15. Cilt (Yasin-Saffat-Sad-Zumer-Mumin)

Page 1


øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yúj»A øÉé}¼@»A øÁônø@I {

¬¨í ¢ñ ‰ì¢ 36. SURE


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 1

Χ⎫ζ − 22

Σαψφα − 441

(36) Yasin Suresi ¬¨í ¢ñ ‰ì¢

¬¨í Yâ sîn. 1 - Yâ 2 - Sin

: :

y harfi mukattaa harfi olup Allah'ýn özel þifre harfidir. s harfi mukattaa harfi olup Allah'ýn özel þifre harfidir.

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Yasin Suresi, mukattaa harfleriyle baþlamaktadýr. “Yâ harfi” ve “Sin harfi” mukattaa olup Allah'ýn özel þifre harfleridir.

ℜψετ − 2

Χ⎫ζ − 22

Σαψφα − 441

=¡áî©Ø z¤Ûa ¡æ¨a¤Š¢Ô¤Ûa ë Vel kur’ânil hakîm(hakîmi).

Ηακ⎩μ (η⎫κ⎫μ ϖε ηικμετ σαηιβι) Κυρ’®ν’α ανδολσυν. 1 - ve 2 - el kur'âni 3 - el hakîmi

: : :

andolsun Kur'ân'a hakîm, hüküm ve hikmet sahibi

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Allahû Tealâ: “Kur’ân’a andolsun.” demektedir. Kur’ân-ý Kerim Hakîm, yani hem “Hüküm” Sahibi hem de “Hikmet” Sahibi’dir.

1

1


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

Χ⎫ζ − 22

ℜψετ − 3

Σαψφα − 441

(36) Yasin Suresi ¬¨í ¢ñ ‰ì¢

= åî©Ü ¤Š¢à¤Ûa å¡à Û Ù £ã¡a Ýnneke leminel murselîn(murselîne).

Μυηακκακ κι σεν, γερ⎜εκτεν γ⎞νδεριλεν ρεσ⎦λλερδενσιν. 1 - inne-ke 2 - le 3 - min el murselîne

: : :

muhakkak ki sen gerçekten gönderilen resûllerden

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Peygamber Efendimiz (S.A.V)’in Allah’ýn resûlü olduðu burada bir defa daha ifade edilmektedir. Risalet müessesesi, Peygamber Efendimiz (S.A.V)’in aslî hüviyetidir. O bir Nebî (Peygamber) Resûl’dü.

ℜψετ − 4

Χ⎫ζ − 22

Σαψφα − 441

6§áî©Ô n¤¢ß §Âa Š¡• ó¨Ü Ç Alâ sýrâtýn mustekîm(mustekîmin).

Σ⎬ρατ⎬ Μυστακ⎩μ ⎫ζερινδε(σιν). 1 - alâ 2 - sýrâtýn 3 - mustekîmin

: : :

üzerinde yol istikamet verilmiþ, yönlendirilmiþ

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Sýratý Mustakîm, istikametlenmiþ, istikamet verilmiþ bir yolu ifade eder. Allahû Tealâ Hicr Suresinin 41. âyet-i kerimesinde Allah’a istikametlenmiþ bir yoldan bahsetmektedir: 15/HÝCR-41: Kâle hâzâ sýrâtun aleyye mustekîm(mustekîmun). Allahû Tealâ þöyle buyurdu: “Ýþte bu, Bana yönlendirilmiþ (Bana ulaþtýran) yoldur.”

2

2


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 5

Χ⎫ζ − 22

Σαψφα − 441

(36) Yasin Suresi ¬¨í ¢ñ ‰ì¢

=¡áî©y £ŠÛa ¡Œí©Œ ȤÛa 3í©Œ¤ä m Tenzîlel azîzir rahîm(rahîmi).

Αζ⎩ζ ϖε Ραη⎩μ ολαν Αλλαη ταραφ⎬νδαν ινδιριλμι⎭τιρ. 1 - tenzîle 2 - el azîzi 3 - er rahîmi

: : :

indirildi azîz, güçlü, üstün olan rahmet nuru gönderen, Rahîm esmasýyla tecelli eden

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Rahîm esmasý, rahmet nurunu gönderen ve Rahîm esmasýyla tecelli eden mânâlarýna gelir. Rahmetle fazl ve rahmetle salâvât iki ayrý bütünü teþkil ederler. Ve Allah’ýn katýndan gelen bütün rahmet nurlarý beraberlerinde mutlaka ya fazl ya salâvât getirirler. Bu nurlar zikirle gelir ve göðüsten kalbe açýlmýþ yolu takip ederek kalbe ulaþýrlar. 6/EN’AM-125: Fe men yuridillâhu en yehdiyehu yeþrah sadrehu lil islâm(islâmi), ve men yurid en yudýllehu yec’al sadrehu dayyikan haracen, ke ennemâ yassa’adu fîs semâi, kezâlike yec’alûllâhur ricse alâllezîne lâ yu’minûn(yu’minûne). Öyleyse Allah kimi Kendisine ulaþtýrmayý dilerse onun göðsünü yarar ve (Allah’a) teslime (Ýslâm’a) açar. Kimi dalâlette býrakmayý dilerse, onun göðsünü semada yükseliyormuþ gibi daralmýþ, sýkýntýlý yapar. Böylece Allah, mü’min olmayanlarýn üzerine pislik (azap, darlýk, güçlük) verir.

3

3


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 6

Χ⎫ζ − 22

Σαψφα − 441

(36) Yasin Suresi ¬¨í ¢ñ ‰ì¢

æì¢Ü¡Ïb Ë ¤á¢è Ï ¤á¢ç ¢ª¯ë¬b 2¨a ‰¡ˆ¤ã¢a ¬b ß b¦ß¤ì Ó ‰¡ˆ¤ä¢n¡Û Li tunzire kavmen mâ unzire âbâuhum fe hum gâfilûn(gâfilûne).

Βαβαλαρ⎬ υψαρ⎬λμαμ⎬⎭ βιρ καϖμι, υψαρμαν ι⎜ινδιρ. ∩⎫νκ⎫ ονλαρ γ®φιλλερδιρ. 1 2 3 4 5 6 7

-

li tunzire kavmen mâ unzire âbâu-hum fe hum gâfilûne

: : : : : : :

senin uyarman için kavim uyarýlmadý onlarýn babalarý böylece onlar gâfil olanlar

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Bir evvelki âyet-i kerime ile baðlantý yapýldýðýnda, Peygamber Efendimiz (S.A.V)’in babalarý uyarýlmamýþ bir kavmi uyarmasý için Kur’ân-ý Kerim’in Allahû Tealâ tarafýndan indirildiði ifade edilmektedir. Peygamber Efendimiz (S.A.V)’in de Sýratý Mustakîm’in üzerinde olduðu ve Allahû Tealâ tarafýndan gönderildiði ifade edilmektedir. Allahû Tealâ, babalarý uyarýlmamýþ bir kavimden bahsetmektedir. Kur’ân’ýn diðer âyetlerine göre burada Allahû Tealâ’nýn, Peygamber Efendimiz (S.A.V)’in Arap kavmine evvelce hiç resûl göndermediði mânâsýný çýkartmak mümkün deðildir. Çünkü Kur’ân-ý Kerim Allahû Tealâ’nýn resûllerini ardarda ve bütün kavimlere gönderdiðini söylemektedir. O zaman babalarý uyarýlmamýþ bir kavim, kendilerine gelen uyarýyý almamýþ, kabul etmemiþ ve puta tapanlar olarak yaþamýþ olan bir kavimdir. Bu kavmin içinde hristiyanlar ve yahudiler de vardý. Ama hepsi bir kavmi oluþturuyorlardý. Puta tapanlar kendilerine resûl geldiði halde onu deðil, babalarýný dikkate almýþlardýr. Babalarý da kendi babalarýný dikkate almýþlar, kendilerine gelen resûlleri dikkate almamýþlardýr. Allahû Tealâ bu sebeple: “Babanýz Ýbrâhîm” ifadesini kullanmaktadýr. Allah, bütün kavimlere, onlara kendi dilleriyle hitap eden Resûl gönderdiðini ve bu Resûlleri ardarda gönderdiðini ifade etmektedir. 14/ÝBRÂHÎM-4: Ve mâ erselnâ min resûlin illâ bi lisâni kavmihî li yubeyyine lehum, fe yudillullâhu men yeþâu ve yehdî men yeþâ’(yeþâu), ve huvel azîzul hakîm(hakîmu). Hiçbir resûlümüz yoktur ki; Biz, onu kendi kavminin lisanýyla göndermiþ olmayalým. Onlara (kendi lisanlarýyla) beyan etsin (açýklasýn) diye. Öyleyse Allah, dilediðini (Allah’a ulaþmayý dilemeyenleri) dalâlette býrakýr. Dilediðini (Allah’a ulaþmayý dileyenleri) hidayete erdirir. Ve O, Azîz’dir, Hikmet Sahibi’dir. 23/MU’MÝNUN-44: Summe erselnâ rusulenâ tetrâ, kullemâ câe ummeten resûluhâ kezzebûhu fe etbâ’nâ ba’dahum ba’dan ve cealnâhum ehâdîs(ehâdîse), fe bu’den li kavmin lâ yu’minûn(yu’minûne). Sonra Biz, resûllerimizi ardarda (arasý kesilmeksizin) gönderdik. Her ümmete resûlü geldiði zaman, her defasýnda onu yalanladýlar. Biz de onlarý birbiri arkasýndan (helâk ettik). Ve onlarý efsane kýldýk. Artýk mü’min olmayan kavim (Allah’ýn rahmetinden) uzak olsun.

4

4


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 7

Χ⎫ζ − 22

Σαψφα − 441

(36) Yasin Suresi ¬¨í ¢ñ ‰ì¢

æì¢ä¡ß¤ªì¢í ü ¤á¢è Ï ¤á¡ç¡Š r¤× a ó¬¨Ü Ç ¢4¤ì Ô¤Ûa £Õ y ¤† Ô Û Lekad hakkal kavlu alâ ekserihim fe hum lâ yu’minûn(yu’minûne).

Ανδολσυν κι (Αλλαη’⎬ν) σ⎞ζ(⎫) ονλαρ⎬ν ⎜οðυνυν ⎫ζερινε ηακ ολδυ. Αρτ⎬κ ονλαρ ®μεν⎦ ολμαζλαρ (Αλλαη’α υλα⎭μαψ⎬ διλεμεζλερ). 1 2 3 4 5 6 7 8

-

lekad hakka el kavlu alâ ekseri-him fe hum lâ yu'minûne

: : : : : : : :

andolsun hak oldu söz üzerine onlarýn çoðu artýk onlar onlar âmenû olmazlar, (yaþarken) Allah'a ulaþmayý dilemezler

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Burada Nahl-36’da ifade edilen Allah’a ulaþmayý dilemedikleri için “üzerlerine dalâlet hak olanlardan” bahsedilmektedir: 16/NAHL-36: Ve le kad beasnâ fî kulli ummetin resûlen eni’budûllâhe vectenibût tâgût(tâgûte), fe minhum men hedallâhu ve minhum men hakkat aleyhid dalâleh(dalâletu), fe sîrû fîl ardý fanzurû keyfe kâne âkýbetul mukezzibîn(mukezzibîne). Ve andolsun ki Biz, bütün ümmetlerin (milletlerin, kavimlerin) içinde resûl beas ettik (hayata getirdik, vazifeli kýldýk). (Allah’a ulaþmayý dileyerek) Allah’a kul olsunlar ve taguttan (insan ve cin þeytanlardan) içtinap etsinler (sakýnýp kurtulsunlar) diye. Onlardan bir kýsmýný, (Resûlün daveti üzerine Allah’a ulaþmayý dileyenleri) Allah hidayete erdirdi ve bir kýsmýnýn (dilemeyenlerin) üzerine dalâlet hak oldu. Artýk yeryüzünde gezin. Böylece yalanlayanlarýn akýbetinin, nasýl olduðuna bakýn (görün). Hiçbir kavme, ümmete resûl gelmemesi mümkün deðildir. Arap kavmine de Peygamber Efendimiz (S.A.V)’den evvel resûl gelmiþ ama onlarýn üzerine dalâlet hak olmuþ. Onlar âmenû olmazlar (Allah’a ulaþmayý dilemezler). Kendilerinden evvel gelen resûller onlara uyarýda bulunmuþlar ama onlar da kendi babalarýnýn dînine, putperestliðe devam etmiþler. Allahû Tealâ’nýn bir önceki âyet-i kerimede (Yasin-6) “uyarýlmamýþ” demekten kastý; onlara da resûl gelmiþ, uyarýsýný yapmýþ ama onlar o uyarýdan gâfil kalmýþlar.

5

5


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 8

Χ⎫ζ − 22

Σαψφα − 441

(36) Yasin Suresi ¬¨í ¢ñ ‰ì¢

ó¡è Ï ¦ü 5¤Ë a ¤á¡è¡Ób ä¤Ç a ó¬©Ï b ä¤Ü È u b £ã¡a æì¢z à¤Ô¢ß ¤á¢è Ï ¡æb Ó¤‡ ü¤a ó Û¡a Ýnnâ cealnâ fî a’nâkýhim aglâlen fe hiye ilel ezkâni fe hum mukmehûn(mukmehûne).

Μυηακκακ κι Βιζ, ονλαρ⎬ν βοψυνλαρ⎬να, ⎜ενελερινε καδαρ ηαλκαλαρ (ζινχιρλερ) κ⎬λδ⎬κ (γε⎜ιρδικ). Βυ σεβεπλε ονλαρ, βα⎭λαρ⎬ ψυκαρ⎬ καλδ⎬ρ⎬λμ⎬⎭ ολανλαρδ⎬ρ. 1 2 3 4 5 6 7 8

-

innâ cealnâ fî a'nâký-him aglâlen fe hiye ilel ezkâni (ilâ el ezkâni) fe hum mukmehûne

: : : : : : : :

muhakkak ki biz kýldýk, yaptýk onlarýn boyunlarýnda halkalar, zincirler böylece o çenelere kadar böylece onlar baþlarý yukarý kalkýk olanlar, baþlarý yukarý kaldýrýlmýþ kimseler

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Allahû Tealâ, putperestlerin, uyarýldýklarý halde uyarýya iþtirak etmeyenlerin, uyarýya aldýrmayanlarýn cehennemdeki hallerini tasvir etmektedir. Bir uyarýlmamýþ olarak yaþamak var bir de uyarýlmýþ ama bu uyarýya iþtirak etmemiþ olanlar var. Ýþte Peygamber Efendimiz (S.A.V)’in kavmi de bütün kavimler gibi uyarýlmýþlar ama uyarýya uymadýklarý için uyarýlmamýþ duruma giriyorlar. Kur’ân’ýn temel hükümlerine göre hiçbir kavme, hiçbir zaman parçasýnda resûl gelmemiþ olmasý mümkün deðildir. Peygamber Efendimiz (S.A.V)’den evvel o kavimde yaþayanlar da cehenneme gittikleri zaman onlara sorulacak: “Size sizden resûller gelmedi mi? Size nezir gelmedi mi? Buraya geleceðinizi söylemedi mi?” Onlar da cevap verecekler: “Evet, geldiler ve bize söylediler.” Zumer Suresinin 71. âyet-i kerimesi bu durumu kesin bir þekilde ifade etmektedir: 39/ZUMER-71: Vesîkallezîne keferû ilâ cehenneme zumerâ(zumeran), hattâ izâ câuhâ futihat ebvâbuhâ, ve kâle lehum hazenetuhâ e lem ye’tikum rusulun minkum yetlûne aleykum âyâti rabbikum ve yunzirûnekum likâe yevmikum hâzâ, kâlû belâ ve lâkin hakkat kelimetul azâbi alel kâfirîn(kâfirîne). Kâfirler, zümre zümre cehenneme sürülürler. Oraya geldikleri zaman, onun (cehennemin) kapýlarý açýlýr. Ve onun (cehennemin) bekçileri onlara derler ki: “Size, sizden (sizin aranýzdan) olan resûller gelmedi mi ki, size Rabbinizin âyetlerini okusun, bugüne (buraya) geleceðinizi (söyleyerek) uyarsýn? (Cehenneme gidenler) dediler ki: “Evet (geldiler).” Fakat azap sözü kâfirlerin üzerine hak oldu. Öyleyse Peygamber Efendimiz (S.A.V)’in kavmine de daha önce resûller gelmiþ. Uyarýlmýþlar ama uyarýya itaat etmemiþler. Bunun için, uyarýlmamýþ hüviyette kalmýþlar.

6

6


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 9

Χ⎫ζ − 22

Σαψφα − 441

(36) Yasin Suresi ¬¨í ¢ñ ‰ì¢

¤á¡è¡1¤Ü  ¤å¡ß ë a¦£†  ¤á¡èí©†¤í a ¡å¤î 2 ¤å¡ß b ä¤Ü È u ë æ뢊¡–¤j¢í ü ¤á¢è Ï ¤á¢çb ä¤î, '¤Ë b Ï a¦£†  Ve cealnâ min beyni eydîhim sedden ve min halfihim sedden fe agþeynâhum fe hum lâ yubsýrûn(yubsýrûne).

ςε ονλαρ⎬ν ⎞νλερινε ϖε αρκαλαρ⎬να σετ κ⎬λαρακ (⎜εκερεκ) β⎞ψλεχε ονλαρ⎬ περδελεδικ. Αρτ⎬κ ονλαρ γ⎞ρμεζλερ. 1 2 3 4 5 6 7

-

ve cealnâ min beyni eydî-him sedden ve min halfi-him sedden fe agþeynâ-hum fe hum lâ yubsýrûne

: : : : : : :

kýldýk, yaptýk onlarýn elleri arasýndan, önlerinden bir sed ve onlarýn arkalarýndan bir sed böylece, artýk onlarý perdeledik, örttük, kuþattýk böylece, artýk onlar görmezler

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Önlerinde ve arkalarýndan bir set olan yani hem gözleri hicab-ý mesture çekildiði için kör hem de görme hassalarý gýþavet adlý perdeyle örtülü olduklarý için kör insanlardan bahsedilmektedir. Ýþitme hassalarý ve kalpleri mühürlü. Kulaklarýnda vakra, kalplerinde de ekinnet, gözlerinin üzerinde hicabý mesture var. Bu sebeple onlar ne görebilirler, ne iþitebilirler ne de idrak edebilirler. Bu insanlar hem Bakara Suresinin 6. ve 7. âyetlerinde hem de Ýsra Suresinin 45. ve 46. âyetlerinde anlatýlmaktadýr: 2/BAKARA-6: Ýnnellezîne keferû sevâun aleyhim e enzertehum em lem tunzirhum lâ yu’minûn(yu’minûne). Onlar muhakkak ki kâfirdirler. Onlarý ikaz etsen de etmesen de onlar için eþittir (birdir), âmenû olmazlar. 2/BAKARA-7: Hatemallâhu alâ kulûbihim ve alâ sem’ýhim, ve alâ ebsârihim gýþâveh(gýþâvetun), ve lehum azâbun azîm(azîmun). Allah onlarýn kalplerinin üzerini ve iþitme (sem’î) hassasýnýn üzerini mühürledi ve görme (basar) hassasýnýn üzerine gýþavet (perde) çekti. Onlar için azîm (büyük) bir azap vardýr. 17/ÝSRA-45: Ve izâ kara’tel kur’âne cealnâ beyneke ve beynellezîne lâ yu’minûne bil âhýreti hicâben mestûrâ(mestûren). Sen Kur’ân’ý kýraat ettiðin (okuduðun) zaman, seninle ahirete (ölmeden evvel Allah’a ulaþmaya ve kýyâmet gününe) inanmayanlar arasýna hicab-ý mesture kýldýk (gözlerinin üzerine, seni peygamber olarak görmelerini engelleyen bir perde koyduk). 17/ÝSRA-46: Ve cealnâ alâ kulûbihim ekinneten en yefkahûhu ve fî âzânihim vakrâ(vakran), ve izâ zekerte rabbeke fîl kur’âni vahdehu vellev alâ edbârihim nufûrâ(nufûren). O’nu (Kur’ân’ý), fýkýh (idrak) etmelerine karþý, (fýkýh edemesinler diye) kalplerinin üzerine ekinnet ve onlarýn kulaklarýna vakra (iþitme engeli) kýldýk. Ve sen, Kur’ân’da Rabbinin tekliðini zikrettiðin zaman nefretle arkalarýna döndüler.

7

7


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 10

Χ⎫ζ − 22

Σαψφα − 441

(36) Yasin Suresi ¬¨í ¢ñ ‰ì¢

¤á¢è m¤‰ ˆ¤ã a õ ¤á¡è¤î Ü Ç ¥õ¬a ì  ë æì¢ä¡ß¤ªì¢í ü ¤á¢ç¤‰¡ˆ¤ä¢m ¤á Û ¤â a Ve sevâun aleyhim e enzertehum em lem tunzirhum lâ yu’minûn(yu’minûne).

ςε ονλαρ⎬ υψαρσαν δα υψαρμασαν δα ονλαρ ι⎜ιν ε⎭ιττιρ. Ονλαρ ®μεν⎦ ολμαζλαρ (Αλλαη’α υλα⎭μαψ⎬ διλεμεζλερ).

1 2 3 4 5 6 7

-

ve sevâun aleyhim e enzerte-hum em lem tunzir-hum lâ yu'minûne

: : : : : : :

ve musavidir, eþittir, birdir onlara mi onlarý uyardýn veya, mý onlarý uyarmadýn onlar âmenû olmazlar, (yaþarken) Allah'a ulaþmayý dilemezler

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Yasin Suresinin 10. âyet-i kerimesinde ve Bakara Suresinin 6. âyet-i kerimesinde ayný kelimeler kullanýlmýþtýr. Ýki âyet eþittir. 2/BAKARA-6: Ýnnellezîne keferû sevâun aleyhim e enzertehum em lem tunzirhum lâ yu’minûn(yu’minûne). Onlar muhakkak ki kâfirdirler. Onlarý ikaz etsen de etmesen de onlar için eþittir (birdir), âmenû olmazlar.

8

8


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 11

Χ⎫ζ − 22

Σαψφα − 441

(36) Yasin Suresi ¬¨í ¢ñ ‰ì¢

Š¤×¡£ˆÛa É j £ma ¡å ß ¢‰¡ˆ¤ä¢m b à £ã¡a ¢ê¤Š¡£' j Ï 7¡k¤î ̤Ûb¡2 å¨à¤y £ŠÛa ó¡'  ë §áí©Š × §Š¤u a ë §ñ Š¡1¤Ì à¡2 Ýnnemâ tunziru menittebeaz zikre ve haþiyer rahmâne bil gayb(gaybi), fe beþþirhu bi magfiretin ve ecrin kerîm(kerîmin).

Σεν σαδεχε ζικρε τ®β⎩ ολαν⎬ ϖε γαψβτε Ραημ®ν’α ηυ⎭⎦ δυψαν⎬ υψαρ⎬ρσ⎬ν. √ψλεψσε ονυ μαðφιρετ ιλε (γ⎫ναηλαρ⎬ν σεϖαβα ⎜εϖριλμεσιψλε) ϖε “κεριμ εχιρ” ιλε μ⎫ϕδελε. 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13

-

innemâ tunziru men ittebea ez zikre ve haþiye er rahmâne bi el gaybi fe beþþir-hu bi magfiretin ve ecrin kerîmin

: : : : : : : : : : : : :

fakat, ancak, sadece uyarýrsýn kim, kimse, kiþi tâbî oldu zikre ve huþû duydu Rahmân gaybte böylece, o zaman onu müjdele bir maðfiret ile ve bir ecir üstün

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Kiþi uyarýlýrsa, mutlaka evvelâ kendisine düþeni yapacak sonra da adým adým bir hedefe gidecek, kerim bir ecirle müjdelenecektir. O kiþinin uyarýlabilmesi için, zikre (Kur’ân’a) tâbî olmasý gerekir. Huþû, gaybte Allah’a ulaþmayý dilemek konusunda kiþinin kalbinde oluþan baþlangýç zeminidir. Kiþi bu zemin üzerinde haþyet duyarsa o zikre tâbî olmuþtur.

9

9


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 12

Χ⎫ζ − 22

Σαψφα − 441

(36) Yasin Suresi ¬¨í ¢ñ ‰ì¢

ë aì¢ß £† Ó b ß ¢k¢n¤Ø ã ë ó¨m¤ì à¤Ûa ¡ï¤z¢ã ¢å¤z ã b £ã¡a ;§åî©j¢ß §âb ß¡a ó¬©Ï ¢êb ä¤î –¤y a §õ¤ó ( £3¢× ë 6 ¤á¢ç ‰b q¨a Ýnnâ nahnu nuhyil mevtâ ve nektubu mâ kaddemû ve âsârehum, ve kulle þey’in ahsaynâhu fî imâmin mubîn(mubînin).

Μυηακκακ κι Βιζ, ⎞λ⎫λερι διριλτιριζ. ςε τακδιμ εττικλερινι ϖε ονλαρ⎬ν εσερλερινι ψαζαρ⎬ζ. ςε ηερ⎭εψι ⇑μαμ−⎬ Μ⎫βιν’δε (Απα⎜⎬κ Βιρ Ρεηβερ’δε) σαψδ⎬κ (τεσπιτ εττικ). 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12

-

innâ nahnu nuhyi el mevtâ ve nektubu mâ kaddemû ve âsâre-hum ve kulle þey'in ahsaynâ-hu fî imâmin mubînin

: : : : : : : : : : : :

muhakkak ki biz biz diriltiriz ölüler ve yazarýz takdim ettikleri þeyleri ve onlarýn eserleri ve herþey, hepsi onu saydýk içinde önder, rehber, imam açýkça, apaçýk

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Burada Allahû Tealâ’nýn dizayný ölülerin diriltilmesidir. Muhakkak ki bütün ölüler diriltilecektir. Kýyâmet günü, zaman herkesin yaþadýðý noktaya geri döndüðünde bütün insanlar zaman geriye döndüðü için diriltileceklerdir. Mezarlarýna nasýl girdilerse, o tarzda tekrar çýkacaklardýr. Ve canlý olarak Ýndi Ýlâhi’ye ulaþacaklardýr. Hayatlarý boyunca kiramen kâtibin melekleri onlarýn yaptýklarý herþeyi 3 boyutlu olarak bir hologram filme almýþlardýr. Kiramen kâtibin melekleri her saniye kiþinin kaybettiði ve kazandýðý dereceleri de net olarak kaydederler. Rakamlý kitabýmýz yani hologram usulü 3 boyutlu olarak çekilen hayat filmimizde, doðumumuzdan ölümümüze kadar geçen bütün zaman parçalarýnda neler yaptýysak hepsi, her saniye kazandýðýmýz ve kaybettiðimiz dereceleri muhtevi olarak, kýyâmet günü karþýmýza çýkarýlacaktýr. Hayat filmimizin bu âyetteki adý Ýmam-ý Mübin’dir.

10

10


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 13

Χ⎫ζ − 22

Σαψφα − 442

(36) Yasin Suresi ¬¨í ¢ñ ‰ì¢

¦ r ß ¤á¢è Û ¤l¡Š¤™a ë < ¡ò í¤Š Ô¤Ûa lb z¤• a 5 7 æì¢Ü ¤Š¢à¤Ûa b ç õ¬b u ¤‡¡a Vadrýb lehum meselen ashâbel karyeh(karyeti), iz câe hel murselûn(murselûne).

ςε ονλαρα, ο ⎭εηριν ηαλκ⎬ν⎬ μισαλ ϖερ. Ονλαρα ρεσ⎦λλερ γελμι⎭τι. 1 2 3 4 5 6 7

-

vadrýb (ve ýdrýb) meselen lehum meselen ashâbe el karyeti iz câe-hâ el murselûne

: : : : : : :

ve örnek, misal ver onlara misal, örnek halk karye, þehir, kasaba ona gelmiþti (gönderilmiþ) resûller

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Allahû Tealâ burada Peygamber Efendimiz (S.A.V)’den bir karye halkýný misal olarak vermesini istemektedir. Allahû Tealâ bir kasabaya, bir karyeye resûl göndermiþtir. O karyede o milletin diliyle konuþur ve hepsine hitap eder. Allahû Tealâ, bütün kavimlere aralarýnda fetret devri olmaksýzýn ardarda resûller gönderdiðini ifade etmektedir: 23/MU’MÝNUN-44: Summe erselnâ rusulenâ tetrâ, kullemâ câe ummeten resûluhâ kezzebûhu fe etbâ’nâ ba’dahum ba’dan ve cealnâhum ehâdîs(ehâdîse), fe bu’den li kavmin lâ yu’minûn(yu’minûne). Sonra Biz, resûllerimizi ardarda (arasý kesilmeksizin) gönderdik. Her ümmete resûlü geldiði zaman, her defasýnda onu yalanladýlar. Biz de onlarý birbiri arkasýndan (helâk ettik). Ve onlarý efsane kýldýk. Artýk mü’min olmayan kavim (Allah’ýn rahmetinden) uzak olsun.

11

11


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 14

Χ⎫ζ − 22

Σαψφα − 442

(36) Yasin Suresi ¬¨í ¢ñ ‰ì¢

b 㤋 £Œ È Ï b à¢çì¢2 £ˆ Ø Ï ¡å¤î ä¤qa ¢á¡è¤î Û¡a ¬b ä¤Ü ¤‰ a ¤‡¡a æì¢Ü ¤Š¢ß ¤á¢Ø¤î Û¡a ¬b £ã¡a a¬ì¢Ûb Ô Ï §s¡Ûb r¡2 Ýz erselnâ ileyhimusneyni fe kezzebûhumâ fe azzeznâ bi sâlisin fe kâlû innâ ileykum murselûn(murselûne).

Ονλαρα ικι (ρεσ⎦λ) γ⎞νδερμι⎭τικ. Φακατ ικισινι δε τεκζιπ εττιλερ (ψαλανλαδ⎬λαρ). Βυνυν ⎫ζερινε (ονλαρ⎬) ⎫⎜⎫νχ⎫ (ρεσ⎦λ) ιλε αζ⎩ζ κ⎬λδ⎬κ (δεστεκλεδικ). Ο ζαμαν ονλαρ: “Μυηακκακ κι βιζ, σιζε γ⎞νδεριλμι⎭ ρεσ⎦λλεριζ.” δεδιλερ. 1 - iz erselnâ : ileyhimusneyni (ileyhim isneyni) 2 - ileyhim : 3 - isneyni : 4 - fe : 5 - kezzebû-humâ : 6 - fe : 7 - azzeznâ : 8 - bi : 9 - sâlisin : 10 - fe : 11 - kâlû : 12 - innâ : 13 - ileykum : 14 - murselûne :

biz göndermiþtik onlara iki o zaman, fakat, bunun üzerine ikisini tekzip ettiler, yalanladýlar o zaman, fakat, bunun üzerine azîz kýldýk, güçlendirdik, destekledik ile üçüncü o zaman, fakat, bunun üzerine dediler muhakkak biz size (gönderilmiþ) resûller

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Allahû Tealâ’nýn insan resûlleri hep birer tane gelmiþtir. Allahû Tealâ, önce Hz. Musa’yý Peygamber (Nebî) Resûl olarak tayin etti. Sonra onun talebi üzerine aradan bir zaman geçince Hz. Harun’u da yanýna ikinci resûl olarak, bir nevî yardýmcý olarak verdi. Ama Hz. Ýsa’nýn, Peygamber Efendimiz (S.A.V)’in, Hz. Ýbrahim’in yanýnda baþka bir nebî resûl yoktu. Genel çerçeve içerisinde Hz. Salih’in, Hz. Nuh’un tek resûl olduðu görülmektedir. Bu âyette Allahû Tealâ’nýn gönderdiði bu resûllerin melek deðil insan olduðu neticesine ulaþýyoruz. Çünkü bir sonraki âyet-i kerime onlarýn insan olduðunu açýk bir þekilde ifade etmektedir.

12

12


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 15

Χ⎫ζ − 22

Σαψφα − 442

(36) Yasin Suresi ¬¨í ¢ñ ‰ì¢

£ ¡a ¤á¢n¤ã a b ß aì¢Ûb Ó = b ä¢Ü¤r¡ß ¥Š ' 2 ü

= §õ¤ó ( ¤å¡ß ¢å¨à¤y Š£ Ûa 4 Œ¤ã a ¬b ß ë £ ¡a ¤á¢n¤ã a ¤æ¡a æì¢2¡ˆ¤Ø m ü Kâlû mâ entum illâ beþerun mislunâ ve mâ enzeler rahmânu min þey’in in entum illâ tekzibûn(tekzibûne).

Δεδιλερ κι: “Σιζ, βιζιμ γιβι βε⎭ερδεν βα⎭κα βιρ ⎭εψ δεðιλσινιζ. ςε Ραημ®ν βιρ ⎭εψ ινδιρμεδι. Σιζ σαδεχε ψαλαν σ⎞ψλ⎫ψορσυνυζ.” 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11

-

kâlû mâ entum illâ beþerun mislu-nâ ve mâ enzele er rahmânu min þey'in in … illâ entum tekzibûne

: : : : : : : : : : :

dediler siz deðilsiniz den baþka beþer bizim gibi ve indirmedi Rahmân bir þey(den) ancak, sadece siz tekzip ediyorsunuz, yalan söylüyorsunuz

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Allahû Tealâ resûllerinin ikisi yetmeyince üçüncüsünü gönderiyor. Ýnanmayanlar onu da yalanlýyorlar. Ve diyorlar ki: “Siz de bizim gibi insandan baþka bir þey deðilsiniz.” Allahû Tealâ’nýn gönderdiði ister melek olsun ister insan olsun her resûle insanlar mutlaka bir kulp takmýþlardýr.

13

13


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 16

Χ⎫ζ − 22

Σαψφα − 442

(36) Yasin Suresi ¬¨í ¢ñ ‰ì¢

æì¢Ü ¤Š¢à Û ¤á¢Ø¤î Û¡a ¬b £ã¡a ¢á Ü¤È í b 䢣2 ‰ aì¢Ûb Ó Kalû rabbunâ ya’lemu innâ ileykum le murselûn(murselûne).

(Ρεσ⎦λλερ) δεδιλερ κι: “Βιζιμ, γερ⎜εκτεν σιζε γ⎞νδεριλμι⎭ ρεσ⎦λλερ ολδυðυμυζυ Ραββιμιζ βιλιψορ.” 1 2 3 4 5 6 7

-

kalû rabbu-nâ ya'lemu innâ ileykum le murselûne

: : : : : : :

dediler bizim Rabbimiz bilir muhakkak biz size gerçekten (gönderilmiþ) resûller

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Bir karyeye Allah’ýn bir deðil, üç tane resûlü geliyor. Bu resûller oradakilerle konuþuyorlar ama onlar diyorlar ki: “Hayýr biz, sizi kabul etmiyoruz. Siz de bizim gibi insandan baþka bir þey deðilsiniz.” Onlar da diyorlar ki: “Allahû Tealâ muhakkak ki bizim resûl olduðumuzu biliyor.” Demek ki Allahû Tealâ normal standartlarýnýn bazen ötesine çýkarak resûllerini ikiþer veya üçer de gönderiyor. Hz. Harun’u Hz. Musa’ya gönderdiði gibi. Ama genel çerçeve içerisinde diðer peygamberlere bakýldýðý zaman bunlarýn hep tek tek olduðu görülmektedir.

Χ⎫ζ − 22

ℜψετ − 17

Σαψφα − 442

¢åî©j¢à¤Ûa ¢Î 5 j¤Ûa £ü¡a ¬b ä¤î Ü Ç b ß ë Ve mâ aleynâ illel belâgul mubîn(mubînu).

ςε βιζιμ ⎫ζεριμιζδε α⎜⎬κ⎜α τεβλιðδεν (βιλδιρμεκτεν) βα⎭κα βιρ ⎭εψ (σορυμλυλυκ) ψοκτυρ. 1 2 3 4

-

ve mâ aleynâ illâ el belâgu el mubînu

: : : :

ve bizim üzerimizde (sorumluluk) yok den baþka teblið, bildirme apaçýk

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Gelen resûller: “Biz, size açýkça tebliðimizi yapmakla sorumluluðumuzu bitirdik artýk sorumluluðumuz kalmadý.” diyorlar.

14

14


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øÉé¼@»A øÁônø@I { ℜψετ − 18

Χ⎫ζ − 22

Σαψφα − 442

(36) Yasin Suresi ¬¨í ¢ñ ‰ì¢

aì¢è n¤ä m ¤á Û ¤å¡÷ Û 7 ¤á¢Ø¡2 b 㤊 î£ À m b 㣠¡a a¬ì¢Ûb Ó £ à î Û ë ¤á¢Ø ä£ à¢u¤Š ä Û ¥áî©Û a ¥la ˆ Ç b ä£ ¡ß ¤á¢Øä£  Kâlû innâ tetayyernâ bi kum, le in lem tentehû le nercumennekum ve le yemessennekum minnâ azâbun elîm(elîmun).

“Μυηακκακ κι βιζ, σιζινλε υðυρσυζλυðα υðραδ⎬κ. Εðερ σιζ γερ⎜εκτεν ϖαζγε⎜μεζσενιζ (σον ϖερμεζσενιζ), σιζι μυτλακα τα⎭λαψαχαð⎬ζ. ςε μυτλακα βιζδεν σιζε ελ⎩μ βιρ αζαπ δοκυναχακ.” δεδιλερ. 1 2 3 4 5 6 7 8

-

9 10 11 12 13 -

kâlû innâ tetayyernâ bi kum le in lem tentehû le nercume- enne-kum (receme) ve le yemesse- enne-kum (messe) min-nâ azâbun elîmun

: : : : : : : : : : : : : : :

dediler muhakkak biz uðursuzluða uðradýk sizinle mutlaka, elbette, gerçekten eðer vazgeçmezseniz mutlaka, elbette, gerçekten biz sizi mutlaka taþlarýz (taþladý) ve mutlaka, elbette, gerçekten size mutlaka dokunacak (dokundu) bizden azap elîm, acý

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Ne zaman Allah’ýn bir resûlü bir görevle bir ülkede vazifeli kýlýnsa, mutlaka insanlarýn büyük kýsmý ona karþý çýkmýþlardýr. Hiçbir yerde aksi oluþmamýþtýr. Allahû Tealâ, Mu’minun Suresinin 44. âyet-i kerimesinde diyor ki: 23/MU’MÝNUN-44: Summe erselnâ rusulenâ tetrâ, kullemâ câe ummeten resûluhâ kezzebûhu fe etbâ’nâ ba’dahum ba’dan ve cealnâhum ehâdîs(ehâdîse), fe bu’den li kavmin lâ yu’minûn(yu’minûne). Sonra Biz, resûllerimizi ardarda (arasý kesilmeksizin) gönderdik. Her ümmete resûlü geldiði zaman, her defasýnda onu yalanladýlar. Biz de onlarý birbiri arkasýndan (helâk ettik). Ve onlarý efsane kýldýk. Artýk mü’min olmayan kavim (Allah’ýn rahmetinden) uzak olsun.

15

15


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 19

Χ⎫ζ − 22

Σαψφα − 442

(36) Yasin Suresi ¬¨í ¢ñ ‰ì¢

6 ¤á¢m¤Š¡£×¢‡ ¤å¡ö a 6 ¤á¢Ø È ß æì¢Ï¡Š¤¢ß

¤á¢×¢Š¡ö¬b Ÿ aì¢Ûb Ó

¥â¤ì Ó ¤á¢n¤ã a

¤3 2

Kâlû tâirikum meakum, e in zukkirtum, bel entum kavmun musrifûn(musrifûne).

“Υðυρσυζλυðυνυζ σιζινλε βεραβερδιρ (κενδινιζδενδιρ). Σιζε ζικιρ ηατ⎬ρλατ⎬λ⎬νχα μ⎬ (υðυρσυζλυðα υðρυψορσυνυζ)? Ηαψ⎬ρ, σιζ μ⎫σριφ (ηαδδι α⎭αν) βιρ καϖιμσινιζ.” δεδιλερ. 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10

-

kâlû tâiri-kum mea-kum e in zukkirtum bel entum kavmun musrifûne

: : : : : : : : : :

dediler sizin uðursuzluðunuz sizinle beraber mý eðer, olursa size hatýrlatýldý hayýr siz bir kavim müsrif, haddi aþan

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Müsrif, haddi aþmak, israf etmek demektir. Para açýsýndan har vurup harman savurmak, ihtiyaç duyulmayan þeylere de bol keseden para harcamak anlamýna gelir. Resûller oradaki insanlara diyorlar ki: “Hayýr, siz haddi aþan ölçüyü kaçýran bir kavimsiniz.”

16

16


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øÉé¼@»A øÁônø@I { ℜψετ − 20

Χ⎫ζ − 22

Σαψφα − 442

(36) Yasin Suresi ¬¨í ¢ñ ‰ì¢

ó¨È¤ í ¥3¢u ‰ ¡ò äí ©† à¤Ûa b –¤Ó a ¤å¡ß õ¬b u ë = åî©Ü ¤Š¢à¤Ûa aì¢È¡j £ma ¡â¤ì Ó b í 4b Ó Ve câe min aksal medîneti raculun yes’â kâle yâ kavmittebiûl murselîn(murselîne).

ςε ⎭εηριν εν υζακ ψερινδεν βιρ αδαμ κο⎭αρακ γελδι. “Εψ καϖμιμ, (σιζε) γ⎞νδεριλμι⎭ ολαν ρεσ⎦λλερε τ®β⎩ ολυν!” δεδι. 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10

-

ve câe min aksa el medîneti raculun yes'â kâle yâ kavmi (kavmî) ittebiû el murselîne

: : : : : : : : : :

ve geldi en uzak þehir bir adam koþuyor dedi ey benim kavmim tâbî olun (gönderilmiþ) resûllere

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Þehrin uzak tarafýndan gelen kiþinin adý Habibin Neccar’dý. Habibin Neccar elbise diker, kazancýnýn yarýsýný sadaka olarak daðýtýrdý ve cüzzamlýydý. Bunun için evi, þehrin en uzak kapýsýnýn yanýndaydý. 70 yýl, hastalýðýný giderirler ümidiyle putlara ibadet etmiþti. Elçiler onu Allah’a davet ettiði zaman onlara: “Sizin bir mucizeniz var mý ?” diye sordu. Onlar da: “Herþeye gücü yeten Rabbimize dua ederiz. O seni bu dertten kurtarýr.” dediler. Habibin Neccar: “Bu hayret verici bir þey. 70 yýldýr hastalýðýmýn düzelmesi için putlara dua ediyorum. Yapamadýlar. Sizin Rabbiniz bir seferde nasýl yapacak?” dedi. Resûller de dediler ki: “Bizim Rabbimiz dilediðini yapar. Putlar ne fayda ne zarar verebilirler.” Habibin Neccar îmân etti. Resûller de dua etti. Yüce Allah onun hastalýðýný giderdi. Kavminin, elçileri öldürmek istediðini duyunca koþarak onlara geldi ve “Resûllere tâbî olun.” dedi. Oysa kavmi onun nasihat ve hatýrlatmalarýna inanmadýlar ve Habibin Neccar îmânýný açýklayýnca da üzerine çullanýp onu öldürdüler.

17

17


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 21

Χ⎫ζ − 22

Σαψφα − 442

(36) Yasin Suresi ¬¨í ¢ñ ‰ì¢

æ뢆 n¤è¢ß ¤á¢ç ë a¦Š¤u a ¤á¢Ø¢Ü ÷¤ í ü ¤å ß aì¢È¡j m£ ¡a Ýttebiû men lâ yes’elukum ecren ve hum muhtedûn(muhtedûne).

(Τεβλιðλερινε καρ⎭⎬λ⎬κ) σιζδεν ⎫χρετ ιστεμεψεν (βυ) κι⎭ιλερε τ®β⎩ ολυν. ςε ονλαρ, μεηδιλερδιρ (ηιδαψετε ερμι⎭ ϖε ηιδαψετε ερδιρενλερδιρ). 1 2 3 4 5 6

-

ittebiû men lâ yes'elu-kum ecren ve hum muhtedûne

: : : : : :

tâbî olun kim, kiþi(ler) sizden istemiyor (bir) ecir, ücret ve onlar hidayete ermiþ olanlar

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Muhtedûn, hidayete ermiþ olanlar ve hidayet erdirmekte görev alanlar yani mehdiler anlamýndadýr. Her devirde, her kavimde çok sayýda mehdi var olmuþtur. Her tarafta hidayete erdirmeye vesile olan çok sayýda insan vardýr. Hidayete erdiren, hidayete erdirmeye vesile olan herkes hidayete erdirici hüviyettedir. Onlarýn Kur’ân’daki adý mehdidir. Kim hidayete erdirmeye vesile de olsa, bizatihi hidayete erdirici de olsa hepsi mehdidirler.

ℜψετ − 22

Χ⎫ζ − 22

Σαψφα − 442

æì¢È u¤Š¢m ¡é¤î Û¡a ë ó©ã Š À Ï ô©ˆ £Ûa ¢†¢j¤Ç a ¬ ü ó¡Û b ß ë Ve mâ liye lâ a’budullezî fataranî ve ileyhi turceûn(turceûne).

ςε βεν, νι⎜ιν βενι Ψαραταν’α κυλ ολμαψαψ⎬μ κι; σιζ, Ο’να δ⎞νδ⎫ρ⎫λεχεκσινιζ. 1 2 3 4 5 6 7

-

ve mâ liye lâ a'budu ellezî fatara-nî ve ileyhi turceûne

: : : : : : :

ve þey, ne, niçin bana, ben ben kul olmam ki o beni yarattý ve ona döndürüleceksiniz

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Þehrin öbür ucundan gelen Habibin Neccar: “Ben niçin Yaradan’a kul olmayayým ki, siz ona döndürüleceksiniz.“ diyor. Habibin Neccar Allah’a ulaþmayý dilediði an, Yaradan’a kul olmuþtur.

18

18


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 23

Χ⎫ζ − 22

Σαψφα − 442

(36) Yasin Suresi ¬¨í ¢ñ ‰ì¢

§£Š¢š¡2 ¢å¨à¤y Š£ Ûa ¡æ¤…¡Š¢í ¤æ¡a ¦ò è¡Û¨a ©¬é¡ã뢅 ¤å¡ß ¢ˆ¡‚ m£ a õ 7¡æ뢈¡Ô¤ä¢í ü ë b¦÷¤î ( ¤á¢è¢n Çb 1 ( ó©£ä Ç ¡å¤Ì¢m ü E ettehýzu min dûnihî âliheten in yuridnir rahmânu bi durrin lâ tugni annî þefâatuhum þey’en ve lâ yunkýzûn(yunkýzûni).

Βεν, Ο’νδαν βα⎭κα ⇑λ®ηλαρ εδινιρ μιψιμ? Εðερ Ραημ®ν βανα βιρ ζαραρ διλερσε, ονλαρ⎬ν ⎭εφαατι βανα βιρ (⎭εψ) φαψδα ϖερμεζ (σαðλαμαζ). ςε ονλαρ βενι κυρταραμαζλαρ. 1 2 3 4 5 6 7

-

8 9 10 11

-

e ettehýzu min dûni-hi âliheten in yurid-ni er rahmânu bi durrin lâ tugni (lâ tugni ... þey'en) an-nî þefâatu-hum þey'en ve lâ yunkýzû-ni

: : : : : : : : : : : :

ben edinir miyim ondan baþka ilâhlar eðer bana (benim için) diler Rahmân bir zararý gidermez, yarar saðlamaz, fayda vermez (bir þey gidermez) benden (bana) onlarýn þefaati bir þey ve beni kurtaramazlar

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Bu âyette Habibin Neccar, resûllerin kendisine saðladýðý mucizeyi söylüyor. 70 sene putlara tapmýþ; putlar hastalýðýný iyileþtirememiþler. Allah’ýn resûlleri Allahû Tealâ’ya yalvardýðý zaman Habibin Neccar iyileþmiþ. Onun için diyor ki: “Ben bunu yaþadýktan sonra hiç Allah’tan baþka ilâhlar edinir miyim? Eðer Allah bana bir zarar dilerse onlarýn þefaati bana bir fayda vermez.” Hz. Eyüp, Allahû Tealâ’nýn en sabýrlý Peygamberi’ydi. Hayatýnýn yarýsýný saðlýklý geçirdikten sonra hastalýða tutulmuþtu ve vücudunun her tarafý; hem dýþý hem içi hastalanmýþtý. Ve Allahû Tealâ’dan iyileþmeyi dilemedi. Sabretti. Hanýmýnýn “Neden Allahû Tealâ’dan yardým istemiyorsun?” talebi üzerine “Utanýyorum.” dedi. Ben dedi ömrümün yarýsýný saðlýklý geçirdim. Hastalýklýyken sürem de onu aþmadýkça Allah’tan talepte bulunamam. Ama o süre aþýlýnca Allah’tan talepte bulundu. Allahû Tealâ’da: “Ayaðýný yere vur.” dedi. Vurdu. “Oradan çýkan suyu iç.” dedi. Ýç organlarý iyileþti. “Yýkan.” dedi. Dýþ organlarý da iyileþti. Hz. Eyüp Allah’ýn dilemesiyle, Allah’ýn ona yardýmýyla saðlýðýna kavuþtu. Habibin Neccar da resûllerin talebi üzerine saðlýðýna kavuþtu.

19

19


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 24

Χ⎫ζ − 22

Σαψφα − 442

(36) Yasin Suresi ¬¨í ¢ñ ‰ì¢

§åî©j¢ß §4 5 ™ ó©1 Û a¦‡¡a ¬ó©£ã¡a Ýnnî izen le fî dalâlin mubîn(mubînin).

Εðερ ⎞ψλε ολσαψδ⎬ (πυτλαρα ταπσαψδ⎬μ) μυηακκακ κι βεν, μυτλακα απα⎜⎬κ δαλ®λεττε ολυρδυμ. 1 2 3 4 5 6

-

innî izen le fî dalâlin mubînin

: : : : : :

muhakkak ben öyle olursa, bu taktirde, o zaman mutlaka, elbette içinde dalâlet apaçýk

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Habibin Neccar: “Putlara tapsaydým apaçýk dalâlette olurdum.” diyor. Bu âyet-i kerimede de devam etmektedir.

ℜψετ − 25

Χ⎫ζ − 22

6 ¡æì¢È à¤b Ï

Σαψφα − 442

¤á¢Ø¡£2 Š¡2 ¢o¤ä ߨa 󬩣ã¡a

Ýnnî âmentu bi rabbikum fesmeûn(fesmeûni).

Μυηακκακ κι βεν, σιζιν Ραββινιζε ⎩μ®ν εττιμ. √ψλεψσε βενι ι⎭ιτιν. 1 - innî 2 - âmentu 3 - bi rabbi-kum fesmeûni (fe ismeû-ni) 4 - fe 5 - ismeû-ni

: : :

muhakkak ben ben âmenû oldum, îmân ettim sizin Rabbinize

: :

öyleyse beni iþitin

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm “Beni iþitin” ifadesinde, Habibin Neccar “sözlerimi iþiterek siz de Allah’a îmân edin ve bu resûllere tâbî olun” demek istiyor. Resûller geldiklerinde, insanlar Allah’a ulaþmayý dilerlerse tâbiiyetlerini saðlayacaklar. Tâbî olunca da ruhlarýný daha sonra fizik vücutlarýný, nefslerini ve iradelerini Allah’a ulaþtýracaklar.

20

20


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 26

Χ⎫ζ − 22

Σαψφα − 442

(36) Yasin Suresi ¬¨í ¢ñ ‰ì¢

o¤î Û b í 4b Ó 6 ò ä£ v¤Ûa ¡3¢¤…a 3î©Ó = æì¢à Ü¤È í

ó©ß¤ì Ó

Kîled hulil cenneh(cennete), kâle yâ leyte kavmî ya’lemûn(ya’lemûne).

(Ονα): “Χεννετε γιρ!” δενιλδι. “Κε⎭κε καϖμιμ βιλσεψδι.” δεδι. 1 2 3 4 5 6 7

-

kîle udhuli el cennete kâle yâ leyte kavmî ya'lemûne

: : : : : : :

denildi girin cennet dedi keþke benim kavmim bilirler

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Kavmine açýk açýk söylemesine raðmen kavmi onu öldürmüþ ama o daha evvel Allah’a ulaþmayý dilemiþ ve mutlaka cennete girecek. Habibin Neccar: “Keþke kavmim bilseydi onlar da tâbî olurdu, onlar da benim gibi kurtuluþa ulaþýrlardý.” diyor.

21

21


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 27

Χ⎫ζ − 22

Σαψφα − 442

(36) Yasin Suresi ¬¨í ¢ñ ‰ì¢

åî©ß Š¤Ø¢à¤Ûa å¡ß ó©ä Ü È u ë ó©£2 ‰ ó©Û Š 1 Ë b à¡2 Bimâ gafere lî rabbî ve cealenî minel mukremîn(mukremîne).

Βυ σεβεπλε, Ραββιμιν βανα μαðφιρετ εττιðινι ϖε ικραμ εδιλενλερδεν κ⎬λδ⎬ð⎬ν⎬ (βιλσελερδι). 1 2 3 4 5 6

-

bimâ gafere lî rabbî ve ceale-nî min el mukremîne

: : : : : :

sebebiyle, nedeniyle maðfiret etti, günahlarý sevaba çevirdi bana, beni benim Rabbim ve beni kýldý ikram edilenlerden

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Habibin Neccar resûllerin daveti üzerine Allah’a ulaþmayý dilemiþ ve Allah bunun üzerine ona 7 furkan vermiþ, arkasýndan da günahlarýný örtmüþtür. Sonra resûllere tâbiiyetini gerçekleþtirmiþ o zaman da Allah günahlarýný sevaba çevirmiþtir. Ve ona 1’e 10 verirken 1’e 100 vermeye baþlamýþtýr. Allahû Tealâ kendisine maðfiret ederken ikramlarda da bulunmuþtur. Devrin imamýnýn ruhu Neccar’ýn baþýnýn üzerine geliyor. Kalbine îmân yazýlýyor. Ve her alanda Allahû Tealâ ona ikram ediyor. Kim Allah’a ulaþmayý dilerse o ikram edilenlerdendir. Çünkü o sadece Allah’a ulaþmayý dilemiþtir. Bunun üzerine Allah: - Rahîm esmasýyla tecelli etmiþtir. - Kör, saðýr ve dilsizken onun gören, iþiten, bilen, idrak eden birisi olmasýný temin etmiþtir. - Kalbindeki dizayný deðiþtirmiþ, kalbine ihbat koymuþtur. - Kalbine ulaþmýþtýr. - Kalbinin mührünü Allah’a çevirmiþtir. - Göðsünden kalbine nur yolu açmýþtýr. - Onu huþû sahibi kýlýp mürþidine ulaþtýrmýþtýr. - Kalbinin içine îmân kelimesini yazmýþtýr. - Ona namaz kýlmayý, oruç tutmayý, zekât vermeyi, kelime-i þahadet getirmeyi, zikir yapmayý zevk haline getirmiþtir. - Günahlarýný önce örtmüþ sonra sevaba çevirmiþtir. Kim Allah’a ulaþmayý dilerse o mutlaka bu ikramlara müyesser olur. Ve Habibin Neccar bunlarýn hepsini yaþamýþ ki: “Ah keþke kavmim Allah’ýn bana nasýl ikramda bulunduðunu bilseydi.” diyor.

22

22


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 28

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 443

(36) Yasin Suresi ¬¨í ¢ñ ‰ì¢

¤å¡ß ©ê¡†¤È 2 ¤å¡ß ©é¡ß¤ì Ó ó¨Ü Ç b ä¤Û Œ¤ã a ¬b ß ë åî©Û¡Œ¤ä¢ß b £ä¢× b ß ë ¡õ¬b à £Ûa å¡ß §†¤ä¢u Ve mâ enzelnâ alâ kavmihî min ba’dihî min cundin mines semâi ve mâ kunnâ munzilîn(munzilîne).

ςε ονυν αρκασ⎬νδαν, ονυν καϖμι ⎫ζερινε γ⎞κτεν βιρ ορδυ ινδιρμεδικ, ινδιριχιλερ δε ολμαδ⎬κ. 1 2 3 4 5 6 7

-

ve mâ enzelnâ alâ kavmi-hi min ba'di-hi min cundin min es semâi ve mâ kunnâ munzilîne

: : : : : : :

ve biz indirmedik onun kavmi üzerine ondan sonra bir ordu(dan) semadan, gökten ve biz olmadýk indirenler (indiriciler)

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Allahû Tealâ, Habibin Neccar’dan ve onun kavminden bahsetmektedir. Onlarý göklerden inen ordularla yok etmeyen Allahû Tealâ baþka bir þeyle þiddetli bir ses dalgasý ile yok ediyor. 29. âyet-i kerime bunu ifade ediyor.

ℜψετ − 29

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 443

æ뢆¡ßb  ¤á¢ç a ‡¡b Ï ¦ñ †¡ya ë ¦ò z¤î • £ü¡a ¤o ãb × ¤æ¡a Ýn kânet illâ sayhaten vâhýdetenfe izâ hum hâmidûn(hâmidûne).

(Ονλαρ⎬ν χεζασ⎬) σαδεχε βιρ σαψηα (⎭ιδδετλι σεσ δαλγασ⎬) ολδυ. Ο ζαμαν ονλαρ σ⎞νενλερ ολδυλαρ. 1 2 3 4 5 6 7

-

in … illâ kânet sayhaten vâhýdeten fe izâ hum hâmidûne

: : : : : : :

ancak, sadece oldu bir sayha, þiddetli ses dalgasý tek, bir o zaman olduðu zaman onlar sönenler, sönen kimseler

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Þiddetli bir ses dalgasýyla onlar sönenler oldular, yani öldüler, buyruluyor.

23

23


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 30

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 443

(36) Yasin Suresi ¬¨í ¢ñ ‰ì¢

¤å¡ß ¤á¡èî©m¤b í b ß 7¡…b j¡È¤Ûa ó Ü Ç ¦ñ Š¤ y b í æ@¢ªë¡Œ¤è n¤ í ©é¡2 aì¢ãb × £ü¡a §4ì¢ ‰ Yâ hasreten alel ýbâd(ýbâdi), mâ ye’tîhim min resûlin illâ kânû bihî yestehziûn(yestehziûne).

Ο κυλλαρα ψαζ⎬κλαρ ολσυν! Ονλαρα ηι⎜βιρ ρεσ⎦λ γελμεδι κι, ονυνλα αλαψ ετμι⎭ ολμασ⎬νλαρ (ηεπσιψλε αλαψ εττιλερ). 1 2 3 4 5 6

-

yâ hasreten alâ el ýbâdi mâ ye'tî-him min resûlin illâ kânû bi-hi yestehziûne

: : : : : :

yazýk, yazýklar olsun kullara onlara gelmedi bir resûl(den) olmuþ olmadýlar (ancak) onunla alay ediyorlar

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm O kullara yazýklar olsun! Onlar bütün resûllerle alay ettiler. Buradaki kulluk þeytana kul olmaktýr. Resûllerle alay edenlere Allah mutlaka ceza verir.

ℜψετ − 31

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 443

ᤠ¢è ܤj Ó b ä¤Ø ܤç a á¤ × a¤ë Š í ¤á Û a ì¢È¡u¤Š í ü ᤠ¡è¤î Û¡a ᤠ¢è £ã a ¡æ뢊¢Ô¤Ûa å¡ß æ E lem yerev kem ehleknâ kablehum minel kurûni ennehum ileyhim lâ yerciûn(yerciûne).

Ονδαν ⎞νχεκι νιχε νεσιλλερδεν (κιμλερι) ηελ®κ εττιðιμιζι, ονλαρ⎬ν (ηελ®κ εδιλενλεριν) κενδιλερινε δ⎞νμεδικλερινι γ⎞ρμεδιλερ μι? 1 2 3 4 5 6 7

-

e lem yerev kem ehleknâ kable-hum min el kurûni enne-hum ileyhim lâ yerciûne

: : : : : : :

görmediler mi nice, kaç biz helâk ettik onlardan önce ayný asrýn insanlarýndan, nesillerden muhakkak ki onlar onlara dönmezler

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Allahû Tealâ, nice nesilleri sayhayla, gökten taþ yaðdýrarak, çekirgeleri üzerlerine musallat ederek, denizin içinde boðarak yok etmiþtir. O nesiller elbette öldükten sonra bu dünyaya geri dönmeyeceklerdir. Ancak kýyâmet günü cehenneme girmek üzere diriltileceklerdir.

24

24


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 32

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 443

(36) Yasin Suresi ¬¨í ¢ñ ‰ì¢

¥Éî©à u b £à Û ¥£3¢× ¤æ¡a ë ; æ뢊 š¤z¢ß b ä¤í † Û Ve in kullun lemmâ cemîun ledeynâ muhdarûn(muhdarûne).

ςε ανχακ ηερκεσ τοπλανδ⎬ð⎬ ζαμαν (ονλαρ δα) ηυζυρυμυζδα ηαζ⎬ρ βυλυνδυρυλαχακ ολανλαρδ⎬ρ. 1 2 3 4 5 6

-

ve in kullun lemmâ cemîun ledeynâ muhdarûne

: : : : : :

ve ancak hepsi olduðu zaman toplanma huzurumuzda hazýr bulundurulanlar

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Allahû Tealâ, kýyâmet günü herkesin Allah’ýn huzurunda toplandýðý zamandan bahsetmektedir. Zaman önce duracak sonra da geri dönecektir. Geri dönerken zaman, herkesin yaþadýðý günlere ulaþtýðýnda ölüler mezardan çýkýp canlý hale geleceklerdir. Geçmiþ zamaný yaþayacaklardýr ve kendi bulunduklarý âlemde, yerçekimi olmayacaðý için yerçekimi olan tek yer Mahþer Meydaný’na gideceklerdir. Allahû Tealâ, hangi nesil olursa olsun ölmüþ olanlarýn resûlleriyle birlikte kýyâmet günü, bütün insanlar gibi Allah’ýn huzurunda hazýr bulunacaðýný, Haþr Meydaný’nda toplanacaðýný ifade buyurmaktadýr. Mahþer Meydaný’nda her nesil kendileriyle beraber yaþayan resûlleriyle birlikte, kendilerine ayrýlan yerde bulunacaklardýr.

25

25


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 33

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 443

(36) Yasin Suresi ¬¨í ¢ñ ‰ì¢

b çb ä¤î î¤y a 7 ¢ò n¤î à¤Ûa ¢¤‰ ü¤a ¢á¢è Û ¥ò í¨a ë æì¢Ü¢×¤b í ¢é¤ä¡à Ï b¦ £j y b è¤ä¡ß b ä¤u Š¤ a ë Ve âyetun lehumul ardul meyteh(meytetu), ahyeynâhâ ve ahrecnâ minhâ habben fe minhu ye’kulûn(ye’kulûne).

ςε ⎞λ⎫ τοπρακ ονλαρα βιρ ®ψεττιρ (μυχιζεδιρ). Ονυ διριλττικ ϖε ονδαν ηαββελερ (τανελερ) ⎜⎬καρττ⎬κ. Β⎞ψλεχε ονδαν ψερλερ. 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11

-

ve âyetun lehum el ardu el meytetu ahyeynâ-hâ ve ahrecnâ min-hâ habben fe min-hu ye'kulûne

: : : : : : : : : : :

ve bir âyet, mucize, delil onlar için arz, yeryüzü, yer, toprak ölü biz onu dirilttik ve biz çýkarttýk ondan taneler böylece ondan yerler

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Allahû Tealâ, semadan (göklerden) su indirerek ölü topraðý canlandýrýr. Topraða hayat getirir. Aðaçlar tekrar yeþerir ve bitkiler dünyasýna hayat geri gelir. Bunlarýn hepsi elbette Allahû Tealâ’nýn birer mucizesidir. Eðer su olmazsa aðaçlar, klorofil özümlemesi yapamazlar. Yani köklerinden ve yapraklarýndan aldýklarý su ile havadan aldýklarý karbondioksitle klorofil özümlemesi yapamazlar. Bitkiler, su, karbondioksit ve güneþ ýþýðýnýn da reaktör olarak devreye girmesiyle, fotosentez yoluyla karbon hidroksitleri yani kendi gýdalarýný oluþtururlar. Ýnsanlarýn ve hayvanlarýn hayatî maddesi olan oksijen açýða çýkar. Oksijen olmazsa insanlar; karbondioksit olmazsa bitkiler yaþayamaz. Allahû Tealâ’nýn insanlar ve hayvanlarý bir grup, bitkileri de bir grup olmak üzere iki grup yarattýðý görülmektedir. Ýnsanlar ve hayvanlar, havadan oksijen alýp, artýk madde olarak havaya karbondioksit býrakýrlar. Oksijen de bitkilerin artýk maddesidir. Ama insanlarýn ve hayvanlarýn artýk maddesi olan karbondioksit olmasa bitkiler krolofil özümlemesi yapamazlar ve oksijeni açýða çýkaramazlar. Bitkilerin artýk maddesi olan oksijen olmazsa insanlar ve hayvanlar yaþayamazlar. Tabiatta devamlý bir döngü ve hep birbirine muhtaç olan sistemler söz konusudur.

26

26


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 34

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 443

(36) Yasin Suresi ¬¨í ¢ñ ‰ì¢

§3î©‚ ã ¤å¡ß §pb £ä u b èî©Ï b ä¤Ü È u ë = ¡æì¢î¢È¤Ûa å¡ß b èî©Ï b 㤊 £v Ï ë §lb ä¤Ç a ë Ve cealnâ fîhâ cennâtin min nahîlin ve a’nâbin ve feccernâ fîhâ minel uyûn(uyûni).

ςε οραδα, ηυρμα ϖε ⎫ζ⎫μ βαη⎜ελερι κ⎬λδ⎬κ (ψαπτ⎬κ). ςε οραδα, π⎬ναρλαρ φ⎬⎭κ⎬ρττ⎬κ.

1 2 3 4 5 6 7 8

-

ve cealnâ fî-hâ cennâtin min nahîlin ve a'nâbin ve feccernâ fî-hâ min el uyûni

: : : : : : : :

ve biz kýldýk, yaptýk orada bahçeler hurmalýklar(dan) ve üzüm (baðlarý) ve fýþkýrttýk orada pýnarlar(dan)

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Allahû Tealâ, toprakta neler yaptýðýný anlatmaktadýr. Göklerden yaðan yaðmur, topraðýn altýna girer, orada birikir. Allahû Tealâ’nýn topraðýn altýnda vücuda getirdiði itiþ gücüyle sular yeryüzüne çýkar. Sular yeryüzüne çýkana kadar birçok engeli aþtýklarý için bir temizlenme, arýnma söz konusudur. Ve pýnarlardan berrak, pýrýl pýrýl sular fýþkýrýr.

27

27


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 35

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 443

(36) Yasin Suresi ¬¨í ¢ñ ‰ì¢

¢é¤n Ü¡à Ç b ß ë ©=ê¡Š à q ¤å¡ß aì¢Ü¢×¤b î¡Û æ뢊¢Ø¤' í 5 Ï a 6 ¤á¡èí©†¤í a Li ye’kulû min semerihî ve mâ âmilethu eydîhim, e fe lâ yeþkurûn(yeþkurûne).

Ονυν ⎫ρ⎫νλερινδεν (μεψϖελερινδεν) ϖε ελλεριψλε ψαπτ⎬κλαρ⎬νδαν ψεσινλερ διψε. Η®λ® ⎭⎫κρετμεζλερ μι? 1 2 3 4 5 6 7 8

-

li ye'kulû min semeri-hi ve mâ âmilet-hu eydî-him e fe lâ yeþkurûne

: : : : : : : :

yesinler onun ürününden, meyvesinden ve þey onu yaptýlar (onlarýn) elleri mý o halde, hâlâ þükretmiyorlar, þükretmezler

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Ýnsanlar, Allahû Tealâ’nýn çýkardýðý suyla su ihtiyaçlarýný; Allah’ýn yetiþtirdiði aðaçlardan meyvelerle, meyve ihtiyaçlarýný; ektikleri buðdaydan, arpadan bütün gýda ihtiyaçlarýný giderirler. Denizlerde balýklar, göklerde kuþlar, yerde büyük ve küçükbaþ hayvanlar, hepsi insan için yaratýlmýþtýr. At üzerine binip dolaþýlsýn diye; koyun, inek, davar insanlar kesip etleri yenilsin, sütlerinden faydalanýlsýn diye yaratýlmýþlardýr. Bu sebeple de Allahû Teala: ”Hâlâ þükretmezler mi?” buyurmaktadýr. Herþey öylesine güzel ki... Allahû Tealâ herþeyi biz insanlar için yaratmýþtýr. Ve Allah’a göre asýl olan insanlarýn ihtiyacýdýr. Allah’tan bir varlýðý; ruhu bünyesinde taþýyan tek varlýk insandýr. Ýnsan ruhunu Allahû Tealâ’ya geri döndürdüðü zaman ruhsuz kalmaz, baþýnýn üstünde devrin imamýnýn ruhu gene bulunur. Yani her insan mutlaka ruh adý verilen bir emanetle her an beraberdir. Onun için diðer bütün varlýklardan üstündür. Allah’a ait, Allah’ýn olan ve Allah’a mutlaka iade edilmesi gereken bir ruh her insanda mutlaka vardýr.

28

28


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 36

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 443

(36) Yasin Suresi ¬¨í ¢ñ ‰ì¢

¢¤‰ ü¤a ¢o¡j¤ä¢m b £à¡ß b è £Ü¢× xa 뤋 ü¤a Õ Ü  ô©ˆ £Ûa æb z¤j¢ æì¢à Ü¤È í ü b £à¡ß ë ¤á¡è¡¢1¤ã a ¤å¡ß ë Subhânellezî halakal ezvâce kullehâ mimmâ tunbitul ardu ve min enfusihim ve mimmâ lâ ya’lemûn(ya’lemûne).

Αρζ⎬ν ψετι⎭τιρδιðι ηερ⎭εψδεν, ονλαρ⎬ν νεφσλερινδεν ϖε βιλμεδικλερι ⎭εψλερδεν ⎜ιφτλερ (ε⎭λερ) ψαραταν, Ο (Αλλαη), Σ⎫βηαν’δ⎬ρ (ηερ⎭εψδεν μ⎫νεζζεη). 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10

-

subhânellezî (subhâne ellezî) halaka el ezvâce kulle-hâ mimmâ (min mâ) tunbitu el ardu ve min enfusi-him ve mimmâ (min mâ) lâ ya'lemûne

: : : : : : : : : :

o sübhandýr, herþeyden münezzehtir yarattý çiftler, eþler onun hepsi þeylerden yetiþtirir arz, yer ve onlarýn nefslerinden ve þeylerden bilmezler, bilmiyorlar

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Arzýn yetiþtirdiði herþey çift olarak yaratýlmýþtýr. Daima bir diþi bir de erkek vardýr. Ýnsanlardan da bir diþi, bir erkek yaratan gene Allah’týr. Ýnsanlarýn bilmedikleri þeylerden de çift yaratan Allah’týr. Ýnsanlar, þeytanlarý ve cinleri bilmiyorlar, görmüyorlar. Allahû Tealâ, onlardan da çiftler yaratmýþtýr. Hayvanlarýn bir kýsmýný biliyoruz, bir kýsmýný ise bilmiyoruz. Allahû Tealâ hayvanlarý da çift olarak yaratmýþtýr. Afrika’nýn herhangibir ormanýnda hiç görmediðimiz herhangibir mahlûkun da hayvanýn da mutlaka çift olmasý gerekir ki nesli devam edebilsin. Allahû Tealâ, sonsuz hayatý böyle devam ettiriyor. Çiftler yaratýyor. Çiftlerin çocuklarý oluyor. Çocuklar büyüyor, onlarýn çocuklarý oluyor. O çocuklar büyüyor onlarýn çocuklarý oluyor. Bu arada evvelkilerin hepsi sýrayla ölmüþ oluyorlar. Ama nesiller boyu insanlar ve hayvanlar yaþamaya devam ediyor. Hayat devam ediyor.

29

29


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 37

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 443

(36) Yasin Suresi ¬¨í ¢ñ ‰ì¢

‰b è £äÛa ¢é¤ä¡ß ¢ƒ ܤ ã 7 ¢3¤î £Ûa ¢á¢è Û ¥ò í¨a ë = æì¢à¡Ü¤Ä¢ß ¤á¢ç a ‡¡b Ï Ve âyetun lehumul leyl(leylu), neslehu minhun nehâre fe izâ hum muzlimûn(muzlimûne).

ςε γεχε ονλαρ ι⎜ιν βιρ ®ψεττιρ (ιβρεττιρ). Ονδαν γ⎫νδ⎫ζ⎫ σ⎬ψ⎬ρ⎬ρ⎬ζ (⎜εκιπ αλ⎬ρ⎬ζ). Ο ζαμαν ονλαρ καρανλ⎬κτα καλανλαρδ⎬ρ. 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10

-

ve âyetun lehum el leylu neslehu min-hu en nehâre fe izâ hum muzlimûne

: : : : : : : : : :

ve bir âyet, delil, mucize, ibret onlar için, onlara gece sýyýrýrýz, çekip alýrýz ondan gündüz o zaman olduðu zaman onlar karanlýkta kalan kimseler, karanlýkta kalanlar

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Ve gece insanlar için bir âyettir (ibrettir). Ýnsanlar gecenin karanlýðýnda birbirlerini ve hiçbirþeyi göremezler. Bu yüzden gece, tamamen farklý bir dizayndýr. Gece, Ay olursa biraz aydýnlýktýr olmazsa karanlýktýr. Allahû Tealâ, Güneþ etrafýnda Dünya’yý döndürerek yýlý vücuda getirir. Etrafýnda dönen Dünya’yý kendi etrafýnda mütemadiyen döndürmesiyle Güneþ’in geldiði yer, devamlý deðiþeceði için geceler ve gündüzler ardarda gelirler. Dünya, her 24 saatte, bir dönüþünü tamamlar. Her 24 saat tamamlandýðýnda dünyada her taraf hem geceyi hem de gündüzü yaþamýþ olur.

30

30


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 38

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 443

(36) Yasin Suresi ¬¨í ¢ñ ‰ì¢

6 b è Û §£Š Ô n¤¢à¡Û ô©Š¤v m ¢¤à £'Ûa ë 6¡áî©Ü ȤÛa ¡Œí©Œ ȤÛa ¢Ší©†¤Ô m Ù¡Û¨‡ Veþ þemsu tecrî li mustekarrin lehâ, zâlike takdîrul azîzil alîm(alîmi).

ςε Γ⎫νε⎭, ονυν ι⎜ιν ιστικραρλ⎬ κ⎬λ⎬ναν (ψ⎞ρ⎫νγεσινδε) ακαρ γιδερ. ⇑⎭τε βυ αζ⎩ζ ϖε αλ⎩μ ολαν (εν ιψι βιλεν) Αλλαη’⎬ν τακδιριδιρ.

1 2 3 4 5 6 7 8 9

-

ve eþ þemsu tecrî li mustekarrin lehâ zâlike takdîru el azîzi el alîmi

: : : : : : : : :

ve güneþ akar, gider için karar kýlýnmýþ, kararlaþtýrýlmýþ ona iþte bu takdir azîz olan, güçlü ve üstün olan alîm olan, en iyi bilen

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Eliptik bir yörüngede Dünya da diðer gezegenler de Güneþ’in etrafýnda dönmektedirler. Hepsi, hem elips bir yörüngede hem kendi etraflarýnda dönerler. Yörünge hiçbir zaman bozulmaz. Dünya, Güneþ’in etrafýnda bu seyrü seferini 365 gün 6 saatte tamamlar. Dünya, bu dönmesine devam eder, gider. Kararlý bir þekilde, her sene turunu ayný zaman parçasýnda tamamlar. Kendi etrafýndaki dönüþünü de hep 24 saatte tamamlar. O zaman istikrarlý kýlýnmýþ (mustekarr) bir müessesedir.

31

31


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 39

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 443

(36) Yasin Suresi ¬¨í ¢ñ ‰ì¢

ó¨£n y 4¡‹b ä ß ¢êb 㤉 £† Ó Š à Ô¤Ûa ë ¡áí©† Ô¤Ûa ¡æì¢u¤Š¢È¤Ûb × …b Ç Vel kamere kaddernâhu menâzile hattâ âdekel urcûnil kadîm(kadîmi).

ςε Αψ, κυρυμυ⎭ ηυρμα σαλκ⎬μ⎬ δαλ⎬ γιβι βιρ ⎭εκιλ (βεδιρ ⎭εκλινδεν ηιλ®λ) ηαλινε δ⎞ν⎫νχεψε καδαρ ονα μενζιλλερ τακδιρ εττικ. 1 2 3 4 5 6 7 8

-

ve el kamere kaddernâ-hu menâzile hattâ âde ke el urcûni el kadîmi

: : : : : : : :

ve kamer, ay biz ona takdir ettik menziller oluncaya kadar döndü gibi hurma salkýmýnýn dalý eski (kurumuþ)

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Ay’ýn dolaþtýðý 12 tane menzil vardýr ve adlarýna burç denir. Burçlar ilmi nücum (yýldýzlar ilmi) denilen zülmanî bir ilmin ortaya çýkmasýna sebep olmuþtur. Ay’ýn uðradýðý takým yýldýzlarýn herbirinin yay burcu, boða burcu gibi ayrý ayrý adlarý var. Ay’ýn bir burçtan öteki burca ulaþmasý yaklaþýk 28 gün sürer. Oysa ki Güneþ Takvimi’nde aylar, 30’ar gündür. Ama Ay Takvimi’ndeki 28 ile 29 günlük aylar sebebiyle 12 ay tamamlandýðýnda 365 gün deðil 355, 356 gün oluþur. Böylece Ay Takvimi, Güneþ Takvimi’nden her yýl 10 gün kýsa kalýr. Bu sebeple ramazan, her yýl 10 gün evvel gelir. Bir sene 365 gün olduðuna göre 10’ar günden 36 veya 37 yýlda herkes bütün aylarda oruç tutmuþ olur. Her sene 10 gün evvele gittiði için Allahû Tealâ, ramazan ayýný bütün insanlarýn, bütün zaman parçacýklarýnda yaþayacaklarý bir hale getirmiþtir. Ýnsanoðlu sadece en kýsa günlerde veya sadece en uzun günlerde deðil, her uzunluktaki günde oruç tutmuþ olur.

32

32


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 40

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 443

(36) Yasin Suresi ¬¨í ¢ñ ‰ì¢

Š à Ô¤Ûa Ú¡‰¤†¢m ¤æ a ¬b è Û ó©Ì j¤ä í ¢¤à £'Ûa ü ¥£3¢× ë 6¡‰b è £äÛa ¢Õ¡2b  ¢3¤î £Ûa ü ë æì¢z j¤ í §Ù Ü Ï ó©Ï Leþ þemsu yenbegî lehâ en tudrikel kamere ve lel leylu sâbikun nehâr(nehâri), ve kullun fî felekin yesbehûn(yesbehûne).

Γ⎫νε⎭’ιν Αψ’α ψετι⎭μεσι ϖε γεχενιν γ⎫νδ⎫ζ⎫ γε⎜μεσι μ⎫μκ⎫ν ολαμαζ. ςε ηεπσι φελεκλερινδε (ψ⎞ρ⎫νγελερινδε) ψ⎫ζερλερ (σεψρεδερλερ).

1 2 3 4 5 6 7 8 9

33

-

leþ þemsu (lâ eþ þemsu) yenbegî lehâ en tudrike el kamere ve lel leylu (ve lâ el leylu) sâbikun en nehâri ve kullun

: : : : : : : : :

güneþ olmaz (olamaz) gerekir, mümkün olur ona eriþmek, yetiþmek kamer, ay ve gece olmaz (olamaz) öne geçen gündüz ve hepsi

33


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 40

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 443

(36) Yasin Suresi ¬¨í ¢ñ ‰ì¢

10 - fî 11 - felekin 12 - yesbehûne

: : :

içinde, da felek, yörünge yüzerler, seyrederler, giderler

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Gündüz bitmeden gece, gece bitmeden gündüz oluþmaz. Güneþ’in de kendi etrafýnda dönmesi lâzýmdýr. Ama Güneþ kendi etrafýnda dönerken kendi kursunda bir daire çizer. Nasýl Dünya Güneþ’in etrafýnda bir eliptik yörünge çiziyorsa, bu onun kursuysa, Ay Dünya’nýn etrafýnda eliptik bir yörüngede bir kurs üzerinde gidiyorsa Güneþ de kendi feleði içinde hareket halindedir. Güneþ’le birlikte bütün gezegenleri de hareket halindedir. Bütün güneþler de hareket halindedir, hem kendi etraflarýnda dönerler hem de bir felekte hareket halindedirler. Kýyâmet günü bunlarýn hepsi sona erecektir. Hepsi birbirine yapýþacak ve kâinattaki bütün uzaylar yok olacaktýr. Kâinat küçücük bir noktaya (tek olan noktaya) doðru yürüyecektir. Þu anda herþey sulh ve sukûn içinde kendi feleklerinde yolculuðuna devam etmektedir. Kýyâmet günü, insan þeklinde olan kâinatýn büyümesi duracak, dolayýsýyla zaman duracaktýr. Bu durma ise önce hünnes ve künnes kanunlarý olmak üzere bütün sistemleri alt üst edecektir. Bunun neticesinde, merkezî çekim gücü ve onun çevresinde dönen sistem, belli bir hareketi, belli bir uzaklýkla yapabilir. Her ikisinin de çekim gücü olacak ama bunlardan bir tanesi durursa ötekilerin de hepsi otomatik olarak duracaktýr. Ve büyük kütleler küçük kütleleri kendisine çekecektir. Bu sebeple Kur’ân-ý Kerim “Güneþ Dünya’yla birleþtiði zaman Dünya da Ay’la birleþtiði zaman” ifadesini kullanarak kýyâmet gününden bahsetmektedir: 75/KIYAME-8: Ve hasefel kamer(kameru). Ay karardýðý. 75/KIYAME-9: Ve cumiaþ þemsu vel kamer(kameru). Güneþ ve Ay birleþtirildiði zaman.

34

34


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 41

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 444

(36) Yasin Suresi ¬¨í ¢ñ ‰ì¢

= ¡æì¢z¤' à¤Ûa ¡Ù¤Ü¢1¤Ûa ó¡Ï ¤á¢è n £í¡£‰¢‡ b ä¤Ü à y b £ã a ¤á¢è Û ¥ò í¨a ë Ve âyetun lehum ennâ hamelnâ zurriyyetehum fîl fulkil meþhûn(meþhûni).

ςε ονλαρ⎬ν ζ⎫ρριψετλερινι (νεσιλλερινι) δολυ γεμιλερδε τα⎭⎬μαμ⎬ζ ονλαρ ι⎜ιν βιρ ®ψεττιρ. 1 2 3 4 5 6 7

-

ve âyetun lehum ennâ hamelnâ zurriyyete-hum fî el fulki el meþhûni

: : : : : : :

ve bir âyet onlar için nasýl taþýdýk onlarýn zürriyeti gemi içinde, gemide dolu

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Geminin yüzme kanunu bütün insanlar için bir âyettir, bir ibrettir. Suyun özgül aðýrlýðýndan daha fazla özgül aðýrlýðý olan bütün cisimler suya girdikleri zaman otomatik olarak batarlar. Ama gemi demirden, çelikten yapýlan ve sudan kat kat aðýr bir nesne olmasýna raðmen batmýyor. Suyun altýnda kalan kesimin hacmi kadar suyun aðýrlýðý geminin toplam aðýrlýðýndan fazlaysa, gemi batmaz.

ℜψετ − 42

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 444

æì¢j פŠ í b ß ©é¡Ü¤r¡ß ¤å¡ß ¤á¢è Û b ä¤Ô Ü  ë Ve halaknâ lehum min mislihî mâ yerkebûn(yerkebûne).

ςε ονλαρ ι⎜ιν, ονυν γιβι (γεμιλερ γιβι) βινεχεκλερι ⎭εψλερ ψαραττ⎬κ. 1 2 3 4

-

ve halaknâ lehum min misli-hi mâ yerkebûne

: : : :

ve biz yarattýk onlar için onun benzerinden, onun gibi bindiðiniz þeyler

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Allahû Tealâ bindiðimiz þeyleri; atlarý, eþekleri, develeri ve binek hayvanlarýný yaratmýþtýr. Allahû Tealâ herþeyi yaratmýþ. Yaratan O ve insanlar da Allah’ýn kanunlarýndan istifade ederek, hareket haline geçen gemiler, otomobiller, trenler, uçaklar yapýyorlar. Ve artýk insanlar uzaya açýlýyorlar.

35

35


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 43

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 444

(36) Yasin Suresi ¬¨í ¢ñ ‰ì¢

= æ뢈 Ô¤ä¢í ¤á¢ç ü ë ¤á¢è Û ƒí©Š • 5 Ï ¤á¢è¤Ó¡Š¤Ì¢ã ¤b ' ã ¤æ¡a ë Ve in neþe’ nugrýkhum fe lâ sarîha lehum ve lâ hum yunkazûn(yunkazûne).

ςε διλερσεκ ονλαρ⎬ βοðαρ⎬ζ, ο ζαμαν ονλαρα ψαρδ⎬μ εδιλμεζ ϖε ονλαρ κυρταρ⎬λμαζ. 1 2 3 4 5 6 7

-

ve in neþe' nugrýk-hum fe lâ sarîha lehum ve lâ hum yunkazûne

: : : : : : :

ve eðer dileriz onlarý boðarýz, garkederiz artýk, o zaman yardým edilmez onlar için, onlara ve onlar kurtarýlmazlar

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Hz. Musa’nýn ordusu, kardeþleri, arkadaþlarý, tayfasý geçtikten sonra Kýzýldeniz’i firavunun ve askerlerinin üzerine kapatarak onlarýn hepsini suda boðduðu gibi Allahû Tealâ, dilediklerini de suda boðar.

ℜψετ − 44

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 444

§åî©y ó¨Û¡a b¦Çb n ß ë b £ä¡ß ¦ò à¤y ‰ £ü¡a Ýllâ rahmeten minnâ ve metâan ilâ hîn(hînin).

Βιζδεν βιρ ραημετ ϖε βελλι βιρ ζαμανα καδαρ μεταλανμαλαρ⎬ (φαψδαλανμαλαρ⎬) ηαρι⎜. 1 2 3 4 5 6

-

illâ rahmeten min-nâ ve metâan ilâ hînin

: : : : : :

ancak, hariç bir rahmet bizden ve metalanma, faydalanma ... e, kadar belli bir zaman

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Allahû Tealâ dilerse insanlara ömür verir ve o insanlar boðulmazlar, bir süre daha dünya üzerinde yaþarlar.

36

36


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 45

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 444

(36) Yasin Suresi ¬¨í ¢ñ ‰ì¢

¤á¢Øí©†¤í a å¤î 2 b ß aì¢Ô £ma ¢á¢è Û 3î©Ó a ‡¡a ë æì¢à y¤Š¢m

¤á¢Ø £Ü È Û ¤á¢Ø 1¤Ü  b ß ë

Ve izâ kîle lehumuttekû mâ beyne eydîkum ve mâ halfekum leallekum turhamûn(turhamûne).

ςε ονλαρα: “√ν⎫ν⎫ζδε ϖε αρκαν⎬ζδα ολαν ⎭εψλερδεν σακ⎬ν⎬ν. Υμυλυρ κι β⎞ψλεχε ραημετ ολυνυρσυνυζ.” δενιλμι⎭τι. 1 2 3 4 5 6 7 8

-

ve izâ kîle lehum ittekû mâ beyne eydî-kum ve mâ halfe-kum lealle-kum turhamûne

: : : : : : : :

ve olduðu zaman, olmuþtu denildi onlara sakýnýn, takva sahibi olun elleriniz arasýndaki, önünüzdeki þeyler ve arkanýzdaki þeyler umulur ki böylece siz rahmet olunursunuz

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm “Önünüzde ve arkanýzda olan þeyler” ifadesi gelecekteki ve geçmiþteki günlerdeki dereceleri ifade etmektedir. Kiþi, geçmiþte ve bugünden sonra kazanacaðý negatif derecelerden sakýnmalýdýr. Bir kiþinin kazandýðý derecelerin kaybettiklerinden fazla olmasý, bir tek þartla yani Allah’a ulaþmayý dilemekle mümkündür. Allah’a ulaþmayý dileyen kiþinin kazandýðý dereceler mutlaka kaybettiði derecelerden fazladýr. Allah’a ulaþmayý dilemeyen kiþinin de kaybettiði dereceler mutlaka kazandýðý derecelerden fazladýr. Öyleyse burada iki faktör vardýr: Ya kiþinin kazandýðý dereceler kaybettiði derecelerden fazladýr ve gideceði yer Allah’ýn cennetidir ya da kazandýðý dereceler kaybettiði derecelerden azdýr ve gideceði yer cehennemdir. 7. gök katýndaki altýn fetih kapýsýnýn arkasýndaki tavandan yukarýda, kader hücreleri vardýr. Kapýyý arkanýza alýrsanýz, çýktýðýnýz yerde sol taraf geçmiþtir, sað taraf gelecektir. O güne kadar yaptýðýnýz bütün þeyler arkanýzda kalmýþtýr. Bir duvarla orasý daima örülür. O duvar sývasýzdýr, sadece taþlardan oluþur. Geleceðiniz altýgen kader hücrelerini oluþturur. Yaklaþýk bir metre çapýnda, altýgen her kader hücresi gelecekteki her 24 saatlik zaman parçasýný ihata eder. Onlar kýyâmetten oraya geri döndürülerek getirilmiþtir. Geçmiþinizden ve geleceðinizden sakýnýn, yaptýklarýnýza dikkat edin.

37

37


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 46

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 444

(36) Yasin Suresi ¬¨í ¢ñ ‰ì¢

¤á¡è¡£2 ‰ ¡pb í¨a ¤å¡ß §ò í¨a ¤å¡ß ¤á¡èî©m¤b m b ß ë åî©™¡Š¤È¢ß

b è¤ä Ç aì¢ãb × £ü¡a

Ve mâ te’tîhim min âyetin min âyâti rabbihim illâ kânû anhâ mu’ridîn(mu’ridîne).

ςε Ραβ’λερινιν ®ψετλερινδεν ηι⎜βιρ ®ψετ γελμεζ κι, ονδαν ψ⎫ζ ⎜εϖιρενλερ ολμασ⎬νλαρ.

1 2 3 4 5 6 7 8

-

ve mâ te'tî-him min âyetin min âyâti rabbi-him illâ kânû an-hâ mu'ridîne

: : : : : : : :

ve onlara gelmedi bir âyetten âyetlerden onlarýn Rabbi ancak, den baþka, olmaz ki oldular ondan yüz çevirenler

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Ýnsanlar, Allah’a ulaþmayý dilemiyorlarsa, Allah’ýn âyetlerinden yüz çevirmiþlerdir. Zamanýmýzdaki bütün topluluklarda da bu genel bir hastalýktýr. Allah’ýn emirleri tamamen unutulmuþ. Bütün kavimlerde insanlarýn çok büyük bir kýsmý (%90’ýndan daha fazlasý) Allah’ýn âyetlerinden yüz çevirmiþler. Zaten tek baþýna Allah’a ulaþmayý dilememek, âyetlerden yüz çevirmek için yeterlidir. Ve artýk unutulan bir kavram olduðu için insanlar da Allah’a ulaþmayý dilemiyorlar.

38

38


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 47

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 444

(36) Yasin Suresi ¬¨í ¢ñ ‰ì¢

åí©ˆ £Ûa 4b Ó = ¢é¨£ÜÛa ¢á¢Ø Ó ‹ ‰ b £à¡ß aì¢Ô¡1¤ã a ¤á¢è Û 3î©Ó a ‡¡a ë ¢é¨£ÜÛa ¢õ¬b ' í ¤ì Û ¤å ß ¢á¡È¤À¢ã a a¬ì¢ä ߨa åí©ˆ £Ü¡Û a뢊 1 × §åî©j¢ß §4 5 ™ ó©Ï £ü¡a ¤á¢n¤ã a ¤æ¡a > ¢é à ȤŸ a Ve izâ kîle lehum enfikû mimmâ rezakakumullâhu kâlellezîne keferû lillezîne âmenû e nut’imu men lev yeþâullâhu at’ameh(at’amehu), in entum illâ fî dalâlin mubîn(mubînin).

ςε ονλαρα “Αλλαη’⎬ν σιζι ρ⎬ζ⎬κλανδ⎬ρδ⎬ð⎬ ⎭εψλερδεν ινφ®κ εδιν (ϖεριν).” δενιλδιðι ζαμαν κ®φιρλερ, ®μεν⎦ ολανλαρα: “Αλλαη’⎬ν διλεσεψδι, δοψυραχαð⎬ κι⎭ιψι βιζ μι δοψυραχαð⎬ζ? Σιζ ανχακ απα⎜⎬κ βιρ δαλ®λετ ι⎜ινδεσινιζ.” δεδιλερ. 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18

-

ve izâ kîle lehum enfikû mimmâ (min mâ) rezaka-kum allâhu kâle ellezîne keferû li ellezîne âmenû e nut'imu men lev yeþâullâhu (yeþâu allâhu) at'ame-hu in entum illâ fî dalâlin mubînin

: : : : : : : : : : : : : : : : : :

ve denildiði zaman onlara infâk edin, verin þeylerden Allah'ýn sizi rýzýklandýrdýðý onlar dediler inkâr edenler, kâfirler o kimselere îmân edenler, âmenû olanlar biz mi doyuracaðýz, biz mi yedireceðiz kim, kimse, kiþi olsaydý, eðer Allah diler onu doyurur eðer siz ancak dalâlet içinde apaçýk

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm “Allah’ýn dileseydi doyuracaðý kiþiyi biz mi doyuracaðýz?” ifadesi insanoðlunun isyan afetinin görüntüsüdür. Ýhtiyacýn ötesinde olan þeyleri ihtiyaç sahiplerine vermek Allahû Tealâ’nýn bir emridir. Bu, zekât vermektir. Zekât, infâk yoluyla olur. Allah’ýn kendisine verdiði rýzký baþkalarýna ulaþtýrmak, infâk etmektir. Ýnfâk etmek, zekât vermek Allahû Tealâ’nýn temel emirlerindendir. Bu emri yerine getirenler, Allah’a ulaþmayý dileyen, Allah’ýn dalâlet içinde olmayan kullarýdýr. Çünkü zekât, elindeki baþkasýna ait olan bir haktýr. Kazandýðý paranýn (hanefîlerde %2.5, þafilerde %10) zekât kesimi insana helâl deðildir.

39

39


ℜψετ − 48

ÁÎ@Yìj»A Å {

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 444

(36) Yasin Suresi ¬¨í ¢ñ ‰ì¢

åî©Ó¡…b •

¤á¢n¤ä¢× ¤æ¡a ¢†¤Ç ì¤Ûa a ˆ¨ç ó¨n ß æì¢Ûì¢Ô í ë

Ve yekûlûne metâ hâzel va’du in kuntum sâdikîn(sâdikîne).

“ςε εðερ σιζ δοðρυ σ⎞ψλεψενλερσενιζ, βυ ϖααδ νε ζαμαν?” δερλερ. 1 2 3 4 5 6

-

ve yekûlûne metâ hâzâ el va'du in kuntum sâdikîne

: : : : : :

ve derler ne zaman bu vaad eðer siz iseniz doðru sözlüler

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm “Nafaka vermezseniz Allahû Tealâ tarafýndan cezalandýrýlýrsýnýz veya Allah’a ulaþmayý dilemezseniz cehenneme gidersiniz veya kýyâmet mutlaka kopacaktýr.” denmesinin sonucu olarak kâfirler diyorlar ki: “Bizi tehdit ettiðiniz bu vaad ne zaman. Kýyâmet deyip duruyorsunuz? Ne zaman bu kýyâmet.”

ℜψετ − 49

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 444

æì¢à¡£–¡‚ í ¤á¢ç ë ¤á¢ç ¢ˆ¢¤b m ¦ñ †¡ya ë ¦ò z¤î • £ü¡a æ뢊¢Ä¤ä í b ß Mâ yenzurûne illâ sayhaten vâhýdeten te’huzuhum ve hum yahýssýmûn(yahýssýmûne).

Ονλαρ ταρτ⎬⎭⎬ρκεν, ονλαρ⎬ αλαχακ (ψακαλαψαχακ) ολαν τεκ βιρ σαψηαδαν (⎭ιδδετλι σεσ δαλγασ⎬νδαν) βα⎭κα βιρ ⎭εψ γ⎞ζλεμιψορλαρ (βεκλεμιψορλαρ). 1 2 3 4 5 6 7

-

mâ yenzurûne illâ sayhaten vâhýdeten te'huzu-hum ve hum yahýssýmûne

: : : : : : :

bakmazlar, gözlemiyorlar ancak, den baþka sayha, þiddetli ses dalgasý bir, tek onlarý alýr, yakalar ve onlar çekiþirler, tartýþýrlar

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Allah’a ulaþmayý dilemeyenlerin gidecekleri yer cehennemdir. Allahû Tealâ onlarý bu dünyadayken zelzelelerle, ses dalgalarýyla yakalýyor ve yok ediyor.

40

40


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øÉé¼@»A øÁônø@I { ℜψετ − 50

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 444

(36) Yasin Suresi ¬¨í ¢ñ ‰ì¢

ó¬¨Û¡a ¬ ü ë ¦ò î¡•¤ì m æì¢Èî©À n¤ í 5 Ï ; æì¢È¡u¤Š í

¤á¡è¡Ü¤ç a

Fe lâ yestetîûne tavsiyeten ve lâ ilâ ehlihim yerciûn(yerciûne).

Αρτ⎬κ ϖασιψετ ετμεψε γ⎫⎜λερι ψετμεζ. ςε αιλελερινε δ⎞νεμεζλερ.

1 2 3 4 5 6 7

-

fe lâ yestetîûne tavsiyeten ve lâ ilâ ehli-him yerciûne

: : : : : : :

artýk güçleri yetmez tavsiye, vasiyet ve yok, deðil ... e, ... a onlarýn aileleri dönerler

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Bu sayha onlarý yakaladýðý zaman ölüm gelip çatmýþtýr. Artýk ailelerine dönmeleri söz konusu deðildir. Vasiyetleri gerçekleþemez; çünkü beklemedikleri bir anda, beklemedikleri bir yaþta Allahû Tealâ ses dalgasýyla onlarýn hepsini öldürmüþtür.

41

41


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 51

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 444

(36) Yasin Suresi ¬¨í ¢ñ ‰ì¢

¤á¢ç a ‡¡b Ï ¡‰ì ¢£–Ûa ó¡Ï æì¢Ü¡¤ä í

ƒ¡1¢ã ë

¤á¡è¡£2 ‰ ó¨Û¡a ¡ta †¤u ü¤a å¡ß

Ve nufiha fîs sûri fe izâ hum minel ecdâsi ilâ rabbihim yensilûn(yensilûne).

ςε συρ’α ⎫φ⎫ρ⎫λμ⎫⎭τ⎫ρ. ⇑⎭τε ο ζαμαν ονλαρ, μεζαρλαρ⎬νδαν Ραβ’λερινε κο⎭αρλαρ (υ⎜αρλαρ, ψ⎫κσελιρλερ). 1 2 3 4 5 6 7 8

-

ve nufiha fî es sûri fe izâ hum min el ecdâsi ilâ rabbi-him yensilûne

: : : : : : : :

ve üfürüldü sur'a o zaman olduðu zaman onlar kabirlerden Rab'lerine koþarlar

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Allahû Tealâ, kýyâmet gününden bahsetmektedir. Sur’a 1. kere üfürüldüðünde mezarlarýndan Rab’lerine koþarlar yani uçarlar, yükselirler. Arz üzerindeki bir koþma onlarý Rab’lerine ulaþtýrmaz, uçarak yükselmeleri lâzýmdýr. Kýyâmet günü Allahû Tealâ’nýn bütün gezegenlerini birbirinden ayýran ve kâinatý büyüten kinetik enerjisi sona erer. Kâinatýn büyümesi durur. Ama oradaki enerji bitimi sebebiyle, hünnes ve künnes kanunlarý çalýþmaz olur. Bu sebeple Ay, Dünya ile birleþir. Dünya, Güneþ ile birleþir. Zaman durduktan sonra geriye döner. Bu geriye dönüþün tabii sonucu olarak da denge bozulduðu için Güneþ’in Dünya’yý, Dünya’nýn da Ay’ý çekmesi söz konusudur. Sonra Güneþ Sistemleri’nin, sonra galaksilerin birbirini çekmesi söz konusudur. Böylece bütün kâinat bir noktaya doðru küçülür. Zaman baþlangýçta nasýl bir noktadan ayrýlan bütün parçacýklarýn hareketiyle baþlamýþsa tekrar ayný noktaya kâinatýn geri dönmesi, zamanýn geriye doðru gitmesini ifade eder. Hayat olan gezegenlerdeki bütün insanlar, zaman kendi yaþadýklarý, doðduklarý güne geri döndüðünde hayatta olurlar. Mezarlarýndan çýkmýþ olurlar ve yerçekimi kuvveti bulunmadýðý için bulunduklarý noktada yerçekiminin mevcut olduðu tek yere; Mahþer Meydaný’na doðru yükselirler.

42

42


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 52

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 444

(36) Yasin Suresi ¬¨í ¢ñ ‰ì¢

a ˆ¨ç² < b 㡆 Ó¤Š ß ¤å¡ß b ä r È 2 ¤å ß b ä ܤí ë b í aì¢Ûb Ó æì¢Ü ¤Š¢à¤Ûa Ö † • ë ¢å¨à¤y £ŠÛa † Ç ë b ß Kâlû yâ veylenâ men beasenâ min merkadinâ, hâzâ mâ vaader rahmânu ve sadakal murselûn(murselûne).

“Εψϖαηλαρ ολσυν βιζε, μεζαρλαρ⎬μ⎬ζδαν βιζι κιμ βεασ εττι (καλδ⎬ρδ⎬)? Βυ, Ραημ®ν’⎬ν ϖααδεττιðι ⎭εψδιρ. ςε ρεσ⎦λλερ δοðρυ σ⎞ψλεμι⎭λερ.” δεδιλερ. 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11

-

kâlû yâ veyle-nâ men bease-nâ min merkadi-nâ hâzâ mâ vaade er rahmânu ve sadaka el murselûne

: : : : : : : : : : :

dediler ey yazýklar olsun bize kim, kimse bizi diriltti uykuya býrakýldýðýmýz yerden bu vaadettiði Rahmân'ýn ve doðru söylemiþ gönderilen resûller

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Bütün resûller bir gün kýyâmetin kopacaðýný söylemekle vazifelidirler. Bu âyet-i kerime her kavimde resûllerin yaþadýðýnýn kesin ifadesini verir. Ve o resûl, kýyâmetin mutlaka kopacaðýný, zamanýn tersine dönüp sýfýrlanacaðýný mevcut olan kâinatýn da neticede o tek noktaya döneceðini söyleyecektir. Allahû Tealâ önce nötrinolarý(enerji), bu nötrinolardan elektronlarý, karþýt nötrinolardan da karþýt elektronlarý ve bunlarla da kâinatý yaratmýþtýr. Kýyâmette de Allahû Tealâ, madde halindeki kâinati tekrar nötrinoya yani enerjiye döndürecek ve enerjiyi de baþlangýçta nasýl var ettiyse yine ayný þekilde yok edecektir. Allahû Tealâ buyuruyor: 55/RAHMÂN-26: Kullu men aleyhâ fân(fânin). Bütün insanlar (herkes) fani olacaktýr. 55/RAHMÂN-27: Ve yebkâ vechu rabbike zûl celâli vel ikrâm(ikrâmi). Sadece Zülcelali Ve’l Ýkram olan Rabbinin Zat’ý bâki kalacaktýr.

43

43


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 53

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 444

(36) Yasin Suresi ¬¨í ¢ñ ‰ì¢

¤á¢ça ‡¡b Ï ¦ñ †¡ya ë ¦ò z¤î • £ü¡a ¤o ãb × ¤æ¡a æ뢊 š¤z¢ß

b ä¤í † Û

¥Éî©à u

Ýn kânet illâ sayhaten vâhýdeten fe izâ hum cemîun ledeynâ muhdarûn(muhdarûne).

Σαδεχε τεκ βιρ σαψηα (⎭ιδδετλι σεσ δαλγασ⎬)! ⇑⎭τε ο ζαμαν ονλαρ, ηεπσι ηυζυρυμυζδα ηαζ⎬ρ βυλυνανλαρδ⎬ρ. 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11

-

in kânet illâ sayhaten vâhýdeten fe izâ hum cemîun ledey-nâ muhdarûne

: : : : : : : : : : :

eðer oldu ancak, den baþka sayha, þiddetli ses dalgasý bir, tek artýk, iþte olduðu zaman onlar toplu olarak, hepsi huzurumuza hazýr bulunanlar

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm kaldim Bu ifade Allah’ýn ifadesidir. Bir tek sesle (kýyâmette sur’a üfürülmesi) bütün insanlar mezarlarýndan çýkacaklar ve önce Mahþer Meydaný’na gelecekler. Orada sur’a ikinci ve üçüncü defa üfürülecek, tekrar ölecekler, tekrar yepyeni bir yaradýlýþla yaratýlacaklar. Bütün insanlar Mahþer Meydaný’ndan sonra Ýndi Ýlâhi’de Allah’ýn huzurunda olacaklardýr. Orada herkese hayat filmleri gösterilecektir. Allahû Tealâ, tek tek herkese “Söyle bakalým ey kulum neler yaptýn?” diye sual sormayacaktýr. O gün herkes, boþlukta oynayan, hem düþüncelerini, yani niyetlerini, hem de yaptýklarýný gösteren kendi üç boyutlu hayat filminden cennete mi cehenneme mi gideceðini görebilecektir. Mahkeme-i Kübra budur. Allah’ýn huzurunda hakimi, savcýsý, avukatý, sanýðý olmayan bir mahkemede herkes kendi hayat filmini seyrederek Mahkeme-i Kübra’yý oluþturacaktýr. Uzuvlar hareketlerini yaptýkça, aksiyonlar oluþtukça dereceler belirecektir. Uzuvlar böylece kaybedilen veya kazanýlan derecelerle birer þahit olarak ortaya çýkmýþ olacaktýr.

44

44


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øÉé¼@»A øÁônø@I { ℜψετ − 54

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 444

(36) Yasin Suresi ¬¨í ¢ñ ‰ì¢

ü ë b¦÷¤î ( ¥¤1 ã ¢á ܤĢm ü â¤ì î¤Ûb Ï æì¢Ü à¤È m ¤á¢n¤ä¢× b ß £ü¡a æ¤ë Œ¤v¢m Fel yevme lâ tuzlemu nefsun þey’en ve lâ tuczevne illâ mâ kuntum ta’melûn(ta’melûne).

⇑⎭τε ο γ⎫ν (ηι⎜)βιρ κιμσεψε, (ηι⎜)βιρ ⎭εψλε ζυλμεδιλμεζ. ςε αμελλερινιζδεν βα⎭κα βιρ ⎭εψ ιλε χεζαλανδ⎬ρ⎬λμαζσ⎬ν⎬ζ. 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10

-

fe el yevme lâ tuzlemu nefsun þey'en ve lâ tuczevne illâ mâ kuntum ta'melûne

: : : : : : : : : :

artýk, iþte bugün, o gün zulmedilmez nefs, kimse, kiþi þey ve karþýlýk görmezsiniz, cezalandýrýlmazsýnýz den baþka þey siz oldunuz yapýyorsunuz

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Kýyâmet günü herkes, davranýþ biçimlerinin ve zihninden geçenlerin olmak üzere iki tane hayat filmi görecektir. Kiþi olayý vücuda getirirken taammüd miktarýnýn ne kadar olduðunu elindeki mizana bakarak deðerlendirecektir. Milyarda bir bile hata yapmasý mümkün olmayan bir ilâhi bilgisayar herkese teslim edilecektir. Bu mizan insana kýl kadar zulmedilmediðini ispat edecektir. Çünkü taammüd miktarýna göre aklýndan geçenle iþlediði fiil arasýndaki iliþki tespit edilecektir. Mizanýn üzerindeki rakamla kiramen kâtibin meleklerinin yazdýðý rakam aynýdýr. Mizan kýyâmet günü herkese teslim edilecektir. Her amelin karþýlýðýnda ayný anda her saniye dereceler göreceksiniz. Kaybedilen ve kazanýlan dereceler sebebiyle toplam, devamlý deðiþecektir. Her saniye, kâinatýn her noktasýnda yaþayan herkes için derecat kaybetmek veya kazanmak söz konusudur. Bir insan: “Ben þu anda ibadet etmiyorum, iyilik etmiyorum ama kimseye de bir kötülüðüm yok. Ýyilik etmediðim için bir derecat kazanmýyorum ama kötülükte etmediðim için derecat da kaybetmiyorum.” diye düþünemez. Çünkü dereceler sadece yaptýðýnýz iyiliðe ya da kötülüðe baðlý olarak deðil; Allah’ýn emrettiði þeyleri yapýp yapmadýðýnýza göre yazýlýr. Daimî zikir emredildiði suretle zikir yapmayan herkes, her saniye derecat kaybeder. Öyleyse her an ya derecat kazanýlýr ya da kaybedilir ve kendi yaptýklarýnýz sebebiyle cezalandýrýlýr veya mükâfatlandýrýlýrsýnýz. Bu ceza ayný zamanda mükâfatlandýrýlmak anlamýný da taþýr. Çünkü ceza kelimesi Arapça da hem mükâfat hem de ceza istikametinde kullanýlmaktadýr.

45

45


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 55

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 445

(36) Yasin Suresi ¬¨í ¢ñ ‰ì¢

ó©Ï â¤ì î¤Ûa ¡ò £ä v¤Ûa lb z¤• a £æ¡a 7 æì¢è¡×b Ï §3¢Ì¢( Ýnne ashâbel cennetil yevme fî þugulin fâkihûn(fâkihûne).

Μυηακκακ κι χεννετ εηλι, ο γ⎫ν ζεϖκλι βιρ με⎭γυλιψετ ι⎜ινδε ολανλαρδ⎬ρ.

1 2 3 4 5 6 7

-

inne ashâbe el cenneti el yevme fî þugulin fâkihûne

: : : : : : :

muhakkak ki sahip, ehil, halk cennet o gün, bugün içinde meþguliyet memnun, hoþnut, zevk-ü sefada olanlar

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Cennete gidecek olanlar kýyâmet günü büyük bir sevincin içinde olacaklardýr. Çünkü amel defterlerinde amelleri pozitif neticelenmiþtir. Bir baþka ifadeyle sevaplarý günahlarýndan fazladýr.

46

46


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 56

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 445

(36) Yasin Suresi ¬¨í ¢ñ ‰ì¢

æ@¢ªì¡Ø £n¢ß ¡Ù¡ö¬a ‰ ü¤a ó Ü Ç §4 5¡Ã ó©Ï ¤á¢è¢ua 뤋 a ë ¤á¢ç Hum ve ezvâcuhum fî zýlâlin alel erâiki muttekiûn(muttekiûne).

Ονλαρ ϖε ε⎭λερι, γ⎞λγελικλερδε ταητλαρ ⎫ζερινδε ψασλανμ⎬⎭ ολανλαρδ⎬ρ. 1 2 3 4 5

-

hum ve ezvâcu-hum fî zýlâlin alâ el erâiki muttekiûne

: : : : :

onlar ve onlarýn eþleri gölgeliklerde tahtlar üzerinde yaslanmýþ olanlar

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Cennete girecekler, cennete girdikleri zaman tahtlar üzerinde yaslanmýþ olacaklardýr. Allahû Tealâ cenneti kazanmýþ olan eþlerden bahsetmektedir. Orada, kýyâmet günü eþlerin de beraber kýlýnacaðýný ifade etmektedir. Eþler vardýr, Allah’ýn cennetine ehildir; eþler vardýr, cehennemliktirler. Meselâ adn cennetlerine gidecek olanlarýn eþleri eðer salâh makamýna ulaþtýlarsa salâh makamýnýn hangi mertebesinde olurlarsa olsunlar eþleri ile birlikte adn cennetlerinin eþlerine ait kesiminde olacaklardýr. Bu, Allahû Tealâ’nýn onlara özel bir ni’metidir.

ℜψετ − 57

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 445

7 æì¢Ç £† í b ß ¤á¢è Û ë ¥ò è¡×b Ï b èî©Ï ¤á¢è Û Lehum fîhâ fâkihetun ve lehum mâ yeddeûn(yeddeûne).

Οραδα ονλαρ ι⎜ιν μεψϖελερ ϖε ιστεδικλερι (ηερ)⎭εψ ϖαρδ⎬ρ. 1 2 3 4 5

-

lehum fîhâ fâkihetun ve lehum mâ yeddeûne

: : : : :

onlar için vardýr orada yemiþ, meyve ve onlar için istedikleri þeyler

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Allahû Tealâ, cennette meyveler, yemiþler, cennet ehline zevk veren herþeyin varolduðunu ifade etmektedir. Cennet ehli, enerji bedenleriyle, sonsuz bir doyum içerisinde, Allah’ýn bütün güzelliklerine sahip olarak, sonsuza kadar yaþayacaklardýr.

47

47


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 58

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 445

(36) Yasin Suresi ¬¨í ¢ñ ‰ì¢

§áî©y ‰ §£l ‰

¤å¡ß ¦ü¤ì Ó

¥â 5 

Selâmun kavlen min rabbin rahîm(rahîmin).

Ραη⎩μ ολαν Ραβ’τεν “σελ®μ” σ⎞ζ⎫ (ϖαρδ⎬ρ). 1 2 3 4

-

selâmun kavlen min rabbin rahîmin

: : : :

selâm söz Rab'lerinden rahmet nuru gönderen

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Allahû Tealâ cennetlikleri cennette selâmlýyor. Rahîm olan, rahmet nuru indiren ve rahmet nuru ile onlarý cennetine ulaþtýran Allah’ýn onlara söylediði þey selâmdýr. 25/FURKAN-75: Ulâike yuczevnel gurfete bi mâ saberû ve yulekkavne fîhâ tahiyyeten ve selâmâ(selâmen). Ýþte onlar, sabýrlarýndan dolayý, (cennette) yüksek makamlarla mükâfatlandýrýlýrlar. Ve orada tahiyyet (selâmet dilekleriyle) ve selâmla karþýlanýrlar. 13/RAD-24: Selâmun aleykum bi mâ sabertum fe ni’me ukbed dâr(dâri). Sabretmenizden dolayý size selâm olsun. Dar-ý dünyanýn (dünya yurdunun) akýbeti (sonucu) ne güzel. 16/NAHL-32: Ellezîne teteveffâhumul melâiketu tayyibîne yekûlûne selâmun aleykumudhulûl cennete bimâ kuntum ta’melûn(ta’melûne). Melekler, onlarý tayyib (en güzel, en iyi) bir þekilde vefat ettirirler. Onlara: “Selâm üzerinize olsun. Yapmýþ olduðunuz (güzel, hayýrlý) ameller sebebiyle cennete girin.” derler. 19/MERYEM-61: Cennâti adninilletî vaader rahmânu ibâdehu bil gayb(gaybi), innehu kâne va’duhu me’tiyyâ(me’tiyyen). Adn cennetleri ki onlarý, Rahmân, kullarýna gýyaben vaadetti. Muhakkak ki o (adn cennetleri), O’nun (Allah’ýn) vaadidir, yerine gelecektir. 19/MERYEM-62: Lâ yesmeûne fîhâ lagven illâ selâmâ(selâmen), ve lehum rýzkuhum fîhâ bukreten ve aþiyyâ(aþiyyen). Orada boþ söz iþitilmez, sadece “selâm.” Ve orada, onlarýn sabah ve akþam rýzýklarý vardýr. 33/AHZAB-44: Tehiyyetuhum yevme yelkavnehu selâm(selâmun), ve eadde lehum ecren kerîmâ(kerîmen). O’na (Allah’a) kavuþtuklarý gün onlarýn temennileri (mükâfatlarý) “selâm”dýr. Ve onlara kerim (ikram edilen) bir ecir (mükâfat) hazýrlanmýþtýr.

48

48


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 59

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 445

(36) Yasin Suresi ¬¨í ¢ñ ‰ì¢

â¤ì î¤Ûa a뢋b n¤ßa ë æì¢ß¡Š¤v¢à¤Ûa b è¢ £í a Vemtâzûl yevme eyyuhel mucrimûn(mucrimûne).

ςε εψ μ⎫χριμλερ (συ⎜λυλαρ)! Βυγ⎫ν αψρ⎬λ⎬ν (βιρ κεναρα ⎜εκιλιν).

1 2 3 4

-

ve imtâzû el yevme eyyuhâ el mucrimûne

: : : :

ve ayrýlýn, çekilin o gün, bugün ey mücrimler, günahkârlar

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Ýster cehennem ister cennet ehli olsun herkes baþlangýçta mutlaka cehennemin avlusuna girecektir. Cennet ehli cehennemin avlusuna uçarak; cehennem ehli kapýdan burunlarý sürterek girecektir. Cehennem ehli avluda diz üstü çökmüþ vaziyette beklerken, cennet ehli ayný gün bütün cehennemleri gördükten sonra cehennemden ayrýlýp sonsuz þükür ve hamd içinde cennete ulaþacaklardýr. Onlar cehennemi terkettikten sonra cehennemlikler cehennemi tamamen dolduracaklardýr.

49

49


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 60

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 445

(36) Yasin Suresi ¬¨í ¢ñ ‰ì¢

ü ¤æ a â …¨a ¬ó©ä 2 b í ¤á¢Ø¤î Û¡a ¤† è¤Ç a ¤á Û a = ¥åî©j¢ß ¥£ë¢† Ç ¤á¢Ø Û ¢é £ã¡a 7 æb À¤î, £'Ûa a뢆¢j¤È m E lem a’had ileykum yâ benî âdeme en lâ ta’budûþ þeytân(þeytâne), innehu lekum aduvvun mubîn(mubinun).

Εψ ℜδεμοðυλλαρ⎬! Βεν, σιζλερδεν ⎭εψτανα κυλ ολμαψαχαð⎬ν⎬ζα δαιρ αηδ αλμαδ⎬μ μ⎬? Μυηακκακ κι; ο (⎭εψταν), σιζε απα⎜⎬κ βιρ δ⎫⎭μανδ⎬ρ. 1 2 3 4 5 6 7 8 9

-

e lem a'had ileykum yâ benî âdeme en lâ ta'budû eþ þeytâne inne-hu lekum aduvvun mubinun

: : : : : : : : :

ahd almadým mý size ey Âdemoðullarý kul olmamanýz þeytan muhakkak ki o sizin için, size düþman apaçýk

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Türkçe’de “ahd almak” olarak da “ahd vermek” olarak da kullanýlan kelime, âyet-i kerimede “ahd almak” olarak geçmektedir. Allahû Tealâ bizden bir talepte bulunuyor. O talebi gerçekleþtirmek üzere bizden aldýðý söz, Allah’ýn bizden aldýðý ahddir. Türkçe ile Arapça arasýndaki uyum, Türkçe’de kullanýlan kelimelerin farklýlýðý sebebiyle “Ben size ahd vermedim mi?” veya “Sizden ahd almadým mý?” “Sizin üzerinize ahd olmadý mý?” mânâsýndadýr. Þeytana kul olmak herkesin baþlangýçtaki durumudur. Herkes hayata þeytana kul olarak baþlar. Bir kiþi Allah’a yönelmedikçe, Allah’a ulaþmayý dilemedikçe tagutun (insan ve cin þeytanlarýn) kuludur. Kiþinin kurtulduðu nokta, Allah’a ulaþmayý dilediði (Allah’a yöneldiði) noktadýr. Allahû Tealâ buyuruyor ki: 39/ZUMER-17: Vellezînectenebût tâgûte en ya’budûhâ ve enâbû ilâllâhi lehumul buþrâ, fe beþþir ýbâd(ýbâdi). Onlar ki; taguta (insan ve cin þeytanlara) kul olmaktan içtinap ettiler (kaçýndýlar, kendilerini kurtardýlar). Çünkü Allah’a yöneldiler (Allah’a ulaþmayý dilediler). Onlara müjdeler vardýr. Öyleyse kullarýmý müjdele! Bu âyet-i kerime baþlangýçta sahâbenin de bütün insanlar gibi taguta kul olduðunu ama Allah’a yönelerek (Allah’a ulaþmayý dileyerek) taguta kul olmaktan kurtulup, Allah’a kul olduðunu belirtmektedir. Çünkü Allahû Tealâ sahâbe için “kullarým” ifadesini kullanmaktadýr. Sahâbe, taguta kul iken Allah’a kul olmayý baþarmýþtýr. Yasin Suresinin bu âyet-i kerimesi ise þeytanýn bize apaçýk bir düþman olduðunu kesin olarak ifade etmektedir.

50

50


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 61

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 445

(36) Yasin Suresi ¬¨í ¢ñ ‰ì¢

6ó©ã뢆¢j¤Ça ¡æ a ë ¥áî©Ô n¤¢ß ¥Âa Š¡• a ˆ¨ç Ve eni’budûnî, hâzâ sýrâtun mustekîm(mustekîmun).

ςε Βεν, σιζδεν Βανα κυλ ολμαν⎬ζα (δαιρ αηδ αλμαδ⎬μ μ⎬?) Βυ δα Σ⎬ρατ⎬ Μυστακ⎩μ (⎫ζερινδε βυλυνμακ)τ⎬ρ.

1 - ve eni'budûnî (en i'budû-nî) 2 - hâzâ 3 - sýrâtun mustekîmun

: : :

ve bana kul olun bu Sýratý Mustakîm, Allah'a yönelmiþ yol, Allah'a götüren yol

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Bu Kur’ân’ýn dýþýndaki 22 tane Kur’ân-ý Kerim mealinin hepsi Sýratý Mustakîm’i hep “doðru yol” diye kullanýyor. Sýratý Mustakîm, “istikamet üzere olan yol” demektir. Ayrýca Allah “Sýrat-ý ileyye mustakîm”, “Bana istikametlenmiþ yol” ifadesini kullanmaktadýr. “Doðru” kelimesi hedefi yok ediyor. “Doðru yol” taguta kul olmaktan kurtulup, Allah’a kul olmaktýr, Allah’a ulaþmayý dilemektir. Kiþi Allah’a ulaþmayý dilediði andan itibaren birinci Sýratý Mustakîm’dedir. Yasin Suresinin 60 ve 61. âyet-i kerimelerinde taguta kul olmaktan kurtulup Allah’a kul olduðunuz noktada birinci Sýratý Mustakîm üzere olduðunuzun kesin olarak ispatý söz konusudur.

51

51


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 62

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 445

(36) Yasin Suresi ¬¨í ¢ñ ‰ì¢

6 a¦Šî©r × ¦ £5¡j¡u ¤á¢Ø¤ä¡ß £3 ™ a ¤† Ô Û ë æì¢Ü¡Ô¤È m aì¢ãì¢Ø m ¤á Ü Ï a Ve lekad edalle minkum cibillen kesîrâ(kesîran), e fe lem tekûnû ta’kýlûn(ta’kýlûne).

ςε ανδολσυν κι σιζδεν βιρ⎜οκλαρ⎬ν⎬ δαλ®λεττε β⎬ρακτ⎬. Η®λ® ακ⎬λ ετμεζ μισινιζ? 1 2 3 4 5 6 7 8 9

-

ve lekad edalle min-kum cibillen kesîran e fe lem tekûnû ta'kýlûne

: : : : : : : : :

ve andolsun dalâlette býraktý, saptýrdý sizden insanlar, halk, cemaat çok, çoðu mý o zaman, hâlâ olmuyorsunuz, olmazsýnýz akýl ediyorsunuz

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Bütün insanlar doðuþlarýndan itibaren dalâlette olarak hayata baþlarlar. Ýnsanlara tebligat yapýldýktan sonra iki çeþit insan oluþur: 1- Allah’a ulaþmayý dileyenler. 2- Allah’a ulaþmayý dilemeyenler. Tebligattan evvel baþlangýçta bütün insanlar dalâlettedirler. Tebligattan sonra da Allah’a ulaþmayý dilemeyen herkes dalâlette kalmaya devam eder. Hidayette olmayan zaten dalâlette olan insanlarý Allah nasýl dalâlete düþürebilir ki? Dalâlette kalmak veya hidayete adým atmak (hidayet üzere olmak) birbirinin zýddý olan iki kavramdýr. Bütün insanlar Allah’a uaþmayý dileyene kadar dalâlette kalýrlar. Bir insan Allah’a ulaþmayý diledikten sonra kendine düþenleri yaparsa, mürþidine ulaþýrsa ondan sonra ruhu vücudundan ayrýlarak 21. basamakta Allah’a ulaþýr, 22. basamakta Allah’ýn Zat’ýnda yok olur, emanet sahibine iade edilir. Kiþi hidayete ermiþtir. Allah’a ulaþmayý dileyip hidayete erdikten sonra tekrar þeytan tarafýndan dalâlete döndürülmek dalâlete düþmektir. Dalâlette kalmakla, dalâlete düþmek ayný þey deðildir. Dalâlete düþmek hidayetten sonra tekrar dalâlet ehli olmayý ifade eder. Allahû Tealâ’nýn “Ve andolsun ki sizden birçoklarýný dalâlette býraktý.” ifadesi, sadece dalâlette kalanlar, Allah’a ulaþmayý dilemeyenler için geçerlidir. Allah Peygamber Efendimiz (S.A.V)’e: “Seni dalâlette bulup da hidayete erdirmedik mi?” diyor. Peygamberler dahi aþlangýçta dalâlettedirler. 93/DUHA-7: Ve vecedeke dâllen fe hedâ. (Allah), seni dalâlette buldu da, sonra hidayete erdirmedi mi?

52

52


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 63

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 445

(36) Yasin Suresi ¬¨í ¢ñ ‰ì¢

æ뢆 Çì¢m ¤á¢n¤ä¢× ó©n £Ûa ¢á £ä è u ©ê¡ˆ¨ç Hâzihî cehennemulletî kuntum tûadûn(tûadûne).

Σιζε ϖααδεδιλμι⎭ ολαν χεηεννεμ (ι⎭τε) βυδυρ. 1 2 3 4 5

-

hâzihî cehennem elletî kuntum tûadûne

: : : : :

bu cehennem ki o siz oldunuz size vaadediliyor

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Kiþi, þeytana tâbî olursa, Allah’a ulaþmayý dilemezse o zaman taguta (insan ve cin þeytanlara) tâbî olmuþ olur; o zaman o kiþiye vaadolunan þey cehennemdir.

ℜψετ − 64

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 445

æ뢊¢1¤Ø m ¤á¢n¤ä¢× b à¡2 â¤ì î¤Ûa b ç¤ì ܤ•¡a Islevhel yevme bimâ kuntum tekfurûn(tekfurûne).

⇑νκ®ρ ετμενιζ σεβεβιψλε βυγ⎫ν ονα (χεηεννεμε) ψασλαν⎬ν (γιριν). 1 2 3 4 5

-

ýslev-hâ el yevme bi mâ kuntum tekfurûne

: : : : :

ona yaslanýn o gün, bugün þey sebebiyle siz oldunuz inkâr ediyorsunuz

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Cehenneme gidenlerin durumlarý anlatýlmaktadýr. Allahû Tealâ, cennete girecekler için “cennete girin”, cehenneme girecekler için de “cehenneme girin” demektedir. Cehenneme girenler taguta (insan ve cin þeytanlara) kul olanlardýr, Allah’a ulaþmayý dilemeyenlerdir.

53

53


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 65

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 445

(36) Yasin Suresi ¬¨í ¢ñ ‰ì¢

¤á¡èí©†¤í a ¬b ä¢à¡£Ü Ø¢m ë ¤á¡è¡ça ì¤Ï a ó ¬¨Ü Ç ¢á¡n¤‚ ã â¤ì î¤Û a æì¢j¡¤Ø í aì¢ãb × b à¡2 ¤á¢è¢Ü¢u¤‰ a ¢† è¤' m ë El yevme nahtimu alâ efvâhihim ve tukellimunâ eydîhim ve teþhedu erculuhum bimâ kânû yeksibûn(yeksibûne).

