TİMDER Dergisi 79. Sayı

Page 1




İçindekiler TİMDER Yönetim Kurulu: Y. Ali Tung, Kemal Yıldırım, Mehmet Arslan, Adem Yıldıray Yılmaz, Aydın Eşer, Baki Kartalkaya, Bircan Şahin, Cemal Kır, Ertan Sapankaya, Kemal Çelik, Serdar Dönmez

Kapak Fotoğrafı: Orhan Hopa

Mekan:

Şahinler Yapı Beylikdüzü

Dergi Adı: Tesisat İnşaat Malzemecileri Derneği Dergisi İmtiyaz Sahibi ve Adresi: Y. Ali Tung Necatibey Cd. Karınca Çıkmazı Sk. No:7 Karaköy - İSTANBUL (yalcinalitung@timder.org.tr) Sorumlu Yazı İşleri Müdürü ve Adresi: Mehmet Arslan Kayışdağı Mh. Bostancı Dudullu Yolu No:40 Kadıköy - İST. (mehmet.arslan@tepeinsmalz.com.tr) Genel Yayın Yönetmeni: Prof. Dr. T. Hikmet Karakoç (hkarakoc@anadolu.edu.tr) Ekonomi Danışmanı: Prof. Dr. Emre Alkin (emre@emrealkin.com) Hukuk Danışmanı: Av. Murat Çelikten (murat@murathukuk.com) Yapım & Görsel Tasarım Yönetmeni: Orhan Hopa (orhan@timder.org.tr) Yönetim Yeri Adresi: Atatürk Mh. Namık Kemal Cd. Ekincioğlu Sk. No:44/1 K:1 Ataşehir - İSTANBUL Basım Yeri Adresi Telefonu: Özgün Ofset Yeşilce Mh. Aytekin Sk. No:21 Seyrantepe / İSTANBUL (0212) 280 00 09 Basım Tarihi: Kasım 2012

Yayın Türü: Yaygın Süreli

Yayın Yürütme Kurulu: Prof. Dr. T. Hikmet Karakoç, Mehmet Arslan, Nurhan Tanyeli, Orhan Hopa İletişim Bilgileri: Adres: Atatürk Mh. Namık Kemal Cd. Ekincioğlu Sk. No:44/1 K:1 Ataşehir - İSTANBUL Telefon: (0216) 629 0 100 e-posta: info@timder.org.tr Web Sitesi: www.timder.org.tr

2

Temmuz - Eylül 2012 / Sayı 79

Ön Kapak İçi: Arka Kapak: Arka Kapak İçi:

Seranit Seramiksan Advance Design

1 7 9 11 13 15 17 19 21 25 27 29 31 - 103 - 155 33 35 37 38-39 43 45 47 49 53 59 60-61 65 67 69 71 109 121 129 131 133 135 137 139 141 143 145 147 149 151 153 159

Zimmer Elmor Ege Seramik Serra Çanakcılar / Creavit Çanakkale Seramik Panelduş Gül Pres Döküm DemirDöküm Fırat Damla Banyo Petek İnşaat Yedekler Graniser Ece Seramik/Formina Koramic Y.K. / Cermix Aslan Yapı Penta Kırali / Cresta Pera Seramik Petek Banyo SRC Yapı/HydroCabin Ekpaş Uğur Yapı / Evdema Duravit Kütahya Seramik Ge-Ti Baymak Doğa Banyo Akplast Hitit Seramik SFA / SaniHydro Bien Seramik Termal Seramik Yurtbay Seramik Messe Frankfurt / ISH Tursal Sanayi Umpaş Seramik Ege Vitrifiye Orka Banyo Ece Armatür / Newarc Gelişim Teknik Sanica Badella

Ticari reklamlar firmaların sorumluluğundadır.


İçindekiler

Haberler

10

TİMDER’den

66

Söyleşi

94

Termal Seramik Sat. ve Paz. Koordinatörü Dursun Altıparmak

Firmalar İnsanlar

110

SRC Yapı Malzemeleri Yönetim Kurulu Başkanı Abdurrahman Sürücü

Geçerken Uğradık

Satış Hattı

112

100

Kaleseramik İstanbul Bölge Yöneticisi Güven Sivrikaya

Üretici

104

Uğur Yapı Malzemeleri Yönetim Kurulu Başkan Yardımcıları Ömer Çelik ve Mehmet Çelik

Geçerken Uğradık 116 Mehmet Ceylan Yapı Malz. Yön. Kur. Bşk. Mehmet Ceylan

118 Tema Yapı Malzemeleri Pazarlama Müdürü Erhan Şahin

Yılmaz Sıh. Tes. ve İnş. Malz. Murat Doksat

106

Üretici

Doğa Banyo Genel Müdürü Güven Türkuçak

Sahadan

120

Hukuken

122

Bayi Vizyonu

124

Etkin Yönetim

126

İletişimde İletişim

128

Sağlıklı Yaşam

130

Ürünler

132 Temmuz - Eylül 2012 / Sayı 79

3


Yönetimden

“CRM Felsefesi” Customer Relationship Management açılımıyla bilinen CRM, uygulayacak her şirkete uygun tek bir tanımla özetlenemeyecek kadar geniş kapsamlı bir stratejiler bütünüdür. CRM’in çok farklı tanımlarının yapılması, CRM tariflerinin uygulama alanına ve uygulayıcılarına bağlı olarak farklılaşması gerekliliğinin bir sonucudur. Bununla birlikte genel bir tanımla ifade edersek; CRM, müşteri memnuniyetini kar maksimizasyonuna dönüştürmek amacı taşıyan, istediği müşteriye istediği deneyimi yaşatabilecek kabiliyette bir kurum felsefesi ve bu hedefe ulaşmak için gerekli insan, proses (süreç), teknoloji yapılanmasıdır. CRM uygulayan – uyguladığını iddia eden şirketlerin tümündeki “Müşteri Memnuniyeti” sloganı, aslında çok eskilerden beri bildiğimiz “Müşteri Velinimetimizdir” deyişi kadar basit ve sade gözükse de; günümüz şirketlerinin müşteri sayıları ve müşterilerin yükselen beklentileri gözönüne alındığında, “müşteriyle temas edilen her noktada müşteri memnuniyetini sağlayabilmek”, gerçekten çok iddialı bir hedeftir. CRM günümüze özgü veya yeni bir kavram değildir. Ünlü yönetim Gurusu Peter Drucker 1954 yılında “Her firmanın gerçek işi müşteriyi edinmek ve elde tutmaktır” sözleriyle müşterinin önemini o yıllarda vurgulamıştır. CRM konusunda yeni olan şey; müşterinin pazarda olmanızın olmazsa olmaz koşulu olduğu düşüncesinden hareketle müşteriyi işinizin merkezine koymanız; yani müşteri odaklı olmanız, ürününüzü, hizmetinizi, organizasyonunuzu, yönetim şeklinizi ve insan kaynağı dahil olmak üzere tüm kaynaklarınızı müşteriye göre düzenlemeniz, bunu yaparken de çeşitli yönetim tekniklerinden, yazılımlardan ve teknolojiden yararlanmanızdır. CRM’in faydaları; 1- Maliyetlerden tasarruf 2-Gelirleri artırma 3-Stratejik etki. Bu maddeleri kısaca açıklayacak olursak; CRM maliyetlerde tasarruf veya masrafları kısmak için yapılmaz, ama tasarruf sağlar. Gelirleri artırmak veya daha çok satış yapmak için yapılmaz, ama gelirleri artırır. Başkaları yapıyor düşüncesi ile yapılmaz, ama stratejik etkiyi artırır.

4

Temmuz - Eylül 2012 / Sayı 79

Y. Ali Tung TİMDER Yönetim Kurulu Başkanı yalcinalitung@timder.org.tr

Aslında büyük bir takım oyunu olan CRM, asla tek bir bölümün ya da departmanın işi olmayıp, organizasyonun tüm birimlerinin katılımını gerektirir. CRM’i doğru uygulamamızın bize sağlayacağı bazı dolaylı katkılar; İşimizi daha iyi yapmak, kendi işimizi kurmak, pazarda kalıcı olmak, daha iyi organizasyon yaratmak, kaynakları iyi kullanmak, istihdam yaratmak, başkalarının da baktığı; ama göremediği fırsatları görüp “Niş” pazarlara açılmak, çalışanlar, müşteriler ve iş ortakları ile sinerji yaratmak, birlikte çalıştığımız kişiler, ekibimiz ve takımımız ile koordinasyon sağlamak, birlikte fikirler oluşturmak ve bu fikirleri daha iyi ürün, hizmet veya servise dönüştürmek, öğrenmeyi öğrenmek, gelişmek, bilgiyi paylaşmak, geliştirmek, kullanmak, teoriyi pratikle birleştirmek bunu yaparken hataları, eksikleri ve önyargıları aşmak gibi kısaca listelenebilir ve bu listeyi daha da artırabiliriz. CRM’in tüm sektörler, firmalar ve kişiler için her ölçekteki pazarda başarılı olmak ve mevcudiyeti sürdürmek için gerektiği, her ne yapıyorsanız yapın, satacak veya sunacak bir şeyiniz olduğu sürece önemli olduğu, CRM uygulamanın size, kurumunuza, sektörünüze ve ülkemize olumlu katkıda bulunacağı, müşteri ile olan iletişiminizi, ilişkinizi güçlendireceği ve sonuçta fayda sağlayacağı bir gerçektir. Ayrıca, müşteri ile olan ilişkinizde zaman ve mekana bağlı olmadığınızı, CRM’in bir araç değil amaç olarak görülmesi gerektiği, ciddi bir halkla ilişkiler çalışmasını da beraberinde getirdiği ve özellikle araçların değil CRM felsefesinin başarıyı beraberinde getireceğini de bilmek, unutmamak gerekiyor.


Öngörünüm

İnşaat Sektörünün Prof. Dr. T. Hikmet Karakoç TİMDER Dergisi Genel Yayın Yönetmeni hkarakoc@anadolu.edu.tr

Ülke Ekonomisine Yansımaları

İnşaat ve inşaat malzemeleri sektörü 2010 yılını GSYH’sının % 5,6’sını oluşturmuştur. Aynı yıl, inşaat sektörü 16,1 Milyar Dolar inşaat malzemesi ihracatı, 22,3 Milyar Dolar yurtdışı müteahhitlik işi ile mimarlık müşevarlik satış ve dağıtım değeri ortaya çıkarmıştır. İnşaat sektörü geçtiğimiz yıllarda Türk ekonomisinin lokomotifi olarak yer almıştır. Sağladığı istihdam gücü ve ihracat kapasitesi ile ekonominin canlı tutulmasında önemli bir paya sahip olmuştur. İMSAD aylık yayınladığı raporlarla inşaat sektörüne ilişkin pek çok istatistiki veriyi ortaya koyarak buna ilişkin çok ciddi değerlendirmeleri sektörün hizmetine sunmaktadır. Bu yazıyı İMSAD’ın Ekim 2012 raporundaki değerlendirmelerden yararlanarak hazırladım. Son raporda inşaat malzemesi ithalat ve ihracatına yönelik rakamsal değerler ve yorumlara da yer verilmiştir. Son dört yıla ilişkin ihracat değerleriyle son üç yıldaki ithalat değerlerinin değişimi iki ayrı diyagramla ortaya konulmuştur.

Şekil 1: İnşaat malzemesi ihracat miktarının zamanla değişimi

Şekil 2: İnşaat malzemesi ithalat miktarının zamanla değişimi

İnşaat sektörünün 2008’den Ağustos 2012’ye kadarki ihracatı değerlendirildiğinde yıllar boyunca ihracatın bazı aylarda inişler çıkışlar olmasına karşın genelde artarak gittiği görülmektedir. Aralık 2008’de 1,1 Milyar Dolar olarak gerçekleşen aylık inşaat malzemesi ihracatı Ağustos 2012’de 1,58 Milyar Dolar seviyelerini bulmuştur. Mayıs-Ağustos 2012 dönemlerindeki dört aylık ihracat-ithalat miktarları ile karşılama oranı ve cari fazla değerlerini veren tablo incelendiğinde sektörün ihracatı açıkça ithalatın oldukça önünde gitmektedir. Bu tablo incelendiğinde inşaat sektörünün ülkemizin cari açığının kapatılmasındaki olumlu katkısı da açıkça görülmektedir. Tablo 1: 2012 yılında inşaat malzemesi dış ticaret verileri

İnşaat sektörü 2011yılında toplamda 9,78 Milyar Dolar cari fazla vermiştir. 2012 yılının ilk sekiz ayında ise 7,71 Milyar Dolarlık fazla vermiştir. Sonuç olarak inşaat sektörü ülkemizdeki genel ekonominin canlanmasında ve istihdamın azaltılmasında önemli bir paya sahip olmakla birlikte, ülkemizin en önemli sorunlarından biri olan cari açığın azaltılmasındaki katkısı da bulunmaktadır.

Temmuz - Eylül 2012 / Sayı 79

5


Ekonominin Nabzı

ABD Seçimleri ve Sonrası Dış Politikadaki iniş çıkışlar ve küresel ekonomide çalkantılar sebebiyle dünya, ABD seçimlerinin havasına giremedi. Normalde partilerin aday adaylarının bile kampanyalarını heyecanla takip eden bizler, bu sefer başka bir mücadeleye şahitlik ettik. Eskiden gazeteler ve televizyonlarla yürütülen kampanyalar facebook ve twitter gibi sosyal medya üzerinden yürütüldü ve “viral kampanya” denilen bir şekilde idare edildi. Yani enformasyonu yada dezenformasyonu bir virus gibi sosyal medya kanalında yararak hanehalkına mesajlar ulaştırıldı. Seçimden once bana en ilginç gelen Demokratların çok endişeli, Cumhuriyetçilerin ise gereğinden fazla umutlu olmasıydı. Ben ise 1916 yılından beri çekişmeli geçen ABD Başkanlık Seçimlerinin bu sefer heyecanlı olmayacağını, çünkü Cumhuriyetçi adayın halkı ikna etmede son derece zayıf olduğunu söyleyerek her iki taraftan görüştüklerime kendi fikirlerimi söyledim durdum. Hatta OBAMA’nın delege sayısında açık ara önde gideceğimi söylediğimde bir Demokrat Amerikalı bana “sen herhalde OBAMA’yı çok seviyorsun” dedi. Halbuki bunun sevgiyle alakası yoktu. Amerikalılar bu seçimin sadece kendi seçimleri olmadığını ve Başkan Adaylarının ABD vatandaşları kadar dünyayı da ikna etmeleri gerektiğini anlamamış gözüküyorlar. Dünyanın değiş tokuş birimi olan Dolar’ın sahibi ABD’nin, dünya tüketiminin neredeyse % 25’ini yapan vatandaşları iyice içlerine kapanmış gözüküyor. Diğer taraftan Cumhuriyetçilerin “populist” bir davranışla kazandıktan sonra hemen genişletici bir para ve maliye politikası yürüteceğine inananlar da vardı. Şunu belirtmeliyim ki OBAMA Dönemi, ABD tarihinin en fazla kamu harcaması/milli gelir oranı ile borç/milli gelir oranlarına sahip oldu. Bu sebeple kim gelirse gelsin daha fazla parasal yada mali genişlemenin bir faydası olmayacağını anlaması zor olmazdı. Ayrıca, “ROMNEY gelirse sefalet artar” söylemleri de vardı. OBAMA Dönemi yakın ABD tarihinin en fazla sefalet yaşatan 3. Dönemi oldu diyebiliriz. Bu sebeple Cumhuriyetçilerin asıl kaybetme sebebinin sadece ABD’yi değil Dünyayı ikna edememek olduğu rahatlıkla söylenebilir. Yeni gelenin yeni olarak ne yapacağı tam anlaşılamadı. Yaptığınız ya da yapacağınız işler anlaşılır olmalı.

6

Temmuz - Eylül 2012 / Sayı 79

Prof. Dr. Emre Alkin TİMDER Ekonomi Danışmanı emre@ermrealkin.com

Seçimlerin hemen ardından ABD Hisse Senetleri sert bir kar realizasyonu yaşadı. Altın yükseldi, Petrol gevşedi. Dolar ise değer kazandı. Bunun sebebi ABD Ekonomisi’nin iyi durumda olmasından çok yatırımcıların elindeki portföyleri bir kısmını satıp Dolara dönmeleri oldu. Bu durumda Türkiye’nin de etkilenmesi lazımdı. Kredi notunun artışı bunu engelledi. Uzun bir bekleyişten sonra Türkiye’nin kredi notunun döviz cinsinden yatırım yapılabilir seviyeye yükseltilmesi piyasalara doping etkisi yaptı. Önemli bir parametre olan gösterge tahvilin faizinin % 7’nin altına düşmesi, Borsa’nın rekor seviyelere yükselmesi, Döviz Sepeti’nin sertçe gerilemesi altı çizilmesi gereken gelişmeler oldu. Ancak kredi notu artışıyla ilgili bir uyarıda bulunmalıyım: Eğer sabit sermaye yatırımcıları için gelen yabancı sermayenin bu haberle beraber artması bekleniyorsa, sadece beklemekle bunun gerçekleşmeyeceğini söylemek zorundayım. Türkiye’de rekabet, vergiler ve üretim maliyetleri ile ilgili sorunlar çözülmedikçe beklenen gerçekleşmeyecektir. Bu sebeplebeklemekten çok çalışmak gerekiyor. Aksi taktirde portföy sermayesinin hücumu haricinde bu gelişmeden orta vadede yarar görmeyeceğiz.



Dipnot

BÜYÜRKEN küçülmek Büyümek daha fazlayı, daha çok olanı vurgulayan ve hatta ilk varılması gereken hedefi gösteren olumlu bir kelimedir. Bir çocuk; bir an önce büyümek ister, bir firma; büyük bir firma olma hayaliyle kurulur. Büyük olumlu, küçük olumsuzdur. En azından genel kanı budur. Peki, büyümek hakkındaki bu kanı doğru mudur? Büyük başın derdi de büyük olur atasözü de boşuna söylenmiş olamaz değil mi? Peki o zaman büyümek nedir? Şart mıdır? Nasıl olmalıdır? Küçülerek büyümek mümkün müdür? Elbette büyümek; değerli bir kavram, önemi tartışılamaz. Özellikle iş hayatında büyümek öncelikli hedeftir. Ama bu hedefe erişmek için izlenecek yol bilinen ilk yol olmamalıdır. Büyürken dümdüz yukarıya tırmanmak yerine büyürken atılan adımlarda her aşamada biriktirmek gerekmektedir. Burda biriktirmekten kastımız maddi olduğu kadar manevidir de… Önemli olan katma değerli bir birikim oluşturabilmektir. Günümüzün gelişen teknoloji şartları artık herkesin üretim koşullarını neredeyse eşit duruma getiriyor. Yani A malını üretmeyi göze alan yeni bir yatırımcı yapacağı yatırım ile işe sıfırdan da başlasa büyümüş, epey yol almış bir firma ile aynı üretim şartları ve hatta daha yenilerini kurma imkanına sahiptir. Bu noktada bilinmesi gereken; sadece üretmenin büyümek için yeterli olmadığıdır. Az önce bahsettiğimiz gibi büyümek; ürüne anlam katmaktan, markayı geliştirmekten geçmektedir.

8

Temmuz - Eylül 2012 / Sayı 79

Mehmet Arslan TİMDER Dergisi Sorumlu Yazı İşleri Müdürü mehmet.arslan@tepeinsmalz.com.tr

Bu noktada üreterek büyümek tek başına yeterli değildir. Düşünün ki tekstil ürünleri üreten KOBİ’niz var ve en büyük müşteriniz de dünyaca tanınan bir marka… Yani fason üretim yapıyorsunuz ve durmadan artan siparişler sebebiyle tesisiniz büyüyor, çalışanlarınız artıyor ve de kazancınız katlanıyor. Siz hacim olarak büyüyüp; büyük dertlere yelken açarken, daha önceden markasını büyüterek yarattığı katma değerle dünyaca ünlü olma vasfına kavuşmuş olan giyim markası aslında gerçekten büyüyen oluyor. Çünkü o marka bugün size ürettirdiği ürünleri yarın maliyet farklılığı yaratacak başka bir üreticiye yönlendirebilecektir. Özellikle de üretimi kolay olan ürünlerde piyasaya çıkacak rakiplerin artması da aynı orantıda kolay olacaktır. Hacim olarak büyüyen firmalar amansız fiyat rekabetinde çarpışırken de yıldızını parlatan markasını büyüten firma olacaktır. Yani üretmeye bağımlı bir şekilde büyümeye çalışırken küçülürsünüz. Markanızla büyürseniz katma değerli büyürsünüz. Markalaşmak ürüne değer katar, onu daha hızlı ve değerli satabilmeyi sağlar. Büyümek önemlidir ancak iskeletinizin, kaslarınızın taşıyacağından daha büyük bir gövde size daha çok hantallaştırmaktan öteye taşımayacaktır. Kısacası doğru büyüme sadece üretim hacmi ile olmaz. Olsa da şirket adına sağlıklı olamaz. Gerçek büyüme için değerinizin, markanızın büyüme gereği kaçınılmazdır.



Haberler

Aktif Grup Yeni Merkez Binası Açıldı İstikrarlı büyümesini sağlam temeller ile pekiştiren Aktif Grup, başarılı çalışmalar ile büyümesini taçlandırıyor. Isıtma, Soğutma, havalandırma, imalat, yalıtım, mekanik tesisat ve yenilenebilir enerji teknolojileri alanlarında müşterilerine teknoloji odaklı hizmet ve mühendislik çözümleri üreten Aktif Grup, merkez yönetim binası açılışını 15 Eylül 2012 tarihinde İTO Başkanı Murat Yalçıntaş ve sektörün önde gelen isimlerinin de katılımlarıyla gerçekleştirdi.

gruba katıldığını belirtti. Satış ve uygulama alanlarında edindikleri, deneyimler ve başarılar sonucunda grubun dördüncü firması olan Aktif Tesisatı 2009 yılında kurduklarını belirten Özdemir, çıtasını yükseklere taşımanın vermiş olduğu heyecanla 2011 yılında Proaktif Yalıtım Sistemlerinin de grup şirketlerine katıldığını ifade etti. Aktif Grup; bugün konusunda uzman 5 şirketi ve 75 personeli ile çalışmalarını hız kaybetmeden sürdürmekte olup, 2500m2 yönetim, 6500m2 üretim ve depolama olmak üzere toplam 9000m2 alanda hizmet vermeye devam ediyor. Özdemir; konuşmasını sonlandırırken kendilerinin bu günlere gelmesinde katkısı olan herkese, başta kendisine bu işi öğreten Rüknettin Küçükçalı’ya, iş ortaklarına ve her zaman yanlarında olan Murat Yalçıntaş’a da teşekkür etmesinin ardından konuşmasını yapmak üzere İTO Başkanı Murat Yalçıntaş’ı kürsüye davet etti.

Kurdela kesimi öncesinde açılış konuşması yapan, Yönetim Kurulu Başkanı Halim Özdemir, Grup şirketleri hakkında kısa bilgiler verdi. Hizmet hayatına, Aktif Isı ile 1995 yılında başladıklarını, hizmette kalite ve güven prensibine bağlı kalarak yaptıkları çalışmalar sonucu sektörde çok kısa sürede yer edinmeyi başardıklarını vurguladı. 2000 yılında Aktif Mühendislik firması kurulduğunu ve aynı hizmet anlayışı ile mekanik tesisat uygulamaları alanında da saygın bir yer edindiklerini belirten Özdemir, çevre ve enerji verimliliği bilinci ile, bu alandaki ihtiyaçları karşılamak amacıyla, 2005 yılında Aktif Çevre firmasının

10

Temmuz - Eylül 2012 / Sayı 79

Yalçıntaş, konuşmasında Aktif Grup’un 18 yıllık bir geçmişi olduğunu, ısıtma, soğutma, havalandırma sektöründe gerçek bir birikime sahip ve basamakları birer, birer ve sağlam adımlarla attığını belirtti. Aktif Grup ilkeli, yenilikçi ve insana değer veren bir firma olduğundan bahseden Yalçıntaş, sözlerine son vererek Aktif Grup firmasına bereketli, hayırlı ve uğurlu olması dileklerini iletti. Konuşmaların ardından kurdela kesim töreni gerçekleştirildi ve yeni hizmet binasının önünde topluca hatıra fotoğrafı çekildi. Grup şirketlerinin faaliyet de bulunduğu yeni bina katılımcılara gezdirilerek, bahçe’de canlı müzik eşliğinde kokteyle devam edildi.



Haberler

Blue’Safe Mavi Kale Ürünlerinde 10 Yıl Garanti Yapı kimyasalları ve cephe kaplamaları üretiminde uzman Kalekim A.Ş. XPS malzemelerinin mucidi ve dünya pazar lideri Dow Chemical ve ısı yalıtım sistemlerinde uzman Mardav A.Ş. ortaklığı ile 2004 yılında pazara sunulan Blue’Safe Mavi Kale (BSMK), güvenilirliğini Türkiye’de ilk defa hayata geçirdiği özel hizmetleri ile kanıtlıyor. Sektöründe bir ilk olarak ürünlerine 10 yıl, uygulama çalışmalarına ise iki yıl garanti veren Blue’Safe Mavi Kale, ayrıca uygulama esnasında oluşabilecek zararlara karşı ısı yalıtımı yaptığı binaları sigortalıyor. Sigortalama kapsamına; uygulama esnasındaki yangın, patlama, fırtına gibi hasarlar; uygulama sonrasında da hatalı çizim, yanlış malzeme, montaj ve işçilikten kaynaklanan hasarlar giriyor. 10 yıl garanti kapsamına giren Blue’Safe Mavi Kale ürünleri arasında; ısı yalıtımı levhası, yapıştırma harcı, sıva, file, dübel, PVC, köşe profili ve son kat dekoratif kaplama malzemeleri sayılabilir.

Kalekim Satıştan Sorumlu Müdür Yardımcısı Altuğ Akbaş ve Mardav Satış & Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Alper Doğruer

Kalekim Satıştan Sorumlu Müdür Yardımcısı Altuğ Akbaş konuyla ilgili; “Son dönemlerde birçok ısı yalıtım şirketi pazarda kendine yer arıyor. Ancak maalesef her yalıtım malzemesi uzun ömürlü ve sağlıklı mantolamayı sağlayamıyor. Uzun ömürlü ve sağlıklı yalıtım, Avrupa Standartları’na uygun, CE belgeli malzemelerle ve doğru işçilikle sağlanıyor. Standart dışı malzemeler ve merdiven altı

12

Temmuz - Eylül 2012 / Sayı 79

üretimle gerçekleşen yalıtım, binalara hiçbir fayda sağlamadığı gibi yalıtım için harcanan paranın da çöpe gitmesine sebep oluyor. Bu nedenle yalıtım uygulaması yaptırmayı planlayanların bu hususları göz ardı etmemelerini önemle vurguluyoruz” dedi. Mardav Satış ve Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Alper Doğruer ise yaptığı açıklamada; yalıtım sektörü için en önemli kalite göstergesinin ETAG 004 Belgesi olduğunu ve kendilerinin de bu belgeye sahip olduklarını belirterek; “Blue’Safe Mavi Kale ürünlerini Avrupa Teknik Onay Organizasyonu tarafından uygulanan 30 yıllık ürün yaşlandırma testlerinden geçirdik. Aşırı sıcak, soğuk, yağmur ve rüzgâr gibi çevresel etmenlere karşı direnci ölçülen tüm performans testlerinden başarıyla geçen ürünlerimiz ETAG 004 Belgesi’ni almaya hak kazandı” dedi. Isı yalıtımı yapılan binalar, yalıtımsız binalara göre yazın çok daha serin, kışın çok daha sıcak oluyor. Böylelikle yalıtımlı evlerde yüzde 50’lere varan enerji tasarrufu sağlanıyor, elektrik ve yakıt faturaları da yarı yarıya düşüyor.



Haberler

Bosch Isı Sistemleri, Adana’daki Yeni Bayisini Açtı hem de 34 ülkeye ihracat yaptığını vurguladı. Bosch Termoteknik Isıtma ve Klima Ticaret A.Ş. ile 2011 yılında satışlarını en çok artıran ülkenin Türkiye olduğunu dile getiren Young, sözlerine şöyle devam etti:

Bosch Isı Sistemleri Adana bayisinin açılışı, Bosch Türkiye Temsilcisi Steven Young, Bosch Isı Sistemleri Satış Müdürü Hayati Seyyar, Üçay Mühendislik Ortakları İrfan Kocabaş, Ayhan Karacabey ve Mustafa Bozkurt’un yanı sıra kalabalık bir davetli topluluğunun katılımıyla gerçekleştirildi. Bu yeni bayiyle birlikte şirketin Türkiye genelindeki bayi sayısı da 228’e ulaştı. Termoteknik iş koluna büyük önem verdiklerini kaydeden Young, 20 yılı geride bırakan Manisa Fabrikası’nın, hem Türkiye pazarı için ürettiğini,

14

Temmuz - Eylül 2012 / Sayı 79

“Bosch Isı Sistemleri, tüketicilerimize her noktada ulaşmak hedefiyle yatırımlarını sürdürüyor. Bu doğrultuda yeni bayiler açarak, Türkiye genelindeki bayi sayısını artırıyor. Adana bölgesine doğalgazın yeni gelmesi nedeniyle bu yılki ilk bayi açılışımızı bu kentimizde yapmaya karar verdik. Bosch Isı Sistemleri olarak, en son teknolojiye sahip çevreci ürünlerimizle Adanalıların hizmetinde olacağız.” 10 yıldır Bosch’un iş ortağı olarak faaliyet gösteren Üçay Mühendislik tarafından açılan Adana bayisinde, yüksek performanslı Bosch yoğuşmalı kombiler, kaskad sistemler, hermetik şofben ve kombiler başta olmak üzere zengin bir ürün yelpazesi tüketiciyle buluşacak.



Haberler

Çanakcılar’dan gençlere sağlanan eğitim imkanı:

Gökçebey Mithat - Mehmet Çanakcı Meslek Yüksek Okulu, Eğitimde Beşinci Yılında! İnsanın doğduğu yer değil, doyduğu yerdir önemli olan derler. Ama bu, doğduğun yeri unut anlamına gelmez. Aksine, seni sen yapan bütün değerler oradadır. Sevgi, koruma, anlayış, paylaşım, dostluk ve iyilik oradadır. Halden anlamayı, senin gibi olmayanlara elden ne gelirse sunmayı öğrendiğin yer orasıdır. Bu, kimi için ödenen vefa borcudur. Kimi için de gittiğin yoldan ilerleyenlerin yolunu açmaktır... Türkiye’ye ve dünyaya armağan ettiği Creavit ve Doxa markalarıyla ülkemizin saygın kuruluşları arasına giren Çanakcılar Şirketler Grubu için her iki seçenek de geçerli, Zonguldak’ın Gökçebey’inde ilk fabrikasyon üretime başlayan ve bugün ABD, Almanya, İngiltere, İspanya dahil yaklaşık 50 ülkeye ürettiği vitrifiye seramik sağlık gereçleri, banyo ve ofis mobilyalarını ihraç eden Çanakcılar köklendiği ilçeye benzersiz bir armağanla teşekkür ediyor. Bu bir okul... Bir Meslek Yüksek Okulu... Gökçebey, eski adıyla Tefen olarak bilinen ve yaklaşık 8 bin nüfuslu tipik bir Zonguldak ilçesi. İl merkezine uzaklığı 45 km olan Gökçebey, karayolu ve demiryoluyla ulaşımın sağlandığı bir ilçe. 1980 yılına kadar “kendi halinde” görüntüsünü sürdüren Gökçebey’de o yıl bir değişiklik yaşanıyor. 1963 yılından beri atölye tipi üretimini sürdüren Çanakcılar Şirketler Grubu’nun kurucu ortakları Mithat ve Mehmet Çanakcı, o tarihte ilk fabrikasyon üretim için yatırımlarını bu ilçeye yapıyor. Gökçebey’de faaliyete geçen fabrika, kısa sürede kuruluşun gurur kaynağı haline geliyor. 1980’den 2006’ya kaç yıl eder? 26 yıl mı? İnsan ömrü için belki uzun ama gelecek odaklı adımlar atmak için kısa bir süre bu gerçekte... Hele ki şirket ömrünün ortalama 3,5 - 5 yılla sınırlı olduğu Türkiye’de... Önce temeli atacaksınız, sonra ideallerinizle özene bezene bir gelecek inşa edeceksiniz. Türkiye ya da dünya kaynaklı sayısız ekonomik ve siyasi kriz atlatacaksınız ve herşeye rağmen, inadına ayakta kalacaksınız ve sıra hem sizi geliştiren verimli topraklara teşekkür etmeye hem de o bölgenin gençlerine, yeni nesle, aslında geleceğe bir fırsat sunmaya gelecek... O fırsatın Çanakcılar Şirketler Grubu için bir adı var işte: Gökçebey Mithat-Mehmet Çanakcı Meslek Yüksek Okulu... 2006-2007 öğrenim yılından bu yana ayakta ve Bülent Ecetevit ( eski adı Zonguldak Karaelmas) Üniversitesi’ne bağlı bir meslek yüksekokulu olarak

16

Temmuz - Eylül 2012 / Sayı 79

faaliyette. Hem ilçenin gelişim sürecine katkıda bulunmak hem de gençleri gelecek odaklı olarak yetiştirmek hedefiyle atılan önemli bir adım. İlk yıl İktisadi ve İdari Programlar Bölümü Muhasebe Programı ve Teknik Programlar Bölümü Seramik Programı ile eğitim-öğretim hayatına başlayan meslek yüksekokulu, 485 öğrenci kapasitesiyle bugün Gökçebey’e hayat ve umut veriyor. Yedi akademisyenin üstün çabalarıyla, Bitkisel ve Hayvansal Üretim, El Sanatları, Muhasebe ve Vergi, Pazarlama ve Dış Ticaret, Yönetim ve Organizasyon bölümleriyle eğitime devam ediyor. 26 Nisan 2007’den bu yana ABD’deki Southern New Hempshire University ile arasında güçlü bir bağ da var. İki eğitim kurumu, yapılan “Kardeş Üniversite” protokolüyle birbirine bağlanmış bulunuyor. Zonguldak Karaelmas Üniversitesi Gökçebey MithatMehmet Çanakcı Meslek Yüksek Okulu’nun bir misyonu daha var: O bölgede yaşayıp başka bölgelere gitme imkanı olmayan gençlere Çanakcılar Şirketler Grubu tarafından bir imkan sağlamak. Elden geldiğince eğitimde eşitlikçi bir yaklaşım için kolları sıvamak, imkanlar elvermediği için eğitim almak üzere ilçe dışına çıkamayacak gençlere, “ben yüksek okulu sana getirdim” diyebilmek... İstensin yeter: Birilerinin gençler için birşeyler yapabileceğini gençlere ve ailelerine göstermek... “Gençlere ve geleceğe önem vermek”ten söz ederken, bunu eylemleriyle de kanıtlayabilmek. Gökçebey Mithat-Mehmet Çanakcı Meslek Yüksek Okulu, Çanakcılar Şirketler Grubu için onur vesilesi bir eser. “Ben yaptım” demekle yetinmeden “daha ne yapabilirim” demenin somut örneği. Hatta daha da önemlisi gençlere sunulan bir imkanla geleceği bugünden kazanma adına oluşturulan bir model...



Haberler

Daikin Türkiye, Galatasaray Bayan Voleybol Takımı’nın İsim Sponsoru Oldu Uluslararası kimliğiyle bir dünya markası olan Galatasaray Spor Kulübü, iklimlendirme sektöründe dünyanın en büyük üretici firmalarından olan Daikin ile gerçekleştirdiği sponsorluk anlaşmasıyla yepyeni bir işbirliğine daha imza attı. Daikin Türkiye’ye, Galatasaray Bayan Voleybol Takımı İsim Sponsorluğu hakkını veren anlaşma doğrultusunda takımımın yeni ismi, Galatasaray Daikin Bayan Voleybol Takımı oldu. Ali Sami Yen Spor Kompleksi Türk Telekom Arena’da, 16 Ekim 2012 Salı günü gerçekleşen imza töreninde; Galatasaray Spor Kulübü Başkanı Ünal Aysal, Daikin Türkiye CEO’su Hasan Önder, Galatasaray Spor Kulübü Voleyboldan Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Cibara, Galatasaray Spor Kulübü İcra Kurulu Başkanı Lutfi Arıboğan ve Daikin Türkiye Genel Müdür Yardımcısı Sayın Tuna Gülenç yer aldı. Galatasaray Spor Kulübü Başkanı Ünal Aysal sponsorluk duyurusunun yapıldığı törende, “Sektörünün dünya lideri olan Daikin ile bu

işbirliğine imza atmak bizler için mutluluk verici. Galatasaray Spor Kulübü olarak, Daikin ile işbirliğimiz, gelecekteki başarılarımızı müjdeliyor ve bizi heyecanlandırıyor. Bu işbirliği sayesinde nice başarılara birlikte şahitlik edeceğimize inanıyorum.” dedi. Daikin Türkiye CEO’su Hasan Önder de, “Japon klima devi Daikin, Türkiye’ye büyük yatırım yapıyor. Bu yatırım kapsamında dünya genelinde çevreye, sanata ve spora verdiği desteği Türkiye’de de Galatasaray Bayan Voleybol takımına sponsor olarak devam ettiriyor. Daikin olarak sponsorluk konusunda son derece seçici davranan bir kurumuz. Kaliteli, marka değeri yüksek, toplumsal gelişime öncülük eden marka-kurum ve kuruluşları destekliyoruz. Bu açıdan Galatasaray bizim için çok doğru bir seçim. Dünyanın en büyük klima üreticisi olarak, başarılarıyla fark yaratacağına inandığımız Galatasaray Daikin Bayan Voleybol Takımı’na sponsor olmaktan gurur duyuyoruz” diye konuştu. Voleybolda son yıllarda elde edilen başarıların sponsorluk kararında etkili olduğunu aktaran Önder, “Daikin Türkiye olarak biz de Türk voleybolunun desteklenmesi gerektiğini düşünüyoruz ve gelecek vaat eden bu spora katkı sağlamaktan çok mutluyuz. Bu sponsorlukla kızlarımızın spordaki başarılarını teşvik etmek istiyoruz” dedi.

