçüncü çeyrek raporundaydı, açıklandı.. 15’i yerel, 7’si şube bankacısı olmak üzere 22 bankanın 225 şube ve 2.833 personel ile hizmet verdiği KKTC bankacılık sektörünün bilanço büyüklüğü, yılın üçüncü çeyreği itibarıyla bir önceki çeyreğe göre yüzde 4,7 ve geçen yılın aynı dönemine göre ise yüzde 15,8 oranında artarak 14.404 milyon TL’ye yükseldi.

rapor

Mevduat toplamı bir yılda yüzde 14,3 artışla 11.511 milyon TL, brüt krediler yüzde 17,8 artışla 9.063 milyon TL oldu.

Bültende yılın üçüncü çeyreğinde dünya ekonomisinin genel görünümüne ve KKTC ekonomisi ile ilgili en güncel verilere yer verilirken, ağırlıklı olarak KKTC bankacılık sektörünün son durumu çeşitli istatistiki verilerle ve göstergelerle kamuoyunun bilgisine sunuldu. Merkez Bankası Başkanı Dr. Bilal San, ünlü ekonomist Milton Friedman’ın “hiçbir şey, ekonomiye dair geçici kararlar kadar kalıcı değildir” sözünü alıntıladığı bültenin önsözünde, KKTC’nin bu anlamda çok sayıda tecrübesi olduğunu belirterek geçici çözümlerin, daha sonra geri döndürülemez normları ve sosyal davranış kalıplarını getirdiğini vurguladı ve bu durumun doğal olarak amaçlanmıyor olsa bile gelir dağılımı adaletsizliğine sebep olduğunu belirtti.


23

Ekonomi K覺br覺s

Prestige Aral覺k 2014


haberler

haberler

haberler

haberler

haberler

haberler

haberler

haberler

haberler

haberler

Taşyapı Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Emrullah Turanlı:

“KIBRISLI TÜRKLER İLE HER TÜRLÜ İŞ BİRLİĞİ VE YATIRIM ORTAKLIĞINA HAZIRIM”

24

Ekonomi Kıbrıs

Prestige Aralık 2014

Ercan Havalimanı’nı kiraladı, Kuzey Kıbrıs’ın en büyük özelleştirmesine imza attı ama yabancı bir yatırımcı olduğu için çok konuşuldu, çok tartışıldı. Proje ve ortaklıklarıyla Türkiye’nin dünyaya açılan iş adamlarından Taşyapı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Emrullah Turanlı, Kıbrıs iş dünyasının merak ettiği bir isimdi uzun süredir. Turanlı sessizliğini Kıbrıs Genç TV’de bozdu. Er Meydanı programında Mustafa Alkan’ın konuğu oldu. Hem kendini, hem de Kıbrıs için düşündüklerini anlattı.. İşte o programa vatandaştan da büyük ilgi gelince, halk buluşması fikri oluştu. Planlama yapıldı. Buluşma adresi Girne’de Dome Hotel’di.. İş dünyasının temsilcileri, dernek yöneticileri, iş adamları oradaydı. Kıbrıs Türk Ticaret Odası Başkanı Fikri Toros da bu buluşmaya destek verenler arasındaydı..

yatırım

‘Buranın sahibi biziz ama sizinle rekabet edemeyiz!’ Emrullah Turanlı’nın yabancı bir yatırımcı olduğunu ve Kuzey Kıbrıs’ın yabancı yatırımcıya çok büyük ihtiyaç duyan bir toplum olduğunu kaydeden Toros, rekabet değil, ortaklık istedi.. “Bu kadar küçük bir toplumda yerel sermayenin yanı sıra yabancı sermayeye de ihtiyaç vardır. Ama, aynen Ercan Havaalanı’nda yaptığınız gibi orada çok takdire şayan bir model uyguladınız, Kıbrıs

Türk sermayesini yanınıza aldınız, ortak oldunuz. Sahip olduğunuz avantajları kullanarak Kıbrıs Türk sermayesiyle rekabet etmeye kalkmadınız, bu da sizler ve sizin gibi yatırımcıların esas alması gereken bir şeydir. Muhakkak bizlerle ortak olmalısınız. Bizlerin de kalkınmasına imkan tanımanız lazım. Bizle rekabet etmeye kalkarsanız, bize kötülük yapmış olursunuz. Çünkü buranın sahibi biziz, ama biz sizinle rekabet edemeyiz. Sizin sahip olduğunuz imkanlara biz sahip değiliz ama sizinle güç birleştirmekle alakadarız, çok istekliyiz. Bugün itibari ile yaptığınız yatırımla bunu yapan nadir Türk yatırımcılardan birisisiniz ve size bu yüzden ayrıca çok teşekkür ederiz.”

KUZEY’DEN GÜNEY’E HER AY 10 MİLYON EURO Ortak yatırımlardan bahsetti KTTO Başkanı Fikri Toros, hatta adres de gösterdi. Sağlık konusunda yatırım eksiğine dikkat çekti. Örneğin bir göz hastanesi ya da yaşlı bakım evinin açılabileceğini söyledi. Ama bu önerilerinin arasında ilk sırada


alışveriş ihtiyacı vardı. Kuzey’den Güney’e harcanan rakamları paylaştı ve bu rakam herkesi çok şaşırttı.. “Kimse bilmiyor ama sahip olduğumuz donelere göre, Kıbrıslı Türkler Güney Kıbrıs’ta ayda 10 milyon Euro alışveriş yapıyor. Senede 120 milyon Euro eder, bizim için, bu toplum için çok büyük bir para. Neden?

• var.

• Enerji santrali yapmaya hazırım. 19 kuruşa elektrik vermeye hazırım. •

Çünkü modern alışveriş merkezi Kuzey Kıbrıs’ta yok, Batılı tanınmış markalar ve onların standartları bizde yok. Çünkü organize bir alışveriş kültürü bizde yok. AVM demiyorum, AVM’ler buranın ölçeğine müsait değil ama buraya outlet merkezleri uygundur.” Fikri Toros gibi iş adamları da söz aldı sırayla.. KKTC’nin önündeki engeller, aşılması için atılması gereken tedbirler konuşuldu. Turizm, enerji, inşaat ve tarım sektörü detaylı bir şekilde masaya yatırıldı. Katılımcılar projelerini sundu, iş adamı Emrullah Turanlı yatırım ve yatırımcı gözüyle yorumladı. İşte Turanlı’nın sözlerinden öne çıkan başlıklar.. •

Bu ülkenin 150 bin yatağa ihtiyacı var..

Kıbrıs’ta enerji problemi yok, talep problemi

Uçuş engeli insanlık suçudur.

• Kıbrıs’ta kaliteli inşaat yok. Arsa arıyorum, bulursak inşaata başlayacağız. •

Anlatım ve hizmette eksik var..

Ekonomi adına hem her konu, her proje tartışıldı, sadece aspir hariç. Ekim desteği ve alım garantisi verilmesine rağmen, aspir konusunda toplantıya katılım yoktu toplantıya. Bu ayrıntı dikkat çekti.. Yaklaşık üç saat süren toplantıda Emrullah Turanlı projesi olan herkesle ortaklığa hazırım mesajı verdi, hatta tarım ve inşaat sektöründe yeni iş birliklerinin de temelleri atıldı.

25

Ekonomi Kıbrıs

Prestige Aralık 2014


ekonomi

ekonomi

ekonomi

ekonomi

ekonomi

ekonomi

ekonomi

ekonomi

ekonomi

ekonomi

Murat Arar – Armar Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı

‘NAKİTİN RUM KESİMİNE AKMASI ÇOK TEHLİKELİ, ACİL TEDBİR ALINMALI!’

Kıbrıs Türk Ticaret Odası Başkanı Fikri Toros’un paylaştığı rakam, Kuzey Kıbrıs’taki işletmelerde büyük yankı buldu. Çünkü az değil, ayda tam 10 milyon euroluk bir rakamdan bahsediliyor. Yani Kuzey’de yaşayan Kıbrıslı Türkler, her ay Güney Kıbrıs’ta 10 milyon euro harcıyor..

26

Ekonomi Kıbrıs

Prestige

analiz

Aralık 2014

İşte bu rakamı KKTC’nin beyaz eşya ve mobilya sektöründeki öncülerinden Armar Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Murat Arar ile konuştuk.

kampanyaları alışverişe nasıl yansıdı? Geçtiğimiz iki yılda gerçekten zor günler geçirdik. Piyasalar çok kötüydü. Alışveriş tıkanmıştı. Ama biz bu yıl, özellikle de 2014’ün son çeyreğinde işlerimizde ciddi bir artış gördük. Piyasalarda inanılmaz bir hareketlenme var. Bunlar iyiye işaret. Bu artışı en son 2008’de tavan yaptığında görmüştük. 2008 kadar olmasa da, son çeyrekte hızlı bir canlanma yaşıyoruz.

Alışverişte 13. Maaş Dopingi İyi markalar, iyi kampanyalar ve şirketlere olan güvenin etkisiyle bir elek ortaya çıktı. İyi firmalar, kötü firmalar diye ikiye ayırıyor otomatikman. Eğer biz işimizden memnunsak, piyasa iyi diyorsak, demek ki biz iyilerin arasındayız.

“Nakitin Rum tarafına akması çok tehlikeli, çok acil önlem almaları lazım. Ama bilinçli bir şekilde Kötü diyenler demek ki işini tamam yapmıyor. yapılmıyor bu, maalesef Maliye Bakanı Zeren bilinçsiz bir harcama. Emin “Siyasi oyunları dinlemekten bıktık artık Mungan’ın son zamanda olun oradan daha uygun emin olun, duymaktan da, görmekten de. 13’üncü maaşı erken ödeme bizim fiyatlarımız. Hatta siz Biz artık bunlarla uğraşmak istemiyoruz. taahhüdü piyasaya olumlu de derginizde kıyaslama bir etki yaşattı. Bundan Biz ekonominin canlı, insanların gülen, yapıyorsunuz, inceliyorum, dolayı Sayın Bakanı kutlamak halkın mutlu olmasını istiyoruz. Geçmişte burası daha ucuz genelde. istiyorum. gülen bir halkı kaybettik. Somurtkan bir Biz paramızı kendi ülkemizde halk, depresyon geçiren bir halk, birbirine Yılbaşında yaptığımız tutarsak, bu çarkı iyi tahammülsüz bir halk yapısına döndük. kampanyalarda emin olun çevirebilirsek, tüm sektörlerde Bunun da temeli huzursuzluktur. Ekonomik biz minimum maliyetlerde inanılmaz bir hareketlilik çalışıyoruz. Çünkü bizim huzursuzluk, siyasi olacak. Rum tarafına geçip sektörde özellikle ilk sekiz ay huzursuzluk.” de orada alışveriş yapmak yaptığınız ciroyla, son dört ay yerine, hatta gidip de yaptığınız ciro neredeyse aynı. Türkiye’den ürün getirmek yerine parayı kendi O yüzden biz yılbaşı kampanyalarına inanılmaz bir içimizde çevirmemiz, ekonomik olarak da başarılı önem veriyoruz. bir tercih olur. Bu yüzden de zorunlu ihtiyacın dışında ilk sekiz Lefkoşa’nın merkezi noktasında 1.600 metre ay vatandaş alışveriş yapmıyor. Son çeyreği, yani karelik mağazamızda bazen hiç müşteri olmadığını en iyi fiyatla alışveriş için kampanyaları muhakkak görmek çok rahatsız ediyor beni. Kocaman mağaza, bekliyor. Türkiye fiyatları, 12 çalışan var ama müşteri olmuyor bazen. Böyle olunca bir iş adamı olarak Özellikle Kıbrıs’ta halkımız bu takvime inanılmaz üzülüyorum bu duruma. Çünkü emin olun yurt alışmış durumda. Biz de iş adamları olarak dışıyla hiç fiyat farkımız yok..” fiyatlandırma yaparken son çeyrekte yaptığımız fiyatlandırmada olabildiğince fedakarlık yapıyoruz. Rum tarafına giden rakam 10 milyon euro, Hatta bazı ürünlerde sıfır kar marjıyla satış belki de Türkiye’ye daha fazlası harcanıyor. yapabiliyoruz. Peki KKTC’de durum nasıl? Hızlanan yeni yıl


27

Ekonomi K覺br覺s

Prestige Aral覺k 2014


bankacılık

bankacılık

bankacılık

bankacılık

bankacılık

bankacılık

bankacılık

bankacılık

bankacılık

Dr. Ahmet Melih Karavelioğlu – İktisatbank Genel Müdürü

‘KREDİ SÜRECİNDE ÜÇ SORU SORUP, ÜÇ YANIT İSTİYORUZ!’

“Paranızı alamayacağınız kişiye kredi verir misiniz? Biz hayır kurumu değiliz! Bankalar bir ticarethane, amaçları da verdikleri parayı zamanında geri almak.”

28

Ekonomi Kıbrıs

Prestige Aralık 2014

Tahsili gecikmiş borçlar konusunda ‘Uzman Görüşü’ başlığı altında, İktisatbank Genel Müdürü Dr. Ahmet Melih Karavelioğlu’ndan bir görüş okudunuz giriş sayfalarında. Şimdi biraz daha detaylandıracağız konuyu. Çünkü günden güne büyüyen, ekonomide ciddi bir daraltma yaşatan bu krizin altında çeşitli sebepler yatıyor. İşte onlardan biri de, attığımız hemen her adımda karşımıza çıkan bürokratik engeller. “Bürokratik engeller bankacılık olarak temel sıkıntılarımızdan. Bankacılık yasası hala 2001 yılında kalmış bir bankacılık yasası.

analiz

Gerçi sektörü ilgilendiren yasalar da yapılıyor. Ama maalesef tahsili gecikmiş alacaklarla ilgili arka arkaya yapılan dört yasa, alacakların daha da artmasına neden oldu. Bu da siyasilerimizin, yasa koyucularımızın düşünmesi gereken önemli noktalardan biri diye düşünüyorum. Sosyal güvenlik affı, vergi affı çıkarmak gibi bir şey bu. Doğal olarak sigortasını, vergisini düzenli ödeyenler her çıkan afta kendini biraz tırnak içinde söylüyorum ‘enayi’ yerine konmuş hissediyor. Düzenli ödemek ödüllendirilmiyor maalesef. Ama düzenli ödemeyenler, ekonomiye kötü etki yaratanlara siyasilerimiz bir sürü özel yasa çıkarıyorlar. Bu yasalar neticesinde çürük elmalar da ekonominin içinden ayıklanamıyor. Ödeme niyetleri zaten yok, 2005’ten bu yana bekleyen bir borç olabilir mi?” Borcunu ödememek alışkanlık olduysa, alışkanlığı bırakın af söylentisiyle bile özellikle borçlananlar çıkıyorsa piyasa tehlike büyük demek. Tehlike gibi,

rakamlar da büyük. 600 milyon liralık batık krediyi işaret ediyor Merkez Bankası’nın verileri. Şimdilik zor ama, olur da tahsilat gerçekleşirse, 600 milyonun dönüşü piyasaya nasıl bir etki sağlar? 600 milyonluk rakamın tahsilatını sağlarsanız, ya da tahsili için icra işlemlerini sağlarsanız bu tahsilat yapılır ve bu rakamın yüzde 23’ünü sektör vergi olarak maliyeye öder. 600 milyonluk borcun yaklaşık 500 milyonu teminatlı denilen, yani gayrimenkulle bağlanmış borçlar. Bunların satışında tapudan alınacak yüzde 15 vergi de dikkate alınınca devlete ciddi bir katkı sağlayacak. Ama maalesef gayrimenkul satışına izin verilmiyor. Düşünün 2005 yılında dava etmişiz, kazanmışız. Gayrimenkul var elimizde satmaya çalışıyoruz. 2013’te yasa çıkarıyorlar, o almış olduğumuz hüküm iptal oluyor. 2014’te bir yasa daha çıkarıyorlar, o yasaya başvuruyor karşı taraf ve bir kuruş ödeme yapmıyor. Sonuç olarak gayrimenkul satışının gerçekleşmemesi için tüm imkanları kullanıyor. Maalesef bu neye yol açıyor, dönüp sizin gibi kredilerini düzgün ödeyen insanların daha yüksek faizle borçlanmalarına neden oluyor.. O yüzden burada bürokrasinin daha atak davranmasını, ama bürokratlardaki sürekli değişiklikler de bir engel. Tam konuya vakıf olacakken ayrılmalar veya gol atma niyetiyle değil de, sahada topu gezdirmeye yönelik hareketler doğal olarak sektöre çok ciddi zarar veriyor. Ama hiçbir zaman unutmamak lazım, bu zarar dönüp dolaşıp tüketiciye, size, bize yansıyor..


Kötü örnek örnek değildir ama kanaat için etkili oluyor bu süreçte. Bankacı kredi verirken haklı olarak daha temkinli davranmak zorunda kalıyor. Attığı her adımda kendini garanti altına almak istiyor, bazen de bu baskı, hiç hak etmeyen müşteriyi haddinden fazla boğuyor. Ahmet Bey’in de dediği gibi bu güven bunalımı dönüp dolaşıp direkt vatandaşa yansıyor. İşte o konuda bir örnek, esnaf kredileri.. Birliklerden eleştiri vardı bu kredilerin veriliş yöntemine. Bankaların faiz destekli krediyi ihtiyaç sahibi esnafa değil de, özel müşterilerine sunduğu yönünde yorumlar ardı ardına geldi. Kuzey Kıbrıs Bankalar Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Ahmet Melih Karavelioğlu bu konuya farklı bir yorum getiriyor.. “Paranızı alamayacağınız kişiye kredi verir misiniz? Biz hayır kurumu değiliz! Bankalar bir ticarethane, amaçları da verdikleri parayı zamanında geri almak.. Kredilerini düzenli ödememiş, başka bankalara, ona, buna borç takmış kişiye 30 bin lirayı bloke alıp, 30 bin lirayı kredi veriyorsak iyilik yapıyor demek ki banka. Reddetmesi lazım. Aslında o hayır diyememenin, kibarca, mahcupça söyleniş şekli nakit blokeli verelim demek.. Liberal bir ekonomi yaşıyorsak kötüler ayıklanacak ki, ya da işini iyi yapamayanlar ayıklanacak ki, iyi yapanlar verimli, daha verimli bir şekilde gelişebilsin. Ama siz işlerini doğru yapmayan kişilere yasalarla destek verir, ya da başka türlü kolaylıklar sunarak götürmeye çalışırsanız doğal olarak ekonomi verimli bir şekilde çalışamaz.“ O zaman soralım; İktisatbankası’nın kredi değerlendirme sürecinde öncelikleri nedir?

Müdürlerimize verdiğim bir talimat var, müşteriye üç soru sorun, üç sorunun da yanıtını alın.. 1 – Kime kredi veriyoruz? 2 – Ne için kredi veriyoruz? 3 – Nasıl ödeyecek? Eğer bu üç sorudan biz tatminsek, teminat ikinci plandadır. Çünkü teminat krediyi ödemez. Nedir ödemeye yapacak olan, kişidir. Kişinin ahlakının düzgün olması, verdiği sözün arkasında durmasıdır. Bu da zamanla oluşan bir olgudur, o kredibilite dediğimiz işte bu. Gayrimenkulle gelip kredi isteyenler var. Örneğin değeri 2 milyon sterlin olan 100 dönüm arazim var, ne kadar kredi verirsiniz diye soruyorlar. Emlakçıya gidin diyoruz. Çünkü biz bankayız, gayrimenkule verecek kredimiz yok. Diyoruz ki müşterimize, bizimle kredi konuşmak istiyorsanız projeyle gelin. Ben krediyi şu iş için kullanacağım gibi..

29

Ekonomi Kıbrıs

Prestige Aralık 2014


bankacılık

bankacılık

bankacılık

bankacılık

bankacılık

bankacılık

bankacılık

bankacılık

bankacılık

CREDITWEST BANK’TAN “ANINDA ESNAF KREDİSİ” Creditwest Bank, ticari bankacılıkta en önemli kesmi oluşturan esnafın ihtiyaç ve beklentilerine yönelik olarak ‘Anında Esnaf Kredisi’ni hizmete sundu.

Gürol Güngör Creditwest Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı

Yılın sonuna yaklaştığımız bu günlerde ‘Anında Esnaf Kredisi’ ile esnaflar, mal ve hizmet alımlarından doğacak nakit ihtiyaçları ile kısa vadeli yatırımlarını

kolaylıkla karşılayabilecek.

30

Her dönemde esnafın yanında olmayı kendine hedef olarak belirleyen Creditwest Bank, bu ürünü ile yılın son döneminde piyasanın canlanmasına da katkı sağlamış oluyor.

Ekonomi Kıbrıs

Prestige Aralık 2014

Kuzey Kıbrıs piyasasındaki nakit döngüsü ve arz-talebi de her dönem analiz eden Creditwest Bank, ‘Anında Esnaf Kredisi’ni özellikle esnaf ve küçük ölçekli işletmelerin yıl sonu ihtiyaçlarını karşılamaları için tasarladığını açıkladı. ‘Creditwest Bank Anında Esnaf Kredisi’ %0’dan başlayan faizlerle ve 60 aya varan vade seçenekleri ile sunuluyor.

fırsat

Güngör: Ticari bankacılıkta etkin hizmet sağlamak hedefimiz. Konu ile ilgili bilgi veren Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Gürol Güngör, esnafın ülke ekonomisindeki yerinin çok önemli olduğunu belirterek ‘10.000 civarı kayıtlı esnaf ve küçük işletmenin olduğu ülkemizde işletmelerin sağlıklı bir şekilde çalışması için sadece temel bankacılık ürünlerine odaklanmayarak, ticari bankacılığa özel etkin ve kaliteli hizmet sağlamayı hedefliyoruz.’ diye konuştu.

