Ekonomi Kıbrıs Prestige Eylül 2014 by Ekonomi Kıbrıs Prestige

EKONOMİ KIBRIS PRESTIGE İmtiyaz Sahibi: AYAZ MEDYA GRUBU Genel Yayın Yönetmeni: ATIL AYAZ Reklam ve İletişim Koordinatörü: ÖZGE YAVUZ AYAZ Sayfa Editörü: BUKET EREN – ŞERİFE GÜLER

Türkiye: ÖZLEM YILMAZ Amerika: FUNDA KESKİN İngiltere: ALMULA MERTER SARGİS KHANDANYAN

Sosyal Medya ve Seyahat: ATAK AYAZ Görsel Yönetmen: DEMET ÖZGE AYKAN (DOA) Grafik - Tasarım: AYAZ MEDYA CREATIVE Hukuk Danışmanı: AVUKAT ÖZLEM ALP

Muhasebe ve Finans: ANIL YILMAZ Web Tasarım ve Teknik Destek: CİTY COLOURS İletişim Bilgileri;

KKTC: Girne Yolu Uğur Apt. D: 6 Yenişehir/LEFKOŞA TÜRKİYE: Perla Vista Residence&Ofis Kat:8 No:73 Beykent/Beylikdüzü-İSTANBUL Reklam & Abonelik İçin; 0 533 887 33 46 0 533 887 33 78 Mail adresi info@ekonomikibris.com haber@ekonomikibris.com

www.ekonomikibris.com www.ayazmedya.com

E EREDE E KADAR

KKTC’nin tek ekonomi ve iş dünyası dergisi Ekonomi Kıbrıs Prestige’den selamlıyorum sizleri..

Bol sitemli bir giriş oldu, ne olur kusura bakmayın. Hadi gelin size biraz da derginin içeriğinden bahsedelim.

Özel bir sayı ile karşınızdayız. 12’nci sayımız bu.. İlk günü hatırlıyorum da; olumsuzluk fırtınaları estiren, heves kırmak için çabalayan bir kalabalık.. ‘Olmaz, tutmaz, ülkede ekonomi mi var’ diyenler bir yanda, çıktığımız bu yola inanıp, yanımızda olanlar bir yandaydı hep.

Dikkat çeken başlıklarımız var. 300 kişilik iş ilanı, sponsor arayışına giren şampiyon futbol kulübü ve Kıbrıs için yeni yatırım planlarını dikkatle okuyacaksınız.

Zor geçti bir sene, yoğun, yorucu ve biraz da yıpratıcı. Ambargo bahanesinin ardına sığınıp, ülke dışıyla ticaret yapamayan, ilişki kuramayan birçok kişinin ambargodan değil de, ticari etik engeline takıldığını gördük, birebir yaşadık. Söz verip sözünden cayanları, disiplinsizliği yüzünden dergiyi geciktirenleri, hatta son dakika golü atanları gördük. O an çok kızdık ama hep bir B planımız vardı bu tür ihtimallere karşı, boşlukları doldurduk.. Ve bugün bakıyorum da bir yılı geride bırakıyoruz. Ama bir yılda kiminle çalışıp, kiminle çalışılmayacağını anladık az çok, bu tecrübe bile paha biçilemez..

YDÜ Hastanesi Yönetim Kurulu Üyesi Ahmet Savaşan ile sağlık turizmini, Tekin Birinci ile Kıbrıs’a kazandırdıkları Esse’yi konuştuk. Kıbrıs Türk Esnaf ve Sanatkarlar Merkez Birliği Genel Başkanı Kemal Altuncuoğlu, esnaf kredisini anlattı. Bankalara veryansın etti. Tefecilere de çok sert mesajları var.. Ve en genç konuğumuz; Özyalçın Şirketler Grubu Direktörü Yaprak Özyalçın. Rahmetli babası Oğuz Özyalçın’ın emanetini yaşatmak için çalışıyor, büyük bir sorumlukla iş dünyasına adım attı.. Sitemli giriş için tekrar affınıza sığınıyorum. Herkese iyi okumalar..

Öyle ya da böyle bir yıl geride kaldı..

Atıl AYAZ

Haber

BU BİR REKOR!

5 dakikada, 5 BMW X4 sattı..

BMW tutkunları, uzun süredir X serisinin son teknoloji harikasını bekliyordu. Dünyanın BMW satış rekortmeni Çangar Motors, yine dünya ile aynı zamanda X4’ü görücüye çıkardı.. Çangar Motors’ta lansman heyecanı vardı. Yeni BMW X4 modeli, Küçük Kaymaklı Showroom’da görkemli bir buluşmayla tanıtıldı.. Kıbrıs iş ve siyaset dünyası oradaydı. Çangar Motors Direktörü Mehmet Çangar yine geceye damgasını vurdu. BMW X serisinin gelişimini dikkat çeken örneklerle anlatan Çangar, lansmana özel bir de kampanya

düzenledi.. BMW X4 alana, 15 günlük Amerika tatili vereceğini söyledi.. Bu hediyeye bir de buluşmaya özel yüzde 20’lik indirim ekledi.. Tanıtıma özel sadece 5 araç getirilmişti Kıbrıs’a. Pazarlama stratejisi ile herkesin taktir ettiği Mehmet Çangar, 5 dakikada 5 BMW X4’ün satışını yaparak, herkesten büyük alkış aldı.. Sürprizler bu kadarla kalmadı. Gecenin sonunda müzik vardı. Mehmet Çangar baterinin, iş adamı Erdinç Küçükuncular da elekro gitarın başına geçti.. İş adamlarının müzik grubu davetlilere keyifli anlar yaşattı..

Haber

KTTO DEĞERLENDİRDİ, HÜKÜMET SINIFTA KALDI! Yeni projeler, yeni yatırımlar, ekonomide refah günleri söylemleriyle yaklaşık bir yıl önce kurulan Cumhuriyetçi Türk Partisi-Birleşik Güçler ve Demokrat Parti-Ulusal Güçler koalisyonun yıllık performansı masadaydı..

edilmesi geldi akıllara. Çünkü akıl alacak bir “Siyaset esas işlevlerine hemen geri durum değildi bu. Sağlık dönmeli ve artık sonuç üretmelidir. Ekonominin bakanlığının yaptığı bu çıkış kontrolsüz bir gemi gibi sürüklenmekte hem bu kurumu yıprattı, hem olduğunu görüyoruz. İyi bir ekonomi yönetimi de yeni yabancı yatırımcıların talep ediyoruz. Yasa geçirmekten söz edildiğini güvenini sarstı. İşte bu duymak istemiyoruz. Yasaların, uygulandığını örnek bile, Ticaret Odası’nın tespitinde ne kadar haklı görmek istiyoruz.” olduğunu gösteriyordu..

Kıbrıs ekonomisinin güçlü sesi Kıbrıs Türk Ticaret Odası, yeni yönetimiyle ilk basın toplantısını düzenledi.. Fikri Toros, Reha Arar ve Vargın Varer geçti kürsüye, tespitleri bir bir sıraladılar. Akıcı bir açıklamaydı, çünkü başlıklar net, içeriği dolu dolu hazırlanmıştı. Büyüme rakamlarıyla başladı toplantı, ortalama yüzde ikilik büyümenin yetersiz kaldığı, çözüm sürecinde Güney ile rekabet için bu oranın yüzde 5 olması gerektiği vurgulandı.. Yatırımcı konusu dikkat çeken başlıklardan biriydi. Hükumetin ekonomi politikasının yabancı yatırımcıyı teşvik değil, caydırma çabası üzerine kurulduğu yorumu yapıldı. Çok da doğruydu aslında. Sadece KKTC’nin değil, Türkiye’nin de en zenginleri arasında yer alan, ülkenin en büyük yatırımlarına imza atan bir kurumun; somut deliller olmadan, yeterli süreyle teknik ve fiziki takip yapılmadan, sadece ve sadece iddia ve şüphe üzerine ‘organ mafyası’ ilan

Yanlış, daha doğrusu yandaş politika anlayışı da eleştirilen başlıklar arasındaydı. Örneğin devlet kaynaklarının politik amaçlarla kullanılması, Türkiye Cumhuriyeti’nden gelen yardımların doğru noktalara aktarılmaması, reformlar konusunda hükumetin somut adım atmaması tespitleri öne çıktı.. Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın açıkladığı elektrik projesi de gündeme geldi. Kıbrıs Türk Ticaret Odası projeye sıcak bakıyor, ama bir şartla.. Türkiye’den gelecek elektriğin KIB-TEK üzerinden dağıtılması koşuluyla.. Eleştiriler, tespitler yerindeydi.. Koalisyon hükumeti ile ekonominin durumunu ‘kontrolsüz gemi gibi sürüklenmeye’ benzetti Fikri Toros.. Sonuç olarak hükumete not vermedi ama, görünen o ki bir yıllık icraatlar göz önüne alınanca; YorgancıoğluDenktaş ikilisi bu yıl sınıfta kaldı..

Haber

DEV BULUŞMADA KKTC’Yİ O TEMSİL ETTİ

İş Kadınları Derneği Başkanı Semral Erel DEİK zirvesine katıldı, KKTC ekonomisini anlattı.. Türk iş dünyasının kalbi Köln’de attı. 600’e yakın Türk iş insanı, Dünya Türk İş Konseyi Avrupa ve Balkanlar Büyük Buluşması’ndaydı.. KKTC İş Kadınları Derneği Başkanı Semral Erel de, ülkeyi temsilen bu büyük toplantıya katıldı. Yurt dışında yerleşik Türk girişimciler ve profesyonelleri bir araya getirerek Türk lobisini güçlendirmeyi amaçlayan Dünya Türk İş Konseyi (DTİK) çalışmalarını hızlandırdı bu yıl. Türk işadamları, daha etkin bir lobi gücüne sahip olabilmek için yurtdışında örgütlenme modelini ülke bazından ‘şehir’lere yayıyor. DEİK bünyesinde faaliyet gösteren Dünya Türk İş Konseyi’nin dünya genelinde örgütlendiği şehir sayısı 200’ü geçti. 600’e yakın Türk işadamıyla Köln’de buluşan DEİK ve DTİK Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, ‘’Hedefimiz, Cumhuriyetin yüzüncü yılında Çin ve Yahudi diasporalarının etkinliğine ulaşıp, dünyanın en etkin 3 diasporasından birisi olmak. En

kalabalık olmayacağız ama en etkinlerinden birisi olmayı hedef olarak belirledik. Bu kurumsal yapı ile Türkiye’nin hayallerini hedef, hedeflerini gerçek yapma yürüyüşüne katkı sağlayacağız’’ dedi. Avustralya’dan sonra Avrupa ve Balkanlar şehir örgütlenmesini tamamlayan DTİK, Almanya’nın Köln şehrinde 600’e yakın işadamını bir araya getirerek yeni dönem stratejilerini belirledi.

2023 hedeflerinde diaspora rolü Köln’de düzenlenen ‘’Avrupa ve Balkanlar Büyük Buluşması’’ sertifika töreni öncesinde DTİK Yönetim Kurulu üyeleri ile bir basın toplantısı düzenleyen DEİK/ DTİK Yönetim Kurulu Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, ‘’2023 yılı ulusal hedeflerimiz Türk girişimcisinin cesareti, tecrübesi, bilgisi ile gerçekleşecek. Bu hedeflere dünyanın dört bir yanına yayılmış Türk girişimcisinin dinamizmiyle ulaşacağız. Başka ülke deneyimleri bize bu konuda ilginç örnekler sunuyor. Çin

13 Haber diasporası Çin’i dünyanın üretim üssü haline getirdi. Hindistan diasporası Hindistan’ı dünyanın yazılım merkezi haline getirdi. İsrail, diasporası ile etkin iletişim ve işbirliği içinde çalışarak inovasyon merkezi haline geldi. Aynı şekilde yurt dışında yerleşik 6 milyon Türk diasporası da küresel aktör olmamız için; dünyanın ilk 10 ekonomisi arasına girme hedefini gerçekleştirmemiz için en önemli varlıklarımızdan birisidir’’ diye konuştu.

Türk diaspora merkezi kuruluyor Türk diasporasını güçlendirmek için yeni projeleri hayata geçireceklerini anlatan Hisarcıklıoğlu, TOBB ETÜ bünyesinde Dünya Türk Girişimcileri Uygulama ve Araştırma Merkezi kuracaklarını açıkladı. Hisarcıklıoğlu, şu bilgileri verdi: ‘’İkinci projemiz hem diasporamızın iş sahibi olmasına hem de Türkiye’deki markalarımızın dışa açılma sürecini hızlandırmaya yönelik olarak Diaspora Franchise Platformu idi. Bunun için Ulusal Franchise Derneği (UFRAD) ile bir protokol yaptık. Bu protokol ile diasporadaki girişimcilerimize indirimli franchise

veriliyor. Üçüncü projemiz, her yıl belirli sayıda genç ve başarılı diaspora gencini Türkiye’ye getireceğiz. Yurtiçinde şirketlerde staj yapacaklar. Ayrıca, program katılımcısı gençlerin DEİK iş konseyi başkanları ile eşleştirilmesi ve iş konseyi başkanlarının gençlere mentorluk yapmalarını sağlayacağız.’’

100milyar dolar hedefi Türk diasporasi olarak 2023 yılına kadar olan 10 seneyi icraat dönemi ilan ettiklerini vurgulayan Hisarcıklıoğlu, “Diasporadaki Türk girişimcileri ile iki ekonomik hedefimiz var. İlki, 2023 hedeflerimiz için diasporamızın 100 milyar dolarlık değer oluşturması. İkincisi de, Diaporadaki girişimcilerin kuruduğu en az 10 şirketin geleceğin finans merkezi İstanbul’da yani Borsa İstanbul’da halka açılması” diye konuştu. Bu büyük toplantıda 25 ülkeden 120 şehir temsilcisine de sertifikaları törenle verildi. KKTC İş Kadınları Derneği Semral Erel de sertifikasını DEİK ve DTİK Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu’ndan aldı.

Haber

ENERJİ TASARRUFU KREDİSİ CREDITWEST BANK’TAN Enerji tasarrufu için yenilenebilir enerji sistemlerinin kullanımına, yalıtım ve mantolama işlemlerine önem veren banka, gereken tüm finansman ihtiyacına kredi sağlıyor.. Elektrik konusunun sıklıkla gündeme geldiği şu günlerde, Creditwest Bank dikkat çeken bir kampanya başlattı.

EcoCredit ile bireysel konut sahipleri 15.000 Euro, tarım ve hayvancılık sektörü için 50.000 Euro, küçük ve orta ölçekli firmalar için 200.000 Euro, büyük ve ticari ölçekli firmalar için 500.000 Euro’ya kadar kredilendirme sağlanabilecek.

GIFA HOLDİNG’TEN 300 KİŞİLİK MÜNHAL istihdam edecek.. Firmaların kriz sebebiyle küçülmeye gittikleri, personel azalttıkları bu dönemde iş adamı Yusuf Kısa’nın verdiği bu ilan büyük dikkat çekti. Gifa Holding’in bu iş fırsatını değerlendirmek isteyenler için müraacat adresi, şirketin Lefkoşa’daki merkez binası..

Forex, finans, yatırım danışmanlığı, inşaat ve deniz ürünleri yatırımlarıyla dikkat çeken Gifa Holding, yine çok ses getiren bir adım attı.. Kıbrıs ile Türkiye ve Avrupa hattına güçlü bir ekonomi köprüsü kuran Gifa Holding büyük bir yatırım için son sayıyor.. Detayları şimdilik sır gibi saklanan bu yeni proje için tam 300 kişilik iş ilanı verdi firma. Gifa Holding bilgisayar bilgisi ve yabancı dili olan tam 300 kişiyi

Detaylı bilgi için; info@gifaholding.com 0 392 228 36 39 / 0 392 228 36 44

Röportaj

‘‘Önemli bir ihale için bir iş adamıyla görüşmeye gittim. Arkamdan ‘benim iki tane oğlum var ama Oğuz’un bir kızı kadar etmezler’ demiş.’’

AMİRAL GEMİNİN DÜMENİNDE ARTIK O VAR! YAPRAK ÖZYALÇIN Özyalçın Şirketler Grubu Direktörü Ezber bozacak bir röportajla karşınızdayız. Niye böyle düşündüğümü anlatacağım, hak vereceksiniz. Habercilikte, yayıncılıkta tecrübeli isimlerin yeri her zaman ayrıdır. Bir şirketin, mesleğin ya da sektörün duayenini dinlemek paha biçilemez. Kıbrıs’ın tek ekonomi ve iş dünyası dergisi Ekonomi Kıbrıs Prestige’de biz de öyle yaptık. Mustafa Hacı Ali, Memduh Erdal, Mustafa Başman gibi Kıbrıs ekonomisinin devlerini sizlerle buluşturduk. Ezber bozacağız dedik ya, bu kez yaş ortalamasını en aşağı çekiyoruz. Dergi konuklarımız arasına giren en genç ismi; yaş olarak genç ama eğitimi, birikimi, etik anlayışı ve yönetim kabiliyetiyle belki de en iddialısını tanıştıracağız sizlerle.. Konuğumuz Yaprak Özyalçın..

