Anadolu Günlük - Sayı 79

Page 1

Kavurmacı neden dışarda? FETÖ/PDY davasıyla içeri alınan İstanbul Büyükşekir Belediye Başkanı Kadir Topbaş’ın damadı Ömer Faruk Kavurmacı’nın tahliyesine tepkiler çığ gibi büyüyor. 28 Şubat sürecinde içeriye ve hale içerde olan yüzlerce masum varken ve hasta yataklarında cezaevlerinde yatmaya devam ederken Kavurmacı’nın tahliyesi Anadolu’da büyük tepkilere yok açıyor. “Başta 15 Temmuz şehitlerinin ailelerine ve yakınlarına sonra memleketi FETÖ’cü darbecilerden kurtar-

mış Anadolu’ya yapılan bu saygısızlığın hesabı verilmeli bir an önce Kavurmacı içeri alınmalı” şeklinde yapılan yorumlara karşı harekete geçen HSK tahliyeye el koydu. Erdoğan’ın Kavurmacı’yı kasten söylediği “İhanet şebekesi bir araya gelecek, bu ülkenin cumhurbaşkanına küfretmeye varıncaya dek her şeyi söyleyecek ve oralarda bunlar alkışlanacak, alkış yapanlar mağdur! Nasıl mağdur oluyor” sözlerine rağmen Kavurmacı hakkında bir gelişme şimdilik görünmüyor. 2’de

Kaza mı suikast mi?

Denizli Cumhuriyet Başsavcısı Mustafa Alper’in içinde olduğu makam aracına kamyon çarptı. Başsavcı olay yerinde hayatını kaybetti. 15 Temmuz darbe girişiminin seyrini değiştiren başsavcının ölümü kafalarda soru işareti bırakttı. Olay kaza süsü verilmiş bir suikast mi? Araştırılıyor. 3’te

79. Sayı

www.anadolugunluk.com

Doğu

10 - 16 Mayıs 2017

21 masum Doğu Türkistan’lı kardeşimizin sınır dışı edilmesi kararı gündeme bomba gibi düştü. Çoğu çocuk ve kadınlardan oluşan 21 Doğu Türkistanlı kardeşlerimizin “DAEŞ” üyesi suçlamasına karşı bir grup İstanbul Emniyet Müdürlüğünde toplandı. Olayla ilgili “Doğu Türkistan Anadolu’dur ve Anadolu’nun evlatları sahipsiz değildir” denilirken olayın bugünlerde ağır bedellerle verdiğimiz Yeni Türkiye mücadelesine büyük bir çelme olarak yorumlanıyor.

İncirlik’te DEAŞ’la Mücadele Koalisyon Karargahında yapılan ödül törende Türk subayının ABD’li komutana verdiği cevap ses getirdi. Türk subayı ABD tarafından kendisine verilmek istenen madalyayı kabul etmeyeceğini söyleyerek “Madalyayı verenler benim düşmanım olan YPG ile işbirliği içindedir. onurum bu madalyayı kabul etmeme müsaade etmemektedir” dedi.

50 Kr

Takdiri ilahi!

11’i çocuk 7’si kadın 21 Doğu Türkistanlı kardeşlerimizi “DAEŞ” suçlamasıyla gözaltına alarak sınır dışı etme kararı kamuoyunca yoğun tepkilere yol açtı. Bu tavrın Müslümanların-Anadolu Ruhunun- yaşadığı her toprağı Anadolu olarak görmesi gereken “Yeni Büyük Türkiye” hayaline uygun olmadığı şeklinde yorumlandı. Aslında birer Anadolu evladı olan Doğu Türkistanlı evlatlarımız, amcalarımız, teyzelerimiz sınır dışı edilmesin kampanyaları düzenlendi. İZAHI YOK!

Madalyayı almadı

ZULME TESLİM ETME! MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli de Doğu Türkistanlı kardeşlerimize sahip çıktı. Bahçeli, “Milyonlarca Suriyeliye bakan Türkiye 21 kardeşimize mi bakamayacaktır? Unutmayalım ki ah alan olmaz, ah yerde kalmaz. Bizde Çin zulmüne teslim edilecek tek bir soydaşımız yoktur. Mazlum Doğu Türkistan haklı ve baki kalacak davamızdır” ifadelerini kullandı. Ak Parti kanadından bazı isimler de Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Çin ziyaretiyle ilişkilendirerek FETÖ’nün operasyonu olduğunu iddia ediyorlar.

Sağlık Bakanı Recep Akdağ, sanatçı İbrahim Erkal’ın sağlık durumuyla ilgili yaptığı açıklamada, “Beyin ölümü, vücudun organları henüz canlılığını korurken, kişinin beyninin tamamen fonksiyonunu yitirmesi oluyor. Bunun geriye dönüşü yok. Bunu tespit etmiş durumdalar. Cenab-ı Allah kolaylık versin kendisine ve ailesine.” dedi.

Banane FBI’dan

DAEŞ örgüt üyesi olduğu iddasıyla sınır dışı edilen bir Doğu Türkistanlı

Rusya Devlet Başkanı Vlademir Putin “FBI Başkanı James Comey’nin görevinden alınması ikili ilişkileri nasıl etkiler?” sorusunu yanıtladı. Putin, “Hiçbir şekilde etkilemez. Bana kırılmayın lütfen, fakat sorunuz bana komik geldi. Bizim bu olayla herhangi bir alakamız yok. Bizimle ne ilgisi var olabilir?” şeklinde konuştu.


2

Kavurmacı ne iş?

