Avek Magazine 9

Page 1

Avek Otomotiv’in Ücretsiz Yayınıdır

09

Ağustos - Eylül 2016

Yeni bir ‘Sen’ için,

Yeni Tiguan

PORTRE İpek Tuzcuoğlu ile keyifli bir sohbet gerçekleştirdik

GEZİ Cennetin Fragmanı: Phuket - TAYLAND

SÖYLEŞİ Doğuş Otomotiv İK Geliştirme Müdürü Ümit Arısoy


Ça na kk al e-

Bu rs aY ol u

E DİTÖR

AVEK MAGAZINE Sahibi (Sorumlu) AVEK OTOMOTİV Servis San. ve Tic. A.Ş. Adına Hülya PAŞALI

Çanakkale Organize Sanayi Bölgesi

Genel Koordinatör Engin YAZICI

Engin Yazıcı Avek Otomotiv Genel Müdürü

Ça na kk ale -

Bu rsa Yo lu

Değerli Okuyucularımız,

Avek Çanakkale’de! İster binek araç ister ticari araç… Hayatınızı birlikte sürdüreceğiniz Volkswagenlerle gelin Volkswagen Yetkili Satıcısı Avek’te tanışın. Avek, Çanakkale’de mükemmel hizmet kalitesi, güler yüzlü ve tecrübeli çalışanlarıyla sizleri bekliyor.

Volkswagen Yetkili Satıcısı Avek Çanakkale-Bursa Karayolu 4. km Yeni Otogar Yanı Çanakkale Tel: (0286) 295 34 17 Faks: (0286) 295 34 27 AV EK , BİR D O ĞU Ş OTOM OT İ V SE RV İ S V E T İ C A R E T A . Ş . Y E T K İ L İ SAT I C I S I D I R.

Avek Magazine’in 9. sayısıyla sizlerle bir araya gelmenin mutluluğu içindeyken, iki güzel haber vermenin de sevincini yaşıyoruz. İlki Çanakkale Avek yatırımımız bu aydan itibaren hizmet vermeye başladı. İstanbul’daki tesisimizde de olduğu gibi Çanakkale’de de Volkswagen Binek, Volkswagen Ticari, Audi, SEAT, Skoda ve DOD markaları ile müşterilerimizi buluşturuyoruz. İkinci haberimiz ise Fortune Türkiye dergisinin Temmuz ayı başında açıkladığı “Türkiye’nin En Büyük 500 Şirketi” sıralamasında, 2014 yılına göre siz değerli dostlarımızın tercihleri ile 82 basamak birden yükselerek 192. sırada yer almamız... Ramazan Ayı’nın ardından Avek Ailesi olarak yoğun tempo içine girmeye hazırlanıyoruz. Geçtiğimiz sayı ile birlikte Avek Magazine’in direksiyonunu Türkiye’nin en köklü otomobil dergilerinden biri olan auto motor & sport’un editörlerine teslim ettik. Otomobilin içinden gelen ve uzun yıllardır dergi kökenli olan arkadaşlarımız, gerçekten de dopdolu doyurucu bir içerikle dergimizi hazırlıyorlar. Bu ay da birbirinden keyifli konularla sizleri buluşturacaklar. Konu başlıklarımıza değinmeden önce kısaca ilk 6 ayda Türkiye Otomobil Pazarı ve Avek olarak gerçekleştirdiğimiz satış rakamlarından bahsetmek istiyorum... 2016 yılının ilk 6 ayında otomobil ve hafif ticari araç pazarında toplamda 438 bin 817 adet araç satışı gerçekleşti. Geçen senenin ilk 6 ayına göre yüzde 1.5’lik bir büyüme oldu. Avek Otomotiv olarak ise biz geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 33’lük büyüme ile 7 bin 037 adet yeni araç satışı yaptık. Dergimizin içeriğinden ise özetle bahsetmek gerekirse; Konuların başında; Skoda’nın Çek Cumhuriyeti’ndeki fabrikası ve müzesinin keyif li ve bilgilendirici bir makalesi yer alıyor. Ayrıca Audi’nin efsane quattro teknolojisinin nerede nasıl ortaya çıktığına dair bir yazıya da yer verdik. Uzun zamandır beklenen A5 Coupe, yepyeni yüzüyle dergimizde yer buluyor. Ardından showroom’umuzda da sergilediğimiz ve bana göre bu yılın yıldızı olarak gördüğüm Volkswagen’in kompakt SUV’u Tiguan’da bu ayki kapak konumuz... Tabii ki Avek Magazine sizlerin de bildiği gibi sadece otomobilden ibaret değil. Hemen her konuya yer vermeye çalıştığımız Lifestyle içeriğiyle sektörde benzersiz bir yayın olma özelliği taşıyor. Sevilen oyuncu İpek Tuzcuoğlu ile hem otomobil hem de hayatı üzerine tatlı bir sohbet gerçekleştirdik. Son olarak Doğuş Otomotiv Yetkili Satıcı İnsan Kaynakları Geliştirme Müdürü Sn. Ümit Arısoy’un sürdürülebilir müşteri memnuniyeti hakkında anlattığı çok değerli bilgileri de okumanızı tavsiye ediyorum.

“Sıcak yaz günlerinde, keyifle bir tatil yaparken kötü sürprizler ile karşılaşmamak için seyahatiniz öncesinde aracınızın kontrollerini yaptırmayı lütfen unutmayın…”

Genel Yayın Yönetmeni Ahmet ARMAĞAN

ahmet@fokuspokusmedya.com

Yayın Kurulu Hikmet TAŞKIN, Ayberk KIYICIOĞLU, Pınar GÜLER, Ender KARAKAYA, Serkan EĞER, Orhan KILIÇ, Yaşar ÖZUĞUR Murat ÜZÜM, Sinan AĞIRGÖL, Levent GEZEK, İlker ALLAHMANLI, Süleyman YALÇINKAYA Reklam Müdürü Rojda ÖNER

rojda@fokuspokusmedya.com

Reklam Rezervasyon Gizem AKOL

gizem@fokuspokusmedya.com Tel: 0212 356 8400

YAYINA HAZIRLIK

FOKUS POKUS MEDYA ve Organizasyon LTD. ŞTİ. Ayazmadere Cad. Yavuzlar Apt. 36/6 Dikilitaş Beşiktaş - İSTANBUL Tel: 0212 356 8400 BASKI MATSİS MATBAA HİZMETLERİ Tevfik Bey Mah. Dr. Ali Demir Cad. No: 51 Sefaköy/İstanbul 0212 624 21 11 www.matbaasistemleri.com Yayın Türü Ulusal Süreli Yayın. İki ayda bir yayımlanır Avek Magazine Dergisi T.C. yasalarına uygun olarak yayımlanmaktadır. Fotoğraf ve bilgilerin kullanım hakkı Avek Magazeni dergisine aittir, izinsiz kaynak gösterilerek dahi alıntı yapılamaz.

Sayı: 9 / Ağustos - Eylül 2016


İÇİ N DE K İ LE R

7

H A B E R TU R U Sko da, Yeni SUV’una ismini verdi: KODIAQ

8

H A B E R TU R U Volkswagen severler marka sevgisini foto ğraflarıyla gö steriy or

18

K A PA K KO N U S U Yeni bir ‘Sen’ için, Yeni TI G UAN

24

D E N EYİ M Sko da fabrika gezisi

28

S ÖYLE Ş İ Do ğuş Otom otiv Yetkili Satıcı İnsan Kaynakları Geliştirme Müdürü Ümit Arısoy

34

TA R İ H Ç E quattro nasıl ortaya çıktı?

46

G EZ İ Cennetin fragmanı: PH U K ET, TAYLAN D

44

P O RTR E İpek Tuzcuoğlu:Neye ilgim varsa onun eğitimini almak isterim

50

HOBİ Yelkenin tam mevsimi

Gözünüz Avek’te olsun...

facebook.com/AvekOtomotiv twitter.com/AvekOtomotiv instagram.com/AvekOtomotiv

foursquare.com/AvekOtomotiv

pinterest.com/AvekOtomotiv

youtube.com/user/AvekOtomotiv linkedin.com/company/AvekOtomotiv


HABER TURU

Skoda, Yeni SUV’una ismini verdi:

Kodiaq

Avek Otomotiv

kapılarını sanat için açtı AVEK OTOMOTIV ve Galeri Bohem sanat için bir araya geldi. Bu organizasyonla birlikte Avek Otomotiv’in Seyir Teras’ı bundan böyle sanat galerisi olarak benzer aktivitelere ev sahipliği yapacak. Galeri Bohem tarafından organize edilen ilk aktivite, “Yolculuk” adını taşıyor. Sanatçılar; Ahmet Özel, Burcu Erkal Salman, Cesare Maremonti, Cristina Galeano, Halit Aker, Mahdi Al Taleb, Mona Hamdi, Nursel Bayram, Pavlina Kopano, Rıfat Koçak ve Semra Hasgüleç’in eserlerinden oluşan resim sergisi 28 Mayıs’tan itibaren gezilebilir. Galerideki eserler; yaşamın bir yolculuk ve bu yolculukta tüm karşılaşmalar üzerine kurulu olduğunu, insana yeni ufuklar, sezgiler ve derinden gelen iç klavuzları anlatan bir dili yansıtıyor.

Avek, 10.yılını ödüllerle kutlamaya devam etti AVEK OTOMOTIV’IN geçtiğimiz aylarda 10.yılını doldurmasıyla birlikte bu süre içinde birlikte çalıştığı tüm personelini verdikleri hizmetlerden dolayı ödüllendirildi. Ender Karakaya, Hikmet Taşkın, Hasan Demir, Celil Sancak, Murat Türker, Bahtiyar Yılmaz, Recep Kaygusuz, Selman Demirci, Sinan Coşkun, Ömer Şahin, Abdullah Beyazkılıç ve İsmail Dündar ödüllerini Yönetim Kurulu Başkanımız Adem Paşalı’nın elinden aldı.

6

SKODA, ÜRÜN yelpazesini genişleterek uzmanlığını farklı sınıflarda da göstermeye devam ediyor. 2016 Cenevre Otomobil Fuarı’nda tanıtılan VisionS konseptiyle, üreteceği yeni SUV’unun tasarım detaylarını göstermişti. Skoda şimdi ise, segmentine yeni bir bakış açısı getirecek bu dikkat çekici SUV’un ismini açıkladı. Skoda’nın yeni tasarım dilini taşıyan bu SUV’a, Kodiaq ismi verildi. Bu özel SUV için Alaska’da yer alan Kodiak Adası’ndaki Kodiak ayılarından ilham alındı. Bu isim ise, oradaki Alutiiq ismindeki yerlilerin telaffuzundan türetildi. Skoda Kodiaq boyutlarıyla ve sahip olduğu kuvvetli karakteriyle, outdoor aktiviteleri için de çok güçlü. 4.70 metrelik ve yedi kişiyi rahatlıkla taşıyabilecek SUV, Kodiak ayısıyla ortak karakterlere sahip. Dikkat çekici ve kaslı çizgileri, dinamik ve sağlam bir karakter taşıdığını gösteriyor.

Kodiak ayıları ve yeni Skoda Kodiaq arasında başka benzerlikler de var. Üç metre uzunluğunda ve 400 kg ağırlığında olan erkek Kodiak ayıları, türünün en büyük ve en güçlülerinden birisi. Buna karşın sosyaller ve barış içinde yaşayabiliyorlar. Sosyal bir bağ kurarak, deneyimlerini paylaşıyorlar. Hatta bazı Kodiak ayıları somon balığı yakalamak için buldukları en iyi lokasyonları bile paylaşıyorlar. Bu zeki hayvanlar kendi aralarında “Simply Clever” fikirler ve teknikler üretiyorlar, aynen Skoda’nın otomobillerinde olduğu gibi. Çek markanın Skoda Kodiaq ile birlikte sloganı “Yeni yerler keşfedin” olacak. Bu model aynı zamanda markanın yeni SUV operasyonunun başlangıcını temsil ediyor ve hızla büyüyen SUV segmentinde markaya yeni müşteri grupları getirecek. Kodiaq’ın üretim versiyonu yılın ikinci yarısı gösterilecek ve 2017’nin başında ise satışa sunulacak.

7


HABER TURU

Volkswagen severler, marka sevgisini fotoğraflarıyla gösteriyor

VOLKSWAGEN BINEK Araç, 1998 yılında ‘En İyi Basın Kampanyası’ kategorisinde ulusal ve uluslararası birçok ödül aldığı ‘İnsan Görmek İstediğini Görür’ kampanyasından yola çıkarak bir fotoğraf yarışması düzenledi. Müşterileriyle kesintisiz iletişimde olmak amacıyla son yıllarda sosyal medya kanallarını en etkin kullanan markaların başında gelen Volkswagen Binek Araç, yeni bir projeye imza attı. Volkswagen sevgisini yaşamanın bir yolu Otomobil tutkunlarının Volkswagen sevgisini farklı biçimlerde yaşadıkları gerçeğinden hareketle kurgulanan yarışmada, bu sevginin gösterilebileceği bir fırsat sunuluyor. Doğada ve yaşamın içinde Volkswagen’e dair gördüklerini fotoğraf karelerine aktarıyorlar. Baktığın yerde Volkswagen amblemini görmek

8

Volkswagen Binek Araç’ın otomobil tutkunlarıyla en çok bir araya geldikleri mecralardan biri olan Instagram’da başlayan yarışmada, katılımcılardan 1998 yılındaki kampanyada kullanılan ilanlara benzer fotoğraf lar paylaşmaları istendi. Çevrelerinde yakaladıkları Volkswagen amblemini andıran doğal şekilleri fotoğraf layarak, #insangormekistediginigorur kampanya hashtagiyle paylaşan Instagram kullanıcıları, insangormekistediğinigorur.vw.com.tr mikro sitesine Instagram hesaplarıyla erişim sağladıktan sonra, fotoğraf larını siteye yükleyecek ve yarışmaya katıldılar. İlk 10, jüri tarafından belirlendi Instagram kullanıcılarının, fotoğraflarını paylaşabilecekleri yarışmada dereceye giren çalışmalar, fotoğraf ve görsel sanatlar konusunda Türkiye’nin önemli isimlerinin bulunduğu bir jüri tarafından belirlendi. Jüride fotoğraf sanat-

çısı İzzet Keribar, yönetmen Ömer Faruk Sorak ve Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Dekanı Prof. Nihal Kafalı ve Volkswagen Binek Araç’ın reklam ajansı Medina Turgul DDB’nin kreatif direktörü Kurtcebe Turgul’dan oluşuyordu. Sürpriz hediyeler Yarışmada dereceye girenler, görsel sanatlarla ilgili hediyeler kazandı. Yarışmanın birincisi, Canon 5D Mark III fotoğraf makinesi, ikincisi Canon 70D fotoğraf makinesi, üçüncüsü DJI Osmo ve dördüncüsü de GoPro HERO4 Silver fırsatını yakaladı. Ayrıca ilk dörde giren tüm katılımcılar, Almanya’da bulunan Volkswagen’in kalbi AutoStadt’ı ziyaret etme şansını da yakaladılar. Ayrıca yarışmada ilk 10’a giren tüm katılımcıların fotoğraf ları, volkswagenim.com sitesinde hazırlanacak sanal sergide görülebilebiliyor.


HABER TURU

S ÖYLEŞI MEHME T O LG UN

İkinci El Aracı Cepte Bilin KURUMSAL IKINCI EL otomobil sektörüne getirdiği yeniliklerle dikkat çeken DOD, Apple App Store ve Google Play Store’dan indirilebilen ‘DOD Mobil’ uygulamasıyla, ikinci eli cebinize getiriyor. Müşterilerine sunduğu hizmet kalitesini ve tüm platformlarda erişilebilirliğini artırmak amacıyla çalışmalar gerçekleştiren DOD, yeni uygulaması DOD Mobil’le ikinci el araç almak isteyenlere kolaylık sağlıyor. Apple App Store ve Google Play Store’dan indirilebilen DOD Mobil’de kullanıcılar, ihtiyaç ve isteklerine göre oluşturabildikleri arama filtreleri aracılığıyla kendileri için en uygun olduğunu düşündükleri araçları 101 Nokta Ekspertizi sayesinde detaylarıyla inceleyebiliyorlar. Beğendikleri araçlar için örnek kredi planı görüntüleyebildikleri gibi, henüz kararsız olmaları durumunda bu araçları belli bir listede tutmak ve kolayca tekrar erişebilmek için “Favori Araçlarım” özelliğinden faydalanabiliyorlar. “Fiyatı düşünce haber ver” özelliği sayesinde ise, kullanıcılar araç bazlı indirim takibi yapabiliyorlar. Araç fiyatı belirleme konusunda bir öneri mekanizması olarak çalışan “Sanal Ekspertiz” özelliğiyle kullanıcılar mevcut araçlarına fiyat belirlerken kurumsal bir destek alabiliyorlar.