17 Röportaj İnşaat, yönetim, akaryakıt ve endüstriyel cam sanayi.. 24 yıl önce 30 metre karelik küçük bir ofisle başlayıp, bugün Kıbrıs ekonomisinin temel taşlarından biri haline gelen Özyalçın Şirketler Grubu’ndayız.. Gençleşen yönetimden, yeni projelerden, gelecek hedeflerinden bahsedeceğiz ama önce size Özyalçın ile ilgili küçük bir anımdan bahsetmek istiyorum. Kıbrıs’a tatil için geldiğimiz dönemlerde, en sık gördüğüm, en dikkatimi çeken isimlerden biriydi ‘Özyalçın’.. Özellikle de apartman projelerindeki tabelalar saymakla bitmiyordu. Sonra Kıbrıs’a yerleşmeye karar verdik. Ev almak için yeni projelere bakıyoruz. Emlak acentesi ile gezdiğimiz tüm projeler yine Özyalçın Construction’dı.. Hatta o zaman ‘bu bir tesadüf mü’ diye sorduğumuzda, bize çok net bir örnekle anlattılar; ‘İstanbul’da Ağaoğlu, Kıbrıs’ta Özyalçın’ dediler.. O gün adını gördük, namını duyduk.. Bugün ise başarı hikayesini dinleyeceğiz. Özyalçın Şirketler Grubu Direktörü Yaprak Özyalçın ve her zaman pozitif enerjisiyle gönülleri feth eden Özyalçın Construction Satış Müdürü Pelin Özyalçın Melundalı ile birlikte keyifli bir sohbetteyiz.. Aslında aile için çok çok özel bir gün. Çünkü tarih 1 Eylül.. Şirketin kurucusu, Yaprak Hanım’ın babası, Pelin Hanım’ın kardeşi merhum Oğuz Özyalçın’ın doğum günü 1 Eylül. Yaşasaydı 48 yaşında olacaktı. Oğuz Bey’in kurup büyüttüğü şirket, artık kızlarına emanet. O yüzden karşımda sadece 22 yaşında genç bir kız olarak Yaprak Özyalçın değil, aynı zamanda omuzlarında ağır yük taşıyan bir iş kadını oturuyor.. Şimdi gelin, Yaprak Hanım’ı ve şirketin yönetim şemasını biraz yakından tanıyalım.. Londra’da işletme bölümünde okudum. Üç yıl Londra’daydım. Bir buçuk ay önce mezun oldum. Okulu bitirir bitirmez çok hızlı bir geri dönüş yaptım. Aslında okurken de hem orada hem burada çalıştım. En az ayda bir kez Kıbrıs’a gelip işleri yakından takip ettim özel durumumuzdan dolayı. Şirkette çalışmam çok eskiye dayanır, çocukluğumdan beri şirkette çalışıyordum ben. En aşağıdan başlayıp, yavaş yavaş sorumluluk almaya başladım şirket içinde. Şu an beklenenden daha hızlı bir şekilde şirketin yönetimindeyim. Şirketimiz bir aile şirketi. Babam kurdu, 24’üncü yılımızdayız, neredeyse bizimle yaşıt. Şu an kardeşim ve ben şirketin iki büyük hissedarıyız ve bir de babaannemiz var. Şirketimizi yönetim kurulu yönetiyor. Bu kurulla şirketler arasındaki bağlantıyı kardeşim Yağmur ve ben kuruyoruz. Ben cam fabrikasıyla ilgileniyorum, kardeşim petrol şirketine bakıyor. İnşaat işi ise ikimizin sorumluluğunda ilerliyor. Şirketlerin durumlarının yönetim

kuruluna raporlanması bizim üzerimizden sağlanıyor, müdürler direkt bize bağlı olarak çalışıyor. En büyük şansımız da halamız, Pelin Özyalçın Melundalı. Satış bölümünden o sorumlu. Artık beraber çalışıyoruz. Annemiz öğretmenlik yaptığı için bize çok katılamıyor ama elinden geldiğince destek oluyor. Çok tecrübeli yönetim kurulumuz ve danışmanlarımız var. Yönetim kurulu başkanı dedemiz Mehmet Ali Özyalçın. Uzman destekleriyle birlikte şirketimizi en iyi şekilde yönetiyor. Teknik ekibimiz en iyi oturmuş departmanlarımızdan biri, inşaat konusunda bu kadar iyi olmamızın başlıca etkeni hatta.. Şirketimizin kalbi orada atıyor. Çok tecrübeli ve dinamik bir ekiple çalışıyoruz. Girişte de dediğim gibi, işine hakim, şirket yönetiminde etkin bir isim Yaprak Özyalçın. Birçoğunun okula devam ettiği, öğrencilik yıllarının tadını çıkardığı yaşta şirket yönetiminin tam ortasında buldu kendini. O çok kısa sürede bu duruma alıştı, peki merak ediyor musunuz iş dünyası onu nasıl karşıladı? Ben merak ettim ve sordum.. Kıbrıs gibi bir yerde herkes yaşınızı biliyor. Babanız yaşında, dedeniz yaşında adamlarla çalıştığınızda size çocuk muamelesi yapıyorlar. Ama çocuk muamelesi görürken o adamlarla aynı sorumluluğu taşıyorsunuz. Ama yaşıtlarıma baktığımda bu yaşta bunları yapıyorsam, 10 sene sonra çok daha iyi bir yerde olacağım. Erken başlamanın avantajı da bu. Şu an tabi ilk başta çok ciddiye alınmadık ama artık bu sıkıntıları atlattık. Aile şirketi olduğumuz için de bazen zorluklar yaşıyorum. ‘Agucuk bugucuk’ seviyorlar beni kapılar açıkken, hatta müşterilerin yanında. Bu yüzden zaman zaman otorite problemi yaşıyorum .. Siz duymuyorsunuz ama bu dakikalar, bu sözler kahkaha dolu geçiyor. ‘Agucuk bugucukla’ da kalmıyor, devamı daha da eğlenceli. Pelin Hanım gelecek örneği fark etti, neşesine diyecek yok.. Yine sertifikalar için uğraştığımız bir dönemdi. Ben Londra’dan geldim, uçak rötar yaptığı için biraz geç kaldım ve direkt toplantıya çıkmak zorunda kaldım. Ciddi bir toplantıdayız ve halam geldi. ‘Halacığım, çok özledim seni, aman da hoş geldin’ diye sıkıştırdı yanaklarımı, öptü beni gitti.. Toplantı biraz dağıldı tabi. Şirket patronu muamelesi görmüyorum aile üyelerinden, bu da otorite problemi yaşamama sebep oluyor. Şirket personeliyle alakalı hiçbir sorun yaşamadık,

Röportaj

Daha yeni yeni aktif çünkü kadro çok eski olarak çalışmaya bir kadro ve hepsi ‘Artık insanlara ev satmıyoruz, yaşam biçimi satıyoruz.’ başladım. Bazı babamın ekibi. İşi bize değişiklikler yaptık. öğreten onlar oldukları Cam fabrikasında için içleri çok rahat yönetimsel değişiklikler oldu. Daha aktif çalışan bir yönetim aslında. Ve tabi ki biliyorlardı bir gün buraya geleceğimiz, kurulu tasarlıyoruz. erken olması da onları rahatsız etmedi. Piyasada ‘çocuktur bunlar’ gibi bir bakış oldu başta ama zamanla kayboluyor. En son şöyle bir şey duydum.. Önemli bir ihale için bir iş adamıyla görüşmeye gittim. Arkamdan ‘benim iki tane oğlum var ama Oğuz’un bir kızı kadar etmezler’ demiş. Küçük yaştan beri şirkette çalışmanın avantajı bunlar. Çünkü mecburiyetten gelmedik bu şirkete, küçük yaşlardan beri burada çalışmayı amaçladık biz. En güzel tarafı da bu zaten. Bizi kimse çocukken kaldırıp işe gelmeye zorlamadı, biz kendimiz kalktık hep. Bizim en büyük cezamız da işe gelmemizin yasaklanmasıydı. İşte bu yüzden hem içerde hem dışarıda işleyişe hakimiz. Bu durum şirket için de büyük bir avantaj. Çünkü zorunlu da olsa yönetim değişikliğinden dolayı işleyiş sekteye uğramadı. Aksine Yaprak ve Yağmur Özyalçın dün yapılan projeleri bildiği için, bugün onları tamamlamak için uğraşıyor.. Bu da onları yakından izleyen aile büyüklerini daha da gururlandırıyor.

Departmanlar tek tek gözden geçiriliyor. Birbirlerine raporlanmayı tekrar düzenleyeceğiz. Küçükler hariç üç ana şirketimiz var. İnşaat, cam ve petrol olarak. Cam işini hızlandırıyoruz. Hammaddemiz Şişecam’dan geliyor. Yaptığımız iş çok kaliteli. Fabrika içerisinde laboratuarımız var, ürün kalitemize çok önem veriyoruz. Girmek istediğimiz pazarlar var, yurt dışına açılmak istiyoruz. İnşaat şirketimiz sadece yap sat üzerine çalışıyor ve sadece konut inşa ediyor. Ana çalışma bölgemiz Girne. Artık projelerimizi çeşitlendirme ve dışarıya açılma planları yapıyoruz. Özyalçın ile ilgili belli bir pazara hitap ettiğimiz yönünde önyargılar var. Biz bunları kırmak istiyoruz, tabi ki kaliteden ödün vermeden.. Tasarımlarımız yenileniyor, çizgilerimizi yeniliyoruz. Babamın başlatmış olduğu geleneksel Kıbrıs evlerinin yapıldığı bir projemiz de var; Otantik Kıbrıs Evleri.. İhtiyaçlar ve istekler değiştikçe, biz de ona göre projelerimizi çeşitlendiriyoruz. Şimdi de başarı hikayesinden, ekonomiye geçelim. Çözüm süreci başladı. Nüfus artıyor, günden güne ülkeye yeni yatırımlar geliyor. İnşaat sektörü de hareketlendi.. Şu an Özyalçın Construction hangi projeler üzerinde çalışıyor? Nedir son durum? Girne’nin içinde tek apartmanlarda tamamladığımız proje sayısı 180’in üzerine çıktı.. Şu an 184’ü yapıyoruz. Yine Girne’de devam eden rezidans hizmetlerinin verileceği bir kompleks projemiz var, Kyrenia 360. Çatıya çıktığınızda 360 derece Girne’yi görebilirsiniz. Üçüncü kattan itibaren panoramik manzaraya sahip. İsmini babamla bulduk, onun başlattığı bir proje. Tabi bu projede işin en önemli yanı inşaattan sonra site yaşamını yönetebilmek, işleyişi idare edebilmek. Rezidans hizmetlerinin tamamı verilecek Kyrenia 360’da; kapıcı hizmeti, güvenlik hizmeti, bahçe bakım hizmeti gibi.. Bina temizliğinden sorumlu bir ekip olacak. Bu işlerde bizim Özyalçın Management şirketimiz çalışacak. Mayıs 2015’te tamamlanacak proje. Girne içerisinde müstakil apartmanlarımız var. Modern tasarımlar üzerinde çalışıyoruz. Daha düşük maliyetli ama aynı kalitede üretilmiş, kiraya vermeye uygun apartmanlar.. Kendi sermayesiyle kendi kendine yetebilen bir şirket olmamız bizi rahatlatıyor. Öyle devam etmeye de özen göstereceğiz. Şu anda devam eden toplamda altı ayrı projemiz var. Üçü villa, üçü apartman.. Bunlar da her bütçeye, her zevke göre

19 Röportaj torunlarına ev alır çoğu. ne kadar doğru bir iş yaptığını buradan anlıyoruz.

Babamın

Peşin satmakla bu ihtimali azaltıyoruz. Ayrıca biz kendi sattığımız evi içine alıp başka ev veriyoruz müşterilerimize. Apartman satmışız örneğin, beş yıl sonra bu ev bana küçük geliyor, villa istiyorum diyor. Villa projelerimizden beğeniyor ve biz de ilk sattığımız evi tekrar satın alıyoruz müşterimizden. Böylelikle müşterilerimiz bizde kalıyor ve devam ediyor. İkinci satışlarda %20-30 geri dönüşümüz var. Ayrıca ikinci el piyasamız da var, kiralamaya yardım ettiğimiz müşterilerimiz de oluyor. Evi aldığınız günden tekrar satacağınız güne kadar olan tüm hizmeti biz veriyoruz. Garantilerimiz var. Bunu piyasada her şirket vermiyor. 15 senelik bir ev sahibi bize gelip derdini anlattığında çözümünde yardımcı oluyoruz, ‘garantiden çıktı, bizi ilgilendirmez’ demiyoruz. Yani yazıldığı gibi beş senede bitmiyor bizim garantimiz. Bu aslında bedava bir araştırmadır, yapımızın sağlamlığını ölçme fırsatı veriyor bize. Son 10 yılda artık sorun bildirim raporu gelmiyor içeriye.

çeşitlilik gösteriyor. ‘Ben Özyalçın’da istediğim gibi bir ev bulamadım’ dememesi için müşterinin, elimizden geldiğince tasarımlarımızı çeşitlendiriyoruz.

Apart otel projemiz var bitmek üzere olan. Burada da rezidans hizmeti verilecek. Talep edenlere full yeni eşyalı olarak kiralayacağız. Eylül’de bitecek. Orada da tüm yönetim hizmetleri bizim sorumluluğumuzda.

Özyalçın’ı cazip kılan özelliklerden biri de ödeme koşulları. Peşin alım ya da banka kredisi ile kısıtlamıyorsunuz müşteriyi.. Vade seçenekleri ve uygun ödeme fırsatlarını da anlatır mısınız?

Yaprak Hanım ve Özyalçın Construction garanti konusunda oldukça iddialı. Sebebi hemen anlaşılıyor. Günden güne uyum sağlanan uluslararası standartlar..

Ödeme koşullarımız dediğiniz gibi gerçekten çok uygun. Mortgage sistemimiz var ve biz bunu 20 sene önce başlattık. Babamın başlattığı bir sistem bu. Tamamlanmamış inşaatlarımızdan gelip satın almak isteyen müşterilerimize biz %25 peşinat uyguluyoruz. Teslimata kadar %50’sini tamamlama fırsatı veriyoruz. Daha sonra kalan bakiye için 10 yıla kadar vade yapıyoruz. Bunun farklı olduğu tek proje Kyrenia 360 projesi. Burada %30 peşinatla çalışıyoruz, çünkü inşaat tamamlanmaya çok yaklaştı ve vade süresi 5 yıl. Eğer bitmiş projeler üzerinden satın almak isterseniz de %50 peşinat alıyoruz, kalan %50’yi de 10 yıla kadar vadelendiriyoruz. Bu bizim satış prensibimiz. Katı bir kural değil. Bizim için önemli olan müşterinin nasıl ödeyebileceği. Ona göre yollar ve çareler üretilir. Müşteri bütçesi ön planda. Müşterilerimiz kredi alabilir de almayabilir de. Kredi almak istemeyen müşterilerimizi biz finanse ediyoruz. Eğer finanse edebiliyorsanız, uzun vadenin en büyük avantajı, müşterinin sizden kopmamış olması. Hem gelir taksidini öder, hem gelir kahvemizi içer. 10 senenin sonunda çocuklarına,

Belli bir standartlarımız var ve bunları koruyoruz. ISO kalite kontrol standartları uygulanıyor Özyalçın Şirketler Grubu’nda. Aslında inşaat en zor alanlardan biridir ve ilk olarak inşaatta alındı akreditasyon, yaklaşık 10 yıl önce. Yeni şirketlerimize de bu standartları uygulamaya başladık. Şu an İngiliz standartlarına göre yönetiliyor bu şirketler. Bu yıl inşaata ek olarak iş sağlığı ve güvenliği sertifikası da aldık. Şu anda bizim şantiyelerimiz ülkenin en güvenilir şantiyelerinden. Bizim işyerimizde çalışan hiçbir personelimiz veya gelen misafirlerimiz korumasız veya refakatçisiz şantiyede gezemez. Aslında bu konuda yeterli bir yaptırım yok devlet kanadında. Ama biz kendimizi geliştirmek istediğimiz için alıyoruz bu tedbirleri. 6 ayda bir denetleniyoruz ve her denetlendiğimizde bir yıldız daha alıyoruz. Bu belgelerin en güzel tarafı düzenli olarak kontrol ediliyoruz, uygunsuz bir davranış yakaladıklarında belge geri çekilir. Uluslararası platformda çok önemli bu. Ayrıca yurt dışında olmamıza rağmen şirketi daha rahat yönetmemizde çok büyük rol oynadı. Düzenli olarak rapor aldık ve gelişmeleri takip ettik. En ufak bir sorun geldiğinde takip edebiliyoruz; neden, nasıl ve sonuç olarak.

