/TurkDokum19

Page 1




başkandan... AVRUPA HEDEF PAZAR OLMALI MI? Değerli Meslektaşlarım, 2010 yılında döküm sektörümüz, ülkemizde sağladığı istihdam, yarattığı katma değer, direkt ve endirekt ihracat tutarları ile ülkemizin en başarılı sektörleri arasında gösterilmektedir. Yaşadığı gelişme ve büyüme ile dikkati çekmektedir, ayrıca CAEF ve AFS’nin son verileri sektörümüzün Avrupa ve Dünya sıralamalarındaki gücünü ortaya koymaktadır. Dünya’nın her yerinden ülkemize döküm talepleri gelmektedir. İç taleplerdeki artış ve birçok dökümhanenin dolu olduğunu görmek bizleri mutlu etmektedir. Tedarikçisi olduğumuz sektörlerdeki gelişmeler incelendiğinde, 2011 yılının 2009 ve 2010 yıllarına göre daha problemsiz geçeceği görülmektedir. 2010 yılında otomotiv sanayii ekonominin itici gücü oldu, 2011 ve 2012 yıllarında ise makine ve yenilenebilir enerji sektörlerinin ekonomiye damgasını vuracağı yıllar olacağı tahmin edilmektedir. 2011 yılının ortalarına yaklaştığımız ve yaz aylarına girmekte olduğumuz bu günlerde sizleri ekonomik değerlendirmelerle sıkmak istemiyorum ancak önemli birkaç hususa da dikkatlerinizi çekmeden geçemeyeceğim. 2008 yılında başlayıp 2009 yılında kendisini yoğun bir şekilde hissettiren küresel krizin etkileri giderek azalsa da gelişmiş ülkelerin ekonomilerinde bıraktığı tesir ağır oldu. Gelişmiş ekonomiler, girilen kamu borçlanmalarını ve verilen bütçe açıklarını kapatabilmek için likidite sağlamak zorundaydılar. Bu nedenle de para basmak mecburiyetinde kaldılar. Bugün için ekonomilerinde bir düzelme hissedilse de bunun bedelinin ilerde ödenmesi gerekeceği gerçeğini unutmamak gerekiyor. Avrupa’da yerleşik 286 ekonomist tarafından yapılan ekonomik durum değerlendirmelerine göre; Almanya “mükemmel”, Avusturya ve Finlandiya “iyi”, Belçika, Hollanda ve Slovakya “olumlu”, Fransa, Estonya ve Güney Kıbrıs “olumluya doğru” gidiş göstermekte ancak, İtalya “bıçak sırtında”, İspanya, İrlanda, Portekiz ve Yunanistan ise “zayıf” görünümü devam ettirmektedir. Portekiz ve Yunanistan’da ekonominin daha da kötüye gideceği beklenmektedir. Avrupa Merkez Bankası son 9 ayda bu ülkelere 77 milyar Euro katkı sağlamıştır. 2013’e kadar bu miktarın 500 milyar Euro’ya çıkacağı varsayılmaktadır. Avrupa’da enflasyon hedeflerinin şaşacağı ve yüzde 2,5’a varacağı şimdiden kabul edilmektedir ki bu oran Avrupa Merkez Bankası hedefinin üzerindedir. Avrupa’da ekonomik büyümenin ise yüzde 1,7-1,9 aralığında gerçekleşeceği beklenmektedir. İhracatımızın yarıdan fazlasını Avrupa’ya yapmaktayız. Kriz sonrası özellikle Almanya’daki ekonomik gelişme ile kendini gösteren Avrupa’daki ekonomik toparlanmaya ve bizim Avrupa’ya olan ihracatımızdaki artış eğilimine rağmen, bütün bu ekonomik değerlendirmeler neticesinde, Avrupa’yı hedef pazar olarak seçmenin ne derece doğru olduğu firmalarımız tarafından tekrar değerlendirilmelidir.


Grafikte görüldüğü gibi gelişmekte olan ve gelişmiş ülkelerin büyüme oranlarındaki ayrışma halen devam etmektedir. Gelişmiş ülkelerde uygulanan para politikaları, Avrupa Merkez Bankasının faiz oranlarını arttırması, USD ve EURO paritelerindeki dalgalanma, Japonya depremi ve onu takiben gelen tsunami faciası, Kuzey Afrika ve Arap yarımadasındaki halkların demokrasi ve özgürlük talepleri ile başlayan gerilimler ve olaylar, bunları takiben gelen petrol fiyatlarındaki artışlar dünyamızın kritik bir dönemden geçmekte olduğunu göstermektedir. Bu kaotik durumun dünya ekonomisine etkisinin muhakkak olacağını düşünüyor, hem politik hem de ekonomik açıdan çok dikkatli olmamız ve aşırı borçlanmalardan kaçınmamız gerektiği inancını taşıyorum. Son yemekli toplantımızda katılımcılarla paylaştığımız gibi eğitim hedeflerimiz kapsamında belirttiğimiz “çevre mevzuatı eğitimi”ni Haziran ayı başında gerçekleştireceğiz. Bu eğitim hem pratik hem de teorik bilgileri bakımından çok donanımlı iki uzman tarafından verilecektir. Gündemimize bu yıllarda giren Enerji Verimliliği ile ilgili eğitimi Haziran ayı sonlarında, İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği eğitimini ise Eylül ayında gerçekleştirmeyi planlıyoruz. Bu eğitimler de konularında uzman kişilerce verilecektir. Eğitimlere katılımın fazla olması bizleri mutlu edecektir. Ayrıca sizlerden teknik eğitim konuları ile ilgili isteklerinizi de bekliyoruz. Teknik eğitimlerle ilgili önümüzdeki iki yılı kapsayacak bir teknik eğitim programı hazırlamayı düşünüyoruz. Yaz başı yemeğimizi Haziran ayı içinde İstanbul Boğazı’nda tekne turunda akşam yemeği şeklinde gerçekleştirmeyi planlıyoruz, boğaz gecesinin eşsiz güzelliğini üyelerimizle birlikte yaşayacağız. Yaz sonu bizi yoğun bir program bekliyor. Nisan ayında yapılması planlanan fakat karşı tarafın isteğiyle Eylül ayına ertelenen Ukrayna gezimizi gerçekleştireceğiz. Ayrıca bu yıl, 25 Ekim 1976 tarihinde kurulan derneğimizin 35’inci kuruluş yıldönümüdür. Kuruluş yıldönümümüzü

GSYİH ORANLARI (AVRUPA – USA – BRIC)

eşlerimizle birlikte kutlayacağımız bir toplantı düzenleyeceğiz. Derneğimiz “Demir ve Çelik Döküm Sanayicileri Derneği” adı ile Silvan Döküm Sanayi A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Sayın Sabahattin Mollaoğlu ve Emaş A.Ş. nin Genel Müdürü Sayın Mithat Ural’ın gayretleri ile o tarihlerde uygulanmakta olan İstihsal Vergisi sorununun ve sektörün diğer sorunlarının bir dernek etkinliği ile çözülmesi amacıyla kurulmuştur. Kurucu firmalar arasında Silvan, Akmetal, Emaş, İral, Aldıkaçtılar, Fer Döküm, Yörük Çelik ve Elektrometal firmaları bulunmakta idi. Bugün bu firmalardan Silvan ve Akmetal haricinde hiçbiri faaliyette değildir. Emaş firmasında ise döküm üretilmemektedir. İlk genel kurula kadar yönetim kurulu başkanlığını Sayın Sabahattin Mollaoğlu üstlenmiş daha sonra bayrağı o tarihte Elektrometal Yönetim Kurulu Başkanı olan 8. Cumhurbaşkanımız Sayın Turgut Özal’a devretmiştir. Bizi bir dernek halinde toplayan bu büyüklerimizin hayatta olanlarına teşekkür ediyor, ebediyete intikal etmiş olanlara da tanrıdan rahmet diliyorum. Beni bu güzide insanların başkanlık yaptığı makama layık gören sizlere de şükranlarımı sunuyor, hepinize sağlık ve başarılar diliyorum. M. Niyazi Akdaş TÜDÖKSAD Yönetim Kurulu Başkanı


SUNUŞ GIFA’ya Rekor Katılım Yeni bir sayı ile herkese merhaba, Sektörümüz ve ekonomimiz için hızlı başlayan 2011 yılının ortalarına gelmiş bulunuyoruz. Yılın ilk yarısında sektörümüzü yakından ilgilendiren iki önemli etkinlikten Hannover Messe 2011 Industrial Supply Fuarını geride bırakırken, metalurji dünyasının 4 yılda bir gerçekleşen en önemli fuar organizasyonu GIFA, METEC, THERMPROCESS ve NEWCAST 28 Haziran – 2 Temmuz 2011 tarihleri arasında Almanya - Düsseldorf’da bizleri bekliyor.

Kubilay Dal TÜDÖKSAD Genel Sekreteri

Hem katılım hem de gördüğümüz ilgi yönünden, son yılların en başarılı Hannover Fuarını geride bıraktık. 32 dökümcü firmamız ile 1,200 metrekare’nin üzerinde alanda rekor bir katılımla, bizlerle özdeşleşen 3. holde ilgi odağı olduk. Hedef pazarımız konumunda olan Avrupa Ana Sanayi’nin dökümhanelerimize olan ilgi grafiğinin her yıl yukarılara doğru yükselmesi göğsümüzü kabartıyor. Bu mutluluğumuza katkı sağlayan tüm dökümhanelerimize sonsuz teşekkürlerimizi sunuyoruz. Üyelerimizin ülke ekonomisi ve ihracatına yaptığı katkıları, fuarda tüm standlarımızı tek tek ziyaret eden Dış Ticaretten Sorumlu Devlet Banımız Sayın Zafer Çağlayan da taktir etti. Sektörümüzün gücünü göstermek ve yeni iş bağlantıları sağlamak adına Hannover Endüstri Fuarı’na bundan sonra da bu derece güçlü bir şekilde katılım sağlamamız çok önemli. 2010 yılı sonlarında yapılan ve büyük başarılara imza atan Ankiros – Annofer Turkcast fuarlarından sonra metalurji dünyasının 4 yılda bir sabırsızlıkla beklediği Gifa – Metec - Thermprocess ve Newcast fuarlarına Türkiye’den rekor bir katılım var. Bu yıl “Bright World of Metals” mottosu altında organize edilen Gifa fuarlarının ana konusunu enerji ve doğal kaynak verimliliği oluşturuyor. Hepimizin yakından takip ettiği ve önem verdiği enerji ile kaynak verimliliğinin öne çıkması fuara olan ilgiyi daha da yükseltiyor. Üye olduğumuz WFO ve VDG Alman Dökümcüler Birliği tarafından organize edilen Technical Forum 28 Haziran ile 1 Temmuz arasında zengin bir teknik içerik ile sektör mensuplarının katılımına açık olacaktır. Derneğimizin bir info stand, İMMİB’in de kapsamlı bir tanıtım standı ile Türk Döküm Sanayiini temsil edeceği bu fuarlarda Türkiye’den 60 firma fuar kataloğunda yer almaktadır. Haziranın son haftasını Düsseldorf’ta hep beraber olacağız. Elinizde bulunan Turkcast/Türkdöküm’ün ilerleyen sayfalarında, ülkemizde oluşturulan ilk döküm kümesiyle ilgili Konya Döküm Kümesi Derneği Başkanı, derneğimizin de üyesi Mehmet Ali Acar ile yapılmış röportajı göreceksiniz. Türkiye’de ilk olarak otomotiv sektöründe ve değişik sektörlerde de kurulmaya devam eden kümelenmeyi mercek altına aldık. Sektörümüzde kurulan ilk kümeye dikkatinizi çekmek istiyoruz.


İmes Sanayi Sitesi C Blok 306 Sk. No. 4 Yukarı Dudullu, Ümraniye, İstanbul, 34775 T. +90 (216) 540 00 60 F. +90 (216) 540 00 61

www.aveks.com • info@aveks.com

Eski Yapanlar Plaza No. 1/1 K. 6 S.M. Fatih Öngül Sk. Kozyatağı İstanbul, 34742 T. +90 (216) 410 00 60 F. +90 (216) 410 00 90


İÇİNDEKİLER

HAZİRAN / 2011

4

BAŞKANDAN

6

SUNUŞ

10

DERNEKTEN HABERLER

•TÜDÖKSAD’dan Bahara Merhaba

12

EZBERDIŞI • Ramazan Demirci ile Ezber Dışı

12

18

ÜYELERDEN HABERLER

• Hassas Döküm ile Robot Teknolojisi Bir Arada • Yeni Versiyon MAGMA5’’’ 5.2 GIFA’da Görücüye

RAMAZAN DEMİRCİ İLE EZBERDIŞI

Çıkıyor

Ramazan Demirci ile Haytaş’ı ve döküm sektörü dışında yaptığı yatırımları konuştuk.

• Gedik Döküm’ün Yeni Ocakları Inductotherm’den • Geliştirilmiş Stoper ve Nozul Geometrisiyle Döküm Kalitesinin Artırılması

30

ANALİZ • “Türkiye Sanayi Stratejisi Belgesi ve Eylem Planı 2011-2014

34

KONGRE/FUAR

• GIFA Enerji ve Kaynakların Verimliliğine Odaklanıyor • WFO Teknik Forum Düsseldorf’ta • Hannover Fuarından Markalaşmaya

54 FABRİKADA 4 ADIMDA ENERJİ: VERİMLİ ÇÖZÜM YARATMAK

48

RÖPORTAJ •Türkiye’nin ilk Döküm Kümesi Konya’da Oluşturuldu

KÜNYE TÜRKDÖKÜM / TURKCAST DERGİSİ İMTİYAZ SAHİBİ: Türkiye Döküm Sanayicileri Derneği adına Yönetim Kurulu Başkanı M. NİYAZİ AKDAŞ SORUMLU YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ: KUBİLAY DAL (Genel Sekreter) YAYIN KURULU: UMUR DENİZCİ - MEHMET ATİK - UĞUR KOCAOĞLU - UĞUR DEMİRCİ - SEYFİ DEĞİRMENCİ DR. CAN AKBAŞOĞLU - PROF. DR. E. SABRİ KAYALI - M. ERHAN İŞKOL - CAN DEMİR - TEVFİK GÜNHAN YÖNETİM YERİ: Yasemin Sok. Birlik Apt. No: 7 / 3 34349 Gayrettepe - İSTANBUL Tel: 0212 267 13 98 Faks: 0212 213 06 31 www.tudoksad.org.tr YAYINA HAZIRLAYAN: TEMATİK MEDYA Yayıncılık ve Ajans Hiz. Ltd. Şti. BASKI: Promat Basım Yayın San. ve Tic. A.Ş Tel: 0212 622 63 63 YAYIN TÜRÜ: Yerel - Süreli / TÜRKDÖKÜM - TURKCAST dergisi 3 ayda bir yayınlanır. Dergimizdeki yazılar kaynak gösterilerek kısmen veya tamamen yayınlanabilir.


30

54

TÜRKİYE’NİN SANAYİ EYLEM PLANI

ENERJİ • Fabrikada 4 Adımda Enerji: Verimli Çözüm Yaratmak

60

YAZILIM

• Döküm Endüstrisinde Kurumsal Kaynak Planlama (ERP) Yazılımı

64

İÇİMİZDEN BİRİ • Erdoğan Alkan

70

HAMMADDE PİYASALARI

• TÜDÖKSAD Hammadde Fiyat Endeksi 72

MAKALE

• Çimento Harcı ve Beton Üretiminde Kullanılmış

48

Döküm Kumunun Yeri 80 82

ÜYE REHBERİ

TÜRKİYE’NIN İLK DÖKÜM KÜMESİ KONYA’DA OLUŞTURULDU Sektörel kümelenmeler Türkiye’de yaklaşık dört yıldır gündemimizde ve değişik sektörler küme kurmaya devam ediyor. İlk kurulan döküm kümesini tüm yönleriyle Mehmet Ali Acar’a sorduk.

FUAR AJANDASI

İNDEKS AMCOL MİNERAL..............................................................47

EVREN...................................................................................23

MARMARA METAL..........................................Arka Kapak

ANKIROS.......... ...................................................................46

FERRO TRADE.....................................................................63

META-FOR.....................................................................58, 59

ASK CHEMICALS.................................................................45

FOSECO................................................................................39

ÖRS MAKİNA (BOMAKSAN)............................................71

AVEKS.......................................................................................7

HERAUS................................................................................27

TOSÇELİK.........................................................Ön Kapak İçi

BES MÜHENDİSLİK............................................................19

INDUCTOTHERM...............................................................41

WORLD FOUNDRY CONGRESS.....................................52

EGES...........................................................................3, 29, 30

MAGMA................................................................................53

YILKAN...........................................................Arka Kapak İçi


DERNEKTEN

TÜDÖKSAD’dan Bahara Merhaba Türkiye Döküm Sanayicileri Derneği bahar yemeğinde üyeleriyle buluştu. Üyelerin yoğun ilgi gösterdiği yemekli toplantıda Yönetim Kurulu Başkanı Niyazi Akdaş açılış konuşması yaptı. 35. yılını kutlayan TÜDÖKSAD Ekim 2011 tarihinde “35. Yıl Balosu” yapacak.

T

ÜDÖKSAD’ın geleneksel olarak organize ettiği “Bahar Yemeği Toplantısı” bu yıl 22 Nisan 2011 tarihinde İstanbul Sheraton Maslak Otel’de yapıldı. Türkiye’nin dört bir yanından gelen dernek üyeleri akşam yemeği eşliğinde sohbet etme imkanı buldu. Dernek üyelerinin büyük ilgi gösterdiği yemekli toplantıda TÜDÖKSAD Yönetim Kurulu Başkan’ı ve Üyeleri de hazır bulundu. Akşam yemeğine geçilmeden bir konuşma yapan TÜDÖKSAD Yönetim Kurulu Başkanı Niyazi Akdaş, gelen misafirlere teşekkürlerini sunarak sektörün genel durumu, dernek çalışmaları ve gelecek aylarda yapılacak eğitim programları hakkında bilgi verdi. Bu yıl TÜDÖKSAD’ın 35 yaşına girdiğini söyleyen Niyazi Akdaş, Ekim ayında 35. yıl şerefine döküm sektörünün büyüklüğünü ve geldiği noktayı gösterecek ihtişamlı bir eşli Balo tertip edeceklerinin müjdeledi. Ekim ayındaki Balo’ya kadarki zamanda uzman kişilerin vereceği üç farklı eğitim programı hazırladıklarını belirten Niyazi Akdaş, bu eğitimlerden birincisinin ‘Çevre Mevzuatı Eğitimi olacağını söyledi. 2010 yılında yürürlüğe giren ve Çevre Bakanlığı tarafından hazırlanan yeni Çevre Mevzuatı’nın döküm sektörünü yakından ilgilendirdiğinin bilgisini veren Niyazi Akdaş, bundan dolayı birinci eğitim programını yeni çevre mevzuatına ayırdıklarını belirtti. Çev-

10

Nisan - Mayıs - Haziran / 2011

re mevzuatının dökümhanelere yeni yükümlülükler getirdiğini vurgulayan Niyazi Akdaş, uzman kişilerin vereceği eğitimlerde üye dökümhanelerden konuyla ilgili yetkililerin katılmasının kendileri açısından faydalı olacağını söyledi. İkinci eğitimi ‘Enerji Verimliliği’ olarak belirlediklerini belirten Niyazi Akdaş, enerjinin verimli kullanılmasının ve yenilenebilir enerjinin döküm sektörünün geleceği için çok önemli olduğuna dikkat çekerek bu konuda üye dökümhaneleri aydınlatma hedefinde olduklarını vurguladı. Üçüncü eğitim programını ise ‘İş Güvenliği’ne ayırdıklarını söyleyen Niyazi Akdaş, iş ve işçi güvenliğinin tüm süreçlerin başlangıcı olduğunun altını çizdi. Global ekonomik kriz döneminde kayıp yaşayan sektörün 2010 yılında toparlandığını ve 2011 yılına hızlı bir giriş yaptığını söyleyen Niyazi Akdaş, tüm iyi gelişmelere rağmen her zaman temkinli davranarak doğru adımlarla hedefe varmanın da önemli olduğuna dikkat çekti. Sektörü ölçmek için son Hannover endüstri fuarının önemli bir gösterge olduğunu belirten Niyazi Akdaş şöyle konuştu, “ Döküm sektöründe düşen kapasitelerden sonra Hannover fuarında gördüğümüz işlerimizin yeniden düzeldiğidir. Fuara katılan dökümhanelerin standlarına ilgi beklediğimizden çok fazlaydı. Temennimiz, bu ilginin önemli projelere ve işlere yeni kapılar açmasıdır.”


DERNEKTEN

küm ağırlığı 50 kiloya indiriliyor.” Otomotiv sanayine yönelik çalışan dökümhaneler için bu gelişmelerin önemine dikkat çeken Yaylalı Günay, Almanya’nın teknolojisinin geliştiğini ve Türkiye’nin buna ayak uydurması gerektiğini söyledi. Türkiye’nin ucuz ürün satmak yerine, bu teknolojinin peşinden giderek Almanya’nın ihtiyacı olan ürünlere destek vermesinin olabilirliliğini düşünmesi gerektiğini belirten Yaylalı Günay, dökümhanelerin teknik birimlerinde görevli mühendislerin Hannover gibi fuarlara gidip oradaki havayı koklamaları gerektiğini, bunun ufuklarının açılmasına son derece önemli katkılar sunacağını söyledi.

TÜDÖKSAD Yönetim Kurulu Başkanı Niyazi Akdaş

“Almanya dünyaya damgasını vuruyor” TÜDÖKSAD bahar yemeği toplantısında Başkan Niyazi Akdaş’tan sonra söz alan Yönetim Kurulu Eski Başkan’ı Yaylalı Günay, emekli olduktan sonra meslek ve meslek dışı tüm fuarlara katılmaya çalıştığını söyledi ve son yapılan Hannover fuarında dikkatini çektiği birkaç hususu üyelerle paylaştı. “Benim gördüğüm Almanya’nın hem teknolojisi, innovasyonları hem de milliyetçiliği açısından dünyaya damgasını vurmasıdır. Fuarda dikkat ettim artık hiç İngilizce konuşulmuyor, fuardaki konferansları takip etmeye çalıştım, düşünün kendi ürünlerini satmak için yaptığı konferanslarda bile tamamen Almanca konuşuluyordu.” Slaytların Almanca, konuşmacılar ve dinleyenlerin de Alman olduğunu belirten Yaylalı Günay, konferanslarda sadece kendisi gibi birkaç yabancının bulunduğunu söyledi. “Orada bulunan tanıdıklarıma sordum. ‘niye böyle oldu ?’ diye, ‘Eyalet karar aldı, bundan sonra tüm faaliyetlerde sadece Almanca konuşulacak’ dediler. Almanya’da bizim TUBİTAK’a eş değer bir araştırma-geliştirme merkezi var. Fuarda onların standında birkaç profesör ile konuştum. Bana söyledikleri, ‘Otomobilde döküm ağırlığı 50 kiloya indirilecek, bununla ilgili çalışmalar yapılıyor’.

Eges 30. yılını kutluyor Bahar yemeğinde Niyazi Akdaş ve Yaylalı Günay’dan sonra söz alarak kısa bir açıklama yapan Eges Yönetim Kurulu Başkanı İsmet İzgül ise bu yılın kendileri için ayrı bir öneme sahip olduğunu belirtti. Eges’in ilk endüksiyon ocağını imal etmesinin üzerinden 30 yıl geçtiğini ve 1981 yılında Makine Kimya Endüstrisi’ne 50 kiloluk bir endüksiyon ocağı yaparak iş hayatına başladıklarını söyleyen İsmet İzgül, “30’uncu yılımızda şunu gururla söylemek istiyorum, Türkiye’de iki ayrı 30 tonluk endüksiyon ocağı siparişi almış bulunuyoruz. Bu siparişlerden biri Akdaş Döküm, diğeri de 20 yıllık müşterimiz olan Samsun Makina tarafından verildi. Samsun Makina’ya 7. ocağımızı vermiş olacağız. Yeni sipariş ocaklar 15 MW gücünde, 30 ton kapasiteli olacak. Döküm sektörünün bize gösterdiği teveccühten dolayı tüm sektöre teşekkür ediyoruz.” dedi. Sektör mensupları yemek öncesinde ve sonrasında bir araya gelme fırsatını değerlendirerek karşılıklı olarak sektörel bilgileri paylaştılar.

Yeni nesil otomobillerde 50 kilo döküm olacak! Yaylalı Günay, kullanılacak döküm ağırlığını şöyle açıkladı: “Otomobillerde alüminyum, magnezyum gibi dökümler kullanılacak, tabi motor da elektrikli olarak düşünülüyor. Kapılar karbon fiber, küçük bir alüminyum takviye de var, bütün karkas alüminyum, jantlar ise tamamen karbon fiber yapılmış. Böylece otomobilde dö-

Türkdöküm

11


EZBERDISI

EZBER DIŞI

Ramazan Demirci

“Dökümcülükten geldik, onu yapabilen ya da orada başarabilen bu işleri de yapabilir. Dökümcülük çok farklı, zor şartlarda üretip kazanıyorsunuz. Döküm insanı disipline ediyor” sözleri Ezber Dışı’nın bu sayıdaki konuğu Ramazan Demirci’ye ait. Döküm mesleğine ortaokul yıllarında başlayan Ramazan Demirci, Haytaş Döküm ile döküm sektöründe devam ederken, 1997 yılında Honda’nın, 2000 yılında ise Peugeot’nun bayiliğini alarak Ayışığı Otomotiv ve Açı Otomotiv bünyesinde otomobil alım satımı ve servis işine de giriyor. Bunların dışında Günışığı Sigorta ve Balance Line Stüdio ise diğer iki yatırımı. Ramazan Demirci ile Haytaş’ı ve döküm dışında başka sektörlerdeki yatırımlarını konuştuk.


EZBER DIŞI

Sizi tanıyarak başlayalım? Döküme nasıl başladınız? 1962 Kastamonu doğumluyum. İlköğretimim devam ettiğim yıllarda, adetti, çocuklar, yaz tatillerinde çalışırdı. Ben de yaz tatillerinde çalışırdım. Liseden sonra tamamen babam ile birlikte çalışmaya başladım. Babam, Kalafat Yeri’nde rahmetli Ahmet Çelikkol ustasının yanında, dökümcülüğe başlamış, Çeşmemeydanı ilk atölye, daha sonra da Gaziosmanpaşa’da Piyerloti caddesinde ortak bir dökümhanesi olmuştu. Ardından da 1976 yılında Alibeyköy’de bir döküm atölyesi açtı. 1986’da babamızın işyerinden ticari anlamda ayrılarak, Dudulu İmes Sanayi Sitesin’de dökümcülük yapmaya başladık. O tarihlerde döküm dışında otomotiv yedek parça işi de yapıyorduk, önemli bir firmaya yan sanayi olarak çalışıyorduk. Haytaş’a 1980’lerin sonunda İMES’te iki küçük dökümhane daha ilave etmiştik. Otomotiv yan sanayi olarak hizmet veriyorduk. Kalıp ve plastik işine girdik, oradaki yönetim, kardeşimin sorumluluğunda devam ediyor. Dökümhaneden sonra başka iş arayışlarına girdik. Neler yapabiliriz diye araştırmalar yaptık. Karşımıza otomobil bayiliği teklifi çıktı. Aslında başlangıçta bu işi biraz soğuk karşıladık, ama devren satılık bir yer vardı. Biz de burayı alarak işe başlamaya karar verdik. Neden döküm dışında da bir şeyler yapma gereği duydunuz? Döküm dışında bir sektörde daha yatırım yapmak gerektiğini düşünüyorduk ve istiyorduk. karşımıza sürpriz olarak otomotiv çıktı, başladık ve bu işten oldukça memnunuz. Otomobilde tam olarak neler yapıyorsunuz? İki markanın bayiliğini yapıyoruz. Bu işe 1997 mayıs ayında başladık. Biz önce başka bir bayilik almıştık, işletirken sorun çıktı onu bıraktık. Baktık ki bu sektör farklı, devam etmeye karar verdik ve Honda otomobil markasının bayiliğini aldık. Şuan bulunduğumuz Altunizade, otomobil ticaretinde o sıralar lokasyon olarak İstanbul’un en bilinen bölgesi idi. İlk yıl Türkiye’nin temsil ettiğimiz markanın en iyi bayisi olduk. Sonraki iki yıl da böyle geçti. Bugün iyi bir noktada olan Günışığı Sigorta Ltd.Şti.’yi de 1997 yılında kurmuş olduk. İşler normal akışında ilerlemeye başladı ve bugüne kadar devam ettik. Honda’nın yanında Peugeot’un Altunizade bayiliğini de Açı Otomotiv A.Ş.’yi kurup alarak çalışmalarımıza devam ettik. Değişmeyen kuralımız, müşterimizin sürekliliğini oluşturmak, onlara dürüst davranmak, güven vermek, onlara bizim ürünlerimizi satın alma ve kullanma mutluluğunu hissettirme başlıca hedeflerimiz olmuştur. Çalışma arkadaşlarımızın da elimizdeki imkanlar nispetinde mutlu olabilmeleri için çalışıyoruz. İlk başladığınız da hem dökümhane hem de burayı birlikte mi sürdürüyordunuz? İkisini birlikte yürütüyorduk ama bunu birlikte sürdür-

Döküm dışında bir sektörde daha yatırım yapmak gerektiğini düşünüyorduk ve istiyorduk. Sadece döküm sektöründe devam da edebilirdik ancak en az iki sektörde iş yapmanın daha doğru olacağına kanaat getirdik mek kolay olmadı. Dolayısıyla bir ayrışmaya girdik. Ben otomotiv kısmını, kardeşim ise dökümhaneyi yürütmeye başladı. Bu iş de döküm gibi yoğun emek gerektiriyordu. Bizim bildiğimiz bir sektör de değildi. Öğrenmek ve işi yürütmek için sürekli takip etmek gerekiyordu. Hafta sonu, tatil demeden her anımızı buraya ayırdık. Dökümhaneden kalan, çalışma alışkanlığını burada da sürdürdük. Bildiğiniz gibi dökümhanenin tatili olmaz, sürekli işin başında olmak durumundasınız biz de bu alışkanlığımızı buraya da taşıdık. İlk sene kaç adet araç satışı gerçekleştirdiniz? 1997 yılından bu yana araba satışlarımız iyi durumda diyebilirim. Yılda marka başına 1.000 yeni araç satışı düşünebiliriz. Otomobil bayiliğinin yanında bir de sigorta şirketimiz var. Bu konuda da iyi durumdayız, bu bölümdeki çalışma arkadaşlarımız da İstanbul’da en başarılı sigorta grupları arasında yer almaktadır. Honda ve Peugeot ’un bayiliğini yapıyoruz. Her iki markanın hem satış hem de satış sonrası hizmetini veriyoruz. Sektörünüz ve işiniz için 1997 yılı ile bugün arasında ne gibi farklar görüyorsunuz, neler değişti? 1997 yılında 15 günde bir otomobil fiyatları düşüyordu, döviz kurları değiştiği için direkt fiyat da değişiyordu. O zamanlar otomobilde banka faizleri aylık yüzde 7 idi. İnsanlar bu faiz oranını nedense çok fazla bulmuyorlardı. Arabayı aldıktan 2 hafta sonra kaç lira oldu diye soruyorlardı, memnun oluyorlardı ‘iyi zam gelmiş, doğru yatırım yaptım’ diyorlardı. Enflasyon ekonomisi vardı. Bindiği arabanın ikinci eli de sürekli artıyordu. Şimdi ise insanlar şikayetçi, ‘eskiden biniyordum, sonra da kar edip satıyordum’ diyor. Aslında kar etmiyorlardı, otomobil fiyatları artıyordu, şimdi ise 4-5 yıldır otomobil fiyatları neredeyse aynı. Vergilerden dolayı fiyatlar biraz oynadı, bazen de döviz kurlarından dolayı. Kurda istikrar olduğu için fiyatlar pek değişmiyor. İnsanlar yüzde 7 faiz oranıyla araç kredisi alıyordu, arabayı sattığında ikinci elin para ettiğini sanıyordu. Ancak faize verdiği parayı pek

Türkdöküm

13


EZBER DIŞI

hesap etmiyordu. Şimdi faiz oranları düştü, otomobil almak yatırım aracı olmaktan çıktı. Araba almakta eski motivasyon kalktı mı diyorsunuz? Faizler düşük, 0,78 civarında, çok değil 5 yıl önce faizler aylık yüzde 1 olsa, yılda 1 milyon adet binek otomobil satılır diyorduk. Şimdi 0,78 stoklarda bu hesaba göre araç kalmaması gerek, üstelik kişi başı yıllık ortalama gelir 3 bin dolarlardan10 bin dolar seviyelerine geldiği halde henüz bu adetleri tam yakalayamadı Türk halkı. Döküm sektörü zor olarak bilinir. Döküm işini yapan her işi yapar mı? Dökümcülükten geldik, onu yapabilen ya da orada başarabilenler, başka yatırımları da, kolay başarabilir de diyebiliriz. Dökümcülük çok daha farklı, daha zor şartlarda üretip kazanıyorsunuz. Mücadele çok farklı. Burada hizmet sektöründeyiz. Biz burada bir ürün üretmiyoruz, bir ürün alıp satıyoruz. Otomotiv parçası üretene sormak lazım. Otomobili kim üretiyor? Üretilebilme şartları nedir? Örneğin geçen ay ortalama 10 adet gelen bir araç aniden ayda 1 adete düştü. Yan sanayi zarar görmüş, kendini toparlama sürecinde, üretilemiyor bu parça. Bizim işimiz zor gibi gözüküyor ama burada satıyoruz, uygun Pazar var ise, ki insanlar bizden daha iyi takip ediyor ve alım tercihi yapıyor. Bizim görevimiz, sadece müşteriye bu alım sürecini keyifli geçirtebilmek. Döküm daha farklı, bir şey üretiyorsunuz. Bu ürünü ben yaptım diyorsunuz. Biz burada aldım- sattım diyoruz, yada servis hizmeti veriyoruz, bunun da keyfi başka tabi.