Silverstone’da gülen Paulsen oldu! SEAT Leon Eurocup’ın ikinci ayağı, motorsporlarının efsane pistlerinden olan Silverstone’da yapıldı. İngiltere’deki yarışlara da Norveçli pilot Paulsen damga vurdu. SEAT Leon Eurocup’ın ikinci ayağı, pilotların en iyi yarış koşullarına, en iyi performansa ve en iyi ritme ulaşmalarını sağlayan pistlerin başında gelen İngiltere Silverstone pistinde düzenlendi. Sıralama yarışlarının yapıldığı ilk gün, Niels Langeveld (Baporo Motorsport)’in ardından ikinci ve üçüncü sıraya İspanyol pilot Mikel Azcona (PCR Sport) ve ilk yarışın birincisi Stian Paulsen (Stian Paulsen Racing) yerleşti. Yarışın ikinci günü ise, piste tam anlamıyla Danimarkalı pilotun hakimiyeti damga vurdu. Paulsen, yarışı ikinci sırada tamamlayan Lourenço Beirao Da Veiga (PCR Sport)’nın 4.818 saniye önünde damalı bayrağı gördü ve Silverstone’da birincilik kürsüsüne çıktı. Yarış boyunca Da Veiga ile kora kor bir mücadele içinde olan ve evinde yarışmanın gücünü hisseden İngiliz pilot Alex Morgan (Wolf Racing) ise çok az bir farkla üçüncülüğü elde etti. Silverstone’da genç Fransız kadın pilot Lucile Cypriano (JSB Competition), ilk yarıştaki başarısının tesadüfi olmadığını gösterdi ve yarışı dördüncü olarak tamamladı. Bu sonuçlarla Estoril’den birinci olarak gelen Stian Paulsen genel klasmanda puanını 84’e çıkararak liderliğini devam ettirdi. İlk yarışta ikinci olma başarısı gösteren Mikel Azcona, İngiltere’de altıncı olarak, genel klasmanda 70 puanla ikinciliğini korudu.

10

Avek Otomotiv’i yakınlarıma tavsiye etmeye başladım bile! Müşteri memnuniyetine çok önem veren Avek Otomotiv, müşterilerinden aldığı olumlu geri dönüşlerle büyümeye ve gelişmeye devam ediyor. Avek Otomotiv müşterisi Mehmet Olgun kullandığı Volkswagen Golf marka aracıyla konuğumuz oldu. Avek Otomotiv ile nasıl tanıştınız? Mehmet Olgun : Avek Otomotiv ile 2012 yılında kardeşim Orhan Olgun’a SEAT Leon marka araç aldığımızda tanıştım. Araç alım prosedürlerinde sağlanan kolaylık ve ilgi pozitifti.

Yol tutuşu gerçekten başarılı. Aracın içindeki gerek gizli gerek ise göz önündeki eşya gözleri inanılmaz işe yarıyor. Araçta telefon şarj etmek için daha yüksek bir güç kaynağı girişi yapılabilirdi. Farları ve silecekleri de belki sensörlü olabilirdi.

Avek Otomotiv’in hangi hizmetlerinden faydalanıyorsunuz? Faydalandığınız hizmetlerden memnun musunuz? M.O : Uzun bir aradan sonra ilk defa Avek Otomotiv’e gelme sebebim, kullanıyor olduğum aracın fren balata uyarısı vermesiyle oldu. Sürekli hizmet aldığım başka bir firmanın içinde bulunduğum zor durumda bana yardımcı olmayı ısrarlarıma rağmen reddetmesi sonucunda aramış olduğum servis yetkiliniz ve çalışanlarınızdan görmüş olduğum ilgiden ve hizmet kalitesinden son derece memnun kaldım. Araç ile ilgili yaşayacağım her problemde geleceğim tek adresin burası olacağını söylemek isterim. Çalışan her birey sanki işletmenin kâr payı sahibi gibi çalışıyor. Bunun işletme yöneticilerinin kendilerine olan yaklaşımı ile paralel olduğunu düşünüyorum. Bu bağlamda, naçizane sağlanmış olan aile ortamından dolayı sizleri kutluyorum.

Aracınızın yakıt tüketimini nasıl buluyorsunuz? M.O. : Aracın yakıt tüketiminin 1.6 bir araç için oldukça iyi olduğunu düşünüyorum. Şehir içi tüketim ortalaması 5 lt /100 km. Şehir dışı tüketim ortalaması 3.5 lt /100 km civarında ancak tabii ki bu değerler kullanım alışkanlıklarına göre değişiklik gösterebilir.

Kullandığınız Volkswagen Golf 1.6 TDI’dan memnun musunuz? Eksileri ve artılarını paylaşabilir misiniz? M.O : Kullanıyor olduğum Golf VII’de ilk olarak benim için en önemli özelliklerden biri olan ses yalıtımından bahsetmek isterim. Bu konuda çok şey söylemeyeceğim, tek kelime ile mükemmel. Aracın iç mekanı yeteri kadar geniş ve görüş açısı yeterli. Arka yolcu ortamı konforlu ve diz mesafesi yeterli. Yol bilgisayarı gerekli bilgileri yeteri kadar vermekle beraber çok kullanışlı ve pratik tasarlanmış. Performans olarak 1.6 dizel motorlu bir araca göre çok iyi.

Avek Otomotiv’i yakınlarınıza tavsiye eder misiniz? Hangi hizmetlerini daha önemli buluyorsunuz? Avek Otomotiv’i yakınlarıma tavsiye etmeye başladım bile! Araç satışında firma stok değerlerine göre değil, müşteri istek ve ihtiyaçlarına göre hareket sergileyen bir politikaya sahip. Firmanızın satış ayağı tabi önemli ancak satış sonrası servis hizmetinin çok daha önemli olduğunu düşünüyorum. Bu konuda Avek’in oldukça pozitif bir intiba bıraktığını söyleyebilirim.

Avek’te çalışan her birey sanki işletmenin kâr payı sahibi gibi çalışıyor.


HABER TURU

SEAT ile takımını destekle EUROLEAGUE BASKETBALL ve Darüşşafaka Doğuş Basketbol Takımı’nın destekçisi olan SEAT Türkiye’nin geliştirdiği “SEAT ile Takımını Destekle” dijital suratlar uygulaması ile basketbol tutkunları kendilerinin veya arkadaşlarının fotoğraf larını gönül verdikleri basketbol takımlarının renginde boyayabiliyor. Türkiye Basketbol Ligi’nde 2014 yılından bu yana mücadele eden Darüşşafaka Doğuş Basketbol Takımı’na ve 2015 yılında da üç yıl süreyle Turkish Airlines Euroleague ve Eurocup’a sponsor olan SEAT Türkiye, basketbola desteğini spor severlere sunduğu keyif li bir uygulamayla sürdürüyor. SEAT Türkiye tarafından geliştirilen “SEAT’la Takımını Destekle” uygulaması, basketbol tutkunlarına kendilerinin veya arkadaşlarının fotoğraf larını gönül verdikleri basketbol takımının renklerinde boyamasına imkan veriyor. Kullanıcılar ayrıca fotoğraf larına seçtikleri takıma uygun çerçeve de ekleyebiliyor. Son aşamada ise bu fotoğraf ları sosyal medya hesaplarında da paylaşabiliyorlar. SEAT’la Takımını Destekle uygulamasına, Apple Store ve Google Play’den ücretsiz olarak ulaşılabiliyor.

Trafik Hayattır “Kaçan İşaretler Projesi” DOĞUŞ OTOMOTIV’IN TOPLUMUN her kesiminde trafik güvenliği konusunda olumlu kültürel değişim yaratmak amacıyla hayata geçirdiği Trafik Hayattır kurumsal sosyal sorumluluk platformu, ödüllerine bir yenisini daha ekledi. Trafik Hayattır Platformu’nun cep telefonu kullanımı nedeniyle gözden kaçırılan trafik levhalarına ve özellikle yaya geçitlerine dikkat çekmek için İzmir Seferihisar’da gerçekleştirilen ‘Kaçan İşaretler’ projesi, açık hava mecrasından yararlanan reklamveren, reklam ajansı ve medya planlama şirketlerinin yaratıcı işlerini ödüllendiren Açıkhava Reklamcıları Vakfı’nın Açıkhava Reklamları Yarışması’nda 2 büyük ödüle layık görüldü. Ekran dışında alışılagelmiş medyanın haricinde yapılan, açık havada tüm objelerde ve yerlerde olan reklam türlerini kapsayan, reklamı yapılan ürün/hizmetin ait olduğu sektör dikkate alınmadan, yaratıcılık ve yenilikçilik vizyonuna göre değerlendirildiği Ortam Reklamı ( En İyi Ambient) kategorisinde, Trafik Hayattır Platformu farklı sektörler

arasından sıyrılarak 1.lik ödülünün sahibi oldu. Kentlere yapılan sosyal sorumluluk projelerinin, reklam uygulama ve tasarımlarının değerlendirildiği ‘Kentsel Tasarım’ büyük ödülünü de kazanan Trafik Hayattır, radyo, iletişim ve kurumsal sorumluluk alanındaki başarılarına farkı bir alanda daha başarı eklemiş oldu. Yaz aylarında nüfusu üç katına çıkan Seferihisar’da kamu kurumları işbirliğiyle gerçekleştirilen proje kapsamında ilçedeki yaya geçitlerine “Telefonda gördükleriniz, yoldakileri kaçırmanıza neden olur” ve trafik güvenliği açısından riskli noktalarda bulunan hız limiti, dur tabelası, dönülmez ve yaya geçidi levhalarına, SMS tasarımıyla ‘Telefonunuza bakarken kaç mesaj kaçırdınız?’ gibi ilave yazılar yerleştirilmişti. Trafikte cep telefonu kullanımını farklı bir şekilde eleştiren proje, 27.Kristal Elma Reklamcılık Ödülleri’nde de Gümüş Elma Ödülü ve Doğrudan Pazarlama 2015 Ödülleri’nde de Yılın Gerilla Aktivitesi Ödülü’nü kazanmıştı.

Avek Otomotiv Genel Müdürü Engin Yazıcı’dan gençlere

‘otomotiv sektörüne girin’ önerisi... VOLKSWAGEN, AUDI, SEAT, Skoda ve DOD bayii Avek Otomotiv’in Genel Müdürü Engin Yazıcı, gençlere otomotiv sektörüne girmeyi önerdi. Yazıcı, sektörün önemli imkânlar sunduğunu vurguladı. Çanakkale’de yapılan Kariyer Günleri’nde gençlere seslenen Yazıcı, otomotiv üretiminde Türkiye’nin dünyada 15. ve Avrupa’da 5. olduğunu söyleyerek, sektörde 400 bin kişiye istihdam sağlandığını bildirdi. Otomotive ilginin arttığını anlatan Yazıcı, şunları da ifade etti: “Avrupa’da ortalama her 2 bireye 1 otomobil denk gelirken, Türkiye’de bu sayı her 6 bireye 1 otomobildir. Senede ortalama 1 milyon otomobilin satıldığı ülkemizde bu rakamın 2 milyonu aştığında yaratılacak istihdamı ve sunulacak imkânları hayal etmek çok da güç olmayacaktır. Avek Otomotiv olarak biz de 2015 itibari ile otomotiv sektörüne oranla 1.6 kat daha süratli büyüdük. İstanbul Tekstilkent TEM Otoyolu girişinde yer alan plazamızda hizmet veriyoruz. 400 çalışanımızla gençlere iş imkânı sunuyoruz. Okulunu tamamlayanları sektöre katıyoruz. Başarılı bir kariyer elde etmenizin anahtarı otomotiv sektöründe sizi bekliyor.” dedi. Etkinliğe AK Parti Grup Başkan Vekili ve Çanakkale Milletvekili Bülent Turan ve ÇOMÜ Rektörü Prof. Dr. Yücel Acer katıldı.

12

Polonya Rallisi’nin galibi yine Volkswagen oldu

DÜNYA RALLI ŞAMPIYONASI’NIN 7. yarışı olan Polonya Rallisi, Volkswagen pilotu Norveçli Andreas Mikkelsen’in galibiyetiyle sonuçlandı. 30 Haziran – 03 Temmuz tarihleri arasında yapılan ve 21 etaptan oluşan yarışı, 2 saat 37 dakika 34.4 saniyelik zamanla tamamlayan Mikkelsen, bu sezon ikinci zaferine ulaştı. 306 km’lik zorlu yarış Polonya’nın Mikolajki kasabasında gerçekleşti. Bu sonuçların ardından Norveçli sürücü pilotlar klasmanındaki puanını 92’ye yükseltirken, üç yılın şampiyonu olan takım arkadaşı Sebastien Ogier ile arasındaki puan farkını 51’e indirmiş oldu. Polonya Rallisi’nin ardından pilotlar klasmanındaki sıralama ise şöyle; Sebastien Ogier 143 puanla lider, ikinci sırada ise Andreas Mikkelsen 92 puanla yer alıyorken, üçüncü sırada Hayden Paddon 72 puana sahip.

13


HABER TURU

Genç yaşam tarzı için: SEAT Ibiza

SEAT’IN, BIR DIZI yenilikçi teknolojiyle donatılan Ibiza modeli Avek Otomotiv’de sizi bekliyor. Yeni motorlar, kişisel donanım seçenekleri, ek güvenlik sistemleri ve tamamen yenilenmiş bilgi-eğlence sistemi, Ibiza model ailesini sınıfının en iyi ve en fonksiyonel serilerinden biri haline getiriyor. Geliştirilmiş teknik özellikleriyle konforu yepyeni bir düzeye çıkartırken, yeniden tasarlanan iç mekanda kalite düzeyi ve hissini artırıyor. Türkiye’de üç benzinli ve bir dizel motor seçeneğiyle satışa sunulan Ibiza, Reference, Style ve FR donanım paketleriyle alınabiliyor. İç mekanda büyük farklılık İç mekan tasarımının temelinde tamamen kişiselleştirilebilir unsurlar içerme anlayışı yer alıyor. Sürücüyü merkeze alan gösterge paneli ve tüm unsurların yerleştirme düzeni sürüş zev-

kini artırıyor. Ayrıntılara verilen önem, direksiyon, havalandırma ızgarası, gösterge paneli ve radyo gibi tüm öğelerde göze çarpıyor. Kişiselleştirme düzeyi SEAT Ibiza, hayatın kendisi kadar farklı ve renkli. Tüm Ibiza ailesi için geliştirilen Renk Paketleri kişiselleştirme anlayışını da yeni bir düzeye taşıyor. Bu kompakt otomobil, her türlü yaşam tarzına mükemmel uyum sağlayacak şekilde geliştirilmiş. Bismuth ve Velvet renklerinin yer aldığı Renk Paketleri kullanı-

cıların kendini cesur bir şekilde ifade etmelerine olanak tanıyor. Ayrıca, Titanyum gri, siyah ve beyaz gibi farklı renkler de sunuluyor. SEAT Ibiza’da, herkesin tercihine uygun bir Renk Paketi mevcut.

Avek Otomotiv çıtayı yüksetmeye devam ediyor VOLKSWAGEN, SEAT, Audi, Skoda ve DOD bayiliği yapan Avek Otomotiv, Fortune 500 listesinde 82 basamak birden yükseldi. Avek Otomotiv Genel Müdürü Engin Yazıcı, “2015 yılı Türkiye’nin en büyük 500 şirketi sıralamasında 82 sıra birden yükselerek 192. Sırada yer aldık. Avek Otomotiv 500 kişiyi aşan çalışan kadrosuyla sektöründe istihdama da büyük katkı sağlamaktadır. Bu yükselişin devam etmesi için elimizden geleni yapacağız” dedi. Avek Otomotiv’in yeni yatırımından da bahseden Yazıcı, “10 yıldır İstanbul Tekstilkent’te Volkswagen, Audi, Seat, Skoda ve DOD bayiliği yapıyoruz. Aynı şekilde Çanakkale’de de aynı markaların satış ve servisinin yapılacağı yeni tesisimiz hizmete açıldı. Bu yatırımla birlikte Türk otomotiv pazarına ve istihdama katkı vermeye devam edeceğiz” diye konuştu. Fortune 500 Türkiye listesindeki şirketler, 2015 net satışlarının büyüklüklerine göre sıralanmışlardır. Bu çalışmanın amacı, satış hacimlerine göre Türkiye’nin önden gelen büyük firmalarının belirlenmesi ve temel finansal gösteri ile birlikte değerlendirilmesidir.