Konya da üye! Konya Büyükşehir Belediyesi UNESCO’nun Öğrenen Şehirler Küresel Ağı’na (GNLC) üye oldu. UNESCO Hayat Boyu Öğrenme Enstitüsü Direktörü Arne Carlsen, Konya’nın üyeliğini büyük zevkle karşıladığını söyledi. Carslan, GNLC’nin üye kentler arasında politika diyaloğu ve akran öğrenimini teşvik ettiğini vurgularak, “Konya, dünya toplumlarında hayat boyu öğrenme uygulamasını desteklemeyi ve hızlandırmayı hedefleyen dinamik bir ağın parçası olmaktan faydalanacaktır” ifadelerini kullandı. Konya Büyükşehir Belediyesi, bu üyelikten sonra öğrenen şehirlere dair güncel bilgilere erişebilecek ve diğer kentlerle bilgi paylaşımında bulunabilecek.

Sokakta sanat Konya Büyükşehir Belediyesi tarafından, Selçuk Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi ve Selçuk Üniversitesi Dilek Sabancı Konservatuvarı ile Konya Çimento Güzel Sanatlar Lisesi’nin katkıları ile hazırlanan “Sokakta Sanat Günleri” etkinliği sona erdi. 8-10 Mayıs tarihleri arasında düzenlenen Sokakta Sanat Günleri kapsamında sanatçılar resim, ebru, seramik sergileri ve müzik gösterileri yaptı. Etkinliğe katılan sanatçılar, 9 Mayıs’ta Kültür Park’ta 10 Mayıs’ta da Mevlana Meydanı’nda sanatseverlerle bir araya geldi.

FETÖ/PDY davasında tutuklanan Kadir Topbaş’ın damadı Ömer Faruk Kavurmacı’nın tahliyesine tepkiler çığ gibi büyüyor. Bu tahliye nasıl oldu? Yargıdaki FETÖ’cüler mi çıkardı yoksa damat torpili mi? 28 ŞUBAT MAĞDURLARI HÂLÂ İÇERDE FETÖ/PDY davalarından tutuklu bulunan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş’ın damatı Ömer Faruk Kavurmacı’nın tahliyesi 15 Temmuz mücadelesine leke sürüyor. Posta gazetesi yazarı Nedim Şener Kavurmacı’nın UYAP kayıtlarına göre 20 dakikada tahliye edildiğini yazdı. Kavurmacı’nın özel Acıbadem Hastanesi’nden alınan cezaevi şartlarına uygun değildir raporuyla tahliye talebinde bulunuldu. Nöbetçi mahkeme bu talebi onaylayarak şartlı serbest bıraktı. Öte yandan 28 Şubat’ta cezaevine alınan yüzlerce masum insan ise hala cezaevinde. Üstelik hasta yataklarında yatan birçok mağdur da varken Kavurmacı’nın basit gerekçelerle donatılmış sağlık raporuyla tahliye edilmesi kafalarda soru işareti bırakıyor.

Adalet sarayı Beyşehir Belediye Başkanı Murat Özaltun, Şehit İbrahim Bey Caddesi üzerinde yapımına başlanan yeni adalet sarayı inşaat alanında incelemede bulundu. Beyşehir’in yeni dönemde yeni bir devlet yatırımına daha kavuşacağını belirten Özaltun, ilçenin kazanımlarına bir yenisinin ekleneceğini söyledi. İlçe merkezindeki mevcut adliye hizmet binasının artık bölgenin yükünü kaldırmayacak noktaya gelmesi üzerine yürütülen girişimler sonucunda yeni bir adliye sarayı yapılması için karar alındığını vurguladı. Özaltun’a AK Parti Beyşehir İlçe Başkanı Mustafa Şenol eşlik etti.

Bu durum yargının içerisinde FETÖ’cü hakimlerin hâlâ var olduğu yönünde yorumlanıyor. HSK EL KOYDU Toplumsal Adalet ve Yardımlaşma Derneği, Kavurmacı’nın tahliyesiyle ilgili “Tahliye kamu vicdanında büyük yara açmıştır, raporu veren kurum ve doktorlar ve kararı alan hakimlerin firari imamlarla bağlantısının olup olmadığı incelenmelidir” gerekçesiyle İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na

ASKON döndü! Anadolu Aslanları İş Adamları Derneği (ASKON) Konya Şubesi Azerbaycan’a düzenlendiği iş gezisini tamamladı. Gerçekleştirilen gezinin ardından değerlendirmelerde bulunan ASKON Konya Şube Genel Sekreteri ve Yönetim Kurulu Üyesi Muaz Gülyiğit, Azerbaycan’ın gelişen ekonomisiyle dikkat çeken bir ülke olduğunu belirterek, “Başta inşaat olmak üzere gıda, oto yedek parça, tekstil, medikal gibi sektörlerde ciddi talepler olduğunu tespit ettik. Önemli olan değerlendirmek hiç vakit kaybetmeden pazara hızlı bir giriş yapabilmektir” dedi.

başvurdu. HSK bu tahliye kararını tekrar inceleyeceğini açıkladı. ŞEHİT AİLELERİ RAHATSIZ 15 Temmuz’da vatanı uğruna sokağa çıkarak şehit düşenlerin aileleri ve yakınları Kavurmacı tahliyesinden rahatsız. Şehit Halil Kantarcı’nın eşi, “Tutmayacağınız ya da tutamayacağınız sözler vermeyin, yaramıza tuz basmayın, gözümüze soka soka canımızı yakmayın, kanatmayın , acıtmayın artık, yakmayın yüreğimizi”

şeklinde açıklamada bulundu. 15 Temmuz Gazisi Levent Deveci ise, ““Unutmayınız ki, bu halk sizi adil olduğunuz, haksızlığın ve zulmün karşısında korkmadan dikildiğiniz için iktidar yapmıştır. Bu yüzden 15 Temmuz gecesi sokaklara dökülüp, direnmiştir. Bizlere verilen sözlerin tutulmasını ve Ömer Faruk Kavurmacı konusunun aydınlığa kavuşması için bir açıklama yapılmasını bekliyoruz.”

