Anadolu Günlük - Sayı 72

Page 1

ALİ IŞIK

MUSTAFA KUMRU

HARUN ARAS

SELMAN NECATİ BAŞARAN

EKMEKÇİ HAYIK

İZ SÜRÜCÜ

MUHASEBE VE KAYNAK

DİYALEKTİK-ESTETİK

DAEŞ’ten saldırı!

72. Sayı

www.anadolugunluk.com

11-17 Eylül 2016

Bomba yüklü kamyon

‘20 bin polis’ alınacak

Şırnak Silopi’de düzenlenen operasyonda PKK saldırılarında kullanılmaya hazırladığı 10 ton bomba yüklü kamyon ele geçirildi. Paylayıcı yüklü kamyonla birlikte iki lüks araç ve çok sayıda örgüt dokümanına da el konuldu. Güvenlik güçleri, gerekli önlemleri aldıktan sonra patlayıcı yüklü aracı kontrollü şekilde imha etti.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, 20 bin polis memuru alınacağını açıkladı. Bunların 10 bininin özel harekat branşında eğitileceğini ve KPSS şartı aranmadan, en az lise mezunu ve askerliğini son 3 yıl içerisinde yapmış adaylardan seçileceğini belirten Bakan Soylu, ülkemizde yaklaşık 276 bin polisin görev yaptığını dile getirdi.

50 Kr

TSK, geri çağırıyor! 15 Temmuz darbe girişiminden sonra TSK bünyesinde görev alan binlerce askerin ilişiği kesildi. FETÖ bağlantısı yüzünden en çok ‘ilişiği kesme’ ise Hava Kuvvetleri’nde yaşandı. Pilot sıkıntısı yaşanan Hava Kuvvetleri’nde, FETÖ sebebiyle ayrılmak zorunda kalmış pilotlar TSK’ya geri dönüyor.

Erdoğan’ı durdurun!

Türkiye’de Cumhurbaşkanı Erdoğan’a bağlılığın Atatürk’e bağlılığın yerini aldığını belirten terörist başı Fetullah Gülen, dünya liderlerinin etkili bir tutum geliştirmemesi halinde Erdoğan’ı durduracak bir iç dinamiğin olmadığını söyledi. KENDİSİ GELİRMİŞ! Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’la hiçbir zaman yakın olmadıklarını belirten terörist başı Fetullah Gülen, ABD’nin iade kararı vermesi halinde ‘Ben giderim’ dedi. Türkiye’de rejim değişimini kendisinin asla desteklemediğini ileri süren Gülen, Türkiye’de Erdoğan’a bağlılığın, Atatürk’e bağlılığın yerini aldığını belirterek, “Dünya liderleri buna etkili bir tutum geliştirmezse Erdoğan’ı durduracak bir iç dinamik yok.” dedi.

Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK), Fırat Kalkanı Harekatı operasyonuyla ilgili yazılı açıklama yaptı. TSK, Suriye’den gecel acı haberi bize şöyle veri: Muhalifler ile DEAŞ Terör Örgütü arasında Tell El Hava bölgesinde yaşanan çatışmalarda bir tankın isabet alması sonucu üç kahraman silah arkadaşımız şehit olmuş, bir kahraman silah arkadaşımız da yaralanmıştır. Yaralımız derhal hastaneye sevk edilerek tedavisine başlanmıştır.

PYD, Kamışlı’da! Türkiye’nin başlattığı Fırat Kalkanı Operasyonu ile Fırat’ın batısından hüsrana uğrayan PYD, elinde bulundurduğu topraklarda varlığını sürdürmeyi hedefliyor. Terör örgütü mensuplarının yaptığı açıklamalara göre, Nusaybin sınırında bulunan Kamışlı’nın başkent ilan edilmesi planlanıyor. YPG’nin Fırat’ın doğusunda kalması gerektiğini ifade eden Türkiye, operasyonlara devam ediyor.

PİŞMAN DEĞİLMİŞ! ABD yönetiminin özgürlüklere saygı konusunda uzun bir tarihe sahip olduğunu savunan Gülen, “Erdoğan’ın katı tutumu yüzünden bundan vazgeçeceklerini sanmadığını söyledi. Aksi durumda zaten biletini alarak gözünü kırpmadan kendisinin gideceğini tekrar eden Gülen sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu, bağımsız olmanın bir bedeli olarak tanımlanabilir. Ağır bir bedel, ama ben pişman değilim, dostlarımın da pişman olduğunu sanmıyorum.” Haberi 5’te

KOP’a iki il daha!

Dünya liderlerine “Erdoğan’ı indirin” çağrısında bulunan Terörist başı Gülen, yaptıklarından pişmanlık duymadığını belirterek “arkadaşlarımın da aynı düşüncede olduklarını sanıyorum” dedi.

KONYA’DA ELEKTRİK KESİLİRSE 3

“TAŞ AYIKLIYORUZ” 6

ÇİFTÇİNİN YÜZÜ GÜLDÜ 2

KOP görev sahası, Bakanlar Kurulu kararı ile genişletildi. Aksaray, Karaman, Konya, Niğde, Nevşehir, Yozgat illerine Kırşehir ve Kırıkkale de dahil edilerek KOP bölgesel kalkınma sahasına dahil edildi. Kırşehir ve Kırıkkale KOP Bölgesinin yeni illeri oldu.


2

Ülke gençlerin AK Parti Gençlik Kolları tarafından düzenlenen Diriliş Muştusu Eğitim Programı Japon Parkı’nda gerçekleştirildi. Programa Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Akyürek de katıldı. Programda öğrencilerle sohbet eden Başkan Akyürek, gençlik çağında elde edilen birikimin gelecek için önemli kilometre taşları olacağını söyledi. Akyürek “Kendinizi ona hazırlayın. Kendinizi en iyi dil bilen, en iyi meslek sahibi, en iyi dava adamı, en başarılı yönetici, en başarılı siyasetçi, en başarılı belediye başkanı, milletvekili, bakan olarak hazırlayın. Bunu hayal olarak görmeyin. Şimdiden kendinizi çok iyi yetiştirin” dedi.