14

Skoda’nın Yeni Stratejisi ‘Dijitalleşme’

Gerçekleştirdiği model atılımlarıyla yılda 1 milyon adetten fazla otomobil satan bir üretici haline gelen Skoda, yeni stratejisiyle hedef lerini ileriye taşıyor. “Dijitalleşme” konusunda da yeni bir yol haritası çizen Skoda, 2025 Yılı Stratejisi çerçevesinde “şirket çapında dijitalleşme”, “akıllı cihazlarla araç içinde iletişim/birbirleriyle haberleşebilen araçlar” ve “Gelecekteki Taşıma Çözümleri” konularındaki çalışmalarını artırıyor. Tüm dünyada, son yıllarda giderek artan teknolojik değişimi yakından izleyen Skoda, bu dönüşümü araçlarına ve gelecekte sunacağı ulaştırma çözümlerine de aktarmak amacıyla güçlü hedef ler ortaya koydu. “Dijitalleşme” başlığı altında çalışmalarını yoğunlaştıran Skoda, bu amaçla yeni ürünler geliştirmek ve ulaşım hizmetleri sunmak amacıyla bir hareket planı belirledi. Şirket, bu çalışmalarla birlikte Skoda markasının dijital dönüşümünü de gerçekleştirerek gücünü ve rekabetçiliğini de artırmış olacak. Böylece dijital devrimle şekillenen Skoda modelleri, yeni teknolojilerin makul seviyede adaptasyonuyla müşterilerine daha kolay, verimli ve ilginç bir seyahat deneyimi yaşatacak. “Dijitalleşme”, Skoda’nın yakın zamanda açıkladığı “2025 Stratejisi”nin en önemli eylemlerinden birini oluşturuyor. Yeni nesil

Fabia modeliyle birlikte, tüm yeni modellerine akıllı telefonlarla iletişim olanağı tanıyan teknolojileri eklemeye başlayan Skoda, dijitalleşmeyi, şirket içinde de eğitimden çalışanların

deneyimlerini artırmaya, 3 boyutlu teknolojiler ve sanal gerçeklik yardımıyla araç geliştirmeye, hatta üretmeye kadar bir dolu alana taşımayı hedef liyor.

15


YA K I N P L A N A U D I A 5

Yeni Audi A5 Coupe tanıtıldı

Alman üreticinin iki kapılı dört kişilik şık coupe modeli A5, geçtiğimiz günlerde ikinci jenerasyonuyla karşımıza çıktı. Artık daha elegans ve dikkat çekici bir tasarıma kavuşan model hafifleyen gövdesiyle dikkati çekiyor.

16

AUDI’NIN SIMGESI HALINE gelen A5, üretildiği 2007 yılından bu yana arada geçirdiği bir makyaj operasyonunun ardından ilk kez tamamen yenilenmiş olarak karşımıza çıkıyor. Önceki nesile göre 60 kg hafif leyen yeni A5; daha iyi bir iç mekan, daha uzun dingil mesafesi ve daha geniş bir bagaj kapasitesiyle karşımıza çıkıyor. Yapısındaki aerodinamik geliştirmeler sayesinde sürtünme katsayısının 0.25Cd’lere gerilediği model, yeni platform sayesinde artık daha da dinamik. Yeni Audi A5 Coupe, modern ve sporcu bir görünümle daha fark edilebilir bir tasarıma kavuşuyor. Uzun motor kaputu, mükemmel bir dengede ayarlanmış oranları, kısa çıkıntıları A5’in kas varlığını önemli ölçüde vurguluyor. Heykelsi bir duruşla tek çerçeveden oluşan ızgara önemli ölçüde düz ve önceki modele göre daha geniş. LED arka farlar ve isteğe bağlı

olarak tercih edilen Matrix LED ön farlar yeni A5’in en belirgin özellikleri arasında yer alıyor. Selefinden çok daha etkili olan yeni model, iki TFSI benzinli ve iki TDI turbo dizel motorla birlikte sunulacak. 2.0 lt’lik TFSI ünite başlangıç seviyesinde 190 HP, aynı motorun dört tekerlekten çekişli quattro versiyonu ise 252 HP gücünde olacak. 2.0 lt’lik TDI ünite de 190 HP güç sunarken, 3.0 lt’lik TDI modeli ise 218 HP. Daha güçlü olan S5 modeliyse, 3.0 lt’lik TFSI üniteyle 354 HP güç ve 440 Nm torka sahip. Geliştirilen motorlar önceki modele oranla yüzde 22 oranında daha fazla ekonomi ve yüzde 17 oranında daha fazla performans sunacak. Audi, yeni A5’de amortisör kontrollü bir süspansiyon seçeneğine de yer veriyor. Bu sayede dar ve dolambaçlı dağ yollarında otomobil çok daha dinamik bir sürüş ortaya koymayı başarırken, otoyol üzerindeki konforlu

sürüşten de ödün vermiyor. Yeni elektromekanik servo direksiyon, aracın mevcut hızına göre adapte ve son derece hassas bir yol geri bildirim sağlayacak şekilde üretilmiş. Ayrıca opsiyonel olarak sunulan vites oranı ve direksiyon açısına bağlı olarak tepkiler ortaya koyan dinamik bir direksiyon seçeneği de yer alıyor. Yeni A5 Coupe de hava akustiği sınıf kriterlerini yeniden tanımlıyor. Akustik konfor neredeyse lüks sınıf otomobil kadar iddialı. Bagaj bölmesi önceki modele kıyasla 10 litre daha fazla ve 465 litre. Arka koltuklar 40:20:40 açısıyla yatırılabiliyor. Ayrıca bagaj kapağı, bir ayak hareketiyle elinizi sürmeden açılabiliyor. A5 Coupe isteğe bağlı olarak Audi sanal kokpiti de kullanıcılarla buluşturuyor. 1440 x 540 piksel çözünürlüğe sahip olan 12.3-inç TFT ekran ile ilk kez kullanılıyor.

17


K A PA K KO N U S U V W T I G UA N

Yeni bir ‘Sen’ için, Yeni

Tiguan

Volkswagen’in MQB platformunda üretilen ilk SUV modeli olan Yeni Tiguan, yenilikçi dinamik tasarımı, artan boyutları, geniş motor yelpazesi, yükselen standart donanım seviyesi ve sunduğu yeni teknolojiler ile Volkswagenseverler’in beğenisine sunuluyor.

YENI TIGUAN, DAHA FAZLA sürüş konforu, dinamizm ve stil ile gerçek bir SUV deneyimini birleştiriyor. Sunmuş olduğu teknolojiler sayesinde sadece şehir içerisinde değil, her türlü yol koşuluna uyum gösteren sürüş modlarıyla kullanıcıları şehir hayatının rutininden kurtararak kendilerini yeniden keşfetmeye teşvik ediyor. Volkswagen markasının SUV aracı Yeni Tiguan, Berlin’de düzenlenen uluslararası lansmanla tanıtıldı. Dinamik ve güçlü tasarım Volkswagen’in yeni tasarım DNA’sının izlerini üzerinde taşıdığı kolayca anlaşılan Yeni Tiguan, zamandan bağımsız bir SUV olarak öne çıkıyor. Yeni modele dışarıdan bakıldığında bu tasarımın en güçlü göstergeleri; oldukça keskin hatlara sahip eşsiz omuz çizgisi, kapı omuzlarına konumlandırılan dış aynalar, LED stop lambaları ve LED farlar, 20”e kadar sunulan alüminyum alaşımlı jant seçenekleri

18

19


K A PA K KO N U S U V W T I G UA N

Yeni Tiguan artık, 1.6 lt’lik TDI motor seçeneğiyle de tercih edilebiliyor.

ve motor kaputu üzerinde yer alan “V” formundaki karakteristik çizgiler olarak sıralanıyor. MQB-Modüler Platform Yönetimi temellerine göre dizayn edilen ilk Volkswagen SUV modeli olan Yeni Tiguan’ın ölçüleri incelendiğinde; aracın boyunun 4.486 mm ile +60 mm, eninin ise 1.839 mm ile +30 mm arttığı görülüyor. Diğer yandan aracın yeni sportif karakterini ön plana çıkartmak adına araç yüksekliği(1.632 mm) 33 mm azaltılmış, 2.681 mm olan aks mesafesi ise 77 mm artmış. Yeni Tiguan’ın iç hacmi yeni tasarım sayesinde genişlerken, bagaj bölümü 145 litre artarak 615 litrelik bir kapasiteye ulaşmış bulunuyor. Yeni Tiguan’ın iç tasarım yenilikleri arasında ilk göze çarpan öğeler; yüksek kalitede işçilik, zengin krom detaylar, sürücü odaklı olarak tasarlanan kokpit, ambiyans aydınlatma ve lüks segmente özgü eğimli konsol olarak öne çıkıyor. Ayrıca LED ambiyans aydınlatma detayları ile süslenen 870 mm x 1.364 mm ebatlarına sahip panoramik açılır cam

tavan, yarattığı hoş atmosfer ve genel sofistike izlenim ile öne çıkıyor. Türkiye’de 4 farklı motor seçeneği ile satılıyor Motor seçenekleriyle müşterilere güç, tarz ve konfor açısından en geniş yelpazeyi sunan Yeni Tiguan, ayrıca yeni motor teknolojisi ile de dikkat çekiyor. Bunların en önemlilerinden biri 1.4 TSI ACT BMT 150 PS DSG şanzımana sahip motorun artık Golf ve Passat’tan tanınan ve verimli sürüşü destekleyen Aktif Silindir Yönetimi ‘ACT’ ile birlikte sunulması. Bu özellik, bu sınıfta ilk kez Yeni Tiguan’la birlikte sunuluyor. Ayrıca Yeni Tiguan için bir ilk olan 1.6 lt TDI SCR BMT 115 PS Manuel motor seçeneği ile birlikte avantajlı fiyat seviyesine sahip bir dizel motor ilk kez sunulmaya başlanıyor. Yeni Tiguan’daki diğer motor seçenekleri ise 1.4 TSI BMT 125 HP Manuel ve 2.0 TDI SCR BMT 150 HP DSG olacak.

Volkswagen Binek Araç geleceğe sağlam adımlarla ilerliyor Yeni Tiguan gibi önemli bir modelin lansmanında, Volkswagen Binek Araç’ın geleceğe yönelik attığı adımlardan bahsediyor olmanın sevindirici olduğunu söyleyen Volkswagen Binek Araç Genel Müdürü Vedat Uygun, öncelikli hedef lerinin her zamanki gibi ‘Hizmet Kalitesinde Sürekli Gelişim’ olduğunu ve bu amaçla gelecekteki projelerini, önümüzdeki dönemde hayata geçirmeyi planladıkları ‘Taraftar Müşteri’ vizyonuyla planladıklarını belirtti. Kalder’in düzenlediği Türkiye Müşteri Memnuniyeti Endeksi araştırmasında Binek Otomobil Kategorisi’nde üst üste 7’inci kez birincilik aldıklarını ve son olarak 2015’te ‘Türkiye Müşterinin Sesi’ araştırmasında da Marka Sadakati’nde birincilik elde ettiklerini söyleyen Vedat Uygun, “Volkswagen marka-

20

sının müşteriler nezdinde böyle algılanıyor olmasında elbette gerçekleştirdiğimiz iletişim çalışmalarının önemi son derece fazla. Volkswagen Binek Araç olarak müşterilerimizle iletişimimizde, mümkün olan tüm alanlarda yer alma prensibiyle çalışmalar gerçekleştiriyor ve doğru yolda ilerlediğimizi de aldığımız ödüllerle görüyoruz.” dedi. Volkswagen’in en büyük showroomu www. vw.com.tr yenilendi Günün ihtiyaçlarını tam anlamıyla karşılarken, bir yandan da geleceğe yönelik planlamalarını da yapan Volkswagen Binek Araç, Online’dan Off line’a tam anlamıyla kesintisiz bir müşteri deneyimi sunmak amacıyla sürekli olarak yeni çözümler geliştiriyor. Volkswagen’in en büyük showroomu niteliğindeki Volkswagen Binek Araç internet sitesi bunun en güncel örneği. HTML5 altyapısı ile tamamen yenilenen internet sitesi artık çok daha hızlı ve kulla-

nıcı dostu. Volkswagenseverler’in aradıkları her bilgiye, nerede olurlarsa olsunlar en kısa yoldan ulaşabilmelerini amaçlayan yeni internet sitesi, responsive ara yüzüyle de tüm mobil cihazlara uyumlu. Volkswagen araç oluşturucu ile aracını sanal ortamda incele, sonra da satın al ‘Kullanıcı odaklı’ pek çok yeni deneyimle zenginleştirilen yeni internet sitesinde ‘Araç Oluşturucu’ uygulaması öne çıkıyor. Kolay bir kullanım sunan ve detaylı konfigürasyon öğeleri barındıran bu uygulama sayesinde kullanıcılar, hayallerindeki Volkswagen’i kolayca oluşturabiliyor, fiyatlandırabiliyor. Ardından yine bu uygulama üzerinden, oluşturulan araca özel olarak alınabilen bir Konfigürasyon Kodu ile Volkswagen Yetkili Satıcılarına giden müşteriler, satış danışmanlarıyla birlikte bu konfigürasyonu geliştirip, aracı sipariş aşamasına getirebiliyor. Kullanıcılar aynı zamanda, kon-

figüre ettikleri aracın içini sanal gerçeklikle deneyimleme imkanına da sahip. Volkswagen Yetkili Satıcılarından edinilebilen Volkswagen Sanal Gerçeklik gözlükleri ve bir akıllı telefon kullanılarak, konfigüre edilen aracın içinde 360° bir gezintiye çıkılabiliyor. Volkswagenim Uygulaması Apple Store ve Google Play’da Volkswagen Binek Araç’ın kesintisiz kullanıcı desteğine yönelik yeni uygulamalarından bir diğeri de yeni lanse edilen Volkswagenim mobil uygulaması. Uygulama, hem Volkswagen sahiplerine hem de henüz Volkswagen sahibi olmayan Volkswagenseverler’e yönelik çözümler sunuyor. Ruhsat bilgileriyle Volkswagenim’e giriş yapan Volkswagen sahipleri, servis takvimlerini görüntüleyebiliyor ve bir sonraki bakım randevularını online olarak alabiliyor. Ayrıca en güncel satış ve servis kampanyalarına da göz atabildikleri uygulamada, kendi

21


K A PA K KO N U S U V W T I G UA N

Bir Bakışta Yeni Tiguan Tiguan’ın genişlerken, bagaj bölümü 145 litre artarak 615 litrelik bir kapasiteye ulaşmış bulunuyor.

