TİMDER Dergisi 100. Sayı

Page 1



TÜRKİYE’NİN EN BÜYÜK PORSELEN SERAMİĞİ; KALESINTERFLEx

ANCAK ONUNLA BOY ÖLÇÜŞÜR

120x360 Teknoloji ve inovasyonun eseri olan, Türkiye’nin en büyük porselen seramiği Kalesinterflex; üstün boyutu, esnek yapısı ve ince formuyla özgün mimariler için sınırsız özgürlükler sunuyor. kale.com.tr


TİMDER Yönetim Kurulu: Aydın Eşer, Bekir Zabcı, Kemal Yıldırım, Bertan Yılmaz, Ahmet Olcay İskender, Ali Canik, Bahadır Yıldırım, Deniz Kaya, Yeşim Kurt Şengün, Yıldıray A. Yılmaz, Yücel Baran

Arka Kapak:

Seramiksan

Ön Kapak İçi:

Japar

Arka Kapak İçi: Fırat Boru

01

Kale

03

Teska

05

Livea - Motto Banyo

09

Eczacıbaşı Yapı Ürünleri Grubu

13

E.C.A. - Serel

15

Mapei

Sorumlu Yazı İşleri Müdürü ve Adresi: Deniz Kaya (dergi@timder.org.tr) Adem Yavuz Mh. Alemdağ Cd. No:431 Ümraniye / İstanbul

19

Ege Seramik

21

Bien Banyo

23

Ege Vitrifiye

Hukuk Danışmanı: Av. Fırat Barış Kavlak (firat@kavlak.av.tr)

25

Lucco

27

Sanica

Yayın & Tasarım Yönetmeni: Orhan Hopa (orhan@timder.org.tr)

29

Çanakcılar Seramik - Creavit

31

Kalay Banyo

Genel Koordinatör Yardımcısı: Yeliz Kılıçaslan (yeliz@timder.org.tr)

33

Uğur Endüstri

35

Buderus

Kurumsal İletişim Sorumlusu: Ayşe Arslan (ayse@timder.org.tr)

37

Pimtaş

39

Formina - Ece Seramik

Yönetim Yeri Adresi: Atatürk Mh. Namık Kemal Cd. Ekincioğlu Sk. No:44/1 K:1 34758 Ataşehir, İstanbul

41

NG Kütahya Seramik

43

Güral Vit

45

Bien Seramik

Basım Yeri Adresi Telefonu: Ömür Matbaacılık A.Ş. Beysan Sanayi Sitesi Yakuplu Mh. Birlik Cd. No:20/1 Beylikdüzü, 34524, İstanbul T: (0212) 422 76 00

47

Ge-Ti

53

ORKA Banyo

73

Qua - Hayal Seramik

77

Yurtbay Seramik

83

Aknur Endüstri Malzemeleri

85

Blanco Öztiryakiler

89

Franke

91

Norm Bağlantı & Tesbit Elmanları

95

UNICERA

97

NPlus Banyo

105

Dura∙tiles - Akgün Group

109

TOG

111

TOHUM

Dergi Adı: Tesisat İnşaat Malzemecileri Derneği Dergisi

TİMDER Dergisi 100.Sayı / Nisan - Haziran 2019

Künye

İmtiyaz Sahibi ve Adresi: Aydın Eşer (baskan@timder.org.tr) Demirciler Sit. 1.Cd. No:21 34780 Zeytinburnu / İstanbul

Basım Tarihi: Nisan 2019

Yayın Türü: Yaygın Süreli

Yayın Yürütme Kurulu: Aydın Eşer, Deniz Kaya, Yeşim Kurt Şengün, Begüm Kıratlılar, Nurhan Tanyeli, Orhan Hopa, Yeliz Kılıçaslan, Ayşe Arslan. İletişim Bilgileri: Atatürk Mh. Namık Kemal Cd. Ekincioğlu Sk. No:44/1 K:1 34758 Ataşehir / İstanbul T: (0216) 580 8343 dergi@timder.org.tr www.timder.org.tr /timder1988

Dergimizde yayınlanan yazı ve görsellerden imza sahipleri sorumludur. Ticari reklamlar, reklam verenlerin sorumluluğundadır. Yayınlanan yazı ve görsellerin her hakkı saklıdır. İzinsiz alıntı yapılamaz, kullanılamaz.

2



Yönetimden

06

Aydın Eşer TİMDER Yönetim Kurulu Başkanı

TİMDER’den

12

Dipnot

08

Ekonominin Nabzı

Deniz Kaya TİMDER Dergisi Yazı İşleri Müdürü

Haberler

18

10

A. Mahfi Eğilmez Ekonomist

48

Söyleşi

Sektörümüzde yaşanan son gelişmeler ve firmalardaki yenilikler....

UNICERA

80

UNICERA Yeni Rekorlara İmza Attı Yüksek İstişare Kurulu Toplantısı

Hasan Önder Daikin Türkiye CEO

30. Geleneksel Taner Oğuz - TİMDER Halı Saha Futbol Turnuvası

54

60

Üretici

İçimizden Biri

66

TİMDER Dergisi 100.Sayı / Nisan - Haziran 2019

İçindekiler

Üretici

M. Süreyya Çağlar Seramiksan Türkiye Satış Müdürü

Geçerken Uğradık

Nazan Yılmaz Orka Banyo Genel Müdürü

70

M. Serdar Günüşen Uğur Teknik Endüstriyel Yapı Malz. Koordinatörü

Hukuken

102

Av. Fırat Barış Kavlak TİMDER Hukuk Danışmanı

Pazarlama Canavarı

74

Gülten Baş Güldemir Yapı Genel Müdürü

Etkin Yönetim

108

Çalışan Mutluluğu

Geçerken Uğradık

78

Ahmet Altınözek Altınözek Yapı Malzemeleri Genel Müdürü

104

Dr. Atakan Genç Stratejitek Kurumsal Danışmanlık Hizm.

Dr. Öğr. Üyesi Zeki Yüksekbilgili Pazarlama Danışmanı ve Eğitmen 4

Geçerken Uğradık

Ali R. Canik Entaş Yönetim Kurulu Başkanı

110

Dr. Öğr. Üyesi Gülbeniz Akduman Akademisyen, Eğitmen, Yazar

İletişimde İletişim

106

Almila Dalkılıç Yönetim & Kişisel Gelişim Eğitmeni

Ürünler

112 Sektörümüzdeki yeni ürünler...



Aydın Eşer

TİMDER Yönetim Kurulu Başkanı baskan@timder.org.tr

TİMDER Dergisi 100.Sayı / Nisan - Haziran 2019

Yönetimden

“Fuar alanına giriş yapan her 4 ziyaretçiden biri yabancıydı.” “Yeni yönetimle birlikte derneğimizin ve sektörümüzün daha iyi noktalara taşınacağına inanıyorum.” 30 Nisan Salı günü gerçekleşecek 21.Olağan Genel Kurul ile birlikte 2 yıllık görev dönemimiz sona eriyor. Yönetimde olduğumuz 2 yılı ele aldığımızda başardığımız, daha iyi hale getirdiğimiz şeylerin yanında yetersiz kaldığımız, vakit yettiremediğimiz işler de oldu. Yeni yönetimle birlikte derneğimizin ve sektörümüzün daha iyi noktalara taşınacağına inanıyorum. “Yaşanacak daralmaları ön görerek üyelerimizi yaklaşan ekonomik çalkantılara karşı uyardık ve tedbirli olmalarını tavsiye ettik.” TİMDER olarak, sektörü yönlendirme ve yol gösterme gibi önemli bir misyonumuz var. Bu misyonu gerçekleştirmek için de yaptığımız toplantılarda gündemimizi meşgul eden sektörel problemlere çözüm aramanın yanı sıra, ön gördüğümüz sorunlara karşı da üyelerimizi uyararak mevcut riske karşı pozisyon almalarını salık veriyoruz. Henüz daha kimse farkına varmamışken yaşanacak daralmaları ön görerek üyelerimizi yaklaşan ekonomik çalkantılara karşı uyardık ve tedbirli olmalarını tavsiye ettik. Bu uyarımızı dikkate alarak iç piyasadaki daralmayı tolere etmek adına ihracat ayağına ağırlık veren üyelerimiz süreci mümkün olan en az hasarla karşıladılar. “100 bin metrekare alanda, 18 bin 358’i yabancı, toplam 91 bin 502 sektör profesyonelini ağırladık.” Yine iç piyasadaki daralmayı ön görerek sektörümüzün buluşma noktası UNICERA Fuarı’nda ziyaretçi hedeflemelerimizi yurt dışı odaklı yaptık. CNR Holding ile birlikte yürüttüğümüz pazarlama çalışmalarının neticesinde fuara dünyanın farklı noktalarından ciddi bir ziyaretçi akını oldu. 100 bin metrekare alanda gerçekleştirdiğimiz UNICERA Fuarımızda 18 bin 358’i yabancı olmak üzere toplam 91 bin 502 6

sektör profesyonelini ağırladık. Hatta fuar alanına giriş yapan her 4 ziyaretçiden biri yabancıydı. Bulgaristan, Kosova, Makedonya, Moldova, Arnavutluk, İsrail, Filistin başta olmak üzere 130 ülkeden UNICERA’ya katılan sektör profesyonelleri, seramik sektörünün önde gelen 1.200 markasının fuarda sergilediği yeni ürün ve koleksiyonlara büyük ilgi gösterdi, bu olumlu gelişmelerin iç pazardaki daralmayı telafi etmesini ümit ediyoruz. “Umarım sektörümüz bu süreci en az hasarla atlatarak yoluna güçlenerek devam eder.” Yaşanacak ekonomik daralmayı ön görürken konkordatoya dair bir tahminde bulunarak üyelerimizi uyaramadık. Bu da sektör olarak ekonomik gelişmeler noktasında daha tetikte olmamız gerektiğini fark etmemizi sağladı. Sektörümüzde konkordato ilan eden firmalar da oldu. Umarım sektörümüz bu süreci en az hasarla atlatarak yoluna güçlenerek devam eder. 2018 yılında alınan Bakanlar Kurulu Kararı ile derneklerin üye bilgilerini Dernekler Bilgi Sistemi (DERBİS)’ne işlemeleri zorunlu hale getirildi, bu kapsamda yürüttüğümüz çalışmada sektör değiştiren ve üyelik bilgilerini güncellemeyen üyelerimizin sisteme girilememesiyle güncel üye sayımız 754’e düşmüş oldu. Üyelik için başvuran yeni firmaların faaliyet alanlarının derneğimizle örtüşmesi durumunda bu sayıda artışlar olacaktır. “Fuar esnasında katılımcı firmalarla yaptığımız görüşmelerde, yabancı ziyaretçi sayısındaki artıştan duydukları memnuniyeti bizzat dinleme şansımız oldu.” Sektörümüzün can suyu olan UNICERA Fuarı, piyasada yarattığı hareketlilikle katılan firmaların büyük bir memnuniyet duymasını sağladı. İlk kez düzenlendiği 1988 yılında yalnızca 400 m²’lik bir ser-

gi alanına sığan fuarımız, bu yıl 100 bin metrekarelik bir alana ulaştı ve gücünü büyük ölçüde artırdı. Fuar esnasında katılımcı firmalarla yaptığımız görüşmelerde, yabancı ziyaretçi sayısındaki artıştan duydukları memnuniyeti bizzat dinleme şansımız oldu. Yabancı ziyaretçi sayısının artması, ihracatı artırarak döviz girdisine olumlu etki etmesinin yanı sıra Türk üreticilerin gücünün daha fazla duyurulmasına da hizmet etmiş oluyor. Nihai duruma baktığımız zaman; UNICERA sayesinde çok sayıda yeni iş birliği kurulduğunu ve bu ticaretin ihracat rakamlarına olumlu yansıyacağını söyleyebiliriz. “Şu anda dünyanın sayılı seramik, banyo ve mutfak fuarları arasında yer alan fuarımızı dünyanın en büyüğü yapmak için çalışıyoruz.” 2020 fuarımız içinse çalışmalarımıza çoktan başladık, yabancı ziyaretçimizde yüzde %25 artış, toplam ziyaretçi sayımızda yüzde %30 artış hedefliyoruz. Üreticilerimizin öncelikli pazarları başta olmak üzere hedef pazarlarımızın tamamıyla iletişime geçerek fuarı ziyaret etmeleri adına çalışmalar yürütüyoruz. Şu anda dünyanın sayılı seramik, banyo ve mutfak fuarları arasında yer alan fuarımızı dünyanın en büyüğü yapmak için çalışıyoruz. “Yaşanacak gelişmeler ışığında üyelerimize faydalı olacağına inandığımız isimleri ağırlamaya devam edeceğiz.” Üyelerimizin ekonominin geleceğiyle ilgili yeni bir perspektif kazanması adına düzenlediğimiz TİMDER Ekonomi Sohbetleri’nde son olarak Türkiye İş Bankası Yönetim Kurulu Başkanı Ersin Özince’yi ağırladık. Özince, ülke ekonomimizin güncel durumunu değerlendirerek gelecek beklentilerini gerçekçi bir dille üyelerimizle paylaştı. Yaşanacak gelişmeler ışığında üyelerimize faydalı olacağına inandığımız isimleri ağırlamaya devam edeceğiz.


“Başarı, tüm ulusun azim ve inancıyla çabasını birleştirmesi sonucu kazanılabilir.


Deniz Kaya

TİMDER Dergisi Sorumlu Yazı İşleri Müdürü deniz.kaya@kombiklimashop.com

Sektörün Hafızası TİMDER Dergisi’nin 100. Sayısı

TİMDER Dergisi 100.Sayı / Nisan - Haziran 2019

Dipnot

TİMDER Dergimiz, bundan tam 29 yıl önce, TİMDER’in ilk faaliyetlerinden biri olarak yayın hayatına başladı. 29 yılda çıkan 100 sayı sektörden birçok ismin sesi oldu. Sektörle ilgili gelişmelerin ilk duyurulduğu kaynak olmanın yanı sıra firmaların kendilerini sektöre tanıttıkları bir araç görevini de üstlendi. “29 yılda yayın politikalarımızdan asla taviz vermedik.” Üretici ve satıcıları aynı yayında buluşturan, 29 yılda yayın politikalarından asla taviz vermeyen TİMDER Dergisinin Sorumlu Yazı İşleri Müdürü olmaktan da ayrıca gurur duyuyorum. “Bu sayı, 100. sayı oluşu nedeniyle ayrı bir önem taşıyor.” Şu an elinizde tuttuğunuz bu sayımız, hem 100. sayı oluşu hem de ilk kez gerçekleştiği 1988 yılında 400 m²’lik bir sergi alanına sığarken bugün 100 bin m²’lik devasa bir alana ulaşan UNICERA Fuarı’ndan sonraki ilk sayı oluşu ve katılımcıların fuarın son halinden duydukları memnuniyetlerini içeren görüşleri barındırması nedeniyle ayrı bir önem taşıyor. “Basılı yayıncılığın yanı sıra dijitale de önem verdik.” Yayıncılık sektörünün günden güne zayıfladığı, insanların her bilgiye dijitalden ulaşmayı istediği bir çağda, biz de bu yönelim ve trendlere duyarsız kalmayarak basılı yayıncılığın yanı sıra dijitale de önem verdik ve uzun bir süredir dergilerimizi online bir platform olan issuu aracılığıyla üyelerimizle buluşturuyoruz. Üç ayda bir binlerce farklı noktaya dağıtılan, aynı zamanda dijitalden de okunabilen ve sektörün titizlikle incelediği bir yayın ortaya çıkarmak ciddi bir çalışma istiyor, sektörümüzle ilgili bu derece kapsamlı bir yayın daha yok, dergimiz

8

bu anlamda da önemli bir açığı kapatıyor. İletişimin öneminin her geçen gün arttığı çağımızda, sektörümüzün sesi olmak tartışmasız olarak çok önemli bir misyon ve üyelerimiz talep ettikçe de sürdüreceğimiz bir görev. “29 yıl boyunca yüzlerce röportaj yaptık.” 29 yıl boyunca “Söyleşi” sayfalarımızda sektörümüzün önde gelen üretici ve satıcılarıyla yüzlerce röportaj yaptık, “Geçerken Uğradık” sayfalarımızda sektörümüzün bel kemiği bayilerimize yer verdik, “Sektör Duayenleri” kısmında ömrünü sektöre adamış deneyimli isimlerden görüşler aldık, “İçimizden Biri” köşemizde TİMDER yönetiminde yer alan veya daha önce yer almış olan isimlerle bir araya geldik. Bugüne kadar sayfalarımızda yer alarak bizleri onurlandırmış olan tüm isimlere bir kez de bu vesileyle teşekkür etmek isterim. “Her fuarımız bir öncekinden daha iyi, her sayımız öncekinden daha faydalı olsun istedik.” Yıllar içerisinde hayata geçirdiğimiz her faaliyette hep en iyiye ulaşmak, kendimizi günbegün geliştirmek için çabaladık, her fuarımız bir öncekinden daha iyi, her sayımız öncekinden daha faydalı olsun istedik. Üyelerimizden gelen yorumlar ve değerli fikirler sayesinde kendimizi geliştirdik, yine onlardan gelen yorumlara göre de doğru bir yolda olduğumuz kanaatindeyiz. 100 sayılık yayın serüvenimiz boyunca, fuar öncesinde çıkardığımız bütün sayılarda, katılımcıların fuar beklentilerine ve önerilerine, fuar sonrası sayılarda ise katılımcıların değerlendirmelerine yer verdik. Böylelikle fuarın beklenti karşılamadaki başarısını da değerlendirerek kendimize pay çıkardık, fuarı

organize ederken tamamlamamız gereken eksiklerimizi tespit ettik. Bu sene katılımcılarımızın UNICERA’dan en önemli beklentisi, ülkemizde yaşanan ekonomik çalkantılar nedeniyle daralan iç piyasadaki açığı telafi edebilmek adına yurt dışı ziyaretçilerinin ağırlıkta olmasıydı. Belirtileri izleyerek daralmayı öngördüğümüz ve zaten sektörümüzün ihracat ayağını güçlendirmeyi görev edinmiş olduğumuz için yaklaşık 1 yıldır yabancı ziyaretçileri çekmek adına hummalı bir çalışma yürütüyorduk. Bu çalışmalarımız meyvesini verdi ve fuara, katılımcılarımızın beklentilerinin de üzerinde bir yabancı ziyaretçi akını oldu. İlerleyen sayfalarda okuyacağınız gibi katılımcılarımız bu sene fuardan son derece mutlu ayrıldılar. Yabancıların gösterdiği yoğun ilgi, dünyayla rekabet edebilecek güçteki sektörümüz için umut verici. Gelecek yıl, bu yılkinden daha iyi bir fuara imza atmak için de çalışmalarımıza şimdiden başladığımızı belirtmek isterim. İlk sayımızdan bu yana; üyelerimiz arasındaki dostlukları güçlendirerek yeni dostlukların kurulmasına vesile olma amacı taşıyan Geleneksel Taner Oğuz TİMDER Halı Saha Futbol Turnuvası ile ilgili tüm gelişmeleri de güncel olarak sayfalarımıza taşıyoruz. Bu sene 30. kez gerçekleşen turnuvamızda, takımlarımız her zamanki gibi centilmen bir ruhla sahaya çıkarak en iyi performanslarını sergiliyorlar. Turnuvamız yalnızca sportif bir faaliyet değil, aynı zamanda ailelerin bir arada vakit geçirebildiği bir sektörel kaynaştırma projesi aslında. Bu anlamda geride bıraktığımız 30 yılda çok güzel dostluklara vesile olduğumuzu bilmenin mutluluğunu yaşıyoruz. 5 Mayıs Pazar günü gerçekleşecek final maçıyla birlikte bu senenin şampiyon takımını da belirleyerek 101. sayımızda sizlerle paylaşacağız.



A. Mahfi Eğilmez Ekonomist

mahfie@gmail.com www.mahfiegilmez.com

TİMDER Dergisi 100.Sayı / Nisan - Haziran 2019

Ekonominin Nabzı

Dünyanın ve Türkiye’nin Ekonomik Görünümü: 2019 – 2020 “2019 yılında gelişmiş 39 ekonominin ortalama olarak yüzde 1,8, gelişmekte olan 155 ekonominin ortalama olarak yüzde 4,4 oranında büyüyeceği tahmin ediliyor.” IMF, 2019 Yılı Dünya Ekonomik Görünümü Raporunu yayınladı. Raporun adı tam da içinde bulunduğumuz durumu özetliyor: “Yavaşlayan Büyüme, İstikrarsız Toparlanma.” IMF’ye göre 2017 yılında yaşanan ve 2018 yılının başlarında da devam eden güçlü büyümeden sonra 2018 yılının ikinci yarısından başlayarak yeni bazı etkiler ortaya çıktı ve bu etkiler dünya büyümesini düşürdü. Bu etkiler içinde en önemlilerinden birisi Çin’in yaşadığı istikrarsızlığı toparlamaya yönelik düzenleyici girişimlerinin ekonomide yol açtığı sıkılaşma ve ABD ile girdiği ticaret savaşının yarattığı ihracat düşüşüydü. Dünyanın üçüncü büyük ekonomisi konumundaki Euro Bölgesinde yaşanan endişelerin yarattığı ekonomik düşüş de buna eklenince güven unsuru ciddi biçimde yara aldı. Bu güven

Gelişen Ekonomiler Çin Hindistan Rusya Brezilya Türkiye

Bu gelişmelerin sonucu olarak 2018’in ikinci yarısından itibaren dünya büyümesinin hızı düştü. Dünya ekonomik büyümesi 2001 – 2010 arasında yüzde 3,9, 2011 – 2018 arasında da yüzde 3,6 idi. IMF’nin dünya için 2019 büyüme beklentisi yüzde 3,3. IMF, 2019 yılında gelişmiş 39 ekonominin ortalama olarak yüzde 1,8, gelişmekte olan 155 ekonominin ortalama olarak yüzde 4,4 oranında büyüyeceğini tahmin ediyor. 2018 yılı itibarıyla dünya GSYH’si 84,7 trilyon Dolar, yıl ortası nüfusu da 7,8 milyar kişi olarak tahmin ediliyor. Buna göre dünyanın ekonomik görünümü Tablo 1’de yer almaktadır.

GSYH İhracat Nüfus

2018 (GSYH Payı Satın Alma Gücü Paritesine Göre Hesaplanmıştır) Toplam Ekonomi Gelişmiş Ekonomiler ABD Euro Bölgesi Japonya Yükselen Ekonomiler ve

kaybı gelişme yolundaki ekonomilerde yabancı kaynağa erişim sıkıntıları ortaya çıkarınca o ekonomilerde de yavaşlama görüldü.

Sayı 194 39 19 155

Payı

Payı

Payı

(%) 100,0 40,8 15,2 11,4 4,1

(%) 100,0 63,0 10,1 26,3 3,7

(%) 100,0 14,3 4,4 4,5 1,7

59,2

37,0

18,7 7,8 3,1 2,5 1,7

10,7 2,3 2,0 1,1 1,0

Büyüme

Satın alma gücü paritesine göre hesaplanan dünya GSYH’sinden en büyük payı yüzde 18,7 ile Çin alıyor onu yüzde 15,2 ile ABD ve yüzde 11,4 ile Euro Bölgesi izliyor. Türkiye, satın alma gücü paritesine göre hesaplanan dünya GSYH’sinden yüzde 1,7 pay alıyor. Tablo 2 ve Tablo 3’te 2019 ve 2020 yıllarında bazı ekonomilerin en önemli makroekonomik göstergeleri konusunda IMF’nin tahminleri yer alıyor. Bu tablolara göre genel görünüm önümüzdeki iki yılda dünyayı oldukça dura-

Enflasyon

Enflasyon

(Ortalama)

(yılsonu)

Cari Denge / GSYH (%)

İşsizlik Oranı

ABD

2,3

2,0

2,7

-2,4

Euro Bölgesi

1,3

1,3

1,4

2,9

8,0

Japonya

1,0

1,1

1,7

3,5

2,4

Almanya

0,8

1,3

1,6

7,1

3,4

85,7

Çin

6,3

2,3

2,2

0,4

3,8

18,7 17,9 1,9 2,8 1,1

Hindistan

7,3

3,9

4,1

-2,5

-

Brezilya

2,1

3,6

3,6

-1,7

11,4

G. Afrika

1,2

5

5,3

-3,4

27,5

Türkiye

-2,5

17,5

15,5

0,7

12,7

Tablo: 1 10

2019

Tabloya göre dünya GSYH’sinin yüzde 41’i dünya nüfusunun yüzde 14,3’üne sahip olan 39 gelişmiş ekonomiye, GSYH’nin yüzde 59,2’si de dünya nüfusunda yüzde 85,7 paya sahip 155 gelişen ekonomiye ait bulunuyor.

* bu yazı ilk olarak www.mahfiegilmez.com adresinde yayınlanmıştır.

Tablo: 2

3,8


“2020 yılında eğer IMF’nin beklediği gerçekleşir ve yüzde 2,5 oranında bir büyüme yakalanırsa Türkiye, son üç krizde yaşadığı gibi bu krizden de yine V şeklinde çıkacak demektir.”

IMF, Türkiye’nin 2019 yılında yüzde 2,5 oranında bir küçülme yaşayacağını tahmin ediyor (Ekim 2018’de yayınlanan raporda IMF’nin 2019 tahmini yüzde 0,4 büyüme idi.) Bu küçülme yine IMF tahminlerinde yer aldığı gibi yıllık yüzde 17,5 gibi yüksek bir enflasyon oranıyla birleşecekse Türkiye 2018 yılının son çeyreğinde girdiği slumpflasyonda 2019 yılında en azından bir süre kalacak gibi görünmektedir. Buna karşılık 2020 yılında eğer IMF’nin beklediği gerçekleşir ve yüzde 2,5 oranında bir büyüme yakalanırsa Türkiye, son üç krizde yaşadığı gibi bu krizden de yine V şeklinde çıkacak demektir.

IMF’nin tahmini gerçekleşir de Türkiye’nin GSYH’si 2019 yılında 706 milyar dolara gerilerse Türkiye dünya sıralamasında 18’inci sıradaki yerini de kaybedebilir. Yine aynı şekilde IMF’nin tahmini gerçekleşir ve Türkiye 8.507

Büyüme

IMF, 2019 yılında Türkiye’nin yaklaşık 5 milyar dolar cari fazla vereceğini tahmin ediyor. Ne yazık ki olumlu görünen bu gelişme ekonominin küçülmesinden kaynaklanıyor. Öte yandan petrol fiyatlarında son dönemde yaşanan artışlar bu şekilde devam ederse bu cari fazla tahmini bu düzeyin altına gerileyebilir. Özetle söylemek gerekirse eğer IMF’nin tahminleri gerçekleşirse Türkiye’nin önünde sıkıntılı 2 yıl var demektir.

Kişi Başına Gelir: GOU ve Türkiye

Son 20 yıla ilişkin olarak Türkiye’nin içinde yer aldığı yükselen pazarlar ve gelişmekte olan ülkeler kategorisin ortalama kişi başına gelir artışıyla Türkiye’nin kişi başına gelir artışını karşılaştırmalı olarak ele alırsak karşımıza şöyle bir grafik çıkıyor (grafik, IMF, Dünya Ekonomik Görünümü Nisan 2019 veri setindeki verilerden yararlanılarak tarafımızdan hazırlanmıştır):

2020

dolarlık kişi başına gelir düzeyine gerilerse dünya sıralamasında çok ciddi bir yer kaybı yaşar ve orta gelir tuzağından çıkış umutları da iyice zayıflar.

“IMF’nin tahminleri gerçekleşirse Türkiye’nin önünde sıkıntılı 2 yıl var demektir.”

Enflasyon

Enflasyon

(Ort.)

(yılsonu)

Cari Denge/ GSYH

ABD

1,9

2,7

2,7

-2,6

Euro Bölgesi

1,5

1,6

1,6

2,8

Japonya

0,5

1,5

1,0

3,6

Almanya

1,4

1,7

1,8

6,8

Çin

6,1

2,5

2,5

Hindistan

7,5

4,2

Brezilya

2,5

G. Afrika Türkiye

Türkiye Ekonomisi GSYH (TL) GSYH (USD) Yıl Ortası Nüfusu GSYH (Kişi Başına USD)

Birim

2019

2020

Milyar TL

4.026

4.596

Milyar USD

706

810

Milyon

83

84

USD

8.507

9.633

GSYH Büyümesi

%

-2,5

2,5

Enflasyon (ortalama)

%

17,5

14,1

0,3

Enflasyon (yılsonu)

%

15,5

14,0

4,3

-2,4

Kamu Borç Yükü

%

29,9

28,3

4,1

4,0

-1,6

Cari Denge

Milyar USD

5,0

-3,4

1,5

5,4

5,5

-3,7

Cari Denge/GSYH

%

0,7

-0,4

2,5

14,1

14,0

-0,4

Yıllık Ortalama USD/TL Kuru

5,70

5,67

Tablo: 3

Ekonominin Nabzı

Türkiye 2019 ve 2020 Tahminleri IMF’nin 2019 Dünya Ekonomik Raporu veri setinde Türkiye ile ilgili olarak yer alan tahminler Tablo 4’de yer almaktadır.

Grafik 2010 – 2015 arasında Türkiye’de kişi başına gelirin gelişmekte olan ülkeler (GOÜ) kategorisinin üzerinde olduğunu, 2013 yılında başlayan ivme kaybıyla birlikte Türkiye kişi başına gelirinin hızlı bir gerilemeye girdiğini, 2015 yılında GOÜ ortalamasının altına düştüğünü ve düşüşün izleyen yıllarda devam ettiğini gösteriyor.

TİMDER Dergisi 100.Sayı / Nisan - Haziran 2019

ğan bir ekonomik gidişin beklediği biçimindedir. Buna karşılık IMF’nin, diğer birçok kurumun tahmininden farklı olarak, raporunun adında yer alan istikrarsız toparlanma ifadesinde de değinildiği gibi resesyon beklemediği anlaşılıyor.

Tablo: 4 11


TİMDER Yüksek İstişare Kurulu Toplantısı Gerçekleşti

TİMDER Dergisi 100.Sayı / Nisan - Haziran 2019

TİMDER’den

TİMDER İstişare Kurulu Toplantısı 17 Nisan 2019 Çarşamba günü; TİMDER Yönetim Kurulu Başkanı Aydın Eşer, Yönetim Kurulu Başkan Yardımcıları Bekir Zabcı ve Kemal Yıldırım, Yönetim Kurulu Üyeleri Bertan Yılmaz, Deniz Cenk Kaya, Yıldıray Yılmaz, Yücel Baran, Geçmiş Dönem Başkanları Ali Yalçın Tung, Ertan Sapankaya, Ferhan Özkalp, Kemal Çelik, Serdar Dönmez, Nural Tuncer’in katılımıyla Uskumru Restaurant’ta gerçekleşti.

12

TİMDER Yönetim Kurulu Başkanı Aydın Eşer, son istişare toplantısından bu yana Yönetim olarak gerçekleştirdikleri faaliyetlerle ilgili bilgi verdi. Yapılan etkinliklerin, hayata geçirilen projelerin değerlendirildiği toplantıda TİMDER Yönetim Kurulu, 30 Nisan’da gerçekleştirilecek Genel Kurul ve gelecek dönemde hayata geçirilmek istenen projelerle ilgili Geçmiş Dönem Başkanları’ndan görüş aldı. Keyifli bir sohbet eşliğinde sektörün dünü ve bugünü masaya yatırıldı.


YILLARCA BERABER OLMAK GARANTi! Geliştirdiğimiz teknoloji ve yeniliklere duyduğumuz sonsuz güvenle, E.C.A. bataryalarda garanti süresini tam 20 yıla çıkardık! Bu, Türkiye’de bir ilk!

20

YIL

GARANTi TÜRKİYE’DE İLK

Icon

Icon

Purity

Icon

Icon

Banyo Bataryası

Lavabo Bataryası

Lavabo, Banyo, Eviye Bataryaları

Lavabo, Banyo, Eviye Bataryaları

Banyo Bataryası

Purity Lavabo Bataryası

Purity Lavabo Bataryası

/elginkaneca

/ecayillarcaberaber

www.eca.com.tr

*Garanti, E.C.A. markalı krom kaplı tek kumandalı - çift kumandalı batarya ve musluk grubu ürünlerimizi kapsamaktadır.

Icon Banyo Bataryası

Purity Lavabo Bataryası


TİMDER Dergisi 100.Sayı / Nisan - Haziran 2019

TİMDER’den

30. Geleneksel Taner Oğuz - TİMDER Halı Saha Futbol Turnuvası Sektörü Bir Araya Getirdi

14

TİMDER tarafından, üyeler arasındaki dostlukları güçlendirerek yeni dostların kurulmasına vesile olmak amacıyla düzenlenen 30. Geleneksel Taner Oğuz TİMDER Halı Saha Futbol Turnuvası bu yıl da pazar günlerine renk katıyor. 24 Mart Pazar günü, sektör duayenlerinin lacivert ve beyaz formalarla sahaya çıkarak mücadele ettikleri veteranlar maçıyla başlayan 30. Geleneksel Taner Oğuz - TİMDER Halı Saha Futbol Turnuvası, heyecan dolu karşılaşmalara sahne oluyor. Saha içerisinde kıyasıya mücadele eden takımlar, aileleriyle birlikte katıldıkları turnuvada yeni dostluklar kazanarak keyif dolu pazar kahvaltılarıyla güne başlıyor, iş hayatının stresini turnuva maçlarıyla atıyorlar. Profesyonel hakemler tarafından yönetilen maçlarda, sağlık ekipleri herhangi bir olumsuzluk durumunda müdahale etmek üzere hazır bekliyor. Maç sonuçları, videolar ve fotoğraflar oyun-

TİMDER Yönetim Kurulu Başkanı Aydın Eşer ve Merhum Taner Oğuz’un Eşi Emel Oğuz

cuların kolaylıkla ulaşabilmeleri adına timderturnuvasi.com adresinden güncel olarak yayınlanıyor ayrıca TİMDER sosyal medya hesaplarından anlık olarak paylaşılıyor.

Elmor sponsorluğunda düzenlenen 30. Geleneksel Taner Oğuz - TİMDER Halı Saha Futbol Turnuvası 5 Mayıs Pazar günü oynanacak final maçıyla birlikte sona erecek.


IN TER IOR LIV ING

ULTRATOP LOFT

Kişiselleştirme, işlevsellik, tasarım ve dayanıklılık. Zemin ve duvarlar hayat buluyor. Ultratop Loft; çağdaş iç mekan tasarımları için farklı tonlar, düzlemsellik ve bu birlikteliğin yarattığı yenilikçi çözüm önerisi. Ultratop Loft; çarpıcı bir etkiye sahip, dekoratif zemin ve duvar kaplamaları oluşturmak için tek bileşenli malayla uygulanan çimento esaslı ürün.

/MapeiTurkiye


16

TİMDER Dergisi 100.Sayı / Nisan - Haziran 2019

TİMDER’den


17

TİMDER Dergisi 100.Sayı / Nisan - Haziran 2019

TİMDER’den


Bosch Termoteknik Ticari Satış Kanalı İş Ortakları Toplantısı Gerçekleşti

TİMDER Dergisi 100.Sayı / Nisan - Haziran 2019

Haberler

Bosch Termoteknik Ticari Satış Kanalı İş Ortakları Toplantısı bu yıl 2022 Şubat tarihleri arasında Antalya Rixos Premium otelinde gerçekleştirildi. Yoğun katılımın olduğu toplantıda Bosch çalışanları, ticari satış kanalı iş ortakları ile bir araya geldi.

18

Toplantıda 2019 yılının gelişmeleri, dijitalleşen dünyada doğru konumlanma, değişimin ve dönüşümün önemi ve dünya trendleri ile ilgili sunumlar yapıldı. İş geliştirme ve daha geniş kitlelere ulaşabilme amacıyla Google ve sosyal medya kullanımlarıyla ilgili tavsiyeler örneklerle paylaşıldı. Bunların dışında CNN Türk Ekonomi Editörü Cem Seymen ekonomi gelişmeleri hakkında bilgiler verdi. Toplantının fuaye alanında ise şirketin son dijital projeleri tanıtıldı. Katılımcılara;

tüm dijital platformlara tek bir hesap ile erişim sağlayan iş ortakları portalı, sektörün fark yaratan sadakat kulübü Buderus Star Club, bayi web sitesi oluşturma projesi, showroom yönetim portalı “Showroom Dizayn” hakkında bilgi verildi. Bunların dışında iş ortakları, Bosch’un yönetimindeki Bosch

Car Service ve Güvenlik Sistemleri ile ilgili ürün ve hizmetleri de tanıma fırsatı buldular. Ses sanatçısı Aşkın Nur Yengi’nin sahne aldığı gala yemeğinin ardından iş ortakları toplantısı başarılı bir şekilde tamamlandı.

Bosch Termoteknik Manisa Fabrikası’na En iyi Fabrika Ödülü! Bosch Termoteknik Manisa Fabrikası, 2018 yılında 888.888 kombi üretimiyle tarihinin en büyük üretimini gerçekleştirdi. Termoteknik iş kolunda dünya çapında öne çıkan tesisler arasında yer alan ve 41 ülke için 744 farklı tip cihaz üreten Manisa Fabrikası, yeni üretim rekoruyla ‘üretim üssü’ unvanını pekiştirdi. 25 yılı aşkın süredir faaliyet gösteren fabrika, kurulduğu günden itibaren 8 milyondan fazla kombi üretti ve iklimlendirme sektöründe ‘ihracat lideri’ unvanını elinde bulunduruyor.

Sanayi İhracatçılar Birliği (İSİB) tarafından ‘İklimlendirme Sektöründe En Çok İhracat Yapan Firma’ ve ‘En Çok Kombi ve Su Isıtıcısı İhracatı Yapan Firma’ dalında iki ayrı ödül aldık. Bunların dışında Bosch Global tarafından verilen ‘En iyi Fabrika_No1@TTPlant’ ödülüne layık görüldük. Üstün teknolojimiz ve ürün portföyüne kattığımız yeni ürünlerimizle dünya pazarındaki konumumuzu her geçen gün güçleniyoruz ve geniş bir coğrafyada yarattığımız başarı ile takdir görmek bizi sevindiriyor.” dedi.

Bosch Termoteknik 2018 Yılında da İhracat Şampiyonu 2018 yılında 8 milyonuncu kombiyi üreten ve katma değeri yüksek ürünleriyle Türkiye ihracat dengesine katkı sağlayan Bosch Termoteknik, ihracat başarısını 2018 yılında da devam ettirdi ve yılı ‘İklimlendirme Sanayi İhracat Sektör Lideri’ olarak kapattı. Bosch Termoteknik Pazarlama Direktörü Ali Aktaş; “Bosch Grubu’nun önemli ihracat üslerinden Bosch Termoteknik Türkiye olarak, 2018 yılında İklimlendirme

İnovasyona yaptığı yatırımlarla ön plana çıkan Bosch Termoteknik Ar-Ge Merkezi ise üst üste beşinci kez sektöründeki en başarılı Ar-Ge Merkezi seçilerek, önemli ve sürdürülebilir bir başarıya imza attı. Bosch Termoteknik Ar-Ge Merkezi’nde

‘Yaşam için teknoloji’ sloganı ve tüketici beklentileri göz önünde bulundurularak onların beklentilerini karşılayan ve fark yaratan ürünler sunmak hedefleniyor. Gelişime değer veren bir şirket olan Bosch Termoteknik, en az seviyede enerji kullanımıyla iklimlendirme yapabilen ve bu sayede hem çevreyi koruyan hem de kullanıcılara tasarruf yaptıran ürünler geliştirmek için çalışıyor ve her daim yenilikçi ve müşteri ihtiyaçlarını karşılayan akıllı çözümler geliştirmeyi hedefliyor.



TİMDER Dergisi 100.Sayı / Nisan - Haziran 2019

Haberler

DemirDöküm Akademi Eğitimleri ile Türkiye’yi Dolaşmaya Devam Edecek

20

DemirDöküm, müşteri beklentilerine doğru ve hızlı yanıt vermek, saha organizasyonunu geliştirmek, tüketicilerine sağladığı avantajları artırmak için hayata geçirdiği DemirDöküm Akademi ile sektörde fark yaratmaya devam ediyor. Sabancı Üniversitesi EDU Yönetici Geliştirme Birimi iş birliği ile geçen yıl hayata geçen proje kapsamında DemirDöküm, bu yıl da Türkiye’yi il il dolaşacak. Geçen yıl 10 farklı şehirde 355 iş ortağı için güçlü markaya giden yol, tüketici beklentilerini anlama, ihtiyaçlara uygun doğru çözümler sunma, ürün ve marka faydaları ile marka hizmet kalitesini “Değer Odaklı Satış Eğitimleri” ile paylaşan DemirDöküm, bu yılki eğitimleri “Etkili Satış Teknikleri” üzerine gerçekleştirecek. Müşteri Odaklı Eğitimlerle Sektördeki Rekabet Çıtasını Yükseltiyor Ülke ekonomisine birçok alanda katma değer yaratan DemirDöküm, bu yılki eğitim programı kapsamında 17 şehirde 26 eğitim düzenleyerek 500’ü aşkın iş ortağına eğitim verecek. Geçen yıl ısıtma sektöründe Türkiye’nin en iyi müşteri deneyimi yaşatan firması seçilen DemirDöküm, sektördeki iddiasını daha da yukarı taşıyabilmek adına bu yılki eğitim içeriğini üniversite ile birlikte “Etkili Satış Teknikleri” üzerine kurguladı. DemirDöküm, tüketici ihtiyacını anlama, ürün ve marka sunumunu etkin bir şekilde paylaşma, satış ve satış takibi gibi başlıklarda düzenlenecek eğitimlerle iş ortaklarının profesyonel becerilerini artırmayı, 2019 yılında müş-

teri memnuniyetini ve satışları en üst seviyeye taşımayı hedefliyor. Sektörün İlk Satış Kitabını Hazırladı DemirDöküm bu yıl kurgulanan eğitim programıyla bir ilke daha imza atarak “Etkili Satış Teknikleri” eğitimi için sektörün ilk satış kitapçığını iş ortaklarına tanıttı. DemirDöküm personeli, yetkili satıcılar ve alt satış noktalarına özel olarak hazırlanan “DemirDöküm Etkili Satış Rehberi” kitabı; müşteri ihtiyacını anlama, müşteriyi ikna etme ve müşteri

memnuniyetini artırma gibi konularda satış personellerine ışık tutması amacıyla hazırlandı. Mağaza satış sürecinin 7 adımı olan Hazırlı Hazırlık, Takip, Karşılama, İhtiyacı Anlama, Ürün ve Marka Sunumu, Satış Kapatma ve Takip süreçlerinde müşteri memnuniyetinin nasıl en üst seviyede tutulacağına dair önemli bilgilerin yer aldığı “DemirDöküm Etkili Satış Rehberi”; birçok farklı sektörde geçerliliği kanıtlanmış bilgiler içeriyor.


Yeni geliştirilen yüzey teknolojisi sayesinde banyo ve tuvaletler ömür boyu maksimum hijyene ve pürüzsüz yüzeylere kavuşuyor.

TÜRKİYE’NİN İLK ANTİMİKROBİYEL ÜRÜNÜ BİEN’DEN Alman Hygiene-Institut ve Yeditepe Üniversitesi Genetik ve Biyomühendislik Bölümü tarafından test edilip onaylananan Magiclean, antimikrobiyel özelliğiyle Türkiye’de bir ilke imza atıyor.

b ie nwo r l d. c om .t r


ODE’nin Tesisat Grubu Ürünleri Teskon+Sodex 2019’da Büyük İlgi Gördü

TİMDER Dergisi 100.Sayı / Nisan - Haziran 2019

Haberler

Yalıtımda dünya markası olma vizyonuyla faaliyetlerini sürdüren ODE’nin, ısıtma, soğutma, havalandırma, yalıtım, pompa ve vana gibi farklı ürün gruplarını tek bir çatı altında toplayan ve Türkiye’de alanının en etkin organizasyonlarından olan Teskon+Sodex 2019 Fuarı’nda sergilediği tesisat ürün grubu, ziyaretçilerden büyük ilgi gördü. TMMOB Makina Mühendisleri Odası tarafından düzenlenen 14. Ulusal Tesisat Mühendisliği Kongresi’ne de ev sahipliği yapan fuarda, ODE’nin standını ziyaret eden tesisat sektörü uzmanları, ODE Starflex, ODE Rockflex ve ODE R-Flex ürün serileriyle birlikte, firmanın yeni geliştirdiği ürünleri de inceleme imkânı buldu. ODE, Teskon+Sodex 2019 ile Türkiye’de ilk kez, elastomerik kauçuk köpüğünde yüksek su buharı difüzyon direnç katsayılı (µ≥ 11.000) ODE R-Flex ailesinin yeni ürününü tanıttı. Özellikle soğuk hat tesisat yalıtımında yoğuşmaya karşı maksimum koruma sağlayan ODE u≥11.000 R-flex, tesisatın çalışma ömrünü uzatıyor. Ürün aynı zamanda, 0,032 W/(m.K ) (-20 °C) değerindeki ısı iletkenlik katsayısı ile enerji verimliliğini de artırıyor. Standın ziyaretçileri, yine bu fuarla birlikte Türkiye’de ilk kez tanıtılan 60 mm kalınlığındaki R-flex levha ürününe büyük ilgi gösterdi.

ise, bu anlamıyla ODE için çok önemli. Fuarlarda yer almak, bulunduğumuz pazarlarda daha sağlam adımlarla ilerlememize ve ihtiyaçları, talepleri daha yakından görebilmemize de fırsat veriyor. Tesisat yalıtımında lider bir şirket olarak ODE, önümüzdeki süreçte de yeni ürün geliştirme odağıyla, yeni pazarlarla büyümeye devam edecek.”