Röportaj

Projeler konumlarıyla, mimari özellikleri ve fiyatlarıyla dikkat çekici. Peki müşteri portföyünüz nasıl? Yerli alıcılar mı çoğunlukta, yabancı yatırımcılar mı?

bunu

Yerli müşterilerdir şirketimizi ayakta tutan. Yabancı müşteriler da gelir, ama dönem dönem.. Mesela İngilizler, piyasayı hareketlendirdiler bir ara, şimdi geri dönüyorlar. Yerli piyasanın riski daha az. Bu durumda yabancı müşterilerin azalması bizi pek etkilemedi. Biz yabancı müşteriyi kekin üstündeki krema olarak görüyoruz. Olursa şişmanlatır, olmazsa çok etkilemez. Kekin üstündeki krema örneğini hiç unutmayacağım, güzel bir benzetme.. O zaman bu keki biraz daha büyütürsek, yani bireysel değil de kurumsal yatırımlara değinirsek.. Örneğin Türkiye’nin inşaat devi Dumankaya Kıbrıs’a göz kırptı. Özelikle arsa alımı üzerine çalışmalar başladı. Çok yakında büyük projeler ile tanışacak Kıbrıs halkı.. Siz yabancı yatırımcıya nasıl yaklaşıyorsunuz? Adada yatırımcılar çok. İran ve Ruslar var. Araplar uzaktan bakıyor ama gelecekler bence. Çinliler girdi artık piyasaya. Bir çözüm olması durumunda daha kozmopolit bir yapıya bürünecek burası adanın konumundan ötürü. Su, elektrik ve gaz söylemleri ön planda.. Yabancı yatırım ve yatırımcılar gelecek. Dumankaya örneğine gelince; daha çok stratejik ortaklık istiyor sanırım Dumankaya. İki yönlü düşünmek lazım, çok iyi olabilir. Bu ülkenin yapısı, %90 ekonomisi aile şirketlerine dayalı. Belli bir sermaye yapımız var, bu da çok güçlü değil. Şu an kurumsallaşma gibi yöntemlerle biz

sağlamlaştırmaya çalışıyoruz. Çoğu şirket de bu çalışma içerisinde. Belli bir sermayemiz var, ama bu sermayeyle yapılacak olan maksimum yatırım da bellidir. O yüzden bir stratejik ortaklık bizim hayallerimizi büyütmemizde, daha iyi bir iş ortaya çıkarmamızda yardımcı olur. Bu tarz yatırımcılar da vizyonumuzu genişletir, önümüzü açar, bu yönden iyidir. Diğer yönü, yani kötü tarafı ise, yatırımcı daha güçlü bir sermayeye sahip olabileceği için, bizim çoğu şirketimizin hareket alanı kısıtlı olduğundan, özellikle yönetim çalışma sistemi ve sermaye sorunlarına bağlı olarak, bu firmalara ayak uyduramama, birlikte çalışamama ihtimalleri var. Bu durumda da gelen yabancı sermayenin bizi burada yok etme ihtimali doğuyor. Kendi firmamız adına korkmuyoruz, çok detaylı ve sağlam bir çalışma içindeyiz. Sistem kurulumları devam ediyor, aile yasasını hazırlıyoruz. Aile şirketlerinin devamı için bu şart. Riski görüp önlemini alıyoruz. Şirket çıkarı ile aile çıkarını ayırmak önemli. Sözün özü şu an yurt dışından bir şirket gelip Kıbrıs piyasasına girse, rahatlıkla ortaklık yapabilecek konumdayız yönetimsel olarak. Standartlarımız belli ve bunlar evrensel platformda kabul edilmiş kurallar. Şimdi dönelim tekrar giriş yazısına. Gençlere bakış açısını değiştirecek, şirket yönetimi konusunda ezber bozacak bir röportaj olacağını söylemiştim size. Böylesine işine sarılan, teori ve pratiği bir arada buluşturmuş ve geleceğe sağlam adımlarla ilerleyen bir yönetici gördüğüm için karşımda büyük keyif aldım. Bu iş disiplini ve global bakış açısı ile Yaprak Hanım’ı ve dolayısıyla Özyalçın Şirketler Grubu’nu güzel günler bekliyor. Sizlere veda ederken, kapanış için son sözü Yaprak Özyalçın’a bırakıyorum..

‘Bugün bu röportajı yaptığımıza gerçekten çok memnun olduk. Bizim için çok anlamlı bir gün bugün. Eğer babam yaşasaydı 48 yaşına girecekti. Bugün burada onun sayesinde varız. Onun prensipleri sayesinde şirket bu kadar büyüdü. Attığı temeller çok sağlamdı. Onun attığı temeller üzerinde biz devam ediyoruz, edeceğiz..‘

MEDYA PLANLAMA

Ürün ve hizmetini en iyi şekilde tanıtmak isteyen ﬁrmalara, reklam verme sürecinde yol haritası çiziyoruz. Reklam bütçesinin en etkili şekilde kullanılması için planlama yapıyoruz. Bu profesyonel destekle, ﬁrma en kısa yoldan doğru hedefe ilerliyor, hem de kurumsal bir duruş kazanıyor.

HABER AJANSI

Profesyonel haber kadromuz en büyük avantajımız. Kıbrıs ve Türkiye medyasındaki güçlü bağlantılarımızla her zaman adımızdan söz ettiriyoruz. Haber portallarımız, dergilerimiz ve televizyon programlarımız büyük beğeni topluyor.

GRAFİK TASARIM

İletişimde görselliği ön plana çıkarıyoruz. Basmakalıp tasarımlardan uzak, ﬁrmanın kurumsallığını, duruşunu öne çıkaran çalışmalara önem veriyoruz. Renk ve mesaj seçimiyle amacımız en iyi projeyi ortaya çıkarmak. Prestijli ﬁrmalar için hazırladığımız logo, kurumsal kimlik ve reklam çalışmaları en büyük referansımız.

REKLAM AJANSI

Akılcı, vizyon sahibi ve sonuç odaklı yapımız ile kurumsal firmaların keyifle çalıştığı bir çözüm ortağı haline geldik. Sadece çizim değil, fikir için de buradayız. Yürüttüğümüz reklam kampanyaları büyük ses getiriyor. Hem Kıbrıs, hem de Türkiye’deki ajansımızda geniş bir portföye ulaştık.

SOSYAL MEDYA

Çağın olmazsa olmazı sosyal medya kanallarını, iletişim yönetimi ve pazarlama teknikleriyle birleştirerek en etkili şekilde kullanıyoruz. Yeni bir ürünü, büyük bir başarıyı ya da özel günleri ihmal etmeden sosyal medya ortamından geniş kitlelere ulaştırıyoruz. Hem tasarımlar, hem de mesajlar için en etkili seçimleri yapıyoruz..

İLETİŞİM YÖNETİMİ

Kurumsal ﬁrmalar ile çalışanlarına, müşterilerine, hatta toplumun geneline iletişim köprüsü kuruyoruz. Haber konularını en iyi şekilde belirleyip, en doğru iletişim yollarını kullanarak hedef kitleyle ulaşımını sağlıyoruz. Basın danışmanlığı konusundaki tecrübeli çalışma arkadaşlarımız, başarının en büyük pay sahibi..

MARKA OLUŞTURMA

Markanızı, markamız gibi görüyoruz. Daha hayal aşamasından alıp, somutlaştırıp, zirveye taşıyana kadar yola devam ediyoruz. İsimden, logoya, kurumsal kimlikten, web sitesine, kataloğuna, tanıtımına, lansmanına kadar her aşamasını yöneterek, markanızı en iyi noktalara taşıyoruz.

Firmaların kimliği web siteleri konusunda, sıradanlıktan uzak, modern ve dinamik siteler ile size farklı bir duruş sağlıyoruz. Yüzde yüz güvenli, 7/24 teknik servis hizmetiyle, sizlere işinize en uygun web sitesini hazırlıyoruz. Üstelik güçlü SEO desteği ve optimizasyon ile Google aramalarında yarışa önde başlıyorsunuz..

WEB TASARIM

Tel: 0533 887 33 46 - 0533 887 33 78 mail:info@ekonomikibris.com - info@ayazmedya.com facebook.com/ayazmedya - twitter.com/ayaz_medya Bedrettin Demirel Cad. Girne Yolu Uğur Apt. D:6 Yenişehir / Lefkoşa

www.ayazmedya.com

YAYIN GRUBU

PRODÜKSİYON

NELER YAPIYORUZ?

Haber

NUREL’DEN AQUA MARINE RESIDANCE Kıbrıs emlak dünyasının köklü firmalarından Nurel İnşaat, ses getiren bir projeye imza atıyor. Aqua Marine Residance ile iddialı bir çıkış yapan firma, Girne’nin en iddialı yapılarından olmaya aday.

Kartlı asansör sistemi, kartlı otopark girişi, kameralar ve alarm sistemi ile standardın ötesine geçen Nurel İnşaat’ın bu projesinde fiyatlar 55 bin sterlinden başlıyor..

38 konut, 1 ofis binası ve 7 mağazadan oluşan projenin, 60 araçlık otoparkı var. Üçüncü kattaki yüzme havuzu ve manzarasıyla dikkat çeken penthouselarıyla şimdiden ev sahibi adaylarından büyük ilgi görüyor.

HEBO YAPI’DAN EĞİTİME KATKI Mustafa Arabacıoğlu, eğitime yapılan katkının en kutsal yardım olduğunu dile getirerek, ülkemizde eğitime destek veren sayılı isim bulunduğunu söyledi.

Milli Eğitim Bakanlığı ve Hebo Yapı arasında, Yenierenköy İlkokulu’na okul öncesi eğitim için 4 derslik yapılması konusunda protokol imzalandı. Konuyla ilgili açıklama yapan Milli Eğitim Bakanı

Hebo Yapı’nın eğitime ikinci kez destek verdiğini kaydeden Arabacıoğlu, bu desteğin son derece önemli olduğunu ifade etti. Hebo Yapı Direktörü Soner Hekim de, eğitime katkı koymaktan memnuniyet duyduklarını belirterek, Yenierenköy İlkokulu’nda, okul öncesi bölümü için yapacakları dersliklere annelerinin isimlerini vereceklerini kaydetti. Proje 120 günde teslim edilecek..

AYAZ MEDYA

Haber

BİRİNCİ AİLESİNDEN YENİ YATIRIM; ESSE KIBRIS Kıbrıs ekonomisi yeni bir yatırım ile tanıştı.. Ev, mutfak ve banyo ürünlerinde dünya markalarını buluşturan Esse, Kıbrıs’ta ilk şubesini açtı..

kutlayan, Büyük Anadolu Otel ile turizm sektörüne hızlı bir giriş yapan, yeni üniversite projesiyle büyük ses getiren Birinci ailesi, Esse ile medya ve turizm dışında farklı bir yatırıma imza attı..

Dikkat çeken Esse yatırımının sahibi, Kıbrıs medya dünyasının köklü isimlerinden Birinci ailesi.. Genç TV ile 17’nci yılını

Lefkoşa Yenişehir’de törenle hizmete giren Esse, 365 gün indirim ve her zaman kampanya duyurularıyla büyük dikkat çekiyor..

Bu dikkat çeken projenin başındaki isim uzun bir süre Genç TV’nin CEO’luğunu yapan Tekin Birinci..

DENİZ PLAZA 10’UNCU ŞUBESİNİ AÇTI 73’üncü yaşını kutlayan Deniz Plaza, yatırımlarını sürdürüyor.. Kırtasiyenin ötesinde, kitapevi ve alışveriş merkezi konseptiyle hızla büyüyen Deniz Plaza’nın, Lefkoşa, Girne ve Gazimağusa’dan sonra 10’uncu şubesi Yenikent’te hizmete girdi. Güler yüzlü hizmet prensibi ve ‘mutlu olduğum tek yer’ sloganıyla çalışmalarını sürdüren Deniz Plaza, yeni şubesiyle de dikkat çekiyor.. Gönyeli Belediyesi’nin karşısında, geniş otoparkı, ferah iç hacmi ve bol çeşidi ile müşterilerini Lefkoşa trafiğinden kurtarmayı hedefleyen firma, daha şimdiden öğrencilerin ve velilerin uğrak noktası oldu..

AYAZ MEDYA

VA K A A D UZLAR

ĞI I L K I Ş RYUM

ıyla, r a l r a v u d havuz m a c i z e yoruz.. azgeçilm ı t v a k ı n r a a v l a n bir h asyo r o a k k ş e d a b l e m a z En ö nize b e ç h a b e v evinize Karaoğlanoğlu Cad. No:285 Girne

HAV

Tel: 0392 822 40 69 - 0392 822 43 30 - 0392 822 43 31 Cep: 0533 869 65 11 - 0533 869 65 19 - 0533 886 76 46 www.sibaltd.com facebook.com/SibaIthalatIhracatLtd

Röportaj

365 GÜN YENİ ÜRÜN.. 365 GÜN İNDİRİM..

Açılıştan bahsettik ama biraz daha detaya girmek lazım. Fikir sürecinden, kuruluş amacından, gelecek planlarından konuşacağız.

‘Esse Kıbrıs’ı, Kıbrıs da Esse’yi sevdi. Mutfak malzemesi, ev tekstili, hediyelik eşya derken sadece on günde stoklar tükendi..’

KKTC’nin ilk konsept mağazası ESSE’deyiz. Konuğumuz anlaşmasından, ürünlerin gelişine, rafların diziliminden, satışına kadar, A’dan Z’ye mağazanın her detayıyla ilgilenen Tekin Birinci.. Mağaza açılışından sonra, Birinci Medya Yönetim Kurulu Başkanı Ertan Birinci Facebook’ta güzel bir ileti paylaştı. Yıllar sonra ‘Birinci’ adını ticarete kazandıran Tekin Birinci’ye teşekkür mesajıydı bu. O yüzden ticarete dönüş fikriyle başlıyoruz. Nasıl gelişti bu süreç? Biz her zaman perakende sektörüne girmek istiyorduk aslında. Çünkü 2000 yılında birçok bayiliğimiz vardı perakende sektöründe ve bu bayilikleri maddi sıkıntılar yüzünden vermek zorunda kaldık. Kimse bizden almadı. Biz hepsini vermek zorunda kaldık. 14 yıl içinde de kiminle ne iş yapabiliriz, nasıl güçlü bir markayı getirebiliriz ki Kıbrıs’ta iddialı olalım, sansasyon yaratalım diye projeler geliştirdik.. Esse’de karar kıldık. Ama burada belirtmek istiyorum ki, bu güzel Esse fikrini bana veren benim çocukluk arkadaşım Ziya Elmas.

Bir gün sohbet ederken dedi ki; ‘Tekin ben Esse’ye başvurdum. Onayladı ama benim yapacak durumum yok şu anda.’ Dedim ‘Ziya beraber yapalım, hatta ben yapayım, sen de başında ol.’

‘Ben şimdi başka yerde çalışıyorum, böyle bir şey yapamam dedi. Ben niyetine girdim, Ziya ile de ortak olmak istedim. Ama ‘ben para vermediğim işe ortak olursam vicdanım rahat etmez. Sen yap, aç ve geleyim göreyim, sana yardımcı olayım’ dedi.. Ve açılış günü de Ziya buradaydı, duygulandı.. Yani Esse’yi Kıbrıs’a taşıma fikri Ziya’nın, benim yakın arkadaşımın..O yüzden ona hakkını vermek lazım. Peki Esse Kıbrıs’ta olma, Kıbrıs’a açılma fikrine nasıl yaklaştı? Nasıldı ilk izlenimler? Esse Kıbrıs’ı seviyor. Hiç korkmadılar, biz varız dediler. Gittik Türkiye’ye, görüştük.. Kıbrıs’a geldiler, bize güvendiler, inandılar.. Bir dakika düşünmediler. Esse’yi aldık, geldik. Bir dünya markası Esse.. İçinde birçok dünya markası var. KitchenAid, Zwilling gibi.. Kıbrıs’ta farklı bir mağazacılık anlayışına ilk adımı attık böylece. Çünkü profesyonel bir mağazacılık anlayışı var. Gelen hediyesini de alabilir, evin her türlü ihtiyacını, mutfak aletini, havlusunu, yatak örtüsünü, masa örtüsünü bulabilir.. Çok geniş bir profile hitap ediyor Esse..