Βυγ⎫ν ονλαρ⎬ν αð⎬ζλαρ⎬ν⎬ μ⎫η⎫ρλεριζ. Καζανμ⎬⎭ ολδυκλαρ⎬ν⎬ (ψαπτ⎬κλαρ⎬ν⎬) Βιζε, ονλαρ⎬ν ελλερι ανλατ⎬ρ, αψακλαρ⎬ ⎭αηιτλικ εδερ. 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10

-

el yevme nahtimu alâ efvâhi-him ve tukellimu-nâ eydî-him ve teþhedu erculu-hum bi-mâ kânû yeksibûne

: : : : : : : : : :

o gün, bugün mühürleriz onlarýn aðýzlarýnýn üzerini ve bizimle konuþur, söyler, anlatýr onlarýn elleri ve þahitlik eder onlarýn ayaklarý þeyleri oldular kazanýyorlar

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Bu âyette kýyâmet günündeki mizan anlatýlmaktadýr. Kýyâmet günü hayat filmi (rakamlý kitap) oradadýr. Eller de ayaklar da derecat kaybettirici ya da kazandýrýcý hangi fiili iþlemiþlerse orada onlar olayý nasýl iþledikleri açýkça göründüðü için yaptýklarýna þahitlik etmiþ oluyorlar. Gösterilen dereceler ya pozitiftir (kazanýlan dereceler) ya da negatiftir (kaybedilen dereceler). O gün insanlar cehennemde konuþturulmaz. Çünkü insanlarýn Allahû Tealâ karþýsýnda konuþmalarý söz konusu deðildir. Ýnsanlar hayat filmlerinin karþýsýnda rakamlarý sadece görüyorlar. Neticede kaybettikleri dereceler fazlaysa gidecekleri yer cehennemdir; kazandýklarý dereceler fazlaysa gidecekleri yer Allah’ýn cennetidir. Þahitlik de oradaki rakamlar sebebiyle tam bir þahitliktir. Ayrýca bir baþka þahit de kiþinin düþünceleridir. Melekler insanlarýn düþüncelerini de filme alýrlar. O zaman bu muhtevada kiþilerin kazandýklarý da kaybettikleri de uzuvlarýnýn ve düþüncelerinin ortaya koyduðu tabloyla ortaya çýkmaktadýr. Burada o kiþinin elindeki mizan milyarda bir bile hata yapmayacak olan bir doðrulukla tam tespiti yapar.

54

54


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 66

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 445

(36) Yasin Suresi ¬¨í ¢ñ ‰ì¢

¤á¡è¡ä¢î¤Ç a ó¬¨Ü Ç b ä¤ à À Û ¢õ¬b ' ã ¤ì Û ë æ뢊¡–¤j¢í ó¨ £ã b Ï Âa Š¡£–Ûa aì¢Ô j n¤b Ï Ve lev neþâu le tamesnâ alâ a’yunihim festebekûs sýrâta fe ennâ yubsýrûn(yubsýrûne).

ςε εðερ διλεσεψδικ, ελβεττε γ⎞ζλερινι μαηϖεδερδικ (κ⎞ρ εδερδικ). Ο ζαμαν ψολδα (σαðα σολα) κο⎭υ⎭τυρυρλαρδ⎬. Βυνδαν σονρα νασ⎬λ γ⎞ρ⎫ρλερ?

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10

-

ve lev neþâu le tamesnâ alâ a'yuni-him festebekû (fe istebekû) es sýrâta fe ennâ yubsýrûne

: : : : : : : : : :

ve þâyet, eðer dileriz elbette sildik, mahvettik onlarýn gözlerine böylece, o zaman koþtular, koþuþtular yol o zaman, o taktirde, bundan sonra nasýl görürler

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Bu âyette cehennemdeki insanlarýn durumu anlatýlmaktadýr. Allahû Tealâ cehennemdekilerin gözlerini kör etmiyor ama onlarý sonsuz bir iþkenceye tâbî tutuyor. Cehennemdekiler kör olsalardý kendilerine yapýlan iþkenceyi görmeyeceklerdi ama acýyý daha elîm bir þekilde duyacaklardý. Çünkü acý onlara göremedikleri bir standartta ulaþacaktý.

55

55


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 67

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 445

(36) Yasin Suresi ¬¨í ¢ñ ‰ì¢

¤á¡è¡n ãb Ø ß ó¨Ü Ç ¤á¢çb 䤂  à Û ¢õ¬b ' ã ¤ì Û ë ; æì¢È¡u¤Š í ü ë b¦ £î¡š¢ß aì¢Çb À n¤a b à Ï Ve lev neþâu le mesahnâhum alâ mekânetihim fe mâstetâû mudiyyen ve lâ yerciûn(yerciûne).

ςε εðερ διλεσεψδικ, ελβεττε ονλαρ⎬ μεκ®νλαρ⎬νδα (βυλυνδυκλαρ⎬ ψερδε) δεðι⎭τιριρδικ. Ο ζαμαν ιλερι γιτμεψε ϖε γερι δ⎞νμεψε γ⎫⎜λερι ψετμεζδι. 1 2 3 5 6 7 8

-

ve lev neþâu le mesahnâ-hum alâ mekâneti-him fe mâstetâû (mâ istetâû) mudiyyen ve lâ yerciûne

: : : : : : :

ve þâyet, eðer dileriz elbette onlarý deðiþtirdik mekânlarýnda, onlarýn bulunduðu yerde o zaman güçleri yetmez geçip gitme, ileri gitme ve geri dönmezler

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Allahû Tealâ’nýn “deðiþtirirdik” demekten muradý cehennemdekilerin ayaklarýný sakat edebileceðidir. O zaman onlar, ayaklarýný kullanamayacaklarý için ne ileri gitmeye ne geri dönmeye güç yetirirlerdi. Allahû Tealâ, cehennemlikler konusunda bunlarý söylemektedir.

ℜψετ − 68

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 445

æì¢Ü¡Ô¤È í 5 Ï a 6¡Õ¤Ü ‚¤Ûa ó¡Ï ¢é¤¡£Ø ä¢ã ¢ê¤Š¡£à Ȣ㠤å ß ë Ve men nuammirhu nunekkishu fîl halk(halký), e fe lâ ya’kýlûn(ya’kýlûne).

ςε κιμιν ⎞μρ⎫ν⎫ υζατ⎬ρσακ, ονυν ψαρατ⎬λ⎬⎭⎬ν⎬ τερσινε ⎜εϖιριριζ (κυϖϖετινι γιδεριριζ). Η®λ® ακ⎬λ ετμεζλερ μι? 1 2 3 4 5

-

ve men nuammir-hu nunekkis-hu fî el halký e fe lâ ya'kýlûne

: : : : :

ve kim, kimi onun ömrünü uzatýrýz onu tersine çeviririz, onun kuvvetini gideririz yaratýlýþta hala akýl etmezler mi

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Ýnsan doðar ve bir gün ölür. Kiþi, bebekken giderek büyür, büyür, büyür, güçlenir. Gençlik ve orta yaþlýlýk devresinde gücü hep devam eder ama sonra adým adým azalýr. Yani kiþinin yaratýlýþý adým adým tersine çevrilir ve sonra da ölür. Doðum (bu dünyaya geliþ noktasý) ile ölüm (dünyadan ayrýlýþ noktasý) birbirinin zýddý olan iki faktördür.

56

56


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 69

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 445

(36) Yasin Suresi ¬¨í ¢ñ ‰ì¢

6 ¢é Û ó©Ì j¤ä í b ß ë Š¤È¡£'Ûa ¢êb ä¤à £Ü Ç b ß ë = ¥åî©j¢ß ¥æ¨a¤Š¢Ó ë ¥Š¤×¡‡ £ü¡a ì¢ç ¤æ¡a Ve mâ allemnâhuþ þi’re ve mâ yenbagî leh(lehu), in huve illâ zikrun ve kur’ânun mubîn(mubînun).

ςε Βιζ, Ο’να (Πεψγαμβερ’ε) ⎭ιιρ ⎞ðρετμεδικ. ςε (βυ), Ο’να ψακ⎬⎭μαζ. Ο (Ο’να ινδιριλεν), σαδεχε ζικιρ ϖε απα⎜⎬κ Κυρ’®ν’δ⎬ρ. 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10

-

ve mâ allemnâ-hu eþ þi're ve mâ yenbagî lehu in … (illâ) huve (in) … illâ zikrun ve kur'ânun mubînun

: : : : : : : : : :

ve biz ona öðretmedik þiir ve yakýþmaz ona ancak, sadece o ancak, sadece zikir, öðüt ve Kur'ân apaçýk

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Bazý insanlar, Peygamber Efendimiz (S.A.V)’e “Bu, þiir gibi bir þey, sen yazdýn, bu kitabý sen vücuda getirdin.” diyorlar. Allahû Tealâ onlara cevap veriyor ve diyor ki: “Biz O’na þiir öðretmedik.” Ayrýca Allahû Tealâ, Peygamber Efendimiz (S.A.V)’e yazý da öðretmedi. Peygamber Efendimiz (S.A.V) ümmîydi, okuma yazmayý bilmiyordu. Ama Allahû Tealâ O’nun kalbine bütün Kur’ân-ý Kerim’i yazdý ve O, kalbindeki Kur’ân-ý Kerim’i ömür boyunca hep etrafýndakilere okudu. Þairler her zaman “biz de bu Kur’ân gibi bir kitap yazarýz” diye ortaya çýktýlar, þiirler yazdýlar ama birçok kiþi denemesine raðmen Kur’ân’la bir benzerliðini kuramadýlar.

57

57


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øÉé¼@»A øÁônø@I { ℜψετ − 70

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 445

(36) Yasin Suresi ¬¨í ¢ñ ‰ì¢

åí©Š¡Ïb ؤÛa ó Ü Ç ¢4¤ì Ô¤Ûa £Õ¡z í ë b¦£î y æb × ¤å ß ‰ ¡ˆ¤ä¢î¡Û Li yunzire men kâne hayyen ve yehýkkal kavlu alel kâfirîn(kâfirîne).

(Κυρ’®ν’⎬ν ινδιριλμεσι), ηαψψ ολανλαρ⎬ ινζαρ ετμεκ (υψαρμακ) ϖε (αζαπ) σ⎞ζ⎫ν⎫ν κ®φιρλεριν ⎫ζερινε ηακ ολμασ⎬ ι⎜ινδιρ. 1 2 3 4 5 6 7 8 9

-

li yunzire men kâne hayyen ve yehýkka el kavlu alâ el kâfirîne

: : : : : : : : :

için inzar eder, uyarýr kim, kimse, kiþi oldu hayy, diri ve hak olur söz üzerine kâfirler

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Kur’ân hayatta olan bütün insanlarý uyarmak için indirilmiþtir. Allahû Tealâ resûllerini âmenû olanlarý müjdelesinler ve olmayanlarý uyarsýnlar diye göndermiþtir: 6/EN’AM-48: Ve mâ nursilul murselîne illâ mubeþþirîne ve munzirîn(munzirîne), fe men âmene ve asleha fe lâ havfun aleyhim ve lâ hum yahzenûn(yahzenûne). Biz resûlleri “uyarýcýlar ve müjdeleyiciler” olmaktan baþka (bir þey için) göndermeyiz. Artýk kim âmenû olur (Allah’a ulaþmayý dilerse) ve ýslâh olursa (nefs tezkiyesi ve tasfiyesi yaparsa) artýk onlara korku yoktur, onlar mahzun da olmazlar. Öyleyse âmenû olanlar müjdelenecek olanlardýr. Müjdelenebilmeleri için onlara uyarýda bulunmak söz konusu. Ýþte bütün devirlerde insanlar her zaman bir yanlýþ öðretiye muhatap olabildikleri için onlara Allah’ýn resûllerinin söylemeleri lâzýmgelen þey Allahû Tealâ’nýn verdiði Allah’a ulaþmayý dileme emridir. Sadece dileyenler kurtulur, ötekiler kurtulamazlar. Kur’ân’dan evvelki bütün kitaplar da bu tarzda bir ifadeyle indirilmiþtir. Kur’ân da ayný hedefe yönelik olarak, âmenû olmayanlarý uyarmak, âmenû olanlarý müjdelemek indirilmiþtir.

58

58


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 71

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 446

(36) Yasin Suresi ¬¨í ¢ñ ‰ì¢

¤o Ü¡à Ç b £à¡ß ¤á¢è Û b ä¤Ô Ü  b £ã a a¤ë Š í ¤á Û ë a æì¢Ø¡Ûb ß b è Û ¤á¢è Ï b¦ßb Ȥã a ¬b äí ©†¤í a E ve lem yerev ennâ halaknâ lehum mimmâ amilet eydînâ en’âmen fe hum lehâ mâlikûn(mâlikûne).

Ελλεριμιζλε (κυδρετιμιζλε) ψαπτ⎬ð⎬μ⎬ζ ⎭εψλερδεν ονλαρ ι⎜ιν ηαψϖανλαρ⎬ νασ⎬λ ηαλκεττιðιμιζι γ⎞ρμεδιλερ μι? Ονλαρ, β⎞ψλεχε ονλαρα (ηαψϖανλαρα) μαλικ ολυρλαρ. 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13

-

e ve lem yerev ennâ halaknâ lehum mimmâ (min mâ) amilet eydî-nâ en'âmen fe hum lehâ mâlikûne

: : : : : : : : : : : : :

mý ve görmüyorlar, görmediler nasýl biz halkettik, yarattýk onlara, onlar için þeylerden yaptý ellerimiz hayvanlar böylece onlar ona malik olanlar

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Burada “halketme” kelimesi Allahû Tealâ’nýn yaratan, yaratýcý (Halîk) esmasýný ifade etmektedir. Halket-mek, olmayan bir þeyi vücuda getirmek, yaratmak, tek yaratýcý olan Allah’a aittir. Kâinat yokken, Allahû Tealâ kâinatý yaratmýþtýr. Öyleyse O Hâlýk’týr; Yaratýcý’dýr. Allahû Tealâ “Ellerimizle yarattýk.” demektedir. Ama “eller” mecaz olarak söylenmiþtir. Çünkü Allahû Tealâ diyor ki: 16/NAHL-40: Ýnnemâ kavlunâ li þey’in izâ erednâhu en nekûle lehu kun fe yekûn(yekûnu). Bir þeyin (olmasýný) istediðimiz zaman Bizim sözümüz, ona sadece: “Ol!” dememizdir. O, hemen olur. Allahû Tealâ neyi yaratmayý dilerse sadece “Ol” der. Allahû Tealâ’nýn “Ol” demesi onu vücuda getirmek istediðine iþaret eder, böyle bir talebin sahibi olduðu anda o þey derhal olur. Allah, el kullanmak zorunda deðildir. Her zerresiyle hisseder. Her zerresiyle herþeyi yapmaya muktedirdir. Halketmek de elle yapýlacak bir þey zaten deðildir.

59

59


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 72

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 446

(36) Yasin Suresi ¬¨í ¢ñ ‰ì¢

¤á¢è¢2ì¢× ‰ b è¤ä¡à Ï ¤á¢è Û b ç b ä¤Ü£Û ‡ ë æì¢Ü¢×¤b í b è¤ä¡ß ë Ve zellelnâhâ lehum fe minhâ rakûbuhum ve minhâ ye’kulûn(ye’kulûne).

ςε Βιζ ονλαρ⎬ (ηαψϖανλαρ⎬), ονλαρα ζελιλ (ιταατκ®ρ) ψαπτ⎬κ. Β⎞ψλεχε ονλαρδαν, κενδιλερινιν βινεκλερι ολδυ (ονλαρα βινερλερ) ϖε ονλαρδαν (ετλερινδεν) ψερλερ.

1 2 3 4 5 6 7

-

ve zellelnâ-hâ lehum fe min-hâ rakûbu-hum ve min-hâ ye'kulûne

: : : : : : :

ve biz onu zelil ettik, itaatkâr kýldýk, boyun eðdirdik onlara, onlar için böylece ondan onlarýn binekleri ve ondan yerler

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Allahû Tealâ atlarý, eþekleri, develeri insanlar için binek hayvaný olarak, çeþitli iklimlerde yaþayabilecek hüviyette vücuda getirmiþtir. Koyunlarý, inekleri, keçileri, tavuklarý, balýklarý ve denizdeki diðer yenebilecek olan hayvanlarý etleri için yaratmýþtýr. Yerler, gökler, ikisinin arasýndaki herþey yani bütün yaratýklar bir faydaya dayalý olarak Allahû Tealâ tarafýndan insanlar için yaratýlmýþtýr.

60

60


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 73

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 446

(36) Yasin Suresi ¬¨í ¢ñ ‰ì¢

6 ¢l¡‰b ' ß ë ¢É¡Ïb ä ß b èî©Ï ¤á¢è Û ë æ뢊¢Ø¤' í 5 Ï a Ve lehum fîhâ menâfiu ve meþârib(meþâribu), e fe lâ yeþkurûn(yeþkurûne).

ςε ονλαρδα, κενδιλερι ι⎜ιν (βιρ⎜οκ) μενφαατλερ (ψαραρλαρ) ϖε ι⎜εχεκ ⎭εψλερ (σ⎫τ) ϖαρδ⎬ρ. Η®λ® ⎭⎫κρετμεζλερ μι? 1 2 3 4 5 6 7

-

ve lehum fî-hâ menâfiu ve meþâribu e fe lâ yeþkurûne

: : : : : : :

ve onlar için onda (vardýr) menfaatler, faydalar, yararlar ve içecek þeyler mý artýk, hâlâ þükretmiyorlar, þükretmezler

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Ýnsanlar, arýlardan bal; ineklerden, koyunlardan, keçilerden süt alýrlar. Hatta bazý yerlerde atlardan da süt (kýmýz) alýnýr. Allah’ýn verdiði ni’metlere, hem hamdetmek hem de þükretmek lâzýmdýr. Manevî ni’metler için hamd; maddî ni’metler içinse þükür asýldýr. Þükrün var olduðu nokta, Allahû Tealâ tarafýndan þükrün kabul noktasý, kiþinin Allah’a ulaþmayý dilediði noktadýr. Allahû Têalâ diyor ki. 76/ÝNSAN-3: Ýnnâ hedeynâhus sebîle immâ þâkiren ve immâ kefûrâ(kefûren). Muhakkak ki; Biz, onu (insaný) sebîle (Allah’a kavuþturan yola) ulaþtýrýrýz. Kimi (hidayet üzere olarak) þükredenlerden olur. Kimi (asla Allah’a ulaþmayý dilemez) küfredenlerden olur. Þükredenler, Allah’a ulaþmayý dileyerek, hidayete ulaþmak üzere, hidayet üzere olanlardýr. Allahû Tealâ, Allah’a ulaþmayý dileyenleri þükredenler olarak kabul eder. Allah’a ulaþmayý dilemeyenlerse, þükretseler de onlarýn þükürleri Allahû Tealâ’nýn indinde kabul görmez. Çünkü onlar Allah’ýn katýnda mü’min sayýlmazlar. Allah’a inanmak, mü’min olmak için yeterli sebep deðildir. Kiþiyi mü’min kýlan, Allah’a inanmanýn ötesinde Allah’a ulaþmaya inanmak ve mutlaka Allah’a ulaþmayý dilemektir.

61

61


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 74

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 446

(36) Yasin Suresi ¬¨í ¢ñ ‰ì¢

6 æ뢊 –¤ä¢í ¤á¢è £Ü È Û ¦ò è¡Û¨a ¡é ¨£ÜÛa ¡æ뢅 ¤å¡ß a뢈 ‚ £ma ë Vettehazû min dûnillâhi âliheten leallehum yunsarûn(yunsarûne).

ςε ψαρδ⎬μ ολυναχακλαρ⎬ν⎬ ⎫μιτ εδερεκ, Αλλαη’ταν βα⎭κα ιλ®ηλαρ εδινδιλερ. 1 2 3 4 5

-

vettehazû (ve ittehazû) min dûni allâhi âliheten lealle-hum yunsarûne

: : : : :

ve ittihaz ettiler, edindiler Allah'tan baþka ilâhlar umulur ki onlar, böylece onlar ümit ederek yardým olunurlar

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Ne yazýk ki insanlýk tarihi boyunca her türlü insan; ateþe, güneþe tapanlar, taþtan, tahtadan, odundan yaptýklarý putlara tapanlar, ineklere tapanlar yaþamýþ. Allah’tan baþka pekçok þeye tapýlmýþ. Hatta þeytana tapanlar bile hâlâ var.

ℜψετ − 75

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 446

æ뢊 š¤z¢ß ¥†¤ä¢u ¤á¢è Û ¤á¢ç ë = ¤á¢ç Š¤– ã æì¢Èî©À n¤ í ü Lâ yestetîûne nasrahum ve hum lehum cundun muhdarûn(muhdarûne).

(Ο ιλ®ηλαρ), ονλαρα ψαρδ⎬μ ετμεψε μυκτεδιρ δεðιλδιρλερ. ςε κενδιλερι, ονλαρ (ο ιλ®ηλαρ) ι⎜ιν, (ονλαρα ψαρδ⎬μα) ηαζ⎬ρ ασκερλερδιρ. 1 2 3 4 5 6

-

lâ yestetîûne nasra-hum ve hum lehum cundun muhdarûne

: : : : : :

muktedir deðildirler, olamazlar, güçleri yetmez onlara yardým ve onlar onlar için askerler hazýr bulunan

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Allahtan baþka ilâh edinilen putlar, onlara yardým etmeye muktedir deðildir. Hiçbirinin bir kudreti yoktur. Ama onlara tapanlar, o ilâhlar için hazýr askerlerdir. Ýlâhlara kurbanlar kesilir. Hatta insanlar kurban edilir, katledilir. Ýnsanlarýn yanlýþ inançlarý, þeytana tapmalarý, putlara tapmalarý dünya üzerinde binlerce, onbinlerce, yüzbinlerce yýldýr devam eden bir müessesedir.

62

62


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øÉé¼@»A øÁônø@I { ℜψετ − 76

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 446

(36) Yasin Suresi ¬¨í ¢ñ ‰ì¢

b ß ¢á Ü¤È ã b £ã¡a < ¤á¢è¢Û¤ì Ó Ù¤ã¢Œ¤z í 5 Ï æì¢ä¡Ü¤È¢í b ß ë æ뢣Š¡¢í Fe lâ yahzunke kavluhum, innâ na’lemu mâ yusirrûne ve mâ yu’linûn(yu’linûne).

Αρτ⎬κ ονλαρ⎬ν σ⎞ζλερι σενι μαηζυν ετμεσιν. Μυηακκακ κι Βιζ, σακλαδ⎬κλαρ⎬ν⎬ δα α⎜⎬κλαδ⎬κλαρ⎬ν⎬ δα βιλιριζ.

1 2 3 4 5 6 7

-

fe lâ yahzun-ke kavlu-hum innâ na'lemu mâ yusirrûne ve mâ yu'linûne

: : : : : : :

artýk seni mahzun etmesin onlarýn sözü, sözleri muhakkak biz biliriz sýr olan þeyler, sakladýklarý þeyler ve aleni olan, açýkladýklarý þeyler

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Peygamber Efendimiz (S.A.V)’e sahte Peygamber olduðunu söylüyorlardý. O’na hakaret ediyorlardý. Her kötülüðü yapmaya çalýþýyorlardý. Sonunda da O’nu öldürmeye karar vermiþlerdi. Peygamber Efendimiz (S.A.V): “Allahû Tealâ beni nübüvvet için seçmiþ, bana þeriat kitabý indirmiþ, insanlara hükmedeyim diye ve onlar bana inanmýyorlar” diye üzülüyordu. Allahû Tealâ da Peygamber Efendimiz (S.A.V)’e: “Onlarýn sözleri seni mahzun etmesin. Muhakkak ki Biz, sakladýklarýný da açýkladýklarýný da biliriz.” demektedir. Allah insanlarýn doðru söylediklerini de yalan söylediklerini de bilir.

63

63


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øÉé¼@»A øÁônø@I { ℜψετ − 77

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 446

(36) Yasin Suresi ¬¨í ¢ñ ‰ì¢

¤å¡ß ¢êb ä¤Ô Ü  b £ã a ¢æb ¤ã¡ü¤a Š í ¤á Û ë a ¥åî©j¢ß ¥áî©–  ì¢ç a ‡¡b Ï §ò 1¤À¢ã E ve lem yerel insânu ennâ halaknâhu min nutfetin fe iza huve hasîmun mubîn(mubînun).

⇑νσαν, ονυ βιρ νυτφεδεν νασ⎬λ ψαραττ⎬ð⎬μ⎬ζ⎬ γ⎞ρμεδι μι? Σονρα δα Βιζε (καρ⎭⎬) απα⎜⎬κ ηασ⎬μ (δ⎫⎭μαν) ολδυ. 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11

-

e ve lem yera el insânu ennâ halaknâ-hu min nutfetin fe iza huve hasîmun mubînun

: : : : : : : : : : :

mý ve görmüyorlar, görmediler insan nasýl biz onu halkettik, yarattýk bir nutfeden sonra olduðu zaman o hasým, düþman apaçýk

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Ýnsan bir nutfeden yaratýlmýþtýr. Zamanýmýzda insanlar ilimde ilerledikçe Allah’ýn Kur’ân’da ve mukaddes kitaplarda söylediklerini inkâr etmek için gayret sarfediyor olmalarý çok ilgi çekici bir sonuçtur. Ýlmin bir cephesi bugüne kadar hep bu gayretin sahibi olmuþtur ama hiçbir baþarý kazanamamýþtýr. Allahû Tealâ, Âdem (A.S)’ý çamurdan (salsalinden) yarattýðý halde onlar insanýn maymundan türediðini söylemektedirler. Her seferinde mahçup olduklarý halde yýlmadan usanmadan yeni formüller üreterek ayný konudaki iddialarýný sürdürmektedirler. Allah’a inanmayan ve bütün kâinatýn kendi kendine yaratýldýðýný söyleyen bu zavallý camia, ilmi Allah’ýn ilmine karþý bir sýðýnak olarak görmektedir.

64

64


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øÉé¼@»A øÁônø@I { ℜψετ − 78

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 446

(36) Yasin Suresi ¬¨í ¢ñ ‰ì¢

4b Ó 6 ¢é Ô¤Ü  ó¡ ã ë ¦5 r ß b ä Û l Š ™ ë ¥áî©ß ‰ ó¡ç ë âb ġȤÛa ¡ï¤z¢í ¤å ß Ve darebe lenâ meselen ve nesiye halkah(halkahu), kâle men yuhyil izâme ve hiye remîm(remîmun).

ςε κενδι ψαρατ⎬λ⎬⎭⎬ν⎬ υνυτυπ Βιζε μισαλ γετιρδι: “Κεμικλεριμιζ ⎜⎫ρ⎫ψ⎫π δαð⎬λμ⎬⎭ ηαλδεψκεν κιμ ονλαρα χαν ϖερεχεκ?” δεδι. 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11

-

ve darebe (meselen) lenâ meselen ve nesiye halka-hu kâle men yuhyi el izâme ve hiye remîmun

: : : : : : : : : : :

ve örnek verdi, misal getirdi bize örnek, misal ve unuttu onun (kendi) yaratýlýþý, dedi kim hayat verir, can verir kemikler ve o çürüyüp daðýlmýþ

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Bazý insanlar: “Kýyâmete kadar daha yýllar geçecek. Bundan evvelki sürede olduðu gibi bundan sonra da insanlar ölecek, kemikleri daðýlacak, çürüyecek ve ondan sonra Allah mý onlara can verecek? Hiç kimse böyle bir þey yapamaz.” diye zavallý kafalarýndan iddialar ileri sürüyorlar. Oysaki kýyâmetten sonra hangi noktaya zaman geri dönüp ulaþmýþsa o noktada o insanlar zaten yaþýyor olacaklardýr.

65

65


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øÉé¼@»A øÁônø@I { ℜψετ − 79

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 446

(36) Yasin Suresi ¬¨í ¢ñ ‰ì¢

6 §ñ £Š ß 4 £ë a ¬b ç b '¤ã a ô¬©ˆ £Ûa b èî©î¤z¢í ¤3¢Ó = ¥áî©Ü Ç §Õ¤Ü  ¡£3¢Ø¡2 ì¢ç ë Kul yuhyîhellezî enþeehâ evvele merreh(merretin), ve huve bi kulli halkýn alîm(alîmun).

Δε κι: “Ονυ ιλκ δεφα ιν⎭α εδεν (Ψαραταν), ονα ηαψατ ϖερεχεκ. ςε Ο, β⎫τ⎫ν ψαρατ⎬⎭λαρ⎬ εν ιψι βιλενδιρ.” 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10

-

kul yuhyî-hâ ellezî enþee-hâ evvele merretin ve huve bi kulli halkýn alîmun

: : : : : : : : : :

de, söyle ona hayat verir, onu canlandýrýr ki o onu inþa etti, yaptý evvel, önce kere ve o hepsi, bütün halketme, yaratma, yaratýþ en iyi bilen

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Kâinatýn, herþeyin Yegâne Yaratýcý’sý Allah’týr. O’ndan baþka herþey mahlûktur. Allah hep var olandýr. Allah, Kendisi’nden baþka herþeyi Yaratan’dýr. Kendisi ise hep vardýr; var olmuþtur ve var olacaktýr. Baþlangýcý da yoktur, sonu da yoktur. Yaratan O, Allah’týr.

66

66


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øÉé¼@»A øÁônø@I { ℜψετ − 80

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 446

(36) Yasin Suresi ¬¨í ¢ñ ‰ì¢

¡Š š¤ ü¤a ¡Š v £'Ûa å¡ß ¤á¢Ø Û 3 È u ô©ˆ £Û a æ뢆¡Óì¢m ¢é¤ä¡ß ¤á¢n¤ã a ¬a ‡¡b Ï a¦‰b ã Ellezî ceale lekum mineþ þeceril ahdari nâren fe izâ entum minhu tûkýdûn(tûkýdûne).

Ψε⎭ιλ αðα⎜ταν σιζιν ι⎜ιν ατε⎭ (οκσιϕεν) κ⎬λαν (⎜⎬καραν), Ο’δυρ. Β⎞ψλεχε σιζ, ονδαν ψακαρσ⎬ν⎬ζ. 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11

-

ellezî ceale lekum min eþ þeceri el ahdari nâren fe izâ entum min-hu tûkýdûne

: : : : : : : : : : :

ki o, o ...dýr kýldý size, sizin için aðaçtan yeþil ateþ artýk, böylece o zaman, olduðu zaman size ondan yakýyorsunuz, yakarsýnýz

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Bütün aðaçlar yeþil yapraklarýyla krolofil özümlemesi yaparlar. Fotosentez yoluyla köklerinden aldýklarý suyu ve yeþil yapraklarýndan temin ettikleri klorofili havadan aldýklarý karbondioksiti ve güneþ ýþýðýný da kullanarak gýdalarý olan karbonhidratlarý fotosentez yoluyla oluþtururlar. Ve devamlý olarak oksijen açýða çýkarýrlar. Oksijen insanlarýn ve hayvanlarýn hayatî maddesidir. Oksijen olmadan hiç kimse yaþayamaz. Ýnsanlar ve hayvanlar havadan oksijen alýrlar, kanlarýný temizlerler sonra da dýþarýya karbondioksit verirler. Havadan aldýklarý oksijenin karþýlýðýnda insanlarýn ve hayvanlarýn artýk maddesi karbondioksittir. Bu karbondioksitle bitkiler hayatlarýný sürdürürler. Öyleyse kâinatta bitkiler ve insanlar birbirine muhtaçtýr. Herþey birbirine muhtaçtýr. Muhtaç olmayan sadece Allah’týr. Ateþin oluþabilmesi için mutlak olarak oksijene ihtiyaç vardýr. Ve oksijen yakýlýr. Allahû Tealâ: “Böylece siz, ondan yakarsýnýz.” demektedir. Eðer Allahû Tealâ odunu kastetseydi “Size aðaçlarý yakacak olarak kullandýran O’dur” derdi. Ama “yeþil aðaçtan ateþ kýlan” diyor. Oksijen yoksa ateþ oluþamaz, ateþin oluþabilmesi mutlaka oksijene baðlýdýr. Öyleyse ateþi oluþturan temel mefhum, aðaçlar tarafýndan krolofil özümlenmesiyle tabiata salýnan oksijendir.

67

67


ℜψετ − 81

øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yúj»A øÉ}é¼@»A øÁônø@I {

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 446

(36) Yasin Suresi ¬¨í ¢ñ ‰ì¢

¤‰ ü¤a ë ¡pa ì¨à £Ûa Õ Ü  ô©ˆ£Û a ¤î Û ë a ó¨Ü 2 6 ¤á¢è ܤr¡ß բܤ‚ í ¤æ a ó¬¨Ü Ç §‰¡…b Ô¡2 ¢áî©Ü ȤÛa ¢Ö £5 ‚¤Ûa ì¢ç ë E ve leysellezî halakas semâvâti vel arda bi kâdirin alâ en yahluka mislehum, belâ ve huvel hallâkul alîm(alîmu).

Γ⎞κλερι ϖε ψερλερι ψαραταν, ονλαρ⎬ν βιρ ε⎭ινι δαηα ψαρατμαψα κααδιρ δεðιλ μιδιρ? Εϖετ Ο, (ψεγ®νε) Ψαρατ⎬χ⎬ ϖε εν ιψι Βιλεν’διρ. 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13

-

e ve leyse ellezî halaka es semâvâti ve el arda bi kâdirin alâ en yahluka misle-hum belâ ve huve el hallâku el alîmu

: : : : : : : : : : : : :

mý ve deðil ki o, ... o dur halketti, yarattý semalar, gökler ve arz, yeryüzü, yer ... a kadir olan yaratmak, yaratmaya onlarýn benzeri, aynýsý, eþi evet ve o yaratan, yaratýcý en iyi bilen

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Allah bütün kâinatý bir bütün halinde Yaratan’dýr. Altý tane âlem iç içe yaratýlmýþtýr. Altý âlem ayný alaný, ayný hacmi kaplamaktadýr. Herbirinde yaþayanlar ayný koordinatlarý paylaþmalarýna raðmen diðerlerini göremezler.

68

68


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øÉé¼@»A øÁônø@I { ℜψετ − 82

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 446

(36) Yasin Suresi ¬¨í ¢ñ ‰ì¢

¤æ a b¦÷¤î ( …a ‰ a ¬a ‡¡a ¬¢ê¢Š¤ß a ¬b à£ã ¡a ¢æì¢Ø î Ï ¤å¢× ¢é Û 4ì¢Ô í Ýnnemâ emruhû izâ erâde þey’en en yekûle lehu kun fe yekûn(yekûnu).

Ο (Αλλαη), βιρ ⎭εψ ιραδε εττιðι (διλεδιðι) ζαμαν Ο’νυν εμρι, σαδεχε ονα: “Ολ!” δεμεκτιρ. Ο, ηεμεν ολυρ.

1 2 3 4 5 6 7 8 9

-

innemâ emru-hu izâ erâde þey'en en yekûle lehu kun fe yekûnu

: : : : : : : : :

sadece onun emri irade ettiði, dilediði zaman bir þey söylemek, demek ona ol artýk, böylece, hemen olur

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Allahû Tealâ bir þeyi dilediði zaman ona “ol” demesi onun var olmasý için, oluþmasý için kâfidir. Allahû Tealâ “ol” der, olur.

69

69


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 83

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 446

(36) Yasin Suresi ¬¨í ¢ñ ‰ì¢

¢pì¢Ø Ü ß ©ê¡† î¡2 ô©ˆ £Ûa æb z¤j¢ Ï æì¢È u¤Š¢m ¡é¤î Û¡a ë §õ¤ó ( ¡£3¢× Fe subhânellezî bi yedihî melekûtu kulli þey’in ve ileyhi turceûn(turceûne).

⇑⎭τε Ο, Σ⎫βηαν’δ⎬ρ. Ηερ⎭εψιν μελεκ⎦τυ (μ⎫λκ⎫ ϖε η⎫κ⎫μδαρλ⎬ð⎬) Ο’νυν ελινδεδιρ. ςε Ο’να δ⎞νδ⎫ρ⎫λεχεκσινιζ. 1 2 3 4 5 6 7 8

-

fe subhâne ellezî bi yedi-hî melekûtu kulli þey'in ve ileyhi turceûne

: : : : : : : :

iþte (o) sübhandýr, herþeyden münezzehtir ki o, ... o dur onun elinde melekût, mülk ve hükümranlýk herþey ve ona döndürüleceksiniz

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Allah’a ulaþmayý dileyen kiþinin ruhu mürþidine ulaþýp tâbî olduðu an vücudundan ayrýlýr, Allah’a doðru seyr-i sülûk adlý bir yolculuða çýkar. 7 tane gök katý çýkarak Allah’ýn Zat’ýna ulaþýr. Allah’ýn Zat’ýnda yok olur. Bir insan hayattayken bunu yapmaya mecburdur. Ruhu Allah’a ulaþtýrmayý dilemek de ruhu Allah’a ulaþtýrmak da insanlarýn üzerine 12 defa farz kýlýnmýþtýr. Ruh Allah’tan bir emanettir ve sahibine mutlaka döndürülmelidir. Herkes bununla mükellef kýlýnmýþtýr. Eðer bunu insan, hayatta iken yapmazsa, o zaman ölümle birlikte ruhu vücudu terketmek mecburiyetindedir. Ölüm melekleri ruhu yedi kat gökleri aþtýrarak Sidretül Münteha’ya kadar ulaþtýrýrlar. Oradan da Allah’ýn Zat’ýna ruh tek baþýna ulaþýr ve Allah’ýn Zat’ýnda yok olur. Ýnsan ya bilerek isteyerek, ruhunu Allah’ýn yardýmýyla Allah’a ulaþtýrýr ya da ölümden sonra ruhu ölüm melekleri Allah’a ulaþtýrýrlar. Bir de Allah’ýn katýnda kýyâmet günü Mahþer Meydaný’ndan sonra Ýndi Ýlâhi’de bütün insanlarýn toplanmalarý ve Mahkeme-i Kübra’da hesaba çekilmeleri söz konusudur. Birincisi ruhun, ikincisi fizik vücudun Allah’a döndürülmesidir. Ama ruh Allah’tan insana verilen bir emanettir. Allah’ýn Zat’ýna geri dönüp, Allah’ýn Zat’ýnda yok olacaktýr. Ama fizik vücutlar Allah’ýn Zat’ýnda yok olmak için deðil cennet ve cehennemi, hayat filmleriyle Allah’ýn tayin etmesi için kýyâamet günü Allah’ýn huzurunda toplanýrlar.

70

70


øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yúj»A øÉé}¼@»A øÁônø@I {

¡pb £Ï¬b £–Ûa ¢ñ ‰ì¢ 37. SURE


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 1

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 447

(37) Saffat Suresi ¡pb £Ï¬b£– Ûa ¢ñ ‰ì¢

= b¦£1 • ¡pb £Ï¬b £–Ûa ë Ves sâffati saffâ(saffen).

ςε σαφ βαðλαψαρακ (ηυ⎭⎦ ιλε Αλλαη’⎬ν ηυζυρυνδα) σαφ ηαλινδε βυλυνανλαρα ανδολσυν.

1 - ve 2 - es sâffâti 3 - saffen

: : :

ve andolsun, yemin olsun saflar halinde duranlar, saf baðlayanlar saflar halinde, saf baðlayarak

AÇIKLAMA _______________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Ana dergâhtan ayrýlan, Allah’a ulaþmak üzere yola çýkan bütün ruhlar altýn kapýdan uçarak çýkarlar ve kapýnýn hemen dýþýnda yerden yaklaþýk 8 -10 m. yükseklikte tek bir saf husûle getirirler. Hepsi ayakta olarak boþlukta dururlar, saf halinde hepsi ayný hizada olarak yukarýya doðru yükselirler. Zemin kattan 1. gök ka-týndan 6. gök katýna kadar olay böyledir. 6. kattan 7. kata bunlarýn arasýndan sadece bir kiþi çýkabilir. Þartlara sahip olan kiþi, tek baþýna kubbeden yükselerek 7. gök katýnýn altýn kapýsýndan içeri girecek ve 7. kata çýkabilenlerin arasýna katýlacaktýr. 7. kata çýkabilenler 2. safý teþkil ederler, onlar her katta secde ederek süratle 7. kata ulaþýrlar. Onlarýn saflarý hep ayný kalýr, hiçbir katta eksilmez. Oysaki 6. kata kadar çýkabilenlerin mutlaka bir kýsmý 1. katta kalýr. Geri kalanlardan bir kýsmý 2. katta kalýr, geri kalanlardan bir kýsmý 3. katta kalýr. Böylece 4., 5. katlarda kalanlardan sonra 6. kata çýkabilenler 6. kata çýkar ve baþlangýçtakinden çok daha az sayýda insan 6. kata çýkabilir. 6. kata kadar çýkabilenlerin saf baðlama standardý budur. Bu âyet-i kerime ayný zamanda Allah’ýn huzurunda kýlýnan huzur namazýna da iþaret eder. Saf halinde bulunanlar orada da 10’arlýk sýralar halinde ilk 4 sýra 40’larý, sonraki 7 sýra 70’leri (abdallarý) ihata ederler. Arkaya doðru 10’arlýk sýra hep devam eder.

71

71


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 2

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 447

(37) Saffat Suresi ¡pb £Ï¬b£– Ûa ¢ñ ‰ì¢

= a¦Š¤u ‹ ¡pa Š¡ua £ŒÛb Ï Fez zâcirâti zecrâ(zecran).

Τοπλαψ⎬π σεϖκεδενλερε (σαð ϖε σολ κανατ ϖελ⎩λερινε). 1 - fe 2 - ez zâcirâti 3 - zecran

: : :

ve de zecredenler, sevkedenler, koruyanlar, kuvvet kullananlar toplayarak, sevkederek, koruyarak

AÇIKLAMA _______________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Ýlk safýn sað tarafýnda, en saðýnda sað kanat velîsi, en solunda da sol kanat velîsi bulunur. Bütün katlarda sað ve sol kanat velîleri o insan ruhlarýyla beraber çýkarlar, onlarý toplayýp sevkederler.

ℜψετ − 3

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 447

= a¦Š¤×¡‡ ¡pb î¡Ûb £nÛb Ï Fet tâliyâti zikrâ(zikran).

Ζικρεδερεκ (Κυρ’®ν) τιλ®ϖετ εδενλερε (οκυψανλαρα) (ανδολσυν). 1 - fe 2 - et tâliyâti 3 - zikran

: : :

ve, ve de tilâvet edenler, okuyanlar zikrederek

AÇIKLAMA _______________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Kur’ân tilâveti bir zikirdir. Allahû Tealâ açýk bir þekilde ifade ediyor: 29/ANKEBUT-45: Utlu mâ ûhýye ileyke minel kitâbi ve ekýmýs salât(salâte), innes salâte tenhâ anil fahþâi vel munker(munkeri), ve le zikrullâhi ekber(ekberu), vallâhu ya’lemu mâ tasneûn(tasneûne). Kitaptan sana vahyedilen þeyi oku ve salatý ikâme et (namazý kýl). Muhakkak ki salat (namaz), fuhuþtan ve münkerden nehyeder (men eder). Ve Allah’ý zikretmek mutlaka en büyüktür. Ve Allah, yaptýðýnýz þeyleri bilir. Allahû Tealâ bu âyetlerde “Kur’ân tilâveti bir zikirdir.”, “Namaz kýlmak da bir zikirdir.”, “Allah’ý zikretmek de zikrullah da bir zikirdir. Ama bu üç zikirden zikrullah en büyüktür.” diyor. Öyleyse burada, zikrederek Kur’ân okumak söz konusudur.

72

72


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 4

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 447

(37) Saffat Suresi ¡pb £Ï¬b£– Ûa ¢ñ ‰ì¢

6 ¥†¡ya ì Û ¤á¢Ø è¨Û¡a £æ¡a Ýnne ilâhekum le vâhýd(vâhýdun).

Μυηακκακ κι σιζιν ιλ®η⎬ν⎬ζ, μυτλακα τεκ’τιρ.

1 2 3 4

-

inne ilâhe-kum le vâhýdun

: : : :

muhakkak sizin ilâhýnýz muhakkak, elbette tektir, birdir

AÇIKLAMA _______________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Allah’ýn Tek’liði söz konusudur. Kur’ân’ýn temeli de budur. Baþka bir dîn hiç olmamýþtýr. Mevcut olan o tek dînin de tekliði asýldýr, Allah’ýn da Tek’liði asýldýr. Ýnsanlýk tarihi boyunca Âdem (A.S)’dan kýyâmete kadar sadece hanif dîni, dîn olarak var olmuþtur, var olacaktýr. Ýkinci bir dîn hiç olmamýþtýr, olmayacaktýr da. Allah’ýn Zat’ýnýn Tek’liði VAHDET’tir. Ayrýca Allah’a ulaþmayý dileyenler tek bir toplum, tek bir grup oluþtururlar. Bu TEVHÝD’dir. Ve hanif dîninin 3. özelliði ALLAH’A TESLÝM OLMAK’týr. Görüyoruz ki Allah da Tek’tir, O’na ulaþmayý dileyenler de tek bir fýrkayý oluþturmaktadýrlar.

73

73


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 5

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 447

(37) Saffat Suresi ¡pb £Ï¬b£– Ûa ¢ñ ‰ì¢

b ß ë ¡¤‰ ü¤a ë ¡pa ì¨à £Ûa ¢£l ‰ 6 ¡Ö¡‰b ' à¤Ûa ¢£l ‰ ë b à¢è ä¤î 2 Rabbus semâvâti vel ardý ve mâ beynehumâ ve rabbul meþârýk(meþârýký).

Γ⎞κλεριν, ψεριν ϖε ικισι αρασ⎬νδα ολανλαρ⎬ν Ραββιδιρ. ςε δοðυλαρ⎬ν (δα) Ραββιδιρ. 1 2 3 4 5 6

-

rabbu es semâvâti ve el ardý ve mâ beyne-humâ ve rabbu el meþârýký

: : : : : :

Rab semalar, gökler ve yeryüzü ve ikisi arasýndakiler ve Rab þarklar, doðular

AÇIKLAMA _______________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Allahû Tealâ Kur’ân-ý Kerimi’nde diyor ki: 55/RAHMAN-17: Rabbul meþrikayni ve rabbul magribeyn(magribeyni). O, iki doðunun da Rabbidir, iki batýnýn da Rabbidir. Bir haritanýn sað tarafý doðuyu, sol tarafý batýyý, üst tarafý kuzeyi, alt tarafý güneyi temsil eder. Bunun þeffaf bir harita olduðunu düþünün ve insanlarýn âlemiyle cinlerin âlemini birbirinden ayýrýn. Bir tarafta cinler; bir tarafta insanlar olsun. Bir tarafta gayb âlemi, bir tarafta zahirî âlem... Ýki taraf da bu þeffaf haritaya baktýðýnda insana göre doðu olan sað tarafý cinlere göre batýdýr. Onlara göre doðu olan sol taraf da insana göre batýdýr. Ayný harita iki taraftan da görülsün. Ýnsana göre sað taraf, cinlere göre sol taraftýr. Ancak kýyâmet günü bu meselenin aslý ortaya çýkacaktýr. Cinler göreceklerdir ki insana göre doðu olan onlara göre batýdýr. Onlara göre batý olan insana göre doðudur. Öyleyse reel olarak cinlerin âleminde þu anda insan yaþasaydý, yine Güneþ’in doðudan doðduðunu, batýdan battýðýný görecekti. Ama bizim âlemimize göre onlarýn âleminde batý doðudur, doðu batýdýr. Onlara göre de bizim âlemimiz mukayese edildiðinde doðu batýdýr, batý doðudur. Bu sebeple Allahû Tealâ iki doðunun da iki batýnýn da Rabbidir.

74

74


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 6

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 447

(37) Saffat Suresi ¡pb £Ï¬b£– Ûa ¢ñ ‰ì¢

b î¤ã¢£†Ûa õ¬b à £Ûa b £ä £í ‹ b £ã¡a = ¡k¡×a ì ؤÛa? §ò äí©Œ¡2 Ýnnâ zeyyennes semâed dunyâ bi zîynetinil kevâkib(kevâkibi).

Μυηακκακ κι Βιζ; δ⎫νψα σεμασ⎬ν⎬, ψ⎬λδ⎬ζλαρ⎬ ζιψνετ κ⎬λαρακ σ⎫σλεδικ. 1 2 3 4 5 6

-

innâ zeyyennâ es semâe ed dunyâ bi zîynetin el kevâkibi

: : : : : :

muhakkak ki biz süsledik sema, gökyüzü dünya ziynet ile yýldýzlar

AÇIKLAMA _______________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Dünyanýn semasýnda bir kýsmý görülebilen, bir kýsmý görülemeyen milyarlarca yýldýz söz konusudur. Bu yýldýzlarýn bir kýsmý o kadar uzaktadýr ki çok küçük olmalarý dolayýsýyla ýþýklarý hiç farkedilmez, baþgözüyle görülmez. Bir kýsým yýldýzlarý gökyüzünde görmek mümkündür. Baþka bir âyet-i kerimede diyor ki: 41/FUSSÝLET-12: Fe kadâhunne seb’a semâvâtin fî yevmeyni ve evhâ fî kulli semâin emrehâ ve zeyyennes semâed dunyâ bi mesâbîha ve hýfzâ(hýfzen), zâlike takdîrul azîzil alîm(alîmi). Böylece onlarý iki günde yedi kat gök olarak kaza etti (yarattý, tamamladý). Her gök katýna kendi emrini vahyetti. Ve dünya semasýný kandillerle muhafaza ederek süsledik. Ýþte bu, Azîz ve Alîm olan (Allah’ýn) takdiridir. Birinci gök katý, bütün yýldýzlardan, galaksilerden sonra Allah’a doðru yükselen yollarýn ilkidir. Bütün yýldýzlardan, bütün galaksilerden, çok daha öteye birinci gök katýna ulaþýr.

75

75


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 7

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 447

(37) Saffat Suresi ¡pb £Ï¬b£– Ûa ¢ñ ‰ì¢

7§…¡‰b ß §æb À¤î, ( ¡£3¢× ¤å¡ß ¦bĤ1¡y ë Ve hýfzan min kulli þeytânin mârid(mâridin).

ςε μαριδ (αζγ⎬ν ϖε ασι) ⎭εψτανλαρ⎬ν ηεπσινδεν μυηαφαζα εδερεκ. 1 2 3 4

-

ve hýfzan min kulli þeytânin mâridin

: : : :

ve koruyarak hepsinden þeytan asi ve azgýn

AÇIKLAMA _______________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Þeytanlardan hiçbirisi birinci gök katýna ulaþamazlar. Ama zemin katýn tavaný olan yýldýzlara ulaþabilirler. Orada Allahû Tealâ buyuruyor ki: 37/SAFFAT-8: Lâ yessemmeûne ilel meleil a’lâ ve yukzefûne minkulli cânib(cânibin). Melei a’lâya kulak verip dinleyemezler ve her taraftan atýlýrlar (kovulurlar).

ℜψετ − 8

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 447

>§k¡ãb u ¡£3¢× ¤å¡ß æì¢Ï ˆ¤Ô¢í ë ó¨Ü¤Ç ü¤a ¡ ¯ 5 à¤Ûa ó Û¡a æì¢È £à £ í ü Lâ yessemmeûne ilel meleil a’lâ ve yukzefûne minkulli cânib(cânibin).

Μελει Α’λ®’ψα κυλακ ϖεριπ δινλεψεμεζλερ ϖε ηερ ταραφταν ατ⎬λ⎬ρλαρ (κοϖυλυρλαρ). 1 2 3 4 5

-

lâ yessemmeûne ilâ el meleil a'lâ ve yukzefûne min kulli cânibin

: : : : :

kulak veremezler, dinleyemezler Melei A'lâ, yüce, þerefli topluluk ve atýlýrlar hepsinden yanlar, taraflar

AÇIKLAMA _______________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Melei Alâ, meleklerin toplandýðý yerdir. Allahû Tealâ’nýn emirlerini aldýklarý ve harekete geçmek üzere bekledikleri kesimdir. Cinler meleklerin konuþmalarýný dinleyerek aþaðý indiremezler. Her yerden kovulurlar, atýlýrlar.

76

76


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 9

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 447

(37) Saffat Suresi ¡pb £Ï¬b£– Ûa ¢ñ ‰ì¢

= ¥k¡•a ë ¥la ˆ Ç ¤á¢è Û ë a¦‰ì¢y¢… Duhûran ve lehum azâbun vâsib(vâsibun).

Κοϖυλμυ⎭ ολαρακ, ονλαρ ι⎜ιν κεσιλμεψεν σ⎫ρεκλι αζαπ ϖαρδ⎬ρ. 1 2 3 4

-

duhûran ve lehum azâbun vâsibun

: : : :

kovularak, kovulmuþ olarak ve onlar için, onlar için vardýr bir azap kesilmeyen, sürekli

AÇIKLAMA _______________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Bütün þeytanlara, iþledikleri her suçun arkasýndan, Allahû Tealâ’nýn kesilmeyen bir azabý vardýr. Her an suç iþledikleri için Allahû Tealâ’nýn kesintisiz bir azabý her an onlara ulaþmaktadýr. Göðün neresine giderlerse gitsinler yýldýzlar kesimini aþamazlar, oraya kadar yükselebilirler. Ama çýktýklarý zaman da mutlaka her ulaþtýklarý yerden kovulurlar.

ℜψετ − 10

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 447

¥k¡Ób q ¥lb è¡( ¢é È j¤m b Ï ò 1¤À ‚¤Ûa Ñ¡À  ¤å ß £ü¡a Ýllâ men hatýfel hatfete fe etbeahu þihâbun sâkib(sâkibun).

Ανχακ κιμ βιρ σ⎞ζ καπ⎬π κα⎜αρσα, ο τακτιρδε καψ⎬π γιδεν ψακ⎬χ⎬ βιρ αλεϖ ονυ τακιπ εδερ (ονα υλα⎭⎬ρ, ψοκ εδερ). 1 2 3 4 5 6 7 8

-

illâ men hatýfe el hatfete fe etbea-hu þihâbun sâkibun

: : : : : : : :

ancak, baþka kim, kimse kaptý, kaçtý kapmak, kaçmak o zaman, o taktirde ona tâbî olur, ona ulaþýr yakýcý alev delip geçen, kayýp giden

AÇIKLAMA _______________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Allahû Tealâ’nýn bir nevi otomatik ayarlanmýþ olan füzeleri, týpký zamanýmýzdaki uçaklarý ve hedefleri yok etmekte kullanýlan füzeler gibi, uçmakta olan uçaðý hedef ittihaz ediyor, uçak hangi istikamete yönelirse mutlaka takip edip sonunda yok ediyorsa, bir söz kapýp kaçan bu cinleri ve þeytanlarý, oradan gelen þihap mutlaka yakalýyor ve yok ediyor.

77

77


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 11

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 447

(37) Saffat Suresi ¡pb £Ï¬b£– Ûa ¢ñ ‰ì¢

¤å ß ¤â a b¦Ô¤Ü  ¢£† ( a ¤á¢ç a ¤á¡è¡n¤1 n¤b Ï §l¡‹ ü §åî©Ÿ ¤å¡ß ¤á¢çb ä¤Ô Ü  b £ã¡a 6b ä¤Ô Ü  Festeftihim e hum eþeddu halkan em men halaknâ, innâ halaknâhum min tînin lâzib(lâzibin).

Ηαψ⎬ρ, ονλαρδαν φετϖα ιστε (σορ): “Ονλαρ μ⎬ ψαρατ⎬λ⎬⎭ βακ⎬μ⎬νδαν δαηα κυϖϖετλι, ψοκσα Βιζιμ (διðερ) ψαραττ⎬κλαρ⎬μ⎬ζ μ⎬?” Μυηακκακ κι Βιζ, ονλαρ⎬ ψαπ⎬⎭καν νεμλι τοπρακταν ψαραττ⎬κ.

1 - fe 2 - istefti-him festefti-him (fe istefti-him) 3 - e hum 4 - eþeddu 5 - halkan 6 - em 7 - men 8 - halaknâ 9 - innâ 10 - halaknâ-hum 11 - min tînin 12 - lâzibin

: :

artýk, haydi onlardan fetva iste, açýklama iste, sor

: : : : : : : : : :

onlar mý daha kuvvetli halkoluþ, yaratýlýþ bakýmýndan yoksa, veya kimse biz halkettik, yarattýk muhakkak ki biz onlarý halkettik, yarattýk nemli toprak birbirine yapýþmýþ, yapýþkan

AÇIKLAMA _______________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Allahû Tealâ: “Göklere atýlan, þihapla kovalanan þeytanlar mý yoksa topraktan yaratýldýðýna göre insanlar mý kuvvetli?” buyuruyor.

78

78


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 12

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 447

(37) Saffat Suresi ¡pb £Ï¬b£– Ûa ¢ñ ‰ì¢

: æ뢊 ‚¤ í ë o¤j¡v Ç ¤3 2 Bel acibte ve yesharûn(yesharûne).

Εϖετ, σεν ηαψρετ εττιν ϖε ονλαρ (ισε) αλαψ εδιψορλαρ. 1 - bel 2 - acibte 3 - ve yesharûne

: : :

aksine, evet sen þaþýrdýn, hayret ettin ve onlar alay ediyorlar

AÇIKLAMA _______________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Ve buradaki muhtevada inanmayanlarla Peygamber Efendimiz (S.A.V) arasýndaki iliþkiden bahsediliyor. Allah’a inanmayan insanlarýn karþý çýkýþlarýna Peygamber Efendimiz (S.A.V) hayret ediyor.

ℜψετ − 13

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 447

: æ뢊¢×¤ˆ í ü a뢊¡£×¢‡ a ‡¡a ë Ve izâ zukkirû lâ yezkurûn(yezkurûne).

ςε (ονλαρα) ηατ⎬ρλατ⎬λ⎬νχα (ανλατ⎬λ⎬νχα) τεζεκκ⎫ρ ετμεζλερ (δινλεψιπ η⎫κμε ϖαραμαζλαρ). 1 - ve izâ 2 - zukkirû 3 - lâ yezkurûne

: : :

ve olduðu zaman zikredildi, hatýrlatýldý tezekkür etmezler

AÇIKLAMA _______________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Ýnanmayanlar için hatýrlatýlýnca onlarýn inanmalarý söz konusu olmaz. Onlar tezekkür edemezler.

79

79


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 14

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 447

(37) Saffat Suresi ¡pb £Ï¬b£– Ûa ¢ñ ‰ì¢

: æ뢊¡‚¤ n¤ í ¦ò í¨a a¤ë a ‰ a ‡¡a ë Ve izâ raev âyeten yesteshýrûn(yesteshýrûne).

ςε βιρ ®ψετ (μυχιζε) γ⎞ρδ⎫κλερι ζαμαν αλαψ εδερλερ. 1 2 3 4

-

ve izâ raev âyeten yesteshýrûne

: : : :

ve olduðu zaman gördüler bir âyet, mucize alay ediyorlar

AÇIKLAMA _______________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Peygamber Efendimiz (S.A.V)’in söylediði herþeyle alay edilmiþtir. Baþlangýçta bütün peygamberler ayný durumla karþýlaþmýþlardýr. Bütün kavim resûlleri de ayný þeyle karþýlaþmýþlardýr. Allah’ýn söyledikleri, insanlarýn çoðu tarafýndan reddedilmiþtir. Allahû Tealâ zaten Mu’minun Suresinin 44. âyet-i kerimesinde diyor ki: 23/MU’MÝNUN-44: Summe erselnâ rusulenâ tetrâ, kullemâ câe ummeten resûluhâ kezzebûhu fe etbâ’nâ ba’dahum ba’dan ve cealnâhum ehâdîs(ehâdîse), fe bu’den li kavmin lâ yu’minûn(yu’minûne). Sonra Biz, resûllerimizi ardarda (arasý kesilmeksizin) gönderdik. Her ümmete resûlü geldiði zaman, her defasýnda onu yalanladýlar. Biz de onlarý birbiri arkasýndan (helâk ettik). Ve onlarý efsane kýldýk. Artýk mü’min olmayan kavim (Allah’ýn rahmetinden) uzak olsun.

80

80


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 15

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 447

(37) Saffat Suresi ¡pb £Ï¬b£– Ûa ¢ñ ‰ì¢

7 ¥å©îj¢ß ¥Š¤z¡ £ü¡a ¬a ˆ¨ç ¤æ¡a a¬ì¢Ûb Ó ë Ve kâlû in hâzâ illâ sihrun mubîn(mubînun).

ςε “βυ σαδεχε απα⎜⎬κ βιρ σιηιρδιρ.” δεδιλερ (δερλερ).

1 2 3 4

-

ve kâlû in hâzâ illâ sihrun mubînun

: : : :

ve dediler bu sadece bir büyü, sihir apaçýk

AÇIKLAMA _______________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Ay’ýn fekki olayýnda münafýklar diyorlar ki: “Eðer sen bu Ay’ý ikiye bölebilirsen sana tâbî oluruz.” Peygamber Efendimiz (S.A.V) de diyor ki: “Ben bu Ay’ý ikiye bölemem ama Rabbime müracaat ederim. Eðer kabul eder de Ay’ý ikiye bölerse gerçekten bana tâbî olacak mýsýnýz, söz veriyor musunuz?” “Söz veriyoruz.” diyorlar. Ve Allahû Tealâ Ay’ý ikiye bölüyor. Peygamber Efendimiz (S.A.V)’e söz veren insanlar, Peygamber Efendimiz (S.A.V) onlara hatýrlattýðý zaman: “Senin bu yaptýðýn þey apaçýk bir sihirdir.” diyorlar.

81

81


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 16

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 447

(37) Saffat Suresi ¡pb £Ï¬b£– Ûa ¢ñ ‰ì¢

b¦ßb Ä¡Ç ë b¦2a Š¢m b £ä¢× ë b ä¤n¡ß a ‡¡a õ = æì¢qì¢È¤j à Û b £ã¡a õ E izâ mitnâ ve kunnâ turâben ve izâmen e innâ le meb’ûsûn(meb’ûsûne).

√λδ⎫ð⎫μ⎫ζ, τοπρακ ϖε κεμικ ολδυðυμυζ ζαμαν μ⎬? Γερ⎜εκτεν βιζ, μυτλακα βεασ εδιλενλερ (διριλτιλενλερ) μι ολαχαð⎬ζ? 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10

-

e izâ mitnâ ve kunnâ turâben ve izâmen e innâ le meb'ûsûne

: : : : : : : : : :

mi olduðu zaman biz öldük ve biz olduk toprak ve kemik mi muhakkak biz elbette, mutlaka beas edilenler, diriltilenler

AÇIKLAMA _______________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Onlar, her zaman bunu söylüyorlar. Zamanýn geriye doðru döneceðini ve onlarýn yaþamakta olduðu zamana ulaþtýðýnda, hayatta olmalarý kadar tabii bir þey olmayacaðýna inanmýyorlar.

82

82


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 17

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 447

(37) Saffat Suresi ¡pb £Ï¬b£– Ûa ¢ñ ‰ì¢

6 æì¢Û £ë ü¤a b 㢪¯ë¬b 2¨a ë a E ve âbâunel evvelûn(evvelûne).

ςε εϖϖελκι βαβαλαρ⎬μ⎬ζ (αταλαρ⎬μ⎬ζ) δα μ⎬? 1 - e 2 - ve âbâu-nâ 3 - el evvelûne

: : :

mý ve babalarýmýz evvelkiler

AÇIKLAMA _______________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Kýyâmet günü zamanýn geri dönmesi söz konusudur. Allah’ýn bütün gezegenlere verdiði büyüme enerjisi, kinetik enerji bittiði zaman kâinattaki büyüme duruyor. Zaman da geçmiþten geleceðe doðru olan ilerlemesini durduruyor ve gravitasyon sebebiyle, yerçekimi sebebiyle yörüngelerde dolaþanlar merkezlerine yapýþýyorlar. Ve böylece Allahû Tealâ, Ay’ýn Dünya’ya, Dünya’nýn da Güneþ’e yapýþacaðýný söylüyor. Ve zaman tersine gelecekten geçmiþe doðru akmaya baþlýyor ve bu akýþ da herkesin hayattta olduðu zaman, bütün zamanlar boyunca kimler hayattaysa onlarýn hepsi zaman kendi devirlerine ulaþtýðýnda mezarlarýndan yükseliyor. Ölmeden evvelki durumlarý ne ise o duruma dönüþüyorlar. Ama bulunduklarý yerde yerçekimi kuvveti olmadýðý için Ýndi Ýlâhi’ye çok yakýn olan Mahþer Meydaný’nda, göðün 7. katýnda evvelce ölenler de dahil bütün insanlar toplanýyorlar.

ℜψετ − 18

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 447

7 æ뢊¡a … ¤á¢n¤ã a ë ¤á È ã ¤3¢Ó Kul neam ve entum dâhýrûn(dâhýrûne).

“Εϖετ ϖε σιζ (ψενιδεν ψαρατ⎬λδ⎬ð⎬ν⎬ζ ζαμαν) ηορ ϖε ηακιρ ολαχακλαρσ⎬ν⎬ζ.” δε. 1 2 3 4

-

kul neam ve entum dâhýrûne

: : : :

de evet ve siz zelil olanlar, hor ve hakir olanlar

AÇIKLAMA _______________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Ne zaman? Zaman gelecekten geçmiþe dönüp de onlarýn yaþadýðý devirde onlar mezarlarýndan yükseldikleri zaman... “Ýþte o zaman siz hor ve hakir olacaklarsýnýz.” de onlara, buyuruyor Allah.

83

83


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 19

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 447

(37) Saffat Suresi ¡pb £Ï¬b£– Ûa ¢ñ ‰ì¢

æ뢊¢Ä¤ä í ¤á¢ç a ‡¡b Ï ¥ñ †¡ya ë ¥ñ Š¤u ‹ ó¡ç b à £ã¡b Ï Fe innemâ hiye zecretun vâhýdetun fe izâ hum yenzurûn(yenzurûne).

⇑⎭τε ο, σαδεχε τεκ βιρ ⎜⎬ðλ⎬κτ⎬ρ. Ονλαρ ι⎭τε ο ζαμαν (διριλτιλινχε) βακαχακλαρ (γ⎞ρεχεκλερ). 1 2 3 4 5 6 7

-

fe innemâ hiye zecretun vâhýdetun fe izâ hum yenzurûne

: : : : : : :

iþte o zaman yalnýzca, sadece o haykýrýþ, çýðlýk bir tek iþte o zaman onlar bakacaklar, görecekler

AÇIKLAMA _______________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Sur’a üfürülmeden evvel bir tek noktadan yaratýlan kâinattaki büyüme devam ediyor ve zaman geçmiþten geleceðe doðru akýyor. Sur’a bir tek çýðlýk olarak üfürülünce büyüme duruyor ve zaman da duruyor. Sur’a ikinci defa üfürülüyor. Ondan sonra kâinat küçülmeye baþlýyor. Ve geçmiþten geleceðe doðru akan zaman duruyor ve gravitasyon sebebiyle geriye dönüyor.

ℜψετ − 20

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 447

¡åí©£†Ûa ¢â¤ì í a ˆ¨ç b ä ܤí ë b í aì¢Ûb Ó ë Ve kâlû yâ veylenâ hâzâ yevmud dîn(dîni).

“ςε εψϖαηλαρ ολσυν βιζε, (ι⎭τε) βυ δ⎩ν γ⎫ν⎫δ⎫ρ.” δεδιλερ. 1 2 3 4 5

-

ve kâlû yâ veylenâ hâzâ yevmu ed dîni

: : : : :

ve dediler yazýklar olsun bize, eyvahlar olsun bize bu gün dîn

AÇIKLAMA _______________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Allah’a göre geçmiþ ve gelecek zaman mefhumlarý yoktur. Geçmiþ ve geleceði yaþayacak olanlar insanlardýr. Zaman, insan için geçerlidir. Allahû Tealâ zamaný sýfýrlayan sonsuz hýzý sebebiyle zamandan münezzehtir. Bu yüzden kâinatýn her zerresinde, her noktasýnda ayný anda bulunabildiði için mekândan da münezzehtir.

84

84


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 21

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 447

(37) Saffat Suresi ¡pb £Ï¬b£– Ûa ¢ñ ‰ì¢

; æì¢2¡£ˆ Ø¢m ©é¡2 ¤á¢n¤ä¢× ô©ˆ £Ûa ¡3¤– 1¤Ûa ¢â¤ì í a ˆ¨ç Hâzâ yevmul faslillezî kuntum bihî tukezzibûn(tukezzibûne).

1 2 3 4 5 6 7

-

(⇑⎭τε) βυ τεκζιπ ετμι⎭ (ψαλανλαμ⎬⎭) ολδυðυνυζ φασ⎬λ (ηακλ⎬ψ⎬ ηακσ⎬ζδαν αψ⎬ρμα, η⎫κ⎫μ ϖερμε) γ⎫ν⎫δ⎫ρ.

hâzâ yevmu el fasli ellezî kuntum bi-hi tukezzibûne

: : : : : : :

bu gün fasýl, ayýrma hüküm verme ki o siz oldunuz onu tekzip ediyorsunuz, yalanlýyorsunuz

AÇIKLAMA _______________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Yalanladýklarý kýyâmet günü Allahû Tealâ onlar hakkýnda da hüküm verecek. Bütün insanlar hayat filmlerinin bulunduðu Ýnd-i Ýlâhi’ye gidecekler. Doðuþlarýndan ölümlerine kadar hayatlarýný, her saniye kazandýklarý ve kaybettikleri bütün derecelerle birlikte görecekler. Ve ayný zamanda düþüncelerinin filmini de görecekler. Ellerindeki mizansa bütün kazandýklarý ve kaybettikleri dereceleri þaþmaz bir taammüd hesaplamasýyla tam olarak yerli yerine oturtacak ve kiþi Allah’ýn kendisine asla zulmetmediðini görecektir.

ℜψετ − 22

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 447

= æ뢆¢j¤È í aì¢ãb × b ß ë ¤á¢è ua 뤋 a ë aì¢à Ü Ã åí©ˆ £Ûa a뢊¢'¤y¢a Uhþurûllezîne zalemû ve ezvâcehum ve mâ kânû ya’budûn(ya’budûne).

Ζυλμεδενλερι ϖε ονλαρ⎬ν ε⎭λερινι (ζεϖχελερινι) ηα⎭ρεδιν (βιραραψα τοπλαψ⎬ν)! ςε ονλαρ⎬ν ταπμ⎬⎭ ολδυκλαρ⎬ ⎭εψλερι (δε). 1 2 3 4 5 6

-

uhþurû ellezîne zalemû ve ezvâce-hum ve mâ kânû ya'budûne

: : : : : :

haþredin, biraraya toplayýn ki onlar zulmettiler, zulmedenler ve onlara eþ olanlar, yardýmcý olanlar ve þeyler onlar oldular tapýyorlar

AÇIKLAMA _______________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Burada zulmedenlerden murat, kendilerine ve baþkalarýna zulmettikleri için kaybettikleri dereceler kazandýklarý derecelerden fazla olanlardýr. Onlara yardýmcý olanlarýn da kaybettikleri dereceler kazandýklarý derecelerden fazladýr ve toplanacaklarý yer orasýdýr.

85

85


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øÉé¼@»A øÁônø@I { ℜψετ − 23

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 447

(37) Saffat Suresi ¡pb £Ï¬b£– Ûa ¢ñ ‰ì¢

= ¡áî©z v¤Ûa ¡Âa Š¡• ó¨Û¡a ¤á¢ç뢆¤çb Ï ¡é¨ £ÜÛa ¡æ뢅 ¤å¡ß Min dûnillâhi fehdûhum ilâ sýrâtýl cahîm(cahîmi).

Αλλαη’ταν βα⎭κα (ταπτ⎬κλαρ⎬). Αρτ⎬κ ονλαρ⎬ χαη⎩μ (χεηεννεμ) ψολυνα ηιδαψετ εδιν (υλα⎭τ⎬ρ⎬ν). 1 2 3 4

-

min dûnillâhi (min dûni allâhi) : fehdû-hum : ilâ sýrâtý : el cahîmi :

Allah'tan baþka artýk onlarý hidayet edin, ulaþtýrýn yola cahîm, cehennem

AÇIKLAMA _______________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Burada hem putlara tapanlar hem de taptýklarý putlar biraraya toplanýyor ki, Allahû Tealâ onlarý karþýlaþtýrýyor. Putlar: “Biz onlarýn bize tapmasýna müsaade etmedik, biz bunu uygun görmedik, biz bunu hep inkâr ettik.” diyorlar.

ℜψετ − 24

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 447

= æì¢Û@¢ªì¤ ß ¤á¢è £ã¡a ¤á¢çì¢1¡Ó ë Vakýfûhum innehum mes’ûlûn(mes’ûlûne).

Αρτ⎬κ ονλαρ⎬ τεϖκιφ εδιν (τυτυκλαψ⎬ν). Μυηακκακ κι ονλαρ, μεσυλδ⎫ρλερ (σορυμλυδυρλαρ). 1 - vakýfû-hum 2 - inne-hum 3 - mes'ûlûne

: : :

ve onlarý durdurun, tevkif edin, tutuklayýn muhakkak onlar mesuldürler

AÇIKLAMA _______________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Kýyâmetteki olaylar dizisini Allahû Tealâ anlatmaktadýr.

86

86


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 25

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 448

(37) Saffat Suresi ¡pb £Ï¬b£– Ûa ¢ñ ‰ì¢

æ뢊 •b ä m ü ¤á¢Ø Û b ß Mâ lekum lâ tenâsarûn(tenâsarûne).

Σιζε νε ολδυ κι ψαρδ⎬μλα⎭μ⎬ψορσυνυζ. 1 - mâ lekum 2 - lâ tenâsarûne

: :

size ne oldu yardýmlaþmýyorsunuz

AÇIKLAMA _______________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Cehennemlikler arasýnda yardýmlaþma olmadýðýndan söz ediliyor.

ℜψετ − 26

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 448

æì¢à¡Ü¤ n¤¢ß â¤ì î¤Ûa ¢á¢ç ¤3 2 Bel humul yevme musteslimûn(musteslimûne).

Ηαψ⎬ρ, ονλαρ βυγ⎫ν τεσλιμ ολανλαρδ⎬ρ. 1 2 3 4

-

bel hum el yevme musteslimûne

: : : :

hayýr onlar gün, bugün teslim olanlar

AÇIKLAMA _______________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Negatif suallerin pozitif cevabý söz konusudur. “Size ne oldu ki yardýmlaþmýyorsunuz?” suali, birbirlerini þirke düþürenlere sorulan sualdir. Ýnsanlar birbirlerinin üzerinde tesir sahasý vücuda getiriyorlar ve kendileri Allah’ýn yolunda olmadýklarý gibi baþkalarýný da Allah’ýn yolundan men ediyorlar. Kýyâmet gününde onlara deniyor ki: “Ama kýyâmet gününde, cehennemde artýk yardýmlaþmýyorsunuz. Hakikatleri anladýnýz. Allah’a ulaþmayý dilemeyenin gideceði yerin cehennem olduðunu gördünüz ve artýk birbirinizle sýký bir iliþki içerisinde deðilsiniz, biriniz diðerini Allah yolundan saptýrmaya artýk çalýþmýyor.” Bu insanlar isteyerek deðil, kerhen teslim oluyorlar. Cehenneme gitmek ve cehenneme teslim olmak mecburiyetindeler. Ýþte bu âyet-i kerimenin teslimden muradý, Allah’a teslim olmak deðil, cehennem bekçilerine mecburi teslim olmaktýr.

87

87


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 27

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 448

(37) Saffat Suresi ¡pb £Ï¬b£– Ûa ¢ñ ‰ì¢

æì¢Û õ¬b  n í §œ¤È 2 ó¨Ü Ç ¤á¢è¢š¤È 2 3 j¤Ó a ë Ve akbele ba’duhum alâ ba’dýn yetesâelûn(yetesâelûne).

ςε καρ⎭⎬λ⎬κλ⎬ ψ⎞νελιπ βιρβιρλερινε (ηεσαπ) σοραρλαρ. 1 - ve akbele 2 - ba'du-hum alâ ba'dýn 3 - yetesâelûne

: : :

ve karþýlýklý birbirlerine yönelip sorarlar

AÇIKLAMA _______________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Cehennemde taraflardan biri, karþý tarafýn kendisini nasýl tuzaða düþürdüðünü söyleyerek ona hesap soruyor. Nasýl tuzaða düþürüldüklerini söylüyorlar. Diðerleri de buna itiraz ediyorlar. “Biz sizi tuzaða düþürmedik, siz zaten tuzaktaydýnýz, zaten Allah’a ulaþmayý dilememiþtiniz.” Karþýlýklý iki taraf birbirine yönelip hesap soruyor, birbirlerini suçluyorlar.

ℜψετ − 28

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 448

¡åî©à î¤Ûa ¡å Ç b ä ãì¢m¤b m ¤á¢n¤ä¢× ¤á¢Ø £ã¡a a¬ì¢Ûb Ó Kâlû innekum kuntum te’tûnenâ anil yemîn(yemîni).

“Γερ⎜εκτεν σιζ βιζε, σαð ταραφταν (Αλλαη ταραφταρ⎬ψμ⎬⎭ γιβι) γελιψορδυνυζ.” δεδιλερ (δερλερ). 1 2 3 4 5

-

kâlû inne-kum kuntum te'tûne-nâ an el yemîni

: : : : :

dediler muhakkak siz, gerçekten siz siz oldunuz bize geliyorsunuz sað taraftan

AÇIKLAMA _______________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm “Allah’a ulaþmayý dilemek yoktur. ‘Allah’a ulaþmayý dileyin’ diyen birtakým sahtekârlara inanmayýn.” diyerek Allah’a ulaþmayý dilemekten insanlarý men edenler: “5 vakit namazý kýlmak, Ýslâm’ýn 5 þartýný yerine getirmek cennete götürür.” diyorlar. Bunlar sað taraftan kurtuluþa ulaþacaklarýný zannederek gelenlerdir. Ama bu düþünceleriyle ne kendileri kurtulabilirler ne de baþkalarýný kurtarabilirler. Allah’a ulaþmayý dilemeyen kiþinin ne cehennemden ne küfürden ne dalâletten ne þirkten kurtulmasý mümkündür. Allah taraftarýymýþ gibi gelmiþler ama ilimleri itibariyle dalâlettedirler.

88

88


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 29

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 448

(37) Saffat Suresi ¡pb £Ï¬b£– Ûa ¢ñ ‰ì¢

7 åî©ä¡ß¤ªì¢ß aì¢ãì¢Ø m ¤á Û ¤3 2 aì¢Ûb Ó Kâlû bel lem tekûnû mû’minîn(mû’minîne).

“Ηαψ⎬ρ, σιζ μ⎫’μιν ολμαμ⎬⎭τ⎬ν⎬ζ (Αλλαη’α υλα⎭μαψ⎬ διλεμεμι⎭τινιζ).” δεδιλερ (δερλερ).

1 2 3 4

-

kâlû bel lem tekûnû mû'minîne

: : : :

dediler hayýr siz olmadýnýz mü'minler, âmenû olanlar (Allah'a ulaþmayý dileyenler)

AÇIKLAMA _______________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Taraflardan biri, diðerini suçluyor. “Dînin temsilcileri gibi geliyordunuz, yaklaþýyordunuz, bilgiler aktarýyordunuz. Yani bu emaniye bilgilerle bizi dalâlette býraktýnýz, hidayete ermemize engel oldunuz.” Buna muhatap olan sað taraftan gelenler de “Hayýr, siz mü’min olmamýþtýnýz (Allah’a ulaþmayý dilememiþtiniz.)” dediler. Zaten bütün mesele, mü’min olmak meselesidir. Ya Allah’a ulaþmayý dileyip mü’min olacaksýnýz ya da Allah’a ulaþmayý dilemeyeceksiniz, küfürde kalacaksýnýz. Bütün insanlar için seçim, Allah’a ulaþmayý dilemek veya dilememektir. Dînde var olmak ya da yok olmaktýr. Allah’a ulaþmayý dilemeyen bir kiþi dînde yoktur, dînde deðildir, dînin gereklerini hiçbir þekilde yerine getirmesi söz konusu deðildir. Kurtuluþu da mümkün deðildir.

89

89


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øÉé¼@»A øÁônø@I { ℜψετ − 30

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 448

(37) Saffat Suresi ¡pb £Ï¬b£– Ûa ¢ñ ‰ì¢

7 §æb À¤Ü¢ ¤å¡ß ¤á¢Ø¤î Ü Ç b ä Û æb × b ß ë åî©Ëb Ÿ b¦ß¤ì Ó ¤á¢n¤ä¢× ¤3 2 Ve mâ kâne lenâ aleykum min sultân(sultânin), bel kuntum kavmen tâgîn(tâgîne).

ςε βιζιμ, σιζιν ⎫ζερινιζδε βιρ συλτανλ⎬ð⎬μ⎬ζ, η⎫κ⎫μρανλ⎬ð⎬μ⎬ζ ολμαδ⎬ (ψοκτυ). Ηαψ⎬ρ σιζ αζγ⎬ν βιρ καϖιμ ολμυ⎭τυνυζ.

1 2 3 4 5 6 7 8

-

ve mâ kâne lenâ aleykum min sultânin bel kuntum kavmen tâgîne

: : : : : : : :

ve olmadý bize, bizim sizin üzerinizde bir sultanlýk, zorlayýcý güç, kuvvet hayýr siz oldunuz bir kavim azgýn

AÇIKLAMA _______________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Burada da daha kesin bir þekilde: “Aslýnda bizim sizin üzerinizde bir sultanlýðýmýz, bir hükümranlýðýmýz yoktu. Hayýr, siz kendiniz azgýn bir kavim olmuþtunuz.” diyorlar.

90

90


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 31

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 448

(37) Saffat Suresi ¡pb £Ï¬b£– Ûa ¢ñ ‰ì¢

æì¢Ô¡ö¬a ˆ Û b £ã¡a > b ä¡£2 ‰ ¢4¤ì Ó b ä¤î Ü Ç £Õ z Ï Fe hakka aleynâ kavlu rabbinâ innâ le zâýkûn(zâýkûne).

Αρτ⎬κ Ραββιμιζιν (αζαπ) σ⎞ζ⎫ ⎫ζεριμιζε ηακ ολδυ. Μυηακκακ κι βιζ, ονυ (αζαβ⎬) μυτλακα ταδαχακ ολανλαρ⎬ζ. 1 2 3 4 5 6 7 8

-

fe hakka aleynâ kavlu rabbi-nâ innâ le zâýkûne

: : : : : : : :

o zaman, artýk hak oldu üzerimize söz Rabbimiz muhakkak ki biz elbette, mutlaka tadacak olanlar

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Allahû Tealâ Zumer Suresinin 71. âyet-i kerimesinde diyor ki: 39/ZUMER-71: Vesîkallezîne keferû ilâ cehenneme zumerâ(zumeran), hattâ izâ câuhâ futihat ebvâbuhâ, ve kâle lehum hazenetuhâ e lem ye’tikum rusulun minkum yetlûne aleykum âyâti rabbikum ve yunzirûnekum likâe yevmikum hâzâ, kâlû belâ ve lâkin hakkat kelimetul azâbi alel kâfirîn(kâfirîne). Kâfirler, zümre zümre cehenneme sürülürler. Oraya geldikleri zaman, onun (cehennemin) kapýlarý açýlýr. Ve onun (cehennemin) bekçileri onlara derler ki: “Size, sizden (sizin aranýzdan) olan resûller gelmedi mi ki, size Rabbinizin âyetlerini okusun, bugüne (buraya) geleceðinizi (söyleyerek) uyarsýn? (Cehenneme gidenler) dediler ki: “Evet (geldiler).” Fakat azap sözü kâfirlerin üzerine hak oldu. Allahû Tealâ Nahl-36’da bir kýsým insanlarýn üzerine dalâletin hak olduðu noktayý ifade etmektedir: 16/NAHL-36: Ve le kad beasnâ fî kulli ummetin resûlen eni’budûllâhe vectenibût tâgût(tâgûte), fe minhum men hedallâhu ve minhum men hakkat aleyhid dalâleh(dalâletu), fe sîrû fîl ardý fanzurû keyfe kâne âkýbetul mukezzibîn(mukezzibîne). Ve andolsun ki Biz, bütün ümmetlerin (milletlerin, kavimlerin) içinde resûl beas ettik (hayata getirdik, va-zifeli kýldýk). (Allah’a ulaþmayý dileyerek) Allah’a kul olsunlar ve taguttan (insan ve cin þeytanlardan) içtinap etsinler (sakýnýp kurtulsunlar) diye. Onlardan bir kýsmýný, (Resûlün daveti üzerine Allah’a ulaþmayý dileyenleri) Allah hidayete erdirdi ve bir kýsmýnýn (dilemeyenlerin) üzerine dalâlet hak oldu. Artýk yeryüzünde gezin. Böylece yalanlayanlarýn akýbetinin, nasýl olduðuna bakýn (görün). Dalâlet, azabýn habercisidir. Ýnsanlar, sadece, Allah’a ulaþmayý dileyecek geri kalanýný Allah yapacak, onlarýn ruhlarýný Kendisine ulaþtýracak. Kim Allah’a ulaþmayý dilerse ruhu mutlaka Allah’a ulaþýr. 3. kat cennetin sahibi olur, dünya saadetinin yarýsýnýn sahibi olur hem de garantidedir. Nahl Suresinin 36. âyet-i kerimesinde dalâlet, Zumer Suresinin 71. âyet-i kerimesinde azap hak oluyor. Allah’ýn resûllerine, onlarý inkâr ederek sýrt çevirenler, yüz çevirenler için dalâlet ve azap söz konusudur.

91

91


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

Χ⎫ζ − 23

ℜψετ − 32

Σαψφα − 448

(37) Saffat Suresi ¡pb £Ï¬b£– Ûa ¢ñ ‰ì¢

åí©ëb Ë b £ä¢× b £ã¡a ¤á¢×b ä¤í ì¤Ë b Ï Fe agveynâkum innâ kunnâ gâvîn(gâvîne).

Εϖετ, σιζι βιζ αζδ⎬ρδ⎬κ. Γερ⎜εκτεν βιζ αζγ⎬νλαρ ολμυ⎭τυκ.

1 2 3 4 5

-

fe agveynâ-kum innâ kun-nâ gâvîne

: : : : :

artýk, öyleyse, böylece, evet sizi biz azdýrdýk muhakkak biz, gerçekten biz biz olduk azgýn olanlar, azgýnlar

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Her ne kadar baþlangýçta: “Bizim, sizin üzerinizde bir hükümranlýðýmýz yoktu.” deseler de en sonunda azdýran taraf itiraf ediyor: “Evet, sizi biz azdýrdýk. Gerçekten biz azgýnlar olmuþtuk.” Birinci taraf önce azgýnlardan oluyor. Yani kendileri Allah yolunda deðiller ve baþka insanlarý da saptýran bir özellik taþýyorlar.

92

92


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øÉé¼@»A øÁônø@I { ℜψετ − 33

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 448

(37) Saffat Suresi ¡pb £Ï¬b£– Ûa ¢ñ ‰ì¢

æì¢×¡Š n¤'¢ß ¡la ˆ ȤÛa ó¡Ï §ˆ¡÷ ߤì í ¤á¢è £ã¡b Ï Fe innehum yevme izin fîl azâbi muþterikûn(muþterikûne).

⇑⎭τε μυηακκακ κι ονλαρ, ιζιν γ⎫ν⎫ αζαπτα ορτακ ολανλαρδ⎬ρ. 1 2 3 4 5

-

fe inne-hum yevme izin fî el azâbi muþterikûne

: : : : :

artýk, iþte muhakkak onlar izin günü azabýn içinde, azapta müþterek, ortak olanlar

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Azanlar da azdýranlar da azapta olacaktýr. Öyleyse taraflardan biri, ikinci tarafý azdýrmaktadýr; Allah’ýn yolundan men etmektedir. Allahû Tealâ bu insanlarýn durumunu Nisa Suresinin 167. âyet-i kerimesinde açýk bir þekilde ifade etmektedir: 4/NÝSA-167: Ýnnellezîne keferû ve saddû an sebîlillâhi kad dallû dalâlen baîdâ(baîden). Muhakkak ki onlar kâfirdirler ve Allah’ýn yolundan alýkoyarlar (men ederler) (kendileri de Allah’ýn yolunda deðillerdir). Andolsun ki onlar, uzak bir dalâlet içindedirler. Ýnsanlar Allah’a ulaþmayý dilemezlerse sadece kendileri dalâlette olurlar. Ama kendileri dalâlette olan bu insanlar, baþkalarýný da Allah yolundan saptýrdýklarý için, hidayetten saptýrdýklarý için uzak bir dalâlet içindedirler. Dalâlet içinde olan bu insanlarýn özellikleri, onlarýn baþkalarýna zulmetmeleridir. Baþkalarýna zulmedince derecat kaybedecekleri için asýl kendilerine zulmederler. Yoldan çýkaranlar da yoldan çýkmýþ olanlar da müþtereken azabý tadacaklardýr ve cehennemde olacaklardýr. Ama azdýranlar, baþkalarýnýn Allah’a ulaþmayý dilemesine bilerek mani olanlar, onlarýn azabý muhakkak ki daha büyük bir azap olacaktýr.

93

93


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 34

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 448

(37) Saffat Suresi ¡pb £Ï¬b£– Ûa ¢ñ ‰ì¢

åî©ß¡Š¤v¢à¤Ûb¡2 ¢3 Ȥ1 ã Ù¡Û¨ˆ × b £ã¡a Ýnnâ kezâlike nef’alu bil mucrimîn(mucrimîne).

Γερ⎜εκτεν Βιζ, μ⎫χριμλερε (συ⎜λυλαρα) ι⎭τε β⎞ψλε ψαπαρ⎬ζ. 1 2 3 4

-

innâ kezâlike nef'alu bi el mucrimîne

: : : :

muhakkak biz, gerçekten biz iþte böyle biz yaparýz mücrimlere, suçlulara, günahkârlara

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Mücrim, cürüm iþleyen, suçlu demektir. Cürüm de günahlardan bir tanesidir. Mücrim, ayný zamanda günâhkartýr. Ama mücrimin lügat mânâsý; suçlu, suç iþleyen, cürüm iþleyen kiþidir. Allahû Tealâ mücrimleri cehenneme koyar, cehennemde onlara azap ettirir.

ℜψετ − 35

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 448

= æ뢊¡j¤Ø n¤ í ¢é¨£ÜÛa £ü ¡a é¨Û¡a ¬ü ¤á¢è Û 3î©Ó a ‡¡a a¬ì¢ãb × ¤á¢è £ã¡a Ýnnehum kânû izâ kîle lehum lâ ilâhe illallâhu yestekbirûn(yestekbirûne).

Ονλαρα: “Αλλαη’ταν βα⎭κα ⇑λ®η ψοκτυρ.” δενιλδιðι ζαμαν, ονλαρ μυτλακα κιβιρλενιψορλαρδ⎬. 1 2 3 4 5 6 7 8

-

Inne-hum kânû izâ kîle lehum lâ ilâhe illâ allâhu yestekbirûne

: : : : : : : :

muhakkak onlar oldular olduðu zaman denildi onlara ilâh yoktur Allah'tan baþka kibirlenirler, büyüklenirler

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm “Allah’tan baþka Ýlâh yoktur” sözüne karþý kibirleniyorlardý. Büyüklük taslýyorlardý.

94

94


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 36

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 448

(37) Saffat Suresi ¡pb £Ï¬b£– Ûa ¢ñ ‰ì¢

6 §æì¢ä¤v ß §Š¡Çb '¡Û b ä¡n è¡Û¨a a¬ì¢×¡‰b n Û b £ä¡ö a æì¢Ûì¢Ô í ë Ve yekûlûne e innâ le târikû âlihetinâ li þâirin mecnûn(mecnûnin).

ςε ονλαρ “Μεχνυν (δελι) βιρ ⎭αιρ ι⎜ιν, γερ⎜εκτεν βιζ, ιλ®ηλαρ⎬μ⎬ζ⎬ τερκεδενλερ μι ολαχαð⎬ζ?” διψορλαρ(δ⎬). 1 2 3 4 5 6 7

-

ve yekûlûne e innâ le târikû âliheti-nâ li þâirin mecnûnin

: : : : : : :

ve söylerler, derler muhakkak ki biz mi elbette, mutlaka, gerçekten terkeden kimseler ilâhlarýmýz þair için mecnun, deli

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Ýnsanlar bütün devirlerde kendilerine putlarý ilâhlar edinmiþlerdir ve onlara tapmýþlardýr. Her devirde karþýlarýna çýkan Allah’ýn resûlleri için hep: “Bu delidir. Bu deli, þair için putlarýmýzý terk mi edeceðiz?” demiþlerdir. Ýlâhlarýný terketmek istememiþlerdir.

ℜψετ − 37

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 448

åî©Ü ¤Š¢à¤Ûa Ö £† • ë ¡£Õ z¤Ûb¡2 õ¬b u ¤3 2 Bel câe bil hakký ve saddakal murselîn(murselîne).

Ηαψ⎬ρ, ο ηακκ⎬ γετιρδι. ςε μ⎫ρσελλερι (γ⎞νδεριλμι⎭ ολαν ρεσ⎦λλερι) τασδικ εττι. 1 2 3 4 5

-

bel câe bi el hakký ve saddaka el murselîne

: : : : :

hayýr getirdi hak ve doðruladý, tasdik etti gönderilen resûller, elçiler

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Peygamber Efendimiz (S.A.V) bu âyette “O” kelimesiyle yer alýyor. O’na “deli, mecnun, þair” diyorlardý. Allahû Tealâ da diyor ki: “Hayýr, o hakký getirdi. Ve mürselleri (gönderilmiþ olan resûlleri) tasdik etti.” Hz. Musa, Tevrat’ý; Hz. Ýsa, Ýncil’i, Hz. Muhammed (S.A.V) Efendimiz ise Kur’ân-ý Kerim’i getirdi ve kendisinden evvel gönderilmiþ olan resûlleri de tasdik etti. Görülüyor ki insanlar hep büyük yanlýþlarýn içinde yaþamýþlar, hep kendilerine ilâhlar edinmiþler ve Allah’ýn yolundan uzak kalmýþlar. Allah’a ulaþmayý dilemedikleri için Allah yoluna, Sýratý Mustakîm yoluna ulaþamamýþlar.

95

95


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 38

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 448

(37) Saffat Suresi ¡pb £Ï¬b£– Ûa ¢ñ ‰ì¢

7 ¡áî©Û ü¤a ¡la ˆ ȤÛa aì¢Ô¡ö¬a ˆ Û ¤á¢Ø £ã¡a Ýnnekum le zâikûl azâbil elîm(elîmi). Muhakkak ki siz, elîm azabý mutlaka tadacak olanlarsýnýz. 1 2 3 4 5

-

Inne-kum le zâikû el azâbi el elîmi

: : : : :

muhakkak siz elbette, mutlaka tadacak olanlar azap elîm, acý

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Ýnsanlarý yoldan çýkaranlar ve yoldan çýkanlarýn hepsi için: “Muhakkak ki siz acý, elîm azabý elbette tadacaksýnýz.” denmektedir.

ℜψετ − 39

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 448

= æì¢Ü à¤È m ¤á¢n¤ä¢× b ß £ü¡a æ¤ë Œ¤v¢m b ß ë Ve mâ tuczevne illâ mâ kuntum ta’melûn(ta’melûne).

ςε ψαπμ⎬⎭ ολδυκλαρ⎬ν⎬ζδαν βα⎭κα βιρ ⎭εψλε χεζαλανδ⎬ρ⎬λμαζσ⎬ν⎬ζ. 1 2 3 4 5

-

ve mâ tuczevne illâ mâ kuntum ta'melûne

: : : : :

ve cezalandýrýlmazsýnýz den baþka þey siz oldunuz yapýyorsunuz

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Kiþi iþlediði suç kadar cezalandýrýlýr. Bir insanýn vücuda getirdiði suç, hangi hüviyette ise ne kadarsa kiþi o kadar cezalandýrýlýr. Allahû Tealâ buyuruyor ki: 6/EN’AM-160: Men câe bil haseneti fe lehu aþru emsâlihâ, ve men câe bis seyyieti fe lâ yuczâ illâ mislehâ ve hum lâ yuzlemûn(yuzlemûne). Kim (Allah’ýn huzuruna) bir hasene ile gelirse, artýk onun on misli, onundur.Ve kim bir seyyie ile gelirse, o zaman onun mislinden baþkasý ile cezalandýrýlmaz. Ve onlar zulmolunmazlar.

96

96


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 40

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 448

(37) Saffat Suresi ¡pb £Ï¬b£– Ûa ¢ñ ‰ì¢

åî©– ܤ‚¢à¤Ûa ¡é£Ü¨ Ûa …b j¡Ç £ü ¡a Ýllâ ibâdallâhil muhlesîn(muhlesîne).

Αλλαη’⎬ν μυηλισ (ηαλισ) κυλλαρ⎬ ηαρι⎜. 1 - illâ 2 - ibâdallâhi (ibâdi allâhi) 3 - el muhlesîne

: : :

hariç Allah'ýn kullarý muhlis olan, halis olan

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Allahû Tealâ muhlis (nefs tezkiyesini ve tasfiyesini tamamlamýþ) olan kullarýný cezalandýrmadýðýný söylemektedir. Onlar ulûl’elbab makamýnda 7 yer katýný görmüþlerdir. Ýhlâs makamýnda ise 7 gök katýný göreceklerdir.

ℜψετ − 41

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 448

= ¥âì¢Ü¤È ß ¥Ö¤‹¡‰ ¤á¢è Û Ù¡÷ ¬¨Û¯ë¢a Ulâike lehum rizkun ma’lûm(ma’lûmun).

⇑⎭τε ονλαρ; ονλαρ ι⎜ιν μαλ⎦μ (βιλινεν) βιρ ρ⎬ζ⎬κ ϖαρδ⎬ρ. 1 2 3 4

-

ulâike lehum rizkun ma'lûmun

: : : :

iþte onlar onlar için vardýr bir rýzýk malûm, bilinen

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Halis kullar Allah’ýn cennetine gireceklerdir ve o cennette sonsuza kadar rýzýklandýrýlacaklardýr. Burada anlatýlan malûm rýzkýn cennet olduðunu Saffat Suresinin 43. âyet-i kerime ifade etmektedir.

97

97


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 42

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 448

(37) Saffat Suresi ¡pb £Ï¬b£– Ûa ¢ñ ‰ì¢

= æì¢ß Š¤Ø¢ß ¤á¢ç ë 7 ¢é¡×a ì Ï Fevâkih(fevâkihu), ve hum mukremûn(mukremûne).

ςε μεψϖελερ, ονλαρ ικραμ ολυνανλαρδ⎬ρ. 1 - fevâkihu 2 - ve hum 3 mukremûne

: : :

meyveler ve onlar ikram olunanlar

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Onlar kendilerine meyveler ikram edilenlerdir. Bunlar Allah’ýn muhlis kullarýdýr.

ℜψετ − 43

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 448

= ¡áî©È £äÛa ¡pb £ä u ó©Ï Fî cennâtin naîm(naîmi).

Να⎩μ χεννετλερινδε. 1 - fî 2 - cennâtin 3 - naîmi

: : :

içinde cennetler naîm, ni’metler

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Naîm cenneti (ni’metler cenneti) ve bütün cennetler ni’metlerle donatýlmýþtýr. Naîm kelimesi belki bütün cennetleri kapsýyor.

98

98


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 44

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 448

(37) Saffat Suresi ¡pb £Ï¬b£– Ûa ¢ñ ‰ì¢

åî©Ü¡2b Ô n¢ß §‰¢Š¢ ó¨Ü Ç Alâ sururin mutekâbilîn(mutekâbilîne).

Καρ⎭⎬λ⎬κλ⎬ ταητλαρ ⎫ζερινδε. 1 - alâ 2 - sururin 3 - mutekâbilîne

: : :

üzerinde tahtlar karþýlýklý

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Herbiri birbirinin karþýsýnda, tahtlar üzerinde yaslanýrlar, tahtlar üzerinde otururlar.

ℜψετ − 45

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 448

= §åî©È ß ¤å¡ß §¤b Ø¡2 ¤á¡è¤î Ü Ç ¢Òb À¢í Yutâfu aleyhim bi ke’sin min maîn(maînin).

Ονλαρ⎬ν ετραφ⎬νδα ακαν συδαν (δολδυρυλμυ⎭) καδεηλερ δολα⎭τ⎬ρ⎬λ⎬ρ. 1 2 3 4

-

yutâfu aleyhim bi ke'sin min maînin

: : : :

tavaf ettirilir, etrafýnda dolaþtýrýlýr onlarýn üzerine kadehler ile, kadehler akan sudan, kaynaktan

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Allahû Tealâ: “Devamlý ikramdadýrlar, etraflarýnda kadehler dolaþtýrýlýr.” diyor. Naîm cennetlerinde olan muhlisler söz konusudur.

99

99


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 46

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 448

(37) Saffat Suresi ¡pb £Ï¬b£– Ûa ¢ñ ‰ì¢

7 åî©2¡‰b £'Ü¡Û §ñ £ˆ Û õ¬b š¤î 2 Beydâe lezzetin liþ þâribîn(þâribîne).

Βερρακ, ι⎜ενλερ ι⎜ιν λεζζετλι. 1 - beydâe 2 - lezzetin 3 - li eþ þâribîne

: : :

beyaz, berrak lezzetli içenler için

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Allahû Tealâ cennettekilerin muhtevasýný anlatmaya devam etmektedir. Onlara beyaz, þeffaf, içenler için lezzetli bir þerbet ikram ediliyor. Kaynaktan su getiriliyor. Burada cennetteki ikramlar sýrasýyla yer alýyor. Evvelâ su, sonra bir içki...

ℜψετ − 47

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 448

æì¢Ï Œ¤ä¢í b è¤ä Ç ¤á¢ç ü ë ¥4¤ì Ë b èî©Ï ü Lâ fîhâ gavlun ve lâ hum anhâ yunzefûn(yunzefûne).

Ονυν ι⎜ινδε ακλ⎬ γιδερεν βιρ ⎭εψ ψοκτυρ. ςε ονλαρ, ονδαν (ο μαιδεν) σαρηο⎭ ολμαζλαρ. 1 2 3 4 5 6

-

lâ fîhâ gavlun ve lâ hum an-hâ yunzefûne

: : : : : :

yok onun içinde aklý bozan, aklý gideren ve onlar olmaz ondan sarhoþ olurlar

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Sarhoþ olan kiþinin aklý baþýndan gider; ne yaptýðýný bilmez, insanlara kötülük edebilir. Kiþinin kendisine göre hudutlar kalkar ve yanlýþ þeyler yapar. Sarhoþ olduðu sürece bir nevî aklý gitmiþtir. Allahû Tealâ diyor ki: “Onlar o maiden sarhoþ olmazlar.”

100

100


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 48

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 448

(37) Saffat Suresi ¡pb £Ï¬b£– Ûa ¢ñ ‰ì¢

= ¥åî©Ç ¡Ò¤Š £ÀÛa ¢pa Š¡•b Ó ¤á¢ç †¤ä¡Ç ë Ve indehum kâsýrâtut tarfý în(înun).

ςε ονλαρ⎬ν ψαν⎬νδα, βακ⎬⎭λαρ⎬ν⎬ σακλαψαν (σαδεχε ονλαρα ⎜εϖιρεν) γ⎫ζελ γ⎞ζλ⎫ καδ⎬νλαρ ϖαρδ⎬ρ. 1 2 3 4

-

ve inde-hum kâsýrâtu et tarfý înun

: : : :

ve onlarýn yanýnda (vardýr) hapseden, saklayan, kýsan bakýþlar (güzel) göz

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Allahû Tealâ cennette bakýþlarýný sadece eþlerine çeviren (saklayan) güzel gözlü kadýnlarýn olduðunu ifade etmektedir.

ℜψετ − 49

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 448

¥æì¢ä¤Ø ß ¥œ¤î 2 £å¢è £ã b × Ke enne hunne beydun meknûn(meknûnun).

Ονλαρ μυηαφαζα εδιλμι⎭ (ελ δεðμεμι⎭) ψυμυρτα γιβιδιρ. 1 2 3 4 5

-

ke enne hunne beydun meknûnun

: : : : :

gibi muhakkak onlar yumurta ekinnetli, örtülü, muhafaza edilmiþ, saklý

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Yumurta el deðmeden evvel bir bütündür. Çarpýcý, pürüzsüz bir yumurtanýn güzelliði. Yumurtaya el deðerse kýrýlýr, içindeki yenir. El deðmemiþ, muhafaza edilmiþ kadýnlarýn da öyle pürüzsüz bir cilde sahip olduklarý anlatýlýyor.

101

101


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 50

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 448

(37) Saffat Suresi ¡pb £Ï¬b£– Ûa ¢ñ ‰ì¢

æì¢Û õ¬b  n í §œ¤È 2 ó¨Ü Ç ¤á¢è¢š¤È 2 3 j¤Ó b Ï Fe akbele ba’duhum alâ ba’dýn yetesâelûn(yetesâelûne).

Βυνδαν σονρα, καρ⎭⎬λ⎬κλ⎬ ψ⎞νελιπ βιρβιρλερινε σοραρλαρ. 1 2 3 4

-

fe akbele ba'du-hum alâ ba'dýn yetesâelûne

: : : :

artýk, bundan sonra karþýlýklý birbirlerine karþýlýklý sorarlar

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Cennettekiler mutlu bir sohbete baþlamýþlardýr.

ℜψετ − 51

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 448

= ¥åí©Š Ó ó©Û æb × ó©£ã¡a ¤á¢è¤ä¡ß ¥3¡ö¬b Ó 4b Ó Kâle kâilun minhum innî kâne lî karîn(karînun).

Ονλαρδαν κονυ⎭αν βιρισι: “Γερ⎜εκτεν βενιμ βιρ ψακ⎬ν⎬μ ϖαρδ⎬.” δεδι (δερ). 1 2 3 4 5 6 7

-

kâle kâilun min-hum innî kâne lî karînun

: : : : : : :

dedi konuþan onlardan muhakkak ben, gerçekten ben oldu, idi benim var yakýn olan

AÇIKLAMA _______________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Neler olduðunu bundan sonraki âyetler söyleyecek. Allahû Tealâ bu son âyetler boyunca cennetten bir kesit vermiþ. Orada insanlarýn nasýl yaþadýklarýný, karþýlýklý tahtlar üzerinde oturduklarýný, onlara pýnarlardan nasýl sular geti-rildiðini, nasýl þeffaf veya beyaz içecekten içtiklerini ama sarhoþ olmadýklarýný ve bu âyette “Benim bir yakýným vardý.” diyerek nasýl sohbet ettiklerini anlatmaktadýr.

102

102


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 52

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 449

(37) Saffat Suresi ¡pb £Ï¬b£– Ûa ¢ñ ‰ì¢

Ù £ä¡ö a ¢4ì¢Ô í åî©Ó¡£† –¢à¤Ûa å¡à Û Yekûlu e inneke le minel musaddikîn(musaddikîne).

“Σεν γερ⎜εκτεν (τεκραρ διριλμεψι) τασδικ εδενλερδεν μισιν?” δεδι.

1 2 3 4 5 6

-

yekûlu e inne-ke le min el musaddikîne

: : : : : :

der, söyler mý muhakkak ki sen elbette, gerçekten dan tasdik edenler

AÇIKLAMA _______________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Bir evvelki âyet-i kerime cennettekilerin sohbetleri idi. Sohbet yapana arkadaþý: “Ölümden sonra tekrar dirilmeyi yani beas edilmeyi kabul ve tasdik edenlerden misin?” diye soruyor.

103

103


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 53

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 449

(37) Saffat Suresi ¡pb £Ï¬b£– Ûa ¢ñ ‰ì¢

b¦ßb Ä¡Ç ë b¦2a Š¢m b £ä¢× ë b ä¤n¡ß a ‡¡a õ æì¢äí©† à Û b £ã¡a õ E izâ mitnâ ve kunnâ turâben ve izâmen e innâ le medînûn(medînûne).

√λδ⎫ð⎫μ⎫ζ, τοπρακ ϖε κεμικ ολδυðυμυζ ζαμαν μ⎬? Γερ⎜εκτεν βιζ μυτλακα χεζαλανδ⎬ρ⎬λαχακ ολανλαρ μ⎬ψ⎬ζ? 1 2 3 4 5 6 7 8 9

-

e izâ mitnâ ve kunnâ turâben ve izâmen e innâ le medînûne

: : : : : : : : :

mý öldüðümüz zaman ve biz olduk toprak ve kemik mý muhakkak ki biz elbette, gerçekten cezalandýrýlanlar

AÇIKLAMA _______________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Kýyâmet gününde insanlar cehennemde toplanacaklar, cezalandýrýlacaklar. Allahû Tealâ onlara bir defa cehennemi gösterseydi; o zaman mutlaka inanýrlardý? Allahû Tealâ onlara bir defacýk cezbe verseydi, kendilerinin dýþýnda bir kuvvetin onlarý nasýl sarstýðýný hissetselerdi, acaba bunlarý söyleyebilirler miydi? Kýyâmet günü zaman duracak ve tersine dönecektir. Baþa doðru ilerlemeye baþlayacaktýr. Her hayatta olan noktaya, zamanýn geri dönüþü ulaþtýðýnda, zamanýn o parçasýnda hayatta olanlarýn hepsi hayatta bulunacaklardýr. Nasýl mezara girmiþlerse aynen mezardan çýkacaklardýr. Ve hayatta olduðu þekliyle bulunacaklardýr. Ýnsanlar, fizik âlemin standartlarý içinde, geçmiþten geleceðe doðru akan bir zaman standardýnýn dýþýnda bir þey olamayacaðý kanýsýndadýrlar. Zamanýn geriye dönmesi onlar için mümkün deðildir.

104

104


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

Χ⎫ζ − 23

ℜψετ − 54

Σαψφα − 449

(37) Saffat Suresi ¡pb £Ï¬b£– Ûa ¢ñ ‰ì¢

æì¢È¡Ü £À¢ß ¤á¢n¤ã a ¤3 ç 4b Ó Kâle hel entum muttaliûn(muttaliûne).

“Σιζ μυτταλι ολανλαρ μ⎬σ⎬ν⎬ζ (ονυν ηαλινι ψακ⎩νεν βιλενλερ μισινιζ)?” δεδι. 1 2 3 4

-

kâle hel entum muttaliûne

: : : :

dedi mý siz muttali olanlar, yakînen bilenler

AÇIKLAMA _______________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Konuþan kiþi diðerlerine dedi ki: “Sahiden biz, kemik mi olacaðýz? Toprak olduktan sonra tekrar hayata geri mi döneceðiz? Hiç böyle bir þey mümkün olabilir mi?’ diyen kiþinin halini siz de biliyor musunuz?

ℜψετ − 55

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 449

¡áî©z v¤Ûa ¡õ¬a ì  ó©Ï ¢ê¨a Š Ï É Ü £Ÿb Ï Fettalea fe reâhu fî sevâil cahîm(cahîmi).

Ο ζαμαν (ονυν ηαλινε) μυτταλι ολδυ. ςε β⎞ψλεχε ονυ ατε⎭ιν ορτασ⎬νδα γ⎞ρδ⎫. 1 2 3 4 5

-

fettalea (fe ittalea) fe reâ-hu fî sevâi el cahîmi

: : : : :

o zaman muttali oldu, halini yakînen gördü o zaman, böylece onu gördü ortasýnda cahîm, cehennem

AÇIKLAMA _______________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Cennettekilerden olayý anlatan kiþi cehennemdeki kiþinin haline muttali oluyor. Onu cehennemde kýzgýn ateþin içinde görüyor. Allah’ýn cennetine girebilmek için bir tek dilek kâfidir: Allah’a ulaþmayý dilemek.

105

105


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

Χ⎫ζ − 23

ℜψετ − 56

Σαψφα − 449

(37) Saffat Suresi ¡pb £Ï¬b£– Ûa ¢ñ ‰ì¢

=¡åí©…¤Š¢n Û p¤†¡× ¤æ¡a ¡é¨ £ÜÛb m 4b Ó Kâle tallâhi in kidte le turdîn(turdîne).

“Αλλαη’α ψεμιν ολσυν κι, σεν αζ δαηα βενι δε γερ⎜εκτεν ηελ®κ εδεχεκτιν?” δεδι. 1 2 3 4 5

-

kâle tallâhi in kidte le turdîne

: : : : :

dedi Allah'a yemin olsun az daha oluyordu elbette, gerçekten helâk edecektin

AÇIKLAMA _______________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Cehennemin ortasýnda yanmakta olan kiþi sadece kendisini deðil, az daha anlataný da cehennemlik edecekmiþ. Bu cehennem kesitlerinden Allahû Tealâ’nýn muradý, insaný Allah’ a ulaþmayý dilemeye ulaþtýrmak ve böylece cennetine vasýl etmek, cehennem kaygýsýndan kurtarmaktýr.

ℜψετ − 57

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 449

åí©Š š¤z¢à¤Ûa å¡ß ¢o¤ä¢Ø Û ó©£2 ‰ ¢ò à¤È¡ã ü ¤ì Û ë Ve lev lâ ni’metu rabbî le kuntu minel muhdarîn(muhdarîne).

ςε εðερ Ραββιμιν νι’μετι ολμασαψδ⎬, μυτλακα βεν δε (χεηεννεμδε ψανμακ ⎫ζερε) ηαζ⎬ρ βυλυνδυρυλανλαρδαν ολυρδυμ. 1 2 3 4 5 6

-

ve lev lâ ni'metu rabbî le kuntu min el muhdarîne

: : : : : :

ve eðer olmasaydý ni'met Rabbim elbette, mutlaka ben oldum hazýr bulunanlardan (bulundurulanlardan)

AÇIKLAMA _______________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Bu kiþi Allah’ a ulaþmayý dilemiþ ve cehennem çukurundan kendisini kurtarmýþ, Allah’ýn cennetine ulaþmýþ. Acaba “Rabbim’in ni’meti olmasaydý.” diyerek ne söylemek istiyor? Kiþi Allah’a ulaþmayý dilemiþ. Bu dilek Allah’ ýn onun üzerinde 12 ihsanýna sebebiyet vermiþ. 12 ihsanla mürþidine ulaþmýþ. Ve devrin imamýnýn ruhu bir ni’ met olarak kiþinin baþýnýn üzerine gelmiþ. Bu noktadan itibaren kiþi, mutlak olarak ruhunu Allah’ a ulaþtýracak olan birisidir. Bunu da o ni’metle ulaþtýrmýþ. Ve cennetin en az üçüncü katýný elde etmiþ. Buradakiler, naîm (ni’metler) cennetlerindedir.

106

106


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 58

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 449

(37) Saffat Suresi ¡pb £Ï¬b£– Ûa ¢ñ ‰ì¢

= åî©n¡£î à¡2 ¢å¤z ã b à Ï a E fe mâ nahnu bi meyyitîn(meyyitîne).

Αρτ⎬κ βιζ (βιρ δαηα) ⎞λεχεκ δεðιλιζ, ⎞ψλε δεðιλ μι? 1 - e fe 2 - mâ nahnu 3 - bi meyyitîne

: : :

artýk, öyle mi biz deðiliz ölüler

AÇIKLAMA _______________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Cennette olanlar için artýk ölmek söz konusu deðildir.

ℜψετ − 59

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 449

åî©2 £ˆ È¢à¡2 ¢å¤z ã b ß ë ó¨Û@ë¢ü¤a b ä n m¤ì ß £ü¡a Ýllâ mevtetenel ûlâ ve mâ nahnu bi muazzebîn(muazzebîne).

Βιζιμ ιλκ ⎞λ⎫μ⎫μ⎫ζ ηαρι⎜. ςε βιζ αζαπ γ⎞ρεχεκ ολανλαρ (δα) δεðιλιζ. 1 2 3 4 5

-

illâ mevtete-nâ el ûlâ ve mâ nahnu bi muazzebîne

: : : : :

hariç bizim ölümümüz ilk ve biz deðiliz azaba uðratýlacak olanlar, azap edilenler, azap görecek olanlar

AÇIKLAMA _______________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Bu cümle cennette söylenen bir cümledir. Asýl ölüm dünya üzerindeki ölümdür. Kýyâmet günü Ýndi Ýlahi’de ikinci ölümü, ikinci dirilmeyi yaþamýþlar. Bu son ölüm ve dirilme, birbirinin hemen arkasýnda vücuda geldiði için o ölümü hesaba katmýyorlar. Bizim ilk ölümümüz hariç, bir daha ölmeyeceðiz, diyorlar. Birinci ölüm de birinci dirilme de dünya üzerindedir. Sur’a birinci üfürülüþünde kýyâmet günü hayatta olanlarýn birinci ölümü gerçekleþir. Ondan evvel yaþayanlarýn zaten birinci ölümleri tamamlanmýþtýr. Ve kýyâmet günü yaþamakta olanlarýn ölümüyle olay baþlar. Ve zaman geriye doðru giderken ilk dirilenler kýyâmet günü yaþamakta olanlardýr. Çünkü zamanýn son noktasýna en yakýn olanlar onlardýr. Zaman geriye doðru gittiðinde bütün zaman parçalarý içinde yaþamakta olan insanlarýn yaþadýðý ana hayat geri döndüðünde Âdem (A.S)’a kadar bütün insanlar canlanýrlar. Ve bulunduklarý yerlerde yerçekimi kuvveti olmadýðý için hepsi birinci toplanma mahalline yani Mahþer Meydaný’na ulaþýrlar (birinci ölüm ve birinci dirilme). Herkes Mahþer Meydaný’nda toplandýktan sonra ikinci defa sur’a üfürülür. Ve herkes ikinci defa ölür. Sur’a üçüncü defa üfürülür. Herkes ikinci defa dirilir. Bu dirilmede herkes enerji bedenlerle cennet veya cehennem hayatýný yaþayacak þekilde hayata getirilmiþlerdir. Ve bundan sonraki hayatlarý cennette geçenler, Saffat Suresinin bu âyetlerinde yer alýyor. Cehennemde olanlarý da cennette olanlara Allahû Tealâ gösteriyor. Yani þu dünyada yaþarlarken herkes arkadaþýnýn ne olduðuna baksýn. Ona bu sahneyi hatýrlatsýn. Allah’ýn dostlarý kýyâmet günü Allah’ýn cennetinde olacaklardýr. Ve cehennemde olan diðer arkadaþlarýný göreceklerdir ki, onlar Allah’a ulaþmayý dilemedikleri için cehenneme gitmiþlerdir.

107

107


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

Χ⎫ζ − 23

ℜψετ − 60

Σαψφα − 449

(37) Saffat Suresi ¡pb £Ï¬b£– Ûa ¢ñ ‰ì¢

¢áî©Ä ȤÛa ¢‹¤ì 1¤Ûa ì¢è Û a ˆ¨ç £æ¡a Ýnne hâzâ le huvel fevzul azîm(azîmu).

Μυηακκακ κι βυ γερ⎜εκτεν φεϖζ⎫λ αζ⎩μδιρ (εν β⎫ψ⎫κ κυρτυλυ⎭τυρ).

1 2 3 4 5

-

inne hâzâ le huve el fevzu el azîmu

: : : : :

muhakkak bu elbette, gerçekten o fevzül azîm, en büyük kurtuluþ

AÇIKLAMA _______________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Fevzül azîmin sahipleri, kalp gözü zaten dünya üzerindeyken açýlmýþ olanlardýr, irþada ulaþtýktan sonra irþad makamýna tayin edilenlerdir, o noktada hedefe ulaþmýþ olanlardýr. En büyük mutluluklarý yaþayanlar elbette onlar olacaklardýr. Bu âyet-i kerime muhlislerin ötesini, yani salihleri ihtiva ediyor.

108

108


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øÉé¼@»A øÁônø@I { ℜψετ − 61

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 449

(37) Saffat Suresi ¡pb £Ï¬b£– Ûa ¢ñ ‰ì¢

æì¢Ü¡ßb ȤÛa ¡3 à¤È î¤Ü Ï a ˆ¨ç ¡3¤r¡à¡Û Li misli hâzâ fel ya’melil âmilûn(âmilûne).

Αρτ⎬κ αμελ εδενλερ, βυνυν (φεϖζ−⎫λ αζ⎩μ ηεδεφινε υλα⎭μακ) ι⎜ιν ⎜αλ⎬⎭σ⎬νλαρ. 1 2 3 4 5 6

-

li misli hâzâ fe el ya'meli el âmilûne

: : : : : :

için benzeri, misli bu böylece, artýk yapsýn, çalýþsýn, amel etsin çalýþanlar, amel edenler

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Fevz-ül azîm; fevzlerin, kurtuluþlarýn, mükâfatlarýn en üstünüdür. Bu azîm mükâfat, kiþinin ruhunu, vechini, nefsini ve iradesini Allah’a teslim etmesi halidir. Ne zaman iradenizi Allah’a teslim ederseniz, iradeniz Allah’ýn iradesine baðlanýr ve bihakkýn takvanýn sahibi olursunuz. Orada Allahû Tealâ size “irþada memur ve mezun kýlýndýn” cümlesiyle hitap eder. Ve irþad makamýna tayin edilirsiniz. Bütün sahâbe bu hedefe ulaþmýþlardýr. Ýþte bu sonuç Tevbe Suresinin 100. âyet-i kerimesinde anlatýlýyor: 9/TEVBE-100: Ves sâbikûnel evvelûne minel muhâcirîne vel ensâri vellezînettebeûhum bi ýhsânin radýyallâhu anhum ve radû anhu ve eadde lehum cennâtin tecrî tahtehel enhâru hâlidîne fîhâ ebedâ(ebeden), zâlikel fevzul azîm(azîmu). O sabikûn-el evvelîn (evvelki hayýrlarda yarýþanlardan ulûl’elbab, ihlâs ve salâh makamlarýný, en üst üç makamý iþgal edenler): Onlarýn bir kýsmý muhacirînden (Mekke’den Medine’ye göç edenlerden) bir kýsmý ensardan (Medine’deki yardýmcýlardan) ve bir kýsmý da onlara (ensar ve muhacirîne) ihsanla tâbî olanlardandý. (Sahâbe irþad makamýna sahip olduklarý için onlara tâbî olundu). Allah, onlardan razý ve onlar da O’ndan (Allah’tan) razýdýr. Onlara Allah, altlarýndan ýrmaklar akan cennetler hazýrladý ve orada ebediyyen kalacaklardýr. Ýþte bu, en büyük (azîm) mükâfattýr. Burada fevzül azîmin gerçek çehresi açýk bir þekilde görülmektedir. Baþkalarýna tâbiiyet bahþeden, baþkalarýnýn kendilerine tâbî olduðu Kur’ân-ý Kerim’le ispat edilen insanlar, sahâbedir. Kendilerine tâbî olunan kiþiler, fevzül azîmin sahibi olan yani “irþada memur ve mezun kýlýndýn” cümlesiyle irþadla vazifeli olanlar, salihlerden iradelerini Allah’a teslim edenlerdir. Fevzül azîmin sahipleri sadece sahâbe deðildir. Sahâbeden sonra sahâbeye tâbî olanlardan da bir kýsmý tâbiin olmak þerefine ermiþlerdir. Yani irþad makamýna tayin edilmiþlerdir. Çünkü âyet-i kerime onlarýn da fevzül azîmin sahibi olduðunu söylüyor. Bütün sahâbe fevzül azîme ulaþmak için çalýþmýþlar ve fevzül azîme ulaþmýþlardýr.

109

109


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øÉé¼@»A øÁônø@I { ℜψετ − 62

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 449

(37) Saffat Suresi ¡pb £Ï¬b£– Ûa ¢ñ ‰ì¢

¡âì¢£Ó £ŒÛa ¢ñ Š v ( ¤â a ¦ü¢Œ¢ã ¥Š¤î  Ù¡Û¨‡ a E zâlike hayrun nuzulen em þeceretuz zakkûm(zakkûmi).

Ν⎫ζυλ (Αλλαη’ταν ινδιριλεν καρ⎭⎬λ⎬κ) ολαρακ βυ μυ ψοκσα ζακκυμ αðαχ⎬ μ⎬ δαηα ηαψ⎬ρλ⎬? 1 2 3 4 5 6 7

-

e zâlike hayrun nuzulen em þeceretu ez zakkûmi

: : : : : : :

mý iþte bu, bu daha hayýrlý ikram olarak, karþýlýk olarak yoksa, veya aðaç zakkum

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Cehennemde olanlar zakkum aðacýnýn meyvelerinden yemek ve zehir gibi þeyleri midelerine almak mecburiyetindedirler. Bu dünyada 100 seneden daha fazla yaþadýðýnýzý da kabul etsek, cennetteki milyarlarca sene sürecek olan sonsuz mutluluklarýn sahibi kýlýndýðýnýz hayat, bu dünyadakine eþ olamaz.

ℜψετ − 63

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 449

åî©à¡Ûb £ÄÜ¡Û ¦ò ä¤n¡Ï b çb ä¤Ü È u b £ã¡a Ýnnâ cealnâhâ fitneten liz zâlimîn(zâlimîne).

Μυηακκακ κι Βιζ, ονυ (ζακκυμ αðαχ⎬ν⎬) ζαλιμλερ ι⎜ιν φιτνε (ιμτιηαν) κ⎬λδ⎬κ. 1 2 3 4

-

innâ cealnâ-hâ fitneten li ez zâlimîne

: : : :

muhakkak biz onu kýldýk bir fitne, bir imtihan zalimler için

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Zakkum aðacý zalimler için bir fitnedir, bir imtihandýr.

110

110


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 64

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 449

(37) Saffat Suresi ¡pb £Ï¬b£– Ûa ¢ñ ‰ì¢

=¡áî©z v¤Ûa ¡3¤• a ó¬©Ï ¢x¢Š¤‚ m ¥ñ Š v ( b è £ã¡a Ýnnehâ þeceretun tahrucu fî aslil cahîm(cahîmi).

Μυηακκακ κι ο (ζακκυμ αðαχ⎬), χαη⎩μιν (χεηεννεμιν) διβινδε ⎜⎬καν βιρ αðα⎜τ⎬ρ. 1 2 3 4 5

-

inne-hâ þeceretun tahrucu fî asli el cahîmi

: : : : :

muhakkak o aðaç çýkar dibinde cahîm, cehennem

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Cehennemin en dibindeki gayy kuyusunun içinde zakkum aðaçlarý yetiþiyor. O korkunç aðacýn meyvelerini yiyen, dehþetli ýzdýrap çekiyor.

ℜψετ − 65

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 449

¡åî©Ÿb î £'Ûa ¢@¢ªë¢‰ ¢é £ã b × b è¢È¤Ü Ÿ Tal’uhâ ke ennehu ruûsuþ þeyâtîn(þeyâtîni).

Ονυν μεψϖελερι ⎭εψτανλαρ⎬ν βα⎭λαρ⎬ γιβιδιρ. 1 2 3 4

-

tal'u-hâ ke enne-hu ruûsu eþ þeyâtîni

: : : :

onun tomurcuklarý, meyveleri onun gibi baþlar þeytanlar

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Zakkum aðacýnýn meyveleri þeytanlarýn baþlarýna benzer.

111

111


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øÉé¼@»A øÁônø@I { ℜψετ − 66

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 449

(37) Saffat Suresi ¡pb £Ï¬b£– Ûa ¢ñ ‰ì¢

b è¤ä¡ß

æì¢Ü¡×¨ü

6 æì¢À¢j¤Ûa b è¤ä¡ß

¤á¢è £ã¡b Ï æ ¢ª@ì¡Ûb à Ï

Fe innehum le âkilûne minhâ fe mâliûne min hel butûn(butûne).

