Tourism Today 139

Page 1

Eylül / Ekim 2018 No: 139 www.tourismtoday.net

Moskova’da Türkiye rüzgarları esti TÜROFED, TÜRSAB ve İSTTA İstanbul’u tanıttı

Sayı:139 / 10,00 TL

Adana Lezzet Festivali gastronomi tutkunlarından tam not aldı Barut Hotels’ten yeni tatil konsepti Barut Collection Oteller personel konusunda çıkmazda Oteller tehdit altında






Yedi Reklam Tanıtım Org. Medya, Mat. Tur. ve Tic. A.Ş. Adına Sahibi Pınar Özsevim / pinar@tourismtoday.net Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Haluk Özsevim / haluk@tourismtoday.net Haber Müdürü Tuncay Sevin / tuncay@tourismtoday.net

16

26

42

Haber Editörü Ayşegül Yücedağ / aysegul@tourismtoday.net Ebru Altın / ebrualtin@tourismtoday.net Görsel Yönetmen Bahar Sinemce / bahar@yediiletisim.com Tasarım&Uygulama Hilal Günel / grafik@yedireklam.com

Moskova’da Türkiye rüzgarları esti

TÜROFED, TÜRSAB ve İSTTA İstanbul’u tanıttı

Bakan Ersoy Türkiye’nin yeni tanıtım stratejisini anlattı

Reklam Betül Erol Doğan / satis@yedireklam.com Mali Danışman İlhami Uğur Sevimli Finans Neşe Başer / nese@yediiletisim.com Hukuk Danışmanı Erdal Yiğit / erdal@erdalyigit.av.tr

44

48

52

Matbaa ORKA MATBAACILIK

Reklam indeks

Adana Lezzet Festivali gastronomi tutkunlarından tam not aldı

Turizmciler Anadolu halkını mağdur etmeyecek

Barut Hotels’ten yeni tatil konsepti Barut Collection

TURSE l Ön Kapak İçi – 1. Sayfa ART-MİM l Arka Kapak TOYOTA BAKIRCILAR l Arka Kapak İçi AKRA HOTELS l 13. Sayfa AKSKAY l 71. Sayfa ALUMEN YAPI SİSTEMLERİ l 9. Sayfa ANFAŞ l 79. Sayfa ASTERIA HOTELS l 55. Sayfa CEYSU l 29. Sayfa

56

60

64

DAPHNE l 2. ve 3. Sayfa DÜFA l 7. Sayfa EMİR KARGO l 51. Sayfa GALERİ KRİSTAL l 59. ve 63. Sayfa KİLİT GLOBAL l 33. Sayfa KRİSTAL ENDÜSTRİYEL l 41. Sayfa MAXSTYLE l 47. Sayfa

Mete Vardar “Ülkemize güveniyoruz”

Titanic Hotels yeni otelini 15 günde doldurdu

Oteller personel konusunda çıkmazda

MOLTON HOTELS l 37. Sayfa POLİN l 11. Sayfa SEYHAN OTEL l 74. ve 75. Sayfa SELECTUM LUXURY RESORT l 15. Sayfa YAŞAM HASTANESİ l 67. Sayfa YAPEX l 89. Sayfa

www.tourismtoday.net Çağlayan Mahallesi, 2076 Sk. Ya-Se Sitesi, A Blok No:22/A ANTALYA Tel: +90 242 324 79 77 Fax: +90 242 324 79 37 Tourism Today 2 ayda bir yayınlanmaktadır. Derginin isim ve yayın hakkı Yedi Reklam Tan. Org. A.Ş.’ye aittir. Dergide yer alan yazı ve fotoğraflar izin alınmaksızın kullanılamaz. Yazılardaki görüşler sahiplerine aittir. ISSN 1304 - 1754

6

68 Oteller tehdit altında

72 Ali Şafak Öztürk “Antalya’da turistleri tribüne çekmek istiyoruz”

80 Ev hanımı harabe binayı otele çevirdi


Haluk Özsevim

GASTRONOMİ TURİZMİ BÜYÜMELİ Türkiye’nin turizm zenginliklerini say say bitmez. Peki kaçını kullanabiliyoruz? Cevap basit birkaçını… Deniz-kum-güneş üzerine kurgulanmış bir turizm anlayışı ile Türkiye turizmi iyi bir noktaya geldi. Bundan sonrası artık elindekini çeşitlendirmekte. Evet, spor, kültür, sağlık gibi çeşitlerimiz var bunu inkar edemeyiz. Ancak daha çok çeşide ihtiyacımız var. Türkiye üzerindeki “ucuz destinasyon” algısını kırmamız için turizmin çeşitlendirilmesi şart. Farklı ürünlerimizi farklı pazarlara sunmamız gerekiyor. Öncelikle elimizde bu potansiyel fazlası ile var. Her ilin, her ilçemizin hatta her köyümüzün kendisine has özellik ve zenginliği mevcut. Bu potansiyeli akıllıca planlayarak turizme sunabiliriz. Elimizdeki en büyük zenginliklerden biri de yemeklerimiz yani yeni tabiri ile gastronomimiz. Elimizde öyle büyük bir zenginlik var ki anlatmakla bitmez. Her ilin kendine has yemekleri ve yemek kültürü mevcut. Hangi ilde hangi yemek yenir hemen hemen hepimiz biliriz. Ancak bunu turizmle buluşturma noktasında yeni yeni adımlar atmaya başladık. Geçtiğimiz günlerde Adana Valiliği’nin öncülüğünde Adana Lezzet Festivali’nin ikincisini organize ettik. İnsanlar akın akın festivale geldi. Müthiş bir ilgi ile binlerce insan Adana’nın lezzetlerini yerinde tatmak için adeta yarıştı. Güzel bir organizasyonla Adana’nın lezzetleri binlerce insanla buluştu. Adana’nın yemek kültürü tüm Türkiye’de bilinir. Adana’ya her giden mutlaka Adana Kebabı yemeden memleketine dönmez. İşte bu noktada gastronomi turizmi devreye giriyor. Adana yemekleri ve Adana misafirperverliği bu festival ile buluşarak önemli bir turizm sinerjisi ortaya çıktı. Bu festival, ilerleyen yıllarda ciddi sayıda yabancı ziyaretçi ağırlayacaktır. Adana’nın kültürel, tarihi ve doğal güzellikleri, yemekleri ile harmanlandığı zaman güzel bir paket ortaya çıkıyor. İyi bir plan dahilinde Türkiye’ye iyi bir ürüne sahip olacaktır. Ancak son birkaç yıldır herkes yemek ve lezzet fuarları üzerine yoğunlaştı. Bu noktada dikkat etmemiz gerekiyor. Festival kirliliği yaratmadan ilerlememiz lazım. Çünkü yapacağımız festival elimizdeki bu ürünü değersizleştirebilir. Türkiye, bu potansiyeli çok iyi bilen, Türk turizminin önemli markalarını yaratan Mehmet Nuri Ersoy gibi bir bakana sahip. Kültür ve Turizm Bakanımız Mehmet Nuri Ersoy, vizyoner bir strateji ile Türkiye turizminin önünü açacaktır. Bu vizyon ve elimizdeki turizm zenginliklerinin bir araya gelmesi Türkiye turizmi için önemli bir şanstır.

7


KISA HABERLER

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe Millet Kültür ve Kongre Merkezi’ndeki programda Cumhurbaşkanlığı ile 16 bakanlığın eylem planını açıkladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın icraatlarına ilişkin şunları söyledi: “100 Günlük İcraat Programımız kapsamında, turizmde yeni pazarlara açılıyoruz. Nüfus ve ekonomi olarak dünyanın en büyük gücü haline gelmiş olan Çin’in turizm pazarındaki payımızı artırmak için eylem planı hazırlıyoruz. Turizm yatırımlarımızı geliştirmeye yönelik projelerle daha büyük sıçramaların altyapısını kuruyoruz.”

CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN TURİZM İÇİN EYLEM PLANINI AÇIKLADI

2019’da Almanya’dan ne kadar turist gelecek? Avrupa Türk Seyahat Acenteleri Birliği (COOP TRR) CEO’su Cumhur Sefer, Türkiye’nin en büyük turizm pazarlarından olan Almanya’dan gelen turist sayısının artması için tanıtım çalışmalarının ara verilmeksizin devam etmesi gerektiği söyledi. Sefer, COOP TRR olarak 2019 yılı tanıtım çalışmalarına şimdiden başladıklarını belirterek, “Gelecek yıl Almanya’dan Türkiye’ye gidecek turist sayısı 5 milyonu rahat geçecek ve 6 milyonu zorlayacağını tahmin ediyoruz” dedi.

Marriott’tan Türk iş adamına ömür boyu başarı ödülü Milano’da gerçekleştirilen Marriott International Avrupa otelleri Franchise Konferansında İbrahim Polat Holding Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Polat’a Marriott Otel Grubu tarafından “Ömür Boyu Başarı Ödülü” verildi. “Ömür Boyu Başarı Ödülü” Marriott otelleri Avrupa Başkanı Amy Mc Pherson tarafından İbrahim Polat adına toplantıda hazır bulunan Polat Turizm Genel Müdürü Anıl Boydaş Tınaz’a takdim edildi. 8

Bu otel, konsepti ile Antalya turizmine farklılık kazandıracak Türk turizmini başkenti Antalya ve alternatif turizmin önemli duraklarından Olympos, 8 mart 2019’da kapılarını açacak olan The Vegan Lodge Olympos ile yeni bir soluk kazanacak. Vegan bireylerin tatil ihtiyaçlarını kendi yaşam felsefesi çerçevesinde karşılayabilecekleri bir tesis olan The Vegan Lodge, 30 dönüm arazi üzerinde 34 oda, 2 adet havuz, yoga salonları, bar ve restorandan oluşan bir kompleks olarak hizmet verecek. Kendisi de aynı zamanda bir vegan olan işletme ortaklarından Emre Dilek, The Vegan Lodge Olympos ile Türkiye’nin turizm çeşitliliğini arttırma misyonunu da yerine getirmiş olaklarını söyledi. Dilek, “Özellikle, hali hazırda ülkemize yoğun olarak ilgi gösteren ülkelerden gelen vegan turistlere de, o yaşam tarzının gerektirdiği kaliteli bir ürün ve hizmet sunacak olmanın heyecanını taşımaktayız” diye konuştu.

Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Ersoy, Diyarbakır’da incelemelerde bulundu. Basın mensupları ile de bir araya gelen Ersoy, turizmde yapacakları çalışmalar hakkında kısaca bilgi vererek: “Programımızı önümüzdeki aydan itibaren kamuoyuyla da paylaşacağız. Bunu yılbaşından itibaren de yavaş yavaş hayata geçirmeye başlayacağız. Proje kapsamında 6 tane turizm konsantrasyon bölgesi oluşturuyoruz. Bugün Diyarbakır’da gördüklerim ve valimizin anlattıklarından sonra, valim beni ikna etti diyebilirim, 6 bölge sayısını 7’ye çıkarmamız gerekiyor” dedi

TURİZM BAKANI ERSOY AÇIKLADI “6 TURİZM KONSANTRASYON BÖLGESİ OLUŞTURUYORUZ”



KISA HABERLER

Antalya’nın ünlü sahili Konyaaltı, özel harekatçılara emanet

Ekonomist Dergisi’nin her yıl düzenlediği ve Türkiye’nin genç liderlerinin ödüllendirildiği ‘’40 Yaş Altı 40 Genç CEO 2018’de, Güral Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Harika Güral, ödüle layık görüldü. The Ritz Carlton Hotel’de düzenlenen ödül törenine katılan genç 40 genç CEO yaklaşık 30 milyar TL’lik ciroyu yönetiyor. Yaş ortalamasının 34,7 olduğu listede 35 yaş altı 19 CEO bulunurken törende sadece 6 kadın CEO ödül aldı.

Harika Güral’a “Genç CEO” ödülü

Ahır olarak kullanılan mağaralar otel oluyor

Antalya kent merkezinde denize girilebilen ender sahillerinden biri olan Konyaaltı Sahili, yenilenen yüzüyle tam puan aldı. Sahilin güvenliğini de eski emniyet müdürü Cemil Tonbul ve emekli Özel Harekat polisleri sağlıyor. Cemil Tonbul, Konyaaltı’nın dünyanın en güzel sahillerinden biri olduğunu belirterek, çalıştığı şirketin 5 ay önce burayı işletmeye başladığını söyledi. Vatandaşların can ve mal güvenliğini hassasiyetle koruduklarını belirten Tonbul, ekibinin önemli bir kısmında emekli özel harekat polislerinin yer aldığını kaydetti. Tonbul, “Onların tecrübelerinden yararlanmaya çalışıyoruz. Bir özel güvenlik şirketiyle de çalışıyoruz. Hem deniz, hem kara güvenliğini sağlamaya çalışıyoruz” dedi.

Batman’ın Hasankeyf ilçesine bağlı Üçyol köyünde ‘Ekolojik köy’ projesi kapsamında daha önce ahır olarak kullanılan 9 mağarayı, apart otele dönüştürme çalışmaları sürüyor. Batman Valisi Ahmet Deniz, 5 ay sonra apart otel olarak açılması beklenen mağaralarında yapılan çalışmaları yerinde inceleyerek, yetkililerden bilgi aldı. Vali Deniz, Üçyol köyündeki mağaraların restorasyonunu yaparak turizme kazandırmak istediklerini belirterek, “Şu anda çalışmaları devam ediyor. Valilik, Dicle Kalkınma Ajansı ve Hasankeyf Kaymakamlığı ile 6 ay sonra inşallah burada mağaraların restorasyonu ile birlikte butik bir otel açılmış olacak” dedi.

Rus pazarında işbirliği yaptığı MICE acentelerini her yıl sıradışı gezi programlarıyla ödüllendiren Inventum Global, bu sene de Arjantin ve Brezilya gezisiyle, çıtayı yükseltti. İlki 2015 yılında Mauritius, ikincisi 2016 yılında Vietnam ve geçtiğimiz yıl da Tanzanya’ya düzenlenen Inventum Global Prezantasyonlarının, 2018 rotası olarak Arjantin-Brezilya’yı belirlediklerini söyleyen, Inventum Global’in ortağı Bünyat Özpak; “Her yıl Dünya’nın farklı noktalarına düzenlediğimiz prezantasyonlarımızda amaç Rus acentelerimiz ve değerli otelci dostlarımızla bir arada keyifli günler geçirirken önümüzdeki yılın planlaması ve yeniliklerle ilgili bilgi/fikir alışverişinde bulunmak, geçtiğimiz yıldaki destekleri için partnerlerimize teşekkür edip, onlara kendilerini bir nebze de olsa özel ve önemli hissettirmek” dedi.

INVENTUM GLOBAL, RUSYA MICE PAZARINDA ÇITAYI YÜKSELTİYOR

10

2018 yılı da dâhil olmak üzere dünya üzerindeki 170 ülkede Türk vatandaşlarının yaşadığı anlaşılırken, sayılarının 6 milyonun üzerinde olduğu saptandı. Medya takibinin öncü kurumu Ajans Press, dünya üzerinde Türklerin yaşadığı yerleri konu alan araştırmayı inceledi. Ajans Press’in Dışişleri Bakanlığı verilerinin yanı sıra Türkiye-Avrupa Eğitim ve Bilimsel Araştırmalar Vakfı (TAVAK) ve Türkiye İş Kurumu’ndan (İŞKUR) derlediği bilgilere göre, 193 ülkenin 170’inde Türk vatandaşların yaşadığı tespit edildi. Rakam olarak incelendiğinde 6 milyonun üzerinde olan vatandaş sayısının 5 milyonunun Avrupa ülkelerinde yaşadığı tespit edildi. Bunun yanı sıra, Türk vatandaşlarının çoğunlukla Kuzey Amerika, Asya, Orta Doğu ve Avustralya’da bulundukları anlaşıldı.

193 ÜLKENİN 170’İNDE TÜRK VATANDAŞI BULUNUYOR



KISA HABERLER

Uzmanlara göre küresel rekabette öne geçmenin en önemli koşullarından biri en az bir yabancı dil öğrenmek. Ancak iş hayatında kariyer elde etmek için İngilizce de bazen yetmiyor, yanında ikinci bir dil de isteniyor. Uzmanlar, dil öğrenmenin en önemli koşullarından birinin erken yaşta başlanması gerektiğini ve yurt dışında da dilin konuşulduğu ülkeye gidilmesi olduğunun altını çiziyor. Bahçeşehir Üniversitesi Yabancı Diller Eğitimi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Derin Atay, yaptığı değerlendirmede yabancı dil bilmenin dünya ile kurmayı sağladığına dikkat çekti, bu alanda da tüm dünyada öne çıkan dilin ise İngilizce olduğunu vurguladı.

KARİYER İÇİN ARTIK İNGİLİZCE YETMİYOR

10 kat daha fazla döviz bırakıyor

OTEL SAHİBİ 20. KEZ OTELİNE GELEN TURİSTE ALTIN TAKTI Antalya’da faaliyet gösteren Club Nena, kendi tesislerinde 20 kez tatile gelen misafirlerine altın hediye etmeye devam ediyor. Club Nena Yönetim Kurulu Başkanı Nevin Akçelik, Avusturyalı turiste altını kendi elleriyle verdi. Düzenlenen törene Club Nena Yönetim Kurulu Başkanı Nevin Akçelik’de katıldı. Altını Avusturyalı misafir Gerda Slampa’ya takan Akçelik, “Gelenek haline getirdiğimiz 20 defa tesisimizde tatil yapan misafirlerimize altın vermeye devam ediyoruz. Avusturya’ dan gelen misafirimiz sayın Gerda Slampa’yı 20. gelişinde altın ile ödüllendirdik. Tatillerini Türkiye ve Club Nena olarak tercih ettikleri için teşekkürlerimi sunuyorum. Ayrıca Hamburg’dan 46 defa gelen 87 yaşındaki Alman misafirimiz için de bir kutlama yapacağız ve kendisine Cumhuriyet altını takacağız” dedi.

Dünya otelcilik devi Gaziantep’te

Türkiye’nin, sağlık turizmi konusunda son yıllarda ciddi bir yol aldığını dile getiren Medipol Üniversitesi Hastanesi Uluslararası Hasta Hizmetleri Koordinatörü Uygar Üstün, “Bu hızla devam edersek dünyanın sayılı ülkeleri arasına girebiliriz” dedi. Sağlık için ülkeye gelen turistlerin normal bir turistten 8-10 kat daha fazla döviz bıraktığını söyleyen Üstün, “Organ nakli, kalp ve kanser tedavileri için çokça turist geliyor. Bunun yanı sıra saç ekimi, estetik operasyonlar da tercih ediliyor ama biz sadece bu operasyonlarla anılmak istemiyoruz” dedi.

Antalya’nın Belek turizm merkezinde düzenlenen Gloria Cup Basketbol Turnuvası’nda Zalgiris Kaunas şampiyon oldu. Belek Turizm Merkezi’ndeki Gloria Sports Arena’da düzenlenen ve 4 gün süren Gloria Cup Basketbol Turnuvası’na CSKA Moscow, AS Monaco, Banvit Bandırma ile Zalgiris Kaunas, TOFAŞ Spor Kulübü ve Anadolu Efes takımları katıldı. Final maçını Antalya Valisi Münir Karaloğlu, Serik Kaymakamı Haluk Şimşek, Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürü Burhanettin Hacıcaferoğlu ve Özaltın Holding Yönetim Kurulu Başkanı Hayrettin Özaltın da izledi. Maç sonunda düzenlenen ödül töreninde takımlara ödülleri Vali Münir Karaloğlu ve protokol üyeleri takdim etti.

AVRUPA’NIN DEVLERİ GLORIA SPORTS ARENA’DA 12

DoubleTree by Hilton Gaziantep, kapılarını açarak, misafirlerine şehrin zengin tarihine, çağdaş Türk mutfağına ve 480m²’den fazla toplantı ve etkinlik alanına kolay erişim imkanı sunuyor. DoubleTree By Hilton otelinin Genel Müdürü Mustafa Balçık, Gaziantep’e DoubleTree by Hilton markasının gelmesinden oldukça memnun. “Türkiye popüler bir tatil beldesi olma yolunda ilerliyor. 2017’nin ilk 10 ayı içerisinde 29 milyon turist ağırlayan bir ülke olarak, kendi potansiyelimizi ünlü servis anlayışımız aracılığı ile tüm dünyaya göstermeliyiz” diyor.



KISA HABERLER

Hyatt çatısı altında 2016 yılında oluşturulan Unbound Collection otel zinciri, Türkiye’deki ilk otelini İstanbul-Nişantaşı’nda açtı. Misafirlerine ev rahatlığında bir ortam sağlamak amacıyla 45 odalı şık bir butik otel olan ve “Palas” adı verilen tipik tarihi apartmanın post modern yorumu olarak hizmet veriyor. Özgür ruhlu seyahat severlere bir keşif hissi yaşatmayı hedefleyen Nish Palas’ta, İstanbul Boğazı manzaralı Glens Roof teras barı ile içerisinde geleneksel terapilerin yapıldığı hamam ve SPA’sıyla misafirlerini şımartmayı hedefliyor.

UNBOUND COLLECTION, TÜRKİYE’DEKİ İLK OTELİNİ AÇTI Skal Antalya tarafından, Kırlangıçları ve yuvalarını koruma amaçlı bir çalışma olarak tasarlanan “Kırlangıç Projesi”ne Innvista Hotels Belek de katıldı. Skal Antalya Başkanı Cüneyt Kuru liderliğinde yürütülen proje hem ulusal hem de turizm camiasında ilgiyle karşılanıyor. Antalya merkezli olarak başlayan projenin ülke geneline tanıtılmasını amaçlayan Skal Antalya Çevre Komitesi, tüm sezon boyunca buna yönelik çalışmalar gerçekleştiriyor. Kırlangıç Projesi’ne son olarak Innvista Hotels Belek de katılım gösterdi. Projeye destek veren Innvista Hotels Belek Genel Müdürü Ülkay Atmaca, çevreye daha duyarlı olup sürdürülebilir turizm vurgusunda bulundu.

Kırlangıç Projesi’ne Innvista Hotels Belek de katıldı Türk Turizminin önemli firmaları arasında yer alan Travelsop Turkey Türk turizmine katma değer üretmeyi sürdürüyor. Daha önce gerçekleştirdiği birçok etkinlik ile turizmcilere Dünyanın kapılarını açan ve turizmcileri yeni marketlere ulaştıran Travelshop Turkey hızla gelişen Hindistan pazarında Sekizinci kez B2B Workshop etkinliği düzenleyecek. Travelshop Turkey Genel Müdürü Murtaza Kalendar, “Workshop kapsamında Hindistan’daki düğün ve incentive guruplarını Türkiye’ye çekmeyi planlıyoruz. Yılda 28 milyon turisti yurtdışına gönderen Hindistan’dan Ülkemize, 2020 yılına kadar 1 milyon Hintli turisti çekmeyi hedefliyoruz” dedi.

Hintli turist, turizmciler için fırsat olabilir 14

TÜRKİYE LÜKS PAZARINDA HIZLA BÜYÜYOR 2018 yılının ilk beş ayında Beymen’in yabancı turist cirosu, geçtiğimiz yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 91,5 artarak, 81,2 milyon liraya ulaştı. Beymen’den yapılan açıklamada, yabancı turistlere yapılan satışlardaki büyümenin yüzde 145 kozmetik, yüzde 107 erkek hazır giyim, yüzde 106 erkek ayakkabı, yüzde 100 erkek çanta, yüzde 90 kadın ayakkabı, yüzde 85 kadın aksesuar, yüzde 70 kadın hazır giyim, yüzde 65 kadın çanta ve yüzde 61 kadın aksesuar kategorilerinde gerçekleştiği belirtildi. Türkiye’nin yabancı turistlere yapılan satışlarda lüks pazarında hızla büyümeye devam ettiğini söyleyen Beymen Ceo’su Elif Çapçı, “Türkiye, dünyada en çok tercih edilen 10 destinasyon arasında ve giderek bir global lüks merkezine dönüşüyor” dedi.

Turizmciler gelecek için örgütlenecek İzmirli turizmciler, Skal İzmir’in düzenlediği yemekte bir araya gelerek İzmir turizmi için güç birliği yapacak bir platform oluşturulmasına karar verdi. İzmirli turizmciler, Skal İzmir Kulübü’nün düzenlediği yemekte güç birliği için bir araya geldi. Konak Pier’de Mezzaluna Restoran’daki buluşmaya İzmir İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü, Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği (TÜRSAB) Yöre Temsil Kurulu, İzmir Kalkınma Ajansı (İZKA), Ege Turizm Derneği, Tarihi Kemeraltı Yatırım Derneği yönetici ve temsilcileri katıldı. Skal İzmir Kulübü Başkanı Emre Gezgin, İzmir turizmine yönelik güç birliği çerçevesinde bir “atılım platformu” oluşturulmasını amaçladıklarını belirtti.



KISA HABERLER

Gürsoy Grup tarafından kurulan ve Türkiye’nin ilk tema parkını bünyesinde bulunduran, İsfanbul’un, Tataristan’ın başkenti Kazan’da da inşa edileceği açıklandı. Şirketten yapılan açıklamada, tema park, alışveriş merkezi, otel ve gösteri merkezinden oluşan İsfanbul, konseptinin yurt dışına taşındığı belirtildi. Tataristan Cumhuriyeti’nin himayesi ve desteğiyle Tataristan’ın başkenti Kazan’ da hayata geçecek olan proje için Tataristan Cumhurbaşkanı Rüstem Minnihanov ve Tataristan Turizm Bakanı Sergey İvanov ile yapılan görüşmeler sonunda protokol anlaşmasının imzalandığı bildirildi.

TÜRK YATIRIMCI TATARİSTAN’A

OTEL YATIRIMI YAPACAK HATAY, EXPO İLE 1 MİLYAR EURO TURİZM GELİRİ HEDEFLİYOR Paydaşları arasında Antalya Valiliği, Antalya Büyükşehir Belediyesi, Antalya Ticaret Borsası, Antalya Ticaret ve Sanayi Odası, ANSİAD (Antalya Sanayici İş Adamları Derneği) ATAV (Antalya Tanıtım Vakfı) gibi kurumların yer aldığı ANFAŞ’ın (Antalya Fuarcılık A.Ş.) Genel Müdürü Hüseyin Özdamar, Alanya Turistik İşletmeciler Derneği (ALTİD) Yönetim Kurulu’nun haftalık olağan toplantısına katıldı. ANFAŞ Genel Müdürü Hüseyin Özdamar, “Antalya’da Türkiye’nin en büyük, dünya klasmanında ise ilk 5 içinde yer almasını hedeflediğimiz Antalya Turizm Fuarı için çalışmalara başladık” açıklamasını yaptı.

Antalya Türkiye’nin en büyük turizm fuarı için çalışmalara başladı Oteller doldu,

esnaf turistten başını kaldıramadı Komşu ülke Bulgaristan’ın 22 Eylül tarihinde kutladığı ‘Bağımsızlık Günü’ ulusal bayramında, Edirne’de Bulgar turist yoğunluğu yaşandı. Günler öncesinden otel rezervasyonları kapanan kentte, esnaf turistten başını kaldıramadı. Yüzlerce otobüs ve özel araçları ile adeta şehre akın eden Bulgarlar, hem güzel havanın tadını çıkarıyor hem de alışveriş çılgınlığı yaşadı. Bulgarlar, levanın Türk Lirası karşısındaki değeri nedeniyle, hemen hemen her şeyden kolilerce aldı. 16

Hatay, dünyada olimpiyat oyunları ve FIFA Dünya Kupası’nın ardından 3’ncü büyük organizasyon olarak kabul edilen EXPO’yu Türkiye’ye getirmeyi başardı. Kent yöneticileri EXPO ile 2 milyon turist, 1 milyar Euro turizm geliri hedefliyor. Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Doç. Dr. Lütfü Savaş, kentin diğer rakiplerin önüne geçerek Expo 2021’e ev sahipliği yapmaya hak kazandığını hatırlattıktan sonra “Kentimizi bir turizm ve ticaret merkezi yapmayı amaçlıyoruz. Expo’nun yaratacağı rüzgârdan da yararlanarak, Hatay’da 2 milyon turisti ağırlamayı hedefliyoruz” diyor. Bünyesindeki 16 otel ile Türkiye’nin lider yerli otel zinciri Kilit Hospitality Group, İngiltere’nin önde gelen tur operatörü On The Beach’ten 3 ödül aldı. Manavgat’ta bulunan Crystal Admiral Resort Suites & SPA, Side’de bulunan Crystal Sunset Luxury Resort & SPA ve Boğazkent’te bulunan Crystal Waterworld Resort & SPA, On The Beach tarafından “Tercih Edilen Partner” olarak ödüllendirildi.

İngiliz tur operatörü Crystal Hotels’in 3 otelini ödüllendirdi



TÜRKİYE FESTİVALİ

Moskova’da

Türkiye rüzgarları esti

Rusya Federasyonu’nun başkenti Moskova’da bu yıl ikincisi organize edilen “Türkiye Festivali” muhteşem bir tanıtım çalışmasına imza attı. Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Ersoy’un da katıldığı festival, birbirinden farklı aktivite ve organizasyonlarla Rus halkına renkli bir gün festival yaşattı. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın desteği, Türkiye Otelciler Federasyonu’nun (TÜROFED) koordinasyonunda, TÜRSAB başta olmak üzere turizm STK’ları, valilikler, belediye başkanlıkları kalkınma ajanslarının katkıları ve özel sektörün katılımıyla organize edilen Türkiye Festivali’nin ikincisi 10-12 Ağustos 2018 tarihlerinde Moskova’da gerçekleştirildi. Tanıtıma önemli katkı Bu sene ikincisi gerçekleştirilen festival, yine Moskova’nın önemli parklarından Krasnaya Presnya’da yapıldı. Krasnaya Presnya Parkı’nda konser, gösteri, gastronomik ve kültürel sunumların yapıldığı Türkiye Festivali, üç gün boyunca Rus halkı ile buluşarak Türkiye’nin tanıtımına önemli bir katkı sağladı. Moskova’da Türkiye esintisi 23 otel, 4 tur operatörü ve 10 bölgenin katılım gösterdiği Türkiye Festivali, ilk günden son güne kadar Rus halkının büyük bir ilgisi ile karşılaştı. Türkiye Festivali, değişik etkinliklerle Moskova’da Türkiye rüzgarları estirirken festivalin ilk günü çalışma günü olmasına rağmen ilgi büyüktü. Festivalin ikinci ve üçüncü gününün haftasonuna denk gelmesi ile birlikte Rus halkının festivale ilgisi katlanarak büyüdü.

18


HAZIRLAYAN: TUNCAY SEVÄ°N

19


TÜRKİYE FESTİVALİ

BAKAN ERSOY, TÜRKİYE FESTİVALİ’NDE Türkiye Festivali’nin ilk gününde Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Ersoy da festival kapsamında çalışmalar yapan turizmcileri yalnız bırakmadı. Tek tek stant ve çadırları gezen Bakan Ersoy, festivalde görev yapan turizmcilere başarılar diledi. Bakan Ersoy daha sonra organizasyon kapsamında düzenlenen kokteyle katıldı. Kokteyle başta TÜROFED Başkanı Osman Ayık olmak üzere turizm STK’ları, belediye başkanları, ticaret odaları ve otel yöneticileri gibi kurum ve kuruluşların temsilcilerinin katılım gösterdi. Bakan Ersoy: “Sonuç veren bir etkinlik” Kokteylde basın mensuplarıyla da bir araya gelen Bakan Mehmet Ersoy, Türkiye Festivali’nin diğer ülkelere örnek olduğunu söyledi. Türkiye Festivali için “Sonuç veren bir etkinlik” diyen Bakan Ersoy, “Bu festivalin en önemli farklılığı halka dokunmasıdır. Geçen sene ilki yapılan ve büyük ilgi gören festivale bu sene de iyi bir ilgi gördük. Festivaller, ülkelerin birbirine olan ilgisine bağlıdır. Bize ilgi gösteren ülkelerde bu tür festivaller yapılabilir” diye konuştu. “Bu organizasyon daha da büyüyecek” Bakan Ersoy, daha sonra turizmcilerle Türkiye Festivali Ana Sahnesi’nde Rus ziyaretçilere seslendi. Rus halkına Türkiye Festivali’ne gösterdikleri ilgi için teşekkür eden Bakan Ersoy, “Sizin gösterdiğiniz ilgi ile bu organizasyon daha da büyüyecektir. Bu organizasyonun amacı sadece turizm değildi. Türkiye Festivali sayesinde Türkiye’nin renklerini sizler de göreceksiniz. 3 günlük festivalin keyfini çıkarmanızı diliyorum” dedi. Bakan Mehmet Ersoy, Ana Sahne’de Türkiye tatili için yapılan kura çekimine katıldı…

20


21


TÜRKİYE FESTİVALİ

Otellere büyük ilgi TÜROFED koordinasyonunda gerçekleştiren Türkiye Festivali’ne Türkiye’den başta Antalya olmak üzere çok sayıda otel katılım gösterdi. Festivaldeki en büyük ilgiyi gören Türk otelciler, Rus halkının gösterdiği ilgi karşısında Moskova’dan bir hayli memnun ayrıldı.

OSMAN AYIK: “BÜYÜK İLGİ GÖRDÜK” TÜROFED Başkanı Osman Ayık ise yaptığı değerlendirmede; “Türkiye Festivallerle turizmde vites yükseltecek” dedi. Türkiye tarafından bir ülkede bu kadar yüksek hacimli bir festivalin ilk defa düzenlendiğini belirten Ayık, “Çok yeni bir organizasyon olmasına rağmen beklenenin üzerinden ilgi gördük. Festivaller pazarlama ve algı yönetiminde en etkili araçlardan birisi. Parkın yer aldığı bölge merkezi ve orta ve üst sınıfın yerleşim alanı. Bu nedenle ziyaretçi profili üst sosyo ekonomik- kültürel profile sahip. Organizasyon, önümüzdeki yıllarda ilk iki yıl aldığımız verilerle ziyaretçi profilini koruyacak yeni temalar eklenerek yeniden dizayn edilecek” dedi.

ERKAN YAĞCI: “KONUMUMUZU GÜÇLENDİRECEK” Festivalin en büyük destekçilerinden Akdeniz Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliği (AKTOB) Başkanı Dr. Erkan Yağcı ise “Festivaller en etkili pazarlama ve iletişim aracı, özel sektörün de desteğiyle her geçen yıl daha fazla büyüyecektir. Rusya Federasyonu’nda henüz Türkiye’ye gelmemiş çok daha yüksek bir potansiyel var. Bu potansiyeli Antalya’da daha yüksek sayılarda ağırlamayı hedefliyoruz. Antalya’dan yüksek bir katılım gerçekleştirdik. Antalya’dan 23 otel ve otel zinciri markasının festivale katıldı. Festivalde Antalya’nın tarihi değerleri maketlerle canlandırıldı ve kum heykellerin de yer aldığı festivalde ziyaretçiler mini Antalya turu yapıyor” dedi.

22


23


TÜRKİYE FESTİVALİ

Tatil kazandılar Birbirinden renkli birçok aktivitenin yapıldığı Türkiye Festivali’nde en çok dikkat ve ilgi çeken etkinlik ise tatil çekilişleri oldu. Festival girişinde hazırlanan pasaportları stantlarda damgalatan Ruslar, daha sonra ana sahnede yapılan çekilişlerle Türkiye’de tatil kazanmak için şanslarını denedi. 100 çifte tatil hediye edildi 3 gün boyunca yapılan çekilişlerde 100 kişi iki kişilik tatil kazandı. Pasaportlarını eksiksiz bir şekilde damgalatanlar günün belirli saatlerinde çekilişleri takip etti. Tatil hediye eden otelin tanıtım videosunu izleyen katılımcılar daha sonra yapılan çekiliş ile tatil kazandı.