18

Temmuz - Eylül 2012 / Sayı 79


RİTMO SERİSİ MODERN YAŞAMLARIN VAZGEÇİLMEZİ...

EVİYE BATARYASI

LAVABO BATARYASI

www.gpd.com.tr

GPD’nin ‘’Modern Yaşamlar’’ konseptine dahil olan bu tasarımı, köşeli hatları tercih eden tüketiciler için yeni bir seçenek sunuyor...


Haberler

DemirDöküm, Elti Mühendislik ile Azerbaycan’da

Kurumsal kimlik ve yeniden yapılanma çalışmalarına ağırlık veren DemirDöküm, Türkiye’deki yetkili satıcılarının yenilenen yüzlerinin açılışlarının yanında yurt dışında da showroom açılışlarına devam ediyor. Azerbaycan’da geçen yıl açılışı yapılan Elti Mühendislik showroomunun ikincisi 27 Eylül Perşembe günü yapılan bir törenle Azerbaycan halkına tanıtıldı. Elti Mühendislik yaklaşık 70 satış noktasına sahip bir toptancı bayi rolünde. Ayrıca kendi bünyesindeki servis ve call center hizmeti ile de müşterilerine ayrıcalıklı hizmet sunuyor. Elti Mühendislik’in satış noktalarına yönelik verdiği ürün eğitimlerinde de DemirDöküm ürünlerinin teknolojik üstünlükleri ve tüketicilere sağladığı faydalar üzerinde duruluyor. Son teknoloji ürünü olan kombi modellerinin yanı sıra klima, şofben, termosifon ve radyatör gibi pek çok farklı ürün de Azeri tüketicilerin beğenisine sunan DemirDöküm’ün yeni ihracat modelinin başarı ile uygulandığı Azerbaycan’da Demir Club sisteminin uygulanması için de çalışmalar hızla devam ediyor.

20

Temmuz - Eylül 2012 / Sayı 79

Elti Mühendislik showroom açılışında konuşan Vaillant Group Türkiye Country Manager’ı Christoph M. Grosser, kaliteli ürünleri kaliteli hizmet anlayışıyla birleştirdiklerini ifade ederek, DemirDöküm’de önemli ve büyük değişimler yaşandığını, kurumsal kimlik çalışmalarınınsa bu değişimin görünen yüzü olduğunu sözlerine ekledi. DemirDöküm’ün 58 yıldır gerek yurtiçinde gerekse yurt dışında gösterdiği performansla büyük başarılara imza attığını belirten Grosser, “son yıllarda ürünlerimizdeki kalite standardını yükseltmenin yanı sıra yetkili satıcı ve servis yapılanmamızda da büyük değişimlere gidiyoruz. Değişen logomuz ve baştan aşağı yenilenen yetkili satıcılarımız, DemirDöküm’ün değişimi kucaklayan ve dinamik yüzünü sizlere yansıtacaktır.” Ayrıca, “DemirDöküm markası çatısı altında, tüketicilerimize hizmet veren yetkili satıcılarımızın çalışma standartlarını sistematik hale getirdiğimiz yeni iş modellerimizle, Azeri halkına da hizmet etmek bizlere ayrıca gurur veriyor.” dedi



Haberler

Dönmez Yapı 40. Yılını Kutladı 1972 yılında Aziz Dönmez tarafından kurulan, oğulları Serdar Dönmez ve Şener Dönmez yönetiminde ticari hayatına devam eden Dönmez Yapı Malzemeleri 40. Yılını boğaziçinde gerçekleştirdiği tekne turu ile kutladı. Ramazan ayı dolayısıyla iftar organizasyonu ile birleştirilen kutlamaya Türkiye Seramik Federasyonu ve Kale Grubu Şirketleri Başkanı Zeynep Bodur Okyay, TİMFED ve TİMDER Yönetim Kurulu Başkanı Y. Ali Tung, Akgün Grup Yönetim Kurulu Başkanı Erhan Akgün, Adell Armatür Yönetim Kurulu Başkanı R. Ali Topçu, Fatinoğlu Holding Başkan Yardımcısı Ali Fatinoğlu, Franke Genel Müdürü Özgen Özkan başta olmak üzere birçok sektör profesyoneli katıldı. Kale Grubu markaları başta olmak üzere birçok markanın bayiliği ve DMD Banyo & Mutfak Mobilyaları üretim ve satışını gerçekleştiren Dönmez Yapı Malzemeleri Güneşli Merkez Plaza ve Bahçelievler Şubesi ile faaliyetlerine devam etmektedir.

22

Temmuz - Eylül 2012 / Sayı 79


Haberler

Temmuz - Eyl羹l 2012 / Say覺 79

23


Haberler

Eczacıbaşı Yapı Ürünleri Grubu Başkan Yardımcısı Ahmet Yamaner Avrupa’da Türk Üreticileri Temsil Edecek Eczacıbaşı Yapı Ürünleri Grup Başkan Yardımcısı Ahmet Yamaner, merkezi Brüksel’de bulunan Avrupa Seramik Karo Üreticileri Federasyonu’nun (CET) Başkan Yardımcılığına seçildi. Yamaner yeni görevine, CET’in 19 Eylül 2012 tarihinde Brüksel’de gerçekleştirilen Yönetim Kurulu toplantısında; üyelerin oybirliğiyle ve CET Genel Kurulu’nun onayıyla atandı. Türkiye’de faaliyet gösteren “Seramik Kaplama Malzemeleri Üreticileri Derneği”nin (SERKAP) Yönetim Kurulu Başkanı olan Yamaner, derneği temsilen CET’in Başkan Yardımcılığı görevini üstleniyor. CET; İtalya, İspanya, Fransa, Almanya, İngiltere, Portekiz ve Hollanda’nın aralarında bulunduğu Avrupa Birliği üyesi ülkelerde kurulu, seramik kaplama malzemeleri üretici derneklerinden oluşuyor. Ahmet Yamaner’in kurum bünyesinde Başkan Yardımcılığı görevine getirilmesi, Türkiye’nin Avrupa seramik sanayisindeki karar verici gücünü artıracak bir gelişme olarak yorumlanıyor.

VitrA Tasarımlarına 5 Ödül Birden VitrA; inovatif teknoloji kullanımı ve üretim kaliteleriyle öne çıkan firmaların seçildiği Plus X ödüllerinde; 5 ürünüyle ödüle layık görüldü. VitrA’nın tasarım ekibi tarafından hayata geçirilen Flo S armatür, Sirius gömme rezervuar paneli, Bella klozet ve Watersmart susuz pisuvar “ Plus X Tasarım Ödülü”nü aldı. Indeed tasarım firmasıyla birlikte geliştirilen T4 armatür serisi ise “Plus X Tasarım ve Fonksiyonellik Ödülü”nün sahibi oldu. Almanya’da gerçekleştirilen Plus X ödülleri; sektör profesyonelleri ve tasarımcılardan oluşan 130 kişilik uluslararası bir jürinin değerlendirmesiyle, her yıl 7 kategoride veriliyor. Ödüle layık görülen ürünlerin; tüketicilerin hayatına artı değer katması ve geleceğin yaşam beklentilerine uygun çözümler sunması şartı aranıyor. VitrA’nın Plus X ödülüne layık görülen ürünleri, bu özelliklerinin yanı sıra; inovasyon, üstün kalite, tasarım, kolay kullanım, ergonomi ve ekoloji kriterleri doğrultusunda değerlendirildi.

24

Temmuz - Eylül 2012 / Sayı 79



Haberler

Ege Seramik, Autumn 2012 Koleksiyonunu Cersaie’de Sergiledi Her yıl İtalya’nın Bologna şehrinde düzenlenen ve bu yıl 25-29 Eylül tarihlerinde gerçekleşen Cersaie Fuarı’nda Ege Seramik, 16. holde yer alan A56-B51 nolu standda Autumn 2012 koleksiyonuna ait 12 yeni seriyi ilk defa yurtdışında sergiledi. Ege Seramik, fuarda Autumn 2012 koleksiyonuna ait dijital baskı teknolojisi ile ürettiği Alba, Atrium, Equinox, Dali, Hollywood, Magic, Time, Palermo, Cube, Woodcut, Como serileri ile Albis ve Carrara serilerine yer verdi.

Ege Seramik, EBSO 2011 Yılı “Çevre Altın Ödülü” Kategorisinde Üçüncülük Ödülü Kazandı Ege Bölgesi Sanayi Odası’nın fahri üyeleri, çalışanları ve öğretim üyelerinden oluşan komite tarafından yapılan değerlendirmeler sonucunda, çevreye duyarlı uygulamaları ve başarılı geri dönüşüm projeleri ile Ege Seramik, “Çevre Altın Ödülü” kategorisinde üçüncülük ödülü almaya hak kazandı. 25 Haziran 2012 tarihinde EBSO Sanayiciler Kulübü’nde düzenlenen ödül törenine katılan Ege Seramik Genel Müdürü Göksen Yedigüller, doğal kaynakları tüketmek yerine kaynakları etkin kullandıklarını ve kaynak tüketimini azaltarak geri dönüşüm sağladıklarını belirtti.

26

Yedigüller, atık su ve proses atıklarından elde edilen hammaddeyi seramik üretiminde kullandıklarını, böylece atık maddeleri depolamak yerine üretimde kullanarak mazot ve depolama alanından tasarruf sağladıklarını dile getirdi. Elektrik enerjisi üretim tesisinden çıkan atık ısıyı kullanarak doğalgaz tüketimini azalttıklarını ve elektrikli forklifte geçiş yaparak emisyon değerlerini sıfıra indirdiklerini sözlerine ekleyen Yedigüller, bu sayede hava kirliliğini önlemeye katkıda bulunduklarının altını çizdi. Törende EBSO Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar tarafından Ege Seramik Genel Müdürü Yedigüller’e plaket takdim edildi.

Temmuz - Eylül 2012 / Sayı 79



Haberler

İnşaat 2023 Antalya’da Başladı

E.C.A. SEREL, Capital ve Ekonomist Dergileri’nin işbirliği ile, Türk inşaat sektöründeki hızlı gelişim ve büyüme üzerinde durarak, sektörün bugünkü konumu ile geleceğine dair vizyon ve hedef değerlendirmeleri yapmak amacıyla başlatılan “İnşaat 2023” buluşmaları Antalya’da başladı. Bir zincir olarak düzenlenen “İnşaat 2023” toplantıları önümüzdeki günlerde farklı kentlerde de düzenlenecek. İlki Antalya’da gerçekleşen “İnşaat 2023” Toplantısı’nda, Akdeniz Bölgesi’nde faaliyet gösteren inşaat sektörünün temsilcileriyle bir araya gelerek, inşaat sektörünün bugünkü konumu, beklentileri ve hedeflerini masaya yatırdılar. “İnşaat 2023” Antalya toplantısı, E.C.A. SEREL markalarıyla faaliyet gösteren Elmor A.Ş. Şirket Müdürü Hakan Günderen, Capital ve Ekonomist Dergileri Yayın Direktörü Rauf Ateş ve ATSO (Antalya Ticaret ve Sanayi Odası) Yönetim Kurulu Başkanı Çetin Osman Budak’ın açılış konuşmaları ile başladı. Prof. Dr. Seyfettin Gürsel’in “Ekonomi Nereye Gidiyor” içerikli sunumu ile devam eden toplantıda daha sonra, Akdeniz Bölgesi’nde faaliyet gösteren inşaat firmalarının katılımıyla, bölgesel değerlendirmeler ve hedeflerin ele alındığı panel gerçekleşti. “İnşaat 2023” Antalya Toplantısı, ünlü sanatçı Kadir Çöpdemir’in izleyenlerin büyük beğenisini toplayan stand-up gösterisi ile son buldu. Gösterisi sonunda Kadir Çöpdemir’e E.C.A. SEREL’in yüksek teknoloji ile projelendirip ürettiği, Türkiye’de ilk yerli üretilen dijital eviye bataryası olan “Electra Eviye Bataryası” hediye edildi.

28

Temmuz - Eylül 2012 / Sayı 79

Toplantının açılış konuşmasını yapan Elmor A.Ş. Şirket Müdürü Hakan Günderen “E.C.A. SEREL olarak ülkemizin inşaat sektöründeki potansiyelinin çok yüksek olduğuna inanıyoruz. Genç nüfusumuz ve yükselen gelir seviyemiz sayesinde, inşaat sektöründe kentsel dönüşüm vizyonu ile birlikte yatırımların ve yeni projelerin önümüzdeki senelerde de artarak süreceğini öngörüyoruz. Sektörün farklı alanlarında yaşanacak gelişim ve kazanılacak başarıların sektörün tamamını etkileyerek itici güç oluşturacağına inanıyoruz.” dedi. Günderen, “İnşaat 2023” Toplantıları’nın bu inanç doğrultusunda ortaya çıktığını ve sektörün geleceğindeki en önemli lokasyonlardan birinin Antalya olduğunu sözlerine ekledi. Günderen konuşmasına “ Antalya sadece ülkemizin değil dünyanın odak noktası haline gelmiş bir turizm cenneti olarak son yıllardaki yükselişine devam ediyor. Bu gün sadece Antalya değil, tüm Akdeniz Bölgesi inşaat sektörünün bugünkü konumu, beklentileri ve hedeflerini konuşacağız. Bu bölgeyi daha da büyütmek için düşüneceğiz, tartışacağız ve hayal kuracağız” şeklinde devam etti.



Haberler

Geberit, Türkiye’de 10. Yılını Kutladı satış ekiplerini bir yıl içerisinde yüzde 100 büyüttüklerini belirtti. Bu çalışmaların neticesi olarak 2011 yılında cirosunu yüzde 27 büyüten Geberit Türkiye’nin 2012 yılındaki cirosal büyüme hedefi ise yüzde 30.

Dünya’da 6000 çalışanı ile 100 ülkede sıhhi tesisat ve borulama sistemlerinde yaratıcı çözümler sunan Geberit, Türkiye’de doldurduğu 10.yılını, İstanbul’un gözde mekanlarından Çubuklu Hayal Kahvesi’nde seçkin davetlilerin katıldığı görkemli bir geceye ev sahipliği yaparak kutladı.

Gecede sahne alan ‘Geveze ve Grup Fazla Mesai’ ekibi hem konuklara keyifli bir müzik ziyafeti yaşatırken hem de oldukça eğlendirdi. Davetliler kutlamada su ve ışıkla renklendirilmiş perküsyonlar ile Water Drummers showa tanık olurken, unutamayacakları coşkulu ve keyifli anlar yaşadılar. Geberit Türkiye Genel Müdürü Cengiz Kazazoğlu düzenlenen ödül töreninde yapmış olduğu konuşmada Geberit’in özellikle Türkiye’ye büyük önem verdiğini vurguladı. Cengiz Kazazoğlu, pazar paylarını artırmak için perakendede büyümeyi hedeflediklerini

30

Temmuz - Eylül 2012 / Sayı 79

Geberit Türkiye Genel Müdürü Cengiz Kazazoğlu

Geberit Türkiye’nin onur ödüllerini takdim eden Kazazoğlu;’’ Geberit Türkiye stratejimiz; olarak daha çok tüketiciye ulaşarak herkes için erişilebilir olmak ve Türk tüketicilerinin yaşam kalitesini yükselterek, hayatlarına sağlık ve konfor katan ürün seçenekleri sunmak’ dedi ve ekledi ‘ 5 yıllık büyüme modelimizi sektörde öngörülen büyümeler paralelinde hem tasarım ürünlerimiz, hem de geleneksel ürünlerimiz üzerine kurduk. 2011’de başlayan büyüme projesi kapsamında hedefimiz, 2015’e kadar her yıl %30 büyümek.‘‘ Bu özel ve anlamlı kutlamaya İsviçre’den gelen misafirler arasında büyüme projesinde Geberit Türkiye’ye destek verecek olan Geberit International Sales AG*’nin genel müdürü Christian Steinberg, 1987 yılında Türkiye’de ilk duvar içi gömme rezervuarını monte eden ve 1986’dan 2002’ye kadar Türkiye’den sorumlu ülke müdürü olarak görev yapan Rene Maechler yer aldı. Cengiz Kazazoğlu gelen özel misafirlerine bu gecede yalnız bırakmadıkları için tek tek teşekkür etti. Kutlama, kesilen 10.Yıl pastası ve DJ perfomansı ile gecenin geç saatlerine kadar devam etti.


Çağdaş Mekanlar İçin Tasarlandı... Sizin İçin Üretildi...

Güneşli, Evren Mh. Halkalı Cd. Turgut Reis Sk. No:4/B Bağcılar - İstanbul / TÜRKİYE

Tel: +90 (212) 656 70 77 PBX

Faks: +90 (212) 656 28 39

E-Mail: yunus@yunusarmatur.com.tr

www.yunusarmatur.com.tr


Haberler

Graniser’den Tasarımın Merkezi İtalya’da Gövde Gösterisi geniş ürün yelpazesi ve şık tasarımları ile ziyaretçilerin ilgi odağı oldu. Cersaie Fuarı’nın Graniser Seramik için çok stratejik bir kapı olduğunu vurgulayan Genel Müdür Yardımcısı Baybars Genç; Avrupa’da yaşanan ekonomik daralma nedeniyle bu sene ziyaretçi sayısının %20 daha düşük olmasına rağmen fuarın kendileri açısından çok verimli geçtiğini belirtti.

Geçtiğimiz günlerde İtalya’da gerçekleşen Cersaie Fuarı’na katılan Graniser Seramik, her yıl olduğu gibi bu yılda çok iddalı bir stand,

Baybars “Graniser Seramik olarak ürün çeşitliliğimizle, kalitemizle İtalyan ve İspanyol üreticilerle rekabet edebiliyoruz. İtalyan ve İspanyol firmalarının son ekonomik krizle düşen üretimleri sebebiyle karşılayamadığı talebi, Türk firmaları olarak karşılayacak kaliteye ve tasarım çeşitliliğine sahibiz. Eğer devlet sektörümüzü daha fazla desteklerse pazarın bu boşluğundan yararlanabilir ve sektörün çıtasını daha da yükseltebiliriz.“ dedi.

Graniser’den İhtiyaç Sahibi Okullara Destek Graniser, Akhisar İlçe Millî Eğitim Müdürlüğü’ne bağlı 69 okulda kullanılmak üzere 4550 metrekare seramik hibe etti. Okullarda tadilatta kullanılmak üzere 3905 metrekare duvar ve 645 metrekare yer için seramik yardımında bulunan Graniser, ihtiyaç sahibi okullara verdiği desteklere devam edecek. Manisa merkezli Graniser firmasının ilk olarak kendi bölgelerinde destek amaçlı yola çıktıklarını ifade eden Graniser Seramik Genel Müdür Yardımcısı Kenan Çebi “Yardımlarımıza öncelikle kendi ilçemizden başladık. İlerleyen zamanlarda ülkemizdeki tüm İhtiyaç sahibi

32

Temmuz - Eylül 2012 / Sayı 79

okullara gücümüzün elverdiğince destekte bulunacağız. Çocuklarımız okusun diye elimizden gelen yardımı vermeye hazırız. Eğitim eşitliği bizim için önemli bir unsur. Türkiye’nin her bölgesinde eğitim sorunsuz devam etmeli. Çünkü geleceğimizin tek mimarı çocuklarımız.“ dedi.



Haberler

Hakan Plastik, “2011 Yılı En Fazla Yatırım Yapan Firma” Ödülü Aldı Şanlıurfa’nın ticari hacmini geliştirmeyi amaçlayan ve bölgeye dönük yatırımların artması yönünde çalışmalar yürüten ŞUTSO (Şanlıurfa Ticaret ve Sanayi Odası) ve Şanlıurfa Ticaret Borsası’nın ortaklaşa düzenlediği törende, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nin iştiraki ile “2011 Yılı En Fazla Yatırım Yapan Firma” ödülü Hakan Plastik’e verildi. Ödül, TOBB Başkanı M. Rıfat Hisarcıklıoğlu tarafından Hakan Plastik Boru ve Profil Sanayi ve Ticaret A.Ş. adına Genel Müdür Yardımcısı Nusret Atik’e takdim edildi. DSİ konferans salonunda gerçekleştirilen programa, TOBB Başkanı M. Rıfat Hisarcıklıoğlu’nun yanı sıra Şanlıurfa Valisi Celalettin Güvenç, Şanlıurfa Cumhuriyet Başsavcısı Mehmet Yalçın, Belediye Başkanı A. Eşref Fakıbaba, İl Emniyet Müdürü Mehmet Likoğlu, ŞUTSO Yönetim Kurulu Başkanı E. Sabri Ertekin, Şanlıurfa Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Kaya ile meclis kurulu üyeleri ve çok sayıda davetli katıldı. Hakan Plastik Genel Müdürü Ali Karadeniz, ödül ile ilgili yaptığı değerlendirmede, Hakan Plastik’in planlı büyüme hedeflerini hız kesmeden gerçekleştirdiğini belirterek şunları söyledi; “Biz Türkiye için üretiyor ve yine Türkiye için çalışıyoruz. Sektörümüze de farklı ve yenilikçi açılardan bakıyoruz. Şanlıurfa’ya yaptığımız yatırımın ve bölgenin sanayi kalkınmasına sağladığı katkının ödüllendirilmiş olması mutluluk verici bir husustur. Bu sorumlulukla hareket edip, yolumuza emin adımlar atarak devam edeceğiz. ŞUTSO (Şanlıurfa Ticaret ve Sanayi Odası) ve Şanlıurfa Ticaret Borsası yetkililerine, verilen ödülle ilgili ayrıca teşekkürlerimi iletiyorum.” dedi. Şanlıurfa’nın fabrika yatırımı için tercih edilmesinin birçok nedeni olduğunu kaydeden Ali Karadeniz sözlerine şu şekilde devam etti: “Şanlıurfa, Ortadoğu ülkelerine yakınlığı ile dış pazar potansiyeli olan bir ilimiz. Ayrıca su,

34

Temmuz - Eylül 2012 / Sayı 79

TOBB Başkanı M. Rıfat Hisarcıklıoğlu ve Hakan Plastik Genel Müdür Yardımcısı Nusret Atik

toprak, güneş, tarih ve medeniyetin bir arada buluştuğu avantajlı bir konuma sahip. Tüm bunları düşünerek kurumumuzun büyüme stratejilerine paralel bir yatırım için en uygun yerin Şanlıurfa olduğunu gördük ve 1 yıl gibi kısa bir sürede yaklaşık 70 Milyon Dolara mal olan yatırımı gönül rahatlığıyla yaptık.” ifadelerini kullandı. Ödül sonrası teşekkürlerini ileten Nusret Atik, bu ödülü almanın tüm Hakan Plastik ailesini çok heyecanlandırdığını belirterek, “Hakan Plastik, Şanlıurfa’da 2011 yılında yapımına başladığı ve 2012’ in son çeyreğinde açılışını gerçekleştireceği son teknoloji ile donatılmış, 25.000 m2‘si kapalı alan olmak üzere toplam 106.000 m2’lik üretim tesisleri ile Türk ekonomisine daha fazla katma değer sağlayıp, istihdam yaratmak için çalışmaya ve büyümeye devam edecektir.” dedi.



Haberler

Koramic’den, Akdeniz’in İncisi Mersin’e Uluslararası Bir Marka Daha

Dünyanın en büyük yatırım gruplarından biri olan Belçikalı Koramic, kısa bir süre önce Türkiye’de de üretimine başladığı yeni markası CERMIX’i Mersin’deki iş ortağı Gültekinler A.Ş. ile birlikte verdiği bir davet ile sektör profesyonellerine tanıttı. Ağır iş kimyasalları sayılabilecek ürünlerin de dahil olduğu 3 ana ürün grubunda toplam 80 farklı ürünle Türkiye pazarına ve Mersin’e giriş yapan CERMIX, Türk inşaat sektöründe yeni ürünlerin geliştirilmesinde ve üretilmesinde öncü oluyor. CERMIX ürünleri; Koramic Yapı Kimyasalları’nın 100 bin ton kapasiteli Bozüyük ve yıllık 60 bin ton kapasiteli Tarsus tesislerinde imal ediliyor. Yapı kimyasallarının sadece inşaat sektöründe değil, tüm yaşam alanlarında kullanıldığı bilincini aşılayarak, müşteriye daha yakın olmanın önemini vurgulayan Koramic; 2012 yılı itibariyle yeni üretim tesisleri kurmak için çalışmalarını sürdürüyor.

36

Temmuz - Eylül 2012 / Sayı 79

Koramic CEO Hüseyin Bilmaç




TĂ?MDER Grafik Servisi


Haberler

Kütahya Seramik’ten Farklı İllerde, Aynı Günde 24 Mağaza

Kütahya Seramik bir ilki daha gerçekleştirdi. 24 mağazanın aynı gün ve aynı andaki açılış gününün konseptini “İlk olmak yapılmayanı yapmak” olarak belirleyen Kütahya Seramik, sektöründe yine bir başarıya daha imza attı. Kütahya Seramik’in, Türkiye’nin dört bir yanındaki, 24 mağazasında gerçekleşen açılışlara toplamda 7.000’in üzerinde davetli katıldı. Afyon, Batman, Bursa, Diyarbakır, Giresun, Kütahya, Mardin, Mersin, Ordu, Samsun, Ankara, Balıkesir ve İstanbul’da toplam 16.000 m2 alana sahip 24 mağaza ile birlikte Kütahya Seramik’in ürün ve hizmetlerini tüketicilerle buluşturan mağaza sayısı 173’e ulaştı. Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan’ın, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehmet Mehdi Eker’in, Ankara’daki önde gelen devlet ve siyaset adamlarının ve kalabalık bir davetli kitlesinin katıldığı Ankara Arma Seramik’in yeni mağazasının açılışı kurulan özel bir sistemle açılışların yaşandığı illere canlı olarak izletildi. Ekonomi Bakanı Mehmet Zafer Çağlayan ve Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehmet Mehdi Eker, Kütahya Seramik Porselen Turizm A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Nafi Güral, açılış kurdelesini tüm mağazalarla aynı anda kestiler. Kütahya Seramik Porselen Turizm A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Nafi Güral, Kütahya Seramik Porselen Turizm A.Ş. Yönetim Kurulu Üyesi Erkan Güral, Güral ailesi ve firmanın üst düzey yöneticileri de açılışta hazır bulundular.

40

Temmuz - Eylül 2012 / Sayı 79

Arma Seramik’in sahipleri Raşit Genç ve İsmet Kılıç’ın ev sahipliğinde gerçekleşen açılış töreninin sunuculuğunu Ece Vahapoğlu üstlendi. Ankara’daki açılış töreni, diğer illerdeki yeni mağaza açılışlarında da canlı yayın aracılığıyla takip edildi.


Haberler

Kütahya Seramik Porselen Turizm A.Ş. Yönetim Kurulu Üyesi Erkan Güral ise açılış töreninde şunları söyledi: “İlk olmak; daha önce kimsenin hayal etmediğini düşünmek, daha önce kimsenin atmaya cesaret edemediği adımı atmak ve yapılmayanı yapmaktır. Evladı olmaktan gurur duyduğum Sayın Nafi Güral önderliğindeki iş hayatımızda, hedeflerimiz hep ilkleri gerçekleştirmek oldu. Bu nedenle, ilkleri başarmanın ve Kütahya Seramik ailesinin bir ferdi olmanın gururunu taşıyorum. Aynı günde, aynı anda 24 mağazayı hizmete sunmak da sektörde bir ilk. Elbette çok mutlu, çok gururluyum. Ve biliyorum ki hem şirketlerimizde, hem ülkemizde daha da iyilerini başaracak, dünyaya daha büyük ilkler sunacak genç beyinler, benzersiz yetenekler var. Hepinize, bu özel günümüzde, bizlerle olduğunuz için bir kez daha teşekkür ediyor ve bugünün gerçekleşmesini sağlayan tüm çalışma arkadaşlarımı kutluyorum.”

müşterilerimizin hizmetine sunuyoruz, çünkü ancak böyle yarattığımız güzelliklerin hakkını verebiliriz. Bugün bir ilke daha imza atıyor ve 24 yeni mağazayı aynı anda hizmete açıyoruz. Benim için bu gelişme şu anlama geliyor: Artık Kütahya Seramik’le yaratılacak güzellikleri sergileyecek 24 yeni mekanımız daha var.” Nafi Güral, Ankara’daki açılış töreninde yaptığı konuşmada şu noktalara dikkat çekti: “Türkiye müthiş bir gelişim ve değişimin içinde. Bu gelişmelere paralel olarak ülkemizin yaşadığı ilklerden söz ediyoruz. 24 mağazayı aynı anda hizmete açmamız bir ilk, ama aynı zamanda bunun farklı bir anlamı daha var. İtalya ve İspanya seramik sektörünün beşiğiydi. Bu ülkelerin bugün yaşadıkları ekonomik kriz nedeniyle sektörümüzde bir boşluk mevcut bulunuyor. 24 mağazayı aynı anda hizmete açmamız, bu ülkelerden boşalan potansiyele Türkiye’nin yönlendirilmesi doğrultusunda önemli bir provadır. Öte yandan sektörümüzün en büyük sorunu enerji maliyetleridir. Sektöre bedelsiz enerji verilmesini talep etmiyoruz, ancak enerjide bir kolaylık sağlanmasının sektörün gelişimine katkı sağlayacağına inanıyoruz. Türkiye’nin enflasyon ve büyüme rakamları sektörümüze umut veriyor. Yaşanan gelişmelerle birlikte Türkiye’deki markaların değerleri her geçen gün artıyor. Bu tablo bizi ve bizim gibi yatırımcıları mutlu ediyor.”

Ankara’daki açılış töreninde konuşan Kütahya Seramik Porselen Turizm A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Nafi Güral şunları söyledi: “Bizim için yeni mağazalar, güzelliklerin müşterilerle buluşmasıdır. Çünkü insanlar dinlediklerini unutabilirler ancak gördüklerini, özellikle de güzellikleri hep hatırlarında tutarlar. Ben şuna inanırım, bir defa görmek, yüz defa dinlemekten çok daha etkilidir. Show plazalara, show houselara büyük yatırım yapıyoruz. Türkiye’nin, sektöründe en büyük mağazalarını Temmuz - Eylül 2012 / Sayı 79

41


Haberler

KYK Yapı Kimyasalları, EFQM Ulusal Kalite Ödülü Finalisti

Ana teması Sürdürülebilir Gelecek olan 21. Kalite Kongresin’ de sahiplerini bulacak olan Ulusal Kalite Ödülü finalistlerinden biri de KYK Yapı Kimyasalları oldu. Finalistler arasında yer alan Büyük ölçekli işletmeler ve Kamu Kuruluşları arasında genç ve dinamik kimliğimizle KYK Yapı Kimyasalları olarak dikkatleri çekmekte ve takdirleri toplamaktayız. 25.09.2012 tarihinde İstanbul Sanayi Odasında düzenlenen basın toplantısında Ulusal Kalite Ödülü finalist adayları basına tanıtıldı. Genel Müdür Yardımcımız Sn. Gülsen Altuntaş yaptığı konuşmada EFQM mükemmellik modeli kapsamında çalışmalarımızı ve bu çalışmalar neticesinde performans göstergelerinde ve stratejik çıktılarda gözlemlenen olumlu sonuçları paylaştı.

42

2009 yılından beri Ulusal Kalite Hareketinin içerisinde yer alan KYK Yapı Kimyasalları olarak 2001 yılında Eskişehir’de kurulduk. Eskişehir, Adana, Samsun ve Diyarbakır olmak üzere 4 üretim tesisinde toplam 600 bin ton üretim kapasitesi, 223 personel, perakende ve uygulama yapan 200 ana bayi ve 1000 tali bayi ile yapı kimyasalları sektöründe faaliyetlerimizi sürdürmekteyiz. 2009 yılından bu yana mükemmel bir kuruluş olmak ve sürdürülebilir başarıyı sağlamak için, bütünsel bir bakış açısı kazanılması amacı ile geliştirilen EFQM mükemmellik modelini benimsedik.

20 – 21 Kasım 2012 tarihlerinde Türkiye Kalite Derneği (KalDer) ve Türkiye Sanayici ve İş Adamları Derneği’nin (TÜSİAD) ev sahipliğinde gerçekleştirilecek olan 21. Kalite Kongresin’ de verilecek Ulusal Kalite Ödülü, Türk iş dünyasının en prestijli ödülü.

İlk olarak 2009 yılında Ulusal Kalite Hareketine başvurduk ve Kararlılık ödülünü aldık. 2010 yılında Yetkinlikte 3 yıldız, 2011 yılında ise Yetkinlikte 4 yıldız alarak mükemmellik yolculuğuna kararlılıkla devam ettik. 2012 yılında ise ödül sürecine başvurduk ve değerlendirmeler sonucunda finalist olmaya hak kazandık.

Ulusal Kalite Hareketinin içerisinde yer almak, ulusal, bölgesel ve küresel pazarlarda da rakiplerine oranla farklılaşma yaratacak temel noktaları öne çıkarmada kuruşlara en önemli yol gösterici konumundadır.

Ekonomik, toplumsal ve çevre açısından sürdürülebilir başarıyı sağlamak adına çıktığımız bu mükemmellik yolculuğuna, bundan sonrada aynı heyecanla ve aynı kararlılıkla yolumuza devam edeceğiz.

Temmuz - Eylül 2012 / Sayı 79



Haberler

Mehmet Tuza Endüstri ve Teknik Meslek Lisesi Açıldı Tuza tarafından yaptırılan ve 30 bin metrekare alanda 800 öğrenci kapasiteli okul, 2012-2013 öğrenim yılında 125 öğrenci ile eğitim vermeye başladı.

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Pakpen Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Tuza’nın annesini de kurdele kesmeye davet etti. ‘Hayırseverlik sonradan öğrenilmez, aileden gelir size teşekkür ederim Ayşe Teyze’ diyen Davutoğlu, okulu Ayşe Teyze ile gezdi.

Konya’da kurularak bugün dünyaya açılan Pakpen Şirketler Grubu, ülkemizin en önemli ihtiyacı olan kalifiye eleman açığını kapatmak amacıyla; Konya Organize Sanayi Bölgesi’nde Mehmet Tuza Pakpen Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi’ni yaptırarak Milli Eğitim Bakanlığı’na bağışladı. 1970 yılından beri yapı sektöründe pencereden bahçe aksesuarına, dış cepheden kapıya, borudan yalıtım ürünlerine kadar bina için gereken birçok malzemeyi birlikte üreten Pakpen’in Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet

Okulda, Sanayi Bölgesi’nde bulunan firmaların iş alanlarına uygun eğitim alacak olan öğrenciler, stajlarını da bu firmalarda yapacak ve mezun olduklarında % 100 iş garantisine sahip olacaklar. Sanayi ve eğitimin güç birliği yaptığı okul bir ‘Konya Projesi’ haline gelerek, diğer şehirlere de örnek olmayı amaçlıyor. 20122013 eğitim ve öğretim yılında öğrenci kabul etmeye başlayan Mehmet Tuza Pakpen Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi’nin resmi açılışı, 17 Ekim 2012, Çarşamba günü Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ve çok sayıda davetlinin katıldığı bir törenle gerçekleştirildi. Açılış töreninde konuşan Bakan D a v u t o ğ l u ‘Ülkemizin geleceği için normal liselerle teknik ve meslek liseleri arasında bir denge olmalı. Milli eğitim politikamız çerçevesinde aradaki adaletsizliği gidereceğiz. Özellikle istihdamın dengeli olması için üniversitelerde bir denge yaratacağız. Mehmet Tuza Endüstri ve Teknik Meslek Lisesi de bu yolda önemli bir adım oldu’ dedi. Açılışta Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun ardından söz alan Pakpen Şirketler Grubu Yönetim Başkanı Mehmet Tuza ’Pakpen Şirketler Grubu’nu kurarken kendimize büyük hedefler koyduk. Bu hedeflere ulaşmak için çok çalıştık ve hep inandık. Beni meslek sahibi yapan sanat okulunda eğitim almış olmamın da her zaman büyük katkısını gördüm. Umarım bu okul da birçok gencin kendi büyük hedeflerine ulaşması için aracı olur. Toplumun ekonomik ve kültürel açıdan gelişmesinin temel ve en önemli koşulu eğitimdir. Pakpen Şirketler Grubu olarak Türkiye’de eğitim standartlarının yükseltilmesine katkıda bulunmaktan gurur duyuyoruz’ dedi.

44

Temmuz - Eylül 2012 / Sayı 79



Haberler

Pera Seramik Concept Mağazalarına Yenilerini Ekledi Pera Seramik Türkiye çapındaki bayilerini Concept Mağazacılığa yönlendiriyor. 2012 başından itibaren mevcut bayilerini veya yeni bayiliklerini Pera Concept adı altında çerçevelendiriyor. Adana, Çanakkale , Balıkesir Mağazalarına ilave olarak Antalya’yı da ekleyen Pera Seramik bu yolda hızla ilerlemeye devam ediyor. Satış ve Pazarlama Müdürü Abidin Oğuz konu ile ilgili olarak ‘’Türkiye pazarının önemli noktalarında yer alacak şekilde Butik Mağazacılık yönünde yol almaya karar verdik. Pera Seramik ve Aqua Pera Pool isminin markalaşması ve bilinilirliğinin artmasında bu konunun önemli rol oynayacağına inanıyoruz. Çabamız bu yönde olacak‘’ dedi. Bayilerinin de bu konudan oldukça memnun olduklarını söyleyen Oğuz, 2013’e mağaza sayılarını artırarak, yeni seri ve ebatlarla gireceğini belirtti.