Serbest kaldı Fetullahçı Terör Örgütünün (FETÖ) darbe girişimine ilişkin yürütülen soruşturmada, gözaltına alınan Konya’nın Ilgın İlçe Belediye Başkan Yardımcısı Cemal Ebabil, çıkarıldığı mahkemede adli kontrol şartı ile serbest bırakıldı. Ilgın Cumhuriyet Başsavcılığınca başlatılan, FETÖ’nün darbe girişimine ilişkin soruşturma kapsamında gözaltına alınan Ilgın İlçe Belediye Başkan Yardımcısı Ebabil, emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi. Ebabil, çıkarıldığı nöbetçi mahkemece adli kontrol şartı ile serbest bırakıldı. Soruşturma devam ediyor.


3 HAYK BUĞDAYCIGİL NAM-I DİĞER EKMEKÇİ HAYIK

F

70. sayıdan devam

enni Fırın, genç Cumhuriyetin övünç yapılarından biridir Konya’da. İlkin yakıtı ta Tunçbilek’ten at arabalarıyla gelirken sonradan Konya’nın ilk elektrik motorlu sanayi tesisi olur. O dönemde Konya’ya gelen resmî konuklara gezdirilen yerlerden biri de burasıdır. O yıllarda şehrin ekmeğini sekiz-on fırın karşılamaktadır. Ama bunların içinde Fenni Fırın’ın ekmeği başkadır. Hızla büyüyen Konya’ya zamanla Fenni Fırın’ın ekmeği yetmemeye başlayınca Ata Bey, 1953 yılında Hapishane Caddesi üzerinde, İstanbul Caddesi’ne yakın bir alanda Konya’nın en büyük ekmek fırını olarak Cumhuriyet Ekmek Fabrikasının temelini atar. Bir yıl kadar sonra faaliyete geçen Cumhuriyet’i, petrolcülüğe el attığı 1970’li yıllarda Nazım Mutluer (19321998)’e devreder. Hayık, bu fırınların, sattığı ekmek başına prim alan at arabalı bir bayiidir. Ama ne bayi! Aylık veresiye sattığı ekmeklerin hiç yazılı kaydını tutmaz. Bütün ekmek abonelerinin bir ay boyunca kaç ekmek aldığını günlük adetleriyle aklında tutar. Hayık’ın bu hesabına Ata Bey inanamasa da; onun hesabında hiçbir zaman en ufak bir açık çıkmaz. Yine bir rivayete göre Hayık’ın bu şekildeki ticaretine karşı çıkan tanıdığı Ermenilere karşı onun verdiği cevap oldukça dikkate şayandır:

- Bunlar Müslüman; Müslümanlar haram yemezler! Hayık’ın ekmek arabasını çeken at da başka bir harikadır. Hayık’la özdeşleşen bu ata Hayık’ın komut verdiğini gören olmamıştır. At, sokak sokak,

Hayık’ın sağlığına kavuşması bir köşe yazısına da konu olur. Merhum Adil Gücüyener (1934-1998)’in Yeni Konya’daki “Süzgeç” adlı köşesinde “Şakacı” imzasıyla yayımlanan yazısı şöyledir:

ev ev hangi saatte nereye gideceğini, nerede duracağını, ne zaman hareket edeceğini insanı hayrete düşüren bir bilinçle gerçekleştirir. 1962 yılı başlarında eski Doğumevi (günümüzde İl Sağlık Müdürlüğü) civarında bir pikap Hayık’ın arabasına şiddetle çarpar. Atın öldüğü, arabanın hurdaya çıktığı bu kazadan Hayık ağır yaralı olarak kurtulur. Uzunca bir tedavi süresinin ardından ayağa kalksa da artık eskisi gibi değildir.

“Hayık ve Ekmekler” “Geçenlerde feci bir trafik kazası geçiren ekmekci Hayık nihayet iyileşti. Atı öldü. yeni bir at almış. Hayık’ın yeni atı ısırmıyor. Munis bir hayvan. Hayık’ın ekmek tevziatına başladığı ilk günlerde Konyalı hanımlar “ekmek” sesini duyar duymaz sokağa fırlıyor, Hayığa geçmiş olsun diyorlar. Sokakta, caddede Hayık’ın iyileştiğini duyanlar “Oh ekmek derdinden kurtulduk” deyivermekten kendilerini alamıyorlar.”

“Yalnız Hayık şimdi ekmekleri pek seri dağıtamıyor. Zira her kapıda kazanın öyküsüne ait birkaç kelime söylemeden, sabahlıklı, iş elbiseli hanımlar Hayığı bırakıvermiyorlar. Zaten Hayıkta konuşmayı az sever eh durum böyle olunca işler şimdilik biraz aksak..” “Çocuklar sevinçli, bilhassa şimdiki atta ısırmadığı için Hayığın atına “dah” diyebilmek için kuyruk var.. Yalnız yeni at yol bilmiyor..” (Şakacı 24.05.1962: s. 1-3) Elindeki biricik sermayesini kaybeden Hayık’a Ata Bey –onun durumunu da gözeterek- fırınında maaşlı olarak çalışması teklifinde bulunursa da teklifi kabul görmez. Ata Bey, bir bayram günü bayramlaşmak için evine gelen Hayık’a uygun bir anda teklifini bir daha açar. Hayık, evin misafir odasının penceresinden görünen dışarıdaki ağacı işaret ederek: - Ata Bey, şu ağacı getirip şu odanın içine diksek yaşar mı, diye sorar. Ata Bey’in hayır, cevabı üzerine: Ben de fırında ölürüm Ata Bey, diyerek son sözünü söyler. Bunun üzerine Ata Bey yaşlı dostuna fırının ekmek arabalarından birini verir. Ne ki, bu dönemde Hayık’ın o harika beyni ekmek hesabını tutmakta zorlandığı için ömrünün kalan yıllarında defter kalem kullanmaya başlar. Devam edecek...