24


25


TÜRKİYE FESTİVALİ

383 milyon erişim 3 gün boyunca Rus ziyaretçilerine dokunan Türkiye Festivali, yapılan PR, reklam ve sosyal medya çalışmaları ile de ciddi bir kitleye ulaştı. Yaklaşık 110 bin Rus ziyaretçi ağırlayan Türkiye Festivali, yapılan reklam, PR ve sosyal medya çalışmaları sonucunda 383 milyon erişim sağladı. Reklam eşdeğeri 6.7 milyon euro Yapılan PR çalışmalarının maddi eşdeğeri ise 6 milyon 700 bin Euro olarak hesaplandı. Rusya Federasyonu’ndaki TV, gazete, radyo ve internet portallarında yapılan Türkiye Festivali haberleri milyonlarca insana ulaştı. Binlerce insanı festival alanında ağırlayan Türkiye Festivali, yapılan haber çalışmaları ile de ciddi bir reklam çalışmasına imza attı. Basın mensubu ve blogger akını Yapılan turizm fuarlarına göre daha hareketli ve canlı bir yapıda bulunan Türkiye Festivali, çok sayıda basın mensubu ve blogger’ı da ağırladı. Yapılan çekiliş, gösteri ve sunumlarla her dakikasını dolu dolu geçiren basın mensubu ve bloggerlar hazırladıkları içeriklerle Rus halkının dikkatini çekti.

26


27


FVW İSTANBUL WORKSHOP

HAZIRLAYAN: AYŞEGÜL YÜCEDAĞ

TÜROFED, TÜRSAB ve İSTTA

İstanbul’u tanıttı Alman Medya Grubu FVW, organize ettiği FVW İstanbul Workshop’u ile Avrupa’nın önde gelen tur operatörlerini İstanbul’da ağırladı. Tur operatörlerinin üst düzey yöneticileri yaptıkları gezi ile İstanbul’u tanırken yaptıkları çalıştay ile İstanbul turizmi için neler yapılması gerektiğini masaya yatırdı.

Turizm açısından yüksek potansiyele sahip bir şehir olan İstanbul’un imajının tazelenmesi, orta ve uzun dönemde yüksek katma değer üreten vazgeçilmez bir destinasyon haline gelmesi amacıyla Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) önderliğinde Kültür ve Turizm Bakanlığı, İstanbul Ticaret Odası (İTO), Türkiye Otelciler Federasyonu (TÜROFED), Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB), Türk Hava Yolları (THY) ve İstanbul Turizm Derneği (İSTTA)’nin destekleri ile Almanya’nın önde gelen sektör medya kuruluşlarından FVW, İstanbul’da organize ettiği çalıştay tur operatörleri tarafından büyük ilgi gördü. 28

Bağlıkaya: “Geleceğe turizm ile yürüyeceğiz” FVW İstanbul Workshop’un ilk açılış konuşmasını TÜRSAB Başkanı Firuz Bağlıkaya yaptı. Bağlıkaya, “Türkiye için en önemli turizm pazarlarının başında gelen Almanya’dan geçen seneye göre yüzde 20 artış var. Yılsonunda ise 4.5 milyon Alman turist ağırlamış olacağız. İstanbul ise mıknatıs gibi kendisine çeken, şaşırtan ve büyüleyen dünyanın sayılı metropollerindendir. Almanya ile ortak geleceğimize turizm sektörü ile yürüyeceğiz. Bu organizasyona destek veren tüm kurum ve kuruluşlara teşekkür ediyorum” dedi.

Hildebrandt: “İstanbul büyük bir potansiyel” FVW Başeditörü Klaus Hildebrandt açılış konuşmasında şunları söyledi: “2 yıl önce Antalya’da bir etkinlik yapmıştık. 2007 yılından bu yana ise İstanbul’a gelmemişiz. Burada olmak büyük mutluluk. Osman Ayık, ‘Bir şeyler yapmamız lazım Alman turistlerin gelmesi lazım’ dedi. Evet, Alman turistler için İstanbul büyük bir potansiyel. Turizm dediğimiz olgu halkları bir araya getirir. Bu vesile ile buruda bulunuyoruz” şeklinde konuştu.


Hisarcıklıoğlu: “Onlar da biz de kazanacağız” TOBB Başkanı M.Rifat Hisarcıklıoğlu ise “FVW ve Alman tur operatörlerine şükranlarımı sunuyorum. Çok doğru bir vizyonla hareket ettiler. Hem onlar hem de biz kazanacağız. İstanbul dünya tarihinin en kadim şehirlerinden biridir. Almanya pazarındaki payımızı büyütmek için neler yapabiliriz. Türkiye deniz-güneşkumdan ibaret değildir. Tarih ve kültürümüz de çok zengin. Bu büyük bir kültürü bünyesinde barındıran başka bir ülke yok. Almanya, Türkiye turizmi için her zaman önemli olmuştur. Ne yazık ki Alman turistlerin yabancı turist sayımız içindeki oranı yüzde 16’dan yüzde 10’a düştü” dedi. Ayık: “İstanbul, inci tanesi gibi” TÜROFED Başkanı Osman Ayık da İstanbul’a dikkat çekti. Ayık: “İstanbul’un çok önemli özellikleri var. İstanbul’a aslında çevresi ile bakmak lazım. Yakın komşumuz Bulgaristan 8.8 milyon turist ağırladı. Varna ve Burgaz gibi iki plaj şehri ile bu sayıyı yakaladı. Tüm Marmara’yı sayarsak çok fazla zenginliğimiz var. Aşağı yukarı 200 km’lik bir çember içinde inanılmaz zenginlikler var. Misafirlerimize sunabileceğimiz son derece zengin bir ürün çeşitliliği var. Aslında burası bir ülkenin sahip olabileceğinden çok daha fazlasını sunan bir bölge. Bu sektörün mensupları olarak yaratacağımız ürünlerle işinizi kolaylaştırmamız lazım. Bunun pazarlamasını da sizlerin yapmanız en büyük temennimiz. İstanbul, THY’nin göstermiş olduğu başarıdan dolayı dünyanın en kolay erişilebilir şehirlerinden biri haline geldi. Mutlaka bunu da dikkate almak lazım. Bunların hepsini değerlendirdiğimiz

zaman İstanbul; Avrupa’nın hemen yanı başındaki inci tanesi gibi önümüzde duruyor. Bu noktada sizin çabalarınız ve bizim vereceğimiz destekler çok önemli. Bu tür organizasyonlar ülkeleri birbirine daha fazla yaklaştıracaktır” diye konuştu.

için Almanya önemli bir partner. Geçmişteki işbirliklerimizden bunu da net bir şekilde gördük. Bu nedenle böyle bir toplantıyı düzenleyenlere çok teşekkür ediyorum. İki ülke arasındaki işbirliğiniz bu tür toplantılarla daha da gelişeceğini düşünüyorum.”

Şekib Avdagiç: “3 milyon Alman turist istiyoruz” İTO Başkanı Şekib Avdagiç ise İstanbul’da 3 milyon Alman turist ağırlamak istediklerini söyledi. Avdagiç: “Almanya ile çok derinlerden gelen ilişkilere sahibiz. İstanbul’un tarihi mekanlar dışında çok ünlü bir alışveriş merkezidir. İstanbul, Avrupa’daki birçok şehre göre birkaç merkezi bulunuyor. Hem turizm hem alışveriş hem de yeme içme konusunda verebileceğimiz birçok hizmet var. Burada daha fazla Alman misafir ağırlamak istiyoruz. Bu çalıştay için buraya gelen misafirlerimiz ağırlamaktan dolayı da çok mutluyuz” ifadelerini kullandı.

Vasip Şahin: “İstanbul en az Londra kadar güvenli bir şehirdir” İstanbul Valisi Vasip Şahin ise şu açıklamaları yaptı: “İstanbul’u, Allah’ın emaneti olarak görüyoruz. İstanbul çok güzel bir şehir. İstanbul, uğruna savaşların yapıldığı bir şehirdir. İstanbul; adına şarkılar ve romanların yazıldığı, tarihin ve medeniyetlerin beşiğidir. Önemli bir finans ve ticaret merkezidir. Ayrıca İstanbul önemli bir eğitim destinasyonudur da. Tüm bu zenginliğin getirdiği özellik İstanbul’u dünyanın en kalabalık şehirlerinden biri yapıyor. Cumhurbaşkanımız, İstanbul ile özel olarak ilgilenmektedir. 2015 yılından sonra ülkemiz çevresinde yaşanan istikrarsızlıklardan hem ülkemiz hem de İstanbul etkilendi. İstanbul en az Londra kadar güvenli bir şehirdir. Berlin, Tokyo, Londra ve Paris ne kadar arındırılmış bir şehirse İstanbul da terörden o kadar arındırılmış bir şehirdir. Biz İstanbul’da aldığımız önlemlerle terörü minimize ettik. Ama hepimizin birlikte hareket etmesi gerekiyor. Turizm sektörü çok kırılgan bir sektördür. Bu nedenle terörün hedeflediği turizm sektörü başta olmak üzere bu korkuya karşı duracağız. Daha fazla yatırım yapıp seyahat edeceğiz. İnsanlarımızı daha fazla kaynaştıracağız. İstanbul’da bunu yapmaya çalışıyoruz. İstanbul’da kendi vatandaşımızdan önce yabancıları koruyoruz ve tedbirler alıyoruz.”

Alparslan: “Almanya önemli bir partner” Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Nadir Alparslan, turizmin çok hassas bir sektör olduğunu söyledi. Alparslan konuşmasına şöyle devam etti: “Turizm 2017 yılı itibari ile toparlanmaya başladı. Dinamik bir sektörümüz var. Kamu ve özel sektörümüz beraber çalışarak gelişmeye devam edeceğiz. Yakın geçmişteki sıkıntılardan sonra olumlu gelişmeler yaşayarak geçtiğimiz yıla göre yüzde 25’lik bir gelişme kaydettik. Bu gelişme umudumuzu gelecek için daha da artırıyor. Almanya bizim için çok önemli bir pazar. Almanya’yı kendi ülkemiz gibi görmekteyiz. Almanya ile çalışmaları önemsiyoruz. Bakanlığımız ve sektörümüz

29


FVW İSTANBUL WORKSHOP

Matthias Lange

“Kışın, Türkiye için yüzde 103 talep artışı var”

Trevo Trend Genel Müdürü Matthias Lange, Türkiye turizmine kış ayları için müjdeli bir haber verdi. Lange: “Kasım ve Mart ayı arasındaki rakamlara bakarsak Türkiye için yüzde 103 talep artışı var” dedi. Trevo Trend Genel Müdürü Matthias Lange, FVW İstanbul Workshop’unda “İleriye Dönük Rezervasyonlar ve Tüketici Davranışları Üzerine Pazar Araştırması: Diğer Destinasyonlara Kıyasla Türkiye ve İstanbul” başlığını taşıyan bir sunum gerçekleştirdi. Rezervasyon talebi… Lange’nin açıklamaları şöyle: “Rezervasyon talepleri nedir? Müşteri seyahat acentesine geldiği zaman arama yapılıyor. Karşısına çıkan listede bir yere tıklıyor. Rezervasyon talebi diyoruz buna ve biz bunu değerlendiriyoruz. Bu değerlendirmeler ışığında Almanya’da mevcut ilginin nereye olduğunu görebiliyoruz. Bu rakamlar rezervasyona dönüşmemiş trendlerdir. Bizi de ilgilendiren konu bu. Bu rakamlar bize ne söylüyor? Seyahat acenteleri ve oteller bu rakamlara bakıyor. Buradan yeni uçuşlar ve yataklar satın almaya çalışıyorlar. Krizler olduğu zaman insanların davranışları değişiyor. Bu rakamlara dayanarak insanların davranışını inceleyerek yapacaklarını öngörmeye çalışıyoruz. Büyük etkinlikler Avrupa’daki tatil davranışlarını etkiliyor. Türkiye için talep artışı İstanbul Havalimanı’na baktığımız zaman Alman konuklarımız toptan ürün almayı seviyorlar. Antalya, İzmir, Bodrum gibi turizm destinasyonları daha çok ziyaretçi alıyor. İstanbul nerede yer alıyor? İstanbul Barcelona ile birlikte Ağustos ayındaki rezervasyon taleplerinde önde geliyor. İstanbul, sevilen bir destinasyondur. Türkiye’nin aynı zamanda bir kış destinasyonu olduğunu da görüyoruz. Kasım ve Mart ayı arasındaki rakamlara bakarsak Türkiye için yüzde 103 talep artışı var. Fiyatlar ne durumda Ortalama bir Alman vatandaşının tatilini planlarken kullandığı sepetine Aralık ayı için kişi başı 600 euro ayırmış. Mısır ve İspanya’ya bakarsak sepette olan daha büyük. Ciddi büyüme fiyatlara da yansıyor. Burada Türkiye’nin fiyat seviyesinin geçtiğimiz yılla aynı olduğunu görüyoruz. Ancak güzel haberlerim de var. O da çevrimiçi ve seyahat acenteleri için alışveriş sepetine baktık. Türkiye için olumlu gelişmeler de mevcut.”

30



FVW İSTANBUL WORKSHOP

Tur operatörleri açıkladı “Türkiye Avrupa’da yükseliyor”

Alman tur operatörleri yetkilileri, FVW İstanbul Workshop’unda yaptıkları konuşmalarda Türkiye’nin tur operatörleri için önemli bir tatil destinasyonu olduğunu belirterek, Türkiye’nin Avrupa ve Almanya pazarında yükseldiğini açıkladı.

Alman tur operatörleri “Alman Tur Operatörlerinin Bakışı 2018 ve Sonrasında Türkiye’de Turizm - Şehir Destinasyonu Olarak İstanbul’un İncelenmesi” başlığı altında Türkiye ve İstanbul turizmini değerlendirdi. FVM İstanbul Workshop’u kapsamında gerçekleştirilen panele konuşmacı olarak Öger Tur Genel Müdürü Songül Göktaş Rosati, Bentour Genel Müdürü Deniz Uğur, TUI Satın Alma Müdürü, FTI Destinasyon Direktörü Hicabi Ayhan, DER Touristik’ten Ertan Sakallı, Schauisland Reise Björn Conrad katıldı. 32

Schauisland: “Yatırım yapmaya devam edeceğiz” Schauisland Reise Ürün ve Kontrat Müdürü Björn Conrad, Schauisland Reise olarak Türkiye destinasyonuna uzun vadeli baktıklarını söyledi. Türkiye’de yatırım yapmaya devam edeceklerini belirten Conrad şu açıklamaları yaptı: “Biz, uzun vadede doğru yolda olduğumuzu düşünüyoruz. Önümüzdeki sene 2015 fiyatlarına ulaşmasak da Türkiye’nin bu kadar çabuk toparlanacağını düşünmüyorduk. TL’nin düşüşünden avantaj

sağlamadık. Çünkü tüm sözleşmeler Euro üzerinden yapılıyor. Yüzde 98 önümüzdeki yazı satmış durumdayız. Türkiye’ye uzun vadeli bakıyoruz. Biz Türkiye’ye yatırım yapmaya devam edeceğiz. Biz önümüzdeki sene için Ege Bölgesi’nde Kuşadası ve Bodrum çevresinde ürün portföyünü geliştirmek istiyoruz. Ege’de bir hareketlilik ve gelişme var. Orayı ziyaret eden müşteri profilimiz de daha farklı.”


Öger Tour: “Türkiye için trend iyi yönde” Öger Tour Genel Müdürü Songül Rosati, 2019 sezonunda Türkiye için 2015 rakamlarına ulaşacaklarını söyledi. Türkiye’nin 5,6 milyon Alman turist sayısına ulaşacağını belirten Rosati açıklamalarına şöyle devam etti: “Türkiye için trend iyi yönde. Kimse Türkiye’nin bu kadar çabuk toparlanacağını beklemiyordu. Biz bu sene için ilave kapasiteler yaptık ve 2015’in peşindeyiz. Firma olarak açıkçası kış aylarını esas alıyoruz. Türkiye müdavimlerinin, tekrar devreye girdiği bir dönem bu. 2019 yazının rezervasyonları da açıldı dolayısı ile olumlu şeyler söyleyebilirim. Fiyat artışları olacak tabi ki. Ama bizim odağımız erişebilirlik. Bu seneki enflasyon oranları da değişti. Fiyatların eski seviyesine dönmesi bizim için de iyi olacaktır. Türkiye’nin fiyat odaklı bir destinasyon olmasını istemiyoruz. Sadece imaj ve fiyat performans dengesi değil kalitenin de iyi olması gerekiyor. Kalitenin düşmemesi Türkiye için mükemmel. Turistler, İspanya’da 3 yıldızlı bir otelde yaptığı tatili Türkiye’de 5 yıldızlı otelde yapabiliyor. Antalya, büyük bir destinasyon. Ama Ege yükselişe geçti. Travel Games etkinliğimizi İzmir’de yaptık. 10 yıldır gelmiyordu acenteler buraya. Buradaki çeşitliliği hem iklim hem gastronomi açısından daha farklı buldular. Trend Ege bölgesine doğru kaymaya başladı. Bunlar da rakamlara yansıyor. Türkiye için yeni hedef kitlesine ihtiyacımız var. Genç nesle hitap etmeliyiz. İstanbul’u ürün olarak sunmaya devam etmeliyiz.

Bir zamanlar İstanbul’un sadece otellerini değil kenti de tanıttık. Dünyanın en seksi kenti hala İstanbul’dur. Bu kadar eski ve bu kadar modern başka bir şehir tanımıyorum. İstanbul’a yeniden rezervasyonlar yapılmaya başladı. Euro’nun güçlü olması nedeniyle İstanbul gerçekten çok avantajlı bir tatil sunuyor.” Bentour: “Türkiye için olumlu bir hava var” Bentour Genel Müdürü Deniz Uğur, turist sayısının değil kaliteli turistin daha önemli olduğunu söyledi. Uğur’un açıklamaları şöyle: “4 veya 5 milyon turist önemli değil. Kaliteli turistin gelmesi daha önemli. Kültür gezileri daha önemli. Bu aslında ticari bir faaliyet. Türkiye’de seyahatleri yok pahasına satıyoruz. En nihayetinde bizim Türkiye’nin imajını satmamız gerekiyor ve paralı turisti buraya çekmeye çalışmalıyız. Nitelik üzerinde çalışırsak nicelik peşinden gelecektir. Şu anda Almanya’da Türkiye için olumlu bir hava var. TL’nin değer kaybetmesi bunda etken. Turizm bir ihraç ürünüdür. Alman vatandaşının alım gücü hiçbir zaman bu kadar güçlü olmadı. Bu nedenle İstanbul çok ekonomik hale geldi. İstanbul şu anda ziyaret etmeye çok uygun bir yer. İnanılmaz bir ürünü son derece ekonomik bir şekilde satın alabilirsiniz. İstanbul için iyi bir kampanya yapmamız gerekiyor. Tanıtma Genel Müdürlüğü ile bir konsept hazırlamalıyız. İstanbul’u tekrar vitrine taşımalıyız. Bunu yaparsak İstanbul’u daha cazip hale getirebiliriz.”

TUI: “Otelciler kaliteli işler çıkardı” TUI Batı Avrupa Kontrat Müdürü Hasan Öztürk ise Türkiye’deki otelcilerin son iki yılda yaşanan zorluklara rağmen kaliteli işler çıkardıklarını söyledi. Öztürk, “Türkiye bu sene yazın çok başarılı döndü. Sezon başında Almanya için 100 binlik ek kapasiteyi devreye sokmuştuk. Almanya’daki sonbahar okul tatili için de ilave kapasite devreye girdi. TUI olarak Türkiye’de en büyük biziz ve Almanya pazarı için buradayım. Ancak TUI Polonya’ya özellikle değinmek istiyorum. İnanılmaz bir şekilde bu pazarda büyüyoruz. Biz Polonya’da iyi iş çıkarıyoruz. Bu pazarın da çok büyük potansiyeli var. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın Polonya’ya önem vermesini istiyoruz. İngiltere’de ise trend iyi yönde. Aslında tüm pazarlar çok olumlu ilerliyor. Alman pazarına dönecek olursak kapasitelimizi artırdık ve ilave kapasiteleri devreye soktuk. Fiyatlar 2015 seviyelerine ulaşmadı. Ama oteller bu sene daha fazla rezervasyon aldıkları için fiyatları uyarladılar. Fiyatlar bir müddet daha böyle devam edecektir. Euro’nun yüksek olması otelcilerin işine yarıyor. Ancak otelcilerimiz buradan edindikleri karın bir kısmını yazılım ve donanıma da ayırmaları gerekiyor. İstanbul’da her şey dahil otel yok. Bu yüzden İstanbul’da rezervasyonlarda yükseliş görüyoruz. Bu sene yazılım ve donanıma yatırım yapmayı unutmayın. Türkiye geçtiğimiz senelerdeki gibi yine birinci olsun. İstanbul’un kendine özgü önemli bir pazarlama stratejisine ihtiyacı var. Yaşam tarzı etkinlikler ve eğlenceleri ön plana çıkarmalıyız” dedi. 33


FVW İSTANBUL WORKSHOP

FTI: “İnsanlar Türkiye’yi tercih etti” FTI Destinasyon Direktörü Hicabi Ayhan ise Almanya’da Pazar lideri olduklarını hatırlattı. Yok pahasına tatil satmak istemediklerini belirten Ayhan, “Türkiye’nin en büyük avantajı fiyat olarak esnek olmasıdır. Türkiye’de otelcilik ve hava yolu şirketlerinin gücü de buradan kaynaklanıyor. Mısır gibi terörden müzdarip ülkeler fiyatlarını çok çok düşürmüştü. Buna rağmen insanlar Türkiye’yi tercih etti. Fiyat her zaman en önemli faktör değildir. Fiyatları konuştuğumuz zaman sadece otelleri değil farklı etkenleri de konuşmalıyız. 2015 rakamlarına önümüzdeki sene ulaşamayız. 0’dan 100’e bir anda çıkmaktansa ağır ve sağlam adımlarla ilerlemek daha iyidir. Eski müşterileri geri kazanmamız lazım. Almanya’dan İstanbul’a yüzbinlerce insan geliyor ama henüz kullanmadığımız bir potansiyeller var. İstanbul’da ciddi festivaller var ama Almanlar bunu bilmiyor.

34

Bayramla birlikte Temmuz ve Ağustos’ta 2014 ve 2015 yıllarını hatırladık. 2014-15 boş yatak için mücadele ettiğimiz yıllardı. Bu aslında sezonu uzatmak için kullandığımız bir argüman. İki aylık etkinlik oteller için yetmez. Bu süreçte havayolu şirketlerinde de yer bulamıyoruz. Artık kapasiteyi sezona yaymalıyız. Örneğin Ege’yi Mart ayından itibaren açmalıyız. Almanlar diğer ülkelere göre yılın geniş kısmını kullanıyor. Oteller, üç ayın dışında da iyi hizmet sunmak istiyorsa personelini kaybetmemeli. Son aylarda personel sektöre yabancı alanlara kaymaya başladı. Çünkü 4 aylığına çalışıyorlar. Mümkün olduğu kadar sezonu uzatmalıyız. Ege’de iki ay çalışıyorsa insanlar turizmde çalışmaz” diye konuştu. Der Touristik: “Türkiye’yi ucuza satmamalıyız” Der Touristik Türkiye Genel Müdürü Ertan Sakallı ise Türkiye’deki otelcilerin yüksek maliyetlere

rağmen kaliteyi ve müşteri memnuniyetini yüksek tuttuğunu söyledi. Sakallı açıklamalarına şöyle devam etti: “Hepimiz pazarın eski seviyesine dönmesini arzu ediyoruz. Bu böyle olacak. Bunu da pazar belirleyecektir. Ortaklarımızla birlikte fiyatları belirleyeceğiz. Türkiye’yi ucuza satmamalıyız. Türkiye’de potansiyel var. Sağlayabileceğimiz hizmetler ortada. Bunun böyle olması için tekrar güven inşa etmeliyiz. Bunu sağlarsak eski seviyelerimize ulaşabiliriz. Antalya çok önemli bir destinasyon. TL’nin değer kaybı ile birlikte Antalya’ya çok odaklanıldı. Antalya’da ciddi bir yatak kapasitesi var. Antalya’da sezon öncesi ve sezon sonrası da desteklenmeli. Bazı bölgelerde iki ay çalışılıyorsa bu durum fiyatlara yansıyor. Rusya pazarı sezon öncesi ve sonrasında güçlenmeye başladı. Türkiye’nin bu pazarda en büyük rakibiydi Mısır’dı. Mısır devreye girince Antalya tehdit altında kalıyor.”



FVW İSTANBUL WORKSHOP

İrfan Önal’dan

turizmcilere anlamlı teşekkür

Tanıtma Genel Müdürü İrfan Önal, FVW İstanbul Workshop’unda turizmcilere teşekkür etti. Önal, “Geçtiğimiz yıllarda siz turizmcilerle birlikte ciddi bir kriz yönettik. Bu krizi birlikte inisiyatif alarak atlatmaya çalıştık. Bu noktada sizlere teşekkür ederim” dedi.

Kültür ve Turizm Bakanlığı Tanıtma Genel Müdürü İrfan Önal, FVW İstanbul Workshop’unda “Destinasyon Tanıtımında Turkey Home Kampanyasının Kültür, Sanat ve Spor Faaliyetlerine Yaklaşımı” başlıklı bir sunum gerçekleştirdi. Tanıtma Genel Müdür Önal, konuşmasına turizmcilere teşekkür ederek başladı. Önal: “Geçtiğimiz yıllarda siz turizmcilerle birlikte ciddi bir kriz yönettik. Bu noktada sizlere teşekkür ederim” dedi. İrfan Önal’ın açıklamalarına şöyle devam etti: “Geçtiğimiz 4 yılda başımıza neler geldi? Bunları tek tek saymayacağım. Sizlerle her platformda birlikteydik. Bu zor günleri birlikte inisiyatif alarak atlatmaya çalıştık. Her birinize tek tek teşekkür ediyorum. Sizlerin bugün İstanbul’da FVW toplantısını yapmanız da çok anlamlı.” Kültür ve sanatın katkısı İrfan Önal daha sonra Turkey Home projesine ve Tanıtma Genel Müdürlüğü olarak ilerleyen dönemler için yapacakları çalışmalara değindi. 4 yıldır Turkey Home kampanyasını yaptıklarını belirten Önal, “Turkey Home çalışmamız ile Türkiye’nin kültürel değerini yaşamını ve pozitif hikayemizi anlatmaya çalışıyoruz. Deniz, kum ve güneş üçlüsünün verdiği güç ile güçlü 36

destinasyonları anlattığımız gibi. Dünyaca ünlü News Week dergisi 2017 yılındaki bir haberinde dünyada gitmeye değer 5 tane sanat olayını anlattı. Hatırlarsınız ki 2016’nın son gününde İstanbul’da bir terör hadisesi meydana gelmişti. Türkiye o dönemde terör olayları, bombalamalarla karşı karşıyaydı. 2 veya 3 haftada bir, bizi dehşete düşüren olaylarla karşı karşıyaydık. News Week dergisi ise 2017 yılında ‘Siz İstanbul’a gitmek istiyorsanız, modern sanatı görmek istiyorsanız İstanbul’a gidin’ diye bir haber yaptı. İstanbul’u, o görülmesi gereken şehir için kültür ve sanatın ne kadar değerli olduğunu gösterdi.” Şeklinde konuştu. “Dijital ve sosyal medyayı kullandık” Turkey Home kampanyasının en önemli özelliğinin dijital ve sosyal medyayı odak noktasına alması olduğunu belirten Önal, “Türkiye’yi bireylere anlatmak için dijital ve sosyal medyayı kullandık. Bu projeler çerçevesinde Türkiye’yi anlatmaya çalıştık. Bizim dikkat ettiğimiz nokta Türkiye’nin bütün yumuşak gücünü temsil eden hikayeleri paylaşmaktı. Bütün bunların merkezindeki şehir ise İstanbul’du. İstanbul, özellikle son 20 yıllık gelişimi sonucu sanat, sinema, lifestyle ve gençlik merkezi haline geldi. Türkiye öyle bir ülke ki bu zenginliğin sizin önünüze çıkardığı birçok dezavantaj var. Biz de basit bir yaklaşımla bu dezavantajın karşısına çıktık. Türkiye’deki pozitif işleri duyurmaya çalıştık. Sizlerin de yardımı ile bu güzel işlerin bu tek şemsiye altında dünyaya anlatmaya çalıştık. Bundan sonra ki hedefimiz: yeni teknolojilere ulaşmaktır. Bunu başarabilirsek sizlerin iyine çok iyi bir ortam hazırlayacağız. Her hikayenin arkasında Türkiye ile ilgili hikayeyi karşı tarafa ulaştırmak var. Türkiye’nin bir film ile anlatılamayacağını biliyoruz. Basit bir anlatımla ve hisleri karşı tarafa geçirmesi gerektiğini bildiğimiz için bütün üretimlerimizi bu anlayışla gerçekleştirmeye çalıştık. Bu noktada yüzlerce üretimimiz oldu.


Thomas Bösl

“Turizmde beraber hareket etmek önemlidir”

QTA - RTK Grubu Başkanı Thomas Bösl ve DRV Yabancılar Komitesi Üyesi Önder Sancarbarlaz, İstanbul ve Türk turizmini değerlendirdi. Bösl, “İstanbul için uzun vadeli bir işbirliği iyi olacaktır. Yapabileceğimiz çok şey var” dedi.

QTA - RTK Grubu Başkanı Thomas BÖSL ve DRV Yabancılar Komitesi Üyesi Önder Sancarbarlaz, “Alman Seyahat Acentaları Gözünden Türkiye ve İstanbul” başlığı altında açıklamalarda bulundu. Thomas Bösl: “Yapabileceğimiz çok şey var” QTA- RTK Grubu Başkanı Thomas Bösl’ün açıklamaları şöyle: “Bence biz müşterilerimiz yerine düşünmeyi bir kenara bırakmalıyız. Müşteri bir yere gitmek istemiyorsa onlara saygı göstermeliyiz. Bizim ‘bu ülkeye git-gitme gibi bir yaptırım gücümüz yok’ Yani ‘Türkiye’ye gitmeyin’ deme gibi bir şansımız yok. Müşteriler kendi seyahat özgürlüğüne sahiptir. İnternet ortamı krizlere hızlı tepki gösterebiliyor ama kriz esnasında bir destinasyonun suyunun çıkartılması ve ucuza pazarlanması benim hiç hoşlanmadığım bir durum. Bu kötü bir imaj yaratır. Ben turizm işini bir bütün olarak ele alıyorum ve beraber hareket etmek önemlidir. İstanbul’a ilişkin şunu söylemek istiyorum: İstanbul olağanüstü bir şehir. Ancak iyi yıllarda bile seyahat acenteleri için İstanbul’dan çok destek göremedik. Şimdi rakamlar kötüleşti ve seyahat acenteleri biraz adım atmaya başladı. Alman seyahat acenteleri unutulmasın lütfen. Uzun vadeli bir işbirliği iyi olacaktır. İstanbul için yapabileceğimiz çok şey var.” Sancarbarlaz: “Turizm patlaması olacak” DRV Yabancılar Komitesi Üyesi Önder Sancarbarlaz ise şunları söyledi: “Türkiye’nin imajı, Akdeniz sahillerine seyahat eden turistler açısından zedelenmiş durumda değil. Önümüzdeki yıl için talepler gelmeye başladı ve tüm otelcilere şunu salık vermek isterim: 2019 yılında Akdeniz ve Ege sahillerinde bir turizm patlaması olacak. İstanbul ise bizim en sevdiğimiz destinasyon. Yeni havalimanı ile İstanbul hak ettiği yeri bulacaktır. THY 60 milyon yolcu taşıyor. Türkiye’nin potansiyelini düşünürseniz bu rakam hala düşük. Yeni havalimanı ile yolcu kapasitesinin 150 milyona kadar artacağını düşünüyoruz. İstanbul ve Türkiye’nin yumuşak gücünü düşünerek potansiyeli tam anlamı ile kullanmamız gerekiyor. Bu etkinliğe katılmadan önce İstanbul şehrini araştırdım. Londra, Barcelona ile kıyasladım. İstanbul ile ilgili bilgileri tek bir web sitesinde bulamadım. TÜRSAB veya Bakanlık tüm bilgileri bir arada toplayan bir site hazırlamaları iyi olacaktır. Dünya metropolü olan İstanbul gibi bir şehrin sloganı bile yok. 20-40 yaş arası hedef kitlesini çekebilecek tüm o genç kitleyi çekebilecek cazibeli bir slogana ihtiyaç var. İstanbul gibi bir şehir yok. Bu kadar yakın mesafede bu kadar heyecan verici bir şehir yok.” 37


FVW İSTANBUL WORKSHOP

Türkiye ve İstanbul pazarını değerlendiren tur operatörleri, İstanbul’daki potansiyele değindi. İstanbul’un zamana ihtiyacı bulunduğunu belirten tur operatörleri, Türkiye’nin ise büyümeye devam edeceğini söyledi.

İstanbul’da potansiyel var

İstanbul’da gerçekleştirilen FVW İstanbul Workshop’undaki 2. panelde LMX Genel Müdürü Lars Ludwig, Ferien Touristik Ürün Yönetimi Başkanı Annika Schneider, Anex Tour Almanya Genel Müdürü Hakan Bakar ve Tropo Satış ve Pazarlama Müdürü Okan Doğanaslan, Türkiye ve İstanbul turizmi üzerine açıklamalar yaptı.

Ludwig: “200 bin turist getireceğiz” LMX Genel Müdürü Lars Ludwig: “Piyasayı terk etmedik ve sizlerle birlikte mücadele ettik. Başlarda kayıp olacağını düşünüyorduk. Önümüzdeki yıl da başarılı bir yıl geçireceğiz ve Türkiye için 200 bin turist getirmeyi düşünüyoruz.” Schneider: “Türkiye rekora koşuyor” Ferien Touristik Ürün Yönetimi Başkanı Annika Schneider: “Türkiye bir rekora koşuyor. OTI Holding olarak yeni geri bildirimler almaya başladık. Piyasanın yanı sıra yatırımlar da yapabildik. Bunlar sayesinde rekor seviyelere ulaştık ve bunu önümüzdeki sene de sürdürmeyi düşünüyoruz. İstanbul’da 100 otelden oluşan bir ürün portföyümüz var. Sadece otellerimizin tanıtıldığı bir broşürümüz var ve bunlar çok başarılı oldu. Bunların dışında İstanbul’u hep deniyoruz ama buraya girebilmek için zamana ihtiyacımız var.” Bakar: “Türkiye’deki kapasitemiz büyüdü” Anex Tour Almanya Genel Müdürü Hakan Bakar: “2 yıl önce Anex Tour ile Almanya pazarına girdik. Büyük bir heyecan yarattık. O dönemlerde Türkiye büyük sıkıntılar yaşıyordu. Türkiye ile ilgili çok da ihtiraslı değildik. Önce kendimizi Almanya pazarında kanıtlamak istiyorduk. Fakat bu kararımıza rağmen geçtiğimiz sene Türkiye’deki kapasitemiz büyüdü. Bunun sebebi turizm piyasasının toparlanmasıydı. Türkiye bizim için çok önemli bir ülke. Sadece Antalya’yı kastetmiyorum. Mayorka ile Antalya başa baş gidiyor. Türkiye’de yaşadığımız kriz sadece Türkiye’yi ilgilendirmiyor. Almanya da bundan etkilendi. Tur operatörleri de seyahat acentaları da para kaybetti. SunExpres, Türkiye için lütuftur. Bugün ulaştığımız noktalara ulaşmamız Sunexpress sayesindedir.” Doğanaslan: “İstanbul’da potansiyel var” Tropo Satış ve Pazarlama Müdürü Okan Doğanaslan: “Türkiye bizim için en önemli destinasyonlardan biri. Türkiye, başından itibaren bir numaralı destinasyonumuz ve gelecekte de böyle olmaya devam edecek. Şirketimizin büyük bir holdingin iştiraki olması nedeniyle TV reklamları verdik. Büyük TV kanallarında destinasyonları tanıttık ve bunda en büyük aslan payını Türkiye alıyordu. Türkiye’nin sevilmediği dönemde de reklamlarını yapmaya devam ettik. Turizm acentalarını reklamlarımızın parçası olarak kullandık. Tropo kent turizmi için seçenekler sunuyor. İstanbul düşük kalıyor ama büyüme potansiyeli var. Almanya’da yaşayan Türk asıllı 3 milyon insan var ve bu İstanbul için iyi bir potansiyel.”

38



FVW İSTANBUL WORKSHOP

İspanya’da mutlu olamadınız

olamayacaksınız! Türk turizminin önemli isimleri İstanbul’da organize edilen FVW Workshop’un da turizm adına önemli açıklamalarda bulundu. Dikkat çeken açıklamalar yapan Kaan Kavaloğlu, “İspanya’da mutlu olamadınız, olamayacaksınız” derken Ece Tonbul ise “Türkiye’nin alternatifi yaratılamıyor” dedi.

