MART 2016

Page 1

SAYI 34 YIL 4 MART 2016

PLASTİK ÇORBA - BİYONİK GÖZ ENGELLİLER İÇİN UMUT - EKMEK AĞACI GAZLI İÇECEKLERE BİLİMSEL YAKLAŞIM - AYAM CEMANİ TAVUKLARI

MANDALA


HABERLER

03 PLASTİK ÇORBA

GAZLI İÇECEKLERE BİLİMSEL YAKLAŞIM BİYONİK GÖZ ENGELLİLER İÇİN UMUT ÇİKOLATA KÖPEKLER İÇİN ZARARLI MI ?

AYAM CEMANİ TAVUKLARI

05

RÖPORTAJ : RENKLİ TERAPİ MANDALA

13

EKMEK AĞACI

09 14 19

FRITZ HABER

21

YILDIZLAR GÖZ KIRPIYOR

24

SİYEZ BULGURU

20 22 25 26

BİYOSİSTEM MÜHENDİSLİĞİ


Değerl Kapsül Plus Okuyucuları Merhaba,

KAPSUL PLUS KÜNYE

AYLIK POPÜLER BİLİM DERGİSİ SAYI : 34 YIL 2016 GENEL YAYIN YÖNETMENİ METE ARSLAN KONAK

YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ ASLIHAN DİKMEN

YAYIN KOORDİNATÖRÜ TAYFUN GÖZLER

GÖRSEL YÖNETMEN OZAN ÖZTÜRK

EDİTÖR AYŞE KARAMAN

HABER EDİTÖRÜ EMİNE CEYDA SÖZÜER WEB ADRESİ http://www.kapsulmed a.com/ İLETİŞİM kapsulplus2013@gma l.com http://www.kapsulmed a.com/ https://www.facebook.com/KapsulPlus2013 https://tw tter.com/kapsulplus http:// ssuu.com/kapsulplus2013 http://kapsulplus.blogspot.com/

Her ay olduğu g b dopdolu b r sayıyı s z değerl okuyucularımıza sunmaktan büyük mutluluk duyuyoruz. Bu sayıda terap n tel ğ nde olan mandala sanatı le s zler tanıştıracağız. Bunun ç n en doğru b lg ler vereb lecek, mandala sanatının ülkem zde k lk tems lc ler nden b r olan Aslıhan AKSUN le s zler ç n renkl b r röportaj yaptık. Bunun yanısıra, tüketmekten b r türlü vazgeçemed ğ m z gazlı çecekler n sandığımız kadar masum olup olmadığına b l msel b r açıdan bakmakla b rl kte, çoğumuzun en yakın dostu olan köpekler ç n ç kolatanın o hep duyduğumuz meşhur kör ed c etk s n n gerçek olup olmadığının cevabını arıyoruz. Bunun cevabını ararken lg nç b r b lg le de karşılaştık. Sev ml dostlarımızın d yabet hastalığına olan yatkınlıklarını ve yaklaşık 500 köpekten en az 1 tanes n n T p-1 d yabet hastası olduğu b lg s n ve ayrıntılarını yazımızda s zlere sunduk. Aynı zamanda anne sütü alan bebeklerde toks k k myasalların b r kt ğ gerçeğ n de y ne s zler ç n araştırdık. Maalesef gel şen dünya, gel şen teknoloj ve tüm bunlarla b rl kte hayatımıza g ren çeş tl k myasal maddeler b r bebek ç n en masum bes n maddes olan anne sütünü b le tehl kel b r hale get rm ş durumda. Y ne bu ve bunun g b lg nç b tk , hayvan güncel haberler n s zler ç n derled k. B lg n ze b lg katacağınız b r sayı daha s zler bekl yor. Key fle okumanız d leğ yle...


34

HABERLER

SA YI

Farelerde Kök Hücreden Sperm Yapıldı Ç nl b l m nsanları, farelerde embr yolardan aldıkları kök hücrelerle, normal şlev n gören sperm üretmey başardılar.Laboratuvar ortamında üret len sperm, d ş fareler n yumurtalarına enjekte ed ld ve sağlıklı fare yavruları doğdu. Bu yavruların da daha sonra ç ftleşerek, b r sonrak kuşağın doğumunu sağladıkları b ld r ld . Uzmanlar bu yöntem n nsanlara uygulanab lmes ç n daha alınması gereken çok mesafe olduğunu, ancak ler de erkeklerde kısırlığın g der lmes ç n yen yöntemler gel şt r lmes ne yardımcı olab leceğ n söylüyorlar. http://www.bbc.com/turkce/haberler/2016/02/160226_fare_sperm

Z ka Vürüsü 'Gu lla n-Barré Sendromu'na Neden Olab l r Araştırmacılar, Z ka v rüsünün c dd b r s n r hastalığı olan Gu lla n-Barré sendromuna neden olab leceğ n ortaya koydu.The Lancet derg s nde yayımlanan araştırma ç n b r öncek salgında Z ka v rüsüne yakalanan 42 hastadan kan örnekler alındı. B l m nsanları, v rüsün bulaşmasından yaklaşık altı gün sonra s n r hastalıklarının oluştuğunu gözlemled .S vr s nek ısırığıyla bulaşan v rüsün görüldüğü yerlerde başları normalden daha küçük şek lde doğan bebekler n sayısında artış oldu. Ayrıca, ABD'de Z ka v rüsünün c nsel yolla bulaştığı lk vaka Şubat ayı başında görüldü.B l m nsanlarının araştırmaları, Z ka v rüsünün m krosefal yle bağlantılı olduğuna şaret ed yor. http://www.bbc.com/turkce/haberler/2016/03/160229_z ka_s n r

Hemofil de Gen Tedav s Umudu Vücudun pıhtılaşma s stem nde görülen ve hayat boyu süren genet k b r kan hastalığı olan hemofil , nad r hastalıklar arasında yer alıyor. Gen tedav s , hemofil hastalarının b r süred r bekled kler b r seçenek. Prof. Dr. Kavaklı:" Gen tedav s hemofil hastalarının b r süred r bekled kler b r tedav seçeneğ . Bu konuda İng ltere ve ABD'de yürütülen kl n k çalışmalarla özell kle hemofil B grubundak yet şk nlerde olumlu sonuçlar alındığını b l yoruz. Öneml olan bu çalışmaların sayısının artırılarak bu tedav yöntem n n güvenl ve etk l olduğunun öncel kle yet şk nler, sonrasında da çocuklarda kanıtlanmasıdır” ded . http://www.ntv.com.tr/sagl k/hemofil de-gen-tedav s -umudu,ojQC8OJmkybAllppq5vYg

3

Cüce Uzun Bal nanın Sırrı Çözülüyor Zar f b r yüzücü olan cüce uzun bal na, on yıl önce keşfed lmes ne rağmen g zem n uzun süre korudu. Gözlemlend kler ne da r b ld r mler n şüphel ve nandırıcılıktan uzak olması neden yle, alışkanlıkları ve hatta desenler sır olarak kaldı. B l m nsanları az görülen bu türün g zl yaşamının sırlarını n hayet çözmeye başladılar. Madagaskar açıklarında yakın dönemde yapılan araştırmalar, hem kar des benzer küçük hayvanları yed kler n hem de b l m nsanlarınca henüz açıklanamayan b r nedenle ağız dolusu “p s su” çt kler n ortaya koyuyor. http://www.nat onalgeograph c.com.tr/makale/kesfet/cuce-uzun-bal nan n-s rr cozuluyor/2739


HABERLER

Ses Hızında Tüplü Yolculuk Gerçek Oluyor

B tk Doğaldır ve Zararsızdır Demey n

Ultra hızlı tüplü seyahat n geleceğ , b r grup yüksek l sans öğrenc s n n b lg sayarların başında toplandığı MIT'dek Edgerton Merkez 'n n üçüncü katındak odada şek llen yor olab l r. Yolcuları saatte b n k lometrey aşkın b r hızla taşıyacak olan havada asılı kapsülü tasarlamak ç n hesaplar ve s mülasyonlar yapmışlar. Başmühend s Chr s Mer an, çığır açıcı b r küresel yarışmanın lk aşamasında b r nc l k alan konseptler n n model n tutuyor el nde.