Ticari ve Bireysel Bankacılık Müşteri Temsilciği sistemini 3 yıl önce hayata geçirdiklerini belirten Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Gürol Güngör, şubelerin hem ticari hem de bireysel bankacılığa hizmet verecek şekilde tasarlandığını vurguladı. Etkin şube bankacılığı yanı sıra son dönemde gelişime açık en önemli alanın internet bankacılığı olduğunu hatırlatan Güngör, Creditwest Bank yeni nesil internet bankacılığı aracılığıyla esnafın satışlarından doğan girdileri, tahsilatları ile çeklerini ‘çok daha hızlı ve kolay bir şekilde takip edebildiğini ifade etti.

“İşletmelerin sabit giderleri ile nakit akışı iyi analiz edilerek kredi kullandırılmalı” Creditwest Bank Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Gürol Güngör, tüm işletmelerde olduğu gibi esnaf ve küçük ölçekli işletmelerde nakit akışı yönetiminin çok önemli olduğunu belirterek, kredi kullanımlarında işletmenin sabit giderleri ve nakit akışının iyi analiz edilmesi gerektiğinin altını çizdi. Sektöre bağlı olarak işletmelerde kar marjının ve satış vadelerinin farklı olmasından dolayı Creditwest Bank olarak kredi ödeme seçeneklerinde esneklikler sağladıklarını belirten Güngör, tüm ticari müşterileriyle istişare edip finansman ihtiyaçlarını birlikte belirlediklerini ifade etti.


31

Ekonomi Kıbrıs

Prestige Aralık 2014

Girne: 4 Kalkandere Sokak, Girne Tel: +90 392 815 29 64 / +90 392 815 92 72 Fax: +90 392 815 56 51 Mobil: +90 533 834 84 40 Gazimağusa: M. Kemal Bulvarı Reflex Team Plaza 1 Tel: +90 392 366 46 52 Fax: +90 392 366 46 53 Mobil: +90 533 834 67 23 Facebook.com/MEPAŞLTD


ekonomi

ekonomi

ekonomi

ekonomi

ekonomi

ekonomi

ekonomi

ekonomi

ekonomi

ekonomi

Kaan Tokat – Türkiye İş Bankası KKTC Müdürü

“SADECE TEMİNATA DAYANDIRILARAK YAPILACAK KREDİLENDİRME, HER İKİ TARAFI DA ÜZMEYE ADAYDIR!” Orada 587 milyon liralık bir rakam var. 800 ile 587 milyon arasındaki 213 milyon liralık fark herhalde zamanında TMSF’ye intikal eden bankalarla ilgili çözülemeyen sorunla alakalı olsa gerek. Onu devre dışı tutup şu an operasyonlarını sürdüren 22 bankaya konsantre olursak, oradaki rakam 587 milyon lira.. Piyasadan çekilen ama geri dönmeyen yaklaşık 600 milyon liralık ciddi bir borç yükü var ortada.. 1 – Ödenmeyen ya da ödenemeyen borçların sebebi nedir? Tahsili geciken kredilerin, bir diğer deyişle batık kredilerin oranında artış var. Merkez Bankası rakamları açıkladı, bankacılar bireysel ve ticari müşterilerini tedbir için uyardı.

32

Ekonomi Kıbrıs

Prestige Aralık 2014

İşte bu uyarıyla eş zamanlı olarak Türkiye’de de benzer konu gündeme geldi. Türkiye İş Bankası Genel Müdürü Adnan Bali bir açıklama yaptı ve dedi ki; ‘Kapımız dar, salonumuz geniş..’ Kredi adına alınan tedbirin özetiydi aslında bu söz. Aynı tedbirler Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde de alınır mı, öncelikli olarak hangi adımlar atılmalı? Konuğumuz Türkiye İş Bankası KKTC Müdürü Kaan Tokat.. İş Bankası başarılı bir değerlendirme modeliyle tahsili geciken kredi oranını hızla tabana çekmeye başardı. KKTC’de birinci görev yılını dolduran Kaan Bey ile de yerel sektörü konuşacağız. Öncelikle total borç rakamıyla başlayalım. Nedir son veriler?

analiz

Tahsili geciken krediler için 800 milyonluk rakam geçiyor medyada birkaç gündür ama Merkez Bankası Kıbrıs’ta faaliyetini sürdüren 22 bankaya ait bilanço rakamlarını yayınladı.

2 – Ortaya çıkan rakam tehlike sinyali veriyor mu? “2014 genel olarak, birkaç yıl evvelin pembe koşullarına sahip olmayan bir yıldı. Muhtemelen önümüzdeki 2015 yılı da böyle olacak. Nedir bu pembe koşullardan kasıt; global kriz sonrası ekonomik darboğaza düşmüş batılı ülkelerin sıfıra yakın faiz hadlerini kendi ekonomilerine büründürmesi, onun haricinde ekonomi canlansın diye hem Avrupa Merkez Bankası’nın Avrupa tarafına, hem de Amerika Birleşik Devletleri’nde FED’in Amerikan ekonomisine likiditasyon pompalaması Türkiye’yi ve Türkiye üzerinden Kıbrıs’ı, gelişmekte olan coğrafyaları bu anlamda etkiledi. O avantajlar nispeten 2014’te masadan kalkmaya başlayınca, hafif bir tedirginlik ve ona bağlı olarak o kadar hızlı büyüyememe durumları oluşmaya başladı büyümekte olan ekonomilerde, bu Kıbrıs’ı da etkiledi. Fakat takipteki gecikmiş alacakların, batık


kredilerin yüksek olması da bir vaka.. Her ne kadar 2014’te aşırı bir sıçrama olmadı dediysek de; Kıbrıs’ta bu canlı kredilerle mukayese edildiğinde takibi gecikmiş alacak oranı, yani bu 587 milyonun işaret ettiği oran yüzde 6 buçuk ve bu yüksek. Yüzde altı buçuk oranı bankacılık sektörü için istenen bir oran değildir. Kıyaslayacak ilk ülkeyi Türkiye olarak seçersek mesela orada bu oran, tüm bankacılık sektörü için 2.9-3 civarında.. Demek ki burada iki kat daha kötü bir durum var. İşte bu yüzden bu da bir vaka.. İyi bir oran değil ama bence tehlike zili çaldıracak kadar da çok korkutmayalım. Uluslararası normlarda bu iki hanelere, yani on ve onun üzerine çıktığı vakit ekstra önlemler alınmasına dair alarm zilleri çalar. Ama yine söylüyorum; 6 buçuk diye de kendimizi memnun hissedelim diye söylemiyorum. Çünkü trend yukarıya doğru. Burada hem otoritenin ve bankacılık sektöründe bulunanların yapması gereken tedbirler önemli.“ Nasıl düzelir bu sıkıntı, hatta tekrarlanma ihtimalini en aza indirmek için neler yapılabilir? “2001’deki Türkiye’ye kendine özgü olarak baş gösteren krizin akabinde orada kurulan otorite, BDDK çok güçlü ve o günün koşullarında dünyanın hemen hemen hiçbir yerinde olmayan katılıkta yeni uygulamaları empoze etmişti tüm bankacılık sektörüne. O zaman ticari faaliyetini sürdüren bankalar da hatta, rekabet koşulları zedelenince diğer ülke bankalarıyla kendilerini çok zapturapta alınmış hissettiler. Fakat 2007-2008 Amerika’da başlayan global krizi görünce, bu BDDK’nın Türkiye’de yürürlüğe koyduğu ve bazılarımızca fazla sıkı görünen kurallar, fevkalade koruma sağladı sektöre ve tüm ekonomiye. Benzer kuralları o tarihlerde alamadığını ya da

almamış olduğunu görüyoruz. Şimdi ama yavaş yavaş o farklılıkları giderme adımları atılıyor Kuzey Kıbrıs’taki otoriteler tarafından. Bundan sonra önümüzde o çağdaş uygulamaların tüm bankacılık sektörü tarafından uygulanmasına başlamasıyla tablo iyileşecektir diye tahmin ediyorum. Otorite çağdaş uygulamaları almaya başladı peyder pey.. Zaman içerisinde yürürlüğe girecek katı diyebileceğimiz, fakat ekonomi ve bankacılık sektörünün hayrına olan o uygulamaları yaptıktan sonra o bir koruma sağlayacak. Bankalar da bazı bana kişisel olarak irrasyonel havası veren uygulamalarını kaldırırlarsa o da ekonomiye, bankacılık sektörüne ve kendi bankalarına da katkı sağlayacaktır. “ Giriş yazısında alınması gereken tedbirlerden bahsettik. Hatta bir de Adnan Bali’nin ‘kapımız dar, salonumuz geniş’ sözünü hatırlattık. Bu sözün kredi sürecindeki karşılığından, yani işleyişinden bahseder misiniz? “Bankaların bir takım tasarruf etme imkanı sahibi olan, yatırım fazlası olan bireylerden ve tüzel kişilerden topladıkları fonları basiretli bir şekilde ihtiyaç duyan kesimlere, bu birey de olabilir, tüzel kişi de olabilir, dağıtması lazım. Dolayısıyla normal bir işletmenin basiretinden daha üst bir basiretin bankacılık sektöründe uygulanması lazım. Bu her ülkede böyledir tartışmasız. Dolayısıyla da fon dağıtmanın en kestirme yolu, en bilinen yolu kredi vermektir. İster tüketici kredisi olsun, ister ticari kredi olsun.. Bunu da ilk kez yaptığınız sıradaki egzersiz çok önemli. Bir kere bir değerlendirme yapacaksınız, o 60 ay içinde geri ödenecek. Ya da kaç ay vadelendiriliyorsa. Birinci günde yapılacak tek bir işlemin çok basit, ayak üstü yapılmaması lazım. Tabi bunu kitlelere de yaygın bir şekilde yapmak için bunun olabildiğince de çağdaş tekniklerden yararlanarak, sistemimize de entegre ederek otomatik bir yolla çözmemiz lazım bazı durumlarda.

33

Ekonomi Kıbrıs

Prestige Aralık 2014


Özellikle de tüketici kredisi tarafında. Ticari krediler biraz daha birebir değerlendirme gerektirebilir. Fakat netice itibarıyla demek istediğim birinci günde yapılacak o ilk ilişki kurma sırasında yapılacak değerlendirmenin ehil kişilerce, standarda bağlanmış uygulamalar gözetilerek, parametreler gözetilerek verilmesi lazım. Bunu zaten basiretli bir şekilde uygularsanız, Adnan Bali’nin de işaret ettiği gibi kredi almaya ehil kişileri özenle seçmiş olursunuz. Ve olası bir problematik durumu da azaltmış olursunuz, sıfırlayamazsınız tabi. Çünkü ekonomik ömürde bazen yükselişler, bazen alçalışlar olabiliyor, bu çok doğal. Ticari işletmeler gibi bireyler de bunu yaşıyor. İşinden ayrılmak ve maaş gelirinden mahrum kalmak durumunda da olabiliyor, bunlar hep hayatın gerçekleri. O yüzden sıfırlamaktan bahsedemeyiz ama minimize etmek için gereken tedbirleri alıp, ekonomik faydayı da maksimize etmek için en ehil şekilde bir standardizasyon ve prosedür geliştirmeniz lazım.”

34

Ekonomi Kıbrıs

Prestige Aralık 2014

İlk izlenim, değerlendirme ve karar aşaması önemli. Bu süreci bahsettiğiniz gibi ehil kişilerin yürütmesi daha da önemli. Peki bankacıların da düştüğü bir yanlıştan bahsedelim size. KKTC’de en büyük, hatta kötü alışkanlıklardan biri kredi için başvurana sorulan ilk soru; teminat.. Son günlerde sıkça duyuyoruz ki sadece teminat üzerine kurulan kredi temelleri bir bir çöküyor, bankalar teminatlara el koyuyor. Ama bürokratik sıkıntıdan dolayı onları da nakite çeviremiyor. Sonuç olarak zincirleme bir olumsuzluk silsilesi.. Siz bir bankacı olarak teminat odaklı kredi değerlendirmesini nasıl yorumluyorsunuz? Size potansiyel kredi verecek bankaya teminat sunup,

herhangi fizibıl bir plan sunmadan otomatik olarak bu krediye kavuşmanız veya kavuşturulmanız tamamen yanlış. Bankacılık açısından da yanlış bir egzersiz, kredi talep eden taraf açısından da orta vadeden bakınca doğru bir durum olmadığı görülüyor. Teminatın değeri olmalı tabi bankanın gözünde ama teminat sonraki unsurlardandır. Öncelikle kredi talebindeki birey ya da tüzel kişinin o krediyi nerede kullanacağı, o krediyi karşılıklı anlaşılan vadede gelir dengesi ve nakit akışıyla servis edip edemeyeceği çok daha önemli. Teminat daha sonraki, belki fiyatlandırmayla ilgili bir unsur. Sadece teminata dayandırılarak yapılacak kredilendirme , her iki tarafı da üzmeye adaydır normal bir değerlendirmeye kıyasla.. 2014’ü bitirdik neredeyse. Dövizde hareketli günler yaşadık, yatırımcılar veya borçlular için hesap makinesi ile geçen anlar gördük. 2015 için beklentileriniz ne yönde? Her ne kadar Amerika son aylarda tahvil alınımını sonlandırsa da çok yakın vadede faiz artışına başlayacak gibi görünmüyor. Öte yandan da Türk Lirası’nın değerinde ana belirleyici unsurlardan birisi olan Türkiye’nin dış ticaret açığı ile ilgili son gelen veriler de olumlu. İhracat biraz daha hızla artarken, ithalat daha az artıyor. Enerji fiyatlarında da gevşeme var petrol başta olmak üzere. Türkiye ve KKTC’nin ithalatında ciddi yer alan bir kalem. Bunlar hep olumlu olumlu unsurlar Türk Lirası’nın değer kaybetmemesine yönelik olarak. Bizim de beklentimiz hem yıl sonu için, hem de 2015 boyunca çok fazla ekonomik belirsizlik yaşanmayacağı yönünde..


35

Ekonomi K覺br覺s

Prestige Aral覺k 2014


haberler

haberler

haberler

haberler

haberler

haberler

haberler

haberler

haberler

haberler

GÜNEY’DEN KUZEY’E CASİNO EKONOMİSİ

Kıbrıs Türk Ticaret Odası Başkanı Fikri Toros’un paylaştığı rakamla, yani aylık 10 milyon Euro’luk harcamayla gözler Kuzey Kıbrıs’tan Güney Kıbrıs’a taşınan harcama döndü KKTC’de. Fakat Güney’de tam aksi konuşuluyor..

36

Ekonomi Kıbrıs

Prestige Aralık 2014

Güney Kıbrıs Rum Kesimi’nde yayın yapan Fileleftheros Gazetesi dikkat çeken iki başlık paylaştı okurlarıyla. Bunlardan ilki KKTC’de yapılan kumar harcaması.. “Kıbrıslı Rumların Kasım Ayında İşgal Bölgelerindeki Tatilleri.. Oteller İçin 328 Bin Euro, Türkiye’ye bilet için 77 Bin Euro Ödediler” başlık ve spotlarıyla verdiği haberinde, Kasım ayında KKTC’deki oteller için yapılan harcamalar “alevlenirken”, tüm 2014 yılı için otellerde kredi kartlarıyla yapılan harcamaların 2 milyon 372 bin 516 Euro’ya ulaştığını belirtti. JCC şirketinin verilerine göre Rumların geçen Kasım ayında KKTC’deki otellerde kalmak için kredi kartlarıyla 328 bin 12 Euro’luk harcama yaptığını ve bu miktarın yaz aylarından bile yüksek olduğunu belirten gazete, bu durumun, Rum polisinin Rum tarafında yasaklanan “online casino” baskınları yapması ve KKTC’de rahatça kumar oynanabilmesine bağlı olabileceğinden söz etti.

ekonomi

Fileleftheros, 2014 yılının 11 ayında KKTC’de

uçak bileti için 2,7 milyon Euro harcandığını da kaydederek, seyahatlerin “yasadışı” olduğunu iddia ettiği bir havaalanından yapıldığı göz önüne alındığında yapılan harcamanın önemli olduğuna dikkat çekti.

HAVACILIKTA PAZAR PAYI PEGASUS’UN Son cümlede olduğu gibi, ikinci başlık havayolu seyahatiyle ilgili.. Fileleftheros Gazetesi “Kıbrıs’a Gelen Yolcuların Yüzde 15’i Pegasus’la” başlığıyla aktardığı haberinde, adaya en çok yolcu taşıyan hava yolu şirketleri sıralamasında Pegasus Hava Yolları’nın birinci sırayı aldığını; “Kıbrıs Hava Yolları” (Cyprus Airways) ile Türk Hava Yolları’nın (THY) ikinci ve üçüncü sırada geldiğini yazdı. Bu yılın ilk 9 ayı içerisinde, adaya gelen toplam yolcu sayısının yüzde 15’ini Pegasus Hava Yolları’nın getirdiğini belirten gazete, “Kıbrıs Hava Yolları’nın” ise, yüzde 9’la sınırlı kaldığına işaret etti.

YOLCULARIN YÜZDE 33’Ü ERCAN’A Haberde ayrıca, bu yılın ilk 9 ayı içerisinde adadaki uçuşların yüzde 33’ünün Ercan Havalimanı’ndan; yüzde 39,8’inin Larnaka Havalimanı ve yüzde 27,2’sinin de Baf Havalimanı’ndan yapıldığı bilgisi verildi.


37

Ekonomi K覺br覺s

Prestige Aral覺k 2014


Mehmet Eziç – Eziç Restaurantlar Zinciri Direktörü

KIBRIS’IN LEZZET MUTFAĞI EZİÇ’TEN DEV ATILIM; YENİ ROTA İSTANBUL

‘Kıbrıs’ta iş yapan iş adamları, dünyanın her yerinde başarabilir. Bizim de zaman zaman araştırdığımız oluyor. Türkiye’de düşüncemiz İstanbul. Şirketi kurduk, isimler tescillendi, her şey bitti aslında.’

38

Ekonomi Kıbrıs

Prestige

röportaj

Aralık 2014

Çalışmak, çalışmak, çalışmak. Sonunda da çalışarak başarmak. Kıbrıs iş dünyasının saygın isimlerinden biri Mehmet Eziç. Sendikaların eylem üzerine eylem yaptığı, vatandaşın kamuda istihdam uğruna kolaylıkla oy ve parti değiştirdiği bir dönemde, küçüğünden büyüğüne örnek olması gereken bir iş adamı. Sıfırdan, hatta arkadaşından ödünç aldığı makineyle başladığı iş hayatında, birkaç metre karelik dükkandan, KKTC’de dev bir restoran zincirine giden bir yükseliş grafiği var Mehmet Bey’in. Ve şu an yaklaşık 300 kişiyi istihdam ediyor işletmelerinde. Ekonomi açısından da büyük bir katma değer oluşturuyor. Son dönemlerde yavaş yavaş işleri büyük kızı Hazal Eziç’e teslim ediyor Mehmet Bey. Kendisi biraz daha toplum için, ülke için sosyal sorumluluk projelerine ağırlık veriyor. Sosyal medyada ne kadar aktifse, gazete ve televizyonlar için tam aksine mesafeli. Kolay kolay göremezsiniz Mehmet Eziç’i. Ama Ekonomi Kıbrıs Prestige için durum farklı. İlk günden bu yana KKTC’nin ekonomi dergisine fikir ve tecrübeleriyle ışık tutan Mehmet Bey, Atıl Ayaz’ın Kıbrıs Genç TV’de

hazırlayıp sunduğu Ekonomi Kıbrıs programındaydı. Sadece iş ve ekonomi dünyasının saygın isimlerinin konuk olduğu programda keyifli bir sohbet, çarpıcı başlıklar vardı. Bürokratik engellerden, yeni yatırım planlarına, ara eleman ihtiyacından üniversitelerin çarşı pazara müdahalesine kadar birçok konuyu ele alındı. Mehmet Eziç’in ilk vurgusu, KKTC’de hayatın bir parçası haline gelen belirsizliğe.. “Bu belirsizlik ve sürekli aynı sıkıntılarla karşılaşmak, iş dünyasını mutsuz ve huzursuz ediyor. Geleceğini göremediği için iş adamı yatırımlarını ona göre yapıyor veya yapmıyor. Sürdürülebilir bir gidişat olmadığını herkes söylüyor zaten ama kimse elini taşın altına koymuyor. 40 yılda çok farklı bir noktaya geldi ülkemiz. Komple sistemin değişmesi gerektiğine inanıyorum ben. Gerçi herkes benzer konuşmalar yapıyor ama fedakarlığa herkesin kendinden başlaması gerektiği zaman, o noktada duruyorlar.“ Bir yerden başlamak gerek ama nereden ve nasıl? Soru çok fakat yanıt bulana kadar hayat hızla akıyor. Ekonomik veriler kötüye gidiyor, borçlar alarm veriyor.. Siz piyasanın, sektörün içindesiniz. Nasıl yorumluyorsunuz tabloyu?


