FLANŞIN GERÇEK ADRESİ Endüstriyel ürünler ve tesisat malzemelerinde lider markalar, sektördeki deneyimi uzun yıllara dayanan uzman bir ekip, “Uğur Endüstri” markası altında üstün çözümler... Bizimle hala tanışmadıysanız, bekliyoruz.
UĞUR TEKNİK ENDÜSTRİYEL YAPI MALZ. İMALAT SAN. VE TİC. A.Ş. Merkez Demirciler Sitesi 1. Cadde No: 39 Zeytinburnu/İstanbul Tel: (0212) 582 28 86-87-88 | Faks: (0212) 582 28 80 Fabrika Akçaburgaz Mah. 3137 Sok. No: 5 Esenyurt-Kıraç/İstanbul Tel: (0212) 886 52 57 | Faks: (0212) 886 96 93
info@ugurendustri.com www.ugurendustri.com
TÜRKİYE’NİN EN BÜYÜK PORSELEN SERAMİĞİ; KALESINTERFLEx
ANCAK ONUNLA BOY ÖLÇÜŞÜR
120x360 Teknoloji ve inovasyonun eseri olan, Türkiye’nin en büyük porselen seramiği Kalesinterflex; üstün boyutu, esnek yapısı ve ince formuyla özgün mimariler için sınırsız özgürlükler sunuyor. kale.com.tr
Sayı: 103 / Ocak-Mart 2020
TİMDER Yönetim Kurulu: Aydın Eşer, Deniz Kaya, Yücel Baran, Ali Canik, Begüm Kıratlılar, Bekir Zabcı, Cemal Kır, Ertan Sapankaya, Kemal Yıldırım, Serdar Dönmez, Yıldıray A. Yılmaz,
İLAN İNDEKSİ Arka Kapak:
Seramiksan
Ön Kapak İçi:
Uğur Endüstri
Arka Kapak İçi:
Mega Seramik - Stilvit
01
Kale
03
Teska
05
Livea - Motto Banyo
09
E.C.A. - Serel
11
Eczacıbaşı Yapı Ürünleri Grubu
13
Özlider
15
Sanica
17
Kalay Banyo
19
Seranit
Yayın & Tasarım Yönetmeni: Orhan Hopa (orhan@timder.org.tr)
21
Hitit Seramik
23
Bien Banyo
Kurumsal İletişim Sorumlusu: Ayşe Arslan (ayse@timder.org.tr)
25
Dura∙tiles - Akgün Group
27
Japar
29
NG Kütahya Seramik
31
Alfiere Bagno
Basım Yeri Adresi Telefonu: Uniprint Basım Sanayi ve Ticaret A.Ş. Ömerli Mh. Hadımköy - İstanbul Cd. No:159 34555 Hadımköy, Arnavutköy, İstanbul T: (0212) 798 2840
33
Aknur Endüstri Malzemeleri
35
Blanco - Öztiryakiler
37
Fırat Boru
Basım Tarihi: Şubat 2020
39
Formina - Ece Seramik
41
Yurtbay Seramik
Yayın Türü: Yaygın Süreli
43
Norm Bağlantı & Tesbit Elmanları
45
Orka Banyo
Yayın Yürütme Kurulu: Aydın Eşer, Deniz Kaya, Begüm Kıratlılar, Nurhan Tanyeli, Orhan Hopa, Yeliz Kılıçaslan, Ayşe Arslan.
51
UNICERA
55
Karlim
63
Bien Yapı Ürünleri
69
Ge-Ti
71
NPlus Banyo
73
Pimtaş
75
Qua - Hayal Seramik
77
Güral Vit
Söyleşi: Bülent Eczacıbaşı Eczacıbaşı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Üretici: Turkuaz Seramik Yönetim Kurulu Üyesi Kürşad N. Özkaya Üretici: Orka Banyo Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Yılmaz Satış Hattı: DemirDöküm Toplu İşler Satış Müdürü Yunus Emre Küçükergör Geçerken Uğradık: Avrupa Seramik Genel Müdürü Aydoğan Avan
Dergi Adı: Tesisat İnşaat Malzemecileri Derneği Dergisi İmtiyaz Sahibi ve Adresi: Aydın Eşer (baskan@timder.org.tr) Demirciler Sit. 1. Cd. No:21 34780 Zeytinburnu, İstanbul Sorumlu Yazı İşleri Müdürü ve Adresi: N. Begüm Kıratlılar (dergi@timder.org.tr) Nisbetiye Mh. Peker Sk. No:2C Beşiktaş, İstanbul
KÜNYE / TİMDER Dergisi 103.Sayı, Ocak-Mart 2020
Yönetim Yeri Adresi: Atatürk Mh. Namık Kemal Cd. Ekincioğlu Sk. No:44/1 K:1 34758 Ataşehir, İstanbul
2
İletişim Bilgileri: Atatürk Mh. Namık Kemal Cd. Ekincioğlu Sk. No:44/1 K:1 34758 Ataşehir, İstanbul T: (0216) 580 8343 dergi@timder.org.tr www.timder.org.tr /timder1988
Dergimizde yayınlanan yazı ve görsellerden imza sahipleri sorumludur. Ticari reklamlar, reklam verenlerin sorumluluğundadır. Yayınlanan yazı ve görsellerin her hakkı saklıdır. İzinsiz alıntı yapılamaz, kullanılamaz.
YÖNETİMDEN
DİPNOT
AYDIN EŞER TIMDER YÖNETIM KURULU BAŞKANI
N. BEGÜM KIRATLILAR TIMDER SORUMLU YAZI IŞLERI MÜDÜRÜ
Sektörümüzü Yeni Bir Yapılanma Süreci Bekliyor
Kentsel Dönüşümle Derin Yenileme Birlikte Ele Alınmalı
TİMDER’DEN
UNICERA’DAYIZ
TİMDER Akademi Tanıtım Çalışmaları Kapsamında VaIllant Group Ziyareti Gerçekleştirildi
Seramik Sektörü UNICERA ile Yeni Pazarlara Yelken Açıyor
Eczacıbaşı Topluluğu CEO’su Atalay Gümrah Ziyareti Kalekim Genel Müdürü Timur Karaoğlu Ziyareti
EKONOMİNİN NABZI A. MAHFI EĞILMEZ EKONOMIST
İstanbul Finans Merkezi Olabilir mi?
Bien, Creavit, Ege Seramik, Ege Vitrifiye, Elmor, Evdema,
TİMDER Yönetim Kurulu, DemirDöküm’ü Ziyaret Etti
Graniser Seramik, Orka Banyo,
TİMDER Yönetim Kurulu, Sanica’yı Ziyaret Etti
Qua ve Seramiksan’dan
TİMDER Akademi’de ‘19-’20 Dönemi Sona Erdi
UNICERA Haberleri
BÜLENT ECZACIBAŞI ECZACIBAŞI HOLDING YÖNETIM KURULU BAŞKANI
KÜRŞAD N. ÖZKAYA TURKUAZ SERAMIK YÖNETIM KURULU ÜYESI
ÖMER YILMAZ ORKA BANYO YÖNETIM KURULU BAŞKANI
HABERLER Akgün Seramik İzmir Fabrika Açılışı DemirDöküm’e SPQM Ödülü Isıtmada Yılın İtibarlısı Bosch Oldu
YUNUS E. KÜÇÜKERGÖR DEMIRDÖKÜM SISTEM ÇÖZÜMLERI VE TOPLU IŞLER SATIŞ MD.
ETKİN YÖNETİM DR. ATAKAN GENÇ
Etkin Yönetici, Değişimi Kucaklayan Yöneticidir
İLETİŞİMDE İLETİŞİM ALMILA DALKILIÇ
Etkili Rapor Yazma Teknikleri
E.C.A. Cirosunun %7’sini Ar-Ge’ye Ayırıyor
AYDOĞAN AVAN
Kale İzmir Alsancak Mağaza Açılışı
AVRUPA SERAMIK GENEL MÜDÜRÜ
TİMFED Yönetimi Bursa’daydı Ve bir çok sektör haberi...
ÇALIŞAN MUTLULUĞU
DİJİTAL PAZARLAMA
DR. ÖĞR. ÜYESI GÜLBENIZ AKDUMAN
YILMAZ BOZAN
Çocuklar Gibi Çalışmak Mümkün mü?
OTO TEST Yeni Renault Clio 5 Test Sürüş İzlenimleri
“Dijital Pazarlama ve E-Ticaret Adına…”
REHBER SAPANCA
ÜRÜNLER Sektörden Ürün Haberleri
SEKTÖRÜMÜZÜ YENI BIR YAPILANMA SÜRECI BEKLIYOR Ülkemizde 2018 yılının ortalarından itibaren etkisini iyiden iyiye hissettiren ekonomik çalkantılar, bütün iş kollarını etkilese de en büyük zararı inşaat sektörüne verdi diyebiliriz. Yıllar içerisinde ekonomimizin lokomotif sektörü haline gelmiş olan inşaat sektöründe yaşanan böylesi bir küçülme, zincirleme bir reaksiyona yol açarak arkasından birçok sektörün daralmasına yol açtı.
YÖNETİMDEN / TİMDER Dergisi 103.Sayı, Ocak-Mart 2020
“16 YIL BOYUNCA, YAPI RUHSATI VERILEN DAIRE SAYISI, KULLANIM IZNI VERILEN DAIRE SAYISINDAN FAZLAYDI. 2018’DE DURUM DEĞIŞTI.”
6
Ruhsat alınan daire sayısı 2017 yılında 1.4 milyonken 2019 yılında 306 binin ötesine geçemedi. Aradaki farkın büyüklüğüne bakarak inşaat sektörünün geldiği nokta hakkında daha sağlıklı çıkarımlar yapabiliriz. Ruhsat alınan daire sayısındaki azalmanın yanı sıra, son iki yıldır, ruhsat alınan daire sayısı, yapı kullanım izni verilen daire sayısının altında kalıyor, yani yeni inşaat yapılamıyor ancak öncesinde alınan ruhsatlarla yapılan binalar kullanıma hazır hale getiriliyor. 16 yıl boyunca, yapı ruhsatı verilen daire sayısı, kullanım izni verilen daire sayısından fazlaydı. 2018’de durum değişti. Bir süre daha yapı kullanım izni verilen daire sayısı, ruhsat alınan daire sayısından yukarıda seyredecek gibi görünüyor. Yapılar tamamlandıkça, mevcut durumda sayısı epey yüksek olan konut stoku daha da artacak, alım gücü düşüklüğü nedeniyle azalamayan stoklar bu alanda daha büyük bir yığılma meydana getirecek. Yenilenmesi gereken bölgelerdeki maliklerin, konut
stokunun yoğun olduğu bölgelere naklini sağlayacak bir sistem oluşturulabilirse, hem riskli yapılar ortadan kaldırılmış olacak hem de sektörde önemli bir hareketlilik sağlanacaktır. Bu konuda devlet eliyle yürütülecek bir çalışmanın başarılı sonuçlar doğurabileceğini düşünüyorum. Ekonomimizin bel kemiğini oluşturan inşaat sektörünün, içerisinde bulunduğu durumdan çıkarak eski hareketliliğine kavuşabilmesi için hepimizin üzerine düşen sorumluluğu üstlenmesi gerekiyor. Mevcut durumda, yık-yap anlayışının uzun vadede sürdürülebilir olmaktan çıktığını söyleyebiliriz. Sektörümüz kabuk değiştirerek ilerlemeye devam edecek. Kentsel dönüşüm elbette bitmeyecek, güçlendirme ve yenileme çalışmalarıyla güvenli hale getirilemeyecek çok sayıda konut söz konusu. Bunların yıkılarak yeniden yapılması mecburi. Bu binaların dışında kalan yerler için farklı çalışmalar göz önünde bulundurulmalı. Deprem kuşağında olduğumuz gerçeğinden de yola çıkarak yapıları güvenli hale getirmenin alternatif yollarını aramamız gerekiyor. TİMDER olarak, geçtiğimiz yıllarda hayata geçirdiğimiz “Evini Yenile” kampanyasının bir benzerini, derin yenileme odaklı olarak uygulama düşüncesindeyiz. Bu sayede, yık-yap maliyeti ortadan kaldırılmış, süre avantajı sağlanmış, hafriyatla çevre kirliliği oluşturulmamış ve şehrin silueti bozulmamış olacak. Konuyla ilgili gerekli mercilerle görüşmelerimiz ve raporlama süreçlerimiz devam ediyor, yakın bir zamanda bu konuyla ilgili daha kesin ve iyi haberler verebilmeyi umuyorum. “130 ülkeden 100 binin üzerinde sektör profesyoneline ev sahipliği yapmayı hedefliyoruz.” İnşaat sektörünü canlandırma çalışmalarına devam ederken bir yandan da ihracatı artırmak adına elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz. Özellikle seramik gibi katma değeri yüksek ürünlerin ihracatının artması, ülkemizin bilinirliği ve döviz gelirleri açısından
“YIK-YAP ANLAYIŞININ UZUN VADEDE SÜRDÜRÜLEBILIR OLMAKTAN ÇIKTIĞINI SÖYLEYEBILIRIZ.”
AYDIN EŞER
TİMDER Yönetim Kurulu Başkanı baskan@timder.org.tr
pozitif etki yaratacaktır. Uluslararası Seramik Banyo Mutfak Fuarı UNICERA İstanbul’da da özellikle iç pazardaki daralmayı öngördükten sonraki temel amacımız ihracatı artıracak çalışmalara yoğunluk vermek oldu. Bu yıl 10-14 Mart 2020 tarihleri arasında düzenleyeceğimiz fuarımızda, 130 ülkeden 100 binin üzerinde sektör profesyoneline ev sahipliği yapmayı hedefliyoruz. Yine “Alım Heyetleri B2B Eşleştirme Programı”nda da, dünyanın dört bir yanından gelecek olan heyetler katılımcı firmalarla birebir iş görüşmeleri gerçekleştirecek. Görüşmelerin tüm katılımcılarımızı memnun etmesini ve ihracat rakamlarına önemli bir katkıda bulunmasını temenni ediyorum. Bu yıl her zamankinden farklı olarak fuarımızla eş zamanlı olarak Kitchen Turkey özel bölümü gerçekleştirilecek ve A’dan Z’ye tüm mutfak ürünleri sergilenecek. İhracatı artırma açısından Kitchen Turkey özel bölümünün de pozitif etki yaratacağını düşünüyorum. TİMDER Akademi 15 yıldır aralıksız olarak devam ettirdiğimiz ve alanında uzman isimleri sektör çalışanlarıyla bir araya getirdiğimiz TİMDER Akademi, başarılı bir dönemin ardından sona erdi. Son yılların en yoğun katılım sayılarına ulaştığımız eğitimlerimizde her zaman olduğu gibi en günceli yakalamaya gayret ettik. Seneye yepyeni bir müfredatla yine sektörle buluşmayı ümit ediyoruz.
“En büyük hakikatlar ve ilerlemeler, fikirlerin serbest ortaya konması ve karşılıklı tartışılması ile meydana çıkar ve yükselir.”
KENTSEL DÖNÜŞÜMLE DERIN YENILEME BIRLIKTE ELE ALINMALI Son dönemde üst üste yaşanan depremler, ülkemizin bu konuda barındırdığı riski hepimize tekrar hatırlatmış oldu. Sarsıntılardan birkaç gün sonra konu yeniden hafızaların derinliklerine gömülse de deprem gerçeği ve büyük bir depremin ülkemizde neden olacağı yıkımları göz ardı etme lüksüne sahip değiliz. Binaların önemli bir kısmı büyük bir depremi kaldırabilecek dayanıklılığa sahip değil, özellikle metropollerde yaşanacak büyük yıkımlar felaketle sonuçlanabilir. Yakın zamanda yaşanan Elazığ depreminde, görece az sayıda bina yıkılmasına ve tüm ülke seferber olmasına rağmen enkazların kaldırılma işlemi günler sürdü, aynı durumun büyükşehirlerden birinde yaşanması ihtimali, meydana gelmesi olası felaketi gözler önüne seriyor. Yıkılmasına kesin gözüyle bakılan 5 bine yakın bina olduğu gerçeğini de dikkate aldığımızda durumun ciddiyeti daha iyi anlaşılıyor.
ettikleri gayrimenkullerinin fiyatlarını artıran mal sahipleri de sürecin bir çıkmaza sürüklenmesinde etkin rol oynadı. “Kentsel dönüşüm istenilen etkiyi yaratamadı.” Tüketicinin krediyle ev almaya cesaret edebilmesi için para kazanması ve kazandığı paranın stabil kalacağına güvenmesi gerekiyor bunun için de ülke ekonomisinin güvenilir bir hâl alması bir zorunluluk. İnsanlar ev alabilecek paraya sahip olacaklar ki müteahhitler de mevcut gayrimenkulleri satarak kazandıklarıyla yeniden sermaye sahibi olabilsinler. Nihai sonuca baktığımızda; kentsel dönüşümün temel meselesi olan eski binaların dönüştürülerek güvenli hale getirilmesi sürecinin, birilerinin rant sistemi haline getirmesi nedeniyle istenilen etkiyi yaratamadığını söyleyebiliriz. Gelinen noktada, deprem gerçeğini de göz önüne alarak bir an önce aksiyon alınmasının zorunlu olduğu bir gerçek.
DİPNOT / TİMDER Dergisi TİMDER Dergisi 103.Sayı, Ocak-Mart 2020
“METROPOLLERDE YAŞANACAK BÜYÜK YIKIMLAR FELAKETLE SONUÇLANABILIR.”
8
“Kentsel dönüşüm durma noktasına geldi.” Eski ve depreme dayanıklılığı bulunmayan binaları dönüştürme fikriyle başlanan kentsel dönüşüm süreci de, ülkemizin içerisinde bulunduğu ekonomik sorunlar nedeniyle durma noktasına geldi. Riskli binaların yıkılıp yeniden yapılması yerine rant getirebilecek yerlerdeki az katlı binalar yıkılarak yerine yüksek binalar dikildi. Buradaki potansiyeli gören ve az buçuk sermayesi olan herkesin bina yapmaya başlaması da yine sektöre darbe vurmuş oldu. Müteahhitlerin birçoğu ellerindeki gayrimenkulleri paraya dönüştüremedikleri için yeni inşaat yapamaz hale geldiler. İnşaat sektörünü hareketlendirmek adına alınan faiz düşürme aksiyonları da, tüketici giderlerinin her geçen gün daha fazla artması nedeniyle etkin bir artış sağlayamadı. Finansal açıdan önünü göremeyen tüketicilerin gelirleri sabit kalırken giderlerinin artması sektörün içerisinde bulunduğu dar boğazı büyüttü. Öte yandan, faiz düşüşünü fırsat bilerek yıllardır satamadıklarından şikayet
“Kentsel dönüşümle derin yenileme birlikte ele alınmalı.” Kentsel dönüşümle birlikte derin yenileme konusunun gündeme getirilmesi, yıkılması mecburi hal alan yapıların yıkılıp yeniden yapılması, geriye kalan yapıların depreme uygun olacak şekilde yenilenmesi gerekiyor. Avrupa’da pazarın %60’ını oluşturan derin yenileme bizde %5’i dahi bulmuyor. Bu durumun temel nedeni kentsel dönüşüm beklentisi olsa da, geldiğimiz noktada kurtarılabilecek her binanın derin yenilemeye tabii olması, yalnızca riskli binaların kentsel dönüşüme girmesi gerektiği bir gerçek. Yine Avrupa ülkelerinde binaların ömrü 150 yılı bulurken ülkemizde 30 yılını dolduran binalara artık yıkılmalı gözüyle bakılıyor. Bu durumu da; yıkıp yapmanın daha kolay görülmesi ve yükü bugüne kadar çoğunlukla müteahhitlerin üstlenerek ev sahiplerinin cebinden para çıkmıyor oluşuna bağlayabiliriz. Aynı zamanda inşa edilen binalar çoğu zaman yönetmeliklere uyulmadan, gereklilikler
N. BEGÜM KIRATLILAR
TİMDER Dergisi Sorumlu Yazı İşleri Müdürü dergi@timder.org.tr
göz ardı edilerek yapıldığı için ömürleri kısa oluyor, derin yenileme anlayışı da oturmadığı için binalar yıkılana kadar bekleniyor. Özellikle maliyetleri göz önüne aldığınızda, yeni bir inşaat yapma giderinin %40’ı kadar bir tutarla derin yenileme uygulamalarının yapılabiliyor oluşu, yakın zamanda bu kavramı sıklıkla duymamız gerekeceğini gösteriyor. Derin yenileme sayesinde şehrin siluetini bozmadan güvenilir yapılar oluşturulabilmesi de maliyette tasarrufla birlikte bu kavramı daha tercih edilebilir kılıyor. “Derin yenileme, gayrimenkul sahiplerinin birçoğu için çıkış kapısı olacaktır.” Evleri kötü durumda olan, yıllardır kentsel dönüşüm beklentisiyle hiçbir değişiklik yapmak istemeyen ev sahipleri, kentsel dönüşümün tekrar işler hale gelmesiyle ilgili beklentilerini de yavaş yavaş kaybetmeye başladılar. Yaşadıkları binaların barındırdığı risk ve yeniden yapım maliyetleri göz önüne alındığında derin yenileme uygulamaları, gayrimenkul sahiplerinin birçoğu için çıkış kapısı olacaktır. Burada yakalanacak bir hareketlilik, yapıları güvenli hale getirirken ekonomide de önemli bir nakit akışı sağlayacak, tedarikçilerin rahat bir nefes almasına vesile olacaktır. TİMDER olarak, bu gerçekten hareketle derin yenileme çalışmalarının gündeme getirilmesi için gerekli adımları atmaya başladık. Proje hayata geçirildiğinde ev sahiplerinin de konuya sıcak bakacaklarına inanıyoruz, güvenlik herkesin birinci önceliği olmak zorunda.
İSTANBUL FİNANS MERKEZİ OLABİLİR Mİ? İstanbul finans merkezi olabilir mi? Uzun süredir tartışılan bir soru bu. Aslında İstanbul zaten ulusal ve bölgesel anlamda bir finans merkezidir. Yanıtlanması gereken asıl sorular İstanbul’un uluslararası alanda üst düzey bir finans merkezi olup olamayacağı ve enerji hatlarında olduğu gibi uluslararası finansal akımlara ev sahipliği yaparak bundan bir kazanç elde edip etmeyeceği soruları. Bu soruları yanıtlayabilmek için öncelikle Z/Yen ticari think tank grubunun hazırladığı 26’ncı Küresel Finans Merkezleri Endeksi’ne bir bakalım. Endeksin yöntemi iki ayrı veri grubunun değerlendirilmesiyle oluşuyor. İlk grupta rekabete açıklık ölçümleri yer alıyor. Bunlar söz konusu merkezin sahip olduğu telekomünikasyon altyapısının rekabet gücü endeksinden (Birleşmiş Milletler’den alınıyor) iş yapma kolaylığı endeksine (Dünya Bankası’ndan alınıyor), hükümetin etkinliği reytinginden (Dünya Bankası’ndan alınıyor) yolsuzluk algısı endeksine (Uluslararası Saydamlık Örgütü’nden alınıyor) kadar uzanan 134 farklı değerlendirmeden oluşuyor. İkinci grupta yapılan anketler ve onların değerlendirilmesi yer alıyor.
EKONOMİNİN NABZI / TİMDER Dergisi 103.Sayı, Ocak-Mart 2020
Küresel Finans Merkezleri Endeksi’nin 26’ncısı 2019 yılı sonuçlarını gösteriyor. Alttaki tablo finans merkezlerinin en önde gelen 10 tanesini sıralıyor*:
10
Kent New York Londra Hong Kong Singapur Şanghay Tokyo Pekin Dubai Shenzen Sidney
Sıra 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10
Puan 790 773 771 762 761 757 748 740 739 738
Alttaki tabloda da İstanbul’un aynı endekse göre durumu gösteriliyor**. Kent Hamburg Bangkok Nur-Sultan Münih İstanbul Viyana Lizbon Brüksel Calgary Prag
Sıra 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58
Puan 650 649 648 645 641 640 639 638 637 636
Buna göre İstanbul dünyada küresel finans merkezi endeksi sıralamasında 53’üncü sırada yer alıyor. İstanbul’un buradan yükselerek ilk 5’e ya da 10’a girmesi mümkün müdür? Buna yanıt vermek zor. Ama İstanbul’un bulunduğu yerin kötü olmadığını Viyana, Lizbon, Brüksel gibi kentlerden önde olmasına bakarak söyleyebiliriz. İstanbul’un, bulunduğu yerden yukarı çıkabilmesi için ne yapmak gerekir? Ne yazık ki bu sorunun yanıtı da diğer birçok sorunun yanıtı gibi yapısal reformlarda yatıyor. Her şeyden önce bir kentin finans merkezi olabilmesi için o kentin bulunduğu ülkenin ve toplumun finans olayının merkezinde yer alan, finansın çekirdeğini oluşturan faiz ile sorunu olmaması gerekiyor. Eğer toplumun faizle sorunları varsa ve bu sorunlar yönetimi de etkiliyorsa o zaman o ülkenin bir kentinin üst düzey bir finans merkezi olması pek kolay değildir. Yapısal reformları çok anlattığım için bu kez yalnızca konuyla doğrudan ilişkili iki ölçüye değineceğim. İlk ölçü söz konusu kentin bulunduğu ülkede hukukun üstünlüğü ilkesinin durumudur. Türkiye, World Justice Project adlı bağımsız örgütün yayınladığı hukukun üstünlüğü endeksinde 126 ülke arasında 123’üncü sıradadır. Demek ki Türkiye, hukukun üstünlüğü konusunda çok gerilerdedir. Eğer bir ülkede hukukun üstünlüğü söz konusu değilse orada yatırım meselesi fazla gelişmez. Yatırımcıların rağbet etmediği bir ülkedeki bir kent de finans merkezi olamaz. Olsa olsa yüksek faizden yararlanmak isteyen yabancı fonlar borç verip para kazanmaya gelir ki bu da orayı finans merkezi yapmaz, borçlanma merkezi yapar. Listede ön sıralarda yer alan birçok kentin bulunduğu ülkede hukukun üstünlüğü konusunun Türkiye’den farklı olmadığı argümanı ileri sürülebilir. Buradaki kriter mevcut durumdan çok gidiş yönüdür. O ülkeler çok geriden başlayıp ilerlerken Türkiye çok daha iyi bir konumdan başlayıp geriye gitmektedir. İkinci ölçü söz konusu kentin bulunduğu ülkede risk priminin yüksek olup olmadığıdır. Risk primini ölçmekte kullanılan en yaygın ve doğru ölçü CDS primidir. CDS primi ne kadar
A. MAHFİ EĞİLMEZ Ekonomist
mahfie@gmail.com www.mahfiegilmez.com düşükse o ülkede riskler o kadar düşük demektir. CDS priminin yüksek olduğu ülkelere yabancı sermaye ve yabancı fonlar yeteri kadar gitmeyeceği için o ülkenin bir kenti üst düzey bir finans merkezi olamaz. Türkiye’nin CDS primi 200’ün üzerindedir ve bu risk primiyle Türkiye, dünyanın en riskli ekonomileri arasındadır. Son dönemde Türkiye’nin CDS primi iyiye gitmiş olmakla birlikte zaman zaman tekrar yükseldiği için ülke, risk azalışında istikrarlı bir iyiye gidişi henüz ortaya koyamamıştır. Türkiye risklerini sürekli olarak düşürmediği, CDS primini 100’ün altına kalıcı biçimde çekemediği sürece riskli bir ülke olmaya devam edecektir. Yatırımcıların en sevmediği konu yüksek risktir. Bu durum İstanbul’un üst düzey bir finans merkezi olmasının önündeki en önemli engellerden birisidir. Son olarak bir kentin finans merkezi olabilmesi için o kentin bulunduğu ülkenin ekonomik istikrarı sağlamış olması gerekir. Bunun için, enflasyonun, bütçe açığının ve cari açığın yüksek olmaması, ülke parasının dış değerinin sürekli ve yüksek oranlı dalgalanma yaşamaması gerekir. İstanbul’u finans merkezi yapma projesini gerçekleştirmek için atılacak ilk adımların bunlar olması gerekiyor.
* https://www.longfinance.net/media/documents/GFCI_26_Report_2019.09.19_v1.4.pdf ** https://www.longfinance.net/media/documents/GFCI_26_Report_2019.09.19_v1.4.pdf
TİMDER AKADEMİ TANITIM ÇALIŞMALARI KAPSAMINDA VAILLANT GROUP ZİYARETİ GERÇEKLEŞTİRİLDİ TİMDER Akademi tanıtım çalışmaları kapsamında gerçekleştirilen firma ziyaretlerinin yeni durağı Vaillant Group oldu.
TİMDER’den / TİMDER Dergisi 103.Sayı, Ocak-Mart 2020
Görüşmeye firmayı temsilen; DemirDöküm Satış Direktörü Ufuk Atan, Vaillant Group İK Lokal Operasyon Müdürü Burcu Budak ve Vaillant Group İnsan Kaynakları Eğitim Uzmanı Yaren Sarıçayır katılım gösterdi. TİMDER ise görüşmede, 2004
12
yılından bu yana eğitim faaliyetlerini bir arada yürütmekte oldukları Organik Danışmanlık Hizmetleri ile birlikte yer aldı. TİMDER Akademi hakkında genel bir bilgilendirmede bulunan TİMDER Genel Koordinatörü Nurhan Tanyeli, sonrasında sözü, eğitim programının detaylı bir sunumunu yapacak olan Organik Danışmanlık Hizmetleri Kurucusu Sait Sağlam’a devretti. Sağlam, bu yıl “TİMDER Akademi Gelişim Programı” olarak lanse edilen
“Türkiye inşaat ve yapı malzemeleri sektörünün son 5 yıllık değerleriyle önümüzdeki 5 yılına ve dünyadaki yerine ışık tutan veri kaynağı...”
TİMFED Sektör Araştırma Raporu 2019 Yayınlandı
müfredatın, önceki yıllarda yapılan eğitim çalışmalarıyla arasındaki farkları açıklayarak derslerle ilgili kısa bilgiler paylaştı. Vaillant Group bünyesinde yapılan eğitim çalışmalarıyla ilgili bilgi alınmasıyla devam eden görüşmeler, çalışanların TİMDER Akademi eğitimlerine katılımlarını artırmak için yapılabilecek çalışmaların değerlendirilmesiyle sona erdi.
TİMDER’den / TİMDER Dergisi 103.Sayı, Ocak-Mart 2020
14
TİMDER YÖNETİM KURULU, ECZACIBAŞI TOPLULUĞU CEO’SU M. ATALAY GÜMRAH’I ZİYARET ETTİ TİMDER Yönetim Kurulu üyeleri, Eczacıbaşı Topluluğu CEO’su M. Atalay Gümrah’ı ziyaret etti. TİMDER Yönetim Kurulu Başkanı Aydın Eşer, Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Deniz Kaya, Yönetim Kurulu Üyeleri Bekir Zabcı, Serdar Dönmez, Yıldıray Yılmaz görüşmede hazır bulundu. Aydın Eşer, Eczacıbaşı’na gerçekleştirilen son ziyaret sonrası dernek olarak sürdürdükleri çalışmalarla
ilgili bilgi vererek, Eczacıbaşı’nın faaliyetleriyle ilgili bilgi aldı. 2018 yılında başlayan daralmada dernek olarak üstlendikleri rol üzerinde duran Eşer, Türkiye’nin lokomotif şirketleri arasında yer alan Eczacıbaşı’nın bu süreçteki pozisyonuyla ilgili de Gümrah’ın değerlendirmelerini aldı. Gümrah, kendilerini daha bir atmosfere göre hazırlamış olduklarını, bu nedenle krizin kendileri için sürpriz olmadığını belirterek, süreci hafif atlatmayı
başardıklarını belirtti. Sürecin, sermaye yapısı güçsüz olan firmaları elediğini ifade ederek, önümüzdeki dönemde geriye kalan firmaların pazar paylarını artırarak güçleneceklerini aktardı. Görüşme, Eşer’in, dernek olarak öncülük etmeyi planladıkları derin yenileme projesiyle ilgili yaptıkları çalışmalardan, gerçekleştirdikleri görüşmelerden bahsederek Gümrah’ın konuyla ilgili fikirlerini almasının ardından sona erdi.
Premix Tam Yoğuşmalı Kombi Paslanmaz Çelik Eşanjör
TİMDER’den / TİMDER Dergisi 103.Sayı, Ocak-Mart 2020
16
TİMDER YÖNETİM KURULU, KALEKIM GENEL MÜDÜRÜ TIMUR KARAOĞLU’NU ZIYARET ETTİ TİMDER Yönetim Kurulu Üyeleri, Kalekim Genel Müdürü Timur Karaoğlu’nu makamında ziyaret etti. Ziyarete, TİMDER Yönetim Kurulu Başkanı Aydın Eşer, Yönetim Kurulu Üyeleri Ertan Sapankaya, Kemal Yıldırım, Serdar Dönmez ve Yücel Baran katılım sağladı. Heyet, Kalekim Genel Müdürü olarak atanmasının ardından Karaoğlu’na gerçekleştirdikleri ilk ziyaret olması sebebiyle tebriklerini ileterek, yeni işleyişin Kalekim ve
sektör için hayırlı olması temennisinde bulundu. Sektörün mevcut durumu hakkında fikir alışverişinde bulunan grup, 2018’in ortalarında başlayan finansal dalgalanmaların hala devam eden etkilerini değerlendirerek gelecek yılın hedeflerini masaya yatırdı. Fuarların son yıllarda üstlendiği roller ve ihracat üzerindeki etkileriyle ilgili fikir alışverişinde bulunulmasının ardından, Aydın Eşer UNICERA ile
ilgili son rakamları ve güncel gelişmeleri paylaştı. İhracat noktasında başarılı bir çizgiye sahip olan Kalekim’in mevcut duruma ulaşmasını sağlayan unsurlar ele alınarak, Türk sanayicisinin doğru ve yanlışları gündeme getirildi. Karaoğlu, Kalekim olarak yeni dönemde var olmayı planladıkları iş kollarıyla ilgili de bilgiler vererek, şirketin gelecek vizyonuyla ilgili düşüncelerini paylaştı. Ziyaret, iki tarafında iyi dileklerini ve temennilerini dile getirmesiyle sona erdi.
Frezya Serisi Ekşioğlu Mh. Mevlana Cd. 70.Sk No:20 Alemdağ, Ümraniye – İstanbul T: +90 (216) 430 88 93 – 94 F: +90 (216) 430 88 95 kalay@kalay.com.tr
www.kalay.com.tr
SALON: 08 - STAND: C16
TİMDER’den / TİMDER Dergisi 103.Sayı, Ocak-Mart 2020
18
TİMDER YÖNETİM KURULU, DEMIRDÖKÜM’Ü ZIYARET ETTİ TİMDER Yönetim Kurulu üyeleri, Vaillant Group Türkiye CEO’su Alper Avdel’i ziyaret ederek sektörle ilgili istişarede bulundu. Toplantıda Vaillant Türkiye Satış ve Pazarlama Direktörü Erol Kayaoğlu, DemirDöküm Satış Direktörü Ufuk Atan, TİMDER Yönetim Kurulu Başkanı Aydın Eşer, Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Deniz Kaya, Yönetim Kurulu Üyeleri Bekir Zabcı, Cemal Kır, Kemal Yıldırım, Yücel Baran ve Baki Kartalkaya da yer aldı. Ekonomik daralmanın sektör üzerindeki
etkilerinin, kombi ve klima fiyatlarının son dönemde izlediği fiyat artışının değerlendirildiği toplantıda Aydın Eşer, ödemelerin bartera dönüşüyor olmasından işkillenerek bir öngörüde bulunduklarını ve TİMDER olarak üyelerini kriz öncesi bilgilendirdiklerini belirtti. Alper Avdel, firma olarak 2019 yılının verimsizliğini 2020 yılında telafi edeceklerini öngördüklerini belirterek, sektördeki fiyat artışlarının tüketiciyi ikinci el ürünlere yönlendirdiğinden,
bunun da tüketici güvenliği açısından barındırdığı sakıncalardan bahsetti. Zor dönemlerde firmanın yüzünü güldüren temel unsurun ihracat olduğunu belirten Avdel, gelecek dönem için belirlenen hedef ülkelerden ve yapılması planlanan pazarlama çalışmalarından söz etti ve dış pazarlara açılmanın kaçınılmazlığı üzerinde durdu. Grup, gelecek dönemde sektörde hareketlilik sağlamak adına yapılabilecekler üzerinde istişarede bulunarak fikirlerini paylaştı.
İnsanın hayat boyu süren arayışının altında kendini yeniden bulma çabası yatar. Özünüze hitap eden, duygularınızı besleyen, sizi yansıtan çözümlerimizle arayışı sonra erdiriyoruz; Seranit ile artık olmak istediğiniz yerdesiniz.