Konya’da elektrik kesilirse

Valilikte toplanma 4 dakikada, tekbir sesleri 10 dakikada!.. Konya’da 30 Ağustos’ta kesilen ve 20 dakika boyunca gelmeyen elektrik, sosyal medya üzerinden bir grubun ‘darbe yapıyorlar’ diyerek valiliğin önünde toplanmasına neden oldu. Konya Valisi Yakup Canbolat, Twitter hesabından kesintinin teknik arızadan kaynaklandığını açıklasa da valilik önünde toplanan 500 kişilik grup dağılmayıp valinin gelmesini istedi. 9 Eylül’de tekrar tüm Konya’da elektrik kesilip bir süre gelmeyince yine sosyal

medya üzerinden ‘darbe’ söylentisiyle örgütlenen gruplar, ellerinde bayraklarla sokaklara çıktı. Önceki kesintide olduğu gibi askeri birliklerin ve valiliğin önünde toplanan gruplar eylem yaparken, Vali Yakup Canbolat yine Twitter üzerinden “TEİAŞ hatlarında yine teknik bir arıza oluştu. TEİAŞ ekipleri arızaya müdahale ediyor. Kısa zamanda elektrikler verilecektir. İyi akşamlar” açıklamasında bulundu. Polisler tarafından bu açıklama gruba iletildi ve grup dağıldı.

AŞIRI YÜKLENME ‘Darbe’ söylentileriyle halkın sokağa dökülmesine neden olan bu elektrik kesintilerinin sebebi belli oldu. 9 gün arayla yaklaşık 20şer dakikalık

gerçekleşen elektrik kesintilerinin, Antalya’dan gelen ve Seydişehir üzerinden kentin elektrik akımını besleyen hatta aşırı yüklenmeden kaynaklandığı belirtildi.

Geri alınmayacak Yaz saati uygulamasının yıl boyu sürdürülmesi hakkındaki karar, Resmi Gazete’de yayımlandı. Yayımlanan karara göre; gün ışığından daha fazla yararlanmak amacıyla 26 Mart 2016 tarihinden itibaren bütün yurtta saatlerin bir saat ileri alınması şeklinde başlayan yaz saati uygulamasının her yıl, yıl boyu sürdürülmesi kararlaştırıldı. Ayrıca, güneş ışığından daha fazla yararlanmak amacıyla tüm yurtta saatlerin yeniden düzenlenmesi hakkındaki 2016/8589 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı’nda yer alan “30 Ekim 2016 Pazar günü saat 04.00’ten itibaren bir saat geri alınması” ibaresi de yürürlükten kaldırıldı.

Gün yüzüne çıkıyor Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, yerli kaynakların keşfi ve ülke ekonomisine kazandırılması için bir projeyi hayata geçiriyor. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak’ın talimatı ile ilk defa başlatılan çalışma kapsamında, Türkiye’nin her 5 kilometresinden örnek alınacak, buraların hangi maden açısından zengin olduğu belirlenecek. Ayrıca gökyüzünden görüntüleme ile topraklarımızın jeofizik röntgeni çekilecek. Bakanlık çalışmasına göre, Türkiye’nin her 5 km’sinden toprak, dere ve bitki tortusu alınacak. Hangi maden açısından zengin olduğu belirlenecek. Ayrıca gökyüzünden görüntüleme ile jeofizik röntgen çekilecek. Böylelikle tüm maden ve yer altı zenginliği araştırmaları için başvurulacak veri deposu oluşturulmuş olacak.


4

MUSTAFA KUMRU

İZ SÜRÜCÜ

M

alumu ilan edelim; at izi it izine karışmışsa bunun esas sebebi İttihat Terakki soyunun devamı olan ulusalcı İT’lerdir. İzleri takip ettiğimizde bir topal itin çok faal olduğunu görürüz. Ankara muhaberesinde Yıldırım taraftarı görünüp savaş başlayınca Timur tarafına geçen tatar itleriyle aynı mizaçta olan bu it; şu an aynı tarafta göründüklerine mizacı gereği yakında ihanet edecektir. Nerede bir Ehl-i Sünnet kervanı görse ürmesiyle, sıkıştığında orduu diye ulumasıyla meşhurdur. Gökyüzündeki güvercinlerin ku ku (nerede) diyerek aradıkları, bulduklarında ise doğal sonuçlarını kafasına bırakıverdikleri kamal putunun her yerini diliyle temizledikten sonra gökyüzüne doğru hırlamasıyla meşhurdur bu İT. Her on yılda bir koruması gerekirken kendi sürüsüne saldırmayı adet haline getiren çoban köpekleri ve yandaşları olan Amerikan Co’su, Fransız Kaniş’i, İngiliz Buldok’unun ortaya saldığı korkuyla beslenir bu İT. Arslan kükreyince kuyruğu kıstırıp ortadan kaybolan, ses kesilince etrafı dinleyip çakalların kadınsı çığlıkları çoğalınca ortaya çıkmasıyla meşhurdur bu İT. Patlatsan milli servete yazık patlatmasan milli duruşa yazık çelişkisinde 45’lik topun namlusunun ucuna konmuş sinek misalidir bu İT. Asil atlar içinde sayısı oldukça çok olan ürkek sütçü beygirlerini hırlamalarıyla ürküterek kaos çıkarma ve bu kaostan yer edinme, nemalanma stratejisini kendine yol edinmiştir bu İT. Allah’ı düşüncelerinde ve hayatlarında yeryüzünden gökyüzüne kovan “modernizm”in yolundadır bu İT. İT’e it gibi muamele etmezsen sana aczini itiraf demek olan “at izi it izine karıştı” dedirtir bu İT.