“Aslında ekonomi olarak ülke adına kötüyüz. Fakat piyasaya o oranda yansımadı. Son iki yıldır turizmdeki yükselme, artı öğrenci sayısındaki artıştan dolayı, her türlü engellemeye rağmen bir miktar piyasaya kayıyor o gelir. Dolayısıyla tam dibe vurmadan, az da olsa yukarıda tutuyor ülke ekonomisini. Bir analizim var bu konuda. Akşam saatleri özellikle, caddedeki araba sayısı çok az. Saat altı, altı buçuk gibi hem Girne, hem de Lefkoşa’da caddeye bakınca görüyorsunuz tenhalığı. Bu tehlikedir. Bana göre 2015’e ekonominin kötü yansıyacağı anlamına gelir. Çünkü birkaç yıldır kazandığını değil, kazanacağını harcadı herkes. Kazanacağı da çoğalmadı ya da azaldı.. İnanılmaz borcu var vatandaşın. Özellikle kredi kartlarında yakın zamanda başımız çok ağrıyacak gibi.” Vatandaşın ayağını yorganına göre uzatmadığını gösteren bir gözlem daha, dileriz borçlanma adına alınan tedbirler en azından bundan sonrası için etkili olur. Mehmet Eziç’in sözlerinin satır arasına dönelim şimdi. Turizm ve öğrenci akışının piyasaya olumlu yansıdığını belirtiyor, ama bir vurgu

yapıyor orada; ‘her türlü engellemeye rağmen’ diyor. Gelin engellemenin detayına bakalım. Sektörde görüşüp konuştuğunuz tüm işletmeciler gibi, aynı dertten muzdarip Mehmet Bey.. “Üniversitelere giren girdilerin piyasada dengeli paylaşıldığına inanmıyorum açıkçası. Doğu Akdeniz hariç, diğer üniversiteler monopol oldular. Öğrenciden gelecek tüm geliri kendileri alma yarışındalar. Piyasaya mümkün mertebe akışı engellemeye çalışıyorlar. Yurtları okulların içine topladılar, tüm yiyecek içecek işletmelerini kendileri çalıştırıyorlar. Dışarıdan hiçbir işletmenin servisine dahi müsaade etmiyorlar. Resmen askeri bölge ilan edilmiş durumda. Bu durum rahatsız edici.. Paylaşmayı bilmeliler.. Hiç mi dışarı çıkmıyor öğrenci, çıkıyor. Ama kendi çabasıyla. Yurt yapmasınlar demiyorum, yapsınlar ama şehir içine yapsınlar. Dolaylı olarak öğrencinin çevresine de, çarşı pazara da katkısı olsun.. Aynı şekilde turizmde de bu sıkıntı var. Kumar turizmi olsun ama her şey dahilin kalkması lazım ülkeden. Çünkü her şey dahil sistemi ülkemize yapacağımız en büyük kötülüktür. Hem imaj olarak, hem de paylaşım olarak. Getiriyorlar turisti, kapatıyorlar otele beş gün, bir hafta.. Tekrar kendi minibüsleriyle götürüp, uçağa bindirip gönderiyorlar ülkesine. Ama daha sonra Kıbrıs’a gelenlerle karşılaştığımızda konuşuyoruz, sadece geldiği otel isimlerini sayıyor. Ötesi yok.“ Turizm Yatırımcılar Birliği’nin de bahsettiği noktalardan biriydi bu sözler. Dönelim aynı birliğin öne çektiği ara eleman ihtiyacına. Daha doğrusu personel transferi zorunluluğuna. Vasıflı eleman sıkıntısı, tüm iş dünyası gibi Mehmet Eziç’in de en sık yaşadığı sorunlardan biri..

39

Ekonomi Kıbrıs

Prestige Aralık 2014


müdürlük mevkii ve çalışma saatleri öncelikli her zaman.. Ama gençlerin değil, tüm ailelerin suçu var burada. Bizim nesil son nesildi çalışarak okuyan. Bizden sonraki nesilde o bitti. Şimdi ‘biz ezildik, onlar ezilmesin’ yaklaşımı var. Biraz ümidim oldu gerçi. Son iki yıldır yaz aylarında müracaat başladı. Çok değilse bile, bir iki KKTC vatandaşı yazın çalışmak için geliyor. İki ay diyor, bir ay çalışıyor ama başladı yavaş yavaş. “ “Öncelikle şunu söylemek isterim ki; Eziç’i Eziç yapan, bizim kadar çalışan personelimizdir. Çalışan personelimizin aidiyetidir, işine bağlılığıdır. Uzun zamandır birlikte çalıştığımız, kemikleşmiş, Eziç ile bütünleşmiş çalışan arkadaşlarımız var. Onların sayesinde işletme kendi kendini götürüyor.

40

Ekonomi Kıbrıs

Prestige Aralık 2014

Ama ülke geneline bakarsanız sunum ve mutfak kısmında her geçen gün daha da geriye gidiyor personel kalitesi. Türkiye’deki gelir seviyesi yükselince, o taraftan gelen çalışan potansiyeli de azaldı. O yüzden seçim yapmak eskiye göre daha da zor olmaya başladı. “ ‘Maalesef yerli çalışanımız olmuyor!’ “5-6 ay önce gazetede dört gün arka arkaya ilan çıktık. Bilerek yaptık bunu da, şöyle dedik: Sabah sekiz, akşam beş arası çalışacak arkadaşlar arıyoruz. Bir tane KKTC vatandaşı başvurmadı. İki tane oldu, onlar da sonradan KKTC vatandaşlığı almış. İnanın yok, bizim sektörü beğenmiyorlar. Başka ülkelere gidip bulaşıkçılık yapıyorlar, temizlikçi oluyorlar ama bizim ülkemizde maalesef.. İyi bir garson olmak, iyi bir şef olmak, kasiyer olmak, barmen olmak işten sayılmıyor. Öyle bir algı oluşmuş ki ülkede, o iş değil vatandaşın gözünde. Herkes üniversite mezunu oldu biliyorsunuz, beklentileri işletmeye girip müdür olmak. İş yerinde işi öğrenmek, kariyerini geliştirmek ikinci sırada,

Başlıkta duyurduğumuz konuya dönelim o zaman, yani yatırımlara.. Girne’de, Lefkoşa’da, Mağusa’da marka olan Eziç, günden güne büyüyen Lavash’tan sonra yeni bir hamle yapacak mı? Herkesin merak ettiği bir konu aslında bu. Özellikle Kıbrıs’a gelen, meşhur tavuk dolmasını yiyen tüm misafirlerimiz de bu yanıtı merak ediyor. Yani yurt dışı planları var mı ufukta? “Şu anda ülkedeki yatırımlarımıza biraz ara verdik gibi. Üst limite geldiğine inanıyorum, son çalışmamız Lavash markası da oturdu. Mağusa’da Lavash’a büyük talep var. Orada gidip geliyoruz yatırım kararı konusunda. Yatırıma ara verdik ama yenilenmemiz aralıksız sürüyor. Yeni dekorlar, yeni menüler özellikle. Kıbrıs’ta iş yapan iş adamları, dünyanın her yerinde başarabilir. Bizim de zaman zaman araştırdığımız oluyor. Temasta olduğumuz birkaç yer de var açıkçası. Türkiye’de düşüncemiz İstanbul. Aslında ilk düşüncem ikinci kademe şehirlerden başlamaktı ama İstanbul herhalde daha doğrusu olacak diye düşünüyorum. Şirketi kurduk, isimler tescillendi, her şey bitti aslında. Ama biraz daha nefes almak istiyoruz. Arada bir bakıp geliyoruz.“ Yurt dışına açılma projesinin detayları şimdilik bu kadar. Ama yakın bir zamanda metropol İstanbul Kıbrıs’ın lezzetiyle tanışacak. Mehmet Eziç ve çalışma arkadaşlarına bu zorlu yolculukta başarılar dileriz..


haberler

haberler

haberler

haberler

haberler

haberler

haberler

haberler

haberler

haberler

CARDPLUS’TAN 100 LİRAYA MERCEDES C180 KKTC’nin öncü kredi kartı markası Cardplus, 2015’i hızlı bir kampanya ile karşılıyor. Sunduğu taksit fırsatları ve hediyeleri ile yıl boyu çok konuşulan Cardplus, bu kez 100 liraya Mercedes C180 veriyor.. 6 yerel bankanın ortak kredi kartı Cardplus ve Kombos Otomotiv iş birliği ile düzenleniyor bu kampanya. Kredi kartıyla 100 lira ve üzeri alışveriş yapanlar şans numarası alacak. Bu numara ile çekilişe katılanlar arasından otomobil talihlisi 8 Haziran 2015 tarihinde noter huzurunda yapılacak çekiliş ile belirlenecek.. Yeni yılın en dikkat çeken kampanyasına son katılım tarihi 31 Mayıs..

41

Ekonomi Kıbrıs

Bu kadar değil ama fırsatlar. ‘Her yerde, her şey için’ sloganıyla 10’uncu yılına giren Cardplus, seyahat Prestige Aralık 2014 eden yolcuları için de bir kolaylık sunuyor. Tüm Cardplus müşterilerine, Ercan Havalimanı’ndaki POY Airport Otopark bir gün boyunca ücretsiz olacak. İlk gün ücretsiz, sonraki günler de indirimli.. Normal ücret 5 lirayken, Cardplus sahipleri her gün için 4 lira ödeyecek. Ayrıca aynı tesiste aracını yıkatmak isteyen Cardplus sahipleri için de indirim var. 15 liralık iç-dış temizlik ücreti, Cardplus kullanıcılarına 13 lira olarak belirlendi. POY Airport Otopark’ın kafeteryasından yapılacak harcamalar da yüzde 10 indirimli olacak..

kampanya

Büyük dikkat çeken bu iki kampanyayı da Cardplus Genel Müdürü Mine Tokay duyurdu. Kart sahipleri, üye iş yerleri ve vatandaş için en iyi hizmet amacıyla çalıştıklarını belirten Tokay, 2015 için de herkese huzur dolu bir yıl diledi..


ekonomi

ekonomi

ekonomi

ekonomi

ekonomi

ekonomi

ekonomi

ekonomi

ekonomi

ekonomi

Ali Murat Yeşilyurt – ALPET Genel Müdürü

‘AKARYAKITTA İNDİRİM İÇİN YETKİ VE SON SÖZ HÜKÜMETİN’

“Şirketler neden fiyatlarını düşürmüyor diye bir şey yok. Şirketlerin akaryakıt fiyatlarını düşürmesi, ancak hükümetin düşüş kararıyla olur. Yani fiyatlarımıza biz karar vermiyoruz. Eğer düşüş devam eder veya stabil kalırsa, petrol fiyatlarındaki gerileme vatandaşa birkaç ay sonra yansıyacaktır..”

42

Ekonomi Kıbrıs

Prestige Aralık 2014

Ekonomi dünyası bir süredir petrolle yatıp, petrolle kalkıyor. Gözler uluslararası piyasalarda. Petrolün varil fiyatı hızla değer yitiriyor. Bu ani ucuzlamanın sebebi ne? Arz talep dengesi mi şaştı, yoksa başka etkenler mi var işin perde arkasında?

etkilenmeler oluyordu. Önceleri petrole ihtiyacı olan Türkiye, savaşlardan çok ciddi etkilenirdi. Ancak günümüzde daha stabil bir ekonomik program sayesinde, bu etkilenmeler minimum seviyede tutuluyor.

Ve vatandaş için en önemlisi, cebimize ne zaman yansıyacak bu ucuzlama? Ekonomi Kıbrıs’ta petrolü konuştuk. Konuğumuz Kuzey Kıbrıs’ta akaryakıt sektörünün sayılı uzman isimlerinden biri; Alpet Genel Müdürü Ali Murat Yeşilyurt..

Fiyatlardaki dalgalanmaya dönecek olursak.. Sayısal verilere baktığınızda biraz arz fazlası var. Ama gerçekten petrolün fiyatını düşürecek kadar mı, hayır. Ben bu konuda ülkelerin stratejik ilişkilerine bakmak istiyorum. 1989’da bitti denen soğuk savaş, belki de bu şekilde tekrardan yüzünü gösterdi. Nasıl? Esasında bu fiyat düşüşü Amerika kaynaklı mı ve bu Putin’i dize getirme yöntemi mi? Aklıma gelen bu.

Her zaman diyoruz ya, en sağlıklı yorum ve değerlendirme için bir fotoğrafa birkaç açıdan bakmak gerekir. Herkesin öne çıkardığı açı, her zaman doğru olmayabilir. Belki de oradan görmemiz isteniyordur, ısrarın sebebi de budur. Ali Murat Yeşilyurt,

analiz

günlerdir, haftalardır duyduğumuz klasik değerlendirmelerin aksine, farklı bir yorum getiriyor petroldeki ani değişime. Sözleri dikkat çekici. “2014 Haziran ayında 110 dolarlara çıkmıştı varil fiyatı. Bu sabah itibarıyla 66 dolar. Petrol son bir buçuk yılın en düşük seviyesinde. En büyük petrol tüketicisi olan Amerika’nın üretimine baktığınızda, 45 yılın en üst düzeyinde. Piyasada şu tarz yorumlar var; talepten fazla mı arz var? Düşüşü o mu tetikliyor? Bence farklı stratejik boyutlar var. Eskiden enerjinin merkezi olan noktalarda savaş olduğunda, ciddi

Çünkü Putin Kıbrıs’taki gazla ilgili bir rahatsızlık duydu. Çünkü Avrupa’ya enerji ihraç eden ülkelerden birisi ve oradan ciddi bir kaynağı var. Sonra Ukrayna ile sıkıntı yaşadı. Tarihte Rusya hiçbir zaman egemenlik altına girmedi, teslim olmadı. Ama şu anda çevresiyle stratejik görüşmelere başladığını görüyorum. Ve bu şekilde devam ederse en fazla 2015’in ikinci çeyreğinde Rusya ekonomisi ciddi bir resesyona girecek.


Şimdi tekrar fotoğrafın geneline bakalım. Arz çok ciddi oranda artmadı madem, o zaman bu fiyat düşüşünün sebebi ne? Aklımıza bu ihtimali getiriyor; rahatlıkla amaç Rusya’yı dize getirmek yorumu yapılabilir.“ Uzun bir süredir ezberlediğimiz ‘arz talep dengesi bozuldu’ kalıbının ötesinde, enerji satrancında farklı bir hamle olabilir bu strateji. Peki ama nereye kadar? Eğer amaç Rusya’yı yıpratmak, üzerinde bir baskı oluşturmaksa petrol daha ne kadar ucuzlayabilir? Bir ihtimal elbet. Ama Amerika sırf bu baskıyı yapsın diye, petrol fiyatını daha da aşağı çekmeyi tercih etmez. 2014 Haziran ayında 110 dolarlara çıkmıştı varil fiyatı. Bu sabah itibarıyla 66 dolar. Ciddi bir düşüş oldu zaten. Bunun daha aşağısına gider mi? Morgan Stanley Bank çok saygın bir yatırım bankası, 43 dolara gideceğini söylüyor. Yine buna karşı Moody’s 60 dolarla 80 arasında seyredeceğini, 70 dolarda sabitleneceğini öngörüyor. Benim için Moody’s tarafından gelen açıklama önemli, o yüzden 40’lara ineceğini düşünmüyorum. Ama yılı 60 civarında kapatır, yeni yılda 70’e doğru yükselir diye düşünüyorum. Tabi kur yorumu gibi, petrol fiyatlarını da yorumlamak çok zor. Çünkü anlık etkilerle, anlık kararlarla değişkenlik gösterecek rakamlar bunlar. Makrodan, mikroya dönelim. Uluslararası piyasalardan, vatandaşın cebine odaklanalım. Tüketici haklı olarak

soruyor, indirimler bizlere ne zaman yansıyacak? Yani akaryakıt fiyatları ne zaman ucuzlayacak? Petrol fiyatı çok denetlenen bir piyasadır ve satış fiyatını hükümet belirler. İlk olarak şu algıyı ortadan kaldırmak isterim, şirketler neden fiyatlarını düşürmüyor diye bir şey yok. Şirketlerin akaryakıt fiyatlarını düşürmesi, ancak hükümetin düşüş kararıyla olur. Yani fiyatlarımıza biz karar vermiyoruz. Hükümet neden düşüremiyor, onu da anlatayım. Bu tür etkiler hemen yansımaz. Evet fiyatlar düşecek, bu bir süreçtir. Ama hemen değil, birkaç ay içerisinde düşmesi beklenmekte. Örneğin şu an Türkiye’nin 5.5 milyar metreküp stok var. Ülkenin aylık tüketimi 2 milyar metreküp. Buradan yola çıktığımızda o stoğu tüketmesi için demek ki iki buçuk aya ihtiyaç var. Bu stoklar tüketilmeden fiyat revizyonu yapmak söz konusu bile olamaz. Çünkü oluşacak zarar çok büyük. Eğer düşüş devam eder veya stabil kalırsa, petrol

43

Ekonomi Kıbrıs

Prestige Aralık 2014


fiyatlarındaki gerileme vatandaşa birkaç ay sonra yansıyacaktır. Petrol zamlanırken anında, ama ucuzlarken gecikmeli hissediyoruz o zaman. Haksız mıyım?

44

Ekonomi Kıbrıs

Prestige Aralık 2014

Doğru aslında. Ama orada da farklı unsurlar var. Ülkeler bütçe sapması olmasın diye gelirlerini dengelemeye çalışıyorlar. Düşüşleri çok yansıtmayıp, fonlarını arttırarak bütçe dengesi sağlamaya çalışıyorlar. Ama bunu da bencillik olarak görmemek lazım. Çünkü dengelenen bütçe yine vatandaşa hizmet olarak dönüyor.

Kaliteli olduğunu düşünüyorlar. Çünkü hükümet Güney Kıbrıs’taki fiyatları takip ederek altında kalmaya çalışıyor oraya bir akış olmasın diye. Kalite olarak şunu söylemek istiyorum, biz İsrail Hayfa’dan alıyoruz yakıtı, çok büyük bir rafineridir. Aynı rafineri, Güney Kıbrıs’a da yakıt satıyor. Kaynak aynı. Yani vatandaş Güney’e geçip daha kaliteli alayım dediğinde, esasında aynı rafinerinin malını benden değil, oradan almış oluyor. Daha yakından incelemek isteyenler kolaylıkla da internetten erişip rafinerinin durumuna bakabilirler. Uluslararası arenada kalite konusunda ilk üç sıradadır. O yüzden bu konuda biraz daha tutucu davransak sanki çok daha iyi olacak.”

‘Vatandaş Güney Kıbrıs’a geçip oradan yakıt alıyor!’ Kıbrıs Türk Ticaret Odası Başkanı Fikri Toros’un açıklamalarının yankıları sürüyor. Kuzey Kıbrıs’tan Güney Kıbrıs’a harcanan aylık 10 milyon Euro’dan bahsettik sizlere. İş dünyasından yankılarını da alıyoruz. İşte akaryakıt sektörü de Kuzey-Güney arasındaki bu alışveriş ağından olumsuz etkilenenler arasında.. “Vatandaş Güney Kıbrıs’a geçip oradan yakıt alıyor! Fakat fiyat etken değil bu tercihte.

Kaliteyi nasıl anlayacak, nasıl yorumlayacak vatandaş? Markaya mı güvenecek, istasyonun dış görünüşüne mi bakacak? Yoksa farklı ayrıntılar var mı dikkat etmesi gereken? İstasyonun belgesinin olması çok önemli. Biz Alpet olarak şu anda İSO Kalite Belgesi bulundurmaktayız ve bu belgeyi alabilmek için tam iki yıl çalıştık. Sektörde ilk kez bu belgeyi biz aldık. Birincisi bu belge var mı diye bakılmalı, ikincisi tank temizlikleri yapılıyor mu düzenli olarak.. Biz bu anlamda da çok iddialıyız, kendimize güveniyoruz. Kesinlikle ne kadar yatırım yaparız ve bu bize ne kadar senede geri döner diye bir kaygımız yok. Çünkü Alpet artık halka mal olan bir şirket. O yüzden her projemizde halkımız adına faydalı ne var, ya da daha çok faydayı nasıl sağlarızı çalışıyoruz. O yüzden tüketicilere tavsiyem, yakıt alırken dostluk ilişkilerinden çok, kaliteye önem verilmesi gerekir. Bu belgelerin sorgulanması şart.


45

Ekonomi K覺br覺s

Prestige Aral覺k 2014


GÜLİZ KANER

REHA ARAR

SERHAT AKPINAR

MEHMET EZİÇ

FİKRİ TOROS

AHMET MELİH KARAVELİOĞLU

46

Ekonomi Kıbrıs

Prestige

Alİ MURAT YEŞİLYURT

ERDİNÇ KÜÇÜKUNCULAR

ZEKİ ZİYA

CEYHUN TUNALI

İLKER ZÜĞÜRT

KUDRET ÖZERSAY

Aralık 2014

SÜHA VEKİL

HÜDA HÜDAVERDİ

VARGIN VARER

REDİF NUREL

ATIL AYAZ Ekonomi Kıbrıs Genel Yayın Yönetmeni atil.ayaz@ekonomikibris.com Twitter: AtilAyaz

MEHMET ZEKİ AVCI

BURAK SALTOĞLU

Yeni yatırımlar, dikkat çeken projeler, finans dünyas Kısacası ekonomi adına atılan tüm a Atıl Ayaz özel konu ve konuklarıyla sizlerl

Ekonomi Kıbrıs hafta içi her sab saat 10:00'da Kıbrıs Genç Tv’d

Soru ve görüşleriniz için: haber@ekono

www.ekonomikibris.com

Fac Twit You


MİNE GÜRSES

Alİ ÇIRALI

METİN BULUT

MERİÇ ERÜLKÜ

MURAT ARAR

SELAMİ KAÇAMAK

KEMAL ALTUNCUOĞLU

EKONOMİ VE İŞ DÜNYASINDA PRESTİJİN ADRESİ

OKYAY SADIKOĞLU

EKONOMİ KIBRIS KAAN TOKAT

sındaki son gelişmeler.. adımlar.. le buluşuyor.

bah de.

omikibris.com

cebook: Ekonomi Kıbrıs tter: Ekonomikibris utube: Ekonomi Kıbrıs

ERCAN AYFER

YENAL SÜREÇ

ESAT ALTAY

ASIM VEHBİ


haberler

haberler

haberler

haberler

haberler

haberler

haberler

haberler

haberler

haberler

CİKLOS ÇAMLIK VİLLARI’NDA 50 AY VADE, SIFIR FAİZ Kıbrıs inşaat sektöründe rekabet kızışıyor. Lefkoşa’da inşa ettikleri projeler ile dikkat çeken, mimari yapısı ve fiyat politikasıyla büyük talep toplayan Koşanlar İnşaat ve Emlak yeni rotasını çizdi, Girne pazarına da girdi.. İki yeni proje ile ilk adım atıldı; Koşanlar Lıfe ve Ciklos Çamlık Villaları.. Koşanlar Lıfe Girne Amerikan Üniversitesi bölgesinde. Dağ ve deniz manzaralı dairelerde fiyatlar 36 bin 500 sterlinden başlıyor.

