OKUL AİLE İŞBİRLİĞİNİN ÖNEMi

Page 1

OKUL VE AİLE İŞ BİRLİĞİNİN ÖĞRENCİNİN BAŞARISINA ETKİSİ ÖZET Öğrencileri sınav başarıları genellikle bireysel özelliklerine bağlı olarak değerlendirile gelmiştir. Sınav başarısı ya da başarısızlığı kişisel özelliklerden ‘sınav kaygısına’ bağlı olarak açıklanmaktadır çoğunlukla. Sınav kaygısını artıran sebepler arasında okul yönetimi ve okul aile iş birliği pek gösterilmez. Bunun sebeplerinden biri konunun eğitim siyaseti ile ilgili olmasıdır. Genel siyasetten ziyade okul-aile iş birliğinin ya da tersi durumunun lokal bazda okul-aile-öğrenci üçgeninde eğitim ve sınav başarısı üzerindeki etkileri konusuna eğilmek amaçlanmaktadır. Bireysel bazda olduğu gibi okul-aile iş birliğinin kurumsal bazda öğrencilerin performanslarını ve başarılarını artıracağı muhakkak olacaktır. GİRİŞ Aile, çocuğun gelişimi ve eğitiminden sorumlu olmuştur. Bilim ve teknolojinin etkisi altında ortaya çıkan hızlı toplumsal değişmeler aile sisteminde, aile üyelerinin rol ve işlevlerinde de önemli değişmelere yol açmıştır. Ailenin: içinde eğitimin de bulunan bazı temel işlevlerinden birçoğunu başka toplumsal kurumlar üstlenmiştir (Dönmezer, 1991, su 332’den akt. Yılmaz 1994). Çocuğun eğitiminde sorumluluğu bulunan okul kurumunun varlığına ve giderek gelişmesine karşılık, bu durum ailenin yeni sorumluluklar üstlenmesini de beraberinde getirmiştir. Bu konuda ortaya çıkan en önemli sorumluluk da çocukların eğitiminde okul ile sıkı bir iş birliği içinde olma sorumluluğudur. Çocuğun eğitilmesi görevleri aile ve okul kurumunun da sorumlulukları arasındadır. Bu durum iki kurumun görevlerinin odaklaşması anlamını taşır, Okul ile ailenin aynı görev alanına ilişkin farklı eğitimsel tavır içinde olmaları, en fazla ve öncelikle çocuğa zarar verir. Bu zarar giderek topluma kadar uzanır. Okul ile aile kurumu arasında böyle bir müşterekliğin bulunması. iki kurumun mutlaka ve etkin bir şekilde iş birliği içine girmelerini zorunlu kılmaktadır (Yılmaz 1994). Okulda başarının yakalanmasında birçok faktör rol oynamaktadır. Başarının yakalanmasında

öğrencinin

gelişim

özellikleri

kadar,

öğretmen

nitelikleri,

okul

yönetiminin yapısı ve ailenin tutumu önemli bir etkiye sahiptir. Öğrencilerin okul başarısı sadece okulda öğretmen-öğrenci etkileşimi sonucunda gerçekleşmemektedir. Ebeveynler de çocuklarına okuldaki etkinlikleri tamamlayıcı nitelikte çok önemli katkılar sunabilirler (Akal 2010). 1


Ülkemizde velilerin öğrencilerin tüm sorunları ile ilgilenme gayreti içinde oldukları, ancak, eğitim programların geliştirilmesine ilişkin kendi rollerinin ne olduğunu tam olarak bilemedikleri; Velilerin, okul-aile birliği toplantılarının önemine ve yararına inanmadıkları; öğretmen-veli görüşmelerinin yetersiz kaldığı belirtilmiştir (Sarı 1986). Nowinski (1989) çalışmasında: (1) Çocuklarının devam ettiği okul ile etkili iletişim kuran ailelerin çocuklarının akademik yönden daha başarılı oldukları, (2) Çocukları ile iletişimleri daha sağlıklı ve etkili olan ana-babaların okul ile ilişkilerinin de daha yoğun ve etkili olduğu, (3) Ailelerin okul ile ilişkileri artıkça, çocukların da okul yaşamından memnun olma derecelerinin yükseldiği ve özellikle okula devam durumları ile okuldan sağladıkları tatminde artışlar gözlendiği saptanmıştır (Yılmaz 1994). D'Angelo ve Adler (1991) okul ve çevre katılımının geliştirilmesinde etkili olabilecek yöntemleri ortaya çıkarmayı amaçlayan çalışmalarında: hazırladıkları bir okul-çevre ilişkilerini geliştirme programını bir okulda denemişlerdir. Araştırmada özellikle ev ile okul arasındaki engellerin kaldırılmasında 'iletişimin’ önemi ortaya konmuştur. İlişkileri geliştirmede en etkili iletişim tekniğinin 'yüzyüze iletişin’ olduğu, ikinci olarak ileri teknolojinin imkanlarından yararlanılarak kurulan iletişimin büyük yararlar sağladığı, son olarak da "yazılı iletişimin etkili olduğu belirtilmiştir.