Ormanı sulamayı unutmayın! Akşehir’de, 15 Temmuz darbe girişimi sırasında şehit düşen 249 şehit için bir hatıra ormanı oluşturdu. Oluşturulan hatıra ormanına 249 şehit için 249 ağaç fidanı dikildi. Fidan dikim töreninde konuşan Akşehir Belediye Başkanı Salih Akkaya, “İnşallah onları unutmayacağız ve unutturmayacağız. Bu güzel coğrafya ki üç tarafı denizlerle çevrili ama dört tarafı da düşmanlarla çevrili. Her zaman buraya kötü emel besleyenler, bölmek isteyenler olabilecek. Bu tür olayların yine olabileceğini de düşünerek nasıl bir tabloyla karışılacaklarını unutturmamak için bu 249

şehidimiz adına bu hatıra ormanını kuruyoruz” dedi. Akşehir Kaymakamı Mehmet Türk ise “Bu 15 Temmuz Hatıra Ormanının vatandaşlarımızın nezdinde, unutturmamak, her zaman canlı tutmak, her zaman dikkatli olmak adına çok önemli olduğunu düşünüyorum. İnşallah bizler birlik ve beraberliğimizi muhafaza ettiğimiz müddetçe, kesinlikle bu ülkenin, bu milletin sırtını yere gelmesinin imkanı yoktur.” ifadelerini kullandı. Konuşmaların ardından törene katılan protokol üyeleri ve öğrenciler oluşturulan alana 249 şehit için 249 adet akçaağaç fidanı dikti.


Kaza mı suiskast mi?

3

Denizli Cumhuriyet Başsavcısı Mustafa Alper’in içinde olduğu makam aracına kamyon çarptı. 15 Temmuz darbe girişiminin seyrini değiştiren başsavcının ölümü kafalarda soru işareti bırakıyor: Kaza mı suikast mi? Geçirdiği trafik kazası sonucu hayatını kaybeden Denizli Cumhuriyet Başsavcısı Mustafa Alper, 15 Temmuz gecesi FETÖ’ye karşı verdiği mücadeleyle darbenin seyrini değiştirmişti. FETÖ’nün emir komutasını üstlendiği ortaya çıkan 11. Komando Tugay Komutanı Tuğgeneral Kamil Özhan Özbakır için hızla gözaltı kararı veren ve 36 saat içinde soruşturma dosyasını tamamlayan Alper, darbe girişiminden sonra da birçok kritik karara imza attı. DEŞİFRE ETTİ Denizli Cumhuriyet Başsavcılığı, FETÖ’ye karşı her birini başsavcı vekillerinin koordine ettiği ve tamamen savcılardan oluşan 4’er kişilik soruşturma timleri kurdu. Başsavcı Mustafa Alper’in talimatıyla oluşturulan soruşturma timleri yoğun çalışmanın ardından FETÖ’nün idari yapılanmasını deşifre etti.

Yine Myanmar!

İLK İDDANAME ONDAN Denizli Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosu tarafından 31’i tutuklu 72 şüphelinin, FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne üyelik suçundan yargılanmaları istenen iddianame, terör suçlarına bakmakla görevli Denizli 2. Ağır Ceza Mahkemesi’ne 3 Ekim’de gönderildi. FETÖ’nin Denizli’yi sözde 6 eyalete böldüğü iddianame de belirtildi. İddianamenin kabulünden sonra yargılama başlayacak. DENİZLİ VALİSİ DE... Vatandaşla arasında kurduğu o muhteşem bağla hatırlanan, Denizli Valisi Recep Yazıcıoğlu da bir kazada hayatını kaybetmiş, olayın kaza değil suikast olduğu yıllarca konuşulmuştu. Recep Yazıcıoğlu, Denizli’deki uranyum rezervlerini Amerikan firmasının kullanımına açmadığı için ‘bir trafik kazasında’ ölmüş ya da öldürülmüştü.

Myanmar’da Müslümanlar ile Budistler arasında çıkan gerginliğe müdahale eden polisin havaya uyarı ateşi açması sonucu bir kişi yaralandı. Adının açıklanmasını istemeyen bir polis memuru, ülkenin en büyük kenti Yangon’da iki medresenin geçen ay Budist rahiplerin ve destekçilerinin zorlamaları ile kapatılması üzerine kentte Müslümanlarla Budistler arasında tırmanan gerilimin çatışmaya dönüştüğünü açıkladı. Yangon’da geçen ay iki medresenin yakınlarında toplanan çok sayıda Budist rahip ve yandaşları, düzenledikleri protestolarda yerel yetkililerden medreselerin kapatılması talep etmişti. Talep doğrultusunda kapıları zincir vurulmuştu.