Μυηακκακ κι ονλαρ, μυτλακα ονδαν (ζακκυμ αðαχ⎬νδαν) ψιψεχεκ, β⎞ψλεχε ονυνλα καρ⎬νλαρ⎬ν⎬ δολδυραχακ (δοψυραχακ) ολανλαρδ⎬ρ. 1 2 3 4 5 6 7 8 9

-

fe inne-hum le âkilûne min-hâ fe mâliûne min hâ el butûne

: : : : : : : : :

artýk, böylece muhakkak onlar elbette, mutlaka yiyenler, yiyecek olanlar ondan o zaman, böylece dolduranlar, dolduracak olanlar ondan karýnlar

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Cehennemde de yemek yemek söz konusu ama ne yazýk ki onlar sadece zakkum aðacýnýn meyvelerinden yemek mecburiyetindeler. Orada iþkencede olan bu sefil mahlûklar, zakkum aðacýndan yiyerek ýzdýrap ve huzursuzluk içinde yaþayacaklardýr.

112

112


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 67

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 449

(37) Saffat Suresi ¡pb £Ï¬b£– Ûa ¢ñ ‰ì¢

7 §áî©à y ¤å¡ß b¦2¤ì ' Û b è¤î Ü Ç ¤á¢è Û £æ¡a £á¢q Summe inne lehum aleyhâ le þevben min hamîm(hamîmin).

Σονρα δα μυηακκακ κι ονλαρ ι⎜ιν ονυν ⎫στ⎫νε, μυτλακα ηαμιμ (καψναρ συ) καρ⎬⎭τ⎬ρ⎬λμ⎬⎭ (ι⎜εχεκ) ϖαρδ⎬ρ. 1 2 3 4 5 6 7

-

summe inne lehum aleyhâ le þevben min hamîmin

: : : : : : :

sonra muhakkak onlar için, onlar için vardýr ona, onun üstüne mutlaka karýþtýrýlmýþ kaynar sudan

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Muhakkak ki onlar için, yedikleri zakkum aðacýnýn meyvelerin üstüne, kaynar su karýþtýrýlmýþ içtikleri zaman midelerini yakacak olan bir içecek var. Hem zakkum aðacýndan yanacaklar hem de o içecekten yanacaklar.

ℜψετ − 68

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 449

¡áî©z v¤Ûa ó Û¡ü ¤á¢è È¡u¤Š ß £æ¡a £á¢q Summe inne merciahum le ilel cahîm(cahîmi).

Σονρα μυηακκακ κι ονλαρ⎬ν μερχιλερι (δ⎞ν⎫⎭λερι), κεσινλικλε χεηεννεμεδιρ. 1 2 3 4 5

-

summe inne mercia-hum le ilel cahîmi (ilâ el cahîmi)

: : : : :

sonra muhakkak onlarýn dönecekleri yer, dönüþleri elbette, kesinlikle cehenneme

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Zakkum aðacýnýn bulunduðu yer cehennemin dýþýnda deðildir. O, cehennemin dibinde yanan bir aðaçtýr. 37/SAFFAT-64: Ýnnehâ þeceretun tahrucu fî aslil cahîm(cahîmi). Muhakkak ki o (zakkum aðacý), cahîmin (cehennemin) dibinde çýkan bir aðaçtýr. Ve yemek yemek için en dipteki kata iniyorlar. Orada karýnlarýný doyurduktan sonra ve yeni bir ýzdýraba duçar olduktan sonra cehennemin dibinden tekrar cehennemdeki kendi katlarýna döneceklerdir. Dönüþleri gene cehennemedir.

113

113


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 69

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 449

(37) Saffat Suresi ¡pb £Ï¬b£– Ûa ¢ñ ‰ì¢

= åî©£Û¬b ™ ¤á¢ç õ¬b 2¨a a¤ì 1¤Û a ¤á¢è £ã¡a Ýnnehum elfev âbâehum dâllîne.

Μυηακκακ κι ονλαρ, βαβαλαρ⎬ν⎬ (αταλαρ⎬ν⎬) δαλ®λεττε βυλδυλαρ. 1 2 3 4

-

inne-hum elfev âbâe-hum dâllîne

: : : :

muhakkak onlar buldular onlarýn atalarý, babalarý dalâlette olanlar

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Onlar anne babalarýný dalâlette buldular. Ve dalâlette olan babalarýnýn sözlerine tâbî oldular. Onlar da dalâlette kaldýlar. Yani babalarý Allah’ýn emirlerini yerine getirmiyorlardý. Allah’a ulaþmayý dilemiyorlardý. Ve bu sebeple babalarýndan öðrendikleri ayný þey olduðu için onlar da babalarýnýn yaptýðýný yaptýlar yani Allah’a ulaþmayý dilemediler ve cehenneme gittiler.

ℜψετ − 70

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 449

æì¢Ç Š¤è¢í ¤á¡ç¡‰b q¨a ó¬¨Ü Ç ¤á¢è Ï Fe hum alâ âsârihim yuhreûn(yuhreûne).

Ονλαρ, ονλαρ⎬ν (βαβαλαρ⎬ν⎬ν) ιζλερι ⎫ζερινδε κο⎭υψορλαρ(δ⎬). 1 2 3 4 5

-

fe hum alâ âsâri-him yuhreûne

: : : : :

o zaman onlar üzerinde onlarýn izleri koþuyorlar

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Putperestler, ateþe tapanlar, þeytana tapanlar, týpký babalarý gibi Allah’a deðil de baþka varlýklara tapý-yorlardý. Ve tabii Allah’ a ulaþmayý dilemedikleri için hepsi dalâletteydi. 13/RAD-27: Ve yekûlullezîne keferû lev lâ unzile aleyhi âyetun min rabbih(rabbihi), kul innallâhe yudillu men yeþâu ve yehdî ileyhi men enâb(enâbe). Ve kâfirler: “Ona, Rabbinden bir âyet (mucize) indirilse olmaz mý?” derler. De ki: “Muhakkak ki Allah, dilediði kimseyi dalâlette býrakýr ve O’na yönelen kimseyi Kendine ulaþtýrýr (hidayete erdirir).”

114

114


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 71

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 449

(37) Saffat Suresi ¡pb £Ï¬b£– Ûa ¢ñ ‰ì¢

= åî©Û £ë ü¤a ¢Š r¤× a ¤á¢è ܤj Ó £3 ™ ¤† Ô Û ë Ve lekad dalle kablehum ekserul evvelîn(evvelîne).

Ανδολσυν κι, ονλαρδαν ⎞νχε, εϖϖελκιλεριν ⎜οðυ (δα) δαλ®λεττε ιδιλερ. 1 2 3 4 5

-

ve lekad dalle kable-hum ekseru el evvelîne

: : : : :

ve andolsun dalâlette oldu onlardan önce çoðu evvelkiler

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Dünya üzerinde hangi zaman parçasýnda olursa olsun, ne kadar millet olursa olsun her milletin içinde mutlaka bütün zamanlarda Allah’ýn bir resûlü vardýr: Ama bütün kavimlerde insanlarýn çoðu Allah’ýn resûllerini inkâr ettiler. 23/MU’MÝNUN-44: Summe erselnâ rusulenâ tetrâ, kullemâ câe ummeten resûluhâ kezzebûhu fe etbâ’nâ ba’dahum ba’dan ve cealnâhum ehâdîs(ehâdîse), fe bu’den li kavmin lâ yu’minûn(yu’minûne). Sonra Biz, resûllerimizi ardarda (arasý kesilmeksizin) gönderdik. Her ümmete resûlü geldiði zaman, her defasýnda onu yalanladýlar. Biz de onlarý birbiri arkasýndan (helâk ettik). Ve onlarý efsane kýldýk. Artýk mü’min olmayan kavim (Allah’ýn rahmetinden) uzak olsun. 39/ZUMER-71: Vesîkallezîne keferû ilâ cehenneme zumerâ(zumeran), hattâ izâ câuhâ futihat ebvâbuhâ, ve kâle lehum hazenetuhâ e lem ye’tikum rusulun minkum yetlûne aleykum âyâti rabbikum ve yunzirûnekum likâe yevmikum hâzâ, kâlû belâ ve lâkin hakkat kelimetul azâbi alel kâfirîn(kâfirîne). Kâfirler, zümre zümre cehenneme sürülürler. Oraya geldikleri zaman, onun (cehennemin) kapýlarý açýlýr. Ve onun (cehennemin) bekçileri onlara derler ki: “Size, sizden (sizin aranýzdan) olan resûller gelmedi mi ki, size Rabbinizin âyetlerini okusun, bugüne (buraya) geleceðinizi (söyleyerek) uyarsýn? (Cehenneme gidenler) dediler ki: “Evet (geldiler).” Fakat azap sözü kâfirlerin üzerine hak oldu. 16/NAHL-36: Ve le kad beasnâ fî kulli ummetin resûlen eni’budûllâhe vectenibût tâgût(tâgûte), fe minhum men hedallâhu ve minhum men hakkat aleyhid dalâleh(dalâletu), fe sîrû fîl ardý fanzurû keyfe kâne âkýbetul mukezzibîn(mukezzibîne). Ve andolsun ki Biz, bütün ümmetlerin (milletlerin, kavimlerin) içinde resûl beas ettik (hayata getirdik, vazifeli kýldýk). (Allah’a ulaþmayý dileyerek) Allah’a kul olsunlar ve taguttan (insan ve cin þeytanlardan) içtinap etsinler (sakýnýp kurtulsunlar) diye. Onlardan bir kýsmýný, (Resûlün daveti üzerine Allah’a ulaþmayý dileyenleri) Allah hidayete erdirdi ve bir kýsmýnýn (dilemeyenlerin) üzerine dalâlet hak oldu. Artýk yeryüzünde gezin. Böylece yalanlayanlarýn akýbetinin, nasýl olduðuna bakýn (görün).

115

115


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 72

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 449

(37) Saffat Suresi ¡pb £Ï¬b£– Ûa ¢ñ ‰ì¢

åí©‰¡ˆ¤ä¢ß ¤á¡èî©Ï b ä¤Ü ¤‰ a ¤† Ô Û ë Ve lekad erselnâ fî him munzirîn(munzirîne).

ςε ανδολσυν κι ονλαρα νεζιρλερ (υψαρ⎬χ⎬λαρ) γ⎞νδερδικ. 1 2 3 4

-

ve lekad erselnâ fî him munzirîne

: : : :

ve andolsun biz gönderdik onlarýn arasýna, onlara nezirler, uyarýcýlar

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Allahû Tealâ bütün kavimlere bütün zaman parçalarýnda mutlaka nezirler göndermiþtir. 67/MULK-8: Tekâdu temeyyezu minel gayz(gayzi), kullemâ ulkýye fîhâ fevcun seelehum hazenetuhâ e lem ye’tikum nezîr(nezîrun). (Cehennem) nerede ise öfkesinden çatlayacak gibi olur. Herbir grup oraya (cehenneme) atýldýðýnda, cehennem bekçileri (vazifelileri) onlara: “Size nezir (ikaz edici, uyarýcý) gelmedi mi?” diye sorarlar. 67/MULK-9: Kâlû belâ kad câenâ nezîrun fe kezzebnâ ve kulnâ mâ nezzelallâhu min þey'in entum illâ fî dalâlin kebîr(kebîrin). (Cehenneme atýlanlar) derler ki: “Evet, andolsun ki bize nezir geldi. Ama biz, onu yalanladýk ve Allah, hiçbir þey indirmemiþtir, dedik ve siz, büyük bir sapýklýk içindesiniz, dedik.” 67/MULK-10: Ve kâlû lev kunnâ nesmeu ev na'kýlu mâ kunnâ fî ashâbis saîr(saîri). Ve derler ki: “Eðer biz iþitmiþ ve akletmiþ (idrak etmiþ) olsaydýk burada, ateþ ehlinin içinde mi olurduk?” 35/FATIR-24: Ýnnâ erselnâke bil hakký beþîren ve nezîrâ(nezîren), ve in min ummetin illâ halâ fîhâ nezîr(nezîrun). Muhakkak ki Biz seni, hak ile müjdeleyici ve nezir (uyarýcý) olarak gönderdik. Ýçinden bir nezir gelip geçmiþ olmayan hiçbir ümmet yoktur. 13/RAD-7: Ve yekûlullezîne keferû lev lâ unzile aleyhi âyetun min rabbih(rabbihî), innemâ ente munzirun ve li kulli kavmin hâd(hâdin). Ve kâfirler derler ki: “O’nun üzerine Rabbinden bir mucize indirilmeli deðil miydi?” Sen, sadece bir uyarýcýsýn ve bütün kavimler için hidayetçi vardýr (zamanýn her parçasýnda ve bütün kavimlerde). Bütün devirlerde hep Allah’ýn resûlleri ve nezirleri insanlarý mutlaka ikaz etmiþlerdir. Ama insanlarýn büyük kýsmý Allah’ýn yoluna girmemiþlerdir. Neticede Allah’ýn yolunu, yol olarak seçenlerin sayýsý her devirde küçük bir grup olmuþtur.

116

116


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 73

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 449

(37) Saffat Suresi ¡pb £Ï¬b£– Ûa ¢ñ ‰ì¢

= åí©‰ ˆ¤ä¢à¤Ûa ¢ò j¡Ób Ç æb × Ñ¤î × ¤Š¢Ä¤ãb Ï Fanzur keyfe kâne âkibetul munzerîn(munzerîne).

Ο ζαμαν υψαρ⎬λανλαρ⎬ν ακ⎬βετλερι νασ⎬λ ολδυ, βακ! 1 2 3 4 5

-

fanzur (fe unzur) keyfe kâne âkibetu el munzerîne

: : : : :

o zaman, artýk, bak nasýl oldu akýbet, son uyarýlanlar

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Uyarýlmayan insan yoktur. Evvelâ cennete girenler mutlaka uyarýlmýþlardýr ki, uyarýya uygun davranýþa girmiþlerdir. Allah’a ulaþmayý dilemiþlerdir. Cenneti de haketmiþlerdir.Allah’a ulaþmayý dilemenin üzerine ne kadar yol alabildilerse o kadar üst kat cennete ulaþmýþlardýr. Ama Allah’a ulaþmayý dileyen herkes mutlaka Allah’ýn cennetine girer. Cehenneme gidenleri düþünelim. Allahû Tealâ diyor ki: 39/ZUMER-71: Vesîkallezîne keferû ilâ cehenneme zumerâ(zumeran), hattâ izâ câuhâ futihat ebvâbuhâ, ve kâle lehum hazenetuhâ e lem ye’tikum rusulun minkum yetlûne aleykum âyâti rabbikum ve yunzirûnekum likâe yevmikum hâzâ, kâlû belâ ve lâkin hakkat kelimetul azâbi alel kâfirîn(kâfirîne). Kâfirler, zümre zümre cehenneme sürülürler. Oraya geldikleri zaman, onun (cehennemin) kapýlarý açýlýr. Ve onun (cehennemin) bekçileri onlara derler ki: “Size, sizden (sizin aranýzdan) olan resûller gelmedi mi ki, size Rabbinizin âyetlerini okusun, bugüne (buraya) geleceðinizi (söyleyerek) uyarsýn? (Cehenneme gidenler) dediler ki: “Evet (geldiler).” Fakat azap sözü kâfirlerin üzerine hak oldu. Cehenneme giren hangi devirde yaþayan kiþi olursa, yaþadýðý devirde hangi kabilede, hangi þehirde, dünyanýn neresinde olursa olsun, hepsine bu sual soruluyor. Hepsinden bu cevap mutlaka alýnýyor. “Evet geldiler, bizi uyardýlar.” Yani cennete gidenler zaten uyarýlmýþ ki gitmiþler cennete, cehenneme gidenler de uyarýlmalarýna raðmen, uyarmanýn gereðini yerine getirmedikleri için cehenneme gitmiþler. Öyleyse Allahû Tealâ bir defa daha altýný çizerek burada söylüyor: “O zaman bak, uyarýlanlarýn akýbetleri nasýl oldu yani nasýl cehenneme gittiler.” Ýki sonuç söz konusu; birisi cennete girenler, birisi cehenneme girenler. Allahû Tealâ resûlleri Allah’a ulaþmayý dileyenleri müjdelesinler ve âmenû olmayanlarý uyarsýnlar diye göndermiþtir. 6/EN’AM-48: Ve mâ nursilul murselîne illâ mubeþþirîne ve munzirîn(munzirîne), fe men âmene ve asleha fe lâ havfun aleyhim ve lâ hum yahzenûn(yahzenûne). Biz resûlleri “uyarýcýlar ve müjdeleyiciler” olmaktan baþka (bir þey için) göndermeyiz. Artýk kim âmenû olur (Allah’a ulaþmayý dilerse) ve ýslâh olursa (nefs tezkiyesi ve tasfiyesi yaparsa) artýk onlara korku yoktur, onlar mahzun da olmazlar. Bu resûller nezirdir. Cehennemlikler resûllerin, nezirlerin uyarýsýna uymamýþlar ve cehenneme gitmiþlerdir. Sonuç olarak ister cehenneme gitsinler, ister cennete gitsinler, bütün insanlar mutlaka uyarýlmýþlardýr. Yani teblið herkese, hangi þartlar içinde olursa olsun mutlaka ulaþmýþtýr.

117

117


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øÉé¼@»A øÁônø@I { ℜψετ − 74

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 449

(37) Saffat Suresi ¡pb £Ï¬b£– Ûa ¢ñ ‰ì¢

; åî©– ܤ‚¢à¤Ûa ¡é¨ £ÜÛa …b j¡Ç £ü¡a Ýllâ ibâdallâhil muhlasîn(muhlasîne).

Ανχακ Αλλαη’⎬ν μυηλισ κυλλαρ⎬ ηαρι⎜. 1 - illâ 2 - ibâdallâhi (ibâde allâhi) 3 - el muhlasîne

: : :

ancak, sadece Allah'ýn kullarý muhlis olanlar

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Allah’a ulaþmayý dileyen, mürþidine tâbî olan, ruhunu, vechini, nefsini Allah’a teslim eden, muhlis olan ve salih olanlarýn hepsi hariç. Bu sayýlanlar cehenneme deðil, cennete girecek olanlardýr.

ℜψετ − 75

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 449

9 æì¢jî©v¢à¤Ûa á¤È¡ä Ü Ï ¥ì¢ã b äí¨…b ã ¤† Ô Û ë Ve lekad nâdânâ nûhun fe le ni’mel mucîbûn(mucîbûne).

ςε ανδολσυν κι Νυη (Α.Σ), Βιζε νιδα εττι. ⇑⎭τε δυασ⎬να ιχαβετ εδιλενλερ γερ⎜εκτεν νε γ⎫ζελ (νε γ⎫ζελ βιρ δυρυμδαδ⎬ρλαρ). 1 2 3 4 5 6 7

-

ve lekad nâdâ-nâ nûhun fe le ni'me el mucîbûne

: : : : : : :

ve andolsun bize nida etti Nuh o zaman, iþte elbette, mutlaka, gerçekten ne güzel icabet edilenler

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Nuh (A.S), Allah’tan talepte bulunuyor. Allah da talebini kabul ederek duasýna icabet ediyor. Bütün peygamberlerin duasýna, davetine Allahû Tealâ icabet eder. Ve icabet edildiði zaman da elbette Allah ile olan iliþkiler açýsýndan en güzel olanlar peygamberlerdir yani nebîlerdir. Allah’ýn nebîleri, nebî resûlleri, onlardan sonra Allah’ýn velî resûlleri, sonra da kademe kademe velîler gelir.

118

118


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 76

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 449

(37) Saffat Suresi ¡pb £Ï¬b£– Ûa ¢ñ ‰ì¢

¢é ܤç a ë ¢êb ä¤î £v ã ë 9 ¡áî©Ä ȤÛa ¡l¤Š ؤÛa å¡ß Ve necceynâhu ve ehlehu minel kerbil azîm(azîmi).

ςε Ο’νυ (Ηζ. Νυη’υ) ϖε Ο’νυν αιλεσινι κερβιλ αζ⎩μδεν (β⎫ψ⎫κ ⎫ζ⎫ντ⎫δεν) κυρταρδ⎬κ.

1 2 3 4

-

ve necceynâ-hu ve ehle-hu min el kerbi el azîmi (kerbil azîm)

: : : :

ve onu kurtardýk ve onun ailesi dan büyük üzüntü

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Hz. Nuh’u da ailesini de Allahû Tealâ gemiyle kurtarýyor. Orada Hz. Nuh’a inananlar, Allah’a ulaþmayý dileyenler de Hz. Nuh’a tâbî oluyorlar ve onunla birlikte gemiyle açýlýyorlar. Gemiye binenlerin dýþýnda hiç kimse tufandan kurtulamýyor.

119

119


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 77

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 450

(37) Saffat Suresi ¡pb £Ï¬b£– Ûa ¢ñ ‰ì¢

9 åî©Ób j¤Ûa ¢á¢ç ¢é n £í¡£‰¢‡ b ä¤Ü È u ë Ve cealnâ zurriyyetehu humul bâkîn(bâkîne).

ςε Ο’νυν (Νυη Α.Σ’⎬ν) ζ⎫ρριψετινι (κ⎬ψ®μετε καδαρ) β®κι καλανλαρδαν κ⎬λδ⎬κ. 1 2 3 4

-

ve cealnâ zurriyyete-hu hum el bâkîne

: : : :

ve biz kýldýk onun zürriyeti, soyu onlar bâki olanlar, kalanlar

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Þu anda var olanlarýn hepsi sadece Nuh’un Gemisi’yle kurtarýlanlarýn soyundandýr. Geri kalanlarýn hepsinin soyu Nuh tufanýyla tükenmiþtir. Dünyadaki bu nüfusun hepsi Hz. Nuh ile birlikte olup onun gemisinde kurtuluþa ulaþan kiþilerdendir.

ℜψετ − 78

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 450

9 åí©Š¡¨ü¤a ó¡Ï ¡é¤î Ü Ç b ä¤× Š m ë Ve tereknâ aleyhi fîl âhirîn(âhirîne).

ςε σονρακιλερ αρασ⎬νδα ονα (⎭ερεφλι βιρ αν⎬) β⎬ρακτ⎬κ. 1 - ve tereknâ 2 - aleyhi 3 - fî el âhirîne

: : :

ve biz býraktýk ona sonrakiler arasýnda

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Hz. Nuh o gün de bugün de hep anýlmaktadýr. Bugün dünyada yaþayanlarýn hepsi Nuh’un Gemisi’yle kurtuluþa ulaþanlardandýr. Onun gemisi sayesinde þu anda hayatta olduklarý cihetle herkes Hz. Nuh’u yadediyor.

120

120


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øÉé¼@»A øÁônø@I { ℜψετ − 79

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 450

(37) Saffat Suresi ¡pb £Ï¬b£– Ûa ¢ñ ‰ì¢

åî©à Ûb ȤÛa ó¡Ï §ì¢ã ó¨Ü Ç ¥â 5  Selâmun alâ nûhýn fîl âlemîn(âlemîne).

ℜλεμλερ ι⎜ινδε Νυη (Α.Σ)’α σελ®μ ολσυν. 1 - selâmun 2 - alâ nûhýn 3 - fî el âlemîne

: : :

selâm, selâm olsun Nuh'a âlemler içinde

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Kâinat üzerinde bu dünya gibi hayat olan çok sayýda gezegen vardýr. En azýndan 100 milyar galaksi, en azýndan her galaksi de 100 milyar yýldýz... Daha baþka âlemlerde de yaþayanlar var, onlara da selâm bu dünyada yaþamýþ olan Hz. Nuh’a da selâm.

ℜψετ − 80

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 450

åî©ä¡¤z¢à¤Ûa ô¡Œ¤v ã Ù¡Û¨ˆ × b £ã¡a Ýnnâ kezâlike neczîl muhsinîn(muhsinîne).

Μυηακκακ κι Βιζ, μυησινλερι ι⎭τε β⎞ψλε μ⎫κ®φατλανδ⎬ρ⎬ρ⎬ζ. 1 2 3 4

-

innâ kezâlike neczî el muhsinîne

: : : :

muhakkak ki biz iþte böyle biz cezalandýrýrýz, karþýlýðýný veririz, mükâfatlandýrýrýz muhsinler

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Arapça’da ceza kelimesi hem mükâfat hem de ceza olarak kullanýlýr. Türkçemiz’de ceza kelimesini yaptýðý bir kötülüðe karþýlýk kiþiye, onu tedip edici (edeplendirici), terbiyeye ulaþtýrýcý bir ceza vermek olarak deðerlendiririz. Ama bir insana yaptýðý bir güzel davranýþ sebebiyle verilene mükâfat deriz. Ama Arapça’da o kiþiye verilen cezaya da mükâfata da ceza denir.

121

121


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øÉé¼@»A øÁônø@I { ℜψετ − 81

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 450

(37) Saffat Suresi ¡pb £Ï¬b£– Ûa ¢ñ ‰ì¢

åî©ä¡ß¤ªì¢à¤Ûa b ã¡…b j¡Ç ¤å¡ß ¢é £ã¡a Ýnnehu min ibâdinel mû’minîn(mû’minîne).

Μυηακκακ κι ο, Βιζιμ μ⎫’μιν (Αλλαη’α υλα⎭μαψ⎬ διλεψιπ β⎫τ⎫ν μακαμλαρ⎬ καζαναν) κυλλαρ⎬μ⎬ζδανδ⎬ρ. 1 - inne-hu 2 - min ibâdi-nâ 3 - el mû'minîne

: : :

muhakkak o bizim kullarýmýzdan mü'min olanlar

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Allah’a ulaþmayý dilerseniz birinci kademe mü’minsiniz. Mürþidinize ulaþýp tâbî olduðunuzda ikinci seviyeye yükselirsiniz. Ruhunuzu Allah’a ulaþtýrýp teslim ettiðinizde üçüncü; fizik vücudunuzu Allah’a teslim ettiðinizde, dördüncü; nefsinizi Allah’a teslim ettiðinizde, beþinci; irþad olduðunuzda altýncý; iradenizi de Allah’a teslim ettiðinizde, yedinci kademe mü’minsiniz. Ama hepsi mü’mindir. Burada yedinci kademe mü’min olmaktan bahsediyor Allahû Tealâ.

ℜψετ − 82

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 450

åí©Š ¨ü¤a b ä¤Ó Š¤Ë a £á¢q Summe agraknel âharîn(âharîne).

Σονρα διðερλερινι (συδα) βοðδυκ. 1 - summe 2 - agraknâ 3 - el âharîne

: : :

sonra boðduk sonrakiler, diðerleri

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Bütün dünyayý, en yüksek daðlarý dahi örten Allah’ýn sularý kaplamýþ. Münafýklarýn hepsi suda boðulmuþlar.

122

122


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øÉé¼@»A øÁônø@I { ℜψετ − 83

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 450

(37) Saffat Suresi ¡pb £Ï¬b£– Ûa ¢ñ ‰ì¢

< áî©ç¨Š¤2¡ü ©é¡n Èî,©( ¤å¡ß £æ¡a ë Ve inne min þîatihî le ibrâhîm(ibrâhîme).

ςε μυηακκακ κι ονυν δ⎩νινδεν ολανλαρδαν (⎞νεμλι βιρι δε) ⇑βρ®η⎩μ (Α.Σ)’δ⎬ρ. 1 2 3 4

-

ve inne min þîati-hi le ibrâhîme

: : : :

ve muhakkak onun dîninden, dîni üzerinde, onun yolu üzerinde elbette, gerçekten Ýbrâhîm

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Hz. Ýbrâhîm önemlidir. Çünkü müslümanlýk da hristiyanlýk da yahudilik de aslýnda ayrý ayrý dînler deðildir hepsi Hz. Ýbrâhîm’in hanif dînidir. Þu anda dünyada kitaplý dînler üç tane zannediliyor. Aslýnda bir tek Hz. Ýbrâhîm’in hanif dîni vardýr. O dîn, Hz. Âdem’in dînidir. O dîn, Hz. Nuh’ un dînidir. O dîn, Hz. Musa’nýn, Hz. Ýsa’nýn ve Peygamber Efendimiz (S.A.V)’in dînidir. Bu açýdan bu dînler Ýbrâhîmî dînlerdir. Ve hepsi de birbirinin aynýdýr. Hz. Musa’ ya tâbî olanlarýn hepsi Hz. Ýbrâhîm’in yaþantýsýnýn aynýný yaþamýþlardýr. Hz. Ýsa’ ya tâbî olanlarýn hepsi de Hz. Ýsa’yla beraber gene Hz. Ýbrâhîm’in yaþadýklarýnýn aynýný yaþamýþlardýr. Peygamber Efendimiz (S.A.V) de sahâbesiyle beraber Hz. Ýbrâhîm’in, etrafýndaki kiþilerle birlikte yaþadýklarýnýn aynýný yaþamýþtýr. Öyleyse dînler yoktur. Sadece tek bir dîn, tek bir þeriat vardýr: Hz. Ýbrâhîm’in hanif dîni. Þura Suresinin 13. âyet-i kerimesinde Allahû Tealâ buyuruyor ki: 42/ÞURA-13: Þerea lekum mined dîni mâ vassâ bihî nûhan vellezî evhaynâ ileyke ve mâ vassaynâ bihî ibrâhîme ve mûsâ ve îsâ, en ekîmûd dîne ve lâ teteferrekû fîh(fîhi), kebure alel muþrikîne mâ ted’ûhum ileyh(ileyhi), allâhu yectebî ileyhi men yeþâu ve yehdî ileyhi men yunîb(yunîbu). Dînde, onunla Hz. Nuh’a vasiyet ettiðimiz (farz kýldýðýmýz) þeyi (þeriati); “Dîni ikame edin (ayakta, hayatta tutun) ve onda (dînde) fýrkalara ayrýlmayýn.” diye Hz. Ýbrâhîm’e, Hz. Musa’ya ve Hz. Ýsa’ya vasiyet ettiðimiz þeyi sana da vahyederek, size de þeriat kýldýk. Senin onlarý, kendisine çaðýrdýðýn þey (Allah’a ulaþmayý dileme) müþriklere zor geldi. Allah, dilediðini Kendisine seçer ve O’na yöneleni, Kendisine hidayet eder (ruhunu hayatta iken Kendisine ulaþtýrýr). Hz. Nuh’un da Hz. Ýbrâhîm’in de Hz. Musa’nýn da Hz. Ýsa’nýn da Peygamber Efendimiz (S.A.V)’in de þeriati tek bir þeriattir. Þeriatte hiçbir deðiþme olmamýþtýr. Allah’ýn koyduðu dîni kanunlar, kaideler demeti, hiçbir deðiþiklik göstermemiþtir. Zaman içerisinde bu kaideleri insanlar deðiþtirmiþlerdir.

123

123


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øÉé¼@»A øÁônø@I { ℜψετ − 84

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 450

(37) Saffat Suresi ¡pb £Ï¬b£– Ûa ¢ñ ‰ì¢

§áî©Ü  §k¤Ü Ô¡2 ¢é £2 ‰ õ¬b u ¤‡¡a Ýz câe rabbehu bi kalbin selîm(selîmin).

Ο, Ραββινε σελ⎩μ βιρ καλπ ιλε γελμι⎭τι. 1 2 3 4

-

iz câe rabbe-hu bi kalbin selîmin

: : : :

gelmiþti onun Rabbi, Rab kalp ile selîm, teslim olmuþ, arýnmýþ, güzelliklere açýk

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Hz. Ýbrâhîm’in Allah’a Hz. Nuh’un soyundan olan selîm bir kalp ile geldiði ifade buyruluyor.

ℜψετ − 85

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 450

7 æ뢆¢j¤È m a ‡b ß ©é¡ß¤ì Ó ë ¡éî©2 ü© 4b Ó ¤‡¡a Ýz kâle li ebîhi ve kavmihî mâzâ ta’budûn(ta’budûne).

Βαβασ⎬να ϖε καϖμινε: “Νεδιρ βυ σιζιν ταπτ⎬κλαρ⎬ν⎬ζ?” δεμι⎭τι. 1 2 3 4 5

-

iz kâle li ebî-hi ve kavmi-hi mâzâ ta'budûne

: : : : :

demiþti babasýna ve kavmine nedir siz tapýyorsunuz

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Hz. Ýbrâhîm Allah’ýn bütün söylediklerine açýk, sevecen, Rabbinden bir þeyler öðrenmek isteyen ve onlarý uygulamak ihtiyacý duyan, selîm bir kalbin sahibi, teslime açýk bir kalp. Hz. Ýbrâhîm, babasýna ve kavmine diyor ki: “Nedir bu sizin taptýklarýnýz? Allah dururken neden bu putlara tapýyorsunuz?”

124

124


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øÉé¼@»A øÁônø@I { ℜψετ − 86

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 450

(37) Saffat Suresi ¡pb £Ï¬b£– Ûa ¢ñ ‰ì¢

6 æë¢†í©Š¢m ¡é¨£ÜÛa æ뢅 ¦ò è¡Û¨a b¦Ø¤1¡ö a E ifken âliheten dûnallâhi turîdûn(turîdûne).

⇑φτιρα εδερεκ μι (Αλλαη’α καρ⎭⎬ ψαλαν σ⎞ψλεψερεκ μι) Αλλαη’ταν βα⎭κα ιλ®ηλαρ ιστιψορσυνυζ? 1 2 3 4 5

-

e ifken âliheten dûnallâhi (dûne allâhi) turîdûne

: : : : :

mý iftira ederek, yalan söyleyerek ilâhlar Allah'tan baþka istiyorsunuz

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Hz. Ýbrâhîm babasýna Allah’a karþý yalan söyleyerek mi Allah’tan baþka ilâhlar istediklerini soruyor.

ℜψετ − 87

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 450

åî©à Ûb ȤÛa ¡£l Š¡2 ¤á¢Ø ¢£ä à b à Ï Fe mâ zannukum bi rabbil âlemîn(âlemîne).

ℜλεμλεριν Ραββι ηακκ⎬νδα σιζιν ζανν⎬ν⎬ζ νεδιρ? 1 2 3 4 5 6

-

fe mâ zannu-kum bi rabbi el âlemîne

: : : : : :

artýk, bundan sonra ne, nedir sizin zannýnýz ile Rab âlemler

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Hz. Ýbrâhîm kavmine ve babasýna, putlarýn kendilerine bir fayda ve zarar veremeyeceðini söyleyecek bir noktaya ulaþmak istiyor. “Allah hakkýnda ne düþünüyorsunuz ki, bu putlara tapýyorsunuz.” diyor.

125

125


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øÉé¼@»A øÁônø@I { ℜψετ − 88

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 450

(37) Saffat Suresi ¡pb £Ï¬b£– Ûa ¢ñ ‰ì¢

= ¡âì¢v¢£äÛa ó¡Ï ¦ñ Š¤Ä ã Š Ä ä Ï Fe nazara nazraten fîn nucûm(nucûmi).

Σονρα ψ⎬λδ⎬ζλαρα ναζαρ εδερεκ βακτ⎬. 1 2 3 4

-

fe nazara nazraten fî en nucûmi

: : : :

sonra baktý nazar ederek yýldýzlarda, yýldýzlara

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Hz. Ýbrâhîm, Allah’ýn herþeyi yarattýðýný düþünerek yýldýzlara nazar ederek baktý.

ℜψετ − 89

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 450

¥áî©Ô  ó©£ã¡a 4b Ô Ï Fe kâle innî sakîm(sakîmun).

Βυνυν ⎫ζερινε “Βεν γερ⎜εκτεν ηασταψ⎬μ.” δεδι. 1 2 3 4

-

fe kâle innî sakîmun

: : : :

bunun üzerine dedi muhakkak ki ben, gerçekten ben hasta

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Âdem (A.S)’dan Hz. Ýbrâhîm’e kadar hep tek bir dîn devam etmiþtir. Hz. Ýbrâhîm de putperest olan kavmine onlarýn putlara tapmasýný önlemek istikametinde bir þeyler söylemek istiyor. Ve bu arada yýldýzlara bakýyor. Sonra “Ben gerçekten hastayým.” diyor.

126

126


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øÉé¼@»A øÁônø@I { ℜψετ − 90

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 450

(37) Saffat Suresi ¡pb £Ï¬b£– Ûa ¢ñ ‰ì¢

åí©Š¡2¤†¢ß

¢é¤ä Ç a¤ì £Û ì n Ï

Fe tevellev anhu mudbirîn(mudbirîne).

Βυνυν ⎫ζερινε ονα αρκαλαρ⎬ν⎬ δ⎞ν⎫π γιττιλερ. 1 2 3 4

-

fe tevellev an-hu mudbirîne

: : : :

bunun üzerine döndüler gittiler ondan arkalarýný dönenler, dönen kimseler

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Kavmi Hz. Ýbrâhîm’i dinlemedi. O, onlara putlar hakkýnda bir þeyler söyleyecekti. Ama onlar onu dinlemeyip gittiler.

ℜψετ − 91

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 450

7 æì¢Ü¢×¤b m ü a 4b Ô Ï ¤á¡è¡n è¡Û¨a ó¬¨Û¡a Îa Š Ï Ferâga ilâ âlihetihim fe kâle e lâ te’kulûn(te’kulûne).

Ονλαρ⎬ν ιλ®ηλαρ⎬ ιλε ιλγιλενδι ϖε: “Ψανι (σιζ ψεμεκ) ψεμιψορ μυσυνυζ?” δεδι. 1 2 3 4 5 6

-

ferâga ilâ âliheti-him fe kâle e lâ te'kulûne

: : : : : :

ile ilgilendi onlarýn ilâhlarý ve, öyleyse yani dedi mý yemek yemiyorsunuz

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Hz. Ýbrâhîm putlara soruyor: “Siz yemek yemiyor musunuz?” diyor.

127

127


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øÉé¼@»A øÁônø@I { ℜψετ − 92

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 450

(37) Saffat Suresi ¡pb £Ï¬b£– Ûa ¢ñ ‰ì¢

æì¢Ô¡À¤ä m ü ¤á¢Ø Û b ß Mâ lekum lâ tentýkûn(tentýkûne).

Ψοκσα σιζ κονυ⎭μυψορ μυσυνυζ? 1 - mâ lekum 2 - lâ tentýkûne

: :

size ne oluyor, siz niçin, yoksa siz konuþmuyorsunuz

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Hz. Ýbrâhîm, ilâhlara: “Yoksa siz konuþmuyor musunuz?” diye soruyor.

ℜψετ − 93

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 450

¡åî©à î¤Ûb¡2 b¦2¤Š ™ ¤á¡è¤î Ü Ç Îa Š Ï Ferâga aleyhim darben bil yemîn(yemîni).

Σαð ελιψλε ϖυραρακ ονλαρ⎬ δεϖιρδι (κ⎬ρδ⎬). 1 2 3 4

-

ferâga aleyhim darben bi el yemîni

: : : :

ilgilendi, boþalttý, devirdi onlarý vurarak sað eli ile

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Hz. Ýbrâhîm, putlarýn üzerine yürüyor ve sað eliyle vurarak putlarý deviriyor, kýrýyor.

128

128


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øÉé¼@»A øÁônø@I { ℜψετ − 94

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 450

(37) Saffat Suresi ¡pb £Ï¬b£– Ûa ¢ñ ‰ì¢

æ좣ϡŒ í

¡é¤î Û¡a a¬ì¢Ü j¤Ó b Ï

Fe akbelû ileyhi yeziffûn(yeziffûne).

Βυνυν ⎫ζερινε η⎬ζλ⎬ η⎬ζλ⎬ κο⎭αρακ καρ⎭⎬σ⎬να δικιλδιλερ. 1 2 3 4

-

fe akbelû ileyhi yeziffûne

: : : :

bunun üzerine karþýsýna geldiler ona birbirine karýþmýþ olarak, hýzlý hýzlý koþarak

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Hepsi Hz. Ýbrâhîm’i cezalandýrmak için geliyorlar. Hýzlý hýzlý koþuyorlar ve karþýsýna dikiliyorlar.

ℜψετ − 95

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 450

= æì¢n¡z¤ä m b ß æ뢆¢j¤È m a 4b Ó Kâle e ta’budûne mâ tenhýtûn(tenhýtûne).

(⇑βρ®η⎩μ Α.Σ): “Σιζ ψονττυðυνυζ ⎭εψλερε μι ταπ⎬ψορσυνυζ?” δεδι. 1 2 3 4 5

-

kâle e ta'budûne mâ tenhýtûne

: : : : :

dedi mý tapýyorsunuz þey(ler) siz yontuyorsunuz

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Hz. Ýbrâhîm: “Bunlar normalde taþken onlarý yontarak bu hale siz getiriyorsunuz. Ondan sonra da bunlara tapýyor musunuz? Kendi elinizle yaptýðýnýz þeyler sizin için tapýlacak bir hüviyet mi kazanýyor?” diyor.

129

129


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øÉé¼@»A øÁônø@I { Χ⎫ζ − 23

ℜψετ − 96

Σαψφα − 450

(37) Saffat Suresi ¡pb £Ï¬b£– Ûa ¢ñ ‰ì¢

æì¢Ü à¤È m b ß ë ¤á¢Ø Ô Ü  ¢é ¨£ÜÛa ë Vallâhu halakakum ve mâ ta’melûn(ta’melûne).

ςε (οψσακι) σιζι δε, ψαπτ⎬ð⎬ν⎬ζ ⎭εψλερι δε Αλλαη ψαραττ⎬. 1 2 3 4

-

vallâhu (ve allâhu) halaka-kum ve mâ ta'melûne

: : : :

ve Allah sizi yarattý ve þey(ler) yapýyorsunuz

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Hz. Ýbrâhîm: “Hem sizi hem de þu ellerinizle yontarak yaptýðýnýz putlarý Allah yarattý.” diyor. Onlarýn put olarak deðerlendirdiði þeylerin, Allahû Tealâ tarafýndan aslýnda taþ olarak yaratýldýðýný söylüyor. Onlarýn da bu taþlarý yontarak put haline getirdiklerini ifade ediyor, Hz. Ýbrâhîm.

ℜψετ − 97

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 450

¡áî©z v¤Ûa ó¡Ï ¢êì¢Ô¤Û b Ï b¦ãb î¤ä¢2 ¢é Û aì¢ä¤2a aì¢Ûb Ó Kâlûbnû lehu bunyânen fe elkûhu fîl cahîm(cahîmi).

“Ονυν ι⎜ιν ψ⎫κσεκ βιναλαρ (μανχ⎬ν⎬κ) ιν⎭α εδιν. Σονρα δα ονυ αλεϖλερλε ψαναν ατε⎭ιν ι⎜ινε ατ⎬ν!” δεδιλερ. 1 - kâlû 2 - ibnû kâlûbnû (kâlû ibnû) 3 - lehu 4 - bunyânen 5 - fe 6 - elkû-hu 7 - fî el cahîmi

: :

dediler bina edin, inþa edin

: : : : :

ona, onun için binalar, üst üste inþa edilen þeyler, mancýnýk sonra onu atýn alevli yanan ateþin içine

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Ateþin, alevli bir ateþ olduðu ifade ediliyor. Bir mancýnýk yapýlmasýný ve Hz. Ýbrâhîm oradan ateþe atýlmasýný söylüyorlar.

130

130


øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yúj»A øÉ}é¼@»A øÁônø@I { ℜψετ − 98

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 450

(37) Saffat Suresi ¡pb £Ï¬b£– Ûa ¢ñ ‰ì¢

åî©Ü 1¤ ü¤a ¢á¢çb ä¤Ü È v Ï a¦†¤î × ©é¡2 a뢅a ‰ b Ï Fe erâdû bihî keyden fe cealnâ humul esfelîn(esfelîne).

Σονρα ονα τυζακ ηαζ⎬ρλαμακ ιστεδιλερ. Βυνυν ⎫ζερινε ονλαρ⎬ εσφελ⎩ν (εν ⎜οκ σεφιλ ολανλαρ) κ⎬λδ⎬κ. 1 2 3 4 5 6

-

fe erâdû bi-hi keyden fe cealnâ hum el esfelîne

: : : : : :

bunun üzerine istediler, sonra istediler ona tuzak bunun üzerine, sonra biz kýldýk onlarý esfelîn (en çok sefil olanlar)

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Allahû Tealâ, Hz. Ýbrâhîm’i ateþe atan puta tapanlarý sefalet içinde býrakýyor.

ℜψετ − 99

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 450

¡åí©†¤è î,  ó©£2 ‰ ó¨Û¡a ¥k¡ça ‡ ó©£ã¡a 4b Ó ë Ve kâle innî zâhibun ilâ rabbî seyehdîn(seyehdîni).

“ςε μυηακκακ κι βεν, Ραββιμε υλα⎭αν ολαχαð⎬μ. Ο, βενι ηιδαψετε ερδιρεχεκ.” δεδι. 1 2 3 4 5

-

ve kâle innî zâhibun ilâ rabbî se-yehdî-ni

: : : : :

ve dedi muhakkak ben giden, ulaþan Rabbime beni hidayete erdirecek

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Bu âyette de görülüyor ki hidayete ermek ruhu Allah’a ulaþtýrmaktan baþka birþey deðildir. 3/AL-Ý ÝMRAN-73: Ve lâ tu’minû illâ li men tebia dînekum, kul innel hudâ hudallâhi en yu’tâ ehadun misle mâ ûtîtum ev yuhâccûkum inde rabbikum, kul innel fadla bi yedillâh(yedillâhi), yu’tîhi men yeþâ’(yeþâu), vallâhu vâsiun alîm(alîmun). Ve sizin dîninize tâbî olandan baþka kimseye inanmayýn. (Habibim) de ki: “Hiç þüphesiz HÝDAYET, Allah’ýn (Kendisine) ulaþtýrmasýdýr. (Ýnsan ruhunun ölümden evvel Allah’a ulaþmasýdýr.) Size verilenin bir benzerinin baþka birine verilmesi (sebebiyle mi) veya Rabbinizin katýnda (sizlerle) tartýþacaklarý için mi (böyle söylüyorsunuz)?” De ki: “Hiç þüphesiz fazl, Allah’ýn elindedir. Onu dilediðine verir.” Ve Allah, Vâsi’un Alîm’dir. (Allah herþeyi kuþatan ve herþeyi bilendir.)

131

131


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øÉé¼@»A øÁônø@I { ℜψετ − 100

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 450

(37) Saffat Suresi ¡pb £Ï¬b£– Ûa ¢ñ ‰ì¢

åî©z¡Ûb £–Ûa å¡ß ó©Û ¤k ç ¡£l ‰ Rabbi heb lî mines sâlihîn(sâlihîne).

Ραββιμ, βανα σαλιηλερδεν (εϖλ®τλαρ) βαð⎬⎭λα. 1 - rabbi 2 - heb lî 3 - min es sâlihîne

: : :

Rabbim bana baðýþla salihlerden

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Hz. Ýbrâhîm: “Bana salihlerden evlâtlar baðýþla.” diyor, Allahû Tealâ’ya.

ℜψετ − 101

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 450

§áî©Ü y §â 5¢Ì¡2 ¢êb 㤊 £' j Ï Fe beþþernâhu bi gulâmin halîm(halîmin).

Β⎞ψλεχε ονυ, ηαλιμ βιρ οðυλλα μ⎫ϕδελεδικ. 1 2 3 4 5

-

fe beþþernâ-hu bi gulâmin halîmin

: : : : :

böylece onu müjdeledik ile oðlan çocuk, oðul çocuk halim, uysal, yumuþak huylu

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Allahû Tealâ, Hz. Ýbrâhîm’i halim bir oðulla müjdeliyor.

132

132


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øÉé¼@»A øÁônø@I { ℜψετ − 102

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 450

(37) Saffat Suresi ¡pb £Ï¬b£– Ûa ¢ñ ‰ì¢

£ó ä¢2 b í 4b Ó ó¤È £Ûa ¢é È ß Í Ü 2 b £à Ü Ï ó¬©£ã a ¡âb ä à¤Ûa ó¡Ï ô¨‰ a 󬩣ã¡a 4b Ó 6 ô¨Š m a ‡b ß ¤Š¢Ä¤ãb Ï Ù¢z 2¤‡ a ó¬©ã¢†¡v n  9 ¢Š ߤ ªì¢m b ß ¤3 ȤÏa ¡o 2 a ¬b í åí©Š¡2b £–Ûa å¡ß ¢é ¨£ÜÛa õ¬b ( ¤æ¡a Fe lemmâ belega meahus sa’ye kâle yâ buneyye innî erâ fîl menâmi ennî ezbehuke fanzur mâzâ terâ, kâle yâ ebetif’al mâ tû’meru setecidunî inþâallâhu mines sâbirîn(sâbirîne).

Β⎞ψλεχε ονυνλα βεραβερ ⎜αλ⎬⎭μα ⎜αð⎬να ερι⎭τιðι ζαμαν δεδι κι: “Εψ οðυλχυðυμ! Γερ⎜εκτεν βεν, υψκυδα σενι βοðαζλαδ⎬ð⎬μ⎬ γ⎞ρδ⎫μ. Ηαψδι βακ (βιρ δ⎫⎭⎫ν). Βυ κονυδακι γ⎞ρ⎫⎭⎫ν νεδιρ?” (⇑σμαιλ Α.Σ): “Εψ βαβαχ⎬ð⎬μ! Εμρολυνδυðυν ⎭εψι ψαπ. ⇑ν⎭ααλλαη βενι σαβρεδενλερδεν βυλαχακσ⎬ν.” δεδι. 133

133


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øÉé¼@»A øÁônø@I { ℜψετ − 102

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 450

(37) Saffat Suresi ¡pb £Ï¬b£– Ûa ¢ñ ‰ì¢

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17

-

18 19 20 21 22 23 24

-

fe lemmâ belega mea-hu es sa'ye kâle yâ buneyye innî erâ fî el menâmi ennî ezbehu-ke fanzur (fe unzur) mâzâ terâ kâle yâ ebetif'al (yâ ebetif'al) yâ ebeti if'al mâ tû'meru se-tecidu-nî inþâallâhu (in þâe allahû) min es sâbirîne

: : : : : : : : : : : : : : : : :

böylece olduðu zaman, olunca eriþti onunla beraber çalýþma dedi ey oðulcuðum muhakkak ben gördüm uykuda muhakkak ben seni boðazlýyorum haydi bak ne görüyorsun dedi

: : : : : : :

ey babacýðým yap þey sen emrolundun beni bulacaksýn inþaallah, Allah'ýn dilemesi ile sabredenlerden

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Daha önce Hz. Ýbrâhîm Allah’a “teslimî küllî ile teslim olmak” istediðini ifade etmiþtir. Allah da onu “bu zor bir iþtir” diye ikaz etmiþtir. Buna raðmen Hz. Ýbrâhîm talebinde israr edince Allah ancak oðlu Ýsmail’i kendisine kurban ederse bunun mümkün olacaðýný söylemiþtir. Bu âyet bu talebin gerçekleþmesi ile ilgilidir. Allah rüyasýnda Hz. Ýbrâhîm’e oðlu Ýsmail’i kurban ettiðini göstererek zamanýn geldiðini ifade etmiþtir. Hz. Ýsmail babasýnýn sözü üzerine diyor ki: “Babacýðým neyle emrolunduysan o emri yerine getir inþaallah beni sabredenlerden bulacaksýn.”

134

134


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

Χ⎫ζ − 23

ℜψετ − 103

Σαψφα − 451

(37) Saffat Suresi ¡pb £Ï¬b£– Ûa ¢ñ ‰ì¢

7 ¡åî©j v¤Ü¡Û ¢é £Ü m ë b à ܤ a ¬b £à Ü Ï Fe lemmâ eslemâ ve tellehu lil cebîn(cebîni).

Β⎞ψλεχε ικισι δε (Αλλαη’α) τεσλιμ ολυνχα, (⇑βρ®η⎩μ Α.Σ) ονυ αλν⎬ ⎫ζερινε ψατ⎬ρδ⎬. 1 2 3 4 5

-

fe lemmâ eslemâ ve telle-hu li el cebîni

: : : : :

böylece olduðu zaman, olunca ikisi teslim oldu ve onu yatýrdý alnýna, alný üzerine

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Hz. Ýbrâhîm kendisinden fazla sevdiði evlâdýný Allah’a kurban edecektir. Hz. Ýsmail ise kendisi için en kýymetli þey olan hayatýný Allah’a teslim edecektir. Burada ikisi de teslim-i külli ile tam anlamda teslim olmuþlardýr.

ℜψετ − 104

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 451

= ¢áî©ç¨Š¤2¡a ¬b í ¤æ a ¢êb ä¤í …b ã ë Ve nâdeynâhu en yâ ibrâhîm(ibrâhîmu).

ςε ονα “Εψ ⇑βρ®η⎩μ!” διψε νιδα εττικ (σεσλενδικ). 1 - ve nâdeynâ-hu en 2 - yâ ibrâhîmu

: :

ve biz ona nida ettik, seslendik ey Ýbrâhîm

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Hz. Ýbrâhîm tam oðlunu kesmek için yatýrdýðý zaman, Allahû Tealâ: “Ey Ýbrâhîm!” diye onun kalbinde duyabileceði bir sesle nida ediyor.

135

135


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 105

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 451

(37) Saffat Suresi ¡pb £Ï¬b£– Ûa ¢ñ ‰ì¢

åî©ä¡¤z¢à¤Ûa ô¡Œ¤v ã Ù¡Û¨ˆ × b £ã¡a 7 b í¤õ¢£ŠÛa o¤Ó£† • ¤† Ó Kad saddakter ru’yâ, innâ kezâlike neczîl muhsinîn(muhsinîne).

Σεν ρ⎫ψαψα σαδ⎬κ καλδ⎬ν (ψερινε γετιρδιν). Μυηακκακ κι Βιζ, μυησινλερι ι⎭τε β⎞ψλε μ⎫κ®φατλανδ⎬ρ⎬ρ⎬ζ. 1 2 3 4 5 6 7

-

kad saddakte er ru'yâ innâ kezâlike neczî el muhsinîne

: : : : : : :

oldu sen sadýk kaldýn rüya muhakkak ki biz böylece, iþte böyle cezalandýrýrýz, karþýlýðýný veririz, mükâfatlandýrýrýz muhsinler

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Hz. Ýbrâhîm oðlunu kurban etmek üzere alnýnýn üzerine yatýrdýðýnda Allahû Tealâ “Muhsinleri iþte böyle mükâfatlandýrýrýz.” diye Hz. Ýbrâhîm’e kalbinin duyabileceði bir sesle seslendi.

ℜψετ − 106

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 451

¢åî©j¢à¤Ûa a¢ªì¬¨Ü j¤Ûa ì¢è Û a ˆ¨ç £æ¡a Ýnne hâzâ le huvel belâul mubîn(mubînu).

Μυηακκακ κι βυ, κεσιν ολαρακ απα⎜⎬κ βιρ ιμτιηανδ⎬ρ. 1 2 3 4 5 6

-

inne hâzâ le huve el belâu el mubînu

: : : : : :

muhakkak ki bu elbette, kesin olarak o belâ, imtihan apaçýk

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Allahû Tealâ diyor ki: “Biz seni, ‘oðlunu kurban et’ emri vererek imtihan ettik.” Allahû Tealâ, Hz. Ýbrâhîm’in rüyada Allah’ýn ona verdiði emri yerine getirdiðini, sadýk kaldýðýný ve onu mükâfatlandýracaðýný ifade etmektedir.

136

136


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 107

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 451

(37) Saffat Suresi ¡pb £Ï¬b£– Ûa ¢ñ ‰ì¢

§áî©Ä Ç §|¤2¡ˆ¡2 ¢êb ä¤í † Ï ë Ve fedeynâhu bi zibhýn azîm(azîmin).

ςε ονα β⎫ψ⎫κ βιρ κυρβαν⎬ φιδψε (οðλυνα καρ⎭⎬ βεδελ ολαρακ) ϖερδικ. 1 - ve fedeynâ-hu 2 - bi zibhýn 3 - azîmin

: : :

ve ona fidye olarak verdik kurbaný büyük

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Cebrail (A.S) Hz. Ýbrâhîm’e kurbaný indiriyor. Ýþte o gün, Kurban Bayramý olarak kutlanýr. Bunun için de Allahû Tealâ, Peygamber Efendimiz (S.A.V)’e: “Kurbaný kes!” diye emir vererek Ýslâm’da kurban kesilmesi âdet oluyor. Hz. Âdem’in iki oðlundan Habil ve Kabil Allahû Tealâ’ya hediye veriyorlar. Habil bir çoban, çobanýn kurbaný kabul ediliyor. Kabil bir çiftçi, onun ekinleri Allahû Tealâ tarafýndan kabul edilmiyor. Bunun üzerine Kabil, Habil’i öldürüyor. Habil ölürken: “Allah takva sahiplerinin kurbanýný kabul eder, sen beni öldürebilirsin ama ben sana asla elimi kaldýrmam” diyor. Ölümle karþý karþýya olan birisinin Allah Teala’nýn emirlerini ifa etmesi için öyle bir takva seviyesinde olmasý söz konusu ki kendisini öldürene elini kaldýrmýyor, kendini müdafaa etmek gereðini duymuyor. Canýný rahat rahat feda ediyor. Onu öldürmeye gelmesine raðmen, kardeþini incitmek gibi, kendini müdafaa etmek gibi bir niyeti yok. Bu, Habil’in bihakkýn takvanýn sahibi olduðunu ifade eder.

ℜψετ − 108

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 451

åí©Š¡¨ü¤a ó¡Ï ¡é¤î Ü Ç b ä¤× Š m ë Ve tereknâ aleyhi fîl âhirîn(âhirîne).

Σονρακιλερ αρασ⎬νδα ονα (⎭ερεφλι βιρ αν⎬) β⎬ρακτ⎬κ. 1 - ve tereknâ 2 - aleyhi 3 - fî el âhirîne

: : :

ve terkettik, býraktýk ona sonrakilerin arasýnda

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Hz. Ýbrâhîm Peygamberler arasýnda þerefle anýlacaktýr. Oðlunu Allah için kurban edebilmek, putlarý kýrarak ateþe atýlmaya göðüs germek çok üstün özelliklerdir.

137

137


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 109

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 451

(37) Saffat Suresi ¡pb £Ï¬b£– Ûa ¢ñ ‰ì¢

áî©ç¨Š¤2¡a ó¬¨Ü Ç ¥â 5  Σελ®μυν αλ® ιβρ®η⎩μ(ιβρ®η⎩με). ⇑βρ®η⎩μ (Α.Σ)’α σελ®μ ολσυν. 1 - selâmun 2 - alâ 3 - ibrâhîme

: : :

selâm, selâm olsun üzerine, … a Ýbrâhîm

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Allahû Tealâ, Hz. Ýbrâhîm’e Cebrail (A.S)’la selâm gönderiyor.

ℜψετ − 110

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 451

åî©ä¡¤z¢à¤Ûa ô¡Œ¤v ã Ù¡Û¨ˆ × Kezâlike neczîl muhsinîn(muhsinîne).

Βιζ, μυησινλερι ι⎭τε β⎞ψλε μ⎫κ®φατλανδ⎬ρ⎬ρ⎬ζ. 1 - kezâlike 2 - neczî 3 - el muhsinîne

: : :

iþte böyle cezalandýrýrýz, karþýlýðýný veririz, mükâfatlandýrýrýz muhsinler

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Hz. Ýbrâhîm iradesini de Allah’a teslim etmiþ olan bir peygamber (nebî) ve huzur namazýnýn imamýydý. Hz. Ýbrâhîm oðlunu Allah’ýn emri üzerine kurban etmek gibi çok büyük bir imtihaný baþardýðý için Allahû Tealâ onu mükâfatlandýrmýþtýr.

138

138


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 111

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 451

(37) Saffat Suresi ¡pb £Ï¬b£– Ûa ¢ñ ‰ì¢

åî©ä¡ß¤ªì¢à¤Ûa b ã¡…b j¡Ç ¤å¡ß ¢é £ã¡a Ýnnehu min ibâdinel mû’minîn(mû’minîne).

Μυηακκακ κι ο, Βιζιμ μ⎫’μιν (Αλλαη’α υλα⎭μαψ⎬ διλεψιπ β⎫τ⎫ν μακαμλαρ⎬ καζαναν) κυλλαρ⎬μ⎬ζδανδ⎬ρ. 1 - innehu 2 - min ibâdinâ 3 - el mû'minîne

: : :

muhakkak ki o bizim kullarýmýzdan mü'minler

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Burada Allahû Tealâ: “O bizim mü’min kullarýmýzdandýr.” diyerek iradesini Allah’a teslim etmiþ bir peygamber mü’mine seslenmektedir. Hz. Ýbrâhîm bütün kademeleri kazanan bir mü’mindir, iradesini de Allah’a teslim etmiþtir; hem nebî resûllerdendir hem de huzur namazýnýn imamýdýr.

ℜψετ − 112

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 451

åî©z¡Ûb £–Ûa å¡ß b¦ £î¡j ã Õ¨z¤¡b¡2 ¢êb 㤊 £' 2 ë Ve beþþernâhu bi ishâka nebiyyen mines sâlihîn(sâlihîne).

ςε Βιζ, ονυ σαλιηλερδεν βιρ Νεβ⎩ (Πεψγαμβερ) ολαν ⇑σηακ ιλε μ⎫ϕδελεδικ. 1 2 3 4 5

-

ve beþþernâ-hu bi ishâka nebiyyen min es sâlihîne

: : : : :

ve onu müjdeledik ile Ýshak nebî olarak, peygamber olarak salihlerden

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Hz. Ýbrâhîm evvelâ Hacer’den Ýsmail isimli bir çocuða sahip olur. Allahû Tealâ onu ikinci bir çocukla (Hz. Ýshak) müjdelemektedir. Hz. Ýbrâhîm iki çocuk sahibi olur. Hem Hz. Ýsmail hem de Hz. Ýshak, nebî resûldü.

139

139


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 113

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 451

(37) Saffat Suresi ¡pb £Ï¬b£– Ûa ¢ñ ‰ì¢

¤å¡ß ë 6 Õ¨z¤¡a ó¬¨Ü Ç ë ¡é¤î Ü Ç b ä¤× ‰b 2 ë ; ¥åî©j¢ß ©é¡¤1 ä¡Û ¥á¡Ûb Ã ë ¥å¡¤z¢ß b à¡è¡n £í¡£‰¢‡ Ve bâreknâ aleyhi ve alâ ishâk(ishâka), ve min zurriyyetihimâ muhsinun ve zâlimun li nefsihi mubîn(mubînun).

ςε Ο’να (Ηζ. ⇑βρ®η⎩μ’ε) ϖε ⇑σηακ’α βερεκετ ϖερδικ (μ⎫βαρεκ κ⎬λδ⎬κ). ςε ικισινιν ζ⎫ρριψετινδεν μυησιν ολαν (δα), νεφσινε απα⎜⎬κ ζυλμεδεν (δε) ϖαρ. 1 2 3 4 5 6 7 8

-

ve bâreknâ aleyhi ve alâ ishâka ve min zurriyyeti-himâ muhsinun ve zâlimun li nefsi-hi mubînun

: : : : : : : :

ve bereket verdik, mübarek kýldýk ona ve Ýshak'a ve ikisinin zürriyetinden muhsin olan ve zalim olan, zulmeden nefsine, kendine apaçýk

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Hz. Ýbrâhîm’in babasý peygamber deðildi. Allahû Tealâ peygamberliði Hz. Ýbrâhîm’e nasip kýlmýþtý. Hz. Ýbrâhîm’den sonraki zürriyetin içinden nebîler de geldi, kendilerine zulmeden insanlar da geldi. Nasýl Hz. Nuh’un oðlu “Ben senin gemine binmiyorum, burada kalacaðým, yüksek bir daða çýkarým sular bana ulaþamaz.” diye isyan ettiyse, Hz. Ýbrâhîm’in soyunda da ayný hüviyette olan insanlar vardý.

ℜψετ − 114

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 451

7 æ뢊¨ç ë ó¨ì¢ß ó¨Ü Ç b £ä ä ß ¤† Ô Û ë Ve lekad menennâ alâ mûsâ ve hârûn(hârûne).

ςε ανδολσυν κι Μυσα (Α.Σ)’⎬ ϖε Ηαρυν (Α.Σ)’⎬ νι’μετλενδιρδικ. 1 2 3 4 5

-

ve lekad menennâ alâ mûsâ ve hârûne

: : : : :

ve andolsun ni'metlendirdik üzerine, … a Musa ve Harun

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Allahû Tealâ, Musa (A.S)’a ve kardeþi Harun (A.S)’a ni’metler verdiðini ifade etmektedir.

140

140


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 115

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 451

(37) Saffat Suresi ¡pb £Ï¬b£– Ûa ¢ñ ‰ì¢

7 ¡áî©Ä ȤÛa ¡l¤Š ؤÛa å¡ß b à¢è ߤì Ó ë b à¢çb ä¤î £v ã ë Ve necceynâ humâ ve kavme humâ minel kerbil azîm(azîmi).

ςε ικισινι ϖε ονλαρ⎬ν καϖιμλερινι κερβιλ αζ⎩μδεν (β⎫ψ⎫κ ⎫ζ⎫ντ⎫δεν) κυρταρδ⎬κ. 1 2 3 4

-

ve necceynâ-humâ ve kavme-humâ min el kerbi el azîmi

: : : :

ve ikisini kurtardýk ve ikisinin kavmi dan büyük üzüntü

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Büyük üzüntü hepsinin helâk olmasýydý. Firavunun bütün ordusu arkalarýna takýlmýþtý, onlarý yakalayabilselerdi mutlaka hepsini öldüreceklerdi. Ama Allahû Tealâ Kýzýldeniz’i açtý, Hz. Musa ve bütün yahudiler karþýya geçtiler ama onlarýn peþine takýlan firavun ve ordusu sularýn içine dalýnca, Allah sularý aþaðýya indirdi ve firavun ve ordusu boðuldular. Yakalasalardý onlarý mutlaka öldüreceklerdi. Bu büyük üzüntüden Allahû Tealâ onlarý kurtarmýþtý.

ℜψετ − 116

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 451

7 åî©j¡Ûb ̤Ûa ¢á¢ç aì¢ãb Ø Ï ¤á¢çb 㤊 – ã ë Ve nasarnâhum fe kânû humul gâlibîn(gâlibîne).

ςε ονλαρα ψαρδ⎬μ εττικ. Β⎞ψλεχε γ®λιπ γελενλερ ονλαρ ολδυ. 1 2 3 4 5

-

ve nasarnâ-hum fe kânû hum el gâlibîne

: : : : :

ve onlara yardým ettik o zaman, böylece oldular onlar gâlip gelenler

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Allahu Tealâ: “Ve onlara yardým ettik. Böylece gâlip gelenler onlar oldu.” diyerek olayý açýklamaktadýr.

141

141


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øÉé¼@»A øÁônø@I { ℜψετ − 117

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 451

(37) Saffat Suresi ¡pb £Ï¬b£– Ûa ¢ñ ‰ì¢

7 åî©j n¤¢à¤Ûa lb n¡Ø¤Ûa b à¢çb ä¤î m¨a ë Ve âteynâ humel kitâbel mustebîn(mustebîne).

ςε ικισινε (ηακικατι) α⎜⎬κλαψαν κιταβ⎬ ϖερδικ. 1 - ve âteynâ-humâ 2 - el kitâbe 3 - el mustebîne

: : :

ve ikisine verdik kitap beyan eden, açýklayan

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Allahû Tealâ burada ikisine diyor ama tabletleri Allah ile Tur Daðý’nda kýrk gün kalan Hz. Musa alýyor. Tabletlerde özellikle Allah’a ulaþmayý içeren âyetler söz konusudur. Bu sýrada Harun yahudilerle aþaðýdadýr. Hz. Musa aþaðý indiði zaman kabilesini bir buzaðý heykeline taparken bulmuþtur. Bu, sonradan baþlarýna gelmiþ olan belâdýr.

ℜψετ − 118

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 451

7 áî©Ô n¤¢à¤Ûa Âa Š¡£– Ûa b à¢çb ä¤í † ç ë Ve hedeynâ humes sýrâtal mustekîm(mustekîme).

ςε ικισινι (δε) Σ⎬ρατ⎬ Μυστακ⎩μ’ε ηιδαψετ εττικ (υλα⎭τ⎬ρδ⎬κ). 1 - ve hedeynâ-humâ 2 - es sýrâta el mustekîme

: :

ve o ikisini hidayet ettik, ulaþtýrdýk Sýratý Mustakîm

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Allahû Tealâ ikisini de 7. Sýratý Mustakîm’e ulaþtýrmýþtýr.

142

142


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 119

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 451

(37) Saffat Suresi ¡pb £Ï¬b£– Ûa ¢ñ ‰ì¢

åí©Š¡¨ü¤a ó¡Ï b à¡è¤î Ü Ç b ä¤× Š m ë Ve tereknâ aleyhimâ fîl âhirîn(âhirîne). Ve sonrakiler arasýnda ikisine (þerefli bir aný) býraktýk. 1 - ve tereknâ 2 - aleyhimâ 3 - fî el âhirîne

: : :

ve terkettik, býraktýk ikisine sonrakiler arasýnda

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Allah Hz. Musa’yý sonra da Hz. Harun’u da Nebî olarak birbirinin arkasýndan vazifelendirmiþtir. Hayatta kaldýðý zaman içinde, Hz. Musa huzur namazýnýn imamýydý. Þeriye Nehri’ne ulaþtýklarý zaman, o gece Allah Hz. Musa’yý da aldý. Ve Hz. Harun o noktadan itibaren nübüvvetin de huzur namazýnýn da temsilcisi oldu.

ℜψετ − 120

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 451

æ뢊¨ç ë ó¨ì¢ß ó¨Ü Ç ¥â 5  Selâmun alâ mûsâ ve hârûn(hârûne).

Μυσα (Α.Σ)’α ϖε Ηαρυν (Α.Σ)’α σελ®μ ολσυν. 1 2 3 4

-

selâmun alâ mûsâ ve hârûne

: : : :

selâm, selâm olsun üzerine, … a Musa ve Harun

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Allahû Tealâ: “Hz. Ýbrâhîm’e selâm olsun.” demiþti (Saffat-109). Þimdi de “Hz. Musa ve Harun’a selâm olsun.” diyor.

143

143


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øÉé¼@»A øÁônø@I { ℜψετ − 121

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 451

(37) Saffat Suresi ¡pb £Ï¬b£– Ûa ¢ñ ‰ì¢

åî©ä¡¤z¢à¤Ûa ô¡Œ¤v ã Ù¡Û¨ˆ × b £ã¡a Ýnnâ kezâlike neczîl muhsinîn(muhsinîne).

Μυηακκακ κι Βιζ, μυησινλερι ι⎭τε β⎞ψλε μ⎫κ®φατλανδ⎬ρ⎬ρ⎬ζ. 1 2 3 4

-

innâ kezâlike neczî el muhsinîne

: : : :

muhakkak ki biz iþte böyle cezalandýrýrýz, karþýlýðýný veririz, mükâfatlandýrýrýz muhsinler

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Hz. Ýbrâhîm de Hz. Harun da Hz. Musa da Peygamber Efendimiz (S.A.V) de Hz. Nuh da Hz. Musa da Hz. Ýsa da nübüvvet seviyesinde, mü’minlerdi ve en üst derecede muhsinlerdi.

ℜψετ − 122

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 451

åî©ä¡ß¤ªì¢à¤Ûa b ã¡…b j¡Ç ¤å¡ß b à¢è £ã¡a Ýnne humâ min ibâdinel mû’minîn(mû’minîne).

Μυηακκακ κι ικισι (δε) Βιζιμ μ⎫’μιν (Αλλαη’α υλα⎭μαψ⎬ διλεψιπ β⎫τ⎫ν μακαμλαρ⎬ καζαναν) κυλλαρ⎬μ⎬ζδανδ⎬ρ. 1 - inne-humâ 2 - min ibâdinâ 3 - el mû'minîne

: : :

muhakkak ki ikisi kullarýmýzdan mü'minler

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Hz. Ýbrâhîm için de bizim mü’min kullarýmýzdandý ifadesi kullanýlmýþtý. Allahû Tealâ, en üst seviye mü’minliði kazanmýþ olanlardan yani huzur namazýnýn imamlýðýndan bahsetmektedir.

144

144


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øÉé¼@»A øÁônø@I { ℜψετ − 123

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 451

(37) Saffat Suresi ¡pb £Ï¬b£– Ûa ¢ñ ‰ì¢

6 åî©Ü ¤Š¢à¤Ûa å¡à Û b î¤Û¡a £æ¡a ë Ve inne ilyâse le minel murselîn(murselîne).

ςε μυηακκακ κι ⇑λψασ (Α.Σ), μυτλακα γ⎞νδεριλεν (ρεσ⎦λ)λερδενδιρ. 1 2 3 4 5

-

ve inne ilyâse le min el murselîne

: : : : :

ve muhakkak Ýlyas elbette, mutlaka den gönderilmiþ olanlar,

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Allahû Tealâ vazife, risalet verdiði insanlara “irsal edilen (gönderilen)” demektedir. Bu kelime Türkçemiz’de de “irsaliye” þekliyle hâlâ kullanýlýr. Resûl, “gönderilen” demektir.

ℜψετ − 124

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 451

æì¢Ô £n m ü a ©¬é¡ß¤ì Ô¡Û 4b Ó ¤‡¡a Ýz kâle li kavmihî e lâ tettekûn(tettekûne).

(⇑λψασ Α.Σ) καϖμινε: “Σιζ τακϖα σαηιβι ολμαψαχακ μ⎬σ⎬ν⎬ζ?” δεμι⎭τι. 1 2 3 4

-

iz kâle li kavmi-hi e lâ tettekûne

: : : :

demiþti kavmine mý takva sahibi olmayacaksýnýz

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Ýlyas (A.S): “Siz takva sahibi olmayacak mýsýnýz?” demektedir. Bunun mânâsý: “Siz Allah’a ulaþmayý dilemeyecek misiniz?” ve bana tâbî olmayacak mýsýnýz? demektir. Allah’a ulaþmayý dileyen kiþi mutlaka kurtulacaktýr.

145

145


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øÉé¼@»A øÁônø@I { ℜψετ − 125

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 451

(37) Saffat Suresi ¡pb £Ï¬b£– Ûa ¢ñ ‰ì¢

= åî©Ô¡Ûb ‚¤Ûa å ¤y a æ뢉 ˆ m ë ¦5¤È 2 æì¢Ç¤† m a Eted’ûne ba’len ve tezerûne ahsenel hâlikîn(hâlikîne).

Σιζ (βιρ πυτ ολαν) Βα’λε μι ταπ⎬ψορσυνυζ? ςε Ψαρατ⎬χ⎬λαρ’⎬ν Εν Γ⎫ζελι’νι (Αλλαη’⎬) τερκ μι εδιψορσυνυζ (ϖαζ μ⎬ γε⎜ιψορσυνυζ)? 1 2 3 4 5 6

-

e ted'ûne ba'len ve tezerûne ahsene el hâlikîne

: : : : : :

mý tapýyorsunuz ba'l (bir put adý) ve býrakýyorsunuz ahsen, en güzel yaratýcý

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Hz. Ýlyas’ýn devrinde de yine putlara tapan insanlar söz konusuydu.

ℜψετ − 126

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 451

åî©Û £ë ü¤a ¢á¢Ø¡ö¬b 2¨a £l ‰ ë ¤á¢Ø £2 ‰ 騣ÜÛ a Allâhe rabbekum ve rabbe âbâikumul evvelîn(evvelîne).

Αλλαη, σιζιν ϖε εϖϖελκι βαβαλαρ⎬ν⎬ζ⎬ν (αταλαρ⎬ν⎬ζ⎬ν) Ραββιδιρ. 1 2 3 4 5

-

allâhe rabbe-kum ve rabbe âbâi-kum el evvelîne

: : : : :

Allah sizin Rabbiniz ve Rab sizin babalarýnýz, atalarýnýz evvelkiler

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Hangi devirde insan var olmuþsa, Allah bütün insanlarýn Rabbidir.

146

146


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 127

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 452

(37) Saffat Suresi ¡pb £Ï¬b£– Ûa ¢ñ ‰ì¢

= æ뢊 š¤z¢à Û ¤á¢è £ã¡b Ï ¢êì¢2 £ˆ Ø Ï Fe kezzebûhu fe inne hum le muhdarûn(muhdarûne).

Φακατ ονυ ψαλανλαδ⎬λαρ. Βυ σεβεπλε μυηακκακ κι ονλαρ, γερ⎜εκτεν (χεηεννεμδε) ηαζ⎬ρ βυλυνδυρυλαχακ ολανλαρδ⎬ρ. 1 2 3 4 5 6

-

fe kezzebû-hu fe inne hum le muhdarûne

: : : : : :

bunun üzerine, böylece, fakat onu yalanladýlar bunun üzerine, böylece, bu sebeple muhakkak onlar elbette, gerçekten hazýr bulundurulacak olanlar

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Bütün peygamberler ve resûller önce mutlaka yalanlanmýþlardýr. Ve yalanlayanlarýn gidecekleri yer cehennemdir.

ℜψετ − 128

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 452

åî©– ܤ‚¢à¤Ûa ¡é¨£ÜÛa …b j¡Ç £ü¡a Ýllâ ibâdallâhil muhlasîn(muhlasîne).

Αλλαη’⎬ν μυηλισ κυλλαρ⎬ ηαρι⎜. 1 - illâ 2 - ibâde allâhi 3 - el muhlasîne

: : :

ancak, baþka, hariç Allah'ýn kullarý muhlis olanlar

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Allahû Tealâ muhlis kullarýnýn cehenneme girmeyeceðini bir defa daha iþaret etmektedir. Muhlisler, nefslerinin kalbi halis olmuþ, nefslerinin bütün afetlerini temizlemiþ olanlardýr. Allahû Tealâ ihlâs sahibi olanlardan Beyyine Suresinde bahsetmektedir: 98/BEYYÝNE-5: Ve mâ umirû illâ li ya’budûllâhe muhlisîne lehud dîne hunefâe ve yukîmûs salâte ve yu’tûz zekâte ve zâlike dînul kayyimeh(kayyimeti). Onlar emrolunmadýlar. Sadece hanifler olarak, Allah için dînde halis (nefslerini halis kýlmýþ) kullar olmakla emrolundular. Ve namaz kýlmakla ve zekât vermekle emrolundular. Ýþte kayyum olan dîn budur. Onlar hanifler olarak nefslerinin kalplerini halis kýlmýþ olanlardýr. Onun dîninde halis olanlar olduðu söylenmektedir.

147

147


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 129

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 452

(37) Saffat Suresi ¡pb £Ï¬b£– Ûa ¢ñ ‰ì¢

åí©Š¡¨ü¤a ó¡Ï ¡é¤î Ü Ç b ä¤× Š m ë Ve tereknâ aleyhi fîl âhirîn(âhirîne).

ςε σονρακιλερ αρασ⎬νδα ονα (⎭ερεφλι βιρ αν⎬) β⎬ρακτ⎬κ. 1 - ve tereknâ 2 - aleyhi 3 - fî el âhirîne

: : :

biz býraktýk ona sonrakiler arasýnda

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Allahû Tealâ ayný sözü Hz. Musa’ya, Hz. Harun’a ve Hz. Ýlyas’a da evvelki âyetlerde söylemiþti. Allahû Tealâ, Hz. Ýbrâhîm’den baþlayarak, peygamberlerini birer birer sayýyor ve hepsine de ayný þeyleri söylüyor: “Sonrakiler arasýnda onlara þerefli bir aný býraktýk.”

ℜψετ − 130

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 452

åî,©b í ¤4¡a ó¬¨Ü Ç ¥â 5  Selâmun alâ ilyâsîn(ilyâsîne).

⇑λψασ (Α.Σ)’α σελ®μ ολσυν. 1 - selâmun 2 - alâ 3 - lyâsîne

: : :

selâm olsun üzerine, … a Ýlyas

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Bütün peygamberlere “selâm olsun” diyor, Allah. Hz. Ýbrâhîm, Hz. Musa ve Hz. Ýsa ve Hz. Ýlyas’a hepsine birer birer selâm gönderiyor.

148

148


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 131

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 452

(37) Saffat Suresi ¡pb £Ï¬b£– Ûa ¢ñ ‰ì¢

åî©ä¡¤z¢à¤Ûa ô¡Œ¤v ã Ù¡Û¨ˆ × b £ã¡a Ýnnâ kezâlike neczîl muhsinîn(muhsinîne).

Μυηακκακ κι Βιζ, μυησινλερι ι⎭τε β⎞ψλε μ⎫κ®φατλανδ⎬ρ⎬ρ⎬ζ. 1 2 3 4

-

innâ kezâlike neczî el muhsinîne

: : : :

muhakkak ki biz iþte böyle cezalandýrýrýz, mükâfatlandýrýrýz, ödüllendiririz muhsinler

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Bütün peygamberler Allah’tan en büyük manevî mükâfatlarý ihsan olarak alan muhsinlerdir.

ℜψετ − 132

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 452

åî©ä¡ß¤ªì¢à¤Ûa b ã¡…b j¡Ç ¤å¡ß ¢é £ã¡a Ýnnehu min ibâdinel mû’minîn(mû’minîne).

Μυηακκακ κι ο, Βιζιμ μ⎫’μιν (Αλλαη’α υλα⎭μαψ⎬ διλεψιπ β⎫τ⎫ν μακαμλαρ⎬ καζαναν) κυλλαρ⎬μ⎬ζδανδ⎬ρ. 1 - inne-hu 2 - min ibâdi-nâ 3 - el mû'minîne

: : :

muhakkak o kullarýmýzdan mü'minler

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm En üst seviyede mü’min; Allah’a ulaþmayý dilemiþ, ruhunu Allah’a ulaþtýrmýþ, fizik vücudunu, nefsini ve iradesini Allah’a teslim etmiþ ve huzur namazýnýn imamý olmuþ, 9. kademede bir mü’mindir. En üst seviye mü’minler, Allah’ýn nebîleridir (peygamberleridir). Bütün peygamberler ayný zamanda mutlaka resûldür. Bütün nebîler (peygamberler), nebî resûldür ve en üst seviye mü’min olmak onlarýn hakkýdýr.

149

149


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 133

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 452

(37) Saffat Suresi ¡pb £Ï¬b£– Ûa ¢ñ ‰ì¢

6 åî©Ü ¤Š¢à¤Ûa å¡à Û b¦Ÿì¢Û £æ¡a ë Ve inne lûtan le minel murselîn(murselîne).

ςε μυηακκακ κι Λυτ (Α.Σ), γερ⎜εκτεν γ⎞νδεριλμι⎭ ολαν ρεσ⎦λλερδενδιρ. 1 2 3 4

-

ve inne lûtan le min el murselîne

: : : :

ve muhakkak Lut elbette, gerçekten gönderilen, gönderilmiþ olan resûllerden

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Allahû Tealâ Saffat Suresinde herbir peygamber için ayný þeyleri söylemektedir. Þimdi Hz. Lut için de ayný ifadeler kullanýlmaktadýr.

ℜψετ − 134

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 452

= åî©È à¤u a ¬¢é ܤç a ë ¢êb ä¤î £v ã ¤‡¡a Ýz necceynâhu ve ehlehû ecmaîn(ecmaîne).

Ονυ ϖε ονυν αιλεσινι, ηεπσινι κυρταρμ⎬⎭τ⎬κ. 1 2 3 4

-

iz necceynâ-hu ve ehle-hû ecmaîne

: : : :

olduðu zaman, olmuþtu onu kurtardýk ve onun ailesi topluca, hepsi

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Hz. Lut’u ve ailesini, hepsini Allah onlarý öldürecek olan kavimlerinden kurtarýyor.

150

150


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 135

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 452

(37) Saffat Suresi ¡pb £Ï¬b£– Ûa ¢ñ ‰ì¢

åí©Š¡2b ̤Ûa ó¡Ï a¦‹ì¢v Ç £ü¡a Ýllâ acûzen fîl gâbirîn(gâbirîne).

Γεριδε καλανλαρ αρασ⎬νδα αχυζε βιρ καδ⎬ν ηαρι⎜. 1 2 3 4

-

illâ acûzen fî el gâbirîne

: : : :

hariç acuze, yaþlý kadýn içinde, arasýnda geride kalanlar

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Allahû Tealâ, Hz. Lut’un karýsý hariç, Hz. Lut’u ve ailesini kurtardýðýný ifade etmektedir.

ℜψετ − 136

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 452

åí©Š ¨ü¤a b 㤊 £ß … £á ¢q Summe demmernel âharîn(âharîne).

Σονρα διðερλερινι δυμυρα υðραττ⎬κ (κ⎞κ⎫ν⎫ καζ⎬δ⎬κ, ψοκ εττικ). 1 - summe 2 - demmernâ 3 - el âharîne

: : :

sonra dumura uðrattýk, kökünü kazýdýk, yok ettik diðerleri

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Allahû Tealâ, onlarý öyle bir yok etmiþ ki, onlardan evlât oluþmamýþ; çocuklarý da olmadan, mevcut çocuklarýn hepsini yok etmiþ, kökünü kazýmýþ. Allahû Tealâ, bütün þehir halkýný yok etmiþ.

151

151


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 137

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 452

(37) Saffat Suresi ¡pb £Ï¬b£– Ûa ¢ñ ‰ì¢

= åî©z¡j¤–¢ß ¤á¡è¤î Ü Ç æë ¢£Š¢à n Û ¤á¢Ø £ã¡a ë Ve innekum le temurrûne aleyhim musbihîn(musbihîne).

ςε μυηακκακ κι σιζ, σαβαηλαρ⎬ ονλαρα μυτλακα υðρυψορσυνυζ. 1 2 3 4 5

-

ve inne-kum le temurrûne aleyhim musbihîne

: : : : :

ve muhakkak siz elbette, gerçekten geçip gidiyorsunuz, uðruyorsunuz onlara sabah vakitleri, sabahlarý

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm “Ve onlarýn kökünü kazýdýðý insanlarýn yaþadýklarý ülkelerden sabah vakitlerinde geçiyorsunuz, oraya uðruyorsunuz.” diyen Allahû Tealâ’nýn söyledikleri, “onlarýn býrakmýþ olduklarý yerleri görüyorsunuz” mânâsýndadýr.

ℜψετ − 138

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 452

; æì¢Ü¡Ô¤È m 5 Ï a 6¡3¤î £Ûb¡2 ë Ve bil leyl(leyli), e fe lâ ta’kýlûn(ta’kýlûne).

ςε γεχελεψιν δε. Η®λ® ακ⎬λ ετμεζ μισινιζ? 1 2 3 4 5

-

ve bi el leyli e fe lâ ta'kýlûne

: : : : :

ve geceleyin mi artýk, hâlâ akýl etmez misiniz

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Burada eskiden yaþamýþ kavimlerin býraktýklarý harabeleri görmekten bahsediliyor. Ama Allahû Tealâ öyle bir ceza vermiþ ki, bütün kavmin kökünü kurutmuþ. Gündüz de gece de yolculuk yapýlabilir.

152

152


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

Χ⎫ζ − 23

ℜψετ − 139

Σαψφα − 452

(37) Saffat Suresi ¡pb £Ï¬b£– Ûa ¢ñ ‰ì¢

6 åî©Ü ¤Š¢à¤Ûa å¡à Û ¢ãì¢í £æ¡a ë Ve inne yûnuse le minel murselîn(murselîne).

ςε μυηακκακ κι Ψυνυσ (Α.Σ), γερ⎜εκτεν γ⎞νδεριλμι⎭ (ρεσ⎦λ)λερδενδιρ. 1 2 3 4

-

ve inne yûnuse le min el murselîne

: : : :

ve muhakkak Yunus elbette, gerçekten gönderilmiþ resûllerden

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Yunus (A.S)’ýn gönderilmiþ resûllerden olduðu ifade edilmektedir.

ℜψετ − 140

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 452

= ¡æì¢z¤' à¤Ûa ¡Ù¤Ü¢1¤Ûa ó Û¡a Õ 2 a ¤‡¡a Ýz ebeka ilel fulkil meþhûn(meþhûni).

Ο (Ψυνυσ Α.Σ) δολυ βιρ γεμιψε (γεμι ιλε) κα⎜μ⎬⎭τ⎬. 1 2 3 4

-

iz ebeka ilâ el fulki el meþhûni

: : : :

olduðu zaman, olmuþtu kaçtý gemiye dolu

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Yunus (A.S) dolu bir gemiye atlayýp Allah’tan kaçmýþtý. Yani kaçmaya çalýþmýþtý.

153

153


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

Χ⎫ζ − 23

ℜψετ − 141

Σαψφα − 452

(37) Saffat Suresi ¡pb £Ï¬b£– Ûa ¢ñ ‰ì¢

7 åî©š y¤†¢à¤Ûa å¡ß æb Ø Ï á çb  Ï Fe sâheme fe kâne minel mudhadîn(mudhadîne).

Β⎞ψλεχε κυρ’α ⎜εκτι. Σονυνδα καψβεδενλερδεν ολδυ. 1 2 3 4 5

-

fe sâheme fe kâne min el mudhadîne

: : : : :

artýk, böylece kur'aya katýldý, kur'a çekti. artýk, böylece, sonunda oldu kaybedenlerden

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Hz. Yunus, gemiye biniyor, gemi hareket ediyor ama açýklarda rüzgâr olmasýna raðmen, geminin yelkenleri þiþmesine raðmen, gemi duruyor, olduðu yerde kalýyor. Bunun üzerine kur’a çekiyorlar. Yunus (A.S), zaten hem kur’ayý çekiyor hem de söylüyor: “Bu aradýðýnýz kiþi benim. Ben bu gemide olduðum için geminiz durdu.” Ve ondan sonra denize atlýyor.

ℜψετ − 142

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 452

¥áî©Ü¢ß ì¢ç ë ¢pì¢z¤Ûa ¢é à Ô n¤Ûb Ï Feltekamehul hûtu ve huve mulîm(mulîmun).

Ονυ (Ψυνυσ Α.Σ’⎬) ηεμεν βιρ βαλ⎬κ ψυττυ. Ο, λεϖμεδιλεν βιριψδι (κενδι κενδινι κ⎬ν⎬ψορδυ). 1 2 3 4 5 6

-

feltekamehu (fe iltekame-hu) fe iltekame-hu el hûtu ve huve mulîmun

: : : : :

böylece, hemen onu yuttu balýk ve o levmedilen, kýnanan kimse

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Onu (Yunus A.S’ý) hemen bir yunus balýðý yuttu. O kendisini kýnýyordu (kendi kendini kýnýyordu).

154

154


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 143

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 452

(37) Saffat Suresi ¡pb £Ï¬b£– Ûa ¢ñ ‰ì¢

= åî©z¡£j ¢à¤Ûa å¡ß æb × ¢é £ã a ¬ ü ¤ì Ü Ï Fe lev lâ ennehu kâne minel musebbihîn(musebbihîne).

Εðερ ο γερ⎜εκτεν τεσβιη εδενλερδεν ολμασαψδ⎬. 1 2 3 4

-

fe lev lâ enne hu kâne min el musebbihîne

: : : :

eðer olmasaydý geçekten o oldu tesbih edenlerden

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm O Allah’ýn adýný devamlý, irade dýþý olarak tekrar ederek Allah’a gerçekten tesbih edenlerden olmasaydý.

ℜψετ − 144

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 452

æì¢r Ȥj¢í ¡â¤ì í ó¨Û¡a ¬©é¡ä¤À 2 ó©Ï s¡j Ü Û Le lebise fî batnihî ila yevmi yub’asûn(yub’asûne).

Μυηακκακ κι ο, βεασ γ⎫ν⎫νε (κ⎬ψ®μετ γ⎫ν⎫νε) καδαρ ονυν (βαλ⎬ð⎬ν) καρν⎬νδα καλ⎬ρδ⎬. 1 2 3 4 5 6

-

le lebise fî batni-hi ila yevmi yub'asûne

: : : : : :

elbette, muhakkak kaldý (kalýrdý) içinde onun karný ... e, ... a beas günü, yeniden dirilme günü, kýyâmet günü

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Kýyâmete kadar balýðýn karnýnda kalýrdý.

155

155


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 145

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 452

(37) Saffat Suresi ¡pb £Ï¬b£– Ûa ¢ñ ‰ì¢

7 ¥áî©Ô  ì¢ç ë ¡õ¬a Š ȤÛb¡2 ¢êb 㤈 j ä Ï Fe nebeznâhu bil arâi ve huve sakîm(sakîmun).

Βυνυν ⎫ζερινε ονυ, βιτκιν (ηαστα) βιρ ηαλδε βο⎭ βιρ αλανα (σαηιλε) αττ⎬κ.

1 2 3 4 5

-

fe nebeznâ-hu bi el arâi ve huve sakîmun

: : : : :

artýk, sonunda onu attýk boþ alan ve o hasta, bitkin

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Gemiden atlýyor, balýk derhal onu yutuyor, balýðýn karnýnda yaþamaya devam ediyor ve sahile kadar balýk onu götürüyor, sahile atýyor. Balýðýn karnýndan Hz. Yunus, hasta, periþan bir halde çýkýyor.

156

156


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 146

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 452

(37) Saffat Suresi ¡pb £Ï¬b£– Ûa ¢ñ ‰ì¢

7§åî©À¤Ô í ¤å¡ß ¦ñ Š v ( ¡é¤î Ü Ç b ä¤n j¤ã a ë Ve enbetnâ aleyhi þecereten min yaktîn(yaktînin).

ςε ονυν ⎫ζερινε (γ⎞λγελικ ολαρακ) καβακ χινσινδεν (γενι⎭ ψαπρακλ⎬) βιρ αðα⎜ βιτιρδικ (ψετι⎭τιρδικ). 1 2 3 4

-

ve enbetnâ aleyhi þecereten min yaktînin

: : : :

bitirdik, yetiþtirdik onun üzerine bir aðaç kabak cinsinden (geniþ yapraklý)

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Güneþin yakýcý sýcaklýðýndan Hz. Yunus’u korusun diye Allahû Tealâ kabak cinsinden olan bir aðacý bitiriyor.

ℜψετ − 147

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 452

7 æë¢†í©Œ í ¤ë a §Ñ¤Û a ¡ò öb¡ß ó¨Û¡a ¢êb ä¤Ü ¤‰ a ë Ve erselnâhu ilâ mieti elfin ev yezîdûn(yezidûne).

ςε ονυ ψ⎫ζ βιν ϖεψα δαηα φαζλα (κι⎭ιψε), (ρεσ⎦λ ολαρακ) γ⎞νδερδικ. 1 2 3 4 5 6

-

ve erselnâ-hu ilâ mieti elfin ev yezîdûne

: : : : : :

ve onu gönderdik ... e, ... a yüz bin veya daha fazla

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Ve onu yüz bin veya daha fazla (kiþiye), (resûl olarak) gönderdik. Allah’ýn resûllerinden Yunus (A.S) risalet görevine böyle baþlýyor.

157

157


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 148

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 452

(37) Saffat Suresi ¡pb £Ï¬b£– Ûa ¢ñ ‰ì¢

6§åî©y ó¨Û¡a ¤á¢çb ä¤È £n à Ï aì¢ä ߨb Ï Fe âmenû fe metta’nâhum ilâ hîn(hînin).

Β⎞ψλεχε ®μεν⎦ ολδυλαρ (Αλλαη’α υλα⎭μαψ⎬ διλεδιλερ). Βυνυν ⎫ζερινε ονλαρ⎬ βιρ σ⎫ρε καδαρ μεταλανδ⎬ρδ⎬κ (φαψδαλανδ⎬ρδ⎬κ). 1 2 3 4 5

-

fe âmenû fe metta'nâ-hum ilâ hînin

: : : : :

böylece, bunun üzerine âmenû oldular, Allah'a ulaþmayý dilediler böylece, bunun üzerine onlarý yararlandýrdýk bir süre kadar

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Allah’a ulaþmayý dileyenlerin Kur’ân’daki genel ismi âmenû olanlardýr. Ýnsanlarýn küfürden, dalâletten, hüsrandan, þeytana kul olmaktan ve cehennemden kurtulduklarý, Allah’ýn âyetlerine yakîn hasýl etmeye baþladýklarý nokta Allah’a ulaþmayý diledikleri noktadýr. Âmenû olmak sadece kuru kuruya Allah’a îmân etmek deðildir. Kur’ân-ý Kerim’de âmenû, tek baþýna Allah’a ulaþmanýn sembolüdür. Ve böylece takva sahibi olmanýn, Allah’ýn dostu olmanýn sembolüdür. Ýþte Yunus Suresinin 62, 63, 64. âyet-i kerimeleri: 10/YUNUS-62: E lâ inne evlîyâ allâhi lâ havfun aleyhim ve lâ hum yahzenûn(yahzenûne). Muhakkak ki Allah’ýn evliyasýna (dostlarýna), korku yoktur. Onlar, mahzun da olmazlar, öyle deðil mi? 10/YUNUS-63: Ellezîne âmenû ve kânû yettekûn(yettekûne). Onlar, âmenûdurlar (ölmeden evvel Allah’a ulaþmayý dileyenlerdir) ve takva sahibi olmuþlardýr. 10/YUNUS-64: Lehumul buþrâ fîl hayâtid dunyâ ve fîl âhýreh(âhýreti), lâ tebdîle li kelimâtillâh(kelimâtillâhi), zâlike huvel fevzul azîm(azîmu). Onlara, dünya hayatýnda ve ahirette müjdeler (mutluluklar) vardýr. Allah’ýn sözü deðiþmez. Ýþte O, fevzül azîmdir.

ℜψετ − 149

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 452

= æì¢ä j¤Ûa ¢á¢è Û ë ¢pb ä j¤Ûa Ù¡£2 Š¡Û a ¤á¡è¡n¤1 n¤b Ï Festeftihim e li rabbikel benâtu ve lehumul benûn(benûne).

Ηαψδι, ονλαρδαν φετϖα (α⎜⎬κλαμα) ιστε: “Κ⎬ζλαρ Ραββινιν δε οðλανλαρ ονλαρ⎬ν μ⎬?” 1 2 3 4 5 6 7

-

fe istefti-him e li rabbi-ke el benâtu ve lehum el benûne

: : : : : : :

böylece, haydi onlardan fetva iste mý senin Rabbinin kýz çocuklar, kýzlar ve onlarýn erkek çocuklar, oðlanlar

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm “Kýzlar Rabbinin de oðlanlar onlarýn mý?” inancýnýn sahibiymiþ kabile. Kýzlar Allah’ýn, oðlanlar kabilenin kabul ediliyormuþ.

158

158


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øÉé¼@»A øÁônø@I { ℜψετ − 150

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 452

(37) Saffat Suresi ¡pb £Ï¬b£– Ûa ¢ñ ‰ì¢

æ뢆¡çb ( ¤á¢ç ë b¦qb ã¡a ò Ø¡÷ ¬¨Ü à¤Ûa b ä¤Ô Ü  ¤â a Em halaknel melâikete inâsen ve hum þâhidûn(þâhidûne).

Ψοκσα μελεκλερι, βιζ δι⎭ι ολαρακ ψαραττ⎬κ δα ονλαρ ⎭αηιτ μι ολδυλαρ? 1 2 3 4 5 6

-

em halaknâ el melâikete inâsen ve hum þâhidûne

: : : : : :

veya, yoksa biz halkettik, yarattýk melekler diþiler, diþi olarak ve onlar þahit oldular

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Meleklerin diþi olduðu iddia ediliyor. Aslýnda meleklerin cinsiyeti yoktur.

ℜψετ − 151

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 452

= æì¢Ûì¢Ô î Û ¤á¡è¡Ø¤Ï¡a ¤å¡ß ¤á¢è £ã¡a ¬ü a E lâ innehum min ifkihim le yekûlûn(yekûlûne).

Ψαλανλαρ⎬νδαν δολαψ⎬ μυτλακα (⎭⎞ψλε, ⎭⎞ψλε) διψενλερ κεσινλικλε ονλαρ δεðιλ μι? 1 2 3 4 5

-

e lâ inne-hum min ifki-him le yekûlûne

: : : : :

deðil mi muhakkak, mutlaka onlar yalanlarýndan dolayý gerçekten, kesinlikle derler

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm “Þöyle, þöyle” diyenlerin dedikleri: “þey” bir sonraki âyette ifade ediliyor: “Allah doðurdu.”

159

159


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 152

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 452

(37) Saffat Suresi ¡pb £Ï¬b£– Ûa ¢ñ ‰ì¢

æì¢2¡‡b Ø Û ¤á¢è £ã¡a ë = ¢é¨£ÜÛa † Û ë Veledallâhu ve innehum le kâzibûn(kâzibûne).

“Αλλαη δοðυρδυ.” Μυηακκακ κι ονλαρ, κεσινλικλε ψαλαν σ⎞ψλεψενλερδιρ. 1 - veledallâhu (velede allâhu) 2 - ve inne-hum 3 - le kâzibûne

: : :

Allah doðurdu ve muhakkak onlar kesinlikle yalan söyleyenler

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Allah’ý anne olarak düþünüyorlar ve “Allah doðurdu.” diyorlar. Ne kadar yanlýþ inançlarýn insanlarý kemirdiðine dikkatle ve ibretle bakýn. Allahû Tealâ, Kur’an’da “Allah doðmamýþtýr, doðurmamýþtýr.” buyuruyor. Allah, zamandan evvel de hep vardý. Allah varken Allah’tan baþka hiçbir þey olmadýðý için, Allah’ýn evvelce yok olduðu ve sonradan var olduðu bir noktaya ulaþmak mümkün deðildir. Allah bu sebeple ezelîdir. Ve kýyâmet kopacaktýr. Kýyâmetten sonra insanlar cennet ve cehenneme gidecektir. Ve sonsuz bir zaman parçasýndan sonra cennet ve cehennemin gökleri çatlayacaktýr. O zaman cennettekileri de cenneti de; cehennemdekileri de cehennemi de Allahû Tealâ enerji haline getirecek ve yok edecektir. Herkes fani olacaktýr, sadece Allah bakî kalacaktýr: 55/RAHMÂN-26: Kullu men aleyhâ fân(fânin). Bütün insanlar (herkes) fani olacaktýr. 55/RAHMÂN-27: Ve yebkâ vechu rabbike zûl celâli vel ikrâm(ikrâmi). Sadece Zülcelali Ve'l Ýkram olan Rabbinin Zat'ý bâki kalacaktýr. Hiçbir þey yok iken Allah vardý. Allah yaratmayý diledi, enerjiyi yarattý. Enerjiden maddeyi yarattý. Bu enerji, çeþitli âlemleri vücuda getirdi. 4 enerji küresinden oluþan elektronlardan 4 âlem, 6 enerji küresinden oluþan elektronlardan 2 âlem, toplam 6 âlem yarattý Allahû Tealâ. Hepsi cinsiyetsiz bir insan vücudunu oluþturdu. Ayný büyüklükte ve hepsi birbirinin içindeydiler. Ayný hudutlarýn içinde, Allahû Tealâ 3 asýl, 3 de karþýt olmak üzere herbir yevmde bir âlem yarattý. Bu 6 âlemi vücuda getirdikten sonra Allahû Tealâ’nýn ilmi ve rahmeti, yarattýðý bütün âlemleri kuþattý. Bu sebeple Allahû Tealâ herkese þahdamarýndan daha yakýndýr. Bu sebeple Allahû Tealâ yaptýðýmýz herþeyi anýnda bilir, biz onu yapmadan evvel de düþüncemizin bizi nereye sürüklemek istediðini daha önceden bilir. Öyleyse “Allah doðurdu.” diyen insanlar kesinlikle yalan söyleyenlerdir.

160

160


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 153

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 452

(37) Saffat Suresi ¡pb £Ï¬b£– Ûa ¢ñ ‰ì¢

¡pb ä j¤Ûa ó 1 À¤• a 6 åî©ä j¤Ûa ó Ü Ç Astafel benâti alel benîn(benîne).

(Αλλαη), κ⎬ζλαρ⎬ οðλανλαρα τερχιη (μι) εττι?

1 - astafe 2 - el benâti 3 - alâ el benîne

: : :

seçti, tercih etti kýz çocuklarý, kýzlar erkek çocuklarýna, oðlanlara

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm “Allah, kýzlarý oðlanlara tercih mi etti? Kýzlar Allah’a göre oðlanlardan daha mý kýymetli?” buyruluyor. Allah’ý kýz doðuran bir kadýn gibi mutalâa eden zavallýlar da olmuþ.

161

161


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 154

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 453

(37) Saffat Suresi ¡pb £Ï¬b£– Ûa ¢ñ ‰ì¢

æì¢à¢Ø¤z m Ѥî × ® ¤á¢Ø Û b ß Mâ lekum, keyfe tahkumûn(tahkumûne).

Σιζε νε ολυψορ? Νασ⎬λ (β⎞ψλε) η⎫κ⎫μ ϖεριψορσυνυζ? 1 2 3 4

-

mâ lekum keyfe tahkumûne

: : : :

ne size nasýl hüküm veriyorsunuz

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Hakikatle ilgisi olmayan þeyler söylüyorlar. Allah kýzlarý erkeklere tercih eder, diyorlar. Allah’ý melekleri doðuran bir diþi ve melekleri de diþi olarak vasýflandýrýyorlar. Baþtan aþaðý yalana, zanna dayalý bir yanlýþ hükümler dizisi söz konusudur.

ℜψετ − 155

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 453

7 æ뢊 £× ˆ m 5 Ï a E fe lâ tezekkerûn(tezekkerûne).

Η®λ® τεζεκκ⎫ρ ετμεψεχεκ μισινιζ? 1 - e 2 - fe 3 - lâ tezekkerûne

: : :

mý hâlâ tezekkür etmezsiniz, tezekkür etmeyeceksiniz

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Hz. Yunus’un peygamberlik ettiði kavim, ondan evvel bu kadar sapýk inanýþlarýn sahibi imiþ. Onun için onlara: “Hâlâ tezekkür etmeyecek misiniz?” denmektedir.

162

162


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øÉé¼@»A øÁônø@I { ℜψετ − 156

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 453

(37) Saffat Suresi ¡pb £Ï¬b£– Ûa ¢ñ ‰ì¢

= ¥åî©j¢ß ¥æb À¤Ü¢ ¤á¢Ø Û ¤â a Em lekum sultânun mubîn(mubînun).

Ψοκσα σιζιν απα⎜⎬κ βιρ συλταν⎬ν⎬ζ (δελιλινιζ) μι ϖαρ? 1 2 3 4

-

em lekum sultânun mubînun

: : : :

yoksa, veya sizin, sizin var sultan, delil apaçýk

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm “Yoksa sizin apaçýk bir sultanýnýz mý var? Elinizde söylediðiniz yalanlarý “Allah’ýn kýz doðurduðunu” ispat edecek bir deliliniz mi var?” buyruluyor.

ℜψετ − 157

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 453

åî©Ó¡…b • ¤á¢n¤ä¢× ¤æ¡a ¤á¢Ø¡2b n¡Ø¡2 aì¢m¤b Ï Fe’tû bi kitâbikum in kuntum sâdikîn(sâdikîne).

Εðερ σιζ σαδ⎬κλαρδανσαν⎬ζ, ο τακτιρδε κιταβ⎬ν⎬ζ⎬ γετιριν. 1 2 3 4

-

fe'tû bi kitâbi-kum in kuntum sâdikîne

: : : :

o taktirde getirin (sizin) kitabýnýzý eðer siz iseniz sadýklar, doðru söyleyenler

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm “Hangi delile dayanýyorsunuz, elinizde bunlarý doðrulayýcý bir kitap mý var?” Eðer sizler doðru söyleyenlerden (sadýklardan) iseniz delilinizi oluþturan kitabýnýzý getirin.

163

163


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øÉé¼@»A øÁônø@I { ℜψετ − 158

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 453

(37) Saffat Suresi ¡pb £Ï¬b£– Ûa ¢ñ ‰ì¢

6 b¦j  ã ¡ò £ä¡v¤Ûa å¤î 2 ë ¢é ä¤î 2 aì¢Ü È u ë = æ뢊 š¤z¢à Û ¤á¢è £ã¡a ¢ò £ä¡v¤Ûa ¡o à¡Ü Ç ¤† Ô Û ë Ve cealû beynehu ve beynel cinneti nesebâ(neseben), ve lekad alimetil cinnetu innehum le muhdarûn(muhdarûne).

ςε Αλλαη ιλε χινλερ αρασ⎬νδα νεσεβ (σοψβαð⎬) κ⎬λδ⎬λαρ (υψδυρδυλαρ). ςε ανδολσυν κι χινλερ, (χεηεννεμδε) μυτλακα ηαζ⎬ρ βυλυνδυρυλαχακλαρ⎬ν⎬ βιλιψορλαρδ⎬. 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11

-

ve cealû beyne-hu ve beyne el cinneti neseben ve lekad alimet el cinnetu inne-hum le muhdarûne

: : : : : : : : : : :

ve kýldýlar onun arasýnda ve arasýnda cinler neseb, soybaðý ve andolsun bildi cinler muhakkak ki onlar elbette, mutlaka hazýr bulundurulacak olanlar

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Allah ile cinler arasýnda bir soybaðý kuruyorlar, Allah cinlerden birisiymiþ gibi. Akla sýðmaz büyük yanlýþlýklarý insanlar, insanlýk tarihi boyunca hep yapmýþtýr.

164

164


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 159

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 453

(37) Saffat Suresi ¡pb £Ï¬b£– Ûa ¢ñ ‰ì¢

= æì¢1¡– í b £à Ç ¡é¨£ÜÛa æb z¤j¢ Subhânallâhi ammâ yasifûn(yasifûne).

Αλλαη, ονλαρ⎬ν ϖασ⎬φλανδ⎬ρμαλαρ⎬νδαν (ζανλαρ⎬νδαν) Σ⎫βηαν’δ⎬ρ (μ⎫νεζζεητιρ). 1 2 3 4

-

subhânallâhi (subhâne allâhi) subhâne : allâhi : ammâ (an mâ) : yasifûne :

sübhan, münezzeh Allah þey(ler)den vasýflandýrýyorlar

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Onlar zanlarýyla ne söylerlerse söylesinler bu, Allah’ý gerçek anlamda bir vasýflandýrma deðildir, olamaz.

ℜψετ − 160

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 453

åî©– ܤ‚¢à¤Ûa ¡é¨ £ÜÛa …b j¡Ç £ü¡a Ýllâ ibâdallâhil muhlasîn(muhlasîne).

Αλλαη’⎬ν μυηλισ κυλλαρ⎬ ηαρι⎜. 1 - illâ 2 - ibâdallâhi (ibâde allâhi) 3 - el muhlasîne

: : :

hariç Allah'ýn kullarý muhlis olanlar

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Muhlis kullarýnýn vasýflandýrmasý hariç, Allah bütün insanlarýn zanlarýndan, vasýflandýrmalarýndan münezzehtir.

165

165


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øÉé¼@»A øÁônø@I { ℜψετ − 161

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 453

(37) Saffat Suresi ¡pb £Ï¬b£– Ûa ¢ñ ‰ì¢

= æ뢆¢j¤È m b ß ë ¤á¢Ø £ã¡b Ï Fe innekum ve mâ ta’budûn(ta’budûne).

Βυνδαν σονρα μυηακκακ κι σιζ ϖε σιζιν ταπτ⎬κλαρ⎬ν⎬ζ. 1 2 3 4

-

fe inne-kum ve mâ ta'budûne

: : : :

o zaman, bundan sonra muhakkak ki siz ve þeyler siz tapýyorsunuz

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Bundan sonra, muhakkak ki siz ve sizin taptýðýnýz þeyler...

ℜψετ − 162

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 453

= åî©ä¡mb 1¡2 ¡é¤î Ü Ç ¤á¢n¤ã a ¬b ß Mâ entum aleyhi bi fâtinîn(fâtinîne).

Ονυν (Αλλαη’⎬ν) αλεψηινδε, κιμσεψι φιτνεψε δ⎫⎭⎫ρεχεκ δεðιλσινιζ (δ⎫⎭⎫ρεμεζσινιζ). 1 - mâ entum 2 - aleyhi 3 - bi fâtinîne

: : :

siz deðilsiniz ona fitneye düþürenler

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Allahû Tealâ: “Ýnsanlarý yanlýþ zanna sürükleyemezsiniz.” demektedir. Allahû Tealâ bu bilgileri Kur’ân-ý Kerim’de vererek, buna müsaade etmediðini ifade etmektedir.

166

166


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 163

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 453

(37) Saffat Suresi ¡pb £Ï¬b£– Ûa ¢ñ ‰ì¢

¡áî©z v¤Ûa ¡4b • ì¢ç ¤å ß £ü¡a Ýllâ men huve sâlil cahîm(cahîmi).

Αμα χεηεννεμε γιρεχεκ ολανλαρ ηαρι⎜. 1 2 3 4 5

-

illâ men huve sâli el cahîmi

: : : : :

hariç kimse, kiþi o yaslanan, giren cehennem

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Allahû Tealâ onlarýn cehennem girecek olanlar hariç, kimseyi fitneye düþüremeyeceklerini ifade etmektedir. O zavallý insanlar zaten fitnedeler, kendilerine Allah’ýn bütün söylediklerinin dýþýnda bir dünya yaratmýþlar; bu saçmalýklarla meþguller ve diyorlar ki: “Allah kýz doðurdu, Allah kýzlarý tercih eder, melekler kýzdýr. Allah’la cinler arasýnda akrabalýk baðý vardýr.”

ℜψετ − 164

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 453

¥âì¢Ü¤È ß ¥âb Ô ß ¢é Û £ü¡a ¬b £ä¡ß b ß ë Ve mâ minnâ illâ lehu makâmun ma’lûm(ma’lûmun).

ςε βιζδεν (ηι⎜) κιμσε ψοκτυρ κι ονυν βιλινεν βιρ μακαμ⎬ ολμασ⎬ν. 1 2 3 4 5 6

-

ve mâ min-nâ illâ lehu makâmun ma'lûmun

: : : : : :

ve yoktur bizden hariç, olmayan onun makam, mekân bilinen

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Allahû Tealâ’nýn “Ve bizden (hiç) kimse yoktur ki onun bilinen bir makamý olmasýn.” sözü, cehenneme girmeyen kesimden huzur namazýnda namaz kýlan makam sahipleri için geçerlidir. Allah’ýn katýnda kýlýnan huzur namazýnýn baþýnda devrin imamý vardýr. Makamý huzur namazýnýn imamlýðýdýr. Arkasýnda onunla beraber olan ama hayatta olmayan iki nebî vardýr. Bundan sonraki makam Gavs’a aittir. Ondan sonraki makam 7 tane kutuptan oluþur. Sonra onarlýk sýralar halinde saflar baþlar, ilk 4 saf, kýrklarýn makamýný; sonraki 7 saf yetmiþlerin makamýný vücuda getirir ve böylece saflar devam eder. Herbir saftakiler ayrý bir makamýn sahibidir.

167

167


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øÉé¼@»A øÁônø@I { Χ⎫ζ − 23

ℜψετ − 165

Σαψφα − 453

(37) Saffat Suresi ¡pb £Ï¬b£– Ûa ¢ñ ‰ì¢

7 æ좣Ϭb £–Ûa ¢å¤z ä Û b £ã¡a ë Ve innâ le nahnus sâffûn(sâffûne).

ςε μυηακκακ κι βιζ, μυτλακα (Αλλαη’⎬ν ηυζυρυνδα) σαφ σαφ δυρανλαρ⎬ζ. 1 2 3 4

-

ve innâ le nahnu es sâffûne

: : : :

muhakkak ki biz elbette, mutlaka biz saf halinde, saf saf duranlar

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Huzur namazýnda insanlarýn ruhlarýnýn saf halinde durduklarý Saffat Suresinin 164 ve 165. âyetlerinde ifade edilmektedir. Kýrklar da yetmiþler de daha sonraki birkaç grup daha hepsi Divan-ý Salihîn üyesidir ve hepsi bir makam sahibidir. Huzur namazýnýn da devamlý müdavimleridir. Ýndi Ýlâhi’deki tahtlar da onlara aittir. Orada yerden yüksekte ve boþlukta duran tahtlar vardýr. Bu tahtlar yerden yaklaþýk 4 m. yukarýdan baþlar. Tahtlar altýndandýr, yükseldikçe üzerleri mücevherlerle süslüdür. Orada Allahû Tealâ’nýn huzurunda arkadan huzur namazýnýn imamýna bakýnca, huzur namazýnýn imamýnýn sol tarafýnda tahtlar bulunur.

Χ⎫ζ − 23

ℜψετ − 166

Σαψφα − 453

æì¢z¡£j ¢à¤Ûa ¢å¤z ä Û b £ã¡a ë Ve innâ le nahnul musebbihûn(musebbihûne).

ςε μυηακκακ κι βιζ, μυτλακα (Αλλαη’⎬) τεσβιη εδενλεριζ. 1 2 3 4

-

ve innâ le nahnu el musebbihûne

: : : :

ve muhakkak ki biz elbette, mutlaka biz tesbih edenler

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Ýradeyle yapýlan zikri aþanlar anlatýlmaktadýr. Ýndi Ýlahi’deki kýrklar, üçler, yediler, hepsi Allah’ý temsil edenler, hepsi irade baðlanmalarýný tamamlamýþ olanlardýr. Ýradelerinin dýþýnda, küllî iradeyle, Allah’ý tesbih edenlerdir.

168

168


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øÉé¼@»A øÁônø@I { ℜψετ − 167

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 453

(37) Saffat Suresi ¡pb £Ï¬b£– Ûa ¢ñ ‰ì¢

= æì¢Ûì¢Ô î Û aì¢ãb × ¤æ¡a ë Ve in kânû le yekûlûn(yekûlûne).

ςε ονλαρ μυτλακα, σαδεχε (⎭⎞ψλε) διψορλαρδ⎬. 1 2 3 4

-

ve in kânû le yekûlûne

: : : :

ve sadece, ancak oldular elbette, mutlaka derler, diyorlar

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Onlar mukaddes (kutsal) kitaplara inanmayanlar sadece þöyle diyorlardý.

ℜψετ − 168

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 453

= åî©Û £ë ü¤a å¡ß a¦Š¤×¡‡ b ã †¤ä¡Ç £æ a ¤ì Û Lev enne indenâ zikren minel evvelîn(evvelîne).

Κε⎭κε βιζιμ ψαν⎬μ⎬ζδα (ελιμιζδε) εϖϖελκιλερε ϖεριλενλερδεν βιρ ζικιρ (βιρ κιταπ) ολσαψδ⎬. 1 2 3 4

-

lev enne inde-nâ zikren min el evvelîne

: : : :

eðer, keþke olsaydý yanýmýzda zikir evvelkilerden

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Diyorlardý ki: ”Keþke bizim yanýmýzda evvelkilere verilenlerden bir zikir, yani Allah’ýn verdiði bir kitap olsaydý.”

169

169


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øÉé¼@»A øÁônø@I { ℜψετ − 169

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 453

(37) Saffat Suresi ¡pb £Ï¬b£– Ûa ¢ñ ‰ì¢

åî©– ܤ‚¢à¤Ûa ¡é¨ £ÜÛa …b j¡Ç b £ä¢Ø Û Le kunnâ ibâdallâhil muhlasîn(muhlasîne).

(Ο ζαμαν) μυτλακα βιζ, Αλλαη’⎬ν μυηλισ κυλλαρ⎬νδαν ολυρδυκ. 1 2 3 4

-

le kunnâ ibâdallâhi (ibâde allâhi) el muhlasîne

: : : :

elbette, mutlaka biz olduk, olurduk Allah'ýn kullarý muhlis olanlar, muhlisler

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Ýþte 14 asýr evvel, Allah’ýn son devredekilere hitabý olan, kâinatin son þeriat kitabý, Kur’ân-ý Kerim inmiþtir. Ama bugünün insanlarý O’nu dikkate almýyorlar. Ýþte týpký bunun gibi ki-taplarý olmayanlar, kendilerine kitap verilmediðini zannederler, oysaki Kur’ân sadece bir kavme deðil, kâinata verilmiþ bir Kitap’týr ve Allah’ýn evvelki þeriat kitaplarýnýn aynýdýr.

ℜψετ − 170

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 453

æì¢à Ü¤È í Ò¤ì  Ï 7 ©é¡2 a뢊 1 Ø Ï Fe keferû bih(bihî), fe sevfe ya’lemûn(ya’lemûne).

Βυνα ραðμεν Ο’νυ (Ζικρι: Κυρ’®ν−⎬ Κεριμ’ι) ινκ®ρ εττιλερ. Φακατ ψακ⎬νδα βιλεχεκλερ. 1 2 3 4 5 6

-

fe keferû bi-hi fe sevfe ya'lemûne

: : : : : :

o zaman, buna raðmen inkâr ettiler onu fakat yakýnda bilecekler

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Bu âyet-i kerimede bir inkâr söz konusudur. Kitap olmasaydý “Ah keþke bir kitabýmýz olsaydý da ona îmân etseydik, Allah’ýn salih kullarý olsaydýk.” derler ama kitap olduðu zaman da onu inkâr ederler. Yani kitabýn mevcudiyeti onlar için bir hüküm ifade etmemektedir. Ama yakýn bir gelecekte bütün dünya 3 Mukaddes Kitabýn da 7 safha, 4 teslimi ihtiva ettiðini, hepsinin ayný hedefleri kapsadýðýný öðrenecektir.

170

170


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øÉé¼@»A øÁônø@I { ℜψετ − 171

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 453

(37) Saffat Suresi ¡pb £Ï¬b£– Ûa ¢ñ ‰ì¢

7 åî©Ü ¤Š¢à¤Ûa b ã¡…b j¡È¡Û b ä¢n à¡Ü × ¤o Ô j  ¤† Ô Û ë Ve lekad sebekat kelimetunâ li ibâdinel murselîn(murselîne).

ςε ανδολσυν κι γ⎞νδεριλεν κυλλαρ⎬μ⎬ζ ι⎜ιν Βιζιμ (δαηα ⎞νχε) βιρ σ⎞ζ⎫μ⎫ζ γε⎜τι (ονλαρα σ⎞ζ ϖερμι⎭τικ). 1 2 3 4 5 6

-

ve lekad sebekat kelimetu-nâ li ibâdi-nâ el murselîne

: : : : : :

ve andolsun geçti bizim sözümüz için kullarýmýz gönderilenler, resûller

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Allahû Tealâ’nýn bütün gönderilen resûllere ister nebî resûl olsun, ister velî resûl olsun, hepsine bir sözü var. 172. âyet-i kerimede bu söz ifade edilmektedir.

ℜψετ − 172

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 453

: æ뢉좖¤ä à¤Ûa ¢á¢è Û ¤á¢è £ã¡a Ýnnehum le humul mensûrûn(mensûrûne).

Μυηακκακ κι ονλαρ, μυτλακα ψαρδ⎬μ εδιλεχεκ ολανλαρδ⎬ρ. 1 2 3 4

-

inne-hum le hum el mensûrûne

: : : :

muhakkak ki onlar elbette, mutlaka onlar yardým edilenler

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Allahû Tealâ’nýn bütün resûllere verilmiþ olan bir sözü vardýr. Bütün resûller mutlaka kendilerine yardým edilecek olanlardýr. Bütün devirlerde de bu devirde de Allah’ýn resûllerine, Allah’ýn yardýmý devamlý olarak gelmektedir. Ýnsanlar onlara düþman olsalar bile, Allah’ýn yardýmýyla hep ayakta olacaklardýr.

171

171


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øÉé¼@»A øÁônø@I { ℜψετ − 173

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 453

(37) Saffat Suresi ¡pb £Ï¬b£– Ûa ¢ñ ‰ì¢

æì¢j¡Ûb ̤Ûa ¢á¢è Û b ã †¤ä¢u £æ¡a ë Ve inne cundenâ le humul gâlibûn(gâlibûne).

ςε μυηακκακ κι γ®λιπ γελεχεκ ολανλαρ, μυτλακα Βιζιμ ορδυλαρ⎬μ⎬ζδ⎬ρ. 1 2 3 4 5

-

ve inne cunde-nâ le hum el gâlibûne

: : : : :

ve muhakkak ordumuz, ordularýmýz elbette, mutlaka onlar gâlip olanlar

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Yerlerin ve göklerin ordularý Allah’ýndýr ve üstün gelecek olanlar da Allah’ýn ordularýdýr. Son savaþý kazanacak olan ve bütün dünyanýn kýyâmete kadar barýþ içinde yaþamasýný saðlayacak olan Allah’ýn bu devirde oluþturacaðý ordulardýr.

ℜψετ − 174

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 453

= §åî©y ó¨£n y ¤á¢è¤ä Ç £4 ì n Ï Fe tevelle anhum hattâ hîn(hînin).

Αρτ⎬κ βιρ σ⎫ρε καδαρ ονλαρδαν ψ⎫ζ ⎜εϖιρ. 1 2 3 4 5

-

fe tevelle an-hum hattâ hînin

: : : : :

öyleyse, o zaman, artýk yüz çevir onlardan oluncaya kadar (belirli) bir süre

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Allahû Tealâ: “Artýk bir süre kadar onlardan yüz çevir.” buyurmaktadýr.

172

172


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øÉé¼@»A øÁônø@I { ℜψετ − 175

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 453

(37) Saffat Suresi ¡pb £Ï¬b£– Ûa ¢ñ ‰ì¢

æ뢊¡–¤j¢í Ò¤ì  Ï ¤á¢ç¤Š¡–¤2 a ë Ve ebsirhum fe sevfe yubsirûn(yubsirûne).

ςε ονλαρ⎬ γ⎞ζλε! Ψακ⎬νδα ονλαρ δα γ⎞ρεχεκλερ. 1 2 3 4

-

ve ebsir-hum fe sevfe yubsirûne

: : : :

ve onlara bak, gözle bundan sonra, artýk yakýnda göreceklerler

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Görecekleri þey elbette Allah’ýn azabýdýr.

ℜψετ − 176

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 453

æì¢Ü¡v¤È n¤ í b ä¡2a ˆ È¡j Ï a E fe bi azâbinâ yesta’cilûn(yesta’cilûne).

Η®λ® αζαβ⎬μ⎬ζ⎬ αχελε ολαρακ μ⎬ ιστιψορλαρ? 1 2 3 4

-

e fe bi azâbi-nâ yesta'cilûne

: : : :

mý hâlâ bizim azabýmýzý acele (olarak) istiyorlar

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Resûller onlarý Allah’ýn azabýyla ikaz edince onlar: “Hadi bakalým bu azap cehennem mi diyorsun, hadi atsýn bakalým Allahû Tealâ bizi cehenneme, kýyâmet mi diyorsun, hadi kýyâmet kopsun da bakalým görelim.” derler. Oysaki kýyâmeti herkes görecek. Hangi devirde yaþamýþ olursa olsun, herkes kýyâmet günü kendi zaman parçasýna zaman döndüðünde yaþadýðý ana zaman geri geldiðinde hayatta olacaklar ve yerçekimi kuveti olmadýðý için Ýndi Ýlâhi’ye ulaþacaklar. Evvelâ Mahþer Meydaný. Sonra orada 2. defa öldükten ve 2. defa dirildikten sonra Ýndi Ýlâhi’ye ulaþacaklardýr. Orada hayat filmlerini seyredeceklerdir. Kazandýklarý derecelere göre de cennete veya cehenneme ulaþacaklardýr. Tabii cehennemde azap var. Allahû Tealâ burada “O azabýmýzý þimdi, acele mi istiyorlar” demektedir.

173

173


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øÉé¼@»A øÁônø@I { ℜψετ − 177

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 453

(37) Saffat Suresi ¡pb £Ï¬b£– Ûa ¢ñ ‰ì¢

åí©‰ ˆ¤ä¢à¤Ûa ¢b j • õ¬b  Ï ¤á¡è¡n yb ¡2 4 Œ ã a ‡¡b Ï Fe izâ nezele bisâhatihim fe sâe sabâhul munzerîn(munzerîne).

Ονλαρ⎬ν σαηασ⎬να (βυλυνδυκλαρ⎬ ψερε) (αζαπ) ινδιðι ζαμαν, ι⎭τε (ο γ⎫ν) υψαρ⎬λανλαρ⎬ν σαβαη⎬ (νε καδαρ) κ⎞τ⎫ ολδυ (ολαχακ). 1 2 3 4 5 6 7

-

fe izâ nezele bi sâhati-him fe sâe sabâhu el munzerîne

: : : : : : :

o zaman, artýk indi onlarýn sahasýna böylece, iþte kötü oldu sabah uyarýlanlar

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Allah’a göre geçmiþ ve gelecek zaman diye birþey yoktur. O, zamaný sýfýrlayabilen sonsuz hýzý sebebiyle zamanýn da mekânýn da dýþýndadýr. Bu sebeple Allah için geçmiþ zaman da þimdiki zaman da gelecek zaman da hep aynýdýr.

