TİMDER Dergisi 93.Sayı

Page 1




TİMDER Yönetim Kurulu: Ertan Sapankaya, Aydın Eşer, Kemal Yıldırım, Serdar Dönmez, Bahadır Yıldırım, Baki Kartalkaya, Cemal Kır, Harudyun Biberyan, Kemal Çelik, Mehmet Arslan, Süleyman Karahan. Ön Kapak İçi: Japar Arka Kapak İçi: Vogue Arka Kapak: Seramiksan

Dergi Adı: Tesisat İnşaat Malzemecileri Derneği Dergisi

TİMDER Dergisi 93.Sayı / Ocak - Mart 2017

Künye

İmtiyaz Sahibi ve Adresi: Ertan Sapankaya (baskan@timder.org.tr) Ayazağa Yolu, Cendere Cd. No:9 Maslak / İstanbul Sorumlu Yazı İşleri Müdürü ve Adresi: Mehmet Arslan (dergi@timder.org.tr) İçerenköy Mh. Prof. Dr. Necmettin Erbakan Cd. No:70 Ataşehir / İstanbul Hukuk Danışmanı: Av. Fırat Barış Kavlak (firat@kavlak.av.tr) Yayın & Tasarım Yönetmeni: Orhan Hopa (orhan@timder.org.tr) Kurumsal İletişim: Yeliz Kılıçaslan (yeliz@timder.org.tr) Yönetim Yeri Adresi: Atatürk Mh. Namık Kemal Cd. Ekincioğlu Sk. No:44/1 K:1 34758 Ataşehir / İstanbul Basım Yeri Adresi Telefonu: Teknik Basım Tanıtım Matbaacılık San. ve Tic. A.Ş. Y. Dudullu Mh. Necip Fazıl Bulvarı Cd. No: 44 Keyap Çarşısı F1 Blok 93 Ümraniye / İstanbul (0216) 508 2020 Sertifika No: 24871 Basım Tarihi: Şubat 2017

Yayın Türü: Yaygın Süreli

Yayın Yürütme Kurulu: Mehmet Arslan, Aydın Eşer, Nurhan Tanyeli, Orhan Hopa, Yeliz Kılıçaslan. İletişim Bilgileri: Atatürk Mh. Namık Kemal Cd. Ekincioğlu Sk. No:44/1 K:1 34758 Ataşehir / İstanbul T: (0216) 629 0100 dergi@timder.org.tr www.timder.org.tr

01 03 05 09 11 13 15 17 19 21 23 25 27 29 31 32 - 33 35 37 39 41 43 45 48-49 51 53 55 61 65 71 77 81 85 89 91 97 101 103 105 107 109 111 113 115 117 119 121 123 125

Kale Banyo Teska NG Kütahya Seramik E.C.A. - Serel / Elmor I.T.C. Group VitrA - Eczacıbaşı Yapı Grubu Aquanit - Seranit Grup Petek Group Ege Seramik Lider - Özlider Lucco Pimtaş Ege Vitrifiye Seranova - Umpaş CeraStyle - Turkuaz Seramik EVDEMA Bora Çelik Saremica SRC Yapı Delta Mermer Formina - Ece Seramik Cresta - Kırali Newarc - Ece Armatür Güral Vit d.Wood - Dönmez Yapı Fırat Boru Ge- Ti Franke UNICERA Hitit Seramik Duravit Bien Yapı Ürünleri Dura-tiles - Akgün Group Orka Banyo Aknur Endüstri Malzemeleri Konya İnşaat Fuarı Durul Duş EKPAŞ Norm Bağlantı & Tesbit Elmanları Ghess - MG Group Mesa Teknik Sukar ParexGroup Venezia Visam NPlus Banyo TOHUM Vakfı Plus Mosaic

Dergimizde yayınlanan yazı ve görsellerden imza sahipleri sorumludur. Ticari reklamlar, reklam verenlerin sorumluluğundadır. Yayınlanan yazı ve görsellerin her hakkı saklıdır. İzinsiz alıntı yapılamaz, kullanılamaz.

2



Yönetimden

06

Söyleşi

56

Firmalar İnsanlar

62

Ertan Sapankaya TİMDER Yönetim Kurulu Başkanı

Dipnot

08

Mehmet Arslan TİMDER Dergisi Yazı İşleri Müdürü

TİMDER’den

10

Haberler

14

Hukuken

86

TİMDER Dergisi 93.Sayı / Ocak - Mart 2017

İçindekiler

Av. Fırat Barış Kavlak TİMDER Hukuk Danışmanı

Mali İşler

Zeynep Bodur Okyay Kale Grubu Şirketleri Yönetim Kurulu Başkanı

Üretici

Kürşad Noyan Özkaya Turkuaz Seramik Yönetim Kurulu Üyesi

66

Üretici

72

88

Saim Arıcan Serbest Muhasebeci, Mali Müşavir

Etkin Yönetim

90

End. Y. Müh. Sait Sağlam Organik İK Yönetici Ortağı

İletişimde İletişim

92

Almila Dalkılıç Kişisel Gelişim Uzmanı

Bayi Vizyonu

94

Çetin Cinemre SERVİS Eğitim & Danışmanlık Eğitim Uzmanı

Afet Bilinci

Metin Savcı Bien Yapı Ürünleri Satış Grup Başkanı

İçimizden Biri

Ömer Yılmaz Orka Banyo Yönetim Kurulu Başkanı

78

Geçerken Uğradık

82

98

Doç. Dr. Mustafa Sertaç Yılmaz AKUT Bursa Ekibi Gönüllüsü Uludağ Üniversitesi Tıp Fak. Öğr. Üyesi

Ürünler

Aramıza Katılanlar 4

100

136

Baki Kartalkaya Ural Mühendislik Genel Müdürü

Hakan Baziki Altıneller İnşaat Yapı Malzemeleri Proje ve Satış Müdürü



Ertan Sapankaya

TİMDER Yönetim Kurulu Başkanı baskan@timder.org.tr

Yönetimden

Sektörümüzün Kalbi Bu Yıl Şehrin Merkezinde Atacak 28 yıl önce 400m2 ile sektöre değer katmak amacıyla hayata geçirilen ve aradan geçen zaman zarfında, kıymetine değer biçilemeyecek emeklerin harcandığı UNICERA Fuarı’nın yaklaştığı şu günlerde sektörümüzde her yıl hiç azalmadan yaşanan heyecan, yine hepimizi sardı. Bu yıl 08-12 Mart tarihleri arasında CNREXPO Fuar Merkezi Yeşilköy’de gerçekleştireceğimiz UNICERA Fuarı için farklı bir telaş yaşıyoruz. Uzun yıllar sonra gerçekleşen bu adres değişikliği ile fuarımız şehrin merkezinde katılımcı ve ziyaretçilerinin daha kolay ulaşacağı bir noktada sektörü bir araya getirecek. Sektör temsilcileri olarak TSF, TİMDER ve CNR EXPO ile bir arada, Avrupa’nın ikinci, Türkiye’nin en büyük ihtisas fuarı olan UNICERA ile milyonlarca dolarlık ihracat potansiyeline bir kez daha ev sahipliği yapacağız.

6

Avrupa, Balkanlar, Afrika, Arap Yarımadası ve Orta Asya’dan nitelikli profesyonelleri bir araya getiren UNICERA Fuarı’mız, dünya çapındaki önemli alıcılarla tanışma ve işbirliği imkanı sağlayan ticari bir etkinlik olmasının ötesinde ulusal ve uluslararası alanda başarılı mimar ve tasarımcıları, akademisyen ve ilgili fakültelerden öğrencileri sektör profesyonelleri ile bir araya getirerek, artık önemli bir iletişim platformu olma özelliğini de taşıyor.

“UNICERA ile milyonlarca dolarlık ihracat potansiyeline bir kez daha ev sahipliği yapacağız.” UNICERA Fuarı katılımcı firmalar için yeni ürün ve koleksiyonlarını ilk kez sergileyecekleri önemli bir alan halini aldı. Fuara bu yıl 7 ülkeden 20’si yabancı toplam 181 firma katılım sağlayacak Önemli markaların katılım sağladığı, uluslararası ticaret ve ihracat potansiyeli ile Avrupa’nın ikinci, Türkiye’nin ise en büyük ihtisas fuarı olan UNICERA Fuarı’nın bugün bu noktaya gelmiş olması, bu gelişmede büyük rol oynayan TİMDER’in bir parçası olarak şahsıma sonsuz bir onur vermektedir.

Bu yıl 160 Bin metrekare alanda gerçekleşecek olan UNICERA Fuarı için, her konu en ince ayrıntısına kadar irdelenerek detaylı bir program çerçevesinde bir yıl boyunca yoğun bir çaba ve emek sarf edildi. Bugün bir dünya markası haline gelen UNICERA Fuarı’nın bugünlere gelmesinde emeği geçen herkese bir kez daha tek tek teşekkür etmek isterim. Türkiye’nin lokomotifi olan inşaat sektörüne büyük değer katan UNICERA Fuarı’na bu yıl 25 Bin yabancı olması beklenen toplam 100 Bin ziyaretçi katılımı hedefliyoruz. Sektördeki yenilikleri gözlemlemek, sektördeki dostlarla bir araya gelmek üzere 08-12 Mart tarihleri arasında yeni adresinde olacak olan fuarımızda tüm sektör gönüllüleriyle görüşmek dileğiyle...

“Bugün bir dünya markası haline gelen UNICERA Fuarı’nın bugünlere gelmesinde emeği geçen herkese bir kez daha teşekkürler.”


Birlik ve beraberlik;

ölümden başka her şeyi yener.


Mehmet Arslan

TİMDER Dergisi Sorumlu Yazı İşleri Müdürü mehmet.arslan@tepeinsmalz.com.tr

İş Hayatında İnsiyatif Almak!

TİMDER Dergisi 93.Sayı / Ocak - Mart 2017

Dipnot

“Zeki, iyi fikirlere sahip, her şeyi bilen biri olsanız da, insiyatif kullanmıyorsanız, patronunuzdan talimat bekliyorsunuz demektir. Bunun sonucunu tahmin etmeniz zor olmasa gerek…”Chi Jingxin İnisiyatif, herhangi bir karar verilmesi gerektiği durumlarda, içinde bulunulan duruma göre, kalıpların ve kuralların dışına çıkarak kendi başına esnek karar verebilme gücü veya yeteneğidir. İnisiyatif almak çoğu zaman sorumluluk almakla eş anlamda kullanılır. Lakin, sadece sorumlulukla tanımlamaya çalışmak, inisiyatifi eksik anlamamıza ve anlatmamıza sebep olur. İnisiyatif aldığınızda risk de almış olursunuz. Ancak aslında inisiyatif kelime anlamı, ne sorumluluk ne de risk almak gibi yüzeysel şekillerde tanımlayamayacağınız kadar çok yönlüdür. İnisiyatif kelimesi, Fransızca kökenlidir. (initiative: öncelik, tedbir, girişim) “bir şeyi ilk olarak yapma, karar alabilme yeteneği, öncelik ve karar üstünlüğü” anlamlarında kullanılmaktadır. İnisiyatif bir eylemi başlatmak, sürdürmek ve tamamlamaktır.

“Yalnız işsiz olanlar değil, daha iyisini yapabilecek iken yapmayanlar da başıboştur.” Sokrates

Bütün şirket sahiplerinin ve üst yöneticilerin çalışanlarından beklediği şey gerektiği zamanlarda inisiyatif kullanılmasıdır. Ancak Türk şirketlerinde inisiyatif kullanmak pek de kolay değildir. İnisiyatif, karşımıza çıkacak problemleri ya da fırsatları önceden görebilmek ve uygun önlemler alabilmektir. Bunun yanında kriz anlarında kişinin kendi yetkisinin dışına çıkarak şirket lehine karar 8

almaya çalışmasıdır. Bu karar doğru olursa kriz yönetimi başarılı olmuş olur. Yanlış olursa da iyi bir tecrübe olur. Bir sonraki inisiyatif kullanımı için iyi bir örnek olur. Liderler yetkinliklerini ancak bu ve benzeri tecrübelerle kazanırlar. Bizde inisiyatif verilir ancak oluşacak en küçük riskte bile çalışanın aldığı karar masaya yatırılır. Sorulacak ilk soru genellikle “-Neden bir üstüne sormadın?” olur. İnsanlar hata yapabilir. Önemli olan tekrarlamamak, ders çıkarabilmektir. Ancak yönetici; ben yine de sana güveniyorum inisiyatif sende deyip, çalışanına şüphe duymaya devam ederse, çalışan bir daha sormadan asla iş yapmaz. Günümüzde şirketler daha yaratıcı, daha esnek ve daha hızlı olmak zorundalar. Bunun için de çalışanların daha fazla inisiyatif alması ve departmanlar arası işbirliğinin artması gerekiyor. Eskinin tek elden yönetilen hiyerarşik ve bürokratik organizasyonları artık ömrünü dolduruyor. Bugünün organizasyonlarında her kademede daha çok kişinin liderlik yapması gerekiyor. Liderlik yapmak, kimseden talimat beklemeden inisiyatif kullanmak, karar alma becerisini göstermek demektir. İnisiyatif kullanmak kurallara uymak kadar bu kuralları bozacak istisnai durumları sezebilmek demektir. Hangi kademede olursa olsun gerçek bir lider, kendi sorumluluklarının farkında olup hangi durumda ne yapması gerektiğini bilen insandır. Liderlik, böyle bir sağduyuya sahip olmak demektir.

İnisiyatif alma niteliğini geliştirmek kişilere iş hayatında büyük fayda sağlayacaktır. Eğer bu becerinizi geliştirmeye karar verdiyseniz aşağıdaki adımları uygulamaya hızlıca başlayabilirsiniz: Harekete geçmek için başkasından “emir” beklemeyin. Eğer bir işin yapılması gerektiğini düşünüyorsanız, yapın! Mükemmel olmak zorunda değilsiniz ama işinizi iyi yapmak zorundasınız. Görev tanımızın gerektirdiklerini en doğru şekilde yapmanız, “öylesine” yapmanızdan çok daha iyidir ve uzun vadede size çok daha olumlu katkıları olur. Yaptığınız işi daha iyi yapmak için bazen inisiyatif almanız gerekebilir. Bilmemek değil öğrenmemek ayıptır. Yerinde ve doğru sorular sorarak görev tanımınız dahilinde daha önemli sorumluluklar alabilir ve işlerinizi daha başarılı şekilde yönetebilirsiniz. Bilgiye ulaşma çabanızın görülmesi ve takdir edilmesi, inisiyatif almanız konusunda size güvenilmesinin önkoşullarındandır. İnisiyatif alabildiğinizi göstermek için illa aksiyonu sizin almanız gerekli olmayabilir. Bazen ortak iş yapış biçimleriyle ilgili önereceğiniz yeni bir yöntem, başkaları uygulayacak bile olsa inisiyatif almak olarak değerlendirilebilir. İşinizde inisiyatif alabilmek için, sizin ve yaptığınız işin, büyük resimdeki yerini iyi anlamanız gerekir. Birçok görev için bu, net bir şekilde açıklanmamıştır, o yüzden organizasyonunuzun bütünsel operasyonunun neresinde olduğunuzu araştırmanız öncelikli adım olabilir.



TİMDER Dergisi 93.Sayı / Ocak - Mart 2017

TİMDER’den

TİMDER Yönetim Kurulu Erkan Güral’ı Ziyaret Etti

Nurhan Tanyeli, Mehmet Arslan, Kemal Çelik, Erkan Güral, Ertan Sapankaya, Serdar Dönmez ve Aydın Eşer

TİMDER Yönetim Kurulu Üyeleri, NG Kütahya Seramik ve Türkiye Genç İş Adamları Konfederasyonu (TÜGİK) Yönetim Kurulu Başkanı Erkan Güral’ı ziyaret Etti. TİMDER Yönetim Kurulu Başkanı Ertan Sapankaya, TİMFED Yönetim Kurulu Başkanı Kemal Çelik, TİMDER Yönetim Kurulu Başkan Yardımcıları Aydın Eşer ve Serdar Dönmez, Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Arslan ve Genel Koordinatörü Nurhan Tanyeli’nin katıldığı ziyarette TİMDER’in son dönem faaliyetleri hakkında Erkan Güral’a bilgi verildi. NG Kütahya Seramik’in son dönem yatırım ve başarıları hakkında bilgi veren Erkan Güral; çalışma kültürlerinin “En çok yapılanı araştır - YAPMA! Hiç yapılmayanı araştır - YAP!” olduğunu, bu kültürün de yaş ortalaması genç olan NG Kütahya Seramik ekibinde oldukça iyi bir şekilde oturduğunu ifade etti. Sektör ve Türkiye ekonomisi için de görüşleri alınan Güral; “Bütün olumsuzluklara rağmen 2016’da işini iyi yapan her iş insanı için iyi bir yıl geride kaldı. 2017 yılının ikinci yarısının da bugünden çok daha hareketli ve moralli geçeceğini tahmin ediyorum. Gerek 2016 yılında, gerekse önümüzdeki yıllar için hedeflerimizi yukarı yönde revize ettik.” dedi. Sivil toplum kuruluşlarının toplumsal birliktelik ve güç yarattığına dikkat çeken Güral, tüm NG Kütahya Seramik

10

bayilerinin TİMDER’e üye olması gerektiğini bu konuda da gerekli tüm destekleri vereceklerini ifade etti. Ziyaret günün anısına, TİMDER Yönetim Kurulu Başkanı Ertan Sapankaya’nın çocuk yaşlarda bir kaza sonucunda kollarını kaybetmesi nedeniyle eserlerini ayaklarıyla yapan Ressam Semra Çelik’in yağlı boya tablosunu, TİMFED Yönetim Kurulu Başkanı Kemal Çelik’in hediyelerini takdim etmesini takiben sona erdi.



TİMDER Sektör Toplantısı Gerçekleşti TİMDER Sektör Toplantısı 23 Şubat Perşembe günü Dedeman Otel’de gerçekleştirildi. Sektör sorunları ve bu sorunlara ilişkin çözüm önerileri için her daim çalışmalar sürdüren TİMDER gerçekleştirdiği ‘Sektör Toplantısı’ ile bayilerini bir araya topladı.

TİMDER Dergisi 93.Sayı / Ocak - Mart 2017

TİMDER’den

TİMDER Yönetim Kurulu Başkanı Ertan Sapankaya ve Yönetim Kurulu üyelerinin hazır bulunduğu toplantıya BURTİMDER Başkanı Y.Aydın Eskibozkurt ve Başkan Yardımcısı Salim Yılmaz’da katılım sağladı.

12

TİMDER Yönetim Kurulu Başkanı Ertan Sapankaya’nın hoşgeldiniz konuşması ile başlayan toplantı, toplantının moderatörü TİMDER Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Aydın Eşer’in söz verdiği TİMDER Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Kemal Yıldırım’ın bir önceki toplantı sonrasında oluşturulan sonuç bildirgesinin okunmasıyla devam etti. Toplantı moderatörü Aydın Eşer sonrasında, etkinliğin gerçekleşmesinde büyük emek sarf eden ve çalışmanın komitesinde yer alan Bekir Zabcı ve Halim Özdemir’e de sırasıyla söz hakkı verdi. Toplantı tüm üyelerin sektöre dair sorunlarını tek tek dile getirmesi ve ardından bu sorunlar üzerine çözüm önerileri sunmalarıyla devam etti. Sektörün en öne çıkan iki sorunu karsızlık ve risk konuları özellikle üzerinde durulan konular arasında yer alırken, tek tip bir satış

sözleşmesinin TİMDER tarafından hazırlanarak üyelerle paylaşılması da gündemde yer tuttu. Toplantı TİMDER Hukuk Danışması Av. Fırat Barış Kavlak’ın sektöre, sorunlara ve çözümlere yönelik konuşma yapması ve ardından gelen soruları yanıtlaması ile sona erdi. Toplantı sonrasında bir sonuç bildirgesi hazırlanması ve TİMDER Yönetim Kurulu onayının ardından tüm üyelere deklare edilmesine karar verildi.



TİMDER Dergisi 93.Sayı / Ocak - Mart 2017

Haberler

Alarko Carrier, Bir kez daha Sektörünün En Başarılı Markası Seçildi Alarko Carrier, bu yıl üçüncüsü gerçekleştirilen “The ONE Awards Bütünleşik Pazarlama Ödülleri” kapsamında, halk jürisi tarafından, iklimlendirme sektöründe yılın en başarılı markası seçildi. Marketing Türkiye dergisi ve Akademetre araştırma kuruluşunun, 43 sektördeki şirketlerin itibar ve marka performans ölçümü endeksini hazırladığı çalışmada; Alarko Carrier, bir kez daha “İklimlendirme Sektörü Yılın En Başarılı Markası” oldu. 5 Ocak’ta yapılan ödül törenine, şirketi temsilen Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Hırant Kalataş, Reklam ve Halkla İlişkiler Müdürü Hüdai Öztürk ve Kurumsal İletişim Sorumlusu Duygu Özdemir katıldı. Törende, bu başarının paydaşları olan, markanın tanıtım ve iletişim çalışmalarına destek veren reklam, halkla ilişkiler ve dijital iletişim ajanslarının temsilcileri de hazır bulundu. Konuyla ilgili bilgi veren Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Hırant Kalataş, “Alarko Carrier, Türkiye genelinde marka bilinirliği, yakından tanınma, güven duyulma, sosyal sorumluluk çalışmaları, iletişim ve reklam

ettiğimiz sonuç, bizi daha da iyilerini tasarlamaya ve üretmeye teşvik ediyor. Alarko Carrier markasını liderliğe taşıyan halkımıza teşekkürlerimizi sunuyor, bu başarıda büyük payı bulunan Alarko Carrier mensuplarını ve paydaşlarımızı gönülden kutluyorum.” dedi.

Ideal Standard’dan İzmir’de Beşinci Satış Noktası İzmir’in Konak ilçesinde açılan ve 3.000 metrekarelik alanı ile Türkiye’nin en büyük konsept mağazalarından biri olan MCM mağazada seramik ürünlerden gömme rezervuarlara, armatürden duş sistemleri ve banyo mobilyalarına varıncaya kadar Ideal Standard markalı pek çok ürün sergileniyor. İzmir’de oldukça stratejik bir noktada bulunan 2 katlı MCM Showroom mağazası 4 satış, 1 satınalma personeli, 3 mimar ve 1 mağaza koordinatörü ile İzmirlilere hizmet veriyor. Girişte ziyaretçileri Ideal Standard’ın Jado markalı ürünlerinin karşıladığı mağazada, ilhamını doğadan alarak “think, feel and dream” felsefelerine dayanarak tasarlanmış Glance, IQ, Retro, Jes serileri sıra

14

kampanyalarının beğenilmesi kriterleri üzerinden yapılan araştırmada, geçtimiz yıl da sektöründe liderliği elde etmişti. Tamamen halkın tercih ve görüşleri sonucunda, bir kez daha birinci seçilmemizin sevincini yaşıyoruz. Türkiye genelinde yürütülen çalışmadan elde

dışı stant tasarımıyla da göz dolduruyor. Mağazanın ikinci katında farklı tasarımıyla dikkat çeken Melange serisi, yalın çizgilerle tasarlanmış Strada armatürler, tasarım ve fonksiyonelliği dolayısıyla özellikle tercih edilen Tesi serisinin yanı sıra Gio, Tonic II, Ceraplan III ve Reflections da sergilenen diğer Ideal Standard armatür serileri. Showroom’un vitrifiye kısmında ise şık tasarımlı lavaboların yanı sıra klozet sifon teknolojisinde devrim yaratan Aquablade klozetler göze çarpıyor. Alanında yetkin iç mimarlar tarafından tasarlanmış oldukça ferah ve şık detayları ile göze çarpan mağazada müşterilerin ürün seçimi yaparken aynı zamanda keyifli vakit geçirebilmeleri için

düşünülmüş bir kafeterya bölümü de bulunuyor. MCM’yi İzmir’de farklı kılan bir diğer detay ise bünyesindeki mimarların müşterilere özel ücretsiz çizimler yapması. İzmir’in en gözde mağazalarından biri olan MCM Showroom çok sayıdaki Ideal Standard markalı ürün çeşidi ile ziyaretçilerini bekliyor.



Bien Alanya’da da Varlığını Gösteriyor

TİMDER Dergisi 93.Sayı / Ocak - Mart 2017

Haberler

Bien Seramik Alanya’da mağaza açtı. Mağazanın sahibi yapı sektöründe 30 yıllık deneyimi olan Yılmazlar Grup. Yılmazlar Grup’un Alanya’da 3 Şubat Cuma günü hizmete sundukları mağaza 5.300 m2 alanı olan 3 katlı bir yapı. 8 dönümlük kapalı ve açık deposu da bulunan kendine ait otoparkı mevcut olan mağazanın bir avantajı da şehir merkezine çok yakın olması…

16

Konsept mağazada Bien’in tasarımları ile oluşturulmuş birçok canlı mekan yer alıyor. Otellere, yaşam alanlarına bahçe ve banyo tasarımlarına faklı ve yaratıcı çözümler getiren mağazada Bien’in çeşitli fiyat aralığında zengin ürün gamını bulmak mümkün. Alanya’da yapı sektörüne inovatif çözümler arayanların adresi olacak mağaza Obagöl Mahallesi Çevreyolu Caddesi 85 no’lu adreste sektör profesyonelleri ve Alanya’lılar ile buluşmaya hazır. Mağazada özellikle öne çıkan ürünler kullanımı pratik, temizliği kolay ve uzun süre dayanıklılığı olan 60x120 büyük ebatta üretilmiş tasarımlar, ahşap görünümlü seriler, ödüllü tasarım Stellata ve Adonis serileri, Beton, Dune ve Carrara serileri, mermer görünümlü Marmol serisi. Vitrifiyede ise özellikle Harmoni ve Fracture serilerinin tercih edildiği geniş ve canlı mekanlar mevcut.

Yılmazlar Genel Müdürü Gürhan Karan

Alanya Tic. ve San. Oda. Bşk. Mehmet Şahin



TİMDER Dergisi 93.Sayı / Ocak - Mart 2017

Haberler

Bosch Termoteknik’te Hız Kesmeden Yola Devam

Bosch Termoteknik Türkiye çalışanları ve bayileri, yıllık bayi toplantısı’nda bir araya gelerek, hem 2016 yılını değerlendirdi, hem de 2017 yılı için motivasyon sağladı. Toplantıda konuklara, şirketin yenilikçi projelerinin de tanıtımı yapıldı. Bosch Termoteknik Türkiye’nin üretim, ihracat ve Ar-Ge üssü olan Manisa Fabrikası bünyesindeki Termoteknoloji İnovasyon Merkezi’nde gerçekleştirilen

Toplantıda Bosch Termoteknik’in hızlı başladığı 2016 yılını, tempoyu hiç düşürmeden tamamladığı, 2017’de bu başarının daha iyisini yakalayabilmek için hız kesmeden yola devam edileceği vurgulandı. Spor dünyasından iş dünyasına tüyolar ‘Futbol’ konseptiyle gerçekleştirilen

toplantıda, iş hayatında da hız ve disiplininin tıpkı futbol oyununda olduğu gibi çok önemli rol oynadığına dikkat çekilerek, ‘Hız kesmeden yola devam’ mesajı verildi. Çeşitli sunumlarla devam eden bayi toplantısının ilk günü fabrika turuyla tamamlandı. Basketbol Milli Takımı’nın eski antrenörlerinden Çetin Yılmaz’ın da konuk olarak katıldığı Yıllık Bayi Toplantısı, verimli bilgilerle Swissotel’de gerçekleşen toplantıların ardından sona erdi.

Bosch Termoteknik Manisa Fabrikası Rekor Üstüne Rekor Kırıyor Bosch Termoteknik’in Manisa Fabrikası, 2016 yılında 700 Bin adetle tarihinin en yüksek kombi üretimini gerçekleştirdi. 2016 yılında rekorlarına bir yenisini ekleyen Manisa Fabrikası, böylece ‘üretim üssü’ unvanını da pekiştirdi. 25 yıldır faaliyet gösteren fabrikada kurulduğundan bu yana üretilen cihaz sayısı ise 6 Milyon âdeti aştı. Termoteknik iş kolunda dünya çapında öne çıkan tesisler arasında yer alan Bosch Termoteknik Manisa Fabrikası’nda, dünyanın dört bir yanındaki 41 ülke için, 551 ayrı tip kombinin imalatı yapılıyor. Üretimde kullanılan ana komponent ve parçaların imalatı da fabrikada yapılıyor. Bu hammadde ve

18

toplantıya, Bosch toptancı ve montajcı bayileri katıldı.

komponentlerin yaklaşık %70’i yerli yan sanayiden temin edilerek üretim gerçekleştiriliyor. Manisa’da 25 yıldır faaliyet gösteren fabrika, aynı zamanda iklimlendirme

sektöründe ‘İhracat lideri’ unvanını da elinde bulunduruyor. Bosch’un dünyadaki en büyük kombi üretim merkezi olan fabrikada üretilen cihazlarla 2015 yılında dünya genelinde 693.000 ev ısındı.



Eczacıbaşı Topluluğu’nda CEO’luk Bayrağını Atalay Gümrah Devraldı Eczacıbaşı Topluluğu’nda CEO’luk bayrağı el değiştirdi. 2003 yılından bu yana CEO’luk görevini sürdüren Dr. Erdal Karamercan, bayrağı Atalay Gümrah’a devretti.

TİMDER Dergisi 93.Sayı / Ocak - Mart 2017

Haberler

Yapı Ürünleri Grubu Başkanı olarak görev yapan Atalay Gümrah, 1 Şubat 2017 tarihinden itibaren CEO’luk görevini üstlendi. Erdal Karamercan ise yeni dönemde Eczacıbaşı Holding Yönetim Kurulu’nda, Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve Holding Başkanlık Kurulu Üyesi olarak Topluluğun yönetimine etkin biçimde katkıda bulunmaya devam edecek. Atalay Gümrah Kimdir Kariyerine 1992 yılında Eczacıbaşı Topluluğu’nda başlayan ve Ekom Dış Ticaret bünyesinde Bölge Sorumlusu olan Gümrah, 1994-1997 arasında VitrA UK’de Ticaret Müdürü olarak çalıştı. Eczacıbaşı Yapı Ürünleri Grubu’nun satış ve pazarlama kuruluşunu kurmak ve ülkedeki faaliyetlerini geliştirmek üzere, 1997’de Rusya’daki EBM Jsc’nin

Ocak 2011’de Eczacıbaşı Yapı Ürünleri Grubu’nun Banyodan Sorumlu Başkan Yardımcısı ve Eczacıbaşı Yapı Gereçleri Genel Müdürü olarak atanan Atalay Gümrah, 2013 yılının Ekim ayında, mevcut görevlerinin yanı sıra, Grup Başkanlığı görevini üstlendi. 1 Şubat 2017 itibarıyla ise Eczacıbaşı Topluluğu CEO’luğu görevini devraldı. 1967 yılında Giresun’da doğan Atalay Gümrah, 1986’da Galatasaray Lisesi, 1991 yılında Boğaziçi Üniversitesi Endüstri Mühendisliği bölümünden mezun olmasının ardından, yine aynı üniversitede 1994 yılında Endüstri Mühendisliği yüksek lisans eğitimini tamamladı. Eczacıbaşı Yapı Ürünleri Grubu’nun

çeşitli şirketlerinde yönetim kurulu üyesi olarak da görev yapan Gümrah; aynı zamanda Toprak İşverenler Sendikası Yönetim Kurulu Başkanlığı’nı sürdürüyor. İngilizce, Fransızca ve İtalyanca bilen Gümrah, evli ve iki çocuk babası.

Buderus Yıllık Bayi Toplantısı ‘Formula’ Konseptiyle Gerçekleştirildi

Buderus’un yıllık bayi toplantısında, Bosch Termoteknik çalışanları ve Buderus montajcı bayileri buluştu. Toplantıda, 286 yıllık geçmişe sahip Buderus markasının uzman bayileriyle ‘hızına hız katacağı’ mesajı verildi. Bunu temsilen toplantı, Formula konsepti ve ‘Uzmanlığı Hıza Dönüştür’ mottosuyla gerçekleştirildi. 20

Şirket Müdürü olarak görevlendirildi. 1999-2005 yılları arasında, sırasıyla İntema’nın Proje ve Toplu İşler Müdürü, Satış Operasyonları Müdürü ve Genel Müdür Yardımcısı; 2006-2011 arasında ise İntema Genel Müdürü olarak görev yaptı.

Bosch Termoteknik Manisa Fabrikası bünyesindeki Termoteknoloji İnovasyon Merkezi’nde gerçekleştirilen toplantıda 2016 yılı değerlendirildi, 2017 yılına ilişkin hedefler açıklandı. Toplantıda ayrıca inovatif projeler hakkında sunumlar da gerçekleştirildi. Buderus yıllık bayi toplantısı’nın ilk günü

fabrika turuyla kapanırken, ikinci gününe İzmir Swissotel’de devam edildi. Bayi toplantısının sürpriz konuğu olan Dünya Şampiyonu milli bilardocu Semih Saygıner, spor yaşamından önemli anekdotları konuklarla paylaştı. Bayi toplantısı, gala yemeği ve ikinci gün Swissotel’de gerçekleşen toplantıların ardından sona erdi.



Decovita Seramik Dev Yatırımla Üretici Oldu Kurulduğu 2004 yılından itibaren dünyanın önde gelen şirketlerinin temsilciliğini yürüten ve kendi markasıyla yurt dışında imal ettirdiği ürünleri Türkiye piyasasına sunan Decovita Seramik, ithalatçı kimliğinden üretici konumuna geçti.

TİMDER Dergisi 93.Sayı / Ocak - Mart 2017

Haberler

2016 yılında Bilecik’teki Bozüyük Organize Sanayi Bölgesi’nde 40 milyon Euro’luk yatırımla kurulan fabrikasında üretime başlayan firma, doğal taş desenlerinin görüntüsünü sırlı porselen seramiklerin üzerine basarak elde ettiği kaliteli ve şık ürünleri, tüketicilerle buluşturmaya başladı.

22

76 ülkeden 1861 çeşit doğal taş deseni Sırlı porselen seramiklerin görünüm açısından doğal taştan ayırt edilemediğini söyleyen Decovita Seramik Kurucu Ortağı Ercan Uyan, ürünlerin kalite ve kullanım açısından ise çok daha avantajlı olduğunu şu sözlerle ifade etti: “Orijinal mermerin belirli bir kapasitesi var, temini çok daha zor. Üstelik çizilme, kırılma gibi problemlerle çok daha sık karşılaşılıyor. Biz fabrikamızda, 76 ülkeden çıkarılan 1861 çeşit doğal taşın özgün desenini, seramiğin üzerine basıyoruz. Bu işlemin ardından uyguladığımız özel sır tekniği ile ürüne üç boyutlu doğal taş görünümü kazandırırken dayanıklılığını da artırıyoruz.” Hedef iki yılda 10 Milyon metrekare İlk etapta hedefledikleri dört Milyon metrekare duvar ve yer seramiği üretimini, iki yıl içinde 10 Milyon metrekareye çıkarmak istediklerini belirten Ercan Uyan, “Özellikle inşaatın lokomotif sektör haline gelmesi ve kentsel dönüşüm sürecinin hız kazanmasıyla birlikte seramik ihtiyacı arttı. Türkiye, dünyanın önde gelen seramik üreticilerinden biri haline geldi. Biz de sektördeki tecrübemizi artık üretime aktarmamız gerektiğine karar verdik. Bozüyük’te 162 Bin metrekare arsa üzerine 45 Bin metrekarelik kapalı alanda, 40 Milyon Euro yatırımla fabrikamızı kurduk. Önümüzdeki süreçte ek yatırımlarla üretim kapasitemizi artırmayı hedefliyoruz” dedi. Uyan, bu artışla birlikte, halihazırda tüm Türkiye’ye yayılan bayi ağlarını genişleteceklerini ve yurt dışı pazarına da açılacaklarını sözlerine ekledi.

Decovita Seramik derz aralığını bir milimetreye düşürdü Ağırlıklı olarak doğal taş dokulu sırlı porselen seramik üretimi gerçekleştiren Decovita Seramik, metalik, tekstil, çimento, doğal taş ve altın dokusu gibi pek çok farklı seçenek de sunuyor. Decovita Seramik Kurucu Ortağı Selman Öztürk, baskı - renk kalitesi ile doğal taştan ayırt edilemeyen ürünlerinin, kalite ve standart ölçü garantisiyle de ön plana çıktığını söyledi. Öztürk, “Decovita Seramik ürünleri, çizilmeye ve çamaşır suyu gibi

kimyasallara dayanıklı olduğundan, uzun yıllar boyunca ilk günkü renklerini ve dokusunu koruyor. Ürünler ayrıca, çok yüksek derecelerde fırınlanmasına rağmen hiçbir şekilde deforme olmuyor. Örneğin, 60x60 boyutundaki seramik, yarım milimetre dahi sapma olmadan aynı ölçü ile üretiliyor. Bu özellikle birlikte, piyasa standartlarında üç milimetre olan derz aralığını, bir milimetreye düşürdük. Geniş derz aralığı nedeniyle doğal görüntünün kaybedilmesi durumunun önüne de böylelikle geçmiş olduk” diye konuştu.


Vitreous China

Easy Install

Water Saving


Eczacıbaşı Yapı Ürünleri Grubu Başkanı; Ali Aköz Türkiye’de en geniş ürün yelpazesine, üretim ve satış ağına sahip Eczacıbaşı Yapı Ürünleri Grubu’nun Başkanlığına Ali Aköz atandı. Eczacıbaşı Topluluğu bünyesine 2011 yılında katılan Aköz, yeni görevine 1 Şubat 2017 tarihinde başlıyor.

TİMDER Dergisi 93.Sayı / Ocak - Mart 2017

Haberler

Kariyerine, 1992’de PricewaterhouseCoopers (PwC) İstanbul’da Denetçi olarak başlayan Aköz, 1996-2008 döneminde aynı kuruluşun Brüksel ofisinde denetim ve yönetim danışmanlığı alanında çalıştı. Kârlılık ve performans

1968’de doğan Ali Aköz, Galatasaray Lisesi’nden mezun oldu. 1992 yılında Boğaziçi Üniversitesi İşletme Bölümü’nde lisans eğitimini tamamlayan Aköz, İngilizce ve Fransızca biliyor.

DemirDöküm, Satış Ağını Belgrad’da Ağırladı Tüketicilerin kullanımına sunduğu üstün tasarıma sahip ürünleri, üretim kabiliyeti, satış ve satış sonrasındaki hizmetlerindeki başarısı ile sektörde birçok ilke imza atan DemirDöküm, 2017 yılında da yenilikçi ürünleri ve müşteri odaklı yaklaşımı ile fark yaratmaya hazırlanıyor. Kombi, klima, panel radyatör, şofben, termosifon ve güneş enerjisi başta olmak üzere geliştirdiği ürünlerle dünyanın 47 ülkesine ihracat gerçekleştiren DemirDöküm, sektördeki başarılarına yenilerini eklemek, müşteri memnuniyetini artırmak ve yetkili satış noktaları ile stratejik iş birliğini güçlendirmek amacıyla “Beyaz Şehir” Belgrad’da 250 satış noktası yetkilisini ağırladı. Yoğuşmalı kombi alanında Green Good Design ve Good Design ödüllerine layık görülen DemirDöküm, 2016 yılının son çeyreğinde yoğuşmalı kombi alımında en başarılı satış noktaları için gerçekleştirdiği organizasyonda müşteri odaklı yaklaşımı, 2016 sektörel değerlendirmeleri ile birlikte 2017 planlarını ve genel beklentilerini paylaştı. Üç gün süren etkinlikte Türkiye’nin dört bir yanından gelen DemirDöküm satış noktaları temsilcileri, sektörel değerlendirmelerle 2017 yılı için öngörülerini paylaşırken, Belgrad’ın kültürel zenginliklerini de yakından tanıma fırsatı buldu.

24

yönetimi konularında uzmanlaşan Aköz, yönetim danışmanlığı alanında çalışmak üzere 2008 yılında Türkiye’ye döndü. 2011’de Eczacıbaşı Yapı Ürünleri Banyo Grubu’nda Finans Direktörlüğü görevini üstlenen Aköz, Mayıs 2015’ten bu yana Finanstan Sorumlu Başkan Yardımcılığı görevini yürütüyordu.