Suriye senaryosu Türkiye’siz olmaz!

Cumhurbaşkanı Erdoğan,“Türkiye’nin Suriye operasyonlarının başarısı dünyanın bölgeye bakışını değiştirdi. Bundan sonra bölgede Türkiye’nin içinde olmadığı, rızasının alınmadığı hiçbir senaryo devreye sokulamaz” dedi. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde, valilerle buluştu. Erdoğan valilere “Valilik bir icraat makamıdır. Millete hizmetin saati, mekanı, sınırı olmaz. Türkiye son 200 yıldır pek çok şeyi kaçıran bu yüzden de büyük bedeller ödeyen bir ülke. Biz bu kısır döngüyü kırma mücadelesindeyiz” dedi. KÖKÜNÜ KAZIYACAĞIZ Erdoğan terör örgütleriyle ilgili olarak, “Cumhurbaşkanı Erdoğan, “PKK ile FETÖ’nun, DEAŞ ile DHKPC’nin bizim nezdimizde bir farkı yoktur. Hepsi de ülkemizin, milletimizin, bayrağımızın, vatanımızın, devletimizin düşmanıdır. İşte bunları 15 Temmuz’dan

sonra çok daha açık ve net gördük, yaşadık. Öyleyse hepsinin de kökünü kazıyana kadar, azimle, kararlılıkla yolumuza devam edeceğiz.” şeklinde konuştu. KATİLDEN İZİN Mİ ALACAĞIZ Fırat Kalkanı Operasyonu’na rejimden izin alınması yönünde yapılan eleştirilere de cevap veren Erdoğan, “Neymiş efendim ‘Uluslararası hukukta o ülkenin hükümeti sizi çağırmazsa oraya giremezsiniz.’ Kusura bakmasınlar. Biz asıl o ülkenin sahipleri olan halkın davetine icabet ediyoruz. Zaten o ülkenin yönetimi zalim. 600 bin insanı öldüren bir katilden mi izin alacağız?” ifadelerini kullandı.

DÜNYANIN BAKIŞI DEĞİŞTİ Türkiye’nin Suriye operasyonlarının hiç unutulmayan ve hesap edilmeyen bir şekilde hızlı ve başarılı yürümesi, dünya kamuoyunun bölgeye bakışını da değiştirdi. Bundan sonra bölgede Türkiye’nin içinde olmadığı, Türkiye’nin rızasının alınmadığı hiçbir senaryonun devreye sokulması mümkün değildir.

ADİL DAVRANALIM “Terör örgütüyle mücadelede kamu görevlileri içindeki uzantılarının tasfiyesi de yer alıyor. Sizlerden ricam, bulunduğunuz illerde bu konuda kararlı ve dikkatli çalışmalar yapmanızdır. Benim tavsiyem şu, sizlerden memurları açığa alma noktasında bir yarışa girmenizi istemiyorum, sadece âdil davranmanızı istiyorum.

CHP, fabrika ayarında!

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, FETÖ ve PKK’ya yönelik yapılan operasyonları “cadı avı” olarak niteledi. Kılıçdaroğlu, açığa alınan 11 bin öğretmeni ve tutuklanan basın mensuplarını savunarak bu durumu “darbe fırsatçılığı” olarak değerlendirdi. 15 Temmuz’da hain işgal girişimine kalkışan FETÖ ile mücadeleyi eleştiren CHP lideri Kılıçdaroğlu, “Operasyonların cadı avına dönüştüğünü” iddia etti. Kılıçdaroğlu, teröre destek veren medya mensuplarına verilen hapis cezasını da yanlış bulduğunu belirtti. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Binali Yıldırım’ın her fırsatta dile getirdiği, “Operasyonları kinle yönetmeyin. Mağdurların hakkını yemeyin” açıklamalarını görmez-

den gelen Kılıçdaroğlu’nun, “Devlet, kinle yönetilmez” ifadeleri dikkati çekti. Şu ana kadar 113 medya mensubunun tutuklandığını ve 2 bin 300’ünün de işsiz kaldığını hatırlatan Kılıçdaroğlu, “Televizyonlar, gazeteler kapatıldı. Yargı eliyle bir siyasal anlayışa darbe yapmak istiyorsunuz. Darbe fırsatçılığı yapıyorsunuz” ifadelerini kullandı. Kılıçdaroğlu PKK’lı öğretmenlerin açığa alınmasını ise cadı avı olarak niteledi.


5

Hala ‘şaklaban’a mikrofon uzatıyorlar, hala konuşuyor:

TÜRKİYE’Yİ DURDURUN

FETÖ elebaşı Fetullah Gülen, Obama ve diğer ülkelerin liderlerinden Türkiye’deki bu gidişatı durdurmalarını istedi. 15 Temmuz darbe girişiminin mimarı, Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) elebaşı Fetullah Gülen, örgütün faaliyetleri için, “Bu bağımsız olmanın bedeli olarak tanımlanabilir. Ben pişman değilim” dedi. ABD haber sitesi Politico’nun sorularını yanıtlayan Gülen, Türkiye’nin acı çektiğini ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın sorumlu olduğunu iddia ederek, “Tek üzüntüsünün, bu gidişatın karşısında kimsenin duramıyor olması” olduğunu söyledi. KÜSTAH ÇAĞRI Erdoğan’ı durdurması için açık çağrıda bulunan teröristbaşı, darbe girişimine ilişkin operasyonları ‘cadı avı’ olarak niteleyerek, “Ancak dünya liderleri bu cadı avına karşı etkili bir turum geliştirmezse Türkiye’de cumhurbaşkanını durduracak bir iç dinamik yok” dedi.