TİMDER’den / TİMDER Dergisi 103.Sayı, Ocak-Mart 2020
20
TİMDER YÖNETİM KURULU, SANİCA’YI ZİYARET ETTİ TİMDER Yönetim Kurulu üyeleri, Sanica Yönetim Kurulu Başkanı Ali Fatinoğlu’nu ziyaret etti. TİMDER Yönetim Kurulu Başkanı Aydın Eşer, Yönetim Kurulu Üyeleri Ertan Sapankaya, Kemal Yıldırım, Serdar Dönmez ve Yücel Baran görüşmede hazır bulundu. Ali Fatinoğlu, Sanica’nın mevcut durumu hakkında bilgi vererek son dönemde yapmış oldukları yatırımlarla ilgili
bilgi verdi. Yeni yatırım kanallarını anlatan Fatinoğlu, yeni neslin aralarına katılmasıyla şirkette meydana gelen pozitif değişiklikleri aktardı. Fatinoğlu şirket olarak projelere uzak durmalarının nedenlerinden bahsederek, konut stokunun geldiği son noktayla ilgili endişelerini paylaştı. Aydın Eşer, yeni inşaatların önüne geçerek, şehrin silüetini korumak üzere giriştikleri derin yenileme çalışmalarından bahsederek, konut stokunun artmasının
önüne geçmeyi hedeflediklerini dile getirdi. Fatinoğlu, ülke genelinde yaşanan ekonomik problemlerin, Türk üreticilerini ihracat yapmayı öğrenmek zorunda bıraktığını belirtti. Gelecek dönem için ihracat hedeflerini paylaşan Fatinoğlu, yatırımları nerede olursa olsun her zaman Türklerle çalışmayı tercih ettiklerini, iş bitiricilik noktasında arada büyük bir fark olduğunu gözlemlediklerini ifade etti. Görüşme, toplu fotoğraf çekiminin ardından sona erdi.
TİMDER’den / TİMDER Dergisi 103.Sayı, Ocak-Mart 2020
TİMDER AKADEMİ’DE 2019-2020 EĞITIM DÖNEMI SONA ERDI
22
Kurulduğu günden bu yana sektörün gelişimi için çok sayıda çalışmaya imza atan Tesisat İnşaat Malzemecileri Derneği (TİMDER) tarafından organize edilen ve 15 yıldır aralıksız olarak devam eden TİMDER Akademi, bugüne kadar binlerce sektör çalışanını yetkin isimlerle buluşturdu. TİMDER Akademi 2019-2020 Gelişim Programı kapsamında planlanan eğitimler, derslerin daha bütünsel ve sürdürülebilir bir şekilde sunulması adına “Pazarlama ve Satış”, “Yönetim ve Planlama”, “Dış Ticaret” ve “Dijital Dönüşüm” olmak üzere 4 modül altında toplandı ve farklı ana temalar
çerçevesinde geliştirilen toplam 17 eğitimden meydana geldi. Alanında uzman akademisyenlerle birlikte sektör dinamikleri göz önünde bulundurularak oluşturulan eğitimler, sektör paydaşları tarafından yoğun ilgiyle takip edildi. Eğitimler öncesi TİMDER tarafından üye firmalara yapılan TİMDER Akademi bilgilendirme ziyaretlerinin de etkisiyle, rekor katılımcı sayılarına ulaşıldı. TİMDER Akademi 2019-2020 Gelişim Programı, Dr. Öğr. Üyesi Zeki Yüksekbilgili’nin, “Perakendecilik” eğitiminin ardından yapılan dönem sonu sınavıyla birlikte sona ermiş oldu.
Sınavların sonucunda dereceye giren katılımcılara TİMDER Özel Ödülleri ve başarı sertifikaları TİMDER Akademi Ödül Töreni’nde takdim edilecek. TİMDER, İstanbul Üniversitesi-TİMDER Yüksekokul Projesi ve TİMDER Akademi 2019-2020 dönemine katkı sağlayan; Türkiye Seramik Federasyonu, Kale Grubu, Kalekim, Elmor, Franke, Teka, Bosch Termoteknik, Çayırova Boru, Duyar Vana, Arçelik, Eczacıbaşı Yapı Gereçleri, Borusan Mannesmann, Creavit, DemirDöküm, Duravit, GF Hakan Plastik, Newarc, Orka Banyo, Pimtaş ve Termo Teknik’e teşekkürlerini sunar.
İLHAM VEREN TASARIML ARIMIZ, D İ KK AT Ç E KE N RENKLERİMİZLE
Uluslararası Seramik Banyo Mutfak Fuarı’ndayız.
1 0 -1 4 M a r t 2 0 2 0 Ho l 4 C 0 6
www.bienworld.com.tr
SERAMIK SEKTÖRÜ UNICERA ILE YENI PAZARLARA YELKEN AÇIYOR
UNICERA’dayız / TİMDER Dergisi 103.Sayı, Ocak-Mart 2020
Dünya seramik sektörünün yakından takip ettiği Uluslararası Seramik Banyo Mutfak Fuarı-UNICERA İstanbul, 1.200’ün üzerinde uluslararası marka ve 130 ülkeden 100 binin üzerinde ziyaretçisiyle kapılarını açıyor. 60 milyar dolarlık dünya seramik pazarının buluşma noktası olan fuarda banyo ürünleri, zemin-duvar kaplamaları, seramik işleme teknolojileri, mutfak ürünleri, dekorasyon ürünleri, ambalajlama, depolama gibi pek çok ürün görücüye çıkıyor.
24
Tesisat İnşaat Malzemecileri Derneği (TİMDER), Türkiye Seramik Federasyonu (TSF) ve CNR Holding kuruluşlarından İstanbul Fuarcılık iş birliği ve KOSGEB desteğiyle organize edilen Uluslararası Seramik Banyo Mutfak Fuarı - UNICERA İstanbul, 10 - 14 Mart 2020 tarihleri arasında CNR Expo İstanbul Fuar Merkezi’nde ziyaretçilerine kapılarını açıyor. 130 ülkeden 100 binin üzerinde sektör profesyoneline ev sahipliği yapması beklenen fuarda, 1.200’ün üzerinde uluslararası markanın en yenilikçi ürünleri görücüye çıkacak. Fuarda ayrıca, 60 milyar dolarlık büyüklüğe ulaşan dünya seramik pazarının 11’inci büyük tedarikçisi konumunda bulunan Türk seramik sektörü de yeni pazarlara yelken açacak. Fuar kapsamında ayrıca; eş zamanlı Kitchen Turkey özel bölümü de gerçekleştirilecek. Fuarla ilgili görüşlerini dile getiren TİMDER Yönetim Kurulu Başkanı Aydın Eşer; “İlk kez düzenlendiği 1988 yılında yalnızca 400 m²’lik bir sergi alanına sığan fuarımız, bu yıl 100 bin m2’lik bir alana ulaştı ve gücünü büyük ölçüde artırdı. İç pazardaki daralmanın telafi edilebilmesi adına yabancı ziyaretçilerin oranını yükseltecek çalışmalarımızın
meyvelerini geçtiğimiz fuarlarda toplamaya başlamıştık, bu yıl çok daha yüksek bir yabancı ziyaretçi beklemekteyiz. Yabancı ziyaretçi sayısının artması, ihracatı artırarak döviz girdisine olumlu etki etmesinin yanı sıra Türk üreticilerin gücünün daha fazla duyurulmasına da hizmet etmiş oluyor. Nihai duruma baktığımız zaman; UNICERA sayesinde çok sayıda yeni iş birliği kurulduğunu ve bu ticaretin ihracat rakamlarına olumlu yansıyacağını söyleyebiliriz. Üreticilerimizin öncelikli pazarları başta olmak üzere hedef pazarlarımızın tamamıyla iletişime geçerek fuarı ziyaret etmeleri adına önemli çalışmalara imza attık. Şu anda dünyanın sayılı seramik, banyo ve mutfak fuarları arasında yer alan fuarımızı dünyanın en büyüğü yapmak için çalışıyoruz.” dedi. Yenilikçi ürünler tanıtılacak Seramik ve yapı sektörünün lider ve ihracatçı markalarının bir araya geldiği Türkiye’nin en büyük ihtisas fuarı UNICERA, sektörün en yenilikçi ürün, tasarım, malzeme ve teknolojilerine sahne olacak. Türkiye’nin yanı sıra seramik sektörüne yön veren uluslararası markaların katılacağı fuarın, geçen yıl olduğu gibi, bu yıl da katılımcı, ziyaretçi ve ticaret hacmi ile yeni bir rekora imza atması bekleniyor.
2020 yılının trendleri belirlenecek Yerli ve yabancı sektör profesyonelinin yoğun ilgi gösterdiği fuar; bu yıl 100.000 m2’lik alanda 130 ülkeden 100 binin üzerinde ziyaretçiye ev sahipliği yapmaya hazırlanıyor. Banyo ürünleri, zemin-duvar kaplamaları, seramik işleme teknolojileri, mutfak ürünleri, dekorasyon ürünleri, ambalajlama, depolama gibi pek çok ürün görücüye çıkacağı fuarda, dünyanın en önemli tasarımcıları 2021 yılının trendlerini belirleyecek. Kitchen Turkey özel bölümünde mutfak ürünleri sergilenecek Uluslararası Seramik Banyo Mutfak Fuarı-UNICERA İstanbul’da ayrıca eş zamanlı Kitchen Turkey özel bölümü gerçekleştirilecek. Dünyanın en değerli markalarını tek çatı altında buluşturan fuarın bu özel bölümünde A’dan Z’ye tüm mutfak ürünleri sergilenecek. Ziyaretçiler elektronik malzemelerden mutfak evyelerine, havalandırma sistemlerinden yıkama ve pişirme ünitelerine kadar aradıkları her şeyi Kitchen Turkey özel bölümünde bulabilecekler. Sektör Kitchen Turkey özel bölümüyle ihracat rekoru kırmaya hazırlanıyor.
HALL: 7
www.akgungrubu.com | www.duratiles.com.tr
SALON: 4 STAND: C06
UNICERA’dayız / TİMDER Dergisi 103.Sayı, Ocak-Mart 2020
BİEN, YENI KOLEKSIYONLARINI UNICERA’DA GÖRÜCÜYE ÇIKARACAK
26
Türkiye Seramik sektörünün önemli oyuncularından Bien, 2020 yılı zengin ürün gamını ve tüm yeniliklerini 10-14 Mart tarihinde CNR Expo’da düzenlenen UNICERA Fuarı’nda tanıtacak. Bien, 10-14 Mart tarihleri arasında, Yeşilköy CNR Expo’da düzenlenecek olan Uluslararası Seramik Banyo Mutfak Fuarı - UNICERA İstanbul’a katılacak. Geçtiğimiz yıl devreye soktuğu yeni üretim tesisleriyle, ürün porföyüne kattığı tüm yeniliklerini 1.037 m2 büyüklüğündeki standında sergileyecek. 4. holdeki C06 no’lu stantta yer alacak olan Bien, seramik ürün grubundaki yeni koleksiyonlarını ve banyo ürün grubundaki yeniliklerini tanıtacak.
Ürünlerini tasarlarken doğadan ilham alan Bien, üretiminde en son teknolojiyi kullanıyor. Üretim hacmiyle de öncü markalardan olan Bien, 2020 koleksiyonundaki tasarımlarıyla oldukça iddialı. Bien, yurt içi ve yurt dışından bayilerin, sektör profesyonellerinin ve nihai tüketicilerin ziyaret edeceği standında, Oversize diye adlandırılan tasarımlarını ön plana çıkaracak. Standında, karo ürün grubundaki 30x90 cm, 40x120 cm duvar karoları ve Oversize olarak adlandırdığı 100x100 cm, 60x180 cm, 120x180 cm yer
ve duvar kullanımına uygun büyük ebatlı koleksiyonlarını tanıtacak. Bien, armatür ve tamamlayıcı ürünler grubunda yeni devreye soktuğu üretim tesislerinin haricinde sağlık gereçleri üretim kapasitesini de üç katına çıkardı. Bien banyo grubunun, “Hayalden Gerçeğe” mottosuyla tasarladığı yeni ürün portföyü hem zengin hem de oldukça dikkat çekecek nitelikte. Bien, ıslak zeminlere yönelik tasarlayıp ürettiği birçok yeniliğini ilk kez UNICERA’da gözler önüne serecek.
20 20
HALL: 5 - STAND: 5-H07
www.japar.com.tr / japarplas�k
/ Japar
/ Japar Plas�k
SALON: 4 STAND: A02
CREAVİT’LE BANYO BU TARAFTA!
UNICERA’dayız / TİMDER Dergisi 103.Sayı, Ocak-Mart 2020
Creavit, Tüketici beklentileri ve farklılaşan yaşam tarzlarına cevap verecek yepyeni ürünlerini, her sene olduğu gibi bu sene de ilk defa UNICERA’da sergileyecek.
28
Creavit, estetik algısı ve kullanım önceliklerini göz önünde bulundurarak, farklı beğenileri karşılayacak fonksiyonel ve şık banyolar sunmak için sürekli araştırma yaparak, üretimim süreçlerini bu yönde şekillendiriyor. Tüketici beklentileri ve farklılaşan yaşam tarzlarına cevap verecek yepyeni ürünlerini, her sene olduğu gibi bu sene de ilk defa UNICERA’da sergileyecek. Creavit, 5 mm’lik kenar kalınlığı ile sektörde büyük beğeni toplayan Ultra lavabo ailesinin yeni ürünlerini ve ince tasarım çizgisinin farklı şekillerde yorumlandığı yepyeni bir ürün ailesi olan Loop tezgah üstü lavabo serisini 4 farklı ölçü alternatifi ile UNICERA’da ilk defa sergileyecek. Vitrifiye ürün grubununda çok tercih edilen kanalsız klozet teknolojisine sahip Rim-Off
ürün sayısını arttırarak, bu sene bu kategorideki Solo, Mare ve Elegant serilerine yeni eklenen ürünleri tüketicilerin beğenisine sunacak. Yeni şehirli yaşam tarzına ayak uydurabilmenin kuralı, sınırlı metrekarelerde kompakt ve efektif saklama çözümlerinden geçiyor. Bunun bilinci ile bu yıl yine ilk defa UNICERA’da sergilenecek, çamaşır makinesi, kurutma makinesi, temizlik kovası, paspas gibi banyoda ciddi yer kaplayan eşyaları bir arada saklamaya olanak sağlayan banyo mobilyası çözümlerini, ziyaretçilerin beğenisine sunacak. Gömme rezervuar kumanda panellerinde iki yeni ürün olan Arc ve Terra’da, minimal sade ve tasarım çizgisini tamamlayıcı detaylara odaklanırken, Drop kumanda paneli
serisine eklenen yeni renkler ile banyosunu tasarlarken özgür olmak isteyenlere yeni renk seçenekleri sunuluyor. Armatür ürün grubunda da tasarımcı imzası taşıyan özgün tasarımıyla Bevel lavabo, banyo ve 2 farklı eviye bataryasından oluşan serisi yine ilk defa bu fuarda kullanıcıların beğenisine sunulacak. Banyoda tasarım trendlerini yakından takip eden ziyaretçilerimiz, dünyaca ünlü tasarımcı Defne Koz’un Creavit için tasarladığı Foglia banyo serisini de, yine bu fuarda yakından görme şansı bulacaklar. Creavit, yeni tasarımları, gelişen banyo teknolojilerini ve değişen banyo trendlerini deneyimlemek isteyenleri CNR EXPO Fuar Merkezi’ndeki UNICERA Fuarı’nda 4.Hol A02 No’lu standına davet ediyor.
SALON: 4 STAND: C02
EGE SERAMİK EN YENI SERILERIYLE UNICERA’DA UNICERA’dayız / TİMDER Dergisi 103.Sayı, Ocak-Mart 2020
Ege Seramik, UNICERA Fuarı’nda en yeni serileriyle yer alacak. Geçtiğimiz yıl çok başarılı bir fuar geçiren Ege Seramik, başarı grafiğini 2020 UNICERA Fuarı’nda yükseltmeyi hedefliyor.
30
Ege Seramik, 10 – 14 Mart 2020 tarihlerinde İstanbul’da gerçekleşecek seramik, banyo, mutfak üzerine sektörün enönemli fuarlarından biri olarak kabul edilen Uluslararası Seramik Banyo Mutfak Fuarı - UNICERA İstanbul’da en yeni serileri ile yer alacak. Özgün tasarımları ile sektörde adını sıkça söz ettiren Ege Seramik, zengin ebat ve renk seçeneklerini barından 2020 Spring koleksiyonu ile geniş ürün portföyünü yerli ve yabancı ziyaretçilerine sunmaya hazırlanıyor. Küçük ebatlı ürünler kategorisini yeni serileri ile daha da güçlendiren firma, tüm ihracat pazarlarından gelen talepleri ebat seçenekleri sayesinde eksiksiz
cevaplıyor. Geçtiğimiz yıl çok başarılı bir fuar geçiren Ege Seramik, başarı grafiğini 2020 Uluslararası Seramik Banyo Mutfak Fuarı - UNICERA İstanbul’da yükseltmeyi hedefliyor. Oklahoma: Betonun bütünsel görünümünü ve ahşabın sıcak dokusunu bir arada bulunduran Oklahoma, 20x120 cm ebadı ile mekanlarınıza özgün bir görünüm kazandırıyor. Dorado: Çarpıcı mermer görünümü ile Dorado, tek düze mekanlara meydan okuyor! Mix mozaik dekoru sayesinde döşendiği alanlarda fark yaratan seri, sezonun gözdelerinden biri.
Marco Polo: Siyah mermerin ihtişamı ahşap görünüm ile buluştu! Marco Polo’nun sarmal tasarımı ile mekanlarınız boyut atlayacak. Cordoba: Siyah ve beyazın muhteşem uyumunun eşlik ettiği modern desenlerden doğan Cordoba, yerden duvara, tüm mekanlarınızı hareketlendirmeye geliyor. Manchester: Mavi ve siyahın ihtişamlı buluşmasından ortaya çıkan Manchester, fosilleşmiş mermer görünümü ile mekanlarınıza canlı bir görüntü kazandırmayı vadediyor.
SALON: 6 STAND: E04
EVDEMA, DU&KA VE SOPRANO MUTFAK ILE UNICERA’DA
UNICERA’dayız / TİMDER Dergisi 103.Sayı, Ocak-Mart 2020
Evdema, 10-14 Mart 2020 tarihlerinde düzenlenecek Uluslararası Seramik Banyo Mutfak Fuarı UNICERA İstanbul’da ileri teknoloji ve doğal malzemelerden üretilen Du&Ka duvar kağıtları ve yenilikçi tasarımlara sahip Soprano Mutfak’ın yeni serilerini ziyaretçilerin beğenisine sunuyor.
32
Ev dekorasyonuna getirdiği akılcı ve yenilikçi çözümlerle dikkat çeken Evdema, alanında dünyanın ikinci en büyük fuarı olan Uluslararası Seramik Banyo Mutfak Fuarı - UNICERA İstanbul’da Du&Ka ve Soprano Mutfak markaları ile 6. salon ve 6-E04 numaralı stantta sektör profesyonellerini ağırlayacak. Soprano Mutfak Geniş ürün yelpazesi ve her zevke uygun modelleriyle mutfaklara zarafet katan Soprano Mutfak’ın yeni modelleri; fonksiyonel, estetik ve ergonomik alternatifler sunuyor. Soprano Mutfak, içerisinde mutlu yaşamayı hayal
ettiren mekanları aile konseptiyle bütünleştirerek inovatif bir yaklaşımla sunuyor. 2020 koleksiyonunun yeni modellerinin sergileneceği Uluslararası Seramik Banyo Mutfak Fuarı UNICERA İstanbul’da, tasarımı Evdema Yönetim Kurulu Başkanı Kemal Çelik’e ait olan yeni bir mutfak modeli de ilk kez görücüye çıkacak. Satış sonrası ücretsiz projelendirme, nakliye ve montaj hizmeti sağlayan Soprano Mutfak, kaliteyi sorunsuzca kullanma konforu vadediyor.
UNICERA’da yerini alacak. Ünlü tasarımcı Hakan Akkaya tarafından hazırlanan Du&Ka’nın yeni koleksiyonu sektörle ilk defa buluşacak. Du&Ka ürünleri, mekanda pratik bir şekilde uygulanabilmesi, sağlığa zararlı madde içermemesi ve su bazlı olmasıyla dikkat çekiyor. Kolayca silinebilen ve söküldüğünde leke bırakmayan çevre dostu Du&Ka’nın tasarım yolculuğunu Hakan Akkaya Evdema standında anlatacak.
Du&Ku’da Hakan Akkaya imzalı Koleksiyon Evdema’nın üretici gücü Du&Ka duvar kağıtları yeni koleksiyonu ile
Evdema, UNICERA İstanbul’da Du&KA zengin renk seçenekleri ve modern tasarımlarından oluşan yeni serileri ile UNICERA’nın yıldızı olmaya hazır.
UNICERA’dayız / TİMDER Dergisi 103.Sayı, Ocak-Mart 2020
SALON: 4 STAND: C04
34
EGE VİTRİFİYE UNICERA FUARI IÇIN HAZIR! Ege Vitrifiye, her sene olduğu gibi bu sene de UNICERA’da yerini alıyor. Fuarda ilk defa ziyaretçilerle buluşturacağı yeni ürünleri, özenle tasarlanmış standında profesyonellerin beğenisine sunmaya hazırlandı. 10-14 Mart tarihleri arasında CNR Expo İstanbul’da gerçekleşecek Uluslararası Seramik Banyo Mutfak Fuarı UNICERA İstanbul, sektörün nabzını tutmaya hazırlanıyor. Çeyrek asırdır kalite ve estetikten taviz vermeyen Ege Vitrifiye, her sene olduğu gibi bu sene de UNICERA’da yerini alıyor. Fuarda ilk defa ziyaretçilerle
buluşturacağı yeni ürünleri, özenle tasarlanmış standında profesyonellerin beğenisine sunmaya hazırlanıyor. İnsan sağlığını korumak ve çevreye duyarlı ürünler geliştirmek mottosuyla 2020’de ürün portföyünü geliştiren Ege Vitrifiye, daha hijyenik banyolar yaratmak adına yeni tip kanalsız yıkama sistemine sahip Knidos serisini, bu yılın
trendi dört farklı renk alternatifiyle sunuyor. Farklı klozet tiplerini içinde bulunduran Tarsos, hakkında konuşturacak bir diğer seri; seramik sağlık gereçleri modasına uygun güçlü, zamansız bir tasarım. Tüm ödüllü serileri ve detaylarını incelemek için 4. Hol 4C04 standında Ege Vitrifiye’yi ziyaret edebilirsiniz.
SALON: 4 STAND: B02 ELMOR, HAYATI KOLAYLAŞTIRAN YENI NESIL TEKNOLOJILERLE 2020 UNICERA FUARI’NDA E.C.A. ve Serel markalı ürünleriyle sektörün köklü markası Elmor, 2020 yenilikleri ve hayatı kolaylaştıran yeni nesil teknolojileri ile 2020 UNICERA Fuarı’nda ziyaretçilerle buluşacak. Elmor, 10-14 Mart 2020’de CNR Expo’da gerçekleştirilecek olan fuar ile AR-Ge ve inovasyondaki gücünü bir kez daha kanıtlayacak.
UNICERA’dayız / TİMDER Dergisi 103.Sayı, Ocak-Mart 2020
Elginkan Topluluğu’nun köklü markaları E.C.A. ve Serel ile yapı sektöründe faaliyet gösteren Elmor; seramik, banyo ve mutfak sektörünün dünyadaki en büyük fuarlardan biri olan Uluslararası Seramik Banyo Mutfak Fuarı - UNICERA İstanbul’da ulusal ve uluslararası sektör profesyonelleri ve tüketicilerle buluşmaya hazırlanıyor. 10-14 Mart tarihleri arasında CNR Expo’da bulunan 750 m2’lik standında ziyaretçilerini karşılayacak olan Elmor, “Hayatı Kolaylaştıran Teknolojiler” konseptiyle 2020 UNICERA’da yerini alacak.
36
arayışına uygun olarak tasarlandığını ifade ettiler. Türkiye’de ilk kez E.C.A. tarafından sunulan bu hizmet, yakın bir zamanda aktif olarak kullanıcılarla buluşacak.
Uluslararası Seramik Banyo Mutfak Fuarı - UNICERA İstanbul kapsamında E.C.A. ve Serel, Ar-Ge mühendisleri ve endüstriyel tasarımcılar tarafından geliştirilen, trendleri takip eden, çevreci, sürdürülebilir ve hayatı kolaylaştıran ürünleriyle fuarda yer alacak. E.C.A. ve Serel’in tasarımları görücüye çıkarken, özellikle yapı uygulamaları profesyonellerine katkı sağlayacak yepyeni çözümler ve ileri teknoloji prototipler de gözler önüne serilecek.
Banyo armatürleri akıllanıyor Dijitalleşmenin etkisiyle dönüşen ürün gelişimi süreçlerine hızla adapta olan E.C.A.’nın yeni nesil banyo armatürü çözümleri E.C.A. I-SanTech UNICERA’da olacak. 2021’de raflarda olacak ürünlerin içinde dokunmatik ayna, sesli komutla çalışan armatürler, bataryadaki su sızıntısını haber verecek kontol sistemleri yer alacak. Akıllanma kavramını armatür teknolojilerinde şekillendiren E.C.A’nin diğer tüm ürünleri üzerindeki teknoloji ve yenilik etkisi de fuar boyunca gözlemlenebilecek. Armatürlerinde hijyen teknolojisi uygulayan ve mix bataryalarına 20 yıl garanti veren tek marka olarak E.C.A.’nın yeni nesil armatür tasarımları ve eviye bataryalarındaki serileri yine Uluslararası Seramik Banyo Mutfak Fuarı - UNICERA İstanbul’da olacak.
E.C.A. Concept ile yerli üretimde bir ilk Uluslararası Seramik Banyo Mutfak Fuarı - UNICERA İstanbul’da hazırlanan E.C.A. yetkilileri, E.C.A. Concept ile kişiye ve kuruma özel armatür üretiminin startını verdiklerini açıkladı. Fuar öncesinde, 3D yazıcıyla üretilen inovatif armatür üretimine geçtiklerinin müjdesini veren yetkililer, söz konusu armatürlerin tamamen kullanıcının estetik ve fonksiyon
Mimarların hayatını kolaylaştıran yepyeni bir teknoloji Ankastre serilerde özellikle mimarların hayatını kolaylaştıracak tek tip sıva altı çözümler üreten E.C.A., bu yepyeni hizmeti ve farklı formlardaki armatür tasarımları ile Uluslararası Seramik Banyo Mutfak Fuarı UNICERA İstanbul’da cazibe merkezi olacak. Mimar ve mühendislerin uygulamalarına katkı sağlayacak bir
yenilik olarak karşımıza çıkan ürün, E.C.A.’nın fonksiyonellik misyonunu da vurgulamış olacak. Mimarlar ve mühendisler, çok sayıda ve çeşitteki ankastre ürün ve model seçeneği içinde farklı arayışlara girmeden E.C.A.’nın tek tip sıva altı çözümüyle kullanışlı ürünlere tanışacak. Thermo Safe bataryalar ile banyolarda güvendeyiz E.C.A.’nın özellikle evde yaşlı ve çocukların güvenliğini sağlayacak, otel gibi toplu kullanım alanlarında haşlanma riskini minimize edecek ürünü Thermo Safe armatürler Uluslararası Seramik Banyo Mutfak Fuarı - UNICERA İstanbul’da kendine yer bulacak. Türkiye’de ilk kez E.C.A. tarafından üretilen Thermo Safe bataryalar, su sıcaklığını maksimum 45 C°’de tutuyor. Ani basınç değişikliklerinden kaynaklanan sıcaklık değişimlerinden koruyan bu sistem sayesinde kullanıcıların sıcak su şoklarına maruz kalmaları önleniyor. Bu sayede özellikle yaşlılar, çocuklar ve engelliler için güvenli ve konforlu kullanım sağlanıyor. Banyo mobilyaları Serel konforuyla UNICERA’da Serel’in 2019 UNICERA’da sergilemiş olduğu banyo mobilyası koleksiyonları bu yıl yenilenmiş olarak karşımıza çıkıyor. Mobilya çözümleriyle birlikte trend olan ince kenarlı ürünler ve mat renk koleksiyonlarına atıfta bulunan yeni seriler ziyaretçilerin beğenisine sunulacak.
SALON: 2 STAND: A02
UNICERA’dayız / TİMDER Dergisi 103.Sayı, Ocak-Mart 2020
GRANİSER SERAMİK, 40 YENI SERISI ILE UNICERA FUARI’NDA
38
Graniser Seramik, UNICERA Fuarı’nda 2-A02 numaralı standında bu yılda yerini alarak, mevcut koleksiyonlarının yanı sıra 40 yeni serisini ziyaretçilerinin beğenisine sunacak. Graniser Seramik, 10-14 Mart tarihleri arasında gerçekleşecek Uluslararası Seramik Banyo Mutfak Fuarı - UNICERA İstanbul’da 2-A02 numaralı stand da bu yılda yerini alarak, mevcut koleksiyonlarının yanı sıra 2020 yılında trend olacak 40 yeni serisini ziyaretçilerinin beğenisine sunacak. Graniser Kurumsal İletişim ve Marka Müdürü Ş.Melek Erol fuar katılımlarıyla ilgili yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi. “Bu sene fuarda; yüzeyde effect mürekkep ve sırlarla farklılaştığımız 60x180, 60x120, 100x100 ebat
yeni serilerimizin yanı sıra, zorlu hava koşullarına dayanıklı, kolay uygulanabilen, gerektiğinde sökülüp yeniden takılabilen, yükseltilmiş zemin döşemelerine uygun, fonksiyonel ve yenilikçi 20mm. kalınlığında 45x90, 60x90, 60x60 ebat ürünlerimiz ve cephe kaplamaları için özel olarak tasarladığımız 6mm. kalınlığında fileli serilerimizden oluşan toplamda 40 yeni serimizi ziyaretçilerimizin beğenisine sunacağız. Tasarımlarımızı İtalya ve İspanya’nın önde gelen tasarım ofisleri ve tasarımcılarının yanı sıra bünyemizde bulunan
deneyimli kadromuzun özenli çalışmaları sonrasında oluşturuyoruz. Ciromuzun önemli bir kısmını dünya ülkelerine gerçekleştirdiğimiz ihracatla sağlıyoruz.” “Seramik sektörünün trendlerini; gerek yurt içinde gerekse yurt dışında yakından takip ediyoruz. Dijital baskı teknolojisinin geldiği son noktayı doğanın saf renk ve dokularıyla buluşturarak, yaratıcı tasarım gücüyle oluşturduğumuz ayrıcalıklı serilerimiz ile dünya genelinde fark yaratmaya devam edeceğiz.”
SALON: 6 STAND: D06
ORKA BANYO UNICERA’DA YENI DÖNEM BANYO TRENDLERINI TANITACAK
UNICERA’dayız / TİMDER Dergisi 103.Sayı, Ocak-Mart 2020
Çeyrek asrı aşkın süredir banyo mobilyaları sektöründe estetik çözümler geliştiren ORKA Banyo, yeni tasarımlarını, teknolojilerini ve banyo trendlerini UNICERA’da tanıtacak. 10-14 Mart tarihleri arasında CNR Expo’da gerçekleşecek olan fuarda ORKA Banyo, Milano’daki ofisi Aksu/Suardi ile başarılı tasarımlara imza atan tasarımcı Sezgin Aksu iş birliğinden doğan yeni ürünlerini de sektör profesyonelleriyle buluşturacak.
40
Çeyrek asrı aşkın süredir banyo mobilyaları sektöründe estetik çözümler geliştiren Orka Banyo, alanında dünyanın en büyük ikinci buluşma noktası olan Uluslararası Seramik Banyo Mutfak Fuarı - UNICERA İstanbul’da yeni tasarımlarını, teknolojilerini ve banyo trendlerini tanıtacak. 10-14 Mart tarihleri arasında CNR Expo’da gerçekleşecek olan fuarda Orka Banyo, Milano’daki ofisi Aksu/Suardi ile başarılı tasarımlara imza atan tasarımcı Sezgin Aksu iş birliğinden doğan yeni ürünlerini de sektör profesyonelleriyle buluşturacak. Banyo mobilyaları sektöründe yenilikçi tasarımlara imza atan ve bugünün
modern banyolarını gün yüzüne çıkaran Orka Banyo, UNICERA’da dünyadaki son trendlere göre hayata geçirdiği Ar-Ge ve Ür-Ge çalışmalarını sergileyecek. Yeni renkler, yeni kapaklar ve modüler banyo mobilyalarının sergileneceği fuarda özellikle doğal taş ve pastel renklerden oluşan sade, şık ve rahat kullanıma yönelik banyo mobilyaları ön planda olacak. Dünya standartlarında kalitede, esnek kullanım alanlarına sahip, çevre sağlığına önem veren, kolay kurulumu olan, modüler ve konforlu ürünler üreterek banyo mobilyaları pazarına ilham veren marka, yenilikçi banyo mobilyalarının yanı sıra “Orka Plus” koleksiyonu ile armatür ve aksesuar gibi banyo tasarımına dair
bütün ürün gruplarını da Uluslararası Seramik Banyo Mutfak Fuarı UNICERA İstanbul’da sergileyecek. Sezgin Aksu koleksiyonları UNICERA’da Modernin izini süren koleksiyonlarla banyo tasarım trendlerine yön veren Orka Banyo, tasarımcı Sezgin Aksu iş birliğiyle kendi sektöründe bir ilke imza atarak yaşam alanlarına hızla yansıyan “özel tasarımı” banyolara taşıyacak. Milano’daki ofisi Aksu/Suardi ile başarılı tasarımlara imza atan tasarımcı Sezgin Aksu, sektörün merakla beklediği tasarımları “Boxes” ve “CYO (Create Your Own)” koleksiyonlarını Uluslararası Seramik Banyo Mutfak Fuarı - UNICERA İstanbul’da tanıtacak.
SALON: 7 STAND: B03
UNICERA’dayız / TİMDER Dergisi 103.Sayı, Ocak-Mart 2020
QUA YENILIKLERIYLE UNICERA’DA
42
QUA, benzerlerinden ayrışmayı hedefleyen vizyonuyla, yenilikleriyle, sektör devlerinin buluşma noktası Uluslararası Seramik Banyo Mutfak Fuarı - UNICERA İstanbul’da Hall 7, Stand B03’te yerini alacak. QUA, 2016 yılında sektöre girdiğinde tek bir hedefi vardı: Herkesin yaptığını yapan bir marka olmamak. Özenle kurduğu teknolojik altyapısıyla kaliteye odaklandı ve yenilikçi tasarımlar için start aldı. Dünya trendlerini yakından takip etmekle kalmadı, trendleri belirlemeyi amaçladı. Sonuç, sektörde standartları yükselten yenilikler oldu: Maksimum incelikte bile sağlam, hiçbir koşulda leke tutmayan ve ekstra parlaklığıyla göz alıcı ürünler… Marka, kısa zamanda pazarın en büyük
oyuncularından birine dönüştü. 6.5 mm’den 30 mm’ye değişen iddialı granit kalınlıkları ve ezberleri bozan ebat seçenekleriyle, iç ve dış mekanlarda sıradanlığın ötesine geçmek isteyen herkesin tercihi oldu. QUA’nın son derece dayanıklı ve farklı alanlara uygulanabilen alternatif granitleri, her mekana kendine has bir karakter kattı, her ihtiyaca uygun bir çözüm yarattı. Estetiği fonksiyonellikle birleştiren her koleksiyonu hayranlıkla
karşılandı. QUA, benzerlerinden ayrışmayı hedefleyen vizyonuyla sadece bugünün değil geleceğin de yıldız markalarından biri olduğunu, sektör devlerinin buluşma noktası Uluslararası Seramik Banyo Mutfak Fuarı - UNICERA İstanbul’da bir kez daha kanıtlayacak. TSE Çift Yıldız Sertifikası’na sahip olmanın gururunu yaşayan QUA, tasarımlarıyla Uluslararası Seramik Banyo Mutfak Fuarı - UNICERA İstanbul’da Hall 7, Stand B03’te yine göz kamaştıracak.
SALON: G01
SERAMİKSAN IDDIALI VE FARK YARATACAK TASARIMLARIYLA UNICERA’DA Seramiksan, ileri üretim teknolojisi ile benzersiz tasarımları bir araya getirdiği yepyeni seramik ve vitrifiye koleksiyonlarını Uluslararası Seramik Banyo Mutfak Fuarı - UNICERA İstanbul’da sergileyecek. Yenilikçi ürünleri ile tüketiciye konforlu ve estetik çözümler sunan Seramiksan, en yeni seramik ve vitrifiye koleksiyonlarını, 10-14 Mart tarihlerinde düzenlenecek olan Uluslararası Seramik Banyo Mutfak Fuarı - UNICERA İstanbul’da, Salon: G:01‘de sektör profesyonelleri ve ziyaretçilerinin beğenisine sunuyor. Seramiksan’ın ürün portföyünde, son tüketici ve mimarların değişen ihtiyaçlarına yönelik tasarladığı teknoloji ve tasarım odaklı ürünler ön plana çıkıyor.
UNICERA’dayız / TİMDER Dergisi 103.Sayı, Ocak-Mart 2020
Sınırsız hayal gücü ile özgün ve sıra dışı banyolar Banyoda geçirilen zamanı konforlu ve keyifli hale getirmeyi amaçlayan Seramiksan, fuar için özel hazırladığı iddialı vitrifiye koleksiyonunu, ilk kez UNICERA’da sergiliyor.