14

Nisan - Mayıs - Haziran / 2011

İMES sanayi sitesinin en canlı olduğu dönemde siz oradaydınız. Dökümhaneyi büyütmeyi düşünmediniz mi? Ya da döküm ile ilgi bir şeyler yapmak, örneğin döküm işleme, otomotiv parça konusunda markalaşmak gibi… aklınızdan geçmedi mi? O dönemlerde döküme yakın bir iş yapmak dökümcüler arasında daha revaçta idi. Bizim de düşüncemizde vardı. Krank yatırımı yapma düşüncemiz vardı. Bizim seviyemiz dökümhaneler arasında ilk shell moulding maça makinesini biz bulup aldık. Bir İtalyan makinesiydi. Büyük dökümhanelerin bu tür makineleri muhakkak ki vardı. Maça makinesini satın alıp çalışır duruma getirdik. İMES’te bunu ilk biz yaptık. Daha sonra indüksiyon ocağına geçtik. Yedek parça konusunda marka yaratıp ürünü rafa koyma gibi hedefimiz vardı. Bununla ilgili olarak da TÜDÖKSAD’ın düzenlediği bir Amerika gezisinde Philadelphia’da fuarda Japon Sinto derecesiz kalıplama makinesi görüp izledik. Ertesi gün Dernek’in ziyaret düzenlediği bir alüminyum dökümhanesine Ardöksan’dan Sayın Sabahattin Karalar ile birlikte gittik. Inductoterhm Genel Müdürü sayın Levent Otsukarcı Bey sağolsun bize yardımcı oldu. Levent Bey’in yardımıyla konuştuk, pazarlık yaptık makineyi almaya karar verdik. Orada hem biz hem Ardöksan sipariş verdik. Türkiye’ye döndüğümüz de otomobil bayilik işi karşımıza çıkınca sermaye yapısı hem bunu hem de makine yatırımını kaldıramayacağı için makine siparişimizi iptal ettik. Bu işe kanalize olduk. Bayilik işi imkanı bir ay gecikseydi, bu durumumuz olmayabilirdi. Kısmet bu tarafa oldu. Pişman mısınız diye sorsanız, değiliz. Aslında bizim arazi olarak uygun yerimiz mevcut. Dökümhaneyi büyütebiliriz. Böyle bir düşüncemiz de zaten var. Ailenizin döküm geleneğinden bahsedebilir misiniz? Babam döküm sektöründe işe çırak olarak başlamış. İlk çalıştığı yer Kalafat Yeri. Ustasının yanında başlamış, ustasını çok sever ve hürmet ederdi. Bize de bunu telkin ederdi. Babamın ustasını bizler de bir akrabamız gibi sayar severdik. O da dökümden emekli olduktan sora manifaturacılık yapmıştı. Vefatına kadar hiçbir şekilde irtibatımız kopmadı. Kalafat yerinde ondan sonra da döküm işini çocukları devam ettiriyordu. Döküm işimizde bir usta çırak ilişkisi vardı. Babam o kültürle devam ettirdi, biz de öyle devam ettik, mühendis değiliz. Biz üç erkek kardeşiz. Kardeşlerimden birinin Gebze’de dökümhanesi var, o bizden ayrı. Ben diğer kardeşimle birlikte döküm işini sürdürüyorum. Haytaş Döküm şuan neler yapıyor? İşleri kardeşim sürdürüyor. Biz biraz daha butik bir dökümhaneyiz, ekseriyetle daha zor ve sipariş adetleri az parçaları döküyoruz. Çünkü fiyatta rekabet edecek bir durumumuz yok. Biz de makinalaşma veya otomasyon yeteri düzeyde değil. Dolayısıyla maliyetlerimizdeki işçilik gideri payımız yüzde 25’in altına düşmüyor. Daha


EZBER DIŞI

Dökümcülükten geldik, onu yapabilen ya da orada başarabilen bu işleri de yapabilir diyebiliriz. Dökümcülük çok daha farklı, daha zor şartlarda üretip kazanıyorsunuz. Mücadele çok farklı, yani burada yapabilirsin sonuçta sermayedir belki önemli olan, hizmet işi yapıyoruz fazla, az adetli işler yapıyoruz. Biz daha çok otomotiv yan sanayi parçaları döküyorduk, bu azaldı tabi. Adetler yükselince otomotivde seri imalat daha fazla öne çıktı. Dolayısıyla bizim otomotiv yan sanayiye olan kapasitemiz azaldı. Az adetli yedek parça işleri bizde kaldı kamyon, traktör parçaları gibi. Hazır beton sektörü gelişmeye başladığında o aralar kapasitemiz oldu. Betonarme iskele kalıpları yada beton mikserlerinin dönen dirsekleri gibi parçaları yaparak belli bir kapasiteye ulaştık. Şimdi yine makine parçaları olarak devam ediyoruz. Üretimimizin yüzde 15’i de ihraç ediliyor. İtalya’daki bir müşterimize yıllarca üretim yaptık, çok önemliydi. Bir dönem ise, kendi kapasitemizin haricinde çok sayıda dökümhaneyi kısmen veya tamamen işlettik. Bunlar küçük dökümhanelerdi. 1980 - 1990 yılları arasında 10’a yakın dökümhane işlettik. İşlerini veriyorduk, hammaddesini veriyorduk, hatta işçiliklerini bile ayrı verdiğimiz bazı dökümhaneler vardı. Bu 10 dökümhaneyi çalıştırabilecek kadar işimiz vardı, orada ürettirip sevk ediyorduk. Müşterinin istediği kalitede, istediği zamanda yapıp teminini sağlıyorduk. Bizim işlerimiz çoğalmış idi, biz de kapasiteleri boş olan bazı firmaları organize ettik.

ma gibi bir eğrisi vardı her zaman. Tahminin gelecek dönemde Türkiye’ye geldiği gibi gitmesidir. Gelişmiş ülkelerde çevre bilinci gelişiyor, üretim maliyetleri artıyor. Döküm gibi iş alanları her zaman az gelişmiş ülkelere doğru gider. Dökümde en büyük sıkıntılardan biri, çalışan bulmak olacak. Gelişmiş ülke insanları bu işte çalışmak istemez. Haytaş’ta 20 yıldır çalışan elemanlar var, yenilerini bulmakta zorluk yaşıyoruz. Çevre bilinci ve çalışan istihdam edebilme sıkıntısından, daha az teknoloji ve kalite gereken parçaların üretimi Avrupa’dan Türkiye’ye, buradan da daha az gelişmiş ülkelere gidecek diye düşünüyorum. Aynı zamanda Türkiye’de döküm sektöründe çok ciddi yatırımlar var. Belki yeni dökümhaneler kurulmuyor ama var olan dökümhanelerin büyük bir çoğunluğu kapasitelerini artırıyor. Sizce bu bir çelişki değil mi? Yeni yatırımlar yada kapasite artışı da görebiliyorsunuz. Biz tüm sanayi yatırımcılarını tebrik ediyoruz. Ürünlerini rekabetin daha az yaşandığı yeni pazarlarla da tanıştırmaya çalışıyorlar. Yeni yatırımlar yerine, mevcut şartlarla yenilenen yatırımlarla üretimi artırma, artan rekabet ve maliyetlerden ihtiyaç olduğuna inanıyorum. Büyümek durumundasınız, yoksa küçük kalır ve rekabet edemezsiniz. Kazancınızın bir kısmını tesise tekrar geri yatırmak durumundasınız. Vergi planlaması için de bir gerekliliktir yatırım. Genelde otomobil tarafındasınız. Döküm kısmını nasıl takip ediyorsunuz? İşin açık tarafı ben çok fazla takip etmiyorum. Haytaş’ın

Siz şimdi zaman ayırabiliyor musunuz dökümhaneye? Fiili olarak orada bulunmuyorum. Ama hesaplar günlük olarak geliyor, gidip bakmıyoruz ancak neler olduğunu rahatlıkla hissedebiliyoruz. Sizi hem dökümün içinde hem de dışında kabul edersek Türkiye’de döküm sektörünü nasıl görüyorsunuz? Normal olarak düşündüğünüzde dökümün Türkiye’ye geldiği gibi artık uzaklaşması gerekiyor. Döküm sanayisinin gelişmiş ülkelerden daha az gelişmiş ülkelere kay-

Türkdöküm

15


EZBER DIŞI

O zaman rekabet böyle değildi tabi. Şimdi her şey zor rekabet edemiyorsanız ayakta durmanız imkansız. Eskiden üretim de zordu, örneğin bir döküm dökülecek 50 metrekare, 100 metrekare yerde, 10 günde, 20 günde bir dökebiliyor, şimdi bu mümkün mü? Ciro yapmak, para kazanmak için bir dökümü 20 gün bekleyebilir misiniz? Var olan kapasiteyi sürekli dolu tutmak zorundasınız. Genelde söylenen o tozu yutan bir daha bırakmaz derler, ama siz bıraktınız? Evet doğrudur, az kişi bırakıyor, ben ara verdim fakat orada edinmiş olduğum iş alışkanlıklarına hala devam ediyorum. Yine sürekli işin başındayım, hafta sonları genelde çalışıyorum .

başında kardeşim var, o takip ediyor. Ancak sektörü genel olarak takip etmeye çalışıyorum, bir çok dökümcü dostum var, onlarla birlikte olmayı seviyorum. Tabi otomobil tarafı çok zamanımızı alıyor, çok kurumsallaşabilen bir firma değiliz. Dolayısıyla her zaman ilgilenmeniz gerekiyor. Kendim bire bir her şeyle uğraşıyorum. Siz dökümhanede ne kadar bir süre bulundunuz? Ben dökümhanede bilfiil çalıştım, genelde idari olarak çalıştım. Kupol ocakçılığı, indüksiyon ocakçılığı ve maça makinasında da çalıştım. Döküm zor bir iş miydi? Evet zordu denebilir. Hem idare eden için hem de çalışanlar için zahmetliydi. Onun için kazanılan her kuruşun helal olduğu söylenir. Fiziki koşulları, gerçekten zor bir meslek. Dökümde eskiden para çok kazanılıyormuş, bir akşamda da yeniliyormuş denir hep. Bu biraz tuhaf, yani çok kazanılan para aslında bir akşam yenilmekle bitmez. Demek ki çok kazanılmıyormuş ki bir haftalık kazancını bir akşamda harcayabiliyormuş. Yani 5-10 kişinin bir akşam yemek yiyerek bitirebileceği bir para. İnsanlar ileriyi görmediği için, rekabetin bilinmediği dönemlerde kendilerini ileriki yıllara hazırlayamamışlar. Yani küçük de olsa kazancını sermayeye dönüştürüp yatırım yapanlar işlerini büyütüp bugün birer sanayici oldular. Diğerleri de emekli oldular veya başka bir iş tuttular diye biliyorum.

16

Nisan - Mayıs - Haziran / 2011

Geçmiş dönemden bugüne, döküm sektöründe bir çok firmayı da kişiyi tanıdınız. Sektörü başarılı buluyor musunuz? Başarılıydı sektör, hatta bazıları çok başarılıydı, sürekli yatırım yapıyorlardı, biz özenerek bakıyorduk onlara, bizim hedefimizde de o vardı, başarılı olmuş firmalara yaklaşmaktı ama sektör değişince dikkatimiz başka yöne kaydı. 1997 yılından beri döküm sektöründe büyümek gibi bir hedefimiz olmadı, ama bir gün dönersek yine büyüme hedefini muhakkak ki koyacağız. Çünkü kazanç ve istihdam fazla üretmekten geçer. Artık az üretip çok kazanmak kalmadı, sürekliliği sağlamak gerekiyor. Yatırım yapmak gibi bir düşünceniz gerçekten var diyebilir miyiz? Tabi aklımızın bir kenarında döküm sektöründe iyi bir yatırım yapmak duruyor. Yatırım konusunda samimiyetimize inandığımız an böyle bir işe girebiliriz. Neticede döküm bizim baba mesleğimiz ve bunu halihazırda zaten yapıyoruz. Döküm konusunda daha büyük bir yatırım yapmak her zaman bizim için bir gerçekliğin ifadesidir. Bunu yaptığımızda ne biz ne de bir başkası sanırım şaşırmaz. Her ne kadar başka yatırımlara, sektörlere de girmişsek döküm de bizim işimizin bir parçası ve bizim çıkış noktamız orası, biz dökümcülükten geliyoruz ve Haytaş Döküm olarak zaten sektörde devam ediyoruz. Otomobil tarafına yeniden dönersek, bayilik ve serviste kaç kişi istihdam ediyorsunuz? Ayışığı Honda bayiliğinde 105 kişi çalışıyor. Peugeot’da 75 kişi çalışıyor. Yılda ortalama, her bir markada, 1000 adet yeni araba, 500 adet de ikinci el araba satıyoruz. Senede 15 bin de her bir markaya servis ve satış sonrası hizmet veriyoruz. Bu binamızın üst katında kendimizin bir yıldır işlettiğimiz bir plates ve yoga stüdyomuz var. Balance Line Stüdio. İstanbul’da, butik bir işletme oldu. Eşim çok istedi, zaten kendisi işin başında. Üyelik sistemi ile değil, ders verecek hocalar ile randevu alınarak spor yapılan bir stüdyo.


EZBER DIŞI

Dökümcü birkaç dostuma önerilerde bulunmuştum, bu sektöre yatırım yapabilirsiniz diye. Sektörden yatırım yapanlar olursa seviniriz. Bilgi konusunda destek de veririz. Ama bu işin başında fiilen olmak gerekiyor

Otomotiv bayilik işi kazançlı mı? Kazançlı aslında, bir dönem gayet iyiydi. Yeni girmek için yatırımın doğru olmadığını düşünüyorum, örneğin alabileceğimiz yeni markalar var kendimiz işin içinde olmamıza rağmen girmede tereddüt ediyoruz. Çünkü yatırımın karşılığını almak çok zor. Tabi bu sektörün en güzel yönü iadesi yok, sattığınız üründe fire olabilir ama iade yok. Dökümde veya diğer işlerde iade bir sorundur. Yani karlı iken zarar edebiliyorsunuz ama burada öyle bir şey yok. Ürün ve parça peşin alınır, peşin satılır. Bu kısmı çok güzel. Bu işteki hedefiniz nedir? Burada bir marka daha ekleyebiliriz, hatta birkaç marka. Bu konuda niyetimiz ne kadar var derseniz işin açık tarafı biraz tereddütlüyüz, çünkü yeni baştan bir yatırım günümüz karlarını pek karşılayacak gibi değil. Kar marjlarından dolayı bu sektöre çok girmek istenmiyor. Biz sektörde olduğumuz halde tereddüt yaşıyoruz. İnsanlar sektöre girmeye meraklı olabilir ama işin içine girdiğinizde karlılıklara baktığınızda doğru bir yatırım olmadığına kanaat getiriyorsunuz. Tabi bunu yeni başlayacaklar için söylüyorum. İşin içindeyken sistem bir şekilde dönüyor. Döküme ilgi nasıldır bilmiyorum ama bu sektöre girmek isteyen çok kişi var. Yada bu sektörde çalışanlar birden çok sektörde bulunabiliyor.

sin olarak fiilen olmak gerekiyor. İyi marka seçmek gerekiyor, dökümde de böyledir iyi parça dökmeniz gerekiyor. Distribütörünüz önemli, yani çalıştığınız partnerin yaklaşımı ve şirket kültürü başarınızda büyük etken. Ama otomobil ve döküm sektörünün müşteri ilişkileri çok ayrı. Dökümde biri arıyor, 30 yıldır çalışıyoruz aynı firmayla, eşini tanıyorum, ailesini tanıyorum selam söyleyiniz diyorum. Müşterilerinizle dost oluyorsunuz. Burada bir kere araç satıyorsunuz belki birkaç yıl sonra o da araç yenilerse karşılaşıyorsunuz. Orada müşteri sayınız az, sıcak dostluklar olabilir. Bizim mesela 40 müşterimiz vardı, 40 da mal altıklarımız vardı toplam 80 kişi. Bunlardan diyelim ki yüzde 20’si ile yüzde 80 kapasitenizle iş yapıyorsunuz. Bir de meslektaşlarınız var ve dostlarınız. Bu işte de dostluk var ama kimse birbirine doğruyu söyleyemez. Gerçi doğru söyleseniz de inanmıyor kimse. Dökümde ilişkiler daha dostanedir. Orada da bazen fiyat düşürme, iş alabilme adına, sıkıntılar yaşandığını biliyorum. Tabi döküm sektöründe kaybettiğiniz bir müşterinizle burada kaybettiğiniz bir müşteri arasında çok fark var. Orada kapasite düşüyor burada ise sadece bir araç satmamış oluyorsunuz. Siz piyasayı yakından takip eden biri olarak döküm sektörünü de yakından ilgilendiren elektrikli araçlar konusunda ne düşünüyorsunuz? Elektrikli araçların yakın vadede gelişme sağlayacağını düşünmüyorum. Şuanda şehir içi kullanıma müsaitler. İtalya’da var böyle araçlar. İşe gidip gelmek için uygun araçlar. Şarj konusu çözülebilirse insanlar rağbet gösterecek. Uzun vadede oturabilecek bir konu. Tabi elektrikli araçların geleceği olduğunu söyleyebiliriz. Şuanda, motor üreticileri yerine, pil üreticilerinin, küçük, hafif ve büyük enerjili, kendi kendini şarj eden gibi ar-ge yatırımları yapıldığına göre bu işi uzun vadede olacak. Hükümetler de çevreyi kirletmediklerinden ötürü aldıkları ÖTV’yi düşürürlerse insanlar da tercih edecekler. Kullanımları yaygınlaşacak. Beni işyerimde ziyaret ederek zaman ayırdığınız için, sizlere ve TÜDÖKSAD’a teşekkür ederim.

Bu sektörde yaşadığınız en büyük sıkıntı nedir? Olabilecek ekonomik krizlerde hemen etkileniyor. Ürün sağlayıcı firma, sigorta şirketleri ve müşteriler arasında sıkışıp kalmış bir meslekteyiz. Döküm sektöründe yatırım yapanlara bu sektörü öneriyor musunuz? Dökümcü birkaç dostuma önerilerde bulunmuştum, bu sektöre yatırım yapabilirsiniz diye. Sektörden yatırım yapanlar olursa seviniriz. Bilgi konusunda kendi bilgimiz kadar destek de veririz. Ama bu işin başında da ke-

Türkdöküm

17


ÜYELERDEN

Hassas Döküm ile Robot Teknoloji Bir Arada Gedik Hassas Döküm ile GeKa® Robot, hassas döküm sonrası yüksek işçilik gerektiren işlemlerde kolaylık sağlamak için birlikte yürüttükleri endüstriyel robot projesini hayata geçirdiler. Bu yöntem seri üretim parçalarda üretim hızını ve kaliteyi artırırken düşük maliyet, iyi çalışma koşulları, iş esnekliği ve yönetim kolaylığı gibi avantajlar sağlıyor.

T

ek bir kaynaktan, yüksek hacimli, düşük et kalınlığı olan kompleks parçaları montaja hazır, bitmiş ürün olarak üreten Gedik Hassas Döküm, teklif aşamasından, numune, üretim ve bitmiş parça üretim aşamalarına kadar olan süreçlerde esnek üretim yapısı ve sürekli yenilenen teknolojisi saGedik Hassas Döküm ile GeKa® Robot birlikte yürüttükleri endüstriyel robot projesini hayata geçirerek bir ilke daha imza attı

18

Nisan - Mayıs - Haziran / 2011

yesinde müşteri beklentilerini en üst düzeyde karşılıyor. Gedik Holding bünyesinde 1982 yılında kurulan ve hassas döküm yönteminin Türkiye’de birçok alanda yaygın biçimde kullanılmasına öncülük eden Gedik Hassas Döküm, yenilikçi anlayışıyla ürün kalitesini sürekli geliştirmeye devam ediyor. Uzman kadrosu, modern üretim hatları ve kalite kontrol ekipmanları ile müşterilerine daha kaliteli, ekonomik ve hızlı hizmet verebilmek için yeni projeler geliştirmeye devam eden Gedik Hassas Döküm, son olarak hassas döküm teknolojisiyle robot teknolojisini bir araya getirdi. Ek işlem gerektirmeden, çok özel formların bile imal edilebilmesini sağlayan hassas döküm yöntemi, grift parçaların ekonomik olarak üretilmesini sağlasa da döküm sonrası işlemler oldukça yüksek işçilik gerektiriyor. Gedik Hassas Döküm ile GeKa® Robot bu sorunu ortadan kaldırmak için birlikte yürüttükleri endüstriyel robot projesini hayata geçirerek bir ilke daha imza attı. Hassas dökümde en yüksek işçilik gerektiren döküm sonrası işlemler için döküm parçaların son işlemlerinde yollukların sıfırlanması ve çapak alma gibi operasyonlarda GeKa Robot otomasyon sistemlerinin kullanımına başlandı. Bu yöntem seri üretim parçalarda üretim hızını ve kaliteyi artırırken düşük maliyet, iyi çalışma koşulları, iş esnekliği ve yönetim kolaylığı gibi avantajlar sağlıyor. Robot teknolojisini kullanmaya başlayan Gedik Hassas Döküm, bundan böyle müşterilerine daha hızlı ve yüksek kaliteli ürünlerle hizmet vermeyi hedefliyor. Gedik Hassas Döküm, GeKa® Robot ile çalışmaları devam eden diğer projeler tamamlandığında üretiminin birçok safhasında endüstriyel robot kullanımına geçmeyi planlıyor.

Türkdöküm



ÜYELERDEN

Yeni Versiyon MAGMA 5.2 GIFA’da Görücüye Çıkıyor 5’’’

Magma, GIFA 2011’de döküm proses simülasyonunun ekonomik yararlarını 5’’’ ve MAGMA 5.2’nin tüm döküm malzemeleri ve prosesleri için geliştirilmiş olanaklarını sergiliyor. Döküm kalıp kullanılarak görselleştirilen 5’’’ MAGMA proses oryantasyonu

M

agma GmbH, 28 Haziran – 2 Temmuz 2011 tarihleri arasında gerçekleştirilecek olan 12. Uluslararası Döküm Fuarı GIFA’ da döküm proses simülasyonu için kullanılacak yeni nesil yazılımı MAGMA5’’’’i gösterime sunuyor. 300 m2’lik stand alanında döküm üretim prosesinin her aşamasında optimizasyon sağlanması için MAGMA5’’’’ ile döküm simülasyonunun ne şekilde gerçekleştirilebileceğini ziyaretçileri ile paylaşacak olan Magma, en yeni versiyon MAGMA5’’’ 5.2’nin tüm döküm malzemeleri ve prosesleri için geliştirilmiş olanaklarını sergiliyor. Fuarda maça üretim prosesinin simülasyonu için oluşturulan yeni yazılımı MAGMA C+M ilk kez gösterime sunuluyor ve döküm proseslerinin otomatik optimizasyonu konusundaki gelecek uygulamaları hakkında bilgi veriliyor. Magma, bunlara ilave olarak enerjinin daha verimli bir şekilde kullanılmasına olanak sağlayacak inovatif ürün ve prosesleri geliştiren şirketleri destekleyen “ecoMetals” kampanyasına da katılıyor. Şirket, bir dökümhanenin enerji ve kaynak verimliliğini kayda değer ölçüde nasıl arttırdığını gösteren döküm prosesi simülasyon-

20

Nisan - Mayıs - Haziran / 2011

larını pratik örnekler eşliğinde ziyaretçilerin beğenisine sunuyor. 5’’’

MAGMA – optimize edilmiş gerçeklik MAGMA5’’’ 5.2 kokil döküm, alçak basınçlı kuma ve alçak basınçlı kokile döküm için yeni proses modları gibi çeşitli yeni simülasyon olanakları sunuyor. Yazılım aynı zamanda bir simülasyon devam ederken proses parametrelerini kontrol etme olanağı tanıyarak proses tasarımını da destekliyor. Kullanılmak üzere DISAMATIC ve hassas döküm için proses modülleri de artık hizmetinizde. Magma, GIFA’da aynı zamanda dökülmüş haldeki ve ısıl işlem görmüş alüminyum, demir ve çelik dökümlerde lokal mikro yapıların ve özelliklerin kantitatif olarak belirlenmesi konusundaki en yeni gelişmeleri de sergiliyor. MAGMA5’’’ kalıp dolumu sırasında oluşabilecek kum ve oksitlenme kalıntılarını simüle ederek döküm malzemelerinin neden olabileceği hataları tahmin edebiliyor.


ÜYELERDEN

DÖKÜM PROSES SİMÜLASYONU YAZILIM Döküm proses simülasyonu yazılımı, kalıp doldurma, katılaşma ve soğumanın da dahil olduğu tüm proses aşamalarını göz önünde bulundurarak mekanik özelliklerin, termal döküm gerilmelerinin ve döküm bileşenlerinin distorsiyonunun kantitatif olarak tahmin edilmesine olanak sağlar. Simülasyon bir döküm parçasının kalitesini üretim başlamadan evvel ortaya koyar. Bu sayede döküm prosesi istenilen parça özelliklerine göre tasarlanabilir. Son on yıl süresince birçok dökümhane için döküm simülasyon programı kullanımı bir zorunluluk haline geldi. MAGMA5’’’ artık döküm proses simülasyonu olanaklarını daha da genişletiyor ve bu teknolojinin kabul görmesini daha da hızlandıracağa benziyor.

MAGMAnonferrous, eriyiğin metalurji, aşılama ve hidrojen içeriğini göz önünde bulundurarak alüminyum alaşımlarının son mikro yapısı ve mekanik özelliklerini hesaplayabiliyor. MAGMAiron demir malzemeler için grafit büyümesinden matriste faz dağılımına kadar çeşitli lokal mikro yapıları öngörüyor. MAGMAsteel ise çelik dökümlerdeki makro segregasyonları ve ısıl işlemin neden olduğu lokal mikro yapıları hesaplayabiliyor. Gerilme modülü MAGMA stress ilk kez döküm çatlak problemleri ve çarpılmaları tahmin edebilmek için ısıl işlem ve son işlemlerin de dahil olduğu tüm üretim adımlarında termal döküm gerilmelerini hesaplayabilme seçeneklerini sunuyor. Simüle edilmiş çarpılma sonuçları bir koordinat ölçüm makinesi yardımıyla çok kısa sürede değerlendirilerek gerçek ölçüm değerleri ile karşılaştırılabiliyor. Yeni MAGMAdielife modülü ile ilk defa takım tasarımı ve termal gerilmelerin sürekli döküm kalıplarının mukavemeti üzerindeki etkilerini değerlendirme olanağı sağlanıyor. MAGMA Core+Mold – maça üretiminde saydamlık Magma, MAGMA C+M ile maça üretim prosesinin si-

MAGMA C+M ile kompleks takımlar için maça oluşturma prosesinin simülasyonu gerçekleştirilebilir. Resimde tek maça kutusu içinde 3 maçanın simülasyonu görülmektedir.

mülasyonu için entegre bir araç sunuyor. MAGMA C+M organik ve inorganik maçaların çıkarılması, üflenmesi ve sertleştirilmesini simüle edebiliyor. Bağlayıcı sertleşmesinin katalizör bir gaz tarafından gerçekleştiği ya da temperlenmiş maça sandığı ile desteklenen maça üretim prosesleri de program tarafından destekleniyor. MAGMA C+M hava kum karışımının akışını hesaplayabilmek için maça çıkarmadan başlamak üzere tüm maça üretim adımlarını göz önünde bulunduruyor. Entegre veri tabanı yardımıyla kum ve bağlayıcı sisteminin, maça sandığı ve üfleme borularının karakteristik özelliklerini belirleme olanağı sağlanıyor. Program gaz ile sertleştirilen maçalardaki gaz çıkışı, temizleme ve kürleşme reaksiyonlarını simüle edebiliyor. Isıyla kürlenmiş maça sandıklarının temperlemesinin tasarım ve kontrolü ısıtma filtrelerinin ve yağ kanallarının modellenmesi ile efektif olarak destekleniyor. MAGMA C+M, inorganik maçalarda ısıtılmış maça sandığı içerisinde maça kuruma süresini hesaplayabiliyor. Program MAGMA5’’’ in tüm fonksiyonlarından faydalanabilirken ister tek başına bağımsız olarak, ister MAGMA5’’’ eklentisi şeklinde de kullanılabiliyor.

5’’’

Döküm kalıp kullanılarak görselleştirilen MAGMA proses oryantasyonu

Türkdöküm

21


ÜYELERDEN

Otomatik optimizasyon geleceği ifade ediyor Dökümcüler kalite ve maliyet hedeflerini gerçekleştirebilmek için otomatik optimizasyondan faydalanabilirler. Otonom optimizasyon doğru döküm tasarımı veya optimum proses parametrelerinin sağlanması için çeşitli seçenekler sunar. Bilgisayardaki görsel döküm testi optimum konfigürasyon için gerekli parametre değişimlerine ve sistematik irdelemelere olanak sağlar. İçerisinde entegre şekilde yer alan temel fizik bilgilerini baz alan MAGMA5’’’, yolluk girişleri, besleyiciler ve soğutucuların en iyi konumlarını ve ebatlarını tesbit eder. MAGMA endüstriyel örnekler kullanarak en son teknoloji olanaklarını sergileyecek ve optimizasyonun geleceği hakkında fikir sahibi olmanızı sağlayacak.

MAGMA TÜRKİYE Türkiye’de ofis açarak faaliyet yürüten, metal döküm endüstrisi, döküm alıcıları ve döküm tasarımcılarına kapsamlı çözümler sunan Magma, ürün ve servis portfolyosunda güçlü modüler simülasyon yazılımı MAGMASOFT® , en son sürümü MAGMA5’’’ ile, ayrıca döküm tasarım ve optimizasyonu için çeşitli mühendislik hizmetleri yer alıyor. MAGMASOFT® bugün özellikle otomotiv ve ağır sanayi uygulamalarındaki döküm parçaların optimizasyonunda olmak üzere tüm metal döküm endüstrisinde kullanılıyor.

Gedik Döküm’ün Yeni Ocakları Inductotherm’den Gedik Holding Adapazarı Hendek’te kurduğu yeni tesislerinde Inductoterm’in ocaklarını tercih etti.

G

edik Holding bünyesinde faaliyet gösteren Gedik Döküm, yeni yatırımları için ihtiyaç duyduğu 3ergitme sistemi ile bir adet ısıtma sistemi için inductotherm’i tercih etti. Gedik Holding, Hendek’te kurulan yeni entegre tesisinde dökümhane için gereken ergitme ve ısıtma sistemlerinin tamamını inductotherm’e geçtiğimiz yıl sipariş etmişti. Üretim ve kurulumu tamamlanan ocaklar ise 1750+250 KW Meltmanagerli Dual Trak Plus, 2 x 3 ton çelik gövdeli, tartılı, tam kapalı kapaklı ocak, 1250+250 KW Meltmanagerli Dual Trak Plus, 2 x 2 ton çelik gövdeli, tartılı ve tam kapalı kapaklı ocak. Bronz alaşımları ergitme için 125 KW 3 Khz VIP- I 1 x 200 kg push out ocak ile 50 KW 3 KHz bronz takoz ısıtma sistemleri olarak sıralanıyor. Ankiros Fuarında ve sonrasında yeni aldığı siparişlerle 2011 yılına tam kapasite girdiğini açıklayan inductotherm, aynı doluluk oranı ile üretimine devam ediyor.

22

Nisan - Mayıs - Haziran / 2011

Türkdöküm



ÜYELERDEN

Geliştirilmiş Stoper ve Nozul Geometrisiyle Döküm Kalitesinin Artırılması Thorsten Knappe, Stahlguss Sande GmbH Jens-Stender Robertz, Pleissner Guss GmbH Rudi Bittniok, Foseco Foundry Division, Vesuvius GmbH

Giriş Alttan akıtmalı potalar, ergimiş metali kalıp veya bir başka potaya kontrollü bir şekilde taşımada temel sistemlerden biridir. Stoperli döküm sistemi hem çelik hem de demir dökümhanelerinde kullanılmaktadır. Bu çok sağlıklı, güvenli ve aynı zamanda ekonomik bir sistemdir, çünkü: • cüruf potada kalır • farklı ölçülerde stoper ve nozul kullanılabilir • değişik stoper burnu ve nozul iç çap ölçüleriyle metal akışının hassas kontrolü sağlanır • çelik döküm potalarında monoblok stoperler döküm sisteminin çoklu kullanımını sağlarlar • grafit malzeme kullanımı daha iyi ıslanmazlıkla beraber mükemmel bir yoğunluk elde edilmesini sağlar

Nozulun görevi Stoper ve nozul, potadan veya döküm ocağından ergimiş metal akışının kontrol edilebildiği bir valf sistemi oluşturur. Stoperin nozul deliği ile tam olarak örtüşmesi önemlidir. Bu, stoper burnunun ve nozul ağız çapının geometrisiyle sağlanır. Stoperin kolay açılmasını sağlamak için, iki parçanın birbirine yapışması önlenmelidir. Aynı zamanda stoper ile nozulun temas yüzeyindeki parçaların kırılmasını önlemek de önemlidir, çünkü bu durum ergimiş metalin kontrolsüz bir şekilde potadan boşalmasıyla sonuçlanabilir. Dolum sırasında ergimiş metal aşırı sıcaklık kaybına maruz bırakılmamalıdır, aksi takdirde ergimiş metal döküm için çok soğumuş olur, hatta katılaşma başlayabilir ve döküm parçada hataya sebep olur. Ergimiş metalin düzgün ve kontrollü akışını sağlamak için nozul çapının döküm esnasında aşırı derecede genişlememesi çok önemlidir çünkü bu durum kalıbın aşırı dolmasına ve metal israfına ve yol açabilir.