Öner üzer ne her türlü krem ve b tk sel ürünü c lde uygulamanın zararları olab leceğ n bel rten Dermatolog Prof. Berna Şanlı durumu değerlend rd . C lde uygulanan b tk sel ürünlere değ nen Şanlı, her b tk sel ürünün zararsız olmadığına d kkat çekerek, "Öner üzer ne çeş tl b tk ya da krem c ld n ze uygulamayın. B tk doğaldır, o yüzden zararsızdır d ye düşünmey n. H ç tahm n edemeyeceğ n z şek lde c ld n zde leke, kızarıklık, alerj g b durumlar meydana get reb l r. Bunun neden bazen çok b ld ğ n z b tk ler b le olab l r. Unutmayın, c lt bakım ürünler n z dermatoloğunuzun öner s yle almanız en doğrusudur" ded .

http://www.nat onalgeograph c.com.tr/makale/ses-h z nda-tuplu-yolculuk-gercekoluyor/2749

http://www.ntv.com.tr/sagl k/b tk -dogald r-ve-zarars zd rdemey n,Bb3l9Wm RkqTgjQdBJkppw

Mutluluk kalbe zarar İsv çrel b l m adamlarının yaptığı b r araştırma, neşen n de öfke, korku ve üzüntü g b kalb etk leyen duygusal b r ger l m hal olab leceğ n gösterd . BBC'n n haber ne göre, Zür h Ün vers te Hastanes 'nde görevl b l m adamları, kırık kalp sendromu olarak da b l nen takotsubo kard yom yopat s vakalarının y rm de b r ne neşen n yol açtığını ortaya koydu.Sonuçları European Heart Journal'da yayımlanan araştırma çerçeves nde b n 750 hasta üzer nde çalışma yapıldı. Araştırmada doğum günü part s , oğlan çocuğunun evlend r lmes , b r dostla 50 yıl sonra buluşulması, büyük anne olma, tutulan takımın maç kazanması ve p yango vurması g b durumlarda göğüs ağrısı ve nefess z kalma g b ş kayetler n ortaya çıktığı anlaşıldı.B l m adamları, bu vakaların büyük bölümünü menopoza g ren kadınların oluşturduğuna da d kkat çekt . http://www.ntv.com.tr/sagl k/mutluluk-kalbe-zarar,dA7uVAm_r0quNZZTs9tEZQ

Uzay İstasyonu ek b döndü, k zlerle deneyler başlıyor B r yıla yakın b r süred r uzayda yaşayan Amer kalı astronot Scott Kelly le Rus kozmonot M ha l Korn enko, yeryüzüne döndüler.İk uzay nsanı Uluslararası Uzay İstasyonu'nda (ISS) tam 340 gün, yan normal kalış süres n n k m sl zaman geç rd ler.Bu uzatmalı görev uzun süre uzayda kalmanın nsan beden üzer ndek etk ler konusunda b r araştırmanın da parçası. B l m nsanları ayrıca, astronot Scott Kelly'y ncelerken, aynı sürey dünyada geç ren k z Mark le de karşılaştırarak daha lg nç sonuçlar elde etmey umuyorlar. http://www.bbc.com/turkce/haberler/2016/03/160302_astronotlar_donus

4


34

RÖPORTAJ

SA YI

RENKLİ TERAPİ MANDALA Mandala, kişisel yaratıcılık, gelişmiş farkındalık ve spiritüel gelişim süreçlerinden oluşan keşif yolculuğudur. Mandala çizimleri sayesinde ruhumuzun derinliklerine bakabilir ve bilinçaltımızın bize hikâyemizi anlatmasına izin verebiliriz.Mandala sanatının Türkiye'deki ilk temsilcilerinden biri olan Aslıhan Aksun merak edilen soruları değerli okuyucularımız için cevapladı.

5

Mandala ned r? (yapılışından öte felsefes n olab ld ğ nce gen ş aktarır mısınız?) H nt kökenl d nlerde metafiz k veya sembol k bakımdan meta veya m kro kozmosu gösteren şek llere ver len ad olarak kabul ed l r. Genel olarak mandala, şek ller bell b r düzene göre boyamaktır. Mandala merkezden başlayarak dışa doğru da reler hal nde gen şleyen şek llerden oluşur. Genell kle da re veya kare şekl nde olan ve her şey n m st k merkez n sembol ze eden Mandalalar med tasyon nesnes olarak kullanılab lmekted r. Mandala Sanskr tçe çember, da re anlamına gelen b r kel med r. İç nde desenler n bulunduğu b r da re; kötü veya karanlık güçler n ç ne g remeyecekler arınmış b r alanı, daha gen ş b r anlamda se evren s mgeler.


Mandala, kişisel yaratıcılık, gelişmiş farkındalık ve spiritüel gelişim süreçlerinden oluşan keşif yolculuğudur.

(B r röportajınızda) mandalanın "ayna" vaz fes olduğunu fade ed yorsunuz ortaya çıkan desenler n k ş y yansıtması aslında ne demek? Örnek vermek gerek rse reng fazla kullanmış b r k ş renkl ve neşel b r karaktere m sah pt r ya da tam ters ? Evet.. Ayna d yorum çünkü mandala, ç zen b rey n ç dünyasının anlık dışa vurumlarıdır. Anlık dışa vurum sürec nde b rey tam olarak ç nden gelen renkler kullanacak ve kullanacağı semboller kend türetecekt r. Ç z len mandalanın renkler n neşel veya neşes z olarak ayırmayı uygun bulmuyorum. B r b rey normal yaşantısında ve ç dünyasında çok neşel renkler kullanıyor ve sev yor olsa da, o anda k ruh hal le s yah ç z m yapmak steyeb l r. Bu o b rey n ruh hal n n karanlık olduğunu göstermez. Üstel k s yah güzel b r renkt r. Ne kadar t c bulsak da b r o kadar severek g yer z, kamuflajdır. Örneğ n bol sarı le yapılmış b r ç z m n de karanlığı vardır. Bunu ancak ç zen b rey b leb l r, tanımlayab l r. Elbette ortak enerj de buluştuğumuzda, ben mle b rl kte ç z m yapan b reylerde ben de yorumlayab l yorum. Bu tamamen ortak enerj gücü le oluşuyor. Ben ps kolog değ l m, tamamen çsel b r buluşma…

RÖPORTAJ

Mandala ç zerl ğ n nasıl keşfett n z? 20 yıla yakın B l ş m sektöründe Pazarlama ve Satış tecrübeler üzer nde deney m kazandım. Aynı süreçte çeş tl felsefeler ncelemek üzere (Akt f Felsefe) Yen Yüksektepe Kültür Derneğ ne üye oldum. Farklı kültür ve felsefeler ncelerken H nt ve T bet felsefes nden etk lend m. İçsel yolculuğumda m st zm ve spr tüel duygularla beslen rken 2008 yılında Berl n'de Mandala üstadı (Paco) le tanıştım. İçsel der nl ğ olan hocam Paco'nun Türk ye'ye yerleşmes yle, Mandala sanatının yaygınlaşması ç n Kadıköy' de b r atölye kurduk. 7 yıl önce Paco'nun öğret s le med tasyon amaçlı Mandala ç z mler yapmaya başladım. H nt felsefes nden gelen bu aydınlanma yolunu yazılı/görsel medyada ve k ş sel gel ş m atölyeler mle aktarmaya devam ed yorum. Halen Anadolu Yakasında 2, Avrupa Yakasında 1 farklı K ş sel Gel ş m Atölyes nde Mandala Atölyeler açmaktayım.

Günlük yaşamımızda mandala olarak sayab leceğ m z desenlere rastlıyor muyuz? Örneklend reb l r m y z? Elbette.. Günlük yaşamımızda sıkça mandala mot fler le karşılaşırız. Anneler m z n ördüğü d a n t e l l e r, ç a y b a h ç e l e r n d e m ü t e m a d y e n gördüğümüz çay tabakları, halı göbekler , esk dönemlerden hatırlayacağımız d l mlerden oluşan paspaslar bunlara örnekt r. Bu örnekler tıpkı mandala g b merkezden başlayıp dışa doğru büyüyen mot flerden oluşur. B rçok kültürde örneğ n Iran, Osmanlı, Selçuklu mot fler nde de bu örneklere rastlamak mümkündür. Tasavvuf da da yer olan tezh p sanatımız y ne çsel der nl kle, aşkla üret m tekn ğ d r. Örneğ n cam lerde uygulanan süsleme tekn kler nde sanatçılar çsel der nl kler yle Allah'a duyulan heyecanlarını ve h sler n d le get rmekted r.

Mandalayı terap olarak tanımlamanıza sebep olab lecek ruhsal faydaları nelerd r? Mandala ç zerken; Ruhumuzun yansımasıyla konsantrasyon artar, z h n d ng nleş r ve ç huzuru deney mler z. Mandala ç zmek eğlencel ve rahatlatıcı b r akt v ted r. Bu çalışmayı yaparken, hayatımızın temposu b r sürel ğ ne yavaşlar ve ç huzuru deney mler z. Farkındalığı ve konsantrasyonu artıran Mandala, aynı zamanda kend m ze verd ğ m z değer ve özgüven duygularını da artırır. Mandala ç zmek, b rey b l nçaltı le bağlantıya geç r r ve hayaller n başarılab l r hedeflere dönüşmes nde yardımcı olur. Mandala ç zen b reylerde, bey ndek sağ ve sol yarım küreler dengelen r, düşünceler m z ve sezg ler m z b r noktaya toplamamıza yarar, ayrıca merkezde kalab lmey sağlar.

6


34

RÖPORTAJ

SA YI

Mandala ç zmek ç n özel b r yeteneğe ht yaç olmadığını bel rt yorsunuz sanata dönüşmes noktası nerede başlıyor? Evet, 4 buçuk yaş üzer çocukluk dönem nden başlayarak, yet şk nlerdek g r ş sev yes alzhe mer hastalığına kadar el kalem tutab len her b rey mandala ç zeb l r. Bu yolculuk başladığında b rey doğru akışa g rer, el yavaşlar, artan yaratıcılığı sebeb le mot fler zeng nleş r ve kalem doğru kullanmayı öğren r. Zaman çer s nde yaptığı ç z mler, kend s le özdeşleşerek harmanlanır ve ustalaşır. Doğru akışa g ren b r b rey n alacağı dersler net ces nde mot fler, zanaat le bütünlük sağlar.