ℜψετ − 178

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 453

=§åî©y ó¨£n y ¤á¢è¤ä Ç £4 ì m ë Ve tevelle anhum hattâ hîn(hînin).

ςε βιρ σ⎫ρε καδαρ ονλαρδαν ψ⎫ζ ⎜εϖιρ. 1 2 3 4

-

ve tevelle an-hum hattâ hînin

: : : :

ve yüz çevir onlardan oluncaya kadar (belirli) bir süre

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Allahû Tealâ’nýn Peygamber Efendimiz (S.A.V.)’e söylediði þey bir süre onlardan yüz çevirmesi konusundaki emridir. Bunun mânâsý “bekle” dir.

174

174


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øÉé¼@»A øÁônø@I { ℜψετ − 179

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 453

(37) Saffat Suresi ¡pb £Ï¬b£– Ûa ¢ñ ‰ì¢

æ뢊¡–¤j¢í Ò¤ì  Ï ¤Š¡–¤2 a ë Ve ebsir fe sevfe yubsirûn(yubsýrûne).

ςε γ⎞ζλε! Ψακ⎬νδα ονλαρ δα γ⎞ρεχεκλερ. 1 2 3 4

-

ve ebsir fe sevfe yubsýrûne

: : : :

ve bak, gözle artýk yakýnda görecekler

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Allah’ýn gösterdiði þeyi herkes görecektir.

ℜψετ − 180

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 453

7 æì¢1¡– í b £à Ç ¡ñ £Œ¡È¤Ûa ¡£l ‰ Ù¡£2 ‰ æb z¤j¢ Subhâne rabbike rabbil izzeti ammâ yasifûn(yasifûne).

Σενιν ιζζετ σαηιβι Ραββιν ονλαρ⎬ν ϖασ⎬φλανδ⎬ρμαλαρ⎬νδαν (ζανλαρ⎬νδαν) Σ⎫βηαν’δ⎬ρ (μ⎫νεζζεητιρ). 1 2 3 4 5 6

-

subhâne rabbi-ke rabbi el izzeti ammâ (an mâ) yasifûne

: : : : : :

sübhan, münezzehtir senin Rabbin Rab izzet þey(ler)den vasýflandýrýyorlar

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Ýzzet sahibi olan Allah onlarýn vasýflandýrmalarýndan münezzehtir. Herkes Allah’ý kendisine göre vasýflandýrýr. Ama Allah’ýn gerçek vasýflarýný sadece her devirde ona en yakýn olan bilir.

175

175


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 181

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 453

(37) Saffat Suresi ¡pb £Ï¬b£– Ûa ¢ñ ‰ì¢

7 åî©Ü ¤Š¢à¤Ûa ó Ü Ç ¥â 5  ë Ve selâmun alel murselîn(murselîne).

ςε γ⎞νδεριλεν ρεσ⎦λλερε σελ®μ ολσυν. 1 - ve selâmun 2 - alâ 3 - el murselîne

: : :

ve selâm olsun üzerine gönderilen, gönderilmiþ olan resûller

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Allah bütün gönderdiði resûllere selâm ediyor.

ℜψετ − 182

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 453

åî©à Ûb ȤÛa ¡£l ‰ ¡é¨ £Ü¡Û ¢†¤à z¤Ûa ë Vel hamdu lillâhi rabbil âlemîn(âlemîne).

ςε ®λεμλεριν Ραββι ολαν Αλλαη’α ηαμδολσυν. 1 2 3 4

-

ve el hamdu li allâhi rabbi el âlemîne

: : : :

ve hamd Allah için, Allah'a ait Rab âlemler

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm “Ve âlemlerin Rabbi olan Allah’a hamdolsun.” buyruluyor. Bu söz hepimizin en çok tekrar etmesi gereken sözdür. Hamd, âlemlerin Rabbinedir.

176

176


øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yúj»A øÉé}¼@»A øÁônø@I {

¬˜ ¢ñ ‰ì¢ 38. SURE


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 1

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 454

(38) Sad Suresi ¬˜ ¢ñ ‰ì¢

6 ¡Š¤×¡£ˆÛa ô¡‡ ¡æ¨a¤Š¢Ô¤Ûa ë ¬˜ Sâd, vel kur’âni zîz zikr(zikri).

Σ®δ, ζικριν σαηιβι Κυρ’®ν’α ανδολσυν. 1 2 3 4 5

-

sâd ve el kur'âni zî ez zikri

: : : : :

Sâd ve andolsun Kur'ân sahip zikir

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Sad, mukattaa harfi olduðundan bu surenin içinde Sad kelimesinin 19’un katlarý kadar oluþmasý lâzýmdýr. Bu, bizim tarafýmýzdan sayýlmadýðý için þu anda birþey söyleyemiyoruz. Bazý surelerde bu mukattaa harfleri 19’un katý olarak gerçekten çýkýyor; çýkmadýðý sureler de var. Onun için tam bir güvenle mutlaka 19’un katýdýr demek mümkün olmuyor. “Zikrin sahibi Kur’ân’a andolsun.” diyerek, bu konuda Allahû Tealâ’nýn Kur’ân üzerine yemin ettiðini görüyoruz. Ýçerisi zikirle dolu olan, kendisi de zikirden ibaret olan Kur’ân’a yemin ediyor. Kur’ân, Allah’ý zikreder. Zikrin en üst seviyesi; Allah’ýn ismiyle zikretmektir: 73/MUZZEMMÝL-8: Vezkurisme rabbike ve tebettel ileyhi tebtîlâ(tebtîlen). Rabbinin (Allah’ýn) ismiyle zikret ve herþeyden kesilerek O’na (Allah’a) dön (ulaþ, vasýl ol). Herþeyden kesilerek Allah’a ulaþabilmek ancak Allah’ý zikirle mümkündür. Zikir, Rabbimiz olan Allah’ýn isminin tekrarýyla gerçekleþir. Ve Allah’a ulaþmayý dileyen insanýn kalbine Allah’ýn rahmeti, fazlý ve salâvâtý ulaþýr. Bu rahmet, fazl ve salâvâttan fazýllar, nefsin kalbine Allah’ýn yazdýðý îmân kelimesinin etrafýnda toplanmaya baþlar ve toplandýkça, îmân kelimesine yapýþtýkça orada daha evvel bulunan karanlýklarý, yani nefsimizin afetlerini, zulümatý adým adým dýþarýya gönderir. Ýþte bunun adý, nefs tezkiyesidir. Nefs tezkiyesinin ise bir tek müsebbibi vardýr. Allah’ýn ismini “Allah, Allah, Allah, Allah...” diye zikretmektir.

177

177


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 2

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 454

(38) Sad Suresi ¬˜ ¢ñ ‰ì¢

§Öb Ô¡( ë §ñ £Œ¡Ç ó©Ï a뢊 1 × åí©ˆ £Ûa ¡3 2 Belillezîne keferû fî ýzzetin ve þikâk(þikâkýn).

Ηαψ⎬ρ, κ®φιρλερ γυρυρ ϖε αψρ⎬λ⎬κ ι⎜ινδεδιρλερ. 1 2 3 4 5 6

-

bel ellezîne keferû fî izzetin ve þikâkýn

: : : : : :

bilâkis, hayýr o kimseler, onlar inkâr ettiler, küfrettiler içinde, de gurur, kibir ve ayrýlýk

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Allah’a ulaþmayý dilemeyen herkese Allahû Tealâ, kâfir hüviyetinde bakýyor. Allah’a ulaþmayý dileyen âmenû olanlarla kâfirler, birbirinin zýddýdýr. Allahû Tealâ diyor ki: 2/BAKARA-257: Allâhu velîyyullezîne âmenû, yuhricuhum minez zulumâti ilen nûr(nûri), vellezîne keferû evliyâuhumut tâgûtu yuhricûnehum minen nûri ilâz zulumât(zulumâti), ulâike ashâbun nâr(nâri), hum fîhâ hâlidûn(hâlidûne). Allah, âmenû olanlarýn (Allah’a ulaþmayý dileyenlerin) dostudur, onlarý (onlarýn nefslerinin kalplerini) zulmetten nura çýkarýr. Ve kâfirlerin dostlarý taguttur (onlar, þeytaný dost edinirler, þeytan kimseye dost olmaz), onlarý (onlarýn nefslerinin kalplerini) nurdan zulmete çýkarýrlar. Ýþte onlar, ateþ ehlidir. Onlar, orada ebedî kalacak olanlardýr. Kâfirler, tagutun; insan ve cin þeytanlarýn dostlarýdýr ve âmenû olanlar, Allah’a ulaþmayý dileyen îmân sahipleri olan mü’minlerdir. Bir insan, Allah’a ulaþmayý dilemedikçe, Allah’a inansa da o kiþi, küfürdedir. Ýnanmasý, onun cennete girebilecek bir mü’min olmasýný saðlamaz. Mü’min olabilmek için mutlaka bir insan Allah’a ulaþmayý dilemek mecburiyetindedir. Ve gurur, kibir, Allah’tan ayrý kalýþ, Allah’a ulaþmayý dilememe kâfirlerin harcýdýr. Allah’a ulaþmayý dileyen herkes, cennete girebilecek bir mü’min olmak þerefine Allah’a ulaþmayý dilediði anda erer . Bunlar Kur’ân’da “mü’min” veya “hak mü’min” adýyla anýlýrlar.

178

178


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 3

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 454

(38) Sad Suresi ¬˜ ¢ñ ‰ì¢

a¤ë …b ä Ï §æ¤Š Ó ¤å¡ß ¤á¡è¡Ü¤j Ó ¤å¡ß b ä¤Ø ܤç a ¤á × §˜b ä ß åî©y p ü ë Kem ehleknâ min kablihim min karnin fe nâdev ve lâte hîne menâs(menâsin).

Ονλαρδαν ⎞νχε νιχε νεσιλλερι ηελ®κ εττικ. Ο ζαμαν φερψατ εττιλερ, φακατ κυρτυλυ⎭ ϖακτι γε⎜μι⎭τι. 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10

-

kem ehleknâ min kabli-him min karnin fe nâdev ve lâte hîne menâsýn

: : : : : : : : : :

kaç, nice helâk ettik den onlardan önce kuþak, nesil böylece, o zaman nida ettiler, seslendiler, feryat ettiler ve deðil bir süre, zaman kaçýþ, kurtuluþ

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Ýster melek resûl olsun ister insan resûl olsun, resûllerini gönderiyor Allahû Tealâ ve o resûllere insanlarýn inanmasýný ve ittiba etmesini istiyor. Ve insanlardan inanan da tâbî olan da oluyor ama bu helâk edilen kavimlerde pek az kiþi hariç, tâbiiyet olmadýðý gibi, Allah’ýn bütün emirlerinin çiðnendiði, yasak fillerinin iþlendiði bir toplum düzeni oluþuyor. Burada Allahû Tealâ “fakat kurtuluþ vakti geçmiþti” dediði zaman, onlarýn kurtulmasý için gerekli olan þartlarý Allahû Tealâ oluþturuyor. Kavme o resûl geliyor, diyor ki: “Ben sizi hidayete davet ediyorum.” Allahû Tealâ herþeyden evvel herkesin hidayet ehli olmasýný, ondan sonra da hidayete ermesini istiyor. Ve resûlün davetine, Allah’a ulaþmayý dileyerek icabet edilir. Onlar da Allah’a ulaþmayý dilemiyorlarsa, o zaman Allahû Tealâ onlara cezalar veriyordu. Burada da böyle bir cezanýn, Allah’ýn helâk ettiði devrelerde insanlarýn feryat ettiðini söylüyor ama evvelce akýllarý baþlarýna gelecekti ve Allah’a ulaþmayý dileyeceklerdi. Eðer dileselerdi, o zaman o duruma düþmezlerdi. Kurtuluþ vaktinde dilemiþ olacaklardý. Ama o vakit geçtikten sonra, üzerlerine Allah’ýn cezasý geldikten sonra, onlarý Allah yok ederken insanlarýn akýllarý baþlarýna geliyor. O zaman da Allah’a göre o hiçbir deðer ifade etmiyor.

179

179


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 4

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 454

(38) Sad Suresi ¬˜ ¢ñ ‰ì¢

9 ¤á¢è¤ä¡ß ¥‰¡ˆ¤ä¢ß ¤á¢ç õ¬b u ¤æ a a¬ì¢j¡v Ç ë 7 ¥la £ˆ × ¥Š¡yb  a ˆ¨ç æ뢊¡Ïb ؤÛa 4b Ó ë Ve acibû en câehum munzirun minhum ve kâlel kâfirûne hâzâ sâhýrun kezzâb(kezzâbun).

ςε ονλαρα κενδιλερινδεν βιρ υψαρ⎬χ⎬ γελμεσι αχαψιπλερινε γιττι (⎭α⎭⎬ρδ⎬λαρ). ςε κ®φιρλερ: “Βυ ⎜οκ ψαλανχ⎬ βιρ β⎫ψ⎫χ⎫.” δεδιλερ. 1 2 3 4 5 6 7 8 9

-

ve acibû en câe-hum munzirun min-hum ve kâle el kâfirûne hâzâ sâhirun kezzâbun

: : : : : : : : :

ve acayiplerine gitti onlara gelmesi bir uyarýcý onlardan ve dedi kâfirler bu büyücü, sihirbaz çok yalancý

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Allahû Tealâ’nýn genel dizayný, bütün kavimlere, onlarýn kendi içlerinden resûller göndermesidir. Þu anda da dünya üzerinde bütün kavimlerde, o kavmin içinden, o kavmin dili ile konuþan Allah’ýn resûlleri yaþamaktadýr. Bu resûllerdense sadece bir tanesi devrin imamýdýr. O hem kendi kavminin hem de bütün kâinatýn resûlüdür; huzur namazýnýn da imamýdýr. Bu resûl, nebî resûl de velî resûl de olabilir. Allahû Tealâ diyor ki: 10/YUNUS-2: E kâne linnâsi aceben en evhaynâ ilâ reculin minhum en enzirin nâse ve beþþirillezîne âmenû enne lehum kademe sýdkýn inde rabbihim, kâlel kâfirûne inne hâzâ le sâhýrun mubîn(mubînun). Onlardan bir adama; insanlarý uyarmasý, âmenû olanlarý (ölmeden önce Allah’a ulaþmayý dileyenler) müjdelemesi için vahyetmemiz insanlara acaip (garip) mi geldi? Muhakkak ki; onlar için Rab’lerinin yanýnda (katýnda) sýddîkler makamý vardýr. Kâfirler þöyle der: “Muhakkak ki; bu, mutlaka apaçýk bir sihirbazdýr.” Bütün devirlerde, Allah’ýn bütün resûlleri, toplumun büyük kýsmý tarafýndan mutlaka yalanlanmýþ, inkâr edilmiþtir. Her devirde ayný olay tekerrür etmiþtir. Mütegallibe yani þehrin ileri gelenleri, genel anlamda hep Allah’ýn dizaynýnýn dýþýnda kendini akýllý sanan insanlardýr. Baþka insanlarý aldatmak, helâl olmayan para kazanmak, onlar için hiçbir zaman bir problem deðildir. Baþkalarýný kullanmak suretiyle onlarý aldatýrlar ve onlara hakim olurlar. Ve Allahû Tealâ da onlarý böyle yaptýklarý için, insanlarý aldattýklarý, insanlarýn hidayetine mani olduklarý için mutlaka aðýr cezalarla cezalandýrýr.

180

180


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 5

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 454

(38) Sad Suresi ¬˜ ¢ñ ‰ì¢

¥lb v¢Ç ¥õ¤ó ' Û a ˆ¨ç £æ¡a 7 a¦†¡ya ë b¦è¨Û¡a ò è¡Û¨ü¤a 3 È u a E cealel âlihete ilâhen vâhýdâ(vâhýden), inne hâzâ le þey’un ucâb(ucâbun).

⇑λ®ηλαρ⎬ βιρ τεκ ιλ®η μ⎬ κ⎬λ⎬ψορ? Μυηακκακ κι βυ, γερ⎜εκτεν αχαψιπ (⎭α⎭⎬λαχακ) βιρ ⎭εψ. 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10

-

e ceale el âlihete ilâhen vâhiden inne hâzâ le þey'un ucâbun

: : : : : : : : : :

mý kýldý, yaptý ilâhlar ilâh bir, tek, bir tek muhakkak bu elbette, gerçekten bir þey acayip, þaþýlacak

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Allahû Tealâ’nýn bütün resûlleri, Allah’ýn Tek Bir Ýlâh olduðunu, baþka bir Ýlâh’ýn hiç mevcut olmadýðýný, putlarýn geçersiz olduðunu her devirde insanlara söylemiþlerdir. Allah’tan baþka Ýlâh yoktur. Dîn, Hz. Ýbrâhîm’in hanif dînidir. Hanif dîninin 3 özelliði vardýr: 1- Vahdet: Allah’ýn Tek’liði, Tek Bir Ýlâh. 2- Tevhid: Allah’a ulaþmayý dileyenlerin oluþturduðu tek bir topluluk. 3- Teslim: Allah’a ruhun, vechin, nefsin ve iradenin teslimi (7 safhada 4 teslim). Kâinatýn ezelî ve ebedî tek dîni, Arapça adýyla Ýslâm’dýr. Baþka bir dîn de hiç olmamýþtýr. Hz. Nuh da Hz. Ýbrâhîm de Hz. Ýbrâhîm’den gelen sonra üç peygamber de (Hz. Musa, Hz. Ýsa, Hz. Muhammed Mustafa (S.A.V) Efendimiz) Hz. Ýbrâhîm’in hanif dînini yaþadýlar. Tevrat’ta da, Ýncil’de de, Kur’ân-ý Kerim’de de 7 safha 4 teslim hem farzdýr, hem de Hz. Musa, Hz. Ýsa ve Hz. Muhammed (S.A.V) zamanýnda bu 7 safha ve 4 teslim gerçekleþtirilmiþtir. Bu kesindir. 3 kitaptaki ispat vasýtasý olan bütün âyetler elimizdedir. Ama þimdi üç ayrý toplum oluþmuþ durumda. Ve konunun en hazin yönü, bu üç toplumun birbirine düþman olmasýdýr. Ve gerçekten þeytan, insanlarý nefsleri istikametinde çok acayip bir þekilde kullanýyor ve birbirine düþman ediyor. Onlar birbirlerini kýrarken, yaralarken, öldürürken þeytan bundan büyük bir zevk alýyor.

181

181


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 6

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 454

(38) Sad Suresi ¬˜ ¢ñ ‰ì¢

a뢊¡j¤•a ë aì¢'¤ßa ¡æ a ¤á¢è¤ä¡ß ¯¢ 5 à¤Ûa Õ Ü À¤ãa ë 7 ¢…a Š¢í ¥õ¤ó ' Û a ˆ¨ç £æ¡a 7 ¤á¢Ø¡n è¡Û¨a ó ¬¨Ü Ç Ventalekal meleu minhum enimþû vasbirû alâ âlihetikum, inne hâzâ le þey’un yurâd(yurâdu).

ςε ονλαρδαν ιλερι γελενλερ: “Ψ⎫ρ⎫ψ⎫ν! ⇑λ®ηλαρ⎬ν⎬ζα καρ⎭⎬ σαβ⎬ρλ⎬ (καραρλ⎬) ολυν. Μυηακκακ κι σιζδεν ιστενεν μυτλακα βυδυρ.” (διψερεκ) αψρ⎬λδ⎬λαρ.

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12

-

ventaleka (ve intaleka) el meleu min-hum en-imþû vasbirû (ve isbirû) alâ âliheti-kum inne hâzâ le þey'un yurâdu

: : : : : : : : : : : :

ve ayrýldý ileri gelenler onlardan yürümeniz, yürüyün ve sabredin … a karþý ilâhlarýnýz muhakkak bu elbette, gerçekten, mutlaka bir þeydir istenen

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Putlara tapanlarýn birbirini aldatýþlarý bu standartlarda söz konusudur. Putlara tapmalarý ileri gelenler tarafýndan emrediliyor ve onlar da putlara tapmaya devam ediyorlar. Ve bütün toplumlarda hangi resûl onlara ulaþmýþsa ve onlarýn Allah yoluna girmesini istemiþse, onlar demiþlerdir ki: “Bizi sen, babalarýmýzýn yolundan ayýrmak için mi buraya geldin? Babalarýmýzýn yolu, bu putlara tapmaktýr. Biz buna alýþtýk, biz böyle devam etmesini istiyoruz.”

182

182


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 7

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 454

(38) Sad Suresi ¬˜ ¢ñ ‰ì¢

7 ¡ñ Š¡¨ü¤a ¡ò £Ü¡à¤Ûa ó¡Ï a ˆ¨è¡2 b ä¤È¡à  b ß 7 ¥Ö 5¡n¤a £ü¡a ¬a ˆ¨ç ¤æ¡a Mâ semi’nâ bi hâzâ fîl milletil âhýreh(âhýreti), in hâzâ illâhtilâk(illâhtilâkun).

Βιζ, διðερ δ⎩νλερ ι⎜ινδε βυνυν γιβι (βυ κονυδα) βιρ ⎭εψ (β⎫τ⎫ν ιλ®ηλαρ⎬ν τεκ βιρ ιλ®η ολδυðυνυ) ι⎭ιτμεδικ. Βυ σαδεχε βιρ ιφτιραδ⎬ρ.

1 2 3 4 5 6 7 8

-

mâ semi'nâ bi hâzâ fî el milleti el âhireti in hâzâ illâ ihtilâkun

: : : : : : : :

biz iþitmedik bunu de, içinde millet, toplum, dîn ahir, diðer bu sadece ancak, sadece yalan, iftira, uydurma

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Her millet ayrý bir puta tapýyor. (Lât, Uzza, Menat Peygamber Efendimiz (S.A.V) devrindeki bir kýsým putlarýn isimleri.) Ýnsanlar putlara tapmaya alýþmýþlar ki; kim onlara “Putlara tapýlmaz, Allah sizi Yaratan’dýr, Tek Bir Allah’týr; baþka Ýlâh yoktur.” derse inanmýyorlar.

183

183


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 8

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 454

(38) Sad Suresi ¬˜ ¢ñ ‰ì¢

§£Ù ( ó©Ï ¤á¢ç ¤3 2 6 b ä¡ä¤î 2 ¤å¡ß ¢Š¤×¡£ˆÛa ¡é¤î Ü Ç 4¡Œ¤ã¢a õ 6¡la ˆ Ç aì¢Ó뢈 í b £à Û ¤3 2 7ô©Š¤×¡‡ ¤å¡ß E unzile aleyhiz zikru min beyninâ, bel hum fî þekkin min zikrî, bel lemmâ yezûkû azâb(azâbi).

Ζικιρ, βιζιμ αραμ⎬ζδα ονα μ⎬ ινδιριλδι? Ηαψ⎬ρ, ονλαρ Βενιμ Ζικριμ’δεν ⎭⎫πηε ι⎜ινδεδιρλερ. Ηαψ⎬ρ, ονλαρ αζαβ⎬μ⎬ ηεν⎫ζ τατμαδ⎬λαρ. 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11

-

e unzile aleyhi ez zikru min beyni-nâ bel hum fî þekkin min zikrî bel lemmâ yezûkû azâbi

: : : : : : : : : : :

indirildi mi ona zikir bizim aramýzdan bilâkis, aksine, hayýr onlar þüphe içinde zikrimden bilâkis, aksine, hayýr henüz tatmadýlar azabým

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Ýnsanlar, Allahû Tealâ’nýn zikrinden, indirdiði kitaptan þüphe içindeler. Allahû Tealâ bütün nebîlerine mutlaka bir þeriat kitabý indirmiþtir. Allah burada indirdiði Kitab’a “Zikir” diyor. Hz. Nuh’a da Hz. Ýbrâhîm’e de Hz. Musa’ya da Hz. Ýsa’ya da Peygamber Efendimiz (S.A.V)’e de þeriat kitabý indirmiþtir ve hepsinin de þeriati, tek bir þeriattir. Þura Suresinin 13. âyet-i kerimesinde Allahû Tealâ ifade buyuruyor: 42/ÞURA-13: Þerea lekum mined dîni mâ vassâ bihî nûhan vellezî evhaynâ ileyke ve mâ vassaynâ bihî ibrâhîme ve mûsâ ve îsâ, en ekîmûd dîne ve lâ teteferrekû fîh(fîhi), kebure alel muþrikîne mâ ted’ûhum ileyh(ileyhi), allâhu yectebî ileyhi men yeþâu ve yehdî ileyhi men yunîb(yunîbu). Dînde, onunla Hz. Nuh’a vasiyet ettiðimiz (farz kýldýðýmýz) þeyi (þeriati); “Dîni ikame edin (ayakta, hayatta tutun) ve onda (dînde) fýrkalara ayrýlmayýn.” diye Hz. Ýbrâhîm’e, Hz. Musa’ya ve Hz. Ýsa’ya vasiyet ettiðimiz þeyi sana da vahyederek, size de þeriat kýldýk. Senin onlarý, kendisine çaðýrdýðýn þey (Allah’a ulaþmayý dileme) müþriklere zor geldi. Allah, dilediðini Kendisine seçer ve O’na yöneleni, Kendisine hidayet eder (ruhunu hayatta iken Kendisine ulaþtýrýr). Ýki tane dîn hiç olmamýþtýr. Allahû Tealâ’nýn her devirde sadece bir tek dîni oluþmuþtur. Bu dîn, Arapça adýyla Ýslâm dînidir, Hz. Ýbrâhîm’in lisanýyla hanif dînidir.

184

184


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 9

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 454

(38) Sad Suresi ¬˜ ¢ñ ‰ì¢

7 ¡lb £ç ì¤Ûa ¡Œí©Œ ȤÛa Ù¡£2 ‰ ¡ò à¤y ‰ ¢å¡ö¬a Œ  ¤á¢ç †¤ä¡Ç ¤â a Em indehum hazâinu rahmeti rabbikel azîzil vehhâb(vehhâbi).

Ψοκσα Αζ⎩ζ (ψ⎫χε) ϖε ςεηηαβ (⎜οκ βαð⎬⎭λαψ⎬χ⎬ ϖε λ⎫τυφκ®ρ) ολαν Ραββινιν ραημετ ηαζινελερι ονλαρ⎬ν ψαν⎬νδα μ⎬? 1 2 3 4 5 6 7

-

em inde-hum hazâinu rahmeti rabbi-ke el azîzi el vehhâbi

: : : : : : :

yoksa, yahut ..... mý onlarýn yanýnda hazineler rahmet senin Rabbin azîz, üstün ve güçlü karþýlýksýz veren, lütufkâr, hediye veren, hibe eden

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Allahû Tealâ’nýn rahmet hazinelerinden muradý, Allah’a ulaþmayý dileyen insanlara verdiði 7 furkandýr. Rahîm esmasýyla rahmet, fazl ve salâvât nurlarýyla tecelli etmesi, göðüslerinden kalplerine nur yolunu açmasý Allah’ýn rahmet hazinelerinden bir tanesidir. Allahû Tealâ, Nur Suresinin 21. âyet-i kerimesinde buyuruyor ki: 24/NUR-21: Yâ eyyuhellezîne âmenû lâ tettebiû hutuvâtiþ þeytân(þeytâni), ve men yettebi’ hutuvâtiþ þeytâni fe innehu ye’muru bil fahþâi vel munker(munkeri) ve lev lâ fadlullâhi aleykum ve rahmetuhu mâ zekâ minkum min ehadin ebeden ve lâkinnallâhe yuzekkî men yeþâu, vallâhu semî’un alîm(alîmun). Ey âmenû olanlar, þeytanýn adýmlarýna tâbî olmayýn! Ve kim þeytanýn adýmlarýna tâbî olursa o taktirde (þeytanýn adýmlarýna uyduðu taktirde) muhakkak ki o (þeytan), fuhþu (her çeþit kötülüðü) ve münkeri (inkârý ve Allah’ýn yasak ettiklerini) emreder. Ve eðer Allah’ýn rahmeti ve fazlý sizin üzerinize olmasaydý (nefsinizin kalbine yerleþmeseydi), içinizden hiçbiri ebediyyen nefsini tezkiye edemezdi. Lâkin Allah, dilediðinin nefsini tezkiye eder. Ve Allah, Sem’î’dir (en iyi iþitendir) Alîm’dir (en iyi bilendir). Burada Allah’ýn rahmetinin ve fazlýnýn kiþinin kalbine ulaþmasýndan bahsediyor, Allahû Tealâ. Ve Bakara Suresinin 157. âyet-i kerimesinde diyor ki: 2/BAKARA-157: Ulâike aleyhim salâvâtun min rabbihim ve rahmetun ve ulâike humul muhtedûn(muhtedûne). Onlar (dünya hayatýnda Allah’a mutlaka döneceklerinden emin olanlar var ya), Rab’lerinden salâvât ve rahmet onlarýn üzerinedir. Ýþte onlar, hidayette olanlardýr. Öyleyse Allah’ýn rahmeti, fazlý mevcuttur.

185

185


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 10

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 454

(38) Sad Suresi ¬˜ ¢ñ ‰ì¢

b ß ë ¡¤‰ ü¤a ë ¡pa ì¨à £Ûa ¢Ù¤Ü¢ß ¤á¢è Û ¤â a ¡lb j¤ ü¤a ó¡Ï aì¢Ô m¤Š î¤Ü Ï ® b à¢è ä¤î 2 Em lehum mulkus semâvâti vel ardý ve mâ beynehumâ, felyertekû fîl esbâb(esbâbi).

Ψα δα γ⎞κλεριν, ψεριν ϖε ικισι αρασ⎬νδακιλεριν μ⎫λκ⎫ ονλαρα μ⎬ αιτ? Ο ζαμαν σεβεπλερ (ψολλαρ, ϖασ⎬ταλαρ) βυλυπ ψ⎫κσελσινλερ. 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11

-

em lehum mulku es semâvâti ve el ardý ve mâ beyne-humâ fe li yertekû fî el esbâbi

: : : : : : : : : : :

yoksa, veya, ya da onlara, onlar için, onlarýn mülk, idare semalar, gökler ve arz, yer ve o þey ikisi arasýnda o zaman yükselsinler de, içinde sebepler, vasýtalar

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Göklerin ve yerlerin hazineleri Allah’ýndýr. Göklerin ve yerlerin ordularý Allah’ýndýr. Allahû Tealâ, bunlarýn hepsinin sahibidir. Bir kiþinin nefs tezkiyesi yapmasýna sebep olan þey, Allah’ýn rahmeti ve fazlýdýr. Bunlar Allahû Tealâ’nýn rahmet hazineleridir. Ve ikinci açýdan da Allahû Tealâ muhtevayý söylüyor: “Ya da göklerin, yerin ve ikisi arasýndakilerin mülkü onlara mý ait?” Gökler de yerler de ikisinin arasýndakiler de hep Allah’ýndýr.

186

186


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 11

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 454

(38) Sad Suresi ¬˜ ¢ñ ‰ì¢

¡la Œ¤y ü¤a å¡ß ¥â뢌¤è ß Ù¡Ûb ä¢ç b ß ¥†¤ä¢u Cundun mâ hunâlike mehzûmun minel ahzâb(ahzâbi).

(Ονλαρ) βυραδα ηεζιμετε υðραμ⎬⎭ ολαν φ⎬ρκαλαρδαν μεψδανα γελμι⎭ βιρ ορδυδυρ. 1 2 3 4 5

-

cundun mâ hunâlike mehzûmun min el ahzâbi

ordu, ordular olan þey burada hezimete uðramýþ, bozguna uðratýlmýþ hiziplerden, fýrkalardan

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Ýnkâr edenlerden ve onlarýn hezimete uðradýðýndan bahsediliyor Bu, hezimete uðramýþ olan fýrkalardan meydana gelmiþ bir ordudur.

Χ⎫ζ − 23

ℜψετ − 12

Σαψφα − 454

= ¡…b m¤ë ü¤a 뢇 ¢æ¤ì ǤŠ¡Ï ë ¥…b Ç ë §ì¢ã ¢â¤ì Ó ¤á¢è ܤj Ó ¤o 2 £ˆ × Kezzebet kablehum kavmu nûhýn ve âdun ve fir’avnu zul evtâdi.

Ονλαρδαν ⎞νχε Νυη (Α.Σ)’⎬ν καϖμι, Αδ καϖμι ϖε καζ⎬κλαρ σαηιβι φιραϖυν δα ψαλανλαμ⎬⎭τ⎬. 1 2 3 4 5 6 7

-

kezzebet kable-hum kavmu nûhýn ve âdun ve fir'avnu zû el evtâdi

: : : : : : :

yalanladý onlardan önce Nuh'un kavmi ve Ad ve firavun sahip kazýklar

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Ve Allahû Tealâ “kazýklar sahibi” diyerek de Allahû Tealâ’nýn âyetlerini yalanlayanlardan bahsediyor.

187

187


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 13

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 454

(38) Sad Suresi ¬˜ ¢ñ ‰ì¢

¢la Œ¤y ü¤a Ù¡÷¬¨Û¯ë¢a 6 ¡ò ؤî ÷¤Û ¢lb z¤• a ë §Âì¢Û ¢â¤ì Ó ë ¢…ì¢à q ë Ve semûdu ve kavmu lûtýn ve ashâbul eykeh(eyketi), ulâikel ahzâb(ahzâbu).

ςε Σεμυδ καϖμι, Λυτ (Α.Σ)’⎬ν καϖμι ϖε Εψκε ηαλκ⎬; ι⎭τε ονλαρ δα (ψαλανλαψαν) φ⎬ρκαλαρδ⎬ρ. 1 2 3 4 5

-

ve semûdu ve kavmu lûtýn ve ashâbu el eyketi ulâike el ahzâbu

: : : : :

ve Semud ve Lut'un kavmi ve Eyke halký iþte onlar hizipler, fýrkalar

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Âyette adlarý geçen ülke ve kavimlerdeki fýrkalara ayrýlmýþ insanlar Allah’ýn âyetlerini yalanlýyorlar. Bütün bu kavimler, Allahû Tealâ tarafýndan birer birer yok edilmiþtir. Ýnsanlar yaþamýþlar, onlara resûller gelmiþtir. Onlar da resûlü ve Allah’ý inkâr etmek suretiyle suçlu mevkiine düþmüþler ve Allahû Tealâ da onlarý yok etmiþtir.

ℜψετ − 14

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 454

; ¡lb Ô¡Ç £Õ z Ï 3¢¢£ŠÛa l £ˆ × £ü¡a ¥£3¢× ¤æ¡a Ýn kullun illâ kezzeber rusule fe hakka ýkâb(ýkâbi).

Ονλαρ⎬ν ηεπσι ρεσ⎦λλερι, σαδεχε ψαλανλαδ⎬. Β⎞ψλεχε ικαβ⎬μ (χεζαλανδ⎬ρμαμ) ηακ ολδυ. 1 2 3 4 5 6

-

in kullun illâ kezzebe er rusule fe hakka ikâbi

: : : : : :

hepsi sadece yalanladý resûller böylece hak oldu ikabým, gazabým

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Onlar Allah’ýn gönderdiði Resûlleri yalanlýyorlar. Bu sebeple Allah’ýn onlarý cezalandýrmasý hak oluyor.

188

188


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 15

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 454

(38) Sad Suresi ¬˜ ¢ñ ‰ì¢

§Öa ì Ï ¤å¡ß b è Û b ß ¦ñ †¡ya ë ¦ò z¤î • £ü¡a ¡õ ¬ü¯¢ªì¬¨ç ¢Š¢Ä¤ä í b ß ë Ve mâ yanzuru hâulâi illâ sayhaten vâhýdeten mâ lehâ min fevâk(fevâkýn).

ςε βυνλαρ, κενδιλερι ι⎜ιν βα⎭κα (ηι⎜)βιρ φ⎬ρσατ⎬ν ολμαψαχαð⎬, τεκ βιρ σαψηαδαν (⎜οκ ⎭ιδδετλι σεσ δαλγασ⎬νδαν) βα⎭κα βιρ ⎭εψ βεκλεμιψορλαρ (γ⎞ζλεμιψορλαρ). 1 2 3 4 5 6 7 8 9

-

ve mâ yenzuru hâulâi illâ sayhaten vâhideten mâ lehâ min fevâkýn

: : : : : : : : :

ve gözlemiyorlar, beklemiyorlar bunlar sadece, den baþka sayha, çok þiddetli ses dalgasý bir tek yok, olmaz onun den süt veren hayvanlarda iki süt saðýmý arasýndaki zaman dilimi, kýsa bir zaman, fýrsat

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Bütün bu inkârcý kavimleri yok eden hep Allah’ýn cezasý olmuþtur. Bir sayha, çekirge ya da baþka þe-kilde Allahû Tealâ’nýn cezalandýrmasý ve kavmi yok etmesi söz konusudur.

ℜψετ − 16

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 454

¡lb ¡z¤Ûa ¡â¤ì í 3¤j Ó b ä £À¡Ó b ä Û ¤3¡£v Ç b ä£2 ‰ aì¢Ûb Ó ë Ve kâlû rabbenâ accil lenâ kýttanâ kable yevmil hisâb(hisâbi).

ςε: “Ραββιμιζ, ηεσαπ γ⎫ν⎫νδεν ⎞νχε βιζιμ παψ⎬μ⎬ζ⎬, βιζε αχελε ϖερ.” δεδιλερ. 1 2 3 4 5 6 7

-

ve kâlû rabbe-nâ accil lenâ kýtta-nâ kable yevmi el hisâbi

: : : : : : :

ve dediler Rabbimiz acele ver bize bizim payýmýz önce hesap günü

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Allahû Tealâ’dan acele paylarýný istiyorlar. Yani akýllarý sýra Allahû Tealâ’yla alay ediyorlar. Allah da kýyâmet gününü beklemeyip onlar dünya hayatýný yaþarken onlarýn cezasýný veriyor.

189

189


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 17

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 455

(38) Sad Suresi ¬˜ ¢ñ ‰ì¢

¤Š¢×¤‡a ë æì¢Ûì¢Ô í b ß ó¨Ü Ç ¤Š¡j¤•¡a ¥la £ë a ¬¢é £ã¡a 7 ¡†¤í ü¤a a ‡ …@¢ëa … b ã †¤j Ç Isbýr alâ mâ yekûlûne vezkur abdenâ dâvûde zel eyd(eydi), innehû evvâb(evvâbun).

Ονλαρ⎬ν σ⎞ψλεδικλερινε σαβρετ, γ⎫⎜ κυϖϖετ σαηιβι κυλυμυζ Δαϖυτ (Α.Σ)’⎬ ζικρετ (ηατ⎬ρλα). Μυηακκακ κι ο, εϖϖαβ ιδι (Αλλαη’α υλα⎭μ⎬⎭τ⎬). 1 2 3 4 5 6 7 8 9

-

ýsbýr alâ mâ yekûlûne vezkur (ve uzkur) abde-nâ dâvûde za el eydi inne-hû evvâbun

: : : : : : : : :

sabret þeye söylüyorlar ve zikret bizim kulumuz Davut güç, kuvvet sahibi gerçekten o evvab, Allah'a yönelen

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Evvab, meaba ulaþmýþ demektir. Meab ise Allah’ýn Zat’ýdýr. Bu sebeple evvab, Allah’ýn Zat’ýna ulaþarak Allah’ýn Zat’ýna sýðýnmýþ ve Allah’ýn Zat’ýnda yok olmuþ demektir. Allahû Tealâ buyuruyor ki: 3/AL-Ý ÝMRAN-14: Zuyyine lin nâsi hubbuþ þehevâti minen nisâi vel benîne vel kanâtîril mukantarati minez zehebi vel fýddati vel haylil musevvemeti vel en’âmi vel hars(harsi), zâlike metâul hayâtid dunyâ, vallâhu indehu HUSNUL MEÂB(meâbi). Ýnsanlara, kadýnlarýn, oðullarýn, kantar kantar altýnlarýn ve gümüþlerin salma (niþaneli) atlarýn, davarlarýn ve ekinlerin sevgisi süslendi (güzel gösterildi). Bunlar, dünya hayatýnýn metaýdýr (malýdýr). Ve Allah, O’nun (Allah’ýn) katýnda Hüsnül Meab’týr (en güzel sýðýnaktýr). Allahû Tealâ Nebe Suresinde diyor ki: 78/NEBE-39: Zâlikel yevmul hakk(hakku), femen þâettehaze ilâ rabbihî meâbâ(meâben). Ýþte o gün (mürþidin eli Hakk'a ulaþmak üzere öpüldüðü ve ona tâbî olunduðu gün), Hakk günüdür. Dileyen (Allah'a ulaþmayý dileyen) kiþi, kendisini Rabbine ulaþtýran (yolu, Sýratý Mustakîm'i) yol ittihaz eder (edinir). (Allah'a ulaþan kiþiye Allah), meab (sýðýnak, melce) olur. Demek ki; Allah meab, sýðýnaktýr. Sýðýnaða ulaþmýþ olan ise evvabtýr: 50/KAF-31: Ve uzlifetil cennetu lil muttekîne gayre baîd(baîdin). Cennet, takva sahipleri için uzak olmayarak yaklaþtýrýldý. 50/KAF-32: Hâzâ mâ tûadûne li kulli evvâbin hafîz(hafîzin). Ýþte vaadolduðunuz þey (bu cennettir). Bütün evvab (Allah’a ruhu ulaþmýþ ve sýðýnmýþ) ve hafîz (baþlarý üzerinde devrin imamýnýn ruhunu muhafýz olarak taþýyan) olanlar için.

190

190


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 18

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 455

(38) Sad Suresi ¬˜ ¢ñ ‰ì¢

å¤z¡£j ¢í ¢é È ß 4b j¡v¤Ûa b 㤊 £‚  b £ã¡a = ¡Öa Š¤(¡ü¤a ë ¡£ó¡' ȤÛb¡2 Ýnnâ sahharnel cibâle meahu yusebbýhne bil aþiyyi vel iþrâk(iþrâký).

Μυηακκακ κι Βιζ, δαðλαρ⎬ ονα μυσαηηαρ (εμρινε αμαδε) κ⎬λδ⎬κ. ⇑⎭ρακ ϖακτι ϖε ακ⎭αμ ϖακτι ονυνλα βεραβερ τεσβιη εδερλερδι.

1 2 3 4 5 6 7

-

innâ sahharnâ el cibâle mea-hu yusebbýhne bi el aþiyyi ve el iþrâký

: : : : : : :

muhakkak biz biz musahhar kýldýk, emre amade kýldýk daðlar onunla beraber tesbih ediyorlar akþamlarý ve iþrak vakti, güneþin ýþýmaya baþladýðý zaman

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Allahû Tealâ, daðlarý nebîsinin emrine musahhar kýlmýþ. Daðlar, sabahýn þafaðýnda ve akþamlarý nebîsiyle beraber Allah’ý tesbih ederlerdi. Allah’ýn adýný tekrar ederlerdi. Ama bu tekrarý onlara küllî irade yaptýrýrdý. Kendi iradeleriyle yapsalardý bunun adý zikir olurdu.

191

191


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øÉé¼@»A øÁônø@I { ℜψετ − 19

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 455

(38) Sad Suresi ¬˜ ¢ñ ‰ì¢

¥la £ë a ¢é¬ Û ¥£3¢× 6 ¦ñ ‰ì¢'¤z ß Š¤î £ÀÛa ë Vet tayre mahþûreh(mahþûreten), kullun lehû evvâb(evvâbun).

ςε κυ⎭λαρ⎬ δα βιραραδα τοπλανμ⎬⎭ ολαρακ (ονα μυσαηηαρ κ⎬λδ⎬κ). Ονλαρ⎬ν ηεπσι, ονα εϖϖαβ ιδιλερ (ψ⎞νελμι⎭λερδι ϖε σ⎬ð⎬νμ⎬⎭λαρδ⎬). 1 2 3 4 5

-

ve et tayre mahþûreten kullun lehû evvâbun

: : : : :

ve kuþlar birarada toplanmýþ hepsi ona evvab, yönelen, sýðýnan

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Allahû Tealâ, Zat’ý için “meab, sýðýnak” diyor. Al-i Ýmran Suresinde buyuruyor: 3/AL-Ý ÝMRAN-14: Zuyyine lin nâsi hubbuþ þehevâti minen nisâi vel benîne vel kanâtîril mukantarati minez zehebi vel fýddati vel haylil musevvemeti vel en’âmi vel hars(harsi), zâlike metâul hayâtid dunyâ, vallâhu indehu HUSNUL MEÂB(meâbi). Ýnsanlara, kadýnlarýn, oðullarýn, kantar kantar altýnlarýn ve gümüþlerin salma (niþaneli) atlarýn, davarlarýn ve ekinlerin sevgisi süslendi (güzel gösterildi). Bunlar, dünya hayatýnýn metaýdýr (malýdýr). Ve Allah, O’nun (Allah’ýn) katýnda Hüsnül Meab’týr (en güzel sýðýnaktýr). Ýþte bu sýðýnaða ulaþýp meab olanlar için gidilecek yer, cennettir. Kaf Suresinin 31 ve 32. âyetlerinde diyor ki: 50/KAF-31: Ve uzlifetil cennetu lil muttekîne gayre baîd(baîdin). Cennet, takva sahipleri için uzak olmayarak yaklaþtýrýldý. 50/KAF-32: Hâzâ mâ tûadûne li kulli evvâbin hafîz(hafîzin). Ýþte vaadolduðunuz þey (bu cennettir). Bütün evvab (Allah’a ruhu ulaþmýþ ve sýðýnmýþ) ve hafîz (baþlarý üzerinde devrin imamýnýn ruhunu muhafýz olarak taþýyan) olanlar için. Evvab, Allah’a ulaþmýþ; Allah’a yönelmiþ ve Allah’a ulaþarak meaba yani sýðýnaða sýðýnmýþ olan kiþidir. Hafîz ise baþýnýn üzerinde devrin imamýnýn ruhunu taþýyan, muhafaza altýna alýnmýþ kiþidir. Allahû Tealâ’nýn nebîsi, peygamberi Allah’a yönelmiþ, Allah’a ulaþmýþ; evvabtýr.

192

192


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 20

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 455

(38) Sad Suresi ¬˜ ¢ñ ‰ì¢

¡lb À¡‚¤Ûa 3¤– Ï ë ò à¤Ø¡z¤Ûa ¢êb ä¤î m¨a ë ¢é Ø¤Ü¢ß b 㤅 † ( ë Ve þedednâ mulkehu ve âteynâhul hikmete ve faslel hýtâb(hýtâbi).

ςε ονυν μ⎫λκ⎫ν⎫ (ιδαρεσινι) γ⎫⎜λενδιρδικ. ςε ονα, ηικμετ ϖε φασλ⎬ ηιταπ (ηακ ιλε β®τ⎬λ⎬ αψ⎬ρ⎬π αδαλετλε η⎫κμετμε, ηιταπ ετμε ψετενεðι) ϖερδικ. 1 2 3 4 5

-

ve þedednâ mulke-hu ve âteynâ-hu el hikmete ve fasle el hýtâbi

: : : : :

ve güçlendirdik, kuvvetlendirdik onun mülkü, hükümranlýðý, idaresi ve ona verdik hikmet ve faslý hitap (hak ile bâtýlý ayýrýp adaletle hükmetme yeteneði)

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Nâtýkalý (mantýklý ve muntazam, kaidelere uygun) söz söyleyen bir Resûl olan Hz. Davut’tan bahsediyor Allahû Tealâ.

ℜψετ − 21

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 455

= la Š¤z¡à¤Ûa a뢉 £ì  m ¤‡¡a < ¡á¤– ‚¤Ûa a¢ ª¯ì j ã Ùî¨m a ¤3 ç ë Ve hel etâke nebeul hasm(hasmi), iz tesevverûl mihrâb(mihrâbe).

ςε ο ηασ⎬μλαρ⎬ν (δαϖαχ⎬λαρ⎬ν) ηαβερι σανα γελδι μι? Μιηραβα (Δαϖυτ Α.Σ’⎬ν ιβαδετ εττιðι ψερε) δυϖαρ⎬ν ⎫στ⎫νδεν α⎭αρακ γελμι⎭λερδι. 1 2 3 4 5 6 7 8

-

ve hel etâ-ke nebeu el hasmý iz tesevverû el mihrâbe

: : : : : : : :

ve mý sana geldi haber hasým, davacý olmuþtu duvara týrmanýyorlar mihrab, ibadet edilen yer

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Hasým, birbirinden davalý olan iki kiþidir. Yüksek bir duvarý aþmýþlar, Hz. Davut’a davalarýný anlatmak için onun bulunduðu yere gelmiþler.

193

193


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 22

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 455

(38) Sad Suresi ¬˜ ¢ñ ‰ì¢

7 ¤Ñ ‚ m ü aì¢Ûb Ó ¤á¢è¤ä¡ß Ê¡Œ 1 Ï …¢@ëa … ó¨Ü Ç aì¢Ü  … ¤‡¡a b ä ä¤î 2 ¤á¢Ø¤yb Ï §œ¤È 2 ó¨Ü Ç b 䢚¤È 2 ó¨Ì 2 ¡æb ख  ¡Âa Š¡£–Ûa ¡õ¬a ì  ó¨Û¡a ¬b 㡆¤ça ë ¤Á¡À¤'¢m ü ë ¡£Õ z¤Ûb¡2 Ýz dehalû alâ dâvûde fe fezia minhum kâlû lâ tehaf, hasmâni begâ ba’dunâ alâ ba’dýn fahkum beynenâ bil hakký ve lâ tuþtýt vehdinâ ilâ sevâis sýrât(sýrâtý).

Δαϖυτ (Α.Σ)’⎬ν ψαν⎬να γιρδικλερι ζαμαν (Δαϖυτ Α.Σ) ονλαρδαν δεη⎭ετε καπ⎬λδ⎬ (κορκτυ). “Κορκμα! Βιρβιρινε ηακσ⎬ζλ⎬κ ετμι⎭ ικι ηασ⎬μ⎬ζ (δαϖαχ⎬ψ⎬ζ). Αρτ⎬κ αραμ⎬ζδα σεν, ηακ ιλε η⎫κμετ. Α⎭⎬ρ⎬ γιτμε (ηακσ⎬ζλ⎬κ ετμε)! Βιζι ορτα ψολα (αδαλετλι ⎜⎞ζ⎫με) υλα⎭τ⎬ρ.” δεδιλερ. 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17

-

iz dehalû alâ dâvûde fe fezia min-hum kâlû lâ tehaf hasmâni begâ ba'du-nâ alâ ba'dýn fahkum (fe uhkum) beyne-nâ bi el hakký ve lâ tuþtýt vehdi-nâ ilâ sevâi es sýrâtý

: : : : : : : : : : : : : : : : :

o zaman, olduðu zaman girdiler Davut'un yanýna böylece, o zaman dehþete kapýldý, ürktü onlardan dediler korkma iki hasým, iki davacý haksýzlýk yaptý, haddi aþtý birbirimize artýk hükmet aramýzda hak ile ve haksýzlýk etme, aþýrý gitme bizi ulaþtýr orta yola

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Ýki kiþi var, davalý ve davacý. Ýkisi de birbirinden davacý. Allahû Tealâ’nýn bütün resûlleri adaletle hükmetmiþlerdir. Hz. Davut da onlardan biridir ve Hz. Davut adaleti her zaman tahakkuk ettirmiþtir. Hz. Davut’un ikinci bir özelliði, sadece ona verilen bir yetkiyle gün aþýrý oruç tutardý. Ömrünün yarýsýný oruçlu olarak geçirmiþti. Onun için bu oruç tipine “Hz. Davut orucu” denir. Ve Allahû Tealâ ona “sayfalar” verdi.

194

194


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 23

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 455

(38) Sad Suresi ¬˜ ¢ñ ‰ì¢

¥ò v¤È ã ó¡Û ë ¦ò v¤È ã æì¢È¤¡m ë ¥É¤¡m ¢é Û ó© a ¬a ˆ¨ç £æ¡a ¡lb À¡‚¤Ûa ó¡Ï ó©ã £Œ Ç ë b èî©ä¤Ü¡1¤× a 4b Ô Ï ¥ñ †¡ya ë Ýnne hâzâ ahî lehu tis’un ve tis’ûne na’ceten ve liye na’cetun vâhidetun fe kâle ekfilnîhâ ve azzenî fîl hýtâb(hýtâbi).

Γερ⎜εκτεν βυ βενιμ καρδε⎭ιμ. Ονυν δοκσαν δοκυζ κοψυνυ ϖαρ ϖε βενιμ βιρ κοψυνυμ ϖαρ. Βυνα ραðμεν “Ονα βενι κεφιλ κ⎬λ, (ονυ δα βανα ϖερ)” δεδι. Σ⎞ψλεδικλερι ιλε βενι ψενδι. 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15

-

inne hâzâ ahî lehu tis'un ve tis'ûne na'ceten ve liye na'cetun vâhidetun fe kâle ekfil-nî-hâ ve azze-nî fî el hýtâbi

: : : : : : : : : : : : : : :

muhakkak, gerçekten bu benim kardeþim onun doksan dokuz koyun ve benim var koyun bir böylece, artýk dedi ona beni kefil kýl, onu bana ver ve bana üstün geldi, beni yendi içinde, de konuþma, hitap, söylenen söz

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Bunlar iki kardeþtir, ikisine de babalarýndan eþit miras düþmesi lâzýmdýr. Ama birisi 99’unu ele geçirmiþ koyunlarýn, 100. için de: “Onu da bana ver.” demiþ. Ve de kardeþini, 100. koyunu da almak üzere ikna etmiþ. Kardeþi bu sefer fena halde içerlemiþ bu iþe ve: “Gel, gidelim Hz. Davut konumuzu halletsin.” demiþ.

195

195


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øÉé¼@»A øÁônø@I { ℜψετ − 24

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 455

(38) Sad Suresi ¬˜ ¢ñ ‰ì¢

Secde âyeti

£æ¡a ë 6©é¡ub È¡ã ó¨Û¡a Ù¡n v¤È ã ¡4a¨ ªì¢¡2 Ù à Ü Ã ¤† Ô Û 4b Ó §œ¤È 2 ó¨Ü Ç ¤á¢è¢š¤È 2 ó©Ì¤j î Û ¡õ¬b À Ü¢‚¤Ûa å¡ß a¦Šî©r × ¡a ¥3î©Ü Ó ë ¡pb z¡Ûb £–Ûa aì¢Ü¡à Ç ë aì¢ä ߨa åí©ˆ £Ûa £ü Š 1¤Ì n¤b Ï ¢êb £ä n Ï b à£ã a ¢…@¢ëa … £å à ë 6 ¤á¢ç b ß lb ã a ë b¦È¡×a ‰ £Š  ë ¢é£ 2 ‰ Kâle lekad zalemeke bi suâli na’cetike ilâ niâcih(niâcihî), ve inne kesîren minel huletâi le yebgî ba’duhum alâ ba’dýn illellezîne âmenû ve amilûs sâlihâti ve kalîlun mâ hum, ve zanne dâvûdu ennemâ fetennâhu festagfere rabbehu ve harre râkian ve enâb(enâbe).

(Δαϖυτ Α.Σ): “Ανδολσυν κι, κοψυνλαρ⎬ν⎬ν (αρασ⎬να) σενιν κοψυνυνυ ιστεμεκλε σανα ζυλμεττι.” δεδι. ςε μυηακκακ κι ορτακλαρδαν ⎜οðυ, μυτλακα βιρβιρλερινιν ηακκ⎬να τεχαϖ⎫ζ εδιψορλαρ. ℜμεν⎦ ολανλαρ (Αλλαη’α υλα⎭μαψ⎬ διλεψενλερ) ϖε αμιλ⎫σσαλιηατ (νεφσ τεζκιψεσι) ψαπανλαρ ηαρι⎜. Ονλαρ νε καδαρ αζ! ςε Δαϖυτ (Α.Σ), ονυ ιμτιηαν εττιðιμιζι ζαννεττι. Βυνυν ⎫ζερινε Ραββινδεν μαðφιρετ ιστεδι ϖε ρ⎫κ⎦ εδερεκ σεχδεψε καπανδ⎬. ςε Ραββινε ψ⎞νελδι (σ⎞ζλεριψλε ϖε Ραββινι γ⎞ρερεκ Αλλαη’α υλα⎭τ⎬ ϖε χεϖαπ αλδ⎬). 1 - kâle 2 - lekad 3 - zaleme-ke

196

: : :

dedi andolsun sana zulmetti

196


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øÉé¼@»A øÁônø@I { ℜψετ − 24

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 455

(38) Sad Suresi ¬˜ ¢ñ ‰ì¢

4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29

-

bi suâli na'ceti-ke ilâ niâci-hi ve inne kesîren min el huletâi le yebgî ba'du-hum alâ ba'dýn illellezîne (illâ ellezîne) âmenû ve amilûs sâlihâti ve kalîlun mâ hum ve zanne dâvûdu ennemâ fetennâ-hu fe istagfere rabbe-hu ve harre râkian ve enâbe

: : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : :

istemekle, isteyerek senin koyunun onun (kendi) koyunlarýna ve gerçekten, muhakkak çok den ortaklar gerçekten, muhakkak ki haksýzlýk ediyor, hakka tecavüz ediyor birbirlerine o kimseler hariç âmenû oldular (Allah'a ulaþmayý dilediler) ve salih amel (nefs tezkiyesi) yaptýlar ve az ne kadar onlar ve zannetti Davut olduðunu onu imtihan ettik bunun üzerine maðfiret istedi onun Rabbi, Rabbine ve secdeye kapandý rükû ederek, huþû ile eðilerek ve yöneldi, (hitaben Allah'a ulaþtý)

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Bütün nebîler Allahû Tealâ’yý mutlaka görmüþlerdir ve ehl-i tezekkür olduklarý cihetle, Allahû Tealâ’dan, mutlaka cevaplarý almýþlardýr. Allahû Tealâ, Enbiya Suresinin 7. âyet-i kerimesinde diyor ki: 21/ENBÝYA-7: Ve mâ erselnâ kableke illâ ricâlen nûhî ileyhim fes’elû ehlez zikri in kuntum lâ ta’lemûn(ta’lemûne). Ve senden önce, vahyettiðimiz rical (erkekler)den baþkasýný göndermedik. Eðer bilmiyorsanýz, zikir ehline (daimî zikrin sahiplerine) sorun. Bütün zikir ehli, daimî zikrin sahipleri, ayný zamanda ehl-i tezekkürdür. Burada ise Allah’ýn kendisine sayfalar verdiði bir resûlünden bahsediyor, Hz. Davut.

197

197


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 25

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 455

(38) Sad Suresi ¬˜ ¢ñ ‰ì¢

b ã †¤ä¡Ç ¢é Û £ æ¡a ë 6 Ù¡Û¨‡ ¢é Û b 㤊 1 Ì Ï §l¨b ß å¤¢y ë ó¨1¤Û¢Œ Û Fe gafernâ lehu zâlik(zâlike), ve inne lehu indenâ le zulfâ ve husne meâb(meâbin).

Β⎞ψλεχε βυ κονυδα ονα μαðφιρετ εττικ. Μυηακκακ κι ονυν, κατ⎬μ⎬ζδα μυτλακα ψ⎫κσεκ βιρ μακαμ⎬ ϖε γ⎫ζελ βιρ μεαβ⎬ (σ⎬ð⎬ναð⎬) ϖαρδ⎬ρ. 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10

-

fe gafernâ lehu zâlike ve inne lehu inde-nâ le zulfâ ve husne meâbin

: : : : : : : : : :

böylece, artýk ona maðfiret ettik bu ve gerçekten, muhakkak onun vardýr katýmýzda, yanýmýzda elbette, mutlaka mertebe, yakýnlýk, yüksek makam ve güzel sýðýnak

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Allah’ýn Ýndi’nde Hz. Davut’un bir altýn tahtý var. Kim ruhunu Allah’a ulaþtýrdýktan sonra fizik vücudunu da Allah’a teslim etmek üzere yoluna devam ederse, Allahû Tealâ En’am Suresinin 127. âyet-i kerimesine göre mutlaka ona Allah’ýn katýnda bir altýn taht verir: 6/EN’AM-127: Lehum dârus selâmi inde rabbihim ve huve veliyyuhum bimâ kânû ya’melûn(ya’melûne). Rab’lerinin katýnda onlar için selâm yurdu (teslim yurdu) vardýr. Yapmýþ olduklarýndan dolayý, O (Allah), onlarýn dostudur. Allah’ýn katýndaki yurt, bu altýn tahtý ifade eder.

198

198


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øÉé¼@»A øÁônø@I { ℜψετ − 26

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 455

(38) Sad Suresi ¬˜ ¢ñ ‰ì¢

¤á¢Ø¤yb Ï ¡¤‰ ü¤a ó¡Ï ¦ò 1î©Ü  Úb ä¤Ü È u b £ã ¡a ¢…@¢ëa … b í Ù£Ü ¡š¢î Ï ô¨ì è¤Ûa ¡É¡j £n m ü ë ¡£Õ z¤Ûb¡2 ¡b £äÛa å¤î 2 ¡é¨£ÜÛa ¡3î©j  ¤å Ç æì¢ £Ü¡š í åí©ˆ£Û a £æ¡a 6 ¡é¨£ÜÛa ¡3î©j  ¤å Ç ; ¡lb ¡z¤Ûa â¤ì í aì¢ ã b à¡2 ¥†í©† ( ¥la ˆ Ç ¤á¢è Û Yâ dâvûdu innâ cealnâke halîfeten fîl ardý fahkum beynen nâsi bil hakký ve lâ tettebiil hevâ fe yudýlleke an sebîlillâh(sebîlillâhi), innellezîne yadýllûne an sebîlillâhi lehum azâbun þedîdun bi mâ nesû yevmel hisâb(hisâbi).

Εψ Δαϖυτ! Μυηακκακ κι Βιζ, σενι ψερψ⎫ζ⎫ν⎫ν ηαλιφεσι κ⎬λδ⎬κ. Βυνυν ι⎜ιν ινσανλαρ αρασ⎬νδα ηακ ιλε η⎫κμετ! ςε ηεϖαψα (νεφσε) τ®β⎩ ολμα! Ακσι ηαλδε σενι, Αλλαη’⎬ν ψολυνδαν σαπτ⎬ρ⎬ρ. Μυηακκακ κι Αλλαη’⎬ν ψολυνδαν σαπανλαρ ι⎜ιν ηεσαπ γ⎫ν⎫ν⎫ υνυτμαλαρ⎬ σεβεβιψλε ⎭ιδδετλι αζαπ ϖαρδ⎬ρ. 1 2 3 4 5 6 7

199

-

yâ Dâvûdu innâ cealnâ-ke halîfeten fî el ardý

: : : : : : :

ey Davut muhakkak ki biz seni kýldýk, yaptýk halife de, içinde arz, yeryüzü

199


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 26

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 455

(38) Sad Suresi ¬˜ ¢ñ ‰ì¢

8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29

-

fahkum (fe uhkum) fe uhkum beyne en nâsi bi el hakký ve lâ tettebii el hevâ fe yudýlle-ke an sebîlillâhi (sebîli allâhi) inne ellezîne yadýllûne an sebîlillâhi (sebîli allâhi) lehum azâbun þedîdun bi mâ nesû yevme el hisâbi

: : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : :

artýk, o halde, bunun için hükmet arasýnda insanlar hak ile ve tâbî olma heva, heves, nefsin arzularý yoksa, aksi halde seni dalâlete düþürür, saptýrýr dan Allah'ýn yolu muhakkak o kimseler, onlar dalâlete düþerler, saparlar dan Allah'ýn yolu onlar için ….. vardýr azap þiddetli sebebiyle unuttular hesap günü

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Allahû Tealâ Hz. Davut’u yeryüzünün halifesi kýldýðýný söylüyor. Bu demektir ki Hz. Davut Huzur Namazý’nýn Ýmamý’dýr. Kim hevasýna, hevesine tâbî olursa, onun gideceði yer cehennemdir ve orada þiddetli azap söz konusudur. Allahû Tealâ, Hz. Davut’a: “Ýnsanlar arasýnda hak ile hükmet. Hevaya, nefse tâbî olma. Aksi halde o seni Allah’ýn yolundan saptýrýr.” diyor. Sad Suresinin 26. âyet-i kerimesi; nefslerine tâbî olmamalarý için bütün insanlara Allahû Tealâ’nýn bir iþaretidir.

200

200


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 27

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 456

(38) Sad Suresi ¬˜ ¢ñ ‰ì¢

b ß ë ¤‰ ü¤a ë õ¬b à £Ûa b ä¤Ô Ü  b ß ë ¦ ¡Ÿb 2 b à¢è ä¤î 2 åí©ˆ £Ûa ¢£å à ١ۨ‡ 6 5 6 ¡‰b £äÛa å¡ß a뢊 1 × åí©ˆ £Ü¡Û ¥3¤í ì Ï 7 a뢊 1 × Ve mâ halaknes semâe vel arda ve mâ beynehumâ bâtýla(bâtýlen), zâlike zannullezîne keferû, fe veylun lillezîne keferû minen nâr(nâri).

ςε γ⎞κψ⎫ζ⎫ν⎫, αρζ⎬ ϖε ικισι αρασ⎬νδακι ⎭εψλερι β®τ⎬λ (βο⎭υνα) ψαρατμαδ⎬κ. Βυ, ινκ®ρ εδενλεριν ζανν⎬δ⎬ρ. Αρτ⎬κ ατε⎭ σεβεβιψλε (αζαπ εδιλεχεκλερι ι⎜ιν) ινκ®ρ εδενλεριν ϖαψ ηαλινε. 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16

-

ve mâ halaknâ es semâe ve el arda ve mâ beyne-humâ bâtýlen zâlike zannu ellezîne keferû fe veylun li ellezîne keferû min en nâri

: : : : : : : : : : : : : : : :

ve biz yaratmadýk sema, gökyüzü ve arz, yeryüzü ve þeyler ikisi arasýnda bâtýl, boþ bu, iþte bu zan kimseler, onlar inkâr ettiler, küfrettiler böylece, artýk vay haline, yazýklar olsun kimselere, onlara inkâr ettiler den ateþ

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Gökleri ve yerleri boþuna yaratmadýðýný ve Allah’ýn söylediklerini, açýkladýklarýný inkâr edenlere azap edileceðini ifade ediyor, Allahû Tealâ.

201

201


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 28

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 456

(38) Sad Suresi ¬˜ ¢ñ ‰ì¢

¡pb z¡Ûb £–Ûa aì¢Ü¡à Ç ë aì¢ä ߨa åí©ˆ £Ûa ¢3 Ȥv ã ¤â a ¤â a 9 ¡¤‰ ü¤a ó¡Ï åí©†¡¤1¢à¤Ûb × ¡‰b £v¢1¤Ûb × åî©Ô £n¢à¤Ûa ¢3 Ȥv ã Em nec’alullezîne âmenû ve amilûs sâlihâti kel mufsidîne fîl ardý em nec’alul muttekîne kel fuccâr(fuccâri).

Ηι⎜ ®μεν⎦ ολανλαρ⎬ (Αλλαη’α υλα⎭μαψ⎬ διλεψενλερι) ϖε αμιλ⎫σσαλιηατ (νεφσ τεζκιψεσι) ψαπανλαρ⎬, ψερψ⎫ζ⎫νδε φεσατ ⎜⎬καρανλαρλα, ψα δα τακϖα σαηιπλερινι φαχιρλερλε βιρ τυταρ μ⎬ψ⎬ζ? 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14

202

-

em nec'alu ellezîne âmenû ve amilû es sâlihâti ke el mufsidîne fî el ardý em nec'alu el muttekîne ke el fuccâri

: : : : : : : : : : : : : :

yoksa, veya, hem de, ya da, hiç biz, kýldýk, yaptýk kimseler, onlar âmenû oldular, Allah'a ulaþmayý dilediler ve salih amel, nefs tezkiyesi yaptýlar gibi, ayný, bir, eþit fesat çýkaranlar, bozgunculuk yapanlar gibi, de yeryüzü yoksa, veya, hem de, ya da kýldýk, yaptýk muttekiler, takva sahipleri gibi, ayný, bir, eþit facirler, cehennemlikler

202


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 28

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 456

(38) Sad Suresi ¬˜ ¢ñ ‰ì¢

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Füccar, þeytanýn taraftarlarýdýr. Allahû Tealâ Þems Suresinin 7. ve 8. âyetlerinde buyuruyor ki: 91/ÞEMS-7: Ve nefsin ve mâ sevvâhâ. Yemin ederim ki; o nefs, sevva edildi (7 kademede). 91/ÞEMS-8: Fe elhemehâ fucûrehâ ve takvâhâ. Ona (o nefse), (Allah'ýn) takvasý ve (þeytanýn) füccuru ilham edilir. Füccur; þeytanýn, insan ve cin þeytanlarýn iþlediði ve insanlarý davet ettiði günahlardýr. Allah’ýn emirlerine isyan ettirmeye çalýþan, yasaklarý da iþletmeye çalýþan davet, füccurdur. Füccar da, o füccurun sahipleridir. Þeytanýn nidasýna, taleplerine uyanlar ve þeytanî iþler yapanlar; Allah’ýn yasaklarýný, yasak etmesine raðmen o yasaðý, yasak edilen fiili iþleyenler ve emirleri yerine getirmeyerek gene Allahû Tealâ’ya itaatsizlik edenler, baþka insanlara zulmedenler, þeytanýn emrinde olanlardýr. Allahû Tealâ diyor ki: 83/MUTAFFÝFÝN-7: Kellâ inne kitâbel fuccâri le fî siccîn(siccînin). Hayýr, muhakkak ki füccarýn (þeytanýn füccuruna tâbî olan Allah’a ulaþmayý dilemeyenlerin) kitaplarý (hayat filmleri) siccîndedir (zemin kattan 7 kat aþaðýda olan zülmanî kader hücrelerindedir). 83/MUTAFFÝFÝN-18: Kellâ inne kitâbel ebrâri lefî illiyyîn(illiyyîne). Dikkat edin, muhakkak ki ebrar’ýn (hidayetlere erenlerin), kitaplarý illiyyindedir. (Göðün 7. katýndaki Kader Hücreleri’ndedir). Her ikisi de altýgen kader hücreleridir. Füccar ebrarýn bulunduðu, ebrar da füccarýn bulunduðu yeri, Allah göstermedikçe göremez. Füccar, facirler demektir. Yani þeytanýn oyununa kurban gitmiþ olan zavallýlar, hayatýný kötülüðe adamýþ olanlardýr. Baþka insanlara zarar verenler, þeytanýn uþaklarýdýr.

203

203


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 29

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 456

(38) Sad Suresi ¬˜ ¢ñ ‰ì¢

a¬ë¢Š £2£† î¡Û ¥Ú ‰b j¢ß Ù¤î Û¡a ¢êb ä¤Û Œ¤ã a ¥lb n¡× ¡lb j¤Û ü¤a aì¢Û¯ë¢a Š £× ˆ n î¡Û ë ©é¡mb í¨a Kitâbun enzelnâhu ileyke mubârekun li yeddebberû âyâtihî ve li yetezekkere ûlul elbâb(elbâbi). 1 2 3 4 5 6 7 8

-

Βυ Μ⎫βαρεκ Κιταβ⎬ σανα ινδιρδικ, ®ψετλερι ιλε τεδβιρ αλσ⎬νλαρ ϖε υλ⎦λ’ελβαβ τεζεκκ⎫ρ ετσιν διψε.

kitâbun enzelnâ-hu ileyke mubârekun li yeddebberû âyâti-hi ve li yetezekkere ulû el elbâbi

: : : : : : : :

kitap onu biz indirdik sana mübarek tedbir alsýnlar, sonunu düþünsünler diye onun âyetleri ve tezekkür etsinler diye ulûl’elbâb, daimî zikirdeki kimseler

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Ulûl’elbab, daimî zikrin sahipleridir. Allahû Tealâ ulûl’elbab için þunu söylüyor: 3/AL-Ý ÝMRAN-190: Ýnne fî halkýs semâvâti vel ardý vahtilâfil leyli ven nehâri le âyâtin li ulîl elbâb(ulîl elbâbý). Hiç þüphesiz; göklerin ve yerin yaratýlýþýnda, gece ile gündüzün birbiri ardýnca geliþinde, elbette ulûl’elbab için nice deliller vardýr. 3/AL-Ý ÝMRAN-191: Ellezîne yezkurûnallâhe kýyâmen ve kuûden ve alâ cunûbihim ve yetefekkerûne fî halkýs semâvâti vel ard(ardý), rabbenâ mâ halakte hâzâ bâtýlâ(bâtýlan), subhâneke fekýnâ azâben nâr(nârý). O (Ulûl’elbab) ki; (lübblerin, Allah’ýn sýr hazinelerinin sahipleri), onlar ayakta iken, otururken ve yan üstü yatarken (hep) Allah’ý zikrederler. Göklerin ve yerin yaratýlýþý hakkýnda tefekkür ederler. (Ve derler ki): “Ey Rabbimiz! Sen, bunlarý bâtýl olarak (boþuna) yaratmadýn. Seni tesbih (tenzih) ederiz. Bizi, ateþin azabýndan koru.” Ulûl’elbab için, ayaktayken de otururken de yan üstü yatarken de hep Allah’ý zikretmek söz konusudur. 3/AL-Ý ÝMRAN-7: Huvellezî enzele aleykel kitâbe minhu âyâtun muhkemâtun hunne ummul kitâbi ve uharu muteþâbihât(muteþâbihâtun), fe emmellezîne fî kulûbihim zeygun fe yettebiûne mâ teþâbehe minhubtigâel fitneti vebtigâe te’vîlih(te’vîlihi), ve mâ ya’lemu te’vîlehû illâllâh(illâllâhu), ver râsihûne fîl ilmi yekûlûne âmennâ bihî, kullun min indi rabbinâ, ve mâ yezzekkeru illâ ulûl elbâb(elbâbi). O (Allah) ki; Kitab’ý, sana O indirdi. O’ndan bir kýsmý muhkem (mânâsý açýk, yorum götürmez, þüphe kabul etmez) âyetlerdir ki; bunlar, (Levhi Mahfuz’daki) ümmülkitapta (yer alan açýk ve kesin âyetler)dir. Diðerleri ise müteþabih (mânâsý kapalý, açýklama isteyen) âyetlerdir. Kalplerinde eðrilik (ve döneklik) bulunanlar, fitne çýkarmak ve (kendi yararýna uygun) tevîlde (yorumda) bulunmak istedikleri için o (Kitab’)ýn müteþabih olan kýsmýna uyarlar. Halbuki onlarýn tevîlini, kimse bilmez ancak Allah bilir. Ýlimde derinleþmiþ olan rasihun (rüsuh sahipleri) ise derler ki: “O’na îmân ettik, hepsi de Rabbimiz katýndan (indirilme)dir.” Bunu kimse tezekkür edemez ancak ulûl’elbab tezekkür edebilir. Kur’ân’daki müteþabih âyetleri sadece ulûl’elbab tezekkür edebilir.

204

204


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 30

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 456

(38) Sad Suresi ¬˜ ¢ñ ‰ì¢

6 å¨à¤î Ü¢ …@¢ëa †¡Û b ä¤j ç ë ë 6 ¥la £ë a ¬¢é£ã ¡a 6 ¢†¤j ȤÛa á¤È¡ã Ve vehebnâ li dâvûde suleymân(suleymâne), ni’mel abd(abdu), innehû evvâb(evvâbun).

ςε Δαϖυτ (Α.Σ)’α οðλυ Σ⎫λεψμαν’⎬, αρμαðαν εττικ. Νε γ⎫ζελ κυλ. Μυηακκακ κι ο εϖϖαβτ⎬ (Αλλαη’α υλα⎭μ⎬⎭τ⎬). 1 2 3 4 5 6 7

-

ve vehebnâ li dâvûde suleymâne ni'me el abdu inne-hû evvâbun

: : : : : : :

ve biz baðýþladýk Davut'a Süleyman ne güzel kul gerçekten o evvab, Allah'a yönelmiþ, Allah'a ruhunu ulaþtýrmýþ

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Davut (A.S), Allah’a ruhunu, vechini, nefsini ve iradesini teslim eden bir Resûl idi. Evvab; Allah’a dönen, ruhunu Allah’a, meaba, sýðýnaða ulaþtýran demektir. Allahû Tealâ’nýn Zat’ý, sýðýnaktýr. Allah’ýn katýnda en güzel sýðýnak, Allah’ýn Zat’ýdýr: 3/AL-Ý ÝMRAN-14: Zuyyine lin nâsi hubbuþ þehevâti minen nisâi vel benîne vel kanâtîril mukantarati minez zehebi vel fýddati vel haylil musevvemeti vel en’âmi vel hars(harsi), zâlike metâul hayâtid dunyâ, vallâhu indehu HUSNUL MEÂB(meâbi). Ýnsanlara, kadýnlarýn, oðullarýn, kantar kantar altýnlarýn ve gümüþlerin salma (niþaneli) atlarýn, davarlarýn ve ekinlerin sevgisi süslendi (güzel gösterildi). Bunlar, dünya hayatýnýn metaýdýr (malýdýr). Ve Allah, O’nun (Allah’ýn) katýnda Hüsnül Meab’týr (en güzel sýðýnaktýr).

205

205


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 31

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 456

(38) Sad Suresi ¬˜ ¢ñ ‰ì¢

= ¢…b î¡v¤Ûa ¢pb ä¡Ïb £–Ûa ¡£ó¡' ȤÛb¡2 ¡é¤î Ü Ç ¡Š¢Ç ¤‡¡a Ýz urýda aleyhi bil aþiyyis sâfinâtul ciyâd(ciyâdu).

Ονα βιρ ακ⎭αμ ϖακτι, κο⎭μαψα ηαζ⎬ρ, ιψι χινσ ατλαρ συνυλμυ⎭τυ.

1 - iz

:

o zaman

2 - urýda

:

sunuldu

3 - aleyhi

:

ona

4 - bi el aþiyyi

:

akþam vakti

5 - es sâfinâtu

:

safinler, sufûn duran atlar (sufûn duruþ; bir ayaðýný týrnaðý üzerine kaldýrýp, diðer üç ayaðý üzerinde duran koþmaya hazýr hayvan)

6 - el ciyâdu

:

iyi cins, güzel koþan atlar

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Allahû Tealâ, Hz. Süleyman’a sunulan koþmak için hazýr bekleyen cins atlardan bahsediyor.

206

206


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 32

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 456

(38) Sad Suresi ¬˜ ¢ñ ‰ì¢

¤å Ç ¡Š¤î ‚¤Ûa £k¢y ¢o¤j j¤y a ¬ó©£ã¡a 4b Ô Ï ® ¡lb v¡z¤Ûb¡2 ¤p ‰a ì m ó¨ £n y 7 ó©£2 ‰ ¡Š¤×¡‡ Fe kâle innî ahbebtu hubbel hayri an zikri rabbî, hattâ tevâret bil hýcâb(hýcâbi).

Βυνυν ⎫ζερινε δεδι κι: “Μυηακκακ κι βεν, (ονλαρ⎬) Ραββιμι ζικρεττιðιμ ι⎜ιν ηαψ⎬ρ (ηαψρα, δαιμ⎩ ζικρε υλα⎭ανλαρ⎬ν) σεϖγισι ιλε σεϖιψορυμ.” (Ατλαρ τοζυ δυμανα κατ⎬π κο⎭αρακ τοζ) περδεσινιν αρκασ⎬νδα καψβολυνχα. 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11

-

fe kâle in-nî ahbebtu hubbe el hayri an zikri rabbî hattâ tevâret bi el hicâbi

: : : : : : : : : : :

böylece, artýk dedi gerçekten ben sevdim sevgi hayýr, hayra ulaþma, daimî zikre ulaþma den, dan Rabbimin zikri hatta, olunca gizlendi perde ile

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Hz. Süleyman bir Peygamber’di ve Allahû Tealâ onu vehbî olarak daimî zikre elbette ulaþtýrmýþtý. O da, daimî zikirdeki bir kiþinin atlara olan sevgisini; yani Allah sebebiyle atlarý sevmesini anlatýyor.

207

207


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 33

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 456

(38) Sad Suresi ¬˜ ¢ñ ‰ì¢

b¦z¤ ß Õ¡1 À Ï 6 £ó Ü Ç b ç뢣…¢‰ ¡Öb ä¤Ç ü¤a ë ¡Öì ¢£Ûb¡2 Ruddûhâ aleyy(aleyye), fe tafika meshan bis sûký vel a’nâk(a’nâký).

“Ονλαρ⎬ βανα γερι γετιριν.” (δεδι). Σονρα βαχακλαρ⎬ν⎬ ϖε βοψυνλαρ⎬ν⎬ οκ⎭αμαψα βα⎭λαδ⎬.

1 2 3 4 5 6 7

-

ruddû-hâ aleyye fe tafika meshan bi es sûký ve el a'nâký

: : : : : : :

onu döndürün, geri getirin bana böylece, artýk baþladý meshederek, okþayarak bacaklarýný ve boyunlar

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Hz. Süleyman’ýn kendisine geri getirilen atlarýn bacaklarýný ve boyunlarýný okþamaya baþladýðýndan bahsediliyor.

208

208


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 34

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 456

(38) Sad Suresi ¬˜ ¢ñ ‰ì¢

ó¨Ü Ç b ä¤î Ô¤Û a ë å¨à¤î Ü¢ b £ä n Ï ¤† Ô Û ë lb ã a £á¢q a¦†  u ©é¡£î,¡¤Š¢× Ve lekad fetennâ suleymâne ve elkaynâ alâ kursiyyihî ceseden summe enâb(enâbe).

ςε ανδολσυν κι Βιζ, Σ⎫λεψμαν (Α.Σ)’⎬ ιμτιηαν εττικ. ςε ονυν κ⎫ρσ⎫σ⎫ (ταητ⎬) ⎫ζερινε χεσετ ολαρακ υλα⎭τ⎬ρδ⎬κ. Σονρα ψ⎞νελδι (αψρ⎬λδ⎬). 1 2 3 4 5 6 7 8 9

-

ve lekad fetennâ suleymâne ve elkaynâ alâ kursiyyi-hi ceseden summe enâbe

: : : : : : : : :

ve andolsun imtihan ettik, denedik Süleyman ve ulaþtýrdýk, býraktýk üzerine onun tahtý, kürsüsü ceset olarak sonra döndü, yöneldi

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Burada bir ceset tayyi mekâný olayý var. Hz. Süleyman, Hz. Davut’un oðlu olarak Allahû Tealâ tarafýndan, sayýsýz marifetlerin, fizikötesi olaylarý vücuda getirmenin standartlarýna ulaþtýrýlmýþ. Allahû Tealâ, Hz. Süleyman’ýn þeytanlarý, cinleri çalýþtýrdýðýný, rüzgârý emrine verdiðini söylüyor. Bir haftalýk yola bir-iki dakika içinde gittiðini görüyoruz Hz. Süleyman’ý, Allahû Tealâ ceset olarak kürsüsünün üzerine býrakýyor ama o, oradan fizik vücut tayyi mekânýyla ayrýlýyor. 27/NEML-38: Kâle yâ eyyuhel meleu eyyekum ye’tînî bi arþihâ kable en ye’tûnî muslimîn(muslimîne). (Süleyman A.S): “Ey ileri gelenler! Onlar teslim olmak üzere bana gelmeden önce, onun tahtýný hanginiz bana getirir?” dedi. 27/NEML-39: Kâle ýfrîtun minel cinni ene âtîke bihî kable en tekûme min makâmik(makâmike) ve innî aleyhi le kaviyyun emîn(emînun). Cinlerden ifrit: “Sen, makamýndan kalkmadan önce onu sana getiririm. Muhakkak ki ben, ona (onu gerçekleþtirebileceðime) kuvvetle eminim.” dedi.

209

209


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 35

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 456

(38) Sad Suresi ¬˜ ¢ñ ‰ì¢

ó©Ì j¤ä í ü b¦Ø¤Ü¢ß ó©Û¤k ç ë ó©Û¤Š¡1¤Ëa ¡£l ‰ 4b Ó ¢lb £ç ì¤Ûa o¤ã a Ù £ã¡a 7ô©†¤È 2 ¤å¡ß §† y ü¡ Kâle rabbigfir lî veheb lî mulken lâ yenbagî li ehadin min ba’dî, inneke entel vehhâb(vehhâbu).

“Ραββιμ, βενι μαðφιρετ ετ. Βανα, βενδεν σονρα κιμσενιν υλα⎭αμαψαχαð⎬ βιρ μ⎫λκ βαð⎬⎭λα (ηεδιψε ετ). Μυηακκακ κι Σεν, Σεν ςεηηαβ’σ⎬ν (⎜οκ βαð⎬⎭λαψ⎬χ⎬σ⎬ν).” δεδι. 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12

-

kâle rabbigfir (rabbi ýgfir) lî veheb lî mulken lâ yenbegî li ehadin min ba'dî inne-ke ente el vehhâbu

: : : : : : : : : : : :

dedi Rabbim maðfiret eyle bana baðýþla, ver bana mülk, hükümranlýk ulaþamasýn birine, bir kimseye benden sonra muhakkak ki sen sen vehhab, çok baðýþlayan

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Hz. Süleyman’ýn mülkü, dünyada kimsenin ulaþamayacaðý bir mülktü. Hz. Süleyman, kuþlarla, karýncalarla konuþuyordu ve þeytanlarý, cinleri de kontrolü altýna almýþtý. Bu sebeple insanlarýn baþaramayacaðý iþleri baþarýyordu.

210

210


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 36

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 456

(38) Sad Suresi ¬˜ ¢ñ ‰ì¢

©ê¡Š¤ß b¡2 ô©Š¤v m |í©£ŠÛa ¢é Û b 㤊 £‚  Ï = lb • a ¢s¤î y ¦õ¬b ¢‰ Fe sehharnâ lehur rîha tecrî bi emrihî ruhâen haysu esâb(esâbe).

Βυνυν ⎫ζερινε ρ⎫ζγ®ρ⎬ ονα μυσαηηαρ (εμρε αμαδε) κ⎬λδ⎬κ. Ονυν εμρι ιλε διλεδιðι ψερε ηαφιφ ηαφιφ εσερεκ γιδερδι. 1 2 3 4 5 6 7 8 9

-

fe sahharnâ lehu er rîha tecrî bi emri-hi ruhâen haysu esâbe

: : : : : : : : :

böylece, artýk musahhar kýldýk, emre amade kýldýk ona rüzgâr akar, gider onun emriyle yumuþak, hafif o yerden, o yönden isabet etti, irade etti, diledi

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Allahû Tealâ, bu rüzgârla Hz. Süleyman’ý bir yerlere götürüyor. Bu, fizik vücut tayyi mekânýdýr.

211

211


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 37

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 456

(38) Sad Suresi ¬˜ ¢ñ ‰ì¢

=§˜a £ì Ë ë §õ¬b £ä 2 £3¢× åî©Ÿb î £'Ûa ë Veþ þeyâtîne kulle bennâin ve gavvâsýn.

ςε ⎭εψτανλαρ⎬ δα ηεπσινι κι, ονλαρ βινα ψαπανλαρ ϖε δαλγ⎬⎜λαρδ⎬ρ.

1 2 3 4

-

ve eþ þeyâtîne kulle bennâin ve gavvâsýn

: : : :

ve þeytanlar her, hepsi bina yapanlar ve dalgýçlar, derine dalanlar

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Allahû Tealâ Hz. Süleyman’ýn emrine sadece rüzgârý deði, þeytanlarý da vermiþ. Özellikle þeytanlardan dalgýçlarý ve bina yapanlarý da emrine vermiþ. Yani ister þeytanlar olsun ister cinler olsun, onlarý dünya üzerinde fizik standartlarda iþler yapmak üzere kullanýyormuþ Hz. Süleyman. Cinler ve insanlar baþka baþka âlemlerin varlýklarýdýr. Cinler gayb âleminin varlýklarýdýr. Dumansýz ateþten yani enerjiden yaratýlmýþlardýr. Ýnsanlar zahirî âlemin mahlûklarýdýr. Bu âlemin topraðýndan yaratýlmýþlardýr. Þeytanlar da, gayb âleminin, hatta zülmanî âlemin mahlûklarýndandýr. Onlar da dumansýz ateþten, yani enerjiden yaratýlmýþlardýr ve cin taifesindendir. Yani bu âlemin maklûklarý olmadýklarý halde, bu âlemde bina yapanlar, dalgýçlýk yapanlar olarak Hz. Süleyman’ýn emrinde çalýþýyorlardý.

212

212


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 38

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 456

(38) Sad Suresi ¬˜ ¢ñ ‰ì¢

¡…b 1¤• ü¤a ó¡Ï åî©ã £Š  åí©Š ¨a ë Ve âharîne mukarrenîne fîl asfâd(asfâdi).

ςε διðερλερινι (δε) ζινχιρλερλε βιρβιρινε βαðλ⎬ ολαρακ (εμρε αμαδε κ⎬λδ⎬κ). 1 2 3 4

-

ve âharîne mukarrenîne fî el asfâdi

: : : :

ve diðerleri birbirine baðlý olanlar de, içinde baðlar, kelepçeler, zincirler

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Hepsi Hz. Süleyman’ýn emrinde çalýþýyorlardý. Fizik âlemde, fizik standartlarda iþ yapýyorlardý. Hz. Süleyman’dan bu tarafa, þeytanlarý ve cinleri dünya üzerinde fizik standartlarda iþ yapar hale getirmek için asýrlar boyunca gayret sarfedilmiþtir. Ama baþarýlamamýþtýr. Hz. Süleyman, farklý bir Peygamber’di.

ℜψετ − 39

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 456

§lb ¡y ¡Š¤î Ì¡2 ¤Ù¡¤ß a ¤ë a ¤å¢ä¤ßb Ï b 㢠ª¯ë¬b À Ç a ˆ¨ç Hâzâ atâunâ femnun ev emsik bi gayri hisâb(hisâbin).

Βυνλαρ βιζιμ ατ®μ⎬ζδ⎬ρ (ιησαν⎬μ⎬ζδ⎬ρ, ϖερδικλεριμιζδιρ). Αρτ⎬κ διλεδιðινε ηεσαπσ⎬ζ ϖερ ϖεψα ϖερμε. 1 2 3 4 5 6 7

-

hâzâ atâu-nâ femnun ev emsik bi gayri hisâbin

: : : : : : :

bu bizim atâmýz, ihsanýmýz artýk ni'metlendir, ver, lütufta bulun veya tut olmaksýzýn hesap

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Allahû Tealâ, hesapsýz olarak Hz. Süleyman’a vermiþ. O, cinleri ve þeytanlarý emrinde kullanan, onlara dalgýçlýk yaptýran, evler kurduran ilk ve tek Peygamber’dir. Allah Hz. Süleyman’ýn onlarý baþkalarýna hesapsýz olarak vermesini veya vermemesini de kabul ediyor.

213

213


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 40

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 456

(38) Sad Suresi ¬˜ ¢ñ ‰ì¢

; §l¨b ß å¤¢y ë ó¨1¤Û¢Œ Û b ã †¤ä¡Ç ¢é Û £æ¡a ë Ve inne lehu ýndenâ le zulfâ ve husne meâb(meâbin).

ςε μυηακκακ κι ονυν, κατ⎬μ⎬ζδα μυτλακα ψ⎫κσεκ βιρ μακαμ⎬ ϖε γ⎫ζελ βιρ μεαβ⎬ (σ⎬ð⎬ναð⎬) ϖαρδ⎬ρ.

1 2 3 4 5 6

-

ve inne lehu inde-nâ le zulfâ ve husne meâbin

: : : : : :

ve muhakkak onun için, onun bizim yanýmýzda, katýmýzda mutlaka, elbette derece, yüksek makam ve güzel bir meab, dönüþ yeri, sýðýnak

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Hz. Süleyman için Allahû Tealâ, O’nun da Allah’ýn katýnda altýn bir tahtý olduðunu söylüyor; yüksek bir makam ve sýðýnak. Allahû Tealâ’nýn Ýndi Ýlâhisi’nde, yerden 4 metre yukarýdan baþlayan altýn tahtlar vardýr. Onlardan bir tanesi de Hz. Süleyman’ýn tahtýdýr.

214

214


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 41

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 456

(38) Sad Suresi ¬˜ ¢ñ ‰ì¢

¬¢é£2 ‰ ô¨…b ã ¤‡¡a < l좣í a ¬b ã †¤j Ç ¤Š¢×¤‡a ë 6 §la ˆ Ç ë §k¤–¢ä¡2 ¢æb À¤î £'Ûa ó¡ä £ ß ó©£ã a Vezkur abdenâ eyyûb(eyyûbe), iz nâdâ rabbehû ennî messeniyeþ þeytânu bi nusbin ve azâb(azâbin).

ςε κυλυμυζ Εψ⎫π (Α.Σ)’⎬ ζικρετ (ηατ⎬ρλα). Ραββινε ⎭⎞ψλε σεσλενμι⎭τι: “Μυηακκακ κι ⎭εψταν, βανα δερτ ϖε αζαπ δοκυνδυρδυ.”

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10

-

vezkur (ve uzkur) abde-nâ eyyûbe iz nâdâ rabbe-hu ennî messeniye eþ þeytânu bi nusbin ve azâbin

: : : : : : : : : :

zikret, hatýrla kulumuz Eyüp nida etmiþti, seslenmiþti onun Rabbi gerçekten, muhakkak ben bana dokundu þeytan dert, hastalýk, belâ ve azap

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Þeytan, bütün peygamberlere olduðu gibi, Hz. Eyüp’e de düþman. “Muhakkak ki; þeytan, bana dert ve azap dokundurdu.” diyor.

215

215


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 42

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 456

(38) Sad Suresi ¬˜ ¢ñ ‰ì¢

¥3  n¤Ì¢ß a ˆ¨ç 7 ١ܤu¡Š¡2 ¤œ¢×¤‰¢a ¥la Š ( ë ¥…¡‰b 2 Urkud biriclik(biriclike), hâzâ mugteselun bâridun ve þerâb(þerâbun).

Αψαð⎬ν ιλε (ψερε) ϖυρ. (⇑⎭τε) βυ σεριν, ψ⎬καν⎬λαχακ ϖε ι⎜ιλεχεκ συ.

1 2 3 4 5 6

-

urkud bi ricli-ke hâzâ mugteselun bâridun ve þerâbun

: : : : : :

vur (senin) ayaðýnla bu yýkanýlacak þey soðuk, serin ve içecek, içilecek þey

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Hz. Eyüp, öyle dertlerin sahibi olmuþtu ki; vücudunun dýþ tarafýnda yara olmadýk hiçbir yeri kalmamýþtý. Karný, baðýrsaklarý, ciðerleri, bütün vücudunun iç organlarý da hastaydý. Allahû Tealâ bunun üzerine diyor ki: “Ayaðýný yere vur. Ýþte sana su.” Hz. Eyüp, su ile yýkanýyor. Dýþýndaki bütün yaralar bir anda iyileþiyor. O sudan içiyor ve içindeki bütün organlar da iyileþiyor. Þeytanýn hilesi hiçbir zaman Allah’ýn hilesiyle baþedemez. Mutlaka Allah, þeytanýn bütün hilelerini yok eder.

216

216


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 43

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 457

(38) Sad Suresi ¬˜ ¢ñ ‰ì¢

¦ò à¤y ‰ ¤á¢è È ß ¤á¢è ܤr¡ß ë ¢é ܤç a ¬¢é Û b ä¤j ç ë ë ¡lb j¤Û ü¤a ó¡Û¯ë¢ü¡ ô¨Š¤×¡‡ ë b £ä¡ß Ve vehebnâ lehû ehlehu ve mislehum meahum rahmeten minnâ ve zikrâ li ûlîl elbâb(elbâbi).

ςε Βιζδεν βιρ ραημετ ϖε υλ⎦λ’ελβαβα ζικιρ ολαρακ, ονα αιλεσινι ϖε ονλαρλα βεραβερ βιρ μισλινι δαηα βαð⎬⎭λαδ⎬κ. 1 2 3 4 5 6 7 8 9

-

ve vehebnâ lehu ehle-hu ve misle-hum mea-hum rahmeten min-nâ ve zikrâ li ulî el elbâbi

: : : : : : : : :

ve biz baðýþladýk ona, onun için onun ailesi ve onlarýn misli kadar onlarla beraber rahmet olarak bizden ve zikir olarak ulûl'elbab için, daimî zikirdeki kimseler için

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Elbab, lübbler demektir. Beþ duyuyla anlaþýlamayan, beþ duyunun ötesindeki kalp gözünün, kalp kulaðýnýn görme ve iþitme iþlevlerine sahip olan kiþidir ulûl’elbab. Beþ duyunun ötesindeki duyular, kalp gözü ve kalp kulaðýdýr. Daimî zikre ulaþýldýðý zaman, 7 faktörün sahibi olunur: 1- Daimî zikirde olunur, 2- Bu sebeple nefsin kalbindeki bütün afetler yok olur, 3- Kalp gözü mutlaka açýlýr, 4- Kalp kulaðý mutlaka açýlýr, 5- Ehl-i tezekkür olarak Allah ile her zaman konuþmak, tezekkür etmek, konularý müzakere etmek imkânýnýn sahibi olunur, 6- Ehl-i hayýr olunur. Hayýr, derecat kazanmaktýr. Daimî zikrin sahibi olunca kesintisiz bir þekilde daimî olarak derecat kazanýlýr. 7- Ehl-i hüküm veya ehl-i hikmet olunur. Verdiði bütün hükümler, daima Allahû Tealâ’dan emir alarak verdiði için, sahih hüviyette olur; þaþmaz hüviyette olur. Hakem olarak veya hakim olarak karar vermesi gerekiyorsa, Allah’tan sorarak karar verdiði için adaleti tam olarak yerine getirir. Bu sebepten ehli hükümdür. Kur’ân âyetlerine baktýðý zaman, âyetler Kur’ân’ýn 28 basamaðýndan hangisine aitse bir bakýþta onu bilir. Bu “ehli hikmet” yani “hikmet sahibi” olmaktýr.

217

217


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 44

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 457

(38) Sad Suresi ¬˜ ¢ñ ‰ì¢

b £ã¡a 6 ¤s ä¤z m ü ë ©é¡2 ¤l¡Š¤™b Ï b¦r¤Ì¡™ Ú¡† î¡2 ¤ˆ¢ ë ¥la £ë a ¬¢é £ã¡a 6 ¢†¤j ȤÛa á¤È¡ã 6 a¦Š¡2b • ¢êb 㤆 u ë Ve huz bi yedike dýgsen fadrýb bihî ve lâ tahnes, innâ vecednâhu sâbira(sâbiren), ni’mel abd(abdu), innehû evvâb(evvâbun).

ςε (Εψ Εψ⎫π!) Ελινε βιρ δεμετ σαπ αλ ονυνλα ϖυρ, ψεμινινι βοζμα. Μυηακκακ κι Βιζ, ονυ σαβ⎬ρλ⎬ βυλδυκ. Νε ιψι βιρ κυλδυ. Μυηακκακ κι ο, Αλλαη’α υλα⎭μ⎬⎭τ⎬ (ρυηυνυ ⎞λμεδεν εϖϖελ Αλλαη’α υλα⎭τ⎬ρ⎬π τεσλιμ ετμι⎭τι). 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13

-

ve huz bi yedi-ke dýgsen fadrib (fe ýdrib) bihî ve lâ tahnes innâ vecednâ-hu sâbiren ni'me el abdu inne-hu evvâbun

: : : : : : : : : : : : :

ve al eline yaþ ve kuru karýþýk ot demeti sonra vur onunla ve yeminini bozma muhakkak biz onu bulduk sabýrlý ne güzel kul gerçekten, muhakkak o evvab, Allah'a ruhunu ulaþtýran

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Hz. Eyüp, hanýmýna, onun emrini yerine getirmeyince “Yemin olsun ki; sana yüz sopa vuracaðým.” demiþti ve Allahû Tealâ: “Yaþ ve kuru otlardan bir demet al. Yüz tane olsun. Onlarýn hepsiyle beraber hanýmýnýn sýrtýna bir defa vur. Yeminini böylece yerine getirirsin.” diyor. Allahû Tealâ, onun yeminini bu tarzda yani hanýmýnýn canýný yakmadan yerine getirmesini uygun görüyor. Allah’ýn cezalandýrmasý iþte böyledir.

218

218


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

Χ⎫ζ − 23

ℜψετ − 45

Σαψφα − 457

(38) Sad Suresi ¬˜ ¢ñ ‰ì¢

Õ¨z¤¡a ë áî©ç¨Š¤2¡a ¬b ã …b j¡Ç ¤Š¢×¤‡a ë ¡‰b –¤2 ü¤a ë ô©†¤í ü¤a ó¡Û¯ë¢a lì¢Ô¤È í ë Vezkur ýbâdenâ ibrâhîme ve ishâka ve ya’kûbe ûlîl eydî vel ebsâr(ebsâri).

ςε γ⎫⎜ ϖε βασιρετ σαηιβι ολαν κυλλαρ⎬μ⎬ζ ⇑βρ®η⎩μ (Α.Σ)’⎬, ⇑σηακ (Α.Σ)’⎬ ϖε Ψ®κυβ (Α.Σ)’⎬ ζικρετ.

1 - vezkur (ve uzkur)

:

zikret, hatýrla

2 - ibâde-nâ

:

kullarýmýz

3 - Ýbrâhîme

:

Ýbrâhîm

4 - ve ishâka

:

ve Ýshak

5 - ve ya'kûbe

:

ve Yâkup

6 - ulîl eydî

:

güç sahibi

7 - ve el ebsâri

:

ve basiret

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Hz. Ýbrâhîm, Hz. Ýshak ve Hz. Yâkub, Allah’ýn, üzerlerine ni’met verdiði Peygamberler’dir. Allahû Tealâ “güç ve basiret sahibi” diyor yani üçünün de kalp gözü, kalp kulaðý açýk. Kalp gözleriyle, fiziðin ötesini görebiliyorlar ve hepsi daimî zikrin sahipleridir.

219

219


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 46

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 457

(38) Sad Suresi ¬˜ ¢ñ ‰ì¢

7 ¡‰a £†Ûa ô Š¤×¡‡ §ò –¡Ûb ‚¡2 ¤á¢çb 䤖 ܤ a ¬b £ã¡a Ýnnâ ahlasnâhum bi hâlisatin zikred dâr(dâri).

Μυηακκακ κι Βιζ, ονλαρ⎬ (αηιρετ) ψυρδυνυ ζικρεδεν ηαλισ (κυλλαρ) ολαρακ ιηλ®σ σαηιβι κ⎬λδ⎬κ.

1 2 3 4

-

innâ ahlasnâ-hum bi hâlisatin zikre ed dâri

: : : :

gerçekten biz, muhakkak biz ihlâs sahibi kýldýk, onlarý halis kullar olarak ahiret yurdunu zikreden

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Burada hem “ihlâs sahibi” hem de “halis kullar” beraberce geçiyor. Halis, ihlâsa ulaþmýþ demektir. Ýhlâs, nefsin kalbinin halis olduðu noktadýr. Yani afetlerin hepsinin yok olduðu, nefsin kalbinin Allah’ýn nurlarýyla %100 dolduðu noktada, evvelâ Allahû Tealâ yerlerin melekûtunu gösterir. Burasý ulûl’elbab makamýdýr. O bittikten sonra, göklerin melekûtunu görmeye baþladýðý noktadan itibaren kiþi, ihlâs makamýna geçmiþtir. Nefsinin kalbi 7 gök katýný ve 7. gök katýnýn 7 âlemini de gördüðü zaman 14 mertebe halis olduðu için Allahû Tealâ o kullarýna “muhlis” (ihlâs sahipleri) diyor. Bu konuda Allahû Tealâ, Beyyine Suresinin 5. âyet-i kerimesinde diyor ki: 98/BEYYÝNE-5: Ve mâ umirû illâ li ya’budûllâhe muhlisîne lehud dîne hunefâe ve yukîmûs salâte ve yu’tûz zekâte ve zâlike dînul kayyimeh(kayyimeti). Onlar emrolunmadýlar. Sadece hanifler olarak, Allah için dînde halis (nefslerini halis kýlmýþ) kullar olmakla emrolundular. Ve namaz kýlmakla ve zekât vermekle emrolundular. Ýþte kayyum olan dîn budur.

220

220


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 47

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 457

(38) Sad Suresi ¬˜ ¢ñ ‰ì¢

¡‰b î¤ ü¤a å¤î 1 À¤–¢à¤Ûa å¡à Û b ã †¤ä¡Ç ¤á¢è £ã¡a ë Ve innehum ýndenâ le minel mustafeynel ahyâr(ahyâri).

ςε μυηακκακ κι ονλαρ, κατ⎬μ⎬ζδα, γερ⎜εκτεν “ηαψ⎬ρλ⎬λαρδαν ϖε σε⎜ιλμι⎭λερδεν”διρ. 1 2 3 4 5 6

-

ve inne-hum inde-nâ le min el mustafeyne el ahyâri

: : : : : :

ve gerçekten, muhakkak onlar bizim yanýmýzda, katýmýzda elbette, gerçekten den seçilmiþ olanlar hayýrlýlar, hayýrlý olanlar

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Hz. Ýbrâhîm, Hz. Ýshak ve Hz. Yakup için Allah “onlar hayýrlýlardan ve seçilmiþlerdendir.” buyuruyor.

ℜψετ − 48

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 457

6¡‰b î¤ ü¤a å¡ß ¥ £3¢× ë 6¡3¤1¡Ø¤Ûa a ‡ ë É  î¤Ûa ë 3î©È¨à¤¡a ¤Š¢×¤‡a ë Vezkur ismâîle velyesea ve zel kifl(kifli), ve kullun minel ahyâr(ahyâri).

ςε ⇑σμαιλ (Α.Σ)’⎬ ϖε ⇑λψασ (Α.Σ)’⎬ ϖε Ζ⎫λκιφλι (Α.Σ)’⎬ δα ζικρετ. Ηεπσι ηαψ⎬ρλ⎬ ολανλαρδανδ⎬ρ. 1 2 3 4 5 6

-

vezkur (ve uzkur) ismâîle velyesea (ve ilyesea) ve zel kifli ve kullun min el ahyâri

: : : : : :

ve zikret, hatýrla Ýsmail ve Elyesa ve Zülkifl ve her, hepsi hayýrlý olanlar

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Buradaki Elyesa, Ýlyas (A.S)’dýr. Biz ona Türkçemiz’de Ýlyas diyoruz. Peygamberlerin isimlerini Allahû Tealâ birer birer sayýyor: Hz. Ýsmail, Hz. Ýlyas ve Hz. Zülkifli... Hepsi hayýrlý olanlardandýr.

221

221


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 49

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 457

(38) Sad Suresi ¬˜ ¢ñ ‰ì¢

= §l¨b ß å¤¢z Û åî©Ô £n¢à¤Ü¡Û £æ¡a ë 6 ¥Š¤×¡‡ a ˆ¨ç Hâzâ zikr(zikrun), ve inne lil muttekîne le husne meâb(meâbin).

Βυ (Κυρ’®ν−⎬ Κεριμ), βιρ Ζικιρ’διρ. ςε μυηακκακ κι μυττακιλερ (τακϖα σαηιπλερι) ι⎜ιν σ⎬ð⎬νακλαρ⎬ν εν γ⎫ζελι (Αλλαη’⎬ν Ζατ’⎬) ϖαρδ⎬ρ. 1 2 3 4 5 6

-

hâzâ zikrun ve inne li el muttekîne le husne meâbin

: : : : : :

bu bir zikir ve muhakkak, þüphesiz muttakiler için, takva sahipleri için elbette, mutlaka sýðýnaklarýn en güzeli

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm “Husne meâb”, “en güzel sýðýnak” mânâsýna gelir; Allah’ýn Zat’ý. Allahû Tealâ buyuruyor ki: 3/AL-Ý ÝMRAN-14: Zuyyine lin nâsi hubbuþ þehevâti minen nisâi vel benîne vel kanâtîril mukantarati minez zehebi vel fýddati vel haylil musevvemeti vel en’âmi vel hars(harsi), zâlike metâul hayâtid dunyâ, vallâhu indehu HUSNUL MEÂB(meâbi). Ýnsanlara, kadýnlarýn, oðullarýn, kantar kantar altýnlarýn ve gümüþlerin salma (niþaneli) atlarýn, davarlarýn ve ekinlerin sevgisi süslendi (güzel gösterildi). Bunlar, dünya hayatýnýn metaýdýr (malýdýr). Ve Allah, O’nun (Allah’ýn) katýnda Hüsnül Meab’týr (en güzel sýðýnaktýr). Allah’ýn Zat’ýna ulaþmanýn ötesi ve sonu salâh makamýnýn 5. kademesinde, Allah’ýn Zat’ýný görmektir. Sýðýnaklarýn en güzeli yani Allah’ýn Zat’ý en güzel sýðýnaktýr. Ama söz konusu olan nebîler, peygamberlerdir. Öyleyse bütün peygamberler sadece ruhlarýný Allah’a ulaþtýrmakla kalmamýþlar; ayný zamanda Allah’ýn Zat’ýný hepsi görmüþlerdir. Ve zaten Allah’ýn Zat’ýnýn görüldüðü bir sonraki âyet-i kerimede açýk bir þekilde ifade ediliyor. Yani buradaki husne meâb ifadesi, Allah’ýn sadece Zat’ýna ulaþmak deðil, Allah’ýn Zat’ýný görmek anlamýna da geliyor. Takva sahipleri için husne meâb vardýr.

222

222


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 50

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 457

(38) Sad Suresi ¬˜ ¢ñ ‰ì¢

7 ¢la ì¤2 ü¤a ¢á¢è Û ¦ò z £n 1¢ß §æ¤† Ç ¡pb £ä u Cennâti adnin mufettehaten le humul ebvâb(ebvâbu).

Καπ⎬λαρ⎬ ονλαρα α⎜⎬λμ⎬⎭ ολαν αδν χεννετλερι ϖαρδ⎬ρ. 1 2 3 4

-

cennâti adnin mufettehaten lehum el ebvâbu

: : : :

adn cennetleri açýlmýþ olan onlar için kapýlar

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Kapýlarý açýlmýþ olan adn cennetlerine girebilenler, Allah’ýn Zat’ýna ulaþanlar deðil, bunun çok ötesinde Allah’ýn Zat’ýný kalp gözüyle görebilenlerdir. Zaten peygamberlerden bahsediliyor; adn cennetiyle de konuyu tamamlýyor.

ℜψετ − 51

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 457

§la Š ( ë §ñ Šî©r × §ò è¡×b 1¡2 b èî©Ï æì¢Ç¤† í b èî©Ï åî©,÷¡Ø £n¢ß Muttekîne fîhâ yed’ûne fîhâ bi fâkihetin kesîretin ve þerâb(þerâbin).

Οραδα ψασλαν⎬π οτυραρακ πεκ⎜οκ μεψϖε ϖε ι⎜εχεκ ιστερλερ. 1 2 3 4 5 6 7

-

muttekîne fîhâ yed'ûne fîhâ bi fâkihetin kesîretin ve þerâbin

: : : : : : :

karþýlýklý yaslanarak oturanlar orada, içinde davet ediyorlar, istiyorlar, isterler orada, içinde meyveleri çok ve içecek

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Orasý, adn cennetidir. Enerji bedenler, orada sadece en güzel yiyecekleri yemenin zevkini yaþar. Midelerinin dolmasý, onlarý rahatsýz etmez. Sofralar, 50m.-60m. uzunluðunda masalardan oluþur. Beyaz renkte tüllerle kaplýdýr. Hem huriler hem gýlmanlar hizmet ederler. Her zaman oraya misafirler gelirler ve dolaþtýktan sonra diðer adn cennetlerine geri dönerler.

223

223


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 52

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 457

(38) Sad Suresi ¬˜ ¢ñ ‰ì¢

¥la Š¤m a ¡Ò¤Š £ÀÛa ¢pa Š¡•b Ó ¤á¢ç †¤ä¡Ç ë Ve ýndehum kâsýrâtut tarfi etrâb(etrâbun).

ςε ονλαρ⎬ν ψανλαρ⎬νδα βακ⎬⎭λαρ⎬ν⎬ σακλαψαν (ψαλν⎬ζ ε⎭λερινε βακαν), αψν⎬ ψα⎭τα καδ⎬νλαρ ϖαρδ⎬ρ. 1 2 3 4

-

ve ýnde-hum kâsýrâtu et tarfi etrâbun

: : : :

ve yanlarýnda vardýr bakýþlarýný saklayanlar bakýþlar yaþýtlar, ayný yaþta olan

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Adn cennetinden kesitler veriliyor. Yanlarýnda sadece eþlerine bakan ayný yaþta kadýnlarýn mevcut olduðu anlaþýlýyor.

Χ⎫ζ − 23

ℜψετ − 53

Σαψφα − 457

¡lb ¡z¤Ûa ¡â¤ì î¡Û æ뢆 Çì¢m b ß a ˆ¨ç Hâzâ mâ tûadûne li yevmil hisâb(hisâbi).

Ηεσαπ γ⎫ν⎫ κονυσυνδα σιζε ϖααδεδιλεν βυδυρ. 1 2 3 4

-

hâzâ mâ tûadûne li yevmi el hisâbi

: : : :

bu þey size vaadediliyor hesap günü için

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Hesap günü için vaadedilen o cennettir. Kaf Suresinin 31. ve 32. âyet-i kerimelerindeki diyor ki Allahû Tealâ: 50/KAF-31: Ve uzlifetil cennetu lil muttekîne gayre baîd(baîdin). Cennet, takva sahipleri için uzak olmayarak yaklaþtýrýldý. 50/KAF-32: Hâzâ mâ tûadûne li kulli evvâbin hafîz(hafîzin). Ýþte vaadolduðunuz þey (bu cennettir). Bütün evvab (Allah’a ruhu ulaþmýþ ve sýðýnmýþ) ve hafîz (baþlarý üzerinde devrin imamýnýn ruhunu muhafýz olarak taþýyan) olanlar için.

224

224


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 54

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 457

(38) Sad Suresi ¬˜ ¢ñ ‰ì¢

7 §…b 1 ã ¤å¡ß ¢é Û b ß b ä¢Ó¤‹¡Š Û a ˆ¨ç £æ¡a Ýnne hâzâ le rýzkunâ mâ lehu min nefâd(nefâdin).

Μυηακκακ κι βυ, γερ⎜εκτεν βιζιμ τ⎫κενμεζ ρ⎬ζκ⎬μ⎬ζδ⎬ρ. 1 2 3 4 5 6 7

-

inne hâzâ le rýzku-nâ mâ lehu min nefâdin

: : : : : : :

þüphesiz, muhakkak bu gerçekten bizim rýzkýmýz onun yoktur den bitmek, tükenmek

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Cennettekiler: “Bu gerçekten bizim tükenmez rýzkýmýzdýr.” diyorlar. Anlaþýlýyor ki orada rýzkýn bitmesi, tükenmesi hiçbir þekilde mümkün deðildir.

ℜψετ − 55

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 457

= §l¨b ß £Š ' Û åî©Ëb £ÀÜ¡Û £æ¡a ë 6 a ˆ¨ç Hâzâ, ve inne lit tâgýyne le þerre meâb(meâbin).

(Χεννεττεκιλεριν δυρυμυ) βυ. ςε μυηακκακ κι αζγ⎬νλαρ ι⎜ιν ελβεττε ⎭ερρλι (κ⎞τ⎫) βιρ μεαβ (σ⎬ð⎬νακ) ϖαρδ⎬ρ. 1 2 3 4 5

-

hâzâ ve inne li et tâgîne le þerre meâbin

: : : : :

bu ve þüphesiz, muhakkak azgýnlar için elbette kötü bir dönüþ yeri

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Cehenneme gidenlerin sýðýnaðýnýn kötü bir yer olduðu açýklýk kazanýyor.

225

225


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 56

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 457

(38) Sad Suresi ¬˜ ¢ñ ‰ì¢

¢…b è¡à¤Ûa ¤÷¡j Ï 7 b è ã¤ì ܤ– í 7 á £ä è u Cehennem(cehenneme), yaslevnehâ, fe bi’sel mihâd(mihâdu).

Χεηεννεμ, ονα γιρερλερ. ⇑⎭τε ο νε κ⎞τ⎫ βιρ δ⎞⎭εκτιρ. 1 2 3 4 5

-

cehenneme yaslevne-hâ fe bi'se el mihâdu

: : : : :

cehennem oraya atýlýrlar, yaslanýrlar artýk, iþte ne kötü yatak, döþek

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Girdikleri cehennem, korkunç bir yerdir. Ýnsanlarýn devamlý iþkence çekecekleri, karanlýk ve korkunç yiyecekler olan, devamlý ateþte yakýlacaklarý yerdir. Kötü bir döþektir cehennem.

ℜψετ − 57

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 457

= ¥Öb £ Ë ë ¥áî©à y ¢êì¢Ó뢈 î¤Ü Ï = a ˆ¨ç Hâzâ fel yezûkûhu hamiymun ve gassâk(gassâkun).

(Χεηεννεμδεκιλεριν δυρυμυ) βυ, β⎞ψλεχε αρτ⎬κ ηαμ⎩μι (καψναρ συ) ϖε γασσακ’⎬ (ιρινι) τατσ⎬νλαρ. 1 2 3 4 5

-

hâzâ fe el yezûkû-hu hamîmun ve gassâkun

: : : : :

bu böylece onu tatsýnlar kaynar su ve irin

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Ve içecekleri su, karýnlarýný yakan kaynar sudur. Ve tattýklarý da irindir. Orada sadece korkunç bir hayat söz konusudur.

226

226


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 58

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 457

(38) Sad Suresi ¬˜ ¢ñ ‰ì¢

6 ¥xa 뤋 a ©¬é¡Ü¤Ø ( ¤å¡ß ¢Š ¨a ë Ve âharu min þeklihî ezvâc(ezvâcun).

ςε ονυν ⎭εκλινδεν βα⎭κα ζεϖχ ϖε ζεϖχελερ (⎜ιφτε αζαπλαρ δα) ϖαρδ⎬ρ. 1 - ve âharu 2 - min þekli-hi 3 - ezvâcun

: : :

ve baþka, diðerleri onun þeklinden zevcler, eþler, gruplar

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Kaynar su ve irinden daha kötü çift çift daha beter azaplar da vardýr.

ℜψετ − 59

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 457

b¦j y¤Š ß ü 7 ¤á¢Ø È ß ¥á¡z n¤Ô¢ß ¥x¤ì Ï a ˆ¨ç ¡‰b £äÛa aì¢Ûb • ¤á¢è £ã¡a 6 ¤á¡è¡2 Hâzâ fevcun muktehýmun meakum, lâ merhaben bihim, innehum sâlûn nâr(nâri).

Βυ γρυπ δα σιζινλε βεραβερ (αζαβα) δαψαναχακ ολανδ⎬ρ. Ονλαρα μερηαβα ψοκτυρ. Μυηακκακ κι ονλαρ ατε⎭ε γιρεχεκ ολανλαρδ⎬ρ. 1 2 3 4 5 6 7 8 9

-

hâzâ fevcun muktehýmun mea-kum lâ merhaben bi-him inne-hum sâlû en nâri

: : : : : : : : :

bu fevc, bölük atýlan, göðüs geren, dayanan, dayanacak olan sizinle beraber merhaba yok onlara þüphesiz, muhakkak onlar yaslananlar, girenler ateþ

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Ateþe girecek olan insanlar ve bu insanlar azaba dayanmak zorundadýrlar. Onlara cehennemde selâm verilmez.

227

227


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 60

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 457

(38) Sad Suresi ¬˜ ¢ñ ‰ì¢

¤á¢n¤ã a 6 ¤á¢Ø¡2 b¦j y¤Š ß ü ® ¤á¢n¤ã a ¤3 2 aì¢Ûb Ó ¢‰a Š Ô¤Ûa ¤÷¡j Ï 7 b ä Û ¢êì¢à¢n¤ß £† Ó Kâlû bel entum, lâ merhaben bikum, entum kaddemtumûhu lenâ, febi’sel karâr(karâru).

“Ηαψ⎬ρ, ασ⎬λ σιζε μερηαβα ψοκ. Ονυ βιζε σιζ τακδιμ εττινιζ (αζαβα υðραμαμ⎬ζα σεβεπ ολδυνυζ). Αρτ⎬κ (ο) νε κ⎞τ⎫ βιρ καραργ®η (χεηεννεμ).” δεδιλερ.

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10

-

kâlû bel entum lâ merhaben bi-kum entum kaddemtumû-hu lenâ fe bi'se el karâru

: : : : : : : : : :

dediler bilâkis, hayýr, aksine siz merhaba yok size siz onu siz takdim ettiniz bize artýk ne kötü karargâh, kalýnacak yer, mekân

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Onlara uyanlar derler ki: “Hayýr, asýl size merhaba yok. Buraya cehenneme sizin yüzünüzden girdik. Azaba uðramamýza sebep oldunuz. Artýk o ne kötü bir karargâh yani cehennem.”

228

228


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 61

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 457

(38) Sad Suresi ¬˜ ¢ñ ‰ì¢

a ˆ¨ç b ä Û â £† Ó ¤å ß b ä £2 ‰ aì¢Ûb Ó ¡‰b £äÛa ó¡Ï b¦1¤È¡™ b¦2a ˆ Ç ¢ê¤…¡Œ Ï Kâlû rabbenâ men kaddeme lenâ hâzâ fe zidhu azâben dý’fen fîn nâr(nâri).

“Ραββιμιζ, βυνυ βιζε κιμ τακδιμ εττιψσε (βιζ βυραψα κιμιν ψ⎫ζ⎫νδεν γελδιψσεκ) ονα, ατε⎭τε αζαβ⎬ κατ κατ αρττ⎬ρ.” δεδιλερ. 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12

-

kâlû rabbe-nâ men kaddeme lenâ hâzâ fe zid-hu azâben dý'fen fî en nâri

: : : : : : : : : : : :

dediler Rabbimiz kim takdim etti, sebep oldu bize bu bu sebeple, öyleyse onu, ona arttýr azap iki kat, kat kat de, içinde ateþ

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Ahzab Suresinin 67 ve 68. âyetlerinde þöyle bir ifade geçiyor: 33/AHZAB-67: Ve kâlû rabbenâ innâ ata’nâ sâdetenâ ve kuberâenâ fe edallûnes sebîl(sebîlâ). Cehennemde olanlar derler ki: “Yarabbi, muhakkak ki biz, sâdatlarýmýza (dînde ileri gidenlerimize) ve küberamýza (büyüklerimize) itaat ettik. Ve böylece Senin yolundan (Sýratý Mustakîm’inden) saptýk. 33/AHZAB-68: Rabbenâ âtihim dý’feyni minel’azâbi vel’anhum la’nen kebîrâ(kebîren). Rabbimiz, onlara iki kat azap ver ve onlarý büyük bir lânetle lânetle. Cehennemlikler, sâdatlara (dîn konusunda ileri gelenler) ve küberaya (devrin büyükleri) itaat etmiþler. Ve onlar, onlarýn cehenneme girmelerine sebep olmuþlar. “Onlara iki kat azap ver.” diyorlar, Allahû Tealâ’ya. Burada da “Bunu bize kim takdim ettiyse, yani biz buraya kimin yüzünden geldiysek, ona ateþte azabý kat kat arttýr.” diyorlar.

229

229


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 62

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 458

(38) Sad Suresi ¬˜ ¢ñ ‰ì¢

¦üb u¡‰ ô¨Š ã ü b ä Û b ß aì¢Ûb Ó ë 6 ¡‰a Š¤( ü¤a å¡ß ¤á¢ç¢ £†¢È ã b £ä¢× Ve kâlû mâ lenâ lâ nerâ ricâlen kunnâ neudduhum minel eþrâr(eþrâri).

ςε (χεηεννεμδεκιλερ): “Βιζ νι⎜ιν, ⎭ερρλιλερδεν αδδεττιðιμιζ αδαμλαρ⎬ (βυραδα χεηεννεμδε) γ⎞ρμ⎫ψορυζ?” δεδιλερ.

1 2 3 4 5 6 7 8

-

ve kâlû mâ lenâ lâ nerâ ricâlen kunnâ neuddu-hum min el eþrâri

: : : : : : : :

ve dediler bize ne oluyor, biz niçin görmüyoruz adamlar biz olduk onlarý addediyoruz, sayýyoruz den þerrliler

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Cehennemdeki insanlarýn birbirleriyle olan söyleþileri söz konusudur. Dünyada iken, Allah’ýn cennetine girecek olan insanlarý þerrliler olarak deðerlendirmiþler ve “Niçin burada görmüyoruz?” diye birbirlerine soruyorlar.

230

230


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 63

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 458

(38) Sad Suresi ¬˜ ¢ñ ‰ì¢

¢‰b –¤2 ü¤a ¢á¢è¤ä Ç ¤o Ëa ‹ ¤â a b¦ £í¡Š¤‚¡ ¤á¢çb 㤈 ‚ £m a Ettehaznâhum sýhriyyen em zâgat anhumul ebsâr(ebsâru).

Βιζ ονλαρ⎬ εðλενχε κονυσυ εδινδικ. Ψοκσα βακ⎬⎭λαρ(⎬μ⎬ζ) μ⎬ ονλαρδαν καψδ⎬ (κι ονλαρ⎬ γ⎞ρεμεδικ)? 1 2 3 4 5 6

-

ettehaznâ-hum sihriyyen em zâgat an-hum el ebsâru

: : : : : :

onlarý ittihaz ettik, onlarý ….. edindik sihir, alay, eðlence veya, yoksa meyletti, kaydý onlardan bakýþlar

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Göremediklerine göre “Bakýþlarýmýz kaydýðý için mi onlarý göremedik?” anlamý çýkýyor.

ℜψετ − 64

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 458

; ¡‰b £äÛa ¡3¤ç a ¢á¢•b ‚ m ¥£Õ z Û Ù¡Û¨‡ £æ¡a Ýnne zâlike le hakkun tehâsumu ehlin nâr(nâri).

Μυηακκακ κι χεηεννεμ ηαλκ⎬ν⎬ν βυ ⎜εκι⎭μεσι κεσινλικλε γερ⎜εκτιρ. 1 2 3 4 5 6

-

inne zâlike le hakkun tehâsumu ehli en nâri

: : : : : :

muhakkak ki bu elbette, kesinlikle haktýr, gerçektir çekiþiyorlar, tartýþýyorlar cehennem ehli, cehennem halký

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Onlar, alaya aldýklarý insanlarýn cehenneme gideceðini, kendilerinin cennete gideceðini zannediyorlardý. Ama cehenneme gittikleri zaman bakýyorlarki, cehennemde Allah’ýn dostlarý mevcut deðildir.

231

231


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 65

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 458

(38) Sad Suresi ¬˜ ¬˜ ¢ñ¢ñ ‰ ‰ì¢ì¢

§é¨Û¡a ¤å¡ß b ß ë > ¥‰¡ˆ¤ä¢ß b¯ ã a ¬b à £ã¡a ¤3¢Ó 7 ¢‰b £è Ô¤Ûa ¢†¡ya ì¤Ûa ¢é ¨£ÜÛa £ü¡a Kul innemâ ene munzirun ve mâ min ilâhin ilallahul vâhýdul kahhâr(kahhâru).

Δε κι: “Βεν σαδεχε υψαρ⎬χ⎬ψ⎬μ. ςαηιδ (τεκ), Καηηαρ (καηρεδιχι) ολαν Αλλαη’ταν βα⎭κα βιρ ⇑λ®η ψοκτυρ.” 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11

-

kul innemâ ene munzirun ve mâ min ilâhin illâ allâhu el vâhidu el kahhâru

: : : : : : : : : : :

de sadece ben inzar eden, uyarýcý ve yoktur den ilâh ancak, den baþka Allah bir, tek kahhar, kahreden, herþeye hakim olan, idaresi altýnda tutan

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Bu âyet-i kerimede Allahû Tealâ, Peygamber Efendimiz (S.A.V)’in de bütün peygamberler gibi ayný zamanda bir nezir, uyarýcý olduðunu söylüyor. Nezirleri Allahû Tealâ, âmenû olanlarý müjdelesinler ve olmayanlarý uyarsýnlar diye göndermiþtir. Burada “kendisinin nezir olduðunu, Kahhar ve Tek olan Allah’tan baþka bir Ýlâh’ýn olmadýðýný söylemesi Peygamber Efendimiz (S.A.V)’den isteniyor.