48

Bir diğer proje Ciklos Çamlık Villaları ise konumu ve kampanyasıyla öne çıkıyor. Her biri triplex ikiz ve müstakil villalardan oluşan projede başlangıç fiyatı 99 bin sterlin. Yüzde 50’sini peşin ödeyen yatırımcıya, Koşanlar İnşaat kefilsiz ve bankasız, 50 ay-sıfır faiz şirketten vade kolaylığı sunuyor. Sosyal medya atılımı ve yenilenen web sitesiyle yeni yıl için yeni bir başlangıç yapan firma, iki projede de satışlara başladı..

Ekonomi Kıbrıs

Prestige Kasım 2014

ÇETİNKAYA’NIN SPONSORU TAŞYAPI Kıbrıs futbolunun köklü kulüplerinden Çetinkaya Türk Spor Kulübü sancılı bir süreçten geçiyor. Uzun süre yönetim krizi yaşayan kulüp, girişimci iş adamı Meriç Erülkü’nün başkan seçilmesiyle hızlı bir değişim yaşıyor.

haberler

Meriç Erülkü ve ekibi ilk iş olarak kulübün maddi sıkıntılarına çözüm bulmak adına dikkat çeken bir sponsorluk adımı attı. Kıbrıs ekonomisinin en büyük özelleştirmesine imza atan Taşyapı Yönetim Kurulu Başkanı Emrullah Turanlı ile temasa geçen kulüp, istediğini aldı. Türkiye’nin önde gelen şirketlerinden Taşyapı, artık Çetinkaya Türk Spor Kulübü’nün anasponsoru.. Futbol çevrelerinde ve taraftarlar arasında büyük dikkat çeken bu anlaşma, kulüp lokalinde düzenlenen basın toplantısı ile duyuruldu. Çetinkaya Başkanı Meriç Erülkü ve Taşyapı Yönetim Kurulu Başkanı Emrullah Turanlı anlaşmayı birlikte imzaladı. Turanlı futbola olan ilginin artması ve ülke gençliğinin hareketlenmesi için maçların da ücretsiz olacağını duyurdu..


49

Ekonomi K覺br覺s

Prestige Aral覺k 2014


turizm

turizm

turizm

turizm

turizm

turizm

turizm

turizm

turizm

turizm

Zafer Güvener - Golden Tulip Nicosia Hotel & Casino Genel Müdürü

İŞ DÜNYASI VE ÖZEL TOPLANTILARIN ADRESİ DEĞİŞİYOR; İŞTE BUSINESS LAUNCH Özel bir misafiriniz, hatta kalabalık bir misafir grubunuz geldiğinde, ya da kritik bir toplantı yapacağınız zaman aradığınız yeri bulmak her zaman mümkün değil. Yani hem toplantı için uygun, hem de ikramın kaliteli ve lezzetli olduğu bir yerden bahsediyoruz..

50

Ekonomi Kıbrıs

Prestige Aralık 2014

İş dünyası bu eksikliği sıkça yaşıyor. Kimi zaman bir restoranın üst katları tercih ediliyor bu tür organizasyonlar için, kimi zaman otellerin toplantı salonları. Hatta son çare deyip cafelerde yapılan toplantılara bile şahit oluyoruz. İş dünyası ve siyasetin merkezi başkent Lefkoşa’da bu açığı kapatacak büyük bir adım atıldı. Golden Tulip Nicosia Hotel ‘Business Launch’ konsepti ile hizmet vermeye başladı.. Bu çalışmayı detaylandırmak, yeni projeleri konuşmak ve turizm sektörünün izlenimlerini almak için konuğumuz KKTC turizminin en yeni transferlerinden biri; Golden Tulip Nicosia Hotel & Casino Genel Müdürü Zafer Güvener..

röportaj

Yeni transfer diyoruz, çünkü iki ay önce atandı Zafer Bey bu göreve. Turizm sektörünün tecrübeli isimlerinden biri. Dünyanın birçok bölgesinde, birçok büyük turizm operasyonu yönetti. İki aydır da Kuzey Kıbrıs’ta, Pasha Group’un üst düzey kadrosunda. Zafer Güvener Hilton kökenli, şehir otelciliğin yakından tanıyor. O yüzden de ilk adımlarından biri Golden Tulip Nicosia Hotel & Casino’yu ‘beş yıldızlı otel’ bakış açısından öte, iş dünyasının buluşma merkezi haline getirmek. Business Launch girişimi de, bu yönde geliştiren bir proje.. “Golden Tulip’in 5 yıldızlı bir hotel algısını kırıp, biraz daha halkla ilişkiler yönünü güçlendirmek istiyorum. Dolayısıyla bir sosyal sorumluluğumuz var. Bunları bir adım daha ileriye nasıl taşıyabiliriz, bunların planını yapıyoruz.

Geldiğimiz ilk günden beri görüp değiştirdiklerimiz de oldu bu yönde, proje aşamasında olanlar da var. Örneğin bizim bir havuz katımız var, bu havuz katının daha aktif kullanılması gerekiyor. Dolayısıyla şehrin göbeğinde, Dereboyu’nda olmamızdan dolayı etrafımızda çok fazla şirket ve devlet kurumu mevcut. Bu sebepten ‘Business Launch’ konseptini geliştirdik. Herkesin gelip yemek yiyebileceği, iş görüşebileceği, hızlı servisi olan bir yer burası. Fiyatlar bakımından da oldukça hesaplı fiyatlarla başladık; sadece 40 lira. Başlangıçlar var, ana yemekler var, tatlı veya meyve salatasıyla devam edebilir misafirimiz. Bunun yanında da bir adet meşrubatın dahil olduğu leziz bir konsept oluşturduk. Bugün Dereboyu’nda da bir yere gidip yemek yemeye kalktığınızda ödeyeceğiniz paralar neredeyse aynı. Peki aynı hesabı ödeyecekseniz neden daha nezih bir ortamda, arkadaşlarınızla birlikte kaliteli vakit geçirmeyesiniz? Tabi bir de ön yargılar var. ‘Orası çok pahalıdır, çok lükstür, bizi almazlar’ gibi endişe taşıyan misafirlerimizi de görüyor, duyuyoruz. Kesinlikle böyle bir durum yok burada. Kapımız herkese açık, zaten ısrarla bunu anlatmaya çalışıyoruz. Sadece yemek olarak bakmayın. Örneğin Dereboyu’nda oturup özel bir toplantınızı yapamazsınız. Yan masanın sesleri karışır, konuştuğunuz her detayı başkaları da duyabilir. Ama ‘Business Launch’ konseptimizde böyle bir endişe yok. Leziz menülerimiz ve nezih toplantı imkanlarımızla misafirlerimizi ağırlıyoruz. Misafirlerimiz en verimli şekilde toplantılarını sürdürüyorlar. Çok olumlu geri dönüşler alıyoruz. İnsanlar öğlen yemeğinde gelip kullanıyorlar. Toplantıları için bizi tercih ediyorlar. ‘Business Launch’ konseptimiz yeni bir bebek bizim için. Ama hızlı bir şekilde emekleyip koşacağına inanıyorum. Çünkü bu şehirde buna ihtiyaç var. O yüzden önceliğimiz para kazanmaktan ziyade, insanların bu oteli daha da benimsemeleri, iyi vakit geçirmeleri. Projelerimizin tamamını bu ana fikir üzerine şekillendiriyoruz. “ Hem sunduğunuz prestijli hizmet, hem de fiyat politikanızla iş dünyası için büyük bir açığı kapattınız. Benzer projelerin devamını dileriz. Şimdi biz dönelim ülke turizmine. Giriş yazısında geçmiş çalışmalarınızdan bahsettik. Dünyanın birçok


noktasında turizmcilik yapan bir isim olarak, KKTC için ilk izlenimleriniz nasıl? Adaya geliş tarihi olarak Eylül-Ekim dönemini düşünürsek, çok yoğun bir zamana denk geldim. Ve şimdi de Aralık ayı.. Bütün firmaların özel yemek verdiği bir dönem, dolayısıyla yoğun bir sezon geçiriyoruz.. Tabi ki işlerin yoğun olmasında dolayı mutluyum. Bu açıdan ilk izlenimlerim güzel. Kuzey Kıbrıs diğer ülkelere göre biraz daha rahat. Çalışma koşulları olsun, kişilerin davranışları, yaklaşımları olsun, gerçekten daha rahat. Ama adanın ciddi bir personel sıkıntısı var. Kalifiye eleman olmamasından dolayı kaynaklanan bir sıkıntısı bu. Devamlı personeli Türkiye’den temin etme durumu var. Personel için hem gelişler, hem gidişler, her personel için süreç içerisinde münhal açılması, münhal süresinin beklenmesi, onaylanması, sistemlerin devreye girmesi derken, bunlar şirket üzerinde ciddi bir maliyet. Tabi personel de çok iyi biliyor bu uzayan süreci, bazen de ‘bana mecbursunuz’ gibi bir hava oluşuyor. Piyasada var olandan daha iyisini bulmak gerçekten çok zor. Bu defa masraf daha da yükseliyor. Çalışanlar için bazı sosyal şartları uygulamak gerekiyor. Kalacakları yer olsun, geliş, gidişleri olsun, sosyal şartları olsun bunların hepsini bir araya getirdiğimizde de personel için ciddi bir yatırım olması gerekiyor. İlk izlenimlerimden biri personel sıkıntısı ve çözümü de personel altyapısı oluşturmak olabilir. Adanın diğer en büyük sektörü de eğitim. Okullarda kalifiye eleman yetiştiriliyor ama bu elemanlar doğru yerlerde kullanılmıyor. Üniversitelerde öğrencilerimiz var öğrencileri çalıştırma şartı belli. Üniversitenin içinde, üniversitedeki öğrenciler daha aktif bir şekilde kullanılabilirse üniversiteler için de çok iyi olabilir. Kişiler okurken de çalışabilir ve tecrübe kazanabilir. Dolayısıyla burada ciddi bir fırsat var. Hem üniversiteler için, hem de turizm sektöründe hizmet veren oteller için. Bizim üniversitemiz var biliyorsunuz. Orada turizm bölümü var. Ben aynı zamanda öğretmenim orada. Oradan ciddi bir öğrenci alıp otelde yetiştirmek istiyorum. Ben derslerimin bir haftasını okulda, bir haftasını otelde yapıyorum. Öğrencilerin eğitimlerini pratiğe dönüştürmesi için çok büyük bir avantaj bu. Öğrencilerinde beklentileri var. Biz ne zaman otelde çalışabiliriz, bize kadro verin diyorlar. Eleman sıkıntımızı kendi üniversitemizden karşılayabiliyoruz, bu da üniversitemizin bir adım daha ileriye çıkmasını sağlar. Mesela personel ile ilgili başka bir gözlemimi daha paylaşayım. Casinoda çalışan personel ile otelde çalışan personel arasında gelirlerinden dolayı oluşan bir fark var. Casinoda çalışan bir kişi otele geri dönmek istemiyor, otelde çalışan kişi de casinoya geçmek

istiyor. Birkaç gün önce Turizm Yatırımcıları Derneği buradaydı. Yeni yatırımlar için çağrı yaptılar. Bir turizm ülkesi olarak Kuzey Kıbrıs’ı nasıl değerlendiriyorsunuz? Yatırım için potansiyel uygun mu? Turizm potansiyeli var, olmayacak bir şey yok bence. Buradan önce Mısır’da yıllarca görev yaptım. Hilton’da yıllarca görev yaptım. Aynı zamanda Mısır’ın en büyük tur operatörü, dünya üzerinde de sayılı bir tur operatörünün yöneticiliğini yaptım. Dolayısıyla ciddi bir potansiyel var. Mısır ile burayı karşılaştırmak doğru olur mu bilmemem ama.. Çünkü Mısır’da ciddi bir tarih var, su altı zenginliği var. Uluslararası uçuş hakları var. Baktığınızda bir milyonun üzerinde turist geliyor oraya, sadece Rusya bölgesinden. Bunlar ciddi etkenler. Siz burayı uluslararası uçuşa açtığınız zaman büyük bir tur operatörüyle anlaştığınızda onlar planlarını yaparken bunu büyük bir avantaj olarak kullanacak. Ada bir adım daha öne çıkacak ve turist sayımız artacak. Biliyorsunuz turizm çok kırılgan bir yapıya sahip. Bir anda dengeler değişebiliyor. Mısır’da bu dengeler değişti. Halkın kedi özgür iradesini kullanmaktaki seçtiği yöntemlerle oradaki bütün turisti bir anda bitirdiler. Şu anda şirketlerin %40-50 oranında bu olan olaylardan dolayı Mısır’da küçülme planları var önümüzdeki yıl için. Bu nereye etki edecek derseniz, bunun etkisini en çok biz göreceğiz, Türkiye görecek. Mesela ben Antalya’da turizm acenteleriyle görüştüm, buraya günübirlik tur getirme konusunda. Bunu getiremiyoruz. Antalya’nın çok ciddi bir potansiyeli var ve tam adanın karşısında. Baktığınızda 2-3 milyon turist getiren operatörle bir anlaşma yapıldığında %1’i alsanız, ada için büyük bir getiri. Limasol ile çalıştıklarını öğrendim, oraya ciddi sayıda Rus turist taşıyorlar ve onların ekonomisine katkısı büyük. Neden bize olmasın?

51

Ekonomi Kıbrıs

Prestige Aralık 2014


ekonomi

ekonomi

ekonomi

ekonomi

ekonomi

ekonomi

ekonomi

ekonomi

ekonomi

ekonomi

Doç. Dr. Kudret Özersay – Cumhurbaşkanı Adayı

‘VERGİ VERMEYEN, ÇALIŞANIN HAKKINI GASP EDEN, HUKUKA UYMAYAN İŞLETMELERİN AÇILIŞINA KATILMAM!’

52

Ekonomi Kıbrıs

Prestige Aralık 2014

• “Eğitim yılı açıldı, öğretmen eksiğinden bahsediyoruz. Ama diğer yanda başka alanlarda aşırı istihdamdan dolayı ciddi bir israf söz konusu. • Hani hep diyoruz ya kamu bizde üretim yapmıyor diye, aslında bir alanda üretiyor. Müşavir üretiyor. Müşavirler ordusu üretiyor bizim sistemimiz. Bu sıkıntının aşılabilmesi için kamu reformunun bir an önce hayata geçirilmesi gerekir.

analiz

• Vergilendirme sistemi maalesef keyfi bazı uygulamalara açık bir yapı içeriyor. Resen vergi uygulaması ile keyfi bazı rakamlar gönderiliyor. Sonra da bir nevi at pazarlığıyla o rakamlar üzerinden, birilerinin keyfine bağlı olarak, zaman zaman da siyasilerin iradesine bağlı olarak o rakamlardan aşağı indirime gidiliyor. Bu keyfiliğin giderilmesi gerekiyor.” Erken genel seçim, belediye seçimi derken, sıra cumhurbaşkanlığında.. Adaylar artık yavaş yavaş sahaya çıktı. Dört adayın yarışacağı bir seçim olacak. Son iki seçimde sandıkta siyasilere ders niteliğinde cevaplar veren seçmenin bu kez kullanacağı tercih çok daha kritik olacak. İşte bu süreçte biz de Ekonomi Kıbrıs Prestige dergisi olarak, adayların ekonomi politikalarına mercek tutmak istedik. Ülke ekonomisi adına yaptıkları tespitleri, önerdikleri çözümleri sizlerle paylaşmaya

karar verdik. Konuğumuz siyasi açıdan seçimin tek bağımsız adayı Doç. Dr. Kudret Özersay.. Kısa bir süre öncesine kadar çözüm sürecinin müzakerecisiydi Özersay. Adaylığını açıklamasıyla görevden alınması bir oldu. Ama sosyal medyayı iyi kullanıyor. Projelerini ve değerlendirmelerini geniş kitlelere ulaştırma konusunda başarılı. Dr. Sibel Siber’in ‘ilk turda seçimi alırım’ yorumu için ‘dilin kemiği yok’ diyor Kudret Özersay. Seçim sonucunun son güne kadar netleşmeyeceğini söylüyor. Ama bir de tespiti var. “Vatandaşın bardağı doldu, taşmak üzere. Bugün size istihdam veya çocuğunuzun işe alımı garantisi verildiğinde herkes görüyor artık; ya yalan söylüyor zaten almayacak. Ya alsa bile geçici olacak, ki geçici alma da sona erdi. Ya da girse de bir süre sonra atılacak. Örnekleri ortada. Artık bu noktadan sonra siyasiler vatandaşı bu vaatlerle kandıramazlar..” Cumhurbaşkanı Adayı Özersay, bu örnekten yola çıkarak seçimde vatandaşın siyasi değil, mantık yürüterek sandığa gideceğini düşünüyor. Peki ekonomi vizyonunda neler var? Gelin onlara bakalım..


Biz sorduk, Kudret Özersay yanıtladı. Hiç yorum katmadan, konu başlıklarına göre sıralayıp paylaşıyoruz sizlerle..

‘PLANSIZLIK TÜM ÜLKEYİ ETKİLİYOR!’ Yasalara göre ülkede ekonomik kalkınma planı yapılması hukuken zorunludur ama yapılmaz. Ekonomik kalkınma planlarını biz Türkiye ile yapmakta olduğumuz ekonomik protokollere indirgemiş durumdayız. Eğer bir devlet kendi ekonomisini ve kendi halkının geleceğini düşünüyorsa, o devletin yöneticileri bir planlama yapmak durumundadır. Aksi halde plansızlık tüm ülkeyi etkiliyor.. Ekonominin her alanında eksik olan şey, sürdürülebilirlik kavramının dikkate alınmaması ve etkin planlama yapılmamasıdır. Sadece teşvikle, bir anlamda sadece taşıma su ile bu değirmeni döndüremezsiniz. Örneğin iyi bir planlama olmadığı için biz hangi tür turizm yapacağımız konusunda net değiliz. MAS turizm denen, kapalı devre, her şey dahil denen, bir tür turizmdir. Özel ilgi turizmi bir başka turizm türüdür. Bu ülkenin coğrafyasına, bu ülkenin şartlarına hangisi daha uygun karar verip, bu teşviği de ona uygun olarak yönlendirmek gerekir. Böylece israf da önlenmiş olur.

‘ÖĞRENCİ SAYISI ARTIYOR AMA EĞİTİM KALİTESİ ARTMIYOR’ Üniversiteler açısından baktığımızda aynı turizmde olduğu gibi bu kez üniversitelerde hem öğrenci sayısı artıyor, hem üniversite sayısı artıyor. Ama kalite artmıyor. Gelen öğrencinin kalitesinin, düzeyinin daha iyi olması için ciddi bir çalışma yapmıyoruz. Üniversitelerin sayısı artıyor ama üniversitelerde verilen eğitimin kalitesinin artması noktasında ciddi bir planlama çalışması yapmıyoruz. Bugün her ikisi de artıyor olmasına rağmen, bir süre sonra bu geriye doğru gidebilir. Yani şu an katkı yaparken ekonomiye, aleyhimize de dönebilir. Sürdürülebilir değil. Biz gelecek beş yılda, on yılda, hatta yirmi yıl sonra üniversitelerle ilgili ne durumda olacağımızı şu anda öngörebiliyor muyuz? Hayır, öngöremiyoruz. Aslında yatırımları buna göre yönlendirmemiz gerekir. Genelde seçim dönemlerinde siyasilerin övündüğü rakamlar içi dolu değildir..

Madem ki ekonominin iki temel ayağından birisini oluşturduğunu söylüyoruz üniversitelerin, o zaman bunun bir hükümet politikası olmaktan çıkarılıp, devlet politikası haline getirilmesi gerekir. Özellikle üniversiteler konusunda altını çizerek söylemek isiyorum. Cumhurbaşkanı seçilmem durumunda Cumhurbaşkanı’na bağla olan YÖDAK kurumu üzerinden, üniversitelerin planlı bir biçimde, standardı arttırarak, hem öğrenci kalitesinin artması, hem de eğitim kalitesinin artması için siyasi insiyatif göstermeyi düşünüyorum. Zaten akademisyen kökenliğinden geliyorum. Sadece akademisyen olduğum için değil, ülke ekonomisine büyük katkı yapabilecek bir sektör olarak görüldüğü için üniversiteler, bunu doğru yapmamız gerekir.

‘MÜŞAVİR ORDUSU ÜRETİYORUZ.. PARTİZANLIĞA MÜSAADE ETMEYECEĞİM!’ Eğer planlı bir ekonomi geliştirmezsiniz, ülkede alınan kredilerin düzenli olarak geri dönmesi pek mümkün olmaz. Hele de kamu bankalarıyla ilgili olarak bakarsanız, batık kredilerde Ekonomi Kıbrıs rakamlar çok ciddi Prestige boyutlara ulaştı. Bunlar Aralık 2014 çok büyük bir israftır.

53

Hani hep diyoruz ya kamu bizde üretim yapmıyor diye, aslında bir alanda üretiyor. Müşavir üretiyor. Müşavirler ordusu üretiyor bizim sistemimiz. Bu sıkıntının aşılabilmesi için kamu reformunun bir an önce hayata geçirilmesi gerekir. Bunun taslağı hazır mı, hazır. Çalışmalar yapıldı mı, yapıldı. Maalesef hayata geçirmiyor siyasi iktidar. Ben cumhurbaşkanı olmam durumunda bu konuda çok ciddi bir tavır ortaya koymayı düşünüyorum. Çünkü bu kadar çok müşavir varken ve bu sistem hala müşavir oluşturmaya devam ederken ortada çok büyük bir israf söz konusudur. Bu israftan dolayı örneğin asıl ihtiyacımız olan alanlara, almamız gereken insanları alamıyoruz.. Son beş yıldır polise herhangi bir alım yapmadıksa ve ülkedeki suç oranlarında ciddi bir artış varsa bu sıkıntıdır.


hissiyatıdır. Bunu bilen bir özel sektör çalışanı ya da yatırımcısı haksızlığa uğradığını gördükçe çalışmak ya da yatırım yapmak istemez.