Atölyeler n dışında sanatsal b r projen z var mı? 2015 Şubat ayında karma portre serg s nde yer aldım. Zaman buldukça üret yorum. Bunların dışında farklı mandala le lg l farklı çalışmalara da başladım, henüz sürpr z.

Mandalaların "sokağa yapılması" (örneğ duvarlara ve m mar yapılara) nasıl bakıyorsunuz? Bu b r proje olarak gel şt r leb l r m ? Elbette Aslında şuan yürüyen b r proje bu. Kadıköy Beled yes n n ve sanatçı dostlarımın da desteğ le “Sess z ol” s ml projem kapsamında Bahar ye Caddes nde bulunan bon bonlara (babalara) Kadıköylüler le Mandala ç z mler yapıyoruz. Mandala barışı, b rl ğ , bütünlüğü s mgeler. Bulunduğu her yerde y enerj ler toplar. M mar de, tekst lde, porselende, metalde, ahşapta ve b rçok yerde uygulanması mümkündür.

7


RÖPORTAJ

‘’

Mandala,

bütünde kalabilmek için dikkati merkezde toplamaktadır.

‘’ Son olarak mandalanın tar hsel gel ş m n ve zleneb len yapılardak varlığını özetler m s n z?

Pek atölyeler n z dışında neler yapıyorsunuz ?

Mandalalar; dünyada çok yaygın olan doğu felsefes nden gelmekted r. Özü 40 b n yıl önces ne dayanır. İnsanlık tarafından karalanan mağara duvarlarında da reler bulundu. Özetle mandalanın neden yuvarlak olduğunu soranlar ç n y b r cevaptır bu. B zler dünyalıyız, dünya da yuvarlak. Yuvarlak bütün canlılara huzur ve enerj ver r. Anlatılan da re se, enerj ler da relerden ürerler. Yuvarlağın enerj s ne b rçok örnek ver leb l r. G rdap, hortum, elektr k enerj s ve bunun g b . B z m kültürümüzde, tasavvufta da dönme vardır, sema eder z dönerek… Özetle ben d yorum k , çe dönmekt r mandala.

Atölyeler m dışında kalan zamanlarda Türk ye genel nde workshoplar düzenl yorum. Kurumsal firmalarda “stres le baş etme yönet m ” adı altında Mandala le med tasyon seansları düzenl yorum. Sosyal sorumluluk kapsamında destekley c çalışmalar yapıyorum. Bunlara örnek olarak Kadıköy Beled yes Çocuk Sanat Merkez Yaz Kampında yaklaşık 140 çocukla mandalalar ç zd k. Ayrıca k mses z çocuklar ve sokak çocukları ç n projeler gel şt r yorum. Çeş tl ün vers teler le b r araya gelerek akadem syen ve öğrenc lerle de çalışıyorum. Özetle bu ş falanma tekn ğ n , b reyler n çsel yolculuğunda kend ler n bulmaları ç n bu enerj y yaymaya devam ed yorum.

Pek s z nle bağlantıya geçmek steyenler s ze nasıl ulaşab l rler? Sosyal medya üzer nden ve asl hanaksun@gma l.com e-ma l hesabımdan bana çok rahat ulaşab l rler.

RÖPORTAJ YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ ASLIHAN DİKMEN

8


SA YI

34

PLASTİK ÇORBA

SA YI

PLASTİK ÇORBA

9

‘’ Kaptan Charles Moore -1997 yılında “Büyük Pasifik Çöplüğü” 'nü bulan kişi “İnsanoğlu'nun plastik ayak izi muhtemelen karbon ayak izinden çok daha tehlikelidir.” şeklinde “plastik çorbası” olarak da bilinen bölgeyi ve ne denli büyük bir tehlike içerdiğini dünya'ya duyurmuştur. Bölge'deki akıntıların ve girdapların etkisi ile sürekli çorba gibi karışmakta olan, konfeti ebatlarındaki plastik parçalarının görünümünden ötürü “Plastik Çorbası” olarak da adlandırılmıştır. ‘’


PLASTİK ÇORBA

B

üyük Pas fik Çöplüğü, Hawa 'n n kuzeydoğu yönünde konumlanmış olup, Hawa ve Kal forn ya'ya yaklaşık olarak 1000 m l (

1610 km) uzaklıkta bulunmaktadır. Ölçülemez b r büyüklükte olan bu

plast k b r k nt s , b l nen 5 büyük yarı trop kal g rdap merkezler nden -kuzey pas fik, kuzey atlant k,

güney pas fik, güney atlant k ve h nt okyanusu g rdap merkezler - (okyanuslardak akıntıların s stemat k b r b ç mde oluşturduğu alan – k bu akıntılar sürekl olarak oluşan vortex çer s ne yen maddeler taşımaya devam etmekted r -) b r çer s nde, kuzey pas fik g rdap merkez çer s nde sıkışmıştır. 5Gyres, olarak b l nen ve Moore'un oluşturduğu Algal ta Den z Araştırma Ek b le de ortak çalışan organ zasyon, 5 büyük g rdap merkez ne keş fler düzenlem ş ve 5' nde de değ şen konsantrasyonlarda plast k yığınlarını tesp t etm şlerd r. Bazı kaynaklara göre büyüklükler Amer ka Kıtası'nın k katı kadar olduğu öne sürülen bu yığınların, ne yazık k , gerçek büyüklükler , bel rs z b r şek lde değ şen akıntılar ve sürekl rastgele b r hareket hal nde olmalarından ötürü ölçülememekted r. Oldukça büyük olması kadar ne kadar büyük olduğu da öneml olsa b le, günümüzde her okyanusda böyle b r yığının, b r k nt n n bulunuyor olması kanaat mce daha da öneml d r. Plast k Çorbaları'nın oluşumunda balıkçılık ek pmanları, açık den zdek petrol ve gaz tes sler le gem ler n etk n olduğu söyleneb l r. Ancak, gelen atıkların yaklaşık %80 kadarı (Trash Travels 2010 Raporuna göre) kara kaynaklıdır. Rüzgarların etk s le neh rlere ve oradan da den zlere taşınan atıklar, yasal veya yasal olmayan yollar le den z ve okyanuslara atılan her türlü alet, edevat, araç ve gereçler, ve plast k üret c ler nce kazara den ze ve/veya akan su t pler ne karışan paletlerce plast k reç nes g b kaynaklar örnek ver leb l r. Kaynağı ne olursa olsun, okyanuslara ve den zlere taşınan bu atıkların, çok büyük yığınlar oluşturması, b nlerce km boyunca akıntılar le taşınması büyük b r sorun oluşturduğu konusu, yadsınamaz b r gerçek olarak karşımızdadır.

10


PLASTİK ÇORBA

SA YI

SA YI

34

Üret c ler ç n hafifl ğ ve dayanıklılığı le öneml b r parça olan plast k, aynı zamanda çevre ç n uzun ömürlü olacak b r problem oluşturduğu b l nmekted r. Trash Travels'ın raporuna göre, doğada parçalarına ayrılıp yok olması, plast k torbalar ç n maks mum 20 yıl, plast k ş şeler ç n maks mum 450 yıl, olta p ç n maks mum 600 yıl gerekt ğ söyleneb lse de, esasında okyanuslarda bu sürec n ne kadar süreceğ n k mse b lmemekted r. UV ışınları ve okyanus ortamının sağladığı şartlar le plast kler sürekl daha küçük parçalara bölünmekted r. Öyle k , araştırmalarda toplanan parçaların büyük b r bölümünün 1 cm'den daha kısa ve 0.15 gr'dan daha hafif olduğu anlaşılmıştır. Yapılan araştırmalara göre elde ed len bazı ver ler paylaşacak olursak, Den z Eğ t m B rl ğ 'n n yaptığı çalışmada (SEA – Sea Educat on Assoc at on) Kuzey Atlant k Okyanusu'nun batısında, HDPE (h gh dens ty polyethylene – yüksek yoğunluklu pol et len), LDPE (low dens ty polyethylene – düşük yoğunluklu pol et len) ve PP (polypropylene) 'e yüzer b ç mde olarak rastlanıldığı kayıt ed lm şt r. Kuzey Pas fik Okyanu'sunun doğusunda 100 m der nl ğe kadar örnekleme yapan Algal ta ek b se, LDPE, styrene (st ren), PP ve PET (polyethylene terephthalate) grubuna rastlamıştır. 2010 yılında 22 yıllık çalışmasını dünya le paylaşan SEA ek b raporlarına göre, yarım saatl k b r toplama sonucunda 1069 parça plast ğe rastlanmış olup, oran-orantı le k lometrekare başına b r hesap yapıldığında elde ed len rakam 580.000 parça olup, ortalama yoğunluğun k lometrekare başına 20.300 parça olduğu düşünüldüğü aktarılmıştır.

