Anadolu Günlük - Sayı 78

Page 1

Anadolu ihtilâli tamam! Anadolu halkı 16 Nisan’daki referanduma evet diyerek boynuna geçirilmiş iki yüzyıllık boyunduruğu kırdı; tüm dünyaya aslına dönmeye azimli ve hazır olduğu mesajını verdi! YARIM ADIM OLMASIN! Cumhurbaşkanlığı hükümeti sisteminin de içinde bulunduğu 18 maddelik anayasa değişikliği %51,4 evet oranı ile kabul edildi. Milli iradenin kararına rağmen Batıdan ve muhalefetten gelen eleştirilere “Kimsenin iki yüzyıldır bu millete dayatılmaya çalışılan

ve bir deli gömleğinden farksız olan Batılılaştırma hareketine karşı mücadele etmiş Anadolu insanının bu kararını manipüle etmeye hakkı yok” şeklinde cevaplar geliyor. Öte yandan “yarım adım ölü adımdır” düsturundan hareketle Yeni Türkiye yolunda büyük adımların atılması bekleniyor.

78. Sayı

www.anadolugunluk.com

23 - 29 Nisan 2017

FETÖ Çankaya’da! 23 Nisan Çocuk Bayramı nedeniyle Başbakan ve Bakanların koltukları çocuklara devredildi. Basına açıklama yapan çocuk bakanlardan biri, “Medeniyetler ittifakı girişimimiz, kültürler ve dinlerarası diyalog bağlamında önde gelen bir proje konumuna ulaşmıştır” dedi. Bu ifadeler FETÖ’nün hala devletin üst düzey yapılanmasında yer aldığı şeklinde yorumlandı.

50 Kr

Operasyon sürüyor

15 Temmuz’daki darbe girişimini engellemek için sokağa çıkarak halk ihtilâlini başlatan Anadolu, 16 Nisan’daki referanduma “evet” diyerek bu ihtilâli taçlandırdı. Şimdi sıra meydanda kazanılmış Anadolu İhtilâli’ne mührünü vuracak inkılaplarda!

Şırnak kırsalında terör örgütü PKK’ya yönelik BestlerDereler bölgesinde hava harekâtıyla başlatılan ve 23. Jandarma Sınır Tümen Komutanlığı sorumluluğunda Hava Kuvvetleri ile ATAK helikopterinin ateş desteğiyle sürdürülen operasyonda öldürülen terörist sayısı 40’ı geçti. Operasyonda 1 terörist de yaralı olarak ele geçirildi.

Yerel rekabet arttı SONUÇ GÖRMEK İSTİYORUZ Küfrün, yeni asrın umut ışığı Anadolu’ya gezi olayları, 17-25 Aralık girişimleri ve son olarak dünya çapında bir akılla, tam tekmil ve tam teçhizatlı bir şekilde son darbesini vurmak üzere tezgahladığı 15 Temmuz ihanetinin ilahi yardımla ve Anadolu’nun çağların gıpta ile bakacağı destansı direnişiyle püskürtülmüş olması ile başlayan süreç 16 Nisan ile tamamlanmış bulunuyor. Anadolu halkı artık bu zaferlerin sonuçlarını görmek istiyor! Atılacak yeni adımların takipçisi de elbette bu millet olacaktır.

YENİDEN ANADOLU TÖRESİ Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Yapmamız gereken tek şey Kur’an’a, Sünnet-i seniyyeye, Ehli Sünnet geleneğine sahip olduğumuz müktesebata ve bunların ışığında birliğimize, beraberliğimize, kardeşliğimize her yerde sarılmaktır...” sözleri, insanımızı batı çöplüğünden söküp alacak, iman temelli, inanç esasları içerisinde ve Anadolu Töresi eşliğinde yeniden var edebilecek kesintisiz bir sürece bir an önce başlanacağı yönünde yorumlanıyor. Öte yandan insanımız liderinin arkasında olduğunu da 15 Temmuz’da ispatlamıştır.

ÖNCE EĞİTİM İNKILÂBI Yeni Türkiye’nin temel adımlarından biri olan referandumda evet çıkmasının ardından beklenen inkilâpların başında eğitim geliyor! Batının müsbet verimlerini kendi iç anlayışı içerisinde değerlendirmekle beraber, sapkın madde, insan ve ahlâk anlayışının tesirlerinden kurtaracak bunun yanında kendi iman, inanç, ahlâk ve töre temellerimiz etrafında pazarlıksız, saf insanımızı, yetiştirmeyi hedefleyen eğitim inkılâbıyla başlanması gerektiği düşünülüyor. Bu anlamda ilk olarak medreselerimizin tekrar eğitime başlaması bekleniyor.

Rekabet Kurumu Başkanı Prof. Dr. Ömer Torlak; yerel rekabetin gün geçtikçe arttığını açıkladı. Torlak, Karatay Üniversitesi’nde katıldığı konferansta gençlerle bir araya geldi. Torlak, rekabeti; piyasada mevcut ve potansiyel işletmeler arasındaki mal, hizmet, kalite, marka, hizmetin değeri, pazarlama ve iletişim çabaları ile dağıtım gibi faktörler arasındaki yarış olarak tanımladı. 5’te


2

Fransa’da halk sokakta! Fransa, OHAL’de cumhurbaşkanlığı seçimlerine gitti! Seçimlerde ikinci tura Le Pen ve Macron’un kalması faşizm karşıtı halkın ayaklanmasına sebep oldu

Yerde bulmadık MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli referandum sonrası kriz çıkarmaya çalışanlara sert tepki gösterdi. Kılıçdaroğlu’nun anayasa değişikliği eleştirilerini de hedef alan Bahçeli, “16 Nisan halk oylamasından sonra TBMM daha da güçlenmiştir. 23 Nisan ruhu pekişmiştir. Kimse kriz çığırtkanlığı yapmamalıdır. Kimse sokaklardan medet ummamalıdır. Kışkırtmalardan istifadeyi düşünmemelidir. Türkiye Cumhuriyeti sokakta bulunmadı, sokağa da bırakılmayacaktır. Tarih boyunca zalimleri, açtıkları ateş çukuruna gömen milletimiz, sinsi ve alçak operasyonlara elbette teslim olmayacaktır.” ifadelerini kullandı.