ABD’ye ilk tepki: Kabul edilemez Küba’da AVM Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli, A Haber televizyonunda katıldığı programda, ABD’nin terör örgütü YPG’ye silah yardımı için “Kabul edilemez.” dedi. Canikli, “ABD, YPG üzerinden terör örgütü PKK’ya her türlü desteği veriyor.” ifadelerini kullandı. Öte yandan ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon), ABD Başkanı Donald Trump’ın, terör örgütü PKK’nın Suriye kolu PYD’ye silah verilmesi talimatını imzaladığını açıkladı. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ise konuyla ilgili şunları söyledi: SDG’nin içinde Arap unsurlar da var. Rakka operasyonunda SDG içinde YPG’lilerin ve Arap-

ların ayrılması gerekiyor. Ve Rakka’ya da Arap güçlerin girmesinde fayda var. Buraya ilave ılımlı muhalif güçler yapılabilir. Ve operasyonun başarısı için de bu çok önemlidir. Rakka yüzde 99 oranda Sünni Arap bir şehirdir. Suriye içindeki şehirlerin geleceğini de iyi planlamamız lazım. Suriye’nin istikrarını önemsiyorsak yanlı adımlar atmamız lazım. YPG ve PKK’nın farkı yoktur ikisi de terör örgütüdür. Bunların eline geçen her silah Türkiye için bir tehdittir. Washington ziyaretinde tüm bu düşüncelerimizi Trump ve muhataplarımızla paylaşacağız. Bizzat sayın cumhurbaşkanımız bunları dile getirecek.

Küba’da birkaç hafta önce açılan ilkkez açılan AVM’de fiyatlar sıradan Kübalı’nın elini yakıyor. AVM’de satılan ünlü markaların bazıları bir Kübalı’nın hayatı boyunca kazanacağı maaştan daha fazla. Örneğin bir Kübalı’nın, AVM’de satılan 268 dolar değerindeki ayakkabıyı alabilmesi için 2 yıldan fazla maaşını biriktirmesi gerekiyor. Aylık 12 buçuk dolarla yaşamını sürdüren 71 yaşındaki Kübalı emekli elektrik mühendisi Rodolfo Hernandez Torres “Bu acı veriyor çünkü satın alabileceğim hiçbir şey yok. Buraya gelip bir şeyler alabilen olsa da bu ancak 10’da birdir” dedi.

Trump kovdu! ABD Başkanı Donald Trump, yönetiminde yer almış bazı isimlerin Rusya bağlantıları ile iglili iddiaları soruşturan FBI’ın Başkanı James Comey’i görevden aldı. Beyaz Saray’dan konuya ilişkin yapılan açıklamada, “Bugün, Başkan Donald Trump, FBI Başkanı James Comey’e görevine son verildiğini bildirdi” denildi. James Comey, Trump’ın seçim kampanyası yetkililerinin Rusya ilişkisini içeren iddialar üzerine açılan soruşturmayı da yürütüyordu. Comey’in kovulduğunu, FBI ajanlarına yaptığı bir konuşma sırasında önüne uzatılan bir nottan öğrendiği bildirildi.

Macron’a uyarı Fransa’nın yeni cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’u koltuğuna oturur oturmaz ilk uyaran Avrupa Komisyonu başkanı Jean-Claude Juncker oldu. Jean-Claude Juncker Fransa’nın birçok alanda gereksiz harcamalar yaptığını söyledi. Fransa Maliye Bakanı Pierre Moscovici ise yapılan bir basın toplantısında Fransa’nın bütçesini kontrol altına alabileceğini söyledi. Fransa’nın bütçe açığı Paris ve Brüksel arasında uzun süredir sorun yaratıyor. Avrupa Komisyonu’nun ekonomiden sorumlu üyesi ise; Fransa’nın Avrupa Birliği kurallarına uyması konusunda oldukça iyimser.


www.cimkebasimyayin.com


5

Sahipsiz değiller!

21 Doğu Türkistanlı kardeşimizin “DAEŞ” suçlamasıyla sınır dışı edilme kararına tepkiler büyüyor. “Anadolu evlatlarına sahip çık” sözleriyle 11’i çocuk 7’si kadın 2’si yaşlı 21 Doğu Türkistanlının Çin’e teslim edilmesine karşı çıkılıyor. Devlet Bahçeli de bu karara tepkili. ÇİN’E TESLİM ETME!

21 masum Doğu Türkistanlı kardeşimizin “DAEŞ”li iftirasıyla sınır dışı edilmesi kararı gündeme bomba gibi düştü. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Çin ziyareti nden hemen önce gerçekleşen bu olay akıllara bir “FETÖ” operasyonu olabileceğini getirdi. Öte yandan olayla ilgili “Doğu Türkistan Anadolu’dur ve Anadolu’nun evlatları sahipsiz değildir” denilirken Müslüman topraklarını Anadolu görmeyen bir zihniyetin “Yeni Büyük Türkiye” projesinin hayalden öteye gidemeyeceği, bu sebeple bir an önce sınır dışı edilme kararının durdurulması gerektiği söyleniyor. Doğu Türkistanlı bir vatandaş ise, “Çin, Doğu Türkistan’a zulmediyor, baskı yapıyor, işkence ediyor. Bu insanlar Çin’e gönderilirse dünya Müslümanlarının Türkiye olan güveni sarsılır” ifadelerini kullandı.

BU ZULME SUSMAYIN! Dünyadaki bütün Müslüman topraklarını Anadolu olarak görmesi gerek Yeni Büyük Türkiye’nin büyük mücadelesinde Doğu Türkistanlı kardeşlerimize sahip çıkmanın da yer aldığını ifade eden vatandaşlar bu olayla ilgili, “Ermeni’ye Rum’a hatta Yahudi’ye bile yer buldunuz da 3 tane Türkistanlı bebeği mi sığdıramadınız memlekete..!”, “Memleketimize sığınan bir avuç Doğu Türkistanlı kardeşimize bile sahip çıkamayacaksak; boş yere varlık iddiasında bulunup mekan işgal etmenin anlamı yok” şeklinde ifadeler kullandı. Öte yandan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli de, “Milyonlarca Suriyeliye bakan Türkiye 21 kardeşimize mi bakamayacaktır? Unutmayalım ki ah alan olmaz, ah yerde kalmaz. Bizde Çin zulmüne teslim edilecek tek bir soydaşımız yoktur. Mazlum Doğu Türkistan haklı ve baki kalacak davamızdır” dedi.