AKTOB Başkan Yardımcısı ve Limak Turizm Grubu Koordinatörü Kaan Kavaloğlu, AKTOB Yönetim Kurulu üyesi ve Paloma Hotels Yönetim Kurulu Başkanı Ece Tonbul, Futurist Cem Kınay ve İSTTA İcra Kurulu Üyesi Uğur Talayhan Türk turizm sektöründeki gelişmeleri İstanbul Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı’nda gerçekleştirilen FVW İstanbul Workshop’unda değerlendirdi. Kavaloğlu: “2014’ü yakalayamayız” Kavaloğlu, Tonbul, Kınay ve Talayhan, FVW Başeditörü Klaus Hildebrandt’ın Türkiye turizmi üzerine sorularını yanıtladı. Toplantıda en dikkat çeken açıklamayı 40

AKTOB Başkan Yardımcısı Kaan Kavaloğlu yaptı. 2014 yılının Türkiye turizmi için mükemmel bir yıl olduğunu hatırlatan Kavaloğlu, “2018’de kurdaki değişikliklere rağmen 2014’ü yakalamamız mümkün değil” dedi.

Bence gittiğiniz yerlerde mutlu olamadınız. İspanya’da mutlu olamadınız, olamayacaksınız. Her şey dahili bu kadar iyi uygulayan bir ülke bulamayacaksınız” şeklinde konuştu.

“İspanya’da mutlu olamadınız” Avrupalı ve Alman turistlerin tekrar Türkiye’ye gelmeye başladığını söyleyen Kavaloğlu, “Ne değişti Türkiye’de? Neden bir anda Almanlar gelmeye başladı? Önceden sanki sadece Türkiye’de terör vardı. Sonrasında terör globalleşti. Şimdi ne değişti de Almanlar Türkiye’ye konsantre oldu.

“Bizimle birlikte olanlara teşekkürler” “Biz iyi hizmet vermeye devam edeceğiz” diye konuşan Kavaloğlu sözlerini şöyle noktaladı: “Siz de iyi hizmet almak istiyorsanız bizimle birlikte olmaya devam edeceksiniz. Kötü günlerimizde bizimle birlikte olan tur operatörlerine teşekkür ediyorum. Onlar için 2019’da otellerimizde en iyi imkanları vereceğim.


2016’da yanımda kim varsa 2019’da da yanımda o olacak.” Ece Tonbul: “Dinamik reflekslere sahibiz” Ece Tonbul da Türk turizminin krizlere alışık olduğunu hatırlattı. “Krizler konusunda dinamik refleksler gösteren iyi organize olan bir sektörüz” diye konuşan Tonbul, açıklamalarına şöyle devam etti: “Türkiye, kriz dönemlerinde hızlı reaksiyon gösteren bir yapıya sahip. Ben artık bütün dünyanın tehlikeye, inişlereçıkışlara açık hale geldiğini düşünüyorum. Bütün bu kırılganlıklardan en fazla etkilenen sektörde turizmdir” dedi. “Türkiye bunu hak etmiyor” Son yaşanan sıkıntılı sürecin Türkiye için en ağır kriz olduğunu söyleyen Ece Tonbul, “Kötü günlerin derinleşmesini atlattık gibi görünüyor. Türkiye aramaları ve ilginin ne kadar artmış olduğunu gördük. Bazı şeylerin de fiyat endeksli olduğunu gördük ve Türkiye’nin bunu hak ettiğini düşünmüyorum. Biz işimizi iyi yapıyoruz. Türkiye niçin tekrar misafirlerini geri kazanıyor? Çünkü fiyat kalite dengesi en iyi ülke Türkiye’dir. Fiyat endeksli bir ürününün kalitesini sürdürülebilir tutması mümkün değil. Bundan sonra da hizmet kalitemizi korumaya devam etmeliyiz.

Gördük ki Türkiye’nin alternatifi yaratılamıyor” diye konuştu. “Kendimizi yenilemek durumundayız” Ece Tonbul, ürün geliştirme konusunda da şunları söyledi: “Ürün geliştirme sürekli üstünde durulması gereken bir konu. Kendimizi değiştirmek ve yenilemek durumundayız. Yoksa başarılı olamayız. Bizim Türkiye’de yeni misafirlere ihtiyacımız var. Almanya’daki potansiyelimizin çok daha yukarılara çıkartılabileceğini düşünüyorum. Destinasyon pazarlamasında ezber bozmaya ihtiyacımız var. Paloma olarak ciddi bir repeat misafire sahibiz. Ancak genelinde tekrar bir başarı hikayesi yazmak istiyorsa yeni bir turist kitlesine ihtiyacımız var. Bu nedenle de onların aradıkları deneyimlere cevap verecek ürünleri geliştirmemiz gerekiyor.” Cen Kınay: “Trend artık deneyimlemedir” Her Şey Dahil sisteminin yaratıcısı duayen turizmci Cem Kınay’ın açıklamaları ise şöyle: “Almanya ve Türkiye arasındaki en önemli farklılık yaş ortalamalarıdır. Türkiye daha genç bir nüfus oranına sahip. Bugün en düşük maaşlı insan bile ilk aldığı şey akıllı telefondur. Bu nedenle en önemli trend artık deneyimlemedir. Hep bir deneyimleme var dünyada. Yerelleşme en önemli trend.

Dünyadaki en önemli trendlerden biri. Doğa ve doğallık: dünya felakete giderken bundan en büyük zararı otelcilerimiz görecek. “Yeni bir devrime ihtiyacımız var” Tur operatörleri Türkiye’yi İstanbul ve Antalya kalıbından çıkarmalı. Türkiye ve Anadolu ile birleşmiyorsa 10 sene sonra bu sene gelir mi gelmez mi diye konuşuruz. Tur operatörü için paket yapıp satmak çok kolay. Reisebürocu arkadaşlar Türkiye’den daha fazla para kazanmak istiyorsa vizyonunu Antalya ve İstanbul dışına çıkarmak zorunda. Bizim için her şey dahil devrimi bitmiştir yeni bir devrime ihtiyacımız var.” MICE ve Cruise Uğur Talayhan’ın açıklamaları ise şöyle: “Eski cruiseler artık yok. MICE ise her yıl daha da zorlanıyor. Trendler değişiyor. 2011-12-13 yıllarına baktığımızda İstanbul için Almanya pazarı ilk üçte. Şimdi ise Arabistan önde. İkinci olan Amerika, üçüncü olan Almanya’nın yerine Arap ve Türki cumhuriyetler önde. İstanbul için artık yeni marketlere bakmak lazım artık. İstanbul’un Asya ve İle Avrupa’yı birleştiren bir yer olduğu için MICE’ların devam etmesi gerekiyor. 2020 için görüşmeler yapıyoruz ama İstanbul çoğu firmanın kataloglarında yok.” 41


HABER

Avrupa’da

Türkiye satışları iyi başladı

Aska Hotels Yönetim Kurulu Başkanı Ramazan Aslan, 2019 kontratlarını yaptıklarını ve bazı acentelerin satışlara da başladığını belirterek, “2019 ile ilgili iyi veriler almaya başladık” dedi.

Aska Hotels Yönetim Kurulu Başkanı Ramazan Aslan, 2019 kontratları ile birlikte 2019 satışlarını da görmeye başladıklarını söyledi. 2019 kontratlarının aşağı yukarı bittiğini belirten Aslan, “Otelleri erken satışa açan acentalar da var. Erken satışların başlaması ile birlikte pazarların ilgisini de görmeye başladık. Özellikle İngiltere pazarı ile ilgili güzel haberler var. Bu pazar erken satışa başladı ve iyi veriler almaya başladık. Bununla birlikte Avrupa’da özellikle Almanya’da tur operatörlerinin 2019 ile ilgili artı uçak kapasitesi koyduklarını biliyoruz. Herhangi olumsuz bir şey olmazsa 2019, 2018’in üzerine koyarak gidecektir” dedi. “Eski gelirler için zamana ihtiyacımız var” “2018 iyi bir sezon oldu” diye konuşan Ramazan Aslan, “Antalya’da geçen seneye göre yüzde 29 artış var. Bu artışı yılsonunda 25-30 arasında kapatacak gibiyiz. Bu yılı 2015 gelirleri ile kapatmak isterdik ama bunun olmayacağını görüyoruz. Çünkü 2015’ten sonra yüzde 40-50-60’lara varan indirimler verdik. Bunlar çok ciddi indirimlerdi. Şimdi tur operatörleri ile konuştuğumuz zaman çift haneli artış yapmak istemiyorlar. Dolayısı ile eski gelirlere ulaşmamız için bir süreç gerekiyor. Bu istediğimiz oranları da 2020’de ancak yakalarız” şeklinde konuştu. “2016’da çalışanlarımızı kaybettik” Ramazan Aslan, otellerin dikkatli olmaları gerektiğini belirterek uyarılarda bulundu. Aslan, “2019 ile almış olduğumuz verileri gerçekleştirmiş olursak 2020 rakamları da yükseliş gösterecektir. Fiyatlar ve gelirler açısından 2020’de eski seviyeye gelmiş oluruz. Burada şuna dikkat etmeliyiz: biz misafiri yakalarız ama önemli olan yakaladığımız misafire kaliteden ödün vermeden hizmet vermektir. Kaliteyi de çalışanla verebiliriz. Kalite için en önemli etken personeldir. Biz maalesef 2016’da çalışanlarımızı kaybettik. 2017’de toparlandık ama 2018’de gördük ki çalışan yok. Çalışanlarımızı geri kazanmakla ilgili büyük bir çaba sarf etmek zorundadır. Biz de bunu gördüğümüz için 2018 yılını çalışan yılı ilan ettik ve eğitimler verdik. 2019’da da bunun meyvesini yemek istiyoruz” dedi.

42



HABER

Bakan Ersoy

Türkiye’nin yeni tanıtım stratejisini anlattı

“ 44

Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy: “Reklam ve tanıtım bütçemizi ciddi oranda artıracağız. Reklam kampanyalarımızın şeklinin değiştiğini göreceksiniz. Çağa uygun ‘youtuber’lar, ‘trendsetter’lar gibi sosyal medyada ses getirecek tanıtım kampanyaları yapacağız” dedi.


Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, gazete ve televizyonların Ankara temsilcileriyle bir araya geldiği toplantıda açıklamalarda bulunarak soruları yanıtladı. Bakan Ersoy, Türkiye’nin yeni tanıtım stratejisine ilişkin de açıklamalar yaptı. “En iyi teklifi biz verdik” Turizm sektörüne ilk adımı 1985’li yıllarda, yatırımcı olan babasının kendisine ait tatil köyünü “Otelcilik zor işmiş, bana göre değilmiş” diyerek kiraya vermesi üzerine, 17 yaşında ikiz kardeşiyle hem rehberlik hem de öğrenci turları yaparak attığını belirten Bakan Ersoy, üniversiteyi bitirmelerinin ardından da ETS Tur’u kurduklarını ifade etti. Bakan Ersoy, o dönemlere ilişkin, “1997’de pazar lideri olduk, 99’da da işte bu şirketi kurma amacımız, turizme başlama amacımız olan oteli kiracısından geri aldık, geri aldık derken babama en iyi teklifi biz verdik, en iyi teklifi biz verdiğimiz için aldık. Yani bizde evlada kıyak geçeyim, şöyle yapayım falan böyle şeyler yok, doğrusu da odur zaten” diye konuştu. “Sadece hissedar olarak duruyorum” Ardından da otel işlerini büyüttüklerini, havacılık sektörüne girdiklerini firmaların çok büyümesiyle kardeşi Murat Ersoy ile 11 yıl önce firmaları ayırdıklarını aktaran Bakan Ersoy, “2018’de de açıkçası Sayın Cumhurbaşkanımızın davetiyle 9 Temmuz’da Turizm Bakanlığı’na kendisi beni öngördü. Açıkçası 11 Temmuz itibarıyla da yönetim kurullarındaki bütün görevlerimi icra kurulundaki arkadaşlarıma devrettim, artık sadece hissedar olarak duruyorum şirketlerimde. Bir bakıma da güzel bir şey oldu, şirketler kurumsallaşmaya ne kadar hazır olduğunu ispat etti” değerlendirmesini yaptı. “Bu tarafa gelince anlıyorsunuz” Bakan Ersoy, “Sektördeyken bir gün Bakan olacağınızı düşündünüz mü?” sorusuna, “Ben şimdi şikayet etmeye geliyordum hep, hani ‘çok mu şikayet ediyorsun, çok mu biliyorsun, al o zaman gel de yap’ gibi oldu. Ama masanın bu tarafı farklı, ben arkadaşlara da söylüyorum, daha doğrusu sektöre söylüyorum, bu tarafa gelince anlıyorsunuz” yanıtını verdi. Ciroyla iş çeviren yatırımcı çok tehlikeli Bakan Ersoy, turizmde yapılacak yapısal dönüşümler ve yeni stratejilerin neler olduğuna ilişkin soru üzerine, turizmin birçok paydaşının da bulunduğuna ve bunların tamamının kademeli olarak düzeltilmesi gerektiğine işaret etti. Bakan Ersoy, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bizim en büyük sıkıntımız, dikkat ederseniz ben o yüzden diyorum hep, ‘ben teşviklere karşıyım’, yani taşıma suyla değirmen döndürürseniz, komşularınızdan biri öksürdüğü zaman sizin su

akarı duruyor, o zaman da sadece böyle ciroyla iş çeviren yatırımcılar var. Ciroyla iş çeviren yatırımcı çok tehlikeli. Adamın hiçbir gücü yok, ilk yaptığı ne, cansiparane fiyatı kırıyor. Fiyatı bir kırıp aşağı çekmeye başladığı zaman, hani boğulan bir insan panik yapıp aşağı çeker ya bu sefer yüzme bileni de aşağı çeker batırır, böyle bir sıkıntı yaratıyor sektörde. O yüzden biz bir kere bedava iş yapmamalıyız, kimseye bedava bir şey vermememiz lazım. İkincisi bunu bir iş gibi görmemesi lazım. Bu bir ticaret, bu gerçek bir sektör ya doğru yapacak ya kurallarına göre yapacak” “Nitelikli turizme geçişi başlatacağız” Türkiye’nin 80’li yıllarda “her şey dahil” konseptini geliştirerek, mas (kitle) turizmde markalaştığını anımsatan Bakan Ersoy, “Mas turizmde gerçekten bir başarı yakalandı, bu sene inşallah 40-42 milyon sayılarına ulaşacağız, gerçekten büyük bir rakam. Şimdi buradaki misyonunu Türkiye bence tamamladı, şimdi biz artık sektörün yeni bir kısmına, ikinci etabına geçmemiz lazım. Mas turizmle paralel olarak nitelikli turist, nitelikli turizme geçmemiz lazım.” açıklamasını yaptı. Bunu “mas turizmi bitirelim” anlamında söylemediğini vurgulayan Bakan Ersoy, “Mas turizmle devam edeceğiz ama nitelikli turizme geçişi başlatacağız hızlı bir şekilde.” diye konuştu. “Ses getirecek tanıtım kampanyaları yapacağız” Tanıtım stratejisiyle ilgili de Bakan Ersoy, “Tanıtımda şimdi hep bir endişe var; ya işte şundan vazgeçersem sektörden çığlık kopar, bilmem ne kopar. Şimdi arkadaşlar, Türkiye’nin sınırlı kaynağı var, çok da büyük beklentileri var özellikle turizmde. Biz hala şu ne der, bu der diye endişeyle davranırsak çözemeyiz işi. Mesela ‘offline’ tanıtıma çok önem verildi bugüne kadar, doğruydu da, ama artık geldiğimiz çağda ‘offline’ın çok çok etkisi yok.” değerlendirmesinde bulundu.

Türkiye’nin algısını değiştirecek, turizm algısını değiştirecek çalışmalar yapacağız. Bununla ilgili hazırlıklarımız devam ediyor, 2019 Ocak ayı itibarıyla görmeye başlayacaksınız bu değişimleri.” “Belgelendirme sistemine geçiyoruz” Bakan Ersoy, tatil beldelerinde “5 yıldızlı”, “İslami” otel şeklinde olan ama klimaları bile çalışmayan bazı otellerin bulunduğunun ve bu otellerin belgelendirmelerinin belediyelerce de yapıldığının anımsatılması üzerine, şu görüşlerini paylaştı: “Bununla ilgili bir çalışmayı imzaladım ben, başladı Bakanlık. Şöyle bir sıkıntımız var; Türkiye’deki otellerin üçte biri turizm belgeli, üçte ikisi belediye belgeli. Şimdi niye öyle, önce ona baktım gelir gelmez. Ana sebebi; bizim belgelendirmemiz çok ağır. Çok daha sade bir belgelendirme sistemine geçiyoruz, hazırlıklarımız başladı, sınıflandırmayla ayrıştıracağız. Yani belge almak çok kolay olacak, sınıflandırma kısmında farklılık yaratacağız. Yeni belgelendirmede konseptin de sınıflandırıldığı bir belgelendirme sistemine geçeceğiz, ondan sonra gerçek yıldızları görmeye başlarız diye düşünüyorum. Booking.com ve Uber Bakan Ersoy, booking.com ve Uber uygulamasıyla ilgili bir soru üzerine, bunların “dijital kapitülasyonlar” olduğunu vurgulayarak, “Bir tek kurşun atmadan sizin ülkenizin ticari haklarına müdahil olmaya başladılar. Bakın bugün Uber olsun, Booking olsun, bu tarz rezervasyon motorları olsun, bu platformlar olsun baktığınız zaman mesela Booking de Türkiye’de şirketini açmış, hiç iyi niyetli yaklaşmıyor konuya” diye konuştu.

“Reklam ve tanıtım bütçemizi artıracağız” Offline tanıtımı belli ölçülerde tutarak, dijital ve sosyal medyayı da ön plana alacak başka çalışmalar da yürütülmesi gerektiğini vurgulayan Bakan Ersoy, şöyle devam etti: “Mesela önemli fuarlarda kalmaya devam edeceğiz, olduğumuz yerde çok düzgün lansman yapacağız ama gerekli olan yerlerde olacağız, reklam ve tanıtım bütçemizi ciddi oranda artıracağız. Bakın ben ‘reklam-tanıtım bütçemizi azaltacağız’ demiyorum, ciddi oranda artıracağız. Gereksiz yaptığımız birçok işten ayrıştırıp buraya koyacağız. 2019 itibarıyla reklam bütçelerimizin ciddi şekilde arttığını göreceksiniz, reklam kampanyalarımızın şeklinin değiştiğini göreceksiniz. Çağa uygun ‘youtuber’lar, ‘trendsetter’lar gibi sosyal medyada ses getirecek tanıtım kampanyaları yapacağız. 45


HABER

Adana Lezzet Festivali gastronomi tutkunlarından tam not aldı

Adana Valiliği’nin ev sahipliğinde 12-14 Ekim 2018 tarihlerinde düzenlenen ve kentin en yerel ve geleneksel mutfak kültürünü dünyaya tanıtmayı amaçlayan 2. Adana Lezzet Festivali binlerce ziyaretçinin akınına uğradı. Yıldız şefler Hazer Amani ve Somer Sivrioğlu’nun yanı sıra, ünlü diyetisyen Dilara Koçak ile “Sağlıklı Adana Mutfağı” “Yunus Emre Akkor ile Kınalı Eller”, Ebru Erke ve Adanalı şef Türev Uludağ ile “Adana’nın Saklı Kalmış Vejetaryen Hazinesi” başlıklı gastroshow’lar festivale damgasını vururken, birbirinden özgün yerel şeflerin Adana mutfağından en geleneksel lezzetleri sunduğu atölye ve şovlar da büyük ilgi gördü. Adana’nın en yerel ve geleneksel tatlarının yer aldığı stantlarda gün boyu izdiham yaşanırken, lezzet başkenti Adana “Gelenekselin Gücü Adına” diyerek sınırlarını aştığını bir kez daha kanıtladı. Yıldız isimler sahnedeydi Festivalde TV programlarıyla tanınan ünlü şeflerden Hazer Amani kentin sokak lezzetlerine farklı bir bakış açısı getirirken, bir diğer yıldız şef Somer Sivrioğlu’nun “Yurtdışında Türk Mutfağı: Dönerciden Restorana Bir Yolculuk” başlıklı söyleşisi kalabalık bir izleyici topluluğu tarafından izlendi. Hem lezzetli hem sağlıklı adana mutfağı 2. Adana Lezzet Festivali’nin Pazar günü programı yine dolu dolu geçerken, Merkez Park’taki festival alanı sayıları binleri bulan ziyaretçilerle doldu taştı. Diyetisyen Dilara Koçak’ın geleneksel Adana yemeklerinin sağlıklı versiyonlarını izleyicilerle buluşturduğu “Sağlıklı Adana Mutfağı” başlıklı etkinlik, festival için Adana’ya akın eden binlerce lezzet tutkunu tarafından coşkuyla izlendi. Ünlü isimlerden çarpıcı gastroshowlar Ünlü şef Yunus Emre Akkor’un Kınalı Eller ile Adana yerel lezzetlerini yorumladığı gastroshow ana sahneye damgasını vuran bir diğer etkinlik oldu. Ebru Erke ve Adanalı şef Türev Uludağ ile gerçekleştirdiği “Adana’nın Saklı Kalmış Vejetaryen Hazinesi” başlıklı çarpıcı gastroshow da beğeni toplarken;

46

birbirinden özgün yerel yemek ustalarının Adana mutfağından örnekler sunduğu atölye ve şovlar da Adana’yla özdeşleşmiş yerel lezzetlerini sınırlarının ötesine taşıdı. Alanında uzman isimlerden lezzetli söyleşiler 2. Adana Lezzet Festivali, renkli gastroshowlar’ın yanı sıra birbirinden değerli konuşmacıları da ağırladı. Gazeteci, yemek kültürü yazarı Ahmet Örs’ün “Geleneksel Mutfak Mı Yerel Mutfak Mı?”, yemek kültürü araştırmacısı Nilhan Aras’ın “Adana’nın Yöresel Ürün Zenginliği” başlıklı konuşmaları dikkatle dinlenirken, “Adana’nın En Eski Kebap Ustaları ile Duayenler Buluşması” da en çok ilgi çeken söyleşi oturumları oldu. Adana’nın mutfak kültürü “Gelenekselin Gücü Adına!” temasıyla, Adana’nın en yerel mutfak değerlerini, şeflerini ve üreticilerini merkeze alan 2. Adana Lezzet Festivali için


Merkez Park’ta kurulan dev festival merkezinde, Adana’nın sahip olduğu en geleneksel ve yerel mutfak kültürü uluslararası boyutta bir uygulama ve katılımla tüm ziyaretçilere yaşatıldı.

kitlelerle buluşmasına aracılık ederken, “geleneksellik ve yerel gastronomi” kavramlarını harmanlayarak Adana’nın “yükselen turizm destinasyonu” olarak markalaşmasına katkı sağladı.

Yükselen turizm destinasyonu Üç gün boyunca gastronomi dünyasının nabzının attığı 2. Adana Lezzet Festivali, Adana Büyükşehir Belediyesi ve İlçe Belediyeleri, Adana Ticaret Odası, Adana Sanayi Odası, Adana Ticaret Borsası, Adana Hacı Sabancı Organize Sanayi Bölgesi, Akdeniz İhracatçılar Birliği, Türkiye Otelciler Federasyonu, Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği, Turist Rehberleri Birliği, Çukurova Turistik Otelciler Birliği, Adana Esnaf ve Sanatkarlar Odası ve Mutfak Dostları Derneği tarafından desteklendi. İçerik çalışması, alanının en deneyimli ajansı Logos İletişim tarafından gerçekleştirilen festivalin organizasyonunu ise Yedi İletişim üstlendi. 2. Adana Lezzet Festivali, Adana’nın yok olmaya yüz tutmuş geleneksel mutfak kültürünün

Her sene daha da iyi hale gelecek Adana Valisi Mahmut Demirtaş, üç gün boyunca renkli ve coşkulu görüntülere sahne olan festivale katılarak destek veren tüm kişi ve kuruluşlara emeklerinden dolayı teşekkür ederek, gelecek yıl çok daha iyisini yapacaklarını söyledi. Vali Demirtaş, Merkez Park’taki festival alanında oluşturulan platformda, alanı dolduran vatandaşlara hitap ettiği konuşmasında, festivali her yıl çok daha ileriye taşımanın gayreti içinde olacaklarını belirtti. Adana, marka şehir olacak Vali Demirtaş, teşekkür konuşmasında şu ifadelere yer verdi: “Adanalı hemşehrilerime teşekkür ediyorum bu üç günde bizi yalnız bırakmadıkları için.

Tüm Adanalı hemşehrilerime sevgilerimi, saygılarımı ve muhabbetlerimi iletiyorum. Festivalin bu yıl gördüğü yoğun ilgi benim geleceğe yönelik umutlarımı artırıyor. İnşallah biz Adana’yı hem ülkemize hem de tüm dünyaya en güzel şekilde tanıtacağız. Adana’yı bir ‘marka şehir’ haline getirmeye kararlıyız. Bunu, siz değerli Adanalı hemşehrilerimizle birlikte başaracağız. Festivalimizin son günü dolayısıyla, bu etkinlikte emeği geçen tüm işletmelere teşekkür ediyorum. Gerçekten üç gündür çok güzel ve fedakar bir şekilde, bizlerle birlikte sizlere hizmet etmeye çalıştılar. Yanı sıra sponsor firmalarımıza, Büyükşehir Belediye Başkanımıza, Seyhan, Yüreğir, Sarıçam, Çukurova ve tüm ilçe belediye başkanlarımıza, kamu kurum ve kuruluşlarımıza, festival yürütme kurulu üyelerimize, stantları ve çadırları kuran firma yetkililerine çok teşekkür ediyorum. Festivalimizi, gelecek yıl çok daha güzel bir şekilde yapma gayreti içinde olacağımızı şimdiden ifade ediyorum.” 47


HABER

2019’da

turist sayısı da artacak gelirler de

Calista Luxury Resort Genel Müdürü Ali Kızıldağ, Tourism Today’e yaptığı açıklamada 2019 yılında turist sayısında artış yaşanacağını bu artışın gelirlere de yansıyacağını ifade etti.

İlk olarak 2019 kontratlarına değinen Ali Kızıldağ, “2019 için kontratların bir kısmı yapıldı bir kısmı da yapılıyor. Doğu Avrupa ve Rusya kontratları daha yapılmadı. Yapılan kontratlara bakarsak alınan kontenjanlara göre Türkiye’ye ilginin artarak devam ettiğini tespit ediyoruz. Kendi görüşüm eğer çok ciddi siyasi bir sıkıntı yaşamazsak veya çevre ülkelerdeki savaş durumu Türkiye’ye bir sıkıntı yaratmazsa 2019’da 2018’e göre yüzde 15-20’lik bir artış kaydederiz” dedi. Gelirler de artacak Ali Kızıldağ, turist artışının turizm gelirlerine de yansıyacağını söyledi. Kızıldağ şöyle konuştu: “Turist sayısının artışına paralel olarak turizm gelirlerinde de bir artış olacaktır. Yüksek doluluk ve talepteki artış fiyatlarda da bir istikrar getirecektir ve en önemlisi damping olmayacaktır. Ancak çok büyük fiyat artışları olduğunu sanmıyorum. Dövizdeki tırmanış otelcilere nefes 48

aldırdığı ve aradaki giderleri tolore ettiği için fiyatlarda çok büyük artışlar olmayacaktır. Sonuçta bizim ülkemizde ciddi bir enflasyon var ama bize turist gönderen ülkelerdeki enflasyon belli. Yapacağımız büyük artışları bu insanlara anlatamayız.” Turizmin önemini anladılar Döviz girdisinde yaşanan sıkıntılar ile birlikte turizmin daha da önemli bir hale geldiğini belirten Ali Kızıldağ, turizmin ne kadar önemli bir sektör olduğunu bir kez daha görüldüğünü söyledi. Kızıldağ, “Günümüze kadar kamu ve özel sektör ortak hareket ederek turizmi bir noktaya getirmeye çalıştı. Ancak kamunun turizme çok ciddi bir bakışı yoktu. Ancak özellikle cari açıkla birlikte döviz girdileri anlamındaki sıkıntılarımız sayesinde kamu, turizm sektörünün çok önemli bir sektör olduğunu anladı. Artık Türkiye’de herkes turizm sektörünün hiçbir yabancı girdi olmadan 40 milyar dolar döviz girdisi sağladığı gerçeğini gördü. Turizme bakış açısı bu anlamda çok pozitif gelişme gösterdi” dedi. Kangren olmuş sorunlar çözülecek Kızıldağ, Mehmet Ersoy’un Turizm Bakanı olmasını da turizm sektörü için önemli bir şans olduğunu söyledi. Kızıldağ açıklamalarına şöyle devam etti: “Yeni turizm bakanımızın sektörü bilen, turizmin içinden gelen, sektörün dinamiklerini yaşamış ve en önemlisi Türk turizmine hizmet veren üç önemli markayı yönetmiş bir insan. Kendisinin tanıtım ve yıllardır çözülemeyen sorunlara kadar çok doğru projeleri var. Bakanımız kendisine çok hızlı bir sonun çözme takvimi hazırlamış. Kongren haline gelen sorunları bu yılsonuna kadar çözeceğini ifade etti. Bunu büyük bir mutlulukla karşılıyoruz. Çünkü hem birikim anlamında hem kararlılık anlamında çok etkin ve yetkin biri. Ben bu açıdan da turizmin geleceğine çok olumlu bakıyorum.”



HABER

Turizmciler

Anadolu halkını mağdur etmeyecek

Bodrum Belediye Başkanı ve Bodrum Yarımadası Tanıtma Vakfı (BOTAV) Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Kocadon, 2018 turizm sezonu ile ilgili yapılan bilgilendirme toplantısında, hedeflerinin 2014 turizm verilerini yakalamak olduğunu söyledi. Trafo Bodrum Hakan Aykan Kültür ve Sanat Merkezi’nde, 2018 turizm sezonu ile ilgili bilgilendirme toplantısı düzenlendi. Toplantıya CHP’li Bodrum Belediye Başkanı ve BOTAV Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Kocadon, Bodrum Ticaret Odası (BODTO) Başkanı Mahmut Serdar Kocadon, Bodrum Otelciler Derneği (BODER) Başkanı Halil Özyurt, İMEAK Deniz Ticaret Odası Bodrum Şube Başkanı Orhan Dinç, Bodrum Esnaf ve Sanatkârlar Odası Başkanı Erdoğan Başeymez, Denizciler Derneği ve Bodrum Kent Konseyi Başkanı Mustafa Demiröz, Bodrum Şoförler ve Otomobilciler Esnaf Odası Başkanı Hasan Kablı, TÜRSAB Bodrum Yürütme Kurulu Başkanı Yüksel Aslan, BOTAV yetkilileri ve üyeleri ile basın mensupları katıldı. Toplantıda yaz sezonundaki turist sayısı verileri ve gelecek sezon için yeni tanıtım yöntemleri ile ilgili bilgiler verildi. Hedef 2014 rakamlarını yakalamak BOTAV Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Kocadon, toplantıda istatistiki verileri değerlendirerek gelecek sezon için hazırladıkları tanıtım çalışmaları hakkında bilgi verdi. Başkan Kocadon, “Bu başarıların hiçbiri tesadüf değil. Hepsinde birlik beraberlik ruhu var. ‘Son iki yılda yaşadığımız krizden nasıl kurtuluruz’ diye büyük bir mücadele verdik. Bugün bakıyoruz ki, bu mücadelemizin meyvelerini toplamaya başladık. Gerçekten, özellikle yurt dışı bazında yaşanan yüzde 70’lere varan bu turist sayısındaki artış bizi mutlu ediyor. Ama bu bizim hedefimiz mi? Hayır değil. Çünkü bizim hedefimiz, 2014 rakamlarını yakalamak. Değişik ülkelerde çeşitli çalışmalar yaptık. Gidemediğimiz

50


ülkelerin de bütün tur operatörlerinden tutun en ufak seyahat acentesinde çalışan personeline kadar Bodrum’a davet ettik. Bodrum’un güzelliklerini, hoşgörüsünü, misafirperverliğini, tarihi ve kültürel yerlerini hepsini tek tek onlara anlattık. Bugün de bunun meyvelerini toplamaya başladık. Özellikle bugün, Bodrum’a 50 ülkenin üzerindeki yerden turist geliyorsa, bunun tesadüf olduğunu düşünmek hepimizin ayıbı ve yanlışı olur” dedi. Birçok ülkede fuarlara katıldıklarını, 80 veya 100 metrekarenin üzerinde stantlar kiralayarak Bodrum’u tanıtmaya devam ettiklerini anlatan Mehmet Kocadon, “Turizmin en büyük olgusu, meraktır. İnsanlar merak ettikleri yere gidiyorlar. 2016 - 2017’de de dikkat ettiyseniz sanki Bodrum Türkiye’de bilinmiyormuş gibi, tekrar bir merak uyandırma duygusuyla Anadolu’ya bir Bodrum Tanıtım TIR’ı çıkardık. Bugün bakın o TIR’ın meyvelerini yurt içi turizminde de çok güzel biçimde alıyoruz. Bunun dışında şimdi farklı boyutlarda Bodrum için yeni bir tanıtım atağına başlıyoruz. Bu atak da Avrupa ülkelerinde olsun dünya şehirlerinde olsun, büyük alışveriş merkezlerinde stantlar kiralayarak, Bodrum tanıtımını yapmak. Bu konuda çalışmalara başlıyoruz. İlk tanıtımımızı ise Ukrayna’nın Kiev şehrinde Aralık ayında yapacağız. 80 metrekare bir alanın üzerinde Bodrum’a tanıtacağız” diye konuştu.

yanımızda Anadolu halkı vardı. Asla Anadolu halkını bu döviz yükselmesinden dolayı mağdur etmemeliyiz” dedi. “2015 rakamlarını yakalamak üzereyiz” Toplantıda Bodrum Otelciler Derneği Başkanı Halil Özyurt, 2018 turizm sezonu verileri ile ilgili bilgiler verdi. Özyurt, şunları kaydetti: “2015 rakamlarını yakalamak üzereyiz ve yakalayacağımıza da inanıyorum. 2014’ü de yakalayabilirsek elbette çok daha güzel olacak. Dış hatlar terminaline gelen turist sayıları ile ilgili bilgi vereceğim. Bodrum’a 2016 yılında Ocak-Temmuz ayı sonu itibari ile 268 bin 687 kişi gelmiş. Geçen yıl bu sayı aynı dönemde 261 bin 403 kişiydi. 7 bin kişilik düşüş olmuştu. Bu sene 429 bin 554 kişi gelmiş ve 168 bin kişilik bir artış var. Neredeyse geçen seneki rakamlar kadar artış olmuş. Yüzde 64’lük bir artış yaşanmış 2017 ila 2018 arasında. Bodrum limanlarında 2016 yılında 122 bin 762 kişi, 2017’de 143 bin 276 kişi, bu yıl ise 160 bin 567 kişi giriş yapmış. Tanıtım faaliyetlerini

hem yurt içi hem yurt dışında sürdüreceğiz. Geçen seneki Anadolu’yu gezen TIR’ın iç pazarda çok büyük etkileri oldu bize. Bu sene iç pazarda gerçekten rekor kırıyoruz. Rakamları yıl sonu itibarıyla sizlerle paylaşacağız.” “Bodrum’daki kadar fuara katılan bir vakıf yok” TÜRSAB Bodrum Bölgesel Yürütme Kurulu Başkanı Yüksel Aslan da Bodrum Tanıtma Vakfı olarak 2018-2019 döneminde Eylül ayında başlamak üzere toplam 40 fuara katılacaklarını söyledi. Aslan, “Bu fuarlar irili ufaklı. Bazı ülkelerde birkaç şehir olmak üzere, bazı ülkelerde de tek şehir olmak üzere 25 Eylül’de başlayıp önümüzdeki sene Haziran ayında bitiyor. Bunlar sıradan fuarlar değil, bütün dünya turizmcilerinin katıldığı, çok sayıda uluslararası fuar bunların içine dahil. Bodrum’un da burada olması özellikle bir turizmci olarak da çok sevindirici bir şey. Çünkü ben birçok şehre gidip geliyorum ama hiçbir şehirde bu kadar fuara katılan bir vakıf yoktur herhalde” dedi.