Araştırmada farked len b r başka durum se, 1980'den 2008'e geçen süre çer s nde ver lere göre Amer ka'dak oluşan plast k atık m ktarı kend n 4'e katlamışken, Atlant ktek plast k atık konsantrasyonunun pek de değ şmed ğ görülmekted r. Bu durumu b r açıklama get rmey düşünen b l m dünyası, b r m ktarın hayvanlarca tüket ld ğ , b r m ktarın kıyılara vurduğu, b r m ktarının çok çok çok küçük parçalara bölündüğü ve b r m ktarının da den z n d b ne battığı g b b r takım spekülasyonlar üretm şt r. Ka se Projes ver ler ne göre, nsan yapımı plast k materyaller n yaklaşık olarak %70 kadarı den z n d b ne battığı söyleneb l r. Bu demek k , plast k çorba olarak adlandırdığımız, yüzer vaz yettek atıklar okyanusların ev sah pl ğ yaptığı toplam atık m ktarının yalnızca %30'u kadarını oluşturmaktadır.

11


olması, plastik torbalar için maksimum 20 yıl, plastik şişeler için maksimum 450 yıl, olta ipi için maksimum 600 yıl gerektiği söylenebilse de, esasında okyanuslarda bu sürecin ne kadar süreceğini kimse bilmemektedir.

PLASTİK ÇORBA

Trash Travels'ın raporuna göre, doğada parçalarına ayrılıp yok

Doğa, çevre, nsan, hayvanlar alem , b tk ler vs.. g b bu gezegendek bütün canlılar üzer nde plast kler n oluşturab leceğ b r çok etk b l nmekted r. Bütün bunların har c nde bu sorunlar ç n oluşturulab lecek b r çok çözüm de y ne aynı şek lde b l nmekted r. En bas t, en kolay ve b r çok k ş ş n de en doğru ve uygulanılab l r olanı kaynağı, yan problem kökünden çözmek ve oluşan plast k atık m ktarını en aza nd rmek ve hatta mümkünse ortadan kaldırmaktır. Bunun har c ndek çözümler, özell kle oluşmuş olan k rl l ğ n azaltılmasına yönel k olanları b r çoklarınca ne uygulanılab l r ne de mümkün görülmekted r. Bunun en büyük neden , belk de m lyarlarca l tre suyun süzülmes gerekt ğ d r. Bu süreç çer s nde se y ne küçük canlıların da toplanması le ekos steme büyük zararlar ver lmes mümkündür. Tem zlen lmes gereken alan çok çok büyüktür, aynı zamanda atıklar eş t olmayan m ktarlarda dağılmışlardır ve okyanusun etk s le sürekl hareket hal nded r. Dahası, plast k çorbaları ve oluşturdukları k rl l k okyanuslarda bulunmaktadır, b r d ğer değ ş le uluslararası sulardadır. Bu durum hükümetler n hem araştırmalar yürütmes n hem de tem zleme çalışmaları başlatmasını zorlaştırmaktadır. Kaynak http://akuaturk.com/2014/07/plastik-corbasi-garbage-patch/

12


EKMEK AĞACI

SA YI

SA YI

34

EKMEK AĞACI (Artocarpus alt l s)

E

kmek ağacı, Dutg ller (Moraceae) fam lyasına dah l b r b tk türüdür. N şastaca zeng n meyves , b tk n n yet şt r ld ğ trop k bölgeler n pek çoğu ç n başlıca gıda unsurudur. Ana vatanı H nt Okyanusu'nun doğusu

ve Büyük Okyanus'un batısındak adalar olan b r ağaçtır ve d ğer trop k bölgelerde de yaygın olarak

d k lm şt r.

Ağaç 10-12 metreye kadar büyür ve çevres bazen 3 metreye kadar çıkab l r. Dalları yatay ve kabukları kurşun renkted r. Gövdes nde açılan yaralardan latekse benzer b r sıvı akar ve bundan da kuş tutmak üzere ökse yapılır. Yaprakları yıldız şekl nde, 25-50 cm. boyunda ve en genç dalların ucundadır. Meyves b r kavun r l ğ nde, dış reng sarı-yeş l, ağırlığı ortalama 1-3 kg. kadar ve üzer nde düzens z serp l pullar vardır. Yet şmes ç n trop k b r kl me ht yacı olan ekmek ağacı özell kle kuvvetl toprakları sever. İy bakılırsa 700 metre yüksekl ğe kadar y meyve vereb l r. Üret lmes kökler nden yayılan fil zler aracılığı le yapılır ve altı yaşına geld ğ zaman 6 m. yüksekl ğ n bularak, bütün sene ürün ver r. Meyven n et açık sarı olup çer ğ nde % 25 kadar n şastalı maddeler çerd ğ nden çeş tl şek llerde p ş r ld ğ g b n şastanın fermentasyonu le b raya benzer çk ler de yapılır. Bağırsak ve s nd r m s stem n düzenley c etk ye de sah pt r.

İy ce olgunlaşmadan toplanan meyveler bütün olarak p ş r l p sebze g b de yeneb l r; ama yerl ler ekmek ağacının meyveler n daha çok toprağa gömerek fırınlarlar. Bu yöntemde, toprağa b r çukur kazılıp ç ne ateşte kızdırılmış taşlar döşen r; taşların üzer yapraklarla örtülüp meyveler yerleşt r ld kten sonra çukur kapatılır. Yarım saat ç nde p şen meyveler haftalarca bozulmadan saklanab l r. Bol n şasta çerd ğ ç n p şt ğ zaman tadı ekmeğ andıran bu meyveler çok besley c d r. Ç ğken d l mlen p güneşte kurutulduktan sonra öğütülür ve bu undan ekmek ya da muhalleb yapılır. Ayrıca Yerl ler ağacın ç kabuğundak l flerden çok sağlam kumaşlar dokur, kerestes nden ev eşyası ve kano yapar, gövdes nden sızan özsudan elde ett kler tutkalımsı maddeyle de tekne kaplamalarındak çatlaklarını sıvarlar.

Kaynaklar ; http://ntbg.org/breadfru t/breadfru t/ http://www.worldagroforestry.org/treedb/AFTPDFS/Artocarpus_altilis.PDF

13

http://www.bitkiselyag.org/ekmek_agaci/


GAZLI İÇECEKLER

GAZLI İÇECEKLERE VE ETKİLERİNE BİLİMSEL BİR BAKIŞ Hep m z n mutlaka duyduğu b r konudur gazlı çecekler n sağlığımıza c dd zararlar verd ğ , en kısa sürede bırakılması gerekt ğ , vb. uyarılar. Bu yazımızda, bu dd aların b l msel yanlarını nceleyeceğ z ve bazı sonuçlar çıkarmaya çalışacağız.

G

azlı çecekler, veya daha genel s mler yle sodalar, veya daha el t s mler yle hafif çecekler, çer s nde yoğun olarak su veya karbonatlı su, tatlandırıcı ve şekerlend r c barındıran çecekler n genel adıdır. "Hafif çecek" denmes n n neden , "sert çecek" olarak b l nen çecek grubundan farklı olarak çer s nde alkol bulundurmaması veya %0.5 alkolden az bulundurmasıdır. Genell kle gazlı çecekler n şekerlerlend r c s b ld ğ m z bas t şeker (glukoz), yüksek fruktozlu mısır şerbet , meyve suyu veya özell kle gazlı çecekler n d yet vers yonlarında bulunan ve şeker n yer n alab len d ğer k myasallardır. K m zamansa bunlar farklı komb nasyonlarla gazlı çecekler çer s ndek yerler n alab l rler. Bunlar har c ndeyse çecekten çeceğe değ şmekle b rl kte kafe n, renklend r c ler, koruyucular ve b rçok başka çer k çeceğe katılab l r. Pek , bu çecekler n sağlık üzer ndek etk ler neler? Gazlı çecekler tüketmel m y z? Evetse, ne kadar tüketmel y z? Hayırsa neden tüketmemel y z? Ş md , bu soruların cevaplarını arayalım.

14


SA YI

34

GAZLI İÇECEKLER

SA YI

Gazlı İçecekler n Tüket lme Sebepler ve Sağlık Üzer ndek Zararlı Etk ler Açık konuşalım: gazlı çecekler zararlıdır. Bunu h ç dolandırmaya, ev rmeye, çev rmeye gerek yok. Medyada özell kle popüler hale get r len çecekler bunlar olduğu ç n, b l m nsanlarının ve halkın lg s n de özell kle bu çecekler ve sağlık üzer ndek etk ler çek yor. Yapılan araştırmaların hemen hemen heps ndeyse, bu çecekler n farklı sağlık r skler doğurduğunu görüyoruz. Pek ned r bu r skler? Bunları ncelemeye başlayalım. İlk olarak şunu söyleyerek başlayalım: gazlı çecekler n normal b r vücuda/metabol zmaya doğrudan h çb r faydası bulunmamaktadır. Yan bu çecekler çerek kend n ze herhang b r fayda sağlamayı bekleyemezs n z. Ancak elbette bu çecekler tüketenler, bunlardan herhang b r fayda bekleyerek tüketmemekted rler. Genelde nsanların bu çecekler tüketme sebepler şu şek lde sıralanab l r:

·

·

15

Tadının güzel olması: Gerçekten de bu doğru kabul ed leb l r. B rçok kültürden, b rçok nsan bu çecekler ve her damak tadına h tap edeb lecek yüzlerce vers yonunu, Dünya'nın dört b r yanında tüketmekted rler. Zaten üret c ler de herkese h tap edeb lecek tatlara özell kle yönelmekted rler. Özell kle de son dönemde, van lya, ç lek, l mon, böğürtlen, ç kolata, vb. popüler tatlar bu çeceklere katılarak hedef k tle daha da arttırılmıştır. Her yerde olması: Gazlı çecekler kel men n tam anlamıyla, her yerde bulab l rs n z. Bu dev çecek firmaları, Dünya'nın dört b r yanını çecekler n satın alab leceğ n z aletler ve dükkanlarla donatmış vaz yetted r.