24

Nisan - Mayıs - Haziran / 2011

Malzeme seçimi Birçok araştırma ve geliştirmeden sonra, grafit stoper ve nozulların refrakter performansı yönünden en iyi sonuçları verdiği kabul görmüştür. Bunlar “siyah malzemeler” olarak adlandırılmaktadır, aynı zamanda karbon bağlayıcılı seramikler olarak da bilinmektedirler (Şekil 1 ve 2). Bu ürünler dökümhanelere iş emniyetini arttırma ve maliyet azaltma yönünde fırsatlar sunmaktadır. Bu refrakterler ROTOLOK* stoper kafaları ve VAPEX* nozulların yanı sıra VISO* ve VAPEX monoblok stoperlerin üretiminde kullanılmaktadır. VISO ve VAPEX karbon bağlayıcılı ürünlerde en son teknolojiden yararlanmaktadır ve daha uzun ömür ve cürufa karşı direnç için sırlanmaktadır. Genelde çelik dökümhane potalarında VISO stoperler, VAPEX nozullarla birlikte kullanılmakta iken demir dökümhane uygulamalarında (döküm ocaklarında veya döküm oluklarında) VAPEX monoblok stoper ve nozulları kullanılmaktadır.


ÜYELERDEN

Refrakterlere grafit ilavesi cürufa karşı direnci artırmakla beraber refrakter sisteminin oksitlenme direncini de oldukça artırmaktadır. Daha da önemlisi, basit ateş kili ürünlerine kıyasla, sıcaklık değişimine karşı daha dirençlidir. Grafit refrakterlerin ıslanmama özelliği stoper ve nozulun birbirine kaynamasını da önlemektedir. Bu özellik yüksek kalitede alümina grafit ürünlerinin döküm potaları ve döküm ünitelerinde çoklu kullanımını ve bu sayede ekonomiklik sağlamaktadır. Ayrıca, alümina grafit ürünlerinde yüksek kalite alümina hammadde kullanımı, ısı direncini önemli ölçüde artırmaktadır ve granül yapısının optimizasyonuyla, malzemenin sferolaşması da artmış olur. Normal ateş kili ürünlere kıyasla nozul iç çap ölçüsü yüksek hassasiyette üretilir, bu da daha iyi akış kontrolü sağlar. Grafit stoper ve nozulların mükemmel korozyon direnci, refrakter malzeme ile temas halinde olan metalik oksitlerin karbon tarafından indirgenmesinden kaynaklanmaktadır. Böylece refrakter malzeme ile reaksiyona giremez. Stoper ve nozulu kapama Bütün alttan döküm sistemlerinde stoper ve nozul arasında metal sızdırmazlığını sağlamak çok önemlidir. Bu oldukça zordur çünkü iyi kapanma ile kötü kapanma arasındaki fark çok küçüktür. Bu yüzden, yapışma yapmadan sıkı kapanmayı sağlamak için “yumuşak-sert” kombinasyonunu kullanmak faydalıdır. İyi örtüşme için “sert” nozullar (stoper malzemesine kıyasla) yüksek grafit içerikli “yumuşak” stoperlerle birlikte kullanılır demektir.

Şekil 1 Demir ve çelik dökümler için monoblok stoperler

Böyle bir tasarım dökümden önce ve döküm sırasında temas yüzeylerinde olabilecek pürüzlükleri dengelemeyi sağlar. Stoper ve nozulu kapatırken herhangi bir şüphe oluşturacak durum varsa uzman desteği alınmalıdır. Bu, sadece döküm prosesinin iyi kontrolünün sağlanması değil aynı zamanda iş güvenliği için de kritiktir. Vapex cross nozul ile nozul iç çapının Gelişmiş geometrisi Nozul iç çapının geometrisi, döküm prosesinde sıkıntı yaşamamak için çok önemlidir. Normalde nozul deliği silindiriktir, üst (stopere temas eden) yüzey yuvarlak ve kapama yüzeyi olarak çalışır (Şekil 3). Silindirik delikli nozul kullanan dökümhaneler türbülanslı akıştan şikayet etmektedirler. Sıvı metal nozuldan ayrılırken şemsiye gibi yayılmaktadır ve havşasına dökülen bu metalin yüzey alanı fazlasıyla artmaktadır (Şekil 4). Döküm akışında oluşan türbülans ortamdaki havanın metale karışmasıyla düzensiz döküme sebep olur. Bu durum metalin oksitlenmesine ve dolayısıyla döküm hatalarına sebep olur. Bu problemin çözümüne yönelik araştırmalar uzun zamandır devam ediyor. Çalışmalar iki noktaya odaklandı: potada nozul ve döküm ünitesi ve kalıp havşası. Denemeler yeni dizayn cross nozul VAPEX sisteminden yararlanılarak devam ediyor. Dairesel nozul deliği metal akışını yönlendirmek için artı (+) şeklinde tasarlanmıştır Bu geometriye dayalı denemeler Almanya’da birçok çelik ve demir dökümhanesinde yapıldı ve açıkça gösterdi ki nozul deliğinin geliştirilmiş geometrisi klasik silindirik nozul geometrisinde görülen şemsiye tipi akışın aksine kusursuz düzlükte döküm akışı oluşuyor. Standart nozula kıyasla vapex cross nozul demir ve çelik dökümhanelerinde önemli faydalar sağlıyor. Bunlar: • Akan metalin saçılmasının önemli ölçüde azalması

Şekil 2 Demir ve çelik dökümler için nozullar

Türkdöküm

25


ÜYELERDEN

• Kalıbın düzgün dolması • Döküm havşasını merkezleme • Döküm sakatlarında azalma ve parça yüzeylerinde iyileşme • Dökümün daha iyi kontrol edilerek çalışanların kaza • Geçirme riskinin ve döküm hatalarının azalması Çelik dökümhane potalarında çoklu kullanım VAPEX nozul/cross nozul ile birlikte VISO ve VAPEX mo-

Şekil 3 Standart nozul geometrisi (kesit görünüş)

26

Nisan - Mayıs - Haziran / 2011

Nozulda akışı artıracak faktörler Geliştirilmiş nozul geometrisi - artı şeklindeki – girintiler laminer akış hızında artış sağlar. Geliştirilmiş iç çap geo-

Şekil 4 Standart nozulla döküm akışı

metrisiyle nozul deliği daha küçük kesitli yüzey alanına ve bu sayede daha yüksek akış direncine sahiptir. Daha yüksek akış direncinin olumlu etkisi vardır, çünkü döküm sistemindeki herhangi bir (stoper ile nozul arasında oluşabilecek boşluk gibi) aksilikten uzak tutar. Metal basıncı nozul uzunluğu artırılarak düşürülebilir. Böylece basınç dalgalanmalarından da etkilenmez. Artı şeklinde dört girinti, sıvı metalin nozuldan ayrıldığı kırılma çizgisini sabit hale getirerek akışın daha iyi kontrolünü sağlar.

Şekil 5 Geliştirilmiş nozul deliği (kesit görünüm)

noblok stoperler çoklu kullanıma imkan vermektedir. Günümüzde VAPEX nozul kullanımı Alman çelik dökümhanelerinde çok yaygındır: Bakım zamanı ve malzeme kullanımı azaltılarak tasarruf elde edebiliyor.

Sonuç Alümina grafit VAPEX cross nozulun kullanım avantajları testlerle kanıtlanmıştır. Aynı döküm parçalar fakat farklı nozul geometrileriyle direkt karşılaştırma yapılmıştır. Geliştirilmiş geometride nozul kullanarak dökülen döküm parçalarda daha iyi yüzey kalitesi elde edilmiş ve böylece daha az temizleme, tamamlama gereksinimi olmuş ve üretim maliyetleri düşürülmüştür. Eğer monoblok stoper ile birlikte kullanılırsa daha yüksek kontrollü döküm elde edilebilir.

Şekil 6 Geliştirilmiş nozul deliği (üstten görünüm)

Şekil 7 Döküm akışı – geliştirilmiş delikli nozul

Türkdöküm



EGES MÜŞTERİLERİNİN SAYISI DÜNYA ÇAPINDA ARTMAYA DEVAM EDİYOR. PROFESYONELLER 38 ÜLKEDE EGES SİSTEMLERİNİ TERCİH EDİYORLAR.

ATİK METAL – İZMİR / TURKEY 2 Set 5000 kW + 500 kW - 8 ton Melt&Hold

EGES ELEKTRİK VE ELEKTRONİK SAN. TİC. A.Ş. Mahmutbey Taşocağı Yolu Yelken Sok. No:10/3 Bağcılar-İSTANBUL / TURKEY Tel:+90 212 446 4121 Fax:+90 212 446 4127 e-mail: eges@eges.com.tr www.eges.com.tr

EGES INTERNATIONAL (UK) LTD. 166 Upper Richmond Road LONDON, SW15 2SH Tel:+44 20 8789 4150 Fax: +44 20 8785 4016 e-mail: eges@egesint.co.uk www.eges.com.tr

EGES RUSSIA 43A Leningradskoye Shosse, Office 303, 125212 Moscow– RUSSIA Tel& Fax: +7 499 159 75 49 Mobile:+7 926 467 5775 e-mail: egesrussia@egesint.co.uk www.eges.com.tr

UKREST LTD. UKRAINE Address: Yuzhnoukrainskaya Street 5/1 Zaparozhye, UKRAINE Tel:+38 (061) 213 41 56 Fax: +38 (061) 213 41 57 e-mail: ukrest@ukrest.com.ua

Yüksek kaliteli üretim ve servis hizmetlerimizi her zamanki gibi sürdürmeye devam ediyoruz.


Eges, özellikle son 5-6 yıldır, endüksiyon ocakları ile yüksek verimli ve düşük kapasiteli ingot kütük üretim tesisleri kurmaktadır. Diğer taraftan Eges’in yüksek teknolojisi tüm Dünya döküm endüstrisine hizmet vermeye devam etmektedir. Piyasada bulunabilecek ucuz ama riski yüksek ürünler karşısında Eges daima yüksek kaliteli, günün 24 saati ve yılın 365 günü çalışabilen sistemler üretmektedir. Eges endüksiyon ocaklarında kullanılan diğer yan sanayi ürünleri de titizlikle seçilmekte ve 24 saat çalışma prensibine uygun olma şartı aranmaktadır. Eges 35 yıllık tecrübesi ve bunun getirdiği sorumlulukla aynı kalitede ve özellikte hizmet vermeye devam edecektir. ATİK METAL :İzmir-Aliağa’da modern bir sanayi 2 bölgesinde , 20.000 m ’si kapalı, toplam 80.000 2 m ’lik alana kurulu, Modern teknolojili ve en üstün ekipmanlarla donatılmış yeni fabrikası Yatırım 50.000 ton/yıl üretim kapasiteli olacak şekilde ypılırken ergitme sistemlerinde Eges’in üstün teknoloji ocakları tercih edildi. Eges ile birlikte diğer Dünya markaları olan HWS ve Eirich sistemleri de Atik Metal’in bu yeni fabrikasında çalışmaya başladı. 2009 yılında Atik Metal ile Eges arasında imzalanan anlaşma ile 2 set 5 MW+500 kW-2x8 ton’luk Melt&Hold ergitme ve bekletme sistemleri geçtiğimiz yılın ortalarında başarı ile devreye alınmış ve Eylül 2010’dan itibaren de tam kapasite ile çalışmaya başlamıştır.

kolay cürüf alabilmek için geriye doğru devrilebilir şekilde, ocaklar içindeki metal miktarını görmeye yarayacak ağırlık tartı sistemi ve ocak astarı bozmak için kullanılan push-out ekipmanları ile donatılmıştır. Ayrıca tüm sistem Promelt Scada sistemi ile izlenmekte ve operatörün işini oldukça kolaylaştırmaktadır. Atik Metal’in şu anki kapasitesi 20ton/saat’tir ve 3. Sistemle birlikte bu kapasite 30 ton/saat olacaktır. Eges’in keşfini yaptığı Melt&Hold sistemi son 15 yıldır profesyonellerin en çok tercih ettiği sistem olmuştur.

Atik Metal’deki ergitme sisteminin özellikleri: Ergitme sistemi 2 set 5’er MW’lık ergitme konvertörü ve 500’er kW’lık bekletme konvertörü ile 4 adet 8’er tonluk ocaklardan meydana gelmektedir. Sistem çelik konstrüksiyon ocaklar, eksoz emişli ve her iki yöne açılabilir kapaklar ve filtre ünitesi,

Eges, özellikle son 5-6 yıldır, endüksiyon ocakları ile yüksek verimli ve düşük kapasiteli ingot kütük üretim tesisleri kurmaktadır. Diğer taraftan Eges’in yüksek teknolojisi tüm Dünya döküm endüstrisine hizmet vermeye devam etmektedir.


ANALİZ

Türkiye’nin Sanayi Eylem Planı

Sanayi ve Ticaret Bakanlığı’nca hazırlanan, Avrupa Birliği müzakere sürecindeki “işletmeler ve sanayi politikası” faslının kapanış kriterleri arasında yer alan “Türkiye Sanayi Stratejisi Belgesi ve Eylem Planı 2011-2014” Ocak ayında açıklanmıştı. Strateji belgesinde öne çıkan noktaları ve TÜDÖKSAD Yönetim Kurulu Başkanı Niyazi Akdaş’ın değerlendirmelerine yer veriyoruz.

D

ünyadaki, AB’deki ve Türkiye’deki gelişmelerin analizlerine dayanan, katılımcı bir yaklaşımla tasarlanan Türkiye’nin yeni sanayi stratejisi, belirlenmiş uzun vadeli vizyon, genel amaç ve stratejik hedefler doğrultusunda sanayinin ve sektörlerin rekabet gücünü artırmak üzere yapısal dönüşümü yönlendirmeye ve desteklemeye katkı verecek. Sanayi stratejisi AB’deki sanayi politikası yaklaşımlarıyla uyumlu, Türk sanayisinin güçlü ve zayıf yönleriyle sahip olduğu fırsatlar ve karşı karşıya kaldığı tehditler sonucu oluşturulan bir politika çerçevesini içeriyor. Sanayi stratejisinin vizyonu, orta ve yüksek teknolojili ürünlerde Avrasya’nın üretim üssü olmak şeklinde belirlendi. Sanayi stratejisi, Türk sanayisinin rekabet edilebilirliğinin ve verimliliğinin yükseltilerek, dünya ihracatından daha fazla pay alan, ağırlıklı olarak yüksek katma değerli ve ileri teknolojili ürünlerin üretildiği nitelikli işgücüne sahip ve aynı zamanda çevreye ve topluma duyarlı bir sanayi yapısına dönüşümü hızlandırmayı amaçlıyor. Stratejik hedefler olarak becerilerini sürekli geliştirebilen şirketlerin ekonomideki, orta ve yüksek teknolojili sektörlerin üretim ve ihracat içindeki ağırlığının artırılması ve düşük teknolojili sektörlerde katma değeri yük-

30

Nisan - Mayıs - Haziran / 2011


ANALİZ

sek ürünlere geçilmesi yer alıyor. Türkiye Sanayi Stratejisi Belgesi eylem planında “yatay sanayi politikası alanları”, “sektörel sanayi politikası alanları” ile “uygulama, izleme ve koordinasyon” başlıkları altında hedefler sıralandı. Buna göre, yatay sanayi politikası alanları kapsamında, yatırımı ve iş ortamının iyileştirilmesi alanında sanayi sektöründe girişimciliğin yaygınlaştırılmasına yönelik eğitimler verilecek ve destekler sağlanacak. Bu eylemde, özellikle imalat sanayi alanında faaliyet gösteren KOBİ girişimcilerinin desteklenerek girişimcilik kültürünün yaygınlaştırılması amaçlanıyor. Kamu kurum ve kuruluşları tarafından yapılan düzenlemelerin, rekabet koşulları üzerindeki olası etkilerinin analizine yönelik bir kılavuz hazırlanacaktır. Hazırlanacak kılavuz ile kamu kurum ve kuruluşları tarafından gerçekleştirilen düzenlemelerin rekabet koşulları açısından değerlendirilmesi amaçlanıyor. Yeni gelir vergisi kanunu Çevrimiçi şirket işlemleri projesi gerçekleştirilecek. Yeni şirket kurulumu, çeşitli lisans başvuruları, mali destek ve teşvik başvuruları, çalışan SSK kayıtları, gümrük işlemleri, vergi beyan ve ödemeleri, iflas başvuruları, unvan değişikliği ve genel kurul bildirimi gibi işlemlerin tek bir noktadan çevrimiçi yapılabilmesi sağlanacak. Gelir vergisi sistemi yeniden düzenlenecek. Süresi 2012 olarak belirtilen eylemde, etkili ve verimli bir vergi sisteminin oluşturulmasına yönelik çalışmalar kapsamında, serbest piyasa ekonomisiyle uyumlu, yatırımları ve istihdamı destekleyen ve vergiye uyumu artırarak kayıt dışılığı azaltan, yeni Gelir Vergisi Kanunu yürürlüğe konulacak. İhracatta sektör ve ülkeler çeşitlendirilecek Uluslararası ticaret ve yatırımlar alanında ise ihracatta sektör ve ülke çeşitlendirme stratejisi oluşturulacak. İhracatta sektör ve ülke bağımlılıklarının azaltılması için yeni ihraç pazarları oluşturmaya yönelik sektör ve ülke stratejileri hazırlanacak. KOBİ’lerin pazarlama ve ihracat kapasitesini artırmaya yönelik destekler verilecek ve etkinlikler sürdürülecek. KOBİ’lere sağlanan ihracat destekleri ve bilinçlendirme faaliyetleri ile ihracat ve pazarlama kapasitelerinin artırılması amaçlanıyor. Sürdürülebilir ihracat artışını sağlamak amacıyla; yenilikçi fikirler ve Ar-Ge’ye dayalı, katma değeri yüksek, markalı ürün ve hizmetlerin üretim ve pazarlama süreçleri desteklenecek. Başta AB olmak üzere, bölgesel oluşumlar ile ikili ve çok taraflı ilişkiler kapsamında pazara giriş imkanlarının artırılmasına yönelik faaliyetlerde bulunulacak. DTM internet sitesinin geliştirilmesi, erişimin özendirilmesi ve sitenin dış ticaret portalına dönüştürülmesi sağlanacak. Portal aracılığı ile dış pazarlara erişim imkanlarının artırılması hedefleniyor.

Nihat Ergün Sanayi ve Ticaret Bakanı

Ticaret politikası uygulamalarında önlem alınması süresinin kısaltılması ve önlemin etkinleştirilmesi sağlanacak. Bu bağlamda haksız rekabet hallerinden damping ve sübvansiyona konu ithalatın sebep olduğu zarara karşı ülkenin üretim dallarının etkin korunmasına devam edilecek. Mesleki yeterlilik sistemlerine önem verilecek Eylem planının beceriler ve insan kaynağı alanında özel sektörün mesleki ve teknik eğitim okul ve kurumları açmasına imkan verecek düzenlemeler yapılacak ve bu kurumlar desteklenecek. Özel sektör, istihdam garantili okul açması halinde, eğitime yüzde 100 destek kapsamında vergi indiriminden yararlandırılacak. Organize Sanayi Bölgesi, turizm bölgesi, serbest ticaret bölgesi ve küçük sanayi sitesi yönetimlerine, ilk planlama aşamasından itibaren istihdam edilecek nitelikli insan gücünü yetiştirmek, çalışanlarını geliştirmek ve uyum eğitimlerini sağlamak amacıyla yeni kurulacak organize sanayi bölgesi, turizm bölgesi ve serbest ticaret bölgesinde mesleki ve teknik eğitim okul/kurumu için arsa ayırması ve okul/kurum yapma zorunluluğunun getirilmesi konusunda yasal düzenleme yapılacak. Bu konuda ilgili bölge yönetimleri teşvik edilecek. Mesleki yeterlilik sistemi güçlendirilecek ve öncelikli sektörlerde meslek standartları geliştirilecek. Ar-Ge destekleri Strateji belgesi ve eylem planının yatay sanayi politikası alanları kapsamında, KOBİ’lerin finansmana erişimi konusunda, KOBİ’lerin finansman kaynaklarına erişimi kolaylaştırılacak, kredi garanti ve girişim sermaye sistemleri geliştirilecek ve yaygınlaştırılacak. Firmaların teknolojik gelişimi alanında özel sektör ve kamu sektörü tarafından yürütülen Ar-Ge faaliyetlerinin artırılması desteklenecek. Bilgi yoğun sanayilerin geliştirilmesi amacıyla, özel sektör ve kamu tarafından yürütülen özellikle ileri teknoloji

Türkdöküm

31


ANALİZ

gerektiren nanoteknoloji, biyoteknoloji, vb alanlarında kapasite oluşturma çalışmalarına ağırlık verilecek. KOBİ’ler Ar-Ge, yenilikçilik ve kalite geliştirme konusunda desteklenecek, KOBİ’lerde bilgi ve iletişim teknolojilerinin kullanımı yaygınlaştırılacak. Teknolojinin oynayacağı rolün ortaya konması ve öngörülen vizyonun gerçekleşmesi amacıyla teknoloji öngörü kültürünü yaygınlaştırma çalışmaları desteklenecek. Sınai mülkiyet hakları konusunda, bilinçlendirme, teşvik sistemi ve yeni ürünlerin korunmasına yönelik çeşitli faaliyetler gerçekleştirilecek. Yöresel özellikleriyle öne çıkan ürünlerin korunması amacıyla Türkiye’de coğrafi işaret korumasına konu olabilecek ürünlerin tespiti yapılacak ve tescille korunmasına ilişkin faaliyetler yürütülecek. Hezarfen Projesi’nin yaygınlaştırılması sağlanacak. Verimlilikle ilgili göstergelerin oluşturulması, hesaplanması ve yayımlanması gerçekleştirilecek. Ar-Ge kanunu kapsamında, rekabet öncesi işbirliği projelerinin desteklenmesi, Ar-Ge merkezlerinin kurulması, izlenmesi ve desteklenmesi ile teknogirişim sermayesi desteğinin verilmesi sağlanacak. Kıyı yapıları master planı hazırlanacak Altyapı sektörleri alanında ise, bilgi iletişim teknolojisi kullanımı yaygınlaştırılacak. Organize sanayi bölgelerine, büyük fabrikalara ve limanlara özel sektör katkısı ile demiryolu bağlantı hatları yapılacak. İzmir Kemalpaşa Organize Sanayi Bölgesi (KOSBİ) demiryolu bağlantı hattı inşaatı ve Tekirdağ-Muratlı Demiryolu yapım projesi, Ankara-İzmir hızlı demiryolu, İstanbul-Halkalı-EdirneKapıkule, Ankara-İstanbul sürat demiryolu, Sivas-Kars, Bandırma-İzmir, Kayseri-Şefaatli, Eskişehir-Antalya, Konya-Mersin,Bakü-Tiflis-Kars, Samsun-İskenderun demiryolu inşaatları; Tokat, Şanlıurfa, Kırşehir illerine demiryolu bağlantısı yapılacak ve projelerin etüt-proje, ÇED, fizibilite vb. giderleri ile eksik kalan işleri tamamlanacak. Limanların geri sahasında demiryolu aktarım terminalleri veya karada konteyner terminalleri kurularak, demiryolu taşımacılık anlayışından lojistik taşımacılık anlayışına geçilecek. Kocaeli-Köseköy ve Hasanbey lojistik merkezleri tamamlanacak; Palandöken, Uşak, Boğazköprü, Yenice ve Gökköy lojistik merkezlerinin yapımına başlanacak; Adapazarı-Karasu, Karadeniz Ereğli, Kilyos, Güllük, Bartın, Çandırlı ve Ambarlı Limanlarına demiryolu bağlantısı yapılacak. Kıyı Yapıları Mastır Planı hazırlanacak. Artan ticaretin kesintisiz ve etkin bir şekilde akışını sağlayacak ve Türkiye’nin transit ülke konumuna gelmesini kolaylaştıracak olan büyük ölçekli ana limanlar oluşturulabilmesi amacıyla, uygun liman sahalarını belirleyecek ve girişimcilerin bu sahalara yönlendirilmesini sağlayacak Kıyı Yapıları Mastır Planı çalışması tamamlanacak; Filyos,

32

Nisan - Mayıs - Haziran / 2011

Çandarlı-Hubport, Mersin-Konteynır-Hubport, DerinceKonteynır Limanları; Karadeniz Ereğli Tersaneler Bölgesi, Samsun Tekkeköy Mendirek ve Tersane Limanları; ulaştırma kıyı yapıları ve turizm kıyı yapıları mastır planı çalışmaları gerçekleştirilecek. Enerji verimliliği... Türkiye’nin hidrolik, rüzgar, jeotermal, güneş, biyokütle diğer yenilenebilir enerji kaynakları öncelikli olmak üzere, enerji kaynaklarının çevre etkileri de dikkate alınarak değerlendirilmesi için kullanılabilir enerji potansiyellerini belirlenecek ve bu potansiyellerden yararlanma yöntemleri ortaya konacaktır. Alternatif enerji kaynaklarına dayalı ürünlerin sanayide kullanımı ve teknik altyapısının geliştirilmesi ve ticari ürünlere dönüştürülmesi amacıyla çalışmalar yürütülecek. Enerji verimliliğine ilişkin ikincil mevzuat çalışmaları tamamlanarak enerji verimliliğini ve tasarrufunu artırmaya yönelik etkili mekanizmalar oluşturulacak. Çevre etkilerini de dikkate alarak, enerjinin ve enerji kaynaklarının verimli ve etkin kullanılmasına yönelik yöntem ve araçlar geliştirilecek, bunların uygulanması sağlanacak ve toplumsal bilinç oluşturulacak. Organize Sanayi Bölgeleri altyapı-arıtma ve Küçük Sanayi Siteleri üstyapı-altyapı inşaatlarının tamamlanması sağlanacak. Dış ticareti kolaylaştırıcı politikalar oluşturmak amacı kapsamında; lojistik yapıların kurulmasını ve mevcutların iyileştirilmesini sağlayacak politikalar oluşturulacak.


ANALİZ

Sanayi kaynaklı sera gazı emisyonlarının kontrolü sağlanacak Çevre alanında, sanayicilerin iklim değişikliği ile mücadele konusunda bilinçlendirilmesi yönünde yoğun bilgilendirme çalışmaları yürütülecek ve kılavuz, kitap/ rehber yayımlanacak. Yılda 1000 TEP (Ton Eşdeğer Petrol) üzerinde enerji tüketen tüm sanayi kuruluşlarında enerji yöneticisi atanması ile ilgili süreçler tamamlanarak bu sistemin etkin çalışması sağlanacak. Alıcı ortamların (hava, su toprak) kalitesi korunacak ve iyileştirilecek. İklim değişikliğine neden olan sanayi kaynaklı sera gazı emisyonlarının kontrolü sağlanacak, izlenecek ve raporlanacak. Bölgesel yenilik sistemleri tanımlanacak Sanayi politikası ve bölgesel kalkınma alanında, IPA’nın Bölgesel Kalkınma ile İnsan Kaynaklarının Geliştirilmesi bileşenleri altındaki operasyonel programlar 2012-2013 dönemi için revize edilecek. KOBİ’lere yönelik olarak bölgesel kalkınma odaklı proje-

ler desteklenecek. Bölgesel yenilik sistemleri tanımlanacak ve desteklenecek. Kümelenme… Kümelenme konusunda yerel ve merkezi düzeyde politika çerçevesini çizecek bir yönetişim modeli oluşturulacak. Cazibe Merkezlerini Destekleme Programı yaygınlaştırılacak. Eylem planının sektörel sanayi politikası alanları başlıklı bölümüne göre, sanayide sektörlerin rekabet gücünün artırılması amacıyla sektörel stratejilerin hazırlanması, izlenmesi, değerlendirilmesi ve geliştirilmesi sağlanacaktır. Uygulama, izleme ve koordinasyon başlığı altında ise girişimci Bilgi Sistemi geliştirilecek. Sanayi Stratejisinin geliştirilmesi, uygulanması ve izlenmesi konularında Sanayi ve Ticaret Bakanlığı’nın Kurumsal kapasitesi geliştirilecek. Yatay sanayi politikası alanlarında eylemlerin izlenmesi, değerlendirilmesi ve raporlanmasını teminen girişimler oluşturulacak. Bu eylem planı Yatırım Ortamını İyileştirme Koordinasyon Kurulu (YOİKK) ve diğer strateji belgeleri ile eşgüdüm içerisinde uygulanacak.

NİYAZİ AKDAŞ: “HEDEFE VARMAK İÇİN ÖNCE SANAYİ YAPIMIZIN ENVANTERİNİ ÇIKARMALIYIZ”

T

ürk iş dünyası olarak, Ocak başında açıklanan ve “Türk sanayinin rekabet gücü ve verimliliğinin artırılması, ihracata dönük yüksek katma değerli ve ileri teknolojiye dayalı üretimin gerçekleştirilmesi” temel hedefi ile 7 ana sektörü öne çıkaran Sanayi Strateji Belgesi ve Eylem Planını önemli ve faydalı bir “ilk adım” olarak değerlendiriyoruz. Mevcut iş ortamı koşullarının sanayici olmayı zorlaştırdığı bir dönemde sadece sanayinin önemine dikkat çekmesi açısından bile bu strateji belgesinin yayımlanması bizi umutlandırdı ve yapısal dönüşüm ve reformların yeniden ivme kazanabileceği yönünde inancımızı artırdı. Ancak unutulmamalıdır ki, sanayi stratejisi, ülkenin kalkınma stratejisinin bir bölümüdür ve diğer unsurlarla bütünleşik olarak belirlenmez ve ele alınmazsa başarılı olamaz. Dolayısıyla, artık erteleme lüksüne sahip olmadığımız eğitim, istihdam, vergi, kamu yönetimi ve yargı reformlarını eş zamanlı olarak gündeme almamız ve başta enerji ve demiryolu taşımacılığı olmak üzere tüm altyapı yatırımlarını başlatmamız gerekmektedir. Belgede ısrarla vurgulanan ileri (orta-yüksek) teknolojiye dayalı üretim yapmak ve katma değeri yüksek ürünlere yönelmek elbette çok önemlidir ve bizler gibi yatırım yapan, üretim yapan her sanayicinin amacıdır. Asıl yapılması gereken bu hedefin bugüne kadar niye gerçekleşemediğini sorgulamak ve nedenlerini doğru tespit etmektir. Aksi takdirde açıklanan sanayi stratejisinin hedefine ulaşması çok güçleşir. En az bu saydıklarım kadar önemli bir başka nokta da, sanayi yapımızın güncel ve gerçek envanterini elbirliğiyle hazırlamamız gerektiğidir. Nitekim teknolojik imkanları ve kapasitesi tam olarak bilinmeyen, hangi sektörlerde fazla kapasite hangilerinde ise gelişme potansiyelinin var olduğu tam olarak tespit edilemeyen bir sanayi için hedef belirlemek gerçekçi olmayacaktır. Sayın Nihat Ergün’ün strateji belgesini sunarken sarfettiği “Plan, mikro alanlardaki reformları gerçekleştirmemizi sağlayacak bir enstrüman olduğu için son derece önemli ve kıymetlidir” teminatını, başta toplumsal refah ve gelişmişlik seviyemizi artıracak ve iş dünyasının önünü açacak yapısal dönüşümün gerçekleşebileceği bir Türkiye inancımız açısından önemsiyoruz.

Türkdöküm

33


FUAR

GIFA Enerji ve Kaynakların Verimliliğine Odaklanıyor Alanında uluslararası uzmanların zirve toplantısı niteliği taşıyan fuar dörtlüsü Gifa, Metec, Thermprocess ve Newcast, 28 Haziran – 2 Temmuz 2011 tarihleri arasında Düsseldorf’da kapılarını açıyor. Döküm teknolojisi, metalürji, ısıl işlem tekniği ve döküm ürünlerinin sergilendiği fuarlara Türkiye de önceki yıllara göre 2011 yılında rekor katılımla 60 firmayla yerini alıyor.

34

Nisan - Mayıs - Haziran / 2011


FUAR

M

etalurji sektörünün uluslararası teknoloji fuarları GIFA, METEC, THERMPROCESS ve NEWCAST 28 Haziran – 2 Temmuz 2011 tarihleri arasında Düsseldorf’da kapılarını açıyor. Sektörle ilgili herkesin sabırsızlıkla beklediği ve sektörün seyrinin görüldüğü 4 yılda bir gerçekleşen fuarlara dünyanın dört bir yanından katılımcı ve ziyaretçiler iştirak ediyor. Türkiye firmalarının da büyük ilgi gösterdiği ve ilki 1956 yılında yapılan GIFA fuarıyla başlayan fuar dörtlüsü bundan dolayı da her zaman GIFA fuarı adıyla anılıyor. Fuara sayısız seminerler, uluslararası kongreler ve tebliğlerle üst düzeyde bir çerçeve programı eşlik ediyor.