FAİŞİZM KARŞITLARI SOKAKTA Fransa’da cumhurbaşkanı seçiminin ilk turunda, Yürüyüş Hareketinin lideri Emmanuel Macron ile aşırı sağcı Ulusal Cephe Partisinin lideri Marine Le Pen’in ilk iki sırada yer alması, “faşizm karşıtı” yüzlerce vatandaşın tepkisine neden oldu. Paris’in tarihi meydanlarından Bastille’de ve Strazburg kentinde toplanan protestocular güvenlik güçlerine şişe ve yanıcı maddeler atması üzerine iki taraf arasında çatışma yaşandı. İKİYE BÖLÜNDÜ DEMİŞTİ Fransa Cumhurbaşkanı Hollande, Türkiye’de 16 Nisan’da yapılan referandumun sonuçlarını değerlendirdiği açıklamada, ‘’Açıklanan sonuçlar, Türkiye toplumunun derin reformlar konusunda ne kadar bölünmüş olduğunu gösterdi” ifadelerini kullanmıştı. Seçim sonuçlarının Fransa’yı ikiye bölmesi Hollande’ye en büyük cevap oldu. Fransa’yı yüzde 20’lerde oy alan iki partiliden biri ikinci turdaki seçimle yönetmeye başlayacak.

ERDOĞAN OYU ÇIKTI Öte yandan seçimde birçok zarftan Erdoğan ismi çıktı. Oy kullanma işlemlerinin ardından sosyal medyada yayınlanan fotoğraflarda seçimlere Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın damga

vurduğunu ortaya çıkardı. Birçok pusulada Erdoğan isminin yazıldığı görüldü. Bazı vatandaşlar zarflara ‘’Reisten başka oy verecek adam yok. Uzun adam şu Avrupa’ya bir el atsan’’ şeklinde notlar bıraktı.

“Uzaya gideriz” CHP İstanbul Milletvekili Gürsel Tekin, partisinin referandumla ilgili tavrını değerlendirdi. Referandum itirazlarına devam edeceklerini belirten Tekin, “Tabii biz sonuna kadar gerek ulusal düzeyde, gerek uluslararası düzeyde, milletimizin namusuna sahip çıkacağız. Rey namustur. Sonuna kadar sahip çıkacağız. Sonuç alınır mı alınmaz mı bilemeyiz tabi ama takdir edersiniz ki sonuç alınması için hukuki her tür mücadeleyi yapacağız. Demokratik haklarımızın tamamını kullanacağız. Uzaya kadar gitmek isteriz” dedi. Silahlı örgütümüz yok vurgusu yapan Tekin, hukuki yollarla haklarını aramaya devam edeceklerini söyledi.

Arabistan’da hareketlilik Suudi Arabistan’da 40’tan fazla alınan kraliyet kararnamesiyle üst düzey yetkililer görevden alınıyor. Bu kritik kararların sebebi ise henüz açıklanmış değil. 40’tan fazla alınan kraliyet kararnamesiyle ülkenin Washington Büyükelçisi, İstihbarat

Başkan Yardımcısı, Kara Kuvvetleri Komutanı ve bazı bakanlar görevden alındı. Haberseyret yazarı Selami Haktan’ın konuyla ilgili kaleme aldığı yazıda “Ülkedeki son değişim geçtiğimiz günlerde ABD Savunma Bakanı Jim Mattis’in Suud’u ziyare-

ti ile doğrudan ilişkilidir. Kral Selman ile görüşen Mattis, önemli konularda bazı istihbari bilgileri verdi” açıklamasını yaptı. Kral Selman kilit görevlere ise oğullarını atadı. Bilindiği üzere ABD geçen aylarda Suudi Arabistan’ı, paralarına el

koymakla tehdit etmişti. Suudi Arabistan Kralı Selman, oğlu Prens Halid bin Selman’ı ABD Büyükelçisi olarak atadı. Halid bin Selman’ın Washington’da olması, Kral Selman’ın ABD Başkanı Trump ile yakın ilişkiler kurmasını sağlayacağı düşünülüyor.


3

Hız kesilmeyecek!

Yol ara, yoksa yap!

Gazeteci – Yazar Seyit Küçükbezirci, hayattaki tek ilkesinin amaca ulaşmak için yol aramak; bulamazsa da yol yapmak olduğunu açıkladı.

K

onya Aydınlar Ocağının Selçuklu Salı Sohbetleri’nde, Gazeteci-Yazar Seyit Küçükbezirci, otobiyografisini anlattı. 15 Nisan 1942’de doğduğunu ve gazete yönetmenliğine 18 yaşında başladığını belirten Seyit Küçükbezirci, “Geçip Giderken Seyit Küçükbezirciler” başlığı altında ve hayatından kesitler sundu. İl Halk Kütüphanesi’nde gerçekleştirilen programda Seyit Küçükbezirci, kendi otobiyografisini “Durumdan Vazife Çıkartan Adam” adı altında yazmaya başladığını belirterek, şimdiye kadar hiç kimsenin kendisine görev vermediğini, hep durumdan vazife çıkardığını söyledi. TEK İLKEM; YOL AÇMAK VE OL YAPMAKTIR Hayattaki tek ilkesini de; “Amacıma ulaşmak için yol ararım; bulamazsam, yol yaparım” şeklinde açıklayan Küçükbezirci, “Hayatımda zaman zaman çok büyük ustalara rastladım. 60 devriminden sonra kendimi bir gazetenin yazı işleri müdür olarak buldum. 18 yaşında gazete yönetmenliğine başladım. 20 yaşındayken İkbâl’in “şahin hiç acır mı avına” sözü gözümü açtı. Şahinliği denedim. Keşanlı Ali oyunu çok hoşuma gitti. Türkçü ve Turancıydım. Konya’daki bazı egemen insanlar Komünist diye kalkıp kalkıp konuyorlardı. Babam bile yan durmaya başlamıştı. Bırakın milliyetçiliği sen bir

gidiyor. Bizim de ağırımıza gitti. İhlascılar adı altında evlerde toplanan gizli bir cemiyettik. Bizi takip eden siyasi polis şefi, oğlu da bizim cemiyetin içinde olmasına rağmen Turancıları Komünist diye toplamaya kalktı. 20 genç Hükümet Karakolu’nu gece basacak ve o şefin odasına girerek hepbir ağızdan “Biz Komünist değiliz” diye bağıracaktık. Adam terledi, beti benzi attı. Ve “bu mesleğin Allah belasını versin! Siz de defolup gidin. Ben hepinizin ne mal olduğunu biliyorum” dedi.