“Anadolu halkına sahip çıkma sırası Bodrum’da” Başkan Kocadon, 2016-2017’de kötü giden bir turizm sezonunda Anadolu halkının Bodrum’un yanında olduğunu hatırlatarak, “Anadolu halkı her zaman bize sahip çıkmaya devam etti. 2018 - 2019 yıllarında ise Anadolu halkına sahip çıkma sırası özellikle Bodrum turizmcisinde. Şimdi ve 2019’da Bodrum, turizmde yine Anadolu halkına uygun fiyatlarla kapısını açacak, sahip çıkacaktır. Çünkü bizim zor günümüzde 51


HABER

Dedeman Hotels Smart by Dedeman ile ekonomik konaklama sunacak

İlki İstanbul Şişli’de açılacak Smart By Dedeman Otel, ülkemizdeki yerli otel zincirleri arasında ekonomik segmente hitap eden ilk otel markası olacak.

Dedeman ve Park Dedeman markaları ile turizm sektörünün lider markalarından olan Dedeman Grubu, Y kuşağının beklenti ve ihtiyaçlarını göz önünde bulundurarak yeni bir otel markasına imza attı. Konuklarına orta segment otellerden daha avantajlı 52

bütçe olanağı sunacak olan Smart by Dedeman projesi ile yatırımcılar dünya trendlerine en uygun projeyle yatırımlarının dönüşünü daha hızlı alacak. Yeni otel konseptini öncelikle İstanbul olmak üzere Anadolu’nun hareketli şehirlerinde hayata geçirmek istediklerini söyleyen Dedeman Turizm Yönetimi A.Ş. Genel Müdürü Emrullah Akçakaya; Smart by Dedeman markasıyla Türkiye’nin dört bir yanında yer almak istediklerini açıkladı. Y kuşağı daha az harcamak istiyor Sektörün lider markalarından olmanın verdiği sorumlulukla sürekli yenilik arayışında olduklarını belirten Dedeman Oteller genel müdürü Emrullah Akçakaya Türkiye’de 5 yıldızlı otellerin arzun üstünde olduğunu belirtti. Yatak arzı konusunda eksiğin devam ettiğini belirten Akçakaya, “Bundan sonra yapılacak olan yatırımların artık daha çok ekonomik segmente uygun, nitelikli üç ve dört yıldızlı otellere yönelmesi gerekiyor. Çünkü artık tatil anlayışı değişti, insanlar günümüzde bir otele gidip iki hafta plajında sadece güneşlenip, denize girmek istemiyor. Kısa süreli tatiller daha çok revaçta. Seyahat eden insanlar artık daha çok yeme-içme deneyimleri yaşamak, tarihi ve kültürel yerleri görmek istiyor. İşte bu yüzden insanlar uyumak ve kahvaltı etmek için kullanacağı konaklama merkezlerine çok paralar ödemek istemiyorlar, otellerden beklentiler gelişiyor. Özellikle Y kuşağı olarak adlandırılan yeni jenerasyon, konaklamaya az para harcamayı tercih ediyor. Dünyada otel endüstrisinde bu segmentte yatırımlar artıyor. İşte biz de Smart by Dedeman ile bu segmente hitap edecek yeni bir markayı hayata geçirmeye hazırlanıyoruz” dedi. Yatırımcılar için de avantaj İlk Smart by Dedeman otelinin Şişli bölgesinde açılacağını belirten Emrullah Akçakaya, yeni otelin Şişli’nin kalbinde Cevahir AVM’ye 150 metre mesafede, Cumhuriyet gazetesinin olduğu sokakta açılacağını belirtti. Açılacak otelin eknoloji jenerasyonu olarak nitelendirilen ve iş nedeniyle çok seyahat eden Y kuşağının tüm ihtiyaçlarını karşılayacak altyapıya sahip olacağını vurgulayan Akçakaya, 104 odalı olarak planlanan otelin açılışının Mart 2019’da gerçekleşeceğini sözlerine ekledi. Smart by Dedeman projesinin sadece konaklayanlar için değil yatırımcılar için de avantajlı olduğunu dile getiren Emrullah Akçakaya, “Yeni konsept otelimizin getiri gücünü şöyle açıklıyoruz; düşük maliyet, karlı otel ve akıllı konsept. Yatırım maliyeti orta segment otellere göre yüzde 40+, ekonomi segmentindeki rakiplerinden %10+ daha düşük. Ayrıca her yapıya uygulanabilir bir konsept olması da yatırımcı açısından maliyetleri düşüren, inşaat süresini kısaltan ve proje karlılığını artıran bir kriter” dedi.



HABER

Barut Hotels’ten yeni tatil konsepti

Barut Collection

54

Yaklaşık 47 yıldır Türk turizmine hizmet eden, sunduğu hizmet ve kalite anlayışı ile Türk turizminde saygın bir konumda yer alan Barut Hotels, yeni tatil konsepti “Barut Collection” ile misafirlerine yeni bir Barut deneyimi sunacak.

12 otel ile hizmet veren Barut Hotels, yeni tatil konsepti “Barut Collection”ı Barut Acanthus Cennet, Barut Arum, Barut Kemer ve Barut Lara’da misafirlerine sunacak. Detayları düşünülmüş, içtenlikle tasarlanmış, farkındalıkla yaşanan ve tekrarı arzulanan bir tatil deneyimi sunacak olan Barut Collection, “Stylish-All” her şey dahil konsepti ile tatilden daha fazlasını sunacak.


Barut Collection’ı tanıttı Barut Hotels, Barut Collection’ı Barut Lara’da organize ettiği gece ile tanıttı. Seçkin bir davetli topluluğunun katılım gösterdiği gecede Barut Collection’ı Barut Hotels Yönetim Kurulu Başkanı Haydar Barut ve Barut Hotels Satış ve Pazarlama Direktörü Samuray Önen tanıttı. Haydar Barut: “Uzun yıllar ülkemize hizmet edecek” Gecede bir konuşma gerçekleştiren Barut Hotels Yönetim Kurulu Başkanı Haydar Barut, Barut Collection’ın Barut Hotels markasına yeni değerler katarak uzun yıllar Türkiye’ye hizmet edeceğini söyledi. Haydar Barut’un şunları söyledi: “Felsefemizin üç ana dayanağı var. Birincisi sadece ve sadece otelcilik, ikincisi mutlu misafir ve mutlu çalışandır. Üçüncü felsefemiz ise bütün tur operatörü ve tedarikçilerimizle saygılı, dürüst ve uzun vadeli ilişkilerdir. Hepsi bu kadar basit. Otelcilik de zaten basit işlerin sürekli ve düzgün yapılmasıdır. Bu felsefe şirketimizin bütün katmanlarınca özümsenmiştir. Bu sebepledir ki farklı tür ve sınıflarda resort otellerin yanı sıra şehir otellerini de gayet başarılı bir şekilde yönetebiliyoruz. Bu aslında en büyük zenginliğimizdir. Üzerimizde, yaşadığımız yarım asrın yorgunluğu yok, aksine bundan sonra yapmak istediklerimizin heyecanı var. Son iki yıldır şirketimizin önümüzdeki yıllarını hedefleyen çalışmalar yapıyoruz. Bunlar şirketimizin kurumsal yönetişim ilkelerini hayata geçirerek şirketimizin marketing stratejileri üzerinde çalışıyoruz. Barut Collection, bu çalışmaların ürünüdür. Barut Collection, umuyorum ki Barut Hotels markasına yeni değerler katacak ve uzun yıllar hem şirketimize hem de ülkemize hizmet edecek. Değerli partnerlerimize tekrar teşekkür ediyoruz. İşbirliği yaptığımız partnerlerimizin dayanışması ve desteği bizim için çok önemliydi. Bu dayanışma ve destek olmasaydı bu şirket belki burada olmazdı.”

HAZIRLAYAN: EBRU ALTIN

Samuray Önen: “Hizmetimizi bir üst seviyeye taşıyoruz” Haydar Barut’un ardından Barut Hotels Satış ve Pazarlama Direktörü Samuray Önen, davetlilere seslendi. “Barut Collection’ın lansmanını yaptığımız bu özel gecede bizimle birlikte olduğunuz için çok teşekkür ediyoruz” diyerek konuşmasına başlayan Samuray Önen, Barut Collection’un tanımını yaptı: “Peki, Barut Collection nedir? Collection, bildiğiniz üzere koleksiyonerin uzun yıllara dayanan vizyonuna dayanan, vizyonunu yansıtan bilgi, zevk ve tutku birikiminden oluşan bir derlemedir. Barut Collection ise kurulmuş olduğumuz 1971 yılından bu yana tarafsız platformlar ve uluslararası tur operatörleri tarafından defalarca taçlandırılan kalite ve yüksek hizmet anlayışı ile misafirlerimizin tesislerimizdeki konaklama süresince onların istek ve talepleri doğrultusunda tesislerimizdeki ürün ve imkanları bir üst seviyeye taşımamızdır. Yeni segmentimizle oranı yüzde 45’leri bulan tekrar eden ziyaretçilerimizin alışkın olduğu hizmetlere ek olarak 200’e varan yerli ve yabancı içecek sunumu, tüm gün yiyecek ikramı, a la carte kahvaltının yanı sıra sınırsız ve ücretsiz diğer a la carte sunumlar, uluslararası referanslı gösteriler, Showlar, spor aktiviteleri ve workshoplar, geceye kadar uzanan hizmet saatleri ile birçok yenilikçi, hizmet mevcut. Kısaca özetlemek gerekirse zamanın farkındalığı ile dolu ve benzersiz bir konaklama anlayışı ile hizmet vermeye hazırlanıyoruz. Bu bağlamda Barut Collection, marka DNA’mız olan kaliteye yeni ve çok seçeneği eklememizin ortak adıdır. Hepimizin bildiği gibi mutluluk özgürlük, özgürlük ise seçebilme gücüdür.” 55


HABER

GETOB’da seçimi Bülent Bülbüloğlu kazandı

Güney Ege Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliği’de (GETOB) seçim heyecanı sona erdi. İki listenin girdiği seçimi mevcut başkan Bülent Bülbüloğlu kazandı. Bülbüloğlu, Marmaris ve Türkiye turizmi için çalışmaya devam edeceklerini söyledi. Güney Ege turizminin saygın sivil toplum kuruluşlarının başında gelen Güney Ege Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliği’nde (GETOB) seçim heyecanı sona erdi. Seçimi mevcut başkan Bülent Bülbüloğlu kazandı. İki ayrı liste seçime girdi GETOB; Olağan Genel Kurul Toplantısı’nı Bugün (22.09.2018 Cumartesi) saat 14:00 Marmaris Siteler mevkiindeki Golden Rock Hotel’de gerçekleştirdi. Genel Kurulda yapılacak Yönetim ve Denetleme Kurulu seçimlerine, mevcut Başkan Bülent Bülbüloğlu ile geçmiş dönemlerde GETOB Başkan Yardımcılığı yapmış olan Rıza Ersoy’un iki ayrı liste ile girdi. Bülbüloğlu Güven tazeledi Yapılan seçim sonrasında mevcut Başkan Bülent Bülbüloğlu ve listesi tekrar GETOB yönetimini üstlendi. 3. kez başkan seçilen Bülbüloğlu, “Marmaris turizmine hizmet etmeye devam edeceğiz” dedi.

56



HABER

Mete Vardar

“Ülkemize güveniyoruz”

Jolly Tur, Antalya’daki yeni ofisini düzenlediği törenle açtı. TÜROFED Başkanı Osman Ayık, AKTOB Başkanı Dr. Erkan Yağcı’nın da katıldığı törene Antalyalı turizmciler büyük ilgi gösterdi. Açılışa Jolly Tur Yönetim Kurulu Başkanı Mete Vardar, Jolly Tur Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Mert Vardar, Jolly Tur Genel Müdürü Figen Erkan ve tüm departman müdürleri katıldı. Mete Vardar: “Antalya, gözbebeğimiz” Açılışta bir konuşma yapan Jolly Tur Yönetim Kurulu Başkanı Mete Vardar “Bugün dostlarımızla beraberiz. Hiç bizleri yalnız bırakmıyorlar. Dostlarımız ile beraber Jolly Tur büyümeye devam ediyor. 33. senemize giriyoruz. İlk başta ekip arkadaşlarıma teşekkür

58

ediyorum. Şirketimizin bugünlere gelmesinde en büyük pay onların. Çok kolay olmadı bazı şeyler ama en büyük ilkemiz her zaman dürüst olmaktı. Vardar ailesi olarak, biz her zaman dürüst, doğru ilkeli hareket ettik ve Türkiye’nin çok önemli bir markası olduk. Biz ülkemize de güveniyoruz. Bu nedenle de yatırımlarımıza her geçen sene daha da büyüyerek devam ediyoruz. Gözbebeğimiz turizmin başkenti Antalya’da merkez ofisimizi açıyoruz. Bizi hiçbir zaman bırakmayın. Bize destek olun. Gönül birlikteliğimiz her zaman sürsün” dedi.


Osman Ayık: “Sinan Vardar’ı unutmamak lazım” TÜROFED Başkanı Osman Ayık da Jolly markasının oluşmasında Sinan Vardar’ın isminin her zaman hatırlanması gerektiğini belirterek, “Burada bulunmamızın çok önemli bir nedeni var aslında. Benim içinde çok önemli bir yeri var. Özellikle bu marka Türkiye’nin yaratmış olduğu en önemli markalardan bir tanesi. Sinan Vardar’ı buradan anmak lazım. Bu markanın başı ve başlangıcı oradan geliyor. Sinan Bey’in iki tane değerli evladı var. Mert ve Mete. Onlar bu bayrağı baba Vardar’dan aldılar ve en iyi şekilde götürüyorlar. Bir de Jolly ailesi var. Onlarında 30 yıllık emekleri var. Bu hedefler sonrasında böyle kıymetli bir marka Türkiye’ye kazandırdılar. Antalya yeni ofisi hayırlı olsun” diye konuştu. Erkan Yağcı: “Pazarın gelişmesinde çok büyük emeği var” AKTOB Başkanı Erkan Yağcı da yaptığı konuşmasında, “Çok güzel bir Antalya akşamı var. Çok güzel bir nedenle de burada toplandık. Gerçekten Türkiye turizminin ve iç pazarın gelişmesinde çok büyük emeği olan, 30 yılı aşkın süredir sektöre hizmet eden bir gurubun önemli bir ofisinin açılışı için buradayız. Jolly Tur’un emekleri için, otellere verdikleri destek için ve beraberinde iç pazarı geliştirdikleri için sektör adına, Antalya adına çok teşekkür ediyorum” dedi.

59


HABER

TAŞPAKON

Genel Başkanı Gökhan Tufan uyardı TAŞPAKON Genel Başkanı Gökhan Tufan, yaptığı yazılı açıklamada son zamanlarda gastronominin Türkiye’de konu olarak popüler bir hale gelmesi ile birlikte, bu alanda ülke genelinde ciddi sayılarda etkinlikler düzenlenmeye başlandığını, lakin ilgili hususta devlet kontrolünde bir takip ve denetleme sistemi olmadığı için bunun Türk Mutfağı adına bazı dezavantajlar ve tehlikeler oluşturduğunu ifade etti.

Tüm Aşçılar ve Pastacılar Konfederasyonu (TAŞPAKON) Genel Başkanı Gökhan Tufan, “Türk mutfağı adına yapılan etkinlikler ve yayınlar kanuni düzenleme ile kontrol altına alınmalıdır” dedi.

“Bizi rahatsız ediyor” Gökhan Tufan, açıklamasında şu ifadelere yer verdi: “Küresel bir akıma entegre olarak, gastronomi trendi son yıllarda ülkemizde de artış göstermeye başlamış, amatör ve profesyonel olmak üzere Türkiye’de ilgili konuda faaliyet gösteren sivil toplum kuruluşları, mülki amirlikler ve yerel yönetimler tarafından bireysel veya iş birlikleri nezdinde ulusal ve uluslararası bazda birçok etkinlikler düzenlenmeye başlanmıştır. Bu etkinlikler her geçen gün artış göstermekte ve ciddi bütçelerin harcanmaya başlandığı da aşikardır. Ayrıca TV kanallarında da aşçılık-gastronomi ile ilgili yarışma formatında birçok programın sunulmaya başlanması vazgeçilmez bir moda haline gelmiştir. Ülke mutfağımızın gelişmesi, yöresel değerlerimizin öne çıkarılması ve tanıtılması ile ekonomik tarafta da ülkemize fayda sağlayan amacına uygun etkinliklerin ve TV programlarının hepsini konfederasyon olarak destekliyoruz ve önemli buluyoruz. Fakat bunların ciddi bir kesimi yanlış tanıtımlar ve içerikler, doğru olmayan iş birlikleri, işin ehli olanlar tarafından

60

yapılmaması, erbapların etkinliğe dahil edilmemesi ve amaca hizmet etmeyen gereksiz harcamalar sebebi ile bazı kesimlerin kendi reklamlarını yapmaktan ve bir rant malzemesi olmaktan ileri gidememektedir. İşte bu noktada mevcut popülaritenin ilgili veya ilgisiz tüm kesimler tarafından kullanılarak, konfederasyon olarak mesleki sıfatımızın ana temelini oluşturan Türk Mutfağı’na zarar verildiğini görmek bizi rahatsız etmektedir. Bu sebeple gastronomi adı altında Türk Mutfağı ve yöresel lezzetlerimiz teması ile ulusal ve uluslararası çapta organize edilen tüm etkinliklerin ve TV programlarının tarih, içerik, katılımcılar, milli değerlere saygı, hedef ve sonuç ilişkisinde devlet tarafından oluşturulmuş resmi bir komisyon onayı dahilinde olması ve denetlenmesi kaçınılmaz bir gerçek olarak önümüze gelmektedir.” Turizm Bakanı Ersoy’a çağrı “Bu vesile ile Konfederasyon olarak talebimiz, Kültür ve Turizm Bakanımız Mehmet Nuri Ersoy’un çağrımıza kulak vererek, çok önemli milli değerlerimizden biri olan Türk mutfak sanatımızın ve itibarının koruma altına alınması hususunda gerekli kanuni düzenlemelerin yapılması için üstüne baskı yaptığımız konuda bizce ihtiyaç duyulan çalışmaların bir an önce başlatılmasıdır” diyen Tufan, “Tüm Aşçılar ve Pastacılar Konfederasyonu (TAŞPAKON) olarak asıl kuruluş amacımız olan milli değerlerimiz noktasında Türk Mutfağı ve yöresel lezzetlerimize sahip çıkmak misyonumuz ile devletimiz tarafından bize verilecek görevleri karşılıksız ve gönülden yerine getireceğimizi bildirmek isterim” ifadelerini kullandı.



HABER

Titanic Hotels

yeni otelini 15 günde doldurdu

62

Almanya ve Türkiye’nin en özel noktalarında yaptığı yatırımlarla dikkat çeken Titanic Hotels’in İstanbul’daki yeni yatırımı “Titanic Downtown Beyoğlu” hizmete girdi. Titanic Downtown Beyoğlu, açılışından 15 gün sonra yüzde 100 doluluğu yakaladı.


Titanic Hotels, Titanic Downtown Beyoğlu için bir basın buluşması gerçekleştirdi. Basın buluşmasına Titanic Hotels Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Aygün de katıldı. Otelin 15 gün önce açıldığının belirtildiği toplantıda otelin şu an yüzde 100 dolu olduğu bu doluluğun sebebinin ise yeni yapılan bir yatırım olması ve fiyatlarının %10 daha uygun tutması gösterildi. “Aralıksız çalışıyoruz” Sürdürülebilir ve yenilikçi bir yapıyla doğru yerlerde doğru zamanlarda yatırımlara devam etmenin işlerinin önceliği olduğunu belirten Mehmet Aygün, “Bu devamlılığın ve başarının sağlanması için çalışmalarımıza aralıksız devam ediyoruz. Titanic Hotels için yönetim anlayışı, fizibilite çalışmaları, eleman yetiştirme, grup bünyesindeki eleman rotasyonu, terfi sisteminin düzgün çalışmasının yanı sıra eş zamanlı olarak teknolojik altyapının güçlendirilmesi ve süreklilik de çok önemli” dedi. Talep arttıkça fiyatlar da artacak Mehmet Aygün, tarih, kültür ve olağanüstü doğal güzelliklerin iç içe yaşandığı Türkiye’nin dünyanın en özel turizm cennetlerinden biri olduğunu söyledi. Aygün, “Türkiye olarak istenilen fiyatlara hatta bunun daha da üstüne çıkılacağına inanıyoruz” dedi. Titanic Hotels’in misafir ve doluluklarında da bahseden Mehmet Aygün, “İstanbul payında 2016-2017 gibi bir Arap yoğunluğu yerine daha global bir yoğunluk var. Resort otellere baktığımızda ise Antalya bölgesi en yüksek doluluk oranını yaşıyor diyebilirim. Temmuz ayı bir önceki yıla göre %32 artış ile kapattı. Talep artıkça fiyatlar da artacaktır. Bu iki senelik kriz yeni pazarlara yönelmemizi sağladı” diye konuştu. 20 yıllık kiralama anlaşması yaptıkları yeni yatırımları Titanic Downtown Beyoğlu’nda İran, İsrail, Filistin, Lübnanlı misafirlerin yoğunluğuna dikkat çeken Aygün, otelde Avrupalı misafirlerinde bulunduğunu da söyledi.

Yeni yatırımlar yolda Titanic Downtown Beyoğlu için organize edilen basın buluşmasında Titanic Hotels’in yeni otel yatırımlarına da değinen Titanic Hotels Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Aygün, Antalya’daki Mardan Palace için de teklif verdiklerini söyledi. Titanic Hotels’in Berlin’de 3 tane oteli bulunduğunu hatırlatan Mehmet Aygün, Hamburg’daki yeni otel yatırımlarının da tamamlanmak üzere olduğunu ifade etti. Mehmet Aygün uzun süredir basında yer alan Mardan Palace hakkındaki haberlere de değindi. Aygün: “Mardan Palace’ı işletmek için teklifimizi yaptık sonuçlanmasını bekliyoruz. Bir turizmci olarak böyle güzel bir yatırımın kapalı kalmasına gönlümüz izin vermez. Bir an önce açılıp Türk turizmine kazandırılmasını istiyoruz” diye konuştu. Şehrin merkezinde konaklama fırsatı 25.000 metrekarelik alan üzerine kurulu Titanic Downtown Beyoğlu zamanı değerli olan kişilere ve özellikle kurumsal misafirlerine sağladığı kolay ulaşımıyla dikkatleri üzerine çekiyor. Titanic Downtown Beyoğlu profesyonelliğiyle misafirlerine lüks ve konforlu konaklama deneyimi sunuyor. Sunduğu alternatifli oda seçenekleriyle bireysel misafirlerine olduğu gibi kurumsal misafirlerine de hizmette sınır tanımayan Titanic Downtown Beyoğlu, Atatürk Uluslararası Havaalanı’na 19 km, 3. havalimanına 49 km, Sabiha Gökçen Havaalanı’na 45 km, Taksim merkeze 3 km ve Metroya 1 km mesafededir. Misafirleri için her detayı düşünen Titanic Hotels misafirlerini konaklamaları boyunca şehrin diğer yerlerine kolayca ulaşım sağlaması için gün boyu shuttle servis sağlamaktadır. İş dünyası için alternatif Merkezi lokasyonu, farklı ve fonksiyonel tasarımıyla toplamda 7 adet toplantı salonu, sunduğu kapsamlı hizmetleri ve son teknoloji ile donanımlı toplantı ekipmanları ile Titanic Downtown Beyoğlu toplantı, konferans, workshop, yönetim seminerleri ve gala yemek organizasyonları için ideal bir otel olarak karşımıza çıkıyor. Lezzet durakları Titanic Downtown Beyoğlu her şeyiyle olduğu gibi restoranları ve hizmet kalitesiyle de adından söz ettiriyor. Lobi katında karşınıza çıkan Alesta Restaurant’ta kahvaltınızı edebilir, grup yemeği ve davetlerinizi Alesta Restaurant’ın gün ışığı alan bu muhteşem ambiyansında gerçekleştirebilirsiniz. Lobi katında bulunan bir diğer bir mekan olan Caprice Lounge & Bar, keyifli sohbetlerinize VIP salonları, muhteşem kokteylleri ve lezzetli atıştırmalık menüsüyle eşlik ediyor.

Türk mutfağı ve kültürü tutkunlarının severek ziyaret edeceği Sett Modern’de akşam yemeğinize Ege ve Akdeniz mezeleri eşliğinde başlayabilir, 45’lik Türkçe şarkılarla birlikte sıra dışı ve eğlence dolu bir akşam geçirebilirsiniz. Sett Modern ayrıca, set menu ve A’la Carte seçenekleriyle yemek keyfini tamamen misafirlerinin seçimine bırakıyor. Özellikle küçük grup ve VIP misafirlerin kahvaltı için vazgeçilmezi olmaya aday La Paglia Fine Dining, İtalyan ve füzyon mutfağına dahil lezzetleri de keyifli ambiyansında sunuyor. Befine Sports & SPA Her bölümünde misafirlerine sunduğu ayrıcalıklarla fark yaratan Titanic Downtown Beyoğlu, Befine Sports & Spa’sı ile şehrin merkezinde keyifli bir kaçamak sunuyor. 2000 metrekare alanda hizmet veren Befine Sports&Spa’da alanında uzman eğitmenler eşliğinde spor yapılabilecek tam donanımlı fitness merkezi, çok amaçlı grup egzersiz stüdyoları ve kapalı havuz bulunuyor. Geleneksel Türk hamamından uzman ellerin yaptığı rahatlatıcı masaj uygulamalarına, buhar odasından saunasına kadar Befine Sports & Spa misafirlerine ruhlarını ve bedenlerini dinlendirme imkânı sunuyor. Bedeninizi ve ruhunuzu zinde tutmanız için tüm olanakların sunulduğu bu tesiste ebeveynleri spor yaparken çocukların da keyifli vakit geçirebilecekleri Tini Kids Club da bulunmaktadır. 63


HABER

Türk turizminin

geleceğini fiyat politikaları belirleyecek Turizmin geleceğini, belirlenecek fiyat politikalarının şekillendireceğini ifade eden Wish More Hotel İstanbul Genel Müdürü Erkan Akkurt, günü kurtarmak adına fiyatların aşağı çekilmemesi gerektiğinin önemine dikkat çekiyor. Türkiye ekonomisinin en önemli lokomotiflerinden turizm sektörü, bugün gelinen noktayı dikkate aldığımızda, elde edilen turizm verileri ve oluşan talepler doğrultusunda son yıllarda geçirmiş olduğu zor günleri geride bırakmaya başladığının bir göstergesi niteliğinde. Geçen sene ağırlıklı olarak Ortadoğulu ziyaretçilerin ağırlandığı Türkiye’de, bu yıl Avrupa ülkelerinden gelen talepler de oldukça olumlu seyrediyor. Bunun yanında yurtdışında yaşayan vatandaşların da tatil için Türkiye’yi tercih etmesi, sektörün yüzünü güldürdü. Emniyet Genel Müdürlüğü ve Türkiye İstatistik Kurumu’ndan alınan geçici verilere göre, 2018 yılı ilk 6 ayında (Ocak-Haziran) ülkemize gelen yurtdışında ikamet eden vatandaşların sayısı, 2017 yılı ilk 6 ayına göre yüzde 21,64 değerinde bir artış ile 2.949.032 oldu. Güneydeki potansiyelin iyi noktaya gelmesi, pazarı doyuma ulaştırarak fiyatları yukarı çekerken, 2017’ye oranla birçok bölgedeki konaklama fiyatlarının yüzde 50’yi bulan artışa uğraması sektörün toparlanmaya başladığını gösteriyor. Turizm sektörü parlak günlere dönebilir Tüm bu verilerin, ülkemizin dünya turizm sıralamalarında daha üst basamağa taşınacağının sinyalini verdiğini belirten Wish More Hotel İstanbul Genel Müdürü Erkan Akkurt, günü kurtarmak için uygulanan fiyat politikalarının uzun vadede fayda sağlamadığının altını çiziyor. Akkurt, “Turizmciler arasında birlik sağlanmalı ve fiyatlar aşağıya çekilmemeli. Eğer tüm oyuncular bu politikayı benimserse çok kısa bir zaman içinde turizm sektörü eski parlak günlerine geri dönebilir” sözleri ile Türkiye’nin turizm bağlamında özlenilen günlere erişmesinin yakın olduğunu vurguluyor. 64

Her 100 misafirin 15’i Avrupalı Akkurt, “Geçen seneye kıyasla otelimizin birim fiyatı yüzde 55 oranında yükseldi, doluluk oranımız da yüksek seviyelerde ilerliyor. 2017 yılındaki konaklamaların yüzde 45’ini Ortadoğulu, yüzde 10’unu ise Avrupalı misafirlerimiz oluşturdu. Bu sene Avrupalı konuk sayımızda yüzde 5 artış oldu. Buna paralel olarak, en çok Avrupalı turistlerin tercih ettiği online rezervasyonların birim fiyatında da yüzde 25 artış gerçekleşti” dedi. Avrupa’dan gelen yerli turist sayısının da yüksek olduğunu belirten Akkurt, döviz kurlarının artmasıyla, yerli turistlerin planladıkları gezileri iptal ettiğini ve tercihlerini yurtiçinden yana kullandıklarını ifade ediyor: “Dövizin yükselmesiyle yurtiçi rotalara talep arttı. Turistler Bodrum, Antalya gibi başta güneydeki merkezler olmak üzere Türkiye içinde tatil yapmayı tercih etti.”



HABER

Oteller

personel konusunda çıkmazda

66

Antalya’nın gözde turizm merkezlerinden Belek’te faaliyet gösteren Ela Quality Resort Belek’in Genel Müdürü Ufuk Gezgin, Tourism Today’e turizm gündemini değerlendirdi.


HAZIRLAYAN: TUNCAY SEVİN

Biz hala yaz aylarında boş kadrolarımızı doldurmakta zorlanıyoruz. Arz talebi karşılamıyor ve dolayısı ile ekstra personelle yöneliyoruz. Bunun da birçok dezavantajı var. Aidiyet duygusu yok, üç gün bir otelde çalışıyor beğenmiyor, başka otele geçiyor. Aidiyet duygusu olmayınca oteller istediği hizmeti de veremiyor. Bu durum da bizi yurt dışı kaynaklarında arayışına itti ve otel olarak bu sene yurt dışından 100’e yakın personel getirdik. Bunun da şöyle bir sonucu oldu, yurt dışından gelen yabancı çalışanlar turizme çok uygun yapılarda değil. Türkler gibi doğuştan misafirperver olmuyorlar.

2018 turizm sezonunu değerlendirip 2019 beklentilerini açıklayan Gezgin, otellerin yaşadığı personel sıkıntısına da dikkat çekti. “Sevindirici gelişmeler var” İlk olarak 2018 turizm sezonunu değerlendiren Ufuk Gezgin, 2018’un sürprizlerle geçtiğini söyledi. 2018 yılında 2017’ye göre turist sayısında ciddi bir artış yaşandığını belirten Gezgin, “Erken seçim kararı beklemediğimiz ve dengeleri değiştiren bir konuydu. Onun da üstesinde gelmeyi başardık. Sonrasında dövizdeki dalgalanma sektöre damga vurdu. Bu durumdan olumlu etkilendiğimiz düşünülse de olumsuz etkilerini de görüyoruz. Çünkü maliyetlerimiz belirli alanda ve ölçüde arttı. Toplama bakarsak sevindirici gelişmeler var. Rusya’nın önemli oyuncu olarak geri dönmesi, Avrupa’nın toparlanma aşamasına girmesi. Özellikle son iki ayda çok olumlu sinyaller alıyoruz, İngiltere pazarı Antalya’yı tekrar tercih etmeyi başladı. Orta Avrupa ve Doğu Avrupa gelişiyor. Romanya da ciddi artış var ve Polonya ise çok önemli oyuncu olmaya aday. Ela Quality olarak, bu gelişmelerin yanı sıra, gelecek vadeden pazarlarda yatırımlarımızı artırdık. “Batılı tur operatörlerinin iştahı arttı” 2019 ile ilgili umutlu konuşan Ufuk Gezgin, Türkiye algısındaki değişime dikkat çekti. Gezgin şöyle konuştu: “Herkes 2014 yılını baz alıyor ve özlemle anıyor. Ama o günün şartları çok farklıydı. O dönemde Arap baharı vardı ve bütün rakip ülkelerimiz oyun dışı kalmıştı. Ruble’de devalüasyon olmamıştı. Bu nedenle Rusya halkının da alım gücü çok daha yüksekti. Şimdi 2014’ün sayılarına bakarken bunları göz ardı edemeyiz. O günden bugüne yatak arzında da çok ciddi artışlar oldu. Bu da bizi fiyat rekabetine götürdü. Biz bölge olarak belli standartlarda taviz vermedik. Havalimanı verilerine göre Antalya’ya gelen turist artışındaki oranları da aynı oranda yaşamıyoruz. Misafirler sayısı artıyor ama bu misafir homojen bir şekilde tüm bölgelere dağılıyor. Turizmin iki tane temel önemsediği koşul var: birincisi ülkedeki güvenlik ve bunu sağladık. Türkiye’de güvenlik endişesi yok artık. İkincisi ise politika, onu da çok iyi yönettiğimizi düşünüyorum. Bu nedenle, Türkiye algısı olumsuzdan olumluya dönmeye başladı ki bunu da rezervasyonlarda görüyoruz. Özellikle batılı tur operatörlerinin iştahı arttı. Bu eğilim bizi gelecek için umutlandırıyor. 2019 yılında mevcut koşullar devam ederse Avrupa ve Rusya’da büyümeye devam ederiz diye düşünüyorum.” “Personel konusunda çıkmazdayız” Ufuk Gezgin, turizm sektörünün kanayan yarası olan personel sıkıntısına da değindi. 2015 ve 2016 yılında yaşanın krizin turizme çok büyük darbe vurduğunu

“AVM’ler en büyük rakibimiz oldu” İstihdam konusundaki açıklamalarına devam eden Gezgin, farklı bir noktaya parmak bastı. “Oteller arasında, istihdam rekabeti yaşanıyormuş gibi bir algı var” diye konuşan Gezgin: “Ama otellerin artık yeni rakipleri var. AVM’ler bizim en büyük rakibimiz oldu. Bir AVM ortalama 3 bin kişiye istihdam yaratıyor. AVM’lerde otopark görevlisinden temizlikçisine, mağaza çalışanından restaurantlara kadar birçok alan var. AVM’lerin bulunduğu yerler şehir merkezlerinde. İşe gidip gelme sıkıntısı da yaşamıyorlar. Tabi bununla birlikte Antalya’da sayısı artan kafe, restaurant gibi hizmet sektöründe birçok alan açıldı. Bu işyerleri otellerden çalışanları almaya başladı. Bu durum istihdam sıkıntımızı daha da körüklüyor” dedi. “12 ay iş imkanı tanınmalı” Otellerin yaşadığı personel sıkıntısının çözülebileceğini ifade eden Ufuk Gezgin, özel sektörle devletin birlikte hareket etmesi gerektiğini belirtti. Bu sorunun çözümünü sadece devlete ya da sadece yatırımcıya yüklemenin doğru olmayacağını söyleyen Gezgin, “Öncelikle sektörümüz 12 ay iş imkanı sunabilmeli. Yatırımcıların burada personel konusunda 12 ay planlama yapması gerekiyor. Devlet de bazı vergi muafiyetleri veya destekler uygulamalı. Kriz döneminde devlet bunu uyguladı.

ifade eden Gezgin, krizin ilk olarak istihdama darbe vurduğunu söyledi. Gezgin, “2017’de turizmin toparlanmaya başlamasına rağmen personel tercihini turizm sektöründen yana kullanmadı ve başka sektörlere kaydı. Bunun sonucu olarak, bizim şu anda en çok şikayet ettiğimiz ekstracı firmaları doğdu. Bu firmalar, bir otelde sabit çalışmak istemeyen 3-4 gün çalışarak yevmiyesini alıp giden gençlerin tercihi haline geldi.