44
Birbirinden iddialı vitrifiye serileri ile bu yıl fark yaratmaya hazırlanan Seramiksan, Uluslararası alanda birçok başarıya imza atan tasarımcı Bilge Nur Saltık ile güçlerini birleştirerek, banyolarda tasarım algısını güçlendirdiği yeni koleksiyonu Livello ve Stella’ nın lansmanını, ilk kez Uluslararası Seramik Banyo Mutfak Fuarı - UNICERA İstanbul’da gerçekleştirecek. Bilge Nur Saltık imzası taşıyan ‘’Livello’’ serisi, lavabo kenarında kullanılan alanı arttırmaya odaklanıyor. Üst üste tasarlanmış iki katman, kullanılan alanı genişletirken, kullanıcıyı daha düzenli olmaya motive etmeyi amaçlıyor. Geometrik formları günlük hayata adapte eden ‘’Stella’’ serisi ise, geometrik formları günlük
hayata adapte ediyor. Elması andıran taban, üst kısmında dairesel bir formla tamamlanıyor. Dış yüzeyi kıvrılmış Origami formlarını andıran dizaynı ile çağdaş bir bakış açısı sunuyor. Seramiksan’ın diğer yeni serileri ise; küçüklüğüyle fark yaratan, dar alanlar için mükemmel çözümler sunan ‘’Petite’’, Lavabo, bide ve klozet çeşitliliği ile tasarım bütünlüğü sunan ‘’Bold’’ , geniş tasarımıyla rahat bir kullanım alanı sunan ve su akışını kolaylaştıran dizayna sahip ‘’Satürn’’ banyolara zarif bir dokunuş kazandırıyor. UNICERA’ya özel seriler Seramiksan’ın UNICERA için özel olarak hazırladığı seramik koleksiyonunda; iç mimarinin göz alıcı malzemesi mermeri yeniden yorumladığı ‘’Gold Calacatta’’, ‘’İnvisible Marble’’, ‘’River’’, ‘’Bella’’, ‘’Himalaya’’ ve ‘’Siena’’ serileri ile yenilik ve özgürlüğü mekanlara taşıyor. Modern ve şehirli görünümün yansıması beton dokulu ‘’Beton’’,’’Lava’’, ‘’Argilla’’, ‘’İntegra’’ ile karakteristik doğaltaş görünümü sunan ‘’Mist’’, ‘’Ardezia’’, ‘’Brugge’’ ve ‘’Mons’’ dan oluşan yepyeni porselen, duvar ve yer karosu serileri, yaşam alanlarına tasarım özgürlüğü sunuyor. Seramiksan Türkiye Satış Müdürü M.Süreyya Çağlar; ‘’Hızla değişen ve gelişen müşteri ihtiyaçlarını doğru yerde, en doğru zamanda karşılayabilmek için sürekli gelişiyoruz. Günümüzün mimari yaklaşımlarını ve yükselen trendlerini yakından takip ediyoruz. Seramiksan
olarak, sektörün ülkemizde ve dünyada önemli ve etkili platformlarından UNICERA’ya bir kez daha katılmaktan mutluluk duyuyoruz. Geçen yıl olduğu gibi bu yılda yurt içi ve yurt dışından sektör profesyonelleriyle bir araya gelip yeni iş birliklerinin temelini atmayı hedefliyoruz. Seramiksan olarak, bu yıl birbirinden iddialı yeni vitrifiye serilerimiz ile UNICERA’da fark yaratacağız. Uluslararası alanda birçok başarıya imza atan tasarımcı Bilge Nur Saltık ile iş birliği yaptığımız ve banyolarda tasarım algısını güçlendirmeyi hedeflediğimiz, ‘’Livello’’ ve ‘’Stella’’ serilerinin lansmanını, ilk kez UNICERA Fuarı’nda gerçekleştireceğiz. Diğer yeni vitrifiye serilerimiz, küçüklüğüyle fark yaratan, dar alanlar için mükemmel çözümler sunan ‘’Petite’’, Lavabo, bide ve klozet çeşitliliği ile tasarım bütünlüğü sunan ‘’Bold’’, geniş tasarımıyla rahat bir kullanım alanı sunan ve su akışını kolaylaştıran dizayna sahip ‘’Satürn’’ banyolara zarif bir dokunuş kazandıracak. UNICERA için hazırladığımız seramik koleksiyonumuzda ise, iç mimarinin göz alıcı malzemesi mermeri yeniden yorumladığımız ‘’Gold Calacatta’’, ‘’İnvisible Marble’’, ‘’River’’, ‘’Bella’’, ‘’Himalaya’’, ‘’Siena’’, Modern ve şehirli görünümün yansıması beton dokulu ‘’Beton’’, ‘’Argilla’’, ‘’Lava’’ ve ‘’İntegra’’ ile karakteristik doğaltaş görünümü sunan ‘’Mist’’, ‘’Ardezia’’, ‘’Brugge’’ ve ‘’Mons’’dan oluşan yepyeni porselen, duvar ve yer karosu serilerimizi ziyaretçilerimizin beğenisine sunacağız.” dedi.
SÖYLEŞİ / TİMDER Dergisi 103.Sayı, Ocak-Mart 2020
46
BÜLENT ECZACIBAŞI ECZACIBAŞI HOLDING YÖNETIM KURULU BAŞKANI
“YAPI ÜRÜNLERI GRUBUMUZ, CIROSUNUN %76’SINI 75’TEN FAZLA ÜLKEDEN ELDE EDIYOR.”
Türkiye 1980’lerde dışa açılırken, ana gündem maddemiz hep ihracattı. 1990’larda organizasyonel dönüşüm, kalite, rekabette araştırma ve geliştirme ile fark yaratmak çabalarımızın ana hedefleriydi. İçinde bulunduğumuz 2000’li yıllar da Topluluğumuz için satın almaların ve yeni yatırımlarla büyümenin ağırlık kazandığı bir gayret ile devam ediyor. Kuruluşumuzdan bu yana geçen 78 yılda, değişime uyum becerimiz ölçüsünde önemli başarılar elde ettiğimizi düşünüyorum. Bugün sunduğu ürünlerle hem yurt içinde, hem de yurt dışında rekabet edebilen; gelirlerinin yaklaşık %60’ını yurt dışına yönelik faaliyetlerinden elde edebilen, dengeli, güçlü bir portföye sahibiz. “Ülkemizin algı ve itibarına da katkı sağlamaya çalışıyoruz.” Eczacıbaşı Topluluğu olarak, küresel rekabette gücümüzü artırmak üzere faaliyet gösterdiğimiz her alanda yatırımlarımıza aralıksız devam ediyoruz. Gelirlerimiz içinde en büyük paya sahip olan Yapı Ürünleri Grubumuz da, yatırımlarımızdan en çok pay alan iş kolumuz. Böylece Yapı Ürünleri Grubumuz, Orta Avrupa, Rusya, İskandinavya, Britanya Adaları, Kuzey Amerika ve Hindistan başta olmak üzere, cirosunun %76’sını 75’ten fazla ülkeden elde ediyor. Yapı Ürünleri Grubumuzun ulaştığı bu gücün ardında, inovasyona yaptığımız yatırım geliyor. Türk mühendislerinin birikim ve uzmanlığını, inovasyon yoluyla katma değere dönüştürüyor; sunduğumuz yenilikler sayesinde, dünyaca ünlü pek çok inovasyon ve tasarım ödülüne hak kazanarak, ülkemizin algı ve itibarına da katkı sağlamaya çalışıyoruz. Bugün, banyoda kullanılan tüm ürünleri tasarlama ve üretme yeteneğine sahip dünyanın sayılı kuruluşlarından biriyiz. VitrA’nın A’dan Z’ye bir “banyo uzmanı” olduğu algısı giderek çok daha büyük bir coğrafyada oluşuyor. Büyüme stratejimiz, çok markalı, çok üretim
merkezli ve çok pazarlı bir yapıda. Her pazara özel ürün ve çözümler geliştirerek rekabet gücümüzü her geçen gün daha da artırıyoruz. “Uluslararası pazarlardaki büyüme hedefimizi desteklemek üzere, Londra, Dubai ve Mumbai’de yeni mağazalarımız olacak.” En son geçtiğimiz yıl, robotlu sistemlerin kullanıldığı yeni nesil seramik sağlık gereçleri tesisimizi Bozüyük’teki üretim kampüsümüzde faaliyete geçirmiştik. Önümüzdeki dönemde gündemimizde yurt dışı mağaza yatırımlarımız var. Uluslararası pazarlardaki büyüme hedefimizi desteklemek üzere, Londra, Dubai ve Mumbai’de yeni mağazalarımız olacak. “Ülkemizin toplam seramik sağlık gereçleri ihracatının yarısından fazlasını gerçekleştiriyoruz.” Ana faaliyet alanımızı oluşturan Türkiye’de, banyo ve karo ürünlerinin toplamında pazar lideriyiz. Dünya çapında 75 ülkeye ihracatımız var. Ülkemizin yanı sıra, Almanya, Fransa, İngiltere, İtalya ve Rusya’yı stratejik ve öncelikli pazarlarımız olarak sayabiliriz. Kısa bir süre içinde Hindistan’ı da bu gruba eklemek üzere çaba gösteriyoruz. Orta Doğu ve Kuzey Afrika da hızlı büyüyen diğer önemli pazarlarımız. AB ülkelerine yapılan ihracatta, karo ürünlerimizle birinci sırada yer alıyoruz. Ülkemizin toplam seramik sağlık gereçleri (SSG) ihracatının yarısından fazlasını gerçekleştiriyoruz. Her yıl, müşterilerimize sunduğumuz ürün ve hizmetlerin kalitesini daha da arttırarak pazardan aldığımız payı da büyütmeye çalışıyoruz.
“HER PAZARA ÖZEL ÜRÜN VE ÇÖZÜMLER GELIŞTIREREK REKABET GÜCÜMÜZÜ HER GEÇEN GÜN DAHA DA ARTIRIYORUZ.”
“Olmazsa olmazlarımız tasarım, inovasyon ve sürdürülebilirlik.” Sürdürülebilir ulusal ve uluslararası marka değeri yaratabilmek için istikrarla, pazarın içinden geçtiği değişime uyumlu yatırımlar yapmak gerekiyor. Örneğin VitrA, Eczacıbaşı Topluluğu’nun yarattığı ve 60 yılı aşkın süredir yatırım yaptığı değerli bir marka. Olmazsa olmazlarımız tasarım, inovasyon ve sürdürülebilirlik. Trendleri ve tüketici ihtiyaçlarını sürekli izleyerek ürün ve hizmetlerimizi hep güncelledik. Fuarlardan müşteri ilişkilerine, tasarımcı iş birliklerinden iletişim çalışmalarına, tüm kanallardan hedef kitlemize ulaşarak markamızı bugünkü konumuna ulaştırdık. Bu çabamız devam ediyor. Büyük şehirlerdeki yaşamın nasıl değiştiğine, geleceğin banyolarının nasıl olacağına, sağlıklı bir yaşamın gerektirdiklerine ama daha da önemlisi insana ve doğaya dost çözümler geliştirmeye odaklanıyoruz. “Kurumsal stratejimizin merkezinde inovasyon var.” Her yıl ciromuzun yaklaşık %2’sini Ar-Ge’ye ayırıyoruz. Kurumsal stratejimizin merkezinde inovasyon var. 2011 yılında Bozüyük’te kurduğumuz VitrA İnovasyon Merkezi, bu vizyonun bir ürünü. Ar-Ge çalışmalarımızı tek çatı altında yönetmeye başladıktan sonra, patent ve faydalı model sayımızı hızla artırdık. VitrA İnovasyon Merkezi, 2012’den bu yana çok büyük bir ivmeyle büyüyor. Merkez, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın Performans Endeksi sonuçlarına göre, 2013-2017 döneminde üst üste 5 kez cam ve seramik sektörünün en başarılı Ar-Ge merkezi seçildi, 2017’de ayrıca Türkiye’nin en başarılı 2. Ar-Ge merkezi oldu. Bakanlığın teknoloji geliştirme bölgeleri ile Ar-Ge ve tasarım merkezilerini ölçümlediği performans endeksinin kategorileri, 2019’da yıl ilk kez sektörlere değil, istihdam edilen personele göre belirlendi. VitrA İnovasyon Merkezi, çalışan sayısı bakımından en büyük 2. kategoride birinci oldu. “Rekabet avantajlarımızı koruyarak, başarımızı sürdürmemiz gerekiyor.” 2019 yılı, küresel ticaretin zayıfladığı, en büyük pazarımız Avrupa’nın yavaşladığı bir dönem oldu. Türkiye ise 2018 yılında yaşadığı yüksek devalüasyonun etkilerini görmeye devam etti. Enflasyon ve faiz oranları yıl içinde azalma trendine girse
SÖYLEŞİ / TİMDER Dergisi 103.Sayı, Ocak-Mart 2020
Eczacıbaşı’nın hikâyesine baktığımızda ülkemizin ekonomi tarihi içinde var olmuş bir sanayi kuruluşları topluluğu görüyoruz. Topluluğumuzun temelleri, diğer pek çok benzer kuruluş gibi, kapalı ekonomi döneminde, ülkemizin her açıdan kaynaklarının sınırlı olduğu bir dönemde atıldı.
47
“YENI KOLEKSIYONLARIMIZI TÜKETICISIYLE ILK KEZ UNICERA’DA BULUŞTURUYORUZ.” de düşük büyüme ve yüksek işsizlik, önemli sorunlar olmayı sürdürdü. İnşaat sektörü, hem konut stoku fazlası, hem de talep ve likidite eksikliğinden küçüldü. Enerji ve girdi kaynaklı maliyet artışları da bizim gibi ihracat yapan sektör temsilcilerini olumsuz etkiledi.
SÖYLEŞİ / TİMDER Dergisi 103.Sayı, Ocak-Mart 2020
Şartların süratle daha da çetin hale geldiği –aynı zamanda fırsatları da içinde barındıran- bu ortamda, teknolojideki ve tüketici beklentilerindeki değişime ayak uydurup rekabet avantajlarımızı koruyarak, başarımızı sürdürmemiz gerekiyor.
48
“Zamanın ruhunu okuyarak, kaynaklarımızı tasarruf ve verimlilik temelinde değerlendirerek önümüze çıkan fırsatları kazanç hanemize yazabileceğimize inanıyorum.” Ülkemiz ve Topluluğumuzun bütün paydaşları için daha büyük değer yaratan bir faaliyet yılı hedefinden sapmamak için 2020 yılında da hepimiz elimizden gelen azami çabayı göstermek durumundayız. Evet, küresel ekonomik faaliyetteki yavaşlık devam ediyor. Yavaşlamanın en belirgin olduğu alan da üretim. En büyük ihracat pazarımız olan Avrupa’da ekonomik aktivitede ılımlı bir artış öngörülüyor. Bu, Türkiye
ve Topluluğumuz için son derece iyi bir haber. Karar vericiler, politika belirleyiciler başta olmak üzere herkes, daha bir süre böyle dalgalı devam edeceğini anladığımız ekonomik ortamda, bizi taşıyan sistemi, bu sistemi işleten kurumlarımızı beraberce güçlendirmeliyiz. Bu noktada, Türkiye ve AB arasındaki Gümrük Birliği Anlaşması’nın güncellenmesine yönelik müzakerelere süratle başlanması son derece önem taşıyor.
Akıllı kentler, akıllı bina ve sistemler giderek hayatımızın daha büyük bir parçası haline geliyor. Diğer yaşam alanlarında olduğu gibi, banyolar da giderek daha fazla akıllanıyor, teknoloji banyo ürünlerinde de her geçen gün daha fazla yer alıyor. Fonksiyonel tasarımıyla müşterimize katma değer sunan, sürdürülebilir bir geleceğe katkıda bulunan, bizi rakiplerimizden farklılaştıran teknoloji ve ürünlere yatırım yapıyoruz.
Ülkemizin kalkınması ve refahın artması için hiç kuşkusuz sürekli olarak yeni yatırımlara ihtiyacımız var. Bugünden ileriye baktığımda, değişimin hızının tarihte tanık olmadığımız kadar hızlandığını; Topluluğumuzu da bu hıza uyumlu, dinamik ve esnek bir yapıya kavuşturmanın ne kadar önemli olduğunu görüyorum. Zamanın ruhunu okuyarak, kaynaklarımızı tasarruf ve verimlilik temelinde değerlendirerek önümüze çıkan fırsatları kazanç hanemize yazabileceğimize inanıyorum.
Kurumsal tarafta da önemli bir dijital yenilenme sürecinden geçiyoruz. Üretimde robotik süreçlerin devreye alınmasından, yönetimde büyük veriden yararlanarak daha verimli ve deneyim odaklı çalışmalar yürütebilmeye uzanan bir süreçte, kapsamlı bir dönüşümün içindeyiz.
“KAPSAMLI BIR DÖNÜŞÜMÜN IÇINDEYIZ.”
Avrupa’nın en büyük seramik banyo ve mutfak fuarlarından UNICERA’ya, ilk yılından bu yana katılıyoruz. VitrA ve Artema olarak her yıl, yeni koleksiyonlarımızı Türk tüketicisiyle ilk kez UNICERA’da buluşturuyoruz. Son yıllarda özellikle komşu ülkelerden ziyaretçilerin sayısının arttığını gözlüyoruz ki bu da bölgeyle ticari ilişkilerimizin daha da gelişmesi ve yeni pazarlara erişim açısından büyük önem taşıyor.
sektör profesyonelleriyle buluşmamız açısından çok değerli. Bunların yanı sıra önemli pazarlarımızda düzenlenen yerel ya da uluslararası fuarlara da katılıyoruz. “TİMDER, sektörümüzün gelişmesinde çok önemli bir rol üstleniyor.” İnşaat malzemeleri sektörümüzün
sivil toplum ayağında bayi kanalını buluşturan en değerli platformlarından biri de TİMDER. Düzenlediği etkinlik ve eğitimlerle, TİMDER sektörümüzün gelişmesinde çok önemli bir rol üstleniyor. Bu çabasının artarak devam etmesi bütün sektör paydaşları gibi bizim de en büyük dileğimiz.
SÖYLEŞİ / TİMDER Dergisi 103.Sayı, Ocak-Mart 2020
Yurt dışında katıldığımız iki önemli fuar var. İki yılda bir Frankfurt’ta düzenlenen ISH Fuarı’nda tüm dünyadan markalar, en yeni banyo ürünlerini sergiliyor. Her yıl Bolonya’da düzenlenen Cersaie ise en yeni trendlere göre tasarlanan karo ürünlerinin beğeniye sunulduğu bir diğer önemli etkinlik. Bu 3 fuar, dünyadan
49
“60 YILDIR UZMANLIK GELIŞTIRDIĞIMIZ BU ALANA YATIRIM YAPMAYI SÜRDÜRMEYI HEDEFLIYORUZ.”
SÖYLEŞİ / TİMDER Dergisi 103.Sayı, Ocak-Mart 2020
Ülkemizde inşaat malzemeleri sektörü, ihracatta otomotiv ve tekstilden sonra 3. sırada. Aynı zamanda, Türkiye önemli bir seramik ülkesi. Dünyada ihracatta 5. sırada yer alıyor. Diğer yandan çok önemli miktarda yerli girdi ve insan emeği kullanıldığı için, katma değeri yüksek bir sektör. Türkiye Seramik Federasyonu tarafından hazırlanan Yerli Katma Değer Raporu’na göre, sektörümüz 2009-2018 döneminde 7,3 milyar dolarlık ihracat gerçekleştirdi. Bu ihracat, ülkemize 5,9 milyar dolarlık yerli katma değer sağladı. Sektörümüzün ihracattaki yerli katma değer oranı, %82 ile rekor bir seviyede. Hem ülkemizin, hem de sektörümüzün geleceğine yürekten inanıyoruz. 60 yıldır uzmanlık geliştirdiğimiz bu alana yatırım yapmayı sürdürmeyi hedefliyoruz.
50
ÜRETİCİ / TİMDER Dergisi 103.Sayı, Ocak-Mart 2020
YÖNETIM KURULU ÜYESI KÜRŞAD N. ÖZKAYA
52
Turkuaz Seramik İncesu Üretim Tesisleri
“UNICERA FUARIMIZ, HER YIL BÜYÜTTÜĞÜ METREKARELERI VE YEREL/ULUSLARARASI ZIYARETÇI SAYISI ILE DIKKAT ÇEKIYOR
“Şirketimiz devamlı gelişen bir yapıya sahip.” Özkaya ailesi 1970’lerin ortalarından itibaren turizm sektörü ile iştigal etmesine rağmen, Kayseri sanayisinin kuruluş ve gelişmesinde, global vizyon ile devam etmesinde büyük katkıları olan ve yaklaşık 4 ay önce kaybettiğimiz amcam Halit Özkaya’nın sayesinde, sanayi ile de ilgiliydi. Turkuaz Seramik’in temelleri de, sektörel hiçbir altyapının ve insan kaynağının olmadığı Kayseri’de, Babam Abdurrahman Özkaya ve kardeşleri tarafından 1993 yılında atıldı. Bugün şirketimiz, 2009 yılında yatırımına başladığımız ikinci tesisimiz ile birlikte, 1000 kişilik istihdamı, 150.000 m2 kapalı üretim tesisleri ile üretiminin yarısını ihracata yönlendirmiş, Turkuaz ve Cerastyle markaları ile İSO İkinci 500’de bulunan, devamlı gelişen bir yapıya sahip.
“Ekip olarak ortaya çıkarttığımız sonuç, bizlere daha çok çalışma ve başarma azmi yüklüyor.” 2020 yılının ağustos ayında Turkuaz Seramik’teki 20. yılımı dolduracak olmanın hem gururunu, hem yorgunluğunu yaşıyorum. Birçok kurum içi bölümün kurulmasında bizzat bulundum. Üretim tesislerimizin, Turkuaz ve Cerastyle markalarımızın dünya ile entegrasyonu sağlamak adına yürüttüğümüz çalışmalar nedeniyle, zamanımın yarısı yurt dışı seyahatleriyle geçiyor. Her ne kadar yorucu, yıpratıcı ve sevdiklerimizden uzakta bırakan bir mesai gerektirse de, geriye dönüp baktığımızda ekip olarak ortaya çıkarttığımız sonuç, bizlere daha çok çalışma ve başarma azmi yüklüyor. “Ülkemize katma değerli ihracat sağlama konusunda başarıyla katkıda bulunuyoruz.” Güncel dünya düzeninde her şey o kadar değişken ki, her an yeni kararlar almanız, yeni stratejiler üretmeniz gerekiyor. Tüm bu süreçlerde profesyonel olarak çalışan aile bireylerimizin ve hala yönetimde karar mekanizmasında bizlere destek olan kurucu neslimizin bizlere destekleri çok önemli. Bununla birlikte enerjik ikinci nesil ve profesyonel kadromuz
ile ülkemize katma değerli ihracat sağlama konusunda başarıyla katkıda bulunuyoruz. Ayrıca güçlü finansal yapımız da sürdürülebilir başarı açısından önemli bir değerimizdir. Sanayi ürünlerinin artık çok hızlı tasarım eskittiği bir zaman dilimini yaşıyoruz. Bu zamanda Turkuaz Seramik olarak; hızlı, erişilebilir, moda olan tasarımları Ar-Ge merkezimizde uzman kadrolarımızda hızlı bir şekilde tasarlayarak seri üretime alıyoruz. Son yıllarda müşterilerimiz ve pazarlardaki satış kanallarımız ile birlikte talep ve tasarım beklentilerini belirleyerek asma klozet ürün grubunda yakaladığımız değişim ve konumlandırma çok başarılı oldu. Diğer yandan mobilya uyumlu lavabolar konusunda tasarım, trend belirleme, sürdürülebilir ve kaliteli tedarik konusunda pazar liderliğimiz devam ediyor. Portföyümüzde bulunan ürün gruplarımızın başlıcaları; özellikle batı Avrupa pazarlarında sıklıkla tercih edilen rimless asma klozetler, sensörlü pisuarlar ve ikinci tesisimizin ana ürün grubu olan, Avrupa ve Türkiye’nin en büyük üreticisi konumunda olduğumuz mobilya lavabolarıdır.
ÜRETİCİ / TİMDER Dergisi 103.Sayı, Ocak-Mart 2020
1977 yılında Kayseri’de doğdum. Erciyes Üniversitesi Makine Mühendisliği bölümüne kısa bir süreliğine devam ettikten sonra, Hacettepe Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi’nde İngilizce İktisat bölümünü tamamladım. Mezuniyet sonrası aile şirketimiz olan Turkuaz Seramik’te çalışmaya başladım.
53
“SAYISAL BÜYÜKLÜK NITELIKSEL BÜYÜKLÜK ILE BIRLEŞTIĞINDE DAHA ANLAMLI HALE GELIYOR.”
ÜRETİCİ / TİMDER Dergisi 103.Sayı, Ocak-Mart 2020
“42 ülkeye periyodik olarak ihracat yapıyoruz.” Türkiye’de iki markamızla, üreticiler arasında en yüksek pazar payına sahip markayız. 2009 Arap Baharı’na kadar ağırlıklı olarak Orta Doğu ve Kuzey Afrika pazarlarına ürün gönderiyorduk, son on yılda ürün gamımızda yaşanan değişim ve gelişmeler ile şu anda 42 ülkeye periyodik olarak ihracat yapıyoruz. İhracatımızın en yoğun olduğu pazarlar; Almanya, Fransa, İngiltere ve çevresindeki ülkeler. Geçmişte ortak birçok değeri paylaştığımız Orta Doğu, Kuzey Afrika ve Balkan ülkelerinde ise, üst seviye marka konumlandırmasıyla başarımızı sürdürüyoruz.
54
“Nihai tüketicide marka bağlılığını artırmak üzere satış noktalarımızla çalışmalar yapıyoruz.” Türkiye’de 300 satış noktasında toptancı ve bayilerimiz, yurt dışı pazarlarda ise distribütörlerimiz aracılığı ile son kullanıcılara ulaşıyoruz. Nihai tüketicide marka bağlılığını artırmak üzere satış noktalarımızla çalışmalar yapıyoruz. Bu bağlamda satış kanallarımızın, ürünlerimizin kalite ve tasarım değerlerini kullanıcılara eksiksiz olarak anlatması çok önemli. Ürünün tüketiciye zamanında ulaştırılması büyük önem taşıdığından, bayilerimizin lojistik imkânlarını arttırmalarını başarılı satış için çok önemli görüyoruz.
Sektörümüzün üretim teknolojilerini geliştiren tedarikçileri tarafından yapılan sıralamada üretim kapasitesi olarak dünyada 18. sırada yer alıyoruz. Tabi ki sayısal büyüklük niteliksel büyüklük ile birleştiğinde daha anlamlı hale geliyor. Tüm çalışmalarımızı bu doğrultuda devam ettiriyoruz. Önümüzdeki yıllarda Turkuaz ve Cerastyle markalarını biraz daha ayrışmış ürün konseptleri ile pazarda göreceğiz. Ayrıca belirlediğimiz hedef pazarlarda Turkuality Programının da desteğiyle markalarımızı yerleştirmeye, sürdürülebilir pazar büyümesini yakalamaya çalışıyoruz. “Bizler global markalar haline geldikçe, UNICERA Fuarı da daha başarılı bir sektör fuarı olarak yerini sağlamlaştıracaktır.” Dünyada birçok fuar katılımcı ve ziyaretçi sayısında kayıplar yaşarken UNICERA Fuarımız, her geçen yıl artırdığı katılımcı metrekaresi ve
“SÜRDÜRÜLEBILIR PAZAR BÜYÜMESINI YAKALAMAYA ÇALIŞIYORUZ.”
yerel/uluslararası ziyaretçi sayısı ile dikkat çekiyor. UNICERA’ya, kendi konseptindeki neredeyse tek fuar diyebiliriz. Bu başarıda emeği olan dinamik, başarılı sanayicilerimizi ve çalışanları kutlamak gerekir diye düşünüyorum. Üretim üssü olarak Türkiye, seramikte kendisini kanıtlayan ve adı seramikle birlikte anılan birçok ülkeye uzun yıllardır yoğun tedarik yapıyor. Sıra üreticilerimizin, markalarımızın global marka haline dönüşmesine geldi. Turkuaz olarak bu doğrultuda çalışmalarımızı hızla devam ettiriyoruz. Bizler global markalar haline geldikçe, UNICERA Fuarı da daha başarılı bir sektör fuarı olarak yerini sağlamlaştıracaktır. “Her geçen gün daha iyiye giden bir talep artışı ile karşı karşıyayız.” 2019 yılında talep azalmasında dibi gördüğümüzü artık her geçen gün daha iyiye giden bir talep artışı ile karşı karşıya olduğumuzu söyleyebilirim. Tabi ki birkaç yıl önceki seviyelere ulaşmamız zaman alacaktır fakat ulaştığımızda daha nitelikli ürünlerin satıldığı bir seramik pazarı göreceğiz. Son günlerin güncel konusu olan corona virüsünün ve kur/ticaret savaşlarının, en büyük pazarlarımız olan Kuzey Amerika ve Avrupa’da yerimizi güçlendireceğini, talep artışının devamlılığını sağlayacağını düşünüyoruz.
ÜRETİCİ / TİMDER Dergisi 103.Sayı, Ocak-Mart 2020
YÖNETIM KURULU BAŞKANI ÖMER YILMAZ
56
“5 MILYONDAN FAZLA EVDE, 5 KITADA 71 FARKLI ÜLKEDE TÜKETICIYLE BULUŞUYORUZ.”
ORKA Banyo’yu 1992 yılında inşaat malzemeleri satışı amacıyla Bakırköy’de kurduk. O zamanlar Türkiye’de henüz banyo ve mutfak mobilyası kültürü yoktu, ancak yakın gelecekte bu alanda uzmanlaşmaya doğru bir yönelme olacağının farkındaydım. ORKA Banyo’nun temellerini de bu farkındalıkla attık. 1994 yılında da, pazardaki ihtiyaçlar doğrultusunda daha kaliteli hizmet sunmak için banyo mobilyası alanında uzmanlaşmayı tercih ederek ORKA Ahşap Ürünleri San. ve Tic. Ltd. Şti. olarak yolumuza devam ettik. Tüm birikim ve deneyimlerimizi banyo mobilyaları üretimine yönlendirerek bugün banyo yaşam alanlarının “trend belirleyicisi” konumuna ulaştık, hala gelişmeye ve büyümeye devam ediyoruz. ORKA Banyo’nun üretim kapasitesi ve makine parkuru yatırımlarını günden güne artırırken bir yandan da pazardaki tartışmasız liderliğimizi marka yatırımlarıyla pekiştiriyoruz. “Banyo mobilyaları pazarına ilham verecek yenilikleri hayata geçirmeye devam ediyoruz.” Çeyrek asrı aşkın süredir sadece uzmanlaştığımız banyo mobilyası alanında üstün teknolojimizi ve sıra dışı tasarım gücümüzü, profesyonel işçilik ve yılların tecrübesi ile birleştirerek hızlı ve pratik çözümler sunuyoruz. Dünya standartlarında kaliteye, esnek kullanım alanlarına sahip, çevre sağlığına önem veren, kolay kurulumu olan, modüler
ve konforlu ürünler üreterek banyo mobilyaları pazarına ilham verecek yenilikleri hayata geçirmeye devam ediyoruz. “Güvenilir ve sorumluluk sahibi bir banyo markası olma misyonuyla hareket ediyoruz.” ORKA Banyo birlikte çalıştığımız personelimizin hem bugününü hem de geleceğini düşünüyor, onların emniyetli ve sağlıklı bir çalışma ortamına sahip olmaları için gerekli koşulları oluşturmak adına iş sağlığı ve güvenliği konusunda planlı ve sistemli çalışmalar yürütüyoruz. Kurulduğumuz ilk günden bu yana, çalışanlarımıza ve içinde yaşadığımız çevreye karşı duyarlı, güvenilir ve sorumluluk sahibi bir banyo markası olma misyonuyla hareket ediyoruz. Bu bağlamda, doğanın korunması ve sürdürülebilir yaşam alanlarına destek olma çabalarımızı üretim süreçlerimize de yansıtarak, atık depolama alanlarına, geri dönüşüm ambalaj atıkları konularına ve emisyon ölçümü, gürültü ölçümü gibi çalışmalara üst düzeyde özen gösteriyoruz. Ar-Ge ve Ür-Ge çalışmaları çerçevesinde, fabrikamızda depolama alanlarını verimli kullanmak ve ürünlerin sevkini kolaylaştırmak amacıyla demonte ürünlerimizi arttırarak üretimimize devam ediyoruz. Son dönem talep inovasyonu çerçevesinde müşteri beklentilerine verdiğimiz önem, titiz ve kaliteli üretimimiz, estetik ve fonksiyonel banyo çözümlerimiz ile Türkiye’deki mega konut projelerinde de sıkça tercih ediliyoruz. Projelere özel olarak Ar-Ge ve Ür-Ge ekiplerimizle birlikte müşterinin istekleri doğrultusunda banyo yaşam alanlarına yönelik çözümler sunuyor ve bu doğrultuda inovatif tasarımlar oluşturuyoruz. Bu kapsamda Türkiye’de son 6 yıl içinde birçoğu mega proje olmak üzere,
200’den fazla projeye imza atarak, bu projelerin çoğunluğunda birinci taşeron firma olarak yer aldık. Avrupa’nın en büyük inşaat firması Fransız Bouygues Construction ile de 12 projede çalışan firmamız, bugün tüm Türkiye’de 450’den fazla farklı satış noktasında, 5 milyondan fazla evde 5 kıtada 71 farklı ülkede tüketicisiyle buluşuyor. Türkiye’de banyo mobilyalarında üretim alanımız, kapasitemiz ve pazar payımızla sektör lideriyiz. Başta Avrupa olmak üzere Orta Doğu, Asya, Afrika ülkelerinin yanı sıra Avusturalya’ya kadar geniş bir coğrafyaya ihracat gerçekleştiriyoruz. Yeni hedef pazarımız olan Rusya’da katılacağımız fuar ile birlikte ürünlerimizi bu pazarda da satış noktasına ve tüketicilere ulaştırmayı planlıyoruz. “Büyüyen mağazalarla birlikte ürünlerimiz de daha fazla ilgili görüyor.” Yurt dışı pazarlarında 71 ülkede banyo mobilyalarının toptan satış ve dağıtımını gerçekleştiren noktalarda, yapı market mağazalarında ve perakende sektöründe seramik ve inşaat malzemeleri satan noktalarda ürünlerimizin satışını gerçekleştiriyoruz. Türkiye’de ise hemen her ilde büyük ölçekli teşhir alanına sahip seramik satış noktalarında ve yapı marketlerde ürünlerimiz teşhir edilerek tüketiciler ile buluşuyor. Nihai tüketiciler artık banyolarına alacakları ürünlerin bütününü görmek istekleri için büyüyen mağazalarla birlikte ürünlerimiz de daha fazla ilgili görüyor. Banyolarda kullanılan banyo kaplama malzemelerine göre ürün geliştiriyoruz. Satışlarımızı arttırmaya yönelik olarak bayilerimize dönemsel kampanyalar yapıyoruz; ayrıca stant ve tabela çalışmaları ile mağaza içi ve dışı görsel çalışmalar satışlarımızı arttırıcı faaliyetlerimiz arasında yer alıyor. Bayilerimiz mağazalarını düzenledikçe ve büyüttükçe sergilenen ürünlerimiz de artıyor ve hızla satışa dönüyor.
ÜRETİCİ / TİMDER Dergisi 103.Sayı, Ocak-Mart 2020
1966 yılında İstanbul’da doğdum. Aslen Orduluyum. İstanbul Etiler Otelcilik Yüksek Okulu’nu bitirdikten sonra askerlik hizmetimi tamamlayıp inşaat malzemeleri alanında önce satış temsilciliği ve ardından müdürlük görevlerini yerine getirdim. Evli ve iki çocuk babasıyım. ORKA Banyo’nun Yönetim Kurulu Başkanlığı’nı yürütüyorum.
57
“İHRACATTA %45 ORANINDA BÜYÜME HEDEFLİYORUZ.”
“UNICERA’DA 18 YILDIR YER ALIYORUZ.”
ÜRETİCİ / TİMDER Dergisi 103.Sayı, Ocak-Mart 2020
2020 projeksiyonlarımız arasında özellikle ihracatta atakta olmak var. İhracatta %45 oranında büyüme hedefliyoruz. Daha esnek ve hızlı üretim yapabilmek için sistem, makine, hat, bina ve insan kaynağı yatırımlarımız devam ediyor. Düzce’deki üretim tesisimizin kapasitesini %30 oranında artırıyoruz. Yeni lojistik depomuz ve yeni makine yatırımlarımız 2020’de faaliyete geçecek. Banyolarda tasarımı daha çok konuşturmak için tasarımcı iş birlikleri de bu yıl gündemimizde olacak.