Antalya

Çanakkale

Balıkesir

Adana

Pakplast Tesisatçı Seminerlerine Devam Ediyor

Pakplast, Türkiye genelinde düzenlediği Tesisatçı Seminerleri’ne devam ediyor. Tesisatçıları ürünleri hakkında bilgilendirmek ve sektörün gelişiminde kendine düşen sorumluluğu yerine getirmek amacıyla geçtiğimiz yıl düzenlemeye başladığı seminerler serisinin 18.’cisini Batman’da gerçekleştirdi.

46

Temmuz - Eylül 2012 / Sayı 79

Batman Beyaz Şato’da düzenlenen seminer Pakplast Üst Yapı Boru Grubu Satış Müdürü Aykut Tekinalp’in açılış konuşmasıyla başladı. Batman Belediye Başkanı Yardımcıları, BASKİ yetkilileri ve Fen İşleri Müdürü’nün katılımıyla gerçekleşen seminerde 280 tesisatçıya Pakplast’ın üretim teknikleri, rekabetteki farkı ve uygulamada dikkat edilmesi gereken noktalarla ilgili bilgi verildi. Yaşam koçu ve eğitmen İsmail Karasu da “Kazanan İnsan Olma” konulu bir sunum yaptı. Seminer sonunda düzenlenen akşam yemeğinde eğlenceli anlar yaşandı. Akşam yemeği sonrası tüm katılımcılara katılımcı sertifikası ile çeşitli hediyeler verildi.



Haberler

Petek Banyo CERSAIE Fuarında Beğeni Topladı

Yurt dışı pazarında emin adımlarla ilerleyen Petek Banyo 25-29 Eylül 2012 tarihleri arasında İtalya’nın Bologna kentinde düzenlenen CERSAIE Uluslararası Seramik ve Banyo fuarına katıldı. Çeşitli ülkerlerden 100.000’den fazla ziyaretçinin akınına uğrayan fuar yabancı basınında ilgi odağı oldu. Banyo mobilyalarının aktüel trendlerine, seramik ve vitrifiye modasına da yön veren Petek Banyo’nun fuarda sergilemiş olduğu Virginia, Toro, Bergamo, Varessa, Nore, Berlin, Torez, Vegas, Kansas, Serez, Carpi modelleri stilin temsilcisi modern ve estetik tasarımları ile dikkat çekti.

48

Temmuz - Eylül 2012 / Sayı 79



Haberler

Seramiksan Yeni Bayileriyle Türkiye Genelinde Büyümeye Devam Ediyor

Seramiksan, hızla genişleyen bayi ağıyla ülke genelinde büyümeyi sürdürüyor. 2009 yılından bu yana Türkiye çapında yaklaşık 100 yeni bayi ve konsept mağazanın açılışını yapan Seramiksan, estetik tasarım ve teknolojiyi bir araya getiren ürünlerini daha çok kişiye ulaştırmaya devam ediyor. Seramiksan, yılsonunda ana bayi sayısını 250’ye çıkarmayı hedefliyor. Seramiksan Satış ve Pazarlama Grup Başkanı H. Bülent Şamlı, “Seramiksan olarak sektörümüzün ilk 3 üreticisi arasındaki yerimizi sağlamlaştırmak amacıyla bayilerimize büyük yatırım yapıyoruz. 2009 yılında başladığımız marka dönüşüm yolculuğunda Seramiksan’ın ileri teknolojisini ve estetik anlayışını sergileyecek şekilde Türkiye genelinde 100’ün üzerinde konsept mağaza açtık. 2012 sonuna kadar Türkiye’nin 81 ilinde 250 ana bayi ve 750 tali bayi ağı oluşturmayı hedefliyoruz. Türkiye çapında yaşam alanlarını güzelleştirmeye yönelik perakende satış alanları yaratıyoruz. Ürün portföytümüzde ve bayi showroomlarında yer alan tüm ürünlerimizi daima fabrika stoklarımızda bulundurarak

50

Temmuz - Eylül 2012 / Sayı 79

müşterilerimize beğenip de alamamanın tarihe karışacağı ve alınan ürünlerin belirtilen gün teslim sözünü veriyoruz. Şu an ürettiğimiz ürünler dışında yaşam alanlarında ihtiyaç duyulan ürünlerin tedarik edilmesini sağlayarak evleri güzelleştirmeye katkı sağlayacağız. Bu amaçla Türkiye’nin çeşitli yerlerindeki showroom’larımızı yeniliyor ve yeni noktalarda showromlar açıyoruz” diye bilgi verdi. Müşterilerinin ve bayilerinin memnuniyetine büyük önem verdiklerinin altını çizen Şamlı, Nihai tüketicilere yönelik, beğendikleri tüm


Haberler

ürünlerimizi satın alma kolaylığı sağlamak amacıyla, kredi kartına peşin fiyatına vade farksız 12 taksitle ödeme imkanı sağlıyoruz. Böylelikle müşterilerimizi mutlu ediyor, Türkiye genelindeki bayilerimizin sadakatini artırıyoruz” dedi. Müşteri memnuniyetini ön planda tutan yaklaşımıyla mağazalarında kafe ve dinlenme alanları ekleyen Seramiksan banyo ve mutfak gibi ıslak mekânlardan başlayarak tüm yaşam alanları için dekoratif bir çözüm olan seramiğin farklı kullanım alanlarını model olarak hazırladığı konsept döşemeler ile müşterilerine sunuyor. Seramiksan showroom’larında, bakteri barındırmayan Nanotech parlak granitler, üç boyutlu baskı teknolojisiyle tasarımda sınırları zorlayan Digiart, desenleriyle dikkat çeken Soluble Salt, mekâna görsel derinlik katan Lappato, Full Lappato ve High Glossy gibi inovatif ürünler, müşterilerin beğenisine sunuluyor.

Türk halkına “Hayatınız güzel olacak” sözünü veren Seramiksan’ın bu yıl ülke genelinde bayi ağına ilave ettiği; Buca Yapı-İzmir, Aksaray Anadolu İnşaat-Aksaray, Ulu Ticaret-Çankırı, Özşahinler-Kars, Çelik İnşaat-Rize, Kırgöz Ticaret-Dikili, Arkadaş Boya-Bandırma, Bal-Ser İnşaat-Milas, Harran İnşaat-Urfa ve Dekoratif– Mardin gibi mağazaları ile ulusal ve uluslararası sektör profesyonelleri tarafından büyük beğeni toplayan Seramiksan ürünlerini Türkiye’nin her bölgesinde müşterilerinin beğenisine sunuyor.

Temmuz - Eylül 2012 / Sayı 79

51


Haberler

‘Serra’ ve ‘Bahar Korçan’ Berlin Fashion Week’te Seranit Yapı Grubu’nun yeni markası Serra için ünlü modacı Bahar Korçan’la işbirliği kapsamında gerçekleştirdiği ‘Sanat ve Seramik’ projesi tüm hızıyla devam ediyor. Seramik sektörüne yeni bir yorum getirmesi beklenen çalışma kapsamında; ünlü moda tasarımcısı Bahar Korçan, ‘Benim Masalım’ ve ‘Umut’ koleksiyonlarını bugüne kadar hiç uygulanmamış bir teknoloji ve özgün bir tasarım ile seramiklere yansıttı. Aynı koleksiyon, 4 Temmuz 2012 tarihinde Berlin Fashion Week kapsamında; Bahar Korçan ve Ümit Ünal ortak sergisi ile Berlin Chamaleon Tiyatrosu’nda gerçekleştirilen bir performansla sanat severlere ulaştı. Serra ve Bahar Korçan işbirliğine ilişkin görüşlerini aktaran Seranit Tasarım ve Pazarlamadan Sorumlu İcra Kurulu Üyesi Ece Ceylan Baba; “Tasarım dünyasının iki yenilikçi markası olan ‘Bahar Korçan’ ve ‘Serra’ ile yeni bir koleksiyon hayata geçirdik. Mükemmellik, başarı ve özgünlük anlayışının doğurduğu Umut Serisi’nde tasarımın ve sanatın geleceğine dair önemli ipuçları bulmak mümkün. Bunu sadece yeni bir koleksiyon olarak değil, aynı zamanda tasarımda aşılması gereken yeni bir çıta olarak görüyoruz. Serra ve Bahar Korçan’ın sinerjisinden doğan bu çok özel çalışmayı, mükemmelliği arayanların beğenisine sunuyoruz” dedi.

Bıçak

Su

tasarımlarında gelişti. Heyecan dolu bu çalışmalarda oncelikli mekanlar banyo ve mutfak planlanarak yola çıksak da artık seramiği salonlarda da görmek çok mümkün. İşte bu koleksiyon evin her köşesine uyum sağlayan, yeni bir hikaye yaratan bir seri oldu.” Oluşturulan Serra tasarımlarında düz renklerin yanı sıra çok uç canlı renkler de yer alıyor. Korçan, seramiklerde kullandığı canlı renkler için ise şu ifadeyi kullanıyor: “Umutsuz yaşanmaz” Modanın dışında seramikler üzerine de çalışan Bahar Korçan, kendi hayal dünyasını yansıtan bir tablodan hareketle hazırladığı koleksiyon; herkesin kendinden bir şey bulacağı ve yine herkesin evinde ve banyosunda kendi dünyasını oluşturacağı bir ortam hazırlıyor. Serra’nın yeni koleksiyonu ‘Bıçak’, ‘Doğuş’, ‘Sonsuz’ ve ‘Su’ isimli ürünlerden oluşuyor. Her bir ürün, üç ayrı renk skalasıyla tüketiciye ulaşacak.

Akrilik kullanarak büyük bir tablo yaratan Korçan, koleksiyonu oluşturma aşamasını şöyle anlatıyor: “Tablodaki dokulardan bazı bölümleri kullanarak bir seramik koleksiyonu oluşturdum. Bu koleksiyonda, ‘umut’ bir şiir, bir hikaye ile başladı ve her kelimeden üreyen kahramanlar ile can buldu. Koleksiyonumda olan Umut, Ben, Sen, Bıçak gibi karekterler tablodan tasarımlarıma can verdi, seramik

52

Bahar Korçan

Temmuz - Eylül 2012 / Sayı 79

Doğuş

Sonsuz



Haberler

Şahinler Yapı, 360o Mağazacılık Anlayışı ile Beylikdüzü’nde

Kale Grubu’nun tüketicilerine bütünsel çözüm sunmak üzere geliştirdiği yeni mağazacılık anlayışı ile düzenlenen Şahinler Yapı’nın Beylikdüzü’nde yer alan yeni showroomu, Kale Grubu Onursal Başkanı ve Kurucu Murahhas Azası İbrahim Bodur ve Kale Grubu Başkanı Zeynep Bodur Okyay’ın katılımıyla 18 Ekim 2012 tarihinde hizmete açıldı. Yenilikçi konsept mağaza ve hizmet anlayışını bayilerine de uyguladıklarını ve Türkiye’nin her köşesinde ürün ve hizmetlerini müşterileriyle buluşturduklarını dile getiren Kale Grubu Başkanı Zeynep Bodur Okyay, “Kale Grubu’nun 25 yıldır iş ortağı olan Şahinler’in yeni mağazasının açılışında sizlerle bir arada olmaktan mutluluk duyuyorum. İş ortaklığı, ailelere benzer. Karşılıklı güven, sevgi ne kadar

54

Temmuz - Eylül 2012 / Sayı 79

güçlü ise aradaki bağ o kadar güçlüdür. Bircan Şahin ve Ali Rıza Şahin’in kurduğu, şu an oğullarının büyüttüğü ve yön verdiği Şahinler ile Kale Grubu’nun iş ortaklığı da bu gücün bir göstergesi.” dedi.


Haberler

İstanbul Esenyurt ve Küçükçekmece dahil toplam 3 mağazası olan Şahinler Yapı’nın Beylikdüzü’ndeki yeni showroomu Atatürk Mahahllesi Beylikdüzü Mevkii E-5 Yan Yol Üzerinde bulunuyor. 1700 m2’lik alanda kurulan mağazada, Çanakkale Seramik, Kalebodur, Kale, Kalekim, Edilcuoghi ve Edilgres gibi Kale Grubu’nun öncü markaları ile seramik, banyo dolapları, vitrifiye, duş kabini, akrilik, küvet, seramik sağlık gereçleri, yapı kimyasalları, boya, sıva ve mantolama ürünlerinin hepsine 360 derece hizmet anlayışıyla ulaşmak mümkün. Kale Grubu’nun tüm markalarına ait ürünlerle döşenmiş pek çok canlı mekanda, uyumlu tasarımlarla her şeyi bir arada seçme ve satın alma kolaylığı sağlayacak olan Şahinler Yapı mağazasında 73 kişi ile hizmet veriyor. 1986 yılında kurulan ve 25 yıldır Kale Grubu bayisi olan Şahinler Yapı Bircan Şahin, Ali Rıza Şahin, Oktay Şahin ve Galip Şahin tarafından yönetiliyor. Temmuz - Eylül 2012 / Sayı 79

55


Haberler

İnşaat Sektörü Tüm Paydaşlarıyla Kentsel Dönüşüm Öncesinde İnşaat Sektörü Sorunları ve Geleceği’ni Mercek Altına Aldı

Prof. Dr. Emre Alkin, Zeynep Bodur, Hüseyin Bilmaç, Y. Ali Tung, Ali Dumankaya

TİMFED (Tesisat İnşaat Malzemecileri Federasyonu)’in ev sahipliğinde, 11 Ekim 2012 tarihinde TOBB Plaza’da gerçekleştirilen “Kentsel Dönüşüm Öncesinde İnşaat Sektörü Sorunları ve Geleceği” toplantısında, kamuoyunda çok tartışılan ama detayları fazla bilinmeyen konulara değilinildi.

Toplantı Kentsel Dönüşüm lie ilgili birçok gerçeği ortaya koydu. TİMFED Yönetim Kurulu Başkanı Y. Ali Tung, Dumankaya İnşaat Yönetim Kurulu Üyesi Ali Dumankaya, İMSAD (İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği) Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Bilmaç ve TSF (Türkiye Seramik Federasyonu) Yönetim Kurulu Başkanı Zeynep Bodur Okyay’ın konuşmacı olarak katıldığı ve Moderatörlüğünü TİMDER (Tesisat İnşaat Malzemecileri Derneği) Ekonomi Danışmanı Prof. Dr. Emre Alkin’in gerçekleştirdiği toplantıda medya ve inşaat sektörünün her kolundan yöneticiler ile profesyoneller katıldılar. Konuşmacıların en çok altını çizdiği konu, Kentsel Dönüşüm hamlesinin durgun seyreden sektör için olumlu bir gelişme olduğu ancak detaylarının tam olarak çalışılmadan başlandığı oldu. Özellikle devletin bu konuda ayrıdığı finans kaynağının yeterli olmadığı ancak bazı kararlar ile faiz desteği sağlanırsa, dönüşüm için gereken kaynağın yaratılabileceği belitildi. Toplam Maliyetin Milyarlarca Dolar olduğu hatırlatırlırken, “istim arkadan gelir” şeklindeki bir yaklaşımın uygun olmayacağı da ifade edildi.

56

Temmuz - Eylül 2012 / Sayı 79


Haberler Küresel Ekonomik Konjonktür dahilinde sektör için gereken yeni hikayenin Kentsel Dönüşüm çerçevesinde oluşturulabileceği, ancak inşaat sektörünün ve inşaat malzemesi sektörünün kalite/fiyat rekabetine odaklanmış durumunun istenen sonuçları yaratamayacağı endişesinin altı çizildi. Diğer taraftan “konut stoku” sorununun abartıldığı, sektörde yeni teknoloji kullanılarak bitirlen projelerin alıcı bulduğu belirtili. Durgunluğun konut stoku nedeniyle değil, talep cephesindeki endişeler sebebiyle oluştuğu da ifade edildi. Bu arada sürekli fiyat baskısı altında olan malzeme sektörünün de maliyet artışları sebebiyle, talepteki durgunluğa rağmen yakın zamanda zam yapabileceği de belirtildi.

Konuşmacılar oldukça hazırlıksız ve plansız şekilde girişilen Kentsel Dönüşüm hamlesinin sektörün soğukkanlı ve tecrübeli duruşu sayesinde yoluna girebileceği konusunda

umutları olduğunun altını çizerek sözlerini tamamladılar. Toplantı, ev sahipliğini yapan TİMFED Yönetim Kurulu Başkanı Y. Ali Tung’un yaptığı kapanış değerlendirmesiyle sona erdi.

Temmuz - Eylül 2012 / Sayı 79

57


Haberler

Trakya Döküm’e, TÜDOKSAD’tan Onur Belgesi Kurulu Başkanı M. Niyazi Akdaş’ın elinden aldı. 2011 yılında gerçekleştirdiği üretim ve ihracatla TÜDOKSAD tarafından hazırlanan Onur Listesi’nde yer alan Trakya Döküm’ün standına yoğun ilgi gösterildi. Ayrıca, ziyaretçiler fabrika yetkilileriyle yüz yüze konuşma imkanına sahip oldular.

Gayrimenkul, enerji, çimento ve döküm sektörlerinde öncü projelere imza atan Soyak Holding’in döküm sektöründeki kuruluşu Trakya Döküm, 13-16 Eylül tarihleri arasında düzenlenen 5. Döküm Ürünleri İhtisas Fuarı Turkcast’a katıldı. 2011 yılında da yine ISO 500 içinde bulunan Trakya Döküm, sektöre yaptığı katkılardan dolayı onur belgesi ile ödüllendirildi. Fuarın açılışında yapılan törende onur belgesini Trakya Döküm Pazarlama Müdür Oğuzhan Kösetaş, Türkiye Döküm Sanayicileri Derneği (TÜDOKSAD) Yönetim

Fuarın ikinci günü düzenlenen 6. ANKIROS Uluslararası Döküm Kongresi’nde Trakya Döküm Fabrika Müdür Yardımcısı Memiş Sağıroğlu bir sunum gerçekleştirdi. Kalite Yönetim Sistemi Uygulamaları başlıklı oturumda Sağıroğlu, Maça Makinalarının Verimliliklerinin Artırılması (Sımaç) konulu bir sunum yaptı. Memiş Sağıroğlu sunumunda, 2011 yılında Trakya Döküm’de gerçekleştirilen 6 Sigma proje kapsamında çalışılan iyileştirme projesini anlattı. Birim, zamanda daha fazla sıcak kutu maça üreterek maça makinesi üretim süresi ihtiyacının azaltılmasının anlatıldığı projenin sonucu hakkında Memişoğlu önemli bir getiri elde edeceklerini söyleyerek “Projede birim zamanda daha fazla maça üretiminden dolayı 431.154 TL getiri beklenmektedir” dedi.

VitrA İnovasyon Buluşmaları’nın Konuğu Morace: “Türk Rönesansı Tasarımla Başlayacak.” VitrA, İnovasyon Merkezi’nde başlattığı VitrA İnovasyon Buluşmaları seminer dizisinin 5’incisinde; Gazeteci Yazar ve Future Concept Lab’in kurucusu Francesco Morace’yi ağırladı. Seminer, VitrA’nın eşsponsorları arasında yer aldığı İstanbul Tasarım Bienali vesilesiyle; bienal mekanlarından İstanbul Modern’de gerçekleştirildi. Pazarlama dünyasındaki yeni trendin “yerelden küresele” yönelmek olduğunu vurgulayan Morace, Türkiye’nin yerel ve eşsiz kimliğini tasarım yoluyla küresel platforma taşıyarak, “Türk Rönesansı”nı gerçekleştirebileceğini öne sürdü.

58

Temmuz - Eylül 2012 / Sayı 79

Sosyoloji ve pazar araştırmaları alanında 15 yıldır çalışan Morace, “Tasarım Trendleri” başlıklı sunumunda, pazarlama dünyasının ve tasarım endüstrisinin geleceğine yön veren paradigmaları paylaştı. Ürün ve hizmet kalitesinin, müşteri memnuniyetini sağlamak için artık yeterli olmadığını ifade eden Morace, “elzem ve sürdürülebilir”, “güvenli ve paylaşılabilir”, “hızlı ve derin”, “eşsiz ve evrensel” olarak adlandırdığı paradigmaların, tüketici deneyiminin vazgeçilmez unsurları haline geldiğini savundu. Dünyanın yeni ve alternatif güçlere ihtiyaç duyduğunu ifade eden Morace; uzun yıllar Brezilya’daki şirketlere stratejik danışmanlık yaptığını anlattı. Tasarım ve inovasyon alanlarında geçiş dönemi yaşayan Türkiye’nin; zengin yerel kimliklere, sürdürülebilir ekonomik büyümeye ve genç nüfusa sahip Brezilya örneğini takip edebileceğini söyledi.





Haberler

Türkiye Seramik Federasyonu Yeni Hizmet Binası Ataşehir’de Açıldı

Ataşehir Bel. Bşk. Battal İlgezdi, TÜRKONFED Yön. Kur. Bşk. Süleyman Onatça, T.C. Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, TİMDER Yön. Kur. Bşk. Y. Ali Tung, TSF Yön. Kur. Bşk. Zeynep Bodur Okyay

Türkiye Seramik Federasyonu’nun Ataşehir’de yer alan yeni binası T.C. Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan’ın katılımıyla ile 7 Kasım’da törenle hizmete açıldı. Türkiye Seramik Federasyonu Başkanı Zeynep Bodur Okyay’ın ev sahipliğinde gerçekleşen açılış “Çağdaş Seramik Sergisi” ile devam etti. Seramik sektörünün ulusal ve uluslararası pazarda imajının güçlendirilmesine yönelik çalışmalar yapan Türkiye Seramik Federasyonu Ataşehir’de yer alan yeni hizmet binası sergi ve konferans salonları ile sektöre daha iyi bir hizmet vermeyi hedefliyor. Türkiye Seramik Federasyonu Başkanı Zeynep Bodur Okyay açılışta yaptığı konuşmada “Geçen haftaki kutlamalarla Cumhuriyetimiz yüz yaşına bir sene daha yaklaşırken, Türk seramik dünyasının dernekleşme hareketinde de bir çeyrek asrı geride bırakmış durumdayız. Bildiğiniz gibi sektörel kuruluşlar Amerika ve Avrupa’dan sonra Türkiye’de de özellikle son yıllarda büyük önem kazandı. Bu aslında bizim ülke olarak geride olduğumuz bir alandı. Ama özellikle son 10-15 yıldaki yapılanmalarla artık neredeyse tüm sektörler örgütlendi. Seramik

62

Temmuz - Eylül 2012 / Sayı 79

sektöründe de köklü alt yapılanmalar mevcuttu ve biz 2002 yılında tüm bu alt dernekleri “Türkiye Seramik Federasyonu” çatısı altında birleştirdik. İster istemez bir dernek enflasyonu yaşanan ülkemizde güçlerin ve enerjilerin birleşmesi adına Federasyonumuzun iyi bir örnek teşkil ettiğine inanıyorum.” dedi. TSF Yön. Kur. Bşk. Zeynep Bodur Okyay

Okyay konuşmasında “2 milyar USD’lik üretim hacmi ve yaklaşık 1 milyar USD’lik ihracatı; 26 bin doğrudan, 220 bin dolaylı istihdamı ile Türk seramik sanayisi, ekonomiye sağladığı döviz akışı ve yüksek katma değerli niteliği ile Türk sanayisinin önemli bir dalıdır.


Haberler Dünya seramik üretiminde 9., ihracatta ise 4. sırada bulunan sanayimiz için Türkiye, özellikle kaliteli, geniş hammadde kaynakları, eğitimli ve nitelikli işgücü imkanı ile avantajlı bir ülkedir. Pek çok büyük cirolu ihracatçı sektörde düşük katma değer oranları sağlanırken, tamamına yakını yerli hammaddelerle hazırlanan seramik ürünlerimizle ihracatta ülkemize yüksek oranda katma değer sağlıyoruz. Ulusal ekonomimizdeki en önemli sorunlardan birisinin cari açık olduğunu düşünürsek seramik sektörünün sağlamakta olduğu ve gerekli imkanlar oluşursa daha da artırabileceği katma değer oldukça stratejiktir.” dedi.

Kale Grubu Onursal Başkanı İbrahim Bodur

Türkiye Seramik Federasyonu Başkanı Zeynep Bodur Okyay’ın ardından söz alan Kale Grubu Onursal Başkanı İbrahim Bodur ise; birlik olmanın önemine vurgu yaptığı konuşmasında böyle bir birlikteliğin içinde olduğundan duyduğu memnuniyeti ifade etti. Bodur’dan sözü devralan T.C. Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan ise konuşmasında; “Burada olmam benim bu sektör için bir lütuf değil boynumun borcu. İçinizden gelen bir arkadaşınız olarak, sanayicilerin, üretenlerin, sanatçıların, ihracatçıların emrinde ve hizmetinde olmaktan şeref duyduğumu burada bir kez daha ifade etmek istiyorum.” dedi. Seramik sektörünün, yüz akı bir sektör olduğunu ve en yüksek katma değerli sektörlerin başında geldiğini dile getiren Çağlayan, Seramik sektörü dış ticaret fazlası veren, 220 binden fazla istihdam oluşturan, dünya seramik üretimin yüzde 3,2’sini yapan, dünyada ve Avrupada son derece saygın bir sektör” dedi. Sivil toplum kuruluşundan gelmiş biri olarak federasyonculuğun, dernekçiliğin ne olduğunu fiililen bilen biri olduğunu söyleyen

T.c. Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan

Çağlayan, “Sektör ve sektörün bir federasyon çatısı altında toplanması, gerek strateji belgesini gerek sektör sorunlarını değerlendirmesi son derece önemli. Bu sivil toplum kuruluşları insanın cebine bir şey koymaz, ama cebinden ve hayatından çok şey götürür” ifadelerini kullandı. Uzun yıllar sanayicilik yaptıktan sonra, ülkesine almak yerine vermeye gayret etmiş biri olduğunu anlatan Çağlayan, şunları kaydetti: “Sektörün hedeflerinin tamamının altına imzamı atarım. Başkalarının başarı hikayesiyle büyüdüğümüz ortamlarda, birbirimize hava atmak için yaptığımız yapıları daha sevimli ve sempatik göstermek için başka ülkelerden ithalat yapmayı marifet saydığımız günlerden bugün öyle bir noktaya geldik ki, Türkiye sadece seramik yapmıyor, sadece seramik üretmiyor, bugün ciddi bir tasarım ihracatı ve marka ihracatı yapıyoruz.” dedi. Yıllarca bize Güney Kore’nin başarı hikayesinin anlatıldığını anlatan Çağlayan, “Birbirimize

İbrahim Bodur, Zafer Çağlayan, Zeynep Bodur Okyay, Mehmet Büyükekşi, Süleyman Onatça, Y. Ali Tung, Hakan Çanakcı

Temmuz - Eylül 2012 / Sayı 79

63


Haberler

Erdem Çenesiz ve Y. Ali Tung

TSF Başkanı Zeynep Bodur Okyay günün anısına T.C. Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan’a seramik bir eser takdim etti

Japonya’yı, Almanya’yı anlattık. Sürekli başkalarının masallarıyla büyüdük. Şükür tüm dünya Türkiye’nin başarısını birbirine anlatıyor. Gücümüzün farkındayız, ülkemizin farkındayız. Daha gidecek çok yolumuz var. Şimdi 150 milyar doları önümüzdeki 10 yılda 500 milyar dolara çıkartma gayreti içindeyiz.” dedi. Bina açılışı ile eş zamanlı olarak “Zamanın İzinde: Çağdaş Seramik Sergisi” düzenlendi. Türk Seramik Derneği tarafından düzenlenen sergi 44 Seramik sanatçısının eserini içeriyor. Türkiye Seramik Federasyonu’nun kalıcı koleksiyonunda yer almak üzere hazırlanan sergi sürekli ziyarete açık olacak.

64

Cemal Kır, Göksen Yedigüller, Mehmet Arslan ve Serdar Dönmez

Ahmet Yamaner ve Bülent Ünal

Kemal Yıldırım, Ayhan Önalan, Serdar Dönmez, Zeynep Bodur Okyay, Battal İlgezdi, Ali Rıza Yıldırım, Y. Ali Tung, İlhami Yılmaz

Temmuz - Eylül 2012 / Sayı 79



TİMDER’den

TİMDER’in Sektörel Ziyaretleri Devam Ediyor

ÇEBİD (Çelik Boru İmalatçıları Derneği) Ziyareti

TİMDER Genel Koordinatörü Nurhan Tanyeli, TİMDER Yön. Kur. Üyesi Ertan Sapankaya, ÇEBİD Genel Sekreteri Mehmet Zeren, ÇEBİD Yön. Kur. Bşk. Ahmet K. Erciyas, TİMDER Yön. Kur. Bşk. Y. Ali Tung, TİMDER Yön. Kur. Üyesi Aydın Eşer ve Recep Tekercioğlu

TİMDER uzun süredir geleneksel olarak devam ettiği sektörel ziyaretlerine devam ediyor. Bu bağlamda 25 Eylül 2012 tarihinde gerçekleştirilen ÇEBİD (Çelik Boru İmalatçıları Derneği) ziyaretine TİMDER Yönetim Kurulu Başkanı Y. Ali Tung, TİMDER Yönetim Kurulu Üyeleri Aydın Eşer ve Ertan Sapankaya ve Genel Koordinatör Nurhan Tanyeli katıldı. ÇEBİD Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Kamil Erciyas, Genel Sekreter Mehmet Zeren ve Recep Tekercioğlu’nun hazır buluduğu toplantı iki dernek başkanının dernekleri hakkında bilgi vermesiyle başladı. Birlikte yapılabilecek çalışmalarında değerlendirildiği

66

Temmuz - Eylül 2012 / Sayı 79

toplantıda ortak payda olması açısından bu yıl TİMDER’in TÜYAP işbirliğinde bu yıl 3.sü gerçekleşecek olan PIPEXPO EURASIA Boru, Pompa, Vana, Filtre Endüstrisi Fuarı üzerinde duruldu. Ziyaret TİMDER Yönetim Kurulu Başkanı Y. Ali Tung’un ÇEBİD Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Kamil Erciyas’a hediyelerini takdim etmesin ardından son buldu.



TİMDER’den

Aksimum Yapı Malzemeleri Ziyareti

TİMDER Y.K. Üyeleri Ertan Sapankaya ve Aydın Eşer, Ali R. Yıldırım, TİMDER Y.K. Bşk. Y. Ali Tung, TİMDER Gn. Koor. Nurhan Tanyeli

TİMDER Yönetim Kurulu’nun ÇEBİD ile aynı günde gerçekleşen ikinci ziyaret programında ise Aksimum Yapı Malzemeleri vardı. Ali Rıza Yıldırım tarafından karşılanan TİMDER Yönetim Kurulu Üyeleri, Yıldırım ile sektörün sorunları, gelecek öngörüleri, TİMDER’in bu konularda neler yaptığı ve planladığı üzerine uzun uzun sohbet ettier.

68

Temmuz - Eylül 2012 / Sayı 79



TİMDER’den

Eczacıbaşı Yapı Ürünleri Ziyareti Eczacıbaşı Yapı Ürünleri Grup Başkan Yardımcısı Ahmet Yamaner ziyareti ise 1 Ekim 2012 tarihinde TİMDER Yönerim Kurulu Başkanı Y. Ali Tung, Başkan Yardımcısı Kemal Yıldırım, Yönetim Kurulu Üyeleri Bircan Şahin, Kemal Çelik, Serdar Dönmez, Yıldıray Yılmaz ve Genel Koordinatör Nurhan Tanyeli’nin katılımıyla gerçekleşti.

TİMDER Yönetim Kurulu Başkanı Y. Ali Tung’un Seramik Kaplama Malzemeleri Üreticileri Derneği (SERKAP) Yönetim Kurulu Başkanı ve Türkiye Seramik Federasyonu Başkan Yardımcısı da olan Ahmet Yamaner’in Avrupa Seramik Karo Üreticileri Federasyonu’nun (CET) Başkan Yardımcılığına seçilmesini kutlaması ile başlayan toplantı sektör üzerine gelişen sohbet ve bilgi paylaşımları ile devam etti. TİMDER Yönetim Kurulu Başkanı Y. Ali Tung’un Yamaner’e hediyesini takdim etmesinin ardından çekilen toplu fotoğraf ile ziyaret sona erdi.

70

TİMDER Gen. Koor. Nurhan Tanyeli, Yön. Kur. Bşk. Yrd. Kemal Yıldırım, Yön. Kur. Üyesi Kemal Çelik, Eczacıbaşı Yapı Ürünleri Grup Bşk.Yrd. Ahmet Yamaner, TİMDER Yönetim Kurulu Başkanı Y. Ali Tung, Yön. Kur. Üyeleri Serdar Dönmez, Bircan Şahin, Yıldıray Yılmaz

Temmuz - Eylül 2012 / Sayı 79



TİMDER’den

TİMDER Akademi 2011 - 2012 Dönemi Ödül Töreni Gerçekleşti

TİMDER Akademi 2011 - 2012 dönemi ödül töreni, TİMDER’in geleneksel iftar yemeği eşliğinde 8 Ağustos 2012 tarihinde Gayrettepe Dedeman Oteli’nde yoğun katılım ile gerçekleşti. Semah gösterisi ile başlayan organizasyonda iftar yemeğinin ardından ödül töreni programı TİMDER Yönetim Kurulu Başkanı Y. Ali Tung’un açılış konuşması ile başladı. Tung konuşmasında "Eğitim sürecinde yapılan değerlendirmeler, eğitim konularının oluşturulması, eğitmenlerimizin nitelikleri, TİMDER Yön. Kur. Bşk. Y. Ali Tung

algı ve beklenti anket uygulamaları ile eğitim faaliyetlerimiz güçlü bir yapıya ulaşmıştır. Dönem sonlarında düzenlenen Başarı Sertifikalarının 2011- 2012 eğitim dönemi için İstanbul Yıldız Teknik Üniversitesi tarafından akredite edilmesi ve bu disiplin için uygulamanın süreklilik kazanması, bizler için de ayrı bir gurur vesilesi olmuştur." dedi. En önemli ve düzenli hedeflerinden birinin TİMDER'in üye sayısının her geçen gün arttması olduğunu belirten Tung, Asil Üye sayısının 425'e ulaştığını belirtti.

72

Temmuz - Eylül 2012 / Sayı 79


TİMDER’den Tung, konuşmasını tamamlamasının ardından sözü TİMDER Akademi 2011 - 2012 dönemi ve programı tamamlanan 2012 dönemi eğitimleri hakkında bilgi vermek üzere TİMDER Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve Eğitim Komitesi Başkanı Kemal Yıldırım’a devretti.

TİMDER Yön. Kur. Bşk. Yrd. ve Eğitim Komitesi Başkanı Kemal Yıldırım

Bu yıl TİMDER Akademi Eğitimlerinde oluşturulan 4 okul konsepti hakkında açıklama yapan Yıldırım, 2011- 2012 dönemi sonunda eğitim faaliyetinde gerek katılımcılar ve gerekse yöneticiler açısından kişi ve firmalara sağlanan değerlerin ölçümüne ilişkin bağımsız ve uzman bir kuruluşa yaptırılan Akademi Algı ve Beklenti Araştırması ile ilgili bazı sonuçları paylaştı. Sonuçlardan bazı notları ise şu şekilde ifade etti; "Araştırma’nın en önemli sonuçlarından biri, Akademi faaliyetlerinden genel memnuniyetin %82 gibi yüksek bir oranda olmasıdır." "Eğitim olanakları açısından incelendiğinde elde edilen sonuçlar katılımcıların memnun kaldıklarının göstergesidir. Eğitim yeri, saati, süresi %85’lere varan yüksek oranlarda uygun görülürken, eğitim yerine ulaşım kolaylığı %90 oranında uygun bulunmuştur. Akademi de yer alan eğitmenlerden memnuniyet %89 oranında elde edilmiştir." Temmuz - Eylül 2012 / Sayı 79

73


TİMDER’den Konuşmaların tamamlanmasının ardından TİMDER Akademi 2011 - 2012 dönemi’ne sponsorluk desteği veren kuruluşların temsilcilerine TİMDER Yönetim Kurulu Başkanı Y. Ali Tung tarafından plaketleri takdim edildi. Plaket töreni şu şekilde gerçekleşti.

TSF Yön. Kur. Bşk. Zeynep Bodur Okyay

Kale Grubu Seramik Gr. Bşk. Yrd. Hasan Sazcı

İntema Satış Koordinatörü Eser Ersoy

Duravit Fabrika Müdürü Mustafa Kerim Kara

Franke Pazarlama İletisimi Sorumlusu Mine Yaman

Kalekim Gen. Md. Yrd. Altuğ Akbaş

Teka Pazarlama Sorumlusu Berkcan Arat

Çanakcılar Grubu Yönetim Temsilcisi Erol Arat

Elmor İst. Böl. Sat. Md. H. Süha Atabek

TİMDER Akademi 2011 - 2012 dönemi’ne sponsorluk desteği veren ancak ödül törenine katılamayan Bien Seramik’in plaketi ise bir başka organizasyonda şirket yetkililerine takdim edildi. Adell Armatür Yön. Kur. Bşk. R. Ali Topçu

74

Ekpaş Mali İşler Müdürü Turgut Yay

Temmuz - Eylül 2012 / Sayı 79


TİMDER’den Sponsorlara teşekkür plaketlerinin takdim edilmesinin ardından TİMDER’in birçok ekonomi konferansına katkı sağlayan TİMDER Ekonomi Danışmanı Prof. Dr. Emre Alkin, TİMDER Akademi’nin oluşum ve gelişimine önemli katkılar sağlayan TİMDER Akademi Onursal Eğitmeni ve İETT Genel Müdürü Dr. Hayri Baraçlı ile eğitimlere değerli bilgi ve sunumlarıyla katkı sağlayan eğitmenler ve plaketleri takdim edildi.