Türkçü ve Turancısın ve 40 kişiyle Çin’i basacaksın, ama sen bir Komünistsin! Nasıl oluyor, aklım ermedi.” dedi. Getirdiği 1952’li yıllara ait köy kitaplarını göstererek “Bu kitaplar 12 yaşından sonra benim kanıma girdiler” diyen Küçükbezirci, sol diye tanınan bütün yazarlardan beslendiğini fakat, Necip Fazıl’ın ilk şiir kitabı olan Sonsuzluk Kervanı adlı kitabın da çoğu zaman kendisine rehber olduğunu ifade ederek “Hâlâ sonsuzluk kervanının peşinde üç ayaklı gezen topal bir köpeğim ben!” dedi. HAYIR BULUP YIKAN ARKASINA BAKAMAZ Hayatta hiç kimseye hakkını helal etmediği ve hiç kimsenin de kendisine hakkını helal etmesini bekleme-

diğini söyleyen Küçükbezirci, yüz yüze gerçekleştirdiği otobiyografili sohbetinde, ön divana çıktığını ve asıl büyük divana da çıkmaya hazır olduğunu belirterek “Benim anlayışıma göre insan arkasına dönüp bakabilmeli. Hayır bulup yıkan, yetim bulup şey eden insan arkasına dönüp bakamaz. Şu yaşta bile yol ararım, bulamazsam yaşıma başıma bakmadan yol yaparım” dedi. Turancı UMUT dergisinde çıkan yazılarını da gösteren ve İsmail Hakkı Yılanlıoğlu’nun yazdığı Umut adlı şiirini de okuyan Küçükbezirci, “Genç yaşta “Doktor bedava olsun, ilaç bedava olsun. Herkesin sigortası olsun” dediğimiz için Komünist olduk. Bunlar insanın ağırına

MENDERES’İ KİM VE KİMLER ASTIRDI? Menderes’i Milli Birlik Komitesi’nin astığını söyleyen Küçükbezirci, “Menderesi’i o günkü şehirlerde ocak bucak başkanları, valilere “sen dur len” deyip Konya’yı idare edenler.. Menderes’i onlar astırdı. MBK’de ipini çekti. Ölen ölür badem gözlü olur diye bir söz var. Yoo herkes DP döneminde öyle sütten çıkmış ak kaşık değildi” diyen Küçükbezirci, kitap halinde bastığı projelerinden de söz etti. Ekonomik kimliğinden de bahseden ve Eğitimci Küçükbezirci’yi bir başka sefere anlatacağını kaydeden Küçükbezirci, tohumculuk işine de girdiğini belirterek en son spagetti kabak çeşidinden söz açarak bu kabağı dinleyenlere tanıttı. Kendisi de yedi. Katılımcılar da tadına baktı.

Terör örgütü PKK’ya yönelik operasyonlar hız kesmeden devam ediyor. İçişleri Bakanlığı devam eden operasyonlarla ilgili yaptığı açıklamada, Jandarma Özel Harekat (JÖH), Polis Özel Harekat (PÖH), Jandarma Komando Birlikleri ve iç güvenlik operasyonları çerçevesinde Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Hava ve Kara unsurlarınca 321 operasyon gerçekleştirildiğini, örgüte yardım ve yataklık iddiası ile 185 kişi de gözaltına alındığını ve operasyonlarda 53’ü ölü, 8’i teslim olan, 5’i de yakalanan olmak üzere 66 teröristin etkisiz hale getirildiğini açıkladı. Öte yandan DAEŞ’le irtibatlı 47, FETÖ/ PYD ile irtibatlı bin 15, sol terör örgütleriyle irtibatlı olduğu değerlendirilen 26 kişi göz altına alındı.

Daha yeni başlıyor Cumhurbaşkanlığı sözcüsü İbrahim Kalın, “Şunu bilsinler ki bizim için her şey yeni başlıyor” dedi. Kalın’ın gündeme ilişkin yaptığı basın toplantısında “Türkiye bölgesel bir aktöre dönüştü, bu birilerini rahatsız etti. Tayyip Erdoğan’ın bileğini bükemedikleri için algı operasyonları ile kendilerine bir alan açmaya çalışıyorlar. Ama bir hezimete uğrayacaklarını çok net bir şekilde söyleyebiliriz. Avrupa’da bir akıl tutulması yaşanıyor. Avrupa kendi değerleri ile çelişmektedir” ifadelerini kullandı. Öte yandan Fransız Defarges’in suikast açıklamasına da değinen Kalın, “Bu tür faşizan yaklaşımların meşru hale gelmemesi için elimizden geleni yapacağız” dedi.


4 HALK METEOROLOJİSİ Hâlâ fesih diyor CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, meclisin kuruluşunun 97. yıldönümü dolayısıyla özel gündemle toplanan Meclis Genel Kurulu’nda açıklama yaptı. Gündeminde hala referandum olan Kılıçdaroğlu, “Meclis’in itibarını satıyorsunuz. Milletin iradesi kimseye teslim edilemez. Hiçbir makam, mevki TBMM’yi fesh edemez, nokta! TBMM köklü geçmişine sahip çıkmak yerine Meclis’i fesih yetkisinin bir kişiye verilmesini istemiştir. Bu anlayış milli iradenin reddidir. Tarih asla unutmayacaktır” dedi. Öte yandan millî iradenin kabul ettiği anayasa değişikliğinde, cumhurbaşkanın meclisin feshi yetkisinin olmadığı da biliniyor..

