Zeka Geriliğine Bağlı Öğrenme Güçlüğü

Page 1

ÖĞRENME GÜÇLÜĞÜNDE PSİKİYATRİK DURUMLAR: ZEKA GERİLİĞİNE BAĞLI ÖĞRENME GÜÇLÜĞÜ Gerek tıbbi gerek bireysel gerekse çeşitli nedenlerle eğitim yeterliliği açısından yaşıtlarından belirgin farklılık gösteren çocuklar «özel eğitime ihtiyaç duyan çocuklar» olarak tanımlanır. Bu tür çocukların eğitimi özel yetişmiş eğitim personeli geliştirilmiş özgün eğitim programları ile özel oluşturulmuş sınıf ortamında sürdürülür. Özel eğitime ihtiyaç duyan çocuklar Öğrenme Güçlüğü olanlar, Özgül Öğrenme Bozukluğu olanlar ve özel eğitime ihtiyaç duyan nöropsikiyatrik hastalığı olan çocuklardır. Bu çalışmada özel eğitime ihtiyaç duyan çocukların nöropsikiyatrik özelliklerine dikkat çekilecektir. Zihinsel gerilikte görülen öğrenme güçlüğünde özel eğitim öncelikle uygulanır. Tıbbi tedavi eşlik eden durumlar için devreye girer. Hamit DURNA(Anamur Devlet Hastanesi, Psikolog) Zihinsel öğrenme yetersizliği, öğrenme güçlüğü veya özgül öğrenme bozukluğu temelde öğrenmenin istenilen seviyede olmaması durumudur. Her grubun kendine özgü sebepleri, özellikleri ve öğrenmeyi engelleyen özel durumları vardır. Öğrenme güçlüğü genel bir kavram olup içinde zihinsel öğrenme bozukluğunu barındırır. Zihinsel öğrenme güçlüğü daha çok zihinsel gerilikle ilişkilidir ve gerilik arttıkça ağırlaşırken özgül öğrenme bozukluğu zihinsel seviyesi normal ve üst olup çeşitli nedenlerle öğrenme güçlüğü çeken öğrenciler için kullanılır. Zihinsel öğrenme güçlüğü çeken öğrenciler için normal akademik eğitimden çok onlar için geliştirilen özel eğitim sınıflarında öğrenim görürler. Bireyselleştirilmiş Eğitim Programları (BEP)uygulanır. Özel eğitim, çoğunluktan farklı ve özel- bireysel geliştirilmiş eğitime ihtiyaç duyan çocuklara sunulan,üstün yetenekli olanları yetenekleri doğrultusunda en üst seviyeye çıkaran , yetersizliği engele dönüştürmeyi önleyen , engelli bireyi kendine yeterli hale getirerek toplumla kaynaşmasını ve bağımsız , üretici bireyler olmasını destekleyecek becerilerle donatılmış eğitimdir. Nobel yayın özel eğitim Öğrenme güçlüğü temelde tıbbi sağlık durumunun bireyin eğitimini dolayısıyla yaşam kalitesini etkiler. Öğrenci tıbbi durumu nedeni ile örgün eğitim hayatından ayrılıp özel eğitime tabi tutularak hayat kalitesinde ve bireyselleşip normalleşmede güçlendirilmeye çalışılır. Bu tür özel öğrencilerde ve bireylerde eğitim öncelikle düşünülür. Tıbbi tedavi eğitimi engelleyen durumlara bağlı olarak sorunları ortadan kaldırmak için destek amaçlı uygulanır. Eğitim ve tıbbi tedavi bir ekip içinde karşılıklı bilgilendirme ile yapılmalıdır. Öğrenci okul-aile-doktor üçgeninde merkezi konumda olmalıdır. Özel eğitim gerektiren zihinsel, nöropsikiyatrikve davranışsal bozzukluklar şunlardır: a-Zekâ Geriliği