Prof. Dr. Emre Alkin’e plaketi Y. Ali Tung tarafından takdim edildi

Dr. Hayri Baraçlı’ya plaketi Y. Ali Tung tarafından takdim edildi

Prof. Dr. Burak Arzova’ya plaketi Y. Ali Tung tarafından takdim edildi

Y. Doç. Dr. Mehtap Gülaçtı’ya plaketi TİMDER Yön. Kur. Üyesi Baki Kartalkaya tarafından takdim edildi

Öğr. Gör. Erim Hısım’a plaketi TİMDER Yön. Kur. Üyesi Baki Kartalkaya tarafından takdim edildi

Öğr. Gör. Hakan Ömer Gider’e plaketi TİMDER Yön. Kur. Üyesi Serdar Dönmez tarafından takdim edildi

Ödül törenine katılamayan TİMDER Akademi 2011-2012 eğitmenlerinden; Yrd. Doç. Dr. Ahmet Beşkese, Öğr. Gör. Almila Dalkılıç, Öğr. Grö. Zeki Yüksekbilgili’nin plaketleri ise TİMDER Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve Eğitim Konitesi Başkanı Kemal Yıldırım tarafından Stratejitek Eğitim Danışmanlık Şirketi’nden İlker Menteşe’ye takdim edildi.

Temmuz - Eylül 2012 / Sayı 79

75


TİMDER’den Programın son ödül töreninde de TİMDER Akademi 2011-2012 döneminde eğitimlere katılım ve eğitim programı sonunda yapılan sınav ile dereceye giren katılımcılara ödül ve başarı sertifikaları takdim edildi. Dereceye giren ilk 3 katılımcı başarı sertifikaları ile birlikte TİMDER Özel ödülü olan iPad’ler takdim edilirken başarı gösteren ancak ilk 3 dereceye giremeyen katılımcılara da Yıldız Teknik Üniversitesi Sürekli Eğitim Merkezi tarafından akredite edilen başarı sertifikaları takdim edildi.

Dönem Birincisi Cengiz Gümüşkar’ın ödül ve plaketini TİMDER Yön. Kur. Bşk. Y. Ali Tung takdim etti

Dönem Birincisi Cengiz Gümüşkar ödül töreninde yaptığı konuşmasında şunları ifade etti. “Hepimizin bildiği gibi eğitim, insanın doğumuyla başlayıp ölünceye kadar süren uzun bir süreç. Ben de Türkiye’nin okuyan insanlara ihtiyacı olduğunu bildiğim için sürekli okuyorum, kendimi geliştirip, hedeflerime ulaşmaya çalışıyorum. Ancak bu uzun süreçte hepimiz bazen TİMDER gibi yolumuzu aydınlatacak kutup yıldızlarına ihtiyaç duyuyoruz. Bize yeni bir eğitim olanağı sağladığı ve önümüzde yeni kapılar açtığı için başta TİMDER yönetimi olmak üzere, üzerimizde çok emeği olan, gösterdikleri hoşgörü ve sabırları için muhterem eğitmenlerimize, destekleriyle bu kurumu var eden sponsorlara ve bu eğitim sürecinde acı tatlı birçok zaman paylaştığım değerli yol arkadaşlarıma çok teşekkür eder, saygılar sunarım.”

76

Temmuz - Eylül 2012 / Sayı 79

Dönem İkincisi Ömer Büyüktaşkapılı’nın ödül ve plaketini TİMDER Yön. Kur. Bşk. Yrd. Kemal Yıldırım takdim etti

Dönem İkincisi Ömer Sülün’ün ödül ve plaketini TİMDER Yön. Kur. Bşk. Yrd. Mehmet Arslan takdim etti

TİMDER Yön. Kur. Üyesi Serdar Dönmez Fırat Meralci ve İlkay Mert adına Başarı sertifikalarını Serdar Yeniçeri’ye takdim etti

TİMDER Yön. Kur. Üyesi Kemal Çelik Türkan Dönmez Atmaca’ya Başarı Sertifikasını takdim etti


TİMDER’den

TİMDER Yön. Kur. Üyesi Ertan Sapankaya Ogün Bilgin’e Başarı Sertifikasını takdim etti

TİMDER Yön. Kur. Üyesi Bircan Şahin Adem Demirci’ye Başarı Sertifikasını takdim etti

TİMDER Yön. Kur. Üyesi Cemal Kır Semra Şentürk Pencereci’ye Başarı Sertifikasını takdim etti

TİMDER Yön. Kur. Üyesi Baki Kartalkaya İlker Yomralıoğlu ve Sadık Haşimoğlu adına Başarı sertifikalarını İlker Yomralıoğlu’na takdim etti

2011 - 2012 DÖNEMİ SPONSORLARINA TEŞEKKÜR EDERİZ

Temmuz - Eylül 2012 / Sayı 79

77


TİMDER’den

TİMDER Ekonomik Değerlendirme Konferanslarına Devam Ediyor

Emre Alkin’in “Küresel Ekonomide Son Durum ve Türkiye’nin Ayrışması” başlığıyla gerçekleştirdiği konferans 17 Eylül 2012 tarihinde Point Barbaros Otel’de gerçekleşti.

TİMDER, güncel ekonomik gelişmeler ve bu gelişmelerin ülke ekonomisi ile sektöre yansımalarını değerlendirdiği ekonomi konferanslarına bir yenisini daha ekledi. TİMDER Ekonomi Danışmanı Prof. Dr.

78

Temmuz - Eylül 2012 / Sayı 79


TİMDER’den İlginin yoğun olduğu konferansta Prof. Dr. Emre Alkin katılımcılara dünya ekonomisinde uzun bir sürecin değerlendirmesi ve günümüze yansımaları, Türkiye ekonomisinde yaşanan gelişme ve değişimler üzerine bilgi ve görüşlerini paylaştı. Alkin’in sunumunun ardından yapılan soru cevap bölümüyle de katılımcılar ekonomik gelişmeler üzerine merak ettikleri sorulara cevap buldular.

Temmuz - Eylül 2012 / Sayı 79

79


TİMDER’den

Sektörün Eğitim Merkezi TİMDER Akademi’nin Eğitim Seminerleri Devam Ediyor

TİMDER’in 2005 yılından bugüne eğitim misyonu ile aralıksız devam ettirdiği TİMDER Akademi Eğitim Seminerleri’nin 2012 yılı eğitim dönemi 4 Eylül 2012 tarihinde TİMDER Akademi Onursal Eğitmeni ve İETT Genel Müdürü Dr. Hayri Baraçlı’nın “İşletmelerde Kurumsallaşma” semineri ile başladı.

Eğitimlerde konunun uzmanı eğitmenler tarafından bilgi verilmekle birlikte hayattan birçok örnek paylaşılması ve uygulamalar yapılması eğitimin akılda kalıcılığını pekiştirirken eğitimlerin başarısını arttırıyor. Gerçekleştirilen uygulamaların birçoğu da eğitimlere renk katıyor.

Dedeman Gayrettepe Oteli’nde gerçekleştirilen TİMDER Akademi 2012 dönemi eğitim programı Yönetim Okulu, Finans Okulu, Kişisel Gelişim Okulu, Pazarlama Satış Okulu olmak üzere 4 okul konsepti ile 22 dersten oluşuyor.

Dr. Hayri Baraçlı

Eğitimlerin Yıldız Teknik Üniversitesi tarafından akredite edilmesi ve uygulamanın bu disiplin için süreklilik kazanarak, Başarı

80

Temmuz - Eylül 2012 / Sayı 79


TİMDER’den

Prof. Dr. Burak Arzova

Öğr. Grv. Almila Dalkılıç

Sertifikalarında rektör onayının yer alması, sektöradına önemli bir kazanç TİMDER adına da gurur kaynağı oldu. Dergimiz yayınlanana kadar gerçekleşen dersler incelendiğinde TİMDER Akademi’nin 2012 yılı eğitim döneminin yeni rekorlara sahne olacağı görülüyor. Eğitimlerin ortalama katılım yoğunluğu 67 iken bu yıl eğitimlere katılmak için ön kayıt yaptıran kişi sayısı

Öğr. Grv. Cemal Bozkurt

423 olarak dikkat çekiyor. Katılım ve ilginin yoğunluğunun da gösterdiği üzere TİMDER Akademi eğitimleri ile sektörün eğitim merkezi niteliğini taşımaya devam ediyor. Gerçekleştirilen eğitimlerin sonunda her okul konsepti için ayrı ayrı vaka çalışması ve sınav gerçekleştirilecek. Sınav başarısı ve katılım devamlılığı ile değerlendirilecek katılımcılardan dereceye girenlere de her yıl

Temmuz - Eylül 2012 / Sayı 79

81


TİMDER’den

Öğr. Grv. Zeki Yüksekbilgili

Öğr. Grv. Hakan Ömer Gider

olduğu gibi TİMDER Akademi ödül töreninde ödül ve Yıldız Teknik Üniversitesi Sürekli Eğitim Merkezi tarafından akredite edilen Başarı Sertifikaları takdim edilecek.

82

Temmuz - Eylül 2012 / Sayı 79

Öğr. Grv. Erim Hısım

Öğr. Grv. Mehtap Gülaçtı

TİMDER, Akademi eğitimlerine sponsorluk desteği veren; Türkiye Seramik Federasyonu, Kale Grubu, Eczacıbaşı Grubu, Franke, Teka, Duravit, Elmor, Ekpaş, Adell, Bien Seramik ve Creavit / Çanakcılar, Daikin ve Ece Armatür / Newarc’a teşekkürlerini sunar.


TİMDER’den

TİMDER Akademi 2012 Dönemi Eğitim Programı

Temmuz - Eylül 2012 / Sayı 79

83


TİMDER’den

Taner Oğuz - TİMDER Geleneksel Halı Saha Futbol Turnuvası 2012 Şampiyonu; Kaleseramik

TİMDER’in büyük bir rekabet ve yeni dostluklara sahne olan sosyal aktivitesi; Taner Oğuz - TİMDER Geleneksel Halı Saha Futbol Turnuvası, 2 Eylül - 14 Ekim 2012 tarihleri arasında Kadıköy - Kalamış Gençlik Merkezi’nde gerçekleşti.

Emel Oğuz

84

Temmuz - Eylül 2012 / Sayı 79


TİMDER’den

Elmor’un sponsorluğunda, B/S/H, Betaş, Cresta, Damla Banyo, Dekor Banyo, Fırat, Kalekim, Kaleseramik, Özkanlar Seramik, Pimaş, Teka ve Türkmenler’in katılımıyla gerçekleşen turnuva her yıl olduğu gibi Merhum Taner Oğuz’un eşi Emel Oğuz’un başlama vuruşu ve sektör temsilcilerinin karma oluşturdukları veteran takımlarının açılış maçı ile başladı. 7 hafta boyunca büyük çekişmelere sahne olan turnuvada şampiyonluk kupasına adını yazdıran takım Kaleseramik olurken Turnuvanın ikincilik kupasına Teka, Üçüncülük kupasına Pimaş sahip oldu. Hakem raporları ve alınan kartlar ile belirlenen Centilmenlik kupasını ise bu yıl Fırat Boru ve Türkmenler olmak üzere iki takım aldı. Turnuvanın en çok gol atan ismi olan Cresta takımından Onur Döğer’de Gol krallığı kupasını kaldıran kişi oldu.

Turnuvada her yıl olduğu gibi yeni dostluklar kuruldu. Katılımcılar aileleri ve taraftarları ile birlikte geldikleri Kalamış Gençlik Merkezi’nde hem maç yaptılar hemde tesislerde güzel bir haftasonu geçirme imkanı buldular.

Temmuz - Eylül 2012 / Sayı 79

85


TİMDER’den

A GRUBU

86

DAMLA BANYO

FIRAT

KALEKİM

PİMAŞ

TEKA

TÜRKMENLER

Temmuz - Eylül 2012 / Sayı 79


TİMDER’den

B GRUBU B/S/H

BETAŞ

CRESTA BANYO

DEKOR BANYO

KALESERAMİK

ÖZKANLAR SERAMİK

Temmuz - Eylül 2012 / Sayı 79

87


TİMDER’den Turnuvanın açılış müsabakası olan, sektör veteranlarından oluşan mavi ve beyaz takımların mücadelesi sonrasında eleme grubu maçları başladı. Müsabakalar hafta hafta şu şekilde sonuçlandı.

1.HAFTA A GRUBU TEKA 5–2 KALEKİM TÜRKMENLER 0–5 PİMAŞ FIRAT 8 – 1 DAMLA BANYO

88

Temmuz - Eylül 2012 / Sayı 79

B GRUBU B/S/H 2–9 CRESTA DEKOR BANYO 0 – 3 BETAŞ ÖZKANLAR 10 – 9 KALESERAMİK


TİMDER’den

2.HAFTA A GRUBU DAMLA BANYO 1 – 12 KALEKİM TEKA 4–3 TÜRKMENLER PİMAŞ 3–6 FIRAT

B GRUBU KALESERAMİK 8–3 CRESTA B/S/H 3 – 0 DEKOR BANYO BETAŞ 1 – 11 ÖZKANLAR

3.HAFTA A GRUBU TÜRKMENLER 10 – 5 DAMLA BANYO KALEKİM 3–3 FIRAT TEKA 3–6 PİMAŞ

B GRUBU DEKOR BANYO 0 – 3 KALESERAMİK CRESTA 6–5 ÖZKANLAR B/S/H 3–8 BETAŞ

Temmuz - Eylül 2012 / Sayı 79

89


TİMDER’den 4.HAFTA A GRUBU TEKA 9–1 FIRAT PİMAŞ 7 – 0 DAMLA BANYO TÜRKMENLER 4–3 KALEKİM

B GRUBU B/S/H 3 – 10 ÖZKANLAR BETAŞ 2 – 12 KALESERAMİK DEKOR BANYO 0 – 3 CRESTA

5.HAFTA A GRUBU KALEKİM 2–8 DAMLA BANYO 0 – 8 TÜRKMENLER 9–6

PİMAŞ TEKA FIRAT

B GRUBU CRESTA 16 – 4 BETAŞ KALESERAMİK 3–0 B/S/H DEKOR BANYO 0 – 3 ÖZKANLAR

Taner Oğuz - TİMDER Geleneksel Halı Saha Futbol Turnuvası 2012 Sponsoru ‘e teşekkürlerimizi sunarız.

90

Temmuz - Eylül 2012 / Sayı 79


TİMDER’den

Eleme maçları sonucunda yarı finale Kaleseramik, Özkanlar Seramik, Pimaş ve Teka takımları çıktı. 6. haftada gerçekleşen yarı final müsabakalarında; Kaleseramik Pimaş’ı 3-0, Teka ise Özkanlar Seramik’i 3-1 yenerek finale adını yazdıran takımlar oldu.

Temmuz - Eylül 2012 / Sayı 79

91


TİMDER’den

Son hafta müsabakalarında; Pimaş Özkanlar Seramik’i 4-2 mağlup ederek üçüncülük kupasını almaya hak kazanan takım oldu. Kaleseramik ve Teka arasında hayli çekişmeli gerçekleşen final müsabakasını ise 5-3 Kaleseramik kazanarak şampiyon oldu. Taner Oğuz - TİMDER Geleneksel Halı Saha Futbol Turnuvasına sponsorluk desteği veren; Elmor’a, katılımları ile turnuvamızı renklendiren; B/S/H, Betaş, Cresta, Damla Banyo, Dekor Banyo, Fırat, Kalekim, Kaleseramik, Özkanlar Seramik, Pimaş, Teka ve Türkmenler’e teşekkürlerimizi sunarız.

92

Temmuz - Eylül 2012 / Sayı 79


TİMDER’den

Turnuva Şampiyonu Kaleseramik’in kupası TİMDER Yön. Kur. Bşk. Y. Ali Tung ve Emel Oğuz tarafından takdim edildi

Turnuva İkincisi Teka’nın kupası TİMDER Yön. Kur. Bşk. Yrd. Kemal Yıldırım tarafından takdim edildi

Turnuva Üçüncüsü Pimaş’ın kupası TİMDER Yön. Kur. Bşk. Yrd. Mehmet Arslan tarafından takdim edildi

Turnuvanı En Centilmen Takımı Fırat’ın kupası TİMDER Yön. Kur. Üyesi Aydın Eşer tarafından takdim edildi

Turnuvanı En Centilmen Takımı Türkmenler’in kupası Turnuva Komitesi Üyesi Turgay Kılıç tarafından takdim edildi

Turnuvanı Gol Kralı Onur Döğer’in kupası TİMDER Yön. Kur. Üyesi ve Turnuva Komitesi Başkanı Yıldıray Yılmaz tarafından takdim edildi

Temmuz - Eylül 2012 / Sayı 79

93


Söyleşi

Termal Seramik Sanayi ve Tic. A.Ş. Satış ve Pazarlama Koordinatörü

Dursun Altıparmak Profesyonel iş yaşantınız ve özgeçmişiniz hakkında bilgi alabilir miyiz? Ankara İdari ve Ticari İlimler Akademisi, İktisat Bölümü mezunuyum. İş hayatım; 1967 yılında, daha lise yıllarımda yine inşaat sektörünün bir başka kolu olan tuğla sektöründe başladı. Sonrasında demir – çelik sektörüne geçiş yaptım. 1973 – 1989 yılları arasında özel sektörlerde üst düzey yöneticilik yapmamın ardından 1989 – 1994 arasında Karabük Belediye Başkanlığı, aynı zamanda 1991 – 1993 arasında D. Ç. Karabükspor Külüp Başkanlığı, 1994 – 1996 arasında Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı M.T.A. Genel Müdürlüğü Yönetim Kurulu Üyeliği yaptım. Ardından 1996 – 1998 yılları arasında Elmor Genel Müdürü olarak sektöre geri döndüm. 2000 – 2005 Çanakcılar Seramik’te Genel Müdürlük görevimin ardından Termal Seramik ailesine katıldım. 2006 – 2008 yılları arasında Termal Seramik Satış ve Pazarlama Müdürü olarak yaptığım görev sonrasında 2008 – 2009 yılları arasında İdeser (İdevit) Genel Müdürlüğüne geçtim. 2010 yılından

94

Temmuz - Eylül 2012 / Sayı 79

Orhan Hopa

TERMAL bugüne de Termal Seramik Satış ve Pazarlama Koordinatörü olarak görevime devam etmekteyim. 1995 yılında kurulan, 1997 yılında üretime başlayan Termal Seramik’in kuruluş ve gelişim sürecinden bahseder misiniz? Bu süreç ile birlikte Grubunuz hakkında da bilgi alabilir miyiz? Seramik sektörüne girmeden önce Yönetim Kurulu Başkanımız Mehmet Oğuzman’ın esas iştirak konusunu elektronik sektöründe yer almaktaydı. İkibinli yıllara kadar elektronik sektöründe çok iyi yerlere gelmiş. Çin’in 20002006 yılları arasında tüm dünyada etkisinin artmasıyla birlikte Termal Elektronik de bundan etkilenmiş ve Pazar kaybı yaşamıştır. Elde ettiği fonu değerlendirmek amacıyla da Seramik Sektörüne girmiştir. Ancak Termal Elektronik 2006 yılından itibaren Çin’in de etkinliğini kaybetmeye başlaması ile birlikte tekrar pazar kazançları ile birlikte oldukça iyi bir noktaya gelmiş. Şu an Termal Elektronik, dünyada beyaz eşya yedek


Söyleşi parçaları hususunda üretim yapan en büyük şirketlerden, hatta liderliğe oynayanlardan biri olarak faaliyet göstermektedir. Grubun tekstil sektöründe de faaliyetleri bulunuyordu. Ancak Türkiye tekstil sektörünün krize girmesi ile birlikte bu sektörden çekilmiştir. Termal Seramik; Türkiye’nin seramik pazarında arz ve talep dengesinin bugünün aksine talebin çok, arzın az olduğu 90’lı yıllarda seramik sektörüne giren 5-6 firmadan biri olarak fırınlarını ateşlemiştir. Öncelikli hedefimiz ihracat yapmaktı. Bu nedenle 2006 yılına kadar iç pazara hiç yüklenmeden üretimimizin %80’ini ihrac ederek geçirdik. 2006 yılında ikinci fabrikamızın da devreye girmesiyle birlikte iç pazara yönelik çalışmalarımıza başladık. Bununla birlikte iç - dış pazar dengemizi ilk olarak %50 - %50 seviyesine çektik. Sonrasında ise %70 iç pazar, %30 dış pazar olarak denge kurduk. Faaliyetlerimize ihracat ağırlıklı başlamış olmamız nedeniyle özellikle Kanada, Amerika, İsrail ve Avrupa pazarında iyi tanınan bir markayız. Malum, kriz olması nedeniyle birçok firmada olduğu gibi biz de Avrupa’daki etkinliğimizi azalttık. Bu bizi yeni pazarlara yöneltti. Şimdi de özellikle Afrika’da birkaç ülke ile birlikte yakındoğu, ortadoğu pazarlarında etkinliğimizi arttırdık. Hedefimiz; yoğun, büyük kapasitelerle etkimizi yansıtmak yerine daha butik ama kalite ve albenisinden asla ödün verilmeyen bir sinerji ile etkinliğimizi yansıtmaktır.

Ürün gamınız ve üretim koşullarınız hakkında bilgi alabilir miyiz? Türkiye’de zaten çok büyük kurulu kapasite var. Bununla birlikte kişibaşı tüketim miktarının artmaması, yutdışında Türk firmalarının diğer ülke markaları yerine birbirleri ile rekabet etmesi; birbirlerinin ayaklarına basması dolayısıyla üretim kapasitesi yerine üretim kalitesi ve albeninin yükseltilmesi en mantıklı çözüm olarak görünüyor. Üretim kapasitesini ne kadar çok yükseltirseniz pazarda kalite, fiyat, marka imajınızdan ödün vermek zorunda kalabilirsiniz. Biz böyle bir yapıda hareket etmektense her zaman için marka değerimizi yükseltecek bir çıtada üretimimizi yönlendirmek istiyoruz. Ürün gamımızı oldukça genişlettik. Ancak bu sektörde Türkiye’de üretim yapmanın malesef bazı sorunları var. Bunları diğer firmalar gibi biz de çekiyoruz. Ürün maliyetinin %35’ini oluşturan enerji maliyetlerinin yüksek olması en büyük sorunlarımızdan biri olarak dikkat çekiyor. Bunun yanında kalifiye eleman sıkıntısı her zaman olduğu gibi yine var, ancak bu sorun yavaş yavaş çözülecek gibi görünüyor. Üretim koşullarımız açısından bir sıkıntımız yok. Hatta çokta iddialıyız. Bizim hedefimiz; butik, yenileme sektörüne yönelik, katma değeri yüksek ürünler üretmektir. Son dönemde olduğu gibi bizde 2 yıldır ebatlarımızı daha da yüksek olarak çeşitlendirmekteyiz.

TİMDER Yönetim Kurulu Üyesi Yıldıray Yılmaz

Temmuz - Eylül 2012 / Sayı 79

95


Söyleşi

TİMDER Yön. Kur. Bşk. Yard. ve TİMDER Dergisi Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Mehmet Arslan

Satış - pazarlama faaliyetleriniz hakkında bilgi alabilir miyiz? Ürünlerinizi hangi kanallar ile hangi pazarlarda tüketiciyle buluşturuyorsunuz? Tüketicinin dikkatini çekmek için yaptığınız çalışmalar nelerdir? Enflasyonelist ortam tamamen ortadan kalktı. Her ay fiyat listelerinde artışların olduğu bir ortamdan belki yılda bir güncelleyebildiğiniz bir ortama geçtiğiniz koşullarda, yani tüm alışkanlıkların değiştiği bir ortamda pazarlama faaliyetleriniz müthiş derecede önem vermek zorundasınız. Artık ekmek aslanın ağzında değil, midesinde. Eskisi gibi mal talebi ayağınıza gelmiyor. Eskiye baktığınızda pazarlama faaliyetleri gereksiz maliyet, yük olarak görülüyordu. Bugün ise üretimden daha büyük bir öneme sahip ve vazgeçilmez bir unsur olarak görülüyor. Bayilerinizin gelmesini bekleyemezsiniz. Onları sık sık ziyaret etmeli, bir fiil teşhirlerini yenilemelisiniz. Fuarları göz ardı etmeniz gibi bir lüksünüz olamaz. Bu ortamda pazarlama ve satış organizasyonlarını ihmal eden bir şirketin ayakta kalabileceğine inanmıyorum. Dolayısıyla bayi teşhir ve görsel temaları, katalog, basın ilişkileri, fuar organizasyonları konuları başta olmak üzere tüm pazarlama argümanlarını en iyi şekilde kullanmaya yönelik çalışmalar yapıyoruz. Bu çalışmalarımızın faydalarını da çok net bir şekilde görüyoruz. Bazı ürünlerimiz markamız ile eşdeğere geldi. İsmi ile aranan birçok ürünümüz var. Bu ürün kalitesi ve görselliği ile birlikte pazarlama başarısı sayesinde oluyor. Bu üçlemden bir kalemi çektiğiniz takdirde aynı başarıyı sağlamanız mümkün olamaz.

96

Temmuz - Eylül 2012 / Sayı 79

Biz rekabeti asla rakiplerimizi karalayarak, küçülterek, başka şekillerde gererek yapmayız. Tüketiciye, bayiye daha yakın olarak, ürün albenimizi arttırarak ve hizmet kalitemizi en iyiye taşıyarak yaparız. Bir adım önde olmak için de bu çalışmalarımıza çok büyük önem veririz. Bizim en önem verdiğimiz hususlardan biri de müşteri görüş ve şikayetlerinden faydalanmaktır. Bu konuda da bayilerimizden çok iyi geri bildirimler alıyoruz. Bu görüş ve şikayetleri de dikkatle inceliyor, taviz vermeden geri bildirim yapıyor, hızlı bir şekilde ilgileniyoruz. Bir metrekare ürün için 200m2’lik masraf yapmamız gerekiyorsa yaparız. Asla bize yansıtılan bir görüşü sorunu cevapsız - çözümsüz bırakmayız. Ürünlerinizi nihai tüketicilerle buluşturmada köprü görevi gören bayi ağınız hakkında bilgi alabilir miyiz? Bayi ilişkilerinde dikkat ettiğiniz hususlar nelerdir? Marka kimliğinizi yansıtması ve satış potansiyellerinin artması için yürüttüğünüz çalışmalar nelerdir? Bayilik zincirine önem vermediğiniz takdirde ayakta kalmanız mümkün değildir. Bu nedenle sanayici iş ortakları ile ilişkilerini her zaman için en üst düzeyde karşılıklı memnuniyet çıtasında tutmak zorundadır. Bizim için de bayilerimiz ticari akrabalarımızdır. Hep birlikte bir gemide yer alıyoruz. Bu geminin yol kat etmesi için ne gerekiyorsa onu yerine getiririz. Sektörde ticaret erbaplarının en çok rahatsız olduğu konuları dikkate aldığımızda; yapı marketlerle çalışmıyor, projelere direkt satış yapmıyoruz. Bu şekilde bayilerimizin pazarına olumsuzluk yansıtmıyoruz.


Söyleşi Öncelikle toptancı bayiilerden daha ziyade geniş teşhir alanlarıyla perakendeye yönelik bayilerle çalışmayı hedefliyoruz. Türkiye çapında 70’in üzerinde bayimiz bulunuyor. Bunların 60 tanesi de dikkat çekici showroomlarında iyi teşhirlerle Termal Seramik’i lanse etmektedir. 2006 yılına kadar böyle bir yapılanmamız yoktu ama 6 yılda bu konuda ciddi mesafe kaydettik. Olabildiğince bu konuda mesafe katetmeye devam edeceğiz. Bayilerimizi destekleyen pazarlama faaliyetlerimizde de tüm bölgelerde çalışma yapmaya özen gösteriyoruz. Tabi ki iç pazarın büyük çoğunluğu İstanbul ve çevresinde yoğunlaşıyor. Ama bu yüzden sadece bu şehirde tanıtım yaparsanız diğer bölgelerdeki bayilerinize desteğinizi yansıtmamış olursunuz. Bu nedenle pazarlama çalışmalarımızın tümünü yurt çapında yaparız. Bu çalışmalarımızda bize bölgeden sıcak bilgi sağlaması, satış noktalarımıza destek vermesi için de 6 bölge müdürlüğümüz bulunuyor. Bayi ilişkilerimizi sürekli sıcak tutmak, geri bildirimleri almak, bizdeki değerini yansıtmak için de haftada bir ziyaret etmeye özen gösteririz. Bayilerimizin genel memnuniyetine baktığımızda da bize yansıyan görüşlerin geneli; ürün kalite ve tasarımlardan memnun kalındığı, ürünlerin para kazandırdığı, ilişkilerimizin sağlıklı yürüdüğü yönündedir. Satıcı – Sanayici ilişkilerinde ençok tartışılan, eleştirilen konulardan biri; sizin yapınızda da olduğu üzere sanayicilerin satış mağazalarının bulunmasıdır. Sizde bu konuda bayilerinizden tepki görüyor musunuz? Bir sanayici olarak mağazalaşma gereği duymanızın nedenleri ve bu konuda önümüzdeki süreçte atacağınız adımlar nelerdir? Mağazaların açılması Termal Seramik Yönetim Kurulu kararı ile gerçekleşmiştir. Termal Seramik olarak şimdilik 4 adet satış mağazamız bulunmaktadır. Bunlar; Sefaköy, Avcılar, Beylikdüzü (İstanbul) ve Çerkezköy (Tekirdağ) mağazalarıdır. Bu mağazalar da hedefimiz öncelikle ihracat fazlası ürünleri, yanında diğer ürünleri pazarlamaktır. Sorunuzda da vurguladığınız üzere bayilere olumsuz yansımalarının olmasını, hiçbir firma

müsaade etmeyeceği gibi bizde edemeyiz. Bu nedenle mağaza dışı pazarlama dahi yapılmamaktadır. Şantiye ve proje takibi yapılmamaktadır. Nakit ve kredi kartı dışında satış yoktur. Sadece mağazalara gelen tüketicilere hizmet vermekle çalışmalarına devam etmektedir.

Pazarlamanın en önemli sahalarından biri olan fuarlar hakkındaki görüşlerinizi alabilir miyiz? Düzenli katılımcılarından olduğunuz UNICERA fuarını yurtiçi ve yurtdışı fuarlar ile birlikte değerlendirir misiniz? Fuarlar daha önce de bahsettiğimiz gibi pazarlamanın vazgeçilmez unsurlarından biridir. UNICERA Fuarına baktığımızda Türkiye’deki gücünü bir kenara bırakalım alanında Avrupa’nın en büyük ikinci fuarı olma özelliğini taşıyor. CEVISAMA Fuarının son dönemde güç kaybetmesi UNICERA’nın ise tam aksine her yıl ciddi ivmeler göstermesi sonucunda CERSAIE’den sonra ikincilik tahtına oturduğunu görüyoruz. Bu konuda gerçektende sektörümüz için mükemmel bir platform oluşturdukarı için fuarın paydaşları olan TİMDER, TÜYAP ve Türkiye Seramik Federasyonu’na teşekkür ederiz. Sektörün gidişatı, pazarlama, ürün tasarım ve marka yaratmanın önemini vurgulayan UNICERA gerek ülkemiz, gerekse sektörümüz için çok büyük bir değer taşıyor. Tabiki sektör paydaşları bu konu için büyük emekler harcıyor ama fuarın başarısında her zaman için katılımcıların da payı olması gerekiyor. Biz bu konuda üzerimize düşen görev neyse her zaman TİMDER’in yanında oluruz. Temmuz - Eylül 2012 / Sayı 79

97


Söyleşi

Ben inanıyorum ki; UNICERA Fuarı bugün kazandığı güç ile nasıl ikincilik tahtına çıktıysa bir süre sonra birincilik tahtına da oturacaktır. Bu UNICERA’nın etki ve gücünün her geçen sene daha da artmasıyla birlikte İtalya’daki ekonomik kriz nedeniyle seramik sektöründe yaşanan olumsuz gelişmeler, dolayısıyla bu görüşüm destekleniyor. Bu konuda fuar paydaşlarının çalışmalarıyla birlikte sektör paydaşlarının da emekleri gerekiyor. Bu konuda kat etmemiz gereken en önemli mesafelerden biri tasarım alanında olmalıdır. Kopyalama mantığı ile gidebileceğiniz mesafe bellidir, ancak yaratıcı tasarım gücünüz varsa önünüzde kimse duramaz. Yaratıcı tasarım gücünüzün yanında pazarlama faaliyetleriniz ve hizmet anlayışınız ile desteklediğiniz markalaşma çalışmalarınız ise sizi zirveye taşır. Bu bence Türk seramik sektörünün izlemesi gereken yolun haritası olarak nitelendirilmelidir. Fuarın uluslararası niteliğinin de en üst seviyeye çıkması için yabancı üreticileri bu fuarda daha fazla görmeliyiz. Fuarlarda kimi zaman yabancı üreticilere karşı soğuk bir bakış olabiliyor ancak bu hataya düşmemeliyiz. Geçmişte bu bakış açısının CERSAIE’de de olduğunu biliyoruz. Türk üreticilere engel koyuyorlardı. Kaybeden onlar oldu. Aynı yolu izlersek bir süre sonra kaybedenler listesinde bizim de adımız olur. Rekabatten korkmamak gerekiyor. Rekabet üreticiyi gelişmeye zorlar. Bu nedenle rekabeti bu gibi platformlar desteklemelidir.

98

Temmuz - Eylül 2012 / Sayı 79

Tecrübeleriniz ile sektörün dünü, bugünü ve geleceği hakkındaki görüşleriniz ile piyasa izlenimleriniz hakkında bilgi alabilir miyiz? Her şeyden önce sektörün sağlıklı bir geleceğinin olması için az önce bahsettiğimiz gibi kopyalamacılık mantığından sıyrılması, özgün ve yaratıcı tasarımlara yönelmesi gerekiyor. Bununla birlikte Ar-Ge ve Ür-Ge’ye tam destek vermeli. Fiyat rekabetinden uzaklaşması, markalaşmalar ile gücüne güç ve çıtasını yükseltmesi gerekiyor. Dikkatle incelendiğinde Türkiye’nin geçmiş yıllarda çok güçlü olduğu tekstil sektöründe de bu çalışmalar olmaması sonucunda bugünlere gelindi. Bizim de tekstil sektörü gibi olmamamız için bu adımları en hızlı ama sağlıklı bir şekilde atmamız gerekiyor. Bugün sektör İtalya ve İspanya’nın elinden kayarak bize doğru geliyor. Bu dönemi ve geleceğimizi çok iyi değerlendirmeliyiz. Ar-Ge ve Ür-Ge çalışmalarımızla gerçekten iyi noktadayız, bizim de sektörde trende uyarak geliştirdiğimiz benzer ürünlerimiz var ama bunlar çok sınırlıdır. Kendi özgün tasarımlarımızla çok daha güzel ivmeler yakalıyoruz. Birkaç ürünümüz varki gerçektende beklenenin de üzerinde talep ile sektörde kendini öne çıkartmışlardır. Bizim hedeflerimiz ve anlayışımızda bunu gerektiriyor. Bu konuda başarılı olmakta bize ayrı bir haz veriyor. Bunu her zaman için daha da yükseltmek istiyoruz. Aynı şekilde tüm sektörümüzün de aynı politikayı izlemesi gerektiğine inanıyoruz. Termal Seramik’in gelecek hedefleri ve bu hedefler doğrultusundaki çalışmaları hakkında bilgi alabilir miyiz? Başlıca hedeflerimiz arasında bayilerimizi; mağazacılıkta yer alan vitrifiye, banyo mobilyaları, armatür, banyo aksesuarları gibi alanlarda da bir sinerji yaratarak bayilerimizin konsept mağazacılık sistemine ayak uydurmasını sağlamak yer alıyor. Bununla birlikte albenisi yüksek, kendine has özgün bir çizgisi olan, katma değeri yüksek ürünler ile sektördeki gücümüzü daha da arttırmaktır. Rakiplerimiz ile fiyat rekabetinden ziyade pazarlama, hizmet, etkileyici ürünler ile


Söyleşi yolumuza devam etmek istiyoruz. Bununla birlikte tabiki ticari akrabalarımıza daha fazla imkan sunmak, onları her konuda desteklemek başlıca hedeflerimiz arasında yer almaktadır. Türkiye’de uluslararası yapı marketlerin sayısı her geçen gün artıyor. Bu durum yerine göre bayilerimize fayda sağlamakla birlikte yerine göre zarar da verebiliyor. Bu nedenle yapı marketler politikamızı da bayilerimize olumsuz etki göstermeyecek şekilde oluşturuyoruz. Bu nedenle yapı marketlerle çalışmayı açıkçası pek düşünmüyoruz. Eğer olur da birgün bu konuda farklı bir yaklaşıma gidersekte bahsettiğim gibi bizden ziyade bu çalışmanın bayilerimize olacak etkilerini dikkate alarak bu konuda adım atarız. TİMDER’i eleştirdiğiniz noktalar nelerdir? Uzun süredir sektörde yer alan bir profesyonel olarak dernek hakkındaki görüşlerinizi öğrenebilir miyiz? Sektörel tecrübem, üyeliğimiz dolayısıyla yakından tanıdığım ve takip ettiğim TİMDER gerçektende çok başarılı bir dernek olarak

dikkat çekiyor. Benim özellikle savunduğum konulardan biri olarak federasyonlaşmaya gitmesi çok güzel bir adım oldu. TİMFED (Tesisat İnşaat Malzemeleri Federasyonu) kurucu üyelerinden biri olarak yurt çapındaki sivil toplum kuruluşu ilişkileri ve gücünü arttırdığını düşünüyorum. Fuarlarda da gerek öncülük etmesi ve başarılı organizasyonlara imza atması dolayısıyla sektörel anlamda ayrı bir değeri var. Sektörü ilgilendiren konularda konunun gündeme gelmesi ve hatta ihtimalinin olması durumunda dahi konferans, panel, seminerler düzenlemesiyle birlikte sektörün en önemli ve sürekli ihtiyaçlarından biri olan eğitim konusunda TİMDER Akademi organizasyonu ile yıllardır emek vermesi ,gerçektende sektörümüz için çok faydalı bir sivil toplum kuruluşu olduğunu görüyoruz. Sektörümüzde birçok dernekten daha aktif, geleceği ve günün ihtiyaçlarını iyi analiz edebilen bir yapıya sahip olmasından çok memnunuz. TİMDER’i bu sektörü iyi bilen yöneticiler yönetiyor. Bu nedenle eleştirmekten ziyade çalışmalarının devamını diliyorum.