54

Ekonomi Kıbrıs

Prestige Aralık 2014

Eğitim yılı açıldı, öğretmen eksiğinden bahsediyoruz. Ama diğer yanda başka alanlarda aşırı istihdamdan dolayı ve müşavirlik sisteminden dolayı ciddi bir israf söz konusu. Nerede israf var, kitlerde ve belediyelerde var. Örneğin Lefkoşa Türk Belediyesi’ne baktığınızda şu anda ihtiyacın iki veya üç katı çalışanı olduğunu biliyoruz. Cumhurbaşkanı olmam durumda, tarafsız bir cumhurbaşkanı olabileceğim için, herhangi bir siyasi partiye kurumsal veya duygusal bir bağlantım olmadığı için, makamın görev ve yetkilerini hiçbir partizanlığa müsaade etmeden yerine getireceğime kesinlikle taahhüt verebilirim. Bunun ötesinde, hükümetin de, bakanlıkların da, bağlı kuruluşların da partizanlık yapmadan, işi hak edenin alması konusunda çok ciddi bir duruş sergilemeyi düşünüyorum. Bunun için de cumhurbaşkanının yasal yetkileri vardır.

‘VERGİDE KEYFİ CEZA SÖZ KONUSU OLAMAZ!’ Vergilendirme sistemi maalesef keyfi bazı uygulamalara açık bir yapı içeriyor. Resen vergi uygulaması ile keyfi bazı rakamlar gönderiliyor. Sonra da bir nevi at pazarlığıyla o rakamlar üzerinden, birilerinin keyfine bağlı olarak, zaman zaman da siyasilerin iradesine bağlı olarak o rakamlardan aşağı indirime gidiliyor. Bu keyfiliğin giderilmesi gerekiyor. Ancak böyle bir adım özel sektörün önünü açar. Verimliliği ortadan kaldıran sıkıntılardan biri ise özel sektörde de bazı kesimlerin ayrıcalıklı muamele görüyor olduğu

Cumhurbaşkanı olmam durumunda yapılacak olan düzenlemeler ile cumhurbaşkanlığı bünyesinde oluşturulacak ekonomik danışma komitesinin görüşlerini alarak, bakanlar kuruluna başkanlık edip gerekli ikazları yapacağımı taahhüt ediyorum. Cumhurbaşkanı bakanlar kurulu ve hükümetin yaptığı yanlışları aynı zamanda deşifre edebilmelidir cumhurbaşkanı, ağırlığını koymalıdır..

‘VERGİ VERMEYEN, ÇALIŞANIN HAKKINI GASP EDEN, HUKUKA UYMAYAN İŞLETMELERİN AÇILIŞINA KATILMAM!’ Hep kamudaki ücret eşitsizliğinden bahsediyoruz ama özel sektörde çalışanların gelirleri ciddi anlamda düşük. Asgari ücretin gelmiş olduğu nokta hiç tatminkar değildir. Ama ondan daha önemlisi özel sektörde çalışma koşulları ile ilgili ciddi bir problemle karşı karşıyayız. Özlük hakları, sigortalar aynı şekilde.. Devletin kendi üzerine düşen denetleme görevini yerine getirmediğini, yasaların uygulamadığını görüyoruz. Oysa yasanın gereğine rağmen özel sektör çalışanına haklarını vermeyen işletmecinin eğer ceza gerekiyorsa cezalandırılması gerekir. Aksi halde bu ülkede hukukun üstünlüğü söz konusu olmadığı gibi, o insanlar da ya bu ülkeyi terk etmek zorunda kalırlar, ya da ekmek parasına çalışmak zorunda kalırlar. Bunun düzeltilmesi için devlet adım atması gerekir, irade koyması gerekir. Eğer ben cumhurbaşkanı seçilirsem, bütün samimiyetimle söylüyorum; vergisini vermeyen, kendi yanında çalışanın sigortasını yatırmayan, haklarını gasp eden bir şirketin açılışına falan katılmam. Bizim memlekette maalesef ülke yöneticileri, hukuka uymayan, kuralların gereğini yapmayan işletme sahiplerinin kurdele kesme törenlerine katılmaktadır. Vatandaşa en fazla acı veren noktalardan biri de budur..


köşe yazısı

köşe yazısı

köşe yazısı

köşe yazısı

köşe yazısı

köşe yazısı

köşe yazısı

BİLMEDEN YÖNETMEK

Ceyhun TUNALI GİAD BAŞKANI

Anlayacağınız gibi istatistik biliminden bahsediyorum. Ülkemizdeki siyasetin, kurumların, sendikaların, odaların kısacası ekonomiye en ufak noktasından dokunan tüm kesimlerin en donanımsız ve eksik kaldığı sayım bilimi. Dünya genelinde ve ülkemizde Devlet Planlama Örgütleri’nin ülke genelinde topladıkları bilgileri rakamsal verilere çevirerek yatırımcıların veya iş insanlarının bir sektöre girmeden önce ilk ihtiyaç duyduğu doğru ekonomik göstergeleri oluşturmak için kullandığı bilim dalı istatistik. Genel olarak ülkenin içerisinde bulunduğu ekonomik verilerden bahsederken bakılması ve doğru bilgi alınması açısından başvurulması gereken yer Devlet Planlama Örgütü’dür. DPÖ ülke genelinde diğer devlet daireleri, odalar ve sivil toplum örgütlerinden topladığı bilgileri istatistiki bilgiler ve tablolar haline çevirerek ülke ekonomisinin içerisinde bulunduğu durumu ve

pozisyonunu belirleyici sunumlar yapar. Böylelikle ülke yönetiminde bulunanların buralardaki veriler ve tablolardan yararlanarak hangi sektörlere yatırım yapılması gerektiğini, devletin nerelerde ekonomik tedbirler alması gerektiğini veya hangi kamu alanına yatırım yapabileceğine karar vermesine olanak sağlar. Ne yazık ki ülkemizde DPÖ’nün içerisinde bulunduğu durum bunların tam tersini göstermektedir. Verisel ve rakamsal anlamda doğruluğu tartışma kaldıran DPÖ’nün sunumları zamansal olarak da ülkenin ihtiyaçlarının gerisinde bilgiler sunmaktadır.

55

Ekonomi Kıbrıs

Prestige Aralık 2014

Bunun böyle olmasının en büyük nedeni ülke siyasetinin içerisinde bulunduğu başı boşluktan kaynaklı daireler arası bilgi paylaşımının doğru ve koordineli şekilde yapılmamasında yatmakta ve ülkenin ekonomisini her gün yanlış taraflara kaymasına neden olmaktadır. Ekonomik verilerden daha doğru şekilde konuşmak ve doğru noktalara parmak basma açısından, DPÖ’nün bir an önce dünyadaki eşdeğerleri ile ayni konuma ve seviyeye gelmesi için gereken yatırımların yapılması gerekmektedir. Ayni zamanda DPÖ’nün etkin ve sürdürülebilir bir yapıya sahip olması için de Devlet Plânlama Örgütü Müsteşarı’nın başkanlığında, yasa ile oluşturulmuş olan Sosyal ve Ekonomik Konsey’in bir an önce toplanması sağlanmalıdır.

köse yazısı

Toplumsal nitelikteki olaylarla ilgili sayısal verileri toplamak, bu verileri analiz etmek ve bunlardan politikaya ilişkin sonuçlar çıkarılmasında kullanılan, sayısal bilgilerin derlenmesi, bu bilgilerin düzenlenmesi, düzenlenen bilgilerin tablo veya grafik halinde sunulması, tablo veya grafiklerde sunulan düzenli bilgilerin genelleme yapılabilmesi için analizinin yapılması, bir sonuç çıkarmak için olguları yöntemli bir biçimde toplayıp sayı olarak belirtme işi, sayılama işlemi..


ekonomi

ekonomi

ekonomi

ekonomi

ekonomi

ekonomi

ekonomi

ekonomi

ekonomi

ekonomi

Yasemin Görgün – GIFA Holding Pazarlama Müdürü

‘İHRACAT YAPMAK İSTEYEN, AYAKLARI YERE BASAN ÜRETİCİLERE İHTİYACIMIZ VAR’

“Çiftçiler en erken zamanda nakit parayı almaya mahkum bırakıldıkları için, daha ekim zamanı tüccarla bağlantısını kurup yapıyor anlaşmasını. Çünkü elinde kalırsa eğer bir çözümü yok. Sorarsanız aslında çocukları, hatta torunları yurt dışında ekonomi masterları yapıyor, iki üç dil biliyor. Ama ne hikmetse şu ürünleri satmayı kendilerine vizyon edinmemişler, edinmiyorlar da. O yüzden 10 kişilik münhale yüzlerce kişi başvuruyor, emin olun içinden birçoğu da üretici çocuğu.”

56

Ekonomi Kıbrıs

Prestige Aralık 2014

Tarım sektörü son yıllarda ciddi bir çıkmazın içinde. Yükselen maliyetler, politika eksiklikleri ve en önemlisi tahsil edilemeyen alacaklar çiftçinin belini iyice büktü.

Önce 300 kişilik münhalle, sonra da çiftçi birlikleriyle yapılan görüşmelerle öne çıktı firmanın tarım yatırımı. Herkes merak ediyor, nasıl işliyor bu pazarlama ağı?

Çiftçiler borç batağında. Faiz yükü her geçen gün artıyor. Peki bu sıkıntının çözümü nerede? Sayılabilecek çözüm çok aslında, birine dikkat çekelim şimdi, pazarlamaya..

Bizim toprağımız bir ödül, başka yerde yok. Bizim patatesimizi başka yerde yetiştiremezler, aynı şekilde enginar, harnupta da öyle.

Kuzey Kıbrıs toprakları işlenmemiş bir maden gibi. Sebebi hava şartları ve susuzluk belki. Ama artık su geliyor, her ne kadar henüz su yönetim projesi açıklanmasa da susuz topraklar suya doyacak. Tarım için elverişli bir hal alacak.

analiz

Üretim hevesinin arttığı günlerde, ürünlerin satış ve pazarlama sürecini konuştuk Ekonomi Kıbrıs Prestige dergisinde. Konuğumuz Gifa Holding Pazarlama Müdürü Yasemin Görgün..

Madem ki böyle, nasıl olur da biz bunları satamayız? İşte onu sorduğumuzda bakıyoruz, çiftçimiz gerçekten yılmış. Herkes ambargoları konuşmak istiyor. Ama şu ana kadar ben sizinle iş yapmıyorum diyen tek bir firma ile karşılaşmadım. Gençlerimiz için hala umut varken, onlar bu topraklara tutunmak istiyorken birilerinin bir şeyler yapması lazım. Doğru düzgün, kaliteli ürün üreten, pazarlama sıkıntısı çeken üreticiler bize gelsinler. Hiç kimsenin malını satın almıyoruz. Numunesiyle


gelir, biz onun verdiği fiyatı internete ilana koyarız. Biz kendimize üretici ile birlikte karar verdiğimiz komisyonu koyarız. Örneğin narenciye konusunda oturduk, konuştuk ve yüzde 15 komisyon öngördük. Fiyat konusunda hiç kimseyle pazarlık yapmıyoruz o yüzden. Ama üreticiyi uyarıyoruz. Diyoruz ki; ’Mısır bizim en büyük ve en güçlü rakibimiz. Ağaçları genç, suları bizimkinden ucuz. Dolayısıyla üretim maliyetleri daha düşük. Süveyş Kanalı gibi bir ana arterde konumları. Dolayısıyla navlun fiyatları bizden daha düşük. O yüzden bizi rekabet edebilir duruma getirin ki, aradığımız müşteriyi bulalım..’ Eken, üreten herkesle çalışıyor firma. Her çeşit ürün var portföyünde. Patates, soğan, harnup, portakal, mandalina, bal, tütün ve daha birçok farklı sebze meyve..

57

Yasemin Görgün’ün dediği gibi, yerel piyasada yapılan üretimi yurt dışındaki müşterilerine numune olarak gönderiyor. Olumlu dönüş alındığı zaman da karşılıklı ticaret başlıyor. Üretici ile tüketici arasında bir köprü görevi görüyor bir nevi. Holding bünyesinde yeni başlayan bir operasyon ama kısa sürede ciddi geri dönüşleri var. KKTC ile Avrupa ve Ortadoğu ülkeleri arasında güçlü bir ağ şimdiden oluşmuş durumda. Tabi en büyük engel, maliyet külfeti.. Yasemin Görgün: Ambargo yok ama mali yük var üzerimizde. Biz ürünü buradan çıkarırken, Mersin’e sokarken, örneğin Dubai’ye gönderirken yine vergi ödüyoruz. Halbuki Mısır devleti tarafından teşviklendirildiği için bir şey ödemeyecek. Ama benim iki ekstra maliyetim var kıyasladığınızda. Bu şartlara rağmen rekabet etmeyi, o pazarlarda yer almayı başarıyoruz. Tabi bir de sektörün, üreticinin durumu ortada.. Üretimden vazgeçmemek için, çarklarını çevirmek için kredilerle ayakta kalmaya çalıştıkça, faiz girdabının içerisinde kıvranıp duruyor çiftçi. Örneğin narenciyenin beş yılı daha var bence, altıncı yılını görmüyorum. Yeni jenerasyondan bu işi yapmaya hevesli insanlar olmadıkça bu bahçelere kim bakacak. Narenciyeciler Birliği’ne gidiyoruz, toplantı yapıyoruz. Hepsine çok saygı duyuyorum ama onlara da söyledim. Hepsi 60 yaş üstü. 5 yıl daha üretimle uğraşırlar, ya sonra?

Ekonomi Kıbrıs

Prestige Aralık 2014

‘BU KADAR CESUR OLMA LÜKSÜNÜZ YOK, ÇİFTÇİYE BORÇLUSUNUZ’ “Çok fazla müşavirimiz var. Geçen hafta başımdan talihsiz bir şey geçti. Bu kişilerin uzman olması bekleniyor değil mi? Ama ben öneri bile alamıyorum, kestirilip atılıyorum. Halbuki elde tutma maliyeti çok yüksek olan ve depolarda tonlarca bulunan bir üründen bahsediyoruz. Direkt müşteriye verebilecek durumdayken, dönüp müşteriye kusura bakma dedik, bu fiyata olmuyormuş. Halbuki bu ürünün ekonomik ömrü bile bir ay sonra bitecek. Bir ay sonunda da sokaklara dökmek zorundalar, çünkü yenisini koymak için yer açmak gerekir. Dökmeyi göze alıyorlar, açıkça bunu da söylüyorlar. Ve bu çok üzüntü verici. Sadece çiftçinin emeği de yok burada. Aynı zamanda çiftçiye borçlusunuz. Bu kadar cesur olma lüksünüz yok, çünkü çiftçi sizin bu kararınızın bedeli olarak faizle aldığı borcu ödemeye devam edecek. Vebali de boynunuza.. Bu çiftçiler sormayacak mı size, bunu satsaydık da borcumuzu ödeseydik demeyecekler mi? “


ekonomi

ekonomi

ekonomi

ekonomi

ekonomi

ekonomi

ekonomi

ekonomi

ekonomi

ekonomi

Redif Nurel – Nurel Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı

‘ŞEHİR PLANLAMA DAİRESİ GİBİ BİR KAMBUR VAR ÜZERİMİZDE!’

“Bir arsa içerisine on katlı bina yapacağımıza, dört tane arsayı alalım ve 20 katlı bina yapalım. Etrafı yeşil olsun, park alanları olsun, yaşam alanı oluşsun.. Biz bunu söylüyoruz ama Şehir Planlama Dairesi gibi yatırımcının önünü kesen bir kurum var önümüzde.”

58

Ekonomi Kıbrıs

Prestige Aralık 2014

Ekonomi deyince akla eğitim ve turizm geliyor Kuzey Kıbrıs’ta ama gözden kaçırdığımız bir sektör var, inşaat-konut sektörü. Potansiyeli çok yüksek aslında. Örneğin Türkiye’ye bakın. Darboğazdan, kriz yıllarından çıkışta en büyük atılımı yapan iş kolu oldu. Çünkü yapılan araştırmalara göre inşaat sektörü tam 272 alt sektörü harekete geçirme gücüne sahip. Yani piyasaya etkisi tahmin edilenden de büyük.

yaptığımız bir proje. Ben bu proje için belediyeden tam sekiz ay onay bekledim. Onay çıksın ki şehir planlamaya gitsin de, onayı alıp inşaat başlayalım diye. Sizin ne hakkınız var beni bu kadar bekletmeye? Hata varsa söyleyin, hemen düzelsin. Ama bekletmek niye boşu boşuna. Yatırımcının önünü kesmek için her şeyi yapıyoruz ülkemizde.“

Ama bilinçli projeler, etkin yöneticiler ve denetim mekanizmasının aktif olması lazım bu süreçte. Size hem sektörün durumundan, hem de akla hayale gelmeyecek ihmallerden bahsedeceğiz! Sektörün nasıl başı boş bırakıldığını göreceksiniz..

“Ülkemizde her geçen gün arazi fiyatları artıyor, maliyetler artıyor. Biz daireyi sattık on sene önce 30 bin sterline, hala daha taksit topluyoruz. O taksitlerin üzerine banka faizlerini koysan bile üzerine, o arsa on sene önce 30 bin sterlinken, şimdi 200 bin sterlin. Bunun cezasını neden ben çekiyorum. Ben banka değilim ki, ben paramı alıp yeniden yatırım yapmak istiyorum. Ama gelin görün ki inşaat firmaları aynı zamanda finansör de oldu.

Sorunları bir bir tespit eden, çözümünü de üreten bir konuğumuz var. Nurel Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Redif Nurel ile genel bir piyasa değerlendirmesi yaptık. ‘Bir onay için tam 8 ay bekledim!’

analiz

“Girne’de yeni bir projemiz var, rezidans projesi. Yaklaşık bir buçuk dönüm üzerine

‘İnşaat firmaları finansör oldu!’

Burada bankacılık sisteminin çalıştırılması lazım. Bunu da ancak kat ittifak yasasını çıkartılmasıyla sağlayabiliriz. Koçanlar bina bitmeden önce alınmalı ki, alım gücü düşük kişiler kendileri kredi alarak konut sahibi olabilsin..”


Vatandaş rahatlıkla konut sahibi olabilsin diyoruz ama yurt dışıyla karşılaştırdığımız zaman bazı projelerin pahalı olduğunu görüyoruz. İşin ehline sorduğunuz zaman gelen cevap net aslında, apartmanlar az katlı olduğu için maliyetler yüksek kalıyor. Kat ve daire sayısı arttıkça, konut maliyetleri de ucuzlar.. Türkiye bunu yaşadı, gökdelenler yükseldikçe, fiyatlar düştü. Sektör ciddi bir doping yakaladı bu sayede. Peki KKTC’de çok katlı apartmanlara bakış açısı nasıl? Bir arsa içerisine on katlı bina yapacağımıza, dört tane arsayı alalım ve 20 katlı bina yapalım. Etrafı yeşil olsun, park alanları olsun, yaşam alanı oluşsun.. Biz bunu söylüyoruz ama Şehir Planlama Dairesi gibi bir kambur var üzerimizde, yatırımcının önünü kesen bir kurum var önümüzde. Düşünebiliyor musunuz biz diken üzerindeyiz Girne’de. Aldığımız arsalar var, yaptığımız yatırımlar, inşaat karşılığı anlaştığımız müşteriler de hazır. Ansızın bir duyuyoruz ki ‘katlar çok yüksek Girne’de, düşürülmesi lazım!’ Girne’yi asıl böyle bozuyorsunuz.. ‘Girne’de eski binaların önünden geçerken utanıyorum. Bakım yok, merdiven elektriklerinin yüzde 90’ın kesiktir. 15 lira merdiven elektriğini insanımız ödemiyor. Ama bir yandan da dört katlı apartmanlara asansör isteniyor. Bir asansörün aylık bakımı 200 liradır. 15 lirayı ödemeyenler, 200 lirayı nasıl ödeyecek. Şimdi diyorlar ki Girne betonlaştı, betonlaştıran kim? Devlet, şehircilik ve Girne Belediyesi. Nedenini de söyleyeyim size. Arsanın yüzde 40’ına taban alanını kullanıyoruz. Her daireye bir otopark şartı getirildi. Binayı kaldırıyoruz, altı komple otopark oluyor. Aynı şekilde daire sayısını yakalamak için etrafı da otopark oluyor. Baktığınızda her yer taş, her yer otopark. Yeşil için, ağaç için yer bile kalmıyor..

MALZEME VE İNŞAATTA DENETİM İHMALİ! Bahsettik ya konut sahibi olmak isteyenler için fiyatlar etken. Benzer bir apartmanı bir firma 80 bin sterline satarken, diğeri 40 bin sterlin fiyatla dikkat çekebiliyor.. Böyle olunca da vatandaşın aklına acaba malzemeden bir tasarruf mu var sorusu geliyor. KKTC’ye giren, ülkede kullanılan inşaat malzemeleri denetleniyor mu?