b-Şizofreni c-Şizoafektif Bozukluklar d- Sanrısal Bozukluklar e-Yaygın gelişimsel Bozukluklar Geçici fonksiyon kaybına neden olan ruhsal bozukluklar; a-Beyin hasarı, Beyin işlev bozukluğu, ve bedensel hastalıklara bağlı ruhsal bozukluklar, Beyin hasarı, beyin işlev bozukluğuna bağlı davranış bozukları b-Duygudurum bozukluğu c-Anksiyete bozukluğu d-psikoaktif madde kullanımına bağlı ruhsal ve davranışsal bozuk e- Kişilik bozukluğu f- Cinsel kimlik ve cinsel seçim bozukluğu g-Özel öğrenme bozukluğu h-Dikkat eksikliği ve Hiperaktivite bozukluğudur. Bu çalışmada öncelikle Zeka Geriliği, Özgül öğrenme Bozukluğu , Yaygın gelişimsel bozukluk ve Dikkat eksikliği ve Hiperaktivite bozukluğuna bağlı zihinsel öğrenme güçlüklerinde bulunan psikiyatrik durumlar belirtilecektir. ZEKA GERİLİĞİ (Mental Retardasyon-Anlıksal(entelektüel)yeti Yitimi Bozukluğu) Zekâ akıl yürütümü, plan yapma, problem çözme, soyut düşünme, karmaşık düşünceleri kavrama, öğrenme ve içinde bulunduğu doğal ve kültürel yaşama uyum sağlayıp yaşamını sürdürebilmeyi sağlayan yetenek örüntüsü olan zihinsel kapasitedir. Zekâ geriliği gelişim döneminde ortaya çıkan çeşitli duygusal ve davranış problemlerinin eşlik ettiği ortalamanın altında seyreden düşük zihinsel işlevlerdir. Zekâ direkt görülemeyen ancak davranışlar ile gözlenip ölçülebilen bir durumdur. Zekâ geriliği genelde bir durum, bir sendrom ve bir semptom niteliği taşır. İletişimde , öz bakımda, ev ve sosyal yaşam ortamında beceri düşüklüğü, kendini yönlendirme, akademik işlevsellikte ve çalışmada yetersizlik gösterir. Zekâ geriliği ve Zekâ geriliği olan bireyler ile bakım ve tedavi anlamında modern anlamda ilk ilgilenme Itard ile başlar. Itard’ı takip eden Seguin zihinsel engelli çocukların eğitimi için ayrıntılı eğitim programı geliştiren ilk kişi olup 1876 yılında Amerikan Zekâ Yetersizlikleri birliğini kurmuştur. Seguin’in eğitim programları halen günümüzde modifiye edilerek özel eğitim programlarında kullanılmaktadır. Zekanın ölçülebileceğini ilk olarak James Watson söylese de bu konuda ayrıntılı çalışma yapıp pratiğe döken kişi Alfred Binettir.1905 yılında kendi geliştirdiği zekâ testini tanıtmıştır. Binet bu test ile zekâ yaşı kavramını ortaya atmış ve zihinsel olarak bölümleme yapmıştır . Alfred Binet’i takip eden Esquirol 1938 de zihinsel yetersizlik ile deliliğin ayrı şeyler olduğunu söyleyen ilk kişidir. Zihinsel geriliği olan çocuklar ancak bundan sonra tüm Avrupa ve dünya akıl hastanesinden çıkarılarak okullara girmeye başlamışlardır. Epidemiyo Loji -Yaygınlık:


Araştırmalar zekâ geriliğinin tüm nüfus içindeki görülme sıklığının %-2 arasında olduğunu bildirmektedir. Erkeklerde kızlara oranla iki kat daha fazla görülür. Sınıflandırma: Amerikan Psikiyatri Birliği ve Amerikan Zeka Yetersizliği Birliği dört zeka düzeyi belirlemiştir. Bu belirleme Wechsler Zeka Testine göre bölümler olarak değerlendirilir. Normal ortalama 90-100 olarak kabul edilmektedir. Hiçbir çocuk en az üç ay arayla yapılan iki ayrı IQ testinden 70’in altında puan almadıkça mental retarde olarak kabul edilmemelidir. Genellikle iki yaşından önce zeka katsayısından çok gelişimsel katsayılardan söz edilir. Zeka seviyesinin (IQ)sınıflandırılması aşağıda belirtilmiştir: Parlak Zeka:29-20 Üstün Zeka:119-110 Normal Zeka:110-90 Donuk normal zeka:89-80 Sınır zeka:79-70olarak değerlendirilir. Gerilik Düzeyi

IQ Puanı

Görülme Sıklığı %

Hafif Derece Zeka Geriliği

55-59

89

Orta Derece Zeka Geriliği

40-54

7

Ağır Derece Zeka Geriliği

25-39

3

İleri Derece Zeka Geriliği

0-24

1

Tıp çevresi bu sınıflandırmayı kullanır verilen engelli raporlarında zihinsel geriliği IQ puanı olarak sayısallaştırır ve zekâ bölümü olarak adlandırılır. Eğitim çevresi ise öğrenme yeteneğine bağlı olarak «eğitilebilir, öğretilebilir ve öğretilemez ,öğretilemez grup» olarak değerlendirilir. Sınır Zekâ: Zeka bölümleri 70-79 arasında değişir. Sınır zekalı çocuklar okula gidene kadar fark edilmeyebilirler. Bu gruptaki çocuklar geri zekalı olarak kabul edilmezler. Ancak normal çocuklardan daha yavaş öğrenirler. Çabuk kavrayamazlar ve öğrendiklerini hatırlamakta güçlük çekeler. Karmaşık fikirleri anlamada zorlanırlar. Öğrendiklerini yeni durumlara ve olaylara genellemeleri zordur. Bu tür çocukların zekalarında sınırlılık olduğu özellikle okul öncesi dönemde fark edilmediği için yaramaz, tembel, dikkatsiz olarak algılanırlar. (1) Sınır zekâ düzeyindeki çocuklar; okula başladıklarında okumayı geç söker, sınıfın en gerisinde kalırlar. Bazıları okumayı ikinci yılda öğrenir. Eğer yavaş öğrendikleri göz önünde tutulup ders programları buna göre ayarlanırsa normal bir sınıfta eğitim görebilirler. Çocuk için, eğitim sürecinde yapılacak sık tekrarlamalar ve dışarıdan yapılacak destek önemlidir. Motor becerilerinde hemen hemen bozukluk görülmeyen bu gruptaki bireyler ortaokul lise düzeyinde bir akademik eğitim görebilirler. Yetişkin çağda her açıdan bağımsız yaşayabilirler. Sosyal ve ekonomik yönden başka bir problem çıkmadığı taktirde topluma iyi uyum sağlarlar.(1) Etiyoloji-Nedenleri;


a-Doğum Öncesi (prenatal) nedenler. Bunlar kalıtsal sendromlardır; a-Otozamal kromozal bozuklular: Down Sendromu (trisomu 21; translokasyon 15; mozaizm), Edward sendromu (trisomi 18), Kedi ağlaması (Cri-du-chat sendromu), Prader- Willli sendromu Angelman sendromu gibi. b. Cinsiyet kromozom bozuklukları: XXY erkek (Kleinfelter sendromu), XO (Tumer sendromu) ve Frajil X sendromu örnek olarak sayılabilir. c.

Gen anormallikleri: Tuberoskleroz, Von Recklinghausen hastalığı (nörofi

bromatozis), fenilketonüri, galaktozemiler ve Lesch-Nyhan sendromunda zeka geriliği tablonun bir parçasıdır. d.

