KöklüDeğişim 62

Page 28

başbuğ’un mardin konuşması… ladıktan sonra halktan iktidara tepkilerin gelmesini de istiyor olabilir.

“Adalet Bakanlığı’ndan aldığımız bilgilere göre 2005-2008 yılları arasında bölücü terör örgütünden 221. maddeden faydalanmak üzere müracaat eden kişi sayısı 870’dir” “Yine bakanlığın verdiği bilgilere göre, 638’ine ceza verilmemiştir, serbest bırakılmıştır.” “Tek çıkar yol silahlarınızı bırakmaktan geçiyor. Bu ülke çok büyük bir ülke. Bu ülke bütün vatandaşlarına yeter.”

4. “Bu orduyu burada görüyorsunuz. Bazıları bu orduyu karıştırıyorlar. Bu ordu hiçbir grubun ordusu değildir. Bu ordu milletin ordusudur. Bunu bozdurmayız. Bizim gücümüz bu. Türk ordusunun arkasında millet var.” Ordu sarsılan gücünü yeniden toparlamak için zaman zaman böyle söylemlere başvuruyor. Daha evvel de “güçlü ordu güçlü Türkiye” sloganı pek çok reklam panosunda günlerce sergilenmişti. Başbuğ yıllarca halk üzerinde korku uyandıran ordu imajını yıkmak için harekete geçti. Çünkü sert imaja sahip bir ordu artık toplum üzerinde istediği etkiyi uyandıramıyor. Çünkü Amerika demokrasi düşüncesiyle toplumda mevcut statükoya karşı bir savaş açtı. Bu savaşın içerisine pek çok yayın organını, aydını! ve sivil toplum kuruluşunu katarak kendi isteklerini halkın istekleriymiş gibi kamuoyunda güçlendirmeye çalıştı ve büyük oranda da başarılı oldu.

Başbuğ’un bu beyanatı “demokratik açılım” içerisinde var olduğu rivayet edilen ve kapsamının oldukça geniş olduğu söylenen genel affa bir işaret olabilir. Ancak buradaki konuşmada askerin bir tuzağının olduğu kanısındayım. Hatırlanacağı gibi üniversitelerde türbanın serbest olmasını getiren bir yasa çıkarıldığında MHP buna destek vermişti ki, zaten bu yasa MHP’nin milletvekillerinin destek vermesi sonucu meclisten geçebilmişti. Daha sonra iktidarın halen mevcut statükocu Đngiliz kanadı karşısında “muktedir” olamaması sonucu uygulama yürürlükten kalkmış ve tekrar üniversitelerde türban yasaklanmıştı. Bu olayda en büyük kazanımı da MHP elde etmişti. Hem türbana destek vererek Müslüman Türk halkının teveccühünü kazanmış hem de yasa uygulamadan kaldırılınca çekilince suç üzerine değil iktidara kalmıştı. Hatta MHP milletvekillerinden Deniz Bölükbaşı bir açıklamasında bunun kendileri tarafından planlanmış bir tuzak olduğunu beyan etmişti. Çünkü destek vererek türbanın yasadan geçmesini sağladılar ancak AKP’nin bunu yürürlüğe koyamamasıyla da AKP’nin imajını sarstılar.

Bu durum karşısında ise Başbuğ sahaya indi ve halkla kucaklaşma çabaları içerisine girdi. Kâh Türkçe bilmeyen bir kadınla tercüman aracılığı ile konuştu, kâh mezun olduğu ilkokul arkadaşlarıyla buluştu, kâh Güneydoğu’da bir eve misafir oldu. Bunların tümünü yapması ordu için biz zorunluluk haline gelmişti, çünkü mevcut Amerikancı iktidarın başbakanı Erdoğan da gecekondulara misafir olup iftar açıyor ve her fırsatta oyuncak dağıtıyordu. Amerika’nın kullandığı yumuşak üsluba ordu da aynı şekilde karşılık vermeliydi.

Aynı siyaseti bugün ordu da izliyor olabilir diye düşünüyorum. Çünkü ordu bugün geçmişteki gibi yönetim üzerinde aktif bir güce sahip değil. Sivil otorite tarafından, daha doğrusu Amerikan siyaseti ile sindirilmiş durumda bu da orduyu daha sinsi üsluplar kullanmaya ve yeraltına inmeye zorluyor. Burada da Başbuğ açılımı destekliyorum deyip bunun kamuoyuna inmesini sağköklüdeğişim

Öte yandan bu ordu hiçbir grubun ordusu değildir sözü yıllardır Müslüman halkın nefretini kazanmış ordunun kendisinin laik taife ile olan organik bağını inkârdan başka bir şey değildir. Bir önceki paragrafta da zikredildiği gibi ordunun kendini benimsetme çabası Amerikancı anlayış karşısında tutunmaya ça-

28

kasım 2009


Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.