B

in yıl önce bu toprakları yurt tutmaya gelen atalarımız ağırlıklı olarak hayvancılıkla iştigal etmekteydiler. Bu toprakları yurt yaptıktan sonra bu meşguliyetlerine tarımı da eklediler. Tarım toplumlarında üretimi etkileyen en önemli iki faktör toprak ve hava idi. Toprak ne kadar verimli olursa olsun, iklim şartları onu desteklemezse sonuç hüsran olurdu. Göçerlik yaptığı dönemlerden beri zaten tabiatla iç içe olan atalarımız, meşguliyetlerine tarımı da eklediklerinde tabiatı daha bir dikkatle gözlemlemeye başladılar. Zira gökte cereyan eden olaylar ve bunların sonuçları, hayatlarını yerdekilerden daha çok etkiliyordu. Bunun için toprak, bitki, hayvan ve gök cisimlerinin birtakım hareket ve değişimlerini okumaya çalışarak hava olaylarını tahmine çalıştılar. Bu itibarla halk meteorolojisi, halkın uzun tecrübeler sonucu edindiği; toprak, bitkiler, hayvanlar ile gökteki gezegen ve yıldızlardaki birtakım hareket, değişim ve oluşumları gözlemleyerek yaptığı hava tahminidir. 1. Toprağa Bakarak Yapılan Hava Tahminleri - Sabahleyin toprakların çiğ ile kaplanması, o gün havanın iyi olacağına, ancak iki veya üç gün sonrasında yağmur yağacağına delalettir.

Kusur varmış!

Referandum öncesi CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun üs komutanlığında askeri törenle karşılanması gündeme bomba gibi düşmüştü. Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Abidin Ünal konuyla ilgili açıklama yaptı. Ünal, “(CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun üs komutanlığında askeri törenle karşılanması hakkındaki) İnceleme, Sayın Genelkurmay Başkanı’nın direktifiyle başladı. Ben incelemeyi tamamladım, raporumu sundum. İki kelimeyle söyleyeyim, kasıt yok, kusur var” dedi. Öte yandan Milli Savunma Bakanı Fikri Işık konuyla ilgili olarak, “Teftiş Kurulu Başkanı’nı görevlendirdim. Soruşturma başlayabilir” ifadelerini kullandı.

3. Hayvanlara Bakarak Yapılan Hava Tahminleri - Kuşların gagalarıyla kuyruklarının arasında bit arar gibi hareketleri, ağaç üstünde tüneyen kuşların birdenbire yuvalarına çekilmeleri değişimin habercisidir. - Kazların ayaklarını hızla yere vurup anormal şekilde ötmeleri, arıların kovanlarına girmeleri veyahut kovanlarından çıkmamaları, sinek ve pirelerin yakarcasına ısırmaları, koyunların olağanüstü sıçramaları ve birbirlerine tos vurmaları, eşeklerin devamlı olarak kulak oynatmaları, yer böcülerinin toplu olarak yuvalarından dışarı çıkmaları, kurbağaların normalin üstünde bağırmaları, kedilerin ön ayaklarının pençeleriyle başlarını tırmalamaları ve vücutlarını dilleriyle yalayarak temizlemeleri, tilki ve kurtların normal dışı ulumaları, karıncaların işlerini bırakıp yuvalarına çekilmeleri, bir yerde bağlı olan öküzlerin başlarını kaldırıp burunlarını yalamaları, güvercinlerin güvercinliğe sık sık girip çıkmaları, horozların vaktinden evvel ötmesi, bir yerde toplanan tavukların toza toprağa bulanmaları yağmur yağacağına işarettir. - Karınca yuvasının kuzey tarafını yüksek yaparsa o sene kar çok yağar. - Kuşlar yüksekten uçarsa hava iyi olacak demektir. Alçaktan uçuyorlarsa soğuk olacak demektir.

- Taşların ıslanması havanın değişeceğine işarettir.

4. Havaya, Gezegen ve Yıldızlara Bakarak Yapılan Hava Tahminleri

- Yüksek dağların tepesine koyu bulutlar çöktüğü zaman yağış beklenir.

- Gökkuşağının (alaimisema/ebemkuşağı) doğuda özellikle renkli ve parlak görülmesi, şiddetli bir yağmurun yağacağına işarettir. Batıda görülmesi yağmurun az yağmasına ve gök gürültüsüne işarettir. Akşam doğu tarafında görülürse havanın iyi olacağına işarettir. Kırmızı renginin pek görülmemesi rüzgâr çıkacağına işarettir.

- Güneş batarken veya doğmadan evvel bataklık yerler veya sular, çayırlar üzerinde beyaz bir duman (buğu) görülmesi, ertesi günün iyi ve sıcak olacağına işarettir. 2. Bitkilere Bakarak Yapılan Hava Tahminleri - Kavak yaprağını tepeden dökerse kış çok olur. - Ayvaların bol olduğu yıllarda kış sert olur. - İtburnu (kuşburnu) çok olduğu zaman, o kış çok kar yağar. - Pelidin çok olduğu yıl kış da çok olur. - Rüzgâr bulunmadığı hâlde ağaç yaprakların hareket etmesi, havanın değişeceğine işarettir.

- Ayın çevresinde gökkuşağının görülmesi güneyden bir rüzgârın meydana geleceğini ve bunu izleyen saatlerde yağmur yağacağına işarettir. - Açık ve parlak havada güneşin etrafında bir gökkuşağı görülmesi yağmur yağacağına, yağmurlu havada görülmesi havanın iyileşeceğine işarettir. - Bir mum veya lambanın etrafında bir halenin belirmesi, ateşin güçlükle yanması, alevlerin aşağı doğru sünmeleri, ışıkların eğri olması, havanın değişeceğine işarettir.

