TİMDER Dergisi 74. Sayı

Page 1



Estetik, Fonksiyonel Mutfaklar

DMD Mutfak & Banyo, bir

www.dmdmutfak.com Merkez Siyavuşpaşa Cad. No:42 Bahçelievler / İstanbul T: (0212) 442 13 23 F: (0212) 442 07 54

Güneşli Plaza Basın Ekspres Yolu Cemal Ulusoy Cad. No:25 Güneşli / İstanbul T: (0212) 698 12 18 - 466 10 20 (pbx)

kuruluşudur.

www.donmezyapi.com Siyavuşpaşa Showroom Siyavuşpaşa Cad. Leylak Sk. No:6 Bahçelievler / İstanbul T: (0212) 441 75 12 - 441 75 18 (pbx)

Fabrika Marmara Sanayi Sitesi N-Blok No: 335-336 İkitelli / İstanbul T: (0212) 494 48 94 (pbx)


İçindekiler TİMDER Yönetim Kurulu: Ali Yalçın Tung, Kemal Yıldırım, Mehmet Arslan, Adem Yıldıray Yılmaz, Aydın Eşer, Baki Kartalkaya Bircan Şahin, Cemal Kır, Ertan Sapankaya, Kemal Çelik, Serdar Dönmez,

Nisan - Haziran 2011

Satış Hattı İDA SERAMİK Ünal Kırımlı

Üretici SANİCA Ali Fatinoğlu

Üretici GESERPAREX Erdoğan Yıldız

74

Söyleşi DEMİRDÖKÜM Christoph M. Grosser

Kapak Fotoğrafı: Orhan Hopa

Nisan - Haziran 2011

74

Mekan: UNICERA 2011 Hitit Seramik Standı

Dergi Adı: Tesisat İnşaat Malzemecileri Derneği Dergisi İmtiyaz Sahibi ve Adresi: Serdar Dönmez İncirli Cad. No:28 Bakırköy - İSTANBUL (serdardonmez@timder.org.tr) Sorumlu Yazı İşleri Müdürü ve Adresi: Mehmet Arslan Kayışdağı Mah. Bostancı Dudullu Yolu No: 40 Kadıköy - İST (mehmet.arslan@tepeinsmalz.com.tr) Genel Yayın Yönetmeni: Prof. Dr. T. Hikmet Karakoç (hkarakoc@anadolu.edu.tr) Hukuk Danışmanı: Av. Murat Çelikten Yapım & Görsel Tasarım Yönetmeni: Güray Ergün (guray@timder.org.tr) Yapım & Görsel Tasarım Yardımcı Yönetmeni: Orhan Hopa (orhan@timder.org.tr) Yönetim Yeri Adresi: Ortaklar Cad. No: 14 K: 3 D: 5 Mecidiyeköy - İSTANBUL Basım Yeri Adresi Telefonu: Ömür Matbaacılık A.Ş. Haramidere Beysan San. Sit. Birlik Cd. No:20 Büyükçekmece - İSTANBUL 0212 422 76 00 Basım Tarihi: Mayıs 2011

Yayın Türü: Yaygın Süreli

Yayın Yürütme Kurulu: Prof. Dr. T. Hikmet Karakoç, Mehmet Arslan, Nurhan Tanyeli, Güray Ergün, Orhan Hopa İletişim Bilgileri: Adres: Ortaklar Caddesi No: 14 K: 3 D: 5 Mecidiyeköy - İST Telefon: 0 212 274 28 42 / 0 212 274 28 43 e-posta: info@timder.org.tr Web Sitesi: www.timder.org.tr

2

Nisan - Haziran 2011 / Sayı 74

Ön Kapak İçi: Arka Kapak: Arka Kapak İçi:

Elmor Seramiksan Zimmer

1 7 9 16 - 17 23 27 33 35 37 39 41 43 45 47 49 51 54 - 55 57 59 61 63 65 67 69 71 73 75 77 79 81 83 - 85 87 89 91 93 95 97 99 113 119 133 137 139 143

Dönmez Yapı Ege Seramik Eczacıbaşı Hakan Plastik Gül Pres Döküm Badella Ege Yıldız Bien Seramik Termal Seramik Creavit - Çanakcılar DemirDöküm Duravit Ece Banyo Fırat Boru Esen Plastik Graniser Uğur Yapı - Evdema Geser Parex Hitit Seramik Schlüter Systems İda Seramik Ge-Ti Kütahya Seramik Uşak Seramik Sesa Yapı Yurtbay Seramik Umpaş Seramik Geberit Baymak Petek Banyo Panelduş Adell Ekpaş Penta Pera Seramik Gelişim Teknik Kırali - Cresta Damla Banyo Doğa Banyo Visam Öncü Banyo Vela Banyo - Yelkenciler Özlider Te-Ma Banyo

Ticari reklamlar firmaların sorumluluğundadır.


İçindekiler

TİMDER’den

08

Satış Hattı

104

TİMDER Üyeleri Segililer Günü’nü Çırağan Sarayında Kutladı Türkiye İnşaat Malzemeleri Sektör Görünüm Raporu Açıklandı TİMDER Bursa Yapı Yaşam Fuarını Ziyaret Etti TİMDER, İTO 83.Komite Zümre Toplantısına Katıldı TİMDER Çanakcılar Şirketler Grubunu Ziyaret Etti Üyelerimiz Torba Yasa ve Yeni Çek Kanunu Konferansı Verdik Olağan Genel Kurul Gerçekleşti, Yeni Yönetim Belirlendi

Haberler

32

Akgün Group, Yeni Yatırımını Bayileriyle Kutladı Demirdöküm’de Değişim Zamanı

İda Seramik Satış & Pazarlama Müdürü Ünal Kırımlı

Gül Pres Döküm Yurtiçi Satış Müdürü Recep Yılmaz

firMarka

Duravit 17 Yeni Ürün Grubunu Tanıttı Energy Market Artık Bursa’da

108

Franke 100 Yaşında Evdema Kozyatağı Mağazası Açıldı İMSAD’ın Yeni Başkanı Hüseyin Bilmaç Oldu

Ece Banyo Gereçleri Genel Müdürü N. Bülent Onur

GROHE “best of the best” ODE “Yalıtım”ın Kitabını Yazdı PaWex 2011 Düzenlendi Şimşek Yapı Çorlu’da Yeni Mağazasını Açtı SERSA Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Çanakcı Oldu

Üretici

Tara A.Ş. İzmir’de İkinci Şubesini Açtı

Söyleşi

110

100 Türk DemirDöküm Fabrikaları Yönetim Kurulu Başkanı Vaillant Group Country Manager Christoph M. Grosser

Geçerken Uğradık Yılmazlar Seramik Pazarlama Tic. Ltd. Şti. Ahmet Yılmaz Kabiller İnş. Malz. Paz. Nak. Dış Tic. A.Ş. Muhammet Kabil Yelkenciler İnş. ve Yapı Malz. Paz. Ltd. Şti. Mustafa Yelkenci

Hukuken Ekonominin Nabzı Etkin Yönetim Enerji Verimliliği Bayi Vizyonu Sağlıklı Yaşam İletişimde İletişim UNICERA PIPEXPO Ürünler Aramıza Katılanlar

Sanica Yön. Kur. Bşk. Vekili Ali Fatinoğlu

126 130 134 138 140 144 146 148 150 151 152 176 186 200

Konsept

Geser Parex Yönetim Kurulu Üyesi Genel Müdürü Erdoğan Yıldız

Petek Banyo Gereçleri İhracat Müdürü Erkan Bunyak

120 Kütahya Seramik İst. And. Bölg. Müd. Okan Kaya Doğulu Mimar Ceyda Yalçın

Yeni Nesil

124 Polat İnşaat Malzemeleri İbrahim Fikret Polat

Nisan - Haziran 2011 / Sayı 74

3


Yönetimden

“Teşekkürler” TİMDER Yönetim Kurulu Başkanı olarak 2 yıldır sizlerle iletişim kurduğum bu köşeden son kez birlikte olmanın heyecanı içinde, bizlere desteklerini esirgemeyen değerli dostlarımıza veda etmeden önce bu süreçte gerçekleştirilen faaliyetlerimiz hakkında özet bilgi vermek istiyorum. Sektörün gelişmesi adına 6 yıldır sürdürülen eğitimler, bir bedel alınmaksızın üye çalışanlarımızın gelişimine ve sektör şirketlerine değer katmaya devam etmektedir. Eğitimler mesai saatleri sonrasında 19:00 – 22:00 saatleri arasında, otel servis hizmeti alınarak yürütülmektedir. 14 Eylül 2010 tarihinde başlayan 2010 -2011 Dönemi Eğitim Programı 08 Şubat 2011 tarihinde sona ermiştir. 2005-2010 yılları arasındaki 5 yıllık sürede; 2905 kişiye, 79 ders alanında, ortalama 61 kişilik sınıf yoğunluğu ile eğitim verilmiştir. 2010 - 2011 eğitim dönemimizde de 315 kişiye 14 ders başlığında, ortalama 66 kişilik sınıf yoğunluğu ile eğitimlerimiz gerçekleşti. 2011 yılında 23.sü gerçekleştirilen UNICERA Seramik Banyo Mutfak Fuarı ile, ikinci olarak gerçekleştirilen PİPEXPO 2.Boru, Pompa, Vana, Filitre Endüstrisi Fuarı üyelerimizi üreticileri ile buluşturmuştur. Yeni rekorlara imza atılmasıyla da fuarlarımız başarıyla gerçekleşmiştir. Firma ve sektörel haberlere yer verilen yayın organlarımızdan TİMDER Dergisi ve Web Sitesi (www.timder.org.tr) üyelerimizin tanıtılmasına da hizmet vermektedir. 2009 yılında 3700 noktaya ulaştırılan TİMDER Dergisi, abone listelerinin güncelleştirilmesi ve yeni üyelerin katılımı ile 2010 Yılında 4700, 2011 yılında ise 5600 noktaya ulaştırılması sağlanmıştır. Kriz sürecinde ekonomiyi canlandırma, iç talebi tetikleme ve krizin psikolojik etkilerini bertaraf etmek amacıyla TOBB şemsiyesi altında, TSF Başkanı Zeynep Bodur Okyay, TİMDER Başkanı Serdar Dönmez ve İMSAD Başkanı Orhan Turan’ın destekleri ile 1 Eylül 2009 yılında “Evini Yenile Türkiye” kampanyası yapılan basın toplantısı ile başlatıldı. 2010 Nisan Ayında, Fuarımızın açılışını yapan dönemin Bayındırlık ve İskan Bakanı Sayın Faruk Özak’a “Sektörümüzün Sorunları ve Önerilerimiz”i içeren papor ile, ısı grubu üyelerimizi yakından ilgilendiren “Binalarda Enerji Performansı Yönetmeliği” konusundaki değişiklik önerilerimizi içeren rapor sunulmuştur. Türkiye ekonomisinin lokomotifleri arasında yer alan inşaat ve inşaar sektörünün mevcut durumu ve geleciğinin değerlendirildiği “Türkiye İnşaat Malzemeleri Sektör Görünüm 2011 Raporu” 16 Şubat 2011 tarihinde M. Rifat Hisarcıoğlu, Zeynep Bodur Okyay, Orhan Turan ve benim de sözcü olarak katıldığım basın toplantısı ile açıklanmış ve Rapor tüm üyelerimize gönderilmiştir. İTO (İstanbul Ticaret Odası) 83 No’lu İnşaat Malzemeleri Komitesi tarafından 11 Nisan 2011 tarihinde organize edilen “Üretici, Tedarikçi ve Kurumlar Arasında Yaşanan Sorunlar ve Çözüm Önerileri” konulu zümre toplantısında derneğimizi temsilen konuşmacı olarak yer almış ve sektörel sorunların paylaşıldığı toplantıda çözüm önerileri değerlendirdik. Üyelerimizin gerek iş hayatında ve gerekse özle yaşamında yararlı olabilecek bazı konferans ve toplantılara devam edilmiştir. “İş Hayatında, Eş Hayatında Kendi Yıldızını Yakala” konferansı Prof. Dr. Acar Baltaş’ın, “Aile İçi İletişim” İletişim Uzmansı Almila Dalkılıç’ın, “Yeni Çek Kanunu” ve “Uygulamada Yeni Çek Kanunu ve Torba Yasası’nın Şirketler Bakımından Özeti” konferansları Av. Murat Çelikten’in sunumuyla gerçekleşmiştir.

4

Nisan - Haziran 2011 / Sayı 74

Serdar Dönmez TİMDER Yönetim Kurulu Başkanı serdardonmez@timder.org.tr

Üretici ile satıcı arasında köprü görevini üstlenmiş olan derneğimiz, üretici üyeler ile sektörel konuarda bilgi alışverişinde bulunmak üzere üye ziyaretlerine devam etmiştir. Bu bağlamda 2010 yılında 16 firma, 2011 yılında 3 firma ziyareti gerçekleştirilmiştir. Sektör çalışanları arasında üyelerimizin önerileri dikkate alınarak ihtiyaç olan lise ve üniversite öğrencilerine burs verilmektedir. 2009 – 2010 öğrenim yılında 36 kişiye, 2010 – 2011 öğrenim yılında 40 kişiye burs desteği sağlanmıştır. Üyelerimiz arasında dostlukların kurulması, var olan dostlukların daha da geliştirilmesi adına, çeşitli yemek, gezi, piknik organizasyonları ve turnuvalar düzenlenmektedir. Bu bağlamda geleneksel olarak sürdürülmekte olan Taner Oğuz - TİMDER Geleneksel Halı Saha Futbol Turnuvasına devam edilmiştir. Üyelerimiz için özel fiyatlı anlaşma yapılan hastane, ulaşım ve konaklama firma sayıları her geçen gün artmaktadır. TİMDER üyelerinin şirket otoları için, 1 ay geç ödemeli ve %5 fiyat indirimli akaryakıt sağlanmaktadır. Derneğimizin, TOBB bünyesinde yer alan İnşaat Yapımcıları Meclis Üyeliği 4 yıldır devam etmektedir. Hukuk Danışmanımız tarafından, tüm üyelerimize bedelsiz olarak danışmanlık hizmeti verilmektedir. Geçmiş dönemde atılan temellerin üzerine inşaa edilmiş olan TİMDER faaliyetlerinin bugünlere gelmesinde emeği geçen tüm önceki dönem Başkan ve Yönetim Kurulu Üyelerine şükranlarımı sunuyorum. Ayrıca bu süreçte desteklerini ve yardımlarını esirgemeyen tüm dostlarımıza, yönetimde aktif olarak ve büyük özveriyle görev üstlenmiş ve çalışmalarını başarı ile yürütmüş ve yürütmekte olan çalışma arkadaşlarıma, çeşitli aktivitelerimizde derneğimize maddi ve manevi olarak destek veren değerli üyelerimize teşekkürlerimi sunuyorum. Sektörün işleyişinde satıcı ve üretici arasında her zaman bir denge unsuru olan sorumluluğunu başarıyla taşıyan ve daima taşıyacak olan ve önümüzdeki dönem yönetim kurulu üyesi olarak görev alacağım TİMDER’in yeni yönetim kurulu üyeleri ve başkanımız Ali Yalçın Tung’u en içten dileklerimle kutluyor ve başarılı çalışmalara imza atacaklarından emin olarak sevgi ve saygılarımı sunuyorum.


Öngörünüm

Prof. Dr. T. Hikmet Karakoç TİMDER Dergisi Genel Yayın Yönetmeni hkarakoc@anadolu.edu.tr

Değerli okurlar, SH Frankfurt Fuarı 10-14 Mart 2011 Tarihlerinde gerçekleştirildi. Bu yılki fuarın ana teması da iki yıl önceki başlıklar etrafında idi: Verimli Sistemler, Sistem Çözümleri, Yenilenebilir Enerji, Enerji Tasarruflu Sistemler. Isıtma sistemerinde çok sayıda yeni cihaz ve sistem fuarda yer aldı. Bu fuarda özellikle yenilebilir kaynakların kullanımına yönelik teknolojiler pek çok firmanın öncelikli vizyonu haline geldiği görüldü. Yenilenebilir enerji kaynaklarının bugünkü enerji talebini karşılaması olanaklı olmadığından enerjinin %40’ını tüketen bir endüstrinin enerji verimliliğini de arttırması büyük önem taşımaktadır. Bu anlamda enerji verimliliği önemli bir enerji kaynağı olarak karşımıza çıkmaktadır. Firmalar ürünlerini geliştirirken enerji verimliliğini de ön plana çıkarmaktadırlar. BOSH Termoteknik Türkiye, Ortadoğu ve Kafkasya satış direktörü Selman Tarmur Buderus standını gezdirerek yeni ürün ve sistemler hakkında bilgi verdi. Buderus markası ISH’da “Energy Plus is the future” sloganı ile enerjinin etkin ve verimli kullanımına dikkat çeken, son teknoloji ürünü sistemler ile geliştirilen geniş ürün gamını ön plana çıkarmış. Fuarda farklı sistem çözümlerini bir arada sunarak fuar ziyaretçilerine ihtiyaca yönelik farklı çözümler önermiştir. Tarmur, Buderus’un yeni nesil teknolojilerinin sergilediği fuarda, hibrid sistemlerin ilgi gördüğünü, özellikle katı yakıtlı kazanlar veya gazla çalışabilen ısı pompaları, şömine ile beraber çalışabilen ısı pompalarının ve Energy Plus Homes’un (Enerji Etkin Evler) büyük ilgi gördüğünü belirtti. Ayrıca,çeşitli sistem çözümü uygulamaları şu şekilde birleştirilmiş: Hibrid Isı Pompası Sistemi(8-16 kW) ; Duvar tipi yoğuşmalı kazan ile havadan suya ısı pompasının beraber kullanımı ile geliştirilmiş bir sistem uygulaması. Havadan Suya Isı pompası, boyler ve HRV Isı geri kazanımın bir arada kullanılabileceği sistem uygulaması. Duvar tipi kazan, Boyler ve güneş kolektörlerinin kombinasyonundan oluşan gelişmiş kontrol sistemleri ile sistem optimizasyonu sağlayan sistem uygulaması. Duvar Tipi Yoğuşmalı Kazan Kaskad uygulaması Viessmann Türkiye Genel Müdürü Dr. Celalettin Çelik, geniş bir alana yayılmış standı gezdirerek yeni ürünler