İş ihtiyacı var mı? Başın sağolsun Başbakan Binali Yıldırım’ın referandum sonrası pozisyonunu merak ediliyor. Bir gazeteceninin, “21 Mayıs sonrası nasıl bir yol izlenecek? İstanbul’a belediye başkanı olacak mısınız?” gibi soruları üzerine Yıldırım, “İnsanlar ne olacağıma, ne iş yapacağıma çok önem veriyorlar. İnsanlar, “İşe ihtiyacın var mı?” diye soruyorlar. Ama şunu söyleyeyim; ben geleceğe yönelik hiç hesap yapmadım. Beni benden çok düşünen var ama herkes işine baksın” dedi.

11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün babası Ahmet Hamdi Gül 91 yaşında hayatını kaybetti. Cenazeye Cumhurbaşkanı Erdoğan, Başbakan Binali Yıldırım, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, TBMM İsmail Kahraman katıldı. Baba Gül, Ulu Camii’nde kılınan cenaze namazının ardından aile kabristanına defnedildi. Anadolu Günlük olarak Ahmet Hamdi Gül’e Allah rahmet diliyor, ailesi ve yakınlarına sabr-ı cemil niyaz ediyoruz.

İsrail nefreti! Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, Filistinli Fatıma Hacici’nin İsrail güvenlik güçleri tarafından öldürülmesine tepki gösterdi. Kurtulmuş yaptığı açıklamada “İşgal, hukuksuzluk ve ahlaksızlıkta sınır tanımayan İsrail askerleri, Filistinlilere olan nefretini, bu kez gencecik Fatıma’yı katlederek gösterdi. Nice Fatımalar işgale, hukuksuzluğa direnecek ve elbet bir gün zulüm son bulacaktır. Bütün dünya sussa da Filistin’in işgaline, savunmasız insanların öldürülmesine asla sessiz kalmayacağız” ifadelerini kullandı. Katledilen 16 yaşındaki Fatıma Hacici’nin ailesi, İsrail’e öfke kustu. Ailesi, “Fatıma ne yaptı ki? Küçük bir kız çocuğu, ne yapabilirdi ki? 20 mermiyi bu çocuğa neden sıkıyorsun?” diye feryat etti.

İdam gelsin artık Türkiye önemli! MHP Genel Başkanı Bahçeli yaptığı idam cezası tartışmalarıyla ilgili konuştu. Bahçeli, “İdam cezasının getirilmesini öngören düzenlemenin TBMM’ye getirilmesi ve kabulü hususunda MHP bütün gücüyle vardır ve bu bahsin kapanmasını beklemektedir. İdam cezası toplumsal taleptir; AKP ve Cumhurbaşkanı bu talebe destektir, o halde gecikmeyelim. atan hainlerine cezaysa ceza idamsa idam, işte er meydanı işte TBMM.” ifadelerini kullandı.

Almanya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Schaefer, Türkiyeyi, çok önemli bir NATO müttefiki olarak gördüklerini ve NATO’dan dışlamak gibi bir düşüncenin mümkün olamayacağını söyledi. Türkiye ile bazı konularda görüş ayrılıkları bulunduğunu ifade eden Schaefer, “Tüm bunlar, Türkiye’nin üyeliğinin ve savunma ittifakının sorgulanması için bir neden olamaz” diye konuştu. Schaeder sorunların giderilmesi için gerekli adımı atacaklarını dile getirdi.

İstifa edermiş! Geçtiğimiz günlerde Şam’a ziyarette bulunan Lübnanlı bir heyet, Esed’le yapılan görüşmenin bir kısmını medya ile paylaştı. Tesnim Haber Ajansı’nın haberine göre Beşar Esed, “Eğer iki yıl içerisinde Suriye’yi kurtarmazsam istifa edeceğim ama ben Suriye’nin kurtulacağına dair yüzde yüz garanti veriyorum. Suriye’nin teröristlerden ve tekfircilerden kurtarılmasının gerçek planı, Suriye’nin bölgesel rolünün yeniden kazandırılmasıdır” dedi.


6

TRT payı yok! Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü, sanayicilerin elektrik tüketimlerinde TRT’ye pay ödediğine dikkati çekerek, “2015 yılında sanayicilerin TRT’ye ödediği pay 344,2 milyon lira. Biz bunu kaldırıyoruz. Maliye Bakanlığımız TRT için şans ve talih oyunlarından kesilen bir paydan TRT’ye kaynak aktaracak. TRT desteksiz kalmayacak ama TRT’yi destekleyen sanayicimiz değil, şans ve talih oyunlarından gelen gelir olacak.” dedi. 2015 yılında sanayicilerin TRT’ye ödediği pay ise 344,2 milyon lira olarak kaydedilmişti.