“ecoMetals - Efficient Process Solutions” Girişimi “Bright World of Metals” adı altında gerçekleştirilecek dört ihtisas fuarının ağırlıklı konusunu enerji ve doğal kaynak verimliliği oluşturuyor. Son yıllarda uluslararası sanayinin önem verdiği enerji ve kaynak verimliliğinin fuarın ana konusu olması fuarlara olan büyük ilgiyi daha da yükselteceği öngörülüyor. Sanayinin olmazsa olmazı olan Döküm sanayii ile ilgili tüm süreçleri içeren GIFA’da, döküm ve eritme tesisleri, döküm makineleri, teknik donanım, çeşitli uygulamalar ve ürünlerin yanısıra sektördeki tüm gelişmeleri yakından izlenebilir. Metec, uluslararası alanda haddehane tekniğini konu alan tek ihtisas fuarı konumunda. Bu fuarda hammadde üretimi, ham demir elde edilmesi ve redüksiyon yöntemi, çelik ve demirdışı metallerin elde edilmesi, çelik ve demir dışı metallere şekil verilmesi konusunda tüm tesisler ve donanım; sıcak haddehanelerle ilgili tesisler, çevre koruma, atık tahliye ve gaz arıtımı ile ilgili tesisler; ölçü, ayar ve analiz teknikleri ve haddehanelerle ilgili diğer donanımın yanısıra sektördeki tüm gelişmeler görülebiliyor. Thermprocess, sanayi fırınları ve ısıl işlem tesisleri; sanayi fırınları ve ısıl işlem tesisleri ile ilgili her türlü yapı elemanı, donanım ve yardımcı ekipman, ateşe dayanıklı fırın yapı malzemeleri, ölçü, ayar ve kontrol teknikleri ile çevre koruma ve atık tahliye tesisleri yer alıyor. İlki 2003 yılında yapılan Newcast ise, her türlü döküm ürü-

Joachim Schäfer Messe Düsseldorf Genel Müdürü

nünün sergilendiği fuar konumunda. Türk dökümhanelerinin Ankiros ve Hannover Endüstri fuarıyla birlikte en fazla katılım gösterdiği Newcast fuarı uluslararası arenada Türkiye döküm sektörünün geldiği noktayı görmesi açısından da önem taşıyor. Dökümhanelerimiz bu uluslar arası platformda rekabet ettiği dökümhanelerle yan yana geliyor. Fuarların Türkiye temsilciliğini yapan Tezulaş Fuarcılık tarafından 1 Mart tarihinde İstanbul’da yapılan basını bilgilendirme toplantısında konuşan fuar organizatörü Messe Düsseldorf Genel Müdürü Joachim Schäfer Türkiye’den rekor düzeyde katılım olduğunu ve bundan çok mutlu olduklarını söyledi. Metal şöleninin gerçekleştiği yer olan Gifa fuarlarında teknolojinin tüm ürün yelpazelerinin görülebileceğini belirten Joachim Schäfer fuarların alanında hem katılımcı hem de kullanılan alan bakımından en büyük fuar olduğuna dikkat çekti.

DÖKÜM SANAYİNİN 1 NUMARALI FUARI GIFA

T

üm dünyadan 800 katılımcı firma, döküm, makine üretimi, sanayi, ticaret ve zanaat sektörlerinden 50.000’i aşkın uluslararası ihtisas ziyaretçisi Gifa’da buluşuyor. Fuarın ana ürün yelpazesini; tesisler (eritme tesisleri, kalıp ve çekirdek hazırlama, kalıp malzemesi hazırlama, boşaltma, temizleme ve döküm sonrası işlemler), döküm makineleri, komple döküm tesisleri, model ve kalıp üretimi, handling ve otomasyon sistemleri, ölçüm ve test teknikleri, çevre koruma ve atık imhası oluşturuyor.

Türkdöküm

35


FUAR

Dr. Gotthard Wolf Alman Döküm Sanayi Federal Birliği (bdguss) Genel Sekreteri

“Döküm Sanayinin Geleceğini Yenilikçi Gücü Belirliyor” Basını bilgilendirme toplantısında konuşan Alman Döküm Sanayi Federal Birliği (bdguss) Genel Sekreteri Dr. Gotthard Wolf Newcast fuarının, döküm sanayinin uluslar arası performans gösterisi niteliği taşıdığını söyledi. Küresel döküm sanayinin ekonomik kriz sonrasında yeniden büyüme yoluna girdiğini belirten Wolf şu değerlendirmelerde bulundu,“ Klasik yan sanayi niteliği taşıyan sektörümüzün güçlü olduğu otomotiv, makine üretimi ve enerji teknolojileri sektörlerinin gelişimiyle yakın bağlantı içinde bulunuyor. Yaşanan ekonomik krizde dökümhanelerin geleceklerini güvence altına almak için ciddi bir çaba içine girerek geliştirmiş oldukları çözümler sayesinde uluslar arası rekabet arenasında yer almaya devam ediyorlar.” Dünya genelinde artan enerji ve hammadde fiyatlarının artık döküm tesislerini ve döküm yan sanayini ciddi öl-

Döküm tesisleri son yıllarda üretim zincirlerini sürekli olarak geliştirme yolunda ciddi başarılar elde etti. Artık döküm tesisleri müşterilerine ürün geliştirme alanında da destek vererek, aynı zamanda da döküm parçaların mekanik işlemlerine yönelik büyük yatırımlara giriyorlar. Her iki alan da döküm tesislerinin müşterileri için önemli ve vazgeçilmez çüde enerji ve malzeme verimliliği sağlayacak çözümler geliştirme zorunluluğu getiriyor. Bu hedefe ulaşabilmek için döküm teknikleri alanında kaydedilen ilerlemelerle, yenilikçi döküm parça üretiminde olabilirlik sınırları belirgin şekilde genişletildi. Döküm parçalarda gerek kullanılan hammadde türleri gerekse karmaşık şekiller açısından bundan birkaç yıl önce hayal dahi edilemeyen bir düzeye ulaşıldığını belirten Wolf, bunun yanı sıra döküm parçalara özellikle hassasiyet ve kusursuzluk alanlarında giderek daha yüksek beklentiler yöneltildiğinin de altını çiziyor. Hangi hammaddeye dayanıyor olursa olsun, üretilen yüksek nitelikli döküm parçaların kalıcı olmadığının unutulmaması gereken bir nokta olduğunu, bu nedenle döküm sanayii artan enerji ve hammadde fiyatları karşısında ekonomik açıdan yenilikçi çözümler getirebilmek ve böylelikle rekabet ortamında pazardaki konumunu sürdürebilmek için teknolojik olanakları zorla-

DÖKÜM ÜRÜNLERİ İHTİSAS FUARI NEWCAST 2011

D

ünyanın farklı ülkelerinden 300’ü aşkın katılımcı firma, otomotiv, makine üretimi, sanayi, ticaret ve zanaat sektörlerinden 3.500’ü aşkın uluslararası ihtisas ziyaretçisi Newcast fuarında buluşuyor. Fuarda, demirdöküm - demir, çelik ve temper döküm tesisleri, demirdışı metal dökümleri – alüminyum, çinko, bakır, magnezyum, nikel ve diğer demirdışı alaşımlar için döküm tesisleri, hizmetler – hizmet sunan döküm tesisleri yerini alıyor.

36

Nisan - Mayıs - Haziran / 2011


FUAR

WFO TECHNICAL FORUM 2011 VE GIFA-ÖZEL GÖSTERİLERİ Forumda döküm tesislerinde enerji ve malzeme verimliliğinin artırılması ele alınıyor: • Eritme ve döküm işletmelerinde enerji tasarrufu sağlanması • Döküm tesislerinde atık gaz miktarının asgari düzeye indirilmesi • Enerji tasarrufu sağlayan emisyonsuz kalıp ve çekirdek üretimi • Simulasyon cihazlarıyla verimin artırılması • Otomasyon, ölçüm ve kumanda teknikleri • Enformasyon yönetimi ve eğitim sistemleri • Döküm tesislerinde yenilikçi çalışma sistemleri

yarak sürekli gelişme kaydetmesi gerektiğinin bilincinde olduğunu söylüyor Dr. Wolf ve ekliyor, “Döküm tesisleri son yıllarda üretim zincirlerini sürekli olarak geliştirme yolunda ciddi başarılar elde etti. Artık döküm tesisleri müşterilerine ürün geliştirme alanında da destek vererek, aynı zamanda da döküm parçaların mekanik işlemlerine yönelik büyük yatırımlara giriyorlar. Her iki alan da döküm tesislerinin müşterileri için önemli ve vazgeçilmez bir üretim ortağı haline gelmelerinde belirleyici rol oynuyor.” Sıfır hatalı ürün ve tam zamanında teslimat yönündeki taleplerin ise döküm tesislerinde kapsamlı üretim oto-

masyonu ihtiyacını ortaya çıkardığını vurgulayan Dr. Wolf, döküm tesislerinde ölçülere uyulabilmesi, aynı yüksek nitelikte ürünün seri üretilebilmesi ve hatasız ürün teslim edilebilmesi yönündeki taleplere yanıt verilebilmesi ancak otomasyon sistemleriyle mümkün olabilir diyor. Proses otomasyonu aynı zamanda üretim süreci boyunca rasyonalizasyon sağlanması ve böylelikle maliyetin asgari düzeye indirilmesi açısından da önemli katkı sağlıyor. Otomasyon sistemleri döküm işlemlerinin diğer üretim yöntemleri arasında güçlenebilmesi açısından da belirleyici rol oynuyor. Döküm yöntemlerinin yenilikçi komponentler için uy-

Türkdöküm

37


FUAR

gun bir teknoloji olarak kabullenilebilmesi için, müşterilerimizi ve toplumu döküm işlemlerinin çevredostu bir üretim yöntemi olduğuna inandırmamız gerektiğini önemine değinen Dr.Wolf, döküm yan sanayinin geleceğe yönelik çevredostu çözümler sunabilmek için yoğun çalışmalar gerçekleştirdiğini, bunun sonucunda modern, düşük emisyonlu kalıp ve kalıp çekirdeği hazırlama yöntemlerinin emisyonların ciddi oranlarda düşürülmesini sağladığını ve verimli, çevreye dost bin-

der sistemlerinin GIFA kapsamında önemli yer tutacağını söylüyor. GIFA fuarı ile birlikte düzenlenecek olan NEWCAST, döküm sanayinin uluslararası performans gösterisi niteliğini taşıyor. Döküm tesisleri NEWCAST fuarı kapsamında “Simultaneous Engineering” alanında ne denli önemli bir ürün geliştirme ortağı haline gelmiş olduklarını etkileyici bir biçimde kanıtlama olanağı bulacak. Dökümhanelerin tasarım ve ürün geliştirme alanlarındaki çalışmaları döküm parçaların şekillendirilme olanaklarından yararlanılmasına ve bunların yeni ürünlere dönüştürülmesine büyük katkı sağlıyor. Dökümhaneler NEWCAST kapsamında kusursuz bir tasarım ve yüksek teknolojiye sahip üretim yöntemleri sayesinde döküm parçaların artık neredeyse teknolojinin tüm alanlarında en uygun çözümü sunmakta olduğunu gösterecekler. Uygulayıcılar teknoloji alanındaki en yeni gelişmeler ve döküm tekniklerinin uygulama olanakları hakkında bilgi alacaklar. Fuarda döküm teknikleri alanında kullanılan tüm hammadde ve yöntemlere kapsamlı şekilde yer verileceğinden, tasarımcılar ve müşteriler döküm yöntemiyle üretim alanındaki olanaklar hakkında uluslararası düzeyde bilgi sahibi olacaklar. NEWCAST ve GIFA fuarlarının birlikte düzenleniyor olması, döküm ürünleri ve bunlarla bağlantılı üretim teknolojilerini bir arada izleme olanağı sunduğunun altını çizen Dr. Wolf “İki fuarı birleştirmek suretiyle katılımcı firmalara üretim yöntemleri arasındaki yoğun rekabet ortamında döküm tekniklerinin sahip olduğu avantajları ortaya koyabilme imkanı veriyoruz. Böylelikle müşterilerimizle işbirliği içinde uzmanlığımızı kanıtlıyoruz” diyor.

TÜRKİYE’DEN KATILIMCILAR GIFA fuarının Türkiye’den en eski katılımcılarından biri Eges. İlk olarak 1994’te katılmaya başladı ve aralıksız olarak yapılan her Gifa fuarına iştirak etti. Eges Satış Pazarlama Müdürü Emre Sezgin, her firma gibi Eges olarak kendilerinin de bu fuarlara bir takım beklentilerle katıldıklarını söylüyor. “Bir taraftan yeni pazarlar bulabilmeye, diğer taraftan içinde olduğumuz pazarlarda daha fazla penetre olmaya çalışıyoruz. Gifa, bu yüzden pek çok milletten gelen ziyaretçisi ile aslında hepimize bulunmaz bir fırsat yaratıyor. Fakat fuarların size getirisi biraz zaman alıyor. Kimi projeler 2-3 sene kadar sürebiliyor. Kısacası kısa vade de fuarlardan bir şeyler ummak çok doğru olmayacaktır.” İlk katıldıkları yıllar ile bugün arasında hem GIFA fuarı ve düzenleyicileri için hem de Eges için ciddi değişiklikler ve yenilikler yaşandığını belirten Emre Sezgin, “Teknolojiyi sürekli takip ederek her kesimin ihtiyaçlarını karşılamaya çalışıyoruz. O yıllarda bize rüya gibi gelebilecek pek çok işi şu anda başarmanın gururu içindeyiz. Son olarak 15 MW- 30 tonluk ocak siparişleri ile yerli sanayicimizin güvenini kazandığımızı görmek de ayrı bir sevinç kaynağı bizim için. Eges, dünya döküm sanayinde her zaman ülkemizin bayrak taşıyıcısı oldu ve olmaya devam edecek. Şu anda tam 4 kıtada ve 38 ülkede Eges endüksiyon ocakları çalışıyor.

38

Nisan - Mayıs - Haziran / 2011

Türkdöküm


STA GIFA FUA ND I M RI’ HO I L 12 ZA B NDA EKL STA İYO ND NO RU 12 Z A04

BOYALAR FİLTRASYON BESLEYİCİ SİSTEMLERİ OCAK VE POTA ASTARLARI METAL TRETMANLARI REÇİNELER POTALAR

THE POWER OF 2 Hayatın her alanında güzel bir ahenk vardır. Örneğin, yüksek kaliteli döküm parçalar elde edebilmeniz için bizim teknolojimiz ve sizin dökümhaneniz. Veya günlük hayatta kullandığımız mükemmel teknolojileri üreten mühendislerin elllerinde sizin döküm parçalarınız. Dökümhane uzmanlarımız dökümhane ihtiyaçlarınıza uygun yenilikçi çözümler geliştirmenize yardımcı olmak için her zaman hazırlar. Bizim ürünlerimiz, hizmetlerimiz ve uzmanlığımız ve sizin becerileriniz ve proses bilginizle dökümhane operasyonlarınızın gerçek potansiyelini ortaya çıkaralım. Sakat oranını azaltmak, döküm kalitesini yükseltmek, verimliliği artırmak veya maliyetlerinizi düşürmek isterseniz, Foseco’ya güvenebilirsiniz. Her türlü dökümhane ihtiyaçlarınız için, bizimle irtibata geçin

Sizin dökümhaneniz ve Foseco. Çözüm üreten ortaklık.

ŞİMDİ YERLİ

Telefon: 0262 677 1050 Faks: 0262 677 1060 foseco.turkiye@foseco.com www.foseco.com.tr


WFO

WFO Teknik Forum Düsseldorf’ta WFO Teknik Forum 2011, Gifa fuarlarıyla eş zamanlı olarak Düsseldorf’ta “Döküm tesislerinde enerji ve malzeme verimliliğinin artırılması” ana temasıyla düzenleniyor .

M

etal sektörüne yönelik fuar dörtlüsü GifaNewcast-Metec-Thermprocess 2011 fuarları yine çeşitli seminer, mesleki sempozyum, özel gösteri, teknik forum ve uluslararası kongre ve seminerlerden oluşan kapsamlı ve ilginç bir çerçeve programı ile destekleniyor. Fuar dörtlüsünden Newcast fuarı çerçeve programında, Newcast Award, WFO Technical Forum, Newcast Forum ve özel gösteriler yapılıyor. Etkinlikler, fuarlarla eşzamanlı olarak 28 Haziran -1 Temmuz tarihleri arasında yapılacak. NEWCAST Award Yenilikçi döküm parçalar için uluslararası ödül olan Nevcast Award ile en iyi işlev entegrasyonu, en iyi ikame ve döküm tekniği açısından en başarılı çözüm gibi üç ana kategoride ödül veriliyor. WFO Technical Forum 2011 Bu yıl ana temanın “Döküm tesislerinde enerji ve malzeme verimliliğinin artırılması” olan teknik forumunda

40

Nisan - Mayıs - Haziran / 2011

şu ana başlıklar yer alıyor: • Eritme ve döküm işletmelerinde enerji tasarrufu sağlanması • Döküm tesislerinde atık gaz miktarının asgari düzeye indirilmesi • Enerji tasarrufu sağlayan emisyonsuz kalıp ve çekirdek üretimi • Simulasyon cihazlarıyla verimin artırılması • Otomasyon, ölçüm ve kumanda teknikleri • Enformasyon yönetimi ve eğitim sistemleri • Döküm tesislerinde yenilikçi çalışma sistemleri NEWCAST Forum 2011 Döküm parça tasarımlarında en uygun hammadde ve yöntemin seçimi, otomotiv, makine üretimi, enerji teknolojileri, ulaşım teknikleri ve mimari alanında yaratıcı döküm tasarımlarıyla hafif yapı ve dayanıklılık elde edilmesi ile döküm parçaların tasarımına yönelik teknoloji Newcast Forum’da öne çıkıyor.

Türkdöküm



FUAR

Hannover Fuarı’ndan Markalaşmaya Uzun yıllardır fuarda yer alan ve 3. Holle bütünleşen Türk Dökümhaneleri Grup Pavyonu, Hannover Messe 2011 Industrial Supply fuarında göz doldurdu. 32 Türk dökümhanenin yer aldığı fuarda dış ticaretten sorumlu Devlet Bakanı Zafer Çağlayan tüm standları ziyaret ederek döküm sektörünün ihracat performansına dikkat çekti.

T

ürkiye Döküm Sanayicileri Derneği’nin 2000 yılından bu yana kesintisiz olarak üyeleriyle birlikte yer aldığı ve bu yıl 4 - 8 Nisan tarihleri arasında gerçekleşen Avrupa’nın en önemli endüstri fuarı Hannover Messe’de, katılımcılar, küresel ekonomik krizin etkilerinin azaldığının gözlemlendiği bir fuara tanıklık etti. Türkiye dökümhanelerinin en önemli hedef pazarı Av-

42

Nisan - Mayıs - Haziran / 2011

rupa Ana Sanayi’nin, gelişen üretim teknolojileri ve ekonomik modelinin içinde Türk Döküm Sanayi’ne olan ilgisin her yıl artığının kanıtlandığı fuara 32 döküm üreticisi firmamız stand açarak katıldı. Fuarın genelindeki canlılık ve TÜDÖKSAD üyelerinin standlarına olan ilgi katılımcılar için tatmin edici oldu. Bu ilginin yakın zamanda ne kadarının siparişlere yansıyacağını da hep birlikte göreceğiz.


FUAR

3.holün gözdesi Türk dökümhaneleri Döküm ürünlerinin sergilendiği 3.holde fuarı ziyaret eden döküm alıcılarının uğramadan geçemeyeceği ve herkesin gözdesi durumuna gelen Türk dökümhaneleri grup standı, Alman Dökümcüler Derneği VDG pavyonu ile komşu olarak bu yılda ziyaretçilerin ilgi odağı oldu. Ana sanayi tedarikçilerinin ürün yelpazelerini sergilediği ve yeni iş bağlantıları kurma imkanı bulduğu “Industrial Supply – Endüstriyel Tedarik” fuarı, endüstriyel malzemeler, teknolojik know-how ve gelişmeler, yeni dizaynlar ile üretilen komponent ve sistemlerin sergilendiği en önemli platformlardan birisi durumunda. Bu platform dahilinde 4 holde 50 ülkeden bin 500 kuruluş otuz bir bin 500 metrekare sergileme alanında yan sanayi ve hafif konstrüksiyonlar konusunda yeni teknolojileri sergiledi. Geleceğin üretim teknolojilerinin yoğunlaştığı çevreci ve hafif malzemeler ile malzeme forumu ise dikkat çeken önemli bir etkinlik oldu. Seramik malzemeler, hafif metaller, yüksek mukavemetli çelik, kompozit malzemelerdeki gelişmeler ile hafif yapılar ile konstrüksiyonlar ve birleştirme teknikleri ilgi çeken sergiler oldu. TÜDÖKSAD üyelerinin standlarını tek tek ziyaret eden Dış Ticaretten Sorumlu Devlet Bakanı Zafer Çağlayan, firmaları üretim ve ihracattaki performanslarını kutlayarak güncel sorun ve sıkıntılarını sordu. Türk Döküm Sanayi Grup Standı’nın, yüksek katılım, büyüyen stand alanı ve geniş ürün yelpazesiyle 2000 yılından bu yana yarattığı etkiye katkı sağlayan 2011 yılı katılımcıları; Anadolu Döküm, Denizciler Döküm, Ardöksan, Akman, Entil, Çimsataş, Körfez, Demisaş, Trakya, İstanbul, Pakçelik, Hekimoğlu, Akmetal, Gürmetal, Çemaş, Şenkaya, Ferro Döküm, Pınar, Akdaş, Dirinler, Ayhan Metal, Torun Bakır, Ardemir, Koçak Metalurji, Adöksan, Burdöksan, Gedik Döküm, Mesa Makina, İğrek Makina, Hema Otomotiv, Silvan Sanayi, Toprak Demirdöküm firmaları oldu. Bu yıl fuarda “Sürdürülebilir Büyüme için İnovasyon” te-

ması ile Fransa partner ülke statüsüyle yer aldı. Fransa, özellikle nükleer enerji ve yenilenebilir enerji uygulamaları ile Fransa öne çıktı. Bu yılki fuara ilişkin bazı istatistiki bilgileri özetlediğimizde; Hannover Messe, 13 ayrı fuar ve 1.000’den fazla forum ve konferansa ev sahipliği yaptı. 65 ülkeden altı bin 500 katılımcı, 230 bin metrakare fuar alanından 5 binden fazla teknolojik inovasyonları 230 binden fazla ziyaretçiye sergiledi. Partner ülke olan Fransa 5 bin metrekare alanda 240 firması ile yer aldı. İstatistikler Hannover Messe 201’in son 10 yılın en başarılı fuarı olduğunu işaret ediyor. Ziyaretçi sayısı 2009 yılının yüzde 15 üzerinde oldu.

Türkdöküm

43



Dünya Çapında müşteri odaklı imalat ve hizmet konusunda yeni boyutları yakalayın ASK Chemicals, döküm sektöründe müşterilerine tek elden toplam çözümler ve özel danışmanlık hizmetleri sunan dünyanın en büyük tedarikçilerinden birisidir. Dünyanın en önemli döküm pazarlarını kapsayan 24 ülke ve 30 değişik noktadaki firmalarımız sayesinde döküm sektöründeki küresel gelişmelere ayak uydurmanız için sizlere hizmet etmeye hazırız. Birlikte yaratıcı çözümler geliştirerek hızlı gelişme sağlayabiliriz. ASK Chemicals – Dökümlerinizi geliştiriyoruz

Meet us at GIFA Dusseldorf/Germany June 28 – July 02, 2011 Hall 12, Booth A24

ASK Chemicals hakkında daha fazlasını öğrenmek için www.ask-chemicals.com Döküm Kimyasallarıı | Besleyici çözümleri ve Filtreler Döküm hanelere hizmetlerı | Metalurjik Ürünler

An AshlAnd & süd-Chemie Joint Venture.




RÖPORTAJ

Küme’deki Başarımız Diğer Bölgelere Örnek Olacak Döküm kümelenmesini “Ortak menfaatler önemlidir, kümelenme asla ortaklık değil ortak menfaatler etrafında birleşmektir” diye özetliyor, Türkiye’nin ilk döküm kümesi olan Konya Döküm Kümesi Derneği Başkanı Mehmet Ali Acar. Sektörel kümelenmeler Türkiye’de yaklaşık dört yıldır gündemimizde ve değişik sektörler küme kurmaya devam ediyor. İlk kurulan döküm kümesini tüm yönleriyle Mehmet Ali Acar’a sorduk. Konya’da döküm kümesi oluşturdunuz ve dernekleştiniz. Nedir bu döküm kümesi? Aslında önce kümelenme nedir ondan başlamak lazım. Kümelenmeye aynı meslek grubunda ve onların yan tedarik grubundaki firmaların bir araya gelerek oluşturduğu bir meslek kuruluşu denebilir. Yani aynı sektördeki ve o sektöre hizmet ve tedarik sağlayan diğer firmaların ortak menfaatler çerçevesinde bir araya gelmesidir. Bu asla bir iş ortaklığı anlamına gelmemekte, ortak menfaatler etrafında birleşmektir. Bu menfaatler neler olabilir; ortak satın alma, ortak bir proje üzerinde çalışmak, vs gibi. Varsayalım bir üretim yapılacak, bir parçanın bir firma tarafından dökülüp diğer firma tarafından işlenebilmesi kümelenmeye en güzel örnektir. Bizim yaptığımız da değişik yollarla ortak menfaatlerin paylaşılması esasına dayanan bir dernekleşme kümeleşme modeli. Şu anda bunun dünyada bir çok örneği başarıyla uygulanıyor. 3-4 yıldır da bu model Türkiye’de Sanayi Bakanlığı tarafından desteklenmekte. Kümelenmenin amacı sanayileşmede güçlenme, ulusal ve küresel rekabette yer alabilme, etkin bir işbirliği içinde olabilme ve inovasyonu gerçekleştirebilmedir.

48

Nisan - Mayıs - Haziran / 2011

Konya Döküm Kümesi süreci nasıl başladı? Sanayi Bakanlığı projesi olarak her bölgede en büyük sektörlerde bu birliktelikler oluşmaya başlamıştı. Yani devlet kümelenmeye destek veriyor. Konya’da önce otomotiv kümesi oluşturuldu, şu an 40 üyesi bulunuyor. Bu üyeler arasında otomotive yedek parça sağlayan firmalar da var. Dolayısıyla döküm firmaları da bu kümede yer alıyor. Konya’da otomotivden sonra en önemli sektör döküm sektörüdür. Şu an Konya’da 400’e yakın üretim yapan döküm firması faaliyet gösteriyor ki bu rakam Türkiye’deki döküm firmalarının sayısal olarak yüzde 25’ine tekabül ediyor. Bizim yaptığımız bir araştırmaya göre Konya’da 2008 yılında yapılan üretim miktarı 180.000 tondur. Bu rakam Türkiye’deki döküm üretiminin yüzde 18’ine karşılık gelmektedir. Bu rakamın çok


RÖPORTAJ

bilimsel bir araştırma olmadığını da belirtmek isterim. Firmalara sorduğumuz soruların, yaptığımız anketlere verilen cevaplar ve üyesi olduğumuz Türkiye Döküm Sanayicileri Derneği’nin (TÜDÖKSAD) yıllık verilerinden çıkan bir sonuç. Konya’daki döküm firmaları daha çok küçük ölçekli yani 10-30 arasında işçi çalıştıran, senelik kapasitesi 500-1500 ton civarında olan, -tabi 300 – 500 ton/yıl olanlar da var onları saymıyorum- firmalar. Konya’da döküm ne zaman başlamış dersek ilk olarak Çatalhöyük(Konya-Çumra)’te başlamış, burası bilinen dünyanın ilk yerleşim yeri ve yapılan kazılarda dökümden bronz parçalar bulunduğuna göre biz diyoruz ki dünyanın ilk dökümünün yapıldığı yerlerden birisi Konya’dır. Döküm kültürü zaman içinde devam ederek bugüne gelmiş, 1970’lerden sonra biraz daha fabrikasyon durumuna gelmeye başlamış, birkaç büyük firmadan dağılan ustalar ve mühendisler sektörü bugünkü durumuna getirmiş. Döküm kümesi oluşturma fikri nasıl oluştu? Otomotiv kümesinin ortaya koyduğu ortak projelerin başarılı olması, dökümcüleri de harekete geçirdi. Kendi aramızdaki sohbetlerde bir araya gelmemizin fayda sağlayacağı kanısı oluştu. ABİGEM tarafından Konya’daki dökümcüler üzerinde bunun bir araştırması yapıldı. Bu araştırma hem üretim miktarlarını, hem faaliyetleri, artı ve eksi yönlerini karşılaştırmak anlamında önemliydi. Konya Sanayi Odası öncülüğünde yönetim kurulumuzun kararıyla döküm kümesinin kuruluş faaliyetleri başladı. Tabi bu bahsettiğim süreç çok eski değil 6-7 aylık bir dönemden bahsediyorum.

Bu süre içinde ne gibi çalışmalar yaptınız? Döküm Kümelenme Derneği’ni kurduk, üye kayıtlarımız devam ediyor. Mevlana Kalkınma Ajansı’na küme derneğimizle ilgili bir proje sunduk, bu projemiz kabul edildi. Projenin içinde Döküm Kümelenme Derneği ile ilgili eğitim faaliyetleri, ortak koordinasyon merkezinin oluşturulması var. Eğitime önem veriyoruz. Firmalarımızın bazı teknik bilgilere ulaşmasının zor olduğunu kabul ediyoruz. Çünkü Konya’da ne yazık ki şöyle bir durum var: Konya bir üniversite şehri olmasına rağmen Metalurji Mühendisliği bölümü yoktu. Metalurji bölümünü geçen sene kurdurabildik, bu sene birinci sınıf öğrencileri var. Böyle olunca mühendisin ve bilgi birikiminin Konya’ya gelmesi zor. İstanbul gibi yerlerden de yetişmiş mühendis getirmek çok kolay değil. Bilgi birikimine erişmekte eksiklerimizin bilincinde olduğumuzdan önceliğimizi eğitime verdik. Dolayısıyla bu seneyi eğitim faaliyetlerine ayırdık. Bu arada ortak satın alma, ortak lojistik gibi değişik fikirler toplantılarda ortaya çıkıyor. Tabi tek tek tartışılıyor, belli bir sıralamaya koymadık. Birinci önceliğimizin eğitim olduğundan hemfikiriz. Derneğimiz aracılığıyla döküm ve kalite ile ilgili eğitimler vereceğiz. Bu eğitimlerin de Konya döküm sanayine büyük faydaları olacağı inancındayız. Kümeyi biraz daha açarsak, avantajlarından bahsettiniz bunları alt alta koyup sıralarsak, döküm firmalarına ne tür fayda sağlayacak? Bu sadece bir ortak satın alma mı olacak? Bu soruyu şöyle bir örnekle cevaplamak istiyorum. Biz burada bir Kümelenme Çalıştayı yaptık. Üyelerimize kü-

Otomotiv kümesinin ortaya koyduğu ortak projelerin başarılı olması, dökümcüleri de harekete geçirdi.