27 Röportaj ÜRÜNLERİMİZ TÜRKİYE’DEN DAHA UCUZ ‘ Türkiye’deki kampanya fiyatlarından da hesaplı satıyoruz!’ Esse Kıbrıs’ı sevdi. Peki vatandaşın Esse ile arası nasıl? Kısa süre önce tanıştı ama ne durumda ilgi? Güzel bir ilgi var. Biz dedik ki 365 gün burada indirim olacak.. 365 gün güler yüz olacak.. 365 gün yeni ürünler olacak. Bizim hedefimiz Esse’den para kazanıp zengin olmak değil, bizim hedefimiz bir sürüm yakalamak. Bizim hedefimiz Türkiye’deki Esse konseptini Kıbrıs’ta sürdürebilmek. İlk sevkiyatımızı yaptık, ikinciyi yapıyoruz şu an.. On günde ciddi bir talep gördük.. Sürekli yeni ürünler getireceğiz, sürekli indirimler yapacağız. Esse çok markalı bir mağaza. Vatandaş daha da tanıyacak. Tanıdıkça daha ilgi artacak.. 365 gün yeni ürün, 365 gün indirim diyorsunuz. Peki Türkiye ile kıyaslarsanız, piyasa genelinde olduğu gibi mevcut fiyatların üzerinde ekstra KKTC farkı var mı? Yani Türkiye’ye göre pahalı mı? Biz Esse ile ezber bozacağız. Pahalı değil, aksine Esse Kıbrıs Türkiye’den daha hesaplı. Örneğin biz şu anda seramik tencerede Türkiye’den daha ucuzuz.. Türkiye Esse’de KitchenAid iki bin lira, bizde bin 800 lira.. Bizde daha düşük, neden? Kıbrıslı insanlar en fazla bu markayı soruyor. Önemli olan imaj. O yüzden olabildiğince piyasanın altında tutuluyor fiyatlar. İtalyan kek kalıpları daha ucuz, seramik tava tencerede daha ucuz. Hatta Türkiye’deki kampanya fiyatından da daha düşük.. Mağazamızın bir avantajını daha paylaşayım. Türkiye’de kredi kartına vade farkı uyguluyorlar. Bizde o da yok. Vatandaş geldiğinde istediği kadar taksit yapacak, alıp gidecek.

Ziyarete gelen, gezip gören biliyor ama hızlıca bir mağazanın içeriğini özetler misiniz? Neler var Esse’de? Hediyelikte iddialıyız. Ev ürünlerinde, küçük ev aletlerinde iddialıyız. Delonghi gibi bir markayı da getiriyoruz yakında. Döküm tencerelerimiz var. Çok büyük ilgi görüyor.. Sadece kadınlar için mi bu mağaza? Uzaktan bakınca öyle görünüyor belki ama değil.. Erkekler için de çok dikkat çeken ürünler var. Mesela barbekü. Daha açar açmaz 4-5 barbekü sattık. Piknik çantalarımız var. Biliyorsunuz Kıbrıslılar pikniğe bayılır. Bu setin içinde tabağı, çatalı, kaşığı, termosu.. Her şeyi var. Sandalyesiyle birlikte hem de.. O zaman son soru.. Esse güzel bir başlangıç oldu Lefkoşa için. Devamı gelecek mi? İnşallah daha da farklı hedeflerimiz var Esse ile ilgili. Girne ve Mağusa için pazar araştırması yapıyoruz. Avrupa’ya açılmayı düşünüyoruz, Rum tarafına da bir şube açmak istiyoruz.. Ama her şey adım adım. Çünkü biz farklı sektörlerdeyiz. Kontrolü zor. Kurumsallaşıyoruz ama kurumsallaşmanın da Kıbrıs’ta bu şartlarda pek olabileceğine inanmıyorum artık. Fark ettim ki şirket sahipleri başında olmazsa, o şirketler kaybolmaya mahkum.. O yüzden ben de eşime ve doğacak olan kızıma bırakacağım Esse’yi, burayı onlar için yaptık. Kontrol onlarda olacak..

Haber

GİRNE’YE DEV YATIRIM PROJESİ

Serdar ADALI

Çözüm sağlanacak mı? Yoksa KKTC için bir başka ‘B’ planı hazırlığı mı var? Soruların cevabı henüz netleşmedi ama yatırımcıların rotası bir anda Kıbrıs’a yöneldi. Ardı ardına yatırım kararı alan dev firmalara, şimdi de Adalı Holding eklendi..

Adalı Holding; İnşaat, enerji, servis, lojistik ve catering sektörlerinde 6 bini aşkın çalışanıyla uluslar arası faaliyet gösteren bir firma.. Yönetim kurulu başkanı ise yakından tanınan bir isim; Beşiktaş’ın eski asbaşkanlarından Serdal Adalı.. Türk futbolunda deprem etkisi yaratan şike soruşturması döneminde zor günler geçiren, hatta bir süre cezaevinde yatan Adalı, iş dünyasına hızlı bir dönüş yaptı. Adalı memleketi Adana’da açtığı Sheraton Otel ile büyük ses getirdi. 240 odalı otelin yatırım bedeli tam 135 milyon dolar.. Turizm

sektöründe yeni yatırım planları yapan Serdal Adalı’nın yeni hedefinde Kıbrıs var.. Adalı Holding tatil cenneti Girne ile ilgileniyor. Girne’de arazi arayışları devam ediyor. Anlaşmanın sağlanması durumunda KKTC yeni bir otel yatırımı ile tanışacak.. Bir ayrıntı daha paylaşalım. Serdal Adalı iş hayatının yanı sıra, sosyal yaşama da önem veren bir isim. Adalı Türkiye Jokey Kulübü’nün başkanlığını da yürütüyor. Flo Rida gibi dünyaca ünlü yıldızları TJK için Türkiye’ye getiren isim de O.. O yüzden Kıbrıs’a yapacağı turizm yatırımı sıradan bir otelin ötesinde, her adımıyla iddialı bir proje olacağa benziyor..

Bağımsız Denetim ve Yeminli Mali Müşavirlik

İç Denetim ve Muhasebe Hizmetleri Vergi Danışmanlığı Şirket Kurulum İşlemleri Uluslararası İşletme Şirketleri

Aliye Hanım Apt. Kat: 1 D: 3 Osmanpaşa Caddesi, K. Çiftlik Lefkoşa, K.K.T.C. Tel: +90 392 444 46 78

www.ortacaudit.com info@ortacaudit.com

Cumhuriyet Bulvarı No:34/6 Konak Pier Karşısı İzmir, TÜTKİYE Tel: +90 232 483 33 79

Haber

EKONOMİDE YÜKSELEN TREND; SAĞLIK TURİZMİ

400 bin yabancı hastadan 4 milyar dolar gelecek! KKTC ekonomisinin en önemli gelir kaynakları deyince, herkesin aklına iki başlık geliyor; turizm ve eğitim.. Peki turizm dediğimiz sadece tatilden mi ibaret! Aslında değil, örneğin sağlık turizmi son yılların dikkat çeken trendlerinden.. Düne kadar sağlık hizmetleri konusunda ciddi sıkıntılar yaşayan KKTC, artan yatırımlar ve yeni ortaklıklarla sağlık alanında ciddi bir atılım yapıyor. İşte sağlıktaki başarı turizmi, turizm de direkt olarak ekonomiyi tetikliyor.. KKTC’de sağlık turizmini, yapılanları, yapılması gerekenleri Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi Yönetim Kurulu Üyesi ve Turizm İşletmeleri Genel Müdürü Ahmet Savaşan değerlendirdi..

Turizmde önemli olan katma değerdir… Ülkede yaklaşık 20 bin yatak bulunduğunu söyleyen Savaşan, bunların % 55’inin beş yıldızlı, % 45’inin ise bir, iki, üç, dört yıldızlı otel yanı sıra butik otel ve tatil köylerinden oluştuğunu anlatarak, halen 5 yıldızlı yeni otellerin inşaatlarının da sürdüğüne işaret etti. Savaşan, 2013 yılında Kuzey Kıbrıs’a 730 bin civarında otelde konaklayan turistin getirildiğini, getirilen turistlerin de ortalama 4 gün konakladığını söyleyerek, elde edilen turizm gelirlerinin ise 1.5 milyon USD ile sınırlı kaldığının hesaplandığına vurgu yaptı.Turizmde en

önemli noktanın ülkeye taşınan kişi sayısı değil, seçilen turizm modeline uygun olarak getirilen turistlerin ülke içinde ne kadar katma değer yarattığı konusu olduğunu vurgulayan Savaşan, otel doluluk oranlarının %47’lerde kalmasının da aslında pek çok şeyi anlattığına işaret etti.

Ekonomiye yabancı hasta dopingi… Bu gün sağlık turizmi kapsamında Türkiye’ye gelenlerin oluşturduğu katma değerin, turizm gelirini neredeyse 4’e katladığını paylaşan Savaşan, KKTC için başta sağlık turizmi olmak üzere sürdürülebilir alternatif turizm çeşitlerinin gelişmesinin hayati öneme haiz olduğunu anlattı. Ülkeye tedavi için gelen hastaların, yalnız gelmediklerini belirten Savaşan, “hastalar ve beraberindeki kişiler tatil için gelen turistlere kıyasla ülkemizde daha uzun kalıyor, daha fazla geziyor, görüyor ve alışveriş yapıyorlar” diye konuştu. Yabancı hastaların gerek tedavileri gerekse de yaptıkları diğer harcamaların ekonomilere büyük katkısı olduğunu kaydeden Savaşan yabancı hastaların ekonomiye doping yaptığını vurguladı.

400 bin yabancı hastadan 4 milyar dolar gelecek! Savaşan, Türkiye’de sağlık turizmini geliştirmek için havaalanlarının yakınına yabancı doktorların da

31 Haber çalışabileceği serbest bölgelerin kurulması amacıyla çalışmalar yapıldığını anlattı. Tedavi olmak için Türkiye’yi tercih eden yabancı hasta sayısını daha da artırmak için TC Sağlık Bakanlığı’nın büyük gayret gösterdiğini vurgulayan Savaşan, bakanlığın 2013 yılında bu amaçla Türkiye’ye gelen 300 bin turist sayısını 400 bine çıkarmayı hedeflediğini de söyledi. Savaşan ayrıca 2013’te elde edilen 3 milyar dolarlık gelirin, 2014’te 4 milyar dolara ulaşacağının da hesaplandığına dikkat çekti.

Daha fazla yabancı hasta çekebilmek için ne yapmalıyız? Ahmet Savaşan, Kuzey Kıbrıs’ın coğrafi konumu, turistik zenginlikleri, Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi başta olmak üzere sayıları gün geçtikçe artan nitelikli hastaneleri ile sağlık turizmi açısından önemli bir potansiyele sahip olduğunu belirtti. Savaşan “Ülkemiz, akıllı binalardan oluşan yüksek konforlu hastaneleri, son teknoloji cihazlar ve güncel bilgileri kullanan uzman hekimleri, uluslar arası akreditasyonları ile birleştirilen fiyat avantajları sayesinde sağlık turizminde tercih edilmesi için gereken bütün özellikleri taşımaktadır” diye konuştu.

En önemli ihtiyacımızdan başında iletişim ve koordinasyon geliyor… Sağlık turizminde dünyada dönen yıllık cironun 100 milyar dolar civarında olduğunu ve bu kapsamda da seyahat eden kişi sayısının milyonlarla ifade edildiğini vurgulayan Ahmet Savaşan, Kuzey Kıbrıs’ın sağlık turizminden hak ettiği payı alabilmesi için en önemli ihtiyacımızın iletişim ve koordinasyon olduğunu vurguladı.

Sağlık turizminin gelişmesi için yasal düzenleme ve denetim şart… Sağlık turizminde başarılı olmak için kalite, uluslararası

standart, markalaşma, tanıtım ve yenilikçiliğin çok önemli olduğunu anlatan Savaşan, sağlık turizminin medikal turizm, termal turizm, yaşlı turizmi, sporcu turizmi gibi bir çok bölümde entegrasyonun yapılması gerektiğini kaçınılmaz bir gereklilik olduğunu söyledi. Özellikle yaşlı turizminin gelecekte çok büyük bir potansiyel yarattığını belirten Savaşan, sağlık turizminde ülkenin tabii avantajının yanı sıra hükümetin sağlık turizmine ciddi olarak sahip çıkması ve bu kapsamda da gerekli olan yasal düzenlemeler ile denetimleri yapması gerektiğinin altını çizdi.

Sağlık Turizmi Türkiye’deki gibi teşviklendirilmeli… Türkiye’de sağlık turizmine verilen vergi indirimleri, yurtdışı tanıtıma yapılan finansal destek ile sağlık bakanlığının sektörü destekleyen ve denetleyen yapısı KKTC için de bir rol model olmalıdır diyen Savaşan, üniversitelerin sağlık turizmi alanında araştırmalar ve bilimsel çalışmalar yapmasının ve innovasyonun önemine de dikkat çekti.

Yenilikçi hizmet alanlarının standartları belirlenmeli… İlgili bakanlıkların sağlık turizmine hizmet verecek yenilikçi hizmet alanlarının standartlarını belirlemesi gerektiğini de anlatan Savaşan (Kür ve rehabilitasyon merkezi, yaşlı emekli köyü, obezite ile mücadele merkezi, sağlıklı yaşam kentleri vb) kamu, özel sektör, sivil toplum kuruluşları ve üniversite koordinasyon ve işbirliğinin güçlendirilmesinin de son derece önemli olduğuna işaret etti. Savaşan son olarak Dünya’daki gelişmelerin titizlikle takip edilerek sürekli araştırmaların yapılması gerekliliğine vurgu yaparak, kalite ve uluslararası standartlardan taviz verilmemesi gerektiğini sözlerine ekledi.

Haber

SEYAHAT AMBARGOSU THY İLE AŞILACAK beyin fırtınası yapılması gerekiyor. Biz bunu kendi açımızdan başlattık. Yakın bir zamanda da hem yatırımcılarla hem de hükümet temsilcileriyle bir araya gelmek istiyoruz. Bu konuda da girişimlerimiz var, görüşmelerimiz var.’ İşte bu sözler yeni bir sürecin başlangıcını gösteriyor aslında. Hamdi Bey’in dediği gibi ama bu kez tek taraflı çaba yetmez, hükümete de görevler düşüyor. Bu konuyu da Merit Otelleri Yönetim Kurulu Başkanı Reha Arar, Star Kıbrıs’tan Yurdagül Beyoğlu’na örnekleriyle anlatıyor.. ‘Devlet hantal ve artık devletin hantallığı içimize işledi. Bakıyorum ülkede yeni yatırım yok. Ülkede yeni yatırımın olmaması son derece tehlikelidir. Şimdi ülkeler her geçen gün yatırımlarıyla, yatırım boyutlarıyla gündeme geliyorlar. Aslında bu konuda KKTC’nin Recep Tayyip Erdoğan’ın bir resmi model almasını cumhurbaşkanı olarak KKTC İngiltere, Almanya, İtalya, Rusya, Tahran öneriyorum. O da Turgut Özal’ın ziyareti, çözüm süreci yaptığı ve Beyrut’tan KKTC’ye direkt uçuşlar için Türkiye’de yaptığı turizm açıklamalar ve verdiği mesajlar çalışmalar başladı.. Türk Hava Yolları dünyayı seferberliği. Şimdi 1980’ler KKTC için yeni bir dönemin ilk öncesinde bir turizm bakanı Ercan’a taşıyacak.. sinyalleriydi aslında. çıktı, rahmetli Barlas Kuntay. Kuntay, belli teşvikler getirdi Güçlü bir yatırım ve güçlü bir Türkiye’ye. Dedi ki bu teşvikleri uygularsak ülkede turizm atılım projeleri hemen ardından ortaya çıkmaya başladı. İlk hareketini başlatabiliriz. Aslında Kuntay’ın Türkiye’deki turizm adım THY ile atıldı.. Erdoğan’ın talimatından kısa süre sonra hareketinin başlamasında bayraktarlığı vardır. İlk getirdiği THY Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Topçu KKTC’deydi. teşviklerle yarattığı ruh, Özal’ın daha sonra turizm alanında Topçu, Kıbrıs ekonomisinin dışa açılımı için yıllardır çaba gösteren, KKTC turizmi için dev yatırımlar yapan Merit Otelleri yaptığı seferberliğin öncü hareketidir. Yönetim Kurulu Başkanı Reha Arar ile görüştü. “DEVLET YATIRIMCININ ARKASINDA DURMUYOR” Gündem maddesi belliydi; Reha Arar’ın uzun süredir dile Özal çıktı dedi ki; “Ben bu arsaları yatırımcıya vereceğim. getirdiği KKTC’ye yeni uçuşlar, yeni rotalar konuşuldu.. Deniz kenarında birçok araziyi yatırımcıya verdi, tıpkı Kıbrıs’ta KKTC’ye uygulanan seyahat ve ulaşım ambargosuna karşı olduğu gibi… Ama arkasında durdu… Burada eksik olan dolu dolu bir plan hazır. Turizmi, eğitimi, yatırımı arttırma amaçlı hazırlanan ilk listede İngiltere, Almanya, İtalya, Rusya, taraf, yatırımcının arkasında duran bir otoritenin olmamasıdır. Siz sadece araziyi tahsis ettiğinizde bir şey olmaz. Nitekim Tahran ve Beyrut seyahatleri öne çıkıyor.. Bafra’da tahsisler yaptılar, ne oldu, var mı bir şey? Yok. Niye yok? Çünkü arkasında durulmadı olayın. Teşvikler krediler ve Peki nasıl gerçekleşecek bu proje.. Cevabını THY Yönetim yatırımcıya garanti yok… Yatırımcı tıpkı bir kuş gibidir. En Kurulu Başkanı Hamdi Topçu veriyor.. ufak bir şeyden etkilenir. Nitekim birçok yatırımcı gitti. Birçok yatırımcı başlamadı. O zaman devletin düşünmesi lazım, ‘KKTC hükümeti, hem turizmciler, hem yatırımcılar, hem de neden?’ THY’nin elini taşın altına koyması gerek! THY Kıbrıs’a özel bir önem vermese şu anda zaten günde 10’un üzerinde bir seferle bunu desteklemez. Tabi bu yeterli mi? Değil. Daha fazlası yapılması gerekiyor. Sadece THY değil, özel havayolu şirketleri de Türkiye’den, Kıbrıs’a yoğun sefer yapıyor. Tabi ki sadece Türkiye’den Kıbrıs’a değil bütün dünyadan Kıbrıs’a pazarın yolunu açmamız gerekiyor. Potansiyel ülkelere daha fazla tanıtım yapılması gerekiyor. Buralardan daha fazla bağlantılar verilmesi gerekiyor. Bu konuda da THY üzerine düşen çalışmaları yapıyor. Ama sadece THY’nin çalışmalarıyla bir nihayete erişmesi mümkün değil. Bu konuda hem KKTC hükümeti, hem turizmciler, hem yatırımcılar, hem de THY’nin elini taşın altına koyması gerek. Bu konuda da ne yapılması gerekiyor, potansiyel nedir, hangi hedef kitleye hitap edilmesi gerektiği noktada ciddi bir