ODE Yalıtım Teknik Pazarlama Yöneticisi Bengül Böke Diz ise, fuar kapsamında düzenlenen 14. Ulusal Tesisat Mühendisliği Kongresi’nde, “Mekanik Tesisat Yalıtımında Karşılaşılan Sorunlar ve Çözüm Önerileri” başlıklı bir sunum gerçekleştirdi. Diz, sunumunda kongre katılımcılarına, tesisat yalıtımı konusunda karşılaşılan problemleri anlatarak çözüm yollarını aktardı. “Tesisat yalıtımında lider olan ODE, yeni ürün ve pazarlarla büyümeyi sürdürecek.” ODE Yalıtım Pazarlama Direktörü Ceylin Akdemir, yapı sektörü temsilcileri için önemli bir buluşma noktası olan Teskon+Sodex’te, yeni ürünlerini sergilemenin yanı sıra sektördeki son gelişmeleri yerinde izleme imkanı bulduklarını söyledi. Bu önemli buluşmada, ODE olarak stantlarında birçok

22

iş ortağı başta olmak üzere ziyaretçilerini ağırladıklarını kaydeden Akdemir, şöyle konuştu: “Teskon+Sodex’te yeni ürünlerimizle zenginleştirdiğimiz tesisat ürün serimizle, ziyaretçilerimizden tam not aldık. ODE olarak vizyonumuz, yalıtımda global bir marka olmak. Yeni bağlantılar ve yeni pazarlarla buluşmamızı sağlayan yurt içi ve yurt dışı fuarlar

Ceylin Akdemir



Hammam Design Radiator, Dünyanın En Prestijli Tasarım Yarışmasından Türkiye’ye Ödülle Döndü

TİMDER Dergisi 100.Sayı / Nisan - Haziran 2019

Haberler

Ürettiği tasarım radyatörlerin büyük bir bölümünü Avrupa’ya ihraç eden; bunun yanı sıra Türkiye’nin seçkin mağazalarında satılmakta olan Hammam Design Radiator, global anlayışını, 1953’ten beri dünyadaki tasarım mükemmellik sembolü olarak kabul edilen iF Design Award’ta aldığı ödül ile tescilledi. Her yıl 70 ülkeden 5.000’den fazla başvuru kabul eden yarışmada Spin Havlupan, modern ve sade tasarımıyla rakiplerini geride bırakmayı başardı ve Türkiye’ye ilk kez radyatör sektöründe tasarım ödülü kazandırmış oldu. Tasarımda Sonsuz Değer Ödüllü Hammam tasarımı Spin havlupan, kusursuz yuvarlaklıktaki köşeleriyle dikkat çekiyor. İngilizce “dönüş” anlamına gelen “Spin” kelimesinden ismini alan tasarımın gövdesinde yaratılan sonsuz döngü, onu benzersiz kılan en önemli ayrıntılardan biri. Spin, kullanıcının ihtiyaçları ve hayat tarzından da ilham almış, banyoların küçülmesi ile ortaya çıkan dar alanların elve-

rişli kullanım ihtiyacını karşılamak üzere minimal tasarım anlayışı ile yorumlanmış. Böylece Spin havlupan, erişilebilir yapısı ile kullanımı kolaylığı sağlarken, kolay temizlenir ve hijyenik olma özelliği taşıyor ve ince yapısıyla her mekânda ferahlık sağlama vaadi sunuyor. Çeliğin Ödüllü Kıvrımları Spin, paslanmaz çelik profilin düz ve sert yapısını, köşelerin bükümü ile yumuşattı ve sonsuz bir döngü yaratarak estetik görünüme ulaştı. Fırçalanmış çerçevenin içinden çıkan, pürüzsüz şekilde parlatılmış borular ile değişen yüzey şekilleri vurgulandı. Bu üründe çeliğe çarpıcı form vermenin hazzı, teknoloji ile sürdürülebilir hale getirildi. Tamamen geri dönüştürülebilir paslanmaz çelikten üretilen Spin, gelecek nesillere sürdürülebilir bir dünya bırakmayı hedefliyor. Eskişehir’den Dünyaya Hammam Design Radiator Tasarımları Alüminyum radyatör, beyaz boyalı ve krom kaplı havlupanların yanı sıra, çok

çeşitli fonksiyon ve tasarımlarda paslanmaz çelik havlupan üretimi de yapan Hammam Design Radiator, tasarımlarını da kendi bünyesinde gerçekleştiriyor. Her biri eşsiz olma niteliği taşıyan modeller için uzman ve tecrübeli bir takım çalışıyor. Türkiye ve Avrupa’da 40’dan fazla tasarım tescilli bulunuyor. Elektrikli havlupan ve elektrikli radyatör üretimi ile merkezi sistemden bağımsız olarak kullanılabilen modeller de üreten Hammam Design Radiator’ün tüm ürünleri, EN 442 Avrupa Standartları’nda üretiliyor ve uluslararası ısıl kapasite testlerinden geçiyor. Spin, iF Design Sergisinde Radyatör kategorisinde Türkiye’nin ilk ödüllü tasarımı olan Spin, Hamburg’da iF sergisinde sergilenecek. Spin’in modernlikle sadeliği birleştiren çizgileri, tasarım ve mimarlık sektöründeki profesyonellerin yanı sıra tasarım tutkunlarının da ilgi odağı olacak.

24


Take a step into a colorful era in interior design. Renaissance means “rebirth”. Beyond the known lines, an extraordinary new sense. Following hundreds of trials, design and production phase, the name of finding one “perfection” and transforming it into a trend. Discover colorful and striking characteristics of Loop. MEKAN TASARIMINDA RENKLİ BİR ÇAĞA ADIM ATIN Rönesans ”yeniden doğuş” anlamına gelir. Bilinen çizgilerin ötesinde, olağanüstü yeni bir anlayış. Yüzlerce deneme, tasarım, üretim aşamasından sonra bir tane “mükemmeli” ortaya çıkarmanın ve onu bir akıma dönüştürmenin adı. Loop serisinin renkli ve çarpıcı özelliklerini keşfedin.

LOOP 50 CM WALL-HUNG / MONOBLOCK WASHBASIN 50 CM ASMA MONOBLOK LAVABO


Ege Seramik’e Amerika’dan Yılın Tedarikçisi Ödülü

TİMDER Dergisi 100.Sayı / Nisan - Haziran 2019

Haberler

Ege Seramik, ihracatının önemli bir bölümünü gerçekleştirdiği Amerika Birleşik Devletleri’nde, yapı sektöründeki önemli firmalardan olan Floor & Décor tarafından bir kere daha “Yılın En İyi Seramik Karo Tedarikçisi” seçildi. İbrahim Polat Holding CEO’su ve Ege Seramik Yönetim Kurulu Başkan Vekili Baran Demir yeniden böyle bir başarıya imza atmanın gurur verici olduğunu belirtti. Demir; “İhracatın her zamankinden daha önemli olduğu günümüzde ürün dizaynı, kalite, servis ve satış sonrası hizmetler gibi farklı kriterler dikkate alınarak verilen bu ödülü tekrar almak bize gurur verdi. İtalyan, Brezilyalı, İspanyol ve birçok global rakiplerimiz arasından sıyrılıp bir Türk seramik firması olarak bu ödülü alarak Türk seramik sektörü adına da pozitif katkı sağlamaktan gurur duyuyoruz. Ege Seramik olarak kazandığımız deneyim ile zorlu ihracat pazarlarında emin adımlarla yürümeye ve markamızı uluslararası alanda geliştirmeye devam ediyoruz.” dedi.

Hisseleri New York Borsası’nda işlem gören Floor & Décor, Amerika Birleşik Devletleri pazarında yer kaplama malzemeleri sektöründe en hızlı büyüyen firmalardan biri olup 100’e yakın lokas-

yonu ile üreticiden halka direkt satış yapan bir perakende zinciridir. Floor & Décor “Yılın En İyi Karo Tedarikçisi” klasmanında Ege Seramik’i 2017 yılında da ödüllendirmişti.

Ege Vitrifiye Tüm Yenilikleriyle ISH Fuarı’nda Yer Aldı! Almanya’nın Frankfurt şehrinde, 11-15 Mart tarihleri arasında gerçekleşen “ISH Fuarı” seramik sağlık gereçleri sektörünün seçkin firmalarına ev sahipliği yaptı. Dünyanın en büyük vitrifiye fuarında en önemli Türk markalarından biri olan “Ege Vitrifiye”de, birbirinden özel ürünlerini standında sergiledi. Uzun yıllardır Almanya ISH Fuarı’na katılım gösteren Ege Vitrifiye, bu sene hijyenik yüzeyli yeni lavabo serileri, fonksiyonel asma klozetleri ve yeni mat sır teknolojileriyle ön plana çıktı. Üretiminin büyük bir bölümünü ihraç eden firma, farklı pazarlara yönelik geliştirdiği alternatifli ürünlerini ilgililer ile buluşturdu. Tüm pazarlar için ortak nokta olarak tasarlanan “Pella” klozet serisi, ilk defa ISH Fuarı’nda sergilendi ve büyük beğeni topladı.

26

Baran Demir

Ege Vitrifiye Genel Müdürü Merter Savaş; “ISH Fuarı şüphesiz dünyanın en büyük fuarlarından biridir. Bu fuarda sergilenen ürün tasarımları gelecek iki yılın trendlerini ve banyo kullanım alışkanlıklarını belirlemektedir. Ege Vitrifiye de uzun yıllardır bu fuara düzenli katılım göstermekte, trendler doğrultusunda tasarladığı ürünlerini özellikle Avrupa pazarının beğenisine sunmaktadır.” diye belirtti. “Ürettiği ürünlerin %70’ini ihraç eden firmamız, ürün portföyünü geliştirmekte ve dünyanın farklı ülkelerinde yer alan müşterilerin ihtiyaçlarına cevap verebilmektedir. Ege Vitrifiye’nin ISH Fuarı’nda sergilediği Avrupa Ürün Tasarım Ödüllü takımları ile zarif çizgilere sahip Knidos ve Pella serileri ziyaretçilerimizden tam not almıştır. Ege Vitrifiye bundan

Merter Savaş

sonraki dönemde de insana ve çevreye verdiği değerle ‘geleceğin banyolarını’ tasarlamaya devam edecektir.” diye ekledi.



Levent Gökçe, Saint-Gobain Türkiye CEO’su Oldu 2017’den beri İzocam’da Genel Direktörlük görevini başarı ile yürüten Levent Gökçe, 22 Mart 2019 tarihi itibariyle Saint-Gobain Türkiye CEO’su olarak atandı. Türkiye’de 1965 yılından bu yana yalıtım sektöründe faaliyet gösteren ve 2006 yılından bu yana Fransız Saint-Gobain Grubu ve Kuveyt Alghanim Grubu ortaklığı ile faaliyetlerini sürdüren İzocam, yalıtım sektörünün lider markaları arasında yer alıyor.

TİMDER Dergisi 100.Sayı / Nisan - Haziran 2019

Haberler

Saint-Gobain Türkiye CEO’su olarak görevine devam edecek olan Gökçe, İzocam Yönetim Kurulu’nda yer almaya da devam edecek. Dünyanın ilk 100 şirketi sıralamasında yer alan Saint-Gobain, 67 ülkede faaliyet gösteriyor. Saint-Gobain Türkiye CEO’su görevine atanan Levent Gökçe, yeni görevi çerçevesinde Türkiye’de inşaat malzemeleri alanında faaliyet gösteren tüm markaların sorumluluğunu üstlenecek. Saint-Gobain,

Saint-Gobain Türkiye CEO’su olarak atanan Levent Gökçe, 1967 yılında Aydın Söke’de doğdu. Bornova Anadolu Lisesi ve ardından ODTÜ Makine Mühendisliği bölümünden mezun olan Gökçe, İstanbul Üniversitesi Uluslararası İşletmecilik eğitimini tamamladı. Levent Gökçe, 1999 yılında Weber’de üstlendiği Satış Müdürlüğü görevi ile Saint-Gobain bünyesine katıldı ve ardından sırasıyla; Satış ve Pazarlama Direktörlüğü (2002-2005) ile Genel Direktörlük (2005-2017) görevlerini başarı ile yürüttü. 2017 yılından beri İzocam Genel Direktörü olan Gökçe, evli ve 2 çocuk babasıdır.

Levent Gökçe

Yurtbay Seramik, YTÜ ‘’Malzeme Günleri’’nde Geleceğin Mühendisleriyle Buluştu! YTÜ ‘’Malzeme Günleri’’nde geleceğin mühendisleriyle buluşan Yurtbay Seramik, sektör ve kariyer olanakları hakkında bilgiler paylaştı. Yurtbay Seramik, YTÜ’nün düzenlemiş olduğu ‘’Malzeme Günleri’’nde hem Seramik sektörüyle geleceğin mühendislerini tanıştırdı, hem de öğrencilere kariyer olanakları ve sektörün beklentilerinden bahsetti. Öncelikli olarak; Yurtbay Seramik Yönetim Kurulu Üyesi ve Pazarlama Direktörü Melis Yurtbay’ın sunumuyla başlayan söyleşide Yurtbay Seramik’in marka yolculuğundan bahsedilirken öğrencilere sektörün pazar payı, günümüzde gelmiş olduğu nokta

28

Türkiye’de, yalıtım sektörünün lider markaları arasında yer alan İzocam; endüstriyel yapı harçları sektörünün önde gelen markalarından olan Weber ve alçı ürünleri sektörünün önde gelen markalarından olan Rigips şirketlerine ait 12 üretim tesisi ile sektöre yön veriyor.

ve ihracat payıyla ilgili de bilgiler verildi. Daha sonrasında ise, Ar-Ge ve Teknoloji Müdürü Mukadder Kılıç’ın seramik malzemesini detaylı olarak tanıtmasıyla söyleşi devam etti. Sektörün dinamikleri, malzemenin içeriği ve yolculuğuyla harmanlanırken öğrencilerden gelen sorularla verimli, keyifli bir sohbet gerçekleşmiş oldu. Gün boyu süren ve birçok katılımcının yer aldığı YTÜ ‘’Malzeme Günleri’’nde öğrenciler hem değerli bilgiler edindiler, hem de farklı farklı sektörleri simüle etme fırsatı yakaladılar. Yurtbay Seramik standını ziyaret eden öğrenciler CV’lerini bıraktılar. Staj ve iş

olanaklarıyla ilgili detaylı bilgi aldılar. Altın Sponsor olarak katılım sağlayan Yurtbay Seramik, seramik sektörünü öğrencilere tanıtmanın mutluluğunu yaşadı.



Bien 2019’un İlk Usta Seminerini Karadeniz Ereğli’de Gerçekleştirdi Bien, ustalarını yeni ürünler ve uygulamalar konusunda eğitmek amacıyla seminerler düzenlemeye devam ediyor. İş kalitesini ve müşteri memnuniyetini artırmayı hedefleyen Bien, seminerler aracılığıyla ustalarla iletişim kurma olanağı da yaratıyor.

TİMDER Dergisi 100.Sayı / Nisan - Haziran 2019

Haberler

Bien’in Marka ve İletişim Yöneticisi Ali Naci Ülkü ve Teknik Hizmetler Şefi Cenk Senotay’ın hazırladığı sunumlarla gerçekleşen seminerde, Bien’in üretim tesisleri ve ürünlerinin anlatıldığı tanıtım filmi de gösterildi. Bien Marka ve İletişim Yöneticisi Ali Naci Ülkü; “Ustalar seramik seçmeye çalışan müşterileri yönlendirme konusunda çok etkili. Ustalara ürünlerimizi iyi anlatıp ürünleri döşerken hangi konulara dikkat etmeleri gerektiğini belirttiğimizde, işçilik kaliteleri de yükseliyor. Mekanlar daha şık oluyor ve müşteri memnuniyeti de aynı oranda artıyor.” dedi. Teknik Hizmetler Şefi Cenk Senotay; ‘’Hangi koşullarda, hangi zeminlerde, hangi ürünün kullanılması gerektiği, dış mekan, iç mekan, ortam ve hava koşullarının göz önünde bulundurulması gerektiği, doğru yönlendirmenin ana unsurları. Müşteri memnuniyeti markamız adına çok değerli. Bir alan seramik ile kaplandığında, yani yeni bir yaşam alanı oluşturulduğunda; tasarımın ve ürünün kalitesi yüzde 50 oranında önemli ise geri kalan yüzde 50’lik kısım da iyi bir işçiliktir.” diyerek sözlerini tamamladı.

Bölge Satış Müdürü Ünal Ünsal’ın da katıldığı seminerde düzenlenen çekilişte ustalara profesyonel seramik kesme makinesi hediye edildi. Ürünler, 30

ürün özellikleri ve uygulamalar hakkında detaylı bilgiler içeren eğitim programında ustalar sorularına yanıt alarak, isteklerini ve önerilerini aktardılar.


Saray Serisi

Ekşioğlu Mh. Mevlana Cd. 70.Sk No:20 Alemdağ, Ümraniye – İstanbul T: +90 (216) 430 88 93 – 94 F: +90 (216) 430 88 95 kalay@kalay.com.tr

www.kalay.com.tr


Çanakkale Seramik Truva Koleksiyonu’na “EDIDA 2018” Ödülü

TİMDER Dergisi 100.Sayı / Nisan - Haziran 2019

Haberler

30 yıldır 25 ülkede yayınlanan Elle Decoration dergisinin uluslararası tasarım yarışması “EDIDA Uluslararası Tasarım Ödülleri-2018”in kazananları belli oldu. Her ülkede Elle Decoration editörlerinin seçimleriyle belirlenen ve toplam 15 kategoride dereceye girenlerin ödülleri, Ulus 29’da düzenlenen törenle sahiplerine verildi. Dünya çapında 100’ün üzerinde kayıtlı endüstriyel tasarıma imza atan Can Yalman, Çanakkale Seramik için “2018 Troya Yılı” kapsamında tasarladığı Truva Koleksiyonu ile Duvar Kaplama kategorisinde birincilik ödülünün sahibi oldu.

32

“Truva’nın ışıltısından ilham aldık.” Kültürel bir mirası, o dönemin bakış açısı ve duygusuyla ürüne aktarırken, aynı zamanda ürünü günümüz koşulları ve anlayışına adapte etmeye çalıştıklarını belirten Can Yalman, Çanakkale Seramik Truva Koleksiyonu ile ilgili şunları söyledi: ‘’Truva, bir şehrin ötesinde çok katmanlı bir hikaye, değer ve kültür; 3500 yıllık tarihi boyunca taş, bronz ve metal işçilerinin en iyi örneklerine ev sahipliği yapmış yedi katmanlı bir şehir. Bu zenginliği alıp bir ürüne yedirmek çok zor; bu yüzden döneminin tasarım, estetik ve işçilik anlayışını inceleyerek Truva’nın mirasından parçaları çağımıza adapte edebileceğimiz ürünler tasarlamaya çalıştık. Her parçası başlı başına bir koleksiyona ilham olabilecek Priam hazinesinin Diadem’inin görkemini, ışık yansımalarıyla ve altın işlemeleriyle üç boyutlu olarak seramiğe taşımak üzere yola çıktık. Dönemin altın işçiliğini ve detaylarını anlamaya çalışarak yarım ay şeklindeki bu tacın ihtişamını yansıtmak istedik. İlk etapta, banyoda en fazla gördüğümüz ve etkileşimde olduğumuz alan lavabo ve aynanın etrafına bu tacı giydirmeyi düşündük; ne kadar ihtişamlı olacağını da uygulamada kullanıcının tercihine bırakan bir tasarım yaptık. Yedi farklı şehirden oluşan Truva’nın katmanlarını yansıtma fikriyle yola çıkarak oluşturduğumuz seri ismini Kaz Dağları’ndan alıyor. Bu seride Truva’da her çağda ve her köşede kendini gösteren altıgen formdan ve yine hazinenin ışıltısından ilham aldık. Üç boyutlu çizgiler kullanarak da çağlar boyunca kullanılan altıgen formun derinliğini vermeye çalıştık.”

Can Yalman


FLANŞIN GERÇEK ADRESİ Endüstriyel ürünler ve tesisat malzemelerinde lider markalar, sektördeki deneyimi uzun yıllara dayanan uzman bir ekip, “Uğur Endüstri” markası altında üstün çözümler... Bizimle hala tanışmadıysanız, bekliyoruz.

UĞUR TEKNİK ENDÜSTRİYEL YAPI MALZ. İMALAT SAN. VE TİC. A.Ş. Merkez Demirciler Sitesi 1. Cadde No: 39 Zeytinburnu/İstanbul Tel: (0212) 582 28 86-87-88 | Faks: (0212) 582 28 80 Fabrika Akçaburgaz Mah. 3137 Sok. No: 5 Esenyurt-Kıraç/İstanbul Tel: (0212) 886 52 57 | Faks: (0212) 886 96 93

info@ugurendustri.com www.ugurendustri.com


Kale, Yenilikçi Ürünleriyle Coverings Fuarı’nda Heyecan Yarattı

TİMDER Dergisi 100.Sayı / Nisan - Haziran 2019

Haberler

Kaleseramik, 9-12 Nisan 2019 tarihlerinde ABD’nin Orlando kentinde düzenlenen ve seramik sektörünün en önemli etkinliklerinden biri olan Coverings Fuarı’nda yeni koleksiyonlarıyla fark yarattı. Kaleseramik, her biri alanında öncü markaları ‘Edilcuoghi Edilgres’, ‘Campani’, ‘Çanakkale Seramik’ ve ‘Kalebodur’un yenilikçi ürünlerini Kale standında, alternatif kullanım alanlarından örneklerle birlikte ziyaretçilerin beğenisine sundu. “İtalyan markalarımızla küresel pazarda büyümeyi hedefliyoruz.” Kullanıcılarının hayal ettikleri yaşam alanlarını oluşturabilmesi için farklı tarzlara özel tasarımlar ve hayatı kolaylaştıran işlevsel çözümler geliştirdiklerini vurgulayan Kaleseramik Yurt Dışı Piyasalar Satış ve Pazarlama Genel Müdür Yardımcısı Günfer Haklı, “Kaliteli ve özgün tasarım anlayışımızı simgeleyen ürünlerimizle, fuarın öne çıkan markaları arasında yer aldık.” diye konuştu. Kaleseramik’in küresel pazarda büyümeyi hedeflediğini belirten Günfer Haklı, şunları söyledi: “1962 yılında Türkiye’nin ilk seramik ihracatını gerçekleştiren Kaleseramik, 2011 yılında İtalya’nın prestijli markaları Edilcuoghi Edilgres ve Campani’yi, Kale Italia ile bünyesine kattı. Seramiğin merkez üssü kabul edilen İtalya’nın, seramik sektöründeki ilk yabancı satın almasını gerçekleştiren Kaleseramik,

Günfer Haklı

bu yatırımıyla yurt dışında markalaşma çalışmalarına ivme kazandırdı. Bugün, Asya’dan Avrupa’ya, Amerika’dan Afrika’ya kadar, farklı kıtalarda 100’den fazla ülkede Kale markalı ürünler tüketiciyle buluşuyor.” Yeni Koleksiyonlar İlk Kez Coverings Fuarı’nda Sergilendi Coverings Fuarı’nda, Kale’nin Oregon, Ashdown ve Woodream koleksiyonları ilk kez tüketici ve profesyonellerin beğenisine sunuldu. Yeni koleksiyonların yanı sıra Kalebodur’un inovatif ürünü Kalesinterflex de, farklı kullanım alanlarından örneklerle sergilendi.

Sektörde Ezberleri Bozan Yenilikçi Ürün: ‘Kalesinterflex’ İleri teknoloji ile birlikte köklü marka deneyimini ürün gamına yansıtan Kalebodur, 3 ve 5 milimetre kalınlık alternatifleri ve 120x360 cm boyutu ile Türkiye’nin en ince, en büyük boyutlu ve esneyebilen seramik karosu Kalesinterflex ile mimari tasarımlara ve inşaat teknolojilerine yeni bir bakış kazandırıyor. Diğer kaplama malzemelerine göre çok daha kullanışlı, estetik ve dayanıklı bir yapıya sahip Kalesinterflex; artık mutfak tezgahı ve dolap kapakları ile masa, sehpa, TV set üniteleri ve banyo mobilyaları gibi farklı alanlarda da kullanılıyor. Kalesinterflex, hem dış cephede hem de iç mekanlarda yeni fikirlerin uygulanmasına ve modern yaşam alanları yaratılmasına imkân sağlıyor. Çevreci bir ürün olan Kalesinterflex, doğadan daha az ham madde, daha az enerji, daha az su kullanılarak üretiliyor. Kalesinterflex ayrıca; ateşe ve kimyasallara dayanıklı olması, kolay temizlenebilirliği ve antibakteriyel olması ile de öne çıkıyor. Antigrafiti özelliğinin bulunması, farklı ebatlarda rahatlıkla kesilebilirliği, çevre dostu ve fotokatalitik olmasıyla da tüketici ve profesyonellerin öncelikli tercihi haline geliyor. Geniş renk ve doku yelpazesine sahip olan Kalesinterflex, tüm bu özellikleriyle yapılara büyük bir hareket, uygulama ve yaratıcılık özgürlüğü sunuyor.

34


Seçim:

EN İYİ ÜRÜN 2017


TİMDER Dergisi 100.Sayı / Nisan - Haziran 2019

Haberler

PİMTAŞ’ta Sıfır Atıkla Sorumlu Endüstri, Sorunsuz Çevre Dönemi

Küresel ısınmayla dengesi bozulan dünya, diğer yandan hızla artarak 7.5 milyara ulaşan nüfusa yeterli kaynak sunamama tehlikesiyle yüz yüze… Açlık çeken insan sayısının 821 milyonu aştığı dikkate alındığında israfın önlenmesi, kaynakların verimli kullanılması ve çevrenin daha iyi korunması artık zorunluluk olarak karşımıza çıkıyor. Dünya ülkeleri, tam da bu noktada sıfır atık ve geri dönüşüm projeleriyle çevreyi ve ekonomiyi koruma yoluna gitti. Türkiye’de de bu kapsamda düğmeye basıldı ve Emine Erdoğan’ın himayesinde, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın “Sıfır Atık” Hareketi genişlemeye başladı. Nitekim israfın önlenmesi, kaynakların verimli kullanılması, atık miktarının azaltılması, geri dönüşümle daha temiz ve yaşanılabilir bir dünya yaratma çabası ile yürütülen “Sıfır Atık” hareketi kapsamında bireysel ve toplumsal eğitim projelerinin sayısı giderek artıyor. Türkiye geneline yayılan eğitim çalışmalarıyla bireysel ve toplumsal bilinç güçlenirken, yasal düzenlemeler ile kamu ve özel sektörde de “Sıfır Atık” hamlesi için düğmeye basıldı. Sıfır Atık Yönetim Sistemi İlk Kez Uygulandı Özellikle sanayide oluşan atık miktarının azaltılması hem çevreyi, hem ekonomiyi ciddi şekilde etkiliyor. Öyle ki; 1 yılda elde edilecek 31 milyon ton atık ile: 42 milyon ağaç kesilmekten kurtarı-

36

labilir, 20 milyar kWh elektrik tasarrufu yapılabilir, 69 milyon m3 daha az su kullanımı gerçekleşebilir, 585 milyon kg daha az sera gazı salınımı yapılabilir ve ekonomiye 13 milyar TL’lik katma değer sağlanabilir. Bu nedenle kararlı şekilde Sıfır Atık projesini yürüten Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, şirketlerin “Sıfır Atık Yönetim Sistemini” kurarak, çevreye ve ekonomiye katkı sunmasını hedefliyor. Türkiye’de, Sıfır Atık Yönetim Sistemi’ni uygulayan ilk özel şirket olma başarısını PİMTAŞ gösterdi. Ülkemizde bir ilke imza atan şirket aynı zamanda Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın onay verdiği ilk PİMARGE Merkezi’ni kurarak da dikkat çekiyor. Gebze’de yaklaşık 1.5 milyon dolarlık yatırımla 3 bin 500 metrekarelik alan üzerine kurulan Ar-Ge merkezi, yılda gerçekleştirdiği 25 ino-

vatif proje ile plastik sektörünün katma değeri daha yüksek ürünler üretmesini hedefliyor. Ar-Ge merkezinde, üniversitelerle de iş birliği yapan PİMTAŞ, Okan Üniversitesi Rektörlüğü ile master programları yürütüyor. Teori ile pratiği bir araya getiren eğitim projeleriyle sinerji yaratan PİMTAŞ, üniversite sanayi iş birliğini güçlendirerek nitelikli istihdama da katkı sunuyor. Uluslararası yapıya sahip olan PİMTAŞ, yurt çapında 500 bayiye ürünlerini gönderiyor ve 105 ülkeye ihracat gerçekleştiriyor. Şirket, pek çok sektöre hizmet sunarak küresel ve bölgesel risklere karşı elini güçlü tutuyor. PİMTAŞ, 1977 yılından beri plastik boru, ek parça, küresel vana, kelebek vana, çekvalf, rakor, havuz ve tesisat teknik ekipmanlarını üretimiyle 7 bin çeşit ürüne imza atıyor.



TİMDER Dergisi 100.Sayı / Nisan - Haziran 2019

Haberler

Geberit 7. Kez İş Ortaklarıyla Buluşarak 2019 Hedef ve Stratejilerini Paylaştı

Geberit, bu yıl yedincisini Bayi Toplantısı’nı 18 – 20 tarihleri arasında Türkiye 111 iş ortağının katılımıyla Kıbrıs’ta gerçekleştirdi.

düzenlediği Ocak 2019 genelinden Cratos Otel

Geberit’in 2018 yılı performansı ve gelecek hedeflerinin konuşulduğu toplantının gündemini ise Geberit’in 2019 yılı mottosu olan “Bir adım önde, ilk günden beri” oluşturdu. Üç gün süren toplantı kapsamında bayilere, Geberit’in son teknolojiyle tasarladığı yeni ürünlerinin de tanıtımı yapıldı. Kişisel Verilerin Korunması Kanununa Uyum ve Dijitalde Nasıl #BirAdımÖnde Olunur üzerine konuşmacıların da yer aldığı toplantı kapsamında “Yeni Nesil Stres Yönetimi” ve “Renk Detoksu” konulu atölyeler gerçekleştirildi. Buluşma kapsamında iş ortaklarına seslenen Geberit Türkiye Genel Müdürü Ufuk Algıer, “İnovasyonu DNA’sına kodlayan bir marka olarak, tüm iş süreçlerimizi bu bakış açısıyla yürütüyoruz. Yeni dünya düzenine adapte olmanın en önemli yolunun Ar-Ge destekli inovasyondan geçtiğini biliyor, iş ortaklarımızın geri bildirimleri sayesinde bu noktada olduğumuzun farkındalığıyla çalışıyoruz. Biz her zaman müşterimizin yanındayız. İşimizin odak noktasına profesyonelleri, son kullanıcıları, mimar ve tesisatçıları koyuyor, onların ihtiyaç ve görüşlerinden beslenerek, yenilikçi fikirlerimizle fark yaratmak için çalışıyoruz.” dedi.

38

Ufuk Algıer



TİMDER Dergisi 100.Sayı / Nisan - Haziran 2019

Haberler

TİMFED Yönetim Kurulu Toplantısı İstanbul’da Gerçekleşti

40

Tesisat ve inşaat malzemecilerini tek bir çatı altında toplayarak sektörde birlik ve beraberliği sağlayan ve alanında en büyük sivil toplum kuruluşu olan Tesisat İnşaat Malzemecileri Federasyonu’na (TİMFED) bağlı dernekler, 2019’un ilk toplantısını UNICERA Fuarı esnasında gerçekleştirdi. Tesisat İnşaat Malzemecileri Derneği’nin (TİMDER) ev sahipliğinde 8 Şubat Cuma günü, CNR EXPO Yeşilköy’de gerçekleşen Yönetim Kurulu Toplantısı’na; TİMDER, TİMKODER, DİMSİAD, BURTİMDER, ANTİMDER, KARTİMDER ve KONTİMDER katılım sağladı. TİMFED Yönetim Kurulu Başkanı Aydın Eşer, dernek yetkililerine eksiksiz katılımları için teşekkür ederek başladığı açılış konuşmasında; “Federasyonumuzun sektörde birlik ve beraberliği sağlama çalışmalarında gösterdiği başarıda tüm üye derneklerimizin önemli bir payı var. Bütün derneklerimiz, kendi bölgesi içerisinde gerçekleşen fuarlarda aktif rol

alıyor, sektörel ziyaretlere aksatmadan devam ediyor ve eğitim faaliyetlerini başarıyla sürdürüyor. Bu çalışmalar sayesinde hem mevcut üyelerin bağlılığı artıyor hem de yeni üye kazanımı noktasında teşvik sağlanmış oluyor.” dedi. Derneklerin eğitim faaliyetlerine katkıda bulunma amacıyla başlatılan TİMFED desteğinin, önümüzdeki dönemde de devam edeceğini belirten Eşer; “Derneklerden aldığımız geri bildirimler, eğitim faaliyetlerinin yoğun ilgi gördüğünü ve devamlılılığın istendiğini gözler önüne seriyor. Bu nedenle eğitim

desteğine ara vermeden önümüzdeki dönemde de devam edeceğiz.” diyerek sözü üye derneklere bıraktı. Üye derneklerin gerçekleştirdikleri faaliyetler hakkında bilgi vermesiyle süren toplantıda, gündem maddeleri değerlendirildi. Toplantı sonrası hep birlikte fuarı gezen federasyon yetkilileri, öğle ve akşam yemeklerinde de bir araya gelerek UNICERA hakkındaki değerlendirmelerini paylaştılar.



TİMDER Dergisi 100.Sayı / Nisan - Haziran 2019

Haberler

Türkiye İMSAD “Geleceğe Yatırım Ödülleri” Sahiplerini Buldu Türkiye İMSAD (Türkiye İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği), 35’inci Yıl Üye Buluşması kapsamında üye firma ve dernek temsilcileriyle bir araya geldi. Aynı zamanda “Türkiye İMSAD Geleceğe Yatırım Ödülleri”nin verildiği Üye Buluşması’nda konuşan Türkiye İMSAD Yönetim Kurulu Başkanı Ferdi Erdoğan, “İnşaat malzemesi sektörünün çatı örgütü olarak, tüm sanayici, alt sektör derneği ve paydaş üyelerimizle 35 yıl boyunca önemli çalışmalara imza attık. Sürdürülebilirlik kavramının önemini vurgulamak için 2017 yılı itibarıyla “Geleceğe Yatırım Projeleri”ni ödüllendirmeye başladık. 2018 yılı “Geleceğe Yatırım Projeleri”nde, sürdürülebilirlik konusunda iyi uygulama örneklerinin bağımsız bir jüri tarafından değerlendirildiği birbirinden kıymetli 27 proje yer aldı. Amacımız inşaat malzemeleri sanayisinin ve bu sektörde faaliyet gösteren şirketlerin, sürdürülebilir kalkınmaya destek olmalarını sağlamaktır. Sektöre değer kattığına inandığımız yenilikçi projeleri ödüllendirmeye devam edeceğiz çünkü farklılaşmanın temelinde inovasyon ve sürdürülebilirliğin yattığına inanıyoruz.” dedi. Dernek çatısı altında 35’inci yılını dolduran üyelerin yanı sıra yeni üyelere de plaket takdim edilen Üye Buluşması’na; Türkiye Turizm Yatırımcıları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Oya Narin, konuk konuşmacı olarak katıldı. Turizm sektörü hakkında güncel verilerden ve yenileme sektörüne yönelik iş birliği olanaklarından bahseden Oya Narin, “Projelerimize Türkiye İMSAD ve diğer turizm dernekleriyle iş birliği yaparak devam edeceğiz. Mevcut tesislerin özgün bir şekilde yenilenmesi, estetik değerlerin ön planda tutulması için proje yönetimi ve proje çözümleri konusunda iş birliği çok faydalı olacaktır.” dedi. 35 Yıllık Üyelere Plaket Türkiye İMSAD’da 35 yılını dolduran firmalardan Eczacıbaşı adına Yatırımlar Direktörü Mehmet Mercan, Kaleseramik adına Genel Müdür Okan Gedik, Türk Demirdöküm adına Yönetim Kurulu Üyesi Erdem Ertuna, Türk Ytong adına Yönetim Kurulu Başkanı Fethi Hinginar, Çuhadaroğlu adına Genel Müdür Kenan Aracı, Kil-San adına Kadir Başoğlu, Valfsel Armatür adına Yönetim

42

Kurulu Üyesi Şafak Duran ve İzocam adına Pazarlama Direktörü Dr. Kemal Gani Bayraktar “35. Yıl” plaketlerini teslim aldı. Türkiye İMSAD Geleceğe Yatırım Ödülleri - 2018 Üye Buluşması’nda, Türkiye İMSAD Geleceğe Yatırım Projeleri için özel bir tören düzenlendi. Jüri üyelerinin değerlendirmeleri sonucu 2018 yılında dereceye giren projelerin ödülleri sahiplerine verildi. Geleceğe Yatırım Projeleri’nde, Çevre Alanı’nda birincilik ödülünü; “Sinyal Kesici Tek Duvar ve Kaplama Malzemesi (Emibloc)” projesi ile AKG Gazbeton kazandı. İkincilik ödülüne, “Aluform GES Projesi” ile Aluform Pekintaş; üçüncülük ödülüne ise “Endüstriyel Bağlayıcı Proses Yıkama Suyu Geri Kazanımı” projesi ile Betek layık görüldü. Geleceğe Yatırım Projeleri Ekonomi Alanı’nda birincilik ödülünün sahibi “BRICKER” projesiyle Özyeğin Üniversitesi Enerji, Çevre ve Ekonomi Merkezi (EÇEM) oldu. İkincilik ödülüne “Sıcak Soğuk Su Musluk Valfi ve Pompalı Sirkülasyon Birimi” projesiyle Erk Mühendislik layık görülürken, üçüncülük ödülü “Kızgın Yağ Kazan Bacası Isısının Geri Kazanılması ile Birlikte Enerji Tasarrufu” projesi ile BTM’ye verildi. Geleceğe Yatırım Projeleri Sosyal Alan’da ise birincilik ödülünü, “Yeni

Nesil” projesiyle Özyeğin Üniversitesi Enerji, Çevre ve Ekonomi Merkezi (EÇEM) kazanırken, “Akçansa Betonik Fikirler Proje Yarışması” ile Akçansa ikincilik ödülüne layık görüldü. Üçüncülük ödülünü “Lineadecor Engelsiz Mutfak” projesi ile Dekor Ahşap Ürünleri Sanayi kazandı. Dereceye giren firmaların temsilcileri; AKG Gazbeton Genel Müdür Yardımcısı Uğur Çelikkayalı, Aluform Pekintaş Genel Müdürü Özhan Olcay, Betek Boya Operasyonel Mükemmellik ve Endüstriyel Grup Genel Müdür Yardımcısı Serkan Büyükcan, ödüllerini Türkiye İMSAD Geçmiş Dönem Başkanı ve Mevcut Dönem Yönetim Kurulu Başkan Vekili Dündar Yetişener’den; Özyeğin Üniversitesi Makina Mühendisliği Bölüm Başkanı ve EÇEM Direktörü Prof Dr. Pınar Mengüç, Erk Mühendislik Firma Kurucu Ortağı ve İnovasyon & Ar-Ge Yöneticisi İskender Kostak ve BTM Danışmanı Josef Bonfil ödüllerini Türkiye İMSAD Geçmiş Dönem Başkanı ve Mevcut Dönem Yönetim Kurulu Üyesi Fethi Hinginar’dan; Özyeğin Üniversitesi’nden Yüksek Mimar, Uzman Araştırmacı Yasemin Somuncu, Akçansa Kurumsal İletişim Müdürü Banu Üçer ve Dekor Ahşap Ürünleri Ürün Geliştirme Müdürü Timur Erbil ise ödüllerini Türkiye İMSAD Yönetim Kurulu Üyesi ve Çevre Dostu Malzeme Komitesi Yönetim Kurulu Koordinatörü Ercüment Yalçın’dan aldılar.



TİMDER Dergisi 100.Sayı / Nisan - Haziran 2019

Haberler

Vaillant’a Sikayetvar.com’dan Birincilik Ödülü Vaillant Türkiye, Türkiye’nin ilk ve tek müşteri memnuniyetini ölçen platformu Sikayetvar.com tarafından düzenlenen 4’üncü A.C.E Awards 2019 (Achievement in Customer Excellence) “Mükemmel Müşteri Memnuniyeti Başarı Ödülleri”nde Isı Sistemleri kategorisinin birincisi oldu. Markaların; şikayet çözüm oranı, memnuniyet oranı, teşekkür oranı ve müşterilerin markada kalma isteklerine göre değerlendirildiği program kapsamında Vaillant, Diamond ödülüne layık görüldü. Şikayet yönetim sürecinde, 10 saat içerisinde çözüm ve memnuniyet hedefiyle çalışan Vaillant, 2018 yılında Sikayetvar.com sitesi üzerinden iletilen şikayetlerin, yüzde 82‘sini müşteri memnuniyetini sağlayarak çözmeyi başardı. Şikayet yönetiminin iş süreçlerinde önemli bir yeri olduğunu belirten Vaillant Group Türkiye Satış Sonrası Hizmetler Direktörü Zeki Kalaycılar; “Müşteri odaklı iş anlayışımızla müşteri talep ve beklentilerini hassasiyetle ele alıyoruz. Şikayetin her aşamasında ilgili bölümlerimiz ile iletişim halinde, müşterilerimize sürekli bilgilendirme yapıyoruz. Bu sayede müşterilerimize bizler için değerli olduklarını, yaşadığı problemi sahiplendiğimizi ve yaşamış oldukları deneyimin bizler için ne kadar önemli olduğunu hissetmelerini sağlamaya çalışıyoruz. Çözüm aşamasında en kısa

“En iyi müşteri deneyimini yaşatmaya odaklanıyoruz.” Sikayetvar.com platformunu, tüketicilerin markalar ile ilgili yaşamış oldukları deneyimleri paylaşabildikleri ve seslerini duyurabildikleri, özgün ve önemli bir dijital platform olarak gördüklerini dile getiren Zeki Kalaycılar, “Sikayetvar. com’u, müşterilerimizin ürün veya hizmetlerimizle ilgili yaşadıkları deneyimleri paylaşabildikleri ve bizim doğru noktalara odaklanmamızı sağlayan bir geri bildirim platformu olarak uzun

yıllardır kullanıyoruz. Tüketicilerin satın alma kararı sürecinde kullandıkları önemli bir mecra olan Sikayetvar.com üzerinde çözüme kavuşturduğumuz şikâyetler ve almış olduğumuz teşekkürler ile mevcut ve potansiyel müşterilerimizde güven duygusu oluşturuyoruz.” diye konuştu. Tüketici Deneyimi Geliştirme Bölümümüz ile birlikte, en iyi müşteri deneyimini yaşatmaya ve en yüksek oranda memnuniyeti sağlamaya çalıştıklarını belirten Kalaycılar, “Bu sayede hem tüketici şikâyetlerini memnuniyet ile sonuçlandırıyor hem de bu deneyimleri analiz edip, önlemler alarak iş süreçlerimizin geliştirilmesini sağlıyoruz.” dedi.

Vaillant Group Türkiye Ataşehir’deki Yeni Genel Merkezine Taşındı Isıtma-soğutma sektörünün global oyuncusu Vaillant Group’un, Türkiye’deki genel müdürlük ofisi yeni adresine taşındı. Brüt 5 bin 940 metrekarelik bir alana yayılan yeni genel müdürlük binasında modern yaşam ve çalışma alanları bulunuyor. İnovatif özellikleriyle öne çıkan Vaillant Group Türkiye yeni ofisinde, çalışanların sadece masalarında değil, istediklerinde daha rahat ve keyifle çalışabilecekleri alternatif alanlar da bulunuyor. Renkli dizaynı ile sıcak ve

44

zamanda ve en yüksek düzeyde müşteri memnuniyeti ile şikayetin çözüme kavuşturulmasını hedefliyoruz.” dedi.

çağdaş bir atmosfere sahip olan Vaillant Group Türkiye’nin yeni genel müdürlük binasında, çalışanların bir araya gelip sosyalleşeceği alanlar da mevcut. Yeni genel müdürlük ofisinin açılışında konuşma yapan Vaillant Group Türkiye CEO’su Alper Avdel; “Çalışanlarımızın kendilerini özgür hissedecekleri çok daha konforlu ve modern bir çalışma ortamı sunmayı amaçladık. Fonksiyonel ve keyifli bir ortam yaratmayı hedeflediğimiz yeni ofisimizi çalışan dostu fikirlerle şekillendirdik. Büyük bir heyecanla

taşındığımız yeni ofisimizde çok daha verimli çalışmalara imza atacağımıza inanıyoruz. Tüm iş ortaklarımızı yeni ofisimize bekliyoruz.” dedi. Çalışanların kendilerini rahat ve mutlu hissettikleri çalışma ortamlarının, şirketlerin başarılarında önemli bir etken olduğunun altını çizen Avdel’in konuşmasının ardından pasta kesilerek tüm çalışanların keyifli vakit geçirdiği bir kutlama yapıldı. Vaillant Group Türkiye’nin yeni genel müdürlük adresi: Atatürk Mahallesi, Meriç Cd. No:1/4, Ataşehir / İstanbul


BÜYÜK

düşünenlere... Bien Oversize teknik porselen karolarla büyük mekanlar ihtişamlı bir görünüme kavuşuyor.

NEWPORT

bi enw o r ld . co m . tr

120x180 cm


VitrA’nın Karolarına Tasarımın Oscar Ödülü

TİMDER Dergisi 100.Sayı / Nisan - Haziran 2019

Haberler

VitrA Tasarım Ekibi’nden Selma Gülkan’ın imzasını taşıyan porselen karo serileri Cardostone ve Metalcrete ile Tuba Büyükkaraduman’ın tasarımı Retromix porselen ve duvar karo serisi, üstün tasarım kalitesiyle Red Dot: Product Design 2019 kapsamında ödüle layık görüldü. “Malzeme ve Yüzey” kategorisinde ödüllendirilen serilerden Cardostone ve Metalcrete, daha önce de Alman Tasarım Konseyi tarafından verilen Iconic Awards kapsamında Interior Innovation ödülünü almaya hak kazanmıştı. EDIDA, Design Innovation, Design Plus, Good Design, Iconic Awards, Interior Innovation, iF, Plus X, Red Dot, Wallpaper gibi dünyaca ünlü tasarım ve inovasyon ödüllerine sahip VitrA ürünlerinin %60’ı, kurumun bünyesindeki tasarım ekipleri tarafından geliştiriliyor.

VitrA - Terri Pecora İş Birliğine, Yurt Dışından Ödül ve Övgü Yağmuru VitrA’nın tasarımcı Terri Pecora’nın iş birliğiyle geliştirdiği yeni banyo koleksiyonu Plural, yurt dışından ödül üstüne ödül alırken, önemli uluslararası dergilere de konu oluyor. Banyoyu bir sosyalleşme alanı olarak yeniden tanımlayan VitrA Plural koleksiyonu, henüz pazara sunulmadan, dünyanın en eski ve en saygın tasarım yarışmalarından Good Design’dan ödül almaya hak kazandı. Bu ödülü, tasarımda mükemmelliğin simgesi iF ile Edida izledi. The Designer Award kapsamında inovasyon kategorisinde ödül alan koleksiyona, Wallpaper’dan da ödül geldi. Fransızların ünlü tasarım dergisi Intramuros’un yanı sıra, İngilizlerin tüm dünyada büyük beğeniyle takip edilen Monocle dergisi de banyonun sınırlarını zorlayan VitrA Plural koleksiyonuna yer verdi. VitrA Plural koleksiyonu, geleneksel banyo mekanını bugüne tercüme ediyor. Dünya lansmanı Milano’da yapılan çarpıcı koleksiyon, ortak banyo alan-

46

larındaki ritüellerin mirasından esinleniyor. İnsanların buluştuğu, kendileri, arkadaşları ve aileleriyle bağ kurduğu bir paylaşım alanı olarak tanımladığı banyoyu, “evin yeni kalbi” yapmayı

hedefliyor. Geleneksel banyo düzenini yeniden yorumlayan VitrA Plural, mekanı değerlendirmek için inovatif çözümler ve yeni kullanım şekilleri öneriyor.