Artırılmış Konfor Öğeleri l Yeni Tiguan’da zaten konforlu olan önceki modele kıyasla, tamamen yeniden tasarlanan kokpitle birlikte yüksek kaliteli malzemelerin daha uyumlu bir yapı oluşturduğu daha geniş iç mekandan esnek ve yüksek kapasiteli bagaj bölmesine kadar çok sayıda önemli iyileştirme yapılmış. Üç Donanım Seçeneği l Trendline, Comfortline ve Highline olmak üzere 3 farklı donanımla sunulacak l Yeni Tiguan’ın tüm donanım sınıflarında ekipman seviyesi oldukça artırılmış. l Ön/arka park sensörleri, 3 bölgeli otomatik klima sistemi tüm donanımlarda standart sunulurken Comfortline donanımdan itibaren 8,0” ekran büyüklüğüne sahip Composition Media bilgi eğlence sistemi standart sunuluyor. LED “Mid” ön farlar ve etkileyici ambiyans aydınlatma sistemi Highline serisinde standart olarak sunuluyor. Dijital Gösterge Paneli: Yeni Tiguan’ın sınıfında fark yaratan en önemli özelliklerinden biri 12,3“ boyutunda 1440 x 540 çözünürlük sunan Dijital Gösterge Paneli. Highline donanımda standart olarak sunulacak bu ekran; yol ve sürüş bilgilendirmeleri, asistan sistemi bilgilendirmeleri, telefon rehberi ve hatta müzik albümü kapak resimlerinin görüntülenebildiği bir sistemdir. Ayrıca navigasyon ile tercih edildiğinde harita bilgisini de ekranda 2D veya 3D olarak gösteren sistem oldukça şık ve kullanışlı. Daha geniş Composition Media ekranı 8,0” ekran büyüklüğüne sahip Composition Media bilgi eğlence sistemi Comfortline donanımdan itibaren standart sunulacak.

araçlarına özel aksesuar teklif lerine de ulaşabiliyor. İhtiyaç duyulduğunda, yetkili bir Volkswagen destek personeliyle gerçek zamanlı iletişim kurulabilen Canlı Destek modülü de uygulamanın en önemli özelliklerinden biri. Tüm Volkswagenseverler, Volkswagenim üzerinden sevdikleri marka hakkındaki en güncel haberlere ve teknolojik gelişmelere ulaşabiliyor, Volkswagen Arena’daki etkinliklere özel davetiyeler ve Volkswagen’in kalbi Autostadt’ı ziyaret etme fırsatı elde edebiliyorlar. Volkswagenim uygulaması, Volkswagen’in ayrıcalıklı dünyasının kapılarını adeta mobil dünyaya açıyor. Volkswagenseverler bu uygulamaları 16 Nisan’dan itibaren akıllı telefonlarına indirebiliyorlar. Kaliteye Yatırım her alanda devam ediyor Volkswagen Binek Araç’ın yatırımları sadece sanal dünyayla sınırlı kalmıyor. Tesis yatırımlarıyla hizmet ağını da genişletmeye devam eden markanın önemli yatırımlarının başında, filo müşterilerine yönelik özel hizmetleri içe-

22

ren Filo Servis Merkezleri geliyor. ‘Müşteri gibi düşün, Volkswagen gibi davran’ felsefesini ilke edinen Volkswagen Binek Araç, bu yaklaşım tarzını filo müşterilerinin talep ve isteklerini de en hızlı şekilde çözmek ve mutlak memnuniyet sağlamak amacıyla Filo Servis Merkezleri’nde de uyguluyor. Özel servis danışmanlarının hizmet verdikleri bu merkezlerde, özel bekleme alanı, maksimum 2 saat içerisinde bakım işlemlerinin tamamlanması, esnek çalışma saatleri gibi uygulamalar mevcut. Hali hazırda İstanbul Anadolu Yakası’nda ve Avrupa Yakası’nda birer noktada yer alan bu merkezlerin, 2 yıl içinde büyük şehirlerde 7 merkez olacak şekilde hayata geçirilmesi planlanıyor. 2017 yılı sonunda 74 satış, 80 servis noktasıyla hizmet ağını genişletmeyi hedef leyen Volkswagen Binek Araç, halen, 69 Satış ve 75 Servis noktasında 5 bin 560 kişilik bir çalışan kadrosuyla hizmet veriyor. 2017 yılı sonunda hedef lerin gerçekleşmesi halinde istihdamını da 6 binin üzerine çıkaracak.

Yeni Inovatif Ekipmanlar Tiguan’ın yeni neslinde Passat modelinden tanınan inovatif ekipmanlar da opsiyonel olarak sunulmaya başlanmış: Renkli ek bilgilendirme ekranı, ‘Head-up display’, şerit değiştirme asistanı ‘Side Assist’, trafikte sürüş asistanı ‘Traffic Jam Assist’, 360 derece çevresel görüş sistemi ‘Area View’. 2.0 TDI SCR BMT 150 PS DSG motorseçeneğinde standart olarak sunulan Sürüş / yol profil seçimi “4MOTION Active control” de ilk kez Tiguan’da sunulacak özellikler arasında yer alıyor. Bu özellikle sürüş yapılacak yol şartlarına göre seçim (Kar, normal, offroad, kişiselleştirilmiş offroad ayarları) yapılabiliyor. Ayrıca MODE tuşuna basılarak yapılan Sürüş profili seçimi (Eco, Comfort, Normal, Spor, Özel = Kişiselleştirilmiş profil) sayesinde motor, şanzıman, gaz pedalı tepkileri için ayarlar yapılabiliyor. Üç Bölgeli Klima Yeni Tiguan’da standart sunulan yeni üç bölgeli tam otomatik klima sistemi, sürücü ve yolcular için kişiselleştirilmiş klima sunuyor. Alerjik madde filtresine sahip hava kalitesi sensörü, zararlı maddelerin otomobilin içine girmesini engelliyor. Güneş ve nem sensörleri de iç mekanda en uygun iklimlendirme koşullarına ulaşılmasına ve havadaki nemin ayarlanarak, camlardaki buğunun azaltılmasına yardımcı oluyor.

23


S ÖYLEŞİ ÜMİT ARI S OY

Doğuş Otomotiv müşteri memnuniyetine farklı bir pencere açıyor İnsan Kaynakları süreçlerinde ve müşteri memnuniyetinde bütünlüğü sağlamayı amaçlayan Doğuş Otomotiv, 2013’ten bu yana sürdürdüğü DRIVE projesiyle, yetkili satıcılarının İK süreçlerine destek veriyor ve geliştirmeler yapıyor.

24

46 ILDE 13 MARKADA 7500 çalışanı istihdam eden 520’yi aşkın yetkili satış ve servis noktası olan Doğuş Otomotiv, yetkili satıcı ve servislerin İnsan Kaynakları alanında kurumsal yapılarının etkinleştirilmesi ve bunun sonucu olarak da müşteri memnuniyetinde artış ve iş sonuçlarında sürdürülebilir başarının sağlanması hedef liyor. Doğuş Otomotiv Yetkili Satıcı İnsan Kaynakları Geliştirme Müdürü Ümit Arısoy projenin ayrıntılarını aktarıyor. Sürdürülebilir Müşteri Memnuniyeti Arısoy, projenin hazırlık aşamasında öncelikle yetkili satıcılarla bir araya geldiklerini aktarıyor. Markanın çatısı altında toplanan tüm noktalarda müşteri memnuniyetinin arttırılması ve sürdürülebilir başarılı iş sonuçlarına ulaşılması amacıyla projenin geliştirildiğini söylüyor. Arısoy, proje lansmanının İstanbul - Ankara – İzmir ve Gaziantep’te yetkili satıcılara yönelik düzenlenen toplantılarla yapıldığını belirtiyor. Arısoy, 1 Nisan 2014 tarihi itibariyle, projenin işe alım ve eğitim aşamalarının tüm yetkili satıcılar için aynı anda uygulamaya alındığını ve bununla eş zamanlı Avek Otomotiv’ in de aralarında olduğu 10 pilot yetkili satıcıyla İnsan Kaynakları altyapılarına yönelik kapsamlı çalışmalara başladıklarını ifade ediyor. Değerlendirme Merkezi Uygulaması İle İşe Alım Tüm Türkiye çapında DRIVE ekibi tarafından yürütülen işe alım faaliyetleri ile performans ve iş gücü kalitesini yükselteceğine inanılan yeni çalışanların bünyeye katılması hedef leniyor. Bu alanda, yetkili satıcı ve servislere verilen ilan desteğinin yanında, alanında ekip yöneten çalışanlara işe alım ve mülakat teknikleri eğitimleri verilmesi, özel hazırlanan test ve envanterler kullanılarak belirlenen işe alım kriterleri dahilinde sahada verilen işe alım desteği de, toplam kaliteyi arttırma yönünde yapılan önemli çalışmalar olarak dikkat çekiyor. İK Altyapı Danışmanlığı İş değerlendirme, iş kademelendirme ve organizasyon yapısının incelenmesi çalışmaları ile tüm iş süreçlerinin analizi gerçekleştirilerek, etkin organizasyon modellerine ulaşılması amaçlanıyor. Performans yönetimi çalışmaları ile de sadece finansal alanda değil, müşteri, süreç ve çalışan gelişimi konularında da, çalışanların doğru hedef lerle yönetilmesi amaçlanıyor. Bununla

birlikte ücretlendirme çalışmaları ile iş çapı ve uyumlu ücret, ödüllendirme çalışmaları ile de maddi ve manevi yönden motivasyon arttırıcı yöntemlerin kullanılması planlanıyor. Çalışan Gelişimi Sürekli gelişimi önemseyen yaklaşım ile teknik eğitimler ve sahadan alınan geri bildirimlerin yanı sıra, genel ve sektör trendleri de yakından takip edilerek eğitim planları oluşturuluyor. Teknik eğitimlerin yanında davranışsal eğitimlerde veriliyor. Arısoy, eğitim alanında yetkili satıcı ortakları ve profesyonel yönetim kadrolarını da içeren geniş bir yelpazede her biri özel olarak tasarlanmış eğitimler gerçekleştirildiğini ve eğitim faaliyetlerinin tüm hızıyla devam edeceğini belirtiyor. Çalışan Bağlılığı Arısoy, çalışanlarla iletişim boyutunda, çalışanlarla iletişim planlarının oluşturulması, çalışan memnuniyeti anketinin gerçekleştirilmesi ve bunun sonucuna bağlı aksiyon planlarının hazırlanmasının da proje çalışmaları içerisinde gerçekleştirildiğini kaydediyor. Y Kuşağının Adaptasyonu Günümüzde çalışanlar içerisindeki payı artarak devam eden Y kuşağının, fikir ve önerilerinin süreçlere dahil edilmesi, kurum kültürünü birlikte oluşturma, aidiyeti ve motivasyonu arttırıcı çalışmalar, işverenin sunmayı hedef lediği değer önerisini beraber oluşturma gibi çalışmaların tümü, Y kuşağına yönelik çalışmalar olarak göze çarpıyor. İşveren Markası Çalışmaları Doğuş Otomotiv yetkili satıcı ve servislerine işveren markası oluşturulması yönünde verilecek destek ile bu kurumların, bulundukları illerde, otomotiv perakendeciliği alanında en çok tercih edilen şirketler arasında yer almaları amaçlanıyor. Avek Otomotiv Uygulamaları Avek Otomotiv’ le projenin başladığı günden beri işe alım, kademe yapısının kurulması, ücret yönetimi ve çalışan bağlılığı alanında birçok çalışma gerçekleştirildiğini belirten Arısoy, İstanbul’ la başlayan çalışmaların Avek Otomotiv’ in yeni tesisi olan Çanakkale’ de de devam ettirildiğini belirtiyor.

25


S KO DA FA B Rİ K A G E Zİ S İ

Skoda’nın yeni SUV’u Kodiaq, markanın gelecek vizyonunu gösteriyor

Skoda geleceğe emin adımlarla ilerliyor Son yıllarda model yelpazesini neredeyse tamamen yenileyip genişleten, 2018 yılın için koyduğu hedeflerin büyük bölümünü, zamanından daha önce gerçekleştiren Çek marka, aynı zamanda köklü geçmişinden ilham alarak geleceğini tasarlıyor.

26

VOLKSWAGEN GRUP çatısı altına girdikten sonra hızlı bir atağa kalkan Skoda, aslında 120 yılı aşan tarihiyle en eski otomobil üreticilerinden biri. Biz de bu eski markanın tarihine tanık olmak ve Mlada Boleslav’daki fabrikasını gezmek için Çek Cumhuriyeti’ne gittik. Prag havalimanına iner inmez Skoda markasının bu küçük ülke için ne kadar önemli olduğunu hemen anlıyorsunuz. Sokaklarda gördüğünüz her beş otomobilden en az üçü Skoda amblemini taşıyor. Hatta öyle ki şehirde kullanılan elektrikli tramvayları bile Skoda üretiyor. Türkiye’de Eskişehir’de kullanılan tramvaylar bile Skoda tarafından üretilmiş. İlk gün Çek Cumhuriyeti’nin masallardan çıkmış şehri Prag’ı gezme şansım oldu. Bu güzel tarih kokan Avrupa şehrini gezerken aklımdan biz aslında İstanbul gibi bir şehre ne kadar kötü davranmışız ve bu şehri hak etmiyoruz sanırım diye geçirmeden edemedim. İkinci gün Skoda’nın kalbinin attığı Mleda Boleslav’a gidiyoruz. İlk olarak Çek markanın 120 yıllık mazisini görebileceğimiz Skoda Müzesi’ni ziyaret etme şansını buluyoruz. 1800 metrekarelik Skoda Müzesi’nde, seri üretim otomobillerden yarış araçlarına, prototiplere, motorlara, motosiklet ve bisikletlere kadar markanın tarihinde yer edinmiş 340 farklı parça bulunuyor. Bunlar arasında Skoda’nın ilk ürettiği model olan Voiturette A, L&KSkoda 110, Skoda 860, Skoda Superb 4000 ve Skoda 1101 Tudor Cabriolet gibi otomobiler var. Motorsporlarında markanın adını zaferle yazdırmış Skoda Popular Sport Monte Carlo, Skoda 1000 MB, 130 RS ve Fabia Super 2000 yarış otomobilleri de yerini alırken, Skoda VisionD gibi konsept otomobilleri görme ve inceleme şansımız da oldu. Müze binası dahilinde yer alan ve 1950’lerde kurulan ‘Skoda Arşivi’ ise 1894’ten itibaren şirket tarihinin önemli belgelerine ev sahipliği yapıyor. Laurin ve Klement arasında şirketin kuruluşuna ilişkin imzalanmış anlaşmanın da yer aldığı arşivde, benzer tüm anlaşma ve belgeler, toplantı tutanakları, posterler, bisikletten otobüslere kadar farklı ürün ve konseptlere ilişkin teknik çizimler, dokümanlar ve hatta modellere ait renk katologları bile arşivlenmiş. Etkileyici müze gezisinden sonra yolumuz Mlada Boleslav şehrinden bile büyük bir alana

27


S KO DA FA B Rİ K A G E Zİ S İ

“Mlada Boleslav şehrinin tam içinde olan fabrika, Çek Cumhuriyeti’nin gurur kaynağı...”

“Markanın 120 yıllık tarihini barındıran müzede, üretilen ilk otomobilden bisiklete kadar çeşitli araçları inceleme fırsatınız oluyor” yayılmış olan Skoda fabrikası oluyor. Fabrikanın kapısından girer girmez kardeş marka Seat’ın ilk SUV tecrübesi olan Ateca’lar bizleri karşılışıyor. Çek üretici Skoda’nın üretimindeki kalbi olarak tanımlanan Mlada Boleslav fabrikası, halen bu özelliğini sürdürüyor. 100 yıldan fazla bir geçmişe sahip olan, bugüne kadar sürekli yenilenip genişletilen fabrikada, 1905 yılından bu yana 12 milyon adetten fazla araç imal edilmiş. Markanın kurucuları Laurin ve Klement’in bisiklet üretimi yaptığı küçük bir tesis olarak hayatına başlayan Mlada Boleslav fabrikası, otomativ endüstrisinin en önemli ve güçlü tesislerinden biri. “Vaclav Klement Yolu” üzerindeki fabrikada 20 binin üzerinde kişi çalışırken, sürekli yatırımlarla birlikte, kapasite de katlanarak günde 1200 adede ulaşmış durumda. Volkswagen Grubu ile Skoda birlikteliğinin başladığı 1991 yılından bu yana tamamen yenilenip gelişen fabrikaya, 2012’de yeni çevre dostu pres hattı yapılmış. Bir diğer

28

yeni pres hattının ise, 2017 başlarında hizmete alınması planlanıyor. Halen Octavia, Octavia Combi, Fabia, Fabia Combi, Rapid ve Rapid Spaceback üretimlerinin yapıldığı fabrika, bununla birlikte Skoda ve Volkswagen Grubu markaları için benzinli motorlar, vites kutuları da imal ediyor. Çek Cumhuriyeti’de iki tesisi daha bulunmasına ve Çin, Rusya, Hindistan gibi ülkelerde de üretim yapılmasına karşın, Mlada Boleslav, Skoda’nın tüm dünyadaki üretiminin yüzde 50’sini gerçekleştiriyor. Geleceğe emin adımlarla ilerleyen Skoda “2018 Gelişim Stratejisi” ile önemli bir atağa kalktı ve bu çerçevede her altı ayda bir yeni veya yenilenmiş bir model sunma vaadini uygulamaya devam ediyor. Global satış performansını her geçen yıl arttırarak son iki senedir üst üste 1 milyondan fazla otomobil teslimatik gerçeleştiren marka, gösterdiği kayda değer gelişim ile global bir oyunca olduğunu da artık ispat etmiş durumda.