ALİ IŞIK - Yazın gökyüzünde siyah lekeli, diğer bulutlardan aşağıda ve öteye beriye hareket eden birtakım bulutların görülmesi veya güneşin doğuşu esnasında batıda birçok bulut toplanmışsa, büyük bir fırtınanın patlayacağından korkulur. - Güneş, bulutların arasında güneş iki veya üç katlı görülürse, sürekli bir fırtınanın patlaması beklenir. - Güneşin kırmızı veya sarı renkte doğması, o gün yağmur yağacağına işarettir. - Güneş kötü bir bulut ile kapalı olarak batmışsa, ertesi günün ertesi hava pek rüzgârlı olur. - Güneşin sarı renkte batması rüzgârın dağılacağına işarettir. - Güneş doğarken gökyüzünün kızıl görülmesi yağmur yağacağını gösterir. - Güneş batarkenki kızıllık ise ertesi gün havanın iyi olacağına işarettir. - Ayın etrafında kesilmiş ve benekli iki veya üç daire görülmesi, büyük bir fırtınanın patlayacağına yorulur. - Ay dolunay hâlinde güzel ve parlak olursa takip eden birçok gün havaların güzel olacağına işarettir. - Ay doğarken kızıllık olursa rüzgâr çıkacağına işarettir. Halkımızın ananevi hava tahmini pek çok atasözü ve deyimin oluşmasına, dolayısıyla söz dağarcığımızın zenginleşmesine de vesile olmuştur. “Karadut yaprağını açtı, yaz; döktü, kış./ Dut yaprağını açtı, soyun; döktü, giyin./ Akşam kızıllığı hoş, sabah kızıllığı kış./ Çok yağar çürür, az yağar kurur, çiftçiyi havanın bulutu güldürür.” bunlardan bazılarıdır. KAYNAKÇA: ODABAŞI, A. Sefa (1999), Geçmişten Günümüze Konya Kültürü, Konya: Selçuklu Belediyesi Yay., s. 98-101. GEDİK, Melike (2008), “Konya İli Derebucak İlçesi ve Çevresi Halk Edebiyatı ve Folkloru Üzerine Bir İnceleme”, Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, (Basılmamış Yüksek Lisans Tezi), Konya, s. 298-300.

Kaynak Kişiler: Ahmet Ali Işık (Kadınhanı/Başkuyu, 19302017), Emine Işık (Kadınhanı/Başkuyu, 1933 doğumlu), Seyit Küçükbezirci (Konya, 1942 doğumlu).

NOT: Bu makale aynı başlıkla Konya Ansiklopedisi’nin IV. cildinde yayımlanmıştır.


5 Rekabet Kurumu Başkanı Prof. Dr. Ömer Torlak, yerel rekabetin her geçen gün arttığını söyledi

Rekabet Kurumu Başkanı Prof. Dr. Ömer Torlak, Konya Ticaret Odası (KTO) Karatay Üniversitesi’nde katıldığı “Piyasa, Rekabet ve Ahlak” konulu konferansta gençlerle bir araya geldi. KTO Karatay Üniversitesi’nde gerçekleşen programa KTO Karatay Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Selçuk Öztürk, Mütevelli Heyeti Başkan Yardımcısı Ramazan Biberci, Rekabet Kurumu Başkanı Prof. Dr. Ömer Torlak, KTO Karatay Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Bayram Sade, Rekabet Kurumu Dış İlişkiler, Eğitim ve Rekabet Savunuculuğu Daire Başkanı Ali Arıöz, akademisyenler, sektör temsilcileri ve öğrenciler katıldı. “Rekabetin Temeli, Ahilik Anlayışıdır”

Konuşmasına KTO Karatay Üniversitesi’nin gelişiminde ve bugünlere gelmesinde büyük katkıları olan Prof. Dr. Ömer Torlak’a teşekkür ederek başlayan Başkan Selçuk Öztürk, “KTO Karatay Üniversitesi’nin en büyük kazançları canla başla çalışan, görevini yapan rektörleri ol-

muştur. Rekabet bizim kültürümüzde aslında helal-haram kavramları olarak yüzyıllardır yer bulmuştur. Sağlıklı bir rekabet ortamı, piyasa dengesinin oluşumu, toplumun gelişmesi değerler silsilesi açısından baktığımızda helal kazanç açısından da büyük öneme sahiptir. Ahilik anlayışını ilke edinen ve bu doğrultuda öğrencilerimizi eğitme çabasında olan bir üniversite

olarak Rekabet Kurumu’na ülkenin ihtiyacı olduğunu düşünüyoruz” şeklinde konuştu. Rekabete ilişkin farkındalık oluşturulması amacıyla üniversite gençleri ile sık sık bir araya gelmeye çalıştığını söyleyen Rekabet Kurumu Başkanı ve KTO Karatay Üniversitesi Eski Rektörü Prof. Dr. Ömer Torlak, piyasa, rekabet ve ahlak ilişkisini değerlendirdi. Prof. Dr. Torlak,

rekabeti; piyasada mevcut ve potansiyel işletmeler arasındaki mal, hizmet, kalite, marka, hizmetin değeri, pazarlama ve iletişim çabaları ile dağıtım gibi faktörler arasındaki yarış olarak tanımladı.

Mesele çok açık

“Yerel Rekabet Gün Geçtikçe Artıyor” Piyasanın artık fiziksel mekân zorunluluğunun kalmadığını belirten Prof. Dr. Ömer Torlak, “Bugün dünyanın neresinde üretildiğini bilmediğimiz ürünlere kısa sürede telefonumuz aracılığıyla bile sahip olabiliyoruz. Piyasa belirleyicileri ile etkileyicileri çok bir girift hale geldi. Kurumumuz piyasalardaki ilişkilerin dürüst ve adil bir şekilde gerçekleşmesinin önündeki engelleri kaldırmak için kuruldu. Rekabetçilik aynı zamanda işletmeleri inovasyona zorlayan ve ülke refahına katkıda bulunan da bir olgudur. Ülkemizde yerel rekabet gün geçtikçe artmaktadır. Tüketici bilinci noktasında da iyileşmeler söz konusudur fakat istenilen noktaya henüz ulaşmamıştır” ifadelerine yer verdi.

Başbakan Binali Yıldırım, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin gazi ve kahraman bir meclis olduğunu kaydetti. Yıldırım, TBMM’nin açılışının 97. yıldönümü kutlamalarında yaptığı konuşmada, 15 Temmuz’da bunu n dost düşman tüm dünyaya gösterildiğini vurguladı. Kılıçdaroğlu’nun cumhurbaşkanına meclisin feshi yetkisinin verildiğini söylemesine de tepki gösteren Yıldırım, “Dilimizde tüy bitti, böyle bir şey olmayacağını kampanya döneminde de anlattık. Bu Meclis’in feshi değil seçimlerin yenilenmesidir. 15 Temmuz’da meclisi feshetmeye çalışanlar dersini aldı. Mesele bu kadar açıkken görüyorum ki Kılıçdaroğlu hâlâ 16 Nisan öncesinde...” dedi.