Türkdöküm

49


RÖPORTAJ

melenme çerçevesinde çözüme kavuşturulması gereken sorunlarımızı sorduk. Çıkan sonuç ilginçti, aldığımız cevap kesinlikle ortak satın alma değildi. Herkes temel sorunun kaliteyi yükseltmek, geliştirmek olduğunu söyledi. Çözüme kavuşturulması gereken birincil konu kaliteyi nasıl yükseltirim oldu. Firmaların çoğunluğu küçük olduğundan kaliteyi yükseltmek maliyet olarak sıkıntı yaratıyor, bunu ortak eğitimlerle aşmayı düşünüyoruz. Ortak bir laboratuar kurma düşüncemiz var. KOSGEB desteklerinden yararlanarak ortak bir döküm laboratuarı kurma düşüncesindeyiz. Şu an Konya’da tahribatsız muayene laboratuarı yok ve dökümcülerden de artık bu kalite kontrol sistemi isteniyor. Firmaların ise bunu tek başına sağlaması çok zor. Belirttiğim gibi küçük firmaların bunun altından tek başına çıkması imkansız. Ortak laboratuarla birlikte ortak eleman istihdam etme durumu da ortaya çıkacak. Bu laboratuarlarda çalışan elemanların maliyetleri de yüksek olacağından maliyeti bölüştürmek ortak fikrimiz. Kümelenme bunları sağlayacak. Çalıştay’da öne çıkan diğer sorunlar şöyle; maliyet azaltma, üretkenlik, yenilikçilik, teknik bilgi, eğitim beceri geliştirme, Pazar farkındalığı, satın alma ve satış. Mesela satın alma en sonlarda geliyor. Ortak satın almaya aslında herkes biraz soğuk bakıyor, çünkü bu konuda başarılı olduklarını düşünüyorlar. Ortak atık ve çevre yönetimi, iş güvenliği vs. yani bunu çok daha fazla çeşitlendirebilirsiniz, önemli olan insanları bir masanın etrafında toplayıp, sektörüne ne fayda sağlayabilir onları konuşabilmek. Biz bunu yapmaya çalışıyoruz, şuanda yaptığımız da budur. Bunu bu sene başlattık, senenin sonunda da sahaya ineceğiz. Burada öngördüğünüz sıkıntılar ne olabilir? Her ne kadar bu sayıda firma bir araya gelse de bu tür organizasyonlarda fikir ayrılıkları, aksaklıklar da beklenir. Mutlaka hepimizin aynı bakış açısıyla olaylara bakma-

Kümelenmenin asıl mantığı ortak proje geliştirmek veya ortak projeyi gerçekleştirmek yani bir noktada ortak üretim ama asla firma ortaklığı değil

50

Nisan - Mayıs - Haziran / 2011

Bölgesel olarak kalkınma ajanslarından destek sağlayabiliyoruz veya Avrupa Birliği projelerinden destek alabiliyoruz. Kümelenmede önemli olan projeyi oluşturup sunabilmektir sı mümkün değil, zaten bizde de serbestlik var. Şimdi kümenin içinde herhangi bir fikir çıktı, varsayalım kartvizit bastıracağız, bir matbaayla anlaşacağız 10 firma bunu bastırabilir ama 11. firmanın buna ihtiyacı olmayabilir, dolayısıyla o firmanın ona katılma zorunluluğu yok. Veya bir laboratuar oluşturulacak 50 firma katılır da 150 firma dışarıda kalabilir ama laboratuar o maliyetleri karşılayan 50 firmanın olur. Herkes katılıp katılmamakta serbesttir. Kümede bulunan firmaların tüm projelerin içinde yer alması zorunluluğu yok. Yapacağımız her faaliyet, sadece katılan firmalarla ilgili olacak hiçbir zorunluluk olmayacak. Yapının esnekliğinden dolayı çok fazla sorun çıkacağını düşünmüyoruz. Devlet kümelenmeye ne tür bir destek veriyor? Aslında devletin kümelenmeye verdiği normal bir destek şu anda yok. Ancak bölgesel olarak kalkınma ajanslarından destek sağlayabiliyoruz veya Avrupa Birliği projelerinden destek alabiliyoruz. Kümelenmede önemli olan projeyi oluşturup sunabilmektir. Şuanda Sanayi Bakanlığı’nın da kendi içinde kümelenme bölümü oluşturma çabaları var. Bu desteklerin tek bir yerden yönlendirilmesi ve yönetilmesi düşüncesi var. Tabi bu tür çalışmalar uzun süreçler alır. Aslında kümelenme


RÖPORTAJ

çok yeni, hatta yeni bir moda diyebiliriz, dolayısıyla bunun oturması biraz zaman alacaktır. Kümelenmenin dünyadaki örneklerini inceleyebildiniz mi? Otomotiv kümelenmesi bizden önce oluştuğu için biz onlardan da yararlanıyoruz, o da bizim sanayi odasının bünyesinde gerçekleşiyor. Dünyada başarılı küme örnekleri var. Örneğin Almanya Darmstadt’ta bir otomotiv kümesi var. Volkswagen, herhangi bir aracı üreteceği zaman kümeye gelip diyor ki; ben bu aracın şanzımanını alacağım, bunu üretin diyor. Küme elamanlarından biri dişlisini, biri keçesini, biri yağını veriyor, biri dışındaki dişli kutusunu döküyor, biri işliyor, biri fiberini veriyor. Yani 40-50 firma bir araya geliyor bunu üretiyor. Hatta bunun geliştirmesini de yapıyor, yani projeyi küme de sunabiliyor. Projenin sadece otomotiv firması tarafından sunulmasını beklemiyorlar. Firma bu projeyi kabul ettiğinde tüm satın almayı o kümeden gerçekleştiriyor. Aslında kümelenmenin asıl mantığı bu ortak proje geliştirmek veya ortak projeyi gerçekleştirmek yani bir noktada ortak üretim ama asla firma ortaklığı değil, sermaye ortaklığı anlamına gelmiyor. Tabi bu anlattığınız bizim ortak çalışma kültürüne çok yakın değil, bizde normal sermaye ortaklıkları bile biraz zor devam ediyor, teşebbüs ruhu var ama ortak çalışma kültürü biraz zayıf. Bunu da aşmak gerekiyor… Şimdi global dünyada şöyle düşünmek lazım; dünyada şu an otomotiv üreten beş grup var. Bu kadar devasa firmalar birleşebildiğine göre bizim birleşebilmemizin bunların yanında hiç tartışmasının olmaması gerekir. Birleşmemiz gerekiyor, küçük lokmaları yutmak daha kolaydır, ama büyük lokma olduğunuz da yutulmanız zorlaşır, biz de büyük lokmalar olmaya çalışmalıyız. Nedir bu büyük lokmalar, dökümcülükte düşünürsek örneğin ortak büyük satın almalar, her zaman 100 ton mal almakla bin ton mal almak arasında maliyet farkı oluşur. Aynı şekilde ortak üretim gücü, şimdi ben kendi başıma ayda 250 ton döküm üretirim, ama bazen bana ayda bin ton sipariş geliyor veya istekte bulunuluyor, bunu nasıl yapıyorum, kapasitesi dolu olmayan başka bir dökümhaneyle birlikte yapıyorum. Dolayısıyla bu sistemi aslında bir şekilde zaten kendi aramızda yapıyoruz, gelen böyle büyük teklifleri açıyoruz kim beraber çalışmak ister? Çalışmak isteyenlerle de bunu birlikte yapıyoruz. Bunu hali hazırda büyükten küçüğe doğru zaten herkes yapıyor. Amacımız bunu daha da geliştirmek. Bizim çıkış amacımız ortak bir masa etrafında dökümcüleri toplayabilmekti. Herkes fikrini, sesini duyursun istedik, bunu başardığımıza inanıyorum. Şuanda 32 firma kümemize, derneğimize üye oldu ve bu sayı her geçen gün artıyor, büyük ilgi var. Hedefimiz 100 firmayı ortak menfaatler etrafında bir çatı altında toplayabilmek. Herkese açığız, büyük küçük firmaların hepsi buraya üye olabilir. Burada sadece döküm firmaları da olmayabilir,

bize malzeme sağlayan, lojistik sağlayan, hizmet sağlayan firmalar da bulunabilir. Konya’da döküm firmalarının yapısı daha doğrusu döküm sektörünün genel yapısı nasıl? Yanlış anlaşılmasını istemem ama Konya döküm sektörünü Çin’deki yapılanmaya benzetiyorum, TÜDÖKSAD ile birlikte Ekim 2010’da Çin’e yaptığımız gezide gördüğümüz dökümhaneler vardı. Bu gezide bir çok yerde Konya’yı gördüm. Yani en ilkel üretim şartlarından en modern üretim şartlarına kadar hepsi Konya’da var. 2-3 kişinin çalıştığı kupol ocağı da var bin kişinin çalıştığı modern dökümhane de var. Bütün yelpaze Konya’da mevcut. Konya döküm sanayisinin geleceğini açık görüyorum, bütün firmalarımız üretime dayalı yatırımlara aç, Konya’da çok hızlı bir yatırım süreci yaşanıyor. Şuan ki yatırımlar tamamlansa kapasite iki katına çıkar. Fakat çalışma kültürü ve kalite konusunda bazı eksikliklerimiz var bunları kabul etmek gerekiyor. Henüz 24 saat çalışan çok az fabrikamız var, yani kapasiteler tam olarak kullanılmadan yeni kapasite artırımlarına gidiliyor. 24 saat çalışma kültürünü ne yazık ki işçilerimiz edinemedi. Kalifiye eleman sıkıntısı devam ediyor. Dökümcülüğe ilgi az. Vasıfsız eleman da bile çok büyük sıkıntı yaşıyoruz. Konya gazetelerine bakın en çok aranan eleman ilanı dökümcülerdendir. Artık sadece üretmek yetmiyor, kaliteli üretmek gerekiyor, kalite de insan eliyle sağlanır. Selçuk Üniversitesi’nde açılan metalurji bölümü hem mühendis istihdam etmede hem de sanayi-üniversite arasındaki bilgi alış verişini hızlandıracak diye düşünüyorum. Son olarak eklemek istedikleriniz? Küme olarak diğer kentlere ve bölgelere de umarım olumlu bir örnek teşkil ederiz. Bizim burada başarılı olmamız diğer bölgelere örnek olacaktır. Umarım iyi bir örnek oluruz, kötü örnek olmak istemeyiz. Son olarak belirtmek istediğim, ortak menfaatler önemlidir, kümelenme asla ortaklık değil ortak menfaatler etrafında birleşmektir.

Türkdöküm

51


April 25 – 27, 2012 Monterrey, Nuevo Léon, México Call for Papers The WFC2012 organizers invite you to send your paper abstracts according the Symposiums and schedule.

WFC2012 Symposiums General Chairman: Dr. Felipe Arturo Reyes Valdés Symposium 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15

Chairing by (proposed):

Environmental protection Energy saving Cast Irons Steel Castings Cast Composites Heat Treatment Casting Casting Simulation of casting processes Application of computers, robotics and automation in the Foundry Industry Inorganic chemical binders Evaporative patterns casting, Lost foam Rapid prototyping Austempered ductile iron Light alloy castings Innovations and education in foundry New refractory developments

Mats Holmgren Vijay Prakash Saha Chair vacant, Inform. Gotthard Wolf Reinhold Hanus Natalia Sobczak Emilio Ramous Vinod Kapur

Tony Lowe or Oliver Johnson Adel Nofal Salvador Valtierra Lee Styger

Call for papers schedule Event Dead line to received abstracts Review of abstracts Accepted author will notify to prepare final papers. Deadline to receive final papers Send comments and corrections of papers to the authors Deadline to receive the final corrected papers

Date January-June 2011 January-June 2011 July 2011 October 2011 October-December January 2012

Text Format Abstract.- At least 75 words are required and not to exceed 150 words. Text.- Use Microsoft XP or lower version of word or Rich Text Format (RTF). Published papers will be fully formatted by WFO editors after peer review approval. Papers should be submitted using plain text in a full column format, with minimal formatting such as bold type columns, etc. Key Words. - For purposes of citation and search, a list of key words should be included at the top of each paper just prior to the abstract. Example:  Keywords: magnesium, nanocomposites, ultrasonic cavitations, dispersion

Contacts to Information: Andrew Turner andrewturner01@btinternet.com WFO General Secretary J. Antonio Lazcano P. jlazcano@comimsa.com COMIMSA General Director

The abstracts should be sending to: WFC2012Monterrey@comimsa.com

www.wfc2012.com

Arturo Reyes areyes@comimsa.com WFC2012 General Chair


Tek kelİmeyle kazançlı!

Üretim maliyetlerini düşürmenin yolu, model değişikliklerinin, deneme dökümlerinin, fire ve tamir oranlarının istikrarlı bir şekilde düşürülmesi ile başlar. MAGMA ile bu maliyetlerinizden sürekli kar edecek bir standarda sahip olacaksınız. MAGMA Bilişim ve Teknoloji Hizmetleri Ltd. Şti. Yalı Boyu Caddesi No: 41/2 34676 Beylerbeyi - Üsküdar İstanbul, Turkey Tel +90 (216) 557 50 26 Fax +90 (216) 557 64 00 info@magmasoft.com.tr www.magmasoft.com.tr


ENERJİ

Fabrikada 4 Adımda Enerji: Verimli çözüm yaratmak

E

nerjiyi verimli temin etmenin ve kullanmanın özgün yollarını aramak bugünün akıllı şirketlerinin ve firmalarının başlıca eylem planı haline geldi. Ancak bu noktada temelleri oturmadan büyük bir hızla büyüyen diğer her pazarda olduğu gibi suistimal kapılarının belirdiğine dair bir uyarı yapmakta da fayda var. Enerji verimliliği konusunda belli girişimler hatta yatırımlar yapmayı düşünen şirket yöneticileri unutmamalıdır ki, bugün dünya üstünde geliştirilen hiçbir ürün ya da hiçbir hizmet kesinlikle ve kesinlikle her yere adapte edilebilir ve her ortamda kullanılabilir değildir. Zaten eğer böyle bir tablo mümkün olsa idi, konu ile ilgili çalışma yapan üniversiteler ve teknoloji merkezleri farklı projelendirme sistemleri için yüzlerce milyon doları gözden çıkarmak zorunda kalmazlar, bunun yerine tıpkı internet, otomotiv ya da inşaat sektöründe olduğu gibi temel enstrümanlar üzerinden kolayca çözüm üretebilirlerdi. Ancak bunun tam aksine tüm enerji verimliliği teknolojisi ve tekniği geliştiricileri her enerji tüketim noktasının mekaniğine ve iç işleyişine göre ayrı ayrı, ama toplamda aynı bütünden türevlenmiş yeni yöntemler ve çözümler geliştirmeye çalışmakta. Yani özetle, hiçbir enerji verimi çözümü umarsızca söylenen pazarlama cümlelerin aksine “her yere uygulanabilir, kesin çözüm veya enerjide mutlak yüzde (…) kadar tasarruf sağlayabilir” niteliğe sahip değildir. Bunun yerine sektöre hatta direkt üretim bandına özel olarak odaklanarak tasarım detayları belirlenmiş ve o üretimin uygulama dinamiklerine göre özgün çalışma algoritma-

54

Nisan - Mayıs - Haziran / 2011

ları ile modellenmiş spesifik çözümler gerçek kazanımları sağlayabilmektedir. Adım -1: tasarım modelleme – çözümü somutlaştırma Bunun için öncelikle, enerji tasarrufu sağlanmak istenen fabrikanın ya da üretim ortamının iş akış parametreleri dikkate alınarak detaylı analizler yapılmalı ve bu analizlere bağlı olarak ihtiyaçların neler olduğu saptanmalı, ardından bu ihtiyaçları optimum verimde karşılayacak mekanik ürünler ve matematiksel programlamalar geliştirilmelidir. Bu aşamada pek tabi, dünyadaki en son mühendislik gelişmeleri araştırılarak, kıyaslama (benchmarking) çalışmaları ve akabinde uygulama yapılan firmanın yönetiminin de katılımı ile gerçekleştirilen ar-ge faaliyetlerinin gerekliliği söz konusu. Ancak ve ancak bu şekilde bir sıralama takip edilerek yüksek getirili sonuçları elde etmek mümkün olabilecektir. Bu silsilenin takibi ile birlikte çalışmanın yapıldığı şirketin fabrikasında uygulanması en yüksek katma değeri sağlayacak doğru ürün ya da mühendislik modeli (faydalı model) ortaya çıkartılabilecektir. Ar-ge sonuçları çalışma yapılan fabrikanın enerji ihtiyaçlarını optimum verimde karşılamak için en doğru çözüm bütününün hangi parçalardan oluşması gerektiğini işaret edecektir. Zaten bu ar-ge faaliyetlerinin beslendiği analiz çalışmalarında tespit edilen enerji tüketim biçimlerine dair karakteristik bilgiler, enerji tüketiminde verimi artırmak için doğru mühendislik yaklaşımının ne olması gerektiği-


ENERJİ

Üretim alanının iş akış parametrelerinin belirlenmesi

Ürünün faydalı modelin somutlaştırılması

Parametrelerin analiz edilmesi: Enerji ihtiyaçlarının

İhtiyaçları optimum verimde karşılayacak matematik/mekanik mühendisliğinin geliştirilmesi

Kıyaslama (Benchmarking)

Ar-Ge faaliyetleri

*Adım-1 ne dair ipuçları verecektir. Bu noktada tüm bu dizimin öneminin hayati olduğunun üstünde vurgu yapmakta fayda var. Zira analiz ve analizin devamında gelen arge çalışmaları (ürün ya da faydalı model niteliğindeki) doğru çözümün, yani bir başka deyişle enerji verimliliği sağlayacak “tedavi”nin başarılı sonuç yüzdesini doğrudan etkilemektedir. Çünkü bu çalışmalardan elde edilen bilgi birikimleri ile çözüm paketinin somutlaştırılması, detaylarının net ve eksiksiz biçimde ortaya konması mümkün olacaktır. Püf noktası: Bir ürün ya da faydalı model olarak somutlaştırılan çözüm paketinin yüksek verimde sonuç vermesi için analitik ve sayısal göstergelerle dolu bir ar-ge çalışmasını geride bırakmak gerekir. Üretim verimi enerji odağında artırmak amaçlı bir çözüm ortaya çıkarmak için anahtar göstergelerin titizlikle geliştirilmesi ve ar-ge sonucu tespit edilen çözümün bu göstergelerdeki verim değerlerini eniyilemesi üzerine performans analizi yapılmalıdır. Dolayısı ile göstergeler enerji odağındaki üretkenliği ne kadar derinlemesine incelmeyi başarırsa sonuç o kadar etkili olacaktır. Adım – 2: ekonomik değer analizi Enerjide verimi artıracak gerçek çözümü somutlaştırdıktan sonra bir sonraki adımda sıra ekonomik boyutun tahliline gelmelidir. Geliştirilen çözümün maddi açıdan ne kadar ve ne boyutta getiri sağlayacağını tahlil etmeden kazanılacak enerji tasarrufu hakkında kesin bir yargıya varmak büyük bir yanılgı yaratabilir. Bunun önüne geçmek, dahası çözüm paketinin avantajları hakkında kesin bir hükme varmak için detaylı verim analizi çalışması yapılmalıdır. Bu analizi başarılı biçimde yapabilmek için üç basamaklı bir değerlendirme aşamasını geçmek faydalı olacaktır. Değerlendirme basamaklarının ilkinde, Adım – 1’deki somutlaştırılan enerji verimliliği çözümünün bulgulanan göstergelere göre sağlayacağı kazancın sayısal ifadeleri tespit edilmeli ve enerji mühendisliği normlarına göre farklı birim çeşitleri-

ne çevrilmelidir. Ardındansa, ikinci basamakta bu çözümün yatırım ve işletme maliyetleri hesaplanmalıdır. Son tahlilde de tüm kazanç ve bedel göstergeleri, yine mühendislik normlarına göre, karşılaştırılarak ay ve yıllara göre katma değer tespitleri yapılmalıdır. Değerlendirme evresi başarı ile tamamlandıktan sonra artık fizibilite tabloları detaylı ve en doğru sonucu alacak şekilde oluşturulabilir. Bu sayede, çözümün kısa, orta ve uzun vadede ne kadar kazanç sağlayacağı, uygulamaya değer olup olmadığı ve amorti süresi “gerçek” değerleri ile tespit edilmiş olacaktır. Püf noktası: Katma değer analizlerinin gerçek ve en doğru sonucu vermesi için tek başına enerji değer ölçümleri yapmak yeterli olmayacaktır. Bunun ötesinde derinlemesine analize; enerjinin kullanım kalitesinin belirlenmesine ihtiyaç vardır. Ekserji analizi olarak

BUĞRA PEKUSLU Akdaş Döküm A.Ş. Enerji Verimliliği Proje Koordinatörü GreenBusiness Genel Editörü Enerji Verimliliği Uzmanı Endüstri ve Enerji Mühendisi

Türkdöküm

55


ENERJİ Değerlendirme Modülü 1. Çözümün sağlayacağı kazancın sayısal ifadesinin tahlili ve EM normlarına çevrilmesi

2. Çözümün gerektirdiği yatırımın ve işletmenin maliyetlerin hesaplanması

3. Maliyet ve kazançların EM normlarına göre karşılaştırılması

Fizibilite tablolarının ve (NPV, BEP, PI vb) enstrümanlarının hazırlanması *Adım-2 tabir edilen bu ölçümlemelerle fabrika içinde kullanılan enerjiden gerçekten maksimum fayda sağlanıp sağlanmadığı ancak ortaya çıkarılabilir. Burada özetle enerji mühendisliği esaslarına göre kullanılan enerjiden elde edilebilecek maksimum iş gücünün tamamının kullanılıp kullanılamadığı tespit edilecektir. Adım -3: montaj ve adaptasyon Ekonomik çıkarımın da ardından sıra, yine uzman ekipler aracılığı ile gerçekleştirilmesinde fayda olan montaj işlemlerinin yönetimine gelmekte. Optimum adaptasyon için analiz işleminde tespit edilen üretim karakteristiklerinin parametreleri kullanılarak hassasiyetlerin ortaya çıkarılması faydalı olacaktır. Burada hassasiyetten kasıt, üretkenlik verimini negatif yönde etkilenmesini engelleyecek mühendislik adımlarının oluşturulmasını simgelemektedir. Keza üretimde maliyet yönetimini güçlendirmek adına yapılan bir enerji verimliliği girişiminin üretimin dinamik akışına zarar vermesi kabul edilemez bir sonuçtur. Bunun için tesis güzergahı optimizasyonu, makine tesisat entegrasyon optimizasyonu ve üretim planlama optimizasyonu gibi başlıklara uygun modellemelerin yine aynı uzman kadro tarafından geliştirilmesi olmazsa olmaz niteliğinde birer gerekliliktir. Ancak bu şekilde üretimi aksatmadan/baltalamadan sisteme doğrudan uyumlu bir enerji verimliliği entegrasyonu çalışmasını kotarmak imkan dahilinde olacaktır. Püf noktası: Doğru adaptasyon için tüm bu anlatılan optimizasyon faaliyetlerinden de önce esasında asıl önkoşul doğru tasarımın gerçekleştirilmesidir. Belirlenen iş akışı parametrelerinin analizi kapsamında üretim dinamikleri ve şirketin belirlediği üretim planlama hedefleri dikkate alınarak bütünleşik bir ürün modeli üretimi yapmak gerekmektedir. Bir başka deyişle geliştirilecek enerji verimliliği ürününün/faydalı modelinin tasarımında hem üretimin hem de enerji kullanımı verimi-

56

Nisan - Mayıs - Haziran / 2011

nin eşzamanlı biçimde artırılmasını sağlayacak detayların yer alması asıl fark yaratacak çözümü ortaya çıkarmanın püf noktasıdır. Bu da aslında demektir ki, üretimin enerji verimi odağında artırıldığı mühendislik yaklaşımı ile fabrikaya özgü ürünü/faydalı modeli somutlaştırmak, optimum sonucu beraberinde getirecektir. Ki, bu da en başta belirtildiği üzere her yere her fabrikaya uyumlu olduğu iddia edilen ütopik ürünlerin hiç şansı olmadığını göstermektedir. Adım – 4: örnek uygulamalar ve rutin kullanıma geçiş Şu ana kadar fabrikaya sağlayacağı katma değerler ve kullanım uyumluluğu üzerine çalışılmış ürün, bu basamağa gelindiğinde, maksimum avantaj sağlayacak şekilde fabrikaya adapte edilmiş demektir. Şimdi sıra örnek çalıştırmalarla –belirlenen göstergelere göre– performansının analizine ve en iyi çalışma sonucuna ulaşmak amacı ile detayları revize etmeye geldi. Ürünün sağladığı enerji tasarrufunu ölçümlemek için öncelikle hem ürün üstünde yer alacak hem de fabrikada daha evvelden bulunan sayaçlardan periyodik veri tespiti yapılması gereklidir. Ardından hem bu veriler hem de üretim hacmi verileri kullanılarak göstergelerin sayısal karşılıkları -belirlenen metodolojilere uygun olarak- belirlenmelidir. Bu göstergeler ürünün mevcut durumunu ve artırmak için çalıştırmada nasıl değişiklikler yapılması gerektiğini gösterecektir. Bu ana kadar takip edilen sistematik sayesinde çabuk atlatılması beklenen test evresinden sonra çözüm ürünü nihai çalışma formunda fabrikaya maksimum güç avantajı sağlar hale gelecektir. Püf noktası: Ürünün her daim maksimum verim sağlayacak şekilde çalışmasını garanti altına almak için, özgün bir iş zekası ile kodlanmış yazılım uygulaması ile desteklenmesi faydalı olacaktır. Daha önceden belirlenen verim göstergelerinin beslendiği parametreleri esas alarak geliştirilecek optimizasyon modeli ile çözüm


ENERJİ

Makine tesisat entegrasyon optimizasyonu

Tesis güzergahı optimizasyonu

Adaptasyon Planlaması

Üretim planlama optimizasyonu

Adım-3 ürünü her zaman en verimli çalışma planlamasını otomatik olarak yapabilir. Bu modelin aktarılacağı kodlar ile geliştirilecek yazılım uygulamasıyla da çözüm ürünü çalıştırıldığı her an fabrika kaynaklarının optimum biçimde kullanılmasını sağlayacaktır. Adım adım döküm sanayi Döküm fabrikaları dünyanın önde gelen standardizasyon kuruluşlarının ve şirketlerinin benimsediği tüm bu çalışma sistematiğinin tam olarak uyarlanabileceği iç yapıya sahiptir. Üretimin akışı ve bu akış içerisindeki enerji tüketim çeşitleri ve bu çeşitlerin miktarsal dağılımları sistematiğin yüksek katma değerli bir çözüm geliştirebilme imkanını geniş ölçekte tutmakta. Döküm üretim sürecinin akışındaki temel işlemlerdeki (ergitim, tavlama, parça düzeltme) enerji ihtiyaçlarının muhtelif olması enerji mühendisliği marifeti ile yeni ve yenilikçi bir çözümün ortama adapte edilebileceğini işaret etmekte. Dinamik döküm üretim ortamı içerisinde (bu işlemler seri olarak gerçekleştirilirken )ısı ve elektriğe aynı anda ihtiyaç duyuluyor olması Adım-1 kısmından zengin detaylara sahip bir tasarımın çıkartılmasına imkan tanımakta. Dahası, temel işlem basamaklarının gerçekleştirilmesi için gereken birim enerji miktarlarındaki ters piramidi anımsatan dağılım, yani azalım, nihai çözüm ürünü için çok daha avantajlı bir tabloyu ortaya çıkarıyor. Döküm fabrikaları içerisindeki atık enerji çıkışlarının algoritmik düzenleri ve birikme noktaları da geliştirilecek çözümün iştah kabartacak hatta büyük heyecan yaratacak kadar fazla katma değer yaratacağını doğrular nitelikte. Tüm bunlara ek olarak dökümhanelerdeki karbon salımları ile ilgili mevcutta dezavantaj gibi görünen konvansiyonel tüketim alışkanlıklarını da aslında karbon ticareti kapsamında sağlam bir gelir kapısına çevirmenin de mümkün olduğunu söylemekte fayda var. Sağlam ve detaylı çalışmalarla geçilen analiz ve tasarım modelleme çalışmaları, sağlam mekanik ve faydalı mo-

del ürünlerini ortaya çıkarmakta. Bu sayede, tüm dünyadaki döküm sanayi kuruluşlarına ve hatta ardından -döküm sanayinin birçok endüstrinin başlangıç noktası olmasına bağlı olarak- diğer birçok sanayi dalına katma değer, dünyayaysa daha sürdürülebilir bir gelecek yaratmanın artık mümkün olduğu tüm gönül rahatlığıyla ve gururla söylenebilir. Sistemli çalışma yönetiminin getirileri sayesinde bu sanayi dalının geleceğini yeniden yapılandıracak, kalıcı, enerji odağında üretim verimini artırıcı çözüm ürünleriyle daha güçlü bir gelecek artık çok daha yakın.

Adım-4 Örnek

Periyodik enerji tüketimi ve üretim

Nihai

Gösterge analizi ve iyileştirme belirleme

* GreenBusiness tüm hakları saklıdır.

Türkdöküm

57




MAKALE

Döküm Endüstrisinde Kurumsal Kaynak Planlama (ERP) Yazılımı Ayşe Eser Baransel (Bs Müh.) Ar-Ge Müdürü Bilişim Ltd. Ankara

I. Giriş

İşletmelerin temel amaçları verimlilik düzeyini yükseltmek kapasite ve kaliteyi artırmak, maliyetleri düşürmek ve çalışma ortamının koşullarını uygun hale getirmektir. Günümüzde teknolojinin sürekli gelişip değişmesi, sermayenin küreselleşmesinin de etkisiyle rekabet koşullarının sertleşmesi, işletmeleri, üretim sistemlerini daha etkin, daha verimli, dolayısıyla daha düşük maliyetle yapılanmaya zorlamaktadır. Son yıllarda yaşanan küresel mali krizin aşılmasında alınacak önlemlerin başında, bilişimsizlik maliyetini ortadan kaldırmak, bilişim ve uygulama yazılımı teknolojilerine yatırım yapmak gelmektedir. Özellikle üretim sektöründeki kuruluşlar için bir kurumsal kaynak planlama (İng. Enterprise Resource Planning System, ERP) yazılımına sahip olmak ve başarıyla kullanabilmek yaşamcıl düzeyde önemlidir.

II. Kurumsal Kaynak Planlama Yazılımı

Kurumsal Kaynak Planlama sistemleri, kurumların, tedarikten başlayıp dağıtıma kadar olan tüm iş süreçlerinin doğru, verimli, güvenilir ve kolay biçimde denetim altına alınmasını amaçlayan sistemlerdir. ERP yazılımı, kendi içinde bütünlüğü olan, kurumun bütün iş süreçlerini kapsayan gelişkin ve kapsamlı bir sistemdir. ERP Sistemlerinde amaç, bir işletmede üretimden satışa, satın almadan muhasebeye tüm faaliyetleri birbiri ile bütünleşik biçimde yönetmektir. Kendi başına, bağımsız da çalışabilecek birçok alt sistemden oluşan bu yazılım sistemi, kurumda farklı işlevlerini kullanan çok sayıda kulla-

60

Nisan - Mayıs - Haziran / 2011

nıcıya hizmet sunar. Üretim kesiminde etkin olan firmaların gereksinimlerine yanıt verecek türde ve kapasitede, profesyonel biçimde oluşturulmuş bir Kurumsal Kaynak Planlama yazılımı, aşağıdaki alt sistemleri bütünleşik çalışacak biçimde içinde barındırır: - Üretim Yönetimi (üretim planı (MPS), malzeme ihtiyaç planlama(MRP), kaba kapasite planlama (RCCP) işlevlerinden oluşan Üretim Kaynakları Planlaması (MRP II) gibi gelişkin planlama işlemlerini içerir) - Stok Yönetimi - Satış Yönetimi - Satınalma Yönetimi - Kalite Yönetimi - İnsan Kaynakları Yönetimi - Finans Yönetimi - Maliyet Yönetimi - Bakım-Onarım Yönetimi Sistemler arası veri akışı, iş süreçlerini kısaltacak ve günlük işlemlerde kullanıcının işini kolaylaştıracak biçimde yapılır. Örneğin Üretim Yönetimi, üretim için gereken malzeme miktarlarını Stok Yönetimi’ne verir, bu sistemden malzeme stok düzeylerini alır. Ana üretim planını oluşturan sipariş bilgilerini, Satış Yönetimi’nden sağlar. Bakım Onarım Yönetimi’nden, operasyonlarda kullanılan makinelere ilişkin arıza ve bakım bilgilerini alır. Satınalma Yönetimiyle satınalma siparişleri ile ilgili veri alışverişinde bulunur.

Türkdöküm


MAKALE

III. Kurumsal Kaynak Planlama Yazılımının Üretim Kesiminde Sağladığı Yararlar Kurumsal Kaynak Planlama yazılımlarının üretim kesiminde yer alan kurumlara 5 boyutta önemli yararlar (Adam & Sammon 2004) sağladığı bilinmektedir. 1. Operasyonel Boyutta Sağladığı Yararlar: ERP sistemleri, iş süreçlerini otomatikleştirdiği ve süreç değişikliklerini olanaklı kıldığı için kurumlara aşağıdaki operasyonel yararları sağlarlar: - Maliyetlerin azaltılması - Çevrim zamanlarının azaltılması - Verimin artması - Kalitenin yükseltilmesi - Müşteri hizmetlerinin iyileştirilmesi 2- Yönetimsel Yararlar: ERP sistemlerinde bütünleşik verinin merkezi bir veri tabanında bulunması, gelişkin ERP sistemleri içinde veri çözümleme işlevlerinin yer alması ise, kaynakların daha iyi yönetilmesi, karar alma ve planlama süreçlerinin geliştirilmesi, performansın iyileştirilmesi gibi önemli yönetimsel yararlardır. Bir malın kuruma hammadde olarak girişinden, son ürüne dönüşene dek yapılan bütün işlemler, harcanan malzeme, işgücü, kullanılan üretim tezgahları gibi bilgiler sistem içinde yer alır ve izlenir. Doğru kullanım sonucunda, sistem yöneticiye yapılan işlerle ilgili akıllı çözümleme raporları üretir. Yönetici, üretim sürecinin hangi aşamasında verimsiz çalıştıklarını, gereksiz yere stok maliyetlerini arttırıp arttırmadıklarını, yaptıkları işten ne kadar kar, ne kadar zarar ettiklerini bu raporlarda görür. ERP sistemi olmaksızın, sezgiye ve gözleme dayalı öznel kararlar alırken, ERP sistemiyle birlikte, bilgiye dayalı sağlıklı nesnel kararlar alma şansına kavuşur. 3- Stratejik Yararlar: ERP yazılımları geniş ölçekli iş süreçleri kapsamı, iç ve dış sistemlerle sağladığı bütünleşme yetenekleriyle de kurumların aşağıdaki türde stratejik amaçlarına ulaşmalarına yardımcı olurlar: - Büyümenin desteklenmesi - İş birleşmelerinin desteklenmesi - Yeniliklerin desteklenmesi - Ürün farklılaştırma - Müşterilerle ve tedarikçilerle ilişkilerin düzenlenmesi - Dünya çapında genişleme - E-iş olanaklarından yararlanılması 4- Bilgi Teknolojileri Altyapısı: ERP yazılımları bütünleşik uygulama yazılımı mimarilerine sahip sistemler olarak kurumların bilgi teknolojileri altyapılarını bir üst düzeye yükseltirler. ERP yazılımları ile BT altyapısı, var olan ve gelecekteki değişimler için esneklik kazanır, BT maliyetleri uzun dönemde düşer, kapasite artar. 5- Örgütsel Yararlar: ERP yazılımlarının bütünleşik bilgi işleme yetenekleri, kurumların örgütsel gelişimine de katkı sağlar. Kurumsal yapı değişikliklerini, kurumsal öğrenme süreçlerini destekler, kurumsal yapıyı güçlendirir, ortak vizyonun oluşturulmasına, çalışanların memnuniyetlerinin ve motivasyonlarının artmasına yardımcı olur.

