Gayrimenkul MagazinERA, Sonbahar - 2016

Page 1

G A Y R İ M E N K U L

S

E

K

T

Ö

R

Ü

N

İ

L

ERGÜN TURAN – TOKİ BAŞKANI: 2016 TOKİ’NİN ZİRVEYE ÇIKTIĞI YIL OLDU

FRANCHISING DOSYASI:

RÖPORTAJ: DR. MUSTAFA AYDIN • RÖPORTAJ: EBRU AKEL • FARUK AYDIN– STOSA TÜRKİYE • KONUT SATIN ALMA ALGORİTMASI • SATICININ DİKKAT ETMESİ GEREKEN 37 KURAL • KENTSEL DÖNÜŞÜMDE DAVA PLANLARI • SEKTÖRDE KURUMSALLAŞMA • DANIŞMANLAR İÇİN 40 ETKİLİ PAZARLAMA YÖNTEMİ • İSTİKLAL VE BAĞDAT CADDESİ’NDE NELER OLUYOR? • ÇEVRE: BEHÇET SAATÇİ – FETHİYE BELEDİYESİ • PEYZAJ: SONBAHAR’DA BİTKİLERİNİZ İÇİN YAPMANIZ GEREKENLER SONBAHAR 2016

E

T

İ

Ş

İ

M

P

L

A

T

F

O

R

M

U


GÖZ ÖNÜNDE OLUN

Evinizi olabilecek en iyi fiyatla, en kısa sürede satmak için görünürlüğünüzü arttırmalısınız. ERA Uluslararası Portföy Koleksiyonu, evinizin en görünür hale gelmesi için kullandığımız çok sayıda araçtan sadece biri. ERA Gayrimenkul’le iletişime geçerek sektörün en başarılı profesyonelleriyle işbirliği yapmakla kalmıyorsunuz, derin bilgi birikimine sahip, size hak ettiğiniz hizmeti sunma konusunda en yetenekli uzmanlardan oluşan global bir ağa da ulaşıyorsunuz. BİR ERA PROFESYONELİ İLE ÇALIŞMAK, GLOBAL BİR GAYRİMENKUL AĞIYLA ÇALIŞMAKTIR.

www.eraturkiye.com.tr


ÖNSÖZ

Merhaba, 2016 yılının son çeyreğinde ERA Gayrimenkul Türkiye olarak büyüyerek yolumuza devam etmenin mutluluğu içerisindeyiz. Yürüdüğümüz bu yolda bize destek veren siz seçkin üyelerimiz sayesinde ailemiz her geçen gün genişliyor. Biz de bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da profesyonel kadromuzla birlikte çalışmalarımızı aralıksız ve artan bir ivmeyle sürdürmeye devam edeceğiz.

CAN EKŞİOĞLU YÖNETIM KURULU BAŞKANI ERA GAYRIMENKUL TÜRKIYE

Toplumun her kesiminin birlik ve beraberlik içinde var gücüyle çalışıyor olması, gayrimenkul sektörünü verimliliği ve gidişatı açısından oldukça sevindirici bir boyuta getirmiş durumda. Biz de ekonomiye ve Türkiye’nin geleceğine olan güvenle yatırımlarımıza hız kesmeden devam ediyoruz. ERA Gayrimenkul olarak sektörde birçok yeniliğin altına imzamızı atmaya devam ediyoruz. ERA olarak girişimcilere kendi işlerini kurmaları konusunda yol gösteriyoruz. Seminer ve eğitimlerimiz ile Türkiye’de gayrimenkul sektörünün daha nitelikli ve güvenilir olabilmesi için destek veriyoruz. MagazinERA’yı da hem çalışmalarımızı duyurmak hem de sektörün iletişim platformu olması dileğiyle hazırlıyoruz. Yeni sayımızda yine sektörü etkileyen olaylara, gayrimenkul alma konusunda size yol gösterecek araştırmalara ve keyifli röportajlara imza attık. Bu sayımızda sektörün önemli isimleriyle temas ederek dolu dolu röportajlara yer verdik. TOKİ Başkanı Sayın Ergün Turan, Gayrimenkul yatırımcısı ve sunucu Ebru Akel, Uluslararası Franchising Derneği Başkanı Dr. Mustafa Aydın, STOSA Türkiye Distrübitörü Faruk Aydın ve Fethiye Belediye Başkanı Behçet Saatçi ile keyifli söyleşiler gerçekleştirdik. Konut alımında ve satımında dikkat edilmesi gereken unsurlara hem alıcıların hem de satıcıların tarafından yaklaşarak uyarılarda bulunduk. Gayrimenkul yatırımlarınızda hareketlerinize ışık tutacak farklı bilgileri derleyerek bu sayımızda da sektör için önemli gelişmelerin nabzını tuttuk. Gücümüze güç katan dergimiz MagazinERA’yı keyifle okumanız dileğiyle…

Sevgilerimizle

MAGAZİN ERA

>

SONBAHAR 2016

1 >


İÇİNDEKİLER 06

MAGAZİN ERA İMTİYAZ SAHİBİ İmtiyaz Sahibi ve Sorumlu Yazı İşleri ERA Türkiye, ERA Gayrimenkul Hizmetleri A.Ş adına Can Ekşioğlu GENEL YAYIN YÖNETMENİ Evren Temizkalay SORUMLU YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ Gürkan Akkuş GRAFIK TASARIM Zeynep Koç YAYIN KURULU Can Ekşioğlu, Mustafa Baygan, Gürkan Akkuş, Ufuk Şevki, Kadir Tümen, Bahar Ünal, Evren Temizkalay

04

KATKIDA BULUNANLAR Behçet Saatçi, Mustafa Aydın, Faruk Ataca, Kürşat Tuncel, Özhan Atalay, Ali Yüksel, Haldun Ersen ABONE VE REKLAM REZERVASYON Evren Temizkalay Evren.temizkalay@eraturkiye.com.tr YÖNETİM YERİ Bağdat Cad. No: 240/A Göztepe Kadıköy - İstanbul Telefon +90 216 386 1371 info@eraturkiye.com.tr

24

YAPIM ERA Türkiye, İş Geliştirme Departmanı BASKI VE CİLT Uniprint Basım Sanayi ve Tic. A.Ş. Ömerli Mahallesi. Hadımköy İstanbul Caddesi No: 159 Hadımköy - Arnavutköy 34555 Tel: +90 212 798 28 40

Yayın Türü 3 Aylık, Süreli, Global Basım Yeri ve Tarihi İstanbul, EKİM 2016 Yayınlanan ilanların ve yazıların sorumluluğu ilan sahiplerine aittir.

2 >

17 2 ÖNSÖZ 4 SEKTÖREL HABERLER 4 RÖPORTAJ EBRU AKEL 6 RÖPORTAJ ERGÜN TURAN - TOKİ BAŞKANI 12 KÜRŞAT TUNCEL DANIŞMANLAR İÇİN 40 PAZARLAMA YÖNTEMİ 17 FRANCHISING DOSYASI: RÖPORTAJ: DR. MUSTAFA AYDIN - ULUSLARARASI FRANCHISING DERNEĞİ 24 SEKTÖREL HABERLER ERA GAYRİMENKUL TÜRKİYE, ‘BAYİM OLUR MUSUN FUARI’NDAN MEMNUN DÖNDÜ... 26 RÖPORTAJ: FARUK AYDIN - STOSA TÜRKİYE 30 SEKTÖREL HALDUN ERSEN - GAYRİMENKUL SEKTÖRÜNDE KURUMSALLAŞMA 32 SEKTÖREL HABERLER


42 40

34

58

68 34 SEKTÖREL HABERLER SEKTÖR TEMSİLCİLERİ DEĞERLENDİRMELERİ 38 SEKTÖREL HABERLER VR GÖZLÜKLE GAYRİMENKUL GEZME DEVRİ BAŞLADI! 40 SEKTÖREL HABERLER CADDELERDE NELER OLUYOR? 42 İŞ DÜNYASI SATICININ DİKKAT ETMESİ GEREKEN 37 KURAL 54 GAYRİMENKUL HUKUKU KENTSEL DÖNÜŞÜMDE PLAN DAVALARI 58 İŞ DÜNYASI EMLAKTA DİJİTAL DÖNEM 62 İŞ DÜNYASI KONUT ALIRKEN... 66 TEKNOLOJİ GAYRİMENKULDE GÖRSEL ŞÖLEN 68 SANAT SPOT PROJECT 70 ÇEVRE: RÖPORTAJ: BEHÇET SAATÇİ - FETHİYE BELEDİYE BAŞKANI 78 PEYZAJ BİTKİLERİNİZ VE SONBAHAR 80 SEKTÖREL HABERLER SIGN OF THE CITY AWARDS 2016

MAGAZİN ERA

>

SONBAHAR 2016

3 >


RÖPORTAJ

EBRU AKEL: AILELERIN DOKTORU, AVUKATI GIBI

GAYRIMENKUL KONUSUNDA DA BIR DANIŞMANI OLMALIDIR

4 >


RÖPORTAJ: BENGÜ ÖNER SARIKUŞ

GAYRIMENKUL ALANINDA IŞIN EHLI ILE YAPMAYI TERCIH EDIYORUM. BU ANLAMDA SAHIBINDEN MANTIĞI ARTIK ESKIDE KALDI. BIR GAYRIMENKUL DANIŞMANI ILE ÇALIŞMAK PEK ÇOK KONUDA AVANTAJLI. BIR KERE TÜM MEVZUATLARA HAKIM OLDUKLARI IÇIN VE SÜRECI SIZIN ADINIZA TAKIP ETTIKLERI IÇIN KONFORLU. BU ANLAMDA BEKLENTIM VE OLMASI GEREKEN DE AILEMIZIN DOKTORU, AVUKATI GIBI GAYRIMENKUL KONUSUNDA DA BIR DANIŞMANIN OLMASI VE BIZIM ADIMIZA TÜM SÜREÇLERI ALIRKEN DE SATARKEN DE TAKIP ETMESI. MAGAZİN ERA

>

SONBAHAR 2016

“Bu anlamda Türkiye pazarında bulunan tüm markaları önemsiyorum. Her işi profesyonellerin yapması gerektiğine inanıyorum. ERA Türkiye bu noktada çok önemli bir boşluğu tamamlıyor. İlerleyen dönemde bu işin daha da gelişeceğine ve insanlarda bu bilincin oturacağına inancım tam.” Oyuncu kimliğinizle yatırım yapılacak sektör olarak neden gayrimenkulü seçtiniz? Aslına bakarsanız değerine inandığım her şeye yatırım yapmayı seviyorum. İnsana, doğaya, kıyafete, eve. Burada özellikle gayrimenkul diye bir ayrımım yok. Hayatı ve sevdiklerimle birlikte keyif aldığım anları paylaşmayı seviyorum. Bu anlamda da hayatımızı güzel kılacak her türlü konu benim için değerli. Gayrimenkule de bu bakış açısıyla bakıyorum. Çehresinden, mimarisinden, verilen emekten etkilendiğim projeler olursa almayı düşünüyorum. Türkiye mükemmel bir ülke ve özellikle İstanbul bir dünya şehri. Bu anlamda İstanbul, İzmir gibi ülkemizin güzel şehirlerinde yapılacak yatırımın doğru olduğunu düşünüyorum.

Türkiye’deki mevcut mimari hakkında ne düşünüyorsunuz? Dünyaca ünlü ödüller olan çok güzel mimari yapılar var. Özellikle Ege Bölgesi’nde yapılan projeler bölge dokusuna uygunluğu ile çok hoşuma gidiyor. Ancak İstanbul için aynı şeyi söyleyemiyorum. Burada kısmen çarpık bir yapılaşma söz konusu. Bu anlamda inşaat şirketlerinin ülkeye ve insana değer konularını unutmadan proje geliştirmelerini öneriyorum. Avrupa’daki özellikle Fransa’daki zamanında yapılan kentsel dönüşüm örneklerinin çok başarılı olduğunu düşünüyorum. Bu anlamda kente, tarihe ve insana saygılı mimariler geleceğin nesillerinin hakkı. Sizin benimsediğiniz bir mimari konsept var mıdır? Detaylarını öğrenebilir miyiz? Ege Bölgesi’ndeki taş evler, İstanbul’da sahilde Arnavutköy’ün eski ahşap binaları, hem mimaride eski tarihi ve doğal dokuyu barındıran hem de yeni teknolojiler ile buluşturan projeler özellikle ilgimi çekiyor.

Bir gayrimenkul danışmanından hizmet alıyor musunuz? Bu konuda nelere dikkat edersiniz ve danışmandan alacağınız hizmetler konusunda beklentileriniz nelerdir? Tüm alım satım işlemlerinin yurt dışında olduğu gibi işin ehli ile yapmayı tercih ediyorum. Bu anlamda sahibinden mantığı artık eskide kaldı. Bir gayrimenkul danışmanı ile çalışmak pek çok konuda avantajlı. Bir kere tüm mevzuatlara hakim oldukları için ve süreci sizin adınıza takip ettikleri için konforlu. Bu anlamda beklentim ve olması gereken de ailemizin doktoru, avukatı gibi gayrimenkul konusunda da bir danışmanın olması ve bizim adımıza tüm süreçleri alırken de satarken de takip etmesi. Bu anlamda Türkiye pazarında bulunan tüm markaları önemsiyorum. Her işi profesyonellerin yapması gerektiğine inanıyorum. ERA Türkiye bu noktada çok önemli bir boşluğu tamamlıyor. İlerleyen dönemde bu işin daha da gelişeceğine ve insanlarda bu bilincin oturacağına inancım tam.

Yatırım alanı olarak hangi bölgeleri seçtiniz. Bu bölgeleri seçmenizdeki etkenler nelerdir? Benim için projenin sanata, mimariye bakış açısı çok önemli. Ben sadece dört duvar değil bir yaşam alanı satın alıyorum. Bu yüzde projenin doğaya, insana verdiği önem aynı zamanda denize olan yakınlığı gibi kriterler benim için önemli. Bizim gibi sanatla ilgilenen kişilerin doğa ve deniz ile olan bağı önemlidir. Bu yüzden ben de tercihlerimi bu yönde kullanıyorum.

5 >


RÖPORTAJ

2016 TOKİ’NIN ZIRVEYE ÇIKTIĞI YIL OLDU

YÖRESEL VE YATAY MIMARI ILE TÜM GELIR GRUPLARINI T.C BAŞBAKANLIK TOPLU KONUT İDARESI BAŞKANLIĞI (TOKİ), TÜRKIYE’NIN FARKLI ŞEHIRLERINDE ALT VE ORTA GELIR GRUBUNA DÖNÜK, BINLERCE KONUTLUK YENI YERLEŞIM ALANLARI PROJELENDIRIYOR; SAMIMI, SICAK VE INSAN ILIŞKILERININ ÖN PLANDA OLACAĞI YENI ŞEHIRLER KURUYOR. 6 >


Sürdürülebilir şehircilik yaklaşımıyla konut ve sosyal yaşam alanı üretimlerini kapsayan mega proje, doğal çevreden altyapıya, fiziki ve sosyal ihtiyaçları karşılayan ayrıntılı bir planlama doğrultusunda yürütülüyor. TOKİ’nin yeni üretim disiplinleri arasında yer alan yerel ve yatay mimari konsept ile yeni ve sağlıklı binaları geleneksel semt kültürüyle birleştirecek mahalle konsepti, yüksek kalite prensibi temelinde projelere yansıtılıyor. TOKİ Ocak 2003- 13 Ekim 2016 tarihleri arasında 81 il, 3.309 şantiyede toplam 743 bin konut üretimi dışında 1.018 okul, 18 üniversite, 42 kütüphane, 991 spor salonu, 188 yurt ve pansiyon, 266 hastane, 95 sağlık ocağı, 746 ticaret merkezi, 598 cami, 176 kamu hizmet binası, 19 stadyum ile muhtelif sevgi evleri, engelsiz yaşam merkezleri, huzurevleri, eczaneler, karakollar, askeri hizmet binaları, halk eğitim merkezleri, kültür merkezleri, toplum merkezleri, sanayi sitelerindeki işyerleri ve uygulama otellerinden oluşan toplam

MAGAZİN ERA

>

SONBAHAR 2016

8.649 sosyal donatı inşaatını başlatmış ve büyük bir kısmını tamamlamıştır. Toplu Konut İdaresi olarak amacınız ve hedefiniz nelerdir? Toplu Konut İdaresi olarak yegâne amacımız hiç konut sahibi olmamış konuta erişmekte zorlanan vatandaşlarımızı kira öder gibi konut sahibi yapmaktır. Biz hiç kar etmeden konut üretimi yapıyoruz. Çünkü ‘sosyal devlete inancımız tam. Şu an Türkiye’de 3 buçuk milyon vatandaşımız TOKİ konutlarında ikamet ediyor. Türkiye artık dünkü Türkiye değil. Biz bugünün şartları ve imkânları dâhilinde daha da iyisini yapmayı hedefliyoruz. Yöresel mimari ve yatay mimariye ağırlık veriyoruz. Hedefimiz, bugüne kadar yapılan işlerden daha iyisini yapmak ve Türkiye’nin hak ettiği hizmeti sunabilmek. Konut sahibi olmak isteyen her dar gelirlinin arkasında durabilmek... Anadolu’nun 81 vilayetini devamlı dolaşıyoruz ve araştırıyoruz. Bu açıdan TOKİ’yi milletimize “iyilik üreten” bir kurum olarak tanımlıyorum.

7 >


RÖPORTAJ

Vatandaşımıza daha iyi hizmet verebilmek için 2016 yılında 60 bin konut inşa etmeyi hedefledik. Temmuz ayında yaşanan hain darbe girişimi hedefimizi etkilemedi. İlk hedefimiz olan 60 bin konut değil, sene sonunda 64 bin nitelikli sosyal konut rakamına ulaşmış olacağız. Bu veri Toplu Konut İdaresi’nin son 13 yıl dikkate alındığında zirveye çıktığı yıl olacağını göstermektedir. Dolayısıyla TOKİ’nin de tarihi rekorunu kıracağız. Toplu Konut İdaresi olarak bundan sonraki hedefimiz 2023 yılına kadar 1 milyon 200 bin konut hedefine erişmektir. İnşallah bu rakamı da aşacağız. 2016-2019 hedefimiz 260 bin konut inşa etmektir. Çocuklarımıza ve gelecek nesillere yaşanabilir, sağlıklı kentler ve

8 >

konutlar bırakmak için daha büyük çaba sarf etmeliyiz.” Geçmişte dikey yapılaşma konusunda bir uygulama vardı. Bu şekilde devam edecek mi, yoksa yeni yapı biçimleri söz konusu mu? TOKİ olarak bundan sonra “yöresel mimari” ve “yatay mimari”ye önem veriyoruz. Hepimizin aradığı; bu topraklara ait olan, farklı gelir gruplarının aynı semtte buluşabildiği; semt sakinlerinin, esnafın iç içe olduğu, “mahalle kültürü” kavramında vücut bulan, dayanışmayla mutlu olacağımız sosyal yaşam alanlarıdır. TOKİ olarak artık, sosyal ihtiyaçlara cevap verecek, mahalle kültürünün oluşmasına imkân tanıyan projeler üretiyoruz.

TOKİ olarak şehirlerdeki en yüksek binalar TOKİ binaları olmayacaktır, diyoruz. Pek çok ilimizde bu bakışı yansıtacak önemli projeler başlattık. Bunların bir kısmı bitirildi ve kamuoyundan büyük ilgi görmüştür. Bir kısmının inşaatı devam etmektedir. Ağırlıklı olarak da bu yıl ve önümüzdeki yıl inşallah

yeni konseptte diğer projelerinde tamamlanmış hallerini görmenin gururunu hep birlikte yaşayacağız. Projeleriniz arasında, kırsaldan büyük şehirlere göçü engelleyecek bir formül var mıdır? Bu işin en önemli formülü, her yerde nitelikli konut üreterek


vatandaşın ihtiyacını gidermek olacaktır. Vatandaşı bulunduğu şehirde ev sahibi yaparsak göç ihtiyacı hissetmez. Anadolu halkı, Anadolu’ya olan aidiyetini yaşatabilir. Bu politikayla Anadolu şehirleri de gelişir ve iş gücü de artar. Faiz indirimleri hakkında ne düşünüyorsunuz? Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın attığı adımlarla bankaların faiz indirimine gitmesi Türkiye için ve piyasalar için oldukça sevindirici. Biz dar gelirli vatandaşın konut sahibi olması için atılan her adımın arkasındayız. Sayın Cumhurbaşkanımız ve Başbakanımız da 15 Temmuz’da yaşanan olaylardan sonra ekonominin hızla normal seyrine dönebilmesi için oldukça yapıcı

MAGAZİN ERA

>

SONBAHAR 2016

adımlar attılar. Sektörümüzün özel ve kamu tüm öncü kurumlarıyla iştirak ettiği konut edindirme kampanyalarının, önemli satış rakamlarıyla piyasaya canlılık ve değer kattığını görüyoruz. TOKİ’den sosyal konut satın alan, çoğu alt gelir grubundan vatandaşlarımıza yüzde 20 erken ödeme indirimi ile önemli bir fırsat sunduk. 100 bin lira borcu olan bir vatandaşımızın 30 Eylül’e kadar borcunu kapatması halinde, 80 bin TL ödeyeceğini belirttik. Yüzde 20 indirim kampanyamızla başarılı sonuçlar elde ettik. Yüzde 63’ü bireysel tasarruflardan; bir diğer ifadeyle “yastık altından” çıkan birikimlerle, yaklaşık 820 milyon TL konut taksiti kapatıldı, 17

bin 150 vatandaşımız tapularını teslim aldı. Bu sonuçlar, ekonomi için artı değer olmanın yanında, milletimizin, Türkiye’nin istikrar ve geleceğine duyduğu güvenin kanıtıdır. TOKİ konutlarında öncelik verilen bir grup var mı? TOKİ sosyal konut üreten bir kurumdur. Kuruluş amacı da esasen budur. Ürettiğimiz konutların yüzde 85’i sosyal konut niteliğindedir. Bu konutlar öncelikle dar ve orta gelir düzeyindeki vatandaşlarımıza verilmektedir. Bu grupların içerisinde engelliler, şehit aileleri ve maluller ile emekliler için ayrı bir kontenjan ayırmış durumdayız. Evi olmayan emekliler için her projeden ayırdığımız konut oranı yüzde 25’dir.

Kentsel dönüşüm hakkında ne düşünüyorsunuz? Kentsel dönüşüme büyük öncelik tanıyoruz. Bundan sonra büyük şehirlerde motivasyonumuzu ve sosyal konut rezervimizi kentsel dönüşümden yana kullanmak istiyoruz. 50 bin konut yapacaksak 20 bini kentsel dönüşüm olmalı diyoruz. 54 vilayette Kentsel Dönüşüm Türkiye’de sağlıksız, güvensiz, yaşamı tehdit edecek yaklaşık 5 buçuk milyon yapı stoku bulunuyor. Bunları yenilememiz gerekir. İdare olarak şu anda 54 vilayette, 118 ilçede 183 noktada aktif Kentsel Dönüşüm uygulaması gerçekleştiriyor ve yerinde Kentsel Dönüşüm yapıyoruz. Bu Kentsel Dönüşümleri yüzde 80 oranında vatandaş rızasına dayanarak

9 >


RÖPORTAJ

YATIRIM PROJELERININ EN ÖNEMLI PAYDAŞ KURULUŞU KIMLIĞIMIZLE, DOĞU VE GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGEMIZDE HÜKÜMETIMIZIN BAŞLATTIĞI “YATIRIM VE DESTEK HAMLESI”NDE ÖNEMLI GÖREV ÜSTLENIYORUZ. BU KAPSAMDA ÜRETILECEK KONUTLARIN YÜZDE 90’I OLAN 60 BIN KONUTU INŞA EDEREK, VATANDAŞLARIMIZA GÜVENLI VE GÜZEL YAŞAM ALANLARI HAZIRLIYORUZ. yapıyoruz. Kentsel Dönüşümleri kamu kaynağı oluşturma anlamında değil, tamamen sübvansiyona dayalı olarak yapıyoruz. Yerel yönetimlerle müştereken başlattığımız büyük kapsamlı kentsel yenileme programı kapsamında söz konusu projelerin 130’u Belediyelerle işbirliği halinde fiili olarak sürdürülmekte olup 258.049 konutluk kentsel dönüşüm projesi başlatıldı ve 68.254 konutu tamamlayarak hak sahiplerine teslim ettik. İstanbul’da dönüşüm İstanbul’un yine bu konuda da önceliği var. İstanbul bizim için oldukça önemli. Hem ticaret şehri olduğu için hem de yurtdışına karşı bizim vitrinimiz olduğu için İstanbul’un yenilenmesine yüksek önem veriyoruz. 2014 yılından itibaren İdare olarak Kentsel Dönüşümde Türkiye’nin deprem haritasına öncelik verdik. İstanbul’da Kentsel Dönüşümde aktif rol alacağız dedik. Bu kapsamda şu anda 13 ilçede Kentsel Dönüşüm projesi yürütüyoruz.2023 yılından önce bu ilçelerde Kentsel Dönüşüm çalışmalarını tamamlayacağız. Önerdiğiniz bir yapı ya da şehir düzeni nelerdir? İnsan fıtratına uygun kentsel mekânların üretildiği, insanın manevi boyutunun da düşünüldüğü ve dikkate alındığı şehirler olmalıdır. Konut, insanların barınma ve yaşam alanı olarak kullandığı, bireylerin yaşamsal ihtiyaçlarını giderdikleri, sosyal ilişkilere girdikleri temel bir yaşam boyutudur. Onun için konutun, ailenin yaşam kalitesi açısından asgari niteliklere ve yeterliliklere

10 >

sahip olması gerekmektedir. İstanbul’dan ya da büyükşehirlerden bakarak Anadolu’yu okuyabilmek oldukça zor. Büyükşehirlerde oturan elitlerin Anadolu hakkında yorum yapması bence doğru değil. Anadolu’da insanların nitelikli konuta ihtiyacı var. İnsanların iyi ve dayanıklı evlerde oturmaya ihtiyacı var. Biz vatandaşın ihtiyaçlarını karşılamak için konut yapacağız. . Projelere sadece barınma olarak bakmıyoruz, yaşam alanı olarak da bakıyoruz. Geleneklerimizden gelen unsurlar projelerimizde yer alacak. Esnafla vatandaşların bir arada yaşadığı, caddesi, meydanları, kültürleri olan mahalleleri, yeni yaşam alanlarını oluşturuyoruz. TOKİ olarak da artık kalite noktasında bir üst evreye geçtik. Genel disiplin olarak yatay mimariyi benimsiyoruz. Bir eleştiri var, ‘yatay mimariye geçilince yeşil alanlar daralacak’ diyorlar. Ancak öyle değil, daha düşük katlı mimari projelerle yaşam alanlarını genişleteceğiz. Gelenekle, geleceği birleştiren konseptle proje üretiyoruz. Artık sadece bina inşa etmiyoruz, bir mega projeyi; ‘Yeni Yerleşimler Yenilenen Şehirler Projesi’ni hayata geçirdik. Türkiye’de konut ihtiyacı ne kadar? Türkiye’de önümüzdeki 20 yılda Sadece 6 milyona yakın konutun kentsel dönüşüm projeleri kapsamında yenilenmesi öngörülüyor. Türkiye’nin deprem riski taşıyan sağlıksız yapı stoklarının dönüşmesi gerekiyor. Bu da konut ihtiyacından öte mevcut konut stokunun yenilenmesi

demek. Üretimlerimizde Türkiye’nin deprem haritasını gözönünde bulunduruyoruz. Yaptığımız fizibilite doğrultusunda deprem riski altındaki yerleşimler kadar, TÜİK verileri ışığında, nüfus artış hızı en yüksek olan ve önümüzdeki yıllarda kentleşme oranı aynı ölçekte yükselecek illerimize öncelik veriyoruz; var olan ve oluşacak talebi dikkate alıyoruz. Yeşili koruma ya da yeşil bir çevreye sahip olma konusundaki girişimleriniz nelerdir? Projelerimizde sürdürülebilir çevre hedefiyle “enerji verimliliğine” özel önem veriyoruz. Bizden sonraki nesiller için “geleceği tüketmemek” adına, bu alanda yürütülen çalışmaların proje ortağı olarak daha aktif bir sürecin içindeyiz. İdare olarak “daha az enerji tüketen” yapılar prensibini benimseyerek, modern yaşamın gereklerini çevre duyarlılığı ile birleştirip, “akıllı, enerji dostu, yeşil yapılar” yapıyoruz. TOKİ ürettiği projelerde şu ana kadar çevre düzenlemeleri kapsamında yaklaşık 50 milyon metrekare yeşil alan düzenlemesi, 17 milyon adet ağaç dikimi ve çalı peyzajı yapıldı. Eklemek istedikleriniz… Doğu ve Güneydoğu Anadolu “Yatırım ve Destek Hamlesi” Ülkemizin ekonomik güç ve potansiyellerine zarar vermeye dönük hamleler, devletimizin ve milletimizin birlik ve iradesi ile bertaraf edilmekte; yatırımlar aynı hız ve kararlılıkla sürmektedir. Yatırım projelerinin en önemli paydaş kuruluşu kimliğimizle, Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgemizde

hükümetimizin başlattığı “Yatırım ve Destek Hamlesi”nde önemli görev üstleniyoruz. Bu kapsamda üretilecek konutların yüzde 90’ı olan 60 bin konutu inşa ederek, vatandaşlarımıza güvenli ve güzel yaşam alanları hazırlıyoruz. Bu kapsamda Doğu ve Güneydoğu’da bizim görevimiz ihtiyaç duyulan rezerv konut inşaatlarını yapmaktır. Biz bu inşaat faaliyetlerine şu an başladık. Diyarbakır’da, Silopi’de, Cizre’de ve buna benzer bölgelerde nerede rezerv konut ihtiyacı varsa yapıyoruz. Bölgede etaplar halinde inşaatlarımız devam ediyor. Yılbaşında teslim edeceğimiz konutlarımız var. HABİTAT III zirvesi TOKİ’nin bugün 750 bin konut rakamına yaklaşmakta olan üretimdeki başarısı ve uygulama modeli, uluslararası arenada her zamankinden daha çok ilgi görmektedir. Birleşmiş Milletler tarafından 17-20 Ekim’de Ekvator’un başkenti Kito’da Konut ve Sürdürülebilir Kentsel Gelişim temasıyla düzenlenmekte olan HABİTAT III zirvesinde TOKİ olarak biz de etkin bir şekilde katılmaktayız. İdaremize özel oturum açıldı. Dünyada “model uygulama” olarak anılan yöntemin, konut alanında “geliştirilen en iyi deneyim” olarak kabul edilmesi, ülkemizin ve milletimizin gururudur. İnanıyorum ki; dünyamız ve ülkemiz için daha güzel şehirler ve sürdürülebilir bir yaşam yolunda her birimizin ortaya koyduğu gayret, bizden sonraki nesillerin daha iyi koşullarda, umut dolu bir gelecek ideali ile yaşamalarını sağlayacaktır.