MEB’den uyarı Milli Eğitim Bakanlığı velilere 1 Temmuz’dan sonra faaliyetlerinin yasadışı kapsama girecek olması nedeniyle ilkokul ya da ortaokul öğrencilerine yönelik özel etüt merkezleriyle sözleşme imzalamamaları gerektiğini duyurdu. TEOG hazırlık, ödev evi, danışmanlık merkezi, etüt merkezi gibi isimler altında kayıt alma eğiliminde olan kurumlara itibar edilmemesi istenirken, bu kurumlara idari para ve sürekli kapatma cezası uygulanacağı bildirildi. MEB son 6 ay içinde 60’tan fazla ruhsatsız faaliyet gösteren özel eğitim kursu tespit etti. Farklı isimlerle dershaneciliğe devam eden kurslara toplam 2 milyon TL ceza kesildi.

DİLİMİZ TÜRKÇE

B

inlerce yıllık köklü geçmişe sahip olan ve dünyanın sayılı dillerinden biri olan Türk dilinin, son birkaç yüzyılda geçirmiş olduğu değişimler sonucu yaşadığı olumsuzluklar “Dilimiz Türkçe”yi etkilemişken “milenyum” çağına girdikten sonra iletişimde yaşanan baş döndürücü gelişmeler sonucunda kendi öz yapısını bozma aşamasına gelmiştir. Bizlerin lise yıllarında duyduğumuz o sevmediğim kelime dizisi “Kuşak Çatışması” deyimi günümüzde kuşak çatışmasının kat kat ilerisine geçmiş, Türkçeyi konuşan her insan arasında başlı başına bir çatışma doğurmuştur. Neden mi? İletişim araçlarını önce kullanmaya başlayan, sonra kullanmaya başlayan arasında bile anlaşılmaz yeni bir dil, yeni bir şive ortaya çıkarmıştır. Konuşmalarımızın yeni süsleme materyali İngiliz aksaklı Türkçeyi doğurduğu gibi, kelime yapısını da bozarak yeni bir gramer doğurma aşamasına gelmiştir. Bizim dilimiz kimliğimiz değil midir? Neden bu bozulma yaşanmasına fırsat tanınmıştır? Özellikle 1990’lı yıllara girişimizle özel TV kanallarının gelişi ve Türkçeyi kuralsız kullanmaların başlangıcını oluşturmuştur. Bizler TRT ile tanıştığımızda Türkçeyi özenle kullanan sunucuları izledikçe sınıftaki öğrencilerimize tek tavsiyemiz şöyleydi: “Okurken konuşur gibi anlaşılır bir şekilde, sesimizi

düzgün çıkartarak okuyalım.” diyorduk. 90’lı yıllar devam ederken TV kanallarının küfürlü veya küfrü andıran konuşmaların sıkça yer aldığı filmlerin sıkça (topluma) ailelere sunulmasıyla çocuklarımız âdete papağanlaştırılıyordu. Sabah derse girip çocuklarla konuşma başlayınca hangi çocuğun akşam hangi olumsuz örnek olan filmi izlediği rahatlıkla gözlemlenebiliyordu. Bu konuda aileleri çoğu zaman okula çağırıp, çocuğa kötü örnek olduklarını vurguluyordum. Aile, kendilerinin yetiştikleri çağda dili güzel kullanıyorlardı belki ama öğrencilerine maalesef kötü örnek filmler izleterek dilimizden uzaklaştırıldığını ifade ediyordum. Bunu anlayan aileler o tür filmleri izletmez olunca çocuğun da kullandığı kelimelerin düzelme gösterdiğini izliyordum. 2000’li yıllara girince birden bire bilgisayar ve cep telefonu ile tanışmalar başladıktan sonra işler iyice karmaşık hale gelmeye başladı. Hızla “internet cafe” olayının topluma sunulması ile tam bir çığırından çıkma devri başladı. Hele bir de eğitim-öğretimde 8 yıla geçilmesinde hakkında hiçbir yazılı emir olmamasına rağmen büyük sınıfların sabahçı, küçük sınıfların öğlenci yapılmasıyla büyük öğrencilerin bir başıboşluğa sürüklenişini gördük. Öğleden sonra boşta kalan öğrenciler birer “internet cafe kuşu” şekline dönüştü. Çalışmayan anneler

DURMUŞ ALİ ÖZBEK

çocuklarını avutmak veya çocuğun anneye uyguladığı baskı ile kopardığı parayla doğru “internet cafe” tiryakisi çocuklar yetişmesine ve kullandıkları dilin bozulmasına büyük bir ortam oluşturuldu. 4-5. sınıflarda bilgisayar dersi konuldu ancak laboratuvara giren öğrenciye daha açma kapamayı göstermeden en ufak fırsatta bilgisayarı açıp, hemen oyun alemine kilitlendiğini “waw” seslerinin yükseldiğini gözlemledik. Nereden öğrenmişlerdi daha bilgisayar açma kapamasını bilmiyor sandığımız bu öğrenciler? Gayet açık aileyi “ödevim var” diyerek kandırıp kopardığı paralarla hem ahlaki yapıları bozuluyor, hem “Dilimiz Türkçe”miz bozuluyordu. Bir an önce “Dilimiz Türkçe”miz doğru kullanılması TV kanallarının özveri ile dilimizi kullanmalarının sağlanması, başta tüm, iş yeri ve mekân adlarında karşı karşıya kalınan dil kirliliğinin önüne geçilmesi, Türkçe karşılığı olmasına rağmen kullanılan kelimelerin yaygınlaşmasının engellenmesi ve sosyal medyada kullanılan özensiz Türkçenin ortaya çıkardığı olumsuzlukların önüne geçilmesi gerekir. Bilim, kültür ve sanat etkinliklerinin “Dilimiz Türkçe”mizi doğru ve güzel kullanımı konusunda çalışmalar gerçekleştirmesi dilimizin geleceğine büyük katkı sağlayacaktır. 31 yıllık öğretmenlik yaşamımın her anında “Dilimiz Türkçe”mizi en doğru şekilde kullanarak öğrencilerime hep örnek olmaya çalıştım.