“Biz inşaat müteahhitleri olarak yalvarıyoruz devlete. Diyoruz ki; ‘Bu ülkenin iki limanı var. Ya Girne, ya Mağusa.. İnşaat malzemelerinin büyük bir kısmı Mağusa Limanı’ndan girer. Bu limana bir tane devlet labaratuarı yapalım. Ülkeye girmeden önce, demiri de, çimentosu da girerken kontrol edilsin, ona göre dağılsın. Girdikten sonra standarda uygun mu değil mi, kim aldı, nerede kullandı diye kimse hesabını soramaz, izini bulamaz. Şu anda böyle bir denetim yok ve biz yıllardır bu konuda yalvarıyoruz. Çünkü biz inşaat yapıyoruz. Bu inşaatlarda, evlerde insanlar yaşıyor, yaşayacak. Hurdadan üretilme demirlerin bile adamıza girdiği çok zamanlar oldu. Çürük demir de girebilir. Eğer biz onları kontrol edersek önüne geçebiliriz. Demir getiren firmalar veya tüccarlar bilsin ki adaya girdiği anda eğer bu mal standarda uygun değilse denize dökülecek. Bunu bilseler, bunu uygulasalar bir daha düşük kalite, düşük standartta malzeme gelmez. Aldı, kullandı, denetim var mı? Yok..Bütün demirlerin tek tek kontrolünü yaptırsak, belki de adaya giren demirlerin yüzde 30’u kalitesiz malzeme.. Bunun kontrolünü biz mi yapacağız, yoksa devlet mi yapacak? “Biz bir standart yakalamak istiyoruz ve o çıtanın üzerinde inşaatlar yapmak istiyoruz. Bunlarla ilgili her çeşit öneriyi veriyoruz fakat tüm görüşmeler, konuşmalar orada kalıyor. Sürekli değişen hükümetler de, memurlar da sorumlu, zihniyet de sorumlu.” ‘Yüzde 90 memurun ikinci bir işi var!’ “Özel sektörde 3 bin lira alan bir adam, devlete girip bin 500 lira almayı tercih ediyor. Çünkü çalışma sistemi daha rahat. Hastalık izinler, yıllık izinler, erken çıkışlar.. İstedikten sonra bir memur, vicdanı rahat ederse üç aydan fazla çalışmaz.. Sonra da bizim yetiştirdiğimiz eleman, tam işimize yaradığı zamanlarda böyle bir fırsatı buldukları anda devlet dairesini tercih ediyor. Yaz aylarında özellikle üç buçukta bitiyor mesai, ikinci işi yapabilirler ki yapıyorlar, engelleyen kimse yok bunu. Bugün baktığınızda yüzde 90 memurun ikinci bir işi var.”

59

Ekonomi Kıbrıs

Prestige Aralık 2014


ekonomi

ekonomi

ekonomi

ekonomi

ekonomi

ekonomi

ekonomi

ekonomi

ekonomi

ekonomi

Kemal Altuncuoğlu – Esnaf ve Sanaatkarlar Merkez Birliği Başkanı

“KAÇAK İŞÇİ TELEFON DAİRESİNDE, SU DAİRESİNDE, ELEKTRİK KURUMUNDA!” çalışıyorlar. Posta dairesi firmalara özel taşımacılık yapıyor. Kaçak işçi işte budur. Kaçak işçi benim yanımda çalışan bir tane tezgahtar değildir. O tezgahın götüreceği bir şey yok. 300 lira haftalık verirsin, çalışır. Ülkeye zarar vermez bu çocuk. Ama kaçak çalışan devlet personeli milyonlarca dolarlık zarar veriyor ülkeye. Normal bir zanaatkar 10 bin liraya yapacağı bir işte sigortasını yatırıyor, ihtiyat sandığını yatırıyor, işçi ödemesini yapıyor, kurum vergisini ödüyor..

60

Ekonomi Kıbrıs

Prestige Aralık 2014

Aslında uzun zamandır konuşuluyordu. Ağustos ayında Bakanlar Kurulu’ndan geçti, ardından Meclis’te onaylandı. Muhaceret affı resmen yürürlüğe girdi. Amaç ülkede cezalı, yani kaçak duruma düşen bireyleri ağır ceza yükünden kurtulmak. Perde arkasında yatan bir diğer gerekçe ise, ülke ekonomisindeki kayıt dışı çalışanların önüne geçmek. Aftan sonra denetimi arttırarak, kayıt dışını minimuma indirmek. İşte bu ‘kaçak işçi’ tartışmalarına en farklı yorum, en çarpıcı başlığı paylaşacağız sizinle. Esnaf ve Sanaatkarlar Merkez Birliği Başkanı Kemal Altuncuoğlu büyük yankı uyandıran bir açıklama yaptı. ‘Kaçak işçi telefon dairesinde, su dairesinde, elektrik kurumunda’ dedi..

analiz

“Buradaki memurlar ikinci iş olarak devlet görevini yapıyorlar. Birinci işleri sanatkarlık yapmak dışarıda. Siz bana bunu temizleyebilecek bir hükümet gösterebilir misiniz? İrade gösterebilir misiniz? Herkes tarafından da biliniyorlar. İsim isim, ad ad vereyim. Hükümet olarak önce iradeni ortaya koyup bunu temizleyeceksin, sonra ben kaçakları temizledim diyeceksin. Sokakta gördüğün gariban vatandaşı, gariban esnafı, yanında birini çalıştırıyor diye sigortasız 8-10 bin lira ceza kesmeyeceksin sadece. Git önce kendi kurumundaki kişileri temizle. Bugün telefon dairesine gidin, yarısını bulamazsınız içeride. Aynı şekilde su dairesine bakın, yarısı yok personelin. Nerede? İnşaatlarda özel iş yapıyorlar. Tamirhaneleri var evlerinde, makinistlik yapıyorlar. İnşaat sektöründe

Sırf alabilsin diye 10 bin lira istiyor iş için. Geliyor daireden biri, ‘elektriğini bağlarım, telefonunu bağlarım, sistemi hallederim, rahat ol ve beş bin liraya anlaşırız’ diyor.. Ben buradan sesleniyorum taşeronlar birliklerine, kaçak işçiyi gidip de başka yerde aramasınlar. Güçleri yetiyorsa, biz de derneğiz ve birliğiz diyorlarsa, biz hizmet etmek istiyoruz diyorlarsa, bunları yakalatsınlar bakanlara, milletvekillerine.. Memurun dışarıda çalışması yasak mı, yasak.. Atar mısın sen bunlardan beş on tanesini işten! Git o zaman tamircilik yap der misin! Tamircilik yaparken kanıtlayacaksınız adamı evinde. Gel gidelim diyorum, kimse gelmiyor. Bana ne diyorlar biliyor musunuz; ‘Aman bu konuyu açma ne olur!’ İşte sana kaçak işçi, işte sana ülkeye zarar veren kesim. Öyle çok kişiye dokunacak ki bunun ucu, tepelerdeki insanlar da var bu işin içinde. Bunların artık gün yüzüne çıkması gerekiyor. Biliniyor ama adım yok. İradeyi koyacak hükümet ve ben bu işi çözüyorum diyecek.“ Tespit çok yerinde, çünkü bu konuda şikayetler çığ gibi büyüyor. Devlet kurumundan maaş alıp, özel sektörde çalışmak ne acıdır ki sıradan bir hal almaya başladı. Bu durum hem iş disiplinini, hem de kamu düzenini bozma adına büyük bir gerekçe. O yüzden Kemal Altuncuoğlu ısrarla vurguluyor, ‘oy kaygısını bir kenara bırakın. Bu ülkeye hizmet etmek istiyorsanız, bu kötü gidişe dur deyin!’


61

Ekonomi K覺br覺s

Prestige Aral覺k 2014


ekonomi

ekonomi

ekonomi

ekonomi

ekonomi

ekonomi

ekonomi

ekonomi

ekonomi

ekonomi

Meriç Erülkü – New Clouds ve Buzlat Yönetim Kurulu Başkanı

‘DEVLETİN UYGULADIĞI GECİKME ZAMMI VE FAİZLER DEYİM YERİNDEYSE TEFECİ FAİZİDİR!’

“Siz vergisini ödeyemeyenleri tespit etmiyorsunuz, bırakıyorsunuz kendi haline. Bu mükellefi yüzde 19 buçuk faizle cezalandırdığınızda işler daha da kötüye gidiyor. Üç yıl dört yıl sonra borçlar iki katına çıkıyor. O vergisini ödeyemeyen, hiç ödeyemeyecek duruma geliyor. Ona sizin af çıkarmanız gerekir, şarttır hatta.”

62

Ekonomi Kıbrıs

Prestige Aralık 2014

Vergi aflarının biri bitti, ikincisi geldi. Kısa sürdü ama aftan yararlanmak isteyenlere ikinci bir fırsattı bu. Ama büyük tartışmalara sebep oldu bu af. Toplumun, iş dünyasının her kesiminden farklı sesler yükseldi. ‘Olmalı’ diyen de vardı, ‘zamanında ödeyenin suçu ne’ sorusunu soran da! Biz af konusunu Kıbrıs ekonomisinin dünyaya açılan markalarından biri, Buzlat’ın Yönetim Kurulu Başkanı Meriç Erülkü ile konuştuk. Meriç Erülkü ‘af şart’ diyenlerden. Gerekçesine gelince; dikkat çeken tespitleri ve çok somut önerileri var. “Af neden gerekli sorusunun yanıtını bulmak için önce sebeplerine inmek lazım. İlk olarak da ödeyenle, ödeyemeyeni ayırmak gerek. Özellikle söylüyorum, ödemeyen ayrı bir kategoridir.

analiz

Ödemeyeni tespit etmek ve o iş yerini kapatmak devletin görevidir. Ama dediğim gibi ödemeyenle, ödeyemeyeni birbirinden ayırt etmek şart! Gelelim ödeyemeyene. Siz bu mükellefe yüzde 19 buçuk faizle cezalandırdığınızda işler daha da kötüye gidiyor. Geleceği yönelik ödeme ihtimalini de ortadan kaldırıyorsunuz. Ama siz devlet olarak bunu makul cezalarla çözebilirsiniz. Ödeyemeyenleri teşvik

etmek için kredilendirebilirsiniz. Ya da farklı fırsatlar yaratıp tahsilatı gerçekleştirebilirsiniz. Çünkü kimse ödemeyen konumuna gelmek istemez. İşte hata da burada. Bu ödeyemeyenleri siz tespit etmiyorsunuz, bırakıyorsunuz. Siz bu mükellefe yüzde 19 buçuk faizle cezalandırdığınızda işler daha da kötüye gidiyor. Üç yıl dört yıl sonra borçlar iki katına çıkıyor. O ödeyemeyen, hiç ödeyemeyecek duruma geliyor. Ona sizin af çıkarmanız gerekir, şarttır hatta. Devlet yetkilileri bir kağıt, bir kalem, bir de hesap makinesi alacaklar ellerine, diyecekler ki ‘biz bu cezaları uygulayarak, üç beş yılda bir de af çıkararak aslında bu ceza faizinin ne kadarını realize ettik. Bir bakacaklar ve görecekler ki aslında piyasa kendi dengelerini bulur. Belki de yüzde 10’un bile altındadır. O zaman da şapkalarını önlerine koyacaklar. Ve diyecekler ki; ‘demek ki af çıkarma gereksinimi bizim uyguladığımız fahiş faizlerden ve cezalardan doğmaktadır. O halde biz bunu azaltalım ve takip mekanizması kuralım.’ Siz o ceza faizini düzenleyin önce ve bu afların yapılma zorunluluğunu ortadan kaldırın. Eğer üç ay esnaf katma değer vergisini ödeyemiyorsa kapısına gideceksiniz. Niye ödemiyorsun diye soracaksınız?


Ödemiyor mu, ödeyemiyor mu ona bakacaksınız. Devlet elinde topuzla gezerek, korku imparatorluğu yaratarak hiçbir yere varamaz! ‘Şu borcun varsa, şu işi yapamazsın!’ Bu ne demek, kapat iş yerini. O zaman o adam ne olacak, yaptığı istihdam ne olacak? Devletin bu yaptığı kendi eliyle istihdam olanaklarını ortadan kaldırmaktır. Aflar şu anki durumda gerekli o yüzden, her sene af yapsınlar, hatta sürekli af olsun.“

‘KAMU VE ÖZEL SEKTÖR ARASINDA ÇATIŞMA ÇIKACAK’ Meriç Erülkü başta da dediğimiz gibi iş dünyasının aktif isimlerinden. Sektörde yaşanan sıkıntıları da yakından biliyor. Fakat bir konuda tepkili. Özel sektörün yaşadığı sıkıntıların görmezden gelindiği, sendikaların da çalışmalarıyla kamunun sürekli ön planda tutulduğu düşüncesinde. ‘Göç Yasası’ için bir yorumu, hatta toplumsal travmayı tetikleyecek bir tahmini var.. “Özel sektör olarak 90 bin kişiyiz, kamu sektörü kaç kişi? 18 bin. Bu Göç Yasası kime ithafen yapılmıştır? Yılda istihdam edileek 250-300 kişi için.. Kurultay vs. olmazsa tabi, biliyorsunuz o dönemlerde çiftliği dolduruyorlar. Bu 250-300 kişi için bu düzenlemeye ‘Göç Yasası’ diyorsak, özel sektörün önündeki engelleri kim konuşacak! Birilerinin bu sürecin sesi olması lazım. Yoksa aksi takdirde sabit gelirliler, yani kamu çalışanları diyeceğimiz grupla, yarın ne olacağını bilmeyen özel sektör arasında çok büyük bir çatışma çıkacak. Çatışma dediğimiz silahları alıp birbirlerine saldırmaları değil elbet, isyan çıkacak ama. Ne olacak sonra, sivil itaatsizlik başlayacak özel sektörde. Sivil itaatsizlik başlarsa özelde, kamu sektörü maaş da alamayacak. Çok büyük bir tehlikedir bu.“

‘ÜLKEMİZDE AMBARGO YOK’ Girişimcilerin önüne çıkan ‘ambargo’ bahanesini rahatlıkla aşan iş adamlarından biri Meriç Erülkü. Hatta ekonomi çevrelerinde lakabı, ‘Susuz Adanın Buz Kralı’.. KKTC’de üretimini yaptığı Buzlat, adım adım dünyaya yayılıyor. Marka değeri her geçen gün yükseliyor. Peki gençler ‘dünya bizi tanımıyor’ diye yetiştirilirken, Meriç Erülkü dünya ile nasıl ticaret yapıyor? “Ülkemizde ambargo yok, çok net.. Bazı ürünlerde ülkeyle ilgili vergilendirme konusunda ciddi artış var, ama ambargo değil. Biz her şeyi çözüme bağlıyoruz. Kendimi bildim bileli siyasetimiz çözüm edebiyatı üzerinden beslenir. ‘Ambargo var, üretmeyin!’ Ama ambargo yok. Benim ürünüm Hollanda’ya da aynı şekilde gidiyor, İngiltere’ye de, Irak’a da, Libya’ya da, Türkiye’ye de, Güney Kıbrıs’a da.. Üzücü bir şeydir belki ama en fazla prosedür Türkiye’de. Bu da bizden kaynaklanıyor. Türkiye’yi suçlamıyorum. Tarım ürünleri Türkiye’ye belirli bir protokol kapsamında girer. Ürün gidince numune alınır gümrükten ve sonra da kontrol edilir ve ithalatçıya bildirilip satış yapılır. Ama benim ürünüm öyle değil. Benim ürünüm sağlık bakanlığı kapsamında olduğu için ve bizim hükümetimizle Türkiye arasında protokol bulunmadığı için ben Türkiye’ye ihracatımı sanki Fransa’dan ya da Amerika’dan Türkiye’ye ihracat yaparmış gibi bütün prosedürleri yerine getiriyorum. Ama dediğim gibi sorun Türkiye’de değil. Bizimkiler daha önce bunu istemedi.“

63

Ekonomi Kıbrıs

Prestige Aralık 2014


turizm

turizm

turizm

turizm

turizm

turizm

turizm

turizm

turizm

turizm

Mine Gürses – Merit Lefkoşa Hotel Genel Müdürü

‘MECBUR OLDUĞUMUZ İÇİN DIŞARIDAN PERSONEL GETİRİYORUZ!’

“Gerçekten Kıbrıslı ara eleman bulmak çok zor, bunu sadece ben değil Kıbrıslı otel sahipleri de söylüyor. Turizm okuyan birçok Kıbrıslı öğrenci var ama alt kadrodan iş hayatına başlamayı sevmiyorlar.”

64

Turizm sektöründe yaşanan ara eleman sıkıntısını ısrarla vurgulayan yöneticilerden biri Mine Gürses. Başkentin ilk beş yıldızlı oteli Merit Lefkoşa Hotel’in genel müdürü olarak bulunduğu her platformda bu ihtiyacı dile getiriyor.

çok yükseliyor. Ama biz mecbur olduğumuz için dışarıdan personel getiriyoruz. Yoksa dışarıdan gelen ucuza çalıştırılmıyor. Herkes aynı maaşla çalışıyor. Bu da hepimizin ortak derdi, hatta her sektörün.”

Çalışmak isteyenlere iş fırsatı sunuyor, yetkilileri köklü bir çözüm için iş birliğine davet ediyor.

Bu ortak dert, bilinçli iş insanlarının çabaları ve projeleriyle yavaş yavaş aşılma yoluna giriyor. Ama bu süreçte ailelere ve eğitimcilere de büyük görev düşüyor. Çünkü onların yapacağı yönlendirme, bilerek ya da bilmeyerek gençlerin yol haritasında en keskin çizgileri çiziyor..

Ekonomi Kıbrıs

Prestige Aralık 2014

Mine Hanım’ın bu çabası sonuç vermeye başladı. Gerçi temizlik ya da resepsiyon bölümü için hala yerli personel başvuruları yok denecek kadar az olsa da, otelin mutfağı artık Kıbrıslı şeflere emanet.. Doğu Akdeniz Üniversitesi’nin Mutfak Sanatları Bölümü’nden mezun olan gençler, Merit Lefkoşa’da işe başladı.

analiz

Onların mezun olur olmaz iş bulması, öğrencileri de heveslendirdi. Mutfak departmanında staj için başvurular hızla artıyor. Mine Gürses gelinen bu aşamadan oldukça memnun, ama gençlere tavsiyeleri var.. “Üniversitelerimizde turizm bölümü var. Niye seçerler o bölümü, ne yapmak için okuyorlar turizmi? Bir işi tam öğrenmeden, hani derler ya sahne tozunu yutmadan olmaz, aynen öyle. Mutlaka fiilen çalışmaları lazım, her departmanı bilmeleri lazım. Böyle görünce üzülüyorum. Buradaki turistik işletmeler için keşke mümkün olsa da tüm elemanlarını yerli kadrodan bulsalar. Çünkü dışarıdan getirmek zorunda kaldığımız elemanlar bize üç misline mal oluyor. Çalışma izni, sağlık kontrolleri, konaklama, ulaşım derken maliyetler

Mine Gürses’e bu uğraşları ve keyifli sohbeti için teşekkür ediyoruz. Canından çok sevdiği oğlu Kerem Gürses’e de geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz. Anne-oğlu tekrar böyle görmek çok çok güzel..


turizm

turizm

turizm

turizm

turizm

turizm

turizm

turizm

turizm

turizm

Zeki Ziya – Pegasus Hava Yolları KKTC Temsilcisi ve Cyprus XP Travel Direktörü

TURİZMDE TEŞVİK TARTIŞMASI.. POLİTİKA BAŞARILI MI, BAŞARISIZ MI? ÖLÇÜMÜNÜ KİM YAPIYOR? ‘Turizm ülkesiyiz ama turizm bakanlığımız yok!’ ‘Turizm ülkesiyiz ama bütçemiz kısıtlı, tanıtım yapamıyoruz!’ ‘Turizm ülkesiyiz ama pahalıyız, turist Akdeniz’e, Ege’ye kaydı!’

Sayısal olarak başarıdır tabi ki bu. Peki reel katkısı ne, onu biliyor muyuz? Yani piyasaya bıraktığı katma değerin hesabı var mı önümüzde? Kıbrıs turizminin tecrübesi ve konumuyla önde gelen isimlerinden biri, Pegasus Hava Yolları KKTC Temsilcisi ve Cyprus XP Travel Direktörü Zeki Ziya ile konuştuk bu gidişatı. Çok net sorular sordu Zeki Ziya, baktık ki ya cevabı olmayan, ya da politika uygulayıcılar tarafından vatandaşla paylaşılmayan yanıtlardı bunlar. “Çok ciddi teşvik paraları ödeniyor bu memlekette. Bu bir noktada turisti satın almadır. Satın aldınız turisti, başka şansınız yoktu, rekabetçi piyasada şu kadar para ödediniz ve ülkeye getirdiniz. Getirme masrafınız bu kadar, sattığınız tatil bu kadar.. Bunların arasındaki fark artı olarak buraya kalmış mıdır, kalmamış mıdır? Soru bu. Bugüne kadar açıklanmayan, eksik kalan da bu zaten piyasada. Yoksa bu işlem artıysa ve bunu sağlıklı bir şekilde açıklayabiliyorsa uygulayıcılar hiçbir sıkıntı yok. Bu fayda maliyet analizinin yapılması, yaptığımız işin sağlıklı olup olmadığının göstergesidir. Zarardaysan duracaksın.. Yaptığınız işte önemli olan yerel ekonominin faydalanabilmesidir. Yerel ekonomiye siz katkı sağlayamıyorsanız istediğiniz kadar para kazanıyor gibi gözüksün, sadece birkaç kişi alır o parayı, yerel ekonomiye hiçbir şey kalmaz. Başarı yerel ekonomiye pay sağlayabilmektir.“ Aslında olması gereken de bu. Sayıları bakıp turizmi yorumlamak yerine, ülkeye bıraktığı katma değerin hesabı yapılmalı. Ona göre de turizm politikası oluşturulup uygulanmalı.

Bir operasyonun başarıya ulaşabilmesinin ilk ve temel şartı, o operasyon içerisinde yer alan oyuncuların o operasyonu sahiplenmesidir. Sahiplenmiyorsalar zaten orada sizin probleminiz başlıyor. Kimdir peki bu oyuncular? Otelci, taksici, market sahibi ve aklınıza gelebilecek diğerleri. Süreci sahiplenirse para kazanacağını bilecek iş grupları. Politikacı da bu sahiplenme sürecinde yönlendirici kişidir. Üretim planlamasında özellikle. Onlar yönlendirecek ki, vatandaş adım atsın. İşte asıl teşvik budur. Asıl teşvik bu ama KKTC turizmi köklü reformlar, model değişimi yerine günü kurtarma projeleriyle turizmi ayakta tutmaya çalışıyor. Bu cennet adanın güzellikleri ve tarihi ön plana çıkarılmak yerine, taşıma suyla değirmen döndürmek daha kolay geliyor. Yani günlük politikalar turizmin de peşini bırakmıyor..