BEĞENDiĞiNiZ EViN SOKAĞINI GÖRMENiN

DAHA KOLAY BiR YOLU VAR! Hürriyet Emlak mobil uygulamasındaki Sokak Görünümü özelliğini kullanın, sadece beğendiğiniz evi değil, mahallesini de görün.


GAYRİMENKUL DANIŞMANLARI İÇİN ETKİLİ

İŞ DÜNYASI

40

PAZARLAMA YÖNTEMİ 1.

KÜRŞAT TUNCEL YAZAR - EĞITMEN

GAYRIMENKUL SEKTÖRÜNDEKI YÖNTEMLER GELIŞEN TEKNOLOJI VE YÖNTEMLERLE HIZLA DEĞIŞIYOR. TEKNOLOJI DEĞIŞTIKÇE TÜKETICIYE ULAŞMANIN DA YOLLARI GIT GIDE ARTIYOR. GAYRIMENKUL ALICILARINA ULAŞILABILINECEK ALTERNATIF YOLLAR VE DOĞRU MECRALAR SATIŞI ARTTIRIYOR. İŞTE BU YOLLARDAN 40 ÖNEMLI TEKNIK MADDE…

12 >

Araştırmalar gösteriyor ki konut alıcılarının %92’si aradıkları evi bulabilmek için interneti kullanıyor. Dolayısıyla yüksek ziyaretçi trafiğine sahip emlak portalları internette görünürlüğünüzü sağlamak için son derece önemli. Bu mecra için harcayacağınız her 1 TL üzerinden ortalama 2,60 TL komisyon geliri yaratılabileceğinizi öngörebilirsiniz.

2.

Eğer satıcı portföyleriyle çalışan bir danışman iseniz konut için yazacağınız tanıtım metinleri son derece önemli. Anahtar bir takım kelimeler ya da ilgi çekici görseler kullanılarak sayfada öne çıkan ve alıcıların dikkatini çekecek tanıtımlar yaratabilirsiniz ama bunlar aynı zamanda duygu uyandırıcı nitelikte olmalı. Bu tanıtımlarda yalnızca konutun özelliklerine değil konutun cazibesini artıracak hikayelere de yer vermelisiniz. Alıcıların dikkatini çekmek için viral videolar çok etkili. Yaratıcı ve eğlenceli şekilde çekilmiş kısa filmleri internette yayınlayarak hem alıcıların dikkatini çekebilirsiniz hem de filmin

3.

paylaşılmasını teşvik ederek internette görünürlüğünüzü artırabilirsiniz. Günümüzde akıllı bir cep telefonuyla dahi çok yaratıcı işler çıkarabilmek mümkün. Google Dünya’da en çok kullanılan arama motoru ama o piyasadan pay kapmaya çalışan Bing veya Yandex gibi arama motorlarının zaman zaman çok cazip pazarlama önerileri olabiliyor. Tek seçeneğinizin Google olduğunu düşünmeyin, diğer arama motorlarının da teşvik edici kampanyalarını takip edin, böylece çok daha düşük maliyetle SEO yapma şansınız olabilir. Konut satışında ilanınızda “Satılık” ibaresi ve sizin hakkınızdaki bilgiler ilanda ağırlıklı yer mi tutuyor? Araştırmalar gösteriyor ki, telefon numarasına daha büyük yer vermek ve bilginin oradan talep edilmesine yönlendirmek daha fazla işe yarıyor. Yani kendi resminizi ve adınızı basmakla uğraşacağınıza, doğrudan numaranızın görülmesini sağlayın. Alıcı adaylarının arama olasılığı yükselecektir. Düzenli aralıklarla müşteri adaylarınıza

4.

5.

6.



İŞ DÜNYASI

bilgilendirme bülteni (e-mail) yollayın. Bloglar ve emlak portallarından derleyeceğiniz bilgilerle çok az bir çabayla müşteri adayları için değerli bir kaynak oluşturabilirsiniz, çünkü onların bunu yapacak vakti yok. İnsanlar bilgi edindikleri kişilerle iş yapmaya daha eğilimlidir. Google‘da Adwords imkanını kullanmak, emlak danışmanı için olmazsa olmazdır. Google’da anahtar kelimeler kullanarak müşteri adaylarının sizi ve pazarladığınız konutları öncelikle görüntülemesini sağlayabilirsiniz. Bu amaçla aylık olarak belirli bir bütçeyi ayırmayı unutmayın. Pazarladığınız konut için belirli bir müşteri kitlesini hedefliyor ve bu kitlenin özelliklerini tanımlayabiliyorsanız, reklamlarınız için Facebook’un hedef kitle odaklı gösterim

7.

8.

14 >

imkanı işinizi kolaylaştıracaktır. Üstelik bu imkandan çok düşük bir bütçeyle yararlanabilirsiniz. Alıcı adaylarına iyi yazılmış bir tanıtım e-maili göndermek, pazarlama için hala iyi bir fikirdir ancak bu tür maillere başlık atmaktan içerik kısmına kadar nasıl yazılması gerektiğine dair belirli kurallar vardır. Bu kuralları uygularsanız müşterilerinizin ilginç bulacağı ve okumadan silmeyeceği metinler hazırlayabilirsiniz. Çok kuvvetli bir veri tabanına sahipseniz, satılık portföyünüze dair önceden hazırlanmış otomatik e-mail mesajları hazırlamak ve göndermek veri tabanınızdan en etkili şekilde yararlanmanızı sağlayabilir, böylece müşteri tabanınızla ilişkinizi de güncel tutmuş olursunuz. Bu tür mesajları müşterilerinizin önemli günlerini unutmamak

9.

10.

ve kendinizi hatırlatmak için de kullanabilirsiniz. Açık ev davetleri sattığınız konuta ilgi duyabilecek insanların konutu görebilmesini ve sizin de randevu oluşturabilmenizi sağlayacak önemli bir yöntemdir. Bu davete ilişkin ilanlarınızı hem görünür şekilde mahalleye asabilir hem de internette ve sosyal medyada duyurabilirsiniz. Küçük bir hediye çekilişi vaadiyle davete iştirak eden katılımcıların kartlarını da toplayabilirsiniz. Mutlaka iyi bir web siteniz olsun. Bugün biraz çaba ve hazır araçlarla kendinize çok iyi bir site yaratmanız mümkün. Görsel ve içerik olarak ilgi çekici bir kişisel site yaratmak için yeterli zamanı harcamalısınız. Google’da her saniye 40.000, günde 3,5

11.

12.

13.

milyar civarı arama yapılıyor ki bunun hatırı sayılır bir kısmı gayrimenkul hakkında. Arama motoru optimizasyonunu (SEO) yani ilanlarınızın aramalarda önde çıkabilmesinin yöntemlerini öğrenmelisiniz. Bunu ücretsiz ama değerli ve sık içerik yaratarak (Organik) veya belirli bir bütçeyle (İnorganik) şekilde yapabilirsiniz. Google’in seveceği tarzda ilanlar ve anahtar kelimelerin neler olduğunu öğrenmelisiniz. Gayrimenkul posta kartları Türkiye’de çok bilinmeyen bir yöntem ama insanlar ilginç bir görsel ve mesaj içeren posta kartlarını hala ilginç buluyor. Değişik yöntemler denemek isteyen danışmanlar için bir alternatif olabilir. Facebook’da her gün yüzlerce gayrimenkul işlemi gerçekleşiyor üstelik aracısız ve komisyonsuz olarak.

14.

15.


Her gayrimenkul danışmanı Facebook’u bir pazarlama platformu olarak kullanabilir. İşin güzel tarafı bedava olması. Twitter alıcı adayı yaratmak için önemli bir alternatif, buradaki paylaşımların amacı yalnızca takipçi yaratmak değil müşteri adayı yaratmak olmalı. Kısa mesajlarla nasıl ilgi çekici pazarlama önerileri yapılabileceği konusuna biraz kafa yormalısınız. Bugün insanlar bu mecradan edindikleri intiba ile binlerce ürünün satın almasını gerçekleştiriyorlar. Kapılara bırakılacak askı ilanlar eski ama hala işe yarayan bir yöntemdir. Bu şekilde hem sizi gözardı etmeleri mümkün olmaz hem de çevrelerinde ihtiyacı olan insanlara yönlendirmek için bu reklamlarınızı kullanabilirler. Pinterest gözardı edilemeyecek kadar büyük bir pazarlama imkanıdır. Facebook gibi hem kitlelere ulaşmanızı sağlar hem de gayrimenkulle mükemmel şekilde uyumlu bir görsel mecradır. Çünkü müşterileriniz sizden görsel unsurlar içeren bilgiler talep edecektir. İlgi çekici bir slogan müşterilerinize siz ve işiniz hakkında bilmesi gerekeni anlatacaktır. Kısa, anlaşılır, ilgi çekici ve aynı zamanda müşteriye ne vaat ettiğinizi de içeren bir slogan yaratın ve onu tüm pazarlama çabalarınızda kullanın. Müşteriler yalnızca satılık konut hakkında bilgi almak istemezler aynı zamanda çevre hakkında da detaylı bilgi talep ederler. Alıcıların ilgisini çekecek ve konutun albenisini artıracak çevresel bilgileri sunumlarınıza dahil etmelisiniz. Alışveriş, sağlık, eğitim imkanları vb.

16.

17.

18.

19.

20.

MAGAZİN ERA

>

SONBAHAR 2016

bilgiler yanında bölgedeki fiyat değişimleri ve yatırımın kazanç potansiyeli hakkında da tatmin edici bilgiler sunabilmelisiniz. Billboard’lar konut satışı için bölgesel olarak iyi bir alternatiftir. Ancak bir Billboard’ın ilgi çekici olması ve okunabilmesi için bir takım özellikleri olmalıdır. Üstelik Billboard’ın yeri ve görünürlüğü de çok önemlidir. Çok fazla bilgi ile doldurmadan, ilgi çekici ve aramayı teşvik edici tasarımlar yaratmanın yollarını öğrenmelisiniz. Sizinle iş yapmış ve memnun kalmış müşterilerinizin referans mektuplarını içeren bir dosyanız olmalıdır. Bu şekilde yeni müşterilerinizin size güvenebilmesi kolaylaşacaktır. E-mail veya sosyal medya yolu ile temas kurduğunuz potansiyel alıcılarınızla yüz yüze görüşmeler yapabilmek için mazaretler yaratın. Geçerken uğramak ve küçük kahve davetleri dijital ilişkilerin yüz yüze ve canlı hale gelmesine yardım edecektir. İnsanlar tanıdıkları ve ilk akıllarına gelen kişilerle iş yaparlar. Müşterilerinizin görüş alanı içerisinde olmalı ve ilişkilerinizi canlı tutmalısınız. İnsanların %59’u internete cep telefonlarından bağlanıyor. Bu nedenle kişisel web sitenizi mutlaka cep telefonlarına ve mobil cihazlara uyumlu hale getirmelisiniz. İlişkilerinizi geliştirmek için sosyal amaçlı çalışmalara, derneklere ve iş örgütlerine katılın. Bu şekilde ileride müşteriniz olması olası olan kişilerle düzenli olarak görüşmek ve iş imkanları için randevu alabilmek için yeterli

21.

22. 23.

gerekçeniz olacaktır. Müşterilere önemli günlerinde göndereceğiniz özenle hazırlanmış el yazısı tebrikler ve teşekkür notları sizi sürüden ayırabilir. Bu şekilde kendilerini özel hissedecekler ve notlarınızı otomatik pazarlama mesajları olarak algılamayacaklardır. Konut satış işini yalnızca satışla sınırlı görmemek ve müşterinin bu konuyla ilgili tüm ihtiyaçlarını karşılayabilecek bir tam hizmet paketi önermek sizi farklılaştıracaktır. Bu kapsamda mobilya temin etmek, daireyi hazırlamak veya taşınmakla ilgili gerekli tüm yardımı sağlamak gibi hizmetler müşteriler gözündeki değerinizi artıracaktır. Pazarlanan konuta olan ilgiyi artırmak

26.

27.

28.

için önceden merak uyandıran reklamlar yapmak (Teaser) olası müşterilerin ilgisini ve beklentisini yükseltecektir. Müşterilere yollayacağınız mesajları kişiselleştirmek, yani onlara özel unsurlar eklemek mesajın etkisini artıracaktır. Bunun için veri tabanınızda müşterilerle ilgili özel bilgileri kaydetmiş olmanız gerekir. Mesajları anonim şekilde değil mutlaka her bir alıcıya en azından adı ile hitap edebilecek şekilde yollamalısınız. Mesajların mutlaka müşterilerin işine yarayacak unsurlar içermesine, çok açık olmasına, kısa ve ilgi çekici olmasına dikkat etmelisiniz. Her sabah yürüyüş yolunuz üzerindeki tüm kapılara önceden hazırlanmış basılı bir mesaj

29.

30.

24. 25.

15 >


İŞ DÜNYASI veya kişisel bilgilerinizi içeren post it notları bırakabilirsiniz. Bu şekilde bir saatte 90 kapıya not bırakabilirsiniz. Pazarladığınız konutu alıcı adayı nezdinde unutulmaz bir hale getirebilecek bir unsur kullanabilirsiniz, hatta bu sizin alameti farikanız olabilir. Örneğin her pazarladığınız evin girişini portakal rengi bir halı serebilirsiniz. İnsanlar ancak onları şaşırtan veya duygulandıran anıları hatırlar. İlgi çekici bir özelliği olmayan normal bir ev, ortalama 6 kadar ev gezdikten sonra unutulacaktır. Kişisel olarak görünümünüze dikkat etmeli ve müşteri adayları için hatırlanabilir olmalısınız. Profesyonel imajınız ve görünümünüz iş kartvizitinizdir. İnsanlar sizi görsel olarak beğenirse hatırlanabilirliğiniz artacaktır. Müşterilerinizin size ulaşabileceği, soru sorabileceği ve sizin onlara cevap verebileceğiniz bir kişisel Blog oluşturun. Bu Blog’da işinizle ilgili kaliteli bir içerik yaratın. Müşteriler soruları hakkında tatmin edici cevaplar alabildikleri bir danışmana çok daha fazla güven duyacaklardır. Bloğunuzda insanlara ne kadar hızlı ve tatminkar yanıtlar verirseniz sizle iş yapma olasılıkları o oranda yükselecektir. Yüksek satış değerli konutlarda insanları açık ev davetlerine çekmeniz güç olabilir ama teknoloji açık evi onlara götürmenize imkan tanır. Bilgisayarda hazırlatabileceğiniz bir sanal tur sayesinde insanlar bulundukları yerden 360 derece evi gezebilirler. Hatta sanal tura katılan kişilere küçük hediyeler

31.

32.

33.

34.

16 >

vaat ederek müşteri bilgisi toplayabilir ve ilişkilerinizi de çoğaltabilirsiniz. Pazarladığınız konutların fotoğraf çekimlerini profesyonel fotoğrafçılara yaptırmak konutun satış şansını %30 kadar yükseltebilir. Profesyonel fotoğrafçılar mekanları en ideal açıdan göstermek, mekanların dezavantajlarını gizlemek, renk ve ışık kullanımı konularında bilgilidir. Böylece konuta ait görüntüler müşterilere çok daha albenili şekilde sunulabilir. Vaktinizin bir bölümünü düzenli olarak ilişki ağınızı geliştirmeye yönelik organizasyonlara ve davetlere katılmak için kullanın. Kişisel temas bu işte hala hayati önemdedir. Mümkünse siz de iş yerinizde her ay “Happy Hour” düzenleyin ve iyi müşterilerinizi ve müşteri adaylarınızı davet edin. Düzenli olarak müşteri veri tabanınızı genişletmek için çalışın. Veri tabanı etkili bir

35.

36.

37.

satış akışı yaratmanızın en iyi yoludur. Bu amaçla insanların telefon numaraları ve e-mail edreslerini alabileceğiniz aktiviteler yaratın, hediye çekilişleri yapın, bilgi maksatlı bülten göndermek için izinlerini isteyin, kurumlardan çalışan listelerini almaya çalışın… Aklınıza ne gelirse. Amacımız olabildiğince çok kontak bilgisine ulaşabilmektir. İnternetteki kişisel şöhretinizi bilinçli olarak yönetin. Gerçekte kim olduğunuzu ve ne yaptığınızı kimse bilmez. Müşteriler sizi internette paylaştıklarınızla tanıyor. Tüm paylaşımlarınızı işinize destek olabilecek ve size değer katacak şekilde kurgulayın. Size ulaşanlara gecikmeksizin ve mutlaka geri dönün. Tüm görsellerinizi ve mesajlarınızı sizin hakkınızda olumlu bir mesaj taşıyacak şekilde oluşturun. Profesyonel fotoğraflarınızı çektirin. İnsanlara bilgi veren paylaşımlar yapın, eğlenceli olun, yasak konulara (din,

38.

politika, seks vb.) girmeyin. Bağlantılarınıza değer verdiğinizi hissettirebilirseniz bir gün sizin müşteriniz olacaklardır. Kendinizi herkesten farklılaştırabileceğiniz ve kalabalıktan ayrılabileceğiniz bir niş uzmanlık alanı yaratın. Herkes konut uzmanı ama hiç benzin istasyonu uzmanı bir danışman yok, Suriyeli göçmenler için uzmanlaşmış birisi de yok oysa 3,5 milyon göçmen var. Düzenli şekilde uzmanlık alanınızı insanlara hatırlatın ve bu yönde paylaşımlarda bulunun. Her şeyi yapan birinin hatırlanması zordur ama nadir bir alanda uzman olursanız sizi herkes hatırlar. Değerli gayrimenkulleri pazarlamak için özel web siteleri yaratın, onlara ilgi çekici isimler verin ve o isimlerin domain adreslerini alın. Portakal mahallesinde sıradan bir villa değil, “Orange County Villa” müşteriler için çok daha cazibeli olacaktır.

39.

40.


DOSYA: FRANCHISING

MAGAZÄ°N ERA

>

SONBAHAR 2016

17 >


DOSYA

UFRAD (Uluslararası Franchising Derneği) Başkanı Sn. Mustafa AYDIN

ULUSLARARASI FRANCHISING DERNEĞİ (UFRAD)

GİRİŞİMCİLERİ MARKALAŞTIRIYOR 18 >


DÜNYANIN EN KÖKLÜ FRANCHISING DERNEKLERINDEN BIRI OLAN UFRAD, BUGÜN SAYISI IKI YÜZÜ AŞAN GÜÇLÜ MARKAYI ÇATISI ALTINDA TOPLAMIŞ BULUNUYOR. YILLIK 43 MILYAR DOLARLIK TICARI IŞLEM HACMINE SAHIP TÜRKIYE’DEKI FRANCHISING SISTEMININ TEK TEMSILCISI OLAN UFRAD, FRANCHISE SISTEMININ ÜLKEMIZDE DOĞRU BIR BIÇIMDE ÖĞRENILMESINI, TEMEL KURALLARIN BELIRLENMESINI VE UYGULANMASINI SAĞLAMAKTADIR. MARKALARIMIZIN GEREK TÜRKIYE IÇINDE, GEREKSE ULUSLARARASI PLATFORMLARDA IŞBIRLIKLERI OLUŞTURMASINA DESTEK OLAN DERNEK, TÜRK FIRMALARININ DÜNYA PAZARINDA IHTIYAÇ DUYDUKLARI HUKUKI, KÜLTÜREL VE MALI KONULARDA EN ÖNEMLI PAYLAŞIM MERKEZI OLARAK HIZMET VERIYOR. UFRAD BAŞKANI SN. MUSTAFA AYDIN ILE GIRIŞIMCILERIN FRANCHISE MARKALARA GIRME NEDENLERINI VE TÜRKIYE’DEKI FRANCHISE SISTEMI HAKKINDA BILGILENDIRICI BIR SOHBET GERÇEKLEŞTIRDIK. RÖPORTAJ: EVREN TEMİZKALAY

Franchise kavramının bilinen tanımı haricinde, sizin perspektifinizden bir açıklamasını alabilir miyiz? Hizmet kalitesinin arttırılması gibi iş geliştirme eylemlerinde Franchise markaların yerel işletmelere göre avantajları neler olabilir? Franchising; * Marka ile birlikte Ulusal veya Uluslararası standarda ve kaliteye sahip olunmaktadır. * Tanınmış markaların sağladığı sürekli müşteri ve iş yapma imkanı doğmaktadır. * Franchise veren işletme şubesine eğitim hizmetleri ve uzman personel desteği sağlamaktadır. * Kaliteli personel bulma, işe alma ve yetiştirme konularında franchise veren işletmenin tekniklerinden yararlanılmaktadır.

>

SONBAHAR 2016

* Reklam ve tanıtma giderlerinden tasarruf sağlanmaktadır. * Franchising sistemi, girişimcinin yalnızlığını ortadan kaldırarak, kendi işini kurmanın getirdiği riskleri azaltmaktadır. * Franchisor’a yapılan ödemeler, başlangıçta, yeni bir işin ön yatırımından daha fazla olmasına rağmen, denenmemiş bir iş için yapılacak hata bedellerinin toplamından azdır. * İşletmeler için standart yönetim, muhasebe, satış ve stoklama fonksiyonları mümkün olmaktadır.

* Mali, ticari ve personel konularında sağlanan destekle, teknik işlevlere ağırlık verilip başarı şansı arttırılmaktadır. * Franchisor ile ortak hareket edilerek küçük işletmelerin karşılaşacakları risk ve işletmecilik sorunları minimize edilmektedir. * Franchise veren işletmenin mali ve hukuk danışmanlarından yararlanılmaktadır. * Franchisor’ın sürekli olarak yaptığı araştırma ve geliştirme çabalarından yararlanılmaktadır. * İşletmenin kuruluş aşamasında ve kuruluş yerinin seçiminde bilimsel tekniklerin kullanılması mümkün olmaktadır.

MAGAZİN ERA

* Kuruluş aşamasında leasing vb. kaynaklardan finansal destek sağlanması mümkün olmaktadır.

Son zamanlarda dünyada hizmet sektörünün çok hızlı bir büyüme kaydettiğini görüyoruz. Hizmet sektörünün büyümesine paralel şekilde, franchising sisteminde de çok hızlı bir büyüme olmuştur. Franchising sisteminin bu hızlı büyümesinin nedenleri arasında, sistem için gerekli sermaye tutarı, girişimcinin motivasyonu, sistemin standart olması, kabul görmüş bir marka ve kontrol mekanizmasını sayabiliriz. Günümüzde müşteriler, zamanı etkin kullanmak istemektedirler. Dolayısıyla en kısa zamanda kaliteli mal ve hizmet satın almayı arzu etmektedirler. Bu da kalitesini ve markasını kabul

ettirmiş ürünlerin satıldığı mağazalardan alışverişle mümkün olmaktadır. Bu aşamada franchising’in önemi bir kez daha ortaya çıkmaktadır. Yaptığınız bu tanım, Türkiye’nin deneyimlediği Franchise uygulamaları ile ne kadar ilişkili? Bugün Türkiye’de zincir işletmelerin sayısı 1850 civarında. Bunların %24’ü yabancı, %74’ü Türk kökenli markalar. Zincirlere bağlı şube sayısı ise 50.000 civarında. Franchise veya bayilik verenlerin sayısı 1471, zincirler içindeki oranı ise %78. Sadece kendi şubelerini açıp kendileri işleten zincirler %22 oranında. UFRAD olarak franchise veren zincirlerin ülkemiz ekonomisine kalıcı fayda sağlaması için franchise sistemlerini tam kurmalarını ve doğru işletmelerini gerekli görüyoruz, eğitimlerimizle destekliyoruz, sistem değerlendirme programı ile markalarımızı dünya standartlarına taşıyoruz. Öncelikli hedefimiz markalarımızın global pazarlarda hakkettikleri yeri almaları için çalışmalarımıza devam etmek ve Türkiye ekonomisine daha fazla katkı sağlayabilmektir.

Sizin vizyonunuzun önerdiği Franchise düzeni nedir? Franchise zincirlerin gelişmesindeki en önemli etken, yönetimdir. Vasat yönetilen bir zincir büyüyemez, markalaşamaz, hatta rakipleri büyüdükçe o küçülür. 19 >


DOSYA

İyi yönetilen bir zincir sıfırdan yola çıksa bile marka olur. Alışveriş merkezlerinin markalara yer vermesi de, franchise zincirlerin gelişmesindeki en önemli etkenlerden biri. Müstakil perakendecilerin sürekli yaptıkları hatalar ve ihmaller, franchise zincirlerin tüketiciler tarafından tercih edilmesinde ve gelişmesindeki diğer bir önemli etken. UFRAD’ın en temel faaliyetleri ve amacı nelerdir? UFRAD, Franchising Türkiye’de doğru bir biçimde öğrenilmesine, sağlıklı bir biçimde gelişmesine, temel kurallarının belirlenmesine ve uygulanmasına, franchising’in Türk Hukuk sistemi içerisinde yerini bulmasına, franchise alan ve veren kurumların haklarının korunmasına, tüm bu görevlerin

20 >

Öncelikli hedefimiz markalarımızın global pazarlarda hakkettikleri yeri almaları için çalışmalarımıza devam etmek ve Türkiye ekonomisine daha fazla katkı sağlayabilmektir. Yürüttüğümüz Franchise Akademisi eğitimlerimiz de markalarımızı en iyi şekilde yetiştiriyor.

yerine getirilmesi için yüksek derecede ihtisaslaşmasına bilgi kaynaklarının oluşturulmasına katkı sağlamaktır. Şu anda yaklaşık 180 üyemiz var. Üyelerimizi seçerken çok seçici davranıyoruz. Franchise sistemlerinin doğru kullanıldığına emin olmalıyız. Avrupa Franchise federasyonunun Açıklık ve Dürüstlük İlkeleri kapsamında faaliyet gösteren markaları derneğimize kabul ediyoruz. Ayrıca uyguladığımız ‘Sistem değerlendirme programı’ ile kendilerine doğru sistemi oluşturmada da destek veriyoruz. Bunun yanında İstanbul Aydın Üniversitesi ve Franchise&More ile yür UFRAD olarak franchise veren zincirlerin ülkemiz ekonomisine kalıcı fayda sağlaması için franchise sistemlerini

tam kurmalarını ve doğru işletmelerini gerekli görüyoruz, eğitimlerimizle destekliyoruz, sistem değerlendirme programı ile markalarımızı dünya standartlarına taşıyoruz. Bu sene fuarımızın 23. senesini gururla kutlayacağız. Seminerlerimiz, aylık geleneksel yuvarlak masa toplantılarımız devam edecek.

Türkiye’deki Franchise kültürünün konumu ve durumu hakkında ne düşünüyorsunuz? Girişimcilerin son yıllardaki yeni gözdesi Franchising oldu. Özellikle gıda sektörü 2015 yılında gösterdiği başarı grafiğini 2016 yılında da devam ettirecek gibi duruyor. • 2015 yılı sonu itibari ile Franchising sektörünün büyüklüğü 43 milyar USD’ye ulaştı.