Kendi memleketimize gelişlerimizde kullandığım-mız yerel şivelerimizden dahi bir sözcüğü öğrencilerime söylememeye gayret ettim. Geçen yıl (2016) Balkusan Türk Dil Bayramı kutlamaları etkinliğinde Ayşenur Yazıcı’nın sunuculuk yaptığı ve bu görevini yerine getirirken “Dilimiz Türkçe”mizi itinayla kullanışı, tonlama ve vurgulamaları sosyal bir etkinlikte orada bulunan tüm insanlara harika bir örnek olmuştu. Aynı günün akşamında Ermenek Keleşoğlu Kültür Merkezinde yaptığı sunumla “Dilimiz Türkçe”mizin güzelliğini salonda bulunan insanlara yaşattı.. Sosyal medyada evimizde, cebimiz de. “Dilimiz Türkçe”mizi bu tür sanal ortamlarda da yerinde ve doğru olarak kullanmasını bilmeliyiz. 2001 yılından bugüne kadar bilgisayar kullanmaktayım ve 2007 yılından itibaren 7 yıl Ermenek Haber’i yönettim, 2014 yılından itibaren de Medya Ermenek Haber sitesini yönetmekteyim. Her iki sitede de makalelerimi “Dilimiz Türkçe”mizi doğru kullanmaktan taviz vermedim. Bunu niçin yazmaktayım, şunun için; özellikle basın yayın organlarının, “Dilimiz Türkçe”mizi yerinde, doğru, güzel ve kurallarına uygun şekilde kullanmalarının toplumumuzu önemli oranda etkileyecektir. “Dilimiz Türkçe”mizi ustaca kullanmamız gerektiği konusunda bu topraklar üzerinde yaşayan hepimiz hemfikir olmalıyız.


7

Nokta mesabesi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ABD ziyareti öncesi açıklamalarda bulundu. ABD’nin YPG’ye silah yardımı yapması konusunda konuşan Erdoğan, “Şimdi de biz en üst düzeyde sayın Trump’la bu görüşmeleri yapalım istiyoruz. Bizim yapacağımız görüşme virgül mesabesinde değil, nokta mebesinde olacaktır. Şu ana kadar yazılı, görsel medyada yer alan bütün ifadeleri çok da önemsemiyorum, demiştim. Şu anda Amerika bir geçiş sürecini yaşıyor. Bizim burada çok daha dikkatli olmamız gerekir” ifadelerini kullandı.

Haftalık Bağımsız Siyasi Gazete Bölgesel Süreli Yayın Yıl: 4 | Sayı: 79

10 - 16 Mayıs 2017

Bedelli askerlik Milli Savunma Bakanı Fikri Işık, son günlerde sosyal medyada yeniden gündeme gelen ‘bedelli askerlik’ tartışmalarıyla ilgili açıklama yaptı. Işık Milliyet gazetesine verdiği mülakatta “Terörle hem sınırlarımız içinde hem de sınırlarımız dışında azim ve kararlılıkla mücadele ederken böyle bir uygulamanın gündemimizde olması beklenemez. Şu an gündemimizde böyle bir şey yok, zaten Genelkurmay Başkanlığımızın da böyle bir talebi yok” ifadelerini kullandı. Bedelli askerlik, askerlik çağı gelmiş gençlerin en çok merak ettiği konulardan biriydi.

Yerli füzemiz! TÜBİTAK Savunma Sanayii Araştırma ve Geliştirme Enstitüsü (SAGE) Türkiyenin ilk “havadan havaya” ateşlenen füzesini geliştirdi. Hareket halindeki bir uçaktan atılması ve yine hareket halindeki bir uçağı vurması nedeniyle yüksek derecede teknoloji gerektiren füzeye zirve olarak nitelendiriliyor. Göktuğ iki şekilde üretilecek. Varyant-1 adıyla üretilecek model orta ve uzun mezilli, Varyant-2 adıyla üretilecek model ise orta ve kısa menzilli olacak.Türk Hava Kuvvetleri’nin şu anda havadan havaya füze ihtiyacını ABD’den aldığı füzelerle karşılıyor.

CHP halkın adamı CHP’ye İnce aday CHP’li Gürsel Tekin Suriyeli bir aileyi ziyaret için gittiği eve ayakkabılarıyla girdi. Sözcü muhabiri Hande Zeyrek’in çektiği ve 5 çocuğun çıplak ayakla yerde yattığı görülen fotoğrafta, Tekin’in ayakkabılarını çıkarmamasına tepkiler gecikmedi. Sosyal medyada vatandaşlar, “İyi roldü, ancak hiç samimi değilsiniz, ayakkabıyı saymıyorum bile”, “Hem Suriyelileri göndermeye kalkarsınız hem ayakkabıyla içeri girerek ağıt yakarsınız, pes doğrusu”, “Çocuklar uyuyor, çorapları dahi yok, sen tuvalete gittiğin ayakkabı ile odaya giriyorsun, edep, ahlak!” gibi ifadeler kullandı.