Araştırmacılar okul-çevre

ilişkilerindeki iyileşmenin sağlanabilmesinde 'lokomotif’ rolün okul yetkililerine ait olduğunu da vurgulamaktadırlar (Yılmaz 1996). Okul başarısında aile etkisini, anne-baba tutumlarını, okul-aile dayanışmasını konu alan

araştırmalar;

öğrencinin

başarısı

üzerinde

ailenin

güçlü

bir

etkiye

sahip

olduğunu göstermektedir (Çelenk 2003). Ülkemizde Ana-babaların okullar ile ilişkisi son derece kısır, kurdukları iletişim zayıf ve dolaylıdır. Bir yıl içinde bir iki defa davet ön şartına dayalı olarak okul ziyaretleri gerçekleşmektedir. Öğretmen-Veli arasındaki iletişim öğrenciler aracılığı ile sağlanmaktadır. Her dört öğrenci velisinden okul ile plan ilişkisinin yetersizliğine inanmaktadır (Yılmaz 1996). İnsanımızın okullar ile ilişkisi çocuklarının öğrenciliği ile sınırlıdır. Onlar için okul çocukları orada öğrenci olduğu sürece bir anlam taşımaktadır. Okulları toplum hayatı ve toplunun geleceği için daha geniş bir perspektiften değerlendirememektedirler. Ana-babaların

2


birçoğu, çocuklarının öğrenciliklerinin son bulması ile birlikte okul ile ilişkisini sona erdirmektedir. Bunlara karşılık öğretmenlerimizin de sadece öğrenci velilerine karşı değil okul çevresine karsı duyarlı oldukları da söylenemez. Bir başka ifade ile öğretmenlerimiz ve okul yöneticilerimiz görev alanlarını 'okul ortamı ile sınırlı tutma" anlayışına sahiptirler. Gerek eğitim dönemindeki sınavlar gerek lise ve üniversite giriş sınavlarındaki başarı durumunu etkileyen zihinsel olmayan bir çok etken bulunmaktadır, adayların geldikleri lise türü, lisede uygulanan program, daha önce bir yükseköğrenim programında okumuş olma, sınava birden fazla girmiş olma, kurs görme, aylık gelir aile, öğretmen, okul oltamı, sosyal çevre, ortaöğretim akademik başarısı, öğrencilerin ÖSS başarılarını etkileyen etkenlerden bazılarıdır (ÜSYM, 1979:14-25, Çeviker, 1996:1V, Kelecioğlu,2003:70’den akt. Yıldırım 2006). Öğrencinin başarısını etkileyen etkenler arasında okul yönetimi ve okul-aile işbirliği etkisi düşük nedenlerden biri olarak gösterilir. Bu nedenle bu konuda fazla çalışma yapılmamıştır. Öğrenci başarısını ve dolayısıyla ÖSS başarısını artırma yollarından biri de kaynakları iyi kullanmak olarak tanımlanabilecek olan iyi bir yönetimdir İyi bir yönetim için de iyi bir yönetici gereklidir. Değişik kesimlerden çok farklı yapıda insanı kabullenmek ve yönetmek yöneticinin görevidir (Başar, 1999’den akt. Yıldırım 2006). Okul yöneticisi, çalışanların-öğretmenlerin öğrencilerin ve velilerin ihtiyaçlarını karşılama, onları doğru hedefe yönlendirerek destekleme, kaynakları en etkili ve verimli bir şekilde kullanarak yardımcı olma, başarıyı artırıcı çalışmaları destekleme bakımından iyi bir iletişim kurmalıdır. Çelenk (2001)’in yaptığı› benzer bir araştırmada da öğretmenlerin; “okul ile işbirliği içinde çocuğu ile ilgilenen velilerin okul başarısını olumlu yönde etkilediği, çocuğu yanlış bir yönlendirmeden korumak, öğretmen-aile çelişkisini önlemek amacıyla velilerin okul tarafından eğitilmelerinin gerekli olduğu” görüşünde oldukları saptanmıştır (Çelenk 2003). Burns ve diğerleri (1992)’ne göre; anne-baba ve öğretmenler arasında kurulacak düzenli iletişimin önemi büyüktür. Velilerle okuldaki etkinlikler konusunda mektuplaşma, okul kuralları düzeni ve velinin gereksinim duyduğu yardımcı bilgiler konusunda hazırlanmış bulunan broşürler, kurulacak bu iletişimin geleneksel araçlardır. Öğrencilerle ilgili kişisel 3