• 2015’te franchise sektörünün ürettiği istihdam sayısı 200,000 kişiyi aştı. • 2016 yılı sonunda franchising sektörünün Pazar büyüklüğünün 50 milyar USD’ye ulaşmasını bekliyoruz. • Franchise sektörüne 2016 yılında 10,000’den fazla girişimci aranmakta. • Türkiye’deki zincir işletmelerin sayısı: 2500 • Zincir işletmelerdeki yabancı firma oranı: %29 • Zincir işletmelere bağlı şube sayısı: 60,000 • Yurtdışına açılan Türk marka sayısı: 160

UFRAD’ın Türkiye’deki markalaşmaya yaptığı katkıyı nasıl açıklarsınız? 21. yüzyılın markalı perakendeciliğe yeni ufuklar kazandıran çağdaş işletme şekli ve franchising sisteminin Türkiye’deki tek çatı örgütü olan Uluslararası Franchising Derneği, 1991 yılında kuruldu. Başarısını ispatlamış markaların girişimci ruha aktarılmasını destekleyen Derneğimiz, ülke ekonomisi başta olmak üzere, yatırımcıların markalaşmaya yönlendirilmesine, yerli markaların teşvik edilerek uluslararası pazarlarda yer edinmesine ve rekabet şansı yakalamalarına hissedilir katkılar sağlamakta. Dünyanın en köklü franchising derneklerinden biri olan UFRAD, bugün sayısı 200’ü aşan güçlü markayı çatısı altında toplamış bulunuyor. Yıllık 43

milyar $’lık ticari işlem hacmine sahip Türkiye’deki Franchising Sisteminin tek temsilcisi olan UFRAD, Franchise sisteminin ülkemizde doğru bir biçimde öğrenilmesini, temel kuralların belirlenmesini ve uygulanmasını sağlamakta. Markalarımızın gerek Türkiye içinde gerekse uluslararası platformlarda işbirlikleri oluşturmasına destek olan derneğimiz, Türk firmalarının dünya pazarında ihtiyaç duydukları hukuki,

kültürel ve mali konularda en önemli paylaşım merkezidir. Dünya Franchising Konseyi (WFC) 2017 yılı dönem başkanlığı ile Karadeniz Franchise Federasyonu (Black Sea Franchise Federation-BSFF) Kurucusu ve Yönetim Kurulu Başkanıyız. Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu-DEİK Kurucu Kuruluş üyesiyiz. Avrupa Franchising Federasyonu (EFF)’in UFRAD Genel Başkanı olarak Başkan Yardımcılığı görevini yürütüyorum. Tüm bu başarılarımız Yönetim Kurulumuz ve Üyelerimizin özverili çalışmaları ile elde edilmiş sadece derneğimizin değil Ülkemizin gururudur. UFRAD, Franchising’in Türkiye’de doğru bir biçimde öğrenilmesine, sağlıklı bir

FRANCHISE ZINCIRLERIN GELIŞMESINDEKI EN ÖNEMLI ETKEN, YÖNETIMDIR. VASAT YÖNETILEN BIR ZINCIR BÜYÜYEMEZ, MARKALAŞAMAZ, HATTA RAKIPLERI BÜYÜDÜKÇE O KÜÇÜLÜR. İYI YÖNETILEN BIR ZINCIR SIFIRDAN YOLA ÇIKSA BILE MARKA OLUR. ALIŞVERIŞ MERKEZLERININ MARKALARA YER VERMESI DE, FRANCHISE ZINCIRLERIN GELIŞMESINDEKI EN ÖNEMLI ETKENLERDEN BIRI. MÜSTAKIL PERAKENDECILERIN SÜREKLI YAPTIKLARI HATALAR VE IHMALLER, FRANCHISE ZINCIRLERIN TÜKETICILER TARAFINDAN TERCIH EDILMESINDE VE GELIŞMESINDEKI DIĞER BIR ÖNEMLI ETKEN. MAGAZİN ERA

>

SONBAHAR 2016

21 >


ERA TÜRKIYE YÖNETIM KURULU BAŞKANI SN. CAN EKŞİOĞLU’NUN DA YÖNETIM KURULU’NDA OLDUĞU ULUSLARARASI FRANCHISING DERNEĞI, TÜRKIYE’DEKI MARKALAŞMA SÜRECI VE HIZMET KALITESI STANDARTLARI GIBI KONULAR BAŞTA OLMAK ÜZERE ÜLKE GELIŞIMINE KATKI YAPIYOR.

biçimde gelişmesine, temel kurallarının belirlenmesine ve uygulanmasına, franchising’in Türk Hukuk sistemi içerisinde yerini bulmasına, franchise alan ve veren kurumların haklarının

22 >

korunmasına, tüm bu görevlerin yerine getirilmesi için yüksek derecede ihtisaslaşmasına bilgi kaynaklarının oluşturulmasına katkı sağlamaktır. Üyelerimizi seçerken çok seçici davranıyoruz. Franchise sistemlerinin doğru kullanıldığına emin olmalıyız. Avrupa Franchise federasyonunun Açıklık ve Dürüstlük İlkeleri kapsamında faaliyet gösteren markaları derneğimize kabul ediyoruz. Ayrıca uyguladığımız ‘Sistem değerlendirme programı’ ile kendilerine doğru sistemi oluşturmada da destek veriyoruz. Bunun yanında İstanbul Aydın Üniversitesi ve Franchise&More işbirliği ile UFRAD olarak franchise veren zincirlerin ülkemiz ekonomisine kalıcı fayda sağlaması için franchise sistemlerini tam kurmalarını

almaları için çalışmalarımıza devam etmek ve Türkiye ekonomisine daha fazla katkı sağlayabilmektir. Yürüttüğümüz Franchise Akademisi eğitimlerimiz de markalarımızı en iyi şekilde yetiştiriyor.

ve doğru işletmelerini gerekli görüyoruz, eğitimlerimizle destekliyoruz, sistem değerlendirme programı ile markalarımızı dünya standartlarına taşıyoruz. Bu sene fuarımızın 23. senesini gururla kutlayacağız. Seminerlerimiz, aylık geleneksel yuvarlak masa toplantılarımız devam edecek. Öncelikli hedefimiz markalarımızın global pazarlarda hakkettikleri yeri

Kurumsallaşmada Franchise’ın önemi sizce nedir? Franchising sistemi kişilerin bir iş kurarken kaybedecekleri enerji ve zaman kaybını minimize etmektedir, iş kuracağımız zaman birçok yasal prosedürü yerine getirmek ve iş bağlantıları kurmak durumunda kalırız, franchising sistemine dâhil olduğumuzda ise bu tür işlere harcayacağımız süre kısalmakta ve birçok yasal prosedürle franchising veren kurum ilgilenmektedir. Franchising sisteminde kısa


zamanda doğru eğitim ve sonuç odaklılık vardır. Bu sistemler genelde başarıya ulaşmış ve denenmiş sistemlerdir franchising veren yani franchisor sistemine dâhil ettiği yatırımcı ve ekibine sektörle ilgili gerekli eğitimi vermekte ve sürekli yeni trendleri takip ederek eğitimleri güncellemektedir, bu açıdan önemli bir husustur olarak karşımıza çıkmaktadır. Franchising sisteminde hazır müşteri portföylerine ulaşırsınız. Sisteme dâhil olmak isteyen yatırımcılar açısından sistemin avantajlı yönlerinden biride hazır müşteri portföyleri ve potansiyelleri olmasıdır, bu markalara belirli bir güven ve yönelim vardır o yüzden yatırımcı serbest açacağı bir ofis ile uzun zamanlarda elde edemeyeceği portföyleri bir anda bu sistem ile

UFRAD, FRANCHISING’IN TÜRKIYE’DE DOĞRU BIR BIÇIMDE ÖĞRENILMESINE, SAĞLIKLI BIR BIÇIMDE GELIŞMESINE, TEMEL KURALLARININ BELIRLENMESINE VE UYGULANMASINA, FRANCHISING’IN TÜRK HUKUK SISTEMI IÇERISINDE YERINI BULMASINA, FRANCHISE ALAN VE VEREN KURUMLARIN HAKLARININ KORUNMASINA, TÜM BU GÖREVLERIN YERINE GETIRILMESI IÇIN YÜKSEK DERECEDE IHTISASLAŞMASINA BILGI KAYNAKLARININ OLUŞTURULMASINA KATKI SAĞLAMAKTIR.

elde edebilir. Franchising sisteminde profesyonellerle çalışma imkânı vardır. Bu sistemde eğitim çok önemli bir noktadır, şirketler sürekli eğitim ve yeniliklere önem vermektedirler bu yüzden sisteme dâhil olan yatırımcılar ve ekipleri normal şartlarda istihdam edilemeyecek profesyonellerle çalışma imkânı bulurlar. Türkiye gayrimenkul sektöründeki Franchise uygulamaları hakkında neler düşünüyorsunuz? Dünyada olduğu gibi ülkemizde de Franchise sisteminin en yaygın olarak kullanıldığı sektörlerin başında gayrimenkul geliyor. Franchise sistemi ile gayrimenkul sektörü ülkemizde kurumsal bir yapıya

bürünmüştür. Her geçen gün büyüyen inşaat sektörümüzle birlikte doğru oranda gelişen gayrimenkul sektörü Franchise sistemi ile kurumsal yapılarıyla müşterinin her türlü isteğini sorunsuz olarak tamamlamakla müşteri memnuniyetini ve profesyonelliğini ön plana çıkardılar. Eklemek istedikleriniz… Yıllardır Genel Başkanı olduğum UFRAD Franchising Derneği çatısı altında her zaman dile getirdiğim bir söz vardır: Markalaşmak bir ülkenin gelişimi için en gerekli etkenlerden biridir. Bugün tüm güçlü ekonomiler dünya pazarlarını Markaları ile ele geçirmektedirler. Birçok inovatif düşüncesi, dünya standartlarında ürün ve

hizmetleri barındıran Türkiye girişimcileri ve firmaları artık kabuklarından sıyrılmalı, güçlerinin frakına vararak dünya standartlarında markalar geliştirmelidirler. Dünya çapında markaların yaratılması da ancak Franchising sistemi ile mümkündür. Çok yol kat etmiş olmamıza rağmen daha çok işimiz var. Hep beraber hiç durmadan, yorulmadan çalışmaya devam edeceğiz.


SEKTÖREL HABERLER

ERA GAYRIMENKUL TÜRKIYE, ‘BAYIM OLUR MUSUN FUARI’NDAN MEMNUN DÖNDÜ... 24 >


ERA, KENDI IŞINI KURMAK ISTEYENLERE

GAYRIMENKUL FRANCHISE SISTEMINI ANLATTI GIRIŞIMCI ADAYLARININ BIR ARAYA GELDIĞI, SEKTÖRÜN ÖNEMLI ETKINLIĞI OLAN ‘BAYIM OLUR MUSUN FUARI’NDA ERA GAYRIMENKUL TÜRKIYE, AZ SERMAYEYLE ÇOK KAZANDIRAN IŞ KURMAK ISTEYEN YATIRIMCI ADAYLARINA GAYRIMENKUL DANIŞMANLIĞI SEKTÖRÜNÜ ANLATTI.

B

u yıl 14. kez gerçekleştirilen ‘Bayim olur musun? Fuarı’nda yerini alan sektörün önemli gayrimenkul danışmanlık şirketlerinden biri olan ERA Gayrimenkul Türkiye, az sermayeyle kendi işini kurmak isteyen girişimciler olmanın püf noktalarının anlattığı fuardan memnun ayrıldı. ERA Türkiye Franchise Satış

MAGAZİN ERA

>

SONBAHAR 2016

Direktörü Kadir Tümen’in ‘’Franchise Satış Yöneticisinin söylememesi gereken 10 şey’’ konulu sunumu katılımcılardan yoğun ilgi gördü. Bu denli şeffaf bir yaklaşım, iş kurmak isteyen yatırımcı tarafından yoğun ilgiyle karşılandı. Fuarın ardından bir değerlendirme yapan ERA Gayrimenkul Türkiye Koordinatörü Mustafa Baygan, fuarda sektör çeşitliliğinin sevindirici olduğuna dikkat

çekti. Baygan “Herhangi bir girişimcinin fuara gelip ilk defa temas ettiği bir firma ile sözleşme imzalaması beklenmez. Hiçbir firmanın da bu tip bir satış beklentisi yoktur. Bu arada daha önce görüşmesi tamamlanmış temasların fuarda sözleşmeye dönmesi ise farklı bir şey tabi. Biz de bu konuda şanslılardan idik 2 pasta kestik. Yani 2 görüşmeyi sonlandırdık” dedi. Türkiye’de ERA Gayrimenkul

algısının yükselmesinden oldukça memnun olduklarını ifade eden Baygan, fuarda kurdukları temasların büyük çoğunluğunun geri dönüşünden emin olduğunu söyledi. ‘Bayim Olur musun Fuarı’nda girişimci adaylarıyla yakından ilgilenen ERA Gayrimenkul Türkiye, az sermaye ile ERA Gayrimenkul’ün referansından güç alarak kısa sürede çok kazanç sağlayan bir işin patronu olmayı vaat ediyor.

25 >


STOSA

TÜRKIYE’DE VAR OLAN BIR AÇIĞI KAPATACAK

26 >


TASARIMI, ÜRÜN ÇEŞITLILIĞI VE FIYAT POLITIKASI ILE SON ZAMANLARIN EN ÇOK BEĞENI ALAN İTALYAN MUTFAK MARKASI STOSA TÜRKIYE’DE! GEREKLI YAYGINLIĞA ULAŞTIKTAN SONRA TÜRKIYE ÜRETIMINI HEDEFLEYEN AYKAR İNŞAAT YÖNETIM KURULU BAŞKANI FARUK AYDIN ILE İTALYAN MOBILYACILIĞI, TASARIM ÇALIŞMALARI VE MARKANIN ÜSTÜNLÜKLERINE DAIR KEYIFLI BIR SÖYLEŞI GERÇEKLEŞTIRDIK. RÖPORTAJ: EVREN TEMIZKALAY

MAGAZİN ERA

>

SONBAHAR 2016

Stosa’ı global olarak tanıyabilir miyiz? Stosa 54 yıllık İtalyan kökenli bir marka. Aile firması olarak başlasa da sonradan kurumsallaşarak tüm dünyaya yayılan, dağıtım ağı olan küresel bir know-how. Markanın Türkiye Distribütörü olarak yaklaşık 5 aydır yoğun bir çalışma içerisindeyiz. Bir girişimci olarak neden bu markayı seçtiniz? İtalya’ya gittik ve üretimi yakından izledik. Geçen aylarda İtalya’da düzenlenen Avrupa Mutfak Fuar’ını da ziyaret ederek gerekli verileri topladık ve bu sayede markanın sektördeki konumunu görme ve diğer markalarla kıyaslama şansımız da oldu. Yaptığımız tespitlere göre hem ürün kalitesi hem tasarım farklılığı hem de fiyatlandırma ve alınabilirlik açısından fuarın yıldızıydı diyebiliriz. Tüm bu önemli faktörler birleştiğinde Stosa ,Türkiye’de var olan bir açığı kapatacağını düşünüyoruz. Hem İtalyan bir mutfak alıyorsunuz hem de yerli üreticilere yakın bir fiyat politikası var. Orta ve üst kesime hitap ediyor. İşte tüm bu nedenlerden dolayı Stosa’yı seçtik. İstanbul’dan başlayarak Türkiye’deki tüm bölgelere yayılacak şekilde planlama stratejimizi hazırladık. Stosa’nın ayrıca markalı inşaat

27 >


SEKTÖREL HABERLER

projeleri ve toplu konut projeleri için One Kitchen adında bir de alt markası var. Fiyat politikası da buna göre düzenlenmiştir. Markanı ülkesi Avrupa Birliği’ne üye olduğundan, bizim de Avrupa Birliğiyle anlaşmamız olduğundan ve Gümrük Vergisi olmadığından çok daha cazip hale geliyor. Biz reklamcılar öncelikle markanın farklılıkları ve üstünlüklerine bakar ona göre tanıtımlarda ön plana bazı verileri ekleriz. Stosa’nın üstünlükleri nelerdir? Tüm ürünleri için öncelikle tasarım

28 >

diyebilirim. Her zevke hitap eden yaklaşık 30 tane tasarım çeşidi sunmaktadır ve en önemli diğer bir nokta ise bu bahsettiğim 30 tasarım kesinlikle birbirinin tekrarı değildir. Birçok markada tasarım farklılığı demek, sadece dolap kapaklarının değiştirilerek isminin farklı olmasıdır. Stosa bu konuda çok zengin. Tek bir isim altında toplanan modelin altında farklı seçenekler de sunuyor. İtalya dünyadaki en iyi tasarımların çıktığı ülke. İkinci madde olarak kalite diyebilirim. Bizzat fabrikadaki üretimi izlediğimiz için söyleyebilirim

ki, tamamen robotlarla üretilen ve ciddi bir sistem altyapısı ile kalite kontrolün de yer aldığı bir mekanizma çalışıyor. İtalya’da da birçok mobilya ya da mutfak markası var ama birkaç tanesi belli bir standardın üzerinde diyebilirim. Stosa da bunlardan bir tanesi. Üçüncü olarak da fiyat politikasını sunmak isterim. Tüm Avrupa’da öyle rakamlar telaffuz ediliyor ki gerçekten de büyük bir kesim satın alamıyor ve bu fiyatlar yarı konut bedeline eşdeğer bile olabiliyor. Stosa bu konuda yine bir adım öne geçmiş oluyor çünkü üretim hattını tamamen makineleştirmişler ve

seri imalat olarak üretim yapılıyor ve tüm sistem planlı işliyor. Bu nedenle de fiyatı düşük tutabiliyor. Türkiye için de ayrı bir fiyat politikası işleniyor şu an, İtalya’dan çok daha uygun. Tüm Dünyada yarattığı etki ve sistem, bu markayı öne çıkaran en önemli etkenlerdir. Yapmış olduğunuz sektörel rakip analizinden sonra, diğer markalarla paylaşacağınız pastadaki payınız ne olabilir? İtalyan mutfak alanında bizi zorlayacak çok fazla marka göremiyorum ve bu konuda iddialıyız. Az önce markayı marka


yapan değerlerden bahsetmiştim. Tasarım, kalite ve yaygınlık bakımından bizim önümüzde çok marka da yok. Ya aramızda ciddi bir fiyat farkı var ya da küçük çapkı, projeler için çalışan, temsilciliklerle Türkiye’ye getirilen ve çanta pazarlamacılarla çalışan firmalar var. Bu tip firmalar ülkede bir zincir oluşturma gibi hedefleri de olmadığından kendilerini çok iyi tanıtamıyorlar. Amaçları sadece satmak olan bir yapı da takdir edersiniz ki bir yere kadar ilerleyebiliyor. Markanın arkasında durulması, gelişmesi, katkı yapması, markanın tanıtılması gereklidir. Ürüne satış sonrası destek verebilmek de bir diğer önemli detay. Bu markayı Türkiye’ye getiren kişi ya da kurum olarak sizin ne gibi avantajlarınız var? Her şeyden önce bizlerin 25 yıllık inşaat sektörü deneyimimiz bulunmaktadır. Biz eline biraz

MAGAZİN ERA

>

SONBAHAR 2016

para geçen ve bu işte girişim gösteren kişiler değiliz. Bu altyapı ile zincir kurma hedefimize daha hızlı ve başka hedefleri ekleyerek ilerleyeceğiz. Diğer avantajımız ise, satış sonrası hizmet konusunda oluşturacağız altyapıdır. Bu konuda sektörde fark yaratacağımıza inanıyoruz. Buna örnek olarak bir Türk beyaz eşya markasından bahsedebilirim. Birinci ve birinciliğinin nedeni satış sonrası verebildiği hizmetler. Bizler de bu güzel oluşumlardan haz alarak ilerliyoruz. Bayilik vermek, bayilik sistemi oluşturmak ve bayilerimizi desteklemek adına da ayrıca çalışmalarımız yakın zamanda faaliyete geçecek. İlk etapta butik hizmet mi vereceksiniz yoksa toplu projelere de hemen başlayacak mısınız? Hali hazırda şu an Bakırköy ve Avcılar’da iki mağazamız bulunmakta. Yakın zamanda bu

sayı artacak ve resmi açılışları yapıyor olacağız. Anadolu Yakası’nda Bağdat Caddesi civarında bir mağazamız olacak. Müşterilerin istedikleri zaman ulaşabileceği perakende sistemimiz de kuruluyor. Medya ilişkileri, reklam çalışmaları ve internet reklamlarına da bugünlerde başladık. Projelerde iddialıyız ama çok fazla agresif olma gibi bir politikamız yok. Ekonomik koşullardan dolayı da çok fazla risk almak istemiyoruz. Buna ek olarak küçük ve orta ölçekli projelerde agresif olabiliriz. Tüketici için kendi bünyemizde de ayrı bir finans sistemi kurduk. Hedefimiz ise bu markayı Türkiye’de yaymak ve belli bir süre sonra İtalyanlarla beraber üretimi ülkemizde yapmaktır. TASARIM ALANINDA PROFESYONELLERLE ÇALIŞIYORUZ Çok güçlü bir teknik kadro kurmakla işe başladık ve

bu kadro mimarlar ve iç mimarlardan oluşuyor. Müşteriye sunacağımız hizmet başından sonuna kadar profesyonel olacaktır. Ekibimizin tasarım yönünün çok kuvvetli olduğunu söyleyebilirim. Bu kadromuz yakın zaman içerisinde İtalya’ya geçip Stosa müfredatlarını gördüler ve gerekli oryantasyonu aldılar. Sadece mutfak satıp altyapısını müşteriye yıkmak da bize göre bir hizmet anlayışı değildir. Anahtar teslimi yaptığımız çok sayıda proje var. Bunun için de gerekli tüm altyapılarımız ve deneyimimiz mevcuttur. Kısacası projelendirmeyi yapıp bunu tüm işlemlerden geçirip müşteri odaklı bir hizmet anlayışımız vardır. İşte tüm bunlar bizi rakiplerimizden ayıran özelliklerdir. Bayilik aracılığı ile mutfak alınır ve satılır, tesisat gibi altyapılarla kimse uğraşmaz.

29 >


SEKTÖREL

GAYRİMENKUL SEKTÖRÜNDE

KURUMSAL YÖNETİMİN ÖNEMİ

GÜNÜMÜZÜN ÇAĞDAŞ YÖNETIM ANLAYIŞINI TEMSIL EDEN KURUMSAL YÖNETIM, HEM SÜREÇ ODAKLIDIR HEM DE BEŞERÎ UNSURLARI TEMEL ALIR. ANCAK TEMEL MISYONUNU KALITEYE VE INOVASYONA ULAŞMAYA BAĞLAR. BU ANLAYIŞTA KALITE ARTIK KLASIK TANIMININ DIŞINDA, YENI BIR ANLAM KAZANIYOR.

30 >

YAZI: HALDUN ERSEN MANAGEMENT PLUS GENEL MÜDÜR


K

urumsal Yönetim kavramı, kaliteyi ve inovasyonu bütün bir kuruma yayılmış çaba olarak ifade ediyor. Kurumsal Yönetim bu anlamda kalitenin ve inovasyonun tam olarak aranmasında ve gerçekleştirilmesinde, kurumdaki herkesi ilgilendiren bir felsefe olarak tanımlanabilir. Bu felsefe, ürünü veya hizmeti arz edenlerden müşterilere kadar genişliyor. Kurumsal Yönetimde iç ve dış müşteri odak noktası; iç ve dış müşteri memnuniyeti ise itici bir güç oluyor. Bu çerçevede Kurumsal Yönetim, iç ve dış müşteri beklentilerini anlamaya ve gerçekleştirmeye yönelen; müşteri tarafından tanımlanan kaliteyi, tüm iş süreçlerinin iyileştirilmesi sırasında inovatif ürünler ve hizmetlere dönüştürebilen; rekabet gücünü artırma arayışı içinde olan kurumları ilgilendiriyor.Bu amaçlarla günümüzdeki yıkıcı rekabet karşısında ayakta kalmanın ve gelişmenin yeni dinamizmi olan Kurumsal Yönetim etkin bir modeli temsil ediyor. Dolayısıyla söz konusu modeli, felsefe ve ilkeleriyle ortaya koymak ve bunları anlamak, başarının ön şartlarından biri haline geliyor. Kurumsal yönetimin önemli olmasının temel nedeni, rekabetin artması ve artan rekabetle birlikte insan faktörünün daha fazla ön plana çıkmasıdır. Ayrıca kurumların iş süreçlerinin iyileştirilebilmesi için gerekli yaklaşımları uygulaması sayesinde verimlilikartıyor, hizmet ve ürün geliştirmede hata oranı düşüyor.Bu açıdan Kurumsal Yönetim’in önemi büyük. Bu ilkelerle çalışan kurumlarda değişim sürekli olabiliyor; çalışanların katılımı

MAGAZİN ERA

>

SONBAHAR 2016

üst düzeyde sağlandığı için yeni iş ve proje geliştirmek kolaylaşıyor;şirketler doğal olarak rakiplerine oranla daha sürdürülebilir inovatif ürün ve hizmetler geliştirerek kârlılıklarını artırıyor ve varlıklarını koruyor. En büyük dönüştürücü güç budur. Bu kavramın Türkiye’de algılanışı sadece mali ve finansal sistemlerin geliştirilmesi üzerine ne yazık ki. Kurumsal Yönetim aslında işlerin belirli bir sistematik içinde yapılmasını ve sürekli gelişim sağlanarak inovasyona dönük yeni ürünler ve hizmetler geliştirebilecek bir kurumsal ortamın yaratılmasını sağlamak için ortaya çıkan bir kavram. Dünyada kurumların arayışları hep bu ortamın yaratılması yönünde. Çünkü özellikle küresel ekonomik kriz sonrası istek ve beklentilere paralel olarak rekabetin hızla artması bu arayışları beraberinde getiriyor. Katı hiyerarşihâlâ birçok kurumda hiç değişmeden devam ediyor.Tabii ki bu hiyerarşi takım çalışmalarını engelliyor, proje önerisi getirmek isteyen çalışanların önünü kesiyor ve dolayısıyla birçok kurum inovasyonyapamıyor. Bu ortamın yaratılması için, kurumların değişimi sağlayarak kurumsal bir yol haritasını uygulamaya almalarının gerekliliği gün geçtikçe artıyor. Günübirlik başarılar yerini her alanda sürdürebilir başarılara, ürünlere ve hizmetlere bırakmalı. İnovasyon, yeni veya önemli ölçüde değiştirilmiş ürün (mal ya da hizmet) veya sürecin, yeni bir pazarlama yönteminin ya da iş süreçlerinin uygulamalarında, işyeri organizasyonunda veya dış ilişkilerde yeni bir kurumsal yöntemin hayata geçirilmesi

anlamına geliyor. İnovasyon yeni fikirleri (ürün, metot veya hizmet gibi) değer yaratan çıktılara dönüştürme sürecidir. Bu süreç iki temel basamaktan oluşuyor. İnovasyon sürecini başlatması bakımından önem arz eden ilk basamak, yeni ve yaratıcı fikirlerin ortaya çıkması. Emek ve yatırım gerektiren ikinci basamak ise ortaya çıkartılan yeni ve yaratıcı fikirlerin ticarileştirilmesi, başka bir deyişle katma değer yaratan ürün, metot veya hizmetlere dönüştürülmesi. İnovasyon, kurumlara yeni ürün ve hizmetler geliştirebilecekleri ve dünya ile rekabet edebilecekleri bir ortam yaratıyor. Ayrıca kurumların rakiplerine kıyasla farklılık yaratmalarına yardımcı oluyor. Çok kısa zaman içinde kurumsal sürdürebilirliğin sağlanması ve kârlılığın artması da ancak inovasyon sayesinde sağlanabilecek. Teknoloji geliştirebilmek için inovasyona ve inovatif düşüncelere açık bir kurumsal yapı geliştirmek gerekiyor; dolayısıyla teknoloji geliştirmenin inovasyondaki rolü her geçen gün daha önemli hale gelecek.Teknolojinin inovasyondaki rolünü geliştirebilecek olanlar ise çalışanlardır. Kurum içinde çalışanlara değer veren bir ortamın yaratılması ve etkin bir liderlik anlayışı şart. İnsanlar değer gördüklerinde başarılı ve üretken olurlar. Kurum içinde çalışanların katılımını sağlamak, motivasyonun artmasında rol oynadığı gibi, teknolojinin etkili kullanılmasıyla verimlilik artışında da faydalı olabiliyor. Yapılan birçok araştırmada gerçekten de çalışanların kontrol ortamından ziyade işbirliği ortamında daha yaratıcı, daha sorumluluk sahibi ve katılımcı olabildiği görülüyor.

Çalışanlar katılımcı bir ortamda, üretimine katıldıkları sürecin ve teknolojinin geliştirilmesinde etkin rol alabiliyor. Ülkemizde kurumlarının bu konuda birçok ihtiyaçlarının olduğunu gördüğüm için bu konuya odaklandım. Kurumlarımızın rekabetçi ve inovasyona dönük ürün ve hizmetler geliştirebilmeleri için neler yapmaları gerektiğini yönetsel bir yol haritası ile göstermeye çalıştım. Ülkemizdeişletmelerin potansiyellerini geliştirebilmeleri ve doğru yönetim süreçleri içerisinde bu potansiyellerini ortaya çıkartmaları için destek vermeyi hedefledim. Ayrıca bu konularda sürekli çalışmalar yapan bir yönetim danışmanı olarak kurumların gelişmelerine ve farklılık yaratmalarına ışık tutmak istedim. İnsanların, kendilerine değer verilen, açık ve güçlü iletişim ortamlarında verimliliklerinin arttığını görüyoruz. Otomasyon önemli fakat iş süreçlerini geliştiren ve kontrolünü sağlayan insanlardır. Doğal olarak otomasyon ne kadar gelişse de insana olan ihtiyaç her zaman en üst seviyede kalacaktır. Kurumların en önemli rekabet üstünlüğü de insan kaynaklarında olacaktır. Geleceğin kurumları yalın bir organizasyon,takımdaşlık ve liderlik anlayışı içerisinde çalışacak. İşletmelerin çalışanlarına, müşterilerine ve çevreye değer veren, tüm iş süreçlerinin geliştirilmesini sağlayarak hataları en aza indirebilen, hızlı kararlar alarak kararları uygulayabilen, kurum içinde katılımı sağlayarak inovatif çalışmaları ve projeleri destekleyen bir yapıda olması gerekecek.