Since 1977

Where you are,

Pimtas is there...

Pimtaş Plastik İnşaat Malzemeleri San. ve Tic. A.Ş. Gebze Plastikçiler Org. San. Böl. Cumhuriyet Cad.No: 52 41400 Gebze Kocaeli Türkiye Tel: +90 (262) 751 24 24 (Pbx) Fax: +90 (262) 751 42 04-05 www.pimtasplastik.com.tr e-mail: info@pimtasplastik.com.tr


Geleneksel Ege Seramik Yetkili Satıcılar Toplantısı Gerçekleştirildi

TİMDER Dergisi 93.Sayı / Ocak - Mart 2017

Haberler

Ege Seramik Geleneksel Yetkili Satıcılar Toplantısı 9-11 Şubat 2017 tarihlerinde, kongrelere, iş toplantılarına ve organizasyonlara ev sahipliği yapan Renaissance Polat İstanbul Hotel’ de gerçekleştirildi.

26

Ege Seramik’in 150 bayisinin katılımı ile düzenlenen geleneksel yetkili satıcılar toplantısında, 2016 yılı değerlendirmeleri yapıldı. Toplantının ikinci bölümünde yapılan panel görüşmelerde bayilerle birebir iletişim ve karşılıklı görüş alışverişi sağlandı. Toplantıda ayrıca 2017 yılı UNICERA Fuarı için özel olarak geliştirilen 30’a yakın yeni serinin lansmanı gerçekleştirildi. Toplantının açılış konuşmasını İbrahim Polat Holding ve Ege Seramik A.Ş Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Polat; gerçekleştirdi. 1975 yılında üretim faaliyetine başlayan Ege Seramik’in 42. yılında, yeniden bir arada olmaktan duyduğu memnuniyeti dile getiren İbrahim Polat, tüm bayilerden toplantının özellikle panel bölümünde görüş ve önerilerini detaylı şekilde belirtmelerini istedi. Uzun yıllar boyunca Ege Seramik Yönetim Kurulu Başkanlığı ve Seramik Federasyonu Başkanlığı yapan Adnan Polat, toplantının konukları arasındaydı. Polat konuşmasında, ekonominin genel durumu, İbrahim Polat Holding grup şirketlerinden Piyalepaşa Gayrimenkul AŞ’nin gerçekleştirmekte olduğu Piyalepaşa Projesi ve Türkiye’de sektör lideri konumunda oldukları rüzgar enerjisi projelerine ilişkin bilgiler paylaştı. Ege Seramik ve Ege Vitrifiye’de son yıllarda sağlanan gelişmeleri memnuniyetle takip ettiğini ifade eden Adnan Polat, Ege Seramik ve Ege Vitrifiye yetkili satıcılarına kendi işlerine konsantre olmaları, risksiz ve temkinli ilerlemeleri konusunda tavsiyelerde bulundu.

Toplantının devamında İbrahim Polat Holding CEO’su ve Ege Seramik Yönetim Kurulu Başkan Vekili Baran Demir söz aldı. Polat Grubu olarak inşaat, sanayi, turizm ve enerji olmak üzere 4 ana grupta faaliyet gösterdiklerini belirten Baran Demir, bu şirketlerdeki iş bölümünde Polat Ailesi’nde, dededen toruna herkesin, işinin başında olduğunu vurguladı. Baran Demir; ‘’Bu şirketlerimiz içerisinde Ege Seramik ve Ege Vitrifiye, TSE tarafından verilen Çift Yıldız Belgesi’ne sahipler. Onun dışında ihracat yaptığımız ülkelerin tüm standartlarına sahipler, her ikisi de her sene ticaret odaları, sanayi odaları ve maliyeden ödüller almaktadırlar. Ege Seramik yurtdışında bilinen ilk 100 Türk firması arasında yer almaktadır. İhracata gelince, Ege Seramik’te %35-%37 arasında ihracatımız var, Ege Vitrifiye’de ise bu sene %50, %55 civarına çıkmasını bekliyoruz.‘’ dedi. Polat ailesinin her zaman işlerinin başında olduğunu vurgulayan Baran Demir; “Polat Ailesi yatırımını hep bu ülkede yapıyor. Onların, burada doğduk, burada yaşayacağız, burada öleceğiz, gidecek başka bir ülkemiz yok, onun için ne yapıyorsak bu ülkede yapacağız, kazancımızı da bu ülkede değerlendireceğiz, ülkemize güveneceğiz şeklinde bir düşüncesi vardır. Dolayısıyla biz de yatırımlarımızı azaltmadık. Ege Seramik’te Ege Vitrifiye’de yenileme yatırımlarımızı yakından izliyorsunuz. Renaissance Polat Istanbul Hotel’de 40 Milyon $’lık yatırım yaptık.” dedi. 2017 yılı ile ilgili belirsizliğe dikkat çeken Baran Demir, ne çok karamsar, ne de çok iyimser olmadıklarını, ‘’temkinli iyimser’’ yaklaşımla hareket edeceklerini ifade ederek konuşmasını sonlandırdı. Toplantı ve ödül töreni sonrasında konuşan Ege Seramik A.Ş. Genel Müdürü Göksen Yedigüller, Ege Seramik tarafın-

dan 2016 yılı içerisinde devreye alınan modernizasyon yatırımları ile katma değerli ürün portföyünü geliştirmeye yönelik Ar-Ge ve Ür-Ge yatırımları, Avrupa, Amerika ve Türkiye’de katılım sağlanan önemli fuarlar ve yıl içerisinde gerçekleştirilen pazarlama faaliyetleri hakkında bilgilendirmelerde bulundu. Genç, dinamik ve özveriyle çalışan bir kadroya sahip olduklarını belirten Göksen Yedigüller ‘’2016 yılı içinde 50’den fazla yeni seri geliştirdik ve pazara sunduk. Bu sayı sektörümüz için çok büyük bir başarı anlamına gelmektedir. Sektördeki arz fazlalığına rağmen geliştirdiğimiz zengin ürün portföyümüzle şirketimize katma değer sağlamaya devam edeceğiz.’’ dedi. Konuşmasına, ürün portföyünde gerçekleştirilen yeni tasarımlardan bahsederek başlayan Ege Vitrifiye Genel Müdürü Merter Savaş, Ege Vitrifiye’nin 2016 senesinde iç piyasa atılımlarını ve ürünlerinin ihracatta 75 ülkeye ulaştığını belirterek, yeni tezgah yatırımlarının firmaya olan katkısı üzerinde durdu. Fuarların marka ve ürün tanıtım fırsatları olduğunu belirten Savaş “2016 yılında ulusal ve uluslararası birçok fuara katılarak marka bilinirliğimizi ve satışlarımızı artırdık, 2017 senesinde de Türkiye, Almanya, İtalya, Rusya ve Ortadoğu’da fuar katılımlarımız devam edecektir” dedi. 2017 yılında orta ve üst segmente yönelik ürün tasarımları, kanalsız klozet ürünleri, anti bakteriyel yüzeyler, mat sırlı çalışmalar ve yardımcı malzeme çeşitleriyle, yetkili satıcılara yeni ürün alternatifleri sunduklarını belirtti. Toplantının devamında yapılan gala gecesinde 2016 yılında başarılı performansları ile Türkiye derecesi kazanan bayilere ve Türkiye çapındaki 14 bölgenin ciro birincisi olan yetkili satıcılara ödülleri verildi.



ELCO Artık Türkiye’de

TİMDER Dergisi 93.Sayı / Ocak - Mart 2017

Haberler

ELCO ürünleri Sakıp Sabancı Müzesi’nde yapılan lansmanla ısıtma sektörünün en önemli proje dizayn firmalarına, resmi kurumlara, mekanik tesisat firmalarına, üniversitelerdeki teknik ekiplere tanıtıldı. Lansmana 100’e yakın davetli katıldı. Sakıp Sabancı Müzesi Hat Koleksiyonu özel ziyareti ile başlayan gece, Ariston Thermo Group Merkez Asya & Romanya Genel Müdürü Turgay Dağ, Ariston Thermo Group Merkez Asya & Romanya Pazarlama Müdürü Işıl Aksoy, Ticari Ürünler Müdürü Fatih Tuna ve Satış Sonrası Hizmetler Müdürü M. Serdar Öksüz’ün konuşmalarıyla devam etti. “Misyonumuz, ürün ve çözümlerimiz ile tüketicilere birinci sınıf servis sunarak premium çözüm ortağı olmak.” diyen Ariston Thermo Group Merkez Asya &

Ariston Thermo Group Merkez Asya & Romanya Genel Müdürü Turgay Dağ’ın ardından söz alan Pazarlama Müdü-

rü Işıl Aksoy, “İnşaat sektörü ve sistem ürünleri pazarı büyümeye devam ediyor. ELCO akılcı ısıtma çözümleri ve sektördeki 80 yıllık global tecrübesiyle sistem ürünleri pazarına girmeye hazır.” dedi. ELCO lansmanı, ürünlere yoğun ilgi gösteren konukların, The Seed Restaurant’ta canlı müzik eşliğinde yedikleri yemek ile son buldu.

Son Söz GHESS’in GHESS, yapı sektöründe deneyimli isimlerin bir araya geldiği yeni bir marka olarak hizmet vermeye başladı. Banyo, mutfak ve özel alanlarda ‘esnek çözümler’ üretecek olan marka, projeler ve nihai tüketicinin aradığı her şeyi bulabileceği bir çözüm ortağı olmayı hedefliyor. Yapı ve inşaat sektörüne iki ana koldan giriş yapan yeni marka; banyo, mutfak ve butik tasarım alanında farklı bir yapıyla rol alıyor. Bir projenin ya da bir evin birçok ihtiyacına cevap verebilen GHESS, alım yapacak olana da tek adres ile kolaylık sağlamış oluyor. İki Farklı Dal, İki Farklı Hizmet Hizmet kolaylığı, GHESS’in farklı alanlarda sunduğu çözümlerle yeniden şekilleniyor. GHESS markası ile banyo sektörüne yönelik duş kabini, tekne, küvet, aksesuar ve duş kanalı ile süzgeçler grubunda hizmet verirken; GHESS Art Glass ile de iç mekanlarda cam ve ayna kullanılacak her alanda opak, lamine ve özel dijital

28

Romanya Genel Müdürü Turgay Dağ; çatısından zeminine mükemmel uyum ile çalışan ürünler ile müşterilerine yüksek konfor sağlamaya devam edeceklerini belirtti.

baskı teknikleriyle farklı, kreatif çözümler üretiyor. Deneyimlerini proje bazlı ve nihai tüketicilere yönelik çalışmalara yansıtan GHESS, ‘esnek çözümler’ iyle sektördeki butik tasarım işlere de imza atıyor. Tüm ticari faaliyetlerini bayi üzerinden yürütecek olan marka, bayilik isteyenlerle de görüşmelerini hızlı bir şekilde

sürdürüyor. Yapı sektörüne tasarımsal yönden yeni bir soluk getirecek ve farklı çözüm arayanların tek adresi haline gelecek olan GHESS, “Neyi, nasıl istediğinize karar verin; gerisini GHESS’e bırakın” mottosuyla hareket ediyor. GHESS, bir grup şirket olan MG Group iştiraki olarak markalaşma sürecine emin adımlarla devam ediyor.


seramik

banyo mutfak Ceramic Bathroom Kitchen Fair

FUARI

08-12 Mart March 2017 Salon / Hall : 4 Stand / No : C08 w w w. u n i c e r a . c o m


Sektöre Yenilikçi Bir Bakış: GF Hakan Plastik Eğitim ve Teknoloji Merkezi

TİMDER Dergisi 93.Sayı / Ocak - Mart 2017

Haberler

Bilgi ve farkındalık düzeyinin artırılmasının çok önemli olduğuna inanan GF Hakan Plastik, bu konuda önemli bir adım atarak Eğitim ve Teknoloji Merkezi’ni hizmete açtı. Merkezde sektöre hizmet veren profesyoneller, üniversite öğrencileri ve tesisatçılar gibi birçok farklı hedef kitleye ulaşılması amaçlanıyor. Her paydaş için farklı eğitim ve seminer programları ile hem GF Hakan Plastik ürünleri hem de ürünlerin doğru uygulama teknikleri hakkında bilgiler verilecek.

30

Tasarım ve uygulaması Habif Mimarlık tarafından gerçekleştirilen Merkez’de bir seminer salonu, ürün montaj ve denemelerinin yapılması üzerine tasarlanmış bir eğitim atölyesi ve tüm ürünlerin uygulamalı şekilde sergilendiği geniş bir showroom alanı bulunuyor. Ayrıca üç boyutlu tasarımlar ile desteklenmiş LCD ekranların yer aldığı inovasyon alanı ile ürünler hakkında daha etkileşimli bilgiler almak mümkün oluyor. Merkezin 40 kişi kapasiteli seminer salonu, farklı ihtiyaçlara cevap verecek büyüklüklerde kullanım için kayar toplanır bölücü duvar panelleri ile ayrılabiliyor. Teorik bilgilerin verildiği çalışmaların ardından katılımcılara atölyede uygula-

ma yapma imkanı da sunuluyor. Atölye bölümünde PPR kaynak makineleri ile boru ve ek parçaların nasıl kaynak yapıldığı deneyimlendirilirken; altyapı ürün grupları için elektrofüzyon kaynak çalışmaları, atık su ürün gruplarında kelepçe ile duvara montaj eğitimleri, vb. de veriliyor. Teknoloji ve Eğitim Merkezi’nin en dikkat çekici alanı olan Showroom’da tüm ürün grupları için en doğru sistemler teşhir üniteleri üzerinde sergileniyor. Tüm ürün montajları GF Hakan Plastik pazarlama ekibi tarafından gerçekleştirilen showroom, modern bir tasarıma sahip eğitici ve bilgilendirici bir alan olarak dikkat çekiyor. showroom’un en önemli alanı üst yapı segmentindeki tüm ürünlerin sis-

tem çözümü olarak bir banyo mekanında gösteren teşhir alanıdır. Bu sunum ile GF Hakan Plastik’in sadece ürün değil, müşterilerine sistem çözümü sunduğu vurgulanıyor. İnovasyon köşesinde ise müşterilerin ürünleri yakından tanıyabilmesi için LCD ekranlarda ürün videoları, katalog içerikleri ve ürün gamı gibi bilgiler yer alıyor. GF Hakan Plastik, ürünün kalitesinin, doğru ve uygun uygulama ve teknik bilgi ile birleştirilerek çok daha üst noktalara çıkarılması için Eğitim ve Teknoloji Merkezi’ndeki eğitim çalışmalarına kendi iç eğitimlerinin yanı sıra sektörden, derneklerden, üniversitelerden, vb. gelen taleplerle zenginleştirmeyi hedefliyor.





Mükemmelliğin Simgesi IF Design Ödülü, İtalyan ISVEA’nın Oldu 60 yılı aşkın süredir düzenlenen, dünyanın en saygın tasarım yarışmalarından biri olarak kabul gören, mükemmelliğin simgesi IF Design Award‘un bu yılki sahipleri belli oldu. IF Design Award’a bu yıl, 59 ülkeden 5.500’ün üzerinde başvuru yapıldı. Başvurular, dünyanın dört bir yanından gelen ve tasarım liderlerinden oluşan 58 kişilik jüri tarafından değerlendirildi.

Nativita Design Studios ve Sevil Acar imzası taşıyan Sott’Aqua banyo koleksiyonu, su altı dünyasının sonsuz zenginliği, gizemi ve dinginliğinden esinlenilenerek tasarlandı. Sott’Aqua koleksiyonuna ait lavabolar, Sharp&Slim teknolojisi ile üretilen ultra ince kenar özelliğine ve bakteri oluşumunu önleyen SterilPlus özelliğine sahip. Tasarım ve teknolojiyi

birleştiren İtalyan ISVEA, Sharp&Slim teknolojisiyle daha önce üretilemeyen incelikte seramik tasarımlar sunarak, seramiğe en narin şekli veriyor. Koleksiyona ait klozetler az su tüketimine olanak sağlayan AquaPlus özelliği ile beğeni toplarken, banyo mobilyaları geniş depolama alanı ve farklı kombinasyon seçenekleri sunuyor. Sott’Aqua, aynı zamanda yine tasarım dünyasının en önemli yarışmaları arasında yer alan Red Dot Design ve A’Design Award ödüllerinin de sahibi. ISVEA Bagno 1962 Italia bu ödülle birlikte tasarım alanında toplam 18 ödülün sahibi oldu.

TİMDER Dergisi 93.Sayı / Ocak - Mart 2017

Haberler

Özgün tasarımlarıyla dünya genelinde adından söz ettiren ISVEA Bagno 1962 Italia, Sott’Aqua isimli banyo koleksiyonu ile IF Design Award 2017’de büyük

bir başarıya imza attı. İlhamını doğadan ve sudan alan, İtalyanca “su altı dünyası” anlamına gelen ve mükemmel banyolar yaratmak için tasarlanan Sott’Aqua banyo koleksiyonu ödüle layık görüldü.

Yurtbay Seramik Bayi Toplantısı Antalya’da Gerçekleşti “Omuz Omuza Daha Güçlü Yarınlara” konseptiyle gerçekleştirilen toplantıda, Yurtbay bayilerini iki günlük verimli bir program karşıladı. Toplantının açılış konuşmasını Yurtbay Seramik Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı İlter Yurtbay yaptı. Sunuculuğunu CNNTürk “Bugün” Programı sunucusu Başak Şengül’ün yaptığı toplantıya konuk konuşmacı olarak NTV Spor Spikeri Nebil Evren, Eski Milli Futbolcu, Teknik Direktör ve Spor Yorumcusu Metin Tekin, Futbol yazarı ve yorumcusu Mehmet Demirkol ve Ekonomist ve Spor Yazarı Deniz Gökçe katıldı.

34

Yurtbay Seramik, her yıl geleneksel olarak düzenlediği bayi toplantısının üçüncüsünü 16-18 Aralık 2016 tarihleri arasında gerçekleştirdi. Antalya/ Belek Calista Luxury Resort Hotel’de düzenlenen bayi toplantısına yurtiçinden ve yurtdışından bayiler katılım sağladı. Yurtbay Seramik’in 2016 yılı iş sonuçlarının, 2017 hedeflerinin anlatıldığı toplantının açılışını Yurtbay Seramik Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı İlter Yurtbay gerçekleştirdi. Değişim, sürdürülebilir büyüme, rekabet ve müşteri odaklılık konularına değinen Yurtbay’ın açılış konuşmasının ardından Yönetim Kurulu Üyesi Serkan Peker ve Satış ve Pazarlama Müdürü Kemal Saygı konuşmaları ile devam etti. Toplantıda 4. Zeki Yurtbay Tasarım yarışması ödül töreni gerçekleştirildi. Altı eser sahibine sertifikaları ve ödülleri takdim edildi.


BR- 8 OTOMATİK

Tablet vasıtasıyla panellere dokunmadan hareket kolaylığı PANEL KUMANDA SİSTEMİ

>> >> >> >> >> >>

1 2 3 4 5 6

>> >> >> >> >> >>

www.boracelik.com.tr

BR- 21 A

Standartların dışında çift yönlü yaprak panel modellerine yeni bir soluk

Fabrika Organize Sanayi Bölgesi 14.Cd. No:2 Eskişehir +90 222 236 19 40

Showroom Yeni Sahra Mh. Yavuz Selim Cd. Bozoklu İşhanı No:23/A-1 asma Kat Ataşehir / İstanbul +90 532 776 13 75

İspanya Showroom Carretera Onda Vila-real Km 5,5 12200 ONDA CASTELLON SPAIN +34 964 626 260

İtalya Showroom SRL Via del Crociale 30, 410042 Fiorano Modeneze-(MO)-ITALY +39 335 712 79 74


5.İnşaat ve Konut Konferansı’nda 2017 Yılı Kentsel Dönüşüm Yılı İlan Edildi

TİMDER Dergisi 93.Sayı / Ocak - Mart 2017

Haberler

Türk gayrimenkul sektörünün önde gelen yatırımcılarının ve profesyonellerinin bir araya geldiği 5. İnşaat ve Konut Konferansı 24 Ocak 2017 Salı günü Marriot Hotel Asia’da düzenlendi. Bugüne kadar 695 şirketi ağarlayarak Türk gayrimenkul sektörünün en geniş katılımlı konferansı ünvanını elde eden Eventuum’un organize ettiği 5. İnşaat ve Konut Konferansı, bu yıl 170 şirketin katılımıyla gerçekleştirildi.

36

TİMDER’in Destekleyen Kurumlar arasında yer aldığı, Babacan Yapı Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Babacan, Ağaoğlu Şirketler Grubu İş Geliştirme Başkanı Burak Kutluğ, NEF İcra Kurulu Üyesi Bülent Kozlu Ege Yapı Yönetim Kurulu Başkanı H. İnanç Kabadayı, Ceylan İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Muammer Ceylan, Dağ Mühendislik Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Doğan Dağ, Mimar ve Mühendisler Grubu Denetim Kurulu Başkanı Kadem Ekşi, Yiğit IDK Group Yönetim Kurulu Başkan Vekili Önder Yiğit, TUCSA Yönetim Kurulu Başkanı Yener Güneş, Enerji Yönetimi Der-

T.C. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Eski Bakanı İdris Güllüce

neği Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Güngör’ün, Çevre Dostu Yeşil Binalar Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk ÖZDİL’in konuşmacı olarak katıldığı 5. İnşaat ve Konut Konferansında; gayrimenkul sektöründe yaşanan değişimler, şehirleşme ve çevrecilik, enerji verimliliği, kentsel dönüşüm projelerinin önemi, marka şehirler, pazardaki yeni eğilimler, zorlaşan rekabet koşulları ve çözüm önerileri vb. pek çok konu ele alındı.

Eventuum Genel Direktörü Pınar Kopuz düzenlenen konferans ile ilgili “Gayrimenkul ve emlak sektörünün nabzını tuttuğumuz 5. İnşaat ve Konut Konferansı’nda bu yıl da büyük çaplı bir organizasyon gerçekleştirdik. Sektöre yön veren kurum ve kuruluşların deneyimleri ve beklentilerinin aktarıldığı konferans, her yıl daha da ilgi çekiyor. Bizler de ekip olarak böylesine büyük çaplı bir organizasyonu düzenlemekten mutluluk duyuyoruz.” dedi.



Mas Pompa Satış ve Pazarlama Direktörlüğü’ne Erhan Özdemir Getirildi Mas Pompa Satış ve Pazarlama Direktörlüğüne Erhan Özdemir getirildi.

TİMDER Dergisi 93.Sayı / Ocak - Mart 2017

Haberler

Erhan Özdemir, Ortadoğu Teknik Üniversitesi Makine Mühendisliği bölümünden mezun olduktan sonra profesyonel kariyerine 1990 yılında Petrol Ofisi A.Ş.’de Satış Yöneticisi olarak başladı. Devamında Merkez Yayın Holding‘de Operasyondan Sorumlu Başkan Yardımcısı, Tata Steel Europe‘da Ticaret Direktörü, Apec‘de Genel Müdür ve Zeon Productions / Zeon Consulting firmasında Kurucu Ortak olarak devam eden Özdemir, 30 Ocak 2017 tarihinde Mas Pompa ailesine katıldı.

KYK Yapı Kimyasalları Seramik Yapıştırıcısı Ürünlerine EPD Belgesi Aldı KYK Yapı Kimyasalları, Eskişehir, Samsun, Adana ve Diyarbakır tesislerinde üretmiş olduğu seramik yapıştırıcı ürünlerine tüm pazarlarda geçerli uluslararası onaylı ve EN 15804 Avrupa normu uyumlu Çevresel Ürün Beyanı – Environmental Product Declaration (EPD) belgesini alarak, yeşil ve sürdürülebilir yapıların aranan markası oldu. Toplamda 600.000 ton üretim kapasitesine sahip 4 modern üretim tesisinde üretim yapan KYK Yapı Kimyasalları,

C. Onur Sürmeli

38

EPD Belgesini Standart, Geliştirilmiş, Teknik ve Yüksek performanslı olarak sınıflandırılan seramik yapıştırma harçlarında S-P-00835 EPD Kayıt numarası ile uluslararası seviyede onaylatmış oldu. Türkiye’nin yerli sermayeli en büyük yapı kimyasalları üreticilerinden biri olan KYK Yapı Kimyasalları A.Ş., bu konumu ve çevreye duyarlı sorumluluk anlayışı ile Avrupa’da ve Türkiye’de farkındalık yaratıyor.

C.Onur Sürmeli: “Yerli sermayeli üretici olmanın verdiği güç ile yapı sektörünün ihtiyacı olan sürdürülebilir çözümler üretiyoruz” KYK Yapı Kimyasalları A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı C. Onur Sürmeli,“2009 yılından beri ISO 14001 Çevre Yönetim Sistem belgesi sahibiyiz ve çevresel etkilerimizi en aza indirmek için çalışıyoruz. 2016 yılının son çeyreğinde EPD belgelendirme çalışmalarına başladık. Hammadde eldesi, enerji kullanımı ve verimliliği, malzeme ve kimyasal madde içeriği, hava, su ve toprağa verilen emisyonlar, atık oluşumu kategorilerinde yapılan tüm değerlendirmeler ardından EPD belgelendirme çalışmalarımızı tamamlayarak, kurumsal sorumluluğumuz gereği, çevreye olan etkimizi beyan etmiş bulunmaktayız. Bu çalışmalar ile ürünlerin yaşam döngüleri analiz edilmiş, üretimindeki süreçleri ve tedarik zincirinden kaynaklanan çevresel etkileri irdelenmiş ve bu noktalarda yapılabilecek iyileştirme fırsatları tespit edilmiştir. Yani bizim için EPD belgesini almak bir amaç değil çevresel etkilerimizi en aza indirme noktasında yol gösterici bir araç olmuştur.” dedi.



TİMDER Dergisi 93.Sayı / Ocak - Mart 2017

Haberler

PİMTAŞ’ın Gurur Günü

GEPOSB’da kurulu bulunan Pimtaş Plastik İnş. Malz. San. Tic. A,Ş, Okan Üniversitesi ile Ar-Ge Merkezi konusunda işbirliği anlaşması imzaladı. PİMTAŞ’ın GEPOSB’da ki merkez binasında tören öncesi verilen kokteyle iş dünyası, akademik çevreler ve bürokrasi kesiminden tanınmış isimler katıldı. Törene, Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Kocaeli İl Müdürü İlhan Aydın, Okan Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Şule Kut, GEPOSB Başkanı Osman Erkan, Okan Üniversitesi İşletme ve Yönetim Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof.Dr. Güner Gürsoy, İŞKUR Müdürü Mehmet Özdemir ve kalabalık bir gurup katıldı. Bu işbirliği çok önemli Törende açılış konuşmasını yapan PİMTAŞ A.Ş Yönetim Kurulu Başkanı Şamil Tahmaz, “Üretimde fark yaratabilmek için bilgiye dayalı inovasyon ve nitelikli insan gücüne ihtiyaç duyulmaktadır. Bugün burada toplanma sebebimiz de budur. Ülkemizin öncü kuruluşlarından

40

Okan Üniversitesi ile Ar-Ge, proje yönetimi ve eğitim alanlarında işbirliği içinde olacağız. Bu işbirliği bizim için çok önemli.” diye konuştu. Tahmaz, PİMTAŞ ile ilgili olarak da, “40 yılı aşkın sanayi tecrübesiyle 30 Bin metrekare kapalı alanda günde 100 ton üretim kapasitemiz bulunmakta. 90 ülkeye ihracat yapmaktayız, yurdumuzun 7 bölgesine inşaat, tarım, turizm ve endüstri alanında 8 Bin’i aşkın ürün çeşidiyle faaliyet göstermekteyiz” dedi. Birlikte iyi bir ekip olacağız Açılışta bir konuşma yapan Okan Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Şule Kut “Üniversitemizin en önemli Ar-Ge merkezlerinden birini PİMTAŞ ile hayata geçireceğiz. PİMTAŞ, saygın bir aile. Bugün sadece PİMTAŞ değil, ülkemizin de en önemli bir OSB’sinin içerisinde bulunmaktan son derece mutluyum. Bu projenin başarılı olacağına inancım tam. Bunun için iki güvencem var. Birincisi kendimiz; biz iyi ve başarılı bir üniversiteyiz. Biz Ar-Ge merkezlerine, üniversite sanayi işbirliğine ve sanayi 4 devrimini nasıl yakalayabiliri-

ze odaklanmış durumdayız. Biz, birlikte iyi bir ekip olacağız. İnanıyorum. Plastik sektörünün her alanında üretim, satış ve hizmete kadar uzanan yelpazede kendi yeterliliğini kanıtlamış bir firma ile çalışmak bizim için çok büyük avantaj olacak.” dedi. Ar-Ge binası hayran bıraktı İçinde bulunduğu PİMTAŞ’ın Ar-Ge merkezi binasına da hayran kaldığını belirten Rektör Kut, “İçinde bulunduğumuz binayı hayranklıkla izliyorum. Burada çalışan iş insanlarının çalıştığı yerler firma hakkında da çok şeyler ifade eder. Bu manada PİMTAŞ, yaptığı işi ve başarıyı önemseyen bir kuruluş, üniversitemizin Ar-Ge Merkezi’nin burada açılacak olmasında emeği geçen ekip arkadaşlarıma, PİMTAŞ yönetim kadrosuna çok teşekkür ediyorum” dedi. Konuşmaların ardından PİMTAŞ Yönetim Kurulu Başkanı Şamil Tahmaz ve Okan Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Şule Kut, ortak çalışma ve Ar-Ge Merkezini içeren anlaşmaya imza attılar.


M i l y o n l a r c a

Organize Sanayi Bölgesi 1. Cadde 11. Sk. No:5 03090 AFYON - TÜRKİYE Phone :(+90 272) 221 14 40 Fax :(+90 272) 221 14 41 info@deltamarble.com Bilecik Ocak Bilecik - Bursa Karayolu (Yenişehir) 27. km Cumali Köyü BİLECİK - TÜRKİYE Afyon Ocak Göcen Köyü Şuhut-Afyon Çekmeköy Showroom ve Depo Ekşioğlu Mah. Ulusal Caddesi No:31/1 Alemdağ / Çekmeköy / İSTANBUL - TÜRKİYE Tel: 444 4 358 (DLT) Faks: (+90 216) 312 27 13 istanbul@deltamermer.com Dudullu Showroom Esenşehir Mahallesi Necip Fazıl Kısakürek Caddesi Başarı Sokak No:2 34764 Ümraniye / İSTANBUL - TÜRKİYE Tel: (+90 216) 313 62 02 Faks: (+90 216) 313 62 05 dudullu@deltamermer.com

444 4 358 www.deltamarble.com

y ı l d ı r

b e k l e d i ğ i n i z

g ü z e l l i k


Seramiksan Bayileri Macaristan’da Buluştu

TİMDER Dergisi 93.Sayı / Ocak - Mart 2017

Haberler

Seramiksan, yıl içinde üstün performans gösteren 60 bayisi ile Orta Avrupa’nın gözde turizm ülkesi Macaristan’ın başkenti Budapeşte’de, başarılı geçen 2016 yılını değerlendirmek üzere bir araya geldi. Seramiksan Satış Müdürü M. Süreyya Çağlar, Bölge Yöneticileri ve Seramiksan bayilerinin katılımıyla gerçekleşen organizasyonda, Macaristan’ın başkenti Budapeşte’yi gezen katılımcılar, Kahramanlar Meydanı, Matthias Kilisesi, Balıkçılar Kalesi, Parlamento Binası, Mathias Sarayı ve Szentendrede’ki Kovacs Margit seramik müzesini ziyaret ettiler. Seramiksan Türkiye Satış Müdürü M. Süreyya Çağlar; ‘’Yılın başında belirlediğimiz satış hedeflerine ulaşan şirketimizin ve başarısında büyük pay sahibi olan bayilerimizin yüksek performanslarını, Seramiksan olarak bir yurtdışı seyahat organizasyonu düzenleyerek ödüllendirmek istedik. Oldukça keyifli geçen bu seyahatin, başarılıyla geçen yorucu bir yılın ardından hepimize moral ve motivasyon sağladığına inanıyorum.” dedi.

Wavin Pilsa,Rusya Pazarında Yeniden Yükselecek Wavin Pilsa, geçmiş yıllarda ihracat anlamında çok güçlü olduğu fakat 2015’de yaşanan kriz nedeniyle ihracat hacimlerinin düştüğü Rusya pazarında yeniden aktif olmayı öncelikli hedeflerinden biri olarak belirledi. Wavin Pilsa, bunun ilk adımı olarak, Rusya’nın başkenti Moskova’da 7-10 Şubat 2017 tarihleri arasında gerçekleşen ısıtma, soğutma ve tesisat alanındaki en büyük fuarlardan biri olan Aqua-Therm Fuarı’na katıldı. Sektöre sunduğu son yeniliklerden biri olan ve mühendislerin “as built” projeleri kısa zamanda tamamlayabilmelerini sağlayan Wavin Bim/Revit paket tanıtımını, fuarda uygulamalı olarak tanıtarak büyük beğeni topladı. 45 yılda dünya markası oldu Wavin Pilsa Genel Müdürü Fatih Asal, Türkiye’deki plastik boru sektörünün lider firmalarından biri olarak inşaat, altyapı ve telekoma yönelik geniş yelpazede kaliteli boru, ek parça sistem ve çözümleri sunan Wavin Pilsa’nın, bu özellikleriyle 45 yılda dünya markası olduğunu söyledi. Wavin Pilsa’nın, dünyanın lider alt yapı, üst yapı plastik boru sistemleri üreticisi Wavin Group üyesi ve Mexichem iştiraki olduğunu belirten Fatih Asal, “Türkiye’de ve dünyada güvenli içme suyu dağıtımı, yağmur suyu ve atık suyun yönetimi, enerjiyi daha verimli kullanarak binaların ısıtılması ve soğutulması gibi günlük hayatın vazgeçilemez ihtiyaçlarına yönelik etkili çözümler sunmaya devam ediyoruz” dedi. Wavin Group’un, 25 Avrupa ülkesinde direkt olarak faaliyet gösterdiğini ve bu ülkelerde 40 üretim tesisi bulunduğunu vurgulayan Fatil Asal, “Wavin Pilsa’nın Avrupa liderliği, geçmiş yıllarda ihracat anlamında çok güçlü olduğu, fakat 2015’de yaşanan kriz nedeniyle ihracat hacimlerinin düştüğü Rusya pazarında, yeniden aktif rol alarak daha da güçlenecek” ifadelerini kullandı. Wavin Pilsa Genel Müdürü Fatih Asal

42



Seramiksan Bayisi Esen Yapı Showroom’unu Yeniledi

TİMDER Dergisi 93.Sayı / Ocak - Mart 2017

Haberler

Geniş ürün yelpazesiyle sektöründe fark yaratan Seramiksan, Türkiye çapında 200’ü aşkın mağazasıyla kaliteli hizmet vermeye devam ediyor. Türk seramik sektörünün yenilikleriyle fark yaratan markası Seramiksan’ın bayilerinden Esen Yapı, showroom’unu yenileyerek müşteri memnuniyeti ilkesiyle yoluna devam ediyor.

44

Esen Yapı yenilenen showroom’unda Seramiksan’ın ileri teknolojisinin ve estetik tasarımları ile oluşturduğu geniş ürün gamını sergiliyor. Seramiksan’ın banyo, mutfak ve tüm yaşam alanları için kullanılabilecek seramik, granit karolardan oluşan yüzlerce ürün çeşidi ve vitrifiye ürünlerini müşterileriyle buluşturuyor. Bunun yanı sıra Esen Yapı’da seramik, vitrifiye, yapı kimyasalları, banyo mobilyaları, duşakabin, küvet, batarya ve tesisat malzemeleri grubunda birçok ulusal ve uluslararası marka da yer alıyor. Bugün toplamda 1250 m2’lik showroom’u ile hizmet veren Esen Yapı, tüm markaları bir arada sunacağı showroom ve depo alanları ile ilgili hazırlıklarına hız kesmeden devam ediyor. 1991 yılında Ahmet Esen tarafından Isparta merkezde tesisat malzemeleri mağazası olarak kurulan Esen Ticaret, 1996 yılında Esen Yapı olarak yoluna

devam etti. 2009 yılında Nazmi Esen ve Furkan Esen’in şirkete katılmasıyla hızlı bir büyümeye geçerek Isparta’da ikinci mağazasını faaliyete geçirdi. 2012 yılında Seramiksan Isparta Bölge Bayiliği’ni bünyesine katan Esen Yapı, 2014 yılında Isparta’nın en büyük seramik ve vitrifiye showroom’unu hizmete sundu. Esen Yapı Kucucusu Ahmet Esen “Sektörümüzde modanın etkisini çok görüyoruz. Dünyadaki en son trendlerle üstün teknolojisini buluşturan Seramiksan’ın geniş ürün yelpazesini showroom’larımızda satışa sunmak bizi mutlu ediyor. Seramiksan ile iş birliğimizin uzun yıllar boyunca devam edeceğine inanıyoruz. Yenilenen showroom’umuz ile birlikte müşterilerimize kaliteli hizmet sunmaya devam edeceğiz.” dedi. Seramiksan Satış Müdürü M. Süreyya Çağlar, “Seramiksan olarak koşulsuz

Ahmet Esen

müşteri memnuniyeti ilkesiyle hareket ediyoruz. Bu ilkemizi bayilerimiz aracılığıyla tüm Türkiye’de uyguluyoruz. Esen Yapı ile işbirliğimiz 5 yıldır devam ediyor. Birlikte birçok başarıya imza attık. Esen Yapı ile verimli işbirliğimizin devam edeceğine inanıyorum.” dedi.



Türkiye İMSAD’ın Yeni Başkanı Ferdi Erdoğan Oldu

TİMDER Dergisi 93.Sayı / Ocak - Mart 2017

Haberler

Türkiye İMSAD’ın 35. Olağan Seçimli Genel Kurulu’nda 2017-2019 dönemini kapsayan 2 yıl için görev yapacak yönetim ve denetim kurulları belirlendi. Genel Kurul’un ardından yapılan yönetim kurulu toplantısında Türkiye İMSAD Yönetim Kurulu Başkanlığına Ferdi Erdoğan seçildi. TİMDER Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Kemal Yıldırım da Türkiye İMSAD Yönetim Kurulu Üyelerinden biri oldu.

46

Hinginar: “Ulaşılan her hedef, bir sonrakinin ilk basamağı olmalı” Türkiye İMSAD Yönetim Kurulu Başkanlığı görevini devreden F. Fethi Hinginar, başkanlık sürecinin kariyer ve yaşantısındaki en önemli iki yıl olduğunu söyledi. Hinginar, “Hayatta ulaştığımız her hedef bir sonraki hedefin ilk basamağı olmalı. Başkanlığım süresinde çok değerli arkadaşlarla, yöneticilerle işbirliği yaptık. Derneğimizin bugünlere gelmesinde katkısı olan tüm üyelere ve yönetim kurullarına teşekkür ediyorum” dedi. Erdoğan: “Burada ortak akıl üretiyoruz, aynı şekilde devam” Şu ana kadar Türkiye İMSAD’ın birçok proje ve yeniliğe imza attığını söyleyen Türkiye İMSAD’ın yeni Yönetim Kurulu Başkanı Ferdi Erdoğan, İstanbul Tuzla’da yapılacak Güvenli Yapılar Eğitim Merkezi’nin çok kıymetli bir proje olduğunu söyledi. Önceki dönemde Türkiye İMSAD’ın başkanlığını yürüten

Türkiye İMSAD Başkanı Ferdi Erdoğan hakkında: 1955 yılında doğan Ferdi Erdoğan, İstanbul Üniversitesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü’nü bitirdi. Aynı üniversitede yüksek lisans yaparak Jeoloji Yüksek Mühendisi olarak eğitimini tamamlayan Erdoğan, 1980 yılında Çanakkale Seramik’te başladığı Kale Grubu iş hayatına 1990’da Marmara Bölge Müdürü olarak Kalemaden’de devam etti. 1998-2013 yılları arasında Kalekim Genel Müdürlüğü görevini yürüten Erdoğan, 2013 yılından itibaren Kale Yapı Ürünleri Grubu Başkanlığı görevini sürdürmektedir.