65

Ekonomi Kıbrıs

Prestige Aralık 2014

“Zaten ilelebet teşvik olmaması lazım. Hedef bir ülke seçtiğiniz diyelim ve çok ciddi teşvik oranlarıyla girdiniz. Bunu kademeli olarak geri çekip, günün sonunda sıfırlamanız lazım ki ödediğiniz paranın başarısını veya başarısızlığını ölçebilmeniz için. Tanıtımın en önemlisi yerinde tanıtımdır. Eksik politika da bu zaten. Teşvik ödemesini bir zaman dilimine yaymanız, kademeli olarak geri çekmeniz gerekir. Çekerken de tepkiyi göreceksiniz. Yani siz adamı getirdiniz, ülkenizi tanıttınız. Tanıtırken de cebinizden ciddi bir teşvik harcaması yaptınız. Bunu bir sene, iki sene, üç sene devam ettirdiniz. Üçüncü senenin sonunda teşvik ödemekten vazgeçtiğiniz anda o ülkeden turist akışı durduysa, başarısızlıktan da öte verdiğiniz bütün paralar havaya gitti demektir. Bugüne kadar teşvik başladı başlayalı bu ölçüm yapılmamıştır. Hiçbir ülkenin de teşviği durdurulmamıştır. Ve teşviğe çok ciddi rakamlar ayırdığımız için tanıtıma yeterli bütçe kalmıyor. Eskiden İngiltere’de, Londra’da yapılan reklam kampanyaları vardı, artık onların hiçbiri yok.“

analiz

Bu yorumlar Ekonomi Kıbrıs’a katılan birçok uzman kişi tarafından seslendirildi. Benzer sözleri hemen her gün gazetelerde, haber portallarında da okuyoruz. Turizmin ne yönde gittiğini de Kıbrıs Türk Otelciler Birliği’nin açıkladığı doluluk oranlarıyla yorumluyoruz. Bir önceki ay ve bir önceki yıla göre artış varsa bizden mutlusu yok.


ekonomi

ekonomi

ekonomi

ekonomi

ekonomi

ekonomi

ekonomi

ekonomi

ekonomi

ekonomi

Güliz Kaner – Kaner Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Üyesi

‘DEVLET DAİRELERİ GÖZÜNDE İTHALATÇI HIRSIZ VE ÜÇ KAĞITÇI!’

“Ben bunu direkt onlara da söyledim. Dar ağacını kuruyorsunuz, ithalatçının boynuna geçiriyorsunuz ve anında çekiyorsunuz. Niye? Yerli üretimdeki denetimlerden bir haber verin. Ben yerli üretimleri de takdir ediyorum, çok büyük yol alınmıştır. Ama hala da denetimsiz çok ürünümüz var. Piyasada ve açıkta satılan..”

66

Ekonomi Kıbrıs

Prestige Aralık 2014

Ambargo var diyenlere verilen ‘hayır yok, işte kanıtı’ cevabında, kaliteli markaların KKTC ile kurduğu ticaret köprüsünde ve kurumsallaşma sürecinde gösterilen örneklerin başında geliyor Kaner Şirketler Grubu. Grubun direktörlerinden Güliz Kaner, Ekonomi Kıbrıs’ta Atıl Ayaz’ın konuğuydu. Franchise olarak getirdikleri firmalarla Güney Kıbrıs’ın da önüne geçen, dünya çapında KKTC’ye ödüller taşıyan işletmelerin yöneticisi Güliz Kaner, bu kez bir hayli dertliydi. Derdin, sitemin sebebi maalesef iş dünyasında kangrene dönen ‘bürokratik engeller!’ “Yasalar diyoruz ama yasalar bütün iş dünyasının kabusu olmaya başladı. Globalleşen, dünyaya ayak uydurmaya çalışan, kurumsallaşmaya çalışmaya çalışan, standartları yükseltmeye çalışan her kim varsa, fi tarihinden kalmış yasalar onların önünde engeldir. “ Güliz Kaner iki tür engelden bahsediyor. İlki yerli, ikincisi yabancı yatırımcıya karşı. Yabancı yatırımcı için önerisi pratik..

analiz

“Ben gelecek yatırımcının önünün tamamen açık olmasını isterim. Yasalar nasıl partiler için, bazen de kişiler için değişebiliyorsa bu konuda da güncelleme şart. Ki bizim yabancı yatırımımız veli nimetimizdir. Çünkü bir yerde turizm için gelen yatırımcılardan bahsediyorum. Onlar Kıbrıs’a gelirken ekonomiye bir katkı olarak gelecekler. Sen onlar el üzerinde tutmalısın. Ama demek değildir ki denetlemeyeceksin, her türlü muafiyeti olacak, yasalara uymayacak..”

Yerli yatırımcıya gelince. İşte o konu biraz çetrefilli. Rum Kesimi’nin tüm lobi çalışmaları ve baskılarına rağmen Domino’s ve Gloria Jeans gibi iki dünya markasını KKTC’ye getiren Kaner, güncellenmeyen bürokrasiye tepkili. “Dünyanın her köşesinde satılan nane şekerleri, Gloria Jeans’in en sevilen ürünlerinden biri, fakat KKTC’ye giremedi. Gerekçesi sağlığa uygun görülmemesi. Labaratuarda test yapılmadı, zaten öyle teknik bir altyapı yok. İçerisinde yazan bir maddeyi bizimkiler beğenmedi, geçmedi. Peki ben dedim neden o zaman bu Türkiye’de satılıyor, dünyanın her köşesinde satılıyor? Eğer ben yeni bir şey üretsem, oturup onun mücadelesini vereyim. Haklı olabilirler, testlerini de yapsınlar. Ama dünyanın her yanında yer alan, hemen ötemizde Güney Kıbrıs’ta var olan ürünler buraya giremiyor. Düşünün ki hala daha 700 bardağım gümrükte duruyor. Akredite merkezler tarafından tüm denetimler, onaylar tamam. Fakat ülke girişinde belgeleri beğenmedikleri için bu sıkıntıyı aşamıyorum. Bu kadar ciddi sorunlar içerisinde beni bunun için süründürüyorlar.” Sebebine gelince.. Güliz Kaner’e göre ekonomiye büyük bir artı değer katan ithalatçı firmalar için olumsuz bir bakış açısı var piyasa. Daha doğrusu önyargı.. “Zaten ithalatçı başlı başına, genelde de devlet daireleri tarafından hırsız, üçkağıtçı.. Ben bunu direkt onlara da söyledim. Dar ağacını kuruyorsunuz, ithalatçının boynuna geçiriyorsunuz ve anında çekiyorsunuz. Niye? Yerli üretimdeki


denetimlerden bir haber verin. Ben yerli üretimleri de takdir ediyorum, çok büyük yol alınmıştır. Ama hala da denetimsiz çok ürünümüz var. Piyasada ve açıkta satılan..” Güliz Hanım’ın konuk olduğu sıralarda Meclis’te bütçe maratonu vardı. Maliye Bakanı Zeren Mungan’ın Türkiye’den gelen yardımı yavaş yavaş kısıyoruz açıklaması gündeme geldi. KKTC’nin ekonomik politikası ve uygulamaları da değerlendirdi Güliz Kaner.. “Ülkemizde turizm, ticaret ve eğitim ön plandaysa eğer, kısa/uzun vadeli tüm planlarımızın bunların üzerine olması gerekiyor. Ekonomik kalkınmamız kamu giderlerini ödemek olduğu sürece bu mümkün değil. Niye şikayet ediyoruz ki? Keşke kendi ayaklarımız üzerinde durabilsek. Keşke kendimiz bunların üstesinden gelebilsek. Ama bugün bizim gibi gelişmekte olan bütün ülkelerin arkasında bir güç var. Bizim de arkamızda Türkiye gibi bir güç var, niye bundan gocunuyoruz ki? Biz sanki her şeyimizi, yolumuzu, sokağımızı, kamumuzu bir güzel yapıyoruz. Bugün sel basıyorsa sanayi bölgesini, sanayi bölgesi çöküyorsa, sanayide çalışan insanların şartları tamam değilse bu yine mi Türkiye’nin suçu? Özel sektörü, yatırımcıyı desteklemezsek kamunun yükü nasıl azalacak? Türkiye’den istemiyorsun, iş adamının üzerinde sürekli vergi yükü ağırlaşıyor. Borçlanmaya gitsin bir adam bugün, bir arsası var örneğin, ipoteğe vermek istesin borcunu ödemek için. Emlak vergisi varsa 300 lira, ipotek de veremiyor. Zaten onu ödeyecek parası yok. Alın size kördüğüm.. Ya da yatırımı düşünün. Ben yatırım yapacaksam, bankadan yüklü bir para için ipoteğimi yapacaksam ödediğim masrafın haddi hesabı yok. Komisyonu, damga pulu, tapu masrafı.. Kimi zaman milyonları buluyor bu rakamlar.. Kusura bakmasın kimse ama bu hırsızlıktır. Borç almak isteyen, yatırım yapmak isteyen adamın cebinden bu kadar para alıyorsan bu hırsızlıktır.“ Bunu söyleyen ilk iş insanı değil Güliz Kaner, bu gidişle son da olmayacak. Çünkü vergi yükü altında ezilen iş dünyasının dayanma gücü kalmadı. Günden güne katlanan borç karşısında vatandaş artık itiraz ve savunma duygularını bile kaybetmiş durumda.

Düşünün ki vergi dairesine borç yapılandırmak için gelen her on iş adamından neredeyse dokuzu direnecek gücü kendinde bulamıyor. Toplumsal bir travma oluşuyor, fakat sadece rakamlara kilitlendiğimiz için psikolojik yansımaların farkında değiliz.. Gloria Jeans’ten KKTC yatırımına büyük ödül.. Tabi her şeye rağmen güzel gelişmeler de var. Gloria Jeans ambargoyu delerek girdiği KKTC’de Sağlık Bakanlığı’nın formalitelerine takılsa da, ülkenin adını bir kez daha dünyaya duyurdu. Gloria Jeans’in franchise verdiği tüm ülkeler arası yaptığı ve dört kategoride ödül verdiği yarışmada ‘Müşteri Memnuniyeti Ödülü’, KKTC yatırımının, yani Kaner Şirketler Grubu’nun oldu. “Geçtiğimiz hafta Gloria Jeans olarak müşteri memnuniyetine bağlı bir ödül aldık. Engelliler için bütün mağazalarımızda tuvalet var. Bu bir artıdır düşünce olarak. Her yaştaki misafirimizin ihtiyaçlarını düşünerek mağazalarımızda bunu gerçekleştirmek ve müşteri memnuniyeti adına kampanyalar gerçekleştirmek çok önemli. İşte tüm bunlar 40 ülke arasında özel bir ödül getirdi bize. Dubai’de yapılan bir toplantıydı, ben sağlık nedeniyle katılamadım. Daha yeni bildirildi ve haberi alınca ağladım. Çünkü aşkla, özveriyle yürüttüğümüz bir çalışma. Emeği geçen bütün arkadaşlarımı kutluyorum..”

67

Ekonomi Kıbrıs

Prestige Aralık 2014


ekonomi

ekonomi

ekonomi

ekonomi

ekonomi

ekonomi

ekonomi

ekonomi

ekonomi

ekonomi

Metin Bulut – Ayra Güvenlik ve Savunma Sistemleri Genel Müdürü

‘TURİZM VE YÜKSEK ÖĞRETİMLE ÜLKEYİ KALKINDIRAMAZSINIZ!’

“KKTC eğer gelişmek istiyorsa, saygın ülkeler arasında yerini almak istiyorsa bu teknolojik hamleleri yapmak zorunda. Yüksek öğretim ve turizmle sadece bir yerlere bağlı kalırsınız. Türkiye’den, dünyadan size öğrenci gelmediği zaman kapıyı kapatır üniversite.“

68

Ekonomi Kıbrıs

Prestige Aralık 2014

Ambargodan bahsedip dert yanıyoruz, o yüzden ticaretin kısıtlı ve maliyetli olduğundan şikayet ediyoruz iş dünyası olarak. Fakat aylar önce Türkiye’nin girişimcilik öncülerinden Baybars Altuntaş Kıbrıs’a geldi ve dedi ki; ‘Ambargo büyük fırsata çevrilebilir. KKTC teknolojinin merkezi olabilir!’ Baybars Bey o zaman bunu söyledi, birkaç kişi olurdu olmazdı yorumu yaptı ve konu kapandı. Kısa bir süre önce İsrail’de dünya güvenlik teknolojisinin buluştuğu bir fuar vardı. Hem Türkiye, hem de Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nden tek bir firma katıldı bu fuara, Ayra Güvenlik ve Savunma Sistemleri.. Firmanın genel müdürü Metin Bulut ile fuardan konuştuk uzun uzun. İsrail’in geliştirdiği teknolojiyi, kurduğu alt yapıyı anlattı. Ama sözlerinin hemen hemen tamamında ‘vizyon’ vurgusu yapıyordu. Kuzey Kıbrıs’ta da olmasını istediğimiz bakış açısının..

analiz

Ve İsrail izlenimlerinden sonra, KKTC ekonomisi için çok çarpıcı bir tespit ve öneri sundu Metin Bulut. ‘Üniversite ve turizm ile ekonomi sürdürülebilir değil’ diyor.. “Biz ne diyoruz Kuzey Kıbrıs ekonomisinde lokomotif sektörler hangileri; turizm ve eğitim. Hayır arkadaş, yeterli değil. Turizm ve yüksek öğretimle sen bir ülkeyi kalkındıramazsın. Sen bir ülkeyi bir noktadan bir noktaya getiremezsin. Çok büyük bir avantajımız var aslında, şikayet ettiğimiz bir avantaj. Diyoruz ki üniversitelerden mezun olan öğrenci sayısı fazla. ‘Çok fazla mühendisimiz var, çok fazla avukatımız var, ara elemanımız yok’ diye. Eğer yoksa daha güzel, stratejini ona göre ayarla o zaman. Ülkemizde bu kadar çok üniversite varken biz neden bir teknokent kuramıyoruz. Biz neden bu öğrencilerimizi alıp, mezunlarımızı alıp, düzgün

firmaları buraya getirip, bürokratik engeller çıkarmadan neden geleceği planlamıyoruz. KKTC eğer gelişmek istiyorsa, saygın ülkeler arasında yerini almak istiyorsa bu teknolojik hamleleri yapmak zorunda. Yüksek öğretim ve turizmle sadece bir yerlere bağlı kalırsınız. Türkiye’den, dünyadan size öğrenci gelmediği zaman kapıyı kapatır üniversite. Aynı şekilde Türkiye’den, dünyadan turist alamadığınız zaman, yine oteller kapılarını kapatır. Neden başkalarına muhtaç olalım? Düşünün ki İsrail’de, Hedara’daki elektrik santralini incelediğiniz zaman görüyorsunuz. Deniz kenarına kurmuşlar ve kömürle çalıştırıyorlar. Dedik ki, siz doğalgaz da çıkarıyorsunuz. Ya da neden başka ülkelerden getirmek yerine kömür kullanıyorsunuz? Biz dediler, ‘enerjiye gerekirse fazla para harcayalım ama başkasına muhtaç olmayalım! Boru hattına muhtaç kalmayalım!’ Yani vizyon dediğiniz şey işte budur. Ülkenin kendi kendine, başkasına bağımlı kalmadan yetebilmesidir. Bu şekilde Kuzey Kıbrıs’ın gelişmesine olanak yok, günü doldururuz sadece. Kendimizi kandırmayalım Psikolojik olarak hiçbir engel yok, dünyanın her ülkesi gelip buraya teknolojik yatırım yapar. Yeter ki devlet olarak siz, vergilerinizi makul seviyelere çekin. Yatırımcıya yer gösterin, gelenlere doğru ve düzgün enerji sağlayın.. Dünyanın her firması, her ülkesi buraya gelip yatırım yapmak ister. Ama devlet olarak bununla ilgili siz altyapıyı, vizyonu, sinerjiyi oluşturmazsanız olmaz. Önce ne yapacağınıza karar vereceksiniz. Hangi firmaları buraya davet etmeniz gerektiğini düşüneceksiniz ve misyoner gibi çalışacaksınız, ayıp değil bu.“


69

Ekonomi K覺br覺s

Prestige Aral覺k 2014


haberler

haberler

haberler

haberler

haberler

haberler

haberler

haberler

haberler

haberler

ŞEKERBANK’TAN ‘BEDELLİ’ KREDİSİ Türkiye’de bedelli askerliğin ilanıyla birlikte bankalar kredi için ciddi bir atılıma girdi. İlk kampanya da Şekerbank’tan geldi. Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun açıklamasından birkaç dakika sonra duyuru medyaya servis edildi. Şekerbank, bedelli askerlik kapsamındaki finansal ihtiyaçları 36 aya varan vade ve yüzde 1,15 faiz oranı ile karşılayacak. Banka, 20.000 TL’ye kadar kullanım imkanı sunulan bedelli askerlik kredisi kampanyası kapsamında masraf almayacak.

70

Şekerbank Perakende Bankacılık Genel Müdür Yardımcısı Gökhan Ertürk, konuyla ilgili olarak şöyle konuştu: “Yüzde 65’i Anadolu’da bulunan yaygın şube ağımız sayesinde Türkiye’nin dört bir yanında bedelli askerlik ile ilgili finansman taleplerine cevap verebilmek adına uygun koşullarda bir ürün geliştirdik. 20.000 TL’ye kadar sunduğumuz kredi imkanından faydalanacak bedelli askerlik kredisi müşterilerimizden kredi tahsis ücreti de almayacağız.”

Ekonomi Kıbrıs

Prestige Aralık 2014

HASTANE GRUBUNA ÜST DÜZEY ATAMA

haberler

Türkiye’nin önde gelen sağlık gruplarından ve Kıbrıs’tan da büyük ilgi gören Dünyagöz Hastaneler Grubu, bünyesine üst düzey isimleri katmaya devam ediyor. Uzun yıllar uluslararası şirketlerde üst düzey yönetici olarak görev yapan ve iş dünyasının başarılı ismi Koray Özbay, Dünyagöz Hastaneler Grubu İcra Kurulu Başkanı oldu. Dünyagöz Hastaneler Grubu, üst düzey yönetimine iş dünyasının yakından tanıdığı deneyimli bir ismi daha transfer etti. Lazer tedavilerinde en yaygın yöntem olan lasik tedavisini geliştiren ve dünyada lazerin babası olarak tanınan Prof. Dr. loannis Pallikaris’i Dünyagöz Medikal Direktörü olarak transfer eden ve son olarak da sektörün önemli isimlerinden Oğuzhan Süral’ı bünyesine İş Geliştirme ve Pazarlama Başkanı ve İcra Kurulu Üyesi olarak atayan Dünyagöz, son olarak Koray Özbay’ı Dünyagöz Hastaneler Grubu İcra Kurulu Başkanlığı’na getirdi.

‘YILIN BANKASI’ SEÇİLDİ

DenizBank, finans sektörünün İngiliz menşeli, prestijli yayın organı The Banker tarafından “Türkiye’de Yılın Bankası Ödülü”ne layık görüldü. Londra’da düzenlenen “The Bank of the Year Awards” töreninde ödülü alan DenizBank Mali İşler Grubu Genel Müdür Yardımcısı (CFO) Suavi Demircioğlu, “Kurum kültürümüzün DNA’sına işlediğimiz yenilikçilik anlayışımız ile sunduğumuz ürün ve hizmetler sayesinde bu ödüle layık görülmekten büyük onur ve mutluluk duyuyoruz” dedi. DenizBank’a ödülü Londra’da, dünya finans devlerinin üst düzey yöneticilerinin katılımıyla gerçekleştirilen törende takdim edildi.


71

Ekonomi K覺br覺s

Prestige Aral覺k 2014


vatandaşın sesi

vatandaşın sesi

vatandaşın sesi

vatandaşın sesi

vatandaşın sesi

vatandaşın sesi

VATANDAŞ SORUYOR, MALİ MÜŞAVİR ESAT ALTAY CANLI YAYINDA YANITLIYOR Burada öncelikle olayları iyi niyetle çözmek olmalı amaç. İşverenle istişare etmesi gerekir çalışanın. Ama işveren katı bir tutum izliyorsa bu konuda ve kesinlikle ödemem tavrındaysa, şikayet için adres çalışma bakanlığı. Tabi fazla mesainin ispatlanması gerekir. O yüzden müfettişler gelip bir değerlendirme yaparlar, gerçekten bir haksızlık varsa, işverene belirli yaptırımlar uygulanır. Tüm bunlara rağmen sonuç alınamazsa, çalışan yargı yolunu seçebilir. Dört aydır aynı iş yerinde çalışıyorum, izin hakkım var mı?

72

Ekonomi Kıbrıs

Prestige Aralık 2014

Kuzey Kıbrıs televizyonlarının günlük ve canlı tek ekonomi programı Ekonomi Kıbrıs, her Cuma gününü vatandaşa ayırıyor. Mali Müşavir Esat Altay, her Cuma günü Atıl Ayaz’ın konuğu oluyor. Vatandaşın cevap aradığı sorular bir bir yanıt buluyor.. Her hafta mail, sms, facebook ve twitter üzerinden gelen sorular ve dikkat çeken yorumlarla vatandaşın sesi olan Ekonomi Kıbrıs yayınlarından, öne çıkan birkaç başlığı sizlerle paylaşmak istiyoruz..

uzman görüsü

Fazla mesai var diye anlaştık, ama bayramda bile mesai ödemesi alamıyoruz! Hakkımı aramak için ne yapmalıyım?