31 >


SEKTÖREL HABERLER

DAĞ MÜHENDISLIK’TEN REKOR SATIŞ Dağ Mühendislik imzası taşıyan ‘Tual Adalar’, ‘Tual Bahçekent’ ve ‘Bahçekent Flora’ projeleri Emlak Konut GYO’nun ağustos ayında geçerli ‘Ülkemizin Yarınlarına Güveniyoruz’ kampanyasıyla talep rekoru kırdı. 10 günde toplam 126 milyon 700 bin TL değerinde toplam 237 adet konut ve dükkan satıldı. Dağ Mühendislik; Emlak Konut GYO’nun önderliğinde başlayan ve inşaat sektörüne ciddi ivme kazandıracak ‘Ülkemizin Yarınlarına Güveniyoruz’ kampanyasında satış rekoru kırdı. 10 günde ‘Tual Adalar’, ‘Tual Bahçekent’ ve ‘Bahçekent Flora’da 126 milyon 700 bin TL değerinde toplam 237 adet konut ve dükkan satışı gerçekleştirildi. Ağustos ayı boyunca geçerli olacak bu kampanya, % 20 peşin, %10’luk kısım bir yıl sonra, kalanı 120 aya kadar TÜFE’li veya % 0.70 vade farkı ile taksitlendirilerek ‘Tual Adalar’ ve ‘Tual Bahçekent’ ve ‘Bahçekent Flora’dan konut sahibi olmayı kolaylaştırıyor.

EMLAK KONUT’UN ‘ÜLKEMIZIN YARINLARINA GÜVENIYORUZ’ KAMPANYASI KAPSAMINDA ‘TUAL ADALAR’ VE ‘TUAL BAHÇEKENT’ DE BULUNUYOR

EMLAK KONUT GYO GÜVENCESIYLE DAĞ MÜHENDISLIK TARAFINDAN HAYATA GEÇIRILEN ‘TUAL ADALAR’ VE ‘TUAL BAHÇEKENT’ PROJELERINDEN EV ALMAK ‘ÜLKEMIZIN YARINLARINA GÜVENIYORUZ’ KAMPANYASI’YLA DAHA KOLAY HALE GELIYOR. EMLAK KONUT ÖNDERLIĞINDE DÜZENLENEN VE AĞUSTOS AYI BOYUNCA GEÇERLI OLACAK. Dağ Mühendislik, Türkiye’nin en büyük gayrimenkul yatırım ortaklığı şirketi Emlak Konut tarafından hayata geçirilen tarihi ‘Ülkemizin yarınlarına güveniyoruz’ Kampanyası’na İstanbul projeleriyle katılıyor. Emlak Konut GYO’nun ev sahibi olmayı kolaylaştıracak ve inşaat sektörüne ciddi ivme kazandıracak kampanyasına göre; ‘Tual Adalar’ ve ‘Tual Bahçekent’ten; %20 peşin, %10’luk kısım bir yıl sonra, kalanı 120 aya kadar TÜFE’li veya % 0.70 vade farkı ile taksitlendirilmesi fırsatıyla konut almak mümkün olacak. Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Dağ Mühendislik Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Doğan Dağ; ağustos ayı boyunca geçerli olacak kampanyanın vatandaşa uygun şartlarda konut edindirme avantajı sağlayacağını ve sektörü canlandıracağını söyledi. 32 >

“YATIRIM IÇIN EN UYGUN ZAMAN” Konuyla ilgili açıklama yapan Dağ Mühendislik Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Doğan Dağ; Emlak Konut GYO öncülüğünde başlatılan ‘Ülkemizin Yarınlarına Güveniyoruz’ kampanyası, vatandaşa uygun şartlarda kolay konut sahibi olma fırsatı sunduğu için kampanyanın ilk başladığı günden itibaren projelerimiz yoğun ilgiyle karşılaştı. ‘Tual Adalar’, ‘Tual Bahçekent’ ve ‘Bahçekent Flora’da projelerinin satış ofislerinde ciddi hareket gözlemliyoruz. 29 Temmuz-11 Ağustos tarihleri arasında ‘Tual Bahçekent’ projemizde 138, ‘Tual Adalar’da 25, ‘Bahçekent Flora’da ise 50 konut, 24 ticari ünite satış rakamına ulaştık. Satışlarımız hız kesmeden devam ediyor, ‘Tual Bahçekent’te 4+1 daire satışlarımız tamamlandı.


ERA GAYRIMENKUL TÜRKIYE’NIN YENI FRANCHISE GELIŞTIRME DIREKTÖRÜ

BIRGÜL DALGAKIRAN OLDU Gayrimenkul franchise geliştirme sektörünün deneyimli ismi Birgül Dalgakıran, ERA Gayrimenkul Türkiye’de Franchise Geliştirme ve Eğitim Gelişim Direktörü olarak göreve başladı. Dalgakıran’ın, ticari gayrimenkul ve franchise alanında uzmanlıkları bulunuyor. Türkiye’deki büyümesini altyapı ve insan kaynaklarına yaptığı yatırımlarla sürdüren ERA Gayrimenkul Türkiye; kadrosunu güçlendirmeye devam ediyor. Franchise seminerlerine ve broker eğitimlerine verdiği destekle sıkça gündeme gelen ERA Gayrimenkul Türkiye, yaptığı atamayla franchise geliştirme ve eğitim alanında uzman olan Birgül Dalgakıran’ı ailesine kattı. 1998’den beri ulusal ve uluslararası gayrimenkul franchise firmalarının gelişim ve yaygınlaşma sürecinde aktif rol alan Birgül Dalgakıran, yedi ayrı ülkeden master franchise geliştirme operasyonları,

MAGAZİN ERA

>

SONBAHAR 2016

gayrimenkul iş yönetimi, gayrimenkul satışı ve hizmet standartları konusunda pek çok eğitim, rehberlik ve koçluk programları almıştır. Franchise Sahipleri ve Gayrimenkul Danışmanları ile ilgili konularda yurtdışından aldığı rehberlik ve mentorluk sertifikasyonlarına sahip bulunuyor.

ERA YAPTIĞI IŞBIRLIKLERIYLE DANIŞMANLARININ PORTFÖYÜNE KATKI SAĞLIYOR 2016 yılını ‘atak yılı’ ilan eden ERA Türkiye, altyapı teknoloji ve insan kaynaklarına yaptığı yatırımlarına ara vermeden devam ediyor. Bu kez emlak danışmanları ve broker’larının işlerini kolaylaştırmak üzere harekete geçen ERA, yaptığı işbirlikleriyle gayrimenkul danışmanlarını tek tek portföy oluşturma zahmetinden kurtarıyor. Tüm emlak ilan siteleriyle entegre hale getirilen www.eraturkiye.com.tr sitesinde artık danışmanların

portföyleri ERA Tech sistemi sayesinde tek tıkla tüm mecralarda yayında olacak. Tüm emlak ilan sitelerine portföylerini girmeleri sırasında yaşadıkları zahmet ve zaman kaybını ortadan kaldıran sisteme göre; ‘hürriyetemlak.com’, ‘milliyetemlak.com’, ‘emlaktown.com’ ve ‘zingat.com’a üye olan ofislerin gayrimenkul danışmanları, portföylerini tek tek sisteme girmek yerine bir seferde bu sitelerden yayınlayabilecekler.

33 >


SEKTÖREL HABERLER

SEKTÖR TEMSİLCİLERİ DEĞERLENDİRMELERİ 1. KONUTTA DEVLET DESTEĞİ BUGÜN YÜRÜRLÜĞE GIREN UYGULAMA ILE: “KONUT HESABI UYGULAMASIYLA VATANDAŞLARIN KONUT SATIN ALMALARI IÇIN OLUŞTURDUKLARI BIRIKIMLERINE YÜZDE 20’YE VARAN ORANDA DEVLET KATKISI SAĞLANACAK. SÖZ KONUSU KATKI 15 BIN LIRAYI GEÇEMEYECEK.” 2. FAİZ İNDİRİMİ YORUMLARI CUMHURBAŞKANI SAYIN RECEP TAYYIP ERDOĞAN, YAPTIĞI AÇIKLAMADA BANKALARIN KONUT KREDISI FAIZ ORANLARININ YÜZDE 9’A DÜŞÜRÜLMESI GEREKTIĞINE DEĞINDI. 3. KONUT SATIŞI DEĞERLENDİRMESİ GAYRIMENKUL SEKTÖRÜ TEMSILCILERI, TUİK RAPORUNA GÖRE YAPILAN SATIŞ ADETLERINI YORUMLADI. 34 >


DAĞ MÜHENDISLIK YÖNETIM KURULU BAŞKAN YARDIMCISI DOĞAN DAĞ ORTA VE ALT GELIR GRUBUNUN KONUT SAHIBI OLMASI KOLAYLAŞACAK Vatandaşların konut almasını kolaylaştırmak için son dönemde birçok adım atıldı. Yeni başlayacak olan konut hesabı uygulamasıyla vatandaşların konut edinmek için oluşturdukları birikimlerine yüzde 20’ye varan oranda devlet katkısı sağlanacak. Böylece devlet desteğiyle özellikle orta-alt gelir grubunda konut kredisi faiz oranlarının yüksekliği nedeniyle konut sahibi olamayan vatandaşlarımıza yeni bir fırsat sunuluyor. Ev sahibi olmak isteyenler ile ilk evini alacak olanlar için motivasyon ve teşvik sağlanacak. İnşaat sektörü açısından değerlendirdiğimizde ise, nakit akışına olumlu etkiler sağlayacak. Konutta kredili alımlarla peşin alımlar arasında dengenin de sağlanacağını düşünüyoruz.

GÜL PROJE YÖNETIM KURULU BAŞKANI ALI GÜL HEM GENÇLER HEM DE SEKTÖR KAZANACAK

Konut hesabı uygulaması dün itibari ile hayata geçirildi. Bu uygulamaya göre bankalarda konut hesabı açtıran ve en az 3 yıl hesaba para yatıran gençler ev almak istediğinde hesaplarında biriktirdikleri paranın yüzde 20’si kadar devletten yardım alabilecekler. Bu uygulamanın iki olumlu sonucu olacaktır; devlet bu uygulama ile maddi imkanları kısıtlı olan gençlerin geleceğini garanti altına almış olacak ki bu en önemlisi. Diğer yandan ev sahibi olmak isteyen gençler konuta olan talebi arttıracaktır. Bu talebin karşılamak için birçok yeni inşaat projesi hayata geçirilecektir. Konut hesabı uygulaması hem gelecek nesiller için hem de inşaat sektörü için oldukça önemli bir gelişmedir

MAGAZİN ERA

>

SONBAHAR 2016

BANKALAR HAREKETE GEÇECEKLERDIR Emlak Konut GYO tarafından ‘Ülkemizin Yarınlarına Güveniyoruz’ kampanyasıyla birlikte inşaat sektöründe hareketli günler yaşanmaya başladı. Bu kampanyaya pek çok kesimden destek geldi. Biz de dahil bir çok inşaat firması bu kampanyayı kendi bünyesinde sürdürme kararı aldı. Bunun sonucu olarak da Türkiye genelinde konut satışlarının hızla artarak devam ettiğini görüyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımızın konut kredi faiz oranlarının yıllık yüzde 9’a çekilmesi gerekliliğini açıklamasıyla da bankaların konut kredi faiz oranlarını indirmek için harekete geçeceklerini düşünüyoruz. Ekonominin ve inşaat sektörünün böyle desteklenmesiyle, yatırımların hız kesmeden artacağını ve önümüzdeki dönemde konut satışlarındaki ivmenin yükseleceğini tahmin ediyoruz. KONUT SATIŞLARI ARTARAK DEVAM EDECEK İnşaat sektörü, 2016 yılında ülke olarak yaşadığımız tüm olumsuzluklara rağmen büyümeye ve genişlemeye devam etti. Vatandaşlarımızın ülkemize ve ekonomimize olan güveniyle ve hükümetimizin sağlamış olduğu istikrarla birlikte hep birlikte el ele verdik. Konut sahibi olabilmeyi kolaylaştırmak için inşaat sektörü de üzerine düşen görevi yerine getirerek Emlak Konut GYO öncülüğünde kampanyalar başlattı. Bankaların kredi oranlarını düşürmesiyle de sektörümüz canlılığını ve hareketliliğini korumaya devam ediyor. TÜİK’in açıklamış olduğu son verilere göre de Türkiye genelinde konut satışlarının 2016 Ağustos ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 2 artış göstererek 114 bin 751 konut satışının gerçekleştiğini görüyoruz. Bu olumlu gelişmelerle birlikte herkesin üstüne düşen görevi yerine getirmesinden mutluluk duyuyoruz. Ekonominin lokomotifi olan inşaat sektörümüzün desteklenmeye devam etmesiyle hem konut satışları artacak hem de yatırımlar hız kesmeden devam edecektir.

35 >


SEKTÖREL HABERLER

MABCO İNŞAAT YÖNETIM KURULU BAŞKANI MAHMUT BAŞYAZICIOĞLU TEŞVIKLERLE KONUT TALEBI ARTACAK

Konut sahibi olmakta zorlanan vatandaşlar için oldukça faydalı bir uygulama olacak. Devletin, konut sahibi olmak isteyenlerin açtıkları birikim hesabına destek vermesi sektör ve vatandaş için gayet sevindirici. İnşaat firmalarının sıklıkla konut sahibi olmak isteyen vatandaşlar için uyguladığı kampanya ve teşviklerden sonra devlet nezdinde böyle kuvvetli bir destek görmek oldukça olumlu bir tablo ortaya çıkaracak. Bu gibi teşviklerle konut talebi artacağı için biz konut sektörünün üreticilerinin arzı da daha fazla karşılık bulacaktır. Ancak gelecek dönemde destek, rayiç bedel ya da satış fiyatı üzerinden yüzde 20 destek şeklinde genişletilirse hem tüketicinin kazancı artacaktır hem de ülkemize vergi katkısı sağlayacaktır. Dolayısıyla gayrimenkul sektörü, yaşanan hareketlilikle birlikte ekonomiye katma değer sağlamaya devam edecektir.

ERA GAYRIMENKUL TÜRKIYE KOORDINATÖRÜ MUSTAFA BAYGAN ÜLKEDE YAŞAM KALITESINI ARTIRACAK UYGULAMA

Bu konu oldukça önemli çünkü küçük tasarrufların oluşmasını sağlayacağı için ülke ekonomisinde kartopu gibi devamlı büyüyen bir birikim meydana getirecektir. Ülkede yaklaşık 19 milyon konutun yüzde 40’ının yenilenmesi gerekmektedir. Bu konutların büyük kısmında da dar gelirli yurttaşlar oturmakta ve konutlarını yenilemek için fon bulmakta sıkıntı çekmektedirler. İşte bu sistem hem ülke ekonomisine tasarruf getirecek hem de konut yenileme ile kişilerin yaşam kalitesini artıracaktır. İlaveten inşaat sektörüne de artı bir hacim sağlayarak 250 civarında iş koluna yeni iş hacmi ekleyecektir.

36 >

GAYRIMENKUL SEKTÖRÜNDE SATIŞ REKORLARI KIRILACAK Ülkemizin geçirdiği bu olayların kötü etkisini ancak ekonomideki hareketlilik ile üzerimizden atabiliriz. Birinci ellerde yani projeden satışlarda yapılan kampanya konut üreticilerinin yüzünü güldürdü. Piyasaya hareketlilik getirdi. Ama ikinci el konut piyasasının da hareketlenmesi gerekiyor. Bunun için yıllık yüzde 9 faiz oranı yani aylık 0,75 çok önemli bir adım olacaktır. Gayrimenkul sektörünün satış rekorları kırmasına yol açacaktır. Bununla birlikte tapu harçları ve KDV avantajı da gelirse alım/ satım kararın erteleyen birçok tüketici harekete geçecektir diye düşünüyorum. Bu faiz indirimi gerçekleştiği takdirde 2015 yılının çok üzerinde konut satış adetli ile yılı kapatırız. Gayrimenkul sektörü kendisine bağlı 200 alt sektörü canlandırıyor. Bu bağlamda çok önemli bir karar olacaktır. Sadece konut üreticileri değil, bizim gibi Gayrimenkul Franchise markalarına bağlı ofisler de satış sürecinin içine dahil olmuş olurlar. Gayrimenkul sektörünün her kademesinin bu dönemde desteğe ihtiyacı var. En kısa sürede Sn. Cumhurbaşkanımızın çağrısının bankalar tarafından yerine getirilmesi 2016 II. yarısının farklı geçmesini sağlayacaktır.

YILSONUNA KADAR 1 MILYON 500 BINLIK SATIŞ RAKAMINI GÖREBILIRIZ Türkiye’de yaşanan siyasi hareketlilik sonrası Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatı ile bankalar ve konut üreticilerinin birlikte yaptığı kampanya ile konut satışında artış gerçekleşti. Yılsonuna kadar devam edecek bu kampanyaya ilave olarak 2. el piyasasını da hareketlendirecek çalışmalar eklenirse gayrimenkul sektöründe değerlerin çok daha yüksek seviyeleri görmesi kaçınılmaz olacaktır. KDV indirimi, tapu harç indirimi gibi çalışmalar ikinci el gayrimenkulde sektörün önünü açacaktır. Yapılan bütün kampanyalar ve tüketicinin alım gücünü artıracak uygulamalar, yılsonunda 1 milyon 500 binlik satış rakamının görüleceği yorumlarını güçlendiriyor.



SEKTÖREL HABERLER

VR GÖZLÜKLE GAYRIMENKUL GEZME DEVRI BAŞLADI!

TÜRKİYE’DE İLK KEZ KAT PLANI, MAKET VE SANAL GERÇEKLİĞİ BİR ARADA GÖREBİLECEĞİNİZ EŞSİZ BİR DENEYİM MİLLİYET EMLAK VE ERA TÜRKİYE İŞBİRLİĞİYLE… alanında önemli bir ilki de barındırıyor.”dedi.

gözlükleri ile görüntülenebilen ilk ilanlara imza attıklarını ve tamamen VR’a odaklandıklarını belirten Milliyetemlak.com Genel Müdürü Müge Seymen, “Sektörümüzde yenilikçilik odağında teknoloji lideri olarak yolumuza iddialı biçimde devam ediyoruz. Gayrimenkul Türkiye’nin ilk emlak sitesi olan ve ayda 5 milyonu aşkın kişinin ziyaret ettiği Milliyetemlak. com, bir süre önce yenilenen yüzünün ardından sektöründe bir ilki başararak VR (Virtual Reality-Sanal Gerçeklik) gözlükle gayrimenkul gezip alma devrini başlattı. Kiralamak veya satın almak için internetten araştırma yapan kullanıcılarına VR başta olmak üzere kat planı, iç görünüm ve maket görünümle 4 farklı özel görüntüleme seçeneği sunan bu yenilikçi proje sayesinde ilanlara konu olan gayrimenkuller adeta içindeymiş gibi adım adım gezilebiliyor. Bu özel teknoloji ile kat planları da tüm açılardan görülüp detaylıca

38 >

incelenebiliyor. Böylece ilanlar daha net anlaşılabilir duruma geliyor. Samsung Gear ya da Google Cardboard sahipleri sanal gerçeklik deneyimini doğrudan yaşayabiliyor. VR gözlüğe sahip olmayanlar ise benzer deneyimi Milliyetemlak.com’un diğer üç alternatif görüntüleme seçeneğiyle yaşıyor. 360 DERECE FOTOĞRAFLARIN KAT KAT ÜZERINDE BIR DENEYIM Emlak sektöründe sanal gerçeklik

danışmanını, proje sahibi şirketi ve son kullanıcıyı da düşünüp empati yapıyoruz. Çok yönlü bakarak tarafların ihtiyaçlarını belirliyor ve çözmeyi hedefliyoruz. VR projemizi de bu yaklaşımın önemli bir ürünü olarak değerlendiriyoruz. Emlak ilanlarında genel olarak sadece 360 derece bir görsele bakma imkanınız olabiliyor. Bizim ortaya koyduğumuz teknoloji ile kullanıcılar 360 derecede hareket edip adeta gayrimenkulün içindeymiş gibi gezebiliyor. Projemiz bu yönüyle

SANAL GERÇEKLIK ZAMAN KAZANDIRACAK Modern hayatın en kıymetli unsurlarının başında zaman kavramının geldiğine de dikkat çeken Müge Seymen açıklamasını şöyle sürdürdü: “Bu önemli teknolojik proje kapsamında kullanıcılar trafiğin ve iş koşturmacısının da olduğu yoğun gündelik hayatlarında vakitten daha fazla kazanarak arzu ettikleri özellikteki emlağı daha kolay biçimde bulabilecek. İlan sahipleri ise gayrimenkullerini daha detaylı ve etkili biçimde gösterebilecek. Milliyetemlak.com olarak sektörümüzde VR gözlükle gayrimenkul gezip alma devrini başlatmanın gururunu yaşıyoruz. Bu motivasyonla 2017 yılında da zekaya ve yeniliğe dayanan yeni projelerimizle sektörümüze liderlik edecek ve tüm kullanıcılarımızın hayatına daha fazla değer katacağız.” dedi. Detaylı Bilgi için: www.milliyetemlak.com/3-boyutlugezinti



KENTSEL DÖNÜŞÜM

CADDELERDE NELER OLUYOR? 40 >


SON DÖNEMDE BAĞDAT VE İSTIKLAL CADDELERINDE MAĞAZALAR KAPANIYOR. CADDELERIN DOKUSU TÜMÜYLE DEĞIŞIYOR VE BUNLARIN BÜYÜK KISMININ NEDENI YÜKSEK KIRA ÜCRETLERI. Son dönemde caddede kentsel dönüşüm kapsamında inşası devam eden bina yenileme çalışmaları ile hafriyat kamyonları ve iş makinaları bölgeyi yaşanmaz hale getirmiş durumda. Cadde eski huzurlu sakin günlerine çok uzak kaldı. İzinli saatler dışında trafik kurallarına uymayan Cadde de seyreden ara sokakları işgal eden iş makinaları dolayısıyla ulaşım park sıkıntıları yaşanmaktadır. Tüm bu etkenler Cadde’de insan yoğunluğunun azalmasına sebep olmaktadır. Alışveriş için Cadde’yi tercih eden alıcı bu sıkıntılar sebebiyle avm’lere yönelmektedirler. Türkiye pazarına giren yabancı markalar da genellikle ilk mağazalarını Bağdat Caddesi’nde ve İstiklal Caddesi’nde açmayı tercih ediyorlar ve bunun en önemli nedeni markasının bilinirliğine ve prestijine sağlayacağı katkıdır. Bu caddelerde mağaza açmak aynı zamanda marka için ciddi bir pazarlama yatırımı olarak görülmektedir. Özellikle Bağdat Caddesi ve İstiklal Caddesi’nde mağaza açan perakendeciler, kar etmeyeceklerini bildikleri halde bu yatırımı yapmaktadırlar. İstiklal Caddesi’nde yer alan dükkanlar için mal sahiplerinin yüksek kira beklentileri ve talep ettikleri rakamlardan taviz vermeyip gerekirse ‘’bir dönem boş kalsın ‘’şeklinde düşünceleri en büyük etkenler arasındadır. Son iki yılda cadde de yer alan dükkan kiralarındaki

MAGAZİN ERA

>

SONBAHAR 2016

artış AVM’lerdeki metrekare fiyatını neredeyse ikiye üçe katlamıştır. Yüksek kiralar ve geçmişe nazaran azalan alışveriş yoğunluğu sebebi ile özellikle tekstil sektöründeki büyük marklar kapanmaya yönelmektedirler. Tekstil ürünü satışı yapan bir mağazanın mevcut konjonktürde kar edebilmesi için aylık 100 bin dolara kiraladığı mağazada ayda ortalama 1 milyon dolarlık ciro yapması gerekmektedir. Cadde sakinleri, hem şantiyelerden hem de kentsel dönüşümle birlikte artan kiralardan oldukça rahatsız durumdalar. Bağdat Caddesi’nde giriş ve çoğu çift katlı 70 civarında boş mağaza bulunmakta ve birbirine benzer nitelikteki mağazalar 40- 45 bin lira civarındaki kira rakamını düşürdükleri halde halen alıcı bulamamaktadırlar. Bu mağazalarının kiralanma işlemi tamamlanmadan caddedeki fiyatların oturmuş olduğundan bahsedilemez.

İstiklal Caddesi’nde ise konumu ve metrekaresine göre dükkan kira fiyatları değişiklik göstermektedir. Minimum 10 metrekare dükkan kirası 25 bin 30 bin dolar iken daha yüksek metre kareler için 150 bin -200 bin kira bedelleri söz konusudur. Mevcutta sözleşme süresi dolmak üzere olan kiracı ile girilen fiyat pazarlığında mülk sahibi %300’ e varan artış talebi ile geri adım atmamakta kiracı ise 3 yıl önceki kira bedelinde kalma düşüncesindedir. Bu rakamları karşılayamayan kiracı çareyi ara sokaklara geçmek veya kapatmakta bulmaktadır. İstanbul için Anadolu ve Avrupa yakasında alışveriş için tercih sıklıkla tercih edilen (İstiklal, Nişantaşı, Bağdat Caddesi) 3 bölge arasında yer alan cadde ciro ve ziyaretçi sayısına bakıldığında 3. sırada yer almaktadır.

2015 yılının yılın ikinci yarısı ve 2016 yılının ilk çeyreğinde oluşan kriz ortamıyla ve aşırı düşen talep ve düşük satışlar da bunların üzerine eklenince caddede kapanan ve dahi aylarca boş kalan dükkan sayısı artmıştır. 2015 sonu, 2016 başı itibari ile Cadde’de kapanan mağazalar arasında Armani, GAP, Bershka, Aldo, Top Shop, Divarese, So Chic, Zara, La Senza, Muji gibi büyük markalar bulunmaktadır. Dolara endeksli kiralar ve mülk sahiplerinin değişmez tavrı ile bir süre daha devam edecek gibi görünmekte, yakın zamanda caddede kapanan mağazalar listesine eklenecek markalar da bulunmaktadır. Önümüzdeki günlerde Bağdat Caddesi’nin dönüşüm ile yenilenen yapıların tamamlanması ve Marmaray-Metro entegrasyonunun sağlanması ile eski hareketli günlerine kavuşması bekleniyor.

41 >


İŞ DÜNYASI

SATICININ DİKKAT ETMESİ GEREKEN

37 KURAL 42 >


Satış yönetimi, dışarıdan teknik olarak basit görünen, ama sonuç söz konusu olduğunda belki de en karışık iş fonksiyonudur. Temeli insan psikolojisine dayanmaktadır. Satıcı bir profesyoneldir. Firmanın iş modelinin tutmadığının farkında dahi olsa onun işi satmaya çalışmaktır. Onun durumu, zarar eden bir firmanın muhasebesini tutmaya devam eden mali işler müdüründen farklı değildir. Satıcının işi; yılmadan, firmanın ve ürünün eksikliklerini görmezden gelerek ürününü satmaya çalışmak ve her zaman elinden gelenin en iyisini yapmaktır. Satış üzerine yazılmış pek çok kitap ve kaynak var. Ancak ben de kendi tecrübelerime dayanan ve önemli gördüğüm bazı noktaları özetle paylaşmaya çalışacağım; YAZI: ÖZHAN ATALAY YÖNETIM DANIŞMANI

MAGAZİN ERA

>

SONBAHAR 2016

■ Satıcıların bir kısmı, sattıkları ürün veya hizmetin ne olduğunu, ne işe yaradığını sadece yüzeysel olarak biliyorlar. Ürününüzü iyice anlamalısınız. ■ Mal veya hizmetiniz, potansiyel müşterinize nasıl bir katma değer getirecek, neden para harcayıp ürününüzü alsın sorusunu her açıdan cevaplayabiliyor olmalısınız. ■ Ürününüzün, olabildiğince teknik uzmanı da olmalısınız. Müşterinin tüm teknik sorularını cevaplayamazsanız güvenini de kaybedersiniz. Satın alma gerçekleştikten sonra sizin de bilmediğiniz teknik yetersizlikler ortaya çıkarsa pardon bilmiyordum mu diyeceksiniz? ■ Rakipleri, rakip ürünleri, sizin ürününüzden farklarını ezbere bilip ortaya koyabiliyor olmalısınız. Pazar segmentasyonunu, kimin ürününün pazarda hangi dilime oturduğunu, karşılıklı avantajlar ve dezavantajlarını iyi bilmelisiniz. Yeni ürünlerin neredeyse tamamı birbirinin aynı; ayırt edici özellikler oldukça azalmış durumda. Müşterinin

tüm rakip ürünleri incelediğini, hepsinin fiyatını ezbere bildiğini ve sizi en zor sorularla köşeye sıkıştıracağını var saymalı, hepsini cevaplamaya hazır olmalısınız. ■ Ürününüzün zaaflarını da yumuşatarak ortaya koymalısınız. Müşteri zaten ileride konuyu açacağı için, önce davranmanız müşteri nezdinde sizi dürüst satıcı yapar, diğer anlatımlarınıza doğruluk kazandırır. ■ Üstteki soruların hepsini cevaplamaya hazır değilseniz satışa yalnız gitmemeli, yanınızda uzman birini götürmelisiniz. ■ Satıcının en büyük kusuru dinlememektir. Ürünü karşı tarafa anlatma derdine kapılan satıcı, karşı tarafın ihtiyacını tam olarak anlamadan, onun ilgi duymadığı bazı ayrıntıları ısrarla anlatmaya başlar ve müşteriyi bunaltır. Dinlenmediğini anlayan kişi de dinlememeye başlar. ■ Görüşme başladığında, ne kadar zamanınız olduğunu sorarak ona göre toplantıyı siz yönlendirmelisiniz. Eğer bunu müşteriye bırakırsanız ön sohbetler uzar da uzar, asıl konuya geldiğinizde zamanınız kalmamış olur. Toplam zamanınızı önceden sormak size konuyu taşıma imkânı verir. “Yarım saatimiz var demiştiniz. O yüzden hemen ürünün şu özelliklerini de anlatayım.” gibi nazikçe, müşterinin sözünü balla kesme şansı yakalarsınız. ■ Amatör bir satıcının başka bir kusuru, ürünü uzun uzun bıktırıncaya kadar anlatması, karşı tarafın ürün eleştirilerine de düşünmeden, sindirmeden otomatikman cevaplar vermesidir. ■ En popüler köşeye sıkışmış satıcı kaçamağı olan, “Mercedes ile Murat 124’ü kıyaslama” örneğini vermek zorunda kaldıysanız eyvahlar olsun. Dersinizi iyi çalışın da, arabalar yerine ürününüzü rakip ürünlerle kıyaslayacak örnekler verin. 43 >


■ Yeterince tanımadığınız bir müşteriyle din, siyaset, cinsellik, futbol, vs. konuşmak hiç ummadığımız bir anda gol yemenize sebep olabilir. ■ Bir satış görüşmesinde, karşınızda çok tecrübeli bir satın alma profesyoneli oturuyor olabilir. Siz sadece kendi ürününüzün uzmanısınız, o ise benzer ürünleri değişik zamanlarda, değişik markalardan defalarca almıştır. Karşı tarafın bilgisini hafife almamalısınız. ■ Karşınızdaki kişi, belki de firmanızdaki sizden önceki, hatta ondan önceki kişilerle defalarca görüşmüştür. Firmanızın geçmişini, yaptıklarını biliyordur, size oralardan yönelir. Eski değilseniz kendi firmanızın geçmişini, geçmiş satış personelinin yaptığı hataları da biliyor durumda olmalı, bu hataların artık yapılmadığının kanıtlarını sunmalısınız. Karşı tarafın ne kadar zamandır firmada çalıştığını, firmanızla önceden çalışıp çalışmadığını öğrenmenizde yarar vardır. ■ Bir görüşmede müşteri de sektörü ne derece iyi bildiğini, ürününüzü/hizmetinizi iyi tanıdığını açık veya gizli anlatabilmek durumunda olacaktır ki, siz kalkanlarınızı olabildiğince indirin. Müşterinin patronajını kabul edin. Onun dediklerini çürütmeye başlamak, aranızda gizli bir rekabet doğmasına neden olur ve kaybeden siz olursunuz. Onun dediklerini çürütmeden, aynı doğrultuda eklemeler yapar gibi görünerek konuyu diğer yöne zekice çekmek önemlidir. Sizin bilgilerinize çok ters düşseler dahi müşterinizin bilgilerine mutlak saygı gösteriyor olmalısınız. ■ Müşteri, ihtiyacının ne olduğunu tam olarak bilmiyor olabilir. Siz 44 >

seçenekleri gösterdikçe “iyi olur” der, “ekleyelim” der. Ardından öyle bir ürün fiyatı çıkar ki, bir daha pazarlık için bile aramaz, gider başka birinden en basic ürünü satın alır. Bazı teknik sorular sorarak ihtiyacın en minimumlarını öğrenmelisiniz. Müşteri imkân dahilindeki her şeyi ister, ama para ödemeye gelince pahalı bulur.