Ferdi Erdoğan ve F. Fethi Hinginar

F. Fethi Hinginar’a ve yönetim kurulu üyelerine teşekkürlerini ileten Erdoğan, “Yönetim kurulu ve denetim kurullarını sürekli yenilemek gerek. Şu anda bünyemize katılan 30 dernek var. Ayrıca her üyenin temsil ettiği bir dernek de var. Hep birlikte yeni dönemde çok iyi işler yapacağız. Bir önceki dönemde birçok proje yapıldı, komiteler çalışmalar yaptı. Yeni dönemde de aynı hassasiyetle çalışmaların sürmesi sektör adına çok önemli. Burada ortak akıl üretiyoruz. Bu çok kıymetli, aynı şekilde devam” dedi. Erdoğan: “Deprem gerçeği ile yaşamayı öğrenmeliyiz” Türkiye’nin bir deprem ülkesi olduğunu ve depremin önüne geçilemeyeceğini söyleyen Erdoğan, “Bu gerçekle yaşa-

mayı öğrenmemiz ve buna uygun yapılar inşa etmemiz gerekiyor” dedi. Akıllı binalar ve akıllı kentlerin kaynakların verimli kullanılması olarak gördüğünü ifade eden Erdoğan, “Dünya hızla kentleşiyor ve kaynakların kullanılmasında sıkıntı var. Özellikle enerji, su ve gıda bu anlamda önde. Akıllı binalarla kaynaklar verimli kullanılabilir. Sektöre bu konuda çok iş düşüyor” diye konuştu. Sektörde kalitenin, rekabet ve istihdam konularının önemine değinen Erdoğan, Türkiye İMSAD’ın bu konularla ilgili çalışmalarına devam edeceğini kaydetti. Enerji verimliliğinin de çok önemli olduğunu ifade eden Erdoğan, sektörün madencilik ve lojistik alanında çalışmalar yapması gerektiğinin altını çizdi.


Haberler

Türkiye İMSAD 2017-2019 Dönemi Yönetim Kurulu Üyeleri: F. FETHİ HİNGİNAR, Türk Ytong Yönetim Kurulu Başkanı ARİF DÜNDAR YETİŞENER, Fibrobeton Yönetim Kurulu Başkanı KENAN ARACI, Çuhadaroğlu Genel Müdürü OKTAY ALPTEKİN, Aluform Pekintaş Temsilcisi ARİF NURİ BULUT, İzocam Genel Müdürü ÇETİN TECDELİOĞLU, Çetin Cıvata Genel Müdürü ERDEM ERTUNA, Türk Demirdöküm Yönetim Kurulu Üyesi - CMO MÜFİT ÜLKE, Duravit Genel Müdürü TAYFUN KÜÇÜKOĞLU, Betek Boya Genel Müdürü EBRU ŞAPOĞLU, Trakya Cam Pazarlama ve Satış Başkan Yardımcısı NEVRA ÖZHATAY, Çimsa Genel Müdürü BORA TUNCER, Schneider Elektrik Türkiye, İran ve Orta Asya Ülke Başkanı

TİMDER Dergisi 93.Sayı / Ocak - Mart 2017

FERDİ ERDOĞAN, Kale Yapı Ürünleri Grubu Başkanı

ERCÜMENT YALÇIN, Wilo Türkiye Genel Müdürü KEMAL YILDIRIM, TİMDER - Tesisat İnşaat Malzemecileri Derneği Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı H. YENER GÜR’EŞ, TUCSA - Türk Yapısal Çelik Derneği Yönetim Kurulu Başkanı BUĞRA KAVUNCU, BASF Türk - CEO MEHMET NAZIM YAVUZ, ÇATIDER - Çatı Sanayicileri ve İş Adamları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı A. MÜNİR İSKER, Tepe Betopan Genel Müdürü

Yönetim Kurulu Yedek Üyeleri: MEHMET TUNAMAN, Saint-Gobain Rigips Genel Müdürü ECE CEYLAN BABA, Seranit Grup Başkan Yardımcısı MEHMET ERCAN ECEMİŞ, Dekor Ahşap Yönetim Kurulu Başkanı MUSTAFA TOLUNAY, Prefabrik Yapı Genel Müdürü KORHAN IŞIKEL, TÜYAK - Türkiye Yangından Korunma ve Eğitim Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi 47




TİMDER Dergisi 93.Sayı / Ocak - Mart 2017

Haberler

Seramik Sektörü UNICERA’da buluşuyor

Sürekli büyüyen, gelişen ve yenilenen UNICERA Seramik Mutfak ve Banyo Fuarı; CNR Holding kuruluşlarından İstanbul Fuarcılık, Türkiye Seramik Federasyonu (TSF) ve Tesisat İnşaat Malzemeleri Derneği (TIMDER) iş birliğinde bu yıl şehrin merkezi CNREXPO Yeşilköy’de beş gün boyunca sektörü bir araya toplayacak. Yeni ürün ve koleksiyonlarını ilk kez sergileyecek 7 ülkeden 20’si yabancı toplam 181 firmanın katıldığı UNICERA Fuarı, önemli markaların katılımı, B2B ve B2C etkinlikleri, yüksek ziyaretçi sayısı, uluslararası ticaret ve ihracat potansiyeli ile Avrupa’nın ikinci, Türkiye’nin en büyük etkinliği 25 Bin yabancı olması beklenen toplam 100 Bin ziyaretçi hedefiyle 160 Bin metrekare alanda gerçekleştirilecek. Avrupa, Balkanlar, Afrika, Arap Yarımadası ve Orta Asya’dan nitelikli profesyonelleri bir araya getiren UNICERA, dünya çapındaki önemli alıcılarla tanışma ve işbirliği imkanı sağlayan ticari bir etkinlik olmasının ötesinde ulusal ve uluslararası alanda başarılı mimar ve tasarımcıları,

50

akademisyen ve ilgili fakültelerden öğrencileri sektör profesyonelleri ile bir araya getirerek, önemli bir iletişim platformu olma özelliği de taşıyor. “Bölgenin üretim üssüyüz” İnşaat malzemeleri üreticilerini ve satıcılarını aynı çatı altında toplayan TİMDER Yönetim Kurulu Başkanı Ertan Sapankaya, fuarın tesisat ve yapı malzemeleri sektöründe iç piyasayı ve ihracatı hareketlendirmek amacıyla düzenlendiğine dikkat çekerek şöyle konuştu: “Sektör temsilcileri olarak CNREXPO ile bir arada, Avrupa’nın ikinci, Türkiye’nin en büyük ihtisas fuarı olan UNICERA ile milyonlarca dolarlık ihracat potansiyeline ev sahipliği yapacağız.” Sapankaya, gelişmekte olan ülkelerin 5 yıl içinde inşaat alanında atılım göstereceğini ifade ederek “Dünyada geri dönüşümlü ürünlere büyük eğilim var. Türk yapı ve inşaat malzemeleri sektöründe, ürün kalitesiyle dünya ile rekabet edecek konuma geldik. Şu an bölgenin üretim üssüyüz. Dış pazarlarda rekabet gücümüzü artırmak için üretim kadar üretim teknolojisine de ağırlık vermeli-

TİMDER Yönetim Kurulu Başkanı Ertan Sapankaya

yiz. Türkiye’de kentsel dönüşüm projelerine bağlı olarak konut inşaatlarında artış bekliyoruz. İnşaat, tesisat ve yapı malzemeleri pazarında da 5 yıl içinde yüzde 10-12 oranında büyüme bekliyoruz” dedi.



Vaillant Group Türkiye’de Bayrak Değişimi Vaillant Group Türkiye, CEO Dr. Axel Busch’un, 01 Nisan 2017 tarihinde görevinden ayrılacağını, yerine aynı tarih itibariyle halen Finans ve IT Direktörü olarak görev yapan Alper Avdel’in atanacağını açıkladı.

TİMDER Dergisi 93.Sayı / Ocak - Mart 2017

Haberler

Alper Avdel, görevi devraldıktan sonra tüm grup aktivitelerinin gerçekleşmesinden sorumlu olacak; Vaillant Group Türkiye çatısı altındaki Vaillant, DemirDöküm ve Protherm markalarının gelişim çalışmalarını yürütecektir. Alper Avdel kimdir? 1974 doğumlu olan Avdel, 1996 yılında ODTÜ Uluslararası İlişkiler Bölümünü bitirdi. Kariyerine, 1996 yılında İnterbank’da Yatırım Danışmanı olarak

Vaillant Group Türkiye şirketleri Vaillant Türkiye, Türk Demirdöküm, Panel A.Ş. ve sektör dernekleri DOSİDER (Doğalgaz Sanayicileri Derneği), TURKBESD (Türk Beyaz Eşya Sanayicileri Derneği) Yönetim Kurulu Üyesi olan Avdel, evli ve iki erkek çocuk babasıdır.

VitrA’nın Karoları Ödüle Doymuyor Ürün ve tasarım kalitesi açısından dünya çapında mükemmelliğin sembolü olarak kabul edilen iF’ten VitrA’ya 2 yeni ödül geldi. Cemen-tech porselen yer karosu ile Upbeat duvar karosu serileri, iF Design Award 2017 ödülüne layık görüldü. VitrA Tasarım Ekibi’nden Selma Gülkan’ın imzasını taşıyan Cemen-tech, geçtiğimiz yıl aldığı Red Dot, Interior Innovation Award ve Good Design’ın yanına iF’i ekleyerek uluslararası ödül sayısını 4’e yükseltti. Ezgi Osmanoviç’in tasarladığı Upbeat ise Good Design’ın ardından iF ödülünün de sahibi oldu. 1953’ten bu yana düzenlenen iF Design Award’a her yıl yaklaşık 50 ülkeden 5 Binin üzerinde başvuru yapılıyor. Ürünler; tasarım, endüstri ve mimari alanlarında uzman 60 kişilik uluslararası jüri tarafından, yenilikçilik, fonksiyonellik, estetik ve çevre sorumluluğu gibi kriterlerle değerlendiriyor. Bugüne kadar 14 iF ödülü almaya hak kazanan VitrA’nın ürünleri ayrıca; EDIDA, Good Design, PlusX, Red Dot ve Wallpaper gibi dünyaca ünlü tasarım ödüllerine sahip.

52

başlayan Avdel, ABD’de Western Illinois University’den aldığı MBA derecesinin ardından Türkiye’ye döndü ve 2001 yılında Vaillant Group Finans Departmanı’nda görev aldı. Sonraki yıllarda Vaillant Gruop’ta Finans ve IT Departman Direktörü olarak görev yaptı. Bu süre zarfında, Vaillant Group’ta, DemirDöküm entegrasyonunun dizayn edilmesinde ve finansal dönüşümde önemli katkılarda bulundu.

Upbeat Cemen-tech



Turkuaz Seramik, iF Tasarım Ödülüyle Başarısını Tescilledi Tasarım alanında dünyanın en saygın ve bağımsız ödül organizasyonlarından biri olan iF Design Award, banyo kategorisinde, Turkuaz Seramik’in tasarımcılarından, Mehmet Aktamar tarafından tasarlanan, Cerastyle markalı Ibiza Asma Klozeti iF Tasarım Ödülü ile tescilledi.

TİMDER Dergisi 93.Sayı / Ocak - Mart 2017

Haberler

1950’li yıllardan bu yana faaliyetlerini sürdüren iF Design Award, dünyanın en büyük ve en ünlü tasarım, araştırma ve değerlendirme merkezlerinden biri olarak önemli bir ünvana sahip. Uluslararası üst düzey tasarımcılar ve uzmanlardan oluşan 58 bağımsız jüri üyesi,

Danfoss, Avrupa Ecodesign Yönetmeliği’ni Anlattı

Danfoss, sektöre yönelik eğitimlerini ara vermeden sürdürüyor. 2016 yılında Türkiye’nin dört bir yanında geniş katılımlı seminer ve eğitimler düzenleyen Danfoss, Aralık ayında Crowne Plaza Istanbul Asia Convention Center’da ikişer gün süren iki eğitim düzenledi. Eğitime Danfoss bayileri ve OEM müşterinden toplam 250 kişi katıldı. Eğitimde Avrupa Ecodesign Yönetmeliği ve soğutma kapsamı, F Gaz Yönetmeliği, yeni geliştirilen Danfoss ürünleri hakkında detaylı bilgi verildi. Danfoss kompresör, otomatik kontrol ve elektronik kontrol ürünlerinin uygulamaları anlatıldı, oturumlar sonunda ürünler hakkında değerlendirme yapılarak merak edilen sorular Danfoss uzmanları tarafından yanıtlandı.

54

Turkuaz Seramik’in tasarımlarını son derece başarılı ve yenilikçi bulurken aynı zamanda günlük yaşamdaki fonksiyonelliğine de dikkat çektiler. 59 farklı ülkeden 5500 ürün için başvurunun yapıldığı yarışmada ürünler, seçkin jüri üyeleri tarafından kalite, tasarım, malzeme tercihi, teknoloji ve inovasyon düzeyi, çevre etkisi, işlevsellik, ergonomi, kullanım amacının görselliği, güvenlik ve marka değeri kriterlerine göre değerlendiriliyor. Bu değerlendirmeler sonucunda Turkuaz Seramik Banyo kategorisinde Tasarım Ödülüne layık görüldü.



Söyleşi TİMDER Dergisi 93.Sayı / Ocak - Mart 2017

Zeynep Bodur Okyay 56

Kale Grubu Şirketleri Yönetim Kurulu Başkanı


“Sanayi aşkı, babamdan devraldığım genetik miras benim için. Biz de onun izinden aynı inanç ve tutkuyla işimizi sürdürüyoruz.”

Kale Grubu bünyesindeki iş yoğunluğumun yanında dernekler, vakıflar ve meslek odalarındaki görevlerim beni mutlu ediyor. İSO Meclis Başkanlığı, DEİK Yönetim Kurulu Üyeliği ile İspanya İş Konseyi Başkanlığı ve İKV Yönetim Kurulu Başkan Yardımcılığı gibi pek çok sivil toplum kuruluşu, dernek, vakıf ve odanın yönetim kurulunda faal olarak çalışıyorum. Sanayi aşkı, babamdan devraldığım genetik miras benim için. Biz de onun izinden aynı inanç ve tutkuyla işimizi sürdürüyoruz. Ayrıca sevgili babamın 1991 yılında kurduğu eğitim, istihdam ve girişimcilik alanlarında faaliyet gösteren Dr. İbrahim Bodur Kaleseramik Sağlık, Eğitim ve Sosyal Yardım Vakfı’nın da Başkanlığını yürütüyorum. Vakfımız ile bu ülkeye olan gönül borcumuzu, bu ülkenin insanına ve değerlerine sahip çıkarak bir nebze de olsa ödeme gayretindeyiz. Vakfımız, on binlerce öğrenciye burs sağladı. İşsizlik ve mesleksizliğin büyük bir sorun olduğu ülkemizde,

“Bu ülkede sanayinin Anadolu’da yeşerip büyüyebileceğine olan inanç, İbrahim Bodur ve Kale Grubu ile yeşerdi.” Bugüne kadar Çanakkale’ye 1,5 Milyar Dolar’ın üzerinde yatırım yaptık. 30 Bini aşkın Çanlı bizden emekli oldu. Bu ülkede sanayinin Anadolu’da yeşerip büyüyebileceğine olan inanç, İbrahim Bodur ve Kale Grubu ile yeşerdi. Çanakkale başta olmak üzere Türkiye’nin çeşitli lokasyonlarında; İtalya’da fabrika ve marka yatırımlarımız var. 2013 yılında Edilcuoghi, Edilgres ve Campani markalarını bünyesinde barındıran Fincuoghi şirketini aldık. Kale Italia Srl olarak faaliyet gösteriyoruz. Bütün batı pazarlarını Kale İtalya’ya bağladık. Oradan Avrupa’ya ihracat yapıyoruz. İtalya’daki yatırımımız devam ediyor ama bunu çeşitlendirmeyi, dünyada işbirlikleriyle de büyümeyi istiyoruz.

“2019 yılına kadar 400 Milyon Lirayı aşkın yatırım planlıyoruz.” 2016 yılı hiç şüphesiz ülkemiz ve dünya için zor bir yıl oldu. Mülteci krizi, darbe teşebbüsü ve terör saldırıları gibi birçok elim olay yaşadık. Kısacası, 2016 yılında tüm insanlık olarak büyük bir sınav verdik. Ancak, Kale Grubu olarak 2016 yılında da yatırımlarımıza hiç ara vermeden devam ettik. 15 Temmuz darbe girişiminin hemen ardından gerçekleşen Grubumuzun 59. Kuruluş Yıldönümünde yaptığımız granit fabrikası açılışı ve ilk defa Grubumuz tarafından hayata geçirilen Sinterflex’in 2. fabrikasının temel atma töreni de bunun en iyi örneği. Bu sonbaharda, Balıkesir’de bir Kalekim fabrikası açmak üzere kolları sıvadık. 2019 yılına kadar 400 Milyon Lirayı aşkın yatırım planlıyoruz. Babam İbrahim Bodur Türkiye’de ve özellikle Anadolu’da, sanayileşme kültürünün güç kazanmasını sağlayan en önemli aktörlerden biriydi. Ufkuyla, öngörüsüyle, eğitimiyle, çalışkanlığıyla ve milletinden aldığı güçle çok önemli işler yaptı ülkemizde. Türkiye bugün küresel anlamda büyük iddiaların sahibiyse bunda, sevgili babam İbrahim Bodur gibi girişimcilerin katkısı büyüktür.

Söyleşi

Babamla küçük yaştan itibaren işe çok gittim. Uzun saatler fabrikada kalırdım. Yaşım ilerleyince babam beni toplantılara da götürmeye başladı. 1992 yılından itibaren şirketin çeşitli pozisyonlarında çalıştım. 2007’den beri de babamdan devraldığım Kale Grubu’nun Başkanlığını sürdürüyorum.

inşaat sektörüne nitelikli eleman yetiştirmek ve gençlere meslek edindirmek amacıyla MEB işbirliğinde başlattığımız kurslar ile yaklaşık on bin gencimize meslek edindirdi ve “İlk İşim Okullarda Değişim” projesi ile Türkiye’nin her yerinde çok sayıda ilkokulun yenilenmesine vesile oldu. Piri Reis Sergisi’nden Çanakkale’nin Evlatları’na kadar, bu ülkenin eşsiz değerlerini dünyaya tanıtmayı hedefleyen gönül projeleri yaptık, yapıyoruz. Bu yıl da, Çanakkale’nin akıllı şehir olmasının yolunu açmayı hedefleyen Aklım Fikrim Çanakkale Projesi başta olmak üzere, ülkemize katma değer sağlayacağına inandığımız çok önemli projeleri hayata geçirmeyi hedefliyoruz.

TİMDER Dergisi 93.Sayı / Ocak - Mart 2017

Kale Grubu bu yıl 60’ıncı kuruluş yılını idrak ediyor. Geçen yıl Mayıs ayında kurucumuz ve Onursal Başkanımız, babam Hacı İbrahim Bodur’u kaybettik. Bu nedenle bizim için gurur dolu ama aynı zamanda buruk bir yılı yaşıyoruz. Ailenin tek çocuğuyum ama biz hep çok kalabalık yaşadık. Bütün Çan halkı bizim ailemizdi. Çocukluğum Çan’daki fabrikada geçti. Çalışanlarımızın çocukları oyun arkadaşım, fabrika oyun alanımızdı. Mahalle okulunda okudum, sokakta oynadım. Sonra da kendi isteğimle İtalyan Lisesi’ne girdim. Rahmetli babam, bir Amerikan okulunda okumamı, İngilizce tabanlı bir eğitim almamı istiyordu. Ama benim İtalyancanın fonetiğine ve kadim İtalyan kültürüne duyduğum ilgi, aileme rağmen bu kararı almama neden oldu.

Babamın bizlere miras olarak bıraktığı ilke ve değerlere sarılarak ülke ekonomisine yaptığımız katkıları artırarak sürdürme amacıyla hız kesmeden çalışıyoruz. Doğrusu kendimizi Türk sanayisinin Seyit Çavuş’u gibi görüyoruz. Türkiye’nin en yenilikçi, en Ar-Ge odaklı şirketlerinden biriyiz. İlk olarak, Çanakkale Çan’da 1973 yılında Ar-Ge merkezi kurduk. Babam İbrahim Bodur da buna çok önem veriyordu. Ekonominin en dalgalı olduğu günlerde bile sabrederek, bu alana odaklanmış. 1957 yılında Çanakkale Seramik fabrika57


TİMDER Dergisi 93.Sayı / Ocak - Mart 2017

Söyleşi

“2017’de pazarlama stratejimizi, kanallarımızda müşteri deneyimini iyileştirmek üzerine kurguladık.

58

larını kurmaya karar vermeden önce bölgedeki hammadde araştırmalarını üniversitelerle irtibata geçerek yürütmeye başlamış. 1973 yılında araştırma geliştirme ve teknoloji bölümü kuruldu ve 17 mühendisle çalışmalar yürütüldü. Bu süreçlerin sonunda 1997 yılında kurulan Seramik Araştırma Merkezi Türkiye’deki sanayi üniversite işbirliğinin en iyi örneklerinden oldu. Bugün hem geleneksel iş kolumuz olan yapı grubunda hem de yenilikçi büyüme alanımız savunma ve havacılıkta çok ciddi bir Ar-Ge çalışması içindeyiz. Teknik grupta turbo jet motoru, milli piyade tüfeği gibi yüzde 100 yerli Ar-Ge projelerini sürdürüyoruz. 2013 yılında teknik grubumuzda Ar-Ge merkezlerimizi tek bir şirket çatısı altında topladık. Ar-Ge merkezimizde mühendislerimiz lityum pil başta olmak üzere çok stratejik bazı işlerin geliştirilmesine çalışıyor. Doğası gereği kamunun desteği ve yönlendirmesiyle büyüyen savunma sanayi, esas olarak Türk sanayicisinin er meydanı niteliğindedir. Biz, insansız hava araçlarından milli piyade tüfeğine kadar üstümüze aldığımız her konuda sorumluluğumuzu yerine getirdik, getiriyoruz.

“Biz, Türkiye’nin sanayide yapmayı arzuladığı teknolojik dönüşümün ana motorlarından biri olmak istiyoruz.” Bugün seramik ve yapı kimyasalları gibi geleneksel sektörlerimizden savunma ve havacılık gibi yenilikçi büyüme alanlarına kadar tüm iş kollarımızda katma değeri yüksek üretim yapan, yenilikçi, sadece rekabet eden değil aynı zamanda rekabeti tanımlayan bir grubuz. İnovasyonu temel alan bir vizyonumuz var. Geleneksel sektörlerimizi inovasyonla dönüştürürken savunma, havacılık ve enerji sektörlerinde de yeni girişimlerle derinleşiyoruz. Grubumuzun yenilikçilik vizyonunun özünü, yeni teknolojiler kullanarak büyüme stratejisi oluşturuyor. Bu da bizi, Türkiye’nin orta ve ileri teknoloji üretimde Avrasya’nın merkezi olma hedefinin tam ortasına oturtuyor. Biz, Türkiye’nin sanayide yapmayı arzuladığı teknolojik dönüşümün ana motorlarından biri olmak istiyoruz.

Kale Grubu olarak Türkiye için yeni başarı hikâyeleri üretmek, özgün işleri, yaratıcı ve ilham verici kişileri cesaretlendirmek üzere çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bu doğrultuda da yarının işgücüne yatırım yaparak, sosyal girişimcilik ekosistemini destekleyerek sosyal inovasyona yatırım yapıyoruz. Çan’dan Çin’e beş kıtada 100’e yakın ülkede ve 400’ü aşkın noktada Kale markalı ürünleri, tüketicilerle buluşturuyoruz. 2017’de pazarlama stratejimizi, kanallarımızda müşteri deneyimini iyileştirmek üzerine kurguladık. 2016 içinde müşterilerimizin, markalarımızla satış öncesi, satış sırası ve sonrasında yaşadıkları deneyimi öğrenebilmek adına, araştırma projeleri yaptık. İstanbul’da ve Anadolu’da satış kanallarımızda müşteri gözlem çalışmaları,


“Seramikte içeride yapılanmayı tamamlayıp yurt dışında daha hızlı büyümeyi hedefliyoruz.”

“Kurucu değerlerimiz doğrultusunda ‘insan’ı her zaman yaptığımız işin merkezine koyuyoruz.”

Bugün Avrupa’nın 3., dünyanın ise 13. en büyük seramik karo üreticisi, yapı kimyasalları sektöründe üretim ve satış kapasitesi olarak Türkiye ve bölgesinin 1., Avrupa’nın ise 5. şirketiyiz. Seramikte içeride yapılanmayı tamamlayıp yurt dışında daha hızlı büyümeyi hedefliyoruz. İtalya dışında da yurtdışı yatırımları ve işbirliklerini artırmayı hedefliyoruz. Yurt dışı yatırımlar için fırsatlara bakıyoruz. Bize katma değer sağlayacağına inandığımız lokasyonlarda araştırmalarımız sürüyor. Kale Grubu olarak; “Tasarım”, “Teknoloji” ve “İnsan” bizim içinde olduğumuz sektörün önemli sac ayakları. Tasarım ve teknolojiyi birbirini dışlayan değil; aksine birbirini besleyen iki vazgeçilmez unsur olarak görüyoruz. İkisi de hayatı iyileştirme hedefi taşıyor; bu nedenle her ikisine de yatırımı çok önemsiyoruz. Kale Grubu olarak bir yandan yeni teknolojilere yatırım yaparken, diğer yandan nesnelerin interneti, yapay zekâ,

Söyleşi

Dijital pazarlama araçlarımızı geliştiriyor olacağız. Kale, ilk kez artırılmış gerçeklik teknolojisini kullanarak, tüketicilere, banyo ürünlerini satın almadan önce banyolarını tasarlama olanağı sunan Kalevizyon dijital uygulamasını

hayata geçirdi. Bu sayede tüketiciler, Kale360.com sitesinde kendi banyolarını tasarlayabiliyor ve mağazalarımızda Kalevizyon gözlükleri ile bu mekanları üç boyutlu olarak görebiliyor. Böylece satın almadan önce gözünde canlandırabiliyor. Dijital uygulamalarda tüketicilere kullanım kolaylığı sağlayan geliştirmeleri hızla hayata geçireceğiz.

TİMDER Dergisi 93.Sayı / Ocak - Mart 2017

derinlemesine görüşmeler, bayi çalışanları ile bu kapsamlı atölye çalışmaları sonrasında, kapsamlı bir yol haritası oluşturduk. Farklı segmentleri örnekleyen personalar için öncelikli projeler ve kısa dönem kazanımlar ortaya çıktı. 2017 ile birlikte bu yol haritasından tetiklenen müşterilerimize ve satış kanallarımıza dokunan pazarlama projelerimizi hayata geçirdik. Diğer yandan, satış kanallarımızı yeniden değerlendirdik ve kanal yapılandırma stratejilerimizi ve beklenen kazanımları dikkate alarak bayi, tali bayi ve premium mağaza yapımızda talep yaratacak projelerimizi tamamladık. Bu yıl bayilerimizi ve alt bayilerimizi geliştirmeye dönük projeleri hayata geçiriyoruz.

59


TİMDER Dergisi 93.Sayı / Ocak - Mart 2017

Söyleşi

“Tasarım ve teknoloji, yakın ve orta vadede yapı ürünleri sektörünü şekillendiren ana akımlar olmaya devam edecek.

bulut bilişim, artırılmış gerçeklik gibi yeni eğilimleri takip ediyoruz. Ancak, rahmetli babam İbrahim Bodur’un bize mirası, kurucu değerlerimiz doğrultusunda “insan”ı her zaman yaptığımız işin merkezine koyuyoruz. Hem tüketiciye doğrudan ulaşan yapı ürünleri ve yapı kimyasalları markalarımızı hem de savunma ve havacılıkta B2B işlerimizi büyütüyoruz. Yapı grubunda hedefimiz bir yandan yatırımlarımızı artırarak diğer yandan da tüketici eğilimlerini takip ederek yolumuza hız kesmeden devam etmek. Havacılık ve savunma sanayinde ise gurur duyduğumuz projelerde yer almaya devam ederken aynı zamanda tasarım ve montaj kabiliyetimizi artırarak ve kendi tedarik zincirimizi oluşturarak daha üst seviye tedarikçi konumuna gelmek hedeflerimiz arasında yer alıyor. Tasarım ve teknoloji, yakın ve orta vadede yapı ürünleri sektörünü şekillendiren ana akımlar olmaya devam edecek. Sektörümüze güç katan, her geçen yıl yurt dışından artan bir ilgi görerek önemli uluslararası fuarlar arasındaki konumunu pekiştiren UNICERA; inşaat, yapı ve dekorasyon sektöründeki yeniliklerle birlikte çok sayıda farklı ürün

60

segmentini, en son teknoloji ve uygulamaları ile birleştiren sektörün en önemli fuarlarından biri. Fuar, her yıl olduğu gibi bu yıl da ortak akıl oluşturmak amacıyla değer zincirinin tüm aktörlerini bir araya getirecek ve sektörümüzde referans noktası olmaya devam edecek. Bu sene firmalarımızın hem inovatif hem de tasarımı güçlü ürünlerle fuarı domine edeceklerini düşünüyorum. İnşaat sektörü ülkenin büyümesine olumlu katkı yapmakla birlikte, tüm negatif faktörlere karşın inşaat sektörünün sanayiyi besleyecek şekilde büyümesi gerektiğine inanıyorum. Bu nedenle müteahhitlik sektörünün uygulayıcı olması ve dağıtım kanallarının ahenginin yakalanmasıyla bu gerçekleşebilir. Bunun için herkesin ortak anlayışla kaliteli, eğitimli insan istihdamı ve denetimde başarılı sürdürülebilirlik konusunda buluşması gerekiyor. İnşaat malzemeleri üreticileri olarak pek çok haksız rekabete maruz kalıyoruz. Damping ile ithalat dahil standardı tutmayan ürünlerle maalesef boğuşmak zorunda kalıyoruz. Bugün müteahhitlik hizmetlerinde hiçbir yetkinlik aranmıyor. Konutlarımızı yapan kişiler için mesleki yetkinlik standartlarının olması

gerektiğini düşünüyorum. Dolayısıyla bu sektöre giriş mutlaka belli standartlara ve şartlara bağlanmalı diye düşünüyorum. Biz de inşaat malzemeleri sektöründeki sorunlarla ilgili katkı vermeye çalışıyoruz. O sektörün gelişmesi, yapılanmasıyla ilgili konulara öncelik veriyoruz. Şu anda Kale olarak ilk defa inşaat yapıyoruz. 60 yıllık bir grubuz, yapı ürünleri konusunda uzmanlaştık. Ancak geçen yıla kadar kendimiz bina yapmadık. Müteahhitlik bizim için bir ana iş alanı değil. İstanbul mega kent haline geldiği ve irileşip büyüdüğü için üretim yerlerimiz İstanbul’un içinde kaldı. Onları taşımakla ilgili bir derdimiz bulunuyor. Bunların planlarını, fizibilitelerini yapıyoruz. Dolayısıyla belli alanlarda, mesela Kartal’da proje başlattık. Depomuzdu, şimdi rezidans yapıyoruz. Tabii malzemeleri ürettiğimiz için sektörü tanıyoruz ama bu bizim inşaatçı olduğumuzu göstermez. Sonuç olarak müteahhitlik ayrı bir iş alanı. Ama tabii ki müteahhitliği hiç yapmamış birisinden konuya çok daha yakınız, bir de iyi bir ismimiz olduğunu düşünüyoruz. Gayrimenkul stokumuzu değerlendirme amaçlı geçici bir geliştirme girişimimiz var.



62

Yönetim Kurulu Üyesi

TİMDER Dergisi 93.Sayı / Ocak - Mart 2017

Firmalar İnsanlar


“Avrupa’nın en büyük vitrifiye üretim tesisiyiz.”

Seramik Sağlık Gereçleri Üreticileri Derneğinde, başkanlık görevini üç yıldır sürdürüyorum. Ayrıca Avrupa Seramik Federasyonu üyesi olan Türkiye Seramik Federasyonu’nda 2015 yılından bu yana Başkan Yardımcılığı görevini yürütüyorum. 1993 yılında turizm sektörü tedarikçiliği yapan ailemiz, aldığı yeni yatırım kararı ile şehrimizde ve yakın bölgemizde üretimi olmayan bir ürün arayışına girdi ve böylece yapılan fizibilite çalışmaları sonucunda vitrifiye seramik üretimi kararı aldı. Kurulduğu günden beri ürün gamımız sürekli genişliyor. Şu an gelmiş olduğumuz noktada banyoda kullanılan ürünlerin büyük bir çoğunluğunu pazara sunuyoruz. Ana ürün gruplarımızdan kısaca bahsedecek olursak, klozet, lavabo, banyo mobilyaları ile uyumlu lavabolar, pisuarlar, armatürler, bağlantı elemanları vb. ürünler... Turkuaz Seramik 1994 yılında Kayseri’de üretime başladı. Seramik sağlık gereçleri sektöründe birçok başarılı çalışmaya imza atan firmamız tasarımları ve kalitesi ile öncü firmalar arasında yer alıyor. Dünya pazarının önemli oyuncularından biri olarak 60 ülkeye ihracat yapıyoruz. Toplamda 420 Bin m² içerisinde 150 Bin m² kapalı alanı ile Avrupa’nın en büyük vitrifiye üretim tesisiyiz. Lavabo üretiminde ise Türkiye’de ilk sıradayız. Yılda 3 Milyon ürün üretiyoruz. Bu

‘Banyolara değer katar’ sloganımız ile vitrifiye, armatür ve bağlantı elemanlarından oluşan geniş ürün portföyümüz ve uluslararası vizyonumuz ile kısa sürede pazarda öncü bir konuma sahip olduk. Gelişen teknolojileri sürekli takip eden uzman kadromuzla yenilikçi sıra dışı ürünler geliştiriyoruz. Turkuaz Seramik, günümüzde ülkemizin ve bulunduğumuz coğrafyanın önde gelen ve sektöre yön veren vitrifiye seramik üreticileri arasında bulunuyor. Geldiğimiz nokta itibarıyla 1000’e yakın kişinin çalıştığı, sektörün öncü kuruluşlarından biri olan şirketimiz kurumsal anlayışı ile bir aile şirketidir. Birinci ve ikinci neslin bir arada olduğu şirketimizde profesyonel kadromuzla birlikte, aile bireyleri de uyum içinde çalışıyor. Aynı zamanda aile bireyleri çeşitli STK ve sektörel kuruluşlarda firmamızı temsil ediyor.

“Kendine özgü trend oluşturan ürün tasarımlarını hayata geçiriyoruz. Verimlilikle beraber kullanıcı dostu ürünler tasarlıyoruz.” Ar-Ge faaliyetlerimiz olarak öncelikle, doğaya olan saygımızdan dolayı fonksiyonel, çevreye duyarlı ve aynı zamanda hem üretim açısından hem de kullanım

açısından daha verimli ürünler tasarlamayı hedefliyoruz ve bu bağlamda yatırımlarımıza hız kesmeden devam ediyoruz. Son yıllarda kendi tasarım ekibimizle beraber İtalyan ve Alman tasarımcılarımız ile en modern çizgilere sahip, kendine özgü trend oluşturan ürün tasarımlarını hayata geçiriyoruz. Verimlilikle beraber kullanıcı dostu ürünler tasarlıyoruz. Kullanımı daha hijyenik ve temizlenmesi daha kolay kanalsız klozetler, daha çok hastane vb gibi toplu kullanım alanlarında tercih edilen antibakteriyel ürünler 2016 yılında hayata geçirilen Ar-Ge faaliyetlerimizden bazıları arasında yer alıyor. Turkuaz Seramik olarak vitrifiye ürünleri, armatür ve duş sistemleri, mobilya lavaboları, engelli banyo ürünleri, tamamlayıcı ürünler, özel yüzey uygulamaları ve özel bağlantı elemanlarını içeren geniş bir ürün gamına sahibiz. Küvet, yer ve duvar karosu dışında banyoya değer katacak her ürünü müşterilerimiz ile buluşturuyoruz. Tasarım yaparken kendi alışkanlıklarınızdan soyutlanıp tüketici gibi düşünmeniz gerekiyor. Biz bölgeye göre ürün tasarlıyoruz. Kuzey Afrika’dan veya Avrupa’dan gelen tüketicinin ihtiyaçlarına cevap verecek şekilde dizayn yapıyoruz. Tasarım alanında dünyanın en saygın ve bağımsız ödül organizasyonlarından biri olan iF Design Award, banyo kategorisinde, Turkuaz Seramik tarafından üretilen Cerastyle markalı Ibiza Asma Klozeti’ni İF Tasarım Ödülü ile tescilledi. 59 farklı ülkeden 5500 ürün için başvurunun yapıldığı yarışmada ürünler, seçkin jüri üyeleri tarafından kalite, tasarım, malzeme tercihi, teknoloji ve inovasyon düzeyi, çevre etkisi, işlevsellik, ergonomi, kullanım amacının görselliği, güvenlik ve marka değeri kriterlerine göre değerlendiriliyor. Bu değerlendirmeler sonucunda Turkuaz Seramik Banyo Kategorisinde Tasarım Ödülüne layık gördü.

Firmalar İnsanlar

Üniversite eğitimimin ardından 2000 yılında iş hayatına atıldım. Ailemize ait olan Turkuaz Seramik A.Ş’nin gelişme aşamalarında, kalite, dış ticaret ve tasarım bölümlerinin kurulmasında öncü rol oynadım. Türkiye’nin vitrifiye, seramik üretiminde ikinci büyük tesisi haline gelen Turkuaz Seramik’te Yönetim Kurulu Üyeliği ve Koordinatörlük görevlerine halen devam ediyorum. Sektörel bağlantılarımdan dolayı, İtalya ve Almanya’ya yoğun seyahatlerde bulunuyorum.

ürünlerden 2,5 Milyonu lavabo, 500 Bin adeti klozet olarak üretiliyor. Türkiye’de en çok lavabo üreten marka olarak pazarın %15’ine sahibiz. Üretim kapasitesi olarak ise sektörde ilk üçte yer alıyoruz ve toplamda 3 Milyon ürün üretiyoruz. Türkiye’nin birçok kentinde 150 bayimiz bulunuyor.

TİMDER Dergisi 93.Sayı / Ocak - Mart 2017

3 Ağustos 1977 Kayseri, Hacılar’da doğdum. Orta ve liseyi, Sami Yangın Anadolu Ticaret Lisesi’nde okudum. Bir yıl Erciyes Üniversitesi Makine Mühendisliği bölümüne devam ettikten sonra Hacettepe Üniversitesi, İİBF İngilizce İktisat bölümünden mezun oldum.