·

Kolaylık: Bu çeceklere ulaşmak ve tüketmek çok kolaydır. Herhang b r ş yaparken, herhang b r zaman tüketeb l rs n z. Acele çer s ndeyken b le tüket m kolay çeceklerd r.

·

Reklam: Bu çecekler destekleyen nanılmaz büyük b r reklam kampanyası yürütülmekted r. Dünyaca ünlü s mler, m lyarlarca dolar harcanarak bu ürünler n reklamlarında yer almaktadırlar. Bu da tüket m c dd m ktarda arttırmaktadır.

·

Alışkanlıklar: B rçok nsan bu çeceklere b r kere alıştıktan sonra, b r alışkanlık hal ne get rerek her yemekle b rl kte tüketmey terc h etmekted r. Bu alışkanlık b r defa ed n ld kten sonra, k ş bunu gar psemeden sürdürecekt r.

·

F yatın uygunluğu: D ğer çeceklere göre fiyatların uygun olması, bu çecekler tüket leb l r b r alternat f hal ne get rmekted r. B rçok nsan sadece su çmek yer ne, bu şek lde tatlı gazlı çecekler tüketmey terc h etmekted r. F yatın ucuz olması da bunu mümkün kılmaktadır.

·

Susuzluk: Her ne kadar aralarında tam ters b r l şk olsa da, nsanlar bu çecekler n susuzluğu anlık olarak g dermes nden ötürü tüketmey terc h etmekted rler. Halbuk bu çecekler susuzluğu g dermekten çok arttırmaktadırlar. Ancak o anlık ferahlık etk s , bu ürünler n tüket m n teşv k etmekted r.

·

Bağımlılık: Bu ürünler çer s nde bulunan kafe n, orta düzeyde bağımlılık yapıcı b r madded r. Düzenl b r şek lde bu çecekler tüketen b r b rey, yavaş yavaş kafe n bağımlısı olacak ve sonunda bu çeceklerden vazgeçemez b r hale gelecekt r.


GAZLI İÇECEKLER Ş md , asıl sağlık r skler ne b r göz atalım: Gazlı çecekler n en c dd sorunlarından b r , çerd kler yüksek oranda şekerden ötürü oldukça yüksek kalor değerler ne sah p olmalarıdır. Bu sebeple, bu çecekler özell kle aşırı k lo ve obez te le l şk lend r lmekted r. Ancak bu l şk lend rmey pek doğru bulmayan b rçok b l m nsanı da bulunmaktadır. Çünkü k loya etk s aslında çok da fazla değ ld r. Yapılan araştırmalara göre her gün 330 m l l trel k gazlı çeceklerden 1 adet tüketen b r b rey n, 1 ay boyunca tüket m sonrasında ortalama 300-350 gram fazladan kütle kazandığı gözlenm şt r. Öte yandan PubMed'de 2006 Mart ayında yayınlanan b r makaleye göre gazlı çecek tüketenler n obez teye yakalanma ht mal 1.6 kat artmaktadır. Bu, c dd b r orandır. Ancak obez ten n ana sebeb olarak bu gazlı çecekler görmek kes nl kle asılsız olacaktır. Zaten h çb r araştırmacı da obez ten n ana sebepler nden b r olarak gazlı çecekler saymaz; öte yandan hemen hemen her araştırmacı, gazlı çecek tüket m nden vazgeçmen n aşırı k lolardan ve obez teden kurtulmak açısından faydalı b r adım olacağında hemfik rd r.

Bunun har c nde gazlı çecekler n en büyük r skler nden b r arasında d yabet bulunmaktadır. Esasında gazlı çecekler d yabet doğrudan tet klemezler. D yabet tet kleyen, k lo fazlalığıdır. Dolayısıyla az önce bahsett ğ m z k lo artışı, d yabet de beraber nde get rmekted r. 2007'n n Haz ran ayında Journal of Nutr t on derg s nde çıkan b r çalışmaya göre bu çecekler n d yabetle l şk l b r d ğer sorunu, vücudun şeker şleme fonks yonlarında bozulmaya neden olmasıdır. İçecekler n çer s ndek aşırı şeker oranı, vücudun şeker denges n hızlı b r şek lde alt üst etmekte ve kalıtımsal olmayan, T p-2 D yabet türüne yakalanmalarına neden olan hastalığa sebep olmaktadır. Bazı araştırmacılar, 1980 senes nde Amer ka'da t p-2 d yabet 6.6 m lyon k ş n n sorunu ken, günümüzde 20.8 m lyon olmasının ana sebepler nden b r n n bu çecekler olduğunu ler sürmekted rler.Boston'da bulunan B rgham ve Women's Hosp tal le Harvard Ün vers tes Tıp Fakültes 'n n ortak olarak yürüttükler uzun dönem b r araştırma, bu çecekler n r sk n ortaya koymaktadır: 1991 senes nde d yabet bulunmayan 51.000 kadın le başlatılan araştırma, 8 yıl boyunca sürmüş ve bu süre zarfında 741 kadında d yabet oluşumu gözlenm şt r. Bu kadınların günlük yaşantıları anal z ed ld ğ nde, günde 1 veya daha fazla gazlı çecek çen kadınların, ayda en fazla 1 defa gazlı çecek tüketen kadınlara göre, t p-2 d yabete yakalanma ht maller %83 fazla olduğu göster lm şt r.

16


SA YI

34

GAZLI İÇECEKLER

SA YI

Gazlı İçecek Tüketimi Sonrası Olanlar Ş md , 330 m l l trel k b r kutu kola çt ğ m zde vücudumuzda olan değ ş mler anlık olarak zleyel m: ·

İlk 10 Dak ka: Vücudunuza 10 çaykaşığı veya 25 küp şeker g r ş olur. Bu, s z n günlük ht yacınıza eş tt r (k yed ğ n z d ğer her şeyden de b rçok şeker alırsınız). Bu kadar yoğun şeker normalde yutacak olsanız beyn n z anında kusmanıza neden olacaktır. Ancak bu olmaz, neden? Çünkü kolanın çer s ndek fosfor k as t, tat almaçlarınızı bloke ederek beyn n ze bu b lg n n g tmes ne engel olur. Böylece kolaylıkla kolayı tüketeb l rs n z.

·

10-20 Dak ka Arası: Kana karışan yüksek oranda şeker, b r anda kan şeker n tavan yaptırır. Bu, pankreası uyararak yüksek oranda nsül n salgılamanıza neden olur. Bu durum, pankreasın an ve aşırı zorlanmasına neden olur. İnsül n artışı, karac ğer uyarır ve hızlı b r şek lde bu yüksek şeker m ktarı yağ olarak depolanmaya başlar.

·

20-40 Dak ka Arası: Kafe n n tamamı bu süre zarfında em l r. Bu yüzden gözbebekler n z gevşeyerek büyür, kan basıncınız artar. Bu sebeple, bunu dengelemek amacıyla karac ğer n z depoladığı şeker kana vermeye başlar. Bu hızlı dalgalanma, beyn n z olumsuz etk ler. Baş dönmes ne engel olmak amacıyla adenoz n reseptörler n z kapatılır.

·

45. Dak ka: Kolanın çer s ndek k myasalların beyn n ze ulaşmasıyla b rl kte dopam n salgınız artar ve key f duymaya başlarsınız. Bu mekan zma, ero n g b uyuşturucularla aynı şek lde şler.

·

60 Dak ka ve Sonrası: Kolayla kanınıza karışan fosfor k as t, nce bağırsaklarınıza ulaşarak kals yum, magnezyum ve ç nko g b öneml elementler bağlamaya başlar. Bu sebeple em l m azalır, metabol zma yen den dalgalanır. Şeker ve yapay şekerlend r c lerden ötürü kals yum drarla atılır. Ayrıca kafe n n d üret k etk s nden ötürü artık drar atımı yapmanız gerekt r; bu süreçte fosfor k as d n bağladığı tüm öneml m neraller de vücuttan atılır.

Bunlar ve çok daha fazlası, 1 kutu kolanın vücudunuzda yarattığı değ ş mlerd r. Elbette her tükett ğ n z madde, metabol zmanızda dalgalanmalara neden olab l r. Ancak bu çecekler n yarattıkları dalgalanmalar, vücudunuza herhang b r yarar sağlamamakta; tam ters ne zarar vermekted r. Bu yüzden bu çecekler n tüket m zararlı olmaktadır.

