16

Page 31

SERHAT ÖZCAN İmam hatip kadroları Devlet Tiyatroları’nda çalışıyor diye tepki görüyormuş, dışlanıyormuş, bu ne zulümmüş!.. Peki konservatuar mevzunları, imamlık mı, cerrahlık mı, müteahhitlik yapıyor mu?..

F

Takva, takiye ve takyit

arklı görüntüye sahip olmak için değişik renk ve boyda yapılarak başa takılan, gerçek kıldan ve sentetik malzemeden üretilen yapay saça peruk denir. Yani sonuçta kullanım amacı ne olursa olsun, saçtır. Önceki yüzyıllarda batılılarda burjuvaların, asilzadelerin, saray yaşayanlarının ve hukukçuların kullandığı, daha sonra da yaygınlaşarak makyaj sektöründe, saç hastalıklarının gizlenmesinde ve sahne sanatlarında kullanılan bu malzeme şimdi türbanın yerine, tevhidi tedrisat kanunuyla girilemeyen yerlere takiye ile girmeyi sağlayan kimilerine göre seksi, aynı kimilerine göre de dinsel örtünme aracı. Zaman zaman da cinsellik sektöründe çalışanlarca kullanılan, ‘mahalle baskısı’ndan korunma, tanınmama aracı... En masum kullanım alanı ise sahne sanatları. Çünkü orada amaç belli, oyun oynanıyor ve ‘gibi’ yapılıyor. Türkçe yazılımı takiye, Arapçası, takiyye olan sözcük, mezhep belirtmeme, gizleme, olduğundan farklı görünme, sakınma, çekinme gibi anlamlar içeriyor. Takma saçtır peruk. ‘Takma’ da, ‘gerçeğin yerine konan eğreti’ anlamına geliyor. ‘Takunyalı’ ise, siyaseti dini kurallarla göre yapmaya çalışan kimselere deniyor genelde. Takva, Allahtan korkma, dinin yasak ettiği şeylerden sakınıp çekinme demektir ki, bunların başında da yalan ve iira gelir maazallah. Takyit ise, bağlı kılmak, kısıtlamak, kayıtlamak anlamında kullanılıyor. Takyit etmek, bir davranışı kısıtlamak, bir takım şartlara bağlamak, kayıtlamak…

Din, meta, iman, döviz...

Sürekli yalanla siyaset yapanın dini ‘meta’ya imanı da ‘döviz’e endekslidir. Göbekten bağımlı ülkelerin siyasetvatandaş ilişkilerinde yumuşak geçiş aracı olmuş hep dinler, istenen elde edilinceye kadar. Ve bu durumu kullananlar, en dindar payesini kendilerine giyerken halka da hep giydirmişler. Bizim memlekette hiçbir aklı başında insanın bir başkasını diniyle veya dinsizliği ile sorunu olmamıştır. Çünkü ibadeti engelleyen herhangi bir durum yoktur. Örneğin, oruç tutup namaz kıldığı için suçlanmış tek kişi göremezsiniz, ama bunları yapmadığı için dövülmüş ve dahi linç edilmiş insanlarımız mevcuttur. Oluşturulan din baskısı ve takva, toplumun üzerine bir kara bulut gibi çökertilip, takunyalılar tarafından takyit edilerek, umudu tüketilmiş yığınları da – şimdilik- arkasına alarak kaplıyor üzerimizi. Bırakın rüzgârı, topluca bir üflemeyle darmadağın olabileceğini

yapıyor mu? Yaşamınız boyunca bir kere de samimi olun ve söyleyin, “Biz sanata karşıyız bu yüzden de sanatı ve sanatçıyı sevmeyiz.” Sanki kapanan sahneleri genel müdür kapatıyor. Üstelik kültür merkezlerinin tümü, ya tadilatta, ya da tarikat yuvası haline gelmiş. Gidin Altunizade’ye, gidin Ümraniye’ye, gidin Rize’ye… Sanatı savunmak gibi bir misyon yüklenme görüntünüz, abesle iştigaldir. İktidarın bütün kurumları ele geçirme çabasından da söz edebilir misiniz? Yoksa bu sizleri nemalandırmayacağı için, işinize mi gelmez?

Günahkârsınız!

bilmeyen bir cehaletle… Trabzon devlet tiyatrosu ile ilgili geçen sayıda yazdığım yazıyla ilgili genel müdür, sevgili ağabeyim, Lemi Bilgin aradı ve yanlışı gidermede üstüne düşen sorumluluğu fazlası ile yerine getirdi. Devletin hiçbir kurumuyla hiçbir işi zamanında çözemeyen insanımıza örnek bir davranışla, derginin piyasaya sunulduğu gün sorunu çözdü. Duyarlılığının diğer kurumlara da örnek oluşturmasını umar sevgi ve saygılar sunarım. Sonuna kadar yanındayız güzel dostum, yolun açık olsun.