Doğum öncesi infeksiyonları: Gebelikte annenin geçirdiği kızamıkçık,

sitomegalovirus, toksoplazmozis, herpes simpleks ve Epstein-Barr virüsü enfeksiyonları zeka geriliği ile yakından ilgilidir. e. Gebelikte diğer etmenler: Gebelikte radyasyona, cıva ve kurşun gibi ağır metallerle süreğen maruz kalma, preeklamptik toksemi, doğum öncesi kanamalar ve alkol kullanımı çocuğun zekâ geriliği yaşamasına neden olabilmektedir. TEDAVİ Zihinsel engelliliğin tıbbi anlamda tedavisi yoktur. Koruyucu yaklaşımlar ile yeni zihinsel engelli çocuklar doğması engellenebilir. Tıbbi tedaviden ziyade zihinsel engelli bireyin durumunu iyi hale getirme, kendi bağımsızlığım sağlama amaçlanmalıdır. Tıbbi tedavi zihinsel engelden önce var olan eşlik edici psikiyatrik rahatsızlıklara odaklanmalıdır. Zihinsel engelin yarattığı sorunlar hastalık değil bir durumdur. Bu duruma ancak bir ekip olarak müdahale edilir. Değerlendirme. Zekâ geriliğinin değerlendirilmesi multidisiplinerdir. Psikologlar bilişsel değerlendirmelerini yaparken Pediatristler ve Klinik Genetik Uzmanları fiziksel tanı değerlendirmelerini yapar. Psikiyatristler bireyi psikiyatrik bozukluklar ve davranış işlevleri yönünden değerlendirirler. Psikiyatrik bozukluklar sıklıkla zekâ geriliğine eşlik ederler, binişiklik oranlan %30 ile %70 arasında değişmektedir. Zihinsel geriliğin öncelikle etyolojisi incelenir, bu prognozu (tedavi gidişatını) aydınlatır, tıbbi ve eğitimsel komplikasyonlar hakkında bilgi sağlayıp engelle karşılaşıldığında yeniden düzenleme yapılabilir. Değerlendirme zihinsel yetersizliğin tanısı, şu andaki gelişimsel, genetik, tıbbi, sosyal, psikiyatrik, aile hikâyesi, bilişsel test sonuçlan, fiziki muayene, tanısal formülasyon,