232

232


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øÉé¼@»A øÁônø@I { Χ⎫ζ − 23

ℜψετ − 66

Σαψφα − 458

(38) Sad Suresi ¬˜ ¢ñ ‰ì¢

b ß ë ¡¤‰ ü¤a ë ¡pa ì¨à £Ûa ¢£l ‰ ¢‰b £1 ̤Ûa ¢Œí©Œ ȤÛa b à¢è ä¤î 2 Rabbus semâvâti vel ardý ve mâ beynehumel azîzul gaffâr(gaffâru).

Γ⎞κλεριν, ψεριν ϖε ικισι αρασ⎬νδακιλεριν Ραββι, Αζ⎩ζ’διρ (ψ⎫χε ϖε ⎫στ⎫ν), Γαφφαρ’δ⎬ρ (⎜οκ μαðφιρετ εδεν).

1 2 3 4 5 6

-

rabbu es semâvâti ve el ardý ve mâ beyne-humâ el azîzu el gaffâru

: : : : : :

Rab semalar, gökler ve arz, yeryüzü, yer ve ikisi arasýnda olanlar azîz, üstün ve güçlü gaffar, çok maðfiret eden

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Allah, Allah’a ulaþmayý dileyenlerin günahlarýný sevaba çevirendir. Ve Allahû Tealâ, bütün insanlarýn Allah’a ulaþmasýný böylece herkesi cennetine almayý ister ve bunun için sadece Allah’a ulaþmayý dilemelerini de yeterli bulur. Ama insanlarýn, ne yazýk ki; gene de %90’ýndan fazlasý, bu kadar kolay bir sebeple cennete gideceklerini Allahû Tealâ onlara açýklamasýna raðmen, Allah’a ulaþmayý dilemeden bu dünyadan göçüp giderler. Þu anda da dünya üzerinde gene insanlarýn %90’ýndan fazlasý Allah’a ulaþmayý dilememektedir.

233

233


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øÉé¼@»A øÁônø@I { ℜψετ − 67

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 458

(38) Sad Suresi ¬˜ ¢ñ ‰ì¢

= ¥áî©Ä Ç a¥ª¯ì j ã ì¢ç ¤3¢Ó Kul huve nebeun azîmun.

Δε κι: “Ο (Κυρ’®ν), Β⎫ψ⎫κ Βιρ Ηαβερ’διρ.” 1 2 3 4

-

kul huve nebeun azîmun

: : : :

de o haber büyük

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Kur’ân-ý Kerim, A’dan Z’ye gelmiþi, geçmiþi ve hali bütün boyutlarýyla veren, Kâinatýn Tek Kitabý’dýr. Geçmiþin tümü, bugün, geleceðin tümü bu Kitab’ýn içinde mevcuttur.

ℜψετ − 68

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 458

æ좙¡Š¤È¢ß ¢é¤ä Ç ¤á¢n¤ã a Entum anhu mu’ridûn(mu’ridûne).

Σιζ ονδαν ψ⎫ζ ⎜εϖιρενλερσινιζ. 1 - entum 2 - an-hu 3 - mu'ridûne

: : :

siz ondan yüz çevirenler

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Peygamber Efendimiz (S.A.V)’in hitap ettiði insanlar, Allah’ýn zikrinden yüz çevirenlerdir. Peygamber Efendimiz (S.A.V), teblið yapýyor ve tebliðine karþý insanlar Kur’ân’dan ve O’ndan yüz çeviriyorlar. Bütün devirlerde bütün Nebî ve Velî Resûllerden mutlak yüz çevrilmiþ ve hepsi toplumun büyük kýsmý tarafýndan mutlaka inkâr edilmiþtir. 23/MU’MÝNUN-44: Summe erselnâ rusulenâ tetrâ, kullemâ câe ummeten resûluhâ kezzebûhu fe etbâ’nâ ba’dahum ba’dan ve cealnâhum ehâdîs(ehâdîse), fe bu’den li kavmin lâ yu’minûn(yu’minûne). Sonra Biz, resûllerimizi ardarda (arasý kesilmeksizin) gönderdik. Her ümmete resûlü geldiði zaman, her defasýnda onu yalanladýlar. Biz de onlarý birbiri arkasýndan (helâk ettik). Ve onlarý efsane kýldýk. Artýk mü’min olmayan kavim (Allah’ýn rahmetinden) uzak olsun.

234

234


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 69

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 458

(38) Sad Suresi ¬˜ ¢ñ ‰ì¢

æì¢à¡– n¤‚ í ¤‡¡a ó¬¨Ü¤Ç ü¤a ¡õ 5 à¤Ûb¡2 §á¤Ü¡Ç ¤å¡ß ó¡Û æb × b ß Mâ kâne liye min ilmin bil meleil a’lâ iz yahtesýmûn(yahtesimûne).

Μελειλ Αλ®’δα ονλαρ ταρτ⎬⎭⎬ρλαρκεν βενιμ βιρ βιλγιμ ψοκτυ. 1 2 3 5 6

-

mâ kâne liye min ilmin bi el meleil a'lâ iz yahtesýmûne

: : : : :

yoktu, olmadý benim ilimden, bilgiden Meleil Alâ ile (Allah'a en yakýn melekler topluluðu) hasým oluyorlarken, tartýþýyorlarken

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Bir tartýþma meclisi kuruluyor. “Meleil Alâ’daki topluluk”, Divan-ý Salihîn’den ve bir de Makam-ý Mahmud’dakilerden bahsediyor Allahû Tealâ. Ýkisi de bu konunun içerisindedir. Makam-ý Mahmud’da ve Divan-ý Salihîn’de olanlar, Meleil Alâ’nýn iki bölümünü oluþturur.

ℜψετ − 70

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 458

¥åî©j¢ß ¥Ší ©ˆ ã ¯b ã a ¬b à £ã a £¬ü¡a £ó Û¡a ó¬¨yì¢í ¤æ¡a Ýn yûhâ ileyye illâ ennemâ ene nezîrun mubîn(mubînun).

Βενιμ σαδεχε απα⎜⎬κ βιρ νεζιρ (υψαρ⎬χ⎬) ολδυðυμ βανα ϖαηψολυνυψορ. 1 2 3 4 5 6 7 8

-

in yûhâ ileyye illâ ennemâ ene nezîrun mubînun

: : : : : : : :

ancak, sadece vahyolunuyor bana sadece, den baþka olduðu ben nezir, uyarýcý apaçýk

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm “Allah adýna” demiþ oluyor, Peygamber Efendimiz (S.A.V): “Ben sadece Allah’ýn bana, sizlere söylemek için emrettiklerini söyleyebilirim ve sizi inzar ederim, uyarýrým.” Bana vahyolunan budur. Bütün nebîler de, bütün resûller de Allah’ýn nezirleridir.

235

235


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øÉé¼@»A øÁônø@I { ℜψετ − 71

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 458

(38) Sad Suresi ¬˜ ¢ñ ‰ì¢

ó©£ã¡a ¡ò Ø¡÷ ¬¨Ü à¤Ü¡Û Ù¢£2 ‰ 4b Ó ¤‡¡a §åî©Ÿ ¤å¡ß a¦Š ' 2 ¥Õ¡Ûb  Ýz kâle rabbuke lil melâiketi innî hâlikun beþeren min tîn(tînin).

Ραββιν μελεκλερε: “Μυηακκακ κι Βεν, τ⎩νδεν (νεμλι τοπρακταν, βαλ⎜⎬κταν) βιρ ινσαν ψαραταχαð⎬μ.” δεμι⎭τι. 1 2 3 4 5 6 7 8

-

iz kâle rabbu-ke li el melâiketi innî hâlikun beþeren min tînin

olduðu zaman, olmuþtu dedi senin Rabbin meleklere muhakkak ben yaratan bir beþer, bir insan tînden, nemli topraktan

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Allahû Tealâ, etrafýndaki meleklere insaný nasýl yaratacaðýný söylüyor. Yaratmak, O’nun iþidir; þekil verir, sonra da can verir. O, Yaratan’dýr. Hayat verendir; hayatý geriye alan yani öldürendir.

236

236


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øÉé¼@»A øÁônø@I { ℜψετ − 72

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 458

(38) Sad Suresi ¬˜ ¢ñ ‰ì¢

¤å¡ß ¡éî©Ï ¢o¤‚ 1 ã ë ¢é¢n¤í £ì  a ‡¡b Ï åí©†¡ub  ¢é Û aì¢È Ô Ï ó©y뢉 Fe izâ sevveytuhu ve nefahtu fîhi min rûhî fe kaû lehu sâcidîn(sâcidîne).

Β⎞ψλεχε ονυ σεϖϖα εττιðιμ ϖε ονυν ι⎜ινε ρυηυμδαν ⎫φλεδιðιμ ζαμαν, δερηαλ ονα σεχδε εδερεκ ψερε καπαν⎬ν!

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10

-

fe izâ sevveytu-hu ve nefahtu fî-hi min rûhî fe kaû lehu sâcidîne

: : : : : : : : : :

böylece, artýk olduðu zaman onu sevva ettim, düzenledim ve üfledim onun içine ruhumdan hemen, derhal (yere) kapanýn ona, onun için secde edenler

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Allahû Tealâ, Âdem (A.S)’a hayat veriyor ve ruh üflüyor. “Derhal ona secde ederek yere kapanýn.” diyor. Secde Suresinin 9. âyetinde de Allah insanýn içine ruhundan üfürdüðünü açýklýyor.

237

237


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øÉé¼@»A øÁônø@I { ℜψετ − 73

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 458

(38) Sad Suresi ¬˜ ¢ñ ‰ì¢

= æì¢È à¤u a ¤á¢è¢ £Ü¢× ¢ò Ø¡÷¬¨Ü à¤Ûa † v  Ï Fe secedel melâiketu kulluhum ecmaûn(ecmaûne).

Βυνυν ⎫ζερινε μελεκλεριν ηεπσι βιρδεν σεχδε εττι. 1 2 3 4 5

-

fe secede el melâiketu kullu-hum ecmaûne

: : : : :

böylece, artýk, bunun üzerine secde etti melekler onlarýn hepsi topluca, birarada

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Âdem (A.S)’ý Allahû Tealâ þekillendiriyor, ona hayat veriyor, ruhundan üfürüyor. Ve meleklerin hepsi birden Allahû Tealâ’nýn emri üzerine Âdem (A.S)’a secde ediyorlar.

ℜψετ − 74

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 458

åí©Š¡Ïb ؤÛa å¡ß æb × ë Š j¤Ø n¤¡a 6 î©Ü¤2¡a ¬ £ü¡a Ýllâ iblîs(iblîse), istekbere ve kâne minel kâfirîn(kâfirîne).

⇑βλισ ηαρι⎜ κι, ο κιβιρλενδι ϖε κ®φιρλερδεν ολδυ. 1 2 3 4 5 6

-

illâ iblîse istekbere ve kâne min el kâfirîne

: : : : : :

hariç iblis kibirlendi, büyüklendi ve oldu den kâfirler

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Bütün melekler secde etmesine raðmen iblis Âdem (A.S)’a secde etmeyince, büyüklük taslamýþ oldu ve Allahû Tealâ onu kâfirlerden kýldý. Kâfirlerin Allah’a inanmadýklarý için deðil, baþka sebeplerle kâfir olduklarýna, burada çok açýk bir misal var. Olaylarýn hepsi Allahû Tealâ’nýn huzurunda geçiyor. Allahû Tealâ, iblisle, meleklerle konuþuyor. Hiç iblis Allah’a inanmaz olur mu? Allahû Tealâ, herkesin Rabbi olduðuna göre iblis de Allah’ý her zaman görüyor, konuþuyor. Ve de Allah’a inanmadýðý için deðil, Allah’ýn emrine itaat etmediði için Allahû Tealâ onu küfür ehli yapýyor, o hüviyete sokuyor.

238

238


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øÉé¼@»A øÁônø@I { ℜψετ − 75

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 458

(38) Sad Suresi ¬˜ ¢ñ ‰ì¢

¢o¤Ô Ü  b à¡Û †¢v¤ m ¤æ a Ù È ä ß b ß ¢î©Ü¤2¡a ¬b í 4b Ó åî©Ûb ȤÛa å¡ß o¤ä¢× ¤â a p¤Š j¤Ø n¤ a 6 £ô † î¡2 Kâle yâ iblîsu mâ meneake en tescude limâ halaktu bi yedeyy(yedeyye), estekberte em kunte minel âlîn(âlîne).

(Αλλαη⎦ Τεαλ®): “Εψ ιβλισ! Ελλεριμλε (κυδρετιμλε) ηαλκεττιðιμ ⎭εψε σεχδε ετμενδεν σενι μεν εδεν (⎭εψ) νεδιρ? Κιβιρλενδιν! Ψοκσα σεν ψ⎫χελερδεν μι ολδυν?” δεδι. 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14

-

kâle yâ iblîsu mâ menea-ke en tescude li mâ halaktu bi yedeyye estekberte em kunte min el âlîne

: : : : : : : : : : : : : :

dedi ey iblis nedir seni men etti secde etmek þeye ben yarattým elimle, kudretimle sen kibirlendin yoksa sen oldun dan âli olanlar, yüce olanlar

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm “Yoksa sen yücelerden mi oldun?” diyor, Allahû Tealâ iblise. Buradan anlýyoruz ki iblis itaatsizlik etmeden evvel de bir yüceliðe bir âlî makama sahip deðildi. Allah’ýn, kudretiyle yarattýðý insanoðlu, topraktan halkedilmiþtir. Allah ona hayat vermiþ, onun içine ruhundan üfürmüþtür.

239

239


ℜψετ − 76

øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yúj»A øÉ}é¼@»A øÁônø@I {

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 458

(38) Sad Suresi ¬˜ ¢ñ ‰ì¢

¤å¡ß ó©ä n¤Ô Ü  6 ¢é¤ä¡ß ¥Š¤î  ¯b ã a 4b Ó §åî©Ÿ ¤å¡ß ¢é n¤Ô Ü  ë §‰b ã Kâle ene hayrun minh(minhu), halaktenî min nârin ve halaktehu min tîn(tînin).

(⇑βλισ): “Βεν, ονδαν δαηα ηαψ⎬ρλ⎬ψ⎬μ. Βενι ατε⎭τεν, ονυ τ⎩νδεν (νεμλι τοπρακταν, βαλ⎜⎬κταν) ψαραττ⎬ν.” δεδι.

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11

-

kâle ene hayrun min-hu halakte-nî min nârin ve halakte-hu min tînin

: : : : : : : : : : :

dedi ben hayýrlý ondan beni yarattýn dan ateþ ve onu yarattýn dan tîn, nemli toprak

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm (Ýblis): “Ben, ondan daha hayýrlýyým. Beni ateþten, onu tînden (nemli topraktan, balçýktan) yarattýn.” dedi.

240

240


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øÉé¼@»A øÁônø@I { ℜψετ − 77

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 458

(38) Sad Suresi ¬˜ ¢ñ ‰ì¢

7 ¥áî©u ‰ Ù £ã¡b Ï b è¤ä¡ß ¤x¢Š¤b Ï 4b Ó Kâle fahruc minhâ fe inneke recîm(recîmun).

(Αλλαη⎦ Τεαλ®): “Ηαψδι οραδαν (χεννεττεν) ⎜⎬κ! Αρτ⎬κ μυηακκακ κι σεν, κοϖυλμυ⎭ ολανλαρδανσ⎬ν.” δεδι.

1 2 3 4 5 6

-

kâle fahruc (fe uhruc) min-hâ fe inne-ke recîmun

: : : : : :

dedi haydi çýk oradan artýk, bundan sonra muhakkak sen kovulmuþ olan

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Allahû Tealâ, Âdem (A.S)’a secde etmeyince iblisi cennetten kovdu. Bu sebeple þeytana hep “kovulmuþ þeytan” denir. Allahû Tealâ, elleriyle yaratýyor Âdem (A.S)’ý yani kudret eliyle, kudretiyle yaratýyor; ona hayat veriyor, ruhundan üfürüyor. Onun içinde Allah’ýn Ruhu olduðu için ona secde edilmesi emrediliyor. Ne meleklerde ne ibliste ne de cinlerde ruh vardýr. Onlarda ruh olmadýðý, Âdem (A.S)’da ruh olduðu için Allahû Tealâ onu üstün kabul ediyor.

241

241


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øÉé¼@»A øÁônø@I { ℜψετ − 78

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 458

(38) Sad Suresi ¬˜ ¢ñ ‰ì¢

¡åí©£†Ûa ¡â¤ì í ó¨Û¡a ¬ó©n ä¤È Û Ù¤î Ü Ç £æ¡a ë Ve inne aleyke la'netî ilâ yevmid dîn(dîni).

ςε μυηακκακ κι δ⎩ν γ⎫ν⎫νε (κ⎬ψ®μετ γ⎫ν⎫νε) καδαρ λ®νετιμ σενιν ⎫ζερινεδιρ. 1 2 3 4 5

-

ve inne aley-ke la'netî ilâ yevmi ed dîni

: : : : :

ve muhakkak senin üzerine benim lânetim …a dîn günü

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Þeytan, hem Allahû Tealâ’nýn lâneti ile lânetlenmiþ hem de kovulmuþtur. Daha Âdem (A.S) yaratýlýr yaratýlmaz þeytan, Âdem (A.S)’a olan düþmanlýðý sebebiyle Allahû Tealâ tarafýndan lânetlenmiþtir.

ℜψετ − 79

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 458

æì¢r Ȥj¢í ¡â¤ì í ó¨Û¡a ¬ó©ã¤Š¡Ä¤ã b Ï ¡£l ‰ 4b Ó Kâle rabbi fe enzýrnî ilâ yevmi yub’asûn(yub’asûne).

(⇑βλισ): “Ραββιμ ⎞ψλεψσε βεασ (ψενιδεν διριλμε) γ⎫ν⎫νε καδαρ βενι ινζαρ ετ (βανα μ⎫ηλετ ϖερ).” δεδι. 1 2 3 4 5

-

kâle rabbi fe enzýr-nî ilâ yevmi yub'asûne

: : : : :

dedi Rabbim o halde, öyleyse beni inzar et, bana mühlet ver beas (yeniden dirilme) gününe

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Þeytan, kýyâmet gününe, beas gününe, yeniden dirilme gününe kadar Allahû Tealâ’dan mühlet istiyor.

242

242


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 80

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 458

(38) Sad Suresi ¬˜ ¢ñ ‰ì¢

= åí©Š Ĥä¢à¤Ûa å¡ß Ù £ã¡b Ï 4b Ó Kâle fe inneke minel munzarîn(munzarîne).

(Αλλαη⎦ Τεαλ®): “√ψλεψσε μυηακκακ κι σεν, τεηιρ εδιλενλερδενσιν.” δεδι. 1 2 3 4 5

-

kâle fe inne-ke min el munzarîne

: : : : :

dedi artýk, öyleyse gerçekten sen, muhakkak sen dan bekletilenler, tehir edilenler, mühlet verilenler

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Allahû Tealâ iblise kýyâmet gününe, beas gününe kadar hayat verdi. Hâlâ hayatta ve kýyâmete kadar da hayatta olmakta devam edecek.

ℜψετ − 81

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 458

¡âì¢Ü¤È à¤Ûa ¡o¤Ó ì¤Ûa ¡â¤ì í ó¨Û¡a Ýlâ yevmil vaktil ma’lûm(ma’lûmi).

ςακτι μαλυμ ολαν (βιλινεν) γ⎫νε καδαρ. 1 2 3 4

-

ilâ yevmi el vakti el ma'lûmi

: : : :

…a gün vakit bilinen

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Ve beas gününe, kýyâmet gününe kadar þeytana Allahû Tealâ hayat veriyor. Kýyâmet günü ölse de tekrar diriltilecek. Cehennemde de sonsuza kadar geçen bir hayatý olacak.

243

243


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øÉé¼@»A øÁônø@I { ℜψετ − 82

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 458

(38) Sad Suresi ¬˜ ¢ñ ‰ì¢

= åî©È à¤u a ¤á¢è £ä í¡ì¤Ë¢ü Ù¡m £Œ¡È¡j Ï 4b Ó Kâle fe bi izzetike le ugviyennehum ecmaîn(ecmaîne).

(⇑βλισ): “Βυνδαν σονρα σενιν ιζζετινε (ανδολσυν κι) ονλαρ⎬ν ηεπσινι μυτλακα αζδ⎬ραχαð⎬μ.” δεδι. 1 2 3 4 5 6

-

kâle fe bi izzeti-ke le ugviyenne-hum ecmaîne

: : : : : :

dedi böylece, bundan sonra senin izzetine, mutlak kudretine andolsun ki mutlaka onlarý azdýracaðým hepsi

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Bütün insanlarý azdýrmak üzere Allahû Tealâ’nýn huzurunda, Allah’ýn adýna “Senin izzetine andolsun ki, hepsini azdýracaðým.” diyor, iblis.

ℜψετ − 83

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 458

åî©– ܤ‚¢à¤Ûa ¢á¢è¤ä¡ß Ú …b j¡Ç £ü¡a Ýllâ ibâdeke minhumul muhlasîn(muhlasîne).

Ονλαρδαν Σενιν μυηλισ κυλλαρ⎬ν ηαρι⎜. 1 2 3 4

-

illâ ibâde-ke min hum el muhlasîne

: : : :

hariç senin kullarýn onlardan muhlisler, ihlâs sahipleri

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Ýblis: “Senin muhlis kullarýný azdýrmam mümkün deðil ama o muhlislerin dýþýndaki herkesi azdýracaðým.” diyor.

244

244


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 84

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 459

(38) Sad Suresi ¬˜ ¢ñ ‰ì¢

7 ¢4ì¢Ó a £Õ z¤Ûa ë 9 ¢£Õ z¤Ûb Ï 4b Ó Kâle fel hakku vel hakka ekûl(ekûlu).

(Αλλαη⎦ Τεαλ®): “⇑⎭τε βυ Ηακκ’τ⎬ρ. ςε Βεν, ηακκ⎬ σ⎞ψλεριμ.” δεδι.

1 2 3 4 5

-

kâle fe el hakku ve el hakka ekûlu

: : : : :

dedi iþte hak, gerçek, doðru ve hak, gerçek, doðru ben söylüyorum

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Ýblisin bütün insanlarý Allah’ýn yolundan caydýrma konusunda büyük gayret sarfedeceðini biliyor ve hakký söylüyor. Söyledikleri Allah’ýn hak adýna söyledikleridir.

245

245


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 85

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 459

(38) Sad Suresi ¬˜ ¢ñ ‰ì¢

¤å£à ¡ß ë Ù¤ä¡ß á £ä è u £å ÷ Ü¤ß ü åî©È à¤u a ¤á¢è¤ä¡ß Ù È¡j m Le emleenne cehenneme minke ve mimmen tebiake minhum ecmaîn(ecmaîne).

Χεηεννεμι μυτλακα σενινλε ϖε ονλαρδαν σανα τ®β⎩ ολανλαρ⎬ν ηεπσιψλε δολδυραχαð⎬μ. 1 2 3 4 5 6 7 8

-

le emleenne cehenneme min-ke ve mimmen (min men) tebia-ke min-hum ecmaîne

: : : : : : : :

mutlaka dolduracaðým cehennem senden ve kimselerden sana tâbî oldu onlardan hepsi

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Bütün insanlar doðuþlarýndan itibaren Allah’a ulaþmayý diledikleri güne kadar taguta kuldur. Dilemeyenler, ömürleri boyunca insan ve cin þeytanlarýn kulu olarak kalýrlar ve onlarýn hepsinin gideceði yer cehennemdir. Taguta tâbî olanlar, tagutun dostlarýdýr, kullarýdýr. Ne zaman ki Allah’a ulaþmayý dilerler, tagutun kulu olmaktan çýkarlar, Allah’ýn kulu olurlar. Baþta taguta kul iken sahâbe, Allah’a ulaþmayý dilemiþler, Allah’a yönelmiþler ve tagutun kulu olmaktan kurtulmuþlar, Allah’ýn kulu olmuþlardýr. Allahû Tealâ Zumer Suresinin 17. âyet-i kerimesinde sahâbenin nasýl Allah’ýn kulu olduðundan bahsediyor: 39/ZUMER-17: Vellezînectenebût tâgûte en ya’budûhâ ve enâbû ilâllâhi lehumul buþrâ, fe beþþir ýbâd(ýbâdi). Onlar ki; taguta (insan ve cin þeytanlara) kul olmaktan içtinap ettiler (kaçýndýlar, kendilerini kurtardýlar). Çünkü Allah’a yöneldiler (Allah’a ulaþmayý dilediler). Onlara müjdeler vardýr. Öyleyse kullarýmý müjdele!

246

246


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 86

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 459

(38) Sad Suresi ¬˜ ¢ñ ‰ì¢

¬b ß ë §Š¤u a ¤å¡ß ¡é¤î Ü Ç ¤á¢Ø¢Ü ÷¤ a ¬b ß ¤3¢Ó åî©1¡£Ü Ø n¢à¤Ûa å¡ß ¯b ã a Kul mâ es’elukum aleyhi min ecrin ve mâ ene minel mutekellifîn(mutekellifîne).

Δε κι: “Σιζδεν ονα (τεβλιðε) καρ⎭⎬λ⎬κ βιρ εχιρ (⎫χρετ) ιστεμιψορυμ. ςε βεν μ⎫τεκελλιφλερδεν (μ⎫κελλεφιψετ κοψανλαρδαν) δεðιλιμ.”

1 2 3 4 5 6 7 8

-

kul mâ es'elu-kum aleyhi min ecrin ve mâ ene min el mutekellifîne

: : : : : : : :

de sizden istemiyorum ona, buna karþý den ecir, ücret ve ben deðilim den mütekelliflerden (mükellefiyet koyanlardan)

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Burada iblisin oyununun belli olduðu bir nokta söz konusudur. Ve Allahû Tealâ’nýn dizaynýna göre, þeytanýn ve ona tâbî olanlarýn (ki Allah’a ulaþmayý dilemezse, herkes ona tâbîdir) insanlarýn %90’ýndan fazlasýnýn, gideceði yer ne yazýk ki, bu sebeple cehennemdir.

247

247


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 87

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 459

(38) Sad Suresi ¬˜ ¢ñ ‰ì¢

åî©à Ûb È¤Ü¡Û ¥Š¤×¡‡ £ü¡a ì¢ç ¤æ¡a Ýn huve illâ zikrun lil âlemîn(âlemîne).

Ο, (Κυρ’®ν) ανχακ ®λεμλερε Ζικιρ’διρ. 1 2 3 4 5

-

in huve illâ zikrun li el âlemîne

: : : : :

ancak, sadece o sadece zikir âlemler için, âlemlere

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Allahû Tealâ, Kur’ân-ý Kerim için “Bütün âlemlere bir zikirdir.” diyor.

ℜψετ − 88

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 459

§åî©y †¤È 2 ¢ê b j ã £å¢à Ü¤È n Û ë Ve le talemunne nebeehu ba’de hîn(hînin).

ςε ονυν ηαβερινι βιρ σ⎫ρε σονρα μυτλακα ⎞ðρενεχεκσινιζ. 1 2 3 4 5

-

ve le talemunne nebee-hu ba'de hînin

: : : : :

ve mutlaka bileceksiniz, öðreneceksiniz onun haberi sonra bir zaman, bir süre

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Kur’ân-ý Kerim’in haberi: “Bir süre sonra onun haberini öðreneceksiniz.” Peygamber Efendimiz (S.A.V)’e bunu söyletiyor, Allahû Tealâ.

248

248


øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yúj»A øÉé}¼@»A øÁônø@I {

¡Š ߢ£ŒÛa ¢ñ ‰ì¢

39. SURE


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 1

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 459

(39) Zumer Suresi ¡Š ߢ£ŒÛa ¢ñ ‰ì¢

¡lb n¡Ø¤Ûa ¢3í©Œ¤ä m ¡áî©Ø z¤Ûa ¡Œí©Œ ȤÛa ¡é¨ £ÜÛa å¡ß Tenzîlul kitâbi minallâhil azîzil hakîm(hakîmi).

Βυ κιταβ⎬ν ινδιριλι⎭ι, Αζ⎩ζ (ψ⎫χε ϖε ⎫στ⎫ν) ϖε Ηακ⎩μ (ηικμετ ϖε η⎫κ⎫μ σαηιβι) ολαν Αλλαη ταραφ⎬νδανδ⎬ρ. 1 2 3 4 5 6

-

tenzîlu el kitâbi min allâhi el azîzi el hakîmi

: : : : : :

indirilir, indiriliþ kitap den Allah azîz, güç ve kuvvet sahibi hakim, hüküm ve hikmet sahibi

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Allahû Tealâ burada Azîz ve Hakîm esmalarýný kullanmýþ. Allahû Tealâ hikmetin gerçek anlamda sahibidir; hikmeti dilediðine verir: 2/BAKARA-269: Yu’til hikmete men yeþâu, ve men yu’tel hikmete fe kad ûtiye hayran kesîrâ(kesîren), ve mâ yezzekkeru illâ ulûl elbâb(elbâbi). (Allah) hikmeti dilediðine verir. Kime hikmet verilmiþse böylece ona çok hayýr verilmiþtir, ulûl’elbabtan baþkasý tezekkür edemez. Hikmet sahibi daimî zikrin sahibidir. Daimî zikrin sahibi, sonsuz hayrýn sahibidir. Çünkü o uyurken de uyanýkken de daimî zikirde olduðu için her an deracat yani hayýr kazanacaktýr.

249

249


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 2

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 459

(39) Zumer Suresi ¡Š ߢ£ŒÛa ¢ñ ‰ì¢

¡£Õ z¤Ûb¡2 lb n¡Ø¤Ûa Ù¤î Û¡a ¬b ä¤Û Œ¤ã a ¬b £ã¡a 6 åí©£†Ûa ¢é Û b¦–¡Ü¤‚¢ß é¨ £ÜÛa ¡†¢j¤Çb Ï Ýnnâ enzelnâ ileykel kitâbe bil hakký fa’budillâhe muhlisan lehud dîn(dine).

Μυηακκακ κι Βιζ, βυ Κιταβ’⎬ σανα ηακ ιλε ινδιρδικ. √ψλεψσε δ⎩νι Ο’να ηαλισ κ⎬λαρακ (μυηλισ ολαρακ) Αλλαη’α κυλ ολ! 1 2 3 4 5 6 7 8 9

-

innâ enzelnâ ileyke el kitâbe bi el hakký fa'budi allâhe (fe u'budi) muhlisan lehu ed dine

: : : : : : : : :

muhakkak biz biz indirdik sana kitap hak ile öyleyse Allah'a kul ol muhlis olarak, halis kýlarak ona dîn

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Hak ile indirilen kitap kiþiyi ihlâsa, salâha, hidayetin son noktasýna (irade teslimine) kadar ulaþtýrabilecek özelliðe sahiptir. Muhlisan, nefsinin kalbini halis kýlarak, dîni Allah’a has kýlarak, halis kýlarak, yani muhlis olarak demektir. Allahû Tealâ, Beyyine Suresinin 5. âyet-i kerimesinde buyuruyor ki: 98/BEYYÝNE-5: Ve mâ umirû illâ li ya’budûllâhe muhlisîne lehud dîne hunefâe ve yukîmûs salâte ve yu’tûz zekâte ve zâlike dînul kayyimeh(kayyimeti). Onlar emrolunmadýlar. Sadece hanifler olarak, Allah için dînde halis (nefslerini halis kýlmýþ) kullar olmakla emrolundular. Ve namaz kýlmakla ve zekât vermekle emrolundular. Ýþte kayyum olan dîn budur. Nefsin kalbi, %2 rahmet, %98 fazl olmak üzere %100 nurlarla kaplanmýþtýr. Burasý Allah’a kul olmanýn 5. kademesidir. Kim nefsinin kalbini afetlerden tamamen temizleyerek halis kýlarsa o muhlistir. Böyle olan bir insan daimî zikre ulaþmýþtýr. Nefsinin kalbinde hiç afet kalmamýþtýr; katýþýksýz, saf, halis olmuþtur; kalp gözü ve kalp kulaðý açýlmýþtýr. Bu kiþi ehli tezekkür, ehli hayýr ve ehli hüküm (hikmet ehli) olmuþtur. Öyleyse kitabýn ve insanýn halis kýlýnmasý ayrý þeylerdir. Ama insanlar, halis olan kitaba dayalý olarak nefslerini halis kýlabilirler.

250

250


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 3

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 459

(39) Zumer Suresi ¡Š ߢ£ŒÛa ¢ñ ‰ì¢

6 ¢—¡Ûb ‚¤Ûa ¢åí©£†Ûa ¡é ¨£Ü¡Û ü a < õ¬b î¡Û¤ë a ¬©é¡ã뢅 ¤å¡ß a뢈 ‚ £ma åí©ˆ £Ûa ë 6ó¨1¤Û¢‹ ¡é¨£ÜÛa ó Û¡a ¬b ãì¢2¡£Š Ô¢î¡Û £ü¡a ¤á¢ç¢†¢j¤È ã b ß ¤á¢ç b ß ó©Ï ¤á¢è ä¤î 2 ¢á¢Ø¤z í é ¨£ÜÛa £æ¡a ô©†¤è í ü 騣ÜÛa £æ¡a 6 æì¢1¡Ü n¤‚ í ¡éî©Ï ¥‰b £1 × ¥l¡‡b × ì¢ç ¤å ß E lâ lillâhid dînul hâlis(hâlisu), vellezînettehazû min dûnihî evliyâ, mâ na’buduhum illâ li yukarribûnâ ilallâhi zulfâ, innallâhe yahkumu beynehum fî mâ hum fîhi yahtelifûn(yahtelifûne), innallâhe lâ yehdî men huve kâzibun keffâr(keffârun).

Ηαλισ δ⎩ν, Αλλαη ι⎜ινδιρ, ⎞ψλε δεðιλ μι? ςε Ο’νδαν (Αλλαη’ταν) βα⎭κα δοστλαρ εδινενλερ: “Βιζ, ονλαρα (πυτλαρα) σαδεχε βιζι Αλλαη’α ψακ⎬ν βιρ μακαμα ψακλα⎭τ⎬ρμαλαρ⎬ ι⎜ιν ταπ⎬ψορυζ.” (δεδιλερ). Μυηακκακ κι Αλλαη, ηακκ⎬νδα ιητιλ®φ εττικλερι ⎭εψ ι⎜ιν ονλαρ⎬ν αραλαρ⎬νδα η⎫κ⎫μ ϖεριρ. Μυηακκακ κι Αλλαη, ψαλανλαψαν ϖε ινκ®ρ εδενλερι ηιδαψετε ερδιρμεζ. 251

251


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 3

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 459

(39) Zumer Suresi ¡Š ߢ£ŒÛa ¢ñ ‰ì¢

1 2 3 4

-

5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28

-

e lâ li allâhi ed dînu el hâlisu vellezînettehazû ve ellezîne ittehazû min dûni-hi evliyâe mâ na'budu-hum illâ li yukarribûnâ ilâllâhi (ilâ allâhi) zulfâ inne allâhe yahkumu beyne-hum fî mâ hum fîhi yahtelifûne inne allâhe lâ yehdî men huve kâzibun keffârun

: : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : :

öyle deðil mi Allah'a ait, Allah için dîn halis, has, özel (ve ellezîne ittehazû) ve o kimseler, onlar edindiler den ondan baþka, onun dýþýnda velîler, dostlar onlara tapmýyoruz, kulluk etmiyoruz den baþka, sadece bizi yaklaþtýrmalarý için Allah'a derece, makam, yakýnlýk muhakkak Allah hükmeder onlarýn arasýnda içinde, de þey onlar onda, onun hakkýnda ihtilâf ediyorlar muhakkak Allah hidayete erdirmez kim, kimse o yalancý çok inkârcý, inkâr edenler

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Kiþi, Allah’ý veya Allah’a ulaþmayý dilemeyi ya da Allah’a ulaþmayý yalanlarsa hidayete ulaþamaz. Allah’a ulaþmayý dilemeyen kiþi küfürdedir, dalâlettedir, fýsktadýr, hüsrandadýr. O, Allah’ýn dostu deðildir, tagutun dostudur. Allah’ýn kulu deðildir tagutun kuludur, küfürdedir, þirktedir; gideceði yer cehennemdir. Öyleyse yalanlayanlarýn, tekzip edenlerin, keffar olanlarýn (küfredenler), inkâr edenlerin hidayete ermeleri mümkün deðildir.

252

252


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 4

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 459

(39) Zumer Suresi ¡Š ߢ£ŒÛa ¢ñ ‰ì¢

b £à¡ß ó¨1 À¤• ü a¦† Û ë ˆ¡‚ £n í ¤æ a ¢é ¨£ÜÛa …a ‰ a ¤ì Û ¢‰b £è Ô¤Ûa ¢†¡ya ì¤Ûa ¢é¨ £ÜÛa ì¢ç 6 ¢é ãb z¤j¢ = ¢õ¬b ' í b ß ¢Õ¢Ü¤‚ í Lev erâdallâhu en yettehýze veleden lastafâ mimmâ yahluku mâ yeþâu subhâneh(subhânehu), huvallâhul vâhýdul kahhâr(kahhâru).

Εðερ Αλλαη βιρ ⎜οχυκ εδινμεκ ιστεσεψδι, μυτλακα ψαραττ⎬κλαρ⎬νδαν διλεδιðινι σε⎜ερδι. Ο, Σ⎫βηαν’δ⎬ρ (ηερ⎭εψδεν μ⎫νεζζεη). Ο; Αλλαη, ςαηιδ’διρ (τεκτιρ), Καηηαρ’δ⎬ρ (καηρεδιχιδιρ). 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14

-

lev erâde allâhu en yettehýze veleden lâstafâ (le ýstafâ) mimmâ (min mâ) yahluku mâ yeþâu subhâne-hu huve allâhu el vâhidu el kahhâru

: : : : : : : : : : : : : :

eðer, þâyet istedi, diledi Allah edinmek bir çocuk elbette, mutlaka seçerdi þeyden yaratýr dilediði þey o sübhandýr (herþeyden münezzehtir) o Allah vahid, tek, bir kahhar, kahreden, herþeye hakim olan, idaresi altýnda tutan

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Bu âyette Allahû Tealâ’nýn “Allah çocuk edinmek istedi.” diyenlere cevabý ifade edilmektedir. Allah, çocuk edinmek isteseydi mutlaka yarattýklarýndan dilediðini seçerdi. Ama O, herþeyden olduðu gibi çocuk edinmekten de münezzehtir. Hz. Ýsa’yý Allah’ýn oðlu, melekleri de Allah’ýn kýzlarý olarak deðerlendirmek Allahû Tealâ’nýn kesinlikle yalan saydýðý bir husustur. Allah bir insan deðildir. Allah, El Ýlâh’týr, Tek Ýlâh’týr, bütün kâinatlarý da insanlarý da Yaratan’dýr.

253

253


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 5

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 459

(39) Zumer Suresi ¡Š ߢ£ŒÛa ¢ñ ‰ì¢

7 ¡£Õ z¤Ûb¡2 ¤‰ ü¤a ë ¡pa ì¨à £Ûa Õ Ü  ‰b è£ä Ûa ¢‰¡£ì Ø¢í ë ¡‰b è £äÛa ó Ü Ç 3¤î £Ûa ¢‰¡£ì Ø¢í 6 Š à Ô¤Ûa ë ¤à £'Ûa Š£‚  ë ¡3¤î£Û a ó Ü Ç ü a 6 ó¦£à ¢ß §3 u ü¡ ô©Š¤v í ¥ £3¢× ¢‰b £1 ̤Ûa ¢Œí©Œ ȤÛa ì¢ç Halakas semâvâti vel arda bil hakk(hakký), yukevvirul leyle alen nehâri ve yukevvirun nehâre alel leyli ve sehhareþ þemse vel kamer(kamere), kullun yecrî li ecelin musemmâ(musemmen), e lâ huvel azîzul gaffâr(gaffâru).

(Αλλαη), γ⎞κλερι ϖε ψερι ηακ ιλε ψαραττ⎬. Γεχεψι γ⎫νδ⎫ζε, γ⎫νδ⎫ζ⎫ γεχεψε ⎜εϖιριρ. Γ⎫νε⎭’ι ϖε Αψ’⎬ μυσαηηαρ (εμρε αμαδε) κ⎬λδ⎬. Ηεπσι βελιρλενμι⎭ βιρ ζαμανα καδαρ (ψ⎞ρ⎫νγελερινδε) ακαρ (γιδερ). Ο, Αζ⎩ζ (ψ⎫χε ϖε ⎫στ⎫ν), Γαφφαρ (⎜οκ μαðφιρετ εδεν) δεðιλ μιδιρ?

254

254


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 5

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 459

(39) Zumer Suresi ¡Š ߢ£ŒÛa ¢ñ ‰ì¢

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23

-

halaka es semâvâti ve el arda bi el hakký yukevviru el leyle alâ en nehâri ve yukevviru en nehâre alâ el leyli ve sehhare eþ þemse ve el kamere kullun yecrî li ecelin musemmen e lâ huve el azîzu el gaffâru

: : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : :

yarattý semalar, gökler ve arz, yeryüzü, yer hak ile örter, sarar gece üzerine gündüz ve örter, sarar, çevirir gündüz üzerine gece ve musahhar kýldý, emre amade kýldý güneþ ve ay hepsi akar, gider ecele, bir süreye belirlenmiþ deðil mi o azîz (yüce ve üstün) gaffar (çok maðfiret eden) olan

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Allahû Tealâ yaradýlýþtan bahsetmektedir. Allahû Tealâ, gökleri de yeri de hak ile yarattý; var olmasýný istedi var kýldý. Allah, geceyi gündüze, gündüzü de geceye çevirir. Güneþ’i ve Ay’ý emre amade kýldý. Ay, Dünya’nýn bir gezegeni olarak Dünya da Güneþ’in bir gezegeni olarak devrededir. Herþey hünnes ve künnes kanunlarýna tâbîdir. Hünnes, merkezi çekim gücü; künnes de çevrede dönendir. Daima merkezde bir nükleus ve eliptik bir yörüngede dönen uydular vardýr. Hep merkezkaç kuvveti ve çevrede dönen bir nesne söz konusudur. Allahû Tealâ’nýn kýyâmet gününe (belirlenmiþ bir zamana) kadar boþlukta hepsi dönüp duracaklardýr. Herþey kýyâmet günü geldiði zaman sona erecektir.

255

255


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 6

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 460

(39) Zumer Suresi ¡Š ߢ£ŒÛa ¢ñ ‰ì¢

4 Œ¤ã a ë b è u¤ë ‹ b è¤ä¡ß 3 È u £á¢q §ñ †¡ya ë §¤1 ã ¤å¡ß ¤á¢Ø Ô Ü  ¡æì¢À¢2 ó©Ï ¤á¢Ø¢Ô¢Ü¤‚ í 6§xa 뤋 a ò î¡ãb à q ¡âb Ȥã ü¤a å¡ß ¤á¢Ø Û ¢é¨£ÜÛa ¢á¢Ø¡Û¨‡ 6§s¨Ü q §pb à¢Ü¢Ã ó©Ï §Õ¤Ü  ¡†¤È 2 ¤å¡ß b¦Ô¤Ü  ¤á¢Ø¡mb è £ß¢a æì¢Ï Š¤–¢m ó¨ £ã b Ï 7 ì¢ç £ü¡a é¨Û¡a ¬ü 6 ¢Ù¤Ü¢à¤Ûa ¢é Û ¤á¢Ø¢ £2 ‰ Halakakum min nefsin vâhýdetin summe ceale minhâ zevcehâ ve enzele lekum minel en’âmi semâniyete ezvâc(ezvâcin), yahlukukum fî butûni ummehâtikum halkan min ba’di halkýn fî zulumâtin selâs(selâsin), zâlikumullâhu rabbukum lehul mulk(mulku), lâ ilâhe illâ huve, fe ennâ tusrafûn(tusrafûne).

Σιζι τεκ βιρ νεφστεν ηαλκεττι. Σονρα ονδαν, ονυν ζεϖχεσινι (ε⎭ινι). ςε σιζιν ι⎜ιν δ⎞ρτ αψακλ⎬ ηαψϖανλαρδαν σεκιζ ⎜ιφτ ινδιρδι. Σιζι αννελερινιζιν καρν⎬νδα, βιρ ψαρατ⎬λ⎬⎭ταν σονρα βα⎭κα βιρ ψαρατ⎬λ⎬⎭λα (ηαλδεν ηαλε γελι⎭τιριπ δ⎞ν⎫⎭τ⎫ρερεκ) ⎫⎜ καρανλ⎬κ ι⎜ινδε ψαρατ⎬ρ. ⇑⎭τε βυ σιζιν Ραββινιζ Αλλαη’τ⎬ρ. Μ⎫λκ, Ο’νυνδυρ. Ο’νδαν βα⎭κα ⇑λ®η ψοκτυρ. Βυνα ραðμεν νασ⎬λ δ⎞νδ⎫ρ⎫λ⎫ψορσυνυζ? 1 2 3 4 5 6 7 8 9

256

-

halaka-kum min nefsin vâhidetin summe ceale min-hâ zevce-hâ ve enzele

: : : : : : : : :

sizi yarattý den nefs bir, tek sonra kýldý, yaptý, yarattý ondan onun eþi ve indirdi

256


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 6

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 460

(39) Zumer Suresi ¡Š ߢ£ŒÛa ¢ñ ‰ì¢

10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37

-

lekum min el en'âmi semâniyete ezvâcin yahluku-kum fî butûni ummehâti-kum halkan min ba'di halkýn fî zulumâtin selâsin zâlikum allâhu rabbu-kum lehu el mulku lâ ilâhe illâ huve fe ennâ tusrafûne

: : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : :

sizin için den dört ayaklý hayvanlar sekiz zevceler, eþler sizi yaratýr de, içinde batýnlar, karýnlar sizin anneleriniz yaratma, yaratýþ, yaratýlýþ den sonra yaratma, yaratýþ, yaratýlýþ de, içinde karanlýklar üç iþte bu Allah sizin Rabbiniz ona ait, onun mülk, idare yoktur ilâh den baþka o böylece, buna raðmen nasýl döndürülüyorsunuz

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Allahû Tealâ insaný tek bir neftsen yani Âdem (A.S)’dan halketti. Sonra onun zevcesini, eþini halketti. Allahû Tealâ önce kilden veya salsalinden (topraktan) Âdem (A.S)’ý yarattý. Bu birinci yaratmadýr. Âdem (A.S)’ýn kaburga kemiðinden, Havva Anamýz’ý yarattý. Bu ikinci yaratmasýdýr. Ama ondan sonra bebeðin anne karnýnda oluþmasý (Allahû Tealâ’nýn sonraki yaratmasý) üçüncü yaratýlýþtýr. Üç karanlýk içinde (üç safhada) oluþan ise anne karnýndaki bebektir. Allahû Tealâ, Tek Ýlâh’týr. Baþka bir Ýlâh yoktur, hiç olmamýþtýr. Ýnsanoðlu Allah’a ulaþmayý dilese Allah onu mutlaka cennetine kabul edecek, onu Kendisine ulaþtýracak, üçüncü kat cennete çýkaracak, dünya saadetinin yarýsýný mutlaka kazandýracak. Ama insanlar Allah’a ulaþmayý dilemiyorlar. Þeytan ve onun arkasýndan gidenler diðer insanlarý kandýrarak Allah’a ulaþmayý dilemelerini engelliyorlar. Yani onlarý Allah’ýn yolundan saptýrýyorlar. Allahû Tealâ, herkesin Allah’a ulaþmayý dilemesini ve mutlaka kurtuluþa ulaþmasýný ister.

257

257


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 7

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 460

(39) Zumer Suresi ¡Š ߢ£ŒÛa ¢ñ ‰ì¢

󨙤Š í ü ë ¤á¢Ø¤ä Ç ¥ £ó¡ä Ë é¨£ÜÛa £æ¡b Ï a뢊¢1¤Ø m ¤æ¡a ¢‰¡Œ m ü ë 6 ¤á¢Ø Û ¯¢é ™¤Š í a뢊¢Ø¤' m ¤æ¡a ë 7 Š¤1¢Ø¤Ûa ¡ê¡…b j¡È¡Û ¤á¢Ø¢÷¡£j ä¢î Ï ¤á¢Ø¢È¡u¤Š ß ¤á¢Ø¡£2 ‰ ó¨Û¡a £á¢q 6ô¨Š¤¢a ‰¤‹¡ë ¥ñ ‰¡‹a ë ¡‰ë¢†£– ¢ Ûa ¡pa ˆ¡2 ¥áî©Ü Ç ¢é £ã¡a 6 æì¢Ü à¤È m ¤á¢n¤ä¢× b à¡2 Ýn tekfurû fe innallâhe ganiyyun ankum, ve lâ yerdâ li ýbâdihil kufr(kufra), ve in teþkurû yerdahu lekum, ve lâ teziru vâziretun vizra uhrâ, summe ilâ rabbikum merciukum fe yunebbiukum bimâ kuntum ta’melûn(ta’melûne), innehû alîmun bi zâtis sudûr(sudûri).

Εðερ ινκ®ρ εδερσενιζ μυηακκακ κι Αλλαη, σιζδεν γανιδιρ (σιζε ιητιψαχ⎬ ψοκτυρ). ςε Ο, κυλλαρ⎬ κονυσυνδα κ⎫φρε ραζ⎬ ολμαζ. ςε εðερ ⎭⎫κρεδερσενιζ σιζδεν ραζ⎬ ολυρ. (Ηι⎜)βιρ γ⎫ναηκ®ρ, διðερινιν (βα⎭κασ⎬ν⎬ν) γ⎫ναη⎬ν⎬ ψ⎫κλενμεζ. Σονρα δ⎞ν⎫⎭⎫ν⎫ζ Ραββινιζεδιρ. Β⎞ψλεχε σιζε, ψαπμ⎬⎭ ολδυκλαρ⎬ν⎬ζ⎬ ηαβερ ϖερεχεκ. Μυηακκακ κι Ο, σινελερδε ολαν⎬ βιλενδιρ. 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16

258

-

in tekfurû fe inne allâhe ganiyyun an-kum ve lâ yerdâ li ibâdi-hi el kufre ve in teþkurû yerda-hu lekum ve lâ teziru

: : : : : : : : : : : : : : : :

eðer, ise inkâr ediyorsunuz böylece, artýk muhakkak ki Allah gani, zengin, ihtiyacý olmayan sizden ve razý olmaz için onun kullarý küfür, inkâr ve eðer, ise þükredersiniz ondan razý olur sizin için ve yüklenmez, taþýmaz

258


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 7

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 460

(39) Zumer Suresi ¡Š ߢ£ŒÛa ¢ñ ‰ì¢ 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31

-

vâziretun vizra uhrâ summe ilâ rabbi-kum merciu-kum fe yunebbiu-kum bimâ kuntum ta'melûne inne-hu alîmun bi zâti es sudûr

: : : : : : : : : : : : : : :

yük taþýyan, günahkâr aðýrlýk, yük, günah diðer sonra sizin Rabbinize sizin merciiniz, dönüþ yeriniz böylece, artýk size haber verir þeyi siz oldunuz siz yapýyorsunuz muhakkak ki o çok iyi bilen sahip sineler, göðüsler

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Allahû Tealâ inkârdan hoþlanmaz. Bazý insanlar Allah’ý ve Kur’ân’ýn temel hükümlerini inkâr ederler: “Allah’a insan ruhunun ulaþmasý diye bir þey olamaz. Allah ulaþýlmazdýr. Allah görülmezdir.” derler. Bu insanlar, Allah’ýn Kendisi için söylediklerinin tam tersini hiç çekinmeden, en rahat þekilde söylerler. Bunlar küfür olduðu cihetle Allahû Tealâ kullarýnýn küfrüne razý olmaz. Allah herkesi çok sever ve þükredenlerden razý olur. Allahû Tealâ, Ýnsan Suresinin 3. âyet-i kerimesinde diyor ki: 76/ÝNSAN-3: Ýnnâ hedeynâhus sebîle immâ þâkiren ve immâ kefûrâ(kefûren). Muhakkak ki; Biz, onu (insaný) sebîle (Allah’a kavuþturan yola) ulaþtýrýrýz. Kimi (hidayet üzere olarak) þükredenlerden olur. Kimi (asla Allah’a ulaþmayý dilemez) küfredenlerden olur. “Þükrederseniz Allah sizden razý olur” ifadesi Allah’a ulaþmayý dileyenlerin durumunu anlatmaktadir. Kiþi Allah’a ulaþmayý dilediði anda 1. Sýratý Mustakîm’in üzerindedir ve þükredenlerdendir. Allah’a ulaþmayý dilemeyenlerse, dilemedikleri sürece hep küfredenlerden olarak kalmaya mahkûmdurlar. Ýnsanlar, baþka insanlarýn günahlarýný yüklenemezler ama baþka insanlarý cehenneme sürükledikleri için Allah onlarýn günahlarýný artýrýr. Cehenneme sürükledikleri insanlarýn günahlarýndan onlara da yazýlýr. Kim birilerini hidayete ulaþmasý için razý eder de o kiþi Allah’a ulaþmayý dilerse, kiþinin kazandýklarýndan bir kýsmý, onu yola ulaþtýrmaya vesile olana da verilir. Kim de baþkasýnýn dalâletine sebebiyet verirse, hidayette olan bir insaný dalâlete düþmeye zorlarsa, o zaman da dalâlete düþenin veya dalâlette olanýn hidayete ulaþmasýna mani olunduðu için hidayete ulaþamayan kiþinin günahlarýndan onu dalâlette býrakana da yazýlýr. Günahlarýn da sevaplarýn da yüklenmesi söz konusudur. Fakat buradaki mânâ birisinin günahýný sýfýra indirerek günahýný bir baþkasýna yüklemek hiçbir zaman olmaz. O kiþinin günahlarý gene yerinde kalýr. Ruhun ölümden sonra Allah’a dönüþünden bahsedilmektedir. Ölümle beraber bütün hayat filmi gösterilir. Böylece kiþiye, yapmýþ olduklarý haber verilir. Allah herkesin sinesinde olaný, kalbinde ne olduðunu bilir ve “Bu kulum Allah’a ulaþmayý dileyecek mi dilemeyecek mi?” diye hep kalbe bakar. Kalbinizde böyle bir talep var mý oluþmuþ mu; yoksa yok mu hiç oluþmayacak mý Allahû Tealâ bununla iliþkilidir.

259

259


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 8

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 460

(39) Zumer Suresi ¡Š ߢ£ŒÛa ¢ñ ‰ì¢

b¦jî©ä¢ß ¢é £2 ‰ b Ç … ¥£Š¢™ æb ¤ã¡ü¤a £ ß a ‡¡a ë ó¡ ã ¢é¤ä¡ß ¦ò à¤È¡ã ¢é Û £ì  a ‡¡a £á¢q ¡é¤î Û¡a 3 È u ë ¢3¤j Ó ¤å¡ß ¡é¤î Û¡a a¬ì¢Ç¤† í æb × b ß 6 ©é¡Üî©j  ¤å Ç £3¡š¢î¡Û a¦…a †¤ã a ¡é ¨£Ü¡Û Ù £ã¡a > ¦5î©Ü Ó Ú¡Š¤1¢Ø¡2 ¤É £n à m ¤3¢Ó ¡‰b £äÛa ¡lb z¤• a ¤å¡ß

Ve izâ messel insâne durrun deâ rabbehu munîben ileyhi summe izâ havvelehu ni’meten minhu nesiye mâ kâne yed’û ileyhi min kablu ve ceale lillâhi endâden li yudýlle an sebîlih(sebîlihi), kul temetta’ bi kufrike kalîlen inneke min ashâbin nâr(nâri).

260

260


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 8

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 460

(39) Zumer Suresi ¡Š ߢ£ŒÛa ¢ñ ‰ì¢

ςε ινσανα βιρ ζαραρ δοκυνδυðυ ζαμαν, Ραββινε ψ⎞νελερεκ ονα δυα εδερ. Σονρα (Αλλαη) κενδινδεν βιρ νι’μετ λ⎫τφεττιðι ζαμαν δαηα ⎞νχε ονα δυα εττιðινι (ψαλϖαρδ⎬ð⎬ν⎬) υνυτυρ. Ο’νυν (Αλλαη’⎬ν) ψολυνδαν σαπτ⎬ρμακ ι⎜ιν Αλλαη’α ε⎭λερ κ⎬λαρ. Δε κι: “Κ⎫φρ⎫ν ιλε βιραζ δαηα μεταλαν (φαψδαλαν). Μυηακκακ κι σεν, χεηεννεμ εηλινδενσιν.”

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27

261

-

ve izâ messe el insâne durrun deâ rabbe-hu munîben ileyhi summe izâ havvele-hu ni'meten min-hu nesiye mâ kâne yed'û ileyhi min kablu ve ceale li allâhi endâden li yudýlle an sebîli-hi kul temetta

: : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : :

ve ….. olduðu zaman dokundu insan darlýk, sýkýntý, zarar dua etti onun Rabbi münîb olarak, yönelerek ona sonra olduðu zaman ona verdi, lütfetti ni'met ondan, kendisinden unuttu olmadý dua eder ona den önce ve kýldý, yaptý, yarattý Allah için, Allah'a eþler, ortaklar saptýrmak için, dalâlete düþürmek için dan onun yolu de, söyle metalan, faydalan

261


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øÉé¼@»A øÁônø@I { ℜψετ − 8

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 460

(39) Zumer Suresi ¡Š ߢ£ŒÛa ¢ñ ‰ì¢

28 29 30 31 32

-

bi kufri-ke kalîlen inne-ke min ashâbi en nâri

: : : : :

küfrünle, inkârýnla az, biraz muhakkak ki sen den ateþ ehli, ateþin halký

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Kendisine zarar dokunduðu zaman, Rabbine yönelerek dua eden kiþi, Allah ona bir ni’met lütfettiði zaman daha önce O’na yalvardýðýný unutur ve baþka insanlarý Allah’ýn yolundan saptýrmak için eþler kýlar. Allahû Tealâ diyor ki: 9/TEVBE-126: E ve lâ yerevne ennehum yuftenûne fî kulli âmin merreten ev merreteyni summe lâ yetûbûne ve lâ hum yezzekkerûn(yezzekkerûne). Ve onlar, senede bir veya iki kere imtihan edildiklerini görmüyorlar mý? Sonra tövbe etmiyorlar (Allah’a yönelmiyorlar) ve onlar zikir yapmýyorlar (Allah’ýn ismini ardarda tekrar etmiyorlar). Allahû Tealâ, Bakara Suresinin 156 ve 157. âyetlerinde diyor ki: 2/BAKARA-156: Ellezîne izâ esâbethum musîbetun, kâlû innâ lillâhi ve innâ ileyhi râciûn(râciûne). Onlar ki; kendilerine bir musîbet isabet ettiði zaman: “Biz muhakkak ki Allah içiniz (O’na ulaþmak ve teslim olmak için yaratýldýk) ve muhakkak O’na döneceðiz (ulaþacaðýz).” dediler. 2/BAKARA-157: Ulâike aleyhim salâvâtun min rabbihim ve rahmetun ve ulâike humul muhtedûn(muhtedûne). Onlar (dünya hayatýnda Allah’a mutlaka döneceklerinden emin olanlar var ya), Rab’lerinden salâvât ve rahmet onlarýn üzerinedir. Ýþte onlar, hidayette olanlardýr. Allah’a ulaþmayý dileyen, Allah’a mutlaka ulaþacaðýna inanan insanlar vardýr. Bunun tam tersi Allah’a eþler, ortaklar kýlmaktýr. Birinci grup Allah’ýn karþýsýna çýkardýðý musîbeti pozitif olarak deðerlendirir, Allah’a ulaþmak için vesile sayar, diðeri musîbeti kendisini yoldan çýkaracak bir faktör gibi görür ve Allah’a ulaþmayý unuttuðu gibi baþka insanlarý da Allah’ýn yolundan saptýrýr.

262

262


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 9

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 460

(39) Zumer Suresi ¡Š ߢ£ŒÛa ¢ñ ‰ì¢

a¦†¡ub  ¡3¤î £Ûa õ¬b ã¨a ¥o¡ãb Ó ì¢ç ¤å £ß a ò à¤y ‰ aì¢u¤Š í ë ñ Š¡¨ü¤a ¢‰ ˆ¤z í b¦à¡ö¬b Ó ë æì¢à Ü¤È í åí©ˆ £Ûa ô¡ì n¤ í ¤3 ç ¤3¢Ó 6 ©é¡£2 ‰ b à £ã¡a 6 æì¢à Ü¤È í ü åí©ˆ £Ûa ë ; ¡lb j¤Û ü¤a aì¢Û¯ë¢a ¢Š £× ˆ n í Em men huve kânitun ânâel leyli sâciden ve kâimen yahzerul âhýrete ve yercû rahmete rabbih(rabbihî), kul hel yestevîllezîne ya’lemûne vellezîne lâ ya’lemûn(ya’lemûne), innemâ yetezekkeru ulûl elbâb(elbâbi).

Γεχε βοψυνχα σεχδε εδερεκ ϖε κ⎬ψαμδα (αψακτα) δυραρακ κανιτιν ολαν, αηιρεττεν ⎜εκινεν (κορκαν) ϖε Ραββινιν ραημετινι διλεψεν μι? Δε κι: “(Ηι⎜) βιλενλε βιλμεψεν βιρ ολυρ μυ? Ανχακ υλ⎦λ’ελβαβ (δαιμ⎩ ζικιρ σαηιπλερι) τεζεκκ⎫ρ εδερ.”

263

263


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 9

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 460

(39) Zumer Suresi ¡Š ߢ£ŒÛa ¢ñ ‰ì¢

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23

-

em men huve kânitun ânâe el leyli sâciden ve kâimen yahzeru el âhirete ve yercû rahmete rabbi-hi kul hel yestevî ellezîne ya'lemûne ve ellezîne lâ ya'lemûne innemâ yetezekkeru ulû el elbâbi

: : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : :

yoksa, veya kimse, kiþi o kanitun olan (saygýyla Allah'ýn huzurunda duran) vakit, saat gece secde eden ve kýyamda duran, ayakta duran sakýnýr, çekinir, korkar ahiret ve diler rahmet onun Rabbi de, söyle mý müsavi olur, eþit olur kimseler, onlar biliyorlar, bilirler ve kimseler bilmiyorlar, bilmezler ancak, sadece, ama tezekkür ederler ulûl'elbab, daimî zikir sahipleri

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Burada Allahû Tealâ daimî zikir sahiplerinden bahsetmektedir. Gece boyunca namaz kýlarken secdede uzun süre kalan ve kendisinden bir þeylerin ayrýlarak Allah’a ulaþtýðýný hisseden ve gören kiþi, sonra da o gidenlerin tekrar kendisine geri döndüðünü hisseden kiþi kanitin olan kiþidir. Bu kiþi devamlý Allah’ýn rahmetini dileyen kiþidir; bilendir. Bilen de kendisini Allah’a adamýþ olan kiþidir. Ve o ulûl’elbabtýr, ehli tezekkürdür, daimî zikrin sahibidir. Kendisine duvarlarýn açýlýp Allahû Tealâ’nýn gaybý gösterdiði, kalp gözü, kalp kulaðý açýk olanlar daimî zikrin sahibidir. Bir evvelki âyette bahsedilen ateþ halkýndan olan kiþi ile kanitin olan kiþi karþýlaþtýrýlýyor.

264

264


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 10

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 460

(39) Zumer Suresi ¡Š ߢ£ŒÛa ¢ñ ‰ì¢

6 ¤á¢Ø £2 ‰ aì¢Ô £ma aì¢ä ߨa åí©ˆ £Ûa ¡…b j¡Ç b í ¤3¢Ó b î¤ã¢£†Ûa ¡ê¡ˆ¨ç ó©Ï aì¢ä ¤y a åí©ˆ £Ü¡Û 6 ¥ò È¡a ë ¡é¨£ÜÛa ¢¤‰ a ë 6 ¥ò ä  y ¤á¢ç Š¤u a æ뢊¡2b £–Ûa ó £Ï ì¢í b à £ã¡a §lb ¡y ¡Š¤î Ì¡2 Kul yâ ýbâdýllezîne âmenûttekû rabbekum, lillezîne ahsenû fî hâzihid dunyâ haseneh(hasenetun), ve ardullâhi vâsiah(vâsiatun) innemâ yuveffas sâbirûne ecrehum bi gayri hisâb(hisâbin).

Δε κι: “Εψ ®μεν⎦ ολαν κυλλαρ, Ραββινιζε καρ⎭⎬ τακϖα σαηιβι ολυν! Βυ δ⎫νψαδα αησεν ολανλαρ ι⎜ιν βιρ γ⎫ζελλικ ϖαρδ⎬ρ. ςε Αλλαη’⎬ν αρζ⎬ γενι⎭τιρ. Αμα σαβρεδενλερε εχιρλερι ηεσαπσ⎬ζ ⎞δενιρ.” 1 2 3 4 5 6

265

-

kul yâ ýbâdý ellezîne âmenû ittekû

: : : : : :

de, söyle ey benim kullarým kimseler, onlar âmenû oldular, îmân ettiler, Allah'a ulaþmayý dilediler takva sahibi olun

265


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 10

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 460

(39) Zumer Suresi ¡Š ߢ£ŒÛa ¢ñ ‰ì¢

7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21

-

rabbe-kum li ellezîne ahsenû fî hâzihi ed dunyâ hasenetun ve ardu allâhi vâsiatun innemâ yuveffâ es sâbirûne ecre-hum bi gayri hisâbin (bi gayri hisâbin

: : : : : : : : : : : : : : : :

sizin Rabbiniz kimseler için, onlar için en güzel, ahsen olan de, içinde bu dünya güzellik, iyilik ve Allah'ýn arzý, yeri geniþ ancak, sadece, ama vefa edilir, ödenir sabredenler onlarýn ecirleri, mükâfatlarý, yaptýklarýnýn karþýlýðý olmaksýzýn, olmadan hesap hesapsýz)

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Burada ahsen olanlarýn takvasý söz konusudur. Ahsen olanlar; nefslerini de Allahû Tealâ’ya teslim edenler, ulûl’elbab olanlar, muhlis olanlar ve iradesini Allah’a teslim ederek irþad makamýna tayin edilenlerdir. Ahsen olma bu noktadan daha yukarýlara doðru gider. Nefs teslimi de irþad olmak da iradenin teslimi de ahsen olanlarýn makamlarýdýr. Bunlardan en üstün olan, iradenin teslim edildiði yerdir. Sabredenler, nefsinin kalbindeki sabýrsýzlýk afeti tamamen tükenmiþ olanlardýr, burasý ulûl’elbab makamýdýr. Ondan sonra ihlâs ve salâh makamlarý gelir. Buradan itibaren ahsen olma mües-sesesi üç mertebe daha gider. Tam 19 mertebe kiþinin nefsinde deðiþme olur. Önce ulûl’elbab makamýnda 7 kat yerlerin melekûtu gösterilir ve yedi mertebe müzeyyen olur kiþi. Sonra ihlâs makamýnda göklerin melekûtu gösterilir, yedi mertebe daha müzeyyen olur. Sonra salâh makamýnýn 1., 2., 3. ve 4. kademelerinde dört mertebe daha müzeyyen olur. Allah’a iradesini teslim ettiði zaman bir mertebe daha müzeyyen olur. Ýþte o zaman kiþi sabrýn sahibi olmuþtur ve kalbi 19 mertebe müzeyyen olmuþtur.

266

266


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 11

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 461

(39) Zumer Suresi ¡Š ߢ£ŒÛa ¢ñ ‰ì¢

騣ÜÛa †¢j¤Ç a ¤æ a ¢p¤Š¡ß¢a ¬ó©£ã¡a ¤3¢Ó = åí©£†Ûa ¢é Û b¦–¡Ü¤‚¢ß Kul innî umirtu en a’budallâhe muhlisan lehud dîn(dîne).

Δε κι: “Μυηακκακ κι βεν, Αλλαη’α, δ⎩νι Ο’να ηαλισ κ⎬λαρακ κυλ ολμακλα εμρολυνδυμ.” 1 2 3 4 5 6 7

-

kul : innî : umirtu : en a'budallâhe (en a'bude allâhe): muhlisan : lehu : ed dîne :

de, söyle muhakkak ki ben emrolundum Allah'a kul olmak muhlis olarak, halis kýlarak ona, onun için dîn

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Kul olmak, Allah’a abd olmaktýr. Kur’ân bunu içerir ve emreder. Yedi kulluðun yedisi de insanoðlunun üzerine farz kýlýnmýþtýr. Kiþi Allah’a ulaþmayý dilediði zaman 1. kulluktadýr; taguta kul olmaktan kurtulup Allah’a kul olmuþtur. Sahâbe Allah’a ulaþmayý dilemiþler ve Allah’a yönelmiþlerdir: 39/ZUMER-17: Vellezînectenebût tâgûte en ya’budûhâ ve enâbû ilâllâhi lehumul buþrâ, fe beþþir ýbâd(ýbâdi). Onlar ki; taguta (insan ve cin þeytanlara) kul olmaktan içtinap ettiler (kaçýndýlar, kendilerini kurtardýlar). Çünkü Allah’a yöneldiler (Allah’a ulaþmayý dilediler). Onlara müjdeler vardýr. Öyleyse kullarýmý müjdele! Kiþinin irþad makamýna ulaþtýðý nokta kul olmanýn 2. kademesidir. Sadece abd olanlar, kul olanlar felâha ererler. Bütün sahâbe hepsi tâbî oldular ve felâha erdiler. Bütün sahâbe irþad makamý olan Peygamber Efendimiz (S.A.V)’e tâbî olmuþlardýr:

267

267


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 11

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 461

(39) Zumer Suresi ¡Š ߢ£ŒÛa ¢ñ ‰ì¢

7/A’RAF-157: Ellezîne yettebiûner resûlen nebiyyel ummiyyellezî yecidûnehu mektûben indehum fît tevrâti vel incîli ye’muruhum bil ma’rûfi ve yenhâhum anil munkeri ve yuhýllu lehumut tayyibâti ve yuharrimu aleyhimul habâise ve yedau anhum ýsrahum vel aglâlelletî kânet aleyhim, fellezîne âmenû bihî ve azzerûhu ve nasarûhu vettebeûn nûrellezî unzile meahu ulâike humul muflihûn(muflihûne). Onlar ki, yanlarýndaki Tevrat’ta ve Ýncil’de yazýlý bulduklarý ümmî, nebî, resûle tâbî olurlar. Onlara ma’ruf ile (irfanla) emreder, onlarý münkerden nehyeder ve onlara tayyib olanlarý (temiz ve güzel olan þeyleri), helâl kýlar. Habis olanlarý (kötü ve pis þeyleri), onlara haram kýlar. Ve onlarýn, aðýrlýklarýný (günahlarýný sevaba çevirip, günahlarýnýn aðýrlýðýný) kaldýrýr. Ve üzerlerindeki zincirleri, (ruhu vücuda baðlayan bað ve fetih kapýsýnýn üzerindeki 7 baklalý altýn zincir) kaldýrýr. Artýk onlar, O’na îmân ettiler ve O’na saygý gösterdiler ve O’na yardým ettiler ve O’nunla beraber indirilen Nur’a (Kur’ân-ý Kerim’e) tâbî oldular. Ýþte onlar, onlar felâha (kurtuluþa, cennet mutluluðuna ve dünya mutluluðuna) erenlerdir. Allahû Tealâ, Zumer Suresinin 18. âyet-i kerimesinde bütün sahâbenin hidayete erdiðini ifade etmektedir. Hidayete ermekse ruhu Allah’a ulaþtýrýp teslim etmektir. Bütün sahâbe Allah’a ruhlarýný ulaþtýrmýþlar, üçüncü kulluða da ulaþmýþlardýr. 39/ZUMER-18: Ellezîne yestemiûnel kavle fe yettebiûne ahseneh(ahsenehu), ulâikellezîne hedâhumullâhu ve ulâike hum ulûl elbâb(elbâbi). Onlar, sözü iþitirler, böylece onun ahsen olanýna tâbî olurlar. Ýþte onlar, Allah’ýn hidayete erdirdikleridir. Ve iþte onlar; onlar ulûl’elbabtýr (daimî zikrin sahipleri). Fizik vücudun Allah’a teslimi 4. kulluktur. Bütün sahâbe fizik vücutlarýný da teslim etmiþlerdir: 3/AL-Ý ÝMRAN-20: Fe in hâccûke fe kul eslemtu vechiye lillâhi ve menittebean(menittebeani), ve kul lillezîne ûtûl kitâbe vel ummiyyîne e eslemtum, fe in eslemû fe kadihtedev, ve in tevellev fe innemâ aleykel belâg(belâgu), vallâhu basîrun bil ibâd(ibâdi). Eðer seninle tartýþmaya kalkarlarsa, o zaman de ki: “Ben ve bana tâbî olanlar vechimizi (fizik vücudumuzu) Allah’a teslim ettik.” O kitap verilenlere ve ÜMMÎ’lere de ki: “Siz de (fizik vücudunuzu Allah’a) teslim ettiniz mi?” Eðer teslim ettilerse o zaman (onlar) andolsun ki; hidayete ermiþlerdir. Eðer yüz çevirirlerse, o zaman sana düþen (görev) ancak tebliðdir. Allah kullarýný BASÎR’dir (görendir). Nefsin Allah’a teslimi 5. kulluktur. Bütün sahâbe daimî zikre ulaþmýþ nefslerini Allah’a teslim etmiþlerdir: 3/AL-Ý ÝMRAN-190: Ýnne fî halkýs semâvâti vel ardý vahtilâfil leyli ven nehâri le âyâtin li ulîl elbâb(ulîl elbâbý).

268

268


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 11

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 461

(39) Zumer Suresi ¡Š ߢ£ŒÛa ¢ñ ‰ì¢

Hiç þüphesiz; göklerin ve yerin yaratýlýþýnda, gece ile gündüzün birbiri ardýnca geliþinde, elbette ulûl’elbab için nice deliller vardýr. 3/AL-Ý ÝMRAN-191: Ellezîne yezkurûnallâhe kýyâmen ve kuûden ve alâ cunûbihim ve yetefekkerûne fî halkýs semâvâti vel ard(ardý), rabbenâ mâ halakte hâzâ bâtýlâ(bâtýlan), subhâneke fekýnâ azâben nâr(nârý). O (Ulûl’elbab) ki; (lübblerin, Allah’ýn sýr hazinelerinin sahipleri), onlar ayakta iken, otururken ve yan üstü yatarken (hep) Allah’ý zikrederler. Göklerin ve yerin yaratýlýþý hakkýnda tefekkür ederler. (Ve derler ki): “Ey Rabbimiz! Sen, bunlarý bâtýl olarak (boþuna) yaratmadýn. Seni tesbih (tenzih) ederiz. Bizi, ateþin azabýndan koru.” Ulûl’elbab kullar için, ayaktayken de otururken de yan üstü yatarken de hep Allah’ý zikretmek söz konusudur. Zumer-18 sahâbenin daimî zikre ulaþtýðýný; yani ulûl’elbab olduðunu ifade etmektedir. Bütün sahâbe irþad olmuþtur. Ýrþad olmak 6. kulluktur: 49/HUCURAT-7: Va’lemû enne fîkum resûlallâh(resûlallâhi), lev yutîukum fî kesîrin minel emri le anittum ve lâkinnallâhe habbebe ileykumul îmâne ve zeyyenehu fî kulûbikum, ve kerrehe ileykumul kufre vel fusûka vel isyân(isyâne), ulâike humur râþidûn(râþidûne). Bilin ki, içinizde Allah’ýn resûlü var. Þâyet emirlerin çoðunda size uysaydý lânetlenirdiniz. Fakat Allah, size îmâný sevdirdi, kalplerinizde onu (îmâný) müzeyyen kýldý (fazýllarý îmân kelimesinin etrafýnda toplayarak kalbinizi tamamen nurla doldurdu). Size; küfrü, fýský ve isyaný kerih gösterdi. Ýþte onlar, irþad olanlardýr. Sahâbe iradelerini de Allah’a teslim edip ensar ve muhacirin olarak irþad makamýna tayin edilmiþlerdir. Bu 7. kulluktur. Ensara ve muhacirine tâbî olunmuþtur: 9/TEVBE-100: Ves sâbikûnel evvelûne minel muhâcirîne vel ensâri vellezînettebeûhum bi ýhsânin radýyallâhu anhum ve radû anhu ve eadde lehum cennâtin tecrî tahtehel enhâru hâlidîne fîhâ ebedâ(ebeden), zâlikel fevzul azîm(azîmu). O sabikûn-el evvelîn (evvelki hayýrlarda yarýþanlardan ulûl’elbab, ihlâs ve salâh makamlarýný, en üst üç makamý iþgal edenler): Onlarýn bir kýsmý muhacirînden (Mekke’den Medine’ye göç edenlerden) bir kýsmý ensardan (Medine’deki yardýmcýlardan) ve bir kýsmý da onlara (ensar ve muhacirîne) ihsanla tâbî olanlardandý. (Sahâbe irþad makamýna sahip olduklarý için onlara tâbî olundu). Allah, onlardan razý ve onlar da O’ndan (Allah’tan) razýdýr. Onlara Allah, altlarýndan ýrmaklar akan cennetler hazýrladý ve orada ebediyyen kalacaklardýr. Ýþte bu, en büyük (azîm) mükâfattýr. Bütün sahâbe, 14 asýr evvel bu âyet-i kerimenin muhtevasýndaki gibi ihlâs sahibi olarak Allah’a kul olmayý gerçekleþtirmiþlerdir.

269

269


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 12

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 461

(39) Zumer Suresi ¡Š ߢ£ŒÛa ¢ñ ‰ì¢

åî©à¡Ü¤¢à¤Ûa 4 £ë a æì¢× a ¤æ ü¡ ¢p¤Š¡ß¢a ë Ve umirtu li en ekûne evvelel muslimîn(muslimîne).

ςε τεσλιμ ολανλαρ⎬ν ιλκι ολμακλα εμρολυνδυμ.

1 2 3 4 5

-

ve umirtu li en ekûne evvele el muslimîne

: : : : :

ve ben emrolundum için benim olmam evvel, ilk teslim olanlar

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Kurân’a tâbî olarak teslim olanlarýn ilki Peygamber Efendimiz (S.A.V)’dir. Ezelde de Allah’a ilk teslim olan Peygamber Efendimiz (S.A.V)’dir. Ýlk teslim, daha insanlar yaratýlmadan evvel bütün ruhlar babalarýnýn sýrtlarýndan çýkarýlarak biraraya geldikleri zaman tahakkuk etti. Orada ilk teslim olan da Peygamber Efendimiz (S.A.V)’di. Burada “emrolundum” kelimesi kullanýldýðý için o kavmin içinde Cebrail (A.S) kanalýyla Allah’a ilk teslim olan Peygamber Efendimiz (S.A.V)’dir. Bütün sahâbe onu takiben teslim olmuþlardýr. Bu yeni bir ümmetin oluþmasýdýr. 7/A’RAF-172: Ve iz ehaze rabbuke min benî âdeme min zuhûrihim zurriyyetehum ve eþhedehum alâ enfusihim, e lestu birabbikum, kâlû belâ, þehidnâ, en tekûlû yevmel kýyâmeti innâ kunnâ an hâzâ gâfilîn(gâfilîne). Ve kýyâmet günü, gerçekten biz bundan gâfildik (gâfilleriz) dersiniz diye (dememeniz için), senin Rabbin, Âdemoðullarýnýn sýrtlarýndan onlarýn zürriyetlerini aldýðý zaman onlarý, nefsleri üzerine þahit tuttu. (Allahû Tealâ þöyle buyurdu): “Ben, sizin Rabbiniz deðil miyim?” Dediler ki: “Evet, (Sen, bizim Rabbimizsin), biz þahit olduk.”

270

270


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 13

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 461

(39) Zumer Suresi ¡Š ߢ£ŒÛa ¢ñ ‰ì¢

§áî©Ä Ç §â¤ì í la ˆ Ç ó©£2 ‰ ¢o¤î – Ç ¤æ¡a ¢Òb  a ¬ó©£ã¡a ¤3¢Ó Kul innî ehâfu in asaytu rabbî azâbe yevmin azîm(azîmin).

Δε κι: “Μυηακκακ κι βεν, εðερ Ραββιμε ασι ολυρσαμ, β⎫ψ⎫κ γ⎫ν⎫ν αζαβ⎬νδαν κορκαρ⎬μ.” 1 2 3 4 5 6 7 8

-

kul innî ehâfu in asaytu rabbî azâbe yevmin azîmin

: : : : : : : :

de, söyle muhakkak ki ben korkarým eðer asi olursam, isyan edersem benim Rabbim azap gün azîm, büyük

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Hz. Muhammed Mustafa (S.A.V) Efendimiz için cehenneme girmek söz konusu olamaz ama herkese ibret olsun diye Allahû Tealâ ona böyle söyletiyor. Allahû Tealâ insanlarýn büyük kýsmý için cehennemi hazýrlamýþ ve asi olanlarýn da gireceði yer cehennemdir.

ℜψετ − 14

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 461

=ó©äí©… ¢é Û b¦–¡Ü¤‚¢ß ¢†¢j¤Ç a é¨ £ÜÛa ¡3¢Ó Kulillâhe a’budu muhlisan lehu dînî.

Δε κι: “Βεν Αλλαη’α, δ⎩νιμι Ο’να ηαλισ κ⎬λαρακ κυλ ολυρυμ.” 1 2 3 4 5

-

kulillâhe (kuli allâhe) a'budu muhlisan lehu dînî

: : : : :

de ki Allah ben kul olurum muhlis olarak, halis kýlarak ona, onun için dînimi

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Dînin Allah’a halis kýlýnmasý ve kul olmak. Burada dînin halis olmasý kiþinin, nefsinin kalbinin halis olmasýyla paralel bir iliþki gösterir. Ýhlâs makamý, nefsin bütün afetlerden kurtulduðu,14 mertebede müzeyyen olduðu, yerlerin ve göklerin melekûtunun kendisine tamamen gösterildiði, Allah’ýn Zat’ýnýn henüz gösterilmediði bir noktadýr.

271

271


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 15

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 461

(39) Zumer Suresi ¡Š ߢ£ŒÛa ¢ñ ‰ì¢

¤3¢Ó 6 ©é¡ã뢅 ¤å¡ß ¤á¢n¤÷¡( b ß a뢆¢j¤Çb Ï a¬ë¢Š¡  åí©ˆ £Ûa åí©Š¡b ‚¤Ûa £æ¡a 6 ¡ò à¨î¡Ô¤Ûa â¤ì í ¤á¡èî©Ü¤ç a ë ¤á¢è ¢1¤ã a ¢åî©j¢à¤Ûa ¢æa Š¤¢‚¤Ûa ì¢ç Ù¡Û¨‡ ü a Fa’budû mâ þi’tum min dûnih(dûnihi), kul innel hâsirîne ellezîne hasirû enfusehum ve ehlîhim yevmel kýyâmeh(kýyâmeti) e lâ zâlike huvel husrânul mubîn(mubînu).

Αρτ⎬κ Ο’νδαν βα⎭κα διλεδιðινιζ ⎭εψε ταπ⎬ν. Δε κι: “Μυηακκακ κι, κενδιλερινι ϖε αιλελερινι η⎫σρανα δ⎫⎭⎫ρενλερ, κ⎬ψ®μετ γ⎫ν⎫ η⎫σρανα υðραψαχακ ολανλαρδ⎬ρ.” Βυ απα⎜⎬κ βιρ η⎫σραν δεðιλ μι?

272

272


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 15

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 461

(39) Zumer Suresi ¡Š ߢ£ŒÛa ¢ñ ‰ì¢

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18

-

fa'budû (fe u'budû) mâ þi'tum min dûni-hi kul inne el hâsirîne ellezîne hasirû enfuse-hum ve ehlî-him yevme el kýyâmeti e lâ zâlike huve el husrânu el mubînu

: : : : : : : : : : : : : : : : : :

artýk kul olun, tapýn þey siz dilediniz den ondan baþka de, söyle muhakkak ki hüsrana uðrayanlar o kimseler, onlar hüsrana uðradýlar, hüsrana düþtüler onlarýn nefsleri, kendileri ve onlarýn ehilleri, aileleri kýyâmet günü deðil mi iþte bu o hüsran apaçýk

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Hüsrana düþmek müessesesi, bir kiþinin günahlarýnýn sevaplarýndan fazla olmasý halidir. Mu’minun Suresinin 102. ve 103. âyetlerinde Allahû Tealâ buyuruyor ki: 23/MU’MÝNUN-102: Fe men sekulet mevâzînuhu fe ulâike humul muflihûn(muflihûne). O zaman kimin mizaný (sevap tartýlarý) aðýr gelirse iþte onlar, felâha erenlerdir. 23/MU’MÝNUN-103: Ve men haffet mevâzînuhu fe ulâikellezîne hasirû enfusehum fî cehenneme hâlidûn(hâlidûne). Ve kimin mizaný (sevap tartýlarý), hafif gelirse iþte onlar, nefslerini hüsrana düþürenlerdir. Onlar, cehennemde ebediyyen kalacak olanlardýr. Dünyada hüsranda olanlar kýyâmet günü de hüsrana uðrayacaklardýr. Ateþte yanma gerçekleþtiði zaman hüsranýn neye mal olduðunu öðrenecek ve yaþayacaklardýr.

273

273


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 16

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 461

(39) Zumer Suresi ¡Š ߢ£ŒÛa ¢ñ ‰ì¢

6 ¥3 ܢà ¤á¡è¡n¤z m ¤å¡ß ë ¡‰b £äÛa å¡ß ¥3 ܢà ¤á¡è¡Ó¤ì Ï ¤å¡ß ¤á¢è Û ¡æì¢Ô £mb Ï ¡…b j¡Ç b í 6 ¢ê …b j¡Ç ©é¡2 ¢é¨£ÜÛa ¢Ò¡£ì ‚¢í Ù¡Û¨‡ Lehum min fevkýhim zulelun minen nâri ve min tahtihim zulel(zulelun), zâlike yuhavvifullâhu bihî ýbâdeh(ýbâdetu), yâ ýbâdi fettekûn(fettekûni).

Ονλαρ⎬ν ⎫στ⎫νδε ϖε αλτ⎬νδα ατε⎭τεν γ⎞λγελερ ϖαρδ⎬ρ. ⇑⎭τε β⎞ψλε, Αλλαη κυλλαρ⎬ν⎬ ονυνλα κορκυτυψορ. Εψ κυλλαρ⎬μ! √ψλεψσε βανα καρ⎭⎬ τακϖα σαηιβι ολυν. 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15

-

lehum min fevký-him zulelun min en nâri ve min tahti-him zulelun zâlike yuhavvifu allâhu bi-hi ibâde-hu yâ ibâdi fe ittekû-ni

: : : : : : : : : : : : : : :

onlar için, onlarýn vardýr onlarýn üstünden gölgelikler ateþten ve onlarýn altýndan gölgelikler iþte bu, iþte böyle korkutuyor, korkutur Allah onunla onun kullarý ey kullarým öyleyse bana karþý takva sahibi olun

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Burada Allahû Tealâ: “Allah kullarýný onunla korkutur.” buyurmaktadýr. Yani bu kiþiler, Allah’a ulaþmayý dilemiþler, Allah’a kul olmuþlar ama gene de Allahû Tealâ onlarý tehdit ediyor, korkutuyor. Burada “Cehenneme gidecek olanlardan ibret alýn, sakýn Bana kul olduktan sonra tekrar fýska düþmeyin, küfre dönmeyin.” tarzýnda bir iþaret var. “Ey kullarým, öyleyse bana karþý takva sahibi olun.” ifadesi de bundan sonraki takvalarý da gerçekleþtirin demektir. Yani kullar Allah’a ulaþmayý dileyince cehennemden kurtulmuþlar. Ama Allahû Tealâ daha üst kademelere de çýkmalarý, Allah yolunda devamlý tekâmül etmeleri, 3., 4., 5., 6., 7. kat cennetlere doðru yollarýna devam etmeleri için kullarýný uyarýyor. Ýnsanlar Allah’a ulaþmayý dilemeden evvel tagutun kuludur. Allah’a ulaþmayý diledikleri zaman Allah’ýn kulu olurlar. Burada Allahû Tealâ “ kullarým” dediðine göre hepsi Allah’a ulaþmayý dilemiþlerdir.

274

274


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 17

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 461

(39) Zumer Suresi ¡Š ߢ£ŒÛa ¢ñ ‰ì¢

a¬ì¢2b ã a ë b ç뢆¢j¤È í ¤æ a pì¢Ëb £ÀÛa aì¢j ä n¤ua åí©ˆ £Ûa ë = ¡…b j¡Ç ¤Š¡£' j Ï 7 ô¨Š¤'¢j¤Ûa ¢á¢è Û ¡é ¨£ÜÛa ó Û¡a Vellezînectenebût tâgûte en ya’budûhâ ve enâbû ilâllâhi lehumul buþrâ, fe beþþir ýbâd(ýbâdi).

ςε ονλαρ κι; ταγυτα (ινσαν ϖε χιν ⎭εψτανλαρα) κυλ ολμακταν ι⎜τιναπ εττιλερ (κα⎜⎬νδ⎬λαρ, κενδιλερινι κυρταρδ⎬λαρ). ∩⎫νκ⎫ Αλλαη’α ψ⎞νελδιλερ (Αλλαη’α υλα⎭μαψ⎬ διλεδιλερ). Ονλαρα μ⎫ϕδελερ ϖαρδ⎬ρ. √ψλεψσε κυλλαρ⎬μ⎬ μ⎫ϕδελε! 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11

-

ve ellezîne ictenebû et tâgûte en ya'budû-hâ ve enâbû ilâllâhi (ilâ allâhi) lehum el buþrâ fe beþþir ibâdi

: : : : : : : : : : :

ve o kimseler, onlar içtinap ettiler, sakýndýlar, kaçýndýlar tagut, insan ve cin þeytanlar ona kul olmak ve yöneldiler Allah'a onlar için, onlara vardýr müjde öyleyse müjdele kullarým

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Bu âyet sahâbeden bahsetmektedir. Burada taguta kul olmaktan Allah’a ulaþmayý dileyerek kurtulup Allah’a kul olma noktasý ifade edilmektedir. Bu nokta ayný zamanda kiþinin takva sahibi olduðu yerdir.

275

275


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 18

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 461

(39) Zumer Suresi ¡Š ߢ£ŒÛa ¢ñ ‰ì¢

æì¢È¡j £n î Ï 4¤ì Ô¤Ûa æì¢È¡à n¤ í åí©ˆ £Û a ¢é¨£ÜÛa ¢á¢èí¨† ç åí©ˆ £Ûa Ù¡÷¬¨Û¯ë¢a 6 ¢é ä ¤y a ¡lb j¤Û ü¤a ì¢Û¯ë¢a ¤á¢ç Ù¡÷ ¬¨Û¯ë¢a ë Ellezîne yestemiûnel kavle fe yettebiûne ahseneh(ahsenehu), ulâikellezîne hedâhumullâhu ve ulâike hum ulûl elbâb(elbâbi).

Ονλαρ, σ⎞ζ⎫ ι⎭ιτιρλερ, β⎞ψλεχε ονυν αησεν ολαν⎬να τ®β⎩ ολυρλαρ. ⇑⎭τε ονλαρ, Αλλαη’⎬ν ηιδαψετε ερδιρδικλεριδιρ. ςε ι⎭τε ονλαρ; ονλαρ υλ⎦λ’ελβαβτ⎬ρ (δαιμ⎩ ζικριν σαηιπλερι).

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12

276

-

ellezîne : yestemiûne : el kavle : fe : yettebiûne : ahsene-hu : ulâike : ellezîne : hedâhumullâhu (hedâ-hum allâhu) : ve ulâike : hum : ulû el elbâbi :

o kimseler, onlar iþitirler söz böylece, artýk tâbî olurlar onun ahsen olaný, en güzel olaný iþte onlar o kimseler, onlar Allah onlarý hidâyete erdirdi ve iþte onlar onlar ulûl’elbab, daimî zikir sahipleri

276


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 18

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 461

(39) Zumer Suresi ¡Š ߢ£ŒÛa ¢ñ ‰ì¢

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Allahû Tealâ, Al-i Ýmran 190. ve 191. âyet-i kerimelerde ulûl’elbabýn tarifini vermektedir: 3/AL-Ý ÝMRAN-190: Ýnne fî halkýs semâvâti vel ardý vahtilâfil leyli ven nehâri le âyâtin li ulîl elbâb(ulîl elbâbý). Hiç þüphesiz; göklerin ve yerin yaratýlýþýnda, gece ile gündüzün birbiri ardýnca geliþinde, elbette ulûl’elbab için nice deliller vardýr. 3/AL-Ý ÝMRAN-191: Ellezîne yezkurûnallâhe kýyâmen ve kuûden ve alâ cunûbihim ve yetefekkerûne fî halkýs semâvâti vel ard(ardý), rabbenâ mâ halakte hâzâ bâtýlâ(bâtýlan), subhâneke fekýnâ azâben nâr(nârý). O (Ulûl’elbab) ki; (lübblerin, Allah’ýn sýr hazinelerinin sahipleri), onlar ayakta iken, otururken ve yan üstü yatarken (hep) Allah’ý zikrederler. Göklerin ve yerin yaratýlýþý hakkýnda tefekkür ederler. (Ve derler ki): “Ey Rabbimiz! Sen, bunlarý bâtýl olarak (boþuna) yaratmadýn. Seni tesbih (tenzih) ederiz. Bizi, ateþin azabýndan koru.” Ehli tezekkür olan kiþi daimî zikrin sahibidir ve daimî zikrin sahibi olan kiþi bir hedefe ulaþmýþtýr. Daimî zikir onu Ayn’el yakînin sahibi kýlar. Bu kiþi: 1- Daimî zikrin sahibidir. 2- Bütün afetler yok olmuþtur. 3- Kalp gözü açýlmýþtýr. Allah’ýn gösterdiklerini görür. 4- Kalp kulaðý açýlmýþtýr. Allah’ýn söylediklerini iþitir. 5- Ehli tezekkürdür. Allah ile daima tezekkür etmek, bir konuyu müzakere etmek imkânýnýn sahibidir. 6- Ehli hayýrdýr. Daimî zikrin sahibi olduðu için her an deracat kazanmaktadýr. 7- Ehli hikmettir, ehli hükümdür. Hikmetin ve hükmün sahibidir.

277

277


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 19

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 461

(39) Zumer Suresi ¡Š ߢ£ŒÛa ¢ñ ‰ì¢

6 ¡la ˆ ȤÛa ¢ò à¡Ü × ¡é¤î Ü Ç £Õ y ¤å à Ï a 7 ¡‰b £äÛa ó¡Ï ¤å ß ¢ˆ¡Ô¤ä¢m o¤ã b Ï a E fe men hakka aleyhi kelimetul azâb(azâbi), e fe ente tunkýzu men fîn nâr(nâri).

√ψλεψσε βιρ κιμσε, ⎫ζερινε αζαπ σ⎞ζ⎫ν⎫ ηακεττιðι τακτιρδε σεν, ατε⎭τε ολαν⎬ κυρταραβιλιρ μισιν? 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14

-

e fe men hakka aleyhi kelimetu el azâbi e fe ente tunkýzu men fî en nâri

: : : : : : : : : : : : : :

mi böylece, öyleyse kimse, kiþi hak oldu ona, onun üzerine kelime azap mi böylece, öyleyse sen kurtarýrsýn kimse, kiþi de, içinde ateþ

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Allahû Tealâ insanlarý, Allah’a ulaþmayý dileyenler ve dilemeyenler olmak üzere ikiye ayýrmaktadýr. Allah’a ulaþmayý dilemeyenler azap sözünü haketmiþ olanlardýr. Dileyenlerse bu azap sözünden kurtulanlardýr. Allahû Tealâ: “Sen, ateþte olaný kurtarabilir misin?” demektedir. Hiç kimse peygamber de olsa azapta olan kiþiyi azaptan kurtaramaz. Böyle bir þey hiçbir þekilde mümkün deðildir. Allah’ýn koyduðu kanunlar herkesi sadece yaptýklarý sebebiyle sorumlu kýlar ve ömürleri boyunca herkes, her saniye derecat kazanýr veya kaybeder. Kazandýklarý dereceler fazlaysa cennete, az ise cehenneme giderler.

278

278


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 20

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 461

(39) Zumer Suresi ¡Š ߢ£ŒÛa ¢ñ ‰ì¢

¥Ò Š¢Ë ¤á¢è Û ¤á¢è £2 ‰ a¤ì Ô £ma åí©ˆ £Ûa ¡å¡Ø¨Û ¤å¡ß ô©Š¤v m = ¥ò £î¡ä¤j ß ¥Ò Š¢Ë b è¡Ó¤ì Ï ¤å¡ß 6 ¡é¨£ÜÛa †¤Ç ë 6 ¢‰b è¤ã ü¤a b è¡n¤z m …b Èî©à¤Ûa ¢é¨£ÜÛa ¢Ñ¡Ü¤‚¢í ü Lâkinillezînettekav rabbehum lehum gurefun min fevkýhâ gurefun mebniyyetun tecrî min tahtihel enhâr(enhâru), va’dallâh(va’dallâhi), lâ yuhlifullâhul mîâd(mîâde).

Λ®κιν Ραβ’λερινε καρ⎭⎬ τακϖα σαηιβι ολανλαρ ι⎜ιν, ⎫στ ⎫στε ιν⎭α εδιλμι⎭, αλτ⎬νδαν νεηιρλερ ακαν κ⎞⎭κλερ (ψ⎫κσεκ μακαμλαρ) ϖαρδ⎬ρ. Αλλαη’⎬ν ϖααδιδιρ κι, Αλλαη ϖααδινδεν δ⎞νμεζ.

279

279


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 20

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 461

(39) Zumer Suresi ¡Š ߢ£ŒÛa ¢ñ ‰ì¢

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18

-

lâkin ellezîne ittekav rabbe-hum lehum gurefun min fevký-hâ gurefun mebniyyetun tecrî min tahti-hâ el enhâru va'dallâhi (va'de allâhi) lâ yuhlifu allâhu el mîâde

: : : : : : : : : : : : . : : : : :

lâkin, fakat o kimseler, onlar takva sahibi oldular onlarýn Rab'leri onlar için, onlara vardýr köþkler, yüksek makamlar den onun üstü köþkler, yüksek makamlar bina edilmiþ, inþa edilmiþ akar den onun altý nehirler Allah'ýn vaadi ihtilâf etmez, dönmez Allah vaadedilen, vaad

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Takva sahibi olanlar: 1- Allah’a ulaþmayý dileyenler (1.takva). 2- Mürþidlerine ulaþýp tâbî olanlar (2. takva). 3- Ruhlarýný Allah’a ulaþtýranlar (3. takva). 4- Fizik vücutlarýný Allah’a teslim edenler (4. takva). 5- Nefslerini Allah’a teslim edenler (5. takva). 6- Ýrþad olanlar (6. takva). 7- Ýradelerini Allah’a teslim edenler (7. takva). Takva sahiplerinden her grup 1. kat cennetten 7. kat cennete kadar ayrý cennetlere gireceklerdir. Her takvaya ulaþan ulaþtýðý takva seviyesine göre farklý bir cennete ulaþacaktýr.

280

280


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 21

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 461

(39) Zumer Suresi ¡Š ߢ£ŒÛa ¢ñ ‰ì¢

¢é Ø Ü  Ï ¦õ¬b ß ¡õ¬b à £Ûa å¡ß 4 Œ¤ã a é ¨£ÜÛa £æ a Š m ¤á Û a b¦1¡Ü n¤‚¢ß b¦Ç¤‰ ‹ ©é¡2 ¢x¡Š¤‚¢í £á¢q ¡¤‰ ü¤a ó¡Ï Éî©2b ä í ¢é¢Ü Ȥv í £á¢q a¦£Š 1¤–¢ß ¢éí¨Š n Ï ¢wî©è í £á¢q ¢é¢ãa ì¤Û a ; ¡lb j¤Û ü¤a ó¡Û¯ë¢ü¡ ô¨Š¤×¡ˆ Û Ù¡Û¨‡ ó©Ï £æ¡a 6 b¦ßb À¢y E lem tere ennallâhe enzele mines semâi mâen fe selekehu yenâbîa fîl ardý summe yuhricu bihî zer’an muhtelifen elvânuhu summe yehîcu fe terâhu musferran summe yec’aluhu hutâmâ(hutâmen), inne fî zâlike le zikrâ li ulîl elbâb(elbâbi).

Αλλαη’⎬ν γ⎞κτεν συ ινδιρδιðινι β⎞ψλεχε ονυ (συψυ), ψεριν συ π⎬ναρλαρ⎬να ακ⎬ττ⎬ð⎬ν⎬ γ⎞ρμεδιν μι? Σονρα ονυνλα ⎜ε⎭ιτλι ρενκλερδε εκιν ⎜⎬καρ⎬ρ. Δαηα σονρα κυρυρ. Αρτ⎬κ ονυ σαραρμ⎬⎭ γ⎞ρ⎫ρσ⎫ν. Σονρα ονυ κυρυ βιρ ⎜⎞π κ⎬λαρ. Μυηακκακ κι βυνδα υλ⎦λ’ελβαβ ι⎜ιν μυτλακα ζικιρ (ιβρετ) ϖαρδ⎬ρ. 1 2 3 4 5 6 7 8 9

281

-

e lem tere enne allâhe enzele min es semâi mâen fe

: : : : : : : : :

mý sen görmedin olduðunu Allah indirdi den sema, gökyüzü, gök su böylece

281


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 21

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 461

(39) Zumer Suresi ¡Š ߢ£ŒÛa ¢ñ ‰ì¢

10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34

-

seleke-hu yenâbîa fî el ardý summe yuhricu bi-hi zer'an muhtelifen elvânu-hu summe yehîcu fe terâ-hu musferren summe yec'alu-hu hutâmen inne fî zâlike le zikrâ li ulî el elbâbi

: : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : :

onu sokar, içine akýtýr yerden fýþkýran su kaynaðý, pýnarlar de, içinde arz, yeryüzü, yer sonra çýkarýr onunla ekin muhtelif, çeþitli onun renkleri sonra kurur böylece, artýk onu görürsün sararmýþ olan sonra onu kýlar, yapar kuru ot, çer çöp muhakkak de, içinde iþte bu, bu elbette, mutlaka zikir, ibret için ulûl'elbab, daimî zikir sahipleri

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Allah’ýn gökten indirdiði su muhtelif þekillerde pýnarlarýn kaynaklarýna ulaþýr. Allahû Tealâ o suyu insanlara içme suyu olarak topraðýn altýndan arýtarak çýkartýr. Yani göklerden gelen yaðmur, topraðýn altýna gittiði zaman pýnarlarýn hazinelerini besler. Pýnarlar, yaðan yaðmurlardan kendilerine ulaþanlarý tekrar dünya yüzüne çýkartýrlar. Topraðýn içine giren yaðmur ayný zamanda ekinleri de çeþitli renklerde çýkarýr. Sonra ekinler sonbaharda kururlar. Ekin biçilir ve saplarý kurur. Buðdayý, ekini, arpayý aldýktan sonra bitkinin geri kalan kesimleri sararýr; kurur samaný oluþturur. Sular havanýn ýsýnmasýyla buhar olur, yükselir; gökler bu yükselen buharý toplar ve su buharý, bulutlarýn arasýnda kaybolur ve o bulutlar bir yere yaðmur verecekse Allahû Tealâ oraya ulaþýr ve içlerinde birikmiþ olan suyu o beldeye býrakýrlar. Böylece oraya bereket gelir. Allahû Tealâ’nýn yaðmuru daima berekettir.

282

282


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 22

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 462

(39) Zumer Suresi ¡Š ߢ£ŒÛa ¢ñ ‰ì¢

ì¢è Ï ¡â 5¤¡¤5¡Û ¢ê ‰¤† • ¢é ¨£ÜÛa  Š ( ¤å à Ï a ¡ò î,¡b Ô¤Ü¡Û ¥3¤í ì Ï 6 ©é¡£2 ‰ ¤å¡ß §‰ì¢ã ó¨Ü Ç Ù¡÷¬¨Û¯ë¢a 6 ¡é¨£ÜÛa ¡Š¤×¡‡ ¤å¡ß ¤á¢è¢2ì¢Ü¢Ó §åî©j¢ß §4 5 ™ ó©Ï E fe men þerehallâhu sadrehu lil islâmi fe huve alâ nûrin min rabbih(rabbihi), fe veylun lil kâsiyeti kulûbuhum min zikrillâh(zikrillâhi), ulâike fî dalâlin mubîn(mubînin).

Αλλαη κιμιν γ⎞ðσ⎫ν⎫ ⇑σλ®μ ι⎜ιν (Αλλαη’α τεσλιμ ι⎜ιν) ψαρμ⎬⎭σα αρτ⎬κ ο, Ραββινδεν βιρ νυρ ⎫ζερε ολυρ, δεðιλ μι? Αλλαη’⎬ν ζικρινδεν καλπλερι κασιψετ βαðλαψανλαρ⎬ν ϖαψ ηαλινε! ⇑⎭τε ονλαρ, απα⎜⎬κ δαλ®λετ ι⎜ινδεδιρλερ. 1 2 3 4 5 6 7 8

283

-

e fe men þereha allâhu sadre-hu li el islâmi

: : : : : : : :

mý böylece, o taktirde kim, kimse þerhetti, açtý, yardý Allah onun göðsü için, … e Ýslâm (Allah'a) teslim

283


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 22

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 462

(39) Zumer Suresi ¡Š ߢ£ŒÛa ¢ñ ‰ì¢

9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25

-

fe huve alâ nûrin min rabbi-hi fe veylun li el kâsiyeti kulûbu-hum min zikrillâhi (zikri allâhi) ulaike fî dalâlin mubînin

: : : : : : : : : : : : : : : : :

böylece, artýk o üzerinde nur den onun Rabbi böylece, artýk, bundan dolayý yazýklar olsun, vay haline için, ... e kasiyet, katýlaþma onlarýn kalpleri den Allah'ýn zikri iþte onlar de, içinde dalâlet apaçýk

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Allahû Tealâ’nýn Allah’a ulaþmayý dileyen insanlarýn göðüslerini yardýðý ve onlar zikir yaptýklarý taktirde Allah’tan nur üzere olduklarý ifade edilmektedir. Allahû Tealâ göðsü yarar, gönderdiði nuru da o yarýktan içeriye, kiþinin kalbine gönderir. Allah’ý zikretmedikleri için kalpleri kasiyet baðlayan, kararan insanlar da vardýr. Allahû Tealâ, En’am Suresinin 125. âyet-i kerimesinde onlardan bahsetmektedir. 6/EN’AM-125: Fe men yuridillâhu en yehdiyehu yeþrah sadrehu lil islâm(islâmi), ve men yurid en yudýllehu yec’al sadrehu dayyikan haracen, ke ennemâ yassa’adu fîs semâi, kezâlike yec’alûllâhur ricse alâllezîne lâ yu’minûn(yu’minûne). Öyleyse Allah kimi Kendisine ulaþtýrmayý dilerse onun göðsünü yarar ve (Allah’a) teslime (Ýslâm’a) açar. Kimi dalâlette býrakmayý dilerse, onun göðsünü semada yükseliyormuþ gibi daralmýþ, sýkýntýlý yapar. Böylece Allah, mü’min olmayanlarýn üzerine pislik (azap, darlýk, güçlük) verir. En’am-125’te belirtilen kiþi, Allah’ýn, kalbini nurlandýrmak üzere Ýslâm (Allah’a teslim) için göðsünü yardýðý kiþidir. Allah’ý zikretmedikleri için kalpleri kasiyet baðlayanlar, apaçýk dalâlettedirler.

284

284


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 23

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 462

(39) Zumer Suresi ¡Š ߢ£ŒÛa ¢ñ ‰ì¢

b¦è¡2b ' n¢ß b¦2b n¡× ¡sí©† z¤Ûa å ¤y a 4 £Œ 㠢騣ÜÛ a 7 ¤á¢è £2 ‰ æ¤ì '¤‚ í åí©ˆ £Ûa ¢…ì¢Ü¢u ¢é¤ä¡ß ¢ £Š¡È '¤Ô m > ó¡ãb r ß 6 ¡é¨£ÜÛa ¡Š¤×¡‡ ó¨Û¡a ¤á¢è¢2ì¢Ü¢Ó ë ¤á¢ç¢…ì¢Ü¢u ¢åî©Ü m £á¢q ¤å ß ë 6 ¢õ¬b ' í ¤å ß ©é¡2 ô©†¤è í ¡é ¨£ÜÛa ô †¢ç Ù¡Û¨‡ §…b ç ¤å¡ß ¢é Û b à Ï ¢é ¨£ÜÛa ¡3¡Ü¤š¢í Allâhu nezzele ahsenel hadîsi kitâben muteþâbihen mesâniye takþaýrru minhu culûdullezîne yahþevne rabbehum, summe telînu culûduhum ve kulûbuhum ilâ zikrillâh(zikrillâhi), zâlike hudallâhi yehdî bihî men yeþâu, ve men yudlilillâhu fe mâ lehu min hâd(hâdin).

Αλλαη, ιηδασ εττιðι (νυρλαρ⎬ν) αησεν ολανλαρ⎬ν⎬ (ραημετ, φαζλ ϖε σαλ®ϖ®τ⎬), ικι⎭ερ ικι⎭ερ (ραημετ−φαζλ ϖε ραημετ−σαλ®ϖ®τ), Κιταβ’α μ⎫τε⎭αβιη (βενζερ) ολαρακ ινδιρδι. Ραβ’λερινδεν ηυ⎭⎦ δυψανλαρ⎬ν χιλτλερι ονδαν ⎫ρπεριρ. Σονρα ονλαρ⎬ν χιλτλερι ϖε καλπλερι Αλλαη’⎬ν ζικριψλε ψυμυ⎭αρ, σ⎫κ⎦νετ βυλυρ (ψατ⎬⎭⎬ρ). ⇑⎭τε βυ, Αλλαη’⎬ν ηιδαψετιδιρ, διλεδιðινι ονυνλα ηιδαψετε ερδιριρ. ςε Αλλαη, κιμι δαλ®λεττε β⎬ρακ⎬ρσα αρτ⎬κ ονυν ι⎜ιν βιρ ηιδαψετ⎜ι ψοκτυρ.

285

285


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 23

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 462

(39) Zumer Suresi ¡Š ߢ£ŒÛa ¢ñ ‰ì¢

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32

286

-

allâhu nezzele ahsene el hadîsi kitâben muteþâbihen mesâniye takþaýrru min-hu culûdu ellezîne yahþevne rabbe-hum summe telînu culûdu-hum ve kulûbu-hum ilâ zikri allâhi zâlike hudâllâhi (hudâ allâhi) yehdî bihî men yeþâu ve men yudlil allâhu fe mâ lehu min hâdin

: : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : :

Allah indirdi ahsen, en güzel hadis, söz (ihdas edilen) kitap müteþabih, teþbih edilen, benzer, uyumlu ikinci, ikiþer ikiþer ürperir ondan ciltler, deriler onlar huþû duyarlar onlarýn Rabbi sonra yumuþar, sükûnet bulur, yatýþýr onlarýn ciltleri, derileri ve onlarýn kalpleri Allah'ýn zikrine iþte bu Allah'ýn hidayeti hidayete erdirir onunla kim, kimse, kiþi diler ve kim, kimse, kiþi dalâlette býrakýr Allah böylece, artýk yoktur ona, onun için den hidayetçi

286


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 23

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 462

(39) Zumer Suresi ¡Š ߢ£ŒÛa ¢ñ ‰ì¢

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Allah, kimi Kendisine ulaþtýrmayý dilerse onun göðsünü yarar ve Ýslâm’a (Allah’a teslim olmaya) açar. Teslimi gerçekleþtirecek olan unsur, kiþinin göðsünden kalbine yol açýlmasýdýr. Ýþte Allahû Tealâ, bu nurlarýn geliþinden bahsetmektedir. Kur’ân-ý Kerim bir zarftýr, içindeki kelimelerse mazruftur. Kiþiye ikiþer ikiþer gelerek kalbine girecek olan nurlar rahmetle fazl ve rahmetle salâvâttýr. Rahmetle salâvâtta, rahmet, zarftýr; salâvât mazruftur. Rahmetle fazlda, rahmet, zarftýr; fazl mazruftur. Allahû Tealâ diyor ki: 24/NUR-21: Yâ eyyuhellezîne âmenû lâ tettebiû hutuvâtiþ þeytân(þeytâni), ve men yettebi’ hutuvâtiþ þeytâni fe innehu ye’muru bil fahþâi vel munker(munkeri) ve lev lâ fadlullâhi aleykum ve rahmetuhu mâ zekâ minkum min ehadin ebeden ve lâkinnallâhe yuzekkî men yeþâu, vallâhu semî’un alîm(alîmun). Ey âmenû olanlar, þeytanýn adýmlarýna tâbî olmayýn! Ve kim þeytanýn adýmlarýna tâbî olursa o taktirde (þeytanýn adýmlarýna uyduðu taktirde) muhakkak ki o (þeytan), fuhþu (her çeþit kötülüðü) ve münkeri (inkârý ve Allah’ýn yasak ettiklerini) emreder. Ve eðer Allah’ýn rahmeti ve fazlý sizin üzerinize olmasaydý (nefsinizin kalbine yerleþmeseydi), içinizden hiçbiri ebediyyen nefsini tezkiye edemezdi. Lâkin Allah, dilediðinin nefsini tezkiye eder. Ve Allah, Sem’î’dir (en iyi iþitendir) Alîm’dir (en iyi bilendir). Allah’ýn rahmeti ve fazlý üzerinize olmasaydý yani kalbinize ulaþmasaydý içinizden hiçbiriniz nefsinizi tezkiye edemezdiniz: 2/BAKARA-156: Ellezîne izâ esâbethum musîbetun, kâlû innâ lillâhi ve innâ ileyhi râciûn(râciûne). Onlar ki; kendilerine bir musîbet isabet ettiði zaman: “Biz muhakkak ki Allah içiniz (O’na ulaþmak ve teslim olmak için yaratýldýk) ve muhakkak O’na döneceðiz (ulaþacaðýz).” dediler. 2/BAKARA-157: Ulâike aleyhim salâvâtun min rabbihim ve rahmetun ve ulâike humul muhtedûn(muhtedûne). Onlar (dünya hayatýnda Allah’a mutlaka döneceklerinden emin olanlar var ya), Rab’lerinden salâvât ve rahmet onlarýn üzerinedir. Ýþte onlar, hidayette olanlardýr. Nefs tezkiyesinin temelini zikirle Allah’ýn katýndan nefsin kalbine gönderilen rahmetle fazl ve rahmetle salâvât isimli iki grup nur teþkil eder.

287

287


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 24

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 462

(39) Zumer Suresi ¡Š ߢ£ŒÛa ¢ñ ‰ì¢

6 ¡ò à¨î¡Ô¤Ûa â¤ì í ¡la ˆ ȤÛa õ¬ì¢ ©é¡è¤u ì¡2 ó©Ô £n í ¤å à Ï a æì¢j¡¤Ø m ¤á¢n¤ä¢× b ß aì¢Ó뢇 åî©à¡Ûb £ÄÜ¡Û 3î©Ó ë E fe men yettekî bi vechihî sûel azâbi yevmel kýyâme(kýyâmeti), ve kýyle liz zâlimîne zûkû mâ kuntum teksibûn(teksibûne).

Ο ηαλδε κ⎬ψ®μετ γ⎫ν⎫, ονυν ϖεχηινι (φιζικ ϖ⎫χυδυνυ) κ⎞τ⎫ αζαπταν κιμ κορυψαβιλιρ? ςε ζαλιμλερε “Καζανμ⎬⎭ ολδυðυνυζ ⎭εψι (γ⎫ναηλαρ⎬ν⎬ζ⎬ν χεζασ⎬ν⎬) ταδ⎬ν!” δενιρ. 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14

-

e fe men yettekî bi vechi-hî sûe el azâbi yevme el kýyâmeti ve kîle li ez zâlimîne zûkû mâ kuntum teksibûne

: : : : : : : : : : : : : :

mý böylece, o halde kim, kimse korur onun vechini, kendi yüzünü, fizik vücudunu kötü, fena azap kýyâmet günü ve denir zalimlere tadýn þey siz oldunuz kesbediyorsunuz, kazanýyorsunuz

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Kur’ân-ý Kerim’de fizik vücudun adý vechtir. Vech, ayný zamanda “yüz” ve “zat” mânâsýna da gelir. Kýyâmet günü azabý tadacak olan yüz deðil, fizik vücut olacaktýr. “Azabý tadýn” denildiðine göre burada vech kelimesinden murat, fizik vücuttur. Allahû Tealâ, Al-i Ýmran Suresinin 20. âyet-i kerimesinde buyuruyor ki: 3/AL-Ý ÝMRAN-20: Fe in hâccûke fe kul eslemtu vechiye lillâhi ve menittebean(menittebeani), ve kul lillezîne ûtûl kitâbe vel ummiyyîne e eslemtum, fe in eslemû fe kadihtedev, ve in tevellev fe innemâ aleykel belâg(belâgu), vallâhu basîrun bil ibâd(ibâdi). Eðer seninle tartýþmaya kalkarlarsa, o zaman de ki: “Ben ve bana tâbî olanlar vechimizi (fizik vücudumuzu) Allah’a teslim ettik.” O kitap verilenlere ve ÜMMÎ’lere de ki: “Siz de (fizik vücudunuzu Allah’a) teslim ettiniz mi?” Eðer teslim ettilerse o zaman (onlar) andolsun ki; hidayete ermiþlerdir. Eðer yüz çevirirlerse, o zaman sana düþen (görev) ancak tebliðdir. Allah kullarýný BASÎR’dir (görendir). Ruhun teslimi hidayetin birinci teslimidir. Fizik vücudun teslimi ikinci teslimidir. Nefsin teslimi üçüncü teslimidir. Ýradenin teslimi dördüncü teslimidir. Dört ayrý teslim söz konusudur. Bunlardan bir tanesi de vechin teslimidir ki fizik vücudun bütünüyle Allah’a teslimini ifade eder.

288

288


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 25

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 462

(39) Zumer Suresi ¡Š ߢ£ŒÛa ¢ñ ‰ì¢

¢la ˆ ȤÛa ¢á¢èî¨m b Ï ¤á¡è¡Ü¤j Ó ¤å¡ß åí©ˆ £Ûa l £ˆ × æ뢊¢È¤' í ü ¢s¤î y ¤å¡ß Kezzebellezîne min kablihim fe etâhumul azâbu min haysu lâ yeþ’urûn(yeþ’urûne).

Ονλαρδαν ⎞νχεκιλερ (δε) ψαλανλαδ⎬ δα β⎞ψλεχε αζαπ ονλαρα φαρκ⎬νδα ολμαδ⎬κλαρ⎬ βιρ ψερδεν γελδι. 1 2 3 4 5 6 7 8 9

-

kezzebe ellezîne min kabli-him fe etâ-hum(u) el azâbu min haysu lâ yeþ'urûne

: : : : : : : : :

yalanladý onlar den onlardan önce böylece, artýk onlara geldi azap bir yerden, bir taraftan þuurunda olmazlar, farkýnda olmazlar

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Allahû Tealâ’nýn azabýnýn nereden ve nasýl geldiðini insanlar bilemezler. Ancak azabý yaþadýklarý zaman farkederler. Azap, Allah’a ulaþmayý dilemeyen herkesin üzerine ne yazýk ki haktýr. Kimin üzerine dalâlet hak olmuþsa azap da hak olmuþtur. Allahû Tealâ Nahl Suresinin 36. âyet-i kerimesinde buyuruyor ki: 16/NAHL-36: Ve le kad beasnâ fî kulli ummetin resûlen eni’budûllâhe vectenibût tâgût(tâgûte), fe minhum men hedallâhu ve minhum men hakkat aleyhid dalâleh(dalâletu), fe sîrû fîl ardý fanzurû keyfe kâne âkýbetul mukezzibîn(mukezzibîne). Ve andolsun ki Biz, bütün ümmetlerin (milletlerin, kavimlerin) içinde resûl beas ettik (hayata getirdik, vazifeli kýldýk). (Allah’a ulaþmayý dileyerek) Allah’a kul olsunlar ve taguttan (insan ve cin þeytanlardan) içtinap etsinler (sakýnýp kurtulsunlar) diye. Onlardan bir kýsmýný, (Resûlün daveti üzerine Allah’a ulaþmayý dileyenleri) Allah hidayete erdirdi ve bir kýsmýnýn (dilemeyenlerin) üzerine dalâlet hak oldu. Artýk yeryüzünde gezin. Böylece yalanlayanlarýn akýbetinin, nasýl olduðuna bakýn (görün). Dalâletin üzerlerine hak olduðu kiþiler, azabýn sahipleridir. Allahû Tealâ’nýn burada söylediði; Allah’ýn âyetlerini tekzip etmek ve Allah’a ulaþmayý netice itibarý ile dilememektir. Dilememek söz konusuysa azap o kiþinin üzerine her halükârda gelir.

289

289


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 26

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 462

(39) Zumer Suresi ¡Š ߢ£ŒÛa ¢ñ ‰ì¢

7 b î¤ã¢£†Ûa ¡ñì¨î z¤Ûa ó¡Ï ô¤Œ¡‚¤Ûa ¢é ¨£ÜÛa ¢á¢è Óa ‡ b Ï æì¢à Ü¤È í aì¢ãb × ¤ì Û < ¢Š j¤× a ¡ñ Š¡¨ü¤a ¢la ˆ È Û ë Fe ezâkahumullâhul hýzye fîl hayâtid dunyâ, ve le azâbul âhýreti ekber(ekberu), lev kânû ya’lemûn(ya’lemûne).

Β⎞ψλεχε Αλλαη, ονλαρα δ⎫νψα ηαψατ⎬νδα ζιλλετι (ηορλανμα ϖε α⎭αð⎬λανμαψ⎬) ταττ⎬ρδ⎬. ςε αηιρετ αζαβ⎬ ελβεττε δαηα β⎫ψ⎫κτ⎫ρ. Κε⎭κε βιλμι⎭ ολσαψδ⎬λαρ. 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13

-

fe ezâka-hum(u) allâhu el hýzye fî el hayâti ed dunyâ ve le azâbu el âhireti ekberu lev kânû ya'lemûne

: : : : : : : : : : : : :

böylece, artýk onlara tattýrdý Allah zillet, rezillik, horlanma ve aþaðýlanma içinde, de dünya hayatý ve gerçekten, elbette azap ahiret daha büyük eðer, þâyet oldular biliyorlar

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Allahû Tealâ, Allah’a ulaþmayý dilemeyenlere, dünya hayatýnda da zillet (horlanma) tattýrýr. Ahiretteki azapsa bundan çok daha büyük olacaktýr. Orada fizik iþkence söz konusudur.

290

290


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 27

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 462

(39) Zumer Suresi ¡Š ߢ£ŒÛa ¢ñ ‰ì¢

¡æ¨a¤Š¢Ô¤Ûa a ˆ¨ç ó©Ï ¡b £äÜ¡Û b ä¤2 Š ™ ¤† Ô Û ë 7 æ뢊 £× ˆ n í ¤á¢è £Ü È Û §3 r ß ¡£3¢× ¤å¡ß Ve lekad darebnâ lin nâsi fî hâzel kur’âni min kulli meselin leallehum yetezekkerûn(yetezekkerûne).

ςε ανδολσυν κι, βυ Κυρ’®ν’δα ινσανλαρ ι⎜ιν, β⎫τ⎫ν μεσελελερδεν ⎞ρνεκλερ ϖερδικ. Υμυλυρ κι β⎞ψλεχε ονλαρ τεζεκκ⎫ρ εδερλερ. 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12

-

ve lekad darebnâ li en nâsi fî hâzâ el kur'âni min kulli meselin lealle-hum yetezekkerûne

: : : : : : : : : : : :

ve andolsun örnek verdik için, … e insanlar içinde, ... e bu Kur'ân den her, bütün, hepsi mesele umulur ki böylece onlar tezekkür ederler

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Kur’ân, bütün insanlara her konuda örnekler vermiþtir. Allahû Tealâ buyuruyor ki: 6/EN’AM-38: Ve mâ min dâbbetin fîl ardý ve lâ tâirin yatîru bi cenâhayhi illâ umemun emsâlukum, mâ farratnâ fîl kitâbi min þey’in summe ilâ rabbihim yuhþerûn(yuhþerûne). Ve yeryüzünde yürüyen hayvanlardan ve iki kanadýyla uçan kuþlardan ne varsa (4 ayaklý) hiçbir hayvan ve iki kanadýyla uçan hiçbir kuþ yoktur ki; sizin gibi ümmet olmasýnlar. Biz kitapta hiçbir þeyi eksik býrakmadýk. Sonra Rab’lerine haþrolunacaklar (olunurlar). Bütün kriterler, Allahû Tealâ’nýn söylediði her âyet Kur’ân’da yer almýþtýr. Kur’ân bir bütünü ifade eder. Herþey Kur’ân-ý Kerim içinde açýk veya kapalý bir þekilde ama mutlaka beyan edilmiþtir.

291

291


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 28

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 462

(39) Zumer Suresi ¡Š ߢ£ŒÛa ¢ñ ‰ì¢

§x ì¡Ç ô©‡ Š¤î Ë b¦ £î¡2 Š Ç b¦ã¨a¤Š¢Ó æì¢Ô £n í ¤á¢è £Ü È Û Kur’ânen arabiyyen gayre zî ivecin leallehum yettekûn(yettekûne).

(Βυ), ⎜ελι⎭κισι (εðριλιðι, κυσυρυ) ολμαψαν Αραπ⎜α Κυρ’®ν’δ⎬ρ. Υμυλυρ κι ονλαρ β⎞ψλεχε τακϖα σαηιβι ολυρλαρ. 1 2 3 4 5 6 7

-

kur'ânen arabiyyen gayre zî ivecin lealle-hum yettekûne

: : : : : : :

Kur'ân Arapça dýþýnda, hariç, olmayan sahip eðrilik, kusur, çeliþki umulur ki böylece onlar takva sahibi olurlar

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Çeliþme, tenakuz anlamýna gelir. O, çeliþkisi yani eðriliði ve kusuru olmayan Arapça bir Kur’ân’dýr. O’nu okuyanlar böylece takva sahibi olurlar. Allah’a ulaþmayý dileyen, Allah’a yönelen herkes takva sahibi olur. Allahû Tealâ Rum Suresinin 31. âyet-i kerimesinde diyor ki: 30/RUM-31: Munîbîne ileyhi vettekûhu ve ekîmûs salâte ve lâ tekûnû minel muþrikîn(muþrikîne). O’na (Allah’a) yönelin (Allah’a ulaþmayý dileyin) ve takva sahibi olun. Ve namazý ikame edin (namaz kýlýn). Ve (böylece) müþriklerden olmayýn. Takva sahibi olmak, Allah’a yöneldiðimiz noktada baþlayan ve 7 safhadan oluþan bir bütündür.

292

292


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 29

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 462

(39) Zumer Suresi ¡Š ߢ£ŒÛa ¢ñ ‰ì¢

æì¢¡×b ' n¢ß ¢õ¬b × Š¢( ¡éî©Ï ¦5¢u ‰ ¦5 r ß ¢é ¨£ÜÛa l Š ™ 6 ¦5 r ß ¡æb í¡ì n¤ í ¤3 ç 6 §3¢u Š¡Û b¦à Ü  ¦5¢u ‰ ë æì¢à Ü¤È í ü ¤á¢ç¢Š r¤× a ¤3 2 7 ¡é ¨£Ü¡Û ¢†¤à z¤Û a Daraballâhu meselen raculen fîhi þurekâu muteþâkisûne ve raculen selemen li racul(raculin), hel yesteviyâni mesel(meselen), el hamdulillâh(el hamdulillâhi), bel ekseruhum lâ ya’lemûn(ya’lemûne).