Mehmet Arslan, Dursun Altıparmak, Yıldıray Yılmaz ve Aslan Doğan

Temmuz - Eylül 2012 / Sayı 79

99


Satış Hattı

Orhan Hopa

görev almaya başladım. Yine tecrübelerime tecrübe katan beni her gün geliştiren bir aileye dahil olmuştum. 1999 yılına kadar Kalefleks’in ürettiği marley ve pissu ve sıhhı tesisat ürünlerinin tüm Marmara ve Batı Karadeniz bölgelerindeki satışında görev aldım. 2003 yılına kadar yapı grubuna ait karo, yapıştırıcı ve vitrifiye başta olmak üzere grubun tüm ürünlerinin satışında görev aldım. 2003 yılında satış departmanlarının ürün grupları bazında ayrışması ile karo ürünlerinin satışından sorumlu olarak İstanbul Bölge Sorumlusu olarak çalıştım. 2011 yılı Mayıs ayından itibaren de karo ürün grubunda İstanbul Bölge Yöneticisi olarak görevime devam etmekteyim.

Kaleseramik Çanakkale Kalebodur Seramik San. A.Ş. İstanbul Bölge Yöneticisi

Güven Sivrikaya “1997 yılında üyesi olmaktan gurur duyduğum Kale ailesine dahil oldum.” Profesyonel çalışma hayatıma 1987 yılında, Toprak İnşaat Malzemeleri’nde adım attım. 10 yıl devam ettiğim bu firmada sevkiyat ve lojistik müdürlüğü ile perakende ve toptan satış temsilciliği görevlerinde bulundum. Bu dönem inşaat malzemeleri inşaatta kullanılan tüm ürünlerin bir arada bulunduğu bir dönemdi, yani bugünkü gibi malzeme dalları ayrı ayrı ihtisaslaşmamıştı. Dönemin en iyi okullarından olan Toprak’ta bu işi iyi bilen insanlarla birlikte çalışmak ve birçok bölümde görev almak bana çok iyi bir tecrübe kattı. 1997 yılında Kale Pazarlama’daki Kalefleks ürünleri Satış Sorumlusu görevim ile üyesi olmaktan gurur duyduğum Kale ailesinde

100

Temmuz - Eylül 2012 / Sayı 79

“Artık nihai müşteriler Türkiye’nin neresinde olursa olsun bir mağazaya gittiklerinde, almış olduğu ürün ile birlikte hizmetten memnun bir şekilde mağazadan ayılıyor.” İnşaat malzemeleri sektörü 80’li yıllardan bugüne çok büyük bir gelişim kat etti. 80’li yıllarda hırdavat ve nalburiye ile iç içe olan karo ve banyo ürünleri 90’lı yıllarda birbirinden ayrılarak farklı showroomlarda sergilenmeye başladı. Bu tarihle birlikte üreticiler ürünlerinde farklı tasarımlar geliştirerek Avrupa’daki trendleri insanlarımızın ihtiyaçlarının tespitini doğru bir şekilde yaparak ve teknolojiyi de iyi bir şekilde takip ederek şuan ki durumuna getirdiler. Sektörün bu gelişimini öncelikle üreticiler sağlamaya başlamış olsalar da yetkili satıcılarımızın geniş ferah mağazalarla teşhir kültürünün önünü açmaları desteği ile bu gelişime önemli katkılar sağladı. Bununla beraber sektördeki belli başlı üreticiler, özellikle de Kale Grubumuz satış personeli ve dağıtım kanallarına çok ciddi eğitim yatırımları ile sunulan hizmet kalitesinin çıtasını her geçen gün daha da yükseltmiştir. Artık nihai müşteriler Türkiye’nin neresinde olursa olsun bir mağazaya gittiklerinde, almış olduğu ürün ile birlikte hizmetten memnun bir şekilde mağazadan ayılıyor. Firmamızda düzenli olarak yapılan gölge müşteri çalışmalarında da bunun olumlu yansımalarını çok açıkça görmekteyiz.


Satış Hattı Bu konuda TİMDER’in de özellikle yakından takip ettiğimiz TİMDER Akademi eğitimleri ile sektör ve sektör çalışanlarına büyük katkıları bulunuyor. Bu eğitim seminerlerinin özellikle sektörde yeni işe başlayan kişiler için kaçırılmaması gereken bir fırsat olduğunu düşünüyorum. TİMDER sadece eğitim değil, birçok konuda sektörümüz için önemli, yararlı çalışmalar sağlıyor. Zaman zaman yapılan ekonomi konferansları ve güncel gelişmeler hakkında bilgilendirme toplantıları önemli yararlar sağlıyor. Bununla birlikte birçok sosyal aktivitesi ile sektörün buluşturma noktaları olma konusunda çok başarılı buluyorum. Bunların da aynı şekilde kaçınılmayacak fırsatlar olduğunu düşünüyor ve bugüne kadar sektörümüze katkılarından dolayı tüm emek verenlere teşekkür ediyorum. “Müşterilerin gerek ürün kalitesi gerekse hizmet beklentisi anlamında sizden sınırsız bir beklentisi var.” Geçmişte yaşanan büyük karlılık marjları artık dünyanın neresine giderseniz gidin yok. Bununla birlikte müşterilerin gerek ürün kalitesi gerekse hizmet beklentisi anlamında sizden sınırsız bir beklentisi var. Dolayısıyla artık rekabet çok iyi bir hizmet kalitesi gerekiyor. Halen daha ilk önce fiyat sonrasında hizmet koşullarına bakılıyor ancak kar marjları belli bir çıtanın üstüne çıkamadığı için müşterinin tercihi ister istemez hizmet kalitesi oluyor. Bununla birlikte marka değeriniz de çok önemlidir. Çünkü müşteri sadece satış anındaki hizmetiniz değil satış sonrası hizmetlerinizi de düşünerek hareket ediyor. Eğer bir firma markasıyla öne çıkabiliyorsa zaten bunu vermiş olduğu hizmet ve ürün kalitesine güveni ile birlikte sağlayabiliyor. İnsanlar artık dünyayı takip ediyor ve farklılık istiyor. Dolayısıyla lüks ürünlere karşı ilgi her geçen gün daha da artıyor. Herkes kendi statüsünü bir üst çıtaya taşımak istiyor. Bu yüzden insanlar evlerinde tadilat yaparken daha iyi, daha lüks ürünleri tercih ediyor veya

aynı şekilde daha lüks konutlarda oturmak için gayret sarf ediyorlar. Bu nedenle her geçen gün ekonomik ürün dediğimiz ürünler de gittikçe fark yaratıyor ve ekonomik olmasına rağmen dikkat çekici bir cazibe kazanıyor. Kale Grubu uzun süredir devam ettiği ürün geliştirme çalışmaları dolayısıyla bunun faydalarını çok iyi bir şekilde görüyor. Hem ekonomik hemde lüks ürün gamında gerçekten de çok zengin ve dikkat çekici ürünlere sahibiz. Zaten Kale Grubu’nun marka değeri düşünüldüğünde bunun aksi yönde hareket etmesi mümkün olamazdı. Bu sadece biz değil aynı zamanda sektörümüze de çok güzel bir gelişme sahası sağlıyor. Çünkü birçok üretici kendini Kale Grubu’nu takip etmek zorunda hissediyor. Dolayısıyla biz gelişme sağladıkça onlarda aynı şekilde kendilerini geliştirmek zorunda hissediyorlar. “Artık müteahhit firmalar da yapmış oldukları inşaatların kalitesini, kullanmış oldukları ürünlerin de markalarına dikkat etmekte ve bunun daire satışlarına etkisini hesap ederek projelerini tamamlıyorlar.” Kale Grubu olarak geçtiğimiz 2011 yılını son derece olumlu bir yıl olarak kapattık. Tüm ürün grupların da bütçelerimizi fazlası ile gerçekleştirdik ve hepimizin yüzü güldü. 2012 yılında ise geldiğimiz bu aylarda piyasalarda nedeni bilinmeyen ve işlerin olup da memnun etmeyen bir hava hakimdi. Ancak yapılan bir takım satış kampanyaları ile bir parça da olsa bu memnuniyeti sağlamaya çalıştık. Satış rakamlarına baktığımızda 2011 yılı rakamlarına göre 2012 yılını da memnun bir şekilde tamamlayacağımız düşüncesindeyim. 2012 yılı özellikle İstanbul’un kentsel dönüşümü, Anadolu’nun diğer illerinde de büyüme arzuları yapılan projelerle satışlarımıza destek olduğu ve olacağı kanaatindeyim. Son dönem inşaat sektöründe yapılan projelere baktığımızda artık müteahhit firmalar da yapmış oldukları inşaatların kalitesini, kullanmış oldukları ürünlerin de markalarına dikkat etmekte ve bunun daire satışlarına Temmuz - Eylül 2012 / Sayı 79

101


Satış Hattı Benim burada gördüğüm en büyük gelişme artık UNICERA’nın da artık uluslararası bir fuar olduğudur. Özellikle son yıllarda ki yabancı katılımcı sayısı her geçen yıl artıyor. Zaten geçmiş yılara baktığımızda fuar alanının genişlemesi bunun bir göstergesidir. Eskiden daha dar bir alanda fuar yapılmakta iken şimdi sınırları daha da genişlemiştir. Fuarın iç kısmından zaten bahsetmeye gerek duymuyorum. Tüm firmalar muhteşem stantlar yaparak inanılmaz bir shoow yapmaktadırlar. Ayrıca bana en çok gurur veren diğer bir konu da firmamızın İtalya’da satın almış olduğu seramik fabrikası oldu. Fabrikayı bayilerimiz ile birlikte ziyarete gittiğimizde fabrika girişinde dalgalanan Türk bayrağı insanın içini inanılmaz derecede duygulandırıyor.

etkisini hesap ederek ona göre projelerini tamamlıyorlar. Bugün İstanbul’un en ücra köşelerinde yapılan küçük çaplı projeler bile hem mimari hem de içerik olarak düzgün bir şekilde yapılmakta ve satılmaktadır. Tabi burada belediyelerinde çok ciddi şehircilik anlayışı ile birlikte denetimlerini bu yönde üzerinde durarak yapması buna katkı sağlamaktadır. “Kale Grubu gibi büyük bir ailenin içinde 15. yılımı tamamlamaktan büyük bir mutluluk ve gurur duyuyorum.” 2011 yılında İtalya’nın Bolonya şehrinde gerçekleşen CERSAIE fuarına katıldığımda, özellikle katılımcıların Türk üretici firmalarına göstermiş oldukları ilgiden dolayı sektörümüzün ne kadar doğru bir gelişim gösterdiğini gözlerimle gördüm ve bundan çok gurur duydum. Aynı şekilde 24.sü gerçekleşen UNICERA fuarının da Hakan Rasimoğlu kadar olmasa da herhalde 20’sinde görev almışımdır.

102

Temmuz - Eylül 2012 / Sayı 79

“Yeni gelen arkadaşlarımızda herşeyden önce satış yapmaktan daha da önemlisi Kale Grubu rozetini hakkıyla taşımak gerektiğini öğretiyoruz.” Kale Grubu; 55.yılını kutlamış, ülkemize önemli katkılar sağlamış ve sağlamaya devam eden bir yapıya sahip. Bu konuda kurucumuz Sayın İbrahim Bodur’un çok büyük emek ve katkıları bulunuyor. Zaten bu sayede de herkes tarafından her zaman takdir edilen bir kişilik olmuştur. Böyle insanların emekleriyle bugünlere gelmiş bir firmada çalışmak çok büyük bir gurur kaynağı olmakla birlikte çokta büyük bir sorumluluğu var. Biz bu firmanın sahadaki yüzüyüz. Bu nedenle bizim yapacağımız en ufak bir hata Kale’nin sorumluluğunu doğurmaktadır. Bu nedenle gerek kişiliğimiz gerekse imajımızla herşeyimizle çok dikkatli olmamız gerekiyor. Bu nedenle aslında Kale Grubu’nda çalışmak oldukça zordur. Satışın kendine göre zorlukları vardır. Ancak Kale Grubu’nda satış çok daha dikkatli olmayı gerektirir. Bizler de ailemize yeni gelen arkadaşlarımızda herşeyden önce satış yapmaktan daha da önemlisi Kale Grubu rozetini hakkıyla taşımak gerektiğini öğretiyoruz. Kale Grubu gibi büyük bir ailenin içinde 15. yılımı tamamlamaktan büyük bir mutluluk ve gurur duyuyorum.


200.000 defa Doldur - Boşalt

Güneşli, Evren Mh. Halkalı Cd. Turgut Reis Sk. No:4/B Bağcılar - İstanbul / TÜRKİYE

Tel: +90 (212) 656 70 77 PBX

Faks: +90 (212) 656 28 39

E-Mail: yedekler@yedekler.com.tr

www.yedekler.com.tr


Üretici

Orhan Hopa

Te-Ma Yapı Malz. San. Tic. Ltd. Şti. Pazarlama Müdürü

Erhan Şahin

104

Özgeçmişiniz ve sektöre giriş hikayeniz hakkında bilgi alabilir miyiz? 1972 Biga doğumluyum ilk orta ve lise tahsilimi biga’da tamamladım, Anadolu Üniversitesi İşletme bölümünü bitirdim. 1995 yılında askerliğimi tamamladıktan sonra aynı yıl içerisinde Te-Ma Banyo‘da Bölge Sorumlusu olarak işe başladım. 1995-2007 yılları arasında şirketimizde birçok bölgede Bölge Sorumlusu olarak çalıştıktan sonra 2007 yılında Pazarlama Müdürlüğüne getirildim. Halen aynı görevimde devam etmekteyim.

arttırmak adına üretim teknolojilerimizi sürekli olarak geliştirmekteyiz.

Ürün gamınız ve üretim koşullarınız hakkında bilgi alabilir miyiz? Tüketicinin her türlü beğenisini karşılayacak miktarda ürün gamına sahibiz. Hızla değişen dünya ile birlikte tüketici zevk ve beğenileri de değişmektedir. Bu bağlamda tüm taleplere cevap verebilmek adına ürün gamımızdaki çeşitlilik de fazladır ve günden güne bu çeşitlilik artmaktadır. Firma merkezi, üretim tesislerinin de bulunduğu İstanbul-Beylikdüzü’nde yer almaktadır. Ürünlerimizdeki beğeniyi

Bayi ve yapı marketlerin yanı sıra her zaman iletişimde de olduğumuz tesisatçılar için seminerler düzenlemekteyiz. Bu seminerlerin amacı, hem onlarla olan ilişkileri sıcak tutmak hem de yeni olan ürünlerimiz ve o ürünlerin işlevleri hakkında onları bilgilendirmektir.

Temmuz - Eylül 2012 / Sayı 79

Satış-Pazarlama faaliyetleriniz hakkında bilgi alabilir miyiz? Ürünlerinizi hangi kanallar ile hangi pazarlarda tüketiciyle buluşturuyorsunuz? Tüketicinin dikkatini çekmek için yaptığınız çalışmalar nelerdir? Ürünlerimizi, Türkiye’nin birçok noktasında bulunan bayi ve yapı marketler aracılığıyla tüketiciyle buluşturuyoruz. Bayilerimizle olan ilişkilerimiz her zaman çok kuvvetli olmuştur.

Bunların yanı sıra ürünlerimizin, 40’ın üzerinde ülkeye ihracı gerçekleştirilmektedir. Kanallarımızın çokluğu sayesinde tüketicinin dikkatini istenilen her noktada


Üretici çekebilmekteyiz. Kolay ulaşılabilir olmamız tüketicinin firmamıza olan güvenini de arttırmaktadır. Günümüzde daha da artan müşteri beklentileri firmaları daha estetik, fonksiyonel, ürünler üretmeye yönlendiriyor. Tema Banyo bu bağlamda ürünlerini tasarlarken nelere dikkat ediyor? Ar-Ge ve Ür-Ge çalışmalarınız hakkında bilgi alabilir miyiz? Gelişen dünya düzeni ile birlikte müşteri beklentileri de artmaktadır. İnsanlar artık kullanımı kolay, ergonomik ürünleri daha çok tercih ediyorlar. Bu doğrultuda biz de sürekli yenilikler yapmaktayız. Birçok amaca hizmet edecek ürünler de geliştirmekteyiz. Toplu kullanım alanları için özel üretilen yerden basmalı rezervuarların hijyen açısından önem taşımalarıyla birlikte, özel üretilen butonlarımız vandalizm’e karşı da önlem olarak düşünülmüştür. Ayrıca çocuklar için özel klozet kapakları, su tasarrufuna yönelik rezervuarlar ve iç takımlar da ürettiğimiz ürünlerden bazıları.

olarak kendini geliştirmek ve sürekli yenilikler yapmak bir zorunluluk haline geldi. Çünkü tüketici istek ve talepleri her gün değişim göstermeye başladı ve bu doğrultuda onların isteklerine cevap verebilmek, ürün çeşitliliğini de beraberinde getirdi. Bu değişim günümüzde devam ettiği gibi gelecekte de hızlanarak devam edecektir, bununla paralel olarak üretim teknolojileri de gelişim gösterecektir.

Tecrübeleriniz ile sektörün dünü, bugünü ve geleceği hakkındaki görüşleriniz ve piyasa izlenimleriniz hakkında bilgi alabilir miyiz? Sektör açısından bakıldığında, geçmiş yıllarda tüketicinin düşük istek ve taleplerine bağlı olarak ürün çeşitliliği de günümüzdeki kadar fazla değildi. Ancak günümüzde, firmalar

Pazarlamanın en önemli sahalarından biri olan fuarlar hakkındaki görüşlerinizi alabilir miyiz? Firmamız yurtiçi ve yurtdışında birçok fuara katılarak tüketicisiyle buluşma şansına sahip olmuştur. Fuarları, müşteriyle yüz yüze görüşebilmek adına büyük bir fırsat olarak görmekteyiz. Bu yüzden Almanya, İtalya, Fransa, Katar, Dubai, Irak, İran, Mısır gibi ülkelerde düzenlenen çeşitli fuarlarda katılımcı olarak bulunmaktayız. Yurtdışı fuarlarının yanı sıra, yurtiçinde düzenlenen UNICERA Fuarının firmamız için önemi büyüktür. Bunun nedeni UNICERA fuarı yurtiçinde banyo konusunda yapılan en kapsamlı fuardır. Temmuz - Eylül 2012 / Sayı 79

105


Üretici

Orhan Hopa

faaliyetlerimize 2005 yılına kadar devam ettik. Bu dönem bizim sektörde kendimizi asıl olarak gösterdiğimiz dönemlerden biri oldu. Halen sektörden birçok dostumuz bizi o günlerimiz ile anarlar. 2001 yılında Güven Yapı Malzemeleri faaliyetlerimiz de devam ederken Hasköy’de 450m2’lik bir alanda iptidai koşullarda Doğa Banyo Mobilyaları’nı kurduk. 2005 yılında ise Güven Yapı Malzemeleri’ni kapatarak tüm enerjimizi Doğa Banyo’ya yönlendirdik. Şuan fabrikamız 3.500m2 kapalı alana sahip, aylık 1.800 civarında üretim ile faaliyetlerimize devam ediyoruz. İlk olarak ekonomik ürünler ile firmamız hayata geçti. Sonrasında ise fonksiyonel, lüks dolaplarda da ürün gamımızı genişlettik.

Doğa Banyo Mutfak Dolapları ve Yapı Malz. Ürt. Paz. San. Tic. Ltd. Şti. Genel Müdürü

Güven Türkuçak “2001 yılında 450m2’lik bir alanda iptidai koşullarda Doğa Banyo Mobilyaları’nı kurduk.” Mobilya Dekorasyon bölümünden 1989 yılında mezun oldum. 1991 yılında da Doğan Yapı’da işe başlayarak sektöre ilk adımımı attım. Doğan Yapı’da Nazım Doğan ve Sebahattin Ataoğlu’dan çok şeyler öğrendik. Bu nedenle kendilerine her vesile de olduğu gibi bu röportajımızda da teşekkür ederim. Askerlik sonrasında da Aktif Yapı olarak Mehmet Topçuoğluy’la birlikte İstanbul ve Trakya bölgesinde pazarlama ağı kurarak banyo aksesuarları satmaya başladık. Belli bir süre sonra da kendi işimizi kurmaya karar vererek Güven Yapı Malzemelerini kurduk. Derz artısı ve fayans çıtası üretim ve pazarlama

106

Temmuz - Eylül 2012 / Sayı 79

Satış pazarlama faaliyetlerimizi 3 grupta değerlendirebiliriz. İhracat üretimimizin % 65’lik payı ile en ağırlıklı çalıştığımız alandır. Azerbeycan, Irak, Fas, Hollanda, Cezayir, Uganda, Libya bizim en güçlü olarak ihracat yaptığımız ülkeler arasında yer alıyor. İkinci olarak İstanbul, Trakya başta olmak üzere yurtiçi bayi satış ağımız bulunuyor. Son olarakta proje, taahhüt işleri olmak üzere satış pazarlama portföyümüzü değerlendirebiliriz. Proje, taahhüt işlerinde gerek riski azaltmak, gerekse bayi kanallarına destek vermek amacıyla bayi kanalları üzerinden satışlarımızı gerçekleştirmeyi tercih ediyoruz. Özellikle ihracat ağımızda ilk etapta daha yoğun olarak ekonomik ürünlerimiz ile güçlüydük. Ancak gittikçe gerek bizim ürün geliştirmelerimiz, gerekse pazarın istekleri doğrultusunda lüks ve fonksiyonel ürünlerimizin payı her geçen gün arttırıyor. “Markalaşma gereği duyarak Natura Bagno markamızı yarattık. Lüks ürün sınıfındaki satışımızı bu yıl 4’e katladık.” Bahsettiğim gibi bizim en önemli satışımız ihracat alanında gerçekleşiyor. Bu nedenle Doğa’nın “ğ” nedeniyle yurtdışında zor telafuz edilmesini dikkate alarak bir yıl önce yeni bir markalaşma gereği hissederek Natura Bagno markamızı yarattık. Yeni


Üretici markamız ile birlikte lüks ürün gamımızı da zenginleştirmeye başladık. Bunun sonucunda da lüks ürün sınıfındaki satışımızı bu yıl 4’e katladık. Bu bizler için önemli bir başarıdır. Çünkü ekonomik ürün sınıfındaki baskı nedeniyle para kazanma imkanınız en alt sınırlarda dolaşıyor. Lüks ürün gamındaki bu ivme ile birlikte bu açığımızı da kapatmış olduk. Bundan sonraki süreçte de aynı ivme ile birlikte yolumuza devam etmeyi hedefliyoruz. “Avrupa’da her geçen gün pazar ağı daralırken Orta Doğu ve Afrika’daki pazar her geçen gün büyüyor.” Önümüzdeki sene belki olmayacak ama 2014 yılında yurtdışı fuarlarına katılmayı planlıyoruz. İç piyasa zaten korkunç derecede sıkışık. Bu nedenle bizim için en doğru olan yol yurtdışındaki pazar ağımızı daha da güçlendirmek, genişletmektir. Ortadoğu ve Afrika pazarındaki ağımızı genişletmek istiyoruz. Bu zamana kadar hep bizlere başka tanıtıldıkları için hep Araplara karşı soğuk dururduk. Ancak gerçekler böyle değil. Üstelik düne kadar arka bahçemiz Avrupa’yken bugün artık Türkiye’nin arka bahçesi Orta Doğu oldu. Yani Avrupa’da her geçen gün pazar ağı daralırken Orta Doğu ve Afrika’daki pazar her geçen gün büyüyor. Bu nedenle bu pazardaki etkinliğimizi daha da güçlendirmek istiyoruz. Üstelik artık bu pazarlarda Çin’i de sollamaya başladık. Navlun bedellerinin yüksek olması, Çin’den ülkemizde olduğu gibi bu bölgelere de yoğunlukla kalitesiz ürünler gelmesi ve Çin malı’nın kalitesiz imajının hat safhaya ulaşması nedeniyle Çin her geçen gün kan kaybediyor. Tabi ki onlar kan kaybederken Türk ürünlerinin de kaliteli imajının her geçen gün daha da oturmasının etkisi de bu bölgedeki gücümüzü arttırıyor.

erbaplarımızın da her zaman belirttiği gibi Türk ürünlerinin markalaşmasına ihtiyaç var. Bir İtalyan markasıyla aynı kalitede mal ürettiğinizde onlar 10 liradan satarken siz 5 liradan satabiliyorsunuz. Bu marka değerinin bir göstergesi, bu konudaki eksiklerimizi de tamamlayabilirsek hem imajımızı çok daha iyi bir şekilde yansıtacak hemde çok daha sağlıklı ticaret yapmaya başlayacağız. Her geçen gün daha iyiye gidiyoruz. Ar-Ge satmaya da başladığımız zaman Türkiye imajı çok daha büyük bir güç kazanacaktır. Bu konuda da devlet tabiki teşvik edecektir ama en önemli görev yine özel sektöre düşüyor. Konumumuzu da dikkate alarak bu konuda başarılar elde etmeke başladığımızda sadece sektörümüz adına değil tüm alanlarda büyük bir güç kazanmış olacağız. “Kesinlikle ekonomik ürün satma gayreti içinde olmayacağız.” İnsanlar artık klasik ürünlerden sıkıldılar. Ürünlerinizde hep bir yenilik bekliyorlar. Bizde gerek fonksiyonellik gerekse tasarım

“Teknolojik ürünler üretip yurtdışına açıldığımız zaman Türkiye imajı çok daha büyük bir güç kazanacaktır.” Türk ürünleri aslında son 10 yıl içinde ticaret ahlakı olmayan kişilerin temizlenmesi ile birlikte zaten tüm dünyada kendini ispatlamaya başladı. Ancak devlet büyüklerimiz ve ticaret Temmuz - Eylül 2012 / Sayı 79

107


Üretici tekrar bir yükselmeye gideceğiz ancak kesinlikle ekonomik ürün satma gayreti içinde olmayacağız. Kapasitemizin de zaten yeterince dolu olması dolayısıyla birkaç iş ortağını daha ailemize katarak yola devam edeceğiz. Önemli olan çok bayiniz olması, çok satış yapmanız değil. Kaliteli ürünlerinizin olması, satış öncesi ve sonrası hizmet kalitenizin çıtanızın her zaman en üst noktada tutabilmektir. Çünkü gerçekten çok zor bir sektörde hizmet veriyoruz. Islak mekanda ahşap bir üründen bahsediyoruz. Bu noktada tüketicinin de bilinçli davranması gerekiyor. Her zaman için ürünlerimiz hakkında gerek biz, gerekse iş ortaklarımız en iyi şekilde bilgilendirme yapıyorlar ama müşteri buna ne kadar uyarsa sattığınız ürünün değeri o kadar ortaya çıkıyor.

anlamında bu isteklerini en iyi şekilde yerine getirmeye çalışıyoruz. İnsanlar kendilerini sınıf atlatmak, motive etmek istiyor. Bu yüzden sizin bugün elit kesime verdiğiniz ürünü yarın ekonomisi daha zayıf müşteri de istiyor. Bu nedenle lüks ürün gamında pazarınızı sadece ekonomisi çok iyi olan müşteriler olarak benimsememeniz gerekiyor. Biz aslında bugün olduğu gibi lüks ürün gamında üretimi çok daha önceden devreye almak istiyorduk ancak pazarı analiz ettiğimizde bu yönde ciddi çekinceler meydana çıkıyordu. Bir noktadan sonra en azından deneriz diyerek girdik, çok büyük bir potansiyel yakaladık. “Önemli olan çok bayiniz olması, çok satış yapmanız değil. Kaliteli ürünlerinizin olması, satış öncesi ve sonrası hizmet kalitenizin çıtasını her zaman en üst noktada tutabilmektir.” Bayi sayımızı 2011’den bugüne %50 civarında aşağı çektik. Bu sayımızda tabiki

108

Temmuz - Eylül 2012 / Sayı 79

“Her sene bir önceki seneyi aratıyor.” Bugün öyle koşullarda ticaret yapılıyor ki ar marjları zaten çekilebilecek en dip noktaya çekilmişken kendinizi geliştirmek için masraflarınızı hep arttırmak durumunda kalıyorsunuz. Kendinizi geliştirmeden benim için bu nokta yeter demeniz ise mümkün değil. Çünkü herkes kendini geliştirirken siz yerinizde saydığınızda çok kısa bir süre içinde geri kalabilirsiniz. Önemli olan fırsatları iyi değerlendirmek. 1993 yılından beri görüyorum ki her sene bir önceki seneyi aratıyor. Bu koşullar altında da ancak işini layıkı ile yapabilenler ayakta kalıyor. Her krizde, hatta bir kriz olmasına da gerek yok her geçen gün birileri eleniyor. Bu elemeler devam edecektir. Bu süreç içinde de kendini geliştiren ve ahlaklı ticaret yapısını koruyanların ayakta kalabilme şansları olacak. Ticarette çok akıllı, iyi reflekslere sahip olmak gerekiyor. Pasta ortada önemli olan o pastadan ne kadarını, ne koşullarda aldığınızdır. O yüzden dikkatli olarak yola devam etmek gerekiyor. Merdivenaltı diye tabir ettiğimiz ve bizim sektörümüzde çok yoğun olan işletmeler her geçen gün azalıyor. Bu azalma süreci de devam edecek. Her ne kadar adil olmayan avantajları olsalar da dayanamayacaklardır.



Firmalar İnsanlar

Orhan Hopa

SRC Yapı Malzemeleri San. Tic. Ltd. Şti. Yönetim Kurulu Başkanı

Abdurrahman Sürücü “Kaybedecek bir şeyim yoktu; girişimci oldum!” Giresun’daki köyümden İstanbul’a geldiğimde 12 yaşındaydım. Çaycılık, simitçilik, boyacılık yaptım. 1984’te Perşembe Pazarı’nda toptan hırdavatçılık yapan bir tanıdığın yanında çalışmaya başladım. Akşamları saat 5’te işten çıkınca Sultanahmet-Gülhane tarafına gider, turistlere su, sandviç satardım. Hafta sonları da aynı şekilde ek işler yapıyor, biriktirdiğim parayı köydeki aileme gönderiyordum. 5-6 yıl böyle geçti. Çalıştığım yerin sahibi inşaatçılığa merak sarınca dükkana uğramaz oldu. Bu arada ben de 19-20 yaşına gelmiş ve işi iyice öğrenmiştim. Askere gittim; döndüğümde patron inşaatta paraları batırmış, Perşembe Pazarı’ndaki dükkanı kapatmıştı. Kendi adıma al-satçılık yapmaya başladım. “İngilizcem yoktu, ithalat yapmak istiyordum.” O zamanlar ithalat yapmak benim gibi dil bilmeyen ve sermayesi olmayan biri için

110

Temmuz - Eylül 2012 / Sayı 79

çok zordu. Şimdi internet herkesin elinin altında. Bilgiye ulaşmak kolaylaştı. Haftada bir gün Ticaret Odası’na gider; o zamanki adı Dökümantasyon Odası olan odada koca bir günü geçirirdim. Türkiye’de ne yok, neye ihtiyaç var, ne getirsem satarım diye düşünüyor, dökümantasyon odasında bulduğum evrakların fotokopisini çekip tercümana götürüyordum. Transmisyon zinciri getiren 5-6 firma vardı. Bu konunun ticaret alanı dardı. Açığı fark ettim ve tercümana hazırlattığım yazıyı Almanya’daki bir firmaya teleks çektirdim. 1993’te transmisyon zinciri


Üretici sonra tekstil işinden çıkarak sadece banyo işine ağırlık verdim.

Abdurrahman Sürücü Çin’de

getirerek ilk ithalatımı yapmış oldum. Daha sonra 1994’te Tayvan’dan tarım makineleri zinciri ile Hindistan’dan bisiklet zinciri ithalatı yaptım “Çin’i erken keşfedenlerdeniz.” 1998 yılında Çin’le çalışan 200-250 kadar Türk şirketi vardı. Dünya henüz Çin’i tanımıyordu. Çinliler de başka ırktan insanlara yabancıydı. Çin’e gittiğimizde restoranda yemek yerken Çinliler bize uzaylı görmüş gibi bakar, birbirlerine gösterirdi. “Aç-kapa musluklarını Çin’den Türkiye’ye ilk getiren firmayız.” Bugün Çin ile ticaret yapan firma sayısı yüz binleri aştı. 90’lı yıllarda, ne Türkiye ne de Dünya henüz Çin’i keşfetmemişken açığı gördük ve aç-kapa muslukları ithal ettik. Türkiye’de satılan fiyatın beşte birine piyasaya sunduk.

“Topkapı’da günde 50 tane küvet üreterek başladım; bugün dünya sektöründe bir oyuncuyuz.” Davutpaşa’da bir imalathanede başlayan üretimimiz sınırlıydı. Sonradan ilave alanlar da eklendiği halde günde 50-60 tane akrilik tekne, küvet, kabin üretebiliyorduk. Bugün Hadımköy’de, Akpınar Sanayi Sitesi’nde 40 bin m2 kapalı, 5 bin m2 açık alanı olan fabrikamızda, kapasitemizi günde 1500’e çıkardık. Şu anki üretim tesisimiz dünya standartlarında üretim için gerekli hammadde girişinden müşteriye ulaşana kadarki süreçte kalite kontrol mekanizmalarını sıkı sıkıya işletebilmeyi mümkün kılıyor. Üretim bandımız küvet ve jakuzi üretiminde, Türkiye’de ilk defa kullanılan ve bir kısmını kendi ARGE departmanımız ve kaynaklarımız ile gerçekleştirdiğimiz otomasyonu yüksek makineler ile çalışıyor. “Hedefimiz; dünya pazarında büyük oyuncu olmak.” Büyüme planımızı ve yatırımlarımızın tümünü dünya pazarında güçlü bir oyuncu olmak üzerine kurmuş durumdayız. Türkiye’de başarılı olduğumuz, üretimden başlayıp, satış ve satış sonrası hizmet ayağının tümünü organize olarak yürüttüğümüz sistemimizi, Avrupa’da oturtmayı hedefliyoruz. Bu amaçla yurt dışında gerek lojistik, gerek satış kanalları ile ilgili çalışmalarımızı hızlı bir şekilde yürütmekteyiz.

“500 adet nakış makinesi satarak hayli yüksek ciro yaptım.” Çin’den çeşitli sektörlere malzemeler getiriyordum. Tekstil sektörüne 3 yılda 500 adet nakış makinesi getirip sattım. Bu işten hayli yüksek ciro yaptım. Aynı zamanda banyo işine de devam ediyordum. Bir süre Temmuz - Eylül 2012 / Sayı 79

111


Geçerken Uğradık

Orhan Hopa

Uğur Yapı Malzemeleri San. Tic. Ltd. Şti. Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı

Uğur Yapı Malzemeleri San. Tic. Ltd. Şti. Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı

Ömer Çelik

Mehmet Çelik

EVDEMA - Uğur Yapı olarak biz, uyumlu bir aile şirketiyiz. Şirketimiz 1978 yılında babamız Kemal Çelik tarafından, Uğur Yapı Malzemeleri adı ile kurulmuştur. Kurulduğumuz yılı takip eden her yıl, şirketimizi yenileyip geliştirme çalışmalarımızı sürdürdük. Geçmişimizden aldığımız değerler ile bugün EVDEMA Ev Dekorasyon Mağazaları adı altında İstanbul’un önemli noktalarında 6 ayrı mağazamız mevcuttur. EVDEMA olarak biz; Eczacıbaşı Yapı Ürünleri Grubunun tüm markaları ile münhasır bayilik sisteminde çalışıyoruz. Eczacıbaşı Yapı Ürünleri Grubu’nun; VitrA, Artema, İntema Mutfak, Villeroy&Boch, Bulgbard gibi dünya markalarına ait banyo, seramik, armatür ve mutfak ürün gruplarının tüm çeşitlerini satışa sunuyor ve dağıtımını gerçekleştiriyoruz.

112

Temmuz - Eylül 2012 / Sayı 79

Aynı zamanda Franke, Siemens, Mielle, Elica, General Elektrik ve Blanco ankastre cihaz ürünleri mağazalarımızda satışa sunduğumuz diğer markalardandır. Kendi yarattığımız markamız, Vitale ürün grupları içindeki aydınlatma, aksesuar, masa & sandalye, parke, doğaltaş ve duvar kağıdı ürün grupları yanında; sektörlerinde lider konumdaki Sidoorsa kapı, Kale Çelik Eşya markalarına ait ürünlerin; perakende, toptan ve projeli işler kanalı olarak satış ve dağıtımını gerçekleştiriyoruz. İnşaat malzemeleri sektörünün de bir gereği olan konsept mağazacılık anlayışı ile mağazalarımızın yapılanmasını düzenledik. Perakende mağazalarımızda öncelikle nihai tüketiciyi hedef alan mağaza dizaynımızda, müşterilerimizin ihtiyaç duyabileceği, bütün ev dekorasyon gereçlerini sunmayı hedefledik.