Konya Bin Nefes Bir Ses Uluslararası Tiyatro Festivali Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğünce düzenlenen Konya Bin Nefes Bir Ses Uluslararası Tiyatro Festivali, dünyadan ve Türkiye’den önemli tiyatro gruplarını 10’uncu kez sanatseverlerle buluşturdu. Festival, 30 Nisan’a kadar devam edecek. Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü tarafından düzenlenen “Konya Bin Nefes Bir Ses Uluslararası Tiyatro Festivali”, dünyadan ve Türkiye’den önemli tiyatro gruplarını 10’uncu kez Konya’da sanatseverlerle buluşturdu. 11 oyunun sahneleneceği festival, 30 Nisan Pazar gününe kadar devam edecek. BİZANS DÜŞTÜ Festivalin açılışı Konya Devlet Tiyatrosu’nca sahnelenen “Fatih (Bizans Düştü)” adlı tiyatro oyunuyla yapıldı. Oyun Fatih Sultan Mehmet’in İstanbul’u fethi sırasında yaşadıklarını anlatıyor.

Konya, İstanbul, Sivas, İzmir ve Van devlet tiyatrolarını bir araya getiren etkinlik için Kazakistan, Bulgaristan, KKTC ve Gagavuz Yeri (Moldova) tiyatroları da Konya’ya geldi. Festivalde, Bulgaristan’dan “Öpücük”, Kazakistan’dan “Hamlet”, KKTC’den “Baştan Çıkarma” ve Gagavuz Yeri’nden “Öldür Beni Ayolcum” isimli oyunlar sergilenecek. Türkiye’den devlet tiyatrolarının başarılı oyunlarının yer aldığı festivalde, Konya Devlet Tiyatrosu “Fatih” ve çocuk oyunu “Sayı Dedektifleri”ni, İstanbul Devlet Tiyatrosu “Giydirici”yi, Sivas Devlet Ti-

yatrosu “39 Basamak”ı, İzmir Devlet Tiyatrosu “Ermişler ya da Günahkarlar”ı, Van Devlet Tiyatrosu da “Yedekçi”yi tiyatroseverlerle buluşturacak. ANLAMI AYNI Devlet Tiyatroları Genel Müdür Yardımcısı Erdal Küçükkömürcü, festivalin açılışında yaptığı konuşmada; “Hayatın bir nefes uzaklıkta olduğunu biliriz. Bir nefes kadar yakındır mutluluklar, heyecanlar. Farklı dillerde ve inanışlarda olsak bile nefesin anlamı her coğrafyada aynıdır. Nefes demek hayat demektir.” ifadelerini kullandı.


6 DURMUŞ ALİ ÖZBEK

ERENLER MAĞARASI EFSANESİ

S

on günlerde ardı ardına Ermenek’te mağara bulunduğu haberleri geliyor. 14.04.2017 tarihinde yeni bir mağara buluşunu gerçekleştiren ekibi Ermenek Belediye Başkanı Uğur Sözkesen makamında kabul etti. Ali Rıza Etçi, Ali Bayındır, Ömer Battır ve Mustafa Dereli’den oluşan ekibe turizme katkılarından dolayı Ermenek ile ilgili kitaplar ve altın hediyesi takdiminde bulunulduğu medyaya yansıdı. 17 Nisan 2017 Pazartesi günü ise önceki ekipten fotoğraf sanatçısı ikinci bir mağarayı bulduğunu sosyal medya üzerinden duyurdu ve Medya Ermenek Haber Sitesi bunu haber olarak okuyucularına yansıttı. Evet, Ermenek ve yöresinde mağaraların oldukça fazla olduğu bir gerçek ancak bunları gün yüzüne çıkarıp “Mağara Turizmi” yönünden değerlendirebilmek de çok önemli. İlk mağarayı bulan İlhami Etçi ile birebir yaptığım sohbette “Giriş bölümü 15 metre uzunluğunda ve 10 metre yüksekliğinde. 20 derecelik bir eğime sahip olan mağara girişi tabanı yaklaşık 40 metre uzunluğunda, pudra kıvamında gri topraktan oluşuyor. İlerledikçe 40 derecelik bir eğim ile devam eden galerinin eni 5 metreye kadar düşüyor. Mağara tavanı içerde en düşük 5, en yüksek 10 metre. İçerde eni 60 cm boyu ise 3 metreyi bulan dikitler, şelaleyi andıran travertenler bulunmakta.” demişti. Belediye Başkanının ifadesine göre; mağaranın Damlataş Mağarasından daha büyük olduğunu, gerekli yerlere başvurarak mağarayı tescilleteceklerini, turizme açılması için gerekli işlemleri başlatacaklarını ifade etmesi Ermenek açısından önem arz eder. Çünkü Ermenek’in yakın bir zamanda turizmin önemli bir merkezi olacağı unutulmamalıdır. Gelelim asıl anlatacağım “Erenler Mağarası Efsanesi”ne. Bu efsaneyi de Sayın İlhami Etçi’ye 24 Mart 2017 günü dükkânında sohbet ettiğimiz sırada anlatmıştım. O

