Azizm Sanat E-Dergi Ağustos 2019

Page 26

26

(2)

Uyansın artık ölüm uykusundaki küskün toprak.

Bekleye dursun bizleri dünya bahçesindeki güller.

Aksın ardımız sıra küskün ırmaklar.

Can bulup cana dönsün kaoslar zincirinden sıyrılarak.

Barınacak yerin yoksa kendini zamanın kumlarına bırak.

Seni, sonsuz mekâna savursun rüzgâr.

Ses ol sesime, ses olmazsa kelimeler dökülmez dilimde. Kelimeleri kavrayan sestir, yuvarlayıp söyleyen dildir. Sesime ses, kelimeleri söyleyen dilim ol. Ben ki sende kaybetmişken kendimi; beni sende, seni bende bulan ol, sonsuz ve kusursuz ayrıntılar içerisinde… Değil midir ki bizleri geleceğin karşı kıyısına götüren gökkuşağı köprüsü?

Değil midir ki bedenlerimiz ruhların öteki dünyası? (3)

Her şey değişir, her şey kırılır, varlığın evi, yokluğun evi de hep aynı kalır. Eeeyyyy dünyanın gizemini çözmeye çalışan sözde kâşif, sen önce kendi çıkmazlarından sıyrıl, o gize erişebilmek senin haddine midir? Her şey kendinden sırdır sen önce kendindeki sırra eresin. Geldiğin yolun başlangıcı neresidir nereden gelir, nereye gider, nerede başlar, nerede biter? Bir sor kendine, yaratan kimdir, neden ve nasıl yaratıldık? Yaratıldıysak yaratılmışlıktaki sır nedir? Var olduysak var olmamızdaki sır nedir, sen var olmuşluğun görünen belirgin yanını dahi keşfedememişken, görünmeyen yanına nasıl vakıf olacaksın ki? Sonsuzluğu kuşatan bir giz vardır her zaman, o gize âşık olmaktan vaz geç artık. Gizi


Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.