Önce Meclis’i düzeltin

Son zamanlarda Devlet Tiyatroları ile ilgili bir karalama kampanyasıdır gidiyor dinci basında. Hükümetin yanlış ve de yanlı uygulamaları genel müdüre mal edilmeye çalışılarak üstelik. Yalan ve iiranın günahı hiçe sayılarak, çamur at izi kalır taktiğiyle. Hatta artık iira ve karalamanın ötesinde, halkı kışkırtma, tiyatro ve tiyatrocuyu hedef gösterme aymazlığına kadar giden bir düşmanlık, sistemli ve giderek şiddetlenen bir sorumsuzlukla tırmandırılıyor. İonescu’nun gergedanları sarıyor etrafını tiyatronun. Özgürce söz söyleme sanatının, bilimle ve bilinçle yol alması rahatsız ediyor hoşgörüsüz, rantiye, sorumsuz cehaleti. Yıllarca iktidarların emir komuta zinciriyle baskı altında tutmaya çalıştığı Devlet Tiyatroları, her yıl ülkemin tiyatro gitmeyen bölgelerine sanatı ulaştırmayı, en fazla, Lemi Bilgin döneminde yaşatmayı başardı. Ama ampullerin kararttığı ülkemizde, tiyatronun aydınlık spot ışıkları, karanlıkta yaşamaya alışmış ve oradan beslenen zihinlerin gözlerini kamaştırdı. Şunu her namuslu vatandaş gibi ben de anlarım: Tabii ki bankamatik memurlar olmamalı, hiçbir kurumda. Kan

emen keneleri savunmak bizim işimiz değil zaten. Ama bu TRT’de de, diyanet işlerinde de, sigorta kurumlarında da, Millet Meclisi’nde de geçerli olmalı. Bunlar tiyatro sanatına ve aydınlanma hareketine saldırıdır. Ve şu anki genel müdür sistemden kaynaklanan çarpıklıkları ve avanta zihniyetini yok etmek için varını yoğunu ortaya koydu. Ama sisteme çomak sokan her onurlu insan gibi, soruşturma ve engellemelerle boğuşmaktan asıl işini yapması engellenmeye çalışıyor. Yani sesini çıkarabilecek her kesime uygulanan sindirme politikasının bir benzeri, tiyatrolara da dayatılıyor. Bir konuyu derinlemesine araştırmak ve gerçeği yazabilmek menfaat beklememeyi gerektirir. Ben özel tiyatromla yol aldığım için, devlet tiyatrosu ya da belediye tiyatroları bireysel anlamda benim için bağlayıcı değil. Bazı istisnalar dışında, en donanımlı oyuncu kadrosuna ve repertuarına ise devlet tiyatroları sahip. Yeter ki işlerine yetersiz ve uzmanlık konumuyla ilgili, bilgisiz insanlar müdahale etmesin. Daha önceki yönetimlerin faturasını bugüne kesmek dinen vacip midir ey cemaat-i Müslimin? Bazı oyunlara dışarıdan yönetmen ve oyuncu davet edilebilir, bu tiyatro yönetiminin tasarrufundadır. Ama tiyatronun soyunma odalarında bu işten nefret eden, kadınlarını aşağılayan, takiyeci zihniyetler dolaşamaz. Sanki ‘laik Türkiye cumhuriyeti’nde değil, bir şeriat ülkesinde yaşanıyormuş gibi eleştiriler… Beyler Diyanet İşleri’nin bütçesi bu laik ülkede devlet tiyatrolarından kat be kat fazla. Yani sistemdeki çarpıklıkları ve yalanı başka yerlerde arayın önce. İmam hatip kadroları Devlet Tiyatroları’nda çalışıyor diye tepki görüyormuş, dışlanıyormuş, bu ne zulümmüş! Konservatuar mevzunları, imamlık mı, cerrahlık mı, müteahhitlik

Yalancı ve iiracısınız. Günahkârsınız yani. Aydınlıktan rahatsız olup ülke satılışına ve emperyalizme hizmet ediyorsunuz. Sanatı yargılamak, resimleri müstehcen bulmak, sanatın içine tükürebilmek haddiniz değil. Sanatla uğraşılmasın diye elinizden geleni yapıyorsunuz. Ben bunu bir özel tiyatro çalışanı olarak en sert biçimiyle yaşıyorum. Ve sizlerin sanat sevginize inanmıyorum. Sanat muhaliir. Size yalaka gerekli. Siz yalaka sabah şekerleri kadrolu sanatçılarınızla yolunuza devam edin. Ama bize işimizi öğretmeye kalkmayın. Namusuyla işini yapmayanı biz de istemiyoruz. Fakat onları her şey gibi gösterip mesleğimize saldıramazsınız. Siz Taş Yapı’ları, ATV-SABAH ihalelerini, TRT’yi, ısrarla dokunulmazlıkları kaldırmayıp sürekli maaşlarına zam yapan vekillerinizi sorgulayın. Yandaş olmadan vatandaş olabilen düzgün insanlar, bünyelerindeki mikrobu kıracak antikoru geliştirir. Onurlu duranlardan değil satın alınmış yalakalarınızdan hesap sorun. Ve şunu da bilin sanat bir seviyeye inmek için değil, bir seviyeye çıkmak için vardır. Biz işimizi sevgiyle yaparız. Ülke ve insan ayrımı yapmadan severiz Dindar insanlarla sorun yaşamayız. Ama takyit etmek isteyenlere de ‘eyvallah’ımız yoktur. Siz işinize bakın, biz zaten işimizi yapıyoruz. Hem de nasıl bir ülkede ve ne pahasına olduğunu bilerek... Sana düşman, bana düşman. Düşünen insana düşman. Vatan ki bu sevgilim insanların evidir. Sevgilim onlar Vatan’a düşman. Nazım Hikmet. Sevgili kültür bakanım Ertuğrul Bey, bu dizeleri anımsayabildiniz mi? Yeni bir yıl yeni sorunlar ve yeni sorumluluklarla bizleri bekliyor. Sevgi dostluk ve iyilik kucaklasın dünyayı. Bütün sevgisizlere de sevgiler. Utanmayın alın, her dağıtılan para olacak değil ya!..

31


Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.