“Turizm sektörü özendirilmeli” Ufuk Gezgin personel sıkıntısının çözümü hakkında açıklamalarına şöyle devam etti: “ABD ve Avrupa bu işi nasıl çözüyor bakmak lazım. Öncelikle meslekleri özendirmek lazım. Ülkemizde turizm sektöründe çalışmak toplumda değer gören bir iş olarak algılanmıyor. Gençlerimiz, turizmi özendirecek, bu sektöre çekecek, yaptığı işi de toplum tarafından saygı gösterilir hale getirirsek turizmde çalışacaktır. Devlet bu sektöre olan ilgiyi artıracak özendirici faaliyetlere girmeli, teşvikler sunarak yatırımcının istihdam sağlaması için hareket etmeli. Yatırımcı da gelen insanlara kariyer planı sunarak geleceğe yürümeli. Bu üç unsur olursa sorunlar çözülür diye düşünüyorum.” 67


HABER

Tarkan Akyüz

“Turizme küsen personeli geri kazanmalıyız!”

Laleli Otelciler Platformu Başkanı ve Turizm Otel Yöneticileri Derneği (TUROYD) Yönetim Kurulu Üyesi Tarkan Akyüz, otellerin personel sıkıntılarının her geçen gün büyüdüğünü belirterek, “Turizme küsen personeli geri kazanmalıyız!” dedi.

Turizm sektörünün personel sıkıntısı büyüyor. Oteller verdikleri iş ilanları ve sosyal medya hesaplarından yapılan çağrılara rağmen sıkıntı çözülebilmiş değil. Kırılgan yapısı ve yeni otellerin açılmaya devam etmesi ile özellikle kalifiye personel, turizm sektöründen uzaklaşmaya devam ediyor. Personel sıkıntısı yaşayan şehirlerin başında İstanbul geliyor. İstanbul otelleri, geçici çözümlerle sıkıntılarını gidermeye çalışırken sıkıntının daha da büyümesinden endişe ediyor. Personel geri dönmedi Laleli Otelciler Platformu Başkanı ve Turizm Otel Yöneticileri Derneği (TUROYD) Yönetim Kurulu Üyesi Tarkan Akyüz, geçtiğimiz iki senede ciddi anlamda personelin işine son verildiğini belirterek, “2016-17 yılbaşında turizmde yaşadığımız büyük kriz dolayısıyla otellerimiz yüzde elliye yakın personeli işten çıkardı. Bu personel turizme küstü. Çünkü biliyorlar ki otelde işler durduğu zaman ilk önce personel çıkarılacak. Bu sebepten dolayı bu çıkan personel turizme geri dönmedi ve yeni otellerin açılmasıyla da daha büyük personel sıkıntısı yaşamaya başladık” dedi. Personel sıkıntısı artacak Otellerin tecrübeli ve kalifiye eleman bulamayınca önlerine çıkan her personeli değerlendirdiğini ifade eden Akyüz, “Ama %100 başarılı olamıyorlar. Kalifiye elemanlar da azınlıkta olduğu için piyasa şartlarından fazlasını istiyor. İlerleyen yıllarda oteller açıldıkça personel sıkıntısı çoğalacaktır” diye konuştu. “Tekrar geri kazanmalıyız” Tarkan Akyüz, personel sıkıntısının çözümü için sektöre küsen personelin tekrar turizme kazandırılması gerektiğini söyledi. Akyüz şöyle konuştu: “Bu sıkıntıyı çözmek için başta turizme küsmüş arkadaşlarımızı tekrar geri kazanmalıyız. Geleceğimiz için de öğrencileri turizm okullarına gitmeleri konusunda teşvik etmeliyiz.”

68



HABER

Oteller tehdit altında

Özellikle geçtiğimiz son iki yıla göre, önemli gelişim sinyalleri veren turizm sektörüne 2018’de damgasını vuran olaylardan biri de online rezervasyon dolandırıcılığı oldu. Büyük otel zincirlerinin itibarına önemli zararlar veren bu teşebbüslerin bu yıl ve önümüzdeki yıllarda önemli ölçüde artması öngörülüyor. Online rezervasyon dolandırıcılığı büyüyor. Büyük otelleri hedef alan dolandırıcılığı önümüzdeki yıllarda da önemli ölçüde aratacak. Dolandırıcılık nasıl işliyor? Saldırganlar, kullanımı son derece basit yazılımlar ile otellerin rezervasyon kabul ettiği gerçek sitelerin birer kopyasını elde ediyorlar. Daha sonra bu kopyaladıkları siteleri; otelin internet adresine (web sitesi adına) çok benzeyen, sahte Internet adreslerine yüklüyorlar. Dahası; dolandırıcıların elinde yüklü miktarda çalıntı kredi kartı olduğu için, hazırladıkları sahte otel sitesinin her türlü sosyal mecrada reklamını yapıyorlar. Müşteriyi kandırmış oluyorlar Tüketiciler ise bu sahte sitelerin otellerin gerçek sitesi olduğunu düşünerek kredi kartı bilgilerini giriyorlar veya doğrudan saldırgana para gönderiyorlar. Günün sonunda, tüketici rezervasyon yaptığını zanneder iken aslında herhangi bir rezervasyon yaptırmamış olurken dolandırıcı, müşterinin kredi kartı bilgisini ele geçirmiş veya müşteriyi yüklü miktarda paralar ile kandırmış oluyor. Yeni hedef: Turizm sektörü Sahte internet siteleri ile yapılan bu dolandırıcılık teşebbüsü turizm sektöründe yeni yaşanmaya başlasa dahi, bankacılık kurumları, havayolu şirketleri vb. kurumlar aleyhine uzun yıllardır yapılıyor.

70


Bu konu ile ilgili görüş aldığımız uzmanlardan INVICTUS Yönetici Ortağı Koryak Uzan; yalnızca geçtiğimiz yılda ülkemizde toplam 45.000 adet sahte Internet sitesi açıldığını belirtiyor. Yeni hedef turizm sektörü Diğer yandan bankacılık sektörü yıllardır bu tür sahte siteler ile mücadele ettiğinden, bu tür sahte siteler dakikalar içerisinde tespit edilip devre dışı bırakılabiliyor. Bu gelişmeler neticesinde ise kendilerine yeni bir hedef sektör arayan dolandırıcıların yeni hedefi turizm sektörü gibi görünüyor. Nasıl mücadele etmek gerekiyor? Ülkemizde bu alanda hizmet veren az sayıda kurum ve çözüm bulunuyor. Diğer yandan Turizm sektörü için yeni olsa da bu tür tehditler uzun zamandır görüldüğünden; bu teşebbüsleri tespit ederek sonlandıracak yerli sistemler mevcut. Bu sistemlerden bazıları yurtdışına da ihraç ediliyor. Ülkemizde özellikle kritik altyapılar tarafından tercih edilen Ulusal Siber Tehdit Ağı (USTA) platformu, bu tür sahte sitelerin sonlandırılması için ülkemizdeki altın standart olarak kabul ediliyor. USTA gibi sistemler bu tür sahte dolandırıcılık siteleri açıldığı anda tespit ediyor ve sonlandırılmasını sağlıyor. Turizm sektörünün hızlıca bu tür çözümleri araştırması ve ticari itibarlarını korumak için siber güvenlik yatırımlarını arttırması gerekiyor. Ne tür riskler mevcut? Bu tür siber dolandırıcılık teşebbüslerinin görülebilir ve görülemeyen riskleri, kayıpları var. Müşteri için kayıp daha bariz; tatil rezervasyonu yapacağını düşünen müşteri önemli bir maddi zarara uğruyor. Diğer yandan asıl kayıp müşterinin rezervasyon yaptırdığını sandığı otelin itibarında yaşanıyor. Çünkü ne yazık ki tüketiciler, bu tür sahte sitelerin otellerin kendi sorumluluğunda olmadığını idrak edemiyor. Dolayısı ile otelcilik kurumlarının ticari itibarı zedeleniyor. “Oteller riskler için önlem almalı” INVICTUS’un Danışma Kurulu’nda yer alan Emir Hotels Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Emir Demirci, şöyle konuştu: “Bir diğer önemli risk ise bu konunun devamlı gündeme gelmesinden doğan, online rezervasyon korkusu sebebiyle karşımıza çıkıyor. Bu tür dolandırıcılık vakaları ulusal medyada sıklıkla yer bulduğunda insanların online rezervasyon sistemlerine olan güveni azalıyor. Bu sebeple acilen turizm paydaşlarının bu riskler için önlem alması gerekiyor” diyerek bu problemin getirebileceği önemli risklere dikkat çekiyor.” 71


HABER

Şinasi Gürocak

“Oteller, personeli kışın kapı önüne koymamalı”

Antalya’nın Kemer-Tekirova bölgesinde bulunan Club Hotel Phaselis Rose’un Genel Müdürü Şinasi Gürocak, 2018 turizm sezonunu değerlendirdi. Gürocak, Kış aylarında işsiz kalan turizm çalışanlarına da değinerek sorunun çözümü konusunda öneride bulundu.

2016 gibi kötü bir yılın ardından 2017’de moral bulduklarını belirten Şinasi Gürocak, “2018’de ise her şey bizim istediğimiz gibi ilerliyor” dedi. Phaselis Rose olarak iyi bir sezon geçirdiklerini ifade eden Gürocak, “Geçmiş dönemdeki gecelemelere, ortalama fiyatlara ve cirolara baktığımız zaman kendi tesisimiz için 2013 yılı en yıllardan biriydi. 2018’de ise 2013’ün üzerine çıktık. Eylül ayındayız ve şu an tesisimiz yüzde 100 dolu. Ekim’deki doluluk ortalamamız ise yüzde 80 civarında. Önceleri Ekim ayının sonunda kapattığımız sezonu bu sene Kasım’ın ortasında kapatmayı planlıyoruz. Tabi o dönemde uçak ve hava durumu bizim istediğimiz gibi devam ederse Kasım sonuna kadar da sezonu uzatabiliriz” şeklinde konuştu. “2019 hepimizi düşündüren bir yıl” 2019 için öngörüsünü de açıklayan deneyimli turizmci, 2019’un soru işaretleri olan bir yıl olduğunu söyledi. 72

Gürocak açıklamalarına şöyle devam etti: “Otelimizin bulunduğu Kemer, Rusların ağırlıkla tercih ettiği bir bölge. TL’nin değer kaybettiği gibi Ruble de değer kaybediyor. Dolayısı ile Rusya’dan tatile gelenlerin alım gücü otomatikman düşecek. İkincisi iç pazardaki fiyatlarımızı maliyetlerin yükselmesinden ve dolar ile TL’nin arasındaki makasın açılması nedeniyle artırmak durumundayız. Maliyetlerimiz çok arttı. Tedarikçiler sözleşmemiz olmasına rağmen fiyat artırıp ürün vermemeye başladı. Maliyetlerimizin nereye oturacağını bilmiyoruz. 40 dolar maliyet varsa bu maliyet sezon başında 80 dolara çıkacak mı bilmiyoruz. Önümüzü göremiyoruz. 2019 hepimizi düşündüren ve soru işaretleri olan bir yıl olacak.” “Otellerimiz personelini kapı önüne koymamalı” Şinasi Gürocak, turizm çalışanlarının kış aylarında işsiz kalmasına da değinerek önerilerde bulundu: “Benim bundan 5-6 yıl önce bir önerim vardı. Dünyada en çok dil okulu olan ülke Malta’dır. Dünyanın her ülkesinin Malta’ya insanlar dil öğrenmeye geliyor. Antalya’yı Malta gibi bir ülke haline getirebiliriz. Bu gibi değişik çalışmalarla otelleri 12 ay hizmet verecek hale getirmemiz gerekiyor. Bunun üzerinde çalışılıp kafa yorulmalı. Bu tesisler birçok etkinlik ve organizasyona uygun. Otellerimiz kış aylarında personelini kapı önüne koymamalı. Biz 130 personeli kış aylarında otelimizde tutuyoruz. 12 ay maaşlarını ödüyoruz. Her otelimiz personelini elinde tutmak için çaba harcamalı. Hükümetimizin ve Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın da buna destek olması gerekiyor. Turizm personelinin kış aylarında işsiz kalmaması için düşmemiz ve çaba harcamamız gerekiyor. Bu çözülebilecek bir konu.”



HABER

Ali Şafak Öztürk

“Antalya’da turistleri tribüne çekmek istiyoruz”

74

Antalyaspor Kulübü Başkanı ve Regnum Hotels’in sahibi Ali Şafak Öztürk, “Milan gibi Avrupa’nın önde gelen kulüplerini kış döneminde Antalya’ya getirip, çeşitli organizasyonlarla hem tesislerimizi, hem de bölgeyi tanıtmış olacağız” dedi.


Avrupa’da kalıcı bir Antalyaspor yaratmak istediklerini ve altyapıya ağırlık vereceklerini dile getiren Antalyaspor Başkanı Ali Şafak Öztürk, “Göreve geldiğimiz ilk senemizde ligi 5’inci bitirerek kulüp tarihinde bir ilki başardık. Puansal anlamda da takım olarak en büyük başarıyı yakaladık. Böyle olunca beklentiler de biraz yükseldi. Ama şu anki ülke faktörleri ve bizim bakış açımız eskisine göre çok daha farklı. Artık uzun dönemsel anlamda bakıyoruz kulübün ilerlemesine. Önümüzdeki 3 veya 5 yıl içinde Antalyaspor’u inşallah Avrupa’da oynayabilen kulüpler arasına sokmak istiyoruz. Bunun için de kulübün altyapısının çok önemli olacağını düşünüyoruz. Baktığımız zaman stadıyla, tesisiyle, iklimiyle ve oyuncu yapısıyla da çok iyi bir altyapı var ama finansal durumu da düzgün hale getirip buna göre yatırımları yapmak lazım. Burada da strateji değişikliği gerekiyor. Biraz daha genç oyunculara yatırım yapmak lazım. Biz de bu yönde düşünüyoruz” şeklinde konuştu. “Dünya devlerini Antalya’ya getireceğiz” Antalya’nın yaz turizminin yanı sıra spor turizmi açısından çok önemli bir konumda olduğunun altını çizen Öztürk, kış döneminde Avrupa’nın büyük kulüplerini Antalya’ya getireceklerini dile getirerek, “Milan bunlardan bir tanesi, Celtic de bunlardan biri. İnşallah bu takımları kış döneminde Antalya’ya getirip çeşitli organizasyonlarla hem tesislerimizi hem de bölgeyi tanıtmış olacağız” ifadelerini kullandı. Ali Şafak Öztürk’ün konuyla ilgili açıklamaları şöyle; “Turizmin şu an Türkiye için önemi ciddi bir şekilde artmış durumda. Hatta belki en önemli sektör olmuş durumda. Döviz girdisi şu an ülkemiz için çok çok önemli. Baktığınızda turizmin bunu yapabilmesi için de ülke altyapısının da doğru durumda olması lazım ki hem turist sayısını yükseltelim, hem de kaliteli turisti çekebilelim. Bunların çeşitlerinden bir tanesi de tabii ki yaz turizmi dışında, spor turizmi. Bunun adına da ciddi bir altyapı var burada. Futbol sahaları olsun, golf sahaları olsun, tenis kortları olsun, çeşitli amatör sporlar olsun, yüzme olsun, ciddi altyapılar var. Bu tesislerin tanıtımını biraz daha iyi yapabilmemiz lazım. Bunun için de, bizim kendi otellerimizde de yaz döneminde yaptığımız çeşitli etkinlikler vardı. Dünya yıldızlarını getirdik mesela biz. Tom Jones, Dua Lipa, Rita Ora gibi. Şu an dünyada en fazla bilinen sanatçılardan, özellikle Dua Lipa, dünyanın en gözde sanatçısı.

Bunları getirip, Antalya’da konser yaptırdık ve ilk kez Türkiye’ye getirdik, mesela Dua Lipa’yı. Sporda da aynı şeyin yapılabileceğini düşünüyorum. Çeşitli kulüplerle bağlantı halindeyiz, konuşuyoruz. İnşallah kış döneminde, buraya getirip turnuvalar düzenlemek üzerine konuşuyoruz. Milan bunlardan bir tanesi, Celtic bunlardan bir tanesi. İnşallah bunları kış döneminde Antalya’ya getirip çeşitli organizasyonlarla hem tesislerimizi hem de bölgeyi tanıtmış olacağız. Devamı da gelecek başka atılımlarla da. Tesis ve yatırım olarak aslında turizmciler gereğini yapıyorlar ama tanıtım ve kendimizi konumlandırmayla ilgili olarak biraz daha çalışmamız lazım. Kendimizi doğru konumlandırmamız lazım. Artık bu gibi önemli kulüpler bir yerde kamp yapmak için para vermek yerine, tam tersi para alıyorlar, bunun için sponsorluklar alıyorlar. Ama biz, bunun yerine maliyetlerini minimalize edip, para vermek yerine doğru tesislerde, doğru hizmeti sağlayıp bu önemli takımları getirmek istiyoruz çünkü, ülke ve tesis tanıtımı için çok faydalı olacaktır. Geçen sene takımımızı çalıştıran Leonardo, şimdi Milan’ın sportif direktörü oldu. Yine bizim atılımlarımızdan bir tanesi, bizden sonra Milan ile çalışmaya başladı. Bu yüzden de Milan ile şu an için yüksek ilişkilerimiz var.” Antalya’nın turizmdeki önemi Antalya’da düzenlenen organizasyonların ülke tanıtımına önemini de anlatan ve Antalyaspor’un şehrin önemli bir markası olduğunu hatırlatan Ali Şafak Öztürk, Demirören Haber Ajansı’na (DHA) yaptığı açıklamalarda “Mesela Dua Lipa geldiğinde sayısız Antalya paylaşımı yaptı. Belki Antalya ismini duymamış insanlar, Antalya şehrini duydu onun sayesinde. Kendi kitlesi, sadece Instagram hesabında 17 milyon kişi. Baktığında aslında bunlar en düşük maliyetle en fazla dönüş alabileceğin tanıtım şekli. Biz sporda da bunu gördük, aynı şekilde sanatçılarda da görüyoruz. Aslında hükümet tarafından ve çeşitli başka turizmciler tarafından desteklense getirisi olan projeler. Yoksa diğer türlü parayı nereye harcadığınız belli değil. Ama şimdi hem popüler destinasyon olduğunuzu kanıtlıyorsunuz bunları yapınca, hem de güvenli olduğunuzu ispatlıyorsunuz. Ayrıca kendinizi dünya haritası üzerinde ‘ben buradayım’ demiş oluyorsunuz. Mesela geçen yıl Turkish Airlines Open 2017’yi kazanan İngiliz golfçü Justin Rose’un Türk bayraklı paylaşımı büyük ilgi görmüştü.

Biz dünya haritasında Antalya’nın yerini herkese ezberletmek için çalışıyoruz” ifadelerini kullandı. “Turistleri de tribüne çekmek istiyoruz” Antalya’ya gelen turistleri tribünlere de çekmek istediklerini belirten Ali Şafak Öztürk, şöyle konuştu; “Düşüncemizde, Antalyaspor’un tribünlerine turistleri de taşımak vardı. Modellerde de Monaco Kulübü’nden bir örneğimiz vardı. Mesela turizm için Monaco’ya tatile gidenlerin çoğu takımı da izlemeye gidiyor. Monaco’nun kendi iç nüfusu fazla olmadığı için ve başka şehirlerde de bunu görüyoruz. Düşüncelerimizden biri de buydu. Bunu da stratejik transferlerle, biraz daha çeşitli ülkelere planlanmış, mesela genç oyuncuların bir kısmını belki Rusya’dan getirmek, Uzak Doğu’dan getirmek, ilginin fazla olduğu yerlerden getirip bunu yapmak kesinlikle gelecekteki planlamamızda da kafamızda oluşan şeyler ama şu an daha çok doğru altyapıyı kuralım ki oyuncuları getirdiğimizde doğru şekilde etkisi olsun düşüncesindeyiz. İleri dönem için doğru ve tanıtım için önemli olacaktır bu. Tribünlerin bir kısmını turizm tribünü yapabiliriz.”

75




HABER

800 milyon insanın gözü Marmaris’teydi

78

2018 Dünya Ralli Şampiyonası’nın (WRC) 10’uncu yarışı olan Türkiye Rallisi, Marmaris ve çevresinde koşuldu. 8 yıl aradan sonra Türkiye’ye dönen organizasyona 22 ülkeden 58 otomobil, 48’i Türk 116 yarışmacı katıldı.

Dünyanın yakından takip ettiği 2018 Dünya Ralli Şampiyonası Türkiye Rallisi sona erdi. 58 otomobilin yarıştığı yarışı Estonyalı Ott Tanak kazandı. Geçtiğimiz perşembe günü Marmaris Netsel Marina önünde başlayan şampiyonada 14 Eylül Cuma günü Çetibeli, Ula, Çiçekli, 15 Eylül Cumartesi günü Yeşilbelde, Datça ve İçmeler, son günü olan Pazar günü ise Marmaris, Ovacık ile Gökçe etapları geçildi.


Lüks tatil hediye edildi Estonyalı sporcu Ott Tanak 3.59.24.5’lik derecesi ile organizasyonda lider gelerek Türkiye Rallisi’nin kazananı oldu. Tanak, ayrıca Türkiye Otomobil Sporları Federasyonu tarafından lüks yatta bir haftalık tatil de kazandı. “Çok zorlu bir yarış oldu” 3.59.24.5’lik derecesi ile yarışı lider tamamlayan Estonyalı sporcu Ott Tanak, “Çok zorlu bir yarış oldu. Herhangi bir problem yaşamadan yarışı tamamlayabildik. Takımlar çok iyi bir iş çıkardı çünkü etaplar çok zorluydu. Stres oldu biraz da bütün takımlar için. Bu yarış en hızlı pilotun kazanabileceği bir yarış değildi. Kimse bu zorlu parkurda karşısına ne çıkacak tahmin edemedi. Son olarak dün yedek lastiklerimizi kullandık ve bu organizasyonu tamamladık. Tek amacımız bu yarışı bitirmekti. Bundan sonra bütün takımların amacı bir sonraki yarışa konsantre olmak ve daha fazla çalışmak’’ diye konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan da izledi Yarışmanın son etabı olan 7.14 Km’lik Marmaris 2 etabını ise Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Asparan Servis Park’ta izledi.

Yarışmanın son etabının tamamlanmasından sonra Asparan Servis Park’taki ödül törenine geçildi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a ödül töreninde Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Ak Parti İzmir milletvekili Alpay Özalan, Türkiye Otomobil Sporları Federasyonu (TOSFED) Başkanı Serkan Yazıcı ve Muğla Valisi Esengül Civelek eşlik etti. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’da yarışmada, birinciliği elde eden Estonyalı sporcu Ott Tanak’a ödülünü verdi.

Bu şampiyonanın en önemli özelliği 133 kanalın bunu yayınlanması 800 milyon insanın bunu takip etmesi. Böylece ülkemizin tüm bu güzelliklerini dünyada tanınmasına vesile olan böyle bir spor aktivitesinin finalini gerçekleştirdik. Şampiyonlarımızı huzurlarınızda ödüllendirdik. Uluslararası Motor Sporları Federasyonu (FIA) Başkanı Jean Todt’a teşekkür ediyorum. Önümüzdeki yıl yine beraber olacağız. Yine izleyeceğiz takip edeceğiz ben yeniden burada ilk üç dereceye giren şampiyonlarımızı kutluyorum tebrik ediyorum” diye konuştu.

“800 milyon insan takip etti” Ödül töreninden sonra kısa bir konuşma yapan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Farklı bir yarışmaya hep birlikte şahit olduk.

Şampiyonada genel klasmanda ilk 3 şu şekilde oluştu: 1 - Ott Tanak 3.59.24.5 2 - Jari-Matti Latvala 3.59.46.8 3 - Haydon Paddon 4.01.10.8 79


HABER

Aynı oteli en ucuza

İnternetin hayatımıza girişi ile günlük yaşamımız ve alışverişle ilgili hemen her şey arama motorlarından sorulur hale geldi. Bu sebeple son 10-12 yıldır, tüketiciler tatil araştırmasını da arama motorlarında yapıyorlar. Birçok firmaya telefon açıp, tek tek hepsini ziyaret etmektense, her tür bilgiye bir tık mesafesinde ulaşabiliyorlar. Buldukları alternatifleri kıyaslayıp, sonrasında da takıldıkları konular için satın alacakları tur operatörü veya seyahat acentelerini arayarak kararlarını veriyorlar. Mobilden araştırma yapan tüketici arama motorlarından tek tek turlara bakıp, hareketli bir ortamda tek tek kıyaslama ve buna

“Uygun fiyatlı yerleri listeliyoruz” Bu tarz web sitelerinin son dönemlerde sayılarında ciddi artışlar oldu. Buna karşın pek çoğu ya sadece otel, ya sadece uçak bileti ya da sadece araba kiralama hizmeti sunuyor. Bunların hepsini aynı platformda toplayan çok az web sitesi mevcut. Seyahate giderken otelinizi, araç kiralamanızı ve uçak biletinizi yüzlerce site üzerinden sorgulama yaparak en ucuza karşınıza getiren, Türkiye’de 15.000’den fazla otel listeleyen ve 11 yıldır bu hizmeti sunan Neredekal. com güzel bir örnek. Tüketiciye sundukları faydalar konusunda Neredekal.com Pazarlama Müdürü Çağdaş Polat “Tüketici dostu mobil uygulamamız ve web sitemiz aracılığı ile seyahat severlere birkaç kriter girerek, onlar için en ideal otelleri listeleyip, aynı oteli en uygun fiyata bulabilecekleri yerleri listeliyoruz. Tüketici dilerse en uygun uçak biletini ve en uygun araç kiralama araştırmasını da bizim sitemiz üzerinden yaparak, tatilinde kullanacağı aynı kalitedeki tüm servisleri en ucuz fiyata alabiliyor. Biz Neredekal. com olarak tüketiciye satış yapmıyoruz, sadece onlara aynı hizmeti en ucuza nerede bulabileceklerini gösteriyoruz. Tüketici bazen daha ucuza otelden rezervasyon yaptırıyor, bazen de seyahat acentelerinden. Bizim fonksiyonumuz sadece tüketiciye aynı oteli, aynı uçuşları ve aynı araç kiralama hizmetini en ucuz nerede bulabileceklerini göstermek, yani seyahat sever faydasına çalışıyoruz. Saatlerce araştırma yapmadan kısa zamanda istedikleri sonuca ulaştırıyoruz.” açıklamasında bulundu. Polat açıklamalarına şöyle devam etti: “Çalışmış olduğumuz otel ve tur operatörlerine 2017 yılında 1 milyon 900 bin çağrı ve 4 milyon trafik yönlendirmesinde bulunduk. Sistemimizi kullanan seyahat severler tatillerini ucuza getirmekten keyif alırlarken, onların yarattığı bu potansiyel o kadar yüksek ki, Neredekal. com, 2017 yılında Türk turizmine bu talepler neticesinde 350 milyon TL üzerinde katkı sağladı. Bu da, artık seyahat severlerin Meta Search olarak adlandırılan, bizim tarzımızdaki sitelere yönlendiğinin ve tatil planlarını birkaç tık ile kısa zamanda, en uygun fiyata bulabildiklerinin bir neticesi.”

siz alacaksınız

80

zaman harcama şansına sahip değil doğal olarak. Bu da, birkaç sene öncesinde Meta Search dediğimiz, tek bir arama ile tur paketi/otel/Araba kiralama veya uçak biletini onlarca alternatif ile yüzlerce siteden araştırıp, tüketici faydasına sunan web sitelerinin ön plana çıkmasını sağladı. Artık tüketiciler gidecekleri bir seyahatte, kalacakları aynı otel, aynı uçak veya aynı tur için en az ücreti, birkaç saniye içinde karşılarında görebiliyor. Böylece hiç kimseye sormadan, kararını verip, yüzlerce sitenin arka planda çalışarak sunduğu en ideal oteli en uygun fiyata ve en hızlı şekilde satın alabiliyorlar.

Neredekal.com Pazarlama Müdürü Çağdaş Polat “Tüketici dostu mobil uygulamamız ve web sitemiz aracılığı ile seyahat severlere birkaç kriter girerek, onlar için en ideal otelleri listeleyip, aynı oteli en uygun fiyata bulabilecekleri yerleri listeliyoruz” dedi.



HABER

Ev hanımı, harabe binayı

otele çevirdi

Gaziantep’te definecilerin harabeye çevirdiği tarihi evi satın alan ev hanımı Aynur Zorkirişçi 1.5 milyon TL harcayarak yapıyı butik otele çevirdi. Zorkirişçi, turizme kazandırılan binada Antep yemekleri ile misafirlerini beklediğini söyledi.

Gaziantep’te ev hanımı Aynur Zorkirişci’nin satın aldığı 150 yıllık Antep evi ile evin altında bulunan yaklaşık 2 asırlık olduğu tahmin edilen mağara, restore edilerek kafe ve otel haline getirildi. Çocukluk hayali olan Antep evlerinden birini restore etmek amacıyla satın alan Gaziantepli kadın girişimci Aynur Zorkirişci, define avcılarının hedefinde olan binayı tahribattan kurtardı. Eyüpoğlu Mahallesi’nde bulunan 150 yıllık Antep evini alan kadın, yaklaşık 40 ay önce binayı restore ettirmek için çalışmalara başladı. Butik otel haline geldi Kulaktan kulağa dolaşan rivayetler üzerine evin altında olduğu söylenen mağarayı araştıran Aynur Zorkirişci, oğlu Cengiz Zorkirişci ile birlikte bahçedeki toprağı kazarken mağaranın girişini buldu. Uzun süren restorasyon işlemlerinin ardından harabe olan ev butik otel haline getirilerek turizme kazandırıldı. Yaklaşık 2 asırlık olduğu tahmin edilen mağaranın sarnıç olarak kullanıldığı tahmin edilirken, günümüzde otel olarak hizmet vermeye başladı. 40 aylık çalışma ile otele dönüştü Bahçeyi ve mağarayı ise yöresel yemek ve eşyaların tanıtılıp sunulduğu bir mekan haline getirmeyi planlayan Zorkirişçi, otelin 8 oda ve 20 kişi kapasiteli olduğunu belirtti. Zorkirişçi, “Hayallerim bir süre sonra gerçek oldu. Aldığım zaman çok harabe ve çok kötü bir haldeydi. Bir şeyler başarmaya çalıştık ve burası 16 yataklı bir butik otel haline geldi. Buranın restorasyonu tam 40 ay sürdü. Bebekler bile 40 haftada doğarken burası 40 ay sürdü ve çok yordu. Bu süreçte çok engellere takıldık tescilli bir bina olduğu için çok sıkıntılı zamanlarımız oldu. Ama yine de belediye ve diğer kurumların destekleri ile rahat bir süreç olarak bitirdik” dedi.

82

“Geçmişte sarnıç olarak kullanılmış” Otel içerisinde bulunan mağaranın geçmişte sarnıç olarak kullanıldığını vurgulayan Zorkirişçi, “Mağaranın bilgisini ise bu evin sahiplerinden öğrendik. Geçmişine dair bahsettiler. Ondan dolayı bir uç bulduk ve yapmaya karar verdik. Açalım ne göreceğiz dedik. Açtık ve böyle güzel bir yeri turizme kazandırdık. Aslında geçmişte sarnıçmış burası sonradan kapatılmış. Bizde insan gücü ile 40 traktör enkaz çıkararak bu mağaraya ulaştık. Mağarayı kafe yapmayı düşünüyoruz” şeklinde konuştu.


“Bölgenin tamamen mağara olduğu söyleniyor” Butik otel yapılan bölgenin tamamının alt kısmında mağara olduğunun söylendiğini belirten Zorkirişçi,”Bundan sonraki hedefimiz turizme güzel bir şey kazandırdığımız için artık insan kazanmak ve insan tanımak istiyoruz. Misafirlerimizi güzel ağırlamak ve iz bırakmak istiyoruz. Hedefimiz ticari kazançtan çok insanlar memnuniyet ile ayrılsın istiyoruz. Zamanla geliştirmek istiyorum. Zamana bırakmak lazım çünkü bu bölgenin altının tamamen mağara olduğu söylenir” diye konuştu. 83


HABER

Oğuz Kabadayı

“Türkiye’ye daha fazla turist gelecek”

Side Star Hotels Genel Koordinatörü Oğuz Kabadayı döviz kurlarındaki yükselişin iç pazarı olumsuz etkileyeceğini dış pazar açısından ise Türkiye’nin daha fazla tercih edileceğini söyledi.

Döviz kurlarındaki yükselişin Türkiye’de üretilen mal ve hizmetin yabancılar yönünden çok daha ucuza satın alınabilir hale getirdiğini belirten Oğuz Kabadayı, döviz kurlarındaki dalgalanma ihracatçılar için olduğu gibi turizm sektörüne de çift yönlü etki ettiğini kaydetti. Kabadayı, iç pazarın Türk Lirası’nın değer kaybetmesinden ötürü olumsuz etkileneceğini, yabancı turist açısından bakıldığında ise Dolar ve Euro’nun Türk Lirası karşısında değerinin yükselmesi daha fazla turistin ülkemize gelmesine imkân sağlayacağını belirtti. 2019 rezervasyonları başladı Kabadayı, Türkiye’deki kur dalgalanmalarından dolayı 2019 yılı rezervasyonlarının başladığını söyledi. Özellikle İngiltere pazarında ciddi bir hareketliliğin olduğunu kaydeden Kabadayı, kısa süre içerisinde benzeri hareketliliğin Avrupa pazarına da yansıyacağını söyledi. Döviz yükseldi maliyetler attı Dolar ve Euro’nun Türk Lirası karşısında art arda rekorlar kırmasıyla, kur yükselişinin turizm sektörü gelirleri üzerinde etkisi pozitif olsa da yüksek enflasyon giderlerinin sektörü olumsuz yönde etkilediğine dikkat çeken Kabadayı, turizm sektörünün girdi maliyetlerinin dövize bağlı olarak arttığını kaydetti. Enerji fiyatlarına gelen zamları hatırlatan Kabadayı: “Tüm gıda ürünlerinde dövizdeki artış oranının üzerinde maliyet artışları oluştu. Sezon başında 3.90 TL artı KDV’ye aldığımız patates cipsini bugün 6.90 TL +KDV’ alıyoruz. 84

Dövizdeki artış bir nebze ödemeler dengesine faydası olacaktır” dedi. Oğuz Kabadayı, Turizm sektörünün dövizdeki artış oranında ilave kar etme durumunun olmadığını söyledi. (Halil Öncü)


Futbol yıldızı Ronaldo’ya

otel yatırımı için Antalya’dan davet var

Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Başkanı Davut Çetin, dünyaca ünlü futbol yıldızı Cristiano Ronaldo’yu otel yatırımı için Antalya’ya davet etti.

Dünyaca ünlü futbol yıldızı Cristiano Ronaldo futbol dışında yatırım yaptığı turizm sektöründe 6’ncı otelini geçtiğimiz günlerde Fransa’nın başkenti Paris’te açtı. Pestana CR7 markası ile açtığı 6’ncı otelinin ardından ATSO Başkanı Davut Çetin, Ronaldo’yu sosyal medya üzerinden Antalya’ya yatırım yapmaya davet etti. Mesajında, Antalya’nın dünyanın en güzel destinasyonlarından biri olduğunu ifade eden Başkan Davut Çetin, Ronaldo’nun forma numarası ve 7’nci otelinin olmasının yanı sıra Antalya’nın posta kodunun da 7 olduğunu ve bunun kendisine şans getireceğini belirtti. “Seni Antalya’ya bekliyoruz” ATSO Başkanı Davut Çetin mesajını; “Selam Cristiano! Paris’teki yeni otelin için tebrikler. Eğer bir sonraki otelini dünyadaki en güzel destinasyonlardan biri olan Antalya’da açmayı düşünürsen, bu şanslı bir kombinasyon olacaktır. Antalya’nın posta kodu 7, senin 7’nci otelin ve forma numaran 7. Seni Antalya’ya bekliyoruz” şeklinde paylaştı. Mesajın orijinali: “Hi @Cristiano! Congratulations on your new hotel in Paris. If you’d consider opening your next hotel in Antalya, one of the most beautiful destinations in the world, it would be a lucky combination: 7th hotel & 7 for your shirt number & 7 for Antalya’s postcode … Always welcome” 85


HABER

Turizm öğrencileri neden sektörde çalışmıyor?

Turizm bölümleri arasında doluluk oranı en yüksek olan bölüm; Gastronomi, en düşük olan bölüm; Turizm İşletmeciliği (Turizm İşletmeciliği, Turizm ve Otel İşletmeciliği, Seyahat İşletmeciliği vb.) oldu. SÖZEL ve DİL puan türü ile öğrenci alan bölümlerin doluluk oranı arttı, EA ile öğrenci alan bölümlerin doluluk oranları azaldı.