Αλλαη, ⎭υ μεσελεψι ⎞ρνεκ ϖερδι. Αραλαρ⎬νδα ανλα⎭αμαψαν βιρκα⎜ ορταðα (βιρδεν) βαðλ⎬ κι⎭ι ιλε τεκ βιρ αδαμα τεσλιμ ολαν κι⎭ινιν δυρυμυ βιρ ολυρ μυ? Ηαμδ, Αλλαη’α μαησυστυρ. Αμα ονλαρ⎬ν ⎜οðυ βιλμεζλερ. 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18

-

darabe allâhu meselen raculen fîhi þurekâu muteþâkisûne ve raculen selemen li raculin hel yesteviyâni meselen el hamdu lillâhi (li allâhi) bel ekseru-hum lâ ya'lemûne

: : : : : : : : : : : : : : : : : :

örnek verdi Allah misal, örnek adam, kiþi onda þerikler, ortaklar, birbirine baðlý olanlar birbirine karþý þâki olanlar, aralarýnda anlaþamayanlar ve bir adam teslim olan, baðlý olan bir adama mý ikisi eþit olur misal, örnek hamd Allah için, Allah'a mahsus hayýr, bilâkis, ama onlarýn çoðu bilmezler

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Burada Allahû Tealâ puta tapanlarýn durumunu anlatmaktadýr. Putperestler salonu putlarla doldurmuþlar ve A, putlardan birine B, bir baþkasýna C, bir baþkasýna tapýyor. Karmakarýþýk bir dizayn içerisinde herbiri baþka bir puta ya da gruplar Allah’a tapar gibi putlara tapýyorlar. Bunlar netice itibarý ile taþ veya tahta parçalarý. Tapanlar da tapýlanlar da aralarýnda anlaþamamaktalar. Bu husus aralarýnda anlaþamayan bir gruba hizmet eden bir kiþi ile sadece bir patrona hizmet eden bir kiþinin durumu ile karþýlaþtýrýlýyor.

293

293


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 30

Χ⎫ζ − 23

Σαψφα − 462

(39) Zumer Suresi ¡Š ߢ£ŒÛa ¢ñ ‰ì¢

9 æì¢n¡£î ß ¤á¢è £ã¡a ë ¥o¡£î ß Ù £ã¡a Ýnneke meyyitun ve innehum meyyitûn(meyyitûne).

Μυηακκακ κι σεν δε μεψψιτσιν (⎞λ⎫μλ⎫σ⎫ν). ςε μυηακκακ κι ονλαρ δα μεψψιτ (⎞λ⎫μλ⎫λερ).

1 2 3 4

-

Inne-ke meyyitun ve inne-hum meyyitûne

: : : :

muhakkak ki sen meyyit, ölümlü ve muhakkak ki onlar meyyitler, ölümlüler

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Allahû Tealâ, insan olarak yaratýlan herkesin, Âdem (A.S) ve evvelce yaþayanlarýn öldüðü gibi mutlaka öleceðini ifade etmektedir. Hâlâ yaþayanlar var mý? Hz. Ýsa, Hz. Ýdris ve Hýzýr (A.S) yaþýyorlar. Hz. Ýsa ve Hz. Ýdris cennette ama Hýzýr (A.S) binlerce onbinlerce seneden beri hep hayatta ve bu dünya üzerinde yaþýyor.

294

294


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

Χ⎫ζ − 23

ℜψετ − 31

Σαψφα − 462

(39) Zumer Suresi ¡Š ߢ£ŒÛa ¢ñ ‰ì¢

†¤ä¡Ç ¡ò à¨î¡Ô¤Ûa â¤ì í ¤á¢Ø £ã¡a ᣠ¢q ; æì¢à¡– n¤‚ m ¤á¢Ø¡£2 ‰ Summe innekum yevmel kýyâmeti ýnde rabbikum tahtasýmûn(tahtasýmûne).

Σονρα μυηακκακ κι σιζ, κ⎬ψ®μετ γ⎫ν⎫ Ραββινιζιν ηυζυρυνδα δαϖαλ⎬ ϖε δαϖαχ⎬ ολαχακσ⎬ν⎬ζ. 1 2 3 4 5 6

-

summe inne-kum yevme el kýyâmeti inde rabbi-kum tahtasýmûne

: : : : : :

sonra muhakkak ki siz kýyâmet günü yanýnda, katýnda, huzurunda sizin Rabbiniz hasým olacaksýnýz, davalý ve davacý olacaksýnýz

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Kýyâmet gününde insanlar: “Senin yüzünden dalâlete düþtüm, senin yüzünden cehenneme girdim.” diyerek birbirlerini suçlayacaklar. Cennete girenler de “Hamdolsun ki biz falancaya tâbî olduk da Allah’ýn cennetine girdik. Allahû Tealâ’ya ulaþmayý diledik ve Allah bizi cehenneminden, dalâletten, küfürden ve taguta kul olmaktan kurtardý.” diyerek bir mutluluðun içinde yaþayacaklar; mutluluk þarkýlarý söyleyecekler. Ama insanlarýn çoðu ne yazýk ki kýyâmet gününde hep davalý ve davacý olacaklardýr. Kýyâmet günü insanlarý, dalâlette býrakanlar ve býrakýlanlar olarak iki gruba ayýrmak söz konusudur. Allah’a ulaþmayý dilemeyen herkes dalâlette býrakanlar ve býrakýlanlar grubunu oluþturur. Onlar cehenneme gideceklerdir. Diðerleriyse Allah’a ulaþmayý dilemiþlerdir. Onlar hidayettedirler ve gidecekleri yer cennettir. Baþka insanlarýn cehenneme gitmelerine sebebiyet verenlerle, bunlar yüzünden cehenneme gidenler orada birbirlerinden davalý ve davacýdýrlar.

295

295


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 32

Χ⎫ζ − 24

Σαψφα − 463

(39) Zumer Suresi ¡Š ߢ£ŒÛa ¢ñ ‰ì¢

¡Ö¤†¡£–Ûb¡2 l £ˆ × ë ¡é¨£ÜÛa ó Ü Ç l ˆ × ¤å £à¡ß ¢á ܤà a ¤å à Ï åí©Š¡Ïb Ø¤Ü¡Û ô¦ì¤r ß á £ä è u ó©Ï ¤î Û a 6 ¢ê õ¬b u ¤‡¡a Fe men azlemu mimmen kezzebe alâllâhi ve kezzebe bis sýdký iz câeh(câehu), e leyse fî cehenneme mesven lil kâfirîn(kâfirîne).

√ψλεψσε Αλλαη ⎫ζερινε (ηακκ⎬νδα) ψαλαν σ⎞ψλεψενδεν ϖε ηακικατ ονα γελδιðι ζαμαν ονυ (Αλλαη’α υλα⎭μαψ⎬) ψαλανλαψανδαν δαηα ζαλιμ κιμ ϖαρδ⎬ρ? Κ®φιρλεριν ψερι χεηεννεμδε δεðιλ μι?

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17

296

-

fe men azlemu mimmen (min men) kezzebe alâ allâhi ve kezzebe bi es sýdký iz câe-hu e leyse fî cehenneme mesven li el kâfirîne

: : : : : : : : : : : : : : : : :

böylece, artýk kim, kimse daha zalim o kimseden, ondan yalan söyledi üzerine, ... a Allah ve yalanladý doðruyu, gerçeði, hakikati olduðu zaman ona geldi deðil mi içinde, de cehennem kalýnacak yer, yer için kâfirler

296


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øÉé¼@»A øÁônø@I { ℜψετ − 32

Χ⎫ζ − 24

Σαψφα − 463

(39) Zumer Suresi ¡Š ߢ£ŒÛa ¢ñ ‰ì¢

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Allahû Tealâ, bu âyetin muhtevasýný Bakara-159’da açýklamaktadýr: 2/BAKARA-159: Ýnnellezîne yektumûne mâ enzelnâ min el beyyinâti vel hudâ min ba’di mâ beyyennâhu lin nâsi fîl kitâbi, ulâike yel’anuhumullâhu ve yel’anuhumul lâinûn(lâinûne). Ýndirdiðimiz o beyyinelerden olan þeyleri ve hidayeti (ölmeden evvel ruhun Allah’a ulaþtýrýlmasýný) Kitap’ta Allah insanlara açýkladýktan sonra gizleyenler (var ya), onlara, hem Allah lânet eder hem de lânet ediciler lânet eder. Allah kitaplarý, delilleriyle indirir. Ve o kitaplarda bunlar bütün boyutlarýyla açýklanmasýna raðmen o insanlar onu gene de yalanlamaktadýrlar. Bu, hidayeti gizlemek, ketmetmektir. Allah o insanlara lânet eder. Lânet edenlerin de hepsi onlara lânet eder. Baþka insanlarýn dalâlette kalmasýna sebebiyet verdikleri için omuzlarýna lânet alýyorlar. Bu insanlar kendi günahlarýnýn ötesinde baþkalarýnýn günahlarýndan da yüklendikleri için omuzlarýnda vebal olanlardýr. Allahû Tealâ aþaðýdaki âyet-i kerimesinde buyuruyor:

18/KEHF-57: Ve men azlemu mimmen zukkire bi âyâti rabbihî fe a’rada anhâ ve nesiye mâ kaddemet yedâh(yedâhu), innâ cealnâ alâ kulûbihim ekinneten en yefkahûhu ve fî âzânihim vakrâ(vakren) ve in ted’uhum ilel hudâ fe len yehtedû izen ebedâ(ebeden). Rabbinin âyetleri zikredildiði (hatýrlatýldýðý) zaman ondan yüz çeviren ve elleriyle takdim ettiklerini (günahlarýný) unutan kimseden daha zalim kim vardýr? Muhakkak ki Biz, onlarýn kalplerinin üzerine fýkýh etmekten (engelleyen) ekinnet kýldýk. Ve onlarýn kulaklarýnda (iþitmeyi engelleyen) vakra (vardýr). Sen, onlarý hidayete davet etsen de bundan sonra onlar, ebediyyen asla hidayete eremezler. 32/SECDE-22: Ve men azlemu mimmen zukkire bi âyâti rabbihî summe a’rada anhâ, innâ minel mucrimîne muntekimûn(muntekimûne). Rabbinin âyetleri zikredildikten (hatýrlatýldýktan) sonra ondan yüz çeviren kimseden daha zalim kim vardýr? Muhakkak ki Biz, mücrimlerden intikam alacak olanlarýz.

297

297


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øÉé¼@»A øÁônø@I { ℜψετ − 33

Χ⎫ζ − 24

Σαψφα − 463

(39) Zumer Suresi ¡Š ߢ£ŒÛa ¢ñ ‰ì¢

æì¢Ô £n¢à¤Ûa ¢á¢ç Ù¡÷ ¬¨Û¯ë¢a ¬©é¡2 Ö £† • ë ¡Ö¤†¡£–Ûb¡2 õ¬b u ô©ˆ £Ûa ë Vellezî câe bis sýdký ve saddeka bihî ulâike humul muttekûn(muttekûne).

ςε ηακικατ ιλε γελεν (Αλλαη’α υλα⎭μαψ⎬ διλεμεψε δαϖετ εδεν) ϖε ονυ τασδικ εδενλερ (Αλλαη’α υλα⎭μαψ⎬ διλεψενλερ), ι⎭τε ονλαρ τακϖα σαηιβιδιρλερ. 1 - ve ellezî 2 - câe (cae bi) 3 - bi 4 - es sýdký 5 - ve saddeka 6 - bihî 7 - ulâike 8 - hum(u) 9 - el muttekûne

: : : : : : : : : :

ve o geldi getirdi ile doðru, gerçek, hakikat ve doðruladý, ve tasdik etti onu iþte onlar onlar muttakiler, takva sahipleri

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Allahû Tealâ, hakikati, Allah’a ulaþma dileðini tasdik ederek, Allah’a ulaþmayý dileyenlerin takva sahipleri olduðunu ifade etmektedir. Takva sahibi, Allah’a yönelendir. Allah’a yönelmek, Allah’a ulaþmayý dilemek, insaný Allah’a karþý takva sahibi yapar. Allahû Tealâ, Rum Suresinin 31. âyet-i kerimesinde buyuruyor ki: 30/RUM-31: Munîbîne ileyhi vettekûhu ve ekîmûs salâte ve lâ tekûnû minel muþrikîn(muþrikîne). O’na (Allah’a) yönelin (Allah’a ulaþmayý dileyin) ve takva sahibi olun. Ve namazý ikame edin (namaz kýlýn). Ve (böylece) müþriklerden olmayýn. Âmenû olanlar, Allah’a ulaþmayý dileyenler de takva sahibidir, onlar Allah’ýn dostlarýdýr. Allahû Tealâ Yunus Suresinin 62, 63 ve 64. âyet-i kerimelerdinde diyor ki: 10/YUNUS-62: E lâ inne evlîyâ allâhi lâ havfun aleyhim ve lâ hum yahzenûn(yahzenûne). Muhakkak ki Allah’ýn evliyasýna (dostlarýna), korku yoktur. Onlar, mahzun da olmazlar, öyle deðil mi? 10/YUNUS-63: Ellezîne âmenû ve kânû yettekûn(yettekûne). Onlar, âmenûdurlar (ölmeden evvel Allah’a ulaþmayý dileyenlerdir) ve takva sahibi olmuþlardýr. 10/YUNUS-64: Lehumul buþrâ fîl hayâtid dunyâ ve fîl âhýreh(âhýreti), lâ tebdîle li kelimâtillâh(kelimâtillâhi), zâlike huvel fevzul azîm(azîmu). Onlara, dünya hayatýnda ve ahirette müjdeler (mutluluklar) vardýr. Allah’ýn sözü deðiþmez. Ýþte O, fevzül azîmdir. Âmenû olanlar cehennemden kurtulurlar. Düyada da ahirette de mutluluk onlar içindir. Kýyâmetten sonra da gidecekleri yer Allah’ýn cennetidir.

298

298


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 34

Χ⎫ζ − 24

Σαψφα − 463

(39) Zumer Suresi ¡Š ߢ£ŒÛa ¢ñ ‰ì¢

Ù¡Û¨‡ 6 ¤á¡è¡£2 ‰ †¤ä¡Ç æ@ ¢ªë¬b ' í b ß ¤á¢è Û 7 åî©ä¡¤z¢à¤Ûa a ¢ªë¬¨Œ u Lehum mâ yeþâûne inde rabbihim, zâlike cezâul muhsinîn(muhsinîne).

Διλεδικλερι ⎭εψλερ Ραβ’λερινιν κατ⎬νδα ονλαρ ι⎜ινδιρ. ⇑⎭τε βυ, μυησινλεριν μ⎫κ®φατ⎬δ⎬ρ.

1 2 3 4 5 6 7 8

-

lehum mâ yeþâûne inde rabbi-him zâlike cezâû el muhsinîne

: : : : : : : :

onlar için þey (ler) dilerler katýnda, huzurunda onlarýn Rabbi iþte bu ceza, karþýlýk, mükâfat muhsinler

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Muhsinlerin diledikleri herþey Rab’lerinin katýnda mevcuttur. Rab’lerinin katýnda onlar cennette olacaklardýr. Diledikleri þeylere kavuþacaklardýr.

299

299


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øÉé¼@»A øÁônø@I { ℜψετ − 35

Χ⎫ζ − 24

Σαψφα − 463

(39) Zumer Suresi ¡Š ߢ£ŒÛa ¢ñ ‰ì¢

¤á¢è í¡Œ¤v í ë aì¢Ü¡à Ç ô©ˆ £Ûa a ì¤ a ¤á¢è¤ä Ç ¢é ¨£ÜÛa Š¡£1 Ø¢î¡Û æì¢Ü à¤È í aì¢ãb × ô©ˆ £Ûa ¡å ¤y b¡2 ¤á¢ç Š¤u a Li yukeffirallâhu anhum esveellezî amilû ve yecziyehum ecrehum bi ahsenillezî kânû ya’melûn(ya’melûne).

Αλλαη, ονλαρ⎬ν ψαπτ⎬κλαρ⎬ εν κ⎞τ⎫ ⎭εψλερι (γ⎫ναηλαρ⎬) δαηι ⎞ρτερ. ςε ψαπμ⎬⎭ ολδυκλαρ⎬ν⎬ν εν γ⎫ζελιψλε ονλαρ⎬ν εχιρλερινι ϖερερεκ, ονλαρ⎬ μ⎫κ®φατλανδ⎬ρ⎬ρ (γ⎫ναηλαρ⎬ν⎬ σεϖαβα ⎜εϖιριρ). 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12

-

li yukeffira allâhu an-hum esvee ellezî amilû ve yecziye-hum ecre-hum bi ahseni ellezî kânû ya'melûne

: : : : : : : : : : : :

örtsün, örter Allah onlardan en kötü ki o yaptýlar ve onlarý mükâfatlandýrýr onlarýn ecirleri en güzeli ile ki o oldular yapýyorlar

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Allahû Tealâ burada hem furkanlarýn verilmesi sebebiyle günahlarýn örtülmesini hem de mürþide tâbiiyetten sonra günahlarýn sevaba çevrilmesini anlatmaktadýr. Allahû Tealâ, normalde insanlara deracat kazandýklarý zaman 1’e 10 verirken, Allah’a ulaþmayý dileyenlerin mürþidlerine ulaþýp tâbiiyetleri anýndan itibaren bu 1’e 10, 1’e 100 olur ve 1’e 700’e kadar çýkar. Allahû Tealâ yapmýþ olduklarýnýn daha güzeliyle ve 1’e 700’de en güzeliyle onlarýn ecirlerini verir. Kiþinin ruhu, göðün ikinci katýna yükselince 1’e 200 olur. Üçüncü, dördüncü, beþinci, altýncý, yedinci katlarda 1’e 700’e kadar yükselir.

300

300


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øÉé¼@»A øÁônø@I { ℜψετ − 36

Χ⎫ζ − 24

Σαψφα − 463

(39) Zumer Suresi ¡Š ߢ£ŒÛa ¢ñ ‰ì¢

¤å¡ß åí©ˆ £Ûb¡2 Ù ãì¢Ï¡£ì ‚¢í ë 6 ¢ê †¤j Ç §Òb Ø¡2 ¢é ¨£ÜÛa ¤î Û a 7 §…b ç ¤å¡ß ¢é Û b à Ï ¢é ¨£ÜÛa ¡3¡Ü¤š¢í ¤å ß ë 6 ©é¡ã뢅 E leysallâhu bi kâfin abdeh(abdehu), ve yuhavvifûneke billezîne min dûnih(dûnihî), ve men yudlilillâhu fe mâ lehu min hâd(hâdin).

Αλλαη κυλυνα κ®φι δεðιλ μι? ςε σενι, Ο’νδαν (Αλλαη’ταν) βα⎭καλαρ⎬ ιλε (βα⎭κα ιλ®ηλαρλα, πυτλαρλα) κορκυτυψορλαρ. Αλλαη κιμι δαλ®λεττε β⎬ρακ⎬ρσα, ο ζαμαν ονυν ι⎜ιν βιρ ηιδαψετ⎜ι (μεηδι) ψοκτυρ. 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15

-

e leyse allâhu bi kâfin abde-hu ve yuhavvifûne-ke bi ellezîne min dûni-hi ve men yudlili allâhu fe mâ lehu min hâdin

: : : : : : : : : : : : : : :

deðil mi Allah kâfi onun kulu ve seni korkutuyorlar onlar ile den ondan baþka ve kim, kimse dalâlette býrakýr Allah böylece, o taktirde, o zaman onun için yoktur den hidayete erdiren, mürþid, hidayetçi

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Allah kimi dalâlette býrakmýþsa o kiþi için bir hidayetçi yoktur. Allahû Tealâ, Allah’a ulaþmayý dilemeyeni dalâlette yani kendi halinde býrakýr onunla ilgilenmez. Bir baþka ifadeyle Allah onlarý dalâlete düþürmez. Allah onlarý dalâlete düþürüp de onlarýn dalâlette kalmasýna sebebiyet vermez. Bütün insanlar dalâlette olarak doðarlar. Ve de Allah’a ulaþmayý dilemedikçe hepsi dalâlettedirler. Ama Allah kimi dalâlette býrakýrsa o zaman onlar için bir hidayetçi, bir mehdi yoktur.

301

301


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øÉé¼@»A øÁônø@I { ℜψετ − 37

Χ⎫ζ − 24

Σαψφα − 463

(39) Zumer Suresi ¡Š ߢ£ŒÛa ¢ñ ‰ì¢

6 §£3¡š¢ß ¤å¡ß ¢é Û b à Ï ¢é ¨£ÜÛa ¡†¤è í ¤å ß ë §âb Ô¡n¤ãa ô¡‡ §Œí©Œ È¡2 ¢é ¨£ÜÛa ¤î Û a Ve men yehdillâhu fe mâ lehu min mudýll(mudýllin), e leysallâhu bi azîzin zîntikâm(zîntikâmin).

ςε Αλλαη, κιμι ηιδαψετε ερδιριρσε, ο ζαμαν ονυν ι⎜ιν δαλ®λετε δ⎫⎭⎫ρεβιλεχεκ (κιμσε) ψοκτυρ. Ο, Αζ⎩ζ (ψ⎫χε ϖε ⎫στ⎫ν), ιντικαμ σαηιβι δεðιλ μι? 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13

-

ve men yehdi allâhu fe mâ lehu min mudýllin e leyse allâhu bi azîzin zîntikâmin (zî intikâmin)

: : : : : : : : : : : : :

ve kim, kimse hidayete erdirir Allah böylece, artýk, o zaman yoktur onun için den dalâlete düþüren deðil mi Allah ile, ... e azîz, yüce ve üstün intikam sahibi

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Bir kiþi Allah’a ulaþmayý dilemedikçe Allah onu dalâlette býrakýr ve dilemediði sürece hiç kimse onu hidayete erdiremez. Sadece Allah’a ulaþmayý dilerse kiþi hidayete erebilir. Diðer taraftan Allah kimi hidayete erdirirse o zaman onu, dalâlete düþürebilecek kimse yoktur.

302

302


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øÉé¼@»A øÁônø@I { ℜψετ − 38

Χ⎫ζ − 24

Σαψφα − 463

(39) Zumer Suresi ¡Š ߢ£ŒÛa ¢ñ ‰ì¢

¤‰ ü¤a ë ¡pa ì¨à £Ûa Õ Ü  ¤å ß ¤á¢è n¤Û b  ¤å¡÷ Û ë ¡é¨£ÜÛa ¡æ뢅 ¤å¡ß æì¢Ç¤† m b ß ¤á¢n¤í a Š Ï a ¤3¢Ó 6 ¢é ¨£ÜÛa £å¢Ûì¢Ô î Û ¬©ê¡£Š¢™ ¢pb 1¡(b × £å¢ç ¤3 ç §£Š¢š¡2 ¢é ¨£ÜÛa ó¡ã …a ‰ a ¤æ¡a 6 ©é¡n à¤y ‰ ¢pb Ø¡¤à¢ß £å¢ç ¤3 ç §ò à¤y Š¡2 ó©ã …a ‰ a ¤ë a æì¢Ü¡£× ì n¢à¤Ûa ¢3 £× ì n í ¡é¤î Ü Ç 6 ¢é ¨£ÜÛa ó¡j¤ y ¤3¢Ó Ve le in seeltehum men halakas semâvâti vel arda le yekûlunnallâh(yekûlunnallâhu), kul e fe raeytum mâ ted’ûne min dûnillâhi in erâdeniyallâhu bi durrin hel hunne kâþifâtu durrihi ev erâdenî bi rahmetin hel hunne mumsikâtu rahmetih(rahmetihi), kul hasbiyallâh(hasbiyallâhu), aleyhi yetevekkelul mutevekkýlûn(mutevekkýlûne).

ςε εðερ γερ⎜εκτεν ονλαρα “Γ⎞κλερι ϖε ψερι κιμ ψαραττ⎬?” διψε σοραρσαν, μυτλακα “Αλλαη” δερλερ. Δε κι: “Αλλαη’ταν βα⎭κα ταπτ⎬κλαρ⎬ν⎬ζ⎬ γ⎞ρδ⎫ν⎫ζ μ⎫? Εðερ Αλλαη βανα βιρ ζαραρ διλεσεψδι, ονυν ζαραρ⎬ν⎬ ονλαρ γιδερεβιλιρ μι? ςεψα βανα βιρ ραημετ διλεσεψδι, ονυν ραημετινι τυταβιλιρλερ μι (ενγελλεψεβιλιρλερ μι)?” Δε κι: “Αλλαη βανα ψετερ!” Τεϖεκκ⎫λ εδενλερ (ψαλν⎬ζ) ονα τεϖεκκ⎫λ εδερλερ (ονυ ϖεκιλ εδερλερ).” 1 2 3 4

303

-

ve le in seelte-hum men

: : : :

ve mutlaka, gerçekten eðer onlara sordun kim

303


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øÉé¼@»A øÁônø@I { ℜψετ − 38

Χ⎫ζ − 24

Σαψφα − 463

(39) Zumer Suresi ¡Š ߢ£ŒÛa ¢ñ ‰ì¢ 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40

-

halaka es semâvâti ve el arda le yekûlunne allâhu kul e fe raeytum mâ ted'ûne min dûni allâhi in erâde-niye allâhu bi durrin hel hunne kâþifâtu durri-hi ev erâde-nî bi rahmetin hel hunne mumsikâtu rahmeti-hî kul hasbiyallâhu (hasbiye allâhu) aleyhi yetevekkelu el mutevekkilûne

: : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : :

yarattý semalar, gökler ve arz, yeryüzü, yer elbette, þühpesiz derler Allah de, söyle mi böylece, artýk siz gördünüz þeyler siz tapýyorsunuz den dýþýnda, baþka Allah þâyet, eðer benim için diledi Allah darlýðý, zararý mý onlar gideren onun zararý ya da, veya benim için diledi ile, ... i rahmet mý onlar tutanlar onun rahmeti de, söyle Allah bana yeter ona tevekkül eder tevekkül edenler

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Burada çok açýk bir þekilde Allah’ýn yaptýklarýna putlarýn engel olamayacaklarý ve putlarýn hiçbir þeye yaramadýklarý ifade buyrulmaktadýr. Tevekkül edenlerin yalnýz Allah’a tevekkül edebilecekleri belirtiliyor.

304

304


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øÉé¼@»A øÁônø@I { ℜψετ − 39

Χ⎫ζ − 24

Σαψφα − 463

(39) Zumer Suresi ¡Š ߢ£ŒÛa ¢ñ ‰ì¢

¤á¢Ø¡n ãb Ø ß ó¨Ü Ç aì¢Ü à¤Ça ¡â¤ì Ó b í ¤3¢Ó = æì¢à Ü¤È m Ò¤ì  Ï 7 ¥3¡ßb Ç ó©£ã¡a Kul yâ kavmi’melû alâ mekânetikum innî âmil(âmilun), fe sevfe ta’lemûne.

Δε κι: “Εψ καϖμιμ! Βυλυνδυðυνυζ μεκ®νδα (ελινιζδεν γελενι) ψαπ⎬ν! Μυηακκακ κι βεν δε ψαπαχαð⎬μ. √ψλεψσε ψακ⎬νδα βιλεχεκσινιζ.” 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11

-

kul yâ kavmi i'melû alâ mekâneti-kum innî âmilun fe sevfe ta'lemûne

: : : : : : : : : : :

de, söyle ey kavmim yapýn üstünde, de bulunduðunuz mekân muhakkak ki ben yapan böylece, artýk, öyleyse yakýnda bileceksiniz

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Peygamber Efendimiz (S.A.V)’e Allahû Tealâ buyuruyor: “De ki: Siz bana karþý ne yapacaksanýz yapýn, ben de Allah’ýn bana emrettiklerini yapacaðým. Yakýnda Allahû Tealâ size herþeyi bildirecek, böylece yakýnda bileceksiniz.”

305

305


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øÉé¼@»A øÁônø@I { ℜψετ − 40

Χ⎫ζ − 24

Σαψφα − 463

(39) Zumer Suresi ¡Š ߢ£ŒÛa ¢ñ ‰ì¢

¡éí©Œ¤‚¢í ¥la ˆ Ç ¡éî©m¤b í ¤å ß ¥áî©Ô¢ß ¥la ˆ Ç ¡é¤î Ü Ç ¢ £3¡z í ë Men ye’tîhi azâbun yuhzîhi ve yahýllu aleyhi azâbun mukîm(mukîmun).

Κενδισινι ρεζιλ εδεχεκ αζαπ, κιμε γελεχεκσε (ονα υλα⎭⎬ρ) ϖε μυκιμ (σ⎫ρεκλι) αζαπ ονυν ⎫στ⎫νε ινερ.

1 2 3 4 5 6 7 8

-

men ye'tî-hi azâbun yuhzî-hi ve yahýllu aleyhi azâbun mukîmun

: : : : : : : :

kim, kiþi ona gelir azap onu rezil eder, alçaltýr ve iner, çöker ona, onun üstüne azap mukim, daimî, sürekli

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Ýnsaný rezil edecek azap, kime gelecekse ona ulaþýr ve sürekli azap, onun üstüne iner ve kalýr.

306

306


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 41

Χ⎫ζ − 24

Σαψφα − 464

(39) Zumer Suresi ¡Š ߢ£ŒÛa ¢ñ ‰ì¢

¡b £äÜ¡Û lb n¡Ø¤Ûa Ù¤î Ü Ç b ä¤Û Œ¤ã a ¬b £ã¡a ¤å ß ë 7 ©é¡¤1 ä¡Ü Ï ô¨† n¤ça ¡å à Ï 7 ¡£Õ z¤Ûb¡2 ¬b ß ë 7 b è¤î Ü Ç ¢£3¡š í b à £ã¡b Ï £3 ™ ; §3î©× ì¡2 ¤á¡è¤î Ü Ç o¤ã a Ýnnâ enzelnâ aleykel kitâbe lin nâsi bil hakký, fe men ihtedâ fe li nefsih(nefsihi), ve men dalle fe innemâ yadýllu aleyhâ, ve mâ ente aleyhim bi vekîl(vekîlin).

Μυηακκακ κι Βιζ, σανα Κιταβ⎬, ινσανλαρ ι⎜ιν ηακ ιλε ινδιρδικ. Αρτ⎬κ κιμ ηιδαψετε ερερσε, κενδι νεφσι ι⎜ινδιρ. ςε κιμ δαλ®λεττε καλδ⎬ψσα, ο τακτιρδε κενδι αλεψηινε δαλ®λεττεδιρ. ςε σεν, ονλαρ⎬ν ⎫ζερινε ϖεκιλ δεðιλσιν.

1 2 3 4 5 6 7 8 9

307

-

innâ enzelnâ aleyke el kitâbe li en nâsi bi el hakký fe

: : : : : : : : :

muhakkak biz indirdik sana kitap için insanlar ile hak böylece, artýk

307


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 41

Χ⎫ζ − 24

Σαψφα − 464

(39) Zumer Suresi ¡Š ߢ£ŒÛa ¢ñ ‰ì¢

10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23

-

men ihtedâ fe li nefsi-hi ve men dalle fe innemâ yadýllu aleyhâ ve mâ ente aleyhim bi vekîlin

: : : : : : : : : : : : : :

kim, kimse hidayette oldu, hidayete erdi böylece, artýk için (onun) kendi nefsi ve kim dalâlete düþtü, dalâlette kaldý böylece, artýk, o taktirde ancak, yalnýz, sadece dalâlette olur kendi aleyhine ve sen deðilsin onlara, onlarýn üzerine vekil

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Allahû Tealâ, Kur’ân-ý Kerim’i insanlarý hidayete erdirmek maksadýyla, hak ile indirmiþtir. Hedefi insanlarýn hidayetidir. Buna raðmen insanlar hidayete ulaþmayý dilemezlerse hidayete eremezler, hidayet üzere olamazlar. Bu, onlarýn hatasýdýr. O zaman dalâlette kalýrlar. Baþlangýçta, doðuþtan itibaren herkes dalâlettedir. Kur’ân-ý Kerim bir Hidayet Rehberi’dir. Kur’ân-ý Kerim bir Hidayet Nuru’dur. Kur’ân-ý Kerim bir Hidayet Kitabý’dýr. Kiþi bu Kitap’taki muhtevayý anlarsa Allah’a ulaþmayý dileyecektir. Allah’a ulaþmayý dilediði anda hidayettedir; ondan evvel dalâlettedir. Peygamber Efendimiz (S.A.V)’in görevi teblið ile biter. O kimse üzerine vekil deðildir. Ýnsanlardan kim Allah’a ulaþmayý dilerse hidayet üzere olur. Kim de dilemezse dalâlette kalýr. Dalâlette kalan kendi aleyhine dalâlette kalmýþtýr. Ýnsanlar kendi diledikleri gibi davranýþ biçimlerini sergilerler. Herkes kendi kararýný kendisi verir. Peygamberlere (nebî resûllere) ve velî resûllere düþen görev, tebliðdir. Hesap Allah’a aittir ve hiçbir resûl, hiçbir nebî insanlar üzerine vekil olmamýþtýr.

308

308


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 42

Χ⎫ζ − 24

Σαψφα − 464

(39) Zumer Suresi ¡Š ߢ£ŒÛa ¢ñ ‰ì¢

ó©n £Ûa ë b è¡m¤ì ß åî©y ¢1¤ã ü¤a ó £Ï ì n í ¢é¨£ÜÛ a ó©n £Ûa ¢Ù¡¤à¢î Ï 7 b è¡ßb ä ß ó©Ï ¤o¢à m ¤á Û ô¬¨Š¤¢ü¤a ¢3¡¤Š¢í ë p¤ì à¤Ûa b è¤î Ü Ç ó¨š Ó Ù¡Û¨‡ ó©Ï £æ¡a 6 ó¦£à ¢ß §3 u a ó¬¨Û¡a æ뢊 £Ø 1 n í §â¤ì Ô¡Û §pb í¨ü Allâhu yeteveffel enfuse hîne mevtihâ velletî lem temut fî menâmihâ, fe yumsikulletî kadâ aleyhel mevte ve yursilul uhrâ ilâ ecelin musemmâ(musemmen), inne fî zâlike le âyâtin li kavmin yetefekkerûn(yetefekkerûne).

Αλλαη, φιζικ ϖ⎫χυτλαρ⎬ ⎞λ⎫μ αν⎬νδα ⎞λδ⎫ρ⎫ρ. ςε ονλαρ κι, υψκυλαρ⎬νδαδ⎬ρ, ⎞λμεμι⎭λερδιρ, ο ζαμαν, ⎫ζερινε ⎞λ⎫μ η⎫κμεδιλεχεκ ολαν⎬ (κι⎭ινιν φιζικ ϖ⎫χυδυνυ υψκυ ηαλινδε) τυταρ ϖε διðερινι (νεφσι) βελιρλενμι⎭ εχελε (ζαμανα) καδαρ (ρ⎫ψαδα διλεδεðι ψερε) γ⎞νδεριρ. Μυηακκακ κι βυνδα, τεφεκκ⎫ρ εδεν καϖιμ ι⎜ιν ελβεττε ®ψετλερ (ιβρετλερ) ϖαρδ⎬ρ.

309

309


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 42

Χ⎫ζ − 24

Σαψφα − 464

(39) Zumer Suresi ¡Š ߢ£ŒÛa ¢ñ ‰ì¢ 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26

-

allâhu yeteveffâ el enfuse hîne mevti-hâ ve elletî lem temut fî menâmi-hâ fe yumsiku elletî kadâ aleyhe el mevte ve yursilu el uhrâ ilâ ecelin musemmen inne fî zâlike le âyâtin li kavmin yetefekkerûne

: : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : :

Allah vefat ettirir, öldürür nefsler veya fizik vücutlar o vakit, esnasýnda, anýnda onun ölümü ve o ki ölmedi de, içinde onun uykusu böylece, artýk tutar ki o takdir etti onun üzerine ölüm ve gönderir diðeri ecele kadar belirlenmiþ, tayin edilmiþ muhakkak bunda mutlaka, elbette âyetler, deliller, ibretler için kavim tefekkür ediyorlar (eden)

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Allahû Tealâ, fizik vücuttan, ruhtan ve nefsten bahsetmektedir. Secde Suresinin 11. âyet-i kerimesinde buyuruluyor ki: 32/SECDE-11: Kul yeteveffâkum melekul mevtillezî vukkile bikum summe ilâ rabbikum turceûn(turceûne). De ki: “Size vekil kýlýnan ölüm meleði, sizi vefat ettirecek (öldürecek). Sonra Rabbinize döndürüleceksiniz.” Vücudun yetmiþ trilyon hücresinin herbirinde mitekondriler devamlý elektrik enerjisi üretirler. Ölüm anýnda ölüm melekleri gelirler ve kontaðý kapatýrlar. Vücudun, elektrik üretimi o noktada sona erer. Elektrik enerjisi olmadýðýndan beyne oksijen gitmeyeceði için ölüm evvelâ beyinden baþlar. Sonra vücudun bütün organlarý birer birer ölürler.

310

310


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 42

Χ⎫ζ − 24

Σαψφα − 464

(39) Zumer Suresi ¡Š ߢ£ŒÛa ¢ñ ‰ì¢

Ölüm melekleri fizik vücudu öldürdükleri zaman kiþinin ruhunu Allah’ýn Zat’ýna geri götürürler. Kiþinin nefsi fizik vücutta kalýr. Fizik vücut da nefs de Allah’a ulaþmaz. Allah’a ulaþan ve Allah’ýn Zat’ýnda yok olan sadece ruhtur. Ölüm melekleri gelince, elektrik enerjisi üretmediði cihetle, manyetik alanlarýný kaybeden fizik vücudun çekim gücü sýfýra indiði için nefs, fizik vücudun içinde kalamaz. Otomatik olarak dýþarý çýkar ve ölmüþ olan fizik vücudun üzerinde sol tarafta yerini alýr. Vücuttan ayrýlan ruh da sað tarafta yere paralel olarak yerini alýr. Ve ölüm melekleri o ruhu tekrar Allah’ýn katýna geri götürürler. Bakara Suresinin 46. âyet-i kerimesinde hayattayken Allah’a mülâki olmak ve ölümden sonra Allah’a rücu etmek (tekrar Allah’a geri dönmek) ifade edilmektedir: 2/BAKARA-46: Ellezîne yezunnûne ennehum mulâkû rabbihim ve ennehum ileyhi râciûn(râciûne). O (huþû sahipleri) ki; onlar, Rab’lerine (dünya hayatýnda) muhakkak mülâki olacaklarýna ve (sonunda ölümle) O’na döneceklerine yakîn derecesinde inanýrlar. Allah’a ulaþmayý dilemeyen bir kiþinin ruhu ise fizik vücudundadýr. Ve o kiþi cehenneme gidecek olan birisidir. Öldüðü zaman ruhu, fizik vücudundan ayrýlýr ve fizik vücudun üzerinde sað tarafta yatay pozisyonda yerini alýr. Ve ölüm melekleri bu ruhu beraberlerine alýrlar, yedi gök katýný beraberce aþarlar. Ve kiþinin ruhu Allah’ýn Zat’ýna böylece geri dönmüþ olur. Ýþte öldüðü zaman ruhu vücudunda olan bir kiþiyle, ruhu vücudunda olmayan bir kiþi arasýnda sadece bu farklýlýk vardýr. Ruh, Allah’ýn katýndan gelip tekrar geriye döner veya fizik vücuttan çýkar ve Allah’a döner. Gelelim uyku sýrasýndaki olaylara: Uykudan evvel nefsin elektron devir sayýsý fizik vücudun yarýsý kadardýr. Uykudayken fizik vücudun devir sayýsýnda azalma, nefsinkinde yükselme olur. Devir sayýlarý eþit olduðu anda nefs, vücudu terkeder ve dilediði yere gider. Mesafeler hiç önemli deðildir. Kiþi uyandýðý zaman nefs, kâinatýn neresinde olursa olsun sonsuz hýzla geri dönerek fizik vücudun içine girer ve normal standartlarda kiþi uykusundan uyanýr. Nefs o kiþi yaþadýðý sürece her uyuduðunda, her bayýldýðýnda kiþinin vücudunu mutlaka terkeder. Terketmeyenlere uyurgezerler denir. Onlar uyuduklarý halde, nefsleri içlerinde kalmýþtýr. Nefslerinin gözüyle görürler, baþka bir âlemde yaþarlar. Bu âlemde herhangibir yerdedirler ama o sýrada nefslerinin gözüyle baþka bir âleme bakarlar.

311

311


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 43

Χ⎫ζ − 24

Σαψφα − 464

(39) Zumer Suresi ¡Š ߢ£ŒÛa ¢ñ ‰ì¢

¤ì Û ë a ¤3¢Ó 6 õ¬b È 1¢( ¡é ¨£ÜÛa ¡æ뢅 ¤å¡ß a뢈 ‚ £ma ¡â a æì¢Ü¡Ô¤È í ü ë b¦÷¤î ( æì¢Ø¡Ü¤à í ü aì¢ãb × Emittehazû min dûnillâhi þufeâe, kul e ve lev kânû lâ yemlikûne þey’en ve lâ ya’kýlûn(ya’kýlûne).

Ψοκσα ονλαρ, Αλλαη’ταν βα⎭κα ⎭εφαατ⎜ιλερ μι εδινδιλερ? Δε κι: “Ονλαρ βιρ ⎭εψε (βιρ γ⎫χε) μαλικ ολμασαλαρ ϖε ακ⎬λ ετμεσελερ δε μι?” 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13

-

em ittehazû min dûni allâhi þufeâe kul e ve lev kânû lâ yemlikûne þey'en ve lâ ya'kýlûne

: : : : : : : : : : : : :

veya, yoksa edindiler den baþka Allah þefaatçiler de, söyle mý ve eðer, olsa idiler, oldular malik olmazlar, güçleri yetmez bir þey ve akýl etmezler

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Ýnsanlar, putlara tapanlara soruyorlar: “Siz bu putlara niçin tapýyorsunuz? Allah’a inaný-yor musunuz?” Onlar da diyorlar ki: “Gökteki Allah’tan bahsetmiyor musun? Evet, biz O’na inanýyoruz.” “Peki, Allah’a inanýyorsunuz da bu putlara niye tapýyorsunuz?” denildiðinde cevap veriyorlar: “Bu putlar bize þefaat edecekler, bizi Allah’a yaklaþtýracaklar, bizi cehennemden kurtarýp Allah’a kul edecekler.” Allah’tan baþka þefaatçiler hiçbir þeye malik deðillerdir, hiçbir þeyi akýl da edemezler. Zaten cansýzdýrlar.

312

312


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 44

Χ⎫ζ − 24

Σαψφα − 464

(39) Zumer Suresi ¡Š ߢ£ŒÛa ¢ñ ‰ì¢

¡pa ì¨à £Ûa ¢Ù¤Ü¢ß ¢é Û 6 b¦Èî©à u ¢ò Çb 1 £'Ûa ¡é¨£Ü¡Û ¤3¢Ó æì¢È u¤Š¢m ¡é¤î Û¡a £á¢q 6 ¡¤‰ ü¤a ë Kul lillâhiþ þefâatu cemîâ(cemîan), lehu mulkus semâvâti vel ard(ardý), summe ileyhi turceûn(turceûne).

Δε κι: “⇒εφαατιν ηεπσι Αλλαη’α μαησυστυρ. Γ⎞κλεριν ϖε ψεριν μ⎫λκ⎫ Ο’νυνδυρ. Σονρα Ο’να δ⎞νδ⎫ρ⎫λεχεκσινιζ.” 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11

-

kul li allâhi eþ þefâatu cemîân lehu mulku es semâvâti ve el ardý summe ileyhi turceûne

: : : : : : : : : : :

de, söyle Allah'a aittir, mahsustur þefaat tümü, hepsi onun mülk, hükümranlýk semalar, gökler ve yeryüzü, arz, yer sonra ona döndürüleceksiniz

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Þefaatin hepsi Allah’ýndýr. Mürþide tâbî olma merasimlerinin hepsinde, tâbî olunurken devrin imamýnýn ruhu, arþý tutan meleklerle beraber oradadýr ve Allah’tan þefaat talebinde bulunurlar. Arþý tutan melekler de dua ederler. Devrin imamý ise Allahû Tealâ tarafýndan þefaat etmek yetkisinin sahibi kýlýnmýþtýr. Allahû Tealâ Nisa Suresinin 64. âyet-i kerimesinde þefaati anlatmaktadýr. 4/NÝSA-64: Ve mâ erselnâ min resûlin illâ li yutâa bi iznillâh(iznillâhi), ve lev ennehum iz zalemû enfusehum câûke festagferûllâhe vestagfere lehumur resûlu le vecedûllâhe tevvâben rahîmâ(rahîmen). Biz, resûlleri ancak Allah’ýn izniyle, kendilerine itaat edilsin diye göndeririz. Onlar, nefslerine zulmettikleri zaman eðer sana gelselerdi ve Allah’tan maðfiret dileselerdi, Resûl de onlar için maðfiret dileseydi; Allah’ý tövbeleri (sahâbenin tövbesini ve Resûlün maðfiretini) kabul eden ve rahmet gönderici olarak bulurlardý. Nisa-64’teki söz, Peygamber Efendimiz (S.A.V)’e söylenmektedir. Sahâbenin talebi üzerine Allahû Tealâ sahâbenin günahlarýný affetmiþtir. Peygamber Efendimiz (S.A.V)’in talebi üzerine bir defa daha affeder yani günahlarýný sevaba çevirir. Ýþte þefaat, Allah’ýn katýnda yetki verilen tek kiþiye aittir. O kiþi, devrin imamýdýr. O, Allah’ýn katýndadýr. Arþý tutan melekler de gene oradadýrlar ve görünmez olarak boþluktaki tahtlarý tutarlar. Bütün þefaatler sadece Allah’ýn verdiði yetkiyle geçerlidir ve þefaat, kýyâmet günü deðil bu dünyada geçerlidir. Kýyâmet günü þefaat olmayacaktýr.

313

313


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 45

Χ⎫ζ − 24

Σαψφα − 464

(39) Zumer Suresi ¡Š ߢ£ŒÛa ¢ñ ‰ì¢

åí©ˆ £Ûa ¢lì¢Ü¢Ó ¤p £‹ b à¤(a ¢ê †¤y ë ¢é ¨£ÜÛa Š¡×¢‡ a ‡¡a ë åí©ˆ £Ûa Š¡×¢‡ a ‡¡a ë 7 ¡ñ Š¡¨ü¤b¡2 æì¢ä¡ß¤ ªì¢í ü æ뢊¡'¤j n¤ í ¤á¢ç a ‡¡a ¬©é¡ã뢅 ¤å¡ß Ve izâ zukirallâhu vahdehuþmeezzet kulûbullezîne lâ yu’minûne bil âhýreh(âhýreti), ve izâ zukirellezîne min dûnihi izâ hum yestebþirûn(yestebþirûne).

ςε Αλλαη’⎬ν ϖαηδανιψετι (Τεκ’λιðι) ζικρεδιλδιðι ζαμαν, αηιρετε (Αλλαη’α υλα⎭μαψα) ⎩μ®ν ετμεψενλεριν καλπλερι νεφρετλε ⎫ρπεριρ. Ο’νδαν (Αλλαη’ταν) βα⎭κασ⎬ ζικρεδιλδιðι ζαμαν ονλαρ σεϖινιρλερ. 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14

-

ve izâ zukire allâhu vahde-hu iþmeezzet kulûbu ellezîne lâ yû'minûne bi el âhýreti ve izâ zukire ellezîne min dûni-hi izâ hum yestebþirûne

: : : : : : : : : : : : : :

ve zikredildiði zaman Allah onun tekliði tiksindi, nefretle ürperdi kalpler o kimseler, onlar îmân etmezler ahirete ve olduðu zaman zikredildi, anýldý o kimseler, onlar ondan baþka olduðu zaman onlar neþelenip sevinirler

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Vahdaniyet, Allah’ýn Tek’liðidir. Allah’a ulaþmayý dilemeyen putperestler putlara tanrý diye inanmýþlardýr. Bunun için bunlar söylendiði zaman kalpleri nefretle ürperiyor. Þimdi de ayný þeyler oluyor. Ýnsan ruhunun Allah’a ulaþmasý, Kur’ân-ý Kerim’de insanlarýn üzerine 12 defa farz kýlýnmaktadýr. Ama bu konunun bilgi sahibi olmasý lâzýmgelenlerine bunlar anlatýldýðý zaman nefretle karþýlýyorlar. O insanlar Allah’a ulaþmaya inanmýyorlar ve “Ruh insana hayat verir. Hayattayken kimsenin ruhu Allah’a ulaþamaz. Çünkü ruh, vücuttan ayrýldýðý zaman kiþi ölür.” diyorlar. Âyet-i kerime, inkâr derecesindeki bu insanlarýn durumundan bahsetmektedir.

314

314


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 46

Χ⎫ζ − 24

Σαψφα − 464

(39) Zumer Suresi ¡Š ߢ£ŒÛa ¢ñ ‰ì¢

¡¤‰ ü¤a ë ¡pa ì¨à £Ûa Š¡Ÿb Ï £á¢è¨£ÜÛa ¡3¢Ó ¢á¢Ø¤z m o¤ã a ¡ñ …b è £'Ûa ë ¡k¤î ̤Ûa á¡Ûb Ç æì¢1¡Ü n¤‚ í ¡éî©Ï aì¢ãb × b àî©Ï Ú¡…b j¡Ç å¤î 2 Kulillâhumme fâtýras semâvâti vel ardý âlimel gaybi veþ þehâdeti ente tahkumu beyne ýbâdike fî mâ kânû fîhi yahtelifûn(yahtelifûne).

Δε κι: “Αλλαη’⎬μ! Γ⎞κλερι ϖε ψερι ψαραταν, γαψβ⎬ (γ⎞ρ⎫νμεψενι) ϖε γ⎞ρ⎫νενι βιλεν σενσιν. Κυλλαρ⎬ν⎬ν αρασ⎬νδα, ιητιλ®φ ετμι⎭ ολδυκλαρ⎬ ⎭εψλερ ηακκ⎬νδα η⎫κ⎫μ ϖερεχεκ ολαν σενσιν.”

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12

315

-

kul allâhumme fâtýre es semâvâti ve el ardý âlime el gaybi ve eþ þehâdeti ente tahkumu beyne ýbâdi-ke

: : : : : : : : : : : :

de, söyle Allah'ým yaratan semalar, gökler ve yeryüzü, arz, yer bilen gayb, görünmeyen ve görünen sen hükmedersin arasýnda (senin) kullarýn

315


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 46

Χ⎫ζ − 24

Σαψφα − 464

(39) Zumer Suresi ¡Š ߢ£ŒÛa ¢ñ ‰ì¢

13 14 15 16

-

fîmâ kânû fîhi yahtelifûne

: : : :

o þeyde idiler, oldular onda, hakkýnda ihtilâf ederler

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Allah, gökleri ve yeri yaratandýr. Görünmeyeni de görüneni de bilen gene Allah’týr. Kullarýnýn arasýnda ihtilâf etmiþ olduklarý þeyler hakkýnda hüküm verecek olan da gene Allah’týr. Ýnsanlar birçok þeyde anlaþmazlýða düþmüþ ve yanlýþ inançlar bütün dünyayý sarmýþ durumdadýr. Herþey, doðrudan yanlýþa çevrilmiþtir. Ýnsanlar dînlerinden saptýrýlmýþtýr. Ýblis, toplumun büyük çoðunluðunu yalanlarýna inandýrmýþtýr. Kur’ân, Kur’ân’ýn yedi safhasý ve hedefler yani Allah’a ulaþmayý dileme, mürþide ulaþýp tâbî olma, Allah’a ruhun ulaþmasý, fizik vücudun Allah’a teslimi, nefsin teslimi, irþad olmak ve iradenin teslimi insanlar tarafýndan unutulmuþtur. Herkes temel faktörler üzerinde bir anlaþmazlýðýn içindedir. Halbuki Kur’ân’daki hakikati gördükleri zamanda diyorlar ki: “Bunca kiþi bu âyeti baþka türlü tefsir etmiþ bugüne kadar, þimdi farklý bir mânâya mý yöneleceðiz?” Allahû Tealâ diyor ki: 24/NUR-21: Yâ eyyuhellezîne âmenû lâ tettebiû hutuvâtiþ þeytân(þeytâni), ve men yettebi’ hutuvâtiþ þeytâni fe innehu ye’muru bil fahþâi vel munker(munkeri) ve lev lâ fadlullâhi aleykum ve rahmetuhu mâ zekâ minkum min ehadin ebeden ve lâkinnallâhe yuzekkî men yeþâu, vallâhu semî’un alîm(alîmun). Ey âmenû olanlar, þeytanýn adýmlarýna tâbî olmayýn! Ve kim þeytanýn adýmlarýna tâbî olursa o taktirde (þeytanýn adýmlarýna uyduðu taktirde) muhakkak ki o (þeytan), fuhþu (her çeþit kötülüðü) ve münkeri (inkârý ve Allah’ýn yasak ettiklerini) emreder. Ve eðer Allah’ýn rahmeti ve fazlý sizin üzerinize olmasaydý (nefsinizin kalbine yerleþmeseydi), içinizden hiçbiri ebediyyen nefsini tezkiye edemezdi. Lâkin Allah, dilediðinin nefsini tezkiye eder. Ve Allah, Sem’î’dir (en iyi iþitendir) Alîm’dir (en iyi bilendir). Allah’a ulaþmayý dilemeyen herkes þeytanýn kontrolü altýndadýr. Þeytan tarafýndan münkerle ve fuhuþla emredilirler. Ve de hükümlerinde þeytan kesin olarak yanýltýr.

316

316


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 47

Χ⎫ζ − 24

Σαψφα − 464

(39) Zumer Suresi ¡Š ߢ£ŒÛa ¢ñ ‰ì¢

¡¤‰ ü¤a ó¡Ï b ß aì¢à Ü Ã åí©ˆ £Ü¡Û £æ a ¤ì Û ë ©é¡2 a¤ë † n¤Ï ü ¢é È ß ¢é ܤr¡ß ë b¦Èî©à u 6 ¡ò à¨î¡Ô¤Ûa â¤ì í ¡la ˆ ȤÛa ¡õ¬ì¢ ¤å¡ß ¤á Û b ß ¡é¨£ÜÛa å¡ß ¤á¢è Û a † 2 ë æì¢j¡ n¤z í aì¢ãì¢Ø í Ve lev enne lillezîne zalemû mâ fîl ardý cemîan ve mislehu meahu leftedev bihî min sûil azâbi yevmel kýyâmeh(kýyâmeti), ve bedâ lehum minallâhi mâ lem yekûnû yahtesibûn(yahtesibûne).

ςε εðερ ψερψ⎫ζ⎫νδε ολανλαρ⎬ν ηεπσι ϖε ονλαρ καδαρ⎬ δαηα βιρλικτε ζαλιμλεριν ολσαψδ⎬, κ⎬ψ®μετ γ⎫ν⎫ κ⎞τ⎫ αζαβα καρ⎭⎬ (κυρτυλμακ ι⎜ιν), ονλαρ⎬ μυτλακα φιδψε ολαρακ ϖεριρλερδι. ςε ηεσαβα κατμαδ⎬κλαρ⎬ ⎭εψλερ, Αλλαη ταραφ⎬νδαν καρ⎭⎬λαρ⎬να ⎜⎬καρ⎬λαχακτ⎬ρ.

317

317


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 47

Χ⎫ζ − 24

Σαψφα − 464

(39) Zumer Suresi ¡Š ߢ£ŒÛa ¢ñ ‰ì¢

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19

-

ve lev enne li ellezîne zalemû mâ fî el ardý cemîan ve misle-hu mea-hu leftedev (le iftedev) bihî min sûi el azâbi yevme el kýyâmeti ve bedâ lehum min allâhi mâ lem yekûnû yahtesibûne

: : : : : : : : : : : : : : : : : : :

ve eðer olsaydý için onlar zulmettiler o þey yeryüzünde hepsi, tümü ve onun misli kadar, onlar kadar onunla birlikte mutlaka fidye verirlerdi onu den kötü azap kýyâmet günü ve ortaya çýktý, zuhur etti onlara Allah tarafýndan þey hesap etmiyorlar, hesap etmediler hesaba katmýyorlar, hesaba katmadýlar

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Zalimler, herþeyden evvel nefslerine zulmedenlerdir. Nefslerine zulmedenler de günahlarý sevaplarýndan fazla olanlardýr. Gidecekleri yer cehennemdir. Allahû Tealâ: “Oradaki azabý gördükten sonra dünyadaki bütün mallar onlarýn olsaydý bir o kadarý daha onlarýn olsaydý hepsini cehennemden kurtulmak için verirlerdi.” buyurmaktadýr. Hesaba katmadýklarý þeyler, Allah tarafýndan karþýlarýna çýkarýlacaktýr. Yani “Ben bu suçu iþledim ama nasýl olsa beni kimse görmedi.” diye suçun sorumluluðundan kurtulacaðýný zanneden insanlar, kýyâmet günü hayat filmlerinde o suçu iþlediklerini açýk açýk göreceklerdir. Hem de suça teþvik eden kendi düþüncelerini de ayrýca göreceklerdir.

318

318


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 48

Χ⎫ζ − 24

Σαψφα − 465

(39) Zumer Suresi ¡Š ߢ£ŒÛa ¢ñ ‰ì¢

Öb y ë aì¢j  × b ß ¢pb ÷¡£î  ¤á¢è Û a † 2 ë æ@¢ªë¡Œ¤è n¤ í ©é¡2 aì¢ãb × b ß ¤á¡è¡2 Ve bedâ lehum seyyiâtu mâ kesebû ve hâka bihim mâ kânû bihî yestehziûn(yestehziûne).

ςε καζανδ⎬κλαρ⎬ σεψψιατ (γ⎫ναηλαρ ϖε κ⎞τ⎫λ⎫κλερ) ονλαρα α⎭ικ®ρ ολδυ. ςε αλαψ ετμι⎭ ολδυκλαρ⎬ ⎭εψ (αζαπ) ονλαρ⎬ κυ⎭αττ⎬. 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11

-

ve bedâ lehum seyyiâtu mâ kesebû ve hâka bi-him mâ kânû bihî yestehziûne

: : : : : : : : : : :

ve ortaya çýktý, aþikâr oldu onlara kötülükler, günahlar þey kazandýlar ve kuþattý onlarý þey idiler, oldular onu, onunla alay ediyorlar

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Kâfirler, Allah’ýn resûlleri ile hep alay etmiþlerdir. Allah’ýn evliyasýyla da alay etmiþlerdir. Alay etmiþ olduklarý þey, azaptýr. “Azap bana ancak sayýlý günlerde ulaþýr.” diyen bu insanlar cehenneme gittikleri zaman azabýn kendilerini sonsuza kadar nasýl kuþattýðýný göreceklerdir. Öldükleri zaman insanlarýn bütün hayatlarý gözlerinin önünden geçer. Herþey aþikâr olur. Fakat bu âyette kastedilen aþikâr olma, kýyâmette herkesin göreceði kendi hayat filmi, yani rakamlý kitabýdýr.

319

319


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 49

Χ⎫ζ − 24

Σαψφα − 465

(39) Zumer Suresi ¡Š ߢ£ŒÛa ¢ñ ‰ì¢

a ‡¡a £á¢q 9 b ãb Ç … Š£¥ ¢™ æb ¤ã¡ü¤a £ ß a ‡¡b Ï ¬b à £ã¡a 4b Ó = b £ä¡ß ¦ò à¤È¡ã ¢êb ä¤Û £ì  ¥ò ä¤n¡Ï ó¡ç ¤3 2 6 §á¤Ü¡Ç ó¨Ü Ç ¢é¢nî©m@ë¢a æì¢à Ü¤È í ü ¤á¢ç Š r¤× a £å¡Ø¨Û ë Fe izâ messel insâne durrun deânâ, summe izâ havvelnâhu ni’meten minnâ kâle innemâ ûtîtuhu alâ ilm(ilmin), bel hiye fitnetun ve lâkinne ekserehum lâ ya’lemûn(ya’lemûne).

⇑νσανα βιρ ζαραρ δοκυνδυðυ ζαμαν βιζε δυα εδερ. Σονρα ονα ταραφ⎬μ⎬ζδαν βιρ νι’μετ γ⎞νδερδιðιμιζδε: “Βυ ανχακ βανα βιρ ιλιμ ⎫ζερινε ϖεριλδι.” δερ. Ηαψ⎬ρ, ο βιρ ιμτιηανδ⎬ρ. ςε λ®κιν ονλαρ⎬ν ⎜οðυ βιλμεζλερ.

320

320


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 49

Χ⎫ζ − 24

Σαψφα − 465

(39) Zumer Suresi ¡Š ߢ£ŒÛa ¢ñ ‰ì¢

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21

-

fe izâ messe el insâne durrun deâ-nâ summe izâ havvelnâ-hu ni'meten min-nâ kâle innemâ ûtîtu-hu alâ ilmin bel hiye fitnetun ve lâkinne eksere-hum lâ ya'lemûne

: : : : : : : : : : : : : : : : : : : : :

böylece, artýk olduðu zaman dokundu insan zarar, ziyan bize dua etti sonra olduðu zaman ona verdik, ona lütfettik (gönderdik) ni'met bizden dedi ancak, yalnýz, sadece ona verildi ilim üzerine hayýr, fakat, bilâkis o fitne, imtihan ve fakat, ancak onlarýn çoðu bilmezler

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Allahû Tealâ senede birkaç defa insanlarý musîbetlerle imtihan eder. Ýnsana bir zarar dokunduðunda nasýl davrandýklarý, Allah için önemlidir. Çünkü onlarý Allah’a ulaþmayý dileme konusunda seçecektir veya seçmeyecektir. Allahû Tealâ insanlara bir ni’met tattýrdýðýnda Allah’a þükredecek, hamdedecek yerde: “Ben ilim sahibi olduðum için bu ni’met bana verildi.” gibi düþünürler. Para kazandýysa “Ben kendi gayretimle bu parayý kazandým.” derler. Oysaki Allahû Tealâ dileseydi o parayý kazandýrmazdý. Allahû Tealâ ni’met gönderilmesinin bir imtihan olduðunu ve onlarýn çoðunun bilmediðini ifade etmektedir.

321

321


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 50

Χ⎫ζ − 24

Σαψφα − 465

(39) Zumer Suresi ¡Š ߢ£ŒÛa ¢ñ ‰ì¢

ó¨ä¤Ë a ¬b à Ï ¤á¡è¡Ü¤j Ó ¤å¡ß åí©ˆ £Ûa b è Ûb Ó ¤† Ó æì¢j¡¤Ø í aì¢ãb × b ß ¤á¢è¤ä Ç Kad kâlehellezîne min kablihim fe mâ agnâ anhum mâ kânû yeksibûn(yeksibûne).

Ονλαρδαν ⎞νχεκιλερ δε (β⎞ψλε) σ⎞ψλεμι⎭τι. Φακατ καζανμ⎬⎭ ολδυκλαρ⎬ ⎭εψλερ ονλαρα βιρ φαψδα ϖερμεδι. 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11

-

kad kâle-hâ ellezîne min kabli-him fe mâ agnâ an-hum mâ kânû yeksibûne

: : : : : : : : : : :

olmuþtu onu dedi onlar den onlardan önce böylece, artýk fayda vermedi onlardan, onlara þey idiler, oldular kazanýyorlar

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Her devirde insanlar Allah’ýn gerçeklerine ters düþen þeyler söylüyorlar. Ama söyledikleri onlara hiçbir zaman bir fayda saðlamýyor. Kendi ilimleri sebebiyle kazandýklarýný söylüyorlar. Oysa ki kazandýklarý bir imtihan olmak üzere onlara Allah tarafýndan verilmektedir.

322

322


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 51

Χ⎫ζ − 24

Σαψφα − 465

(39) Zumer Suresi ¡Š ߢ£ŒÛa ¢ñ ‰ì¢

¡õ ¬ü¢ª¯ì¬¨ç ¤å¡ß aì¢à Ü Ã åí©ˆ £Ûa ë 6 aì¢j  × b ß ¢pb ÷¡£î  ¤á¢è 2b • b Ï åí©Œ¡v¤È¢à¡2 ¤á¢ç b ß ë = aì¢j  × b ß ¢pb ÷¡£î  ¤á¢è¢jî©–¢î,  Fe esâbehum seyyiâtu mâ kesebû, vellezîne zalemû min hâulâi se yusîbuhum seyyiâtu mâ kesebû ve mâ hum bi mu’cizîn(bimu’cizîne).

Β⎞ψλεχε καζανδ⎬κλαρ⎬ ⎭εψ, σεψψιατ (γ⎫ναηλαρ, κ⎞τ⎫λ⎫κλερ ολαρακ), ονλαρα ισαβετ εττι. ςε βυνλαρδαν ζυλμετμι⎭ ολανλαρα, καζανδ⎬κλαρ⎬ ⎭εψ (ολαν) σεψψιατ, ψακ⎬νδα ισαβετ εδεχεκ. ςε ονλαρ, αχιζ β⎬ρακαβιλεχεκ (αζαβ⎬ ⎞νλεψεβιλεχεκ) γ⎫χε σαηιπ δεðιλλερ. 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15

-

fe esâbe-hum seyyiâtu mâ kesebû ve ellezîne zalemû min hâulâi se yusîbu-hum seyyiâtu mâ kesebû ve mâ-hum bi mu'cizîne

: : : : : : : : : : : : : : :

böylece, artýk onlara isabet etti kötülükler, günahlar þey kazandýlar ve onlar zulmettiler den bunlar onlara isabet edecek kötülükler, günahlar þey kazandýlar ve onlar deðiller aciz býrakanlar, aciz býrakacak güce sahip olanlar

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Bütün insanlar her an ya günah ya da sevap kazanýrlar. Kiramen kâtibin melekleri her an insanlarýn etrafýndadýr ve kazandýklarýný yeþil, kaybettiklerini kýrmýzý rakamlarla yazarlar. Dünya üzerinde Allahû Tealâ baþkalarýna zulmettikleri kadar onlara azap verir. Arkadan da ruh, nefse huzursuzluk verir. Kiþi yaptýðý kötülüðün iki katýný daha bu dünyadayken öder. Bu zulmetmiþ olanlara, kazandýklarý seyyiatin isabet etmesidir. Kaldý ki bu kiþi cehenneme gittiði zaman bir daha çýkmamak üzere ebediyyen orada kalacaktýr.

323

323


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

Χ⎫ζ − 24

ℜψετ − 52

Σαψφα − 465

(39) Zumer Suresi ¡Š ߢ£ŒÛa ¢ñ ‰ì¢

¢õ¬b ' í ¤å à¡Û Ö¤‹¡£ŠÛa ¢Á¢¤j í é¨ £ÜÛa £æ a a¬ì¢à Ü¤È í ¤á Û ë a ; æì¢ä¡ß¤ªì¢í

§â¤ì Ô¡Û §pb í¨ü Ù¡Û¨‡ ó©Ï £æ¡a 6 ¢‰¡†¤Ô í ë

E ve lem ya’lemû ennallâhe yebsutur rýzka li men yeþâu ve yakdir(yakdiru), inne fî zâlike le âyâtin li kavmin yu’minûn(yu’minûne).

ςε ονλαρ, Αλλαη’⎬ν διλεδιðινιν ρ⎬ζκ⎬ν⎬ γενι⎭λεττιðινι ϖε διλεδιðινιν δε ρ⎬ζκ⎬ν⎬ τακδιρ εττιðινι (κ⎬στ⎬ð⎬ν⎬) βιλμιψορλαρ μ⎬? Μυηακκακ κι βυνδα, μ⎫’μιν ολαν καϖιμ ι⎜ιν ελβεττε ®ψετλερ (ιβρετλερ, δελιλλερ) ϖαρδ⎬ρ. 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17

-

e ve lem ya'lemû enne allâhe yebsutu er rýzka li men yeþâu ve yakdiru inne fî zâlike le âyâtin li kavmin yû'minûne

: : : : : : : : : : : : : : : : :

mi ve bilmiyorlar, bilmediler olduðunu Allah geniþletir rýzýk için kimse diler ve takdir eder, kýsýtlar muhakkak bunda vardýr elbette, mutlaka âyetler, ibretler, deliller için kavim mü'min olurlar, îmân ederler

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Allahû Tealâ dilediðinin rýzkýný geniþletir dilediðinin de kýsar. Bu rýzýk fizik vücut için maddî rýzýktýr. Kiþi neye lâyýksa o seviyede rýzýk gönderir. Kiþi zikir yaptýðý zaman Allah’ýn katýndan nefsin kalbine ulaþacak olan rahmet, fazl ve salâvât nurlarý ise manevî rýzýktýrlar ve Allah’tan o kiþinin zikir sayýsýna paralel olarak gelir. Kiþi ne kadar çok zikrederse o kadar çok rahmet fazl ve salâvât kendisine ulaþýr. Hepsi Allah’ýn nefs için takdir ettiði rýzýktýr.

324

324


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 53

Χ⎫ζ − 24

Σαψφα − 465

(39) Zumer Suresi ¡Š ߢ£ŒÛa ¢ñ ‰ì¢

ó¬¨Ü Ç aì¢Ï Š¤ a åí©ˆ £Ûa ô¡…b j¡Ç b í ¤3¢Ó 6 ¡é¨£ÜÛa ¡ò à¤y ‰ ¤å¡ß aì¢À ä¤Ô m ü ¤á¡è¡¢1¤ã a 6 b¦Èî©à u lì¢ã¢ £ˆÛa ¢Š¡1¤Ì í é ¨£ÜÛa £æ¡a ¢áî©y £ŠÛa ¢‰ì¢1 ̤Ûa ì¢ç ¢é £ã¡a Kul yâ ýbâdiyellezîne esrefû alâ enfusihim lâ taknetû min rahmetillâh(rahmetillâhi), innallâhe yagfiruz zunûbe cemîâ(cemîan), innehu huvel gafûrur rahîm(rahîmu).

Δε κι: “Εψ νεφσλερι ⎫ζερινε ισραφ ψ⎫κλεμι⎭ (ηαδδι α⎭μ⎬⎭) κυλλαρ⎬μ! Αλλαη’⎬ν ραημετινδεν ⎫μιτ κεσμεψιν. Μυηακκακ κι Αλλαη, γ⎫ναηλαρ⎬ν ⎫ζερινε ηεπσινι μαðφιρετ εδερ (σεϖαβα ⎜εϖιριρ). Ο, μυηακκακ κι Ο, Γαφ⎦ρ’δυρ (μαðφιρετ εδεν), Ραη⎩μ’διρ (ραημετ νυρυ γ⎞νδερεν).” 1 2 3 4 5 6 7 8

325

-

kul yâ ibâdiye ellezîne esrefû alâ enfusi-him lâ taknetû

: : : : : : : :

de, söyle ey kullarým onlar israf ettiler, haddi aþtýlar karþý, üzerine kendi nefsleri ümit kesmeyin

325


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 53

Χ⎫ζ − 24

Σαψφα − 465

(39) Zumer Suresi ¡Š ߢ£ŒÛa ¢ñ ‰ì¢ 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19

-

min rahmeti allâhi inne allâhe yagfiru ez zunûbe cemîan innehu huve el gafûru er rahîmu

: : : : : : : : : : :

den Allah'ýn rahmeti muhakkak Allah maðfiret eder, günahlarý sevaba çevirir günahlar hepsi, tümü muhakkak ki o o maðfiret eden Rahîm esmasýyla tecelli eden, rahmet nuru gönderen

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Allah’a ulaþmayý dileyen herkes takva sahibi olur; takva sahibi olunca da günahlarýnýn büyüklüðü ne olursa olsun Allahû Tealâ hepsini örter ve kiþi mürþidine ulaþýp tâbî olduðu zaman örttüðü günahlarý sevaba çevirir. Bu âyet-i kerime hem Furkan Suresinin 70. hem de Enfal Suresinin 29. âyet-i kerimesiyle alâkalýdýr. Enfal-29’da hem günahlarýn örtülmesi, hem de maðfiret edilmesi (sevaba çevrilmesi) yer alýyor. 8/ENFAL-29: Yâ eyyuhellezîne âmenû in tettekullâhe yec’al lekum furkânen ve yukeffir ankum seyyiâtikum ve yagfir lekum, vallâhu zul fadlil azîm(azîmi). Ey âmenû olanlar, Allah’a karþý takva sahibi olursanýz sizi furkan (hak ve bâtýlý ayýrma özelliði) sahibi kýlar! Ve sizden (sizin) günahlarýnýzý örter ve size maðfiret eder (günahlarýnýzý sevaba çevirir). Ve Allah, büyük fazl sahibidir. Furkan-70’te ise maðfiret yani günahlarýn sevaba çevrilmesi anlatýlýyor: 25/FURKAN-70: Ýllâ men tâbe ve âmene ve amile amelen sâlihan fe ulâike yubeddilullâhu seyyiâtihim hasenât(hasenâtin), ve kânallâhu gafûren rahîmâ(rahîmen). Ancak kim (mürþidi önünde) tövbe eder (böylece kalbine îmân yazýlýp, îmâný artan) mü’min olur ve salih amel (nefs tezkiyesi) yaparsa, o taktirde iþte onlarýn, Allah seyyiatlerini (günahlarýný) hasenata (sevaba) çevirir. Ve Allah, Gafur’dur (günahlarý sevaba çevirendir), Rahîm’dir (rahmet gönderendir). Allah sadece Allah’a ulaþmayý dileyen kullarýnýn önce günahlarýný örter; sonra da irþad makamýna ulaþýp tâbî olduðu anda sevaba çevirir. Günahlarýný örterek o kiþinin hem görme, iþitme ve idrak etme hassalarýnýn hem de bunlarýn uzuvlarý üzerindeki engellerin hepsini kaldýrýr. Kaldýrýrken de o kiþinin günahlarýný tamamen örter. Örttüðü için kiþi sevaplarý günahlarýndan fazla olan birisi olur. Gideceði yer de mutlaka Allah’ýn cennetidir.

326

326


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 54

Χ⎫ζ − 24

Σαψφα − 465

(39) Zumer Suresi ¡Š ߢ£ŒÛa ¢ñ ‰ì¢

¡3¤j Ó ¤å¡ß ¢é Û aì¢à¡Ü¤ a ë ¤á¢Ø¡£2 ‰ ó¨Û¡a a¬ì¢jî©ã a ë æ뢊 –¤ä¢m ü £á¢q ¢la ˆ ȤÛa ¢á¢Ø î¡m¤b í ¤æ a Ve enîbû ilâ rabbikum ve eslimû lehu min kabli en ye’tiyekumul azâbu summe lâ tunsarûn(tunsarûne).

ςε Ραββινιζε (Αλλαη’α) ψ⎞νελιν (ρυηυνυζυ Αλλαη’α υλα⎭τ⎬ρμαψ⎬ διλεψιν)! ςε σιζε αζαπ γελμεδεν ⎞νχε Ο’να (Αλλαη’α) τεσλιμ ολυν (ρυηυνυζυ, ϖεχηινιζι, νεφσινιζι, ιραδενιζι Αλλαη’α τεσλιμ εδιν). (Ψοκσα) σονρα ψαρδ⎬μ ολυνμαζσ⎬ν⎬ζ. 1 2 3 4 5 6 7 8 9

-

ve enîbû ilâ rabbi-kum ve eslimû lehu min kabli en ye'tiye-kum el azâbu summe lâ tunsarûne

: : : : : : : : :

ve yönelin (ve ulaþmayý dileyin) (sizin) Rabbinize ve teslim olun ona önceden size gelmesi azap sonra yardým olunmazsýnýz

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Bu âyet-i kerime Kur’ân’ýn en önemli âyetlerindendir. Bu âyet, Allah’a ulaþmayý dilemekten baþlayarak bütün teslimleri muhtevasýna alan bir muhteva taþýr. Ruhun, fizik vücudun, nefsin ve iradenin teslimi birbirinin arkasýndan gelen teslimlerdir: 1- (1. safha), Allah’a ulaþmayý dilemekle 3. basamakta baþlar. Bu ilk bölümdür ve 7. basamaða kadar devam eder. 7. basamaktan 14. basamaða kadar ise, Allah’a yönelmek 1. safhanýn ikinci bölümü olarak devam eder. 2- Kiþi 14. basamakta mürþidine tâbî olur (2. safha). 3- 21. basamakta ruhun Allah’a ulaþmasý, ilk teslimdir (3. safha). 4- 25. basamakta fizik vücudun Allah’a teslimi 2. teslimdir (4. safha). 5- 27. basamakta nefsin Allah’a teslimi 3. teslimdir (5. safha). 6- 28. basamaðýn 4. kademesinde kiþi muhlis olur, yani irþad olur (6. safha). 7- 28. basamaðýn 5. kademesinde iradenin Allah’a teslimi 4. teslimdir (7. safha). Burada kiþi “Ýrþada memur ve mezun kýlýndýn.” cümlesiyle irþad makamýnýn sahibi kýlýnýr. Zumer Suresinin 54. âyet-i kerimesi, Allah’a yönelmek, Allah’a ulaþmayý dilemek de dahil olmak üzere bütün teslimleri içerir.

327

327


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 55

Χ⎫ζ − 24

Σαψφα − 465

(39) Zumer Suresi ¡Š ߢ£ŒÛa ¢ñ ‰ì¢

¡3¤j Ó ¤å¡ß ¤á¢Ø¡£2 ‰ ¤å¡ß ¤á¢Ø¤î Û¡a 4¡Œ¤ã¢a ¬b ß å ¤y a a¬ì¢È¡j £ma ë = æ뢊¢È¤' m ü ¤á¢n¤ã a ë ¦ò n¤Ì 2 ¢la ˆ ȤÛa ¢á¢Ø î¡m¤b í ¤æ a Vettebiû ahsene mâ unzile ileykum min rabbikum min kabli en ye’tiyekumul azâbu bagteten ve entum lâ teþ’urûn(teþ’urûne).

ςε σιζε Ραββινιζδεν ινδιριλμι⎭ ολαν αησεν ⎭εψε (εμρε) τ®β⎩ ολυν. Σιζε, φαρκ⎬νδα ολμαδαν ϖε ανσ⎬ζ⎬ν αζαπ γελμεσινδεν ⎞νχε! 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14

-

vettebiû (ve ittebiû) ahsene mâ unzile ileykum min rabbi-kum min kabli en ye'tiye-kum el azâbu bagteten ve entum lâ teþ'urûne

: : : : : : : : : : : : : :

ve tâbî olun ahsen, en güzel þey indirildi size den (sizin) Rabbiniz den önce size gelmesi azap ansýzýn ve siz farkýnda olmazsýnýz

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Bu âyet ahseni ifade etmektedir. Allah’ýn Zat’ý ahsen olanlarýn da ahsenidir yani Ahsen’ül Hüsna’dýr. Ahsen emirse sadece Allah’ýn Zat’ýna ulaþmak deðil Zat’ýn görülmesi yani iradenin Allah’a teslimidir. Önce ruh (basamak-22), sonra fizik vücut (basamak-25), sonra nefs (basamak-26), sonra irade (28. basamaðýn 5. kademesi) Allah’a teslim olur.

328

328


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 56

Χ⎫ζ − 24

Σαψφα − 465

(39) Zumer Suresi ¡Š ߢ£ŒÛa ¢ñ ‰ì¢

ó¨Ü Ç ó¨m Š¤ y b í ¥¤1 ã 4ì¢Ô m ¤æ a ¤æ¡a ë ¡é¨£ÜÛa ¡k¤ä u ó©Ï ¢o¤Ÿ £Š Ï b ß = åí©Š¡b £Ûa å¡à Û ¢o¤ä¢× En tekûle nefsun yâ hasretâ alâ mâ ferrattu fî cenbillâhi ve in kuntu le mines sâhirîn(sâhirîne).

Κι⎭ινιν, “Αλλαη’ταν υζακλα⎭μα κονυσυνδα, α⎭⎬ρ⎬ γιττιðιμ (ηαδδι α⎭τ⎬ð⎬μ) ηερ⎭εψε ψαζ⎬κλαρ ολσυν. ςε βεν μυτλακα αλαψ εδενλερδεν ολμυ⎭τυμ.” δεδιðι γιβι (διψενλερδεν ολμαψ⎬ν). 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11

-

en tekûle nefsun yâ hasretâ alâ mâ ferrattu fî cenbillâhi (cenbi allâhi) ve in kuntu le min es sâhirîne

: : : : : : : : : : :

demesi kiþi ey yazýklar olsun þeye, þeylere taþkýnlýk etti, aþýrý davrandý, ifrata gitti, haddi aþtý da, konusunda, içinde Allah'tan uzaklaþma ve ben olmuþtum gerçekten, mutlaka alay edenlerden

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Kiþi niçin cehenneme gideceðini öldüðü zaman net olarak görür. Bu kiþi Allah’a yaklaþmýyor; tam aksine Allah’tan uzaklaþýyor.

329

329


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 57

Χ⎫ζ − 24

Σαψφα − 466

(39) Zumer Suresi ¡Š ߢ£ŒÛa ¢ñ ‰ì¢

ó©äí¨† ç é£Ü¨ Ûa æ £ a ¤ì Û 4ì¢Ô m ¤ë a = åî©Ô £n¢à¤Ûa å¡ß ¢o¤ä¢Ø Û Ev tekûle lev ennallâhe hedânî le kuntu minel muttekîn(muttekîne).

ςεψα: “Μυηακκακ κι εðερ Αλλαη βενι ηιδαψετε ερδιρσεψδι, βεν μυτλακα τακϖα σαηιπλερινδεν ολυρδυμ.” διψενλερδεν (ολμαψ⎬ν). 1 2 3 4 5 6 7 8 9

-

ev tekûle lev enne allâhe hedâ-ni le kuntu min el muttekîne

: : : : : : : : :

veya, yoksa der, söyler þâyet olduðu, muhakkak ki Allah beni hidayete erdirdi mutlaka ben olurdum den takva sahipleri

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Birincide “Azaptan uzaklaþmada aþýrý gittiðim, haddi aþtýðým herþey için yazýklar olsun. Ben sadece alay edenlerden idim.” diyen kiþi burada da ayný piþmanlýðýn pençesinde: “Eðer Allah beni hidayete erdirseydi ben mutlaka takva sahiplerinden olurdum.” demektedir. Kiþi burada da takva sahibi olamamýþ ve hidayete erememiþ birisidir.

330

330


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 58

Χ⎫ζ − 24

Σαψφα − 466

(39) Zumer Suresi ¡Š ߢ£ŒÛa ¢ñ ‰ì¢

£æ a

¤ì Û la ˆ ȤÛa ô Š m åî©y 4ì¢Ô m ¤ë a

åî©ä¡¤z¢à¤Ûa å¡ß æì¢× b Ï ¦ñ £Š × ó©Û Ev tekûle hîne terel azâbe lev enne lî kerreten fe ekûne minel muhsinîn(muhsinîne).

ςεψα αζαβ⎬ γ⎞ρδ⎫ð⎫ν⎫ζ αν: “Κε⎭κε βενιμ βιρ κερε δαηα (φ⎬ρσατ⎬μ) ολσαψδ⎬, ο ζαμαν μυησινλερδεν ολυρδυμ.” διψενλερδεν (ολμαψ⎬ν). 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12

-

ev tekûle hîne terâ el azâbe lev enne lî kerreten fe ekûne min el muhsinîne

: : : : : : : : : : : :

veya, yoksa der, söyler an, zaman görürsün azap keþke olsa benim bir kere daha böylece, artýk, o zaman olurum den muhsinler

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Bu insanlar Allah’a ulaþmayý dilememiþler, kendilerini ateþe atmýþlar, mahvetmiþler. Ne yazýk ki bunlar insanlarýn çok büyük bir kýsmýdýr ve akýllarý baþlarýna ancak ölümle gelir. Böyle bir sonuca ulaþýnca acý acý “þöyle olsaydý, böyle olsaydý” demek bir þey ifade etmez. Allahû Tealâ’nýn emrettiði þey insanoðlunun sadece Allah’a ulaþmayý dilemesidir. Diler dilemez de Allah mutlaka onu o açýk ve kesin kurtuluþa ulaþtýracaktýr: Kim Allah’a ulaþmayý dilerse Allah mutlaka onu, Kendisine ulaþtýrýr, dünya saadetinin de yarýsýný verir. 3. kat cenneti de o kiþi mutlaka elde eder. Sadece bir dilekle Allah’ýn cennetine girmek bu kadar kolayken, mutluluðu yaþamak bu kadar kolayken insanlar Allah’a ulaþmayý dilemiyorlarsa kendilerine zulmediyorlar ve Allah’ýn bütün güzelliklerini kaçýrýyorlar.

331

331


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øÉé¼@»A øÁônø@I { ℜψετ − 59

Χ⎫ζ − 24

Σαψφα − 466

(39) Zumer Suresi ¡Š ߢ£ŒÛa ¢ñ ‰ì¢

o¤2£ˆ Ø Ï ó©mb í¨a Ù¤m õ¬b u ¤† Ó ó¨Ü 2 åí©Š¡Ïb ؤÛa å¡ß o¤ä¢× ë p¤Š j¤Ø n¤a ë b è¡2 Belâ kad câetke âyâtî fe kezzebte bihâ vestekberte ve kunte minel kâfirîn(kâfirîne).

Φακατ σανα ®ψετλεριμ γελμι⎭τι, ο ζαμαν ονλαρ⎬ ψαλανλαμ⎬⎭, κιβιρλενμι⎭ ϖε κ®φιρλερδεν ολμυ⎭τυν. 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12

-

belâ kad câet-ke âyâtî fe kezzebte bihâ ve istekberte ve kunte min el kâfirîne

: : : : : : : : : : : :

hayýr, bilâkis, fakat olmuþtu sana geldi âyetlerim o zaman sen yalanladýn onu ve kibirlendin, büyüklük tasladýn ve sen oldun den kâfirler

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Bu kiþinin yapmasý gereken þey sadece Allah’a ulaþmayý dilemek. Ve insanlarýn %90’dan fazlasý, cehennemden kurtulmak ve dünya saadetine ulaþmak bu kadar kolayken asla Allah’a ulaþmayý dilemiyorlar ve cehenneme kendilerini mahkûm ediyorlar.

332

332


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 60

Χ⎫ζ − 24

Σαψφα − 466

(39) Zumer Suresi ¡Š ߢ£ŒÛa ¢ñ ‰ì¢

aì¢2 ˆ × åí©ˆ £Û a ô Š m ¡ò à¨î¡Ô¤Ûa â¤ì í ë ¤î Û a 6 ¥ñ £… ì¤¢ß ¤á¢è¢çì¢u¢ë ¡é ¨£ÜÛa ó Ü Ç åí©Š¡£j Ø n¢à¤Ü¡Û ô¦ì¤r ß á £ä è u ó©Ï Ve yevmel kýyâmeti terellezîne kezebû alallâhi vucûhuhum musveddeh(musveddetun), e leyse fî cehenneme mesven lil mutekebbirîn(mutekebbirîne).

ςε κ⎬ψ®μετ γ⎫ν⎫, Αλλαη’α καρ⎭⎬ ψαλαν σ⎞ψλεψενλεριν ψ⎫ζλερινι καραρμ⎬⎭ γ⎞ρ⎫ρσ⎫ν. Κιβιρλενενλεριν ψερι χεηεννεμδε δεðιλ μι? 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14

-

ve yevme el kýyâmeti terâ ellezîne kezebû alâ allâhi vucûhu-hum musveddetun e leyse fî cehenneme mesven li el mutekebbirîne

: : : : : : : : : : : : : :

ve kýyâmet günü görürsün onlar yalan söylediler Allah'a onlarýn yüzleri kararmýþ olan mý deðil de, içinde cehennem kalýnan yer için, ... e kibirlenenler

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Kýyâmet günü Allah’a karþý yalan söyleyenlerin kaybettikleri derecelerin kazandýklarýndan fazla olduðunu gördükleri zaman yüzleri hep kararacaktýr. Orada hayat filmlerinde kendilerini göreceklerdir. Bu da yüzlerinin kýzarmasýna, kararmasýna sebebiyet verecektir. Kibirlenenlerin yeri de elbette cehennemdir. Onlar Allah’ýn sözlerini dikkate almayan, gerçekleþtirmeyenlerdir.

333

333


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øÉé¼@»A øÁônø@I { ℜψετ − 61

Χ⎫ζ − 24

Σαψφα − 466

(39) Zumer Suresi ¡Š ߢ£ŒÛa ¢ñ ‰ì¢

9 ¤á¡è¡m ‹b 1 à¡2 a¤ì Ô £ma åí©ˆ £Ûa ¢é¨£ÜÛa ó¡£v ä¢í ë æì¢ã Œ¤z í ¤á¢ç ü ë ¢õ¬ì¢ £Ûa ¢á¢è¢£ à í ü Ve yuneccîllâhullezînettekav bi mefâzetihim lâ yemessuhumus sûu ve lâ hum yahzenûn(yahzenûne).

ςε Αλλαη, τακϖα σαηιπλερινι, φεψζ σαηιβι ολμαλαρ⎬ (κενδιλερινε σεκ⎩νετ νυρυ υλα⎭μασ⎬) σεβεβιψλε κυρταρ⎬ρ. Ονλαρα κ⎞τ⎫λ⎫κ (αζαπ) δοκυνμαζ. ςε ονλαρ μαηζυν δα ολμαζλαρ. 1 2 3 4 5 6 7 8

-

ve yuneccî : allâhu : ellezîne : ittekav : bi mefâzetihim (bi mâ fâzeti-him) : lâ yemessu-hum : es sûu : ve lâ hum yahzenûne :

ve kurtarýr Allah onlar takva sahibi oldular onlarýn feyz sahibi olmalarý sebebiyle onlara dokunmaz kötülük ve onlar mahzun olmazlar

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Allah’a ulaþmayý dileyen herkes mutlaka Allah’ýn cennetine girer, cehennemden mutlak olarak kurtulur. Takva sahibi olmak da Allah’a ulaþmayý dilemekle baþlar. Allahû Tealâ, Rum Suresinin 31. âyet-i kerimesinde diyor ki: 30/RUM-31: Munîbîne ileyhi vettekûhu ve ekîmûs salâte ve lâ tekûnû minel muþrikîn(muþrikîne). O’na (Allah’a) yönelin (Allah’a ulaþmayý dileyin) ve takva sahibi olun. Ve namazý ikame edin (namaz kýlýn). Ve (böylece) müþriklerden olmayýn. Allah takva sahiplerini, feyz sahibi olmalarý yani Allah’ýn gönderdiði sekînet isimli bir nevi uyuklama oluþturan nurun kendilerine ulaþmasý sebebiyle kurtarýr. Sadece takva sahipleri sekînete ulaþýp feyz alanlardýr. Allah’a ulaþmayý dilemeyenlerin hiçbirisi bu hedefe ulaþamazlar. Allah’a ulaþmayý dilemeyen hiç kimse cehennemden ve azaptan kurtulamaz. Kiþinin Allah’a ulaþmayý dilemesi, Allah’a yönelmesi hali onun mutlak olarak feyz sahibi kýlar. Allahû Tealâ, Ankebut Suresinin 5. ve 6. âyet-i kerimelerinde diyor ki: 29/ANKEBUT-5: Men kâne yercû likâallâhi fe inne ecelallâhi leât(leâtin), ve huves semîul alîm(alîmu). Kim Allah’a mülâki olmayý (hayattayken Allah’a ulaþmayý) dilerse, o taktirde muhakkak ki Allah’ýn tayin ettiði zaman mutlaka gelecektir (ruhu mutlaka hayattayken Allah’a ulaþacaktýr). Ve O, en iyi iþiten, en iyi bilendir. Ýþte ruhun Allah’a ulaþmasý sekînet geliþinden sonraki merhaledir. Sadece Allah’a ulaþmayý dileyenlere nasip olur. Allah’a ulaþmayý dilemeyenler, takva sahibi olamazlar ve gidecekleri yer de cehennemdir. Onlar, Allah’ýn âyetlerinden de gâfildirler.

334

334


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øÉé¼@»A øÁônø@I { ℜψετ − 62

Χ⎫ζ − 24

Σαψφα − 466

(39) Zumer Suresi ¡Š ߢ£ŒÛa ¢ñ ‰ì¢

ì¢ç ë 9 §õ¤ó ( ¡£3¢× ¢Õ¡Ûb  ¢é ¨£ÜÛ a ¥3î©× ë §õ¤ó ( ¡£3¢× ó¨Ü Ç Allahu hâliku kulli þey’in ve huve alâ kulli þey’in vekîl(vekîlun).

Αλλαη, ηερ⎭εψιν Ψαρατ⎬χ⎬σ⎬’δ⎬ρ ϖε Ο, ηερ⎭εψε ϖεκιλδιρ. 1 2 3 4 5 6

-

allâhu hâliku kulli þey'in ve huve alâ kulli þey'in vekîlun

: : : : : :

Allah yaratan herþey ve o herþeye vekil

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Allah herþeye vekildir. Allahû Tealâ, insanlarýn da vekilidir. Kim Allah’ý vekil ederse yani Allahû Tealâ’ya güvenirse, Allah onu mutlaka Kendisine ulaþtýrýr. Allah’ý kendisine vekil tayin edenler Allah’a ulaþmayý dileyenlerdir. Bu da Allah’ýn onu Kendisine ulaþtýrmasý için yeterli sebeptir. Allahû Tealâ buyuruyor ki: 42/ÞURA-13: Þerea lekum mined dîni mâ vassâ bihî nûhan vellezî evhaynâ ileyke ve mâ vassaynâ bihî ibrâhîme ve mûsâ ve îsâ, en ekîmûd dîne ve lâ teteferrekû fîh(fîhi), kebure alel muþrikîne mâ ted’ûhum ileyh(ileyhi), allâhu yectebî ileyhi men yeþâu ve yehdî ileyhi men yunîb(yunîbu). Dînde, onunla Hz. Nuh’a vasiyet ettiðimiz (farz kýldýðýmýz) þeyi (þeriati); “Dîni ikame edin (ayakta, hayatta tutun) ve onda (dînde) fýrkalara ayrýlmayýn.” diye Hz. Ýbrâhîm’e, Hz. Musa’ya ve Hz. Ýsa’ya vasiyet ettiðimiz þeyi sana da vahyederek, size de þeriat kýldýk. Senin onlarý, kendisine çaðýrdýðýn þey (Allah’a ulaþmayý dileme) müþriklere zor geldi. Allah, dilediðini Kendisine seçer ve O’na yöneleni, Kendisine hidayet eder (ruhunu hayatta iken Kendisine ulaþtýrýr). Allah, Kendisine ulaþmayý dileyenlerin vekilidir.

335

335


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øÉé¼@»A øÁônø@I { ℜψετ − 63

Χ⎫ζ − 24

Σαψφα − 466

(39) Zumer Suresi ¡Š ߢ£ŒÛa ¢ñ ‰ì¢

åí©ˆ £Ûa ë 6 ¡¤‰ ü¤a ë ¡pa ì¨à £Ûa ¢†î©Ûb Ô ß ¢é Û ; æ뢊¡b ‚¤Ûa ¢á¢ç Ù¡÷ ¬¨Û¯ë¢a ¡é¨£ÜÛa ¡pb í¨b¡2 a뢊 1 × Lehu makâlîdus semâvâti vel ard(ardý), vellezîne keferû bi âyâtillâhi ulâike humul hâsirûn(hâsirûne).

Γ⎞κλεριν ϖε ψεριν ηαζινελερι Ο’νυνδυρ. Αλλαη’⎬ν ®ψετλερινι ινκ®ρ εδενλερ, ι⎭τε ονλαρ; ονλαρ η⎫σρανδα ολανλαρδ⎬ρ. 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10

-

lehu mekâlîdu es semâvâti ve el ardý ve ellezîne keferû bi âyâtillâhi (âyâti allâhi) ulâike hum el hâsirûne

: : : : : : : : : :

onun anahtarlarlar, hazineler semalar, gökler ve arz, yeryüzü, yer ve onlar inkâr ettiler Allah'ýn âyetleri iþte onlar onlar hüsranda olanlar

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Allah’ýn âyetlerini inkâr edenler, Allah’a ulaþmayý dilemeyenlerdir. Onlarýn gidecekleri yer cehennemdir; kurtuluþlarý da mümkün deðildir. Onlar hüsranda olanlardýr. Allah’a ulaþmayý dilemeyenler hüsrandadýrlar. 10/YUNUS-45: Ve yevme yahþuruhum keen lem yelbesû illâ sâaten minen nehâri yete ârefûne beynehum, kad hasirellezîne kezzebû bi likâillâhi ve mâ kânû muhtedîn(muhtedîne). Ve o gün (Allahû Tealâ), gündüzden bir saatten baþka kalmamýþlar (bir saat kalmýþlar) gibi onlarý toplayacak (haþredecek). Birbirlerini tanýyacaklar (aralarýnda tanýþacaklar). Allah’a mülâki olmayý (Allah’a ölmeden önce ulaþmayý) yalanlayanlar, hüsrana düþtüler (nefslerini hüsrana düþürdüler). Ve hidayete eren kimse(ler) olmadýlar (ruhlarýný ölmeden evvel Allah’a ulaþtýramadýlar).

336

336


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 64

Χ⎫ζ − 24

Σαψφα − 466

(39) Zumer Suresi ¡Š ߢ£ŒÛa ¢ñ ‰ì¢

æì¢Ü¡çb v¤Ûa b 袣í a ¢†¢j¤Ç a ¬ó©£ãë ¬¢Š¢ß¤b m ¡é£Ü¨ Ûa Š¤î Ì Ï a ¤3¢Ó Kul e fe gayrallâhi te’murûnnî a’budu eyyuhel câhilûn(câhilûne).

Δε κι: “Εψ χαηιλλερ! Βανα Αλλαη’ταν βα⎭κασ⎬να κυλ ολμαμ⎬ μ⎬ εμρεδιψορσυνυζ?” 1 2 3 4 5 6 7 8 9

-

kul e fe gayre allâhi te'murûn-nî a'budu eyyuhe el câhilûne

: : : : : : : : :

de, söyle mý artýk, bundan sonra (bundan) baþka Allah bana emrediyorsunuz ben kul olurum ey cahiller

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Abd, kul olmak demektir. Allahû Tealâ Zariyat Suresinin 56. âyet-i kerimesinde diyor ki: 51/ZARÝYAT-56: Ve mâ halaktul cinne vel inse illâ li ya’budûn(ya’budûni). Biz, insanlarý ve cinleri baþka bir þey için deðil; Bize, kul olsunlar diye yarattýk. Hedef, Allah’a kul olmaktýr. Allah’a kul olmak, Allah’a ulaþmayý dilemekle baþlar. Allahû Tealâ, sahâbe için Zumer Suresinin 17. âyet-i kerimesinde diyor ki: 39/ZUMER-17: Vellezînectenebût tâgûte en ya’budûhâ ve enâbû ilâllâhi lehumul buþrâ, fe beþþir ýbâd(ýbâdi). Onlar ki; taguta (insan ve cin þeytanlara) kul olmaktan içtinap ettiler (kaçýndýlar, kendilerini kurtardýlar). Çünkü Allah’a yöneldiler (Allah’a ulaþmayý dilediler). Onlara müjdeler vardýr. Öyleyse kullarýmý müjdele! Kim Allah’a yönelirse o, taguta kul olmaktan kurtulur ve Allah’a kul olur.

337

337


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øÉé¼@»A øÁônø@I { ℜψετ − 65

Χ⎫ζ − 24

Σαψφα − 466

(39) Zumer Suresi ¡Š ߢ£ŒÛa ¢ñ ‰ì¢

¤å¡÷ Û 7 ١ܤj Ó ¤å¡ß åí©ˆ £Ûa ó Û¡a ë Ù¤î Û¡a ó¡y@ë¢a ¤† Ô Û ë åí©Š¡b ‚¤Ûa å¡ß £å ãì¢Ø n Û ë Ù¢Ü à Ç £å À j¤z î Û o¤× Š¤( a Ve lekad ûhýye ileyke ve ilellezîne min kablik(kablike), le in eþrekte le yahbetanne ameluke ve le tekûnenne minel hâsirîn(hâsirîne).

ςε ανδολσυν κι, σανα ϖε σενδεν ⎞νχεκιλερε: “Γερ⎜εκτεν εðερ σεν ⎭ιρκ κο⎭αρσαν (Αλλαη’α υλα⎭μαψ⎬ διλεμεζσεν), αμελλεριν μυτλακα ηεβα ολυρ. ςε μυτλακα η⎫σρανα δ⎫⎭ενλερδεν ολυρσυν.” διψε ϖαηψολυνδυ. 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13

-

ve lekad ûhiye ileyke ve ilâ ellezîne min kabli-ke le in eþrekte le yahbetanne amelu-ke ve le tekûnenne min el hâsirîne

: : : : : : : : : : : : :

ve andolsun vahyolundu sana ve onlara senden önce gerçekten eðer sen þirk koþarsan mutlaka heba olur senin amel(ler)in ve mutlaka sen mutlaka olursun hüsrana düþenlerden

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Allahû Tealâ, Son Nebî (Peygamber) Peygamber Efendimiz (S.A.V)’e de O’ndan evvelkilere de ayný þeyi vahyetmiþir: “Gerçekten eðer sen þirk koþarsan yani Allah’a ulaþmayý dilemezsen, amellerin mutlaka heba olur. Ve mutlaka hüsrana düþenlerden olursun.” Rum 31 ve 32, Allah’a ulaþmayý dilemeyenlerin þirkte olduðunu söylüyor. 30/RUM-31: Munîbîne ileyhi vettekûhu ve ekîmûs salâte ve lâ tekûnû minel muþrikîn(muþrikîne). O’na (Allah’a) yönelin (Allah’a ulaþmayý dileyin) ve takva sahibi olun. Ve namazý ikame edin (namaz kýlýn). Ve (böylece) müþriklerden olmayýn. 30/RUM-32: Minellezîne ferrakû dînehum ve kânû þiyeâ(þiyean), kullu hýzbin bimâ ledeyhim ferihûn(ferihûne). (O müþriklerden olmayýn ki) onlar, dînlerinde fýrkalara ayrýldýlar ve grup grup oldular. Bütün gruplar, kendilerinde olanla ferahlanýrlar.

338

338


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øÉé¼@»A øÁônø@I { ℜψετ − 66

Χ⎫ζ − 24

Σαψφα − 466

(39) Zumer Suresi ¡Š ߢ£ŒÛa ¢ñ ‰ì¢

åí©Š¡×b £'Ûa å¡ß ¤å¢× ë ¤†¢j¤Çb Ï é ¨£ÜÛa ¡3 2 Belillâhe fa’bud ve kun mineþ þâkirîn(þâkirîne).

√ψλεψσε αρτ⎬κ Αλλαη’α κυλ ολ! ςε ⎭⎫κρεδενλερδεν ολ! 1 2 3 4 5 6

-

bel allâhe fa'bud (fe u'bud) ve kun min eþ þâkirîne

: : : : : :

bilâkis, öyleyse Allah artýk kul ol ve ol den þükredenler

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Allahû Tealâ Dehr (Ýnsan) Suresinin 3. âyet-i kerimesinde diyor ki: 76/DEHR-3: Ýnnâ hedeynâhus sebîle immâ þâkiren ve immâ kefûrâ(kefûren). Muhakkak ki; Biz, onu (insaný) sebîle (Allah’a kavuþturan yola) ulaþtýrýrýz. Kimi (Allah’a ulaþmayý dileyerek) þükredenlerden olur. Kimi (Allah’a ulaþmayý dilemez) küfredenlerden olur. Birinci yol Sýratý Mustakîm, ikinci yol Sýratý Cehîmdir. Kim Allah’a ulaþmayý dilerse þükredenlerden, dilemezse küfredenlerden olur. Þükredenler bu âyette de görüleceði üzere Allah’a kul olanlardýr. Kiþinin Allah’a kul olduðu nokta, Allah’a ulaþmayý dilediði noktadýr. Sahâbe taguta kul iken Allah’a ulaþmayý dileyerek, Allah’a kul olmuþlardýr. Þükredenler, küfreden olmaktan kurtulmuþlardýr. 39/ZUMER-17: Vellezînectenebût tâgûte en ya’budûhâ ve enâbû ilâllâhi lehumul buþrâ, fe beþþir ýbâd(ýbâdi). Onlar ki; taguta (insan ve cin þeytanlara) kul olmaktan içtinap ettiler (kaçýndýlar, kendilerini kurtardýlar). Çünkü Allah’a yöneldiler (Allah’a ulaþmayý dilediler). Onlara müjdeler vardýr. Öyleyse kullarýmý müjdele! Bir insaný taguta kul olmaktan kurtararak Allah’a kul edecek olan ayný zamanda þükretmesini de temin edecek olan þey Allah’a ulaþmayý dilemektir. Fatiha Suresinde Allahû Tealâ’ya diyoruz ki: 1/FATÝHA-5: Ýyyâke na’budu ve iyyâke nestaîn(nestaînu). (Allah’ým!) Yalnýz Sana kul oluruz ve yalnýz Senden ÝSTÝANE (mürþidimizi) isteriz. 1/FATÝHA-6: Ýhdinas sýrâtel mustakîm(mustakîme). (Bu istiane’n ile) bizi, SIRATI MUSTAKÎM’e (Allah’a ulaþtýran yola) hidayet et (ulaþtýr).

339

339


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øÉé¼@»A øÁônø@I { ℜψετ − 67

Χ⎫ζ − 24

Σαψφα − 466

(39) Zumer Suresi ¡Š ߢ£ŒÛa ¢ñ ‰ì¢

¢¤‰ ü¤a ë > ©ê¡‰¤† Ó £Õ y 騣ÜÛa a뢉 † Ó b ß ë ¢pa ì¨à £Ûa ë ¡ò à¨î¡Ô¤Ûa â¤ì í ¢é¢n š¤j Ó b¦Èî©à u ¢é ãb z¤j¢ 6 ©é¡äî©à î¡2

¥pb £í¡ì¤À ß

æì¢×¡Š¤'¢í b £à Ç ó¨Ûb È m ë Ve mâ kaderûllâhe hakka kadrihî vel ardu cemîan kabdatuhu yevmel kýyâmeti ves semâvâtu matviyyâtun bi yemînih(yemînihi), subhânehu ve te’âlâ ammâ yuþrikûn(yuþrikûne).

ςε (ονλαρ) Αλλαη’⎬ν καδρινι ηακκ⎬ψλα τακδιρ εδεμεδιλερ. Κ⎬ψ®μετ γ⎫ν⎫ ψερψ⎫ζ⎫ν⎫ν ταμαμ⎬ Ο’νυν αϖυχυνδαδ⎬ρ (τασαρρυφυνδαδ⎬ρ). ςε σεμαλαρ, Ο’νυν ελιψλε δ⎫ρ⎫λμ⎫⎭ ολαχακτ⎬ρ. Ο, Σ⎫βηαν’δ⎬ρ (ηερ⎭εψδεν μ⎫νεζζεη). ςε ονλαρ⎬ν ⎭ιρκ κο⎭τυκλαρ⎬ ⎭εψλερδεν ψ⎫χεδιρ.

1 2 3 4 5 6

340

-

ve mâ kaderû allâhe hakka kadri-hi ve el ardu cemîan

: : : : : :

ve takdir edemediler Allah hak oldu, hakkýyla onun kadri ve arz, yeryüzü, yer hepsi, bütün, tamamý

340


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 67

Χ⎫ζ − 24

Σαψφα − 466

(39) Zumer Suresi ¡Š ߢ£ŒÛa ¢ñ ‰ì¢

7 8 9 10 11 12 13 14 15

-

kabdatu-hu yevme el kýyâmeti ve es semâvâtu matviyyâtun bi yemîni-hi subhâne-hu ve teâlâ ammâ (an mâ) yuþrikûne

: : : : : : : : :

onun kabzýnda, avucunda kýyâmet günü ve semalar dürülmüþ olarak onun eliyle, kudretiyle o sübhandýr (herþeyden münezzehtir) ve yücedir þeylerden þirk koþuyolar

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Allah’ýn kadrini bilmeyenler, Allah’a ulaþmayý dilemeyenler, taguta kul olanlardýr. Bütün insanlar Allah’a kul olmak için yaratýldý. Allah’a ulaþmayý dilemedikçe hiç kimse Allah’a kul olamaz. Kulluðun baþlangýcý Allah’a ulaþmayý dileme noktasýdýr. Allahû Tealâ burada kýyâmetten kesit vermektedir. Yeryüzünün tamamý O’nun tasarrufundadýr. Ayrýca diyor ki, Allahû Tealâ: 75/KIYAME-8: Ve hasefel kamer(kameru). Ay karardýðý. 75/KIYAME-9: Ve cumiaþ þemsu vel kamer(kameru). Güneþ ve ay birleþtirildiði zaman. Kýyâmet günü bütün dengeler bozulacak ve bütün gezegenler kendi güneþlerinin üzerine, onun yerçekimi kuvveti sebebiyle mutlaka ulaþacaklardýr. Yerçekimi kuvvetinden ona yapýþmayý önleyen þey belli uzaklýk ve belli hýzdýr. Kütle aðýrlýðý, merkezden uzaklýk ve hýz, eliptik yörüngenin merkezî çekim gücünden uzaklýðýný dizayn eder. Hýz da önemlidir, uzaklýk da önemlidir. Çevrede dönenin yani uydunun merkeze oraný da önemlidir. Uzaya fýrlatýlan bütün uydular da bu faktörler dikkate alýnmak suretiyle dünyadan belli uzaklýkta bir mesafeye yerleþtirilirler. Hýza ve uydunun aðýrlýðýna göre yýllarca süren bir havada kalma olayý gerçekleþir.

341

341


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 68

Χ⎫ζ − 24

Σαψφα − 467

(39) Zumer Suresi ¡Š ߢ£ŒÛa ¢ñ ‰ì¢

¤å ß Õ¡È – Ï ¡‰ì¢£–Ûa ó¡Ï

ƒ¡1¢ã ë

¡¤‰ ü¤a ó¡Ï ¤å ß ë ¡pa ì¨à £Ûa ó¡Ï ¡éî©Ï ƒ¡1¢ã £á¢q 7 ¢é¨£ÜÛa õ¬b ( ¤å ß £ü¡a æ뢊¢Ä¤ä í ¥âb î¡Ó ¤á¢ç a ‡¡b Ï ô¨Š¤¢a Ve nufiha fîs sûri fe saýka men fîs semâvâti ve men fîl ardý illâ men þâallâh(þâallâhu), summe nufiha fîhi uhrâ fe izâhum kýyâmun yanzurûn(yanzurûne).

ςε συρ’α ⎫φ⎫ρ⎫λμ⎫⎭, Αλλαη’⎬ν διλεδικλερι ηαρι⎜, γ⎞κλερδε ϖε ψερδε ολανλαρ ⎞λμ⎫⎭λερδιρ. Σονρα ονα (συρ’α) βιρ δεφα δαηα ⎫φ⎫ρ⎫λδ⎫ð⎫ ζαμαν, ονλαρ αψαðα καλκαρακ βακ⎬ν⎬ρλαρ.

342

342


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 68

Χ⎫ζ − 24

Σαψφα − 467

(39) Zumer Suresi ¡Š ߢ£ŒÛa ¢ñ ‰ì¢

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24

-

ve nufiha fî es sûri fe saýka men fî es semâvâti ve men fî el ardý illâ men þâe allâhu summe nufiha fîhi uhrâ fe izâ hum kýyâmun yanzurûne

: : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : :

ve üfürüldü de, içinde sûr böylece, artýk bayýldý, öldü kimse, kiþi de, içinde semalar, gökler ve kimse de, içinde arz, yer hariç kimse, kiþi diledi Allah sonra üfürüldü ona, onun içine diðer böylece, artýk, sonra olduðu zaman onlar ayaða kalkarak bakarlar, bakýnýrlar

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Burada Allahû Tealâ ikinci ölümü ve ikinci dirilmeyi ifade etmektedir. Birinci ölüm bu dünyada gerçekleþir. Birinci dirilme de bu dünyada ölümden sonra kýyâmet günü herkesin dirilmesi þeklinde gerçekleþir. Mahþer Meydaný’nda sur’a ikinci defa üfürüldüðü zaman ikinci defa ölünür. Sur’a üçüncü defa üfürüldüðünde bu ölenler tekrar dirilirler.

343

343


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 69

Χ⎫ζ − 24

Σαψφα − 467

(39) Zumer Suresi ¡Š ߢ£ŒÛa ¢ñ ‰ì¢

¢lb n¡Ø¤Ûa É¡™¢ë ë b è¡£2 ‰ ¡‰ì¢ä¡2 ¢¤‰ ü¤a ¡o Ó Š¤( a ë ¤á¢è ä¤î 2 ó¡š¢Ó ë ¡õ¬a † è¢ £'Ûa ë å©£î¡j £äÛb¡2 õó¬©u ë æì¢à ܤĢí ü ¤á¢ç ë ¡£Õ z¤Ûb¡2 Ve eþrekatil ardu bi nûri rabbihâ ve vudýal kitâbu ve cîe bin nebiyyîne veþ þuhedâi ve kudýye beynehum bil hakký ve hum lâ yuzlemûn(yuzlemûne).

ςε Ραββινιν νυρυ ιλε ψερψ⎫ζ⎫ αψδ⎬νλανδ⎬. ςε κιταπ ορταψα κονδυ. Πεψγαμβερλερ ϖε ⎭αηιτλερ γετιριλδι. ςε ονλαρ⎬ν αραλαρ⎬νδα ονλαρα ζυλμεδιλμεκσιζιν ηακ ιλε η⎫κ⎫μ ϖεριλδι.

1 2 3 4 5 6 7 8 9

344

-

ve eþrekati el ardu bi nûri rabbi-hâ ve vudýa el kitâbu ve cîe bi en nebiyyîne ve eþ þuhedâi ve kudýye

: : : : : : : : :

ve parladý arz, yer Rabbinin nuru ile ve konuldu kitap ve getirildi nebîler, peygamberler ve þahitler ve hüküm verildi

344


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øÉé¼@»A øÁônø@I { ℜψετ − 69

Χ⎫ζ − 24

Σαψφα − 467

(39) Zumer Suresi ¡Š ߢ£ŒÛa ¢ñ ‰ì¢

10 11 12 13

-

beyne-hum bi el hakký ve hum lâ yuzlemûne

: : : :

onlarýn arasýnda hak ile ve onlar zulmedilmez

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Kýyâmet günü yaþamayan insanlar kýyâmetten evvel ölmüþlerdir. Sur’a birinci üfürüldüðü zaman kýyâmet günü yaþayanlar da ölürler. Kýyâmet günü insan vücudu þeklindeki kâinatý büyütmekte olan enerji sona erer. Bir noktadan ayrýlan parçacýklarýn oluþturduðu gezegenlerin vücuda getirdiði geçmiþten geleceðe doðru giden zaman da burada durmuþtur. Ve büyüme durduðu için bütün dengeleri bozulan hünnes ve künnes kanunlarý çalýþmaz olmuþtur. Bunun mânâsý bütün büyük kütlelerin küçük kütleleri kendisine çekmesidir yani gravitasyondur. Ay, Dünya tarafýndan; Dünya da Güneþ tarafýndan çekilir. Buradaki hüküm verme, Mahþer Meydaný’ndaki bir olaydýr. Bu ölmek ve yeniden dirilmek baþlangýçta yeryüzündeki ölme ve dirilmedir. Çünkü 1. üfürülmede zaman geriye doðru gider. Ýnsanlar yeryüzünde ölürler ve zaman geriye doðru dönmeye baþlar, büyüme durduðu için zaman durur. Bütün insanlar evvelâ kýyâmet günü yaþamakta olanlardan baþlayarak hayata tekrar geri dönerler. Âdem (A.S)’ýn canlanmasýna kadar bütün devirlerde yaþayan insanlarýn hepsi daha evvel ölmüþler, kýyâmet günü yaþayanlar kýyâmet günü ölmüþler ve hepsi yeniden canlanacaklardýr. Yani birinci ölümlerinden sonra birinci dirilmeleri gerçekleþir. Mezarlarýndan göðe doðru yukarý yükselirler ve yerçekimi kuvveti olmadýðý için Mahþer Meydaný’nda buluþurlar ve Mahþer Meydaný’nda sur’a ikinci defa üfürülür. Ýndi Ýlâhi’de toplananlar da ölür. Bu ölenlerin tekrar canlanmasý üçüncü defa sur’a üfürülüþte gerçekleþir. Böylece olay tamamlanýr. Üçüncü defa sur’a üfürülüþte ikinci defa ölenler ayný yaþta olmak üzere yeniden canlanýrlar. Nefsler, fizik vücutlara tekrar girer ve nefslerin birleþmesi olayý gerçekleþir. Sonra da Mahþer Meydaný’ndan Ýndi Ýlâhi’ye ulaþtýrýlýp bütün insanlar kendi hayat filmlerinin önüne getirilirler ve þahitler (peygamberler, devrin imamlarý, resûller, mürþidler, onlara yardýmcý olan mürþidler, kiramen kâtibin melekleri) de oradadýr. Ve o zaman onlar için hüküm verilir. Yani hayat filmleri herkese her saniye kazandýðý ve kaybettiði dereceleri bildirir. Neticede kimin sevaplarý daha fazlaysa onlarýn gidecekleri yer cennettir, kitaplarý saðlarýndan verilir. Kimlerin günahlarý daha fazla ise onlara da kitaplarý soldan verilir. Kitaplarý soldan verilenler cehennemde kalacak olanlardýr.

345

345


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øÉé¼@»A øÁônø@I { ℜψετ − 70

Χ⎫ζ − 24

Σαψφα − 467

(39) Zumer Suresi ¡Š ߢ£ŒÛa ¢ñ ‰ì¢

¤o Ü¡à Ç b ß §¤1 ã ¢£3¢× ¤o Ϣë ë ; æì¢Ü Ȥ1 í b à¡2 ¢á Ü¤Ç a ì¢ç ë Ve vuffiyet kullu nefsin mâ amilet ve huve a’lemu bimâ yef’alûn(yef’alûne).

ςε ηερ νεφσε (ηερκεσε) ψαπτ⎬ð⎬ν⎬ν καρ⎭⎬λ⎬ð⎬ ⎞δενδι. ςε Ο (Αλλαη), ονλαρ⎬ν ψαπτ⎬κλαρ⎬ν⎬ ⎜οκ ιψι βιλιρ.

1 2 3 4 5 6 7 8 9

-

ve vuffiyet kullu nefsin mâ amilet ve huve a'lemu bi mâ yef'alûne

: : : : : : : : :

ve vefa edildi, ödendi her, hepsi nefs, kiþi þey yaptý ve o çok iyi bilir, en iyi bilir o þeyi yapýyorlar

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Hayat filmleri herkes tarafýndan görülür ve neticeler belli olur. Kitaplarý saðlarýndan veya sollarýndan verilerek kimin cennete kimin cehenneme gideceði, hayat filmindeki rakamlar belli olur olmaz ortaya çýkar ve hakedilen derecat ortaya çýkar.

346

346


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øÉé¼@»A øÁônø@I { ℜψετ − 71

Χ⎫ζ − 24

Σαψφα − 467

(39) Zumer Suresi ¡Š ߢ£ŒÛa ¢ñ ‰ì¢

b ç@¢ªë¬b u a ‡¡a ¬ó ¨£n y 6 a¦Š ߢ‹ á £ä è u ó¨Û¡a a¬ë¢Š 1 × åí©ˆ £Ûa Õî,© ë ¤á¢Ø¡m¤b í ¤á Û a ¬b è¢n ã Œ  ¤á¢è Û 4b Ó ë b è¢2a ì¤2 a ¤o z¡n¢Ï ¤á¢Ø ã뢉¡ˆ¤ä¢í ë ¤á¢Ø¡£2 ‰ ¡pb í¨a ¤á¢Ø¤î Ü Ç æì¢Ü¤n í ¤á¢Ø¤ä¡ß ¥3¢¢‰ ¤o £Ô y ¤å¡Ø¨Û ë ó¨Ü 2 aì¢Û b Ó 6 a ˆ¨ç ¤á¢Ø¡ß¤ì í õ¬b Ô¡Û åí©Š¡Ïb ؤÛa ó Ü Ç ¡la ˆ ȤÛa ¢ò à¡Ü × Vesîkallezîne keferû ilâ cehenneme zumerâ(zumeran), hattâ izâ câuhâ futihat ebvâbuhâ, ve kâle lehum hazenetuhâ e lem ye’tikum rusulun minkum yetlûne aleykum âyâti rabbikum ve yunzirûnekum likâe yevmikum hâzâ, kâlû belâ ve lâkin hakkat kelimetul azâbi alel kâfirîn(kâfirîne).

Κ®φιρλερ, ζ⎫μρε ζ⎫μρε χεηεννεμε σ⎫ρ⎫λ⎫ρλερ. Οραψα γελδικλερι ζαμαν, ονυν (χεηεννεμιν) καπ⎬λαρ⎬ α⎜⎬λ⎬ρ. ςε ονυν (χεηεννεμιν) βεκ⎜ιλερι ονλαρα δερλερ κι: “Σιζε, σιζδεν (σιζιν αραν⎬ζδαν) ολαν ρεσ⎦λλερ γελμεδι μι κι, σιζε Ραββινιζιν ®ψετλερινι οκυσυν, βυγ⎫νε (βυραψα) γελεχεðινιζι (σ⎞ψλεψερεκ) υψαρσ⎬ν? (Χεηεννεμε γιρενλερ) δεδιλερ κι: “Εϖετ (γελδιλερ).” Φακατ αζαπ σ⎞ζ⎫ κ®φιρλεριν ⎫ζερινε ηακ ολδυ. 1 2 3 4 5 6 7 8 9

347

-

vesîka ellezîne keferû ilâ cehenneme zumeran hattâ izâ câu-hâ futihat

: : : : : : : : :

sürüldü onlar inkâr ettiler cehenneme zümre zümre hatta, olunca olduðu zaman ona geldiler açýldý

347


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øÉé¼@»A øÁônø@I { ℜψετ − 71

Χ⎫ζ − 24

Σαψφα − 467

(39) Zumer Suresi ¡Š ߢ£ŒÛa ¢ñ ‰ì¢

10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32

-

ebvâbu-hâ ve kâle lehum hazenetu-hâ e lem ye'ti-kum rusulun min-kum yetlûne aleykum âyâti rabbi-kum ve yunzirûne-kum likâe yevmi-kum hâzâ kâlû belâ ve lâkin hakkat kelimetu el azâbi alâ el kâfirîne

: : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : :

onun kapýlarý ve dedi onlara onun bekçileri mi gelmedi resûller sizden, sizin içinizden tilâvet ediyor, okuyor size âyetler sizin Rabbiniz ve sizi uyarýrlar karþýlaþma, ulaþma sizin gününüz bu dediler evet ve fakat hak oldu azap sözü üzerine kâfirler

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Zumer Suresi 71. âyet-i kerime Kur’ân’daki en önemli âyetlerden bir tanesidir. Burada açýk ve kesin olarak bütün insanlara, Allah’ýn resûllerinin kendilerine gelip, gelmediði cehenneme giren herkese sorulmaktadýr. Resûllerin, Allah’ýn âyetlerini okuduklarý ifade edilmektedir. Allahû Tealâ resûllerini, insanlarý uyarmak ve müjdelemek için göndermiþtir: 6/EN’AM-48: Ve mâ nursilul murselîne illâ mubeþþirîne ve munzirîn(munzirîne), fe men âmene ve asleha fe lâ havfun aleyhim ve lâ hum yahzenûn(yahzenûne). Biz resûlleri “uyarýcýlar ve müjdeleyiciler” olmaktan baþka (bir þey için) göndermeyiz. Artýk kim âmenû olur (Allah’a ulaþmayý dilerse) ve ýslâh olursa (nefs tezkiyesi ve tasfiyesi yaparsa) artýk onlara korku yoktur, onlar mahzun da olmazlar. Resûller, âmenû olanlarý müjdeleyeceklerine olmayanlarý da uyaracaklarýna göre “Onlara Allah’ýn âyetlerini okuyarak: “Ya Allah’a ulaþmayý dileyin cennetinizi hakedin ya da bilin ki gideceðiniz yer cehennemdir.” demiþlerdir. Ýþte Allah’ýn bütün resûlleri, her kavimde, her devirde mutlaka yaþarlar ve bu teblið herkese mutlaka yapýlýr. Çünkü bütün cehenneme girenlere bu sözün söylendiði ve onlardan da “Evet geldiler.” cevabýný cehennem bekçilerinin aldýðý bu âyette kesinleþmiþ durumdadýr. Herkese mutlaka cehennemin kapýsýnda bu söz söylenir. Bu, cehenneme giren herkes için kesin bir duyurudur.

348

348


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 72

Χ⎫ζ − 24

Σαψφα − 467

(39) Zumer Suresi ¡Š ߢ£ŒÛa ¢ñ ‰ì¢

åí©†¡Ûb  á £ä è u la ì¤2 a a¬ì¢Ü¢¤…a 3î©Ó åí©Š¡£j Ø n¢à¤Ûa ô ì¤r ß ¤÷¡j Ï 7 b èî©Ï Kîledhulû ebvâbe cehenneme hâlidîne fîhâ, fe bi’se mesvel mutekebbirîn(mutekebbirîne).

(Ονλαρα): “Οραδα εβεδιψψεν καλμακ ⎫ζερε χεηεννεμιν καπ⎬λαρ⎬νδαν γιριν!” δενιλδι. Αρτ⎬κ κιβιρλενενλεριν μεσϖασ⎬ (καλαχαð⎬ ψερ) νε κ⎞τ⎫. 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10

-

kîle udhulû ebvâbe cehenneme hâlidîne fî-hâ fe bi'se mesvâ el mutekebbirîne

: : : : : : : : : :

denildi dahil olun, girin kapýlar cehennem ebedî olarak, ebediyyen orada böylece, artýk ne kötü mesva, kalýnacak yer kibirlenenler, büyüklenenler

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Yeryüzünde kibirlenenler, A’raf Suresinin 146. âyet-i kerimesinde de ifade edilmektedir: 7/A’RAF-146: Seasrifu an âyâtiyellezîne yetekebberûne fîl ardý bi gayril hakký ve in yerev kulle âyetin lâ yu’minu bihâ ve in yerev sebîler ruþdi lâ yettehýzûhu sebîlen ve in yerev sebilel gayyi yettehýzûhu sebîl(sebîlen), zâlike bi ennehum kezzebû bi âyâtinâ ve kânû anhâ gâfilîn(gâfilîne). Yeryüzünde haksýz yere kibirlenen kimseleri, âyetlerimizden çevireceðim. Bütün âyetleri görseler, ona inanmazlar. Eðer rüþd yolunu görseler, onu yol edinmezler. Ve gayy yolunu görseler, onu yol edinirler. Bu; onlarýn, âyetlerimizi yalanlamalarý ve ondan gâfil olmalarý sebebiyledir. Öyleyse mutekebbirîn (tekebbür sahipleri): 1- Allah’ýn âyetlerinden gâfil olanlar ve 2- Allah’ýn âyetlerini yalanlayanlardýr.

349

349


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øÉé¼@»A øÁônø@I { ℜψετ − 73

Χ⎫ζ − 24

Σαψφα − 467

(39) Zumer Suresi ¡Š ߢ£ŒÛa ¢ñ ‰ì¢

¬ó¨£n y 6 a¦Š ߢ‹ ¡ò £ä v¤Ûa ó Û¡a ¤á¢è £2 ‰ a¤ì Ô £ma åí©ˆ £Ûa Õî,© ë b è¢n ã Œ  ¤á¢è Û 4b Ó ë b è¢2a ì¤2 a ¤o z¡n¢Ï ë b ç@¢ ªë¬b u a ‡¡a åí©†¡Ûb  b çì¢Ü¢¤…b Ï ¤á¢n¤j¡Ÿ ¤á¢Ø¤î Ü Ç ¥â 5  Vesîkallezînettekav rabbehum ilel cenneti zumerâ(zumeran), hattâ izâ câuhâ ve futihat ebvâbuhâ ve kâle lehum hazenetuhâ selâmun aleykum týbtum fedhulûhâ hâlidîn(hâlidîne).