da bana böyle bir mağaranın Ermenek’te nerede olduğunun bilinmediğini ifade etmişti. Ancak anlatımımın sonlarına doğru böyle bir yerin varlığını büyüklerinden duyduğunu hatırladığını ifade etmişti. Erenler Mağarası, Ermenek Kebendibi yokuşu solunda bir yerde olduğu söylenir. Bu efsaneyi ilk babam Ali Özbek’ten dinlemiştim. “Karaman Beyinin çocuğu olmaz. Ermenekli bir Lokman Hekimin varlığından beye söz edilir. O da Lokman Hekime haber salar. Çocuğunun olmadığı anlatılır. Ermenekli bir Lokman Hekim on iki günde, on iki bitkiden bir karşım elde eder. Hazırladığı karışımı beye gönderir. Karaman Beyi bu karışımdan on iki gün verilen tarif üzerine yer. Daha sonra Karaman Beyinin on iki erkek çocuğu olur. Osmanoğulları ile Karamanoğullarının saltanat mücadelesi devam eder ve Karamanoğullarının ilk kuruluş yeri olan Ermenek Mennan Kalesinde 1474 yılında son bulur. Son bulur bulunmasına da halkı egemenlik altına alması için bir takım mücadeleler de bulunurlar. Mennan Kalesinden Ermenek’e gelen Osmanlı Ordusu ve ordunun başındaki paşası Ermenek’te yaşayan halkı susturma, itaat altına almak için şehrin ileri gelenleri Kebendibi mevkiinde toplatılır. Toplanan eşraf kişilerden on iki tanesi seçilir. Seçilen bu kişiler sıraya dizilerek tek tek kelleleri uçurtulur. Yere düşen on iki kellenin sarıkları daha düşmeden gövdeleri mağara dışında kalır, kelleler "Eşhedü en la ilahe illallah ve eşhedü enne Muhammeden abdühü ve resulühü." diyerek mağara içine girerler. Bu kıyımı yapan paşa geride kalan gövdeleri de mağara içine attırır. O günden sonra halk korkudan susar. Susmakla da kalmaz o günkü Ermenek şehirden seçilen gruplar kafileler halinde serhat boylarına gönderilir. Ermenek’ten gönderilenlerin ilk önce Yunanistan’ın Mora Yarımadasına götürüldükleri söylenir. Oradan da

Osmanlı’nın egemenliğindeki yukarı bölgelere Bosna Hersek, Batı Trakya’ya, Bulgaristan’a sevk edilirler. Bu konuda da yaptığım bir derlemeyi Sbide Antik Kenti – Yukarı Çağlar kitabımın 408. Sayfasında ilk defa okuyucuyla buluşturdum. Bu destan Yukarı Çağlardan 1998 yılında 85 yaşında olan ve 2000 yılında 87 yaşında vefat eden köyde Şerfe Karı olarak söylenen Şerfe Yıldırım’dan ses kaydı yapılarak tarafımdan derlenen destan şöyledir: MORA DESTANI Mora’nın gemisi geldi oturdu, Ağlamaktan kendi kendin yitirdi, Gelinlik kızları yasır götürdü, Evliyalar imdat eyle ne olur. Mora’nın üstünde ayılan yıldız, Ne gecemiz belli, ne gündüzümüz, Defterde yazılan bin yedi yüz gız, Evliyalar imdat eyle ne olur. Mora’nın gemisi çamdır, meşedir, İçinde oturan beğdir, paşadır, Mora dedikleri yüzbin köşedir, Evliyalar imdat eyle ne olur.

İkram çesmesinden süt aktı Hazreti Muhammed’in (sav) göğe yükselişini ifade eden Miraç Gecesi, Beyşehir ilçesinde vatandaşların yoğun katılımıyla ihya edildi. Tarihi Eşrefoğlu Camisi çıkışında mübarek gecede, Beyşehir Belediyesi tarafından vatandaşlara sıcak süt ikramında bulunuldu. Kent merkezinde Miraç Kandili dolayısıyla tüm camiler vatandaşların akınına uğradı, ibadethaneler adeta doldu taştı. Tarihi Eşrefoğlu Camisi ise mübarek gecelerde olduğu gibi Miraç Gecesi de vatandaşların yoğun ilgi gösterdiği ibadethanelerin başında yer aldı. Beyşehir Belediyesi, Miraç Kandili münasebetiyle tarihi Eşrefoğlu Camisi’nde vatan-

daşlara süt ikramında bulundu. İbadethane önüne kurulan ikram çeşmesinin musluklarından cami çıkışında sıcak süt aktı. Vatandaşlar ikram edilen sütten alabilmek için çeşme önünde sıraya girdi. Kandil gecesinde biraraya geldiği Eşrefoğlu Camisi’nde çıkışta vatandaşlarla sohbet ederek mübarek gecelerini tebrik eden Beyşehir Belediye Başkanı Murat Özaltun, “Kandiller birlik ve beraberliğimizi pekiştiren, bizleri manevi anlamda yakınlaştıran önemli gecelerdir. O yüzden, kadrini ve kıymetini iyi bilmek gerekiyor. Yüce Rabbimizden böyle gecelerin tekrarını temenni ediyoruz.”dedi.

Şu Mora’nın çeşmesinin başında, Gızlar ocak suvar, duvar başında, Güzellerin on üç, on dört yaşında, Evliyalar imdat eyle ne olur. Mora’nın gemisi geldi oturdu, Ağlamaktan kendi kendin yitirdi Gelinlik kızları yasır götürdü, Evliyalar imdat eyle ne olur. “ Şerife Yıldırım’dan dilediklerime göre sürgüne gönderilen Ermeneklilerin yerine de başka yerlerden insanlar getirilmiş. Bu konuda ise yazılı bir belgeye rastlayamadım. Evet, bu yazımın ana konusu “Erenler Mağarası” idi. Bu mağara önceki zamanlarda çokça ziyaret edilirmiş. Hatta “Çocuğu olmayan bayanlar ziyaret ederse çocuğu olurmuş.” derler. Ben bu efsaneyi babamdan dinledim. Şimdi de okurlarıma sunuyorum. Bunu okuyan Ermenek Mağara araştırmacı dostlarımız da, bu mağarayı bi araştırıversinler gayrı.

Miraç Kandili’niz mübarek olsun!

Akdeniz’de ilk sondaj vuruldu Milli Enerji ve Maden Politikası kapsamında en fazla önem verilen alanlardan biri olan deniz aramacılığında kullanılacak Barbaros Hayrettin Paşa sismik araştırma gemisi 21 Nisan’da Doğu Akdeniz’de çalışmalarına başladı. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı yetkililerinden alınan bilgiye göre, 31 Aralık 2012’de 130 milyon dolara satın alınan, iki ve üç boyutlu sismik arama yapabilme özelliğine sahip Barbaros Hayrettin Paşa gemisi, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Albayrak’ın sık sık vurguladığı “aramacılık ve sondaj çalışmalarındaki agresif sürecin” ilk adımı oldu. Akdeniz’deki çalışmalarına başlayan Barbaros Hayret-

tin Paşa sismik arama gemisi, Akdeniz’de faaliyetlerine yoğun çalışmalarla devam edecek. Daha önce de Akdeniz ve Karadeniz’de sismik araştırmalar yapan gemi, denizin 8 kilometre altındaki jeolojik yapıları inceleyebiliyor, iki ve üç boyutlu sismik veri toplayabiliyor. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak, bu ay başında açıkladığı “Milli Enerji ve Maden Politikası” kapsamında, denizlerdeki aramacılık faaliyetlerinin yoğunlaşacağını açıklamıştı. Enerji Bakanı Berat Albayrak ayrıca MTA Oruç Reis sismik gemisinin de çalışmalarına başlayacağına ifadelerinde yer vermişti.