IV. Döküm Endüstrisinde ERP Kullanımı

Türk Döküm sanayinin son yıllarda yakaladığı başarılı büyümeyi ve gelişmeyi sürdürebilmesi, Avrupa ülkeleriyle yüksek teknoloji ve kalite alanında, Hindistan ve Çin gibi düşük maliyetli işgücü ile pazarı zorlayan ülkelerle de kaynakların verimli kullanımı konusunda yarışabilmesi için bilgi teknolojileri altyapısının ve internetin sunduğu olanaklarla birlikte Kurumsal Kaynak Planlama (ERP) yazılımlarından yararlanması kaçınılmaz olarak görülmektedir. Bir önceki bölümde açıklanan çok boyutlu yararlarının yanı sıra, endüstriyel alanda özellikle döküm endüstrisi alanında ERP yazılımının başarıyla kullanılması sonucunda, kullanıcılara ve yöneticilere hammadde tüketimini izleme ve stokları yüzde 30 ile yüzde 50 arasında azaltma olanağı verdiği görülmüştür. Buna ek olarak, kurumların, ERP ile bütünleşik olarak yapılandırılacak barkod ya da gelişkin otomasyon süreçleriyle de elle yapılan işlemlerde iş yükünü yarıya indirebildikleri gözlenmiştir. Döküm sektöründe ERP uygulamalarının başarılı olması için, kullanılacak yazılım sisteminin üretim planlama, üretim verisini kaydetme gibi yalnızca üretim süreçlerini değil satış, satın alma, kalite ve kalite belgelerinin yönetimi gibi özellikle ürün izlenirliğini sağlayan işlevleri de içeren bütünleşik bir sistem olmasına dikkat edilmelidir. Bir ERP yazılımının kalite odaklı olması ve kalite belgelerinin yönetimini aynı sistem çatısı altında kullanıcıya kolaylıkla bütünleşik biçimde sunması çetin rekabet koşulları içinde ihracat yapan kuruluşlar için büyük önem taşımaktadır. Kalite Yönetimi süreçlerinin ERP uygulaması içinde bütünleşik biçimde yer alması aşağıdaki yararları sağlar: - Kalite sistemi ve ürüne yönelik her türlü belge yönetiminin başka bir sisteme gerek duymadan aynı sistem

Türkdöküm

61


MAKALE

içinde yapılması, - Belgelerin sistemin tümünde verilerle ilişkilendirilmesi, yetkilere göre anında belgelere ulaşılması, - Kalite hedeflerinin izlenmesi, ürüne ve sisteme yönelik veri analizlerine hızlı ve kolay erişim, - Üretim hedeflerine göre gerçekleşmelerin anında sorgulanması, üretim performansı ve satış analizleri, - Operasyon bazında ürüne özgü gerekli doğrulama, geçerleme, izleme, tetkik ve test aktivitelerinin operatör ve kontrol planları aracılığıyla, üretimin her aşaması için tanımlanabilmesi, - Mühendislik değişikliklerinin izlenmesi, - Ürün-Model ilişkileri kurularak model geçmişi, ömrünün izlenmesi, - Düzeltici önleyici faaliyetlerin izlenmesi, - Uygun olmayan ürünün izlenmesi, uygunsuzluk kayıtlarının karakteristik, hata, hata nedeni, sorumlu bölüm gibi seçeneklere göre analizi, - Tedarikçi performansının izlenmesi, - Üretim takımlarının yönetimi, izlenmesi, - İş emri sistemine bağlı ürün izlenebilirliğinin sağlanması, - Ürün sertifikalarının sistemden otomatik alınabilmesi, - İzleme ve ölçme cihazlarının kalibrasyon takip sistemi, - İnsan kaynakları sistemi ile bütünleşik biçimde, çalışanların yetkinliklerinin izlenmesi ve eğitim gereksinimlerinin belirlenebilmesi.

62

Nisan - Mayıs - Haziran / 2011

Döküm sektöründe bu sistemlere yatırım yapan yöneticilerin yaptıkları yatırımın geri dönüşünü görebilmeleri için başarıyla uygulanan bir işletime geçiş projesine, doğru ve ilkeli proje yönetimi yaklaşımlarına, nitelikli danışmanlık hizmetlerine, en önemlisi de, kurumlarında, değişime ve yeniliğe inanmış, sistemi sahiplenecek nitelikli bir işgücüne gerek vardır V. Sonuç

Kurumsal Kaynak Planlama (ERP) yazılımları, web tabanlı, çok katmanlı yazılım mimarilerinin kullanıldığı, bilgi teknolojisindeki ve yazılım mühendisliği alanındaki son gelişmeleri, kapsamlı bir işlevsellikle bir arada içeren gelişkin sistemlerdir. Başka bir deyişle kişisel bir bilgisayarda çalışacak, bir kaç kişinin kullanacağı sınırlı işlevsellikte, küçük boyutlu paket programlardan çok farklıdır. Döküm sektöründe bu sistemlere yatırım yapan yöneticilerin yaptıkları yatırımın geri dönüşünü görebilmeleri için başarıyla uygulanan bir işletime geçiş projesine, doğru ve ilkeli proje yönetimi yaklaşımlarına, nitelikli danışmanlık hizmetlerine, en önemlisi de, kurumlarında, değişime ve yeniliğe inanmış, sistemi sahiplenecek nitelikli bir işgücüne gerek vardır. Türkiye Döküm Sanayicileri Derneği’nin Mart 2011 tarihinde hazırladığı “Türkiye Döküm Sanayi, 2011 Yılına Girerken Mevcut Durum” başlıklı raporunda sektörün bir SWOT analizi yapılmış ve döküm sektörü için güçlü yanlar, zayıf yanlar, tehditler ve fırsatlar belirlenmiştir. Sektörün karşı karşıya olduğu fırsatların başında “Gelişmiş bilgi teknolojileri altyapısı ve bilgi teknolojilerinin uygulanması” gelmektedir. Bir diğer fırsat ise “Genç ve Yetişmiş İnsangücü” olarak değerlendirilmiştir. Aynı raporda, Türk Döküm sektörünün güçlü yanları arasında da, genç ve yetişmiş, bilgisayarı yoğun olarak kullanan bir işgücünün varlığı yer almaktadır. Türk döküm endüstrisinin yalnızca bu özellikleri bile sektörün, yeni ekonominin bilgi ve teknolojiye dayalı yeni koşullarına hazır olduğunu, sürdürülebilir başarı için Kurumsal Kaynak Planlama sistemleri gibi gelişkin sistemleri başarıyla uygulayabileceğini göstermektedir.



Erdoğan Alkan 64

Nisan - Mayıs - Haziran / 2011

İstanbul Teknik Üniversite’sinde okurken öğrenci değişim programıyla 1961 yılında Almanya’ya gider. Stajer olarak çalıştığı dökümhanede ark ocaklarının kapaklarında bir tadilat yapar, bu tadilat aslında bir buluştur. Bu Buluş’un sahibi Erdoğan Alkan, Makina Kimya, Ereğli Demir Çelik, Karamancılar, Doğu Çelik, Pınar Döküm gibi kuruluşlarda yıllarca yönetici olarak emek verir. Kendisine ait mühendislik, şirketinde mutfak fırınlarında kullanılan vidaları ısıl işlemle ilk tanıştıran ve sıcakta patır patır dökülmesini ortadan kaldıran da odur. Sonra yolu TÜDÖKSAD ile çakışır ve Genel Sekreter olarak 14 yıl da dernekte sektöre emek verir. Erdoğan Alkan’ı çok sevdiği dernek merkezinde ağırladık.


İÇİMİZDEN BİRİ

Erdoğan Bey, nerede doğdunuz, eğitiminize nerede başladı, kısaca hikayenizi bizimle paylaşır mısınız? 1937 Kırşehir doğumluyum, ilk ve orta öğrenimimi Kırşehir’de tamamladım. Babamın bir ekmek fırını vardı, 7 kardeştik. Babam bizlerin fırında ona yardım etmesini isterdi. O zaman ağabeyimle birlikte okulda başarılıydık. Hocalarımız, babama “çocukları bu işte çalıştırma okula devam etsinler” demiş, babam da “ben bunları okutamam maddi gücüm yok demiş” hocalarımız ise “bunlar liseyi bitirdikten sonra burs kazanır okurlar” demiş. Böylece orta öğretime devam ettik, liseyi bitirdikten sonra İstanbul Teknik Üniversitesi’ne kayıt yapmak için İstanbul’a geldim. O zamana kadar hiç Kırşehir dışına hiç çıkmamıştım. Taşkışla’da sınava girdim, imtihan üç gün sürdü, sonra da yine Kırşehir’e döndüm. Sınav sonucu mektup ile bildirilecekti. Babam İTÜ’den gelen mektubu saklamış, “fırın işçim olacak demiş, sonra vicdanım el vermiyor bana böyle bir mektup geldi, Teknik Üniversiteyi kazanmışsın” dedi. Ekim ayına kadar babama yardım ettim, sonra okul zamanı tekrar İstanbul’a geldim. O zaman Kimya Metalurji fakültesi yoktu. Maden Fakültesi vardı, kaydımı oraya yaptım. Genel Sekreter Saniye Hanım’ın yardımıyla Makine Kimya Endüstrisi bana burs verdi böylelikle okumaya başladım. 1963 yılında mezun oldum, mezun olduktan sonra hemen askere aldılar o zaman askerlik de 18 aydı. Polatlı’da topçu olarak askerliğe başladım, mühendisler hep topçu yapılıyordu. 6 ay sonra kurayla Erzurum’a gittim. Askerliği bitirdikten sonra burs aldığımdan dolayı çalışmak üzere Makine Kimya’ya gittim. Kırıkkale’ye gönderdiler, onlar da beni arıyormuş, bana dediler ki “Ereğli Demir Çelik bizim bütün metalurji mühendislerini kiraladı, seni arıyorlar” beni Almanya’dan tavsiye etmişler. Almanya’da bulundunuz mu? Almanya’dan niye sizi önermişler? Teknik Üniversite’de okurken burslu olarak Almanya’ya gitmiştim. Alman ekip beni ikinci sene tekrar istedi. Orada ark ocaklarının kapaklarında bir tadilat yaptım. Almanlar çok dikkatlidir, bana o zamanlar olağanüstü bir ikramiye verdiler. Henüz talebeydim, “Bu bir buluştur, bunun patentini biz alıyoruz, sana da bunun karşılığını vereceğiz” dediler. Bu buluştan dolayı adımın karşısına işaret koymuşlar. Dolayısıyla Ereğli Demir Çelik de beni arıyormuş. Ereğli’de bazik oksijen fırınları vardı, beni bu fırınlarda gece vardiyasına verdiler. İlk döküm alınacak, tabi oradaki işçilerimiz eğitim yapıyor; sakın korkmayın, kıvılcımlar olur, ocaklar da 90 tonluktu. Çok büyük ocaklar, boş potayla vinci öğrettiler, vinççiye diyoruz ki “bak şu deliği şunun üzerine ayarlayacaksın, şu ipi çektiğin zaman potanın ağzı açılır, sonra pota dökülür sen yukardan seyrediyorsun” vinççilere gözlük de verdik. İlk döküm alıyoruz, potayı bir açtı, dökülüyor potanın

Teknik Üniversite’de okurken burslu olarak Almanya’ya gitmiştim. Alman ekip beni ikinci sene tekrar istedi. Orada ark ocaklarının kapaklarında bir tadilat yaptım içinden, slaplar da büyük slap hani, fakat işçiler bu kıvılcımları görünce fabrikadan kaçmaya başlamazlar mı? Yalvarıyoruz “gelin korkmayın, biz de buradayız” diye… ”Aman dediler cehennem dedikleri bu herhalde,” buna benzer komiklikler yaşadık. Bu bahsettiğim 1965 senesiydi. Almanya sürecini biraz daha açabilir misiniz? Biz Kırşehir lisesinde yabancı dil dersi diye bir şey görmedik, hep vekalet emriyle geçti diye yazar notlarda, zaten yabancı dil bilen çok az sayıda kişi vardı. Teknik Üniversite’ye devam ederken Alman Kültür Merkezi’nde kursa başladım, yurtta kaldığım için Almanca çalışmak için bol zamanım vardı. Almanca hocam bana öğrenci değişim programıyla Almanya’ya gitmeyi teklif etti ben de kabul ettim. Bizim zamanımızda metal mühendisliği yoktu, 5 senelik maden mühendisliği vardı, 3. yıldan sonra alan seçiyordunuz, ben de izabe-dökümü seçtim. O zaman Metalurji kavramı kullanılmıyordu, daha çok malzeme deniliyordu. Almanya’ya gitmek için bir sınav vardı onu kazandım ve mesleğim üzerine bir fabrikaya stajer olarak gittim. İlk önce beni farklı yerlerde çalıştırdılar, sonra stajerin az çok teknik olduğunu söyleyip araştırma geliştirme bölümüne aldılar. Bölüm laboratuar gibiydi, küçük çapta çeşitli endüksiyon ocakları, ark ocakları vardı. Onlardan küçük küçük kaliteli dökümler yapıyorlardı. Ark ocaklarından birini gösterdiler ve tavan tuğlasının çabuk yıkıldığını söylediler. Çünkü tavan tuğlalarını soğutamıyorlar, üç tane elektrot gidiyor, o elektrotlarla oradaki tuğlalar yanıyor. Ben dedim ki “bunların dibine su soğutma cihazları yapalım,” “kolaysa yap” dediler. Ben de oturup çizdim, çünkü teknik resim de okuyoruz. “Üç tane halka yapacağız hidroliklerin kalktığı yerden su vereceğiz, oradan su devir daim yapacak bir yerden girecek diğer yerden çıkacak” dedim, bizim Türkler gibi olmaz demediler, hemen imal ettirdiler. Getirip oturttular, tuğlayı ördüler, bir denediler, adamlar 10 döküm fazla yaptık diye birbirlerine sarılıyorlar. Baktılar ki hakikaten oldu bu iş, hemen Genel Müdür’e anlatılmış. O da beni çağırdı ve dedi ki “gördüğün o küçük ark ocağının 90 tonluğu var içeride, soğutamamamızdan dolayı, büyük ocakta çok sıkıntı yaşıyorduk. Senin fikrin asıl orada işimize yaracak ve orada kazanacağız”

Türkdöküm

65


İÇİMİZDEN BİRİ

dedi, teşekkür etti. Bunun patentini almak istediklerini söyledi, “şu kağıtları imzala” dediler ben de imzaladım. O ay benim maaş zarfımdan başka bir zarf daha verdiler. Zarfta yüklüce bir para ve teşekkür mektubu vardı. Aynı şirket ertesi yıl direkt olarak Teknik Üniversite’den davetiye ile beni tekrar çağırdı. Bu sefer de altın eritmeleri, titanyumlu çelikler, borlu çelikler konusunda çalışma yapmamı istediler. Dediler ki “Teknik Üniversite’den isteyeceğiz seni burada okuyacaksın, biz sana her türlü yardımı yaparız.” Ben de dedim ki “babama sormadan olmaz.” Babama telefon ettim, tabi babam kabul etmedi, “seni memleket için büyüttüm hakkımı helal etmem” dedi. Ben de böylelikle Almanya maceramı tamamlayıp Türkiye’ye döndüm. İyi ki de dönmüşüm, hiç pişman olmadım, bizim insan yapımız daha iyi ve tatlı. Ereğli Demir Çelik’teki günlerinize dönersek… Ereğli küçük bir kasabaydı. Lojmanda kaldım, lojmanlar Amerikalılar için yapılmıştı çok rahattı. Talebeliğimde döküm işiyle uğraştığım için gece vardiyasına aldılar. Gece vardiyasındaki işçiler çok korkuyormuş dökümü orada yapmamı istediler. Döküm de 90 tonluk konvertörlerle yapılıyor. İçlerine oksijen üfleniyor, yüksek fırınlara vagonlarla geliyor konvertöre döküyor, dikleniyor 90 derece lans denilen bir boruyla, biz içine yaklaştırarak oksijeni yakıyoruz. Oksijen ne kadar düşük olursa sac o kadar kıymetli oluyor, aksi taktirde sac sert olur. Onu yakıyoruz, sonra potaya boşaltıyoruz, potadan 10’ar tonluk ingotlara döküyoruz. O ingotlar açılır açılmaz kırmızı vaziyette hemen tav fırınlarına geliyor. Fırınlara girdikten yarım saat sonra bakıyorsunuz rulo halde saclar çıkıyor. 90 tonun biri eğiliyor diğeri kalkıyor. Normalde saatte bir döküm alıyorsunuz o kadar süratli onlar. Ereğli Demir Çelik’te epeyce kaldım, sonra Makine Kimya tekrar çağırdı. 1970 yılında ise Makine Kimya’dan ayrıldım. Özel sektöre geçişiniz nasıl oldu? Makine Kimya’dan özel sektörde çalışmak için ayrıldım. Almanya’da ark ocaklarının kapaklarındaki su devir daim sistemlerinde küçük bir buluş yaptığımdan adamlar bunu deftere işlemişler. Onlara gelip fikir soranlara Erdoğan’ı bulun diyorlarmış. Ankara’da Harman Un Fabrikası’nın sahibi Karamancılar vardı, çok zenginlerdi. Bana geldiler ben de o zaman Kırıkkale Çelik Fabrikası’nın imalat müdürüyüm. Devlet dairesinde genç yaşta müdür oluyorsunuz. Hatta ben yalvardım atölyede çalışmak istiyorum diye ama müdürlük verdiler. Müdür olmak da öyle rahat değil, akşama kadar imza atıyorsunuz. Ben tekniğimi ilerletmek istiyorum, dediler “oturduğun yerden yazar çizersin.” Orada bir kitap yazdım, çünkü kimse ne yaptığını bilmiyor. Böylece özel sektöre geçtik.

66

Nisan - Mayıs - Haziran / 2011

Dökümhane miydi burası? Dökümhaneydi. Öncelikle oksijen fabrikası, ardında da haddehane kurmamı istediler. Bunlarla birlikte bir adet de soğuk çekme atölyesi kurduk. 4 sene boyunca dökümhanede güzel küçük işler yaptık. Tabi o zamanlarda özel sektörün fabrikaları, Makine Kimya’nın dökümhanesi kadar bile büyük değildi. Ama rakam olarak çok iyi iş yapıyorlardı. Örneğin Makine Kimya, kar etmiyordu ama onlar kar ediyordu. Dökümhaneler var mıydı o zaman, kimler vardı, kimi biliyordunuz? O zaman çok az dökümhane vardı, Ankara’da Döksan vardı, pik dökümhaneleri vardı. Sincan’a hafta sonları götürürlerdi beni, dökerken şunlar oluyor gel bir bak derlerdi, onlar kupol ocaklarında eritip döküyorlardı. Üstelik kupol ocakları kovalı değildi, sırtlarında taşıyıp götürüp döküyorlardı. Hatta bir arkadaş “ben döküm piki eriteceğim, bunu nasıl yaparım” dedi. Almanya’da görmüştüm, tornalardan çıkan döküm pikleriydi. Dedim ki “gaz tenekeleri al onların içine koy, öyle potaya akıt, tenekeleri kapat, ağızlarını bük öyle eritirsin.” Sonra gelip beni yanaklarımdan öptü. Önemli bir şey değil Almanya’da gördüğümü söyledim. Özel sektörden devam edersek… Karamancılar’dayken Kıbrıs Barış Harekatı oldu. Amerika öyle bir ambargo uyguladı ki bütün işyerleri kapandı. Dışarıdan bir şey ithal edemiyorsun, bir şey satamıyorsun. Türkiye bu dönem çok sıkıntıya düştü. O koca Karamancı, çelik üretiyor ama satamıyor. Ben onlara Almanya’da otomat çeliği öğrendiğimi söyledim. İstanbul’da bununla ilgili bir araştırma yapmalarını önerdim. İstanbul’da otomat çeliği hiç yok. Dolayısıyla biz başladık otomat çeliği imal etmeye. Haddehanemiz de var burada çekiyoruz. Çok satmaya başladık. Karamancı, Kıbrıs barış hareketi sonrası ambargoda çok sıkıntı yaşamaya başladı. Tornacılar çalışamıyor, iş yapılamıyor, üretim yapılamıyor. “İşçileri çıkaracağız” dedi. Ahmet Bey’e “ilk ben gideyim, madem ben buranın müdürüyüm, işçimden önce çıkmam lazım” dedim ve böylece ayrıldım. 3 ay sonra Elazığ’da bulunan Doğu Çelik firmasından bir teklif aldım. Kabul ettim ve ailemle birlikte Elazığ’a gittim. Baktım kökten yanlış şeyler yapılmış. Fabrikayı yeniden dizayn ettik. İdare binası yapılmış ama fabrikaya dönük camlar yok, camlar havaalanına bakıyor. “Burada, müdüründen işçiye herkesin fabrikayı görmesi lazım” dedim. Çünkü işimiz orayla. Yeniden bir dizayn yaptık, vinç yoktu onu kurduk, bir tane endüksiyon ocağı vardı, yeni bir ocak daha aldırdım. Orada da 1979 yılına kadar 4-5 yıl çalıştım. Çalışırken Cuma günleri de Fırat Üniversitesi’nde derslere gidiyordum. Makine ve elektrik öğrencilerine malzeme dersi veriyordum. Bu arada benim çocuklar da büyüdü. Kızım, İstanbul


İÇİMİZDEN BİRİ

Kadıköy Anadolu Lisesi’ni kazandı. Burası da çok iyi bir okuldu. Çocuklarımın eğitimi için İstanbul’a geldim. Geldiğimde mühendislik, müşavirlik, danışmanlık adı altında kendime ait bir işyeri kurdum. Auer firmasına gittim. Buranın Genel Müdürü, Ereğli’de birlikte çalıştığımız bir çocuktu. İş istedim, onların kullandığı sac vidaları vardı. Ben de “nasıl yaparım bu vidayı” dedim. “Yaparsın dediler.” Kadınların kullandığı fırın, ısınmaya başlayınca vida pat pat kopuyormuş. Vidanın ısıl işleme girmediği için koptuğunu söyledim. Isıya dayanmıyor, ısıl işlem yapılınca sorunun kalmayacağını belirttim. Benden bunu yapmamı istediler. Vidayı satın aldıkları yer ısıl işlemin ne olduğunu bilmiyordu. Bir vida atölyesine gidip, bana ayda 2 milyon vida yapmalarını teklif ettim. Tabi şaşırdılar, bu kadar vidayı ne yapacağımı sordular. Yüzde 10 avans verip vidaları yapmaya başladım. Bir bürom vardı. Orayı ortadan ikiye ayırıp bir tarafını kapattım. Ateş tuğlasından tuğlalar alıp kendim bir fırın yaptım. Bir de eleman aldım. Orada yaptığım fırında vidaları ısıl işleme tabi tuttum. Ayrıca bir tambur da koydum, o da döndürüyor vidaya tekrar eski parlaklığını kazandırıyor. Böylece vidaları alıp Auer’e teslim ettim. Auer de vidaları monte etti. Mühendisler vidaları denemiş, bakmışlar ki artık patlamıyor. Böylece tüm vidaları teslim ettim. Bu işten oldukça fazla para kazandım. Kazandıklarımla da gayrimenkul yatırımı yaptım. Böylelikle kendi işimde de para kazandım. Yine Rami’de vidalarla uğraşırken İzmir’den Pınar Döküm genel müdürlük teklif etti. 3 yıl da orada çalıştım. Pınar Döküm’ün ortakları Hüseyin ve İsmail Beylerdi. Hüseyin Bey’in oğlu Savaş Bey de ekonomi mezunu, çok başarılı biriydi. Savaş Bey finanstan sorumlu Genel Müdür Yardımcısı oldu. İsmail Bey’in oğlu Ersan Bey de makine mühendisi, pırlanta gibi iyi niyetli biriydi. O da teknik sorumlu Genel Müdür Yardımcısı oldu. Ersan Bey atölyenin başına geçti. Orada çalışanlarla çok iyi ilişki kurduk. Aramızda büyük bir sinerji oldu, çok iyi randıman aldık. Bir yıl içinde, öyle bir duruma geldik ki iş yetiştiremiyorduk. Üç sene Pınar Döküm’de kaldım, Savaş ve Ersan Bey işi zaten öğrenmişlerdi. Ben de bıraktım, hakikaten çocuklar çok zeki ve temizlerdi ve ikisi işleri gayet iyi yürüttüler. Tekrar Rami’ye gelip kendi işimin başına geçtim. Devam ederken Sayın Mithat Ural geldi, bana Döküm Sanayicileri Derneği’nde çalışmayı teklif etti, hem kendi işini hem de bu işleri sürdürürsün dedi. Dernekle ilişkiniz böyle mi başladı? Dernekle ilk ilişkim Doğu Çelik’teyken başlamıştı. Orada çalışırken derneğin kurulacağını öğrenmiştim bizim patronu İhsan Bey’i hemen gönderdim, ikimizi derneğe üye yaptı. Yani dernekte çalışmaya başladığımda üyeydim. Mithat Bey, Derneğe vakit ayırmakta zorluk çekiyordu, daha doğrusu Yönetim Kurulu Üyeleri’nin tüm mesailerini Derneğe ayırmaları mümkün değildi. Ben de pro-

fesyonel olarak çalışmaya başladım. Derneğe ilk başladığımda sürekli gezip üyeleri ziyaret ediyorum. Sonra Derneğin şimdiki merkezinin satın alınması gündeme geldi. Üyelerimizden topladığımız bağışlarla mevcut dernek merkezini satın aldık. İçini dizayn ettik, bir o kadar para da ona harcadık. Sekreter bulamadık, Mete Bey kendi sekreteri Gülbin Hanım’ı getirdi ve çalışmalara burada devam ettik. Açılışı herkesin bildiği gibi derneğin kurucusu o zaman Cumhurbaşkanı olan Rahmetli Turgut Özal yaptı. Dediler ki “bu açılışa Cumhurbaşkanını çağırsak gelir mi” o zaman yönetimde Mete Nakiboğlu, Önay Çekin, Mithat Ural, Akın Aydınceren, Metin Başaran vardı. Cumhurbaşkanı’nı, açılış için davet ettik. O da bizi kırmadı geldi ve açılışı yaptı. Fotoğraf çektirdik, Sayın Özal, Genel Sekreter’i sormuş, tabi ben de koşturuyorum misafirlerle ilgileniyorum. Dediler ki başkan seni çağırıyor fotoğraf çektirdik, beni tam karşısına oturttu. Sayın Özal, “Genel Sekreter olmayınca dernek dönmez” dedi. Rahmetli Özal, çok öngörülü bir yöneticiydi. “Hepiniz Dernek’te yarım saat kalıyorsunuz ama Derneği Genel Sekreter döndürüyor” dedi. Tabi bize iltifat etti, bu da bizim hoşumuza gitti. Üyeler o dönem Dernek merkezine geliyor muydu? Üyelerimiz geliyordu, hatta hiç unutmam burada bir toplantı oldu. Sayın Rahmi Koç, Rahmetli Sakıp Sabancı gibi bir çok patron bu toplantıya gelmişti. Onlara hizmet ettik, çok beğendiler burayı, hepsi çok mütevazi insanlardı. Onlara birkaç defa ev sahipliği yaptık. Toplantıda Üzeyir Garih de vardı. Hepsi özel görüşmeleri için gelmişlerdi. Birkaç kez böyle özel toplantılara ev sahipliği yapmıştık. Ne zamana kadar dernekte devam ettiniz? Derneğe devam ederken Rami’deki işyerimde vida yapıyordum. Hatta vidacılığım o kadar meşhur oldu ki metalurjiyi bıraktım. Enka, bana bir teklif getirdi, Irak’a milyon adetlerde vida götürüyorlardı ve de vida lazımdı. Onlara da vida yaptım. Rami’de yanımda Denet Cıvata vardı. Onlara sipariş veriyorum adamlar yerinden

Türkdöküm

67


İÇİMİZDEN BİRİ

nıza gelmeyecek dökümler yapılırdı. Fakat hiç çelik döküm yoktu, hep kupol ocağı ve pik vardı. Çelik döküm, endüksiyon ocağı veya bir küçük ark ocağı çok büyük maliyetti. Sermaye birikimi o kadar az ki yatırıma yetmiyordu. Şimdi ise ark ocağı üretimiyle, döküm üretimiyle dünyanın tozunu atıyoruz. Dernekte bulunduğum dönemde neredeyse İtalya’yı omuzluyorduk, şimdi ise İngiltere’yi, İspanya’yı geçmişiz, hatta çelik dökümde Almanya’dan sonra ikinciyiz, hepsini geçmişiz.

uçuyor, ne yapıyorsun diye soruyorlar, ben tabi bir şey demiyorum. Bazen Rami’den aşağı tarafa iniyorum İshak Alaton’dan cıvataları alıyorum. Bazen de Perşembe Pazarı’ndan topluyordum. Enka’ya kalite kontrolü kendi atölyemde yapmalarını teklif ettim. “Iraklı uzman da gelsin, gümrükçü de gelsin işi burada bitirsin” dedim. Kabul ettiler. O zamanlarda da sanayide çok az mühendis vardı. Dolayısıyla Enka gibi şirketler bize güveniyordu. Rami’den onlara iki tır malzeme gönderdik. Bütün Rami bizi konuşuyordu. Küçücük bir yerden ihracat yapıyoruz diye adımız esrarengize çıkmıştı. Konuştuğumuz bu 60-70’li yıllarda döküm sanayinin durumu nasıldı? Çok iyi değildi belki ama çok büyük bir heyecan vardı, inanılmazdı, herkes sanayi için çırpınıyordu, çoğunluk el yordamıyla üretim yapılıyordu. Teknik elemanlar yeni yeni yetişiyordu. Örneğin Çolakoğlu, Diler, İskenderun tarafındaki ark ocakları gibi kuruluşlar ne kadar teknik eleman var ise hepsini alıyordu. Onlar o zaman çok büyük paralar kazanıyordu, büyük işler yapıyorlardı, metalurji mühendislerini onlar alıyordu. Döküm camiasına çok az sayıda mühendis kalıyordu. Halbuki döküm camiası o kadar emek yoğun bir yer ki iğneyle delik kazmak gibi tek tek ürün alınıyordu. Tabi sonradan disamatikler çıktı. Bizde de ark ocakları gibi seri üretim başladı. O zamanlar herkes disamatik getiremiyordu. Örneğin İzzet Baysal, fittings malzemeler kullanıyordu. Bütün malzemeler çok pahalı, çok sinirlenmiş, almış eline demiş ki “bu kadar maliyet olmaz.” İzzet Bey’in asıl mesleği mimarlıktı. İnşaat yapıyor, orada kullanacak malzeme yurtdışından geldiğinden pahalı, çok kızmış ve fittings kurmuş. O zamanın şartlarında disamatik getirmişti. En modern fittings de zaten oradaydı. Daha sonra diğerleri de getirmeye başladı. Perşembe pazarının alt tarafı kalafat yeriydi. Orada aklı-

68

Nisan - Mayıs - Haziran / 2011

Dernek devam ederken vida işi de devam ediyor muydu? Evet devam ediyordu. Hatta son bir seneye kadar dışarıdan işler yapıyordum. O zaman Nadir Bilgiç benim mühendisimdi, işleri o yürütüyordu. Toros Gübre’ye iş yapıyordum. Gemlik’te Azot Gübre diye büyük bir fabrika vardı. Döküm olarak vakum pompalarına ihtiyaçları vardı, İspanya’dan tanesini 100 bin dolara getiriyorlardı. Ben aynısını onlara 50 bin dolara yaptım. Bizim yanımızda bir pompacı vardı, çok hassas çalışan bir fabrikaydı, orada yaptırdım götürdüm monte ettiler. 4 adet istediler, yapıp götürdük. Bir tanesinin parası masraf gitti, diğer 3 pompa parası bize kaldı. Sonra bu işi bıraktım, çünkü dernekle birlikte yürütmek biraz zordu. Ama güzel bir dönemdi. Döküm camiasında anlaşmadığım kimse yoktu ben onları onlar beni severdi. Dernekte güzel anılarınız da vardır. Biraz bahsederseniz? Döküm aslında güzel bir sektör, güzel insanlar toplanıp güzel şeyler yapmışlar. Bu her derneğe nasip olan bir şey değildir. Ben dernekteyken gelen gençler çok iyiydi, hepsi çok mütevazi ve saygılıydılar. Şimdiki jenerasyonun aynı şekilde mütevazi ve çalışkan olduklarını duyuyorum. Rahmetli Vehbi Koç Bey arada derneğe gelen biriydi. Bize deneyimlerinden tavsiyelerde bulunurdu. Bir gün şöyle bir şey söyledi, daha doğrusu işadamı olacaklara söyledi. “Kendi parasına sahip olmayan hiçbir şeye sahip olamaz” dedi. “Bunu biraz açın dedik. “İnsanlar iş yeri kurar dedi, muhasebeyi dışarıdan birine verirler takip etsin diye, biraz toparlanınca muhasebeyi büronuzda tutturmalısınız. Çünkü muhasebede bir takım sırlarınız olur, o sırları kaybederseniz büyüyemezsiniz. İkincisi, ne kadar zenginleşirseniz zenginleşin batmamak için yat almayacaksınız, çünkü yatı kullanan kişiye bağlısınız, iş adamlarına tavsiyemdir“ dedi. Kalafat yerinden bahsettiniz, o dönemin tanığı olarak neler aktarabilirsiniz? Haliç’te Perşembe Pazarı vardı, alt tarafı Kalafat yeriydi. Dökümcüler vardı, tarihi çok eskilere dayanırdı. İlk talebeyken mesleği öğrenmek için gitmiştim. Oraya gider dökümü seyrederdim, hatta oradaki kalafatçılar “talebe yine geldin mi?” derlerdi. Yemek söylerlerdi, birlik-


İÇİMİZDEN BİRİ

te yemek yerdik. Ayakları çıplak kumun içinde gezerlerdi, çok becerikli insanlardı. Biri örneğin otomobil parçası getirirdi, “bana acil lazım derdi”, “tamam derlerdi, sen git yarın gel”, model yok o işin kenarlarına çamur sıvarlardı, pat dökerlerdi. Diyelim ki eksantrik bir parça gelirdi Kalafat Çarşısı’nda model çıkarmadan hemen dökerlerdi. Adı üzerinde kalafatçılar çarşısı. Orada çok enteresan şeyler gördüm. Bir Rum model ustası vardı, hayran kalırdın, onun yanında çok modelci yetişmiştir. Bizim dökümcülerin kökeni oradan gelir. İtalyanlar kurmuştur orayı, onların da geçmişi ta Cenevizlilerden gelir.