“Türkiye genelinde şu anda sayısı 25 olan ve hızla sayılarını artırdığımız satış sonrası servislerimizle müşterilerimize daha yakın olmayı hedefliyoruz.” Satış sonrasında müşterilerimizin memnuniyetini en üst düzeyde tutmak adına Türkiye genelinde şu anda sayısı 63


Firmalar İnsanlar TİMDER Dergisi 93.Sayı / Ocak - Mart 2017

“Avrupa’da üretimin azalması, yerli firmaların yurt dışında üretim yatırımı yapması, dünyadaki yerimizi güçlendiriyor.” 25 olan ve hızla sayılarını artırdığımız satış sonrası servislerimizle müşterilerimize daha yakın olmayı hedefliyoruz. Ana ihracat pazarlarımız özellikle Batı Avrupa ülkeleridir. İngiltere, Fransa, Almanya, Danimarka, Hollanda ve ABD gibi ülkelerle birlikte, seramik üretiminin yoğun olduğu İtalya, İspanya gibi marka ülkeler de ihracat pazarlarımızda ön sıralardadır. Bunun dışında doğal pazarlarımız olan Balkan Ülkeleri, Orta Doğu ve Kuzey Afrika ve Türk Cumhuriyetleri yine ihracat pazarlarımızdandır. Yurt dışında markalaşma ve showroom’laşma yatırımlarımıza hızlı bir şekilde devam ediyoruz. Türkiye pazarında 192 satış noktasında ürünlerimiz toptan ve perakende olarak müşterilerimizin beğenisine sunuluyor. Yaklaşık 60 ülkeye ihracat yapıyoruz. Avrupa ve Balkan ülkelerine üretimimizin yüzde 35-40’lık kısmını ihraç ediyoruz. 2015 yılında Amerika’ya ihracat yapmaya başladık. İç ve dış pazarda dengeli büyümeyi tercih ediyoruz. Yurt dışında mağazalaşmaya önem veriyoruz. Almanya, İtalya, İngiltere Libya, Tunus, Cezayir, Ukrayna, Irak, Ürdün, İsrail, Kosova ve Bulgaristan’da mağazalarımız var. “Turkuaz olarak yüzde 40 ihracat, yüzde 60 iç pazar olarak ilerliyoruz. Hedefimiz ise yüzde 50 / 50 olması yönünde.” 2016 yılında ülkemiz ve çevre ülkelerde birçok sıkıntı ve badireler yaşandı ve hala devam eden sorunlar var. Buna rağmen 2017 yılının daha kötü geçeceğini düşünmüyorum. Türkiye’nin hitap ettiği pazarlar dibe vurdu ama alternatif

64

pazarlar ekleyerek bu açığı kapatabiliriz. Şuanda Amerika üzerine yoğunlaşıyoruz. Amerika’da yaşanan konut krizi sonrasında ekonomileri tekrar canlanmaya başladı. Biz de hem sektör hem de Turkuaz olarak Amerika’ya ihraacatlarımızı adım adım artırıyoruz. Kuzey Avrupa çok dengeli bir pazar, talep hep standart bir biçimde ilerliyor. Turkuaz olarak yüzde 40 ihracat, yüzde 60 iç pazar olarak ilerliyoruz. Hedefimiz ise yüzde 50 / 50 olması yönünde. Hem Avrupa’da hem dünyada seramik sağlık gereçleri sektörü ilk sıralarda yer almaktadır. Avrupa’da üretimin azalması, Orta Doğu, Kuzey Afrika, Balkan ülkelerinin sektörümüz için doğal pazar konumunda oluşu, yerli firmalarının yurt dışında üretim yatırımı yapması, dünyadaki yerimizi güçlendiriyor. Avrupa’daki birçok ülkenin nüfusundan fazla olan genç nüfusumuz, konut ihtiyacının önümüzdeki 5 yıllık süreçte hızlı bir şekilde artacağını gösteriyor. Her yıl konut satışları bir önceki yıla göre artmaktadır ve bu artışın devam edeceğini, Türkiye’de konut stokunun oluşmayacağını düşünüyor ve buna göre yatırım planlarımızı yapıyoruz. Diğer taraftan, çevre ülkelerdeki savaşların bitmesini takiben, ortaya büyük bir potansiyel çıkacak ve Türk seramik sektörü bu potansiyeli değerlendirmek için hazırlıklı olacaktır. “UNICERA her geçen yıl daha fazla profesyonel ziyaretçiyi ağırlıyor.” Kendi bölgesinde en güçlü fuar konumunda olan UNICERA her geçen yıl daha fazla profesyonel ziyaretçiyi ağır-

lıyor. Yıldan yıla, yeni ürün gamları, trendleri belirleyen üreticilerimiz tarafından sergilenmekte, yurt içi olduğu kadar, yurt dışı ziyaretçileri ile de tüm dünyada adından söz ettiriyor. Yabancı menşeili katılımcıların da yıldan yıla artış göstermesi bunun bir sonucudur. “İnşaat sektörü birçok sektörün tetikleyicisi durumundadır. Bundan dolayı inşaat sektörü ekonominin büyümesi ve çarklarının dönmesi için önemlidir.” İnşaat sektörü ile ilgili konuşurken, doğru ve yanlış olarak yapılanları ayırt etmemek gerekir diye düşünüyorum. İnşaat sektörü, mobilya, beyaz eşya, ev tekstili, sonrasında otomotiv sektörüne kadar birçok sektörün tetikleyicisi durumundadır. Bundan dolayı inşaat sektörü ekonominin büyümesi ve çarklarının dönmesi için önemlidir. Diğer taraftan, ülkede üretilen katma değerin hem hizmetler sektörü hem imalat sektörü hem de verimlilik artışı ve teknolojik gelişme ile artırılması ve sürdürülebilir olması, inşaat sektörüne olan talebi her daim canlı tutacaktır. Ayrıca bu şekilde birbirini destekleyen ekonomik yapı ile sadece yeni konut inşaatı değil, konut yenileme sektörü de canlanacaktır. Birçok ülkede örneğinin yaşandığı konut fiyatlarının artışı konusunun altını çizmek istiyorum. Konut müşterilerinin ulaşabileceği fiyatların üzerine çıkılmaması, yatırımcı, belediyeler, müteahhit ve müşteri arasında dengeli bir fayda ve gelirin sağlanacağı yapının devam etmesi gerekiyor.


En keyifli yaşam alanı Çevreci teknolojileri ve ödüllü tasarımları ile Franke, mutfakları evin en keyifli yaşam alanına dönüştürüyor. Franke ocak, fırın, davlumbaz, eviye, armatür ve akrilik uygulamalar ile bütünleşen mutfaklarda sofralar, sohbetlerle hayat buluyor.

www.franke.com.tr

facebook.com/franketr

instagram.com/franke_tr

youtube.com/Franke Türkiye


Metin Savcı

TİMDER Dergisi 93.Sayı / Ocak - Mart 2017

Üretici

Bien Yapı Ürünleri San. Tur. ve Tic. A.Ş. Satış Grup Başkanı

1975 yılında Elginkan Grubu’nda sektöre giriş yaptım. 20 yıllık Elginkan Grubu tecrübemden sonra Toprak Seramik’te 12 yıl Genel Müdür olarak çalıştım. 2007 yılının Eylül ayında ise Bien’in yeni yapılanmasında görev aldım. Yaklaşık 10 yıldır Bien Yapı Ürünleri’nde Satış Grup Başkanı olarak tecrübelerimi ilgili arkadaşlara aktarıyorum. Ercan Şirketler Topluluğu sektöre 1997 yılında Ercan Seramik adı altında girdi. Özelleştirme yoluyla hem Bozöyük’te bulunan devlet fabrikasını aldı hem de E.C.A Grubu’ndan Bilecik’te bulunan Seramik fabrikasını aldı. Bu yatırımların yapılmasına rağmen üretim kapasitesi çok düşüktü. Yaptığımız modernizasyon yatırımlarına ek olarak yeni yatırımlarla beraber bugün için yıllık üretim kapasitemiz 25 Milyon m2’nin üzerine ulaştı. Ercan Seramik 2007 yılının başında radikal bir kararla Bien

66

“Ercan Seramik 2007 yılının başında radikal bir kararla Bien Seramik adını aldı. Bu değişim sürecinde Yönetim Kurulumuz, profesyonellerinin arkasında durdu.” Seramik adını aldı. Bu karar sırf marka değişimini değil ürün portföyünün de tamamen değişimini getirdi. Bu değişim sürecinde Yönetim Kurulumuz, profesyonellerinin arkasında durdu. Yeni yapılanma ile birlikte bayi yapısı ve ürün yapısı tamamen yenilendi. Bayi kanalına önemli yatırımlar yapıldı. Bugün 120’nin üzerinde 500 m2’den başlayıp 5000 m2’ye kadar giden Showroom’larımızla Türkiye’nin her yerine yayılmış bir dağıtım kanalımız var.

“Türkiye’de ilk defa üretilen, 2 cm full polish karo dediğimiz ve ihracatta önemli payı olan ürünümüzü de Bozüyük’te üretiyoruz.” Üretimimizi iki yerde yapıyoruz. Bozüyük’te teknik porselen, sırlı porselen, parlak polish dediğimiz ürünleri yaptığımız yaklaşık 2 yıl önce devreye giren modern bir tesisimiz var. Bu tesisimizde yaklaşık 15 Milyon m2’ye yakın üretim yapma imkânımız mevcut. Burada 50x50 sırlı, tenik porselenden


“Bayilerimizde teşhirlere çok önem veriyoruz ve bunun için de önemli bütçeler ayırıyoruz. 500 m2 ile başlayıp 5000 m2’ye kadar giden Showroom’larımız var.”

başlayıp 60x120’ye kadar giden hem mat hem de parlak ürünler üretiyoruz. Türkiye’de ilk defa üretilen, 2 cm full polish teknik porselen karo dediğimiz özellikle ihracatta önemli payı olan ürünümüzü de orada üretiyoruz. Ar-Ge ekibimiz bu ürünleri geliştirmede çok önemli rol oynuyor. Yaklaşık 10 kişilik tasarım ve üretim geliştirme ekibimiz var. Bu ekip ile dünya ve Türkiye trendlerini ayrıca nihai tüketici trendlerini takip ediyoruz. Bu trendlere göre de ürün tasarlamaya çalışıyoruz. Bizim yeni ürünleri pazara vermeden önce dağıtım kanalımızda bulunan önemli bir bayi grubunu fabrikaya çağırıyoruz. Ürünlerimizi hazırlıyor, sergiliyor ve bir anket yapıyoruz. Bu ürünlerden yeni sezona hangilerini alalım diye soruyoruz. Anket sonucunda öne çıkan ürünleri de önce UNICERA Fuarı’nda sergiliyoruz. Ürün hemen hemen hazır oluyor, stoklarımızda da bulunduruyoruz. Yeni ürün geliştirme prosedürümüz bu şekilde işliyor. Tasarım ve trendleri takip için her sene İtalya’ya birkaç defa gidiyoruz. Bu ziyaretlerimizde oradaki tasarım firmalarıyla görüşerek kendimizi güncel tutmaya çalışıyoruz.

Aralık ve Ocak aylarında tali satıcılara fuar kurmak. Kurduğumuz fuarda üreteceğimiz yeni ürünleri ve eski ürünleri birlikte gösterebilme imkanımız oluyor. Tali satıcılarında yıllık alımlarını planlamaları için böyle bir destek sağlıyoruz. Ürünlerin ön tanıtımı gibi oluyor. Bu çalışmalarımızdan da oldukça memnunuz. Tali satıcılarımız hem 2-3 günlük değişik bir atmosfer yakalamış oluyorlar ve tatil yapıyorlar hem de ürünleri görüp ana bayi ile bağlantı kuruyorlar. Ürünlerimizi Türkiye çapında yaklaşık 120 civarında yetkili bayilerimiz kanalıy-

“Dinamik bir yapımız var. POS sistemini yaygın kullanan firmalardan biriyiz. Biz yetkili satıcılardan aldığımız hiç bir çeki ciro etmeyiz. Sadece tahsile veririz veya müşteri çekleriyle değişimde kullanırız.” Bizim bayilerimizde sektörde bilindi-

TİMDER Dergisi 93.Sayı / Ocak - Mart 2017

TİMDER Yön. Kur. Bşk. Yrd. Aydın Eşer ve Bien Yapı Ürünleri Satış Grup Bşk. Metin Savcı

Pazarlama konusunda öncelikle üretilen malın iyi sunulması gerektiğine inanıyoruz. Bizim ürettiğimiz ürünler beğeniye yönelik olduğu için bu ürünlerin mutlaka teşhirlerinin yapılması gerekiyor. Bayilerimizde teşhirlere çok önem veriyoruz ve bunun için de ciddi bütçeler ayırıyoruz. 500 m2 ile başlayıp 5000 m2’ye kadar giden Showroom’larımız var. Bu duruma bir günde gelmedik, 10 yıllık bir süreç aldı. Yeni ürünlerin ortaya çıkması ve bayilerin teşhirli ürüne önem vermesi, ardından da perakende satış payını artırmalarıyla, bayilerde kendi kazançlarının daha iyi olduğunu gördüler. Bunun sonucunda da biz söylemeden onlar yeni mağaza açacağız ya da mağazamızı büyüteceğiz diye talepte bulunuyorlar. Biz de o talepleri değerlendirerek ürünlerimizi en iyi şartlarda sunmaya teşvik ediyoruz.

Üretici

la satıyoruz. Üretimimizin yaklaşık %6570’ini yurt içinde, %30-35 civarında bir kısmını da ihracat kanalıyla satıyoruz. İhracatta da yaklaşık 70 ülkeye ürün satıyoruz. Ülkemizin içinde bulunduğu şartlar nedeniyle ihracat ağırlıklı büyümeyi hedefliyoruz. 2016 ve 2017’de planımızı bu strateji üzerine kurduk. Bunda da başarılı olacağız diye düşünüyoruz.

Önemli pazarlama faaliyetlerimizden biri de; Antalya’daki otelimizde her sene 67


Üretici TİMDER Dergisi 93.Sayı / Ocak - Mart 2017

68

“Projelere gidip ürünü biz gösteriyoruz fiyatı bayi belirliyor. Pazarlamasını yapıyoruz, satışı bayiye bırakıyoruz. Bir bayilik kanalı varsa o kanalın hakkını alması lazım. Profesyonel hayatımda bu konuya çok dikkat ettim.” ği gibi sözleşmelere bağlı, zorlayıcı bir münhasırlık anlayışımız yok. Fakat bugün birkaç markanın bayiliğini taşımak yetkili satıcılar için de sıkıntı yaratıyor. Biliyoruz ki seramik stoklarda tortu bırakan ve belli bir stok yapmadan satış imkanı zor olan bir üründür. Bunun için biz bayilerimizi mağazalarında %90-95 oranında bizim ürünlerimizi satmaları için teşvik ediyoruz. Bayilerimizi teşhir yapımında ve alım şartlarında sunduğumuz imkânlarla teşvik etmeye çalışıyoruz. Bu konuda da 2007 yılından bu yana oldukça yol aldık. Bu gelişmeden de memnunuz. Bayimizde memnun ki bu şekilde bir yapıyla gidiyoruz. Hemen hemen her sene 20 civarında yeni bayi kazanıyoruz. Bize ayak uyduramayan veya ticaret yapamayan bir iki firma da çıkıyor. Dinamik bir yapımız var. POS sistemini yaygın kullanan firmalardan biriyiz. Biz yetkili satıcılardan aldığımız hiç bir çeki ciro etmeyiz. Sadece tahsile veririz veya müşteri çekleriyle değişimde kullanırız. Bayiler bağlantı yapıyor-

lar şahsi çeklerini veriyorlar ama sonra POS kanalıyla olan satışlarla veya müşteri çekleriyle de bizde bulunan vadesi gelmemiş çeklerini de çok rahatlıkla değiştirebiliyorlar. Sektörde tüketicinin dikkatini çekmek için tanıtım faaliyetleri yapmaya önem veriyoruz. Görsel medya, dergi, radyo ve dijital mecraları kullanmaya çalışıyoruz. 2016 yılında televizyon reklamlarına ara verdik ama 2017 yılında özellikle TV ve dijital mecrayı etkin olarak kullanıyor olacağız. Markamızı tanıtım amaçlı mimarlara, müteahhitlere yönelik organizasyonlar yapıyoruz. Mimar odalarının düzenlediği toplantılara katılıyor, markamızı tanıtıyoruz. Mimar ve mühendislerden oluşan proje ekibimiz Türkiye genelindeki öne çıkan müteahhitlik ve proje firmalarını düzenli ziyaret ederek markamız hakkında teknik bilgilendirme ve tanıtım yapmaktadır. Bu konuda da önemli bir ilerleme kaydettik. Genel satışımız içinde projenin payı da her ge-

çen gün artıyor. Doğrudan satış yapmıyoruz, bayiye yardımcı olmak amacıyla gidip teknik pazarlama ve ürün tanıtımı yaparak yeni ürünler hakkında bilgilendirme yapıyoruz. Projelere gidip ürünü biz gösteriyoruz fiyatı bayi belirliyor. Pazarlamasını yapıyoruz, satışı bayiye bırakıyoruz. Projelere gidip tanıtım yapmamızda ki amacımızda; projelerin üreticiyi görmek istemesi yani garanti istemesinden kaynaklanıyor. O garantileri biz veriyoruz ama ticari ilişkiye hiç bir zaman girmiyoruz. Girsek belki istediğimizden daha fazla pay da alabiliriz ama biz bunu istemiyoruz. Bir bayilik kanalı varsa o kanalın hakkını alması lazım. Profesyonel hayatımda bu konuya çok dikkat ettim. Hem Elginkan Grubu’nda hem Toprak Grubu’nda çalışırken bu işe ön ayak olmaya çalıştım. Toprak Grubu’nda mağazalar vardı fakat belli bir süre sonra Yönetim Kurulu tarafından mağazaların çok etkili olmadığı, anlaşılarak yavaş yavaş tasfiye edilmişti.


Bozüyük’te günde 18 Bin m2 sırf parlatma yapabilecek imkana sahibiz. Bunda 60x60, 45x90, 60x120 gibi ürünleri de çok rahat parlatıp hem yurt içinde hem yurt dışında satar haldeyiz. Bu pazarın gelişiminden de memnunuz. Önümüzdeki dönemlerde de bazı yeni ebatlara girmeyi planlıyoruz. Dünya trendinde; ihracat için olsun yurt içinde olsun yeni ebatları bu seneki fuarımızda da görebileceğiz. Devamlı yenilik yapmak zorundayız. Tekstil, moda sektörü gibi olduk. Ürün ömürleri çok kısa olmaya başladı. Eskiden ürün 5-10 sene giderdi, şimdi 2 sene gidiyorsa çok iyi diyoruz. Bu nedenle sürekli ürün yenilemek durumundayız. Bu arada portföyden eskiyen ürünleri de çıkarmak gerekiyor. Bu durumu da önceden bayilerimize bildirip hazırlık yapmalarını istiyoruz.

“2017 yılı için de 2016 yılının benzeri bir yıl olacağını düşünüyoruz. Bizim görüşümüz; ilk altı ay 2016’nın ikinci altı ayı gibi geçecek, biraz uyum dönemi olacak.”

2016 ilk altı ay planlanan seviyede gitti, hiç bir sıkıntı yoktu. Temmuz süreciyle birlikte ülke içinde gelişen şartlar nedeniyle; önce Temmuz ayında bir şok yaşandı. O şok zaman içinde azalarak normal seyrine girdi. İkinci dönemde bizim açımızdan yapılması gerekenin herhalde %75-80’i yapılabildi. Yıl bazında baktığımızda ihracat ve iç pazar olarak 2016 yılını 2015’in üzerinde kapadık. Tedbir de aldık, stoka girebilecek ürünlerimizi bayramlarda bakım yaparak azaltmaya, dengelemeye çalıştık. 2017 için de 2016 yılının benzeri bir yıl olacağını düşünüyoruz. Bizim görüşümüz; ilk altı ay 2016’nın ikinci altı ayı gibi geçecek, biraz uyum dönemi olacak. 2017’nin Haziran’ından itibaren ülke daha sağlıklı bir yere oturur diye düşünüyoruz. Planlarımızı da buna göre yaptık, ağırlığımız ihracatta olacak.

hazırlığına Temmuz-Ağustos ayında başlıyoruz. Öncelikle trendlerin neler olduğuyla ilgili tasarım firmalarıyla görüşmeler yapılıyor. Eylül-Ekim aylarında ürün numuneleri ortaya çıkıyor. Bir sonraki adımda önce biz kendi aramızda eleme yapıyoruz. 100 tasarım yapılıyorsa hepsini ürün gamına almamız mümkün değil. Pazarlama, satış ve tasarım grubu beraber eliyoruz. Elenen ürünleri deneme üretim diye adlandırdığımız şekilde fiilen üretiyoruz. Üretilen numuneleri bayilerimize gösterip bir anket yapıyoruz. Bayilerimiz fabrikamıza gelerek, ürünlerle ilgili görüşlerini bildiriyor. Bu yorumlar doğrultusunda üretim yapacağımız, ürünleri üreterek stoka alıyoruz ve fuarda beğeniye sunacağız. Hem ulusal niteliği hem de uluslararası niteliği olduğu için UNICERA bizim için önemli bir fuardır.

Biz iç pazarda büyük bir büyüme öngörmüyoruz. Bu sene ne yaptıysak o seviyelerde yaparız diye düşündük ama ihracatta büyüme imkanımız var. İhracat Türkiye’de de gelişmiyor, geliştiremiyoruz. Bu sene de karo ihracatını 83 Milyon seviyesinde kapadık. 2015’de 81 Milyon seviyesindeydi Türkiye’nin karodaki gücünü düşündüğümüzde ihracattaki büyüme yetersiz kalıyor. Türkiye’nin kapasitesi 400 Milyon’un üzerinde ama 300’lerin üzerinde karo üretimi yapar haldeyiz. Hala boş kapasite var onu da tek değerlendirme yolu; ihracat. İhracatta uzun soluklu bir iş için, hem düzgün hizmet vermek zorundasınız, hem de verdiğiniz sözü muhakkak tutmak zorundasınız. Bunu yapmadığımız takdirde sıkıntı olur, büyüyemeyiz. İhracatta da fiyat seviyemizin yükselmesi ve Türk seramiğinin marka değerinin artırılmasına yönelik ilgili dernekler ve OAİB’le çalışmalar yapılmalı. Yurt dışında Türk seramiğini tanıtmak amaçlı biraz fazla emek ve para harcamalıyız diye düşünüyorum.

“Hem ulusal niteliği hem de uluslararası niteliği olduğu için UNICERA bizim için önemli bir fuardır.”

Fuarlar bizim sektörün olmazsa olmazı diye düşünüyoruz. Her sene yeni ürünlerimizi de ilk defa fuarlar kanalıyla profesyonellere, nihai tüketiciye ve bayilerimize tanıtmaya çalışıyoruz. Ürün

TİMDER Dergisi 93.Sayı / Ocak - Mart 2017

Fabrikada modernizasyon yatırımıyla ilgili ne eksiğimiz varsa onları hemen hemen tamamladık. Dijital baskı makineleri, parlatma, kuru ebatlama, yaş ebatlama sistemleri ile mat ve full polish ürünleri yapabilecek haldeyiz.

Üretici

“Devamlı yenilik yapmak zorundayız. Tekstil, moda sektörü gibi olduk. Ürün ömürleri çok kısa olmaya başladı. Eskiden ürün 5-10 sene giderdi, şimdi 2 sene gidiyorsa çok iyi diyoruz. Bu nedenle sürekli ürün yenilemek durumundayız.”

Bugüne kadar fuara yurt dışından önemli müşterilerimiz geldi. Bu senede gelmesini bekliyoruz ama ülkemizdeki son gelişmelerden dolayı biraz ürkek olduklarını hissediyoruz. Yabancı müşterilerimiz o ürkekliği atlatabilirlerse fuar tahminimizden daha verimli olacaktır. Yurt dışında da fuarlara katılıyoruz. Bologna’da yapılan CERSAI Fuarı ve Amerika Fuarı her sene düzenli katıldığımız iki fuar arasında yer alıyor. Amerika önemli bir pazar, o pazarda da payımızı büyütmek istiyoruz. O nedenle

69


“Müteahhit grubunun kar marjlarının dengelenmesi lazım. Bu işi yapan malzeme satan firmaların kar marjlarıyla inşattaki kar marjları çok dengeli değil. Buna bağlı olarak sektör tıkanıyor diye öngörüyorum.” bu sene Nisan ayında Orlando’da yapılacak olan fuara da katılacağız. Zaman zaman Moskova ve İspanya Fuarlarına katılıyoruz, ya da katılan distribütörlerimize destek oluyoruz. Fuarlarda yer almak, yeni ürün tanıtımı ve sektörde ne olduğunu gözlemlemek açısından önemli. Bu sebeple fuarın geliştirilerek yürütülmesinden yanayız.

TİMDER Dergisi 93.Sayı / Ocak - Mart 2017

Üretici

İnşaat sektöründe bazı alanlarda fazla yoğunluk var. Belli büyük şehirlerde taşrada proje yapılan projelerle çok fazla konut üretimi oldu. Bu konutların satışlarında da sıkıntılar olduğunu

70

görüyoruz. Bir de benim sektöre bir öz eleştirim var. Bana göre müteahhit grubunun kar marjlarının dengelenmesi lazım. Bu işi yapan malzeme satan firmaların kar marjlarıyla inşattaki kar marjları çok dengeli değil. Buna bağlı olarak sektör tıkanıyor diye öngörüyorum. Son zamanlarda konut fiyatlarının da geriye doğru gittiğini görüyoruz. Nihai konutun satışıyla ilgili bu sıkıntıların aşılması, bankalar kanalıyla kredilendirme, finansman desteği yapılması ve kredilendirmenin %1’in altına çekilerek yapılması gerekiyor. Ayrıca fiyatların daha makul hale getirilmesi lazım. Yok-

sa satışlardaki sıkıntı devam edecek diye düşünüyorum. Büyük inşaat yapan müteahhitlerin sayısı arttı. Bugün öne çıkan 15, 20 firma bu şekilde büyümüş olan firmalar. İstanbul da kentsel dönüşüm gerçeği çok önemli. Kentsel dönüşümde orta çaplı müteahhit firmaları da sürece dahil oluyor. Bu pazara herkes dahil oluyor ancak hepsinin bu işi başarıyla sürdürdüğünü söylemek mümkün değil. İnşaatların yarım kaldığını, doğru devam etmediğini görüyoruz. Tabii ki bu tür firmalar elenecek. İşini doğru yapan firmalar kentsel dönüşümde yerlerini alacaklar.



Ömer Yılmaz

TİMDER Dergisi 93.Sayı / Ocak - Mart 2017

Üretici

ORKA® Ahşap ve Yapı Ürünleri San. A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı

Aslen Orduluyum 1966 yılında İstanbul’da doğdum. Evliyim ve iki çocuğum var. İstanbul Etiler Otelcilik Yüksek Okulu’nu bitirdikten sonra askerlik hizmetimi tamamlayıp inşaat malzemeleri satışında satış temsilciliği ve müdürlüğü yaptım. O zamanlar Türkiye’de henüz banyo ve mutfak mobilyası kültürü yoktu ancak yakın gelecekte bu alanda uzmanlaşmaya doğru bir yönelme olacağının farkındalığıyla banyo mobilyaları sektörünün geleceğini açık görerek 1992 yılında ticarete atılarak ORKA® Banyo’nun temellerini attık. 1992 yılında ORKA® Ahşap Ürünleri San. ve Tic. Ltd. Şti. olarak inşaat malzemeleri satışı amacıyla başladığımız yolculuğa 1994 yılından itibaren pazardaki ihtiyaçlar doğrultusunda daha kaliteli hizmet sunmak amacıyla sadece Banyo Mobilyası alanında uzmanlaşarak de-

72

“Alman ve İtalyan üretim teknolojilerini kullanarak evrensel kalitede üretim yapıyoruz.” vam ettik. Çeyrek asırı aşkın süredir sadece şık ve kullanışlı banyo mobilyaları üreterek kazandığımız uzmanlığı, özgün tasarımlarımız, zengin ürün çeşidimiz, son teknoloji üretim sistemlerimiz, kalite ve satış sonrası hizmet anlayışımız ile destekleyerek banyo mobilyaları alanında ORKA® Banyo markamızla ORKA® Ahşap ve Yapı Ürünleri San. A.Ş. olarak iddialı bir şekilde faaliyetlerimize devam ediyoruz. ORKA® Banyo olarak, fonksiyonelliği, estetiği ve şıklığı ön plana çıkararak dünya standartlarında banyo ve modü-

ler mobilyalar üreten dinamik bir markayız. Bugün 280’nin üzerinde personelimiz ile Düzce yerleşkesinde yer alan üretim tesisimizde 50.000 m2 açık arazi üzerinde 22.000 m2 kapalı alanda üretim tesisinde en son Alman ve İtalyan üretim teknolojilerini kullanarak evrensel kalitede üretim yapıyoruz. Yılda 540 Bin adet banyo mobilyası üretim kapasitesine sahip olan ORKA®’da yetkin çalışanlarımızla alanında lider bir firma ve uluslarası marka olmak vizyonu ile hareket ediyoruz. Banyo mobilyasında üstün teknolojimizi ve sıra dışı tasarım gücümüzü, profesyonel işçilik ve yılların


“Sadece şık ve kullanışlı banyo mobilyaları üreterek kazandığımız uzmanlığı, özgün tasarımlarımız, kalite ve satış sonrası hizmet anlayışımız ile destekleyerek iddialı bir şekilde faaliyetlerimize devam ediyoruz.”

“Kalite departmanımız ile tedarikçilerimizde yerinde kalite kontrolü yapıyoruz.” Kaliteden ödün vermeyen ORKA® Banyo’da üretim süreçlerinde kullanılan hammadde ve yarımamuller TSE ve CE kriterlerine uygun olacak şekilde seçiliyor. Ürünlerimizin sağlamlığını ve güvenliğini uluslararası akreditasyona sahip ISO 9001:2000 Kalite Yönetim Sistemi, OHSAS 18001 İş Sağlığı ve Güvenliği Yönetim Sistemi, ISO 10002 Müşteri Memnuniyeti ve Müşteri Şikayetleri Yönetim Sistemi, ISO 14001 Çevre Yönetim Sistemi sertifikaları ile belgelendiriyoruz. Şu anda kalite departmanımız ile tedarikçilerimizde yerinde kalite kontrolü yapıyoruz.

2016 yılı içinde MASKO Mobilyalcılar Sitesinde 1.200 m2’lik Showroom yatırımını gerçekleştirdik. Yanısıra Türkiye’nin bir çok ilinde ve dünyanın bir çok ülkesinde münhasır satış noktaları oluşturduk. Bir yandan sistem ve organizasyon yatırımları devam ederken, bir yandan üretim alanında üç makine yatırımı daha yapıldı, delik hattı yenilendi. Lojistik alanda filoya katılan büyük araçlar ile tüketiciye verilen hizmetin iyileştirilmesi hedeflendi. 2017 yılı içinde TURQUALITY programına katılmayı hedefliyor, bu doğrultuda çalışmalarımıza devam ediyoruz. “Teknolojik gücümüzü kullanarak butik üretimi seri hale dönüştürüyor, inovatif ürünlerle banyolara pratik çözümler getiriyoruz.” ORKA® Banyo’da müşteri memnuni-

yetini baz alarak ürün ve hizmetlerimizi iyileştirme ve var olan kalite düzeyini daha da etkin olarak arttırma doğrultusundaki çalışmalara sürekli olarak yer veriyoruz. Banyoları yaşanılabilir mekanlara dönüştürmek için her yıl yeni ürünler tasarlıyor, yurt içi ve yurt dışında gerçekleştirilen fuarlara katılıyor ve buralarda yepyeni iş ilişkilerine imza atıyoruz. ORKA® Banyo olarak ürün gamımızda C segmentinden A+ segmentine kadar tüm kitlelere hitap eden çok iddialı ürünler yer alıyor. İç piyasaya yönelik ürün gamımız daha çok B ve B+ ürünlerden oluşuyor. Teknolojiyi sanat ile buluşturarak ve teknolojik gücümüzü kullanarak butik üretimi seri hale dönüştürüyor, inovatif ürünlerle banyolara pratik çözümler getiriyoruz. Böylece, dünya standartlarında kalitede, esnek kullanım alanlarına sahip tasarımlarımız ile çevre sağlığına önem veren, kolay kurulumu olan, modüler, şık ve konforlu ürünler üretiyoruz. 400’den fazla farklı modelimizle oldukça geniş bir yelpazede fonksiyonel ve şık tasarımlardan oluşan klasik, modern, retro, country, avangard, vintage ve sade çizgilerde ürünlere imza atıyoruz. Doğallığın ön planda olduğu mermer, seramik, pirinç ve taş dokular, kurşun içermeyen ekolojik aynalar, yekpare aynalar, kendinden büyüteçli Avrupa normlarında IP44 standartında LED aydınlatmalı aynalar, seramik-mermer-mineral lavabolar, tekli-çiftli-monoblok-bütünleşik tezgahlı oval-yuvar-

Üretici

2008 yılında dünyanın birçok ülkesinde marka olarak tescillenen ORKA®’nın tüm ürünlerinde Sanayi Bakanlığı’nca onaylı garanti belgesi bulunmaktadır. Halihazırda “Her Aşamada Kalite” ilkesi ile hedeflerimize koşarken, tüm Türkiye’de 300’den fazla farklı satış noktası ile 1 milyondan fazla tüketiciye ulaşan ve 44 farklı ülkeye ihracat yapan bir konumda bulunuyoruz. İnovasyon ve modernliğe verdiğimiz önem ile her gün marka bilinirliğini ve pazar payımızı artırarak sektör liderliğini sürdürüyoruz.

Ayrıca 2015 yılı itibariyle banyo mobilyaları sektöründe Türkiye’de bir ilki yerine getirerek TÜVNORD tarafından verilen ve ORKA® Banyo ürünlerinin sağlamlığını, dayanıklığını ve güvenliğini onaylayan GS sertifikasını da almış bulunuyoruz. FSC™ Orman Yönetim Konseyi Belgeleri ile de doğanın korunmasına ve sürdürülebilir yaşam alanlarına destek olma çabalarımızı üretim süreçlerimize yansıtıyoruz. 2015 yılında banyo yaşam alanlarında ihtiyaç duyulan tamamlayıcı ürünler gamı oluşturularak aksesuar ve armatür grubunu kapsayan ORKA Plus markasını tüketiciler ile buluşturduk.

TİMDER Dergisi 93.Sayı / Ocak - Mart 2017

tecrübesi ile birleştirerek müşterilerimize hızlı, kaliteli ve pratik çözümler sunuyoruz. Her bütçeye ve her mekana uygun tasarımlarımız ile yaşam alanlarına hayat vermeyi hedefliyoruz.

ORKA® Banyo MASKO Showroom

73


TİMDER Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Aydın Eşer, ORKA® Banyo Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Yılmaz ve Satış Müdürü Hakan Arslanbakan

TİMDER Dergisi 93.Sayı / Ocak - Mart 2017

Üretici

“Kurulduğumuz ilk günden bu yana, çalışanlarımıza ve içinde yaşadığımız çevreye karşı duyarlı, güvenilir, sorumluluk sahibi bir banyo markası olmak misyonuyla hareket ediyoruz.” lak-kare-dikdörtgen ince-kalın farklı renk tonlarında normal-tezgahüstü lavabolar, ikonik desenler, floral işlemeler, yalın çizgiler, lavabo altı LED aydınlatmalı dolaplar, canlı lake renkler, sade renkler, gümüş-altın-toprak tonları, işlemeler, oymalar, motifli yüzeyler, düz-yuvarlak hatlar, parlak-mat-dokulu yüzeyler, membran kaplamalar, değişik kombinler... ORKA® Banyo olarak ahşaba hayat veren, günümüzün trendlerine uygun, inovatif ve özgün tasarımlarımız ile banyosunda fark yaratmak isteyenlere benzersiz seçenekler sunuyoruz. ORKA® Banyo olarak birlikte çalıştığımız personelimizin hem bugününü hem de geleceğini düşünüyor, onların emniyetli ve sağlıklı bir çalışma ortamına sahip olmaları için gerekli koşulları oluşturmak adına iş sağlığı ve güvenliği konusunda planlı ve sistemli çalışmalar

ORKA® Banyo MASKO Showroom

74

yürütüyoruz. Kurulduğumuz ilk günden bu yana, çalışanlarımıza ve içinde yaşadığımız çevreye karşı duyarlı, güvenilir ve sorumluluk sahibi bir banyo markası olmak misyonuyla hareket ediyoruz. Bu bağlamda, doğanın korunmasına ve sürdürülebilir yaşam alanlarına destek olma çabalarımızı üretim süreçlerimize de yansıtarak, atık depolama alanlarına, geri dönüşüm ambalaj atıkları konularına ve emisyon ölçümü, gürültü ölçümü gibi çalışmalara üst düzeyde özen gösteriyoruz. Ar-Ge ve Ür-Ge çalışmaları çerçevesinde, fabrikamızda depolama alanlarını verimli kullanmak ve ürünlerin sevkini kolaylaştırmak amacıyla demonte ürünlerimizi artırarak üretimimize devam ediyoruz. Son dönem talep inovasyonu çerçevesinde müşteri beklentilerine verdiğimiz önem, titiz ve kaliteli üretimimiz, estetik ve fonksiyonel banyo

çözümlerimiz ile Türkiye’deki mega konut projelerinde de sıkça tercih ediliyoruz. Projelere özel olarak Ar-Ge ve Ür-Ge ekiplerimizle birlikte müşterinin istekleri doğrultusunda banyo yaşam alanlarına yönelik çözümler sunuyor ve bu doğrultuda inovatif tasarımlar oluşturuyoruz. Bu kapsamda Türkiye’de son 6 yıl içinde birçoğu mega projeler olmak üzere, 200’den fazla projeye imza atarak, bu projelerin çoğunluğunda birinci taşeron firma olarak yer aldık. Dünyanın en büyük inşaat firması ile de 12 projede çalışan firmamız, bugün tüm Türkiye’de 300’den fazla farklı satış noktasında, bir milyondan fazla evde ve 5 kıtada 44 farklı ülkede tüketicisiyle buluşuyor. Ürünlerimiz bayi yapı market ve proje kanallarımız ile nihai tüketiciye ulaşıyor. ORKA® Banyo olarak şu anda Tüm Türkiye’de 81 ilde yaygın dağıtım ağı ile 367 bayi kanalı ile hizmet veriyoruz;


Ürünlerimiz seramik bayilikleri olan firmalarda teşhir edilerek satılıyor. Nihai tüketiciler artık banyolarına alacakları ürünlerin bütününü görmek istedikleri için büyüyen mağazalarla birlikte ürünlerimiz de daha fazla ilgi görüyor. Banyolarda kullanılan banyo kaplama malzemelerine göre ürün geliştiriyoruz. Satışlarımızı arttırmaya yönelik olarak bayilerimize dönemsel kampanyalar yapıyoruz; ayrıca stand ve tabela çalışmaları ile mağaza içi ve dışı görsel çalışmalar satışlarımızı arttırıcı faaliyetlerimiz arasında yer alıyor. Bayilerimiz mağazalarını düzenledikçe ve büyüttükçe sergilenen ürünlerimiz de artmakta ve hızla satışa çevrilmektedir.

2016 yılı iç dış pazar olarak zorlu bir yıl olmasına rağmen bizim açımızdan büyüme gerçekleşti. Dış pazar ağımız günden güne gelişerek artmakta. 2017 yılı ilk çeyrek sonrası iç pazarda işlerin gelişeceğini öngörüyor ve yatırımlarımızı ona göre yapıyoruz. 2016 yılına inşaat sektörü açısından genel bir perspektiften baktığımızda, ilk 6 ayda özel sektör inşaat harcamalarında önemli bir artış yaşandığını görüyoruz. Bu bağlamda yurt içinde inşaat yatırımlarında canlanma görülmüştü. Türkiye İMSAD raporuna göre inşaat sektöründeki büyüme 2017 yılında yavaşlayarak sürecek. Yine aynı rapora göre, 2016 yılında konut satışlarında gerçekleşen yüzde 4,2 artış dolaylı olarak inşaat malzemeleri ve

mobilya sektörünü de olumlu etkilemiştir denebilir. Banyo mobilyaları sektörü açısından baktığımızda, 2016 yılında bazı kayıpların yaşandığını ancak sektörel hedeflerde tutarlı olunduğunu ifade edebiliriz. Sektörümüzde yılın ilk 6 ayında yüzde 5 - 6 arası büyüme olmakla birlikte 2016 totalinde birçok firma küçüldü ya da durağan kaldı diyebiliriz. Tabii bu tabloda dış kaynaklı terör olaylarının devam etmesinin, Temmuz ayında yaşanan girişim hareketinin ve genel ekonomide oluşan belirsizliklerin de katkısı olduğunu belirtmeden geçemeyeceğiz. Firmamız açısından baktığımızda ise, ORKA® Banyo olarak 2016 yılında ihracatta yüzde 75, genel olarak totalde de yüzde 25 büyüme gerçekleştirdiğimizi ifade edebiliriz. Halihazırda “Her Aşamada Kalite” ilkesi ile hedeflerimize koşarken, tüm Türkiye’de 300’den fazla farklı satış noktası ile 1 milyondan fazla tüketiciye ulaşan ve 44 farklı ülkeye ihracat yapan bir konumda bulunuyoruz. Bilindiği üzere ülke olarak 2023 yılı hedefleri doğrultusunda ilerlerken sektörel hedeflerin de başarılı bir şekilde tutturulması gerekmektedir. Mobilya sektörü genelinde baktığımızda sektö-

Üretici

Bayilerimiz ile ilişkilerimizi yürütmede interaktif bir kanal olarak B2B sistemini etkin bir şekilde kullanıyoruz. ORKA®’da bayilerimizin 7/24 anlık sipariş girişlerini ve takibini yapabildikleri ve tüm süreçleri yönetebildikleri bir e-ticaret platformu olan ORKA® CRM B2B ile verimlilik artışı sağlıyoruz.