58
Hedef ciro ve üretim adetlerimizi arttırmak ve dış pazar satış hacmimizi geliştirmek ilk hedefimiz. Tüketicinin beğenisine göre tüketici ihtiyaçlarını düşünerek ürün geliştirmek de her zamanki gibi yine ilk hedefimiz olacaktır. Düzce’de 81 bin m² açık arazi üzerinde, 22 bin m² kapalı alanda en son Alman ve İtalyan üretim teknolojilerini kullanarak üretim yapıyoruz. Hali hazırda inşaatı devam eden ilave tesisimiz ile birlikte 34 bin m² kapalı alanda artan kapasitemizin getirmiş olduğu üretim avantajını özellikle ihracat getirisine dönüştürmeyi planlıyoruz. “Dijital dönüşüm sürecinde de sektöre liderlik etmeye devam edeceğiz. “ Teknoloji hızla ilerliyor. Endüstri 4.0 ve IoT projeleri ile birlikte üretim mobil cihazlar üzerinden yönetilebilir ve izlenebilir hale gelmiş durumda. Bununla birlikte insan faktörü ile yapılan işlerde insanları da makine dilinde takip ederek yönetmek artık mümkün hale gelmiş durumda. Cloud çözümler ile üretim ve depo sistemlerimizin veri akışını %60
artırmış durumdayız. Optimizasyon çözümleri ile fire oranımızı minimize etmek için ekiplerimiz çalışıyor. Yeni makinelerimizin teknolojileri ile üretimdeki takip cihazlarını makinelere entegre edebilecek duruma geliyoruz. Sektörümüze bakıldığında özellikle banyo mobilyasında Online Sipariş modelini uygulayan firma olmanın haklı gururunu yaşıyoruz. Tedarikçilerimiz ile entegre olmaya başladığımız bu dönemde Endüstri 4.0 modelinin firma dışı halini uygulamaya başladık. Koçtaş ile sistemlerimizi 2014 yılında entegre etmeyi başarmıştık; bu durum zaten Endüstri 4.0’ın ilk adımlarını 4 yıl önce attığımızı gösteriyor. Dijital dönüşüm projelerini destekliyoruz ve uygulamaya alıyoruz. Basit bir örnek vermek gerekirse, eBA’da 160.000 süreç kullanıldı. Her süreç için 2 kâğıt tüketimimiz olacaktı, en düşük değerleri hesapladığımız modelde 750 top A4 kağıdını kurtarmış oluyoruz. Bununla beraber online Ar-Ge ofisi projesi ile üretimde kâğıdı ortadan kaldırıyoruz. Aylık 500’den fazla çeşit ürün üretiyoruz. Her bir ürün için teknik resim, ambalaj listesi, aksesuar listesi kullanımını online modele çevirdik. Özet olarak stratejilerimiz doğrultusunda yolumuzda ilerliyoruz. Dijital dönüşümler, cloud süreçleri, iş zekâsı ürünleri ve uygulamaları ile sektöre bu konuda da önderlik ve liderlik etmeye devam edeceğiz. “2019, hedeflerimizi tutturduğumuz bir sene oldu.” 2019 tüm dünya için ekonomik dalgalanmalarla geçen zorlu bir yıl
olsa da ORKA olarak hedeflerimizi tutturduğumuz bir seneydi. İhracat bazında baktığımızda döviz yükselmesine paralel olarak fiyatlarımız daha rekabetçi oldu ve bu da ihracatta bize fırsat doğurdu. 2019’da İtalya, Uganda, Yeni Zelanda, Avustralya, Güney Afrika, Romanya, Norveç ve Kanada gibi hedeflediğimiz ülkeleri ihracat ağımıza dâhil ettik. Ar-Ge’de çok ciddi bir adım atarak tasarım merkezi haline geldik. 2020 bu çalışmaları daha da derinleştireceğimiz bir yıl olacak. Türk Marka ve Patent Enstitüsü tarafından verilen Tanınmış Marka Belgemizi aldık. Markalaşma stratejimiz doğrultusunda geçtiğimiz günlerde ilk kez basına tanıttığımız tasarımcı iş birliklerimiz ve yeni özel tasarım ürünlerimiz de 2020’de gündemde olacak. Kaliteye, özgün tasarıma ve uygun fiyatlara önem veren bir marka olarak, B2B ve B2C müşterileri hedefleyerek, her bütçeye ve her mekâna uygun tasarımlarımız ile UNICERA’da 18 yıldır yer alıyoruz. Bu yıl da geniş kitlelere hitap edeceğimize inanıyoruz. İhracat ağımıza yeni ülkeler eklemek ve payımızı artırmak için her yıl yurt dışında en az 5 fuara katılıyoruz. İtalya’daki sektörün en büyük fuarı Cersai de buna dahil. Bu önemli buluşma noktalarında Türk banyosunun tasarım gücünü temsil ediyor olmak bize gurur veriyor. “Kurumsal oluşumunu tamamlayan firmalar öne geçecek.” Banyo mobilyaları sektörü yeni gelişen ve kendi içinde yeni yatırımlar yapılan bir konumda bulunuyor; ancak merdiven
“DEVLETIN DENETIMLERINI ARTTIRMASI GEREKIYOR.”
Banyo mobilyaları sektörü, yapı ve mobilya sektörleri ile girift bir konumda olduğu için ürün çeşitliliğinin fazla olması gerekiyor. Banyoda kullanılan seramiklerin, banyo dolaplarında kullanılan ahşabın rengiyle uyumu ya da lavabonun ve dolabın ahşap modeli ile uyumu, ölçü alternatifleri gibi bileşenler nihai tüketicilerin talep ettikleri ürün alternatiflerinin çeşitli olmasını gerektiriyor. Bu durum da sektördeki oyuncuların hem çok çeşitli hem de adet olarak fazla sayıda ürünü stokunda tutmasını gerektiriyor. Mobilya yan sanayisinin yetersiz olması ile uygun tedarikçi seçimi yapılamaması, kalifiye olmayan insan gücü, sektörel birliğin olmaması, yurt dışından ithal olan ham madde ve yarı mamul fiyatlarının dövizdeki artışa bağlı olarak anlık artışları ve TL cinsinden olan satış fiyatlarında artış yapılamaması gibi sorunlar da sektörün verimliliğini düşürüyor. Tüm bu sorunlara karşın, sektörel birliğin seramik ve mobilya üreticileri ile birlikte sağlanmasının bir çözüm
olabileceğini düşünüyoruz. Ayrıca, ilgili meslek liseleri ve üniversiteler ile iş birliği yapılarak gerekli kalifiye insan gücünün sağlanabileceğine inanıyoruz. Son olarak da devletin denetimlerini artırarak kaçak işçileri, gayri resmi faaliyet gösteren firma ve atölyeleri tespit ederek sektördeki haksız rekabetin önüne geçilebileceğini ve mobilya sektöründe olduğu gibi sektörün sorunlarını ve çözüm önerilerini içeren çalıştaylar düzenlenebileceğini düşünüyoruz. Her şeyden önce halen resmi kurumlarda diğer mobilya olarak tanımlanan ve mutfak mobilyalarının alt grubu olarak izlenen banyo mobilyalarının kendi adı ile banyo mobilyaları olarak ayrı bir kategori olarak takip edilmesini temenni ediyoruz. Bir yandan da firma olarak üzerimize düşen kalite, hizmet ve satış sonrası konularının tüketici nezdinde farkındalığını artırmaya yönelik, bu konuda toplum bilinci oluşturmaya ilişkin çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Son olarak da sektörün toplamda pazar payının ve farkındalığının arttırılması amacıyla tanıtım seferberliğine gidilmesinin de faydalı olacağı inancında olduğumuzu belirtmek istiyoruz. İnşaat sektöründeki durgunluk ekonomik göstergelere paralel olarak sürse bile, yenileme pazarını canlandırmak üzere üreticiler olarak çeşitli kampanya ve aksiyonlarla arz talep dengelerini birbirine uyumlu hale getirmek üzere çalışacağız.
“TİMDER, kolay ulaşılabilen, üreticiye yakın hizmet veren bir dernek.” TİMDER ile ilgili aklıma gelen ilk faaliyet konusu hep TİMDER Akademi oluyor. İyi eğitmenlerle düzenli olarak yapılan bu eğitimlerin sektöre önemli bir katma değer sağladığını düşünüyorum. Sektör oyuncularına yapılan ziyaretlerde sektör sorunlarına değinilirken bir yandan çözüm önerileri dinleniyor. Fuar organizasyonları da yine faaliyet alanları arasında yer alıyor. TİMDER, kolay ulaşılabilen, üreticiye yakın hizmet veren bir dernek. Tabii her dönem olduğu gibi bizim ölçeğimizdeki firmaların doğal olarak hizmet beklenti oranı da yüksek oluyor. İş birliği göstererek sektörleşmeye ve sektöre hizmet etmeye devam edeceğiz. Mobilya sektöründeki güçlü, zayıf yönler ile fırsatlar ve tehditler bizim sektörümüz için de geçerli. Henüz bağımsızlığını ilan etmeye çalışan banyo mobilya sektörü için en büyük tehdidin; merdiven altı olarak tanımlanan küçük üreticilerin hâkim olması olduğunu söyleyebiliriz. Yine hemen her sektörde olan uzmanlaşma sorunu bu sektör için de görmezden gelinmeyecek boyutta. Gelişime ve değişime çok fazla ihtiyaç duyulan bu sektörde uzun vadeli hedefleri olan, sürekli işine yatırım yapan ve uzmanlaşarak devam eden firmaların sayısının artmasını temenni ediyoruz.
ÜRETİCİ / TİMDER Dergisi 103.Sayı, Ocak-Mart 2020
altı üretici sayısı da hayli fazla. Son dönem ekonomide meydana gelen dalgalanmalardan en çok etkilenen kesim de bu üreticiler aslında. Bu bağlamda, ürün-hizmet-kalite üçgeninde üretim yapan ve kurumsal oluşumunu tamamlayan firmalar öne geçecektir, böylece rekabette de zamanla istenilen noktaya gelinecektir.
59
SATIŞ HATTI / TİMDER Dergisi 103.Sayı, Ocak-Mart 2020
60
SISTEM ÇÖZÜMLERI VE TOPLU IŞLER SATIŞ MÜDÜRÜ YUNUS EMRE KÜÇÜKERGÖR
TİMDER Yönetim Kurulu Başkanı Aydın Eşer ve DemirDöküm Sistem Çözümleri & Toplu İşler Satış Müdürü Yunus Emre Küçükergör
DemirDöküm öğrendiğim, büyüdüğüm ve olgunlaşmaya başladığım bir şirket. İnsan, kendini bir grubun değerlerine ait hissettiğinde o grubun bir parçası oluyor. O grubun davranış ölçütleriyle ve özellikleriyle hareket etmeye başlıyor. Buna da şirket kültürü diyebiliriz. Bu kültür kişiden kişiye, dönemden döneme gelişiyor. Her dönemden farklı öğrenimlerim ve kazançlarım oldu. Örneğin şu an şirket içinde, her düzeye veya işe insani unsurlar ile dokunmayı seven, çalışanlarına çok yakın bir Üst Yönetim anlayışı var. Bu da ailenin bir bireyi olarak bizim birbirimize çok daha yakın ve güven duyarak çalışmamızı sağlıyor. Her geçen gün daha da kenetlenmiş, aynı doğrultuda ilerleyen, güçlü bir amiral geminin bir parçası yapıyor.
“Her yıl bölüm cirosunu büyüterek yolumuza devam ediyoruz.” 2012 yılından bugüne, Sistem Çözümleri ve Toplu İşler Satış Müdürlüğü görevini yürütüyorum. 2012 yılına kadar DemirDöküm bünyesinde böyle bir oluşum mevcut değildi. Yetkili satıcılarımız kendi bünyelerinde müteahhitlere satış yaparlardı. İnşaat sektörünün büyümesi ile inşaat firmaları da karşılarında kurumsal firmaları, onların tabiri ile ana firmaları görmek istemeye başladı. Bu ihtiyaca yönelik kurulan bölümümüzde inşaat firmalarına, mekanik taşeron firmalarına DemirDöküm ürünlerinin satışını gerçekleştiriyoruz. İnşaatta hafriyat alınması ile başlayan ve nihai müşterinin evine taşınmasına kadar devam eden süreçte DemirDöküm Toplu İşler Departmanı olarak varız. İlk kazmanın vurulması ile girdiğimiz şantiyelerde projelendirme mühendisleri, mekanik şefler, mekanik taşeronlar, satın alma müdürleri ve müteahhitlere kadar birçok kişiye DemirDöküm ürünlerinin fayda ve kazançlarını anlatıp satın almalarını sağlıyoruz. Bölüm olarak nihai müşterilere direkt satış yapılmasına
“İNSAN, KENDİNİ BİR GRUBUN DEĞERLERİNE AİT HİSSETTİĞİNDE O GRUBUN BİR PARÇASI OLUYOR.”
katkı sağlıyoruz. Her yaptığımız satış, üretimden satış sonrasına birçok kişiyi etkiliyor, yaptıklarımızla başkaları için yarattığımız fırsatlar, bizden dolayı başka insanların da elde ettiği başarılar, hep birlikte üretilen değer, yaratılan fark. Hepsi bizim için paha biçilmez bir motivasyon. Her yıl bölüm cirosunu büyüterek yolumuza devam ediyoruz. Bu da bizim için ayrı bir gurur kaynağı. “Rekabette ön plana çıkmak için farklılaşmalısınız.” Günümüz ticari ortamına baktığımızda en önemli şey müşteri memnuniyetinin ön planda olmasıdır. Biz de DemirDöküm olarak satış pazarlama ekiplerimizi ve satış kanallarımızı o noktaya odaklıyoruz. Rekabette ön plana çıkmak için farklılaşmalısınız. DemirDöküm ilk döküm ve panel radyatör, ilk kombi, ilk şofben, ilk yoğuşmalı kombi üretimini gerçekleştirmiş ve Türkiye ısıtma sektörüne önemli katkılar sağlamış bir firma. 66 yıldır bu misyonla çalışıyoruz. İlkleri sadece ürün temelinde değil, uygulama ve eğitim hizmetleri başta olmak üzere her alanda sektöre sunuyoruz. DemirDöküm bünyesinde hazırlanmış olan teknik, tesisat ürün bilgisi kitaplarına, geçtiğimiz yıl “DemirDöküm Etkili Satış Rehberi”ni ekledik. Bu çok önemli bir ilk oldu. Kombi, kombi montajı ve kombi çalıştırma konuları iyi bilinse de satış tarafında müşterinin karşılanması, ürünün doğru anlatılması ve diğer satın alma süreçlerinde destek sağlanması konularında nihai müşterilerimize dokunan tüm kanallarımızdaki eksikleri tamamlamış olduk.
SATIŞ HATTI / TİMDER Dergisi 103.Sayı, Ocak-Mart 2020
1978 Burhaniye doğumluyum. Eskişehir Anadolu Lisesi’nden sonra Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Metalürji ve Malzeme Mühendisliği bölümünü tamamladım. İlk profesyonel iş hayatım Teba Günkol firmasında başladı. 2 yıllık Teba tecrübesinden sonra 2006 yılında DemirDöküm firmasında çalışmaya başladım. İlk görevim Ürün Mühendisliği pozisyonuydu. Bu görevde rahmetli Can Azergün ve Ufuk Atan’ın iş tecrübeme katkıları yadsınamaz. O günlerde aldığım formasyon bugünlerde bile birçok konuda çözüm yolu bulmama yardımcı oluyor. DemirDöküm’ün, Vaillant Group bünyesine katılmasından sonra Yenilenebilir Enerji Ürünleri Şefliği görevini üstlendim. 2012 yılından bu yana ise DemirDöküm Sistem Çözümleri ve Toplu İşler Satış Müdürü olarak görevimi yürütmekteyim.
61
SATIŞ HATTI / TİMDER Dergisi 103.Sayı, Ocak-Mart 2020
“GELIŞEN TEKNOLOJIYI TAKIP EDIP, ÜRÜN GAMINI GÜNCEL TUTAN, BUNU MARKA DEĞERI ILE GÜÇLENDIREN ŞIRKETLERIN KAZANACAĞI BIR DÖNEM OLACAK.”
62
Ayrıca, Sabancı Üniversitesi EDU Yönetici Geliştirme Birimi ile beşinci yılında olan iş birliğimiz kapsamında düzenlediğimiz eğitimler, böyle bir ortamda geleceğe yürürken nasıl adım atılması gerektiği, dönüşüme uyum sağlamanın araçlarına ve yöntemlerine yöneliktir. Bu eğitimi, ağırlıklı olarak bulundukları bölgelerdeki taahhütçü firmalarla, usta ve inşaat firmalarıyla birlikte çalışan, dağıtım kanalını yürüten iş ortaklarımıza yönelik oluşturduk. Bu eğitimlerle, stratejik liderlik, ortamı anlama ve ortama uyum sağlama, amaca yönelik hareket edebilme, yönetim, risk yönetimi, personel yönetimi gibi birçok bileşeni bir araya getirdik. Rekabetçi ve zorlu piyasa koşulları çerçevesinde finansal argümanlar da değişime uğradı. DemirDöküm olarak DBS, V-Pos gibi çeşitli farklı finansal hizmetler ile yetkili satıcılarımıza avantajlar sunuyoruz. Bu yaptığımız yenilikçi gelişmeler bizi ticari rekabet şartlarında rakiplerimizden bir adım öne çıkarmaktadır. “Dünya çapındaki markaların, büyük üreticilerin neredeyse hepsi Türkiye’de yatırım yapmış durumda.” Türkiye iklimlendirme sektörü, iç pazarda yıllardır büyüme trendindeyken ekonomik durgunluğun etkisiyle 2019’de yaklaşık %10’luk bir küçülme yaşasa da küresel pazarda ihracatını artırmaya devam ediyor. Bugün dünya çapındaki markaların, büyük üreticilerin neredeyse hepsi Türkiye’de yatırım
yapmış durumda. Sektörümüzün Ar-Ge merkezi sayısı 25’e ulaştı. Global pazarda ülkemizin aldığı pay %2,5 seviyesinde. 2023 yılında global pazar payını iki katına çıkarmayı hedefleyen sektörümüz, gelişen teknolojiler ve çevre bilinci ile düşük enerji tüketimli sistemlere doğru yöneliyor. Bunun sonucunda DemirDöküm gibi çevreye ve topluma duyarlı, yenilikçi, markası güçlü firmaların pazardaki payını artırarak devam edeceğini öngörüyorum. “Ürünlerimizi enerji verimliliği ve çevresel sürdürülebilirlik doğrultusunda geliştiriyoruz.” Fosil yakıtların rezervlerinin sınırlı olması ve çevre bilincinin artmasına bağlı olarak enerji verimliliğini ön plana çıkaran cihazların önemi çok hızlı arttı ve artmaya devam edecek. DemirDöküm olarak ürünün tasarım, üretim ve satış sonrasına kadar yayılan tüm ürün yaşam çevrimi süreçlerinde; ürünlerimizi enerji verimliliği ve çevresel sürdürülebilirlik doğrultusunda geliştiriyoruz. Bu yaklaşımlarımız sayesinde dünyanın en prestijli endüstriyel tasarım ödüllerinden Good Design ve Green Good Design ödülünü birçok kez ülkemize kazandırdık. Üretimde ve sonrasında enerji verimliliğini ön planda tutan bir şirketiz. İlk olarak sekiz yıl önce satışa sunduğumuz duvar tipi yoğuşmalı kazanımız MaxiCondense, karmaşadan arındırılmış, fonksiyonel ve kolay
kullanımı ile tüketicilerimizin takdirini kazandı. Diğer yoğuşmalı ürünlerimizde olduğu gibi MaxiCondense’in de öne çıkan en büyük özelliği yüksek enerji tasarrufu sağlaması ve çevre dostu olması. Bu bilinç doğrultusunda merkezi sistem çözümlerimizi 2020 yılı içerisinde üstün teknolojiye sahip sektördeki Avrupa’nın tek çatı altındaki en büyük tesisi olan Bozüyük Üretim Tesislerimizde ürettiğimiz MaxiPremix 100 – 150 kW Duvar Tipi yoğuşmalı kazanlar ile pekiştireceğiz. Güçlü Ar-Ge altyapımız ve ileri teknoloji ürün geliştirme becerisine sahip mühendislik birimimizin çalışmaları ile geliştirilen MaxiPremix 100 – 150 kW Duvar Tipi yoğuşmalı kazanların sadece Türkiye’de değil Vaillant Grup şirketleri ile dünyada da müşterilerin bir numaralı tercihi olacağını umuyoruz. Ayrıca, son 5 yıldır enerji verimlilikleri ile ön plana çıkan DemirDöküm VRF ve ısı pompası ürünlerimiz pazardaki yerini sağlamlaştırmaktadır. Rekabet geçmişe göre çok daha zorlu ve yoğun, gelecekte daha da hızlı ve yoğun olacağı kaçınılmaz. Gelecekte başarılı olacak şirketler, rekabete karşı kendi yapılarında gerekli değişiklikleri yapabilen, kendi alanına odaklanan, sürdürebilirliğe önem veren, çağın gereksinimlerine göre yeni ürünler sunabilen, güçlü finansal altyapısı olan firmalar olacaktır. Özetle, gelişen teknolojiyi takip edip, ürün gamını güncel tutan, bunu marka değeri ile güçlendiren şirketlerin kazanacağı bir dönem olacak. Bu çerçevede, DemirDöküm gelecekte de tamamen alanına odaklanmış 66 yıllık birikimi ile önemli bir pazar gücüne sahip olacaktır. “TİMDER’in sektörün nabzını tutmasının, verdiği eğitimlerin ve sektör oyuncularının birlik ve beraberliğini sağlayarak onların her ortamda sesi olmasının biz sektör çalışanları için de büyük bir kazanç olduğunu düşünüyorum.” Sektöre uzun yıllar emek vermiş kişilerin birikimlerini TİMDER çatısı altında tekrar sektörünün hizmetine sunduğunu görmek bana mutluluk veriyor. Sevgili Başkanımız Aydın Eşer’in önderliğinde, kurulduğu ilk günden bugüne çağdaş ve demokratik bir yaklaşımla son derece yararlı faaliyetlerde bulunması bizler için büyük bir kazanımdır. TİMDER’in sektörün nabzını tutmasının, verdiği eğitimlerin ve sektör oyuncularının birlik ve beraberliğini sağlayarak onların her ortamda sesi olmasının biz sektör çalışanları için de büyük bir kazanç olduğunu düşünüyorum. Bu vesile ile başarı ile yürüttükleri UNICERA’nın verimli geçmesini ve faaliyetlerinin devamını dilerim.
GEÇERKEN UĞRADIK / TİMDER Dergisi 103.Sayı, Ocak-Mart 2020
GENEL MÜDÜR AYDOĞAN AVAN
64
“İYİ SHOWROOM, İYİ HİZMET VE İHRACATA AĞIRLIK VERMEK KAZANDIRMAYA DEVAM EDECEK.”
“Kale ve Lineadecor bayiliklerini birlikte yürütüyoruz.” İşlerimiz kısa sürede büyüdüğü için mevcut mağazaya sığmamız zorlaştı ve yine Küçükçekmece’de şu anda bulunduğumuz mağazaya geçiş yaptık.
2009 yılından itibaren uzun bir süre Kütahya Seramik bayisi olarak hizmet verdik, yaklaşık 2,5 yıl kadar önce ise Kale Seramik bayisi olarak devam etme kararı aldık. 2015 yılında ise seramiğin yanı sıra mutfak sektörüne de girmeye karar vererek Lineadecor bayiliği almıştık, şu an Kale ve Lineadecor bayiliklerini birlikte yürütüyoruz, iki mağazamız da yan yana konumlanmış durumda. Bildiğiniz gibi eskiden mutfakçılar, seramikçilerden tamamen ayrı dururlardı, hatta seramik bayisi olup da mutfak bayiliği alan ilk firma da biz olduk. Şu anda Kale ve Lineadecor bayiliklerini aynı anda yürüten 4 marka var. Tabii Lineadecor’u mevcut mağazada bir corner oluşturup satmanız mümkün olmuyor, markanın belirli kıstasları var bunların başında da ayrı bir mağaza açmak geliyor. Lineadecor’la böyle bir iş birliği içine girmemize temelde kardeşim vesile oldu, onun çok hevesi vardı. Nitekim seramik ve mutfak birlikteliği bizlere çok şey kattı, Kale müşterisine Lineadecor, Lineadecor müşterisine Kale satmaya başladık. Burada marka değerlerinin ve müşteri segmentlerinin birbirine yakın olmasının da çok büyük etkisi var. “Neredeyse bütün çalışanlarımız en az 10 senedir bu ailenin bir parçası.” İki mağazada toplam 12 çalışanımız var, büyük çoğunluğuyla uzun zamandır birlikteyiz ve ekip ruhu ile güzel bir sinerji içerisinde çalışıyoruz. En önemli şey çalışanın maaşını zamanında
vermek. O da sonuçta emeğini kiraya veriyor, aklını alamadığı maaşıyla meşgul etmeye hiçbir işverenin hakkı yok. Şirket olarak zor zamanlarımız da oldu ama maaş hususunu hiç aksatmadık. Neticede maaşını alamayan çalışanın dikkatini işe vermekte de zorlanacağı bir gerçek, çalışanından verim bekleyen işverenlerin bu noktayı gözden kaçırmaması gerekiyor. Sektörde çalışan sirkülasyonu yoğun olsa da bizim şirketimizde neredeyse herkes en az 10 senedir bu ailenin bir parçası. Proje konusunda tecrübeli arkadaşımız Suat Dadak’ı Satış Müdürü olarak bünyemize katarak, 2 yıldır projelerde etkin bir şekilde yer almaya başladık. Bütün çalışanlarımızdan da çok memnunuz. “Perakende kısmını güçlendirecek çalışmalara ağırlık verdik.” Satışlarımızı perakende ağırlıklı yapıyoruz yaklaşık 2 yıl önce proje tarafına da önem vermeye başladık. Mevcut dönem şartları nedeniyle proje sayıları azalsa da devam eden işlere iyi sayıda satış yapmayı başardık. Geçmiş dönemlerde iyi bir müteahhit kitlemiz vardı, artık kâr marjları çok fazla azaldığı için inşaat yapmamayı tercih ediyorlar. Projelerden oluşan boşluğu doldurmak için showroomumuzu güzelleştirerek lüks uygulamalara giriştik ve perakende kısmını güçlendirecek çalışmalara ağırlık verdik. Bizim perakende de en büyük avantajımız; bölgedeki tek Kale bayisi olmamız. Üstelik biz bu
GEÇERKEN UĞRADIK / TİMDER Dergisi 103.Sayı, Ocak-Mart 2020
1967 İstanbul doğumluyum. Anadolu Üniversitesi’nde İşletme okudum ardından da Marmara Üniversitesi’nde Üretim Yönetimi ve Pazarlama üzerine yüksek lisans yaptım. Profesyonel çalışma hayatına başladığım ENKA İnşaat’ta yaklaşık 7 yıl görev yaptıktan sonra Roche İlaç Türkiye’de tıbbi satış mümessili olarak çalıştım ancak sektörü sevemediğim için buradaki işimden istifa ettim. Roche İlaç Türkiye’den ayrıldıktan sonra o sıralarda Ege Seramik’te çalışan arkadaşım aracılığıyla yeni bir iş koluna geçiş yaparak Ege Seramik’in fabrikasında Bölge Müdürü olarak çalışmaya başladım. 6 yılı tamamladıktan sonra 2003 yılında Ege Seramik’ten ayrıldım ve bir bayimle ortak oldum.Ortaklık evlilikten dahi zor olduğu için birlikte çalışmaya uzun süreli olarak devam edemeyerek yollarımızı ayırdık. 2007 yılında Küçükçekmece’de 120-130 metrekarelik küçük bir dükkânda kendi işimi yapmaya başladım. Birkaç ay sonra kardeşim İlker Avan yurt dışından dönerek bana katıldı, kardeşimin genç ve dinamik oluşu sektöre kolay adapte olması bize büyük katkı sağladı, o zamandan beri güç birlikteliğimiz devam ediyor.
65
İlker Avan ve Aydoğan Avan
GEÇERKEN UĞRADIK / TİMDER Dergisi 103.Sayı, Ocak-Mart 2020
mağazayı ilk açtığımızda diğer seramik markalarından hiçbiri yoktu, bizden sonra bölgeye gelmeye başladılar. Gelmeleri elbette bizler için de iyi oldu, müşteri ne kadar fazla tabela görürse bölgeye gelme ihtimali de o kadar artıyor. Ayrıca Kale, marka bilinirliği çok yüksek bir marka, ürün çeşitliliği çok fazla ve her bütçeye göre hitap edebilecek portföyü mevcut. Önümüzdeki dönemde perakendenin etkisini da da artıracağını düşünüyorum, kentsel dönüşümden umudunu kesen ev sahipleri yıllardır beklettikleri yenilemelere ağırlık vereceklerdir. O nedenle perakende müşterini çekebilmek ve pastadan alınacak payı artırmak için iyi bir showroom alanı oluşturmak, müşteri memnuniyetini üst düzeye çıkaracak önlemleri almak gerekiyor.
66
Biz mevcut mağazamızı 2 yıl önce yeniledik, ürünlerle birlikte de sürekli olarak güncelliyoruz ve daima yeni olana yetişmeye çalışıyoruz. Sektör sürekli kendini yeniliyor, devamlı yeni ürünler çıkıyor, lansmanlar yapılıyor. Bu durum ister istemez eski ürünlerin stokta atıl durumda kalmasına neden olabiliyor. Nihayetinde perakende müşterisine hitap ediyorsanız teşhirde sergilediğiniz her üründen belirli bir miktarda deponuzda tutmanız gerekiyor. Böyle olunca da stoklar şişebiliyor, genellikle çok tercih edilen ürünlerden daha fazla sayıda olmak üzere her üründenstokta bir miktar tutuyoruz. Asıl depomuz Çan’da, bayi ortak deposu dediğimiz bir yapımız var, Kale Seramik’in fabrikasının içinde bir depo alanımız var. Sipariş
geldiğinde direkt olarak Çan’daki depomuzdan çıkışını yapabiliyoruz, malum İstanbul’da depo maliyetleri ciddi faturalara sebep oluyor, bu şekilde çok daha uygun fiyatlandırmalarla karşılaşıyoruz. Eskiden mağaza dışında palet palet ürün bulundurmak önemli bir güç göstergesiydi şimdiyse müşterinin beğenisine hitap edebilecek showroomlar hazırlamak önemli hale geldi. Neticede bir banyo ya da mutfak en erken 15-20 yılda değiştiriliyor, haliyle özellikle gelir durumu orta ve üst düzey olan müşteri bu noktada fiyata çok takılmayabiliyor, önemli olan gerçekten beğeneceği ve uzun yıllar görmek isteyeceği bir ürün sunabilmek oluyor. Burada da showroomun önemi ortaya çıkıyor, artık bu iş küçük metrekarelerle yapılabilir olmaktan çıktı ve iyi kazanabilmek için mağazaya iyi bir yatırım yapmak zorunluluk haline geldi. “Artan rekabetle birlikte müşteri kıymetli hale geldi.” Sektör son dönemde küçük ebatlardan oldukça uzaklaştı, büyük ebatların tercih edilebilirliği önemli oranda arttı. Yine aynı şekilde hem yer hem duvarda kullanılabilmesi nedeniyle granit ön plana çıkmaya başladı. Bizler de değişen müşteri beklentilerine göre teşhirlerimizi yeniden düzenliyoruz. Önceden marka sayısı azdı, ürün çeşitliliği bu boyutlara ulaşmamıştı ve müşteri bu az çeşitteki ürünler arasından seçim yapmak zorundaydı şimdi ise artan rekabetle birlikte müşteri kıymetli hale geldi. Ve tüketici artık çok daha bilinçli, iyi hizmet almak istiyor, mağazaya
gelmeden önce araştırmasını yapmış fiyatları öğrenmiş oluyor. “Mutfak sektörü seramiğe göre biraz daha teferruatlı.” Mutfak sektörü seramiğe göre biraz daha teferruatlı, yapıya gidip ölçüleri alıyorsunuz, projelendirip müşteriye sunumunu gerçekleştiriyorsunuz, gerekirse modülleri değiştiriyorsunuz, üretim sonrası montajını gerçekleştiriyorsunuz yani müşteriyle temas süreniz uzun oluyor. Bütün süreçleri de kendi içimizde yürütüyoruz, Lineadecor işin üretim ve teslimat kısmını üstleniyor. Lineadecor’da termin sürelerine sadakat çok fazla, 5 yılda en fazla 2-3 kez gecikme yaşamışızdır, üretim planlaması yönünden çok güçlü bir marka olduğunu söyleyebilirim. Kale de Lineadecor da marka imajı iyi olan markalar ve bizlerin de buna göre hareket etmesi gerekiyor. Zaman zaman marka tarafından gizli müşteriler gönderiliyor ve davranışlarımız puanlamaya tabi tutuluyor. Eksiklerimizi dışarıdan bir göz aracılığıyla görmek bizler için de iyi oluyor, hatalarımızın farkına varıyoruz. “13 senede ciddi bir müşteri portföyü oluşturduk.” İstanbul’da büyük metrekareli mağazaların maliyeti çok yüksek, biz bir de E-5 kenarında olduğumuz için maliyetler hepten yükseliyor bu nedenle daha büyük bir mağazaya geçmek yerine şubeleşmek bize daha doğru geliyor. Yeni şubemizi de yine Avrupa yakasında açma düşüncesindeyiz, bunun en temel
ihtiva ediyor. Firmayı araştırıp bir şey bulamasanız dahi 180 gün sonra ne olacağını kestirmek özellikle bizimki gibi değişken ekonomilerde oldukça zor oluyor. Alacak sigortası var ancak o da bize hitap etmedi büyük volümlü satışlarda yalnızca belli bir kısmı teminat altına alıyorlar, karşılığında aldıkları prim de oldukça yüksek oluyor. Bu nedenle tercih etmiyoruz.
“2019 yılında projelerin desteğiyle büyüdük.” 2019 yılı ülke ekonomisiyle doğru orantılı olarak sıkıntılı geçti, yine de proje tarafında güzel işler yapmamız ve Lineadecor’un katkılarıyla 2018 yılından çok daha yüksek bir ciro yaptık ve büyüdük. Yine de masrafların çok artmış olması, faizlerin yüksekliği gibi nedenlerle büyümemiz sınırlıydı.
Tahsilat konusuna devletin bir çözüm getirmesi gerekiyor, sektörde büyük bir güvensizlik var, kimse kimseye güvenmiyor, biz mal alana ödeme yapmaz diye güvenemiyoruz, mal alan teslimat yapamayız diye güvenemiyor büyük bir kısır döngü içerisindeyiz. Lineadecor’un Koç Finans’la anlaşması olduğu için müşteriler kredi kullanabiliyor, aldığı mutfağın parasını dilerse taksitle ödeyebiliyor. Bu sayede bizim için de risk faktörü ortadan kalkmış oluyor, Lineadecor’da elde ettiğimiz kârı direkt satış sonrası görebiliyoruz. Proje kısmında da paranın %30’unu nakit olarak istiyorlar kalan kısma 30, 60 ve 90 günlük vadeler yapılıyor, proje kısmında teslimat süreleri daha uzun olduğu için de dolap takılana kadar 30 ve 60 günlük vadeler dolmuş oluyor.Seramik sektöründe ise genel bir tahsilat problemi var, projeye mal sattığınızda ödemenin tamamını çekle yapıyorlar ve projenin büyüklüğüne bağlı olarak da vadeler uzuyor. Riskiniz sürekli artıyor üstelik projelerdeki kâr marjları da inanılmaz derecede düşük. Cirosal anlamda projenin, kârlılık anlamında ise perakendenin önemi büyük, ikisini dengeli bir şekilde bir arada yürütmeye çalışıyoruz, 2019 ciromuzun da %40’ını projeden %60’ını perakendeden elde ettik.
“Artık çoğu işte önce evrağımızı alıyoruz sonra teslimatı yapıyoruz.” 2020 yılında temel amacımız temkinli ilerlemek, özellikle tahsilat kısmında çok ciddi riskler söz konusu. Kendimizi bu risklerden korumak için müşteriyi çok iyi araştırıyoruz, Kale’den de bu konuda destek istiyoruz, araştırma aşamasında yardımcı oluyorlar. Zaten müşteri evraklarının çoğunu Kale’ye göndermeye çalışıyoruz çünkü müşteri çeklerine belli krediler açıyorlar. Özellikle projelerde malı ver evrağı alırsın anlayışını yıkmak için ciddi çaba sarf ediyoruz, artık çoğu işte önce evrağımızı alıyoruz sonra teslimatı yapıyoruz. “Tahsilat konusuna devletin bir çözüm getirmesi gerekiyor.” Ticarette en zorlayıcı kısım; işin tahsilat ayağı,mal satıyorsunuz karşılığında çek alıyorsunuz bunun tamamı risk
İç pazarda yaşanan daralmalar nedeniyle bizler de son dönemde ihracata yönelmeye başladık, hem seramik hem mutfak kısmında iyi işler yapıyoruz. Son dönemde Fransa, Almanya, Cezayir gibi ülkelere satış yaptık. İhracat kısmında işimiz biraz daha kolay, ürünleri teslim ettikten sonra bitiyor, montaj kısmını üstlenmemiz gerekmiyor ve ödemeyi satış gerçekleştiği an nakit olarak alabiliyoruz. Geçtiğimiz aylarda da Kazakistan’a çok yüksek miktarda sinterflex sattık. Özellikle Avrupa ülkelerinde seramik ürünleri çok yüksek rakamlara satıldığı için buraya aracılarla gelip ürününü seçip bir lojistik firmasıyla anlaşan ve ülkesine teslimatını sağlayan çok sayıda kişi var. Önümüzdeki dönemde ihracatı daha da artırmayı hedefliyoruz. “UNICERA’nın başarısı ve bu başarıda TİMDER’in rolünü de göz önüne aldığımızda derneğin ne kadar mühim bir işlevi olduğunu daha iyi anlıyoruz.” Yönetim Kurulu’nda yer aldığım TİMDER’in çalışmalarını beğenerek takip ediyorum, özellikle TİMDER Akademi’nin sektör için çok değerli bir proje olduğunu düşünüyorum. Bu yıl katıldığım eğitimlerden çok memnun kaldım, sektördeki tüm arkadaşlarımın katılıp faydalanması gerektiğini düşünüyorum. İstanbul şartlarında bu tarz faaliyetlere katılmak elbette meşakkatli olabiliyor ancak tamamına katılmak mümkün olmasa da ilgi alanlarına göre seçilecek birkaç eğitime gidilmesi faydalı olacaktır. Katıldığım eğitimlerde bazı firmaların tam kadro geldiklerine şahit oldum, çok hoşuma gitti. Öğrencilere burs olanağı sağlaması ve sektörel problemlere çözüm üretme noktasında da çok başarılı işler yapıldığını düşünüyorum. UNICERA’nın başarısı ve bu başarıda TİMDER’in rolünü de göz önüne aldığımızda derneğin ne kadar mühim bir işlevi olduğunu daha iyi anlıyoruz.
