Söz Dergisi Sayı 7

Page 11

11 siyasetçilere yönelik ciddi tutuklama terörü uygulanarak Kürtlere siyasi soykırım uygulanıyor. Bu şekilde dışarıda çıkacak bir savaş ihtimaline karşı içeride her türlü muhalefeti bastırma çabası içindeler. Bu saldırıların üniversiteye yansıması Hocalı Katliamındaki ırkçı söylemlerle beraber daha da yoğunlaşmıştır. Bildiğiniz üzere Hacettepe’nin Beytepe kampüsünde, Ankara Üniversitesi Cebeci kampüsünde öğrencilerin ırkçı söylemlere karşı durmasından kaynaklı faşist saldırılar olmuştur. SÖZ DERGİSİ: Sence bu saldırılar öğrenci muhalefeti üzerine mi yoksa toplumda ki diğer muhalefet odaklarına da bu saldırılar yapılıyor mu? SEZER: Son dönemde yapılan 4+4+4 KESK eyleminde yapılan saldırılar, Ankara’da 2 gün “sıkı yönetim” ilan edilmesi, diğer şehirlerden gelecek olanların engellenmesi ve direnenlerin gözaltına alınması, tüm bunlar bir yana bir de Ankara Dikmen Vadisi’nde kentsel dönüşüm adı altında yoksul halkın evleri yıkılmaya çalışılmış ve mahalle halkının direnişiyle karşılaşılmıştır. Bu yaşananlar gösteriyor ki bu saldırılar tüm muhalefet odaklarına yapılıyor. SÖZ DERGİSİ: Gelecek süreçte üniversiteler nasıl olacak sence? SEZER: Baskıların daha da artacağını düşünüyorum. HDK milletvekili Levent Tüzel’in verdiği soru önergesine cevaben yapılan açıklama da bunu kanıtlamaktadır. Yapılan açıklamada 2010 ve 2011 yılların da toplam 7043 öğrenciye soruşturma açıldığı ve bu soruşturmalar sonucunda 2 yılda 1477 öğrenciye uyarı, 897 öğrenciye kınama, 4602 öğrenciye okuldan uzaklaştırma. 55 öğrenciye ise okuldan atılma cezası verildiği resmen kabul edilmiştir. Ceza evlerinde 600’ün üzerinde tutuklu öğrenci var. Bu da baskının ne denli büyük olduğunun ve dışarıda yapılan hamlelerle ilgili başta üniversite gençliği olmak üzere içeride ki muhalefete yönelik baskının önümüzdeki süreçte aratarak devam edeceğinin göstergesidir. SÖZ DERGİSİ: Peki sence bu artan saldırılara yönelik neler yapılmalı? SEZER: Öncelikle belirtmem gerekir

SÖZ ki bu saldırılar tek bir kişi ya da kuruma yapılmıyor. Bundan ötürü tüm kişi ya da kurumların bu saldırıları kendilerine yapılmış gibi görüp, ortak bir muhalefet hattından cevap vermesi gerektiğini düşünüyorum. Çünkü bu gün yapılmış herhangi bir saldırıya anında cevap verilmediği sürece bu saldırılar genişleyerek herkese yayılacaktır. Bu sebeple ilk anda verilecek ortak tepki önemlidir. İkinci olarak da bu saldırılara yönelik örülecek eylemliliklerin toplumsallaştırılması ve anlatılması gerekmektedir. Bu gün İstanbul’da olan bir saldırı ile ilgili Ankara’nın refleks bir tepki vererek bu durumu teşhir ederek kamuoyunda bilinirliğine ivme kazandırması gerekmektedir. Bu şekilde oluşturulacak toplumsal bir baskı hem bizim meşruluğumuzun daha görünür ve anlaşılır olmasını sağlayacak hem de bu saldırılar karşısında oluşturulacak direniş için yeni kanallar açacak diye düşünüyorum. SÖZ DERGİSİ: Son olarak toparlayacak olursan neler söyleyeceksin? Artacak saldırılar bekliyorsun öğrenciler olarak tavrımız ne olmalıdır? SEZER: siyasi iktidarın dışarıdaki savaş hazırlıkları bağlamında içerde adeta bir iç savaş süreci yarattığı ve bu kapsamda saldırıların artarak devam edeceğini düşünüyorum. Bu savaşın insanlığa karşı işlendiğini düşünüyorum. Tüm tutuklamaların da insanlığa karşı yapıldığını düşünüyorum. En başta bir

insan olarak görevimiz bunlara karşı dik bir duruş sergilemektir. Ülkedeki faşizan yapıyı güncelleyerek daha da kurumsallaştırmayı amaçlayan bu saldırılar karşısında aman dilemek ve ya geri çekilmek değil tam tersine her geçen gün daha da genişleteceğimiz bir direniş hattı örmemiz gerekiyor. Bu kapsamda örneğin savaşa karşı kampanyalar yapmalıyız, yapılan tüm haksız tutuklamaları insanların gözleri önüne sermeliyiz, yapılan tüm saldırıları afişlemeliyiz. İnsanların bu kadar rahat bir şekilde saldırı yapmasını kamuoyu oluşturarak engellemeye çalışmalıyız. Tarih tanıktır ki ne kadar güçlü ve acımasız görünürse görünsün bütün zorbalıkların bir sonu vardır. Resmi ve sivil bütün faşizan unsurlarıyla iktidarın son dönemdeki bu artan saldırıları aslında onun gücünün değil güçsüzlüğünün göstergesidir. Dinozorun ölürken kuyruğunu kontrolsüz bir şekilde sallayarak etrafı yıkması gibi bugünkü iktidar da ölüm sancılarıyla gözü dönmüş şekildeki saldırıyor. Yani bu saldırılar aslında onun ölüm sancılarıdır. Direnişi ne kadar büyütürsek bu süreç de o kadar hızlanacak ve topraklarımızda özgürlük, barış ve kardeşliğin baki olduğu o güzel günler o kadar yakınlaşacaktır. Hiç bir yılgınlığa gerek yok, bu tufan er ya da geç sona erecek ve biz kazanacağız. SÖZ DERGİSİ: Aynı düşünceleri paylaştığımızı belirtiyor ve en kısa sürede iyileşerek aramıza dönmeni temenni ediyoruz…


Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.