Yeni işe başlayan bir çalışanın, uzun süreli akit dışında tutulan 6 aylık bir deneme süreci var. Bu deneme sürecinde izin hakkı kazanılır ama izin kullanılmaz. Ama bu sonuçta işveren ile çalışan arasındaki bir süreçtir. Eğer gerçekten zaruri bir sebeple ihtiyacı varsa çalışanın, işveren insiyatif gösterir ve izin kullandırabilir. Ama normal şartlarda altı ay dolduktan sonra izin kullanma hakkı doğar. Üç bin lira maaş alıyorum ama asgari ücretten ödeniyor sigortam. Bunun bana bir zararı, kaybı var mı? Maalesef ülkemizde bu tür uygulamalar bazı işverenler tarafından uygulanıyor. Eğer çalışanın gerçek maaşı üzerinden sosyal sigortalar primi yatırılırsa ileride emeklilik sürecinde alacağı emeklilik maaşı, primleri üzerinden hesaplanacak. Ama asgari ücret üzerinden prim yatırılıyorsa, çalışanın emeklilik günlerinde maaşı


daha düşük olacak. Bugün değil ama uzun vadeli için büyük bir kayıp. Sadece çalışanın değil, devletin de kaybı var bu süreçte. Fona giden rakamlar da düşük ödeniyor çünkü. Bu vatandaşımız gibi çalışanlar haklarını arayıp, daireye bildirirlerse bu durumu, devlet sessiz kalamaz. Yaptırıma gider ve çalışanlara bir süre sonra gerçek maaşları yansıtılır. İşsizlik maaşı almanın şartları nedir? Kardeşim geçen hafta işten çıkarıldı, nereye başvurmalıyız? Bu maaştan faydalanmak için, bireyin belirli bir süre sosyal sigortalar yatırımının yapılmış olması lazım. Tabi asıl önemli olan işten durdurma sebebi. Eğer kendinden kaynaklı verimsizlik, disiplin suçu veya hatadan dolayı işveren durduruyorsa, o zaman işsizlik maaşı alma şansı yok. Ancak iş azlığı veya işten kaynaklı belirli sebeplerden dolayı işten çıkarıldıysa ve belirli gün yatırımı varsa, çalışma dairesine işten ayrıldığını bildirerek, sosyal sigortalardan işsizlik maaşını alabilir altı aylık süre için. Tekrar hatırlatalım, kendi kararıyla işten ayrılanların, yani istifa edenlerin böyle bir hakkı yok. Oğlum hem KKTC, hem de Türkiye vatandaşı. Türkiye’de çıkan bedelli askerlikten faydalanabilir mi? Çifte vatandaş olan tüm bireyler, KKTC askerlik yasasına tabidirler. O anlamda buradaki mükellefiyetini yerine getirmek durumundadır. Bedelli askerlik fırsatını kullanamaz yani. Staj ile açılan sigorta dosyası, emeklilik için başlangıç sayılır mı? Bir şekilde sigortaya kayıt yaptırdığı zaman vatandaş, sigortası başlamış olur. Örneğin üç ay yaz stajı yaptınız ve sigortanız ödendi. Priminiz hesabınıza işlenir. Ve ilerleyen zamanlarda emeklilik sürecinizin hesabında o üç ay da değerlendirilecektir. Yayınlarınızda bahsediyorsunuz, biraz daha detay verir misiniz, resen vergi nedir? Re’sen vergi mükellefiyetini yerine getirmeyen, yani her iş yerinin aylık olduğu satışlar üzerinden katma değer vergisi beyannamesi verme zorunluluğu vardır. Eğer siz bu

beyannameyi vermezseniz, yine yıllık hesaplarınızı sunmazsanız veya beyanları verseniz bile dairenin yapmış olduğu incelemeler sonucunda yetersiz kanaati oluşursa, dairenin resen vergi takdir etme hakkı var. Yani kendi kanaatiyle size bir vergi takdir eder. Bu konuda bildiriyi aldıktan sonra itiraz hakkınız var. Eğer savunma amaçlı sunduğunuz belgeler onları ikna ederse tamamen resen vergi kaldırılır. Eğer haksız payınız varsa da rakam üzerinde uzlaşıp, verginiz oluşturulur.. İşten ayrıldım, iş yerimin çıkımı resmi olarak bildirip bildirmediğini nasıl kontrol ederim? Sosyal sigortalara müracaat ederse vatandaşımız, doğru adres orası. O daireden bilgi alabilir. Eğer çalışma izniyle çalışıyorsa ülkede, başvuru noktası çalışma bakanlığı. İhmal etmeden kontrol etmelerinde fayda var. Hem çalışan, hem de işveren için önemli bu bildirim.

Siz de vergi hukuku, iş hayatı, sosyal güvenlik ve yatırım konularında merak ettiğiniz soruları ve sorunları paylaşmak için Ekonomi Kıbrıs’a ulaşabilirsiniz. Sorunuzu iletin, Kıbrıs Genç TV canlı yayında yanıt verelim.. İşte irtibat adreslerimiz; Twitter: ekonomikibris Facebook:ekonomikibris Mail: haber@ekonomikibris.com

73

Ekonomi Kıbrıs

Prestige Aralık 2014


haberler

haberler

haberler

haberler

haberler

haberler

haberler

haberler

haberler

haberler

TERMİKEL STORE LEFKOŞA’DA Kıbrıs ekonomisi yeni bir yatırımı karşıladı. Beyaz eşya ve mutfak ekipmanları konusunda Türkiye’nin önde gelen markalarından Termikel’in dünyaya açılan ticaret ağına, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti de eklendi. Kıbrıslı İş adamı ve MÜSİAD KKTC Başkanı Okyay Sadıkoğlu’nun distrübütörlüğünü aldığı Termikel Store, törenle hizmete girdi. Lefkoşa şubesinin ilk adım olduğunu belirten Sadıkoğlu, Girne ve Gazimağusa’da da Termikel Store için hazırlık yaptıklarını paylaştı.. Açılıştaki konuşmalarda yatırımların önemine vurgu yapıldı özellikle.

74

Türkiye Cumhuriyeti Lefkoşa Büyükelçisi Halil İbrahim Akça TC-KKTC hattında daha fazla iş birliğine işaret etti, girişimcilere destek sözü verdi.

Ekonomi Kıbrıs

Prestige Aralık 2014

GAZİMAĞUSA’YA DEV YATIRIM Bürokratik engeller her zaman yatırımcının önüne set çekmiyor elbette. Azmeden, çıktığı yolda geri adım atmayanlar da var. İki iş adamı Abuzer Taşçı ve Erhan Altındemir Gazimağusa’ya büyük bir yatırım kazandırdı. Helva, tahin, pekmez ve susam üretimi yapacak Defne Helva Fabrikası hizmete girdi..

haberler

Törende konuşan fabrika ortaklarından Erhan Altındemir kısıtlı imkanlar ve ambargo etkisine rağmen yaptıkları yatırımı anlattı. Cumhurbaşkanı Eroğlu da yatırımın ekonomi üzerindeki güç etkisine dikkat çekti ve “ekonomimiz güçlendikçe masadaki elimiz de güçleniyor” dedi. Tören sonrası davetliler fabrikayı gezdi, üretim tesisini ve ürünleri yerinde inceledi..


75

Ekonomi K覺br覺s

Prestige Aral覺k 2014


ekonomi

ekonomi

ekonomi

ekonomi

ekonomi

ekonomi

ekonomi

ekonomi

ekonomi

ekonomi

Dünya ekonomisinin kalbi İstanbul’da attı, 123 ülkeden 7 bin 250 iş adamı bu fuardaydı.. Elvan, Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, MÜSİAD Genel Başkanı Nail Olpak, İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı İbrahim Çağlar, Etiyopya Ticaret Bakanı Yakub Yalla ve çok sayıda iş adamı katıldı. Kuzey Kıbrıs MUSİAD ve KKTC iş dünyasından bir heyet de bu fuardaydı..

İstanbul’da her iki yılda bir organize edilen MÜSİAD Uluslararası Fuarı, bu yıl 15’inci kez İstanbul CNR Expo Center’da 26 – 30 Kasım 2014 tarihleri arasında düzenlendi. Fuara 123 ülkeden yaklaşık 7 bin 250 misafir işadamı katılırken, on binlerce ziyaretçi fuar alanını ziyaret ederek bir rekora imza attı.

76

Ekonomi Kıbrıs

Prestige Aralık 2014

İstanbul’u dünya ekonomisinin kalbinin attığı bir merkez haline getiren 15’inci MÜSİAD Uluslararası Fuarı ve 18’inci Uluslararası İş Forumu Kongresi (International Business Forum – IBF) Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından açıldı. MÜSİAD Genel Başkanı Nail Olpak’ın ev sahipliğindeki törene Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu da katıldı. Törende eski Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Başkanı Ömer Cihad Vardan, Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mehmet Büyükekşi, MÜSİAD Uluslararası İş Formu Başkanı Erol Yarar, MÜSİAD Eski Başkanları Ali Bayramoğlu ve Ömer Bolat, THY Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Topçu, sektör temsilcileri ve çok sayıda iş adamı hazır bulundu. Açılış töreninin ardından bakanlar ve katılımcılar, Cumhurbaşkanı Erdoğan eşliğinde standları gezdi.

haberler

Fuarın üçüncü günü ise Başbakan Ahmet Davutoğlu MÜSİAD Gala Yemeği Programı’na katılarak konuşma yaptı. Gala yemeğine Başbakan Davutoğlu’nun yanı sıra, Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Lütfi

15’inci MÜSİAD Uluslararası Fuarı’nda düzenlenen High Tech Port by MÜSİAD CEO Forum ve çeşitli panellerde ilgi çeken başlıklar tartışıldı. Çeşitli ülkelerin temsilcilerinin yaptığı sunumlarla yatırım avantajları sağlayan fırsatlarla ilgili bilgi verilerek, Türk iş adamları Fransa, Rusya, Malta, Macaristan, Şili, Meksika, Kolombiya, Peri, Makedonya, Cezayir, Belarus, Tunus, Çeçenistan, Tataristan gibi ülkelerde yatırım yapmak üzere davet edildi. Helal turizm pazarı büyüyor “Helal Turizm” temasıyla düzenlenen panelde katılımcılar Türkiye’nin sahip olduğu imkanlar sebebiyle, dünya helal turizm pazarının lideri olma potansiyeli olduğunu belirttiler. Türkiye’nin bu pazardan hak ettiği payı alması için gerekli yatırımların Kültür ve Turizm Bakanlığı, turizm işletmecileri, sektör dernekleri tarafından bir an önce yapılması gerektiğine dikkat çekildi. Yerli otomobilde “Babayiğit Arayışı” CEO Forum kapsamında düzenlenen “Babayiğit Arayışı” başlıklı oturuma ise ES Mali Yatırım Yönetim Kurulu Başkanı Ethem Sancak ve Altınay Robot Teknolojileri Genel Müdürü Hakan Altınay katıldı. Ethem Sancak konuşmasında “Biz milli arabayı da yapacağız, milli motoru da yapacağız, milli tankı da yapacağız, 10 bin kilometreyi geçen balistik milli füzeyi de yapacağız, Batı ne yaptıysa bir fazlasını yapacağız. Biz de o güç var. Bunları yapabilecek bir düzine girişimcimiz var. Şimdi mevzu olmadığı için onların isimlerini söyleyemiyorum. Hiç bir şey yapamazsak bir düzine girişimci bir araya geleceğiz ve yapamaz diyenleri utandıracak şekilde bunları yapacağız. Herkes müsterih olsun.” diye konuştu.


77

Ekonomi K覺br覺s

Prestige Aral覺k 2014

N

E EREDE E KADAR

?


SALATALIK

PATLICAN

KABAK

7,50 TL

3,70 TL

4,50 TL

2,25 TL

8,44 TL

4,01 TL

4,50 TL

3,25 TL

9,85 TL

3,82 TL

5,50 TL

3,95 TL

4,22 TL

5,80 TL

3,00 TL

2,45 TL

5,50 TL

2,77 TL

1,25 TL

1,99 TL

4,96 TL

4,01 TL

3,00 TL

2,75 TL

4,15 TL

3,20 TL

4,90

1,95 TL

6,50 TL

5,20 TL

(KG)

(KG)

Ekonomi Kıbrıs

Prestige

KİVİ

3,99 TL

(KG)

78

Aralık 2014

4,20 TL

(KG)

ISPANAK

PORTAKAL

PIRASA

(KG)

(KG)

(1 BAĞ)

ÇARLİSTON BİBER

(KG) *Not: Tüm fiyatlar; Sterlin kuru 3 lira 58 kuruş, Euro kuru 2 lira 82 kuruş baz alınarak hesaplanmıştır


31,50 TL

30,99 TL

31,68 TL

22,16 TL DANA KIYMA

11,40 TL

7,86 TL

24,64 TL

16,62 TL TAVUK BUT

5,35 TL

4,95 TL

11,61 TL

1,65 TL

5,28 TL

2,90 TL

2,78 TL

(KG)

79

1,91 TL

Ekonomi Kıbrıs

Prestige

UN

2,40 TL

(KG)

6,17 TL SIVI YAĞ

2,90 TL

(KG)

Aralık 2014

(KG)

3,78 TL TOZ ŞEKER (LT)

3,5 TL

3,35 TL

4,57 TL

3,95 TL YUMURTA

3,49 TL

4,44 TL

4,36 TL

(6 ADET)

3,60 TL 95 OKTAN BENZİN

3,53 TL

3,90 TL

4,71 TL

3,71 TL

*Not: Tüm fiyatlar; Sterlin kuru 3 lira 58 kuruş, Euro kuru 2 lira 82 kuruş baz alınarak hesaplanmıştır

DIESEL

(LT)

(LT)


Kendi işinin patronu olmak isteyenlere;

FRANCHISE FIRSATLARI INTABLE Masada mangal keyfi yaşatan, özgün tasarımlı elektrikli özel yapım masalar, kokuyu ve dumanı kendi içinde süzüyor. Müşteriler büfeden seçtikleri et, tavuk, balık, peynir, sebze gibi yiyecekleri otomatik ve dumansız ızgarada kendileri pişiriyor. Konseptin mimari tasarımı, özel yapım masalar, hammadde tedariki, operasyon eğitimi Intable tarafından yapılıyor.

MR. PATO

Özel üretilmiş ve prosesten geçirilmiş patatesin özel termal külahta sunulduğu bir konsept. Paket kapsamında yatırımcıya komple donanım firma tarafından sağlanıyor.

80

Ekonomi Kıbrıs

Prestige

franchise haberler

Kasım Aralık 2014 2014

Sektör: Gıda Merkez Ülkesi: Türkiye Kuruluş Yılı: 1994 Başlangıç Bedeli: 50.000 TL Yatırım Bütçesi: 150.000 TL Ortalama Kar Oranı: Aylık 45.000TL - 60.000 TL Kardan Alınan Pay %25 Yer Seçimi: Var Personel Eğitimi: Var Proje Eğitimi: Var Pazarlama Eğitimi: Var

Sektör: Gıda Merkez Ülkesi: Türkiye Kuruluş Yılı: 2011 Başlangıç Bedeli: 8.000 TL Yatırım Bütçesi: 12.000 TL Ortalama Kar Oranı: Lokasyona göre değişken Kardan Alınan Pay Büyüklüğe göre değişken Yer Seçimi: Var Personel Eğitimi: Var Proje Eğitimi: Var Pazarlama Eğitimi: Var


TECHNOKIDS Technokids’de çocuklar; hayal ettiği şeyleri 3 boyutlu düşünebilme, düşündüklerini tasarlayabilme, meraklarının peşinden gidebilme, kendilerini özgürce ifade edebilme imkanı buluyorlar.. Technokids, Lego Education ile işbirliği yaparak çeşitli yaş grupları için özel olarak geliştirilen konular ile ilgili atölye çalışmaları düzenliyor. Technokids yatırım maliyeti ve işletme giderlerinin düşük olması ile karlı bir kazanç sağlıyor

OKUL MARKETİM Hedef kitlesi çocuklar.. İlköğretim ve okul öncesi eğitim kurumlarına yönelik 3D sinema gösterimi, uzay çadırları, mekanik atlar, şişme oyun alanları, kum boya ve eğitsel materyal satışı yapıyor.

81

Ekonomi Kıbrıs

Prestige Aralık Kasım2014 2014

franchise haberler

Sektör: Eğlence/Eğitim Merkez Ülkesi: Türkiye Kuruluş Yılı: 2004 Başlangıç Bedeli: 20.000 TL Yatırım Bütçesi: 70.000 TL Ortalama Kar Oranı: %60 Kardan Alınan Pay Aylık 100 dolar Yer Seçimi: Var Personel Eğitimi: Var Proje Eğitimi: Var Pazarlama Eğitimi: Var

Sektör: Eğlence/Eğitim Merkez Ülkesi: Türkiye Kuruluş Yılı: 2010 Başlangıç Bedeli: Büyüklüğe göre değişken Yatırım Bütçesi: 93.000 TL Ortalama Kar Oranı: Kardan Alınan Pay Büyüklüğe göre değişken Yer Seçimi: Var Personel Eğitimi: Var Proje Eğitimi: Var Pazarlama Eğitimi: Var


82

Ekonomi K覺br覺s

Prestige Aral覺k 2014


Kurumsal firmalar ile çalışanlarına, müşterilerine, hatta toplumun geneline iletişim köprüsü kuruyoruz. Haber konularını en iyi şekilde belirleyip, en doğru iletişim yollarını kullanarak hedef kitleyle ulaşımını sağlıyoruz. Basın danışmanlığı konusundaki tecrübeli çalışma arkadaşlarımız, başarının en büyük pay sahibi..

Markanızı, markamız gibi görüyoruz. Daha hayal aşamasından alıp, somutlaştırıp, zirveye taşıyana kadar yola devam ediyoruz. İsimden, logoya, kurumsal kimlikten, web sitesine, kataloğuna, tanıtımına, lansmanına kadar her aşamasını yöneterek, markanızı en iyi noktalara taşıyoruz.

Firmaların kimliği web siteleri konusunda, sıradanlıktan uzak, modern ve dinamik siteler ile size farklı bir duruş sağlıyoruz. Yüzde yüz güvenli, 7/24 teknik servis hizmetiyle, sizlere işinize en uygun web sitesini hazırlıyoruz. Üstelik güçlü SEO desteği ve optimizasyon ile Google aramalarında yarışa önde başlıyorsunuz..

Firmaların kimliği web siteleri konusunda, sıradanlıktan uzak, modern ve dinamik siteler ile size farklı bir duruş sağlıyoruz. Yüzde yüz güvenli, 7/24 teknik servis hizmetiyle, sizlere işinize en uygun web sitesini hazırlıyoruz. Üstelik güçlü SEO desteği ve optimizasyon ile Google aramalarında yarışa önde başlıyorsunuz..

Tel: 0533 887 33 46 - 0533 887 33 78 mail:info@ekonomikibris.com - info@ayazmedya.com facebook.com/ayazmedya - twitter.com/ayaz_medya Bedrettin Demirel Cad. Girne Yolu Uğur Apt. D:6 Yenişehir / Lefkoşa

www.ayazmedya.com

MEDYA PLANLAMA SOSYAL MEDYA

Çağın olmazsa olmazı sosyal medya kanallarını, iletişim yönetimi ve pazarlama teknikleriyle birleştirerek en etkili şekilde kullanıyoruz. Yeni bir ürünü, büyük bir başarıyı ya da özel günleri ihmal etmeden sosyal medya ortamından geniş kitlelere ulaştırıyoruz. Hem tasarımlar, hem de mesajlar için en etkili seçimleri yapıyoruz..

MARKA OLUŞTURMA

GRAFİK TASARIM

Akılcı, vizyon sahibi ve sonuç odaklı yapımız ile kurumsal firmaların keyifle çalıştığı bir çözüm ortağı haline geldik. Sadece çizim değil, fikir için de buradayız. Yürüttüğümüz reklam kampanyaları büyük ses getiriyor. Hem Kıbrıs, hem de Türkiye’deki ajansımızda geniş bir portföye ulaştık.

WEB TASARIM

Profesyonel haber kadromuz en büyük avantajımız. Kıbrıs ve Türkiye medyasındaki güçlü bağlantılarımızla her zaman adımızdan söz ettiriyoruz. Haber portallarımız, dergilerimiz ve televizyon programlarımız büyük beğeni topluyor.

İletişimde görselliği ön plana çıkarıyoruz. Basmakalıp tasarımlardan uzak, firmanın kurumsallığını, duruşunu öne çıkaran çalışmalara önem veriyoruz. Renk ve mesaj seçimiyle amacımız en iyi projeyi ortaya çıkarmak. Prestijli firmalar için hazırladığımız logo, kurumsal kimlik ve reklam çalışmaları en büyük referansımız.

REKLAM AJANSI

Ürün ve hizmetini en iyi şekilde tanıtmak isteyen firmalara, reklam verme sürecinde yol haritası çiziyoruz. Reklam bütçesinin en etkili şekilde kullanılması için planlama yapıyoruz. Bu profesyonel destekle, firma en kısa yoldan doğru hedefe ilerliyor, hem de kurumsal bir duruş kazanıyor.

İLETİŞİM YÖNETİMİ

Profesyonel haber kadromuz en büyük avantajımız. Kıbrıs ve Türkiye medyasındaki güçlü bağlantılarımızla her zaman adımızdan söz ettiriyoruz. Haber portallarımız, dergilerimiz ve televizyon programlarımız büyük beğeni topluyor.

PRODÜKSİYON

HABER AJANSI

YAYIN GRUBU

NELER YAPIYORUZ?

83

Ekonomi Kıbrıs

Prestige Aralık 2014


84

Ekonomi K覺br覺s

Prestige Aral覺k 2014


Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.