Geçerken Uğradık

Bugün 74 adedi bulan tedarikçi sayımızla ve 42.500 adet ürün kalemimizle hizmet veriyoruz. Toplamda 12 ayrı iş kolunu Uğur Yapı çatısı altında toplamış bulunmaktayız. Banyo ve mutfaktan doğaltaşa, iç-dış kapıdan parkelere, aksesuar ve aydınlatmadan ankastre cihazlara kadar çeşitlilik gösteren bu iş kolları, faaliyette bulunduğumuz toptan, perakende ve projeli işler satış kanallarıyla, sektörün yenilenen ve artan ihtiyaçları doğrultusunda uzmanlık alanımız içerisindedir.

Merkezi Esenyurt olan mağazalarımız Mecidiyeköy 1, Mecidiyeköy 2, Masko Mobilya Kenti, Güzelce ve Anadolu yakasında Kozyatağı’nda yer almaktadır. Toplamda 17.000 m2 teşhir alanıyla hizmet verdiğimiz mağazalarımızda, yıllık ortalama 53.000 ziyaretçiyi ağırlıyoruz. Satışımıza destek olmak üzere 37 araçtan oluşan filomuz mevcuttur. 2011 yılı sonunda satış kanalına büyük bir destek sağlayacağını düşündüğümüz, lojistik depo yatırımımızı tamamladık ve Çatalca’da bulunan lojistik depomuzu 30.000 m2 alanı ve 45 çalışanı ile bünyemize dahil ettik.

Temmuz - Eylül 2012 / Sayı 79

113


Geçerken Uğradık Mağazalarımızda satışa sunduğumuz ürünleri, geniş bir çeşitlilikle teşhir ediyor olmamızın yanı sıra, tecrübeli mimarlarımızla üç boyutlu projelendirme hizmeti veriyoruz. Bu sayede tüketicinin hayalinde kurguladığı dekorasyon projelerini, profesyonel mimari desteği ile birleştiriyor etkili ve estetik çözümler sunuyoruz. Kaba inşaat olarak tabir edilen inşaat halinden itibaren, bir evde dekorasyon için ne gerekiyorsa hepsini tek bir çatı altında tüketici ile buluşturuyoruz. Buradan hareketle konsept mağazacılık anlayışımızı belirlerken hızlı, güvenilir ve kaliteli hizmet sunmanın bu anlayışın vazgeçilmez unsurları olduğuna inanıyoruz. Projeli işler ve toptan - bayi kanalında gerek sahada kesintisiz faaliyet gösteren pazarlama çalışanlarımız, gerekse de içerde satış destek ekibimizle bir bütün olarak çalışıyoruz. Güçlü bir pazarlama ağımız var ve bu ağı yöneten işinde uzmanlaşmış yöneticilerle çalışıyoruz. İnşaat firmaları, gayrimenkul şirketleri, şantiyeler, yetkili satıcılar ve tali -bayi kanalında hizmet veren satış noktalarına, düzenli ve hiç aksatmadan yapılan ziyaretler toplu satışta bize başarı sağlayan unsurlardandır. Çalışanlarımızın büyük bir çoğunluğu, yıl aşırı bizimle birlikte çalıştığı için kurum kültürümüzü özümsemiş, vizyon ve misyonumuzu benimsemiş durumdalar. Her bir departmanda işini severek yapan personelin istihdam edilmesi EVDEMA’nın bugününü yaşıyor olmasında önem büyük sahibidir. Bizim güçlü, profesyonel ve deneyimli bir ekibimiz var. 180 kişiden oluşan bu ekip ile müşteri memnuniyeti olgusunu kendimize hareket noktası belirledik. Önceliğimiz; gerek perakendede nihai tüketici, gerek projeli işler kanalında müteahhitler, gayrimenkul şirketleri ve gerekse toptan kanalında tali-bayiler olsun yaptığımız işin öncesinde ve sonrasında memnuniyeti sağlamaktır. İnşaat malzemeleri sektörünün bugün geldiği noktada yapı marketler, dünya piyasaları ile birlikte Türkiye piyasalarına da hızlı bir giriş

114

Temmuz - Eylül 2012 / Sayı 79


Geçerken Uğradık ve yayılma göstermektedirler. Aynı zamanda yapı malzemeleri sektörü sürekli kendisini yenileyen yapısı sebebiyle hızlı ve yoğun rekabetin yaşandığı piyasalara sahiptir. Biz perakende mağazalar olarak gelişimimizi ve büyümemizi sürdürebilmek için; yapı marketlerden farklı ve sürekli kendini yenileyen, tasarım ağırlıklı ve tüketici ile bire bir iletişim halinde olan bir anlayış ile hizmet vermek zorundayız. Bu yenilenme için, temsil ettiğimiz tüm markaların piyasaya sürmüş olduğu eski ve yeni tüm ürünleri hakkında, anında ve ayrıntılı bilgiyle, hem satış hem satın alma personelimizi donatmalıyız. Teşhir düzenlerimiz tasarım bakımından kusursuz olmalı ve tüketiciden mimarlarına kadar tüm seçkin beğenilere hitap edebilmeli. Ürünlerimizde tasarım, fonksiyonellik, estetik ve görsellik bir arada bulunmalıdır. Değişen müşteri beklentilerine cevap verebilmek adına düzenli eğitimler ve motivasyon toplantılarıyla çalışanlarımızın kişisel gelişimini desteklemeliyiz. Bizim gelişim ve büyüme hedeflerimiz sürekli yükselen bir grafikte seyrediyor. Gerek ürün gamımızdaki çeşitlilik gerekse müşteri sayımızdaki gurur verici çokluk bu hedeflerimizi gerçekleştirip, yeni hedeflerimizde çıtayı yüksek tutmamızı sağlıyor.

Temmuz - Eylül 2012 / Sayı 79

115


Geçerken Uğradık

Orhan Hopa

önce 2005 yılında Ege Seramik, Ege Vitrifiye ve Hitit Seramik bayiliği aldım. 2008 yılında 500 m2 showroom 6.500 m2 depo alanı olan Mersinli adresimize taşındık. 2012 yılında Bornova forum avm karşısında 500 m2 yeni showroomuzu açtık. 2013 yılında Mersinli mağazamızı yan mağazalarla birleştirip ilave 1000 m2 ile birlikte 1500 m2 ye çıkartacağız. Showroom yapılandırmalarımızı gerçekleştirir iken diğer önemli müşteri kitlemiz olan tali bayi ve şantiyeler için personel pazarlama ve sevk araçlarını bünyemize kattık. Bugün showroomlarımızda parekende 13, tali bayilerimize 4, şantiyelere hizmet veren 6 olmak üzere idari kadrolar, depo sorumluları, araç şöförleri ve hizmetlilerimiz ile birlikte 42 kişilik bir aile olduk.

Mehmet Ceylan Yapı Malz. Ltd. Şti. Yönetim Kurulu Başkanı

Mehmet Ceylan 1972 Amasya doğumluyum. 1995 yılında İzmir – Çamdibi semtinde yapı ürünleri teşhir ve satışı amaçlı 125m2 mağaza kurdum.Ana kalemimiz olan seramikte çeşitli imalatçı firmaların tali bayisi olarak ticaret yaptım. Geçen zaman içerisinde üreticinin, toptancının, parekendecinin bulunduğu amansız rekabet ortamında farklı, başarılı ve kalıcı bir firma olmak için doğru olan yolun bu olmadığının farkına vardım. Sektöre nispeten daha geç girmiş biri olarak, doğru üreticiler ile bir araya gelip onların gücünü kendi gücümle birleştirmenin doğru çözüm olduğunu farkettim. Gayet iyi biliyorumki; otuza yakın seramik üreticisinin ayrıca ithalatında olduğu ülkemizde üreticilerinde en büyük sıkıntısı kendilerine her alanda sadık bayi bulabilmektir. Bu amaç doğrultusunda

116

Temmuz - Eylül 2012 / Sayı 79

Her zaman hayat ve ticari zihniyetim olan “ben değil biz” politikamı işime en doğru şekilde yansıtabildiğimi düşünüyorum. Personelime her zaman sorumluluk verdim, muhatap olduğu müşteriye ağzından çıkan sözün ne olursa olsun gerçekleşmesini sağladım. Hatalarında yanlarında olup, başarılarında övgülerimi aktardım. Bu sayede özgüveni


Geçerken Uğradık

yüksek işini ve firmasını seven, bilgili, tecrübeli, bir kadroya kavuştum. Bugünkü başarımızın temelinde bu arkadaşlarımın emeği çoktur. Bir kez daha onlara teşekkür ederim. Her geçen sene stok maliyetlerinin firmalar üzerinde ciddi bir yük olduğunun ve bu yükten kaçmak üzere ihtiyaç olan son noktada en uygun fiyata ve “hemen” ürününü almak isteyen bir müşteri kitlesinin olduğu kaçınılmaz bir gerçektir. Bu ihtiyaca cevap verebilen firmalarda rakiplerine oranla daha ön plana çıkacaklarıda şüphesizdir. Biz yine

bu gerçekten yola çıkarak alınan siparişlerin anında sevkini sağlamak adına gerekli koşulları sağladık. Şehir içindeki depolarımızın haricinde Ege Seramik fabrikasının içerisinde 8.000m2 kapalı 20.000 m2 açık depo kurduk. Bütün bu gayretlerimiz neticesinde bugün Türkiye genelinde 550 tali bayi binlerce şantiye ve parekendeci müşterilerimizin teveccühleri ile Türkiye genelinde Ege Seramikte 20102011 yıllarında Türkiye Birincisi olduk. Önümüzdeki dönemdede yolumuza emin adımlar ile ilerlemeye devam edeceğiz.

Temmuz - Eylül 2012 / Sayı 79

117


Geçerken Uğradık

Orhan Hopa

irili ufaklı birçok firmanın bayiliğini yürüttük. Şirketimizin gerçek büyümeye başlaması, Seramiksan’ın bayiliği sürecinden sonra gerçekleşti. Seramiksan, bayisine değer ve güven veren bir firma. Bunun yanında Seramiksan’ın “İyi tasarım herkesin hakkı” mottosuyla hem müşteriye hem de bayilerine sunduğu değişim ve heyecan, bizim genel yapımızla öylesine uyum sağladı ki, yıllardır herhangi bir seramik firmasının bayiliğini arama ihtiyacımız olmadı. Seramiksan’ın “Hayatınız güzel olacak” sözüyle imza attığı, estetik tasarım ve ileri teknolojiyi bir araya getiren ürünleri, farklı zevklere sahip tüm müşterilerimizin daima beğenisini topladı. Bayiliğimizin uzun yıllardır sürdürmemiz de bizim aynı zamanda finans açısından dağılmamamızı tek bir noktaya odaklanmamızı sağladı.

Yılmaz Sıhhi Tesisat ve İnşaat Malzemeleri

Murat Doksat 1974 yılında İzmir’de doğdum. Babamın devlet memur olmasından dolayı ilk ve orta öğrenimimi birden fazla şehirde; İzmir, Mardin ve Polatlı’da tamamladım. 1991 yılında Ege Üniversitesi Kimya Mühendisliği bölümünü kazanarak İzmir’de yaşamaya başladım. 1993 yılında seramik sektöründe uzun yıllar görev yapan dayım Şefik Özcan’ın ortaklığıyla, İzmir Gıda Çarşısı’nda 60 m2’lik bir dükkânda ticarete başladım. Bu küçük girişimi, kardeşim Burak Doksat ve babam Yılmaz Doksat işbirliği ile zaman içerisinde Bornova ve Gıda Çarşısı’nda 2 mağazaya taşıdık. Bugün 13 kişilik personelimiz ile 600m2’lik mağazamız ile İzmirli müşterilerimize hizmet veriyoruz. Bu başarımızda, bizimle uzun süreli çalışan ve artık birlikte büyük bir aile olduğumuz personelimizin çok büyük bir rolü olduğunu da belirtmek isterim. Şirketimizin kurulduğu 2002 yılından Seramiksan bayisi olduğumuz zamana kadar,

118

Temmuz - Eylül 2012 / Sayı 79

Bu süreçte çözüm ortaklarımız olarak yine aynı yapıda olan, Creavit, Weber, Penta bayiliklerini de bünyemize kattık. Böylece mağazalarımıza gelen müşterilerimiz, bizde ihtiyacı olan ürünlerin tamamını görme ve satın alma imkanını yakalamış oldu. Günümüzde ekonomik üründen, lüks ürüne kadar tüm gruplarda ürün çeşitleri oldukça arttı. Müşterilerin daha bilinçli hareket etmesi, iletişim kolaylığının artması çıtayı yükseltti. Bu nedenle iyi hizmetin sunulması müşterinin beklentisinin karşılanması ön plana çıktı. Bizlerde bu süreçte sürekli kendimizi geliştirerek yatırım yapmamız gerektiğine inandık.


Geçerken Uğradık Örneğin, Seramiksan kataloğunda yer alan tüm ürünleri daima stoklarında bulunduruyor. Böylece müşterilerimize beğendikleri ürünleri hızlı bir şekilde gönderebiliyoruz. Ege Bölgesi’nin tümünde sabah verilen siparişler aynı gün içerisinde sevk edilebiliyor. Aynı zamanda firmaların sunduğu ödeme kolaylıkları da müşteriler için cazip oluyor ve rekabette bir adım öne geçmenizi sağlıyor. Seramiksan, “Beğenip de alamamak tarihe karışacak” sözüyle tüketicilere satın alma kolaylığı da sağlıyor. Seramiksan’ın kredi kartına peşin fiyatına vade farksız 12 taksitle ödeme imkanı müşterilerimizi mutlu ediyor. Gelişen teknoloji sayesinde kullanıcıların çok kısa sürede internetten gerek ürün gerek fiyat mukayesesi yapabiliyor olması da zaman içerisinde karlılıkların düşmesine neden oldu. Yaşanan bu değişimin etkilerinin minimuma indirilmesi için öncelikli olarak piyasayı belirleyen bayilerin karlılığa odaklanması, markaların da bayi yapılanmasındaki hızlarını kontrol ediyor olmaları çok önemli. Çünkü mutlu olan bayi, hem güçlü olup kırılgan ekonomik dalgalanmalardan daha az etkileniyor, hem de mutlu olduğu için alternatif bayilikler arama yoluna girmiyor. Rekabetin olduğunca yoğun olduğu bu dönemde biz öncelikli olarak hitap edeceğimiz müşteri kitlesini belirleyerek yola çıktık. Hedef kitlemizin talep ettiği ürünler kapsamında çalışmalar yaptık. Değişen dekorasyon anlayışının bir sonucu olarak, önceliğin kullanıcının zevkine uygun tasarım olduğunu, bu tasarımı da yakalamak için müşterilerimizin alternatifler arasından seçim yapmak istediğini gördük. Bunun içinde öncelikli olarak, insan kaynağımıza yatırım yaptık. Müşterinin dilinden anlayan, müşteriye gerektiğinde yol gösterecek, satacağı ürün hakkında teknik bilgi verebilecek, sabırlı, güler yüzlü müşteri temsilcileriyle çalışmaya özen gösterdik.

Ayrıca memnuniyeti artırmak için müşteri temsilcilerimizin yanı sıra depocumuza, şoförlerimize ve temizlik elemanımıza kadar aynı kaliteyi aşılamaya çalıştık. Ayrıca müşterilerimizin rahat karar verebilecekleri ferah mekânlar yarattık. Son dönemde AVM alışkanlığı kazanan halkımızın, tadilat ihtiyaçlarını karşılamak için de yapı marketleri tercih ettiklerini gördük. Bizler müşterilerimizin bizleri tercih etmeleri için onlara gösterdiğimiz özel ilgi ve dekorasyon seçeneklerinde verdiğimiz bilgi ile birlikte farklı bir hizmet sunduk. Önümüzdeki dönem için hedefimiz; kalite ve müşteri memnuniyetini artırarak daha fazla ürün satmak ve güven ve kalite anlayışımızı açmayı planladığımız diğer mağazalara taşımaktır. Yılmaz Sıhhi Tesisat ve İnşaat Malzemeleri olarak önümüzdeki dönemde yeni bir mağaza daha açmayı planlamaktayız.

Rekabet ortamında, iş ortaklığı yaptığınız firmalar da büyük önem taşıyor. Hızlı servis ve çözüm sunan iş ortaklarını tercih ediyoruz, bunlar arasında Seramiksan da bulunuyor. Temmuz - Eylül 2012 / Sayı 79

119


Sahadan

Aslan Yapı Malz. San. ve Tic. Ltd. Şti. Tali Bayiler Grubu Satış Müdürü

Uğur Canayaz Aslında muhasebe alanında eğitim aldım. Ancak masanın arkasında olmak benim için uygun bir iş hayatı vaad etmiyordu. Bende pazarın içinde, sahada görev almaya başladım. Çalıştığım firmalarda Türkiye çapında bayilik teşkilatları kurdum yada satışlarını arttırmak için gayret sarfettim. Sektör içinde 42 yıldır devam eden çalışma hayatım süresince radyatör gurubundan başlayarak, seramik, granit, armatür, vitrifıye, havuz malzemeleri gibi sektörün tüm malzeme gruplarını ve Türkiye’deki bayileri tanıdım. İş hayatımda beni en çok mutlu eden özelliklerimden birisi çalıştığım şirketlere hep iyi iş ortakları bulararak satışlarımla hiç zarar vermemiş olmamdır. Bu çalıştığım firmalara önemli faydalar sağlamakla birlikte işimi de daha çok severek yapmamı sağladı. Çalışma hayatım 1970 yılında E.C.A.’da başladı. E.C.A.’nın Odöksan Döküm Radyatör firmasını almasından sonra kurulan Bimtaş A.Ş.’de yaklaşık 18 görev aldım. Bu firmada çalışırken Sultanahmet İktisadi Ticari İlimler Akademisi’nin İşletme-Muhasebe bölümünü bitirdim. Daha sonra İstanbul Üniversitesi İşletme İktisatı Enstitüsü’nün gece bölümünde 2 sene Pazarlama üzerine ihtisas yaptım. Ardından vatani görevimi yerine getirdim.

120

Temmuz - Eylül 2012 / Sayı 79

Orhan Hopa

Askerden dönünce tekrar E.C.A.’nın Elsel Şirketinde Bölge Bayii Müdürü olarak göreve başladım. E.C.A.’daki çalışmalarımdan sonra İdevit-İdeser vitrifiye gurubunda SatışPazarlama Müdürü, Gül Pres Döküm’de Bayi Geliştirme Müdürü, Hitit Seramik’te yine Bayi Geliştirme Müdürü olarak çalışma hayatıma devam ettim. Daha sonrasında ise; Egeser Yapı Kimyasalları’nda bayilik yapısının sağlam bir yapıya sahip olmasını sağlama görevi ile çalıştım. Egeser’in amaçlanan yapıda Türkiye’ye yayılmasının ardından Fransız firması olan Parex Group ile Egeser GeserParex olarak birleşti ve bu sinerji ile daha güçlü bir şirket ortaya çıktı. Bu firmanın ardından da havuz malzemeleri sektörünün önde gelen firmalarından Serapool’de Bölge Satış Müdürü olarak çalıştım. Şuan Serra ve Seranit Gurubu’nun en büyük dağıtıcı firmalarından olan Aslan Yapı Malz. San. ve Tic. Ltd. Şti.’nde Tali Bayiler Grubu Satış Müdürü olarak görevime devam etmekteyim. En büyük amacım; firmamızın hem İstanbul’da hemde tüm Türkiye’de sağlam iş ortaklıklarıyla güzel ve daha güçlü bir tali bayi ağının olmasını sağlamaktır. Bu görevimde de başarılı olmaya başladığıma inanıyorum. Sektörümüzde çalışırken yeni bir bayi kazanmak, yeni kişiler tanımak bana sanki bir kaleyi içten fetih etmek gibi zevk vermiştir. Bu nedenle amacımı gerçekleştirmek için devamlı Türkiye’nin her yerinde yeni ve sağlam bayi arayışları içinde oldum. Bunda da muvaffak olduğuma inanıyorum. Bugüne kadar sağladığım başarılarda her zaman için yaptığım işten keyif almamın ve planlı çalışmamın çok büyük etkisi oldu. Bu sebeple özellikle arkamızdan gelen nesillerin de aynı ciddiyetle işlerine sarılmalarını ve işimizin değer keyfinin farkında olmalarını tavsiye ediyorum. Kazanılan başarılar şirketlere de olumlu olarak yansımaktadır. Bu nedenle şirketlerin de bu alanda çalışan arkadaşlara gerekli desteği sunmalarını önemle tavsiye ediyorum. Bu sağlandığı müddetçe kazan kazan ilişkisi her iki taraf içinde sağlıklı bir şekilde yürümektedir. Sektörümüzde emek veren tüm arkadaşlarımız ve kardeşlerimize çalışmalarında başarılar temenni ederim.



Hukuken

Yeni ve Eski Türk Ticaret Kanunu Açısından Limited Şirketler Bu sayımızda eski ve yeni TTK’nın LİMİTED Şirkete ilişkin hükümlerinin güncel hayatta kullanımına imkan veren içerikte özetine yer veriyoruz. ORTAKLIK SAYISI ETTK: Eski Kanunda tek ortaklı limited şirket kabul edilmez. YTTK: Limited şirkette ortakların sayısı en az bir en fazla elli olmalıdır. ŞİRKET EHLİYETİ ETTK: Şirketin ehliyeti işletme konusu ile sınırlıdır. YTTK: Yeni Türk Ticaret Kanunu’nda şirketin ehliyetinin işletme konusu ile sınırlı olmasına ilişkin kural kaldırılmıştır. Yeni Türk Ticaret Kanunu’nda şirketin ehliyetinin işletme konusu ile sınırlı olmasına ilişkin kural kaldırılmıştır. SERMAYE ETTK: Eski Kanunu’na göre en az sermaye beş yüz milyon (beş bin) Türk lirası olması şartı aranmaktadır. Mevcut Kanun uyarınca esas sermaye payı senede bağlanamaz. YTTK: Limited şirketin esas sermayesinin en az 10.000TL olması şarttır. Sermayesi bu değerden düşük şirketler bakımından geçiş hükümleri uygulanmaktadır. Bir ortağın getireceği sermaye payı en az 25-TL veya bunun katları şeklinde olmalıdır. Bir ortağın birden fazla payı olabilir. Esas sermaye payları nakit veya ayın karşılığı olabilir. Esas sermaye payı aşağıdaki işlemlere konu olabilir: 1.Devredilebilir 2.Bizzat limited şirket tarafından, iktisap edilebilir, 3.Mirasla geçebilir, 4.Ön alım, geri alım haklarına ve işlemlerine tabi tutulabilir, 5.Rehin edilebilir, 6.Üzerine intifa hakkı kurulabilir, 7.Bağışlanabilir, 8.Mal değişimine konu olabilir. 9.Esas sermaye payı senede bağlanabilmektedir. Pay senede iki türlü bağlanabilir. 1) İspat aracı olarak senede bağlanması 2) İkincisi ise nama yazılı bir senede bağlanmasıdır. ORTAKLARIN SORUMLULUĞU ETTK: Limited şirkette ortaklar, şirkete karşı taahhüt ettikleri sermaye miktarıyla sorumludurlar. Limited şirketi temsile yetkili olan müdür veya müdürler kamu borcunun tamamından sınırsız şekilde sorumludurlar. YTTK: Limited şirkette ortaklar, şirkete karşı taahhüt ettikleri sermaye miktarıyla sorumludurlar. Limited şirketi temsile yetkili olan müdür veya müdürler kamu borcunun tamamından sınırsız şekilde sorumludurlar.

122

Temmuz - Eylül 2012 / Sayı 79

TİMDER Hukuk Danışmanı Avukat Murat Çelikten murat@murathukuk.com

KURULUŞ ETTK: Limited şirketler sadece ani şekilde kurulurlar. YTTK: Limited şirketler sadece ani şekilde kurulurlar. Anonim şirketlerdeki gibi bir işlem denetçisi raporu alınması limited şirketlerde zorunlu değildir. ORGANLAR ETTK: Limited şirketin zorunlu organları Müdürler ve Genel Kuruldur. YTTK: Limited şirketin zorunlu organları Müdürler ve Genel Kuruldur. Limited Şirket’in denetimi şeklinde bir organ mevcut değildir. Denetim görevi, anonim şirketlerde olduğu gibi, bağımsız denetçiler tarafından yerine getirilir. Dolayısıyla ortakların denetim yetkisi kalmamıştır. 20’den fazla ortaklı Ltd. Şti.’lerde denetçinin organ olarak atanması zorunluluğu da kaldırılmıştır. MÜDÜRLER ETTK: Şirket sözleşmesi ile yönetim ve temsili, müdür sıfatını taşıyan bir veya birden fazla ortağa veya tüm ortaklara ya da üçüncü kişilere verilebilir. Müdür, tek kişi olabileceği gibi, birden fazla kişi de olabilir. Şirket Müdürünün ortaklar arasından seçilmesi zorunlu değildir, ortak olmayan kişiler de müdür olabilir. YTTK: Şirket sözleşmesi ile yönetim ve temsili, müdür sıfatını taşıyan bir veya birden fazla ortağa veya tüm ortaklara ya da üçüncü kişilere verilebilir. Müdür, tek kişi olabileceği gibi, birden fazla kişi de olabilir. Şirket Müdürünün ortaklar arasından seçilmesi zorunlu değildir, ortak olmayan kişiler de müdür olabilir. Bir ortağın, şirketi yönetim hakkının ve temsil yetkisinin bulunması gerekir. Şirketin müdürlerinden biri bir tüzel kişi olduğu takdirde, bu kişi bu görevi tüzel kişi adına yerine getirecek bir gerçek kişiyi belirler. Şirket müdürleri yabancı uyruklu olabilir. Şirketin birden fazla müdürünün bulunması halinde, bunlardan biri, şirketin ortağı olup olmadığına bakılmaksızın, genel kurul tarafından müdürler kurulu başkanı olarak atanır. Birden fazla müdürün varlığı halinde, kararlar çoğunlukla alınır. Eşitlik durumunda başkanın oyu üstün sayılır. GENEL KURUL ETTK: Eski Ticaret Kanunundaki ortaklar kurulu, genel kurul olarak değiştirilmiştir. YTTK: Limited şirkette genel kurul, bütün ortaklardan oluşan temel karar organıdır. Genel kurul aşağıdaki görev ve yetkilerini başka bir organa devredemez. Yetkileri:


Hukuken 1.Esas sözleşmenin değiştirilmesi, 2.Sermaye artırımı, 3.Kar dağıtımı, 4.Şirket sözleşmesinin değiştirilmesi, 5.Müdür atamaları, görevden alınmaları, ücret belirlenmesi, ibrası, 6.Denetçi atamaları, görevden alınmaları, 7.Yılsonu finansal tablolarının, yıllık faaliyet raporunun onaylanması, Topluluk yılsonu finansal tabloları, yıllık faaliyet raporunun onaylanması, 8.Kar payı hakkında karar verilmesi, kazanç paylarının belirlenmesi, 9.Esas sermaye paylarının devirlerinin onaylanması, 10.Ortağın şirketten çıkarılması için mahkemeden istemde bulunulması, 11.Şirketin feshi.

için mahkemeye başvurulması, _ Bir ortağın şirket sözleşmesinde öngörülen sebepten dolayı şirketten çıkarılması, _ Şirketin feshi. Şirket sözleşmesiyle bu özel yetersayılar ağırlaştırılabilir, ancak hafifletilemez. Ortakların oy hakkı esas sermaye paylarının itibari değerine göre hesaplanır. Her yirmi beş Türk Lirası bir oy hakkı verir. (Şirket sözleşmesinde daha yüksek bir tutar öngörülebilir. Şirket sözleşmesi ile birden fazla paya sahip ortakların oy hakkı sınırlandırılabilir.) Her ortak en az bir oy hakkına sahiptir. En küçük esas sermaye payının itibari değeri, diğer esas sermaye paylarının itibari değerleri toplamının onda birinden az olamaz.

Tek ortaklı limited şirketlerde genel kurulun tüm yetkileri tek ortaktadır. Bu nedenle, Tek ortağın genel kurul sıfatıyla alacağı kararların geçerli olabilmesi için yazılı olması gerekmektedir.

KAR PAYI ETTK: Ortakların ek ödeme yükümlülüklerini yerine getirmeleri halinde bu tutarın kar payı hesaplamasında dikkate alınması mevcut kanunda söz konusu değildir. YTTK: Kar payı, net dönem karından ve bunun için ayrılmış yedek akçelerden dağıtılabilir. Payların itibari değeri esas alınır. Ortakların ek ödeme yükümlülüklerini yerine getirmeleri halinde bu tutar da kar payının hesaplanmasında itibari değere eklenir. Buna göre, bir ortak ek ödeme yükümünü yerine getirmişse, ödediği tutar esas sermaye payının itibari değerine eklenecek ve kar payı, bu suretle bulunan toplam tutar esas alınarak ödenecektir.

GENEL KURUL TOPLANTI NİSABI ETTK: Eski Kanunda genel kurulun toplanma şekli, ortak sayısının yirmiden fazla olup olmamasına göre değişiyor. Ortak sayısı yirmiden fazla olan limited şirketlerde genel kurulun toplanması anonim şirket genel kurul toplantılarına ilişkin hükümlere tabidir. Yirmi ve daha az ortaklı limited şirketlerde ise genel kurulun toplantı yapmadan karar alınabilir. YTTK: Ortak sayısına göre ayrım bulunmamaktadır. Tüm limited şirketlerde toplantı yapılıp yapılmaması ortakların talebine bağlıdır. Herhangi bir ortak sözlü görüşme isteminde bulunmadıkça, genel kurul kararları, ortaklardan birinin gündem maddesi ile ilgili önerisine diğer ortakların yazılı onayları alınmak suretiyle de verilebilir. GENEL KURUL KARAR NİSAPLARI ETTK: Eski Kanunda “ödenmiş sermayenin yarısından fazlasının oyuyla karar alınacağı” hükmü bulunmaktadır. YTTK: Kanun veya şirket sözleşmesinde aksi öngörülmedikçe, tüm genel kurul kararları, toplantıda temsil edilen oyların salt çoğunluğu ile alınır. Aşağıda belirtilen genel kurul kararları için temsil edilen oyların en az üçte ikisinin ve bu oylarında esas sermayenin yarısından fazlasına sahip olması gerekmektedir: _ Şirket işletme konusunun değiştirilmesi, _ Oyda imtiyazlı esas sermaye paylarının öngörülmesi, _ Esas sermaye paylarının devrinin sınırlandırılması, yasaklanması ya da kolaylaştırılması, _ Esas sermayenin artırılması, _ Rüçhan hakkının arttırılması, _ Rüçhan hakkının sınırlandırılması ya da kaldırılması, _ Şirket merkezinin değiştirilmesi, _ Müdürlerin ve ortakların, bağlılık yükümüne veya rekabet yasağına aykırı faaliyette bulunmalarına genel kurul tarafından onay verilmesi, _ Bir ortağın haklı sebepler dolayısıyla şirketten çıkarılması

SERMAYE BORCU ETTK: Sermaye borcunun peşin olarak ödenmesi zorunlu değildir. YTTK: Sermaye borcunun peşin olarak ödenmesini zorunludur. Ortaklar sermaye borçlarını şirketin tescilinden önce bir bankada açılan hesaba tamamen yatırmak suretiyle öderler. Aynı sermaye halinde, ilgili sicillere tescil işlemi, şirket veya ticaret sicili müdürü tarafından derhal yapılır. ORTAKLARIN BAZI YÜKÜMLÜLÜKLERİ ETTK: Eski Kanunda ortakların sır saklamasına ilişkin bir yükümlülük yoktur. YTTK: Kişisel unsurları barındıran limited şirkette ortaklar, şirket sırlarını korumakla yükümlüdür. Rekabet Yasağının ortaklar bakımından uygulanması mümkündür. Ortaklara rekabet yasağı getirebilmek için esas sözleşmede hüküm bulunması gerekir. ORTAKLARIN EK YÜKÜMLÜLÜKLERİ ETTK: Mevcut Kanunda ek yükümlülükler açık bir şekilde öngörülmemiştir. Ancak uygulamada şirket sözleşmesine konulacak bir hükümle ortaklara ek ödeme yükümlülüğü getirilebilmektedir. YTTK: Ortaklar şirket sözleşmesiyle, esas sermaye payı bedeli dışında ek ödeme ile de yükümlü tutulabileler. Ek ödeme yükümlülüğü, ortaklara, sadece şirkete nakdi ödemelerde bulunma borcu yükler. Ancak bu tutar esas sermaye payının itibari değerinin iki katını aşamaz. Ek ödemeyi talep yetkisi müdürlere aittir.

Temmuz - Eylül 2012 / Sayı 79

123


Bayi Vizyonu

MÜŞTERİ BAĞLILIĞI SERVİS Eğitim & Danışmanlık Eğitim Uzmanı Çetin Cinemre cetinc@ttmail.com / admin@servisegitim.com

Müşteri ve kalite devriminden sonra başlayan süreçte ortaya çıkan yeni kavramlardan biri de müşteri bağlılığıdır. “Müşteri sadakati” de denilen bu kavramı doğru anlamak ve yorumlamak gerekir. Memnuniyet gibi bağlılık da bir duygudur. Ayrıca memnuniyetin ötesinde ve ondan daha güçlü bir duygudur. Müşterinin bu duyguyu hissetmesi, satış sürecinin teknik ve davranış kalitesinden etkilenmiş olması ile ilişkilidir. Ancak bağlılık (sadakat) kısa sürede yaratılan (satıcı açısından) veya kazanılan (müşteri açısından) bir duygu değildir. Zamana bağlı bir duygudur. Bu duygunun öncesinde, memnuniyet duygusunun birkaç kez ve sürekli yaşanmış olması gereği vardır. Bağlılık, ilk satın alma deneyiminde yaratılamaz veya yaşanamaz. Satıcı olsa olsa memnuniyet yaratabilir. Sonraki satış süreçlerinde aynı müşteriye memnuniyet duygusunu tekrar tekrar yaşatabilirse, o zaman yavaş yavaş memnuniyetten bağlılığa doğru yol alınır. Bu anlamda bağlılık, emek ister. Duygular, insan hayatında çok önemlidir. Gerek özel hayatta ve gerekse iş hayatında daha çok akıl ve mantığımızın değil, duygularımızın etkisinde kalarak hareket ederiz. Çünkü biz, duygusal bir milletiz. Satın alma sürecinde de bizi yönlendiren duygularımızdır. O nedenle müşterinin duygularına yönelik, onun duygularını harekete geçiren bir satış stratejisi izlemek, kesinlikle başarılı olur. Kendi duyguları

124

Temmuz - Eylül 2012 / Sayı 79

yanında, müşterinin duygularını da yönetebilmek; bir satıcı için çok üstün bir özelliktir. Müşteriler, hiçbir yerde görmedikleri veya görebileceklerini düşünmedikleri farklı ve üstün özellikler ile karşılaştıkları zaman önce biraz şaşkınlık yaşarlar. Müşteriyi olumlu özellikler ile şaşırtmak da bir rekabet anlayışıdır. Satış sürecinin daha önce bilinmeyen, örneğine rastlanmayan özellikleri, rekabetçi özelliklerdir. Önemli olan bu özellikleri sürdürülebilir kılmak ve zaman içinde çeşitlendirebilmektir. Bu başarılabilirse, memnuniyetin ötesinde bağlılık duygusu yaratılabilir. Müşteri bağlılığının farklı boyutları vardır: Markaya bağlılık. Belli bir markaya bağlılık, bazı müşteriler açısından oldukça önemli ve vazgeçilmez bir duygu niteliğindedir. Müşteriler o marka ile kendilerini özdeşleştirir, o markaya sahip olmakla diğer insanlardan farklı ve üstün oldukları duygusunu yaşarlar. Özellikle gençlerde marka bağlılığı (belli ürünlerde) çok yaygındır. Bayiye bağlılık. Bazı müşterilerde aynı yerden alışveriş yapma alışkanlığı vardır. Memnun kaldıkları bayiyi terk etmezler. Aslında bu çok mantıklı bir davranıştır. Müşteriler bir bayi veya satıcıdan memnun


Bayi Vizyonu iseler, niçin başka arayışlara girsinler? Bu bir risktir. Farklı seçeneklerin olması iyidir, ama onları denemek her zaman iyi sonuçlar vermez. Buna karşın farklı seçenekleri merak eden müşteriler de çıkabilir. Merak duygusu nedeniyle memnun kaldıkları halde o bayi veya satıcıyı terk edebilirler. Satıcıya bağlılık. Her insanın bir iş yapma tarzı vardır. Satıcılık mesleğinde bazı insanlar, aynı işi yapan meslektaşlarından “ayırt edici” bazı özellikler taşırlar. Gerek müşteriye yaklaşımda ve gerekse ürün sunumunda fark yaratırlar. Örneğin; müşteriyi ayağa kalkarak ve güler yüz ile karşılamak, piyasadaki her satıcın gösterdiği bir yaklaşım olursa, “fark” olmaz. Bunlar satış standartlarıdır ve esnaflığın gereğidir. Fark, başkalarının yapamadığını yapabilmektir. Yani standartların üzerine çıkabilmektir. Müşteriye oturacak yer göstermek, ikramda bulunmak, hatırını sormak gibi. Kişisel ilişkide (teke tek ilişki) başarı her zaman iyi sonuçlar verir. Bağlılık başka bir açıdan ikiye ayrılabilir: Zorunlu bağlılık. Belli bir pazarda tek satıcı varsa, müşterinin başka seçeneği yok demektir. O satıcıdan alışveriş yapmak zorunda kalır. Zorunlu bağlılık, gerçek anlamda bağlılık değildir. Çünkü satın alma deneyimleri olumsuz da olsa, sürdürülür. Ancak başka bir seçenek bulunduğu zaman, bağlılık biter. Gönüllü bağlılık. Rekabetin olduğu bir pazarda müşterinin belli bir markaya, bayiye veya satıcıya isteyerek, gönülden bağlanmasıdır. Müşteri baskı altında değildir. Seçiminde özgürdür. Bağlı müşterilerin özellikleri şöyle sıralanabilir: Bağlı müşteriler, markanın, bayinin ve satıcının düzenli ve sürekli müşterileridir. Satın alma sürecinde kesinti yapmazlar. Belli aralıklar ile satın alırlar.