29


S ÖYLEŞI

AY B E R K K I Y I C I O Ğ L U - L E V E N T G E Z E K

Avek Filo hızla büyüyor

ve yapacaklarımızı planlıyoruz. Bu şekilde bütün satınalma sürecinde müşterilerimiz için bir konfor alanı yaratarak sorunsuz ve hızlı bir hizmet vermek en büyük amacımız. Diğer yandan artan rekabet karşısında gerek ulusal ve uluslararası büyük şirketler olsun gerekse kobiler olsun nihai müşteriye ulaşmak çok önem kazanıyor. Bu yıl ve sonraki yıllarda bu konuda ayrı bir performans göstermekte ve pazarımızı büyütmekte kararlıyız. Filo sektörü Türkiye’de geç ama hızlı büyüyen bir sektör oldu. Ülkemizde, ulaştığınız ve ulaşmak istediğiniz hedefleriniz nelerdir? Ayberk Kıyıcıoğlu:

dönem gelen talepleri ilgili departmandaki arkadaşlarımıza yönlendiriyoruz. Dört farklı markayı temsil ediyoruz ve her marka için atadığımız ayrı filo uzmanı arkadaşlarımız hızlı ve doğru bilgiler ile müşterilerimize hizmet veriyor. Diğer yandan aktif satış kadromuz yoğun bir şekilde nihai müşterilerimize de ulaşmakta ve ihtiyaçlarına cevap vermekte. Organizasyon yapısı olarak aslında hedeflediğimiz noktaya geldik. Sadece ihtiyaca göre personel sayımızı artırabiliriz. Adet olarak baktığımızda ise büyümemiz temel olarak markalarımızın paralelinde gerçekleşiyor. Farkı nasıl yaratıyoruz; bir önceki soruda ver-

yıl yüzde 50’sini gerçekleştirmeyi planlıyoruz. Ancak biz filoda bu büyümeyi perakende tarafından fedakarlık yaparak gerçekleştirmiyoruz. Perakende hedeflerimiz markalarımızın belirlediği adetler doğrultusunda tam olarak gerçekleştirilmekte. Biz markalarımızın filo satışları için sağlamış olduğu ayrı kotalardan bu satışları gerçekleştirdiğimiz için risk değil aksine ayrı katma değer yaratıyoruz. Önümüzdeki yıllarda hedefimiz ise hizmet kalitemizi daha da geliştirerek, koşulsuz müşteri memnuniyeti sağlayarak adetlerimizi artırmak, markalarımıza ve şirketimizde katma değer yaratmak ve geldiğimiz noktada kalıcı olabilmek.

Hedeflerimizi öncelikle elbette temsil ettiğimiz markaların distrübütörlerinin belirlediği rakam ve stratejilere göre oluşturuyoruz. Temsil ettiğimiz her markanın ayrı bir filo departmanı ve yapılanması var. Doğal olarak bayi teşkilatları da filo satışlarında büyümek için bu yapıyı ayırmak zorunda. Bu yapıyı tamamen ayrı olarak kurabilen ve profesyonelce yöneten bayiler hem kendi markalarının içerisinde hem de farklı markalar ile rekabet anlamında fark yaratabiliyor ve bu da adetlerine yansıyor. Avek olarak bu işi tamamen profesyonelce yapıyor ve perakende departmanlarımızdan ayrı olarak süreci yönetiyoruz. Hiçbir arkadaşım kesinlikle perakende satış yapmıyor. Çevremizden ve iş ortaklarımızdan dönem

diğim gibi aksiyonlarımız ile... Şöyle ki; Markalarımız toplam satış rakamının yüzde 30’u kadar filo satışı gerçekleştirmekte. Marka bazında bu oranın istikrarlı bir şekilde korunduğu sürece markanın pazardaki değeri ve büyümesini artıracağı gibi de aynı şekilde geldiği noktalarda kalıcı olacağı düşüncesindeyim. Filo satışları düşük kar marjları ve yüksek indirimler ile yapıldığı için toplam satışlar içerisinde filo satış payının artması önümüzdeki yıllar için aynı koşulların sağlanamaması durumunda toplam satış adetlerinin düşmesine ve pazar kaybına neden olabilecektir. Burada aslında filo satış operasyonunun aynı zamanda ne kadar sağlıklı ve kontrollü yapılması gerektiğini de vurgulamak istedim. Biz Avek olarak toplam satışlarımızın bu

Firmalar ve kobilerin filo kiralama yapmalarındaki avantajlar nelerdir? Levent Gezek: Kiralama şirketleri kobilerle birlikte bu işi bireylere kadar indirmeye başladı. Daha evvel küçük kobilerin bu işe olumlu bakmadığını biliyorduk. Sebebi hala otomobile sahip olmanın bir prestij göstergesi olduğu inancıydı. Ama kiralama firmaları ve filo endeksli şirketler satın alma ve kiralamanın arasındaki farkları o kadar güzel açıkladılar ki, kobileri ve bireyleri ikna eder hale hale geldiler. Ayrıca Türkiye’deki ekonomik dengeler çok hızlı değiştiği ve küçük firmaların kendi öz sermayelerinden otomobile ayıracak bedelleri ayarlamaları zorlaştığı için kobilerin de kiralamaya sıcak baktığını söyleyebiliriz. Artık yollarda herzamankinden daha çok kiralama şir-

Türkiye’de gün geçtikçe önem kazanan filo kiralama konusu hakkında Avek Otomotiv Filo Satış Direktörü Ayberk Kıyıcıoğlu ve Filo Satış Müdürü Levent Gezek ile gelecekteki planlarını konuştuk. Avek Otomotiv olarak filo kavramına bakış açınız nasıl? Şu anki mevcut yapınız ve bu alandaki gelecek planlarınızdan bahsedebilir misiniz? Ayberk Kıyıcıoğlu: Bildiğiniz gibi Volkswagen Binek - Ticari, Audi, Skoda ve Seat ve DOD Markalarının yetkili satıcısıyız. Geçtiğimiz yıl toplam 13.500 adet yeni araç, 1000 adet ikinci el olmak üzere toplam 14.500 adet araç sattık. Filo Departmanı olarak 6.000 adetlik satış rakamı ile toplam yeni araç satışlarının yüzde 45’ini gerçekleştirdik. Bu yıl bu rakamı 8.000 adetlere taşımayı planlıyoruz. Bizim filo kavramına bakış açımız ise şu; Aslında biz ilişki yönetimi yapıyoruz. Araçların sipariş sürecinden, satış, faturalama ve en son teslimat sürecine kadar koşulsuz müşteri memnuniyeti yaratarak ilişkinin sürekliliğini sağlamaya çalışıyoruz. Bizleri adet olarak daha yuka-

30

rıya taşıyan ve büyümemizi sağlayan en önemli nokta budur. 2000’li yılların başında sektörde yeni olduğum dönemlerde, filo satışları neredeyse sadece indirim oranlarına odaklı olarak gerçekleşmekteydi. Yani en çok indirim oranını veren satışlar gerçekleşirdi. Ancak bugün geldiğimiz noktada, özellikle filo kiralama şirketlerinin sektörde ağırlığını koyması ile şirketler araç alımları konusunda bilinçlendirilmekte, yönlendirilmekte ve tercihlerini toplam satın alma maliyetleri ve alınan hizmet kalitesi ile değerlendirerek yapmakta. Biz de Avek Filo Departmanı olarak günün gerektirdiği şekilde performansımızın önemli bir bölümünü filo kiralama şirketlerinin çözüm ortağı olarak değerlendirmekteyiz. Baktığımız zaman Türkiye’nin en büyük filo kiralama şirketlerinin neredeyse tamamı

ile çalışmakta ve onların önemli bir tedarikçisi konumuna gelmiş bulunmaktayız. Filo kiralama işi her geçen gün toplam pazar büyümesine oranla daha fazla gelişmekte. Bizler de çözüm ortağı olarak bu hızlı büyümeden pay almak için aynı şekilde organizasyon yapımızı büyütmek ve süreçlerimizi geliştirmek zorundayız. Zira büyüme rakamları her sene departmanımız bazında 1.000-2.000 adetler ile gerçekleşiyorsa, bu gelişmeye hızlı tepkiler ile ayak uydurmalıyız. Bu nedenle 2015 yılının ikinci yarısından itibaren organizasyonumuzu büyütme kararı aldık. Üç kişi olarak başladığımız ekibimizi şuan 10 kişiye çıkardık. Tamamen filo departmanımıza ait 400 araçlık bir otoparkta, ayrı bir yıkama ve teslimat ekibi ile hizmet vermekteyiz. Önümüzdeki yıllar içinde ihtiyaçlarımızı biliyor

31


S ÖYLEŞI

AY B E R K K I Y I C I O Ğ L U - L E V E N T G E Z E K

ketlerinin plaka altlıklarını görüyoruz. Tabii ki daha gidilecek çok yol var. Kiralama şirketleri büyümekte olan şehirlere bölgesel mağazalar açarak özellikle Anadolu’da büyümeye kanalize olmuş durumdalar.

oluyor. Bu çalışma sistemi için ayrı bir danışma kadrosu oluşturduk. Ayrı teknisyen, ayrı satış danışmanı her şey filo şirketlerine özel olarak geliştirildi. Amacımız hızlı,kaliteli ve özel hizmet verebilmek.

Sistemimiz bunu rahatlıkla karşılayabilecek kapasitede. Sıklıkla duyduğumuz bir şey var, sorun yaşamak istemeyen ya da hassasiyeti fazla olan müşterilerimiz, bize yönlendirdikleri konusunda bilgi veriyorlar.

Ayberk Kıyıcıoğlu: Her şeyden önemlisi operasyonel kiralama yolu ile araç sahibi olmanın vergisel avantajları var. Kiralama şirketleri iş hacimleri itibari ile gerek satınalma gerekse satış sonrasında daha uygun maliyetler yaratmakta. İkinci eldeki değer kayıpları riskinizi ortadan kaldırırsınız. Operasyonel yükünüzü azaltırsınız. Ama elbette firmalar kendi yapılarına göre bu kriterleri değerlendirecek ve kiralama mı?, satın almak mı? Daha avantajlı değerlendirecekler.

Servis ve satış konusunda kendinizi diğer firmalardan farklı gördüğünüz noktalar nelerdir ? Nihai kullanıcı neden Avek Filo’yu tercih etmeli? Levent Gezek: Öncelikle araçlarla test sürüşü yaptırmadan kolaylıkla kiraya vermiyoruz. Avek olarak dört markada bütün ürün gamının yedek araçlarını tutabiliyoruz. Araçları alacak şirketlere kullanma imkanı sunabiliyoruz. Vale hizmetimiz var. Bu da istenilen anda istenilen yere araçları temin edebilmemize olanak sağlıyor. Tedarikçilerle sürekli olarak iletişimde olduğumuz için ihtiyaç analizi konusunda çok kısa zamanda sonuca varabiliyoruz. Müşterilerimizi tanıyor ve biliyoruz. Araçlarının ve kendilerinin ihtiyaçlarını iyi bir şekilde analiz ediyoruz. Araçları en son ne zaman gelmiş, ne yapılmış, kaç kilometrede hangi işlemlerden geçmiş, bunların hepsini çok hızlı bir şekilde görüyoruz. Bizi diğer firmalardan ayrılan özelliğimizin de bu olduğunu düşünüyoruz.

Avek’in özellikle filo tarafındaki 2016 ve takip eden yıllardaki yatırım ve büyüme planları neler? Ayberk Kıyıcıoğlu: Adet olarak büyüme beraberinde finans, organizasyon, lojistik ve fiziksel alan yatırımları gerektirmekte. Yönetim olarak bunları kendi içimizde tartışıyor ve değerlendiriyoruz. Satış adetlerimiz çoğaldıkça lokasyonumuz dışındaki yerlerde hatta illerde yapmış olduğumuz teslimatlar da artıyor. Bu noktalarda diğer yetkili satıcı dostlarımız bize destek olmakta ve hizmeti kesintisiz sürdürmekte. Adetler arttıkça bu yerlerde yoğunlaşan kapasite nedeni ile zorlanacağımız dönemler oluşabilecektir. Markalarımızın yetkilileri ile birlikte bu konuda çözüm arayışlarımız sürmekte. İstanbul dışında farklı noktalarda filoya özel teslimat alanları açma ihtiyacı oluşabilir. İlerisi için, lokasyon ve lojistik hizmetler yönünde yatırımlarımızı yönlendirmemizin daha öncelik teşkil ettiğini düşünüyorum.

Ayberk Kıyıcıoğlu: Filo için ayrılmış olan otoparkımız, yıkama ekibimiz, servis çalışanlarımız hepsi konusunda başarılı kişiler. Bazen aynı gün içinde 50 - 60 araç teslimatı olabiliyor.

Levent Gezek: Yatırımı aynı zamanda insan kaynakları üzerinde de yapıyoruz. Müşterilerimizi artık küçük çaplı filolarda ve kobilerde arayacağız. Ayrıca ticari araçta da büyümek istiyoruz.

Türkiye’de tek olduğunu bildiğimiz filoya özel servis imkanınız var. Bu konuda hakkında biraz bilgi verebilir misiniz ? Ayberk Kıyıcıoğlu: Kiralama şirketleri için satıştaki anlattığımız hız ve kalite ne kadar önemliyse; satış sonrasında da aynı hız ve kalite önemli çünkü müşteriler aynı beklenti içersinde oluyorlar. Aracın bakım ve onarımı için servise randevulu gelmesi veya gecikmeli gelmesi memnuniyetsizlik yaratıyor. Biz de hizmet kalitemizi çeşitlendirmek için Avek Otomotiv olarak Volkswagen tarafında bir ‘filo mekanik servis’ açtık, burada sadece filo şirketlerine özel çalışıyoruz. Randevulu sistem yine de var, ancak gün içinde veya bir sonraki gün için randevu

32


TA R İ H Ç E A U D I Q U AT T R O ’ N U N H İ K AY E S İ

quattro nasıl ortaya çıktı? quattro’nun bir mit haline gelmesinde, bu hikayede izlenen yol da pay sahibi. Finlandiya’da başlayan bu yol Viyana’daki bir otoparka kadar uzanıyor. Gelin quattro’nun kısa tarihine bir göz atalım... Panorama Turracher Höche Oteli tam anlamıyla Sovyet tarzını yansıtan bir bina. Bu beton yığını, 1967 yılından beri Kaernten ve Steiermark arasındaki sınırda bir tepede yer alıyor ve asansörlerinin kapıları halıyla kaplı. Bunları bilmeden quattro efsanesinin oluşumu hakkında vereceğimiz ipuçlarını anlamak kolay olmazdı. Üçüncü katta, havuza giden yol üzerinde manzaraya hakim ve fotoğraf çekimine uygun büyükçe bir dinlenme odası var. Etrafta neredeyse her şey kayak üzerine kurulu ama odadaki langırt masasının üzerinden baktığımızda havaya kar bulutları yükselten bir quattro görüyoruz. Volkswagen’in pazarlama müdürleri Avusturya’da kış lastiği testleri için buluştuklarında takvimler Ocak 1978’i gösteriyor. Turracher Höche çevresindeki karla kaplı yolları kapsayan organizasyonda Audi’nin imzası var. Ana konu quattro. Wolfsburglular 4 tekerlekten çekişin gücünden etkilenirlerse ancak o zaman seri üretim için bir umut oluşabilir. Finlandiya’nın polar gecelerinde ortaya çıkan bir fikrin son sınavı diyebiliriz. Çayırdan tüm dünyaya O zamanlar Jörg Bensinger 4 tekerlekten çekişli bir Volkswagen Iltis’le Finlandiya’da kış testlerini gerçekleştirirken, 75 HP’lik basit ve temeli eskiye dayanan aracıyla kendisine eşlik eden çok daha güçlü otomobillerden daha hızlı yol alıyor. Bu sırada Bensinger, modern ve güçlü bir binek otomobili 4 tekerlekten çekişle donatmanın ne kadar da harika olacağını düşünüyordu. Ingolstadt’a döndüğünde bu