GEÇERKEN UĞRADIK / TİMDER Dergisi 103.Sayı, Ocak-Mart 2020
nedeni de artık bölgeyi çok iyi tanıyor olmamız. 13 senede ciddi bir müşteri portföyü oluşturduk. Üstelik bu bölge çok daha yoğun, kalabalık bir nüfus var bu da satış rakamlarımıza yansıyor elbette.Kanal İstanbul yapılırsa zaten bölgeden taşınmamız gerekecek, o nedenle b planımızın hazırda olması gayesiyle araştırmalarımızı şimdiden yapıyoruz.
Avrupa Seramik Ailesi
67
AKGÜN SERAMIK İZMİR FABRİKASI HİZMETE AÇILDI
HABERLER / TİMDER Dergisi 103.Sayı, Ocak-Mart 2020
Akgün Şirketler Grubu’nun 15. üretim tesisi olan İzmir Akgün Seramik Fabrikası’nın resmi açılış töreni, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yanı sıra çok sayıda siyasi ismin katılımıyla gerçekleşti.
68
Akgün Şirketler Grubu’nun 15. üretim tesisi olan İzmir Akgün Seramik Fabrikası’nın resmi açılış töreni, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Mehmet Cahit Turhan, Türk siyasetçi ve eski Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, Eski Başbakan Binali Yıldırım, Eski Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı İsmail Kahraman, milletvekilleri, İzmir Valisi Erol Ayyıldız ve birçok siyasi ismin katılımıyla gerçekleşti. Akgün Şirketler Grubu’nun 15. fabrikası olarak; 2019 yılının Aralık ayında İzmir Kemalpaşa’da işletmeye alınan ve 550
kişiye istihdam sağlaması planlanan granit seramik fabrikası, 75.000 m²’lik bir arazide 40.000 m² kapalı alan üzerinde 10.000.000 m²/yıl üretim kapasitesine sahip. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Bu güzel ülkemizde taş üstüne taş koyanın başımız üstünde yeri var. Biz de onların bu noktada devamlı önünü açmakta kararlıyız ve bundan sonra da inşallah önünü açmaya devam edeceğiz.” dedi. İzmir’deki fabrikada 550 kişinin istihdam edileceğini öğrendiğini aktaran Erdoğan, şöyle konuştu: “Böyle bir seramik fabrikasının burada hizmete
alınması sebebiyle bir aradayız. Rabbim her şeyden önce tabi bu tür müteşebbislerimizin artmasını, bizlere, ülkemize nasip etsin. Çünkü kolay değil, aş, iş, ekmek buna vesile olan, buna aracı olan girişimcilerimiz bizim medarı iftiharımızdır. Onların baş tacı olmaları hasebiyle tabi ki tebrik ediyorum şahsım adıma, milletim adına. Bu güzel ülkemizde taş üstüne taş koyanın başımız üstünde yeri var. Biz de onların bu noktada devamlı önünü açmakta kararlıyız ve bundan sonra da inşallah önünü açmaya devam edeceğiz. Bu vesileyle tekrar kendilerini tebrik ediyorum, kutluyorum. İnşallah bu fabrika bundan sonrakilerin de devamını sağlayacaktır.”
HABERLER / TİMDER Dergisi 103.Sayı, Ocak-Mart 2020
SON YAPI TEKNİKLERİ BAUMIT İLE TRABZON’DA
70
Baumit, yapı sektörünü bilinçlendirmek için başlattığı “Baumit Akademi Yollarda” projesiyle, inşaat firmalarına, bayilere, akademisyenlere, yapıya ve yalıtıma ilgi duyan herkese ulaşmayı hedefliyor. Baumit Teknik Danışmanı Ali Germili, eğitim ziyaretlerini bu kez Trabzon’da gerçekleştirdi. Eğitimlerde son yapı teknikleri ve ürünler hakkında bilgiler paylaşıldı. Konuyla ilgili Trabzon Mimarlar Odası Başkanı Gürol Ustaömeroğlu’nun da görüşleri alındı. “Baumit Akademi” bir yandan ürünler, uygulamalar, teknikler ve trendler konusunda bilgiler aktarırken bir yandan da merak edilen soruları cevapladı. Aynı zamanda yapı profesyonellerinin hayallerindeki projeleri gerçekleştirmeleri için çözüm yolları sundu. İstanbul, Bartın, Eskişehir, İzmir, Ankara ile başlayan Trabzon ve İzmir’le süren “Baumit Akademi
Yollarda” projesi, talepler doğrultusunda rotasını diğer illere çevirmeye devam edecek. Trabzon’da gerçekleştirilen ilk buluşmada Baumit yetkili bayisi Tesla Yapı kurucuları ve çalışanlarıyla bir araya gelerek Baumit ürünleri ve ürünlerin uygulama detayları hakkında bilgiler aktardı. Gerçekleştirilen
sunumlar sonrasında şehrin önemli tarihi ve turistik yerleri ziyaret edildi. Baumit Teknik Danışmanı Ali Germili daha sonra Trabzon Mimarlar Odası Başkanı Gürol Ustaömeroğlu’yla bir araya geldi. Ustaömeroğlu, Trabzon’un yapı ve mimari konusundaki sorunlarını dile getirirken Ali Germili bu sorunların bazıları için çözüm olabilecek ürünlerini anlattı.
BIEN BİLECİK’TE BİLGİ EVİ AÇTI
HABERLER / TİMDER Dergisi 103.Sayı, Ocak-Mart 2020
Ercan Şirketler Topluluğu ve Bien Yönetim Kurulu Başkanı Nurullah Ercan tarafından yaptırılan ‘’Bien Seramik Bilgi Evi’’ Bilecik Belediyesi’ne teslim edildi. Bien Seramik Bilgi Evi’nin açılışında düzenlenen ‘’Çocuk Şenliği’’ ile proje kapsamında yer alan Çocuk Sosyal Tesisi 3 Şubat’ta hizmete açıldı.
72
Ercan Şirketler Topluluğu ve Bien Yönetim Kurulu Başkanı Nurullah Ercan, üretim tesislerinin bulunduğu Bilecik’te Bilgi Evi yaptırdı. 3 Şubat Pazartesi günü düzenlenen “Çocuk Şenliği” ile projede yer alan “Çocuk Sosyal Tesisi” hizmete açıldı. Açılış töreninde konuşma yapan Bilecik Belediye Başkanı Semih Şahin, konuşmasına Bien Kurucusu Nurullah Ercan’a teşekkür ederek başladı. Çocukların önemini vurgulayan Şahin, “Benim için hizmet çocuklara yapılan hizmettir. Bilecik halkına her alanda hizmet sunuyoruz fakat hep belirttiğim gibi öncelik çocuklarımız için yapılan hizmettir. Bu proje gibi önümüzdeki dört yıl boyunca çocuklarımız için daha birçok proje yapmayı planlıyoruz. Çünkü çocuklarımızın akılcı bir eğitim almasını
önemsiyoruz. Düşünen, geliştiren, sorgulayan çocuklar yetiştirirsek ülkemiz çağdaş, modern bir ülke olacaktır. Biz Bilecik’te buna öncülük etmek istiyoruz. Bu konuda Bilecik halkının da bizleri destekleyeceğinden eminiz. Bu tür birimleri tüm mahallelerimize getireceğiz.” dedi. Başkan, konuşmasının ardından tesisin tüm alt yapısını gerçekleştiren ve bu binayı Bilecik’e kazandıran Sayın Nurullah Ercan’a teşekkür plaketi sundu. Başkan Şahin’in ardından duygularını dile getiren Bien’in kurucusu Nurullah Ercan, “1998’den beri Ercan Topluluğu olarak bölgedeyiz. 23’üncü yılın içindeyiz. Bu süreçte gece gündüz çalışarak şirketlerimizi büyütmeyi hedefledik ve Bilecik halkına iş yeri desteği sağlamak için uğraştık. Biz de artık Bilecik’li sayılırız. Bugün bölgede
üç fabrika olarak faaliyetlerimizi sürdürüyoruz. Bölge halkına da sosyal desteğimiz olsun diye bu tesisi kurduk. Bilecek halkımıza hayırlı ve uğurlu olmasını diliyorum.” dedi. Açılan Çocuk Sosyal Tesisi 3-6 yaş arasında 50 çocuğa hizmet verecek. İçinde oyun alanlarının bulunduğu 3 ayrı sınıftan oluşan çocuk sosyal tesisine ek olarak binada birçok etüt merkezi, engelli vatandaşlara özel bölüm ve yetişkinler için de bir sosyal tesis yer alıyor. Açılışa Bilecik Belediye Başkanı Semih Şahin, Ercan Şirketler Topluluğu ve Bien Yönetim Kurulu Başkanı Nurullah Ercan, Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ali Ercan ve Bien çalışanları katıldı.
BORUSAN MANNESMANN ANTALYA’DA MEKANİK TESİSAT SEKTÖRÜ TEMSİLCİLERİYLE BULUŞTU
HABERLER / TİMDER Dergisi 103.Sayı, Ocak-Mart 2020
Borusan Mannesmann Antalya Hotel Su’da bölgenin mekanik tesisat sektör temsilcileriyle bir araya geldi. Sektörün köklü firmalarından Işıldar Boru’yu geçtiğimiz yıl münhasır bayi ağına ekleyen Borusan Mannesmann, geçmiş yılın değerlendirmesini yaparak 2020’ye dair öngörülerini paylaştı. 250 mekanik tesisat sektör temsilcisinin katıldığı toplantıda ayrıca Serdar Kuzuloğlu
74
“dijitalleşme” konulu bir konuşma yaptı. Toplantıyla ilgili bir açıklama yapan Borusan Mannesmann İnşaat ve Genel Endüstri Segmenti Genel Müdür Yardımcısı Oğuzhan Kuşçuoğlu şunları söyledi: “Sektörümüzün saygın ve köklü şirketlerinden Işıldar Boru ile iş birliğimiz ürünlerimize bölgede yeni ve güçlü bir erişim kanalı daha açtı. Bu kanal vasıtasıyla Borusan
Mannesmann kalitesi, Işıldar Boru güvencesiyle müşterilerimize ulaşıyor. Sektörümüz için katma değer yaratan bu tip iş birliklerini artırarak satış ağımızı genişletmeye ve ürünlerimize erişimi güçlendirmeye devam edeceğiz. Bu toplantıyla hem Işıldar Boru ile iş ortaklığımızı kutladık hem de bölgedeki mekanik tesisat sektör temsilcileriyle bir araya gelmiş olduk.”
KALİTEDEN ÖDÜN VERMEYEN DEMIRDÖKÜM’E SPQM ÖDÜLÜ Türkiye iklimlendirme sektörüne 66 yıldır birçok ilki kazandıran DemirDöküm, 2020’ye ürün ve üretim süreçlerinde kalite ödülüyle başladı. Vaillant Group’un tüm süreçlerde mükemmellik modeli yaklaşımıyla hayata geçirdiği SPQM (Standart Fabrika Kalite Yönetimi) uygulaması kapsamında DemirDöküm’ün Bozüyük
fabrikası en yüksek puanı aldı. DemirDöküm Bozüyük tesisleri standart fabrika kalite yönetim, operasyon ve destek süreçleri SPQM uygulaması kapsamında ayrı ayrı değerlendirildi. Dünyanın 50’yi aşkın ülkesinde ısı konforu sunan DemirDöküm’ün Bozüyük tesisleri, seri üretim
öncesindeki ürün ve proses kalite planlamasından başlayarak, seri üretim sürecindeki tüm girdi ve çıktılarının kalitesi kapsamında değerlendirildi. Kalite değerlendirme süreci, grubun 10 fabrikasında dört ana başlık, 14 kategoride gerçekleştirildi ve DemirDöküm Bozüyük Fabrikası ödül almaya hak kazanan ilk fabrika oldu.
ISITMADA “YILIN İTİBARLISI” BOSCH OLDU! 2019 yılı içerisinde en itibarlı markaları ve paydaşlarını ödüllendiren “The ONE Awards Bütünleşik Pazarlama Ödülleri” 9 Ocak 2020 tarihinde, Raffles İstanbul’da düzenlenen törenle sahiplerini buldu. Pazar ve tüketici araştırmaları şirketi Akademetre’nin, Marketing Türkiye adına düzenlediği “İtibar ve Marka Değer Performans Ölçümü” araştırması kapsamında, 12 ilde toplam 1.200 kişiyle yüz yüze görüşmeler gerçekleştirildi. Bu görüşmeler sonucunda 40 farklı sektörün yıl içerisinde itibarını en çok artıran
markaları ve bu başarıya ortak olan paydaşları ödüllendirildi.
en hızlı şekilde kullanıcılarımızla buluşturmayı önemsiyoruz.
Bosch Termoteknik, The ONE Awards’ta “Yılın İtibarlısı” ödülünü alarak yoğuşmalı kombi pazarındaki liderliğini bir kez daha kanıtladı. Bosch Termoteknik Türkiye, Orta Doğu ve Kafkasya Pazarlama Direktörü Ali Aktaş bu önemli başarı ile ilgili: “Bosch’un Termoteknik iş kolundaki uzmanlık merkezlerinden biri olarak, hayatı kolaylaştıran teknolojilerle ürettiğimiz ürünleri en kaliteli ve
Müşterilerimizi odağımıza alarak onlara, beklentilerinin de ötesinde ürün ve hizmetler sunmak şirketimizin en temel stratejisini oluşturuyor. Bu bakış açısının, müşteri odaklı stratejimizin, kullanıcılarımız tarafından da başarıyla değerlendirilmesi bizim için oldukça önemli. The ONE Awards gibi özel bir platformda halk oylamalarıyla “Yılın İtibarlısı” seçilmekten dolayı gurur duyuyoruz.” dedi.
HABERLER / TİMDER Dergisi 103.Sayı, Ocak-Mart 2020
KIVANÇ ARMAN, BOSCH TERMOTEKNIK TÜRKİYE’NİN SATIŞ GENEL MÜDÜRÜ OLDU
76
Isıtma, soğutma ve havalandırma sektörünün lider firmalarından Bosch Termoteknik Türkiye’nin Satış Genel Müdürü, Kıvanç Arman oldu. Bosch Termoteknik iş kolunda Türkiye, Orta Doğu & Kafkasya Genel Müdürü görevine atanan Kıvanç Arman, bu bölgelerdeki 17 ülkenin satış operasyonlarının sorumluluğunu üstlendi. Arman son olarak, Bosch Otomotiv Yedek Parça Türkiye, İran ve Orta Doğu Bölge Direktörlüğü görevini yürütüyordu. Kıvanç Arman, 1998 yılında Balıkesir Üniversitesi Makina Mühendisliği bölümünden mezun olduktan sonra İngiltere’de, East London Üniversitesi’nde İşletme Yüksek Lisansını tamamladı. Arman, Bosch Türkiye’deki kariyerine 2004 yılında Proje Mühendisi olarak başladı. ‘Şasi Sistemleri’ projelerinin Türkiye sorumluluğunun ardından
Arman, 2006 yılında merkezi Paris’te bulunan Robert Bosch Fransa Şasi Sistemleri iş kolunda Proje Yöneticiliği görevini üstlendi. Kıvanç Arman Fransa’daki merkezden; Malezya, Hindistan ve İran pazarları için yürütülen projelerin koordinasyonunu sağladı. Kıvanç Arman, Fransa’daki görevinin ardından İran’a Bosch İran İlk Donanım satış yöneticiliğine atandı. 2010 yılında Türkiye’ye dönerek Bosch Türkiye İlk Donanım Satış Direktörlüğü görevini üstlendi. Önce Bosch Türkiye ve İran Yedek Parça Direktörlüğü görevini, ardından da 2017 yılında Bosch Otomotiv Yedek Parça Türkiye, İran ve Orta Doğu Bölge Direktörlüğü görevini yürüten Arman, 1 Ocak 2020 tarihi itibarıyla da Bosch Termoteknik Türkiye’de; Türkiye, Orta Doğu ve Kafkasya bölgelerinde satışlardan sorumlu genel müdür olarak atandı. Evli ve iki çocuk babası olan Kıvanç Arman, ileri düzeyde İngilizce biliyor.
KUSURSUZ BEYAZLIĞI İLE HER BANYOYU AYDINLATIR...
HALL-7 / STAND: A02
E.C.A. YILLIK CİROSUNUN %7’SİNİ AR-GE’YE AYIRIYOR Sürdürülebilir büyüme stratejisiyle tüm iş süreçlerini yöneten E.C.A., yıllık cirosunun %7’sini Ar-Ge’ye ayırıyor. Her yıl ortalama 3 farklı ürün piyasaya süren E.C.A., Manisa’daki 1.168 m²’lik Ar-Ge Merkezinde yaklaşık 30 mühendisiyle iş süreçlerini yönetiyor. E.C.A., Ar-Ge ve inovasyona ayrılan pay ile doğru orantılı olarak katma değerli ürünlere odaklanıyor.
HABERLER / TİMDER Dergisi 103.Sayı, Ocak-Mart 2020
Hangi sektörde faaliyet gösteriyorsanız gösterin rekabetçi olmanın yolu üretim teknolojisini her fırsatta güncelleyerek Ar-Ge ve inovasyonu odak noktanıza almaktan geçiyor. Bu farkındalıkla Ar-Ge’ye odaklanan Elginkan Topluluğu çatısı altında 30 yılı aşkın süredir iklimlendirme sektörünün en güçlü markalarından biri olarak faaliyetlerini sürdüren E.C.A., yıllık cirosunun %7’sini Ar-Ge’ye ayırıyor.
78
“Yılda 3 ürünü son tüketiciyle buluşturuyoruz.” Manisa’daki yaklaşık 1.168 m²’lik Ar-Ge Merkezinde çalışan 30 mühendisiyle iş süreçlerini yöneten E.C.A., 3 yıl içinde Ar-Ge’ye ayrılan bütçeyi %10’a çıkartmak için çalışıyor. Ar-Ge ve inovasyona ayrılan pay ile doğru orantılı olarak katma değerli ürünlere odaklanan E.C.A.’nın tüm proses ve operasyonlarında yüksek kalite ve müşteri memnuniyetini birinci hedef olarak gördüğünün altını çizen Elginkan Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve Emas Makina Sanayi A.Ş. Genel Müdürü Mehmet Özokumuşoğlu,
geliştirdikleri ürünleri seri üretime sürmeden önce 6 farklı teste tabii tuttuklarını söyledi. Teknolojinin gelişmesine ve Ar-Ge çalışmalarının hızlanmasına paralel olarak kombi sektöründeki ürün çeşitliliğinin de arttığını aktaran Özokumuşoğlu, yılda 3 ürünü son tüketiciyle buluşturduklarının altını çizdi. Özokumuşoğlu, “Teknoloji sürekli gelişmesine rağmen tüketici kombi alırken ilk etapta fiyat odaklı yaklaşıyor. E.C.A. ve EMAS’ın yüksek kalite anlayışındaki süreklilik ürünlerine yansırken güçlü bir servis ağının olması, olası sorunlara çok kısa sürede çözümün ulaşmasını sağlıyor. Kış döneminde E.C.A. servislerin 7/24 ulaşılabilir olması müşteri memnuniyetini üst düzeyde tutuyor. Bakım zamanını kullanıcılarına hatırlatan kombilerimizle müşterilerimize ayrıcalıklı bir hizmet sunuyoruz. Akıllı oda termostatları ile tüketiciler kombileri ile uzaktan haberleşerek eve gelmeden oda sıcaklıklarını ayarlayabiliyor.” dedi.
Ürünlerin geliştirilmesi safhasında bütün yanma testlerine ek olarak elektriksel testlerin de Avrupa standartlarına göre yapılıp belgelendiğini belirten Özokumuşoğlu, montaj ve düşme testleriyle sürecin devam ettiğini söyledi ve “Proje boyunca kullandığımız numune atölyesi, modül test laboratuvarına ek olarak, 14 Kw’dan 1000 Kw’ya kadar olan kapasitelerdeki cihazları fonksiyonel ve ömür test laboratuvarlarımızda test edebilmekteyiz. Komponent üretimi, yüksek kapasiteli kazanlara ek olarak yenilenebilir enerjileri kullanmak için ilgili projeleri planlıyoruz. Test imkânlarımızı çeşitlendirmek için de ayrı çalışmalar yapıyoruz. Yanı sıra mevcut tesislerimizde kullanmakta olduğumuz üretim sistemlerimizin ‘akıllılaştırılması’, otomasyon seviyemizin artırılması ve insan-robot etkileşiminin geliştirilmesi yönündeki çalışmalarımızı hızlandırarak bu değişimlere olanak sağlayacak bilgi teknolojileri altyapımızın geliştirilmesinde ciddi projeler yürütüyoruz.” dedi
Batuhan Besler
Serdar Kuzuloğlu
GF HAKAN PLASTIK 2020 HEDEFLERİNİ İŞ ORTAKLARI İLE PAYLAŞTI GF Hakan Plastik, 10-12 Ocak 2020 tarihlerinde bayileri ile bir araya gelerek 2019 yılı değerlendirmesini yaptı; 2020 hedeflerini paylaştı.
Bayi toplantısının ilk günü açılış konuşmasını GF Hakan Plastik Türkiye ve Orta Doğu Bölge Başkanı Batuhan Besler gerçekleştirdi. Besler konuşmasına: “2019 yılına ‘Birlikte güven inşa ediyoruz’ diyerek başlamıştık. Kurduğumuz bu güven bağı ile zorlu 2019 yılını başarılı bir şekilde geride bıraktık. Şimdi bizi daha da zorlu olacağını düşündüğümüz 2020 yılı bekliyor. Biz zorlukların üstesinden inovasyonun gücü ile gelebileceğimize inanıyoruz. Bu yıl Hakan Plastik’in 55., GF’in 208. kuruluş yılı. Sektörün geleceği biziz, farkı sizlerle birlikte yaratacağız.” sözleri ile başladı ve
yeni yıl planları konusunda kısa bir bilgilendirme yaptı: “İnovasyonun gücü ile geleceğe güven” teması ile düzenlenen bayi toplantısında Batuhan Besler’in konuşmasının ardından Türkiye Satış Direktörü Murat Uçer yurt içi ve yurt dışı satış hedefleri üzerinde durdu. Uçer, özellikle 2019 sonunda lanse edilen ürünler Silenta Extreme, GF Aerator. PP-RCT gibi ürünler ve 2020 yılı içerisinde faaliyet alanına eklenen yerden ısıtma sistemleri üzerine bilgilendirme yaptı. Uçer’in ardından Pazarlama Müdürü Candan Mumcuoğlu ve GF Hakan Plastik’in yeni Ürün ve Pazarlama Direktörü Hüseyin Ünlüyol tarafından 2019 pazarlama faaliyetleri değerlendirmesi yapıldı; 2020 hedefleri aktarıldı. “Yetenek Sizsiniz” yarışmasında büyük beğeni toplayan; SODEX 2019 Fuarı’nda GF Hakan Plastik standındaki performansları ile de ilgi odağı olan Oğulcan Kuş, bu kez bayi toplantısında konuklara özel bir
performans hazırlamıştı. Kuş, yine GF Hakan Plastik borulardan oluşturduğu 3 farklı enstürümanı ile gerçekleştirdiği performansı ile katılımcılar tarafından beğeni ile izlendi. Fuaye alanına kurulan dev inovasyon tüneli, katılımcılar tarafından beğeni aldı. Tünel içerisinde sanal gerçeklik gözlükleri ile katılımcılar Çerkezköy ve Şanlıurfa üretim tesislerini gezme imkânı buldular. GF Hakan Plastik boruları ile yapılan inovasyon tünelinde ayrıca Oğulcan Kuş’un aerodinamik tasarımı ile binaların atık su sistemlerindeki havalık hattını elimine eden GF Aerator enstalasyonları sergilendi. İş ortakları buluşmasında bilişim ve teknoloji alanındaki çalışmalarıyla tanınan gazeteci ve yazar Serdar Kuzuloğlu “Yeni Dünya’nın Yapıtaşları” konulu bir konuşma gerçekleştirdi. Ziynet Sali ve Orkestrası’nı sahne aldığı Gala Gecesi’nde çeşitli alanlarda en iyi performans gösteren bayilere de plaketleri sunuldu.
HABERLER / TİMDER Dergisi 103.Sayı, Ocak-Mart 2020
Rixos Premium Belek’te iş ortakları ile bir araya gelen GF Hakan Plastik, yoğun bir programla geçen 2019 yılını geride bırakıp, 2020 yılının yol haritasını çizdi. Süprizli ve yenilikçi bir programla konuklarını karşılayan GF Hakan Plastik, iş ortaklarına DJ’liğini Nihat Sırdar’ın yaptığı 90’lar Kafası Partisi‘nde 90’lı yıllara damga vuran şarkılar eşliğinde keyifli bir gece ile “Hoş Geldiniz” dedi.
79
DAIKIN, KARBON EMİSYONUNU NET SIFIRA İNDİRECEK! İnovatif çalışmalarıyla her fırsatta çevreci bir duruş sergileyen Daikin’in Eylül 2019 tarihinde yayınladığı 2019 Yılı Sürdürülebilirlik Raporu, mevcut durumu, tahminleri, beklentileri ve planları içeriyor. 1 Nisan 2018 ile 31 Mart 2019 tarihleri arasını kapsayan raporda Daikin çözümlerine de yer veriliyor.
HABERLER / TİMDER Dergisi 103.Sayı, Ocak-Mart 2020
Şirketin misyonu gereği, inovasyon ve teknolojileri kullanarak soluduğumuz hava ve yaşadığımız hayatın kalitesini yükseltme çabası içinde olduğunu dile getiren raporda, dünya genelinde yerel operasyonları geliştirmek, üretim ve bakım da dahil olmak üzere klima endüstrisini desteklemek amacıyla kendi insan kaynaklarını oluşturma konularında öncülük etme çalışmaları da yer alıyor. Küresel ölçekte Daikin’de aktif görev alabilecek insan kaynakları havuzu geliştirmek üzere her ülkede eğitimler düzenlemeyi önemli görevlerinden biri olarak gören Daikin, bu çalışmalarla her bir bölgenin ve ülkenin kalkınmasına katkı sağlamayı ve grup olarak sürdürülebilirliği geliştirmeyi hedefliyor. Daikin’in iklimlendirme ve florokimya ticaretinde dünyanın farklı ülkelerinin ve bölgelerinin farklı kültürleri ve değerleri tarafından ihtiyaç duyulan hususlara yanıt vermeye özen gösteren bir marka olduğunun altı çizilen raporda ortamları ve insanları daha sağlıklı ve daha konforlu hale getirecek üretimler içinde bulunduğu belirtiliyor.
80
2015 yılında imzalanan ve bu yüzyılın ikinci yarısı için sera gazı emisyonlarının net sıfıra düşürülmesi ve küresel ısınmayı endüstri öncesi seviyelere kıyasla 2 oC’den daha az ile sınırlama hedeflerini içeren Paris Anlaşması’na paralel olarak Daikin de sera gazı emisyonlarını 2050 yılına kadar net sıfıra düşürme hedefiyle Çevre Vizyonu 2050’yi hayata geçirmişti. Raporda bu vizyonun Fusion 20 Stratejik Yönetim Planı’nın son 3 yılına yansıtılmasının yanı sıra 2030 yılı için konulan hedeflerle orta ve uzun vadeli stratejiler geliştirmeye devam edileceğine dikkat çekiliyor. Daikin, nasıl ilerleyecek? İklimlendirme sektörü; konusu ve çözümleri itibariyle ürünlerin kullanımından kaynaklanan karbondioksit (CO2) emisyonuna neden oluyor. Azalan hava kalitesi toplumsal kesimde talepler yaratıyor. Mevcut
soğutucu akışkanlar ve yanma gazı ısısı konularında daha sıkı kısıtlamalar, inovatif ve çevreci çözümlerin gerekliliğini artırıyor. Elektrik enerjisindeki artan talep, daha sıkı enerji kısıtlamalarının yanı sıra enerji açısından daha verimli ürünler için yüksek beklentiler oluşturuyor. Daikin, yüksek teknolojisi, bilgi kaynakları, güçlü küresel ağı, konusunda uzman çalışanları ve önemsediği toplumsal ilişkileri nedeniyle sahip olduğu bu büyük avantajı önümüzdeki yıllarda da en etkin biçimde kullanarak ilerlemesini ve liderliğini sürdürmeyi planlıyor. Daikin, üretimlerinin dünyanın havasına yeni katma değerler katabilmesi, ürünlerinin ve çözümlerinin net sıfır sera gazı emisyonu hedefinin başarılmasına yardımcı olabilmesi için klima ticaretine ilişkin analizler yapıyor. Bunun sonucunda Çevre Vizyonu 2050 hedeflerine ulaşmada orta vadeli 2030 hedeflerini formüle eden Daikin, bunları ‘Fusion Stratejik Yönetim Planı’na dahil ederek eylem planları halinde önlemler alıyor ve uygulamaya koyuyor. ‘Fusion 20 Temaları’ olarak adlandırılan başlıklar belirleyen Daikin, dünyanın gelecekteki çevresel sorunlarına kendi alanında üç ana platformda yanıt verecek: Ürünler yoluyla: Enerji verimliliği yüksek ama daha düşük küresel ısınma potansiyeline sahip R-32 ve diğer soğutucu akışkanların benimsenmesinin önemini bilen Daikin, yeni nesil soğutucu akışkanların geliştirilmesi, ısı pompalı ısıtıcıların benimsenmesi yolunda çalışmalarına devam edecek. Malzeme tedariğinden bertaraf ve geri dönüşüme kadarki tüm yaşam döngüsü boyunca çevresel etkinin azaltılması ve malzeme geliştirme konularında da etkin rol oynayacak. Çözümler yoluyla: Daikin, çevresel çözümler oluşturulması konusunda öncülük etmeye devam edecek. Klimalar ve çevre ekipmanların, binaların ve yenilenebilir enerjinin birleştirildiği bir sistemde verimli enerji yönetimini sağlamayı hedefliyor. Ayrıca yeşil binalar ve net sıfır enerjili (nZEB) binaları yüksek verimli cihazlarıyla desteklemeyi planlıyor. Piyasada kullanımda olan soğutucu akışkanların tekrar kazanılması ve geri dönüşümünü de bu başlık altında inceliyor. Hava mühendisliği: Hava değerinin oluşturulmasının değerini bilen Daikin, bu alanda da çalışmalarına hız veriyor. Bunun için insan hayatını PM2.5 ve VOC
gibi hava kirleticilerine karşı koruyan hava mühendisliğinin yapılmasının şart olduğunu düşünüyor. Hava kalitesinin önemine inanan Daikin, yüksek verimlilik sağlayan ofis ortamları ve uyuma kalitesini üst düzeye çıkaran ev ortamları için hava yoluyla katma değerli çalışmalar yapmak üzere hareket ediyor. Başkandan mesaj: Raporda, Daikin Industries Ltd’nin Başkanı ve CEO’su Masanori Togawa’nın verdiği şu mesaj da yer aldı: “Daikin’in amiral gemisi ürünleri olan klimalar sıcak bölgelerde çalışma ve yaşam tarzlarında köklü değişiklikler gerçekleştirerek ekonomik büyümeye ve daha kaliteli yaşam tarzlarına katkıda bulunuyor. 2030 yılı için uluslararası ölçekte yaygın olarak benimsenen Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri’nin (SDG’ler) başarılmasında Daikin’in önemli bir görev üstleneceğine inanıyorum. Gelişmekte olan pazarlarda görülen ekonomik büyümeyle birlikte klimalara olan talebin 2050 yılına kadar üç kattan daha fazla artması bekleniyor. Klimaların pazarlara girme oranının artması, sıcak çarpmasının önlenmesine ve iç ortam hava kalitesinin yükseltilmesine katkıda bulunurken çalışanların üretkenliğini arttırarak ekonomik büyümeyi teşvik etmektedir. Buna karşılık, klimalar yaygınlaştıkça doğal olarak elektrik kullanımı da artacaktır, bu da küresel ısınma üzerinde artan bir etki yaratacaktır. Bu nedenle, sadece klimaların küresel ısınma etkilerini azaltmaya değil, aynı zamanda enerji verimli inverter teknolojisi ve küresel ısınma potansiyeli düşük olan R-32 soğutucu akışkan kullanan çevre dostu ürünlerin yaygınlaştırılmasına odaklanmayı hedefliyoruz. Bu da bize bu sorunları ticari kalkınma için bir fırsata dönüştürme ve ağ ve kontrol teknolojilerimizi kullanarak enerji verimli çözümler sunma konusunda bize büyük bir avantaj sağlıyor. 2018 yılında Çevre Vizyonu 2050’yi geliştirerek sera gazı emisyonlarının net sıfıra düşürülmesini ve güvenli ve sağlıklı bir ortam sunmayı hedefledik. Ürünlere ve çözümlere ek olarak, yenilebilir enerji kullanacağız ve iklimlendirme ile binalar arasındaki etkileşimi iyileştirerek daha büyük bir büyüme elde ederken iklim değişikliği gibi sosyal sorunların çözülmesine katkıda bulunacağız.”
IZODER’İN YENİ BAŞKANI LEVENT GÖKÇE OLDU Isı Su Ses ve Yangın Yalıtımcıları Derneği İZODER’in Olağan Genel Kurulu’nda, Yönetim Kurulu Başkanlığına oy birliği ile Saint-Gobain Türkiye CEO’su Levent Gökçe seçildi.