“2017 yılı ilk çeyrek sonrası iç pazarda işlerin gelişeceğini öngörüyor ve yatırımlarımızı ona göre yapıyoruz.”

TİMDER Dergisi 93.Sayı / Ocak - Mart 2017

bunların arasında sadece ORKA® Banyo ürünleri satan münhasır 148 bayimiz mevcut. Ayrıca yapı marketler ve seramik bayiliği olan firmalar da satış kanalımız olarak hizmet veriyorlar.

ORKA® Banyo Üretim Tesisleri

75


TİMDER Dergisi 93.Sayı / Ocak - Mart 2017

Üretici

“Prestijli bir kitleye sunum yapabilmemize imkan tanıyan UNICERA Fuarı, sektörün diğer oyuncuları ile birlikte ülkemiz adına yabancı ziyaretçiler ile buluşma platformu olarak büyük bir öneme sahip.”

76

rün hedefi 2023 yılı için 25 Milyar dolar üretim ve 10 Milyar dolar ihracat beklentisi ile büyük mobilya üreticileri arasında dünyanın ilk 10’una, Avrupa’nın da ilk 5’ine girmek şeklindedir. Bu kapsamda ekonomide tüm sektörlere ve iş dünyasına sunulan yatırım ve istihdam kolaylıkları genel itibariyle 2016 yılının hareketli geçmesine sebep olmuştur diyebiliriz. Ancak banyo mobilyaları sektörü açısından geçtiğimiz yıl özellikle Temmuz ayında yaşanan girişim, son dönem Türkiye’nin komşularında yaşanan gelişmeler sektörün büyümesinin önünde bazı engeller oluşturduğu için küçülmeler ve olumsuzluklar yaşandı elbette. Tüm bu olumsuzlukların yansıması ile genel tüketim eğiliminde yaşanan düşüşler ve mevsimsellik gibi etkenlerden dolayı sektörün büyüme hızı düşük gerçekleşmiştir. “Sektöre tasarım açısından bakacak olursa, 2017 yılı ile birlikte banyolarda doğala dönüş olduğunu ifade edebiliriz.” Önümüzdeki dönem için sektöre tasarım açısından bakacak olursa, 2017 yılı

ile birlikte banyolarda doğala dönüş olduğunu ifade edebiliriz. Konforun merkezde olduğu, yalın renklerin kullanıldığı, sade ve net çizgilere sahip estetik mekanlara dönüştü banyolar. Sade aynalara ışık efektleri ile hareket katılıyor. Bu bağlamda, banyo mobilyalarında doğal taş ve doğal ahşap renkleri, tamamlayıcı ürünler ve aksesuarlarda da daha yalın çizgiler tercih edilecektir, modern ve fonksiyonel tasarımlar öne çıkacaktır diye düşünüyoruz. Biz de önümüzdeki dönemde, ürünler açısından iç pazarda özellikle bölgesel beğenilere göre modern ve klasik ürünlerde kataloğumuzu zenginleştirerek tüketiciye sunmayı hedefliyoruz. Banyo kaplama malzemeleri (seramik-fayans-boya-duvar kağıdı) renkleri ile örtüşen ürünler tasarlayarak ürün yelpazemizi genişletmeyi planlıyoruz. Konut üretiminin artması ile evlerdeki banyo sayısı da artıyor. Bu durum banyo mobilyasına olan talebi de artırdığından bizim için fırsata dönüşüyor. Modern yönetim teknikleri ile sürdürülebilir verimde artış ve planlı büyüme, sürdürülebilir kalite ve sürekli iyileştir-

me, sürdürülebilir karlılık, global pazarlarda büyüme ve marka olma, ürün bazlı inovatif tasarımlara imza atarak onları tescil ettirme ve patentlerini alma, çalışan ve müşteri memnuniyetini daha da arttırma, ve paydaşlarla yeni işler geliştirme gibi konulara eğilmeyi planlıyor ve hedefliyoruz. Bunun yanı sıra, sektöründe ilkleri gerçekleştiren ve FSC™, BSCI ve Entegre Yönetim Sistemleri vb ulusal ve uluslararası standart ve yönetim sistemlerini uygulayan bir firma olarak bu ünvanımızı sürdürmeyi de hedefliyoruz. Hedef ciro ve üretim adetlerimizi arttırmak ve dış pazar satış hacmimizi geliştirmek ilk hedefimiz. Tüketicinin beğenisine göre tüketici ihtiyaçlarını düşünerek ürün geliştirmek her zamanki gibi yine ilk hedefimiz olacaktır. Fuarların B2B ve B2C müşterilere yenilikleri tanıtmak ve göstermek adına önemli bir araç olduğunu biliyoruz. Yeni ürünlerimizin gerek iş dünyasına gerekse nihai tüketicilere tanıtılması açısından prestijli bir kitleye sunum yapabilmemize imkan tanıyan UNICERA Fuarı, sektörün diğer oyuncuları ile birlikte ülkemiz adına yabancı ziyaretçiler ile buluşma platformu olarak büyük bir öneme sahip. Bu bağlamda, ORKA® Banyo olarak inovatif tasarımlarımızı ve yeniliklerimizi sunduğumuz, global marka olmamız için gereken adımları atmamıza katkısı olan bir fuar bizim için. Uluslararası bir fuar olduğu için de iç pazardan daha çok ihracat müşterilerimiz açısından verimli geçtiğini fade edebiliriz. Yurtdışında katıldığımız fuarlar ise banyo mobilyaları sektöründe yüzde yüz Türk sermayeli bir üretici olarak ORKA® Banyo’nun 1992’den günümüze çeyrek yüzyılda kat ettiği yoldaki başarı hikayelerini paylaştığı platformlar olarak değerlendiriliyor. Avrupa’da, Afrika’da ve Orta Doğu’da katıldığımız bu fuarlar, yılların birikimi el işçiliği ile son teknolojimizi harmanlayarak Avrupa standartlarında kalitede gerçekleştirdiğimiz üretimin sonucunda tasarladığımız inovatif ürünlerimizi sergilediğimiz vitrinler konumunda bulunuyor. Yeni iş anlaşmaları ile döndüğümüz bu fuarlar aynı zamanda banyo mobilyalarında dünyadaki son trendleri de yakından takip etmemize olanak sağlıyor.



Baki Kartalkaya

Ural İnşaat Tes. Teks. D.T.M. San. ve Tic. Ltd. Şti. Genel Müdürü

TİMDER Dergisi 93.Sayı / Ocak - Mart 2017

İçimizden Biri

“Daralan pazarla birlikte iyi ve verimli müşteriyi bulabilmek için yoğun çaba sarf ediyoruz.”

1972 Gölcük Kocaeli doğumluyum. Değirmendere’liyim. Kabataş Erkek Lisesini 1989 senesinde bitirdikten sonra Yıldız Üniversitesi Kocaeli Mühendislik Fakültesinden Makine Mühendisi olarak mezun oldum. Evli ve iki kız çocuk babasıyım. Daha okul yıllarında iken üniversiteden sınıf arkadaşlarımla birlikte İstanbul’da doğalgazın yoğun olarak kullanılmaya başlamasıyla sektörde hizmet vermeye başladık. “Doğalgazın tüketiciye ulaştırılmasında 20 Binin üzerinde projeye imza atarak yoğun bir şekilde çalıştığımız günlerden, müşterilerimize çözüm ortağı olarak katkı sunarak günümüze kadar geldik” Firmamızın temellerini 25 sene kadar önce Maltepe’de attık. Daha sonra ise Kartal’da hizmet vermeye başladık. Kuruluşundan beri üniversiteden sınıf arkadaşım Ahmet Demirci ile ortaklığımız devam ediyor. Doğalgazın tüketiciye ulaştırılmasında 20 Binin üzerinde

78

“Yaptığımız en önemli yatırımın öncelikle personel sonrasında ise müşteri portföyümüz olduğunu düşünüyoruz.” projeye imza atarak yoğun bir şekilde çalıştığımız günlerden, yurtiçi ve yurtdışında olmak üzere birçok farklı ticari, endüstriyel ve konut mekanik tesisat projelerinde müşterilerimize çözüm ortağı olarak katkı sunarak günümüze kadar geldik.

geniş kapsamlı işlerin satış, pazarlama ve taahhüt olarak yapılması bunlara mühendislik ve işçilik olarak çözümler sunabilmek noktasında bizlere desteklerini esirgemeyen üretici ve distribütör firmalara da bu vesileyle teşekkür ediyorum.

Şirketimizde mekanik tesisat sektörü ana faaliyet konuları kapsamında doğalgaz dönüşüm, ısıtma-soğutma, su basınçlandırma sistemleri, atık su paket sistemleri, yangın söndürme sistemleri, havalandırma sistemleri ve özel imalat çözümleri sunuyoruz. Bu kadar

Firmamız 200 m2 mağaza ve deposuyla, 7’si merkez kadro şantiyelerde ortalama 20 kişi olmak üzere toplam 25-30 kişilik bir kadro ile hizmet vermeye devam ediyor. Ağırlıklı olarak konut sektöründe geçmiş dönemlerde oluşturduğumuz müşteri portföyüne


“Geçtiğimiz 25 sene zarfında yaptığımız en önemli yatırımın öncelikle personel sonrasında ise müşteri portföyümüz olduğunu düşünüyoruz.” Satın alma tarafında ise eskiden yoğun olarak bağlantılı çalışır ve firmaların düzenlediği kampanyalara iştirak etmeye çalışırdık, şimdi ise daha kontrollü stok tutmak durumunda kalıyoruz. Geçmişten günümüze gelirken yaşadığımız en temel ticari hususlardan bir tanesi de ülkenin ekonomisindeki gelişmeler ile birlikte enflasyonsuz ortamda ticaret yapmanın hiç de kolay olmadığını fark etmiş bulunuyoruz. Bu sırada kullandığımız ürünlerin de her geçen gün teknolojik gelişmelerle birlikte gelişimini de gördük. Geçtiğimiz 25 sene zarfında yaptığımız en önemli yatırımın öncelikle personel sonrasında ise müşteri portföyümüz olduğunu düşünüyoruz.

Hem ben hem de ortağım, işçi ve memur ailelerinin birer evladı olarak sermaye birikimine sahip olmadan ticarete atıldık ve zaman içinde bunun ne kadar zor başarıldığını yaşayarak öğrendik. Hele ki günümüzde güçlü bir sermaye yapısı olmadan ticari faaliyetleri götürebilmenin imkansız olduğuna inanıyoruz. Ticari olarak riskleri doğru yönetememenin dönemsel olarak çok büyük zararlarını gördük. Bunlar bedelleri ağır bir ders olarak önümüzde duruyor. Dolayısıyla da risk yönetimine büyük önem vererek işlerimizi yapmaya çalışıyoruz. Özellikle büyük projelerde alınan riskler maalesef bazen bir yılınızı bazen de daha fazlasını sizden götürebiliyor. Güncel olarak ticari faaliyetlerimizi devam ettirirken maliyet kontrolü ve yönetimine büyük önem veriyoruz. Gelecek ile ilgili planlamalar yaparken de dijitalleşmenin hizmetle birleşeceği noktaları kendimize hedef olarak koyuyoruz. Önümüzdeki 5 yıla baktığımızda şirketimizi götürmek istediğimiz hedef ve yol haritası planlamasını yapmış bulunuyoruz. Burada hedefe ulaşırken birbirini destekleyen farklı yolları ufak ufak kat etmeye çalışıyoruz. Yol haritamızı; mevcut müşteri portföyüne hizmet vermeye devam etmek, özellikle eğitim ve belgelendirme tarafında yeni bir iş kolu olarak hizmet sunmaya çalışmak, enerji verimliliği kapsamında özellikle ölçme ve gider paylaşımı hususunda firmamızı marka yapmak, farklı ortaklıklarla sek-

tör dışındaki ticari konularda faaliyet göstermek şeklinde belirledik. “Yaklaşık üç aydır UGETAM’da endüstriyel ve büyük tüketimli doğalgaz tesisatları derslerinde eğitmen olarak katkı vermeye çalışıyorum. Eğitmen olarak gittiğim derslerin sonucunda öğrencilerin beni de eğittiğini söyleyebilirim.” Eğitim her görüşmemizde sonunda çözüm noktasında mutabakata vardığımız en temel konu oluyor. Dolayısıyla her türlü başarının eğitim ile sağlanabileceğini düşünüyorum. Bu kapsamda görev aldığım TTMD (Türk Tesisat Mühendisleri Derneği) ve TİMDER (Tesisat İnşaat Malzemecileri Derneği)’de eğitim komitesinde görev alıyorum. TİMFED (Tesisat İnşaat Malzemecileri Federasyonu)’de ise eğitim komitesi başkanlığını yürütüyorum. Tüm bu sivil toplum kuruluşlarında eğitim ile sektörümüze katkı sağlamaya çalışıyoruz. Bunun yanı sıra yaklaşık üç aydır UGETAM (Uluslararası Gaz Eğitim Teknoloji Araştırma Merkezi)’nde mühendisler için doğalgaz iç tesisat ile mühendisler için endüstriyel ve büyük tüketimli doğalgaz tesisatları derslerinde eğitmen olarak katkı vermeye çalışıyorum. Sektörün farklı bileşenlerine farklı mecralarda eğitim ile ulaşmak, eğitimin sonuçlarını görmek ve yaşamak beni son derece mutlu ediyor. Özellikle UGETAM bünyesinde bizzat eğitmen olarak verdiğim derslerde UGETAM yönetiminin talebi doğrultusunda sektörde yaşadığım deneyimleri paylaşmak; genç arkadaşlardan gelen soruları bilgi birikimim ile birlikte cevaplamak; genç beyinlerin farklı değerlendirmelerini öğrenmek, eğitmen olarak gittiğim derslerin sonucunda öğrencilerin beni de eğittiğini söyleyebilirim.

İçimizden Biri

“Eskiden iş yapmak ve yetiştirmek için yoğun bir çaba sarf ederdik çünkü çok ciddi bir müşteri talebi söz konusuydu, daralan pazarla birlikte iyi ve verimli müşteriyi bulabilmek için yoğun çaba sarf ediyoruz.” Geçmişten geleceğe yaşadıklarımızla bir yolculuk yapmak durumunda kalsak; özellikle eskiden hem daha karlı hem de miktar olarak daha çok iş yaptığımızı şu anda ise hem kar tarafında hem de iş adedi olarak daha az iş yaptığımızı söyleyebilirim. Eskiden iş yapmak ve yetiştirmek için yoğun bir çaba sarf ederdik çünkü çok ciddi bir müşteri talebi söz konusuydu, daralan pazarla birlikte iyi ve verimli müşteriyi bulabilmek için yoğun çaba sarf ediyoruz. Düşen karlıkla birlikte şapkayı önümüze koyduğumuzda önce kendimizden başlayarak hatalarımızı eksiklerimizi gidererek sonrasında da müşteri memnuniyetini maksimize ederek bunun kara dönüşmesine gayret gösteriyoruz. Sektörümüze baktığımızda mühendislik olarak çizim masalarında T cetvelleri ile çizdiğimiz projelerden, dijital proje sistemlerine gelinceye kadar yaşadığımız zorlukları unutmadığımızı da ifade etmek istiyorum.

işlerin hem bizleri hem de müşterimizi çok daha fazla memnun ettiğini gördük. “Niye risk yönetimine büyük önem vererek işlerimizi yapmaya çalışıyoruz. Özellikle büyük projelerde alınan riskler maalesef bazen bir yılınızı bazen de daha fazlasını sizden götürebiliyor.

TİMDER Dergisi 93.Sayı / Ocak - Mart 2017

yeni müşteriler katarken; sadece konut tarafında değil aynı zamanda ticari ve endüstriyel müşterilerimizin de sayısını artırmaya çalışıyoruz.

Sektörde genel olarak en uygun fiyatlı işi yaptığımızı müşteriye söyletmekten ziyade en kaliteli işi yaptığımızı müşteriye söyletmeye çalıştık. Karlı ve kaliteli 79


TİMDER Dergisi 93.Sayı / Ocak - Mart 2017

İçimizden Biri

Sektörümüzde kısa ve orta vadede çözülmesini istediğim en önemli sorun adı ne olursa olsun her türlü haksız rekabete neden olan konularla ilgili; çabuk, etkin ve kalıcı çözümlerle hukuki şekilde çözüm sunabilecek mekanizmaların devreye girmesi geliyor. Ben bunların çözümlenmesi ile birlikte hem karsızlık hem istihdam tarafında firmaların ve ülkemizin çok hızlı kalkınacağına inanıyorum. Müşterisine sahip çıkmayan, müşteri odaklı çalışmayan firmaların da hayatta kalamayacağını düşünüyorum. Tüm bu sorunların çözümünün mesleki örgütlerin ve sivil toplum kuruluşlarının ön alarak, farkındalık yaratarak, sektör bileşenlerini de arkasına alarak özellikle hükümet ve kamu kuruluşlarında etkili iletişim imkanları ile sonuçlandırabileceğini düşünüyorum.

80

“10 senelik süre zarfında yönetim kurulundaki birçok büyüğümden farklı bakış açılarıyla tek bir hedefe ulaşmak için gösterilen gayreti ve bunun hiçbir maddi karşılık olmaksızın yapıldığında da insanı manevi olarak son derece mutlu ettiğini öğrendim.” Yaklaşık 10 sene kadar önce TİMDER’in düzenlemiş olduğu ve her geçen gün önemini daha fazla idrak ettiğim TİMDER Akademi kapsamındaki eğitimlere katılmış ve eğitim sonunda düzenlenen sınavda dereceye girerek dönemin Yönetim Kurulu Üyesi Kemal Yıldırım’ın beni yönetime önermesi ve kabulleri ile birlikte hayatımda ilk defa bir sivil toplum kuruluşunda hiçbir deneyimim olmadan hem de yönetim ku-

rulu üyesi olarak çalışmaya başladım. Bu 10 senelik süre zarfında yönetim kurulundaki birçok büyüğümden farklı bakış açılarıyla tek bir hedefe ulaşmak için gösterilen gayreti ve bunun hiçbir maddi karşılık olmaksızın yapıldığında da insanı manevi olarak son derece mutlu ettiğini öğrendim. TİMDER bir sivil toplum kuruluşu olarak öncelikle üyelerinin çıkarlarını korumak, bu çıkarları korurken de etkileşim içinde olduğu diğer gruplarla çatışmadan sonuç almasını bilen etkin bir sivil toplum kuruluşudur.

Yönetim Kurulu Üyesi olarak hizmet ettiğim dönem boyunca bir çok yakınım TİMDER’in bana faydası ve kaç para kazandığım gibi önceliğin şahsi menfaatler olduğu konuları çokça sorguladı. Herkese dilim döndüğünce maddi menfaat karşılığı olmadan da bu işlerin birileri tarafından gönüllülük esası çerçevesinde yapılması gerektiğini anlattım ve anlatmaya da devam edeceğim. Sivil toplum kuruluşlarının toplumlara olan faydasını bilerek elimden geldiğince çalışmaya da devam edeceğim.



Hakan Baziki

TİMDER Dergisi 93.Sayı / Ocak - Mart 2017

Geçerken Uğradık

Altıneller İnş. Yapı Malz. San. ve Tic. Ltd. Şti. Proje ve Satış Müdürü

1968 İstanbul doğumluyum. İlk ve ortaokul eğitimimi, babamın memur olması sebebi ile Şanlıurfa, Kahramanmaraş, İstanbul üçgeninde tamamladım. Suadiye Lisesi’nden mezun olduktan sonra Yıldız Teknik Üniversitesi Mimarlık Fakültesinde girdim. Mimarlık Fakültesinde bir yıl okuduktan sonra Makine Mühendisi bölümüne geçiş yaparak eğitimimi mühendis olarak bitirdim. Mühendislik okumama sebep olan en büyük etken üretim kökenli sanayi koluna el atma isteğimdi. Ancak 1990’lı senelerde sektörel büyümenin inşaat malzemeleri üzerine olması ve önümün inşaat sektöründe açılması bu sektöre girmeme sebep oldu. Bu bağlamda inşaat ile geçirdiğim yirmi altı sene farklı deneyimlerin kazanımı şeklinde gelişti. 1991-1995 yılları arasında İstanbul’da ve İzmit’te Emlak Bankası Konut Projeleri’nde kontrol mühendisliği, mekanik mühendisliği, beton santrali sorumluluğu ve kısa süreli taşeronluk deneyimlerim oldu. Mekanik taşeronluğu ve kontrolörlük çok farklı pozisyonlar, her iki pozisyonda da aynı vakaya

82

“İnşaat ile geçirdiğim yirmi altı sene farklı deneyimlerin kazanımı şeklinde gelişti.” farklı bakış açısı oluşuyor. Önemli olan doğruya en yakın pozisyon alınarak ara çözümler üretmek ki bu tür konularda çözüme mühendislik bilimi sayesinde yaklaşılıyor. Çözüme kısa sürede ve en ekonomik şartlarda ulaşmak ise mühendislik temel bilgileri çerçevesinde, tecrübe ve bilgi birikiminin sentezi sayesinde oluyor. Bu bilgi birikimine ulaşma çabasında da üniversite eğitimi gençlik yıllarımızda çok önem taşıyor. Yüksek öğrenim hayata atılmamızın ana prensibidir. Benzer fikir yapısındaki farklı sosyal çevrede yetişmiş gençlerimizin aynı ortamda 4 yıl geçirmesi hayata atılmada çok önemli beyin jimnastiği oluşturuyor. Konut üretiminin şantiye kısmında çalışmamın ardından, 1996 senesinde tesisat sektörünün önemli kuruluşlarından Elginkan Holding grup Şirketle-

rinden Elmor A.Ş.‘de 20 yıllık bir çalışma hayatım oldu. Çalışma hayatımda önemli yer tutan Elmor A.Ş. de satışpazarlama-proje yönetimi gibi çeşitli görevlerde bulundum. Bir yıla yakın fabrika üretim tecrübesinin ardından son görevim ise Toplu İşler ve Satış Geliştirme Müdürlüğü’dür. Çalışma sürem boyunca kurumsal şirket deneyimleri, alınan eğitimler ve vakıf şirketi olmanın kattıklarıyla birlikte yüksek boyutlu kazanımlara sahip oldum. İnşaat sektöründe şantiye tecrübelerim ve Elmor A.Ş. kurumsal tecrübelerim sonrası Eylül 2016 itibariyle Altıneller firmasında Proje ve Satış Müdürü olarak çalışmaya başladım. Şirketimizin kurucusu Gürsel Aycibin ise 1960 yılında Trabzon’da doğdu. As-


len Rizelidir. İş hayatına kuyumculuk ile başladı. Daha sonra inşaat ve yapı malzemeleri sektörlerinde faaliyet gösterdi. Halen Altıneller İnşaat ve Yapı Malzemeleri şirketinin Yönetim Kurulu Başkanlığını yapıyor. Ticari faaliyetlerinin yanı sıra birçok sivil toplum kuruluşlarında kuruculuk ve yöneticilik yaptı. Kalkandere Eğitim Vakfı Kurucu Üyeliği, Rize Kalkandere Vakfı Başkan Vekilliği, Anadolu Yakası Kuyumcular Dernek Başkanlığı görevlerini yürüttü. İstanbul Ticaret Odası Meclis Üyeliği ve İstanbul Ticaret Odası Spor Kulübü Başkanlığı görevlerinde de bulunuyor. Aynı zamanda Üsküdar Belediyesi Meclis Üyeliği görevini de yürütüyor.

“Altıneller, inşaat sektöründe kazanmış olduğu bilgi, birikim ve tecrübesini yapı malzemeleri sektörünün hizmetine sundu.” çimento-izolasyon malzemeleri), perakende satışa yönelik Tavukçuyolu/ Ümraniye’de 2 teşhir mağazamız bulunuyor. Şirketimizde 25 takım arkadaşımız çalışıyor. Perakende mağaza-

larımızda BİEN seramik ana markamız olmak üzere armatür-vitrifiye-duş teknesi-kabin-yapıştırıcı-gömme rezervuar-banyo dolabı gibi ürünlerimiz ile hizmet veriyoruz.

Geçerken Uğradık TİMDER Dergisi 93.Sayı / Ocak - Mart 2017

Altıneller İnşaat ve Yapı Malzemeleri Yönetim Kurulu Başkanı Gürsel Aycibin, Proje ve Satış Müdürü Hakan Baziki

Altıneller, 2006 yılında Ümraniye´de kuruldu. İnşaat sektöründe kazanmış olduğu bilgi, birikim ve tecrübesini yapı malzemeleri sektörünün hizmetine sundu. Temelden çatıya inşaat malzemelerinin satış, pazarlama ve dağıtımını sağlamakta olup, birçok ürün ve markanın tedarikçiliğini yapıyoruz. Aynı zaman da müşterilerimize satış öncesi ve sonrası ücretsiz teknik destek hizmeti veriyoruz. Şirketimiz faaliyet alanları içinde devam etmekte olan müteahhitlik hizmetlerimiz (kat karşılığı konut üretimi), kaba inşaat malzemeleri satışı (demir-kum-

83


TİMDER Dergisi 93.Sayı / Ocak - Mart 2017

Geçerken Uğradık

Yeni başladığımız çalışma ile bireysel konut yenileme pazarına hitap etmeyi hedefliyoruz. Anahtar teslim daire yenileme veya ıslak hacimlere yönelik banyo mutfak tasarımları ve imalatı da yapıyoruz. İnsanlarımız ekonomik sebepler ile yeni konut alımının güç olduğu durumlarda mevcut evlerinde restorasyon yoluna gidip; boya gibi yenilemelerde 2-4 yıl, mutfak-banyo gibi hacimlerde ise 7-10 yıl arasında yenileme ihtiyacı oluyor.

84

Altıneller olarak küçük-orta konut projelerine çözüm ortağı olarak yaklaşıyoruz. Çalışmakta olduğumuz müteahhitlerimize kaba inşaat malzemeleri tabir edilen demir-kum-çimento ile hizmet vermeye başlayıp takip eden süreçte ince iş malzemeleri seramik-armatürvitrifiye-kabin gibi ürünlerimiz ile çözüm sunuyoruz. Bir diğer önemli çalışma alanımızı markalı konut projeleri oluşturuyor. Bu tür müteahhitlerimizde fiyat-vade-kalitemarka imajı yanında verilen hizmetin kalitesi de önemli yer tutuyor. Günümüzdeki teknoloji sayesinde sektörde üretim yapan firmalar benzer kalitede üretim yapıyor ve bu sebeple verilen hizmetin kalitesi önemli ayrışma sağlıyor.

Yakalamış olduğu büyüme rakamları ile İstanbul Anadolu Yakasında önemli bir güç olan şirketimiz bu büyümesini yaptığı iş ortaklığı ile artıracağına inanıyoruz. Üreticilerimiz, ortaklarımız, çalışanlarımız ve müşterilerimiz olarak bir bütün olduğumuza inancımızdan dolayı pazarda daha etkin ve aktif olmak için çalışıyoruz. Ülkemizin ve halkımızın güncel ihtiyaçlarına uygun olarak, eğitim, çevre ve kültür alanlarında “sosyal sorumluluk” faaliyetlerini sürekli olarak destekliyoruz. Ülkemiz ihtiyaçlarına baktığımızda gerek yenileme pazarı gerekse yeni konut ihtiyacı olarak yıllık 600 Bin konut ihtiyacı var. Bu bağlamda inşaat sektörü Türkiye’nin büyümesinde lokomotif sektörlerden en önemlisi konumundadır. Ancak ülkemizde sağlıklı büyümenin gerçekleşmesi için ekonomisi düzgün ve terörsüz bir ülke gerekliliği mevcuttur. Rekabetin yoğun olarak yaşandığı sektörümüzde, fiyat ve vade dışında firmaların verdiği hizmetin kalitesi ile öne çıkması gerekiyor. Konut alımlarında getirilen yeni düzenlemelerin (konut cayma hakkı - konut teslim sigortası), benzerinin biz inşaat malzemesi satıcılarına da getirilmesi gerekiyor. Yeni bir

müteahhit malzeme almaya geldiğinde bizler şüphe ile bakıyoruz. Daha önce hangi projeyi yapmış, karşılıksız çeki var mıdır gibi sorularla sorguladığımız ana ilkeler sınırlı. Ancak müteahhitlerimize karne sistemi getirilebilir. Bu uygulama bir nebze güven ortamı oluşturabilir. Kentsel dönüşüm adı altında yapılan uygulamanın belirli bir sistem dahilinde yürütülmesi gerekiyor. Şu anki uygulama bina tadilatı şeklinde sistemsiz olarak yürütülüyor. Kentsel dönüşüm adından anlaşılacağı üzere bir sokak, mahalle ada bazında çevre ve sosyal donatıları beraberinde gerçekleştirilmelidir. Sadece rant hesaplı olmamalı, bu tür rant hesabı ile başlanan projeler sebebi ile daire fiyatlarında gereksiz yükselmeler, toprak sahiplerinin güvenli bir bina talebi yerine ticari rant şekline dönüşüyor. Sağlıklı bina yerine pazarlıklarda % 30-40-50 pazarlıkları yapılıyor. Binalarda enerji verimliliği veya atık su kullanımları, güneş enerjisinden faydalanma gibi konular gündeme gelmiyor. TİMDER’in kurumsal faaliyetlerini çok olumlu buluyoruz. UNICERA Fuar organizasyonu ile sektörü bir araya getirip, yeni ürünlerin, sorunların paylaşımı sağlanıyor. Makro düzeyde yapılan çalışmaların mikro düzeye indirilmesi, aylık bölgesel toplantılar ile beslenmesinin ise olumlu olacağını düşünüyoruz.



Av. Fırat Barış Kavlak TİMDER Hukuk Danışmanı firat@kavlak.av.tr

MOBBİNG

TİMDER Dergisi 93.Sayı / Ocak - Mart 2017

Hukuken

“İş Kanunu, mobbinge uğradığını farkeden ve bunu iddia eden işçiye iş sözleşmesini feshetme hakkı tanımıştır.” Mobbing kelimesi Latince kökenli olup psikolojik taciz, psikolojik şiddet, baskı, rahatsız etmek ve sıkıntı verme anlamına gelir. Mobbing, iş hukukunda karşımıza işverenin veya işveren vekilinin veya işyerinde çalışan herhangi bir işçinin bir başka işçiye karşı sergilediği ve bu yolla istifa etmesinin amaçlandığı hareket ve davranışlar bütünüdür. Mobbing ile işçinin baskı altına alınması, sindirilmesi, özgüvenini yitirmesi, kendisini çaresiz ve yetersiz hissetmesi amaçlanır. Uygulamada yoğunlukla karşımıza çıkan mobbing uygulama biçimleri; cinsel taciz, işyerinde mesleki yeterliliğin sorgulanması, işçiye güvenilmediğini hissettirilmesi, işçiye yoğun iş yükü yüklenmesi bu yolla üstesinden gelemediği kanaatine varılmasının amaçlanması, diğer işçiler tarafından dışlanma, muhatap alınmama, devamlılık arz eden görevlerin başka bir işçiye verilmesi, yetkilerin kısıtlanması. Mobbing hukukumuzda 4857 sayılı İş Kanunu madde 24 ve 6098 sayılı Borçlar Kanunu madde 417 kapsamında genel olarak düzenlenmişse de 19.03.2011 tarih ve 27879 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 2011/2 sayılı “İşyerlerinde Psikolojik Tacizin (Mobbing) Önlenmesi” konulu genelge ile özel olarak düzenleme alanı bulmuştur. Mobbingin işveren veya vekili tarafından uygulanması halinde asıl amaç işçinin psikolojik olarak etkilenerek gelişen olayların kendisini etkilemesi ve bundan yorulmasının sağlanması ile işçinin istifaya zorlamaktır. İşçi kendi rızası ile işine son verilmesini talep ettiğinde işveren

86

yasal yükümlülüklerini yerine getirmek durumunda kalmayacak bu sayede malvarlığında aktif kaybına uğramayacaktır. Aksi takdirde işveren bünyesinde barındırmayı, kendisiyle daha fazla iş ilişkisi içinde bulunmak istemediği işçinin iş ilişkisine bizzat kendi son vermek durumunda kalacak ve işçi şartları oluşmuşsa hak ettiği kıdem ve ihbar tazminatı ile diğer işçi alacaklarını elde edebilecektir. Mobbing uygulanan işçide, psikolojik baskı işçinin ruh ve beden sağlığına zarar verebilmekte neticesinde; isteklendirme eksikliği, stres, özgüven eksikliği, paranoya, mesleki yeterliliği sorgulama, tansiyon, uyku düzeni bozukluğu, depresyon gibi hadiselerle karşılaşılabilmektedir. Ülkemizde gerek özel sektörde gerekse kamuda mobbing işçiyi istifaya zorlamak amacıyla çokça başvurulan bir yöntemdir. İşçinin bu anlamda yasal haklarından haberdar olması ve alacaklarını tahsil edebilmek adına iş sözleşmesini haklı nedenle feshetmesi gerekir. Söz konusu feshin yazılı olarak ve noter aracılığıyla yapılması ispat açısından önemlidir. 4857 sayılı İş Kanunu, mobbinge uğradığını farkeden ve bunu iddia eden işçiye iş sözleşmesini feshetme hakkı tanımıştır. Mobbinge uğrayan işçinin işçilik alacaklarını işverenden yasal yollarla alabilmesi için iş sözleşmesini haklı nedenle feshetmesi gerekir. 4857 sayılı İş Kanunu md.24 gereğince iş sözleşmesini haklı nedenle fesheden işçi, işverenden şartları oluşmuş ise kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla ücret

alacağı, asgari geçim indirimi, ulusal bayram ve genel tatil ücreti, yıllık izin ücretini talep edebilir. Ayrıca işçi, Türk Borçlar Kanunu “İşçinin Kişiliğinin Korunması” başlıklı madde 417 gereğince doğrudan işvereni dava etmek suretiyle uğradığı manevi zarara ilişkin tazminat talep edebilir. İşçi haklı fesih ardından mahkeme huzurunda kendisine mobbing uygulandığını ispatlamak durumunda kalacaktır. Burada ispat önemlidir. Zira mobbing psikolojik tacizden ibarettir ve ancak işyerinde çalışan tanıklar vasıtasıyla veya mobbing sonucu psikolojisinin bozulduğuna yönelik psikiyatrik tanı vasıtasıyla ispat olunabilecektir. Mobbingde hak düşürücü süre mevcuttur; 4857 sayılı İş Kanunu madde 26 uyarınca fesih hakkı işçi haklı feshe neden olan mobbing uygulama şeklini öğrendiği günden başlayarak altı iş günü geçtikten ve her halde fiilin gerçekleşmesinden itibaren bir yıl sonra kullanılamaz. Ancak Yargıtay kararları çerçevesinde mobbing uygulamasında 6 günlük hak düşürücü sürenin nazara alınmadığı görülmektedir. Mobbinge Dair Yargıtay Kararları: Davacı, amiri tarafından cinsel ilişki teklif edildiğini, kabul edilmeyince performans notunun düşürüldüğünü, işyerinde olayın duyulması neticesinde bunalıma girerek çalışamaz hale gelmesi nedeniyle iş akdini sonlandırmak zorunda kaldığını iddia etmiş, iş akdini haklı nedenle feshederek kıdem tazminatı ile yıllık izin alacaklarının ödetilmesine ka-


Dava, disiplin cezalarının kaldırılması ve işyerinde duygusal taciz (mobbing) nedeniyle istenen manevi tazminat talebine ilişkindir. İşveren kişisel nedenlerle davacı işçinin yanında çalışmasını istememekte olup, kendisinden bir yıl içinde 5 kez yazılı savunma talep etmiştir. İşveren işçisini gözetme yükümlülüğüne uymayarak davacıyı iş arkadaşları önünde sürekli olarak küçük düşürmüş, bağırmış ve işleri beceremediğini ifade etmiştir. Davacı mesai sonrası ağlama krizleri geçirmiş, psikolojik tedavi görmüştür. Mobbing kavramı, işyerinde bireylere üstleri, eşit düzeyde çalışanlar ya da astları tarafından sistematik biçimde uygulanan her tür kötü muamele, tehdit, şiddet, aşağılama vb. davranışları içermektedir. Açıklanan olaylar ışığında davacının davasının kabulü gerekir.2 Davacının görev değişikliği nedeniyle mağdur olduğu düşüncesine kapıldığı ve hastalandığı, uyarı, itham ve kırıcı üsluplarla baskılara maruz kaldığı, banka müdürü tarafından sorun çıkaran, uyumsuz, sevilmeyen ve kavgacı biri olarak suçlandığı, süreç içinde davacıya yönelik bu ve benzeri olumsuz davranışların tekrarlandığı, başka personelin yapması gereken işlerin sık sık davacıya verildiği, işyerinde düzenli çalışma şeklinin olmadığı, stresli çalışma ortamında

bulunmanın etkisiyle sindirim sistemi rahatsızlığı çektiği, banka şubesinin yapılan iç denetimde düşük performans gösterdiğinin belirlendiği, davacının işyeri içindeki diğer çalışanlardan soyutlandığı, son dört ay içinde yirmişer günlük sağlık raporları aldığı, şube içi elektronik posta ile yapılan yazışmalarda “densiz” denilmek suretiyle hakarete maruz kaldığı, yaşamış olduğu olumsuzlukları işyerindeki amirine ilettiği halde sorunlara çözüm getirilmediği ve kendisinde kusur bulunduğu, olumsuzluklar sonunda anksiyete bozukluğu çektiği ve sağlık sorunlarıyla uğraştığı, bir yıllık maaş artışının yalnızca 1,96 olarak öngörüldüğü; davacının işyerinde yaşadıklarını anlattığı yazıda tutarlılık, samimiyet ve iddia edilen hususlarla bir bütünlük görüldüğü, bu hususların mobbing teşkil ettiği tüm dosya içeriğinden anlaşılmaktadır. Mobbinging varlığı için kişilik haklarının ağır şekilde ihlaline gerek olmadığı, kişilik haklarına yönelik haksızlığın yeterli olduğu, ayrıca mobbing iddialarında şüpheden uzak kesin deliller aranmayacağı; davacı işçinin, kendisine işyerinde mobbing uygulandığına dair kuşku uyandıracak olguların ileri sürmesinin yeterli olduğu, işyerinde mobbing gerçekleşmediğini ispat külfetinin davalıya düştüğü; tanık beyanları, sağlık raporları, bilirkişi raporu, kamera kayıtları ve diğer tüm deliller değerlendirildiğinde mobbing iddiasının yeterli delillerle ispat edildiği gözetilmeden davanın reddi hukuka aykırıdır. 3 Dava; kıdem ve ihbar tazminatı ile maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Davacı işçinin nitelikli ve mesleğinde tecrübeli bir çalışan olduğu sabittir. Dosya kapsamındaki delillerin birlikte değerlendirilmesi neticesinde, işçi uzmanlığına ve İstanbul işyerinin önemine vurgu yapılarak, işçinin Ankara’dan İstanbul’a süresiz görevlendirildiği, ancak yeni görev yerinde, tecrübesine ve işyerindeki pozisyonuna

uygun şekilde görev verilmeyerek pasifize edildiği, işyerinde işe yaramayan personel algısının oluşturulduğu ve bu suretle davacı işçiye, kendi isteğiyle işten ayrılmasını sağlamak amacıyla mobing uygulanmış olduğu anlaşılmaktadır. Mobinge maruz kalan davacı işçi, iş sözleşmesini feshetmiştir. Bu halde, işçinin kıdem tazminatına hak kazandığı sabittir. İhbar tazminatı talebine gelince, her ne kadar fesih işçi tarafından yapılmış ise de, işverenin uyguladığı mobing sonucu işçinin iradesinin feshe yönlendirildiği sabit olduğundan, ihbar tazminatına da hak kazanılmıştır. Mahkemenin, mobing şartlarının oluşmadığına yönelik gerekçesi isabetsiz ise de, kıdem ve ihbar tazminatı alacaklarının hüküm altına alınması, sonuç itibariyle doğru görülmüştür. Manevi tazminat alacağı bakımından, şartlar oluştuğundan, takdir edilecek uygun bir miktarda manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken, talebin reddi hatalıdır. Maddi tazminat alacağı talebi yönünden ise, maddi zararın varlığına ve miktarına dair sunulan deliller değerlendirilmeli ve neticeye göre maddi bir zarar bulunduğunun belirlenmesi halinde hüküm altına alınmalıdır. 4 Sonuç: Mobbing uygulamada rastlanılan ve ayrımına varılması gereken önemli bir konudur. Mobbing psikolojik taciz anlamına gelmekte olup işçinin istifa etmesine sebep olabilecek nitelikte her türlü olumsuz davranış olarak kendini gösterebilmektedir. Psikolojik tacize uğrayan işçi kıdem tazminatına ve işçilik alacakları ile uğradığı tacizden dolayı manevi tazminat talep etme hakkına sahiptir. Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarına göre mobbinge uğrayan işçinin iddiasını şüpheden uzak kesin delille ispat etmesi gerekmez. Bu sebeple tanık beyanları ve gelişen olaylar silsilesi mobbingi ispat açısından önemli ispat araçlarıdır.