ISH Frankfurt 2011 Fuarnının Ana Teması: Verimli Sistemler, Sistem Çözümleri ve Yenilenebilir Enerji hakkında çok ayrıntılı bilgiler verdi. Özellikle biyogaz üretim tesisleri ile ilgili yeni çalışmaları çok dikkat çekiciydi. Viessmann kuru ve yaş fermantasyon yöntemnleri ile anahtar teslim biyogaz üretim tesisleri kurabilmektedir ve hatta belirli kapasitelere kadar bu tesisleri birkaç adet konteyner içinde işletmye hazır halde teslim edebilmektedir. Bu yıl stantta bulunan mikro ve mini kojenerasyon üniteleri gelecekte kojenerasyon tesislerinin küçük ölçekli kullanımlarda da göreceğimizin habercisiydi. Stirling motorlu 1 kW elektrik üretimi ve 6 kW ısı üretimi olan ve kombi cihazı gibi duvara monte edilen mikro kojenrasyon cihazı yoğuşmalı bir kombi ile tek şaside kombine edilmiş ve ilk aşamada Almanya’da piyasaya sunulmuştur. Önceki yıllarda olduğu gibi yoğuşmalı sistemler stantta geniş olarak yer almış. Bunun yanında yoğuşmalı sistemlerin daima yenilenebilir enerji sistemleri ile kombine edildiği görülmekteydi. Hatta yoğuşmalı cihazlar artık gerek sıcak su gerekse de mahal ısıtma desteğinde kullanılan güneş enerjisi sistemleri için gerekli komponentleri tek gövdede bulundurmaktadır. Yeni sistemlerde yenilenebilir enerji sistemlerinin mutlaka belirli bir oranda dahil edildiği açıkça görülmekteydi. Stantta ayrıca ısı pompaları hakkında da geniş bilgiler verildi. Standın bir kısmında Viessmann markası ve geleceğe yönelik sistemler tanıtlımıştır. Burada Zeolith ısı pompası ilgi çekiciydi. Zeolith ısı pompası sayesinde çevreden kolayca enerji çakilebilecek ve bu uygulama ile konutlara yönelik yoğuşmalı kazanlar %40’a kadar daha tasarrufu çalışabilecektir. En çok ilgi çeken bölümlerden biri çok sayıda Türk firmanın da bulunduğu Verimli Sistemler ve Yenilenebilir Enerji holü idi. Bu bölümdeki pelet yakan ısıtma cihazları gittikçe daha fazla ilgi çekmeye başladı. Pek çok firma bu konuda yeni cihazlar ve brülörler getirmiş. Katı yakıt kazanlara bu fuarda da yoğun ilgi vardı. Özellikle Doğu Avrupa pazarında bu sistemlere oldukça fazla ilgi ve talep var. Türkiyeden de Rima Kazan yeni model Katı Yakıt Kazanlarını bu fuara getirmiş. Rima Kazan Yönetim Kurulu Başkanı Mücahit Öngör Önmetal Firmasının Rima markası ile bu fuarda yer aldığını belirterek ürünleri hakkında bilgi verdi. Alüminyum döküm tekniği ile geliştirilen ve TÜBİTAK tarafından desteklenen yoğuşmalı kazanı ilk defa bu fuara getirdiklerini ve yoğun ilgi gördüklerini belirten Öngör, Yoğuşmalı kazanlara yönelik yeni projeleri olduğunu belirtti. Türkiye’den yalıtım sektöründen katılan ODE’nin Yönetim kurulu Başkanı Orhan TURAN, yeni ürün ve çalışmaları hakkında bilgi verdi. Turan, ODE’nin yalıtım sektöründe ISH 2011 fuarına katılan bir Türk firması olarak fuarda teknik yalıtım ürünlerini ön plana çıkardıklarını belirtti ve Ode Starflex, Cam Yünü ve Ode R-Flex Kauçuk Köpüğü ürünleri hakkında teknik bilgiler verdi. Global marka olma yolunda emin adımlarla ilerlediklerini belirten Turan, fuarın teknik yalıtım alanında ilgi odağu olduklarını belirtti. Fuarda bulunduğun 3 günlük sürede pek çok firmayı gezme fırsatım oldu. Bu yazımda özellikle fuarında ana teması olan Verimli Sistemler, Sistem Çözümleri ve Yenilenebilir Enerjiye yönelik mesajlar verebilmek üzere bu sayfa içinde birkaç firmaya yer verebildim. En iyi dilek ve saygılarımla,

Nisan - Haziran 2011 / Sayı 74

5


Dipnot

Başarının Anahtarı; Birlik, Beraberlik

Mehmet Arslan TİMDER Dergisi Sorumlu Yazı İşleri Müdürü mehmet.arslan@tepeinsmalz.com.tr

Bir toplumu yaşatan, başarıya ulaşmasını sağlayan, yükselten en önemli güçleri arasında; birlik, beraberlik ve dayanışma duygusunun gelişmiş olması gelmektedir. Atalarımız da bu konuda “Bir elin nesi var, iki elin sesi var.” sözüyle birlik, beraberlik ve dayanışmanın önemini vurgulamışlardır. Birlik, beraberlik ile gelen büyük başarılar arasında Kurtuluş Savaşını en önemli örneklerden biri olarak gösterebiliriz. Oldukça zor koşullarda birlik ve beraberlik duygusunun vermiş olduğu güç ile düşman kuvvetleri ülke topraklarından arındırılarak büyük bir zafere imza atılmıştır. Birlik ve beraberliğin başarının anahtarı olduğunu düşünecek olursak; iyi bir başarı için sadece kendimizi iyileşmenin yeterli olmayacağını, etrafımızı da iyileştirmek durumunda olduğumuzu unutmamamız gerekir. Aksi takdirde biz doğru yolda ilerliyor olsakta çevremizden olumsuz olarak etkilenebiliriz. Bunun birçok örneğini geçmişte çeşitli sektörlerde özellikle de ihracat pazarında yaşandığını gördük. Vermiş olduğumuz örneklerle de anlaşılacağı üzere toplumlar, sektörler ancak birlik, beraberlik olgusuyla hareket ettikleri müddette başarılı olmakta, aksi hareket etiklerinde ise kendilerini ve çevresini zor duruma sokmaktadırlar. Bu nedenle hepimizin içinde bulunduğumuz kesimi

6

Nisan - Haziran 2011 / Sayı 74

temsil ettiğimizi unutmadan hareket etmemiz gerektiğini benimsemeliyiz. İnsanların en önemli eksikliklerinden birisi de; birlik ve beraberlik ruhunun gün geçtikçe zayıflaması, bireyselliğe doğru gitmesidir. Birlik ve beraberlik ruhunu kuvvetlendiren en önemli unsurlardan biri de ortak değerleri olan insanların sosyal ektivite, birlik organizasyonları ile bir araya gelmesidir. Bu nedenle bu duyguların gelişmesi ve gücünü yansıtması için sivil toplum örgütleri önemli görev üstlenmektedir. TİMDER de bu bağlamda yapmış olduğu organizasyonlarla bu görevin bilincinde olduğunu yansıtmaktadır. Bizde bu bağlamda; inşaat malzemeleri sektörü olarak “biz” bilincini daha iyi kavramalı birlik ve beraberlik duygumuzu daha da geliştirmeliyiz. TOBB, Halk Bankası, TİMFED, TSF ve İMSAD birlikteliğinde gerçekleştirilen “Evini Yenile Türkiye” kampanyası sektörümüzde birlik ve beraberlik olgusunun getirmiş olduğu başarının en önemli örneklerinden biri olduğunu da dikkate alacak olursak. Güçlü bir sektör olduğumuzu yansıtmak, yeni başarılara imza atmak için sadece birlik, beraberlik duygumuzu geliştirmemizin ne kadar büyük katkılar sağlayacağını bir düşünmemiz ve adımlarımızı bu yönde atmamız gereklidir. Türk inşaat malzemeleri sektörünün dünyada parmakla gösterilen bir birlik ve beraberlik duygusunun, başarısının olması dileğiyle...



TİMDER’den

TİMDER Akademi Eğitimleri 2010-2011 Eğitim Dönemi Sona Erdi TİMDER’in iyi bir eğitimin hayat standartları gibi sektör standartlarını da daha üst noktalara taşıyacağı bilinci ile 6 yıldır aralıksız sürdürdüğü TİMDER Akademi Eğitimleri’nin 2010-2011 dönemi 8 Şubat 2011 tarihinde gerçekleşen vaka çalışması ve sınav ile sona erdi. İstanbul Gayrettepe Dedeman Otel’inde 14 Eylül 2010 tarihinde başlayan, 8 Şubat 2011 tarihinde sona eren eğitimlerde sektör temsilcilerine; İstanbul Gayrettepe Dedeman Otel’inde, 14 başlık altında seminer verildi. 70 farklı firmadan 300’ün üzerinde kişinin katıldığı eğitimler ortalama 66 kişilik sınıflarda gerçekleşti. Eğitimlerde Dr. Hayri Baraçlı, Prof. Dr. Burak Arzova, Kişisel Gelişim Uzmanı Almila Dalkılıç, Prof. Dr. Ercan Gegez, Yrd. Doç. Dr. Ahmet Beşkese ve Hakan Ömer Gider, uzmanlık alanlarında eğitim verdi. Eğitimlerin sonunda gerçekleşen sınav sonucu ve katılım devamlılığının etki edeceği puanlama sistemi ile başarıları değerlendirilecek katılımcılara TİMDER tarafından her dönem olduğu gibi çeşitli ödüller ve başarı sertifikaları verilecek. TİMDER Akademi eğitimlerine katkılarını esirgemeyen sponsorlarımız; Türkiye Seramik Federasyonu, Teka, Kale Grubu, Kalekim, Franke, Duravit, Elmor, Ekpaş ve Adell’e teşekkürlerimizi sunarız.

8

Nisan - Haziran 2011 / Sayı 74



TİMDER’den

TİMDER Üyeleri 14 Şubat Sevgililer Gününü Çırağan Sarayı'nda Kutladı TİMDER Üyeleri, sevgililer gününü 13 Şubat Pazar günü gerçekleşen pazar kahvaltısı organizasyonu ile Çırağan Palace Kempinski Hotel'de kutladı. Çırağan Sarayı'nın ihtişamlı yapısı ve muhteşem Boğaz manzarası eşliğinde gerçekleşen organizasyona eşleri ile birlikte gelen TİMDER Üyeleri güllerle karşılandı. Karşılamanın ardından başlayan organizasyonda sevgililer gününün kutlanmasıyla birlikte, sektör temsilcileri ve eşlerinin birbiriyle tanışma, kaynaşmasını sağlayan bir ortam sağlandı.

10

Nisan - Haziran 2011 / Sayı 74


TİMDER’den

Nisan - Haziran 2011 / Sayı 74

11


TİMDER’den

Türkiye İnşaat Malzemeleri Sektör Görünüm Raporu Açıklandı

TİMFED Başkanı Serdar Dönmez, TSF Başkanı Zeynep Bodur Okyay, TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu, İMSAD Başkanı Hüseyin Bilmaç, Deliotte Türkiye Başkanı ve Ortağı Sait Gözüm

Türkiye ekonomisinin lokomotifleri arasında yer alan inşaat ve inşaat malzemeleri sektörünün mevcut durumu ve geleceğinin değerlendirildiği Türkiye İnşaat Malzemeleri Sektör Görünüm 2011 Raporu 16 Şubat 2011 Çarşamba günü Swiss Otel’de düzenlenen bir basın toplantısı ile açıklandı. Sektörün önümüzdeki 5 yıllık geleceğinin kapsamlı bir şekilde analiz edildiği raporun tanıtım toplantısına Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu, Türkiye Seramik Federasyonu (TSF) Başkanı Zeynep Bodur Okyay, İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği (İMSAD) Başkanı Hüseyin Bilmaç, Tesisat İnşaat Malzemecileri Federasyonu (TİMFED) Başkanı Serdar Dönmez ve Deloitte Türkiye Yönetim Kurulu Üyesi ve ortağı M. Sait Gözüm konuşmacı olarak katıldı. Toplantıda inşaat sektöründe faaliyet gösteren derneklerin başkanları ve firma yöneticileri de hazır bulundu.

12

Nisan - Haziran 2011 / Sayı 74


TİMDER’den TOBB Başkanı, bazı örnekleri şöyle sıraladı: ‘’Çimento üretiminde dünyada yedinci, yakın coğrafyada ise birinciyiz. Seramikte Avrupa’da ücüncü, bu coğrafyada ikinciyiz. Yine bu coğrafyada dekoratif boyada ikinciyiz, DemirÇelik üretiminde üçüncüyüz.’’

Sektör için fırsat kapıları Toplantının açılışında konuşan TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, inşaat sektörünün 2010 yılının ilk dokuz ayında yüzde 18.4 büyüyerek lokomotif görevi üstlendiğini hatırlatarak, “İnşaat sektörünün önünde iki fırsat kapısı aralanıyor. Birinci fırsat kapısı, yurtiçinde. Türkiye’nin önümüzdeki 3 yılda ortalama yüzde 5 büyümesi tahmin edilirken, inşaat sektöründeki büyümenin yüzde 8’in üzerinde olmasını bekliyoruz. Asya-Pasifik bölgesinden sonra inşaat sektörünün en hızlı büyümesinin beklendiği ülke Türkiye’dir. İkinci fırsat kapısı, çevre coğrafyalarda. Doğu Avrupa, Türk Cumhuriyetleri, Ortadoğu ve Kuzey Afrika bölgelerinde inşaat alanında yeni pazarlar açılıyor. Buralardaki pazar potansiyelini en iyi kullanabilecek ülkeyiz. Türkiye ve çevre ülkeler şantiye halinde olacak bu fırsatı iyi değerlendirmeliyiz” diye konuştu. İnşaat malzemeleri üreticilerinin çevre pazarlarda etkinliğini arttırabilmesi için sadece pazarlama değil, bu ülkelerde üretim tesisi kurma çalışmaları yapmasında fayda olduğunu kaydeden Hisarcıklıoğlu, “Doğu Avrupa, Rusya, Kuzey Afrika ve Ortadoğu ülkeleri yeniden inşa ediliyor. Ve bu inşaatların yaşam kalitesinin anahtarı Türk inşaat malzemeleri üreticilerinde. Bizler bunun farkında olup bu bölgelerde daha aktif olmalıyız” dedi. Sektörün yakın coğrafyada ve Avrupa’da üretim kapasitesi açısından önemli bir konuma sahip olduğunu anlatan

Tunus ve Mısır etkilemez Tunus ve Mısır’daki olayların Türk inşaat sektörünün bu coğrafyadaki pazar payını olumsuz etkilemeyeceğini vurgulayan Hisarcıklıoğlu, “Biz ticaret ve yatırımlara, gelişmelerin sıcaklığına takılıp kalmadan, uzun vadeli bakıyoruz. Tunus ve Mısır başta olmak üzere, bu coğrafyadaki ülkelerde halkın isteklerine daha fazla duyarlı, daha şeffaf, hesap verebilir ve demokratik yönetim tarzına daha yakın idarelerin kurulması, o ülkelerin hayat standartlarını yükseltecektir. İnsanlar geleceğe daha fazla güven duyacaktır. Bu sayede ticaret ve yatırımlar açısından daha verimli işbirliği fırsatları doğacaktır” değerlendirmesini yaptı.

Enerji verimliliği seferberliği Enerjide dışa bağımlı ülkelerden biri olan Türkiye’de, inşaat sektörü merkezli enerji verimliliği seferberliğinin başlatılmasının kritik önemde olduğunu ifade eden İMSAD Başkanı Hüseyin Bilmaç ise, sanayide ve binalarda enerji verimliliğine yoğunlaşılması gerektiğini kaydetti. Enerji verimliliğinin finansmanı için dernek olarak üyelerle yoğun çalışmalar yaptıklarını belirten Bilmaç, “Raporda da önemle vurgulandığı gibi; hem binalarda hem de sanayide enerji verimliliğinin finansmanı ile ilgili mevzuat ve kurumsal yapılanma Nisan - Haziran 2011 / Sayı 74

13


TİMDER’den

konusunda bu noktada ciddi mesafe kat etmiş diğer ülkelerde uygulanan mali destekler, vergi muafiyeti veya indirimi, hızlandırılmış amortisman, imtiyazlı krediler, üçüncü şahıs finansmanı, tüm binalarda enerji verimliliği için sübvansiyon ve hibeler gibi yöntemler de değerlendirilerek Türkiye koşullarına en uygun yaratıcı çözümlerin geliştirilmesine ihtiyaç vardır” diye konuştu. Raporun önemli tespitlerden birinin Türk inşaat malzemeleri sanayiinde sektörel işbirliklerinin yeterli düzeyde olmadığını ve geliştirilmesini talep eden Bilmaç, Enerji Ajansı ve Enerji Verimliliği Merkezi kurulmasını önerdi. Bilmaç, yetenekli insan gücünün sektöre çekilmesi gerektiğini kaydederek şu tesbitlerde bulundu: “İnşaat sektörü, Türkiye’nin en büyük istihdam sağlayan iş kolu özelliğini taşımaktadır. Bununla birlikte; çalışma koşulları ve şirketlerin kurumsallık seviyeleri dikkate alındığında, sektörün tüm değer zinciri boyunca yetenekli ve kalifiye iş gücünü çekmekte yetersiz kaldığı göze çarpmaktadır.” Üretim odaklılıktan teknoloji odaklılığa geçiş şart Raporla ilgili basın toplantısında söz alan Türkiye Seramik Federasyonu Başkanı Zeynep

14

Nisan - Haziran 2011 / Sayı 74

Bodur Okyay, Türkiye’nin inşaat malzemeleri sektörünün sürdürülebilir rekabet gücüne ulaşması için üretim odaklılıktan, teknoloji odaklılığa geçiş yapmasının şart olduğunu söyledi. Okyay, “Türkiye’nin inovasyon kabiliyetinin arttırılması için iki önemli adımın atılması gerekmektedir. Birincisi, alanında öncü global firmaların Ar-Ge merkezlerini Türkiye’ye kaydırmaları ve Türkiye’yi bir ArGe üssü olarak kullanmaları sağlanmalıdır. İkincisi ise Türkiye’de inovasyon kültürünün yerleşmesi için, üreticilerin pazar odaklı yapıya geçmeleri önemlidir. Bu üretim ve satış odaklı firmalar için uzun soluklu bir değişimin zorunlu olduğu anlamına gelmektedir” dedi. Sektörün rekabet gücünü arttırmak için kritik konulardan birisinin


TİMDER’den de markalaşma olduğunu belirten Okyay, şu bilgileri verdi: “Marka yaratmak uzun soluklu bir mücadeledir. Marka yaratmak da, yaratılmış güçlü markaların değerini korumak da sürekli yatırım yapmayı gerektirdiğini bir sanayici olarak deneyimlerimize dayanarak söyleyebilirim. Biz de Kale olarak yapı sektöründeki güçlü markalarımızı değerini korumak için kendimizi müşterimizin yerine koyup, işimize onların gözünden bakmaya odaklanıyoruz. Tasarımdan, üretime, satıştan uygulamaya kadar tüm iş süreçlerimizi buna göre yapılandırıyoruz.”