tedavi planı, aileyi ve okulu bilgilendirme ve takibi içermelidir. Bakım verenler bu bilgileri kendilerinde toplamalı ve tedaviye katılan her yeni unsur ile paylaşmalıdır. Tüm tedavi ekibi bu bilgiyi ortak bir havuzda toplamalıdır. a-Tanı ve eşlik eden ek rahatsızlıkları aramak. Zekâ geriliğine yol açabilen durumların en uygun tedavisi korunmadır. Zekâ geriliğine neden olabilecek durumlar konusunda bilgilendirme yaparak riskli durumlardan (akraba evliliği, erken annelik, hamilelikte madde kullanımı, kurşun zehirlenmesi) kaçınma, birlikte bulunabilen engel ve psikiyatrik bozuklukların tedavisi ile özel eğitim, tedavide temel yaklaşımları oluşturur. Zihinsel yetersizliği olan kişilerde normale oranla üç kat daha fazla akıl ve ruhsal hastalıklar bulunabilir Gabard. Ek olara bu çocuklar cinsel ve fiziki sömürüye daha fazla açıktır. Sosyal stresörler zihinsel yetersizlikte daha ciddi sorunlara yol açarlar gabard. Zihinsel yetersizliği olan bireylerde iyi bir tarama sonucunda zihinsel geriliğe eşlik edebilecek akıl ve ruhsal hastalıklar tespit edilip öncelikle bunların tedavisi yapılmalıdır. Bundan sonra bakım planı eşliğinde aileye bilgi verilip ortak özel eğitim programı uygulanabilir. b-Zihinsel gerilikte Normalleştirme Kavramı. Zihinsel gerilik kronik bir durum olup tıbbi anlamda tedavisi olmaz ancak özel eğitim ile düzlemeler mümkündür. Amaç bağımsız yaşamayı sağlayıp uyum davranışım geliştirerek normalleştirmektir. Normalleştirme zihinsel yetersizliği olan bireyin kendisine uygun kişisel davranışı elde etmesi yaşamının toplumda bağımsız devam ettirebilmesi ve sosyal hayatta var olabilmesi demektir. c-Kişilik Gelişimi. Özel eğitimde genellikle zihinsel ve bilişsel işlevlere odaklanılarak sosyal ve kişisel gelişim ihmal edilmiştir. Oysa kişilik özellikleri eğitime ve sosyal ortama uyum sağlayıcı veya tersi uyum bozucu olabilir. Zihinsel engeli olan kişilerde aşırı bağımlılık, düşük benlik saygısı, sınırı belli olmayan istekler ve duyguların aşın dışa vurumu özellikleri gösterebilmektedirler. Genellikle kendi fiziki durumları ile ilgili memnuniyetsizliklerini hisseder ve bu duyguyu kontrol edemeyebilirler. Sosyal izolasyona, disforik duygulara, hırçınlığa sebep olabilir. d-Cinsellik. Zihinsel engelli bireylerde cinsellik üç tarzda görülür. Cinsel duyguları bastıramama, cinsel açıdan immatür olma (kronolojik yaşından çok zihinsel engellilik dönemine uygun basit cinsel ilgiler) ve cinselliğin toptan kaybıdır. Cinsellik genellikle pubertenin oluşumu ile ilgilidir. Zihinsel gerilik gösteren bireylerde zihinsel geriliğin ağırlığına bağlı olarak puberte


gelişimi gerilik gösterebilir. Hafif zihinsel yetersizlikte olan kişiler normal pubertel gelişim gösterebilir ve cinsel ilgilerini ifade edebilirler. Dolayısıyla zihinsel yapısına bağlı olarak cinsel dürtülerini uygun olmayan biçim, ortam ve şartlarda ifade edebilirler. Cinsellik hakkında genel bilgi verilmesi ve sepisifik durumlarda nasıl müdahale edileceğine hazırlıklı olmak gereklidir. Zihinsel engelli çocuklar ve bireyler cinsel sömürüye ve cinsel kötü kullanıma açıktırlar ve kendilerini savunamazlar. Doğum kontrolü ve cinsel sağlık hakkında bilgileri çoğunlukla yoktur. Aile üyeleri, öğretmenler ve konu uzmanları bu konuda konuşmak ve eğitime yönlendirmekte ve çocuğun cinsel ihtiyacının nasıl giderileceği konusunda çözüm aramak ve sunmakta isteksiz davranabilirler. Zihinsel engelli bireylerin eğitiminde cinsel bilgiler de eğitimlerde yer almalıdır. Zihinsel engele eşlik eden psikiyatrik bozukluklar. Zihinsel engelli bireylerde ağırlık olarak zihinsel engel durumu dikkate alınmasına rağmen normal popülasyonda görülen psikiyatrik bozukluklar da görülebilmektedir. Ağırlıkla psikotik bozuk ile anksiyete, depresyon ve kişilik bozukluğu teşhis edilmektedir. Örneğin Down sendromunda hipotiroid ve depresyon birlikte görülür. Zihinsel engelli bireylerde sosyal uygunsuzluk hissi, bağımlılık, eleştiriye dayanamama, anksiyete % 25 oranında görülür. Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite % 4-11 oranında görülür. Yıkıcı Davranış Bozukluğu (karşı gelme-karşı olma ile davranış bozukluğu) % 33’tür. Duygudurum Bozukluğu (Depresyon, Mani, Bipolar Bozukluk) % 30 oranında görülebilir. İntihar girişimi veya düşüncesi ile Obsesif Kompulsif bozukluk % 25 oranında görüldüğü bildirilmiştir. Çevresel Koşullar: Uygun yaşam koşullan, mesleki fırsatlar ve planlanmış aktiviteler, iş uygulamaları eğitimin kalitesini artıracaktır. Ev, okul ve sokak aktiviteleri dengeli ve zihinsel engelli bireyin özellikleri dikkate alınarak eğitim programı dâhilinde planlanmalıdır. Eğitimsel Girişimler ve Beceriler: Eğitim programı öz kontrolü artırmak ve uyum bozucu davranışı azaltmak için sosyal, iletişim ve mesleki becerilere odaklanmalıdır. Bağımsızlık eğitimi (kendine yardım, öz bakımı öğrenme, basit ev içi faaliyetleri öğrenme...), iletişim eğitimi (temel tanışma, konuşma, sözel ve sözel olmayan iletişim, jest ve mimikler, kendini yönetme (kendine yardım, kendini yönetme, boş zamanı kullanma, kendini güçlendirme) gibi eğitimsel konulara odaklanabilir. Sosyal beceri eğitimi, başka insanla tanışma, uygun şekilde cevap verme, grup aktivitelerine katılma ve aktivite başlatma gibi durumlar gösterim, modelleme, rol yapma, sosyal ortamda pratiklik, cesaretlendirme, yapıcı geri bildirimi içerir.