raporlar, öğretmen-aile telefonlaşmaları, veli-öğretmen toplantıları, çocukla ilgili özel tartışma ve görüşmelerin yapılacağı, ayrıca çocuğun aile çevresi konusunda öğretmenlerin bilgileneceği ev ziyaretleri, çocuklarının sınıf içi etkinliklerini görme fırsatı› elde edecekleri anne-babaya açık sınıf için etkinlikleri izleme günleri, okul-aile ilişkilerinde uzun yıllardır uygulanan iletişim yollardır (Çelenk 2003). Okul yönetimi açısından başarıyı etkileyen etkenlerden birisi de sınıftaki öğrencilerin özellikleridir. Genel liseler açısından bakıldığında homojen okul yapıları ve homojen sınıf yapıları olduğu görülebilir. Bunun yanı sıra okul yönetiminin bu öğrencileri gruplama yoluyla daha da homojen hale getirdikleri, sınıfları oluştururken akademik ortalamalara göre öğrencileri sıraladıkları görülmektedir. Gruplandırılış durumuna göre alt seviyeden sınıflarda eğitim alan öğrencilerde bir aşağılık duygusu gelişebilecek, öğrenci psikolojik bakımdan olumsuz etkilenebilecektir. Başarısızlığı bu şekilde açıkça ifade edilmiş olan öğrencinin güveni sarsılabilecek, gittikçe okuldan soğuyabilecek olumsuz davranışlar gösterebilecektir (Eskicumali,2002’den akt. Yıldırım 2006). Bu konuda yapılan çalışmalar öğretmen ve öğrenciler, okulda rehberlik servisinin bulunmayışını, yöneticilerin, öğrenci ve öğretmenlerden ÖSS'ye ilişkin yüksek beklentilerinin olmamasını, öğrenci ve öğretmen başarılarını ödüllendirmemelerini, öğrencilerle iletişim halinde olmamalarını, destekleyici araç gereci sağlayamamalarını önemli nedenler olarak görmektedirler. Yöneticilerin öğrencilerle iletişim halinde olmamalarının, öğretmen ve öğrencilere destekleyici araç gereci sağlayamamalarının başarısızlığa neden olmasına ilişkin öğrenciler görüş bildirmektedir.

SONUÇ VE ÖNERİLER Okul-Aile iş birliğinin eğitim ve öğrenci başarısı üzerindeki etkisini inceleyen araştırmalar şu şekilde sonuçlar vermektedir. 1-Eğitim açısından destekleyici bir tutum içinde bulunan ailelerden gelen çocukların okul başarıları daha yüksektir. 2. Aile bakım, şefkat ve korumasının okul başarısının yükselmesinde önemli bir faktör olduğu anlaşılmaktadır. Koruyucu aile yanında kalan çocukların eğer uygun şefkat ve kurumu sağlandığı takdirde başarılarının yükseldiği görülmüştür.

4


3. Okul ile ortak program üzerinde görüş birliği içinde düzenli iletişim içinde bulunan, bu ortak anlayış içinde çocuğuna eğitim desteği sağlayan velilerin çocuklarının okul başarılarının daha da yüksek olduğu anlaşılmaktadır (Çelenk 2003b).

Etkin okul-çevre ve okul-aile iş birliği sağlanamadığında okul kurumlarında eğitini gören çocukların gelişimlerinde tanı bir verim sağlanamamaktadır. Çocuklar okul programlarından yararlansalar da aile ve çevre desteğinden yoksun olarak programdan edindikleri bilgi, beceri ve tutumları pekiştirememektedirler. Bir eğitim organizasyonu sadece okul içi aktivitelerinden meydana gelmez. Sosyal bütünlük gösterir. Okul-aile iş birliğinin öğrenci verimine etki edebilmesi için çeşitli yasal düzenlemeler dahil yapısal değişiklikler gereklidir. -‘Veli’ kavramının geleneksel anlayıştan kurtarılması gerekmektedir. Modern bir anlayışla "veli” kavramı içine 'okulun çevresinde yer alan ve çocukların eğitiminden doğrudan veya dolaylı sorumlu olan herkes” dahil edilmeli ve bu anlayışın topluma yerleştirilmesine çalışılmalıdır, -Okul-Veli toplantılarının 100-150 kişilik salonlarda değil sınıflarda veya daha sıcak ortamlarda 10-15 kişilik gruplar halinde yapılması daha yararlı olacaktır. -Okul bina tesis ihtiyaçlarının Millî Eğitim Bakanlığınca planlanacağına ilişkin hükmün de bu planlamanın okul-aile birliğinin de görüsü alınması koşuluyla okul yetkililerine bırakılması toplumun yetişkin üyelerinin eğitim kurumlarına sahip çıkmalarını sağlayacaktır. Böylece eğitim kurumlarının donatımı ve yapımı aşamasında bölgenin yerel özellikleri de en iyi şekilde planlamaya alınmış olacaktır. Bu ise eğitim kurumlarının yerel niteliklere uygun işleyişine katkı sağlayacaktır. -Okulun günlük programı ve toplumun yetişkin üyelerinin iş hayatı da düşünülerek günün belli saatlerinden sonra velilerin bu mekâna gelmelerinin sağlanması gerekecektir. Velilerin bu küçük ve sıcak ortamda dinleneceklerini, sohbet edecekleri günlük gazete ve dergileri okuyacakları, her gün değişik bir iki öğretmenle birlikte çocukları hakkında bilgi alacaklarını bildiklerinde okul resmi bir binadan çok yaşayan bir eğitim kurumuna dönüşecektir.