Satış ve dağıtım kanalında değişim Raporun satış ve dağıtım kanalları bölümünün verilerini basınla paylaşan Tesisat İnşaat Malzemecileri Federasyonu (TİMFED) Başkanı Serdar Dönmez, gelecek beş yılda sektöre yön verecek dinamiklerin inşaat malzemeleri üreticilerinde olduğu kadar satış ve dağıtım kanallarında da değişimi zorunlu kıldığını söyledi. Bayilerin sundukları ürün kategorilerinde uzman hale gelmeleri ve ürünü hizmetle birlikte sunmalarının önemini vurgulayan Dönmez, büyüyen yapı market kanalı ve güçlü üreticiler karşısında birkaç bayinin biraraya gelerek daha güçlü bayilik yapıları oluşturmalarının kaçınılmaz hale geleceğini ifade etti. Dönmez, TİMFED olarak satış ve dağıtım kanallarında pazarlama, marka yönetimi, tedarik zinciri yönetimi, insan kaynakları yönetimi gibi konularda eğitim faaliyetleri yaptıklarını anlattı.

Rapor için özel anketler yapıldı Türkiye İnşaat Malzemeleri Sektör Görünüm Raporu’nun detayları hakkında bilgi veren Deloitte Türkiye Yönetim Kurulu Üyesi ve ortağı M. Sait Gözüm, inşaat ve inşaat malzemeleri sektöründe çok sayıda firma ve kuruluşa hizmet verdiklerini ve sektörün gelişimini yakından takip ettiklerini ifade etti. Sektördeki tüm paydaşların beraber gelişimine yönelik önerilere ağırlık verdiklerini vurgulayan Gözüm, araştırma yöntemi hakkında şu bilgileri verdi: 16 alt sektörde temsilci dernekler ile yüzyüze ve anket vasıtası ile çalıştık. Satış ve dağıtım kanalında, yapı marketler ve bayi distribütör kanalında temsilciler ile görüştük. Önde gelen firmaların üst düzey yöneticileri ile de ek görüşmeler gerçekleştirdik. Sektörün değer zincirinde önemli yeri olan müteahhitlik, mimar ve müşavirlik kollarında dernek ve firmalar ile görüşmeler gerçekleştirdik. Ayrıca, gayrimenkul yatırım şirketleri ve son tüketici eğilimlerine yönelik olarak Deloitte ve Deloitte dışı kaynaklardan yararlandık.

Nisan - Haziran 2011 / Sayı 74

15




TİMDER’den

TİMDER Yönetim Kurulu 23. Bursa Yapı ve Yaşam Fuarı’nı Ziyaret Etti BURTİMDER’in Konferansına Katıldı TİMDER Yönetim Kurulu 23 – 27 Mart tarihleri arasında gerçekleştirilen 23.Bursa Yapı Yaşam Fuarı’nı ziyaret etti. BURTİMDER’in destekleriyle gerçekleşen fuara katılan BURTİMDER Üyelerini ziyaret eden TİMDER Yönetim Kurulu, daveti üzerine TÜYAP Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Ünal’ı da ziyaret etti. Fuar ziyaretlerinin ardından 23 Mart 2011 akşamı BURTİMDER organizasyonunda Prof. Dr. Emre Alkin’in sunumuyla gerçekleşen Kriz Sonrası Artçı Şoklar ve Reel Sektörün Yeni Tecrübeleri başlıklı konferansına da katıldı.

18

Nisan - Haziran 2011 / Sayı 74


TİMDER’den Konferans sonrası BURTİMDER’in 23. Bursa Yapı ve Yaşam Fuarı katılımcılarına sunduğu plaketleri takdim eden TİMDER Yönetim Kurulu Üyeleri ve TİMDER & TİMFED Yönetim Kurulu Başkanı Serdar Dönmez Katılımcılara fuarın hayırlara vesile olmasını dilerken, BURTİMDER’in de son dönem gerçekleştirdiği faaliyetlerden memnuniyetini dile getirdi ve başarılı organizasyonlarının devamını temenni etti.

Nisan - Haziran 2011 / Sayı 74

19


TİMDER’den

TİMDER, İTO Organizasyonunda Gerçekleşen İnşaat Malzemeleri Meslek Komitesi Zümre Toplantısına Katıldı TİMDER Yönetim Kurulu Başkanı Serdar Dönmez, 11 Nisan 2011 tarihinde, İTO (İstanbul Ticaret Odası) organizasyonunda gerçekleştirilen “Üretici, Tedarikçi ve Kurumlar Arasında Yaşanan Sorunlar ve Çözüm Önerileri” başlıklı İnşaat Malzemeleri Meslek Komitesi Zümre Toplantısına konuşmacı olarak katıldı.

Toplantının başkanlığını üstlenen İTO Meclis Üyesi Eyüp Topal, hoşgeldiniz konuşmasını yapmasının ardından açılış konuşmasını yapmak üzere sözü İTO Yönetim Kurulu Üyesi Muhammet Yenel’e devretti.

Yenel, ekonomik krizin Türkiye’yi teğet geçmesindeki en önemli etkenlerden birinin inşaat sektörü olduğunu vurguladı. İnşaat sektörünün Türkiye ekonomisine ve istihdamına büyük katkı sağladığını belirten Yenel, sektörün büyümesiyle alt kollarının da hareketleneceğini dile getirdi.

20

Nisan - Haziran 2011 / Sayı 74

Türkiye’nin inşaat malzemeleri konusunda artık teknoloji üssü olması gerektiğini aktaran Yenel, “Türk müteahhitlik firmaları, toplam tutarı 170 milyar doları aşmış bir iş hacmiyle 83 ülkede faaliyet yürütüyor. Türkiye, her yıl hazırlanan dünyanın en büyük 225 uluslararası müteahhitlik firmaları listesinde 33 firmayla Çin’den sonra ikinci sırada yer aldı” dedi. Yenel, Türkiye’deki enerji maliyetlerinin yüksek olmasının firmaları zorladığına değinerek, şöyle konuştu: “Bu konudaki teşvikler ve alternatif enerji kaynaklarının araştırılması rekabet açısından büyük önem taşıyor. İnşaat malzemeleri sektörünün yurt içinde ve yurt dışında yatırımlara hız vermesi, sürdürülebilir büyüme açısından da oldukça önemlidir. Bölgesel liderliğin kârlı bir yapıda geliştirilmesi için de iç pazar yapılanmasının çok güçlü olması gerekmektedir.”

Yenel’in konuşmasının ardından İstanbul Ticaret Üniversitesi (İTİCÜ) Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kerem Alkin ise, 2050’ye doğru dünya ekonomisinin nasıl bir seyir izleyeceğine ve bu seyir içerisinde Türkiye’nin ve inşaat sektörünün nerede olması gerektiğine dair bir sunum yaptı. Prof. Dr. Alkin, inşaat malzemelerinde inovasyona ve Ar-Ge’ye daha fazla ihtiyaç duyulduğu bir sürece girildiğini kaydetti. Alkin, Japonya’daki depremin Türkiye’deki binaların daha sağlam inşa


TİMDER’den edilmesi konusunda etkili olacağını, böylece sektörün biraz daha hareketlenebileceğini ifade etti. Çin ve Hindistan’daki büyümenin inşaat malzemesi alanında da yaşanacağını hatırlatan Prof. Dr. Alkin, “Batı’daki genç nüfus giderek azalıyor, Doğu’da ise tam tersi. O yüzden Türkiye inşaatta hangi tarafa yöneleceğine karar vermeli. İç piyasada 2050’ye kadar sıkıntıya yol açacak bir durum yok. Türkiye inşaat sektörü, 100 milyar dolarlık ihracat hedefine ulaşmak istiyorsa, özellikle inşaat müşavirleri dünyaya açılmalı. Komşu ülkeler Türk firmalarıyla iş yapmak istiyor; ancak onlara ürünlerimizi tanıtacak bir mekanizma yok. İtalya, Fransa, İngiltere ve Almanya tanıtım konusunda daha etkili oldukları için bu ülkelerin ürünleri tercih ediliyor. İnşaatlarda artık enerji kullanımını azaltacak inovatif ürünler kullanılmalıdır. Böylece, enerjide dışa bağımlılık azalacaktır. Her yıl en az 60 milyar dolarlık inşaat projesi hayata geçirilmezse 2023 hedefinin gerçekleşmesi mümkün değil” diye konuştu.

TOKİ İstanbul Uygulama Daire Başkanı Niyazi Özdemir de, TOKİ’nin bugüne kadar inşa ettiği konutlar hakkında bilgi verdi.

Duravit Yapı Ürünleri Türkiye Genel Müdürü Müfit Ülke, depremlerden sonra konut ve yaşam algısının değiştiğini ifade ederek, “Değişime firmalar olarak uygun şekilde uyum sağlamalıyız. Çalışanımızdan, kullandığımız malzemeye kadar bu değişim hissedilmeli” dedi. Ülke, kaliteli malzemeyi doğru kullanabilecek usta sayısının da artmasını istedi.

Türkiye Seramik Federasyonu Başkanı Zeynep Bodur Okyay, Türkiye’de inşaat sektöründe 200.000’in üzerinde firma bulunduğunu ve bunların çoğunun aile şirketi olduğunu hatırlattı. Uluslararası projelerde Türk mimarlara pek rastlanmadığını belirten Okyay, ancak çevre ülkelerde Türk mimar sayısının arttığını kaydetti. Okyay, artan maliyetler,

Nisan - Haziran 2011 / Sayı 74

21


TİMDER’den

22

işlerdeki çabukluk isteği ve finansman sıkıntısı gibi konuların sektörü zorladığını dile getirerek, “Mesleki yeterlilik ve denetim, binalarda kaliteyi garanti edecek mekanizmalar. Bunlara önem verilmeli” dedi.

hayatımızda kaliteden ödün verilmemelidir. Bu amaçla tüketicilerimizin bilinçlendirilmesi, ürünlerin kalite denetim sorunlarının, belgelendirme sorunlarımızın ve standartların hazırlanmasında şahsi menfaatler yerine ulusal çıkarlarımızın önde tutulması ve sorumlu birimlerin buna göre yapılanması gereklidir.

TİMDER ve TİMFED Yönetim Kurulu Başkanı Serdar Dönmez yaptığı konuşmada şunları kaydetti: “Sektörümüz, Türkiye’nin en büyük istihdam yaratan iş kollarından biri olma özelliğini taşımaktaysa da, çalışma koşulları ve sektördeki şirketlerin kurumsallık seviyeleri dikkate alındığında; nitelikli işgücünü sektöre çekmek konusunda tüm değer zincirinde sıkıntılar yaşanmakta olduğu, bu durumun sektörde kalitesiz uygulamalara neden olduğu; Ar-Ge, pazarlama, marka yönetimi ve operasyonu alanlarında rekabet gücünü zayıflattığı sonucuna varılmaktadır. Yapı market ve TOKİ ile ilgili sorunlara da değinen Dönmez, İnşaat malzemesi satıcıları olarak TOKİ’den talebimiz; düşük fiyata işi alan müteahhidin bir takım işleri taşerona devredip malzemeyi taşerona aldırması ve daha sonra malzeme ile ilgili ödemeler yapılmayınca, ne idarenin ne de müteahhidin malzemeyi inşaatında kullanıldığını bile bile borcu kabul etmesi sorununa acil bir çözüm getirilmesidir. Bu hususta TOKİ tarafından verilecek bir güvenceye ihtiyaç duyulmaktadır.“ Dedi. Üretici tedarikçi ve kurumlar arasında yaşanan sorunlar ve çözüm önerileri konusunda da haksız rekabet, kalitesiz üretim ve TSE’nin etkinliğine değinen Dönmez; üretici, satıcı ve ithal girdilerden kaynaklanan sorunlara dikkat çekti. Dönmez sözlerine şu şekilde devam etti. Pazarın gerek içte ve gerekse dış ta daraldığı, yoğun rekabetin yaşandığı ticari

KİPTAŞ Genel Müdür Yardımcısı Süleyman Genç, inşaat malzemesi sektöründe teknoloji konusunda dışa bağımlılığın olduğunu, artık Türkiye’de yeterli üretim sisteminin oluşturulması gerektiğini söyledi. Genç, bazı yapı malzemelerinde standartların da tam oturmadığına değinerek, yeterince denetim yapılamamasından yakındı.

Nisan - Haziran 2011 / Sayı 74

Dumankaya İnşaat Yönetim Kurulu Üyesi Ali Dumankaya, isteklerin farklılaşmasıyla birlikte sitelerdeki alternatiflerin de arttığını belirterek, “Böylece bina yapımlarında farklılaşma başladı” dedi. Dumankaya, Türkiye’de yıllık 600 bin civarında konuta ihtiyaç duyulduğunu hatırlatarak, deprem riskiyle bu sayının artabileceğini kaydetti. Dumankaya, kaliteli malzeme ve işçilikte sıkıntı yaşandığını dile getirdi. Toplantı, katılımcıların konuşmacılara sorularını sormaları ve sektörel sorunlar üzerine çözüm önerilerini paylaşmalarıyla sona erdi.



TİMDER’den

TİMDER Yönetim Kurulu Çanakcılar Şirketler Grubu’nu Ziyaret Etti TİMDER Yönetim Kurulu’nun yapı malzemecilerinin sorunlarını dile getirmek, üreticilerin sorunlarını dinlemek ve beyin fırtınası oluşturarak çözümler üretmek amacıyla başlatmış olduğu Fahri Üye ziyaretlerine Çanakcılar Şirketler Grubu ile devam etti. Çanakcılar Şirketler Grubunun fabrikalarının bulunduğu Zonguldak’a 19 Nisan 2011 tarihinde giden TİMDER Yönetim Kurulu Üyeleri, Çanakcılar Yöneticileri tarafından karşılandı. Bir süre sohbetin ardından vitrifiye üretim tesisleri Çanakcılar ailesi eşliğinde gezildi, bilgi alındı. Üretim tesisleri gezisinin ardından fabrika sahasında bulunan Çanakcılar Ailesi’nin halka açık olarak hizmete sunduğu Hayvanat Bahçesi, Arkeoloji ve Etnografya Müzesi gezildi. Müze gezisinin sona ermesinin ardından TİMDER Yönetim Kurulu Başkanı Serdar Dönmez Çanakcılar Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Mithat Çanakcı’ya ziyaretin anısına plaket sundu. Sonrasında ise; Creavit Banyo Mobilyaları ve Doxa Ofis Mobilyaları üretim tesisleri gezildi, üretim ve ürünler hakkında bilgi alındı. Fabrika gezilerinin ardından Çanakcılar Ailesi ve TİMDER Yönetim Kurulu birlikte akşam yemeği yiyerek sektör üzerine sohbet ettiler. Ziyaretçilerini bölgenin en otantik otellerinden birinde konuk eden Çanakcılar ailesine göstemiş oldukları ilgi ve misafirperverlikden dolayı teşekkür ederiz.

24

Nisan - Haziran 2011 / Sayı 74


TİMDER’den

Nisan - Haziran 2011 / Sayı 74

25


TİMDER’den

TİMDER, Üyelerine Torba Yasa ve Yeni Çek Kanunu Hakkında Konferans Gerçekleştirdi TİMDER Üyelerine ticaret hayatında önemli rolü olan Yeni Çek Kanunu ve Torba Yasa olarak adlandırılan, bazı alacakların yeniden yapılandırılmasına ilişkin 6111 sayılı kanun konusunda bilgi vermek üzere 22 Nisan 2011 tarihinde, Gayrettepe Dedeman Otel’de konferans gerçekleştirdi. “Uygulamada Yeni Çek Kanunu ve 6111 Sayılı Kanunun Şirketler Bakımından Özeti” başlıklı konferansta TİMDER Hukuk Danışmanı Av. Murat Çelikten ve Av. Aylin Kutlugün torba yasa ve yeni çek kanunu hakkında yeterince bilinmeyenleri açıklamakla birlikte; katılımcıların sorularına verdikleri yanıtlar ile konunun iyice pekiştirilmesini sağladı.

26

Nisan - Haziran 2011 / Sayı 74



TİMDER’den

TİMDER Olağan Genel Kurul Toplantsı Yapıldı Yeni Yönetim Kurulu Belirlendi

TİMDER Tesisat ve İnşaat Malzemecileri Derneği Olağan Genel Kurul Toplantısı 27 Nisan 2011 tarihinde Dedeman Oteli / Gayrettepe – İstanbul adresinde gerçekleştirildi. TİMDER 2009 – 2011 dönemi Yönetim Kurulu Başkanı Serdar Dönmez’in “hoş geldiniz” konuşmasını takiben açılış ve yoklama yapıldı. Yeterli çoğunluğun sağlandığı tespit edildi. TİMDER Yönetim Kurulu Üyesi Bircan Şahin tarafından Divan Başkanlığına Ali Ergenç, Başkan Yardımcılığına Baki Kartalkaya ve Katipliğe Nurhan Tanyeli’nin gelmesi önerisinde bulundu. Öneri oylandı ve oybirliği ile kabul edildi. Divan Kurulu’nun

belirlenmesinin ardından vefat eden TİMDER üyeleri, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu M. Kemal Atatürk ve silah arkadaşları için 1 dakikalık saygı duruşu gerçekleştirildi. Saygı duruşunun ardından gündem maddeleri

28

Nisan - Haziran 2011 / Sayı 74

görüşülmeye başlandı. 2009 – 2011 dönemi faaliyet raporunun Serdar Dönmez tarafından okunmasının ardından Denetim Kurulu Raporu, Denetim Kurulu Asil Üyesi Mustafa Güler tarafından okundu. Yönetim ve Denetim Kurulları ayrı ayrı ibra edilmesi oylandı. Her iki kurul da oy birliği ile ibra edildi.