Ραβ’λερινε καρ⎭⎬ τακϖα σαηιβι ολανλαρ (χεηεννεμι γ⎞ρδ⎫κτεν σονρα) ζ⎫μρε ζ⎫μρε χεννετε σεϖκεδιλιρλερ. Οραψα (χεννετε) γελδικλερι ζαμαν, ονυν (χεννετιν) καπ⎬λαρ⎬ α⎜⎬λ⎬ρ. ςε ονυν (χεννετιν) βεκ⎜ιλερι, ονλαρα: “Σελ®μυν αλεψκυμ, σιζ τεμιζε ⎜⎬κτ⎬ν⎬ζ (ακλανδ⎬ν⎬ζ). Εβεδιψψεν καλμακ ⎫ζερε ονα (χεννετε) γιριν.” δερλερ. 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18

-

vesîka ellezîne ittekav rabbe-hum ilâ el cenneti zumeran hattâ izâ câû-hâ ve futihat ebvâbu-hâ ve kâle lehum hazenetu-hâ selâmun aleykum týbtum fedhulû-hâ (fe udhulû-hâ) hâlidîne

: : : : : : : : : : : : : : : : : :

sevkedildi onlar takva sahibi oldular onlarýn Rabbi cennete zümre, zümre hatta, olunca ona geldikleri zaman ve açýldý onun kapýlarý ve dedi onlara onun bekçileri selâm sizin üzerinize, size siz temize çýktýnýz, aklandýnýz öyleyse ona girin ebedî olarak, ebediyyen

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Burada açýk bir þekilde kazandýklarý dereceler kaybettikleri derecelerden fazla olanlarýn cehennemi gördükten sonra cennete gidecekleri, orada selâmla karþýlanacaklarý ve sonsuz bir cennet hayatý mutluluðuna baþlayacaklarý ifade edilmektedir.

350

350


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 74

Χ⎫ζ − 24

Σαψφα − 467

(39) Zumer Suresi ¡Š ߢ£ŒÛa ¢ñ ‰ì¢

¢ê †¤Ç ë b ä Ó † • ô©ˆ £Û a ¡é£Ü¨ ¡Û ¢†¤à z¤Ûa aì¢Ûb Ó ë ¡ò£ä v¤Ûa å¡ß ¢a¯ £ì j n ã ¤‰ ü¤a b ä q ‰¤ë a ë åî©Ü¡ßb ȤÛa ¢Š¤u a á¤È¡ä Ï 7 ¢õ¬b ' ã ¢s¤î y Ve kâlûl hamdu lillâhillezî sadakanâ va’dehu ve evresenel arda netebevveu minel cenneti haysu neþâ(neþâu), fe ni’me ecrul âmilîn(âmilîne).

ςε χεννετλικλερ δεδιλερ κι: “Ηαμδ, ϖααδινε σαδ⎬κ ολαν Αλλαη’α μαησυστυρ. ςε (χεννεττεκι) βυ ψερε βιζι ϖαρισ κ⎬λδ⎬. Χεννεττε διλεδιðιμιζ ψερδε καλαβιλιψορυζ.” (Σαλιη) αμελ ψαπανλαρ⎬ν εχρι νε γ⎫ζελ. 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17

-

ve kâlû el hamdu lillâhi (li allâhi) ellezî sadaka-nâ va'de-hu ve evrese-nâ el arda netebevveu min el cenneti haysu neþâu fe ni'me ecru el âmilîne

: : : : : : : : : : : : : : : : :

ve dediler hamd Allah için o ki bize sadýk oldu, bizim için yerine getirdi onun vaadi, onun sözü ve bizi varis kýldý arz, yer kalýrýz den cennet yer, yerden dileriz, diliyoruz böylece, artýk ne güzel ecir, ücret, mükâfat, karþýlýk amel edenler, amel yapanlar

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Cennete giren insanlar anlatýlmaktadýr. Önce cehenneme uçarak girmiþler, cehennemi gördükten sonra gruplar halinde cennete uçmuþlardýr. Salih amel iþlemiþler, takva sahibi olmuþlardýr. Adým adým takvalarýný geliþtirmiþlerdir. Onlarýn yeri Allah’ýn cennetidir.

351

351


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 75

Χ⎫ζ − 24

Σαψφα − 468

(39) Zumer Suresi ¡Š ߢ£ŒÛa ¢ñ ‰ì¢

æì¢z¡£j ¢í ¡*¤Š ȤÛa ¡4¤ì y ¤å¡ß åϬb y ò Ø¡÷ ¬¨Ü à¤Ûa ô Š m ë ë ¡£Õ z¤Ûb¡2 ¤á¢è ä¤î 2 ó¡š¢Ó ë 7 ¤á¡è¡£2 ‰ ¡†¤à z¡2 åî©à Ûb ȤÛa ¡£l ‰ ¡é ¨£Ü¡Û ¢†¤à z¤Ûa 3î©Ó Ve terel melâikete hâffîne min havlil arþý yusebbihûne bi hamdi rabbihim, ve kudýye beynehum bil hakký ve kýylel hamdu lillâhi rabbil âlemîn(âlemîne).

ςε γ⎞ρ⎫ρσ⎫ν κι, αρ⎭⎬ν ετραφ⎬νδα ονυ κυ⎭αταν μελεκλερ, Ραβ’λερινι ηαμδ ιλε τεσβιη εδερλερ. ςε ονλαρ⎬ν (χεννετλικλεριν) αραλαρ⎬νδα ηακ ιλε η⎫κ⎫μ ϖεριλδι. ςε (χεννετλικλερ ταραφ⎬νδαν): “ℜλεμλεριν Ραββινε ηαμδολσυν.” δενιλδι. 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16

-

ve terâ el melâikete hâffîne min havli el arþi yusebbihûne bi hamdi rabbi-him ve kudýye beyne-hum bi el hakký ve kîle el hamdu lillâhi (li allâhi) rabbi el âlemîne

: : : : : : : : : : : : : : : :

ve görürsün melekler kuþatanlar, çevreleyenler den etraf arþ tesbih ederler hamd ile onlarýn Rabbi ve hüküm verildi, hükmedildi onlarýn aralarýnda hak ile ve denildi hamd Allah için, Allah'a mahsus âlemlerin Rabbi

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Peygamber Efendimiz (S.A.V)’in arþta ve arþýn etrafýnda göreceði melekler anlatýlmaktadýr.

352

352


øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yúj»A øÉé}¼@»A øÁônø@I {

¡å¡ß¤ªì¢à¤Ûa ¢ñ ‰ì¢

40. SURE


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

Χ⎫ζ − 24

ℜψετ − 1

Σαψφα − 468

(40) Mu’min Suresi ¡å¡ß¤ªì¢à¤Ûa ¢ñ ‰ì¢

¬á¨y Hâ mîm. AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Mu’min Suresinden sonraki altý sure de Hâ ve Mîm ile baþlar. Bu, birbiri arkasýndan gelen yedi surenin özelliðidir. Bunlar mukattaa harfleridir. Bu konuda Reþat Halife’nin bir iddiasý ve önerisi vardý. “Mukattaa harflerinin o surede kaç defa geçtiði tetkik edildiði zaman sayýlarý mutlaka 19’un katý kadar çýkar.” diyordu. Bu konu denendi, bir kýsmý gerçekten 19’un katý çýktý ama bir kýsým surelerde çýkmadý.

Χ⎫ζ − 24

ℜψετ − 2

Σαψφα − 468

=¡áî©Ü ȤÛa ¡Œí©Œ ȤÛa ¡é¨ £ÜÛa å¡ß ¡lb n¡Ø¤Ûa ¢3í©Œ¤ä m Tenzîlul kitâbi minallâhil azîzil alîm(alîmi).

Βυ κιταβ⎬ν ινδιριλι⎭ι, Αζ⎩ζ (ψ⎫χε ϖε ⎫στ⎫ν) ϖε Αλ⎩μ ολαν (εν ιψι βιλεν) Αλλαη’τανδ⎬ρ (Αλλαη ταραφ⎬νδανδ⎬ρ). 1 2 3 4

-

tenzîlu el kitâbi min allâhi el azîzi el alîmi

: : : :

kitabýn indirilmesi Allah'tan azîz, yüce, üstün ve güçlü en iyi bilen

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Kur’ân-ý indiren Azîz yani yüce ve üstün olan ve Alîm olan, en iyi bilen Allah’týr.

353

353


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 3

Χ⎫ζ − 24

Σαψφα − 468

(40) Mu’min Suresi ¡å¡ßª¤ì¢à¤Ûa ¢ñ ‰ì¢

¡lb ԡȤÛa ¡†í©† ( ¡l¤ì £nÛa ¡3¡2b Ó ë ¡k¤ã £ˆÛa ¡Š¡Ïb Ë ¢Šî©– à¤Ûa ¡é¤î Û¡a 6 ì¢ç £ü¡a é¨Û¡a ¬ ü 6 ¡4¤ì £ÀÛa ô¡‡ Gâfiriz zenbi ve kâbilit tevbi þedîdil ikâbi zît tavl(tavli), lâ ilâhe illâ hûve, ileyhil masîr(masîru).

(Ο κι) γ⎫ναηλαρ⎬ μαðφιρετ εδεν, τ⎞ϖβελερι καβυλ εδεν, χεζασ⎬ ⎭ιδδετλι ολαν, ιησαν, φαζλ ϖε κερεμ σαηιβι ολανδ⎬ρ. Ο’νδαν βα⎭κα ⇑λ®η ψοκτυρ. Δ⎞ν⎫⎭, Ο’ναδ⎬ρ. 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10

-

gâfiri ez zenbi ve kâbili et tevbi þedîdi el ikâbi zî et tavli lâ ilâhe illâ hûve ileyhi el masîru

: : : : : : : : : :

maðfiret eden günah ve tövbeyi kabul eden cezasý þiddetli ihsan, fazl ve kerem sahibi ilâh yoktur den baþka o ona dönüþ

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Allahû Tealâ burada bir defa daha, ruhun Allah’a dönüþünden bahsediyor. Ve ölmeden evvel ruhun Allah’a ulaþtýrýlmasý12 defa farz kýlýnmýþtýr. Fatýr Suresinin 18. âyet-i kerimesinde Allahû Tealâ nefsin tezkiyesinden bahsediyor: 35/FATIR-18: Ve lâ tezirû vâziretun vizre uhrâ, ve in ted’u muskaletun ilâ himlihâ lâ yuhmel minhu þey’un ve lev kâne zâ kurbâ, innemâ tunzirullezîne yahþevne rabbehum bil gaybi ve ekâmûs salâh(salâte), ve men tezekkâ fe innemâ yetezekkâ li nefsih(nefsihî), ve ilâllâhil masîr(masîru).

354

354


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 3

Χ⎫ζ − 24

Σαψφα − 468

(40) Mu’min Suresi ¡å¡ß¤ªì¢à¤Ûa ¢ñ ‰ì¢

Yük taþýyan birisi (bir günahkâr) baþka birinin yükünü (günahýný) yüklenmez. Eðer aðýr yüklü kimse, onu (günahlarýný) yüklenmeye (baþkasýný) çaðýrsa bile ondan hiçbir þey yükletilmez, onun yakýný olsa dahi. Sen ancak gaybte Rabbine huþû duyanlarý ve namazý ikame edenleri uyarýrsýn. Ve kim tezkiye olursa (nefsini tezkiye ederse), o taktirde bunu sadece kendi nefsi için yapar. Ve dönüþ Allah’adýr (Nefs tezkiyesi ile ruh Allah’a döner ulaþýr). Kýyâmet gününde fizik vücutlar Ýndi Ýlâhi’ye ulaþacaklar. Ýndi Ýlâhi’de hesap görülecek, ondan sonra da cennete veya cehenneme sevkedilecekler. Ama ruhun Allah’a dönüþüyle fizik vücudun Allah’a dönüþü arasýnda bir büyük farklýlýk vardýr. Ruh Allah’a, Allah’ýn Zat’ýnda yok olmak üzere döner. Çünkü ruh Allah’a ait olan bir vücuttur. Ýnsana Allah tarafýndan üfürülmüþtür. 32/SECDE-9: Summe sevvâhu ve nefeha fîhi min rûhihî ve ceale lekumus sem’a vel ebsâre vel ef’ideh(efidete), kalîlen mâ teþkurûn(teþkurûne). Sonra (Allah), onu dizayn etti ve onun içine (vechin, fizik vücudun içine) ruhundan üfürdü ve onu (onun nefsinin kalbine) sem’î (kalbin iþitme hassasý), basar (kalbin görme hassasý) ve fuad (kalbin idrak etme hassasý) hassalarýna (sahip) kýldý. Ne kadar az þükrediyorsunuz. Ve emanet olarak verilen ruhu 12 âyetiyle Allah’a mutlaka iade etmeyi Allahû Tealâ, farz kýlýyor. Nisa-58’de diyor ki: 4/NÝSA-58: Ýnnallâhe ye’murukum en tueddûl emânâti ilâ ehlihâ ve izâ hakemtum beynen nâsi en tahkumû bil adl(adli), innallâhe niýmmâ yeýzukum bih(bihî), innallâhe kâne semîan basîrâ(basîran). Muhakkak ki Allah, emanetleri sahibine teslim etmenizi emreder. Ýnsanlar arasýnda hakemlik ettiðiniz zaman adaletle hükmetmenizi emreder. Muhakkak ki Allah, bununla size ne güzel öðüt veriyor. Ve muhakkak ki Allah, iþiten ve görendir. Allah’a ulaþmayý dilemek ve ruhu, vechi, nefsi ve iradeyi Allah’a teslim etmek; yani bütün teslimler Zumer-54’te yer alýyor: 39/ZUMER-54: Ve enîbû ilâ rabbikum ve eslimû lehu min kabli en ye’tiyekumul azâbu summe lâ tunsarûn(tunsarûne). Ve Rabbinize (Allah’a) yönelin (ruhunuzu Allah’a ulaþtýrmayý dileyin)! Ve size azap gelmeden önce O’na (Allah’a) teslim olun (ruhunuzu, vechinizi, nefsinizi, iradenizi Allah’a teslim edin). Sonra yardým olunmazsýnýz. En’am-152’de Allahû Tealâ diyor ki.

355

355


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 3

Χ⎫ζ − 24

Σαψφα − 468

(40) Mu’min Suresi ¡å¡ßª¤ì¢à¤Ûa ¢ñ ‰ì¢

6/EN’AM-152: Ve lâ takrebû mâlel yetîmi illâ billetî hiye ahsenu hattâ yebluga eþuddeh(eþuddehu), ve evfûl keyle vel mîzâne bil kýst(kýstý), lâ nukellifu nefsen illâ vus’ahâ ve izâ kultum fa’dilû ve lev kâne zâ kurbâ, ve bi ahdillâhi evfû, zâlikum vassâkum bihî leallekum tezekkerûn(tezekkerûne). Yetimin malýna, o en kuvvetli çaðýna gelinceye kadar, en güzel þekliyle olmadýkça yaklaþmayýn. Ölçü ve tartýyý adaletle yerine getirin. Kimseyi gücünün dýþýnda (bir þey ile) sorumlu tutmayýz. Söylediðiniz zaman, yakýnýnýz olsa bile, artýk adaletle söyleyin. Allah’ýn ahdini yerine getirin (ifa edin). Böylece tezekkür edersiniz diye, (Allah) iþte böyle, size onunla vasiyet (emir) etti. Üç âyet-i kerimede Allah’a dört tane teslimin yapýlmasý gerektiðini söylüyor. Ama sadece Allah’a ulaþmayý dilemek; yani Allah’a yönelmek de tek baþýna farz kýlýnmýþtýr. Allahû Tealâ Rum Suresinin 31 ve 32. âyet-i kerimelerinde diyor ki: 30/RUM-31: Munîbîne ileyhi vettekûhu ve ekîmûs salâte ve lâ tekûnû minel muþrikîn(muþrikîne). O’na (Allah’a) yönelin (Allah’a ulaþmayý dileyin) ve takva sahibi olun. Ve namazý ikame edin (namaz kýlýn). Ve (böylece) müþriklerden olmayýn. 30/RUM-32: Minellezîne ferrakû dînehum ve kânû þiyeâ(þiyean), kullu hýzbin bimâ ledeyhim ferihûn(ferihûne). (O müþriklerden olmayýn ki) onlar, dînlerinde fýrkalara ayrýldýlar ve grup grup oldular. Bütün gruplar, kendilerinde olanla ferahlanýrlar. Allah’a ulaþmayý dilemeyenlerin oluþturduðu bütün fýrkalar, fýrkalara ayrýlmýþlarý oluþturmaktadýrlar. Burada Allahû Tealâ’ya ruhun ölmeden evvel mutlaka ulaþtýrýlmasý ve bütün vücutlarý da teslim etmek açýk ve kesin bir þekilde emrolunmaktadýr. Ýþte Muzzemmil Suresinin 8. âyet-i kerimesi: 73/MUZZEMMÝL-8: Vezkurisme rabbike ve tebettel ileyhi tebtîlâ(tebtîlen). Rabbinin (Allah’ýn) ismiyle zikret ve herþeyden kesilerek O’na (Allah’a) dön (ulaþ, vasýl ol). Ruhun dönüþü Allah’ýn Zat’ýnadýr. ruh, Zat’ta yok olur. Ama fizik vücudun dönüþü Allah’ýn Ýndi Ýlâhisi’nedir. Orada, herkes kendi hayat filmini görerek, Mahkeme-i Kübra’da hesaba çekilir. Mahkeme-i Kübra, hakimi, savcýsý, avukatý, davalýsý, davacýsý olmayan bir mahkemedir. Orada herkes kendi hayat filminin baþýnda üç boyutlu olarak, boþlukta kendi hayatýný seyreder ve her saniye kazandýðý ve kaybettiði dereceleri görür. Sonuç bellidir. Kimin kaybettiði dereceler fazlaysa o kiþinin gideceði yer cehennemdir. Diðerlerininse cennettir. Öyleyse fizik vücutlar Allah’ýn huzuruna giderler. Allah’ýn Zat’ýnda yok olmazlar ama ruh Allah’ýn Zat’ýna kiþi ölünce ulaþýr ve Allah’ýn Zat’ýnda yok olur.

356

356


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 4

Χ⎫ζ − 24

Σαψφα − 468

(40) Mu’min Suresi ¡å¡ß¤ªì¢à¤Ûa ¢ñ ‰ì¢

åí©ˆ £Ûa £ü¡a ¡é¨£ÜÛa ¡pb í¨a ó¬©Ï ¢4¡…b v¢í b ß ¡… 5¡j¤Ûa ó¡Ï ¤á¢è¢j ¢£Ü Ô m Ú¤‰¢Š¤Ì í 5 Ï a뢊 1 × Mâ yucâdilu fî âyâtillâhi illellezîne keferû fe lâ yagrurke tekallubuhum fîl bilâd(bilâdi).

Κ®φιρλερδεν βα⎭κασ⎬, Αλλαη’⎬ν ®ψετλερι ηακκ⎬νδα μ⎫χ®δελε ετμεζ. Αρτ⎬κ ονλαρ⎬ν ⎭εηιρλερδε δ⎞ν⎫π δολα⎭μαλαρ⎬ σενι αλδατμασ⎬ν. 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10

-

mâ yucâdilu fî âyâti allâhi illâ ellezîne keferû fe lâ yagrur-ke tekallubu-hum fî el bilâdi

: : : : : : : : : :

mücâdele etmez içinde, hakkýnda Allah'ýn âyetleri den baþka onlar inkâr ettiler artýk, öyleyse seni aldatmasýn onlarýn dönüp dolaþmasý þehirler arasýnda, þehirlerde, beldelerde

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Allah’ýn âyetleri hakkýnda mücâdele edenler kâfirlerdir. Çünkü kâfirler Allah’a ulaþmayý dilemeyenlerdir ve Allah’a ulaþmayý dilemek diye birþeyin olmadýðýný ispat için çalýþýrlar. “Allah eriþilmezdir, ruh insana hayat verir. Vücuttan ayrýlýrsa ölürsünüz. Ölmeden evvel kimsenin ruhu vücudundan ayrýlmaz.” iddiasýnýn sahipleridirler. Ve Allahû Tealâ da tam aksini söylüyor. Allahû Tealâ, ruhun ölmeden evvel Allah’a ulaþmasýný 12 defa farz kýlmýþtýr.

357

357


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

Χ⎫ζ − 24

ℜψετ − 5

Σαψφα − 468

(40) Mu’min Suresi ¡å¡ßª¤ì¢à¤Ûa ¢ñ ‰ì¢

¤å¡ß ¢la Œ¤y ü¤a ë §ì¢ã ¢â¤ì Ó ¤á¢è ܤj Ó ¤o 2 £ˆ × ¢ê뢈¢¤b î¡Û ¤á¡è¡Ûì¢ Š¡2 §ò £ß¢a ¢£3¢× ¤o £à ç ë : ¤á¡ç¡†¤È 2 £Õ z¤Ûa ¡é¡2 a좚¡y¤†¢î¡Û ¡3¡Ÿb j¤Ûb¡2 aì¢Û …b u ë ¡lb Ô¡Ç æb × Ñ¤î Ø Ï ® ¤á¢è¢m¤ˆ  b Ï Kezzebet kablehum kavmu nûhýn vel ahzâbu min ba’dýhým ve hemmet kullu ummetin bi resûlihim li ye’huzûhu ve câdelû bil bâtýlý li yudhýdû bihil hakka fe ehaztuhum, fe keyfe kâne ýkâb(ýkâbi).

Ονλαρδαν ⎞νχε Νυη (Α.Σ)’⎬ν καϖμι ϖε ονλαρδαν σονρα δα (βα⎭κα) φ⎬ρκαλαρ, (ρεσ⎦λλερινι) ψαλανλαδ⎬λαρ. ςε β⎫τ⎫ν ⎫μμετλερ, ονλαρ⎬ ψακαλαμακ ι⎜ιν ρεσ⎦λλερινε η⎫χυμ εττιλερ. Ηακκ⎬, β®τ⎬λλα ψοκ ετμεκ ι⎜ιν μ⎫χ®δελε εττιλερ. Σονυνδα Βεν, ονλαρ⎬ ψακαλαδ⎬μ. Ο ζαμαν Βενιμ ικαβ⎬μ (χεζαμ) νασ⎬λ ολδυ?

1 2 3 4 5

358

-

kezzebet kable-hum kavmu nûhýn ve el ahzâbu min ba'dý-hým

: : : : :

yalanladý onlardan önce Nuh kavmi ve hizipler, fýrkalar, taifeler onlardan sonra

358


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 5

Χ⎫ζ − 24

Σαψφα − 468

(40) Mu’min Suresi ¡å¡ß¤ªì¢à¤Ûa ¢ñ ‰ì¢

6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21

-

ve hemmet kullu ummetin bi resûli-him li ye'huzû-hu ve câdelû bi el bâtýlý li yudhýdû bi-hi el hakka fe ehaztu-hum fe keyfe kâne ýkâbi

: : : : : : : : : : : : : : : :

ve hamle yaptý, hücum etti hepsi, bütün ümmet onlarýn resûllerine onu yakalamak için ve mücâdele ettiler bâtýl ile gidermek için onunla hak böylece, artýk ve onlarý yakaladým böylece, artýk, o zaman nasýl oldu ikabým, cezam

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Mu’minun Suresinin 44. âyet-i kerimesinde Allahû Tealâ bütün kavimlere resûl gönderdiðini ifade ediyor. Ve hangi kavme resûl gönderdiyse o kavimlerdeki çoðunluðun mutlaka resûllerini inkâr ettiklerini söylüyor: 23/MU’MÝNUN-44: Summe erselnâ rusulenâ tetrâ, kullemâ câe ummeten resûluhâ kezzebûhu fe etbâ’nâ ba’dahum ba’dan ve cealnâhum ehâdîs(ehâdîse), fe bu’den li kavmin lâ yu’minûn(yu’minûne). Sonra Biz, resûllerimizi ardarda (arasý kesilmeksizin) gönderdik. Her ümmete resûlü geldiði zaman, her defasýnda onu yalanladýlar. Biz de onlarý birbiri arkasýndan (helâk ettik). Ve onlarý efsane kýldýk. Artýk mü’min olmayan kavim (Allah’ýn rahmetinden) uzak olsun. Mu’min Suresinin 5. âyet-i kerimesi de bu konuda bir kilometre taþýdýr. Bütün kavimlerde, bütün ümmetlerde resûllerin üzerine onlarý susturmak, öldürmek için hücum edildiðini açýk bir þekilde ifade ediyor. Þeytanýn görevlendirdiði bu insanlar, hakký bâtýlla yok etmek için resûle saldýrýyorlar. Her devirde bu olay mutlaka olmuþtur. Þu anda da bütün kavimlerde Allah’ýn resûlleri hayattalar. Zaten hangi resûl, hangi kavimde ölse Allahû Tealâ mutlaka o resûlün yerine bir yenisini hemen vazifeli kýlar. Hiçbir kavim, hiçbir devrede resûlsüz kalmamýþtýr. Resûller öldürülseler de yerlerine mutlaka yenileri hemen Allahû Tealâ tarafýndan tayin edilmiþtir ve teblið hiç bitmemiþtir.

359

359


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 6

Χ⎫ζ − 24

Σαψφα − 468

(40) Mu’min Suresi ¡å¡ßª¤ì¢à¤Ûa ¢ñ ‰ì¢

åí©ˆ £Ûa ó Ü Ç Ù¡£2 ‰ ¢o à¡Ü × ¤o £Ô y Ù¡Û¨ˆ × ë < ¡‰b £äÛa ¢lb z¤• a ¤á¢è £ã a a¬ë¢Š 1 × Ve kezâlike hakkat kelimetu rabbike alellezîne keferû ennehum ashâbun nâr(nâri).

ςε ι⎭τε β⎞ψλεχε Ραββινιν “ονλαρ⎬ν μυτλακα (μυηακκακ) ατε⎭ εηλι ολδυðυ” σ⎞ζ⎫, κ®φιρλεριν ⎫ζερινε ηακ ολδυ. 1 2 3 4 5 6 7

-

ve kezâlike hakkat kelimetu rabbi-ke alâ ellezîne keferû enne-hum ashâbu en nâri

: : : : : : :

ve iþte böylece, böyle hak oldu senin Rabbinin sözü onlarýn üzerine, onlara inkâr ettiler onlarýn olduðu ateþin ehli (ateþ ehli), ateþ halký

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Allah’a ruhunu ulaþtýrmayý dilemeyen herkes için Allahû Tealâ ayný ifadeyi kullanýyor: “Onlar kâfirdirler.” Küfürden kurtulabilmek ancak Allah’a ulaþmayý dilemekle mümkündür. 30/RUM-31: Munîbîne ileyhi vettekûhu ve ekîmûs salâte ve lâ tekûnû minel muþrikîn(muþrikîne). O’na (Allah’a) yönelin (Allah’a ulaþmayý dileyin) ve takva sahibi olun. Ve namazý ikame edin (namaz kýlýn). Ve (böylece) müþriklerden olmayýn. 30/RUM-32: Minellezîne ferrakû dînehum ve kânû þiyeâ(þiyean), kullu hýzbin bimâ ledeyhim ferihûn(ferihûne). (O müþriklerden olmayýn ki) onlar, dînlerinde fýrkalara ayrýldýlar ve grup grup oldular. Bütün gruplar, kendilerinde olanla ferahlanýrlar. 34/SEBE-20: Ve lekad saddaka aleyhim iblîsu zannehu fettebeûhu illâ ferîkan minel mûminîn(mûminîne). Ve andolsun ki iblis, onlar üzerindeki zannýný (hedefini) yerine getirdi. Böylece mü'minleri oluþturan bir fýrka (Allah'a ulaþmayý dileyenler) hariç, hepsi ona (þeytana) tâbî oldular. 2/BAKARA-257: Allâhu velîyyullezîne âmenû, yuhricuhum minez zulumâti ilen nûr(nûri), vellezîne keferû evliyâuhumut tâgûtu yuhricûnehum minen nûri ilâz zulumât(zulumâti), ulâike ashâbun nâr(nâri), hum fîhâ hâlidûn(hâlidûne). Allah, âmenû olanlarýn (Allah’a ulaþmayý dileyenlerin) dostudur, onlarý (onlarýn nefslerinin kalplerini) zulmetten nura çýkarýr. Ve kâfirlerin dostlarý taguttur (onlar, þeytaný dost edinirler, þeytan kimseye dost olmaz), onlarý (onlarýn nefslerinin kalplerini) nurdan zulmete çýkarýrlar. Ýþte onlar, ateþ ehlidir. Onlar, orada ebedî kalacak olanlardýr.

360

360


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 7

Χ⎫ζ − 24

Σαψφα − 468

(40) Mu’min Suresi ¡å¡ßª¤ì¢à¤Ûa ¢ñ ‰ì¢

æì¢z¡£j ¢í ¢é Û¤ì y ¤å ß ë *¤Š ȤÛa æì¢Ü¡à¤z í åí©ˆ £Û a æ뢊¡1¤Ì n¤ í ë ©é¡2 æì¢ä¡ß¤ ªì¢í ë ¤á¡è¡£2 ‰ ¡†¤à z¡2 §õ¤ó ( £3¢× o¤È¡ ë b ä £2 ‰ 7 aì¢ä ߨa åí©ˆ £Ü¡Û aì¢2b m åí©ˆ £Ü¡Û ¤Š¡1¤Ëb Ï b¦à¤Ü¡Ç ë ¦ò à¤y ‰ ¡áî©z v¤Ûa la ˆ Ç ¤á¡è¡Ó ë Ù Üî©j  aì¢È j £m ë Ellezîne yahmilûnel arþa ve men havlehu yusebbihûne bi hamdi rabbihim ve yu’minûne bihî ve yestagfirûne lillezîne âmenû, rabbenâ vesi’te kulle þey’in rahmeten ve ilmen fagfir lillezîne tâbû vettebeû sebîleke vekýhim azâbel cahîm(cahîmi).

Αρ⎭⎬ τυταν μελεκλερ ϖε ονυν ετραφ⎬νδακι κι⎭ι (δεϖριν ιμαμ⎬), Ραβ’λερινι ηαμδ ιλε τεσβιη εδερλερ ϖε ονα ⎩μ®ν εδερλερ. ςε ®μεν⎦ ολανλαρ ι⎜ιν (Αλλαη’ταν) μαðφιρετ διλερλερ: “Ραββιμιζ, Σεν ηερ⎭εψι ραημετλε (ραημετινλε) ϖε ιλιμλε (ιλμινλε) κυ⎭αττ⎬ν. Β⎞ψλεχε (μ⎫ρ⎭ιδιν ⎞ν⎫νδε) τ⎞ϖβε εδενλερι ϖε Σενιν ψολυνα (Σ⎬ρατ⎬ Μυστακ⎩μ’ε) τ®β⎩ ολανλαρ⎬ μαðφιρετ ετ (γ⎫ναηλαρ⎬ν⎬ σεϖαβα ⎜εϖιρ). Ονλαρ⎬ χεηεννεμ αζαβ⎬νδαν κορυ!” 361

361


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 7

Χ⎫ζ − 24

Σαψφα − 468

(40) Mu’min Suresi ¡å¡ßª¤ì¢à¤Ûa ¢ñ ‰ì¢

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23

-

ellezîne yahmilûne el arþa ve men havle-hu yusebbihûne bi hamdi rabbi-him ve yû'minûne bi-hi ve yestagfirûne li ellezîne âmenû rabbe-nâ vesi'te kulle þey'in rahmeten ve ilmen fagfir (fe ýgfir) li ellezîne tâbû vettebeû (ve ittebeû) sebîle-ke veký-him azâbe el cahîmi

: : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : :

onlar arþý taþýyorlar, tutuyorlar ve onun etrafýndaki kiþi tesbih ederler hamd ile onlarýn Rabbi, Rab'leri ve îmân ederler ona ve maðfiret dilerler, günahlarý sevaba çevirmesini dilerler onlar için âmenû olanlar (Allah'a ulaþmayý dileyenler) Rabbimiz sen kuþattýn herþey rahmet ve ilim ve maðfiret et onlar için, onlarý tövbe ettiler ve tâbî oldular senin yolun (Sýratý Mustakîm, sana ulaþtýran yol) onlarý koru cehennemin azabý

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Bu âyet-i kerime, arþý tutan meleklerin ve devrin imamýnýn görevini bildirmektedir. Hem melekler hem de devrin imamý âmenû olanlar (allah’a ulaþmayý dileyenler) için onlarýn günahlarýnýn sevaba çevrilmesini yani maðfiret dilerler. Kim Allah’a ulaþmayý diledikten sonra mürþidine tâbî olursa onun günahlarý sebava çevrilir. Yani onlara maðfiret edilir. 25/FURKAN-70: Ýllâ men tâbe ve âmene ve amile amelen sâlihan fe ulâike yubeddilullâhu seyyiâtihim hasenât(hasenâtin), ve kânallâhu gafûren rahîmâ(rahîmen). Ancak kim (mürþidi önünde) tövbe eder (böylece kalbine îmân yazýlýp, îmâný artan) mü’min olur ve salih amel (nefs tezkiyesi) yaparsa, o taktirde iþte onlarýn, Allah seyyiatlerini (günahlarýný) hasenata (sevaba) çevirir. Ve Allah, Gafur’dur (günahlarý sevaba çevirendir), Rahîm’dir (rahmet gönderendir).

362

362


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

Χ⎫ζ − 24

ℜψετ − 8

Σαψφα − 469

(40) Mu’min Suresi ¡å¡ßª¤ì¢à¤Ûa ¢ñ ‰ì¢

ë ¤á¢è m¤† Ç ë ó©n £Ûa? §æ¤† Ç ¡pb £ä u ¤á¢è¤Ü¡¤… a ë b ä £2 ‰ 6 ¤á¡è¡mb £í¡£‰¢‡ ë ¤á¡è¡ua 뤋 a ë ¤á¡è¡ö¬b 2¨a ¤å¡ß | Ü • ¤å ß 7 ¢áî©Ø z¤Ûa ¢Œí©Œ ȤÛa o¤ã a Ù £ã¡a Rabbenâ ve edhilhum cennâti adninilletî vaadtehum ve men salaha min âbâihim ve ezvâcihim ve zurriyyâtihim, inneke entel azîzul hakîm(hakîmu).

Ραββιμιζ, ονλαρα ϖααδεττιðιν αδν χεννετλερινε, ονλαρ⎬ ϖε ονλαρ⎬ν βαβαλαρ⎬νδαν, ζεϖχελερινδεν ϖε ζ⎫ρριψετλερινδεν σαλ®η (μακαμ⎬να) υλα⎭ανλαρ⎬ δαηιλ ετ. Μυηακκακ κι Σεν, Σεν Αζ⎩ζ’σιν, Ηακ⎩μ’σιν (η⎫κ⎫μ ϖε ηικμετ σαηιβισιν). 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13

-

rabbe-nâ ve edhil-hum cennâti adnin elletî vaadte-hum ve men salaha min âbâi-him ve ezvâci-him ve zurriyyâti-him inne-ke ente el azîzu el hakîmu

: : : : : : : : : : : : :

Rabbimiz ve onlarý dahil et adn cennetleri ki o sen onlara vaadettin ve o kimse salâh makamýna ulaþtý onlarýn babalarýndan ve onlarýn zevceleri, eþleri ve onlarýn zürriyetleri, nesilleri muhakkak ki sen sen azîz, yüce, üstün ve güçlü hakim, hüküm ve hikmet sahibi

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Salâh makamýna ulaþan herkes ADN cennetlerine alýnýr. ADN cennetlerine girecekler: 1- a- Nebîler 1- b- Resûllerden huzur namazýnýn imamlarý 2- Bütün kavimlerdeki resûller 3- Salâh makamýna ulaþan ve irþada memur ve mezun kýlýnanlar 4- Allah’ýn Zat’ýna þahit olanlar 5- Þehitler 6- Sýddîkler 7- Salihler (salâh makamýna ulaþanlar) Bu erkeklerin eþleri de salâh makamýna ulaþabildikleri taktirde kocalarý daha üst cennette ise kocalarýyla ayný cennete girerler.

363

363


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 9

Χ⎫ζ − 24

Σαψφα − 469

(40) Mu’min Suresi ¡å¡ßª¤ì¢à¤Ûa ¢ñ ‰ì¢

§ˆ¡÷ ߤì í ¡pb ÷¡£î £Ûa ¡Õ m ¤å ß ë 6 ¡pb ÷¡£î £Ûa ¢á¡è¡Ó ë ; ¢áî©Ä ȤÛa ¢‹¤ì 1¤Ûa ì¢ç Ù¡Û¨‡ ë 6 ¢é n¤à¡y ‰ ¤† Ô Ï Vekýhimus seyyiât(seyyiâti), ve men tekýs seyyiâti yevme izin fe kad rahimteh(rahimtehu) ve zâlike huvel fevzul azîm(azîmu).

Ονλαρ⎬ κ⎞τ⎫λ⎫κλερδεν κορυ. ςε σεν, κιμι ιζιν γ⎫ν⎫ σεψψιατλερδεν (γ⎫ναηλαρδαν) κορυρσαν ο ζαμαν ονλαρα ραημετ ετμι⎭ ολυρσυν. ςε ι⎭τε ο, φεϖζ⎫λ αζ⎩μδιρ (εν β⎫ψ⎫κ κυρτυλυ⎭τυρ). 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12

-

veký-him es seyyiâti ve men teký es seyyiâti yevme izin fe kad rahimte-hu ve zâlike huve el fevzu el azîmu

: : : : : : : : : : : :

onlarý koru kötülükler, kaybedilen dereceler ve kim sen korudun kötülükler, günahlar, kaybedilen dereceler izin günü öyleyse, artýk, o zaman olmuþtu sen ona rahmet ettin ve iþte bu o fevzül azîm, büyük kurtuluþ

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm En büyük kurtuluþ, irþad makamýna tayin edilenlerin kurtuluþudur. Fevzül azîmin sahipleri, adn cennetlerine girecek olan 3 gruptur: Ýrþad makamýna tayin edilenler, kavim resûlleri ve devrin imamlarýdýr. Bütün nebîler, otomatik olarak devrin imamýdýrlar. Nebîlerin bulunmadýðý zamanda, nebî olmayan resûllerden seçilen resûller huzur namazýnýn imamlýðýna tayin edilmiþlerdir. Fevzül azîm, ecrul azîm, fazl’ýl azîm ve hazzul azîm olmak üzere 4 tane azîm standart geçer Kur’ân-ý Kerim’de. Bunlarýn herbiri salâh makamýnýn 5. kademesine iþaret eder. Sahâbe fevzül azîmin, ecrul azîmin, fazl’ýl azîmin sahipleridir. 4 tane azîm müessesesinin 4’ü de salâh makamýnýn 5. kademesine aittir.

364

364


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 10

Χ⎫ζ − 24

Σαψφα − 469

(40) Mu’min Suresi ¡å¡ß¤ªì¢à¤Ûa ¢ñ ‰ì¢

¤á¢Ø¡n¤Ô ß ¤å¡ß ¢Š j¤× a ¡é ¨£ÜÛa ¢o¤Ô à Û æ¤ë …b ä¢í a뢊 1 × åí©ˆ £Ûa £æ¡a æ뢊¢1¤Ø n Ï ¡æb àí©ü¤a ó Û¡a æ¤ì Ǥ†¢m ¤‡¡a ¤á¢Ø ¢1¤ã a Ýnnellezîne keferû yunâdevne le maktullâhi ekberu min maktikum enfusekum iz tud’avne ilel îmâni fe tekfurûn(tekfurûne).

⇑νκ®ρ εδενλερε μυτλακα νιδα εδιλιρ (σεσλενιλιρ): “Μυηακκακ κι Αλλαη’⎬ν γαδαβ⎬, σιζιν νεφσλερινιζε (βιρβιρινιζε) ολαν γαδαβ⎬ν⎬ζδαν δαηα β⎫ψ⎫κτ⎫ρ. ∈μ®να δαϖετ εδιλδιðινιζ ζαμαν σιζ ινκ®ρ εδιψορδυνυζ.” 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13

-

inne ellezîne keferû yunâdevne le maktu allâhi ekberu min makti-kum enfuse-kum iz tud'avne ilâ el îmâni fe tekfurûne

: : : : : : : : : : : : :

muhakkak, mutlaka onlar inkâr ettiler nida edilir, seslenilir muhakkak, mutlaka Allah'ýn gadabý, öfkesi daha büyük sizin gadabýnýzdan sizin nefsleriniz, birbiriniz davet edildiðiniz zaman îmâna böylece, artýk, o zaman inkâr ediyorsunuz

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Birbirine gazaplanan insanlar, þiddetli bir gazap müessesesinin sahibi olabilirler ama Allah’ýn gazabý muhakkak ki; onlarýn gazabýndan üstündür. Allah, her konunun en üst seviyesini temsil eder. Ve kim baþka insanlara veya kendi nefsine zulmediyorsa, o zulmün gerektirdiði ceza seviyesinden çok daha uzunu Allahû Tealâ tarafýndan ona cehennemde tatbik edilecektir. Çünkü cehennemdeki ceza sonsuza kadar devam edecektir.

365

365


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øÉé¼@»A øÁônø@I { ℜψετ − 11

Χ⎫ζ − 24

Σαψφα − 469

(40) Mu’min Suresi ¡å¡ßª¤ì¢à¤Ûa ¢ñ ‰ì¢

¡å¤î n ä¤qa b ä £n ß a ¬b ä £2 ‰ aì¢Ûb Ó b ä¡2ì¢ã¢ˆ¡2 b ä¤Ï Š n¤Çb Ï ¡å¤î n ä¤qa b ä n¤î î¤y a ë §3î©j  ¤å¡ß §x뢊¢ ó¨Û¡a ¤3 è Ï Kâlû rabbenâ emettenesneteyni ve ahyeytenesneteyni fa’terefnâ bi zunûbinâ fe hel ilâ hurûcin min sebîl(sebîlin).

(Κ®φιρλερ) δεδιλερ κι: “Ραββιμιζ, βιζι ικι κερε ⎞λδ⎫ρδ⎫ν, ικι κερε διριλττιν, β⎞ψλεχε γ⎫ναηλαρ⎬μ⎬ζ⎬ ιτιραφ εττικ. Αρτ⎬κ (βυραδαν) ⎜⎬κμαψα βιρ ψολ ϖαρ μ⎬?” 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11

366

-

kâlû rabbe-nâ emette-nâ isneteyni ve ahyeyte-nâ isneteyni fa'terefnâ (fe ý'terefnâ) bi zunûbi-nâ fe hel

: : : : : : : : : : :

dediler Rabbimiz bizi öldürdün iki kere ve bizi dirilttin iki kere böylece itiraf ettik günahlarýmýzý böylece, artýk var mý

366


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øÉé¼@»A øÁônø@I { ℜψετ − 11

Χ⎫ζ − 24

Σαψφα − 469

(40) Mu’min Suresi ¡å¡ßª¤ì¢à¤Ûa ¢ñ ‰ì¢

12 - ilâ hurûcin 13 - min 14 - sebîlin

: : :

çýkýþa, çýkýþ için, çýkmaya den bir yol

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Ýki defa ölüm, iki defa dirilme... Herkes normal standartlarda eceli geldiði zaman ölür, ölüm melekleri gelirler ve o kiþinin ruhunu kabzederler. Evvelâ mitekondrilerin elektrik üretimini durdururlar, kontaðý kapatýrlar. Elektrik enerjisi üretilmeyince, beyinden baþlayan bir ölüm bütün vücuda yayýlýr, kiþi ölür. Ruhu ve nefsi bünyesinde tutamaz. Artýk o vücut, ruhun ve nefsin o vücudun içine girmesine müsait bir mekân olma vasfýný kaybetmiþtir. Sadece ruha da nefse de mekân olamayacak bir görüntü haline gelmiþtir. Bu sebeple nefs de ruh da vücudu terkederler. Bu terkin sonunda ruh, Azrail (A.S) veya onun yardýmcýlarý olan ölüm melekleri tarafýndan 7 gök katýnýn kapýlarý açýlarak Sidretül Münteha’ya kadar yolculuk eder. Ve Sidretül Münteha’dan sonra melekler yukarý çýkamazlar; ruhun kendisi Allah’a ulaþýr. Bu ulaþma ölümden sonra ruhun Allah’a ulaþmasýdýr. Ölüm olayýnda ruh, vücuttan ayrýlýr. Bu, dünya üzerindeki birinci ölümdür. Kýyâmet günü ise bütün âlemlerde yaþamakta olan insanlar sur’a birinci defa üfürüldüðünde ölürler. Kýyâmetten evvel yaþayýp ölenler zaten ölmüþlerdir. Kýyâmet günü yaþayanlar da o gün ölürler. Âdem (A.S)’a kadar herkes, zaman geriye doðru giderken dirilir (birinci ölüm ve birinci dirilme). Zaman geriye doðru hareket eder ve baþa, sýfýr noktasýna dönünceye kadar yaþamakta olan, vaktiyle yaþamýþ olan bütün insanlar, zaman kendilerine ulaþtýðýnda tekrar hayata geri dönerler; çünkü o zaman onlar zaten hayattaydýlar. Sonra bulunduklarý noktada yerçekimi kuvveti olmadýðý için, Mahþer Meydaný’na doðru yerden yükselirler, oraya ulaþýrlar. Sur’a ikinci defa üfürüldüðünde dirilmiþ olan kiþilerin hepsi yeniden ölür. Bu, Mahþer Meydaný’nda olur. Sur’a üçüncü defa üfürüldüðünde insanlarýn hepsi ayný yaþta olmak üzere, cennet ve cehennem hayatýný yaþayacak olan enerji bedenlerle yeniden yaratýlýrlar. Cinler ve þeytanlar enerji bedenle yaratýlmýþlardýr ama insan, topraktan yaratýlmýþtýr. Kiþiler ikinci defa diriltilmiþlerdir. Ýki defa ölmüþler ve iki defa diriltilmiþlerdir. Sonra nefsler fizik vücutlara girerler. Ondan sonra Ýndi Ýlâhi’ye ulaþýlýr, herkes amel defterini görür. Kazandýklarý derecelere göre kitaplar insanlara saðlarýndan veya sollarýndan verilir. Herkes önce cehenneme gider sonra, cennete gidecekler oradan ayrýlarak cennete ulaþýrlar.

367

367


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 12

Χ⎫ζ − 24

Σαψφα − 469

(40) Mu’min Suresi ¡å¡ß¤ªì¢à¤Ûa ¢ñ ‰ì¢

¤æ¡a ë 7 ¤á¢m¤Š 1 × ¢ê †¤y ë ¢é ¨£ÜÛa ó¡Ç¢… a ‡¡a ¬¢é £ã b¡2 ¤á¢Ø¡Û¨‡ ¡Šî©j ؤÛa ¡£ó¡Ü ȤÛa ¡é ¨£Ü¡Û ¢á¤Ø¢z¤Ûb Ï 6 aì¢ä¡ß ¤ªì¢m ©é¡2 ¤Ú Š¤'¢í Zâlikum bi ennehû izâ duiyallâhu vahdehu kefertum, ve in yuþrek bihî tu’minû, fel hukmu lillâhil aliyyil kebîr(kebîri).

Βυ, σιζιν Τεκ ολαν Αλλαη’α ⎜αðρ⎬λδ⎬ð⎬ν⎬ζ ζαμαν ινκ®ρ ετμενιζ σεβεβιψλεδιρ. ςε Ο’να (Αλλαη’α) ⎭ιρκ κο⎭υλυνχα ιναν⎬ψορδυνυζ. Αρτ⎬κ η⎫κ⎫μ, Ψ⎫χε ϖε Β⎫ψ⎫κ ολαν Αλλαη’α αιττιρ. 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13

-

zâlikum bi ennehu izâ duiye allâhu vahde-hu kefertum ve in yuþrek bihî tu'minû fe el hukmu li allâhi el aliyyi el kebîri

: : : : : : : : : : : : :

iþte bu, bu onun olmasý sebebiyle Allah'a davet edildiði, çaðrýldýðý zaman onun tek oluþu siz inkâr ettiniz ve eðer þirk koþulur ona inanýyorsunuz artýk, böylece hüküm Allah'a aittir çok yüce çok büyük

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Âyet-i kerime, ruhun Allah’a ölmeden evvel ulaþtýrýlmasý konusunda ciddî bir boyutu muhtevidir: Tek olan Allah’a ruhen ulaþmaya çaðrýlmak. Bu dünya hayatýnda ruhu Allah’a mülâki kýlmaya çaðrýlmak. Bu ifade de Allah’a yeni ilâhlar izafe etmek söz konusudur. Allahû Tealâ, Rum Suresinin 31. ve 32. âyet-i kerimesinde þirki anlatýyor: 30/RUM-31: Munîbîne ileyhi vettekûhu ve ekîmûs salâte ve lâ tekûnû minel muþrikîn(muþrikîne). O’na (Allah’a) yönelin (Allah’a ulaþmayý dileyin) ve takva sahibi olun. Ve namazý ikame edin (namaz kýlýn). Ve (böylece) müþriklerden olmayýn. 30/RUM-32: Minellezîne ferrakû dînehum ve kânû þiyeâ(þiyean), kullu hýzbin bimâ ledeyhim ferihûn(ferihûne). (O müþriklerden olmayýn ki) onlar, dînlerinde fýrkalara ayrýldýlar ve grup grup oldular. Bütün gruplar, kendilerinde olanla ferahlanýrlar. Ýnsanlardan Allah’ýn Zat’ýna ulaþýlamayacaðýna inananlar, ruh insana hayat verir diye düþünenler, þirkin içinde olanlardýr. Bu inanç yapýsýnda hiçbir zaman da þirkten kurtulmalarý mümkün deðildir. Allah’a ulaþmayý hiçbir zaman dilemeyeceklerdir. Tek olan Allah’a çaðrýlmalarýna raðmen hiçbir zaman kabul etmeyeceklerdir. Allah’tan baþka putlara tapmak, açýk þirktir. Rum Suresinin 31 ve 32. âyetlerindeki gizli þirkle açýk þirk arasýnda bir illiyet rabýtasý vardýr.

368

368


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øÉé¼@»A øÁônø@I { ℜψετ − 13

Χ⎫ζ − 24

Σαψφα − 469

(40) Mu’min Suresi ¡å¡ßª¤ì¢à¤Ûa ¢ñ ‰ì¢

¡õ¬b à £Ûa å¡ß ¤á¢Ø Û ¢4¡£Œ ä¢í ë ©é¡mb í¨a ¤á¢Øí©Š¢í ô©ˆ £Ûa ì¢ç ¢kî©ä¢í ¤å ß £ü¡a ¢Š £× ˆ n í b ß ë 6 b¦Ó¤‹¡‰ Huvellezî yurîkum âyâtihî ve yunezzilu lekum mines semâi rýzkâ(rýzkan), ve mâ yetezekkeru illâ men yunîb(yunîbu).

Ο (Αλλαη)τ⎬ρ κι, ®ψετλερινι σιζε γ⎞στεριρ ϖε σιζιν ι⎜ιν γ⎞κτεν ρ⎬ζ⎬κ ινδιριρ. Βυνυ μ⎫νιβ ολανδαν (Αλλαη’α ψ⎞νελενδεν) βα⎭κασ⎬ τεζεκκ⎫ρ ετμεζ (εδεμεζ). 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12

-

huve ellezî yurî-kum âyâti-hi ve yunezzilu lekum min es semâi rýzkan ve mâ yetezekkeru illâ men yunîbu

: : : : : : : : : : : :

o ki o size gösteriyor onun âyetleri ve indirir sizin için semadan, gökten rýzýk ve tezekkür etmez ancak, den baþka kimse, kiþi yönelir, münib olur

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Allahû Tealâ’nýn gökten indirdiði rýzýk, nefsin rýzkýdýr. Zikir yapýldýkça Allah’ýn katýndan rahmetle fazl ve rahmetle salâvât göðse gelir; göðüsten Allah’ýn gögüsleri þerhederek kalplere açtýðý yoldan (sadece Allah’a yönelenlerde bu yol açýlýr) kalbe ulaþýr. Ve fazýllar orada îmân kelimesinin etrafýnda yerleþir. Baþlangýçtaki %51 nur birikimi nefs tezkiyesidir. Ve bu nefs tezkiyesini yaþayanlar sadece Allah’a yönelenlerdir, Allah’a ulaþmayý dileyenlerdir. Nefsin kalbine yerleþen fazýllar kiþiyi ehli tezekkür kýlar. Kiþinin ruhunu Allah’a ulaþtýrýr. Fizik vücut rýzkýný nefse infâk ettiði için nefs için bir gýda olur. Ve nefsin kalbi adým adým aklanýr. Sadece Allah’a yönelenlerde bu gerçekleþtiði için Allahû Tealâ çok açýk bir þekilde gökten rýzýk indirdiðini söylüyor. Münib olandan baþkasý bu infâký tezekkür edemez ve yaþayamaz. Allahû Tealâ diyor ki: 2/BAKARA-261: Meselullezîne yunfikûne emvâlehum fî sebîlillâhi ke meseli habbetin enbetet seb’a senâbile fî kulli sunbuletin mietu habbeh(habbetin), vallâhu yudâifu li men yeþâu, vallâhu vâsiun alîm(alîmun). Mallarýný Allah yolunda harcayanlarýn durumu, her sünbülünde (baþaðýnda) yüz adet tane (tohum) olmak üzere, yedi sünbül (baþak) veren bir tek tohumun durumu gibidir. Allah, dilediði kimse için (onun rýzkýný) kat kat artýrýp verir. Ve Allah Vâsi’dir, Alîm’dir. Bu kiþi zikir yaptýðý zaman Allah’ýn katýndan gelen rahmet ve fazl ile rahmet ve salâvât, fizik vücut için rýzýktýr. Çünkü fizik âlemde tesbihi çeken, fizik vücuttur. Fizik vücudun rýzký gelmiþtir ama bu rýzýk fizik vücuda ait deðildir. Fizik vücut için rýzýk olan fizik vücut tarafýndan nefse infâk edilecektir.

369

369


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 14

Χ⎫ζ − 24

Σαψφα − 469

(40) Mu’min Suresi ¡å¡ßª¤ì¢à¤Ûa ¢ñ ‰ì¢

åí©£†Ûa ¢é Û åî©–¡Ü¤‚¢ß é ¨£ÜÛa aì¢Ç¤…b Ï æ뢊¡Ïb ؤÛa ê¡Š × ¤ì Û ë Fed’ûllâhe muhlisîne lehud dîne ve lev kerihel kâfirûn(kâfirûne).

√ψλεψσε δ⎩νι, Ο’να ηαλισ κ⎬λαρακ Αλλαη’α δαϖετ εδιν. Κ®φιρλερ κεριη γ⎞ρσε δε. 1 2 3 4 5 6 7 8

-

fed'ûllâhe (fe ud'û allâhe) fe ud'û allâhe muhlisîne lehu ed dîne ve lev kerihe el kâfirûne

: : : : : : : :

böylece, artýk Allah'a dua edin has kýlarak, özel olarak ona dîn ve þâyet, eðer kerih oldu, istenmedi kâfirler, inkâr edenler

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Allah’a davet etmek tebliðdir. “Allah’a ulaþmayý dilemezseniz gideceðiniz yer cehennemdir.” diyerek Allahû Tealâ’nýn bütün vazifelilerinin yaptýðý tebliði yapmakla mükellefsiniz. Allah’a halis kýlanlar kimlerdir? Beyyine Suresinin 5. âyet-i kerimesinde ayný þeyi söylüyor Allahû Tealâ: 98/BEYYÝNE-5: Ve mâ umirû illâ li ya’budûllâhe muhlisîne lehud dîne hunefâe ve yukîmûs salâte ve yu’tûz zekâte ve zâlike dînul kayyimeh(kayyimeti). Onlar emrolunmadýlar. Sadece hanifler olarak, Allah için dînde halis (nefslerini halis kýlmýþ) kullar olmakla emrolundular. Ve namaz kýlmakla ve zekât vermekle emrolundular. Ýþte kayyum olan dîn budur. Dîni Allah’a halis kýlmak demek, kiþinin nefsinin kalbinde halis olanýn yeþermesi, meyve vermesi demektir. Bir kiþinin nefsinin kalbi %100 Allah’ýn nurlarýyla dolarsa halis olmuþtur. Bütün katýþýklardan temizlenmiþtir; hiçbir karýþýðý kalmamýþtýr. Ýþte dîni de Allah’a halis kýlmak, nefsin kalbini ancak halis kýlýnca gerçekleþir. Allah’a ait olan dînin bütün gereklerini yerine getirince, daimî zikrin sahibi olunca dîn Allah’a has kýlýnmýþ olunur.

370

370


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 15

Χ⎫ζ − 24

Σαψφα − 469

(40) Mu’min Suresi ¡å¡ßª¤ì¢à¤Ûa ¢ñ ‰ì¢

7 ¡*¤Š ȤÛa 뢇 ¡pb u ‰ £†Ûa ¢Éî©Ï ‰ ¢õ¬b ' í ¤å ß ó¨Ü Ç ©ê¡Š¤ß a ¤å¡ß ë ¢£ŠÛa ó¡Ô¤Ü¢í = ¡Ö 5 £nÛa â¤ì í ‰¡ˆ¤ä¢î¡Û ©ê¡…b j¡Ç ¤å¡ß

Refîud derecâti zul arþ(arþi), yulkýr rûha min emrihî alâ men yeþâu min ýbâdihî li yunzire yevmet telâk(telâký).

Δερεχελερι ψ⎫κσελτεν ϖε αρ⎭⎬ν σαηιβι ολαν Αλλαη, κυλλαρ⎬νδαν (Κενδισινε υλα⎭τ⎬ρμαψ⎬) διλεδιðι κι⎭ινιν (Αλλαη’α υλα⎭μαψ⎬ διλεδιðι ι⎜ιν Αλλαη’⎬ν δα Κενδισινε υλα⎭τ⎬ρμαψ⎬ διλεδιðι κι⎭ινιν) ⎫ζερινε (βα⎭⎬ν⎬ν ⎫ζερινε) Αλλαη’α υλα⎭μα γ⎫ν⎫ν⎫ν γελδιðινι (ο κι⎭ινιν ρυηυνα) ιηταρ ετμεκ ι⎜ιν, εμρινδεν (Αλλαη’⎬ν εμρινι τεβλιð εδεχεκ) βιρ ρυη (δεϖριν ιμαμ⎬ν⎬ν ρυηυνυ) υλα⎭τ⎬ρ⎬ρ.

371

371


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 15

Χ⎫ζ − 24

Σαψφα − 469

(40) Mu’min Suresi ¡å¡ßª¤ì¢à¤Ûa ¢ñ ‰ì¢

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12

-

refîu ed derecâti zû el arþi yulkî er rûha min emri-hi alâ men yeþâu min ibâdi-hi li yunzire yevme et telâký

: : : : : : : : : : : :

dereceleri yükselten arþýn sahibi ilka eder, ulaþtýrýr ruh den onun emri kimseye diler, diliyor, dilediði den onun kullarý uyarmasý için, haber vermesi için Allah'a mülâki olma (ulaþma) günü

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Secde Suresinin 24. âyet-i kerimesinde Allahû Tealâ buyuruyor ki: 32/SECDE-24: Ve cealnâ minhum eimmeten yehdûne bi emrinâ lemmâ saberû ve kânû bi âyâtinâ yûkýnûn(yûkýnûne). Ve onlardan, emrimizle hidayete erdiren imamlar kýldýk ve sabýr sahibi olduklarý ve âyetlerimize (Hakk’ul yakîn seviyesinde) yakîn hasýl etmiþ olduklarý için. Bu kiþi, Allah’a ulaþmayý dilemiþ, Allah onu 12 ihsanla mürþidine ulaþtýrmýþtýr. Böylece kiþinin baþýnýn üzerine devrin imamýnýn ruhu gelmiþtir. Dereceleri artýran Allah’ýn 1’e 10 verirken 1’e 100 vermeye baþladýðý nokta burasýdýr. Ve “arþýn sahibi olan” arþý tutan melekler ve onlarýn etrafýndaki kiþidir. Bu kiþi Devrin Ýmamý’dýr. Ve emrinden bir ruh, Devrin Ýmamý’nýn ruhudur. Kullarýndan dilediði kiþi, Allah’a ulaþmayý dileyen kiþidir, Allah da onu Kendisine ulaþtýrmayý dilemiþtir. Kur’ân-ý Kerim’in önemli âyetlerinden birisi Mu’min Suresinin 15. âyet-i kerimesidir. Ruhun vücuttan, devrin imamýnýn emri üzerine nasýl ayrýldýðýný anlatmaktadýr. Âyet, Allah’a ulaþmayý dileyen kiþinin mürþidine tâbî olduðu zaman, baþýnýn üzerine gelen Devrin Ýmamý’nýn ruhundan bahsetmektedir.

372

372


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 16

Χ⎫ζ − 24

Σαψφα − 469

(40) Mu’min Suresi ¡å¡ß¤ªì¢à¤Ûa ¢ñ ‰ì¢

¡é¨£ÜÛa ó Ü Ç ó¨1¤‚ í ü 7 æ뢋¡‰b 2 ¤á¢ç â¤ì í 6 â¤ì î¤Ûa ¢Ù¤Ü¢à¤Ûa ¡å à¡Û 6 ¥õ¤ó ( ¤á¢è¤ä¡ß ¡‰b £è Ô¤Ûa ¡†¡ya ì¤Ûa ¡é ¨£Ü¡Û Yevme hum bârizûn(bârizûne) lâ yahfâ alâllâhi min hum þey’un, li menil mulkul yevm(yevme), lillâhil vâhidil kahhâr(kahhâri).

Ονλαρ⎬ν βαριζ ολδυðυ (ορταψα ⎜⎬κτ⎬ð⎬) γ⎫ν ονλαρδαν (ηι⎜)βιρ ⎭εψ Αλλαη’α γιζλι καλμαζ. Ο γ⎫ν μ⎫λκ κιμινδιρ? Τεκ ϖε Καηηαρ ολαν Αλλαη’⎬νδ⎬ρ. 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14

373

-

yevme hum bârizûne lâ yahfâ alâ allâhi min hum þey'un li men el mulku el yevme li allâhi el vâhidi el kahhâri

: : : : : : : : : : : : : :

gün onlar bariz olurlar, ortaya çýkanlar gizli kalmaz Allah'a den onlar bir þey kim için, kimin mülk bugün, o gün Allah için, Allah'a ait, Allah'ýn vahid, tek olan kahhar olan

373


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 16

Χ⎫ζ − 24

Σαψφα − 469

(40) Mu’min Suresi ¡å¡ßª¤ì¢à¤Ûa ¢ñ ‰ì¢

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Allahû Tealâ kýyâmet günü olacak olaylar dizisinden bahsediyor. O gün onlardan hiçbir þey Allah’a gizli kalmaz. Çünkü hayat filmlerinde olan herþeyi Allahû Tealâ onlara herþeyi anlatýr. Kýyâmet günü iki defa ölmüþ, iki defa dirilmiþ olan insanlarýn fizik vücutlarýna nefsleri de girince “nefsler birleþtiði zaman” âyet-i ke-rimesi gereðince herkes, Ýndi Ýlâhi’ye ulaþýr. Orada herkesin, hologram usulü 3 boyutlu olarak boþlukta oynayan hayat filmleri vardýr. Bir taraftan da kiþilerin hayat filmlerini oluþturacak olan düþünceleri vardýr. 81/TEKVÝR-7: Ve izen nufûsu zuvvicet. Ve nefsler, eþleþtiði (fizik vücutla birleþtiði) zaman. Düþünceler sebebiyle eldeki mizanýn hiçbir þekilde hata yapmasý mümkün deðildir. Düþünceler, mizanýn en doðru hükmü vermesinin temelini teþkil eder. Hangi olayda hangi oranda taammüd var; yani isteyerek, bilerek, kasýtlý suç iþlemek var onu kiþinin düþünceleri net olarak gösterir. Mizan da ona göre düzenlenmiþtir ki; suçun taammüd miktarýna göre derecesini veya derecat kazandýrýcý bir iþlemin hangi maksatla yapýldýðýný gene düþünceleri gösteren 3 boyutlu film gösterir. Ve mizan buna göre derecat kaydeder. Herkesin hayat filmlerini görmesi Mahkeme-i Kübra’dýr. Mahkeme-i Kübra’da hakim, savcý, davalý, davacý, avukat yoktur. Ýnsanoðlu kendisini yargýlar. Kendi hayat filmiyle hiçbir zaman inkâr edemeyeceði bir bütünü görür. Elindeki mizan kazanmasý ve kaybetmesi gereken bütün derecelerin hayat filmlerinde hatasýz ve tam olarak kaydedildiðini gösterir. Ve neticede emin olur ki; kendisine hiçbir þekilde zulmedilmemiþtir. Haketmediði bir derecat eksiltmesi yapýlmamýþtýr, negatif dereceler hakettiðinden fazla yazýlmamýþtýr. Kiþilerin amel defterleri saðlarýndan veya sollarýndan verilir. Ondan sonra girilecek yer, herkes için önce cehennemdir. Cehennemde ebediyyen kalanlar kaybettikleri dereceler kazandýklarýndan fazla olanlardýr. Cennete girecek olanlar; cehennemi gördükten sonra cehennemden çýkýp Allah’ýn cennetine ulaþýrlar. Öyleyse o gün mülk Tek ve Kahhar olan Allah’ýndýr. Çünkü insanlarý, yaptýklarý günahlarý sevaplarýndan fazla olduðu taktirde cehenneme gönderecek olan Allah’týr.

374

374


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 17

Χ⎫ζ − 24

Σαψφα − 470

(40) Mu’min Suresi ¡å¡ßª¤ì¢à¤Ûa ¢ñ ‰ì¢

6 ¤o j  × b à¡2 §¤1 ã ¢£3¢× ô¨Œ¤v¢m â¤ì î¤Û a ¡lb ¡z¤Ûa ¢Éí©Š  é ¨£ÜÛa £æ¡a 6 â¤ì î¤Ûa á¤Ü¢Ã ü El yevme tuczâ kullu nefsin bimâ kesebet, lâ zulmel yevm(yevme), innallâhe serîul hisâb(hisâbi).

Βυγ⎫ν β⎫τ⎫ν νεφσλερ (ηερκεσ), καζανδ⎬κλαρ⎬ σεβεβιψλε χεζαλανδ⎬ρ⎬λ⎬ρ ϖεψα μ⎫κ®φατλανδ⎬ρ⎬λ⎬ρ (καρ⎭⎬λ⎬ð⎬ ϖεριλιρ). Βυγ⎫ν ζυλ⎫μ ψοκτυρ. Μυηακκακ κι Αλλαη, ηεσαβ⎬ ⎜αβυκ γ⎞ρενδιρ. 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10

-

el yevme tuczâ kullu nefsin bimâ kesebet lâ zulme el yevme inne allâhe serîu el hisâbi

: : : : : : : : : :

bugün cezalandýrýlýr, karþýlýðý verilir bütün nefsler dolayýsýyla, sebebiyle iktisap etti, kazandý zulüm yoktur bugün muhakkak ki Allah seri yapan, çabuk yapan hesap

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Kiþinin amel defterinde, kazandýðý ve kaybettiði derecelerle birlikte düþündükleri de yer almaktadýr. Böylece hangi olayda, hangi ölçüde taammüd olduðu kesin þekilde ortaya konmaktadýr. Ve en ufak bir haksýzlýk, zulüm yapýlmasý mümkün deðildir. Taammüd miktarý %100 anlaþýlýr. Mizan ise amel defterindeki derecelerin doðru veya yanlýþ olduðunu belirten hatasýz bir göstergedir.

375

375


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 18

Χ⎫ζ − 24

Σαψφα − 470

(40) Mu’min Suresi ¡å¡ßª¤ì¢à¤Ûa ¢ñ ‰ì¢

¡Š¡ub ä z¤Ûa ô † Û ¢lì¢Ü¢Ô¤Ûa ¡‡¡a ¡ò Ï¡‹¨ü¤a â¤ì í ¤á¢ç¤‰¡ˆ¤ã a ë 6 ¢Êb À¢í §Éî©1 ( ü ë §áî©à y ¤å¡ß åî©à¡Ûb £ÄÜ¡Û b ß 6 åî©à¡Ãb × Ve enzirhum yevmel âzifeti izil kulûbu ledel hanâciri kâzýmîn(kâzýmîne), mâ liz zâlimîne min hamîmin ve lâ þefîin yutâu.

ςε ψακλα⎭αν γ⎫ν (κ⎬ψ®μετ γ⎫ν⎫) κονυσυνδα ονλαρ⎬ υψαρ. Ο ζαμαν καλπλερ, κορκυ ιλε ηαν⎜ερελερε γελιρ (χαν βοðαζα γελιρ). Ζαλιμλερ ι⎜ιν ψακ⎬ν βιρ δοστ ϖε ⎭εφαατι καβυλ εδιλιρ βιρ ⎭εφαατ⎜ι ψοκτυρ. 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14

-

ve enzir-hum yevme el âzifeti iz(i) el kulûbu ledâ el hanâciri kâzýmîne mâ li ez zâlimîne min hamîmin ve lâ þefîin yutâu

: : : : : : : : : : : : : :

ve onlarý uyar yakýn olan gün, yaklaþan gün o zaman, olduðu zaman kalpler yanýnda hançereler (boðaz, gýrtlak) korkmuþ olarak, korkuyla yoktur zalimlere, zalimler için den samimi dost, yakýn dost ve yoktur þefaatçi tâbî olunur, hatýrý geçer, sözü kabul edilir

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Peygamber Efendimiz (S.A.V) etrafýndaki bütün insanlarý uyarmakla vazifelidir. Zalimlerin dostu taguttur; insan ve cin þeytanlardýr. Onlar hiçbir zaman insanlara yardým etmezler. Ýnsan ve cin þeytanlarýn tek bir gayesi vardýr. Baþka insanlarý da kendileri gibi Allah’ýn yolundan saptýrmak. Ve onlarý bütün güçleriyle Allah’ýn yolundan ayýrmaya çalýþýrlar. Niyetleri o insanlarý da kendileriyle beraber cehenneme sürüklemektir.

376

376


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 18

Χ⎫ζ − 24

Σαψφα − 470

(40) Mu’min Suresi ¡å¡ßª¤ì¢à¤Ûa ¢ñ ‰ì¢

Ýnsanlara kötü muamele yapmak, onlarýn üzülmelerine sebebiyet vermek onlara zulmetmektir. Ama onlara zulmederek derecat kaybetmek ise kendine zulmetmektir. Öyleyse zalimler, kendilerine zulmedenlerdir. Baþkalarýna zulüm yaptýðý zaman da insan kendisine zulmeder. Allah’ýn namaz emrini yerine getirmeyen insan derecat kaybeder. Zikir emrini yerine getirmeyen her an derecat kaybetmektedir. Bu, kendine zulmetmektir. Bu insanýn sadece Allah’la kendisi arasýndaki bir olaydýr ama Allah’ýn bir emrini yerine getirmediði için derecat kaybetmektedir ve bu sebeple kendisine zulmetmektedir. Zalimler için, yakýn bir dost ve þefaati kabul edilir bir þefaatçi yoktur. Çünkü þefaatin sahibi her devirdeki devrin imamýdýr. Devrin imamýnýn þefaat ettiði kiþiler ise dünya üzerinde kendilerine þefaat edilenlerdir. Kýyâmet günü þefaat söz konusu deðildir. Þefaat, dünya üzerinde, hayattayken tatbik edilir. Ve iþte Allahû Tealâ açýk bir þekilde Nisa-64’te diyor ki: 4/NÝSA-64: Ve mâ erselnâ min resûlin illâ li yutâa bi iznillâh(iznillâhi), ve lev ennehum iz zalemû enfusehum câûke festagferûllâhe vestagfere lehumur resûlu le vecedûllâhe tevvâben rahîmâ(rahîmen). Biz, resûlleri ancak Allah’ýn izniyle, kendilerine itaat edilsin diye göndeririz. Onlar, nefslerine zulmettikleri zaman eðer sana gelselerdi ve Allah’tan maðfiret dileselerdi, Resûl de onlar için maðfiret dileseydi; Allah’ý tövbeleri (sahâbenin tövbesini ve Resûlün maðfiretini) kabul eden ve rahmet gönderici olarak bulurlardý. Sahâbenin talebi üzerine o güne kadar iþlemiþ olduðu bütün günahlarýný affediyor Allahû Tealâ. Peygamber Efendimiz (S.A.V)’in talebi üzerine de bir defa daha affediyor yani günahlarýný sevaba çeviriyor. Ýþte bunun, Peygamber Efendimiz (S.A.V)’le sahâbe arasýndaki adý, þefaattir. Peygamber Efendimiz (S.A.V)’le Allah arasýndaki ismi, maðfirettir. Maðfiret, günahlarýn ikinci defa affedilmesinin yani sevaba çevrilmesinin adýdýr: 25/FURKAN-70: Ýllâ men tâbe ve âmene ve amile amelen sâlihan fe ulâike yubeddilullâhu seyyiâtihim hasenât(hasenâtin), ve kânallâhu gafûren rahîmâ(rahîmen). Ancak kim (mürþidi önünde) tövbe eder (böylece kalbine îmân yazýlýp, îmâný artan) mü’min olur ve salih amel (nefs tezkiyesi) yaparsa, o taktirde iþte onlarýn, Allah seyyiatlerini (günahlarýný) hasenata (sevaba) çevirir. Ve Allah, Gafur’dur (günahlarý sevaba çevirendir), Rahîm’dir (rahmet gönderendir).

377

377


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 19

Χ⎫ζ − 24

Σαψφα − 470

(40) Mu’min Suresi ¡å¡ßª¤ì¢à¤Ûa ¢ñ ‰ì¢

¡å¢î¤Ç ü¤a ò ä¡ö¬b  ¢á Ü¤È í ¢‰ë¢†¢£–Ûa ó¡1¤‚¢m b ß ë Ya’lemu hâinetel a’yuni ve mâ tuhfîs sudûr(sudûru).

(Αλλαη), γ⎞ζλεριν ηαινλικλερινι ϖε σινελεριν γιζλεδιðι ⎭εψλερι βιλιρ.

1 2 3 4 5

-

ya'lemu hâinete el a'yuni ve mâ tuhfî es sudûru

: : : : :

bilir gözlerin hainlikleri ve gizledikleri þeyler sineler, göðüsler

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Allah hep insanlarýn kalbine bakar, kalpte de herþey mevcuttur. Allahû Tealâ, insanlarýn kalbindekini derhal iþitir, bilir ve görür. Ýnsanlarýn Allah’a ulaþmayý dileyip dilemediklerini kalplerine bakarak görür. Kalplerindeki o talebi iþitir ve ayný zamanda da bilir. Ýnsanlar Allah’tan hiçbir þeyi saklayamazlar.

378

378


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 20

Χ⎫ζ − 24

Σαψφα − 470

(40) Mu’min Suresi ¡å¡ß¤ªì¢à¤Ûa ¢ñ ‰ì¢

©é¡ã뢅 ¤å¡ß æì¢Ç¤† í åí©ˆ £Ûa ë 6 ¡£Õ z¤Ûb¡2 ó©š¤Ô í ¢é ¨£ÜÛa ë ; ¢Šî©– j¤Ûa ¢Éî©à £Ûa ì¢ç 騣ÜÛa £æ¡a 6 §õ¤ó '¡2 æ좚¤Ô í ü Vallâhu yakdî bil hakk(hakký), vellezîne yed’ûne min dûnihî lâ yakdûne bi þey’in, innallâhe huves semîul basîr(basîru).

ςε Αλλαη ηακ ιλε η⎫κμεδερ. Ο’νδαν βα⎭κα ταπτ⎬κλαρ⎬, βιρ ⎭εψ ηακκ⎬νδα η⎫κ⎫μ ϖερεμεζλερ. Μυηακκακ κι Αλλαη; Ο, εν ιψι ι⎭ιτεν ϖε εν ιψι γ⎞ρενδιρ. 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13

-

vallâhu (ve allâhu) yakdî bi el hakký ve ellezîne yed'ûne min dûni-hi lâ yakdûne bi þey'in inne allâhe huve es semîu el basîru

: : : : : : : : : : : : :

ve Allah kada eder, hükmeder hak ile ve onlar taparlar, tapýyorlar den ondan baþka hükmedemezler, hüküm veremezler bir þeye muhakkak Allah O (en iyi) iþiten (en iyi) gören

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Allah’ýn hükmettiði, hüküm verdiði herþey hak iledir. Kiþi neyi hakettiyse, Allahû Tealâ’nýn hükmü tam olarak onu mutlaka muhtevasýna alýr. Kiþinin Allah’ýn nezdindeki hükmü, yaptýklarýyla tam anlamýyla uyum saðlar. Allah hükmeder ama Allah’tan baþka taptýklarý, hiçbir þey hakkýnda hükmedemezler. Allah, yerlere ve göklere hükmeder. Meselâ kâinatýn büyümesi Allah’ýn hükmüyledir. Büyüttüðü noktaya kadar büyütecektir. Allah’ýn hükmüyle bir gün büyüme duracaktýr. Gravitasyon sebebiyle kâinat küçülmeye baþlayacaktýr. Büyümekte olan kâinatýn durmasý, zamanýn da durmasýdýr; sonra da zamanýn geriye dönmesidir.

379

379


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 21

Χ⎫ζ − 24

Σαψφα − 470

(40) Mu’min Suresi ¡å¡ßª¤ì¢à¤Ûa ¢ñ ‰ì¢

Ѥî × a뢊¢Ä¤ä î Ï ¡¤‰ ü¤a ó¡Ï a뢊î,© í ¤á Û ë a 6 ¤á¡è¡Ü¤j Ó ¤å¡ß aì¢ãb × åí©ˆ £Ûa ¢ò j¡Ób Ç æb × a¦‰b q¨a ë ¦ñ £ì¢Ó ¤á¢è¤ä¡ß £† ( a ¤á¢ç aì¢ãb × ¤á¡è¡2ì¢ã¢ˆ¡2 ¢é¨£ÜÛa ¢á¢ç ˆ  b Ï ¡¤‰ ü¤a ó¡Ï §Öa ë ¤å¡ß ¡é¨£ÜÛa å¡ß ¤á¢è Û æb × b ß ë E ve lem yesîrû fîl ardý fe yenzurû keyfe kâne âkibetullezîne kânû min kablihim, kânû hum eþedde min hum kuvveten ve âsâran fîl ardý fe ehazehumullâhu bi zunûbihim ve mâ kâne lehum minallâhi min vâk(vâkýn).

Ονλαρ, ψερψ⎫ζ⎫νδε δολα⎭μαδ⎬λαρ μ⎬ κι, ονλαρδαν ⎞νχεκιλεριν ακ⎬βετι νασ⎬λ ολδυ, βακσ⎬νλαρ. Ονλαρ ψερψ⎫ζ⎫νδε κυϖϖετ ϖε εσερλερ βακ⎬μ⎬νδαν, κενδιλερινδεν δαηα ⎫στ⎫νδ⎫λερ. Φακατ Αλλαη, ονλαρ⎬ γ⎫ναηλαρ⎬ σεβεβιψλε αλδ⎬ (⎞λδ⎫ρδ⎫). ςε ονλαρ ι⎜ιν (ονλαρ⎬), Αλλαη’α καρ⎭⎬ κορυψαχακ ηι⎜ κιμσε ολμαδ⎬. 380

380


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 21

Χ⎫ζ − 24

Σαψφα − 470

(40) Mu’min Suresi ¡å¡ß¤ªì¢à¤Ûa ¢ñ ‰ì¢

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28

-

e ve lem yesîrû fî el ardý fe yenzurû keyfe kâne âkibetu ellezîne kânû min kabli-him kânû-hum eþedde min-hum kuvveten ve âsâran fî el ardý fe ehaze-hum allâhu bi zunûbi-him ve mâ kâne lehum min allâhi min vâkýn

: : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : :

mý ve dolaþmýyorlar, dolaþmadýlar de, içinde arz, yeryüzü öyleyse, artýk baksýnlar nasýl oldu akýbet, son onlar oldular den onlardan önce onlar idiler daha þiddetli, daha kuvvetli, daha üstün onlardan kuvvet bakýmýndan ve eserler de, içinde arz, yeryüzü böylece, artýk Allah onlarý aldý, yakaladý günahlarý sebebiyle ve onlar için olmadý den Allah den bir koruyucu

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Hiç kimse kimseyi Allah’a karþý koruyamaz. Allah, insanlarý þeytana karþý korur; þeytan, insanlarý Allah’a karþý koruyamaz. Kendisini de koruyamaz. Bu âyet-i kerimede Allahû Tealâ, ayný topraklarý asýrlar sonra iþgal eden insanlarla, ayný topraklarda yaþamýþ olan evvelkileri karþýlaþtýrýyor. Kuvvet ve eser bakýmýndan daha sonra yaþayanlardan üstün olan o evvelkileri nasýl yok ettiðini anlatýyor. Eski Mýsýrlýlar’ýn; yaptýklarý eserler ortadadýr. Piramitlerin bir benzeri yapýlamýyor.

381

381


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 22

Χ⎫ζ − 24

Σαψφα − 470

(40) Mu’min Suresi ¡å¡ßª¤ì¢à¤Ûa ¢ñ ‰ì¢

a뢊 1 Ø Ï ¡pb ä¡£î j¤Ûb¡2 ¤á¢è¢Ü¢¢‰ ¤á¡èî©m¤b m ¤o ãb × ¤á¢è £ã b¡2 Ù¡Û¨‡ ¡lb ԡȤÛa ¢†í©† ( ¥ £ô¡ì Ó ¢é £ã¡a 6 ¢é¨£ÜÛa ¢á¢ç ˆ  b Ï Zâlike bi ennehum kânet te’tîhim rusuluhum bil beyyinâti fe keferû fe ehazehumullâh(ehazehumullâhu), innehu kaviyyun þedîdul ikâb(ikâbi).

⇑⎭τε βυ, ονλαρα ρεσ⎦λλερ βεψψινελερλε γελμι⎭ ολδυðυ ηαλδε, ινκ®ρ ετμελερι σεβεβιψλεδιρ. Β⎞ψλεχε Αλλαη ονλαρ⎬ ψακαλαδ⎬. Μυηακκακ κι Ο, κυϖϖετλιδιρ ϖε ικαβ⎬ (χεζασ⎬) ⎭ιδδετλιδιρ. 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14

-

zâlike bi enne-hum kânet te'tî-him rusulu-hum bi el beyyinâti fe keferû fe ehaze-hum allâhu inne-hu kaviyyun þedîdu el ikâbi

: : : : : : : : : : : : : :

iþte bu onlarýn ..... olmasý sebebiyle oldu onlara geldi onlarýn resûlleri beyyineler ile, apaçýk belgeler ile, delillerle böylece, artýk inkâr ettiler, küfrettiler böylece, bu sebeple Allah onlarý aldý, yakaladý muhakkak o kuvvetli, güçlü þiddetli ikab, ceza

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Asýl ceza kýyâmetten sonraki cehennem hayatýnda sonsuza kadar devam edecek olan iþkencelerdir. Ýnsanlara Resûller gelir, onlar Resûlleri inkâr ederler. Bu sebeple Allah onlarý cezalandýrýr.

382

382


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 23

Χ⎫ζ − 24

Σαψφα − 470

(40) Mu’min Suresi ¡å¡ßª¤ì¢à¤Ûa ¢ñ ‰ì¢

= §åî©j¢ß §æb À¤Ü¢ ë b ä¡mb í¨b¡2 ó¨ì¢ß b ä¤Ü ¤‰ a ¤† Ô Û ë Ve lekad erselnâ mûsâ bi âyâtinâ ve sultânin mubîn(mubînin).

ςε ανδολσυν κι Μυσα (Α.Σ)’⎬ ®ψετλεριμιζλε ϖε απα⎜⎬κ βιρ συλτανλα (δελιλ, μυχιζε ϖε κιταπ ιλε) γ⎞νδερδικ. 1 2 3 4 5 6 7

-

ve lekad erselnâ mûsâ bi âyâti-nâ ve sultânin mubînin

: : : : : : :

ve andolsun biz gönderdik Musa âyetlerimizle ve sultan, delil, mucize açýkça, apaçýk

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Allahû Tealâ, Hz. Musa’yý delille göndermiþtir. Bu deliller, Hz. Musa’nýn beraberinde olan asasýdýr. Ayný zamanda Hz. Musa’ya Allah’ýn indirdiði Tevrat‘týr.

ℜψετ − 24

Χ⎫ζ − 24

Σαψφα − 470

¥la £ˆ × ¥Š¡yb  aì¢Ûb Ô Ï æ뢉b Ó ë æb ßb ç ë æ¤ì ǤŠ¡Ï ó¨Û¡a Ýlâ fir’avne ve hâmâne ve kârûne fe kâlû sâhirun kezzâb(kezzâbun).

Φιραϖυνα ϖε Ηαμαν’α ϖε Καρυν’α (γ⎞νδερδικ). Φακατ ονλαρ: “Ψαλανλαψαν βιρ β⎫ψ⎫χ⎫δ⎫ρ.” δεδιλερ. 1 2 3 4 5 6 7

-

ilâ fir'avne ve hâmâne ve kârûne fe kâlû sâhirun kezzâbun

: : : : : : :

firavuna ve Haman ve Karun böylece, fakat dediler sihirbaz, büyücü çok yalancý, yalanlayan

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Allahû Tealâ, Hz. Musa’yý elindeki asa ve Hz. Harun ile birlikte gönderiyor firavuna. Firavun, Haman ve Karun, Hz. Musa ve Hz. Harun için: “Bu yalanlayan bir büyücüdür.” diyorlar. Haman, firavunun yardýmcýsý, baþveziridir; Karun da Mýsýr’ýn en zenginidir.

383

383


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 25

Χ⎫ζ − 24

Σαψφα − 470

(40) Mu’min Suresi ¡å¡ßª¤ì¢à¤Ûa ¢ñ ‰ì¢

a¬ì¢Ü¢n¤Óa aì¢Ûb Ó b 㡆¤ä¡Ç ¤å¡ß ¡£Õ z¤Ûb¡2 ¤á¢ç õ¬b u b £à Ü Ï 6 ¤á¢ç õ¬b ¡ã aì¢î¤z n¤a ë ¢é È ß aì¢ä ߨa åí©ˆ £Ûa õ¬b ä¤2 a §4 5 ™ ó©Ï £ü¡a åí©Š¡Ïb ؤÛa ¢†¤î × b ß ë Fe lemmâ câehum bil hakký min indinâ kâlûktulû ebnâellezîne âmenû meahu vestahyû nisâehum, ve mâ keydul kâfirîne illâ fî dalâl(dalâlin).

Β⎞ψλεχε ονλαρα κατ⎬μ⎬ζδαν ηακ ιλε γελδιðι ζαμαν: “ℜμεν⎦ ολανλαρ⎬ν οðυλλαρ⎬ν⎬, κενδιλεριψλε βεραβερ κατλεδιν (⎞λδ⎫ρ⎫ν). ςε καδ⎬νλαρ⎬ν⎬ χανλ⎬ β⎬ρακ⎬ν!” δεδιλερ. Κ®φιρλεριν τυζαð⎬ (ηιλεσι) δαλ®λεττεν βα⎭κα βιρ⎭εψ δεðιλδιρ. 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18

-

fe lemmâ câe-hum bi el hakký min indi-nâ kâlû uktulû ebnâe ellezîne âmenû mea-hu vestahyû (ve istahyû) nisâe-hum ve mâ keydu el kâfirîne illâ fî dalâlin

: : : : : : : : : : : : : : : : : :

böylece, artýk olduðu zaman onlara geldi hak ile bizim katýmýzdan, bizim yanýmýzdan dediler öldürün erkek çocuklar onlar âmenû oldular, Allah'a ulaþmayý dilediler onunla beraber ve (hayy) canlý, sað býrakýn onlarýn kadýnlarý ve deðil, olmadý hile, tuzak kafirler ancak, den baþka dalâlette, sapýklýk içinde

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Hz. Musa eliyle Mýsýrlýlar’a bir nevi köleler olarak ellerinde tuttuklarý yahudilerin arasýndan hak geliyor. Ve Allahû Tealâ her halükârda firavunun hilesini boþa çýkarmýþtýr. Kuvvet açýsýndan da, sihirbazlar açýsýndan da firavun hep maðlup olmuþtur.

384

384


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 26

Χ⎫ζ − 24

Σαψφα − 471

(40) Mu’min Suresi ¡å¡ßª¤ì¢à¤Ûa ¢ñ ‰ì¢

ó¨ì¢ß ¤3¢n¤Ó a ó¬©ã뢉 ‡ ¢æ¤ì ǤŠ¡Ï 4b Ó ë 4¡£† j¢í ¤æ a ¢Òb  a ¬ó©£ã¡a 7 ¢é £2 ‰ ¢Ê¤† î¤Û ë …b  1¤Ûa ¡¤‰ ü¤a ó¡Ï Š¡è¤Ä¢í ¤æ a ¤ë a ¤á¢Ø äí©… Ve kâle fir’avnu zerûnî aktul mûsâ vel yed’u rabbeh(rabbehu), innî ehâfu en yubeddile dînekum ev en yuzhire fîl ardýl fesâd(fesâde).

ςε φιραϖυν δεδι κι: “Β⎬ρακ⎬ν βενι, Μυσα’ψ⎬ ⎞λδ⎫ρεψιμ ϖε ο, Ραββινε δυα ετσιν. Γερ⎜εκτεν βεν, (ονυν) σιζιν δ⎩νινιζι δεðι⎭τιρμεσινδεν ϖεψα ψερψ⎫ζ⎫νδε φεσατ ⎜⎬κμασ⎬νδαν κορκυψορυμ.” 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16

385

-

ve kâle fir'avnu zerû-nî aktul mûsâ ve el yed'u rabbe-hu innî ehâfu en yubeddile dîne-kum ev en yuzhire fî el ardý el fesâde

: : : : : : : : : : : : : : : :

ve dedi firavun beni býrakýn öldüreceðim, öldüreyim Musa ve dua etsin, yalvarsýn onun Rabbi muhakkak ben korkuyorum deðiþtirmesi sizin dîniniz ya da, veya zahir olmasý, gözükmesi, ortaya çýkmasý de arz, yeryüzü fesat

385


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 26

Χ⎫ζ − 24

Σαψφα − 471

(40) Mu’min Suresi ¡å¡ßª¤ì¢à¤Ûa ¢ñ ‰ì¢

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirahîm Yeryüzündeki fesat, Allah’a karþý düzenlenen hilelerin adýdýr. Ýnsanlarýn arasýnda dolaþýp onlarýn Allah’a ulaþmalarýna mani olmaya çalýþanlar yeryüzünde fesat çýkaranlardýr. Allahû Tealâ Rad Suresinin 25. âyet-i kerimesinde diyor ki: 13/RAD-25: Vellezîne yankudûne ahdallâhi min ba’di mîsâkýhi ve yaktaûne mâ emerallâhu bihi en yûsale ve yufsidûne fîl ardý ulâike lehumul la’netu ve lehum sûud dâr(dâri). Onlar, misaklerinden sonra (Allah’a ruhlarýný teslim edeceklerine dair ezelde Allah’a misak verdikten sonra) Allah’ýn ahdini bozarlar (ruhlarýný Allah'a ulaþtýrmazlar). Ve Allah’ýn, O’na (Allah’a) ulaþtýrýlmasýný emrettiði þeyi keserler. Ve yeryüzünde fesat çýkarýrlar (baþka insanlarýn da Sýratý Mustakîm’e ulaþmalarýna mani olduklarý için fesat çýkarýrlar). Lânet onlar içindir. Ve yurdun kötüsü (cehennem) onlar içindir. Allah’ýn emrine karþý gelenlerin, bu sebeple insanlarý kandýranlarýn, azdýranlarýn, Allah’ýn emrini yapmaya mani olanlarýn yaptýklarý iþin adý, yeryüzünde fesat çýkarmaktýr. Nisa Suresinin 167-168-169. âyetlerinde de ayný fesat olayýný görüyoruz: 4/NÝSA-167: Ýnnellezîne keferû ve saddû an sebîlillâhi kad dallû dalâlen baîdâ(baîden). Muhakkak ki onlar kâfirdirler ve Allah’ýn yolundan alýkoyarlar (men ederler) (kendileri de Allah’ýn yolunda deðillerdir). Andolsun ki onlar, uzak bir dalâlet içindedirler. 4/NÝSA-168: Ýnnellezîne keferû ve zalemû lem yekunillâhu li yagfire lehum ve lâ li yehdiyehum tarîkâ(tarîkan). Muhakkak ki onlar, kâfirdirler ve zalimdirler (baþkalarýný da mürþide ulaþmaktan men edip saptýrdýklarý için). Allah, onlara asla maðfiret etmez (günahlarýný sevaba çevirmez) ve yola (Allah’a ulaþtýran yola, Sýratý Mustakîm’e) ulaþtýrmaz. 4/NÝSA-169: Ýllâ tarîka cehenneme hâlidîne fîhâ ebedâ(ebeden), ve kâne zâlike alâllâhi yesîrâ(yesîren). Sadece cehennem yoluna ulaþtýrýr. Onlar orada ebediyyen kalacaklardýr. Ve bu, Allah için kolaydýr. Ýnsanlar, Allah’ýn yoluna girecekken, Allah’a ulaþmayý dileyecekleri sýrada fesatçýlar geliyor ve onlarla konuþuyorlar; onlarýn Allah’a ulaþmayý dilemelerine engel oluyorlar. Firavunsa Hz. Musa’nýn insanlarý Allah’a çaðýrmasýna fesat diyor.

386

386


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 27

Χ⎫ζ − 24

Σαψφα − 471

(40) Mu’min Suresi ¡å¡ß¤ªì¢à¤Ûa ¢ñ ‰ì¢

¤á¢Ø¡£2 ‰ ë ó©£2 Š¡2 ¢p¤ˆ¢Ç ó©£ã¡a ó¬¨ì¢ß 4b Ó ë ; ¡lb ¡z¤Ûa ¡â¤ì î¡2 ¢å¡ß¤ ªì¢í ü §Š¡£j Ø n¢ß ¡£3¢× ¤å¡ß Ve kâle mûsâ innî uztu bi rabbî ve rabbikum min kulli mutekebbirin lâ yû’minu bi yevmil hisâb(hisâbi).

ςε Ηζ. Μυσα δεδι κι: “Μυηακκακ κι βεν, ηεσαπ γ⎫ν⎫νε ινανμαψαν, κιβιρλενενλεριν ηεπσινδεν, σενιν δε Ραββιν ολαν Ραββιμε σ⎬ð⎬ν⎬ρ⎬μ.” 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11

-

ve kâle mûsâ innî uztu bi rabbî ve rabbi-kum min kulli mutekebbirin lâ yû'minu bi yevmi el hisâbi

: : : : : : : : : : :

ve dedi Musa muhakkak ben sýðýndým Rabbime ve sizin Rabbiniz den hepsi kibirlenen, büyüklük taslayan mü'min olmazlar, îmân etmezler, inanmazlar hesap gününe

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Firavunun kendisini öldürme isteðine karþýlýk Hz. Musa diyor ki: “Muhakkak ki ben, hesap gününe inanmayan, kibirlenenlerin hepsinden, senin de Rabbin olan Rabbime sýðýnýrým.” Hesap günü, kýyâmet günü hayat filmleri görülecektir. Doðumdan ölüme kadar yapýlmasý düþünülen ve yapýlanlarýn hepsi 3 boyutlu 2 görüntü olarak filme alýnmýþ durumdadýr. Þu anda da bir yazýcý, bir þahit olarak iki kiramen kâtibin meleði herkesin hayatýný filme alýyorlar. Kameralar gibi merceklerle oluþan sistemlerle deðil, çok özel standartlarda bütün hayatlar filme alýnmaktadýr. Fizik vücudun yaptýklarý filme alýnýrken, düþünceler de alýnýr. Bir günah iþlendiðinde taammüd miktarý düþüncelerden anlaþýlýr. Ve Allahû Tealâ’nýn kiramen kâtibin melekleri, düþüncelere göre derecat sistemini ellerindeki mizandan aldýklarý için yanýlma paylarý sýfýrdýr.

387

387


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 28

Χ⎫ζ − 24

Σαψφα − 471

(40) Mu’min Suresi ¡å¡ßª¤ì¢à¤Ûa ¢ñ ‰ì¢

¬¢é ãb àí©a ¢á¢n¤Ø í æ¤ì ǤŠ¡Ï ¡4¨a ¤å¡ß > ¥å¡ß¤ ªì¢ß ¥3¢u ‰ 4b Ó ë ¤á¢× õ¬b u ¤† Ó ë ¢é¨ £ÜÛa ó¡£2 ‰ 4ì¢Ô í ¤æ a ¦5¢u ‰ æì¢Ü¢n¤Ô m a 7 ¢é¢2¡ˆ × ¡é¤î Ü È Ï b¦2¡‡b × ¢Ù í ¤æ¡a ë 6 ¤á¢Ø¡£2 ‰ ¤å¡ß ¡pb ä¡£î j¤Ûb¡2 6 ¤á¢×¢†¡È í ô©ˆ £Ûa ¢œ¤È 2 ¤á¢Ø¤j¡–¢í b¦Ó¡…b • ¢Ù í ¤æ¡a ë ¥la £ˆ × ¥Ò¡Š¤¢ß ì¢ç ¤å ß ô©†¤è í ü é ¨£ÜÛa £æ¡a Ve kâle raculun mû’minun min âli fir’avne yektumu îmânehû e taktulûne raculen en yekûle rabbiyallâhu ve kad câekum bil beyyinâti min rabbikum, ve in yeku kâziben fe aleyhi kezibuh(kezibuhu), ve in yeku sâdikan yusibkum ba’dullezî yeidukum, innallâhe lâ yehdî men huve musrifun kezzâb(kezzâbun).

ςε φιραϖυν αιλεσινδεν ⎩μ®ν⎬ν⎬ γιζλεψεν μ⎫’μιν βιρ αδαμ ⎭⎞ψλε δεδι: “Βιρ αδαμ⎬, ‘Ραββιμ Αλλαη’τ⎬ρ.’ δεμεσινδεν δολαψ⎬ μ⎬ ⎞λδ⎫ρεχεκσινιζ? ςε ο, Ραββινιζδεν σιζε βεψψινελερ (βελγελερ, δελιλλερ) ιλε γελδι. Εðερ ψαλανχ⎬ ισε ψαλαν⎬ κενδι αλεψηινεδιρ. ςε εðερ σαδ⎬κ (δοðρυ σ⎞ψλεψεν) ισε ϖααδεττικλερινιν βιρ κ⎬σμ⎬ σιζε ισαβετ εδεχεκτιρ. Μυηακκακ κι Αλλαη, ⎜οκ ψαλαν σ⎞ψλεψεν, ηαδδι α⎭αν κι⎭ιψι ηιδαψετε ερδιρμεζ.” 388

388


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 28

Χ⎫ζ − 24

Σαψφα − 471

(40) Mu’min Suresi ¡å¡ß¤ªì¢à¤Ûa ¢ñ ‰ì¢

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36

-

ve kâle raculun mû'minun min âli fir'avne yektumu îmâne-hu e taktulûne raculen en yekûle rabbî allâhu ve kad câe-kum bi el beyyinâti min rabbi-kum ve in yeku kâziben fe aleyhi kezibu-hu ve in yeku sâdikan yusib-kum ba'du ellezî yeidu-kum inne allâhe lâ yehdî men huve musrifun kezzâbun

: : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : :

ve dedi bir adam mü'min, âmenû olan den firavunun ailesi gizliyor, gizler onun îmâný mý öldürüyorsunuz bir adam demesi Rabbim Allah ve olmuþtu size geldi ile beyyineler, belgeler den sizin Rabbiniz ve eðer, olursa, ise yalancý böylece, artýk ona, onun üzerine, kendi aleyhine onun yalaný ve eðer, olursa, ise sadýk, doðru söyleyen size isabet eder bazý, bir kýsmý ki o size vaadeder muhakkak Allah hidayete erdirmez kimse o müsrif olan, haddi aþan, ölçüyü taþýran çok yalan söyleyen

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Firavun ailesinde de Hz. Musa’ya inanan, Allah’a ulaþmayý dileyen, âmenû olan mü’minler vardý. Onlardan biri: “Size Rabbinizden deliller getiren bu kiþiyi “Rabbim Allah’týr” dediði için mi öldüreceksiniz? Eðer doðru söylüyorsa vaadettiklerinden bir kýsmý size isabet edecektir.” diyor.

389

389


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 29

Χ⎫ζ − 24

Σαψφα − 471

(40) Mu’min Suresi ¡å¡ßª¤ì¢à¤Ûa ¢ñ ‰ì¢

åí©Š¡çb à â¤ì î¤Ûa ¢Ù¤Ü¢à¤Ûa ¢á¢Ø Û ¡â¤ì Ó b í ¡é¨£ÜÛa ¡¤b 2 ¤å¡ß b 㢊¢–¤ä í ¤å à Ï 9 ¡¤‰ ü¤a ó¡Ï ¤á¢Øí©‰¢a ¬b ß ¢æ¤ì ǤŠ¡Ï 4b Ó 6 b ã õ¬b u ¤æ¡a ¤á¢Øí©†¤ç a ¬b ß ë ô¨‰ a ¬b ß £ü¡a ¡…b ( £ŠÛa 3î©j  £ü¡a Yâ kavmi lekumul mulkul yevme zâhirîne fîl ardý fe men yensurunâ min be’sillâhi in câenâ, kâle fir’avnu mâ urîkum illâ mâ erâ ve mâ ehdîkum illâ sebîler reþâd(reþâdi).

(Ο αδαμ δεδι κι): “Εψ καϖμιμ! Βυγ⎫ν μ⎫λκ σιζινδιρ, ψερψ⎫ζ⎫νδε κυϖϖετλισινιζ. Αμα Αλλαη’⎬ν ⎭ιδδετλι αζαβ⎬ βιζε γελδιðινδε, σιζε κιμ ψαρδ⎬μ εδεχεκ?” Φιραϖυν (δα) ⎭⎞ψλε δεδι: “Σιζε γ⎞στερδιðιμ ⎭εψ σαδεχε βενιμ γ⎞ρ⎫⎭⎫μδ⎫ρ. ςε βεν, σιζι ιρ⎭αδ ψολυνδαν βα⎭κασ⎬να ηιδαψετ ετμεμ (υλα⎭τ⎬ρμαμ).”

390

390


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 29

Χ⎫ζ − 24

Σαψφα − 471

(40) Mu’min Suresi ¡å¡ß¤ªì¢à¤Ûa ¢ñ ‰ì¢

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23

-

yâ kavmi lekum(u) el mulku el yevme zâhirîne fî el ardý fe men yensuru-nâ min be'si allâhi in câe-nâ kâle fir'avnu mâ urî-kum illâ mâ erâ ve mâ ehdî-kum illâ sebîle er reþâdi

: : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : :

ey kavmim sizindir mülk, saltanat bugün birbirine arka çýkanlar, kuvvetli olanlar de arz, yeryüzü böylece, artýk kim bize yardým eder, yardým edecek den Allah'ýn þiddetli azabý eðer bize gelirse dedi firavun þey size gösteriyorum ancak, yalnýzca benim gördüðüm þey, benim görüþüm ve sizi hidayet etmem, ulaþtýrmam ancak, sadece, den baþka irþad yolu

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm O adam diyor ki: “Ey kavmim, bugün yerüzünde kuvvetlisiniz ama Allah’ýn azabý geldiði zaman, O’nun yardýmýný reddettiðinize göre, size kim yardým edebilir ki? Firavun ise benim görüþümle ben, sizi irþad yoluna hidayet ederim.

391

391


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

Χ⎫ζ − 24

ℜψετ − 30

Σαψφα − 471

(40) Mu’min Suresi ¡å¡ßª¤ì¢à¤Ûa ¢ñ ‰ì¢

¢Òb  a ¬ó©£ã¡a ¡â¤ì Ó b í å ߨa ô¬©ˆ £Ûa 4b Ó ë = ¡la Œ¤y ü¤a ¡â¤ì í 3¤r¡ß ¤á¢Ø¤î Ü Ç Ve kâlellezî âmene yâ kavmi innî ehâfu aleykum misle yevmil ahzâb(ahzâbi).

ςε ®μεν⎦ ολαν αδαμ ⎭⎞ψλε δεδι: “Εψ καϖμιμ, μυηακκακ κι βεν, αηζαβ γ⎫ν⎫ (φ⎬ρκαλαρα αψρ⎬λμ⎬⎭λαρ⎬ν γ⎫ν⎫) γιβι βιρ γ⎫ν⎫ν, σιζε (γελμεσινδεν) κορκυψορυμ!” 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10

-

ve kâle ellezî âmene yâ kavmi innî ehâfu aleykum misle yevmi el ahzâbi

: : : : : : : : : :

ve dedi o kimse, o âmenû oldu, îmân etti ey kavmim gerçekten ben korkuyorum size, sizin üzerinize benzer, gibi ahzab günü, fýrkalara ayrýlmýþ olanlarýn günü

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Kýyâmet gününde azaba uðrayanlar, fýrkalara ayrýlmýþ olanlardýr. Allahû Tealâ diyor ki: 30/RUM-31: Munîbîne ileyhi vettekûhu ve ekîmûs salâte ve lâ tekûnû minel muþrikîn(muþrikîne). O’na (Allah’a) yönelin (Allah’a ulaþmayý dileyin) ve takva sahibi olun. Ve namazý ikame edin (namaz kýlýn). Ve (böylece) müþriklerden olmayýn. 30/RUM-32: Minellezîne ferrakû dînehum ve kânû þiyeâ(þiyean), kullu hýzbin bimâ ledeyhim ferihûn(ferihûne). (O müþriklerden olmayýn ki) onlar, dînlerinde fýrkalara ayrýldýlar ve grup grup oldular. Bütün gruplar, kendilerinde olanla ferahlanýrlar. Onlar hizip hizip ayrýlmýþlardýr ve þirkte olduklarý için cehenneme gideceklerdir.

392

392


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 31

Χ⎫ζ − 24

Σαψφα − 471

(40) Mu’min Suresi ¡å¡ß¤ªì¢à¤Ûa ¢ñ ‰ì¢

…ì¢à q ë §…b Ç ë §ì¢ã ¡â¤ì Ó ¡l¤a … 3¤r¡ß ¢é¨£ÜÛa b ß ë 6 ¤á¡ç¡†¤È 2 ¤å¡ß åí©ˆ £Ûa ë ¡…b j¡È¤Ü¡Û b¦à¤Ü¢Ã ¢†í©Š¢í Misle de’bi kavmi nûhýn ve âdin ve semûde vellezîne min ba’dihim, ve mâllâhu yurîdu zulmen lil ibâd(ibâdi).

Νυη, Αδιν ϖε Σεμυδ καϖιμλερινιν ϖε ονλαρδαν σονρακι καϖιμλεριν δυρυμυ γιβι. ςε Αλλαη, κυλλαρ⎬ ι⎜ιν ζυλ⎫μ διλεμεζ. 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11

-

misle de'bi kavmi nûhýn ve âdin ve semûde ve ellezîne min ba'di-him ve mâ allâhu yurîdu zulmen li el ibâdi

: : : : : : : : : : :

benzer, gibi durum Nuh'un kavmi ve Adn kavmi ve Semud kavmi ve onlar den onlardan sonra ve Allah dilemez zulüm kullar için

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Âyette adý geçen Nuh, Adin ve Semud kavimleri de Allah’a ulaþmayý dilemedikleri için fýrkalara, hiziplere ayrýlmýþ olanlardýr. Ahzap ve hizip ayný kökten gelir. Allah dostu olan kiþi: “Hiziplere ayrýlanlarýn azaba uðradýklarý günküne benzer bir azabýn size gelmesinden korkuyorum.” diyor. Ve Allah, kullarý için zulüm dilemez. Herkesin cennete girmesi O’nun temel arzusudur.

393

393


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 32

Χ⎫ζ − 24

Σαψφα − 471

(40) Mu’min Suresi ¡å¡ßª¤ì¢à¤Ûa ¢ñ ‰ì¢

¤á¢Ø¤î Ü Ç ¢Òb  a ¬ó©£ã¡a ¡â¤ì Ó b í ë = ¡…b ä £nÛa â¤ì í Ve yâ kavmi innî ehâfu aleykum yevmet tenâd(tenâdi).

ςε εψ καϖμιμ, μυηακκακ κι βεν, σιζιν ι⎜ιν φερψατ γ⎫ν⎫νδεν (κ⎬ψ®μετ γ⎫ν⎫νδεν) κορκυψορυμ!

1 2 3 4 5 6 7

-

ve yâ kavmi innî ehâfu aleykum yevme et tenâdi

: : : : : : :

ve ey kavmim gerçekten ben korkuyorum size, sizin üzerinize, sizin için feryat günü (cehennem ehlinin birbirlerine seslenecekleri gün)

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Kýyâmet günü cehenneme giren herkes, birbirine karþý feryat edecek. Çektikleri acýlar sebebiyle de sonsuza kadar feryat etmeye devam edecekler ve huzursuz olacaklar.

394

394


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 33

Χ⎫ζ − 24

Σαψφα − 471

(40) Mu’min Suresi ¡å¡ß¤ªì¢à¤Ûa ¢ñ ‰ì¢

¤å¡ß ¡é¨£ÜÛa å¡ß ¤á¢Ø Û b ß 7 åí©Š¡2¤†¢ß æì ¢£Û ì¢m â¤ì í §…b ç ¤å¡ß ¢é Û b à Ï ¢é ¨£ÜÛa ¡3¡Ü¤š¢í ¤å ß ë 7 §á¡•b Ç Yevme tuvellûne mudbirîn(mudbirîne), mâ lekum minallâhi min âsým(âsýmin) ve men yudlilillâhu fe mâ lehu min hâd(hâdin).

Αρκαν⎬ζ⎬ δ⎞ν⎫π κα⎜αχαð⎬ν⎬ζ γ⎫ν σιζιν ι⎜ιν Αλλαη’ταν (Αλλαη δοστλαρ⎬νδαν) βιρ κορυψυχυ ψοκτυρ. Αλλαη κιμι δαλ®λεττε β⎬ρακ⎬ρσα, αρτ⎬κ ονυν ι⎜ιν βιρ ηιδαψετ⎜ι ψοκτυρ. 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12

-

yevme tuvellûne mudbirîne mâ lekum min allâhi min âsýmin ve men yudlilillâhu (yudlili allâhu) fe mâ lehu min hâdin

: : : : : : : : : : : :

gün dönüp kaçarsýnýz arkalarýna dönüp gidenler yoktur sizin için Allah'tan bir koruyucu ve kim, kimi Allah dalâlette býrakýr böylece, artýk onun için yoktur, bulunmaz bir hidayetçi, hidayete erdiren

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Allah kimi dalâlette býrakýrsa, hiç kimse o kiþiyi hidayete erdiremez. Sadece kiþi, kendisi hidayete ermeyi dilerse, Allah’a ulaþmayý dilerse Allah, verdiði sözü mutlaka yerine getirir. O kiþiyi hidayete erdirir ama onun dýþýnda hiç kimse o kiþinin hidayetine sebebiyet veremez.

395

395


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 34

Χ⎫ζ − 24

Σαψφα − 472

(40) Mu’min Suresi ¡å¡ß¤ªì¢à¤Ûa ¢ñ ‰ì¢

¡pb ä¡£î j¤Ûb¡2 ¢3¤j Ó ¤å¡ß ¢Ñ¢ì¢í ¤á¢× õ¬b u ¤† Ô Û ë ¬ó¨£n y 6 ©é¡2 ¤á¢× õ¬b u b £à¡ß §£Ù ( ó©Ï ¤á¢n¤Û¡‹ b à Ï ¤å¡ß ¢é¨£ÜÛa s Ȥj í ¤å Û ¤á¢n¤Ü¢Ó Ù Ü ç a ‡¡a ¢é¨£ÜÛa ¢£3¡š¢í Ù¡Û¨ˆ × 6 ¦üì¢ ‰ ©ê¡†¤È 2 7 ¥lb m¤Š¢ß

¥Ò¡Š¤¢ß ì¢ç ¤å ß

Ve lekad câekum yûsufu min kablu bil beyyinâti fe mâ ziltum fî þekkin mimmâ câekum bih(bihî), hattâ izâ heleke kultum len yeb’asallâhu min ba’dihî resûlâ(resûlen), kezâlike yudýllullâhu men huve musrifun murtâb(murtâbun).

ςε ανδολσυν κι δαηα ⎞νχε Ψυσυφ (Α.Σ) σιζε βεψψινελερ (δελιλλερ) ιλε γελδι. Φακατ σιζε γετιρδιðι ⎭εψδεν ⎭⎫πηε ι⎜ινδε ολμαν⎬ζ ζαιλ ολμαδ⎬. Ηαττα (ο) ηελ®κ ολδυðυ ζαμαν: “Ονδαν σονρα Αλλαη ασλα βα⎭κα ρεσ⎦λ βεασ ετμεζ, (γ⎞νδερμεζ).” δεδινιζ. Αλλαη ηαδδι α⎭αν ⎭⎫πηεχιλερι ι⎭τε β⎞ψλε δαλ®λεττε β⎬ρακ⎬ρ.

396

396


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øÉé¼@»A øÁônø@I { ℜψετ − 34

Χ⎫ζ − 24

Σαψφα − 472

(40) Mu’min Suresi ¡å¡ß¤ªì¢à¤Ûa ¢ñ ‰ì¢

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27

-

ve lekad câe-kum yûsufu min kablu bi el beyyinâti fe mâ ziltum fî þekkin mim-mâ (min mâ) câe-kum bi-hi hattâ izâ heleke kultum len yeb'ase allâhu min ba'di-hi resûlen kezâlike yudýllullâhu yudýllu allâhu men huve musrifun murtâbun

: : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : :

ve andolsun size geldi Yusuf den önce beyyinelerle, belgelerle, delillerle böylece, artýk, fakat zail olmadý, devam etti içinde þüphe þeyden onu size getirdi sonunda, hatta, olunca helâk olduðu zaman, öldüðü zaman siz dediniz Allah asla beas etmez, göndermez den ondan sonra bir resûl iþte böyle (yudýllu allâhu) dalâlette býrakýr, saptýrýr Allah kimse, kiþi o israf eden, haddi aþan þüphe eden, þüpheci

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Hangi peygamber veya peygamber olmayan resûl yaþamýþsa o öldükten sonra “Allah asla baþka bir resûl göndermez. Baþka bir nebî göndermez.” denmiþ. Gerçekten nebîler Peygamber Efendimiz (S.A.V) ile son bulmuþtur. Allah, O’ndan sonra hiçbir zaman bir nebî göndermeyecektir. Bugüne kadar gelmemiþtir; bugün de yoktur; gelecekte de olmayacaktýr. Kýyâmete kadar insanlar nübüvvetin olmadýðý bir dünya nizamýnda yaþayacaktýr. Nübüvvet, Peygamber Efendimiz (S.A.V) ile son bulmuþtur. Burada Hz. Yusuf’un da mucizeler getirdiði ifade ediliyor ama Hz. Yusuf’un getirdiði mucizeler için de ayný þeyler söylenmiþ.

397

397


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øÉé¼@»A øÁônø@I { ℜψετ − 35

Χ⎫ζ − 24

Σαψφα − 472

(40) Mu’min Suresi ¡å¡ßª¤ì¢à¤Ûa ¢ñ ‰ì¢

¡Š¤î Ì¡2 ¡é¨£ÜÛa ¡pb í¨a ó¬©Ï æì¢Û¡…b v¢í åí©ˆ £Û a ¡é¨£ÜÛa †¤ä¡Ç b¦n¤Ô ß Š¢j × 6 ¤á¢èî¨m a §æb À¤Ü¢ ¢é¨£ÜÛa ¢É j¤À í Ù¡Û¨ˆ × 6 aì¢ä ߨa åí©ˆ £Ûa †¤ä¡Ç ë §‰b £j u §Š¡£j Ø n¢ß ¡k¤Ü Ó ¡£3¢× ó¨Ü Ç Ellezîne yucâdilûne fî âyâtillâhi bi gayri sultânin etâhum, kebure makten indallâhi ve indellezîne âmenû, kezâlike yatbaullâhu alâ kulli kalbi mutekebbirin cebbâr(cebbârin).

Ονλαρ κενδιλερινε βιρ συλταν (βιρ δελιλ) γελμεδιðι ηαλδε, Αλλαη’⎬ν ®ψετλερι ηακκ⎬νδα μ⎫χ®δελε εδερλερ. Γαδαπ, Αλλαη’⎬ν ϖε ®μεν⎦ ολανλαρ⎬ν (Αλλαη’α υλα⎭μαψ⎬ διλεψενλεριν) ινδινδε β⎫ψ⎫κ ολδυ. Αλλαη β⎫τ⎫ν ζορβα μ⎫τεκεββιρλεριν καλβινιν ⎫ζερινι ι⎭τε β⎞ψλε ταβεδερ (α⎜⎬λμαμακ ⎫ζερε μ⎫η⎫ρλερ).

398

398


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 35

Χ⎫ζ − 24

Σαψφα − 472

(40) Mu’min Suresi ¡å¡ßª¤ì¢à¤Ûa ¢ñ ‰ì¢

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20

-

ellezîne yucâdilûne fî âyâti allâhi bi gayri sultânin etâ-hum kebure makten indallâhi (inde allâhi) ve inde ellezîne âmenû kezâlike yatbau allâhu alâ kulli kalbi mutekebbirin cebbârin

: : : : : : : : : : : : : : : : : : : :

onlar mücâdele ediyorlar, çekiþiyorlar Allah'ýn âyetleri hakkýnda olmaksýzýn, olmadýðý halde sultan, güç, delil onlara geldi büyük oldu þiddetli kýzgýnlýk, öfke, gadap Allah'ýn indinde, katýnda ve indinde, katýnda onlar âmenû oldular, îmân ettiler iþte böyle tabeder, mühürler Allah hepsinin üzerine kalp mütekebbir, büyüklenen, kibirlenen zorba, zorlayýcý

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Allah’ýn kendilerine bir delil vermediði insanlar toplumun tamamýna yakýn kýsmýdýr. Delil verdikleri ise Allah’ýn nebîleri, Allah’ýn resûlleridir. Onlar Allah’ýn kendilerine verdiði delillerle gelirler. Ve mutlaka söyledikleri, baþkalarýnýn söylediklerinden farklý hakikatlerdir. Allahû Tealâ’nýn her devirde bütün kavimlerde resûl beas etmesinin arkasýnda, yozlaþma adý verilen bir müessese yatar. Ýnsanlar hep Allah’ýn söylediklerini unutup þeytanýn maskarasý olmuþlardýr. Halbuki Allahû Tealâ’nýn söylediklerini esas ittihaz eden hiç kimsenin insan ve cin þeytanlarýn elinde esir olmasý mümkün deðildir.

399

399


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øÉé¼@»A øÁônø@I { ℜψετ − 36

Χ⎫ζ − 24

Σαψφα − 472

(40) Mu’min Suresi ¡å¡ßª¤ì¢à¤Ûa ¢ñ ‰ì¢

ó©Û ¡å¤2a ¢æb ßb ç b í ¢æ¤ì ǤŠ¡Ï 4b Ó ë = lb j¤ ü¤a ¢Í¢Ü¤2 a ¬ó©£Ü È Û b¦y¤Š • Ve kâle fir’avnu yâ hâmânubni lî sarhan leallî eblugul esbâb(esbâbe).

ςε φιραϖυν ⎭⎞ψλε δεδι: “Εψ Ηαμαν! Βενιμ ι⎜ιν ψ⎫κσεκ βιρ κυλε ιν⎭α ετ. Υμυλυρ κι β⎞ψλεχε σεβεπλερε (ηεδεφλερε) υλα⎭⎬ρ⎬μ.”

1 2 3 4 5 6 7 8 9

-

ve kâle fir'avnu yâ hâmânubni (hâmânu ibni) lî sarhan leallî eblugu el esbâbe

: : : : : : : : :

ve dedi firavun ey Haman inþa et, bina yap bana, benim için kule, yüksek kule umulur ki böylece ben ulaþýrým, eriþirim sebepler, vesileler, yollar

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Firavun, veziri olan Haman’a diyor ki: “Benim için yüksek bir kule inþa et. Böylece umulur ki; sebeplere (göklerdeki yolculuklara) ulaþabilirim.” Piramitlerin 12,5 metre yükseklikteki tavanýnda uçak, helikopter ve uçan daire (UFO) resmi var. Bundan en az beþ bin yýl evvel yaþayan firavunun zamanýnda UFO’larýn mevcut olduðu kesindir. Firavun uçan daire ile gök yolculuðuna çýkmayý hedeflemiþtir.

400

400


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 37

Χ⎫ζ − 24

Σαψφα − 472

(40) Mu’min Suresi ¡å¡ß¤ªì¢à¤Ûa ¢ñ ‰ì¢

ó¨ì¢ß ¡é¨Û¡a ó¬¨Û¡a É¡Ü £Ÿ b Ï ¡pa ì¨à £Ûa lb j¤ a Ù¡Û¨ˆ × ë 6 b¦2¡‡b × ¢é¢£ä¢Ã ü ó©£ã¡a ë ©é¡Ü à Ç ¢õ쬢 æ¤ì ǤŠ¡1¡Û å¡£í¢‹ ¢†¤î × b ß ë 6 ¡3î©j £Ûa ¡å Ç £†¢• ë ; §lb j m ó©Ï £ü¡a æ¤ì ǤŠ¡Ï Esbâbes semâvâti fe attalia ilâ ilâhi mûsâ ve innî le ezunnuhu kâzibâ(kâziben), ve kezâlike zuyyine li fir’avne sûu amelihî ve sudde anis sebîl(sebîli), ve mâ keydu fir’avne illâ fî tebâb(tebâbin).

“Γ⎞κλεριν σεβεπλερινε (ψολλαρ⎬να) (υλα⎭⎬ρ⎬μ), β⎞ψλεχε Μυσα’ν⎬ν ⇑λ®η⎬’να μυτταλι ολυρυμ. Μυηακκακ κι βεν, ονυν ψαλανχ⎬ ολδυðυνυ ζαννεδιψορυμ.” ςε ι⎭τε β⎞ψλεχε φιραϖυνα κ⎞τ⎫ αμελι σ⎫σλενδι. ςε β⎞ψλεχε ψολδαν σαπτ⎬ρ⎬λδ⎬. ςε φιραϖυνυν ηιλεσι η⎫σρανδαν βα⎭κα βιρ⎭εψ ολμαδ⎬.

401

401


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 37

Χ⎫ζ − 24

Σαψφα − 472

(40) Mu’min Suresi ¡å¡ßª¤ì¢à¤Ûa ¢ñ ‰ì¢

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22

-

esbâbe es semâvâti fe attalia ilâ ilâhi mûsâ ve innî le ezunnu-hu kâziben ve kezâlike zuyyine li fir'avne sûu ameli-hi ve sudde an es sebîli ve mâ keydu fir'avne illâ fî tebâbin

: : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : :

sebepler, vesileler, yollar semalar, gökyüzü böylece, artýk ben muttali olurum, karþýlaþýrým, ulaþýrým ilâha Musa ve muhakkak ki ben elbette, mutlaka, gerçekten ben onu ..... zannediyorum yalancý ve iþte böylece süslendi firavuna kötü onun ameli ve mani olundu, engellendi, saptýrýldý yoldan ve olmadý hile, tuzak firavun ancak, sadece, den baþka kayýp içinde, hüsranda

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Ýnsanlar kötü amelle davrandýklarý taktirde öldükleri zaman beraberlerinde onlarý cennete götürecek olan hiçbir þey olmadan bu dünyadan ayrýlacaklardýr. Bu insanlar, Allah’a ulaþmayý dilemedikleri için kendilerine yazýk etmiþlerdir ama her devirde dünyanýn %90’ýndan fazlasý bu türde insanlarla doludur. Firavun burada uzay yolculuðundan: “Göklerin sebeplerine, yollarýna ulaþýp Musa’nýn Ýlâhý’na muttali olurum.” diyor.

402

402


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 38

Χ⎫ζ − 24

Σαψφα − 472

(40) Mu’min Suresi ¡å¡ß¤ªì¢à¤Ûa ¢ñ ‰ì¢

¡æì¢È¡j £ma ¡â¤ì Ó b í å ߨa ô¬©ˆ £Ûa 4b Ó ë 7 ¡…b (£Š Ûa 3î©j  ¤á¢×¡†¤ç a Ve kâlellezî âmene yâ kavmittebiûni ehdikum sebîler reþâd(reþâdi).

ςε ®μεν⎦ ολαν αδαμ ⎭⎞ψλε δεδι: “Βανα τ®β⎩ ολυν κι σιζι ιρ⎭αδ ψολυνα υλα⎭τ⎬ραψ⎬μ.” 1 2 3 4 5 6 7 8

-

ve kâle ellezî âmene yâ kavmittebiûni kavmi ittebiû-ni ehdi-kum sebîle er reþâdi

: : : : : : : :

ve dedi âmenû olan, îmân eden kimse ey (kavmi ittebiû-ni) kavmim bana tâbî olun sizi hidayet edeyim, ulaþtýrayým irþad yolu

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Hidayet kelimesi ulaþmak, ulaþtýrmak anlamýna gelir. Bu âmenû olan adam, firavun ailesinden olan bir mürþiddir. Bihakkýn takva seviyesinde; iradesini de Allah’a teslim etmiþ ve Allahû Tealâ tarafýndan irþad makamýna tayin edilmiþ olan birisidir. “Bana tâbî olun ki; sizi irþad yoluna ulaþtýrayým.” diyor. Bunun mânâsý “Sýratý Mustakîm’e ulaþtýrayým.” dýr. Ve o kiþi, Allah’ýn katýnda irþad makamýnýn sahibi kýlýnan, kendisine “Ýrþada mezun ve memur kýlýndýn.” emriyle mürþidlik verilen kiþidir. Ruhunu da vechini de nefsini de iradesini de Allah’a teslim etmiþtir.

403

403


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 39

Χ⎫ζ − 24

Σαψφα − 472

(40) Mu’min Suresi ¡å¡ßª¤ì¢à¤Ûa ¢ñ ‰ì¢

9 ¥Êb n ß b î¤ã ¢£†Ûa ¢ñì¨î z¤Ûa ¡ê¡ˆ¨ç b à £ã¡a ¡â¤ì Ó b í ¡‰a Š Ô¤Ûa ¢‰a … ó¡ç ñ Š¡¨ü¤a £æ¡a ë Yâ kavmi innemâ hâzihil hayâtud dunyâ metâun ve innel âhirete hiye dârul karâr(karâri).

Εψ καϖμιμ! Βυ δ⎫νψα ηαψατ⎬, σαδεχε (γε⎜ιχι) βιρ μεταδ⎬ρ (φαψδαλανμαδ⎬ρ). ςε μυηακκακ κι αηιρετ καραρ κ⎬λ⎬ναχακ (δεϖαμλ⎬ καλ⎬ναχακ) ψερδιρ. 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10

-

yâ kavmi innemâ hâzihi el hayâtu ed dunyâ metâun ve inne el âhirete hiye dâru el karâri

: : : : : : : : : :

ey kavmim ama, fakat, sadece, ancak bu dünya hayatý meta, faydalanma ve muhakkak ahiret o devamlý kalýnacak yer, yurt

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Mürþid sözlerine devam ediyor ve bu dünya ile cenneti ve cehennemi mukayese ediyor. Dünya hayatý, bu dünyadaki hayattýr. Hz. Âdem, 1200 yýl yaþamýþ ama diðer insanlar normal bir hayat yaþarlar. Bu hayat, normal standartlarda dünyada 200 seneye bile ulaþmayacaðý halde cennette sonsuza kadar devam edecektir. Cennetlikler ayný yaþta kalacaktýr; yaþlanmayacaktýr. Enerji bedenleriyle yaþayacaklardýr. Mutluluk içerisinde sonsuza kadar bir yaþam sürecektir. Cehennemlikler de devamlý çileler içerisinde sonsuza kadar bir hayat süreceklerdir, sadece bu dünya hayatýna dayalý olarak. Bu dünya hayatýnda kim Allah’ýn emirlerini yerine getirirse yani Allah’a ulaþmayý dilemekle baþlayan bir mutluluk çemberinin içine girerse, bu dünyada da mutlu olur; ileride de gideceði yer, kýyâmetten sonra Allah’ýn cenneti olur. Orada da sonsuz bir mutluluðu yaþar.