■ Fazla özgüvenli, samimi ve bilmiş görünmemelisiniz. Tam tersine kendinizi konuya çok hâkim, ancak amatör göstermeniz müşterinin kalkanını indirecektir. Müşteri, karşısında çok iyi bir satıcı olduğu fikrine kapılmamalıdır, yoksa her söylediğinizi kuşkuyla dinlemeye başlar. ■ Kızmamalısınız, kızdırmamalısınız. Aynı soruların tekrar tekrar sorulmasından bunalmamalısınız. Şöyle düşünün: Müşteri ürünü/hizmeti sizden almak için çaba sarf ediyor, o yüzden sorular soruyor. Aksi takdirde konuları genel sohbet ortamına çeker ve uzaklaştırırdı. ■ Bir satış aktivitesi başlattığınızda onu takip etmeyerek soğumasına izin vermeyin. Bekleyen, bekletilen her şey soğur. Satış sürekli takiple olur, ancak müşteri ne sıcak ne de soğuk, ılık tutulmalıdır. İlişkiyi fazla sıcak tutmak müşteriyi bunaltabilir, sizi fazla istekli gösterir, elinizi zayıflatır, satış şartlarınızı pazarlığa fazla açık tutar. Çok fazla dolaşım, fiyatları düşürür. Ne kadar fazla görülürseniz o kadar sıradanlaşırsınız. Müşteri ne başıboş bırakılmalı, ne de sıkboğaz edilmelidir.

MÜŞTERİNİZİ SICAK TUTUN ■ Programı yoğun olan bir müşteriden zorla toplantı saati almayın. Kötü bir toplantı olur, verimsiz ayrılırsınız. Bırakın, müşteri size geri dönsün. Elbette ara sıra hatırlatmayı da unutmayın. ■ Hemen fiyat konusuna girmek, fiyatın ilk andan düşürülme eğilimine girmesiyle son bulur. Bir araba 10 bin TL’ye satılırken diğeri 1 milyon TL’ye satılır. İkisi de arabadır, demek ki olay fiyat değildir. Ürünün ne olduğunu iyice anlatmadan fiyata gelmek, ürünü en iyi fiyata satabilmenizi engeller. ■ Karşı tarafı yeterince dinlemeden, ihtiyaçlarını öğrenmeden teklifi vermek, sonradan eklenecek ek hizmetleri/özellikleri fiyata yansıtamamanıza sebep olur. Baz fiyatı bir kez duyan müşteri, opsiyonel özelliklerin bedelini ödemek istemez, pazarlık unsuru olarak kullanır. ■ Hatalı maliyetler yüksek fiyat vermenize neden olur ve her seferinde eliniz boş dönersiniz. İyi bir satıcı maliyetler ve kâr marjlarına hâkim olmalıdır ki, nereye kadar fiyat kırabileceğini bilsin. ■ Son ve güncel bir referans listeniz her zaman hazır olmalı, ürününüz veya hizmetinizi kullanan mevcut müşteriniz, potansiyel müşterilerinizle ziyaret edilebiliyor olmalıdır. Ürününüzün önceden alınmış ve kullanıyor olması müşteriyi rahatlatır. ■ Satış görüşmesinde mutlaka notlar alınmalıdır. Hikâye şeklinde uzun uzun değil, 3-5 cümle özet ve hatırlatıcı notlar olmalıdır. “Kore değil Japon menşeli istiyorlar, haftaya ürün kataloğu yollayacağız, 2 ay sonra arayın dediler, bütçeleri 200.000 $.” gibi. ■ Bir şey verdiğinizde bir şey istemenizde de yarar vardır. Karşı kroşeler müşterinin saldırılarını

yavaşlatır. Örneğin, “Acaba fiyatı % 10 aşağıya çekebilir miyiz?” diye bir istek geldiğinde, “Bunu bir inceleyelim. Peki sizin ödeme vadesini 6 aydan 4 aya indirme şansınız olabilir mi?” diye sorun. ■ Daha ilk görüşmede ödün vermeye ve geri çekilmeye yatkın olduğunuzu hissettirirseniz, karşınızdaki yumuşak başlı ve saldırgan olmayan müşterinin bile içindeki gizli gücü ortaya çıkartırsınız. Bu satışı çok istiyor ve uzlaşmaya hazır gibi görünmeniz doğru değildir. ■ Toplantı tamamlanırken bir özet konuşması yapılmalı, her iki tarafın da yapması gerekenlerin üzerinden tekrar geçilmeli ve daha sonra bir paragraflık bir mail ile bildirilmelidir. Müşteri bu mail’i referans olarak saklayacak ve her bakışında konuyu hatırlamasını sağlayacaktır. ■ Toplantı bitmeden mutlaka bir sonraki toplantının tarihini belirlemelisiniz. Bu, müşterinin sonuca ulaşmak için hangi sıklıkla çalışacağını öğrenmenizi sağlar. Günlük takip edilmesi gereken bir satışı haftalık fazlarla takip etmeye çalışırsanız ilgisiz görünürsünüz. Haftalık fazlarda takip edilmesi gerekeni ise günlük takip ederseniz müşteriyi sıkboğaz eder kızdırırsınız. ■ Tüm satış görüşmeleri ve potansiyel müşteriler bir veri tabanına, mümkünse bir CRM programına kaydedilmeli, her potansiyel müşterinin de bir dosyası yapılmalıdır. Telefon veya ziyaret tüm görüşme özetleri CRM’ye çok kısa birer paragrafla girilmeli, hatırlatıcılar konulmalıdır. ■ Görüşmeye şirketinizden iki kişi katılmanızda yarar vardır. Sizin unuttuğunuz, atladığınız bir konuyu diğeri tamamlar, ortam gerginleşirse diğeri devralarak müşteriyi kulvarda tutar. İki kişi, iyi polis-kötü polis oyununu güzel oynayarak müşterinin iyice açılmasını


sağlayabilir. Her seferinde değil ama anahtar görüşmelere iki kişi gitmek faydalıdır. Satış kapama görüşmesi de iki veya daha çok katılımla yapılmalıdır.

sahipleri üstlenecektir. Ama mal sahiplerine bir plaza için asansör satıyorsanız, on yıl elde tutma maliyeti 1000 olanı 2000 olana tercih edip 200’lük ürünü alacaktır.

■ Son toplantıyı (Satış kapama-karar toplantısı) ofisinizde yapmaya çalışın. Firmanızdan birkaç kişinin daha fazladan katılması yararınıza olur. Her horoz kendi çöplüğünde öter.

Böyle bir durumda aynı ürün için farklı ihtiyaçlara göre farklı fiyatlar geliştirmeniz sizi satışa taşıyacaktır. İkisi de sizin ürününüzdür, ama iyi bir satıcı buradaki dinamikleri güzel yakalayarak her iki satışı da başarıyla gerçekleştirebilir veya her ikisini de bir rakibe kaptırabilir. Ürünü zararına dahi satabilir, nasıl olsa mecburi bakım gelirinden bunu fazlası ile çıkaracaktır. ■ Ülkemizdeki tüm satın alma kararları, döner dolaşır fiyata dayanır. Ürününüz ne kadar iyi olursa olsun, en ucuzuyla neredeyse aynı yaklaşımı görür. Maalesef hep fiyat unsuruna takılırsınız. Öfkelenmeyin, kararlı ve sabırlı olun. ■ Bazı müşteriler yaptıkları pazarlıklarla ünlüdür, fiyat konusunda belinizi kırarlar. Bu tür müşterileri önceden ya öğrenin ya da hissedin. Fiyat konusunda hiç taviz vermeden teknik konularda uzlaşmaya çalışın. Ardından normal fiyatınızın üzerine çok ciddi bir marj koyarak verin ki, uzun soluklu pazarlıkları yapabilecek yakıtınız olsun. Bu tür müşteriler tam her şey bitti derken bir oldu-bitti daha yaparak işi bozacakmış restini çeker veya düşünmek için süre isteyip zamana yatarlar. Böylelerine tok satıcı gibi davranın; hızlı satış yapmaya çalışmayın, bekleyin, onların sizi aramasını sağlayın, kimlerden fiyat aldıklarını öğrenip inceleyin. Fiyat konusu açıldığında konuyu değiştirip teknik yeterliliğe getirin. İşiniz kolay değil, bu türlere satış yapma şansınız zor! ■ Satış, satmakla bitmez, tam tersine yeni başlar. Amaç, sürekli bir memnuniyetle kalıcı bir müşteri tabanı yaratıp, aynı müşterilere sonsuza dek mal

■ Bir talebinizi en sona saklayabilirsiniz. Tüm görüşmeler tamamlanıp eller sıkıldığında ve her iki taraf da artık karar vermiş olduğu zaman savaş sona erer. O zaman aklınıza gelecek ve unutulmuş küçük bir rica daha olabilir. Örneğin, “Nakliyeyi nasıl yaptırmayı düşünüyorsunuz? Bizim fiyatlarımız İkitelli depo teslimidir.” diyerek “…ama bakın fiyat listemizin altında yazıyor.” diye gösteriverirsiniz. Ortam gerilir, ama iki taraf da geri dönmek istemez, yarı yarıya paylaşıma razı olarak fiyatınıza son bir marj daha eklemiş olursunuz. ■ Satış tamamlandığında sıcağı sıcağına bir ön ödeme istemelisiniz. Siz her şey bitti derken karşı taraf araştırmalarına devam ediyor olabilir. Zaman geçmeye başladıkça pek çok alternatif çıkar. Ön ödeme, kararları bir kez daha pekiştirir. ■ ‘Cost of Ownership’ diye bir kavram var, yani ürünü elde tutma maliyeti. Bir ürünün satın alma fiyatı 200, on yıl elde tutma maliyeti ise 1000 iken başka bir ürünün satın alma maliyeti 150, on yıl elde tutma maliyeti ise 2000 olabilir. Bu durumda satışı kime yaptığınızı iyi bilip farklı bir strateji geliştirmeniz gerekecektir. Örneğin bir müteahhide asansör satıyorsanız 200 yerine 150 TL’lik asansörü tercih eder; nasıl olsa daireleri satıp çıkacaktır, yüksek bakım maliyetlerini ise daire MAGAZİN ERA

>

SONBAHAR 2016

ve hizmet satabilmek olmalıdır. Satışı gerçekleştirdikten sonra da müşterinizin temsilcisi, danışmanı olarak ilişkiye devam edin. Birkaç örnek vereyim: Anadolu’nun uzak bir şehrinden emlak bayiliği almak isteyen bir kişi, sizin sosyal aktivitelerinizin diğer rakibe göre daha zayıf olduğunu söylerse ona şunu söyleyebilirsiniz: “Evet, haklısınız, bizim aktivitelerimiz onlardan daha az. Ancak tecrübelerimizden biliyoruz ki siz, kısa bir süre sonra uçağa atlayıp birkaç gece kalmanızı gerektirecek bu aktivitelerin çoğuna katılmak istemeyeceksiniz. Hem pahalı gelecek, hem de uzun süre işinizi bırakmak istemeyeceksiniz. Bizim yılda iki kez yaptığımız aktiviteler sizin için oldukça yeterlidir. Ayrıca aktivitelerin sizin satışlarınızı artırmak üzerindeki etkisi de tartışılır.” Bir emlak bayiliği görüşmesinde, eğitim sisteminizin rakibe göre yetersiz olduğu vurgulanırsa, şunu söyleyebilirsiniz: “Doğru, eğitimde onlar kadar iyi değiliz. Ancak bildiğiniz gibi eğitim tek başına sizi başarılı kılmıyor. Sadece ilk yıl biraz daha iyi bir eğitim almak için, beş yıl boyunca bize ödeyeceğinizin iki katını ödemeye değer mi? Size lazım olan güçlü bir marka desteği ve biz aynı şeyi yarı fiyatına sunuyoruz.”

Premdor–Masonite kapı fabrikasında satış elemanısınız. Bir proje görüşmesi yapmaya gittiniz. Kendinizi bir “kapı satıcısı” olarak görürseniz olmaz. Müşteri kapıyı her yerden alabilir. Marangozlarda da, yapı marketlerde de bol bol var. Siz kapı satmıyorsunuz, proje yönetiyorsunuz. Öncelikle bir minimum kalite vaat ediyorsunuz. Zamanında teslim garantisi veriyorsunuz. Mükemmel montaj hizmetiniz var. Bir yıl satış sonrası hizmetiniz ve garanti koşullarınız var. Arkanızda dünya devi bir marka var. Geçmiş müşteri memnuniyet anketleriniz var. Her şeyden önemlisi bunları çok büyük çapta yapıyorsunuz, 10 kapı için değil 10.000 kapı için bu dediklerinizi yapıyorsunuz. Dolayısıyla siz bir “kapı satıcısı” değilsiniz, müşterinin ihtiyaçlarını anlayan, ortaya çıkartan, ona danışmanlık yapan bir “iş ortağısınız.” Müşterinin aklındaki problemleri çözerseniz ürünü daha fazla ödeyerek sizden alacaktır. Bir araç kiralama şirketine araba satacaksanız, aracın ne kadar yakıt harcadığı ikinci plandadır. Firma zaten araçları müşteriye kiralayacak, yakıtı müşteri koyacaktır. Müşterinin de günlük araç kirası için ödeyeceği rakam, yakıtın çok üzerinde olacağından böyle bir durumda aracın ekonomikliğinden ziyade ilk alım fiyatı müşteri için çok daha önemlidir.

45 >


SEKTÖREL HABERLER

‘GÜL PROJE EXPRESS’

HAYATA GEÇIYOR

(Soldan sağa); Gül Proje Yönetim Kurulu Başkanı Ali Gül, Gül Proje Kurucu Ortağı Mehmet Gül, Gül Proje Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Sönmez Aydın ve Gül Proje Kurucu Ortağı Çetin Gül

ÖN TALEP SÜRECININ DEVAM ETTIĞI ‘GÜL PROJE EXPRESS’, 4 BIN 380 TL’DEN BAŞLAYAN METREKARE FIYATIYLA YATIRIMCIYA EN UYGUN KOŞULLARI SUNUYOR. Bugüne kadar tamamladığı prestijli projeleriyle tanınan Gül Proje, şimdi de Basın Ekspres Yolu üzerindeki yeni yatırımını hayata geçirmeye hazırlanıyor. Ön talepte dairelerin yüzde 20’sinin satıldığı ve ön talep toplama sürecinin devam ettiği ‘Gül Proje Express’; Basın Ekspres’te yeni bir yaşamın kapılarını aralıyor. ‘Güneşli Park Konut ve AVM’ ile ‘Güneşli Park Gardenya’dan sonra bölgedeki 3’üncü projesini ‘Gül Proje Express’ adıyla hayata geçirecek olan Gül Proje; gayrimenkul yatırımcılarının da dikkatini çekiyor. 1+1 ve 2+1 daire seçeneklerinin yanı sıra, talebe göre şekillendirilebilen daire alternatifleri de sunan ‘Gül Proje Express’teki dairelerin metrekare fiyatı ise 4 bin 380 TL’den başlıyor. Bölgede yatırım yapılabilecek en uygun projelerin başında yer alan ‘Gül Proje Express’te 1+1 daire fiyatları ise peşin 244 bin TL ile 308 bin 500 TL arasında değişiyor.

46 >

Geleceğin yapılarını inşa ediyor Güneşli’nin en prestijli projeleri arasında yer alan ‘Gül Proje Express’in tanıtımı dolayısıyla düzenlenen basın toplantısında konuşan Gül Proje Yönetim Kurulu Başkanı Ali Gül, bugüne kadar 10 daireli apartmanlardan büyük sitelere, ticari alanlarlardan dev alışveriş merkezlerine kadar farklı projeler inşa ettiklerini söyledi. Gül “Bugüne kadar birbirinden çok farklı projeleri hayata geçirdik. Şirketleşme kararı almamızın ardından Gül İnşaat’ı kurduk. Zaman içinde işler büyüdü ve ardından ‘Gül Proje’yi hayata geçirdik. Şimdi de yarım asırlık tecrübe ve bilgi birikiminin verdiği güç ve güvenle yarının binalarını inşa ediyoruz. Projelerimizle sadece günümüzü değil, geleceği de inşa eden yapılar sunuyoruz. Bunlardan biri de ‘Gül Proje

Express... Yaklaşık 100 bin metrekare inşaat alanı üzerinde yükselen, 658 rezidans ile 31 ticari alan şeklinde tasarlanan ‘Gül Proje Express’, 19 ve 29 katlı iki bloktan oluşuyor. Daireler 1+1 ve 2+1 seçeneklerinin yanı sıra talebe göre şekillendirilebilecek biçimde tasarlandı. Metrekare fiyatları ise 4 bin 380 TL’den başlayan projemizde 1+1 daire fiyatları ise peşin 244 bin TL ile 308 bin 500 TL arasında değişiyor. Öte yandan projemiz, sakinlerine geniş sosyal imkanlar da sağlıyor. Fitness center, spa alanı ve çok amaçlı spor kompleksi gibi sosyal donatıları da bünyesinde barındıran ‘Gül Proje Express’; E-5 ve TEM otoyollarına yakın lokasyonuyla da sakinlerine ulaşım kolaylığı sunuyor. Üst katlarında deniz manzarasının hakim olduğu projenin daire teslimlerinin ise Aralık 2018’de yapılması planlanıyor.”

PROJENIN YÜZDE 20’SI ÖN TALEPTE SATILDI ‘Gül Proje Express’in tanıtım toplantısında konuşan Gül Proje Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Sönmez Aydın ise ön satış sürecinde projenin yüzde 20’sinin satıldığını belirterek, bu sonuçtan son derece memnun olduklarını dile getirdi. Devam eden proje ve yatırım planlarına ilişkin bilgi veren Aydın şunları söyledi: “Şu anda ‘Gül Proje Express’in yanı sıra ‘Vira İstanbul’ projemizin de inşaatı devam ediyor. Seyrantepe’de Türk Telekom Arena’nın yanında 36.7 dönümlük arazi üzerine projelendirdiğimiz bir yatırımımız olacak. Gaziosmanpaşa’da TEM’in hemen kenarında yer alacak olan ‘Tempoint’; rezidans, avm ve farklı şekilde değerlendirilebilecek alanların yer aldığı karma bir projeyi hayata geçirmeyi planlıyoruz.



SEKTÖREL HABERLER

EMLAK KONUT’TAN

DEV SÖZLEŞME

EMLAK KONUT GYO’NUN “İSTANBUL MALTEPE KÜÇÜKYALI ARSA SATIŞI KARŞILIĞI GELIR PAYLAŞIMI İŞI’ IHALESINI KAZANAN TAHINCIOĞLU GAYRIMENKUL ILE EMLAK KONUT GYO ARASINDA PROJENIN IMZALARI ATILDI. Türkiye’nin en büyük gayrimenkul yatırım ortaklığı şirketi olan Emlak Konut GYO’nun “İstanbul Maltepe Küçükyalı Arsa Satışı Karşılığı Gelir Paylaşımı İşi’ ihalesinde imzalar atıldı. Maltepe Küçükyalı’da yer alan 114 bin 239 metrekarelik arsanın proje sözleşmesi Emlak Konut GYO ile ihaleyi rekor bedelle kazanan Tahincioğlu Gayrimenkul arasında imzalandı. “İstanbul Maltepe Küçükyalı Arsa Satışı Karşılığı Gelir Paylaşımı İşi” ihalesinin açık artırma bölümünü içeren 2. oturumu 07.06.2016 tarihinde yapılmıştı. Arsaya en uygun teklifi; ‘Arsa Satışı Karşılığı Satış Toplam Geliri (ASKSTG) olarak 3.635.715.000 TL + KDV’, ‘Arsa Satışı Karşılığı Şirket Payı Gelir Oranı (ASKŞPGO) olarak % 42,00’ ve ‘Arsa Satışı Karşılığı Asgari Şirket Payı Toplam Geliri (ASKŞPTG) olarak da 1.527.000.300 TL + KDV’ ile Tahincioğlu Gayr. İnş. ve Turz. A.Ş. & Tahincioğlu Küçükyalı İnş. ve Tur.

48 >

A.Ş. & Kozken İnş. Taah. ve Tur. A.Ş. İş Ortaklığı” vermişti. KONUT, TICARET ALANI VE EĞITIM KURUMLARI YAPILACAK Küçükyalı Karayolları arazisi olarak bilinen arsanın ihalesi; 05.08.2016 tarihinde onaylanmasının ardından projenin sözleşmesi Emlak GYO Genel Müdürü Murat Kurum ve Tahincioğlu Yönetim Kurulu Başkanı Özcan Tahincioğlu’nun katıldığı törende imzalandı. İhale kapsamında bulunan arsalardan 3’ü ticaret-konut alanı, diğerleri ise ilkokul, ibadethane, meydan ve park olarak yapılandırılacak. “BÜYÜMEK IÇIN BIRLIK ZAMANI” İmza töreninde konuşan Tahincioğlu Yönetim Kurulu Başkanı Özcan Tahincioğlu konu ile ilgili şunları söyledi: “Ülkemizin içinden geçtiği bu dönemde siyasi

arenada ve iş dünyasında olduğu gibi gayrimenkul sektöründe de büyük bir dayanışma sergiliyoruz. 15 Temmuz darbe girişimi ile çok büyük bir sınavdan geçtik. Bugün hep beraber demokrasi ve ülkemizin geleceğine sahip çıkıyoruz. Birlik olmak, üretmeye devam etmek ve birlikte büyümek için iş birliği yapma zamanıdır. Biz de Tahincioğlu olarak böyle bir dönemde üzerimize düşen sorumluluğu alarak tüm gücümüzle ülkemize değer katacak bir projeyi daha hayata geçiriyoruz.’’ EMLAK KONUT’TAN INDIRIMLI SATIŞ KAMPANYASINA DEVAM KARARI Emlak Konut olarak Türkiye’nin geleceğine ve ekonomiye güvenlerinin tam olduğunun altını çizen Emlak Konut GYO Genel Müdürü Murat Kurum imza töreninde yaptığı açıklamada, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da millet için çalışmaya

devam edeceklerini söyledi. Kurum “15 Temmuz gecesi ve sonrası büyük bir demokrasi mücadelesi veren milletimiz her şeyin en iyisini hak ediyor dedik. Biz de bu millet için üzerimize düşen, yapılması gereken her ne varsa yapacağımızın sözünü verdik. Biz Emlak Konut olarak Türkiye’nin geleceğine ve ekonomiye güveniyor, yarınlara emin adımlarla yürüyoruz. Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da yatırımlarımıza hız kesmeden devam edeceğiz. Tüm taahhütlerimizi de aksatmadan yerine getireceğimizden kimsenin şüphesi olmasın. 1 Ağustos-31 Ağustos tarihleri arasında geçerli olan ‘İndirimli Satış Kampanyası’na yoğun ilgi ve talep nedeniyle kampanyamızı bir ay daha uzatıyoruz Aynı şartların geçerli olduğu yüzde 20 indirim sağlanacak kampanyamız 30 Eylül akşamına kadar devam edecek” dedi.



SEKTÖREL HABERLER

P/ART TIME DECORATION BÜYÜME KARARI ALDI

KURUMSAL DEKORASYON KONUSUNDA YAPTIĞI ÇALIŞMALARLA TANINAN P/ART TIME DECORATION, BÜYÜME KARARI ALDI. ÇANAKKALE MERKEZLI ŞIRKET, GELEN TALEPLER ÜZERINE ÖZELLIKLE AKDENIZ VE EGE’DE YENI OFISLER AÇACAK.

50 >

Kurumsal dekorasyonda farklı bir bakış açısı yakalayan P/Art Time Decoration da olumsuzluklardan etkilenmeden yoluna devam ettiğinin sinyallerini, yeni açılacak ofislerinin müjdesiyle verdi. P/Art Time Decoration’un kurucusu dekoratör Pınar Ünal Taşar, yaptığı açıklamada darbe girişimini kınayarak; “Ülkemizin ekonomisinden, birlik ve beraberliğinden hiç şüphe etmedik. Herhangi bir olumsuzlukla da karşılaşmadık. Olumlu gelişmeler sürekliliğini koruyor. İş dünyasındaki ve ekonomimizdeki bu pozitif yaklaşım bizi mutlu ediyor. Uzun vadeli ve güven esaslı yatırımlarımızla yola devam ediyoruz. İşimizin başındayız. Daha da güçlenerek projelerimizi

gerçekleştirmeye devam ediyoruz” dedi. 2009 yılından bu yana Çanakkale’de kurumsal dekorasyon ve sanat konusundaki uzmanlığına istikrarlı çizgisi ile devam eden P/Art Time Decoration’un atılımlarının ilk ayağının İzmir’de olacağını söyleyen Taşar, Çanakkale’deki merkez ofislerine ek olarak Ege ve Akdeniz bölgesinden gelen yoğun talep doğrultusunda açılacak ofislerinde, ithal dekoratif yapı malzemelerinin de bayiliklerinin yer alacağını belirtti. Taşar, Türkiye’ye ve ekonomiye olan güvenle çalışmalarını aralıksız sürdüreceklerinin altını çizdi.


SEKTÖREL HABERLER

(KDV Hariç) değerindeki, 364 adeti yabancı ülke vatandaşlarına gerçekleştirilmiştir” dedi.