TİMDER’den

Gündemin diğer maddelerinin görüşülmesinin ardından Bircan Şahin Yönetim Kurulu, Denetim Kurulu Asil & Yedek Üyeleri için Divan Başkanlığına teklif listesi verdi. Divan Başkanı teklif edilen Yönetim Kurulu Asil & Yedek Üyeleri ile Denetim Kurulu Asil ve Yedek Üyelerini okuyarak oylamayı başlattı. Yapılan gizli oy ve açık tasnifte Yönetim ve Denetim Kurulu Asil & Yedek Üyeleri oy birliği ile seçildi. Yönetim ve Denetim Kurullarının belirlenmesinin ardından TİMDER’in üyesi olduğu Tesisat İnşaat Malzemecileri Federasyonu (TİMFED) ve Türkiye Seramik Federasyonunda TİMDER’i temsil edecek delegeler belirlendi. Tüm gündem maddelerinin görüşülmesinin ardından Divan Kurulu Başkanı Ali Ergenç söz almak isteyenleri kürsüye davet etti.

“Başkanlığım döneminde gerektiğinde kendi işyerlerini geri plana atarak TİMDER için, sektör için yoğun zaman harcayan ve emek veren tüm Yönetim Kurulu arkadaşlarımıza ayrı ayrı teşekkür ederim. Yine başkanlık dönemimde değerli görüşlerini bizden esirgemeyen geçmiş dönem Başkanlarımıza ve faaliyetlerimizin gerçekleşmesinde önemli efor sarf eden dernek çalışanlarımıza ayrı ayrı teşekkür ederim. Sivil toplum örgütlenmesi bir bayrak yarışıdır. Bu bayrak yarışında görev aldığımız günden beri başarılı işlere imza attığımızı görüyoruz. Eminim ki bundan sonra da bu bayrak yarışında görevi bizden teslim alan arkadaşlarımız bayrağımızı daha da yukarıya taşıyacaklardır. Bu vesileyle yeni Yönetim Kurulumuzu da tebrik eder, katılımınız için sizlere de teşekkür ederim.”

Konuşmasını yapmak üzere kürsüye gelen TİMDER 2009 – 2011 Yönetim Kurulu Başkanı Serdar Dönmez; kısaca Yönetim Kurulu Başkanlığında gerçekleşen faaliyetler ve bu faaliyetlerin yansımalarından bahsetmesinin ardından sözlerine şu şekilde devam etti: Nisan - Haziran 2011 / Sayı 74

29


TİMDER’den seviyelere taşımak birincil hedefimiz olacaktır. Faaliyetlerimizi daha da etkin bir hale getirmeye gayret edecek, üye sayımızı genişletmeyi en öncelikli hedefimiz olarak belirleyeceğiz. Üyelerimizden gelen tüm geri bildirimleri aktif bir şekilde gündemimize alarak sektöre katkılarımızı en üst seviyeye çıkarmak istiyoruz. Bu konuda siz değerli üyelerimizin değerli görüş ve eleştirilerine her zaman açık olacağız. TİMDER’i devraldığımız gücünden çok daha güçlü bir şekilde gelecek yönetimlere teslim etmek istiyoruz.”

Dönmez’in ardından kürsüye gelen TİMDER Yönetim Kurulu Başkan Adayı Ali Yalçın Tung ise; TİMDER Üyeliği ve Yönetim Kurulu görevleri hakkında bilgi vermesinin ardından tüm geçmiş dönem başkanlarının ismini kronolojik sırayla okuyarak TİMDER’de almış oldukları görev ve sorumlulukları zor dönemlerde yerine getiren ve TİMDER’in bugün ulaştığı güce katkılarından dolayı teşekkür etmesinin ardından sözlerine şu şekilde devam etti: “Alacağımız bu emaneti her yönetimimizde olduğu gibi daha üst

30

Nisan - Haziran 2011 / Sayı 74

Ali Yalçın Tung’un konuşmasının ardından Divan Kurulu Başkanı Ali Ergenç’in yeni Yönetim Kurulu’na iyi dilek ve temennilerini iletmesinin ardından genel kurul sona erdi. (Genel kurulda belirlenen kurul üyeleri ve delegeler liste ile sunulmuştur.) Yeni Yönetim Kurulunun 3 Mayıs 2011 tarihinde gerçekleşen ilk toplantısında ise görev dağılımı Yönetim Kurulu Başkanı; Ali Yalçın Tung, Yönetim Kurulu Başkan Yardımcıları; Kemal Yıldırım ve Mehmet Arslan, Muhasip Üye; Adem Yıldıray Yılmaz şeklinde belirlendi. Toplantıda Çalışma Grubu Üyeleri de belirlendi.


TİMDER’den

Yönetim Kurulu Asil Üyeleri Yalçın Ali Tung Adem Yıldıray Yılmaz Aydın Eşer Baki Kartalkaya Bircan Şahin Cemal Kır Ertan Sapankaya Kemal Çelik Kemal Yıldırım Mehmet Arslan Serdar Dönmez

Yedek Üyeleri Bekir Zabcı O. Suha Seciloğlu Ercan Polat Polat Şakarer Eyüp Topal Bahadır Yıldırım Ali Rıza Canik Sedat Akbay Mehmet Ali Yedek Nilüfer Hoşgüngör Mehmet Alkan

Denetim Kurulu Asil Üyeleri Mustafa Güler Ünal Duman Can Şakarer

Yedek Üyeleri Kadir Karaevli Cengiz Ölçer Ömerül Faruk Türkçü

TİMFED Delegeleri Asil Üyeleri Yalçın Ali Tung Adem Yıldıray Yılmaz Aydın Eşer Baki Kartalkaya Bircan Şahin Cemal Kır Ertan Sapankaya Kemal Çelik Kemal Yıldırım Mehmet Arslan Serdar Dönmez Bekir Zabcı Can Şakarer Orhan Önalan Ferhan Özkalp E. Necmi Anadal Turan Tuncel Nural Tuncer Ali Ergenç O.Suha Seciloğlu

Yedek Üyeleri Ünal Duman Erol Baran Ali Şefik Aydos Ercan Polat Polat Şakarer Eyüp Topal Bahadır Yıldırım Ali Rıza Canik Sedat Akbay Mehmet Ali Yedek Nilüfer Hoşgüngör Mehmet Alkan Aynur Saraç Kadir Karaevli Mustafa Güler İbrahim Çulhacı Cenk Yılga Ekrem Tarar Cengiz Ölçer Ömerül Faruk Türkçü

Türkiye Seramik Federasyonu Delegeleri Asil Üyeleri Kemal Yıldırım Serdar Dönmez Mehmet Arslan

Yedek Üyeleri Ali Yalçın Tung Aydın Eşer Adem Yıldıray Yılmaz

Fuar Çalışma Grubu Aydın Eşer Kemal Çelik Ertan Sapankaya

İletişim Koordinasyon Grubu Mehmet Arslan Serdar Dönmez Ertan Sapankaya Baki Kartalkaya

Örgütlenme ve Üye Geliştirme Grubu Kemal Yıldırım Serdar Dönmez Aydın Eşer Cemal Kır

Sosyal Faaliyetler Grubu Ertan Sapankaya Bircan Şahin Yıldıray Yılmaz Cemal Kır

Eğitim Çalışma Grubu Yalçın Ali Tung Kemal Yıldırım Serdar Dönmez Baki Kartalkaya

Gelir Getirici ve Yaratıcı Projeler Koordinasyon Grubu Kemal Yıldırım Kemal Çelik

Sektörel Örgütler ile İlişkiler Grubu Serdar Dönmez Kemal Yıldırım Mehmet Arslan Aydın Eşer

Nisan - Haziran 2011 / Sayı 74

31


Haberler

Akgün Group, Yeni Teknik Porselen Polisaj Yatırımını Bayileriyle Kutladı

Pazaryeri Bilecik fabrkasında Avrupa’nın en büyük teknik porselen polisaj tesislerini devreye alan Akgün Group, tüm Türkiye’deki 100’den fazla bayisini 17-19 Şubat 2011 tarihinde Eskişehir’de bir araya getirdi. Akgün Group yönetim kurulunun ve üst yönetiminin de katıldığı toplantıda Yönetim Kurulu Başkanı Erhan Akgün, Başkan Yardımcısı Süleyman Akgün ve Genel Müdür Edip Kefli bayilere güven mesajları vererek başarılarından dolayı hepsini kutladı. 11 milyon m2 teknik porselen polisaj kapasitesine sahip tesisleriyle Avrupa’nın en büyük üreticisi olan Akgün Group, Türkiye çapında seramik, vitrifiye ve banyo dolabı satışı gerçekleştiren bayilerine, 2010 yılı satış ve pazarlama performanslarına göre şükran plaketlerini takdim etti. 3 gün boyunca eşleriyle birlikte misafir edilen bayilere, Eskişehir

32

Nisan - Haziran 2011 / Sayı 74

ve Bilecik Pazaryeri’ndeki fabrika ziyaretlerinden sonra, katıldıkları toplantılarda, Akgün Group’un 2011 ve sonrası vizyonu, hedefleri ve yeni ürünleri hakkında bilgiler verildi. Tüm bayilerle bir araya gelmekten büyük mutluluk duyduğunu söyleyen Akgün Group Yönetim Kurulu Başkanı Erhan Akgün, küresel ekonomik kriz yüzünden yaşanan zor zamanlarda yatırımlarına devam ederek Türkiye’ye hizmetlerine aralıksız devam ettiklerini, tüm tesislerinde krizden önce 600 kişi ile istihdam sağlayan Akgün Group’un krizden 1350 kişi ile çıktığını, şirketler topluluğuna 4 yeni tesis kazandırdıklarını belirterek, bayilerin kendilerine verdiği destek için teşekkür etti. Erhan Akgün, “ Akgün Group olarak pazardaki asıl büyük gücümüz çalışma azmimiz, yatırımlarımız ve bayilerimizdir. Bu nedenle bayilerimizle yola devam etmeye, yatırım yapmaya ve birlikte kazanmaya devam edeceğiz” sözleriyle bayilere olan desteğinin bir kez daha altını çizdi.



Haberler

Bien Seramik ile Hayalinizdeki Banyoları Tasarlayın Bien Seramik, yeni ev sahibi olan ya da evini yeniden tasarlamak isteyenler için üç boyutlu (3D) dijital ekran uygulaması geliştirdi. Bien Seramik için tasarlanan gerçek zamanlı, seramik görselleştirme ve döşeme programı CB-3D ile isteyen herkes 2x3 metrelik dev bir LED ekranda Bien Seramik ürünleriyle hayalindeki banyoyu tasarlayabilecek. 21 Şubat’tan bu yana Kozyatağı Bauhaus’da kurulu olan ve Türkiye seramik sektörü için bir ilk niteliğini taşıyan 3D dijital ekran uygulaması, 3 Mart 2011 tarihinden itibaren 1 hafta süreyle Avcılar Bauhaus’da tüketicilerin kullanımına sunulacak. Söz konusu uygulama, Avcılar’dan sonra Bayrampaşa Bauhaus’da tasarım keyfini yaşamak isteyenlerle buluşturulacak. Bilgisayar tecrübesi düşük seviyede olanların bile kolaylıkla kullanabileceği program sayesinde tüketici tasarım yapacağı banyonun ölçülerini girerek, Bien Seramik’in geniş ürün yelpazesinden yaptığı seçimle banyosunu üç boyutlu olarak tasarlayacak. Kullanıcı bu programla beğendiği Bien Seramik ürününü koleksiyon ekranından seçip derz genişliğini, rengini ya da yerini değiştirerek banyosunu istediği biçimde döşeyebilecek. Ayrıca yerleştirdiği ürünlerin metrekare veya adet olarak raporunu, ekran görüntüsünü alıp tasarımını kaydedebilecek. Kullanıcı kendisine verilen kodla, yapmış olduğu tasarıma daha sonra da ulaşabilecek. Türkiye seramik sektöründe yeniliklere imza atmaya devam edeceklerini belirten Bien Seramik Genel Müdürü Metin Savcı, “Böyle gelişkin bir tasarım programını sektörümüzde kullanan ilk ve tek firmayız. CB-3D programıyla müşterilerimiz Bien renk ve desen seçeneğini üç boyutlu olarak kendi banyosunda görme şansı yakalayabilecek. Böylece hem yapımı planlanan tasarımı sonradan beğenmeme gibi bir durumla karşılaşma olasılığı ortadan kalkmış olacak hem de zaman ve para konusunda tasarruf sağlanacak” dedi.

34

Nisan - Haziran 2011 / Sayı 74



Haberler

Creavit YİNE / YENİ’likleriyle Unicera’daydı YENİ Slogan: “Banyo Bu Tarafta” İletişim kodlar üzerinden yürür. Hangi terminde nasıl planlanırsa planlansın, kodlar ister bilinçaltı reklam olarak, ister direkt konumlansın iletişim hedefinin sağlanmış olması kuvvetle muhtemeldir. Ebeveyn ile çocuk iletişimi için de, üretici ile tüketici ilişkisi için de önemli olan doğru iletişim kodlamasını yakalamaktadır. İşte bu kodların ışığıyla Creavit’i uzun vadede “Banyo=Creavit” olarak konumlandırmak için “Banyo Bu Tarafta” konsepti oluşturuldu. Yeni slogan ile kısa vadede, herkesin hayatı boyunca sormak zorunda olduğu soru cümlesi aracılığı ile, banyo kavramını işaret eden bir boyuta getirilerek empati duygularının tetiklenmesi amaçlandı. YENİ Ürün Gamı: “Gömme Rezervuar” İlk defa Unicera’da tasarımları görücüye çıkan gömme rezervuarlar ve paneller, Creavit’in bu segmentte de iddiasını gözler önüne serdi. Yeni üretim yatırımıyla ürün gamında Creavit kalite ve güvencesiyle yerini alan ve tüketicilerle buluşturulan gömme rezervuarlar fuar süresince büyük ilgi gördü. YENİ Ürünler: “Susuz Pisuar” Unicera’da sergilenen yeni vitrifiye banyo takımı; fonksiyonu, estetiği ve biçimsel bütünlüğü vurgulamasının yanı sıra farklı tasarımı ile dikkat çekti. Yeni modeller arasında son yılların trendi asma klozetler, minimal lavabolar, banyo mobilyaları, armatür serileri ve metal aksesuarların yanı sıra; ortalama 7500 kullanıma sahip İsviçre teknolojisi valf ile yılda 120 ton su tasarrufu sağlayan doğa dostu susuz pisuar da tanıtıldı. YENİ Üretim Yatırımı: “23.000m2’lik Fabrika” Teknoloji ve üretim yatırımını gelişimin bir parçası olarak gören Çanakcılar Şirketler Grubu, bünyesinde bulunan Zonguldak Gökçebey’deki 60.000m2’lik vitrifiye seramik sağlık gereçleri üretim tesisleri ve Çaydeğirmeni Beldesi’ndeki 13.000m2’lik Doxa markalı ofis ve Creavit markalı banyo mobilyaları fabrikasını büyüttü. Mobilya fabrikasına ilave olarak geçtiğimiz yıl inşası tamamlanan yeni fabrikanın büyüklüğü

36

Nisan - Haziran 2011 / Sayı 74

23.000m2. Açık alanı 80.000m2, kapalı alanı 36.000m2’yi bulan yeni fabrikanın üretim sisteminde; mobilya ünitelerinin yanı sıra klozet kapakları ve gömme rezervuar üretimlerinin gerçekleştirilmesi planlanıyor.


CROCODILE

Doğanın Yaşayan Yüzü TERMAL www.termalseramik.com.tr


Haberler

İnşaat Sektörü %21, 9 Büyüme ile Lider

Deloitte, bu yıl ilk kez yayımladığı, “Türkiye İnşaat Liderleri 2010” başlıklı raporunda inşaat sektörünün genel görünümünü ve sektördeki büyüme dinamiklerini ele aldı. Türkiye Müteahhitler Birliği’nin katkılarıyla hazırlanan raporda, toparlanma dönemi olması beklenen 2010’da beklentilerin gerçekleştiği belirtiliyor. 2010 yılı ikinci çeyreği itibarı ile inşaat sektörünün %21, 9 oranında büyüyerek, Türkiye’nin büyüme oranını neredeyse ikiye katladığı kaydediliyor. Rapora göre, 2010 yılında, özellikle enerji ve ulaştırma sektörlerinde kamu yatırım projelerinin raflardan indirilerek uygulamaya konulması ve konut yapımındaki canlanma inşaat sektöründe yüzleri güldürdü. Küresel ve ulusal perspektiften inşaat sektörü ile ilgili bulguların yer aldığı “Türkiye’nin İnşaat Liderleri 2010” raporunun sonuçları 24 Şubat 2011 Perşembe günü saat 09:00’da Swissotel’de gerçekleşen düzenlenen bir basın toplantısı ile paylaşıldı. Basın toplantısında açılış konuşmasını Deloitte Türkiye Yönetim Kurulu Üyesi M. Sait Gözüm gerçekleştirdi. Toplantıda, TAV İnşaat CEO’su M. Sani Şener, Tekfen İnşaat Genel Müdürü Ümit Özdemir, Rönesans Holding CEO’su Hüseyin Esenergül ve Deloitte Türkiye yöneticileri birer konuşma yaparak sektörü değerlendirdiler. “Türkiye İnşaat Liderleri 2010” sıralamasında çalışmaya katılan 28 firma arasında 2009 yılındaki 2, 9 milyar TL’ye yakın cirosuyla ENKA birinci sırada yer alıyor. ENKA’yı 1, 7 milyar TL ile ikinci sırada GAMA, 1, 3 milyar TL ile de üçüncü sırada TEKFEN İnşaat izliyor. Raporu değerlendiren Deloitte Türkiye İnşaat ve Gayrimenkul Endüstri Lideri ve Ortak

38

Nisan - Haziran 2011 / Sayı 74

Cem Sezgin şunları söyledi: “İnşaat sektörü Türkiye için büyük önem taşıyor. Son yıllarda hem iç piyasadaki hareketlilik, hem de müteahhitlerimizin yakın coğrafyalarda artan ağırlığı bu sektöre olan ilgiyi artırmış bulunuyor. 2010 yılının ardından baktığımızda, sektörde olumlu gelişmeler görüyoruz. Hem iç hem de dış piyasanın desteğiyle Türk İnşaat Sektörü’nün büyümeyi sürdüreceğini öngörüyoruz. Türkiye’nin sektör liderlerine yer verdiğimiz raporumuzdan tüm sektörlerin faydalanacağını umuyoruz.” Türkiye’nin hızlı büyüme trendine sahip olan Körfez Bölgesi ülkeleriyle de ekonomik, politik ve sosyal ilişkilerinin geliştiği görülüyor. Bu bölgedeki ülkeleri de değerlendiren raporda özellikle Suudi Arabistan, Katar ve Birleşik Arap Emirlikleri’nde inşaat sektörünün ön plana çıkması bekleniyor. Araştırmanın çarpıcı sonuçlarından bir tanesi de firmalarımızın bölgesel, hatta global birer güç haline gelmiş olmaları. Çalışmaya katılan Türk müteahhitleri, 3 kıtada 38 ülkede bayrağımızı dalgalandırıyorlar. Doğal olarak en çok iş yapılan ülke Türkiye. Ancak araştırmamıza katılan 28 firmadan dörtte birinden fazlası mevcut durumda ülkemizde proje yapmıyor olması da ilginç bir sonuç. Türkiye’de iş yapan firma sayısı 19. Esas çarpıcı olan sektörün 1970’lerde dışarı açılırken ilk gözdesi olan Libya’da bugün de iş yapan firmalarımızın sayısının 18 olması. “Türkler Libya’yı adeta yeniden keşfettiler” dersek yanılmış olmayız. Tüm ana pazarlarda sayıları ortalama 4 – 6 civarında Türk firmasının faaliyet gösterdiğini görmekteyiz. Ortadoğu/ Körfez, Türki Cumhuriyetler ve Kuzey Afrika en aktif olduğumuz bölgeler.



