Azizm Sanat E-Dergi Şubat 2020

Page 12

12

Umut duymazdım bu sulardan çıkmaya, Ne çok özgürdüm onca kişiden! Güneşin altına çıkmıştım Tanrım, Yüreğimin karanlıkları dağılmıştı birden. Çözünmüştüm en sonunda bir burgaçta; Ağzımda küfre benzer sözler.. Ne çok yalnız hissetmiştim kendimi, Bilmeksizin Tanrıdan fısıltılar ve ezgiler.. Orada her şey vardı inanmaya yetecek.. Oradaydı toprak, oradaydı börtü böcek; Ben ise, ağlamıştım tüm okyanuslardan daha çok, Dost değildi bana ne geçmiş ne de gelecek. Bir mürekkep damlası gibi arındım suda; Ondan beridir renklerimden soyuldum; Yine de krallardan zengin, şairlerden hayalperest Dalgalar üstünde durmaksızın yüzüyordum. Dalgalar: onlar yıkıyordu bütün vücudumu.. Dalgalar, onlar mesh ediyorlardı beni.. Bir çocuk gibi, çoğu kez gıdıklayarak, Dalgalar, onlar mest ediyorlardı beni.. Helen‘i gördüm sonra erden aydınlıklarda, Neşeli saçlarında nice bir yıldızlar.. Dans etti sular üzerinde bir müddet, Sonra da çekti gitti başka bir kıyıya. O gittiği gündür işte, durdum kaldım; Ne dalga ne kürek oynatır beni yerimden. Yüreğim, gözüm, ne‘m varsa söküp aldım, Onun tertemiz aydınlıklarına uzattım.


Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.