EMLAK KONUT’TAN

TARIHI KAMPANYAYA DEVAM KARARI

EMLAK KONUT GYO’NUN, TÜRKIYE’NIN GELECEĞINE VE EKONOMISINE OLAN GÜVENININ GÖSTERGESI OLARAK BAŞLATTIĞI ‘ÜLKEMIZIN YARINLARINA GÜVENIYORUZ KAMPANYASI’NDA SÜRE DÖRT AY DAHA UZATILDI. ARALIK SONUNA KADAR GEÇERLI OLACAK KAMPANYAYLA YÜZDE 20 PEŞINAT, YÜZDE 0.70 FAIZ VE 120 AYA KADAR VADEYLE EV SAHIBI OLMAK MÜMKÜN. Türkiye’nin en büyük gayrimenkul yatırım ortaklığı şirketi Emlak Konut GYO, ağustos ayında geçerli olan tarihi kampanyasındaki süreyi dört ay daha uzatma kararı aldı. Başarılı geçen ve tüm sektörlere örnek olan kampanya ile ilgili açıklama yapan Emlak Konut GYO Genel Müdürü Murat Kurum, konut satışlarının lansmanlarda görülmeyen bir ilgiyle gerçekleştiğini vurguladı. Emlak Konut’un yüklenici firmalarının toplam 30 projede 15 bin konut ve ticari alanla dahil olduğu ‘Ülkemizin Yarınlarına Güveniyoruz Kampanyası’ aralık

MAGAZİN ERA

>

SONBAHAR 2016

ayı sonuna kadar geçerli olacak. Kolay ödeme alternatifleriyle dikkat çeken kampanyaya göre; bağımsız bölüm bedelinin yüzde 20’si peşin ödenecek, yüzde 10’luk kısım ara ödeme olarak tahsil edilecek. Kalan yüzde 70’lik ödemenin ise; TÜFE’ye göre ya da aylık yüzde 0.70 vade farkı ile 120 aya kadar taksitlendirilmesi mümkün olacak. “7 AYLIK TOPLAM SATIŞ RAKAMLARINA 1 AYDA ULAŞILMIŞTIR” Kampanyanın hedeflendiği gibi sektöre ciddi bir hareket getirdiğini söyleyen Kurum, “Şirketimiz 2016

yılı için 11.000 bağımsız bölüm 1 milyon 500 bin metrekare satılabilir alan ve bunların karşılığında 7 milyar 600 milyon TL satış hasılatı hedefi koymuştur. Temmuz ayı itibariyle 2.887 adet bağımsız bölüm 378.000 metrekare satılabilir alan ve 1 milyar 901 milyon TL satış hasılatına ulaşmış bulunuyoruz. Şirketimiz tarafından geliştirilen projelerde, 1 Ocak-31 Ağustos 2016 tarihleri itibariyle, toplamda 3.730.708.209,32 TL (KDV Hariç) değerinde, 5.386 adet bağımsız bölümün satışı (ön satışlar dahil) gerçekleştirilmiştir. Bu satışların toplamda 230.975.124,00 TL

Kampanya sayesinde projelerin yaşanan gelişmelerden olumsuz etkilenmediğini, şantiyelerimizdeki işçilerin mağdur olmadığını hem de konut alıcılarını avantajlı seçenekler sunarak ev sahibi olmalarına katkıda bulunduklarını belirten Kurum, “Bu kampanyamızla birlikte ağustos ayında 2.547 adet bağımsız bölüm 407.029 metrekare satılabilir alan karşılığı 1 milyar 960 milyon TL değerinde satış gerçekleşti. Bir başka ifadeyle ilk yedi ayda yapmış olduğumuz satış toplamı kadar ülkemizin yarınlarına güveniyoruz kampanyasında bir ayda satış yapmış olduk. Bildiğiniz gibi kampanyamız yüklenicilerin Emlak Konut’a taahhüt ettiği rakamın % 20 si ile ve ağustos ayı ile sınırlı idi. Gelen yoğun talep üzerine önce %20 yi % 30 a çıkardık daha sonra da % 30 sınırına ulaşamayan projelerimizde bu kota doluncaya kadar kampanya süresini aralık ayına kadar uzattık” diye konuştu. TÜM SEKTÖRLER KAMPANYAYA DESTEK VERDI Kampanya başladığında bankaların konut kredi faiz oranlarının aylık yüzde 1,08 seviyelerinde olduğuna dikkati çeken Kurum, “Sizlerin de yakından takip ettiği gibi Emlak Konut kampanyasının olumlu etkisi bir anda tüm sektöre yayıldı ve sektördeki diğer firmalar da kampanyamıza destek verdi ve aynı vade ve oranları onlar da uygulamaya başladı. Böylece tüm sektörde ciddi bir hareketlilik yaşandı. Bunu sonrasında sayın Cumhurbaşkanımızın da yaptığı uyarılar ve merkez bankasının aldığı tedbirlerle birlikte bankalardan da destek geldi ve faizler aylık yüzde birin altına indi. Biz şirket olarak devletimizin tüm kurumları gibi üstümüze düşeni yaptık ve yapmaya da devam edeceğiz” dedi.

51 >


SEKTÖREL HABERLER

‘VIRA İSTANBUL’DAN ISTER % 20 INDIRIM, ISTER % 0.7 FAIZLE EV SAHIBI OLMA FIRSATI

GÜL PROJE’NIN, BEYLIKDÜZÜ BELEDIYESI ILE BIRLIKTE INŞA ETTIĞI ‘VIRA İSTANBUL’ PROJESI 92 BIN METREKARELIK ARSADA 1.156 KONUT VE 39 DÜKKAN 17 BLOKTA YER ALIYOR. Konut sektörüne ivme katacak kampanyalara imza atan Gül Proje, şimdi de Beylikdüzü’nde hayata geçirdiği projesi ‘Vira İstanbul’’da yeni bir kampanyaya imza atıyor. Kampanyaya göre; Vira İstanbul projesinden ev almak isteyenler; yüzde 20 indirim ya da % 20 peşinat, 120 ay vade ve % 0,70 faiz oranı ile daha kolay ev sahibi olabilecekler. 52 >


REIDIN Gayrimenkul Bilgi Servisleri ile Piyasa Trendlerini YakÄąndan Takip Edin!


HUKUK

KENTSEL DÖNÜŞÜMDE

PLAN DAVALARI

YAZI: AV. ALI YÜKSEL GAYRIMENKUL HUKUKU ENSTITÜSÜ BAŞKANI

A-PLANLAMA: COĞRAFI ALANIN KULLANIM FONKSIYONLARININ BELIRLENMESI: Genel olarak devletler, ekonomik, siyasi, sosyal planlar yaparlar. Bu planlar, Anayasalarında ve kuruluş belgelerinde ve yine temel yasalarında yer alır. Belli periyotlarla da yapacakları yatırımları, alacakları kararları belli plan dâhilinde yayınlarlar. Ülkemizde de Anayasaya dayalı olarak yasalarda planlama ile ilgili çok fazla hüküm vardır. Planlamanın önemli bir kısmı; ülke denilen coğrafyanın nasıl kullanılacağına ilişkin çıkarılan kanunlar, yönetmelikler ya da kararlarla şekillenir. Ülke arazisinin hangi amaçla hangi ekonomik faaliyette kullanılacağı bu şekilde planlanmış olur. İmar hukuku açısından; bu açıklanan şekildeki planlama hedeflerine ulaşmak için ortaya konan yasal metinler Planlama Hukukunu oluşturur. Planlama hukukunda, en üst plan ölçeği tüm ülke coğrafyasını kapsamına alan Ülke Planları, daha alt ekonomik-coğrafi bölgeleri planlayan Bölgesel Planlar, ondan daha alt ölçekte, Çevre Düzeni Planları, onların altında ise Nazım İmar planları ile nihayet Uygulama İmar Planları yer alır. Başka açılardan da planları sınıflamak mümkün ama bilinmesi gereken temel

54 >

sistematik tasnif bu şekildedir. Türk hukukunda, imar hukukunun en önemli parçası planlamadır. İmar hukukunun da aslında ülke coğrafyasını planladığını yani gayrimenkule dair bir düzenleme olduğunu da gözetirsek, imar mevzuatının gayrimenkul mevzuatı içerisinde bir bölüm olduğu daha kolay anlaşılır. Ülke nüfusunun %90’lara yakın kısmının ‘’ kent’’ olarak ifade edebileceğimiz ‘’belediye teşkilatı’’ olan yerlerde yaşamaya başlaması, bu kavramların yeni dönüşümünün kent hukukuna doğru evrildiği de görülmektedir. Kentsel Dönüşüm kavramı da asında %90’a yakın nüfusun kent sayılan yerlerde oturduğu düşünüldüğünde, ülkenin tamamını dönüştürmeye aday bir kavramdır. Dolayısı ile planlama konusunda her konuşulan sözün kenti çok daha doğrudan ilgilendirdiğini söylemek mümkündür.

B-PLAN TÜRLERI: Yukarıdaki paragrafta belirttiğimiz gibi, ülkenin tamamını kapsayan ve kanunla düzenlenen planlamalar ülkesel olarak nitelendirilir. Bölgesel nitelikli planlar ise bir coğrafi ya da ekonomik bölgeyi planlar. Örneğin bir bölgeyi tarım bölgesi olarak düzenlemek, yahut turizm


MAGAZÄ°N ERA

>

SONBAHAR 2016

55 >


HUKUK

bölgesi olarak düzenlemek gibi… Ölçek burada bir coğrafi bölge ya da havza ya da bir kaç ili kapsayabilir. İl çevre düzeni ya da çevre düzeni planları ise, bir il veya bir kaç ilin arazi kullanımının hangi fonksiyonları içereceğine dair yapılan geniş kapsamlı bir planlamadır. Mesela, Marmara bölgesinin güney kısmı oto sanayi ve buna destek sanayi olarak planlanmış öngörülmüştür. İç Anadolu’nun belli kısmı kuru tarım olarak planlanmıştır, gibi…

56 >

Metropoliten planlama ise bir ilin kent merkezi ile ona bağlı ilçeleri köyleri düzenleyerek, komşu illerin kullanım fonksiyonlarına uyumu da göz önüne alan bir planlamadır. Nazım İmar Planı, bir ilin belli bir bölümündeki arazi kullanım fonksiyonlarını belli ölçekte düzenleyen, bu düzenlemeyi yaparken metropoliten plana, çevre düzeni planına, varsa bölge planına uyumlu kullanım fonksiyonları getiren planlardır. Genelde 1/5 bin ölçekte yapılır. Uygulama İmar Planları ise,

Nazım İmar planlarındaki verilen kaba kullanım fonksiyonlarını detaylandıran bir planlamadır. Genelde 1/1000 ölçekte yapılır. Bu yazının kapsamını dağıtmamak adına, başka bir açıdan kıyı alanı planlaması, koruma imar planı, revizyon imar planı, sakınım planı, turizm imar planı, ulaşım ana planı gibi kavramları burada açıklamıyoruz. C-PLANLARI KIM YAPAR? Planlamada, ülkesel planlamayı TBMM veya yetki verdiği bakanlık

yahut kamu kurumu, bölgesel planlamayı genelde konusuna göre birkaç bakanlığın ortak çalışması yapabilir, DPT, İller Bankası, Turizm Bakanlığı, Milli Savunma bakanlığı, ÇŞB, Büyükşehirler, Valilikler, uygulama imar planlarında Belediyeler yetkili kurumların başlıcalarıdır. D-PLAN İPTAL DAVALARI NEDIR? Teknik olarak Ülke planlamasına dair davalarda vatandaşın dava açma hakkı yok ise de mecliste grubu bulunan partilerin yasalara


arsamızı, evimizi ya da caddemizi düzenlediği için bu planlar; ‘’Plan’’ olarak bilinir, tanınır, bu planlara itiraz edilir ve bunlara karşı dava açılır. Diğer üst ölçekli planlara karşı da dava açmak mümkün ise de ölçek büyüdüğü için bireysel menfaat ihlali kriterini tutturmak zordur. İşte bu şekilde yapılan idari düzenleme ve uygulamalara karşı açılan davalara ‘’Plan İptali Davaları’’ ifadesi kullanılmaktadır.

karşı belli usulde açacakları davalar ile ülkesel planlamayı yapan bir yasaya karşı dava açmaları imkanı vardır. Bölgesel planlar ise eğer yasa ile değil bir yönetmelik, tüzük ya da idari bir kararla yapılıyorsa buna karşılık vatandaş ve kurumların dava açma hakları bulunmaktadır. Aslında, imar hukukunu daha mikro düzeyde ilgilendiren planlar, sade vatandaşı ve şirketleri ilgilendiren Nazım İmar Planlar ve Uygulama İmar Planlarıdır. Günlük ekonomik hayatta; bu iki plan arazimizi,

MAGAZİN ERA

>

SONBAHAR 2016

E-KENTSEL DÖNÜŞÜM PLANLAMA İLIŞKISI: Planlama yapılırken, aslında ele alınan arazi parçasının altında ve üstünde neler olacağı ele alınmaktadır. Bu arazinin gelecekteki şekli, görünümü, fonksiyonu düzenlenmektedir. Yani planlama, doğrudan kentin şeklini, görünümünü, nasıl olacağını öngörmektedir. Kent; bir fabrikalardan işyerlerinden mi oluşacak, bir parklar, bulvarlar kenti görünümü mü olacak, küçük mini parsellerden oluşan bir kent mi olacak, devasa gökdelenlerden mi oluşacak, planlama bunu belirler. Bu bakımdan; Kentsel Dönüşüm Dönemi olarak öngörülen 20 yıllık bir dönemde, planlama doğru yapılarak, kentlerin karakterini belirlenecektir. Kente ve çevresine bütüncül bir yaklaşımla bakılarak, bu kentin şu andaki karakteri nedir, ne yapmak istiyoruz, yapmak istediğimiz kent hedefine kentin dinamikleri uygun mu? gibi sorulara da cevap alınmalıdır. Planlama yapılırken, en önemli unsur; ‘’kamu yararı’’, diğer önemli unsur ise ‘’üst planlara” uygunluktur. Bakanlık ya da belediyelerin plansız alanları planlarken üst planlara örneğin il çevre düzeni planına uygun davranmamış olması bir iptal sebebidir. Diğer yandan, planlanmış bir bölgede, var olan bir planın verdiği fonksiyonu değiştirmek ‘’plan tadili’’ olarak nitelenir.

Bu durum; kentsel dönüşüm alanlarında çok fazla rastlanan bir olgudur. 6306 sayılı Kentsel Dönüşümle alakalı kanun, dönüşüm alanı ilan edilen bölgelerdeki işlemlerde davalarla ilgili kısmen özel düzenleme yapmıştır. Burada da, üst ölçekli plana uygunluk yanında, şehircilik ve planlamanın diğer ilkelerine de bakmak gerekir. Aykırılık varsa, plan askıdayken itiraz edilebileceği gibi, kesinleştikten sonra uygulama aşamasında da Plan İptal davası açılabilir. Bakanlık ve Belediyelerde özellikle plan tadili işlemlerinde gerekli özenin gösterilmediği, planlamanın temel ilkelerine, imar kanunu ve yönetmeliklerine aykırı bazı işlemler yapıldığı görülmektedir. Planlama ilkelerine aykırı yapılan bu planların süreye bağlı olmadan iptal edilebildiği durumlar vardır. Bu durumlar sebebiyle, 1/5000 ya da 1/1000 ölçekli planların çoğu, kesinleşmiş ve uygulanmakta olduğu halde, halen iptal davası açıldığında tamamı ya da bir kısmı iptal edilebilir durumdadır. Bu ise kentlerimizde, mahallelerimizde “Plan Güvenliği” olmadığı anlamına gelmektedir. Hatalı bir planlama sonucunda, plana göre arsasına bina yapmak için henüz başlamamış bir malik, planın iptali ya da durdurulması ile arsasına artık bina yapamaz duruma gelmektedir ya da kentsel dönüşüm için başvurulmuş bir binada, mahallin planının durdurulmuş olması, binanın yenilenmesini az ya da uzun bir süre ertelenmesine yol açmaktadır. F-SONUÇ: Gerek belediyelerin gerekse bakanlığın planlama ya da plan tadili yaparken uyması gereken kriterleri yanlış yorumlaması, ya da hatalı uygulamasından kaynaklandığı gibi, plan çalışmalarında işin ihale edildiği

şirketlerin planlanan bölgede hesaplama veya fonksiyon hatası yapmasından da kaynaklanabilmektedir. Bunu önlemenin en etkili yollarından biri; planlamaya dair imar kanunu, planlama yönetmelikleri ile belediyelerin meclislerinin planlamada yetkilerinin yeniden gözden geçirilerek, planlama ilkelerinin belki daha net, açık ve keskin ifadelerle sınırlandırılması olarak düşünülebilir. Aksi durum, hatalı planların geriden gelen mahkeme kararları ile iptal edilmesi, iptal edilen yerlere yeniden plan yapılması, her planlamada kentin parçalı ve yamalı olarak düzenlenmesi sonucunu doğurmaya devam edecektir. Bu da, kentsel dönüşümün en önemli amaçlarından birisi olarak gösterilen, düzenli, sağlıklı, tasarlanmış yaşanabilir kent hedefine zarar vermektedir.

HATALI PLANLARIN GERIDEN GELEN MAHKEME KARARLARI ILE IPTAL EDILMESI, IPTAL EDILEN YERLERE YENIDEN PLAN YAPILMASI, HER PLANLAMADA KENTIN PARÇALI VE YAMALI OLARAK DÜZENLENMESI SONUCUNU DOĞURMAYA DEVAM EDECEKTIR. BU DA, KENTSEL DÖNÜŞÜMÜN EN ÖNEMLI AMAÇLARINDAN BIRISI OLARAK GÖSTERILEN, DÜZENLI, SAĞLIKLI, TASARLANMIŞ YAŞANABILIR KENT HEDEFINE ZARAR VERMEKTEDIR. 57 >


İŞ DÜNYASI

EMLAKTA

DIJITAL DÖNEM 58 >


T

YAZI: ÇAĞRI BOZAY HÜRRIYET EMLAK YÖNETIM KURULU ÜYESI – TICARI KOORDINATÖR

HÜRRIYET EMLAK YAKLAŞIK BIR SENE ÖNCE, TÜRKIYE’DE BIR ILKE IMZA ATARAK EMLAK OFISLERINE ‘DIJITAL DANIŞMANLIK’ HIZMETI VERMEYE BAŞLADI. İLANLARA DAHA FAZLA ZIYARETÇI ÇEKMEK IÇIN BAŞLATILAN BU HIZMETIN AYRINTILARINI HÜRRIYET EMLAK TICARI KOORDINATÖRÜ ÇAĞRI BOZAY ANLATTI.

MAGAZİN ERA

>

SONBAHAR 2016

ürkiye’nin emlak dikeyindeki lider sitesi Hürriyet Emlak, geçtiğimiz yıl bir ilke imza atarak emlakta dijital dönemi başlattı. İlan verenleri bilinçlendirerek daha fazla alıcının onlara ulaşmasını amaçlayan uygulamayla; Hürriyet Emlak’ın Türkiye çapındaki tüm satış danışmanları öncelikle oryantasyon döneminden geçerek ‘Dijital Danışmanlık’ hizmetini nasıl vereceklerini öğreniyorlar. Ve Hürriyet Emlak üyesi emlak ofislerine ücretsiz olarak danışmanlık hizmeti vermeye başlıyorlar. Arama motorlarının algoritması ve Hürriyet Emlak’ın her geçen gün yenilenen ürünleriyle birlikte konular ve kurallar daha da genişliyor ve bu sebeple yıl içinde belli dönemlerde eğitimler yineleniyor. Türkiye pazarında 2000’li yıllarda internet üzerinden hizmet ve ürün almaya başladığımızı hatırlatan Çağrı Bozay, “Bu dönemden, 2008’lere kadar bir ilanın internet üzerinde olması çok önemliydi. İnternete ilan girdiğimiz zaman rakiplerimizden ayrışıyorduk. Ancak bu son 3-4 senedir fark olmaktan çıktı. Artık bu bir zaruri ihtiyaç haline geldi. İnternette olmak zorundasın, bu artık bir fark yaratmıyor. Fark yaratan şey bu ilanı ne kadar çok kişiye ulaştırmak için harcadığın çaba” diyor. Hürriyet Emlak’ın kullanıcı alışkanlıklarını belirlemek üzere iki tür araştırma yapıldığını anlatan Bozay sözlerine şöyle devam ediyor: “Öncelikle sitemizdeki ilanlara bakanların davranış şekillerini araştırmak zorundayız. Hangi tip fotoğraflar daha fazla görüntülenme alıyor,

hangi ilan başlıkları daha çok tıklanıyor, hangi bölgeler ve fiyat aralığındaki daireler ilgi çekiyor gibi konuları araştırarak kullanıcıların davranış şekillerini analiz ediyoruz. Hatta ısı haritası dediğimiz haritayla nereleri en fazla gezmiş, nereleri tıklamışa kadar görebiliyoruz. Dolayısıyla bunları analiz ettikten sonra çok rahatlıkla diyoruz ki aslında emlak ofisleri bunları yapıyor olsa çok daha fazla performans alır! Dijital danışmanlık özelliğimizin iç analizi bu aslında. Öte yandan yılda iki kez araştırma firmalarından hizmet alıyoruz. Bunlarda da yine ilan bakanlara bire bir gidip soruyoruz. Diyoruz ki, ‘Sizin için bir gayrimenkul satın alımında ve kiralamalarında en önemli şeyler ne?’ Çünkü sadece dijital tarafta kalırsak ve bunu harmanlayamazsak bazı şeyler eksik kalmış oluyor. Gerçek hayatla da bunu birleştirebiliyor olmamız lazım. Onlar da bize anlatıyorlar. Mesela diyorlar ki ‘Fotoğraf çok önemli’. Özensiz yazılmış yazıları istemiyorlar. Renkli kelimeler istemiyorlar. Bunlar onlara güven vermiyor. Emlak piyasası malesef özellikle ülkemizde biraz daha temkinli yaklaşılan, geçmişte yapılan hatalardan dolayı insanların güven duymakta zorlandığı bir sektör. Yanlış yapılan şeyler insanları yakınlaştırmak yerine uzaklaştırmış oluyor. Dolayısıyla araştırma sonuçlarına baktığımızda, bir de bizim zaten mevcutta ilan bakanların davranış şeklini harmanladığımızda bizim dijital danışmanlık stratejimiz ortaya çıkmış oluyor.” DİJİTAL TAKTİKLERLE İLANLARIN DAHA ÇOK GÖRÜNTÜLENMESİ SAĞLANIYOR Çağrı Bozay’a göre kullanıcılar

59 >


İŞ DÜNYASI

herhangi bir internet sitesinde ilanlarının daha çok görüntülenmesi için bir takım dijital taktiklere uymalılar. Nedir bu dijital taktikler? Bozay, Hürriyet Emlak özelinde örnek veriyor: “Öncelikle ürünümüzün ambalajının güzel olmasına, içeriğinin anlaşılabilir ve

satılabilir olmasına çok dikkat etmemiz gerekiyor. Her şey ilan başlığıyla başlıyor. Bugün tüm arama motorları -Hürriyet Emlak’ın arama motoru dahil; hepsi belli bir algoritmaya göre çalışıyor. Arama motorlarının amacı kendinden arama yapan müşterisine aramanın sonuçlarına göre en iyi sonucu çıkarmak.

Bugün hiç kimse ‘Poyrazköy’de acil satılık villa’ diye birşey aramıyor veya ‘Beşiktaş’ta Artılar Emlak’tan 2+1 süper lüks daire’ aramıyor. Aslında çeşitli araçlar kullanarak da arama hacimlerinin nasıl gerçekleştiğini görebiliriz. İşte biz bu konuda müşterilerimize zaten hizmet veriyoruz. Dolayısıyla bizim bir ilan başlığını yazarken

mutlaka ‘Ben olsaydım bunu nasıl arardım’ diye düşünmemiz gerekiyor. Kullanıcılar genellikle örneğin; “Beşiktaş 3+1 daire” şeklinde sade olarak arama yapıyor. Başlığa süper lüks, acil vs yazınca daha çok dikkat çekeceğini düşünürken aslında kendi kendimize zarar veriyoruz. Hiç bir arama motoru bu tip ilanları arayanların karşısına getirmiyor.” ‘DAIRE’ DIYE MI ARANIYOR, ‘EV’ DIYE MI? Hürriyet Emlak’ın satış danışmanları müşterileri ilan girerken her konuda doğru bilgilere yönlendiriyor. Örneğin ilanınızın başlığına ‘Kadıköy’de satılık 3+1 daire’ mi yoksa ‘ev’ mi yazmalısınız? Her ayrıntı hakkında bilgilendiriliyorsunuz. Bu kelime farkları bile ilanınıza ulaşım sürecini etkiliyor. FOTOĞRAF SATIN ALMA DAVRANIŞINI ETKILIYOR Yapılan bir araştırmaya göre, fotoğrafın insan beynindeki satın alma davranışını çok büyük ölçüde etkilediğini belirten Bozay, “Örneğin bir mutfağın fotoğrafını çekerken mutfakta sadece demirbaşların olması gerek; ana demirbaşlar haricinde mutfakta başka birşeyin olmaması lazım. Ortada kirli bulaşık, kirli bez, şaşal su şişesi vs olmamalı. Özellikle satın alma davranışlarında -kiralama da bir satın alma davranışıdır. İnsan satın alacağı ürünü bütünen o fotoğrafta gördüğü gibi satın alacağını düşünüyor. Dolayısıyla fotoğrafın çok ciddi anlamda sade, tertemiz bir şekilde olması gerekiyor” diyor. Emlak ofisleri her zaman fotoğrafı kendileri çekme şansına sahip olmayabiliyorlar. Bu

60 >


yüzden Hürriyet Emlak çok makul bir ücrete profesyonel fotoğraf çekimi hizmeti de veriyor.

sağlamış olacağız. Bunu kullanan emlak ofisleri de çok ciddi anlamda fark yaratmış olacak.”

PANORAMIK FOTOĞRAF EVI SATTIRIYOR Kullanıcıların dikkatini çeken bir diğer unsur da panoramik fotoğraflar. Yine bir araştırmaya göre beynimizde parça parça çekilmiş fotoğrafları birleştiremediğimizi anlatan Çağrı Bozay, “Salonu farklı açılardan çekiyoruz örneğin, ancak insan beyni bunları birleştiremiyor. Dolayısıyla mutlaka panoramik ya da geniş açılı fotoğraflarla tüm odanın gösterilmesi gerekiyor. Ev arayanların daha gitmeden odaların şeklini görebilmeleri gerekiyor” şeklinde konuşuyor. Bu konuda da Hürriyet Emlak bazı paketler sunuyor. Panoramik çekim yapan kampanyalı telefonlardan yararlandırmaya çalışıyor müşterilerini.

FILTRELEME ALANLARININ TÜMÜ DOLDURULMALI Fotoğrafın yanı sıra en önemli alanlardan bir tanesinin de ilandaki filtreleme alanları olduğundan bahseden Bozay, “Sitede 30 tane doldurulması gereken alan varsa, malesef bunun sadece zorunlu olanları dolduruluyor. Bu da yapılan yanlışlardan bir tanesi. Arama motorlarının hepsi filtrelemelerde ne kadar detaylı bilgi verilmişse, onu müşterinin önüne çıkartıyor. Sonrasında da emlak ofisinin potansiyel müşterileriyle bire bir iletişime geçtiği tek bir alan var. Kendi yazdıkları açıklama alanları. Müşteriler orayı okuyor ve o güveni sağlama konusu orada başlıyor. Burada yapılan hatalardan bir tanesi çok büyük puntolarla renkli renkli metinler yazmak. İlan özelliklerini sade, madde madde, yazmak gerekiyor. Açıklamalar kullanıcıların tek bir bakışta anlayabileceği ve günün sonunda rakiplerinizden ayrışıp fark yaratabileceğiniz şekilde olmalı.”

“Fotoğraflarla ilgili son olarak da fotoğrafın bütün evle ilgili detayı veriyor olması çok önemli” diyen Bozay, “Odaların eksik olmaması gerekiyor. Deposunun, kilerinin, evin dış görünüşünün, manzaranın çekilmesi gerekiyor. Eksik fotoğraf da konulmaması lazım. İlanın asla fotoğrafsız olmaması lazım. Fotoğrafsız ilanlara insanların tıklama oranı çok çok düşük” şeklinde uyarı yapıyor. 360 FOTOĞRAF HIZMETI VERIYOR Hürriyet Emlak’ın yeni projelerinden birinin 360 fotoğraf hizmeti olduğuna değinen Çağrı Bozay:“Bunla ilgili hizmeti isterlerse bizden alacaklar ya da biz 360 derece çekim yapan özel ekipmanları onlara satacağız. Böylelikle çok daha profesyonel fotoğraflar

MAGAZİN ERA

>

SONBAHAR 2016

KURALLARA UYANIN ‘EMLAK PUAN’I YÜKSELIYOR Tüm bu unsurlara dikkat eden kullanıcıların Hürriyet Emlak’ta ‘Emlak Puan’ı yükseliyor. Ve ne kadar çok yükselirse ev arayanlar tarafından yapılan aramalarda ilanları o kadar üstte çıkıyor. ÖÇS ILE ILANLAR ÖNE ÇIKIYOR İlanların doğru girilip diğerlerinden ayrışması çok önemli olsa da hızlıca alıcıya ulaşmak için yeterli değil. Bozay’ın fikrine göre, yeni dönemin pazarlama unsurlarını kullanarak iyi ilanlar arasından da tekrar ayrışmak gerekiyor. Hürriyet Emlak

özelinde bahsetmek gerekirse ÖÇS (Öne Çıkarma Seçenekleri) olarak adlandırılan 16 adet ürün var. Bu ürünleri kullananlar farklı alanlarda ön plana çıkabiliyor. Çağrı Bozay Öne Çıkarma Seçenekleri’nin önemini şöyle anlatıyor: “Öncelikli listeleme, acil etiketleri, anasayfa vitrin gibi 16 adet öne çıkarma seçeneğimiz var. Peki bunlar neye yarıyor? Bugün bizim sitemizde yaklaşık 1 milyon adet ilanımız var. Ortalama olarak her bir ilçe bazında da 2 bin 500 ile 5 bin arasında ilanımız var. İnternet sitelerinde sayfa görüntülemeleri 10 ile 13 arasında değişebiliyor. Her bir sayfada 50 tane ilanın olduğunu göz önünde bulundurursak aslında 650 adet ilana baktıklarını düşünebiliriz. Demek ki ilan sahiplerinin ilk 650’ye girmeleri gerekiyor. Bunu yapmak için de pazarlamalarını yapmaları gerekiyor. Bunları yapmazlarsa sadece şans eseri biri gelip bulduğunda ilanlarını satışa çevirebilirler. Bugün büyük küçük tüm ticari işletmelerin hepsi ticari hacimlerini büyütmek için pazarlamaya para harcıyor. Jenerasyon devamlı değişiyor, insanların bakış açısı değişiyor ve hep göz önünde olmak için pazarlama şart.” Hürriyet Emlak’ın asli görevinin emlak ofislerinin kapısından daha fazla potansiyel müşteriyi içeri sokmak olduğunu vurgulayan Bozay, “Bunu yapmak için de biz gerekli argümanları onlara sunuyoruz. Yeter ki kullansınlar. Kullanmadıkları sürece hiç bir yerden verim almaları mümkün değil” diyor. GOOGLE ILE IŞBIRLIĞI Hürriyet Emlak öte yandan şu anda Google ile pilot bir uygulama hayata geçirdi. Bu

uygulamayla Emlak ofislerinin Hürriyet Emlak’ta bulunan sayfalarının ziyaret edilmesi sağlanıyor. Şöyle ki; emlak ofiseleri Hürriyet Emlak & Google ortaklığı ürününü aldıklarında, 500’den 10 bin kişiye kadar Hürriyet Emlak’ta bulunan sayfalarına ziyaret alabiliyorlar. Google’ın reklamlarının olduğu alanlarda Hürriyet Emlak’ı daha önce ziyaret etmiş veya o sıralar ziyaret eden kişilere emlakçıların portföyleri gösteriliyor. 10 bin kişilik bir anlaşma yapıldıysa o kişi sayısına ulaşana kadar hizmet vermeye devam ediliyor. Sonuç olarak; dijital kuralları benimseyen emlak ofisleri portföylerini daha hızlı ve daha yüksek değerlerle elden çıkarabiliyorlar.