Haberler

Demirdöküm’de Değişim Zamanı İstanbul Kayahan Isıtma açılışı DemirDöküm, yetkili servisi Kayahan Isıtmanın yenilenen yüzünü 28 Mart Pazartesi günü yapılan törenle halka tanıttı. Açılışa, DemirDöküm Yönetim Kurulu Başkanı Christoph M. Grosser, Vaillant Group Türkiye Servis Direktörü Aykut Babila, DemirDöküm Satış ve Pazarlama Direktörü Erdem Ertuna katıldı. Törende bir konuşma yapan DemirDöküm Yönetim Kurulu Başkanı Christoph M. Grosser; kaliteli ürünleri kaliteli hizmet anlayışıyla birleştirdiklerini ifade ederek, DemirDöküm’de önemli ve büyük değişimler yaşandığını belirtti. DemirDöküm’ün Türkiye genelinde sektöründe en yaygın servis ağına sahip olduğunu belirten Grosser, başarılı olmak için kaliteli ürünleri kaliteli servis anlayışıyla tüketicilere sunmanın şart olduğunu sözlerine ekledi.

Ankara Açılışları DemirDöküm kurumsal kimlik çalışmaları kapsamında, Ankara’da Yetkili Satıcı ve Yetkili Servis açılışlarını gerçekleştirdi. 8 Şubat Salı günü yetkili satıcısı 3D Mühendislik ve yetkili servisi Tempo Teknik, 9 Şubat Çarşamba günü de yetkili satıcısı Özay Doğalgaz’ ın ve yetkili servisi Kenan Şimşek’ in yenilenen yüzünü kamuoyuna tanıtmak amacıyla tören düzenledi. Ankara Özay Doğalgaz’ın açılış törenine, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkanı (TOBB) Rifat Hisarcıklıoğlu ve Ankara Ticaret Odası (ATO) Başkanı Sinan Aygün de katıldı. Açılışta konuşma yapan DemirDöküm Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Christoph M. Grosser şunları söyledi: “DemirDöküm 57 yıldır gerek yurtiçinde gerekse yurt dışında gösterdiği performansla büyük başarılara imza atan bir marka. Son yıllarda ürünlerimizdeki kalite standardını yükseltmenin yanı sıra yetkili satıcı ve servis yapılanmamızda da büyük değişimlere gidiyoruz. Bu yıl içinde Türkiye genelinde yetkili satıcımızın değişen görsel kimliklerini sizlerle paylaşmayı hedefliyoruz. Değişen logomuz ve baştan aşağı yenilenen yetkili satıcılarımız, DemirDöküm’ün değişimi kucaklayan ve dinamik yüzünü sizlere yansıtacaktır.

40

Nisan - Haziran 2011 / Sayı 74



Haberler

Duravit 17 Yeni Ürün Grubunu Tanıttı

Dünyada 80 ülkede faaliyet gösteren, Türkiye’de ise İstanbul Tuzla’da fabrikası bulunan Duravit yeni banyo serilerinin ve projelerinin ilk tanıtımını yaptı. Duravit, Almanya’daki Yönetim ve Tasarım merkezi Design Center’da yaptığı toplantıda 17 ürün serisi ve 70’in üzerinde zengin ürün alt gruplarını, banyoda “İşte sihir” sloganıyla tanıttı. Duravit CEO’su Franz Kook yaptığı konuşmada “Duravit her zaman en yüksek kalite ve en yüksek tasarım ürünleri ile banyolara sihir katacak” dedi. Duravit Türkiye Genel Müdürü Müfit Ülke, yeni serilerin Türkiye’deki tanıtımının ise 2-6 Mart 2011 tarihlerinde İstanbul’da yapılacağına dikkat çekti. Duravit yeni ürün gruplarında, Viyanalı tasarım grubu EOOS, Fransız tasarım dehası Philippe Starck, Alman-Rus mimar

42

Nisan - Haziran 2011 / Sayı 74

tasarımcı Sergei Tchoban ve İtalyan tasarımcı Matteo Thun gibi dünyaca ünlü tasarımcılarla işbirliği yaptı. Duravit’in yeni ürün grupları arasında, kanodan esinlenilerek tasarlanan, hiçbir noktasına temas etmeden yüzer gibi gevşeme imkanı sunan küvet Nahho, tezgah üstü lavabo yerine lavabo üstü tezgah olarak tanımlanan Onto, katlanan duş kabin sistemi OpenSpace, yan yana çift kişinin kullanabileceği küvet Paiova, elektronik klozet kapağı SensoWash, az maliyetle bol tasarım temalı banyo serisi New Darling, banyoda zenginlik kavramına yeni bir yorum getiren banyo serisi Esplanede, buhar duşu St. Trop ve silindirden ışıklı kare şekline kadar farklı geometrik yaklaşımda Starck banyo mobilyaları ve küvet kapakları bulunuyor.



Haberler

Ece, Akıllı Klozet Sistemleri ile El Değmeden Temizlik Dönemi Başlattı El değmeden temizlik sağlayan ECE Akıllı Klozet Sistemleri, özel sprey açısı ile bayanlara has temizlik, sıcak su bağlantısı olmaksızın kendi kendine suyu ısıtan ve su sıcaklığı ayarlanabilen temizlik fonksiyonu, ileri geri ayarlanabilen hareketli sprey, sıcaklığı ayarlanabilir kurutma fanı, kötü koku emici, otomatik sprey temizliği gibi hijyenik özelliklerinin yanı sıra hemoroid hastaları için yardımcı tedavi olarak su masajı, ısıtmalı kapak, akıllı tuş, yavaş kapanma, otomatik sprey temizliği, kolay montaj ve söküm, led aydınlatma gibi konfor özellikleri ile alışılmış klozet kavramından çok daha farklı beklentilere yanıt veriyor. İstanbul TÜYAP’ta gerçekleştirilen 23. Uluslararası Seramik ve Banyo Fuarı‘na (UNICERA) katılan ECE Akıllı Klozet Sistemlerinin, yanı sıra, yeni banyo dolaplarını, asma klozetlerini, lavabolarını ve yeni seri armatürlerini de tanıttı.

Ece Genel Müdürü N.Bülent Onur “Konfor ve hijyeni buluşturan ECE Akıllı Klozet Sistemlerini iki farklı model ile tüketicilerin beğenisine sunuyoruz. ECE Smart 770 kapaktan ve uzaktan kumandalı ile ECE Smart 660 kapaktan kumandalı modelleri ECE’nin özel ürettiği Smart ve Kapris klozetlerle birlikte set halinde de müşterilerimizin beğenisine sunuyoruz.” dedi. ECE Akıllı Klozetlerini kullanırken el kullanmadan ve hijyenik bir şekilde kişisel temizlik yapılabildiğini belirten Onur, ayrıca fırça kullanılmasına gerek kalmadan kendi kendini temizleyebilen akıllı klozetlerin, tuvaletle birlikte bulaşan hastalıkları da engellediğini belirterek ECE Akıllı Klozetler düşük enerji tüketimi ve güvenli teknoloji özellikleriyle de göz dolduruyor”diye konuştu. UNICERA Fuarı’nda yer alan 270m2 Ece standında akıllı klozetler uluslararası arenada kabul gören farklı testlerle fuar katılımcılarına tanıtıldı. Fuarın en fazla ilgi çeken ürünlerinin yer aldığı Ece standındaki modern ve şık çizgilerin hakim olduğu kare formlu lavabo ve asma klozetlerden oluşan Sekura Design serisi, oval formlu lavabo ve klozetlerin yer aldığı Ronda Design serisi, fonksiyonellik ve rahat kullanım özellikleri ile ön plana çıkan Wings ve Classy banyo dolapları dikkat çekti.

44

Nisan - Haziran 2011 / Sayı 74



Haberler

Eczacıbaşı Yapı Ürünleri Grubu’nun Yetkili Satıcıları, “İntema İş Ortakları Toplantısı”nda Bir Araya Geldi

Eczacıbaşı Yapı Ürünleri Grubu’nun yetkili satıcılarının katıldığı “İntema İş Ortakları Toplantısı”, 15-16 Şubat 2011 tarihlerinde İstanbul Hilton Otel’de gerçekleştirildi. Türkiye genelindeki VitrA, Artema, İntema Mutfak ve Villeroy&Boch yetkili satıcılarından yaklaşık 110 kişinin katıldığı toplantıda, Grubun 2010 başarıları kutlanırken 2011 hedefleri açıklandı. Özel başarı ödüllerinin de sahiplerine sunulduğu program kapsamında, yetkili satıcılar Yonca Lodi’nin konseriyle eğlendi. Toplantının açılış konuşmasını yapan Eczacıbaşı Topluluğu Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Eczacıbaşı, “Eczacıbaşı Topluluğu olarak büyümede öncelik verdiğimiz alan, yapı ürünleri sektörüdür. Bu alanda dünyada küresel bir güç olmayı hedefliyoruz.” dedi. Çin ve Hindistan’ın, günümüzde yükselen güçler olarak sahneye çıktıklarını ve bu ülkelere ilgi göstermekte geri kalmak istemediklerini vurgulayan Bülent Eczacıbaşı, “Rusya’daki yatırımımız tamamlanmak üzere, sonraki

46

Nisan - Haziran 2011 / Sayı 74

hedefimiz Hindistan’da yerel bir ortakla üretim yapmak. İtalya da bizim için önemli, çünkü seramik üretim teknolojisi açısından çok ileride olan bir ülke. Teknoloji ve inovasyonun merkezinde bulunmak amacıyla, İtalya’da bu alanda yetkin bir kuruluşu satın almaya yönelik planlarımız var. Ayrıca bir Ortadoğu ülkesinde de yatırım amaçlı incelemeler yapıyoruz.” diye konuştu. Eczacıbaşı Yapı Ürünleri Grubu Başkanı Hüsamettin Onanç da, “Türkiye’de banyo ve karo ürünlerinin toplamında pazar lideriyiz. Avrupa’da ise 8. sırada yer alıyoruz. Yüzde 50 büyüme hedefiyle Türkiye’deki liderliğimizi sürdürürken, Avrupa’da da ilk 3 grup arasına girecek şekilde yatırımlarımıza devam edeceğiz.” dedi. Toplantıda, Eczacıbaşı Yapı Ürünleri Grubu Pazarlama Direktörü Berna Erbilek VitrA’nın yenilenen marka kimliğini anlatırken, İntema Satış Direktörü Ender Buruk da 2010 yılı satış performansının yanı sıra, 2011 yılı proje ve hedeflerini yetkili satıcılar ile paylaştı.



Haberler

Sektörün En Önemli Fuarı UNICERA’da Bu Yıl da Ege Seramik Sesleri Yükseldi Seramik sektörünün bir araya geldiği en önemli organizasyon olan UNICERA fuarında Ege Seramik standı ve ürünleri tüm katılımcıların büyük beğenisini topladı. Fuar süresince ve sonrasında yetkili satıcılar, profesyonel kesim ve tüketicilerden büyük ilgi toplayan fuar standı ve 2011 Yılı Koleksiyonu yıllardır süregelen Ege Seramik başarısını bu yıl daha da arttırarak devam ettirdi. Fuarın açılış günü Bayındırlık ve İskan Bakanı Mustafa Demir Ege Seramik standını ziyaret ettiler. Sayın Bakan’a Ege Seramik Genel Müdürü Göksen Yedigüler ve İş Geliştirme Müdürü Gülçin Polat Hasbora tarafından, Ege Seramik yenilikleri ile ilgili bilgiler aktarıldı. 3 Mart Perşembe günü düzenlenen kokteylide Ege Seramik Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Polat, Operasyon grup başkanı Bülent Zıhnalı, Mali İşler Grup Başkanı Baran Demir başta olmak üzere Ege Seramik A.Ş. çalışanları, Ege Seramik Yetkili Satıcıları ile biraraya gelerek fuarı ve yeni ürünleri değerlendirme imkanı buldular. 2011 koleksiyonu doğadaki doğal taş ve mermer dokularından ilham alıyor Ege Seramik 2011 koleksiyonuna ait 20 yeni seri Unicera Seramik Banyo Mutfak fuarında sergilendi. Tüm dünyada trend olan doğal taş dokulu ürünler, özellikle mermer, traverten dokuları ve zengin renkleri Ege Seramik 2011 koleksiyonunda öne çıktığı gözlendi. Bu dokuları farklı tarzlardaki dekorlar ile zenginleştiren koleksiyonda Vintage, Luxury, Romantic, Modern konseptlerin tamamına yönelik ürünler bulunuyor. Digital Tile by Ege Seramik markası ile Doğa Kadar Gerçek, Doğa Kadar Dayanıklı ürünler Ege Seramik 2009 yılında seramik sektörünü digital baskı teknolojisi ile tanıştırdı. Digital Tile by Ege Seramik ürün portföyü sektörü yönlendiren 37 seri ürün ile zengin seçenekler sunmaya devam ediyor. Digital Tile ürün grubu dijital baskı teknolojisi ile üretiliyor. Bu teknoloji ile çok detaylı görüntüler ürün yüzeyine aktarılabiliyor. Geleneksel baskı tekniklerinde 1 mm rölyef derinliklerinde renk işlenebilirken, Digital Tile teknolojisinde kaplama yüzeylerinde bu ölçü 5 mm’ye çıkarılabilmekte. Bu sayede ürün yüzeyinde oluşturulan derinlik ve görsel etki çok daha zengin, vurgulu ve doğal oluyor.Ayrıca bu teknoloji sayesinde, seramik yüzeylerde 1m2 olan tasarım alanı, 10m2 ye kadar kullanılabiliyor. Ege Vitrifiye, Unicera Fuarı’nda proje çözümlerine ağırlık verdiği yeni ürün çalışmalarını sektörün beğenisine sundu. Ege Vitrifiye standında göze çarpan yeni ürünlerden Likya Duvara tam dayalı klozet seçeneğinde öne çıkan en önemli özellik, 4 litre su ile tam temizlik sağlaması. Tyana, Teos, Lagina ve Trisa serisine dahil edilen 6 yeni tezgah üstü mobilya lavaboları ve Pınara serisine dahil edilen dikdörtgen tezgah altı lavabo seçenekleri banyo mobilyası uyumlu ürün grubundaki yeni seçenekler olarak göze çarptı. Kendi mobilyasını kendi tasarlamak isteyen tüketiciler ve banyo mobilyası sektöründe kaliteden ödün vermeyen iddialı üreticiler için ürün portföyünü sürekli güncel ve yenilikçi tutmaya devam ediyor.

48

Nisan - Haziran 2011 / Sayı 74



Haberler

Energy Market Artık Bursa’da Energy Isı Market Zincirleri Bursa Şubesini Ankara yolu üzerindeki eski hal kavşağında açtı. Toplam 2 kattan oluşan market 1000m2 kapalı, 1200m2 açık alana sahip. Açılış kurdelasını E.C.A. Emas Makina Genel Müdürü Cahit Köse ve TİMDER Yönetim Kurulu Başkanı Serdar Dönmez’in kestiği mağazanın açılışında Fatinoğlu Holding Yönetim Kurulu Başkan Vekili Ali Fatinoğlu kısa bir hoşgeldiniz konuşması yaparak katılan tüm davetlilere teşekkür etti.

Franke 100 Yaşında Mutfak ve banyo sistemlerinde 100 yıllık tecrübesiyle bir dünya lideri, İsviçre kökenli bir kuruluş olan Franke, kuruluşunun 100. yılını kutluyor. İsviçre’nin Aarburg kentinde kurulan Franke, halen İsviçre’deki merkeziyle birlikte 5 kıtada 45’e yakın ülkedeki yerleşik 108 firması, 12.000 kişinin üzerinde çalışanıyla dünyanın en büyük paslanmaz çelik granit ve sentetik evye üreticisidir. Evyenin yanında armatur, ankastre mutfak cihazları, çelik mutfak tezgahları, sanayi mutfakları, çelik banyo malzemeleri, çelik sıvı dağıtım kapları ve kahve makineleri gibi ürünlerde ilk akla gelen firmalardan biri olma özelliği taşımaktadır.

50

Nisan - Haziran 2011 / Sayı 74

1999 yılından beri Türkiye pazarında hizmet veren Franke, 100. yılını 7 ayrı bölgede düzenlediği etkinlikler ile kutladı. Antalya, İzmir, Ankara, Adana, Bursa, Trabzon ve İstanbul’da gerçekleşen organizasyonlar boyunca Franke’nin 100. yıla özel ürün gamına eklenen 100 farklı üründen örnekleri de sergilendi. Tüm bölgelerde grup Music Box’ın şarkılarıyla renklendirdiği organizasyonların İstanbul ayağında Funda Arar sahne aldı. Bu özel geceye katılan davetlilerin her 50 kişiden bir tanesinin kura ile belirlenmesiyle kazananlar, İtalya’ya düzenlenecek geziye katılma hakkı kazandı.



Haberler

Evdema Kozyatağı Mağazası Açıldı

“HAYAL EDİN GERÇEĞİNE DOKUNUN…” Uğur Yapı – Evdema Avcılar Merkez, Mecidiyeköy 1 ve 2, Güzelce, Çağlayan, İzmit, Bahçeköy Mağazalarının yanına Kozyatağı E-5 üzerinde 2000 m2 kapalı alanlı, 6 katlı yeni Evdema “Ev Dekorasyon Mağazaları” açılışını gerçekleştirdi.