“Askerle olun” Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın FETÖ soruşturması çerçevesinde önemli görev üslenen Ankara TEM Şube Müdür Yardımcısı B.Ç. tutuklandı. B.Ç., ifadesinde 15 Temmuz günü irtibatı bulunduğu cemaat abisi Sadık kod adlı kişiden telefonuna “TSK yönetime müdahale ediyor, askerle birlikte olun mesajı geldiğini” söyledi. Aynı zamanda devam eden soruşturmalar hakkında da aynı kişiye bilgi verdiğini itiraf etti.

“PIŞMAN DEĞILIM” 2011 yılından sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sonra FETÖ’nün Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın karşısında tutum sergilediğini söyleyen FETÖ elebaşı, “Bu bağımsız olmanın bedeli olarak tanımlanabilir. Ben pişman değilim, dostlarımın da pişman olduğunu sanmıyorum” dedi. “ERDOĞAN BENI CIDDIYE ALMAZ” Gülen daha sonra gelen bir soru üzerine ise, “Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın benimle konuşmaya değeceğini düşüneceğini sanmıyorum” dedi. Daha önce Cumhurbaşkanı Erdoğan’a mektup gönderdiğini hatırlatan Gülen, “Girişimlerimin hiçbiri ciddiye alınmadı” diye konuştu. Teröristbaşı Gülen, Obama’dan da, “Türkiye’yi doğru yönlendirmeyi” beklediğini söyledi.

Silahı o vermiş FETÖ’nün ihanet detaylarına her gün yenileri ekleniyor. İzmir Emniyet Müdürlüğü Organize Suçlarla Mücadele ekiplerinin yaptığı titiz araştırma sonucunda, 15 Temmuz gecesi emrindeki 6 örgüt üyesine silahları teslim ettikten sonra, Ege Ordu Komutanı Orgeneral Abdullah Reçep’i gözaltına almaları talimatı verdiği ortaya çıkan Maltepe Askeri Lisesi Komutanı Albay Kadir Canpolat adliyeye sevk edildi.

Kirli ittifak FETÖ ile terör örgütü PKK arasındaki organik bağı ve 15 Temmuz darbe planlamasına ilişkin ittifakı gösteren çok önemli bir ifade ortaya çıktı. 17 Ağustos’ta Van Polisevi, 2 Nisan’da Polis Merkez Amirliği ile İl Emniyet Müdürlüğü makamının da bulunduğu hassas noktaya bomba yüklü araçla terör saldırısı düzenleyen ve yaralı olarak yakalanan M.O., hastanede gönüllü olarak verdiği ifadede akıllara durgunluk veren detayları açıkladı. M.O. Van Emniyet Müdürlüğü terör uzmanlarının aldığı ifadesinde darbe gecesini ve terör örgütü PKK’nın hazırlığını şöyle anlattı: 15 Temmuz günü darbe olacağını cihazdan (telsizden) bize söylediler. Bu bildiri, en üst karargahtan, komutandan, Murat Karayılan’dan geldi. Murat Karayılan aracılığıyla bütün eyaletlere duyuruldu.”

Akşener’e ihraç PKK, kuduruyor Roket düştü MHP Disiplin Kurulu Meral Akşener’i ihraç etti. MHP Merkez Disiplin Kurulu Başkanı Halil Öztürk, müzakereler sonucunda bugün yapılan gizli oylamayla MHP İstanbul Üsküdar İlçe Teşkilatı üyesi Meral Akşener’in, parti tüzüğünün 78/4deki maddeleri uyarınca parti üyeliğinden çıkarılmasına oy birliği ile karar verildiğini belirtti. Akşener, ihraç kararının kendi nazarında yok hükmünde olduğunu belirterek, durumu yargıya götüreceğini söyledi.

Terör saldırıları nedeniyle mağdur olan vatandaşların yaralarının sarıldığı Hakkari’nin Yüksekova ilçesinde ekonominin düzelmesi için de adımlar atılıyor. Selahaddin Eyyubi Havalimanı, 13 aylık aranın ardından yeniden açıldı. 13 Mart’ta sokağa çıkma yasağıyla başlatılan ve 20 Nisan’da tamamlanan Jandarma Uzman Çavuş Ramazan Gülle Operasyonu ile ilçe; çukur, barikat ve teröristlerden temizlenmişti.

Suriye’den ateşlendiği belirlenen 1 Katyuşa roketi, Kilis’te Şeyh Muhammed Bedevi Türbesi yakınlarında Han mevkiinde bir zeytin bahçesine düştü. Merminin gürültüyle patladığı olayda kimse yaralanmazken, bahçede çukur oluştu. Patlama sesi üzerine bölgeye giden güvenlik güçleri inceleme yaparken, sınırda konuşlu topçu birliklerinin ise roketin atıldığı bölgeyi ateş altına aldığı belirtildi.