İşini de güzel yürütüyor. Diğer kızım da tekstilci, kimya mühendisi tekstilci bir eşi var, daha ziyade Çin ile ticaret yapıyorlar. Tekstil ürünlerini Çin’den alıp burada mamul haline getirip pazarlıyorlar. Küçük kızım Marmara Üniversitesi İngiliz Dili ve Edebiyatı’nı bitirdi, o da İngilizce öğretmenliği yapıyor, ancak okulda değil, yabancı iş adamlarına Türkçe öğretiyor. Kızlarımın birinden bir kız, diğerinden de bir erkek torunum var. Eşim ev hanımı, her şeyimizi o toparlar, aile işlerini yürüten odur. 50 senedir evliyiz.

Şimdi neler yapıyorsunuz? Dernek’teyken Ankara’ya sık sık gittiğinizi duymuşGençliğimde lisede resimle uğraşırdım, yağlıboya çatuk. Kalkınma planlarında çalışmalar yaptığınızı bilışmalarım var. Çini çalışmalarım, tabak, porselen, vazo liyoruz. Bunlardan bahsetmek ister misiniz? gibi onlarla uğraşıyorum. Böylece kafamı boşaltıyorum. Evet 5 yıllık planlarda çalıştık. Bu planların değişmez Bunlar aynı zamanda çok zamanımı da alıyor. Bir de adamıydım. Mithat Bey, bir iki defa gitti, sonra hep ben emeklileri boş gördüler mi bir yerlere yönetici yaparlar gittim. Eksik olmasınlar beni hepsi severdi. Telefon açarbeni de apartman yöneticisi yaptılar. Yazlığa giderken lardı “geliyor musun?” de tuvalimi yanıma alıyorum diye. Burada bir ön haama çinileri götüremiyorum, zırlık yapardık, çağırırdık Rahmetli Vehbi Koç Bey arada çünkü orada fırın bulamıyodökümcüleri, onların firum. Çinileri Bayrampaşa’da derneğe gelen biriydi. Bize kirlerini alırdık, ana tasyaptırıyorum. Seramiğin fılak olarak şunlar bunlar rınlanması için 900-1000 dedeneyimlerinden tavsiyelerde olsun derdik, sonra ihrece sıcaklık gerekiyor, burabulunurdu. “Kendi parasına racat konusu için giderda yapan yerler var. Dolayısahip olmayan hiçbir şeye sahip sıyla dökümden biraz uzakdik. Aslında Ankara’ya çok sık giderdik. Dış Tilaştım. Ama dergimizi sürekolamaz” derdi caret Müsteşarlığı’na, li takip ediyorum, buradan gümrüklere, pik konuarkadaşların neler yaptığına sunda, sfero konusunda bakıyorum. Yeni bir kütüpdernek olarak giderdik. Zaten bizim derneğin Ankara’da hane yaptım, tarihe merak sardım, bol bol kitap okuyoçok ağırlığı vardı. Bunun hala devam ettiğini biliyorum. rum. Araştırma tarihleri, dinimizi okuyorum. Ömrüm yeGittiğinizde çok itibar gösterirlerdi ve sözümüze de yüzter ise bir kitap çalışması yapacağım. de yüz inanırlardı. Zaten bu derneğin ilk kurulması da istihsal vergisi sıkıntısındandır, Mümin Erkunt Bey isyan Tecrübelerinize dayanarak genç nesile neler öneriretmiştir, demiştir ki “ben Ereğli’den sac alıyorum onu siniz? eritiyorum ona zaten istihsal vergisi veriyorum. YaptıHer şeyden önce mesleklerini sevmelerini tavsiye ediyoğım mamulden ikinci defa niye yine vergi vereyim.” Kişirum, mesleklerinden uzak durmamalılar. Bir Alman atasel olarak çok uğraştı, tek başına bir şey yapmak zordu. sözü var “ Eğer mesleğini seversen çöpçülükten belediDaha sonra 4-5 kişi bir araya gelerek derneği kuruyorye reisi olursun” hakikaten doğru, herkes anlatır bunu. lar. “Arkamızda dökümcüler var ve biz bunu büyütelim” Makine Kimya’nın bursuyla okurken beni Almanya dıdiyorlar. Şunu rahatlıkla ifade edebilirim ki derneğimiz şında bir de Hollanda’ya iş eğitimine göndermişlerdi. her zaman etkili, güçlü ve çalışkan bir dernek olmuştur, Orada malzeme fiyatları konusunda bir bucuk ay kadar şimdi de böyle devam etmesi beni mutlu ediyor. eğitim gördüm. Almanya’da da 2 ay insan idaresi yani yöneticilik dersleri aldım. Mutlak suretle hiç kimseden Aile yaşamınıza geçersek, çocuklarınız nerede doğdaha zekiyim demeyeceksin ve vizyon sahibi olmak için du, ne iş ile meşgullar, mesleğinizle ilgililer mi? de biraz kültürlü olmak zorundasın. Geniş ufuklu olabilİki kızım var, bir tanesi İstanbul’da diğeri Kırıkkale’de mek için okuyup, araştırıp, gezip görmek lazım. Bunlar doğdu. Biri Boğaziçi Üniversitesi İşletme Bölümü’nü biolunca ufkun genişler. Dökümcülüğü sevmelerini tavtirdi. Şimdi serbest çalışıyor Allianz Sigorta’nın temsilcisiye ederim, çok da kafa çalıştıran, yeniliğe açık ve her liğini yapıyor. Bir kızı var. Sigortacılık sayın Rahmi Koç zaman geleceği olan bir meslek. Dökümcülük hiçbir zaBey’in bize bir hediyesi oldu. Dernekten ayrılırken Rahman kaybolmaz, gelişmiş ülkeler bunu bırakıyor denilir mi Bey’in bana hediyesi oldu, ben de kızıma devrettim. ama bence hiç kimse bunu bırakmaz, inanmayın.

Türkdöküm

69


HAMMADDE PİYASALARI

TÜDÖKSAD Hammadde Fiyat Endeksi Hammadde fiyat endeks tablosu, her ayın ilk haftası güncellenmekte ve TÜDÖKSAD’ın web sitesi www.tudoksad.org.tr ‘den yayınlanmaktadır.

Hammadde fiyatları TL / ton Dönem 2004 Ortalama 2005 Ortalama 2006 Ortalama 2006 Aralık 2007 Ocak 2007 Ortalama 2007 Aralık 2008 Ocak 2008 Ortalama 2008 Aralık 2009 Ocak 2009 Şubat 2009 Mart 2009 Nisan 2009 Mayıs 2009 Haziran 2009 Temmuz 2009 Ağustos 2009 Eylül 2009 Ekim 2009 Kasım 2009 Aralık 2010 Ocak 2010 Şubat 2010 Mart 2010 Nisan 2010 Mayıs 2010 Haziran 2010 Temmuz 2010 Ağustos 2010 Eylül 2010 Ekim 2010 Kasım 2010 Aralık 2011 Ocak 2011 Şubat 2011 Mart 2011 Nisan

Hurda (1)

SferoPiki (2) Hematit Pik (3) Çelik Piki (4)

Ort

Ort

373 407 453 471 487 487 492 612 460 497 491 470 465 468 457 517 553 542 519 515 524 545 593 672 731 671 624 633 687 669 632 615 715 818 806 800 771

Max

490 495 560 510 526 910 510 543 525 519 470 590 510 600 639 610 577 590 550 565 640 747 765 745 710 718 710 750 690 680 770 845 900 820 792

472 515 541 558 589 622 671 978 960 880 869 810 696 645 604 633 734 656 660 587 607 700 680 857 1048 856 827 831 897 840 850 796 924 962 980 1008 996

Max

650 652 717 717 757 1605 1605 1340 1350 1070 900 850 831 745 780 750 780 690 680 780 750 1040 1225 925 843 865 935 912 955 900 1016 1030 1152 1065 1065

Ort

558 571 594 584 659 982 975 822 723 657 655 610 569 640 687 659 659 585 617 692 717 851 1047 874 845 824 843 812 782 812 906 1002 980 966 972

Hurda Fiyatı (1) Çolakoğlu Metalurji A kalite fiyatı ve Türkiye genelindeki dökümhanelerce satın alınan paketli veya dökme, kaplamasız, DKP sac hurdalarının maliyet fiyatlarının günlük hesap edilmiş, ağırlıklı aylık ortalaması Sfero Piki (2) İthal kaynaklardan temin edilen Sfero pikinin güncel fiyatlar ve bağlanan sözleşmeler ile dökümhanelere maliyet fiyatlarının ortalaması Hematit Piki (3) İsdemir, Kardemir ve ithal kaynaklı pikin güncel fiyatlar ile dökümhanelere maliyet fiyatlarının ortalaması

70

Nisan - Mayıs - Haziran / 2011

Max

Ort

620 628 641 614 705 1416 1010 992 756 710 670 700 635 640 770 725 660 620 660 725 740 950 1180 925 850 864 860 840 800 857 939 1030 1040 1014 1014

471 428 462 479 494 521 507 596 859 765 678 664 568 543 504 505 540 568 567 546 513 572 675 663 823 914 838 766 779 812 765 721 745 848 875 898 901 893

Max

541 550 592 530 623 1227 840 840 707 650 600 563 537 563 600 605 600 560 656 747 665 900 1150 950 795 824 830 800 780 820 905 960 970 970 973

Sfero Pik Çelik Döküm Döküm Döküm (7) (8) (9) 423 461 497 515 535 555 582 795 710 689 680 640 581 557 531 575 644 599 590 551 566 623 637 765 890 764 726 732 792 755 741 716 820 890 893 904 884

486 502 515 516 560 766 665 624 592 541 532 513 497 554 590 578 558 532 559 614 642 755 856 764 715 717 757 729 692 707 796 878 873 867 852

373 407 453 471 483 487 492 612 460 497 491 470 465 468 457 517 553 542 519 515 524 545 593 672 731 671 624 633 687 669 632 635 715 818 806 800 771

Çelik Piki (4) İsdemir, Kardemir ve ithal kaynaklı pikin güncel fiyatlar ile dökümhanelere maliyet fiyatlarının ortalaması Sfero Döküm Hammadde Maliyeti (7) Ortalama yüzde 50 sfero piki ile yüzde 50 hurda ile hesaplanan malzeme maliyeti Pik Döküm Hammadde Maliyeti (8) Ortalama yüzde 50 hurda ile yüzde 25 hematit ve yüzde 25 çelik piki ile hesaplanan malzeme maliyeti Çelik Döküm Hammadde Maliyeti (9) Yüzde 100 hurda ile hesaplanan malzeme maliyeti



MAKALE

Çimento Harcı ve Beton Üretiminde Kullanılmış Döküm Kumunun Yeri Saveria Monosi, Daniela Sani* and Francesca Tittarelli *Università Politecnica delle Marche, Dipartimento di Fisica, Ingegneria dei Materiali e del Territorio (FIMET), Italy Çeviren: Ümran Başak Güleken (Erkunt Sanayi A.Ş.)

ÖZET Kullanılmış döküm kumu, dökümhaneler tarafından oluşturulan en yüksek miktardaki katı atıkları temsil eder. Döküm kumu; Avrupa Birliği mevzuatlarında tehlikesiz atık olarak sınıflandırılmış olup, temelde bina yapımı olmak üzere birkaç endüstriyel sektörde yeniden kullanılabilecek uygun bir kaynağı temsil eder. Mevcut çalışmada; kumun kısmi olarak yerine kullanılan farklı dozlarda “kullanılmış döküm kumu”(KDK) içeren beton ve harçların özellikleri, hem yaş hem sertleşmiş koşullarda incelenmiştir. Harçlara kıyasla betonlarda; bilhassa yüksek; ancak tüm agrega (kaba ve ince) göz önüne alındığında düşük; yüzdelerdeki eklemeler/katkılar göz önüne alınmıştır. Hem betonlar hem de harçlar yaş karışımın kıvamına ve sertleşmiş karışımın basma dayanımına göre değerlendirilmiştir. Betonlarda sertleştirilmiş malzeme-

1.GİRİŞ Kullanılmış döküm kumu (KDK) demir ve demir dışı metal döküm sanayilerinde meydana gelen bir malzemedir. KDK; çeşitli bağlayıcılar, metal döküm prosesinden kaynaklanan demir ve demir dışı yan ürünlerden oluşan az miktarda empüriteler ve yüksek kalitede, belirli tane boyutuna sahip silis kumunun bir karışımıdır. Demir (demir ve çelik) ve demir dışı (bakır, alüminyum, pirinç) döküm sanayilerinde silis kumunun kalıp malzemesi olarak kullanılmasının temel sebebi yüksek ısıl iletkenliğidir. Normalde ham kum, inşaat dolgu sahalarında kullanılan dere kumu ve doğal kumdan daha yüksek kalitededir. Döküm prosesinde kalıp kumları birkaç kez geri dönüştürülür ve yeniden kullanılır; demir ve demir dışı yan ürünlerin az miktardaki kalıntıları genellikle geri dönüşüm sürecinden gelir. Döküm kumunu tekrar kullanılmadan önce; silika kumunun manyetik separetör ve elek sistemleri ile temizlenmesi, yeniden kullanılabi-

72

Nisan - Mayıs - Haziran / 2011

nin elastik modülü tespit edilmiştir. Düşük miktarda (yüzde 10) kullanılmış döküm kumu harcın performansını değiştirmez. Daha yüksek katkılarda şekil verilebilirlikte bir azalmanın altı çizilebilir; ve stabiliteyi sağlamak için daha yüksek dozlarda süper plastisiziter ilavesi gereklidir. Kullanılmış döküm kumu eklemesi olmayan konglomeralara göre yüzde 20 – 30 daha düşük mekanik performans gözlenmiştir. Sektördeki yüksek cezalardan dolayı daha iyi kalitede konglomeralarla ilgilenilmektedir (örneğin daha düşük su-çimento oranı) Anahtar Kelimeler: Kullanılmış döküm kumu (KDK), harcanmış döküm kumu, beton basma dayanımı, harç basma dayanımı, çimento agrega muadili, harç agrega muadili lir olan kumun çeşitli boyutlardaki parçacıklar ve diğer atıklardan ayrılarak temizlenmesi gerekir [1, 2]. Kalıp malzemesi olarak kum; hem üretilecek olan kalıp modeline göre hem de normal kalıplama operasyonları ile oluşturulması mümkün olamayan kalıp boşluklarını oluşturmak için maça olarak sıkıştırılmakta ve şekillendirilmektedir. Bu yüzden, KDK’lar kullanılmış oldukları özel uygulamaya bağlı olarak çok çeşitli bağlayıcılar (bağlantısız kumlu karışımları bağlamak için bağlayıcılar gereklidir) içerir. Her ne kadar KDK’nın kendisi, pek çok üretim çeviriminde başarı ile geri dönüştürülmüş ve yeniden kullanılmış olsa da, bu süreç sonunda özelliklerini; en çok da temizlik ve homojenliğini kaybeder. Üretim prosesi için uygun olmaktan çıktığı için atık olarak ayrılır. Genel anlamda; otomotiv sanayisi ve bu sanayinin parça tedarikçileri döküm kumu ortaya çıkaran ana kaynaklardır. (Tahmini KDK’nın yaklaşık yüzde 95’i). Özellikle sürdürülebilir kalkınma açısından gözardı edilemez


MAKALE

bir etki ile, üretilen her ton demir ya da çelik döküm başına yaklaşık bir ton döküm kumu kullanırlar. Bir metal döküm sanayi grubu olan American Foundry Society’e (AFS) göre döküm prosesi yıllık 9.4 milyon tonluk döküm kumu ortaya çıkarır (2007 verisi) [3]. Şu aralar, çevresel konulara büyük önem verilmesine rağmen, genel eğilim hala KDK’larını bazen günlük örtü olarak da kullandıkları atık sahalarına boşaltmaktır. American Foundry Society tarafından hesaplandığı kadarıyla toplam üretimin yaklaşık 2 / 3’ü olan 6.8 milyon ton döküm kumu (2007 verisi) [3] atık sahalarına boşaltılmıştır.

Avrupa’ya göre; veriler konglomera üretimi ve performansında KDK teknik özelliklerine artan bir ilgiye işaret etmektedir [18, 19]. Dahası, KDK kullanımının ön koşullarının altını çizmek için çevresel koşullar ve uyum incelenmektedir [20, 21]. Mevcut çalışma yapı malzemesi olarak KDK kullanımın uygunluğu konulu çalışmalara katkı koymayı amaçlar. Çalışma bilhassa, doğal kumu kısmen KDK ile ikame etmenin fizibilitesini araştırarak ve yeni konglomera karışımlarını hem yaş hem de sertleştirilmiş koşullarda tanımlayarak, yapısal beton ve harçlara odaklanır.

Bu eğilim ışığında birtakım aşikar çekinceler listelenebilir: • Malzeme ömür çeviriminin erken tamamlanması nedeniyle işlenmemiş ham maddelerin daha fazla kullanımı • Mevcut atık sahalarının doyuma ulaşması ve kontrolsüz atık sahalarında toprak kirlenmesi • Ağır metaller (kadmiyum, kurşun, bakır, nikel ve çinko) ve fenoller gibi, kum tarafından kalıplama prosesi ve döküm operasyonu sırasında absorbe edilen sıvıda çözünebilir kirleticilerin salınması • Özellikle KDK taşınması için oluşan lojistik masrafları kast edilerek (bazı durumlarda atık alanı dökümhaneye pek de yakın olmayabiliyor), ekonomik etki • Önceki çekincelerden kaynaklı CO2 emisyonuna bağlı olarak oluşan iklim değişikliği, çevresel etki Dahası; KDK Avrupa birliği Mevzuatları uyarınca tehlikesiz atık olarak tanımlanmıştır ve bu yüzden, özellikle demir ve çelik açısından, önemli bir özgün ekonomik değeri vardır. Yakın zamanda, bir kısım uygulamalı araştırmacı [6 - 9]; patenti de içerecek şekilde [10]; demir sanayi dışındaki sektörlerde KDK’nın tekrar kullanımı için fizibilite araştırmasına atıfta bulundular. KDK’nın; Portland çimento klinkeri, yapısal beton, tuğla fabrikaları, bina konglomeraları, asfalt altı dolgu malzemesi, yapısal dolgu, akıcı dolgu, zemin ıslahı veya beton ya da sıcak asfalt ince kum agregası olarak [11 - 13] birkaç yapı malzemesinde kullanılmasından dolayı en uygun sektör inşaat sanayi gibi göründü. Buna ek olarak bazı kumlar; plastikler gibi endüstriyel malzemelerde, belirli dokular ve renkler sağlamak için yüksek kaliteli katkı olarak kullanılabilir [12]. Geçmişte döküm kumunun çeşitli faydalı uygulamaları hakkında detaylı sayısal veri uygun şekilde dokümante edilmemiştir. Yakın zamanda, AFS tarafından; az miktarda KDK’nın Portland çimento klinkeri sanayinde hala kullanıldığına işaret eden bir ön araştırma yürütülmüştür [14]. Özellikle dökümhanenin yüksek miktardaki günlük üretimi göz önüne alındığında, son varış noktası olan fabrika ile ilintili taşıma maliyetlerine bağlı gibi görünüyor. Ancak, Portland Çimentosu Derneği’ne göre döküm kumu bir takım Kuzey Amerikalı çimento fırınınca kullanılıyor [15 - 17].

Kullanılmış döküm kumu özellikleri üzerine temel literatür gözden geçirmesi Metal sanayinde döküm kumunun yüksek konsantrasyonu ve yıllık üretiminden dolayı, KDK üzerine uygulamalı araştırmalar 1980’den başlar. Özellikle, KDK’nın düşük mukavemetli malzeme bileşeni olarak kullanılması kapsamlı bir biçimde araştırılmıştır [1, 2, 9, 22, 23]. Döküm kumunun sınıflandırılması (fiziksel ve kimyasal) ve davranışı, kesin suretle çıktığı döküm prosesi ve endüstriyel sektöre, özellikle de proseste kullanılan bağlayıcı sisteminin tipine bağlıdır. Tipik olarak; farklı fiziksel ve çevresel özelliklere sahip; kil ve kimyasal bağlayıcılar olmak üzere iki tip bağlayıcı sistemi kullanılmaktadır. Buna göre döküm kumu, kil ile bağlanmış (yaş kum) ve kimyasal ile bağlanmış sistemler olarak sınıflandırılır. Genellikle döküm hacminin yüzde 90’ını oluşturan yaş kum en yaygın kullanılandır. [24]. Yaş kum aşağıdaki karışımdan oluşur:

• Yüksek kalite silis kumu (yüzde 85 – 95) – yüksek sıcaklığa dayanıklı malzeme olarak

• Bentonit kili (yüzde 4 – 10) – bağlayıcı olarak • Karbon katkı (yüzde 2 – 10) – döküm yüzey kalitesini arttırmak için

• Su (yüzde 2 – 3) – bağlayıcıyı aktifleştirip kumu şekil-

lendirebilmek için Yaş kum; 75 μm elekten geçen (elek no.200, ASTM C136 - 06 İnce ve Kaba Kumların Elek analizi için Standart Test Yöntemi) malzemenin yüzdesine göre su ve kil sayesinde bir araya getirilip yapışmayı sağlayacak bir kil miktarına sahiptir. Karbon içeriğinden dolayı siyah ya da bazen gri görünür. MgO, K2O ve TiO gibi eser elementler de içerir [24]. Kimyasal bağlayıcılı kum, silika kumu ve bir katalizör tarafından aktive edilen kimyasal bağlayıcıdan oluşur. Kimyasal bağlayıcılı kumlar genellikle %93 – 99 silis ve %1 – 3 kimyasal bağlayıcıdan oluşur. Döküm sektöründe kullanılan çok çeşitli kimyasal bağlayıcı türleri (genellikle kimyasal kompozisyonu tescilli olan) mevcuttur. Her ne kadar bazı sistemler inorganik bağlayıcılar (ör. Sodyum silikatlar) kullansa da çoğu; fenolik üretanlar, epoksi reçineler, furfuril alkoller gibi organik bağlayıcılardan oluşur. Bunlar, kalıp yapımında da kullanıl-

Türkdöküm

73


MAKALE

Şekil.1: Kullanılmış Döküm Kumu (UFS) – Bir İtalyan dökümhanesinin yaş kumu: a) normal görünüm b) optik mikroskopta büyütülmüş görünüm

makla beraber yaygın olarak, ergimiş metalin ısısına dayanım için yüksek mukavemetlerin gerekli olduğu maça yapımında kullanılır. Silis kumu kimyasallarla tamamen karıştırılır ve bir katalizör, kütlenin kürleşmesini ve sertleşmesini sağlayan reaksiyonu başlatır. Kimyasal olarak bağlanmış kum genel olarak açık kahve ya da kirli beyaz renklidir. Kullanılmış döküm kumları genellikle köşeliden yuvarlak şekle dönüşür. Tane boyut dağılımı düzgündür: malzemenin yüzde 85 – 95’i 0.6 ile 0.15 arasında değişir; yüzde 5 – 12’si 75μm’den küçük olabilir. Döküm kumunun özgül ağırlığı kategoriye göre değişkenlik gösterebilir; genellikle 2200 ve 2600 kg/m3 arasında değişir. Kullanılmış döküm kumu sertleşir ve düşük emilime sahiptir [25]. Malzemeler ve metodoloji Mevcut çalışma, hem harçlarda hem de betonlarda KDK kullanımının etkisi ile ilgilenir. Özellikle farklı su / çimento (s / ç) oranlarındaki konglomeraların (harçlar ve betonlar) performansları incelenmiştir. Hedef, esas olarak işlenebilirlik anlamında, mekanik performans (ör. basma dayanımı, dinamik elastik modül) ve kuru çekme açısından çok ağır bedeller ödemeden karışıma eklenebile-

Şekil.2: Döküm kumu, doğal kum ve bağlayıcılı (%30 KDK içeren) kum için elek analizi eğrileri

74

Nisan - Mayıs - Haziran / 2011

cek kullanılmış döküm kumu miktarını belirlemektir. Avrupa Standardı EN-197/1’e uygun ticari bir Portland – kireç taşı karışımı çimento olan CEM II/A-L 42.5 R tipi çimento kullanılmıştır. Çimento; 0.415 m2/g Blaine tane inceliği (UNI EN 196/6) ve 3100 kg/m3 yoğunluk ile tanımlanmıştır. Çimentonun kimyasal kompozisyonu Tablo.1’de verilmiştir. Bu araştırmanın konusu olan KDK otomotiv sanayine metal parçalar üreten bit İtalyan dökümhanesinin döküm prosesinden gelen yaş kumdur (Şekil.1). Avrupa Birliği ve ulusal mevzuatlara göre sanayi bu kumu tehlikesiz atık olarak elden çıkarmaktadır. Elden çıkarılan kumun kimyasal analizi (çözünme testi de dahil) kumun tehlikesiz doğasını doğrulamaktadır (Tablo.2). Organik içerik açısından; ölçülmüş olan kumda çözünmüş organik karbon (ÇOK) İtalyan alt limitinin (< 80 mg l-1) altındadır. KDK; özgül ağırlık (UNI EN 1097-6:2002), X-ışını difraksiyonu analizi (75 μm’den küçük olan kısım), Diferansiyel Termal Analiz ile fiziksel ve kimyasal olarak incelenmiştir. Tane boyut dağılımı elek analizi ile değerlendirilmiştir (UNI EN 933-1). KDK’nın fiziksel özellikleri ile ilgili olarak, özgül ağırlığı 2260 kg/m3dür. Kumda yüksek miktar-

Şekil.3: 75 μm’den ince olan KDKnın X-ışını difraktogramı


MAKALE

Oksit SiO2 %

29.67

Al2O3

Fe2O3

TiO2

CaO

MgO

SO3

K2O

3.74

1.80

0.09

59.25

1.15

3.25

0.79

Na2O L.O.I 0.26

11.62

Tablo.1: Betonun kimyasal kompozisyonu (L.O.I: Yanma Kaybı)

Iyon Mg l-1

Na

K

Mg

Ca

Al

Zn

DOC

340

10.8

2.5

9.1

36.0

0.16

<80

Tablo.2: KDK çözelti katyon miktarı ve çözünmüş organik karbon (ÇOK)

da bulunan bağlayıcı dolayısıyla, elek analizinde yüksek oranda 75 μm’den küçük malzeme görülmektedir (Şekil.2). Şekil.2’de KDK’nın elek analizi doğal kumunki ile de karşılaştırılmıştır. Ayrıca doğal kum (yüzde 70) ve KDK (yüzde 30) karışımının elek analizi eğrisini değiştirdiğine dair bir örnek de verilmiştir. Bağlayıcı bileşeni Şekil.3 ve Şekil.4’de daha iyi ifade edilmiştir. Şekil.3 75 μm’den küçük tanecikler üzerinde yapılan X-ışını incelemesine ilişkindir ve montmorilonit ile beraber kuartz ve karbonatların (kalsit ve dolomit) da varlığını açığa çıkartır. Şekil.4; teslim edilen hali ile KDK üzerinde gerçekleştirilen Diferansiyel Termal Analize (DTA) ilişkindir ve içerikteki karbon bileşenli katkı miktarını ağırlıkça yüzde 2.8 olarak niteler. Harç ve beton hazırlanması açısından öncelikle kullanılmış döküm kumu olmaksızın (sadece doğal kum ile) hazırlanan harç ve betonlara eğilelim. Hem harçlar hem de betonlarda doğal agreganın içeriği aşağıdaki gibidir: • En çok 22 mm boyut ve 2660 kg/m3 özgül ağırlığa sahip iri agrega • En çok 4 mm boyut ve 2620 kg/m3 özgül ağırlığa sahip ince agrega Deney aşamasında ince agrega yerine kısmi olarak KDK kullanılması planlanmaktadır. Doğal kum yerine ağırlık-

Şekil.4: KDK’nın Diferansiyel Termal Analizi

ça yüzde 10, yüzde 20 ve yüzde 30 KDK kullanılarak harç numunesi setleri üretilmiştir. Diğer yandan tüm agreganın yüzde 7 – 10’unun yani sadece kum ağırlığının yüzde 20 – 30’unun KDK ile değiştirildiği beton numuneleri üretilmiştir. Harçlar (H1, H2, H3) 0.45, 0.50 ve 0.55 su – çimento (s/ç) oranları ile; betonlar ise (B1, B2) 0.46 ve 0.50 su – çimento (s / ç) oranları ile üretilmiştir. Kompozisyonlar; İşlenebilirliği de içerecek şekilde Tablo.2 ve Tablo.3’de verilmiştir. Özel olarak; temelde bağlayıcılı ince kısmı elimine etmek ve betondaki bağı iyileştirmek için KDK ön işlemden geçirilmiştir. Bu araştırmada KDK suda yıkanarak ve 75 μm’lik elekten geçirilerek temizlenmiştir. Sonuçları karşılaştırmak ve KDK’yı temizlemenin faydalarını test etmek için, ağırlıkça yüzde 20 temizlenmiş KDK içeren bir harç numunesi (bkz. Tablo.3; H2 – 20c) hazırlanmıştır. Karışımlar, hem KDK içeren hem de içermeyen durumlarda mümkün olduğunca aynı işlenebilirliğin elde edilebilmesi amaçlanarak oranlanmıştır. Bu amaçla, ihtiyaç halinde işlenebilirliği ayarlayabilmek için karışıma akrilik bazlı bir süper plastizör eklenmiştir. Yoğunluk testi, harçlar için çökme miktarını verir. Vibrasyon masasında (UNI EN 1015-3) yapılan ölçümlerde bu değer 110-145 mm’dir. Abrams konisi (UNI EN 12350-2) ile betonlar için yapılan ölçümlerde çökme değeri 120160 mm’dir. Basma mukavemetini (UNI EN 1015-11 ve UNI EN 125044), dinamik elastik modülünü (UNI EN 1015-11 ve UNI EN 12504-4) test etmek ve ardından numunelerin mekanik performansını anlamak için; her karışımdan, prizmatik harç numuneleri (4x4x16 cm) ve kübik beton numuneleri (15x15x15 cm) hazırlanmıştır. Hidrasyon kinetiğinin zamana bağlı değişimine göre mekanik performans trendini ortaya çıkarmak için 1, 3, 7, 14 ve 28 günlük kürleşmelerde KDK kullanılarak ve kullanılmadan hazırlanmış harç ve beton numunelerinin basma mukavemeti belirlenmiştir. KDK kullanımının betondaki kuru çekmeye olan etkilerini raporlamak için beton kirişler (10x10x50 cm) uygun şekilde test (UNI 11307) edilmiştir. Kürleşme süresinin ilk günü boyunca tüm numuneler

Türkdöküm

75


MAKALE

KARIŞIM

H1

H1-10

H1-20

H1-30

H2

H2-20

H2-20c

H2-30

H3-30

Çimento (Kg)

500

500

500

500

480

480

480

480

510

Doğal Kum (Kg)

1500

1350

1200

1050

1445

1155

1155

1010

1065

-

150

300

450

-

290

290

435

455

Su (Kg)

250

250

250

250

265

265

265

265

230

Su/Çimento (S / Ç)

0.50

0.50

0.50

0.50

0.55

0.55

0.55

0.55

0.45

Süperplastizör (%)

0.5

0.5

1.5

1.8

-

0.9

-

1.2

2

Çökme Hızı (Mm)

142

130

115

110

145

123

130

118

116

Döküm Kumu (Kg)

Tablo.3: Harç kompozisyonları ve yaş karışım işlenebilirliği

kalıplarda saklanmıştır. Kalıptan çıkarıldıktan sonra suyun buharlaşmasını önlemek için neme doymuş bir ortamda kürleşmeye bırakılmışlardır. Kuru çekme ölçümleri için; beton kirişler tüm kürleşme süresi boyunca, yaklaşık yüzde 60 bağıl nemde, kontrollü bir ortamda korunmuştur. Sıcaklık 20 0C de sabit tutulmuştur.