52

Nisan - Haziran 2011 / Sayı 74

Uğur Yapı tarafından açılan bu mağazada banyo, seramik, armatür, mutfak, ankastre cihaz, aydınlatma, aksesuar, duvar kağıdı, masa&sandalye, kapı, parke, doğaltaş gibi ürün grupları farklı konseptlerde bir araya getirildi. Devlet Erkanı, sektörün önde gelen yöneticileri, sanat, spor ve magazin dünyasının ünlü isimlerinin katıldığı görkemli açılış ile tüketiciye merhaba diyen mağaza 6 katlı, Eczacıbaşı İntema ürünlerinin tamamının sunulduğu mağazanın -1 katında Villeroy Boch, Burgbad markalı banyo ürünleri, zemin katında VitrA, Artema, banyo, vitrifiye, seramik, armatür ürünleri, birinci katta İntema Mutfak, ankastre ürün grupları, ikinci katta parke, doğaltaş, kapı, masa&sandalye, duvar kağıdı ürünleri, üçüncü ve dördüncü katında aydınlatma aksesuar ürünleri sergilenmekte, dördüncü katında Evdema Cafe’si mevcut, Mağaza önünde geniş bir otoparka sahip. Uğur Yapı – Evdema Mağaza Konseptlerinin yanında Projeli İşler Bölümü ile profesyonel ve kurumsal müşterileri ile birebir ilişki kurmakta, projelere periyodik ziyaretler düzenlemekte,


Haberler

ürün ve yenilikler hakkında bilgilendirme çözüm ortaklığı sunmakta, ayrıca Eczacıbaşı İntema A.Ş.’nin İstanbul Avrupa Yakası ve Trakya Bölgesi münhasır bayiliğini yapmaktadır.Bu lokasyonda 300’e yakın tali bayisine ürün gruplarının pazarlamasını ve satışını yapmaktadır. Uğur Yapı-Evdema İstanbul Bahçelievler Güneşli bölgesinde bulunan Lojistik Deposu, 40’a yakın araç filosu, uzman satış kadrosu siparişten hemen sonra 24 saat içinde ürün teslimatı ile, üstün hizmet anlayışı, satılan ürün garantisi ve müşteri memnuniyeti ilkesiyle tüketicisine toptan ve perakende ürün satışı ile en kaliteli hizmeti sunmaktadır. Uğur Yapı – Evdema müşterilerine en kaliteli hizmeti sunabilmek adına yatırımlarına Çatalca Bölgesinde 25.000m2 alan üzerinde yeni “Lojistik Dağıtım Merkezini” inşa ederek devam etmektedir.

Nisan - Haziran 2011 / Sayı 74

53




Haberler

GPD Yeni Serileriyle UNICERA’daydı

GPD UNICERA 2011 fuarında yenilikçi yüzünü pekiştirmek adına yepyeni bir standla ürünlerini sergiledi. Son zamanlarda mimari yapılarda ve iç mekanlar da göze çarpan en yeni malzeme ve teknikleri kullanarak hazırlanan stand tasarımıyla olduğu kadar stand için kullanılan reflekte cam cepheler ve led ışık animasyonları gibi dikkat çeken öğelerle de öne çıktı. Fuarda tüm serilerini geniş bir şekilde sergileyen GPD ayrıca 2011 için hazırladığı modern çizgilere sahip Astro ve Solus kolleksiyonlarını da tüketicilerin beğenisine sundu. Nihai kullanıcı ve profesyonel müşteriler için tasarlanan serilerden Astro, GPD tarafından tasarım tescili alınmış estetik ve teknolojik bir seri olarak dikkat çekerken, Solus serisi minimal hatları ve özellikle oynar başlıklı eviye bataryası ile mutfaklara yenilikçi çizgiyi yansıtıyor. GPD gerek tüketici gerekse profesyonel kesimden oldukça fazla ziyaretçiyi standında ağırlarken ihracat müşterileriyle de verimli iş bağlantıları gerçekleştirirken, geleneksel fuar kokteyli ile de GPD markasının takipçileri ile 2011 yılını değerlendirme imkanı buldu.

Geser Parex Geleneksel Yurtdışı Gezisini Budapeşte’ye Yaptı

Parex Group’un Türkiye ayağı olan ve pazarda hızlı yükselişini sürdüren Parex Türkiye (Geser Parex) yeni sezon başlangıçlarında motivasyon amaçlı gezisini yaptı. Toplam Türkiye geneli 74 Geser Parex iş ortağının katılımı ile gerçekleşen gezi Budapeşte ve Viyana ve Esthergom şehirlerinin gezisini kapsadı.

56

Nisan - Haziran 2011 / Sayı 74



Haberler

İMSAD’ın Yeni Başkanı Hüseyin Bilmaç Oldu Türkiye ekonomisinin lokomotifi olan inşaat sektörünün temsilcisi İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği (İMSAD) Olağan Seçimli Genel Kurul Toplantısı geçtiğimiz hafta yapıldı. İMSAD Başkanlığı’nı yürüten Orhan Turan, görev süresinin dolması nedeniyle üyelere veda ederken Yeni Yönetim Kurulu’nun oybirliği ile Hüseyin Bilmaç başkan seçildi. İMSAD üyelerinin katılımına açık olan Olağan Seçimli Genel Kurul Toplantısında Orhan Turan dört yıldır sürdürdüğü başkanlık görevini, seçilen Yeni Yönetim Kurulu’nun oybirliği ile Hüseyin Bilmaç’a devretti. 20112013 yılları döneminde İMSAD’da başkanlık görevini sürdürecek olan Hüseyin Bilmaç, aynı zamanda Eczacıbaşı Koramic Yapı Kimyasalları A.Ş. Genel Müdürü, Türk Belçika - Lüksemburg Ticaret Odası Yönetim Kurulu Üyesi, BJK Kongre Üyesi, İntema A.Ş. Yönetim Kurulu Üyesi ve İzoder Yönetim Kurulu Üyesi olarak görev yapıyor.

GROHE “best of the best” GROHE, en prestijli tasarım ödüllerinden Red Dot’da “En İyinin İyisi” ödülünü son beş yıl içerisinde 4 kez alarak büyük bir başarıya imza attı. 2011 yılında Red Dot jürisi 60 ülkeden 1.700 firmadan gelen 4.433 başvuruyu değerlendirdi. Her ürün kategorisinde sadece bir ürüne verilen Red dot “best of the best” ödülünü kendi kategorisinde GROHE aldı. Dünyanın bir numaralı armatür üreticisi GROHE, daha önce 2007, 2009 ve 2010 yıllarında aldığı bu ödüle, 2011 yılında da GROHE Dijital ile layık görüldü. GROHE Dijital, banyoda dijital devrimin en başarılı örneği. Lavabo bataryası, banyo/duş bataryası ve duş sistemini kumanda edebilen dijital teknoloji sayesinde kullanıcılar suya parmak uçları ile hareket verebiliyor. Kullanımı son derece kolay olan ürün sayesinde banyo konforu katlanıyor. GROHE, kendi bünyesinde oluşturduğu ve uluslararası bir kariyere sahip tasarımcı Paul Flowers’ın başkanlığındaki bir tasarım ekibi ile bu başarılara imza atıyor. 40 yaşın altındaki yenilikçi ve yaratıcı tasarımcılara verilen “40 under 40” ödülüne de sahip olan Flowers, şirket bünyesindeki 13 kişilik ekibi ile birlikte ilham veren tasarım kavramları üretiyor.

58

Nisan - Haziran 2011 / Sayı 74



Haberler

Güneyliler Yapı, Maltepe Üniversitesi Mimarlık Öğrencilerini Yapı Fuar’ına Götürdü

Güneyliler Yapı Malzemeleri San.Tic.Ltd. Şti. Maltepe Üniversitesi Mimarlık Fakültesi öğrencilerini TÜYAP’ta gerçekleştirilen Yapı Fuarı’na davet etti. Maltepe Üniversitesi Mimarlık Fakültesi öğretim görevlileri; Şevki Omağ, Bora Damalı, Genco Berkin, Mehmet Aziz Gürsel ve Araştırma Görevlisi Zelal Rahmanalı tarafından karşılanan Güneyliler Yapı ekibi, geleceğin mimar adaylarını, ileride içine girecekleri yapı sektörünü daha iyi tanımaları için Yapı Fuarı’na götürdü. Fuara gelindiğinde öncelikle VitrA standında ağırlanan Maltepe Üniversitesi öğretim görevlileri ve öğrencileri daha sonra diğer standları da gezerek fuarı dolaştılar. Gezi sonrasında Güneyliler Yapı Malzemeleri mağazasına gelindiğinde firma sahipleri Nihat Baş ve Erol Baran tarafından karşılanan misafirler burda da mağazayı gezme fırsatı buldu, bilgilendirme gezisi Maltepe Üniversitesi öğretim görevlilerinin ve öğrencilerinin kampüse kadar bırakılmasıyla son buldu.

60

Nisan - Haziran 2011 / Sayı 74



Haberler

Kale Grubu, Kuzey Irak’ta Yapı Sektörünün En Büyük Konsept Mağazasını, Erbil’de Açtı

Kale Grubu, Kuzey Irak’ta yapı sektörünün en büyük konsept mağazasını, Erbil’de açtı. 10 Şubat 2011 tarihinde yapılan açılış; Türkiye Başkonsolosu Aydın Selcen, Belediyeler Bakanı Semir Abdullah, Sanayi ve Ticaret Bakan Yardımcısı Hacı Sabah Ahmet, Erbil Vali Muavini Tahir Abdullah, Erbil Belediyeler Başkanı Sıdki Zirari, Sanayi Belediyeler Başkanı İsmail Muhammed, Erbil Ticaret Odası Başkanı Dara Celilhayat, Kale Grubu Başkanı Zeynep Bodur Okyay, Kale Grubu’nun Kuzey Irak distribütörü Diwan Company’nin ortakları Ahmet Hacı Ali Yusuf ve Kemal Ekşi, Kale Grubu Seramik Grup Başkanı Tarık Özçelik, Kaleseramik Satış ve Pazarlamadan Sorumlu Genel Koordinatörü Bahadır Kayan, Kalevit Genel Müdürü Ahmet Aksu, devlet erkanı, kamu yöneticileri ve Erbil’de faaliyet gösteren sektör temsilcilerinin katılımıyla gerçekleştirildi. Erbil’de açılan yeni mağaza, Kale Grubu’nun Kuzey Irak distribütörü Diwan Company’nin ortakları Ahmet Hacı Ali Yusuf ve Kemal Ekşi tarafından yönetiliyor. Erbil’den Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nın bulunduğu Selahattin kentine giden ve şehrin en kalabalık yeri olan Shoresh Caddesi üzerinde bulunan mağaza, 530 metrekarelik bir alanda hizmet verecek. Kale Grubu ürünlerinin sunumu ile satışının gerçekleştirileceği mağaza, yapı sektöründe, seramik, vitrifiye, armatür, banyo dolabı, banyo küveti, yapı kimyasalları gibi çok geniş bir ürün yelpazesine sahip, Kuzey Irak’taki ilk ve tek mağaza olma özelliğini taşıyor.

62

Nisan - Haziran 2011 / Sayı 74



Haberler

Kale Grubu Hayatın Her Alanında Konfor ve Estetik Sunan Ürünleri ile UNICERA Fuarı’nda Yer Aldı

Kale Grubu, 02 – 06 Mart 2011 tarihleri arasında TÜYAP’ta gerçekleştirilen UNICERA 23. Uluslararası Seramik Banyo Mutfak Fuarı’nda yer alarak, tasarımı uyum ve kolaylıkla buluşturduğu yenilikçi ürünlerini sergiledi. Bunun yanı sıra yerli ve yabancı sektör profesyonelleri, bayiler, mimarlar, mühendisler, tasarımcılar ve öğrencileri standında ağırlayan Kale Grubu, yeni ürünlerini ve 2011 hedeflerini iş ortaklarıyla paylaştı. Türk yapı malzemeleri sektörünün öncü markalarını bünyesinde barındıran Kale Grubu, “Sizin için başka ne yapabiliriz?” konseptiyle yer aldığı UNICERA 23. Uluslararası Seramik Banyo Mutfak Fuarı’nda, geniş bir yelpazede sunduğu yenilikçi ürünlerini sergiledi. Kale Grubu bu yılki fuara, Çanakkale Seramik, Kalebodur ve Kale markaları ile katılarak, banyo ve mutfak ürünleri ve seramiğin bütünsel bir yaklaşımla tasarlandığı mekânlarını ziyaretçilere sundu. Banyodan mutfağa, duvardan zemine yapıda her ihtiyaca yönelik işlevsel ve estetik çözümler üreten, sınırsız tasarım özgürlüğü sunan Kale Grubu, Isao Hosoe, Tamer Nakışçı, Harri Koskinen ve Adolf Babel gibi tasarımcıların bütünsel bir yaklaşımla tasarlandığı ürünleri fuarda sergiledi. Kale Grubu bunun yanı sıra, iç mekânlarda antibakteriyel ve kolay temizlenen, dış cephede ise kendi kendini temizleyebilen

64

Nisan - Haziran 2011 / Sayı 74

çevre dostu Kaleguard nanokompozit kaplama ürününü de tüketicilerle buluşturdu. Kale Grubu’nun devrim yaratan ürünü Kaleguard sektörde bu niteliklerin hepsine sahip tek ürün olma özelliğini taşıyor. Fuarda, yerli ve özellikle de yabancı sektör profesyonelleri tarafından yoğun ilgiyle karşılaşan Kale Grubu; standında ayrıca mimarlık fakültesi öğrencilerini ağırlayarak, yeni serilerinin ve ürünlerinin detaylarını paylaştı. Bunun yanı sıra her yıl olduğu gibi bu yıl da Geleneksel Fuar Kokteyli’ni düzenleyen Kale Grubu, yerli ve yabancı sektör profesyonelleri, bayiler, mimarlar, mühendisler ve tasarımcılarla buluştu. Kale Grubu Onursal Başkanı İbrahim Bodur, Kale Grubu Başkanı Zeynep Bodur Okyay, Kale Grubu Başkan Yardımcısı Süleyman Bodur ve Kale Grubu yöneticilerinin katılımı ile gerçekleşen kokteylde, Kale Grubu seramik, banyo ve mutfak alanındaki yeni serilerini ve gelecek hedeflerini iş ortaklarıyla birebir paylaşma fırsatı buldu.



Haberler

Kütahya Seramik ve Kütahya Porselen’den 4 Farklı Şehirde, 5 Yeni Showroom Güral’a bağlı olup; seramik, porselen, ambalaj ve turizm alanında faaliyet gösteren şirketlerimizdeki yaklaşık 4.000 çalışanımız, üretim kapasitemiz, Türkiye’nin dört bir yanına yayılmış geniş bayi ağımız ve dünyanın pek çok ülkesine gerçekleştirdiğimiz ihracatımız ile sektörün başrol oyuncusu olmaya devam ediyoruz. Şirket olarak hedeflerimize uygun büyümenin meyvelerini toplarken, Türkiye’nin en büyük showroomları’nı hizmete sokmanın da haklı gururunu yaşıyoruz.” Sırlı porselenlerden yer ve duvar karolarına kadar geniş bir ürün yelpazesinin sergilendiği showroomlardan Kütahya’daki 1.200m2, İzmir’deki 1.800m2, (400m2 depo), İstanbul İmes Yolu’ndaki 3.600 m2, İstanbul 2 Mecidiyeköy’deki 1.800m , Antalya’daki ise 5.500m2 alana sahip. Son yıllarda yenilikçi tasarımları ve yükselen marka imajıyla dikkat çeken sektörünün öncü markaları Kütahya Seramik ve Kütahya Porselen, 16 Şubat Çarşamba günü, 4 ayrı ilde 5 büyük showroom açtı. İstanbul, Antalya, İzmir ve Kütahya’da gerçekleştirilen eş zamanlı törenlere Kütahya Seramik Porselen San. AŞ’nin Yönetim Kurulu Başkanı Nafi Güral ve ailesi ev sahipliği yaptı. İş, sanat ve cemiyet hayatından önemli isimlerin davetli olduğu İstanbul Mecidiyeköy’deki showroomun açılış töreninde bir konuşma yapan Kütahya Seramik Porselen San. A.Ş. Yönetim Kurulu Üyesi Sema Güral Sürmeli, gerçekleştirdikleri yatırımlarla ülke ekonomisine milyonlarca liralık girdi sağladıklarına dikkat çekti. Binlerce kişiye iş imkanı sağladıklarına vurgu yapan Güral, açıklamalarına şu sözlerle devam etti: “Temellerini 1970 yılında attığımız bu büyük aileyi bugün açtığımız beş mağazamız ile daha da büyütüyoruz. Açtığımız mağazalarla yatırımlarımıza hız verirken, Türk ekonomisine istihdam sağlamanın sevincini de yaşıyoruz. Türkiye’nin dört büyük kentinde açtığımız beş yeni showroom, müşteri odaklı çalışmamızın ürünlerini yansıtmaya devam edecektir. Nafi

66

Nisan - Haziran 2011 / Sayı 74

Showroom ve bayi açılışları ile hem yatırımlarına ivme kazandırmayı, hem de Türk seramik sektörüne ve ülke ekonomisine daha fazla katkı sağlamayı amaç edinen Kütahya Seramik, geçen yıl 46 bayi mağazası açtı. Firma toplam 35.000m2’lik mağaza ve showroom yatırımı ile seramik sektörüne ivme kazandırdı.



Haberler

ODE “Yalıtım”ın Kitabını Yazdı

TİMDER Dergisi Genel Yayın Yönetmenimiz Prof. Dr. Hikmet Karakoç Yapı Fuar’ında ODE Standında yapılan Kitap Tanıtım Kokteylinde yazarlarından biri olduğu Isı Yalıtım Kitabı’nı imzalarken

Kurulduğu günden bu yana bir sivil toplum örgütü gibi çalışan ODE Yalıtım, gerçekleştirdiği ilkler arasına bir yenisini daha ekledi. ODE Yalıtım, sektörün başucu kaynağı olarak nitelendirilecek, Isı Yalıtımı ile ilgili yazılmış en geniş kapsamlı “IY Isı Yalıtımı” isimli ilk Türkçe kitabı çıkarttı. Isı Yalıtımı ile ilgili tüm soruları cevaplayacak önemli bir kaynak olan kitap, “Enerji ve yalıtım sektörü, Isı yalıtımına giriş, Isı yalıtım malzemeleri ve özellikleri, Binalarda ısı yalıtımı ve tesisat yalıtımı, Yalıtımda yeni teknolojiler, Uygulama önerileri, Sık sorulan sorular” adlı yedi farklı, doyurucu bölümden oluşan kitabın hazırlanması yaklaşık 2 yıl sürdü. Sektöre kazandırılan yeni bir kaynak olan kitabın içeriğini oluşturulmasında emeği geçenler arasında Makine Mühendisi Orhan Turan, Prof. Dr. Hikmet Karakoç (TİMDER Dergisi Genel Yayın Yönetmeni), Yüksek Mimar Ecvet Binyıldız, Makine Mühendisi Elif Yıldırım yer aldı.