6

‘BEYAZ TAŞLARI AYIKLIYORUZ’ AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Sorgun, “Pirincin içindeki siyah taşları ayıklamak kolaydır ama beyaz taşları ayıklamak zor” dedi. AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Konya Milletvekili Ahmet Sorgun, Milletvekili Halil Etyemez ve AK Parti İl Yönetim Kurulu üyeleri birlikte Emirgazi, Halkapınar, Ereğli ve Karapınar’da bir dizi ziyaretlerde bulundu. İNSANLAR MAĞDUR EDİLMEYECEK Ziyaretler sonunda gazetecilerle biraya gelen Genel Başkan Yardımcısı Sorgun, gündeme dair açıklamalarda bulundu. 15 Temmuz sonrası yürütülen sürecin, çok hassas bir çalışmayla gerçekleştiğini ifade eden Sorgun ”Adaletle ve hukuk kuralları içesinde hassas bir çalışma yürütülüyor. Tabiri caizse pirincin içinden taş ayıklıyoruz. Pirincin içinden siyah taşları ayıklamak kolaydır. Ancak beyaz taşları ayıklamak takdir edersiniz ki çok zordur. Zira FETÖ/PDY kripto bir yapı. Bu yapının en büyük özelliği kendilerini iyi gizlemeleridir. Şunu halkımız çok iyi bilmelidir ki belgeye, bilgiye, ispata dayanmayan, çeşitli itham ve iftiralarla bu yapıya bulaşmamış insanlar mağdur edilmeyecek. Ancak Özellikle 15 Temmuzda bu hain darbe girişiminde yer almış ve 17-25 Aralıktan sonra bu hain terör örgütüyle bağını koparmamış, ilişkilerini devam ettirmiş olanlar da hukuk önünde en ağır şekilde hesap vereceklerdir. Bunlara acıyamayız, merhamet edemeyiz. Bunlara merhamet milletimize ve milletimizin değerlerine ihanettir” dedi.

DİYALEKTİĞİMİZ VE ESTETİĞİMİZ

S HAİNLER HESAP VERECEK Özellikle 15 Temmuzdan sonra hala FETÖ ile ilişki içinde olanların hiçbir mazereti olmadığını belirten Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Konya Milletvekili Sorgun sözlerine şöyle devam etti: ”Bazı art niyetli çevreler, yürütülen operasyonları farklı yönlere çekmek istiyorlar. İnsanları endişeye sürüklemek istiyorlar. Bu yapıyla ilişkisi olmayanlar rahat olsun. Endişe etmesinler. Ancak bu yapıyla ilişkisi olanlar er yada geç tek tek hesap verecekler”. MÜCADELE SONUNA KADAR SÜRECEK Geçtiğimiz hafta Batman ve Başbakan Binali Yıldırım’la Diyarbakır’da programlara katıldığını, buradaki halkın PKK ile yapılan mücadelede sonuna kadar devletin arkasında olduğunu bizzat gördüğü ifade eden Sorgun ”Bizim için PKK,

DAEŞ veya FETÖ hiç birinin diğerinden farkı yok. Terör terördür. Bizim mücadelemiz terör örgütlerinin hepsiyle sürüyor. Yurt genelinde FETÖ ile mücadele ediyoruz, doğuda PKK ile sınır ötesinde ise DAEŞ le..Bu topraklardan terörün kökünü kazıyana kadarda kararlı mücadelemiz devam edecek. Doğu’da vatandaşlarımız bize şunu söylüyor. Operasyonlara sonuna kadar devam edin, bizi PKK belasından teröründen kurtarın, biz huzur istiyoruz, biz Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin bayrağı altında yaşamaktan mutluyuz ve gururluyuz, bunlar güzel şeyler, halk artık eski halk değil, bilinçlendi. PKK’nın Kürt savunucu değil Kürt düşmanı, Türk düşmanı ve devlet düşmanı olduğunu anladı, küresel güçlerin maşası olduğunu anladı” şeklinde konuştu. Sorgun, ziyaretlerinde ilçeler hakkında bilgiler de aldı.

KÖR AHMET VEFAT ETTİ Konya’nın önemli sanatçılarından Ahmet Özdemir, nam-ı diğer Kör Ahmet vefat etti. Geçtiğimiz haftalarda Konya Numune Hastanesinde tedavi gören 83 yaşındaki sanatçı evinde hayatını kaybetti. Anadolu Günlük ailesi olarak yakınlarına ve sevdiklerine baş sağlığı diliyoruz. Allah rahmet eylesin.

SELMAN NECATİ BAŞARAN

osyolog ve Türk Toplum Bilimci olan Seyyid Ahmed Arvasî “Diyalektiğimiz ve Estetiğimiz” adlı eserini Türk-İslâm Ülkücülerine sunacağımız mesajları tamamlamış bulunuyoruz diyerek takdim etmiştir. Seyyid Ahmed Arvasî aynı zamanda mesajlarını ulaştırmaya çalıştığı Türk-İslâm Ülkücülerini “mücerred bir kültür ve medeniyet kadrosu” olarak hayal etmiş ve kitaplarını bu minvâlde ülkücü gençlere adamıştır. Ancak ülkü ocaklarında bu kitapların olmaması, olsa da okutulmaması düşündürücüdür. Gerek Metin Yüksel’in şehid edilmesi sürecinde olsun gerekse Seyyid Ahmed Arvasî’nin son röportajlarından birinde “Türk-İslâm Ülküsü Büyük Doğu’nun bir parçasından başka birşey değildir.” sözü olsun, bu kitapların, bu kitaplar nezdinde de İslâmî Tefekkürün ocaklardan tasfiye edilmesine yol açmıştır. Kitap iki ana bölümden oluşuyor. Birinci bölüm Diyalektiğimiz. Etimoloji ile yakından ilgilenen Seyyid Ahmed Arvasî diyalektik kelimesine “iki kişinin bir konuda konuşması tartışması” olarak anlam vermiştir. İslam medeniyetinde ise diyalektik yerine “tekellüm” yada “cedel” kelimeleri kullanılırdı. Büyük Doğu Mefkuresinde geçen “Diyalektik” bahsinde geçen açıklamar ise Seyyid Ahmed Arvasî’nin kitabı yazarken kullandığı teknikle paralellik gösterdiği için buraya alıyoruz. Birincisi Diyalektik fikrin düzenidir. Yani fikir balının döküldüğü petektir. (Salih Mirzabeyoğlu, Kültür Davamız, 85) İkinci tanım ise “zıddını dışarda dışarda bırakmanın düzenidir. Yani kendi ölçülerinle ortaya bir fikir bir tez koyarken onun antitezini dışarda bırakmaktır. Seyyid Ahmed Arvasî Diyalektiğimiz kısmını bu üç açıklamaya muhatap olarak ortaya koymuştur. Hem Batı Tefekkürü ve İslâm Tasavvufu arasında bir diyolog kurmuş. Hem fikri bir düzen içinde vermiş: Ruh bahsinden meseleye girip “ruh aklı kuşatmıştır o yüzden yüzden akıl ruhu kavrayamaz” diyerek insanın pedagojik gelişimi ile birlikte ruhun hakikâtini izah ederek en son Allah Resulünde (S.A.V) yani remz şahsiyette konuyu bitirmiştir. Hemde “dışarda bırakmanın düzeni” dediğimiz hadise ile önce Sokrates’in eserlerini yazan Platon’un metodunu dı-