Ferhatpaşa Mh. 34.Sk. No:19/23 Ataşehir/ İstanbul T: (0216) 471 56 61 F: (0216) 526 16 81

ge-ti@ge-ti.com www.ge-ti.com


TİMDER Dergisi 100.Sayı / Nisan - Haziran 2019

Söyleşi

Hasan Önder

Daikin Türkiye CEO

48


“Dünyadaki tüm Daikin şirketleri arasında en hızlı büyüyen şirket olduk.”

“Minicik bir ofiste toplam 3 kişiydik. Tek sermayemiz kendimiz, bir de bu işte uzmanlaşarak elimizden gelenin en iyisini yapacağımıza dair inancımızdı.” Aslında bilerek ve isteyerek değil de, şartlar öyle gerektirdiği için çalışmaya başladığım bu sektörü, çok çabuk benimsedim. Tabii benimsemek demek; benim için çok çalışmak anlamına geliyordu. Gece gündüz çalışıyordum, talep günden güne büyüyor, işler artıyordu ancak şirketimiz bir türlü büyümüyordu. Oysa hızla gelişen bir sektördeydik ve büyüme potansiyelimiz vardı. İşimizde

3 kişilik küçücük şirketimiz önce ülkemizin önemli holdinglerinden biri olan Sanko’nun dikkatini çekti. Sanko bize ortak oldu, ortaya Airfel diye daha da hızlı büyüyen bir marka çıktı. Sonra Airfel o kadar hızla büyüdü ki, Japon menşeili koskoca dünya devi Daikin’in dikkatini çekti ve bizim için Türkiye’ye yatırım yapmaya karar verdi. Ve 10 yıl önce büyümek için çabalayan bizim o küçük şirketimiz, Daikin gibi global bir yapının içine girdikten bir yıl sonra, dünyadaki tüm Daikin şirketleri arasında en hızlı büyüyen şirket oldu. Daikin bugün dünyanın 145 ülkesinde faaliyet gösteren, dünyanın en büyük iklimlendirme markası. Belki Türkiye’ye biz olmasak

da gelecekti ama biz getirdik, hem de distribütör olarak değil doğrudan yatırımcı olarak. 2011 yılında şirketimizin %100 hissesi Japonya merkezli Daikin tarafından Sanko Holding’ten alındı ve Daikin Türkiye A.Ş’yi kurduk. O zamandan beri görevime Daikin Türkiye CEO’su olarak devam ediyorum. 2012 Temmuz ayından itibaren de Daikin Europe N.V.’de Yönetim Kurulu Üyeliği görevini üstlendim. Ayrıca Daikin Europe N.V.’nin İspanya ve İtalya yönetim kurullarında 2013 yılından bu yana da görev yapıyorum. Böylece EMEA Bölgesi’ndeki (Avrupa, Ortadoğu ve Afrika ülkeleri) tüm faaliyet ve gelişmelerle ilgili sorumlulukları üstlenmiş oldum ve Daikin bünyesinde en kısa sürede ataması yapılan yönetici oldum.

“2018 yılında %33 büyüme kaydettik.” Daikin Türkiye, 2011 yılında 202 milyon TL olan cirosunu 2018 yılında 1 milyar 700 milyon TL’ye getirerek 7 yılda 8 kat büyüdü. Ekonomik dalgalanmalarla zorlu geçen 2018 yılında %33 büyüme kaydettik. Bu tabii mevcut yatırımlarla olmadı. Sürekli kapasite artışı, yeni ürün yatırımı ve pazar büyümesi söz konusu oldu. İhracatımız bu yıl yaklaşık 50 milyon dolar civarında daha arttı ve yaklaşık 200 milyon dolar seviyesine geldi. Bildiğiniz gibi Daikin global bir firma ve bizim sorumlu oldu-

Söyleşi

Girişimcilik hayatına ilk girdiğimde gelişmekte olan bir Türkiye vardı. İhracatın önü açılmış, üretim artmaya başlamış, birçok sektör büyüme trendine girmiş ama daha iklimlendirme diye bir sektörden söz edilmiyordu; ısıtma denilince soba ya da kömür kaloriferinden, soğutma dediğimizde ancak vantilatörden söz edebileceğimiz yıllardı. İşte öyle bir dönemde, genç bir makine mühendisi olarak iş hayatına atıldım. Doğal gaz ülkeye henüz yeni gelmiş, evlerde kombi kullanımı henüz yeni yeni başlamıştı. Kombi lüks, klima desen o daha da lükstü.

iyiydik, alanımızın en etkin şirketlerinden biri olabilirdik. Ancak yöneticimiz, işine benim baktığım gözle bakmıyordu. Ustamızın teşviki ve biraz da gençliğin verdiği cesaretle bir yıl kadar sonra kendi mühendislik ofisimi açtım. Ofis derken, bir ben, bir de hala birlikte çalışmaya devam ettiğimiz mühendis arkadaşımla, beni iş kurmaya yüreklendiren ustam vardı. Minicik bir ofiste toplam 3 kişiydik. Tek sermayemiz kendimiz, bir de bu işte uzmanlaşarak elimizden gelenin en iyisini yapacağımıza dair inancımızdı. Bu işi yaparken bu kadar azimli ve kararlı olmasam yapamazdım. İşe yatırım yapıp tam büyümeye hazırlanırken ülke tarihinin en büyük ekonomik krizi ile karşılaştığımda, aylarca hiç iş yapmadan sadece demlikler dolusu çay içerek kara kara düşünmek zorunda kaldığımda ya da iş kuracağım diye gittiğim Çin’de bir sürü bürokratik engelle karşılaştığımda pes etmiş olsaydım, bugün elde ettiğim sonuçların hiçbiri ortaya çıkmazdı.

TİMDER Dergisi 100.Sayı / Nisan - Haziran 2019

İTÜ Makina Mühendisliği’nden 1993 yılında mezun olduktan sonra kendi şirketimi kurdum. 7 yıl boyunca mühendislik ve taahhüt işleri yaptım. Daha sonra 2001 yılında bugünkü Daikin Türkiye‘nin temellerini attığımız Airfel firmasını kurdum. Bugünse Daikin Türkiye’nin CEO’su ve Daikin Europe’un Yönetim Kurulu Üyesi olarak iklimlendirme sektöründe çalışmaya devam ediyorum.

49


TİMDER Dergisi 100.Sayı / Nisan - Haziran 2019

Söyleşi

“Önümüzdeki iki yılda 150 milyon TL’nin üzerinde yatırım yapacağız. Hedef pazarımız ise Çin. Bu yıl ciromuzda da yüzde 30’luk artış bekliyoruz. ğumuz bölgeler var. Türkiye dışında Türki Cumhuriyetler ve Kuzey Irak da 2011’den beri bize bağlı. Oralarda ektiğimiz tohumlar yavaş yavaş yeşermeye başladı. Bir ülke krize girerken diğeri çıkıyor. Tek yere bağımlı olursan sıkıntı yaşıyorsun. Farklı yerlere dağılınca başka yerlerde büyümeye başlıyorsun. Öte yandan Türkiye de çok küçülmedi. ÖTV’nin kaldırılmasının da olumlu etkisi oldu. Bu gelişmeler birbirini dengeledi, ihracatımızı da biraz yükseltince büyümeyi yakaladık. Önümüzdeki iki yılda 150 milyon TL’nin üzerinde yatırım yapacağız. Hedef pazarımız ise Çin. Bu yıl ciromuzda da yüzde 30’luk artış bekliyoruz. Daikin Türkiye bugün ısıtma, soğutma ve havalandırma alanında Türkiye’nin en geniş ürün gamına sahip şirketi konumunda. Daikin Türkiye çatısı altında bulunan Daikin ve Airfel markalarının iklimlendirme sektörüne yönelik kombi, klima üniteleri, panel radyatörler, fancoil, klima santralleri gibi farklı

“İki yıl içinde fabrika sayımız 7’ye, çalışan sayımız da 2 bine çıkacak” 50

ihtiyaçlara uygun ürünleri bulunuyor. Hendek’te 42 bin metrekare kapalı alana sahip 5 fabrikadan oluşan üretim tesisimiz ve 80 kişiden oluşan AR-GE departmanımız var. Onların geliştirdiği ürünleri dünyaya satıyoruz. Merkezi kazanlarla ilgili bir yatırım yapabiliriz yakında. Duvar tipi kazanlarla ilgili de önümüzdeki dönem yatırım planlıyoruz. Böylece fabrika sayımız 7’ye çıkacak. Çalışan sayımız da 2 bine çıkacak iki yıl içinde. Şu anda yaklaşık 1300 çalışanımız var. 7 bölge müdürlüğü, 320 bayi, 500’den fazla yetkili servisimizle Türkiye genelinde hizmet veriyoruz. “Tüm çalışanlarımıza fırsat eşitliği sunuyoruz.” Daikin tüm dünyada; fırsat eşitliğine

büyük önem veren, bu konuda kadınlarımızın istihdama katılımını cesaretlendiren çalışmalar yapan bir şirket. Şirket içindeki uygulamalarımız böyle. Daikin Türkiye olarak Temmuz 2011’de 54 olan kadın çalışan sayımız bugün 338’e çıktı. Biz bu konuda kesinlikle ayrımcılıktan ya da kadınlara özel bir kota tanımaktan yana değiliz. Ancak tüm çalışanlarımıza fırsat eşitliği sunuyoruz. Biliyorsunuz biz sporda da kadınları destekledik. Daikin Türkiye olarak Galatarasay Bayan Voleybol Takımı’nın iki yıl isim sponsorluğunu üstlendik, fabrikamızın bulunduğu Hendek’te Hendek Bayan Voleybol Takımı’nın sponsorluğunu yürüttük. Aslında biz meseleye, sosyal sorum-


luluk meselesi olarak yaklaşıyoruz. Çünkü Daikin Grup Felsefesi’nin temel ilkelerinden biri de içinde yaşadığımız topluma katkı sağlamak. Biz de bu doğrultuda gayret sarf ediyoruz. Bizim, önce fabrikamızda kadın kaynak ustalarımız oldu. Öyle başarılı oldular ki, ödül bile aldılar. 1-3 derken fabrikada kadın çalışan sayımız hızla arttı, bugün mavi yakalı kadın çalışan sayımız 208’e ulaştı. Sonra Sakura Kadın Girişimci Programı adında çok özel bir projeyi hayata geçirdik. KOSGEB ve KalDer iş birliği ile gerçekleştirdiğimiz bu proje sayesinde bugüne kadar, üniversiteden yeni mezun olmuş 22 girişimci kızımız kendi işinin patronu oldu. (23 mağaza) Bu süreçte bu projemizden haberdar olan ancak girişimciliğe uzak duran çok sayıda kişiden “neden bizim için de bir program düşünmüyorsunuz” şeklinde talepler gelmeye başladı. Sakura Kadın Teknisyenler Programı da böyle oluştu. Kadın Teknisyenler Programı, Türkiye’de, belki de dünya iklimlendirme sektöründe kadınların teknisyen olmasının yolunu açan bir programdır. Hem kadın istihdamına katkı sağlamak hem de kadınlarımızın iklimlendirme sektörüne katılımını sağlamak üzere geliştirilmiş bir programdır. Şu anda sahada aktif olarak çalışan 25 kadın teknisyenimiz var.

Daikin ana çatı markamız, Japon merkezli firmanın markası. Bu markayı Türki Cumhuriyet’ler ve Kuzey Irak’a ihraç ediyoruz. Bir de kendi ürettiğimiz Airfel markamız var. Onu ise Çin’den Avrupa’ya kadar birçok ülkeye satıyoruz. Son üç yıldır Çin ile yoğun çalışıyoruz. Şu anda da Çin’e odaklanmış durumdayız. Çin potansiyeli çok yüksek bir ülke. Bir anda 3’e 5’e katlayabiliyor. Her ne kadar orada da büyüme hızları yavaşlasa da mevcut pazar bile çok büyük. Çin’e uygun yeni ürünler de gönderdik. Bu pazara uygun ürün geliştirdik ve geliştirmeye çalışıyoruz. Daikin, Ar-Ge, inovasyon ve teknolojisiylemizle de iklimlendirme sektörünün açık ara lideri. Daikin’in Japonya ve ABD’de çok büyük iki teknoloji merkezi bulunuyor. Daikin Japonya’daki Teknoloji ve İnovasyon Merkezi’nde 300 milyon dolarlık yatırım yaptı. Sadece Ar-Ge ekibinde toplam 2.000’e yakın mühendis çalışıyor. Ar-Ge merkezimizde yürüttüğümüz çalışmaların bir sonucu olarak bugün CERN’de bile Daikin’in üstün teknolojili ürünleri kullanılıyor. Yıllık ortalama 1.300 civarında patent yayınlıyoruz. Bütçemizin önemli bir bölümünü Ar-Ge ve inovasyona ayırıyoruz. “93 patentimizi ücretsiz olarak sektörün kullanımına açtık.” Daikin’in Ar-Ge çalışmalarının temelini ürünlerin iyileştirilmesinin yanı sıra, çevreye en az zararı veren özelliklere

ulaştırılması oluşturuyor. Bu amaçla R32 adı verilen yeni nesil gaz kullanımına geçerek, tüm dünyada yeni bir gelişmeye imza attık. Sektörde devrim niteliğinde olduğu için Reform 32 olarak adlandırdığımız bu soğutucu akışkan ile klimaların enerji verimliliğini en üst düzeye çıkarmak ve sistemlerin küresel ısınma etkilerini en aza indirmek mümkün oluyor. Avrupa’da olduğu gibi Türkiye’de de Reform 32 soğutucu akışkanı içeren ilk split klimaları biz piyasaya sunduk ve bunun yaygınlaşması için çalışıyoruz. Bu amaçla 93 adet patentimizi ücretsiz olarak sektörün kullanımına açtık. 2017, bizim için sektörün en küçük hacimli cihazı olan Daikin Premix Tam Yoğuşmalı Kombi’yi kullanıcılarla buluşturmanın gururunu yaşadığımız bir yıl oldu. Daikin Avrupa Tasarım Merkezi EDC ve Türkiye’deki Ar-Ge merkezimizin 3 yıllık çalışması sonucunda hayata geçen ürünümüzü sektörle buluştururken, “Isıtmayı yeniden tasarladık” diyerek bu alanda da iddialı olduğumuzu gösterdik. Daikin markasını taşıyan ilk yoğuşmalı cihaz olan bu kombimizi Sakarya’daki tesislerimizde üretiyor ve başta Avrupa olmak üzere tüm dünyaya ulaştırıyoruz.

TİMDER Dergisi 100.Sayı / Nisan - Haziran 2019

“Yıllık ortalama 1.300 civarında patent yayınlıyoruz.”

Söyleşi

Daikin Sakura Kadın Teknisyenler

“Geleceğin ihtiyaçlarını bugünden analiz ediyoruz.” İklimlendirme sektöründe çok yakın gelecekte daha fazla göreceğimiz hibrit cihazlara da yatırım yapıyoruz. Biz daha bugünden A+++ hibrit teknolojiye sahip ısı pompaları satışı yapabiliyoruz. 51


“Daikin Solution Plaza fuha İstanbul’un Avrupa’daki ilk, dünya çapında ise en kapsamlı iklimlendirme deneyim merkezi”

TİMDER Dergisi 100.Sayı / Nisan - Haziran 2019

Söyleşi

Geleceğin ihtiyaçlarını bugünden analiz ederek, buna göre yenilikçi ürünler geliştiren bir firma olduğumuz için de sektörümüzde her zaman öncü olarak anılıyoruz.

52

91 yıllık tarihinde pek çok yenilik ve icadı sektörüne kazandıran Daikin’in inovatif kimliğini yansıtan deneyim merkezimiz, iki yıl süren detaylı bir çalışmanın sonucunda ortaya çıktı. Japonya ve Çin’e yaptığımız ziyaretlerde görüp oldukça etkilendiğimiz, ziyaretçilerine oldukça faydalı bilgileri, eşsiz bir deneyim fırsatı ile birlikte sunan bu merkezlerden birini Türkiye’de açabilmek, bizim için büyük bir hayaldi. Bugün bu hayalimiz gerçekleşmekle birlikte, Türkiye adına pek çok açıdan gurur duyabileceğimiz bir merkezi de hizmete açmış olduk. Daikin Solution Plaza fuha İstanbul’un Avrupa’daki ilk, dünya çapında ise en kapsamlı iklimlendirme deneyim merkezi olması bizler için ayrıca gurur verici. Hem sektörümüze hem de ziyaretçilerimize oldukça katkı sağlayacak bir merkeze sahip olmanın mutluluğunu yaşıyoruz.

“Asıl problem satıştan çok, tahsilat.”

Yatırımcılar, mimarlar, mühendisler gibi sektör profesyonellerinin bir binada uygulanabilecek her türlü iklimlendirme çözümünü bir arada görebileceği Daikin Solution Plaza fuha İstanbul, iklimlendirme teknolojilerinin yaşam kalitemize nasıl yansıdığını deneyim olarak ziyaretçilerine aktarıyor. Haftanın beş günü, konusunda uzman bir rehber eşliğinde gezilebilecek merkez, tek bir dış üniteyle birden fazla iç ünitenin yönetilebildiği VRV sistemleri, yenilenebilir enerji kaynakları kullanarak tek bir sistemle bir evin ısıtma, soğutma, sıcak su ihtiyacını karşılayabilen ısı pompası sistemleri, nem alıp nem verebilen klima teknolojisi, yeni ve daha çevreci gaz R32 gibi Daikin’in sektörüne kazandığı yenilikleri yakından tanıma fırsatı sunuyor. Maltepe’de bulunan Daikin Plaza’da yer alan iklimlendirme deneyim merkezimiz, bireysel kullanıcının da iklimlendirme konusunda merak ettiği tüm sorulara yanıt veriyor. Inverter teknolojisinden yenilenebilir enerji sistemlerine, ses seviyesinden akıllı göz teknolojisine iklimlendirme cihazlarının inovatif çözümlerini deneylerle ziyaretçilerine anlatan merkezde, kullanıcı iki klima arasındaki farkın elektrik faturasına nasıl yansıdığını da somut olarak görebiliyor. Bu yıl için beklentilerimiz kötüydü, inşaat sektöründe ciddi bir daralma

yaşandı, netice itibariyle inşaat sektörü, genel pazarımızın yüzde 30’unu etkiliyor. Buna rağmen 2018 bizim için iyi geçti diyebiliriz. İnşaat sektöründeki daralmanın yanı sıra ödemelerde de problemlerle karşılaşıyoruz. Bizim için asıl problem satıştan çok, tahsilat; ürünü sattıktan sonra nasıl tahsil edeceğimizi düşünüyoruz. “Kendi sektörümüzde şu anda ihracatta Türkiye birincisiyiz.” Normalde split klima ilgili çalışmalarımız yoğun gidiyor. Ciddi derecede Avrupa’ya ihracat yapıyoruz. Kendi sektörümüzde şu anda ihracatta Türkiye birincisiyiz. Dört modelimiz var bu grupta. Ancak iki ürün daha çıkaracağız. Önümüzdeki yılın yarısından sonra merkezi sistemlerle ilgili yatırımlarımız olacak. Ve planladığımız VRV yatırımını yaptığımızda daha büyük bir pazar açılacak bize. Büyük bir ihtimalle bütün Ortadoğu’ya Türkiye’den gönderim yapacağız. Şu anda Belçika’dan alıyorlar. Kombide ise hat sayımızı bir tane daha artıracağız. Kombi hattımızın kapasitesini %50 artırmayı planlıyoruz. Bu alanda ihracattan ciddi talep var. Özellikle Çin pazarından çok yüklü bir talep bekliyoruz. İhracat oranımızı önümüzdeki yıl %55’e getirmeye çalışacağız. Bu yıl ve gelecek yıl büyük bir ihtimalle 150 milyon TL’nin üzerinde bir yatırım yapacağız.



Üretici TİMDER Dergisi 100.Sayı / Nisan - Haziran 2019

M. Süreyya Çağlar Seramiksan Turgutlu Seramik San. ve Tic. A.Ş. Türkiye Satış Müdürü

54


Şirketimiz Seramiksan Manisa sanayisinin önde gelen ailelerinden Demirdöver ailesi tarafından 1990 yılında kuruldu. Tarım makineleri, iş makineleri, mobilya, tuğla, strafor ve inşaat gibi farklı alanlarda yaklaşık 110 yıldır sanayicilik yapan Demirdöver ailesi 1994 yılında yeni bir adım atarak seramik üretimine başladılar. Yaklaşık 70 kişiyle başlanan seramik üretimi macerasında bugün 1500’ün üzerinde kişi istihdam ediliyor ve 30 milyon m2’nin üzerinde seramik üretim kapasitesiyle ülke ekonomisine katkı sağlanıyor. 2013 yılında seramik üretiminin yanı sıra vitrifiye üretimine de başlanarak portföye yeni bir alan eklenmiş oldu. 2013 yılında inşaatına başladığımız vitrifiye fabrikası 2014 yılında faaliyete geçti. Yıllık 1 milyon adet üretim kapasitesine sahip, dünyanın en modern vitrifiye fabrikalarından birini inşa etmiş olduk. Seramik ve vitrifiyenin yanı sıra, yine Seramiksan Üretim Kampüsü içerisinde yer alan, yapı kimyasalları ürettiğimiz bir fabrikamız daha var. “Dünyanın en modern vitrifiye üretim tesislerinden birine sahibiz.” 10 x 20 duvar karosundan 120 x 180 ebatlarında 20 mm sırsız porselen karolara kadar farklı ebatlarda, sınırsız renk ve desen seçenekleri ile ürettiğimiz ürünlerimizi müşterilerimize sunuyoruz. Teknoloji olarak dünyanın en modern vitrifiye üretim tesislerinden birine sahibiz.

ilerlemiş, trendleri hızlıca yakalamış oluyoruz. 4 kıta, 60 ülkeye ihracat yapıyoruz. Yurt içinde de yaklaşık 230 aktif bayi ile çalışıyoruz, bu 230 bayinin de servis verdiği 1000’in üzerinde tali bayi ağı mevcut. Bu sayede Türkiye’nin hemen hemen her iline ulaşabiliyoruz. Sadece bizim ürünlerimizi satan 150’nin üzerinde Seramiksan Satış Noktamız var. Özellikle Anadolu’da, uzun yıllara dayanan ilişkilerle güçlenmiş köklü bir bayi altyapısına sahibiz, İstanbul ve Ankara gibi metropollerde de bayi sayılarımızı artırmak için çalışmalarımızı sürdürüyoruz.

“12 ay kesintisiz üretim yapıyoruz.” Karadeniz, Marmara, Kuzey Ege, Güney Ege ve Doğu-Güneydoğu olmak üzere 5 farklı bölge müdürlüğümüz var. Bu bölge müdürlüklerine bağlı olarak da 25 bölge satış yöneticimiz var. Ayrıca İstanbul ve Ankara’da faaliyet gösteren, mimari hizmetler ve projelerle ilgilenen yaklaşık 7 kişilik bir mimari hizmetler departmanımız ve projeleri özel olarak takip ettiğimiz proje takip ekibimiz var.

“Bayilerimizi sektördeki rekabet ortamının dışında tutmaya çalışıyoruz.” Bayilerimizin sektörde uzun zamandır bulunan, dürüst, altyapı sahibi firmalar olması bizim için son derece önemli. Yeni bir bayilik tesis ederken inşaat malzemeleri konusuna yoğunlaşmış, bulunduğu bölgede itibarı olan ve geleceğe dönük olarak bu işi yapmayı planlayan bayi adaylarını seçmeye çalışıyoruz. Bayilerimizi sektörde yoğun olarak bulunan rekabet ortamının dışında tutmaya çalışıyoruz. Bunun için de ilk olarak fiyat istikrarına çok dikkat ediyoruz. Seramiksan olarak tüm Türkiye’de ürünlerimizin satış fiyatları aynıdır. Küçük bayi, büyük bayi ayrımı yapmayız, bayilerimiz de bizim bu şartlarda mal sattığımızı, aralarında ayrım olmadığını çok iyi bilirler, bizler için güven konusu son derece önemlidir. Anadolu’nun herhangi bir şehrinde bulunan küçük bir bayimizle metropolde satış yapan büyük bayilerimiz aynı satış şartları ile karşılaşırlar. Seramiksan olarak bayilerimiz arasında rekabet yaratmamak gerektiğini düşünüyor, bayilerimizin rekabette ellerini güçlendirmek adına ürünlerimizi mümkün olduğu kadar farklılaştırmaya çalışıyoruz. Rakiplerimizin ürünlerinin aynısını yapmak yerine fark yaratacak ürünler üretmeye gayret ediyoruz. Bu anlamda İtalya, İspanya Çin gibi tasarımda güçlü ülkeleri ve bu ülkelerde yapılan fuarları çok sıkı takip ediyoruz. Özellikle makine konusunda çok ciddi

TİMDER Dergisi 100.Sayı / Nisan - Haziran 2019

İşletme bölümü mezunuyum. 1992 yılında, seramik sektörünün önde gelen firmalardan birinde satış temsilcisi olarak göreve başladım. Sırasıyla bölge müdürlüğü, saha müdürlüğü satış müdürlüğü yaptım. 2009 yılından bu yana da Seramiksan bünyesinde önce satış&pazarlama grup başkan yardımcılığı daha sonra da Seramiksan Türkiye Satış Müdürü olarak faaliyetlerime devam ediyorum.

Üretici

“İnsanların iyi evlerde yaşamak gibi bir hayali var, bunu da hak ediyorlar. Bizler de bu hayallerine destek olmak istiyoruz.”

Ar-Ge ve Ür-Ge çalışmalarımız hem Seramiksan bünyesinde hem Seramiksan vitrifiye fabrikaları bünyesinde devam ediyor. Tasarımlarımızı ağırlıklı olarak İtalya’daki tasarım atölyelerinden satın alıyoruz. Böylelikle dünya pazarlarıyla birebir aynı anda 55


çatlayabilir hatta yerinden çıkabilir. Bu anlamda sahadaki arkadaşlarımıza çok iş düşüyor, satış noktalarımızdan temel beklentimiz de tüketicileri doğru bilgilendirmeleri nihayetinde, satışın büyük bir kısmının bilgilendirmeyle gerçekleşebileceğini düşünüyoruz. Tüketicilerin, anlatılan ürünün gerçekten ihtiyacı olan ürün olduğuna ikna olmaları halinde, en son baktıkları şeyin ürünün fiyatı olduğunu görüyoruz.

TİMDER Dergisi 100.Sayı / Nisan - Haziran 2019

Üretici

yatırımlar yaptık, bu da bizim daha farklı ürünler üretmemizi sağladı. Bayilerimizi rekabet ortamında ayakta tutabilmek adına bir diğer stratejimiz de 12 ay boyunca kesintisiz üretim yapma üzerine bir çalışma sistemi kurmak oldu. Bu sistem özellikle, pazarın hareketli olduğu şubat mart nisan mayıs haziran gibi bahar aylarında piyasada malzeme bulunamamasının, daha sonraki aylarda da fazla stoktan kaynaklı gereksiz rekabetin yaşanmasının önüne geçmemizi sağlıyor. Bizim 12 ay kesintisiz üretim yaptığımızı bilen bayilerimiz de sezon başında gereksiz stok oluşturmuyorlar. Gereksiz stok hem onlar adına nakliye ve stok maliyeti oluşturuyor hem de malzemenin gereksiz yer değiştirmesinden kaynaklı hasarlara sebebiyet verebiliyor. Stoklu çalıştığımızı bilen satış noktalarımız gönül rahatlığıyla ticaretlerini yapıp siparişlerini alıp bize iletiyorlar. Bizler de kısa teslimat süreleriyle ürünü ulaştırıyoruz. “Koşulsuz memnuniyet politikası izliyoruz.” Sadece bayilerimize iyi ve farklılaştırılmış ürünler vermek, fiyat ve istikrarı sağlamak da yeterli değil, aynı zamanda son kullanıcılar olan müşterilerilerimizin de mutlu olmasını sağlamak gerekiyor. Bu kapsamda da Seramiksan olarak koşulsuz müşteri memnuniyeti politikası izliyoruz. Bizden ürün alan nihai tüketicinin her ne şartta olursa olsun ürünü beğeni ile kullanması gerektiğine inanıyoruz. Müşterilerimiz herhangi bir sebeple ürünlerimizde bir problem yaşaması halinde bayilerimize başvu56

rarak değişim ya da iade yapabiliyorlar. Nihayetinde seramik ya da vitrifiye bir insan ömründe en fazla 2-3 defa değiştirilen, sirkülasyonu hızlı olmayan bir ürün, müşterimizin içine sinmediği bir ürünü 20 sene boyunca kullanmaya mecbur bırakmak istemiyoruz, bizim ürünümüzü alanlar mutlu olsun istiyoruz. “Biz bayilerimizi, bayilerimiz de müşterilerimizi bilgilendiriyor.” Özellikle bayimize gelen nihai tüketicileri, mimarları, tasarımcıları, dekoratörleri ve müteahhitleri ürünlerimizin doğru kullanımıyla ilgili bilgilendirmeye çalışıyoruz. Bu anlamda bölge ve saha satış müdürlerimiz tahsilatla satıştan daha çok bilgilendirme üzerine çalışıyorlar. Çünkü insanlar hangi alanlarda hangi ürünlerin kullanılması gerektiğini bilemeyebiliyorlar, yer karosuyla duvar karosu arasındaki farklar, sırlı porselenin ne olduğu, granitle neyin kast edildiği, dış mekanda kullanılmaya uygun olan ürünlerin hangisi olduğu, anti bakteriyel alanlarda kullanılacak ürünlerin ayrımı gibi konularda biz bayilerimizi, bayilerimiz de müşterilerimizi bilgilendiriyor. Özellikle ısı değişiminin yoğun olduğu doğu illerimizde ve Orta Anadolu’nun soğuk şehirlerinde kullanılması gereken ürün grupları konusunda bilinç yaratılması çok önemli, -20 derece gibi havalarda dışarıda kullanılacak karoların mutlaka porselen ya da sırlı porselen karo olması gerekiyor. Eğer satış noktalarına bu bilgiyi doğru aktarmazsak tüketiciye yanlış bir karo vermeleri halinde ürün bünyesine su emerek

“Müşterilerimiz, ıslak alanda kullanılacak ürünleri ve yapı kimyasallarının tamamını bizden temin edebiliyor.” Nihai tüketiciler, mimarlar ve müteahhitler bayilerimize yalnızca seramik satın alma amacıyla gelmiyor, banyosunu veya mutfağını değiştirmek, yeni inşaat yapmak istiyorlarsa seramikle birlikte vitrifiye, banyo mobilyası, kabin, küvet, armatür almak istiyorlar hatta diğer ince işçiliklerden yararlanma gibi bir yenileme talepleri de oluyor. Biz Seramiksan markası olarak, ıslak hacim olarak adlandırılan alanlarda bulunan bizimle ilgili ürünlerin Seramiksan kalite standartlarında üretilmesi için uğraşıyoruz. Satış noktalarımıza gelen müşterilerimiz yer ve duvar karolarını, vitrifiye, klozet, lavabo ve bunların kullanımı sırasında gerekli olan yapı kimyasallarının tamamını bizim markamızın çatısı altında bulabiliyorlar. Yapı kimyasalları olarak adlandırılan ürünler de kendi aralarında birçok sınıfa ayrılıyor, bunları da ayrı ayrı üretiyoruz. Ürün dış mekanda, soğuk bir ortamda kullanılacaksa farklı bir yapıştırma harcı, trafiğin yoğun olduğu bir alanda kullanılacaksa farklı bir derz dolgu kullanılmalı. Duvar karosunda kullanılan yapışma harçları da yine kullanım alanlarına göre ayrışıyor. Bu bilgilendirme hizmetini vererek, bayilerimizi bu anlamda yönlendirmeye çalışıyoruz. Önümüzdeki 10 yılda satış noktalarındaki hizmet anlayışının da değişime uğrayacağını düşünüyorum, müşteriler ürünü bayiden satıp alıp sonra başkalarından hizmet almak istemeyecekler, komple bir hizmet paketi satın almayı tercih edecekler. Biz bu hizmeti şimdiden vermeye çalışıyoruz. “Portföyümüzdeki ürünler daha geniş alanlarda kullanılmaya başlanacak.” Seramik, porselen ve vitrifiye grubundaki ürünler artık daha farklı alanlarda kullanılmaya başlandı. Yaklaşık 1, 1.5 yıldır merdiven basamağı üretiyoruz, bu iş şimdiye kadar mermerciler tarafından yapılıyordu, biz duvar veya yerlerde


“Birbirini besleyen fuarların aynı tarihlerde yapılması gerektiğini düşünüyorum.” Uzun yıllardır UNICERA Fuarı’nın katılımcıları arasında yer alıyoruz, yurt dışındaki seramik ve vitrifiye alanındaki başka fuarlara da katılıyoruz. UNICERA Fuarı’nın en büyük dezavantajı fuar tarihinin ve fuar alanının değişiklik göstermesi. İnsanlar artık bir yıl önceden fuar tarihlerini ajandalarına eklemek istiyorlar ancak ne yazık ki Türkiye’nin en önemli ihracat kalemlerinden birini oluşturan seramik sektörü bu konuda bir belirsizlik içerisinde. Yurt dışından gelecek müşterilerimiz tarih olarak yakın olan fuarlar arasında tercih yapmak zorunda kalıyorlar, bu durumda müşterilerimizin yarısı fuarı ziyaret edemiyor. Fuar alanıyla alakalı olarak da; düne kadar İstanbul Atatürk havaalanının hemen yanında olmanın avantajını taşıyan CNR Fuar Merkezi artık yeni hava limanının yanında olmayacak, eski fuar alanımız tekrar yeni fuar alanımıza göre daha avantajlı bir hale geldi, bu da önümüzdeki yıllar için bir belirsizlik yaratıyor. Bizler fuardaki teşhir alanlarımızla aslında kendimize bir adres

Her yıl mart ayının son haftasında İzmir’de gerçekleşen mermer fuarı tüm dünyadan ziyaretçilerin akın ettiği çok önemli bir fuar alanı. Bizim ve rakiplerimizin yurt dışındaki birçok müşterisi mermer fuarını yıllardır düzenli olarak ziyaret ediyor. Fuara gelen ziyaretçilerin büyük kısmı aynı zamanda seramik ve vitrifiye grupları için de potansiyel müşteri konumunda. Mermer fuarıyla UNICERA Fuarı’nı aynı tarihlerde yaparsak iki fuar birbirini besleyecek, birini ziyaret eden hemen akabinde diğer fuarı da gezmek isteyecek. 47-48 ülkeye uçuş imkanı olan İzmir ile İstanbul

arasında günde 100’ün üzerinde uçak seferi yapılıyor. Bu durumun dünyada örnekleri var, İtalya’da eylül ayında yapılan seramik fuarı Cersaie’nin 100 km ilerisindeki Verona’da aynı tarihlerde mermer fuarı yapılıyor, İtalyanlar bu işi çok iyi organize ediyor ve yıllardır aynı tarihlerde yapıyorlar ve çok da verimli oluyor. Yurt dışından gelen ziyaretçiler Bologna’da seramik işlerini bitirip bir saat mesafedeki Verona’ya giderek mermer ihtiyaçlarını da aynı anda çözebiliyorlar. Hatta Bologna ile Verona arasında bulunan Rimini’de seramik ve mermerle ilgili üretim makinelerinin sergilendiği bir makine fuarı da var. Bunların hepsi birbirini besleyerek büyüten planlamalar. Bizler ne yazık ki bu konularda organize olamıyoruz. Bizden çok daha tecrübeli firmaların ve başlarındaki yöneticilerin bu konuları artık koordine etmeleri gerektiğine inanıyorum. Uluslararası piyasada da ciddi bir rekabetin içerisindeyiz. Ülkemizin önemli bir yol kat ettiği mermer ve seramikte daha etkili bir pazarlama yapabiliriz.

Üretici

60 x 120, 120 x 120 gibi karolar binaların dış cephelerinde kullanılmaya başlandı. 3 farklı döşeme tekniği ile beraber bugün Türkiye’nin ve dünyanın birçok yerinde bu karoları dış cephelerde görmeye başladık. Seramiksan olarak Türkiye’deki birçok projeye bu ürünlerden veriyoruz. Dış cephe uygulamalarına baktığınızda bu ürün grubunun, alternatif ürünlere göre çok fazla avantaj sunduğunu görebilirsiniz. Isı, ultraviyole ışınları, toz, darbe ve dış etkenlere karşı dayanıklı olan kaplama malzemelerinde iddialıyız, bu alandaki yatırımlarımıza devam ediyoruz.

belirlemiş oluyoruz, müşterilerimiz her yıl bizi aynı yerde görmeye alışıyorlar. Yurt dışında da aynı durum var, yıllardır takip ettiğimiz markaları aynı yerde bulup ziyaret ediyoruz. Bu önemli bir itibar meselesi, fuarın yerinin tekrar değişmesi gündeme gelirse kartlar yeniden karılacak. Türkiye’nin sanayi sektöründe liderler arasında yer aldığı bir seramik sektörün fuarında bu kadar değişiklik yapılmaması gerekiyor.

TİMDER Dergisi 100.Sayı / Nisan - Haziran 2019

kullanılan ürünün aynısından merdiven basamağı yaparak paket halinde satmaya başladık. Laminant parke yerine ürettiğimiz ahşap görünümlü sırlı porselenlerimiz mevcut, bunlar da seramik sektörü için yeni bir alan ve yeni pazarlar ortaya çıkardı. Özellikle ticari alanlarda cafe, restaurant, hastane ve kamusal alanlarda ahşaba ve laminat parkeye göre çok daha fazla avantaj sunan bir ürün olması nedeniyle bizim ürün portföyümüzdeki ürünler uzun dönemde daha geniş alanlarda kullanılmaya başlandı. Mutfak ve banyo mobilyalarda yer alan granit veya mermer tezgahların da seramik, porselen ve karo üreticileri tarafından üretileceği yönünde bir beklenti oluşmuş durumda, yakın bir zamandan itibaren Türkiye’de bu işin öncüsü olmayı planlıyoruz.

Seramiksan Karo Üretim Tesisleri

57


TİMDER Dergisi 100.Sayı / Nisan - Haziran 2019

Üretici

Seramiksan Seramik Sağlık Gereçleri Fabrikası Müdürü Savaş Gülderen ve Seramiksan Türkiye Satış Müdürü M. Süreyya Çağlar

58

“2019 yılını geçtiğimiz yılın üzerinde bir ciroyla kapatmayı hedefliyoruz.” UNICERA Fuarı bu yıl beklentilerimizi karşıladı hatta beklediğimizin de üzerinde bir yabancı ziyareti gerçekleşti. Ekonomimizdeki daralmaya rağmen yurt içinde de hemen hemen beklediğimiz ziyaretçi sayısına ulaştık. UNICERA için ciddi bütçeler ayırıyoruz, dolayısıyla fuarda hata yapma şansımız yok. Arkadaşlarımız ciddi bir efor ve emek harcıyorlar, piyasanın malum durumlarını dikkate alırsanız paranın ne kadar kıymetli olduğu ortada, ciddi bir harcama yaparken bunu kazanca çevirmek zorundayız. “Konut fiyatlarındaki artış, yenileme pazarını hareketlendirdi.” Son 15-20 yılda büyükşehirlerde çok ciddi inşaat faaliyetleri gerçekleşti, neredeyse Türkiye ekonomisi inşaat faaliyetleri üzerinden ilerler hale geldi, dolayısıyla ciddi bir konuk stoku oluştu. Bu stokun bir şekilde erimesi gerekiyor ki yeni inşaat faaliyetleri devam edebilsin. Ama bu sektöre dışarıdan bakan üretici bir firma olarak karamsar değiliz, 7 milyonun üzerinde kentsel dönüşüme girmesi gereken yapı var, Türkiye’nin deprem kuşağında yer aldığı gerçeğini de göz önünde bulundurduğunuzda bunlar ciddi bir tehlike arz ediyor. Artan nüfustan kaynaklı da ciddi bir konut ihtiyacı var, her yıl yaklaşık 500 bin

yeni konut yapılmak zorunda. Türkiye Avrupa’nın en dinamik pazarlarından biri ama yapılan konutların tüketiciler tarafından ulaşılabilir olması da gerekiyor. Finansal piyasalar rahatlamalı ki insanlar konut kredisi alıp ödeyebilsinler. Şu anda konut kredilerindeki faizler orta ve alt gelir grubunda bulunan kişilerin karşılayabileceği durumda değil, konut kredilerindeki faiz oranları aşağıya düşerse kira öder gibi konut alınabilir. Bununla beraber konut fiyatlarındaki artışlar, yenileme pazarını hareketlendirdi, insanlar mevcut evlerinin banyo mutfaklarını yenilemeye, yaşadıkları alanları güzelleştirmeye başladılar. Satış noktalarımız yenileme alanlarına çok ciddi mal satıyorlar. Seramiksan satış noktalarını ziyaret eden müşterilerimize ücretsiz proje çizim hizmeti ve usta katkısı veriyoruz. Türkiye’de yıllık kişi başına 3 - 3.5 m2’lik bir seramik tüketimi var. Tüketimde zaman zaman artış zaman zaman azalışlar oluyor. Biz istikrarlı üretim ve istikrarlı fiyat politikası izleyerek düzenli olarak büyümemizi sürdürüyoruz. Dalgalanmalardan en az etkilenen firmalardan biriyiz. 2018 yine bir seçim yılıydı, seçimden sonra maalesef ağustos ayında finansal piyasadaki hareketlilik özellikle döviz fiyatlarının yükselmesine neden oldu,

dövizdeki yükselişler de faizleri tetikledi. Nihai olarak faizlerin tetiklenmesiyle de pazarda daralma meydana geldi. Ekim ve kasım aylarında bu daralmanın etkilerini hep beraber yaşadık. Bu şartlar altında dahi, yaygın bayi ağımız sayesinde iç ve dış pazarda dengeli satışlarımızı sürdürerek planladığımız %20’lik büyümeyi gerçekleştirebildik. Yerel seçimlerin tamamlanmasıyla beraber artık Türkiye seçim trafiğinin olmadığı 4-4.5 sene sürecek bir döneme girdi. 2019 yılında yine planladığımız bütçeleri gerçekleştirmek için çalışıyoruz, üretim kapasitemizdeki artışların etkisiyle 2019 yılını geçtiğimiz yılın da üzerinde bir ciroyla kapatmayı hedefliyoruz. Şu anda kapalı bir tesis ya da hattımız yok, her dönem olduğu gibi Türkiye’nin dinamik yapısına güveniyoruz. İnsanların iyi evlerde yaşamak gibi bir hayali var, bunu da hak ediyorlar. Bizler de bu hayallerine destek olmak istiyoruz. Dış pazarlarda özellikle Avrupa bölgesinde %5 civarında bir daralma gerçekleşti, bunun seramik vitrifiye grubuna da bir miktar yansıyabileceğini düşünüyoruz yine de şu ana kadar bizi etkileyen bir daralmayla karşılaşmadık. Türki Cumhuriyetlerde herhangi bir daralma yok, ihracatımız iyi gidiyor. İç piyasadaki


“El değmeden vitrifiye üretir hale geldik.”

Fabrikamızı inşa ederken çok çevreci bir tesis olmasına gayret ettik. Hiçbir şekilde çevreye katıve ye sıvı bir atık bırakmıyoruz. Bacalarımızdan çıkan duman sadece su buharı ihtiva ediyor, bırakılan katı ve sıvı atıklar arıtma tesislerine gönderilip kimyasal ve

Önümüzdeki dönemde vitrifiye fabrikamızın kapasitesini 2 katına çıkaracağız. Vitrifiye üretimi çok zor bir iş. Modellerin tasarımı, kalıplara bağlanması her bir model için bazen 2 yılı bulabiliyor. Bu nedenle zamana ihtiyacımız var Model sayısı artıkça kapasite de ona göre artacak. Şu an vitrifiye fabrikamızdaki yatırımın % 50’si tamamlandı önümüzdeki dönemde yatırım tamamlandığında 2020 yılının sonlarına doğru %100 kapasiteyle üretim yapar hale gelecek. “Meslek edindirme kursları açıyoruz.” Elbette sadece fabrika kurmak, makine parkını oluşturmak, üretim yapmak da yetmiyor, kalifiye personele ihtiyacımız oluyor. Hem seramik hem vitrifiye grubunda standart bir işçinin yapmasının mümkün olmadığı işler var. Bu bölgede vitrifiye üretimini bilen kimse olmadığı için kendi personelimizi kendimiz yetiştirme gayesiyle Turgutlu Kaymakamlığı aracılığı ile meslek edindirme kursları açıyoruz, katılanlar aylar süren bir eğitimden geçtikten sonra sınava tabii

tutuyoruz, sınavı geçen herkesi de işe alıyoruz. Sadece teknoloji, altyapı ya da finansman yetmiyor, insana da yatırım yapmamız gerekiyor. Sosyal faaliyet olarak kadın voleybol takımımız var, milli takımlara ve diğer profesyonel takımlara oyuncu yetiştiriyoruz. Geçtiğimiz yıllarda altyapıdaki oyuncularımız 1. lig takımları seviyesine yükseldiler, hatta A milli takımında mücadele eden oyuncularımız oldu. Önümüzdeki yıllarda bu işin daha fazla üzerine düşerek geliştirmeyi istiyoruz. “Banyolar sadece fonksiyonel alanlar olmaktan çıkarak dekoratif anlamda kıymetli yerler haline geldi.” Önümüzdeki dönemlerde insanlar kendilerini özel hissettikleri, banyo diye adlandırdığımız alanlarda daha çok zaman geçirecekler. Geçen ay katıldığımız ISH Frankfurt vitrifiye ve armatür fuarında teknolojinin artık banyolara hangi oranda etki ettiğini gördük. Kişiler artık duş aldıkları ortamın daha hijyenik ve konforlu olmasını istiyorlar. Beklentiler değiştiği için banyolar sadece fonksiyonel alanlar olmaktan çıkarak dekoratif anlamda da kıymetli yerler haline geldi. Biz bu alandaki değişimin artarak devam edeceğini düşünüyoruz. “TİMDER, sektörün haberleşme açığını kapatıyor.” TİMDER’e de çok teşekkür ediyoruz, uzun yıllardır sektördeki çok önemli açıkları kapatıyorlar. Eğitim alanındaki faaliyetleri, ekonomi konularında konferansları, sportif alanlardaki organizasyonları çok kıymetli ve verimli geçiyor. TİMDER aslında sektör içerisindeki haberleşme açığını da kapatıyor, bizim maalesef inşaat sektöründe bu alanda çok fazla faaliyetimiz yok. Bizler üretici olarak her türlü katkıyı vermeye çalışıyoruz TİMDER’e. Umarım derneğimiz faaliyetlerini uzun yıllar devam ettirir.