Bağlı müşteriler; markanın, bayinin ve satıcının servetidir. Onların sayıca artması, markanın, bayinin ve satıcının geleceğinin ve kazancının güvencesidir. Bağlı müşteriler marka, bayi ve satıcı açısından rekabet gücü demektir. Bağlı müşteriler, en güçlü ve en ucuz reklam aracıdır. Medya organlarına reklam vermek yerine, müşteri bağlılığı yaratmak daha mantıklıdır. Bağlı müşteriler markanın, bayinin, satıcının reklamını gönüllü olarak yaparlar. Markaya, bayiye, satıcıya yeni müşteriler kazandırırlar. Bağlı müşteriler, gerektiği zaman markayı, bayiyi ve satıcıyı savunurlar. Rakiplerin reklamlarından etkilenmezler. Bağlı müşteriler satış sürecinin iyileştirilmesi noktasında önemli bilgi kaynaklarıdır. Onları görüş ve önerilerinden yararlanmak gerekir. Bağlı müşteriler biraz nazlı müşterilerdir. Onların nazını çekmek (kaprisini çekmek) gerekir. Çünkü onlar, başka müşterilere giden yolun başındadır. Müşteri bağlılığı ile ilgili en meşhur söylem kalitenin babası sayılan Edwards Deming’e aittir. Deming “Krizden Çıkış” adlı eserinde şöyle demektedir: “Sadece memnun müşterilere sahip olmak yeterli değildir. Memnun müşteri, memnun olmadığı anda şalteri indirebilir. Teoride bu, fazla bir kayıp değildir. Çünkü bu müşteri yeniden kazanılabilir. Karlılık müşterinin satın alma davranışını tekrarlaması, ürün ve hizmetleri övmesi ve bunu çevresindeki insanlar ile paylaşması sonucunda sağlanır.” Deming’e göre bunu ancak bağlı müşteriler yapabilir. İster mal veya isterse hizmet satsın, her satıcının müşteri bağlılığını hedeflemesi ve bunu başaracak taktikler geliştirmesi, stratejiler izlemesi gerekir. Kısaca bir “müşteri bağlılığı modeli”ne ihtiyaç vardır. Örneğin, bağlı müşteriler ödüllendirilebilir. Sonraki alışverişlerinde onlara indirim uygulanabilir. Temmuz - Eylül 2012 / Sayı 79

125


Etkin Yönetim

Aile Şirketlerinde Yönetim Devri Aile şirketlerinin ve iş sisteminin birbirine zıt özelliklerini söyle sıralamak mümkündür. Bu iki sistemin doğal olarak birbirine karşıt olan özellikleri bilhassa iş, yönetimin devri aşamasına geldiğinde daha da belirginleşmekte ve strese sebep olmaktadır. Yönetimin devri, yani aile şirketinde liderliğin kime devredileceğinin planlanması son dakikaya bırakılmayacak bir iştir. Tüm düyada modern idareciliğin öncüsü olan Drucker, aile şirketleri konusunda dört kural tanımlamaktadır. Birinci kural, aile üyelerinin, en az çalışanlar kadar yetenekli değillerse ve onlar kadar sıkı çalışmıyorlarsa, firmada çalışmamasıdır.

Atakan GENÇ (Dr, YTÜ Endüstri Müh.) STRATEJİTEK Kurumsal Danışmanlık Hizmetleri Yönetici Ortak agenc@stratejitek.com Aile şirketlerinin ortak kaderi, ailenin bir kuşağının işten çekilmesi ile birlikte yaşayacağı “yönetim devri” sürecidir. Bu sürecin uzlaşmacı bir yaklaşım ile yönetilmesi aile şirketinin devamlılığı açısından kritiktir. Aile şirketi tamlamasındaki iki sözcük “aile ve şirket” iki sistemi tarif etmektedir. Bir aile sistemi ve bir iş sisteminin etkileşiminde işlerini yürüten aile şirketlerinde bazı uyumsuzluklar büyük gerginliklere sebep olabilmektedir. Aile Sistemi Özellikleri Duygusal Kararlar İç dünyaya dönük olması Değişime kapalı Aile üyelerin koşulsuz kabulü

126

Bir aile işletmesinin beklenen ömrü 25 yıldır. Aşmak durumunda olduğu en büyük engel ise yönetimin devridir. Paul J. Lim İkinci kural, şirketin yönetiminde aileden kaç kişi olursa olsun ve bunlar ne kadar verimli çalışırsa çalışsın, üst görevlerden biri her zaman aileden olmayan birisi tarafından doldurulmalıdır. Üçüncü kural, aile yönetimindeki şirketlerin belki çok küçükler hariç, kilit konumlara artan ölçüde aile dışı profesyonel elemanları geliştirme ihtiyacı duyulmasıdır.

İş Sistemi Özellikleri Gerçekçi kararlar Dışa dönüklük Değişime açıklık Yetkinik ve performansa göre kabul görme

Temmuz - Eylül 2012 / Sayı 79

Bu üç kuralı harfiyen uygulasa da, aile şirketleri söz konusu yönetimin devri olduğunda ciddi sorunlar yaşamakta ve çoğu zaman


Etkin Yönetim dağılmaktadırlar. Aile şirketlerinde yönetim değişikliği gündeme geldiğinde, genellikle ailenin istekleri ile şirketin ihtiyaçları çatışmaktadır. Bununla birlikte, şirket ortağı olan aile bireyleri kendi çocuklarının şirkete liderlik etmesi gerektiğini düşünmektedirler. Bu durum karar alma sürecini tıkar ve porblemi çözümsüzlüğe götürerek aile işletmesinin sonunun gelmesine sebep olur. Sonuçta hem aile hem de işletme zarar görür. Bu noktada sorunun çözümü için tek yol vardır. Dördüncü kuralı uygulamak.

istediklerinde bunun ederinin ne olduğunu bilmemektedirler. Bir çıkış stratejileri olduğunda ne elde edeceklerini hesap edememektedirler. Araştırmalar iş sahiplerinin %65’inin bu durumda olduğunu göstermiştir. İkincisi, iş sahipleri herhangi bir çıkış stratejisine veya yönetim devri planına sahip değillerdir. Yapılan araştırmalara göre bu oran %85 gibi oldukça yüksek bir seviyededir. İş sahipleri çalışırken nasıl emekli olacaklarını işin yönetimini kime devredeceklerini hiç düşünmemişlerdir.

Drucker’ın önerdiği bu çözüm aile işletmeleri için dördüncü kuraldır ve sürdürülebilirlik açısından en önemlisidir.

Üçüncüsü, iş sahipleri servetlerinin çoğunu işlerine yatırmış durumdadırlar. İş sahiplerinin %75’lik bir bölümü servetlerini işlerine bağlamış durumdadırlar. Ayrıca, risk yönetimi uygulamamışlardır. Yani, servetlerini farklı işlere bağlayıp riski dağıtmak yerine sadece bir yatırıma para koymuşlardır.

Dördüncü kural, aile işletmesinin yönetiminin kime devredileceğine aile dışından biri kararlaştırmalıdır. Ne aileden ne de firma içinden olan bu kişi aile bireyi ortakların saygı duyduğu birisi veya bir danışman olmalıdır. Bu çözüm, problem son ana bırakılmadan uygulanırsa başarılı olma şansı yüksek olacaktır. Bu dört kuralın tamamı özetle şunu anlatmaktadır: Şirket mi aile için var, yoksa aile mi şirket için var ? Aile için çalışan şirketlerin sonunun daha kısa olacağını söylemek yanlış olmayacaktır. Çünkü, bu şirketlerde duygusal kararlar, aile üyelerine başarısız olsalar bile tanınacak ayrıcalıklar önce şirkete sonra aileye zarar verecektir. Ancak, aile şirkete hizmet ettiğinde bunun sonucunda şirket de aile de kazanacaktır. Bununla birlikte, aile işletmeleri üzerinde birkaç yıl önce yapılan yabancı araştırmalardan biri şu konuları ortaya koymuştur. Birincisi, iş sahipleri şirketlerinin değerlerini bilmiyorlar. Yani işlerini devretmek

Dördüncüsü, iş sahipleri herhangi bir kişisel finans ve varlık planlamasına sahip değillerdir. İş sahipleri şirketlerini devrettikten sonra kendilerine, sonraki kuşağın nasıl, hangi koşullarda, ne kadar maddi destek sağlayacaklarını herhangi bir plana veya kurala bağlamamışlardır. Araştırmalar sonucunda yapılan bu tespitlerin hepsi, aile işletmesinin yönetim devrinin planlı bir şekilde gerçekleştirilmesinin ne derece önemli olduğunu göstermektedir. Ailenin ve şirketin sürekli faydayı sağlayabilmeleri adına aile şirketleri yukarıda saydığımız kurallara sadık biçimde faaliyetlerini sürdürmelidir. Aile şirkete hizmet ettiği sürece, bu her ikisinin de menfaatine olacaktır. KAYNAKLAR: Swaim R., Bir Strateji Ustası Peter Drucker, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, 2011 Alacaklıoğllu H., Kurumsal Yönetim ve Aile Şirketleri, Global Kobi Yayınları, 2010 Drucker P., Büyük Değişimler Çağında Yönetim, Optimist Yayınları, 2010

Temmuz - Eylül 2012 / Sayı 79

127


İletişimde İletişim

Bir Tutam Nostalji Çay Ocakları, Fişler, Gazete Bayileri, 40 Yaş, Kasetler, Diziler vb…

Almila Dalkılıç almilad@gmail.com

Bizim zamanımızda diye söze başlardı hep yaşlılar bizim zamanımızda… Artık bakıyorum ben de aynı şekilde başlıyorum… Yaş 40 olduğunda insan kendinde bir şeylerin değiştiğini teker teker tespit etmeye başlıyor, demiş ya bir yazar bir kadının en güzel yaşı 40’dır diye... hadi canım o da nerden çıktı 20’li 30’lu yaşlar dururken kim ne yapsın 35’i geçmiş ve yolu yarılamış olmayı, insan kendini 40 yaşında iyi tanıyormuş, tabii bence de, 40 yaşında insan vücudu değişime uğruyor elinden geliyorsa tanıma ilaçlarını ihmal et, bak o zaman ne oluyor? Cahit Sıtkı Tarancı ne diyor? “Yaş 35, yolun yarısı eder Dante gibi ortasındayız ömrün Delikanlı çağımızdaki cevher Yalvarmak yakarmak nafile bugün Gözünün yaşına bakmadan gider…” Diksiyon kurslarımda bu şiiri duygu ile okuyan pek az kişiye rastlamışımdır. Bana hep şöyle söyler öğrencilerim, ”Hocam iyi de biz 35 yaşında değiliz ki o duyguyu nasıl verelim.” İşte hayat da böyle bir şey, olmadığımız şeyleri olmuş gibi karşılamak ve yaşamak zorunda kalıyoruz çoğu zaman… Eskiden çay ocakları vardı, bu çay ocaklarını işletenler hep manevi abilerimizdi. İlk kez çay aldığımızda bir seferliğine sorarlardı kaç şeker diye, ama sonradan öğrenirlerdi tarzımızı ve sormazlardı, sonraki konuşmalar samimi muhabbetlere dönerdi, aile iş çoluk çocuk nasıl vb… hayat pahalılığı ekonomi ve kim şampiyon olacak sohbetleri… Aylık fişler alırdık, her çay gelişinde fiş verirdik, aylık çay ekonomisi yani..:) Fişler azaldığında biz de çayı azaltırdık. Şarkılarla ilişki kurardık kendi aramızda, o zamanlarda şarkılara ulaşmak çok zordu, müziğe ulaşmak için yaz aylarının gelmesini iple çekerdik çünkü yaz aylarında konserler artardı, kışın çok az olurdu konser… Radyoda özel kanalların da artmasıyla birlikte müziğe ulaşmak daha kolay olmuştu ama yine kasetlere mahkumduk, kasetleri kesinlikle güneşli ortamlarda bırakmamak gerekirdi bozulmamaları için, eskaza bant sardığında işte o zaman kurşun kalemler girerdi devreye nazik bir şekilde kasetçalardan çıkarılan kaset, kalemle incitmeden yeniden sarılırdı… Eurovision Şarkı Yarışmasında 1. Olan İsveçli grup HERREY’S’in kaseti yurt dışından gelmişti ve ben o kaseti tam 2 ay beklemiştim. Sonunda aldığımda attığım sevinç çığlıkları anlatılamaz yoğun duyguları anlatıyordu…

128

Temmuz - Eylül 2012 / Sayı 79

Her şeye zor ulaşılırdı eskiden, belki de ondan çok kıymetliydi sahip olduklarımız… Bilgiye ulaşabilmek için gazetelerin verdiği kuponları aylarca biriktirir ansiklopedilerimize kavuşurduk hatta birkaç gün öncesinden gazete bayilerine gidip sorardık geldi mi diye tabii ki hep aynı cevabı alırdık hayır henüz gelmedi birkaç güne kalmaz gelir diye… Gazete bayileri demişken eskiden gazete bayileri vardı şimdilerde çok azı ayakta kalmaya çalışıyor, ben gazeteyi marketten almak istemiyorum, gazete ve dergi bilgi veren özel materyallerdir ve bence hak ettikleri saygı marul salatalık semizotu taş bıçağı vb. arasında marketten istiflenerek alınmak demek değildir. Gazete kağıdı en az mikrop barındıran malzemelerden biridir… Aman Tanrım şimdi bu satırlarımı okuyanlar sakın yaralarına gazete basmaya kalkmasınlar, gazete kağıdı üstünde yemek yenir evet zorda kalındığında sonrasında atılır böylece hijyen açısından sorun yaşanmamış olur, ama tıbbi durumlarda sakın ha… Gazete kağıdı demişken zor bir ortamdasınız, kış çok soğuk ve üşüyorsunuz hem de çok…ve yanınızda üstünüze alabileceğiniz hiçbir şey yok o zaman alın bir gazete, içinize gazete kağıdı koyun özellikle sırtınıza ve göğsünüze bakın nasıl da ısınacaksınız? Aklıma gelmişken paylaşayım istedim… Televizyonun ilk renkli yayına geçmesi şimdilerde kulağa ne kadar garip gelse de bizim gençlik yıllarımızda olağanüstü bir olay olmuştu… O yılların en çok takip edilen dizisi DALLAS idi. JENERİK müziğini bile kaçırsak üzülürdük, dizi başladığında hiçbir yerde çıt çıkmazdı tıpkı yıllarca Kurtlar Vadisi’nde yollarda kimsenin kalmaması gibi… ama o zaman daha bir önemliydi, şimdiki kadar çok dizi de yoktu zaten olanlar da diğer ülkelerde de merakla takip edilen yabancı dizilerdi. Bir de Kara Şimşek vardı, “Herkes Michael Knight’a hayran ben Kit’e hayran” Aslında Kit’e herkes hayrandı hayallerimizin konuşan arabası, sürücüsü ile dost olan gerektiğinde onu teselli eden, şimdilerde arabaların teknik özellikleri oldukça gelişti ama duygu yok his yok, mekanik… Oysa ki KİT’de duygu vardı o harikaydı… Ve inanır mısınız hala “KİT” gibi bir araba hayalim var, insanlar hayal ettikleri müddetçe yaşarlar ya benim hayalim de bİtmedi bitmez… Hayalleriniz bittiyse yaşayan bir ölüsünüz demektir! Hayallerinizin artarak devamı ve gerçekleşmesi dileğimle…



Sağlıklı Yaşam

Uz. Dr. Abdullah Özkardeş - Memorial Şişli Hastanesi Nöroloji Bölümü

ALZHEİMER RİSKİNİZİ ÖLÇÜN Son zamanlarda önemsemediğiniz unutkanlık problemleriniz oluyor, zaman ve yer kavramı ile ilgili karmaşıklıklar yaşıyor ya da konuşurken kelime bulmakta zorlanıyorsanız Alzheimer riski ile karşı karşıya olabilirsiniz. Ölümle sonuçlanabilen ciddi tablolara kadar giden Alzheimer hastalığı, erken teşhis ve bilinçli bir yaklaşım sayesinde yavaşlatılabiliyor. Memorial Şişli Hastanesi Nöroloji Bölümü’nden Uz. Dr. Abdullah Özkardeş, “21 Eylül Dünya Alzheimer Günü” öncesi hastalığın 10 belirtisini sıraladı ve konu ile ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Günlük yaşamınızı altüst edebilir Alzheimer hastalığı, hafıza, düşünce ve davranış problemlerine neden olan bir bunama çeşididir. Problemler genellikle yavaş bir şekilde belirir, zamanla ilerler ve günlük faaliyetleri etkileyecek kadar kötüleşebilir. Alzheimer hastalığı, bunamanın en yaygın formudur ve tüm bunama vakalarının %5080’i Alzheimer hastalığına bağlıdır. Alzheimer bir yaşlı hastalığı değildir Alzheimer, hastaların büyük bir çoğunluğu 65 yaş üzerinde olsa da, yaşlanmanın sonucunda olan bir rahatsızlık olarak tanımlanmaz. Bu hastalığa yakalanan kişilerin %5’i 40-50 yaş civarındadır. Bu gruptakiler “Erken başlangıçlı Alzheimer hastası” olarak adlandırılır. Alzheimer hastalığı, ilerleyicidir ve zamanla kötüleşir. ABD’de 6. büyük ölüm nedenidir. Hastalığın seyri yavaşlatılabiliyor Alzheimer, tedavi edilebilen bir hastalık olmamasına rağmen yakınmaların ve problemlerin tedavisi yapılabilir. Günümüzde uygulanan tedaviler hastalığın ilerlemesini durduramasa da, bu seyir geçici olarak yavaşlatabilir ve hastanın hayat kalitesi artırılabilir. Risk faktörlerine dikkat! Alzheimer hastalığıyla ilgili ilerleyen yaş, aile öyküsü ve genetik yatkınlık gibi değiştirilemeyen etkenler vardır. Hastalık, 65 yaşından sonra sıklaşır ve her 5 yılda bir oran ikiye katlanır. 85 yaşından sonra

130

neredeyse %50 sıklığa ulaşır. Diğer bir risk faktörü, ailede bir veya birden fazla Alzheimer hastasının olmasıdır. Bugün Alzheimer hastalığının genler ve diğer risk faktörleri arasındaki karmaşık etkileşimler sonucunda olduğuna inanılmaktadır. Kafa travmaları ile Alzheimer hastalığı arasında paralellik bulunmuştur. Ayrıca kalp sağlığının da Alzheimer hastalığı ile yakın ilgisi vardır. Kalbin pompaladığı kanın %20-25’i beyin tarafından kullanılır. Kalp ve damar sağlığını etkileyen yüksek tansiyon, kalp hastalığı, şeker hastalığı ve yüksek kolesterol seviyeleri de bu açıdan önem kazanmaktadır. Sağlıkla yaşlanarak Alzheimer riskinden korunun Alzheimer tehlikesine karşı sağlıklı bir yaşam biçimini benimsemiş olmak çok önemlidir. Vücut ağırlığını korumak, sigara ve aşırı alkolden kaçınmak gerekir. Sosyal topluluklara katılmak, çevreye ilgili kalabilmek, vücuda ve akla egzersiz yaptırmak da Alzheimer hastalığı için önerilen yöntemlerdir. Alzheimer riskinizi ölçün: Yaşam kalitenizi düşürüp, sağlığınız açısından ciddi boyutlara varabilecek bu hastalıktan korunmak için günlük yaşamınızda beyin kaynaklı bazı uyarılara dikkat etmenizde fayda vardır. Bunlar; Günlük hayatı etkilemeye başlayan unutkanlık, Plan yapma ve problem çözmede sorunlar yaşanması, Daha önce bilinen ve yapılan işleri yapmada zorlanma, Zaman ve yer ile ilgili karışıklıklar, Görüntüleri anlamada ve birbiriyle ilişkilendirmede zorluklar yaşanması, Konuşma ve yazmada kelime bulma zorlukları Eşyaları yanlış yerleştirme, Karar vermede güçlük yaşama, Sosyal faaliyet ve yükümlülüklerden uzaklaşma, Kişilik değişiklikleri olarak sıralanmaktadır. Bu bulguları fark eden hasta veya hasta yakınları, Alzheimer yönünden bilinçli olmalı ve hasta mutlaka bir nöroloji uzmanına muayene olmalıdır.



Ürünler

Airfel Kombilerde 13 Güvenlik Sensörü Güçlü Ar-Ge departmanı ve inovatif yaklaşımı ile sektörünün öncüleri arasında yer alan Airfel’in 13 farklı güvenlik sensörü; baca emniyet sistemi, aşırı ısınma emniyet sistemi, otomatik bypass sistemi, üç yollu vana antiblokaj sistemi, IPx5D elektriksel koruma sistemi, susuz çalışma emniyet sistemi, iyonizasyon alev kontrolü, otomatik hava purjörü, emniyet ventili, pompa anti-blokaj sistemi ve su boşaltma vanasından oluşuyor. Bu güvenlik sensörleri aşırı ısınma halinde emniyet sensörünü devreye sokarak gazı otomatik olarak kesebiliyor, alev kontrolü, hava akış kontrolü, donma, gaz ve elektrik kesilmelerinde güvenlik sağlıyor. Ayrıca yüksek su basıncı emniyeti gibi özellikleri de bünyesinde barındırıyor.

Daikin’in kombi markası Airfel’in üstün emniyet sistemleri ile donatılmış ürünleri, tüketicilerini güvenle ısıtıyor. Yaşamın her alanında kolaylık sağlayan ve tüketicilerin ısınma dışında sıcak su ihtiyaçlarını da karşılayan Airfel kombiler; 13 farklı emniyet sensörü ile konfor ve güvenliği bir araya getiriyor. Hermetik ve yoğuşmalı olarak iki farklı türde toplam 11 çeşidi bulunan Airfel kombiler, LCD ekranlarında hata kodlarını ve suyun sıcaklığını göstererek, kullanıcıların her şeyi kolayca anlamasına olanak tanıyor. Airfel kombilerin test edilmiş sessiz çalışma özelliği konforlu yaşam alanları yaratıyor. Modern tasarımı ile estetik görünüme sahip kombiler her yere rahatça monte edilerek kullanıcıların hayatını kolaylaştırıyor. Yüzde 108 oranında yüksek verimlilikle çalışarak tasarruf sağlayan Airfel kombiler, 3 yıl garantiyle tüketicilerin beğenisine sunuluyor.

132

Temmuz - Eylül 2012 / Sayı 79


2013

banyo

koleksiyonu

LOTUS MONOBLOK LAVABO

LOTUS KOMBİ WC & YERDEN KILIF REZERVUAR


Ürünler

Baymak Lectus’la Tanışın, Enerjinizi Boşa Harcamayın Baymak, yoğuşmalı kombinin dünyadaki mucidi BDR Grup Şirketi Remeha ile Türkiye’de, ileri teknoloji ürünü duvar tipi yoğuşmalı kazan üretimini başlattı. Neden Kaskad Sistemi? Bireysel ısıtma sisteminde baca gazı sıcaklığı 130 - 140 °C iken merkezi ısıtma sistemlerinde baca gazı 190 – 210 °C olarak atmosfere atılır. Bu da doğalgaz yakarak elde edilen ısının ciddi bir kısmının kaybedildiği gerçeğidir. Buharı yoğuşturan özel ısı eşanjörü ile yoğuşmadaki gizli ısı bacadan atılan atık gazlardan geri kazanıldığı için yoğuşmalı kazanlar klasik kazanlara göre çok daha verimlidir. Baca sıcaklığının düşük olması sebebi ile ısı kayıpları standart kazanlara göre çok daha düşüktür ayrıca modülasyonlu fan ile yakıt hava karışımı istenilen oranlarda olup yüksek yanma verimi sağlar. Baca gazlarının içerisinde bulunan su buharının gizli ısısının tesisattan dönen suya verilmek suretiyle sisteme tekrar kazandırılması sayesinde özellikle düşük sıcaklıkta çalışan sistemlerde %35 ‘e varan tasarrufun yanı sıra, geçiş mevsimlerinde bina otomasyonunun kullanıldığı sistemlerde yüksek gaz tasarrufu da sağlayan Lectus çevreye duyarlı teknolojilerle tasarlanmış bir ürün. Ayrıca modülasyonlu fan ve premix brülör ile gaz ve hava karışımı en uygun seviyelerde seyrederken, tam yanma sağlıyor. Bu sayede verim değerleri %111 seviyelerine çıkarken, düşük emisyon değerlerine ulaşılıyor. Lectus’un Farkları: %111,3 e varan verim değeri %16 -%100 modülasyon aralığı 7 yıl garanti Tek bir kontrol paneli ile 15 kazana kadar kaskad imkanı 75x50x50 cm ile kompakt ürün ölçüleri

134

Temmuz - Eylül 2012 / Sayı 79

Baymak, merkezi ısıtmada kullanılan duvar tipi yoğuşmalı kazanların Türkiye’de üretimine başladı. Baymak Genel Müdürü Ender Çolak, üstün teknoloji ile donatılmış duvar tipi yoğuşmalı kazan serisi Lectus markası için “Son teknolojilerden biri olan kaskad kontrol paneli ile toplamda on beş kazan birlikte çalıştırılabildiği gibi farklı ısıtma bölgeleri tek bir panelden kontrol edilebilir. Bu kontrol panelleri ile tüketicinin en üst düzey konforu düşünülmüş olup istenildiği takdirde kazan dairesine inilmeden internet sağlayıcısıyla kazanların tüm verilerine web üzerinden ulaşılabilir ve kontrolü sağlanabilir” açıklamasında bulundu. 60.000 metrekarelik kapalı üretim tesislerinde yeni hat yatırımıyla duvar tipi yoğuşmalı kazanların üretimine başladıklarını dile getiren Çolak, “Yüksek ısıtma kapasitesi talep edilen yerlerde duvar tipi yoğuşmalı kazanları seri bağlamak suretiyle oluşturulan kaskad sistemlerin günümüzdeki kullanım alanları giderek artmaktadır. Baymak olarak üretim ve satışına başladığımız Lectus duvar tipi yoğuşmalı kazanların ısıtma kapasiteleri 65,90 ve 114 kw olup, verim değeri DIN 4702-8 normuna göre %111.3 ile emsallerine göre daha yüksektir.” dedi.

Ürün bilgileri: Premix brülör Alüminyum silisyum döküm ısı eşanjörü 4 bar çalışma basıncı Sessiz çalışma Düşük emisyon değerleri ile çevreci teknoloji


CORIANDOLI 25x60 SQUARE 25x50

RE ISSUED CLASSICS 25x60

Yaşam mekanlarınıza modern ve klasik tasarımlarla ayrıcalıklar kazandıran TERMAL SERAMİK‘den yeni ürünler…

www.termalseramik.com.tr


Ürünler

Banyolardaki Parıltı: Creavit Gloss Banyo Mobilyası

Creavit’in 2012 koleksiyonu arasında yer alan Gloss Banyo Mobilyası banyoların yüzünü güldürüyor. Markanın zengin ürün yelpazesi arasında yer alan banyo mobilyası, estetik ve şık görünümü ile banyoların havasını değiştiriyor. Siyah ve beyazın mükemmel uyumu banyonuzun güzelliğine güzellik katıyor. 100 cm’lik alt ve üst modülden oluşan Gloss banyo mobilyası, 130 cm’lik boy dolabı ile banyonuzdaki bütün dolap ihtiyacını en işlevsel biçimde karşılıyor. Beyaz gövdesinin sadeliği, parlak siyah lake kapaklarla tamamlanıyor. Kapaklarında kullanılan metal kulplar ve detaylarında tercih edilen aynalı şeritler hem banyonuzun hem evinizin ışıltısını arttırıyor. Led aydınlatmalı ve harekete duyarlı geniş aynası estetik görünümüyle öne çıkıyor. Banyolarınızdaki parıltı Gloss banyo mobilyalarının, uyumlu Creavit lavabo ve armatürle kullanılması öneriliyor.

136

Temmuz - Eylül 2012 / Sayı 79

Banyoları birer yaşam alanı olarak tasarlayan Creavit, keyif veren banyolar yaratmak için çalışıyor. Son yıllarda modern banyoların vazgeçilmezlerinden olan banyo mobilyalarının Gloss serisi banyonuzun şıklığını tamamlıyor.



Ürünler

Duravit’in Starck 2 Serisi için Yeni Tasarım Doğa, içimizde uyum ve mutluluk hisleri uyandıran simetrilerle doludur. Ancak, mükemmel simetri aynı zamanda değişim meydana geldiğinde hiçbir şeyin olmaması anlamına da gelir. İşin ilginç bir hal alması için küçük bir farklılığın bizi şaşırtması gerekir. Ancak böylece bir şeylere daha dikkatli bakar ve otantik tarafını algılarız. Starck 2 serisindeki lavaboları yeniden tasarlarken Philippe Starck’ın başardığı şey, işte tam da buydu. Duravit Starck 2 serisinin lavabosuna ilk baktığınız zaman yuvarlak gibi görürsünüz. Ancak yakından incelerseniz, hafif oval şekli olduğunu anlarsınız. Kısaca biçime organik ve akıcı bir karakter katan küçük bir fark... Basit ama ustaca! Tekrar piyasaya sürülen Starck 2 lavaboları çok daha incelikli ve daha biçimli. Ancak, Duravit başarılı serinin tasarımındaki DNA’yı büyük oranda korumuş… Lavabolar hala yeterince geniş ve derin. Duvar bağlantılı lavabonun tipik bir özelliği olan duvar yönündeki konik genişlemeye dokunulmamış. Böylece kaideli veya yarı kaideli çeşitlerin bir özelliği olan yerleşik yüzey alanı korunmuş. Yeni modelde, çanağın tabanı düz olup hafif yumuşatılmış köşeler aracılığıyla dikey yönde

yukarı uzanıyor. Geleneksel lavabonun özgün karakterinin yerini modern ve indirgenmiş bir biçim almış. Sonuçta ortaya tazeleyici hafiflikte, havalı ve zarif bir görünüm çıkmış. Duravit Starck 2 lavabolarını yeniden tasarlayarak bu serideki klozetleri ve bideleri başarıyla tekrar piyasaya sürmeye devam ediyor. Orta düzey fiyat kategorisindeki daha zarif bir vitrifiye serisi olarak Starck 2 eşit derecede başarılı olan Starck 1 ve Starck 3 serileri arasındaki haklı yerini ediniyor. Duravit’in sunduğu zamandan bağımsız modern tasarım tek bir kaynaktan geliyor ve bu da tek bir tasarımcının işi: bütün yaşam tarzları ve bütün bütçeler için Philippe Starck. Philippe Starck’ın tasarladığı Duravit mobilya serisi hala yeni tasarımı mükemmel biçimde tamamlıyor. İster zıtlık yaratan parlak siyah cilalı, ister parlak beyaz renkli, isterse sıcacık meşe rengi olsun, Starck lavabo dolapları geniş olduğu kadar üstelik çok zarif!

138

Temmuz - Eylül 2012 / Sayı 79



Ürünler

Dijital Teknolojinin Su ile Buluşması; E.C.A. Electra Serisi Dijital teknolojide son yılların gözde tasarımlarından ilham alan Electra Serisi, diğer bataryaların zorunlu tasarım öğelerini, dijital bir panele entegre ederek, yüksek teknoloji ve ince tasarımı bir araya getiriyor. Electra Serisi bataryalarında, düz ve geniş gövdelerin köşelere doğru yumuşayan tasarımı elmas parıltıları yaratıyor.

E.C.A. yüksek teknolojinin olanaklarından faydalanarak yarattığı Electra Serisi’yle, Türkiye’de ilk defa, dijital teknolojiyi suyla buluşturarak armatür sektöründe fark yaratıyor. Türkiye’de kullanıcıyla buluşan ilk dijital batarya olma özelliğine sahip Electra Serisi, yenilikçi tarzı ve minimalist duruşuyla iç mekan tasarımlarına değer katıyor. Dekorasyonda teknolojik dokunuşların, ince tasarımla buluştuğu ü r ü n l e r i n öne çıktığı günümüzde Electra Serisi, armatürde farklılık arayanların tercihi oluyor. Su çıkış sistemi ve “eco mind “ modu sayesinde Electra Serisi, enerji kaynaklarının etkin ve verimli kullanılmasını destekleyen doğa dostu ürünler arasına katılıyor.

140

Temmuz - Eylül 2012 / Sayı 79

Türkiye’de bir ilk olarak, Electra Serisi’ndeki tüm bataryaların üzerinde dikdörtgen biçiminde tasarlanmış dijital göstergeler bulunuyor. Debi ayarları (-,+), sıcaklıksoğukluk ayarları (kırmızı-mavi) ve açmakapama işlemleri bu dijital panel üzerinden yapılıyor. Buna ek olarak, “eco mind” modu ile tuşa bir kez basıldığında su 10 saniye akıp duruyor; iki kez basıldığında ise 20 saniye akıyor. Su tasarrufu sağlayan bu özelliği ile de öne çıkan Electra Serisi gelecek nesillere değer katıyor. Electra Serisi’ndeki ankastre banyo bataryasının sahip olduğu, suyu dijital panel üzerinden kontrol etme özgürlüğü ile banyolar daha keyifli hale geliyor. Yeni nesil lavabo, ankastre lavabo, eviye ve ankastre banyo bataryaları ile Electra Serisi, dijital konfor olanaklarını genişleterek, farklı bir deneyim yaşamanızı sağlıyor. Electra eviye bataryası spiralli bir eviye bataryası olup, kontrol bölümü (açma/kapama, soğuk/sıcak ve debi ayarları) spiralli el duşunun üzerinden yapılıyor. Böylelikle ürünün üzerinde ilave bir kumanda kolunun olmaması, üründe sade bir görünüm ortaya çıkarıyor.



Ürünler

Banyoların Yeni Gözdesi “OXY ” Sektörünün en yenilikçi markalarından ECE, yeni banyo dolabı Oxy ile banyolara ayrı bir hava katacak. Kare formlu ince lavabosu, şık tasarımlı aynalı dolabı ve asma boy dolabı ile banyolardaki fonksiyonelliği artıran Oxy Banyo Dolabı, Açık Kiraz, Amerikan Ceviz, Venge Renk alternatifleri ile Banyoların yeni gözdesi. Oxy Banyo Dolabının yavaş kapanma özellikli alt dolabı banyolardaki istenmeyen kazaların önüne geçerken, kare formu sayesinde ciddi bir kullanım rahatlığı sunuyor.Oxy Dolap asma özelliği ve kare lavabosu ile hijyen konusunda da kullanıcılarına önemli bir avantaj sunuyor. Farklı tasarımıyla banyosuna modern hava katmak isteyen herkesin vazgeçilmezi olmaya aday olan Oxy 81 santimetrelik ebadıyla tüketicilerin beğenisine sunuluyor.

Ece Banyo Duş Panelleri ile Kendinizi Özel Hissedeceksiniz Duş Keyfinin yenidünyasına hoş geldiniz. ECE BANYO Sekura ve Ronda Duş Panelleri ile her bütçe ve zevke uygun mükemmel alternatifler sunuyor. İster pürüzsüz minimalizm tercih edin yada teknolojinin son marifeti, akıllı özellikleri. Mükemmel bir deneyim, uzun ve keyifli duşlar parmaklarınızın ucunda. Sekura ve Ronda Duş Panelleri Saf, özgür çizgileri sizin duştaki en iyi arkadaşınız olacak. Kendine güvenen ve modern tasarımı, bedeninize ve zihninize huzur verecek. Kullanıldığı her yere aerodinamik bir güzellik ve işlevsellik kazandıracaktır. Sekura Duş Paneli teknoloji ve güzelliği birleştirmektedir. Paslanmaz Çelik Gövde,Yağmur tepe duşu, şelale duş akışı,Gövdede 3 farklı bölgede yan jetler,Metal açma kapama kolları ve Krom kaplı ABS el duşları ile donatılmıştır.

142

Temmuz - Eylül 2012 / Sayı 79


www.umpasseramik.com.tr


Ürünler

Ege Seramik Autumn 2012 Koleksiyonu ALBIS: Beyazın büyüsü, altın ve platinin çarpıcı estetiği ile buluşuyor. 25x75 cm ebadında duvar karosu olarak üretilen serinin şık dekorları mekânların atmosferini değiştiriyor. Perle ve Insignia dekorların desenindeki estetik detaylar, altın ve platinin çekiciliği ile buluştuğunda üstün zevklere hitap ediyor.

EQUINOX

Mat beyaz ve parlak beyaz duvar karoları ise Perle ve Insignia dekorların yanı sıra metal efektli pvd bordürler ile kullanıldığında daha da çekici hale geliyor.