Psikoterapi. Hafif zihinsel engelli bireylerde sık görülen ve üzerinde çalışılması gereken psikoterapatik konular: sürekli başarısızlık, sosyal reddedilme, kayıp duygusu, başkalarına bağımlılık, aşağılık kompleksi, ambivalans duygular, anksiyete, disfori, demoralizaşyon, öfke patlaması, aile çatışması, duyguları denetleyememe, kardeş kıskançlığı, serbestlik ve bağımsızlık konusunda ebeveynlerle çatışmadır. Zihinsel engelli kişiler başkaları ile iletişim kurmak istemede düşünüldüğünden daha isteklidirler. Bu psikoterapatik görüşme için motive olmalarını sağlar. Destekleyici ve soruna odaklanmış kısa ve sık seanslarla yönlendirmeler etkili olabilir. Zihinsel engelli bireyle yapılan görüşmeler daha yapısal, yönlendirmeci, kısa ve anlaşılabilmesi için basit olmalıdır. Bireye açık destek ifade edilmelidir. Zihinsel engelli kişinin iletişim becerisi ve yaşam deneyimi, gelişimsel düzeyine dikkat edilerek duygusal ve davranışsal geliştirilmeye çalışılır. Aile Müdahalesi. Tedavi ve eğitim süreci zihinsel engelli bireye odaklandığından sıklıkla aile ve bakım veren unutulur veya yeterince desteklenmez. Aile ve bakım veren tedavi ve eğitim sürecinin olmazsa olmaz bir parçasıdır. Direk desteğe ihtiyaç duyarlar ve yönlendirilmek isterler. Bilgilenmeyi ihtiyaç duyarlar ve çocuklarının ortaya getirdiği farklı bir sorun için farklı bir bakış açısını öğrenmek isteyebilirler. Aile içi krizleri hem yeni bir tedavinin başlamasını hem de yeni bir iyileşme sürecinin içerir. Ailenin içinde bulunduğu kaos ve anksiyeteli ortama anlayışla yaklaşmak ve çözüm aranması için güçlendirme yapılmalıdır. Ailede sorunlarla başa çıkmada yetersiz üye genellikle geri çekilir ve tüm sorumluluk diğer aile üyesinin üzerine yıkılır. Bu durum eşler ve diğer aile üyeleri arasında çatışmaya, çatlamaya ve uyumsuzluğa neden olur. Bu nedenle aile üyeleri için aile terapisi veya eş terapisi düzenlenebilir. İlaç Tedavisi. Zihinsel engelli bireylerde ilaç tedavisi spesifik olarak endike bir durumdur. Ancak zor davranışın giderilmesinde ilaç ikinci seçenektir. Öncelikle ortamın düzeltilmesi, stresörlerin ortamdan çıkarılması, davranış düzenlemesinin yapılması, duygusal yaklaşımın değerlendirilmesinden sonra destekleme amaçlı düşünülmelidir. İlaç kullanımı öncesinde rutin kan testleri ve EKG değerlendirilmesi önerilir. Yan etkilerin takibi önemlidir çünkü zihinsel engelli birey bu durumun farkına yaramayabilir ve adlandıramayabilir. Bu nedenle zihinsel engelli bireylerde ilaç kullanımımı minimum seviyede tutulur ve duruma özgü tedavi yapılır. a-Antipsikotikler: ABD’de yapılan bir çalışma zihinsel engelli bireylerin % 22’sine antipsikotik ilaç yazıldığım belirtmektedir. Genellikle zihinsel engelli bireylerde antipsikotik