TİMDER Dergisi 93.Sayı / Ocak - Mart 2017

rar verilmesini istemiştir. Mevcut delilerin ve tanık anlatımlarının bütünlük içinde değerlendirilmesi neticesinde; davacının olayları yer ve zaman belirterek ayrıntılı biçimde anlatarak kendi iffetini herhangi bir sebep yokken ortaya koyması yaşamın olağan akışına aykırıdır. Taciz olayının etki ve sonuçları temadi etmekte olup sonuçları itibariyle bir nevi mobbinge dönüşen eylemler karşısında 6 günlük hak düşürücü sürede fesih hakkının kullanılmadığından da bahsedilemez. Akdin davacı kadın işçi tarafından feshi haklı olup kıdem tazminatının hüküm altına alınması gerekir.1

Hukuken

“Mobbing ile işçinin baskı altına alınması, sindirilmesi, özgüvenini yitirmesi, kendisini çaresiz ve yetersiz hissetmesi amaçlanır.”

1) Yargıtay 9.HD 2008/37500 E. 2010/31544 K. 2) Yargıtay 9.HD 2007/9154 E. 2008/13307 K. 3) Yargıtay 22.HD 2013/693 E. 2013/30811 K. 4) Yargıtay 22.HD 2015/11958 E. 2016/15623 K.

87


Saim Arıcan

Serbest Muhasebeci, Mali Müşavir

Bakanlar Kurulu Kararlarıyla Sağlanan İndirim ve Teşvikler

TİMDER Dergisi 93.Sayı / Ocak - Mart 2017

Mali İşler

03.02.2017 gün ve 29968 Sayılı Resmi Gazetede yayınlanan 2017/9759 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile 31.03.2017 tarihinde sona erecek olan Gayrimenkul teslim indirim oranları 30.09.2017 tarihine uzatılmıştır. Bu karara göre; 1) 08.09.2016 ile 30.09.2017 tarihleri arasında teslim edilecek net kullanım alanı 150 m2 üstü KONUT tesliminde KDV oranı % 8 olarak uygulanacaktır. 2) Büyükşehir Belediye sınırlarında Yapı ruhsatları 01.01.2013- 31.12.2016 tarihleri arasında alınmış olan konutların tesliminde ise Emlak Vergisi Kanunun 29. Maddesi uyarınca tespit edilen arsa birim m2 vergi değeri esas alınmaktadır. Buna göre:

“Birim m2 arsa değeri 500 TL ile 1.000TL arasındaki konutların tesliminde %8 KDV” Birim m2 arsa değeri 500 TL ile 1.000TL (hariç) arasındaki konutların tesliminde %8 KDV uygulanacaktır. Birim arsa değeri 1.000 TL üzerindeki konut tesliminde KDV oranı %18 olup BKK kararı ile bu oran (08.09.201631.09.2017) tarihleri arasında %8 olarak uygulanacaktır. Yapı ruhsatı 01.01.2017 tarihinden sonra alınan konut inşaat projeleri ile kamu kurum ve kuruluşları ile bunların iştirakçilerinin 01.01.2017 tarihinde sonra yapacakları konut inşaat projelerinde 1.000 TL - 2.000 TL arasında konut teslimlerinin KDV oranı %8

88

2.000 TL üzerinde olan konut teslimlerinde KDV oranı %18 olup BKK kararıyla (01.01.2017-31.09.2017) tarihleri arasındaki teslimlerde ise KDV oranı %8 olarak uygulanacaktır.

“Büyükşehir dışındaki illerde inşaat sınıfına bakılmaksızın 150 m2’ye kadar konut teslimlerinde KDV oranı %1’dir” Kentsel Dönüşümde KDV Oranları Yapı ruhsatları 01.01.2013 tarihinden önce alınan konutların tesliminde 150 m2 altındakilerin tesliminde %1 KDV oranı uygulanacaktır. Büyükşehir dışındaki illerde inşaat sınıfına bakılmaksızın 150 m2 ye kadar konut teslimlerinde KDV oranı %1 dir. Tüm İşyerleri tesliminde KDV oranı %18 dir. İşverenlere Yeni İşe Alımlarda Sağlanan Teşvikler ve Şartları 09.02.2017 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan 687 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Bazı Düzenlemeler Yapılması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname’nin 3. maddesiyle İşsizlik Sigortası Kanunu’na eklenen geçici 17 ve 18’inci maddelerle yapılan düzenlemelerle 01.02.2017-31.12.2017 tarihleri arasında yeni işe alınacak olan çalışanlar için işverenlere belli şartlarla prim, gelir vergisi ve damga vergisi teşviki imkanı sağlanmıştır.

“Çalışanlar için işverenlere belli şartlarla prim, gelir vergisi ve damga vergisi teşviki” Prim Teşvikinden Faydalanma Şartları İşe alınacak işçinin İş-Kura kayıtlı olması gerekmektedir. 2016 Aralık ayında tahakkuk eden işçi esas alınıp ilave olarak işe alınması gerekmektedir. Sigortalının işe alındığı tarihten önceki üç ayda SGK’ya bildirilmemiş (işsiz) olması gerekmektedir. İş yerinin özel sektör işyeri olması, Sigortalının 01.02.107 il3 31.12.2017 arasında işe alınması gerekmektedir. İşyerinin SGK’ya muaccel hale gelmiş prim, idari para cezası ve bunlara ilişkin gecikme cezası ve zammı olmaması lazımdır. Kayıt dışı sigortalı veya sahte sigortalı çalıştırdığına dair herhangi bir tespit olmaması gerekmektedir. Teşvik Süresi: Sigortalı işçinin işe alındığı tarihten başlayarak 31.12.2017 tarihine kadar uygulanacaktır. Teşvik Tutarı: Teşvik süresince çalışılan gün sayısının 22,22 TL ile çarpılması ile bulunan tutar, İşverenin SGK’ya ödeyeceği sigortalı hisseleri dahil tüm primlerinden mahsup edilmek suretiyle destek ödemesi yapılacak ve bu destek tutarı İşsizlik Sigortası fonundan karşılanacaktır. Söz konusu destek unsurundan yararlanacak olan işverenler, aynı sigortalı için aynı dönemde diğer sigorta destek ve indirimlerinden yararlanamayacaktır.



Sait Sağlam

End. Y. Müh. Organik İnsan Kaynakları Danışmanlık Hizmetleri Yönetici Ortak ssaglam@organikik.com

MIKNATIS ETKİSİ

TİMDER Dergisi 93.Sayı / Ocak - Mart 2017

Etkin Yönetim

“Çoğu zaman büyük bir amaç büyük bir primden daha etkili olacaktır.”

90

Markaların, çoğunlukla dış hedef kitleler üzerinde bilinirliği artırmak amacıyla oluşturulduğunu düşünüyorsanız yanılıyorsunuz. En azından geçmişten söz etmiyorsak... Bu gün gelinen noktada kurumların en önemli hedef kitlelerinden birini mevcut ve potansiyel çalışanları oluşturuyor. Yalnız para için çalışmayan, işin içine tutkuyu da katan, katma değerini bulmak için çalışan yeni bir kuşak var karşımızda. Önceliği para olmadığı için, farklı beklentileri olan ve elde tutulması da oldukça zor olan bir çalışan profilinden söz ediyoruz. İşte bu noktada devreye ‘işveren markası’ giriyor. Şirketlerin iyi bir İK yönetimi, harika bir çalışma ortamı ve tatmin edici ücret politikaları da olsa bunlar tek bir başlık altında toplanmadıkça, devamında da sürekli ve doğru bir iletişim ile aktarılmadıkça çalışan üzerinde bilinirliliği ve etkisi de zayıf oluyor. En temel tanımıyla işveren tarafından sunulan ekonomik, psikolojik yararlar paketi olarak nitelendirebileceğimiz bu kavram, şirketlerin, potansiyel adayları ve mevcut çalışanları tarafından iş yaşamı deneyimlerine

“İşveren markası, işe alımla ilgili olduğu kadar, yeteneği şirket içinde tutmak veya potansiyel adayları çekmekle de ilgilidir.”

dair algıladıkları ayırt edici niteliklerin tümünü kapsıyor. İşveren markası, işe alımla ilgili olduğu kadar, yeteneği şirket içinde tutmak veya potansiyel adayları çekmekle de ilgilidir. Çalışma performansının artırılması, kurum kültürünün ve kurumsal kimliğin oluşturulması firmaların çalışanlarıyla bir bütün olarak algılanmasına bağlıdır. İşveren markası, maaş, yan haklar, ödüller gibi somut faydaların yanı sıra organizasyonun kültürü, değerleri, yönetim şekli, gelişim fırsatları gibi soyut nitelikleri de kapsamaktadır. Doğru uygulandığı takdirde potansiyel çalışanlar için organizasyonel çekiciliği güçlendirdiği gibi mevcut çalışanlar için olumlu çalışan deneyimleri yaşatarak çalışan bağlılığını artıran bir kavramdan söz ediyoruz. Eski çalışanlar için de işveren markası marka elçisi kimliğinin sürdürülebilirliğini sağlar. Aynı zamanda kurum kültürüne bağlı, tutkulu çalışanların şirketin ekonomik verimliliğinde de önemli katkıları olduğu atlanmamalıdır. ‘Mükemmel işyeri’ yaratmak adına oldukça önemli olan ‘işveren markası’nın, şirketlerdeki çalışan sirkülasyonunu azalttığı da bir gerçek. ‘Great Place to Work’ gibi araştırmalarda ilk sıralarda yer alan şirketlerdeki oldukça düşük olan sirkülasyon oranları bu görüşü destekler niteliktedir. İş hayatını değiştiren ve şekillendiren kavramlar, uygulamalar ya da yeni modellemelerin sadece yüksek cirolu kurumsal firmalarda uygulanabileceği gibi oldukça yanlış bir kanı hakimdir. Temel olarak; marka analizi, çalışan değer önermesi, iç iletişim ve İK pazarlaması süreçlerinin izlenmesi ile oluşturulan işveren markası, sadece büyük kurumlar için bir gereklilik değildir. Aksine, daha küçük kurumların yeteneğe olan ihtiyacı

“Küçük kurumların yeteneğe olan ihtiyacı daha yoğundur. Bu nedenle KOBİ’ler ve hatta belediyeler gibi kamu kurumları da işveren markalarını güçlendirmelidir.” daha yoğundur. Bu nedenle KOBİ’ler ve hatta belediyeler gibi kamu kurumları da işveren markalarını güçlendirmelidir. İşletmeleri çekim ve cazibe merkezi yaratmaktan söz ediyoruz. Unutulmamalıdır ki; kurumsal işveren markası ‘mıknatıstır’. Çalışanların ilk tercihi olmak, nitelikli ve mutlu çalışanlarla sürdürülebilir bir başarı yakalamak, rakip firmalar karşısında avantaj sağlamak, verimli ve sürekli bir İK yönetimine sahip olmak ise kolay bir süreç değildir. Bu anlamda, kurumsal işveren marka oluşturma sürecinde bu işin uzmanlarından destek almak işletmeler için faydalı olacaktır. Potansiyel adaylar ve çalışanlar neticede birer insandır. Pek tabii akıllarıyla olduğu kadar kalpleriyle de düşünürler. Çoğu zaman büyük bir amaç büyük bir primden daha etkili olacaktır.



Almila Dalkılıç

Yönetim & Kişisel Gelişim Eğitmeni, Hitabet Koçu almilad@gmail.com

STRES YÖNETİLEBİLİR Mİ? (Bölüm 2)

TİMDER Dergisi 93.Sayı / Ocak - Mart 2017

İletişimde İletişim

İlk yazımızda stresin sebepleri, stres kaynakları, Özgüven Üçgeni ve öfke kontrolünüz için yapabilecekleriniz üzerinde durmuştuk. Bu bölümde STRES olayının daha derinine inmek istedim. Stresin çocukluğuna ineceğiz diyebiliriz:) Gelin öncelikle Stresin temelini oluşturan ENDİŞE’ye bir bakalım… Kendine güvenli ve çok rahat bir görünüşe sahip olduğunu düşündüğümüz insanlar bile üst düzeyde endişeye bağlı stres yaşayabilirler. Hiç olmayacak yerde akla gelen sıkıntılar bazen bir günü etkisi altına alabilir. Endişenin başlıca iki tipi var: Akut endişeler: Bunlar bilinçaltımızda başlar, günlük zamanlarda saklanır, öyle hemen ortaya çıkmaz, kendilerini iyi gizlerler. Gördüğünüz ya da duyduğunuz bir şey ile harekete geçer olumsuz çağrışımlar hissettirir ve ardından akla ansızın geliverirler. Akut endişelerin büyüğü küçüğü olmaz. Bazen küçük problemler bilinçaltımızda büyük sorunlar haline gelir. Kronik endişeler: Bunlar akut endişeler gibi değildir. Ne yaparsanız yapın, nereye giderseniz gidin, hep sizinle gelirler. Farzedelim ki çok mutlu olduğunuz bir şeyi yapıyorsunuz, o anda bile aklınıza takılır ve mutluluğunuzun önüne geçerler. Bu çok şiddetli olduğunda ‘ anhedonia ‘ olarak bilinen, hiçbir şeyden zevk alamama durumu ile sonuçlanırlar. Anhedonia; depresyonun yaygın bir belirtisidir. Tüm bu endişelere karşı en güçsüz olduğumuz saatler; şafak sökmeden hemen önceki saatlerdir. Bunun nedeni kesinlikle psikolojik değil, biyolojiktir. Bu saatler, fiziksel direncimizin en aza indiği anlar, çünkü vücut ısımız ve kan şekeri düşüyor, metabolizma daha yavaş çalışıyor. O nedenle bu saatlere dikkat !

92

Bir günü en etkili şekilde kullanabilmek hepimizin ortak isteği, ancak ne kadar yapabiliyoruz bu tartışılır. Kendimize vakit ayırmadan sadece iş odaklı yaşar hale geldik. Öyle ki bizi en mutlu eden şeyler işte kazandığımız başarılar. Oysa ki sıralama kesinlikle böyle olmamalı. Ne kadar yoğun ve ne kadar önemli işler yapıyor olsakta kendimizi mutlu etmeye zaman ayırmalıyız. Her seminerimde söylerim ‘ kendinize mutlaka her gün en az 10 dakika ayırın ‘ diye. Bu benim daima uyguladığım 10 dakika kuralımdır. Bana kazandırdığı pozitif ve yaratıcı etkiyi kelimelere sığdırabilmem imkansız. Sizinle bazı önemli isimleri ve bir günlerini nasıl geçirdiklerini paylaşmak istiyorum. Dikkatle okuduğunuzda bu önemli isimlerin de benim 10 dakika kuralıma uyduklarını göreceksiniz.

Pablo PİCASSO Garip bir ortam: Kocaman bir stüdyo, etrafı tablolarıyla örülü, bir yanda köpeği, üç Siyam kedisi ve bir de maymun; ömrü boyunca geç yatmış, geç kalkmış. Yedi senelik sevgilisinin ömrü de Picasso’yu beklemekle geçmiş. Beklediğine de değmemiş, zira Picasso neredeyse hiç konuşmazmış. Ressamın yemek zevki de bir felaket. Sadece soda ya da süt içip sebze, meyve ve puding yenen bir hayat.

Yapmaktan yorulmadığı tek şey, bazen 4 saat tablosunun önünde durmak. Uzun yaşamın sırrını da böyle açıklıyor: “Müslümanların camiye girerken ayakkabılarını dışarda bırakması gibi ben de resim çizerken bedenimi stüdyomun dışında bırakıyorum.” Sözün güzelliğine bakar mısınız ?

Sigmund FREUD Kıyafetlerini, ceketinin cebine koyacağı mendili eşi Martha hazırlıyor. Hatta sabahları diş macunu bile diş fırçasının üzerine sıkılmış vaziyette Freud’u bekliyor! Freud her sabah 7’de kalkar, kahvaltısını eder, özel berberi tarafından sakalının taranmasını beklermiş. Daha sonra da hastalarını kabul eden Freud, her gün saat tam 13:00’de öğlen yemeğini yermiş. Şaraptan ve tavuktan nefret ettiği için rozbif yiyen Freud, yemeğini de kati sessizlikte almayı tercih edermiş.


“Kendinize mutlaka her gün en az 10 dakika ayırın.” Sözün özü; ‘Stresinizle birlikte mutlu yaşamak ve başarılara imza atmak, ancak kendinize değerli zamanlar ayırmanızla mümkün olur, kendinizi ihmal etmeyin, SİZDEN BAŞKA YOK !’

Victor HUGO “Sefiller” romanıyla edebiyat tarihine geçen Victor Hugo sabahları büyük aşkı Juliette’in mektuplarını okur, öğlen saatlerinde buz banyosu yaparmış. Günlük olarak berbere giden Hugo, her gün misafir ağırlamaktan ve arkadaşlarıyla kağıt oynamaktan asla vazgeçmezmiş.

Honoré de BALZAC Balzac’ın yazı yazma ritüeli oldukça zorlayıcıymış: Akşamüstü 6’da hafif bir yemek yer ve yatağa gidermiş. Gece 1’de kalkıp yedi saat boyunca çalışırmış. Sabah 8’de 90 dakikalık kestirme uykusuna geçer, 9:30-16:00 arasında yazmaya devam edermiş. Yazarken de bardak bardak koyu kahve içermiş. Bir iddiaya göre, günde 50 bardak. Saat 16:00’da çalışmayı bırakıp ufak bir yürüyüşün ardından duşunu alır ve misafiri varsa kabul eder, saat 18:00 itibariyle yine rutininin başına dönermiş.

Bu ay sizlere önerim; muhteşem bir başucu kitabı olabilecek değerde. Bir kaç başlığı bile ne kadar özgün bir kitap olduğunu gösteriyor.

TİMDER Dergisi 93.Sayı / Ocak - Mart 2017

İletişimde İletişim

Kitap Önerisi:

* Bir çekirge kac kez sıçrar * Kaotik durumlarda ilerlemeyi bilin * Kendi kendini uyarlayan karmaşık sistemler * Yaşıyorum o halde sorumluyum * Yaşam seyredebileceginiz bir film değildir * Daha iyi bir yaşam için zihninize meydan okuyun * Kelebek etkinizi yaratın

93


Çetin Cinemre

SERVİS Eğitim & Danışmanlık Eğitim Uzmanı cetinc@ttmail.com / admin@servisegitim.com

MÜŞTERİYİ İKNA ETMEK (2) “İkna yeteneği öğrenilebilir, geliştirilebilir bir yetenektir.”

TİMDER Dergisi 93.Sayı / Ocak - Mart 2017

Bayi Vizyonu

Önceki yazımızda başladığımız ikna teknikleri konusuna bu yazımızda devam ediyoruz.

94

İkna Tekniği 4) Akıl ve Duygular Müşteriler satın alma sürecinde bazen akıl, bazen de duygularının etkisinde kalarak karar verirler. Satın almak, başlı başına mutluluk veren bir olaydır. Bu bağlamda müşterinin aklı mı, yoksa duyguları mı hedef alınmalıdır? Yapılan araştırmalar, duygular aklın önüne geçtiği zaman insanların gerçekte ihtiyaçları olmayan malları satın aldıklarını ve daha fazla satın aldıklarını göstermektedir. Reklamların etkisi de duygulara seslendiği ve duyguları harekete geçirdiği ölçüde artmaktadır. Satıcı müşterinin duygularını hedef almalıdır. İhtiyacına uygun malzeme seçeneklerini sunarken onu diğer insanlardan farklı kılacak özelliğe sahip malzemeleri önermelidir. Özellik, malzemenin markası (güçlü marka imajı) veya tasarımı olabilir. Müşteri bu özellikteki malzemeye bütçesi elverdiği ölçüde sahip olmak ister. Daha basit, sade, ucuz, gösterişsiz malzeme yerine çok işlevli, gösterişli ve marka imajı güçlü malzemeyi seçer. Bu noktada satıcı malzemenin, rakiplerinden hangi açılardan üstün olduğunu bilmeli ve açıklamalıdır. Örneğin, malzeme tasarım veya kalite ödülü almış ise; bunu vurgulamalıdır. Çok işlevli ise, işlevlerini tek tek açıklamalıdır. Yıllarca sorunsuz kullanılabilecek (evladiyelik) bir malzeme ise, özellikle “bir defa alınacak” nitelikte ise, bunu söylemelidir. Müşteri “paraya kıyarak”, biraz da sıkıntıya girerek o malzemeyi alabilir. Bunu ileride sorun yaşamamak ve üzülmemek adına yapar.

5) Görsellik Mağaza görsel açıdan bazı standartlara uygun olmalıdır. Belli bir markanın yetkili satıcılığı varsa, markanın logosu ön cephede altında “yetkili satıcısı” yazısı ile yer almalıdır. Tabela ve dış cephe temiz, mağazanın önü açık olmalıdır. Malzemeler mağaza içinde rastgele veya dağınık değil, belli bir düzen içinde yerleştirilmelidir. Aynı çeşit malzemeler aynı alanda bulundurulmalı, aranılan malzeme kolayca bulunabilmelidir. Müşterilerin oturabileceği iki veya üç sandalye olmalıdır. Aydınlatma ve iklimlendirmenin kalitesine özen gösterilmeli, müşteri mağaza içinde kendini rahat hissetmelidir. Etiketleme özellikle önemlidir. Etiketsiz bir malzemenin satılması zordur. Etiket üzerinde malzemenin adı, markası ve fiyatı belirtilmelidir. Müşteri fiyat sorma zahmetine sokulmamalıdır. Etiketteki fiyat ile kasadaki fiyat arasında fark olmamalıdır. Malzeme kataloglarının bulundurulması, özellikle boyalarda renk seçimi açısından önemlidir. Mağazanın içinde dini veya siyasi içerikteki görseller, bir spor kulübünün logosu veya bayrağı bulundurulamaz. Çünkü mağazaya farklı dini ve siyasi görüşte veya farklı bir spor kulübünün taraftarı müşteri geldiği zaman bu görseller, onun ikna olmasını önler. Satıcı dini veya siyasi kimliğini belli etmemelidir. Profesyonellik bunu gerektirir. Mağazada Atatürk posteri ve Türk Bayrağı gibi görsellerin bulundurulması uygundur. 6) Uzmanlık Tesisat ve inşaat malzemeleri marka, kalite ve fiyat açısından çok çeşitlidir. Büyük yapı marketleri dışındaki mağazaların tüm malzeme çeşitlerini bulun-

durması zordur. Buna mağaza alanları ve depoları yetmez. O zaman belli çeşitlerde uzmanlaşmak ve o çeşitlerde farklı marka, kalite ve fiyattaki malzemeleri sunmak çözüm olabilir. Örneğin, sadece vitrifiye ürünleri, sadece hırdavat ürünleri, sadece boya ürünleri satmak gibi. Bunun faydası şudur: Müşteri belli bir malzeme ihtiyacı için sadece o malzeme çeşitlerini satan uzman mağazaya girdiği zaman bol seçenekle karşılaşacak, farklı seçenekler arasından birine karar verecek ve mağazadan boş çıkmayacaktır. Bu bağlamda mağaza yönetimi, belli malzeme çeşitlerinde uzmanlaşmaya gidebilir. Farklı çeşitteki malzemelerden birer-ikişer satmak yerine aynı malzemeden çok miktarda satmayı deneyebilir. Bu yaklaşım mağazanın stok sorununu da çözer ve stok maliyetini azaltır. Ayrıca satıcı malzeme konusunda uzmanlaşır. Malzemenin teknik özellikleri, kullanım koşulları ve alanlarını iyi bilir ve müşteriyi de bilgilendirir. 7) Satıcının kişisel kimliği ve tipi İnsanlar yaptıkları işe kendi kişiliklerini yansıtır. Herkesin bir iş yapma tarzı vardır. Buna saygı duyulur. Ancak satış tarzı denildiği zaman bunun doğrusu ve yanlışı vardır. Örneğin; mağazaya gelen müşteriyi ayağa kalkarak, ilgi ve güler yüzle karşılamak doğrudur ama tersi yanlıştır. Günlük sakal tıraşını olmak, standart ve temiz kıyafet giymek doğrudur ama tersi yanlıştır. Satıcı kirli sakal modasına uyamaz. İstediği kıyafetle müşterinin karşısına çıkamaz. Sakal tıraşı olmamak, müşteriye saygı duymamak anlamına gelir. Aynı şekilde mağazada sigara içmek, ağzında sigara ile müşteriyi karşılamak, profesyonelliğe aykırı davranışlardır.


8) Tutarlılık ve Uyumluluk Satıcının söylemleri ve eylemleri birbiri ile tutarlı ve uyumlu olmalıdır. Bir dediği, diğerini tutmayan; söylemleri ile eylemleri çelişkili bir satıcının müşteriyi ikna etme şansı yoktur. Mağazasında veya stoğunda olmayan malzemeyi kötüleyen (olanı satmak için), stoğunda olduğu zaman ise öven satıcılar vardır. “Bir daha mı gelecek?”, “nasıl olsa bir daha gelmez” gibi yanlış düşünceler ile söylemlerine dikkat etmeyen, söylemlerinin ileride kendini zora sokacağını hesaba katmayan bir satıcının mesleki geleceği karanlıktır. Tutarlılık doğruya doğru, yanlışa yanlış diyebilmektir. Kısaca “ilkeli olmak” demektir. Satıcı müşteri memnuniyetine odaklanmalıdır. Müşteri kendisi için uygun çözümü bilmeyebilir. Malzeme seçiminde hata yapabilir. Ona yanlış da olsa istediğini satmak değil, gerçekten fayda sağlayacağı malzemeyi (doğru malzeme) satmak gerekir. İlkeli olmanın anlamı budur. Her malzemenin uygulanma yerleri ve şekilleri bellidir. Örneğin, yağlı boyanın üzerine plastik boya uygulanmaz. Bunun için zeminin yağlı boyadan temizlenmesi, astar boya (geçiş astarı) uygulanması gerekir. İç ve dış cephelerde kullanılan silikonlar farklıdır. Müşteriye nerede ve hangi amaçla kullanacağını sormadan rastgele bir silikon satmak veya iç cephede kullanılan silikonu “dış cephede de kullanılır” diyerek satmak, başka bir zaman ise tersini söylemek tutarlı bir davranış değildir.

Gider borusunda poliüretan köpük kaldığı için lavabo açıcı ve kimyasal madde etkili olmamıştır. O halde bunu görmeden hangi çözümün sonuç vereceğini bilmek olanaksızdır. Satıcı müşteriye ezbere çözümler önermiş ama hiçbiri işe yaramamıştır. Bu davranışı ile dürüst olmadığını gösterdiği için, bir dahaki sefere müşteriyi ikna etmede zorlanacağı kesindir. Müşterinin güvenini kaybeden satıcı, onu ikna etme olanağını da kaybeder. 10) Kanıt Göstermek Bilimsel gerçekler, test sonuçları, raporlar, yaşanmış olaylar çok önemli birer ikna aracıdır. Müşteriler bizzat tanık oldukları veya başkalarından aldıkları duyumlar ile ikna olabilirler. Satıcının sözüne inanmayan ama başka bir müşterinin aynı yöndeki söylemi ile ikna olan müşteriler çoktur. Çünkü müşteri, diğer müşterileri kendi tarafında (safında) görür. Satıcı ise karşı taraftır. Müşteriye göre onun söylemleri yanıltıcı, aldatıcı olabilir. Malını satmak için her şeyi söyleyebilir. Ancak bir kanıt veya tanık gösterebilirse, o zaman inandırıcı

olabilir. Satıcı “Yılların esnafıyım. Beni burada herkes tanır. İstediğiniz kişiye sorabilirsiniz” derse ve müşterinin yaptığı araştırmalar da bunu doğrularsa, iknanın yolu açılır. Bu bağlamda satıcı önceki müşterilerinin memnuniyetini, yeni müşterisine referans gösterebilir. Aynı şekilde bir malzemenin kalitesi ile ilgili kanıt, o malzemeyi kullanan müşterilerin memnuniyetidir. Ayrıca malzeme kalite ödülü veya tasarım ödülü almış ise bu da sağlam bir kanıttır. Bunun dışında bir markanın “yetkili satıcı” belgesine sahip olmak da en azından müşteriye güven vermek açısından önemlidir. 11) Zaman ve Ortam İkna olmak için zaman gerekebilir. Müşteri, satıcının söylemlerini araştırma ve doğrulatma ihtiyacı ile farklı kaynaklara başvurabilir. Örneğin, internet ortamı çok zengin bir bilgi kaynağıdır. Bu kaynaktan gerek uzman ve gerekse kullanıcı görüşleri öğrenilebilir. Müşteriye araştırma yapması için zaman tanınmalıdır. İlk satış buluşmasında onu baskı altına almak ve ikna etmeye şartlanmak doğru olmaz. Çünkü baskı altında verilen satın alma kararının tekrarlanması zordur. Müşteri mağazaya girdiğinde içeride başka bir müşteri varsa, onun desteği ikna aracı olarak kullanılabilir. Şöyle ki: Müşteri bir malzeme alacaktır. Fiyatı ve kalitesi konusunda kararsızdır. Mağazadaki diğer müşteri araya girerek “Ben bu malzemeyi kullandım. Çok memnun kaldım. Size de öneririm” derse, satıcıya ikna konusunda iyi bir pas vermiş olur. Satıcı bu pası kullanarak son vuruşu yapabilmelidir. 12) Beden Dili İnsanlar sadece konuşarak veya yazarak iletişim kurmazlar. Beden dili (yüz ifadeleri, el-kol hareketleri, bedenin duruşu) çok farklı ve anlamlı iletiler verir. Örneğin, müşteri satıcının beden diline bakarak kendisine saygı duyup duymadığını, işini önemseyip önemsemediğini veya sevip sevmediğini, bir sorunu olup olmadığını, malzemeyi tanıyıp tanımadığını anlayabilir. Kendisi ile göz teması kurmaktan kaçınan, yüzüne bakmadan konuşan, sorduğu sorular karşısında yüzünü veya saçını kaşıyan, ellerini ovuşturan, başka birinden destek isteyen satıcının kendisini ikna etme şansı yoktur. Satıcının duraksama, kararsızlık, ikircikli tutum; “belki de”, “bilmem ki”, “sanırım”, “olabilir” anlamındaki yüz ifadeleri ve el kol hareketleri müşteriyi ikna etmesi açısından olumsuzdur.

Bayi Vizyonu

Müşterinin daha önce alışveriş yaptığı ve olumlu izlenimler edindiği mağazanın müşterisi olmayı sürdürmesi çok mantıklıdır. Mağazada fark yaratan ve müşteriye ismini ezberleten bir satıcı varsa, müşteri onun için mağazaya gelir. Başkalarına da önerir. O satıcının kişisel kimliği, efendi duruşu, kişisel bakımı müşteriyi ikna eden özelliklerdir.

9) Dürüstlük Her insanda bulunması gereken bu özellik, maalesef son yıllarda az bulunan bir özellik haline gelmiştir. Birçok insan “dürüst esnaf kalmadı” söylemini sıkça dile getirmektedir. Dürüst satıcı; müşteriye karşı açık, net olan; doğruyu söyleyen, verdiği sözün arkasında duran, iş ahlakına sahip satıcıdır. Bir müşterinin evindeki lavabo gideri tıkalıdır. Malzeme almak için mağazaya gider. Klasik, basit ve ucuz lavabo açıcılar yanında fiyatı yüksek kimyasal madde içeren malzemeler de vardır. Satıcı her iki seçeneği de müşteriye sunar. Müşteri daha önce marketten aldığı lavabo açıcı kullandığını ama fayda etmediğini söyler. Bunun üzerine satıcı kimyasal madde içeren sıvıyı “bunun garantisi var” diyerek 40 TL karşılığında müşteriye satar. Müşteri malzemeyi kullanır. Sonuç alamaz. Satıcıya gider. Şikayet eder. Satıcı “Sanırım bir uygulama hatası yaptınız. Lavabonun açılması gerekirdi” der ve ikinci kez aynı malzemeyi satar. Sonuç değişmez. Bu sefer “Ustamı göndereyim. Demir tel ile lavaboyu açsın” der. Müşteri çaresiz kabul eder. 200 TL karşılığında lavabo açılır ama üç gün sonra yine tıkanır. Müşteri internette araştırma yapar. Kamera sistemi ile her çeşit gideri açan bir ekibe ulaşır. Ekip kısa bir çalışma sonucunda gider borusu içindeki poliüretan köpüğü çıkarır ve lavaboyu kalıcı olarak açar.

TİMDER Dergisi 93.Sayı / Ocak - Mart 2017

Satıcının yaşı ve tipi önemlidir. Yaşı küçük, çocuk yaştaki satıcıların müşteriyi ikna etmede zorlanması doğaldır. Müşteriyi en az 30-35 yaşlarında, saçı dökülmüş veya saçına ak düşmüş, biraz da göbekli satıcılar ve özellikle mağazanın sahibi daha kolay ikna edebilir. Yüz hatları sert, asık yüzlü (yüzü sirke satan) satıcılar müşteri ilişkilerinde zorlanır. Öyle satıcılar vardır ki, müşteriyi dövmediği kalır. Müşteri onlara soru sormaktan bile çekinir. Satıcının ne sattığı değil, yüzünün ne sattığı önemlidir. Yüzü sirke satan biri hiçbir şey satamaz ama güler yüzlü biri sirke de satabilir.

95


TİMDER Dergisi 93.Sayı / Ocak - Mart 2017

Bayi Vizyonu

13) Kişisel Yarar Müşteriyi ikna etmenin yollarından biri de kişisel yararını vurgulamaktır. Müşteri kişisel yarar sağlayacağı, beklentileri veya çıkarları ile örtüşen söylemlerden etkilenir. Kalitesiz bir malzemeyi düşük fiyatı sebebiyle tercih eder ya da işini görmeyecek bir malzemeyi almakta ısrar ederse, satıcı onu seçiminin niçin yanlış olduğu konusunda ikna etmelidir. Örneğin; seramik döşemede seramik yapıştırıcı ile başka, çimento ile başka bir sonuç alınır. Müşteri çimento almakta ısrar ederse şu ikna tümceleri kullanılabilir: “Aslında çimento çok iyi bir yapıştırıcıdır ama emici özelliği nedeniyle seramiği kendine doğru çeker ve zamanla çatlamasına sebep olur. Doğru malzeme seramik yapıştırıcıdır.” Aynı şekilde, antipas kullanmadan yapılan yağlıboya uzun ömürlü olmaz. Bunun gibi bir iş veya uygulama için özel üretilmiş malzeme varsa, ileride sorun yaşamamak adına onun seçilmesi; müşterinin yararınadır. Ayrıca her işin bir tekniği vardır. Doğru teknik, doğru malzeme seçimini de gerekli kılar. Müşteriler bunu bilmiyorlarsa, satıcı tarafından aydınlatılmaları gerekir. “Bir musibet, bin nasihate bedeldir” sözündeki gibi, musibetler nasihatlerden çok daha ikna edicidir. Yanlış malzeme seçimi nedeniyle sıkıntı yaşayabileceği söylenen (nasihat) ama bunu önemsemeyen müşteri, satıştan sonra sıkıntı yaşadığı zaman (musibet) satıcıya hak verecektir. Bir dahaki sefere onun söylemlerinden etkilenecek ve ikna olacaktır. 14) Ortak Payda ve Frekans Müşteri ile satıcı arasındaki ortak payda nedir? Müşteri satın aldığı malzeme ile bir ihtiyacını görürken, satıcı da para kazanmaktadır. İki taraf da alışverişten çıkar sağlamaktadır. Bu anlamda müşteri ve satıcı birbirlerine muhtaçtır. Ortak payda, muhtaçlık veya karşılıklı bağımlılıktır. Tarafların birbirini anlaması ve ikna etmesi açısından ortak payda ne kadar geniş olursa, o kadar iyidir. Aynı dilden ve aynı kelimelerle konuşmak için müşterinin frekansına girmek gerekir. Müşteri arabesk müzikten hoşlanıyorsa, rock müzik ile ona yaklaşılamaz. Müşterinin anlamını bilmediği bazı teknik terimler olabilir. Satıcı bunların Türkçe karşılıklarını kullanmalı, bilmece gibi konuşmamalıdır. O zaman frekanslar değişir. Frekanslar değiştiği zaman ikna etmek/olmak bir yana, iletişim kurmak bile zorlaşır. 15) Rakamlar Rakamlar, kelimelerden daha etkili ve ikna edicidir. Özellikle belli araştırma sonuçlarına veya raporlara dayanıyorsa çok daha ikna edicidir. Örneğin, müşteriye malzemenin fiyatını, fiyat listesi açarak göstermek ile sözel olarak belirtmek farklı şeylerdir. Elektrik ile çalışan bir aletin (örneğin, matkap) veya cihazın saatte ne kadar elektrik tükettiği, klozet rezervuarının kaç litre su aldığı, bir kilo boya ile kaç m2 yüzey boyanabileceği, bir torba yapıştırıcı ile kaç m2 seramik döşenebileceği söylenirse; ikna açısından etkili olur. Ambalaj içinde satılan malzemelerde ambalaj büyüdükçe malzemenin birim fiyatı düşer. Gıda ve temizlik ürünlerinde de böyledir. Birim fiyatın etiket üzerine yazılması, ikna edici bir etki yapar. Müşteri birim fiyatı düşük bularak, büyük ambalajdaki malzemeyi tercih edebilir. Bu şekilde ihtiyacından fazlasını satın almasının nedeni, ileride artan malzemeyi başka yerde kullanabileceğini düşünmesidir. 96

Dergimiz yazarlarından Çetin Cinemre Serviste Davranış adlı kitabının 4. basımını yaptı. 30 yılı aşkın süredir satış sonrası alanında eğitim ve danışmanlık hizmetleri vermekte olan yazarımızın daha önce yayınlanmış Serviste Kalite ve Servis Yönetimi kitapları bulunmaktadır. Serviste Davranış, satış sonrası hizmeti teknik olmayan boyutları ile ele almakta ve müşteri memnuniyeti bağlamında hizmet ile ilgili davranışsal standartları ortaya koymaktadır. Kitabın amacı satış sonrası alanında çalışanların kişisel gelişimine katkı yapmak ve temsil ettikleri markanın değerine değer katmaktır. Aynı şirketin yetkili servisleri arasında bile gözlenen farklı anlayış ve yaklaşımların ortadan kaldırılması, kurumsal kimlik bağlamında servis çalışanlarının düşünsel ve davranışsal birlikteliğinin sağlanması kitabın diğer amaçları arasındadır. Kitap müşteri memnuniyeti üzerinde satış sonrası hizmetin ne kadar önemli olduğunu yaşanmış olaylar ile açıklamaktadır. Ayrıca ilk ürünü bayinin sattığı, sonraki ürünleri ise yetkili servisin sattırdığı vurgusunu yapmaktadır. Bu bağlamda satış sonrası hizmeti kötü olan bir markanın geleceği karanlıktır. Serviste Davranış, Türkiye’de yazılan konu ile ilgili ilk kitap olma özelliğini taşımaktadır. Kitap birçok şirket tarafından desteklenmiş ve yetkili servislerine dağıtılmıştır. Kitapta yer alan bazı konu başlıkları şunlardır: Satış sonrası hizmetin önemi ve özellikleri / İnsan ilişkileri Sistem arızaları ve arızalara yaklaşım / Müşteri psikolojisi İnsan ve denge (biyolojik ve psikolojik denge) / Profesyonellik Kişilik ve davranış modelleri / Müşteriye yaklaşım Kişisel ve kurumsal kimlik / Hizmet kalitesi / Müşteri memnuniyeti Müşteri bağlılığı / Müşteri itirazları / İletişim teknikleri / Beden dili İkna teknikleri / Müşteri şikayetleri ve çözüm yolları Çetin Cinemre kimdir? 1956 Trabzon doğumlu olan yazarımız Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi 1978 mezunudur. Çalışma hayatına İŞKUR’da başlayan Cinemre daha sonra Brisa şirketinde eğitim uzmanı olarak görev yapmış ve 15 yıl süre ile çalıştığı Koç Holding Eğitim Merkezi’nden ayrılarak 2003 yılında kendi işini kurmuştur. Üç arkadaşı ile birlikte Servis Eğitim&Danışmanlık çatısı altında çalışmakta olan yazarımız bugüne dek 1120 seminer ve 65 konferans vermiş, 32622 katılımcı sayısına ulaşmıştır. Kitap istemi için yazarımıza ulaşabilirsiniz: www.servisegitim.com 0532 663 7135



Doç. Dr. Mustafa Sertaç Yılmaz AKUT Bursa Ekibi Gönüllüsü Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi

Bilinçli Spor Yapmanın Hayati Önemi TİMDER olarak sosyal sorumluluğumuz kapsamında AKUT Arama Kurtarma Derneği ile birlikte hazırladığımız bilinçlendirme çalışmalarımız devam ediyor. Bu sayıda AKUT Bursa Ekibi gönüllüsü Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mustafa Sertaç Yılmaz ile bilinçli spor yapmanın ne denli önemli olduğuna, nelere dikkat edilmesi gerektiğine, aksi takdirde karşılaşılabilecek risklere değindiğimiz çalışmamızı keyifle okumanızı diliyoruz.