Çok kaliteli üretim yapılıyor ama uygulamalar takip edilmeli Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Eski Müsteşarı Prof. Dr. Mustafa Öztürk ise enerji verimliliği ve enerji tasarrufu için doğru malzemeler ve kaliteli işçilikle yapılan yalıtım uygulamalarının, ülke ekonomisine katkılarının altını çizdi. Beklenen yalıtım yönetmeliklerinin çıktığını ve bir an önce teknik kadroların yetiştirilmesi, uzmanlaşmanın sağlanması gerektiğini belirten Prof. Dr. Mustafa Öztürk, “Yeryüzü iklim değişikliği nedeniyle ısınıyor. Isınan ortamı da sağlıklı hale getirmemiz için binalarımızı yalıtmamız gerekiyor. ‘Havayı soğutamazsınız, binalarınızı
yalıtın’ demeliyiz. Ülkemizde yalıtıma yönelik bütün kriterlerin AB normlarında devreye girmesi lazım. Böylece sera gazı salımıyla ilgili önemli önlemler alınmış olur. Evlerimizde pencere kenarı ile odanın ortasındaki sıcaklık farkı 1.5 derecenin üzerinde olduğunda insanlar nezle, grip oluyor. Bundan dolayı binaların kaliteli ve doğru yalıtılması büyük önem taşıyor. Bugün yalıtım sektöründü çok kaliteli malzemeler üretiliyor ancak bu kaliteli ürünler çok kalitesiz terzilere teslim ediliyor. Oysa ürünün üretiminden, uygulanmasına, nihai kullanımına kadar tüm süreç takip etmelidir.” diye konuştu. Türkiye önemli bir tedarikçi ülke olduğu vurgulanmalı Toplantıda ‘2019’dan 2020’ye Ekonomik Durum’ başlıklı bir konuşma yapan İstanbul Medipol Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kerem Alkin, Türkiye’de bankacılık sektörünün, ekonomik dalgalanmadan etkilenen reel sektöre yönelik yapıcı adımlar atması gerektiğini söyledi. Çin’de ortaya çıkan koronavirüs salgınının uluslararası ticarete etkisine de dikkat çeken Prof. Dr. Kerem Alkin, “Asya ülkelerinden ürün tedariki önümüzdeki günlerde daha çok tartışılacak. Türkiye güvenli liman olma konusunda bir farkındalık ortaya koyacaksa, birçok alım heyeti davet edilerek Türkiye’nin önemli bir tedarikçi ülke olduğu vurgulanmalı.” diye konuştu. Toplantının ikinci bölümünde 13. Dönem Yönetim Kurulu adına İZODER Genel Sekreteri Timur Diz tarafından 2017 – 2019 Faaliyet Raporu ve Mali Rapor sunuldu. 13. Dönem Yönetim Kurulunun ibra edilmesinin ardından İZODER’in yeni Yönetim Kurulu seçildi. 14. Dönem Yönetim Kurulu Başkanı Saint-Gobain Türkiye CEO’su Levent Gökçe oldu. İZODER olarak ülkemize katkı sağlamaya devam edeceğiz İZODER Yönetim Kurulu Başkanı Levent Gökçe, “Yürütülen çok değerli mevcut projelere ilaveten, İZODER’i değişen ve gelişen konjonktüre uygun olarak çok daha güçlü bir konuma getirmeyi hedeflediklerini söyledi. Yalıtımın sağlık, güvenlik ve ekonomik açıdan tüm toplumu ilgilendiren ciddi bir boyutu olduğunu her platformda
vurgulamayı görev edinen tüm İZODER üyelerine teşekkür eden Levent Gökçe, “Ülke olarak güvenli ve sağlıklı yapılara kavuşmak için binalarımızda standartlara uygun ısı, su, ses ve yangın yalıtımı uygulamalarını yapmamız şart. Özellikle Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın açıkladığı ‘Kentsel Dönüşüm Eylem Planı’nın, ülkemizde uygulanan yalıtım mevzuatlarının AB ülkeleri ile aynı seviyeye getirilmesi konusunda önemli bir fırsat olduğunu düşünüyorum. Yalıtımın tüm branşlarının binalara olumlu etkisinin farkında olan kamunun desteği ve kamuoyunun da yalıtımın önemine yönelik algısının artmasıyla sektör daha da büyüyecektir. İZODER olarak, binalarda yalıtım uygulamalarının artırılmasına yönelik çalışmalarımızla, hem topluma hem ülkemiz ekonomisine katkıda bulunmaya devam edeceğiz.” dedi. Onur Üyeliği belgeleri ve plaket takdim edildi Derneğin faaliyetlerine önemli katkılarda bulunan ve geçmiş dönemlerde İZODER Yönetim Kurulu üyeliği de yapmış olan Tevfik Ceritoğlu’na İZODER Onur Üyeliği Belgesi de takdim edildi. Aynı zamanda dernek üyelikleri 10. yılını dolduran Birdal İnşaat, Dyo, Erge İzolasyon, Fixa, Hatüpen, KYK, Mapei, Polisan ve Retim’e ve üyelikleri 20. yılını dolduran İstanbul Teknik ve Yapı Servis firmalarına plaketleri takdim edildi. İZODER Genel Kurulu’nda oy birliği ile seçilen 14. Dönem Yönetim Kurulu, şu isimlerden oluştu: Yönetim Kurulu Başkanı: Levent Gökçe, Başkan Vekilleri: Emrullah Eruslu – Eryap Grup, Erdem Ateş – Basaş A.Ş., Başkan Yardımcısı: Ertuğrul Şen, Sayman Üye: Emre Gürcan – Knauf Insulation, Üyeler: Ahmet Yaşar – Sinerji Yalıtım, Çağdaş Korkmaz – Betek, Erhan Özdemir – Ode Yalıtım, Fulya Koçak – Onduline, Mehmet Onur – RBS Ravago, Muhsin Pala – His Yalıtım, S. Ebru Şapoğlu – Şişecam, Timur Karaoğlu – Kalekim, Ümit Günalp – Mimtek, Volkan Dikmen – DKM İnşaat
HABERLER / TİMDER Dergisi 103.Sayı, Ocak-Mart 2020
Türkiye’de yalıtım bilincinin artırılması ve yalıtım sektörünün gelişmesini hedefleyen İZODER’in Olağan Seçimli Genel Kurul Toplantısı, 13 Şubat Perşembe günü Radisson Blu Hotel Asia’da yapıldı. İZODER 13. Dönem Yönetim Kurulu Başkanı Levent Pelesen, başkanlığı süresince İZODER’de yapılan çalışmaları katılımcılarla paylaşarak, “3 yıl önce göreve başladığımızda söz verdiğimiz eksik yalıtım yönetmeliklerinin tamamlanmasına katkıda bulunduk ve Anadolu’ya açılım konusunda çalışma yürüttük.” dedi. Levent Pelesen, şunları söyledi: “Su ve ses yalıtımı yönetmelikleri çıkarılmasının ardından Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile yaptığımız iş birliği protokolü çerçevesinde tam 14 ilde ‘Tüm Yönleriyle Yalıtım Seminerleri’ düzenledik. Toplam 3 binin üzerinde katılımcının izlediği toplantılarla tüm yalıtım branşlarını anlatma fırsatı bulduk. 14 ile gittik ama 37 ilden gelen kamu personelleri de seminerlerimizi takip etti. Böylece çok geniş bir ağa ulaşırken, yerel yöneticilerle de bir araya geldik. Ayrıca İZODER’in 25. kuruluş yıldönümüne özel sosyal sorumluluk projeleri yürüttük. Anadolu’da 4 okulun yalıtımı, üyelerimiz tarafından A’dan Z’ye her şeyiyle yapıldı. Ayrıca öğrencilere yönelik İZODER 25. yıl eğitim bursu açtık ve 40 meslek lisesi öğrencisinin bir yıllık eğitim masraflarını üstlendik. Bu dönemde uzun zamandır yapamadığımız sektör envanteri çalışmasını da tamamlayıp, sonuçları sektör ve kamuoyu ile paylaştık.”
81
TESISAT SEKTÖRÜNÜN ONLINE BULUŞMA PLATFORMU tesisatdiyaloglari.com YAYIN HAYATINA BAŞLIYOR
HABERLER / TİMDER Dergisi 103.Sayı, Ocak-Mart 2020
Tesisat sektöründe yaşanılan bilgi eksikliği ve iletişim kopukluklarına çözüm sunmayı hedefleyen tesisatdiyaloglari.com yayın hayatına başlıyor.
82
Tesisat sektörünün köklü tedarikçi ve üretici firmalarından Aknur Tesisat Malzemeleri tarafından hayata geçirilen ve sektör için önemli bir kaynak niteliği taşıyan tesisatdiyaloglari.com yayın hayatına başlıyor. Sektördeki firmaların diyalog halinde olmalarını sağlamanın yanında, tüketicilerin de tesisat konularındaki sorunlarında yardım alabilecekleri tesisatdiyaloglari.com sektördeki önemli bir açığı kapatmayı amaçlıyor. tesisatdiyaloglari.com sitesi ziyaretçileri ısıtma, havalandırma, klima ve sıhhi tesisat üreticileri ile direkt temasa geçebiliyor. İhtiyacı olan konularda doğru kaynaklardan sorularına yanıt bulabiliyor.
Bu sitede yer alan üretici, satıcı ve tesisat yapım firmaları, site yönetiminin kontrolünden geçtiği için tüketiciler, son zamanlarda piyasada sıklıkla rastlanan yetersiz ve kötü niyetli kişi ve kuruluşlardan korunmuş oluyor. Tüketiciler, tesisat malzemesi veya tesisatçı firma ihtiyacında, güvenilir malzeme satan firmaları ve yine güvenilir tesisat yapım firmalarını doğrudan bulabiliyor. Ayrıca kullanıcılar, tesisatlarıyla ilgili her türlü sorunlarını bu sayfaya yazarak, sorunlarına cevap verecek ilgililerle direkt temasa geçebiliyor üretici firmalar sektöre ve halka duyurmak istedikleri her türlü yeni
ürün ve faaliyetlerinde de bu siteyi kullanabiliyorlar. Sitenin forum sayfasında, sektörün temsilcileri, sektörün sorunlarını, yerli ve yabancı piyasadaki gelişmeleri, teknolojik yenilikleri tartışabiliyorlar. Aknur Tesisat Malzemeleri Genel Müdürü Nural Tuncer “İleri ülkelerdeki benzeri sitelerde de görüldüğü gibi tamamen tarafsız, hiçbir kişi ve kuruluşa ait olmayan bu site, sektörümüzde de doğru bilgi, doğru firmayı bulma konusunda şimdiye kadar açık bulunan önemli bir hizmeti yerine getirecek ve sektörümüzün temsilcilerinin de bu siteyi ziyaret ederek görüş ve bilgileriyle katkıda bulunmaları sayesinde sitenin kapsamı çok kısa bir sürede genişleyecektir.” dedi.
Altuğ Akbaş, Zeliha Özay Yurdatap, Barış Orbay ve Osman Yenice
Pelin Özgen Piker, Zeliha Özay Yurdatap, Arda Türkmen ve Altuğ Akbaş
İZMİR’DE TRENDLERİ KALE BELİRLEYECEK Kaleseramik, İzmir’de yenilenen Alsancak Kale mağazasının açılışını yaptı. İzmir, iş ve mimarlık dünyasından birçok ismi buluşturan açılışta, ünlü Şef Arda Türkmen, Kale’nin tasarım ve teknoloji gücünü bir araya getirdiği yenilikçi ürünü Kale T-One mutfak tezgahında ürünün üstün özelliklerini kullanarak katılımcılara özel bir sunum gerçekleştirdi.
Kaleseramik olarak ürettikleri her üründe, hayatı tüketiciler için kolaylaştırma ve tüketicilerin yaşam
kalitesini artırma hedefiyle yola çıktıklarını ifade eden Altuğ Akbaş, “Günümüzde ürünleri en uyumlu şekilde, tek bir alanda ve birbirini tamamlar biçimde kullanıcılara sunmak en az ürüne hayat vermek kadar önemli bir hale geldi. Bu doğrultuda Kaleseramik olarak, yepyeni bir mağazacılık anlayışı ile perakende sistemimizi yeniden düzenleyerek, tüketicilere 360 derece hizmet sunmaya başladık. Kullanıcıların beklentilerini karşılayan ve müşteri tercihinde ilk sırada olan Çanakkale Seramik, mimari tasarımlara yeni bir bakış kazandıran Kalebodur, banyoda geçirilen zamanı daha konforlu ve keyifli hale getiren Kale Banyo, tasarımlarında İtalyan dokunuşunu yansıtan prestijli markamız Edilcuoghi Edilgres ile trendleri belirleyen, işlevsel, çevre dostu, kaliteli ve özgün tasarımlar ortaya çıkarmaya devam ediyoruz.” diye konuştu. Açılışta, Kale T-One’ın, mutfaklara getirdiği üstün özellikleri anlatabilmek amacıyla, Türkiye’nin sevilen şefi Arda Türkmen, Kaleseramik Pazarlama
Direktörü Zeliha Özay Yurdatap’ın ürün sunumuyla birlikte katılımcılara özel bir menü hazırladı. Arda Türkmen’in, Kale T-One tezgahı üzerinde hazırladığı lezzetler büyük beğeni topladı. İç mekan duvar ve zeminlerin yanı sıra dış cephelerde mimarların öncelikli tercihi haline gelen Kalesinterflex, artık konvansiyonel kullanım alanlarının dışında, mutfak mobilyaları ve tezgahları, dış mekan mobilyaları, masa, banyo mobilyası ve lavabo gibi farklı alanlarda da kullanılıyor. İnovatif ve tasarım odaklı ürünleri ile trendleri belirlemeye devam eden Kale’nin, mimariye özgürlük ve özgünlük sağlayan yenilikçi ürünü Kalesinterflex, yeni fikirlerin uygulanmasına ve modern yaşam alanları yaratılmasına imkân sağlamaya devam ediyor. Kullanışlı yapısından dolayı mutfaklara yönelik geliştirilen T-ONE, çizilme, kırılma, lekelenme, sıcağa ve soğuğa dayanıklılık ve aşınma direnciyle, mutfaklarda büyük bir yeniliğe imza atıyor.
HABERLER / TİMDER Dergisi 103.Sayı, Ocak-Mart 2020
Artan tüketici ihtiyaçlarına tek çatı altında çözüm sunan Kaleseramik, yeni mağazacılık konseptine İzmir’i de ekledi. Kale, prestijli markaları Çanakkale Seramik, Kalebodur, Kale Banyo, İtalyan Edilcuoghi Edilgres ve yapı kimyasalları sektörünün lider markası Kalekim ürünlerinin yer aldığı yeni mağazasında ayrıca farklı ürün grubu ihtiyaçlarına yönelik bütünsel çözümler üretmek hedefiyle, Gorbon, Hansgrohe, Homemade Aromaterapi, Masuma Ceramics gibi sevilen markaların ürünlerini mağazalarında tüketicilerle buluşturuyor. Üründen öte, bir yaşam tarzı sunduklarını belirten Kaleseramik Genel Müdürü Altuğ Akbaş, “Alsancak’ta yer alan Kale mağazamızı heyecan verici trendler ve göz alıcı ürünlerimizle baştan aşağı yeniledik. Mağazamızın üstün hizmet anlayışıyla bu bölgede fark yaratacağına ve çarpıcı tasarımlarımızın güzel İzmir’e çok yakışacağına inanıyoruz.” dedi.
83
NG KÜTAHYA SERAMIK İSPANYA’DA İNOVASYON RÜZGÂRI ESTİRDİ! NG Kütahya Seramik, yeni nesil tasarımları, inovatif ebatlı ürünleri ve fark yaratan stant tasarımıyla 3-7 Şubat tarihleri arasında İspanya’nın Valensiya şehrindeki Cevisama Fuarı’na katıldı. NG Kütahya Seramik; 120x240 cm, 30x240 cm, 120x120 cm, 60x120 cm, 30x120 cm, 18x118 cm ve 80x80 cm ebatlarındaki serilerini dünyanın en önemli seramik fuarlarından biri olan Cevisama’da sergiledi. Kristal tekniği ile ürettiği ve mermer dokulu koleksiyonları arasında yer alan; 60x120cm ebadındaki Mitos Kristal, Verde, Paradiso, 120x240 cm ebadındaki Black Calacatta, Nox, Novella, Marfa ve 120x120 cm Emperador’u ilk kez sektör profesyonellerinin beğenisine sundu. Benzersiz koleksiyonlarıyla seramik sektörüne yön veren marka, ‘‘NG Performa20’’ serisi, ‘‘New Generation’’ koleksiyonu, ürün çeşitliliğiyle dikkat çeken ‘‘NG Spain’’ markası ve
120x240 cm ebadındaki tropikal yaprak desenli seramiklerin yer aldığı ‘‘Garden’’ bölümüyle fark yarattı. NG Kütahya Seramik, pastel tonların yanı sıra yeşilin de hâkim olduğu canlı mekânlardan oluşan 360 m²’lik stant alanında konuklarını ağırladı. New Generation fark yarattı NG Kütahya Seramik, yeni nesil antislip karoları ile Cevisama’da inovasyonu gözler önüne serdi. New Generation koleksiyonunun en iddialı ürünlerinden 60x60 cm ebadındaki Infinity; pürüzsüz ve yumuşak yüzeyi, fark yaratan doku seçenekleri ile yaşam alanlarında konforu ve mükemmeli yaşatıyor. NG Kütahya Seramik, kaymazlık
değerleri (R9, R10, R11,) değişse dahi renkleri ve dokuları aynı kalan karoları istenilen kalınlıkta üretebiliyor. Yeni koleksiyon, uzun ömürlü ve kolay temizlenen yapısı, kusursuz özellikleri ve görünümüyle trendleri belirliyor. NG DİGİ+ ilk kez Cevisama’da “Yeni Nesil Dijital Deneyim Merkezi” ile seramik sektöründe bir ilke imza atan NG Kütahya Seramik, 240x480 cm’lik üzerinde yürünebilen interaktif zemin görüntüleme sistemiyle birebir ölçekli dijital ürün deneyimini Cevisama’daki ziyaretçilerine yaşattı. Uygulama sayesinde ürünler üç boyutlu bir şekilde incelenerek, yüzey dokuları en gerçekçi şekliyle deneyimlendi.
HABERLER / TİMDER Dergisi 103.Sayı, Ocak-Mart 2020
MURAT SAVCI IZOCAM GENEL DİREKTÖRÜ OLDU
84
Türkiye’de 1965 yılından bu yana yalıtım sektöründe faaliyet gösteren, 2006 yılından beri Fransız Saint-Gobain Grubu ve Kuveyt Alghanim Grubu ortaklığı ile faaliyetlerini sürdüren İzocam Ticaret ve Sanayi A.Ş.’nin Genel Direktörlük görevine 03.02.2020 itibariyle Murat Savcı atandı. 1967 yılında Adana’da doğan Murat Savcı, 1985’de Tarsus Amerikan Koleji’nden ve 1990’da İTÜ İnşaat Mühendisliği bölümünden mezun oldu. 1991-1994 yılları arasında Almanya Dortmund Teknik Üniversitesi’nde inşaat ekonomisi ve hukuku konularında master yaptı ve aynı dönemde Üniversite’de inşaat fiziği alanında asistan olarak görev aldı.
1994 yılında Almanya’da iş hayatına başlayan Murat Savcı, 1994 - 2005 yılları arasında çeşitli Alman şirketlerinde ve inşaat gruplarında Proje Müdürlüğü görevini üstlendi. Savcı, 2005 yılında Türkiye’ye dönerek kurucusu olduğu inşaat şirketinde 2005-2007 yılları arasında Genel Müdür olarak görev yaptı. 2007-2012 yılları arasında ise Avusturya merkezli Baumit firmasının Türkiye Genel Müdürlüğü görevini üstlendi. 2012-2019 yılları arasında Koramic Yapı Kimyasalları A.Ş.’de Yönetim Kurulu Başkanı olarak görev alan Murat Savcı, aynı dönemde Belçika merkezli global endüstri grubu Koramic Chemicals NV’de Yönetim Kurulu üyesi ve
Grup Şirketlerinden Sorumlu Başkan Yardımcısı görevlerini başarı ile yürüttü. 2009 – 2017 yılları arasında İZODER Yönetim Kurulu üyeliği yapmış olan Murat Savcı, evli ve 1 çocuk babasıdır. Çok iyi derecede İngilizce ve Almanca bilmektedir.
Nalan Yılmaz
Sezgin Aksu
ORKA BANYO, SEZGIN AKSU IŞ BIRLIĞI ILE BANYOLARDA TASARIMI KONUŞTURACAK
Geçmişten günümüze evin dışa dönük en gözde alanı olarak hassasiyetle dekore edilen banyolar tasarımın da çokça konuşulduğu alanlara dönüşmeye başladı. Fonksiyonları artırılmış ve tasarımsal yaklaşımları olan banyo dolapları, mobilya ile uyumlu seramikler, armatürler ve kullanılan daha birçok malzemede renk, tasarım, uyum ve fonksiyonellik önem kazanmaya başladı. Tüm bu dönüşümün 1992 yılından bu yana bir parçası olan ve sektörde sadece banyo mobilyası üreterek iddialı olduğu alanda dünya markası haline gelen ORKA Banyo, üretim ve tasarım gücünü Sezgin Aksu iş birliği ile taçlandırıyor. Bütünsel tasarım yaklaşımı ile kullanım kolaylığını konforla buluşturan ORKA Banyo, yeni dönemde Sezgin Aksu imzasıyla koleksiyonuna eklediği “Boxes” ve “CYO (Create Your Own)” ürün grupları ile banyolarda yeni bir dönemin kapısını aralıyor. “Biz değişimin ve dönüşümün öncüsü olmayı seviyoruz. Kendimizle yarışarak sektöre yenilikler katıyoruz.” diyen Orka Banyo Genel Müdürü Nalan Yılmaz; “Türkiye’de uzmanlaşma ile ilgili hep bir sorun var. Biz uzmanlaştığımız alanda en iyi üretimi yaparak globalleşme hedefi ile yola çıktık. Türkiye’de ilk demonte banyo dolabı üreticisi olarak çıktığımız yolda sürekli yatırımlar yaparak sektöre yenilikler kattık. 2019 yılı bu anlamda bizim için verimli bir yıl oldu. Hem çok önemli bir adım atarak
tasarım merkezimizi hayata geçirdik hem de Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından tanınmış marka sertifikamızı aldık. Sezgin Aksu ile yaptığımız bu işbirliği ile de globalleşme hedefimizi daha güçlendirmek ve Türkiye’de hala bir sektör olarak değerlendirilmeyen banyo mobilyaları sektörüne değer katmak istedik. Toplum olarak banyolar bizim için en önemli alanlar olmuştur. Eve gelen misafirin değerlendirme kriterlerinden biridir banyo. Bu gelenekten yola çıkarak banyoları daha değerli ve daha şık alanlara dönüştürmeye yönelik adımlarımıza Sezgin Aksu’nun yeni koleksiyonunu ekleyerek bir ilke imza attık. Artık banyolarda tasarım konuşacak.” dedi. Türkiye’de banyo mobilyaları alanında birçok ilke imza atan ve yenilikçi yaklaşımları ile dünya pazarlarında ve farklı coğrafyalarda da büyüyen marka, aynı zamanda ‘ORKA Plus’ çatısı altında armatür ve aksesuar gibi banyo tasarımına dair bütün ürün gruplarını koleksiyonunda bulunduruyor. Banyolarda farklı form ve materyallerle sınırsız kombinasyon Tasarımcı Sezgin Aksu, “Orka ile iş birliğimiz doğrultusunda banyo mobilyası tasarlamak benim için heyecan verici oldu. Banyo tasarımlarında bugüne kadar hep saklı, kapalı formlar ön plandaydı. Tasarım aşamasında artık daha özgür banyoları görmek istediğimizi düşündüm. Boxes ve CYO
koleksiyonları ile tam bu noktada hayal ettiğimiz şeyi tasarladık. Boxes koleksiyonunda aklıma ilk gelen şey geometrik formlar, daireler ve karelerdi. Geometrik formlar daha esnek bir kullanıma ve sonsuz kombinasyona izin veriyor ve kullanıcıya özgürlük sağlıyor. Boxes, kişinin hayal ettiği banyoyu yaratmasına imkân veren, kare, daire ve dikdörtgen gibi farklı formlardan oluşan minimalist bir sistem. Koleksiyondaki ürünlerin farklı boyutları yatay ve dikey yönde büyük esneklik sağlıyor ve her zevke uygun çözüm oluyor. Boxes’ta daha ileri gidip sistemi yaşam alanlarının tamamına uyum sağlayacak şekilde geliştirdik. Duvara monte bir depolama elemanı, bağımsız bir büfe, hatta makyaj masası bile olabilecek esneklikte bir ürün grubu tasarladık. Minimalist formu ile Boxes, banyodan oturma odasına sınır olmaksızın yerleşecektir.” diyor. CYO: Yeni nesil banyolar için cesur ve çarpıcı alternatif Dairesel formların bağımsız yapısından yola çıkarak yine özgür bir yapıyla oluşturulan ve kullanıcıya kombinasyon avantajı sunan Sezgin Aksu imzalı CYO (Create Your Own) koleksiyonu ise, farklı boyut ve renkleri ustalıkla bir araya getiriyor. Banyolarda görmeye alışkın olunmayan cesur renk ve formları buluşturan CYO, yeni nesil banyolar için çarpıcı bir alternatif oluşturmaya hazırlanıyor.
HABERLER / TİMDER Dergisi 103.Sayı, Ocak-Mart 2020
Özgün tasarım çizgisiyle yeni nesil banyo trendlerine yön veren yenilikçi Türk markası ORKA Banyo, tasarımcı Sezgin Aksu iş birliğiyle kendi sektöründe bir ilke imza atıyor. Çeyrek asrı aşkın süredir sadece uzmanlaştığı banyo mobilyası alanında üretim gerçekleştiren ORKA Banyo, yaşam alanlarına hızla yansıyan “özel tasarımı” banyolara taşıyacak.
85
HABERLER / TİMDER Dergisi 103.Sayı, Ocak-Mart 2020
TIMFED YÖNETİM KURULU ÜYELERİ, BURSA’DA BİR ARAYA GELDİ
86
İnşaat malzemecilerinin en geniş katılımlı sivil toplum kuruluşu olan Tesisat İnşaat Malzemecileri Federasyonu’nun (TİMFED) Yönetim Kurulu Üyeleri, Bursa’da bir araya geldi. BURTİMDER ev sahipliğinde gerçekleşen toplantıda federasyon çatısı altında planlanan projelerle ilgili fikir alışverişinde bulunuldu. İnşaat malzemecilerinin en geniş katılımlı sivil toplum kuruluşu olan Tesisat İnşaat Malzemecileri Federasyonu’nun (TİMFED) Yönetim Kurulu Üyeleri, Bursa’da bir araya geldi. BURTİMDER (Bursa Tesisat İnşaat Malzemecileri Derneği) ev sahipliğinde gerçekleşen Yönetim Kurulu Toplantısı’na; TİMDER, TİMKODER,
ANTİMDER, KARTİMDER, KONTİMDER ve DİMSİAD katılım sağladı. Birlikte yenilen öğle yemeğinin ardından Nilüfer Dernekler Yerleşkesi’ne geçen TİMFED Yönetim Kurulu Üyeleri, toplantılarını yerleşkedeki Dernek Merkezinde gerçekleştirdiler. TİMFED Yönetim Kurulu Başkanı Aydın Eşer’in açılış konuşmasıyla başlayan toplantı, Antalya’da gerçekleşen
son Yönetim Kurulu Toplantısı notlarının gözden geçirilmesiyle devam etti. Üye dernekler gerçekleştirdikleri faaliyetler hakkında bilgi vererek gündem maddelerini değerlendirdiler. Toplantı, Federasyon çatısı altında gerçekleştirilmesi planlanan projelerle ilgili fikir alışverişinde bulunulmasının ardından sona erdi.
GOOD DESİGN’DAN VITRA’YA ÖDÜL YAĞMURU
The Chicago Athenaeum: Museum of Architecture and Design ve The European Centre for Architecture Art
Design and Urban Studies iş birliğiyle düzenlenen Good Design kapsamında, VitrA’nın retromix karo sistemi, zemin ve duvar kaplaması kategorisinde ödül almaya hak kazandı. Bu yıl 47 ülkeden rekor sayıda başvurunun yapıldığı Good Design’ın banyo ve aksesuar kategorisinde ise Equal, Origin ve Valarte banyo koleksiyonları ödüle layık görüldü. Equal banyo koleksiyonu Claudio Bellini’nin iş
birliğiyle geliştirilirken, Origin, retromix ve Valarte, VitrA Tasarım Ekibi’nin imzasını taşıyor. VitrA’nın %60’ı kurum bünyesindeki tasarım ekibi tarafından geliştirilen ürünleri ayrıca; EDIDA, Design Innovation, Design Plus, Iconic Awards, Interior Innovation, iF, Plus X, Red Dot, Wallpaper gibi dünyaca ünlü tasarım ve inovasyon ödüllerine de sahip.
VITRA’YA İKİ iF ÖDÜLÜ BİRDEN Claudio Bellini iş birliğiyle tasarlanan Equal banyo koleksiyonu ile VitrA’nın en yeni karo sistemlerinden CementMix, iF Design Award 2020 ödülü aldı. Ürün ve tasarım kalitesi açısından dünya çapında mükemmelliğin sembolü olarak kabul edilen iF’ten VitrA’ya iki yeni ödül geldi. Claudio Bellini iş birliğiyle geliştirilen ve geçtiğimiz yıl Good
Design ödülüne layık görülen VitrA Equal banyo koleksiyonu, iF ödülünün sahibi oldu. Dünya çapında trend otoritesi olarak kabul edilen WGSN’nin Cersaie Fuarı için hazırladığı raporda trend belirleyiciler arasında gösterilen VitrA CementMix karo sistemi de iF’ten ödülle döndü. 1953’ten bu yana düzenlenen iF Design Award’a bu yıl 56 ülkeden 7.289 başvuru yapıldı. Ürünler;
tasarım, endüstri ve mimari alanlarında uzman 78 kişilik uluslararası jüri tarafından, yenilikçilik, fonksiyonellik, estetik ve çevre sorumluluğu gibi kriterlerle değerlendirildi. VitrA’nın ürünleri ayrıca; EDIDA, Design Innovation, Design Plus, Good Design, Iconic Awards, Interior Innovation, PlusX, Red Dot ve Wallpaper gibi dünyaca ünlü tasarım ödüllerine sahip.
HABERLER / TİMDER Dergisi 103.Sayı, Ocak-Mart 2020
VitrA, 1950’den beri düzenlenen ve dünyanın en eski ve en saygın tasarım yarışmaları arasında yer alan Good Design’dan 4 yeni ödül aldı. Yeni ödüllerle birlikte, VitrA’nın bugüne kadar aldığı Good Design ödüllerinin sayısı 37’ye yükseldi.
87
TÜRK YTONG, 2020 HEDEFLERİYLE BAŞARIYA VE GELECEĞE ODAKLANDI 49. Ytong Yetkili Satıcılar Toplantısı’nda 2019 yılının değerlendirmesi yapılarak 2020 yılına ait hedefler paylaşıldı. Toplantıda Ytong ile uzun yıllar iş birliği yapan yetkili satıcılar ile 2019 yılında başarılara imza atan yetkili satıcılara ödülleri verildi.
teşekkür etti. İnşaat sektöründe yaşanan durgunluğa karşın yenilikçi yaklaşımlar ve projelerle; çalışarak, üreterek, yılmadan sektörün en güçlü kalesi olmaya devam edeceklerini vurguladı. Türk Ytong olarak 2019 yılında yatırımlarını planladıkları gibi gerçekleştirdiklerini, buradan aldıkları güçle üretimi ve satışı ön plana alan deneyimli ve başarılı bir kadroyla yollarına devam ettiklerini belirten Fethi Hinginar, sektördeki tüm gelişmeleri yakından takip ettiklerini söyledi. Aldıkları kararların getirdiği olumlu sonuçlarla, sektörün en güvenilen kurumlarından biri olduklarının altını çizdi. Sektördeki en deneyimli, uzman ve bilgili ekiplere sahip olmanın getirdiği kazanımlarla başarılarının 2020 yılında
HABERLER / TİMDER Dergisi 103.Sayı, Ocak-Mart 2020
Yönetim Kurulu Başkanı Fethi Hinginar toplantıda yaptığı konuşmada 2019 yılını değerlendirerek 2020 yılına yönelik hedeflerini aktardı. Türkiye’deki ekonomik veriler değerlendirildiğinde zor geçen bir yılı akılcı yaklaşım ve etkin çalışma yöntemleriyle belirlenen hedeflere ulaşarak kapattıklarını vurgulayan Hinginar, bu süreçte özverili çalışma sergileyen tüm paydaşlara
88
da devam edeceğine olan inancını paylaştı. Türk Ytong Genel Müdür Yardımcısı Tolga Öztoprak ise 2020 yılı satış hedefleri ile ilgili bir değerlendirme yaparak yeni ürünler ve gelişmeler hakkında bilgi verdi. Öztoprak Türk Ytong’un yenilikçi ürünleriyle inşaat sektörünün gelişmesini ve büyümesini destekleyen en inovatif markalardan biri olduğuna dikkat çekti. Konuşmaların ardından yapılan ödül töreninde ise 5 ile 35 yıl arasında yetkili satıcılara kıdem plaketleri verildi. Ayrıca 2019 yılının başarılı yetkili satıcıları ödüllendirildi.
WAVIN’DEN “ŞİMDİ TAM ZAMANI” Wavin Türkiye 2020 Satış & Pazarlama Toplantısı, 8-10 Ocak tarihleri arasında Antalya Kemer’de gerçekleşti. Bu yılki toplantının ana teması ise 2020 yılına özgü belirlenen hedef ve stratejilerin gerçekleştirilmesi için “Şimdi Tam Zamanı” oldu. Şirket Genel Müdürü Fatih Asal’ın açılışını yaptığı ve 2019 yılının değerlendirilmesi ile başlayan toplantıda, 2020 yılı için belirlenen şirket hedef ve stratejileri ekiple paylaşıldı. Geçen
aylarda ISK-Sodex’te lansmanı yapılan dünyanın en sessiz borusu olma özelliğini taşıyan Wavin AS+ ve Wavin’in tam otomasyonlu ve komple sistem çözümü sunan yerden ısıtma sistemi Sentio ürünleri ise bu yıl ön plana çıkacak Wavin inovasyonlarından bazıları olacak. Wavin Türkiye’nin 2020 yılı gündeminin altı çizildiği toplantıda Fatih Asal, “Şirket olarak amacımız, dünyanın her yerinde hayatı daha da ileriye taşımak. Bu amaca yönelik olarak uygulamayı
kolaylaştıran, %100 güvenilir, çevre ve insan dostu ürünlerimizi paydaşlarımızla tanıştırmaya devam edeceğiz. Bunları gerçekleştirirken 2020 yılında da projelerin en büyük çözüm ortağı olmaya devam edeceğiz.” diye konuştu. Pazar beklenti ve hedeflerinin yanı sıra Satış&Pazarlama ekibi de düzenlenen birçok interaktif eğitimler ve etkinliklerle 2020 yılına büyük bir motivasyonla girmenin heyecanını yaşadılar.
WILO İLERİ TEKNOLOJİSİ İLE GELECEĞE YÖN VERECEK İleri teknolojisi ile dünya kaynaklarını koruyan yeni nesil ürün, sistem, hizmet ve çözümler geliştiren Wilo, “Geleceğe Yön Ver” konseptiyle düzenlediği Vizyon Toplantısı’nda markanın gelecek vizyonunu, hedeflerini ve Türkiye’ye ilişkin 2025 stratejisini anlattı. Kıbrıs’ta düzenlenen toplantıda yetkili satıcıları ve servislerini bir araya getiren Wilo, dünyayı etkisi altına alan mega trendler ve Türkiye ekonomisindeki gelişmeler ışığında pompa sektörünün potansiyeline ve gelecekteki evrimine dikkat çekti.
Dortmund’daki 300 milyon Euro’luk akıllı fabrika Nisan’da açılacak Wilo’nun global vizyonu çerçevesinde “enerji kaynaklarının akıllı ve verimli kullanıldığı bir dünya için çözümler sunan lider pompa üreticisi” olduğunu vurgulayan Mehmet Ürek, Wilo Türkiye için 2025 stratejilerini belirlerken ilk çıkış noktalarının bu vizyon olduğunu belirtti. Wilo tarihindeki en büyük yatırım olarak dikkat çeken ve Endüstri 4.0’ın çıkış noktası olan Almanya’nın Dortmund şehrindeki fabrikanın da global vizyon paralelinde dijital bir üretim tesisi olarak yenilendiğini söyleyen Ürek, 300 milyon Euro’luk yatırımla hayata geçirilen akıllı fabrikanın Nisan ayında açılacağını ifade etti. Dünyaya yön veren mega trendler Wilo’nun uzun vadeli stratejisinin bir parçası olarak önümüzdeki yıllarda insanların hayatlarını derinden etkileyecek altı küresel mega trend
tanımlandığını belirten Ürek, “Fabrika yatırımı da dahil olmak üzere tüm yatırımlarımızı dünyaya hızla yön verecek bu mega trendler ışığında gerçekleştiriyoruz. Dünyanın ilk sirkülasyon pompası, dünyanın ilk akıllı pompası gibi pek çok ilke imza atmış teknoloji öncüsü bir şirket olarak sektörümüze de yön vermeye devam edeceğiz. Wilo olarak değişime, suya ve geleceğe yön verme hedefimiz doğrultusunda yol alıyoruz.” dedi. 2050’de dünya nüfusunun %80’i şehirlerde yaşayacak Bu mega trendlerin ve özellikle de akıllı şehirlerin odağında insanın yer aldığını vurgulayan Ürek, “2020’de dünya nüfusunun sadece %55’i şehirlerde yaşıyor. Ancak yapılan bir araştırma 2050’de dünya nüfusunun %80’inin şehirlerde yaşayacağını gösteriyor. Dolayısıyla önümüzdeki süreçte kaotik problemlerle karşılaşmamak için akıllı şehirlere acilen yatırım yapmak zorundayız. Akıllı şehirlerle ilgili hükümetimizin de bir eylem planı ve teşvikleri bulunuyor. Biz de Wilo olarak temel mega trendlerimizin yanı sıra hükümetimizin eylem planlarını baz alarak kendi strateji planlarımızı oluşturduk. Bu noktada 2020 yılı Wilo için çözüm odaklı bir teknoloji şirketine geçişin yılı olacak.” diye konuştu. Türkiye’deki üretimi artırmayı hedefliyor Wilo Türkiye olarak ülkemizin dinamiklerini de dikkate alarak endüstri alanındaki çalışmalarını daha da yoğunlaştıracaklarını söyleyen Ürek, yenileme pazarının günden güne daha
önemli hale geldiğini vurguladı. Verimli binalar, altyapı çalışmaları kapsamında su yönetimi ve endüstri alanlarındaki faaliyetlerin hızlanacağını belirtti. Potansiyeli yüksek yeni pazarlara giriş yapacaklarını bildiren Ürek, yerel üretim anlayışı kapsamında Türkiye’deki üretimi artırmayı hedeflediklerinin de altını çizdi. 2025’te 2 katı büyüme hedefliyor “Wilo Türkiye olarak 2025 vizyonumuzu ortaya koyarken bugüne kadar yaptığımız her şeyin 2 katını yapma sözü verdik.” diyen Ürek, 2025 yılına kadar çözüm sunulan her kategoride iki katı büyümeyi hedeflediklerini söyledi. Faaliyet gösterdiği tüm alanlarda ilgili pazarı domine eden ve takip edilen marka olmaya devam ettiklerini belirten Ürek, “Bu doğrultuda değişimi, suyu ve geleceği yönetmek için var gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz.” diyerek sözlerini tamamladı. M. Serdar Kuzuloğlu “Akıllı şehrin kültürü” konusuna dikkat çekti Wilo “Vizyon Toplantısı” kapsamında, teknoloji alanındaki çalışmaları ile tanınan gazeteci ve yazar M. Serdar Kuzuloğlu “Akıllı şehrin kültürü” konulu bir konuşma gerçekleştirdi. İnsanın doğaya bilim ve teknoloji vasıtasıyla uyum sağlamaya çalıştığını anlatan Kuzuloğlu, akıllı şehirlerin insan hayatında giderek ne kadar önemli bir yer almaya başladığına dikkat çekerek, bu süreçte ancak değişimi ve dönüşümü gören ve bu gelişime uyum sağlayan işletmelerin hayatını sürdürebileceğini vurguladı.