ilaçlar agresyon ve hiperaktivete için reçete edilmektedir. Ayrıca şiddetli akut öfke patlamaları engellemek, yıkıcı davranışları önlemek içinde kullanımları vardır. Dürtü kontrol bozukluğu, kendine zarar verici ve agresif davranışlar için önerilmektedir. Ayrıca uyanıklılığın azaltılması ve bilişsel yeteneğin artırılması için ek olarak kullanılabilmektedir. Antipisotik ilaç kullanımımın en bilinen yan etkisi diskinezidir. Diskinezi istemsiz hararetlenmelerdir. Tıbbi komplikasyonlar ve sosyal işlevsellikte bozulmaya yol açabilen ve tedavisi güç ciddi bir hareket bozukluğudur. Görülme sıklığı % 20 civarıdır. Risperidon inatçı davranışsal bozukluğu olan çocuklarda kullanılır. Zihinsel yetersizliği olan çocuklara ek olarak reçete edilebilmektedir. Uyku ve sersemlik hissi verebilir. Yaygın gelişim bozukluğu ve davranış sorunu olan çocuklarda kullanılabilirliği ifade edilir. b-Lityum, Genelde yetişkinlerde duygudurum bozukluğunda kullanılır. Zihinsel özürlü yetişkinlerde agresif davranışı azaltmak için düşünülür. Yaklaşık hastaların 2/3’ünde olumlu sonuç vermiştir. Zihinsel engelli çocuklar için çoğunlukla diğer seçenekler etki etmediğinde son seçenek olarak düşünülür ve takibi önemlidir. Bilişsel küntleşme yan etkisi olduğu için genellikle önerilmemektedir. c-Stimülanlar. Genellikle normal zekâdaki Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu olan çocuklarda kullanılır. Dikkat süresini artırır, aktivite düzeyini^ düşürür, davranışsal uyumu artırır, akranlarla ilişkiyi iyileştirir ve öğrenme üzerinde olumlu etki yapar ve görevine odaklanmayı sağlar. Araştırmaların genelinde zihinsel gerilik olan çocuklarda bu açıdan kullanıldığı belirtilmiştir. Kontrol grubuna göre anlamlı iyileşmeler belirtilmiştir. Ancak her çocuk için kullanılamayacağı ve vaka seçiminin önemi belirtilmektedir. Ülkemizde Ritalin ve Concerta ticari adları ile bulunmaktadır. d-Antikonvülzanlar: Genellikle epileptik nöbetlerin tedavisinde ilk olmak üzere, duygudurum bozukluğunun ve zihinsel geriliği olan bireylerin davranışlarının denetlenmesinde kullanılır. Nöbetlerin kontrolü için kullanıldığında davranış ve biliş durumlarına da etki ederler. Ancak nörolojik hastalıkları taklit eden toksik reaksiyona neden olabilirler. Valporik asitin duygudurumda labilite sağlar. Agresyon ve kendine zarar verici davranışı bulunan zihinsel yetersizliği olan bireylerde yardımcı olduğu bildirilmektedir.