şarda bırakmış, İslâm’ın diyalektiğinin temellerini atan İmam-ı Gazali Hazretlerin’i sunmuştur. Materyalizmi anlatmış ardından İslam’ın “akıl vahyin sahasında at koşturamaz ancak onun aydınlığında yolunu bulabilir” ilkesini sunmuştur. Hegel’in ruhçuluğunu dışarda bırakıp, gerçek İslam ruhçuluğunu sunmuştur. Kitabın ikinci bölümü Estetiğimiz kısmına ise Seyyid Ahmed Arvasî “İslâmîyet tam ve kâmil manası ile bir hayat nizâmıdır. Hayatın her cephesine orjinal bir bakış tarzı getirir ve yepyenidir.” diyerek giriş yapmıştır. Daha sonra Estetiğin ilmi yönünü, metodunu, akla bağlı yönlerini incelemiş, ancak onun daha çok gönül meselesi olduğunu söylemiştir. Sanat akıldan çok kalbi doyurmaya yarar. O, düşünmekten çok sezmek ve duymak gerektirir. Kitabın en başında estetik ve diyalektik arasında sandığımızdan çok daha fazla münasebet vardır diyen Seyyid Ahmed Arvasî Estetik bölümünde de Kant’ın, Hegel’in, Karl Marx’ın, H. Bergson’un sanat ve estetik mevzusundaki görüşlerini nakletmiştir. Ve daha sonra İslam Estetiğini, İslâm’ın sanat dallarına bakışını, İslam ve mücerret sanat mevzuunu işlemiş ve son olarak “Sanatkâr Himaye Görmelidir” başlığında “Güçlü bir medeniyet, ayakta durmak ve başarılı olmak için, ilim adamlarını, mütefekkirlerini ve sanatkârlarını maddî ve manevî bakımdan korumalıdır. Onları geçim kaygu ve sıkıntısından kurtarmalı, verimli olmaları için gerekli tedbirlerini almalıdır. Hele günümüzde “Sosyal” güvenlik ihtiyacının arttığı bir dönemde, bu iş, başlı başına devlete düşer” diyerek günümüzde sanat dallarında şahsiyet bulan remz şahsiyetlere ve mütefekkirlere devlet tarafından alınacak tavrı dile getirmiştir. “Güzelliği, ‘müteal’(aşkın) ve ‘Mutlak’ bir kıymet sayan bir İslam sanatkârı içinde o, Allah’ın ‘cemal’ sıfatının lif lif, hücre hücre tabiatın ve kainatın her noktasına işlenmiş bir nakıştır, sestir, ahenktir, figürdür, herketttir ve insanoğlu da bu ‘mesajları’ ve ‘âyetleri’ sezmeye, duymaya, yaşamaya ve yakalamaya memur kabiliyetli bir muhataptır. Sanatkâr ise, bu işi en iyi şekilde başaran idrak sahibi kişidir. Tasavvuf dili ile söylersek, sanatkâr, ‘eserde müessiri’ , ‘itibari güzelliklerde mutlak güzeli’ arayan ve yakalayan kimsedir.”


7 HARUN ARAS

MUHASEBE VE KAYNAK

D

TMSF’ye devir! Fetullahçı Terör Örgütüne finans sağladığı gerekçesiyle kayyum atanan Koza-İpek şirketleri Ankara 4. Sulh Ceza Hakimliğinin kararı ile TMSF’ye devredildi. Habertürk’ün haberine göre toplamda 10 milyar dolar değerindeki 18 farklı şirket TMSF tarafından satışa çıkarabilecek yahut fesh edebilecek. TMSF’ye devredilenler arasında Gülen için yaptırıldığı belirtilen bir de malikane var. Öte yandan daha önce kayyum olarak görevlendirilen 5 kişinin görevi ise mahkemenin bu kararıyla son bulmuş oldu.

Mübarek Kurban Bayramınızı tebrik eder, bütün İslam alemi için hayırlara vesile olmasını dileriz.

www. cimkebasimyayin.com

Haftalık Bağımsız Siyasi Gazete Bölgesel Süreli Yayın Yıl: 4 | Sayı: 72

11-17 Eylül 2016 SAHİBİ Çimke Basım Yayın Yapım Reklam ve Turizm Hiz. Ltd. Şti adına AHMET AKA SORUMLU YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ ÖMER SALIH ŞIPLEME GENEL KOORDINATÖR MUSTAFA GÜDEN YAYIN YÖNETMENI ADNAN TEKE SAĞLIK EDİTÖRÜ Dr. NEVZAT ŞIPLEME SANAT YÖNETMENİ NURETTIN ÖZEL HUKUK DANIŞMANI Av. ABDURRAHIM KÜÇÜK MALI DANIŞMAN MUSTAFA ÇALIŞKAN SAYFA TASARIMI MUSTAFA ALPASLAN ÇETİN YÖNETIM VE BASKI ADRESI: Fevziçakmak Mh. 10453. Sk. No: 25 Karatay | KONYA Telefon & Faks: 0332 342 52 82 Web: www.anadolugunluk.com reklam@anadolugunluk.com haber@anadolugunluk.com BASKI Çimke Basım Yayın Yapım Ltd. Şti. Anadolu Günlük Baskı Tesisleri B.T. 11 Eylül 2016