KULLANICILARIN DIKKATINI ÇEKEN BIR DIĞER UNSUR DA PANORAMIK FOTOĞRAFLAR. YINE BIR ARAŞTIRMAYA GÖRE BEYNIMIZDE PARÇA PARÇA ÇEKILMIŞ FOTOĞRAFLARI BIRLEŞTIREMEDIĞIMIZI ANLATAN ÇAĞRI BOZAY, “SALONU FARKLI AÇILARDAN ÇEKIYORUZ ÖRNEĞIN, ANCAK INSAN BEYNI BUNLARI BIRLEŞTIREMIYOR. DOLAYISIYLA MUTLAKA PANORAMIK YA DA GENIŞ AÇILI FOTOĞRAFLARLA TÜM ODANIN GÖSTERILMESI GEREKIYOR.” DİYOR. 61 >


İŞ DÜNYASI

YAZI: ENGIN BAŞARAN TÜKETICI UZMANI TÜDER ONURSAL BAŞKANI

KONUT ALIRKEN… 62 >


G

ünümüzde tüketim ve üretim kalıpları oldukça arttı ve çeşitlendi. Buna bağlı olarak ihtiyaçlar da arttı, arttırıldı, pazarlama yöntemleri ve ödeme koşulları da doğal gelişim içinde çeşitlendi. Bu değişim ve gelişim içinde, tüketici olmak hem kolaylaştı hem de zorlaştı. Kolay oldu; çünkü seçme şansı arttı, ihtiyaçlarına yanıt verecek özellikte, miktarda ürün, hizmet şansını yakaladı, ödeme kolaylığına kavuştu. Zor oldu; çünkü tüketiciler artan ürün,

hizmet çeşitliliği karşısında “Bilgilenmek, haklarını bilmek, haklarını nerede, nasıl arayacağını öğrenmek” zorunda kaldı, kalıyor. Günümüzde tüketiciler yaşamlarını kolaylaştıracak, zenginleştirecek, yaşam düzeylerini yükseltecek ürün, hizmetlere sahip olmak arzusundadır. Ancak doğal kaynaklar sınırlı ve kıttır. Bu nedenle; tüketiciler çevresindeki kaynakları kullanma ve değerlendirme biçimini de planlayarak bilinçli bir tüketici ve bilinçli bir çevreci olarak en doğru kararı vermek; satın

almak istedikleri ürün ve hizmet ihtiyaçlarını önceden belirlemek, önem sırasına göre sıralamak, bütçe yapmak zorundadırlar. Tüketicilerin en önemli kararlarından biri hiç kuşkusuz “Konut satın alma” kararıdır. Zor bir karardır; bu nedenle önceden düşünülerek, iyi araştırılarak, soruşturularak iyi hesap ve planlama yapılarak – özellikle Türkiye gibi ülkelerde- iyi karar verilmelidir. Yukarıdaki bilgiler doğrultusunda nasıl bir konut ve hangi fiyat, ödeme koşuluyla konut satın almaya karar veren bir tüketici,

günümüzde konut sektöründe yaşanılan sorunları da göz önüne alarak dikkatli olmak zorundadır. Öncelikle hangi amaçla konut alınacağı kararı verilmelidir. Daha sonra ekonomik, sosyal çevre, ulaşım kolaylığı, depreme dayanıklılık, otopark, yeşil alan, ikinci el veya yeni bina gibi unsurlar titizlikle incelenmelidir. Konut alım sürecine yönelik bir algoritma hazırladık. Yandaki algoritmanın işinizi kolaylaştıracağını düşünüyoruz. Tim Platform Gazete Mayıs 2016

KONUT SATIN ALMA ALGORİTMASI KONUT SATIN ALMA DÜŞÜNCESINDE OLAN ANCAK BIRIKIMLERINE NASIL YÖN VERECEĞINE KARAR VEREMEYEN TÜKETICILER IÇIN KONUNUN UZMANI ENGIN BAŞARAN KOLAY ANLAŞILIR VE UYGULANABILIR BIR ALGORITMA HAZIRLADI. KONUT ALMA SÜRECINDE BU ALGORITMADAKI ADIMLARI IZLERSENIZ DAHA AZ SORUNLA KARŞILACAĞINIZA INANIYORUZ. A. İKINCI EL KONUT SATIN ALIRKEN Bölgede öncelikle fiyat araştırması yapılmalı (bunun için çevredeki kira bedelleri baz alınabilir) ve mutlaka tapu durumuna bakılmalı, tapu kaydı araştırılmalı, afet riski taşıyan ve su baskınlarının yoğun olduğu yapı alanlarından uzak durulmalı (Bu alanlar kaldırılabilir veya rezerv yapı alanı olarak oluşturulacak bölgelere taşınabilir). • Çok yaşlı olmayan, depreme dayanıklı, inşaat kalitesi standartlara uygun, yapı projesi, ruhsatı olan, zemin etüdü yapılmış ve deprem yönetmeliğine uygun yapılan, denetlenmiş, ruhsatı, iskanı ve yapı kullanım izni bulunan, projeye uygun inşa edilen

MAGAZİN ERA

>

SONBAHAR 2016

konutlar tercih edilmeli. • Tapu kaydı kontrol edilerek üzerinde ipotek olup olmadığı araştırılmalı. • Konut fiyatının yüzde 5’inden fazla kapora verilmemeli, satışta eş iznine dikkat edilmeli. • Taraflardan birinin cayması halindeki şartların satış protokolüne yazılmasına ve miktarın belirlenmesine dikkat edilmeli. • Tapudaki masrafların kim tarafından ödeneceği satış protokolüne yazılmalı. • Konutun emlak vergisi, çevre temizlik vergisi, su, elektrik, doğalgaz, apartman aidatı, telefon, kablolu TV gibi borçlarının olmadığıyla ilgili belgeler alınmalı.

B. YENI KONUT SATIN ALIRKEN • Reklamların abartılı ve yanıltıcı olabileceği unutulmamalı. • Yeni yapılmış binalar sonradan kentsel dönüşüm alanı içine alınırsa, uygulama bütünlüğü açısından yıkılıp yıkılmayacağı belediyelerden sorgulanmalı. • Projeyi inşa eden firmanın güvenilirliği, geçmişi sorgulanmalı ve müşterilerini mağdur etmiş, güvenilir olmayan firmalardan uzak durulmalı. • Maket üzerinden ve kat irtifakı kurulmamış projelerden konut satın alınmamalı. Kat irtifakı olan konutlar da Tapu’da bulunan

onaylı projelerden kontrol edilmeli. • Satın alınmak istenen yeni konutun, belediyedeki onaylı projesi görülmeli, onaylı projenin, sunulan proje ile aynı olup olmadığı sorgulanmalı. • “SAT-YAP” konutlar yerine “YAP-SAT” konutlar satın alınmalı. • Satın alma aşamasında mutlaka noterden bir sözleşme imzalanmalı, sözleşmede söz konusu inşaata ve arsaya ilişkin ada pafta ve parsel numaraları, imar planıyla ilgili bilgiler, alınacak olan dairenin hangi daire olduğu bilgilerinin bulunmasına dikkat edilmeli. Sözleşmede; dairenin peşin ve taksitle satış fiyatı, taksit sayısı, faiz oranı, sözleşme

63 >


İŞ DÜNYASI

64 >


KONUT KREDILERI, IPOTEĞE DAYALI OLDUKLARI IÇIN SİGORTA YAPTIRMANIN ZORUNLU OLMADIĞI, ISTEĞE BAĞLI OLDUĞU DA UNUTULMAMALI. ANCAK ÖNERIMIZ; ISTENILEN YERE (BANKANIN ÖNERDIĞI OLMAYABILIR) SIGORTA YAPTIRARAK, OLABILECEK RISKLERI ÖNCEDEN HESABA KATARAK, KÜÇÜK PRIMLER OLARAK ÖDEYEREK KENDIMIZI VE AILEMIZI TEMINAT ALTINA ALMAKTIR. tarihi, dairenin ve ortak alanlardaki sosyal tesislerin teslim tarihi mutlaka yazılmalı. • Projenin yüzde kaçının tamamlandığı ve teslimat tarihine sadık kalınıp kalınmayacağı, kullanılan malzemelerin kalitesi, örnek dairelerdeki mobilya ve aksesuarların aynısının olup olmayacağı veya hangi ürünlerin, markaların olacağı kontrol edilmelidir. • Konut satışı tapu dairesinde yapılmalı. • Konutlarda beş yıl içinde ortaya çıkacak yapım hatalarında “Tüketici Sorunları Hakem Heyetlerine” başvurulmalı, zararların tazmini talep edilmeli. SON ADIM: FIYAT, BORÇLANMA, ÖDEME Son yıllarda firmalar kendi iç borçlanma modellerini oluşturmakta ve banka kredisi dışında finansman modelleri uygulamaktalar. Bu durumda konut alıcıları faiz yükünü üstlenmemek için daha çok senetle alım yapmaya yönelmektedir. Ancak senetle alımı tercih edenler bazı risklerle karşı karşıya kalabilirler. Senetle borçlanılacaksa; güvenilir firmalardan alınmalı, şirket iyi araştırılmalı, referansları incelenmeli. 6502 Sayılı yasaya göre yapı ruhsatı alınmadan konut satışı yapılamadığı MAGAZİN ERA

>

SONBAHAR 2016

için ruhsatsız projelerden konut alınmamalı. Yasaya göre senetlerin nama, yani alacaklının adına yazılması ve ciro edilemeyecek şekilde düzenlenmesi, her bir taksit için ayrı ve nama yazılı düzenlenmesi gerekir.

yalnızca yıllık değil; izleyen diğer yıllarda da faizin ne kadar olacağı sorgulanmalı ve sözleşmelerde bu bilgilerin mutlaka yazılmasına dikkat edilmeli. Ancak çok önemli bir sorgulama da masraf için yapılmalı.

Konut alabilmek için çoğu kez krediye ihtiyaç duyuluyor. Bunun en güvenli yolu bankalardır. Bankadan kredi alınarak konut satın almanın koşulları, riskleri, avantajları önceden iyi araştırılmalıdır. Türkiye gibi ülkelerde kredi almak kolay bir iş değildir. Özellikle 5 yıldan uzun kredi almak risklidir. Kredi almak için de sıkı bir araştırma – karşılaştırma yapılmalıdır. Aylık gelirin üçte birini kredi ödemeye ayıracak şekilde bir ödeme planı yapılmalı.

Konut kredileri, ipoteğe dayalı oldukları için sigorta yaptırmanın zorunlu olmadığı, isteğe bağlı olduğu da unutulmamalı. Ancak önerimiz; istenilen yere (bankanın önerdiği olmayabilir) sigorta yaptırarak, olabilecek riskleri önceden hesaba katarak, küçük primler olarak ödeyerek kendimizi ve ailemizi teminat altına almaktır. Bilindiği gibi konut kredilerinde, faizler ‘sabit’ veya ‘değişken’ olabilmektedir. Tavsiyemiz kredilerin tümünün sabit faizle alınmasını öneririz. 28 Mayıs 2014’te hayata geçen 6502 sayılı yeni Tüketici Yasası kapsamında çıkarılan Konut Finansmanı Sözleşmeleri ile ilgili yönetmelik 28 Kasım 2015’de yürürlüğe girdi ve tüketicilere yeni haklar getirdi. Banka kredisiyle konut alacak tüketicilerin bu haklarını bilmeleri ve gerektiğinde talep etmeleri büyük önem taşımaktadır. Yasaya göre yapı ruhsatı olmadan satış yasaktır.

Gelecekteki nakit akışını ipotek altına almayacak bir ödeme biçimi seçilmeli. Konut fiyatının yarısı veya yarısına yakın bir kısmı peşin ödenmeye dikkat edilirken, kredi kullanmak için faiz-masraf ve ödeme koşulları iyi öğrenilmeli. Bütçeye en uygun krediyi bulmak için, kredi hakkında her türlü bilgiyi detaylı olarak edinilmeli, elde edilen bilgiler birbiriyle karşılaştırılmalı ve üzerinde iyice düşünüldükten, bilenlere sorulduktan sonra, acele etmeden karar verilmeli. Bu bağlamda, araştırma yaparken

Yeni uygulamaya göre, inşaata başlanmış olsa, sözleşme yapılmış olsa da sözleşmeden 14 gün içinde ‘Cayma Hakkı’ bulunuyor.

Tüketici Yasasına göre; kredinin toplam tutarı ve varsa tüketiciden talep edilecek tüm ücretler ile toplam borç tutarının anapara, faiz, vergi, harç ve benzeri yasal yükümlülükler ve ücretler itibarıyla dağılımını gösteren ön bilgilendirme formu verilmeli. Bilgilendirme formu verildikten bir gün sonra sözleşme yapılabilecektir. Sözleşmenin açık ve okunur olabilmesi için en az on iki punto büyüklüğünde, açık ve sade bir dille yazılması öngörülmüştür. Bir örneği tüketicide kalacak olan sözleşmede yer almayan hiçbir mali külfet daha sonra tüketiciden alınamayacak. Tüketici, değişken faizli kredilerde borcunun tamamını ya da bir taksit tutarından az olmayacak herhangi bir tutarı vadesinden önce ödeyebilecek, finansman kuruluşu bu durumda gerekli indirimi yapmak zorunda olacak. Konut kredilerinde erken ödeme durumlarında uygulanacak faiz ve faiz üzerinden hesaplanacak vergi, harç ve benzeri yasal yükümlülükler toplamı tüketiciden tahsil edilecek. Tahsil edilen faiz ile vergi, harç ve benzeri yasal yükümlülükler dışında kalan tutar, anapara borcundan düşülecek. 65 >


TEKNOLOJİ

GAYRIMENKULDE GÖRSEL ŞÖLEN GAYRIMENKUL SUNUMUNDA YENI BIR ÇAĞ DAHA BAŞLADI. ERA TÜRKIYE VE IMMOVIEWER IŞBIRLIĞI ILE SEKTÖRE SUNULAN 360 DERECE SANAL TURLAR SAYESINDE, MÜŞTERILER GAYRIMENKULLERI SANAL OLARAK GEZEBILMEKTE, DANIŞMAN IÇIN ZAMAN BAŞTA OLMAK ÜZERE BIR ÇOK KONUDA TASARRUF SAĞLANABILMEKTE VE MÜŞTERININ GÖZÜNDEN VERILEN HIZMET KALITESI YÜKSELTILEBILMEKTEDIR. Marka, hizmet ve ürününüzden kısaca bahsedebilir misiniz? ABD ve Avrupa’nın birçok ülkelerinde ‘immoviewer’ markası altında beş yıla yakın emlak sektörüne hizmet vermekteyiz. Hizmetimiz, tamamen gayrimenkul danışmanları için tasarlanmış 360° sanal turdur. Hedefimiz, danışmanlara sunduğumuz sistemle, vakit ve nakit tasarrufu sağlamaktır ve aynı zamanda hizmet kalitelerini arttırmaktır. Küçük bir gayrimenkul ofisinden büyük franchise markalara kadar geniş bir yelpazede hizmet vermekteyiz. İlk Franchise markası olarak da ERA Türkiye ile işbirliği kurarak sektöre katma değer kazandırma hedefiyle yola çıktık. Ürün ve hizmetin gayrimenkul sektörüne, danışmanlarına olan etkileri neler olabilir? Ürünümüzü kullanan danışmanlar müşterileriyle portföylerini gerçekte gezmeden önce, ofislerinde gösterilecek portföyleri önce sanal tur olarak gezme imkanına 66 >


sahipler. Böylece müşterilerinin beğenmedikleri portföyleri eleyip sadece ilgili müşterilere zaman ayırarak zaman tasarrufu sağlıyorlar. Müşterilerin vakti portföy sahibinin vaktiyle uyuşmadığında veya ofise gelme imkanı hemen yoksa, danışmanın müşterileriyle önceden portföy sanal tur olarak gezdirebilir. Bunun için sunduğumuz ‘immoviewer | live’ fonksiyonunu kullanarak, aynı zamanda 25 kişiye sanal tur yaptırabilir. Ayrıca ‘immoviewer’ sistemiyle portföyünü genişletmek daha da kolaylaşıyor. Ev sahiplerine sadece ilgili müşterilerle gideceğinizi belirterek ve portföyü nasıl sunacağınızı

göstererek tek yetkili satış sözleşmesini daha kolay alabilirler. Böylece vakit ve yakıt tasarrufu ederek, kalan komisyonun büyük bir bölümünden tasarruf etmiş olurlar. Bir başka vakit tasarrufunu da gayrimenkul çekimlerinde edebilirsiniz. ‘İmmoviewer | app‘ fonksiyonuyla çekim yaparken sanal turlarınızı oluşturup direkt cep telefonunuzdan hesabınıza ve ordan istediğiniz sosyal medya hesabınızda veya üye olduğunuz emlak portaline yükleyebilirsiniz. Tekrar ofise gidip resimleri indirmenize ve tur oluşturmaya gerek kalmıyor. Yani bizi çekim için çağırmanıza veya resimleri

bize göndermenize gerek yok. İstediğiniz zaman istediğiniz emlak çekimini kendiniz yapıyorsunuz. Çok önemli olan bir fonksiyon ise istatistik aracımız. Burada hem bilgilerini aldığınız müşterilerinize detaylı olarak, hemd e sanal turu gezen herhangi bir müşteri işlem görür. Kim hangi tarihte, hangi saatte, hangi alanları gezmiş ve turda ne kadar kalmış, emlakçı olarak görebilirsiniz. Bu bilgilerle müşterilerinizin ilgilerini ölçüp, daha detaylı bir satış konuşması hazırlayabilrisiniz. Böylece başarılı satış ortalamanızı yükseltmiş olursunuz. Kalite baz alındığında, fiyatlandırma hakkında bilgi alabilir miyiz? Kalitemizi sürekli yükseltmemize ve sürekli yeni inovasyonlar üretmemize rağmen,

Hizmetin, müşteri gözünden markaya olan etkisi neler olabilir? Bizim sistemimiz ile gayrimenkul pazarlamanın ne kadar kolaylaştığını ve emlak satışlarını daha kısa bir sürede gerçekleştiren emlak ofislerinin vazgeçilmezi olmak, bizi hem sevindiriyor hem de sistemimizi daha da geliştirip danışmanın müşterilerini daha çok yenilik sunmak için motive ediyor. Bu teknolojiyi kullanan danışmanlar, öteki tarafta yüksek kaliteli hizmet vermenin yanında, kendi müşterilerinden aldıkları olumlu tepkilerden dolayı daha bir motive olup, hem satışlarında hem de portföylerini geliştirmekte ve arttırmakta hız kazanıyorlar.

fiyatlarımızı düşük tutmak için büyük özen gösteriyoruz. Danışman ‘immoviewer’ sistemini kullanarak tasarruf ettiği paranın küçük bir bölümünü bize ayırması yeterli. Yani bir nevi ek bir masraf olmuyor. Danışman portföy büyüklüğüne göre 4 farklı tarifemizden kendisine en uygun olanı seçebilir. Fiyatlarımız baz tarifemizde ayda 99TL’den başlıyor. (sürekli aktif 5 tur bazı fonksiyonlar kapalı) ve Premium tarifemizde 849TL’de son buluyor. (sınırsız portföy ve danışman sayısı, tüm fonksiyonlar açık)

MAGAZİN ERA

>

SONBAHAR 2016

67 >


SANAT

SANATSEVERLERIN BIR ARAYA GELDIĞI

SPOT PROJECTS & SPOT.TER SONBAHAR ETKINLIKLERI BAŞLADI

HER SANATSEVERIN ÜYE OLABILDIĞI SPOT PROJECTS ÜYELIK PLATFORMU SPOT.TER, 2016 SONBAHAR ETKINLIKLERINE YOĞUN BIR PROGRAMLA BAŞLIYOR. 2012 YILINDAN BERI BIRÇOK SANATSEVERI BULUŞTURAN SPOT.TER BU SEZON DA AYRICALIKLI PROGRAMIYLA FARKLI ETKINLIKLERE IMZA ATACAK.

68 >

SPOT.TER Sonbahar 2016 programı 11 Ekim 2016 – 17 Ocak 2017 tarihleri arasında gerçekleşecek. Atölyeler, koleksiyoner buluşmaları, sanatçı atölyesi ve galeri gezileri, seminerler gibi sanatseverleri ilgilendiren etkinliklerin yanı sıra akşam buluşmalarına da katılabilen SPOT Projects üyeleri bu bağlamda sanat dünyasının önemli isimleriyle temasta bulunabilir. Gündüz ve akşam etkinlikleri şeklinde gerçekleştirilecek sanat programında SPOT Projects üyeleri İstanbul’un öncü koleksiyoner evlerine ziyaret yapacak; sanatçılar, direktörler veya küratörler

eşliğinde İstanbul’daki güncel sanat sergilerini ve etkinliklerini takip edecekler. 2016 Sonbahar programı kapsamında; Zeynep Sayın’nın “İmgenin Bilinçaltı: Sanata bakmaya doyamıyorum!” sunumu, Gamze Büyükkuşoğlu’nun “Koleksiyonerden Tüyolar: Nereden Başlasam?” konuşması, Küratör Ali Akay ve Direktörü Özalp Birol ile Pera Müzesi sergi ziyareti, Yeşim Dervişoğlu ile “Farklı Yönlerimle Yaratıcılığım ve Benliğim” atölyesi, Türkan Tacir koleksiyoner evi ziyareti, Eylem Abalıoğlu ile “Beden Odaklık Doğaçlama ve Somatik Çalışma” atölyesi, Yeşim Akdeniz Graf sanatçı stüdyosu ziyareti, Asu Aksoy’un Kültürel Miras ve Yönetimi: Eyüp


SPOT HAKKINDA

Sultan Örneği” sunumu, Raffi Portakal ile Türkiye’nin ilk özel tablo ve hat müzesine gezi, Contemporary İstanbul önizlemesi ve daha birçok sanatçının ve koleksiyonerin atölye gezileri ve sunumları gerçekleşecek. Her dönem olduğu gibi SPOT. TER kapanışı tüm üyelerin bir araya geldiği bir akşam buluşması ile yapılacak. SPOT.TER olmanın ayrıcalıkları sadece bu etkinliklere katılma imkanı sunmakla bitmiyor. SPOT.TER’lara sene içerisinde sürpriz etkinlikler de hediye ediliyor. Üyeler kayıt sırasında edinecekleri SPOT.TER kart sayesinde Türkiye’deki ve yurt dışındaki güncel sanat fuarlarına VIP kart temin edebiliyor, galerilerinden yapılacak eser alımlarında, üyelik yenilemelerde, erken kayıt ve SPOT seminerlerinde indirim ayrıcalıklarından MAGAZİN ERA

>

SONBAHAR 2016

yararlanabiliyorlar. Tüm programlarıyla geniş bir kitleye hitap etmek için kurulan ve hizmet yelpazesini de bu kitle genişliğinde tutan SPOT Projects, bireysel katılımların yanı sıra kurumsal işbirlikleriyle kurum çalışanları ya da müşterileri için de alternatif programlar üretiyor. SPOT.TER üyelik avantajlarında bu sezon, 5 kişilik grupla gelenlere %10 indirim, arkadaşını üye yapana %5 indirim ve üyeliğini uzatan her SPOT.TER’a %10 indirim sağlanıyor. Sanat aracılığıyla üyeleri arasında sıcak bir iletişim ağı yaratan SPOT.TER ailesi her geçen gün daha da büyüyor ve yeni üyeleriyle tanışmak için sabırsızlanıyor. Siz de bu ailenin bir parçası olarak sanat dünyasını yakından takip etmek isterseniz kayıtlar devam ediyor.

Türkiye’nin güncel sanat etkinlikleri sunan ilk bağımsız platformu SPOT Projects, “SPOT.TER” üyelik platformu ile sanat dünyasının önde gelen pek çok ismi ile sanatseverleri bir araya getirerek samimi ve güncel bir diyalog ağı yaratıyor. SPOT.TER, küratör/sanatçı eşliğinde sergi turları, sanatçı atölyesi ziyaretleri, özel koleksiyonlara erişim, atölyeler ve seminerler organize eden bir üyelik platformudur. SPOT.TER’ın ana amacı, güncel sanat sahnesi ve ekosistemi için farkındalık yaratmak ve hamilik kültürünü yaymaktır. Bu platform sayesinde katılımcılar İstanbul’daki dinamik sanat ortamında Türkiyeli ve uluslararası sanatçılar tarafından üretilen işleri yakından takip eder, sanat ve sanat projeleri hakkında bilgilendirilir, eleştirel yorumlar üretirler. Tüm bu programlardan ve etkinliklerinden gelen gelir ile SPOT Üretim Fonu oluşturmaktadır. Sanatta hamilik ve üretim kültürünün anlaşılması amacıyla, sanatçılara üretimi sırasında destek olmak için oluşturulan SPOT Üretim Fonu genç ve yetenekli sanatçıların fikirlerini gerçekleştirebilmesine imkan sağlar. Her bir SPOT Projects katılımcısı ve/ya SPOT.TER üyesi bir hami niteliğinde SPOT Üretim Fonu destekçisi olur. SPOT Üretim Fonu yeni sanat işleri ve etkinlikleri ürettirir. Bir yıllık sürede üretilen işler Domates Biber Patlıcan sergileri olarak her yıl ya da iki senede bir gösterilir. Domates Biber Patlıcan üretilen yeni işlerin sergilemesinin yanı sıra sanatçı konuşmaları, paneller, sunum performanslar ve film gösterimleri içeren bir forumdur. Sanat aracılığıyla üyeleri arasında sıcak bir iletişim ağı yaratan SPOT.TER ailesi her geçen gün daha da büyüyor ve yeni üyeleriyle tanışmak için sabırsızlanıyor. Siz de bu ailenin bir parçası olarak sanat dünyasını yakından takip etmek isterseniz kayıtlar devam ediyor.

69 >


ÇEVRE

ÇEVRE ODAKLI BİR

BELEDİYECİLİK TÜM GIRIŞIMLERINDE ÖNCE ÇEVREYI BAZ ALAN ENDER BIR BELEDIYECILIK ANLAYIŞIYLA SON ZAMANLARIN EN YAŞANILIR KENTLERINDEN BIRINI DÖNÜŞÜME UĞRATAN FETHIYE BELEDIYESI, BIRLEŞTIRICI, KAYNAŞTIRICI SOSYAL MESAJLAR VEREN, SOSYAL SORUMLULUK IÇEREN VE ÇEVREYI KORUMANIN ÖTESINDE DOĞAL FIKIRLER GELIŞTIREN PROJELERI ILE KENDINDEN SÖZ ETTIRIYOR. ESKI BIR GAYRIMENKUL GELIŞTIRICI OLAN VE 4 DÖNEMDIR SEÇILEN FETHIYE BELEDIYE BAŞKANI SN.BEHÇET SAATÇİ ILE ÇEVRE DUYARLILIĞI ADINA GIRIŞIMLERI VE ÖRNEK BELEDIYECILIĞI KONUŞTUK. RÖPORTAJ: EVREN TEMIZKALAY 70 >


Birçok insan Fethiye’yi en temiz, bakımlı ve çevre odaklı büyüyen kent olarak görmektedir. 4 dönemdir seçilen bir belediye başkanı olarak çevresel faaliyetlerinizden bahseder misiniz? Öncelikle hoş geldiniz. Sizi burada ağırlamaktan keyif aldığımı bilmenizi isterim. 1980’lerin sonunda 1990’ların başında Türkiye’de 14 bölge “Özel Çevre Koruma Bölgesi” ilan edilmişti ve bunlardan bir tanesi de Göcek - Fethiye idi. El değmemiş doğa harikası koyların bütünlüğü sebebiyle planda Göcek ve Fethiye beraber yer alır. 1999 yılında ilk göreve geldiğimizde, ÖÇK Bölgesi içerisinde bulunan bir ilçe olarak özel yanlarımızın

MAGAZİN ERA

>

SONBAHAR 2016

olması gerektiği bilinciyle çevre projeleri oluşturmaya başladık. Öncelikle Fethiye deprem bölgesinde ve 3 kattan fazla bina görülmemesi gerekir ve zaten ilçemizde çok katlı, yani dikey büyüme yoktur. Ranta ve betona teslim edilmemiş ender şehirlerden birisidir Fethiye. Ülkemizde, özellikle de 2007’den sonra ekonomi sadece ranta ve betona dayalı bir ekonomiye dönüştü hiç bir şey üretmeden. Allah’ın ve coğrafyanın bize bahşettiği güzelliklerin üzerini betonlaştıran bu coğrafyada, Fethiye “Özel Çevre Koruma Bölgesi” olması özelliğini de olumlu anlamda kullanarak ve avantaja çevirerek tüm Fethiye Belediyesi çalışanları olarak Fethiye’yi çok fazla

büyütmeden, dengeli, doğaya saygılı, çevreye dost bir şekilde kalkındıracak projelere imza atmaya başladık. Bunun için imar planlarını sınırlı yapmaya özen gösterdik ve bunun için gücümüz yettiğince direndik. ÖNCE ALTYAPIYI OLUŞTURDUK Fethiye, ilk adımları iyi attı. İlk olarak gösteriş yapmak yerine şehrin altyapısına odaklandık. 2002 yılında, 8 ay gibi kısa bir süre içerisinde 40 km basınçlı hat ile ve 125.000 kapasiteli arıtma altyapısını kurduk. Bu kapasitede bir altyapıyı bu sürede yapmak ciddi bir iş. Biz “Mutlu ve huzurlu insanlar şehri Fethiye” derken amacımız, Avrupa Birliği normlarında kişi başına düşen metrekare ve yeşil

alanın minimum 17 metrekare olmasıydı. 2014’te, Büyükşehir Yasası yürürlüğe geçmeden önce bu rakamı yakalamıştık. 17 yılın tecrübesiyle söyleyebilirim ki, bu yasanın metropol şehir ki, tek metropol şehrimiz İstanbul’dur, diğer 28 Büyük Şehrin Türkiye’ye, Türk Belediyeciliğine ve kendilerinize hizmet etmekle sorumlu olduğumuz halkımıza katkısı olduğunu düşünmüyorum. ÇEVRECİ BİR NESİL YARATTIK – HEDEFİMİZ: YEŞİL KUŞAK İlk göreve başladığımızda ekibimiz tüm okulları dolaşarak ilkokul çocuklarından oluşan bir mahalle görevlileri takımı yarattı. 7-8 yaşındaki çocuklara çevre bilinci aşıladık. Bir şapka ve bir

71 >


ÇEVRE

önlükle inanın çocukların yürüyüşleri bile değişti. Kendi anne ve babasından başlayarak mahallesinde çevre bilinci oluşturmaya başladılar. Küçücük çocuklar kendi çevrelerinde çevre bilinci yaratmaya başladılar ve hatta büyüklere örnek davranışlarla ders verdiler, geri dönüşümü anlattılar ve bu çocuklar şu an 17 yaşındalar. Kısacası çevre bilinciyle eğitim almış, algısı açık, bunu kendine bir yaşam tarzı olarak ilke edinmiş bir nesil yaratmış olduk. Hedefimiz “Yeşil Kuşak Projesi’dir”. Ulaşımda bisikletlerin tercih edildiği, her konuda yaşam kalitesinin yükseldiği bir şehir bile yok Türkiye’de. İşte bizim ana hedefimiz de bu.