HABERLER / TİMDER Dergisi 103.Sayı, Ocak-Mart 2020
Binalarda, endüstride ve altyapı uygulamalarında bulunan ısıtma, soğutma, havalandırma sistemlerinin yanı sıra su temini ve atık su uygulamalarında da kullanılan pompa sistemlerinin öncü markası Wilo, 7 – 9 Şubat 2020 tarihleri arasında Kıbrıs Elexus Hotel’de düzenlediği Vizyon Toplantısı’nda yetkili satıcıları ve servisleri ile bir araya geldi. “Geleceğe Yön Ver” konseptiyle düzenlenen ve 200’den fazla davetlinin ağırlandığı toplantıda Wilo Türkiye Genel Müdürü Mehmet Ürek; markanın gelecek vizyonu, hedefleri ve Türkiye’ye ilişkin 2025 stratejilerini anlattı.
89
ETKİN YÖNETİCİ, DEĞİŞİMİ KUCAKLAYAN YÖNETİCİDİR İyi bir yönetici, problemlerle ilgilenmeli ancak fırsatlara konsantre olmalıdır. Problemleri gidermek yalnızca zararı önler fakat fırsatları gözetmek, kazanç ve sonuç getirir. Bununla birlikte, etkin yönetim tarzını uygulayan bir yönetici için değişim, bir tehdit değil, bir fırsat olarak görülmelidir.
ETKİN YÖNETİM / TİMDER Dergisi 103.Sayı, Ocak-Mart 2020
Küreselleşme trendi doğrultusunda dünyada iş gücünün kültürel çeşitliliği giderek artmakta, birbirlerinden farklı kültürel altyapılardan ve inanç sistemlerinden gelen çalışanları idare etme yetisi, giderek daha büyük anlamlar kazanmaya başlamaktadır. Böylesine kompleks bir iş gücünün, en etkin biçimde nasıl yönetilebileceği sorusu belki de daha önce hiç olmadığı kadar büyük bir önem kazanmıştır. Hele ki verimlilik, rekabetçilik, şirket kültürünün korunması ve inovasyon gibi kavramların günümüzde ne denli ehemmiyet taşıdığı göz önünde bulundurulacak olursa, günümüz işletmeleri açısından etkin bir yönetim disiplininin ne derece büyük bir öneme kavuştuğu apaçık görülmektedir.
90
Fırsatları değerlendirmek fark yaratır Etkin bir yöneticinin ilk yapması gereken şey, doğru bir hareket planı oluşturmaktır. Etkin yönetici, herhangi bir konuyla ilgili adım atmadan önce adımlarını nasıl ve nerelere atacağını çok iyi planlamalıdır. Bu plan; ayakları yere basan, şirketin yararını gözeten, verimliliği ve rekabet gücünü artırmayı hedefleyen bir çerçevede oluşturulmalıdır. Yine bu plan, statik ve değişmez bir yapıda değil, aksine, sürekli güncellenmeye ve geliştirilmeye müsait bir yapıda olmalıdır. Çünkü her başarı ya da başarısızlık, yeni fırsatlar doğurur. Çevre koşulları, pazar, şirket içi dengeler ve insanlar sıklıkla değişir. Tüm bunlar göz önüne alınarak planın gidişatı ve zamanlaması sürekli olarak irdelenmelidir. İyi bir yönetici, problemlerle ilgilenmeli ancak fırsatlara konsantre olmalıdır. Problemleri gidermek yalnızca zararı önler fakat fırsatları gözetmek, kazanç ve sonuç getirir. Mamafih, etkin yönetim tarzını uygulayan bir yönetici için değişim, bir tehdit değil, bir fırsat olarak görülmelidir. Şirketin içindeki ve dışındaki değişimler sistemli bir biçimde değerlendirilmeli, şirket için nasıl faydalı hale getirilebileceği düşünülmelidir.
Şirket için en doğru seçeneği belirlemek gerekir Bir işletmenin başarısını ve rekabetçiliğini ortaya çıkaran şeyin insan kaynağı olduğu şüphesiz bir gerçektir. Bu pencereden değerlendirilecek olduğunda insan kaynağını etkin bir biçimde yönetebilmek, bir yöneticinin en başta gelen sorumluluğudur. Dolayısıyla gözünü şirketinin ve kendisinin başarısına diken bir yöneticinin sorması gereken soru, “Ne yapılması gerekiyor?” sorusudur. Çalışanları, yönetimin ve yeri geldiğinde problemlerin içine dahil edebilmenin yegane yolu budur. Bu soru mutlaka ciddiye alınmalıdır ve bu soruyu sormayı es geçmek, en yetenekli yöneticiyi bile başarısızlığa mahkum edebilir. Bu sorunun yanıtı ise çoğu zaman birden fazla acil işi gündeme getirir. Etkin bir yöneticinin yapacağı şey ise bu işler ve olanaklar arasından duruma en uygun olanı belirlemek ve harekete geçmektir. Etkin bir yöneticinin sorması gereken ikinci soru ise “Şirketimiz için en doğru olan şey nedir?” sorusu olmalıdır. Çünkü bazen, mevcut durumda yapılması gereken şeyler, yöneticilerin, şirket sahiplerinin, hissedarların yahut çalışanların çıkarlarıyla çelişebilir. Bu soruyu sormaktaki amaç da zaten buna yöneliktir. Önemli olan şey, kimse için değil, şirket için en doğru olanı belirlemektir.
“GÜNÜMÜZ IŞLETMELERI AÇISINDAN ETKIN BIR YÖNETIM DISIPLINININ NE DERECE BÜYÜK BIR ÖNEME KAVUŞTUĞU APAÇIK GÖRÜLMEKTEDIR.”
DR. ATAKAN GENÇ
Endüstri ve Sistem Mühendisi agenc@stratejitek.com
“YÖNETICI HER ZAMAN EN ÇOK DINLEYEN VE EN SON KONUŞAN OLMALIDIR.” “Ben” değil “biz” demeyi bilmem gerekir Belki biraz klişe gelebilir ancak şurası tartışılmaz bir gerçektir ki, iyi bir yönetici “ben” yerine “biz” demeyi bilen kişidir. Bir işletmedeki en büyük sorumluluk yöneticinin bizzat kendisinde olsa da, başarı her zaman ekip işidir. Çalışanlara bu hissi vermek ve motivasyonu artırmak için iyi bir yöneticinin her zaman “biz” demeyi öğrenmesi gerekmektedir. Yönetici, her ne kadar son kararı veren merci olsa da etkin bir yönetici her zaman en çok dinleyen ve en son konuşan olmalıdır. Bir diğer önemli husus da etkin yöneticinin alınan kararların sorumluluğunu taşıyabilmesidir. Karar alınırken en tehlikeli şey, bunların yalnızca üst düzey yöneticiler tarafından bilinmesidir. Karar, insanlar bundan haberdar olana kadar alınmamış sayılır. Planın süresi gerekli kişiler tarafından bilinmeli, herkes plana %100 katılmasa da sempati duymaları, anlamaları sağlanmalıdır. Bu çok önemlidir çünkü çalışanlar, kendi işlerini CEO’dan bile daha iyi bilir ve değerlendirirler. Hedef, bu kişilerin yönetimle iletişim halinde olmasıdır. Bazı büyük şirketlerin batmış olmasının en önemli nedeni bu iletişimin kullanılmamış olmasıdır.
ÇOCUKLAR GİBİ ÇALIŞMAK MÜMKÜN MÜ?
- Oğlum Efeee, yemek hazır hadi ellerini yıka ve sofraya gel. Birkaç dakika beklenir, beklenen Efe gelmez. Anne biraz daha yüksek sesle tekrar seslenir; - Oğlum Efeee, yemek hazır hadi ellerini yıka ve sofraya gel. Birkaç dakika beklenir, beklenen Efe yine gelmez, hiçbir yanıt da vermez. Anne sinirlenerek Efe’nin odasına gider; - Kaç defadır seni yemeğe çağırıyorum, duymuyor musun? Efe’den gayet sakin bir ses tonuyla cevap gelir; - Anne beni mi çağırdın? Hiç duymadım. Efe odasında oyun oynuyordur ve oyun oynarken ona defalarca seslenerek çağırsalar da duymaz. Oyun oynarken kendini o kadar kaptırmıştır ki ona seslenildiğini duymaz, çevresinde olup bitenleri fark etmez. Çocukların oyun oynarken yaşadıkları bu durum an’ı yaşamaktır. O an yapılan iş neyse ona odaklanıp çevreden gelen tüm dış etkenleri izole etmektir. An’ı yaşamak kavramına “akış” adı verilmektedir. Akış kavramının literatüre kazandıran bilim adamı Csikszentmihalyi (1990) akış kavramını şu şekilde tanımlamaktadır; “Bireyin uğraşmakta olduğu faaliyete çok fazla yoğunlaşması ve başka hiçbir şeyi gözünün görmemesi; deneyimin kendisinin o kadar zevkli olması nedeniyle maliyeti fazla da olsa insanların sırf onunla uğraşıyor olmak için bu faaliyette bulunması”. Peki, akış yaşayan beyinde neler oluyor, hangi hormonlar salgılanıyor? Dopamin: Beynin ödül kimyasalıdır. «Haydi bir daha yapalım» demenizi ve odaklanmayı sağlar.
Endorfinler: Doğal ağrı kesicidirler. Morfinden 100 kat daha güçlüdürler. Anandamid: Doğal ve içsel bir uyuşturucudur. Yüksek yoğunlaşmayı sağlar, morali arttırır, ağrıları azaltır ve kişiyi rahatlatır. Noradrenalin: Kalp hızını, kan akımını, şeker salgılanmasını arttırıp bedenimizi uyanık hale getirir. Serotonin: Beynimizin iyi hissetme hormonudur, mutluluk verir. Akış deneyimi üst düzey bir odaklanma ve performans artışı sağlarken bir yandan da mutluluk veriyor. Bir anlamda çocuğun oyun oynarken kendinden geçme durumuna benzeyen akış deneyimini çalışma hayatında yaşamak mümkün olabilir mi, çocuklar gibi çalışmak mümkün mü? Çalışırken akış deneyimi odaklanmanın yanında işi oyuna dönüştürür ve çalışmayı zevkli hale getirir. Çalışırken akışın yaşanması için aşağıda yer alan koşullar sağlanmalıdır; ◉ Mücadele ve fırsatların bireyin kapasitesine uygun olması (Bireyin becerilerinin ne çok üstünde ne de çok altında olması),
DR. ÖĞR. ÜYESI GÜLBENIZ AKDUMAN
Akademisyen, Eğitmen, Yazar gulbeniz@akduman.com
gerektiğini vurgulamaktadır. Birey kendi çabasıyla işi oyuna dönüştürebileceği gibi örgüt tarafından da yapılacak aşağıda sıralanan bazı aksiyonlarla akış deneyimi yaşanması sağlanabilir: ◉ Çalışanlara yeteneklerine uygun ve yeteneklerini tam olarak kullanabileceği işlerin verilmesi, ◉ Çalışanın işe odaklanmasını engelleyen faktörlerin yok edilmesi, ◉ Açık, anlaşılır hedefler belirlenip, bu hedeflere yönelik uygun yol ve araçların gösterilmesi,
◉ Açık ve ulaşılabilir amaçlar belirlenmesi,
◉ Sürekli ve anlaşılabilir geribildirim sağlanması,
◉ Yapılan faaliyete ilişkin ilerleme konusunda anında geri bildirim verilmesi.
◉ Çalışanlara yaptıkları işle ilgili daha fazla yetki verilmesi,
Örneğin, üretim hattında çalışan bir kişinin kendisine saatlik hedefler koyup, her seferinde hedefi aşmaya çalışarak işini hedeflerle bir oyun haline dönüştürmesi kişiye akış deneyimi yaşatacaktır. Çalışmanın olmasını istediğimiz ve ihtiyaç duyduğumuz kadar doyurucu olabilmesi için oyunsu bir şey olması gerektiğini savunan Reeves “Mutlu Pazartesiler” kitabında akış hali için bireyin işini oyuna dönüştürmesi
◉ Çalışanların daha fazla özgüven sahibi olmasının sağlanması, ◉ Çalışanların kendi hedeflerini belirlemelerinin desteklenmesi, ◉ Çalışanların becerilerini geliştirebilmeleri için yüksek kalitede eğitim ve bilgi verilmesi. Üst yönetim desteği ve akış yaratacak ortamların sağlanmasıyla imkânsız gibi görülen, çocuklar gibi eğlenip, oynarcasına çalışmak mümkün olabilir.
“ÜST YÖNETIM DESTEĞI VE AKIŞ YARATACAK ORTAMLARIN SAĞLANMASIYLA IMKÂNSIZ GIBI GÖRÜLEN, ÇOCUKLAR GIBI EĞLENIP, OYNARCASINA ÇALIŞMAK MÜMKÜN OLABILIR.”
ÇALIŞAN MUTLULUĞU / TİMDER Dergisi 103.Sayı, Ocak-Mart 2020
Hikayemiz hemen hemen her evde yaşanıyor. Bir akşam yemeği klasiğinden bahsetmek istiyorum. Yemeği hazırladıktan sonra anne ev halkını sofraya davet eder;
91
BİR DANIŞMANIN GÜNCESİ “Dijital Pazarlama ve E-Ticaret Adına…” Bu yazımı, internet sitenizi kurduktan hemen sonra ciddi satış ve ciro yapma hayalinde olanların özellikle okumasını tavsiye ediyorum. Siz de bu fikirdeyseniz, yani; “e-ticaret sitemi kurdum, ürünleri de yükledim, reklam da veriyorum, neden satış gelmiyor? Neden kimse üye olmuyor?…” diye düşünmekte iseniz aşağıdaki birkaç ipucu bunların giderilmesinde size yardımcı olacaktır.
konulara dahi girebiliyor, gündemden, spordan, siyasetten vb. konulardan konuşabiliyorsunuz. Tüm bunlar müşteri ile satıcı arasında bir bağ kurabilmek, güven çemberi oluşturabilmek gibi güdüleri harekete geçirmek için değil mi? Peki müşterinin göz teması kurduğu, tokalaştığı, (fiziksel temasa girdiği) çayını kahvesini içtiği bir mağazada dahi satın alma yapmadan çıkıp gitme oranı nedir, bilen var mı?
Offline ticaret ile online ticaret arasındaki en keskin fark nedir? Bu fark hayati öneme sahiptir ve adı da müşteriye dokunabilmektir. Müşteriye fiziksel olarak dokunabilmekten bahsediyorum, göz göze gelip aynı anda fiziksel davranışlar ile müşteriyi ikna edebilmek şüphesiz ki ticaretin en önemli unsurlarındandır.
Yaşanmışlıktan örnekleyeyim; bir müşterimin satış personelinin bana şunları söylediğini hatırlıyorum. “Hocam, telefonda o kadar konuşuyorum anlatıyorum, bazen 30-40 dakika konuştuklarım oluyor, bu süreçten sonra sanki hiç ilgi gösterilmemiş gibi telefonu kapatıyorlar. telefonu kapatıyorlar. Başka bir müşteri mağazaya geliyor 10 dakika içinde satışı kapatıyorum. Şimdi ben neden internet sitesine çok önem vereyim ki? Nasılsa mağazaya geldiği an affetmiyorum ve mutlaka satıyorum.” Şimdi çıkıp gitme oranını siz hesaplayın.
Mağazanıza, dükkânınıza vs. bir müşteri geldiği zaman ona satış yapabilmek adına elinizden gelen her türlü yardımı, ikramı yapıyorsunuz, yeri geliyor özel
DİJİTAL PAZARLAMA / TİMDER Dergisi 103.Sayı, Ocak-Mart 2020
TANIM
92
MAĞAZANIZDA
YILMAZ BOZAN
Dijital Pazarlama Uzmanı yilmaz@revolutiondm.com
İşte; internet sitenizde de bazı yapmanız gereken, site içi - site dışı işlemler, optimizasyonlar var. Satışı kapatabilmek adına bunları mutlaka yapmanızı öneriyorum. Nasıl mağazanızdaki müşteriye çay kahve ikram ediyorsanız, size güvenmesini ve kaygılarının ortadan kalkmasını sağlıyorsanız internet sitenizde de benzer sonuçlar oluşturacak çalışmaları yapmanız gerekiyor. Aşağıda sizin için güzel bir tablo hazırladım. Bu kıyaslamalı tabloda mağazadaki süreçlerin, işlemlerinin karşılığının ne olduğunu, internet sitesindeki karşılığının ne olduğunu görebilirsiniz. İNTERNET SİTENİZDE
Müşterinizin iyi vakit geçirmesini sağlayın
İkram, sohbet ve mağaza turu yaparak müşteri ile bir bağ kurmaya çalışırken,
Sitenizin açılış hızı, sayfalar arası geçiş süreleri, tasarımı, kullanıcı deneyimi gibi faktörler yerini alır. Bu yüzden siteniz inanılmaz hızlı ve harika arayüz tasarımlarına sahip olsun
Ürün hakkında yeterli bilgi verin
Satıcınız müşteri ile birebir ilgilenir ve ürünler hakkında tek tek bilgi verirken,
Müşteriniz yalnız tek başına ürünü inceliyor ve bilgi almaya çalışıyor. Bu yüzden ürün detaylarda doyurucu ve verebileceğiniz kadar ürün hakkında bilgi verin. Yapılan en büyük hatlardan biri ürün görseli koyarak altına açıklama yazmamak.
Güven oluşturma
Ürünün veya firmanın aldığı ödüllerden bahsederken ve satıcının tavır ve tutumu da bu güveni oluşturmakta bir unsur olurken,
Güven sadece google da bir arama yapmaya bakar. Bu aramanın adı “xxxxx marka şikayetleri”, “xxxxx sitesi güvenilir mi?” gibi aramalardır ve bu aramalarda üst sırada çıkan bir site var ise vay halinize, anında müşterinin markanıza bakış açısı değişebilir. Bu yüzden internetde hakkınızda olumsuz şeyler olmamasına dikkat etmelisiniz.
Ödeme kolaylığı sağlama
Ödeme ile ilgili sorun yaşadığında anında müdahale edebilir ve sorunu giderirken,
Müşteriniz ve siteniz ödeme adımlarında baş başa kalıyor, bu yalnızlıkta yaşanan problemleri çözümleyebilmek için ödeme yöntemlerini çoklamak ( havale, eft, kredi kartı, banka kartı, paypal vb.) ve olabildiğince bu adımları sadeleştirmelisiniz. Aksi halde zaten karşısında bir ekrana bakıp ürün almaya çalışan ve bundan huzursuzluk dahi duyabilirken müşteriye yaşatacağınız her olumsuzluk “Allah tarafından bir işaret işte bu ürünü almamalıyım” dedirtir :)
Marka, ürün veya hizmet hakkında yorumlar
Birebir müşterinin mağazanızı görerek nasıl bir yer olduğunu anlaması, tavır ve davranışlardan olumsuz düşüncelerin kaybolmasını sağlayabilirken,
Yukarıda bahsettiğimiz bazı şikâyet siteleri, sosyal medya, forumlar, bloglar gibi bir çok bilgi kirliliğinin doğru-yanlış yer aldığı siteler söz konusu. Bu yüzden internerte adınıza çıkan tüm içerikleri takip etmeli ve önleminizi almalısınız.
Ayrıca aşağıdaki listeyi de incelemenizde fayda var, birçok müşterime bu listenin bir kopyasını veriyorum ve gözünün önünde bulundurmasını tavsiye ediyorum. ◉ Sayfanın yüklenme hızının yüksek olmasına dikkat edin. ◉ Ziyaretçiye niyet ve amacınızı belirtin. ◉ Kötü tasarım her şeyi kötü etkiler. ◉ Empati eylemi olumlu etkiler (Nöro Pazarlama). ◉ Gereksiz adımları zorlamayın. ◉ Empati, duygusal > soyut ve entelektüel. ◉ Daha fazla ürün detayı + daha iyi sunum = kazanç. ◉ Video işe yarayabilir – ama optimize etmeniz gerekir. ◉ Başkalarının taktiklerini kopyalama tuzağına düşmeyin. ◉ Temel amacınızı ortaya koyun. ◉ Dönüşüm “kokusunu” tüm pazarlama mesajınıza yayın (on ve off site). ◉ Sadece mümkün olan en hızlı dönüşümü amaçlamayın. ◉ Benzer bir sorun için iyi bir çözüm raporu, infografisi sunun. ◉ Satın alma geçmişine dayalı detaylı tavsiyelerde bulunun. ◉ Çok fazla seçenek sunmayın, kafa karıştırır. ◉ Kişiselleştirilmiş vitrinler hazırlayın. (Müşteri sadakatini artırır, kendilerini değerli hissettirir.) ◉ Alışveriş deneyimi yaşamış olanların sipariş ürün eline ulaştığında ürünle ilgili yorum yapmalarını sağlayın. ◉ Aşırı banner kirliliği yapmayın. ◉ Kayan resim veya manşetler bilinenin aksine dönüşümü azaltır. Kullanmayın (güzel göründüğü için veya onlarda var bizde de olmalı mantığından dolayı hala kullanılmakta, ama yurt dışı sitelerinde bu algı kırılmıştır. Artık statik bannerlar kullanılmaktadır).
DİJİTAL PAZARLAMA / TİMDER Dergisi 103.Sayı, Ocak-Mart 2020
Bir sonraki yazıda görüşmek dileğiyle…
93
ETKİLİ RAPOR YAZMA TEKNİKLERİ (1) Rapor nedir ? Araştırılması, incelenmesi gereken ya da istenilen bir konuda yapılan araştırma ve inceleme sonucunu, konuyla ilgili düşünceleri ya da saptamaları bildiren yazıdır. Konu veya olayla ilgili inceleme sonucudur. Sorumlu kişi tarafından hazırlanır. Yazılı veya sözlü olabilir. Üst ve aynı makam için bilgilendirme ve hesap verme, ast makamlar için sadece bilgilendirmedir. Kişisel veya ortak rapor şeklinde hazırlanabilir. “Raporlar şekilleriyle kabul, içerikleriyle takdir edilirler.”
Prof. Dr. Niyazi Karasar Yazıya başlamadan önce yapılması gerekenler; 5N 1K Ne: konuyu verir Neden: amacı verir Nasıl: yöntemi belirler Nerede: mekan ve yer kavramları Ne zaman: süre - süreç kavramları Kim: ilgili ve sorumlu kişileri belirler Dış Planlama Sayfa düzeni Başlık Paragraf Biçim
İLETİŞİMDE İLETİŞİM / TİMDER Dergisi 103.Sayı, Ocak-Mart 2020
Iç Planlama İçerik
94
Raporlamanın Önemi ◉ Yönetimde karar vermek, ◉ Danışmanlardan ve uzmanlardan bilgi ve görüş almak ◉ Alt kurum ve birimlerin çalışma ve etkinliklerini izlemek ve kontrol etmek ◉ Gerçekleştirilen uygulamaları ölçmek ve değerlendirmek ◉ İş görenleri değerlendirmek ve gerektiğinde hesap sormak için kullanılan yönetsel bir araçtır Bu nedenle yönetimin her kademesinde, rapor yazma ve sunma önemli bir etkinliktir. Sultan III. Selim girişeceği ıslahat çalışmaları için, ulemadan ve önde gelen devlet adamlarından Lâyıha (rapor) hazırlamalarını istemişti. Rapor 30 müslüman ve 2 Hıristiyan tarafından hazırlandı. Ağırlık noktası askeri ıslahat idi.
Tatarcık Abdullah Efendi Lâyıhası ‘1792’ Yeniçeriler arasında disiplin eksikliği üzerine bir açıklama yapıldıktan sonra, şeflerinin çağrılmaları ve Avrupa sanatlarını incelemeleri gerektiğini öne sürüyor: “Dost ülkeler” el kitaplarının çevirileriyle yabancı danışmanların da eğitim alması için özel bir birlik oluşturulabilir. Bu, yeniçerilerin başkentteki tepkilerinden kaçınmak için yavaş yavaş ve tercihen il şehirlerinde yapılmalıdır. Yardımcı birlikler özel kışlalarda da eğitilmelidir.’’ Rapor Aşamaları: 1) Konuya giriş (Düşünme) * Sorunun tanımlanması. * Sorunun çözümü için neler gerekli? (gereçler, sorgulamalar, ifadeler, gözlemler, incelemeler). * Bu konuda daha önceden neler biliyorum? 2) Kurgulama * Soruları yanıtlamaya hangi kaynakların en fazla yardımcı olabileceğinin tanımlanması (Kaynak türü). * Kaynak türlerini seçerken nelere dikkat edilmeli? * Anahtar sözcüklerin belirlenmesi. 3) Bilgiye Ulaşma * Kütüphanelerin, arşivlerin künyelerine erişme ve belge toplama. * Kitaplara, dergilere, gazetelere ve diğer kaynak türlerine bakma. * Diğer insanlarla görüşme yapma * Bilgisayar kullanarak bilgi toplama. 4) Bilgiyi Denetleme ve Değerlendirme * Bilgiler gerçeği mi yansıtıyor? (Gerçekliği kanıtlanabilir bir bilgi mi ?) * Bilgiler görüşleri mi yansıtıyor? (Herhangi bir kişinin düşünce ve görüşlerini mi yansıtıyor?) * Bilgiler güncel mi? * Gereksinim duyulan bilgi bulunabildi mi? * Farklı bakış açıları dikkate alındı mı? * Karşıt savlar birlikte yorumlandı mı? * Aynı konuda daha önce yapılanlarla karşılaştırıldı mı? 5) Bilgiyi düzenleme * Farklı bakış açılarına göre değerlendirme. * Ana düşünce ve yan düşünceleri tanımlama. * Bilgiler içinde yararlı ve zararlıyı ayırma
ALMILA DALKILIÇ
Yönetim & Kişisel Gelişim Eğitmeni, Hitabet Koçu almilad@gmail.com
* Olayları sıralama. * Konu ile ilgili ve ilgisiz ögeleri ayırma (bilgileri sınırlama) 6) Yazma Raporun, özgün ya da bilinen formatta yazılması. Yazılı iletişim ve buna ait standartlar, bir kurumun dışarıya yansıtacağı imajın en önemli parçasıdır ve o kurumda çalışanların kalitesini yansıtır. Yazı yazmak, bir süreçtir: Bütünün, Genelin, Bir parçanın, Bir özelin yansımasıdır. Bir olayı anlatmanın en güzel yollarından biridir. Devamı gelecek... Kaynakça: www.leventgalipyesil.com www.turkerbas.com İşletmelerde Raporlama ve Rapor Yazım Teknikleri Sinan Bayraktar Mesleki Yazışma ve Yazışma Teknikleri Öğr. Görevlisi Musa Küçük Araştırmalarda Rapor Hazırlama Prof. Dr. Niyazi Karasar İş Sunumları Rehberi Phıllıp Khan
Otomobil gazetecisi ve test pilotu Murat Tosun, Yeni Renault Clio 5’i TİMDER Dergisi okurları için değerlendirdi: Yeni Renault Clio bu sınıfta beklenen hangi tasarım detayı varsa ona sahip. Kendi ana hatlarından vazgeçmeyerek iyi bir iş ortaya koymuş. Şehrin her türlü caddesine adapte olacak bir tasarım kullanıyor. Modern ve dinamik bir tasarıma sahip Yeni Clio, bir önceki neslin ana hatlarını taşıyor. 2020 Yeni Renault Clio bir yandan şık görünümünü korurken, diğer yandan etkileyici tarzıyla öne çıkıyor. Kaput üzerindeki çizgiler, modele daha kaslı bir görünüm kazandırıyor. Renault Nissan İttifakı tarafından geliştirilen yeni CMF-B platform sayesinde Yeni Clio, segmentinde iddialı iç hacim ve konfor sunuyor. İlk defa bir Clio’da ön çamurluklarda yer alan rüzgarlıklar, sürtünmeyi azaltıyor ve aerodinamik performansı artırıyor. Yeni Renault Clio’nun yaşam alanı tam anlamıyla teknoloji üssü olmuş durumda. Artık teknoloji anlamında otomobil kullanıcılarının beklediği ne varsa Yeni Renault Clio 5 onu karşılıyor, hatta bir tık fazlasını bile sunuyor. Yeni
Clio’nun iç tasarımında kalite algısı ve sürüş ergonomisine ayrı bir özen gösterildiği her halinden belli oluyor. İç mekan yüksek kaliteli malzemeler, yumuşak dokuya sahip ön panel, kapı panelleri ve orta konsol çerçevesi ile kalite algısı açısından boyut değiştirmiş. Yeni Clio’nun direksiyonunda sürüş keyfini iyileştirmek adına tüm detaylar düşünülmüş. Yeni Renault Clio’nun eli motor seçenekleri açısından çok güçlü. Motor seçenekleri herkesin ve her zevkin beklentilerine hitap ediyor. Yeni Renault Clio’nun motor kaputunun altında az yakandan yüksek performansa kadar her seçeneğe yer veriliyor. Yeni Clio, Türkiye’de 72 ile 130 HP arasında değişen güç ile eksiksiz bir motor ürün gamına sahip. 1.3 TCe motor, bu kez Yeni Clio ile birlikte sunuluyor. 130 bg ve 240 Nm tork ile 7 ileri EDC otomatik vites kutusuna sahip bu motor, Yeni Clio motor ürün gamında 1.2 benzinli motorun yerini aldı. Yeni Renault Clio dizel ünite seçenekleri açısından 85 ve 115 HP güç üreten seçeneklere sahip. Altı ileri oranlı manuel şanzımanla satışa sunulan dizel motorlar yakıt tüketimi konusunda gerçek birer cimri.
Clio, Türkiye yollarını çok iyi bilen ve bu yollara çok iyi bir şekilde adapte olan bir karaktere sahip. Sürüş karakteri güven verirken, konfor odaklı süspansiyon sistemi derin çukurlarda bile darbe emişiyle göz dolduruyor. Yeni Clio’nun bagaj hacmi 391 litreye ulaşırken, iç saklama hacmindeki 26 litrelik artış segmentindeki en yüksek seviyeyi işaret ediyor. Sürüş, Park ve Güvenlik olarak üç başlıkta toplanan sürüş destek sistemleri arasında Aktif Acil Fren Destek Sistemi, Hız Uyarılı Trafik İşaretleri Tanıma Sistemi, Şerit Takip Sistemi, Eller Serbest Park Destek Sistemi, Auto-hold Fonksiyonlu Elektrikli Park Freni, Otomatik Uzun/Kısa Farlar Yeni Clio’da öne çıkan güvenlik donanımları olarak öne çıkıyor. Yeni Clio’da bulunan 360 derece kuş bakışı kamera, aktif acil fren destek sistemi, Renault ürün gamında ilk kez kullanılan yeni sürüş destek sistemleri olarak göze çarpıyor. Sonuçta Yerli Üretim Yeni Renault Clio, yeni nesliyle sahip olduğu tüm unvanları korur ve hatta üzerine koyarak ilerler. Yeni Clio 5 yerini aldığın nesi varsa korurken hepsini bir iki adım ileriye taşımış. Özellikle teknolojik özellikleri artık onun sınıfının sınırlarında kalmayarak üst sınıfları da zorlayacağını gösteriyor.
OTO TEST / TİMDER Dergisi 103.Sayı, Ocak-Mart 2020
YERLI ÜRETIM YENI RENAULT CLIO 5 TEST SÜRÜŞ IZLENIMLERI
95
ŞEHRE YAKIN BIR KAÇIŞ ROTASI; Yakındaki Cennet; Sapanca Gölü ile ünlü, orman ve dereleriyle son yıllarda popülerleşen bir turizm bölgesi Sapanca, konumu itibariyle pek çok büyük şehre yakın. İstanbul’dan yalnızca 1.5 saat uzaklıkta yer almasıyla, şehrin keşmekeşinden sıkılanlar için ideal bir kaçış rotası. Yılın her ayında ayrı güzel olan Sapanca, özellikle bahar aylarında bir cazibe merkezine dönüşüyor ve huzurlu, sessiz ve doğayla iç içe bir hafta sonu geçirmek isteyenler için oldukça iyi bir seçim haline geliyor.
REHBER / TİMDER Dergisi 103.Sayı, Ocak-Mart 2020
Sapanca Gölü, birçok etkinlik alternatifi barındırıyor Suyun rahatlatan ve huzur veren etkisini de dikkate aldığınızda etrafı ormanla kaplı olan Sapanca Gölü, bitki türlerinin çeşitliliği, suyun rengi ile mükemmel bir görüntü
96
oluşturuyor ve görenleri büyülüyor. Sıcak günlerde dahi ferahlatıcı etkisiyle etrafında bulunma isteği uyandırıyor. Suyu çok derin olmayan gölde dileyenler yüzebiliyor ya da yelken yapabiliyor. Eğer gölde sakin ve huzurlu bir tur yapmak isterseniz kano veya sandal kiralayabileceğiniz de yerler var. Balık tutmak sizin için bir hobiyse, buraya gelirken oltalarınızı da yanınızda getirmenizi tavsiye ederiz, huzurlu ve sakin bir ortamda dilediğiniz kadar balık yakalayabilirsiniz. Eğer doğada bisiklete binmekten hoşlanıyorsanız Sapanca Gölü bu etkinlik için de biçilmiş kaftan, Uzunkum Bisiklet ve Yürüyüş Yolu’nda konforlu bir şekilde sürüş yapabilirsiniz. Yanında bisikleti olmayanlar için de bisiklet yolunun etrafında kiralama yapılabilecek birçok alternatif yer mevcut.
Sapanca’ya geldiğinizde Kurtköy ve Kırkpınar beldelerini kolaylıkla gezebilirsiniz. Kurtköy Sapanca’nın meyve bahçesi konumunda. Kırkpınar ise yeşillik yollarda sakin bir yürüyüş yapmak için birebir. Eğer vaktinizi verimli kullanırsanız her iki bölgeyi de rahatlıkla gezip görebilirsiniz. Bölgede konaklamak isteyenler için farklı bütçelere hitap eden çok sayıda otel mevcut. Gitmeden evvel araştırarak rezervasyon yaptırmakta fayda var, özellikle bazı dönemlerde talep fazlalığı nedeniyle yer bulmak zorlaşabiliyor. Sapanca’nın mahallelerini keşfe çıktığınızda yeşillikler içerisindeki villalar, bakımlı sokaklar, İstanbul’daki betonarme yapılardan sonra ruhunuzu dinlendiriyor.
Tarihe tanıklık eden bir mimari Mimariye ve tarihe ilgisi olanlar için Osmanlı döneminin izlerini taşıyan yapılardan olan Rüstempaşa Camii, Hasan Fehmi Paşa Camii, Camii Cedid ve Rahime Sultan
Camii görülmeye değer. Hükümet Konağı’nda size çok daha önceki bir dönemin, Bizans’ın kalıntıları tarihe tanıklık etmenize aracı olmak için sizi bekliyor olacak. Üç farklı kültürün karması Kahvaltı için mekân arayışında olanlar içinse Çerkez mahallesi olarak nam salmış olan Kırkpınar’ı önerebiliriz, birçok farklı lezzetin tadına bakabilirsiniz. Sapanca zaten Karadeniz, Boşnak ve Çerkez halklarına ev sahipliği yaptığı için bu üç kültürün de mutfaklarının başarılı örneklerini deneme imkânı bulabilirsiniz
Kırkpınar’da yapılacak güzel bir kahvaltının ardından öğle yemeği için balık tercih etmek isterseniz Sapanca Gölü’nün etrafında konuşlanmış birçok mekânda alabalıkların tadına varabilirsiniz. Bu restoranlarda gece geç saatlere kadar müzik eşliğinde eğlenceli vakit geçirmek de mümkün, özellikle kalabalık gruplar için keyifli bir eğlence alternatifi olacaktır. Dönüşte hatıralık eşyalar veya sevdikleriniz için ufak hediyeler almak isterseniz kilim, hasır, el yapımı sepetler gibi yöreyi yansıtan alternatifleri düşünebilirsiniz.
REHBER / TİMDER Dergisi 103.Sayı, Ocak-Mart 2020
Özellikle Kırkpınar Mahallesi içerisinde yer alan Bağdat Caddesi mutlaka görülmesi gereken bir yer, yaz aylarında açık hava konserlerinin de düzenlendiği bu yerde çayınızı kahvenizi içebileceğiniz mekanlar da mevcut. Eğer konserin olduğu bir tarihe denk gelirseniz mutlaka bu keyfi deneyimlemenizi tavsiye ederiz.