Üretici

Seramiksan olarak 2014 yılında İtalya’nın önde gelen üreticilerinden Ronnide Grubu bünyemize kattık, dolayısıyla İtalya ile çok yakın dirsek temasındayız. Bu temas da bize teknolojik gelişmeleri yakından takip etme imkânı kazandırdı. Tüm dünyada seramik sektörünü İtalya yönlendiriyor, her geçen gün yeni bir üretim teknolojisi ortaya çıkarıyorlar. Çıkan yeni makineler farklı ürünlerin üretilmesinin önünü açıyor. İtalya’daki ortaklığımız, yeni teknolojileri daha hızlı görüp almamız adına önemli bir avantaj sağladı. Karo üretiminde dünyada kullanılan son dijital baskı makinelerini kullanıyoruz. 2014 yılında vitrifiye fabrikamızı inşa ederken de dünyadaki en son teknolojiyi aldık, üstelik tek bir makine üreticisine bağlı kalmayarak birçok ülkeden teknolojik destek aldık. Makinelerimizin bir bölümünü Almanya’dan, bir bölümünü İtalya’dan getirdik, bir kısmını da Türkiye’de kendimiz yaptırdık böylelikle dünyanın en modern tesislerinden birini meydana getirdik. Bu teknolojiler sayesinde el değmeden vitrifiye üretir hale geldik, bu da hata oranını 0’a indirerek aynı standartta, aynı kalitede ürünler üretmemizi sağlıyor. İnsan elinin değdiği ürünlerdeyse insandan kaynaklı hatalar ortaya çıkabiliyor sonuçta üretim yapılan tesislerde 3 farklı vardiya çalışılıyor. Yani bir makinenin başına bir günde 3 farklı kişi gelmiş oluyor haliyle farklılıklar olabiliyor. Hâlbuki robot teknolojisi ile aynı kalitede aynı standartta senelerce üretim yapabiliyorsunuz.

organik arıtma yapıldıktan sonra sıvı kısmı sıvı ihtiyaçlarımızda katı kısmı ise ham madde ihtiyacında kullanılmak üzere tekrar geri dönüşüme gönderiliyor, burada ayrışma yapıldıktan sonra üretimde kullanılabilir hale getiriliyor. Mümkün olduğu kadar teknolojinin tüm imkânlarını kullanmaya çalışıyoruz çünkü evlerimizde kullandığımız vitrifiyeler hem ciddi bir hijyen gerektiriyor hem de ciddi bir sıvı tüketimine neden oluyor. Minimum sıvıyla maksimum faydayı sağlamaya çalışıyoruz. Türkiye’de minimum su tüketimiyle fonksiyon yapan birkaç vitrifiye üreticisinden birisiyiz. Vitrifiye grubundaki ürünlerimizin %60’ını ihraç ediyoruz. Seramik grubunda da ürünlerimizin %30’unu ihraç ediyoruz. Dış pazarlarda birçok ünlü markaya ürün yapıyoruz, kendi markamızla da vitrifiye üretiyor ve dış pazarlarda satıyoruz.

TİMDER Dergisi 100.Sayı / Nisan - Haziran 2019

daralmanın ihracatla bir miktar aşılacağını üretimlerin aksamayacağını ümit ediyoruz.

59


Üretici TİMDER Dergisi 100.Sayı / Nisan - Haziran 2019

Nalan Yılmaz

ORKA Ahşap ve Yapı Ürünleri San. A.Ş. Genel Müdürü 60


“Türkiye’de 5 milyondan fazla evde ORKA Banyo dolabı kullanılıyor.”

Benim ORKA ailesine katılmam 2001 yılına tekabül ediyor. İşletme bölümünden mezun olduktan sonra uzun yıllar hizmet sektöründe faaliyet gösterdim. ORKA Banyo’da markalaşma, kurumsallaşma ve satış pazarlama faaliyetlerini yürütüyorum. Şirketin şu an bulunduğu konuma ulaşmasında Ömer Bey’le benim bakış açılarımızdaki farklılıkların tamamlayıcı rolü olduğunu söyleyebilirim. “Düsturumuz; evimizde kullanmayacağımız hiçbir mobilyayı üretmemek.” Markamız bizim için çok önemli, temel

Şirketimizin gelişimi için markayı destekleyici pazarlama çalışmalarına ve kurumsal çalışmalara ağırlık verdik, kurum kimliğini kemikleştirdik. Şirketleri farklılaştıranın entelektüel sermaye olduğu bilincinden yola çıkarak, çalışanlarımız için eğitimler düzenledik, performans yönetim sistemi geliştirdik. İnsan kaynaklarını diğer mali işlerden ayrı tuttuk ve çalışmalarımızı da bu bilinçle geliştirdik. İnsan eskitiyor

olmanın da büyük önemi var şirkette, biz çalışanlarımıza aile diyoruz bu da bizi diğer firmalardan ayırıyor. “Kataloglarımız artık birer ansiklopedi haline geldi.” Farklı pazarların ihtiyaçlarına göre oluşturduğumuz çok geniş bir ürün gamımız var, dolasıyla kataloglarımız artık birer ansiklopedi haline geldi. Sonuçta bizim amacımız toplantıcıya ya da bayiye mal satmak değil, bayinin müşteriye mal satmasını sağlamak. Hedef pazarların ihtiyacı olan ürünleri saptayarak, doğru fiyatlarla sunduğunuzda da başarı kaçınılmaz oluyor. Bu saptamaları satış noktalarımızı partner olarak görüp onlarla birlikte çalışarak yapıyoruz. Olaya böyle baktığımız için de günün sonunda satış noktalarımız hedeflerine ulaşmanın, nihai tüketicilerimiz arzu ettikleri ürünlere kavuşmanın memnuniyetini yaşamış oluyor. Bizler de istikrarlı duruşumuzun ve çalışmalarımızın karşılığını alıyoruz. Ürün gamımız talepler doğrultusunda tamamlayıcı ürünlere de yer vermemizle zaman içerisinde genişledi. Bir de ana grupta yalnızca banyo mobilyası ürettiğimiz için her zevk ve bütçeye hitap edecek bir çeşitlilik oluşturma gayesiyle de çok sayıda koleksiyon çalıştık. Genellikle b ve b plus üzerine çalışsak da piyasadaki talep üzerine a ve a plus için de çalışmalar yapmaya başladık. “Ar-Ge ve Ür-Ge departmanlarımızı en çok ambalajlama çalışmaları meşgul ediyor.” Tamamlayıcı ürünlerin imalatına da yine müşterilerimizden gelen talep üzerine

Üretici

vizyonumuz da uluslararası alanda aranan bir marka haline gelmek. Bugün geldiğimiz noktada 60 ülkeye ihracat yapar durumdayız, bu sayıyı her yıl daha yukarı çekmek için durmaksızın çalışıyoruz. Marka değerimizi her zaman satışın önünde tuttuk, bu doğrultuda yurt içinde fason üretim yapmadık. Uluslararası alanda aranan bir marka olmak için belirlediğimiz ve sadık kaldığımız değerler oluşturduk. Değerlerimizin en başında da bir hedefimiz var; bu hedef nihai tüketicilerin banyolarını fethetmek. Banyo ihtiyaçlarına en hızlı ve en kaliteli şekilde çözüm üretmeye çalışırken bunu; çevreye, insana ve çalışanlarımıza saygılı bir şekilde yapacağız dedik, ürünlerimize baktığınızda çoğunun çevre dostu olduğunu görebilirsiniz. Mesela aynalarımızın tamamı ekolojiktir, kurşun veya bakır içermezler. Sağlığa zarar verici hiçbir maddeyi üretimde kullanmayız. Ürünlerimizin neredeyse tamamı E1’dir, yani kanserojen madde içermez. Islak mekan mobilyalarında en önemli şey güvenlik olduğu için üretimde kullanılan elektrikli aksamlar ve LED’li aydınlatma elemanlarımız; suya ve toza karşı dayanıklılığı yüksek IP standardına sahiptir.

TİMDER Dergisi 100.Sayı / Nisan - Haziran 2019

ORKA Banyo 1992 yılında Ömer Yılmaz tarafından, inşaat malzemeleri satışı amacıyla kuruluyor. 1994 yılında bir üretim atölyesi devralınarak piyasada ihtiyaç duyulan mobilyaların üretimine başlanıyor, başta üretim yelpazesi çok genişken, Ömer Bey’in tek bir alanda uzmanlaşmaya karar vermesiyle banyo mobilyaları üzerine yoğunlaşılıyor. O dönemlerde banyo mobilyalarının üretim ve satışını yapan tek bir firma olduğu için etik açıdan mevcut firmanın satış yapmadığı bölgeler hedef alınıyor. Tutulan küçük stoklar sayesinde sabah gelen siparişi hemen o gün teslim ederek piyasada yer ediniliyor. O günden bu güne ORKA ile ilgili değişmeyen tek şey hızdır. Başlarda merdiven altı diye tabir edilen 4 katlı bir atölyede üretim yaparken bugün Düzce’de 50 bin m² açık alan içerisinde yer alan 22 bin m² kapalı alana sahip bir fabrikada faaliyetlerimizi sürdürüyoruz. 3 kişiyle başlayan üretim macerasında bugün 300 kişiye yakın istihdam mevcut.

61


TİMDER Dergisi 100.Sayı / Nisan - Haziran 2019

Üretici

“Üretimimizin %90’ından fazlasında ileri teknoloji kullanıyoruz.” başladık, normalde müşterilerimizi bu konuda yönlendirebildiğimiz markalar vardı ancak son dönemde sektördeki birçok firma banyo mobilyası üretimine başladığı için yönlendirecek firma bulamamaya başladık. Haliyle tamamlayıcı ürünleri de ürün gamımıza dahil ettik. Aslında bu da sektörümüzün en büyük handikaplarından biri, özellikle banyo mobilyası gibi ıslak alanda kullanılacak ürünlerin mutlaka belirli özellikleri taşıması, bantlama noktasında teknolojinizin buna elverişli olması gerekiyor yine de bu standartları göz ardı eden birçok firma banyo mobilyası üretiyor. Özellikle teknoloji; yüksek kapasite, standart kalite ve fiyat rekabeti açısından belirleyici oluyor. Üretim proseslerine deneyimleri yansıtmanın yanı sıra üretileni sağlıklı bir şekilde nakletmek gerekiyor. Üzerinde vitrifiye ve ayna gibi kırılgan malzemeler bulunan banyo mobilyaları nakliyat esnasında ciddi zararlar alabiliyor. Ar-Ge ve Ür-Ge departmanlarımızı en çok meşgul eden çalışmaları da bu bağlamda ambalajlama oluşturuyor. Bir de biz monteli ürünün yanı sıra demonte ürün de çalışıyoruz, demonte ürün için çok güçlü bir Ar-Ge gerektiğinden piyasadaki üreticilerin çoğu genellikle yalnızca monteli üretim yapıyor. Demonte ürün sunduğu nakliye ve stoklama avantajları sayesinde elbette alıcı firmalara önemli avantajlar sağlıyor. “Türkiye’de banyo mobilyasında GS sertifikası alan ilk firma biziz.” Üretim koşullarımızla ilgili; pazarların TSE ve TÜV gibi çeşitli belge talepleri oluyor, biz bugüne kadar hiçbir belgeyi başkasının talebi üzerine almadık, proseslerimizde o standartları yansıtmak için kendi tercihimiz sonucu aldık. Testleri yurt dışına taşındığı için devam ettirmiyoruz ama Türkiye’de banyo mobilyasında GS sertifikası alan ilk firma biziz. CE deklerasyonunu kendimiz yapıyoruz, banyo mobilyasında FSC sertifikasıyla üretim yapan birkaç firmadan biriyiz. İş ve işçi sağlığı güvenliği sertifikasından tutun ISO ve çevre sertifikalarına kadar birçok farklı sertifikamız daha var. Müşteriye iyi hizmet verildiğini kanıtlayan birtakım belgeleri almayı da hedeflemiş durumdayız. Bizi standart kaliteye ulaştıracak üretim koşulları olmazsa olmazımız. Bunun için tabii ki teknoloji ağırlıklı çalışıyoruz. El işçiliği gerektiren ürünlerde de bu konuda tecrübeli kadrolarımızdan des62

tek alıyoruz. Üretimimizin %90’ından fazlasında ileri teknoloji kullanıyoruz. Tasarım merkezi olmak için başvuruda bulunduk, tasarım bizim işimizin başlangıcı ve olmazsa olmazı. Bizde teknik ofis, Ar-Ge ve Ür-Ge olmak üzere 3 farklı bölüm var. Ar-Ge departmanımız, daha kısa sürede daha iyi teknolojilerin kullanıma sunulmasını ve olması gereken noktalarda iyileştirme faaliyetlerini gerçekleştiriyor. Ür-Ge ise ürünlerin geliştirilmesinden müşteriye ulaştırılmasına kadar devam eden süreçleri düzenliyor.

Biz dikey organizasyonla çalışıyoruz. Örneğin; Bütün fabrika süreçlerini yöneten bir yöneticimiz var, onun altında da kadrolaşmalar söz konusu. Bürokrasiye bağlanmadan, dinamik yapıyı kaybetmeden hızla sonuca götürecek ama içinde doğru prosesleri de barındıran bir çalışma şeklimiz var.

“Gayemiz herkesin ORKA’dan banyo dolabı alabilmesinin önünü açmak.” Biz aile şirketiyiz. Şirketimizi geliştirmek için kurguladığımız birbirinden farklı onlarca projemiz var. En temelde gayemiz de herkesin ORKA’dan banyo dolabı alabilmesinin önünü açmak. Bütçesi kısıtlı olan kişi de ürünlerimizi alarak en iyi kaliteye ulaşabilsin; farklı tasarımlara, butik ürünlere ihtiyaç duyan kişi de ürünlerimizde aradığını bulabilsin istiyoruz.

“Pazardaki ihtiyacın büyük bir kısmını biz karşılıyoruz.” Marka algımızı ölçmek için zaman zaman sokak anketleri organize ediyoruz. Son yaptırdığımız anketlerde ORKA, banyo dolabı denildiğinde akla ilk gelen markalardan biri oldu. Anket uygulandığı 2.500 kişi içerisinden 500 kişisi yakın zamanda banyo dolabı satın aldığını, bu kişilerden %30’unun da tercihini ORKA’dan yana kullandığını söylüyor. Bu çok yüksek bir oran gibi dursa da günde 1.500 modül/750 takım ürettiğimiz gerçeğini göz önünde bulundurduğunuzda aslında anlaşılabilir. Bu boyutta bir üretim Türkiye’de başka bir fabrikada mevcut değil, pazardaki ihtiyacın büyük bir kısmını biz karşılıyoruz, talebi hızlı karşılamak için yüksek stoklarla çalışıyoruz.

Bütün verilerimizi ölçebildiğimiz bir raporlama sistemi kullanıyoruz. Bilimsel sonuçlara göre sadece ölçmek dahi, performansı %30 artırıyor. Biz ölçmekle de yetinmiyor, iyileştirme faaliyetleri planlıyoruz. Bütün departmanlarımızın elinde günlük işlerinin dışında en az 2 3 tane projeleri var.

Ülkemizin en çok üreten, işini doğru yapan, istihdam sağlayan ve bulunduğu sektörü ileriye taşıyacak sanayicilere ihtiyacı var. Bizler de henüz hiçbir markamızın ulaşmadığı pazarlara ürünlerimizi götürerek bayrağımızı dalgalandırmak istiyoruz. Bizim mikro ve makro hedeflerimiz her zaman bellidir,


bütün çalışanlarımız da bu hedefleri bilerek planlamalarını bu doğrultuda yaparlar. Makro hedeflerimizden biri olan Turquality’e bir ay içinde başvuracağız. Tasarım merkezi olmak diğer bir hedefimizdi, onun için de başvuruda bulunduk, bekliyoruz.

Son dönemde trend lakeye dönmüş durumda. Bizim de dünyayla rekabet edebilir kalitede lake uygulamalarımız var. Başka hiçbir malzeme lake kadar dokuları canlı tutmuyor. Dünyada isim yapmış parlaklık ve direnç açısından en iyi lakeleri kullanıyoruz. Boyayı atarken UV teknolojisi kullanıyoruz, parçayı koyduğunuzda hatlardan boyası atılmış ve kurumuş halde çıkıyor, lakelerimize baktığınız zaman pürüzsüz olduğunu görüyorsunuz.

“Artık son tüketiciler gibi bayiler de bilinçli.” Biz maliyet liderliğiyle sektördeki yerimizi güçlendirdik ve sonrasında korumayı başardık, hala da maliyet liderliğimizi sürdürüyoruz. Bu hem işimizdeki uzmanlığımızla hem tüm kadromuzun bu iş için çalışıyor olmasıyla hem de teknolojimizin ve üretim kapasitemizin sağladığı avantajlarla ilgili. “Banyo dolabı tüm ülkelere satılabilir bir ürün” Banyo dolabı tüm ülkelere satılabilir bir ürün, sıcaklıktan, iklim yapısından, sosyo ekonomik düzeyden etkilenmeden her pazara girebilir. Bu nedenle hedef pazarlarımız çok çeşitli olabiliyor, ilk etapta hedeflediğimiz ülkelere ulaştıktan sonra kendimize yeni hedef

pazarlar belirliyoruz. Elimizin değmediği, malımızı göndermediğimiz bir pazar kalmasın istiyoruz. Bugün Türkiye’de 5 milyondan fazla evdeyiz, bunu ürünlerimizin herkes tarafından ulaşılabilir olmasına borçluyuz. Çok fazla satış noktamız var, müşterilerimiz özellikle yapı market ve seramik bayilerinden ürünlerimize kolaylıkla ulaşabiliyorlar. Münhasırlık faaliyetlerini de son yıllarda yoğunlaştırdık, tüketicinin gittiği noktada daha çok teşhir ile hizmet vermek istedik. Dolayısıyla 470 noktanın 200’e yakını münhasır bayiler haline dönüştü. Bayi kültürü de yıllar içerisinde çok gelişti. Kurumsal çalışmalar yapan, çalışanlarını geliştiren bayilerimiz var.

Üretici

Üretim noktasında bizi en çok zorlayan şey yan sanayinin zayıf oluşu. İstemeden de olsa yarı mamullerimizin büyük bir kısmını yurt dışından getirtmek durumunda kalıyoruz, özellikle sararmaz lake boya, metal ve IP normlarında LED konusunda yerli bir kaynak bulmakta sorun yaşıyoruz.

TİMDER Dergisi 100.Sayı / Nisan - Haziran 2019

Her şey sahayla başlıyor, talepler bize sahadan geliyor bu nedenle talep inovasyonu bizim için her zaman önemli oldu. Açığa çıkmayan bir ihtiyacı birlikte ortaya çıkartarak tasarımı kendimiz yapıyoruz. Dünyadaki fuarları takip ettiğimiz için değişen talepleri dünyayla birlikte öğreniyoruz. Fuarlardaki renklere, dolaplarda kullanılan malzemelere, trendin aldığı şekle bakarak Türkiye’de nelerin eksik olduğunu tespit ederek bir program çıkarıyoruz.

63


TİMDER Dergisi 100.Sayı / Nisan - Haziran 2019

Üretici

“17 yıldır aralıksız katıldığımız UNICERA Fuarı’na çok güçlü hazırlanıyoruz.” Artık tüketiciler de çok bilinçli; alım yapmadan önce internetten, farklı satış noktalarından hatta bizden bilgi alarak karşılaştırma yapıyorlar. Bunları göremeyen satış noktaları zaten zaman içerisinde yok olup gittiler. Artık son tüketiciler gibi bayiler de bilinçli. Markalarla ilgili şikayetlerin dile getirildiği sikayetvar.com sitesinde %100 memnuniyet oranımız var. Yılda 500.000’e yakın dolap satıyoruz, gelen şikayet 5 veya 6 tane, bu şikayetler de süreç yönetimimiz sayesinde %100 memnuniyetle sonlanıyor. Burada satış noktalarımızın da çok payı var, ürünün özelliklerini anlatarak satıyorlar müşteri nelere dikkat etmesi gerektiğini çok iyi biliyor. Bizler de satıştaki arkadaşlarımıza zaman zaman eğitimler veriyoruz, fabrikayı gezdirip süreçleri aktarıyoruz. Satış yaptığımız yerlere müşteri memnuniyet anketi yapıyoruz, bayi memnuniyetini de ölçmüş oluyoruz böylelikle. Gelen sonuçlara göre de kendimizi ve süreçlerimizi düzeltiyoruz. “Sanayi noktasında Almanya’dan örnek alınacak çok nokta var.” Sadece Doğu Avrupa’da 17 tane dünyada söz sahibi olan üretici bulunuyor. Polonya, Brezilya, Hindistan, Çin ve İspanya’da ciddi üreticiler var. İtalya tasarım konusunda tabii ki hala dünya lideri, bütün piyasalar ilhamını oradan alıyor. Almanya’da ise bu iş sanayileşmiş durumda. Mutfak mobilyalarını el değmeden üreten, yüzlerce tırı günlük sevk eden firmalar var. Hala sanayi noktasında Almanya’dan örnek alınacak çok nokta var. 60 ülkeden gelen satın almacılar kalite, teknoloji ve ürün gamı açısından ORKA’nın dünyada banyo mobilyası üreten firmalar içerisinde ilk 10’a rahatlıkla girebileceğini ifade ediyorlar. Biz de kendimizi dünyadaki büyük üreticilerden daha eksik hissetmiyoruz. Uluslararası pazarlarda özellikle Avrupa pazarında çok güçlüyüz. Satışlarımızın %45’i Avrupa, %35’ini Orta Doğu pazarına kalan kısmını da Asya pazarına yapıyoruz. Son dönemlerde pazarlarımıza İngiltere, Amerika yakın zamanda Avustralya ve İsrail de eklenmiş durumda. Güney Afrika’da da büyük bir satış noktasıyla anlaştık. 2023’te hizmet verdiğimiz pazarları 75 ülkeye çıkarmak istiyoruz. Bu amaca hizmet eder nitelikte bugün 60 ülkedeyiz.

64

“Müşteri bizden talep etmeden istediklerini sunarak farklılık yaratıyoruz.” 3 yılda 15 ülkeye daha standart ürünlerimizi ulaştırmak istiyoruz. Yurt dışında hem distribütörlerimiz tarafından temsil ediliyor hem de yapı marketlerle çalışıyoruz ayrıca münhasırlıklarımız da var. 60 ülkede 58 aktif bayimiz var. Banyo dolabında satış sonrası çok önemli. Islak alanda kullanıldığı için ortamın havalandırması yeterli değilse mobilya zarar görebiliyor bu nedenle tüketici satış sonrasında ürünün arkasında duracak firmaları tercih ediyor. ORKA olarak bayilerimize sunduğumuz avantajlar da var; öncelikle teslimat sürelerimiz çok kısa, stoklarımız online olarak takip edilebiliyor. Market çalışmalarına da senelerdir istikrarlı olarak devam ediyoruz. Neredeyse 20 senedir sürekli olarak çalıştığımız pazarlar var, buralarda müşterinin artık neye ihtiyacı olduğunu, hangi rakamdan almak istediklerini biliyoruz. Bu bilgi ve tecrübeyle müşteri bizden talep etmeden istediklerini sunarak farklılık yaratıyoruz. Sadece hizmetlerimizde değil tasarım tarafında da aynı durum söz konusu. “Müşterilerimizin değişen zevklerine hızlı adapte oluyoruz.” Her yıl kataloğumuzu yeniden düzen-

leyerek en az 13-14 seri yeni ürün ortaya çıkıyoruz, eski ürünlerimizde de revizyonlar yapıyoruz. Müşterilerimizin değişen zevklerine hızlı adapte oluyoruz. Artık renkli lavabolar, modüler dediğimiz müşterinin kendi zevkine göre tasarlayabildiği ürünler de mevcut. İstediği üstle istediği lavaboyu, aynayı ihtiyaçlarına göre kombinleyebiliyor. 2 senedir dünyada kulpsuza doğru bir yönelim var, iç organizerler çok tercih ediliyor yine ürün içinde kullanılan döşemeler oldukça revaçta. Sadece ayna üzerinde değil artık alt dolap içerisinde de aydınlatmalar talep ediliyor. Tüm bu talep ve yönelimleri dikkate alarak yeni ürün çalışıyoruz. Sürekli yurt dışı fuarlara gidip gözlemliyoruz hangi renkler hangi aksesuarlar kullanılıyor diye analiz ediyoruz. 17 yıldır aralıksız katıldığımız UNICERA Fuarı’na çok güçlü hazırlanıyoruz. Yine de fuarın 2 senede bir yapılmasının daha verimli olacağı inancındayız, dünyadaki değerli fuarlara baktığımızda onların da 2 senede bir yapıldıklarını görüyoruz. Bunun en temel nedeni bir ürünü tasarlamak, ortaya çıkarmak meşakkatli süreçler, bir de bu ürünü fuarda sergileyip piyasaya sürdükten sonra


“Evler artık yaşam alanının ötesine geçti.” İnsanlar artık evlerini yalnızca barınma ihtiyacı için kullanmıyorlar. Evler artık yaşam alanının ötesine geçti, birer otel konseptine dönüştü, mimari çalışmalar ağırlık kazandı. Bugünlerde eşyalar sadece ihtiyacı karşılayacak aracılar olarak değil, dekorasyon unsuru olarak da değer görüyor. Salonların artık değişikliklere doymuş olması ve yapılacak çalışmaların kısıtlı olması ilginin mutfak ve banyolara yönelmesini sağladı. Günün başladığı ve bittiği yer olarak öne çıkan banyolara yöneldi. İnsanlar farklılık ihtiyacı halinde ya evlerini sıfır ev alarak değiştiriyorlar ya da mevcut evlerinde birtakım değişiklikler yapıyorlar. Ekonominin en zor geçtiği dönemlerde en kolay değiştirebilecek şeylerin başında da banyo dolapları geliyor, bir ayakkabı parasına dahi yeni bir dolap alınabiliyor. Perakende sektöründe ilk çeyrek, mobilya sektöründe evlenmelerin tadilatların olmadığı bir dönem olduğu için genellikle zayıf geçiyor. En son devlet tarafından yapılan mobilyada KDV indiriminin de etkisiyle, ülke ekonomisinin içerisinde bulunduğu zor şartlara rağmen küçülmediğimiz gibi ihracat kanallarındaki ivmelenmeden dolayı büyümemizi sürdürebildik. ORKA olarak bizim istikrarlı bir büyümemiz var, her yıl yaklaşık %10 ila %20 arasında bir büyüme gerçekleştiriyo-

“2 senedir projelere katılmamayı tercih ediyoruz.” Türkiye’de inşaat sektörü çok sıkıntılı bir süreçten geçiyor. İnşaat sektörü elbette ihtiyaçlar doğrultusunda büyüdü, diğer ülkelerde olduğu gibi burada da durağan zamanlar hatta gerilediği zamanlar olacaktır. Kurulduğumuz günden bu yana hiçbir zaman satışlarımızın %10’undan fazlasını projelerden elde etmedik. Ancak endüstriyel bantlarımızın hız ve doğru terminlemeye ihtiyaç duyması nedeniyle son 2 senedir projelere katılmamayı tercih ediyoruz. “27 yıldır bu sektöre üretim ve tasarım anlamında öncülük etmeye devam ediyoruz.” Ağustos ayında doların hareketlenmesiyle birlikte bütün firmalar bir teyakkuz haline geçtiler, siparişleri durduran ya da birden bire fiyatlarını 2 katına çeken firmalar oldu. Biz bu süreci bekleyerek geçirdik, zam yapmadık üretim devam etsin diye düşündük. Tedarikçilerimizle maliyet iyileştirme çalışmaları yaptık, satış noktalarımızla karşılıklı kâr marjlarımızı kısma üzerine çalışmalar yaptık. Bu anlamda krizi iyi yönettiğimizi düşünüyorum. Ülkedeki kaosa rağmen büyümemizi sürdürdük. Tabii yine tekrar etmekte fayda var, kasım ayında yapılan KDV indiriminin çok ciddi bir etkisi oldu. KDV

“Her gün bir öncekinden daha iyi olmalıyız.” indiriminin üzerine biz de kampanya indirimleri ve enflasyona destek indirimleri yaptık. Hatta enflasyona destek indirimlerini ilk yapan firmalardan biri olduk, üstümüze düşen ne varsa yapmaya çalıştık. Her krizin bir sonu var, dibe vurduktan sonra daha büyük bir hızla yukarı çıkmak mümkün. 2009’da da bu anlayışla hareket ettik ve büyüdük şu anda da büyümeye devam ediyoruz. Yurt dışı pazarlarda da büyük fırsatlar var, biz de ihracat payımızı hızla artırıyoruz. İhracat oranımız geçen sene %30’lardayken şu an bu oran %40. Biz hiçbir zaman kısa vadeli sonuçlar peşinde olmadık, 27 yıldır bu sektöre üretim ve tasarım anlamında öncülük etmeye devam ediyoruz. Üretimdeki gücümüzle, pazardaki tecrübemizle tüketicinin ihtiyaçlarının ne olduğunu önceden tespit ederek doğru yollarla tüketiciye ulaştırıyoruz. Müşterinin tercih sebeplerinden birisi de satış sonrasında destek sunuyor olmamız. Biz ürün ve hizmetlerimizin arkasında olduğumuzu beyan ediyoruz. Her gün dünden farklı ne yaptık diye soruyoruz. Her gün bir öncekinden daha iyi olmalıyız. “TİMDER’in sektörü bilinçlendirme rolü çok kıymetli.” Ömer Bey ben firmaya katıldığımdan bu yana TİMDER ile omuz omuza. Bugüne kadar hep TİMDER eğitimlerine arkadaşlarımızı yönlendirdik, yeri geldi sponsorları olduk. TİMDER yönetimiyle de iyi ilişkiler içerisindeyiz. Fuar çalışmalarındaki yeri ve dergi aracılığıyla üstlendiği sektörü bilinçlendirme rolü çok kıymetli. Daha geliştirilebilecek şeyler elbette var bunları hep birlikte geliştirebiliriz. Banyo mobilyası adını mobilyaya vermek, diğer mobilya adı altından çıkarmak konusunda öncü çalışmalar yapılabilir. Banyo mobilyaları sektöründe rekabet çok fazla, Haksız rekabetin önüne geçilmesi noktasında da faaliyetlere imza atılabilir.

Üretici

UNICERA Fuarı özellikle 2 senedir çok verimli geçiyor. Fuarın reklamı iyi yapıldığı için çok fazla yabancı ziyaretçi ağırladık bu sene, bu doğrultuda yeni müşteri kazanımımız da çok oldu. Saha faaliyetlerinden iyi sonuçlar aldık, müşteriyle birebir temasta olmak illa ki kazanç getiriyor.

ruz, 2018 yılında da istikrarı bozmadık. Üstelik 2018 hem tasarım hem hizmet anlamında birçok yeniliğe imza attığımız bir yıl oldu. Üretimde kullanılan parçaları takip edebilmek adına sistemlerimizi güncelledik, tüm depolarda barkod sistemini tam anlamıyla oturtarak barkodsuz hiçbir ürün kalmamasını sağladık. Profesyonel bir iç denetim firmasıyla anlaşarak şirket içerisinde denetim faaliyetleri gerçekleştirdik. Danışman bir firma aracılığıyla fabrika ve şirkette norm kadro çalışması yaptık. Yeni müşteri oranımızı %17 civarında artırdık. Pazarlarımıza 10’dan fazla yeni ülke ekledik. Kısaca 2018 cirosal anlamda büyüme kaydettiğimiz başarılı bir yıl oldu.

TİMDER Dergisi 100.Sayı / Nisan - Haziran 2019

piyasanın ürüne alışması için de bir süre gerekiyor, bu durumda 1 sene biraz kısa bir zaman. Bir de yurt dışı fuarlarında 2 senede bir yapılıyor olmalarına rağmen çok fazla yeni ürün göremezsiniz, bir iki yenilik ekleyip 2 sene önceki ürünlerini tekrar sergiliyorlar. Toplumumuza sirayet etmiş olan hızlı tüketim alışkanlıkları fuarlarımıza da yansıyor, bu durumu değiştirmek de sektör olarak bizim elimizde, 2 sene fuar hazırlığı için ideal bir süre.

“2018 cirosal anlamda büyüme kaydettiğimiz başarılı bir yıl oldu.” 65


Ali R. Canik

TİMDER Dergisi 100.Sayı / Nisan - Haziran 2019

İçimizden Biri

Entaş Endüstriyel Ürünler Tic. ve Taah. A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı

66


“Ticaret artık risk yönetimi demek.”

Biz genel olarak yüksek hacimli ticaret yapıyoruz, yurt içi ve yurt dışında proje takip ediyoruz. Bir projede çelik borudan izolasyona, askıdan cıvataya kadar her şeyi satıyoruz, yani bir proje aldığımızda satabileceğimiz ürün sayısı çok fazla. Bu işi iyi bildiğimiz için konsantrasyonumuz tamamen proje satışı üzerine kurulu, özellikle yurt dışı projelerine çok önem veriyoruz, bunun en temel nedeni kâr maksimizasyonu ve tahsilat risklerinin yurt dışı satışlarında daha az olması, yurt içinde de büyük volümlü projelerde yer alıyoruz. Venezuela’dan Gine’ye Bahreyn’den Nijerya’ya hatta Sibirya’ya kadar dünyanın birçok farklı noktasına ürün satıyoruz.

“Bir üreticinin kıymetli oyuncusu olmayı tercih ediyoruz.” Bu sektörde iş yapmak istiyorsanız problem çözmek zorundasınız, ürün satmak herkesin yapabileceği bir iş aslında, sonuçta sattığımız ürünlerin kalitesini artırmıyor, içeriklerini iyileştirmiyoruz. Mekanikte ısıtma, soğutma, iklimlendirmeye dair hemen hemen her ürünü satıyoruz. Çünkü müşteri grubumuz paketin tamamını bir yerden almak istiyor, özellikle yurt dışı satışlarında projede ihtiyaç duyulan tüm ürünlerin tek elden çıkması çok kıymetli. Bu durum bizi birçok ürün grubunda oyuncu yapıyor, alakamız olmamasına rağmen paketin bir parçası olduğu için cıvata dahi satıyoruz yani bir nevi anahtar teslim iş yapıyoruz. Çok fazla ürün grubu barındırmamıza rağmen aynı ürün grubunda çok fazla marka satmıyoruz mümkün olduğu kadar münhasırlık tercih ediyoruz. Bir üründe genellikle tek ya da en fazla iki farklı marka alternatifi barındırıyoruz, bir üreticinin kıymetli oyuncusu olmayı tercih ediyoruz.

İçimizden Biri

Entaş dışında Ge-Ti’den Ali Yalçın Tung ile birlikte kurduğumuz ve yüksek kaliteli boru kelepçesiyle askı sistemleri ürettiğimiz Norm Bağlantı isminde bir firmamız var, yine SESA’nın ortaklarından Suha Seciloğlu ile de ayrı bir iş ortaklığımız var.

Kurulduğumuzdan bu yana perakende satışımız ya da alt satıcımız neredeyse hiç olmadı. Perakende veya alt satıcı oyuncusu olmamak bir tercih, bizim bu tercihte bulunmamızın en temel nedeni şu anda yaptığımız işi çok iyi bilirken diğer kısmı hiç bilmememiz, ayrıca kadrolarımız da perakende için hiç uygun değil.

TİMDER Dergisi 100.Sayı / Nisan - Haziran 2019

1963 yılında Ordu’da doğdum, orada büyüdüm. İstanbul’a üniversite eğitimim için geldim, 1986 yılında da İktisat Fakültesi’nden mezun oldum. Mezun olur olmaz aile şirketimiz olan metal taahhüt firması Sönmez’de satın alma departmanında işe başladım, 1995 yılına kadar da burada çalışmayı sürdürdüm. 1995 yılında Sönmez’in satış ayağı olarak kurguladığımız Entaş’ı devreye aldık ve kurucu ortak olarak çalışmalarımı burada sürdürmeye başladım. Sonraki süreçte Entaş bağımsız bir şirket haline geldi, Sönmez firması da şu anda Türkiye’nin en büyük mekanik taahhüt firmalarından biri olarak dünya genelinde başarılı projelere imza atmayı sürdürüyor. Entaş olarak kurulduğumuzdan bu yana satış firması olarak devam ediyor, taahhüt şirketlerine hizmet sunuyoruz, Sönmez firması da en önemli müşterilerimizden bir tanesi.

“Biz genel olarak yüksek hacimli ticaret yapıyoruz, yurt içi ve yurt dışında proje takip ediyoruz.” 1995 yılında Entaş’ı ilk kurduğumuzda Demirkapı Rami’de küçük bir tesisteydik, hem daha geniş bir alana geçme hem de piyasanın nabzını tutma düşüncesiyle Demirciler Sitesi’ne, oradan KEYAP’a taşındık. Son olarak buraya da sığamaz hale gelince şu anda da bulunduğumuz Ferhatpaşa’ya yerleştik. Ferhatpaşa hem şehir merkezine yakınlığı hem de büyük kamyon ve tırlara mal yüklemeye imkân veren bir sakinliğe sahip oluşu nedeniyle bizim için ideal bir yer oldu, yakın çevremizde sektörümüzden farklı firmaların da yerleri mevcut. Umarım burada kalıcı olarak ikamet ederiz. TİMDER Dergisi Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Deniz Kaya ve Ali Canik

67


İçimizden Biri TİMDER Dergisi 100.Sayı / Nisan - Haziran 2019

“Titizlikle biriktirdiğimiz sermayemiz ve titizlikle biriktirdiğimiz güven yapısının getirdiği bir avantajımız var, bunlarla iş yapabilirliğimizi sürdürüyoruz.” Tecrübesiz olduğumuz dönemde iş hayatı çok kıymetliydi, piyasada çok fazla iş vardı dolayısıyla gerekli deneyime sahip olmasak bile çok iş yapabiliyorduk. İşlerin azaldığı şu günlerdeyse yıllardır edindiğimiz tecrübe sayesinde iş yapmaya devam edebiliyoruz. Ülkemizde yaşanan belirsizliklerden ve güven probleminden dolayı işlerin azaldığı bir gerçek, yabancı oyuncu ve yabancı yatırımcı sayısı her geçen gün azalıyor. İşlerin daraldığı bu ortamda sektörün eski bir oyuncusu olmak bize avantaj sağlıyor, şu anda bizlerin başladığı dönemdeki gibi işe başlayanların bizim kadar şanslı olmayacağı kesin. İş hayatında tutunabilmiş olmamızın temelinde ustalarımızdan öğrendiğimiz güven unsuru var. İlk günümüzden bu yana piyasada güvenilir bir firma olmaya çok gayret ettik, ismimize hiç laf getirmedik. Güvenilir oldukça daha

68

çok iş geldi, gelen işi iyi yapmak yeni kapılar açtı. Titizlikle biriktirdiğimiz sermayemiz ve titizlikle biriktirdiğimiz güven yapısının getirdiği bir avantajımız var, bunlarla iş yapabilirliğimizi sürdürüyoruz. Rekabet ortamında ayakta kalabilmek için şirketinizin güvenilir bir isme ve sağlam bir sermaye yapısına sahip olması gerekiyor ayrıca ustalarımızın öğrettiği gibi kazanırken de kaybederken de sakin kalmayı başarmak zorundayız. Neticede ticaret artık risk yönetimi demek bunu öngörmek lazım. Riskten arınmak mümkün olsa da risk çarpanının sağladığı avantajdan dolayı bizim böyle bir amacımız yok. Son zamanlarda yönetmekte zorlandığımız

şey ticari riskin dışında ahlaki riskler aslında. Yoksa ticari riskleri bugüne kadar hep yönettiğimiz için sürprizlerle karşılaşmıyoruz. Sürekli değişen dünyada uzun dönemli plan yapma gibi bir şansımız yok, biz sadece orta ve kısa vadeli planlar yaparak konsantrasyonumuzu bildiğimiz işte tutmaya çalışıyoruz. 2018 yılı son dönemde artan konkordato sürecinden dolayı tahsilat noktasında sıkıntılıydı ama iş ve kârlılık olarak olumlu geçtiğini söyleyebiliriz. 3. havaalanı, Emaar, şehir hastaneleri gibi büyük projelerde yer aldık. 2019 yılındaysa işlerin biraz daha yavaşlayacağını, risklerin biraz

“Yabancı yatırımcı sayısı her geçen gün azalıyor.”


“İç piyasaların hareketlenmesi için ülkemizdeki güven ve belirsizliğin ortadan kaldırılması gerekiyor, bu sorunlar çözülürse sektörümüzün kendi problemlerini çözecek dinamikleri var.”

Sektörümüzdeki en önemli sorunlar risk ve kârsızlık. Bir de tabii herkesin her işi yapma cesaretini göstermesi de sektörümüze zarar veriyor. Bir işin yapılabilir olması için belirli kriterlerin mutlaka sağlanması lazım. Bu da sektörün kendi

başına çözebileceği bir sorun değil, ülke siyasetinin üzerine eğilmesi gereken bir unsur. TİMDER faaliyetlerinin önemi ve kıymeti yadsınamaz, bu bir gönül işi. Başkanımız ve yönetim kurulu üyelerimiz hiçbir çıkar gözetmeksizin işlerinden vakit ayırıyor, sektöre büyük bir katkı sağlıyorlar, bu hakkı teslim etmek ve teşekkür etmek şart. TİMDER üyelerinden beklentim; derneklerine sahip çıkarak faaliyetlerine katılmalarıdır. Çok kıymetli konuşmacılar geliyor, ama sektörün büyük bir kısmı duyarsız kalıyor.

“Sektörümüzdeki en önemli sorunlar risk ve kârsızlık.”

İçimizden Biri

Yurt dışında iş yapan çok sayıda Türk müteahhit var, onlarla yakın temasta olmaya özen gösteriyoruz, yaptıkları projelere ürün verip güvenlerini kazandıktan sonra yeni projelerine de dahil olup birçok pazara giriyoruz. Proje

bittikten sonra o pazardan çıkmayarak yerel firmalarla da temas kurarak bağlantı oluşturmaya çalışıyoruz. İç piyasaların hareketlenmesi için ülkemizdeki güven ve belirsizliğin ortadan kaldırılması gerekiyor, bu sorunlar çözülürse sektörümüzün kendi problemlerini çözecek dinamikleri var.

TİMDER Dergisi 100.Sayı / Nisan - Haziran 2019

daha artacağını tahmin ediyoruz. Bu sene, çıkışı yurt dışı satışlarında arıyoruz. Bahreyn’de bir şirket kurduk, Özbekistan ve Afrika’yla ilgili altyapılarını oluşturduğumuz planlarımız var. Artık biraz daha dışarıda şirketleşme yoluna gidiyoruz bunu da ya dışarıda şirket kurarak ya da organizasyonlara üye olarak yapıyoruz. Girmek istediğimiz ülkede başarılı bir oyuncu varsa onunla partner olmaya çalışıyoruz yoksa da güvendiğimiz birini oradaki organizasyonun başına getiriyoruz.

69


M. Serdar Günüşen

Uğur Teknik End. Yapı Malz. İml. San. ve Tic. A.Ş. Koordinotörü

TİMDER Dergisi 100.Sayı / Nisan - Haziran 2019

Geçerken Uğradık

“Yakın gelecekte firmamızı global marka haline getirmek gibi önemli bir hedefimiz var.”

“Pazarda nakit akışı sağlandığında yukarı yönde bir ivme yakalayabiliriz.” Boru ekleme parçaları sektöründeki çalışmalarıma 1984 yılında başladım. Üretim ve pazarlama konusunda birçok farklı firmada; üst düzey yönetici, kurucu ve ortak sıfatlarıyla görev aldım. Bünyesinde yer aldığım pazarlama şirketlerinde Türkiye bazında politikalar ürettim, yeni satış kanalları yarattım. Henüz tarihi çok yeni olan firmamızın da kurumsal bir yapıya kavuşarak büyüyebilmesi için ekip arkadaşlarımızla birlikte hummalı bir çalışma yürütüyoruz. Firmamız, 2017 yılı ekim ayında Kadir

70

Uğur, Burak Uğur ve Eyüp Okurer tarafından flanş üretimi, tesisat malzemeleri ve endüstriyel ürünlerin ticareti amacı ile kuruldu. Hem üretim, hem pazarlama açısından çok tecrübeli bir kurucu kadroya sahibiz. Bu güçlü insan kaynağı sayesinde kısa sürede doğru şekilde büyüyüp, kaliteli mal üretmeye ve pazarın önemli markalarının ticaretini yapmaya başladık. Firmamızın üretim ayağında ilk günden itibaren mekanik ve teknolojik gelişim devam ediyor ve üretimlerimizi kalite anlayışımız doğrul-

tusunda sürekli yenileyip büyütüyoruz. Ticari malların alım-satımında da aynı doğrultuda büyümemiz sürüyor. Kaliteli üretim üzerinde titizlikle durarak, üretim ve satışımızı TSE, ISO 9001-2015, CE gibi belgelerle tarafsız kuruluşlar ışığında kayıt altında tutuyoruz. “Her türlü endüstriyel ürün için imalatımız mevcut.” Esenyurt Kıraç bölgesinde 2.000 m² kapalı alana sahip, bir mühendis ve 30 işçimizin üretim süreçlerini sürdürdüğü


Ayrıca Demirciler Sitesi’nde bulunan 250 m²’lik yerleşik alana sahip merkez büromuzda; Burak Uğur’un koordinatörlüğünde vana, pompa, yangın donanımı, kelepçe, boru ekleme parçaları, rot, cıvata, armatür gibi birçok tesisat malzemesinin ve endüstriyel mamulün satışını gerçekleştiriyoruz. Merkez büromuzdaki ekibimiz; satış, muhasebe ve sevkiyat konularıyla ilgilenen 2’si mühendis 13 arkadaşımızdan oluşuyor. “Sektörümüzdeki rekabet gün geçtikçe artıyor.” Sektörün geçmişini incelediğimizde, çok köklü firmaların hizmet verdiğini fakat bunların bir kısmının zaman içerisinde kaybolduğunu görüyoruz. Talep artışına paralel olarak ekonomik düzeyde sürekli büyüyen sektörümüzde

rekabet de gün geçtikçe artıyor. Bu nedenle her sektörde olduğu gibi bizim sektörümüzde de küçük ve orta ölçekli firmaların pazarda tutunabilmeleri için kurumsal yapıya önem vermeleri, kaliteyi ön planda tutmaları ve teslimat sürelerine özen göstermeleri çok önemli. Rakiplerin her an bir adım önünde olabilmek için üretim ve hizmette kaliteden ödün vermemek gerektiğini, hizmetin başarının lokomotifi olduğunu düşünüyorum. Hedef müşteri memnuniyeti ise, müşteri talebinin son teslim noktasına kadar takip edilmesi, kullanılan ürüne montaj sonrasında dahi sahip çıkılması gerekiyor. Önceliklerimizin başında her zaman kaliteli üretim ve kaliteli hizmet geliyor, bu anlayış sayesinde pazarda öne çıkarak saygı görüyoruz. Müşteri memnuniyeti bizim olmazsa olmazımız.