34

fikriyle dönemin üst düzey yöneticileri Treser ve Piech’i kısa sürede etkiledi. Ancak bu işin kolay kısmıydı. Ocak 1977’de geliştirme çalışmaları başladı. Mühendisler VW Iltis’in 4x4 sistemini önce B1 kodlu birinci nesil Audi 80’e sonra da 1978’de tanıtılan B2 nesline adapte ettiler. Ekip ortaya çıkan prototipi Volkswagen Grubu’nun teknik konulardan sorumlu yöneticisi Profesör Ernst Fiala’ya sundu. Fiala, 4 tekerlekten çekişin sağladığı avantajlardan kısa sürede etkilendi ve A1 prototipini memleketi Viyana’ya götürdü. Günlük kullanılan prototipin direksiyonuna geçen Fiala’nın eşi bir akşam operaya gittiğinde 4 tekerlekten çekişli Audi 80’in otoparkta ne kadar zor manevra yaptığını fark etti. Bu durumun sebebi sabit oranlı güç aktarımıydı. Profesör Fiala bunun üzerine ekibe merkezi bir diferansiyel eklemelerini tavsiye edip başarılar diledi. Profesörü etkilemek başarıldığına göre sıra diğer yöneticilerin onayını almaktaydı. Dönemin VW başkanı Toni Schmücker’i etkilemek için Audi, Ingolstadt İtfaiyesi’ni alarma geçirdi. Schmücker gelmeden önce bir çayır itfaiye araçlarıyla ıslatılmıştı. Başkan, arkadan itişli (BMW 7 Serisi) ve önden çekişli (Audi 100) iki araçla art arda ıslak çayırı tırmanmaya çalıştı ama her seferinde çayırın orta yerinde saplanıp kaldı. Sıra quattro’ya geldiğinde ise 4 tekerlekten çekişin sağladığı üstün tutunma ve güç aktarımı sayesinde yokuş kolaylıkla çıkılmış hatta Schmücker’in gazdan ayağını çekmesi bile gerekmişti. Başkan “olur”unu verdikten sonra Audi satı-

cılarının etkilenmesi gerekiyordu. Bunun için istikamet Turracher Höhe olarak belirlendi. Lastik testleri için teknisyenler ve mühendisler gece dağa tırmanıyordu. Vadideki Turrach’tan zirvedeki Rossantin’e giden alternatif bir yol özellikle çok çetindi. Ve bu yolun bir bölümünden geçiş Çek veliaht prenslerinden birinin iznine tabiydi. Yol öylesine dik ve zorluydu ki bu bölümü, özellikle de kışın, sadece arazi araçlarıyla geçmek mümkün oluyordu. Ve 1978 yılının kışı da sert kışlardan biriydi. Turrach’a giden bir yol daha vardı: Salzburg’un biraz gerisine karanlık bir vadiyi geride bırakıp sonrasında yavaşça yukarı çıkıyordu. Ancak yol uzun sürdükçe Audi’nin pazarlama yetkililerinin 4 tekerlekten çekişten etkilenmesi de hızlanıyordu. Hartmut Warkuss tarafından tasarlanan ilk quattro, 1980 Cenevre Otomobil Fuarı’nda sahneye çıktıktan sonra 1981’de Dünya Ralli Şampiyonası’nda start alıyordu. Audi, Dünya Ralli Şampiyonası’nda mücadele edebilmek için 4 tekerlekten çekişin iznini almak için FIA’ya başvurdu ve FIA’nın yanıtı da olumlu oldu. quattro böylece ralli sporunda da bir devrime imza attı. Audi başvurusunu daha önce de yapabilirdi ancak bundan vazgeçti. “Rakiplerimizin cesaretini daha önceden kırmamalıydık. Yoksa kendilerini daha yarışlar başlamadan şanssız görebilirlerdi” bu sözler 1983 yılında iki Dünya Ralli Şampiyonluğu kazanıldıktan sonra Ferdiand Piech tarafından söylenmişti. Üst üste kazanılan iki dünya şampiyonluğu quattro efsanesinin sonu değildi. Aksine efsanenin başlangıcıydı.

Quattro etkisi Karanlık bir pazar gecesinde Aix-les-Bains’in güneyindeki caddede tanımlanamayan bir cisim ortaya çıktığında takvimler 25 Ocak 1981’i gösteriyordu. Tecrübeli Fransız ralli pilotu Bernard Darniche asfalt üzerindeki UFO’nun çıkardığı sesi taklit ediyordu. Meslektaşı Bruno Saby sessizliği bozuyordu: “Şimdiye kadar otomobiller arasındaki zaman farkını tutmak için bir kum saati yetiyordu. Yarından itibarense quattro ve diğerleri arasındaki fark için bir takvime ihtiyacımız olacak ” Neler oluyordu? Direksiyonunda Fin pilot Hannu Mikkola’nın olduğu quattro, bir zamanların şampiyonu Darniche’in komutasındaki hızlı Lancia Stratos’u ensesinde takip ederken 49’uncu Monte-Carlo Rallisi’nde 10 km geride kalmıştı. Profesyonel ralli pilotları aynı zamanda da iyi birer hesaplayıcıdır: quattro akrobatı Mikkola 10 km’de bir dakika hızlıydı ve bu da kilometre başına 6 saniye anlamına geliyordu. Kontrol noktalarıyla birlikte aradaki fark 1 kilometrede 2.4 saniyeye kadar düşse bile bu değer f inişte 30 dakikalık bir fark yaratıyordu. Bu sayılar aynı zamanda motorsporlarında başlayan bir devrimin kodlarıydı. Bir sahne olarak ralli Bu devrimin ardındaki isim Porsche 917 ile spor otomobil dünyasını uykusundan uyandıran Avusturyalı bir mühendisti: Ferdinand Piëch. Piëch, Porsche’nin ilk Le Mans zafe-

rinden sonra Audi’de ralli sporunu ön plana aldı. Bugün V W Denetleme Kurulu Başkanı olan Piëch biograf isinde ralliyle ilgili olarak şunları söylüyor: “Seri üretim modellerden geliştirilen ralli otomobilleri sprint ve maratonda, her türlü yol ve hava koşulunda ışıldıyor. quattro’nun avantajlarını göstermek için daha iyi bir sahne olamaz.” Piëch ve ekibi ralli sporunu yeniden şekillendirdi: Dört tekerlekten çekiş ve turbo motor, bir gecede motorsporlarının bu disiplinde başarılı olmak için standart konf igürasyon haline geldi ve bu standart bugün de geçerli. Audi quattro’dan bir yıl öce 4 silindirli atmosferik motora sahip arkadan itişli bir Fiat 131 Abarth, Walter Röhrl’le dünya şampiyonu olmuştu. Ancak Audi’nin dünya şampiyonu olması için pek çok detayın olgunlaşması gerekiyordu. Markanın rallideki tecrübesizliği bazı aksiliklerin yaşanmasına ve fırsatların kaçırılmasına da neden olmuştu. 1981 yılında Monte Carlo Rallisi’nde Mikkola’nın yarış dışı kalması da bu durumlardan biriydi. Finlandiyalı yıldız pilot bir viraj öncesinde fren yaparken ayağı fren pedalından kaydı ve otomobilin ön tekerleklerinden biri yol kenarındaki duvara çarparak parçalandı. Mikkola, Monte Carlo’dan birkaç hafta sonraysa co-pilotu Arne Hert’in vatanında işleri yoluna koydu ve İsveç Rallisi’ni kazandı: Bu Audi quattro’nun imza atacağı 23 birincilikten ilkiydi. 1982 yılında Mikkola/Hertz ve takım arkadaşları Michèle Mouton/Fabrizia Pons 7 birincilik elde etti.

İlk Dünya Şampiyonluğu 1982’de Michèle Mouton Dünya Ralli Şampiyonu bile olabilirdi. Ancak Fildişi Sahili’ndeki yarıştan önce babasının ölümüyle sarsıldı. Mouton şampiyonada sürücüler şampiyonluğunu kaybetmiş olsa da Audi ilk markalar şampiyonluğunu elde etti. Bu başarı o güne kadar genelde sağlam ancak sıradan otomobiller üreten bir marka olarak bilinen Audi için bir mihenk taşı oldu ve “Teknolojyle bir adım önde” sloganı markanın bundan sonraki hayatını doldurmaya başladı. 1983 yılında Finlandiyalı pilot Hannu Mikkola quattro’ya ilk sürücüler şampiyonluğunu da kazandırırken, Stig Blomqvist’in performansıyla Audi “duble” yaparak hem markalar hem de sürücüler şampiyonluğunu elde etti. Alman ralli yıldızı Walter Röhrl nihayet hayranlarının beklentilerini karşılayarak quattro kokpitindeki yerini aldı: Co-pilotu Christian Geistdörfer’le birlikte quattro’nun direksiyonuna geçtiği ilk yarışta Monte Carlo Rallisi’ni kazandı ve bu prestijli ralli klasiğinde dördüncü kez birincilik kürsüsüne çıkmış oldu. Quattro’nın Gelişimi Yeni sezondaki teknik beklentiler aks aralığı 32 santimetre kısaltılan Sport quattro ile karşılandı. Mayıs 1984’te kısa quattro Korsika Rallisi ile prömiyerini gerçekleştiriyordu. Bu yarışta tıpkı Audi Sport quattro gibi ilk kez sahneye çıkan, Grup B’nin tüm teknik kurallarını bünyesinde barındıran dört tekerlekten çekişli Peugeot 205 T16, yarışta şovu Audi’nin elinden aldı: Peugeot’nun Finlandiyalı pilotu Ari Vatanen, rallinin ikinci

35


TA R İ H Ç E A U D I Q U AT T R O ’ N U N H İ K AY E S İ

etabına kadar liderliği elinde bulundururken yaşanan bir kaza, yeni 205’in ilk yarışından galibiyetle ayrılmasına engel oldu. Yağlama sistemindeki bir teknik arıza Audi’yi yarış dışı bıraktı. Dünya şampiyonluğu için gereken puanları Stig Blomqvist çoğu zaman uzun A2 ile toplarken, kısa Sport quattro hafif leyerek tartıda sadece 995 kg geliyordu. İsveçli pilot şampiyonluğa yürürken yarış otomobilini “Hepsinin en iyisi” olarak tanımlıyordu. Blomqvist Fildişi Sahili’ndeki başarısında da Sport quattro’suna güveniyordu. Son şampiyon Audi, 1984 kasım ayından 1985 eylül ayına kadar şampiyonada birincilik elde edememişti: Kriz kelimesi Audi’nin motorsporları departmanında daha çok duyulur hale gelmişti. Walter Röhrl ve Christian Geistdörfer ikilisi, Ekim 1985’teki Sanremo Rallisi’nde elde ettiği birincilikle takım üzerindeki baskıyı biraz olsun azaltmıştı. Son Dünya Şampiyonası Birinciliği Almanlar üç hafta boyunca yarış için hazırlanmıştı. Bu quattro’nun Dünya Ralli Şampiyonası’ndaki son birinciliği olacaktı. 1986 yılı, Roland Gumpert’in yerine gelen yeni Motorsporları Başkanı Herwart Kreiner ve yeni bir debriyaj ile yeni yarı otomatik PDK şanzıman gibi yeniliklerle devam edecekti. Ancak sezonun ikinci ayağı olan Portekiz’de diğer takımların karıştığı ve seyirci güvenliğinin otomobillerin ardında tutulduğunu ortaya çıkaran kazadan sonra Audi Grup B otomobilleriyle Dünya Ralli

36

Şampiyonası’ndan çekildiğini açıkladı. Uluslararası Motorsporları Federasyonu da 1987 yılında Dünya Ralli Şampiyonası’nda sadece seri üretime daha yakın ve daha güçsüz Grup A otomobillerinin katılacağını ve planlanan Grup S’in de ipral edildiğini açıkladı. Bu haber aynı zamanda Audi’nin Grup S için hazırladığı ortadan motorlu prototipin de istikametinin müze olduğu anlamına geliyordu. Audi’nin fabrika takımı şampiyona için ağır ve büyük Audi 200 quattro’yu hazırlarken, 238 HP’lik gücüyle rakiplerinden güçsüz olan yeni yarış otomobili, buna rağmen Dünya Ralli Şampiyonası’nın en zorlu ayağı olarak kabul edilen Afrika’daki Safari Rallisi’ni Hannu Mikkola/Arne Hertz ve Walter Röhrl/Christian Geistdörfer ikilileriyle ilk iki sırada tamamlayarak dubleye imza attı. Audi’nin motorsporları departmanı Audi Sport için gelecek bundan sonra pistlerdeydi. Walter Röhrl yaklaşık 600 HP gücündeki bir Sport quattro E2 ile Amerikan tırmanma yarışı Pikes Peak’i rekor zamanla kazanırken, Ingolstadt’ta 200 quattro platformunun kullanıldığı bir pist yarışçısı planlanıyordu. Audi Sport 1988’deki ilk pist sezonunda, Trans Am Serisi’nde hem markalar şampiyonu hem de Hurley Haywood ile sürücüler şampiyonu olarak dört tekerlekten çekişin asfaltta da işe yaradığını gösteriyordu. Bir sonraki sezonda hazırlanan 90 quattro markanın ilk saf kan yarış otomobiliydi: Hans-Joachim Stuck, yeni otomobille IMSA Serisi’nde üçüncülüğü elde ederken 1990’da

Alman Binek Otomobil Şampiyonası’na (DTM) geçiş yapan Stuck, V8 quattro ile ilk yarışından birincilikle ayrıldı. Frank Biela da aynı otomobille birincilikler elde edip Audi’nin markalar şampiyonu olmasında önemli rol oynadı. Frank Biela takip eden sezonlarda ortaya koyduğu performansla en başarılı quattro pilotlarından biri haline geldi. Audi, DTM’de V8’den sonra volüm modelleri 80 ve A4’le mücadele etti: Fabrika takımının Alman pilotu DTM dışında Frans ve İngiltere’deki şampiyonları da kazandı. Macau’daki Binek Otomobil Grand Prix’si ve Paul Ricard’da koşulan FIA Dünya Finali de Biela’nın portföyündeki başarılar arasında yer alıyor. Emanuele Pirro ve Rinaldo Capello gibi pilotlar da Audi’nin diğer DTM şampiyonluklarında pay sahibi isimler arasında yer alıyor. Biela ve bu yarışçılar Audi’nin motorsporlarındaki bir sonraki büyük adımının ana dayanak noktalarını oluşturdu: Le Mans Prototipleri (LMP). Audi bugüne kadar Le Mans 24 Saat yarışlarında 13 galibiyet elde etti. Bu sayı, rekortmen Porsche’den sadece 3 eksik. 2012’den bu yana quattro aktarma da başarı reçetesinde yer alıyor: Hibrit motorlu R18 E-Tron quattro’da geleneksel arkadan itişe ek olarak, ön tekerlekleri hareket ettirme görevi bir elektro motora veriliyor. Audi, LMP sınıfındaki bu otomobille üç kere üst üste Dünya’nın en ünlü dayanıklılık yarışını kazandı: quattro etkisi yaklaşık 35 yıldır devam ediyor.

37


AKSESUAR /TEKNOLOJİ

Y Ü KL E M E A L A N I N I BÜY ÜT ÜN

DA H A U Z U N P İ L ÖMRÜ İÇİN

AKT İ Vİ T E B İ LEK Lİ Ğİ Garmin entegre GPS sensörlü Vivosmart HR+ adındaki fitness bilekliğiyle kalp ritmi ölçümü, adım, kalori hesabı ve aktivite takibi yapabiliyor. GPS sayesinde ise aktivite haritasını da gösterebiliyor.

AU DI İMZA L I SAAT Audi Collection’ın bu şık saati Blackline Power Reserve adını taşıyor. Deri kayışa ve otomatik mekanizmaya sahip olan model Almanya’da üretiliyor. 42.5 mm’lik çapla birlikte K1 Glass cam kullanıyor. Kalabalık bir aileniz var ve gezmeyi de çok seviyorsunuz... Passat Variant’ın yükleme alanının yetmeyeceğini düşünüyorsanız işte çözüm VW’in orijinal aksesuar listeside yer alan Roof Box. 340 lt’lik kapasitesi olan bu ekstra yükleme alanı, özel bir kilit sistemiyle donatılmış.

OTO M O B İL İN İZ İ SPO RT İF L EŞT İRİN Son dönemin en beğenilen ilgi gören markalarından biri olan Seat, orijinal ekipman listesindeki sportif gövde aksesuarlarıyla otomobilini kişiselleştirmek isteyenler için şık çözümler sunuyor. Bunlardan biri de Leon modeli için üretilmiş olan cam üstü spoyler...

Z E N I TH ’ TE N Y E N İ B İ R E F SA N E Zamanın ustası Zenith, yeni tasarımıyla efsaneler arasına bir kez daha adını yazdırdı. Dünyaca ünlü marka, klasik otomobil dünyasının en prestijli or-

Audi’nin aksesuar listesinde yer alan ön spoyler, tampona entegre olarak hem daha aerodinamik bir sürüş hem de A3’ünüze daha sportif bir görünüm katıyor.