5


-Bir okulun öğretmenlerinin önce gönüllüleri tarafından daha sonra da dönüşümlü olarak her birinin küçük gruplar halinde öğrenci-veli ev ziyaretlerinde bulunması sağlanabilir. Böyle bir program okul-aile, okul-çevre ilişkilerine olumlu katkı yapacaktır. Ayrıca Çelenk (2003b) şunların yapılabileceğini önermektedir: 1-Okulun izlediği eğitim yaklaşımları, öğrenciye uygulanan sınıf içi öğretim etkinlikleri konusunda velilerle iletişim kurulmalı, ayrıca, okul-aile yardımlaşması ve bu çerçeveden çocuğun eğitimi konusunda etkin iş birliğinin sağlanabilmesi amacıyla veliler eğitilmelidir. 2. Yukarıda sözü edilen velilerin eğitimi çerçevesinde, öğrencilerin uyum, gelişim problemleri, ilgi, ihtiyaç ve yetenekleri konusunda veliler bilgilendirilmelidir. 3. Velilerin öğrencinin okul başarısına yapabilecekleri olumlu katkıdan azami ölçüde yararlanabilmelerini sağlayabilmek amacıyla, okula bakış açıları olumsuzdan olumluya dönüştürülürken,

okula

farklı

kaynaklardan

para

temin

edilmeli,

bu

ilişkiler

çerçevesinde velilerden para alınması söz konusu olmamalıdır. 4. Etkin bir okul veli yardımlaşmasını sağlayabilmek için, ilişkiler rastlantıya bırakılmamalı, okul-veli görüşme ve toplantıları yıllık, aylık ve haftalık dönemler içinde programlara bağlanmalı, aile büyükleri ile mektuplaşma, telefonlaşma ve ev ziyaretleri de bu çerçevede ele alınmalıdır. 5. Velilerin okula olan güven ve iş birliğini geliştirmek amacıyla, öğrenci etkinlikleri sergilenmeli ve bu etkinlikleri velilerin izlemesi sağlanmalıdır

KAYNAKLAR Akal. Ş., (2010). İlköğretim Okullarında, Okul Aile Birliği Görevlerine Verilen Önem Derecesi ve Bu Görevlerin Gerçekleşme Düzeyi. Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Eğitim Bilimleri Anabilim Dalı. Çelenk.

S.,

(2003).

Okul

Aile

İşbirliği

İle

Okuduğunu

Anlama

Başarısı

Arasındaki İlişki, Hacettepe Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi 24: 33-39 [2003] Çelenk. S., (2003b). Okul Başarısının Ön Koşulu: Okul Aile Dayanışması, İlköğretim-Online 2 (2), 2003 sf. 28-34. http://www.ilkogretim-online.org.tr Erişim: 22.08.2018

6


Sarı, N., (1986)., ilköğretimde Velilerin Program Geliştirmedeki Rolü, Ankara Üniversitesi . Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Ankara: 1986 Yıldırım. T., (2006). ÖSS’de Alınan Başarısız Sonuçların Öğrenci, Öğretmen ve Yönetim Kaynaklı Nedenleri, Sakarya Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, Ekim 2006, Sayı 12. Yılmaz. H., (1994). 21. YÜZYILIN EŞİĞİNDE ÜLKEMİZDE AİLE-OKUL İŞBİRLİĞİ. Atatürk Eğitim Fakültesi Eğitim Bilimleri Dergisi Yıl 1994, Sayı.:6 sayfa : 301-312

7


Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.