AYAZ MEDYA

Girne: 4 Kalkandere Sokak, Girne Tel: +90 392 815 29 64 / +90 392 815 92 72 Fax: +90 392 815 56 51 Mobil: +90 533 834 84 40 Gazimağusa: M. Kemal Bulvarı Reflex Team Plaza 1 Tel: +90 392 366 46 52 Fax: +90 392 366 46 53 Mobil: +90 533 834 67 23 Facebook.com/MEPAŞLTD

LUXURY LIVING

by Henry Charles

Kyrenia Office: Sancar Sk. Demirağa İş Merkezi No: 3/4 Girne/KKTC T: +90 392 815 83 33, +90 533 843 11 50, +90 548 843 11 50 F: +90 392 815 39 46 Istanbul Office: Metrocity İş Merkezi Büyükdere Cd. Kırgülü Sk. D Blok No: 4 K: 4 Daire: 34 Levent/Şişli/ISTANBUL T: +90 212 319 38 92, F: +90 212 319 38 02

info@henrycharlesestates.com

www.DomnaKipre.com M: +90 533 823 83 33

AYAZ MEDYA

www.henrycharlesestates.com

Henry Charles Estates The Trusted Professionals

www.luxurylivingbyhc.com

Cyprus İstanbul London

Haber

KKTC-IRAK HATTINDA YENİ TİCARET KÖPRÜSÜ; TISİAD Yorgancıoğlu, KKTC’de Kimine göre sebebi “Kktc’nin dış dünyaya, yeni pazarlara bugün stokta tutulan narenciye ambargo, kimine göre açılmasına katkı için, KKTC Fahri konsantresi konusunda bir ise iletişim kopukluğu.. takım sorunlar bulunduğunu Ama ortada bir gerçek var Konsolosu olarak çalışmaya hazırız!’’ ki; KKTC ekonomisinin en hatırlatarak, bu konudaki sıkıntıların aşılması için büyük sorunlarından biri, sağlanacak destek ve imkanların kendisini mutlu ürettiğini yurt dışına satamamak. Son yıllarda aracılık edeceğini söyledi. faaliyetleri yürüten firmaların sayısı artıyor. Ama yeter mi, yetmez.. TISİAD Başkanı Nevaf Kılıç ise, 2012 yılında kurulan derneğin merkezinin Mersin olduğunu, Kıbrıs’ta da İşte bu konuda dernekler de devrede.. TİAK’ın temsilcilik açtıklarını belirtti. Amaçlarının pazardan düzenlediği Erbil ziyareti sonrası özellikle Kırni KKTC’nin de pay alması olduğuna vurgu yapan Kılıç, bu Piliçleri’nin Kuzey Irak’ta büyük talep görmesinden sonra, Irak-KKTC hattında yeni bir işbirliği süreci konuda girişimlerinden söz etti. başlıyor.. Kılıç, Iraklı işadamlarını, Kıbrıs’a davet edip burada yatırım yapmaları için teşvik edici çalışmalar yapacaklarını vurguladı. Türkiye-Irak Sanayici ve İşadamları Derneği (TISİAD) işte bu amaçla KKTC’deydi.. “Kardeş ülke KKTC’nin Irak’tan daha fazla pay alabilmesi için işbirliği içinde çalışmak istiyoruz. Bu Bu yoğun geçen ziyarette Kıbrıs temsilciliğini açan sayede KKTC’nin dış dünyaya, yeni pazarlara açılmasına dernek, Avukat Ali Tunçtaşlı’yı da derneğin KKTC da katkı sağlamış olacağız ki bunun için KKTC fahri temsilcisi olarak açıkladı.. konsolosu olarak çalışmaya hazırız” dedi. TISİAD resmi temaslarıyla da dikkat çekti. KKTC Ziyaretin sonunda TISİAD Başkanı Yardımcısı Bünyamin Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu ve Başbakan Özkan Yüksekbaş, Başbakan Özkan Yorgancıoğlu’na plaket Yorgancıoğlu’nu da ziyaret eden dernek yönetimi, takdim etti. ticaretin dışa açılımı için hayati öneriler sundu.. Özellikle Yorgancıoğlu’nun ‘narenciye, patates ve süt ürünlerinde Irak’ta güzel işler yapabiliriz’ açıklaması, ülke ekonomisi adına umut veren bir yaklaşımdı..

Sadece Eroğlu ve Yorgancıoğlu ile kalmadı görüşmeler. Hemen hemen tüm bakanlar tek tek ziyaret edildi. Dernek çalışmaları hakkında bilgiler verildi. Özellikle de üretenlerle, iş dünyası ile görüşüldü.

37 Haber

KKTC TEMSİLCİSİ AVUKAT ALİ TUNÇTAŞLI Misafir iş adamlarının KKTC için ilk izlenimleri çok olumlu. Çok da güzel bir tespitleri var. Eğer karşılıklı ticaret başlarsa, değil portakalların ağaçta çürümesi, ‘dalda portakal kalmayacak’ diyorlar. Peki süreç nasıl işleyecek? KKTC-Türkiye-Irak hattındaki bu ticaret köprüsüne dahil olmak isteyen iş adamları, TISİAD’ın KKTC Temsilciliği ile irtibata geçip üyelik başvurusu yapacak. Yönetim kurulu kararına göre de bu başvuru neticelenecek. Örneğin Irak’ta narenciye ihtiyacı olduğu zaman, hemen bu talep derneğe kayıtlı üyelere iletilecek. İletişim kurulup, ticaret başlayacak.. Sadece narenciye değil elbet, dernek bünyesinde çeşitli sektörler var. İnşaat, makine, tarım, turizm, medya, ulaşım, nakliye ve gıda öne çıkanlardan.. İşte bu ticaret ağını derneğin KKTC Temsilcisi Avukat Ali Tunçtaşlı yönetecek.. Iraklı iş adamları KKTC’yi sevdi. Hatta bu olumlu havanın ardından dikkat çeken bir karar alındı. Kıbrıs’ta Irak-Türkiye ve KKTC iş adamlarının buluşacağı dev bir iş zirvesi toplanacak. Ekonomi için büyük önem taşıyan bu uluslararası toplantı, yeni iş bağlantıları kurmak isteyenler için de büyük bir fırsat kapısı olacak..

Haber

İLK HASTA 29 EKİM’DE

‘‘

Girne’yi sağlık turizminin merkezi haline getireceğiz!

’’

KKTC sağlık sektörü, ilk diş hastanesiyle tanışmak için gün sayıyor.. Girne Amerikan Üniversitesi ortaklığında açılacak Dentistanbul Girne’de artık son hazırlıklar yapılıyor.. Dentistanbul’un Kıbrıs’taki ilk adresi, Girne’nin hemen girişinde, Büyükanadolu Otel tam karşısında.. Asılan dev pankart şimdiden büyük ilgi görüyor.. İlk hasta kabulü için planlanan tarih ise 29 Ekim. Yani Cumhuriyet Bayramı ile birlikte diş tedavileri de başlayacak.. Dentistanbul Yönetim Kurulu Başkanı Murat Özel kısa bir süre önce hazırlıkları yerinde incelemek üzere Kıbrıs’taydı.. Gerçekleştirmiş oldukları işbirliği anlaşması ve çok yakında hizmete girecek olan diş hastanesi için heyecanlı olduklarını belirten Özel, Dentİstanbul için Girne Amerikan Üniversitesi ile aile olmak ve birlikte bu projeyi hayata geçiriyor olmanın onur ve mutluluk verdiğini ifade etti. Murat Özel’in konuşmasında öne çıkan iki başlık daha var.. Biri yine GAÜ ile kurulacak Diş Hekimliği Fakültesi. İkincisi ise diş hastanesi ile birlikte Kıbrıs’a başlayacak sağlık turizmi.. GAÜ Yöneticiler Kurulu Başkanı Serhat Akpınar da açılışı heyecanla bekliyor.. ‘Girne’yi sağlık turizminin merkezi haline getireceğiz’ diyen Akpınar’ın şimdiki hedefi Medical City projesini, sağlık sektörünün diğer devleriyle daha da güçlendirmek..

Röportaj

ESNAFA %1,5 FAİZLE 50 BİN LİRALIK KREDİ

‘Bu ülkenin esnaf ve sanatkarını bu tefecilerden ve yüksek faizle çalışan bankalardan kurtarmak gerek, kurtaracağız.’ Türkiye Cumhuriyeti’nin ekonomiye katkı için aktardığı bu paralar, gerçekten esnafa mı gidiyor? Bu soruya içtenlikle ‘hayır’ diyen bir konuğumuz var. Hatta bankaların ekonomiye katkı amacıyla ayrılan bütçeyi, özel müşterilerine kullandırdığına vurgu yapıyor ve kredi ihtiyacı olan esnafı kendi bünyesine davet ediyor.. Konuğumuz Kıbrıs Türk Esnaf ve Sanatkarlar Merkez Birliği Genel Başkanı Kemal Altuncuoğlu.. Ekonominin durumunu, esnafın sıkıntısını uzun uzun konuştuk. Birlik tarafından verilen esnaf kredisi ile bankaların kredisini yan yana koyduk.. Aslında Altuncuoğlu’nun başkanlığını yürüttüğü birlik uzun süredir destek kredisi dağıtıyor. Fakat bu kredi fırsatı çok gündeme gelmiyor. Bankaların güçlü tanıtım kampanyalarıyla esnaf kredisi yine gündemde. Şartlar resmi kanaldan açıklandı. Peki sizde durum ne? Verdiğiniz kredinin üst limiti ve şartları nedir?

Merkez Bankası’nın verileri ekonomik darboğazın işareti aslında. Ödenmeyen kredi tutarı ve artan borç oranı korkutucu. Yani vatandaş borçlu, kemer sıkma politikası olmazsa olmaz. İşte bu durum dönüyor dolaşıyor, küçük esnafı derinden sarsıyor. Çünkü zorunlu tasarrufla piyasaya para girişi azalıyor. Ödemeler aksıyor, vatandaş alacağını toplayamaz hale geliyor. Hele bir de yeni yatırım yaptıysa, işin içinden çıkması zor. İşte bu durumda esnafın en büyük destekçisi hiç şüphesiz faiz avantajlı krediler. KKTC’deki özel bankalar uzun süredir duyurusunu yapıyordu bu kredinin. Aylardır ön talep topluyorlardı. Sonunda imzalar atıldı, krediler dağıtılmaya başlandı. Peki gerçekten yerine ulaşıyor mu bu krediler? Yani

Ülkede 17 bin esnaf ve sanatkarımıza ülkenin yapmadığını yapalım dedik, Türkiye Cumhuriyeti ile bir anlaşma yaparak esnaf ve sanatkarımıza 50 bin liraya kadar, yüzde bir buçukluk faizle kredi imkanı sağlıyoruz üç yıllık vade ile. Tabi bu rakamları bu ülkede şu an hükümet dahi yapamıyor. Yüzlerce insanımız bu kredilerden faydalandı, faydalanmaya da devam ediyor. Bunun sonu yok. Devam ederek veriyoruz. İleriki zamanlarda düşündüğümüz şu; Türkiye Cumhuriyeti’nde esnaf ve sanatkarımız 150 bin liraya kadar kullanıyor krediyi. Onlar da yıllık yüzde dörtten kullanıyor. Bu da önemli bir rakam. Bunu da buraya getirmeye çalışıyoruz. Son görüşmelerimizde olumlu yanıtlar aldık Türkiye’den. Yakın zamanda bunun da anlaşmasını imzalayacağız ve insanlarımıza işini geliştirmek için bu kredileri sunacağız. Ve bunlar 5 yıl vadeli olacak.

41 Röportaj

15 bin liraya kadar olan kredide ipotek almıyoruz. Sorgu da sormuyoruz, vergi veya ihtiyat sandığı borcun var mı diye.. İki esnaf kefil ile krediyi kullandırıyoruz. Ama 50 bin liralık kredide, mecburen yasalara göre vergi ve sosyal sigorta borcu olmaması gerekiyor veya yapılandırılması gerekiyor. Bunlar tamamsa iki esnaf kefil ile krediyi veriyoruz. Üç şubemiz var Kuzey Kıbrıs’ta; Lefkoşa, Güzelyurt ve Mağusa’da.. Bunları direkt biz kullandırıyoruz. Çünkü araya bankaları koyduğumuz zaman sıkıntı çıkıyor. Şunu da vurgulamak istiyorum, bizde kota yok, sınırlama yok. Talep geldikçe kredi veriyoruz. 30 bin kişi gelse, 100’er bin lira kredi istese, hepsini karşılayacak güce sahibiz.. Bu ülkenin esnaf ve sanatkarını bu tefecilerden ve yüksek faizle çalışan bankalardan kurtarmak gerek, kurtaracağız. Tüm dünya küçük esnafı destekliyor, Türkiye aynı şekilde

tüm borçları yeniden yapılandırıyor. Hatta bir de düşük faizli kredi sağlıyor. Orada yararlanıyorsa arkadaşlarımız, buradaki esnafımız da aynı kolaylıklardan faydalanmalı.. Rakam ve kota konusunda oldukça iddialısınız. Peki nasıl işliyor süreç. Her esnaf sizden bu krediyi kullanabiliyor mu? Esnafın bize üye olması gerekiyor. Ama herkesi de üye olarak kabul etmiyoruz Belgelerini aldıktan sonra inceliyoruz önce. Sonra da eğer sonuç olumluysa yönetim kurulu kararıyla üyeliğini tamamlıyoruz. İlk gün vatandaş başvurusunu yapıyor. İkinci gün inceleme başlıyor, üçüncü gün para hazır. Vergi yükümlü belgesi, kimlik kartı fotokopisi ile geldiği zaman zaten kayıtları bizde var. Hangi şehirden geldiyse, o bölgedeki başkanımızdan esnafı araştırmasını istiyoruz. İşyeri devam ediyor mu diye bakıyoruz. Eğer işyeri aktifse, üçüncü gün iki esnafla birlikte gelince kredisini çıkartıyoruz. Sadece nakit kredi ile sınırlı değil yaptıklarımız.. Yeni iş yeri açanlara da kredi veriyoruz. Örneğin bankalar kredi verirken işyerinin kurulum tarihine bakar, bilanço ister. Biz bunu yapmıyoruz.

Röportaj

Yeni iş kuranlara da destek oluyoruz. Esnafın ayakta durması için kredi veriyoruz. Örneğin bir makinist üyemizin egzost emisyon cihazı eksikti. Makineyi alırsa işlerinin daha da artacağını söyledi bize. Türkiye ile temasa geçtik, ödemesini yaptık ve makineyi getirdik buraya. 450 liralık bir taksitle geri ödüyor şimdi. Aynı şekilde fırıncı bir arkadaşımıza benzer bir destekte bulunduk. Esnaf ve sanatkar böyle desteklenir. Destek illa ki parayı vermek değildir.

özel müşterilerine teklif ediyor. ‘Diyor ki sen benim iyi bir müşterimsin, gel vereyim.’ Ama normal gariban bir esnaf gittiği zaman alamıyor. Esnaf krediliğinden çıkmış durumda. Aslında Türkiye Cumhuriyeti ve Büyükelçilik çok düzgün işletiyor sistemi, alın diyor ve küçük esnafa yararlandırın, ekonomiye katkı olsun. Ama bu yerine ulaşıyor mu? Bizce ulaşmıyor.

‘GERÇEK ESNAF SANATKAR, BANKADAN KREDİ ALAMIYOR!’

60 bin liraya kadar veriyorlar. Eğer bunu alacak adamdan 60 bin lira bloke alıyorlarsa, bu adam esnaf değildir. Esnafın öyle bir köşede parası olmaz.

‘Türkiye Cumhuriyeti ekonomiye katkı için gönderiyor, fakat bankalar bu kredileri özel müşterilerine kullandırıyor! Gariban esnaf krediden faydalanamıyor!’