Skoda tarafından üretilmiş olan 18 inç’lik ebada sahip Turini adını taşıyan Gun Metal rengindeki jantlar özellikle Octavia ve Superb modellerini farklı kılıyor.

38

ZO R LU ŞART LAR A LTI N DA Olympus, zorlu koşullara dayanıklı yeni aksiyon kamerası Stylus Tough TG-Tracker, barometrik basınç, sıcaklık ve ivmeölçer gibi sensörleri bünyesinde barındırıyor.

Jaybird Freedom Wireless, plastik yerine metal enjeksiyon kalıplama yöntemiyle üretiliyor. Spor yapmayı seven ve modayı yakından takip eden kullanıcıların ilgisini çekeceğe benzeyen ürün, pasif gürültü engelleme teknolojisi kullanılıyor. Kulaklığın bekleme süresi ise 110 saat.

DA H A ÇOK ZO O M Canon, yüksek zoom yeteneğine sahip PowerShot SX620 HS adını taşıyan makinesiyle 25 kat optik yakınlaştırmaya olanak tanıyor.

AU DI A3 İÇİN Ö N SP OY L ER

DAH A ŞIK VE DAH A SPO RT İF

JAY B I RD Y ENİ KAB LOSUZ KULAK LI K

HP, uzun pil ömrüyle dikkat çeken yeni dizüstü bilgisayarı EliteBook 1030’u görücüye çıkardı. Pili tam şarj edildiğinde 13 saate varan kullanım imkanı sunan bilgisayar, 512 GB’a kadar SSD alanına olanak tanıyor.

HTC 10 T ÜRK İ Y E’D E

VW T UT KUS U VW tutkusunu her yerde belli etmek isteyen kullanıcılar için R imzalı şapka tüm VW satış noktalarında.

ganizasyonlarından biri olan Tour Auto Optic 2000 için çok özel bir koleksiyon yarattı. 42 mm çapındaki çelik kasaya sahip olan model, iki yuvarlak düğme ve yivil tepe ilk bakışta dikkati çekiyor.

Teknoloji uzmanlarınca yılın en iyi telefonu olarak değerlendirilen HTC 10, birinci sınıf kameraları, eşsiz standartlardaki ses kalitesini, etkileyici tek parça metal tasarımı ve benzersiz bir performansı bir araya getiriyor.

39


S A Ğ L I K L I YA Ş A M F O R M A G I D E N Y O L

Forma giden yolda,

profesyonel dokunuşlar Sporcular dışında fitness tutkunlarının da daha iyi bir form için bazı tüyolara ihtiyaçları var. HAZIRLIK VE PLANLAMA YAPIN

MUTLAKA DiYETiNiZi ARADA BOZUN Diyetinizi mükemmel bir şekilde takip ediyorsanız, ödül öğünü mutlaka yapmalısınız. Her 4 günde bir yapılan ödül öğünü, size hiçbir şekilde zarar vermeyecektir ve size diyet yapıyormuş gibi de hissettirmeyecektir. Burada önemli olan, ödül öğününü ödül gününe çevirmemenizdir. Ödül öğününü günün son öğünü yapmakta fayda vardır. Bu sayede insülin bütün gün çıkmaycak ve açlıktan ölmeyceksiniz, sadece uyumuş olacaksınız.

40

Bazıları yemeklerini haftada bir toptan hazırlayıp, hafta boyunca onları tüketmeyi tercih ediyor, ben buna kesinlikle katılmıyorum! Taze hazırlanmış yemek her zaman çok daha besleyici ve kolay sindirilir. Buzdolabından habire etleri çıkarıp ısıtmak, hem besin değerini düşürür hem de eti kayış gibi yapar. Eğer vaktiniz yoksa en azından haftada 2-3 defa hazırlık yapın ve değeri düşmüş kayışla beslenmeyin.

TATLANDIRICI KULLANIN Eğer şeker delisiyseniz, tatlandırıcılar bu duruma çare olabilir. Tatlandırıcı olarak ‘sucralose’ yani ‘Splenda’ kullanabilirsiniz. Bitkiden elde edilen stevia ise, başka bir alternatif sunabilir. Yalnız özellikle ‘aspartame’ fazla oranda alınırsa baş ağrısı ile beraber ishale bile sebebiyet verebilir, laksatif etki yaratır.

SEBZE ŞART!

LEZZET KATIN

Özellikle liften bol sebzeler, düşük karbonhidrat günlerinde hızır gibi yetişir. İçlerindeki bol lif sayesinde tokluk hissi oluştururlar. Bol bol brokoli, kabak, kuşkonmaz ve biber tüketin. Havuç, bezelye ve mısırdan çok yüksek şeker içerikleri sebebiyle kaçın.

Her türlü baharatın yanında organik hardal kullanabilirsiniz. Ayrıca düşük sodyumlu soya sosu ve acı sos kullanabilirsiniz. Bu şekilde kuru kuru et yemekten kurtulmuş olursunuz. Tabii baharatları da abartmamakta fayda var. Fazla acılı baharatlar midede aside ve reflüye neden olabilir.

BAHARAT KULLANIN Tarçın : Tarçın kan şekerini sabit tutar. Bu sayede kilo vermede etkisi yüksektir. Turmeric: İltihap iyileştirici özelliği vardır ve çok güçlü bir antioksidanttır. Kırmızı Biber: Acı kırmızı biberin içindeki ‘capsaicin’ maddesi termojenik etki yaratır. Vücut ısısı artar ve kalori yakımını hızlandırır.

41


T R E N D K Ü LT Ü R S A N AT P O L LINI AYA K KA BI Kalın bantlara sahip yeni sezon Pollini ayakkabılar, 1295 TL’lik fiyatıyla Vakko mağazalarında.

Krater dokusunun parıltılı taşlarla taçlandırdığı So CHIC’in yeni serisi, etrafa ışık saçmak isteyen kadınların favorisi olacak.

Lego detayıyla tasarlanmış Les Petits Joueurs çantalar Vakko’da.

Zeytinli Rock Festivali

80’li yıllarda TRT’de de yayınlanan İpek Yolu belgeselinin müzikleriyle hatırladığımız Altın Küre ve Grammy ödüllü Kitaro ülkemizde ilk kez Zorlu PSM’de ve Congresium’da sahne alacak.

Geçtiğimiz yıl toplamda 100 bin’den fazla müzikseveri buluşturarak, izleyici rekoru kırmayı başaran Zeytinli Rock Festivali, bu yıl 25-28 Ağustos tarihleri arasında yine Balıkesir Zeytinli Dalyan Sahili’nde muhteşem bir kadro ile gerçekleşecek. Etkinliğin biletleri Biletix’de ve satış fiyatı 132 TL.

New age ve dünya müziğinin öncü isimlerinden Kitaro özel orkestrası eşliğinde 16 Kasım’da Zorlu PSM’de, 15 Kasım’da Ankara Congresium’da.

SO CH IC KRAT E R

ÖZ EL BIR ÇANTA

Kitaro

Bilet fiyatları: 55 TL - 165 TL (Ankara Congresium) 110 TL - 380 TL (İstanbul Zorlu PSM)

N AC A R S ET Son dönemin trendi bilekliklerle kombin yapılan Nacar saatler, özel kutusunda satışa sunuluyor.

LU F IAN CEKET

Stil sahibi erkekler için iyi bir alternatif olan Lufian ceketin fiyatı, 1499 TL.

PI RLANTA MI O?

GÜ Ç LÜ B İ R PA R F Ü M

Ariş Pırtlanta rengarenk ve dinamik formlarda tasarlanan yepyeni ürünlerini satışa sundu.

Lara Fabian Dünya üzerinde 20 milyonun üzerinde albümü satılan ünlü pop yıldızı Lara Fabian, 73 Organizasyon ve Piu Entertainment işbirliği ile 26 Ağustos’ta Çeşme Açık Hava Tiyatrosu’nda müzikseverlere eşsiz bir müzik ziyafeti yaşatacak. “I will Love Again” ve “Je’Taime” gibi parçalarıyla müzik listelerini alt üst eden ve tüm zamanların gelmiş geçmiş albümü en çok satan Belçikalı kadın sanatçı, 1988 yılında 33. Eurovision Şarkı Yarışması’nda Lüksemburg’u temsil etmiş ve “Croire” adlı parçayla 4. olmuştu. Tarih: 26 Ağustos 2016 Yer: Çeşme Açıkhava Tiyatrosu, İzmir Bilet fiyatları: 60 TL - 250 TL

ENCRE NOIRE, maskülen ve zamansız şıklığa önem veren erkekleri fethedecek.

ERKEK MAYO ŞORT Pierre Cardin imzalı renkli şort mayolar 89.95 TL’lik fiyatlarla...

Sessizlikte Diyalog Dünyada milyonlarca kişi tarafından ziyaret edilen Sessizlikte Diyalog sergisi, Gayrettepe Metro İstasyonu’nda. Özel bir alana kurulmuş sergide işitme engelli rehberleriniz ile birlikte, tamamen sessiz bir ortamda sözsüz iletişimi keşfedeceksiniz. Empati kurma yeteneğiniz ile birlikte farkındalığınızın da artmasını sağlayacak bu sergi, hayatınız boyunca yaşabileceğiniz en olağanüstü deneyimlerden biri olacak. Tarihler: 22 Temmuz - 14 Ağustos Yer: Gayrettepe Metro İstasyonu Dialog Sergi Alanı Ücret: Tam 30.00 TL İndirimli 22.00 TL

42

43


S ÖYLEŞİ IPEK TUZCUO Ğ LU

Neye ilgim varsa onun eğitimini almak isterim

Ünlü oyuncu İpek Tuzcuoğlu ile dünden bugüne yaşamını, projelerini, planlarını ve tabii ki direksiyonda nasıl vakit geçirdiğini konuştuk. Oyunculuk hayali nasıl başladı? Hikayenin başını biraz anlatır mısınız? Oyunculuk çok istediğim bir meslekti. Yapı olarak da neye karşı ilgim varsa onun eğitimini almak isterim. Mesela küçükken balerin olmak istiyordum ardından eğitimini aldım. Sonrasında balerin ve müzikal dansçısı olma isteğim tiyatro oyuncusu olma sevdasına dönüştü. O dönemde sinema oyunculuğu olsaydı onu da okumak isterdim fakat o zamanlar oyunculuk eğitimi sadece konserva-

“Kazaya sebebiyet verecek kullanım hataları ve trafik kurallarını ihlallerine fazlasıyla sinirleniyorum”

tuarın tiyatro bölümlerinde vardı. H.Ü Devlet Konservatuarı Tiyatro Bölümünden 1994-1995 mezun olmamla birlikte diplomalı serüvenim başladı. İlk kez TV dizisinde oynadığımda henüz 16 yaşındaydım. Adını hala hatırlarım, Evlilik Cüzdanı’ydı ve TRT’de yayınlanmıştı. Hayat sadece oyunculukla mı geçiyor? Onun dışında profesyonel ya da amatör olarak yaptığınız farklı bir iş veya aktiviteler var mı?

Tabii ki hayır, ama çalışarak geçiyor desek yeridir. Oyunculuk dışında program sunuculuğu da yapıyorum. Aylık yazılarım oluyor. Sinema ve dizi senaryoları okuyarak ya da program formatları üzerine çalışarak da geçiyor. En mutlu olduğum aktivitem şu dönem apartmanımızın bahçesindeki kediler... Sabah akşam mutlaka onları ziyaret ederim... Orası adeta rehabilite alanım da diyebiliriz. Evde de bir kedimiz var, onlarla geçirdiğim zaman bana pek iyi geliyor. Evde olduğum zamanların çoğu şu an için yaptığım iftar programından için araştırma yaparak geçiyor. Çalışma halinde olduğum her ne ise o konuyla ilgili araştırmalar yapıp yeni bilgiler öğrenmeyi seviyorum. Asmalı Konak dizisinden önce de birçok projede yer aldığınızı biliyoruz. Fakat bu rol akıllara çok kazınan bir karakter olmuştu. Bundan sonrasında sizi en çok etkileyen karakter hangisiydi? Şimdiye kadar yapmış olduğum bütün projelerde aynı titizlik ve disiplinle çalıştım öncelikle onu vurgulamak isterim. İz bırakan karakterler derseniz; sanıyorum ki Dicle... O... Çocukları filmindeki Hatice karakteri, Düriye, Diğer Yarım’daki Meryem ve son iki filmde canlandırdığım karakterler diyebilirim. En çok hangi ünlü Hollywood yıldızıyla nasıl bir rol oynamak isterdiniz? Bunu pek düşünmedim ama sanırım Meryl Streep olurdu. Onunla her sahnemin olacağı bir film olsa onu doya doya yakından izlesem bir dolu şey öğrenirdim hayranı olduğum bir oyuncuyla oynamak isterdim. Bize biraz da yeni projelerinizden bahsetmek ister misiniz? Son olarak Ankara Yazı

44

isimli bir sinema filminde rol aldınız. Nasıl bir film oldu? Sıkı yönetim döneminde, 1978 - 1980 yılları arasında geçen bir hikaye. Rahmetli Mustafa Pehlivanoğlu’nun yaşamını, tutuklanmasından idamına kadar olan süreci işliyoruz. Diğer 80 dönemi filmlerinden farkının şu olduğu söylenebilir; filmin odağında ideoloji, ideolojik mücadele yok, sakat bir adalet mekanizması tarafından oğulları ölüme gönderilen bir ailenin duygu dünyasının, hamasete kapılmadan aktarılması var. Bir ailenin gözünden bakıyoruz dönemin acılarına ve hikayeye, ailenin dramını anlatıyoruz. Bir anne ve bir babanın, adil yargılanma hakkı tanınmayan, ne yazık ki idam edilen çocuklarının yanında durma ve yalnızlaşma halleri... Emeğimin karşılığını aldığım bir film oldu diyebiliriz aslında. Çok güzel geri dönüşler aldım. İyi ki bu projenin içinde olmuşum dedim. Oynadığım rol; acıları, kederleri çırpınışları olan dramatik bir karakter. İlk defa bu hayatta izi olan gerçek bir karakteri oynadım. Ülkücü camianın Zeynep Ana dediği birini canlandırmak büyük bir sorumluluktu aynı zamanda. Kendisiyle yapılmış röportajları ve videoları seyredip dönem araştırması yaptım. Çekim süresince de Zeynep Anne’nin maneviyatına çok dua ettim. Beyaz perdede İpek değil Zeynep Ana olsun diye bir çabam oldu. Çok şükür ekip olarak bunu da başardık. Biraz da sizin sektörün dışına çıkalım ve otomobilden bahsedelim… Günlük hayatta otomobil kullanıyor musunuz? Bir otomobil sizin için ne ifade ediyor? Başka bir deyişle bir otomobilden neler beklersiniz? Sürekli...İstanbul gibi bir şehirde yaşıyorsanız eviniz ve iş yerinizden sonra vaktinizin en çok geçtiği yer otomobilinizdir. Bendeniz için de öyle. Allahtan otomobil kullanmayı çok severim ve keyif alıyorum. İstanbul trafiğine rağmen eskiden de öyleydi hala bu keyifli hal devam etmekte. Aracımda mutlaka tesbihim vardır, su, bisküvi ve hurma... Bunları eksik etmem. Belli mi olur? İstanbul trafiği bu, bir bakarsınız 15 dk’lık mesafe bir saate çıkar. Radyo olarak da Voyage dinlerim sürekli. Otomobilden beklediğim ise; güvenlik önceliği... Yol tutuşunun iyi olması önemlidir. Olağanüstü konfor ve lüks aramam. Havalı değil güvenli olsun yeter... İstanbul trafiği malum. Sinirli misinizdir? Bu keşmekeşte otomobilin içindeyken neler hissediyorsunuz? Tedbirsizliklere kızarım. Sinyal vermeden dönen ve pat diye duranlar... Allah korusun kazaya sebebiyet verecek kullanım hataları ve trafik kurallarını ihlallerine fazlasıyla sinirleniyorum. Biraz kuralcıyım anlaşıldığı üzere. Arkamda araç olmasa bile sinyal veririm. Bir de trafikte inatla sol şeritten aheste aheste boğazda tekne sefası yapar gibi gidenler vardır, işte onlar İstanbul trafiğinin tıkanmasına sebep olanlardır.