EQUINOX: Doğallığını dokusunda gizliyor. Equinox serisi, ağaç dokusu sayesinde hem doğallığı ile ön planda, hem de sırlı granit olma özelliği ile dış etkenlere karşı dayanıklı. 30x60 cm ve 45x45 cm ebadında üretilen ve Digital Tile ürün grubunda yer alan serinin bej, kahve ve beyaz renk seçenekleri bulunuyor. HOLLYWOOD: Ahşabın sıcaklığı ile mekânları ısıtıyor. Hollywood serisi, ahşabın vazgeçilmez sıcaklığını yansıtırken aynı zamanda mekânlarda vintage etkisi de yaratıyor. 12x60 cm ebadında dijital baskı teknolojisi ile üretilen serinin Sun, Sky ve Earth adında 3 farklı renk seçeneği bulunuyor. DALI: Doğal taş dokusu, mermer deseni ile vurgulanıyor. Tüm dünyada trend olan doğal taş dokusu, Dali serisinde mermer deseni ile vurgulanıyor. Ürün yüzeyinde ise belirgin ve kontrast efektler ön plana çıkıyor. 30x60 cm ve 45x45 cm ebadında dijital baskı teknolojisi ile üretilen serinin 2 ayrı renk alternatifi bulunuyor.

PALERMO: Antik çağ esintisi, doğa ile bütünleşiyor. Dijital baskı teknolojisi ile 45x45 cm ebadında yer karosu olarak üretilen Palermo serisi, mat taş dokusu sayesinde, özellikle dış mekânlarda doğa ile uyum sağlıyor. Sırlı granit özelliği sayesinde dış etkenlere karşı dayanıklılık gösteriyor ve ayrıca yoğun yaya trafiğinin olduğu alanlarda kullanım kolaylığı sağlıyor. Antik çağ mozaiklerinden esinlenerek tasarlanan serinin ceviz, bej ve gri renk alternatifleri bulunuyor. MAGIC: Tasarımı doğadan izler taşıyor. 25x40 cm ebadında krem, kahve ve gri renklerde duvar karosu olarak dijital baskı teknolojisi ile üretilen Magic serisinin parlak çakıl taşlarından oluşan rölyef dokulu tasarımı doğadan izler taşıyor. Sırlı granit özelliği ise dış mekân dekorasyonunda kullanım imkânı sağlıyor. COMO

Koleksiyonda Albis, Palermo, Magic ve Como serileri ile doğal taş dokusu ve estetik detaylar seramik yüzeyine yansıyor. ALBIS

COMO: Birbirinden farklı taş dokular ile kalıpların dışına çıkıyor Dijital baskı teknolojisi ile 33x33 cm ebadında gri ve bej renklerde sırlı granit yer karosu olarak üretilen serinin farklı dokudaki doğal taşlardan oluşan tasarımı, bahçe ve teras gibi dış mekânların doğal atmosferi ile bütünleşiyor. Dörtlü olarak kullanıldığında oluşan geometrik desen ise sıradanlığı ortadan kaldırıyor.

144

Temmuz - Eylül 2012 / Sayı 79



Ürünler

Franke’nin Just Serisi Işıklı Bataryaları, Suya Renk Verdi İki farklı modelden oluşan ışıklı bataryalar elektrik bağlantısına ihtiyaç duymadan sahip oldukları Hidroelektrik tribün sayesinde Just Light modelinde su çıkış ağzında beyaz ışık, Just Color modelinde ise sıcak su açıldığında kırmızı soğuk su açıldığında mavi ve ara ısılarda mor, lila, açık pembe, koyu pembe gibi değişik renkte yansımalar sunuyor. Çelik örgü, esnek tesisat bağlantı boruları bulunan Franke ışıklı Just serisi bataryalar bu yönleri ile montaj kolaylığı ve evyeye üst kalitede oturma avantajı sağlıyor. Ayrıca 170° dönebilen su çıkış boruları ve spiralleri sayesinde de eviyenin her noktasına rahat ulaşım ve ergonomi sağlıyor. Tüm yıkama işlemleri bu fonksiyonlar sayesinde keyifli hale gelirken ışık yansımaları mutfaklara zerafet katıyor. Franke ışıklı bataryalarda bulunan seramik diskli kartuş sayesinde suyun sessiz akışı sağlanırken perlatör filitreleri sayesinde de suyun sıçramadan daha düzenli ve ekonomik akması sağlanıyor. Bu özellikleri ile Işıklı bataryalar hem ekonomik hem estetik hem de sessiz su akışı sağlayarak estetiği teknoloji ile birleştiriyor.

Franke Crystal Serisi Ocak Yan yana dizilmiş dört ocak gözünün sağladığı ergonomi sayesinde tencerelerin birbirine çarpmadan, daha rahat kullanılabilmesi sağlanıyor. Ocakta bulunan 3 taç özelliği sayesinde de büyük çaplı tencerelerde özellikle zor pişen tüm et türleri, harlı alevler sayesinde kolaylıkla ve hızlı pişebiliyor. Siyah ve beyaz cam olmak üzere iki farklı renk alternatifi bulunan bu özel seride kullanılan camın kalitesi de üst seviyede. Isıya ve darbeye dayanıklı camdan üretilen Franke Crystal serisi ocakların ısı panelleri sayesinde de düğmelerin ısıdan korunması ve kirlenmemesi sağlanıyor. Basit mutfak kazalarına karşı emniyet özellikleri ile donatılmış Crystal Serisi cam ocaklarda bulunan gaz emniyet ventili sayesinde taşma ya da rüzgâr sonucu ateş söndüğünde Emniyet ventili devreye girerek gazı kesiyor ve ortam güvenliği sağlıyor. Otomatik ateşleme özelliği sayesinde de düğmeyi çevirip 3 saniye basılı tutulduğunda ateşleme otomatik olarak düğmeden gerçekleşiyor ve bu özellik sayesinde kontrolsüz gaz çıkışı engellenmiş oluyor. Sahip olduğu teknoloji, ergonomi, renk alternatifleri ve sıra dışı tasarımı ile Crystal serisi 120’lik ocak mutfaklarınızdaki en büyük yardımcınız.

146

Temmuz - Eylül 2012 / Sayı 79



Ürünler

Banyolarda Minimalist Bir Dizayn; Geberit Sigma60 çözümler sunmaya devam ediyor. Duvar ile kumanda kapağını bütünleştiren Sigma60 kumanda kapağı, sahip olduğu krom rengi, kolay temizlenebilme özelliği ve pürüzsüz yüzeyiyle banyolara bir yenilik sunuyor. Çinko döküm materyalinden yapılan Sigma60 kumanda kapağı duvar ile hemzemin görüntü oluşturarak banyolarda göz alıcı ve kusursuz bir uyum sunuyor.

Detay aşkı etkisiyle eşsiz ortamlar yaratan Geberit, Sigma gömme rezervuarlar ile uyumlu kumanda kapakları için farklı

Geberit Sigma kumanda kapakları yeni tip yüzeyleri ve renkleri ile daima sınırsız banyo dizaynlarına imkan tanıyan alternatifler sağlıyor.

Tasarım ve Konforun Bir Arada Olduğu Ödüllü Şıklık; Geberit Sigma80 Geberit, Sigma serisi rezervuarlara uyumlu kumanda kapaklarına bir yenisini daha ekliyor. Çift kademeli deşarj sistemine sahip olan yeni kumanda kapağı Sigma80, büyük veya küçük ışığın önüne yaklaştırılan elin dalgası ile deşarj sürecini başlatıyor. Ekonomik ve hijyenik bir deşarj imkanı sunan Sigma80 kumanda kapağı kusursuz teknolojisi ve tasarımıyla banyolara modern ve sıra dışı bir şıklık sunuyor. Geberit Sigma80 son teknoloji ve üstün işlevselliği ile yaşam kalitesini yükseltiyor.

148

Temmuz - Eylül 2012 / Sayı 79

Eşsiz tasarıma sahip Sigma80 kumanda kapağı siyah ve aynalı cam olmak üzere iki farklı yüzey seçeneği sunuyor. Banyolarda çağdaş bir tasarım arayanlar için 2012 IF tasarım ödülüne sahip Geberit Sigma80 kumanda kapağı iki farklı boyda basma düğmesi yerine, iki farklı boyda ışıklı alana sahip. Ayrıca zevkinize uygun olarak; mavi, yeşil, turkuaz, lila ve turuncu ışık seçenekleri ile dikkatleri üzerine çekiyor. Modern banyoların tercihi Geberit Sigma80, sensörlü deşarj sistemleriyle teknolojinin ve konforun vazgeçilmezi oluyor.



Ürünler

BLB Gelişim Teknik ile Türkiye’de

Gelişim Teknik A.Ş, küvet ve duş tekneleri üretiminde engin tecrübeye sahip BLB firması ile, 2011 yılında yaptığı iş birliği sayesinde, en iyi kalitede maksimum dayanıklılıkla üretilen BLB ürünlerini, Türkiye’ye getirmeye başladı. Suyun arındıran, iyileştiren ve rahatlatan gücünü banyolara getiren BLB küvetleri, gün boyu yaşanılan tüm sıkıntı ve gerginliklerin geride bırakılmasını sağlıyor. BLB firmasının küvet ve duş tekneleri, üstün özellikleri ile lüks bir banyo keyfi yaşatıyor. Yoğun olarak en ileri teknolojiyi kullanarak en yüksek Avrupa ve uluslararası standart ve gerekliliklerini karşılayan firma, büyük küvet üretim kapasitesi ile sektörünün önde gelen firmalarından biridir. BLB firması, Avrupa’nın en verimli fabrikalarından birine sahiptir. Dünya çapında 50’den fazla ülkede distirbütörlüğü bulunan BLB firmasının geniş kapsamlı ürünleri en iyi kalitede, özellikle maksimum dayanıklılık, kalitede üretilmiştir ve tüm standart ve teknik gerekliliklerle uyumludur. Aralarında ISO 9001:2000 (kalite) ve ISO 14001:1999 (çevre) bulunan birçok önemli sertifikanın sahibi olan firma müşterilerinin istediği her

150

Temmuz - Eylül 2012 / Sayı 79

renkte, renk örneği tedarik edildiği sürece yeni renkler de dahil olarak, üretmektedir. Ürünler ise vidalı ayak, yapışkan ayak, emaye ve kabartmalı anti-slip, sez geçirmezlik padleri ve tutacak gibi farklı aksesuarlarla uyumludur. Üst düzeyde konfor sağlayan BLB küvetleri ile banyolara yeni bir soluk geliyor. Bu ağır görünümlü küvet banyonuz için güzel ve modern bir tasarım sağlar. BLB DUO COMFORT doğrudan banyo zeminin üzerine oturtturulur. Ve bu küvet diğer küvetlerin montajı gibi 3 duvar gerektirmez. 30 yıl garantilidir. %100 geri dönüştürülebilir. CE MARC 14516 standartlarına uygundur. Metal ayak seti vardır. Eşsiz tasarımlı Emaye Anti-Slip (kaymaz taban) sayesinde güvenli bir kullanım sağlar. Titanyum çelikten imal edilmiştir. Küvet kalınlığı 3,5 mm’dir. İnsan vücudunun dayanabildiği tüm kimyasallara dayanıklıdır. Çizilmez Kuru bir bez ile bile rahatlıkla temizliği yapılabilir.



Ürünler

Grohe’den Modern Görünümü Zarafetle Birleştiren Banyo Tasarımı Mütevazı tasarım ve sadece en temel ihtiyaçları karşılamaya odaklanma; işte Eurostyle Cosmopolitan. İnce çıkış ucuyla armatür gövdesi arasındaki akıcı geçiş ve anahtar deliği şeklinde tasarlanan kumanda kolu, bu yüksek kaliteli ürün serisinin ayırıcı özelliklerini oluşturuyor.

Euro Cosmo

Benzersiz şekilde tasarlanan dört ürün serisiyle (Eurosmart Cosmopolitan, Eurostyle Cosmopolitan, Eurodisc Cosmopolitan ve Eurocube) banyolardan en iyi şekilde yararlanmak mümkün. Ürün serilerinin her biri, kendi özgün tarzını ve kendi tasarım özelliklerini taşıyor. Eurosmart Cosmopolitan, yeni formları ve sadeleştirilmiş tasarımıyla, modern minimalist anlayışı temsil ediyor. Batarya gövdesi ile kavisli zarif kumanda kolu arasındaki, canlı ve hemen göz çarpan bir tasarım öğesi olan konik geçiş aynı zamanda tüm ürün çeşitlerinde bulunan bir özellik.

Boyutları ve zarafetiyle hemen göze çarpan Eurodisc Cosmopolitan, şaşırtıcı şekilde şık detaylar sunuyor. Öne eğimli gövdesi ve eşkenar dörtgen şeklindeki estetik kumanda kolu sizi etkileşime davet ediyor. Eurostyle

Kavislerden ve silindirik öğelerden arındırılmış olan Eurocube, cesur kenarları ve düz yüzeyleriyle usta işçilik ürünü olduğu izlenimini veriyor. Serideki tüm ürünler, bu hemen göze çarpan ürün serisinin keskin profilini vurgulayan dikdörtgen pencereli zarif bir kumanda koluyla birlikte geliyor.

Eurodisc

152

Euro Cosmo

Temmuz - Eylül 2012 / Sayı 79



Ürünler

Kalebodur, Elhamra Serisi ile Mekanlara Yaz Esintisini Getiriyor %100 porselen karoların, el yapımı orijinallerinden ayırt edemeyeceğiniz çini desenleri ile kaplandığı Elhamra Serisi, 20x20 ebadında orta modül, kenar bordür ve köşe parçalarından oluşuyor. Alicante, Cadiz, Granada, Castilla, Malaga, Marbella, Murcia, Sierra adı verilen renk ve desen kombinasyonları bulunan, 10 mm kalınlıkta üretilen karolar, özel yüzey dokusu, görüntüsünde ulaşılan doğallık sayesinde orijinal karo çiniyi aratmıyor. Yoğun trafiğin fazla olduğu alanlar için de uygun olan Elhamra Serisi, hem estetik hem de uzun ömürlü mekanlar isteyenler için ideal bir seçim haline geliyor.

154

Temmuz - Eylül 2012 / Sayı 79


ISO 4064-1

ISO 9001

Güneşli, Evren Mh. Halkalı Cd. Turgut Reis Sk. No:4/B Bağcılar - İstanbul / TÜRKİYE

Tel: +90 (212) 656 70 77 PBX

Faks: +90 (212) 656 28 39

E-Mail: yedekler@yedekler.com.tr

www.yedekler.com.tr


Ürünler

Ideal Standard CeraMix Blue CeraMix Blue,kendi kendini finanse eden bir armatür sunarak İdeal Standard’ın ”Mavi Sorumluk ”bağlılığını daha da ileriye taşımaktadır.CeraMix Blue ile sürekli gelişen banyo teknolojisinde yeni bir standart oluşturmaktadır. CeraMix Blue Armatürler A sınıfı su tasarruf oranlarına sahiptir.Bu sayede hem gezegenimize hemde cebinize fayda ve kazanç sağlayacağını garanti etmektedir. Akış oranı ve sıcaklık tek bir damla bile boşa gitmeyecek hassaslıkta kontrol edilmektedir.

Banyo çözümleri konusunda dünyanın önde gelen markalarından Ideal Standard, Ceraterm 100 Termostatik Banyo Bataryası sayesinde yüzde 50’nin üzerinde su tasarrufu sağlıyor. Ünlü tasarım stüdyosu Artefakt tarafından tasarlanan Ceraterm 100 Termostatik Banyo Bataryası, çevreye duyarlılığı, güvenli kullanım özellikleri, basit ama çağdaş görüntüsüyle keyifli banyolar için farklı bir alternatif sunuyor.

156

Temmuz - Eylül 2012 / Sayı 79

IdealPure@teknolojisi armatürden akan suyun Maksimum hijyenini garanti etmektedir. Armatür üretimindebir devrim yaratacak olan nikel ve kurşun içermeyen su yolları, suyun her zaman güvenle içilebileceğini garanti eder. Beklentiler her ne olursa olsun hergün maksimum performans verir ve bu su tüketiminde yeni bir standarttır.


Ürünler

İntema Mutfak’tan Yaşam Dolu Bir Klasik: Monaco İntema Mutfak’ın, klasik çizgisiyle geçmişi anımsatan Monaco modeli, klasik tarzın şık bir yorumu olarak öne çıkıyor. Monaco modeli, modern fonksiyonel çözümler ve aksesuarlarla ise günü yakalıyor. Monaco’nun renk seçenekleri modelin genel elemanlarıyla uyumlu olmasıyla dikkat çekiyor. Klasikten vazgeçemeyenlere özel meşe ve ceviz gibi doğal ahşap kaplama seçeneklerinin yanı sıra; yine doğal ahşap kaplama üzerine yapılan özel lake uygulaması ile de benzeri görülmemiş bir şıklık yaratıyor. Istavroz çıtalı camlı kapakları, kalın göz dolduran taç bantları ve özel işçilikli panelleri modelin öne çıkan özellikleri arasında… Monaco’da tercih edilen bronz burgu kulplar klasik etkisini artıran gizli detaylardan...

İngiliz tarzı büyük ada çözümleri ve klasik davlumbazların kullanıldığı tasarımlar ağırlıklı doğal taş ve mermer tezgahlarla tamamlanıyor. Diğer ünitelerden ayrı konumlanan büfe bölümü ise yaşama mekanına dönüşen mutfağı zenginleştiriyor.

İntema Mutfak Vogue ile Doğanın Tüm Renkleri Mutfağınızda

İntema Mutfak Vogue modelinin kendine has doğal ahşap dokuları onu eşsiz kılıyor. Bu özel desenler sayesinde, mutfaklarda doğanın tüm renklerini görmek mümkün! Vogue modeli; tik ve Hint Elması gibi özel doğal kaplamaların yanında klasik doğal kaplama görüntüsünden hoşlanan kullanıcılar için ceviz, kiraz, meşe gibi renk seçenekleri de sunuyor. Macro trend doğaya dönüş temasının mutfaklarınızdaki yansıması olan Vogue modelinde, ahşabın ağırbaşlı çekiciliği cam veya lake gibi parlak yüzeylerin iddası ile birleşerek mutfağa bakış açınızı tamamen değiştiriyor. Temmuz - Eylül 2012 / Sayı 79

157


Ürünler

Kütahya Seramik’ten Dış Cephelere Yepyeni Bir Bakış

Kütahya Seramik dış cephe kaplamalarında, 50x50 cm, 60x60 cm, 100x50 cm, 66x33 cm ölçüleriyle ebat ve tasarım çeşitliliğini bir arada sunuyor. Kütahya Seramik, koleksiyonlarında yer alan doğal taş efektler, parlak ürünler, mozaik kesimler, rölyefli, özel dokulu ürünler ve birçok farklı desen

çeşitliliği ile dış cephelere yenilikçi ve modern yorumlar kazandırıyor. Kütahya Seramik, farklı yüzey alternatifleri ve büyük ebatlı porselen karolarıyla, oteller, üniversiteler, okullar, iş-alışveriş ve sağlık merkezleri gibi büyük tesislerin öncelikli tercihleri arasında yer alıyor. Kütahya Seramik’in 100x50 cm ebadındaki serileri, lappato ve rektifiye teknik özelliklerinin yanı sıra, şık tasarımları ve uygulamalarda daha az fire vermesi nedeni ile de dış cephede en çok tercih edilen ürünler arasında yer alıyor. Profesyonellerin ve kullanıcıların beğenisine sunulan Kütahya Seramik porselen karolar, dış cephe uygulamalarında yaygın olarak kullanılan yapıştırma sistem, konstrüksiyona yapıştırma sistem, klipsli sistem ve gizli klipsli sistem uygulamalarına uygun olarak üretiliyor.

Kütahya Seramik’le Banyolar Daha Şık, Daha Ferah Kimi zaman günün yorgunluğu atmak, kimi zaman güne rahat ve huzurlu bir başlangıç yapmak, gün içinde ihtiyaçlarınızı karşılamak... Belki de farkında değiliz ama gün içinde tahmin ettiğimizden de fazla zaman geçiriyoruz banyolarda. Peki bu kadar çok zaman harcadığımız banyolar nasıl dekore edilmeli? Nasıl seramikler kullanılmalı? Banyoların büyüklüğüne göre banyo dekorasyonu nasıl olmalı? Kütahya Seramik’in, banyo dekorasyonunuzun en önemli parçası olan ve farklı zevklere hitap eden seramiklerinden özel ve sıra dışı tasarımlara sahip King ve Kilyos serileri… Kütahya Seramik’in, kralların zenginliğini banyolarınıza getirecek olan King serisi siyah, beyaz, bone, vizon ve mor renkleri ile banyonuzu taçlandırıyor. 75 cm x 30 cm duvar karosu ölçüsü ve 42,5 cm x 42,5 cm yer karosu ile, yaşam alanlarınızdaki büyüklük kavramına yeni bir anlam katan King serisi, Kilyos Orta Çağ mimarisinin estetiğini sunuyor.

158

Temmuz - Eylül 2012 / Sayı 79

Artık rahatlamak için şehirden uzaklaşmanıza gerek yok. Kütahya Seramik, Kilyos serisi ile özlediğiniz sakinliği banyolarınıza getiriyor. Origitile koleksiyonunun en yeni üyelerinden olan Kilyos serisi, 75 cm x 30 cm ebatı ile mekanlarınızı size özel bir yaşam atölyesi haline getiriyor. Kum ve kahve renklerine sahip seri, evinizde sahillerden kesitler sergiliyor.



Ürünler

Seramiksan’dan Amber Dekor Teknoloji, ürün çeşitliliği ve üretim kapasiteleri açısından seramik sektörünün önemli oyuncuları arasında yer alan Seramiksan, seramik üretiminde ilklere imza atmayı sürdürüyor. Farklı beğenilere yönelik geniş ürün gamıyla dikkat çeken marka, dünya trendlerini yakından takip ediyor ve yükselen trendler doğrultusunda serilerini geliştiriyor. Tüketicilerine “İyi tasarım herkesin hakkı” sözünü veren Seramiksan, Amber dekorları ile de yaşam alanları için estetik çözümler sunuyor. Seramiksan’ın Amber dekorları, gri rengin uyumunu altın yaldız ve siyah ile dikkat çekici bir hale getiriyor. Geometrik tasarımı ve parlaklığıyla dikkat çeken dekorlar, yaşam alanlarına hareketli bir görünüm kazandırıyor. 20x60 seçeneklerinde parlak olarak üretilen Amber Dekor, banyo ve ev dekorasyonuna asil bir görünüm sağlıyor. Amber dekorların; siyah, beyaz, kırmızı ve gri seçenekleri bulunuyor.

Pakplast’tan Uzun Ömürlü Atıksu Borusu: PP Extra sektörde fark yaratıyor. Pürüzsüz iç yüzeyleri sayesinde düşük eğimlerde dahi maksimum akış sağlayan ve istenilen boyda üretilen PP Extra atıksu boruları, içeride ve dışarıda oluşabilecek yüksek ve düşük sıcaklıklara karşı da dayanıklılık gösteriyor. Ürün yelpazesini her geçen gün geliştiren Pakplast’ın, özel conta tasarımı ile boru içerisine düşme ve tıkanmayı ortadan kaldıran yeni tasarımı PP Extra, sızdırmazlık, bina hareketleri ve depremlere dayanıklılık, kırılmazlık ve sessizlik özellikleriyle de muadili atıksu borularından farkını ortaya koyuyor.

Pakpen Şirketler Grubu’nun alt markası Paklast’ın üretim ve Ar-Ge birimleri tarafından uzun süren araştırma ve deneyler sonucu 2012 yılında seri üretimine başladığı PP Extra, uzun ömürlü, aşınmaya ve kimyasallara karşı mükemmel direnç gösterme özellkleriyle

160

Temmuz - Eylül 2012 / Sayı 79

Pakplast kalitesiyle % 20 civarında daha kalın üretilen PP Extra, 110 mm çaplı borularında 3.2 mm et kalınlığı ile dikkat çekiyor. Ayrıca şap altı, tesfiye altı ve toprak altı uygulamaları için uygun teknik özelliklere sahip olan PP Extra boruları 4 metre gibi oldukça yüksek derinliklerde de kullanılıyor. Pakplast’ın yeni ürünü PP Extra, bina içi ve bina dışı uygulamaları içeren projelerde ihtiyaç duyulan dayanımı yüksek atıksu boruları ve zemin altı uygulamaları için tercih ediliyor.


Ürünler

SEREL, Amadis Serisi ile Klozet Çözümlerinde Özgürlük İstenilen klozeti istenilen rezervuar bloğu ile birleştirilebilme imkanı sunan SEREL Amadis Serisi, farklı seçeneklerin içinden, kişiye özel kombinlerin oluşturulmasına olanak tanıyor. Amadis Serisi, modüler özellikleri ve farklı konseptiyle öne çıkıyor. Amadis Serisi’nin sunduğu alternatifler ile, beğendiğiniz klozet modelini farklı bir rezervuar bloğu ile kombinleyebiliyor, belirli modellere bağlı kalmadan banyo takımınızı kendiniz yaratabiliyorsunuz. Daha özgür ve modern yaşam alanları yaratma konusunda, kullanıcıya seçme şansı veren tasarımların ön plana çıktığı günümüzde, SEREL Amadis Serisi, farklı tasarım öğelerini, kişisel beğeniler ve yaratılmak istenen atmosferle birleştirmenin zevkini yaşatıyor.

Temmuz - Eylül 2012 / Sayı 79

161


Ürünler

Seranit ile Karolarda Yeni Boyut, Yeni Bakış Seranit Yapı Grubu, 18 farklı doğal taş tasarımının yer aldığı Natura Serisi’nde kullandığı yeni ebat karolarıyla dikkat çekmeye devam ediyor. İlhamını doğadan alan Seranit Natura serisi, şimdi de sıra dışı ve büyük ebatlarıyla evlerinde tarz oluşturmak isteyenlere en iyi alternatifi sunuyor. Seranit Natura Serisi, istenilen her mekanda kullanım kolaylığı sağlarken, doğanın tüm güzelliğini de birebir yansıtıyor. Koleksiyona yeni eklenen Fossil ve Mitridat ürünlerinde kullanılan 90x135 ve 90x90 ebatları ise; karonun şıklığına artı değer katıyor. Ev dekorasyonuna yeni bir anlayış getirmesi beklenen bu büyük ve sıra dışı ebatlar; tüm dünyada da büyük ilgi görüyor. Zengin renk ve efekt kullanımı ile doğal taşın en gerçekçi şekilde yansıtıldığı bu karolar; tarzıyla beğeni toplarken, uzun ömürlü olmasıyla da ilk tercihlerde yer alıyor. Modası geçmeyen bu doğal taşlar, trendler değişse de, her zaman iddiasını sürdürmeye devam edecek.

162

Temmuz - Eylül 2012 / Sayı 79


Ürünler

Serra’dan Farklılığın Uyumunu Yakalamak İsteyenlere Özel Bir Karo: Fiori di Pesca Serra, yeni ürünü Fiori di Pesca ile duvar ve yer karosu için en iyi alternatifi sunuyor. İsmi şeftali çiçeği anlamına gelen Fiori di Pesca, çiçeğin renk tonlarını karolara yansıtırken; her karoda farlı bir desen oluşturan damarlı yapısı ile mekanlarda farklılığın uyumunu en özel şekilde yansıtıyor. Mermer desene sahip olan ürün, beyaz ve griden oluşan iki ayrı renk alternatifine sahip. Temizliği temsil eden beyaz renk karolarıyla kullanıldığı mekanlarda huzur ve güven yaratan Fiori di Pesca, gri rengin yarattığı denge unsuruyla da iddialı mekanlara ortam yaratıyor.

Duvar karolarında 30x90 ölçülerine sahip Fiori di Pesca, 60 x 60 ölçülerine sahip yer karolarında parlak renk, porselen karolarda ise mat renkleri ile farklı zevklere hitap ediyor.

Serra’dan Yer ve Duvar Karolarında Yeni Ürün ‘Lava’ Rustik, çimento görünümlü bu ürün, 40x80 duvar ve 40x40 porselen karo olarak sunuluyor. Rektifiyeli ve mat yüzeye sahip bu ürün, krem, kahve ve cement gibi doğal renk alternatiflerine sahip. Gün içinde değişen ışık ve gölge oyunlarıyla mekanlara hareketlilik katan Lava, çimentonun farklı tarz ve duruşuyla da günün modasını evlere taşıyor.

Seranit Yapı Grubu’nun genç markası Serra’nın, yer ve duvar için geliştirdiği ürünü Lava, çimento görünümü ile son dönemdeki popülerliğini koruyor. Serra, Lava ile tüm dünyada büyük ilgi gören çimento görünümüne sahip yer ve duvar karolarında en iyi alternatifi sunuyor.

Temmuz - Eylül 2012 / Sayı 79

163


Ürünler

Villeroy & Boch’tan Tasarımda Ahşap Ruhu; Nature Side

Doğa ile uyumlu yaşam eğilimi, modern iç mekân tasarımlarında da orijinal ve otantik malzemeler için talep yaratıyor. Doğal görünümlü porselen karolar, sadece doğal malzemelerden yapılmış olmaları ile değil, aynı zamanda farklı birçok avantajları ile de tüketicilere ideal çözümler sunuyor.

164

Temmuz - Eylül 2012 / Sayı 79

Villeroy&Boch Nature Side serisi porselen karolar, estetik parke görünümü ve yıllarca kendi ışıltı ve güzelliğini korumanın dışında aynı zamanda temizlenmesi kolay yüzeyi ile de hem zemin, hem de duvar kaplamalarında tercih ediliyor. Villeroy & Boch tarafından yaratılan yeni Nature Side; kireç beji, kızıl kahve, gri ve kahverengi alternatifleri ile dikkat çekiyor. Nature Side serisi porselen karolar, temizlenme kolaylığının yanı sıra yıllarca parlaklıklarını yitirmiyor. Dijital baskı tekniği sayesinde parke görünümünü porselene oldukça başarılı bir şekilde yansıtan seri, döşendiği mekanlara sıcak bir görünüm katarken porselen karonun tüm avantajlarını da bünyesinde barındırıyor. Ahşap parke tasarımında ayırt edici bir etki yaratan bu seri, R9 kaymazlığına sahip 22,5x90cm ve 11.25x90cm olarak iki farklı boyut seçeneği ile de bu etkiyi destekliyor. Bunun dışında serinin şık özelliklerinden biri olan, yer ve duvar dekorasyonunda kullanılabilen mozaikler seriyi zenginleştirirken, serinin tüm renkleri için sunulan 7,5x90 cm ebadındaki süpürgelikler zeminlerdeki parke görünümünü destekliyor.


Ürünler

“Duş Keyfim Ruh Halime Uygun Olsun!” Diyenler için: VitrA’dan 4 Farklı Duş Alanı

VitrA, duş keyfini ruh haline göre farklılaştırmak isteyenlere, dört farklı öneri sunuyor. “Can sıkıntısı ve moral bozukluğu duş yaparken müzik dinlemekle geçer.” diyenler için, Bluetooth bağlantılı müzik sistemiyle Notte... Dinamik ve hızlı yaşayan, kısa sürede pratik duş keyfiyle yorgunluğunu atmak isteyenlere Eco Enjoy masajlı duş sistemi... Evde duş keyfini masajla birleştirip rahatlamanın tadına varmak isteyen masaj tutkunlarına Cubido kompakt kabin... Küçük banyoları genişleten, her boya ve ölçüye uygun seçenekleriyle duş keyfinden ödün verdirmeyen Optimum duş tekneleri...

Temmuz - Eylül 2012 / Sayı 79

165


Ürünler

IsoVoLL, Binaların Ömrünü Uzatıyor Tek parça özelliğiyle yüksek izolasyon verimi sağlıyor IsoVoll, bina yalıtımlarında binayı tek parça olarak kapladığı için plakalı uygulamalardaki ısı köprüleri oluşmaz. Isı köprüleri, ısı levhalarının ek yerlerinde ve sabitlemenin mümkün olmadığı yerlerde oluşur. Bu nedenle tek parça kaplanmayan ısı yalıtımlarında izolasyon verimi %10 - %50 düşer. Tek parça uygulanan IsoVoll’de bu kayıplar en başından engellenir. Hava geçirgenlik özelliğiyle nefes alan binalar IsoVoll uygulamasında ölçülen buhar geçirgenlik katsayısı 6.67’dir. Yalıtım levhalarından 15 kat daha iyi nefes alır. Nefes almayan binalarda içeride dolaşan havanın kalitesizleşmesi yüzünden yaşayan kişilerde, havasızlık ve zamanla oluşan nem ile rutubetten dolayı sağlıksız bir yaşam belirecektir. Nefes almayan binalar, içerisinde yaşayanlara uygun yaşam koşullarını sağlayamamasının yanı sıra daha çabuk yıpranmaktadır.

Suya karşı dirençli yapı Binaların en büyük problemlerinden olan su izolasyonu, IsoVoLL’ün su itici özelliği ile çözülerek binaların su kaynaklı yıpranmalarını engellemektedir. Yanmaz özelliğiyle yangın yalıtımı sağlıyor IsoVoll aleve maruz kaldığında tutuşma eğilimi göstermeyen özelliğiyle sayesinde yangın yalıtımını en üst düzeyde sağlar. Bu özelliği, yangın durumunda zehirli gaz oluşumunu da engelleyerek zehirlenme ihtimalinden kişileri uzak tutar. Depreme dayanıklılık gösteriyor Yeni binalarda kullanılan IsoVoLL ile ağırlıktan dolayısıyla binada kullanılacak malzemeden tasarruf söz konusudur. Normal sıva ile karşılaştırıldığında IsoVoLL, 100 metrekarelik bir dairede 9 tona kadar ağırlık avantajı sağlamaktadır. Böylelikle ağırlıktan dolayısıyla da malzemeden tasarruf imkanı sunmaktadır.. IsoVoLL’ün bir metreküpü 120 kg iken normal inşaat sıvasının metreküp ağırlığı 2250 kg’dir. Ayrıca bina oturmalarında ve depremlerde oluşabilecek rötre ve kılcal çatlaklar da IsoVoLL’ün esnek yapısı sayesinde problem olmamaktadır. Tamir edilebilir özelliğe sahip Bina üzerine yapılacak tadilat durumunda, tamir edilebilir ve yenilenebilir özelliğe sahiptir. Isı tasarrufu yönetmelikleri değişimi söz konusu olduğunda mevcut IsoVoLL uygulamasının üzerine tekrar uygulama yapılarak binanın ısı izolasyon yeteneği istenildiği kadar artırılabilir. Ses izolasyonu sağlıyor Esnek yapısı sayesinde ses izolasyonu sağlayarak bina sakinlerini şehrin gürültüsünden koruyor.

166

Temmuz - Eylül 2012 / Sayı 79


Ürünler

Weber’den Aktif Sıkıştırma Teknolojisi ile “Weber Konsantre Serisi” Endüstriyel harç üretiminde dünya lideri Weber, aktif sıkıştırma teknolojisi ile ürettiği, Türkiye’nin ilk konsantre ve toz çıkarmayan seramik yapıştırıcıları; “weber konsantre serisi”ni eylül ayında pazara sundu.

Seramik ustalarına da pek çok avantaj sağlayan weber konsantre serisi, hem 15 kg’lik ambalajı ile ustaların yükünü hafifletiyor, hem de özel saplı ambalajı sayesinde taşıma kolaylığı sağlıyor.

Aktif sıkıştırma teknolojisiyle üretilen weber konsantre serisi, bu teknoloji sayesinde, 15 kg’lik ambalajı ile 25 kg’lik ambalaja eşdeğer metraj yapıyor. 15 kg’lik ambalajı ile daha az yer kaplayarak nakliye ve stoklama avantajı da sağlayan weber konsantre serisi böylece daha az karbon salınımı ile çevrenin korunmasına katkıda bulunuyor. Dökme ve karıştırma anında toz çıkarmayan weber konsantre serisi, hem uygulayıcılara hem de ev sahiplerine %100 tozsuz ortam sağlıyor.

Weber konsantre serisi, iki üründen oluşuyor; konsantre, toz çıkarmayan, çok elastik seramik yapıştırma harcı weber.kol flex konfor konsantre ve konsantre, toz çıkarmayan, hafif seramik yapıştırma harcı weber.kol SRK konfor konsantre. Aktif sıkıştırma teknolojisiyle üretilen weber konsantre serisi seramik yapıştırıcılarından weber. kol flex konfor konsantre, C2TES2 sınıfında; seramik, granit seramik, mermer, granit ve benzeri kaplama malzemelerinin, iç ve dış mekanlarda duvara ve zemine döşenmesinde kullanılıyor. weber.kol SRK konfor konsantre ise, C1TE sınıfında; seramik, fayans ve benzeri kaplama malzemelerinin, iç mekanlarda duvara ve zemine, dış mekanlarda zemine döşenmesinde kullanılıyor.

Temmuz - Eylül 2012 / Sayı 79

167


Ürünler

Banyolarda Orka Banyo Şıklığı Kapadokya; Sade ve doğal formlar; Banyonuzun vazgeçilmezi beyaz lake ve çam desenli tezgahı ile sıcak bir banyo mobilyası. Şık ve fonksiyonel tasarım. Doğal malzeme ve detaylarla bütünleşmiş olan Kapadokya banyo mobilyası, saflık ve duruluk ile beyaz rengin birleşmesi.

Orka Rumeli; Siyah inci: Siyahın gücünü ve asaletini hissetmek için Rumeli banyo mobilyası küçük dokunuşlarla zenginleştirilmiş tasarımı ile banyolarınızda. Keskin hatların ve yumuşak detayların zıtlığı banyonuza derinlik katıyor.

Orka Dragos; Banyo mobilyasında retro desen; Tarz sahibi evlerin banyolarına, Dragos banyo mobilyası cam üzerine pastel tonlarla eşlik ediyor. Size özel Dragos banyo mobilyası ile banyonuza hareket katın.

168

Temmuz - Eylül 2012 / Sayı 79




Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.