Teknoloji yine firma olarak vazgeçilmez unsurlarımızdan bir diğeri. Firmamızın hızla yurt içi ve yurt dışında tanınması ve yayılabilmesi için bu unsur çok önemli. Ayrıca yakın gelecekte firmamızı global marka haline getirmek gibi önemli bir hedefimiz var. Bu bağlamda geniş kapasite, modern işletmecilik anlayışı, yetkin teknik ve idari personelimizle hedefimize doğru yol alıyoruz. Bunun yanı sıra hızla ve bilinçsizce kaynakları tüketilen dünyamızda, çevreye duyarlı olma, teknolojiden maksimum düzeyde yararlanma ve kaynakları verimli kullanma hususlarında farkındalık oluşturmak için çalışıyor, personel seçimimizde ve imalat süreçlerimizde de bu bağlamda hareket ediyoruz. Tüm çalışmalarımız da bu değişmezleri önemsiyor ve takip ediyor.

Yapılanmamızda önceliğimiz olan unsurlardan biri de insan kaynağı. Doğru iş için doğru elemanı bulmaya, eğitimini sağlamaya, mutlu çalışması için gerekli koşulları oluşturmaya çok önem veriyoruz. Tüm çalışanlarımızı iş ortağımız olarak görerek işletme değerlerinden üzerlerine düşen payı almaları gerektiği inancıyla gücümüzün yettiği kadar maddi olarak da tatmin etmeye çalışıyoruz. Bu sayede çalışanlarda firma bağlılığının oluşabileceğine inanıyoruz.

“Henüz 18 aylık bir firma olarak şimdiden Türkiye’nin önde gelen firmalarına ulaşmayı başardık.” 18 aylık geçmişimizde Türkiye’nin önde gelen firmalarına ulaşmayı başardık, gün geçtikçe de ürünlerimize olan talebin arttığını, işlerimizin ilerlediğini görüyoruz. Firmamızla ilgili kısa dönem hedeflerimizde pazarda edindiğimiz saygıyı pekiştirmek var. Bunun için yatırımlarımıza devam ediyoruz. Pazara sunduğumuz malzemenin kalitesi, ambalajı ve teslim sürelerindeki güve-

TİMDER Dergisi 100.Sayı / Nisan - Haziran 2019

bir tesisimiz var. Fabrikamız pazarda 40 yılın üzerinde tecrübeye sahip, konusunun duayeni Kadir Uğur tarafından yönetiliyor. Ayrıca Eyüp Okurer, ham madde, üretim planlama, fiyatlama ve dış ticaret konusunda koordinasyonu sağlıyor. 5.000 mm çapa kadar flanş, büyük çaplı dirsek ve redüksiyonların yanı sıra her türlü endüstriyel sipariş için imalatımız mevcut. Makine parkımız; CNC dik işleme merkezleri, tornalar, otomatik kaynak makinelerinden oluşuyor.

Geçerken Uğradık

“Önceliklerimizin başında kaliteli üretim ve kaliteli hizmet geliyor.”

Uğur Endüstüyel Koordinatörü M. Serdar Günüşen, Yönetim Kurulu Başkanı Burak Uğur ve TİMDER Yönetim Kurulu Başkanı Aydın Eşer

71


TİMDER Dergisi 100.Sayı / Nisan - Haziran 2019

Geçerken Uğradık

nirliği artırıyoruz. İşletmenin sermaye yeterliliğini sağlamak için çalışıyoruz. Hedefimiz; günbegün arttırmak için çaba sarf ettiğimiz ve bizi üretim açısından terbiye ettiğini düşündüğümüz yurt dışı satışlarımızın, yurt içi satışlarımız seviyesine çıkması. Ayrıca sektöre, eğitimli, donanımlı, çevresi ile uyumla çalışan, insan sevgisi yüklü arkadaşlarımızı kazandırmayı umuyor ve çalışıyoruz.

72

“Ülkemizin inşaat prensipleri ve malzeme sistem ve kaliteleri emsalleri ile yarışır durumda.” Türkiye her konuda olduğu gibi inşaat ve inşaat malzemesi sektörlerinde de çok mesafe kat etti. Ülkemizin inşaat prensipleri ve malzeme sistem ve kaliteleri emsalleri ile yarışır durumda. Örneğin biz tüm komşu ülkelere ve Avrupa ülkelerine flanş ve benzeri ürünler üretiyoruz, kalite ve teslimatımızdan son derece memnunlar. “Sektör olarak her zamankinden fazla çalışmalıyız.” Sektörümüzün karşı karşıya olduğu başlıca problemlerin; konjonktürel sorunlar, dünyadaki durgunluk, dövizin kısa dönemdeki hareketliliği, talepteki daralma, ham madde ve malzeme fiyatlarındaki artışlar olduğunu söyleyebiliriz. Yine de çalışma hayatım

süresinde yaşadığım krizler bana şunu öğretti ki; sıkıntılı dönemlerin ardından fevkalade fırsatlar ortaya çıkıyor. Bu nedenle hiç taviz vermeden çalışmaya ve yatırım yapmaya devam etmek gerekiyor. Pazardaki nakit darlığının düzelmeye başlamasıyla yukarı yönde ivmenin yakalanacağını tahmin ediyorum. Sektör olarak; son dönemde yaşadığımız durgunluğu ve pazardaki moral eksikliğini üzerimizden atmamız gerekiyor. Bunun için çalışmaktan ödün vermemeliyiz. İnşaat sektöründe var olan kavram kargaşasının ve kararsızlığın ortadan kalkması gerekiyor. Plan ve programlar global yapılmalı ve alınan kararlar sonuna kadar değiştirilmeden uygulanmalı. Finansman maliyetleri düşmeli ki bu hem üreticiyi, hem tüketiciyi direkt olarak etkileyen bir unsur. Ham madde fiyatları oturmalı, vadeli pazarda mal üretip satmaya çalışan firmaların önü açılmalı. Yatırımların devam edebilmesi için teşvikler arttırılmalı, küçük ölçekli firmalar bu teşviklerden daha çok yararlanabilmeli ve en önemlisi pazara güven aşılanmalıdır. “Malzeme üreticileri teknolojiyi yakından takip ederek, hem üretimlerini arttırmalı hem kaliteyi geliştirmeli.” İnşaat sektörünü değerlendirdiği-

mizde bölgesel imarın uyumuna dikkat edilerek kentsel dönüşüme önem verilmesi gerektiğini düşünüyorum. Dönüşümlerde kalite ve görünüm açısından planlamanın yöre ve sokak bazında yapılması gerekiyor. Malzeme üreticileri teknolojiyi yakından takip edip, hem üretimlerini arttırmalı hem kaliteyi geliştirmeli. Özellikle yurt dışı temas ve ticaretlerini arttırmalıdırlar. Umarım önümüzdeki dönemde sektörümüzün durumu ve dostlarımızın işleri iyi olur. Hep birlikte büyüyerek ülkemize içerde ve dışarda en iyi şekilde hizmet etmeye devam ederiz. “TİMDER, hem üretici hem satıcının sesi, gözü ve kulağı olmayı başardı.” TİMDER faaliyetlerini kurulduğu günden bu yana yakından takip etme imkanı bulduk. Her geçen gün gelişerek hem üretici hem satıcının sesi, gözü ve kulağı olmayı başardılar. Faaliyetini takdir ile takip ediyoruz. Hem ülkenin, hem sektörün takip edip, faaliyet ve görüşlerini önemsediği sivil toplum örgütü ve bağlı olarak yayın organı olmayı başardılar. Bizim TİMDER’den talebimiz, Avrupa düzeyinde hazırladıkları seramik banyo ve mutfak fuarı organizasyonuna paralel olarak, tesisat ve endüstriyel ürünler konusunda da bir fuar organize etmeleridir.



Gülten Baş

TİMDER Dergisi 100.Sayı / Nisan - Haziran 2019

Geçerken Uğradık

Güldemir Yapı Malzemeleri İç ve Dış Ticaret Ltd. Şti. Genel Müdürü

74


Urgancılar Firması faaliyetlerine son verdikten sonra birkaç kişiden ortaklık teklifi aldım, bu teklifler kendimin farkına varmamı sağlama noktasında çok faydalı oldu. Sonuçta bağımsızlığa düşkün olduğum için tek başıma bir iş kurmayı tercih ettim. O yıllarda tanıdığım malzemelerin birçoğunun birden fazla tedarikçisi vardı, bunlardan herhangi birinin satışında başarılı olma şansım düşük olacaktı. Bu nedenle değişik bir iş yapma fikriyle yola çıkarak o dönemde ithalatçısı çok az olan çelik çekme boru alım satım işine giriş yaptım. İşe girişimden sonra daha önce temasta olduğum fabrikalara telefon ederek yeni işimden ve ürünlerimizden bahsettim, onların destek ve güvenleriyle de bu işte yavaş yavaş tutunmaya başladım. Uzun zaman Perşembe Pazarı’nda bu işi sürdürdükten sonra 2004 yılında kendi yerimizi satın alarak şu anda bulunduğumuz İstanbul Zeytinburnu Demirciler Sitesi’nde faaliyetlerimize devam etme kararı aldık. “Yalnızca ürün tedarik etmiyor, müşterilerimizin çözüm ortağı olmaya çalışıyoruz.” 20 yıldır ayakta durarak kendimizi geliştirebilmemizin, herkesin gittiği yolu takip etmek yerine katma değer yaratacak işler yapmaya önem vermemizle mümkün olabildiğine inanıyorum. Biz üretim yapmıyoruz, tedarikçiyiz ama her zaman Türkiye’nin en büyük işletme ve fabrikalarına tedarikte bulunduk. Onlar için ürün temin ederken de aynı zamanda çözüm ortakları olmaya çalıştık. Yalnızca malzeme satarız demedik, sattığımız ürünlerle birlikte hep bir fikir beyan ettik, ihtiyaçları halinde alternatifler ürettik. Bu yaklaşım sayesinde müşterilerinden teşekkür e-maili alan belki de ilk tedarikçi firma olduk ve 20 yıldır çalıştığımız hiçbir firmayı kaybetmedik.

Hep ilk günkü amatör ruhumuzu koruyarak fakat işimizde profesyonelleşerek hizmet verdik.İlk günlerimizde mal sattığımız firmalarla hala dirsek temasında çalışmayı sürdürüyoruz. Yıllar içerisinde portföyümüze yeni markalar eklense de eskilerin hiç eksilmemiş olması bir şeyleri doğru yaptığımızı kanıtlıyor diye düşünüyorum.

olarak elimizi taşın altına sokup zor işleri üstlendiğimiz için de zamanla bir ihracat kapısı açıldı. Şu anda mevcut ticaretimizin %70’ini yurt dışına yapıyoruz. Enerji sektöründe faaliyet gösteren birkaç müşterimizin Türki Cumhuriyetleri ve Batı Afrika başta olmak üzere farklı pazarlardaki malzeme ihtiyaçlarını gideriyoruz.

“Zor işleri üstlendiğimiz için zamanla ihracat kapısı açıldı.”

“Bir işletmenin a’dan z’ye bütün ihtiyaçlarını paket halinde sunuyoruz.” İhracat yaptığımız firmaların bizi tercih etme sebeplerinin başında bulundukları bölgede ihtiyaç duydukları malzemelerin tamamını bulamamaları geliyor. Özellikle Irak ve Afrika gibi bazı ülkelerin ithal mallara karşı uyguladıkları kısıtlayıcı politikalar bu ülkelerdeki alıcıların bizlerle temasa geçmelerini sağlıyor. Bu sayede çoğu pazara rahatlıkla ürün verebiliyoruz. Bunun dışında üreticilerin düşük adetli satışlar yapmama veya adet düştükçe fiyatı artırma politikaları da müşterilerimizin ürünü direkt olarak alıcıdan almasının önüne geçmiş oluyor. İhracat kalemlerimize

Tedarikçilerin birçoğu standartların dışına çıkarak risk almayı tercih etmiyor, genellikle de bayilik alarak çalışmayı seçiyorlar. Bayilerden biri %2 kâr ile bir diğeri %3 kârla satış yapıyor, bu tür bir ticaret benim ilgi alanıma hiçbir zaman girmedi. Diğer tedarikçilerden farklı

TİMDER Dergisi 100.Sayı / Nisan - Haziran 2019

1999 yılında Karaköy Perşembe Pazarı’nda küçük bir işyerinde tesisat faaliyetlerimize başladık. Tesisat elemanları ile ilgili tüm deneyimimi Urgancılar Firması’nda kazandım. Malzemeleri orada tanıdım. Her ne kadar satıştan sorumlu olsam da ihtiyaç olması halinde, muhasebe, lojistik, müşteri hizmetleri, satış sonrası hizmetler gibi farklı departmanlarda da görev alarak iş tecrübemi artırdım. Bu tamamen işinizle kurduğunuz bağ ve işinize duyduğunuz sevgiyle alakalı.

Geçerken Uğradık

“Müşterilerimizin yalnızca tedarikçisi değil çözüm ortağı olmaya çalışıyoruz.”

75


“Ülke olarak kurtuluşumuzun yolu üretim yapmaktan geçiyor.”

TİMDER Dergisi 100.Sayı / Nisan - Haziran 2019

Geçerken Uğradık

firması kurduk, fittings, boru ve demir çelik ağırlıklı profiller, lamalar kısacası demir çelikte kullanılan tüm malzemeler ürün gamımızda bulunuyor. Bunun yanı sıra projelerden gelen özel talepleri karşılamak adına bir fabrikayla çalışıyoruz, imalatlarımızı onlar yapıyor.

76

baktığınız zaman hep yüksek sayılarda alım yaptığımızı görebiliyorsunuz, toplu olarak aldığımızı parça parça satıyoruz. Bir işletmenin a’dan z’ye bütün ihtiyaçlarını farklı bölgelerdeki alıcılardan satın alarak bir paket halinde müşterilerimize sunuyoruz. Hepsini bir araya getiriyor, fotoğraflarını çekip gümrük işlemlerini tamamlıyor ve sonrasında ellerine ulaşana kadar gerekli takip süreçlerini yürütüyoruz. Türkiye’deki piyasanın hali hazırdaki durumunu göz önünde bulundurduğunuzda kâr marjlarının çok düşük olması sebebiyle yalnızca yurt içi faaliyetleriyle ayakta kalmanın güç olduğu aşikâr, bu nedenle ihracat bizim için büyük önem taşıyor. “Ürün gamımızda demir çelikte kullanılan tüm malzemeler bulunuyor.” Türkiye’de büyük yatırım yapmış, ülkemize fayda sağlayan bütün üreticilerin ürünlerini satmaya gayret ediyoruz. Bu bağlamda ürün gamımızda; yassı ve yuvarlak ürünler ağırlıklı olarak bulunuyor. 2 sene önce de bir paslanmaz

“Ülke olarak kurtuluşumuzun yolu üretim yapmaktan geçiyor.” Sektörümüzdeki en büyük problemin imalat eksikliği olduğunu düşünüyorum. Ülke olarak kurtuluşumuzun yolu üretim yapmaktan geçiyor. Devletimizin de üretim için teşvikler geliştirmesi, ithal ürünlerde kısıtlamaya gitmesi gerekiyor. Firma olarak çoz az kar ile de olsa kendi ülkemizde üretilen ürünleri satmaya büyük gayret sarf ediyoruz. “Sektöre en büyük zararı, işi bilmeyenler veriyor.” Sektörümüzdeki en önemli sorunlardan biri de sektörümüze girişin ve çıkışın kolay oluşu. Bu nedenle piyasada suni bir rekabet oluşuyor. Halbuki bu işe girerken malzemeyi tanımak, satışı bilmek ve iyi bir sermaye

sahibi olma şartı olmalı. Belirli bir altyapınız yoksa bu işi yapmamalısınız. Bizim tek ve en büyük sermayemiz 20 yıldır verdiğimiz sözleri hep tutmamızdır. İnsana, doğaya ve işimize saygımız her zaman en ön planda olmuştur. Erkek hakimiyetindeki bir piyasada tutunmak çok zor olsa da sevginin başarının temeli olduğuna yürekten inanıyoruz. Verdiğimiz sözleri tutabilmek adına devamlı tetikteyiz ve tedbirle iş yapmaya çalışıyoruz, bu da bizleri fazla ileri götüremiyor, maalesef enerjimizn çoğunu riski yönetmekle harcıyoruz. Ülkemizde ticaret kuralları mevsime göre değişmese ve düzgün iş yapan firmalar yasalar ile korunsa ülkemiz için çok daha güzel işler yapmaya vakit bulabileceğimizi ve kalkınmamıza çok daha fazla fayda sağlayabileceğimizi düşünüyorum. En büyük dileğimiz, ülkemizin içerisinde bulunduğu zorlu süreçleri atlatması, üreticinin desteklenmesi ve ithal ürünlerin tercih edilmesinin önüne geçilmesi.

“Ticaret akışı devam etsin diye yapılan hamleler, bizleri istikrarsız gösteriyor.”



Ahmet Altınözek

TİMDER Dergisi 100.Sayı / Nisan - Haziran 2019

Geçerken Uğradık

Altınözek Yapı Malzemeleri İnş. Tic. ve San. Ltd. Şti. Genel Müdürü

“Sektörün geleceğiyle ilgili karamsar değiliz.”

1999 depremine kadar inşaat sektöründe faaliyet gösterdik. Hemen arkasından 2001 krizi ortaya çıkınca inşaat sektörü durma noktasına geldi. Bunun üzerine 2001 yılında inşaat malzemeleri sektörüne giriş yaptık. İlk mağazamızı İnşaatçılar Çarşısı’nda, ikinci mağazamızı 2018 yılında Konak’ta Gaziler Caddesi’nde açtık. İlk mağazamız 300 m2 showroom ve depoya, ikinci mağazamız ise 355 m2’si showroom olmak üzere toplam 520 m2’lik bir alana sahip. “Ege Bölgesi’nin seramik, vitrifiye, armatür ve yapı kimyasalları alanında iddialı satıcılarından biriyiz.” Ege Bölgesi’nin seramik, vitrifiye, armatür ve yapı kimyasalları alanında iddialı satıcılarından biriyiz. Perakendenin yanı sıra toptan satışta daha başarılıyız, tüm Ege Bölgesi’ne dağıtımımız var. Şu anda 13 markanın temsilciğini yapıyoruz, uzun yıllardır da Seramiksan bayisiyiz.

78

“Farklılaşan müşteri profilini iyi tanımamız gerekiyor.” Sektörün geleceğiyle ilgili karamsar değiliz, Türkiye nüfusun sürekli artış gösterdiği dinamik bir ülke. Barınma her zaman öncelikli ihtiyaç olmaya devam edecek dolayısıyla inşaat sektörünün durması mümkün değil. İzmir’i baz alarak konuşacak olursak şehrin %65 oranında kentsel dönüşüme ihtiyacı var, bu binaların geri dönüşüme girmesi, bu sürecin tamamlanması uzun zaman alacaktır. Kentsel dönüşümün yanı sıra yenileme pazarı da bizler için önemli bir alan, dolayısıyla karamsarlığa gerek olmadığını düşünüyoruz. Ayrıca Ege Bölgesi son zamanlarda çok yoğun göç alıyor.

Artık ticaretin şekli ve metodu değişime uğruyor, başarılarını arttırmak isteyen firmaların bu değişime ayak uydurmaları şart. Farklılaşan müşteri profilini tanıyarak ve daha fazla çalışarak her yeniliğe uyum sağlanabileceğine inanıyoruz. Sosyal medyanın da aktif kullanılmasıyla insanların hayal güçleri çok fazla gelişti. Biz Altınözek Yapı Malzemeleri ailesi olarak sosyal medyayı iyi kullandığımıza inanıyoruz. Sektörümüz rekabetin yoğun olarak yaşandığı bir sektör. Biz iş ortaklarımızla ve ekibimizle burada kendimize güzel bir yer edindik. Ticaretimizde verdiğimiz sözleri yerine getirmekte çok hassasız. Kurulduğumuz günden bu yana hiçbir


zaman hiçbir firmayla rekabet içerisine girmedik. Kendi politikalarımızı uygulayıp sürekli kendimizi geliştirmeye çalışıyoruz. Sektörün en iyi markalarıyla çalışıyoruz, teslimat sürelerimiz çok kısa ve sattığımız ürünlerin arkasında durabiliyoruz, dolayısıyla biz sektörde kendimize iyi bir yer edindik, bunu korumak için çalışıyoruz. Güçlü bir stokumuz var bu da bizi farklı kılıyor.

komisyon almadan kartlara sağladığı uzun taksitler bizlerin işini kolaylaştırdı. Piyasadaki riskleri azalttı. Sürekli hedefler belirliyoruz. Sürekli büyümek istiyoruz. Daha fazla iş imkânı sunmak istiyoruz. Ülkemizin gelişmesi için hiç durmadan çalışmamız gerektiğinin farkındayız.

İşimize yatırım yapmaktan hiç kaçınmıyoruz. Pazarlamada daha geniş alanlara yönelmek istiyoruz. Perakende müşterilerimize daha fazla seçenek sunmak istiyoruz. Bunun için işimize çok yatırım yapıyoruz. Bu sektörde kuşaklar boyu hizmet vermek ve bu sektörün öncüsü olmak istiyoruz.

TİMDER Dergisi 100.Sayı / Nisan - Haziran 2019

2018 son çeyreğinde yaşanan ekonomik çalkantılardan firmamız daha da güçlenerek çıktı. Hedeflerimizi yakaladık. Yaşanan dalgalanmalar, ilan edilen konkordatolar bizlere ticarette kural koymayı öğretti. Tüm dünyada ticaretin şekli aynıyken kendi kendimize icat ettiğimiz ticaret kurallarını nihayet terk etmeye başladık. Bu anlamda dalgalanma sektör için öğretici oldu aslında. Nihayet uzun zaman sonra real ticaret yapmaya başladık, parasız ticaret dönemi bitti, bankacılık sektörü ticaretin içine %100 dahil olmaya başladı. Sermaye ve stok sahibi şirketler zaman içerisinde rakiplerden ayrılmaya başladı. Artık çek senetle uğraşmak yerine kredi kartlarına artan taksitler daha avantajlı hale geldi. Fabrikaların

Geçerken Uğradık

Seramiksan ile birlikte açtığımız showroom ise ürünlerimizi daha özgürce sergilememize imkân sundu. Perakende müşterilerimizden de çok güzel geri dönüşler aldık.

79


TİMDER Dergisi 100.Sayı / Nisan - Haziran 2019

UNICERA

UNICERA Fuarı’nda Ziyaretçi Rekoru Türk Seramiği 130 Ülkeden 91 Bin Ziyaretçiyle Buluştu

Alanında dünyanın ikinci en büyük fuarı UNICERA Seramik Banyo Mutfak Fuarı, 130 ülkeden 18 bin 358’i yabancı ve 73 bin 144’ü yerli olmak üzere toplam 91 bin 502 ziyaretçinin katılımı ile CNR EXPO Yeşilköy’de gerçekleştirildi. Fuara Türk firmaların yanı sıra, İtalya, İspanya, Almanya, Portekiz, Mısır, Hindistan, Çin, Tayvan, Sırbistan ve İran’dan sektör öncüsü firmalar katılım gösterdi. Seramik sektörünün yanında toplam büyüklüğü 3 milyar doları aşan banyo ve mutfak ürünlerinin de dünya ile buluştuğu UNICERA’da zemin-duvar kaplamaları, seramik işleme teknolojileri, dekorasyon ürünleri, ambalajlama, depolama gibi pek çok ürün grubu bir arada sergilendi. Yabancı Ziyaretçi Bolluğu Fuar, CNR Holding kuruluşlarından İstanbul Fuarcılık, Türkiye Seramik Federasyonu (TSF) ve Tesisat İnşaat Malzemecileri Derneği (TİMDER) iş birliğinde 100 bin m2 alanda organize edildi. CNR İcra Kurulu Başkanı Ali Bulut, fuara olan yabancı ilgisinden çok memnun olduklarını belirterek şöyle konuştu: “Bu yıl UNICERA fuarı için rekor yılı oldu. Fuarımızın hem ziyaretçi sayısında hem de metrekaresinde ciddi bir artış yaşandı. Her fuarda olduğu gibi UNICERA’da da

80

amacımız ülkemizin ihracatına yapabileceğimiz en büyük desteği sağlamak oldu. Bu doğrultuda yabancı ziyaretçi sayımızı artırmak için var gücümüzle çalıştık ve bu fuarda özellikle yabancı ziyaretçi sayımızda hedeflerimizi aştık. Yabancı ziyaretçisi çok bol olan bir fuar geçirdik. Fuara katılan sektör öncüsü 1.200 markanın sergilediği yeni ürün ve koleksiyonlara ilgi büyük oldu. Firmaların büyük özenle fuara özel olarak hazırladıkları stantları özellikle yabancı alıcılar hayranlıkla karşıladı.” “UNICERA sayesinde çok sayıda yeni iş birliği kuruldu.” UNICERA’daki en büyük amaçlarının iç pazardaki daralmaları ihracat yoluyla telafi edebilmek olduğunu belirten TİMDER Yönetim Kurulu Başkanı Aydın Eşer, “Fuar esnasında katılımcı firmalarla yaptığımız görüşmelerde, yabancı ziyaretçi sayısındaki artıştan duydukları memnuniyeti bizzat dinleme şansımız oldu. Fuar alanına giriş yapan her 4 ziyaretçiden biri yabancıydı. Yabancı ziyaretçi sayısının artması, ihracatı artırarak döviz girdisine olumlu etki etmesinin yanı sıra Türk üreticilerin gücünün daha fazla duyurulmasına da hizmet etmiş oluyor. Nihai duruma baktığımız zaman; UNICERA sayesinde çok sayıda yeni iş

birliği kurulduğunu ve bu ticaretin ihracat rakamlarına olumlu yansıyacağını söyleyebiliriz.” diye konuştu. Seramik sektöründeki gelişmeye paralel olarak sektörün fuara olan ilgisinin artış gösterdiğini ifade eden TSF Yönetim Kurulu Başkanı Erdem Çenesiz, “2020 yılında yabancı ziyaretçi sayımızda büyük artış olmasını bekliyoruz. Hedefimiz, UNICERA’nın yüzbinlerce ziyaretçiyi ağırlaması ve dünyanın en büyük seramik ve banyo ürünleri fuarı olmasıdır.” dedi. Mimar Adaylarından Dünyaca Ünlü Tasarımcılara Yoğun İlgi Dünyanın en önemli tasarımcıları tarafından 2019’un trendlerinin de belirlendiği fuar kapsamında yapılan seminerlerde İtalya, İspanya, Fas ve Almanya’dan gelen dünyaca ünlü tasarımcılar, deneyimlerini ve sektördeki yeni trendleri, sektörün öncü firmaları ve fuar ziyaretçileriyle paylaştı. Tasarımcılarla yapılan ikili görüşmeler, Türk seramik sektörün geleceği için önemli ipuçları verdi. Sektöre, tasarım alanında damgasını vuran Giuseppe Scutellà, Carlo Ciciliot, Paolo D’arrigo, Valentin Garcia, Johan Dück gibi önemli tasarımcılar tarafından verilen seminerlere Türkiye’nin dört bir yanında bulunan 68 üniversitenin mimar adayı öğrencileri yoğun ilgi gösterdi.


100.000 m2 Alan 91.502 Ziyaretçi 130 Ülkeden Ziyaretçi

TİMDER Dergisi 100.Sayı / Nisan - Haziran 2019

1.200 Marka

UNICERA

18.358 Yabancı Ziyaretçi

81


CNR Holding İcra Kurulu Başkanı Ali Bulut

TİMDER Dergisi 100.Sayı / Nisan - Haziran 2019

UNICERA

Türkiye’nin en büyük ihtisas fuarı UNICERA İstanbul - Seramik Banyo Mutfak Fuarı’nı Tesisat İnşaat Malzemecileri Derneği (TİMDER) ve Türkiye Seramik Federasyonu (TSF) iş birliğinde çok başarılı bir şekilde organize ettik. CNR Holding olarak 2018 yılında başlattığımız Global Pazar İstihbarat Projesi kapsamında kurduğumuz “Big Data ve Bulut Sistemi” ilk meyvelerini UNICERA Fuarı’nda verdi. Geçtiğimiz yıl fuarımıza ciddi bir yabancı ziyaretçi katılımı oldu.

82

100 bin m2 alanda gerçekleştirdiğimiz UNICERA Fuarımızda 18 bin 358’i yabancı olmak üzere toplam 91 bin 502 sektör profesyonelini ağırladık. Bulgaristan, Kosova, Makedonya, Moldova, Arnavutluk, İsrail, Filistin başta olmak üzere 130 ülkeden UNICERA’ya katılan sektör profesyonelleri, seramik sektörünün önde gelen 1.200 markasının fuarda sergilediği yeni ürün ve koleksiyonlara büyük ilgi gösterdi. Toplam büyüklüğü 3 milyar dolara ulaşan Türk Seramik Sektörü, 1,5 milyar dolara yakın ihracatı ile ülke ekonomisine en yüksek katma değeri sağlayan sektörlerin başında geliyor. Tarihi güce ve stratejik öneme sahip olan bu sektörümüzün ihracatının daha da artırılması gerektiği inancını taşıyoruz. CNR Holding olarak, seramik gibi ülkemizin ekonomisi için stratejik öneme sahip Bien Banyo Ürünleri Genel Müdürü Hakan Günderen Bu yıl UNICERA Fuarı’nda standımızı gezen yabancı ziyaretçi sayısının, bir önceki yıla göre yaklaşık iki kat arttığını tespit ettik. Bu tespitimizin de CNR Fuarcılık’ın yayınladığı sonuçlara göre UNICERA Fuarı’nı ziyaret eden yabancı sayısındaki %63,6 artışı teyit ettiğini söyleyebiliriz. Standımızı ziyaret eden yabancı müşteri sayısının bir önceki yıla göre iki kat fazla olması ve bu artışın fuarı ziyaret eden yabancıların artışından fazla olması, Bien markasına ve ürünlerine yabancıların ilgisinin gün geçtikçe daha da artacağının bir işaretidir diyebiliriz. Gelen ziyaretçilerin sadece ziyaret değil, iş yapma istekleri de bizi fazlasıyla memnun etti. Bu yılın dış satış açısından, önceki yıllara göre çok daha olumlu geçeceğini ön görüyoruz. Bien markasının, banyo ve ıslak mekanlarda kullanılacak ürünlerin tamamını barındıran bir ürün gamına

bir sektörün ihracatını artırmak için elimizden geleni yapıyoruz. Fuarımızda Türk seramik sektörünün dünya ülkeleri ile buluşması için var gücümüzle çalışıyoruz. Seramik sektörünün yanı sıra banyo ve mutfak ürünlerinin de dünya ile buluştuğu organizasyonumuzda, Türk seramik ürünlerinin dizayn ve kalite bakımından oldukça iyi olduğu ancak marka bilinirliği konusunda biraz daha yol alınması gerektiği düşüncesini taşıyorum. UNICERA Fuarı, sektörümüzün markalaşma hedefine hizmet etmesi açısından da büyük önem taşıyor. Fuarımızın Türk seramiğinin marka bilinirliğine katkısı çok büyük oranda. Dünyada marka haline getirdiğimiz fuarımız aracılığıyla inşallah sektörümüz de hak ettiği noktaya ulaşacak. Geçtiğimiz UNICERA’da sektörün en büyük amaçlarından biri de iç pazardaki daralmaları ihracat yoluyla telafi edebilmek olmuştu. Sektörün bu amacına ulaştığı kanısındayım. Fuar esnasında katılımcı firmalarla yaptığımız görüşmelerde, yabancı ziyaretçi katılımından oldukça memnun olduklarına şahit olduk. Fuar alanına giriş yapan her 4 ziyaretçiden biri yabancıydı. Bilindiği gibi bir fuarın başarısını en iyi yabancı ziyaretçi katılımı ile ölçeriz. Hem yerli hem de yabancı ziyaretçi katılımı ile oldukça başarılı bir fuar organizasyonuna imza attığımızı düşünüyorum. Geçtiğimiz yıl fuarımızda çok sayıda yeni iş birliği kurulduğunu ve bu ticaretin ihracat rakamlarına olumlu yansıyacağını hep birlikte göreceğiz. 2020 yılında da gerek ziyaretçisiyle gerek ticari hac-

miyle daha da başarılı bir fuar organize etmek için şimdiden tüm ekibimizle kollarımızı sıvadık. 2020’de düzenlenecek fuar için var gücümüzle çalışıyoruz. Gelecek yıl fuarımızdaki başarıyı artırarak devam ettireceğiz. 2020’de yabancı ziyaretçimizde %25 artış, toplam ziyaretçi sayımızda %30 artış hedefliyoruz. Bunun yanı sıra 2019’da İtalya, İspanya, Almanya başta olmak üzere Portekiz, Mısır, Hindistan, Çin, Tayvan, Sırbistan ve İran’dan gelen 14 yabancı firma fuarımızda stant açmıştı. Bu yıl bu rakamı da 50’ye çıkarmayı hedefliyoruz. 2020 yılında düzenleyeceğimiz fuarımızda öncelikli olarak sektörün hedefi olan pazarlar başta olmak üzere iletişime geçilmedik ülke bırakmayacağız. Hedefimiz, UNICERA’nın yüzbinlerce ziyaretçiyi ağırlaması ve dünyanın en büyük seramik ve banyo ürünleri fuarı olmasıdır.”

sahip olmasının standımıza olan ilgiyi artırdığını düşünüyoruz. Fuarda bizim için en büyük yenilik, banyo ıslak hacimleri için ihtiyaç duyulan ürünlerin hemen hemen her pazar kategorisi için tamamlanmış olmasıydı. Ürün bazında baktığımızda SSG’de Vokha, Harmony ve Easy wash serilerimiz, armatürde ise Hermes, Lucca, Grace, Due ve Ferra serilerimiz büyük talep gördü. Ayrıca seramik kaplama ürünlerimizde 60x180, 120x180, 120x120, 100x100 ve 3 cm yer karosu ve 30x90, 40x120 duvar karosu ürünlerimize ilgi büyük oldu. UNICERA, ilk yıllarından itibaren az sayıda yabancı ziyaretçinin olduğu; genellikle iç pazar müşterilerimiz ile buluştuğumuz bir fuar niteliğindeydi. Son iki yılda yabancı ziyaretçi sayısında önemli bir artış yakalayarak, bölgemizdeki en önemli fuar olma yolunda ilerliyor. Fuar alanının daha kolay ulaşılabilir bir yere getirilmesinin ve fuarcılık firmasının yurt dışı tanıtımlarına ağırlık

vermesinin bu durum üzerinde çok etkili olduğunu düşünüyorum. Ülkemizin içinde bulunduğu duruma bakıldığında, iç talebin yavaşladığı bir dönemde yabancı müşterilerin Bien markasına olan ilgisi bizi fazlası ile memnun etti. Bu ilgili dış satış neticelerimizin bir önceki yıla göre daha iyi olacağının işaretlerini veriyor.



Akgün Seramik / Dura-tiles Genel Müdürü - Türkiye Sat. & Paz. Bülent Soysaldı

TİMDER Dergisi 100.Sayı / Nisan - Haziran 2019

UNICERA

Bu yıl ilk defa lanse ettiğimiz 100’den fazla ürünü, marka gücümüzü, gelişmiş üretim teknikleriyle üretilen ürün çeşitlerimizi ve kalite anlayışımızı, UNICERA Fuarı’ndaki en büyük alana sahip olma özelliği taşıyan standımızda, profesyonellere, tüketicilere ve bayilerimize büyük bir heyecanla sunduk. Fuarda ilk defa sergilediğimiz yeni tasarımlarımız ziyaretçilerimiz tarafından oldukça beğenildi. 7 mm ve 30 mm kalınlığa sahip olan ve Türkiye’deki ilkler arasında kabul edilen teknik ürünlerimizi de ilk defa fuarda göstermiş olduk. Aynı serinin 7 mm, 10 mm, 20 mm, 30 mm gibi farklı kalınlıklardaki çeşitliliğiyle üretim zenginliğimizi ve kalitemizi müşterilerimizle buluşturmanın heyecanını yaşayarak güzel geri bildirimler aldık. UNICERA Fuarı aracılığıyla ziyaretçilerimize marka gücümüzü, farklılığımızı ve yenilikçi yüzümüzü gösterebildik, fuar sonrası gelen talepleri incelediğimizde doğru hedef ve planlama yaptığımızı da görmüş olduk. UNICERA Fuarı, bugüne

Çanakcılar Seramik / Creavit Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Çanakcı Sektörün önde gelen oyuncularının katıldığı UNICERA Fuarı başta mimarların, tasarımcıların, akademisyenlerin, bayilerin, öğrencilerin ve tüm sektör profesyonellerinin ziyaret ettiği, uluslararası ziyaretçi karmasına sahip bir arena. Yerel ve global sektör trendlerini birebir gözlemleme imkanı sağlayan bir mecra olması dolayısıyla sektörün nabzını tutabildiğimiz önemli bir organizasyon. Bu nedenle Creavit olarak, her sene olduğu gibi bu sene de UNICERA’ya tüm enerji ve heyecanımızla hazırlandık. 2019 yılı herkes için belirsiz olmasıyla birlikte, biz her zamankinden daha fazla çalışmamız ve katma değer üretmemiz gerektiğinin farkındalığıyla yıla başladık. Biz içinde bulunduğumuz dönemi bir zorluktan öte, yetkinliklerimizi en iyi şekilde kullanmaya odaklandığımız, imkanları zorlayarak kendimizi geliştirmeye devam edeceğimiz bir yıl olarak görüyoruz. Creavit olarak, yeniliklerimiz ve değişimlerimiz 2018 yılında olduğu gibi bu yıl da devam edecek. Biz UNICERA’yı bir iletişim, etkileşim, paylaşım platformu olmanın yanı sıra

84

kadar hep markamızın hem yurt içinde ve hem de yurt dışında yeni kanallar bulmasına yardımcı oldu. Bu yıl da, hem yurt dışı hem yurt içi müşterilerimize, profesyonellere ve tüketicilere tüm ürünlerimizi sunma fırsatını yakaladık ve açılıştan kapanış saatine kadar oldukça yoğun bir ziyaretçi sayısıyla karşılaştık. Fuarı ziyaret eden nitelikli yabancı ziyaretçi sayısında bu yıl önemli bir artış olduğunu da düşünüyoruz. Bu anlamda yeni pazarlarla ve mevcut pazarlardaki müşterilerimizle olumlu görüşmeler yaparak anlaşmalar gerçekleştirdik. Yurt içinde ise markamızın hedeflenen yere ulaşması için gerekli yeni müşterilerle anlaşma sağlayarak proje gruplarıyla ürün bazlı olumlu görüşmeler gerçekleştirdik. Bu anlamda fuar, markamızın 2019 yılında yurt içi ve yurt dışında iyi bir ivme yakalayacağının sinyallerini vermiş oldu. Fuar esnasında ve fuar sonrası yapılan görüşmeleri analiz ettiğimizde, fuarın hedef planlarımıza çok olumlu yansıdığını ve ürün-pazar-üretim planlamamıza ciddi katkı sağlayarak 2019 yılına iyi bir başlangıç yapmamıza vesile olduğunu söyleyebiliriz. Önümüzdeki

yıllarda UNICERA Fuarı’na daha fazla uluslararası markanın katılması, nitelikli yabancı ziyaretçi sayısının daha da artmasını sağlayacaktır. Böylelikle Türk seramik sektörü, yurt dışında sahip olduğu marka değerini pekiştirerek, gelişmiş üretim gücünü daha fazla ön plana çıkarabilecektir. Bu durum bizlerin de markalarımızı uluslararası pazarlarda daha etkin gösterebilmemiz için fırsat yaratacaktır.

yeni pazarlara ve iş birliklerine açılan bir kapı, bir fırsat olarak görüyoruz. Bu sene yurt dışı katılımcı dağılımının yoğunluklu olarak, Kuzey Avrasya, Orta Doğu ve Arap ülkelerinden gelen ziyaretçi ve profesyonellerden oluştuğunu gözlemledik. Geçmiş UNICERA fuarları ile kıyasladığımızda Avrupa ülkelerinden gelmesini beklediğimiz katılımcı kitlesini, belki de İspanya Cevisama Fuarı’nın 5 gün öncesinde gerçekleşmiş, ISH Fuarı’nın da yakın bir tarihte gerçekleşecek olmasından dolayı, bu sene fuarda göremedik. Yarım asrı aşkın sektör deneyimimizi, pazarın talepleri ve tasarımcılarımızın tecrübeleriyle harmanlayarak, her sene kendimizi yeniliyor, geliştiriyor, yenilikçi ürünleri kullanıcılarımızla buluşturmaya odaklanıyoruz. UNICERA’da bu yıl 800 m² alanda 600 parça Creavit ürününü ziyaretçilerimizin beğenisine sunduk. Ayrıca bu sene dünyaca ünlü Türk tasarımcı Defne Koz ile güçlerimizi birleştirerek ortaya çıkardığımız yeni koleksiyonumuz Foglia’nın lansmanını, çok sayıda mimar, tasarımcı, akademisyen ve basın mensubunun da katılımlarıyla UNICERA Fuarı’nda gerçekleştirdik. Yurt içi ve yurt dışı bayilerimizle ziyaretçilerimizin çok yoğun

ilgisiyle karşılaştık ve talebe dönüşen beğeniler aldık. Klozet, lavabo, armatür ve banyo mobilyalarından oluşan Foglia koleksiyonumuz, çizgileriyle akışkan, kıvrımlı, doğal, zarif, ince ve organik; tıpkı bir yaprak gibi. (Koleksiyonun ismi olan foglia İtalyanca’da yaprak demek) Foglia, ziyaretçiler ve sektör profesyonelleri için güzel bir tecrübe oldu. Banyodaki değişimi ve sektörün geldiği son noktayı ziyaretçilere deneyimletebilmek adına çok keyifli bir koleksiyon olduğu inancındayız.



TİMDER Dergisi 100.Sayı / Nisan - Haziran 2019

UNICERA

Blanco Öztiryakiler Genel Müdürü Dr. H. Nadir Erbil

86

Blanco Öztiryakiler A.Ş. olarak yıllardır UNICERA fuarlarına katılıyoruz ve bugüne kadar fuar katılımlarımızın şirketimize gerek yurt içi gerekse yurt dışı ziyaretçi ilgi ve iş potansiyeli açısından önemli katkıları oldu. Bu konuda memnuniyetimizi ifade etmek isterim. 5-9 Şubat 2019 tarihleri arasında CNR Fuar Merkezi’nde gerçekleşen UNICERA Fuarı’nda da yine 6. salonda, 250 m²’lik bir alana sahip F10 numaralı standımızda ziyaretçilerimizle buluştu. Pera markalı ev tipi eviye, armatür, ocak, fırın, davlumbaz, mikrodalga fırınlar, çöp öğütücüler, atık saklama üniteleri, profesyonel mutfağa yönelik akıllı fırınların yanı sıra son yıllarda başarılı şekilde konut projelerinde yer aldığımız akrilik tezgah ve banyo lavabo ve dolaplarımızı tüm ziyaretçilerimize sunma fırsatı yakaladık. Bu yıl geçmiş yıllara göre özellikle yabancı ziyaretçiler tarafından yoğun bir ilgiyle karşılaştık. 2018 yılında başlayan ve hâlâ etkisini devam ettiren ekonomik sıkıntılardan ötürü, yerli ziyaretçi sayısında geçen yıla göre bir düşüş olmasına rağmen, bu yılın daha verimli geçeceğine işaret eden nitelikli ziyaretçilerin gösterdiği ciddi ilgi dikkatimizi çekti.

meyvelerini toplayacağımıza inanıyorum. Özellikle Libya, Güney Afrika ve Doğu Avrupa ülkelerine yönelik iş hacmimizin artacağını düşünüyorum. UNICERA Fuarı’nda yine her yıl olduğu gibi Gerek BLANCO gerekse PERA markamızla sunduğumuz yenilikler çok dikkat çekti. Özellikle Blanco kalitesi ve inovasyon liderliğinin örnek ürünlerini bu fuarda tüm ziyaretçilere sunma fırsatı bulduk. Modern ve klasik mutfak tarzlarına uyumlu eviye, armatür, ankastre cihazlarının yanı sıra son zamanlarda tüketici bilinçlenmesinde ilk sırada yer alan “tasarruf” ve çevre korumaya yönelik “sıfır atık” kavramlarını dikkate alan bazı özel ürünlerimiz ilgi odağı oldu. Gerçi biz yıllardır “atık ayıklama” kavramını Blanco Select atık saklama üniteleri vasıtasıyla tüketiciye sunuyoruz ancak bu bilinçlenme genel anlamda yeni yeni kendini göstermeye başladı. Öztiryakiler’in güçlü Ar-Ge ve üretim kapasitesinin bazı örneklerini de bu fuarda sunma fırsatımız oldu. Özellikle profesyonel mutfakta mükemmel zamanlama, farklı ürünleri aynı anda lezzetinden ödün vermeden pişirme ve tabii ki kendi kendini yıkayarak temizleme özelliğine sahip akıllı fırınla ürettiğimiz yiyeceklerimizi canlı mutfakta tüm ziyaretçilerimizin beğenisine sunduk.

şekilde sunma olanağına sahip olmamız ve bu sunumlar neticesinde fuar ziyaretçilerinin fuar sonrasında firmamızla temaslarını devam ettirerek karşılıklı iş imkanlarına vesile olmasıdır. Bu nedenle UNICERA Fuarlarına şimdiye kadar katılımlarımızdan dolayı memnun olduğumuzu tekrar ifade etmek isterim. Diğer hususlar bir yana bu tür önemli fuarların biz katılımcılara sağladığı en önemli imkan; kendimizi, ürünlerimizi, yeniliklerimizi ve pazardaki güç ve yerimizi göstermek için alıcıları tek tek yerinde ziyaret etme, tanıtım ve benzer faaliyetlerle ilgili zaman ve maliyet harcamaları yerine size kısa bir sürede böyle bir platformda söz konusu ziyaretçileri toplu halde standımızda ağırlama olanağı sağlamasıdır. Bu önemli hususu yıllardır dikkate alarak katılımlarımızın meyvelerini fuar sonralarında toplama imkanını yakalıyoruz.