45


G E Z İ P H U K E T, TAY L A N D

Cennetin fragmanı: Phuket - TAYLAND

Yaşadığınız kalabalık, gürültülü hayattan bir süreliğine kopmaya ne dersiniz? İşte karşınızda cennetin fragmanı niteliğindeki Phuket...

Tachai Adası’ndaki doğa yer yüzündeki tüm güzellikleri yansıtıyor.

YA Z I : U C A K Y O L C U S U T R

Yapmadan dönmeyin! • • • • •

HADI ITIRAF EDIN. Siz de o PhiPhi Adası önündeki kanoların meşhur fotoğrafına en az 5-6 kez baktınız ve iç geçirdiniz. Her Ocak ayı geldiğinde, yeni yılda dilekler havada savrulurken bir tanesi mutlaka Phuket tatili olur. Phuket, Güney yarımkürede olduğu için, gitmek için en doğru zaman Aralık-Nisan aralığı. Bu sürelerin dışında da elbette gidip ziyaret edilebilir ancak yağmurlara ve her dakika değişen, nemli havaya alışmanız gerekebilir. Phuket Adası’na gitmek için en az bir aktarmalı uçuş yapmanız gerekiyor. Farklı alternatif leriniz var. Dilerseniz Sabiha Gökçen Havalimanı’ndan Qatar Airways ile önce Doha’ya ardından Phuket Adası’na yine aynı havayolu şirketi ile direkt olarak uçabilirsiniz. Tercihiniz Türk Hava Yolları olursa (Duyumlarıma göre 2017 senesinde direkt Phuket’e uçuş da planlanıyor) önce Bangkok’a uçmanız, ardından Phuket Adası’na bir başka havayolu şirketiyle (Air Asia veya Thai Airways ile) uçmanız gerekiyor. Ben ikinci

46

tercihi yapmıştım. Yani ilk olarak İstanbul Atatürk Havalimanı’ndan Bangkok’a THY ile gidip oradan da Phuket’e geçmiştim. Fakat Bangkok Suvarnabhumi Uluslararası Havalimanı’ndan Phuket’e yüksek sezonda tüm uçak biletleri çok pahalı fiyatlara satılıyor. Benim tercihim Suvarnabhumi’den yaklaşık 40 dakikalık uzaklıkta yer alan Don Mueang Havalimanı’ndan uçmak oldu. Don Mueang ülke içindeki uçuşların daha sık gerçekleştirildiği havalimanı ve Phuket’e yapılan uçuşlarda fiyat Suvarnabhumi’ye göre yarı yarıya düşüyor. Don Mueang’tan Thai Airways ile Phuket’e geçip ardından 45 dakikalık taksi yolculuğuyla Patong’daki otelime ulaşmıştım. Benim gittiğim dönemde deluxe oda tipine kahvaltı dahil şekilde 2 kişi 7 günlük konaklama için 1.000 TL vermiştim. Şaşırdınız değil mi? Phuket her konuda uygun fiyatlı bir yer. Yemekten masaja, eğlenceden gezmeye kadar her şey ucuz. 45 dakikalık taksi yolculuğu bile 25-30 TL kadar maliyet açıyor. Eğer Tayland’a gidecekseniz bilmeniz

gereken ilk şey çat pat İngilizce. İkinci şeyse pazarlık yapmak. Bu iki şey sizin çok işinize yarayacaktır çünkü pazarlıksız hiçbir şey alınmıyor. Tayland para birimi baht. Ancak siz yanınıza Türk Lirası yerine Dolar alsanız daha iyi olur. Otel araştırırken dikkat etmeniz gereken en önemli şeyse odalarda kasa olup olmaması. Bunun nedeni değerli eşyalarınız ve pasaportunuz gibi kaybetmemeniz gereken şeyleri saklayabileceğiniz en güvenli yerin sadece bir kasa olması. Booking.com’dan otel araştırabilirsiniz ama önce nasıl bir tatil istediğinize karar vermelisiniz. Sakinlik mi? O halde Patong’da kalmayın çünkü her yer curcuna… Eğer dinlenme tatili istiyorsanız Karon ve Kata Beach en doğru tercihler olacaktır. Patong’a 15 dakikalık yakınlıkta olduğu için ana merkezden de uzaklaşmamış oluyorsunuz. Karon ve Kata Beach sadece konaklama için değil, denize girmek için de iyi tercihler. Çok cüzi miktarlara şezlong ve şemsiye kiralanabiliyor. Kata çevresinde lezzetli deniz mahsulleri restoran-

pring Rolls yemeden S Ormanda fil safarisine katılmadan Similan’da denize girmeden Muay Thai müsabakası izlemeden Tiger Bar’da Hangover gecesi geçirmeden

ları, Tayland lezzetleri hatta kuru fasulyeci bile var. Oraya kadar gitmişken kuru fasulyeyi ne yapayım demeyin, emin olun insan Türk yemeklerini özlüyor. Ama o böcek yemeler veya aç kalma rivayetlerine inanmayın. Gayet lezzetli yemekler var ve burası Tayland’ın geneline bakıldığında daha Avrupai duruyor. Phuket’te bekar ve plajda vücudunu sergilemek isteyen bir erkek veya kadınsanız sizin için en doğru tercih Patong. Patong’da onlarca konaklama alanı var ama benim size önerim gerçek bir otel olan ve her yere yürüme mesafesinde yakın olan “Sleep With Me Hotel”. Hemen yanında Phuket’in tek alışveriş merkezi Jungceylon bulunuyor. Aynı zamanda barlar sokağı Bangla Road da otelin çok yakınında. Bangla Road demişken… Phuket’in göz ardı edilemez gerçeği buranın seks turizmiyle geçiniyor olması. Lady Boy olarak adlandırılan (travesti) seks işçilerini her köşe başında görebilirsiniz. Ama bu durum sizi rahatsız etmesin çünkü orada buna meslek gözüyle bakılıyor. Güneş battığında ve

karanlık çöktüğünde Bangla Road’un rengarenk dünyası başlıyor. Tiger Bar en meşhur yerlerden biri. Büyük bir yapı içinde bir sürü yan yana bar yer alıyor. Biraz denize girelim mi? Facebook albümünüzde bir Tayland albümü yapacaksanız mutlaka gitmeniz gereken Phuket Adaları bulunuyor. PhiPhi en meşhuru. Malum Leonardo DiCaprio’nun başrolde yer aldığı The Beach filmi bu adada çekildi. Bu tura kişi başı 1200 baht’a katılabiliyorsunuz. Maya Bay Krabi’yi de gezdirmiş oluyorlar ki bu ada otantik yapısıyla inanılmaz ilgi çekici. Ayrıca Khao Phing Kan Adası da bir diğer görülmesi gereken ada. Bu adayı da genellikle tur rehberleri James Bond Adası olarak lanse ediyor. Bunun nedeni adanın 1974 yılındaki James Bond serisindeki Altın Tabancalı Adam filminde yer almasıydı. Gitmek içinse kişi başı 1400 baht’ı gözden çıkarmanız gerekiyor. Bana kalırsa Tayland’da ulaşımı en zor ve en güzel ada Similan Adası. Hayatım boyunca

dalış yerleri dahil çok turkuaz renk suya sahip deniz gördüm ama böylesini yakından görmemiştim. Hem bembeyaz kum hem de tertemiz suda balıklar size eşlik ediyor. Turun fiyatı 1800 baht ve Patong merkezden ulaşım yaklaşık 4-5 saatlik minibüs yolculuğuyla sağlanıyor. 3 gün tur, 3 gün de Kata Beach dinlenmesi bence muhteşem bir tatil geçirmenizi sağlayacaktır. Alternatif öneriler isterseniz Phuket hayvanat bahçesi turu, Tiger Kingdom’da kaplanlara sarılarak fotoğraf çektirmek, ormanda ATV turu gibi tercihleriniz de var. Phuket’te ulaşım konusu ise muamma. Şehir içinde bence motosiklet veya otomobil kullanmak tehlikeli. Bunun yerine zaten çok uygun fiyatlı olan üç tekerlekli TukTuk’larla veya taksilerle ulaşımınızı sağlamanızı öneriyorum. Phuket’e gittiğinizde dikkatinizi çekecek olan tek bir şey var. Her kim orada bulunuyorsa mutlu olmak için bulunuyor. Bu yüzden oraya uyum sağlayın, eğlenin, yiyin, için, yüzün ve güzel anılarla dönün.

47


S I N E M A - K İ TA P

Gerçek Hesap Bu Nejat İşler Son dönemlerde oyuncular arasında en fazla sevilen isimlerden bir tanesi olan Nejat İşler Gerçek Hesap bu kitabı ile yazarlığa da bir adım atıyor. Nejat İşler’in edebiyat tutkusunu zaten onu tanıyanlar biliyor. Meslek kariyerine kitap satarak başlayan ve ünlü bir oyuncu olduğunda yaptığı ilk yatırımlardan bir tanesi kitap dükkanı açmak olan ünlü isim kitabı “Gerçek Hesap Bu” ile aslında bir anlamda hayranları ile sohbet ediyor. Nejat İşler kitabında hayatından hikayeleri okurları ile paylaşıyor. Kitapta anılarını ve kendisi hakkında bilinmeyenleri bulmak mümkün. Bu yüzden Nejat İşler hayranları için “Gerçek Hesap Bu” tam bir bilgi kaynağı diyebiliriz.

Buz Devri 5

Hayalet Avcıları

Tarzan Efsanesi

Scrat’in meşe palamudunun peşindeki bitmeyen takibi, bu kez Dünya’nın dışına çıkmasına neden olur. Ancak Scrat, birtakım şanssız tesadüfler sonucunda dünyayı yok edebilecek olaylar zincirini başlatır. Dünyaya çarpacağı kaçınılmaz olan göktaşından kaçabilmek için Manny, Sid, Diego ve arkadaşları, daha önce hiç görmedikleri yerler ve yaratıklarla karşılaşacakları bir yolculuğa çıkarlar.

Hayaletlerin gerçekten varolduğunu anlatan bir kitap yazan Erin Gilbert (Kristen Wiig) ve Abby Yates (Melissa McCarthy) eserleriyle ses getirememişlerdir. Kitabın üzerinden birkaç yıl geçtikten sonra Gilbert Columbia Üniversitesi’nde hocalık yapmak için kabul aldığında yazdığı bu kitap ortaya çıkar ve akademik camiada alay konusu olur. Ancak hayaletler Manhattan’a musallat olacaktır.

Anne ve babasını kaybettikten sonra ormanda goriller tarafından büyütülen Tarzan, normal insan hayatına dönmüş, İngiltere’de eşi Jane Porter ile birlikte soylu bir yaşam tarzı sürmektedir. Bir gün Avam Kamarası tarafından yeniden büyüdüğü topraklara, Kongo’da Belçika Kralı tarafından kurulan bağımsız devlete ticaret elçisi olarak gönderilir. Ancak burada Leon Rom’un kurduğu komplodan habersizdir.

Yönetmen: Bedran Güzel Oyuncular: Ahmet Arslan, İbrahim Büyükak, Gupse Özay, Cengiz Bozkurt, Zeynep Koçak Tür: Komedi, Romantik Babasının ölümüne üzülen Berhudar’ı büyük bir şok beklemektedir. Mafya tarafından yolu kesilen Berhudar mafya babasından babasının yüz bin lira kumar borcu olduğunu öğrenir.

Yönetmen: Kevin Reynolds Oyuncular: Tom Felton, Joseph Fiennes, Cliff Curtis, María Botto, Mish Boyko Tür: Aksiyon, Dram, Gizem, Macera Risen, Diriliş’in İncil’deki anlatımını inançsız bir insanın gözünden destansı bir şekilde beyaz perdeye aktarıyor.

48

Gerçek hikâyeden yola çıkan film, nereden geldiği belli olmayan yaşlı bir kadının minibüsünü “geçici” olarak Alan Bennet’in (Alex Jennings) garaj çıkışının önüne park etmesiyle başlıyor.

Ölüme Fısıldayan Adam Büşra Yılmaz Daha önce 4N1K ile ilk gerçek kitabına imza atmış ve büyük beğeni toplamış olan Büşra Yılmaz, Ölüme Fısıldayan Adam romanında okurlara yine çarpıcı bir aşk hikayesi sunuyor. Bir tarafta acılı bir geçmişi olan ve bu acılar ile büyüyüp yetişmiş zeki bir dolandırıcı, diğer tarafta ise hayata dair inancını kaybetmiş yaşayan ölü olan bir kız. Bu iki farklı karakter bir araya gelince ortaya çıkan fırtınalı bir aşk hikayesi.

Lontano Jean-Chritophe Grange Günümüz edebiyat dünyasında polisiye roman dendiğinde ilk akla gelen isimlerden bir tanesi olan Fransız yazar Jean Christophe Grange’nin orijinal dilinde ilk olarak 2015 yılında yayınlanan romanı olan Lontano okurlara gerilim dolu bir hikaye sunuyor. Lontano kitabında Kongo Fransa ve Belçika arasında geçen bir hikaye anlatılıyor. Grange bu kez romanında ölümsüzlük efsanesini kullanıyor.

Eyvallah 2 Hikmet Anıl Öztekin Türk edebiyatının son zamanlarda beğenilerek okunan yazarlarından biri olan Hikmet Anıl Öztekin, Eyvallah 2 ile yine bir seriye imza atıyor. İlk olarak “Elif Gibi Sevmek” kitabı ile büyük beğeni toplayan ünlü yazar, hayranlarını bekletmemiş ve ikinci kitap ile okurlarının karşısına çıkmıştı. Daha sonra Eyvallah kitabı ile yine büyük beğeni kazanan Öztekin, bu sefer de Eyvallah 2 kitabı ile hayranlarına keyif li ve deneme tadında bir eser sunuyor.

49


HOBİ

Tam Mevsimi İstanbul’un yazı, sevenler için pek hoştur. Daha az trafik, kalabalık ve şehrin keyfini çıkartabilecek daha çok vakit... Deniz kenarında olmanın bir diğer güzelliği de denizin üzerinde olmak. Yani bir tekne veya yelkenliyle bu şehrin tadını çıkartmak ne hoş olur ya da güneye inmek. Yazı: Volkan Demirkuşak

BAZI ŞEYLERIN YAŞI vardır. Mesela kimse 20 yaşında bir sürücünün 60 yaşında bir klasik otomobil kullanmasını normal karşılamaz. Ya da 10 yaşında bir çocuğun elindeki akıllı telefondaki oyunla oynamak yerine bulmaca çözdüğüne şahit olanımız azdır. 40’ından önce Porsche’ye binmek veya arkadaşın teknesinin dışında tekneye sahip olmak da büyük şanstır. Gelelim zamanı gelenlere. Her ne kadar Türkiye’deki deniz taşıtlarının sayısı pek çok ülkeye göre az olsa da bu keyif bizden sorulur. Uluslararası deniz sektör dergisi IBI’da (International Boat Industry) Türkiye’de 2000 kişiye bir tekne düşerken bu rakam, Almanya’da 184 kişide 1 İtalya’da 68 kişide 1’e denk geliyor. Yani denizcilik bilincimizin çok gelişmiş olduğunu söyleyemeyiz. Ama sezonu geldi işte. Türkiye’de yavaş yavaş gelişen marina algısı, Ege ve Akdeniz’deki muhteşem koylar tekne sezonunun açılmasına işaret. Sahip olması pahalı bir hobi olsa

50

da denenmesi, kiralanması standart 5 yıldızlı otel tatillerinden daha uygun mavi turlarıyla denize açılmak insan ruhuna keyif veriyor. İstanbul’da günlük kiralama teknelerle denizin tadına varılması, Prens Adaları diye tabir edilen Adalar’ın ardında denize girmek mümkünken, Ege ve Akdeniz’de turkuvaz denizle buluşmanın en sakin yolu yine tekneler. Tabi işin bir de yelkenli boyutu var ki, doğayla daha iç içe, tekneyle daha bütünleşik bir keyif. Yelken tam anlamıyla insanın doğayla kavuşması, rüzgarla sarılması gibi. Dışarıdan çok pahalı hobiler gibi gözükse de denize açılmak için bir kayık bile kafi. Fakat işi hobi boyutuna dökmek için öncelikle teorik ve pratik eğitimleri almak şart. İstanbul’un dört bir yanında yelken okulları en temelden eğitimleri vermekte. İşi daha profesyonel boyutlara getirmek içinse eğitimlerle birlikte deniz kokusuna da alışmak, rüzgarı hissetmek şart. Yani denize açılmanın tam zamanı.

51



Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.