404

404


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 40

Χ⎫ζ − 24

Σαψφα − 472

(40) Mu’min Suresi ¡å¡ß¤ªì¢à¤Ûa ¢ñ ‰ì¢

7 b è ܤr¡ß £ü¡a ô¬¨Œ¤v¢í 5 Ï ¦ò ÷¡£î  3¡à Ç ¤å ß ì¢ç ë ó¨r¤ã¢a ¤ë a §Š × ‡ ¤å¡ß b¦z¡Ûb • 3¡à Ç ¤å ß ë ò £ä v¤Ûa æì¢Ü¢¤† í

Ù¡÷ ¬¨Û¯ë¢b Ï

¥å¡ß¤ªì¢ß

§lb ¡y ¡Š¤î Ì¡2 b èî©Ï æì¢Ó ‹¤Š¢í Men amile seyyieten fe lâ yuczâ illâ mislehâ, ve men amile sâlihan min zekerin ev unsâ ve huve mu'minun fe ulâike yedhulûnel cennete yurzekûne fîhâ bi gayri hisâb(hisâbin).

Κιμ σεψψιατ (⎭ερρ, δερεχατ δ⎫⎭⎫ρ⎫χ⎫ αμελλερ) ι⎭λερσε μισλινδεν δαηα φαζλα χεζαλανδ⎬ρ⎬λμαζ. Καδ⎬νλαρδαν ϖεψα ερκεκλερδεν κιμ αμιλ⎫σσαλιηατ (νεφσι ⎬σλ®η εδιχι αμελλερ, νεφσ τεζκιψεσι) ψαπαρσα ι⎭τε ονλαρ, (⎩μ®ν⎬ αρταν) μ⎫’μινλερδιρ. Ονλαρ, χεννετε κονυλαχακ ϖε οραδα ηεσαπσ⎬ζ ρ⎬ζ⎬κλανδ⎬ρ⎬λαχακλαρδ⎬ρ. 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12

405

-

men amile seyyieten fe lâ yuczâ illâ misle-hâ ve men amile sâlihan min zekerin

: : : : : : : : : : : :

kim yaptý, iþledi seyyie, günah, kötülük böylece, artýk cezalandýrýlmaz ancak, den baþka, sadece onun misli, onun kadar ve kim yapar, kim iþler nefsi islâh edici ameller, nefs tezkiyesi den erkek

405


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 40

Χ⎫ζ − 24

Σαψφα − 472

(40) Mu’min Suresi ¡å¡ßª¤ì¢à¤Ûa ¢ñ ‰ì¢

13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23

-

ev unsâ ve huve mû'minun fe ulâike yedhulûne el cennete yurzekûne fîhâ bi gayri hisâbin

: : : : : : : : : : :

ya da kadýn ve o mü'minler ve iþte onlar girerler, konulurlar cennet rýzýklandýrýlýrlar orada olmaksýzýn hesap

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Burada Allahû Tealâ, baþlangýç seviyesindeki bir insanýn durumunu anlatýyor. Kim bir suç veya derecat kaybettiren bir amel iþlerse onun misli kadar cezalandýrýlýr. 100 derece kaybettiren bir amelse sadece 100 derece kaybeder. Seyyiat yerine hasenat iþleseydi, Allah’a ulaþmayý dilemeyen bir kiþi, 10 katýný alýr. Kiþi eðer Allah’a ulaþmayý diler de Allah onun üzerine Rahîm esmasýyla tecelli ettikten sonra mürþidine tâbî olursa Allahû Tealâ ona 10 kat verirken, 100 katýný vermeye baþlar. Seyyiat, gene aynýdýr: 1’e 1 yani 1 derece kaybý 1 derece yazýlýr ama hasenat, kiþi Allah’a ulaþmayý dilese de dilemese de 1’e 10’dur. Bu 1’e 10 kazanmak da amel defterine yazýlýr ama kiþi Allah’a ulaþmayý dilemeden ölürse amel defterindeki hiçbir derece bir deðer ifade etmez. Salih amel, nefsi ýslâh edici amel demektir. Salih amel ayný zamanda kalýcý amel demektir. Allah’a ulaþmayý dileyenlerin amelleri kalýcýdýr. Ýradeleriyle yaptýklarýndan derecat kazanýrlar. Daha Allah’a ulaþmayý diledikleri anda bütün günahlarý örtülecek kadar derecat kazanýrlar. Burada nefs tezkiyesi yoktur ama bu kiþiler kendilerini cennete koyacak olan amel iþlemiþlerdir. Yani Allah’a ulaþmayý dileyip takva sahibi olmuþlardýr. Bu amel onlarý cennete götürebildiðine göre, Allahû Tealâ’ya ulaþmayý diledikten sonra devreye giren bir amel türü söz konusudur. Allah’a ulaþmayý dileyen herkes, Allah’a ulaþmayý diledikleri andan itibaren mü’mindirler. Salih amel, nefsi ýslâh edici ameldir. Kiþi Allah’a ulaþmayý diledikten sonra 14. basamakta mürþidine ulaþýp tâbî olunca günahlarý sevaba çevrilir ve nefs tezkiyesine baþlar. Kalbine ÎMÂN yazýldýðý için îmâný artan mü’min olur. 25/FURKAN-70: Ýllâ men tâbe ve âmene ve amile amelen sâlihan fe ulâike yubeddilullâhu seyyiâtihim hasenât(hasenâtin), ve kânallâhu gafûren rahîmâ(rahîmen). Ancak kim (mürþidi önünde) tövbe eder (böylece kalbine îmân yazýlýp, îmâný artan) mü’min olur ve salih amel (nefs tezkiyesi) yaparsa, o taktirde iþte onlarýn, Allah seyyiatlerini (günahlarýný) hasenata (sevaba) çevirir. Ve Allah, Gafur’dur (günahlarý sevaba çevirendir), Rahîm’dir (rahmet gönderendir).

406

406


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 41

Χ⎫ζ − 24

Σαψφα − 473

(40) Mu’min Suresi ¡å¡ßª¤ì¢à¤Ûa ¢ñ ‰ì¢

¡ñì¨v £äÛa ó Û¡a ¤á¢×ì¢Ç¤… a ó¬©Û b ß ¡â¤ì Ó b í ë 6 ¡‰b £äÛa ó Û¡a ó¬©ä ãì¢Ç¤† m ë Ve yâ kavmi mâ lî ed’ûkum ilen necâti ve ted’ûnenî ilen nâr(nâri).

ςε εψ καϖμιμ! Βενιμ ι⎜ιν νασ⎬λ βιρ ηαλ κι, βεν σιζι κυρτυλυ⎭α ⎜αð⎬ρ⎬ψορυμ ϖε σιζ, βενι ατε⎭ε ⎜αð⎬ρ⎬ψορσυνυζ.

1 2 3 4 5 6 7 8

-

ve yâ kavmi mâ lî ed’û-kum ilâ en necâti ve ted’ûne-nî ilâ en nâri

: : : : : : : :

ve ey kavmim benim için nasýl (bir hal ki) sizi çaðýrýyorum, davet ediyorum kurtuluþa ve siz beni çaðýrýyorsunuz, davet ediyorsunuz ateþe

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Mürþid, kavmini, Allah’a ulaþmayý dilemeye davet ediyor. Kavmi de diyor ki: “Senin söylediklerinin hepsi yanlýþ. Sana inanmýyoruz. Allah’a ulaþmak diye bir þey yoktur. Allah’a ulaþmayý dilemek de hiç mânâsý olmayan bir þey. Biz putlarýmýza tapmaya devam etmek istiyoruz, sen de bizim putlara tapmalýsýn.”

407

407


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 42

Χ⎫ζ − 24

Σαψφα − 473

(40) Mu’min Suresi ¡å¡ßªì¤ ¢à¤Ûa ¢ñ ‰ì¢

ó©Û ¤î Û b ß ©é¡2 Ú¡Š¤(¢a ë ¡é ¨£ÜÛb¡2 Š¢1¤× ü¡ ó©ä ãì¢Ç¤† m ¡‰b £1 ̤Ûa ¡Œí©Œ ȤÛa ó Û¡a ¤á¢×ì¢Ç¤… a ¯b ã a ë 9 ¥á¤Ü¡Ç ©é¡2 Ted’ûnenî li ekfure billâhi ve uþrike bihî mâ leyse lî bihî ilmun ve ene ed’ûkum ilel azîzil gaffâr(gaffâri).

Σιζ βενι, Αλλαη’⎬ ινκ®ρα ϖε ηακκ⎬νδα ιλμιμ ολμαψαν βιρ ⎭εψι, Ο’να ορτακ κο⎭μαψα ⎜αð⎬ρ⎬ψορσυνυζ. ςε βεν, σιζι Αζ⎩ζ ϖε Γαφφαρ ολανα (Αλλαη’α) ⎜αð⎬ρ⎬ψορυμ. 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14

-

ted’ûne-nî li ekfure bi allâhi ve uþrike bihî mâ leyse lî bi-hi ilmun ve ene ed’û-kum ilâ el azîzi el gaffâri

: : : : : : : : : : : : : :

siz beni çaðýrýyorsunuz, davet ediyorsunuz inkâr etmeye, inkâra Allah’ý ve þirk koþmaya ona þey deðil, yok benim onunla ilim, bilgi ve ben sizi çaðýrýyorum azîz, üstün ve güçlü olana gaffar olan, maðrifet eden, günahlarý sevaba çeviren

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Allah’ýn mürþidini puta tapmaya çaðýrýyorlar. Ve o da diyor ki: “Siz beni ateþe, Allah’ý inkâra çaðýrýyorsunuz ve putlara tapmaktan bahsediyorsunuz. Benim onlar hakkýnda bir ilmim yok. Onlar hiçbir zaman ilâh olamazlar. Bu putlara taparak, beni Allah’a ortak koþmaya çaðýrýyorsunuz. Ve ben, sizi Azîz ve Gaffar olana, güçlü olana ve günahlarý sevaba çevirene Allah’a davet ediyorum.” Ve bu âyette Allah ile putlar arasýndaki farklýlýk ifade ediliyor.

408

408


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 43

Χ⎫ζ − 24

Σαψφα − 473

(40) Mu’min Suresi ¡å¡ß¤ªì¢à¤Ûa ¢ñ ‰ì¢

b î¤ã¢£†Ûa ó¡Ï ¥ñ ì¤Ç … ¢é Û ¤î Û ¡é¤î Û¡a ó¬©ä ãì¢Ç¤† m b à £ã a â Š u ü ¡é¨£ÜÛa ó Û¡a ¬b ã £… Š ß £æ a ë ¡ñ Š¡¨ü¤a ó¡Ï ü ë ¡‰b £äÛa ¢lb z¤• a ¤á¢ç åî©Ï¡Š¤¢à¤Ûa £æ a ë Lâ cereme ennemâ ted’ûnenî ileyhi leyse lehu da’vetun fîd dunyâ ve lâ fîl âhireti ve enne mereddenâ ilâllâhi ve ennel musrifîne hum ashâbun nâr(nâri).

Βενι κενδισινε ⎜αð⎬ρδ⎬ð⎬ν⎬ζ ⎭εψιν βιρ η⎫κμ⎫ ψοκτυρ. Ονυν (ο πυτυν), δ⎫νψαδα ϖε αηιρεττε βιρ δαϖετι (ψετκισι) δε ψοκτυρ. Μυηακκακ κι βιζιμ δ⎞ν⎫⎭⎫μ⎫ζ Αλλαη’αδ⎬ρ. ςε μυηακκακ κι μ⎫σριφλερ (ηαδδι α⎭ανλαρ), ονλαρ, ατε⎭ εηλιδιρ. 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17

-

lâ cereme ennemâ ted’ûnenî ileyhi leyse lehu da’vetun fî ed dunyâ ve lâ fî el âhireti ve enne meredde-nâ ilâ allâhi ve enne el musrifîne hum ashâbu en nâri

: : : : : : : : : : : : : : : : :

hükmü yok, yetkisi yok fakat, olan þey siz beni çaðýrýyorsunuz, davet ediyorsunuz ona deðil, yok onun davet, çaðrý dünyada ve yoktur ahirette ve muhakkak bizim reddimiz, dönüþümüz Allah’a ve muhakkak müsrifler, haddi aþanlar onlar ateþin sahibi, ateþ ehli

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Putlara çaðýranlar müsriflerdir. Onlar, haddi aþanlardýr. Onlar, Allah’ýn indirdiklerini yaþamalarý mümkün olmayanlardýr. Bu insanlar, ne yazýk ki; putlara tapmaktadýrlar. Hiçbir putun, hiçbir yetkisi, hiçbir daveti söz konusu olamaz.

409

409


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 44

Χ⎫ζ − 24

Σαψφα − 473

(40) Mu’min Suresi ¡å¡ßª¤ì¢à¤Ûa ¢ñ ‰ì¢

¬ô©Š¤ß a ¢¡£ì Ï¢a ë 6 ¤á¢Ø Û ¢4ì¢Ó a ¬b ß æ뢊¢×¤ˆ n  Ï ¡…b j¡È¤Ûb¡2

¡a 6 ¡é¨£ÜÛa ó Û¡a ¥Šî©– 2 é ¨£ÜÛa £æ

Fe se tezkurûne mâ ekûlu lekum, ve ufevvidu emrî ilâllâh(ilâllâhi), innallâhe basîrun bil ibâd(ibâdi).

Βυνδαν σονρα σιζε σ⎞ψλεδικλεριμι ψακ⎬νδα ηατ⎬ρλαψαχακσ⎬ν⎬ζ (ανλαψαχακσ⎬ν⎬ζ). ςε βεν, ι⎭ιμι Αλλαη’α ηαϖαλε εδεριμ (β⎬ρακ⎬ρ⎬μ). Μυηακκακ κι Αλλαη, κυλλαρ⎬ν⎬ γ⎞ρενδιρ. 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11

-

fe se tezkurûne mâ ekûlu lekum ve ufevvidu emrî ilâ allâhi inne allâhe basîrun bi el ibâdi

: : : : : : : : : : :

böylece, bundan sonra yakýnda zikredeceksiniz, hatýrlayacaksýnýz þey ben söylüyorum size ve havale ediyorum iþimi Allah’a muhakkak ki Allah gören kullarýný

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Mürþid sözlerine devam ediyor ve söylediklerini hatýrlayacaklarýný ve iþini Allah’a havale ettiðini söyleyerek: “Ýþimi Allah’a havale ederim.” diyor.

410

410


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 45

Χ⎫ζ − 24

Σαψφα − 473

(40) Mu’min Suresi ¡å¡ß¤ªì¢à¤Ûa ¢ñ ‰ì¢

Öb y ë a뢊 Ø ß b ß ¡pb ÷¡£î  ¢é ¨£ÜÛa ¢éî¨Ó ì Ï 7 ¡la ˆ ȤÛa ¢õì ¬¢ æ¤ì ǤŠ¡Ï ¡4¨b¡2 Fe vekâhullâhu seyyiâti mâ mekerû ve hâka bi âli fir’avne sûul azâb(azâbi).

Β⎞ψλεχε Αλλαη, ονλαρ⎬ν ψαπτ⎬ð⎬ ηιλελεριν κ⎞τ⎫λ⎫κλερινδεν ονυ κορυδυ. ςε φιραϖυν αιλεσινι, αζαβ⎬ν κ⎞τ⎫σ⎫ κυ⎭αττ⎬. 1 2 3 4 5 6 7 8

-

fe vekâ-hu allâhu seyyiâti mâ mekerû ve hâka bi âli fir’avne sûu el azâbi

: : : : : : : :

böylece onu korudu Allah kötülükler yaptýklarý hileler ve kuþattý firavunun ailesini azabýn kötüsü

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Allah, firavun ve etrafýndakilerin yaptýðý hilelerin kötülüklerinden, Hz. Musa’yý ve onunla beraber olan bütün yahudileri korudu. Sonra da firavun ailesi Allahû Tealâ tarafýndan azaba düçar edildi, azaplandýrýldý.

411

411


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 46

Χ⎫ζ − 24

Σαψφα − 473

(40) Mu’min Suresi ¡å¡ßª¤ì¢à¤Ûa ¢ñ ‰ì¢

7 b¦£î,¡' Ç ë a¦£ë¢†¢Ë b è¤î Ü Ç æ좙 Š¤È¢í ¢‰b £äÛ a a¬ì¢Ü¡¤… a ® ¢ò Çb £Ûa ¢âì¢Ô m â¤ì í ë ¡la ˆ ȤÛa £† ( a æ¤ì ǤŠ¡Ï 4¨a En nâru yu’radûne aleyhâ guduvven ve aþiyyâ(aþiyyen) ve yevme tekûmus sâah(sâatu), edhýlû âle firavne eþeddel azâb(azâbi).

Ο ατε⎭ κι σαβαη ακ⎭αμ ονα αρζ ολυνυρλαρ. ςε ο σαατιν (κ⎬ψ®μετιν) ϖυκυ βυλαχαð⎬ γ⎫ν: “Φιραϖυν αιλεσινι αζαβ⎬ν εν ⎭ιδδετλισινε σοκυν!” (δενιρ). 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11

-

en nâru yu’radûne aleyhâ guduvven ve aþiyyen ve yevme tekûmu es sâatu edhýlû âle firavne eþedde el azâbi

: : : : : : : : : : :

ateþ arz olunurlar ona, onun üzerine sabah ve akþam ve gün ikame olur, vuku bulur saat, vakit dahil edin, sokun firavunun ailesi azabýn (en) þiddetlisi

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Bütün insanlarýn hesabý, kendi amel defterlerinde, rakamlý kitaplarýnda görülecek ve firavun ailesinin cehenneme gitmeleri söz konusu olacak. Ve oradaki zebaniler (cehennem bekçileri, cehennemde vazifeli olan melekler) firavun ailesini azabýn en þiddetlisine sokacak.

412

412


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 47

Χ⎫ζ − 24

Σαψφα − 473

(40) Mu’min Suresi ¡å¡ß¤ªì¢à¤Ûa ¢ñ ‰ì¢

a¢¯ªì¬¨1 È¢£šÛa ¢4ì¢Ô î Ï ¡‰b £äÛa ó¡Ï æ좣u¬b z n í ¤‡¡a ë b¦È j m ¤á¢Ø Û b £ä¢× b £ã¡a a¬ë¢Š j¤Ø n¤a åí©ˆ £Ü¡Û b £ä Ç

æì¢ä¤Ì¢ß

¤á¢n¤ã a ¤3 è Ï

¡‰b £äÛa å¡ß b¦jî©– ã Ve iz yetehâccûne fîn nâri fe yekûlud duafâu lillezînestekberû innâ kunnâ lekum tebean fe hel entum mugnûne annâ nasîben minen nâr(nâri).

ςε ονλαρ ατε⎭ιν ι⎜ινδε βιρβιρλεριψλε ταρτ⎬⎭⎬ρλαρκεν, ζαψ⎬φ ολανλαρ κιβιρλενενλερε: “Γερ⎜εκτεν βιζ σιζε τ®β⎩ ολδυκ. ⇒ιμδι σιζ, ατε⎭τεν νασιβιμιζι βιζδεν γιδερεβιλιρ μισινιζ?” δερλερ. 1 2 3 4

413

-

ve iz yetehâccûne fî en nâri fe

: : : :

ve olduðu zaman tartýþýrlar ateþte böylece, artýk, o zaman

413


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 47

Χ⎫ζ − 24

Σαψφα − 473

(40) Mu’min Suresi ¡å¡ßª¤ì¢à¤Ûa ¢ñ ‰ì¢

5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19

-

yekûlu ed duafâu li ellezîne istekberû innâ kunnâ lekum tebean fe hel entum mugnûne an-nâ nasîben min en nâri

: : : : : : : : : : : : : : :

derler, söylerler zayýf olanlar kibirlenenlere muhakkak ki biz biz olduk size tâbî artýk, þimdi mý siz uzaklaþtýranlar, giderenler bizden nasip, pay den ateþ

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Cehennemde zayýf olanlar büyüklenenlere diyorlar ki: “Gerçekten biz, size tâbî olduk. Siz kuvvetliydiniz, bizi ikna ettiniz. Biz, size uyduk, sizi dinledik. Bu yüzden cehennemdeyiz. Þimdi siz, bizi ateþten kurtarabilir misiniz?” Allahû Tealâ Ahzab Suresinin 67 ve 68. âyetlerinde þöyle söylüyor: 33/AHZAB-67: Ve kâlû rabbenâ innâ ata’nâ sâdetenâ ve kuberâenâ fe edallûnes sebîl(sebîlâ). Cehennemde olanlar derler ki: “Yarabbi, muhakkak ki biz, sâdatlarýmýza (dînde ileri gidenlerimize) ve küberamýza (büyüklerimize) itaat ettik. Ve böylece Senin yolundan (Sýratý Mustakîm’inden) saptýk. 33/AHZAB-68: Rabbenâ âtihim dý’feyni minel’azâbi vel’anhum la’nen kebîrâ(kebîren). Rabbimiz, onlara iki kat azap ver ve onlarý büyük bir lânetle lânetle. Burada açýk açýk insanlarýn baþka insanlarý kandýrmasý, onlarý cehenneme sürüklemesi söz konusudur. Ve zaten insanlarý sadece Allah’a ulaþmayý dilemekten men etmeleri, onlarýn cehenneme gitmeleri için yeterlidir. Baþka insanlarýn vebalini de üzerlerine alarak, cehennemi haketmiþlerdir.

414

414


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 48

Χ⎫ζ − 24

Σαψφα − 473

(40) Mu’min Suresi ¡å¡ß¤ªì¢à¤Ûa ¢ñ ‰ì¢

¬b èî©Ï ¥£3¢× b £ã¡a a¬ë¢Š j¤Ø n¤a åí©ˆ £Ûa 4b Ó ¡…b j¡È¤Ûa å¤î 2 á Ø y ¤† Ó

é ¨£ÜÛa £æ ¡a

Kâlellezî nestekberû innâ kullun fîhâ innallâhe kad hakeme beynel ibâd(ibâdi).

Κιβιρλενενλερ δεδι κι: “Μυηακκακ κι βιζ ηεπιμιζ, ονυν (ατε⎭ιν) ι⎜ινδεψιζ. Αλλαη μυτλακα κυλλαρ⎬ αρασ⎬νδα η⎫κ⎫μ ϖερμι⎭τιρ.” 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11

-

kâle ellezîne istekberû innâ kullun fî-hâ innallâhe (inne allâhe) kad hakeme beyne el ibâdi

: : : : : : : : : : :

dedi onlar kibirlendiler muhakkak biz hepsi orada muhakakk ki Allah olmuþtur hüküm verdi arasýnda kullar

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Kibirlenenler: “Hepimiz ateþin içindeyiz. Biz de siz de burada cezalanacaðýz. Biz, sizi bu cezadan kurtaramayýz.” dediler.

415

415


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 49

Χ⎫ζ − 24

Σαψφα − 473

(40) Mu’min Suresi ¡å¡ßª¤ì¢à¤Ûa ¢ñ ‰ì¢

aì¢Ç¤…a á£ä è u ¡ò ã Œ ‚¡Û ¡‰b £äÛa ó¡Ï åí ©ˆ£Û a 4b Ó ë ¡la ˆ ȤÛa å¡ß b¦ß¤ì í b £ä Ç ¤Ñ¡£1 ‚¢í ¤á¢Ø £2 ‰ Ve kâlellezîne fîn nâri li hazeneti cehennemed ‘û rabbekum yuhaffif annâ yevmen minel azâb(azâbi).

ςε ατε⎭ιν ι⎜ινδε ολανλαρ, χεηεννεμ βεκ⎜ιλερινε ⎭⎞ψλε δεδιλερ: “Ραββινιζε δυα εδιν. Αζαπταν βιρ γ⎫ν⎫ βιζε ηαφιφλετσιν.” 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13

-

ve kâle ellezîne fî en nâri li hazeneti cehenneme ud’û rabbe-kum yuhaffif an-nâ yevmen min el azâbi

: : : : : : : : : : : : :

ve dedi onlar de, içinde ateþ bekçilere cehennem dua edin, yalvarýn sizin Rabbiniz hafifletsin bizden bir gün den azap

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Allah’a ulaþmayý dilemeyenlerin hepsi cehennemde azaptadýr. Sadece dileyenler cehennemden kurtulabilirler. Cehennemlikler cehennem bekçilerine diyorlar ki: “Rabbinize bizim için dua edin. Azaptan bir tek günü olsun bizden hafifletsin.” Bir tek gün bile onlar için büyük bir olaydýr. Oysaki sonsuz bir ömrü orada cehennemde geçireceklerdir.

416

416


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 50

Χ⎫ζ − 24

Σαψφα − 474

(40) Mu’min Suresi ¡å¡ßª¤ì¢à¤Ûa ¢ñ ‰ì¢

¤á¢Ø¢Ü¢¢‰ ¤á¢Øî©m¤b m ¢Ù m ¤á Û ë a a¬ì¢Ûb Ó 7 aì¢Ç¤…b Ï aì¢Ûb Ó 6 ó¨Ü 2 aì¢Ûb Ó 6 ¡pb ä¡£î j¤Ûb¡2 ; §4 5 ™ ó©Ï £ü¡a åí©Š¡Ïb ؤÛa a¢ ªì¬¨Ç¢… b ß ë Kâlû e ve lem teku te’tîkum rusulukum bil beyyinât(beyyinâti), kâlû belâ, kâlû fed’û, ve mâ duâul kâfirîne illâ fî dalâl(dalâlin).

(Χεηεννεμ βεκ⎜ιλερι) δεδιλερ κι: “Ρεσ⎦λλερινιζ, σιζε βεψψινελερ ιλε γελμεδιλερ μι?” “Εϖετ.” δεδιλερ. (Βεκ⎜ιλερ): “√ψλεψσε σιζ δυα εδιν (σιζ ψαλϖαρ⎬ν) δεδιλερ.” Κ®φιρλεριν δυασ⎬, σαδεχε δαλ®λεττιρ (δαλ®λετιν ι⎜ινδεδιρ). 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11

417

-

kâlû e ve lem teku te’tî-kum rusulu-kum bi el beyyinâti kâlû belâ kâlû fe ud’û ve mâ

: : : : : : : : : : :

dediler ve olmadý mý size geldi sizin resûlleriniz beyyinelerle, belgelerle, delillerle dediler evet dediler artýk, öyleyse dua edin, yalvarýn ve deðil

417


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 50

Χ⎫ζ − 24

Σαψφα − 474

(40) Mu’min Suresi ¡å¡ßª¤ì¢à¤Ûa ¢ñ ‰ì¢

12 13 14 15

-

duâu el kâfirîne illâ fî dalâlin

: : : :

kâfirlerin duasý sadece, den baþka içinde dalâlet

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Bütün kavimlerdeki resûller, Allah’a ulaþmayý dileyenlere müjdelerini verirler, diðerlerini de uyarmakla vazifelidirler. Allahû Tealâ insaný o kadar seviyor ki; sadece bir tek dilekle onlarý cennetine almaya hazýr. Bundan baþka ni’meti de dünya saadetinin yarýsýndan fazlasýný mutlaka vermesidir. Öyleyse dünya saadetinin yarýsýný, cennet saadetinin ise 3. katýný Allahû Tealâ o insanlara vermeye hazýrdýr. Kâfirlerin duasý, sadece dalâlettir, dalâletin içinde kalýr. Dalâlet çukurundan dýþarý çýkamaz, taþamaz. Allah’ýn kabulüne mazhar olamaz. Bu âyet-i kerime, Mulk Suresinin 8, 9, 10. âyetleriyle ve En’am Suresinin 130. âyetiyle paraleldir: 67/MULK-8: Tekâdu temeyyezu minel gayz(gayzi), kullemâ ulkýye fîhâ fevcun seelehum hazenetuhâ e lem ye’tikum nezîr(nezîrun). (Cehennem) nerede ise öfkesinden çatlayacak gibi olur. Herbir grup oraya (cehenneme) atýldýðýnda, cehennem bekçileri (vazifelileri) onlara: “Size nezir (ikaz edici, uyarýcý) gelmedi mi?” diye sorarlar. 67/MULK-9: Kâlû belâ kad câenâ nezîrun fe kezzebnâ ve kulnâ mâ nezzelallâhu min þey’in entum illâ fî dalâlin kebîr(kebîrin). (Cehenneme atýlanlar) derler ki: “Evet, andolsun ki bize nezir geldi. Ama biz, onu yalanladýk ve Allah, hiçbir þey indirmemiþtir, dedik ve siz, büyük bir sapýklýk içindesiniz, dedik.” 67/MULK-10: Ve kâlû lev kunnâ nesmeu ev na’kýlu mâ kunnâ fî ashâbis saîr(saîri). Ve derler ki: “Eðer biz iþitmiþ ve akletmiþ (idrak etmiþ) olsaydýk burada, ateþ ehlinin içinde mi olurduk?” 6/EN’AM-130: Yâ ma’þerel cinni vel insi e lem ye’tikum rusulun minkum yakussûne aleykum âyâtî ve yunzirûnekum likâe yevmikum hâzâ, kâlû þehidnâ alâ enfusinâ ve garrethumul hayâtud dunyâ ve þehidû alâ enfusihim ennehum kânû kâfirîn(kâfirîne). Ey insan ve cin topluluðu! Size âyetlerimi anlatan ve bugününüze ulaþacaðýnýz konusunda sizi uyaran içinizden resûller (elçiler) gelmedi mi? “Kendi nefslerimize þahit olduk.” dediler. Dünya hayatý onlarý aldattý. Ve kendilerinin kâfir olduðuna, kendileri þahit oldular.

418

418


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 51

Χ⎫ζ − 24

Σαψφα − 474

(40) Mu’min Suresi ¡å¡ß¤ªì¢à¤Ûa ¢ñ ‰ì¢

aì¢ä ߨa åí©ˆ £Ûa ë b ä Ü¢¢‰ ¢Š¢–¤ä ä Û b £ã¡a = ¢…b è¤( ü¤a ¢âì¢Ô í â¤ì í ë = b î¤ã ¢£†Ûa ¡ñì¨î z¤Ûa ó¡Ï Ýnnâ le nensuru rusulenâ vellezîne âmenû fîl hayâtid dunyâ ve yevme yekûmul eþhâd(eþhâdu).

Μυηακκακ κι Βιζ, ρεσ⎦λλεριμιζε ϖε ®μεν⎦ ολανλαρα (Αλλαη’α υλα⎭μαψ⎬ διλεψενλερε) ϖε δ⎫νψα ηαψατ⎬νδα ⎭αηιτλεριν καιμ ολαχαð⎬ (βυλυναχαð⎬) γ⎫ν μυτλακα ψαρδ⎬μ εδεχεðιζ. 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12

-

innâ le nensuru rusule-nâ ve ellezîne âmenû fî el hayâti ed dunyâ ve yevme yekûmu el eþhâdu

: : : : : : : : : : : :

muhakkak ki biz mutlaka yardým edeceðiz (bizim) resûllerimiz ve âmenû olanlar de, içinde dünya hayatý ve gün kaim olur þahitler

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Allah’ýn resûlleri mutlaka Allahû Tealâ’dan yardým alýrlar. Resûllerin düþmanlarý ise Allah’ýn resûllerini tuzaklarýna düþürdüklerini zannederler. Halbuki Allah, onlarý tuzaða düþürmüþtür.

419

419


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 52

Χ⎫ζ − 24

Σαψφα − 474

(40) Mu’min Suresi ¡å¡ßª¤ì¢à¤Ûa ¢ñ ‰ì¢

¤á¢è¢m ‰¡ˆ¤È ß åî©à¡Ûb £ÄÛa ¢É 1¤ä í ü â¤ì í ¡‰a £†Ûa ¢õ쬢 ¤á¢è Û ë ¢ò ä¤È £ÜÛa ¢á¢è Û ë Yevme lâ yenfeuz zâlimîne ma’ziretuhum ve lehumullâ’netu ve lehum sûud dâr(dâri).

Ζαλιμλερε μαζερετλεριν φαψδα ϖερμεψεχεðι γ⎫ν, λ®νετ ϖε κ⎞τ⎫ ψυρτ ονλαρ ι⎜ινδιρ. 1 2 3 4 5 6 7

-

yevme : lâ yenfeu : ez zâlimîne : ma’ziretu-hum : ve lehumullâ’netu (lehum el lâ’netu) : ve lehum : sûu ed dâri :

gün fayda vermez zalimler onlarýn mazeretleri, özürleri ve lânet onlar içindir ve onlara, onlarýn yurdun kötüsü (kötü yurt)

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Zalimler, kendilerine zulmedenlerdir. Ýster baþkalarýna ister kendilerine zulmetsinler; onlar, Allah’a ulaþmayý dilemeyenlerdir. Onlarýn kýyâmet günü mazereti olacaktýr. Mazeretlerinin hiçbir fayda vermeyeceði gün, hem Allah’ýn lâneti ve hem de kötü yurt (cehennem) onlaradýr. Lânet mevcutsa, o kiþi sadece kendi günahlarý sebebiyle cehenneme girmez; omuzlarýnda vebal vardýr. Baþka insanlarýn da cehenneme girmesine sebep olan insanlar olduklarý için zalimdirler. Buradaki zalimler, açýk bir þekilde baþkalarýna zulmedenler; dolayýsýyla kendilerine zulmedenlerdir. Baþkalarýna zulmettikleri için Allah’ýn lâneti söz konusudur. Allahû Tealâ buyuruyor ki: 2/BAKARA-159: Ýnnellezîne yektumûne mâ enzelnâ min el beyyinâti vel hudâ min ba’di mâ beyyennâhu lin nâsi fîl kitâbi, ulâike yel’anuhumullâhu ve yel’anuhumul lâinûn(lâinûne). Ýndirdiðimiz o beyyinelerden olan þeyleri ve hidayeti (ölmeden evvel ruhun Allah’a ulaþtýrýlmasýný) Kitap’ta Allah insanlara açýkladýktan sonra gizleyenler (var ya), onlara, hem Allah lânet eder hem de lânet ediciler lânet eder. Allah, indirdiði kitaplarla, ispat vasýtalarýyla insanlara hidayeti anlatmasýna, ispat etmesine, hidayetin ne olduðunu söylemesine raðmen onlar Allah’ýn âyetlerini ve hidayeti gizlerler. Allah da onlara lânet eder, lânet edenler de lânet eder. Öyleyse Allah’ýn lâneti, kendileri Allah’a ulaþmayý dilemeyip de baþkalarýný da Allah’ýn yolundan saptýrmaya çalýþanlarýn, bunu baþaranlarýn üzerinedir. Lânet varsa, vebal vardýr. Lânet varsa, mutlaka kiþinin baþkalarýný yoldan çýkarmasý, caydýrmasý, kendisiyle beraber cehenneme taþýmasý vardýr.

420

420


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 53

Χ⎫ζ − 24

Σαψφα − 474

(40) Mu’min Suresi ¡å¡ß¤ªì¢à¤Ûa ¢ñ ‰ì¢

b ä¤q ‰¤ë a ë ô¨†¢è¤Ûa ó ì¢ß b ä¤î m¨a ¤† Ô Û ë = lb n¡Ø¤Ûa 3î©ö¬a Š¤¡a ó¬©ä 2 Ve lekad âteynâ mûsel hudâ ve evresnâ benî isrâîlel kitâb(kitâbe).

ςε ανδολσυν κι Μυσα’ψα ηιδαψετ ϖερδικ. ςε Βεν⎩ ⇑σραιλ’ι, κιταβα ϖαρισ κ⎬λδ⎬κ. 1 2 3 4 5 6 7 8 9

-

ve lekad âteynâ mûsâ el hudâ ve evresnâ benî isrâîle el kitâbe

: : : : : : : : :

ve andolsun biz verdik Musa hidayet ve varis kýldýk Ýsrailoðullarý kitap

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Allahû Tealâ, Hz. Musa’ya kitap verdiðini söylüyor. Hidayetin aslýnda bir kitap olduðunu da ifade etmiþ oluyor. Tevrat, hidayet ile mirastýr. Tevrat da Ýncil de Kur’ân-ý Kerim de hidayettir. Aslýnda dînler yoktur. Tevrat da Ýncil de Kur’ân-ý Kerim’de yazýlý olanlarý söyler. Ve Kur’ân, deðiþmemiþ, deðiþtirilememiþtýr.

421

421


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 54

Χ⎫ζ − 24

Σαψφα − 474

(40) Mu’min Suresi ¡å¡ßª¤ì¢à¤Ûa ¢ñ ‰ì¢

¡lb j¤Û ü¤a ó¡Û¯ë¢ü¡ ô¨Š¤×¡‡ ë ô¦†¢ç Huden ve zikrâ li ulîl elbâb(elbâbi).

Υλ⎦λ’ελβαβ ι⎜ιν ηιδαψετ ϖε ζικιρ ολαρακ. 1 2 3 4 5

-

huden ve zikrâ li ulî el elbâbi

: : : : :

hidayet ve zikir için ulûl’elbab, daimî zikir sahipleri

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Ulûl’elbab, daimî zikrin sahipleridir. Daimî zikrin sahipleri, nefslerinde hiçbir afet kalmamýþ olan; kalp gözleri, kalp kulaklarý açýlmýþ olanlardýr. Ulûl’elbab kavramý, Al-i Ýmran Suresinin 190 ve 191. âyet-i kerimelerinde ifade edilmiþtir: 3/AL-Ý ÝMRAN-190: Ýnne fî halkýs semâvâti vel ardý vahtilâfil leyli ven nehâri le âyâtin li ulîl elbâb(ulîl elbâbý). Hiç þüphesiz; göklerin ve yerin yaratýlýþýnda, gece ile gündüzün birbiri ardýnca geliþinde, elbette ulûl’elbab için nice deliller vardýr. 3/AL-Ý ÝMRAN-191: Ellezîne yezkurûnallâhe kýyâmen ve kuûden ve alâ cunûbihim ve yetefekkerûne fî halkýs semâvâti vel ard(ardý), rabbenâ mâ halakte hâzâ bâtýlâ(bâtýlan), subhâneke fekýnâ azâben nâr(nârý). O (Ulûl’elbab) ki; (lübblerin, Allah’ýn sýr hazinelerinin sahipleri), onlar ayakta iken, otururken ve yan üstü yatarken (hep) Allah’ý zikrederler. Göklerin ve yerin yaratýlýþý hakkýnda tefekkür ederler. (Ve derler ki): “Ey Rabbimiz! Sen, bunlarý bâtýl olarak (boþuna) yaratmadýn. Seni tesbih (tenzih) ederiz. Bizi, ateþin azabýndan koru.” Üç halde bulunabilen insanlar üzerine farz olduðu için, üçünde de Allah’ý zikretmelidirler. Yani Allah’ý zikretmeleri kesintisiz olarak devam etmelidir.

422

422


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 55

Χ⎫ζ − 24

Σαψφα − 474

(40) Mu’min Suresi ¡å¡ß¤ªì¢à¤Ûa ¢ñ ‰ì¢

Ù¡j¤ã ˆ¡Û ¤Š¡1¤Ì n¤a ë ¥ £Õ y ¡é£Ü¨ Ûa †¤Ç ë £æ ¡a ¤Š¡j¤•b Ï ¡‰b ؤ2¡ü¤a ë ¡£ó¡' ȤÛb¡2 Ù¡£2 ‰ ¡†¤à z¡2 ¤|¡£j  ë Fasbir inne va’dallâhi hakkun vestagfir li zenbike ve sebbih bi hamdi rabbike bil aþiyyi vel ibkâr(ibkâri).

√ψλεψσε σαβρετ. Μυηακκακ κι Αλλαη’⎬ν ϖααδι ηακτ⎬ρ. ςε γ⎫ναηλαρ⎬ν ι⎜ιν μαðφιρετ διλε. Ακ⎭αμ ϖε σαβαη Ραββινι ηαμδ ιλε τεσβιη ετ. 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13

-

fasbir (fe ýsbir) inne va’de allâhi hakkun vestagfir (ve istagfir) li zenbi-ke ve sebbih bi hamdi rabbi-ke bi el aþiyyi ve el ibkâri

: : : : : : : : : : : : :

öyleyse sabret muhakkak ki Allah’ýn vaadi haktýr ve maðfiret dile için senin günahýn ve tesbih et hamd ile senin Rabbin akþamleyin ve bâkir zaman, sabah

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Peygamber Efendimiz (S.A.V) bir Peygamber’di, Nebî’ydi. Herkes günahlarý için tövbe etmeli, maðfiret dilemeli Allahû Tealâ’dan. Peygamber Efendimiz (S.A.V)’e Allahû Tealâ diyor ki: “O; kendinden konuþmaz. Bizim konuþturduklarýmýzý konuþur. O, kendinden bir þey yapmaz. Bizim yaptýrdýklarýmýzý yapar. Onlarýn sorumluluðu yoktur.” Ama gene de Peygamber Efendimiz (S.A.V)’e diyor ki: “Günahlarýn için maðfiret dile. Günahlarýnýn sevaba çevrilmesini dile.” Peygamber Efendimiz (S.A.V)’i Allahû Tealâ zaten en üst seviyeye çýkarmýþ ama eðer Allah’tan tövbe ve maðfiret dilerse O’nu daha çok sevecek. O’nun sorumululuðu yoktur. Ama gene de herkes gibi günahlarý için tövbe ederse, Allahû Tealâ’dan maðfiret dilerse, bu sahâbe için güzel bir örnek olur. Sahâbe de O’nunla beraber Allah’tan tövbe ve istiðfarda bulunur.

423

423


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 56

Χ⎫ζ − 24

Σαψφα − 474

(40) Mu’min Suresi ¡å¡ßª¤ì¢à¤Ûa ¢ñ ‰ì¢

§æb À¤Ü¢ ¡Š¤î Ì¡2 ¡é¨ £ÜÛa ¡pb í¨a ó¬©Ï æì¢Û¡…b v¢í åí©ˆ £Ûa £æ¡a 7 ¡éî©Ì¡Ûb j¡2 ¤á¢ç b ß ¥Š¤j¡× £ü¡a ¤á¡ç¡‰ë¢†¢• ó©Ï ¤æ¡a = ¤á¢èî¨m a ¢Šî©– j¤Ûa ¢Éî©à £Ûa ì¢ç ¢é £ã¡a 6 ¡é¨£ÜÛb¡2 ¤ˆ¡È n¤b Ï Ýnnellezîne yucâdilûne fî âyâtillâhi bi gayri sultânin etâhum in fî sudûrihim illâ kibrun mâ hum bi bâligîh(bâligîhi), festeiz billâh(billâhi), innehu huves semîul basîr(basîru).

Μυηακκακ κι, κενδιλερινε γελμι⎭ βιρ συλταν (δελιλ) ολμακσ⎬ζ⎬ν, Αλλαη’⎬ν ®ψετλερι ηακκ⎬νδα μ⎫χ®δελε εδενλεριν σινελερινδε σαδεχε (Αλλαη’α) υλα⎭αμαψαχακλαρ⎬ βιρ κιβιρ ϖαρδ⎬ρ. Αρτ⎬κ Αλλαη’α σ⎬ð⎬ν, μυηακκακ κι Ο, εν ιψι ι⎭ιτεν ϖε γ⎞ρενδιρ. 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13

424

-

inne ellezîne yucâdilûne fî âyâti allâhi bi gayri sultânin etâ-hum in fî sudûri-him illâ (in ... illâ) kibrun

: : : : : : : : : : : : :

muhakkak onlar mücâdele ediyorlar hakkýnda, de Allah’ýn âyetleri olmaksýzýn bir sultan onlara geldi ancak, sadece içinde, de onlarýn sadýrlarý, sineleri ancak, sadece kibir, büyüklenme

424


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 56

Χ⎫ζ − 24

Σαψφα − 474

(40) Mu’min Suresi ¡å¡ß¤ªì¢à¤Ûa ¢ñ ‰ì¢

14 15 16 17 18 19 20 21 22 23

-

mâ hum bi bâligî-hi festeiz fe isteiz bi allâhi inne-hu huve es semîu el basîru

: : : : : : : : : :

onlar deðil ona ulaþacak olan (fe isteiz) öyleyse, artýk sýðýn Allah’a muhakkak ki o o en iyi iþiten gören

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Allah’ýn indirdiði Kitab’ýn ruhuna ve Allah’a ulaþamamak söz konusudur. Kibirleri sebebiyle Allah’a ulaþamayý dilemeyen insanlar mürþide de tâbî olmazlar. Olmazlarsa Allah’a ulaþmalarý da hiçbir þekilde mümkün deðildir. Bu kibirli insanlar, kendilerine söylenenlere asla inanmazlar. Kur’ân, onlar için inanmýþ göründükleri ama inanmadýklarý bir Kitap’týr. Bu konuyu en güzel A’raf Suresinin146. âyet-i kerimesi anlatýyor: 7/A’RAF-146: Seasrifu an âyâtiyellezîne yetekebberûne fîl ardý bi gayril hakký ve in yerev kulle âyetin lâ yu’minu bihâ ve in yerev sebîler ruþdi lâ yettehýzûhu sebîlen ve in yerev sebilel gayyi yettehýzûhu sebîl(sebîlen), zâlike bi ennehum kezzebû bi âyâtinâ ve kânû anhâ gâfilîn(gâfilîne). Yeryüzünde haksýz yere kibirlenen kimseleri, âyetlerimizden çevireceðim. Bütün âyetleri görseler, ona inanmazlar. Eðer rüþd yolunu görseler, onu yol edinmezler. Ve gayy yolunu görseler, onu yol edinirler. Bu; onlarýn, âyetlerimizi yalanlamalarý ve ondan gâfil olmalarý sebebiyledir. Kibirleri yüzünden mürþidleri küçük görürler. Allah’a ulaþmayý dilemezler, onlar kendilerini otorite sayarlar. Halbuki ne kendilerini kurtarabilirler ne de baþka insanlarý. Böyle olunca da yani, tâbiiyet gerçekleþmeyince de, hiçbir zaman ruhlarý vücutlarýndan ayrýlýp Allah’a ulaþamaz. Onlar, Allah’a ulaþýlacaðýna inanmazlar. Ýnanmadýklarý için de, hiçbir zaman Allah’a ulaþmayý dilemeyeceklerdir. Onlar “ruhu vücudundan ayrýlan insan ölür.” diyenlerdir. Baþka insanlardan da kim Allah’a ulaþmayý dilerse, buna mani olmaya çalýþacaklardýr. Bu sebeple, ne Kur’ân’ýn ruhuna ne de Allah’ýn Zat’ýna ulaþmalarýna mani olan bir kibrin sahipleridirler. Ama onlarýn, Allah’ýn Zat’ýna ulaþmalarý hiçbir zaman mümkün olmayacaktýr. Halbuki Allah’a ulaþmayý dileseler, onlar Allah’a ulaþmayacak; Allah ulaþtýracak onlarý Kendisine.

425

425


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 57

Χ⎫ζ − 24

Σαψφα − 474

(40) Mu’min Suresi ¡å¡ßª¤ì¢à¤Ûa ¢ñ ‰ì¢

¡b £äÛa ¡Õ¤Ü  ¤å¡ß ¢Š j¤× a ¡¤‰ ü¤a ë ¡pa ì¨à £Ûa ¢Õ¤Ü ‚ Û æì¢à Ü¤È í ü ¡b £äÛa Š r¤× a £å¡Ø¨Û ë Le halkus semâvâti vel ardý ekberu min halkýn nâsi ve lâkinne ekseren nâsi lâ ya’lemûn(ya’lemûne).

Γ⎞κλεριν ϖε ψεριν ψαρατ⎬λ⎬⎭⎬, ινσαν⎬ν ψαρατ⎬λ⎬⎭⎬νδαν μυηακκακ κι δαηα β⎫ψ⎫κτ⎫ρ. ςε λ®κιν ινσανλαρ⎬ν ⎜οðυ βιλμεζλερ. 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12

-

le halku es semâvâti ve el ardý ekberu min halký en nâsi ve lâkinne eksere en nâsi lâ ya’lemûne

: : : : : : : : : : : :

mutlaka, muhakkak ki yaratýlýþ semalar, gökler ve arz, yeryüzü, yer daha büyük den yaratýlýþ insanlar ve lâkin, fakat insanlarýn çoðu bilmezler

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Göklerin ve yerin yaratýlýþý, büyük patlama, enerjinin maddeye çevrilmesi, gezegenlerin, yýldýzlarýn oluþmasý... Kâinatýn yaratýlmasý 6 ayrý hüviyettedir; 3 asýl, 3 karþýt. Zahirî âlem ve onun zýddý berzah âlemi yaratýlmýþtýr. Zahirî âlem, fizik vücudun; berzah âlemi nefsin âlemidir. Gayp âlemi, cinlerin âlemi; onlarýn berzah âlemi, onun zýddýdýr. Emr âlemi, 7 kat göklerden oluþur. Zülmanî âlemi, 7 kat yerler oluþturur. Ve insanýn yaratýlmasý, organik hale gelebilecek olan topraktan Allah’ýn vücuda getirdiði Âdem (A.S) söz konusudur. Onun kaburga kemiðinden de Hz. Havva’nýn yaratýlmasý ve ondan tüm insanlarýn türemesi. Birincisi sadece bir insanýn yaratýlmasý; erkek ve onun kaburga kemiðinden bir de kadýnýn yaratýlmasýdýr. Ama öbür tarafta bir kâinat var. Elbette kâinatýn yaratýlmasý insanýn yaratýlmasýndan çok daha büyük bir vetiredir, fenomendir.

426

426


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 58

Χ⎫ζ − 24

Σαψφα − 474

(40) Mu’min Suresi ¡å¡ß¤ªì¢à¤Ûa ¢ñ ‰ì¢

aì¢ä ߨa åí©ˆ £Ûa ë ¢Šî©– j¤Ûa ë ó¨à¤Ç ü¤a ô¡ì n¤ í b ß ë æ뢊 £× ˆ n m b ß ¦5î©Ü Ó 6 ¢õó¬©¢à¤Ûa ü ë ¡pb z¡Ûb £–Ûa aì¢Ü¡à Ç ë Ve mâ yestevîl a’mâ vel basîru vellezîne âmenû ve amilûs sâlihâti ve lel musîu, kalîlen mâ tetezekkerûn(tetezekkerûne).

ςε κ⎞ρ ιλε βασιρετ σαηιβι βιρ ολμαζ. ςε δε ®μεν⎦ ολυπ σαλιη αμελ (νεφσ τεζκιψεσι) ι⎭λεψενλερλε κ⎞τ⎫λ⎫κ ψαπανλαρ δα (βιρ ολμαζ). Νε καδαρ αζ τεζεκκ⎫ρ εδιψορσυνυζ. 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14

-

ve mâ yestevî el a’mâ ve el basîru ve ellezîne âmenû ve amilû es sâlihâti ve lâ el musîu kalîlen mâ tetezekkerûne

: : : : : : : : : : : : : :

ve deðil müsavi, eþit, bir âmâ, kör ve gören ve âmenû olanlar ve yaptýlar, iþlediler salih ameller, nefs tezkiyesi ve deðil kötülük yapan ne kadar az tezekkür ediyorsunuz

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Kör ile gören bir olmaz. Ve âmenû olup salih amel iþleyenlerle, kötülük yapanlar da bir olmaz. Allah’a ulaþmayý dilemeyen herkes, bu kötülük yapanlarýn içindedir. Kötülük yapmak, sadece baþkasýna kötülük yapmak, zulmetmek deðildir. Kötülük yapmak, kiþinin kendisine de kötülük yapmasýdýr. Allah’a ulaþmayý dilemek yoksa, kiþi hiçbir zaman salih amel iþleyemez. Salih amel, kiþiyi ýslâh edecek olan ameldir ama Allah’a ulaþmayý dilemeyen hiç kimse ýslâh olamaz. Nefs tezkiyesi, nefsin afetlerden arýndýrýlmasý, nefsin korunmasýdýr. Ve nefsin temizlenmesi, afetlerden kurtarýlmasý; yerine faziletlerin yerleþtirilmesi iþlemidir. Allah’a ulaþmayý dilemeyen hiç kimse nefs tezkiyesi yapamaz. Zikir yapsa da nefsinin kalbine Allah’ýn nurlarý ulaþamayacaðý için nefsini tezkiye edemez.

427

427


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 59

Χ⎫ζ − 24

Σαψφα − 475

(40) Mu’min Suresi ¡å¡ßª¤ì¢à¤Ûa ¢ñ ‰ì¢

b èî©Ï k¤í ‰ ü ¥ò î¡m¨ü

ò Çb £Ûa £æ ¡a

æì¢ä¡ß¤ªì¢í ü ¡b £äÛa Š r¤× a £å ¡Ø¨Û ë Ýnnes sâate le âtiyetun lâ reybe fîhâ ve lâkinne ekseren nâsi lâ yû’minûn(yû’minûne).

Μυηακκακ κι ηακκ⎬νδα ⎭⎫πηε ολμαψαν ο σαατ (κ⎬ψ®μετ) μυτλακα γελεχεκτιρ. ςε λ®κιν ινσανλαρ⎬ν ⎜οðυ ινανμαζλαρ. 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10

-

inne es sâate le âtiyetun lâ reybe fîhâ ve lâkinne eksere en nâsi lâ yû’minûne

: : : : : : : : : :

muhakkak o saat (bilinen zaman) mutlaka gelecek kuþku, þüphe yoktur onda ve lâkin, fakat çok, ekseriyet insanlar îmân etmezler, inanmazlar

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Kýyâmet, mutlaka gelecektir. Allah’ýn bütün gezegenlere verdiði, kâinatta hâlâ mevcut olan kinetik enerji sona erdiðinde kâinatýn büyümesi duracak ve geçmiþten geleceðe doðru giden zaman da duracaktýr. Ve gravitasyon sebebiyle kâinatýn küçülmesi baþlayacaktýr. Ve zaman geriye dönecektir. Bundan sonra bütün insanlar için hayat filmlerini gördükten sonra cennet veya cehennem hayatý baþlayacaktýr.

428

428


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 60

Χ⎫ζ − 24

Σαψφα − 475

(40) Mu’min Suresi ¡å¡ßª¤ì¢à¤Ûa ¢ñ ‰ì¢

6 ¤á¢Ø Û ¤k¡v n¤ a ó¬©ãì¢Ç¤…a ¢á¢Ø ¢£2 ‰ 4b Ó ë ó©m …b j¡Ç ¤å Ç æ뢊¡j¤Ø n¤ í åí©ˆ £Ûa £æ¡a ; åí©Š¡a … á £ä è u æì¢Ü¢¤† î,  Ve kâle rabbukumud’ûnî estecib lekum, innellezîne yestekbirûne an ibâdetî se yedhulûne cehenneme dâhýrîn(dâhýrîne).

ςε Ραββιμιζ, ⎭⎞ψλε βυψυρδυ: “Βανα δυα εδινιζ κι σιζε ιχαβετ εδεψιμ. Βανα κυλ ολμακταν κιβιρλενενλερ, μυηακκακ κι ηακιρ ϖε ζελιλ ολαρακ χεηεννεμε γιρεχεκλερ.” 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13

-

ve kâle rabbu-kum ud’û-nî estecib lekum inne ellezîne yestekbirûne an ibâdetî se yedhulûne cehenneme dâhýrîne

: : : : : : : : : : : : :

ve dedi sizin Rabbiniz bana dua edin (ben) icabet edeyim size, sizin için muhakkak onlar kibirlenirler bana kul olmaktan dahil olacaklar, girecekler cehennem alçalmýþlar olarak, hakir ve zelil olarak

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Allah’a kul olmaktan kibirlenenler, kulluða yanaþmayanlar, Allah’a ulaþmayý dilemeyenler hiçbir zaman bir mürþidin önünde tövbe etmeyecek olanlardýr. Onlarýn gidecekleri yer cehennemdir.

429

429


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øÉé¼@»A øÁônø@I { ℜψετ − 61

Χ⎫ζ − 24

Σαψφα − 475

(40) Mu’min Suresi ¡å¡ßª¤ì¢à¤Ûa ¢ñ ‰ì¢

¡éî©Ï aì¢ä¢Ø¤ n¡Û 3¤î £Ûa ¢á¢Ø Û 3 È u ô©ˆ £Ûa ¢é¨£ÜÛ a ¡b £äÛa ó Ü Ç §3¤š Ï ë¢ˆ Û é ¨£ÜÛa £æ¡a 6 a¦Š¡–¤j¢ß ‰b è £äÛa ë æ뢊¢Ø¤' í ü ¡b £äÛa Š r¤× a £å¡Ø¨Û ë Allâhullezî ceale lekumul leyle li teskunû fîhi ven nehâre mubsýrâ(mubsýren), innallâhe le zû fadlin alen nâsi ve lâkinne ekseren nâsi lâ yeþkurûn(yeþkurûne).

Ο Αλλαη κι, σιζε γεχεψι ι⎜ινδε σ⎫κ⎦ν βυλμαν⎬ζ ι⎜ιν γ⎫νδ⎫ζ⎫ δε γ⎞στεριχι (αψδ⎬νλ⎬κ) κ⎬λδ⎬. Μυηακκακ κι Αλλαη, ινσανλαρ ⎫ζερινδε μυτλακα φαζλ σαηιβιδιρ. ςε λ®κιν ινσανλαρ⎬ν ⎜οðυ ⎭⎫κρετμεζλερ. 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19

430

-

allâhu ellezî ceale lekum(u) el leyle li teskunû fîhi ve en nehâre mubsýren inne allâhe le zû fadlin alâ en nâsi ve lâkinne eksere en nâsi lâ yeþkurûne

: : : : : : : : : : : : : : : : : : :

Allah ki o kýldý, yaptý, yarattý sizin için gece sükûn bulmanýz için onda, içinde, de ve gündüz gösterici, aydýnlatýcý muhakkak Allah mutlaka, elbette fazlýn sahibi insanlara, insanlar üzerinde ve lâkin, fakat çok, ekseriyet insanlar þükretmezler

430


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 61

Χ⎫ζ − 24

Σαψφα − 475

(40) Mu’min Suresi ¡å¡ß¤ªì¢à¤Ûa ¢ñ ‰ì¢

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Fazlýn farkýnda olmayan insanlar þükretmezler. Ýnsanlar 2’ye ayrýlýr: Küfürde olanlar, þükürde olanlar. Ýnsan Suresinin 3. âyet-i kerimesinde Allahû Tealâ diyor ki: 76/ÝNSAN-3: Ýnnâ hedeynâhus sebîle immâ þâkiren ve immâ kefûrâ(kefûren). Muhakkak ki; Biz, onu (insaný) sebîle (Allah’a kavuþturan yola) ulaþtýrýrýz. Kimi (hidayet üzere olarak) þükredenlerden olur. Kimi (asla Allah’a ulaþmayý dilemez) küfredenlerden olur. Birisi Sýratý Mustakîm, birisi Sýratý Cehîm’dir. Kim Allah’a ulaþmayý dilerse, o Sýratý Mustakîm üzerine ulaþmýþtýr. Dilemeyenlerin hepsi dalâlettedir ve Sýratý Cehîm üzerindedirler. Dileyene kadar da Sýratý Cehîm’den kurtulmalarý söz konusu deðildir. Ne zaman ki bir insan Allah’a ulaþmayý diler, o zaman Allah o kiþiye Rahîm esmasýyla tecelli eder. Ona 7 furkan vermek suretiyle; görmeyi, iþitmeyi ve idrak etmeyi saðlar. Ondan sonra kiþi mürþidine ulaþacaktýr; gerekli þartlarýn sahibi olacaktýr. Kalbine îmân yazýlacaktýr ve zikir yaptýðý zaman Allah’ýn katýndan rahmet ve fazl, rahmet ve salâvât gelecektir. Ve fazýllar kiþinin nefsinin kalbinde îmân kelimesinin etrafýnda yapýþmaya baþlayacaktýr ve iþgal ettikleri yeri terketmeyeceklerdir. Karanlýklar kalbe tekrar döndüklerinde orada kendilerine, iþgal edilen kesim kadar yer bulamazlar. Bu sebeple fazl, bir kalbin aydýnlanmasýnýn temelini teþkil eder. Aydýnlanma (nurlanma) tamamlandýðý zaman, bunun %98’i fazldýr, %2’si rahmettir; ikisi de nurdur. Öyle bir dizayn etmiþ Allahû Tealâ herþeyi ki; kim Allah’a ulaþmayý dilerse, Allahû Tealâ onun üzerine Rahîm esmasýyla tecelli eder. Fazýllar sadece Rahîm esmasýnýn tecelli ettiði insanlara ulaþýr. Bir insan, Allah’a ulaþmayý dilemese, ömrü boyunca zikir yapsa, o zikrin ona hiçbir faydasý olmaz. Allah’tan ne rahmet gelir ne fazl gelir; çünkü Allahû Tealâ’ya ulaþmayý dilememiþtir. Allah da Rahîm esmasýyla tecelli etmemiþtir. Öyleyse, kiþi Allah’a ulaþmayý dileyecek ve Allahû Tealâ ona Rahîm esmasýyla tecelli edecek, ondan sonra fazl gelecek. O zaman Allahû Tealâ’nýn fazlý insana ulaþmasa, fazlýn kalbin içine girmesi için; Allah o kiþinin göðsünü yarmasa, fazýllarýn gelip yapýþmasý için, kalbin içine îmân kelimesini koymasa, hiçbir geliþme olmaz. Ve Allah’a ulaþmayý dilemeyenlerde, bunlarýn hiçbirisi tahakkuk etmez. Allah’ýn, insanlar üzerinde mutlaka fazl sahibi olmasý budur. Allah’a ulaþmayý dilemeyen bir kiþi, küfürdedir. Allah’a inanmasý, onu hak mü’min yapmaz. Hak mü’min olabilmesi için mutlaka o kiþinin Allah’a ulaþmayý dilemesi þarttýr. Ýnsanlarýn bir kýsmý þükürdedir; onlar, Allah’a ulaþmayý dileyenlerdir. Bir kýsmý küfürdedir; onlar, Allah’a ulaþmayý dilemeyenlerdir. Allah’a ulaþmayý dileyenlerin gideceði yer, Allah’ýn cenneti; Allah’a ulaþmayý dilemeyenlerin gideceði yer ise cehennemdir.

431

431


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 62

Χ⎫ζ − 24

Σαψφα − 475

(40) Mu’min Suresi ¡å¡ßª¤ì¢à¤Ûa ¢ñ ‰ì¢

< §õ¤ó ( ¡£3¢× ¢Õ¡Ûb  ¤á¢Ø ¢£2 ‰ ¢é¨£ÜÛa ¢á¢Ø¡Û¨‡ æì¢Ø Ϥªì¢m ó¨£ã b Ï 9 ì¢ç £ü¡a é¨Û¡a ¬ ü Zâlikumullâhu rabbukum hâliku kulli þey’in lâ ilâhe illâ huve fe ennâ tu’fekûn(tû’fekûne).

⇑⎭τε ο Αλλαη κι, σιζιν Ραββινιζδιρ. Ηερ⎭εψι Ψαραταν’δ⎬ρ. Ο’νδαν βα⎭κα ⇑λ®η ψοκτυρ. √ψλεψσε νασ⎬λ δ⎞νδ⎫ρ⎫λ⎫ψορσυνυζ? 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11

-

zâlikum(u) allâhu rabbu-kum hâliku kulli þey’in lâ ilâhe illâ huve fe ennâ tu’fekûne

: : : : : : : : : : :

iþte bu Allah sizin Rabbiniz yaratan, yaratýcý herþey ilâh yoktur ancak, den baþka o öyleyse nasýl döndürülüyorsunuz

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Allah, Yegâne Yaratýcý’dýr. Allah’ýn dýþýndaki herþey, yaratýktýr. Hiç kimse yaratamaz. Bir insan, bir mikrobu bile yaratamaz. Herhangibir varlýk, herhangibir þeyi yaratamaz. Yaratma fiili, sadece Allah’a aittir. O, Halîk’týr. Bizse o Halîk’ýn yarattýðý yaratýklarýz; yani mahlûklarýz. O’ndan baþka Ýlâh yoktur. Ve bütün bunlara raðmen Allah’a ulaþmayý dilemeyen ve ilim sahibi olarak geçinip de baþka insanlarýn da Allah’a ulaþmalarýna mani olan birtakým insanlar; Allah’a ulaþmayý dilemezler. Çünkü onlarýn Allah’a ulaþmayý dilemelerine þeytanýn uþaklarý mani olur.

432

432


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øÉé¼@»A øÁônø@I { ℜψετ − 63

Χ⎫ζ − 24

Σαψφα − 475

(40) Mu’min Suresi ¡å¡ß¤ªì¢à¤Ûa ¢ñ ‰ì¢

aì¢ãb × åí©ˆ£Û a ¢Ù Ϥªì¢í Ù¡Û¨ˆ × æ뢆 z¤v í ¡é¨£ÜÛa ¡pb í¨b¡2 Kezâlike yu’fekullezîne kânû bi âyâtillâhi yechadûn(yechadûne).

Αλλαη’⎬ν ®ψετλερινι βιλερεκ, ινατλα ινκ®ρ εδενλερ, ι⎭τε β⎞ψλε δ⎞νδ⎫ρ⎫λ⎫ρλερ. 1 2 3 4 5 6

-

kezâlike yu’feku ellezîne kânû bi âyâti allâhi yechadûne

: : : : : :

iþte böyle döndürülürler onlar oldular Allah’ýn âyetlerini bilerek inatla inkâr ederler

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Ýnsanlar seçim haklarýnýn sahipleridir. Cüz’i iradeleriyle, kiþisel iradeleri nedeniyle diledikleri herþeyi yapmaya yetkili kýlýnmýþlar ama her davranýþ biçiminin de ya derecat kazandýrmasý ya da kaybettirmesi söz konusudur. Derece kaybedip de kaybettiði dereceler, kazandýðý dereceleri aþanlar için, gidilecek yer, cehennemdir. Böylece kiþiler, iradelerini diledikleri gibi kullanma konusunda serbest býrakýlmýþtýr ama sonunda mutlaka Allah’ýn âyetlerini bilerek inkâr edenler için ceza vardýr. Bir insan Allah’a ulaþmayý dilediði andan itibaren Allah’ýn cennetinin sahibi olur ama kendi iradesiyle o dilediði taktirde. Öyleyse Allahû Tealâ serbest iradeye büyük deðer verir.

433

433


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øÉé¼@»A øÁônø@I { ℜψετ − 64

Χ⎫ζ − 24

Σαψφα − 475

(40) Mu’min Suresi ¡å¡ßª¤ì¢à¤Ûa ¢ñ ‰ì¢

¤‰ ü¤a ¢á¢Ø Û 3 È u ô©ˆ £Ûa ¢é¨£ÜÛ a ¤á¢× ‰ £ì • ë ¦õ¬b ä¡2 õ¬b à £Ûa ë a¦‰a Š Ó 6 ¡pb j¡£î £ÀÛa å¡ß ¤á¢Ø Ó ‹ ‰ ë ¤á¢× ‰ 좕 å ¤y b Ï ¢é¨£ÜÛa Ú ‰b j n Ï 7 ¤á¢Ø ¢£2 ‰ ¢é¨£ÜÛa ¢á¢Ø¡Û¨‡ åî©à Ûb ȤÛa ¢£l ‰ Allâhullezî ceale lekumul arda karâren ves semâe binâen ve savverekum fe ahsene suverekum ve razakakum minet tayyibât(tayyibâti), zâlikumullâhu rabbukum, fe tebârekallâhu rabbul âlemîn(âlemîne).

Ο Αλλαη κι, ψερψ⎫ζ⎫ν⎫ σιζιν ι⎜ιν καραρ (ψερλε⎭με) ψερι κ⎬λδ⎬. ςε σεμαψ⎬ βινα εττι. ςε σιζι τασϖιρ εττι (συρετ ϖερδι). Σονρα συρετλερινιζι αησεν κ⎬λδ⎬ (γ⎫ζελλε⎭τιρδι). ςε σιζι τεμιζ ⎭εψλερδεν ρ⎬ζ⎬κλανδ⎬ρδ⎬. ⇑⎭τε βυ Αλλαη, σιζιν Ραββινιζδιρ. ℜλεμλεριν Ραββι Αλλαη, Μ⎫βαρεκ’τιρ (ψ⎫χεδιρ). 434

434


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øÉé¼@»A øÁônø@I { ℜψετ − 64

Χ⎫ζ − 24

Σαψφα − 475

(40) Mu’min Suresi ¡å¡ßª¤ì¢à¤Ûa ¢ñ ‰ì¢

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22

-

allâhu ellezî ceale lekum(u) el arda karâren ve es semâe binâen ve savvere-kum fe ahsene suvere-kum ve razaka-kum min et tayyibâti zâlikum(u) allâhu rabbu-kum fe tebâreke allâhu rabbu el âlemîne

: : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : :

Allah ki o kýldý, yaptý, yarattý sizin için, size arz, yeryüzü karar yeri, yerleþme yeri ve sema, gökyüzü bina olarak (oluþturdu) ve sizi tasvir etti, suret verdi (þekil verdi) sonra ahsen kýldý, en güzel þekli verdi sizin suretleriniz ve sizi rýzýklandýrdý den temiz, helâl iþte bu Allah sizin Rabbiniz iþte mübarek, yüce Allah âlemlerin rabbi

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Karar yeri, içinde bulunulacak yer, yerleþilecek yer, dünyadýr. Evler, binalar bu karar yerinin, arzýn üzerine yerleþtirilmiþtir. Orada sabit kýlýnmýþ, herkesin kalacaðý yerler, karar yerleri inþa edilmiþtir. Bütün evler birer karar yeridir. Allahû Tealâ kâinatý yaratýyor, dünyayý da yaratýyor ve dünyanýn bir karar, yerleþme yeri olduðunu ifade ediyor. Herþeyi yaratan, insaný temiz þeylerden rýzýklandýran Allah, âlemlerin Rabbidir. 6 günde, 3 asýl 3 de zýddý olmak üzere 6 âlem yaratmýþtýr. Tabii bu günler, Allah’a göredir. Allah’ýn katýndaki 1 gün, dünya için 1000 yýldýr. 22/HAC-47: Ve yesta’cilûneke bil azâbi ve len yuhlifallâhu va’deh(va’dehu), ve inne yevmen inde rabbike ke elfi senetin mimmâ teuddûn(teuddûne). Ve azabý senden acele istiyorlar. Ve Allah, asla vaadinden dönmez. Ve Rabbinin katýndaki bir gün, sizin saydýðýnýz bin sene gibidir.

435

435


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 65

Χ⎫ζ − 24

Σαψφα − 475

(40) Mu’min Suresi ¡å¡ßª¤ì¢à¤Ûa ¢ñ ‰ì¢

¢êì¢Ç¤…b Ï ì¢ç £ü¡a é¨Û¡a ¬ ü ¢£ó z¤Ûa ì¢ç ¢†¤à z¤Û a 6 åí©£†Ûa ¢é Û åî©–¡Ü¤‚¢ß åî©à Ûb ȤÛa ¡£l ‰ ¡é ¨£Ü¡Û Huvel hayyu lâ ilâhe illâ huve fed’ûhu muhlisîne lehud dîn(dîne), el hamdu lillâhi rabbil âlemîn(âlemîne).

Ο, Ηαψψ’δ⎬ρ (ηαψαττα ολαν). Ο’νδαν βα⎭κα ⇑λ®η ψοκτυρ. √ψλεψσε δ⎩νι Ο’να ηαλισ κ⎬λαρακ (Αλλαη’α) δυα εδιν. Ηαμδ, ®λεμλεριν Ραββι Αλλαη’α μαησυστυρ. 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13

436

-

huve el hayyu lâ ilâhe illâ huve fe ud’û-hu muhlisîne lehu ed dîne el hamdu li allâhi rabbi el âlemîne

: : : : : : : : : : : : :

o hayy, diri, hayatta ilâh yoktur ondan baþka öyleyse ona dua edin muhlis olarak, halis kýlarak ona dîn hamd Allah için, Allah’a mahsus Rabb âlemler

436


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 65

Χ⎫ζ − 24

Σαψφα − 475

(40) Mu’min Suresi ¡å¡ßª¤ì¢à¤Ûa ¢ñ ‰ì¢

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Dînin Allah’a halis kýlýnabilmesi, kiþinin ihlâsýna baðlýdýr. Ýhlâs ise bir insanýn istediði zaman sahip olabileceði bir þey deðildir; zamana ihtiyaç gösterir. Bir insanýn ihlâsýn sahibi olabilmesi, ancak yerlerin ve göklerin melekûtunun ona gösterilmesiyle mümkündür. Muhlis olmak, nefsi Allah’a teslim etmekle mümkündür. Nefsin kalbinde %51 nur birikimiyle vücuttan ayrýlmýþ olan ruh, Allah’a ulaþýr ve teslim olur. Kiþi daimî zikre ulaþmadýkça, nefsinin kalbi tamamen nurlarla dolamaz, yani halis olamaz. Halis olmadýðý sürece o kiþi, dîni Allah’a halis kýlamaz. Mutlaka muhtevaya karýþmýþ bir þeyler vardýr. Halis olmak, saf olmak mânâsýna gelir. Saf, bütün katýþýklardan arýnmýþ demektir. Nefsin kalbindeki bütün âfetleri yok etmedikçe, nefsin kalbi halis olmaz. Muhlis olmak, kalpten samimiyetle bir þeyi dilemek anlamýndan ötede bir kavram ifade eder. Dîni Allah’a halis kýlanlar, nefslerinin kalbi halis olabilenlerdir. Yani ihlâs makamýna ulaþabilenlerdir. Kiþi daimî zikre ulaþýnca zulmanî kapý kapanmýþtýr. Artýk karanlýklarýn kalbe girmesi mümkün deðildir. Kalbe giren nurlar, kalbi %100 iþgal ederler. Nefsin kalbi artýk fazýllar tarafýndan %98, rahmet tarafýndan %2 iþgal edilmiþtir ve nefsin kalbinde hiç afet kalmamýþtýr. Öfke, kin, düþmanlýk, haset, pintilik, cehalet ve buna benzer 19 grup afetin hepsi nefsin kalbinden atýlmýþtýr. Saf, pýrýl pýrýl bir nefs kalmýþtýr geriye. Nefsin kalbi %100 Allah’ýn bütün emirlerini yerine getirecek olan, yasak ettiði hiçbir fiili iþlemeyecek olan bir hüviyete ulaþmýþtýr, halis olmuþtur. Ruh ile paralel bir seviye kazanmýþtýr nefs. Nefsin bütün âfetleri yok olmuþtur ve dolan fazýllar ruhun hasletleriyle paralel bir seviyeye ulaþmýþtýr. Allahû Tealâ buyuruyor ki: 98/BEYYÝNE-5: Ve mâ umirû illâ li ya’budûllâhe muhlisîne lehud dîne hunefâe ve yukîmûs salâte ve yu’tûz zekâte ve zâlike dînul kayyimeh(kayyimeti). Onlar emrolunmadýlar. Sadece hanifler olarak, Allah için dînde halis (nefslerini halis kýlmýþ) kullar olmakla emrolundular. Ve namaz kýlmakla ve zekât vermekle emrolundular. Ýþte kayyum olan dîn budur. Dînin halis kýlýnabilmesi, halis kul olmak, nefsin kalbindeki tüm afetlerin %100 yok olmasýyla mümkün olan bir vetiredir. Baþka türlüsü mümkün deðildir.

437

437


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

Χ⎫ζ − 24

ℜψετ − 66

Σαψφα − 475

(40) Mu’min Suresi ¡å¡ßª¤ì¢à¤Ûa ¢ñ ‰ì¢

¡é¨£ÜÛa ¡æ뢅 ¤å¡ß æì¢Ç¤† m åí©ˆ £Ûa †¢j¤Ç a ¤æ a ¢oî©è¢ã ó©£ã¡a ¤3¢Ó ¢p¤Š¡ß¢a ë ó©£2 ‰ ¤å¡ß ¢pb ä¡£î j¤Ûa ó¡ã õ¬b u b £à Û åî©à Ûb ȤÛa ¡£l Š¡Û á¡Ü¤¢a ¤æ a Kul innî nuhîtu en a’budellezîne ted’ûne min dûnillâhi lemmâ câeniyel beyyinâtu min rabbî ve umirtu en uslime li rabbil âlemîn(âlemîne).

Δε κι: “Μυηακκακ κι βεν σιζιν, Αλλαη’ταν βα⎭κα ταπτ⎬κλαρ⎬ν⎬ζα κυλ ολμακταν μεν εδιλδιμ, βανα Ραββιμδεν βεψψινελερ (δελιλλερ) γελδιðι ι⎜ιν. ςε ®λεμλεριν Ραββινε τεσλιμ ολμακλα (ρυηυμυ, ϖεχηιμι, νεφσιμι ϖε ιραδεμι Αλλαη’α τεσλιμ ετμεκλε) εμρολυνδυμ.” 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14

-

kul innî nuhîtu en a’budu ellezîne ted’ûne min dûni allâhi lemmâ câeniye el beyyinâtu min rabbî ve umirtu en uslime li rabbi el âlemîne

: : : : : : : : : : : : : :

de, söyle muhakkak ki ben nehy edildim, men edildim kul olmak onlar siz tapýyorsunuz Allah’tan baþka olduðu zaman bana geldi beyineler, deliller benim Rabbimden ve ben emrolundum teslim olmak âlemlerin Rabbine

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Âlemlerin Rabbine teslim olmak bir bütündür. 28 basamaklýk bir Ýslâm merdiveninde, ruhu Allah’a teslim edebilmek 22. basamakta mümkün olur. 25. basamakta fizik vücut teslim olur. 27. basamakta nefs teslim olur. 28. basamak, 7 kademeden oluþur. Bu 7 kademenin beþincisinde irade Allah’a teslim olur. Ve böylece bütün teslimler tamamlanýr. Bütün insanlar için söz konusu olan þey, Allah’ teslim olmaktýr. Ýradenin de Allah’a teslimi teslim-i küllî ile bir teslimdir. Kiþinin, Allah tarafýndan kendisine verilmiþ olan herþeyi onun sahibine teslim etmesini içerir. Yerlerin, göklerin melekûtunu görmek ancak daimî zikre ulaþmýþ bir kiþi tarafýndan gerçekleþtirilebilir. Bu, nefsin teslimidir. Nefsin kalbinde hiçbir afetin kalmamasý halinde gerçekleþebilir. Ýradenin teslimi, daha da ötede bir olgudur. Kalbin, bütün afetlerden kurtulduktan sonra 19 mertebe müzeyyen olmasý gerekir. Ancak o tezyinden sonra kiþi, iradesini de Allah’a teslim edebilir.

438

438


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 67

Χ⎫ζ − 24

Σαψφα − 476

(40) Mu’min Suresi ¡å¡ßª¤ì¢à¤Ûa ¢ñ ‰ì¢

¤å¡ß £á¢q §ò 1¤À¢ã ¤å¡ß £á¢q §la Š¢m ¤å¡ß ¤á¢Ø Ô Ü  ô©ˆ £Ûa ì¢ç £á¢q ¤á¢× £†¢( a a¬ì¢Ì¢Ü¤j n¡Û £á¢q ¦5¤1¡Ÿ ¤á¢Ø¢u¡Š¤‚¢í £á¢q §ò Ô Ü Ç ¢3¤j Ó ¤å¡ß ó¨£Ï ì n¢í æì¢Ü¡Ô¤È m

¤å ß ¤á¢Ø¤ä¡ß ë 7 b¦ì¢î,¢( aì¢ãì¢Ø n¡Û

¤á¢Ø £Ü È Û ë ó¦£à ¢ß ¦5 u a a¬ì¢Ì¢Ü¤j n¡Û ë

Huvellezî halakakum min turâbin summe min nutfetin summe min alakatin summe yuhricukum týflen summe li teblugû eþuddekum summe li tekûnû þuyûhâ(þuyûhan), ve minkum men yuteveffâ min kablu ve li teblugû ecelen musemmen ve leallekum ta’kýlûn(ta’kýlûne).

Ο κι, σιζι τοπρακταν ψαραττ⎬. Σονρα βιρ νυτφεδεν, σονρα βιρ αλακαδαν (ραηιμ δυϖαρ⎬να ασ⎬λ⎬ βιρ δαμλαδαν). Σονρα σιζι βιρ ⎜οχυκ ολαρακ ⎜⎬καρ⎬ρ κι σιζιν εν κυϖϖετλι ⎜αð⎬ν⎬ζα υλα⎭μαν⎬ζ, δαηα σονρα δα ψα⎭λανμαν⎬ζ ι⎜ιν. ςε σιζδεν βιρ κ⎬σμ⎬, ιητιψαρλαμαδαν ⎞νχε ϖεφατ εττιριλιρ (⎞λδ⎫ρ⎫λ⎫ρ). ςε (βιρ κ⎬σμ⎬ν⎬ζ⎬ν δα) βελιρλενμι⎭ βιρ σ⎫ρεψε υλα⎭μαν⎬ζ ι⎜ιν. ςε υμυλυρ κι σιζ β⎞ψλεχε ακ⎬λ εδερσινιζ. 1 2 3 4 5 6 7

439

-

huve ellezî halaka-kum min turâbin summe min

: : : : : : :

o ki o sizi yarattý den toprak sonra den

439


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 67

Χ⎫ζ − 24

Σαψφα − 476

(40) Mu’min Suresi ¡å¡ß¤ªì¢à¤Ûa ¢ñ ‰ì¢

8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34

-

nutfetin summe min alakatin summe yuhricu-kum týflen summe li teblugû eþudde-kum summe li tekûnû þuyûhan ve min-kum men yuteveffâ min kablu ve li teblugû ecelen musemmen ve lealle-kum ta'kýlûne

: : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : :

nutfe, bir damla su sonra den alaka, bir noktaya asýlý damla, embriyo sonra sizi çýkarýr çocuk sonra için ulaþýrsýnýz, eriþirsiniz sizin en kuvvetli çaðýnýz sonra için siz olursunuz þeyhler, yaþlýlar, ihtiyarlar ve sizden kim, kimse vefat ettirilir, öldürülür önceden ve için ulaþýrsýnýz, eriþirsiniz ecel, süre isimlendirilmiþ, belirlenmiþ ve umulur ki siz böylece akýl edersiniz

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Allahû Tealâ, ilk insaný topraktan yaratýyor. Sonrakileri bir damla sudan yani meni’den. Sonra bir embriyodan. Sonra insaný bir çocuk olarak çýkarýyor. Allahû Tealâ bütün evreleri burada dercetmiþ. Ýnsanlar var, daha çocuk yaþta ölüyor, genç yaþta ölüyor; bir kýsmý da çok ihtiyarlýyor, çok uzun bir ömrün sahibi oluyor.

440

440


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 68

Χ⎫ζ − 24

Σαψφα − 476

(40) Mu’min Suresi ¡å¡ß¤ªì¢à¤Ûa ¢ñ ‰ì¢

󬨚 Ó a ‡¡b Ï 7 ¢oî©à¢í ë ©ï¤z¢í ô©ˆ £Ûa ì¢ç ; ¢æì¢Ø î Ï ¤å¢× ¢é Û ¢4ì¢Ô í b à £ã¡b Ï a¦Š¤ß a Huvellezî yuhyî ve yumît(yumîtu), fe izâ kadâ emren fe innemâ yekûlu lehu kun fe yekûn(yekûnu).

Ηαψατ ϖερεν δε ⎞λδ⎫ρεν δε Ο’δυρ. Ο, βιρ ι⎭ε η⎫κμεττιðι (καραρ ϖερδιðι) ζαμαν ονα σαδεχε “Ολ!” δερ. ςε ο, ηεμεν ολυρ. 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12

-

huve ellezî yuhyî ve yumîtu fe izâ kadâ emren fe innemâ yekûlu lehu kun fe yekûnu

: : : : : : : : : : : :

o ki o hayat verir, yaþatýr ve öldürür o taktirde, o zaman hükmettiði zaman bir iþ o zaman sadece söyler, der ona ol o zaman, hemen olur

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Herkese Allahû Tealâ belirli bir kader tayin etmiþtir. Herkes, belli bir zaman parçasý yaþayacaktýr. O zaman sona erdiðinde, o kiþi mutlaka ölecektir. Baþka bir alternatif söz konusu deðildir. Allahû Tealâ’nýn dizayný içinde, hayat ve ölüm Allah’ýn elindedir. Hiç kimsenin hayatý, kimsenin elinde deðildir. Ömrü, belirli bir noktaya kadar tayin edilmiþtir. Hem zaman hem mekân koordinatý bellidir. Nerede ve ne zaman kiþi ölecektir, ezelde Allahû Tealâ tayin etmiþtir. Birileri bir baþkasýný öldürmek istese de kiþinin ömrü ne zaman bitecekse, o zaman ölür. Eðer birisi, bir baþkasýnýn ölümüne sebep olmuþsa, bilsin ki; eðer o öldürmeseydi, bir baþka sebeple o kiþi ayný anda ve ayný yerde mutlaka ölecekti. Kimsenin ölümü hiç kimseye ait deðildir. Kader, tayin edilmiþtir. O gün, orada o kiþi ölecektir. Allahû Tealâ bu konuda buyuruyor ki: 3/AL-Ý ÝMRAN-156: Yâ eyyuhellezîne âmenû lâ tekûnû kellezîne keferû ve kâlû li ýhvânihim izâ darabû fîl ardý ev kânû guzzen lev kânû indenâ mâ mâtû ve mâ kutilû, li yec’alallâhu zâlike hasreten fî kulûbihim vallâhu yuhyî ve yumît(yumîtu), vallâhu bi mâ ta’melûne basîr(basîrun). Ey îmân edenler! Yeryüzünde seyahatte iken ölen veya savaþlarda öldürülen kardeþleri için: “Eðer yanýmýzda olsalardý ne ölürlerdi, ne de öldürülürlerdi.” diyen o kâfirler gibi olmayýn. Allah bunu, onlarýn kalplerinde bir hasret (piþmanlýk sebebi) kýlmak için (yaptý). Dirilten de, öldüren de Allah’týr. Allah, yaptýðýnýz þeyleri hakkýyla gören BASÎR’dir. Öyleyse hayat veren de öldüren de Allah’týr. Ýnsanlarýn hiçbir asl’a dayanmayan kuru iddialarýnýn ne kadar geçersiz olduðunu Allahû Tealâ her âyetle ayrý ayrý ispatlýyor.

441

441


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 69

Χ⎫ζ − 24

Σαψφα − 476

(40) Mu’min Suresi ¡å¡ßª¤ì¢à¤Ûa ¢ñ ‰ì¢

æì¢Û¡…b v¢í åí©ˆ £Ûa ó Û¡a Š m ¤á Û a 8 æì¢Ï Š¤–¢í ó¨£ã a 6 ¡é£Ü¨ Ûa ¡pb í¨a ó¬©Ï E lem tere ilellezîne yucâdilûne fî âyâtillâh(âyâtillâhi), ennâ yusrafûn(yusrafûne).

Αλλαη’⎬ν ®ψετλερι ηακκ⎬νδα μ⎫χ®δελε εδενλερι γ⎞ρμεδιν μι? Ονλαρ νασ⎬λ δ⎞νδ⎫ρ⎫λ⎫ψορλαρ.

1 2 3 4 5 6 7 8

-

e lem tere ilellezîne (ilâ ellezîne) yucâdilûne fî âyâti allâhi ennâ yusrafûne

: : : : : : : :

mi görmedin onlarý mücâdele ediyorlar, tartýþýyorlar hakkýnda Allah'ýn âyetleri nasýl döndürülüyorlar

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Allah’ýn âyetleri hakkýnda mücâdele edenler iblis, insan ve cin þeytanlar yani tagut tarafýndan döndürülüyorlar.

442

442


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 70

Χ⎫ζ − 24

Σαψφα − 476

(40) Mu’min Suresi ¡å¡ß¤ªì¢à¤Ûa ¢ñ ‰ì¢

b ä¤Ü ¤‰ a ¬b à¡2 ë ¡lb n¡Ø¤Ûb¡2 aì¢2 £ˆ × åí©ˆ £Û a = æì¢à Ü¤È í Ò¤ì  Ï ´ ® b ä Ü¢¢‰ ©é¡2 Ellezîne kezzebû bil kitâbi ve bimâ erselnâ bihî rusulenâ, fe sevfe ya’lemûn(ya’lemûne).

Ονλαρ, Κιταβ⎬ ϖε ρεσ⎦λλεριμιζλε γ⎞νδερδιðιμιζ ⎭εψλερι ψαλανλαδ⎬λαρ. Φακατ ψακ⎬νδα βιλεχεκλερ (⎞ðρενεχεκλερ). 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11

-

ellezîne kezzebû bi el kitâbi ve bimâ erselnâ bi-hi rusule-nâ fe sevfe ya'lemûne

: : : : : : : : : : :

onlar yalanladýlar kitabý ve þeyleri biz gönderdik onunla, onu bizim resûllerimiz fakat yakýnda bilecekler

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Kur’ân-ý Kerim, Allahû Tealâ tarafýndan indiriliyor, lâfzý ve ruhu Peygamber Efendimiz (S.A.V) tarafýndan açýklanýyor. Ama insanlar Allah’ýn, kalbine Kur’ân-ý Kerim’i yazdýrdýðý Peygamber Efendimiz (S.A.V)’i inkâr ediyorlar. Kur’ân’ý, kalbinden okusa da açýklamalarý Allah’tan öðrenerek söylese de insanlar inanmýyorlar. Öldükleri zaman hakikati anlayacaklar ama geç kalmýþ olacaklar. Onlar da Allah’a ulaþmayý dilemeden ölenler gibi, diyecekler ki: “Yarabbi, bizi tekrar dünyaya geri gönder; Senin resûlüne tâbî olalým.”

443

443


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 71

Χ⎫ζ − 24

Σαψφα − 476

(40) Mu’min Suresi ¡å¡ßª¤ì¢à¤Ûa ¢ñ ‰ì¢

¤á¡è¡Ób ä¤Ç a ó¬©Ï ¢4 5¤Ë ü¤a ¡‡¡a = æì¢j z¤¢í 6 ¢3¡ 5 £Ûa ë Ýzil aglâlu fî a’nâkýhim ves selâsil(selâsilu), yushabûn(yushabûne).

Ονλαρ, βοψυνλαρ⎬νδα ηαλκαλαρ ϖε ζινχιρλερ ολδυðυ ηαλδε σ⎫ρ⎫κλενεχεκλερ.

1 2 3 4 5 6

-

iz(i) el aglâlu fî a'nâký-him ve es selâsilu yushabûne

: : : : : :

olduðu zaman halkalar onlarýn boyunlarýnda ve zincirler sürüklenecekler

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Cehennemden bir kesit veriyor Allahû Tealâ. Cehenneme giren insanlar boyunlarýnda halkalar ve onlarý birbirine baðlayan zincirler olduðu halde sürüklenecekler. Baðlý olduðu kiþi, ileri doðru gittiði zaman, onun arkasýndan o da sürüklenecek. Cehennem içinde de hareket söz konusu ve bu insanlar boyunlarýndan birbirine baðlý, zincirlenmiþ durumda cehennemde olacaklar.

444

444


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 72

Χ⎫ζ − 24

Σαψφα − 476

(40) Mu’min Suresi ¡å¡ß¤ªì¢à¤Ûa ¢ñ ‰ì¢

£á¢q ¡áî©à z¤Ûa ó¡Ï 7 æ뢊 v¤¢í ¡‰b £äÛa ó¡Ï Fîl hamîmi summe fîn nâri yuscerûn(yuscerûne).

Ονλαρ καψναρ συψα σοκυλαχακλαρ, σονρα δα ατε⎭τε τυτυ⎭τυρυλαχακλαρ (ψακ⎬λαχακλαρ). 1 2 3 4 5 6

-

fî el hamîmi summe fî en nâri yuscerûne

: : : : : :

içinde, de kaynar su sonra içinde, de ateþ tutuþturulacaklar, yakýlacaklar

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Buradaki kaynar su, kaynar benzin benzeri bir þey; çünkü su yakmaz. Benzin benzeri bir nesne tutuþturuluyor. Tutuþturulunca kiþi de onunla beraber yanýyor. Allahû Tealâ diyor ki: 72/CÝN-15: Ve emmel kâsitûne fe kânû li cehenneme hatabâ(hataban). Kasitun olanlara gelince, onlar cehenneme odun oldular. Cehenneme odun olmak, cehennemde yakýlmak demektir. Sonunda herþey enerjiye döndürülecek, cehennemdekilerin hepsi yanmýþ olacaklar. Ýnsanlar yanmanýn o büyük ýzdýrabýný yaþayarak yanacaklar ve yok olacaklar.

445

445


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 73

Χ⎫ζ − 24

Σαψφα − 476

(40) Mu’min Suresi ¡å¡ßª¤ì¢à¤Ûa ¢ñ ‰ì¢

= æì¢×¡Š¤'¢m ¤á¢n¤ä¢× b ß å¤í a ¤á¢è Û 3î©Ó £á¢q Summe kîle lehum eyne mâ kuntum tuþrikûn(tuþrikûne).

Σονρα ονλαρα: “Σιζιν ⎭ιρκ κο⎭μυ⎭ ολδυðυνυζ ⎭εψλερ νερεδε?” δενιρ. 1 2 3 4 5 6 7

-

summe kîle lehum eyne mâ kuntum tuþrikûne

: : : : : : :

sonra denildi onlara nerede þey(ler) siz oldunuz siz þirk koþuyorsunuz

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Allahû Tealâ buyuruyor ki: 4/NÝSA-56: Ýnnellezîne keferû bi âyâtinâ sevfe nuslîhim nâra(nâran), kullemâ nadicet culûduhum beddelnâhum culûden gayrehâ li yezûkûl azâb(azâbe) innallâhe kâne azîzen hakîmâ(hakîmen). Âyetlerimizi inkâr eden kimseleri muhakkak ki yakýnda ateþe atacaðýz. Derileri yanýp kavruldukça azabý tatmalarý için onlarý baþka deriler ile deðiþtireceðiz. Hiç þüphesiz Allah, Azîz’dir, Hakîm’dir. Bu yanma iþkencesi binlerce sene devam edecek. Hergün yanacaklar. Ölmek isteyecekler ama ölemeyecekler. Tutuþturularak yakýlan bu insanlara sual soruluyor: “Þirk koþtuðunuz putlar nerede?” Þirk koþmak, sadece putlara tapmak deðildir. Allah’a ulaþmayý dilemeyen herkes, müþriktir. Bu, gizli þirktir. 30/RUM-31: Munîbîne ileyhi vettekûhu ve ekîmûs salâte ve lâ tekûnû minel muþrikîn(muþrikîne). Allah’a yönel, Allah’a ulaþmayý dile ve takva sahibi ol. Ve namaz kýl ve böylece müþriklerden olma. 30/RUM-32: Minellezîne ferrakû dînehum ve kânû þiyeâ(þiyean), kullu hýzbin bimâ ledeyhim ferihûn(ferihûne). O müþriklerden olmayýn ki; onlar, fýrkalara ayrýlmýþlardýr. Herbiri kendi elindekiyle ferahlanýrlar. Onlar, ayrý ayrý gruplar oluþturmuþlardýr. Ýþte Allah’a ulaþmayý dilemeyenler, puta taptýklarý için deðil, Allah’a ruhlarýný ulaþtýrmayý dilemedikleri için müþriklerdir, þirktedirler. Ulaþtýrmýyorlar ama o ulaþtýrmayý dilememekten baþlayan bir þirk müessesesi bütün insanlarý sarýyor. Burada, kendilerine þirk koþulan, insanlarýn Allah’a ulaþmayý dilemelerine mani olanlarlar var. Ýnsanlardan kim baþka insanlarýn Allah’ýn yoluna girmesine mani oluyorsa, o uzak bir dalâlet içindedir: 4/NÝSA-167:Ýnnellezîne keferû ve saddû an sebîlillâhi kad dallû dalâlen baîdâ(baîden). Onlar, muhakkak ki; kâfirdirler. Ve Allah’ýn yolundan men ederler. Onlar, uzak bir dalâlet içindedirler.

446

446


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 74

Χ⎫ζ − 24

Σαψφα − 476

(40) Mu’min Suresi ¡å¡ß¤ªì¢à¤Ûa ¢ñ ‰ì¢

aì¢Ç¤† ã ¤å¢Ø ã ¤á Û ¤3 2 b £ä Ç aì¢£Ü ™ aì¢Ûb Ó 6 ¡é ¨£ÜÛa ¡æ뢅 ¤å¡ß åí©Š¡Ïb ؤÛa ¢é¨ £ÜÛa ¢£3¡š¢í Ù¡Û¨ˆ × 6 b¦÷¤î ( ¢3¤j Ó ¤å¡ß Min dûnillâh(dûnillâhi), kâlû dallû annâ bel lem nekun ned’û min kablu þey’â(þey’en), kezâlike yudýllullâhul kâfirîn(kâfirîne).

Αλλαη’ταν βα⎭κα. (χεηεννεμδεκιλερ δε) δερλερ κι: “Ονλαρ βιζδεν σαπτ⎬λαρ (υζακλα⎭τ⎬λαρ). Ηαψ⎬ρ, (μεðερ) βιζ δαηα ⎞νχε (ηι⎜) βιρ ⎭εψε ταπμαμ⎬⎭⎬ζ. Αλλαη, κ®φιρλερι ι⎭τε β⎞ψλε δαλ®λεττε β⎬ρακ⎬ρ.” 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14

-

min dûni allâhi kâlû dallû annâ bel lem nekun ned'û min kablu þey'en kezâlike yudýllu allâhu el kâfirîne

: : : : : : : : : : : : : :

den Allah'tan baþka dediler saptýlar, uzaklaþtýlar bizden hayýr, bilâkis biz olmadýk, biz deðildik tapýyoruz daha önceden bir þey iþte böyle dalâlette býrakýr Allah kâfirler

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm “Allah’tan baþka” ifadesi bir evvelki âyet-i kerimeye ilâvedir. “Sizin þirk koþmuþ olduðunuz þeyler nerede? Allah’tan baþka.” Kâfirler, hiçbir þeye tapmadýklarýný söylüyorlar. Bakýyorlar ki; taptýklarý þey tapýlacak bir þey deðilmiþ. “Taptýðýmýz þeyler, birer birer bizden uzaklaþtýlar. Biz meðer hiçbir þeye tapmamýþýz. Bir þeylere taptýðýmýzý zannediyorduk ama onlar hiçbir þey deðilmiþ.” ifadesi bunu muhtevasýna alýyor.

447

447


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 75

Χ⎫ζ − 24

Σαψφα − 476

(40) Mu’min Suresi ¡å¡ßª¤ì¢à¤Ûa ¢ñ ‰ì¢

¡¤‰ ü¤a ó¡Ï æì¢y Š¤1 m ¤á¢n¤ä¢× b à¡2 ¤á¢Ø¡Û¨‡ 7 æì¢y Š¤à m ¤á¢n¤ä¢× b à¡2 ë ¡£Õ z¤Ûa ¡Š¤î Ì¡2 Zâlikum bimâ kuntum tefrehûne fîl ardý bi gayril hakký ve bimâ kuntum temrehûn(temrehûne).

⇑⎭τε βυ, σιζιν ψερψ⎫ζ⎫νδε ηακσ⎬ζ ψερε ⎭⎬μαρμαν⎬ζ ϖε αζμαν⎬ζ σεβεβιψλεδιρ. 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11

-

zâlikum bimâ kuntum tefrehûne fî el ardý bi gayri el hakký ve bimâ kuntum temrehûne

: : : : : : : : : : :

iþte bu sebebiyle, nedeniyle siz oldunuz (ferahlanýyorsunuz) þýmarýyorsunuz yeryüzünde olmaksýzýn hak ve sebebiyle, nedeniyle siz oldunuz böbürleniyorsunuz, azýyorsunuz

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm “Cehenneme giriþiniz, cehennemde boyunlarýnýza halkalar vurulmasý, zincirlerle birbirinize baðlanmanýz, tutuþturulmanýz, derilerinizin yanmasý ve yeniden et giydirilmeniz, bunlarýn hepsi yeryüzünde sizin haksýz yere azmanýz ve þýmarmanýz sebebiyledir.” diyor, Allahû Tealâ. Bu insanlar þehirlerde duruma hakim olanlardýr. Onlar bu yanlýþlýklarý para sahibi olduklarý için baþkalarýna kabul ettirmektedirler. Onlar da bunlar sebebiyle cehenneme girenlerdir. Ve hepsi cehennemde bu sýkýntýyý çekeceklerdir. Derileri devamlý yanacak, tekrar et giydirilecek, tekrar et giydirilecek, tekrar yanacak ve yüzbinlerce yýl böyle bir hayatý yaþayacaklardýr.

448

448


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

Χ⎫ζ − 24

ℜψετ − 76

Σαψφα − 476

(40) Mu’min Suresi ¡å¡ß¤ªì¢à¤Ûa ¢ñ ‰ì¢

7 b èî©Ï åí©†¡Ûb  á £ä è u la ì¤2 a a¬ì¢Ü¢¤…¢a åí©Š¡£j Ø n¢à¤Ûa ô ì¤r ß ¤÷¡j Ï Udhulû ebvâbe cehenneme hâlidîne fîhâ, fe bi’se mesvel mutekebbirîn(mutekebbirîne).

Εβεδιψψεν οραδα καλμακ ⎫ζερε χεηεννεμιν καπ⎬λαρ⎬νδαν γιριν. Αρτ⎬κ κιβιρλενενλεριν καλαχακλαρ⎬ ψερ νε κ⎞τ⎫. 1 2 3 4 5 6 7 8 9

-

udhulû ebvâbe cehenneme hâlidîne fîhâ fe bi'se mesvâ el mutekebbirîne

: : : : : : : : :

dahil olun, girin kapýlar cehennem ebediyyen kalacak olanlar orada bundan sonra, artýk ne kötü kalýnan yer mütekebbirler, kibirlenenler

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Bu kibirlenen insanlar, baþkalarýna hakim olanlar, baþka insanlarý da Allah’ýn yolundan saptýrarak þirkte býrakanlar, þirke sokanlardýr. Onlar için orada cehennem azabý, yakýlmak, derilerinin tamamen yok olmasý söz konusudur.

449

449


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 77

Χ⎫ζ − 24

Σαψφα − 476

(40) Mu’min Suresi ¡å¡ßª¤ì¢à¤Ûa ¢ñ ‰ì¢

ô©ˆ £Ûa œ¤È 2 Ù £ä í¡Š¢ã b £ß¡b Ï 7 ¥£Õ y ¡é¨£ÜÛa †¤Ç ë £æ¡a ¤Š¡j¤•b Ï æì¢È u¤Š¢í b ä¤î Û¡b Ï Ù £ä î £Ï ì n ã ¤ë a ¤á¢ç¢†¡È ã Fasbir inne va’dallâhi hakk(hakkun), fe immâ nuriyenneke ba’dallezî neýduhum ev neteveffeyenneke fe ileynâ yurceûn(yurceûne).

√ψλεψσε σαβρετ. Μυηακκακ κι Αλλαη’⎬ν ϖααδι ηακτ⎬ρ. Ονλαρα ϖααδεττικλεριμιζιν (αζαβ⎬ν), βιρ κ⎬σμ⎬ν⎬ σανα γ⎞στεριριζ ϖεψα σενι (δαηα ⎞νχε) ⎞λδ⎫ρ⎫ρ⎫ζ. Σονυνδα ονλαρ Βιζε δ⎞νδ⎫ρ⎫λεχεκλερ. 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15

-

fasbir (fe ýsbir) inne va'dallâhi (va'de allâhi) hakkun fe immâ nuriyenne-ke ba'da ellezî neýdu-hum ev neteveffeyenne-ke fe ileynâ yurceûne

: : : : : : : : : : : : : : :

öyleyse sabret muhakkak ki Allah'ýn vaadi hak böylece, artýk amma, ya, veya sana gösteririz bazý, bir kýsým ki o onlara vaadediyoruz veya seni vefat ettiririz sonra, sonunda bize (onlar) döndürülecekler

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Onlar Peygamber Efendimiz (S.A.V)’e zulmediyorlar, kötü davranýþlarda bulunuyorlar. Allahû Tealâ diyor ki: “Öyleyse sabret. Allah’ýn vaadi haktýr.” Sabrýn sonunda Peygember Efendimiz (S.A.V) ve sahâbe zaferlere ulaþýyor. Peygamber Efendimiz (S.A.V)’e Allah gelecekten sahneler gösteriyor. Peygamber Efendimiz (S.A.V) neler olacaðýný, Allahû Tealâ kendisine söylediði için biliyor. Herkesin ruhu ölümden sonra Allah’a geri döner, Allah’a ulaþýr. Diðer taraftan fizik vücutlar da kýyâmet günü Allah’ýn huzuruna ulaþýr. Mahkeme-i Kübra’da herkes kendi hayat filmiyle mahkeme olur. Allah, onlarý mahkemeye çekmez. Onlara, “Ey kulum! Anlat bakalým þimdi Bana; ne suçlar iþledin?” diye sual sormaz. Uzuvlar yaptýklarýný, olaylarýn 3 boyutlu olarak hayat filmlerinde görülmesiyle ispat etmiþ olacaklardýr.

450

450


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 78

Χ⎫ζ − 24

Σαψφα − 477

(40) Mu’min Suresi ¡å¡ßª¤ì¢à¤Ûa ¢ñ ‰ì¢

Ù¤î Ü Ç b 䤖 – Ó ¤å ß ¤á¢è¤ä¡ß ١ܤj Ó ¤å¡ß ¦5¢¢‰ b ä¤Ü ¤‰ a ¤† Ô Û ë §4ì¢ Š¡Û æb × b ß ë 6 Ù¤î Ü Ç ¤—¢–¤Ô ã ¤á Û ¤å ß ¤á¢è¤ä¡ß ë ¡é¨£ÜÛa ¢Š¤ß a õ¬b u a ‡¡b Ï 7 ¡é ¨£ÜÛa ¡æ¤‡¡b¡2 £ü ¡a §ò í¨b¡2 ó¡m¤b í ¤æ a ; æì¢Ü¡À¤j¢à¤Ûa Ù¡Ûb ä¢ç Š¡   ë ¡£Õ z¤Ûb¡2 ó¡š¢Ó Ve lekad erselnâ rusulen min kablike minhum men kasasnâ aleyke ve minhum men lem naksus aleyk(aleyke), ve mâ kâne li resûlin en ye’tiye bi âyetin illâ bi iznillâh(iznillâhi), fe izâ câe emrullâhi kudýye bil hakký ve hasire hunâlikel mubtýlûn(mubtýlûne).

ςε ανδολσυν κι σενδεν ⎞νχε (δε) ρεσ⎦λλερ γ⎞νδερδικ. Ονλαρδαν βιρ κ⎬σμ⎬ν⎬ σανα ανλαττ⎬κ ϖε βιρ κ⎬σμ⎬ν⎬ σανα ανλατμαδ⎬κ. Αλλαη’⎬ν ιζνι ολμαδαν βιρ ρεσ⎦λ⎫ν ®ψετ γετιρμεσι ολαμαζ. Αρτ⎬κ Αλλαη’⎬ν εμρι γελδιðι ζαμαν ηακ ιλε η⎫κμεδιλμι⎭ ολυρ. ςε β®τ⎬λ⎬ ιστεψενλερ, οραδα η⎫σρανα υðραμ⎬⎭λαρδ⎬ρ. 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12

451

-

ve lekad erselnâ rusulen min kabli-ke min-hum men kasasnâ aleyke ve min-hum men lem naksus aleyke

: : : : : : : : : : : :

ve andolsun biz gönderdik resûller senden önce onlardan kim, kimse (kýssa ettik) anlattýk sana ve onlardan kim, kimse (kýssa etmedik) anlatmadýk sana

451


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 78

Χ⎫ζ − 24

Σαψφα − 477

(40) Mu’min Suresi ¡å¡ßª¤ì¢à¤Ûa ¢ñ ‰ì¢ 13 14 17 18 19 20 21 23 24 25 26 27 29 30 31

-

ve mâ kâne li resûlin en ye’tiye bi âyetin illâ bi izni allâhi fe izâ câe emru allâhi kudýye bi el hakký ve hasire hunâli-ke el mubtýlûne

: : : : : : : : : : : : : : :

ve deðildir için bir resûl getirmesi bir âyeti olmadan Allah’ýn izni ile olduðunda, o zaman geldi Allah’ýn emri hükmedilir hak ile ve hüsrana uðradý orada bâtýlý isteyenler

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Peygamber Efendimiz (S.A.V)’den önce de her kavimde resûl bulunuyordu. Peygamber Efendimiz (S.A.V) Nebî’yken de gene her kavimde resûl vardý. O’ndan sonra da kýyâmete kadar resûller varolacaktýr. Mu’minun-44 açýk bir þekilde diyor ki: 23/MU’MÝNUN-44:Summe erselnâ rusulenâ tetrâ, kullemâ câe ummeten resûluhâ kezzebûhu fe etbâ’nâ ba’dahum ba’dan ve cealnâhum ehâdîs(ehâdîse), fe bu’den li kavmin lâ yu’minûn(yu’minûne). Sonra Biz, resûllerimizi ardarda (arasý kesilmeksizin) gönderdik. Her ümmete resûlü geldiði zaman, her defasýnda onu yalanladýlar. Biz de onlarý birbiri arkasýndan (helâk ettik). Ve onlarý efsane kýldýk. Artýk mü’min olmayan kavim (Allah’ýn rahmetinden) uzak olsun. Peygamber Efendimiz (S.A.V), Allah’ýn gönderdiklerinin hepsini birden anlatsaydý, Kur’ân-ý Kerim’in binlerce sayfa devam etmesi gerekirdi. Allah’ýn resûllerine Allah’ýn âyetleri Allah’ýn izniyle indirilir. Peygamber Efendimiz (S.A.V), bir Nebî Resûl’dür, Peygamber Resûl’dür, Son Peygamber’dir. O’ndan sonra bir peygamberin gelmesi hiçbir zaman mümkün deðildir ama kýyâmete kadar bütün kavimlere resûller gelecektir. Eðer Allahû Tealâ bu resûllere bir kitap yazdýrýrsa, bu kitap hiçbir zaman þeriat kitabý olamaz. Son Nebî, Kâinatýn Son Þeriat Kitabý’nýn Sahibi’dir. Bundan sonra yeni bir þeriat kitabý indirilmeyecektir Allahû Tealâ tarafýndan. O, kâinatýn Son Þeriati’dir. Kýyâmete kadar kâinat, Kur’ân-ý Kerim’le, þeriatiyle devam edecektir. Ama Allahû Tealâ, bütün kavimlerdeki resûllerden dilediklerine, bir sohbet mahiyetinde kitap yazdýrabilir, indirebilir. Onlara da Allahû Tealâ “Allah’ýn izniyle indirilmiþtir.” diye not koyar. Allah’ýn izni olmaksýzýn hiçbir resûle Allah’ýn bir kelimesi bile gelemez; Allahû Tealâ izin vermediði hiç kimseye kitap yazdýrmaz. Peygamber Efendimiz (S.A.V)’e, Allah’ýn izniyle Kur’ân-ý Kerim inmiþtir.

452

452


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 79

Χ⎫ζ − 24

Σαψφα − 477

(40) Mu’min Suresi ¡å¡ß¤ªì¢à¤Ûa ¢ñ ‰ì¢

aì¢j פŠ n¡Û âb Ȥã ü¤a ¢á¢Ø Û 3 È u ô©ˆ £Ûa ¢é£Ü¨ Û a 9 æì¢Ü¢×¤b m b è¤ä¡ß ë b è¤ä¡ß Allâhullezî ceale lekumul en’âme li terkebû minhâ ve minhâ te’kulûn(te’kulûne).

Ο Αλλαη κι, “ονυν ⎫ζερινε βινιν ϖε ονυν (ετινδεν) ψεψιν” διψε σιζιν ι⎜ιν ηαψϖανλαρ ϖαρ εττι.

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11

-

allâhu ellezî ceale lekum(u) el en’âme li terkebû min-hâ ve min-hâ te’kulûne

: : : : : : : : : : :

Allah ki o kýldý, yaptý, yarattý sizin için (dört ayaklý) hayvan için binersiniz ondan, ona ve ondan yersiniz

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Bütün hayvanlar iki gayeye matuf olarak yaratýlmýþtýr. Bir kýsmý inek, koyun, keçi gibi sütünden faydalanmak ve etini yemek için bir kýsmý ise üzerine binmek için Allahû Tealâ tarafýndan verilmiþ; at, eþek, deve gibi. Ama bunlardan devenin, eti de yenir. Eski Türkler’de at eti de yenmekteydi.

453

453


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 80

Χ⎫ζ − 24

Σαψφα − 477

(40) Mu’min Suresi ¡å¡ßªì¤ ¢à¤Ûa ¢ñ ‰ì¢

¦ò ub y b è¤î Ü Ç aì¢Ì¢Ü¤j n¡Û ë ¢É¡Ïb ä ß b èî©Ï ¤á¢Ø Û ë 6 æì¢Ü à¤z¢m ¡Ù¤Ü¢1¤Ûa ó Ü Ç ë b è¤î Ü Ç ë ¤á¢×¡‰ë¢†¢• ó©Ï Ve lekum fîhâ menâfiu ve li teblugû aleyhâ hâceten fî sudûrikum ve aleyhâ ve alel fulki tuhmelûn(tuhmelûne).

ςε ονδα (ηαψϖανλαρδα) σιζιν ι⎜ιν μενφαατλερ (φαψδαλαρ) ϖαρδ⎬ρ. ςε ονυν ⎫ζερινδε, γ⎞ν⎫λλερινιζδεκι ηαχετλερε (γιδεχεðινιζ ψερλερε) υλα⎭μαν⎬ζ ι⎜ιν. Ονλαρ⎬ν (ηαψϖανλαρ⎬ν) ϖε γεμιλεριν ⎫ζερινδε τα⎭⎬ν⎬ρσ⎬ν⎬ζ. 1 3 4 5 7 8 9 10 11 12 14 16 17

-

ve lekum fî-hâ menâfiu ve li teblugû aleyhâ hâceten fî sudûri-kum ve aleyhâ ve alâ el fulki tuhmelûne

: : : : : : : : : : : : :

ve sizin için onda vardýr faydalar, yararlar ve için ulaþýrsýnýz onun üstünde hacet, ihtiyaç, arzu, istek içinde, de sineleriniz, göðüsleriniz ve onlarýn üstünde ve üzerinde gemiler taþýnýrsýnýz

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Bir yerden bir yere gitmek için hedef tayin etmek insanýn içinde taþýdýðý arzudur, gönlündeki hacettir. Hayvanlarýn çektiði arabalar üzerinde de taþýnmak söz konusu, o zamanki dizayn içerisinde. Günümüzde ise otomobillerle, trenlerle, uçaklarla her tarafa gitmek söz konusudur.

454

454


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 81

Χ⎫ζ − 24

Σαψφα − 477

(40) Mu’min Suresi ¡å¡ßª¤ì¢à¤Ûa ¢ñ ‰ì¢

£ô b Ï > ©é¡mb í¨a ¤á¢Øí©Š¢í ë æ뢊¡Ø¤ä¢m ¡é¨£ÜÛa ¡pb í¨a Ve yurîkum âyâtihî fe eyye âyâtillâhi tunkirûn(tunkirûne).

ςε (Αλλαη), σιζε ®ψετλερινι γ⎞στεριψορ. √ψλεψσε Αλλαη’⎬ν ηανγι ®ψετλερινι ινκ®ρ εδιψορσυνυζ? 1 2 3 4 5 6 7

-

ve yurî-kum âyâti-hi fe eyye âyâti allâhi tunkirûne

: : : : : : :

ve size gösteriyor onun âyetleri artýk, hâlâ hangi, hangisi Allah’ýn âyetleri siz inkâr ediyorsunuz

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Allah’ýn âyetleri, Kur’ân-ý Kerim’in bütününü oluþturur. Kur’ân-ý Kerim’de 6200’den fazla âyet söz konusudur. Allahû Tealâ âyetlerini gösterdiðine göre Allah’ýn âyetleri inkâr edilmemelidir.

455

455


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 82

Χ⎫ζ − 24

Σαψφα − 477

(40) Mu’min Suresi ¡å¡ßªì¤ ¢à¤Ûa ¢ñ ‰ì¢

a뢊¢Ä¤ä î Ï ¡¤‰ ü¤a ó¡Ï a뢊î,© í ¤á Ü Ï a 6 ¤á¡è¡Ü¤j Ó ¤å¡ß åí©ˆ £Ûa ¢ò j¡Ób Ç æb × Ñ¤î × a¦‰b q¨a ë ¦ñ £ì¢Ó £† ( a ë ¤á¢è¤ä¡ß Š r¤× a a¬ì¢ãb × ¤á¢è¤ä Ç ó¨ä¤Ë a ¬b à Ï ¡¤‰ ü¤a ó¡Ï æì¢j¡¤Ø í aì¢ãb × b ß E fe lem yesîrû fîl ardý fe yenzurû keyfe kâne âkýbetullezîne min kablihim, kânû eksere minhum ve eþedde kuvveten ve âsâren fîl ardý femâ agnâ anhum mâ kânû yeksibûn(yeksibûne).

Ονλαρ ψερψ⎫ζ⎫νδε δολα⎭μαδ⎬λαρ μ⎬ κι? Ονλαρδαν ⎞νχεκιλεριν ακ⎬βετλερι νασ⎬λ ολδυ βακσ⎬νλαρ. ςε ονλαρ⎬ν ⎜οðυ, κυϖϖετ ϖε εσερλερ βακ⎬μ⎬νδαν ψερψ⎫ζ⎫νδε κενδιλερινδεν δαηα ⎫στ⎫νδ⎫λερ. Φακατ καζανμ⎬⎭ ολδυκλαρ⎬ ⎭εψλερ, ονλαρα φαψδα ϖερμεδι.

456

456


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 82

Χ⎫ζ − 24

Σαψφα − 477

(40) Mu’min Suresi ¡å¡ß¤ªì¢à¤Ûa ¢ñ ‰ì¢

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26

-

e fe lem yesîrû fî el ardý fe yenzurû keyfe kâne âkýbetu ellezîne min kabli-him kânû eksere min-hum ve eþedde kuvveten ve âsâren fî el ardý fe mâ agnâ an-hum mâ kânû yeksibûne

: : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : :

mi öyleyse dolaþmadýlar de yeryüzü böylece, artýk baksýnlar nasýl idi, oldu akýbet, son onlar den onlardan önce idiler, oldular daha çok onlardan ve daha kuvvetli kuvvet ve eserler yeryüzünde bundan sonra müstaðni kýlmadý, fayda vermedi onlardan þey idiler, oldular kesbediyorlar, kazanýyorlar

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Yeryüzünde dolaþýp baktýðýnýz zaman, tarihte yaþamýþ olan insanlarý görüyorsunuz. Ve bir de bakýyorsunuz ki; eski Mýsýr, bugünkü medeniyetin aynýný hatta yaþamýþ. Atomdan haberleri vardý. Medeniyet seviyeleri çok yüksekti. Tutankamon’un mezarýna giren insanlarý öldüren þey atomla iliþkili; bir radyasyondu. Bunun mânâsý, eski Mýsýr, hatta ondan daha evvelki zamanlarda dünya üzerinde atom harplerinin olduðudur. Ama kazanmýþ olduklarý þeyler, onlara fayda vermedi. Piramidin tavanýndaki bir resim bir uçan dairenin resmidir.

457

457


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 83

Χ⎫ζ − 24

Σαψφα − 477

(40) Mu’min Suresi ¡å¡ßªì¤ ¢à¤Ûa ¢ñ ‰ì¢

¤á¢ç †¤ä¡Ç b à¡2 aì¢y¡Š Ï ¡pb ä¡£î j¤Ûb¡2 ¤á¢è¢Ü¢¢‰ ¤á¢è¤m õ¬b u b £à Ü Ï æ@¢ªë¡Œ¤è n¤ í ©é¡2 aì¢ãb × b ß ¤á¡è¡2 Öb y ë ¡á¤Ü¡È¤Ûa å¡ß Fe lemmâ câethum rusuluhum bil beyyinâti ferihû bimâ indehum minel ilmi ve hâka bihim mâ kânû bihî yestehziûn(yestehziûne).

Ονλαρα ρεσ⎦λλερι βεψψινελερλε γελδιðι ζαμαν ψανλαρ⎬νδακι ιλιμ σεβεβιψλε ⎭⎬μαρδ⎬λαρ. ςε αλαψ ετμι⎭ ολδυκλαρ⎬ ⎭εψ ονλαρ⎬ κυ⎭αττ⎬. 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17

-

fe lemmâ câet-hum rusulu-hum bi el beyyinâti ferihû bimâ inde-hum min el ilmi ve hâka bi-him mâ kânû bi-hi yestehziûne

: : : : : : : : : : : : : : : : :

böylece olduðu zaman onlara geldi onlarýn resûlleri apaçýk beyyinelerle, belgelerle sevinirler, þýmarýrlar, ferahlarlar o þeyle yanlarýnda den ilim ve kuþattý, sardý onlarý þey idiler, oldular onunla alay, istihza ederler

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Resûller beyyinelerle geldikleri zaman insanlarýn sahip olduklarý dünya ilminden daha ötesini biliyorlardý. Allahû Tealâ’nýn, resûllerine verdiði ilim, dünyadaki mevcut ilimlerin mutlaka ötesindedir. Ama resûller Allah’ý temsil ederek insanlarý cennete ulaþtýrmakla vazifeli kýlýnmýþlardýr. Onlara fizikötesi bir ilmin dýþýnda, dünyaya ait bir ilim bazen verilmiþ bazen verilmemiþtir. Nuh’un Gemisi transatlantikten çok daha büyüktür ve hiçbir yakýt yüklenmemiþtir. Geminin bütün dünyayý dolaþabilmesi, aylarca denizde yola devam etmesi imkânsýzdýr. O gemi tamamen odunla dolu olsa, odunlarýn yetmesi mümkün deðildir. Tennur diye kaynayan bir þey var. Bir atom gemisi anlatýlýyor. Bugün atom denizaltýlarý bir yüklemede bir yýldan daha fazla bir zaman, bütün dünyayý dolaþabiliyor. Öyleyse Allahû Tealâ’nýn peygamberlere verdikleri teknik, bazen o zamanýn tekniðinin çok ötesinde olabiliyor.

458

458


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 84

Χ⎫ζ − 24

Σαψφα − 477

(40) Mu’min Suresi ¡å¡ß¤ªì¢à¤Ûa ¢ñ ‰ì¢

¡é£Ü¨ Ûb¡2 b £ä ߨa a¬ì¢Ûb Ó b ä ¤b 2 a¤ë a ‰ b £à Ü Ï åî©×¡Š¤'¢ß ©é¡2 b £ä¢× b à¡2 b 㤊 1 × ë ¢ê †¤y ë Fe lemmâ reev be’senâ kâlû âmennâ billâhi vahdehu ve kefernâ bimâ kunnâ bihî muþrikîn(muþrikîne).

Βιζιμ ⎭ιδδετλι αζαβ⎬μ⎬ζ⎬ γ⎞ρδ⎫κλερι ζαμαν: “Αλλαη’α ϖε Ο’νυν τεκλιðινε ⎩μ®ν εττικ. ςε Ο’να ⎭ιρκ κο⎭τυðυμυζ ⎭εψλερι ινκ®ρ εττικ.” δεδιλερ. 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13

-

fe lemmâ reev be’se-nâ kâlû âmennâ bi allâhi vahde-hu ve kefernâ bimâ kunnâ bihî muþrikîne

: : : : : : : : : : : : :

sonra olduðu zaman gördüler þiddetli azabýmýz dediler îmân ettik Allah’a onun tek oluþu ve inkâr ettik o þeyi biz idik, olduk ona müþrikler, þirk koþanlar, ortak koþanlar

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Bütün resûllerin görevi, dünya hayatýný yaþarken insanlarý cehennemden kurtarabilmektir. Allah’ýn bütün resûlleri bunun için çýrpýnmýþlardýr. Allah’ýn sadece bir emrini yerine getirebilseler, Allah’a ulaþmayý dileyebilseler, bütün insanlar cehennemden kurtulacaklar. Fakat resûlün bunu söylemesi bir fayda temin etmiyor. Ýnsanlarýn çok büyük bir kýsmý Allah’a ulaþmayý dilemiyor. Ve bu kadar kolay bir sebeple sonsuza kadar cennette kalmak mümkün olmasýna raðmen insanlar, þeytanýn araya girmesiyle Allah’ýn âyetlerini inkâr edi-yorlar. Ýlim sahibi geçinenler de bunu inkâr ediyorlar ve insanlarýn Allah’a ulaþmayý dilemelerine mani oluyorlar. Ýþte onlarýn da hepsi cehennemde Allah’ýn þiddetli azabýný gördükleri zaman: “Allah’a ve O’nun Tek’liðine îmân ettik. Ve O’na þirk koþtuðumuz þeyleri inkâr ettik.” diyorlar. Allah’a ulaþmayý dileselerdi, þirk koþmayacaklardý, müþrik olmayacaklardý.

459

459


} øÁÎ@Yìj»A øÅ}Àô@Yj»A ú øɼ@é »A øÁônø@I {

ℜψετ − 85

Χ⎫ζ − 24

Σαψφα − 477

(40) Mu’min Suresi ¡å¡ßªì¤ ¢à¤Ûa ¢ñ ‰ì¢

6 b ä ¤b 2 a¤ë a ‰ b £à Û ¤á¢è¢ãb àí©a ¤á¢è¢È 1¤ä í ¢Ù í ¤á Ü Ï 7 ©ê¡…b j¡Ç ó©Ï ¤o Ü  ¤† Ó ó©n £Ûa ¡é¨£ÜÛa o £ä¢ æ뢊¡Ïb ؤÛa Ù¡Ûb ä¢ç Š¡  ë Fe lem yeku yenfeuhum îmânuhum lemmâ reev be’senâ, sunnetâllahilletî kad halet fî ibâdih(ibâdihî), ve hasire hunâlikel kâfirûn(kâfirûne).

⇒ιδδετλι αζαβ⎬μ⎬ζ⎬ γ⎞ρδ⎫κλερι ζαμαν αρτ⎬κ ονλαρ⎬ν ⎩μ®ν⎬, ονλαρα βιρ φαψδα ϖερμεδι. Αλλαη’⎬ν, κυλλαρ⎬ ηακκ⎬νδακι γελιπ γε⎜εν σ⎫ννετι (κανυνυ) βυδυρ. Κ®φιρλερ οραδα η⎫σρανα υðραδ⎬λαρ. 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15

-

fe lem yeku yenfeu-hum îmânu-hum lemmâ reev be’se-nâ sunnete allâhi elletî kad halet fî ibâdi-hi ve hasire hunâlike el kâfirûne

: : : : : : : : : : : : : : :

böylece, artýk olmadý onlara fayda, yarar saðlar onlarýn îmâný olduðu zaman gördüler þiddetli azabýmýz Allah’ýn sünneti ki o gelip geçti hakkýnda onun kullarý ve hüsrana uðradý orada kâfirler

AÇIKLAMA________________________________________________________________________ Bismillâhirrahmânirrahîm Þiddetli azap, Allah’a ulaþmayý dilemeyenlere mutlaka tattýrýlýr; ancak o zaman Allah’ýn emirlerinin yerine getirilmesi lâzýmgeldiðini idrak ederler ama bu, onlarý kurtarmaz. Îmânýn, yani Allah’a inanmanýn, Allah’a ulaþmayý dilemedikçe, insanlarý cehennemden kurtaramayacaðý bu âyette kesin bir hüküm olarak yer alýyor.

460

460


Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.