Yabancı ziyaretçiler de geniş bir yelpazede farklılık gösterdi. Doğu Avrupa, Orta Doğu, Kuzey Afrika ülkelerinin yanı sıra Güney Afrika ve hatta Avusturalya’dan ziyaretçilerin gelmesi fuar katılımcıları olarak hepimizi mutlu etti. Bu ziyaretçilerin önemli bir bölümüyle de ciddi görüşmeler gerçekleştirdik, yıl sonuna kadar bu görüşmelerin

Bu yeniliklerimizle ilgili gerek fuar esnasında gerekse fuar sonrasında önemli geri dönüşler aldık ve yıl içerisinde bu yeniliklerimizi hem perakende hem de proje kanalında sunabileceğiz. UNICERA Fuarlarına uzun bir süredir istisnasız katılımımızın en doğal gerekçesi her yıl yeniliklerimizi en etkili bir

Bu açıdan UNICERA Fuarı’nın giderek güçlenmesi, daha güçlü organizasyonlarla dünyada daha büyük ilgi çekmesi ve biz katılımcılara daha güzel fırsatlar sunmasından yanayım.

Ece Holding CEO Bülent Onur

tan koleksiyonlarımızı ve beraberinde birçok yeni nesil banyo tasarımlarımızı ilk kez UNICERA Fuarı’nda ziyaretçilerimizin beğenisine sunuyoruz. Bu yıl UNICERA’da “1 Kimlik 3 Koleksiyon” konseptimizle yer alarak, İtalyan kimliğimizi en iyi yansıtan özgün, rafine ve güçlü çizgilere sahip 3 koleksiyonumuzu ön plana çıkardık. İtalyan tasarımcılarımızdan Prof. Ettore Giordano tarafından tasarlanan Absolute koleksiyonumuz küçük banyoları kullanışlı mekanlara dönüştüren rafine tasarımı ile ilgi çekti. Emanuele Pangrazi tasarımı Allegro; güçlü tasarım çizgisi ile beğeni toplarken, özgün renk paleti sunan ColorIsvea koleksiyonumuz büyük ilgi gördü. Dünyanın pek çok ülkesinden nitelikli ziyaretçiye ev sahipliği yapan UNICERA Fuarı’na olan ilgi her geçen yıl biraz daha artıyor, bu sektörümüz adına gurur verici. UNICERA gibi büyük

organizasyonların sektörümüzün imajını güçlendirdiğine inanıyoruz.

UNICERA Fuarı, Türk seramik sektörünün gücünün sergilenmesi ve uluslararası pazarda bilinirliğinin artırılması adına önemli bir organizasyon. Uluslararası platformda düzenlenen en önemli fuarlardan biri olduğu için ihracata yönelik yeni iş birliklerinin ve stratejilerin oluşturulmasında etkin rol oynuyor. Biz UNICERA’ya yıllardır katılıyor ve en yeni serilerimizi, teknolojilerimizi ilk kez bu fuarda sergiliyoruz. Isvea olarak İtalyan tasarım anlayışına getirdiğimiz inovatif yaklaşım ile her zevke hitap eden, her banyoya uyarlanabilen, farklı alanlar için farklı çözümler sunabilen bir marka olduk. Isvea’nın marka gücü tasarım odaklı oluşundan geliyor. İtalyan tasarım kimliğimizi en iyi anla-


87

TİMDER Dergisi 100.Sayı / Nisan - Haziran 2019

UNICERA


Eczacıbaşı Yapı Ürünleri Grubu Başkanı Ali Aköz

TİMDER Dergisi 100.Sayı / Nisan - Haziran 2019

UNICERA

Eczacıbaşı Yapı Ürünleri Grubu olarak, Avrupa’nın en büyük seramik banyo ve mutfak fuarlarından UNICERA’ya ilk yılından bu yana katılıyoruz. UNICERA’yı bir performans alanı, sektörün önde gelen aktörlerinin boy gösterdiği bir sahne gibi görüyoruz. Biz de her yıl VitrA ve Artema’nın en yeni koleksiyonlarını Türkiye’de ilk kez UNICERA’da sergiliyor, kampanyalarımızı fuarla eş zamanlı başlatıyoruz. Bu sebeple UNICERA’nın yeri, bizim açımızdan ve sektörümüz için her zaman farklı. Ayrıca son yıllarda özellikle komşu ülkelerden UNICERA’ya gelen nitelikli ziyaretçilerin sayısının da arttığını gözlüyoruz ki bu da bölgeyle ticari ilişkilerimizin daha da gelişmesi ve yeni pazarlara erişim açısından büyük önem taşıyor.

Dünya lansmanını Bolonya’daki Cersaie Fuarı’nda yaptığımız ve Türkiye’de ilk defa UNICERA’da sergilediğimiz en yeni karo koleksiyonlarımızı da ColorCode ve Natural Stone temaları altında sunduk. Ayrıca banyoda rengi teşvik etmek ve zamana meydan okuyan banyolar tasarlayabilmek için VitrA Tasarım Ekibi’nin geliştirdiği mode renk kombinasyon sistemi de ilk kez UNICERA’da paylaştık. Kaplama malzemelerindeki zengin portföyümüz, UNICERA ziyaretçilerinin de ilgisini çekti.

Bu yıl UNICERA’da banyodan karoya, armatürden yıkanma alanlarına zengin bir ürün yelpazesi sunduk. Çalışmalarını Milano’da sürdüren iki önemli uluslararası tasarımcının VitrA Tasarım Ekibi ile birlikte geliştirdiği yeni banyo serileri, bu yıl sunacağımız en dikkat çekici yenilikler arasında yer aldı. Terri Pecora’nın imzasını taşıyan Plural ve Claudio Belli’nin tasarladığı Equal, ban-

Eczacıbaşı Yapı Ürünleri Grubu olarak, Türkiye pazarındaki liderliğimizi sürdürürken, ihracatta büyümeyi ve özellikle Avrupa’daki pazar payımızı artırmayı hedefliyoruz. Sektörümüzün de gözünü uluslararası pazarlara dikmesi ve ihracatı en önemli gündem maddesi yapması gerektiğini düşünüyoruz. Dünya zorlu bir dönemden geçiyor. Küresel ve yerel düzeydeki pek çok gelişme,

sektörün ülkemizdeki ya da yurt dışı pazarlardaki performansını yakından etkileyebiliyor. Eczacıbaşı Yapı Ürünleri Grubu olarak, büyüme stratejimizi çok markalı, çok üretim merkezli ve çok pazarlı bir yapıda geliştirmemizin, diğer bir deyişle çeşitlendirilmiş bir portföyü farklı coğrafyalarda dengelenmiş biçimde yönetme stratejimizin temelinde bu durum yatıyor. Bu sebeple, başta stratejik olarak hedeflediğimiz pazarlar olmak üzere, dünyanın pek çok ülkesinde yoğun tanıtım faaliyetleri yürütüyoruz. Fuarlar da bu faaliyetlerin en başında yer alıyor.

Delta Granit Mermer Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Şehitoğlu

her katılımımız sonrası yeni müşteriler edindik ve tabii ki firmamıza ciddi katkıları oldu. Bu fuar sonrası da yeni müşteri ve yeni pazarlar konusunda sonuçların yine olumlu yönde olacağını düşünüyorum. UNICERA Fuarı’nın ilerleyen yıllarda daha da gelişeceğini düşünüyorum. Hatta piyasaları belirleyen bir konuma dahi gelebileceği öngörüyorum. Bu yolda ilerlerken dikkat edilmesi gereken en önemli şeyin birliktelik olduğuna inanıyorum, bence birliktelik sektörümüzün gelişmesini sağlayacak en önemli formül. Bir ve beraber olunduktan sonra sektörümüz dünya pazarından çok daha büyük bir pay alabilecek yeterlilikte bir alt yapıya ve beşeri sermayeye sahip. Bu konuyu iyi anlamak ve işlemek lazım diye düşünüyorum. Pazar gitgide büyüyecektir, bu kaçınılmaz ama fiyat ve miktar orantısında da sektörü büyütmek, arz-talep dengesine göre üretim yapabilmek ve hatta belli başlı pazarlar için sektörde rekabeti değil birlikte adım atabilmeyi benimsemek çok daha iyi sonuçlar almamızı sağlayacaktır. Pazar büyümeye devam ederken sektör de bu büyümeden fiyat rekabetine girmeden nasibini almanın

yolunu aramalı diye düşünüyorum. Ülkemizin dinamikleri sağlam, yetişmiş eleman konusunda eksiğimizi de kendimiz gidereceğiz, dizayn ve yenilikler konusunda gençlerimize çok iş düşecek ve inanıyorum ki sektör çok daha güzel günlere erişecek. Fuara katkı sağlayan herkese çok teşekkür eder, iyi bir yıl dilerim.

Ülkemizde son dönemde yaşanan ekonomik olumsuzluklar, bilhassa dövizdeki artışa bağlı olarak iç piyasada yaşanan daralmayla birlikte ihracat ve dış piyasa gücünün değerinin daha da iyi anlaşıldığı bir ortamda, fuarımızda da nitelikli yabancı ziyaretçi sayısının arttığını gözlemledik. Bu artış; ülkemiz sanayisinin tüm dünya piyasalarındaki rekabet gücünün kalite ve bilhassa fiyat anlamında daha iyi tezahür ettiğinin göstergesidir. Bizler de fuardaki yabancı müşteri ziyaretlerinden son derece memnun kaldık. Nitelikli ve ne istediğini bilen bir müşteri kitlesi vardı. İlk kez UNICERA’da lanse ettiğimiz ürünlerimiz oldu.Müşteri beğenileri ve ilgisini de ölçme fırsatı yakaladık, ziyaretçilerimizden güzel tepkiler aldık. Her fuar sonrası gerçekleştirdiğimiz değerlendirmelerimizde yer alan ürün-pazar planlamasını yaparken buradan elde ettiğimiz sonuçların da katkısı olmuş oldu. Bugüne kadar UNICERA Fuarı’na

88

yonun sınırlarını zorlayan seriler… Fuar ziyaretçilerinden, bu yenilikçi seriler için oldukça olumlu geri dönüşler aldık. Banyonun değişen tanımına cevap niteliği taşıyan, diğer bir deyişle geleceğin banyolarını temsil eden bu seriler, Mart ayında Frankfurt’taki ISH Fuarı’ndaki standımızda da yer aldı ve benzer geri bildirimleri orada da aldık.



Ege Seramik Genel Müdürü Göksen Yedigüller

TİMDER Dergisi 100.Sayı / Nisan - Haziran 2019

UNICERA

Ege Seramik olarak bir UNICERA Fuarı’nı daha hedeflediğimiz başarıya ulaşarak bitirmiş olmanın mutluluğu içerisindeyiz. UNICERA her yıl yükselen bir grafiğe sahip. Sektörümüzün en büyük 2. uluslararası fuarı haline geldi. Özellikle ihracat müşterisinin düzenli bir şekilde arttığını görüyoruz. Bu yıl ihracat müşterilerinin ilgisi maksimum seviyedeydi. İhracatın kritik öneme sahip olduğu günümüzde bu çok memnun edici bir durum haliyle. Bu tip organizasyonlar Ege Seramik gibi üretiminin yarısını ihraç eden firmalar için her zaman yeni müşteriler kazanmak ve yeni pazarlara açılmak için güzel fırsatlardır. Biz şimdiye kadar katıldığımız bütün UNICERA fuarlarını hep çok verimli ve memnun geçirdik. Bu sebeple her yıl UNICERA’ya özel bir heyecanla, disiplinli ve sıkı bir şekilde hazırlanıyoruz. Eylül ayında İtalya’da lansmanını gerçekleştirdiğimiz ve sektörde öncüsü olduğumuz Hi-Tile Technology malzemeleri sektör profesyonelleri ile tanıştırdık. Ayrıca fuar için özel olarak tasarladığımız Spring 2019 Collection

Ege Vitrifiye Genel Müdürü Merter Savaş UNICERA Fuarı, Ege Vitrifiye’nin her sene katılım gösterdiği önemli fuarlardan biridir. Bu sene de UNICERA Fuarı’nı başarıyla tamamlamanın gururunu yaşıyoruz. Standımızda 5 gün boyunca yurt içinden ve yurt dışından sektör profesyonellerini ağırladık. 2019 UNICERA’da birçok yeni müşteri potansiyeli elde ettik. Özellikle Orta Doğu, Afrika ve Balkan ülkelerinden gelen satın almacılar ile 2019 bağlantılarımızı oluşturduk. Bir ay sonra gerçekleşecek Almanya ISH Fuarı nedeniyle Avrupa’dan gelen ziyaretçi sayısı oldukça azdı. Bu yüzden Avrupa müşterilerimiz ile Almanya’da bir araya gelmeyi planlıyoruz. Fuarda ilk defa sunduğumuz ürünlerimiz; Pella klozet serisi, Knidos lavabo serisi ve kendinden dokulu natürel lavabolarımızdı. Pella klozet serimiz hem iç piyasanın hem de ihracat müşterilerinin oldukça ilgisini çeken bir ürün grubu oldu, özenle tasarlanan klozetlerimiz

90

kapsamında 40 yeni serimizin de tanıtımını gerçekleştirdik. Özellikle ihracat müşterilerinin ilgisini çeken 20x20 cm ebatlı Vintage ürün konseptimize birçok yeni seri ekledik. Bu noktada sektörün en geniş 20x20 cm ürün portföyüne sahip olduğumuzu özellikle vurgulamak isterim. Kısacası rekor sayıda yeni seri ile katılım gösterdik ve hem iç pazar hem de ihracat müşterilerine çok zengin bir ürün yelpazesi sunduk. Tabii ki bu yeni ve özel malzemeler kullanılarak tasarlanan serilerin bize çok güzel dönüşleri oldu. Öncelikle Ege Seramik ekibi olarak vizyoner tarzımızı bir kere daha ortaya koymuş olmaktan, seramikte modaya yön vermeye devam etmekten dolayı son derece gururluyuz. Sonrasında ise verdiğimiz emeklerin karşılığının beğeniye, beğenilerin de siparişe dönüşmüş olmasından dolayı çok mutluyuz. Şimdi önceliğimiz bu yeni serilerin hızlı bir şekilde bayilerimize dağıtımını gerçekleştirmek. UNICERA vesilesiyle tasarlanan yeni ürünlerin de piyasaya bir hareketlilik getireceği inancındayız. Malum iç pazarın durgun seyrettiği bir dönemden geçiyoruz. Ancak inanıyoruz ki yılın ikinci yarısından itibaren bu durgun bekleme hali bitip iç pazar hız kazanacaktır. Biz gelecek günler için iyimser bir bekleyiş içinde

olmayı tercih ediyoruz. Ama tabii ki her şeye hazır olmak adına almamız gereken bütün önlemleri alarak bu dönemi geçiriyoruz. Umuyoruz ki ülkemiz ve sektörümüz için gelişmeler yıl sonuna kadar iyi yönde olacaktır. Dolayısıyla yorulmadan, ümitsizliğe kapılmadan sürekli bir adım ilerisini düşünerek üretmeye, Ege Seramik markasını iç pazar ve uluslararası alanda en iyi şekilde temsil etmeye devam ediyoruz.

için aldığımız geri bildirimler ürünün Ege Vitrifiye portföyünde uzun süre yer alacağını gösteriyor. Knidos lavabolarımız müşteri geri bildirimleri sonucunda ürettiğimiz 6 adet lavabodan oluşan bir seri. Knidos lavabolarda çalıştığımız ölçü ve farklı zevklere hitap eden alternatifli çözümler, olumlu yorumlar aldı. Son olarak natürel lavabolarımız da mimarların ve tasarımcıların fuar boyunca odak noktasıydı. Türkiye, yaptığımız iş açısından, ciddi potansiyeli olan bir ülke, yıllar yılı sektör oyuncuları yeni yatırımlarla üretim parkurlarını geliştirdi, tasarıma yatırım yaptı ve bugün dünyada büyük oyuncular haline geldiler. Bizler de Ege Vitrifiye olarak teknoloji, tasarım ve insana verdiğimiz değerle büyüyerek, Türkiye’de 120 bayiye ve tüm dünyada 70’ten fazla ülkeye ürünlerimizi ulaştırır hale geldik. UNICERA Fuarı’nın da, bu sektörde faaliyet gösteren firmaların gelişim yolculuğunda, bir bağlantı ve sunum noktası haline geldiğine inanıyorum. UNICERA Fuarı yıllardır tüm firmalar için ciddi bir potansiyel sağlıyor. Orta Doğu ve

Güney Afrika için kendi ziyaretçi kitlesini oluşturuyor ancak Avrupa için aynı durum geçerli değil. Avrupa’dan müşteri çekebilmesi için tanıtım ve marka faaliyetlerine ağırlık vermesi en büyük isteğimizdir. Bunu da başardığında, dünya’nın en büyük sektörel fuarı olmaya aday olacaktır.



Elmor Genel Müdürü Enver Öz

TİMDER Dergisi 100.Sayı / Nisan - Haziran 2019

UNICERA

UNICERA, seramik sağlık gereçleri sektörünün Türkiye’de tek ve dünyada en büyük iki fuarından biri. Türk seramik sağlık sektörünün başarılarını görünür kılmak açısından da çok önemli bir platform. UNICERA Fuarı’na uluslararası katılımcıların ilgisinin giderek arttığını görüyoruz. Bizler için sektörün dünyaya açılan kapısı konumunda olan fuarın, inovasyon ve tasarım anlamında dünya klasmanında önemli başarılar kazanan yerli üreticilerin uluslararası arenada daha da güçlenmesine katkı sağladığını düşünüyoruz. Uluslararası katılımcı sayısının artmasını, ihracata yaptığı katkılar anlamında da çok önemsiyoruz. UNICERA Fuarı’nın uluslararası anlaşmalara da adım atabilecek bir organi-

92

EVDEMA Yönetim Kurulu Başkanı Kemal Çelik İç pazarın bu kadar daraldığı bir dönemde UNICERA Seramik Banyo Mutfak Fuarı sayesinde firmamızın ve firma çalışanlarımızın bir parça da olsa moralleri düzeldi, morallerin düzelmesindeki en önemli sebep standımıza ciddi manada nitelikli yabancı ziyaretçinin gelmesiydi. Şunu artık rahatlıkla söyleyebiliriz ki; UNICERA, yabancı alım heyetlerinin görmeden alım kararı vermediği ciddi bir marka haline geldi. Japar Yönetim Kurulu Başkanı Erol Amado UNICERA Fuarı, iç piyasanın bu kadar durgun olduğu bir dönemde, özellikle yabancı ziyaretçilerin yoğun katılımı sayesinde sektörümüzdeki üretici firmaların moralinin düzelmesini sağladı. İç piyasada, müteahhit-bayi-üretici zincirinde oluşan güvensizlik ikliminin, belirsiz bir süre daha devam edeceği anlaşılıyor. Bu ortamda, ihracat tüm üreticiler için sürdürebilirliğin anahtarı oldu. UNICERA Fuarı’na, Batı Avrupa ülkelerinden nitelikli müşteriler bu yıl, her yıldan daha fazla ilgi gösterdiler. Kuzey Afrika, Orta Doğu ve Körfez ülkelerinden gelen ziyaretçiler, geçmiş yıllara göre nitelik ve nicelik olarak fazlaydı. Tüm ziyaretçiler Türk ürünlerine olan güvenlerini ve bizlerle çalışmaktan memnuniyetlerini ifade ettiler. Japar açısından, özellikle Körfez ülkelerine açılma stratejimiz çerçevesinde çok değerli görüşmeler yaptık. UNICERA Fuarı’nda, Türkiye’nin 50. Tasarım Merkezi olan araştırma ve geliştirme

zasyon haline gelmesi, tasarımları ile olduğu kadar çevre dostu ürünleri ile de dikkat çeken E.C.A. SEREL için heyecan verici bir gelişme. Bu doğrultuda bu yılki fuarın yabancı katılımcı bakımından daha da yoğun geçtiğini söyleyebiliriz. Tabii ki zor zamanlardan geçen sektörümüz için, ihracat imkanının bu şekilde artması ve dış pazardan ürünlerimize ilginin yoğun olduğunu görmek bizim için mutluluk verici. Bu yıl biz de yepyeni stant konseptimizde sektörün öncüsü teknolojilerimizi ve yeni E.C.A. kaplama teknolojimizi tanıtma imkanı bulduk. Yeni mobilya serilerimizle banyolarda birbirinden farklı konsept önerilerimizi tüketiciye ilettik. Ülkemiz sanayisi bakımından hala en önemli organizasyonlardan olan UNICERA Seramik, Banyo ve Mutfak Fuarı organizasyonu için

emeği geçen tüm kurum ve kuruluşları kutluyorum.

UNICERA seramik ve banyoda gücünü yeterince kanıtlamış olsa da ne yazık ki mutfak sektöründe aynı şeyleri söyleyemiyorum. Mutfak sektörü katılımı, seramik ve banyonun ihtişamının yanında oldukça daha zayıf kaldı, seneye daha iyi çalışarak mutfağı güçlendirmek gerektiğini düşünüyorum, gerekirse mutfak kısmı seramik ve banyodan ayrı tutulabilir. Ayrıca TİMDER’in yurt dışında düzenlenen ve UNICERA’ya benzeyen fuarlara dahil olmasının sektör adına olumlu bir gelişme olacağı kanaatindeyim. bölümümüzün hazırladığı ürünleri sergiledik. KIWA (Hollanda) ve NF (Fransa) kalite belgelerine sahibiz ve tasarımın her aşamasında gelişmiş pazarları hedefliyoruz. Yeni teknolojiler ile ürettiğimiz gömme rezervuar ve bunların taşıyıcı sistemleri, mekanik tesisat uygulayıcıları tarafından ilgi ile karşılandı. Yeni tasarım gömme rezervuar panellerimizin tasarımları ve kaliteleri, mimarlar tarafından beğenildi. Klozet kapaklarında, yeni menteşe sistemlerimiz, özellikle son kullanıcıların ilgisini çekti. UNICERA Fuarı’na, ilk yıllarından beri aralıksız katılıyoruz. UNICERA’yı Türkiye genelindeki müşterilerimize, yeni ürünlerimizi tanıtmak için çok değerli bir ortam olarak değerlendiriyoruz. Yabancı müşteriler ile ilk tanışma ve kendimizi tanıtma platformu olarak, bize önemli katkılar sağladı. Bu yıl standımızı, 200’ün üzerinde yabancı konuk ziyaret etti. Konukların niteliği ve ürünlerimize gösterdiği ilgi düşünüldüğünde, çok ümit verici bir sayı. Her fuardan sonra olduğu gibi, titiz bir izleme süreci ile yeni müşteriler kazanacağımıza inanıyoruz. UNICERA Fuarı,

bu yıl sektörümüzün, dünyada ne kadar saygı ve ilgi gördüğünün çok güzel bir göstergesi oldu. 2019 yılı üreticiler açısından, ihracat hedefliydi. Önümüzdeki yıllarda, iç piyasamızın da canlanmasını ve tüm paydaşlar için kazançlı hale gelmesini diliyoruz. Yatırımların sürmesi, şirketlerimizin büyümesi ancak gelişen bir ekonomide, öngörülebilir ekonomik ortamda mümkün olabilir.


93

TİMDER Dergisi 100.Sayı / Nisan - Haziran 2019

UNICERA


TİMDER Dergisi 100.Sayı / Nisan - Haziran 2019

UNICERA

Kaleseramik Satış ve Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Barış Orbay Avrupa’nın 4’üncü dünyanın 15’nci büyük seramik karo üreticisi konumundaki Kaleseramik olarak, UNICERA’ya Çanakkale Seramik, Kalebodur, Kale ve Edilcuoghi markalarımızla katıldık. Demirden Design ve Kaleseramik Teşhir Tasarım Ekibi’nin ortak çalışması ile fuar için hazırlanan yaklaşık 1000 m2’lik Kale standında, en yeni ürünlerimizi, alternatif kullanım alanlarından örneklerle birlikte sunduk. Günümüzde büyük ebatlı seramiklere ilgi artıyor. Mekanlarda kesintisiz ve bütünsel görünüm trendi gün geçtikçe yükseliyor. Biz de mimari ve dekorasyon gündemini yakından takip ederek teknoloji ve inovasyonu tasarımla bir araya getiriyoruz. Farklı ebat ve tasarım öğelerini bir araya getiren geniş içerikli koleksiyonlarımızla UNICERA’da, herkesin kendi zevkini yansıtabileceği mix&match olanakları da sunduk. Kaleseramik çatısı altında insan, tasarım ve teknolojiye odaklanarak, uzun yıllardır geliştirdiğimiz üretim tecrübesi, kaliteli iş ve mühendislik gücüyle seramiğin kaderini değiştiriyoruz. Yenilikçi ürünlerin en güzel örneklerinden, 5 mm inceliği ve 120x360 cm boyutu ile Türkiye’nin en büyük, en ince ve esneyebilen seramiği Kalesinterflex, bugün iç mekan duvar ve zeminlerin yanı sıra dış cephelerde mimarların öncelikli tercihi haline geldi. Aynı zamanda Türkiye’nin en büyük parlak yüzeye sahip porselen seramiği olan Kalesinterflex, artık konvansiyonel kullanım alanlarının dışında, mutfak mobilyaları ve tezgah-

Motto Banyo / Livea Genel Müdürü Enis Gürel Fuar öncesi beklentimiz çok sayıda yabancı ziyaretçiyle temasa geçilmesi yönündeydi ancak fuar süresince standımıza beklentimizin çok daha ötesinde yabancı ziyaretçi geldi. Oldukça iyi sonuçlar aldığımız fuar boyunca gerek yabancı, gerekse yerli müşterilerimizle verimli görüşmeler gerçekleştirme fırsatı bulduk. Oldukça verimli geçen fuar süresince özellikle yurt dışından gelen ziyaretçilerin ürünlerimize gösterdiği ilgi bizi son derece memnun etti. Fuarda onlarca yeni ürünümüzü sergiledik, farklı pazarlar tarafından hangi ürünlerin tercih edildiğini görmek ve ürün fiyat seviyemizin bu pazarlara göre hangi

94

ları, dış mekan mobilyaları, masa, banyo mobilyası ve lavabo gibi farklı alanlarda da kullanılıyor. Sektörde büyük ilgi gören devrim niteliğindeki ürünümüz, UNICERA’da özellikle yurt dışından gelen katılımcılardan büyük ilgi gördü. Kalesinterflex, artık mutfak tezgah ve dolap kapakları ile masa, sehpa, TV set üniteleri ve banyo mobilyaları gibi farklı alanlarda kullanılmaya başlandı. Farklı bir yüzey kaplama malzemesi olarak mutfağın her alanında kullanılabilen Kalesinterflex, diğer kaplama malzemelerine göre çok daha kullanışlı, estetik, dayanıklı ve hijyen sağlayan yapısıyla öne çıkıyor. Mutfaklara yönelik geliştirdiğimiz; çizilme, kırılma, lekelenme, sıcağa ve soğuğa dayanıklılık ve aşınma direncine sahip Kalesinterflex T-ONE ile sektöre yeni bir soluk getirdik. Fuar süresince, Kale standında kurulan Kalesinterflex T-ONE’ın, mutfaklara getirdiği üstün özellikleri anlatabilmek amacıyla, Türkiye’nin sevilen şefleri Arda Türkmen, Claudio Chinali, Elif Edes Tapan ve İsmet Saz ile yemek atölyeleri düzenledik. Fuara gelen ziyaretçilerin de deneyimleme imkanı bulduğu Kalesinterflex T-ONE, son derece dayanıklı ve kullanışlı yapısıyla tecrübeli şeflerden tam not aldı. Fuarda ayrıca, “2018 Troya Yılı” kapsamında, Can Yalman Design tarafından Çanakkale Seramik için tasarlanan Truva Koleksiyonu’nu da sergiledik. Koleksiyon, Troya’nın 3 bin 500 yıllık ihtişamlı geçmişine, dünya çapındaki değerine ve bu kültürel mirasın tanıtımına katkı sağlamak amacıyla tasarlandı.

Seramik sektörü, ülkemizin dünya ihracat sıralamasının ön sıralarında yer alan az sayıdaki sektörleri arasında yer alıyor. Türk seramik karo, vitrifiye sektörlerinin imajını yükseltmek ve küresel pazar payını artırmak vizyonu çerçevesinde önemli bir uluslararası pazarlama platformuna dönüşen UNICERA, sektöre moral veriyor. Bulunduğu coğrafyanın en kapsamlı fuarı olan UNICERA’nın, yeni ürün geliştirme ve bu ürünlerin pazara sunumu açısından çok önemli bir rolü var. Hem en yeni koleksiyonlarımızı sergilediğimiz, hem de katılımcıların ürünlerimize yönelik direkt tepkilerini gözlemleyebildiğimiz fuar, bizim için çok verimli geçti. Yurt dışından gelen ziyaretçilerin etkisiyle, fuarın ihracatımıza da katkı sağladığı bir gerçek. UNICERA’nın yakın bir dönemde çok daha etkili bir platform haline geleceğini düşünüyorum.

noktada bulunduğunu yaklaşık olarak tespit etmek önemli veriler elde etmemizi sağladı. Ayrıca onlarca farklı potansiyel müşteriyle bu tür bir ortamda kurduğumuz ilişkilerin, şirketimizin kısa ve orta vadeli planları doğrultusunda çok önemli olduğunu düşünüyoruz. UNICERA Fuarı’nın önümüzdeki dönemde de sektörel bazda önemli katkılar sağlamaya devam edeceğini düşünüyoruz. İçinde bulunulan durumda yurt içi pazarda belli bir daralma olabileceğini ve bu zor durumlardan güçlenerek çıkabilmek için yurt dışı pazarların gerek sektör gerekse şirketimiz açısından önem taşıdığının farkındayız. UNICERA Fuarı bu açıdan zaman ve maliyet avantajlarını bizlere sunan önemli bir platform. Gelecek dönemde

yurt dışında UNICERA’nın daha etkin tanıtımının yapılması katılımcı firmalar için değerli kazanımlar elde edilmesini sağlayacaktır.



Mapei Yapı Kimyasalları Genel Müdürü Selman Tarmur

TİMDER Dergisi 100.Sayı / Nisan - Haziran 2019

UNICERA

Biz, Mapei Türkiye olarak, bulunduğumuz coğrafyanın önemini biliyor ve orta-uzun dönem planlarımızı bu önemli coğrafyada yer alan diğer komşu ülkeleri de katarak oluşturuyoruz. Pazarlamadan finansa, lojistikten diğer ticari departmanlara kadar son derece yetkin kadromuzla, halihazırda Kafkas ülkeleri, Katar ve Ukrayna ile başlatmış olduğumuz ticari faaliyetleri, Yakın Doğu hatta Orta Doğu’ya ilerleyecek şekilde, Mapei’nin global politikası çerçevesinde genişletme çalışmalarımız devam ediyor. Fuar süresince de Orta Doğu ve Kafkas ülkelerinden çok sayıda katılımcı standımızı ziyaret ederek ürünlerimizle ilgili detaylı bilgi aldı. Bu sene ilk kez katıldığımız UNICERA’da sergilediğimiz yenilikler arasında Mapei’nin büyük format seramik uygulama sistemleri, ıslak zemin çözümleri, üstün performans ve geniş renk seçeneği sunan derz dolguları, çimento ve epoksi bazlı yenilikçi yüzey kaplamaları ve seramik yüzeyli ısı yalıtım sistemleri yer aldı.

NG Kütahya Seramik Genel Müdürü Ali Abacı UNICERA’da çok sayıda yeni iş birliğine imza attık. Bu iş birliklerinin ihracat rakamlarımıza olumlu etki edeceğini söyleyebilirim. Ayrıca yabancı ziyaretçi sayısının fazlalığı, seramik sektöründeki ihracatı artırarak ülkemizdeki döviz girdisine olumlu etki ediyor. “Made in Turkey” markasını güçlendirmemiz adına yabancı ziyaretçilerin fuara katılım göstermesi olumlu katkılar sağlıyor. Sektöre kazandırdığımız yenilikleri, UNICERA Fuarı’nda, yurt dışından ve yurt içinden gelen çok sayıda ziyaretçiyle buluşturmaktan memnuniyet duyduk. 20 mm kalınlığındaki 60x60 cm ve 60x120 cm ürünlerimizden oluşan “NG Performa20” serisi ve sektöre önemli bir yenilik kattığını düşündüğümüz “Seramik Mutfak Tezgâhları ve Dolap Kapakları” serilerimizi UNICERA Fuarı’nda ilk kez lanse ettik. Yeni serimiz NG Performa20, yüksek kırılma dayanımı sayesinde yük

96

Pazar ihtiyacı doğrultusunda bu sene ağırlık verdiğimiz zemin grubu ürün ve sistemlerimizin büyük ilgi görmesi bizi çok memnun etti. Beş ana renk ve parlak ve doğal bitiş seçeneklerinin yanı sıra agregalar ile kullanıldığında bu yılın trendi olan terazzo efektli, özgün ve yaratıcı zeminler yaratma imkanı sunan, kendinden yayılan çimento esaslı ürünümüz Ultratop, mala ile duvar, zemin, merdiven ve ev donatılarına uygulanarak kesintisiz, etkileyici iç mekan tasarımları yapmayı mümkün kılan, yine çimento esaslı bir Mapei zemin çözümü olan Ultratop Loft ve beş renk seçeneği ve granüler deseniyle hem yaşam alanları hem de endüstriyel alanlarda hem estetik hem de yüksek performanslı yüzeyler elde etmeyi sağlayan epoksi esaslı kendinden yayılan zemin çözümümüz Mapefloor I 320 SL Concept dikkat çeken ürünlerimiz arasındaydı. Türkiye piyasasında her zaman fırsatlar olduğuna inanıyoruz. Şu an ekonomik durumda ciddi problemler olmasına rağmen fırsatlar da var. Biz mevcut bütçe hedeflerimizi değiştirmeden bütçemizi tutturmak için çalışmaya devam ediyoruz. Üretim, satış ve sevkiyatlarımıza kesinti olmadan devam

ediyoruz. Hayat devam ediyor ve bizler de piyasalardaki değişimlere kendimizi adapte ederek çalışmaya, üretmeye ve katkıda bulunmaya devam etmek zorundayız. Dünyanın en büyük seramik, banyo ve mutfak fuarlarından olan UNICERA, binlerce ziyaretçiyi ve sektör profesyonelini bir araya getiriyor. Yerli ve yabancı katılımı her yıl daha da artırarak sektörü birleştiren bir etkinlik olarak devam etmesinin çok önemli olduğunu düşünüyorum.

ve yaya trafiğinin yoğun olduğu mekânlarda güvenle kullanılabiliyor. Ayrıca kumsal, bahçe gibi alanlara özel uygulama tekniği ile uygulanıyor. 12 mm kalınlığındaki Seramik Mutfak Tezgâhları ve Dolap Kapakları serimiz için fuar alanımızda özel bir mutfak bölümümüz vardı. Bu iki yeni serimiz başta olmak üzere 120x120 cm ve 120x240 cm ebatlarındaki granit seramiklerimiz, farklı ebatlardaki özel koleksiyonlarımız ziyaretçiler tarafından büyük bir ilgi gördü. Biz katıldığımız her fuarda, ilkleri ve en iyiyi sunma amacıyla aylar öncesinden var gücümüzle çalışmalarımıza başlıyoruz. Bu yılki UNICERA Fuarı’na da her yıl olduğu gibi büyük bir özenle hazırlandık. NG Kütahya Seramik markasına olduğu kadar ülkemizin ihracatına da en büyük desteği sağlamak adına binlerce ziyaretçiyi standımızda ağırlamaktan mutluluk duyduk. Standımızı ziyaret eden yerli ve yabancı tüm ziyaretçilerimiz yeni ürün koleksiyonlarımızı hayranlıkla incelediler. Ürünlerimizin büyük bir ilgi görmesi fuardan beklentilerimizi karşıladı diyebilirim.

Her yıl olduğu gibi 2020 yılında da yabancı ziyaretçi sayımızda büyük artış olmasını bekliyoruz. UNICERA Fuarı şu anda dünyanın en önemli iki seramik fuarından biri. Bu nedenle fuara olan ilginin önümüzdeki senelerde de devam etmesini öngörmek mümkün.



NPlus Banyo Genel Müdür Yardımcısı Barış Efe

TİMDER Dergisi 100.Sayı / Nisan - Haziran 2019

UNICERA

UNICERA; üretici firmaların, yurt dışından gelen ziyaretçilerin, tasarımcıların ve tüketicilerin bir araya geldiği önemli bir iletişim platformu. Bu fuarın, katılımcı firmalara, öneri ve isteklere paralel olarak ivme kattığına inanıyoruz. Sektörün nabzını ölçme, gelişmelerden haberdar olma ve yurt dışı pazarlarla iletişim kurma amaçlarıyla fuarda yerimizi aldık. Bu seneki fuarda pazardaki durumumuzu ve rekabet ortamını tekrar değerlendirme fırsatı yakaladık. Markamız ve yeni tasarımlarımızla ilgili detayları yabancı misafirlerimizle yüz yüze konuşarak paylaşma imkanı bulduk. Yeni ihracat pazarlarına ulaşmak için müşteri analizlerini yeniden yapıp gereksinimleri gözden geçirme fırsatı yakaladık. İhracat açısından bakarsak fuar bizim için verimliydi. Bütün bunları topladığımız zaman fuar beklediğimiz gibi geçti diyebiliriz. Fuarda sergilemiş olduğumuz tasarımlarımız birbirinden modern ve şık görünümleri ile çok beğenildi. Banyo dolabı tasarımlarının devamlı değişen ve bu değişime ayak uydurarak yenilenen dinamik fikirlerden oluştuğunu düşünürsek biz bu konuda oldukça iyiyiz. Çünkü banyolar sadece estetik anlamda değil rahatlık, işlevsellik anlamında da güzel vakit geçireceğiniz mekânlara dönüştü. 2019 tasarımlarımızda alt

Yurtbay Seramik Pazarlama Direktörü | Yön. Kur. Üyesi Melis Yurtbay UNICERA, Türk seramiğinin göz bebeği ve sektörümüzün prestiji için büyük önem taşıyor. Fuar sayesinde kendimizi iç piyasada gösterdiğimiz gibi ihracatta da gösterme şansımız oluyor. UNICERA şu anda dünyada seramik alanında parmakla gösterilen fuarlardan biri. Geleceğini daha da parlak görüyorum. Burada Türk üreticilerinin aldığı pozisyon da çok önemli. Önümüze çıkan ihracat fırsatlarını doğru değerlendirerek sürdürülebilirliği sağlamamız gerekiyor. Sürdürülebilirlik sağlandıktan sonra da sürekli yeni ihracat pazarlarına yönelmek gerekiyor. Fuarın sorunlarını değerlendirdiğimizde; bana göre en büyük sorun ulaşımdı. Konum nedeniyle yabancı ziyaretçinin yanı sıra yerli ziyaretçiyi de fuara çekmekte belirli zorluklar yaşa-

98

modül ve üst modüllerde kullanım rahatlığı sağlayacak açık raflı üniteler ve etajerler kullandık. Cam tezgahlar ve tezgah üstü lavabolar her zaman olduğu gibi vazgeçilmezlerimiz arasında yerini aldı. Modelleri çalışırken çok keskin olmayan yumuşak hatları tercih ettik. Seramik trendine bağlı olmakla beraber Milano, Alman meşe, tütün, Varşova, Lisbon, antik dark, Cordoba, Karina, Dafne, antrasit, fırtına gri, kaya gri, yeni gri, beyaz ve siyah renklerin hakim olduğu bir konsept geliştirdik. 2019 yılında banyo mobilyası NPlus markasıyla yeni bir ivme kazanacak İnsanlar yaşam koşullarını iyileştirmek ve imkânlar dahilinde geliştirmek istiyorlar. Özellikle yüksek kalite, kullanım kolaylığı ve tasarım uygulamaları banyo ürünleri tercihlerinde etkili oluyor. UNICERA, yerli ve yabancı tasarımları bir arada sunan, markayı uluslararası bir platformda tanıtan, gene bu platformda alıcılarla buluşturan büyük bir organizasyon. Bu sebepten dolayı fuara girerken ihracat açısından beklentilerimiz fazlaydı. İhracat bağlantıları kurmak, var olanı arttırmak, kısa ve orta vadede yeni müşteriler kazanmak, ürünlerimize karşı tepkileri ölçmek katılım amaçlarımız arasındaydı. Güzel bağlantılar kurduğumuz, bizim için verimli olduğuna inandığımız bir fuar geçirdik. Fuar organizasyonları ekonomi açısından bakıldığında da ciddi faydalar sağlıyor. Fuarda yer alan katılımcıların bir kısmı çevreden aldıkları tavsiyeler

üzerine diğer kısmı daha önceki yıllarda katıldıkları ve memnun kaldıkları için aynı fuarı tercih ediyorlar. Fuar organizasyonlarında memnuniyetinin üst noktalarda sağlanması temel amaçlardan biri olmalı. Beklentisi karşılanan ve fuardan memnun ayrılan katılımcıların tekrar aynı fuarı tercih etme, çevresine olumlu düşüncelerini aktarma olasılığı daha yüksek oluyor. Seramik sektörünün ülke ekonomisine katma değer ve istihdam sağladığını düşünürsek UNICERA; uluslararası ticaretin geliştiği ve şekillendiği, titizlikle yürütülen çalışmaların ve emeklerin sonucu elde edilen ilk ürünlerin, son teknolojilerin sergilendiği önemli bir ihtisas fuarı. UNICERA’nın başarısını hep ileri taşıyacağına ve uzun yıllar devam edeceğine inanıyorum.

nıyordu. Fuar alanının CNR EXPO’ya alınması önemli bir avantaj sağladı. Bu durum fuarı daha erişebilir kıldı, bu erişilebilirlik de fuarımızın prestijini artırdı. Fuar tarihimizi de hiçbir değişken gözetmeksizin sabit bir hâle getirebilirsek, önemli bir sorunu daha aşmış olacağız. Bugün bir ihracat müşterisi alım yaptığı ihracat malının çoğunu Türkiye’den almıyorsa, fuar tarihlerinin yakınlığı nedeniyle maalesef diğer Avrupa fuarlarını UNICERA’ya tercih edebiliyor. Fuarla ilgili başka bir prestij artırıcı unsur da uluslararası marka değeri olan yabancı firmaların da katılımlarının teşvik edilmesidir. İtalya ve İspanya gibi ülkelerden gelen markaların fuarda olması, ithalat yapan müşterilerimizin aradaki farkı, hatta aradaki farkların ne kadar azaldığını görebilmeleri açısından da son derece faydalı olacaktır. İddia ediyorum, çoğu yabancı firmanın üretim kalitesi Türkiye’deki üretim kalitesinin yanına dahi yaklaşamaz. Daha uygun fiyata daha kaliteli ürün sunduğumuzu

fark etmiş olurlar. Bu sene “doğadan sanata” konseptiyle ortaya çıkardığımız en yeni ürünlerimizi ziyaretçilerimizin beğenisine sunarak sektördeki farklılığımızı yinelemiş olduk. Özellikle ihracat müşterilerinin ağırlıkla yer aldığı fuarda keyifli ve verimli bir süreç geçirdik.


Anadolu Üniversitesi

TİMKODER

TİMDER Dergisi 100.Sayı / Nisan - Haziran 2019

UNICERA

İstanbul Doğalgaz Sıhhi Tesisat ve Kalorifer Teknisyenleri Esnaf ve Sanatkarlar Odası

Hacettepe Üniversitesi

99


Seramiksan Türkiye Satış Müdürü M. Süreyya Çağlar

TİMDER Dergisi 100.Sayı / Nisan - Haziran 2019

UNICERA

UNICERA bu yıl, Cevisama Fuarı’nın hemen arkasındaki bir tarihte organize edilmesi ve olumsuz piyasa şartlarına rağmen Türk seramik sektörünün güçlü, dinamik ve en önemlisi rekabetçi yapısından dolayı beklediğimizden çok daha iyi geçti. Özellikle ilk günlerdeki yoğun yabancı ziyaretçi sayısı morallerimizi biraz düzeltti. Yurt dışından gelen sektör profesyonellerinin ürünlerimize olan ilgi ve beğenisi fuarda yeni ihracat ve müşteri kanalları oluşturmamızı sağladı. Ancak her yıl fuara gelen iç piyasa ziyaretçilerinin birçoğu bu yıl fuara yeteri kadar ilgi göstermedi. Seramiksan olarak her yıl olduğu gibi yine aynı adreste ziyaretçilerimize 2019 yılı koleksiyonumuzu sunduk. Yaklaşık sekiz aylık bir çalışma sonucu ortaya çıkan 2019 koleksiyonu özellikle dünyadaki en son trendleri yansıtması sebebiyle büyük beğeni topladı. Uzun yıllardır seramik ve vitrifiye sektöründe yeniliklerin öncüsü olarak herkesin merakla beklediği yeni ürünlerimizden, Türkiye’de ilk defa Seramiksan tarafından üretilen Fishbone Koleksiyonu hemen herkes tarafından çok beğenildi. 9 ayrı seriden oluşan Fishbone Koleksiyonu, birçok değişik döşeme şeklini bir arada barındırıyor. Koleksiyon; 40x60 cm ebadında olup ahşap, mermer, beton ve patchwork görünümlerinin bir araya geldiği, Classic Wood, ORKA Banyo Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Yılmaz UNICERA Fuarı’na aralıksız olarak 17.’nci kez katıldık, 2019 yılında ürün gamımıza eklediğimiz 32 çeşit üründen oluşan inovatif tasarımlarımızı sergileyerek lake teknolojisinin Türkiye’de geldiği noktayı gözler önüne serdik. Her yıl olduğu gibi bu yıl da birçok yerli ve yabancı profesyonel ziyaretçi ile tanışma imkanı bulduk. Sektöründe marka olmuş önemli başarılara imza atmış prestijli bir kitleye sunum yapabilmemize imkan tanıyan UNICERA Fuarı, yeniliklerimizi sunduğumuz, uluslararası arenada aranan bir marka olmamız için gereken adımları atmamıza katkısı olan bir fuar bizim için.