Bankalara özellikle müşteri gönderiyoruz ve gerçek esnaf sanatkarın alamadığını görüyoruz. Ne diyor bankalar; ya limitimiz dolu, ya da uygun değil. İncelemeye bile değer görmüyorlar. Çünkü her bankanın birkaç yüz tane ayrı müşterisi var. Kendi eşini, dostunu, ahbabını seçmiş zaten.

Peki gelelim bankaların esnaf kredisine. Bir yana kendi kredinizi, diğer yana bankaların verdiğini koyun. Nasıl bir fark görüyorsunuz?

Esnaf ve sanatkarı, iş adamını, sanayiciyi oyalayamazsınız. Oyalarsanız onlar batar. Kredi sürecinin bir iki günde tamamlanması lazım.

Onları 6 banka veriyor. Orada 4 milyon liralık bir rakam var. 4 milyonu hesaplayınca da 700 kişiye ulaşıyor. Yani bunu da herkes alamıyor. Kimler alıyor? Bankalar kendi

Müracaatını alınca üç gün içinde neticelendir, olur ya da olmaz de. Olmazsa en azından esnaf başının çaresine baksın. Ama sen dersen ki, beş altı ay önce, ‘ben

Röportaj

senin müracaatını alayım’, adam ne yapıyor, umudunu bağlıyor. Başka bir yerden alacaksa bile sana bağlanıyor.

sanatkar, seracı, hayvancı, üretici.. Herkes batmış durumda..

Bu da bu iş yerini uzun vadede batırmak anlamına geliyor. Burada birçok işadamına bu sıkıntıları yaşattılar. Bir yıldır esnaf kredisi için müracaat alıyor. Sırf başka bankaya kaptırmamak için erkenden talep toplamaya başladılar. Umut istismarı bu.

Şu an iş dünyasının büyük bir kısmı sosyal sigortasını ödeyemiyor, kayıt dışı kalmış. Vergisin ödeyemiyor, kayıt dışı.. Böyle bir yapı olabilir mi?

Bir çelişki var o zaman işleyişte. Türkiye Cumhuriyeti, Büyükelçilik ve Yardım Heyeti ekonomiye katkı için gönderiyorsa bu parayı ve iddia edildiği gibi eşe dosta kullandırılıyorsa bu paralar, ciddi bir sorun bu! Milyonları getiren, teslim eden yetkililer herkesin konuştuğu bu durumun farkında değil mi? Eğer değillerse Kemal Bey’in sözleri, ciddi bir ihbar niteliğinde! Sorumlular bir an önce konuyu araştırmalı!

Politika yok, üretim yok, iş yapmıyorlar. Koltuğa oturan unutuyor. O koltuklar hizmet koltuğudur, oraya oturunca proje üreteceksiniz. Bizde esnaf, sanayici, turizmci kimsenin umurunda değil.

‘EKONOMİ GEMİSİ KARAYA VURDU!’ ‘Koltuğa oturan, vatandaşı unutuyor. Kayıt dışı günden güne artıyor. Acil tedbir, acil ekonomi politikası şart..’

Nedir sebebi?

Oysa ki esnaf ve sanatkar ülkenin temel taşıdır. Eğer bunlardan biri yıkarsanız, sanayici de kalmaz, turizmci de kalmaz. Örneğin televizyon getirdiniz, buzdolabı getirdiniz. Bunları getirmekle bitmiyor. Bozulduğu zaman kim yapacak? Sokaktaki sanatkar yapacak. Mobilya getiriyoruz, onun tamiratını kim yapacak? Yine sanatkar yapacak. Siz bunları yok ettiniz, yok etmeye de devam ediyorsunuz.

Krediden bahsediyoruz uzun uzun. Çünkü esnaf sıkıntıda,esnaf alacaklarını toplayamıyor. KTTO Başkanı Fikri Toros, hükümetin ekonomi politikasını kontrolden çıkan gemiye benzetti.. Siz nasıl görüyorsunuz tabloyu?

Şu an memlekette su tesisatçısı arayın, bulamazsınız. Benim evimde su patladı, bir buçuk ayda zor buldum bir su tesisatçısı.. O da geldi, bir liralık işi 15 liraya yaptı. Çünkü işin ehli olanlar işini bırakıp gitmiş..

Bu ülkede bir buçuk yıldır hükümet yok. Hükümet olmadığı için de ekonomi yok. Geminin savrulduğu günler geride kaldı, gemi karaya vurdu artık. Esnaf,

Bakın 2013-2015 protokolünden bir başlık hayata geçti mi? Geçmedi.. Özellikle yapıyorlar. Ama sonuç bu. Eğer bir an önce tedbir alınmazsa, gelecek günler ekonomi adına daha da karanlık görünüyor..

Haber

İŞTE İLK YERLİ OTOMOBİL; RA-25 motora sahip olduğunu ve 135 kilometre/saat hıza ulaşabildiğini kaydetti. Üç tekerlekli olan RA-25, modern araçlarda kullanılan disk fren sistemi, direksiyon ve süspansiyon yapısı ile Formula-1 araçlarında olduğu şekilde dizayn edilmiş teknoloji harikası bir araç olduğunu ifade eden Doç. Dr. Günsel, 5 metre uzunluğunda, 1,8 metre genişliğinde olan bu gelecek nesil aracın yalnızca ileri ve geri olmak üzere iki vitesli kontrol paneli bulunduğunun altını çizdi. Yakın Doğu Üniversitesi tarafından tasarlanan ve üretilen, KKTC’nin enerjisini güneşten alan tescilli ilk yerli otomobili, adını güneş tanrısından esinlendi.

Üretim yeri, adresi, bayrağı ve plakası; her yönüyle KKTC eseri. Yakın Doğu Üniversitesi Kurucu Rektörü Suat Günsel hayalini gerçekleştirdi. İlk yerli otomobil üretimine imzasını attı..

Onu ilk önce 20 Temmuz resmi geçit töreninde gördük. Şekli, şemali ve işleyiş sistemiyle hepsinden farklıydı. Herkesin dikkatle izlediği RA-25 ses getiren bir lansmanla tanıtıldı..

KKTC Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Ahmet Kaşif, YÖDAK Başkanı Prof. Dr. Hüseyin Gökçekuş, Yakın Doğu Üniversitesi Kurucu Rektörü Dr. Suat İ. Günsel, Yakın Doğu Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Doç. Dr. İrfan S. Günsel oradaydı.. Doç. Dr. İrfan S. Günsel RA-25 ile ilgili merak edilen detayları paylaştı.. Aracın 1800 W. doğru akımlı bir

KKTC Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Ahmet Kaşif’in konuşması da dikkat çekiciydi. Kaşif Yakın Doğu Üniversitesi’nin başarılarına işaret ederek “Azmin Zaferi” ifadesini kullandı.

48 saat gibi kısa bir sürede RA-25’i plakaladıklarını söyleyen Kaşif “ çünkü inandık çünkü güvendik ve dünya indinde kendi ismimizle kendi bayrağımız ve plakamızla yarışacağımız için kararlı davrandık ve aracı hemen plakaladık, bir daha gerekirse bir daha yaparız” dedi. RA-25 Güney Afrika Cumhuriyeti’nde gerçekleşecek olan South African Solar Challenge’da KKTC adına yarışacak… Yarışa Mercedes, Audi gibi dev üretici firmalar ile birlikte dünyanın önde gelen üniversiteleri de katılacak..

Haber

ÇAY SOHBETLERİ DÜNYAYA AÇILIYOR

Sektör devlerini gezecekler.. Ekonomi, iş ve siyaset dünyasının liderleriyle buluşacaklar.. Üniversite öğrencileri ekonomi, iş ve siyaset dünyasını yakından tanımak, başarı hikayelerini birebir dinlemek için önemli bir adım attı; Tea Talk isimli etkinliği oluşturdu.. Akademi Kıbrıs bünyesinde kurulan çay sohbetlerinin koordinatörlüğünü Berk Canatay üstlendi.

Koç Holding, Fiba Holding, Tekfen Holding yetkilileri olmak üzere Türkiye’nin ve KKTC’nin saygın isimleriyle birlikte buluşmalar başlıyor.. Ocak ayında ABD’nin New York kentinde ise Jay Davis ,Cheryl Heinonen, Brooks Meek, Thomas Scarangello, Dave Barger gibi çok uluslu şirketlerin liderleriyle temaslar gerçekleşecek.. Yine etkinlik takvimine göre öğrenciler; Toronto, Rusya, İtalya, Dubai, Avusturya, Fransa, Singapur, Almanya, Hollanda, İngiltere’ye geziler düzenleyecek..

Yurt içi ve yurt dışı etkinlikler planlayan yönetim, çalışmalara hızlı başladı..

KKTC FİRMALARI İZMİR FUARI’NDA Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, 83. İzmir Enternasyonal Fuarı’ndaydı.. İş dünyasının buluştuğu fuara KKTC, katılımcı 23 kurum ve kuruluşla yer aldı.

Avrupa Üniversitesi (LAÜ), Şadi Enterprises Ltd. (Girne Con Kahve), Süt ve Sıvı Yağ Ürünleri Üretim ve Paz. Koop. LTD., Vento Trading LTD.”

KKTC standı 300 metrekarelik kapalı bir alandan oluştu. Organizasyonda, yerli üretim yapan 18 firma yanında 5 de üniversite tanıtım yapıldı.

Sergide yer alan firmalar ise şöyle:

Kıbrıs Türk Sanayi Odası Başkanı Ali Çıralı, Kıbrıs Türk Ticaret Odası Girne Bölgesi Başkan Vekili Reha Arar ve Sanayi Dairesi Müdürü Soley Akçaba, Fuar Müdürü Öcal Erten eşliğinde KKTC standını ziyaret etti. Ziyarete, KKTC İzmir Konsolosu Uğur Umar da katıldı. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkanı da KKTC standını ziyaret etti. Fuara aktif katılım yapan firmalar şöyle: “Alp Enterprises Ltd. (Sultan Kahve), Doğu Akdeniz Üniversitesi (DAÜ), Erbo Metal Co. Ltd. , Girne Amerikan Üniversitesi (GAÜ), Uluslararası Kıbrıs Üniversitesi, Kıbrıs Türk Sanayi Odası, Lefke

“Atensa Kağıt Sanayi Ltd., Ayser Ltd., Bingöl Sanayi ve Tic. Ltd., Cyprı - Cola Company Ltd., Diner Sanayi ve Ticaret Ltd., Helvasan ltd., Kudret Balcı Ltd., Kuşman Ltd. , Nihat Konil, Özipek Ayakkabı Fabrikası, Özmerhan Trading ltd., Sanat Çanta ve Valiz Fabrikası Ltd., Ten Ten Gıda Mamülleri ltd.”

Röportaj

ŞAMPİYON KULÜBE SPONSOR ARANIYOR!

sponsorlara geri dönüşümüz olacaktır mutlaka. Krediye ‘Kapılarda yardım için günlerce bekleyen ihtiyacımız oluyor, hesap açmamız gerekiyor. Her ay başkanlar tanıyorum ben. Hangi kulüp, düzenli maaş ödediğimiz hangi devlet adamına yakınsa o kulüpler 40-50 kişi var. Baktığınızda destekleniyor. Adaletsizlik var burada. Tam orta ölçekli bir işletmeyiz anlamıyla spora ve sporcuya kimse sahip aynı zamanda. Biz yaptığımız çıkmıyor.’ çalışmayı şirketleştirdik, çalışmalarımız bu yönde Konuğumuz Kıbrıs ekonomisi devam ediyor. O yüzden şu an ve iş dünyasının yakından bir bankayla çalışmaya ihtiyacımız var. tanıdığı bir isim, Fahri Altınör. Ekonomiyi konuşacağız Fahri Bey ile. Fakat turizm değil, bu kez futbol ekonomisi Bir kulübün ayakta kalması, sadece durumu idame ettirmek konumuz.. de değil yeni yatırımlar yapması, başarıya ulaşması için sponsorun önemi büyük. Ama bir de sponsor açısından Yeni sezonla birlikte sıkıntılar da tazelendi. Futbol Kulüpler bakmak lazım olaya. Ülke futbolu ambargoya takıldığı için, Birliği Başkanı Yurdaer Garip’ten sık sık duyduğumuz kulüpler sınır ötesine geçemediği için sponsor adayı firmalar ‘futbolda sponsorun önemi’ başlığını, bu kez Türk Ocağı da karar verirken bir değil iki kez düşünüyor. Firmaları Limasol Başkanı Fahri Bey gündeme getirdi. Konuyu hiç bu konuda biraz bilgilendirmek için soruyorum, kulübün uzatmadan da özetledi; ‘sponsor arıyoruz’ dedi.. sponsora nasıl bir katkısı oluyor? Malpas Hotel olarak senelerce biz sadece Türk Ocağı’nın 25 kişilik A takımımızla birlikte 175 kişilik bir takımımız değil tüm spor ve sporcuların yanında olduk. Bu sene tiyatro festivalinin sponsoruyuz. Her sene düzenlediğimiz uluslararası var. Çok geniş bir aileyiz biz. Bu kadar geniş bir ailenin sponsorlara verebileceği katkı çok fazla. Güçlü bir medya salsa festivalimiz var. Sürekli olarak bu tür aktivitelerde yer ağımız, sosyal çevremiz var ve halka direkt olarak alıyoruz. Ama tek başına kalmak olmuyor, bu işe katkıda bulunabilecek diğer sponsorların da dahil olmalarını istiyorum. ulaşabiliyoruz. Ekonomik olarak çok ciddi paralar harcanan bir sektör futbol. Ayrıca bir sponsorun halka ulaşmasının en doğru yollarından Kıbrıs yapısına baktığınızda yüksek maliyetler söz konusu.. biri de bir yerle özdeşleşmeleri. Türk Ocağı bugün Kıbrıs’ta ismi duyulmuş güçlü kulüplerden bir tanesi. Taraftarı, seveni, Sponsorluk olarak bankalarla görüşüyoruz. Bizim de Bir yanda KKTC futbolunun gelişmesi, dışa açılımı için çabalar, müzakereler, projeler.. Diğer yanda ise yine KKTC futbolunun realitesi; maddi kaynak sıkıntısı ve birbiri ardına gelen eksiklikler, aksaklıklar zinciri..

49 Röportaj mazisi çok kuvvetli bir kulüp. Sadece göğüs reklamları düşündüğümüzde haftada iki gün basına çıkmaktayız. Basın yemeklerimiz ve toplantılarımız oluyor. Bunların hepsinde sponsorların isimleri kullanılıyor. Bunun haricinde 20 Temmuz Stadyumu’muz var. Kıbrıs’ın çok güzel bir noktasında. 3 ayrı kulübün kullandığı, şehrin göbeğinde ve çok güzel reklamların bulunduğu bir stadyum. Bu stadyumda çok geniş reklam yapma imkanları sunuyoruz. Maçlar, toplantılar gibi ortamlarda sponsorlarımızın promosyon dağıtmalarına izin veriyoruz. Biz Malpas ailesi olarak zaten sponsoruz ama başka bir sponsora da ihtiyacımız var. Yapmak istediğimiz çok şey var çünkü. Bir kulüp başarıya endekslidir. Ne kadar çok başarılı olursa, sponsorun ismi de o kadar ön plana çıkar. Ve %100 vergiden düşülebilen bir sistem bu.. Sponsorluklar devlet tarafından onaylanıyor. Aslında devlete verilecek olan vergiyi spora ve sporcu gençlere yatırmaları için bir fırsat. Yapılan her yardım en küçük futbolcularımıza bile yansıyor. Çünkü biz genç yetiştiriyoruz. Genç yetiştirirken iyi bir U15 takımı oluşturmaya çalışıyoruz. Onları iyi bir U19 yapmaya çalışıyoruz. Sonra da A takımına hazırlamaya çalışıyoruz. A takımını her zaman canlı ve popüler tutmamız gerekiyor ki alttan gelen çocuklar hedeften sapmasınlar.

ŞAKA GİBİ, ÇOCUK OYUN PARKINDA ANTRENMAN “Devletin yapması gereken işi biz üstleniyoruz. 140 gence sahip çıkıyoruz.” Aslında bu yaptıklarınız sadece kulüp adına değil, Kıbrıs futboluna, sporuna, hatta gençliğine hizmet. Devlet nasıl yaklaşıyor kulüplerin çabasına? Biz bu kadar sıkı çalışırken devletten de aynı desteği beklemekteyiz. Ama devletten bu desteği göremiyoruz. Girne içerisinde bizim antrenman yapacağımız sahamız yok. Son olarak Anafartalar Lisesi’nde bize tahsis edilen sahayı biz hariç Kıbrıs’taki tüm futbol kulüpleri ve okul kullanabiliyor. Geçen sene oradaki sahanın kötü olmasından ötürü yarım sezon antrenman yapamadık. Geçen sezon 4 sporcumuz sakatlandı o kötü saha yüzünden. Bu sezon aynı şekilde hiçbir saha hazır değil. Bizim Türk Ocağı olarak antrenman sahamız maalesef çocuk oyun bahçesi. Bu konu üzerinde tepkimiz ortaya koyduk ama hiçbir çözüm gündemde değil. Zaten sahalar korunmuyor. Ben 140 kişiye spor yaptırıyorsam ve ciddi bütçeler ayırıyorsam devletin bize destek olması lazım. Çünkü devletin yapması gereken işi biz üstleniyoruz. 140 gence sahip çıkıyoruz. Yurt dışında böyle değil. Yurt dışında devlet desteği çok var. Biz demiyoruz ki yardım hiç almıyoruz ama yeterli değil. İnsanlara önce iyi bir yer lazım. Duş kabinleri, soyunma odaları lazım. Gençliğe önem verilmeli.