17


Pek , bu kadar "günah keç s " hal ne get r len bu çecekler n h ç m faydası yoktur? Aslında vardır ve koşullara bağlı olarak faydalı etk ler yaratab l rler. Ancak burada öneml b r noktayı bel rtmek gerek r: düzenl tüket mler herhang b r fayda sağlamaz. Sadece, bell durumlarda tüket mler fayda sağlayab l r. Ş md , bunlara da bakalım: ·

·

·

M de Bozulması: M de bozulması, genell kle m den n aşırı baz k (az as d k) hale gelmes olarak b l n r. Bu durumdan ötürü s nd r m düzgün gerçekleşt r lemez ve m dede rahatsızlık oluşur. 2002 senes nde European Journal of Gastroenterology and Hepatology derg s nde yayınlanan b r makaleye göre s nd r m rahatsızlığı çeken nsanlar üzer nde yapılan b r çalışmada, normal su çen nsanların s nd r m nde herhang b r düzelme görülmem şken, m de rahatsızlığı sırasında karbonatlı ve as d k çecek tüketenler n hemen heps nde y leşme veya bel rt lerde azalma gözlenm şt r. As tl çecekler n as t değerler n n m dey düzgün hale get rd ğ , karbonatın se s nd r me katkı sağladığı düşünülmekted r. Kabızlık: Kabızlık, bağırsak hareketler n n haftada 3 seferden aza düşmes anlamına gelmekted r. Bu k ş lerde ş şk nl k, gaz ve sancılı bağırsak hareketler gözlen r. 21 denek üzer nde yapılan b r araştırmada, karbonatlı çecekler n tüket m sonrasında bağırsak hareketler n n rahatladığı ve kabızlık bel rt ler n n ortadan kalktığı gözlenm şt r. Sıvı Alımı: Yukarıda, gazlı çecekler n geç c olarak susuzluğu geç rd ğ n , uzun vadede se susuzluğu arttırdığını söylem şt k. Mayo Cl n c' n yaptığı araştırmaya göre, bu durum sadece günlük gazlı çecek tüket m normalden fazla olan nsanlar ç n geçerl d r. Kafe n oranı 500 m l gramı geçmed ğ sürece, gazlı çecekler de normal çecekler kadar sıvı alımını sağlamaktadır. Bu değerden sonra se su kaybı, su alımından fazla olmaktadır.

·

Tokluk H ss : Öğünler arasında veya sırasında tüket len gazlı çecekler n çok daha erken tokluk h ss ne ulaştırdığı b l nmekted r. Ancak gazlı çecek karşıtları bunun b r yanılgı olduğunu, uzun vadede açlığı da daha çabuk ger get receğ n ler sürmekted rler. Bu, d yet n temel sorunlarından b r d r. Bazı d yet syenler, normal sınırlar dah l nde gazlı çecek tüket m n desteklemekted rler (karşıtları, bu d yet syenler n gazlı çecek üret c ler nden para aldıklarını dd a etmekted rler; bazıları asılsız olmakla b rl kte, b r kısmı spatlanmıştır da).

·

K lo Kaybı: Bazı uzmanlar, gazlı çecekler n metabol zmada yarattığı dalgalanmanın sporun zamanlamasıyla b rleşt r lerek k lo kaybında etk l b r s lah hal ne dönüştürüleb lecekler n dd a etmekted rler. Bu konuda araştırmalar sürmekted r.

·

Su Tüket m Teşv k : Günümüzün en c dd sorunlarından b r , çme suyu tüket m n n azalmış olması, buna bağlı hastalıkların artmış olmasıdır. Karbonatlı çecekler, b reyler su tüket m ne teşv k etmekted r. Elbette b reyler, kend b l nçler yle su tüketmel d rler; ancak karbonatlı çecekler n buna katkısı olduğu b l nmekted r. Ayrıca tatlarının güzel olması da, bu teşv k arttırmaktadır. Y ne de, b r b rey n kend rades yle, gazlı çeceklere gerek olmaksızın su çmes kes nl kle daha yer nde olacaktır.

GAZLI İÇECEKLER

D yet Vers yonları: Bu zararlı etk ler n ortaya çıkarılması ve sağlık hareketler n n daha faydalı alternat fler sunmasıyla b rl kte ş rketler meşhur çecekler n n şekers z, d yet formlarını üretmek zorunda kalmışlardır. Bu vers yonları, yukarıdak zararlı etk lerden şekerle lg l olanların büyük b r kısmını yok etmekted r; sadece as t ve tatlandırıcı/kanserojenlerle lg l olan sorunlar sürmekted r. D yet d ye bu vers yonları aşırı tüketmek de kes nl kle zararlı olmaktadır; ancak d yet olmayanlara göre faydalı değ l ama çok daha az zararlı olduğu söyleneb l r.

Gazlı İçeceklerin Faydaları

KAYNAK Bu makale Evr m Ağacı ek b n n webs tes nden alınmış olup , kısaltılarak yayınlanmıştır. http://www.evr magac .org/makale/401

18


FRITZ HABER

SA YI

SA YI

34

KİMYASAL SAVAŞIN BABASI : FRITZ HABER Fr tz Haber (d. 9 Aralık 1868, Breslau, Almanya - ö. 29 Ocak 1934, Basel, İsv çre) Alman k myagerd r. 1918 yılında Nobel K mya Ödülü'nü kazanmıştır. I. Dünya Savaşı süres nce klor ve d ğer zeh rl gazları gel şt rme ve dağıtımı konusundak çalışmaları neden yle "k myasal savaşın babası" olarak da b l n r. Yahud b r anne babanın çocuğu olarak Breslau, Almanya'da (günümüzde Wrocław, Polonya) doğmuştur. Annes doğumda ölmüştür. 1886'dan 1891'e kadar Robert Bunsen' n yanında He delberg Ün vers tes 'nde, A. W. Hofmann'ın grubunda Berl n Ün vers tes 'nde (günümüzde Berl n Humboldt Ün vers tes ) ve Carl L ebermann'ın yanında Techn cal College of Charlottenburg'da (günümüzde Techn cal Un vers ty of Berl n) çalıştı. 1901'de Clara Immerwahr le evlend ve oğulları Hermann 1902'de doğdu. Akadem k kar yer ne başlamadan önce babasının k myasal ş nde ve Zür h'te Georg Lunge le İsv çre Federal Teknoloj Enst tüsü'nde çalışmıştır.Doktora sonrası kend çabalarıyla öğrend ğ fiz ksel k mya alanında kısa zamanda öneml çalışmalar yapan Haber 1898 de elektrok mya 1905' te gazların tepk mes üstüne yazdığı k k tapla akadem k başarı sağladığı g b k myada kuramsal çalışmayla sanay uygulamalarını b rleşt rmekte gösterd ğ ustalıkla da daha sonrak çalışmalarının temel n de atıyordu. Kuramsal temele dayalı prat k değer bulunan çalışmalarının en öneml s de havadak azottan amonyak sentez ne l şk n çalışmasıdır. Bu bulgularım lett ğ BASF Ş rket aracılığıyla Car Bosch un 1913' te amonyak sentez n büyük ölçeklerde uygulanacak b r b ç mde gel şt rmes yle yöntem amonyak üret m ne olanak sağladı. Bugün de bu yöntem ufak değ ş kl klerle amonyak sentez nde kullanılmaktadır. Haber' n eş Clara Immerwahr da k mya üzer ne doktora yapmıştır. Immerwahr, Haber' n zeh rl gazlar konusundak çalışmalarına karşıydı ve II. Ypres Muharebes 'nde klorun lk başarılı kullanımına yanıt olarak bahçeler nde nt har etm şt r. Haber, Max Born le b rl kte, yon k b r katı madden n kafes enerj s n değerlend rmek ç n Born-Haber s klusu metodunu gel şt rm şt r. Haber MDMA'yı lk sentezleyen k ş olarak da bazı yerlerde anılsa da, bu b lg doğru değ ld r. Kaynak ; http://www.nobelpr ze.org/nobel_pr zes/chem stry/laureates/1918/haber-b o.html

19


İy b r görme ç n gözün bütün tabakalarının, görme s n r n n ve bey ndek görme bölges n n sağlam olması gerek yor. Gözler kameraya, bey n dokusunu da hard d sk ve ekrana benzetecek olursak gözler açıkken canlı yayın, kapalıyken hayal veya rüyadak g b banttan yayın oluyor. Işığı zor seçene yapılıyor

Uygulama oldukça pahalı

Gözün kornea, lens g b ön dokularının yapayları yıllardır başarıyla uygulanırken, arkadak ret nanın benzer yer ne çeş tl elektrodlu mplantlar yerleşt r lmeye başlandı. Bu mplantlar, gözün ret na dışındak bütün tabakalarının sağlam olduğu, y gören gözü b le ışığı zar zor seçeb lecek ya da h ssedemeyecek kadar düşük olan tavuk karası (ret n t s p gmentoza) hastalarında uygulanab lmekte. Yan , yarım metreden parmak sayab lecek kadar görenlere bu amel yatlar yapılmıyor.

Dünyada henüz 150 kadar k ş ye uygulanan bu amel yat, ülkem zde de lk kez geçt ğ m z günlerde k göz hek m arkadaşım Doç. Dr. Nur Acar ve Op. Dr. Fevz Akkan tarafından gerçekleşt r ld . Akraba evl l kler n n ve dolayısıyla genet k geç şl tavuk karası hastalığının oldukça fazla olduğu ülkem zde çok sayıda hasta var. S stem n mal yet b le ş md l k b rkaç yüz b n l rayı geçt ğ ç n SGK tarafından karşılanmıyor. Yıllar ç nde alternat f olan kök hücre ve gen tedav ler rut n uygulamaya g rene kadar s stem n gel şmes , mal yetler n düşmes ve uygulama sıklığının artması le b yon k gözden daha çok k ş n n yararlanması söz konusu olab l r.