Turizm Akademisyenleri Derneği (TUADER), 2018-YKS Turizm Eğitimi Raporunu yayımladı. Rapor, TUADER Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Muharrem Tuna, TUADER Üyesi Dr. Öğr. Üyesi Alaattin Başoda ve TUADER Karaman İl Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Serkan Aylan tarafından hazırlandı. Rapora göre, turizm eğitimi için 34.876 kontenjan açıldı, bu kontenjanın %77,9’una aday yerleştirildi ve kontenjanların %22,1’i boş kaldı. Ön lisansa talep daha çok arttı Bölümlerin doluluk oranı, Ön lisansta %83,5 iken lisansta %66,1 oldu. Turizm okullarının önüne geçti Sosyal Bilimler, İktisat, Güzel Sanatlar, Uygulamalı Bilimler gibi Meslek Yüksekokulları, Fakülteler ve Yüksekokullar, %80,8 doluluk oranıyla Turizm MYO’larından, Fakültelerinden ve Yüksekokullardan daha yüksek bir doluluk oranına ulaştı. 86


Diğer turizm okullarını geride bıraktı Turizm Meslek Yüksekokulları, %86,8 doluluk oranına ulaşarak turizm okulları arasında en yüksek doluluk oranına sahip olan okullar oldu. Turizm Fakülteleri %77,5 ve Turizm Yüksekokulları ise %33,3 doluluk oranlarına sahip oldu. Turizm Fakültelerine EA puan türü şoku Turizm Fakültelerinde, SÖZ ve DİL puan türü ile öğrenci alan bölümler doluluk oranlarıyla zirve yaparken, EA ile öğrenci alan bölümlerde sınıflar boş kaldı. Turizm İşletmeciliği bölümlerine ilgi azaldı Açılan kontenjanlara aday yerleştirmeleri açısından %94,6 doluluk oranı ve kontenjanı tam dolan program sayısı açısından %76,7 oranla Gastronomi, turizm bölümleri arasında en yüksek doluluk oranına ve kontenjanı tam dolan en çok programa sahip bölüm oldu. En düşük doluluk oranına sahip bölüm ise %67,4 oranla Turizm İşletmeciliği oldu. Turizm İşletmeciliği bölümü ayrıca, programlarının %50’sini tam dolduramayan ve kontenjanı en çok boş kalan bölüm oldu. Rehberlik bölümleri daha çok ilgi gördü Doluluk oranı, DİL puan türü ile öğrenci alan

Turizm Rehberliği bölümlerinde %94,6 iken, EA ile öğrenci alan Seyahat İşletmeciliği ve Turizm Rehberliği bölümlerinde %38,3 oldu. Lisansta Rekreasyon bölümleri doldu taştı Turizm Fakültelerinin ve diğer fakülte/yüksekokulların Rekreasyon bölümlerine fazladan aday yerleştirmesi yapıldı. Doluluk oranı, %100’ün üzerine çıktı. Öğrencilerin ilgisi azalıyor Ön lisansta % 29,3 oranla Rekreasyon ve %27,5 oranla Rehberlik ve %19,8 oranla Turizm İşletmeciliği, Lisansta ise %66,2 oranla Turizm İşletmeciliği ve %61,7 oranla puan türü EA olan Rehberlik (Seyahat İşletmeciliği ve Turizm Rehberliği) bölümlerine ilgi azaldı. “Sektörün beklentileri temel alınmalı” Konuya ilişkin değerlendirmelerde bulunan TUADER Başkanı ve Hacı Bayram Veli Üniversitesi Turizm Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Muharrem Tuna, turizm sektöründe eğitim ve istihdam ilişkisini ortaya koyacak ciddi bir çalışmaya ihtiyaç duyulduğunu belirtti. Yeni eğitim kurumlarının açılmasında ve kontenjanların belirlenmesinde de sektörün beklentilerinin temel alınması gerektiğini ifade etti.

Mezun olanların %30’u sektörde çalışıyor Günümüzde Türkiye’de sayısal anlamda yeterince eğitim kurumunun bulunduğunu hatırlatan Tuna sözlerine şöyle devam etti: “Artık eğitimde nicelikten artışından nitelik artışına geçmemiz gerekiyor. Eğitim kurumlarının sektör beklentilerine uygun mezunlar vermesi gerekiyor. Özellikle de yabancı dil eğitimi sorunun ivedilikle çözülmesi çok önemli. Ancak bu sadece olayın bir yönü. Günümüzde çalışma koşullarının ağırlığı, imkânların ve ücretlerin yetersizliği, diplomaların değersizliği gibi etkenlerden dolayı, turizm mezunlarının sadece yaklaşık %30’u sektörde çalışmayı tercih ediyor. Kalanlar farklı işlere yöneliyor. Bu da eğitime yapılan yatırımın heba olmasına yol açıyor. Dolayısıyla bu yatırımın boşa gitmemesi ve sektörün daha rekabetçi hale gelebilmesi için eğitimli personel çalıştırmasını teşvik edecek ve zorlayacak önlemlerin alınması gerekli. Aksi takdirde yüksek hizmet bekleyen yüksek gelir grubundaki turistleri çekmemiz mümkün görünmüyor. Eğer eğitim kurumları mezunlarının nitelik düzeyini arttırıp, turizm sektörü de mezunları daha fazla istihdam ederse bu döngüden herkes kazanır. Bu durumda kontenjanlar da boş kalmaz, daha fazla aday turizm programlarını tercih eder.” 87


HABER

AKTOB, Her Şey Dahil

sisteminde standartları belirledi

88

Akdeniz Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliği (AKTOB) Ağustos ayı geleneksel öğle yemeğini Calista Luxury Hotel’de gerçekleştirdi. AKTOB, yemekte 2 yıldır üzerinde çalıştığı “Herşey Dahil Konsepti Standartları”nı turizmcilerle paylaştı.


Akdeniz Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliği (AKTOB) Başkanı Dr. Erkan Yağcı, yemeğin açılış konuşmasında Dünya, Türk ve Antalya turizm verilerinin değerlendirmesini yaptı. Dünyada %6 büyüme Dünyada seyahat eğilimleri, uluslararası ilişkiler, güvenlik ve ekonomi verilere göre değişkenlik gösterdiğini söyleyen Başkan Yağcı, “Destinasyon tercihlerini etkileyen bu eğilimler, dünyada turizm büyümesini etkilemiyor. Geçtiğimiz yıla göre % 6 oranında bir büyüme sözkonusu” dedi. Türkiye’de %29 büyüme Türk turizminde yılın ilk yarısında yaklaşık 19 milyon ziyaretçi ile geçtiğimiz yıla göre % 29 oranında bir artış kaydedildiğini hatırlatan Yağcı, “Tesislerde yapılan geceleme sayıları ise %23 oranında artış gösterdi. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın açıkladığı verilere göre ise turizm gelirleri, ziyaretçi sayılarına paralel bir gelişme göstererek % 30 oranında arttı” şeklinde konuştu.

Antalya’da %76 büyüme Dr. Erkan Yağcı, Antalya’da ise nitelikli bir iyileşmenin söz konusu olduğunu söyledi. Yağcı; “Ziyaretçi sayıları büyürken konaklama ve paket fiyatları da kademeli olarak artış seyrediyor. Fiyatlar bu eğride gittiği takdirde yakın gelecekte 2014 fiyatlarını yakalayabileceğimizi düşünüyoruz. Antalya’da pazarların durumuna baktığımızda ana pazarlarda 2018 OcakTemmuz döneminde Rusya Federasyonu % 26 Almanya’dan ise %34 oranında artış gerçekleşti. Önemli pazarlarımızdan olan İngiltere en büyük çıkışı sağladı, geçtiğimiz yıla göre yılın aynı döneminde % 76 oranında artarak Antalya’daki Pazar payını yaklaşık % 5’e yükseltti. Bir diğer büyük artış kaydeden ülke Polonya’dan % 138 oranında artış gerçekleşti. Bunun dışında Avrupa Pazarı’nın tamamında iyimser hava hakim, geçtiğimiz yıla göre tüm Avrupa ülkelerinden artış kaydedildi” dedi.

89


HABER

Yağcı: “Standartları gösteriyor” AKTOB Başkanı Dr. Erkan Yağcı daha sonra Yusuf Hacısüleyman, Abdullah Durmuş, Hamza Yalçın, Serdar Çavuşoğlu, Hasan Hüseyin Ceylan, Serdar Yücetin ve Cengiz Karabıyıkoğlu’nun katkıları ile hazırlanan Her Şey Dahil Konsepti Standartları çalışmasını turizmcilere anlattı. Her Şey Dahil sisteminin içeriğinin tartışılması gerektiğini belirten Dr. Yağcı, “Her Şey Dahil’i hak ettiği fiyattan satmamız gerekiyor. AKTOB olarak iki yıldır çalışarak standartları gösteren bir çalışma yaptık. Bu çalışmamız, müşteri memnuniyetine farklı bir değer katacağımızı düşünüyoruz” dedi. Hacısüleyman: “İlkesel bir çalışma” Çalışmada büyük emekleri olan AKTOB eski Başkanı Yusuf Hacısüleyman da bu çalışma ile minimum standartları belirlediklerini ifade etti. Hacısüleyman; “İlkesel bir çalışma yaptık. Bu çalışma rehber niteliği taşıyor. Her Şey Dahil kelimesinin gerekliliklerini belirledik” diye konuştu. 3 farklı Her Şey Dahil konsepti Hazırlanan çalışmada Her Şey Dahil üç kategoriden oluşuyor. Sistemi “Standart Her Şey Dahil”, “Orta Her Şey Dahil” ve “Yüksek Her Şey Dahil” olmak üzere üç kategoriye ayıran Her Şey Dahil Konsepti Standartları’nda Kahvaltı Büfesi Standartları, Öğle Büfesi Standartları, Akşam Yemeği Standartları ve İçecek Standartları da belirlendi. Araştırmada Kahvaltı Büfesi Yiyecek Grupları, Öğle ve Akşam Büfesi Sıcak ve Soğuk Yemekler, Öğle ve Akşam Büfesi Tatlılar, Öğle ve Akşam Büfesi Salata ve Soslar, Öğle ve Akşam Büfesi İçecekler de belirtiliyor.

90



HABER

Granada Luxury Belek 30 Ağustos’u rekor denemesi ile kutladı

Antalya’nın önemli turizm merkezi Belek’te yer alan Granada Luxury Belek, 30 Ağustos Zafer Bayramı’nı, rekor denemesi yaparak kutladı. Otelde konaklayan 3 bin misafir aynı anda havuza girerek rekor denemesi yaptı.

Serik’e bağlı Belek turizm merkezindeki Granada Luxury Belek’te, 30 Ağustos Zafer Bayramı etkinlikleri kapsamında misafirlerin de katılımıyla rekor denemesi gerçekleştirdi. 10 bin metrekare büyüklüğündeki havuzda gerçekleştirilen rekor denemesi öncesinde, çeşitli gösteriler gerçekleştirildi. Havuz başında yer alan ‘kule’ diye adlandırılan 3 katlı binaya dev Türk bayrağı asıldı, çeşitli akrobasi ve dans şovları yapıldı. Guinness Rekorlar Kitabı Etkinlik kapsamında 3 bin kişiyle aynı anda havuza en fazla kişinin girdiği rekor denendi. Havuza girenler ellerinde Türk bayrakları ve kırmızı beyaz balonlarla birlikte 10. Yıl Marşı ve İzmir Marşı’na eşlik etti. Otel yetkilileri noter tarafından havuza giren kişilerin sayıldığını ve rekor denemesinin kabul edilmesi için Guinness Rekorlar Kitabı’na başvurulacağını belirtti. Kayıt altına alındı Otelin Genel Müdürü Enis Özsinan, “Bu anlamlı günde otelimizde konaklayan yerli ve yabancı 3 bin misafirimiz aynı anda havuza girdi. Bu rekorumuz, noter tarafından da kayıt altına alındı. Rekor öncesi çeşitli şovlar sunarken, rekor sonrası da kuleye dev bayrağımızı astık” dedi. 92


Pamukkale’de

hedef 5 milyon ziyaretçi

Denizli Turistik Otelciler ve İşletmeciler Derneği (DENTUROD) Başkanı Gazi Murat Şen, Pamukkale’de gece ziyaretlerine açılarak antik alanlarda tarihi gösterilerin yapılması durumunda yıllık 5 milyon ziyaretçi hedefine ulaşılacağını söyledi.

UNESCO Dünya Kültür Mirası’na dahil olarak dünyanın sayılı turizm cazibe merkezleri arasına giren Pamukkale’nin gece ziyaretlerine açılması ve antik alanlarda tarihi-kültürel gösterilerin yapılması durumunda, bölgeyi ziyaret eden yerli ve yabancı turistlerin sayısının önemli ölçüde artacağı belirtildi. Daha fazla turist ağırlayabilir Pamukkale’nin, ören yerleri arasında en fazla ziyaretçiyi almaya devam ettiğini aktaran DENTUROD Başkanı Gazi Murat Şen, 2018 yılında yaklaşık 2,5 milyon ziyaretçiyi Pamukkale’de ağırlayacaklarını fakat Pamukkale’nin bu rakamların üzerinde ziyaretçi ağırlama potansiyeline sahip olduğunu söyledi.

“Antik alanda tarihi gösteriler yapılsın” Hedeflerinin ilk etapta 3 milyona daha sonra 5 milyona çıkarmak olduğunu belirten Başkan Şen, bu hedeflere ulaşabilmek için Pamukkale’nin gece ziyaretlerine açılması gerektiğini ifade ederek, “Antik tiyatroda nitelikli gösterilerin olması gerekiyor. Gelen yerli ve yabancı ziyaretçilerin gece de burada konaklayarak konaklama gün sayılarını iki güne çıkarması gerekiyor. Eğer bu şekilde olursa Pamukkale’deki ziyaretçi sayısının 5 milyona ulaşacağını ve ülke ekonomisine de ciddi bir katkı sağlayacağını bekliyoruz. Bir de biliyorsunuz Platinyum Cennet Cehennem Kapısı var, o da bu yıl Eylül Ekim ayında açılacak. Orada da geçmişe dönük gösteriler yapılırsa bunun da hem yerli ve yabancı misafirler tarafından ciddi anlamda ilgi göreceğini bekliyoruz. Bir de bilindiği gibi İsa’nın 12 havarisinden Aziz Filipus’un mezarı var burada. Buraya gelen Hristiyan din adamları buralara geldiklerinde inanılmaz mutlu oluyorlar ve diyorlar ki ‘Biz buraya elimizi sürdük.’ Dünyadaki mezarı belli olan tek havarinin mezarı Pamukkale’de. Bu Hristiyanlık alemi için de çok önemli. Laodikya Antik Kenti de yedi kiliseden bir tanesinin olmasından dolayı inanç turizmi için önemli. Denizli Pamukkale bölgesi çok ön plana çıkıyor. Bunun yeterli bir tanıtımını yapabilirsek ve geçmişe dönük gösterilerle bunları besleyebilirsek Pamukkale 5 milyon ziyaretçi sayısına mutlaka ulaşacaktır” dedi.

93


HABER

Curio Collection by Hilton

Bodrum’a geliyor

94

Hilton, Türkiye’deki ilk Curio Collection otelini açmak üzere BESA Grup ile anlaştı. Toplam 85 odalı otel, Bodrum’un en özel koylarından Küçükbük’te bulunan BESA Gruba ait The BO Viera yatırımının bir parçası olacak.


Curio Collection by Hilton, Amerika ve Avrupa başta olmak üzere dünyanın en seçkin 18 destinasyonunda, her biri özenle tasarlanmış 67 otelin yer aldığı özel bir koleksiyondur. Bulunduğu lokasyonun yerel dokularını benzersiz bir konfor ile buluşturan Curio Collection by Hilton markası Türkiye’de ilk kez “The BO Vue” ile Bodrum’da yaşam bulacak. Özgün yapısı içerisinde yaşattığı ince detaylarla tasarlanmış mimarisi, yerel ve dünya mutfağından sunduğu özel lezzetleri ve üst düzey misafirperverliği ile “The BO Vue”, Bodrum’un “en”lerine aday olmaya hazırlanıyor. The BO Vue’in tamamıyla entegre olacağı The BO Viera, villa ve rezidanslardan oluşan 330 yaşam ünitesi ile misafirlerine özel plaj, spor merkezi, spa ve diğer tesislerden yararlanma olanağı sunuyor. Otelin 2021 yılında ilk misafirlerini ağırlaması bekleniyor. İmza töreni düzenlendi İstanbul’da düzenlenen imza töreninde BESA Grup Yönetim Kurulu Başkanı Salih Bezci, BESA Grup Yönetim Kurulu Üyesi Efe Bezci, Hilton MENA (Orta Doğu, Kuzey Afrika ve Türkiye) İş Geliştirme Başkan Yardımcısı Carlos Khneisser ve Hilton Türkiye İş Geliştirme Direktörü Nida Sözügeçer ve Hilton Orta Doğu, Kuzey Afrika ve Türkiye Başkanı Rudi Jagersbacher “The BO Vue” ile ilgili bilgi verdiler. BESA Grup Turizm Koordinatörü Yunus Gürkan da imza törenine katıldı. Farklı bir konaklama deneyimi Hilton MENA bölgesi (Orta Doğu, Kuzey Afrika ve Türkiye) İş Geliştirme Başkan Yardımcısı Carlos Khneisser, İstanbul’daki imza töreni sırasında şunları söyledi: “Curio Collection, yatırımcıların lüks oteller için özgün konseptler geliştirmesine ve Hilton

sistemimize entegre etmesine imkan veriyor. Türkiye’nin St. Tropez’i diye anılan Bodrum, seçkin otellere, restoranlara ve beach club’lara ev sahipliği yapıyor. Farklı bir konaklama deneyimi tasarlamayı ve geliştirmeyi taahhüt eden yatırımcıyla birlikte çalışıyor, misafirlerin sürekli gelişen bu gözde destinasyonda en iyi deneyimi yaşamasını amaçlıyoruz.” İki uzman grup Bodrum’da buluştu BESA Grup Yönetim Kurulu Başkanı Salih Bezci, “Türkiye’deki ilk Curio Collection Oteli’nin açılışı bizim için çok heyecan verici bir dönüm noktası” derken şöyle devam etti: “The BO Viera projesi ile büyük bir hayalimizi gerçekleştirmiştik. Şimdi, dünyanın da en önemli tatil destinasyonları arasında yer alan Bodrum’un değerine değer katacak “The BO Vue”, Türkiye’de ilk kez hayata geçiriyor. “The BO Vue”, gerçek bir unutulmaz konaklama deneyimi arayan meraklı gezginlerin Bodrum’daki vazgeçilmez adresi olacağından eminim. Değerli Hilton yöneticilerine, bu lüks markayı Türkiye’ye getirmek için BESA Grup’u tercih ettiklerinden dolayı teşekkür ederim. Alanlarında uzmanlaşmış iki grubun, Bodrum’un daha da gelişmesi için güçlerini birleştirecek olmasından mutluluk duyuyorum.” Sektöre katkı sağlayacak BESA Grup Yönetim Kurulu Üyesi Efe Bezci, “Hilton marka ve standartlarının korunacağı “The BO Vue” otelimiz ile Curio Collection by Hilton’un, sahip olduğu elit konseptle gerek Bodrum’a gerek turizm sektörümüze çok değerli katkılarda bulunacağına inanıyorum. Hilton’un Türkiye’ye ilk kez verdiği markası Curio Collection by Hilton için BESA Grup yatırımını ve güvencesini seçmesinden onur duyuyoruz. “The BO Vue”, Bodrum’un seçkin ve elegant bir adresi olarak vazgeçilmez bir deneyim olacak.

Geleceğe atılan temellerin sağlamlığını gösteren bu iş birliğinin ülkemiz için hayırlı olmasını diliyorum.” Türkiye’de yeni keşiflere imza atıyor Yeni yatırım, halen faaliyette veya yapım veya proje aşamasında olan 100’den fazla tesise sahip Curio markasının büyüyen küresel portföyüne eklenecek. Markanın Türkiye’ye yatırım planlarında İstanbul’daki Rumeli Han ve Armand olmak üzere iki tesis daha yer alıyor.Her biri özenle seçilmiş, taklit edilemeyecek farklı özelliklerde olan ve meraklı olanlara ödül niteliğindeki simge haline gelmiş otellerin yer aldığı CURIO Collection by Hilton markası, dünyada belirli lokasyonlarda bulunuyor. Bulundukları lokasyondaki dokunun birer parçası olan CURIO Collection by Hilton otelleri, şehirlerin ruhunu yansıtan, tam anlamıyla yerel mekânlar olarak göze çarpıyor. Tümü deniz manzaralı Otel, Ege Denizi kıyısındaki Küçükbük’te 1,2 kilometre uzunluğunda kesintisiz bir sahilde konumlanacak. Bodrum havaalanından arabayla bir saatten daha kısa sürede ulaşılabilecek olan otel, bu eşsiz koyu şehir merkezine bağlayan ana yollara da kolay erişim avantajına sahip. 85 odalı ve 180 yatak kapasiteli olarak planlanan The BO Vue’da, odaların çoğunun önünde havuz bulunurken, tümü deniz manzaralı olacak. Sakin bir ortam 150 metrelik büyüleyici bir sahile sahip olan “The BO Vue”, benzersiz mutfak deneyimi ile de elit ve sofistike bir tatili tercih edenlerin gözdesi olmaya aday. Ana restoranın yanı sıra, ala carte restoran da konukların en taze malzemelerle hazırlanmış, Ege mutfağından çıkan yemeklerin tadını çıkarmaları için planlandı. Ayrıca, Café BO ‘Bar, besleyici yemek seçeneklerinin yanı sıra en kaliteli şarap ve kokteyl seçenekleriyle konuklarını gerçekten sakin bir ortama davet edecek.

95


HABER

Otellerdeki fazla gıda ihtiyaç sahiplerine dağıtılacak Proje kapsamında gıda atığı ortalama %40 seviyesinde önlenecek, yılda yaklaşık 266 milyon öğün gıda ihtiyaç sahiplerine ulaştırılabilecek. Türkiye, “Her Şey Dahil Otelcilik” sektörü bu iş birliği ile otellerde müşteri memnuniyetinden ödün vermeden gıda atığını önleyerek hem sosyal, hem çevresel, hem de finansal açıdan sorumluluk sahibi yepyeni bir iş yapış şeklini ortaya koyarak diğer sektörlere de örnek olacak. Finansal zararı önleyecek İş birliği kapsamında, gıda kayıplarının önüne geçilmesi ve tüketilebilir durumdaki gıdaların yeniden

“ 96

Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı’nın seçtiği 9 girişimden biri olan teknoloji girişimi Fazla Gıda A.Ş, Profesyonel Otel Yöneticileri Derneği (POYD) ile gıda atığını önlemek için iş birliği yapacağını duyurdu.

değerlendirilebilmesi amacıyla, önce otellerin yoğun olduğu Akdeniz bölgesinde çalışmalara başlanacak. Bu çalışma ilk etapta hali hazırda üyesi olan “Her Şey Dahil Oteller” tarafından doğru planlama ve atık takibi ile gıda atığı ve atık kaynaklı finansal zararı önleme odaklı olacak. Fazla Gıda bu alanda otellere özel geliştirdiği çözümleri uygulamaya alıyor olacak. Projenin bir diğer önceliği ise kaçınılmaz atıkların değerlendirilmesine yönelik, üye otellerin kullanımına sunulacak olan ve Fazla Gıda tarafından geliştirilen bir teknoloji platformunun kullanılmaya başlanması.


%40 seviyesinde azaltabilecek Fazla Gıda Kurucu Ortağı ve CEO’su Olcay Silahlı, POYD iş birliği ile “Her Şey Dahil Otellerde” gıda atığını kaynağında önlemeye odaklandıklarını belirtti. Bu alanda yaptıkları saha ve teknoloji çalışmaları ile sağladıkları çözümlerin, atığı %40 seviyesinde azaltabileceğini söyleyen Silahlı, bu oranda önlenen atığın ülke ekonomisi için 2 Milyar TL seviyesinde bir tasarrufa tekabül ettiğinin de altını çizdi. Olcay Silahlı, bu tasarrufların yanı sıra “gıda bağışı” yolu ile otellerin ihtiyaç sahiplerine yılda yaklaşık 266 Milyon öğün gıda ulaştırma potansiyelleri olduğunu sözlerine ekledi. Menü planlama ve atık veri takibi Fazla Gıda otellere; doğru menü planlama, atık veri takibi, analiz ve raporlama çözümleri sağlarken, kaçınılmaz fazla gıdalar denetlendikten sonra besin değerleri yerindeyken ve hijyenik koşullarda ihtiyaç sahiplerine ulaştırılacak. İnsan tüketimine uygun olmayan atıklar ise döngüsel ekonomiye katılarak, finansal ve çevresel değer yaratmak için yeni nesil ve çevreci işletmelerin hayvan yemi, biyogaz, bio dizel gibi dönüşüm mekanizmalarına hammadde olarak aktarılacak. Farkındalık yaratılacak POYD Yönetim Kurulu Başkanı Etem Hakan Duran, “POYD iş birliği öncesinde, Regnum Carya ile çalışmaya başlayan Fazla Gıda, gerek Regnum Carya yöneticilerine gerekse sektöre, yenilikçi teknolojilerin konvansiyonel süreçlere entegrasyonu ile yaratılabilecek değer hakkında güven verdi. Bu başarılı örneği takiben, POYD’nin sürdürülebilirlik vizyonun bir iz düşümü olarak başlattığımız Fazla Gıda iş birliğimizin, yeni nesil teknoloji girişimleri ile yapılan projelerin hem sektöre hem de Türkiye ekonomisine ne kadar büyük fayda sağlayabileceğini göstermek adına çok kıymetli olduğunu düşünüyorum, ‘Her Şey Dahil Oteller’ gıda israfını önleme konusunda çok ciddi bir farkındalık yaratma potansiyel ve gücüne sahip” dedi. Yapılan yatırımın 7 katı Etem Hakan Duran, projenin sadece otellerde atığı önlemekle kalmayacağını, aynı zamanda otel müşterilerinin de bu konuda farkındalığının artması için değerli bir iletişim kanalı olacağının altını çizdi. Duran, “Birleşmiş Milletler’in sürdürülebilir kalkınma için ortaya koyduğu 2030 Küresel Hedefleri’nin 12.3’ün maddesinde yer alan gıda atığını %50 oranında azaltma hedefine ulaşmak için biz de üzerimize düşeni yapmaktan büyük mutluluk duyuyoruz. İngiltere’de WRAP’in yaptığı araştırmaya göre, otellerin atık yönetimi için yaptıkları finansal yatırımın geri dönüş oranı, yapılan yatırımın 7 katı.” dedi. 97


HABER

2.1 milyar yaşlı, termal turizmi

5 kat büyütecek

Dünya genelinde yaşlı nüfusun hızlı artışı, sağlık turizminin, özellikle de termal turizmin pazarını giderek büyütüyor. Termal cenneti Türkiye’nin önümüzdeki 30 yılda yaşlı nüfusun artışına paralel termal tesislerinde en az 5 kat büyüme öngörülüyor.

Termal Sağlık ve Turizm Derneği (TESTUD) Başkanı Yavuz Yılık, özellikle gelişmiş ülkelerde yaşlı nüfusun artmasında en önemli etkenin doğurganlıktaki düşüş, tıptaki ilerlemeler ve gelişen yaşam standardının olduğunu belirtti. 2,1 milyara ulaşması öngörülüyor Yılık, dünyanın hızla yaşlanmasıyla kronik hastalıklar başta olmak üzere çok sayıda sağlık sorununa şifa olan termal turizme ihtiyacın daha da artacağını kaydetti. Yapılacak çalışmalar ile önümüzdeki yıllarda şüphesiz en çok kazandıracak sektörlerden birinin termal sağlık turizmi olacağının altını çizen Yılık, şunları söyledi: “Güncel rakamlar dünyada 60 yaş ve üstü 962 milyon kişinin yaşadığını gösteriyor. Bu rakamın 2050’de yaklaşık 2,1 milyara ulaşması öngörülüyor. Yani ülkelerin neredeyse tümü önümüzdeki yıllarda nüfuslarının hızla yaşlanmasına şahitlik edecek. İşte bu noktada termal sağlık turizminin önemi yadsınamayacak kadar büyük olacak. Çünkü kaplıca suları sağlık sorunlarına şifa olmasının yanı sıra, vücutta dinçlik ve yenilenme hissi uyandırmasıyla her zamanki gibi akla gelen ilk yol olacak. Türkiye ise problemlerine çözüm arayışında olan pek çok insanın sağlık turizmi için ilk rotası. Geçen yılın verilerine göre 765 bin turisti merkezlerimizde ağırladık. 98

Son yıllarda hızla gelişen turizm segmentlerinden en önemlisi sağlık turizmi oldu. Turizm pastasında sağlık turizminin 7,2 milyar dolarlık bir payı bulunuyor. Bu payda da termalin önemi çok büyük. Bu büyüme artan yaşlı nüfus ve yükselen refah düzeyi ile hız kesmeden devam edecek. Tahminlerimize göre önümüzdeki 30 yıllık süreçte termal kapasitemiz en az 5 kat büyüyecek.” “Türkiye termalin tek adresi olabilir” Ülkemizin geleceğine en önemli yatırımın termal turizm olduğunu ve bu alanda yapılacak her yatırımın kar marjı oldukça yüksek bir şekilde geri döneceğini de söyleyen Yılık, “Ülkemiz yabancı hastalara verdiği hizmetle dünya çapında göz dolduruyor. Özellikle 60 yaş üzeri kişilerin yoğun ilgisini toplayan termal turizm alanında yapılacak çalışmalarla Türkiye termalin tek adresi olabilir. Finlandiya, Almanya, Macaristan, Japonya, Fransa gibi ülkelerde termal turizmde ciddi yatırımlar var. Bizler de bu ülkeleri baz alarak yatırım ve iyileştirmelerimizi çok acil gerçekleştirmeliyiz. Hatta bu ülkelerden gerekli eğitimi alıp ülkemizde uygulama yoluna gidebiliriz. Biz TESTUD olarak termal sağlık turizminin ülke ekonomisinde etkinliğini artıracak her çalışma için hazırız” diye konuştu.


Çalışan bağlılığı için en önemli faktör ne?

Great Place to Work Türkiye, İnsan Kaynakları Yönetimi ve Yönetici Anketi sonuçlarını açıkladı. Bulgulara göre, çalışan bağlılığı açısından en önemli faktörler ücret ve yan haklar.

Sektör ayrımı olmadan tüm ölçekteki şirketlere mükemmel iş yeri kültürü inşa etmeleri konusunda destek veren araştırma ve danışmanlık kuruluşu Great Place to Work, İnsan Kaynakları Yönetimi ve Yönetici Anketi sonuçlarını açıkladı. Türkiye özelinde yapılan anket, 48’i insan kaynakları üst düzey yöneticisi olmak üzere 92 katılımcı ile gerçekleştirildi. Ankete göre, İK fonksiyonunun stratejik önemi artmaya devam ediyor. Katılımcıların % 63’ünün işveren markasını güçlü bulduğu sonuçlara göre, şirketlerinin sosyal etkisinin olduğunu düşünenlerin oranı %66. “İşveren markası sorumluluğu kimde?” sorusuna katılımcıların % 52’si İK derken,% 21’i CEO,% 17’si ise pazarlama yanıtını verdi.

Yapay zekâ çalışanların rollerini değil, işlerini devralacak İnsan kaynakları yöneticilerinin % 85’ine göre göre, şirket liderlerinin gözünde İK’nın güvenilirliği ve etkisi artmış durumda. “Etik dışı davranışlar ve mobbing konusunda çalışanların seslerini duyurabilecekleri mekanizmalar var” diyen katılımcıların oranı %67. Ankette ortaya çıkan ilginç bir bulgu ise yapay zeka ile ilgili. İK yöneticilerin % 59’una göre yapay zekâ çalışanların rollerini değil, işlerini devralacak. Destek tahtını ücrete ve yan haklara bıraktı Katılımcıların “Çalışan bağlılığı açısından en önemli 5 faktör nedir?” sorusuna verdikleri yanıtlarda ilk sırayı ücret ve yan haklar aldı. Geçen yıl yapılan araştırmada ilk sırada yönetici desteği yer alıyordu. İkinci sırada bağlı olunan yöneticinin desteği, üçüncü sırada ise çalışanları etkileyen kararlarda hakkaniyet hissini sağlamak yer alıyor. Yönetime güven dördüncü, pozitif takım atmosferi ise son sırada yer alıyor. Güven ve hakkaniyet duygusu, çalışan bağlılığını güçlendiriyor Örgütsel etkinlik açısından en önemli 3 faktör sıralamasında yetenek yönetimi ilk sırada yer alıyor. Sürekli gelişim odaklı düşünce ikinci, finansal performans ise üçüncü sırada. İnsan Kaynakları yöneticilerine göre, çalışanların yöneticileri ile iletişim kurabilecekleri, kendilerini açıkça ifade edebilecekleri bir ortamda çalışmaları, pozitif takım atmosferi öncelikli alanlar olarak görülüyor. 2020’nin gündem maddesi dijitalleşmek Katılımcıların 2020 yılı ile ilgili değerlendirmelerine göre, sosyal medyayı da kapsayacak şekilde tüm süreçlerin dijital hale getirilmesi daha öncelikli hale gelecek. Dijital dönüşümün yoğun olarak etkilediği sektörler başta olmak üzere şirketlerin tamamında müşteri beklentilerine anlık yanıtlar verebilecek ve üretkenliği artıracak çevik yapılar dizayn etmek daha çok önem kazanacak. 99


HABER

Temiz oteller

daha fazla kazanıyor

100

Eczacıbaşı Profesyonel, turizm sektörüne ışık tutacak bir araştırmaya imza attı. Araştırmaya göre hijyeni ilk sırada tutan tatilcilerin yüzde 78’i temizlik standartları daha iyi olan bir otele fazla ücret ödemeyi kabul ediyor. Otel, motel ve pansiyon gibi alanlarda konaklama yapan tatilciler pek çok seçeneği göz önünde bulunduruyor. Eczacıbaşı Profesyonel, otellerde konaklayanların hijyen beklentilerini anlamak ve hijyen algılarını ölçümlemek üzere bir araştırma gerçekleştirdi. İstanbul, Ankara ve İzmir’deki otellerde konaklayan 18 – 65 yaş aralığındaki tatilcilerin katılımı ile yapılan soru-cevap çalışmaları sonrasında, turizm sektörüne yön verecek sonuçlar ortaya çıktı.

En önemli kriter “oda hijyeni” Araştırmaya göre, tatilcilerin yüzde 48’i konakladıkları odanın hijyeninin en önemli kriter olduğunu vurguluyor. Bu durumu yüzde 21 ile restoran hijyeni, yüzde 17 ile ortak alan hijyeni takip ediyor. Hijyen standartlarının yüksek olduğu 5 yıldızlı otellerde dahi sıralama değişmiyor. Konaklanan odada tatilcilerin en hassas oldukları konu ise “çarşaf ve battaniyelerin” temizliği.