Halk maçlara stadyuma geliyor, her taraf küflü, dokunamıyor, oturamıyor. Sporcuyu sporcu olması için bile özendirmiyorsun. Her şey eski. Biz gençlere aile kavramı kazandırmaya çalışıyoruz, toplumda en büyük eksiğimiz bu. Biz bunları yapmaya çalışırken devlet yardımlarını siyasi olarak yapıyor. Kapılarda yardım için günlerce bekleyen başkanlar tanıyorum ben. Hangi kulüp hangi devlet adamına yakınsa o kulüpler destekleniyor. Adaletsizlik var burada. Tam anlamıyla kimse sahip çıkmıyor. Bu ihtiyacı, spor adına atılması gereken adımları duyduktan sonra eminim firmalar kayıtsız kalmayacak. O yüzden herkesin bütçe hesabı yapabilmesi için biraz daha detay vermemiz gerekiyor. Sponsorluk için, ortalama maliyet nedir? Kulübe göre değişir rakamlar. Ana sponsorluk bedelleri aylık 4 bin lira ile 8 bin lira arasında oynuyor. Süper ligde aylık 30 bin liraya kadar sponsorluk alan kulüpler de var. Kalabalık bir kadrodan bahsettiniz girişte. Yetiyor mu bu rakamlar harcamaları karşılamaya? Şimdi sponsorluk anlaşmalarına göre değişebiliyor aylık harcamalar. A1 takımının aylık gideri yaklaşık olarak 50 bin lirayı buluyor. 30 bin liralık futbolcu ve antrenör gideri var, ki bunlar minimum rakamlar. Süper lige çıktığınızda bu harcamalar artıyor. Süper lige baktığınızda yıllık 1,5 trilyon harcayan kulüpler de var. Biz geçen sene bütçemizi 581 bin lira ile kapattık. Tabi bunun yanında eski borçlarımızı da ödedik. Ama inanıyorum ki bu sene bu bütçeyi daha da yükselteceğiz.

Röportaj

Personel giderleri, maç giderleri, hakem giderleri var, sağlık giderleri var bir de.. Ek kulüp idarecileri için ödenen bir ücret var. Böyle katlanarak gidiyor masraf kalemleri. İhtiyaç çok, harcamaların ucu bucağı yok. Devlet de ilgisiz diyorsunuz.. Peki firmalar sponsorluk için ne düşünüyor?

FİRMALARININ DİKKATİNE! ‘Arsa ve projelerimiz hazır, yatırımcı arıyoruz..’

Sponsorluğa yaklaşımlar biraz kötü, ekonomik nedenler var tabi işin içinde. Aslında aylık 8 bin lira reklam bedeli olan bir firma için örnek vereyim.. Haftada sekiz defa gazeteye çıkıyorsa eğer, sponsorluğu etkin şekilde kullanan bir firma, sponsor olunca ayda değil haftada sekiz kere gazeteye çıkacak.

Bunun haricinde Türk Ocağı Limasol Spor Kulübü’nün şu anda kurulmuş olduğu nokta, Girne’nin en can alıcı noktalarından bir tanesi. Beş anayolun birleştiği, Girne’nin göbeğinde gizli kalmış cazibesi olan bir nokta. Bu noktada sponsorlarımız da bizimle birlikte olursa geri dönüşü beş sene içerisinde olabilecek bir projemiz var orada.

Futbol şu anda Kıbrıs’ta paparazzi programlarından on kat daha fazla izleniyor. Şöyle örnek verebilirim, 40 futbol takımı var. 40 takımda bine yakın futbolcu var, hem de sadece A takımlarında. Bunların yöneticileri, antrenörleri ve aileleri işin içine girince aslında çok büyük bir sektör. Her hafta sonu; Cuma, Cumartesi, Pazar herkes o maçları takip ediyor. Kim kime sponsor olmuş herkes biliyor, görüyor, hele bir de takım başarılıysa.. Özellikle Türk Ocağı bu sene bütün otoritelere göre liginin en gözde takımı ve çok zengin bir kadro. Böyle bir gücün yanında olmak o firmaya bir prestij kazandırıyor. Bunun içinde olanlar bunun farkında. Gerçek anlamda geri dönüşlerini de alıyor. Kendi markanızın insanlar arasında konuşulmasını istiyorsanız bu çok doğru bir yol. Bu sene çok başarılı bir takım yarattık, çok iyi bir sponsor bulmak için.

Bu projeyi sizler aracılığıyla da inşaat şirketleri gibi yatırımcı firmalara duyurmak istiyorum. Beş sene içerisinde kendi kendini ödeyip, yap işlet-devret veya uzun vadeli kira sistemi ile çok ciddi bir yatırım potansiyeli olan bir noktadayız. Planımız bu projenin temellerini bu sene içerisinde atmak. Bu bağlamda yatırımcı arıyoruz. Çünkü böyle güzel bir parsel, 4 bin 200 metre kare alan ve 2 bin 600 metre kare inşaat izni olan bir yer. Yatırım bedellerinin çok düşük olduğu bir yer. Üç etaplı bir projemiz var. Birinci etabı bittiğinde kendi kendini ödeyip, ikinci, üçüncü etaplara devam edecek bir sistemimiz var. Umarım gerekli yatırımcılar bulup hayata geçirebiliriz.

Sosyal medyanızı biz yönetelim..

A YA Z

Tel: 0533 887 33 46 - 0533 887 33 78 mail:haber@ekonomikibris.com - info@ayazmedyacom facebook.com/ayazmedya - twitter.com/ayaz_medya www.ayazmedya.com Girne Yolu Uğur Apt. D:6 Yenişehir / LEFKOŞA

Haber

ERÜLKÜ’YE KAÇAK SEBZE BASKINI KKTC’nin hesaplı alışveriş konusunda en iddialı, hatta iddialı olduğu kadar en işlek süpermarketi Erülkü, şok bir baskınla gündem oldu..

yakalandığı konusunda haberler çıktı” diyerek şöyle devam etti:

Bir ihbarla harekete geçen Ticaret Dairesi, Gümrük Dairesi ve Tarım Bakanlığı Erülkü Süpermarket’e ortak operasyon düzenledi.. Yapılan denetimde gümrüksüz olarak ülkeye sokulduğu iddia edilen 319 kilo havuç ve bin 700 kilo domatese el kondu..

“Askeri ihalelerle bağlantısı olduğu iddia edilen bu olayda sistemin zafiyet gösterdiği ortadadır. Bu meselede sorumlu tarafın kim ve kimler olduğu kamuoyuna açıklanmalıdır. Burada ihaleyi kazanan şirket, ithalatçı, Gümrük Dairesi ve ihale yolu ile bu sebzeyi alan kurum da zan altındadır.” Denetimlerle kaçakçılıkların ortaya çıkarılmasının önemli olduğunu öte yandan kamuoyuna yasal süreç hakkında daha fazla bilgi verilmesi gerektiğini kaydeden Tulga, ülkede haksız rekabet koşulları oluştuğunu savundu. KTEZO Başkanı Tulga şöyle devam etti:

Market tezgahında ele geçirilen kaçak sebzeler hem müşterilerin, hem de iş dünyasının büyük tepkisini çekti.. KTEZO BAŞKANI TULGA; ‘REKABET KURULU GÖREVE’ Kıbrıs Türk Esnaf ve Zanaatkarlar Odası (KTEZO) Başkanı Hürrem Tulga, basına da yansıyan, gümrükten geçmeden adaya giren 2 ton sebzeyle ilgili ne gibi yasal prosedür uygulandığına dair kamuoyuna bilgi verilmesini talep etti. Tulga konuyla ilgili yaptığı yazılı açıklamada, “Yakın bir zaman önce gazetelere düşen bir haberde gümrükten geçmediği kesin olan yaklaşık iki tona yakın sebzenin

“Bu konu o kadar önemlidir ki, kara para aklama, kaçakçılık vb yasadışı faaliyetlerin bugüne kadar geldiği boyut, pek çok sektörü yıkıma uğratan tekelleşmenin yaratılmasında ciddi bir faktör olduğu anlaşılmaktadır. Zaten büyük hipermarketlerin kıskacı altına girmiş olan küçük ve orta boy marketlerimiz ayakta durma savaşı verirken, bir de gene bu tarz işletmelerin yasadışı eylemleri sonucu elde edilen haksız avantajların yarattığı ek zorluklarla boğuşması gündeme gelmektedir.” Ülkedeki pek çok sektörün oligopolleştiğini kaydeden Tulga, Rekabet Kurulu’nu göreve çağırdı.

Hürrem TULGA

Köşe Yazısı

BU TOPLUMDA YAŞAMAK ARTIK TEHLIKELİ MI? halimiz, ne lüksümüz var!’ diyenlere söyleyebilecek tek bir şey var; ‘Aslında tam da ihtiyacımız olan budur!’ Bıkkın, bavulunu toplayıp kaçmaya her an hazır, her şeyi bilen, eleştiren ama elini taşın altına koymayan bir toplum olmuşuz. Üstelik etrafımızda dünyada yaşanan bu kadar yoksulluk, acı ve kana duyarsız kalabiliyor, sadece her şeyden şikayet ederek bunu sosyal medyada veya kahve yudumlarken dile getirmekle yetiniyoruz. Çevre kıyımına, hasta haklarına, haksız atamalara, eğitimde yaşananlara sadece homurdanan, bıkkın, birbirini kıskanan, bir şeyler yapanın da önünü tıklayarak kendine benzetmeye çalışan bir topluma dönüştük. Ama her şeyden daha acı olan “helal olsun” diyerek paralar döküp eğittiğimiz gençlerimiz ve çocuklarımıza tutunacak iddialleri, inançları, değerleri vermekten aciz kaldığımızı, temel hakları olan temiz, adil ve New York’ta Birleşmiş Miletler yüksek düzeyde ‘barış kültürü’ üzerine tarihi denecek bir konferans gerçekleşti. barışçıl bir düzen vermek yerine, umutlarını günlük bireysel çıkarlarımız için Bu hareketin oluşmasının gömdüğümüzü, onları 25’inci yılı geride uyuşturucu, içki ve kumara “Dünya yaşamak için tehlikeli bir yer; kötülük bırakılırken, arkasından kaptırdığımızı, en iyi yapanlar yüzünden değil, durup seyreden ve diziler şeklinde gelişecek ihtimalle ise onları göç adımlar belirlendi. onlara ses çıkarmayanlar yüzünden” yollarına gönderdiğimizi de mi görmemezlikten Birleşmiş Milletler Genel geleceğiz? Yarını belirsiz çocuklarımızın geleceği de mi Sekreteri Ban Ki-moon açılışı yaparak ‘evrensel barış bizi endişelendirmiyor ve harekete geçmemize neden kültürü’ mesajı verdi. ‘Benim inancım şiddet ve savaşa olmuyor? karşı en güçlü silahlar füze ve roketler değil paylaşılan değerler, ortaklaşa oluşturulan barış vizyonu, gelişim ve İşte barış kültürü oluşturmak, yaşatmak tam da bu insan hakları ve bizim için gerçekten anlam ifade eden noktadan başlayarak kendi çocuklarımız ve dünya barış kültürüne duyulan evrensel özlem olmalıdır. çocuklarını kendimizinkiler kadar benimseyene kadar devam edecek bir süreçtir. ‘Çeşitlilik içinde birlik’ Birçok farklı kültüre sahip olabiliriz ama biz hepimiz kavramını içselleştirmek, başkalarını din, dil, ırk, tek bir aileyiz ve hepimiz herkesin saygınlığını ve insan cinsiyet, ekonomik durumları, siyasi tercihlerine göre haklarını korumakla yükümlüyüz” dedi.. ayırmadan. toplumsal refah için bencillikten uzak adımlar atmayı öğrenmektir. BM söz konusu olunca, hele hele barış çabalarından söz edildiğinde bir çok kişi dünyanın birçok köşesinde yaşanan acı dolu şiddet dolu olayları dile getirerek tepki Barış eğitimini özellikle erken yaşlardaki çocuklardan koyacaktır. “BM bugüne kadar ne yaptı ki!” diyerek karşı başlamak üzere tüm çevrelerde, iş yerlerinde, çıkacaktır. Burada ne BM savunuculuğunu üstlendik, ne kurumlarda devletin her kademesinde, üniversitelerde adım adım uygulamaya koymaktır.. kusursuz de oluşu iddiası gündemde.

Suha Vekil

Ama toplumumuzda olan biten her şeyden bıktığımız, umutsuzluğa kapıldığımız bir dönemde, ekonomik refaha dayalı istikrarlı bir gelecek umudunun dibe vurduğu her güne bir krizle uyandığımız bir dönemde; ‘Barış kültürü neymiş! Öyle şeylerle uğraşacak ne

Barış kültürü gerçek anlamda toplumsal kurtuluştur. Bir kültür oluşturmak ve bir parçası olmak, ne yazık ki bir konferansa katılmak veya kulaktan dolma bilgilerle bir –iki makale okumakla olmamaktadır.

55 Köşe Yazısı gücenik olduğu bir toplumdayız. Bu kültürün toplumsal yaşam şekline dönüşebilmesi ve içselleştirilebilmesi için her kesimi, her yaş gurubunu dahil edecek özellikle üst düzey Birleşmiş Milletler Barış Kültürü konferansının ana temalarından biri olan ‘kadın ve gençlere’ eşit katılımı sağlayacak bu evrensel çerçeveye, adım adım entegre olmamız gerekmektedir. Zira barış kültürü, gerek bireysel, gerek evrensel barış huzur, mutluluk, kendimizi sevmek ve kim olduğumuzu tanımlamakla başlar. Manevi değerleri, bilimsel, eğitimsel birikimi olan bizler, yeni baştan gelişimin ana şartı olan birlik ve beraberliğin gerçek anlamını yeniden öğrenmemiz şart olmuştur. Ekonomi düzelsin, insan haklarımız gözetilsin, eşit muamele görelim, çocuklar, gençler geleceğe güvenle baksınlar mı istiyoruz? Huzurlu bir toplum olalım, kalıcı sürdürülebilir bir sosyal, bilimsel, maddi manevi bir gelişme mi diliyoruz?

Yüksek eğitim de işe yaramıyor, çocuklarımız göç yollarında, bilenler hakkettiği yere gelememekte, bilmeyen bileni çekememekte... Bilen yanında başka bileni istememekte! Ortak değerlerimizi arkamıza alarak, özlemini duyduğumuz huzur ve refah isteği ve farklı kültürlerimizle renklenen, güçlenen ortak kimliğimiz ile çocuklarımızın hakkı olan geleceğe sahip çıkmak zorundayız. Bu gün dünyada binlerce kurum ve kuruluş, din grupları, STK’lar, akademisyenler, bilim adamları, araştırmacılar, eğitimciler ve on binlerle birey gerek toplumsal, gerekse global bir barış kültürü için gönüllü olarak çalışmakta, yılmadan özveri ile dünyanın en ücra geri noktalarında bile kendilerince katkı koymakta..

İşte ‘barış kültürü’, her şeyden önce kendi içimizde oluşmasını çok özlediğimiz refah ve gelişim için temel oluşturmaktadır.

Konferans moderatörü Albert Einstein’dan alıntı yaparak; “Dünya yaşamak için tehlikeli bir yer; kötülük yapanlar yüzünden değil, durup seyreden ve onlara ses çıkarmayanlar yüzünden” dedi.

Zenginlik, paraların “akması” bize huzur ve mutluluğu getirmeyecek çünkü kabul edelim. Ne olanı, ne de mirası paylaşmasını bilmediği için kardeşin kardeşe

İlgisiz, umursuz bir toplum yarattıysak eğer, şimdi biz de tehlikeli bir toplumda mı yaşıyoruz artık? Bize yakışan bu mudur?

EKONOMİ NOTLARI TURKCELL’DE DEV SATIŞ

Turkcell, teknoloji şirketi A-Tel Pazarlama ve Servis Hizmetleri’ndeki (A-Tel) yüzde 50 hissesini, diğer yüzde 50’nin sahibi Bereket Holding’e sattı. Turkcell’in Kamuyu Aydınlatma Platformu’na (KAP) yaptığı açıklamaya göre, A-Tel’in yüzde 50’sini eski unvanı “Bilgin Holding A.Ş.” olan Bereket Holding’e 31.03 milyon lira karşılığında sattı.

Açıklamada, “Söz konusu satış işleminin, tazminata ilişkin ayrılan karşılığın azalması, A-Tel’in net karından aldığımız pay, işlemlerin cari ve ertelenmiş vergi etkileri dikkate alındığında 30 Eylül 2014’te sona eren döneme ait konsolide net karımıza yaklaşık olarak 24 milyon lira pozitif etkisi olması beklenmektedir” denildi.