Görüntü nasıl oluşuyor? Kameralı gözlüğün çekt ğ v deo görüntüler, kablo, cep b lg sayarı, anten le göz arkasına yerleşt r len elektrodlara g den elektr ksel s nyaller görme s n r aracılığıyla g tt ğ beyn n en arkasında görüntülere dönüşüyor. Ancak bu görüntüler b ld ğ m z görüntülerden oldukça farklı. H ssed len ultrason film benzer s yah beyaz görüntüler n yorumlanması ç n de hastanın eğ t m görmes gerek yor. Ancak kapkaranlık b r dünyaya mahkum olan b r k ş n n en azından karanlık b r tünel n ucundan ışığın bel rmes g b önündek kapı, eşya g b büyük ve kontrast oluşturan daha küçük c s mler s lüet olarak seçeb lmes b le son derece mutluluk ver c .

BİYONİK GÖZ UMUT

BİYONİK GÖZ ENGELLİLER İÇİN UMUT!

Doç.Dr.O.Murat UYAR / Göz Hastalıkları Uzmanı Kaynak http://www.muratuyar.com.tr/dr/ ndex.php?opt on=com_conte nt&v ew=art cle& d=121%3Ab yon kgoz&cat d=25%3Agel smekte-olantedav ler&Item d=198&lang=tr

20


YILDIZLAR

SA YI

SA YI

34

YILDIZLAR SİZE GÖZ KIRPIYOR

S

z sev yorlar ama o nedenle bu hareket yapmıyorlar, atmosfer m z n b r oyunu bu b ze. İng l zcede bu

olaya tw nkle d yorlar, b l msel d lde se sc nt llat on adı ver lm ş. B z se ona göz kırpma dey nce anlıyoruz, parıldama, kırpışma da d yeb l rs n z. Özell kle tepem zde olan yıldıza değ l de ufukta olan yıldıza baktığımızda yıldızın görünen parlaklığında ve konumunda değ ş mler görürüz. Res mde görüldüğü g b tepem zde b r yıldıızın ışığı atmosfer ç nde kısa b r yol kateder, o nedenle kırpışması azdır ama ufka yakın yıldızların ışığı çalkantılı ve farklı katmanlardan oluşmuş atmosfer n ç nde uzun b r yol katederken ışık farklı konumlarda kırılmalara uğrar. Yan bazen tüm ışığı b ze gelmez, b r kısmı farklı yerlere g tm ş olur.

Bu olayın baş sorumlusu da yıldızlar çok uzakta oldukları ç n nokta kaynak olmalarıdır. B ze gen ş yüzeyler n gösteren gezegenlerde bu durum meydana gel r ama b z gezegen kırpışırken görmey z, çünkü küçük kırılmaya uğrayan ışınlar y ne yüzeyden gel yormuş g b görünür. L se fiz ğ nden b ld ğ m z g b farklı atmosfer ketmenler n n farklı kırılma ölçeğ vardır ve bu kırılma ölçeğ dalgaboyunun b r fonks yonudur. O nedenle ufuk yöres ndek yıldızı farklı renklerde de görürüz. Yan bazen mav ışık fazla gel r bazen kırmızı ışık. İk nc fotoğrafta Akyıldız (S r us) ufukta ken çek lm ş farklı renkl fotoğraflarını görüyorsunuz. Başta bana ve sonra s ze, göz kırpanlarınız bol olsun. Sevg ler mle... KAYNAK

21

ETHEM DERMAN

http://www.ethemderman.com/gokb l m /gokb l m-yaz lar m/ tem/574-y ld zlar-s ze-goz-

GÖKBİLİM UZMANI

k rp yor


ÇİKOLATA -KÖPEKLER

KÖPEKLER İÇİN ZARARLI MI ?

S

öz konusu hayvanlar olduğunda birçoğumuz çok sevdiğimiz, hatta

hayatımızı paylaştığımız bu canlılar hakkında doğru ve geçerli bilgiler edinmek yerine kulaktan dolma bilgilere inanmayı ve bu bilgilere göre hareket etmeyi tercih ediyoruz. Oysaki doğru olan sevimli dostlarımızla ilgili gerçekleri araştırıp öğrenmek ve buna göre hareket etmek. Onlara ancak doğru bilgiler ışığında çok daha iyi bakabileceğimizi unutmamalıyız. Köpeklerle ilgili de en çok duyduğumuz şeylerden biri ”çikolata verme kör olur” ifadesi. Peki, bu ifadenin doğru olup olmadığını hiç düşündünüz ya da araştırdınız mı?

22


ÇİKOLATA - KÖPEK

SA YI

SA YI

34

E

vde beslediğimiz kedi, köpek gibi hayvanlar, çikolata ve şeker, kek, kurabiye, çikolata cipsi, kakao tozu, kakao çekirdeğinin kabuğu gibi kakaolu ürünlere çok sık maruz kalırlar. Ancak köpekler bu gibi kakaolu ürünlere oldukça duyarlı olduklarından sık sık zehirlenebilmekte, hatta bazen ölüme kadar varabilen vahim sonuçlarla karşılaşılabilmektedir. Öncelikle belirtmeliyiz ki hiçbir besin maddesi yemenin körlük yaptığı bilimsel olarak ispatlanmış değildir. Kaldı ki, şayet herhangi bir besin ile köpeklerdeki körlük arasında bağlantı olsa dahi bunun bir ya da birkaç kere tüketmekle değil, yoğun tüketim neticesinde köpeğe zarar verebileceği açıktır. Yani ”köpeğe çikolata verme kör olur” demek olaya bilimsel açıdan bakmak yerine tamamen efsanelere dayalı konuşmaktır. Buna karşın çikolatanın köpeğe bazı zararları olduğu ise bilimsel olarak kanıtlanmıştır. Çikolatanın içeriğinde bulunan teobramin maddesinin birçok farklı köpek hastalığıyla ilişkisi olduğu düşünülüyor. Teobraminin kan basıncını düşürücü ve damarları genişletici etkisi vardır ve bu nedenle fazla tüketimi solunum ve kalp yetmezliğine sebep olabiliyor. Ayrıca teobramin bu etkileri yalnızca hayvanlarda değil insanlarda da gösteriyor. Yani olağan dışı şekilde fazla çikolata tüketmek köpekler için ne kadar tehlikeliyse biz insanlar için de o kadar tehlikeli. Teobromin ve kafeinin her birinin öldürücü dozu 100200 mg/kg'dır. Ama ağır zehirlenmeler ve yaşamı tehdit eden klinik belirtiler bu dozların altında da görülebilir. Amerika Birleşik Devletleri Hayvan Zehir Kontrol Merkezinin (APCC) verilerine göre, 20 mg/kg teobromin alanlarda orta dereceli klinik belirtiler, 40-50 mg/kg teobromin alanlarda ağır belirtiler ve 60 mg/kg teobromin alan köpeklerde de felçler görülmektedir. Metilksantinler plasentayı geçerek anne karnındaki yavruyu da etkiler. Ayrıca süte de geçtiklerinden henüz süt emen yavrular da bundan etkilenirler.

Yine de çikolata köpekleri kör eder deyişinin dayandığı bir nokta var, şeker hastalığı. Yapılan araştırmalar günümüzde her 500 köpekten birinde tip-1 diyabet yani şeker hastalığı olduğunu gösteriyor. Şeker hastalığının ilerlemesi körlüğe neden olabiliyor ve çikolatanın içerisinde de yüksek oranda şeker bulunması nedeniyle şayet diyabet hastası bir köpeğiniz varsa ve çok fazla çikolata tüketirse içerisindeki şeker nedeniyle körlüğe varan olumsuz sonuçlarla karşılaşmanız olası. Eğer köpeğinize diyabet teşhisi konulduysa sadece çikolata değil içerisinde şeker bulunan tüm besinlerin risk teşkil ettiğini de anımsatalım. Kısacası çikolata köpekleri kör etmez. Ancak köpekler obur canlılardır ve çok yemeye meyillilerdir. Bir köpeğin ortada bulduğu bir koli çikolatayı yemeyeceğini kimse söyleyemez. Bu nedenle köpeğiniz bir parça çikolata yedi diye endişelenmeniz gerekmese de fazla tüketmesine de engel olmalısınız. Körlükten önce yukarıda da söylediğimiz gibi teobramin maddesinin olumsuz etkileri köpeklerin sağlığı için çok daha ciddi sonuçlar doğurabilir.