Hijyende işi şansa bırakmıyorlar Araştırmaya göre; her 4 kişiden biri bugüne kadar otellerde hijyen problemleri ile ilgili ez az bir sorun yaşamış. Durumun etkisiyle, pek çok tatilci konakladıkları otelde kendi hijyen tedbirlerini almadan edemiyor. Örneğin; tatilcilerin yüzde 76’sı odadaki klozeti kullanmadan önce kendileri de temizliyorlar. Yüzde 69’u odadaki bardakları yıkamadan kullanmıyor, 5 yıldızlı otellerde dahi tatilcilerin yüzde 55’i kullanacağı tüm havluları yanına getiriyor. Tatilcilerin yüzde 56’sı ise banyo kullanımında terlikle küvete giriyor. Koku en hassas noktalardan birisi Tatilcilerin büyük kısmı için bir odaya sigara kokusunun sinmiş olması ciddi bir rahatsızlık kaynağı. Hatta, konaklayanların yüzde 7’si kötü kokan bir oda karşısında oteli terk edeceğini söylüyor. Kanalizasyon kokusu, ıslak havlu kokusu otelde konaklayanların en çok dikkat ettiği diğer konular arasında yer alıyor. Tatilcilerin oteli terk etmelerinde etkili olabilecek bir diğer önemli neden ise odadaki halıların kokması. Otellerde klozet kapak örtüsü Ortak alan tuvaletlerinde klozet kapak örtüsü olmaması tatilcileri en çok rahatsız eden konuların başında geliyor. Kapak örtüsü olmaması durumunda tatilcilerin yüzde 41’i tuvaleti kullanmadığını beyan ederken; yüzde 34’ü ise tuvalet kağıdı sermekte çözüm buluyor. Otellerde el kurulamak için ise en çok kağıt havlu tercih ediliyor. Daha yüksek ücreti hak ediyor Araştırma sonuçlarına göre, tatilcilerin yaklaşık yüzde 70’inin tesis seçimleri üzerinde bir otelin temizlik standartları açısından belirli aralıklarla denetlenmesi önemli rol oynuyor. Otellerde konaklayanların yüzde 78’i temizlik standartları ortalama tesislerin daha üzerinde olan bir otele daha fazla ücret ödemeye razı olduğunu söylüyor. 101


HABER

Cumhurbaşkanı

Erdoğan istedi, Ayder Yaylası değişecek

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Ayder’i kirlettik, rezil ettik” çıkışıyla gündeme gelen Rize’nin ünlü turizm merkezi Ayder Yaylası için harekete geçildi. Ayder Yaylası’nda, TOKİ öncülüğünde 5 bakanlığın ortaklaşa uygulayacağı ve yaz sezonu sonunda başlayacak Kentsel Dönüşüm Projesi’nin ayrıntıları ortaya çıktı.

Rize’nin Çamlıhemşin ilçesinde bulunan Ayder Yaylası, 1987 yılında Bakanlar Kurulu kararıyla ‘turizm merkezi’ ilan edildi. Aynı zamanda belediye mücavir alanı olan ve doğal güzelliğiyle öne çıkan yaylada, bu tarihten sonra gelişigüzel yapılaşma başladı. 1994 yılında ‘milli park’, 1998’de ise ‘doğal sit alanı’ ilan edilerek, korumaya alınan Ayder, 2006 yılında da Bakanlar Kurulu kararıyla ‘kültür ve turizm koruma gelişim bölgesi’ ilan edildi. 1998’de doğal sit alanı olan yayla için 2 yıl içinde ‘koruma amaçlı imar planı’ oluşturulması gerekiyordu; ancak aradan 20 yıl geçmesine rağmen halen imar planları hazırlanmadı. 158 bina için yıkım kararı var Koruma planlarının uygulanması halinde yapılaşma tipi ve yoğunluğunun ancak projeler dahilinde yapılabileceği Ayder Yaylası’nda, her geçen gün yapılaşma arttı. Kaçak ve beton yapıların inşa edildiği yayla ile çevresinde yüzlerce kişi, kaçak yapılaşmayla ‘sit alanları ve milli park yasalarına muhalefet’ten yargılandı. Çamlıhemşin Belediyesi Meclisi’nce Ayder Yaylası’ndaki 290 yapıdan 158’i ile ilgili kaçak ve ruhsata aykırı olduğu gerekçesiyle yıkım kararı alındı. Kaçak ve ruhsata aykırı yapıların yıkılması için ‘Kamu İhale Kanunu’nun ilgili maddesi uyarınca hizmet alım yoluyla açık ihaleye çıkıldı; ancak yıkım ihalesine katılan firma olmayınca kaçak yapılar yıkılamadı. Yeni Ayder için proje hazır Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Ayder’i kirlettik, rezil ettik” çıkışıyla gündeme gelen ünlü turizm merkezi Ayder Yaylası için harekete geçildi. Ayder Yaylası’nda, Toplu Konut İdaresi (TOKİ) öncülüğünde, 5 bakanlığın ortaklaşa uygulayacağı Kentsel Dönüşüm Projesi hazırlandı.

102


Daha bilinçli işletmecilik yapılırsa bölgeye dünyanın her yerinden müşteri çekeriz. Bu konuda beklentileri de proje bitimin ardından en iyi şekilde karşılayacağımızı düşünüyorum” dedi. Ayder Yaylası Ayder Yaylası, Çamlıhemşin ilçesinin 19 kilometre güneydoğusunda, 1350 metre yükseklikte yer alıyor. Fırtına Deresi boyunca eşsiz doğal güzellikler izlenerek ulaşılan Ayder Yaylası, çevresini saran çam ormanları, şelaleler, yöresel mimarideki evler, çiçekler ve bu çiçeklerden elde edilen bal ve şifalı kaplıcayla sırtını Kaçkarlar’a dayamış, çam örtülü yamaçlarla kaplı bulunuyor. Yaz aylarında yerli- yabancı turistler, 55 derece sıcaklıktaki şifalı kaplıca suyundan yararlanıyor. Kaplıca suyunun romatizmal ve iç hastalıklar ile kadın ve cilt hastalıklarına iyi geldiği belirtiliyor. Yaylada trekking, cip safari, foto safari, kampçılık, dağcılık gibi birçok turizm aktivitesi de yapılıyor.

Yeni projeyle otopark, otel ve pansiyon alanları, seyir terasları, günübirlik eğlence alanları, çadır ve kamp bölgeleri ile giriş- çıkış noktaları belirlendi. Yaylaya ulaşanlar, 750 kapasiteli katlı otoparka araçlarını bıraktıktan sonra seyir terasına ulaşacak. Ziyaretçiler, buradaki trambüslerle yayla merkezine ulaşacak. Ulaşım sorununa çözüm olarak yaylanın alt kodunda çift yönlü yeni yol yapılacak. Ayder Yaylası ve civardaki Ausor, Hüser ve Kavron yaylalarına gitmek isteyenler, bu yolu kullanacak. Yaylaya araç girişi sınırlandırılacak. Yaylada dikey yerine en fazla 2 katlı yatay yapılar inşa edilecek. Uygulanacak yeni modelle altyapı ve ulaşım sorunlarının çözüleceği yaylayla ilgili ‘imar kirliliği’ tartışmaları da son bulacak. Yayladaki otel, pansiyon, restoran ve ev sahipleri de projeye destek veriyor.

Projeyi heyecanla beklediklerini belirten Sarı, “Gelen uzmanlar bizleri ve Ayder Yaylası’nda yaşayan işletme sahiplerini dinlediler. Burada bizim beklentilerimizi heyete anlattık, onlar da bunları not aldılar. TOKİ, Ayder’i yenileme ve koruma projesi yapıyor. Gelecek nesillere en iyi şekilde aktarılması için yapılan bir projedir. Vatandaşımız bu projeye destek veriyor. ‘Yeni Ayder’ projesi bölgeye imaj ve kalite kazandıracaktır. Bununla birlikte daha iyi bir hizmet verilecektir.

Vali Bektaş: “Örneği olmayacak” Rize Valisi Erdoğan Bektaş, Ayder Yaylası’nda kimsenin sevmediği görüntü oluştuğunu belirtip, buna çözüm olarak TOKİ’nin güzel proje ortaya çıkardığını söyledi. Yıl sonunda Ayder’e ilk kazmanın vurulacağını kaydeden Bektaş, “Ayder, ülkemizde çok da örneği olmayan bir yayla amaçlı kasaba görünümüne kavuşacak. Projeden umutluyuz; ama yalnız başına bu bir çözüm değil. Mevcut yoğunluğu bölgedeki diğer alanlara yaymak gerekiyor” diye konuştu. Bölge imaj ve kalite kazanacak Ayder Çevre ve Turizm Derneği Başkanı Erdal Sarı ise ünlü turizm merkezi Ayder Yaylası için hazırlanan kentsel dönüşüm çalışmalarına yöre halkının da sıcak baktığını söyledi. 103


HABER

Yapay zeka ile

turizmde dönüşümün 5 örneği

Arya Akademi Eğitim, İletişim ve Danışmanlık Kurucusu Dr. Müh. Gülay Savaş, turizm sektöründe yapay zeka ile modern müşterinin beklentilerini karşılayacak 5 yol haritası hakkında ipuçları verdi.

Yapay zekanın aslında yeni bir teknoloji olmadığını ifade eden Dr. Müh Gülay Savaş, şunları söyledi: “Yapay zeka esasında yeni bir teknoloji değil. Konu yeni gibi görünüyorsa, bunun nedeni, gerekli verilerin / datanın ancak yeni yeni yeterli miktarda toplanıp dijitalleştirilerek, makine öğrenmesi, veri analizi ve veri madenciliği vb. metotlarla birlikte uygulanabileceği bir potansiyele ulaşmasıdır. Tüm endüstriler gibi turizm sektörü de artık gelişen teknoloji ve yapay zeka uygulamaları ile başka bir boyuta doğru ilerliyor.” Yapay zekayı akıllıca nasıl kullanacağız? Yönetim Danışmanı & Eğitmen Dr. Müh. Gülay Savaş, şunları anlattı: “Turist açısından baktığımızda; seyahat planları yapılmasının ve deneyiminin yaşanmasının bile şekli, şemali değişti. Artık, elimizde rehber kitaplarla, önce gittiğimiz ülke yada şehirde önce “informasyona” uğrayarak, dolaşan bir toplum değiliz. Ne seyahat acenteleri aracılığıyla rezervasyon yapıyoruz; ne fotoğraf çekip, bastırıp, albümlere koyuyoruz, ne de informasyonlara uğruyoruz. İhtiyacımız olan her şeye artık teknoloji, hatta en basitinden elimizdeki cep telefonları üzerinden ulaşıyoruz. Hepimiz bir takım aplikasyonlar üzerinden rezervasyon ve tatil programları yapıyoruz, Instagram’da tatil fotoğrafları yayınlıyoruz. Twitter ve Facebook’ta gecikmeli uçuşlardan şikayet ediyoruz. Gittiğimiz yerde aradığımız bir şey varsa, Google’a soruyoruz. Yani tek muhatabımız teknolojidir. Turizm firmaları açısından baktığımızda ise; artık keşfedilen yeni destinasyonlar ve yeni gezgin profilleri ile artık müşterilerinin neredeyse tüm beklentilerine karşı son derece esnek olmaları gerekiyor. Müşterilerine sadece, kaldıkları süre boyunca, konaklama sırasında ve sonrasında değil; yolculuklarının her aşamasında, eşlik edecekleri yenilikçi hizmetleri sunmaları gerekmektedir. Şu anda bile turizm sektörü profesyonellerine yönelik, mevcut veri zenginliği ile çok sayıda teknoloji ve tavsiye uygulaması bulunmaktadır.

104


Amaç, turizm sektöründeki profesyonellerin çalışmalarını basitleştirerek, güçlü araç ve teknolojilere yapay zekayı da ekleyerek, uzmanların üretkenliğini desteklemek ve firmaların kâr ve müşteri memnuniyeti açısından önemli bir fark yaratmalarını sağlayacak çözümler üretmektir. Ama sorulması gereken soru şudur: Yapay zekayı akıllıca nasıl kullanacağız?” Turizm’e nasıl uygulanır? Yapay zekanın katma değerinin turizme uygulanması konusuna değinen Gülay Savaş, “Özelleştirme ile yani kişiye özel alternatiflerin sunulması ile uygulanır. Müşterilere aynı tiplerdeki seyahatlerde, aynı deneyimleri yaşatmaktan ziyade, yapay zeka yardımı ile farklı ürün/hizmet önerileri getirerek; turistlerin isteklerini, alışkanlıklarını ve tercihlerini karşılayacak deneyimleri yaşama olanağı sağlanır. Yapay zeka, bir veri havuzunu anlamlı kılmaktadır. Müşterinin neyi aradığını, satın aldığını ve sevdiğini öğrenerek, özelleştirilmiş ve hedeflenmiş teklifler oluşturmayı mümkün kılar. Günümüzde yapay zeka ile bilişsel sistemler; doğal dilde etkileşime girebilir, coğrafi yerelleştirilmiş içerikle geliştirilmiş çok sayıda yapılandırılmış ve yapılandırılmamış veriyi işleyebilir ve her etkileşimden de öğrenebilir. Yapay zeka ile bu sistemler, Big Data sayesinde, akıllı hedef, müşteri deneyiminin kişiselleştirilmesi ve sadakatinin artması gibi başlıklarda doğru analizin yapılması ve pazarlamanın sağlanması gibi, sektör için stratejik konuların geliştirilmesinde hızla daha çok gerekli hale gelecektir” diye konuştu.

Yapay Zeka (AI) ve analiz yeteneklerine ihtiyaçları vardır. Yapay zeka ile büyük verileri işleyerek, her bir yolcunun tercih ettiği (uçuşta ya da konaklama tercihlerinde koltuk yeri gibi) akıllı tahminleri yapmak ve bu bilgileri hızlı ve rahat bir şekilde beklentileri karşılayan rezervasyonlara dönüştürmek mümkündür. Özellikle iş seyahatinde olanlar, bu sanal asistan hizmetinden kolaylıkla faydalanabilir. Çünkü sık ve tutarlı bir şekilde seyahat ederler. Bu zaman tasarrufu da, iş seyahatleri için önemli bir öncelik olan para tasarrufu anlamına gelir.

kullanım alanını deneyimliyorlar. Hilton otelleri bir adım daha ileri giderek, check-in sırasında konuklara yardımcı olan ve yerel cazibe merkezleri ve yapacakları şeyler konusunda tavsiyede bulunan “Connie” adında gerçek bir robot ile hizmet vermeye başladı. Otel resepsiyon masasında duran küçük bir robot olan Connie, ziyaretçilerle etkileşimde bulunmayı ve onlara kişiselleştirilmiş bir deneyim sağlamayı öğreniyor. Ayrıca, müşterilerin ihtiyaç duydukları cevapları almasına yardımcı olmak için WayBlazer’in seyahat bilgilerine de erişebiliyor.

3- Uygun Ulaşım Uber ve Bla Bla Car gibi araç kiralama hizmetleri, birçok yönden toplu taşımayı yeniden tanımladı. Taksilerin popülaritesini azalttı ve talep üzerine sunulan taşımacılık hizmetlerinin rahatlığını sağladı. Kendi kendine giden otomobiller, otomobillerdeki bir sonraki büyük adım olsa da, bazı şehirler tıkanıklığı azaltmak için daha çevre dostu çözümlere odaklanıyor. Büyük verileri ve yapay zekayı kullanarak, İspanya’daki şehirler giderek artan nüfus ve turistlerin barış içinde bir arada yaşamalarını sağlamak için çalışmalar yapıyor.

5- Big Data Yapay zekanın kullanılabilmesi için büyük verilere öncelikle ihtiyaç duyulduğunun altını çizmiştik. Gerekli veri olmadan yapay zeka çalışamıyor ve öngörülü istatistikler, analizler yapamıyor. O yüzden tüm sektörlerde, bilgi teknolojileri yani yazılımların da yardımıyla önce veri toplamamız lazım ki, geleceğe yönelik tahminlerde bulunabilelim. Küba örneğine bakacak olursak, ABD ile olan ilişkilerini çözmesi, turizmi izlemek ve ülkenin geleceğini planlamak için büyük veri ve yapay zeka ile ilgileniyor. Küba’nın internet altyapısı modern standartlara uygun olmasa da, hükümet halihazırda sosyal medya, oteller ve turistik destinasyonlardan bilgi topluyor ve ülkede ek turizmi teşvik etmede faydalı olabilecek stratejiler üretmektedir.

4- Robotik Konsiyerjler Hipmunk, Expedia, Skyscanner ve Cheapflights gibi markalar da müşteri hizmetleri için Yapay Zeka

Turizmde 5 yapay zeka uygulaması 1- ChatBotlar Expedia gibi çevrimiçi seyahat acenteleri, müşteri hizmetleri için yapay zekayı aktif olarak kullanıyorken, Booking.com online seyahat aramalarını otomatikleştiren bir sohbet aracı başlattı. Expedia, müşterilerinden rezervasyon değiştirmek için kaç kişinin aradığını hatırlatıyor, yapay zekayı kullanarak bu süreci kolaylaştırıyor. Gelecekte, kullanıcıların herhangi biriyle konuşmak zorunda kalmadan (yani çağrı merkezi olmadan) ya da web sitesine giriş yapmadan, bir rezervasyonu değiştirmek ya da iptal etmek için, kullanıcılar, işlemlerini chatbotlar üzerinden kolayca gerçekleştireceklerdir. 2- Benzersiz Tercihleri Öğrenme Seyahat planlamasında, yalnızca bir hedef, uçuş ve konaklama seçmekten çok daha fazlası vardır. Gezginler, benzersiz tercihlerini temsil eden her türlü küçük kararlar alırlar. Sanal asistanlar, akıllı seyahatin geleceği olabilir, ancak oraya ulaşmak için karmaşık 105


HABER

75 elit oyuncu

Belek’te mücadele edecek

Antalya-Serik’e bağlı Belek Turizm Merkezi’nde düzenlenecek Turkish Airlines Open Golf Turnuvası’na dünya çapında 75 elit oyuncu katılacak. Geçen yılın şampiyonu Justin Rose’un turnuvaya katılacağı Tiger Woods’un gelebilmesi için de girişimler sürüyor.

Belek’teki Regnum Carya Golf Kulübü kasım ayında bu yıl 6’ncısı düzenlenecek turnuvada bir kez daha dünyanın en iyilerini ağırlayacak. Geçen yılın şampiyonu Justin Rose, unvanını korumak için Belek’e gelecek. İngiliz oyuncu geçen günlerde Türkiye Golf Federasyonu yetkilileriyle bir araya gelerek katılımıyla ilgili protokole imza attı. 1-4 Kasım tarihlerindeki dev turnuvaya Tiger Woods’un gelmesi için ise görüşmeler sürüyor. Tiger Woods gelmesi halinde… Golf Federasyonu Başkanı Ahmet Ağaoğlu, Tiger Woods’un yeniden Antalya’ya gelebileceğini söyledi. Ünlü oyuncunun bu yıl yeniden turnuva ritmini yakaladığını belirten Ağaoğlu, ABD’li oyuncunun gelmesi halinde turnuvanın medya görünürlüğünün hatırı sayılır miktarda artacağını savundu. Sahaya çıkma şansı yakalayacaklar Avrupa Turu’nun Rolex Series kapsamındaki sekiz organizasyonundan biri olan 7 milyon Dolar toplam ödüllü Turkish Airlines Open, 2013- 2015 yılları arasında Montgomerie Maxx Royal Sahası’nda düzenlenmişti. 2016 yılından itibaren Regnum Carya Golf Kulübü’nde düzenlenen turnuvada bu yıl da 75 elit oyuncu mücadele edecek. Dev organizasyonda önceki yıllarda olduğu gibi üç Türk oyuncu da wild card ile sahaya çıkma şansı yakalayacak.

106


Fikret Öztürk’ün Yönetim Kurulu Başkanı olduğu Bodrum Golf Kulübü’nün ‘Başkanlık Turnuvası’ ile ‘Regnum Golf & Country Club Bodrum Açılış Turnuvası’, hafta sonu Regnum Golf & Country Club Bodrum sahasında gerçekleşti. Programda Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Ersoy da yer aldı. Çavuşoğlu ve Ersoy Üç günde 330 golfçunun sahaya çıktığı turnuvanın galibi Recep Turan olurken, ikinciliği İsmail Erdoğan, üçüncülüğü Mehmet Kazan aldı. Kazananlara ödüllerini Bakan Çavuşoğlu ile Bakan Ersoy verdi. Turnuva törenine Muğla Valisi Esengül Civelek, Bodrum Kaymakamı Bekir Yılmaz, Golf Federasyonu Başkanı Ahmet Ağaoğlu, Kıbrıs Golf Kulübü Başkanı Soner Yetkili, daire müdürleri ve sivil toplum temsilcileri de katıldı.

Ödülleri

Çavuşoğlu ve Ersoy verdi

Bodrum Golf Kulübü Başkanlık Turnuvası ve Regnum Golf & Country Club Bodrum Açılış Turnuvası, haftasonu Regnum Golf & Country Club Bodrum sahasında gerçekleşti. Ödülleri Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile Turizm Bakanı Mehmet Ersoy verdi.

12 ay turizm hedefi Ödül töreninde konuşma yapan Vali Esengül Civelek, “Ülkemizin golf ve turizm yatırımlarında öncü Öztürk Şirketler Grubu’nun Bodrum’da hayat bulan yeni yatırımlarının hayırlı uğurlu olmasını diliyorum. Dünya çapında turnuvalara ev sahipliği yapacak uluslararası nitelikteki golf tesisleriyle birlikte diğer yatırımlarını Muğlamıza kazandıran değerli Öztürk ailesine teşekkür ediyorum. Gerçekleştirilen yatırımlar turizmde güçlü bir potansiyele sahip Muğlamızın turizmdeki marka değerini yükseltecek, turizmi 12 aya yayma hedefimize katkı sağlayacak” dedi.

107


HABER

Turizm dünyasını

güldüren adam

Türk turizmi diğer sektörlere oranla çok daha renkli ve yaratıcı karakterler çıkartmakta oldukça başarılı. Mesleğin yapısından olsa gerek, icracılarına farklı yeteneklere sahip olmaları konusunda sınırsız imkanlar sunmakta. Eski otelci şimdilerin ise Motivasyon Atölyesi ustası Emir Hepoğlu da bu ilginç isimlerin başında gelenlerden.

Kendisine atölye ustası diyen Emir Hepoğlu yaklaşık 10 yıl önce kurduğu Motivasyon Atölyesi ile başta turizm sektörü olmak üzere birçok farklı iş kolunda oldukça keyifli ve eğlenceli çalışmalar yapmakta. Hepoğlu, Tourism Today’in soruları ile Motivasyon Atölyesi’nin tam olarak içeriğini ve kapsamını anlattı. Motivasyon Atölyesi’ni neden kurdunuz? Motivasyon Atölyesini bir ihtiyaç tespiti üzerine tasarladım. Turizm sektörü tüm küresel krizlere ve sıkıntılara rağmen önlenemez yükselişini sürdürmekte. Her türlü olumsuzluğa rağmen Türk Turizmi çabuk toparlanma refleksini geliştirdi. Çok profesyonel yatırımcı ve yöneticilerimiz var. Eskisinden daha çabuk birleşebiliyor ve ortak akıl üretebiliyoruz. Bu da rakiplerimizden çok daha hızlı hareket etmemize olanak sağlıyor. Ancak tüm bu iniş ve çıkışlar sadece yatırımcıyı ve sektör erklerini etkilemiyor tabiî ki. Turizm çalışanı hem ekonomik hem de psikolojik açıdan herkesten çok daha fazla olumsuz olarak etkilenmekte. Temel olarak bu kesimin motivasyonunu olumlu yönde etkileyecek iki ana unsur var. İlki daimi iş olanağı, ikincisi ise ev ekonomisinin sekteye uğramaması. Şehir otelciliği haricinde 12 ay turizm ve beraberinde iş imkanı hala tartışılan bir konu. 30 yıldan uzun bir süredir konuşulduğu içinde yakın zamanda çözülecek gibi durmuyor. Bu nedenle çalışan motivasyonunu her daim yüksek tutmak için farklı çözümler üretilebileceği konusunda biraz kafa yormak gerekiyordu. Bu konunun pek dokunulmamış olduğunu görünce de hiç beklemeden çalışmalar başladım. Neden Atölye? Babamın İstanbul’da Karaköy ve Tarlabaşı semtlerinde atölyeleri vardı. Büyük fabrikalar ve işletmeler için havalandırma sistemleri imal ediyordu. Her sömestr de bu atölyelerde çay servisi yaparak ve getir götür işlerine bakarak hayatı öğrendim ve insanları tanıdım. Atölye kültürünün samimiyetini ve keyfini burada tattım. Elbette bahsettiğim bu iki önemli semtte yaşayan renkli karakterlerin kişisel gelişimimdeki önemlerini de atlamamak gerekir.

108

Dolayısı ile Atölye ortamı yaratıcılık için idealdir, elinizdeki malzeme ve ekipmanla olmayanı var edersiniz, ortaya çıkan ürünle mutlu olur gururlanırsınız ve tüm bunları ekip olarak gerçekleştirirsiniz. Benim Motivasyon Atölyemde ki ana tema da olduğu gibi kaynaşmayı sağlar ve sarsılmaz temeller kurarsınız. Ardından ise koşarak BAŞARI size gelir. Motivasyon Atölyesi nasıl çalışır? Motivasyon temel de bireylerin belirli bir amacı gerçekleştirmek üzere kendi arzu ve istekleri ile davranmaları sürecidir (retorya). Benim yapmaya çalıştığım ise bireylerin öncelikli olarak sarsılmaz bir takım ruhu yaratmak adına birlikte çalışmaları, ekip olabilmeyi öğrenebilmeleri ve ardından ortak hedefe doğru istikrarlı ve kararlı bir şekilde yol almalarını sağlamaktır. Atölyenin içerisinde birkaç farklı program mevcut. Üst düzey yöneticiler için her işletmeye farklı olarak ‘’Team Building’’ programı tasarlıyoruz. Bu kesimde karşımıza çıkan en önemli sıkıntı EGO ya bağlı çatışmalar ve bunun sonucunda taraflardan birinin ya da her iki tarafında hırsla işi baltalama noktasına gelmesi. Orta düzey yöneticiler için “Motivasyon Artırma Teknikleri” programı ve bununla beraber birlikte başarmayı ve ortaya keyifli bir ürün çıkarmayı teşvik eden “Graphic Facilitation Workshop” yapıyoruz. Burada da en önemli sorun yöneticinin ekibinin motivasyonunu yüksek tutmakta zorlanması ya da bu konuya yeterince eğilmemesi. Diğer tüm ekip için de meşhur “Motivasyon Atölyesi” farklı sürelerde ve kişi sayılarında gerçekleşiyor. Programın başında yaptığım konuşmada katılımcılara, dışarıyı bir kaç saatliğine unutmalarını, işin ve operasyonun asla bitmeyeceğini, bu döngünün sürekli devam edeceğini, bana ve salona konsantre olmalarını, kısa bir süre için çocukluklarına geri dönmeye hazır olmalarını belirtiyorum. Bu çalışmalara ek olarak “Doğa Atölyesi” ve “Orman Banyosu” gibi çevre farkındalığı temalı programlarda mevcut. İnteraktif bir atölye istemeyip sadece dinleyelim ve gülelim şeklinde talep de bulunan kalabalık gruplar için ise Talk Show tadında “Business Show” çalışmamız mevcut.


Çalışanlarının motivasyonunu artırmak isteyenlere önerileriniz nelerdir? Lider olabilmek çok önemli. İyi ve sözü dinlenir bir lider olabildiğiniz takdir de tabiri caizse dağları yerinden oynatabilmeniz gayet olası. Ekibi ile eğlenemeyen, paylaşamayan, temas edemeyen hiç kimse iyi bir liderlik örneği gösteremez. Atölye içerisinde bazı oyunlarım var, liderin önemini ve gücünü ortaya çıkaran. Kırmızı Koltuk bunların başında gelmekte. Yöneticiyi sahneye alıyor kırmızı koltuğa oturtuyor ve salondaki herkesin ona mektup yazmasını istiyorum. Memnuniyet, şikayet, istek ya da öneri hepsi toplanıyor ve kendisine teker teker okumak üzere teslim ediliyor. Kendine güvenen, özgüven sahibi ve cevabı hazır olan her yönetici bunları sırası ile cevaplıyor ve çalışanları rahatlatıyor. Sahne korkusu olan, hata yapacağını düşünen, kötü yorum alacağını bilenler ise toplantıları olduğunu bahane edip salona bile gelmiyorlar. Özet olarak yöneticinin liderlik vasıflarına sahip olması ekibe güç verir ve motivasyonlarını artırır. Zira her daim arkalarında bir güç olduğunu hissetmek ister çalışanlar. Mangal partisi, voleybol ya da futbol turnuvası, tavla müsabakası, personel gecesi vb aktiviteler motivasyon artırıcı etkinlikler olmaktan çıktı artık. Devir değişti, bu tespiti yapmak lazım. Her İK yöneticisinin yıllık olarak planlaması gereken eğitim ve etkinlik planlarında biraz inovasyon yapılması elzem oldu. Yapının içerisinden yetenekleri doğrultusunda biri ya da birilerinin personel motivasyonu etkinliklerini üstlenmesi lazım. Böyle biri yoksa dışarıdan destek almak gayet mantıklı. Ayrıca aşağıdaki detaylara da dikkatinizi çekmek isterim. • Personel sigara içme alanları (İçmeyen kadar içenleri de düşünmek lazım) • Personel yemekhanesi (İş haricinde sosyalleşebildikleri ve dinlenebildikleri yegane alan) • Personel soyunma alanları (Bizzat kullananlar tarafından suistimal edilen sonrasında bir de temiz olmadığı konusunda sürekli şikayet gelen kutsal mekan) • Aylık personel toplantıları (Çok daha eğlenceli hale gelebilir. Yaratıcı olun!) • Bizzat çalışan personelin yüzünün kullanıldığı uyarıcı afiş çalışmaları (Uyarıları kendi mesai arkadaşından alan çalışana mesajın daha net ulaştığı tecrübeyle sabit) • Eğer mümkünse bilardo, langırt, dart, PS vb oyunların oynandığı bir dinlenme alanı (lojman fasilitelerinden bahsetmiyorum burada, otelin müsait bir alanına gayet rahat kurulabilir) Sonuç olarak çalışanların üzerinde ciddi bir yük olduğu ve taşımakta zorlandıkları aşikar. Değişen misafir profili ile birlikte işimiz her geçen gün daha da zorlaşmakta. Sektörün çok özlediği Almanlar dönene dek biraz daha vakit geçecek gibi. Bu nedenle çalışanlarımıza karşı biraz daha müsamahakar, biraz daha anlayışlı olmamız şart. Suistimaller olacaktır ama bu hatalı davranışlar bizi asla yıldırmamalı. 109


SPA

Swissôtel Bodrum dünyanın en lüks ‘Resort Spa’ları arasında Dünya’nın en iyi lüks otellerinin misafir oylarıyla seçildiği The World Luxury Hotel Awards‘de 2018 yılının en iyi spa’ları belli oldu. Dünya’da turizm sektörünün en önemli ödüllerinden olan ve hizmet kalitesi kapsamında dünyanın en iyi otellerinin değerlendirildiği, “World Luxury Hotel Awards” ödülleri, bu yıl da sahiplerine verildi. “Dünyanın En Lüks Butik Resort Otel Spa”sı kategorisinde ‘Swissôtel Resort Bodrum Beach, Dünyanın en lüks ‘Resort Spa’ları arasına girdi. Yerli ve yabancı turistlerin çekim noktası Bodrum’un en büyük yatırımcılarından Çağdaş Holding tarafından Bodrum’a kazandırılan Swissôtel Resort Bodrum Beach, Turgutreis’in çehresini değiştirdiği gibi, spa, güzellik ve farklı masaj uygulamalarıyla da yerli ve yabancı konukların tercihi olmayı sürdürüyor. Swissotel Resort, Bodrum Beach’in özgün spa ve spor markası Pürovel Spa & Sport, şık ve çağdaş bir ortam içerisinde sağlık yaşam için Alpler’den esin alan çözümler sunuyor. Kapalı ve açık yüzme havuzu tesisleriyle fitness merkezi ise, şık bir ortam içinde spor ve sağlıklı bir yaşam sunarken, jakuziler, buhar odası ve Türk hamamı dışında özel hamam ve bu özel hamamın içinde bulunan sauna ve spa süitleri de otelin farkını ortaya seriyor.

110


Sağlıklı yaşam severlerin bu kapsamda Türkiye’de vazgeçilmez adresi The Lifeco şimdi de denizde detoks programı ile misafirlerini eşsiz bir deneyime davet ediyor. Denizde detoks programı; Bodrum’un turkuvaz mavisi muhteşem koylarından Gökova ve Hisarönü’nde yedi günlük bir mavi yolculuk deneyimini kapsıyor, Ege’nin muhteşem koylarında denizin ve güneşin keyfini çıkarırken, yaz döneminin eğlenceli ancak bir o kadar da yorucu ve yoğun temposundan çıkarak, toksinlerinden arınmak isteyenleri bekliyor. Denizde Detoks programı 7 gün süresince konaklama dahil, tüm detoks içecekleri, gıda & besin takviyeleri, ilk ve son gün merkezde kolema uygulaması, meditasyon, sauna ve buhar banyosunu kapsıyor.

THE LIFECO İLE DENİZDE Teoxane Perfect Skin Refiner Night, Işık Dolgusu’nun özel inovatif formülü ve patentli “Resilient” hyaluronik asit içeriği ile yıpranan ve lekelenen cildinizin canlanmasına, sıkılaşmasına, berraklaşmasına ve yeniden ışıl ışıl parlamasına yardımcı oluyor. Cilt renginde ışıltı sağlarken gözeneklerin küçülmesine yardımcı oluyor. Ciltte berraklaşma sağlayan Teoxane Perfect Skin Refiner, iyice temizlenmiş tüm yüze ve boyuna akşamları uygulanıyor.

Teoxane Perfect Skin Refiner Night ile gece boyunca

lekelere savaş açın

DETOKS

Cildiniz ihtiyacı olan neme kavuşuyor Dünyanın önde gelen vücut bakımı markalarından Bath & Body Works, ilk defa cilt bakımının en önemli içeriklerinden biri olan hyaluronik asit kullanılarak yaratılan ve anında nem veren bir vücut bakım serisi ile karşımıza çıkıyor. Suyu seven hyaluronik asit, aslında cildimizde bulunan, yenileme ve depolama özelliği olan bir moleküldür. Bu mucizevi molekül kendi büyüklüğünün yüz katı kadar suyu hapsederek, cildimizin daha yumuşak ve canlı görünmesini sağlıyor. Hayat kurtarıcı nitelikte olan, dört farklı nemlendirici kremden oluşan Water ailesindeki ürünlerin hepsinin içeriğinde, nemi bir mıknatıs gibi çekip hapseden hyaluronik asit bulunuyor.

Ergenlik döneminde oluşan cilt pürüzlerine ve

siyah noktalara elveda

Ergenlik dönemi ile birlikte değişen hormonlar, ciltte üretilen yağ miktarlarını da arttırıyor. Yağ üretimindeki bu artış cilt pürüzlerini de beraberinde getiriyor. Genellikle ergenlik dönemindeki gençlerde görülen cilt pürüzleri ve siyah nokta problemi hemen hemen her yaş grubunda meydana gelebiliyor. Cilt pürüzü ve siyah nokta problemi yaşayan, karma ve yağlı ciltlerin günlük kullanımına uygun olarak geliştirilen Sebium Foaming Gel, cildi kir, yağ ve makyajdan derinlemesine arındırıyor. Özel olarak geliştirilen Fluidactiv patenti ve içeriğindeki bileşenler sayesinde cildin yağ dengesini, cildi kurutmadan düzenliyor. Yüksek cilt toleransına ve parfümlü bir formüle sahip olan Sebium foaming Gel, köpürtülerek ve sonrasında iyice durulanarak uygulanıyor.