PROJE SİZDEN, SERMAYE TUBİTAK’TAN TÜBİTAK, yüksek verimlilikte ve düşük maliyetli güneş enerjisi hücre ve modüllerin geliştirilmesi, Türkiye’nin bu alandaki rekabet gücünün yükseltilmesine yönelik projeleri destekleyecek. Ülkenin teknoloji alanındaki gücünü artırmak için çalışmalarını sürdüren TÜBİTAK, enerji sektöründeki yenilikçi projeleri de gündemine aldı.

ve bu alandaki teknolojik dışa bağımlılığı azaltmayı hedefleyen TÜBİTAK, Enerji Verimliliği Çağrı Programı kapsamında “Yüksek Verimli Fotovoltaik Hücrelerin Geliştirilmesi” için girişimcilere çağrıda bulundu. TÜBİTAK, beklentileri karşılayan projelerden küçük ölçeklilere 500 bin, orta ölçeklilere 1 milyon, büyük ölçeklilere de 2,5 milyon liraya kadar destek verecek.

Türkiye’nin güneş enerjisi potansiyelini dikkate alan

TAKSİT YASAĞI, SATIŞLARI BIÇAK GİBİ KESTİ

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun (BDDK) 1 Şubat 2014’te yürürlüğe giren cep telefonlarına taksit sınırlaması, teknoloji marketlerin aylık cep telefonu satışlarını ortalama yüzde 40 düşürdü.

Geçen yıl ayda ortalama 330 bin cep telefonu satan teknoloji marketlerinin satış rakamı, kredi kartı düzenlemesinden sonra 130 bin adet düşerek 200 bine geriledi. Böylece taksit yasağı teknoloji marketlerin telefon satışlarını yüzde 40 civarında geriletmiş oldu.

LÜKS TEKNEYE RAĞBET VAR!

Bir yanda kriz, bir yanda lüks sevdası.. Avrupa’da finansal darboğazın etkisi denize de yansıdı. 30 metreye kadar olan yat siparişleri bıçak gibi kesildi. Fakat ultra lüks sınıfına giren 50 metre ve üzeri yatlarda sipariş patlaması var.

Dünya yat sektörünün önemli üretim merkezlerinden biri olan Antalya Serbest Bölge’de, şimdiden 16 lüks yat denize indirildi. Yıl sonuna kadar denize indirilen yat sayısının 40’a ulaşması bekleniyor.

İHRACATÇILAR AYNI ÇATI ALTINDA

İhracatçıları örgütlemek ve işbirliğini geliştirmek suretiyle ihracatı artırmak ve ekonomik gelişmeye katkıda bulunmak üzere Kuzey Kıbrıs İhracatçılar Meclisi kuruldu.

organları, harcamaları ve denetimleri ile üyelerin hak ve yükümlülüklerine ilişkin usul ve esasları düzenlemek amacı ile oluşturulmuş olan İhracatçılar Meclisi’nin Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe girdiği açıklandı

İhracatçılar Meclisinin kuruluşu, işleyişi, görevleri,

ARKADAŞINDAN BORÇ ALAN YANDI!

Dünyanın tanınmış ev tasarım ve mobilya şirketlerinden birinde çalışanlar, arkadaşlarından borç istemeleri halinde tazminatsız olarak işten çıkarılacak. Koop-İş Sendikası’nın örgütlenme faaliyetlerinin devam ettiği IKEA’da çalışanlarla şirket arasında imzalanan

sözleşmeye göre işçilerin birçok yasal hakkı ellerinden alınacak. Sözleşmeye göre IKEA çalışanları, sigara içmeleri ya da arkadaşlarından borç istemeleri halinde tazminatsız olarak işinden olacak..

Haber

KIRBIS EMLAKLARI İSVEÇ FUARI’NDA.. WELCOME TO

SEA, SUN & SAND

...så mycket bättre!

The Pearl of Mediterranean

www.maklarringencypern.com KKTC emlak sektörünün nabzı, İsveç’te attı. Yeni konut projelerini müşteriyle buluşturan, Avrupa’nın en büyükleri arasında gösterilen Götebork Fuarı, bu yıl da dolu doluydu.. Kıbrıs turizmini İsveç’e tanıtan, yabancı yatırımcı ile ülke arasında başarılı bağlantılar sağlayan Maklarringen firması, KKTC’yi İsveç’te temsil etti.. 8 REGION 1

WEST KYRENIA

12 REGION 2

KYRENIA

16 REGION 3

EAST KYRENIA

25 REGION 4

www.maklarringencypern.com

FAMAGUSTA LONG BEACH ISKELE

2003 yılından bu yana her yıl düzenlenen, geri dönüş ve satış oranıyla tüm fuarlar arasında dikkat çeken organizasyona ilgi büyüktü.. Maklarringen ve Henry Charles Estates ortak çalışmasıyla; Carrington Group, Eurocoast, Noyanlar, ve Mesan’ın en gözde projelerinin yer aldığı fuar kataloğu, Ayaz Medya Grubu tarafından hazırlandı..

E EREDE E KADAR

Fiyat

E TAZE FASULY

Kuzey Kıbrıs

Türkiye

İngiltere

Güney Kıbrıs

6,90 TL

6,99 TL

14,51 TL

9,34 TL

2,50 TL

2,05 TL

4,38 TL

3,30 TL

1,99 TL

6,93 TL

4,13 TL

4,50 TL

3,99 TL

5,30 TL

3,82 TL

2,80 TL

2,49 TL

6,50 TL

4,24 TL

(1kg)

A (1kg)

BEYAZ LAHAN

kg) SALATALIK (1

DOMATES (1k

ER(1kg)

DOLMALIK BİB

Not: Tüm fiyatlar; Sterlin kuru 3 lira 54 kuruş, Euro kuru 2 lira 83 kuruş baz alınarak hesaplanmıştır.

61 Fiyat

Kuzey Kıbrıs

Türkiye

İngiltere

Güney Kıbrıs

12,50 TL

17,9 TL

7,08 TL

11,77 TL KİVİ (1kg)

6,50 TL

5,20 TL

6,93 TL

9,05 TL MISIR (1kg)

1,80 TL

1,85 TL

3,18 TL

2,71 TL HAVUÇ (1kg)

5,90 TL

6,95 TL

5,31 TL

7,07 TL NEKTARİN (1

kg)

16,50 TL

13,79 TL

8,85 TL

10,61 TL

Not: Tüm fiyatlar; Sterlin kuru 3 lira 54 kuruş, Euro kuru 2 lira 84 kuruş baz alınarak hesaplanmıştır.

TAVUK KANA T (1

kg)

Fiyat

Kuzey Kıbrıs

Türkiye

İngiltere

Güney Kıbrıs

35.90 TL

41,00 TL

42,48 TL

26,60 TL

2.95 TL

2.90 TL

4,60 TL

2,80 TL

3.50 TL

3,40 TL

3,15 TL

4,10 TL

2.90 TL

1.60 TL

2,83 TL

2.68 TL

2,13 TL

3,99 TL

4,60 TL

3,50 TL

(1kg)

DANA BİFTEK

SÜT (1lt)

YUMURTA (6

adet)

UN (1kg)

ŞEKER (1kg)

Not: Tüm fiyatlar; Sterlin kuru 3 lira 54 kuruş, Euro kuru 2 lira 83 kuruş baz alınarak hesaplanmıştır.

63 Fiyat

Kuzey Kıbrıs

Türkiye

İngiltere

Güney Kıbrıs

1,80 TL

1,56 TL

2,50 TL

2,20 TL TUZ ( KG )

6,50 TL

3,50 TL

9,91 TL

7,50 TL YOĞURT (LT)

1,15 TL

1,39 TL

2,30 TL

1,89 TL MAKARNA (5

00 GR)

3,70 TL

4,98 TL

4,70 TL

3,96 TL BENZİN 1LT

3.71 TL

4.34 TL

4,60 TL

3,90 TL

Not: Tüm fiyatlar; Sterlin kuru 3 lira 54 kuruş, Euro kuru 2 lira 83 kuruş baz alınarak hesaplanmıştır.

MOTORİN 1 LT

Fırsat

Kendi işinin patronu olmak isteyenlere

FRANCHISE FIRSATLARI Brightstar Care ve Firma bakıma muhtaç hasta, çocuk 2 201 r. yaşlılara üst düzey bakım sunuyo yılında en hızlı büyüyen şirket seçildi. Gelişmiş sistem ve teknolojisiyle evde bakım hizmeti sunan firma özveri ve şefkatli çalışmasıyla biliniyor.

Sektör Sağlık Merkez Ülkesi Amerika Kuruluş Yılı 2002 Başlangıç Bedeli 100.000 $ Yatırım Bütçesi 93.000 - 173.000 $ Ortalama Kâr Oranı Kârdan Alınan Pay %6 Yer Seçimi Var Personel Eğitimi Var Proje Eğitimi Var Pazarlama Eğitimi Var

Express İstihdam Personel endüstrisini tek başına görev edinmiş, 700 ayrı yerde bulunan ve 30 yıl deneyimi olan bir firma. Esnek çalışma saatleriyle çalışanlarına güvenini gösteren firma, uzman istihdam hizmetleri sunuyor.

Sektör Hepsi Merkez Ülkesi Amerika Kuruluş Yılı 1983 Başlangıç Bedeli 50.000 $ Yatırım Bütçesi 110.000 - 195.000 $ Ortalama Kâr Oranı Kârdan Alınan Pay Yer Seçimi Personel Eğitimi Var Proje Eğitimi Var Pazarlama Eğitimi Var

65 Fırsat

JAN-PRO JAN-PRO franchise hizmetleri ile başarılı işletmeler inşa etmesiyle tanınan bir ticari temizlik firması. Kendi işini kurmak isteyen herkese belirli ölçülerde indirim sağlıyorlar. Müşteri konusunda da destek olan firma bir süre yeni işletmecilere müşteri göndererek kendi çevresini oluşturmasını sağlıyor.

Sektör Temizlik Merkez Ülkesi Amerika Kuruluş Yılı 1991 Başlangıç Bedeli 950 - 36.500 $ Yatırım Bütçesi 2.800 - 44.000 $ Ortalama Kâr Oranı Kârdan Alınan Pay Yer Seçimi Var Personel Eğitimi Var Proje Eğitimi Var Pazarlama Eğitimi Var

SEVA Seva’nın amacı herkes için, kolaylıkla ulaşabileceği noktalara hızlı, rahat ve estetik spa merkezleri kurmak. Spa sektörünün benzersiz spa salonları ile hızlı büyümesine sizde sebep olan firmalardan bir tanesi.

Sektör Sağlık Merkez Ülkesi Amerika Kuruluş Yılı 2008 Başlangıç Bedeli 80.000 $ Yatırım Bütçesi 141.000 $ - 206 .000 $ Ortalama Kâr Oranı Kârdan Alınan Pay %7 Yer Seçimi Var Personel Eğitimi Var Proje Eğitimi Var Pazarlama Eğitimi Var

Kızılay Sok. No: 1 Yenişehir - Lefkoşa KKTC • Tel: +90 392 228 06 82 • E- Posta: info@hacıalihomes.com

KARAMAN SİTE 5 £ 53.000

CAMELOT VİLLALARI £ 195.000

KRİSTAL VİLLA £ 195.000

-80 m2 -2 yatak odalı, -Yatak odalarında sürme kapılı duvar dolapları, -Yatak odası, salon, hol ve mutfak zeminleri karo mozaik, -Tüm odalarda bol miktarda elektrik prizi. Salonda televizyon ve telefon prizleri, -1 banyo bulunmakta ve yer döşemeleri seramik, -Hazır mutfak, -Koridorda çamaşır makinesi yeri, -Tüm dışa bakan kapı ve pencereler alüminyum çift cam, -Apartman girişinde interkom sistemi, -Zemin katta her daireye ait park yeri, -Birinci Sınıf kaliteli inşaat ve elektrik malzemesi kullanılmış olup, yılların verdiği M. Hacı Ali Ltd. İnşaat deneyimi kalitesiyle.

Camelot Villaları 210 m2 kapalı alan ve 45m2 terasa sahip olan villalarımız 8x4 m. Taşmalı Yüzme Havuzu ile Kuzey Kıbrıs’ın incisi Girne’nin Alsancak ilçesinde yaz kış oturabileceğiniz çimlendirilmiş ve sulama sistemleri hazır villalar anahtar teslimine hazır sahiplerini bekliyor.

Kristal Villaları 220 m2 220 m2 kapalı alan ve 45m2 terasa sahip olan villalarımız 8x4 m. Taşmalı Yüzme Havuzu ile Kuzey Kıbrıs’ın incisi Girne’nin Alsancak ilçesinde yaz kış oturabileceğiniz çimlendirilmiş ve sulama sistemleri hazır villalar anahtar teslimine hazır sahiplerini bekliyor.

Özellikler: -Camelot Villaları 3 yatak odalı olup ebeveyn yatak odasında banyo/WC’ye sahip, -Tüm yatak odalarında sürme kapılı duvar dolaplı ve yer döşemeleri laminant parke, -Hazır mutfak ve modern ankastre beyaz eşyalı (Buzdolabı, bulaşık makinesi, çamaşır makinesi, ocak, fırın, davlumbaz) -Binanın dış cepheleri sıcağa ve soğuğa karşı özel izolasyonlu, ve merkezi ısıtma-soğutma sistemi bulunmakta, -PVC çift cam karolajlı kapı ve pencereler, -Yerler doğal bej mermer, -Yere gömülü 10 tonluk su deposu ve hidroforlu su motoru -Birinci Sınıf kaliteli inşaat ve elektrik malzemesi kullanılmış olup, yılların verdiği M. Hacı Ali Ltd. İnşaat deneyimi kalitesiyle.

Özellikler: -Kristal Villaları 3 yatak odalı olup ebeveyn yatak odasında banyo/WC’ye sahip, -Tüm yatak odalarında sürme kapılı duvar dolaplı ve yer döşemeleri laminant parke, -Hazır mutfak ve modern ankastre beyaz eşyalı (Buzdolabı, bulaşık makinesi, çamaşır makinesi, ocak, fırın, davlumbaz) -Binanın dış cepheleri sıcağa ve soğuğa karşı özel izolasyonlu, ve merkezi ısıtma-soğutma sistemi bulunmakta, -PVC çift cam karolajlı kapı ve pencereler, -Yerler doğal bej mermer, -Yere gömülü 10 tonluk su deposu ve hidroforlu su motoru -Birinci Sınıf kaliteli inşaat ve elektrik malzemesi kullanılmış olup, yılların verdiği M. Hacı Ali Ltd. İnşaat deneyimi kalitesiyle.

KARMİ VİLLA £ 195.000

HAYAT APARTMANLARI II £ 85.000

Karmi Villaları 210 m2 kapalı alan ve 45m2 açık terası olup, toplam 255 m2 alana inşa edilmiş bu villalar Beşparmak dağlarının eteğinde şehirden uzak dağayla iç içe yaşamak isteyenleri bekliyor. Özellikler: -Zemin katta giriş holü, salon, gündelik oda, mutfak, yemek odası, çamaşırlık, bir adet WC terasta bulunmakta, -Üst katta hol, galeri, 3 yatak odası, teras ebeveyn yatak odasına bağlı bir adet Banyo, WC ve diğer yatak odalarına ait bir adet Banyo-WC. -Binanın dış cepheleri 3 cm kalınlığında sıcağa ve soğuğa karşı izolasyon amaçlı strofor kaplamalı olup merkezi klima sistemi bulunmakta, -Hazır mutfak ve modern ankastre beyaz eşyalı (Buzdolabı, bulaşık makinesi, çamaşır makinesi, ocak, fırın, davlumbaz) -Yerler doğal bej mermer, yatak odalarında laminant parke döşeme kullanılmıştır -Yatak odalarında sürme kapılı duvar dolapları

HAYAT VİLLALARI £ 195.000

Hayat Apartmanları 130 m2 Kuzey Kıbrıs’ın başkenti Lefkoşa Yenikent bölgesinde bulunan Hayat apartmanları sizlerle hayat bulacak.

Özellikler: -Oda sayısı: 3+1, -Yatak odalarında sürme kapılı duvar dolapları ve zemin döşemeleri laminant parke, -Salon, hol ve mutfak zeminleri marmarin mermer, -1 banyo ve 1 WC bulunmakta ve yer döşemeleri seramik, -160 m2lik dairelerin ebeveyn yatak odasına özel WC-Banyo -Hazır mutfak ve modern ankastre beyaz eşyalı (Buzdolabı, bulaşık makinesi, çamaşır makinesi, ocak, fırın, davlumbaz) -Tüm dışa bakan kapı ve pencereler PVC çift cam, -Apartman girişinde interkom sistemi, -Zemin katta her daireye ait park yeri ve kiler odası, -Birinci Sınıf kaliteli inşaat ve elektrik malzemesi kullanılmış olup, yılların verdiği M. Hacı Ali Ltd. İnşaat deneyimi kalitesiyle.