AYŞE KARAMAN BİYOLOG

23

Kaynaklar 1.

www.populerbilim.com.tr

2.

http://petfriends.social


T

r t cum monococcum ya da E nkorn olarak da b l nen S yez buğdayı lk olarak 10.000 yıl önce Yakın Doğu'da tesp t ed lm ş olup, kültüre alınmış günümüz buğdayının da atasıdır.H t tler ve Fr gler tarafından da tarımı yapılmış olan S yez buğdayına ver len lk s m H t tçe b r kel me olan "Zız" ken, daha sonraları "S yez" ve bazen de "Kaplıca" olarak adlandırılmıştır. Ülkem z n sağlık geleceğ açısından bu değer yaşatmak ve 10.000 yıllık bu ant k haz ney gelecek nes llere aktarmalıyız. S yez Buğdayı 2n =14 kromozom yapısındadır. Yabancı d llerde Emmer olarak adlandırılan ve Türk ye'de Kars yöres nde ek len türü buğdaydan farklı b r yapıdadır. Tek başakçıklı olması ve sıkı kavuz yapısı t barı le hastalık ve zararlılara dayanıklı, kurak şartlarda ve fak r topraklarda rekabet gücü yüksek b r tür olarak b l nen S yez Buğdayı'nın, yapılan çalışmalarda yüksek yağ çer ğ ne ve ekmekl k buğdaya göre daha fazla sarı lute n oranına sah p olduğu ortaya konmuştur. Ayrıca tam tahıl tüket m yle l şk l sağlık yararları ve düşük gl sem k ndekse sah p olmasının yanında, fonks yonel gıda olarak da prote n, fenol kler, tokoferoller ve karoteno dler açısından d ğer buğday türler ne göre daha zeng n b r yapıda olduğu tesp t ed lm şt r. Genet k olarak en bas t buğday çeş d olan s yez, günümüzde artan b r kullanım alanına sah pt r. GDO'suz nad r türlerdend r.S yez buğdayı le bulgur ve çok çeş tl sağlıklı yemekler n yanı; sıra s yez unu ve bu un le ekmekler, er şte ve tarhana yapılmaktadır.P r nç yer ne günümüzde daha çok terc h ed len bulgur; kandak yağları düşürücü yönü olduğu b l nen posa/l f bakımından oldukça zeng n b r gıdadır.

SİYEZ BULGURU

GENETİĞİYLE HİÇ OYNANMADAN GÜNÜMÜZE KADAR GELEN SİYEZ BUĞDAYI

Bunu B l yor muydunuz? S yez bulgurunun tanıtımı ve yaygınlaştırılması ç n çeş tl çalışmalar yapılıyor. Her yıl S yez Bulguru Fest val düzenlen yor. S yez bulguru, Slow Food Gençl k Gıda Hareket 'n n başlattığı çalışmalar sonucunda, Slow Food B o Çeş tl l k Vakfı tarafından Türk ye'dek lk Slow Food Pres d a' sı olarak lan ed lm ş. Doğal ve besley c değer yüksek, hazmı ve p ş rmes kolay, raf ömrü uzun ve özell kle Anadolu kültürünün öneml b r parçası olan s yez bulgurunun, düzenl b r şek lde üret m n n gel şt r lmes ç n yapılan çalışmalar devam ed yor.

Karbonh drat değer yüksek, prote n değer düşüktür.Bulgurda bulunan B1 v tam nler , s n r ve s nd r m s stem nde öneml rol oynamaktadır.İçerd ğ fol k as tten dolayı, çocuk ve ham le kadınlar ç n çok öneml b r gıda maddes d r.Doymamış yağa sah pt r ve toplam yağ oranı düşük olduğu ç n sağlıklı b r bes n maddes d r. Kolesterol çermez. Hububat ürünler n n en büyük dezavantajı olan fit k as t, bulgurun sah p olduğu p ş rme ve kurutma şlemler nden dolayı, s yez bulgurunda bulunmaz.Yüksek m neral ve selülozdan dolayı bes n em l m n hızlandırır, kabızlığı engeller ve bağırsak kanser n önler.Fol kas t oranı çok yüksekt r, anne sütünü artırır.Hücre yen lenmes n hızlandıran b r gençl k ks r d r.Bakl yatlarla karşılaştırıldığında dünyadak en öneml bes n kaynağı durumuna gelmekted r. Radyasyonu emmez ve radyasyona karşı dayanıklıdır. Bu nedenle bazı ülkelerde nükleer savaşlara karşı, asker ve s v l amaçlar ç n stokta tutulan ürünlerdend r.

FATOŞ PABUÇCU TUNCAY Kaynak http://www.s yezbulgurusat s.com/

24


AYAM CEMANİ TAVUĞU

SA YI

SA YI

34

AYAM CEMANİ TAVUKLARI

D

ünyadak en nad r tavuk türler nden b r olan

Ayam Ceman tavuğu lk senes nde yaklaşık 60

Ayam Ceman tavuklarının doğal yet şt ğ

adet yumurta bırakır. Normal b r yumurtlama dönem

ortam Endonezya'dır. Ayam Endonezya

tavuk ç n 20 la 30 yumurta arasında değ ş r; sonrasında

d l nde tavuk ,Ceman se tamamen s yah yan s ms yah

tavuk 3 la 6 ay g b b r süre boyunca yumurtlamayı

anlamına gel yor.

keser. Tavuğun yumurtası prote n değer oldukça

Ayam ceman olarak b l nen '' Endonezya tavukları' lg nç özell kler yle d ğer tavuk c nsler nden

yüksekt r.Tavuğun tadı se renkl b r tavuğun tadıyla eşdeğerd r.

farklılık göster r. Bu horozun tüyler , gözü , b ğ ,ayakları her yer s ms yahtır hatta kes ld ğ zaman ç organları et , kem ğ b le s ms yahtır. Sadece kanı s yah değ ld r ve oldukça koyu renge sah pt r. Kümes hayvanı değ ld r, yaban b r hayvandır. İnsanlar evc lleşt rerek bu tavukları

Ayam Ceman Ç n, H nd stan ve Güneydoğu Asya'da da bulunuyor. Yumuşak huylu b r yapıya sah p olan bu tavuklar sık sık kanatlı-s rk göster ler nde yer alıyor.Ceman Tavuğun b r tanes n n fiyatı, çok az bulunduğu ç n, 2000 la 2500 dolar arasında seyred yor.

kümes hayvanı yapmıştır. Kend ülkeler nde de son derece ender bulunan bu tavukların etler n n m st k

Kaynaklar

özell kler olduğuna da nanılmaktadır.

http://greenfirefarms.com/ch cken/ayam-ceman / http://www.feathers te.com/Poultry/CGA/Ceman /BRKCeman .ht http://www.1organ k.com/serema-ve-ayam-ceman -tavuklar .html

25

https://hedefkulucka.com/ayam-ceman -fiyat/


BİYOSİSTEM MÜHENDİSLĞİ

BİYOSİSTEM MÜHENDİSLİĞİ

B

yos stem mühend sl ğ , mühend sl k b l m ve

Bölümün eğ t m sures 4 yıldır. Öğret m süres nce;

tasarımının b yoloj , çevre ve tarım b l mler yle

Matemat k, F z k, K mya, Uygarlık Tar h , Tekn k Res m,

bütünleşt r ld ğ b r mühend sl k

B lg sayar Programlama, İstat st k, Ekonom ve S stem

d s pl n d r.B yos stem mühend sl ğ nde;tarımsal ve doğal

ekos stemlerde araz ve su kaynaklarının sürdürüleb l r kullanımı; tarımda yen leneb l r enerj kaynakları ve enerj korunumu; farklı ekos stemlere uygun kırsal yapılar ve tarım mak nalarının tasarımı ve üret m , teknoloj ye dayalı hassas tarım g b uygulamalar; kırsal alanda yer alan seralar, tüneller, sulama s stemler ve benzer yapılar; tarımda teknoloj ler n n gel şt r lmes konularında araştırma, eğ t m ve yayım çalışmalarını s stem yaklaşımı ve mühend sl k temell olarak yürütülmekted r. B yos stem mühend s , b yoloj k tabanlı s stemler üzer ne eğ t m görür ve bu eğ t m ek pmanlar (alet ve mak neler), malzemeler, süreçler ve nsan boyutu üzer ne kuruludur.Gıda, l f ve yen leneb l r enerj ürünler n n üret m ve şlenmes ç n sürdürüleb l r s stemler gel şt rmek ve bu s stemler n çevre üzer ndek etk ler n hafifletmeye veya en aza nd rmey hedeflemekted r.

anal z g b derslerden oluşan b r program uygulanır. B yos stem Mühend sl ğ L sans Programında eğ t m n tamamlamış b r mühend s aşağıdak konularda yetk sah b olab lmekted r ve bu yetk gerek b reysel gerekse kurumsal çalışma b ç mler nde kullanılab lmekted r. Kamu kuruluşlarında (İl Özel dareler , DSİ, Tarım ve Köy şler le Çevre ve Orman Bakanlıkları,beled yeler), ün vers telerde öğret m elemanı olarak, tarım mak neler sanay nde, traktör sanay nde, tarımsal danışmanlık kuruluşlarında, tarıma dayalı kooperat flerde, kamu ve özel bankalarda, tarım mak neler müteahh tl k kuruluşlarında, sulama-drenaj müteahh tl k firmalarında , mühend sl k ve danışmanlık bürolarında, araz toplumlaştırılması müteahh tl k, teknoloj gel şt rme bölgeler nde, tarımsal yapılarla lg l müteahh tl k firmalarında,hayvancılığa dayalı mak ne sanay nde,gıda mak neler sanay nde çalışab l rler. Kaynak; http://e-ogrenme. skur.gov.tr/oyscontent/Courses/Course162/

26



Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.