7 Deaş İsrail’den “özür”dilemiş

Ekonomi baharı Fikrini söyledi! Dev ihale tamam Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemini getirecek 18 yeni anayasa maddesinin 16 Nisan’da gerçekleştirilen halk oylamasıyla onaylanmasının ardından ekonomik alanda gözler görülür değer artışı yaşanıyor. Borsa tarihi rekor kırıyor, dolar ve euro ise Türk Lirası karşısında değer kaybediyor. BIST 100 endeksi, Gezi olayları başlamadan önceki Mayıs 2013 tarihindeki kapanış rekoru seviyesini referandum sonrası ilk cuma Cuma günü aştı. Endeksin gün içinde gördüğü en yüksek seviye rekoru ise yine Mayıs 2013 tarihinde gördüğü 93.398,33 puanda bulunuyordu. Öte yandan 18 Nisan’da 3,68’i gören dolar hızla düşüşe geçti.

Siyasi hayatı boyunca hiçbir seçimi kazanamayan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, koltuğundan vazgeçmedi. Referandum gecesi partisinin genel merkezinde yuhalanan Kılıçdaroğlu’na karşı ilk isyan bayrağı açıldı. CHP Mersin Milletvekili Fikri Sağlar, “Biz korkak bir siyasetin içerisindeyiz. CHP içerisinde kan değişimi gerekiyor” dedi. Yavuz Oğhan’a konuşan Sağlar, “Bu yönetimle gitmez, bu nu zaten kendileri de biliyor. AK Parti, CHP’yi kontrollü bir muhalefet olarak tutmaya çalışıyor. Emekçileri ve halkı sahiplenecek bir parti gerekiyor, o da CHP. CHP’ye güvenmek gerekiyor” ifadelerini kullandı.

275 kilometre otoyol artı 55 kilometre bağlantı yolunu oluşturan Ankara-Niğde otoyolunu ERG ve Seza inşaat yapacak.Karayolları Bölge Müdürleri Toplantısına katılan Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan, Ankara-Niğde otoyolunun ihale sürecinin tamamlandığını duyurdu.Arslan “275 kilometre otoyol artı 55 kilometre bağlantı yolunu oluşturan ihalenin 11 yıl, 10 ay, 17 gün, 3 yıl yapım süresi dahil olmak üzere teklifi veren ERG ve Seza’ya bugün itibarıyla teknik ve mali incelemeler tamamlandı, herhangi bir sıkıntı olmadığı görüldü ve ihalenin verilmesi kararlaştırıldı, hayırlı uğurlu olsun inşallah” dedi.

İsrail’in eski Savunma Bakanı Moşe Yaalon, Suriye’de DEAŞ’ın kontrolünde bulunan bölgelerden İsrail’e saldırı olduğunda örgütün kendilerinden özür dilediğini söyledi. İsrail’deki “Tikun Olam” isimli internet sitesinin haberine göre, ülkenin kuzeyindeki Afula kentinde bir etkinlikte konuşan Yaalon, İsrail’in Suriye ve terör örgütü DEAŞ’a yönelik politikalarıyla ilgili açıklamalarda bulundu. Haberde Yaalon-un, “DEAŞ İsrail’den özür diledi” dediği aktarılırken, bunun “DE-AŞ ve İsrail için bir utanç kaynağı olacağı için şimdiye kadar kamuoyundan gizlenmiş olabileceği” yorumu yapıldı. Suriye’de İran, Rusya, El Kaide ve DEAŞ gibi birçok grubun bu-

lunduğunu ifade eden eski bakan, şunları kaydetti: “Bu şartlar altında sorumlu ve çok dengeli bir politika izlemek zorundasınız. Bu şekilde bir taraftan kendi çıkarlarınızı korurken, diğer taraftan da olaya müdahil olmaktan kaçınmalısınız. Çünkü İsrail, bir taraf adına müdahalede bulunursa bu diğer tarafın çıkarlarına hizmet edecektir. Bu sebeple biz İsrail olarak kırmızı çizgilerimizi ilan ettik. Her kim egemenlik hakkımızı ihlal ederse bizim gücümüzü anında tüm ağırlığıyla hissedecektir. (Suriye’den İsrail’e saldırılar) Genellikle Esed rejiminin kontrolündeki bölgelerden geliyor. Ancak DEAŞ’ın bulunduğu noktalardan saldırı yapıldığında DEAŞ hemen İsrail’den özür diledi.”

Haftalık Bağımsız Siyasi Gazete Bölgesel Süreli Yayın Yıl: 4 | Sayı: 78 23 - 29 Nisan 2017 SAHİBİ Çimke Basım Yayın Yapım Reklam ve Turizm Hiz. Ltd. Şti adına AHMET AKA SORUMLU YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ ÖMER SALIH ŞIPLEME YAYIN YÖNETMENI ADNAN TEKE SAĞLIK EDİTÖRÜ Dr. NEVZAT ŞIPLEME SANAT YÖNETMENİ NURETTIN ÖZEL HUKUK DANIŞMANI Av. ABDURRAHIM KÜÇÜK MALI DANIŞMAN MUSTAFA ÇALIŞKAN SAYFA TASARIMI MUSTAFA ALPASLAN ÇETİN YÖNETIM VE BASKI ADRESI: Fevziçakmak Mh. 10453. Sk. No: 25 Karatay | KONYA Telefon & Faks: 0332 342 52 82 Web: www.anadolugunluk.com reklam@anadolugunluk.com haber@anadolugunluk.com BASKI Çimke Basım Yayın Yapım Ltd. Şti. Anadolu Günlük Baskı Tesisleri B.T. 23 Nisan 2017

Miraç Kandiliniz Mübarek Olsun!



Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.