97
BOSCH, BAĞLANABILIRLIĞIN YENI ADI EASYCONTROL AKILLI ODA KUMANDASI ILE TASARRUFA ODAKLANIYOR! Günümüzde ağ bağlantılı teknolojiler yaşam konforunu artırırken, sağladıkları tasarrufla da ön plana çıkıyor. Yenilikçi tasarım ve insan hayatını kolaylaştıran ürünler geliştiren Bosch, hem oda sıcaklığı hem de dış hava sıcaklığına göre ayarlanabilen EasyControl akıllı oda kumandası ile ısıtma sektöründe yine dikkatleri üzerine topluyor.
ÜRÜNLER / TİMDER Dergisi 103.Sayı, Ocak-Mart 2020
Akıllı teknoloji, verimli ısı düzenlemesi ve yüksek çalışma konforu, Bosch’un akıllı EasyControl oda kumandasında tek bir cihazda birleşiyor. EasyControl oda kumandasının kayıtlı akıllı telefonların mevcudiyetini tespit etmesi ile kullanıcılar evden çıktıklarında ısıtma çıkışı otomatik olarak azalıyor. Sadece iade edildiğinde, EasyControl ısıtma çıktısını tekrar arttırıyor; böylece ısıtma maliyetleri yüzde 21’e kadar azalıyor. İlgili uygulama ve Bosch’un akıllı radyo kontrollü radyatör termostatları ile birlikte, EasyControl sayesinde kullanıcılar istedikleri sıcaklığı 20 odaya kadar
98
ayrı ayrı ayarlayabiliyor ve mevcut gereksinimlere göre uyarlayabiliyor. En önemli fonksiyonlar doğrudan renkli dokunmatik ekrandan kontrol edilebiliyor. Tüm ayarlar iOS veya Android işletim sistemlerini kullanan akıllı telefonlar için Apple App Store ve Google Play Store’da ücretsiz olarak bulunan Bosch EasyControl uygulamasında da bulunuyor. Modülasyonlu teknolojisi sayesinde sunduğu verim ile doğalgaz kullanımında verimlilik sağlayan EasyControl; WiFi (kablosuz) ağa bağlanarak Bosch Control mobil uygulaması ile internet üzerinden kombi nerede olursa olsun kontrol ede-bilme imkânı da sunuyor. Kendiliğinden öğrenen ve coğrafi konum alanını belirleyen akıllı kullanım! EasyControl oda kumandası; kendiliğinden öğrenme ve Geo-fencing modlar gibi akıllı fonksiyonları sayesinde ısıtma sisteminin en verimli
ARTEMA’DAN DÜŞÜNCELI ARMATÜRLER Artema, geliştirdiği BluEco kartuş teknolojisi sayesinde, hem dünyanın geleceğini, hem de aile bütçesini düşünüyor. 90 derece açıyla çalışan BluEco kartuşlar, konutlarda %60’a varan doğalgaz ve elektrik tasarrufu sağlıyor. Artema’nın BlueEco kartuşlu armatürlerinin kumanda kolu orta pozisyondayken, yalnızca soğuk su
akıyor. Kullanıcı istediği zaman, kolu sola çevirerek sıcak sudan yararlanabiliyor. Böylece kombinin gereksiz yere çalışıp enerji harcaması engelleniyor. Artema’nın hem doğayla, hem de aile bütçesiyle dost BluEco kartuşları, Q-Line, Minimax S ve Axe S serilerindeki lavabo ve banyo bataryalarında kullanılıyor. Q-Line’ın BluEco kartuşlu eviye bataryaları ise tasarrufu mutfaklara da taşıyor.
şekilde kullanılmasını sağladığı gibi enerji tasarrufu elde edilmesine de yardımcı oluyor. Mobil uygulama üzerinden kendiliğinden öğrenme modunun aktifleştirilmesiyle birlikte kombinin zaman programı 7 gün boyunca takip edilip kaydediliyor. Böylelikle kullanıcıların bireysel günlük rutinleri EasyControl Akıllı Kumandası tarafından tanınıyor ve buna bağlı olarak en uygun sıcaklık otomatik olarak ayarlanabiliyor. Bosch Easy Control oda kumandası coğrafi konumu belirlemek amacıyla geo-fencing özelliğini kullanarak konutun etrafında bir mesafe yarıçapı tanımlıyor. Kullanıcının akıllı telefonu sayesinde evden uzaklaşıldığında veya giriş yapıldığında kumanda bunu algılıyor ve uygulamaya haber veriyor. Böylece EasyControl ve kombi tarafından ev sahibinin tercih ettiği sıcaklık ayarı otomatik olarak gerçekleştiriliyor.
Yenilikçi ürünleri kullanıcısıyla buluşturmaya odaklanan Creavit’in, dünyaca ünlü Türk tasarımcı Defne Koz ile güçlerini birleştirerek tasarladığı yeni koleksiyonu Foglia’yı yakından tanıyalım. Defne Koz, Foglia’yı tasarlarken, suyu bir hacim içerisine hapsetmek yerine, onu yücelten, narin hafif kavisli yüzeylerden ilham aldığını vurguladı. Foglia İtalyanca yaprak demek. Klozet, lavabo, armatür ve banyo mobilyalarından oluşan Foglia koleksiyonu, çizgileriyle akışkan, kıvrımlı, doğal, zarif, ince ve organik. Tıpkı bir yaprak gibi. Doğanın kusursuzluğu Her detayında doğayı yansıtan Foglia, su ile kusursuz bir uyum sağlıyor. Banyo mobilyasından armatüre, lavabodan klozete kadar banyoyu
oluşturan tüm elementler, yumuşak kıvrımlarla ve zarif çizgilerle birbirini tamamlıyor.
uyum sağlayabiliyor. Suyun doğal akışına müdahale etmeden, onu ön plana çıkartıyor.
Doğanın korunması ve yaşam kaynaklarının gelecek nesillere aktarılması için tasarımdan üretime her ayrıntısı özenle düşünülen Foglia, daha az ve doğal malzeme kullanımıyla, ilham kaynağına duyduğu saygıyı gösteriyor.
Klozetler Adeta havada süzülen tasarımıyla zarifliği ve hafifliği ön plana çıkarıyor. Yumuşak çizgileri, bağlı olduğu duvarla organik bir bağ oluşturuyor.
İnsan için daha fazla boşluk yaratarak, banyoda rahatlatıcı ve dingin bir ortam sunan minimal tasarımı, doğanın zarafetiyle bir araya getiren Foglia, hem ruha hem bedene hitap ediyor… Lavabolar Banyo ile bütünleşen tasarım, gerek duvara gerekse banyo mobilyasına
Armatürler Gizli detayları ile banyoyu sadeleştiren ve kullanım sırasında konforu artıran Foglia armatürler, doğal el hareketlerine mükemmel şekilde uyum sağlıyor. Mobilyalar Doğal ve zarif tasarım çizgilerini fonksiyonel kullanım detaylarıyla bir araya getiren Foglia banyo mobilyaları, ortamın dinginliğine eşlik ediyor.
ÜRÜNLER / TİMDER Dergisi 103.Sayı, Ocak-Mart 2020
FOGLIA BANYO SERISI: DEFNE KOZ, CREAVIT IÇIN TASARLADI
99
BUDERUS UZMANLIĞINDAN KULLANICI DOSTU TEKNOLOJI: BUDERUS LOGAMAX PLUS GB022I! Üstün teknolojik özelliklere sahip Buderus Logamax plus GB022i; 1:5 geniş modülasyon aralığı ve %94 mevsimsel mahal ısıtma verimliliği (ErP direktifine uygun ölçülmüştür) ile her türlü sıcak su ihtiyacınızı karşılamaya hazır. Logamax plus GB022i’nin 26 kW’a kadar çıkabilen sıcak kullanım suyu kapasitesiyle, is-tediğiniz zaman sıcak suyu kullanabilecek ve gelişmiş LCD ekranı sayesinde istediğiniz iş-lemi kolayca yapabileceksiniz. Hızlı kurulum ve bakım 36 kg’dan hafif olan kombinin kompakt tasarımı sayesinde kurulum ve bakım işlemleri oldukça basitleşiyor. Logamax plus GB022i’nin ön kısmından iç yapısına erişim mümkün ve bu sayede cihaz, bakım sırasında zaman ve tasarruf sağlıyor.
ÜRÜNLER / TİMDER Dergisi 103.Sayı, Ocak-Mart 2020
BUDERUS LOGAMATIC TC100 YENI NESIL AKILLI ODA KUMANDASI ILE YÜKSEK VERIMLILIK!
100
Isıtma, soğutma ve havalandırma sektöründe uzman çözümleriyle dikkat çeken Buderus’un, yenilenen akıllı oda kumandası Logamatic TC100 kullanıcıların beğenisini kazandı. Gelişmiş özelliklere sahip akıllı oda kumandası kullanım kolaylığı ve sağladığı enerji verimliliği ile ön plana çıkıyor. Duvar tipi yoğuşmalı kombiler için özel olarak tasarlanan Buderus Logamatic TC100, kolay kurulum imkânı ve App Store ile Google Play’den indirilebilen MyMode mobil uygulamasıyla hızlı bağlantı sağlıyor. Kurulumu yapılan oda kumandası ısıtma sistemleriyle “iletişim kurarak” etkileşime geçiyor ve entegre algılama sensörü ile kullanıcı yaklaştığında dokunmatik ekran otomatik olarak açılıyor. Akıllı kontrol mekanizmaları sayesinde oda sıcaklığı ve sıcak kullanım suyu işletimi kolayca ayarlanabiliyor. TC100 akıllı oda kumandası “evde/
dışarda” veya “otomatik/manuel” gibi birçok farklı moda uyarlanabiliyor. Manuel oda sıcaklık kontrolü dışında akıllı oda kumandası, dışardaki sıcaklığı otomatik olarak tespit ederek ısıtma sıcaklığını kendi kendine ayarlayabiliyor. Dış hava sıcaklık sensörü bulunmayan durumlarda ise hava bilgisine internet üzerinden erişerek yüksek verimli ısıtma sağlıyor ve kullanıcıların enerji tasarrufu sağlamasına yardımcı oluyor. Enerji verimliliği takibi için akıllı telefon uygulamasıyla kullanıcının ısıtma alışkanlıkları kaydedilerek; bağıl nem, günlük enerji tüketimi ve enerji maliyetleri görüntülenebiliyor. Logamatic TC100’ün akıllı termostatik vanaları sayesinde odaların kullanım şekli ve ihtiyacına bağlı olarak her odaya göre farklı ayarlanan sıcaklık seviyesi, önemli ölçüde enerji verimliliği sağlıyor. Ayrıca Geo-fencing (Coğrafi konum
belirleme) özelliği sayesinde kullanıcının muhtemel eve varış saati GPS tarafından tespit edilerek ısıtma sistemi doğru zamanda çalışmaya başlıyor ve bu özellik ile kullanıcılar yüksek oranda verimlilik sağlayabiliyor.
MEKANLARDA VARLIĞINI ORTAYA KOYAN TASARIM: BIEN’DEN ARTEMODERNA Bien’in en yeni tasarımları arasında yer alan mermer görünümlü koleksiyonu Artemoderna, modern tarzı ile mekanlarda iddiasını ortaya koyuyor. Oversize kategorisindeki ürün gamını genişletmeye devam eden Bien’in, aykırı tasarımıyla dikkat çeken yeni koleksiyonu da oversize diye adlandırdığı büyük ebatlı serilerinden. Full lappato tekniği sayesinde yüzeyi cam gibi parlayan Artemoderna’nın 120x180cm ve 60x180cm olmak üzere iki farklı ebadı bulunuyor. Mermerin ihtişamını kurallara aykırı tasarımıyla ortaya koyan koleksiyon otellerden restoranlara, yaşam alanlarından sosyal alanlara kadar birçok mekanda kullanıma imkân tanıyor.
ÜRÜNLER / TİMDER Dergisi 103.Sayı, Ocak-Mart 2020
Büyük ebadıyla kullanım kolaylığı sağlayan Artemoderna, farklı çizgisiyle tercih edildiği mekanları seçkin kılıyor.
101
GENEL MEKANLAR IÇIN GEBERIT’TEN FOTOSELLI BATARYALAR Geberit, son teknolojiyi kullanarak geliştirdiği fotoselli batarya sistemleriyle genel mekanlarda da işleri kolaylaştırıyor. Çekici bir fiyat-performans dengesinin yanı sıra kullanıcısına sunduğu enerji ve su tasarrufuyla da sürdürülebilir dünyaya katkı sağlayan Geberit fotoselli bataryalar, elektrikli, pilli ve dinamolu olmak üzere üç farklı güç kaynağı seçeneğiyle öne çıkıyor. Londra merkezli Behling tasarım stüdyosu tarafından tasarlanan Geberit Piave ve Brenta, fotoselli olma özelliğiyle el yıkamayı hijyenik hale getiriyor. Bu özelliğiyle havalimanları, alışveriş merkezleri, okullar ve restoranlar gibi genel ve ticari alanlarda rahatlıkla kullanılabilen Piave ve Brenta, her tür lavabo tasarımıyla da rahatlıkla uyum sağlayabiliyor. Tezgah üstü modelinin yanı sıra ankastre kullanımı için de uygun olan Piave ve Brenta, 170 ve 220 mm’lik ölçüleriyle kullanıcısının beğenisini kazanıyor.
ÜRÜNLER / TİMDER Dergisi 103.Sayı, Ocak-Mart 2020
Geberit fotoselli bataryalar, kolay bakım, basit montaj, ekonomik çalışma prensiplerine zarif tasarımını da ekleyerek mimariyi güçlendiren bir öğe olarak karşımıza çıkıyor. Kanıtlanmış Geberit montaj elemanlarıyla basit ve güvenilir montaj imkânı sunan fotoselli bataryalar, kolay bakımıyla da tercih ediliyor.
102
Türkiye’nin ankastrede uzman markası Silverline, bu yıl piyasaya çıkarttığı S serisi fırınlar ile mutfaklarda pişirme deneyimini bir üst seviyeye çıkarttı. Silverline S serisinde yer alan S4 fırın fonksiyonlarıyla ve güçlü tasarımıyla mutfaklarda fark yaratırken konforlu bir pişirme deneyimi yaşatıyor. A Enerji sınıfı Silverline S4 fırınlar pişirme deneyimini enerji tasarrufla ile
de taçlandırıyor. 72 litrelik geniş net iç hacim ile büyük tepsilerde kalabalık misafirleri ağırlama fırsatı veren fırınların en önemli özelliklerinden biri 3D Airmove özelliği. Bu özellik yemeğin eşit pişmesi için uygun ısı dağılımı sağlıyor, 3 tepsiye kadar pişirme yaparak mutfakta hem zaman hem de enerji tasarrufu sağlıyor.Silverline, sunduğu temizlik çözümleri sayesinde fırın temizlemeyi çok daha kolay hale
getiriyor. Bu sayede hem fırınının ömrü uzuyor hem de temizliğe ayrılan zamandan tasarruf edilmiş olunuyor. Fırının ön cam paneli, yan tel raflar ve teleskopik raylarında kolayca takıp çıkartılabilmesi S4 fırının en güçlü yanı. Parmak bırakmayan inoks yüzey ise temizlik için ekstra kolaylık sağlıyor. Self Clean özelliği ile fırınlarda yer alan arka duvar paneller, yiyeceklerden sıçrayan kirleri emiyor.
ÜRÜNLER / TİMDER Dergisi 103.Sayı, Ocak-Mart 2020
SILVERLINE S4 FIRIN ILE MAKSIMUM ZAMAN VE ENERJI TASARRUFU
103
GF HAKAN PLASTIK’TEN TICARI VEYA ENDÜSTRIYEL SOĞUTMA TESISLERI IÇIN GF COOL-FIT 4.0
ÜRÜNLER / TİMDER Dergisi 103.Sayı, Ocak-Mart 2020
GF Hakan Plastik ürün gurubuna eklenen GF COOL-FIT 4.0 boru sistemi, ticari ve endüstriyel soğutma tesisleri için en son teknolojiyi sunuyor. Soğutma suyunun taşınmasında korozyona uğramayan ve yoğuşma oluşturmayan sistem çözümü olarak sunulan COOL-FIT 4.0, özellikle süpermarketler, restoranlar, alışveriş merkezleri, turistik tesisler, meyve ve sebze işletmeleri, vb. için öneriliyor.
104
COOL-FIT 4.0 ürün grubu, 40 mm’lik yüksek yalıtım özelliği olan izolasyon ile kaplı PE100 boru, ek parçaları ve vana gruplarından oluşuyor. En iç katmandaki PE100 borunun pürüzsüz iç yüzeyi sürtünme kayıplarını minimuma indirerek yüksek verimlilikte bir akış elde edilmesini sağlıyor. Orta katmandaki izolasyon tabakasının düşük termal iletkenliği, enerji kaybını tesis ömrü boyunca ortalama yarı yarıya azaltıyor. En üst katmandaki koruyucu PE tabaka, izolasyonu koruyarak uzun ömürlü bir sistem yaratıyor.
%100 bakım gerektirmiyor: Plastik tasarımı ile korozyon riskini ortadan kaldırıyor. Pürüzsüz iç yüzeyi tortu oluşumunu engelleyerek ilk günkü kadar verimlilik sağlıyor. %65 daha hafif: Metal boru sistemlerinden çok daha hafif olan COOL-FIT 4.0, binalar üzerindeki destekleyici taşıma yardımcılarına duyulan ihtiyacı azaltır. %50 daha hızlı montaj: Önceden izole edilmiş bileşenlerden oluşan sistemin uygulaması elektrofüzyon tekniği kullanılarak yapılıyor. COOL-FIT 4.0, güvenli yapısı, hafif olması ve hızlı montaj imkânı ile tesislerin maksimum verimlilikte kesintisiz çalışmasına imkân yaratıyor.
Türkiye’de ilk kez E.C.A. tarafından geliştirilen haşlanma emniyetli banyo ve lavabo Thermo Safe armatürleri, su derecesinde yaşanan ani artışlar sonucu oluşan yaralanmaların önüne geçiyor. Su sıcaklığı 45 C°’nin üzerine çıktığında su sıcaklığını sabitleyen Thermo Safe armatürler, sıcak su değişimlerinden doğabilecek risklerin önüne geçerek güvenlik ve konforu bir arada sunuyor. Elginkan Topluluğu bünyesinde faaliyetlerini yürüten yapı sektörünün öncüsü E.C.A.’nın 2018 yılında ürettiği Thermo Safe armatürler, banyolarda
sıcak su kullanımından doğabilecek riskleri minimize ediyor. E.C.A. mühendislerinin geliştirdiği teknoloji sayesinde su sıcaklığını denetleyerek 45 C°’nin üzerine çıktığında su ısısını sabitleyen Thermo Safe armatürleri, duş boyunca su sıcaklığını istenilen değerde tutarken, el yıkarken de haşlanmaların önüne geçiyor. Yaşlılar, çocuklar ve engelliler için güvenli kullanım Suyun sıcaklık değişimlerinden kaynaklanan sorunları minimize edip koruyan bu sistem ile kullanıcıların sıcak
su şoklarına maruz kalmaları önleniyor. Bu sayede özellikle yaşlılar, çocuklar ve engelliler için güvenli ve konforlu kullanım sağlanıyor. E.C.A.’nın teknoloji ve tasarımını bütünleştiren Thermo Safe armatürleri, 10-14 Mart tarihleri arasında CNR Expo’da gerçekleştirilecek olan 2020 Uluslararası Seramik Banyo Mutfak Fuarı - UNICERA İstanbul’da sergilenecek. Fuarda “Hayatı kolaylaştıran teknolojiler” konseptiyle E.C.A. Serel’in Ar-Ge gücünü kanıtlayan farklı ürünleri de sektör profesyonelleri ve tüketicilerle buluşacak.
ÜRÜNLER / TİMDER Dergisi 103.Sayı, Ocak-Mart 2020
E.C.A. THERMO SAFE BATARYALAR ILE SU SICAKLIĞI KONTROL ALTINDA
105
BANYODA AKILCI VE ÖDÜLLÜ ÇÖZÜMLE KALE SMART’TA
ÜRÜNLER / TİMDER Dergisi 103.Sayı, Ocak-Mart 2020
Kale Banyo, “Smart” felsefesiyle hayata geçirdiği yenilikçi ürünleri ile banyolarda akılcı ve çevre dostu çözümler üretiyor. SmartYıkama Klozet, SenseSmart Pisuvar, AquaSmart Pisuvar, SmartEdge, SmartColor ve SmartYüzey’den oluşan çevre dostu “Smart Ürün Ailesi” ile her ayrıntının düşünüldüğü yeni mekanlar oluşturuyor. Su tasarrufu konusunda çok iddialı olan Kale Banyo’nun, tasarrufa yönelik, çevreci ve yenilikçi tasarımları olarak “Smart” grubunda yer alan ürünlerinden bazıları ise şöyle;
106
Kanalsız yapısıyla temizliği kolaylaştıran ödüllü klozet: “SmartYıkama” Kale, bir yıllık Ar-Ge ve tasarım uygulama çalışmasıyla ortaya çıkardığı “SmartYıkama Klozet” ile standart kanallı klozetlere göre, %100 daha hijyenik ve kolay temizlenen bir sistem sunuyor. Kanalsız tasarımı sayesinde kir ve bakterilere karşı koruma sağlayan sistem, aynı zamanda Kale patentli özel jet tipi yıkama sistemiyle suyu dışarı sıçratmadan her yere eşit şekilde yayarak yıkama sağlıyor. Kale’nin su tasarrufu sağlayan “AquaSmart” grubunda yer alan “SmartYıkama Klozet”, hijyenik kanalsız yapısıyla kusursuz çalışıyor. “Altın Çekül” ödüllü “SmartYıkama Klozet”, kolay temizlenebilen iç hazneye sahip olması, suyun kendi hacimsel ağırlığını kullanarak küçük bir dağıtım noktasından tüm yüzeyi yıkaması, kanalsız yapısı, daha az temizlik
malzemesi kullanılmasından dolayı çevreye verilen zararı azaltması ve yalın tasarımı ile tüketici ve profesyonellerin özellikle ilgisini çekiyor. “SmartEdge” sadece 5.5 milimetre inceliğinde ve %40 daha hafif Kale’nin “smart” felsefesinden ilham alarak tasarladığı, ince formu ile hayat bulan “SmartEdge” serisi, ham madde kullanımını minimize ederek, doğa ile barışık bir çözüm sunuyor. 2015 yılının “En İyi Ürün”ü seçilerek Altın Çekül’e layık görülen “SmartEdge”, sadece 5.5 milimetre inceliğinde ve aynı ebatlardaki normal lavabolara göre %40 daha hafif bir yapıya sahip. Seramik sağlık gereçleri ürünlerinde kullanılan çamurun yeniden yorumlanması ile doğan “SmartEdge”, insan sağlığına duyarlı ve çevre dostu bir ürün olarak öne çıkıyor. “SmartEdge”nin yarattığı değerler; ekolojik, hafiflik, estetik, daha az ham madde, daha az elektrik ve daha az iş gücü olarak sıralanıyor. Doğaya karşı ince düşünmenin bir yansıması olan “SmartEdge” üretiminde doğal gaz tasarrufu sağlamasının yanı sıra malzeme taşınmasını da önemli ölçüde azalttığı için doğal kaynakların korunmasına da katkıda bulunuyor. Sofistike renkler, pırıltılı lavabo ve klozetler: “SmartColor” Anti bakteriyel ve kolay temizlenen Kaleguard yüzey korumasına sahip
lavaboları “SmartColor” serisiyle sunan Kale, lavabo tasarımını ve rengini seramik novatik ile tamamlıyor. “SmartColor”da hayata geçirdiği mat renk alternatifleri beyaz, siyah, vizon, inci ve antrasit ile banyoları ferah ortamlara dönüştüren Kale, içi parlak dışı mat klozetleri ile banyolarda fark yaratıyor. Özel kristalleştirilmiş yüzeyiyle her zaman ışıltılı bir görünüme sahip klozetler, banyoların havasını değiştiriyor. Bakımı kolay, elektronik: “SenseSmart Pisuvar” Kale patentli özel montaj kiti ve gider sifonu ile kolay bakım imkânı sunan SenseSmart Pisuvar, Entegre Microwave sistemiyle sıvıyı fotoselsiz şekilde algılamasıyla dikkat çekiyor. Estetik görünüme sahip SenseSmart Pisuvar, standart pisuvarlara göre %30 su tasarrufu sağlıyor. Nozzle ile suyu eşit şekilde yayan sistem, sadece 1 litre su ile yıkamayı gerçekleştiriyor. Elektronik pisuvar, ayrıca 24 saatte bir kendini otomatik olarak temizliyor. Hem temiz hem tasarruflu: “AquaSmart Pisuvar” Kale’nin, sadece 1 litre su ile hem etkili temizlik yapan hem de %30 su tasarrufu sağlayan “AquaSmart Pisuvar”ı, çevre dostu yapısıyla da öne çıkıyor. Nozzle ile suyu eşit yayma sistemine sahip AquaSmart Pisuvar, compact yıkama sistemiyle tam uyum sağlıyor.
İç mekanlarda endüstriyel stilin artan etkisiyle beton görünümlü duvar ve zeminler, sıra dışı dekorasyon tarzını benimseyenlerin gözdesi olmaya devam ediyor. Kalebodur’un Luxury Cement Pro serisi de yine giderek yaygınlaşan çimento beton görünümünü günlük hayatımıza taşıyor. İşlenmemiş brüt beton dokusunun zarif motiflerle zenginleştiği seri, betonun zamansız güzelliğini yaşam alanlarına yansıtıyor.
Bir karonun güçlü ve dayanıklı olduğunu en güzel ifade eden serilerden olan Luxury Cement Pro porselen seramik karo, güçlü tipolojisi ile sofistike mekanlar ve minimal çözümler sunmak için tasarlandı. 60x120, 60x60 boyutlarında birbirine uyumlu tasarımıyla etkileyici bir atmosfer yaratan Luxury Cement Pro’nun en güzel yanı ise minimal
çözümler sunarak mimarların önem verdiği bütünlük hissini yaratması. Kemik, vizon, gri, koyu gri ve koyu antrasit gibi renklerin bir araya geldiği, karonun güçlü ve dayanıklı olduğunu en güzel ifade eden serilerden Luxury Cement Pro porselen seramik karo, yoğun trafik ve aşınmanın olduğu zeminlerde fonksiyonelliği ve yüksek performans özelliğiyle uzun yıllar güvenle kullanılabiliyor.
ÜRÜNLER / TİMDER Dergisi 103.Sayı, Ocak-Mart 2020
KALEBODUR LUXURY CEMENT PRO ILE MIMARI YANSIMALAR
107
ÜRÜNLER / TİMDER Dergisi 103.Sayı, Ocak-Mart 2020
108
QUA’NIN DONA ARMATÜR SERISI FARKLI ÖZELLIKLERI, TASARIMI, MODERN GÖRÜNÜMÜ ILE MEKANLARI SEÇKIN KILIYOR QUA’nın tasarlayıp ürettiği modern çizgileri ile dikkatleri çeken ‘’Dona Armatür Serisi’’ yeni nesil banyo ve mutfaklarda çözüm ortağınız oluyor. Seri, Krome-Rose Gold ve Siyah-Rose Gold kaplama seçenekleri, minimal tarzı kumanda koluyla tercih edildiği alanlara modern ve estetik görünüm kazandırıyor.
QUA’nın yeni armatür serilerinden olan ve tasarımı ile dikkatleri çeken Dona’nın lavabo, banyo ve mutfak bataryası da mevcut. Diğer serilerden farklı olarak Dona Armatür Serisi’nin banyo bataryasının çıkış ucu 90 derece dönüşlüdür. Böylece suyun yönünü değiştirebilir ve serinin bu özelliği
sayesinde banyolarda ergonomiyi ön plana çıkarabilirsiniz. 2020 tasarımlarının her biri birbirinden iddialı QUA markalı tasarımlar en son teknolojik yenilikler kullanılarak üretiliyor ve çağın mekanlarının vazgeçilmez unsurları oluyor.
BIEN’IN HARMONY VITRIFIYE SERISI ILE BANYOLAR CANLANIYOR Banyolara inovatif çözümler getiren Bien Banyo’dan; Harmony N3 Asma Klozet, modern ve yumuşak çizgisiyle BİEN’in farklı formlarda tasarladığı gövde üstü lavabolarla tercih edildiğinde banyolarda sınırsız tasarımlara imkân tanıyor. Harmony Asma Klozet, No-Rim kanalsız gizli montaj taharet borusu, yavaş kapanan kapağı, çok daha az kirlenen ve kolay temizlenen, minimum 2,5 litre maksimum 4 litrede temizleme sağlayan bu ürün hijyen standartlarını da yükseltiyor. Serinin beyaz renginin yanı sıra mat saten kobalt, turkuvaz, kapucino, bej, siyah, mat antrasit, parlak siyah, kırmızı, turuncu renkleri ile platin ve altın kaplama alternatifleri de bulunuyor.
ÜRÜNLER / TİMDER Dergisi 103.Sayı, Ocak-Mart 2020
Bien’in banyo grubunda yer alan en son teknoloji ile üretilen özel vitrifiye tasarımlarıyla ultra modern, kullanışlı banyolar sizleri bekliyor.
109
VILLEROY & BOCH ILE ŞEHIRLI BANYOLARDA MAT SERAMIK TRENDI
ÜRÜNLER / TİMDER Dergisi 103.Sayı, Ocak-Mart 2020
Villeroy & Boch’un Memento 2.0 koleksiyonunda yer alan tezgah üstü lavabolar, mat seramik trendini banyolara taşıyor. Şehirli ve modern bir tarzın temsilcisi Memento 2.0 lavabolar; mat beyaz ve siyah renk seçeneklerinin yanı sıra, beton görünümlü alternatifiyle de dikkat çekiyor. İnce ve keskin hatlarıyla farklılaşan zamansız ve minimalist Memento 2.0, tasarımcı Patrick Frey’in imzasını taşıyor. Klasik seramik renklerinde de sunulan lavabolar, TitanCeram adı verilen özel ve dayanıklı bir malzemeden üretiliyor.
110
VitrA, farklı doku ve renklerin birlikte güvenle kullanılabildiği yeni tasarım yaklaşımıyla yüzeyleri hareketlendiren sistemler sunuyor. CementMix, ColorCode, miniworx, mode ve retromix sistemleri ile çeşitli renk, yüzey, ebat, doku ve döşeme tarzını kombinleyen VitrA, kullanıcılara sayısız tasarım seçeneği ve kişiselleştirme olanağı sağlıyor. VitrA’nın en yeni karo sistemlerinden CementMix, modern mimarinin
önde gelen trendlerinden brüt beton görünümünü, sıva, duvar kağıdı, mikro taşlar ve terrazzo etkisiyle hareketlendiriyor. ColorCode teması, mimaride kullanılan çeşitli malzemeleri, aynı renk koduyla karo yüzeylerinde bir araya getiriyor. miniworx küçük ve modüler ebatlarla yaratıcı bir döşeme modeli ortaya koyarken; renk kombinasyon sistemi mode, özenle seçilmiş renk paletiyle banyoda beyazın hakimiyetine meydan okuyor. Geometrik desenler sistemi retromix ise geleneksel
karo desenlerini ikonik ve çarpıcı renklerle bir arada kullanıyor. VitrA’nın yeni karo sistemleri, bugüne kadar pek çok uluslararası ödüle layık görüldü. retromix Red Dot, German Design Award ve Good Design ödülleriyle öne çıkarken; Urbancrete, Ceppostone ve Metalcrete, Iconic Awards: Interior Innovation ödülüne sahip. Metalcrete’in ayrıca Red Dot ödülü bulunurken, mode da German Design Award almaya hak kazandı.
ÜRÜNLER / TİMDER Dergisi 103.Sayı, Ocak-Mart 2020
VitrA’DAN MEKAN TASARIMINI ÖZGÜRLEŞTIREN KAROLAR
111
TERMO TEKNIK EVOMAX KAZAN ILE MERKEZI ISITMADA FARKLI KAPASITELERDE MAKSIMUM VERIMLILIK
ÜRÜNLER / TİMDER Dergisi 103.Sayı, Ocak-Mart 2020
Isıtma Sektörünün köklü kuruluşu Ideal Boilers’ın, İngiltere’deki tesislerinde üretilen ve Termo Teknik tarafından Türk tüketicisine sunulan 6 Sigma kalitesine sahip kraliçe ödüllü EVOMAX duvar tipi yoğuşmalı kazanlar, merkezi ısıtma sistemlerinde kurulum, bakım ve kullanım kolaylığı açısından çok önemli avantajlar sağlıyor.
112
Uzaktan erişim özelliği EVOMAX Duvar Tipi Yoğuşmalı Kazanlar; kurulum, bakım ve kullanım kolaylığı sağlayan birçok özelliğinin yanında Türkçe karakterli kullanıcı ara yüzü ve uzaktan erişim (web server) seçenekleriyle maksimum sistem yönetimine olanak veriyor.
Maksimum verimlilik Mükemmel tasarımı ile duvara monte edilebilen, az yer kaplayan ve şık bir görünüme sahip olan EVOMAX kazanlar dar alanlarda rahatlıkla kullanılıyor. Tek kazan ile 42, 65, 90, 105, 125 ve 160 kW kapasite değerlerine sahip olan EVOMAX, ısı talebine bağlı olarak kaskad kontrol paneli ile 15 adete kadar (Toplam 2400 kW/h = 2.000.000 kcal/h) kontrol edilebiliyor. İhtiyaca uygun olarak farklı kapasitelerde çalışan EVOMAX kazanlar olağanüstü teknolojileri ve esnek çalışma prensipleri ile maksimum verimlilik sağlıyor.
EVOMAX ile kurulan uzaktan erişimli sistemler, merkez servis ile 3 kullanıcıya mail ile hata mesajı gönderebiliyor ve böylelikle henüz kullanıcının talebi dahi olmadan yetkili servisin sisteme müdahale etmesine olanak sağlıyor. Uzaktan erişim imkânını kazan dairelerinde uygulayabilmek için sadece modemden panele ethernet hattının çekilmesi ve statik bir IP‘nin alınması yeterli oluyor. Kurulum sonunda ilave maliyet getirmeyen işletim sistemi, ısıtma sisteminin düzenli kontrollerinin yapılmasını sağlayarak, özellikle mevsim geçişlerinde yüksek tasarruf olanağı sunuyor.
Birden fazla kazanın uyumlu bir biçimde çalışmasını sağlayan Kaskad sisteminde, gerekli ısı ihtiyacını karşılamak ve yüksek verim değerinden faydalanmak için, toplam kapasite kazan sayısına bölünerek tüm kazanların eş zamanlı ve aynı kapasitede devreye girmesi sağlanıyor. İhtiyaca göre kapasite değerleri yüzde 100‘e kadar yükselebiliyor. Bahar aylarında tesisatta dolaşan suyun sıcaklığını sensörler vasıtası ile algılayan kazanlar kapasitesinin yüzde 20’sine kadar düşerek maksimum enerji tasarrufu sağlanabiliyor.
ErP’ye uygunluk Avrupa Birliği (AB) ülkelerinde aşamalı olarak uygulamaya konulan ErP (Energy Related Products - Enerji İlişkili Ürünler) yönetmeliği, enerji tüketimi yapan cihazlarda bir dizi standardı zorunlu hale getiriyor. Türkiye’de, 21 Nisan 2018 tarihinde yürürlüğe giren yönetmelik 400 kW ısıtma gücüne kadar konvansiyonel kombi ve kazanların üretim ve ithalatını yasakladı. Ayrıca, yeni düzenleme ile 0 – 70 kW kapasite aralığındaki sıvı ve gaz yakıtlı cihaz ısıtma ürünlerinin enerji verimliliklerini gösteren ürün etiketlerinin detaylı olarak
hazırlanarak ürün ve/veya ambalaj üzerinde konumlandırılması ve bu ürünlerin NOx emisyonunun 56 mg/ kWh’nın altında olması zorunlu hale geldi. Türkiye’den çok önce ErP yönetmeliğini uygulayan İngiltere’de üretilen EVOMAX kazanlar ErP’nin gerektirdiği özelliklerin üzerinde niteliklere sahip bulunuyor. Sistem tasarım desteği 2013 yılından bu yana EVOMAX kazanları Türk tüketicisine sunan Termo Teknik; ihtiyaç duyulan ısıtma sisteminin ve kapasitesinin hesaplanmasından sistem tasarımına, ürünlerin seçilmesinden montaj aşamasına dek proje danışmanlığı hizmetiyle, satış sonrasında da konusunda uzman teknik servisi ile EVOMAX’ı tercih eden projelere destek veriyor. Ayrıca üç yıllık parça garantisi EVOMAX kazanların gerek kullanıcı, gerekse proje sahipleri tarafından en sevilen özelliklerinden. Yaygın servis hizmeti Termo Teknik 50 yılı aşan süreden bu yana Türkiye’de faaliyet gösteren, köklü geçmişinin de verdiği güçle Türkiye’de hemen hemen bütün kullanıcılar ve profesyoneller tarafından biliniyor. Türkiye’de kazan dairelerinde bu gelişmiş servis hizmetinin öncelikli sağlayıcısı olan Termo Teknik’in her geçen gün daha da yaygınlaşan yetkili servisleri bugün 7 coğrafi bölgede 170’i aşkın servis noktası ile EVOMAX’lara ve diğer Termo Teknik ürünlerine servis hizmeti veriyor.
En yeni serilerimizle, 10-14 Mart tarihlerinde UNICERA Fuarı’ndayız.
Stand: G01