Sonuç ve Tartışma:

Hem harçlar hem de betonların yaş karışımları (Tablo.3 ve Tablo.4) ile ilgili veriler; doğal kum yerine eklenen KDK’nın işlenebilirliği azalttığını ve aynı işlenebilirlik değerlerini yakalayabilmek için daha yüksek miktarda süper plastizer eklemek gerektiğini göstermektedir. 0.5’lik s/ç oranına sahip harç kontrol numunesi çimento ağırlığınca yüzde 0.5’lik bir süper plastizör ilavesi gerektirirken; KDK içeren harçlar yüzde 1.8’e kadar ilaveler gerektirir. Benzer olarak KDK içeren beton karışımları da belirli bir miktar süper plastizör gerektirir. Bu miktar, kullanılan s/ç oranına bağlı olarak çimento ağırlığınca yüzKARIŞIM

B1

B1-7

B1-10

B2

B2-10

Çimento (Kg)

350

350

350

355

355

Doğal Kum (Kg)

645

515

460

655

456

İri Agrega (Kg)

1210

1210

1210

1230

1230

-

130

185

-

187

Su (Kg)

175

175

175

165

165

Su / Çimento (S / Ç) (-)

0.50

0.50

0.50

0.46

0.46

Süper Plastizör (%)

0.75

0.95

1.4

0.95

1.7

Çökme (Mm)

160

130

150

130

120

Birim Ağırlık (Kg/M3)

2378

2367

2356

2404

2389

1.8

1.9

1.8

1.5

2.3

Döküm Kumu (Kg)

Hava İçeriği (%)

Tablo.4: Beton kompozisyonları ve yaş karışım performansları

76

de 1.4 ile %1.7 arasında değişir. Süperplastizör eklentisindeki bu artış sıradan konglomeraya eklenen miktarla karşılaştırıldığında bir hayli yüksek olarak değerlendirilebilir. Yaş karışım birim ağırlığı (UNI EN 12350-6) ve hapsolmuş hava miktarı (UNI EN 12350-7) döküm kumunun varlığına bağlı olarak her hangi bir farka işaret etmemektedir. (bkz. Tablo.4) Farklı su/çimento oranlarına sahip harç karışımlarına ait mekanik performans sonuçları Şekil.5’te verilmiştir (ayrıca bkz. Tablo.5). Mekanik performanstaki düşüş herhangi bir KDK oranında gözlenebilir; bu düşüş oranı doğal kum yerine kullanılan KDK miktarı ile karşılaştırılabilir. Basma dayanımının mutlak değerine karşın; basma dayanımının azalmasında KDK’nın varlığına atfedilen negatif etkinin, düşük s/ç oranları kullanıldığında daha fazla olduğu görülmektedir. Bu savı açıklığa kavuşturmak için; Şekil.6’da aynı KDK oranına sahip üç farklı s / ç oranında (0.45, 0.50 ve 0.55)

Nisan - Mayıs - Haziran / 2011


MAKALE

KARIŞIM

H1

H1-10

H1-20

H1-30

H2

H2-20

H2-30

H3

1 gün

17

17

14

12

13

11

9

16

3 gün

32

33

27

23

28

23

20

27

7 gün

41

41

34

30

33

28

23

32

14 gün

46

44

37

32

36

31

25

35

28 gün

48

47

38

34

40

33

27

36

Tablo.5: Harçlarda zamana (gün) bağlı olarak basma dayanımındaki (MPa) değişim

harç numunesi mekanik performans açısından karşılaştırılmıştır. Her ne kadar basma dayanımının mutlak değeri düşük s / ç oranlarında yüksek ise de, her zamanki gibi, s/ç oranının 0.50’den düşük olduğu durumlarda göz ardı edilebilir avantajlar kazanmaktadır. Sonuç olarak; mukavemetlerde KDK’nın varlığından doğan düşüş; basitçe, s/ç oranını azaltarak düzeltilemez. Dolayısıyla; bu çözüm, artan süperplastizör ek miktarı sebebiyle, belirli değerlerin altında uygun değildir. Bir diğer genişletilmiş açı da, KDK katkısı temizlendiğinde basma mukavemeti üzerindeki etkisinin karşılaştırılması ile bağlayıcı etkisidir. Şekil.6b’de bağlayıcının basma mukavemetini düşürmekteki negatif etkisi destekleniyor gibi görünmektedir. Bununla beraber; her ne kadar bu ufak artış eksik görünse de (bkz. Şekil.6b, H2 ve H2-20c eğrileri); KDK’yı ön işlemden geçirmedeki karmaşıklık mekanik performanstaki ufak artışı doğrular nitelikte görünmemektedir. Farklı su-çimento oranlarına sahip beton karışımları (0.46, 0.50) Şekil.7’de verilmiştir (Ayrıca bkz. Tablo.6). Basma mukavemeti konusunda harçlardan çıkarılan değerlendirmeler, beton karışımları da kapsayarak önceki sonuçları destekler niteliktedir. Basma mukavemetindeki negatif etki; doğal kum yerine kısmi olarak kullanılan ve karışımda belirtilen miktarına bağlı olan KDK’ya atfedilmelidir.

[20, 29, 30]’da da vurgulandığı gibi; beton türevi malzemelerde basma mukavemetindeki düşüş döküm kumundaki bağlayıcıların varlığına bağlıdır. İnce toz halindeki karbon ve kilden oluşan bağlayıcı; çimento hamuru ve agrega arasındaki bağın zayıflamasına yol açar. Özellikle; karbon bağlayıcı durumunda; çimento hidrasyonunda bir gecikme de mümkündür. Aslına bakılırsa, çok kısa kürleşme zamanlarının söz konusu olması halinde de basma mukavemeti azalır (ör: Tablo.5 ve Tablo.6’daki 1 ve 3 gün). Daha önce harçlarda da vurgulandığı üzere; basma dayanımının mutlak değerine karşın; basma dayanımının azalmasında KDK’nın varlığına atfedilen negatif etkinin, düşük s / ç oranları kullanıldığında daha fazla olduğu görülmektedir. Gerçekte, s / ç oranı 0.46 olan betonların basma mukavemetinde; s/ç oranı 0.50 olan betonlarda görülen yüzde 20’lik azalma yerine; yüzde 30’luk ağır bir azalma görülür (Şekil.7). s/ç oranı 0.50’nin altına düştüğünde göz ardı edilebilir avantajlara erişilebilir olduğu Şekil.7’de görülmektedir. Genelde; elde edilmiş olan, 35 MPa - 40 MPa arasında değişen değerler; tipik konglomeralarla karşılaştırıldığında kabul edilebilir sayılır [31]. Tablo.7’de 28 günlük kürleşme zamanı sonunda dinamik elastik modül değerleri verilmiştir. Basma dayanımı değerleri ile tutarlı bir biçimde; KDK içeren betonların elas-

Şekil.5a: s / ç =0.50 oranında harç basma mukavemeti sonuçları

Şekil.5b: s / ç =0.55 oranında harç basma mukavemeti sonuçları

Türkdöküm

77


MAKALE

Şekil.6a: Farklı s/ç oranlarında (M1=0.50, M2=0.55, M3=0.45) %30’luk KDK katkısına sahip harçların basma dayanımı

Şekil.6b: Farklı KDK katkıları (M2, M2-20, M2-20c) ve sabit 0.55 s/ç oranına sahip harçların basma dayanımı

Şekil.7b: s/ç =0.045 iken betonlarda basma mukavemeti

Şekil.7a: s/ç =0.050 iken betonlarda basma mukavemeti

tik modülleri doğal kum kullanılan betonlara göre daha düşüktür. Ancak bu kürleşme zamanlarında (ör: 28 gün) aradaki fark küçüktür ve yaklaşık %6’yı geçmez. Bu az farkı doğrulamak ve aynı davranışın daha düşük kürleşme zamanlarında (ör: < 28 gün) da yakalanıp yakalanmadığına ulaşmak için daha fazla araştırma yapılması gereklidir. Beton numunelerindeki kuru çekme değerleri (Şekil.8); beklenildiği üzere; KDK bulunan karışımlarda doğal kumla yapılan karışımlara Kuru çekmedeki artış basma dayanımı testleri ve elastik modül belirlemeleri ile tam anlamıyla uyum içerisindedir. Genelde, betondaki çekme; hamur gözenekliliği, ag-

rega tipi ve hacmi, elastik modülü de içeren birkaç faktörden etkilenebilir. Mevcut çalışmanın konusu olduğu üzere; bir açıklama; yukarıda da belirtildiği gibi; karbon (grafit) parçacıkları yüzünden beton hidrasyonunda muhtemel görünen bir gecikme ve/veya çimento hamuru ve agrega arasındaki bağların gevşemesinde olabilir.

Değerlendirme:

Elde edilen test sonuçlarına göre doğal kumun bir kısmı yerine KDK kullanılarak yapısal harç ya da çimento üretilebileceği yargısına varılabilir. Atık olarak çıkan döküm

KARIŞIM

B1

B1-7

B1-10

B2

B2-10

1 gün

18

16

14

26

17

3 gün

31

27

23

34

23

7 gün

36

31

27

43

29

14 gün

-

-

-

52

36

28 gün

45

38

35

56

39

Tablo.6: Betonlarda zamana (gün) bağlı olarak basma dayanımındaki (MPa) değişim

78

Nisan - Mayıs - Haziran / 2011


MAKALE

Şekil.8: s/ç =0.50 (B1) ve s/ç =0.46 (B2) oranlarında beton kuru çekmesinin zamana göre değişimi

kumunu geri dönüştürmenin uygun bir yöntemi olarak bina yapı malzemesi şeklinde kullanımı önerilebilir. KARIŞIM Dinamik Elastik Modül

C1

C1-7

40167

40052

Yaş beton ile ilgili veriler, KDK içeren tüm karışımlarda iyi bir şekil verilebilirlik elde edebilmek için yüksek dozda süperplastizör gerektiğini göstermektedir. Özünde; KDK katkısı temelde, içerisinde çok ince bağlayıcıların bulunmasından dolayı düşük çökme (ya da çökme hızı) değerleri vermektedir. Mekanik performans açısından; KDK içeren harçlar, 0.5 su-çimento oranında, referans karışıma göre yüzde 20 – 30 daha düşük basma mukavemetleri gösterir. Elastik modülde kayda değer bir değişim gözlenmez; en kötü durumda kontrol numunesinin modülünün yaklaşık yüzde 94 civarında değerler gözlemlenir. Mekanik performanslarda düşüşle beraber kuru çekmesi artar. KDK’nın çimento hidrasyon kinetikleri üzerindeki etkilerini açıklığa kavuşturmaya ve KDK’yı ince bağlayıcılardan arındırmaya daha fazla çalışma odaklanmaktadır.

C1-10 37632

C2 41920

C2-10 39046

Tablo.7: Farklı beton karışımlarını 28 gün kürleşme zamanı sonunda dinamik Elastik Modülleri (MPa)

Acı Kaybımız… Hisar Çelik Döküm Sanayi A.Ş. Yönetim Kurulu Üyesi Sayın Avni Ferah 24.03.2011 tarihinde vefat etmiştir. Sayın Avni Ferah’a Allahtan rahmet, yakınlarına ve Hisar Çelik ailesine başsağlığı dileriz. TÜDÖKSAD Yönetim Kurulu

SATILIK DÖKÜMHANE EKİPMANLARI Aşağıdaki dökümhane makinaları firmalarımızın yeni yatırımları sonrası kullanım dışı kaldığından satılacaktır. 2000 yılında devreye alınmış 60 ton/saat kapasiteli Eirich Marka Kum Tesisi 2 x 5 ton Inductotherm Endüksiyon ocakları

2000 model Şen-El Mak.San.Ltd. Şti. yapımı 25 Kg shell maça makinası

AKDÖKÜM SANAYİ A.Ş. Tel: 0232 478 18 20 info@akdokum.com.tr www.akdokum.com.tr

DİRİNLER DÖKÜM SAN. TUR. LİMAN İŞL. TİC. A.Ş. Tel: 0232 376 87 87 info@dirinlerdokum.comwww.dirinlerdokum.com

Türkdöküm

79


TÜRKİYE DÖKÜM SANAYİCİLERİ DERNEĞİ ÜYE FİRMALARI FİRMA ADI

ŞEHİR BURSA

0224 714 82 00 Fax:022471487 49

www.adarad.com.tr

AKDÖKÜM SANAYİ A.Ş.

İZMİR

0232 478 18 20 0232 478 18 96

www.akdokum.com.tr

AKDAŞ DÖKÜM SAN. TİC. A.Ş.

ANKARA

0312 267 18 80 0312 267 18 88

www.akdas.com.tr

AKMAN DÖKÜM SAN. TİC. A.Ş.

İSTANBUL

0212 689 04 33 0212 689 01 57

www.akmandokum.com

AKMETAL METALURJİ ENDÜSTRİSİ A.Ş.

İSTANBUL

0216 593 03 80 0216 593 03 82

www.akmetal.com

ALBAKSAN ALAŞIMLI BAKIR SAN. TİC. A.Ş.

İSTANBUL

0212 875 11 43 0212 875 11 42

www.albaksan.com

ANADOLU DÖKÜM SANAYİ A.Ş.

KOCAELİ

0262 527 23 51 0262 527 28 76

www.anadoludokum.com.tr

ARAL DÖKÜM MAK. SAN. TİC. LTD. ŞTİ.

İSTANBUL

0212 567 51 66 0212 612 90 33

www.araldokum.com.tr

ARDEMİR ÇELİK DÖKÜM SAN. TİC. A.Ş.

KONYA

0332 248 25 00 0332 249 40 40

www.ardemir.com

ARDÖKSAN SFERO KAL. PİK DÖK. SAN. LTD. ŞTİ.

İSTANBUL

www.ardoksan.com

ARPEK ARKAN PARÇA ALUMİNYUM ENJEKSİYON KALIP SAN. TİC. A.Ş.

KOCAELİ

0212 595 10 08 0212 595 16 49 0262 658 97 44 0262 658 97 49

AS ÇELİK DÖKÜM İŞLEME SAN. TİC. LTD. ŞTİ

SAMSUN

0362 266 88 47 0362 266 67 46

www.ascelikltd.com

AY DÖKÜM MAKİNA SAN. TIC. A.Ş.

ANKARA

0312 267 04 57 0312 267 04 56

www.aydokum.com

AYHAN METAL PRES DÖKÜM SAN. TİC. A.Ş.

KOCAELİ

0262 751 21 94 0262 751 21 98

www.ayhanmetal.com.tr

BİLGE DÖKÜM MAKİNA SAN. TİC. A.Ş.

İSTANBUL

0212 565 60 65 0212 565 61 70

www.bilgedokum.com

BMC SANAYİ TİCARET A.Ş.

İZMİR

0232 477 18 00 0232 477 18 77

www.bmc.com.tr

BORAN ÇELİK DÖKÜM SAN. TİC. A.Ş.

ADARAD DÖKÜM ÜRÜNLERİ SAN. TİC. A.Ş.

www.arpek.com.tr

ANKARA

0312 640 11 66 0312 640 11 77

www.borancelik.com

BURÇELİK BURSA ÇELİK DÖKÜM SAN. A.Ş.

BURSA

0224 243 11 07 0224 243 21 82

www.burcelik.com.tr

BURDÖKSAN DÖKÜM MAD. NAK. TİC. SAN. LTD. ŞTİ.

BURSA

0224 493 26 06 0224 493 26 09

www.burdoksan.com

CEVHER DÖKÜM SANAYİ A.Ş.

İZMİR

0232 478 10 00 0232 478 10 10

www.cevherdokum.com

CMS JANT ve MAKİNA SAN. A.Ş.

İZMİR

0232 399 10 00 0232 399 10 10

www.cms.com.tr

COMPONENTA DÖKÜMCÜLÜK TİC SAN. A.Ş.

BURSA

0224 573 42 63 0224 573 42 73

www.componenta.com

ÇELİK GRANÜL SANAYİ A.Ş.

İSTANBUL

0212 771 45 55 0212 771 20 57

www.celikgranul.com

ÇELİKEL ALÜMİNYUM DÖKÜM İMALAT SAN. TİC. A.Ş.

İSTANBUL

0216 311 14 42 0216 311 10 67

www.celikel.com

ÇEMAŞ DÖKÜM SANAYİ A.Ş.

KIRŞEHİR

0386 234 80 80 0386 234 83 49

www.cemas.com.tr

ÇUKUROVA-İNŞAAT MAK. SAN. TİC. A.Ş.

MERSİN

0324 221 84 00 0324 221 50 20

www.cimsatas.com

DALOĞLU DÖKÜM MAK. SAN. TİC. LTD. ŞTİ.

ADAPAZARI

0264 275 48 07 0264 275 14 11

www.daloglu.com

DEMİSAŞ DÖKÜM EMAYE MAM. SAN. A.Ş.

KOCAELİ

0262 677 46 00 0262 677 46 99

www.demisas.com.tr

DENİZCİLER DÖKÜMCÜLÜK SAN. TİC. A.Ş.

İZMİR

0232 376 72 80 0232 376 72 83

www.denizcast.com

DİRİNLER DÖKÜM SAN. TİC. A.Ş.

İZMİR

0232 376 87 87 0232 376 85 67

www.dirinlerdokum.com

DOĞRU DÖKÜM MAK. SAN. TİC. LTD. ŞTİ.

BURSA

0224 482 29 35 0224 482 29 39

www.dogrudokum.com

DOĞU DÖKÜM SAN. TİC. LTD. ŞTİ.

ELAZIĞ

0424 255 50 77 0424 255 56 56

www.dogudokum.com.tr

KOCAELİ

0262 658 29 10 0262 658 26 69

www.doksandokum.com

ÇORUM

0364 254 90 01 0364 254 90 04

www.duduoglu.com.tr www.duyarvalve.com

DÖKSAN BASINÇLI DÖK. MAK. SAN. TİC. LTD. ŞTİ DUDUOĞLU ÇELİK DÖK SAN. TİC. A.Ş. DUYAR VANA MAKİNA SANAYİ TİC. A.Ş.

İSTANBUL

0212 668 18 06 0212 594 73 42

EKSTRA METAL DÖKÜM İZABE MAK. SAN. İTH. İHR. LTD. ŞTİ.

ANKARA

0312 267 05 56 0312 267 05 59

www.ekstrametal.com.tr

EKU FREN KAMPANA DÖKÜM SAN. A.Ş.

KOCAELİ

0262 658 10 01 0262 658 10 00

www.eku.com.tr

ELBA BASINÇLI DÖKÜM SAN. A.Ş. ODÖKSAN OSMANELİ ŞB.

BİLECİK

0228 461 58 30 0228 461 58 36

www.odoksan.com.tr

ENTİL END. YAT. TICARET A.Ş.

ESKISEHIR

0222 237 57 46 0222 237 26 79

www.entil.com

ER DÖKÜM MAK. SAN. TİC. A.Ş.

İSTANBUL

0216 377 01 42 0216 377 01 47

www.erdokum.com

ERGENEKON ÇELİK SAN. TİC. A.Ş.

ANKARA

0312 280 86 97 0312 280 86 99

www.ergenekon.com.tr

ANKARA

0312 397 25 00 0312 397 25 07

www.erkunt.com.tr

KOCAELİ

0262 653 42 60 0262 653 41 60

www.ferrodokum.com.tr

İSTANBUL

0216 307 12 62 0216 307 28 68

www.gedikdokum.com.tr

GÜR METAL HASSAS DÖKÜM SAN. TİC. LTD. ŞTİ.

İSTANBUL

0216 394 33 31 0216 394 32 88

www.gurmetal.com.tr

GÜVEN PRES DÖKÜM SAN. TİC. LTD. ŞTİ.

İSTANBUL

0216 365 94 34 0216 365 29 82

www.gpdpress.com

İSTANBUL

0216 365 10 56 0216 314 19 80

www.haytas.com.tr

HEKİMOĞLU DÖKÜM SAN. NAK. TİC. A.Ş.

TRABZON

0462 325 50 42 0462 325 50 44

www.hekimogludokum.com

HEMA OTOMOTİV SİSTEMLERİ A.Ş.

TEKİRDAĞ

0282 758 10 40 0282 758 10 90

www.hattatholding.com www.hisarcelik.com

ERKUNT SANAYİ A.Ş. FERRO DÖKÜM SANAYİ DIŞ TİC. A.Ş. GEDİK DÖK. VANA SAN. TİC. A.Ş.

HAYTAŞ DÖKÜM SANAYİ TİC. A.Ş.

İSTANBUL

0216 464 70 00 0216 464 70 20

İĞREK MAKİNA SAN. TİC. A.Ş.

BURSA

0224 243 16 06 0224 243 13 20

www.igrek.com.tr

İSTANBUL DÖKÜM SAN. TİC. LTD. ŞTİ.

KOCAELİ

0262 728 13 00 0262 728 13 08

www.istanbuldokum.com

KARAMAN DÖKÜM SAN. TİC. LTD. ŞTİ.

DÜZCE

0380 537 52 67 0380 537 52 68

www.karamandokum.com

KARDÖKMAK – KARDEMİR DÖKÜM MAKİNA A.Ş.

KARABÜK

0370 418 22 34 0370 424 36 81

www.kardokmak.com.tr

HİSAR ÇELİK DÖKÜM SAN. TİC. A.Ş.


TÜRKİYE DÖKÜM SANAYİCİLERİ DERNEĞİ ÜYE FİRMALARI FİRMA ADI

ŞEHİR

KAYDÖKSAN – KAYSERİ DÖKÜM SAN. TİC. A.Ş.

KAYSERİ

0352 321 12 57

0352 321 11 94

www.kaydoksan.com.tr

KIZILIRMAK DÖKÜM SANAYİ TİC. A.Ş.

ÇORUM

0364 235 03 16

0364 235 03 20

www.kizilirmakdokum.com

KÖRFEZ DÖKÜM SANAYİ TİC. A.Ş.

KOCAELİ

0262 754 51 77

0262 754 51 80

www.korfezdokum.com

MENSAN OTOMOTİV MAK. ASK. SAN. TİC. A.Ş.

MANİSA

0236 213 02 30

0236 213 02 29

www.mensanotomotiv.com.tr

MERT DÖKÜM MAKİNA İNŞ. SAN. TİC. LTD. ŞTİ.

İSTANBUL

0216 364 32 12

0216 415 74 51

www.mertdokum.com.tr

MES DÖKÜM SAN. TİC. LTD. ŞTİ.

İSTANBUL

0212 886 90 00

0212 886 54 57

www.mesdokum.com.tr

NORMSAN TİCARET METAL İML. SAN. LTD. ŞTİ.,

İSTANBUL

0216 593 11 61

0216 593 05 15

www.normsan.com

ÖNMETAL DÖKÜM SAN. TİC. LTD. ŞTİ.

İSTANBUL

0212 485 48 74

0212 485 48 73

www.onmetal.com.tr

ÖZGÜMÜŞ DÖKÜM SAN. TİC. A.Ş.

ADANA

0322 441 07 07

0322 441 14 14

www.ozgumus.com.tr

PINAR DÖKÜM SANAYİ TİC. A.Ş.

İZMİR

0232 479 03 53

0232 479 05 16

www.pinardokum.com.tr

RUBA PRES DÖKÜM SAN. A.Ş.

MANİSA

0236 213 08 86

0236 213 08 08

www.rubapresdokum.com

SAMSUN MAKİNA SANAYİ A.Ş.

SAMSUN

0362 266 51 60

0362 266 51 62

www.samsunmakina.com.tr

SERPA HASSAS DÖKÜM SAN. TİC. LTD. ŞTİ.

İSTANBUL

0216 394 23 52

0216 394 23 55

www.serpahassasdokum.com

SİLVAN SANAYİ A.Ş.

İSTANBUL

0216 399 15 55

0216 383 31 38

www.silvansanayi.com

SÜPERPAR OTOMOTİV SAN. TİC. A.Ş.

İZMİR

0232 877 02 12

0232 877 02 17

www.superpar.com

ŞAHİN DÖKÜM SAN. TİC. LTD. ŞTİ.

İZMİR

0232 437 01 83

0232 437 01 85

www.sahindokum.com

ŞENKAYA ÇELİK DÖKÜM VE YEDEK PARCA FABR.

İZMİR

0232 877 21 23

0232 877 21 24

www.senkaya.com

TAN ÇELİK DÖKÜM MAK. SAN. TİC. A.Ş.

ELAZIĞ

0424 255 55 60

0424 255 55 63

www.tancelik.com

TOSÇELİK GRANÜL SAN. A.Ş.

İSTANBUL

0216 544 36 00

0216 544 36 06

www.toscelikgranul.com.tr

TRAKYA DÖKÜM SANAYİ TIC. A.Ş.

İSTANBUL

0212 315 52 40

0212 274 01 12

www.trakyadokum.com.tr

ÜMİT DÖKÜM TİCARET SANAYİ LTD. ŞTİ.

İSTANBUL

0216 499 46 46

0216 499 46 50

www.umitdokum.com.tr

ÜNİMETAL HASSAS DÖKÜM MAK. YED. PAR. A.Ş.

İSTANBUL

0216 394 03 90

0216 591 08 79

www.unimetal.com.tr

ANKARA

0312 641 31 83

0312 641 31 82

www.yazkan.com.tr

ANKARA MADENİ DÖKÜMCÜLER ODASI

ANKARA

0312 267 13 93

0312 267 04 97

www.ankara-dokumoda.org.tr

İZMİR BİLUMUM DÖKÜMCÜ KÜÇÜK ESNAF VE SANATKARLAR ODASI

İZMİR

0232 437 02 43

0232 437 01 46

-

KAYSERİ

0352 326 80 00

0352 326 89 69

-

5M ELEKTROMEKANİK İML. İNŞ. TUR. DAH. TİC. LTD. ŞTİ.

İSTANBUL

0216 527 83 54

0216 527 85 24

www.5mtr.com

ACARER METAL SANAYİ TİC. A.Ş.

İSTANBUL

0212 296 46 07

0212 230 24 64

www.acarermetal.com

AMCOL MİNERAL MADENCİLİK SAN. TİC. A.Ş.

İSTANBUL

0216 414 96 16

0216 414 96 20

www.amcol.com.tr

AVEKS İÇ VE DIŞ TİC. A.Ş.

İSTANBUL

0216 410 00 60

0216 410 00 90

www.aveks.com.tr

BİLGİNOĞLU ENDÜSTRİ MALZ. SAN. VE TİC. A.Ş.

YAZKAN MÜH. DÖKÜM MAK. SAN. LTD. ŞTİ.

BÖLGESEL KURULUŞLAR

SİNAN DÖKÜMCÜLER TEMİN TEVZİ KOOPERATİFİ

KATILIMCI ÜYELER

İZMİR

0232 433 72 30

0232 457 37 69

www.bilginoglu-endustri.com.tr

ÇELİKTAŞ SINAİ KUMU MADEN SAN. NAK TİC. A.Ş.

İSTANBUL

0212 275 57 13

0212 347 87 07

www.celiktassilis.com

ÇUKUROVA KİMYA END. A.Ş.

MANİSA

0236 233 23 20

0236 233 23 23

www.cukurovakimya.com.tr

EGES ELEKTRİK & ELEKTRONİK GER SAN TİC. A.Ş

İSTANBUL

0212 446 41 21

0212 447 36 00

www.eges.com.tr

EVREN İTH. İHR. PAZ. A.Ş.

İSTANBUL

0212 325 96 60

0212 283 77 78

evrencast@gmx.net

EXPERT MÜMESSİLLİK TURİZM TİC. LTD. ŞTİ.

İSTANBUL

0216 573 38 88

0216 573 06 28

www.expert.com.tr

FERROMET MÜMESSİLLİK TİC. A.Ş.

İSTANBUL

0212 275 33 00

0212 275 11 42

www.dokumizabe.com

FOSECO DÖKÜM SAN. TİC. LTD. ŞTİ.

KOCAELİ

0262 677 10 50

0262 677 10 60

www.foseco.com.tr

HANNOVER-MESSE ANKİROS FUARCILIK A.Ş.

ANKARA

0312 439 67 92

0312 439 67 66

www.ankiros.com www.electro-nite.com

HERAEUS ELECTRO-NİTE TERMO TEKNİK SAN. TİC. A.Ş.

ANKARA

0312 267 08 88

0312 267 08 87

INDUCTOTHERM İNDÜKSİYON SİST. SAN. A.Ş.

KOCAELİ

0262 646 34 24

0262 646 29 62

www.inductotherm.com.tr interimpeks@gmail.com

INTERIMPEKS DIŞ TİCARET LTD. ŞTİ.

İSTANBUL

0216 688 44 10

0216 688 44 09

KADIOĞLU MADENCİLİK SAN. TİC. A.Ş.

KARABÜK

0370 424 10 50

0370 415 66 50

www.kadioglumaden.com.tr

KUMSAN DÖKÜM MALZEMELERİ SAN. TİC. A.Ş.

İSTANBUL

0216 593 09 57

0216 593 09 59

www.kumsandokum.com.tr www.lma.com.tr

LMA MOTİF ALÜM. DÖKÜM SAN. MÜM. LTD. ŞTİ.

İSTANBUL

0216 593 13 61

0216 593 13 62

MAGMA BİLİŞİM TEKN. HİZM. LTD. ŞTİ.

İSTANBUL

0216 557 64 00

0216 557 64 00

www.magmasoft.com.tr

MARMARA METAL MAM. TİC. A.Ş.

İSTANBUL

0216 447 29 55

0216 447 29 69

www.marmarametal.com

META-MAK METALURJİ MAK. MÜM. LTD. ŞTİ.

İSTANBUL

0212 270 07 08

0212 270 08 88

www.metamak.com.tr

METKO HÜTTENES ALB. KİMYA SAN. TİC. A.Ş.

İSTANBUL

0216 411 69 16

0216 363 60 73

www.metkoha.com

NUROL TEKNOLOJİ SAN. MAD. TİC. A.Ş. (POTERN)

ANKARA

0312 278 02 78

0312 278 02 76

www.nurol.com.tr

SİLVAN DIŞ VE İÇ TİC. A.Ş.

İSTANBUL

0216 380 36 18

0216 416 91 59

www.silvanticaret.com

UNİKON METALURJİ VE KİMYA SAN. TİC. LTD. ŞTİ.

İSTANBUL

0216 399 98 68

0216 442 11 90

www.unikon.com.tr

YILKAN MAÇA SUP. ÜRETİM PAZ. SAN. TİC. A.Ş.

BURSA

0224 573 88 72

0224 573 74 93

www.yilkanchaplet.com


FUAR AJANDASI

GIFA - METE C THERMPROC ES

S-NEWCAST

Tarih : 28.06 – Yer : Duss 2.07.2011 eldorf – Alma nya Web : www.g ifa.de

WORL D TECHN FOUNDRY ICAL F ORUM

Tarih: 2 Yer: D 8.06.2011 usseld or web: w ww.the f - Almanya wfo.co m

SUBCON BIRMINGHAM

: Tarih: 7 – 9.06.2011 Yer: Birmingham - İngiltere web: www.subconshow.co.uk

ALUMINIUM CHINA

: Tarih: 13 - 15.07.2011 Yer: Shangay - Çin web: www.aluminiumchina.com

8. CHINA INTERNATIONAL CASTING INDUSTRY EXHIBITION

: Tarih: 10 – 12.08.2011 Yer: Pekin - Çin

METALLURGY UKRAINE 2011

: Tarih: 6 – 9.09.2011 Yer: Donetsk - Ukrayna

INDUSTRIAL AND TECHNOLOGICAL SUMMIT

: Tarih: 27 – 30.09.2011 Yer: Bilbao - İspanya

2.ALUEXPO ALUMINIUM TECH. MACH. & PRODUCTS TRADE FAIR : Tarih: 13 – 16.10.2011 Yer: İstanbul Fuar Merkezi - İstanbul web: www.aluexpo.com

AFRIMOLD – FOUNDRIES CONFERENCE

: Tarih: 27 – 29.10.2011 Yer: Johannesburg, Güney Africa web: www.afrimold.co.ca

ALUMINIUM INDIA

: Tarih: 10 – 12.11.2011 Yer: Mumbai - Hindistan web: www.aluminium-india.com

EUROPEAN ALUMINIUM CONGRESS 1

: Tarih: 22 – 23.11.2011 Yer: Düsseldorf - Almanya web: www.aluminium-congress.com

EUROGUSS

: Tarih: 17. -19.01.2012 Yer: Nürnberg- Almanya web: www.euroguss.de

METEF – FOUNDEQ 2012

: Tarih: 18. – 21.04.2012 Yer: Brescia - İtalya web: www.metef.com

70. WFC DÜNYA DÖKÜM KONGRESİ

: Tarih: 25.-27.04.2012 Yer: Monterrey - Meksika web: www.wfc2012.com

HANNOVER MESSE 2012

: Tarih: 23,-27,04.2012 Yer: Hannover - Almanya web: www.hannovermesse.com

AUTOMECHANIKA 2012

: Tarih: 11. –16.09.2012 Yer: Frankfurt - Almanya web: www.messefrankfurt.com

SMM HAMBURG

: Tarih: 4. – 7.09.2012 Yer: Hamburg - Almanya web: www.smm-hamburg.de

INNOTRANS 2012

: Tarih: 18. – 21.09.2012 Yer: Berlin - Almanya web: www.innotrans.com

ALUMINIUM 2012

: Tarih: 9. – 11.10.2012 Yer: Düsseldorf - Almanya web: www.aluminium-messe.com

ANKIROS 2012

: Tarih: 13. – 16.09.2012 Yer: Tüyap - İstanbul web: www.ankiros.com

ANNOFER 2012

: Tarih: 13. – 16.09.2012 Yer: Tüyap - İstanbul web: www.ankiros.com

TURKCAST 2012

: Tarih: 13. – 16.09.2012 Yer: Tüyap - İstanbul web: www.ankiros.com




Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.