e-Antidepresanlar. A-Trisiklik Antidepresanlar yan etkileri sebebi ile daha az kullanılmaktadır. SSRRI’ların etkisiz kaldığı durumlarda ikinci seçenek olarak kullanırlar. Down Sendromunda amitriptilinin etkili sonuçları bildirilmiştir. B-SSRI’lar Seçici Serotonin Geri Alım înhibitörleri yan etkileri daha az olan antidepresan grubudur. Depresyon, anksiyete ve kaygı bozukluklarında olumlu sonuçlar verdiği çalışmalarla kanıtlanmıştır. Otistik ve zihinsel engelli çocuklarda fluoksetinin etkisi tespit edilmiştir. Kendine zarar verme davranışında etkisi kanıtlanmamış ancak agresyonun kontrol edebildiği ifade edilmiştir. SONUÇ Zihinsel gerilik ciddi bir öğrenme güçlüğü durumudur. Bireyin zihinsel geriliği arttıkça öğrenme zorlaşır bakım ihtiyacı artır. Genetik yatkınlık ve kromozom bozukluğu ana nedenlerdendir. Ayrıca doğum öncesi, sırası ve sonrasındaki faktörler belirleyicidir. Tıbbi bir durum olarak değerlendirilir ve tedavi edilemez. Zihinsel engelli bireyin yaşamını kolaylaştıracak beceri eğitimleri başta olmak üzere eğitim ağırlıklı normalleştirme ve kaynaştırma yapılmalıdır. Tıbbi tedavi zihinsel engel durumuna eşlik eden psikiyatrik ve fiziki rahatsızlıklara yönelik yapılır. Zihinsel engelli bireyler duygularına yönelik destekleyici ve yönlendirici psikoterapilerden fayda görürler ancak psikoterapi duruma uygun planlanmalıdır. Zihinsel engelli bireylerin aileleri tedavi planına dahil edilerek gerekirse aile terapisine yönlendirilebilir. Eğitim programlan yapılırken öğretim kadar sosyal ilişkiler ve kişilik gelişimi de plana dahil edilmelidir. Agresyon, zarar verici davranışlar, depresyon, saldırganlık gibi olumsuz durumlar için psikofarmokolojik ilaç kullanımı önerilir. İlaç tedavilerinde kısmen öğrenmeyi artıncı durumlar mevcuttur ancak bunun diğer rahatsızlıkları azaltarak öğrenmeye dolaylı etki ettiği ifade edilir. Tedavide öncelik davranış değişimi ve eğitimdir. KAYNAKLAR Gabbard., O. G:, Gabbar’s Treatments Of Psychıatric Disorders (Türkçe)., Çvr: Edt: Alptekin. K., Öztürk. Ö., Veri Medikal Yayıncılık. 4. Baskı 93-119., İstanbul 2009. Doğangün. B., Özel Eğitim Gerektiren Psikiyatrik Durumlar., Türkiye’de Sık Karşılaşılan Psikiyatrik Hastalıklar Sempozyum Dizisi No 62, Mart 2008 S: 157-176


Amerikan Psikiyatri Birliği: DSM-IV-TR Tanı Ölçütleri Başvuru Elkitabı. Yeniden Gözden Geçirilmiş Baskı. Amerikan Psikiyatri Birliği, Washington DC, 2000’den çeviren Köroğlu E, Ankara, Hekimler Yayın Birliği, 2001. Türkbay T., Zekâ Geriliği. Psikiyatri Temel Kitabı. 2. Baskı. (Ed. Köroğlu E, Güleç C). Hekimler Yayım Birliği, Ankara, 2007, 757-768.


Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.