Fit Life Spa & Health Center’da

kendinizi yenileyin

Otelcilik trendlerini yakından takip ederek misafirlerini her zaman en iyi şekilde ağırlamayı ön planda tutan Elite World Hotels, yaz sezonu boyunca yeni bir kampanyaya daha imza atıyor. İstanbul Taksim’deki Elite World Prestige, Güneşli Basın Ekspres’teki Elite World Europe, Florya’daki Elite World Business ve Van’daki Elite World Van Hotel’lerinde yer alan Fit Life Spa & Health Center’larda 1 Eylül tarihine kadar yapılacak üyelikler yüzde 25 indirimli olacak. Havuzu, buhar banyosu, sauna, kar çeşmesi, macera duşları, fitness ve Türk hamamı ve Vitamin Bar’ı ile ziyaretçilerinden tam not alan Fit Life Spa & Health Center’da yaz sezonu boyunca özel indirim sunuluyor olacak. 111


GASTRONOMİ

Meze Festivali

3 kıtadan en önemli 18 şefi AKRA’da bir araya getiren 2. Uluslararası Meze Festivali gastronomi meraklılarına unutulmaz bir hafta sonu yaşattı. Birbirinden lezzetli mezelerin sunulduğu festival konuklardan tam not aldı.

dünyaca ünlü şefleri Antalya’da buluşturdu Birçok coğrafyada kendine özgü formlarla mutfak kültürünün bir parçası olmayı başaran ve gastronominin merak edilen bir kültürü olan meze, 12-13 Ekim’de Akra’da yoğun bir katılımın gerçekleştiği keyifli bir festivalle tanıtıldı. Mutfak duayenleri, akademisyenler, deneyimli gurmeler ve lezzet tutkunlarının yoğun ilgi gösterdiği festival, yerli ve yabancı tüm katılımcılara ellinin üzerinde mezeyi tatma fırsatı sundu. Festival, deniz ve gökyüzünün kucaklaştığı muhteşem manzarasıyla ünlü Akra’da gerçekleşirken, “yaşadığınız anı beş duyunuzla hissedin” mottosuyla hayata geçen Akra Urban Social Taste konsepti, katılımcılara farklı bir tadım deneyimi yaşattı. Antalya’da bir araya geldiler Şehrin muhteşem manzarasını kucaklayan Akra Otel’de “Urban Social Taste’’ konseptiyle gerçekleştirilen festivalin ünlü şefleri arasında Michelin yıldızlı 112

İspanyol şef Ruben Arnanz, yine İspanya’dan gelen ve iki Michelin yıldızıyla hem kendine ait restoranı Rom’da şefliğe devam eden hem de önemli okulların gastronomi bölümlerinde akademisyenlik yapan Pere Planaguma, Lübnanlı Şefler Birliği Başkanı Joe Barza, Tai Mutfağının önemli ismi Prin Polsuk, Halep Mutfağında uzmanlaşan Mohammad Orfalı,Mısır’ın iddialı şeflerinden Mostafa Seif, Fas’tan gelen Marouane Bouhmidi ve mesleğe çok küçük yaşlarda başlayarak sayısız başarılar elde eden Filistinli şef Johnny Goric yer aldı. Yeme içme sektörünün ünlü girişimcileri arasında yer alan Çapa ailesinin genç üyesi Emre Çapa, başarılı işletmeci Erhan Görücüoğlu, Le Cordon Blue mezunu ve Anadolu Mutfağı konusunda imza isimlerden Umut Karakuş, usta şefler Volkan Bekit & Savaş İrlan, Mersin’in yetiştirdiği başarılı şef Doğa Çitçi, namı Antalya’dan tüm ülkeye yayılan meşhur restoran 7 Mehmet’in üçüncü kuşak temsilcisi Mehmet Akdağ ve

piyaz denince akla ilk gelen usta şef Ahmet Semerci festivalin Türk şefleri olarak boy gösterdi. “Etkinliklerimiz devam edecek” 2. Uluslararası Meze Festivali, yabancı konukların yoğun ilgisiyle kutlandı. Festivali hayata geçiren Akra Otellerinin Genel Müdürü Gökhan Polat; “Ülkemiz turizm kaynakları açısından çok zengin. Doğal güzelliklerimiz, zengin kültürümüz ve iklimsel avantajlarımızla her yıl daha fazla turistin ilgisini çekiyoruz. 47 yıllık köklü bir geçmişe sahip Barut Otelleri’nin şehir oteli konsepti ile hizmet veren oteli Akra olarak; sanat, spor ve gastronomi alanlarında düzenlediğimiz festivallerle, Antalya’ya karşı olan sorumluluklarımızı yerine getirme bilinci ile hareket ediyoruz. Akra olarak, Meze Festivali’nin de aralarında bulunduğu uluslararası etkinliklerimizi düzenlemeye devam edeceğiz” dedi.


Porland, 2018 İlkbahar – Yaz sezonunda da en yeni koleksiyonları ile büyük beğeni toplamaya devam ediyor. Sezonun en renkli ve en tutkulu koleksiyonu Posh, evlerimizin başköşesine şimdiden oturdu. Posh koleksiyonu, çeşitli kültürel değerleri simgeleyen, birbirinden farklı desenlerden esinlenerek tasarlanmıştır. Bu koleksiyonda etnik desenler kullanılarak yeni bir hikaye anlatılıyor. Evrenselliğe vurgu yapan Posh koleksiyonunda, tüm dünya genelinde her kültüre ait izler taşıyan gelenek, görenek, müzik, dans, moda ve el sanatları gibi değerler, ürünlerde folklorik bir ritimle sergileniyor.

Porland, kültürel zenginliklerin izlerini sofralara yansıtıyor Yemek dünyasının Oscar’ı olarak da bilinen dünyanın en prestijli gastronomi ödülü Gourmand Dünya Yemek Kitapları Ödülleri’nde Aydan Üstkanat, ‘En İyi Fotoğraf’ kategorisinde dünyanın en iyi 3 yemek fotoğrafçısı arasında yer aldı. Yemek stilisti, yemek yazarı ve fotoğraf sanatçısı Aydan Üstkanat, buğdayın tarihte başlayan ve mutfağa uzanan yolculuğunu anlattığı ‘UN’ kitabı ile bu ödüle layık görüldü. Daha önce ‘Şekeriz’ kitabıyla iki ödülün sahibi olan Üstkanat başarılarına bir yenisini daha ekleyerek, yemek Oscar’larında ödül sayısını 3’lemiş oldu.

AYDAN ÜSTKANAT TADI DAMAKLARDAN GİTMEYECEK

ET VE BALIK LEZZETLERİ

DÜNYANIN EN İYİ YEMEK FOTOĞRAFÇILARI ARASINA GİRDİ

Lezzet tutkunlarının Suadiye’deki gizli bahçesi, ödüllü İtalyan restoranı La Mia Luce, İtalyan mutfağının görüntüsüyle cezbeden, lezzetiyle damaklarda iz bırakan et ve balık yemekleri ile farkını bir kere daha gözler önüne seriyor. Menüsünde yer alan özel reçeteli tatları ile misafirlerini keyifli bir lezzet molası vermeye davet ediyor. İtalyan mutfağının olmazsa olmazlarından biri de et yemekleri. Özel marine edilmiş dana bonfile madalyonun porcini mantarıyla enfes buluşması ile hazırlanan Filetto Ai Porchini en bilindik geleneksel İtalyan lezzetleri arasında yer alıyor. Dömi-glas sosla servis edilen Filetto ai Porchini, damaklarda eşsiz bir tat bırakıyor.

Anadolu’nun geleneksel pişirme tekniklerini evrensel mutfak anlayışı ile birleştiren Delimonti, yaz menüsünün en sevilen lezzetlerini mevsim bitiminde de misafirleriyle buluşturmaya devam ediyor. Delimonti misafirleri, tarhanalı tavuk, eli böğründe ve dana döş gibi lezzetlerin keyfini Eylül ayında da çıkarma imkanı buluyor. Anadolu’ya has lezzetleri kendine has yorumlarla sunan Delimonti’nin menüsünde yer alan tarhanalı tavuk; kuru kadayıf tarhana ve acı sosla hazırlanarak, lezzeti ile farklı bir alternatif olarak dikkat çekiyor. Et severlerin bir diğer favori lezzetlerinden olan, dövme buğday ve patlıcan beğendi ile birlikte sunulan dana döş ise Delimonti’nin Anadolu mutfağındaki ustalığını ortaya koyuyor.

Ağızları tatlandıran lezzetler Delimonti’de 113


MİMARİ

Evinizi

Kasım Ayına Hazırlayın

Yaz; okula dönüş hakkında konuşmalar başladığında biter. Okul hazırlıklarıyla beraber evlerde bir telaş başlar. Yavaş yavaş yazlık giysiler kaldırılır, çocuk odalarına ders çalışma alanı da dahil olmak üzere bir çeki düzen verilir. Bursa çıkışlı f2ms Grup mimarlarından Figen Erdağ Demircan; kasım döneminde evlerde yapılabilecek değişiklikler hakkında şu bilgileri verdi. 1. Kilimlere, yastıklara, örgü battaniyelere evde yer açın. Havalar serinler serinlemez onlara ihtiyaç duyacaksınız. Modern ile gelenekseli bir arada kullanmaktan çekinmeyin. Doğu motifli bir kilimle modern örgü bir battaniye birbirine yakışacaktır. 2. Evinizde sonbahar havası yaratmak için büyük değişiklikler gerekmiyor. Mutfak, banyo havlularınız, runnerlar, örtüler, nevresim takımları gibi detayları alıp sonbahara yakışır renklerle hepsini değiştirin; işte size küçük ama keyifli bir sonbahar dekorasyon fikri. 3. Sonbahar sebzeleri yetiştirin. Küçük mutfak saksıları alın; bu saksılarda sonbahara özgü bitkiler, sebzeler yetiştirin. 4. Mumlara evinizde yer açın. Sonbaharı çağrıştıran tarçın, elma gibi kokulardan oluşan mumlar size ve ailenize mutluluk verecektir. 5. Doğaya adım atın. Çocuklarınızla yapraklar, kozalaklar toplayın; evde bu materyallerle minik şaheserler yaratabilir veya hepsini bir çanakta toplayarak evinize sonbahar renklerini getirmiş olursunuz. 6. Sarı ışıklara geçiş yapın. Eğer beyaz ışık kullanıyorsanız bunları sarı renk veren ampullerle değiştirin. Tepeden aydınlatma yerine bir lambader kullanmak evin havasını tamamen değiştirecektir. 7. Evinizin kapısına sonbahar yapraklarından oluşan bir süs hazırlayabilirsiniz. 8. Tüm yazlık giysileri yıkamak, bazalara yerleştirmek için vakit yaratın. Fazla eşya her zaman yorucudur. Bu işlemleri yaparken artık kullanmadığınız giysi ve eşyaları ihtiyacı olanlara verin. 9. Dekorasyon dergileri alın. Güzel bir çay, sahlep ya da kahve eşliğinde okuduğunuz dergilerden ilham alın; mutlaka sevdiğiniz ve uygulamak istediğiniz bir öneriyle karşılaşacaksınız. 10. Evinizi yenilemek için en iyi dönemlerden biri olan sonbahara geçiş döneminde profesyonel yardım alabilirsiniz. Bir mimara danışarak evde yapmak istediğiniz değişiklikler için start verin. 114


Bien Banyo’nun 2018 tasarımlarından olan, Dor asma klozet düzgün geometrik formu ile hem doğal hem esnek bir görünüme sahip. Bien tasarım ekibinin modern çağın tüm ihtiyaçları ve gerektirdikleri göz önünde bulundurularak inovatif olarak tasarladığı Dor, estetik ve çarpıcı görünümü ile dikkat çekiyor. Dor Asma Klozet, geometrik ve modern bir forma sahip. Yavaş kapanan kapağı, beyaz renkte üretilen, çok daha az kirlenen ve kolay temizlenen, minimum 2.5 litre maksimum 4 litrede temizleme sağlanan bu ürün hijyen standartlarını da yükseltiyor. Bien Banyo’nun seramik sağlık gereçleri ailesine yeni katılan ürünü Dor Asma Klozet ile ultra modern, kullanışlı ve doğal banyolar sizleri bekliyor.

DOR ASMA KLOZET İLE BANYOLAR ARTIK DAHA GÜZEL

Doğanın dinginliği Seramiksan ile yaşam alanlarında Seramiksan, doğaya özlemin en çok arttığı yaz aylarında doğanın yansımasını mekanlarına taşımak isteyenlere özel bir seri hazırladı. Seramiksan tarafından gövdesi renkli olarak üretilen serilerin de yer aldığı koleksiyon daha doğal ve gerçekçi tasarımlar sunuyor. Tüm yaşam alanlarında rahatlıkla kullanılan ahşap görünümündeki Sagano, Classwood, Linewood, Monte Verde, Daintree, Malmo, Riga, Form, Burn Wood, Oslo, Vista, Wooden, Deck, Sofa, Tayga, Wood Dream ürünleri su geçirmez, aşınmaya karşı dayanıklı yapısı, leke tutmayan, mikrop ve bakteri üretmeyen, uzun ömürlü kullanım özelliğiyle de mekanlara konfor getiriyor.

Velvet& ile Kadifenin Lüksü Velvet& karo halı koleksiyonu, kadifenin şık ve elegan görünümünü, Retro bir tarz ile birleştirerek zengin renk skalasını cömertçe tamamlıyor. Zengin kadife hissi veren dokusu ile kiremit rengi, lacivert, okyanus mavisi, şarap rengi, nil yeşili, oksit sarı, mor ve gri gibi farklı renk tonlarını kombinleyerek, yoğun bir doku elde etmek mümkün. Yürüme konforunun üst düzey olduğu seri ile ofis ortamında ev konforunu hissettiriyor. Sofistik halı lüksünü, günümüzün yoğun kullanım alanlarında yeniden tanımlayan ton sür ton etkisini yakalamak için koleksiyonun 18 eşsiz rengini ayrıca Fashion&’ın seçilen renkleriyle de kombinlemek mümkün.

Şehir hayatına kolay uyum sağlamanın altın kuralı, dar mekanları konfordan ödün vermeden, efektif kullanabilmektir. Creavit Mio banyo mobilyasını, modern şehir yaşamının hayatımıza olan yansımasını, banyolara taşımak için tasarladı. Mio, dar banyolarda kullanışlı ölçüleri ile yerden tasarruf sağlarken, sunduğu saklama çözümleriyle banyolara düzen getiriyor. Sade ve kullanışlı tasarımı ile dar banyolarda ferah alanlar yaratırken, 45 cm’lik alt modülüne ek olarak, boy dolabı ve etajerli aynası ile sunduğu saklama alanı yerden tasarruf etmenizi sağlıyor. Yavaş kapanır çekmece ve kapakları, gizli kulpları ile fonksiyonel ve şık bir kullanım sunuyor. Ahşabın modern yorumu arkadya rengi mdflam kaplaması ile Mio, dar mekanlara pratik ve şık bir çözüm getiriyor.

Dar banyolar için akılcı çözüm: Mio 115


BİLİŞİM

Wi-Fi internet erişimi ve

kalitesi otel seçiminde önemli bir kıstas

Zyxel tarafından yapılan yeni bir araştırma, Avrupa’daki otellerin yarısından fazlasında (%55) müşterilerin en çok talep ettiği üç hizmetten birisinin Wi-Fi olduğu gerçeğini ortaya koydu.

Zyxel tarafından 2Europe araştırma şirketine yaptırılan ankete göre Wi-Fi internet erişimi hizmet kalitesi otel seçiminde önemli bir kriter. Aynı araştırma verilerine göre otel misafirleri gürültüden sonra en çok zayıf Wi-Fi sinyalinden şikayetçi oluyor. Zyxel tarafından yapılan yeni bir araştırma, Avrupa’daki otellerin yarısından fazlasında (%55) müşterilerin en çok talep ettiği üç hizmetten birisinin Wi-Fi olduğu gerçeğini ortaya koydu. Aynı araştırma verilerine göre otellerin yüzde 38’i, ağa bağlanan cihaz sayısının çokluğu sebebiyle daha iyi hizmet sunmak için ekstra çaba sarf ediyor ve yeni teknolojilere yatırım yapıyor. İstatistikler, Zyxel’in Batı Avrupa’daki Otellerin Ağ İletişimi Raporu’ndan alındı. Zyxel ekibi hizmet kalitesini arttırabilmek adına konaklama sektöründe, otel misafirlerinin internet erişim tercxihleri ve ağ teknolojileri bağlantı kalitesi ihtiyacını araştırdı. Araştırmaya Avrupa’nin önemli pazarlarından dokuz ülkedeki 400’den fazla BT yöneticisi katıldı. Araştırma verilerine göre; Wi-Fi otellerde en çok talep edilen üç hizmetten biri olarak tanımlanıyor. Ankete katılanların beşte biri (yüzde 18) zayıf Wi-Fi sinyalini gürültüden sonra en çok şikayet alan ikinci konu olarak değerlendiriyor. Bulut hizmet Otel yöneticilerinin yalnızca yüzde 37’si hizmetlerinde herhangi bir sorun yaşamadıklarını bildirmelerine karşın, yüzde 10’u, konuklara sunabilecekleri Wi-Fi hizmetinden memnuniyetini “çok değil” yada “hiç memnun değil” şeklinde görüş bildirdi. Araştırmaya katılan bilgi işlem yöneticilerinin yarısından fazlası ise (%52) ağa eş zamanlı olarak bağlanmaya çalışan cihazların sayısının sorun olduğunu belirtti.

116

Araştırma şirketi GlobalWeblndex, bireylerin sahip olduğu ağa bağlı cihaz sayısını aile başına ortalama 3.64 olarak açıklarken, Emarketer ise geçtiğimiz yıl Batı Avrupa’daki akıllı telefon sahipliği oranını genel nüfusa oranla yüzde 70’in biraz üstünde olduğunu bildiriyor. Her iki şirketin verilerine göre kurumlar bulut hizmetlerini kullanmaya geçtikçe ve kullanıcılar daha fazla online video izledikçe Wi-Fi hizmetleri sunmaktaki güçlük daha da artacak. Araştırma verilerine göre birçok Wi-Fi sorununun altında yatan nedenlerin, otel yöneticilerinin neredeyse yarısının (%49) kurulumdan önce saha keşfi yaptırmamış ya da yapılıp yapılmadığını bilmediği açıkça görülüyor. Ayrıca kurulumların yüzde 15’i otel müdür ya da otelin başka bir personeli tarafından tamamlanmış olduğu anlaşılıyor. Wi-Fi internete bağlanabilmek için en iyi yol Bu global veriler ışığında bir değerlendirme yapan Zyxel Türkiye Kıdemli Ürün ve İş Geliştirme Müdürü Ömer Faruk Erünsal, araştırmanın sonuçlarına dair şöyle konuştu: “Ankete katılan otel yöneticilerinin yaklaşık üçte ikisi ağ performansı ile ilgili problemlerle karşılaştığını, yarısından fazlası ağa bağlanan cihaz sayısının düzenli olarak performansı engellediğini belirtiyor. Bir sorun varsa elbette misafirlerin 3G / 4G’ye geçmelerini beklemek uygun değil. Özellikle güvenilir mobil veri servislerine henüz sahip olmayan kırsal alanlarda birçok otel bulunmakta. Ayrıca yabancı misafirlerin hepsi data roaming avantajlarından yararlanamayabilirler. Bu nedenle Wi-Fi internete bağlanabilmek için en ekonomik yol olabilir. Otellerin bu konudaki gerekli yatırımı yapması kaçınılmaz” dedi.


SunExpress, yolcularına her uçuşta puan kazandıran mevcut yolcu programı SunPoints’in yerine daha fazla avantaj sunan yeni ödül programı SunExpress Bonus’u hizmete sunuyor. Müşterileri için daha avantajlı, daha kolay ve yenilikçi bir program geliştirmek amacı ile 2016 yılı sonunda SunPoints programını durduran SunExpress, şimdi yenilenen bonus programı SunExpress Bonus ile yolcularına üye oldukları andan itibaren puan kazandıran, mesafe gözetmeyen, daha kapsamlı ve avantajlı hizmet sunuyor. SunExpress’in uçtukça bedava uçuş ve daha fazla uçuş puanı kazandıran programı ile yolcular, seyahatlari için hesap oluşturma ve kişisel tercihlerini paylaşma imkanına sahip olurken aynı zamanda daha kolay ve esnek bir şekilde rezervasyonlarını gerçekleştirebiliyor.

SunExpress’ten daha fazla avantaj

AMAZON TÜRKİYE

Dünyanın en büyük bilişim fuarı CEBIT yapay zeka teknolojilerini yeni bir boyut kazandırmaya hazırlanıyor. Geçtiğimiz yıl dijitalleşme sürecinde yaşanan değişim ve dönüşüme dair sunduğu projeksiyonlarla büyük beğeni toplayan fuar yakın tarihte piyasaya çıkmaya hazır yapay zeka, blok zinciri teknolojileri, pazarlama ve satış otomasyon teknolojilerinin günlük yaşama entegrasyonuna odaklanacak. CEBIT 2019 yılında dijital sektörler için Avrupa’nın lider karma sergi, konferans ve festival etkinliği konumunu daha da pekiştirecek. Bilişim ve yazılım teknolojisi alanındaki son teknolojilerin buluşma noktası CEBIT, uluslar arası teknoloji ve telekomünikasyon devlerini bir kez daha Hannover’de buluşturmaya hazırlanıyor. 24 – 28 Haziran 2019 tarihleri arasında düzenlenecek fuar işletmelerin ve toplumun dijital dönüşümünü derinlemesine keşfetmesini sağlayacak deneyimler sunacak.

RESMEN AÇILDI

Dünyanın en zengin ismi Jeff Bezos’un e-ticaret devi Amazon’un Türkiye’ye geleceği bir süredir konuşuluyordu. Yaz aylarında başlamayı planladığı Türkiye operasyonlarını bir süre bekleten Amazon, diğer yandan da İstanbul’dan eleman arayışına girmiş ve satış ve pazarlama pozisyonları kapsamında iş ilanları yayınlamıştı. Amazon.com.tr’ye girenler siteye erişim sağlayabildiği gibi Amazon’un Türkiye’ye özel mesajını görüyor. Mesajda kısaca şu satırlara yer veriliyor. “Amazon.com’un kurulduğu 1995 yılından bu yana Türkiye’deki yüz binlerce müşterimiz, dünyanın dört bir yanındaki Amazon mağazalarından milyonlarca ürün sipariş etti. Bugün Türkiye’deki müşterilerimizin Amazon alışveriş deneyimlerini zenginleştirecek olan Amazon.com.tr’nin açıldığını duyurmanın gururunu yaşıyoruz.”

CEBIT 2019’DA GELECEĞİ GÜNÜMÜZE GETİRECEK

2018 veri sızıntılarıyla çalkalanmaya devam ediyor. Facebook, Twitter gibi sosyal medya platformlarından Under Armour, Biletix, Adidas, FedEx, Ticketmaster, Canada Air ve British Airways gibi markalara kadar pek çok şirket veri sızıntısıyla gündeme geliyor. Bulgular, veri sızıntılarının son iki yılda yüzde 75 arttığını ve veri sızıntılarının siber saldırılardan çok insan hatalarından kaynaklandığını gösteriyor. Veri sızıntılarında insan faktörünün kritik rol oynadığına dikkat çeken Komtera Teknoloji güvenlik uzmanlarına göre şirketler, veri sızıntılarından korunmak için çalışanlarını daha çok eğitmeye ihtiyaç duyuyor.

Veri sızıntılarında iki yılda büyük sıçrama yaşanıyor 117


TEKNOLOJİ

SEYAHATSEVERLER

BU FOTOĞRAF MAKİNESİNE BAYILACAK Sony, DSC – HX99 modelinin çıkışı ile Cybershot yüksek zumlu seyahat fotoğraf makineleri yelpazesini yükseltti. Her zaman taşıyabilecekleri, dikkat çekmeyen bir fotoğraf makinesi isteyen kullanıcılar için tasarlanan yeni model, dünyanın en küçük (iv) gövdesi içine sığdırılırken, geniş uçta 24mmdeni 720mmi süper telefotoya kadar gerçek anlamda çok yönlü bir zum aralığı sunuyor. Nefes kesen 4Kii film görüntülerinin yanı sıra, her iki modelin merkezinde de 155 fotoğrafa kadar (v) bir tampon limiti ile saniyede 10 kareye kadar yüksek hızlı kesintisiz çekim sunan bir ön uç LSI ile bir araya getirilen, güçlü BIONZ X görüntü işleme motoru oturuyor. Ayrıca bu yeni model 0.09 saniyelik yüksek AF hızı da sunuyor. Yeni eklenen özellikler arasında, Göz AF, RAW formatlı görüntü kaydı, dokunmatik netleme, dokunmatik deklanşörlü fonksiyonu ve Bluetooth üzerinden yer verisi alma (vii) da bulunuyor.

118

Galaxy Note9’un S Pen’i Telefonda Uzaktan Kumanda Çağı Başladı Her zaman yenilikleriyle sınırları zorlayan S Pen, Bluetooth desteğinin eklenmesiyle birlikte bambaşka bir seviyeye ulaştı ve yapabileceklerinizin sınırını kelimenin gerçek anlamıyla çok daha ilerilere taşıdı. Galaxy Note9’un S Pen’i Düşük – Enerjili Bluetooth (BLE) özelliği, Samsung DeX uyumluluğu ve pek çok kullanıcının favori listesindeki Note serisine özel fonksiyonlara yapılan yeni ilavelerle çıtayı daha da yükseğe taşıyor. Bu değişiklikler kullanıcılara çok daha büyük bir kontrol imkanı sunarak yapılan her işten olabilecek en yüksek verimliliğin alınmasını kolaylaştırıyor. S Pen’in Bluetooth bağlantı özelliği, Galaxy Note9’un kamerası gibi temel fonksiyonlarını cihaza 10 metreye kadar mesafeden kolayca yönetmenize imkanı sağlıyor. Bir uzaktan kumanda gibi işlev gören S Pen, bir selfie veya arkadaşlarla topluca bir fotoğraf çekerken kameranın düğmesine basmaya çalışmak ve muhtemelen pozu bozmak yerine, S Pen’e tıklayarak fotoğrafı başarıyla çekmeyi sağlıyor. Çift kumanda ile ön ve arka kamera arasında geçiş kolaylaşıyor.

Acer, IFA’da düzenlediği next@acer Global Basın Konferansı’nda yeni Acer Windows Karma Gerçeklik Başlığı Acer OJO 500’ü duyurdu. Yeni başlık, tüketiciler ve şirketler için üst düzey esneklik, konfor ve hijyen sunan benzersiz bir ayrılabilir tasarıma sahip. Acer OJO 500’ün benzersiz tasarımı, lens ve kafa kayışının birbirinden ayrılmasını ve böylece başlığın kolayca saklanıp temizlenebilmesine olanak veriyor. Bu özellikle müşterilerine her kullanımda temiz donanım vermek isteyen şirketler için faydalı. Sert ve yumuşak kafa kayışı seçeneklerinin her ikisi de sıkı ve rahat bir kullanım sunuyor. Yumuşak kafa kayışı makinede yıkanabiliyor. Sert kafa kayışındaki ekstra büyük yastıklar ise başlığın sağlam bir şekilde yerine oturmasını sağlıyor. Bir Windows Karma Gerçeklik başlığı olan Acer OJO 500 için Steam VR ve Microsoft Store platformlarında 2500’den fazla oyun ve uygulama bulunuyor.

ACER, OJO 500 WINDOWS KARMA GERÇEKLİK BAŞLIĞINI TANITTI


YENİ LENOVO LEGION OYUN BİLGİSAYARLARI DIŞ GÖRÜNÜMÜYLE DE ÇOK ŞIK Lenovo, bilgisayar oyunlarına adanmış alt markası olan Lenovo Legion’un tanıtılmasından yaklaşık bir yıl sonra yeni oyun bilgisayarlarını tanıttı. Dizüstü, kule ve küp kasa segmentlerinde en son donanımları sunarak Lenovo, birinci sınıf ve güçlü oyun deneyimini sağlama yolunda iddiasını tekrar ortaya koyuyor. Tarza olduğu kadar performansa da değer veren hırslı oyunculara hitap eden en son Lenovo Legion modelleri, daha yüksek performans sunmaya odaklanmış modern ve ince düşünülmüş bir estetiğe sahip şekilde yeniden tasarlandı. Yeni Lenovo Legion dizüstü oyun b, günümüzün sürekli hareket halindeki oyuncuları için tasarlandı. Lenovo Legion Y730 ile Y530 dizüstü bilgisayarları, tek çantada iki dizüstü bilgisayar taşıma gereksinimini de ortadan kaldırıyor. Alüminyumdan üretilen ve sofistike gri renkte tasarlanmış Lenovo Legion Y730 dizüstü oyun bilgisayarı, full HD IPS ekrana ve ultra ince bir çerçeveye sahip.

Kişiye özel teslimata robot otomobil çözümü: Renault EZ-PRO 120 yıldır hafif ticari araç üreticisi ve Avrupa’nın elektrikli hafif ticari araç Pazar lideri Renault, EZ-PRO ile teslimat ve mal taşıma hizmetlerindeki gelişimin hızlanmasına katkıda bulunuyor. EZ-PRO, otonom öncü bir kabin ve sürücüsüz robot kabinlerden oluşan bir konsept. EZPRO öncü kabininde bir görevli, sürüşe odaklanmasına gerek kalmadan sürücüsüz robot kabinlerin yönetimine ve rota planlamasına konsantre olabiliyor. Böylece yiyecek ve hassas eşyaların kişiye özel güvenli teslimatını gerçekleştirebiliyor. EZ-PRO yanlış park ve kötü sürüş alışkanlıklarından kaynaklanan trafiğe çözüm olacak nitelikte. Ayrıca trafik ışıkları ve trafik haritası gibi uygulamalardan beslenen robot kabinler rahat bir trafik akışı sağlanacak. Herkes için sürdürülebilir mobilite anlayışı çerçevesinde tasarlanan EZ-PRO daha yeşil ve daha sessiz bir taşıma için yüzde 100 elektrikli olarak tasarlandı.

Yeni iPhone’lar tanıtıldı iPhone XS resmen tanıtıldı. Büyük ekranlı modelin ismi iPhone XS Max oldu. iPhone XS modelleri daha iyi bir stereo efekti sunuyor. Sektörün ilk 7 nanometre yongasını kullanıyor. İşlemcisi A12 Bionic, 6.9 milyar transistörü üzerinde barındırıyor. A12 GPU, A11’den yüzde 50 daha hızlı. A12, toplamda A11’den yüzde 15 daha hızlı. iPhonle’ların depolama alanı da artık 512 GB. iPhone XS Max, 6.5 inçlik devasa bir ekrana ev sahipliği yapıyor. Böylece iPhone 8 Plus ile neredeyse aynı boyutlarda daha büyük ekran kullanıcılara sunuldu. Ekran, 2688 x 1242 piksel çözünürlük ve 458 ppi piksel yoğunluğu sunuyor. 3D Touch ve True Tone kullanılmaya devam edilirken, 120 Hz yenileme hızına sahip. Maksimum depolama alanı seçeneği 512 GB’a çıkarılan ve IP68 sertifikası sayesinde suya ve toza karşı dayanıklı olan akıllı telefon, daha önce belirttiğimiz gibi uzay girişi, gümüş ve altın olmak üzere üç farklı renk seçeneği ile geliyor. iPhone XS ve XS Plus modelleri 4 GB RAM ile gelmesi bekleniyor. 64 / 256 ve 512 GB’lık dahili hafıza seçenekleri sunuluyor. 119


OTOMOBİL / MOTOR

Opel’in geleceği

GT X Experimental

“ 120

Dünya otomotiv devi Opel, merakla beklenen GT X Experimental ismini taşıyan konsept otomobilini tanıttı. Otomobillerdeki devrim niteliğindeki değişiklikleri gözler önüne seren GT X Experimental, minimal yapısı ile dikkat çekiyor.

Opel’in gelecekten günümüze ziyarete gelen konsept otomobili GT X Experimental, geçtiğimiz aylarda gün yüzüne çıktı. Hatları ile gelecek hakkında ipuçları veren Opel GT X Experimental, otomobil severlerin merakını da gideriyor. Detayları ile dikkat çekiyor Toplam 4.063 milimetrelik uzunluğunda coupe formlu bir SUV olarak karşımıza çıkan modelde; 17 inç’lik jant, ön ve arkadaki L formlu ışıklandırma grubu, karşılıklı açılan kapılar, panoramik sunroof, aynaların yerine kullanılan kameralar ve ışıklandırılmış Opel logosu ilk aşamada dikkat çekenler arasında.


Zeus isminin

hakkını veriyor

Otomobil ve motosiklet üreticileri gelecek adına dikkat çeken çalışmalar içinde. Otomobil ve motosikletlerde elektrikle çalışan modeller üretmeye başlayan üreticiler gelecekte üretmeyi düşündükleri modellerini de gözler önüne sermeye başladı.

Curtiss Motorcycles, geleceğin motosikletini gözler önüne serdi. Elektrikli motosikletlerin gelecekte daha fazla ilgi çekeceğini düşünen Curtiss Motorcycles, adını “Zeus” koyduğu konsept motosikleti ile dikkat çekmeyi başarıyor. Geleceğin tercihi Günümüzde elektrikli motosikletlerden uzak duran motosiklet severler üreticilerin gelecekte estetik ve görünüme daha fazla önem vermesi ile tercihlerini değiştirebilirler. Örneğin Curtiss Motorcycles’ın konsept elektrikli motosikleti “Zeus”un güçlü görüntüsü ile motosiklet severlerin fazlasıyla ilgisini çekti.

121


KISA HABERLER Kurban Bayramı tatilini fırsat bilen Arap turistler Türkiye’ye akın etti. İstanbul ve Karadeniz’deki otelleri dolduran Ortadoğulu turistler, turizmciye bayram ettirdi. SY Group CEO’su Yaser Haddad, “Bayramda Trabzon ve İstanbul’daki oteller başta olmak üzere doluluklar yüzde 90’a kadar ulaştı. Turistlerin yüzde 70’i Arap turist” dedi. Yaz aylarındaki yoğunluğun tüm yıla yayılması için yeni alanların keşfedilmesi gerektiğini belirten Haddad, “Başta Karadeniz’in ve Türkiye’nin keşfedilmemiş birçok yeri var. Sadece yaz aylarında ziyaret edilecek bölgelerin yanı sıra 12 ay boyunca ziyaret edilecek yerleri keşfederek bu bölgelere yatırım yapmalıyız. Arap dünyası Türkiye’yi kendisine yakın görüyor ve kabulleniyor.” dedi.

Arap turistler otelleri doldurdu

TripAdvisor IQUEEM’i partner olarak seçti

SABİHA GÖKÇEN’DEN DENİZAŞIRI UÇUŞLAR BAŞLIYOR Sabiha Gökçen Uluslararası Havalimanı terminal işletmecisi olan İSG, Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB)’a bağlı acenteleri ağırladı. Toplantıya İstanbul Sabiha Gökçen Havalimanı terminal işletmecisi İSG’nin CEO’su Ersel Göral, ISG Yönetim Kurulu Üyesi Dato Azmi Murad, TÜRSAB Yönetim Kurulu Üyesi Ali Bilir, acentalar ve havayolu şirketlerinin temsilcileri katıldı. Toplantıda konuşan Sabiha Gökçen Havalimanı CEO’su Ersel Göral, “2 yıl içerisinde Sabiha Gökçen’den deniz aşırı dediğimiz 8 saat ve üzeri çift koridorlu uçaklarla uçuş gerçekleştiriyor olacağız” dedi.

Gurmeler İtalyan sokak lezzetleri ile tanıştı

I am Global’in turizm ve otel sektörünün tüm ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde 360 derece ajans hizmeti sunan şirketi IQUEEM, TripAdvisor’ın official partneri olarak hizmet vermeye başladı. TripAdvisor’la güçlerini birleştiren IQUEEM, hizmet sunduğu oteller ve kreatif bakış açısını yansıttığı projelerle beraber, sektör için çok önemli olan itibar yönetimi konusunda da otellerin ihtiyaçlarını karşılayacak hizmetler sunmaya başladı.

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin (KKTC) turizm bölgesi Bafra’daki Limak Cyprus Deluxe Hotel’de sahneye çıkan Hilton Otelleri’nin varisi Paris Hilton, performansıyla hayranlarını büyüledi. Limak Cyprus Deluxe Hotel’de sahneye çıkan Paris Hilton, hayranlarına unutulmaz bir gece yaşattı. Yaklaşık 3 saat sahnede kalan Hilton, mütevazi tavırlarıyla da dikkat çekti. DJ’lik performası öncesinde kısa bir konuşma yapan Hilton, kendisine gösterilen ilgiden memnun olduğunu söyledi. Hilton’u yaklaşık 2 bin kişi izledi. Ünlü yıldızın 110 bin Euro ücret karşılığında Ada’ya geldiği, yapılan organizasyon için de yaklaşık 1 milyon TL harcama yapıldığı belirtildi.

LİMAK CYPRUS’TA PARIS HILTON RÜZGARI ESTİ 122

Chaine des Rotisseurs Antalya üyeleri Elmalı’da Antalya markası Likya Bağları’nda düzenlenen yemekte İtalyan şefin hazırladığı İtalyan sokak lezzetleri ile tanıştı. Dernek üyeleri ayrıca Elmalı’da tarih ve kültür turuna çıktı. Chainne des Rotissesurs Antalya Yönetim Kurulu Başkanı M. Nihat Tümkaya, yemeğe ev sahipliği yapan Likya Bağları sahibi Doruk Özkan, aynı zamanda dernek üyesi olan Burak Özkan ve ailesine, İtalyan şef Geovani Polloina, yardımcıları Emrecan Aksoy ve İrem Mehri Üçem ile yemekte emeği geçenlere Türkiye ve Antalya Chaine des Rotisseurs adına teşekkür etti ve derneğin plaketini sundu.




Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.