68

Nisan - Haziran 2011 / Sayı 74

Türkiye’de son yıllarda yalıtım sektörünün hızlı gelişimine dikkat çeken ODE Yalıtım Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Turan, “Yalıtım sektörüne her ne kadar Batılı ülkelerden geç başlamış olsak da, ülkemizde üretilen ve ithal edilen malzemelerin çeşitliliği açısından çağı yakaladığımızı söyleyebiliriz. Bugün ülkemizde hemen hemen her çeşit kaliteli yalıtım malzemesini bulmak mümkündür.” dedi. Yalıtım sektöründeki kaynak boşluğunu doldurmak amacıyla “IY Isı Yalıtım” kitabını çıkarttıklarını vurgulayan Turan “Kendi dilimizde yazılmış başvuru kitaplarının sayısının yokluğu, yalıtım sektörü için büyük bir boşluktu. Bu boşluğu doldurabilmek amacıyla içeriği tamamen yenilenmiş bu kitabı oluşturduk. Kitabı oluştururken çeşitli dillerde yazılmış yüzlerce makale, kitap, doküman ve broşür taradık. Farklı zamanlarda çeşitli şehirlerde bir araya gelerek çalıştık ve kitabımızı tamamladık. Isı Yalıtımı konusunda en kapsamlı ilk Türkçe kitap olan IY Isı Yalıtımı’nın Türk mimar ve mühendisleri yanı sıra ülkemizin enerji politikalarını yönlendiren kamu görevlileri ile politikacılara da yeterli bilgi vereceğine inanıyoruz.” dedi.



Haberler

Kale Fulya Showroom ile 360 derece hizmet

Kale Grubu, mağazacılık anlayışı ile perakende sistemini yeniden düzenleyerek, örneğinin ilk mağazası olan Kale Fulya Showroom’un açılışını 12 Mayıs 2011 tarihinde yaptı. Kale Fulya Showroom, 1200m2’lik alanda Kale Grubu’nun öncü markaları Çanakkale Seramik, Kalebodur, Kale ve Kalekim ürünlerini 360 derece hizmet anlayışıyla tüketicilere sunuyor. Mağazada, teknoloji ve tasarımı bir araya getiren yenilikçi, çevre dostu ve fonksiyonel 3000’den fazla ürün sunuluyor. Mağazada, Türkiye’nin önde gelen mimarları Alişan Çırakoğlu, Dara Kırmızıtoprak, Kerem Erginoğlu&Hasan Çalışlar, Gürhan Bakırküre&Kurtul Erkmen, Aydan Volkan&Selim Cengiç, Atilla Kuzu&Levent Çırpıcı, Zehra Uçar ile Demirden Design’ın tasarımıyla hayat bulan mekanlar sergileniyor. Mağaza konseptini ve projelendirmesini; kaliteli tasarım, teknoloji ve organizasyon ekseninde kurgulayan Demirden Design yapıyor. Kale Grubu olarak ürettikleri her ürünle giderek daha hızlı akan hayatı tüketiciler için kolaylaştırma ve tüketicilerin yaşam kalitesini artırma hedefiyle yola çıktıklarını belirten

70

Nisan - Haziran 2011 / Sayı 74

Kaleseramik Satıştan Sorumlu Başkan Yardımcısı Bahadır Kayan, “Artık, ürünleri en uyumlu şekilde, fazla aramaya gerek kalmadan, tek bir alanda ve birbirini tamamlar şekilde kullanıcılara sunmak en az ürüne hayat vermek kadar önemli hale geldi. Bu doğrultuda Kale Grubu olarak, yepyeni bir mağazacılık anlayışı ile perakende sistemimizi yeniden düzenleyerek, 360 derece hizmet sunuyoruz’’ dedi. Türkiye’de ilk kez Kale Grubu tarafından tasarım ve inovasyon sorumlusu olarak atanan Kaleseramik Tasarım ve İnovasyondan Sorumlu Başkan Yardımcısı Sertaç Ersayın ise, Kale Grubu’nun kurulduğu yıldan itibaren girişimci ve yenilikçi kültürünü her zaman muhafaza ettiğini, özellikle de 90’lı yıllarda başlayan tasarım alanındaki yatırımlarının bugün daha da güçlendiğini ve inovasyon anlamında daha da hızlanan yeni bir sürecin başladığına işaret ettiğini söyledi. Ersayın, “Bugün toplam 3 bin ürünümüz tesislerimizde en güncel teknoloji ile üretiliyor. Çoklu adette ürün ve mekan çözümlerimizin varlığı, her kullanıcının bizim için özel olması ve her birinin ayrı ayrı beklentilerine yanıt verme arzusundan kaynaklanıyor. Ürünlerimiz ve kullanım senaryolarımızla kendilerine yeni deneyimler kazandırdığımızı düşünüyor, bu deneyimlerin yakın gelecekte daha da eşsiz ve özel olması için sürdürülebilir bir tasarım politikası izlemeye devam edeceğimize inanıyoruz” dedi.



Haberler

İzmir Çağrı Yapı Malzemeleri’nin Kurucusu Muzaffer Bülbül Aramızdan Ayrıldı Yapı malzemeleri sektörünün İzmirdeki önemli firmalarından birisi olan Çağrı Yapı Malzemelerinin kurucusu ve firma sahibi olan Muzaffer Bülbül 01 Ocak 2011 tarihinde aramızdan ayrıldı. Ailesine ve tüm sevenlerine başsağlığı ve sabır diliyoruz. Kendisini anmak için hazırlanan bu haber sayfasında ailesi tarafından bize ulaştırılan metni olduğu gibi yayınlıyoruz. Karşıyaka’lı olan ve Çağrı Yapı Malzemeleri’nin sahibi Muzaffer Bülbül, Karşıyaka’dan başka bir yerde olmayı hayatı boyunca düşünmemişti. Dara düşenlere elinden geldiği yardımı esirgemeyen ve herkes tarafından çok sevilen, dost canlısı, sevecen, vefalı biriydi. Canından çok sevdiği iki çocuğu ve 33 yılını birlikte çok mutlu geçirdiği biricik eşi ile hayatı hem işte hem de evde paylaşan yaşamayı seven ender insanlardan biriydi. Ama ne yazık ki o güzel ve renkli insanı 01 Ocak 2011 tarihinde kaybettik. Cumhuriyet İlkokulunu bitirdikten sonra Karşıyaka Erkek Lisesine devam eden, daha sonra da Erdem Koleji’nden mezun olup Ankara Üniversitesi Eğitim Fakültesi Psikoloji bölümünü bitiren Muzaffer Bülbül’ün Ankara’da okuduğu yıllarda evi adeta Karşıyaka’lıların bir uğrak yeri haline gelmişti. 33 yılını verdiği ve tırnaklarıyla kazıyarak yoktan var ettiği şirketi ile sektörde iyi bir insan olarak ve renkli kişiliğiyle anılıyor olmak ise herkese kolay kolay nasip olmaz. İş sıkıntılarını gidermek için bir sığınak gibi kullandığı Urla Altınköy Çiftik Evleri’ndeki evi, dostları ile paylaştığı ve emekliliğinde olmayı planladığı tek ve de özel yerdi. Vefatından sonra da bugüne kadar birlikte çalıştığı ve onun bıraktığı yerden bayrağı devralan değerli eşi Mehtap Bülbül ve onun yetiştirdiği ekibiyle Çağrı Yapı Malzemeleri’ni, bıraktığı yerden onun ilkeleriyle ve düsturuyla, onunla ama onsuz yaşatmak için ellerinden gelen gayreti göstermeye devam edeceklerdir.

72

Nisan - Haziran 2011 / Sayı 74

Huzur içinde yat, Onu hiç bir zaman unutmayacağız ve her zaman sevgi ve saygıyla anacağız. Allah rahmet eylesin... Bülbül Ailesi ve Çağrı Yapı Malzemeleri



Haberler

Pompa & Vana ve Tesisat Sistemleri Fuarı PaWex 2011 Düzenlendi

PaWex 2011 Pompa, Vana ve Tesisat Sistemleri Fuarı , Hannover-Messe Sodeks Fuarcılık A.Ş. tarafından 28 Nisan - 01 Mayıs 2011 tarihleri arasında İstanbul Fuar Merkezi’nde düzenlendi. Pompa ve vana sektörlerini ilk kez tek başına bir fuarda bir araya getirecek olan PAWEX 2011 Pompa, Vana ve Tesisat Sistemleri Fuarı’nın ilki Hannover-Messe Sodeks Fuarcılık A.Ş. tarafından POMSAD’ın desteğiyle 28 Nisan-01 Mayıs 2011 tarihlerinde İstanbul Fuar Merkezi’nde gerçekleştirildi. PAWEX 2011 Fuarı ile birlikte POMSAD’ın organizasyonunda CEIR (Avrupa Vana Sanayicileri Derneği) Senelik Toplantısı ve Genel Kurul’u (26-28 Nisan 2011) ve 7.Pompa-Vana Kongresi (28-30 Nisan 2011) birlikte organize edildi. Fuar kapsamında pompalar, vanalar, tesisat elemanları hidroforlar, borular, tesisat armatürleri, ölçüm cihazları ve göstergeler, sızdırmazlık elemanları, su sayaçları, bağlantı elemanları, sızdırmazlık elemanları, depolar, su arıtma, şartlandırma sistem ve cihazları, yangın tesisat elemanları sergilenen fuarda sektörün ulusal ve bölgesel ticaretini arttırma hedefiyle yola çıkarak, yurtiçi ve yurtdışında etkin tanıtım programlarıyla katılımcılarını hedefledikleri ziyaretçi kitlesine ulaştırarak, yeni iş bağlantıları kurulmasını sağlaması hedeflendi. Bu kapsamda Orta Anadolu İhracatçı Birlikleri ile birlikte fuarabir çok yabancı ülkelerden alım heyetleri organizasyonları da düzenlendi.

74

Nisan - Haziran 2011 / Sayı 74


www.umpasseramik.com.tr


Haberler

Uşak Seramik, UNICERA Fuarı’nda Büyük İlgi Gördü Türkiye’nin en eski seramik üreticilerinden biri olan Uşak Seramik, UNICERA Uluslararası Seramik Banyo Mutfak Fuarı’nda tasarımını ve üretimini yaptığı yeni serilerini, sektör profesyonelleri ve kullanıcıların beğenisine sundu. Tasarımı ve işlevselliği birleştiren ve son teknoloji kullanılarak üretilen yer ve duvar karoları, fuarda farklı yaşam alanlarına uygulanarak ziyaretçiler ile buluştu. Uşak Seramik standı, güncel trendleri yansıtan ahşap desenli Ilgın, sahip olduğu geometrik formlar ile ışığı değişik açılardan yansıtan Metalik, doğal taş dokusunda Kanyon antislip sırlı porselen karolar ve diğer yeni seriler ile yerli ve yabancı ziyaretçilerden büyük ilgi gördü. Başta Almanya, Kanada, Yunanistan ve İngiltere olmak üzere birçok ülkeye yıllardır ihracat yapan Uşak Seramik, fuarda yurt içi ve yurt dışındaki mevcut bağlantıları ile bir araya gelme ve çok sayıda yeni bağlantı kurma fırsatı buldu.

Uşak Seramik’in Yönetim Kurulu Başkanı Durmuş Tanış, fuardaki başarıları ile ilgili şunları söyledi: “UNICERA bizim her yıl katıldığımız ve son teknoloji kullanarak üretimini yaptığımız serilerimizi, profesyoneller ve son kullanıcılarla buluşturduğumuz bir platform. Bu yıl da fuardaki yerimizi alarak yerli ve yabancı on binlerce ilgili ile birebir iletişime geçme fırsatı bulduk. Uşak Seramik olarak sürekli daha da ileriye gitme hedefi ile çalışmakta ve yaptığımız yatırımlara hız kesmeden devam etmekteyiz.”

Pera Seramik Porselen Yer Karosu Üretimine Başladı Kurulduğu günden bu yana duvar seramikleri, bordür, dekor, havuz aksesuarları, mozaik bordür ve mozaik dekor üretimi yapan firma, ürün gamını havuz porselenleri ve porselen yer karoları ile genişletti. 2-6 Mart’ta düzenlenen 23.Uluslararası UNICERA Seramik Banyo Mutfak fuarına katılan firma tüm yeni ürünlerini piyasaya sundu.

1993’ten beri sektörde faaliyet gösteren Pera Seramik yakın zamanda başladığı havuz porselenleri üretimine ilave olarak porselen yer karoları üretimine de başladı.

76

Nisan - Haziran 2011 / Sayı 74

12,5X25 (havuz) ve 33x33 ebatlarında sırlı porselen üretimine başlayan Pera Seramik önümüzdeki günlerde yapacağı yatırımlarla yer karosu üretim kapasitesini büyütecek ve daha büyük ebatlarda da porselen yer karosu üretimi yapabilecek. UNICERA fuarında ana renk ve saten dokularla yer karolarını tanıtan Pera Seramik Mayıs 2011 sonu itibariyle portföyündeki tüm ürünlerin yer karosunun tamamlanacağı müjdesini verdi.



Haberler

Seramiksan, Yenilenen Yüzü ve Yeni Ürünleriyle UNICERA Fuarı’nda Büyük İlgi Gördü Doğadan aldığı ilhamla mekanları güzelleştiren ve tüketicilerinin hayatlarına değer katan Seramiksan, 23. UNICERA Uluslararası Seramik Banyo Mutfak Fuarı’nda sektör profesyonelleri ve tüketiciler ile buluştu. Bu yıl yeni marka kimliğiyle fuara katılan Seramiksan’ın 6. Hall 619 numaradaki 480 m2’lik geniş standı 2 Mart Çarşamba günü gerçekleştirilen açılışta büyük ilgi gördü. Geçtiğimiz yıl ‘ilkler ve tekler’ konsepti ile katıldığı UNICERA Fuarı’nda Seramiksan, bu yıl yine Türkiye’de ilk defa kendisi tarafından üretilen ürün portföyüyle yer aldı. Sektörde bir devrim niteliği taşıyan, Rotodigit teknolojisi uygulanmış Nanotech Digital Full Lappato 30x60 ve 60x60 granitler, Seramiksan standındaki en dikkat çeken seri oldu. Türkiye’de ilk kez Seramiksan’ın geliştirdiği seri; dijital baskı teknolojisini, Full Lappato parlatma teknolojisini, leke tutmayı ve bakteri barındırmayı önleyen nano teknolojiyi bir arada sunuyor. Full Lappato ürünlerine ait mermer efektli yer ve duvar karoları da Seramiksan standında tüketicilerle buluşuyor. Stantta ayrıca NanoTech granitlerinin yeni renk ve desenleri de sergileniyor. Bu yıl yeni ebatlı duvar karolarında da farklılık yaratan Seramiksan, özellikle 20x60, 30x60 ve 25x50 cm’lik ürünlerinin çok değişik renk ve desenlerine standında yer veriyor. Seramiksan portföyündeki her zevke hitap edebilen görsellikte ürün çeşitliliği, fuar ziyaretçilerinin büyük ilgisini çekiyor. Seramiksan Satış Pazarlama Grup Başkanı H. Bülent Şamlı, “ ‘İyi tasarım herkesin hakkı’ diyerek tüketicilerimize bir söz verdik. Geleneksel bej, gri gibi renk tonlarının dışında özgün ve sıra dışı renk seçenekleri ve desenler sunuyoruz. Ürün portföyümüzde 50 farklı renk, 120 farklı desen, 18 ayrı ebat ve bunları zenginleştiren 130 farklı bordür ve dekordan oluşan 1000’in üzerinde ürün bulunuyor” diye konuşarak, yerel ve global zevklere yönelik geniş bir ürün yelpazeleri olduğunu belirtti. Şamlı, “Geçen yıl UNICERA Seramik Banyo ve Mutfak Fuarı’nı yaklaşık 55.000 kişi ziyaret

78

Nisan - Haziran 2011 / Sayı 74

etmişti. Seramiksan 480 m2’lik standı ile fuara gelenlerin yoğun ilgisi ile karşılaştı. Bu yıl hem katılımcı, hem de ziyaretçi anlamında çok ciddi bir artış olmasını bekliyoruz. Geçtiğimiz yıl 80’e yakın yabancı ülkeden misafirleri ağırlayan fuar, ihracat anlamında artık çok ciddi bir potansiyel oluşturuyor. Bu yıl da birçok ulusal ve uluslararası ticari bağlantı gerçekleştireceğimizi öngörüyoruz” diye konuştu. Seramiksan’ın marka kimliğini yenilenmesinin ardından ilk kez Türkiye’de bir fuara katıldığını söyleyen Bülent Şamlı, “2009’dan bu yana markalaşma ve kurumsallaşmaya çok ciddi zaman ve emek harcadık. Yeni marka kimliğimizle Türkiye’de ilk kez UNICERA’da ziyaretçilerin karşısına çıktık ve gördüğümüz ilgi bizi çok mutlu etti” dedi. Fuarla eşzamanlı olarak iletişim faaliyetlerine hız verdiklerini belirten Şamlı, “Seramiksan olarak 2012 yılında ülkemizin seramik sektöründe akla gelen ilk 3 firmasından birisi olma hedefini belirledik. Bu hedefe ulaşabilmek için de kendimize, bayilerimize ve tüketicilerimize söz verdik. Yeniliklerin öncülüğünü üstlenerek, tüm tüketicilerimize ‘hayatınız güzel olacak’ diyoruz. Doğadan aldığımız ilhamı iyi tasarımla evlere taşıyoruz. ‘Beğenip de alamamak tarihe karışacak’ sözümüzle ödeme kolaylıklarımıza dikkat çekiyoruz. ‘Aldığınız ürün söz verdiğimiz gün kapınızda’ diyerek teslimat tarihlerindeki dikkatimizi vurguluyoruz. Tüm bu mesajlarımızı fuarla birlikte başlayan reklam kampanyalarımızla tüketicilere aktaracağız” diye bilgi verdi.