100

Ar-Ge ve Ür-Ge çalışmalarımız çerçevesinde ileri teknoloji ile ürettiğimiz farklı renk, malzeme, tasarım ve çizgilerdeki banyo mobilyalarımız ile birlikte, banyo tamamlayıcılarından oluşan, raf sistemleri, armatür, aksesuar ve duş

Nordik, Loft, Cement-Art, Soho, Matrix, Ladin, Illusion ve Nova serilerinden oluşuyor. Fuarda sergilediğimiz ürünlerin tamamının fuar öncesinde üretimine başlanması, birçoğunun yine fuar öncesi stoklarımızda sevke hazır halde olması fuar sırasında ve fuarın hemen ardından alınan siparişlerin çok hızlı bir şekilde pazara girmesi, yurt dışında ve yurt içindeki satış noktalarımızda ciddi bir hareketlenmeye de sebep oldu. Seramiksan olarak sektörel anlamda dünyanın sayılı fuarlarından birisi olan UNICERA’yı çok önemsiyoruz. Fuar için çok ciddi bir bütçe ayırıyor ve çok uzun süren bir hazırlık dönemi geçiriyoruz. Tüm müşterilerimiz ve fuar ziyaretçileri de haklı olarak uzun yıllardır bir beklenti içerisine giriyorlar. Yaptığımız bu hazırlıkların ve çalışmaların sonuçlarını da hemen fuar sonrasında almaya başlıyoruz. Fuarlar aslında bizler için hem portföyümüzü yenileme hem de ürünlerimizi ve markamızı rakiplerimizle kıyaslamak anlamında önemli bir platform. UNICERA, Türkiye’nin uluslararası piyasalarda seramik ve vitrifiye üreticisi olarak gücünü göstereceği en önemli fuarlardan birisi. Ülkemiz adına hem yurt içi hem de yurt dışındaki sektör profesyonelleri ile bir buluşma noktası. Dünya ülkeleri arasında sanayi alanında rekabet şansımızın olduğu nadir alanlardan olan seramik ve vitrifiye sektörleri için bu fuarın herkes tarafından daha fazla önemsemesi ve desteklenmesi gerekiyor. 2019-2020 yılları ile ilgili özellikle iç pazarın ağırlıklı

olarak perakende satışlar üzerinden ilerleyeceğini düşünüyoruz. Sadece proje ve toplu işlere odaklanan, öz sermayesi yetersiz showroom ve personel alt yapısını tamamlamamış üretici, dağıtıcı ve perakende satış noktalarının piyasadan yavaş yavaş çekileceğini ve gelişmiş ülkelerde olduğu gibi gerçek profesyonel şirketlerin çok daha ciddi işler yapacağını düşünüyoruz. Adetsel ve miktarsal anlamda iç pazarda bir artış olmamakla birlikte, dış pazarlardaki satış miktarlarının hızla artacağı ve tüm üreticilerin bu pazarlara uygun ürün geliştirme ve üretme peşinde olduğunu görebiliyoruz. Ancak UNICERA Fuarı’nın her yıl ülkemizde yapılan ve dünyanın en önemli mermer fuarı ile aynı tarihlerde yapılması yurt dışında zaten ortak satış noktalarında satılan bu malzemeler adına yabancı müşteri sayısını en az 2 katına çıkaracaktır.

sistemlerine kadar geniş bir yelpazede yer alan ürün grubunu kullanıcılarımızın tercihlerine göre geliştirdik. Tüm bu çalışmaların sonucunda banyo mobilyaları grubunda 14 çeşit yeni olmak üzere 32 çeşit, tamamlayıcı ürün grubunda ise toplamda 64 çeşit ürün beğeniye sunuldu. Yurt içi ve yurt dışı sektör oyuncularının buluşma platformu olan bu fuarda, gerek stant uygulamamız, gerekse ürünlerimiz büyük ilgi gördü. Banyo mobilyalarının giderek ev dekorasyonunda temel mobilyalar arasına katıldığını izlemekteyiz. Banyolarda ayaklı lavaboların hakim olduğu 27 yıl öncesinden zamanımıza bu konuda öncülük eden bir firma olarak, gelinen nokta oldukça sevindirici. Ancak halen gidilecek çok mesafe var. Banyo mobilyaları bir ıslak mekan mobilyası olduğundan farklı teknoloji, ıslak mekana uygun özellik ve kalitede materyal ve tabii ki nitelikli işçilik ve uzmanlık gerektiriyor. Ayna ve vitrifiye malzemesinin kırılganlığını düşündüğümüzde özellikle nakliye ve montaj konularında da hassasiyet şart.

Özellikle uluslararası pazarlara hitap etmek için 2019 koleksiyonumuzda farklı kültürleri de düşünerek çeşitliliğe her dönem olduğu gibi önem verdik. Koleksiyona bakıldığında modern çizgilerin yer aldığı tasarımlar, teknoloji yoğun uygulamalarla İtalya menşeeli sararmaz lake renklerindeki ürünler dikkat çekiyor.


Sakarya Üniversitesi Sanat Tasarım ve Mimarlık Fakültesi Seramik ve Cam Tasarımı Bölümü Öğr. Grv. Veli Tutaş Her yıl gerçekleştirilen ve katılımımızı organize eden TİMDER sayesinde öğrencilerimiz ile birlikte iştirak ettiğimiz UNICERA İstanbul Seramik, Banyo, Mutfak Fuarı, bizim için eğitim ve öğretim süreçleri açısından çok önem arz ediyor.

ları birebir görebilmek açısından değerli katkılar sunuyor. Mesleki gezileri ulaşılır hale getiren TİMDER’in bu konudaki desteği oldukça değerli.

Sakarya Üniversitesi, Sanat Tasarım ve Mimarlık Fakültesi, Seramik ve Cam Bölümü olarak verdiğimiz eğitimin, endüstriyel yansımalarını bu fuarlar aracılığıyla gözlemleme imkânı bulan öğrencilerimiz, bu tür fuar organizasyonları ile güncel üretim ve tasarım bakış açılarını yerinde takip edebiliyor. Üniversite – Endüstri ilişkisi açısından da çok değerli olan bu gibi organizasyonlar aracılığıyla farklı konularda ortak projelerin oluşmasına olanak sağla-

nıyor. Fuar gezisi sonrasında, öğretim elemanları ve öğrencilerimiz ile yaptığımız genel değerlendirmeler ile ihtiyaç duyulan alanlarda eğitim-öğretim güncelleme çalışmaları yapılıyor. Sadece öğrenciler için değil, bizim gibi öğretim elemanları içinde çok değerli olan bu tür fuarlar ile öğrencilerimiz geleceğe daha donanımlı şekilde hazırlanıyor. Eğitim ve öğretime destek veren TİMDER’e çok teşekkür eder, saygı ve sevgilerimizi sunarız.

Fakültemizi ve bölümümüzü en iyi şekilde temsil ettiğimiz sergimiz ve öğrencilerimiz için çok verimli geçen mesleki gezimizin önümüzdeki yıllarda daha da geliştirilerek devam etmesini hedefliyoruz. İlerleyen yıllarda, sektörün üniversite-sanayi iş birliği açısından Güzel Sanatlar Fakülteleri Seramik ve Cam bölümleri ile yapacağı tasarım ve ürün geliştirme projelerini arttırarak, proje çıktılarına stantlarında yer vermesi sektöre yeni bir soluk, öğrencilerimize de okudukları alanda motivasyon kaynağı olacaktır.

UNICERA

Dünyanın en büyük seramik, banyo ve mutfak fuarından biri olan İstanbulSeramik Banyo Mutfak Fuarı’na (UNICERA), Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, Güzel Sanatlar Fakültesi Seramik ve Cam Bölümü olarak, son iki yıldır, bölüm öğretim elemanları ve öğrencilerinin eserlerinin yer aldığı karma sergilerimiz ile katkı sağlıyoruz. Bu yıl 38 eser ile açmış olduğumuz “Seramik ve Cam Bölümü Öğretim Elemanları ve Öğrencileri” karma sergimiz, sanatseverler ve koleksiyonerler tarafından yoğun bir ilgi ile karşılandı.

Bu yıl da, 07 Şubat 2019 tarihinde, TİMDER’in de desteğiyle seramik sektörünün önde gelen uluslararası tasarımcılarının verdiği konferanslara katılmak, yer ve duvar karosu, vitrifiye ürünlerindeki yeni trendleri takip edebilmek adına, bölümümüz öğretim elemanları ve öğrencilerinden oluşan 20 kişilik grup ile fuar alanına ziyarette bulunduk. Önceki yıllardaki katılımımıza göre sayının biraz daha az olması üzücü ancak bunun sebebi fuar tarihinin yarıyıl tatilimizle çakışmış olmasıdır. Fuar, bu sektöre insan kaynağı yetiştirmeyi hedefleyen öğretim elemanları olarak bizlere olduğu kadar, endüstri ve sanat alanında mezun veren bölümümüz öğrencileri için de sektörün nabzını tutmak, günceli takip etmek, yeni tasarım-

TİMDER Dergisi 100.Sayı / Nisan - Haziran 2019

Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Seramik ve Cam Bölüm Başkanı Doç. Yeşim Zümrüt

101


Av. Arb. Fırat Barış Kavlak TİMDER Hukuk Danışmanı firat@kavlak.av.tr

TİMDER Dergisi 100.Sayı / Nisan - Haziran 2019

Hukuken

İnsan Kaynakları Süreçlerinde Kişisel Verilerin Korunması Kanunu 7 Nisan 2016 tarihinde ülkemizde yürürlüğe girmiş olan 6698 Sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu yapmış olduğu kişisel veri ve veri işleme tanımı itibariyle ticari hayatın içinde yer alan pek çok şirketi sorumlu tutmaktadır. Bu bağlamda pek çok kurum konu ile ilgili gerekli aksiyonları almakla birlikte Kanun’un getirmiş olduğu düzenlemeler incelendiğinde konunun tek seferlik gerçekleştirilecek bir uyum sürecinin dışına çıktığı ve artık şirketler bünyesinde sürdürülmesi gereken bir iş modeline dönüştüğü rahatlıkla söylenebilecektir. Bu bağlamda özellikle şirketler bünyesinde veri ile en fazla temas halinde olan insan kaynakları işbu çalışmamızda incelenecek olup insan kaynakları süreçlerine 6698 Sayılı Kanun’un uyumu üzerinden uygulamadaki örnekler ile konu değerlendirilmeye çalışılacaktır. Özel sektörde faaliyet gösteren şirketler ister firmadan firmaya (B To B) şeklinde çalışsın ister firmadan müşteriye (B To C) şeklinde hizmet versin iç işleyişlerinde İnsan Kaynakları tarafından toplanan kişisel veriler sebebiyle 6698 Sayılı Kanun ile her halükârda karşı karşıya kalmaktadır. İnsan Kaynakları tarafından kişisel verinin elde edildiği iş süreçlerini iki başlık altında ayırmak gerekirse; İşçinin işe alınmasında elde edilen veriler ve çalışma süresince değerlendirilen kişisel veriler olmak üzere kategorize etmek mümkündür. I) İşçinin İşe Alınması Sırasında Elde Edilen Kişisel Veriler İşe alım sürecini yönetmekte olan işveren, iş sözleşmesi yapacağı işçi hakkında birtakım bilgiler edinmek ve bunlar sonucunda işçiyi işe alıp alma-

102

maya karar vermek durumundadır. Bu bağlamda işverenin işçiye yönelik bilgi edinme hakkının işverenin yönetim hakkından kaynaklandığı sabittir.1 Burada dikkat edilmesi gereken husus işverenin soracağı soruların işçinin mesleki bilgisini ölçmek ve meslek yaşantısı hakkında bilgi edinmek ile sınırlı tutulmasıdır.2 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanununun 5.maddesinde rızanın hukuka uygunluk şartı oluşturacağını belirtmesinden hareketle işçinin işe alım sürecinde kişisel verilerini işverene bildirmesinde alınacak bir açık rıza hukuka uygunluk sebebi oluşturacaktır. Fakat işe alım sürecinde işçinin işveren karşısındaki ekonomik zayıflığı ve işe alınmama korkusunun da getireceği taraflar arası dengesizlik göz önüne alındığında alınan rızanın hukuka uygunluk nedeni oluşturup oluşturmayacağının da konu ile ilgili oluşacak içtihatlarla ilerleyen günlerde netlik kazanması beklenmektedir.3

alım esnasında alınan pek çok veride gereklilik ve ölçülülük ilkesine önem vererek değerlendirmeler yapmıştır. Birkaç örnek vermek gerekirse; kurumlar tarafından işe alım sırasında yapılan alkol/uyuşturucu madde testlerinde işçinin açık rızası alınmalı, bu testler başka hiçbir amaçla kullanılmamalı ve bu testlere ilişkin sonuçların gerek fiziki gerek elektronik ortamda güvenliği sağlanmalıdır.4 Bir diğer örnek ise işyerlerinde özellikle rekabetin artması ile birlikte işe alım süreçlerinde kullanılan psikolojik testlerdir. Burada alınan verinin işçinin psikolojik sağlığına dair olması sebebiyle açık rıza şart olmakla birlikte testte yer alan sorular işçinin kişiliğini ihlal eder nitelikte ise ve işçinin işe alınacağı pozisyon için objektif olarak bu testin yapılması gerekli değil ise rızanın da hukuka uygunluk şartı oluşturmayacağına dikkat edilmelidir.

Birkaç örnek üzerinden incelemek gerekirse; işe girmek isteyen kişiden doğum tarihi, diploması veya iş tecrübeleri ile ilgili veriler almak objektif koşullarda makul iken evlilik durumu ile ilgili ya da siyasi görüşü ile ilgili verilerin işlenmesi rıza dahilinde olsa bile hukuka aykırılık oluşturabilecek mahiyettedir.

II) Çalışma Süresince Değerlendirilen Kişisel Veriler İşçiye ait kişisel veriler, işçinin çalışması esnasında da işveren tarafından denetim ve çalışma düzeni gibi sebeplerle işlenmeye devam etmektedir.5 İşveren çalışma süresi boyunca işçinin kişisel verilerini elinde tutmakta ve belli kurumlara aktarmaktadır. Zira 4857 Sayılı İş Kanunu’nun 75.maddesi şe şekildedir; “İşveren çalıştırdığı her işçi için bir özlük dosyası düzenler. İşveren bu dosyada, işçinin kimlik bilgilerinin yanında, bu Kanun ve diğer kanunlar uyarınca düzenlemek zorunda olduğu her türlü belge ve kayıtları saklamak ve bunları istendiği zaman yetkili memur ve mercilere göstermek zorundadır.”

Doktrin bu kapsamda özellikle İş Kanunu’nun nispi emredici yapısı ve KVK Kanunu’nun özel hayatın gizliliğini koruyan yapısından yola çıkarak işe

Bu durumda işveren özlük dosyası kapsamında, kişisel veri olarak adlandırılan pek çok bilgiyi işçiden almakta ve diğer işleme faaliyetlerini yerine

Bu sebepten ötürü işçinin rızası alınmak suretiyle kendisinden “ileride ihtiyaç olur” düşüncesiyle maksimum seviyede veri toplanmasından ziyade işe alımla sınırlı ve gereken ölçüde kişisel veri elde edilmelidir.


getirmektedir. Bu noktada 6698 Sayılı KVK Kanunu’nun md.5/f.2/a önem arz etmektedir. Zira ilgili maddeye göre başka bir kanun verinin alınmasını emrediyor ise bu durumda artık hukuka uygunluk şartı gerçekleşmiş olacak ve işçiden özlük dosyası kapsamında bir rıza alınması söz konusu olmayacaktır. Uygulamada şirketler tarafından Kanun’un yanlış anlaşılmasından kaynaklı sıklıkla yapılan bir yanlış işçilerden bu kapsamda rıza alınması ve bir “veri kirliliğine” neden olunmasıdır.

Birkaç örnek üzerinden incelemek gerekirse; özel sektörde faaliyet gösteren pek çok şirket güvenliği sağlayabilmek adına işyerinde kamera uygulaması kullanmakta olup bu kanalla işçiye ait kişisel verileri elde etmektedir. Burada dikkat edilmesi gereken iki husus yer almaktadır; ilki işveren işyerinde kamera ile izleme dışında başka bir yöntem ile aynı sonucu elde edemiyor olmalı ikincisi eğer birinci şart sağlanıyor ve işverenin bu uygulamayı yapması ölçülü ve gerekli ise bu noktada işçiden önceden gerekli aydınlatmalar açıkça yapılarak rıza alınması gerekmektedir. Uygulamada sıklıkla karşılaşılan bir diğer örnek ise işyeri giriş-çıkışlarında kontrolün sağlanması için kullanılan biyometrik sistemlerdir. Burada elde

edilen verinin KVK Kanunu kapsamında özel nitelikli veri sayılması ve kişinin tamamen açık rızası dahilinde işlenebileceği sabittir. Rıza bir hukuka uygunluk şartı yaratacak olmakla birlikte doktrin bu noktada işveren tarafından başka bir yöntemle kontrolün sağlanamamasını ve “son çare” olarak işçiden biyometrik veri alınarak giriş-çıkışın sağlanmasını aramakta olup uygulamada da şirketlerin bu yönde hareket etmesi gerekmektedir. Sonuç olarak; 6698 Sayılı KVK Kanunu özellikle insan kaynakları süreçlerinde elde edilen kişisel veriler bakımından büyük önem arz etmektedir. Uygulamada şirketlerin uyum süreçlerinde bu kapsamda elde edilen veriler büyük bir yer teşkil etmekte olup dikkat edilmesi gereken temel husus işçiyi güvence altına alan İş Kanunu ve KVK Kanunu’nun ruhunda yer alan ilkelere göre hareket etmek olacaktır.

TİMDER Dergisi 100.Sayı / Nisan - Haziran 2019

Hukuken

Bu durumda işveren, çalışma süresi boyunca işçiden Kanun kapsamında aldığı pek çok kişisel veriyi işlemekte olup 6698 Sayılı Kanun’un md.4/f.2 kapsamında sayılan ilkelere göre hareket etmesi ve gerekli aydınlatmaları yapması durumunda herhangi bir sorunla karşılaşmayacaktır. Fakat iş hayatı içerisinde işveren gerek iş disiplinini sağlamak gerek sair sebeplerden

ötürü işçiye ait başka birtakım veriler daha almakta olup bu noktada KVK Kanunu önem arz etmektedir.

Kaynakça: 1) Selin Uncular, İş ilişkisinde İşçinin Kişisel Verilerinin Korunması, Ankara, Seçkin Yayınevi, 2014, s.72 2) İbrahim Aydınlı, İşçinin Kişiliğinin Korunmasına Yönelik Düzenlemeler ve Borçlar Kanunu Tasarısının Konuyla ilgili Maddelerinin Değerlendirilmesi, TÜHİS, 2005, s.29 3) Ahmet K. Sevimli, İşçinin Özel Yaşamına Müdahalenin Sınırları, Legal Yayıncılık, 2006, s.146,147 4) Erbil Beytar, İşçinin Kişiliğinin Ve Kişisel Verilerinin Korunması, On İki Levha Yayıncılık, 2017, s.178 5) Ufuk Aydın, İş Hukukunda İşçinin Kişilik Hakları, 2002, s.202

103


Dr. Atakan Genç

Stratejitek Kurumsal Danışmanlık Hizmetleri agenc@stratejitek.com

TİMDER Dergisi 100.Sayı / Nisan - Haziran 2019

Etkin Yönetim

Duyguları İyi Yönetebiliyor Musunuz?

104

“Yöneticinin görevinin sadece kendi duygularını doğru yönetmekle sınırlı kaldığını düşünüyorsanız yanılırsınız.” Etkin yönetimin pek çok alt unsuru olmakla birlikte yöneticilerin en fazla zorlandıkları alanlardan biri hiç kuşkusuz duygu yönetimi. Çağımızda giderek karmaşıklaşan, rutinleşen kurum içi ilişkilerde duygu yönetimi, önemli bir sosyal sermaye ve sinerji kaynağı olarak karşımıza çıkıyor. Çalışanların işyerinde güvende hissetmeleri ve olumlu sosyal etkileşimler içinde olmalarını sağlamayı amaçlayan bir kavramdan söz ediyoruz. Unutulmamalı ki; kendini işyerinde güvende hisseden, kültürün bir parçası olmakla övünen, bilgi paylaşan, katılımcı ve yaratıcı bir çalışan, potansiyelini azami derecede kullanabilen ve böylece kuruma fayda sağlayan bir çalışan olabilir. Peki bu noktada en önemli görev kime düşüyor? Çalışanlar ve kurumun iklimi duygu yönetimini etkileyen unsurlardan olsalar bile işletmelerde hiç kuşkusuz duygu yönetimine etki eden en önemli faktör yöneticidir. Daha çok teknik ve iş nitelikleri üzerinde tecrübe kazanan yöneticiler, insan ilişkileri ve duygu yönetimi konusunda etkisiz kalabiliyor. Oysa ki liderlerin yönetim felsefesi, liderlik tarzı, otorite biçimi, bireylere karşı tutumları işyerlerinde olumlu ya da olumsuz atmosferin oluşmasında en önemli unsundur. Bir yöneticinin empatik olarak çalışanların duyguları, hisleri ve beklentileri karşısında yeterince etkili olamaması ve yetersiz sosyal etkileşimleri her iki taraf için de istenmeyen sonuçlar doğurabilir. Nedir bu istenmeyen sonuçlar? Yetersiz ve etkili olmayan ödüllendirme, yöneticilerin kendilerini çalışanları ile birlikte bir takım gibi algılayamaması, çalışanların güvenini

yeterince kazanamaması, yönetimi sadece kendilerine ait sorumluluk alanı içerisinde algılamaları... Bu listeyi giderek uzatabiliriz. Araştırmalar gösteriyor ki duygusal yaklaşımlarınız ve bunu yönetime yansıtma biçiminiz size ve şirketinize artı ya da eksi puan olarak yansıyor. Kumanda edici bir liderseniz; rutin ve sıkılmış çalışanlar, stresli ve tepkisel davranışlar görme ihtimaliniz çok yüksek. Demokratik bir liderseniz; uzlaşmacı, takım çalışmasına yatkın çalışanlarınız olur. Vizyoner bir liderlik anlayışıyla yönetimi benimsiyorsanız; değişime karşı inançlı ve yüksek idealleri olan çalışanlarınız olur. Bir anlamda yöneticinin yönetim şekli ve kendini ifade ediş biçimi çalışanların duygularını da yönlendiriyor diyebiliriz. Duygusal yönetimde atlanmaması gereken önemli bir detay daha var. Yöneticinin görevinin sadece kendi duygularını doğru yönetmekle sınırlı kaldığını düşünüyorsanız yanılırsınız. Yönetici aynı zamanda çalışanların da duyularını anlamak ve bu duyguları da yönetmek zorunda. Ekip içinde yaşanan duygusal anlaşmazlıkları açığa kavuşturmak ve çalışanların duygularla sağlıklı bir etkileşim içinde olmalarına aracılık ve mentorluk etmek de yöneticinin görevidir. Bu nedenle

ekip üyeleriyle düzenli aralıklarda bir araya gelmek ve kimin, hangi duyguları hissettiğini, bu duyguları nasıl ifade ettiğini, diğerlerinin bu ifade şeklini nasıl algıladıklarını ve esasen nasıl anlaşılması gerektiğini konuşmak yöneticiler için faydalı olacaktır. Peki yöneticiler duyguları doğru yönetmek adına neler yapmalı? Bir yönetici; samimi, gülümser ve motive edici olabilmeli. Yetkileri paylaşabilmeli, etkili bir dinleyici olabilmeli, başarıyı paylaşmayı bildiği gibi başarısızlığı da sadece çalışanlara yüklememeli. Olumlu ve olumsuz duygularını iyi tanıyabilmeli, çatışma ortamında kendini kontrol edebilmeli. Zamanı ve yetenekleri sınırlamamalı, güven vermeli, informal ilişkileri önemsemeli, kariyer eğitimine önem vermeli, etkili ödüllendirme yapabilmeli. Cesaret verici olmalı, açık ve tutarlı davranabilmeli. Bu saydıklarımız sizi korkutmasın. Aslında tüm bu sayılanlar başarılı bir yöneticinin olmazsa olmazları zaten. Peki, duygu yönetimi açısından doğru yolda olduğunuzu nasıl anlayacaksınız? Yönetici olarak, ekip üyelerinizin olumlu veya olumsuz duygularını, uyumu bozmadan, açık ve yapıcı bir şekilde ifade ettiklerine şahit oluyorsanız, bilin ki doğru yoldasınız.

“Ekip üyelerinizin olumlu veya olumsuz duygularını, uyumu bozmadan, açık ve yapıcı bir şekilde ifade ettiklerine şahit oluyorsanız, bilin ki doğru yoldasınız.”



Almila Dalkılıç

Yönetim & Kişisel Gelişim Eğitmeni, Hitabet Koçu almilad@gmail.com

Etkileyici Konuşma Tüyoları ve Pratik Egzersizler (1)

TİMDER Dergisi 100.Sayı / Nisan - Haziran 2019

İletişimde İletişim

‘’Sesini değil, sözünü yükseltmeli insan. Çünkü gök gürültüleri değil, yağmurlardır yaprakları yaşatan.’’

Mevlana Güçlü Hitabet Metodolojisi ile zaman ve yer tanımaksızın bulunduğunuz her yerde etkileyici konuşmalar yapıyor olmalısınız! Bu yazımda bazı önemli tüyoları ve kolaylıkla yapabileceğiniz bazı alıştırmaları paylaşmak istedim. Daima söylediğim gibi; herkes güzel konuşabilir yeter ki istesin! Konuşma Çeşitleri Bilgi Verme Amaçlı Konuşmak Zamana uyabilmek için konunuzu sınırlayın Amaçlarınızı bir bir sıralayın Olayı resme dönüştürün Teknik terimlerden kaçının Görsel yardımcılar kullanın İnandırmak için Konuşmak Sizi dinleyenlerden “Evet” yanıtı alarak başlayın Bulaşıcı bir coşkuyla konuşun Dostça başlayın Uzman görüşlerinden faydalanın Doğaçlama Konuşmak Doğaçtan konuşma alıştırmaları yapın Konuşmanızda güç ve canlılık ağır basmalı Zihinsel olarak hazır olun Hemen bir örneğe girin, bir Driver bulun (Driver: Anlatılan konunun içinden seçilen bir kelime ile diğer yan konulardan bahsedilmesi böylece anlatımı zenginleştirip sonrasında bir başka kelime seçerek, onunla aynı konuya dönüş sağlamak ve konuyu toparlamak olarak açıklanabilir.) Eyleme Yönelik Konuşmak Örnekleriniz mutlaka yaşamdan olmalı

106

Neden ve yararları anlatın Dinleyiciden ne yapmasını istediğinizi, amacınızı bildirin Güzel Konuşmanın Alt Yapısı Hissi 1. Heyecanlandır, tutku dolu olduğunu hissettir, duygulara hitap et. 2. Hikâyeler anlat, anekdotlar paylaşarak, örnekler vererek anlatımını zenginleştir. 3. Sohbet et, göz teması kur, karşılıklı konuşma havasında ol. Ufuk Açıcı 4. Öğret, az bilinen bir şey paylaş, farklı bir açı, yeni bir şey keşfettir. 5. Şaşırt, beklenmedik, ilginç bir iki söz, hareketle adeta bir gösteri sergile. 6. Gülümset, mizahtan, paradokslardan faydalan, olumlu ve iyimser bir tutum göster. Unutulmaz 7. Kısa tut, 20 dakikayı aşma, 1 konu seç ve en fazla 3 şey sırala, 3 kişi, 3 neden, 3 ürün gibi. 8. Görsel düşün, ya doğrudan resimlerle ya da anlatımınla resmederek tüm duyulara hitap et. 9. Özgün ol, kendi kimliğini ortaya koy, duruşunu sergile. İyi bir konuşmacı; Gözlem gücünü geliştirmiş İnsanlara karşı duyarlı Duyuları canlı, uyanık ve dikkatli Alanında geniş bir bilgi birikiminden yararlanan Genel kültür düzeyi yüksek Sözleri anlamca zengin Topluma aktaracak mesajları olan Mesajlarını ustalıkla aktaran

Türkçenin tüm konuşan kişidir.

kurallarına

uygun

EVET Kelimesi ile Konuşmaya Anlam Yükleme Çalışması Aşağıdaki cümleleri parantez içinde belirtilen ifadelerle seslendirmeyi deneyin. Evet, eline sağlık çok güzel olmuş (beğeni) Yalvarırırım evet de (yalvararak) Evet Allah’ın cezası evet! (öfkeyle) Allah’ım evet dedi! (mutlulukla) Evet dedi, evet dedi! (büyük sevinç) Evet, artık her şey bitti (umutsuz) Ölsem de evet demem (inatla) İyice düşün, sonra evet de (uyarı) Aptal, evet dedi de ne oldu? (küçümseme) Her satırı artan bir ses tonu ile okumak, sesin yüksekliğini daha doğru kontrol etmemizi sağlar: Aşağıda yer alan metni gittikçe artan bir ses tonu ile okuyun… Günler arasından yazın ucu gözükünce içimde tarifsiz bir boşluk doğar. Ortalıkta kimsecikler kalmamıştır. Artık sokakta, otobüslerde adım başı bir tanıdıkla karşılaşamazsınız. Telefonunuz çalmaz olur. Birilerini arar, cevap alamazsınız. Kapısını çalacak bir dost bile bulamazsınız. Herkes gidecek bir yer bulmuştur kendine. Sanki şehir de farkındadır terkedildiğinin. Bahar, aceleci misafirler gibi kalkıp gidince onun varlığına alışan şehir, şaşkın ve çaresiz bakakalır. Ve ister istemez yaza, sıcaklara ve yalnızlığa teslim olur.


İletişimde İletişim Konu ile ilgili artı değer katacak güzel kaynaklarım: Bütün Yönleri ile Hitabet ‘Nejat Muallimoğlu’ Hızlı Düşünme ve Cevap verme Yöntemleri ‘Patrick Quinn’ Brief ‘Joseph Mc Cormack’ Etkili Konuşma ‘Dr. Attila Sarıkayalı’ Diksiyon ve Hitabet ‘Altın Anahtar’

TİMDER Dergisi 100.Sayı / Nisan - Haziran 2019

1 Dakikalık Konuşma Oyunu Bir dakikalık Konuşma oyunu yalnız kaldığınızda yapabileceğiniz bir alıştırmadır. Tek yapmanız gereken, belirli bir konu üzerinde planı bir şekilde konuşmaktır. Her gün yapacağınız doğaçlama alıştırması, bir gün, düşüncenizde ve konuşmanızda akıcılık kazanmanızı sağlayacaktır. Bu arada konuşmanızı kaydetmeyi lütfen ihmal etmeyin. Bu alıştırmaya başladığınızda konuşurken ciddi anlamda sendelediğinizi ve ııı, ee lere çok fazla yer verdiğinizi farkedeceksiniz. Ancak zamanla bunlar yerini ikna edici kelime ve ifadelere bırakacak, merak etmeyin:)

Eğer siz de hitabetin inceliklerini hem iş hem de sosyal hayatınızda kullanarak ifade gücünüz ile herkesi etkilemek istiyorsanız; Siyasilerin Hitabet Danışmanı Almila Dalkılıç’tan ETKİLEYİCİ KONUŞMA TÜYOLARI WORKSHOP’ımıza katılabilirsiniz. Tarih: 15 Mayıs / Saat. 19.00-21.30 Mekan: Asmalı Mescit- Mehmet Özkaya Akademi Stüdyo Ayrıntılı Bilgi ve Kayıt: 0539.4839917 Instagram: almiladi - mehmetozkayaakademistudyo Önemli Not: TİMDER Dergisinin 100. Sayısı sebebiyle, bu Workshop’a katılmak isteyenler TİMDER adını verdikleri takdirde %15 indirim ile katılım sağlayabilecekler.

107


Dr. Zeki Yüksekbilgili

Pazarlama Danışmanı ve Eğitmen www.yuksekbilgili.com

TİMDER Dergisi 100.Sayı / Nisan - Haziran 2019

Pazarlama Canavarı

Pazarlamada Öne Çıkan Trendler “Birçok yeni teknoloji, trend, uygulama hızlı pazarlama dünyasına girdi, birçoğu da hızlı bu dünyadan ayrıldı.” Son 10 yıl, hem işletmeler hem de bu işletmelerdeki pazarlama profesyonelleri için gerçekten çok hızlı geçti. Birçok yeni teknoloji, trend, uygulama hızlı pazarlama dünyasına girdi, birçoğu da hızlı bu dünyadan ayrıldı. Bu yazımda, belirttiğim hızlı değişim süreci içerisinde özellikle 2019 yılında pazarlama profesyonellerinin takip etmesi ve mevcut işlerine entegre edebilmeleri için çaba göstermeleri gereken temel trendleri sizlerle paylaşmak istedim. 1) Kişiselleştirme Uzun bir zaman, pazarlamada ürün ve hizmetlerin büyük kitleler için üretildiğine şahit olduk. Fakat özellikle son dönemlerde artık mikro pazarlara yönelik kişiselleştirilmiş ürün ve hizmetler pazarda daha başarılı olmaya ve yaygınlaşmaya başladı. Özellikle son kullanıcıya yönelik ürünlerde sıkça görülen bu trend daha da yaygınlaşarak endüstriyel pazarlarda da kullanılmaya başlandı. Örneğin birçok B2B web sitesi, ziyaretçilerinin çalıştıkları şirketlere göre örnek ve referanslar göstermeyi tercih ediyor. Bu trend, özellikle teknolojinin yardımıyla çok daha derinleşerek hızla nano-pazarlara dönüşecektir. 2) Kanal Sayısı Yeni teknolojiler, bu teknolojilerin sunduğu imkanlar giderek artıyor. Doğal olarak da çevrimdışı kanalların sayısı

artıyor. Örneğin 2019 yılında Google Home, Amazon Echo ve HomePod gibi akıllı ses platformları hayatımıza girdi ve hızla yaygınlaşmaya başladı. Sosyal medya kullanımı ise, platformların isimleri ve şekilleri sürekli değişse de inanılmaz bir hızla artıyor. Örneğin hayatımıza yeni giren TikTok, bu yıl bir çok pazarlama profesyoneli için önemli bir mecra olacak gibi gözüküyor.

“Farklı kanalları bütünleştirme ve entegre etme stratejileri en çok üzerinde duracağımız konular olacaktır. Üstelik tüm markalar artık müşterilerine daha özel deneyimler sunabilmek adına kanalları birbirine entegre ediyorlar. 2019 yılında farklı kanalları bütünleştirme ve entegre etme stratejileri (omnichannel stratejiler) en çok üzerinde duracağımız konular olacaktır.

3) Üyelik ve Paylaşım Ekonomileri Mülksüzleşme, üyelik ve paylaşım ekonomileri yaygınlaşıyor. Kısaca, kullanmadığınız (veya kullanmadığınız bir dönemde) bir aracı ya da ürünü karşılık beklemeden ya da ücret karşılığında başkalarının ihtiyaç ve kullanımına sunmak olarak tanımlanabilen paylaşım ekonomisi, hiç kimsenin tahmin edemeyeceği kadar büyük bir ekonomi haline geldi. AirBnb, Uber gibi sistemler ile yaygınlaşan bu trend kendi ekonomik sistemini oluşturdu ve tüm pazarlamayı etkiledi. 2019 yılında da artacak. Benzer şekilde mülksüzleşme, yani satın almak yerine kiralama veya üye olma yoluyla kullanma da artacak. Örneğin Sennheiser Sound Club, Black & Decker Social Tools gibi servisler artık fiziksel ürün kiralamaya başladılar. Almanya Tchibo, bebeklerin sadece bir iki ay giydikleri elbiseleri kiralıyor.

“Pazarlama dünyasında hiç olmadığı kadar değişimlere açık olmak zorundayız.” Yine hızla dönen bir pazarlama dünyasında hiç olmadığı kadar değişimlere açık olmak zorundayız.

“Son dönemlerde artık mikro pazarlara yönelik kişiselleştirilmiş ürün ve hizmetler pazarda daha başarılı olmaya ve yaygınlaşmaya başladı.” 108


TOG yaz 4555’e gönder


Dr. Öğr. Üyesi Gülbeniz Akduman Akademisyen, Eğitmen, Yazar gulbeniz@akduman.com

Çok Çalışmak Mutluluk Getirir Mi? “Mutlu bir yaşam ancak mutlu ve dengeli bir çalışma hayatıyla sağlanabilmektedir.”

TİMDER Dergisi 100.Sayı / Nisan - Haziran 2019

Çalışan Mutluluğu

Aristo

İnsan yaşamında çalışma hayatı önemli bir yere sahip. Tam zamanlı olarak çalışan bir kişinin haftalık standart çalışma süresinin minimum 40 saat olduğu düşünüldüğünde, insan hayatında çok büyük ölçüde zaman ayrılan iş ve çalışma yaşamının psikolojik açıdan da incelenmesi gerektiği aşikâr. İnsanın yaşamını nasıl geçireceğini etkileyen ekonomik, psikolojik, sosyo-kültürel ve fiziksel koşullar iç içe bir etkiyle kişinin yaşamını ve standartlarını belirliyor. Bu bağlamda kişilerin hem öznel hem de iş hayatlarında mutlu olmalarını etkileyen en önemli etkenlerden biri sahip oldukları işleri oluyor. Mutluluk, nadir rastlanan istisnalar dışında kurumlarla ilgili araştırmalar yapan araştırmacıların ilgilendiği kavramlardan biri olmadı. Bu araştırmacıların çalışan mutluluğunu önemseyip ilgilenmedikleri anlamına gelmez. Uzun yıllardır mutluluk kavramıyla anlam olarak örtüşen iş tatmini, akış, çalışan memnuniyeti, motivasyon, duygusal bağlılık, tatmin, memnuniyet gibi kavramlarla ilgili araştırmalar yapılıyor. Teknolojik gelişmeler ve çalışma hayatında her geçen gün hızla artan rekabet ortamı kişileri daha iş odaklı yaşamaya itiyor. Teknoloji sayesinde 7/24 ulaşılabilen mobil çalışanlar haline gelen şirket çalışanları adeta birer tele-köle gibi iş odaklı yaşayıp zamanlarının çoğunu işe ayırıyor. Sürekli iş düşünen ve çalışma-

dığı zaman kendini mutsuz hisseden birer işkolik haline dönüşen çalışanlar, zaman ve işleri yetiştirme baskısı nedeniyle de hayatta yaptıkları her şeyi normalinden 2-3 kat daha hızlı yapıyor. Tabii ki iş odaklı ve hızlı çekim yaşanan bir hayat aşağıda sıralanan birçok olumsuzluğu da beraberinde getiriyor. Bu olumsuzluklar da kişinin mutsuz olmasına sebep oluyor. Hızlı yemek yeme nedeniyle kilo alma, Hızlı yaşama sonucu iletişim kurduğumuz kişilere yeterli ilgiyi gösterememe, Çevremizdeki kişilere daha az sevgi ve ilgi gösterme, Hızlı çalışmanın getirdiği artan hata oranı, Hızlı karar almanın getirdiği yanlış kararlar, Hızlı iş yapmak için daha kalitesiz işler çıkarmak. Günümüz insanı maddi çıkarları ön planda tutan, iş, kariyer, para gibi maddesel gereçler için yaşayan işkolik bireyler haline geldi. Ailesine, eşine ve arkadaşlarına ayıracağı zamanın ve enerjinin tümünü işinde harcayan mutsuz işkolik kişilerin sayısı gün geç-

tikçe de artıyor. Peki, çalışanın bireysel olarak mutlu olması işkoliklik eğilimini etkiler mi? Konuyla ilgili literatür incelendiğinde ve bireysel olarak yaptığım araştırma sonuçlarına göre bireysel mutlulukla işkoliklik arasında anlamlı bir ilişki bulunmamakta. Öznel olarak mutlu olan kişiler kendini işe adamış, yaşamak için değil de çalışmak için yaşayan kişiler değiller. Burada işkolik ve çalışmayı seven ve gayretli anlamını taşıyan çalışkan kavramları arasındaki farkı göz ardı etmemek gerekiyor. Öznel olarak mutlu olan kişilerin daha çalışkan oldukları ve daha yüksek performans gösterdikleri ile ilgili birçok araştırma bulunuyor. Ama bu kişilerin işkolik olduğu anlamına gelmiyor. Bu bulguları destekler şekilde işkolikliğin mutsuzluk gibi negatif etki ve sonuçlar yaratan bir kavram olduğunu savunan araştırmalar da yer alıyor. Daha sağlıklı, mutlu ve üretken iş yerleri yaratmak isteyen organizasyonların çalışan mutluluğu ve işkoliklik eğilimi üzerine çalışmalar yapmaları gerekiyor. Geçmiş yıllarda ekonomik üretkenlik üzerine odaklanan organizasyonlar, çalışan sağlığı ve mutluluğuna önem vermedikleri için başarısız olmuşlardır. Aristo’nun yıllar önce belirttiği gibi “mutlu bir yaşam ancak mutlu ve dengeli bir çalışma hayatıyla sağlanabilmektedir.”

“Daha sağlıklı, mutlu ve üretken iş yerleri yaratmak isteyen organizasyonların çalışan mutluluğu ve işkoliklik eğilimi üzerine çalışmalar yapmaları gerekiyor.” 110


“Çocuğum büyüyünce bana anne diyebilsin yeter...” Otizmli çocuk annesi Feriha Birdal

Feriha Hanım gibi annelerin hayalleri, birçok çocuk için küçük ama otizmli çocuklar için büyük hayaller. Fakat erken tanı ve eğitimle ulaşılamayacak hayaller değil.

Destek verseniz yeter.

TOHUM YAZIN

5290 ’A SMS ATIN

10 TL

BAĞIŞLAYIN

www.tohumotizm.org.tr - 0 212 244 75 00 Tüm operatörlerin faturalı hatları için geçerlidir. SMS başına Türk Telekom 2 SMS, Vodafone 1 SMS bedeli ayrıca ücretlendirmekte, Turkcell ücretlendirmemektedir.


Artema ile Güvenli, Konforlu ve Tasarruflu Duş Keyfi

TİMDER Dergisi 100.Sayı / Nisan - Haziran 2019

Ürünler

Artema’nın AquaHeat termostatik banyo ve duş bataryaları, kullanıcıya suyu istediği sıcaklığa ayarlama ve sabit tutma imkanı veriyor. Duş sırasında, evin başka bir noktasında su kullanılsa bile, sıcaklığı değiştirmeyerek, kesintisiz bir duş keyfi sunuyor. Ankastre modelleri de bulunan bataryalar, 3 farklı akış sistemine sahip el duşunun yanı sıra, kare ya da yuvarlak formlu tepe duşlarıyla tamamlanabiliyor.

112

Çocuklar için Güvenli Su sıcaklığı, duş almak için en güvenli ve ideal sıcaklık olan 38ºC’nin üstüne çıkarılmak istendiğinde, emniyet butonunun kullanılması gerektiğinden, termostatik bataryalar özellikle çocuklar için yanma riskini ortadan kaldırıyor. Özel teknolojisi sayesinde, AquaHeat bataryaların gövdesi her zaman güvenli bir sıcaklıkta kalıyor. Böylece çocuklar bataryanın yüzeyine dokunsa bile elleri yanmıyor. Doğa Dostu Artema AquaHeat termostatik banyo ve duş bataryaları, her açışta suyun aynı sıcaklıkta akmasını sağlayarak, istenilen sıcaklığa gelene kadar suyun boşa

harcanmasına engel oluyor. Bataryaların tasarruf butonu sayesinde ise su kademeli olarak açılarak %50’ye varan su tasarrufu elde ediliyor.


Bosch A Sınıfı ve Yeni Nesil Yoğuşmalı Kombisi Condens 2300i W Sessizliğiyle de Dikkat Çekiyor Düşük Ses Seviyesiyle Kütüphane Sessizliğinde Çalışıyor Condens 2300i W mükemmel izolasyonu sayesinde, 24 kW maksimum ısıtma kapasitesinde sadece 44 db(A) ses gücüyle çalışıyor (ErP tarafından ölçülen ses değeri).

Modülasyonlu Oda Kumandası ile Kullanımda A+ Enerji Verimliliği ErP (Enerji ilişkili ürünler) yönetmeliğine göre Condens 2300i W’nin nominal kapasitesi 24 kW, mahal ısıtma verimliliği ise %94’dür. A sınıfı yeni nesil

yoğuşmalı kombi; modülasyonlu ve dış havaya göre çalışan bir oda kumandasıyla kullanıldığında, bu özelliklere sahip oda kumandalarının getirdiği ilave 4 puan ile toplam sistem verimliliği %98’e

çıkarak enerji verimliliği sınıfı A+’a ulaşıyor. Doğal gaz faturalarında daha çok verim almak için Bosch Termoteknik uzmanları modülasyonlu oda kumandası ile oluşturulan sistemleri öneriyor.

Yeni Nesil Banyoların Yeni Nesil Vitrifiye Serisi: QUA Masmara Estetik zevki bir boyuttur ve her zaman üzerinde çok konuşulan bir kavram olmuştur. Bir ürünün dikkat çekici ve estetik olması onun cazibesini artırır. Bu anlayışla ve en son teknolojiyle geliştirilen Masmara Vitrifiye Serisi aynı zamanda tasarımıyla da cezbeden ürünlerin başında yer alıyor.

ölçülerde bidesi, 55 cm, 70 cm ve 90 cm ölçülerinde uyumlu gövde üstü lavaboları bulunan serinin siyah ve buz beyazı renk alternatifleri mevcut.

QUA markası imzalı Masmara vitrifiye serisi işlevselliği ve yaratıcılığı bünyesinde barındırarak üst seviyede ihtiyaca cevap veriyor.

TİMDER Dergisi 100.Sayı / Nisan - Haziran 2019

Cihaza ihtiyaç olmadığı durumlarda, cihaz kapasitesini 8’de 1’i kadar kendiliğinden kısabiliyor ve böylece gereksiz gaz tüketimi önleniyor.

Ürünler

Daha Çok Enerji Tasarrufu A sınıf enerji verimliliğine sahip yeni nesil yoğuşmalı duvar tipi kombi Condens 2300i W’nin 1:8 modülasyonlu brülörü, kendisini anlık ısı ihtiyacınıza göre otomatik olarak ayarlıyor.