VIII.HENRY’E İLE EŞ TUTULAN ADAM KERİM BOZDAĞ

SAHİBİ Çimke Basım Yayın Yapım Reklam ve Turizm Hiz. Ltd. Şti adına Ahmet Aka SORUMLU YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ Ömer Salih Şipleme Yayın yönetmeni adnan teke SAĞLIK EDİTÖRÜ Dr. Nevzat Şipleme SANAT YÖNETMENİ Nurettin Özel HUKUK DANIŞMANI Av. Abdurrahim Küçük mali danışman mustafa çalışkan sayfa tasarımı MUSTAFA ALPASLAN ÇETİN Yönetim ve Baskı Adresi: Fevziçakmak Mh. 10453. Sk. No: 25 Karatay | Konya Telefon & Faks: 0332 342 52 82 Web: www.anadolugunluk.com reklam@anadolugunluk.com haber@anadolugunluk.com BASKI Çimke Basım Yayın Yapım Ltd. Şti. Anadolu Günlük Baskı Tesisleri B.T. 10 Mayıs 2017

CHP Yalova Milletvekili Muharrem İnce’den muhalif sesler yükselmeye devam ediyor. Kılıçdaroğlu’nun “Saray düğmeye bastı bazı arkadaşlarımız harekete geçti” sözüne sert eleştirilerde bulunan İnce, “Saray düzenine muhalefet edersen dış mihrakların, basiretsiz CHP yönetimine muhalefet edersen Sarayın adamısın. Alayınıza Hayır. Bana Sarayın talimatıyla hareket ediyorsun diyen kişinin alnını karışlarım, dünyayı dar ederim, basiretsizliğinizi iftirayla kapatamazsınız” dedi. İnce, yeterli imzayı toplarsa genel başkan adayı olacağını açıkladı.

G

eneral Charles Sherril 1932-1933 yılları arasında Türkiye’de Amerikan elçisi olarak bulundu. Sherril, “Gazi Mustafa Kemal” isimli kitabında burada “vatanımda imiş gibiydim.” (Sh.13) der ve M. Kemal’i, “İslâm âleminin VIII. Henry’si” olarak vasıflandırır. (Sh.185) *** “O büyük İngiliz Hükümdarı gibi M. Kemal’de dini devletten ayırmak için kesin bir adım atmış ve Hilafetle saltanatı birbirinden ayırmıştı...” *** “İslamiyetin en yüksek mevkisi olan Hilafet, siyasi şefin, padişahların eline geçti. Böylece en büyük dini sıfat ile en kuvvetli siyasi şeflik bir elde birleşmiş oluyordu. Ve bu suretle Osmanlı İmparatorları, bütün

dünya Müslümanları üzerinde kontrollarını ele alıyorlardı.” (Sh.186) *** “Abdulhamit sayesinde batı alemi... Halifeye İslâm âleminin “papa” sı gözüyle bakıyorlardı. Onun bu sıfatla kullanabileceği nüfuzdan çekiniyorlar, hatta korkuyorlardı.” (Sh.187-188) *** Amerikan elçisinin VIII. Henry’e benzettiği M. Kemal böylece “batılıların korkularını gidererek” Türk halkına hizmet etmiş!... Amerikan elçisi Çankaya ve Atatürk için, “Bu ne kader muhteşem bir akşam sohbeti idi!... Asırlardan aşağıya doğru ne kartalca bir süzülüş ve nasıl bir kartal...” (sh.219) Bu yüzden ve daha başka özellikleriyle VIII. Henry’e benzetilmiş.

Peki VIII. Henry kim? Şimdi de ona bakalım: VIII. Henry (24 Haziran 1491 - 28 Ocak 1547), İngiltere kralı. “Öldüğünde Sekizinci Henry’nin eninin boyunu geçtiği, göbeğinin çapının bir buçuk metreyi buduğu söylenir.” Kemalistlerin gözünde yere göğe sığdırılamayan Atatürk’ü bu İngiliz kralı ile kıyaslamak ona hakaret değil mi? *** Bu günlerde Süleyman Yeşilyurt ve Mustafa Armağan’a “Afet İnan Atatürk’ün sevgilisi” dedi diye saldıranlar, diğerlerinin bu konuda söylediklerini niçin sineye çekerler? 1922’de Amerika’lı gazeteci ile Ankara ve Afyon’da hemde cephede aşk hayatı yaşayan ve bunu “Aşkta ve

Savaşta M. Kemal, ‘Dar’ül Harp” romanı ile ifşa eden Catherine Gavin değil mi? Üstelik satılmaya da devam ediyor. 1913-1917 yılları arasında sevgilisi Corrinne’ye yazdığı mektuplarlar ortada değil mi? *** Atatürk’e hakaret ettikleri iddiasıyla haklarında soruşturma açılan yazarlar tarihi gerçekleri ifşa etmişlerse suç bunun neresinde? Olan biteni açıklamak niye suç olsun ki? İlla suç sayılacaksa bu durum, o zamanın ABD büyükelçisinden başlayarak bu günlere kadar gelinmeli değil midir? Catherine Gavin’in “Aşkta ve Savaşta M. Kemal” kitabının bir an önce yayından kaldırmak ve toplatmak gerekmez mi?


Bugün sıkı sıkı sarılanların günü. Bugün istikbali kurtaranların günü. Bugün annelerin ve çiftçilerin günü. Evlatlarına sıkı sıkı sarılıp yetiştirdiği, milli şuura sahip, özgüveni yüksek, sevgi ve hoşgörü dolu nitelikli evlatlarla geleceğimizi inşa eden annelerimizin Anneler Günü ile vatan topraklarına sıkı sıkı sarılıp toprağın bereketinden ülkesi için zenginlik üreten, istikbalin daha müreffeh Türki Türkiye'si için ter döken çiftçilerimizin Çiftçiler Gününü kutlarız.


Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.