Büyüyoruz! 15 Temmuz sonrası siyasal istikrarda risk gerekçesiyle Türkiye’nin kredi notunu düşüren kurumlar şokta. Türkiye 2016’nın ikinci çeyreğinde 3.1 büyüdü.Türkiye İstatistik Kurumu, yılın ikinci çeyreğine (nisan-haziran) ilişkin Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (GSYH) verilerini açıkladı. Buna göre, üretim yöntemiyle GSYH, yılın ikinci çeyreğinde geçen yılın aynı dönemine göre, sabit fiyatlarla yüzde 3,1’lik artışla 33 milyar 61 milyon lira, cari fiyatlarla yüzde 9’luk artışla 525 milyar 932 milyon lira oldu.Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch Ratings, geçtiğimiz ay Fetullahçı Terör Örgütü’nün “başarısız darbe girişiminin Türkiye’nin siyasi istikrarına yönelik risklerin yükseldiğini tasdik ettiği” gerekçesiyle Türkiye’nin kredi notunu “negatif”e çekmişti.

Erdoğan’ı verin ABD Başkanı Ronald Reagan ve eski İngiltere Başbakanı Margaret Thatcher’in de bulunduğu birçok ünlü lidere danışmanlık yapan Arthur Laffer, Türkiye ekonomisine ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Türkiye ekonomisiyle ilgili dünyada yanlış bir algı olduğunun altını çizen Arthur Laffer, “Türkiye ekonomisi bana göre inanılmaz iyi durumda. Kötü ekonomi görmek istiyorsanız ABD’ye gelin. Buraya gelirken bir arkadaşım, ‘Erdoğan’ı bize versinler durumumuz harika olur’ dedi. Kısa vade için teklifim şudur: ‘Obama’yı alın, Erdoğan’ı bize verin.’ Türkiye’de hem vergi hem özelleştirme konularında yaptığınız çalışmalar alkışı hak ediyor. Bu şekilde devam ederseniz refah oranınız anlamlı bir biçimde artacaktır” ifadelerini kullandı.

üne nazaran bugün daha geniş ve elverişli imkanlara sahip olan İslam gençliği, bir türlü kendisinden beklenen hamleyi gerçekleştirememiştir.Beklenen aksiyon ve hamleyi gerçekleştirememek bir yana bunun zemin şartlarını dahi oluşturamamıştır.Mücerred manada hiçbir kıymet belirtmeyen günün siyasi dedikodularının ağına takılıp ve hep başkasından bekleyip yatağa gömülen gençliğin kafasını yastığından kaldırıp aslında kendinden beklenen,kendisininde hep başkasından beklediği mukaddes davayı temsil eden taşın altına sadece elini değil bütün bedenini sokmasının vaktinin geldiğini nefsine haykırmalıdır.Bu andan sonra artık sırada neden bu hale gelindiğinin muhasebesi vardır ve muhasebe şu başlıklar altında olmalıdır: 1)Bütün haysiyetinin maddeye hakimiyet kurmakta olan batıya karşı neden onları anlamakta taklitçilikten öteye geçemedik ve adeta maddeye tesirleri karşısında şapşallaşıp batıyı yenilmez ve yıkılmaz bir put olarak gördük. 2)Batıya karşı düştüğümüz bu hali ve ona karşı olan bu şapşal hayranlığın sebebinin yine İslam aksiyonunu baltalayan,dış kabuk ezberciliğinden öteye geçemeyen ham,yobaz ve kaba softalar olduğunu neden tespit edemedik ve asıl düşmandan önce içimizdeki düşman olan bu ham,yobaz ve kaba softayla mücadele edilmesi gerektiğini göremedik. 3)Ham,yobaz ve kara softayla mücadele ettiğini söyleyen ve bazı sofistik mantık oyunlarıyla

cahil avına çıkan ve sıra dışı görünme heveslisi olan akıl yobazlarını yani şu akılcı – rasyonalist-materyalist geçinen Müslümanlara karşı şu ihtarı neden yapamadık: Ey! Akıl yobazları her sapık düşüncelerinizden sonra “Ne yani sorgulamayalım mı?” savunmasını yapıp ve sorgulamanında keyfiyetinden, manasından mahrum sen; İslam’ın önce bulup sonra aramanın dini olduğu hikmetinden yoksun ve bu sorgulama şuurunla (!) ararken bulduğunuda kaybetmek gibi bir ahmaklık içerisindesin ve bu ahmaklığın saydığımız ilk düşmandan daha zararlı. Nefs muhasebesi şuuruyla sorulması gereken sorular bini aşkınken şimdilik bu önemli başlıklar altında toplamayı uygun görüyoruz. Bu sorular sorulduktan sonra her birine tek tek cevap verici , cevap verirken yol gösterici, hedef, dava, mücadele, ilim, fikir ve bunu emrinde aksiyon vaadedici bir dünya görüşünü temsil eden ve bu görüşü bir ideolocya ile örgüleştiren bir kaynak aramak lazım gelir. Okyanus çapındaki kaynağımız: Büyük Doğu-İBDA. İslam ihtilali ve inkılabı aşkıyla yanan ve mücadele edebilme istidadı taşıyan herkesin bu okyanus çapındaki kaynaktan tek yudum almadan yapacakları hamle, aksiyon, mücadele boş ve muhaldir. Çağrımız herkesi bu dünya çapındaki ideolocya ve dünya görüşünün etekleri altında toplamaya… Nemelazımcılar ve bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasıncılar çağrımızın dışındadır.



Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.