TİMDER Dergisi 93.Sayı / Ocak - Mart 2017

Afet Bilinci

Sertaç Bey, sporun önemine dair birkaç kelime ile başlamak isteriz… Spor yapmanın sağlıklı bir yaşam sürmek isteyen her insan için vazgeçilmez bir unsur olduğu günümüzde herkes tarafından kabul edilmekte. Spor, vücudun organik direncini artıran, sistemlerin fizyolojik kapasitesini geliştiren, bu kapasiteyi koruyan ve devam ettiren bir uğraşı. Dünya Sağlık Örgütü (WHO) de, 18-64 yaş grubu yetişkinler için haftanın beş günü en az 30 dakika orta şiddette spor yapmasını sağlıklı bir yaşam için önermekte. Spor yapmadan sürdürülen yaşamda vücut fonksiyonları yavaşlar ve bu da yaşam kalitesini düşürür. Bunun yanı sıra spor yapmayan bireylerin gündelik yaşamdaki moral ve motivasyonları spor yapanlara oranlar daha azdır. Daha yavaş reflex gösterirler, daha çabuk yaşlanırlar. Özetlemem gerekirse; yaşa uygun, sistemli ve sürekli spor yaparak sağlıklı, zinde ve güçlü kalmak, yüksek moral ile yaşamak mümkün. Spora yeni başlayanlara ne önerirsiniz? Spora yeni başlandığında birden ağır bir tempoda başlanması son derece sakıncalı. Düşük seviyede başlanıp günler, haftalar içinde sporun süresi ve temposu artırılmalıdır. Profesyonel antrenörler tarafından hazırlanan, kişiye özel egzersiz programı uygulanması bu noktada yardımcı olacaktır. Sadece spor yapmaya yeni başlarken değil, antrenman seviyesinin artırılacağı zamanlarda da uzmanlardan yardım almak gerekir. Çünkü düzenli yapılan sporun şiddetinin aniden artırılması yapılan bir diğer yanlış.

98

“Dünya Sağlık Örgütü (WHO) de, 18-64 yaş grubu yetişkinler için haftanın beş günü en az 30 dakika orta şiddette spor yapmasını sağlıklı bir yaşam için önermektedir.” Dikkat edilmesi gereken diğer hususlar; çok soğuk ya da aşırı sıcak havalarda ve tok karınla spor yapmaktan kaçınmak gerekir. Yemek yedikten sonra en az 2 saat sonra spora başlanması tavsiye edilir. Eğer spor sırasında göğüste sıkıntı, ağrı, aşırı anormal nefes darlığı, çarpıntı, baş dönmesi gibi şikâyetler ortaya çıkarsa derhal durup bir an önce doktora görünmek gerekir. Sporla gelen riskleri biraz detaylandırabilir misiniz? Tabii… Düzenli spor yapmak, insanlara sağlıklı bir yaşam imkânı sunarken bilinçsizce yapılan spor, özellikle ye-

Doç. Dr. Mustafa Sertaç Yılmaz

terince idman sahibi olmayan kişilerin sınırlarını zorlamaları ya da profesyonel spordaki rekabet koşulları yazık ki ciddi sakatlıklara ve hatta ölümlere yol açabilmekte. Sporun branşına göre kas kramplarından menisküs yırtıklarına, bağ kopmalarından kemik kırıklarına kadar geniş bir yelpazede sakatlanma ihtimalleri mevcut. Son yıllarda ise kamuoyunun dikkatini gerek profesyonel sporcularda, gerekse amatör spor yapan kişilerde gelişen ani ölümler çekmekte. Sporda ani ölüm; “sportif aktivite sırasında veya takip eden saatler içinde herhangi bir travma olmaksızın gerçekleşen ölüm” olarak tanımlanmaktadır. Bu ölüm olaylarının yaklaşık %90’ı kalp ve damar hastalıkları sebebi ile gerçekleşiyor. Yaklaşık olarak 100.000’de 2 görülme sıklığı olan bu durum, erkeklerde ve 35 yaş üzerinde daha sık saptanır; daha önce yeterli idmana sahip olmayanlarda ise risk çok daha fazladır. Anabolik steroidler, uyarıcılar gibi doping maddelerinin alımı; aşırı alkol tüketimi ve/veya uyuşturucu maddelerin kullanımı ile birlikte yapılan aşırı ve ağır egzersizler de riski artırır. Sigara kullanımı ise ani ölüm riskini 2,5 kat artırır.


“Çok soğuk ya da aşırı sıcak havalarda ve tok karınla spor yapmaktan kaçınmak gerekir.”

Hareketsiz bir yaşantısı olup ağır spor yapmaya başlamak isteyen bireyler mutlaka doktora başvurmalı, kontrolden geçmelidirler. Özellikle daha önceden bilinen kalp hastalığı olan, ailede genç yaşta kalp hastalığı ya da ani ölüm öyküsü bulunan, sigara kullanan, yüksek tansiyon, yüksek kolesterol ve şeker hastalığı olan ve aşırı kilolu kişilerin spora başlamadan önce doktor kontrolünden geçmeleri şarttır. Her spor dalı için bu riskten söz edilebilir mi? Haftada bir defa halı saha maçı veya arkadaşlarla yapılan bir doğa yürüyüşü bile, kişinin taşıdığı riskler göz önünde bulundurulduğunda ciddi ritim bozuklukları ve ani kalp ölümüne neden olabilir. Spora başlamadan önce yapılan efor testi hem kişinin egzersiz kapasitesinin belirlenmesi hem de kalp damar tıka-

AKUT olarak sporla ilgili neler yaptığınızı da okurlarımıza özetler misiniz? Tabii ki… AKUT olarak ülke genelinde 35 noktada ekibimiz, 2200’ü aşkın gönüllümüz var. Bu gönüllülerin %40’lık kısmı operasyonel yeterliliğe sahip. Dolayısıyla fiziksel kapasitelerini artırmaya yönelik bir yaşam sürmek zorundalar. Biz AKUT ailesi olarak hem gönüllülerimizin sporla daha iç içe yaşamasını sağlamak hem de sağlıklı yaşamın önemine varmış yeni sporcular yetiştirebilmek adına 2009 yılında AKUT Spor Kulübünü kurduk. Atletizm, Dağcılık, Motor Sporları (Otomobil ve Motosiklet), Kar Sporları (Kayak ve Snowboard), Sualtı, Satranç, Geleneksel Türk Okçuluğu, Paralimpik Yelken branşlarında sporcu yetiştiriyoruz. Bugüne dek 605 sporcu yetiştirdik, 500’ü aşkın derece aldık, millî takıma 64 sporcu verdik. Halen bu branşlarda devam eden 200’ü aşkın sporcumuz mevcut. Yine AKUT gönüllülerinin büyük çoğunluğu bireysel olarak çeşitli sporlarla uğraşmakta. Örneğin Yönetim Kurulumuzdaki 7 kişiden 3’ü millî sporcudur. İçimizde pek çok profesyonel sporcu olduğu gibi amatör olarak da spor ile ilgilenen gruplarımız var.

Mesela AKUT İstanbul ekibindeki gönüllülerimizin her Cuma akşamı futbol, her Salı akşamı voleybol maçı olur. Burada herkes amatördür ve kimse kimseden olağanüstü bir performans beklemez çünkü amaç derece elde etmek değil, spor yapmaktır. AKUT Dağcılık Kulübü Dağcılık, Doğa Yürüşleri ve Kaya Tırmanışı branşlarında eğitim ve kamp düzenler. Kulüp, eğitim almak isteyen herkese açıktır. Eğitim dönemlerinde teorik eğitimlerin yanı sıra uygulamalı eğitim kampları da yapılmaktadır. Yine AKUT’un uzman eğitmenlerden oluşan kadrosu ile 7’den 70’e her yaş grubundan bireye 15-20 kişilik gruplar dahilinde, dört mevsime uygun doğa kampları düzenlediğini hatırlatmak isterim. Bunun için AKUT Doğada Yaşam sayfasını inceleyebilir, AKUT’un iletişim bilgilerinden bizlere her zaman ulaşabilirsiniz. Son olarak neler söylemek istersiniz? Sonuç olarak tek başına “Spor yapmak önemli” diyemeyiz. Bilinçli spor yapmak çok çok önemli… Düzenli, bilinçli ve doktor kontrolünden geçtikten sonra, kendi kapasitemizi zorlamayacak şartlar altında yapılan spor oldukça faydalı iken, bilinçsiz yapılan ve özellikle risk altındaki kişilerin herhangi bir sağlık kontrolünden geçmeden spora başlaması ani ölüme kadar varabilen sonuçlara neden olabilir. Bu nedenle bir uzman yönlendirmesi özellikle spora yeni başlarken vazgeçilmezimiz olmalıdır.

Afet Bilinci

Üzücü bir durumla karşılaşmamak için neler yapılabilir? Bunun için ilk yapılması gereken; spor yapmayı planlayan herkesin öncelikle bir check-up’tan geçmesi ve başvuru esnasında yapacağı spor branşı ve düzeyinden hekime bahsetmesidir.

nıklığının spor öncesi ekarte edilmesi açısından yol gösterici olabilir. Ancak efor testi de ani ölüm ve kalp krizinin oluşmayacağını garanti edemez.

TİMDER Dergisi 93.Sayı / Ocak - Mart 2017

Peki tüm bu bilgilerden sonra spordan uzak mı duracağız? Cevap elbette HAYIR! Spor yapmaya devam edeceğiz. Ancak riskleri minimize etmek için ön hazırlıklarını yapmış, bilinçli bir sporsever olacağız.

99


Artema ile Mutfakta Suyun Yönü Değişiyor! Artema, el duşlu yeni eviye bataryalarıyla, mutfaklara hareket özgürlüğü getiriyor. Dayanıklı, güvenli ve pratik eviye bataryaları, suyun yönünü değiştirerek, mutfakta çalışmayı zevkli ve kolay hale dönüştürüyor. Artema Tasarım Ekibi’nin imzasını taşıyan bataryalar, 10 yıl kaplama garantisiyle sunuluyor.

Inox Pull Out

TİMDER Dergisi 93.Sayı / Ocak - Mart 2017

Ürünler

Artema’nın yeni eviye bataryalarından Maestro Pro’nun döner yaylı çıkış ucu, 360 derece hareket ediyor. Sade ve zamansız Maestro Pro, Pull Down ve Pull Out seçenekleriyle, mutfakta hayatı kolaylaştırıyor. Paslanmaz çelik eviye bataryası Inox Pull Out ise parmak izi tutmuyor. Her mutfağa uyumlu tasarıma sahip V3 Pull-Out modelinin sprey modu, meyve ve sebzeleri yıkarken kolaylık sağlıyor. Şık ve sıcak Verona armatür, saten, altın ve krom alternatifleriyle, klasik çizgileri modern tasarım trendleriyle birleştiriyor.

Maestro Pro

Verona

100

V3 Pull-Out



Dış Cephelerde Değişime Hazır Olun: Baumit CreativTop Dış cephelere sadece doğru renk tonu seçimi ile farklı bir görünüm kazandırmanın ötesinde, yeni doku alternatifleri ile farklı karakterler de katılabilir. Bugüne kadar geliştirilmiş en inovatif doku alternatiflerini barındıran Baumit CreativTop, sınırsız tasarım imkanı ile yaratıcılığı ön plana çıkarıyor.

TİMDER Dergisi 93.Sayı / Ocak - Mart 2017

Ürünler

Kullanıma hazır ve farklı dokularla şekillendirilebilen Baumit CreativTop, farklı tane boyutuna sahip altı ürünle kaba dokudan ipeksi görünüme sahip cephelerin tasarlanmasına imkan tanıyor: CreativTop Max (4mm), CreativTop Trend (3mm), CreativTop Vario (1,5mm), CreativTop Fine (1mm), CreativTop Pearl (0.5mm) ve CreativTop Silk(0.2mm).Sunduğu çok yönlü uygulamalarla 752 farklı renk tonu alternatifine ve yaratıcı kombinasyonlara imkan sağlayan Baumit CreativTop dış cephelere; Mükemmel renk dayanıklılığı ve UV’ye karşı direnç İklim etkilerine karşı direnç Isı yalıtım sistemlerine uygunluk Kullanıma hazır, güvenilir kalite Tek seferde uygulama Ayrıca boya gerektirmeme Daha fazla dayanıklılık ve uzun ömür Yüksek su iticilik gibi avantajlar da sunuyor.

CreativTop, tüm yapılarda ısı yalıtım sistemleri, eski ve yeni uygulanmış mineral esaslı sıva, sıva altı harç ve beton üzerinde son kat olarak kullanılabiliyor. Ayrıca organik bağlayıcı sıva altı harçların, kaplamaların veya tamir sıvalarının yüzeyini düzeltmek amacıyla da tercih edilebiliyor. Özgürce şekillendirilebilen bir ürün olan CreativTop’ın uygulamasında tasarıma bağlı olarak değişik malzemelerle uygulama yapılabiliyor.

Baymak’tan Çevre Dostu Yepyeni Bir Lectus Baymak, BDR Thermea tarafından Hollanda’da geliştirilen ve Türkiye için özel olarak uyumlandırılan Lectus duvar tipi kazanlar serisine Lectus Plus 160 modelini ekledi. Pahalı enerjiye karşı ve temiz doğa için tasarlanan Lectus Plus 160, %108,5 verimliliği ile yakıt tasarrufunu en üst noktaya taşıyor. Lectus serisinin 65, 90 ve 115 modellerinde olduğu gibi yeni Lectus Plus 160 modellerinin de en önemli özelliklerinden biri “Premix” yanma teknolojisi. Premix yanma teknolojisine sahip Lectus Plus 160 eski tip kazanlarla karşılaştırıldığında min. yüzde 30 daha verimli performans göstermektedir. Lectus Plus 160 geniş renkli LCD ekranı sayesinde kullanım kolaylığı sunar. Baymak tarafından Lectus serisi için özel olarak hazırlanan RVS kaskad kontrol panosu sayesinde 15 adete kadar kazan, modülasyonlu çalışarak ihtiyaç kadar enerjinin harcanarak yakıt tasarrufu yapılmasını sağlar. RVS kaskad kontrol panosu, Lectus Plus 160’ın ısıtma, kullanım sıcak suyu veya farklı zonlarda ayrı ayrı kontrol edilebilmesine ve hem günlük hem de haftalık olarak programlama yapılabilmesine imkan verir. Lectus duvar tipi yoğuşmalı kazanlar “pahalı enerjiye karşı” ve “daha temiz bir doğa için” yaklaşımı ile Doğalgaz ve Propan ile kullanıma uygun olarak üretilmiştir. 600x602x1045 mm (GxDxY) kompakt ölçüleri sayesinde sınıfında farklılaşan Lectus Yoğuşmalı duvar tipi kazanlar, kazan dairesi kurulumunda kolaylıklar yaratarak beklentilere tam anlamıyla cevap veriyor.

102



TİMDER Dergisi 93.Sayı / Ocak - Mart 2017

Ürünler

Mermerle Gelen İhtişam: Bien Imperial ve Adonis

104

Imperial Seramik sektörünün önemli oyuncularından, doğa dostu marka Bien Seramik, stil ve trendleri bir arada sunarken bir yandan da tüketicinin ihtiyaç ve taleplerini karşılamayı amaçlıyor. Bien’in Imperial ve Adonis serileri mermerin kusursuzluğunu, gücünü yaşam alanlarınıza taşıyor ve mekanlara farklı bir anlam kazandırıyor. Muhteşem “Imperial” Mermerin ihtişamını ve mükemmelliğini ortaya koyan Bien’in bu iddialı serisi Imperial, çarpıcı bir mekana sahip olmanıza olanak sağlıyor. Imperial serisi gri, kahve ve beyaz renklerin yanı sıra yeni desen alternatifi de olan bir ürün. 30x60 ve 40x40 ebatlarında üretilen bu özel seri özellikle otel, plaza, restauarant gibi mekanlarda kolay kullanım sağlarken, etkileyici bir görünüm elde edilmesine de fırsat tanıyor. Kusursuz Bir Yüzey “Adonis” Üzerindeki özel sır sayesinde satenin kusursuz ve pürüzsüz güzelliğini yüzeylere yansıtan ve mermerin gücünü de simgeleyen Adonis, iç mekan, banyo, mutfak, salon ve sosyal alanlarda kullanıma imkan tanıyan bir tasarım. 30x80 ve 40x40 ebatlarında üretilen Adonis’in birçok yeni dekoratif alternatifi de mevcut. Ürün, satensi yüzeyi ile mermerden vazgeçemeyenlerin tercihleri arasında yerini alıyor. Adonis



TİMDER Dergisi 93.Sayı / Ocak - Mart 2017

Ürünler

Çanakkale Seramik, ‘Vera’ Serisinin ‘Patchwork’ Dekorları ile Mekanlarda Sıcak Bir Atmosfer Yaratıyor

Kullanıcıların beklentileri doğrultusunda geliştirdiği ürünlerle büyük beğeni kazanan Çanakkale Seramik, yeni serisi Vera ile son dönem trendlerini tüketiciyle buluşturmaya devam ediyor. Yumuşak renklerin karakteristik dokusuyla birleştiği mat fon karoları, varla yok arası dokusuyla mekanlara yaşanmışlık hissi veriyor. Serinin ‘patchwork’ dekorları da mekanlara hareketlilik katıyor. Hareketli yüzeylerden ve zeminde desen kullanımından hoşlananlara hitap eden Vera serisi, ‘patchwork’ dekorlu yer karosu seçeneği ile hem konutlarda hem de kafe ve restoranlarda sıcak atmosferler yaratıyor. Vera serisinin kemik ve bej renklerinde üretilen 30x60 cm ebatlı rektifiyeli duvar karoları ve dekorlarının yanı sıra, 45x45 ve 60x60 cm alternatifleriyle üretilen fon karosuyla aynı dokuya sahip sırlı granit yer karoları, stil sahibi mekan isteyenlere hitap ediyor.

106



TİMDER Dergisi 93.Sayı / Ocak - Mart 2017

Ürünler

Daikin, Mini VRV ile Daha Çevreci İklimlendirme Sunuyor Daikin, mucidi olduğu VRV teknolojisini yeni cihazlar ile geliştirmeye devam ediyor. Daikin’in VRV ailesinin en yeni ve en küçük üyesi olarak kullanıcılarına sunduğu yeni nesil Mini VRV IV-S, boyundan büyük özellikleri ile konfor ve tasarruf çıtasını daha yukarı taşıyor.

kin Mini VRV, kullanıcılarına daha tasarruflu ve daha çevreci bir iklimlendirme konforu sunuyor. Daha az yer kaplayan, daha fazla enerji tasarrufu yapan Daikin Mini VRV, daha düşük işletme maliyeti ve daha düşük CO2 emisyonu ile çevreci bir iklimlendirme sağlıyor.

Daikin’in VRV klima sistemi ürün gamında en çok tercih edilen cihazlarından biri olan Mini VRV, yükseltilen dış ünite kapasite aralığı ile ofis, butik otel gibi ticari mekanlardan, konut ve villalara kadar tüm alanlarda daha yüksek performans sunuyor. Daikin Mini VRV daha küçük boyutları sayesinde her alana kolayca monte edilebiliyor. Sahip olduğu VRT (Değişken Soğutucu Gaz Sıcaklığı) teknolojisi ile yüksek enerji verimliliği sağlayan VRV’ler estetik görünümü ve sessiz çalışmasıyla da ön plana çıkıyor. Bütün bu özellikleri ile yüzde 28 daha yüksek enerji verimliliği sağlayan Dai-

Çok Daha Hafif, Çok Daha Verimli Daire bazlı bağımsız uygulama avantajı sunan ve altı kat özel alaşımlı kondenser finleri bulunan Daikin Mini VRV dış üniteler, uzun ömürlü kullanım olanağına sahip olması ile de fark yaratıyor. Piyasadaki en kompakt ölçülere sahip Mini VRV Compact Seri 823 mm. yükseklikteki dış ünitesi ile balkon gibi dar alanlara montaj yapılmasını kolaylaştırıyor. Esnek montaj imkanı ile kolayca çatıya monte edilerek yer kaplamayan yeni nesil Mini VRV, ayrıca dış ünitenin görünmemesi istenen konut ve ticari uygulamalarında da mükemmel ve es-

Kurulum, Kullanım ve Maliyet Avantajı Daikin Mini VRV dış üniteleri, inverter kompresör teknolojisi sayesinde ihtiyaç olan kapasite kadar çalışarak sistemin verimliliğini artırıyor. Geniş borulama uzunluğu, borulama mesafesinde yükseklik farkı maksimum 70 metre olan Mini VRV, yaklaşık 10 katlı bir bina uygulamasında kullanılabiliyor. Esnek bir kurulum sağlayan Mini VRV, bahçe katı ve çatı arasında bile kurulum imkanı sağlıyor. Mini VRV-IV S Compact diğer modellere oranla daha hafif, daha estetik ve tasarruf oranı daha yüksek olmasıyla öne çıkıyor. Mini VRV kurulum, kullanım ve maliyet açısından oldukça avantaj sağlıyor. Yüksek verim ve düşük işletme maliyetinin yanı sıra dış ünitelerin mümkün olduğunca az görünmesi ve az yer kaplaması sayesinde binaların dışında oluşan görüntü kirliliğini de ortadan kaldırarak yaşam alanlarını modern hale getiriyor.

Creavit’ten Klasik Zamanların Modern Yansıması; Antik Creavit, tasarımda klasik çizgileri tercih eden modern zaman romantikleri için, Antik banyo takımını tasarladı. Lavabo, klozet ve bideden oluşan antik serisi, nostaljik olduğu kadar elegant duruşuyla da geçmiş zamanlara özlem duyanların banyolarında göz kamaştıracak. Antik Serisini tasarlanırken tüm detaylara önem verildi. Lavabo, klozet, bide, armatür ve aksesuar gibi ürünleri Antik takımın elegant çizgisi ile kombin oluşturacak şekilde özenle bir araya getirildi. Antik lavabo 80cm ve 100cm’lik ebatlarıyla, klasik dönem mimarisinin simgesi olan sütunlardan esinlenen Antik ayaklarıyla, kullanılabildiği gibi mükemmel uyumlu olarak Antik banyo mobilyasıyla birlikte kullanabiliyor. Kullanıcısının farklı tercihlerini her alanda göz önünde bulunduran Creavit, antik banyo takımı, duvara dayalı ve asma olarak iki farklı klozet seçeneğiyle tamamlıyor.

108

tetik bir çözüm sunuyor. Sadece 88 kg. ağırlığında olan Mini VRV Compact Seri, kolay taşınabilirliği ve montaj süresinin kısalığı ile de beğeni topluyor. Bu arada esnek iç ünite bağlantısı ile Daikin split klima gamının Emura, Shira gibi şık iç üniteleri ile entegre olarak kullanılabilen Mini VRV S, kullanıcılarına hem estetik hem ekonomik bir iklimlendirme konforu sunuyor.


E s n e k Ç ö z ü m l e r. . . w w w.ghess.com.tr Tr a d e m a r k b y M G G r o u p


TİMDER Dergisi 93.Sayı / Ocak - Mart 2017

Ürünler

Geniş, İşlevsel Bir Mutfak Arayanlara: d•Wood Nebrina

Yapı ürünleri sektöründe 45 yıllık tecrübesiyle Türkiye’nin güçlü ve dinamik firması; Dönmez Yapı tarafından üretilen ve piyasaya d•Wood markasıyla sunulan mutfak modellerinden Nebrina, geniş ve işlevsel alanlarıyla her türlü ihtiyaca sınırsız cevap veriyor. Nebrina serisinde kullanılan 1.sınıf ham mdf sayesinde istenilen tüm kapak modelleri ve RAL renk kodları ile sınırsız alternatif sağlıyor. Dönmez Yapı’nın yüksek kalite, estetik anlayışı ile %100 ürün ve müşteri memnuyeti hedefiyle üretilen, bireysel mutfaklarda olduğu kadar proje çalışmalarında dikkat çeken d•Wood mutfaklar; zengin renk ve yüzey seçenekleriyle hayalleri süsleyen mutfaklar sunuyor.

110



Duravit’ten Saf Tasarım: Banyoda Beton Kullanımı

TİMDER Dergisi 93.Sayı / Ocak - Mart 2017

Ürünler

Şimdi tasarımı yeniden yorumlama zamanı: beton, hem mimaride hem de iç tasarımda Rönesans esintileri katmak ve kült statüsüne ulaşmak için kullanılan doğal bir üründür. Artık iç mekânların ve hatta mobilyaların tasarımını malzemesiz hayal etmek oldukça zor: beton dolaplar, tezgahlar, konsollar ve çeşitli şekillerde kullanılabilecek aksesuarlar ve ahşap malzemeye alternatif olarak kullanılabilecek klasik malzemeler. Yalın beton duvarlar, hem iç hem de dış önemli noktalara yoğunlaşan yeni bir stilin ifadesi haline gelmiştir. Özellikle banyoda, beton beyaz seramik ve Duravit tasarımı ile bir araya geldiğinde daha etkileyici bir görünüm kazanır. Mükemmel Tasarım Platformu Beton da aslında tıpkı seramik gibi saf ve doğal bir üründür. Kireç ve kilden yapılan çimento kum, çakıl ve su ile karıştırılarak çelik gibi diğer maddeler de eklenir. Ağır veya hafif olması, ince veya kaba olması gibi malzeme özellikleri karışım oranında değişiklik yapılarak kontrol edilebilir. İyi öğütülmüş beton duvar, kum taşının inceliği ile samimi bir görünüm kazanır. Bu kalitede, malzeme oldukça abartısızdır, ilgi odağı olmaksızın modern banyo tasarımı için mükemmel platform sunar. Duravit’in ME by Starck serisi için tamamlayıcı platform: koleksiyon kusursuz estetik ve kişisel tasarım olanaklarını bir arada sunar. Lavabo, tuvalet ve pisuvarda da bulunan ince kenar görsel tasarımda imza değerini taşır. Narin ke-

narı sayesinde, yeni 1300 mm genişliğindeki lavabo neredeyse kenarsız ve hafif görünür. İnce elenmiş beton kombinasyonu ince hatları öne çıkarır ve seriye yeni bir şekil kazandırır. Gün ışığının içinden geçerek parlamasını sağlayan cam elyaf öğeler modern aydınlık betonun içine işlenerek alanın daha aydınlık ve daha yumuşak görünmesini sağlar. Bu hafif malzeme, ME by Starck ürünleri kullanılan küçük banyolara alan algısı kazandırır.

Antik yapı Malzemeler irileştikçe beton ürünü kabalaşır. Duravit Stonetto duş teknesi gibi diğer taş benzeri malzemelerle bir araya getirildiğinde beton duvarlar daha anlamlı bir yapı görünümü kazanarak banyoda antik bir his yaratır. Trio EOOS tasarımı ile oluşturulan model mat yüzeyi ile doğal taşa benzer. Bu görünüm DuraSolid Q mineral malzemesinin kullanımı sayesinde elde edilir. Stonetto tipik taş renkleri ile sunulur; beyaz, kum ve antrasit. Üst yüzeydeki küçük benekler ise bu doğal görünümü en üst noktaya taşır. Beton çok sayıda cam ve çelik ile banyoların iç tasarımında endüstriyel cazibeyi ortaya çıkarır. Bu ferah mimari ortamda Paiova Monolith by Duravit ve EOOS önemli özellikleri ortaya çıkarır. Bu versiyonda Paiova banyosunun tipik ikizkenar yamuk şekli dikdörtgen tek gövdeden elde edilmiştir. Böylece banyoda akrilik banyo öğeleri etkileyici ürünlere dönüştürülmüştür. Banyoda beton tasarımı ile stilinden ödün vermeyerek iki kişinin uçlarda banyo yapması ve beraber rahatlaması için bolca yer sunar.

112



TİMDER Dergisi 93.Sayı / Ocak - Mart 2017

Ürünler

E.C.A. SEREL’den Hayatı Kolaylaştıran Parlak Fikirler

Bu yılki UNICERA Fuarı’nda inovatif çözümlerini bir arada sunmak isteyen Elginkan Topluluğu markaları E.C.A. ve SEREL, “Hayatı Kolaylaştıran Parlak Fikirler” mottosuyla geliştirilen ürünlerini yine aynı temayla hazırlanan standında ziyaretçilerinin beğenisine sunacak. E.C.A. ve SEREL Türkiye’de pek çok teknolojiyi ilk defa yerli üretimle üretmenin gururuyla da UNICERA’da teknolojilerini tüketici ve sektörün beğenisine sunacak. E.C.A. ve SEREL’in fuarda tanıtacağı parlak fikirlerinden bazıları ise şöyle; Hygiene Plus Teknolojisi Şimdi de Armatürlerde E.C.A., Hygiene Plus kaplama teknolojisi ile Türkiye’de bir ilki gerçekleştiriyor. Nano teknoloji ile üretilen özel hijyen kaplama sayesinde, artık armatürlerde de hijyen güvenliği yaşanacak. Elginkan Topluluğu’nun seramik sağlık gereçleri markası SEREL’in tüm ürünlerinde standart hale getirdiği Hygiene Plus teknolojisi armatürlere de özel olarak geliştirilerek Türkiye’de ilk kez E.C.A. armatürlerinde uygulandı. Türkiye, ev ve toplu yaşam alanlarında kullandığı armatür ve bataryalarındaki

114

hijyen problemine E.C.A. sayesinde çözüm buluyor. Hijyen Değil; Hygiene Plus SEREL, tüm segmentlerdeki ürünlerinde, Hygiene Plus teknolojisini kullanıyor. Yani tüm segmentlerdeki SEREL’ler Hygiene Plus özelliği sayesinde maksimum temizlik ve maksimum tasarrufu bir arada sunuyor. Hygiene Plus özelliği sayesinde yüzeyler kir tutmuyor; banyolar kolayca temizlenirken aynı zamanda hijyenik korumada sağlanıyor. Güvenilir temizliğe kavuşturan yeni nesil Hygiene Plus teknolojisi su ve deterjan kullanımını en aza indiriyor. Böylelikle hem tasarruf sağlıyor, hem de kimyasal kullanımı azaldığından doğayı koruyor. Ayrıca bu teknoloji için SEREL fiyat farkı uygulamıyor. Üstelik kullanıcılar ömür boyu bu özellikten yararlanabiliyor. Klozetlerde Easywash Dönemi Serel, klozetlere özel geliştirdiği teknoloji ile fonksiyonellikte ve hijyende yine bir adım öne çıkmayı başarıyor. 4Life ve Poseidon klozetler Serel’in geliştirdiği EasyWash yıkama sistemi sayesinde suya yön vererek su sıçratma problemini minimize ediyor. Serel, temizleme suyuna tam hükmederek, klozetin iç

yüzeyinin yıkanmasını sağlarken, EasyWash sistemi ile kanal kısmının temizlik sorununu ve sıçratma problemine de çözüm sunuyor. Kendi Kendini Yıkayabilen Lavabo Maksimum temizlik konsepti ile yola çıkılarak tasarlanan Serel Easywash yıkama sistemi aynı zamanda lavabo temizlik anlayışındaki bir ihtiyacı da karşılıyor. Kendi kendini temizleyen, yeni nesil “Easywash” lavabolar, siz uzaklaştıktan sonra devreye girerek lavabo iç yüzeyini 360º ve su sıçratmadan %100 yıkama teknolojisine sahip. Yerli Üretimde Bir İlk: Dokunma Kontrollü Armatür Geliştirdiği yenilikçi ürünler ile tüketicinin hayatını kolaylaştıran E.C.A.’dan yeni bir yenilik daha. Touch/Dokunma Kontrollü lavabo ve eviye bataryaları. E.C.A. sayesinde armatürün açma ve kapamasının kumanda koluyla sınırlı olduğu devri bitiriyor. Şık bir hareketle, bataryanın herhangi bir noktasına dokunarak açıp kapayabilme ya da kendi kendine kapanabilme ayrıcalığı yerli üretimde bir ilkle E.C.A. kalite ve güvencesiyle tüketicinin beğenisine sunuluyor.


p w w w.

r o u p. c g x e r a

om.tr

Yaşayan Eserler

Parex Tarihi Bina Restorasyonu • Doğal kireç harçlar • Kireç ve alçı esaslı harçlar • Duvar enjeksiyonları • Taş restorasyonu • Taş sertleştiriciler • Kalıp harçları • Kireç badanalar


Ürünler

Edilcuoghi ‘Palazzi’ Koleksiyonu ile Romantik Mekanlar Yaratıyor

TİMDER Dergisi 93.Sayı / Ocak - Mart 2017

Santa Maria

Edilcuoghi’nin İtalyan dokunuşunu mekanlara taşıdığı koleksiyonu ‘Palazzi’, modernize edilmiş rafine görünümü, floral desenleri ve klasik motifleriyle banyolara romantik bir hava katıyor. Dingin renk seçenekleri, ‘Palazzi’ koleksiyonunun klasik ve elegan duruşunu pekiştiriyor. ‘Palazzi’ koleksiyonu, ‘Villa Medici’, ‘Santa Maria’ ve ‘Palazzo Ducale’ olmak üzere üç ayrı seri ile tüketicilerin beğenisine sunuluyor. ‘Villa Medici’ serisinde nostaljik formlar, modern dokunuşlarla birleşiyor. El yapımı hissi veren ve duvarlara derinlemesine boyutlar kazandıran ‘Villa Medici’ serisi ile banyolar göz alıcı bir şıklık kazanıyor. ‘Santa Maria’ serisi, kullanıldığı alanları sıcak mekanlar haline getiriyor. Floral desenler, rafine görünüm ve çarpıcı renk seçenekleri yaşam alanlarına dingin ve romantik bir ambiyans katıyor. ‘Palazzo Ducale’ serisi ile elegan, şık desenler bir araya geliyor ve göz alıcı formlar banyolara taşınıyor. ‘Palazzo Ducale’ serisi, zamansız tasarımı ve zengin dekor seçenekleriyle banyolara benzersiz bir güzellik katıyor.

Villa Medici

25x75 cm boyutlarındaki ‘Palazzo Ducale’ ve ‘Villa Medici’nin full dekorları ile ‘Santa Maria’nın çiçekli dekorları, mekanın şıklığını tamamlıyor. Bu üç serinin beyaz, pembe, mavi, yeşil renkli seramikleri ve son derece zarif çiçekli dekor, çerçeve, bordür ve süpürgelikleri, seçkin bir mekanın vazgeçilmez unsurları olarak koleksiyonda yer alıyor. Edilcuoghi’nin tüm serileri, Kale’nin dünyanın seçkin şehirlerinde bulunan mağazaları ve Türkiye’deki showroom’larında tüketicilerle buluşuyor. 116

Palazzo Ducale



Edilgres, Mermerin Şıklığını ‘K-Greige’ ile Evlere Getiriyor

TİMDER Dergisi 93.Sayı / Ocak - Mart 2017

Ürünler

Kale Italia’nın prestijli seramik markası Edilgres, geliştirdiği özgün ve yüksek kaliteli seramik serileri ile mimari ve iç tasarımın çağdaş trendlerine açılıyor. Bu yaklaşımla hayata geçirdiği K-Greige serisini de, modernize edilmiş rafine görüntüsüyle stil sahibi mekan yaratmak isteyenlerin beğenisine sunuyor.

118

Mermerin şıklığına vurgu yapan K-Greige serisini, İtalyan dokunuşu ile evinize getiren Edilgres, sunduğu yenilikçi ürünlerle yalnızca ihtiyacı olan kullanıcıya değil, mimarlara özel ilham veren seramikleriyle fark yaratıyor. 60×120, 60×60, 30×60 cm boyutlarında üretilen K-Greige, ismini ise Türkiye’nin en önemli arkeolojik merkezlerinden biri olan Kibyra Antik Kenti’nden alıyor.

ORKA® İkon ile Geçmişin İzinde Modernizm Yuvarlak formların nostaljik motifler ile buluşması... Selçuklu’dan günümüze Kündekâri sanatının motiflerini ustalıkla işleyen ORKA® İkon beyazın saflığını ve yalınlığını modernizmin etkisinde banyolara getiriyor. Ayaklarındaki zarif kıvrımlar ile şıklığını tamamlıyor. Classicline Collection ürün sınıfında bulunan ORKA® İkon seramik lavabosu, boy dolabı ve üst modülde yer alan dekoratif ahşap üzeri kabartmalı ekolojik aynası ile geleceğin banyosunu sunuyor. Kapaklarda yer alan Kündekâri deseni ile geçmişin izini banyolara getiren İkon, bas-aç sistemi ile bütünlüğü bozmadan modern bir banyo ortamı vaad ediyor. Tercihe göre Altın veya Gümüş Yaldız kabartma ya da Beyaz Lake olmak üzere üç renk alternatifinde ve 85 cm ve 105 cm ölçülerinde satışa sunuldu.



Bugünden geleceğe… GF Hakan Plastik Silenta Premium GF Hakan Plastik’in Silenta Premium atık su boru sistemi, Alman Fraunhofer Enstitüsü tarafından yapılan ölçümlerde 4 lt’de 13 dB ses geçirgenliği sonucu ile Türkiye’nin en sessiz borusu olma özelliğini koruyor.