Zengin çözüm önerileriyle sektöre yeni yaklaşımlar kazandıran QUA Masmara Serisi, hijyenik, kokusuz, lekesiz ve su tasarruflu olma özellikleriyle de ön planda. 52 cm’lik No-Rim asma klozeti, aynı

113


TİMDER Dergisi 100.Sayı / Nisan - Haziran 2019

Ürünler

Bien’in Boho Koleksiyonu ile Sadelik En Etkili Şekilde Yaşam Alanlarında

Bütünlük duygusu arayışı mekanların karakterini belirliyor. Bien’in 2019 yılı yeni tasarımlarından Boho, 100x100cm ebadıyla mekanın tasarımı aşamasında büyük kolaylık sağlıyor. Koleksiyon beton görünümüyle doğal taşın tüm yalınlığını vaad ediyor. İç ve dış mekanlarda kullanıma uygun olan koleksiyon mekandaki bütünlük duygusunu en üst seviyeye taşıyor. Tasarımlarını belirlerken doğadan ilham alan Bien’in 2019 yeni koleksiyonlarından olan Boho Koleksiyonu doğal görünümünün yanı sıra pratik kullanımı ve kolay temizlenebilme özelliklerini de beraberinde getiriyor. Yenilikçi tavrı, ödüllü tasarımlarıyla öne çıkan Bien’in Boho Koleksiyonu görünümü ile doğal taşı en çarpıcı şekilde yansıtarak cosmos yaşam alanları, sosyal alanlar, oteller, restaurantlar ve AVM’lerde mekanlara yeni bir boyut kazandırıyor.

114


Bien Banyo Duş Sistemleri ile Suyun Akışını Dilediğiniz Gibi Kontrol Edin En son teknolojik yenilikleri kullanarak üretim yapan Bien Banyo’nun geliştirmiş olduğu 3 yollu, 4 yollu ve 5 yollu yön değiştiricili batarya sistemi ile banyolar artık daha keyifli.. Bien’in ürün gamında yer alan duş panellerinin bambu, rose-gold, parlak siyah, paslanmaz çelik ve gri olmak üzere 5 farklı kaplama alternatifi bulunuyor.

QUA’dan Banyolara Alternatif Tasarımlar Bien Banyo’nun QUA markalı 2019 tasarımlarından Civita Lavabo, 7 farklı modern formuyla her banyoya uygun dizayn edildi. Yine Qua için üretilip tasarlanan Herra Armatür Serisi zarif ve estetik görünümü ile dikkat çeken serilerden. Geometrik formu ile ön plana çıkan QUA markalı Piazza Asma Klozet modern çağın tüm ihtiyaçları ve gerektirdikleri göz önünde bulundurularak tasarlandı. Piazza Asma Klozet, modern formu, yavaş kapanan kapağı, az kirlenme ve kolay temizlenebilme özelliği ile hijyen standartlarını da yükseltiyor. Bien Banyo’nun QUA markası için tasarladığı Herra Armatür Serisi, Civita Lavabo ve Piazza Asma Klozet birlikte tercih edildiğinde banyolara bütünsel çözümler sunuyor.

TİMDER Dergisi 100.Sayı / Nisan - Haziran 2019

Bien’in geliştirdiği duş panelleri ile keyif verici banyo deneyimine hazır olun.

Ürünler

Paneller, yağmur akışlı ve şelale akışlı özellikleri ile tüketicilere alternatif çözümler üretirken estetik görünümüyle de dikkat çekiyor. Duş panellerinde bulunan 2 adet vücut jeti ise masaj etkisi sayesinde rahatlatıcı bir özelliğe sahip.

Estetik ve çarpıcı tasarımları ile dikkat çeken QUA markalı bu koleksiyonlar 21. yüzyılın banyolarını adresliyor. 115


Çanakkale Seramik, Truva Koleksiyonu ile İhtişamlı Bir Geçmişi Yansıtıyor Çanakkale Seramik, dünyanın en önemli antik kentlerinden Troya’nın 3 bin 500 yıllık ihtişamlı geçmişine ve bu kültürel mirasın tanıtımına katkı sağlamak amacıyla hayata geçirdiği Truva Koleksiyonu’nu, stil sahibi mekanlara sahip olmak isteyenlerin beğenisine sunuyor.

TİMDER Dergisi 100.Sayı / Nisan - Haziran 2019

Ürünler

Dünya çapında 100’ün üzerinde kayıtlı endüstriyel tasarıma imza atan Can Yalman’ın tasarladığı, Truva Koleksiyonu, Diadem ve Iliada serilerinden oluşuyor. Aynı zamanda

116

‘EDIDA 2018’ Uluslararası Tasarım Ödülleri Duvar Kaplama Kategorisinde birincilik ödülüne layık görülen Truva Koleksiyonu, Troya’da her çağda ve her köşede kendini gösteren altıgen formdan ve hazinenin ışıltısından ilham alıyor.

Homeros’un ‘İlyada’ destanından adını alan Iliada serisi ise Troya’nın yedi katmandan oluşan tarihini, dönemin primitif form ve desen anlayışı ile birleştirerek antik çağ yaşamını günümüze taşımayı amaçlıyor.

Troya’da bulunan Priam hazinesinin en görkemli parçası olan ‘diadem’, Helen’in tacı olarak da biliniyor. Diadem, bu ihtişam sembolünün günümüze uyarlandığı seramik serisi olarak, tüm dünyaya değerli kültürün bir parçasını yansıtıyor.

Troya’nın ışıltısını ve çağlar boyunca kullanılan altıgen formları günümüze taşıyan Iliada serisi; seramikte 3 boyutlu sade hatlar, altın, bronz detaylar ve doğal taş kullanımı ile zengin bir kombinasyon oluşturuyor.


IF Tasarım Ödüllü Daikin ‘Madoka’ Kumanda ile Şıklık ve Fonksiyonla Tanışın

Bütünsel Daikin Konforu ve Kalitesi Madoka kumandalar VRV, Sky Air, Altherma, Hava Perdesi, VAM/VKM ısı geri kazanımlı havalandırma ve klima santrali ürün gruplarına bağlanabiliyor. Böylece bütünsel bir Daikin kalitesine ulaşmak mümkün hale geliyor. Sadece 1 kumanda ile 16 iç üniteyi kontrol etme imkanı sunan Madoka’nın fonksiyonları kullanım sırasında maksimum esneklik sağlıyor. Ürünün fonksiyonları proje tipine göre uyarlanabildiğinden otel, ofis gibi ticari alanlardan villa, apartman gibi konut seçeneklerine kadar geniş bir yelpazede uygulama alanı sağlıyor. Sadece oda sıcaklığını ve uyarıları gösteren ‘standart’ veya tüm fonksiyonların ikonlarının göründüğü ‘detaylı’ mod seçeneklerine sahip olan Madoka kumanda, şık görüntüsünün yanı sıra sezgisel dokunmatik 3 düğmesinin yardımıyla açma/kapatma, çalışma mod-

ları ve sıcaklık ayarı, fan devri, kanat kontrolü, filtre işareti ve sıfırlama, hata ve hata kodu okuma gibi temel ayarları yapmayı mümkün kılıyor. Bluetooth ile İklimlendirme Sisteminizin Sürücü Koltuğuna Geçin! Daikin Madoka Assistant uygulaması sayesinde Bluetooth bağlantısı ile akıllı telefonun üzerinden Madoka kumandanın fonksiyonlarına ulaşmak mümkün. Böylece kullanıcıya gelişmiş ayarları yapabilme, iklimlendirme sistemini daha ayrıntılı yönetebilme becerisi sağlayan Madoka kumanda, temel ayarlara ek olarak bildirimleri ve sistemin enerji verimliliğini de takip edebiliyor. Sistem, arzu edildiği taktirde takvimlendirme yapmaya olanak veriyor. 1 Madoka Assistant uygulaması üzerinden 10 tane iç ünite kontrol edilebiliyor, istenirse adresleme yapılabiliyor. Ticari ve Konut Uygulamalarında Ekstra Özellikler Otellere uygulanan Madoka kumanda sayesinde basit ekran aracılığıyla otel

misafirlerinin kişisel konfor tercihlerine göre kolayca ayarlama yapılabiliyor. İsteğe bağlı anahtar oda kartı bağlantısı, pencere kontağı entegrasyonu ve ayar noktası kısıtlaması özellikleriyle yanlış kullanım ve enerji israfına karşı koruma sağlıyor. Madoka Assistant, ofis kullanımında değişen koşullar için basit çözümler sunan bir fonksiyon. Örneğin, ofis düzeni değişip, soğuk hava artık kişilere vurmaya başladığında istenmeyen bu durum için acil çözümü yine Madoka kumanda üretiyor ve basit bir komutla iç ünite kanatlarını oda yapısına uygun hale getiriyor. Ürün, bütün bu özelliklerinin yanı sıra standart altyapı soğutma işlevleri görev dönüşümü ve yedekleme çalışmasıyla sunucu odaları için uygun maliyetli bir çözüm sunuyor. Konut uygulamalarında Madoka, programlamayı (takvimleme) basitleştiriyor ve ev sahiplerinin enerji kullanımlarını takip etmelerini sağlıyor. Bunun yanı sıra, akıllı telefon kontrolü ile kullanıcının koltuğundan kalkmasına bile gerek kalmadan sıcaklık ayar sınırı (alt sınırüst sınır) veya ekstra enerji tasarrufu işlevini etkinleştirebiliyor.

TİMDER Dergisi 100.Sayı / Nisan - Haziran 2019

2018 IF Tasarım Ödülü’ne sahip yeni premium tasarımlı kullanıcı dostu Madoka kumanda, pürüzsüz çizgileri, göz alıcı mavi -Daikin eye - dairesel ekranı ile son derece şık bir görünüm sağlıyor. Madoka, Japonca’da çember anlamına geliyor. Ürün sade, çember şeklindeki mavi aydınlatmasıyla hem dünyaca ünlü Japon markası Daikin’e hem de tasarımda yalınlık felsefesine odaklı Zen kültürüne gönderme yapıyor. Sadece 85 x 85mm ölçülerine sahip olan Madoka kumanda kompakt yapısıyla elektrik düğmesi ölçülerine uygunluk sağlıyor. Işıltılı mat beyaz, metalik ve mat siyah olmak üzere 3 farklı renk seçeneğiyle bulunduğu yere mükemmel uyum sağlayan Madoka, bu özelliğiyle iç mekan tasarımında büyük bir avantaj yaratıyor. Kullanıcı deneyiminin artırılmasına odaklanan ve tamamen yeniden tasarlanan Madoka, modern iklimlendirme kontrol gereksinimlerini karşılama sırasında kullanıcıya daha fazla kolaylık, erişilebilirlik ve esneklik alanı açıyor. Kumanda, açma/kapama düğmesi dışında tümüyle dokunmatik kontrol sağlıyor.

Ürünler

HVAC-R tasarımında öncü şirketlerden biri olan Daikin, enerji verimliliğini optimize ederken kullanıcı konforunu en üst seviyeye çıkaran ve bu tasarımı teknolojiyle birleştiren klima ve ısıtma çözümleriyle liderliğini perçinliyor.

117


TİMDER Dergisi 100.Sayı / Nisan - Haziran 2019

Ürünler

Decovita Benzersiz “Quantum” Serisiyle Dünya Pazarlarını Fethedecek Dünyanın en siyah ve en beyaz seramiğini üretmeyi başaran ve ilhamını doğadan alan Decovita Seramik, bu kez sektöründe bir başka ilke imza atarak alanında çığır açan yeni bir ürünle kullanıcıların yaşamını iyileştiriyor. Gerçekleştirdiği Ar-Ge çalışmalarıyla tüketicilerin hayatına değer katan Decovita, dünyada bir benzeri olmayan, nadir bulunan 9 farklı toprak elementinin bir araya geldiği Decovita Quantum’u geliştirerek yaşam alanlarının havasını temizleyen ve tüketicilerin sağlığını koruyan eşsiz bir ürünü pazara sundu. Yurt dışında Avrupa, Afrika, Amerika ve Orta Doğu’da yer alan 70 ülkeye ürünlerini ihraç eden Decovita, dünyada benzeri olmayan Decovita Quantum’un da katkısıyla, bu sayıyı 2019 yılında 90 ülkeye çıkarmayı planlıyor. Satışlarının yüzde 35’ini ihracat gelirlerinin oluşturduğu marka, 2019 yılında 120 milyon TL olan cirosunu, 250 milyon TL’ye çıkarmayı da hedefliyor. Dünya pazarlarında bile benzeri olmayan Decovita Quantum’u normal seramiklerden ayıran en önemli özellik, özel pişirilme tekniğinden kaynaklanan yapısıyla Uzak Kızılötesi Işınları (Far Infrared Rays – FIR) yayma kapasitesine sahip olması. Kızılötesi bu ışınlara, “yaşam ışınları” adı da veriliyor. Bu özelliğiyle Decovita Quantum, bedendeki kan akışını düzenlerken metabolizmayı ve bağışıklık sistemini güçlendiriyor. Ayrıca yaydığı ışınlarla radyasyonu önlüyor, bakterileri yok ediyor, su, çay, sirke gibi sıvıları aktif hale getirerek yararlı etkilerini artırıyor. Kapasite Artırımı ve Yatırımla Gelen İnovasyon Decovita’nın devrimsel ürünü Decovita Quantum, şirketin teknoloji yatırımlarının ve Ar-Ge’ye verdiği önemin bir sonucu. Kurulduğu 2016 yılından bu yana 70 milyon Euro’yu bulan yatırım yapan, teknolojiye verdiği önemle yenilikçi ürünler geliştirerek kendi endüstrisinde çığır açan marka, Ar-Ge temelli üretimiyle bir yandan da ülke ekonomisine katkıda bulunuyor. Decovita Quantum, dünyanın en büyük seramik üreticileri olan Çin, Hindistan, İtalya gibi ülkelerle Türkiye’den gelen ve konularında uzman olan 40 kişilik Ar-Ge ekibinin, titiz çalışmasının 118

ürünü... Patenti Decovita’ya ait olan bu ürün, yurt dışına ihraç edilerek markanın inovasyonlarını dünya pazarlarına taşıyacak. Şu anda 70 ülkeye ihracatı bulunan Decovita, dünyada benzeri olmayan Decovita Quantum’un da katkısıyla, 2019 yılında 90 ülkeye ihracat yapmayı planlıyor. Bakterileri Yok Eden, Radyasyona Kalkan Olan Seramik Çevreye duyarlı bir yaklaşımla geliştirilen Decovita Quantum, yararlı etkileriyle sterilizasyonun önem taşıdığı mekanlara sağlık ve temizlik getirirken, ev, okul, hastaneler, güzellik merkezleri gibi yaşam alanlarını çevresel olumsuz etkilerden koruyor. Elektromanyetik dalgalara karşı kalkan görevi üstlenen Decovita Quantum, cep telefonu, televizyonlar, mikrodalga fırınlar gibi elektronik cihazların yaydığı radyasyonu %90 oranında engelliyor. Decovita Quantum, radyasyonun yanı sıra bakterileri de yok ederek yaşam alanlarının temiz ve sağlıklı tutulmasına katkıda bulunuyor. Gerçekleştirilen bilimsel testler Decovita Quantum’un bakterilere karşı %99’lar seviyesinde koruma sağladığını ortaya koyuyor.

Havayı Temizleyip Nefesleri Açıyor Yaşam alanlarında steril ve temiz hava sağlanması için Decovita Quantum’un yapısındaki 9 nadir mineral yine önemli bir görev üstleniyor. Bu sağlık dostu ürün, muhtelif eşyalar ve bazı dekorasyon malzemelerinde kullanılan boya, vernik gibi maddelerin içerdiği ve zehirli gazlar yayan formaldeit maddesini %90.4, tolüen maddesini ise %93.2 seviyesinde emip, temizleyebiliyor. Aktif Suyla Gelen Canlılık Decovita Quantum’un kızılötesi ışınları yayma kabiliyeti, suyun kalitesine de etki ediyor. Çay, soya sosu, sirke, su gibi sıvılar Decovita Quantum’un yanına konulduğu zaman belli bir süre sonra aktive oluyor. Sıvıların yararlı içerikleri ortaya çıkıyor ve daha yumuşak içimli hale geliyor. Su aktive oluyor, canlanıyor ve yaşamla bütünleşiyor. Dinamik hale gelen küçük su molekülü kütlesi içeriden sağladığı yararla cilde, dışarıdan sağladığı faydayla saçlara iyi geliyor. Cilt dokusunu ve saçları genç ve sağlıklı bir hale getiriyor. Decovita Quantum bu yapısıyla, güzellik ve bakım salonlarında kullanılmak üzere özellikle tercih ediliyor.


E.C.A. THERMO SAFE Bataryalar ile Haşlanma Problemine Son! Tüketicilerin konforu ve güvenliği düşünülerek geliştirilen E.C.A. THERMO SAFE bataryalar ile su sıcaklığı 45 °C’nin üzerine çıktığında bataryalardaki sıcak su akışını kesiyor. Böylece E.C.A. THERMO SAFE bataryalar, haşlanmalara karşı güvenli sistemi ile banyo keyfinizi garanti altına alıyor.

E.C.A. Nita Serisinden Fonksiyonel ve Renkli Çözümler Dekorasyonda değişen trendler ve tüketim alışkanlıklarımızla birlikte mutfaklar ‘kişiselleştirilebilir’ yaşam alanlarına dönüştürülerek evlerimizin prestij ve konfor alanını oluşturuyor. Bu noktada mutfaklarını yenilemek isteyenler için E.C.A. Nita Esnek Çıkış Uçlu Eviye Bataryalarını tüketicilerin beğenisine sunuyor. Mutfaklarında huzur konseptini yakalamak isteyenler için beyaz, asaleti yansıtmak isteyenler için siyah, dinamizmi yakalamak isteyenler içinse kırmızı eviye batarya seçenekleri mevcut.

Tüketicilerin estetik ve fonksiyonel kaygılarına çözüm sunarken kalite ve garanti konusunda da her zaman tüketicilerinin yanında olan E.C.A., diğer ürün

gruplarında olduğu gibi Nita serisinde de ’Yıllarca Beraber Olmak Garanti!’ diyerek Türkiye’de ilk defa 20 Yıl Garanti veriyor.

TİMDER Dergisi 100.Sayı / Nisan - Haziran 2019

Ürünler

Çocukların güvenliğine önem veren ailelerin dikkat ettiği konulardan biri de sağlıklı ve konforlu banyo keyfi. Ebeveynlerin hassasiyetlerini göz önüne alarak Türkiye’de ilk kez E.C.A. tarafından üretilen haşlanma emniyetli banyo ve lavabo bataryalar ile evlerde yaşanabilecek haşlanma problemini ortadan kaldırıyor. Ani basınç değişikliklerinden kaynaklanan sıcaklık değişimlerinden koruyan bu sistem sayesinde kullanıcıların sıcak su şoklarına maruz kalmaları önleniyor. Bu sayede özellikle çocuklar, yaşlılar ve engelliler için güvenli ve konforlu kullanım imkânı sağlıyor.

Fonksiyonelliğin tasarımla birleştiği E.C.A. Nita Esnek Çıkış Uçlu Eviye Bataryaları uzunluğu ve yüksekliği ayarlanabilir esnek çıkış ucu sayesinde kullanıcılara keyifli ve hayatı kolaylaştıran bir kullanım deneyimi sunmayı garanti ediyor. 119


Ege Seramik Spring Collection 2019

TİMDER Dergisi 100.Sayı / Nisan - Haziran 2019

Ürünler

40 yeni ürün serisini Spring Collection 2019 adı ile UNICERA Fuarı’nda tanıtarak bir rekora imza atan Ege Seramik, daima en yeni iddiasını yine ortaya koydu. Geniş ürün portföyünü sürekli yenileyen ve dünya trendlerini yakından takip eden firma, tasarım anlayışı, vizyonu ve teknolojik yüzey malzemeleri ile farkını bir kez daha gözler önüne serdi. Ege Seramik ürün konseptlerine eklenen yeni seriler hem sektör profesyonellerinden hem de tüketicilerden tam not aldı. Ege Seramik, banyodan mutfağa tüm yaşam alanlarında şıklığın değişmeyen adı. Barocco; Mistik dekorları ve eskitme tasarımı ile Barocco serisine kulak verin. İki farklı tarzın mükemmel uyumunu ortaya çıkran seri turkuaz renk seçeneği ile mekanlarınıza gizemli ve canlı bir hava getiriyor. Yer ve duvar karoları ile tam bir kombin oluşturan seri sezonun en yenilerinden sadece biri. Capital; Capital’in benzersiz desenleri ile çarpıcı mekanlar yaratmaya hazır mısınız? Sıra dışı tasarımı ile Capital serisi mermer görünümlü seramikte

Dolce Vita; Ege Seramik altıgen geçme kalıbı ile ürün klasmanında çığır açan Dolce Vita’yı iftiharla sunar! Rölyefli tasarımı, geçme kalıbı ve sedefli renkleri ile Dolce Vita sizi kendine hayran bırakacak. Minimal şıklığın yeni adı Dolce Vita ile yaşam alanlarınıza tat katın. Maison; Spring Collection 2019’un en geniş serilerinden biri olan Maison ile yaşam alanlarınız yepyeni bir tarz kazanacak. Geniş ebat seçenekleri, derin rölyefli ve desenli dekorları ile Maison serisi doğal taş görünümünü en seçkin halini mekanlarınıza taşıyor.

Safari; Şimdi Safari serisinin özel tasarımı ile duvarlarınıza deri şıklığını kazandırma zamanı! Özel rölyefli kalıbı ve incelikli tasarımı ile Safari serisi duvarlarınıza gerçek deri görünümünü kazandırmayı vadediyor. Hem de seramiğin sağlıklı ve uzun kullanım avantajı ile. Optimum; Ege Seramik beton konseptinin yeni üyesi Optimum Serisi. 25x75 cm ebatlı fon ve rölyefli ürünleriyle duvarlarınıza, 33x33 cm, 60x60 cm, 60x120 cm ve 80x80 cm büyük ebatlı sırlı granit karoları ile tüm iç ve dış mekanlarınıza hareket katıyor. Optimum ile sizde anti-slip, lappato veya mat yüzey seçenekleri ile modern beton görünümü yakalayın.

Alicante; Kızıl-kahve tonlarındaki rengi ve vintage desenli dekorları ile Alicante serisi seramikte terracotta modasını yakalamanın en rahat yolu. Sırlı granit yapısı ile hem iç hem de dış mekanlarda güvenle tercih edebileceğiniz Alicante serisi Spring Collection 2019’un favorilerinden.

Maison

Optimum

Barocco

120

farklılık arayanların favorisi olacak. 40x80 cm, 80x80 cm ölçüleri ve tam parlak yüzeyi ile seri mekanlarınızda en doğal görünümü yakalamayı vadediyor.

Dolce Vita

Alicante

Capital

Safari


Banyolar için Yeni Bir Kimlik En Rafine Haliyle Geberit Sigma50

Banyoda rahatlatıcı atmosfer Klozetin içindeki kokuları zahmetsizce yok ederek kokunun banyoya yayılmasını önleyen DuoFresh modülü ile

uyumlu olan Sigma50, DuoFresh’in içerisinde yer alan LED ortam ışığı sayesinde de banyonun rahatlatıcı atmosferini güçlendiriyor.

Yeni Akıllı Klozet Geberit AquaClean Sela TurboFlush ve WhirlSpray Teknolojiyle Artık Daha İnovatif Geberit, AquaClean Sela’yı zamansız ve minimalist bir tasarımla renove ederek bir kez daha piyasaya sürdü. Tasarımcı Christoph Behling tarafından yeniden tasarlanan yeni akıllı klozet Sela, hemen hemen her banyo ortamına uyan zarif ve şık tasarımıyla banyoları bir sanat eserine dönüştürüyor. Nazik, samimi bir temizlik ve geliştirilmiş kişisel rahatlık duygusuyla tasarımını daha da güçlendiren yeni nesil ürün, en yüksek kalite standartlarını bir arada sunuyor. Tasarımına eklediği WhirlSpray taharet teknolojisine ek olarak sesiz deşarj sağlayan TurboFlush teknolojisiyle de Sela, mükemmel hijyenin ismi oluyor.

lanımdan önce ve sonra taharet borusu sterilizasyonu sağlayan yeni Sela, tasarımındaki anlık ısıtıcı sayesinde kullanıcısının istediği zaman suyu ısıtıyor. Mobil telefonunuza indirebileceğiniz

uygulama sayesinde rahatlıkla kontrol edilebilen Geberit AquaClean Sela, Avrupa Ekotasarım koşullarına (ErP yönergeleri) uygun olarak üretiliyor ve enerji tasarrufu sağlıyor.

TİMDER Dergisi 100.Sayı / Nisan - Haziran 2019

Ünlü Endüstriyel Tasarımcı Christoph Behling tarafından yeniden yorumlanan Sigma50, kumanda kapağının üzerindeki iki ergonomik butonu ile kullanıcısını işlevsellikle buluşturuyor. Cam, doğal taş, ABS plastik veya metal yüzey kullanımlarıyla tasarlanan Sigma50, beyaz, bej, krom, arduvaz, siyah gibi 8 farklı renk seçeneği ve kişiye özel tasarlanabilir kapaklarıyla sınırsız seçenek sunuyor.

Ürünler

Görsel zarafeti ve yenilikçi fonksiyonları bir araya getirerek tasarladığı ürünler ile karakteristik banyolar yaratmanızı sağlayan Geberit, her ürününde evrensel bir tasarım sunuyor. Banyolarda yeni bir kimlik kazanımına ve kişiselliğe önem veren Geberit, yeniden tasarladığı Sigma50 ile daha işlevsel ve zarif bir atmosfer sunuyor.

Geceleri kullanıcısını bir ortam ışığıyla karşılayan ve uzaktan kumandası sayesinde tüm fonksiyonların tek elle kolayca yapılmasına olanak tanıyan Sela, tek bir tesisatçı tarafından kolaylıkla monte ediliyor. Kolay bakımıyla da kusursuz bir temizlik sunmanın ötesinde her kul121


Mantolamada ‘İyisi’: Bonus Taş Yünü Bonus Taş Yünü, Premium F manto grubu ürün gamını genişletti. Daha önce F ve F150 isimli iki seri ile mantolama uygulamalarında kullanılan Bonus Taş Yünü, Premium F120 isimli yeni ürün serisi ile kalite iddiasını bir adım ileri taşıyor.

TİMDER Dergisi 100.Sayı / Nisan - Haziran 2019

Ürünler

Bonus Taş Yünü Premium F120 serisi 15 kPa yüzeye dik çekme dayanımı ile muadillerine göre üstün performans sağlıyor. 0,035 W/mK gibi düşük ısıl iletkenliği ve yüksek yüzeye dik çekme dayanımı özelliklerini bünyesinde barındıran Premium F120 serisiyle birlikte yapıları yalıtımın iyisi ile buluşturmaya devam edecek. Artırılmış Ürün Kalitesi, Uygulayıcı Dostu Bonus Taş Yünü Premium F ürün gamına eklenen yeni ürünün yanı sıra, tüm Premium F serisi ürünlerin kalite iyileştirmeleri yapıldı. Bonus Premium F serisi artık daha az tozuma, daha iyi sıva tutuculuk sağlayan üst yüzey, gözle bile görülebilen boyutsal kararlılık ve daha rijit levha özellikleri ile ön plana çıkıyor. Aynı zamanda paletli sevk özelliği ile paketler dökme olarak değil, ahşap paletlerle uygulayıcılara ve satış noktalarına ulaştırılıyor.

Isı, Ses ve Yangın Yalıtımında ‘İyisi’: Bonus Taş Yünü 2012 yılından bugüne milyonlarca met-

rekare kullanımı ile ülkemizin ısı, ses ve yangın yalıtımı alanındaki lider markalarından olan Bonus Taş Yünü, yarım asırlık sanayicilik tecrübesi ve yalıtım sektöründe 19 yıla yaklaşan üretici kimliğine sahip Eryap Grup’un Sakarya/ Hendek’teki %100 Türk sermayeli ve yüksek teknolojiye sahip tesislerinde üretiliyor. Yurt içindeki kullanımının yanı sıra çeşitli ülkelere ihraç edilen Bonus Taş Yünü, AB normlarına uygunluk anlamına gelen CE standartlarına sahip olarak yalıtımın “iyisini” sunuyor.

VitrA Equal; Cesur Yalınlık Claudio Bellini ve VitrA Tasarım Ekibi iş birliğiyle tasarlanan Equal koleksiyonu, yalın bir düzenle cesur ve karakterli banyolar yaratıyor. Mantık ve duygu arasındaki dengeyi temsil eden koleksiyon, düzenli ve köşeli, aynı zamanda yuvarlak ve yumuşak formlarıyla, banyoda benzersiz bir uyum yakalıyor. Cesur yaklaşımıyla, basit mimari ögeleri, tüm temel olanaklarını zorlayarak kullanıyor. Mekanın duygusal ve rahatlatıcı atmosferini güçlendirmek için, soğuk ve sıcak materyalleri seramik ve ahşap formunda bir araya getiriyor. Siyah metal detayların vurgusu, koleksiyonun zamana meydan okuyan karakterini destekliyor. Özel bir mobilya olarak tasarlanan Equal asma lavabo ünitesi, mekanı

122

Daha Hafif, Daha Güçlü Bonus Taş Yünü Premium F serisi artık daha az yük ile daha yüksek performans sunuyor. Bonus Taş Yünü Premium F serisi Ür-Ge çalışmaları neticesinde iyileştirilen üretim teknolojisi sayesinde artık istenen tüm teknik performansları daha düşük yoğunluklarda sunabiliyor. Bu sayede binalara muadillerine göre daha az bir yük bindirerek performans ve avantajı bir üründe buluşturuyor.

ferahlatıyor. Kesintisiz zemin yüzeyi sayesinde temizleme kolaylığı sunuyor. Duvara monte, tezgah üstü ve çift hazneli etajerli lavabo alternatifleri, köşe ve çizgi dengesiyle dikkat çekiyor. Koleksiyonda, lavabo alanıyla sınırlı

olmayan, kişiselleştirilebilir saklama çözümleri de bulunuyor. VitrA Rim-ex teknolojisine sahip Equal klozetler ise temizlenmesi zor hazne içi kanalları ortadan kaldırarak, kolay temizlik ve üstün hijyen sağlıyor.


GROHE Blue Professional, Ofis Mutfakları İçin Geliştirildi

GROHE ONDUS uygulaması sayesinde ise, ihtiyaç duyulan filtre veya CO2 değişimleri de anında görüntüleniyor. Sade bir grafik ile, tankın CO2 düzeyinin yanı sıra, filtrenin ne zaman değiştirilmesi gerektiği de gösteriliyor. Soğutucunun yazılım ayarları da uygulama yardımıyla kolaylıkla değiştirilebiliyor. Hizmette

aksama olması durumunda, kullanıcılar anlık bildirimler ile doğrudan bilgilendiriliyor ve arıza giderme talimatlarını alıyor. GROHE ONDUS uygulamasına ek olarak, çevrimiçi kontrol masası, uygulamaya bağlı tüm GROHE Blue sistemlerine tek bir ekran üzerinde net bir genel bakış sunuyor.

Ytong’dan Alevlere Geçit Vermeyen Yangın Duvarı Çözümü Türkiye’de sanayi yapıları, son dönemlerde sıkça yaşanan yangın olayları ile gündeme geliyor. Ülke ekonomisi açısından büyük öneme sahip olan bu yatırımlar, beklenmedik yangınlarla büyük hasara uğruyor ya da tamamen yok oluyor. Sanayi yapılarındaki yangın riskinin ve yangının neden olduğu kayıpların, pasif yapısal yangın güvenlik önlemleri ile büyük ölçüde önlenmesi mümkün. Bunun için yapıların yangına dayanıklı yapı elemanları ile tasarlanması, inşa edilmesi ve olası bir yangın durumunda alevlerin ve dumanın yayılmasını önleyici nitelikte planlanmış olması gerekiyor. Sanayi yapıları gibi büyük ölçekli yapılarda yangının ilerlemesini ve yayılmasını önlemek için yapıyı yangın duvarları ile bölümlere ayırmak en etkili önlemlerden biri. 240 dakikaya kadar yangına dayanan Ytong Yangın Duvarları, yangının ilerlemesini ve yapının diğer bölümlerine yayılmasını önleyerek, kurtarma ve tahliye çalışmalarına, itfaiyenin daha etkin bir müdahalesine olanak sağlıyor. Yangına 4 Saat Boyunca Dayanır Türk Ytong Genel Müdürü Gökhan Erel, uluslararası standartlarda yangın duvarlarından 240 dakikaya varan

yangın dayanımları beklendiğine dikkat çekerek, “Türkiye’de yürürlükte olan Binaların Yangından Korunması Hakkında Yönetmelik’te yangın duvarlarının en az 90 dakika yangına dayanıklı olacak şekilde projelendirilmesi gerektiği belirtilmiştir. Ülkemizde endüstriyel tesislerdeki yangınların sıklığı ve sebep olduğu kayıplar düşünüldüğünde, yangın duvarları için daha yüksek değerlerin belirlenmesine ihtiyaç olduğunu söyleyebiliriz.” dedi. Gökhan Erel şöyle devam etti: “A1 sınıfı hiç yanmaz özellikteki Ytong paneller ile

Ürünler

GROHE Blue Professional seti, soğutucu, filtre seti, CO2 tüpü ve GROHE Blue Professional bataryasından oluşuyor. Filtreler, her bir şirketin özel taleple-

rine göre şekillendirilmiş, 3.000 litreye varan kapasitelerde temin edilebiliyor. Soda ekleyicinin sadece soğutucuya takılması gerekiyor. Son derece kompakt olması ile yerden tasarruf sağlayan GROHE Blue Professional’ın soğutucusu her türlü standart mutfak dolabına girebildiğinden, tüm küçük mutfaklara sığıyor. GROHE Blue Professional, bir profesyonel tarafından hızlıca monte edilip kısa süre içinde kullanıma hazır hale getiriliyor.

TİMDER Dergisi 100.Sayı / Nisan - Haziran 2019

GROHE Blue Professional, küçük veya orta ölçekli şirketlere soğutulmuş ve filtrelenmiş su keyfini doğrudan ofis mutfak bataryasından sunuyor. Su sistemi, çalışanlara altı ile on derece sıcaklıklarda soğutulmuş suyu, içme suyu, orta veya sodalı olmak üzere, üç farklı şekilde temin ediyor. Dokunmatik panel üzerinden kullanışlı ve hijyenik kullanım sayesinde, kullanıcılar arzu ettikleri içeceği hızlıca ve kolaylıkla alabiliyorlar. GROHE Blue Professional, saatte on beş litreye kadar soğutulmuş ve sodalı su üretebiliyor. Filtrelenmiş su, tadını iyileştirirken kahve veya çay yapmak için de ideal.

oluşturduğumuz Ytong Yangın Duvarı, yasal düzenlemelerle belirlenenin çok daha üzerinde bir değerle, 240 dakikaya ulaşan sürelerde yangına dayanım sağlıyor. Ytong Yangın Duvarları, yüksek performansının yanında yangın esnasında alev almıyor, yanmıyor, zehirli gazlar ve duman açığa çıkarmıyor. Sanayi yapıları içerisinde Yangın Duvarı olarak kullanılmasının yanında, yapının çatı ve dış duvarları da Ytong panellerle oluşturulabilir. Bu sayede yapı dışında çıkan bir yangının yapı içerisine ilerlemesi engellenir. Böylece yapı tamamıyla yangına dayanıklı olarak inşa edilmiş olur.” 123


Kalebodur, ‘Hued Koleksiyonu’ ile Özgün Mekanlar Yaratıyor

TİMDER Dergisi 100.Sayı / Nisan - Haziran 2019

Ürünler

Son yılların çağdaş iç tasarım yaklaşımlarında bir manifesto olarak kabul edilen ‘mix&match’ eğilimini yeni ürünlerine yansıtan Kalebodur, ünlü İtalyan tasarımcı Giorgio Mingarelli’nin imzasını taşıyan ‘Hued Koleksiyonu’ ile stil sahibi mekanlar yaratıyor. Mekanları kişiselleştiren ‘Hued Koleksiyonu’, farklı materyalleri barındıran, onları dengeli bir şekilde bütünleştiren ve uyumlu alan yaratmak adına malzeme ve renkleri karıştırma fırsatı veriyor. Malzemeler

124

arasındaki kombinasyonun yanı sıra ahşap, taş, mermer, çimento, cotto, metal gibi yüzeyleri, farklı renk kullanımı ile zenginleştiren ‘Hued Koleksiyonu’, tüketicilere, kendi özgün mekanlarını yaratma imkanı sağlıyor. Yeni koleksiyon ‘beyaz’, ‘bej’, ‘gri’, ‘vizon’, ‘koyu gri’ ve ‘antrasit’ olmak üzere 5 ana renkten oluşuyor. ‘Hued Koleksiyonu’nda, tüm renklerle uyumlu 30x90 cm ve 10x30 cm boyutlarında

naturel dekorlar, 10x30 cm boyutlarında mavi, cotto ve tüm renklerle üretilen mix dekorlar da yer alıyor. Duvar karoları, porselen karolar, 100x300 cm ile 120x360 cm boyutundaki Kalesinterflex ve 2 cm inceliğindeki dış mekanlara özel porselen karoların birbiri ile döşenmesine imkan sağlayan yenilikçi koleksiyon, ‘mix&match’ yaklaşımıyla tüketici ve profesyonellerin beğenisine sunuluyor.


Kalekim, Zeminlerde Her Türlü İhtiyacı ‘Tecnica’ ile Karşılıyor

İhtiyaca Göre Çözümler Tecnica Ailesinde Kalekim, zemin çözümlerinde çimento

Kalekim’den Zemin Çözümleri İçin İpuçları: Mekanik dayanıma sahip, dekoratif görünümlü epoksi zemin çözümü istenen alışveriş merkezi gibi mekanlarda, kaplama öncesinde mutlaka mekanik yüzey hazırlama ve gerekli ise güçlendirme/tamirat işleri yapılmalı.

İlk kat astar uygulamasında, epoksi esaslı solventsiz astar Tecnica 142 kullanılmalı. Belirlenen sistem kalınlığına ve yüzey gereksinimlerine göre kumlama, köreltme ve ara kat uygulamaları yapılmalı. Ara kat ve son kat uygulamasında; kendiliğinden yayılma özelliği ile kolay uygulanabilen epoksi esaslı solventsiz kaplama malzemesi Tecnica 242 SL zemin uygulamalarında estetik çözümler sunuyor. Arzu edilen parlak ve canlı rengi, yekpare görünümü ve sağlamlığıyla hem uzun ömürlü oluyor hem de göze hitap ediyor. Ürün ve sistemler; yüzey gereksinimleri, zeminde gerçekleşecek trafik yoğunluğu ve maruz kalacağı diğer etkilere göre profesyonel uygulayıcılarla belirlenmeli.

Ürünler

‘Tecnica Zemin Çözümleri’ aynı zamanda yüksek kimyasal ve mekanik dayanım gerektiren üretim alanları, lojistik depolama alanları, gıda ve ilaç üretim alanları, katlı otoparklar, genel üretim alanları, ticari yapılar, ofisler ve dış mekan aktivite alanlarında estetik, uzun ömürlü ve hızlı çözümler üretiyor.

esaslı kuvars ve korund agregalı yüzey sertleştiricileri ‘Tecnica 32 DS’ ve ‘Tecnica 34 DS’, akrilik kür malzemesi ‘Tecnica 22 CW’ ve epoksi esaslı ürünlerinden astar, tesviye harcı, tamir harcı olarak kullanılabilen ‘Tecnica 132’ ve ‘Tecnica 142’, kendiliğinden yayılan kaplama malzemesi ‘Tecnica 242 SL’, son kat kaplama malzemesi ‘Tecnica 332’ ve portakal kabuğu tekstürlü kaplama malzemesi ‘Tecnica 342 OP’ sayesinde kullanım alanının ihtiyacına göre mükemmel seçenekler sunuyor.

TİMDER Dergisi 100.Sayı / Nisan - Haziran 2019

Kalekim, köklü Ar-Ge tecrübesi ile hayata geçirdiği ‘Tecnica’ ile her türlü zemine, yaratıcı, ekonomik, estetik, güvenli ve uzun ömürlü uygulamalar sunuyor. ‘Tecnica Zemin Çözümleri’, çevreye duyarlılığından asla ödün vermeyen ürün ailesiyle, okul, AVM, hastane gibi yaşam alanlarında sürdürülebilirliğe katkıda bulunuyor.

125


İzocam “İzofom”u Tanımadan Tadilat Planı Yapmayın Türkiye’de yalıtım sektörünün öncüsü İzocam, Tekiz ürünü grubuna endüstriyel binalarda kullanılmak üzere geliştirdiği yeni bir ürün daha ekledi. Pratik, ekonomik ve kolay erişilebilir Poliüretan yalıtımlı 4 cm kalınlıktaki çatı paneli İzofom, özellikle perakende sektöründeki talepleri karşılayacak.

TİMDER Dergisi 100.Sayı / Nisan - Haziran 2019

Ürünler

Yaz ayları yaklaşırken gerek yazlıklarda gerekse kafelerde, garajlarda tadilat sezonu açıldı. Her ihtiyaca en uygun çözümü üreten ve yalıtım danışmanlığında sektörünün öncü markası olan İzocam, tam da bu ihtiyaca yönelik özel bir çözüm geliştirdi. İzofom adını verdiği bu yeni ürün kümes, ahır ve depo gibi ısının sabit koşullarda korunması ihtiyacı olan alanlar için de ideal çözümler sunuyor.

126

Ar-Ge çalışmaları ile sektörün ve kullanıcıların beklentilerine en iyi şekilde yanıt verebilecek ölçüde yürüten İzocam, yalıtım sektörünün dünyadaki gelişimini yakından takip ediyor. Yalıtımın tüm segmentlerinde faaliyet gösterdiği için fikir havuzu da çok geniş... Ürün gamına Ar-Ge çalışmaları doğrultusunda yeni ürünler ekliyor, yalıtım ile ilgili tüm

ihtiyaçların karşılanabileceği güçlü bir marka olma özelliğimizi koruyor. Diğer taraftan ürünün pazara sunulmasının sadece ürünle ilgili olmadığının da farkında olan bir marka. Bu nedenle sadece üretimde değil, ürünün verimli şekilde nakliyesi, kolay taşınması, avantajlı depolanması ve kolay uygulanması konularında da akılcı çözümler üretmeye yoğunlaşıyor. Tüm bu vizyonun sonucu sektöre kazandırılan İzofom,

hafif ve dayanıklı olması sayesinde montaj süresini kısaltıyor, ısı yalıtımı sağlıyor, hızlı uygulama gerektiren ve geniş açıklıkların örtülmesi gereken tüm yapılarda rahatlıkla kullanılabiliyor. 1,5 m ve altındaki açıklıklarda kullanıma uygun olan İzofom, perakende sektöründeki hızlı erişimle ilgili ihtiyacı karşılamasının yanı sıra, uygulamada da kolaylık sağlayan ekonomik bir ürün olarak karşımıza çıkıyor.

Villeroy & Boch Avento; Modern ve Pratik Bir Banyo Villeroy & Boch banyo koleksiyonlarından Avento, modern ve pratik bir banyo tasarlamak için ihtiyaç duyulan tüm ürünleri bir arada sunuyor. Geniş saklama alanlarıyla öne çıkan banyo koleksiyonundaki mobilyaların ön yüzeyinde, yenilikçi bir malzeme olan akrilik cam kullanılıyor. Beyaz, gri, siyah ve mavi renk seçenekleriyle sunulan banyo mobilyalarının şampanya rengi çerçeveleri ve krom kulpları, banyoya modern bir görünüm kazandırıyor. 120 cm genişliğindeki lavabo dolaplarının, 2 ya da 4 çekmeceli alternatifleri bulunuyor. Boyut çeşitliliğiyle küçük banyolar için de çözümler sunan Villeroy & Boch’un Avento koleksiyonundaki seramik ürünler, zarif tasarımlarıyla dikkat çekiyor. 1,5 cm kalınlığındaki lavabolar, 45 ila 100 cm arasında değişen boyutlarıyla, tüm banyo mekanlarına

uyum sağlıyor. Kolay ve hijyenik temizliğin adresi DirectFlush teknolojisine sahip klozetler, yavaş kapanan ince

kapaklarla tamamlanıyor. 44 cm iç derinliğiyle suyu ekonomik kullandıran akrilik küvet, 4 farklı boyutta üretiliyor.


VitrA mode; Banyolar Beyaza Meydan Okuyor! Pek çok ödüllü karo koleksiyonuna imza atan VitrA Tasarım Ekibi, banyoda renk kullanımını teşvik etmek ve zamana meydan okuyan banyolar tasarlayabilmek için, şimdi de mode adını verdiği renk kombinasyon sistemini geliştirdi. Dört renk paleti üstüne kurulu mode sistemi, kullanıcısının tarzını yansıtan banyo atmosferleri yaratmaya olanak tanıyor. Zeminle uyumlu banyo duvarlarında ton-sur-ton ve kontrast renklerle aksan yaratırken, rölyef dokularla duvarlara hareket katıyor.

TİMDER Dergisi 100.Sayı / Nisan - Haziran 2019

Kombinasyonları zenginleştirmek için sistem, renk ve ton çeşitliliği sunan mode, modüler boyutları sayesinde VitrA’nın diğer karolarıyla da uyum sağlıyor. Son dönemin trend mat yüzeylerini, kolay temizlenen, ince ve hafif teknolojisiyle bir araya getiren mode; banyodaki yıkanma, dinlenme, saklama ve rahatlama alanlarını renklerle ayrıştırmak için akıllı çözümler öneriyor.

Ürünler

VitrA’nın mode sistemindeki ilk renk paletinde yer alan yosun grisi ile lava kırmızısı, ferah ve enerjik banyolar yaratıyor. Kil beji, zümrüt yeşili ile buluşarak huzur ve güvenin adresi oluyor. Terra rosa ve safir mavisi karolar bir araya geldiğinde duyguları harekete geçiriyor. Doğal taşın grisi, amber sarısı ile tamamlandığında ise sıcak mekanlar doğuyor.

127


Yurtbay Seramik Stil & Kalahari; Şehirli Yaşamlara Sofistike Çözümler

TİMDER Dergisi 100.Sayı / Nisan - Haziran 2019

Ürünler

Şehir hayatının içinde bunalan özgün ve öncü tasarımları deneyimlemek isteyen, mekânlarda sadece trendi değil, çağa ayak uyduran çözümleri de arayan yeni nesil profesyonel & tüketicilerin modern dünyadaki algısını değiştirecek Stil & Kalahari kombinasyonu sadece kolek-

128

tif mutfaklar için değil, aynı zamanda bütün mekânlarda iyi çözümler sunuyor. Duvarda Stil oksit yeşil 30x90 ürünüyle beraber harmoniyle kullanılmış olan Stil oksit yeşil fon dekor 30x90 sadece sofistike bir alan yaratmanın ötesinde

geometrik ince geçişleriyle öncü bir tarza sahip, zemin kullanımında ise dikkati çeken Kalahari serisi 60x120 ebatı ve gri renk seçeneğiyle mekâna ferah ve zengin bir hava katarken, dokusundaki doğal ve sıcak yansımaları mekâna taşıyor.



Benzersiz formu ile Fishbone Koleksiyonu


Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.