72 >

HEDEFİMİZ BÜTÜNSEL ve TAM GERİ DÖNÜŞÜM Çevre Birimimiz çok verimli işlere imza attı. Kağıt, karton, naylon, pet şişe, cam şişeyle başlayan geri dönüşüm toplama eylemleri yanık yağlar (hem sanayii hem de gıda), pil, lastik ile devam ettik. Tüm bunların geri kazanımı için Türkiye’deki merkezleri tespit ederek çalışmalar yaptık. Çevre Bakanlığı’ndan lisans alarak, Sivil Toplum Örgütleri ile ortak projeler geliştirmeye başladık. Gürültü kirliliğini engellemek amacıyla girişimlerimiz oldu. Bu sadece araç ve müzik değil, eğlence ve düğünler için de geçerli. Ses ölçüm cihazları ile denetimlerimiz sürüyor.

ANA HAYALİMİZ DOĞAYA DOKUNMADAN ENERJİ ÜRETMEK Turizm rehberleri şehirleri tanıtmak için belirgin bir cümle kullanırlar. Fethiye için bu “dinlenmenin merkezi”dir. İlçelerin belli bir kimliği olması lazım. Bodrum da eğlencenin merkezi. Geri dönüşüm konusunda özel bir şirketle beraber çalışıyoruz. Geri dönüşüm malzemelerini ayırarak ilgili geri dönüşüm merkezine gönderimleri yapılıyor. Hedefimiz ise geri dönüşümü tam olarak uygulamak. Yani malzemeyi koyduğunuzda diğer tarafından tekrar sanayii ürün olarak çıkarabilen sistemler. 3 sene önce Almanya’ya gittiğimde

FETHIYE, ILK ADIMLARI IYI ATTI. İLK OLARAK ŞEHRIN ALTYAPISINA ODAKLANDIK. 2002 YILINDA, 8 AY GIBI KISA BIR SÜRE IÇERISINDE 40 KM BASINÇLI HAT ILE VE 125.000 KAPASITELI ARITMA ALTYAPISINI KURDUK. BU KAPASITEDE BIR ALTYAPIYI BU SÜREDE YAPMAK CIDDI BIR IŞ.


Son zamanların en modern, çevre odaklı ve uzun kordonlarından birini görüyoruz artık Fethiye’de. Bu ciddi proje hakkında bilgi alabilir miyiz? Tamamen kendi imkanlarımızla yaptığımız ve 4 etaptan oluşan bir projedir. İçerisinde, Türkiye’de belediye tarafından yapılan ilk balıkçı barınağı yer almaktadır. 3 etabı bitirdik ve 4. etaba hazırlanıyoruz. Devletin resmi kurumu konutlar yapmak üzere bataklığı almıştı; ancak mahkeme kararıyla arazimizi yeşil alan olarak kalması hedefiyle geri aldık. 25 milyonluk bir yatırımla yeni projemizi Kent Konseyine onaylattık. Burası

ÇEVRE KORUMA RAPORU 2015 AMBALAJ ATIKLARINI TOPLAMA ve AYIRMA (GERİ DÖNÜŞÜM) • Geri Kazanım Bilincinin yaygınlaştırılması amacıyla önceki yıllarda olduğu gibi 2015 yılında da “Çevre Koruma Bilinci” öğrencilerimize aşılanmaya çalışılmıştır. 2015 yılında çevre eğitimleri kapsamında 4.124 öğrenciye ve 198 öğretmene ulaşılmıştır. • 2015 yılında Fethiye sınırları dahilinde 4543,00 Kg ambalaj atığı geri kazandırılmış olup, 3098,67 ton kâğıt karton ile 52676 tane ağacın kesilmesi önlenmiş yani 37 tane Fethiye Stadyumu büyüklüğünde ormanlık alanın korunması sağlanmıştır. • 353 ton pet ve plastik atığın geri kazandırılması ile 4942 kwh enerji tasarrufu sağlanmıştır. Bu da 40 kişinin 10 yıl harcayacağı enerji miktarına karşılık gelmektedir. • 572,7 ton cam atığın geri kazandırılması ile 66000 litre petrol tasarrufu sağlanmıştır. • 154,38 ton metal/alüminyum atığın geri kazandırılması ile 91035 Kg hammadde tasarrufu sağlanmıştır. ATIK PİLLERİN TOPLANMASI ve GERİ KAZANDIRILMASI ÇALIŞMALARI • 2014-2015 Geleneksel Okullar Arası Atık Pil Toplama Yarışması kapsamında, 47 okuldan 2236 Kg atık pil teslim alınmıştır. • Yıl içerisinde farklı işletme yetkilisinden 468 Kg atık pil tutanak karşılığı müdürlüğümüzce teslim alınmıştır. • 2015 yılı toplamında 2704 Kg atık pil toplanmıştır. 457 dönüm tarım arazisinin kirlenmesinin önüne geçilmiştir.

Toplumsal olaylara bütünleştirici mesajlar vermek amacıyla Fethiye Belediyesi tarafınca yaptırılan anıtlardan sadece bir tanesi: Özgecan Arslan Anıtı

araştırdım, yaklaşık 25 milyon Euro’ya kuruluyor. Ancak bu gibi projeler yetkilerimizden alındı, Büyükşehir yasasından sonra artık yeni kanalizasyon, arıtma gibi önemli projeleri bile yapamıyoruz. Nüfusla kıyaslandığında Çevre Bakanlığı, Sivil Toplum Örgütleri ve üniversitelerden birçok ödül aldık bugüne kadar. Özellikle de arıtma suyu kalitesi konusunda 3 ödülümüz bulunmakta. Arıtma suyumuz biyolojik arıtma ve doğrudan denize gidiyor.

MAGAZİN ERA

>

SONBAHAR 2016

finalimiz olacak ve Fethiye’deki herkesin keyif alacağı çevresel bir mekana dönüşecektir. 17 yıl boyunca çevresel anlamda uygulamaya aldığınız en büyük projeniz sizce nedir? Ördek Adası Projesidir. Büyük bir tatil köyümüzün genel müdürü, yaban ördeklerinin yumurtasını bir şekilde edinmiş. Bu ördekler kendilerine yer arıyorlardı yaşamak için. Bizler de o bölgeye sunni bir ada yaptık. Adanın etrafına yumurtlamaları için kamışlar diktik, yem vererek de

BİTKİSEL ATIK YAĞLARIN TOPLANMASI ÇALIŞMALARI İlçemizde faaliyet gösteren lokanta, otel, yemekhane ve mutfağı olan işletmelerin denetimlerini ve işletme sahiplerine bilgilendirme çalışmalarımız ile 2015 yılında 198 Bin, Litre Bitkisel Atık Yağı geri kazanıma sevki ile 198 Milyar, Litre Temiz suyun kirlenmesi engellenmiştir. MADENİ ATIK YAĞ • 2015 yılı içerisinde toplanan 51.581 madeni atık yağın geri kazanımı ile 41,264,800,000 litre içme suyunun kirlenmesinin önüne geçilmiştir. ÖMRÜNÜ TAMAMLAMIŞ LASTİKLERİN TOPLANMASI ve TAŞINMASI • Müdürlüğümüzce 2015 yılında toplamda 189 ton atık lastiğin ekonomiye kazandırılması sağlanmıştır. Bu sayede 122.283 Kg Co2 salınımının önüne geçilmiştir. E-ATIK ELEKTRONİK ATIKLAR Elektronik atıkların geri kazanıma 8000 Kg e atık yetkili ve lisanslı firma ile geri kazanıma sevki sağlanmıştır

73 >


ÇEVRE

74 >


alışmalarını sağladık ve sonuç olarak yaşam alanı yarattık. Ördek çabuk evcilleşen bir hayvan ve diğer ördek türleri de buraya gelmeye başladılar. Şimdilerde üç yüze yakın yaban ördeği bulunmakta. Bu bana en çok keyif veren doğa projelerinden biridir. Eskiden uğrak yerleriydi, artık hepsinin dört mevsim yaşadığı bir alan var. Fethiye’nin benzersiz özelliklerinden biri de doğal koyları. Bu konudaki çalışmalarınız ve mevcut durum hakkındaki görüşleriniz nelerdir? Türkiye’de merkezi bir yönetim var. Yerel yönetimler kendilerine çizilen bölgelerde hareket edebiliyorlar. Koylarımız Orman Bakanlığı’na bağlı ve 383. Madde Özel Çevre Koruma Yasası’na göre kıyıların kullanım hakkı ÖÇK’ya ait deniyor. Orman

MAGAZİN ERA

>

SONBAHAR 2016

Bakanlığı bu koyları ihaleye çıkmıştı ve biz de aldık uygun bir rakama ve ihaleye verdik. Daha önce ifade ettiğim gibi biz Fethiye’yi betona ve ranta teslim etmemek için ciddi bir mücadele içindeyiz. Bu koylarda da sadece ahşap yapılar yaptık ve ihtiyaç duyulan birkaç kabin dışında hiçbir fazla yapı yapmadan kullanıma sunduk. Ama şimdi baktığımızda, özellikle de Kuleli Koyu resmen betonlaştırıldı. Rant elde etmek için yapılan katliamı bir gün doğanın mutlaka geri alacağını düşünüyorum. Burada yaratılan kirliliği temizlemek, kazanılan paranın kat ve kat fazlası olacaktır. Maalesef bu durum hem ülke hem de dünyanın bir gerçeği. Maalesef bu güzel koyları bizim elimizden aldılar ve istenilen şahıslara Fethiye’nin koyları teslim edildi. Aynısını Saklıkent’te yaşadık. Saklıkent kanyonunun işletmesi Kemer Belediyesine verildi.

75 >


ÇEVRE

ASIL KENTSEL DÖNÜŞÜM ÖLÜDENIZ’DE YAPILMALIDIR. BU KAT ARTTIRARAK, YOĞUNLUK ARTTIRARAK DEĞIL, TAM TERSI YOĞUNLUĞU AZALTARAK OLMALIDIR. FETHIYE’NIN DENIZLI’DEN AYDIN’DAN BIR FARKI OLMALIDIR, ÇÜNKÜ BURASI “ÖZEL ÇEVRE KORUMA BÖLGESI”DIR. BU BÖLGELERDE YOĞUNLUK %30 OLARAK VERILIYORSA, BURDA BU ORAN %5 GIBI BIR RAKAM OLMALIDIR KI YEŞIL ALANIMIZ YOK OLMASIN ,PARK, BAHÇE OLSUN, YÜRÜME ALANLARI, BISIKLET ALANLARIMIZ OLSUN. DENIZLI’NIN YOĞUNLUĞU %30 IKEN BURASI DA %30 ISE BURASI NEDEN ÖZEL ÇEVRE KORUMA ALANI? GEÇEN YIL BAHAR AYLARINDA ÖLÜDENIZ KUMSALA KADAR BIR RESTORAN IÇIN YAPI YAPMAYA KALKTILAR. ÖLÜDENIZ, YAMAÇ PARAŞÜTÜ KONUSUNDA YINE DÜNYANIN SAYILI ALANLARINDAN BIRI. BETONLAŞMA, KAT ÇIKMA, PISTE INIŞTE HAYATI RISK TAŞIYOR. 76 >


Bizden bir koy bile esirgendi ve bunun adaletli olduğunu düşünmüyorum. Göcek koy ve adaları, Saklıkent, Kumburnu, Ölüdeniz, Fethiye Koyları, Çalış gibi önemli yerlerin yürütmesi, bu coğrafyada yaşayan insanların temsilcisi olarak bizlerde olmalıdır. Başkalarına verilmesin demiyorum çünkü kontrol altında olmayan yerde temizlik olmuyor ama çevre odaklı karar verilmeli. Eski bir gayrimenkul geliştirici olarak Fethiye’deki gayrimenkul piyasası hakkında ne düşünüyorsunuz? 2007’de kadar Fethiye’deki gayrimenkul satışı zirvedeydi ve takriben 300 Milyon Dolarlık bir pasta mevcuttu ve 8000 yabancıya ev satılmıştı. Sonrasında çeşitli nedenlerden bu trend aşağıya inmeye ve yabancılar mülklerini satmaya başladı. Ancak Fethiye Belediyesi olarak yeni yerlerin imar planına almayışımızdan kaynaklanan bir sıkışıklık var şu an. Arsa fiyatlarının düşmemesinin nedeni, imarlı arsaların çok az kalmasıdır ve biz bunu arttırmayacağız çünkü 500.000 nüfuslu Fethiye’de mutlu ve huzurlu yaşanamayacak. Hedefimiz Fethiye’yi mümkün olduğunca küçük tutmak ve güzellikleri yok etmemek ve büyütmemek;

MAGAZİN ERA

>

SONBAHAR 2016

büyütmeden geliştirmek. ÖLÜDENİZ ELDEN GİDİYOR Yakın bir zaman önce Çevre ve Şehircilik Bakanımız Sn. Mehmet Özhaseki ile, Ölüdeniz hakkında bir toplantı yaptık; çünkü o bölgede bir yoğunluk talebi artışı söz konusu olsa da net bir biçimde karşı çıktım. Mesele bir tesisin sadece bir kat daha çıkarak büyümesi meselesi değil. Mesele, o bir kata 10 oda daha ilave edilmesi, o 10 odaya ikişer kişiden 20 kişi daha fazla gelmesi. 100 tesis bunu uygularsa rakam 2000 kişiye çıkıyor. Bu 2000 kişinin arabasını, atık suyunu, kişi başına düşen yeşil alan metrekaresinin azalmasını kimse düşünmüyor. Burası dünyanın en özel coğraflarından biri. Bunu yapmak yerine, 12 metrekarelik odanın iki tanesini birleştirip 24 metrekare yapmak ve 5 Pound yerine daha yüksek bir bedele oda+kalvaltı satmak daha mantıklı değil mi? Biz vatanperversek, ülkemizi seviyorsak bu uygulamaların her zaman karşısında olacağız. Ben ülkenin nüfus yoğunluğunun bile kontrol edilmesi gerektiğini düşünüyorum. İstanbul’daki kentsel dönüşümde yıkılan 3 katlı binaların yerine 10 katlıların yapılmasını üzülerek izliyorum, Ölüdeniz’in yakın geleceğini de. Bunları koruma bölgesine olmasına

rağmen yaşıyoruz. Ölüdeniz’in yıkılıp yeniden yapılandırılması, çevre odaklı özel projelerle bu cennete yakışır bir planlama ile mimari harmanlama gereklidir. Asıl kentsel dönüşüm Ölüdeniz’de yapılmalıdır. Bu kat arttırarak, yoğunluk arttırarak değil, tam tersi yoğunluğu azaltarak olmalıdır. Fethiye’nin Denizli’den Aydın’dan bir farkı olmalıdır, çünkü burası “Özel Çevre Koruma Bölgesi”dir. Bu bölgelerde yoğunluk %30 olarak veriliyorsa, burda bu oran %5 gibi bir rakam olmalıdır ki yeşil alanımız yok olmasın ,park, bahçe olsun, yürüme alanları, bisiklet alanlarımız olsun. Denizli’nin yoğunluğu %30 iken burası da %30 ise burası neden Özel Çevre Koruma Alanı? Geçen yıl bahar aylarında Ölüdeniz Kumsala kadar bir restoran için yapı yapmaya kalktılar, eylemlerle engelledik. Ölüdeniz, yamaç paraşütü konusunda yine dünyanın sayılı alanlarından biri. Betonlaşma, kat çıkma, piste inişte hayati risk taşıyor. Belediye olarak kendimizi tüm bu konularda yalnız hissediyoruz. Aynısını Göcek Koyları için de söyleyebilirim. Günümüzde sıradanlaşan ve yozlaşan değerlerimiz arasında Mimarlık da bulunuyor. Estetik, toprak verimi kullanımı, her evin güneş görmesi, yağmur suyunun depolanması gibi birçok konuda mimarlığına hayran bırakan dünyanın ender yerleri arasında Hayalet Kent Kayaköy de bulunuyor. Bu konuda hangi aşamadasınız? Kayaköy kanayan yaramız. Turizm Bakanlığı 3500 evden 300 tanesini ihaleye çıktı ve bir oteller zincirine tamamen turizm amaçlı olarak aslına uygun olarak restore etmek şartıyla girişime başlayacaklardı. Bu evler bu şekilde kaldığı sürece maalesef yıkılacaklar. 1926 senesinde mübadele sonucu giden insanların torunları hala bu değerli

şehre gelmeye devam ediyorlar. Bizim de buranın değerini bilmemiz gerekir. Her işin bir sahibi olmalıdır ama Kayaköy’ün sahibi yok ama karışanı çok. Karışanlar da burayı korumaya dair bir adım atmıyor. KAYAKÖY’ün GİRİŞ ve ÇIKIŞLARINI KONTROL EDİYORUZ Rumlar burada örnek bir şehircilik sergilemiş, geçimi tarım olduğu için yamaca evleri yapmış, orta toprak alanı da boş bırakıp ekmiş biçmiş, değer bilmiş. Korunaklı yapısı ve her bir yolunun Fethiye’nin en güzel koylarına çıkıyor olması da harika bir yerleşkede olduğunu gösteriyor. Kayaköy bakılmasına rağmen yine de bir cazibe merkezi ve buranın betonlaşmaması için çalışmalar yaptık. Gemiler Koyu girişi hariç diğer iki girişe nöbetçiler görevlendirdik ve inşaat malzemesi taşıyanları engelledik. Burada haftalık 5000euro’ya kiraya verilen apart oteller var ve herkes bunun peşinde. Buna asla izin vermeyeceğiz. Bunu yapacağımıza, devletin bu güzel Rum evlerini ve kentini güzel yöntemlerde değerlendirerek yatırımcıların önünü açması gerekir. Son olarak, Fethiye’nin geleceğine dair veya başka bir konuda eklemek istedikleriniz var mı? Bir şehrin yönetimi, o şehir sakinlerinin oyları ile seçilen insanlarda olmalıdır. Büyükşehir yasası ile yerel yönetimlerin halka ait olması ve çevre gibi hassasiyet gereken konular başta olmak üzere iş tamamıyla kontrolümüzden çıkarılmıştır. Fethiye, 2014 öncesi kazanımlarını muhafaza ederse bile şükretmemiz gerektiğine inanıyorum. Kendimizi ifade etme şansı verdiğinizden dolayı, size ve ekibinize teşekkür eder, iş ve yayın hayatınızda başarılar dilerim.

77 >


PEYZAJ

YAZI: ECE TURGUT PEYZAJ MIMARI

HÜZÜN DEĞİL KEYİF MEVSİMİ...

SONBAHAR! 78 >


G

üzel sonbahar geldi. Yoksa siz bu mevsimde hüzünlenenlerden misiniz? Durun size sonbaharın güzelliklerden bahsedeyim ve bugünden sonra siz de ismini ‘keyif mevsimi’ olarak değiştirin. Sanırım üniversitenin ilk dersleriydi. Hocamız bizden bütün renklerin yer aldığı bir renk tayfı yapmamızı istedi. Malzeme olarak sadece yaprakları kullanacağız. Nasıl olur? Bu kadar renk geçişini nasıl yaparız. Derken düştük yollara..O park, bu ağaç altı gezdik durduk.Bir kucak dolusu rengarenk yapraklarımız oldu. Evet ödevi başarı ile tamamladık. Bize yardımcı olan da kesinlikle sonbahar mevsimiydi. Sadece kırmızı sarı diye düşünmeyin. Yeşiller bile birçok tona dönüşür. Yapraklar hafif kızarırken ismini bile bilmediğimiz yeni renkler oluşuyor. Çalışırken en çok duyduğum cümlelerden biri ‘aman yaprağı, pisliği olmasın.uğraşamam’

Uğraşın,seyredin,tadını çıkarın! Tekdüze yapılmış bir peyzaj insan algısında monotonluk ve enerji düşüklüğü yapar. Renk; peyzaj uygulamasında mekansal algıyı etkiler. Kullanılan öğelerin yakın veya uzak olması ya da dikkat çekici olması durumunu ortaya çıkarır. İbreli bitkiler (herdem yeşil de denir) çok az yaprak döker. Dört mevsim renkli ve canlı gözükürler. Bunun yanında yapraklı bitkiler sonbahar dökümü ile çıplak hale gelirler. Havaların serinlemesi,hafif esintilerle bile düşebilen narinlikte yapraklar,süzülerek yere inmesi bile ‘doğanın mucize filmi’ gibi izlenmeye değer. Sırf bu güzellik için bir kahve yapılıp pencere önüne oturulmaz mı dersiniz? NEDEN YAPRAKLAR DÖKÜLÜR? Her yıl sonbahar mevsimi ile birlikte ağaçlar, dinlenme dönemlerine girerler. Yaprakları tek tek sarı renge bürünüp, kıvrılır, sonra da dökülür. Bundan sonra ağaç, artık bir sonraki

ilkbahara dek hiçbir gelişim göstermez. Bu, belki biraz hüzünlüdür ama, yaprakların önce sarı, sonra kahverengi ve kırmızı renge dönüşmeleri çok ilginç bir görünüm ortaya koyar. Bu olayın açıklanması çok kolaydır. Yaşayan birer organizma olarak bitkiler, yaprakların sağladığı organik maddelerden yararlanarak beslenmek zorundadırlar. Aynı zamanda kullanmadıkları maddeleri dışarıya atarlar. Bitkiler, bu maddeleri sonbahara dek bünyelerinde bulunan bezlerde saklarlar. Yaprak dökme zamanı geldiğinde, ağaç, yapraklarda bulunan tüm yararlı maddeleri özümler ve geriye kalan işe yaramaz maddeleri yaprakları ile birlikte döker, işte yaprağa sırası ile sarı, kahverengi ve kırmızı rengi veren de budur. Sonbaharda yapraklarını döken ağaçlar sandığımızın aksine, yalnızca sonbaharda yaprak dökmüyorlar. Örneğin çam, selvi, göknar gibi ağaçlar, her dönem yaprak dökmelerine karşın bizler onlara yaprak dökmeyen bitkiler adını veriyoruz. Bunun nedeniyse bu tip ağaçların hiçbir mevsimde tamamen çıplak kalmaması. Bitkiler,

sonbahar dışındaki mevsimlerde iklimdeki ani değişiklikler, çeşitli hastalıklar ve böcekler nedeniyle de yapraklarını dökebiliyorlar. Yaprak döken ağaçlardan çınar, meşe, dişbudak, kavak, huş, kayın, akçaağaç, kışa yapraklarını dökerek hazırlanıyorlar. Çam, selvi, göknar, ladin gibi herdem yeşil olarak bilinen yaprak dökmeyen ağaçlarsa kış aylarında yapraklarını dökmüyorlar. Çünkü bu ağaçların yaprakları, soğuktan korunmak için özel bir yapıya sahipler. Bu bitkilerin yaprakları, ya çamlarda olduğu gibi iğne şeklinde ya da defne, sandal ağacı, kermes meşesinde olduğu gibi üzerileri kalın bir mumsu tabakayla örtülü. Çok soğuk havalarda bu bitkilerin yapraklarının da kıvrılarak yüzey alanını küçülttüğünü görebilirsiniz. Kışın yaprağını dökmeyen bu herdem yeşil bitkiler, yeterli miktarda su bulduklarında kış aylarında da fotosentez yapmaya devam ediyorlar. Ancak kışın gerçekleşen besin üretimi, yaz aylarına göre çok yavaş bir şekilde gerçekleşiyor. . Kışın keskin soğukları gelmeden bitkiler de hazırlıklarını yaptı. sonbahar ile birlikte durgunluk dönemi başladı.

BIZIM BU DÖNEMDE YAPMAMIZ GEREKENLER

1.

Yaprakları temizlemek -Sadece görüntü için toplanabilir. Doğada yapraklar en güzel çözünen ve bitkiye verimli gübre olan kompostu oluşturur. Yaprakları toplayacaksanız derin,doğal mazlemeden bir kutu içinde muhafaza edip,belirli aralıklarla içini karıştırabilirsiniz.Böylelikle kendi doğal gübrenizi yapmış olursunuz.

2.

Budanması gereken bitkilerimizi budamak.Kış soğuklarından etkilenecek alan miktarını küçültmeliyiz. Ve 3- Bu güzel renklerin tadını çıkarmak

MAGAZİN ERA

>

SONBAHAR 2016

79 >


SEKTÖREL HABERLER

GAYRIMENKUL SEKTÖRÜNÜN EN PRESTIJLI ÖDÜLLERI

SIGN OF THE CITY AWARDS 2016 SAHIPLERINI BULDU

GAYRIMENKUL SEKTÖRÜNÜN EN SAYGIN YARIŞMASI SIGN OF THE CITY AWARDS (SOTCA) 3. YILINDA, TÜRKIYE’NIN EN IYI PROJELERINI ÖDÜLLENDIRDI. TÜM SEKTÖRÜN HEYECANLA BEKLEDIĞI YARIŞMADA, 22 DALDA ÖDÜL SAHIBINI BULDU. İnşaat ve gayrimenkul sektörünü, uluslararası normlara taşımak ve sektörü en iyiye teşvik etmek amacıyla düzenlenen “Sign of the City Awards” önceki akşam Hilton İstanbul Bomonti’de gerçekleştirildi. Doğan Holding Onursal Başkanı Aydın Doğan’ın katıldığı ve Hürriyet Yönetim Kurulu Başkanı Vuslat Doğan Sabancı’nın ev sahipliği yaptığı geceye; Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, AK Parti Çevre, Şehir 80 >

ve Kültürden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Çiğdem Karaaslan, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan, Kartal Belediye Başkanı Altınok Öz, Emlak Konut GYO A.Ş Genel Müdürü Murat Kurum, GYODER Başkanı Aziz Torun, İNDER Yönetim Kurulu Başkanı Nazmi Durbakayım, Kiptaş Genel Müdürü İsmet Yıldırım, Lineadecor Yönetim Kurulu Başkanı Ercan Ecemiş, Hyundai Elevator Türkiye CEO’su

Hakan Ek, Vestel Pazarlama Genel Müdür Yardımcısı Tunç Berkman ile birlikte sektörün önde gelen birçok ismi katıldı. Lineadecor’un proje ortaklığında ve Emlakkonut katkılarıyla hayata geçen, EY’ın stratejik ortaklığındaki SotCA’nın bu yılki platin sponsoru Hyundai Elevator Türkiye ve Vestel oldu. Türkiye’nin önde gelen inşaat ve gayrimenkul projeleri, Mimar Sinan Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Kentsel Tasarım Araştırma Merkezi Müdürü

Prof. Dr. Güzin Konuk ve Prof. Dr. Suha Özkan’ın (Dünya Mimarlık Topluluğu Kurucu Başkanı) eş başkanlığında toplanan profesyoneller ve akademisyenlerden oluşan jüri tarafından değerlendirildi. Yarışmada, 79 projenin 122 başvurusu değerlendirildi. Değerlendirme sürecinde, bu yıl ilk defa başvuru sahipleri canlı bağlantı ile jüri üyelerine projelerini ve farklılaşan yanlarını anlatma fırsatı yakaladı. Törende 22 ödül sahibini buldu.




Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.