TİMDER Dergisi 93.Sayı / Ocak - Mart 2017

Ürünler

Büyük ve hızlı kentleşme nedeni ile giderek üzerinde hassasiyetle durulmaya başlayan gürültü kirliliği, konutlardan okullara, otellerden ofislere her alanda kişileri fiziksel ve ruhsal yönde olumsuz etkileyen toplumsal bir sorun olarak karşımıza çıkıyor. Yapılarda, toplumun ve bireyin yaşam kalitesini artıracak ses yalıtımı sağlayan ürünlerin kullanımı bu nedenle daha da önem kazanıyor. DIN 4109 ve DIN 4102 sistem standartlarına uygun olarak formüle edilen GF Hakan Plastik’in tescilli ürünü ve Türkiye’nin ilk sessiz borusu Silenta Premium, mükemmel ses yalıtımı ile en sessiz boru olma özelliğini koruyor. Binalar için ideal koşulları oluşturan Silenta Premium, yaşam kalitesi ile birlikte yapının kalitesinin de artırılmasına da katkıda bulunuyor. Silenta Premium, 3 katmanlı bir duvar yapısına sahiptir: İç katman, pürüzsüz yapısıyla üstün bir akış performansı sağlıyor. Kimyasal dayanımı sayesinde boru içerisinde oluşacak korozyonu engelliyor. Orta katman, yüksek moleküler yapısı ve özel formülü ile boru içerisinde oluşan ses dalgalarını emerek boru dışına yansımasını önlüyor. Dış darbelere ve yüksek sıcaklıklara dayanıklı dış katman ise sıvıların sağlıklı ve güvenli bir şekilde taşınmasına imkan yaratıyor. Silenta Premium, tesisat sistemi üzerindeki titreşimleri büyük oranda azaltarak; bina içerisindeki titreşimler sonucu meydana gelen temas sesleri ve uğultuları da minimum seviyeye indiriyor. Özel conta sistemi, montaj kolaylığı sağlamakla birlikte su sızdırmazlığını garanti ediyor. Ayrıca ısıl genleşme nedeni ile borunun hareket etmesini sağlıyor.

120

EN14366 standardına göre, 13 db ses geçirgenliğine sahip olan Silenta Premium’un, TESK sertifikasının yanı sıra, Almaya Fraunhofer, Almanya Hoch, Rusya GOST-R, Ukrayna Ukr SEPRO raporları ile Alman DIBT Sertifikası da bulunuyor.

Silenta Premium, her türlü yapının drenaj sistemleri (konutlar, endüstriyel binalar, hastaneler, oteller, ofisler, rezidanslar, yer altı drenaj sistemleri), merkez vakumlu temizlik sistemleri, egzos gaz sistemleri, kimyasal madde taşıma sistemleri gibi alanlarda kullanılabiliyor.


Mokka


Kale Banyo ‘Tandem’ Armatür Serisi ile Banyo ve Mutfaklarda Kullanım Kolaylığı Her zevke uygun ürünleriyle kullanıcıların hayatını kolaylaştırarak yaşam konforunu artıran Kale Banyo, estetik ve fonksiyonel serisi ‘Tandem’ ile banyoların şıklığını tamamlıyor.

TİMDER Dergisi 93.Sayı / Ocak - Mart 2017

Ürünler

Modern tasarımı ve yuvarlak hatlarıyla öne çıkan ‘Tandem’ serisi, 3 farklı boyda lavabo bataryası ile, her lavaboya kolaylıkla uyan konfor yüksekliği ve uzunluğuna sahip. 360 derece dönebilen döner borulu lavabo bataryası ile kullanım kolaylığı sağlarken, mutfak bataryası ile de yüksek ürünlerin yıkanması için pratik çözüm sunuyor. Ayrıca ergonomik kumanda kolu, Honeycomb akış düzenleyici gibi fonksiyonel özelliklerine sahip Tandem armatür serisi, mutfak ve banyolarda konforlu bir kullanım sağlıyor. Kale Banyo’nun ‘Tandem’ armatür serisi 5 yıl garanti kapsamında satışa sunuluyor.

Kale Banyo’dan Küçük ve Dar Banyolar için Geniş ve Ferah Çözüm: ‘Little Big’ Alışılmış banyo tasarımına farklı ve modern bir bakış açısı kazandıran Kale Tasarım Ekibi’nin hayata geçirdiği kullanıcı dostu Little Big serisi, küçük banyoları kullanışlı hale getiriyor. Estetik ve fonksiyonelliğin harmanlandığı Little Big serisinde, hem lavabo dolabı hem de lavabo 45x45 cm boyutlarında sunuluyor. Banyolar için yer tasarrufu sağlayan boy dolabı, cam raflarla zenginleştirilen yapısıyla dikkat çekiyor. Küçük bir banyoya sahipseniz Little Big serisinin fonsiyonel parçaları hayatınızı kolaylaştıracak çözümler sunuyor. Ayna yanında bulunan üst modül son derece kullanışlı depolama alanları ile küçük banyolara vazgeçilmez çözümler getiriyor. Her iki taraftan da ürün konulabilen modülde, zengin depolama seçenekleri sunuluyor. Böylece dolabınızı kozmetik-

122

ler için kullanırken, aynı zamanda diğer depolama ihtiyaçlarınız da karşılanmış oluyor. Küçük banyolarda depolama ihtiyaçlarının yanı sıra aynı zamanda aydınlık ve ferah bir görünüm de önem kazanıyor. LED aydınlatmalı ayna ihtiyaç duyulan aydınlığı sağladığı gibi banyoya estetik bir hava katıyor. Tam açılır geniş lavabo çekmecesi, yavaş kapanma özelliğiyle de kullanıcıların hayatını kolaylaştırarak konfor sağlıyor. Lavabo dolabı içinde yer alan hareketli raf ise kullanım ihtiyacına göre ayarlanabiliyor. Dar alanlar için geliştirilen modüler sistem sayesinde kullanıcıların en büyük yardımcısı haline gelen Little Big serisi, ‘Stone Grey’, ‘Driftwood’ ve ‘Antrasit’ olmak üzere üç farklı renk seçeneğiyle

üretiliyor. Kale’nin banyolara özel olarak geliştirdiği suya ve neme dayanıklı Durabad kaplama ile sunulan serinin şık tasarımı, mobilyaya entegre edilmiş , mat krom renkli kulplarla tamamlanıyor.


“Çocug˘um büyüyünce bana anne diyebilsin yeter...” Otizmli çocuk annesi Feriha Birdal

Feriha Hanım gibi annelerin hayalleri, birçok çocuk için küçük ama otizmli çocuklar için büyük hayaller. Fakat erken tanı ve eg˘itimle ulas¸ılamayacak hayaller deg˘il.

Destek verseniz yeter.

TOHUM YAZIN

5290 ’A SMS ATIN

10 TL

BAG˘ IS¸LAYIN

www.tohumotizm.org.tr - 0 212 244 75 00 Tüm operatörlerin faturalı hatları için geçerlidir. SMS bas¸ ına Türk Telekom 2 SMS, Vodafone 1 SMS bedeli ayrıca ücretlendirmekte, Turkcell ücretlendirmemektedir.


Seranit Grup’tan Yeni Ürün Koleksiyonu: “Mold” Yapı sektöründe her zevke özel tasarımları ile fark yaratan Seranit Grup, ürün portföyüne yeni bir koleksiyon daha ekledi.

TİMDER Dergisi 93.Sayı / Ocak - Mart 2017

Ürünler

Seranit Grup; porselen ve seramik olmak üzere yer ve duvar karolarından oluşan Mold koleksiyonu ilk kez geçtiğimiz Eylül ayında İtalya’nın Bologna kentinde düzenlenen Cersaie Uluslararası Seramik Karo ve Banyo Ekipmanları Fuarı’nda görücüye çıkardı. Mold Koleksiyonu çağdaş mimari trendlere uygun sade ve modern çizgilere sahip. Konutlarda ıslak zeminler ve ortak yaşam alanları dahil genel mekanlar için tercih edilebilen ürünler, yoğun yaya trafiğinin olduğu alanlarda da rahatlıkla kullanılabiliyor.

Mold Concrete

Mold Grit

Mold koleksiyonu mat yüzey seçeneği ile Cement, Basalt, Grit ve Concrete renklerinden oluşuyor. Yeni koleksiyonda bunun yanı sıra 70x70, 90x90, 60x120, 30x120, 20x120 ve 40x120 gibi zengin ölçü alternatifleri de sunuluyor.

Zehnder Terraline Zeminaltı Radyatörü İle Kışın Her Yer Sıcacık Yaşam alanlarında görünmez bir kahraman! Günümüzde neredeyse tüm yapı profesyonelleri ve iç mimarlar estetiğin sınırlarını zorlayan işlere imza atıyor ve göz dolduruyorlar. Evinde, işinde, sosyal ortamında her zaman farklılık bulmak isteyen, estetiğe önem veren ve tarzını ortaya koyan son kullanıcıların da beklentileri yükseliyor. Zehnder Terraline tam da bu noktada devreye girerek, dekorasyonu bozmadan en zarif şekilde kullanılabiliyor. Yere kadar camların popüler olduğu, özgürlük ve ferahlığın tüm yaşam alanlarında hissedildiği bu günlerde Zehnder Terraline, yerden kurulum sistemi ile sunduğu cam önü uygulamalarla iç mimariye yeni bir vizyon getiriyor. İş ortamında da ekonomik ve ergonomik ısınma! Terraline konvektör ev içinde kullanılabildiği gibi iş ortamlarında da dekorasyonu bozmadan en zarif şekilde kullanılabiliyor. Ergonomik koşullarda yüksek verimlilik sağlayan Zehnder Terraline’ın

124

Mold Cement

UN model serisi, 4 farklı yükseklik ve 5 farklı derinliği olan içine yerleştirilmiş bakır alüminyum ile bir zemin panelinden oluşuyor. Her projeye sorunsuzca ve mükemmel uyum sağlayan Terraline, özel ölçü seçenekleri ile taleplere göre şekillendirilebiliyor. Benzersiz özellikler ile yerden gelen sıcaklık… Farklı model seçenekleri ile çok yönlü kullanım imkanı sağlayan, kavisli, açılı veya girintili özel uygulamalar ile çok yönlü kullanım olanağı sunan Terraline radyatörler, birbirine tek tek eklenerek daha uzun ısıtma bantları oluşturulabiliyor. Yüksek ısıtma gücü ile en büyük odaların bile kolayca ısınmasını sağlayan Terraline, eloksallı ve üstüne basılabilir kapak ızgarası sayesinde gerekli dayanıklılığı sağlıyor. Son derece sessiz çalışan, çok yönlü kullanım imkanı sunan Zehnder Terraline konvektör, hızlı tepkime süresi, ilk etapta kesinlikle göze çarpmayan ve ortamı boğmayan ısıtma sistemi ile konvektör kulvarında yepyeni bir pencere açıyor.

Radyatör istenmeyen veya zeminden ısıtmanın mümkün olmadığı eski yapılara da alternatif sunan Zehnder Terraline konvektör, yaşamın olduğu her yerde farklılık yaratmak isteyen, tarzını ortaya koyan ve estetiğe son derece önem veren kullanıcıların ilk tercihleri arasında yer alıyor.


Yeni Doğaltaş Koleksiyonumuzla Tanışın www.plusmosaic.com

Bilgi İçin : +90 216 455 97 73

info@egemer.com

Firmamız sadece bayiler kanalıyla satış yapmaktadır.


Ideal Standard’dan Bir İlk Daha:

“Fısıltıdan Bile Sessiz Çalışan Gömme Rezervuar” Kanalsız klozet olarak bilinen Rimless teknolojisinin ve bataryalarda kullanılan seramik kartuşun mucidi Ideal Standard'ın bir diğer teknolojisi son derece sessiz çalışan gömme rezervuarlar oldu. 17 dB ses ile çalışan Ideal Standard gömme rezervuarlar banyolardaki estetik görünüm ve fonksiyonelliği bir arada sunuyor.

TİMDER Dergisi 93.Sayı / Ocak - Mart 2017

Ürünler

Yüksek performanslı doldurma fonksiyonu ile dikkat çeken 17 Db Ideal Standard Gömme Rezervuarlar adeta bir fısıltı kadar sessiz çalışıyor. Sessiz çalışma özelliği dolayısıyla NF1 sertifikasına sahiptir. 2/4 lt çalışma debisine sahip gömme rezervuarlar, polipropilen (PP) malzemeden yapılmış strafor gövdesi sayesinde duvar seramiği ve borularda oluşabilecek her türlü su sızıntısını ve terlemeyi önlüyor. Çevreci ve kullanıcı dostu Ideal Standard’ın gömme rezervuarları, hem tuğla hem de alçıpan duvarlara özel çözümler sunuyor, hızlı ve kolay montaj imkanıyla dikkat çekiyor. Duvar içerisine monte edilen 400 kg yüke dayanıklı Ideal Standard gömme rezervuarlar, ince formlu yapıları sayesinde banyolardaki estetik görünümü koruyor. Fısıltı kadar sessiz çalışan, etkili Ideal Standard Gömme Rezervuarlar eko çalışma debileri ile de su tasarrufuna yardımcı oluyorlar. Korozyona dayanıklı ve ekstra hiçbir malzemenin gerekmediği kolay kurulum sağlayan özellikleri de ürünü ön plana çıkaran önemli detaylar arasında yer alıyor.

Ideal Standard’ın HygenIQ ve Aquablade Teknolojileriyle Maksimum Hijyen Banyo ve tuvaletler, gerek evlerde gerek ortak kullanım alanlarında en fazla hijyene ihtiyaç duyulan alanların başında geliyor. 200 yıllık geçmişe sahip dünyanın lider banyo ürünleri markası Ideal Standard, dünyada bir ilki gerçekleştirerek hayata geçirdiği HygenIQ pisuar teknolojisi ve üstün sifon performansı sunan devrim niteliğindeki inovasyonu Aquablade teknolojisi ile banyolarda maksimum hijyen sağlıyor ve bu mekanları en güvenilir yaşam alanlarına dönüştürüyor. 16 Ocak ‘Dünya Hijyen Günü’ vesilesiyle hijyenin sağlık için ne kadar önemli olduğunun altını çizen Ideal Standard Satış ve Pazarlama Direktörü Emre Kılıç, ev ve genel kullanım alanları için geliştirdikleri teknolojilerle hijyen konusundaki hassasiyetlerini göz önüne serdiklerini ve bu alandaki çalışmalarının hız kesmeden devam edeceğini vurguluyor. Su sıçramasını engelliyor, bakteri oluşumunu önlüyor! HygenIQ pisuar teknolojisi, iç duvar yapısı sayesinde idrar sıçramasını engelliyor. HygenIQ ile birlikte pisuar etrafına ve dışına idrar bulaşması önlenirken, tuvaletlerde sıklıkla yaşanan bakteri ve hastalık oluşumu en aza

126

Aquablade

HijyenIQ

indiriliyor. HygenIQ teknolojisi, geleneksel pisuarlarda sağlığa zararlı organizmaların üremesine ve kir birikmesine neden olan kanalı ortadan kaldıran Rimless özelliği ile maksimum hijyene ulaşılıyor. Aquablade teknolojisi ile %100 temizlik ve hijyen Aquablade teknolojisi kullanılan klozetler, üstün tasarımı ve su sıçratmayan özelliği ile diğer kanalsız klozetlerden farklılaşıyor. ‘’Microslot’’ teknolojisinin kullanıldığı Aquablade ile su tıpkı bir şelale gibi tüm hazneye eşit olarak dağıtılıyor. 360 derece yıkama kanalı ve su perdesi teknolojisi ile klozetin arka, ön ve yan olmak üzere tüm bölgelerine ulaşan su %100 temizlik ve hijyen sağlıyor.


ISVEA’nın SterilPlus Teknolojisi ile Banyolar Daha Hijyenik

Seramik Sanatının Alevinden Esinlenen Sıra Dışı Bir Tasarım: ISVEA “Flamma” Yıllardan beri ateşle var olan seramik sanatının alevi, Flamma İkonik Lavobo ile hayat buldu. İddialı tasarımı ile benzersiz olan Flamma, banyoları içinden çıkmak istemeyeceğiniz cezbedici mekanlara dönüştürüyor. Banyolarda şıklık yarışı Flamma ile başlıyor... Flamma, alev dalgalarının dansını çağrıştıran dış yapısı, geniş pürüzsüz yüzeyli yalın haznesi ile banyolarda şıklık yarışı başlatıyor. Tasarımıyla adeta heykelsi bir sanat eserini andıran Flamma ikonik lavabolar, platin, bronz ve beyaz olmak üzere 3 farklı renk seçeneğine sahip. Banyoları sanatsal bir alana dönüştüren Flamma, stil sahibi mekanlar için özel olarak tasarlanmış bir seri.

TİMDER Dergisi 93.Sayı / Ocak - Mart 2017

Hijyenik Yüzey Teknolojisi Artık tüketiciler, banyolarda daha fazla hijyen sağlayan ürünleri tercih ediyorlar.Tüketicilerin bu konuda bilinçlenmesi ve tercihlerindeki artış, yeni teknolojileri de beraberinde getiriyor. ISVEA Ar-Ge merkezinde geliştirilen SterilPlus yüzey teknolojisi, sadece evlerde değil okul, hastane, otel, ofis, havaalanı, plaza ve AVM gibi toplu kullanım alanlarında daha fazla önem taşıyor.

Ürünler

SterilPlus ile banyolar daha hijyenik Sağlıklı bir hayat için evin en önemli yaşam alanlarından olan banyolarda hijyen çok önemli. Banyo ve tuvaletlerde sağlığa zararlı bakterilerin önlenmesi için bu alanların düzenli olarak temizlenmesi gerekiyor. İtalyan ISVEA, gerek evlerde gerekse toplu kullanım alanlarında maksimum hijyenin sağlanması ve temiz banyolar için SterilPlus teknolojisini geliştirdi. Tüm seramik yüzeylere uygulanabilen üstün SterilPlus teknolojisi, gümüş iyonlar kullanılarak vitrifiye yüzeyinde bakterilerin üremesini engelliyor ve üst düzey hijyen sağlıyor.

Ödüllü bir tasarım Dünyanın en prestijli tasarım yarışmalarından A’Design Award’da ödüle layık görülen Flamma, ISVEA’nın genç tasarımcılarından YaTasarım Ömer Faruk Yakupoğlu tarafından tasarlandı. 127


TİMDER Dergisi 93.Sayı / Ocak - Mart 2017

Ürünler

Kalebodur, Elegant Marbles Koleksiyonu ile Büyük Ebatlı Porselenin İhtişamını Sunuyor

Silver River

Elegant Marbles koleksiyonu, 80x160, 80x80 ve 40x80 cm gibi büyük ebatları ve dikkat çekici parlak yüzey seçenekleri ile mimarların yaratıcılığına hitap ettiği kadar, tüketicinin de beğenisini kazanıyor. Mekanları tamamlayan, farklılaştıran, openbook dekor alternatifi sunan seriler, zengin damar yapısıyla da dikkat çekiyor. Doğanın sunduğu eşsiz taşları, ‘full body’ porselenin kullanım kolaylığı ile mekanlara taşıyan Elegant Marbles koleksiyonu, son derece estetik ve işlevsel serilerini, geniş bir yelpazede kullanıma sunuyor. Silver River zengin damar yapısıyla fark yaratıyor Kalebodur, yeni serilerinden Silver River’in zengin ve renkli damar yapısıyla doğanın sunduğu en dikkat çekici dekorasyon elemanını tüketicinin beğenisine sunuyor.

Core White

Core White mekanlara ferahlık katıyor Kalebodur, Core White serisinin sıra dışı beyazlığı, derin damar yapısı ve openbook dekor seçeneği ile mekanlara ferahlık getiriyor. Savana ile yaşam alanlarına natürel dokunuş Savana serisi, diagonal dokusu ve fullbody porselen dayanıklılığı ile modern yaşam alanlarına natürel bir dokunuş katıyor. Koleksiyonun üç serisi de, 80x160, 80x80 ve 40x80 cm ebat seçenekleri ile hem konut hem de ticari alanlara zengin ve ihtişamlı bir görünüm kazandırıyor. 128

Savana


Kalekim’den Her Yapıya Özel İdeal Çözüm: ‘1054 Technoflex’

Kalekim’in, geniş bir uygulama alanı için sunduğu yüksek performanslı 1054

1054 Tecnoflex ayrıca, eski seramik, granit üzerine seramik kaplamada, alçı, boya gibi zorlu yüzeyler üzerine seramik uygulamalarında, havuz su deposu gibi ıslak hacimli mekanlarda, soğuk hava depoları, şoklama tesisleri, fırınların dış cepheleri, alttan ısıtmalı sistemler gibi ısı değişimlerinin olduğu mekanlarda, teraslarda ve balkon uygulamalarında, yoğun yaya ve yük trafiğinin olduğu alışveriş-iş merkezleri, hastane, okul gibi yapılarda da özellikle tercih ediliyor.

Kalekim, ‘İZOSEAL’ ile Su Yalıtımında Mükemmel Çözümler Sunuyor Kalekim; su basıncına karşı yüksek dayanıklılık sergileyen ve hem negatif hem de pozitif yönden su yalıtımında kullanılabilen İZOSEAL ile binalarda kapsamlı çözümler sunuyor. Kristalize su yalıtım harcı İZOSEAL, çeşitli yollarla nüfuz ettiği yapıların güvenliğini tehdit eden su ve nem gibi olumsuz faktörleri sorun olmaktan çıkarıyor. İZOSEAL, betona işleyerek su geçirimsizlik sağlıyor; bodrum, temel, perde duvar, havuz, su deposu, asansör kuyusu ile banyo, duş ve tuvalet gibi ıslak hacimlerin yanı sıra tünel, köprü, yeraltı garaj ve depolarında rahatlıkla uygulanabiliyor. Ayrıca içme suyu depolarında da güvenle kullanılabiliyor.

Ürünler

Yüksek yapışma gücüne sahip olan 1054 Technoflex, S1 sınıfı esneklik özelliği sayesinde ani ısı değişimleri nedeniyle oluşan yüzey gerilimlerine dayanıklı yapısıyla öne çıkıyor. Uygulama sırasında kolay taraklanabilen ve uzun çalışma süresine sahip olan 1054 Technoflex, düşey yüzey uygulamalarında kayma direnci sayesinde güvenle kullanılıyor.

Technoflex; iç ve dış mekanlarda, seramik, doğal taş, traverten, dekoratif tuğla, granit, porselen seramik, klinker, kotto gibi kaplama malzemelerinin beton, sıva, şap gibi yüzeyler üzerine uygulanmasında, ideal bir yapıştırma harcı olarak kullanılıyor.

TİMDER Dergisi 93.Sayı / Ocak - Mart 2017

Kalekim’in her türlü kaplama malzemesinde güvenle uygulanmak üzere geliştirdiği çimento esaslı yapıştırma harcı 1054 Technoflex, tüketici ve profesyonellerin en çok tercih ettiği vazgeçilmez ürünler arasında yer alıyor.

Çimento esaslı ve kapiler etkili kristalize su yalıtım harcı İZOSEAL, yapısal olarak sağlam tüm beton yüzeylerin yalıtımında kullanılabiliyor. Negatif ve pozitif su basıncına karşı mükemmel dayanımıyla, betonun nefes almasını ve tamamen kurumasını sağlıyor. Betonarme yapının donatısının korozyona karşı korunmasını da sağlarken, aynı zamanda basınç mukavemetini de artırıyor. Toprak altında kalan ve sürekli su ile temas eden yapılarda özellikle tercih edilen İZOSEAL ile suyun geldiği yönün tersinden de su yalıtımı yapılabiliyor. Örneğin betonarme perdelerle çevrili bodrum katına dışarıdan gelen suyun yalıtımı, içeriden yapılan uygulama ile sağlanabiliyor 129


Zorlu Mevsim Şartlarına Dayanıklı: Weber.tec Superflex D 2

TİMDER Dergisi 93.Sayı / Ocak - Mart 2017

Ürünler

Su yalıtımı ve teknik harçlar alanında geliştirdiği geniş ürün gamıyla farklı ihtiyaçlara yönelik kaliteli ve güvenilir çözümler üreten Weber, soğuk hava şartlarından bağımsız hızlı priz alabilen, çimento esaslı, çift komponentli, yüksek elastikiyete sahip, pozitif ve negatif su basıncına karşı uygulanabilen, UV dayanımlı su yalıtım harcı weber.tec Superflex D2 ile zorlu mevsim şartlarından etkilenmeden su yalıtımı yapabilme imkanı sunuyor. Zorlu hava şartlarından bağımsız hızlı priz alma, 90 dakika

130

sonra 2. kat, 4 saat sonra yaya trafiğine ve seramik uygulamasına geçiş imkanı sağlama, pozitif ve negatif su basıncına dayanım, rüzgar ve güneş altında dahi büzülmeden çatlaksız priz alma, yüksek yüzey mukavemeti, düşük sıcaklıklarda dahi yüksek çatlak köprüleme, dış hava şartlarına, dona, sülfata ve UV’ye dayanım, üzerine direkt seramik uygulanabilme gibi avantajları ile dikkat çeken weber.tec Superflex D2, tüm yapıların iç ve dış mekanlarında, özellikle temel ve bodrum duvarları, teraslar, su depoları,

yüzme havuzları, zemin rutubetine ve sızıntı sularına karşı; banyo, mutfak ve tuvalet gibi ıslak mekanlarda kullanılabiliyor.

Banyoda Lüksün Tanımı: Villeroy&Boch Octagon Malzeme ve tasarımda mükemmelliği yakalayan Villeroy&Boch’un Octagon lavaboları, lüks ve ayrıcalıklı banyolar yaratıyor. Tasarımcı Kai Steffan’ın imzasını taşıyan mat beyaz ve ince lavabo, TitanCeram adı verilen özel bir malzemeden üretiliyor, eşkenar sekizgen formuyla farkını ortaya koyuyor. Octagon lavabonun moka tonundaki deri kaplamalı alternatifi, Villeroy&Boch’un aynı malzemeden hazırlanan Squaro Prestige solo küvetiyle kombinlendiğinde, banyoda lüksün tanımını yapıyor. Interior Innovation Award ödüllü küvet, 32 saat süren el işçiliğiyle üretiliyor.


‘Multipor’ Türk Ytong ile Artık Türkiye’de

minin yaklaşık yüzde 40’ının binalardan kaynaklandığını belirten Türk Ytong Genel Müdürü Gökhan Erel, yapı malzemelerinde akıllı çözümlerin önemini dile getiriyor: “Yaşamımızın yüzde 90’ı binalarda geçiyor. Bu noktada kullandığımız yapı malzemelerinin akıllı olması çok önemli. Multipor pek çok özelliği ile akıllı ve sürdürülebilirliğe katkısı olan bir yalıtım ürünü. İçeriğindeki doğal hammadde ve işlenme tekniği sayesinde binaların nefes almasına olanak tanıyor. Bugün vatandaşların ısı yalıtımına yöne-

lik öncelikli şikayeti oturdukları yapıların nefes almıyor olması. Bu durumun pek çok sağlık sorununa da davetiye çıkardığı uzmanlar tarafından dile getiriliyor. Multipor’u Türkiye’de üretmeye başlamamızın en önemli nedenlerinden biri ülkemizin kapsamlı bir kentsel dönüşüm operasyonu içerisinde olması. Bu aşamada binalarımızı akıllı yalıtım ürünleri ile donatırsak, hem sağlıklı yaşam alanları yaratırız, hem de birinci ekonomik giderimiz olan enerji alanında önemli ölçüde tasarruf sağlarız…”

TİMDER Dergisi 93.Sayı / Ocak - Mart 2017

Yılda 1 Milyon Metrekare Yalıtım 2017 yılına yeni yatırım ve yeni ürünle giren Türk Ytong’un Yönetim Kurulu Başkanı Fethi Hinginar, Multipor ile enerji verimliliği ve yangın güvenliği konularında tüm beklentilere yanıt vereceklerini belirtti: “ 2016 yılında toplam 30 Milyon Euro yatırımla devreye aldığımız Çatalca tesisimizde, yıllık 400 Bin metreküp üretim kapasitesi hedefliyoruz. Yüksek işçilik, enerji ve hammadde verimliliğine sahip bu yeni tesiste en ileri teknolojileri ve mühendislik birikimlerini kullanmaktayız. Bu tesiste yangın güvenliği ve enerji verimliliği açısından önemli bir boşluğu dolduran, yanmaz ısı yalıtım levhası “Multipor”u üretmeye başladık. Multipor, bir inovasyon ürünü olarak yalıtım sektörünün bir adım daha ötesinde olacak. Sürdürülebilir yapılaşma, enerji verimliliği ve yangın güvenliği gibi konularda tüm beklentilere yanıt verebilen “Multipor” yatırımı ile ısı yalıtım üretim kapasitemizi 5’e katlamış olacağız. Bu kapasiteyle yapılarda, yılda 1 Milyon metrekare mantolamaya alternatif yanmaz ısı yalıtımına imza atacağız…”

Ürünler

Yüzde 100 Yangın Dayanımı Yangına dayanıklı ısı yalıtım ürünleri gün geçtikçe daha da önem kazanıyor. Başta kamuya açık binalar olmak üzere tüm yapılarda yangın dayanımı kuvvetli yapı malzemelerinin tercih edilmesi son derece önemli. Özellikle mantolama olarak tarif edilen ve yapıları tepeden tırnağa saran yalıtım ürünlerinin yangın dayanımı kritik önem taşıyor. Ytong tarafından Almanya’da geliştirilen ve Avrupa’da 15 seneyi aşkın süredir tercih edilen mineral esaslı Multipor Isı Yalıtım Levhaları, yapı ömrü boyunca ısı yalıtım özelliğini kaybetmiyor; yangına karşı yüzde 100 güvenli, nefes alan bir mantolama çözümü sunuyor.

Akıllı Yalıtım İle Nefes Alan Binalar Türk Ytong’un Çatalca fabrikasında üretimine başlanan Multipor Isı Yalıtım Levhası, tamamen doğal hammaddeler olan kum, kireç, çimento ve su içeriyor. Gazbeton ile benzer özellikle taşıyan Multipor, yüzde 100 homojen yapıda bir malzeme olarak minimum seviyede ısı iletkenliğine sahip. Yani kışın soğuk havanın, yazın da sıcak havanın geçişini en az seviyeye indirgiyor. Enerji tüketi131


Mekanlarda Derinlik Zamanı: Seramiksan New Orleans Dünyadaki en son trendlere uygun olarak ürün yelpazesini genişleten Seramiksan, yeni serisi New Orleans ile yaşam alanlarına derinlik katıyor. Mermerin asaletinin yansıtıldığı seri her mekana kolayca uyum sağlarken estetik görünümü ile tarz mekanlar yaratıyor. İç ve dış mekanda rahatlıkla kullanılan seri, mermer efektinin sadeliği, dekoratif görünümüyle dikkatleri çekiyor.

TİMDER Dergisi 93.Sayı / Ocak - Mart 2017

Ürünler

Beyaz rengiyle dingin ve huzurlu bir atmosfer sunan yer ve duvar karosu New Orleans, büyük ebatlarda üretilmesi ve kullanım alanlarının çeşitliliği sayesinde yoğun ilgi görüyor. Seramiksan New Orleans serisi 60x60, 60x120, 120x 120 ebatlarında full lappato, leke tutmayan ve bakteri barındırmayı önleyen nano teknoloji ile üretiliyor. Estetik tasarımlarını ileri teknoloji ile birleştiren Seramiksan, her zevke hitap eden New Orleans ile hayallerdeki yaşam alanlarını gerçeğe dönüştürüyor.

Seramiksan Truva Serisi ile Doğal Taş Efektinin Pozitif Enerjisi Yaşam Alanlarında Yenilikçi tarzı ve göz alıcı tasarımlarıyla adından söz ettiren Seramiksan, dinginlik ve doğallık isteyenler için tasarladığı Truva Serisi ile doğadan aldığı ilhamı yaşam alanlarınıza yansıtıyor. Doğal taş görünümünün seramiğe nakış gibi işlendiği porselen karolar doğal çizgileri, natürel renkleriyle doğanın özgün havasını yaşam alanlarına taşımak isteyenler için ön plana çıkıyor. 30*60 ebatında, bej, gri ve kahverengi renk seçeneği ile yer ve duvar karosu olarak birbirine geçmeli üretilen sırlı porselen karolar iç ve dış mekanlarda rahatlıkla kullanılabiliyor. Yüzeyindeki rölyef doku ile dijital teknolojinin bir ürünü olan Truva, doğal görünümü ile sakin ve dingin mekanlar yaratıyor.

132


Su Keyfinde Devrim Yaratan Duş Deneyimi Grohe AquaSymphony

Farklı akış şekilleriyle farklı deneyimler Üzerinize bir perde gibi düşen su zerreciklerinden oluşan AquaCurtain, düşsel bir yolculuk yaratıyor. Gökkuşağından ödünç aldığı renkleriyle Işık Perdesi’nin kişiye özel ışık gösterisi rahatlatıcı renk terapisi sağlarken, birbirinden farklı

Dinamik olarak nefes alma efekti sağlayan sekiz su çıkış noktasından oluşan Bokoma Akışı, canlandırıcı bir parmak ucu masajından farksız. Yağmur Akışı lüks duş hissi için çok büyük ve yumuşak su damlacıkları sunuyor. Drizzle Akış serin, ince buğusu ile cildinizi yeniden canlandırıyor. Sade Akış dimdik düşen su ile taze bir dağ pınarı gibi stresinizi alıp götürüyor. Ayrıca, kişisel SPA’nız için opsiyonel lüks özellik olan Nazik Buhar da, sakin ve yatıştırıcı bir deneyim için vücudu toksinlerinden arındıran bir buhar banyosunun rahatlatıcı hissini yaratıyor.

Bir diğer opsiyonel özellik ise, en sevdiğiniz ezgileri sıçrayan suyun sesi ile karıştıran son derece gelişmiş ses sistemi. Bir Apple veya Android mobil cihaz ile bağlanabileceğiniz F-digital Deluxe baz ünite kutusu, Grohe SPA uygulaması ile ışık, ses ve buharın tam olarak kontrol edilmesine imkan veriyor. Bu teknolojik özellikler, duşunuzun keyfini yeni boyutları ile sürmenize yardımcı oluyor. Geniş özellik yelpazesi, farklı kombinasyonlar içinde kullanılabiliyor: AquaSymphony ile herkes kendi renk tasarımlarını hayata geçirerek en üst düzeyde kişiselleştirme sağlayabiliyor. Kullanıcılar en sevdikleri renkli yüzeyi ekleme seçeneğiyle GROHE AquaSymphony deneyimini bir duş senfonisine dönüştürebiliyor. Bu kişiye özel ev SPA’sı ile rahatlatıcı bir SPA deneyimi için başka bir yere gitmeye gerek kalmıyor.

TİMDER Dergisi 93.Sayı / Ocak - Mart 2017

GROHE’nin, Almanya’nın Lahr şehrinde üretilen lüks duşu, banyo tasarımında devrim yaparak su keyfini tamamen kişisel hale getiriyor. AquaSymphony, en üst düzeyde rahatlama sunan özelliğiyle gerek doğal gerekse insan elinden çıkmış en özel SPA ortamlarını tüm duyular için tek bir bütüncül duş deneyimi içinde harmanlıyor. 1016 mm x 762 mm’lik etkileyici boyutlarıyla, suda sizi canlandırıp tazeleyecek bir karşılıklı etkileşim yaratıyor.

akışlar sayesinde su cildiniz üzerinden akıp giderken değişik hisler oluşturuyor. Ekstra geniş bir su çıkışından gelen Waterfall XL Akış, bir şelale hissi yaratıyor.

Ürünler

Tierra del Fuego’nun zarif sisini, Bali’nin sıcak yaz yağmurlarını ve Kuzey Işıkları’nın renk yelpazesini hayal edin. Sydney opera binasından yükselen zarif seslerin keyfine varırken İzlanda’nın Skógafoss şelalesinden çıkan ferahlatıcı su damlacıklarını deneyimleyin. AquaSymphony, tüm bu muazzam hisleri tek bir SPA deneyimine dönüştürerek kendi evinizde size sunuyor. Dünyanın en lüks ev duşu AquaSymphony, kullanıcılarını dünyanın en büyüleyici ve en güzel noktalarında bir yolculuğa çıkararak evde duş deneyiminde yeni ve devrimci bir dönemin gelişini müjdeliyor.

133


Villeroy&Boch, Porselen Karo Serileriyle Mekanda Yaşanmışlık Hissi

TİMDER Dergisi 93.Sayı / Ocak - Mart 2017

Ürünler

Modern iç mimaride sıkça kullanılan paslı görünüm, Villeroy&Boch’un Metallic Illusion porselen karo serisinde hayat buluyor. Betondan esinlenilen yüzeye eklenen pas efektleri, mekanda yaşanmışlık hissi yaratıyor. Gri, antrasit ve beyaz tonlardaki büyük ebatlı karolar, loft tarzı ve endüstriyel stille dekore edilmiş mekanlara, tasarım ferahlığı getiriyor.

134

Villeroy&Boch’un porselen karo serisi Warehouse, dökme betonu andıran tasarımı, otantikliği ve çeşitliliğinin yanı sıra, eskitilmiş görünümlü dekorlarıyla dikkat çekiyor. Mozaiklerden büyük ebatlı karolara uzanan alternatifleriyle, çarpıcı ama huzur verici bir etki yaratıyor. Krem, gri ve antrasit tonlardaki serinin en göze çarpan ürünü olan geleneksel motifli dekorlar, 19. yüzyıl Mettlach karolarının modern versiyonları olarak yorumlanıyor.


Ürünler

VitrA ile Doğallığın Peşinde

Mimar ve iç mimarların hayal ettiklerini tasarlamasına katkıda bulunmak için geliştirilen VitrA PRO seramik karo koleksiyonu, yeni eklemelerle zenginleştirildi. Ürün, renk, desen, malzeme, yüzey ve çözüm çeşitliliğiyle dikkat çeken koleksiyon, PRO Nature karolarıyla doğallıktan vazgeçmeyenlere hitap ediyor. Doğadan ilham alan seramik karolar; ahşap, taş ve mermerin tutkuBritish Stone

Pera

sunu yakalıyor, betonun sadeliğini ve seramik kültürünü hissettiriyor. Başka hiçbir yerde tekrarlanamayacak bir tasarım sunan Pera, gücün ve hassaslığın karışımını mekanlara taşıyor. Doğal taşın pozitif enerjisini ve rahatlatıcı etkisini yansıtan British Stone, doğal taş görünümünü doğadan renklerle buluşturarak mekanlarda güçlü bir etki yaratıyor. Dünyaca ünlü lüks mermerden esinle-

nen Calacatta, beyaz zemin üzerinde gri damarlı yapısıyla banyo, mutfak ve diğer yaşam alanlarını modernleştiriyor. Stil sahibi bir dinamizm katan Metro, ebat, renk ve yüzey zenginliği sunuyor. Retro kullanımıyla yeniden gündeme gelen bizote karoların moda renklerle yorumlandığı Update ise modern tasarımlı 3 boyutlu dekorlarla kombinlendiğinde, sıcak ve şık mekanlar yaratıyor. Update

TİMDER Dergisi 93.Sayı / Ocak - Mart 2017

Calacatta

Metro

135


Alsa Isıtma Soğutma İnş. San. Tic. Ltd. Şti. Murat Saylık İnönü Mh. Narçiçeği Sk. No:19/A Ataşehir, İstanbul T: (0216) 576 4945 F: (0216) 576 7455 www.alsaisi.com

TİMDER Dergisi 93.Sayı / Ocak - Mart 2017

Aramıza Katılanlar

Başak Bina Banyo Malz. İnş. Paz. San. Tic. A.Ş. Nazif Turan Cumhuriyet Mh. İsmet İnönü Cd. No:53 Şekerpınar, Çayırova, Kocaeli T: (0262) 658 8087 F: (0262) 658 8097 www.dbbanyo.com

Dornbracht Central Asia Banyo ve Mutfak Ür. Ltd. Şti. Ahmet Turgut Sarıkaya Karanfil Cd. Karanfil Aralığı Sk. No:6 2. Levent, İstanbul T: (0212) 284 9495 F: (0212) 284 0023 www.dornbracht.com www.alape.com

Enyap Isı Sistemleri Paz. Tic. Ltd. Şti. Sabri Ekinci Demirciler Sitesi 1.Cd. No:53 Zeytinburnu, İstanbul T: (0212) 510 2536 F: (0212) 510 2539 www.enyapisi.com

Kapakmarket Mobilya Sistemleri San. Tic. Ltd. Şti. Selahattin Erdoğan Demirhendek Cd. No:157/B Ankara T: (0312) 353 1299 - 353 5788 F: (0312) 353 1266 www.kapakmarket.com.tr

MG Group Yapı Mlz. San. Tic. Ltd. Şti. Murat Gül Gökevler Mh. 2312 Sk. 16C/4 Ginza Corner Plaza No:4 Esenyurt, İstanbul T: (0212) 852 2000 F: (0212) 852 2000 www.ghess.com.tr (Derneğimize 27 Aralık 2016 - 28 Ocak 2017 tarihleri arasında yeni katılan üyelerimizdir.) 136




Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.