Haberler

Seranit, “Serra” ile Seramikte de Dünya Markası Olmayı Hedefliyor Seranit, “Serra” markası ile seramik üretimine başlıyor. Seranit yeni seramik markası “Serra”yı 2-6 Mart tarihleri arasında TÜYAP Beylikdüzü’nde gerçekleştirilen UNICERA Fuarı’ndaki “Future Gala Hall” adlı standında dün düzenlediği bir basın toplantısı ile tanıttı. “Serra” markasıyla ile seramik üretimine başlayan Seranit’in, modacı ve tasarımcı Bahar Korçan tarafından yeni seramik markası Serra için özel olarak tasarlanan “Benim Masalım” serisinin tanıtımı çerçevesinde düzenlenen basın toplantısına, Sinpaş Yönetim Kurulu Başkanı Avni Çelik, Seranit Genel Müdürü Hamdi Altunalan, modacı ve tasarımcı Bahar Korçan ile çok sayıda ziyaretçi ve Seranit’in iş ortakları da katıldı. Yeni seramik markasının tanıtımı için düzenlenen basın toplantısında konuşan Sinpaş Yönetim Kurulu Başkanı Avni Çelik, grup olarak inovasyona verdikleri öneme değinerek, şunları söyledi: “Sinpaş Grubu olarak inovasyon ve Ar-Ge’ye, ürün geliştirmesine uzun yıllardır yatırım yapıyoruz. Türk insanı bugüne kadar dünyada işgücünü satarak para kazanmaktaydı. Şimdi ise grubun yatırımları ile görüyoruz ki, dünyada beyin gücümüzle de var oluyoruz. Örneğin, sadece beyin gücümüzü satarak 190 milyon dolarlık bir yatırım ile Cezayir’de var olacağız. Seranit olarak uzun yıllardır ürettiğimiz seramiği, en inovatif anlamda fikirlerle birleştirerek dünyanın çeşitli ülkelerine satıyoruz.” Sinpaş Yönetim Kurulu Başkanı Avni Çelik, Seranit’in seramik alanındaki yeni yatırımı ile yeni bir eşiği aştıklarını da vurgulayarak, yeni markayı şöyle tanıttı: “Seranit, bu yeni yatırımıyla sadece seramiği değil, bu memleketin yaratıcı değerlerini, sanatsal değerlerini ve fikir eserlerini bir ürüne dönüştürerek bir değer olarak dünya sahnesine koyacak. Bugüne kadar bu ülke çok seramik üretti. İspanya ve İtalya’dan sonra Avrupa’nın üçüncü üreticisi konumundayız. Rekabet daha çok fiyat ağırlıklı olarak sürüyor ama biz Seranit olarak bunu yapmıyoruz. Bahar Korçan hanımefendinin beynine yatırım yapıyoruz, tasarıma yatırım yapıyoruz. Bu nokta çok önemli, bu memleket şimdi açıklayacağımız marka ile beraber sadece preste bastığı toprağı ya da ateşte pişirdiği toprağı değil, beyin değerlerini , tasarım gücünü dünyaya satmaya başlayacak. Bu yeni markanın adı Serra Seramik.” Seranit Genel Müdürü Hamdi Altunalan da, “Seramikle Yeniden Tanışın!” yaklaşımıyla üretilen kalite ve tasarımı ön plana alan Serra markası ile dünya seramik pazarının en önemli oyuncuları arasında yer almaya hazırlandıklarını belirterek, “Yeni seramik markamız Serra seramiğe farklı bir boyut kazandıracak, hem sektör profesyonellerini, hem de tüketicileri seramik ile yeniden tanıştıracak” dedi. Modacı ve tasarımcı Bahar Korçan ise Serra için tasarladığı “Benim Masalım” serisinin oluşturulması sürecini katılımcılarla paylaşarak “Seranit, benden alışkın olduğum kumaşın akışkanlığı ve dikişin 3 boyutu olmadan gerçekleştireceğim bir koleksiyon istediğinde, gerçekten çok heyecanlandım. “Benim Masalım” koleksiyonunun doğum süreci, tıpkı moda koleksiyonlarım gibi önce bir şiirle başladı, daha sonra bir yağlı boyayla devam etti. Sonunda ortaya çıkan tüm koleksiyon, “Benim Masalım”ı anlatan o tablonun parçaları” şeklinde konuştu. UNICERA Fuarı’nda 8.Hall’de bulunan 2000 metrekarelik bir alanda hem porselen karo ürünlerini hem de yeni markası “Serra”nın ürün yelpazesini sergileyen Seranit’in gerçekleştirdiği basın toplantısında, Bahar Korçan tarafından tasarlanan ve Serra desenlerini taşıyan giysilerin sergilendiği bir de performans gerçekleştirildi. Rus gösteri sanatçısı tarafından sergilenen ve lazer ışıklarıyla zenginleştirilen Cube Show da katılımcılar tarafından beğeni ile izlendi.

80

Nisan - Haziran 2011 / Sayı 74



Haberler

Şimşek Yapı Çorlu’da Yeni Mağazasını Açtı

Ebubekir ŞİMŞEK ve İbrahim Hakkı ŞİMŞEK tarafından 1980 yılında kurulan Şimşek Yapı Çorlu’da yeni showroom’unu açtı. Fayans, seramik, granit, yapı kimyasalları, vitrifiye, armatür, banyo dolabı, küvet ve kabin ürün gruplarının satışını yapan Şimşek Yapı 16 personeliyle Trakya Bölgesi, Tekirdağ, Kırklereli, Edirne il ve ilçelerinde faaliyet göstermeye devam etmektedir. 2001 yılından bu yana Akgün Group ile iş ortaklığını sürdüren firma Çorlu şubesini daha da etkin hale getirerek bulunduğu bölgede daha iyi hizmet verebilmek ve firmanın tanınırlığını yükseltmeyi amaçlıyor.

82

Nisan - Haziran 2011 / Sayı 74



Haberler

SERSA Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Çanakcı Oldu

Türkiye Seramik Federasyonunda 25 Mart 2011 tarihinde gerçekleştirilen SERSA (Seramik Sağlık Gereçleri Üreticileri Derneği) Olağan Genel Kurul toplantısında Çanakcılar Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Üyesi Hakan Çanakcı, SERSA Yönetim Kurulu Başkanı seçildi. Yeni dönemde Hakan Çanakcı Başkanlığında devam edecek çalışmaların; sektörün bilimsel, kültürel, teknolojik, ekonomik konulardaki gelişimine ortam hazırlamak kapsamında gerçekleştirilmesi hedeflenmektedir. Hakan Çanakcı: “Seramik ülkesi Türkiye daha fazla tanıtılmayı, global bazda adımlar atmayı ve çok iyi bir marka olmayı hak ediyor. Bunun için her derneğin kendi alanındaki mevcut problemleri tespit edip, alternatif çözüm yolları oluşturması önemli elbette. Aksi halde gelişime ayak uydurmak, global yenilikleri takip etmek oldukça güç. Bu noktadan hareketle, Seramik Federasyonu ve bağlı bulunan dernekler mühim çalışmalar gerçekleştirmektedirler. Seramik Sağlık Gereçleri alanında yapılacak iş birlikleri için ise uygun zemin oluşturup, özellikle yurtdışı bazlı adımlar atmak gerekiyor. Ekip ruhu ve profesyonel bakış açısı ile bu mümkün. Sektörün önemli aktörlerinden oluşan yeni dönem SERSA Yönetim Kurulu’nun katma değer yaratacak projelere imza atması nihai hedefimizi oluşturmaktadır. Tüm bu süreç dahilinde değerli Dernek Üyelerine çalışmalarında başarılar diliyor ve destekleri için teşekkürlerimi sunuyorum. ” SERSA Yönetim Kurulu Asil Üyeler: Hakan Çanakcı (Yönetim Kurulu Başkanı) Ahmet AKSU (Yönetim Kurulu Başk.Yard.) Müfit ÜLKE (Sayman Üye) Atalay GÜMRAH Birol BİLGİÇLER Ercüment ARICI Erdem ÇENESİZ Kürşat N. ÖZKAYA Nuri GÖNENÇ

84

Nisan - Haziran 2011 / Sayı 74



Haberler

Tara A.Ş. İzmir’de İkinci Şubesini Açtı

Sektörde uzun yıllardır faaliyette bulunan Tara A.Ş.’nin İzmirdeki ikinci mağazasının açılışı gerçekleştirildi. Açılışa İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, CHP Genel Başkan Yardımcısı Alaattin Yüksel ve Kale Grup Başkanı Zeynep Bodur Okyay tarafından yapılan mağaza 150m2 showroom alanıyla A PLUS konseptinde hizmet veriyor. İzmir’in en merkezi yeri olan Alsancak’ta 25 Mart 2011 itibariyle resmi olarak faaliyete başlayan Tara A.Ş.’nin İzmir’deki ikinci şubesinde üç personelle Kale Grubu’nun üretimini gerçekleştirdiği yapı malzemelerinin teşhiri ve satışı gerçekleştirilmektedir.

86

Nisan - Haziran 2011 / Sayı 74



Haberler

VitrA’dan Türkiye ve Almanya’da Karo Yatırım Atağı

Eczacıbaşı Yapı Ürünleri Grubu, Türkiye ve Almanya’da eşzamanlı olarak gerçekleştireceği yatırımlarla, karo üretim kapasitesini yüzde 20 artırarak toplam 38 milyon m2 çıkaracak. Grubun yapacağı ek yatırımların Türkiye ayağında, Bozüyük’teki karo fabrikasının büyük ebatlı karo üretim kapasitesi 1,3 milyon m2 arttırılacak. Dünyanın en eski ve bilinen seramik markası Villeroy&Boch’un karo seramik alanındaki faaliyetlerini yürüten ve çoğunluk hisselerine Eczacıbaşı’nın sahip olduğu V&B Fliesen bünyesinde ise yeni bir porselen karo fabrikası kurmak üzere düğmeye basıldı. Almanya’nın Merzig şehrinde kurulacak yeni tesis Ocak 2012’de tamamlanacak ve kuruluşun porselen karo üretimi yüzde 50 artarken, yeni istihdam olanağı da yaratılacak. Konuyla ilgili bir açıklama yapan Eczacıbaşı Yapı Ürünleri Grubu Karodan Sorumlu Başkan Yardımcısı Ahmet Yamaner, büyük ebatlı karolar ile sağlamlığıyla öne çıkan porselen karolara yönelik talepte önemli bir artış olduğunu belirterek, “Grubumuz, Türkiye’nin AB ülkelerine yaptığı ihracatta, karo ürünleriyle birinci sırada yer alıyor. Bu sebeple, bir yandan Türkiye’deki kapasitemizi yükseltirken, diğer yandan yurtdışında açtığımız

88

Nisan - Haziran 2011 / Sayı 74

tesislerle üretim gücümüzü arttırıyoruz. Kısa bir süre önce Rusya’da bir karo seramik fabrikası kurduk. Almanya’daki yeni yatırımımız da tamamlandığında, üretim kapasitemiz 38 milyon m2’ye ulaşacak” dedi. Yaklaşık 5.000 çalışanı bulunan Eczacıbaşı Yapı Ürünleri Grubu, tüm dünyada toplam 17 üretim tesisine sahip bulunuyor. Bunların sekizi yurtiçinde (Bozüyük/Bilecik’te 4, Gebze/İzmit’te 1, Tarsus/ Mersin’de 1, Tuzla/İstanbul’da 2), dokuzu ise yurtdışında (Almanya’da 6, Fransa’da 2, Rusya’da 1 tesis) yer alıyor. Grubun Rusya’daki seramik sağlık gereçleri fabrikasının inşaatı ise sürüyor.



Haberler

Erdi Yapı Malzemeleri Bolu Şubesini Açtı

Düzce’de faaliyet göstermekte olan Erdi Yapı Malzemeleri ikinci mağazasını 12 Mayıs 2011 tarihinde Bolu’da açtı. Bolu Vali Yardımcısı İsmail Atasoy, Düzce Vali Yardımcısı Ramazan Şahin, Bolu Belediye Başkanı Alaattin Yılmaz, Bolu Ticaret Odası Başkanı Emin Senercioğlu, Düzce Ticaret Odası Başkanı Metin Büyük ve Kütahya Seramik A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Nafi Güral’ın katılımıyla açılışı gerçekleşen Erdi Yapı Malzemeleri yeni mağzasında 630m2 showroom ve 350m2’lik deposu ile hizmet vermeye başladı. Kütahya Seramik, Seranit, Akgün Granit, Ege Seramik, Bien Seramik, Söğüt Seramik, Kütahya Yapı Kimyasalları, Vesbo, Duravit, Grohe, Newarc ve Ege Vitrifiye gibi birçok markanın ürünlerinin ticaretini yapmakta olan Erdi Yapı Malzemeleri Ortakları Mehmet Keskin ve Savaş Şen yaptıkları açıklamada; yıllardır toptan ticaret yapmakta oldukları Bolu’da müşterilerine daha iyi hizmet verebilmek amacıyla bu konsept mağazayı oluşturduklarını ve ticaretlerini her zaman olduğu gibi güven unsuru ön planda olarak yürüteceklerini belirttiler.

90

Nisan - Haziran 2011 / Sayı 74



Haberler

Türkiye Seramik Federasyonu Zeynep Bodur Okyay ile Devam Kararı Aldı

Türkiye Seramik Federasyonu, 10 Mayıs 2011 tarihinde Türkiye Seramik Federasyonu merkezinde gerçekleştirilen 5. Olağan Genel Kurul Toplantısı ile yeni Başkan ve Yönetim Kurulunu seçti. Yapılan seçim sonucunda, Türkiye Seramik Federasyonu Yönetim Kurulu Başkanlığı görevini 5 Haziran 2008 tarihinden beri sürdüren Zeynep Bodur Okyay ile devam kararı alındı. Toplantıya, Zeynep Bodur Okyay’ın yaptığı açılış konuşmasının ardından Genel Kurul Başkanlık Divanı’nın seçimi ile devam edildi. Divan Başkanlığına Hasan Sazcı seçilirken, divan üyeliklerini de Atalay Gümrah ve Belgin Özdoğan yaptı. Genel Kurul gündeminin oy birliği ile kabul edilmesinin ardından, Yönetim Kurulu Faaliyet Raporu ve Denetleme Kurulu Raporu üyelere sunuldu. Her iki rapor da ayrı ayrı olarak Federasyon delegelerinin tümü tarafından ibra edildi. Gelecek dönem tahmini bütçesinin okunmasının ardından, bütçe, kurul delegeleri tarafından oy birliği ile onaylandı. Genel Sekreter Germiyan Saatçioğlu’nun sunduğu tüzük değişiklikleri de delegeler tarafından kabul edildi. Üye aidat değişikliğini karara bağlayan genel kurul, yıllık üye aidatı ve katkı payı miktarlarını belirledi. Gayrimenkul alımı konusunda Genel Kurul, Yönetim Kurulu’na yetki verdi. Federasyonun üyesi olduğu Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu’na (TÜRKKONFED) 12 delegenin seçiminin ardından yeni yönetim kurulu seçimine geçildi. Tek liste ile girilen seçim sonucunda oy birliği ile Zeynep Bodur Okyay, Yönetim Kurulu Başkanı seçildi. Başkan Yardımcılığına Ahmet Yamaner getirilirken, Salih Erez ise Sayman Üye oldu. Seçimin ardından söz alan Zeynep Bodur Okyay, yeniden seçilmesinden dolayı bir önceki döneme göre daha zor bir görev aldıklarını ve önceki dönemde yapılan işlerin üstünde işler yapmaları gerektiğini ifade etti. Önümüzdeki dönemde daha kapsayıcı bir Federasyon için çalışacağını söyleyen Zeynep Bodur Okyay, sektörün bu seçimden tek bir güç olarak ayrıldığını belirtti. Seçimin ardından yeni Yönetim Kurulu şu şekilde oluştu: YÖNETİM KURULU ASİL ÜYELER 1.Zeynep Bodur Okyay 2.Hamdi Altunalan 3.Hakan Çanakcı 4.Erdem Çenesiz 5.Selim Çiçek 6.Salih Erez 7.Tolun Vural 8.Kemal Yıldırım 9.Zeki Şafak Ozan 10.İbrahim Hızal 11.Ahmet Yamaner

92

Nisan - Haziran 2011 / Sayı 74

YÖNETİM KURULU YEDEK ÜYELER 1.Tarık Özçelik 2.Hanifi Mutlu 3.Mustafa Girgin 4.Birol Bilgiçler 5.Necmettin Arman 6.Hüseyin Gürcan DENETLEME KURULU ASİL ÜYELER 1.Erkan Güral 2.Fetin Kazancı 3.Celal Üstündağ

DENETLEME KURULU YEDEK ÜYELER 1.Aykut Bulut 2.Mehmet Hızal 3.Fatih Birbilen DİSİPLİN KURULU ASİL ÜYELER 1.Hüseyin Tanış 2.Taner Kavas 3.Serdar Dönmez DİSİPLİN KURULU YEDEK ÜYELER 1.Mehmet Arslan 2.Ali İşcan



Haberler

Çanakkale Seramik Kalebodur Bayileri Brezilya’daydı

2010 yılı başarılarını kutlamak amacıyla bayileri için gezi düzenleyen Kaleseramik, bu yıl 46 bayiden toplam 88 kişiyi Brezilya’ya götürdü. 28 Ocak - 03 Şubat ve 11-17 Şubat tarihlerinde 2 grup olarak düzenlenen gezide bayi çalışanları, Güney Amerika kıtasının en keyifli şehirlerinden biri olan Rio de Janeiro’yu görme fırsatı buldular. Silva Köprüsü, Guana Bara Körfezi, Dünyaca ünlü Copa Cabana ve Ipanema Plajları, Maracana Stadyumu, Katedral, Şehir Tiyatrosu, Kraliyet Sarayı, Vargas Caddesi, San Bernardo Tropikal Adalar, Favela Botanik Bahçeler’ini gezen bayiler, Plataforma’da Samba gösterisini de izleyerek, Brezilya’nın renkli dünyasında keyifli vakit geçirdiler. Kaleseramik, geçen yılki başarılarını bayileri ile birlikte Tayland’da düzenlediği gezide kutladı.

94

Nisan - Haziran 2011 / Sayı 74



Haberler

İzocam Bayileri “İz Bırakanlar” Toplantısında Buluştu İzocam, her yıl geleneksel olarak düzenlediği Bayi Toplantısı’nın onbirincisini, 10-13 Mart 2011 tarihleri arasında gerçekleştirdi. Antalya Belek Cornelia Diamond Otel’de düzenlenen 11. Uluslararası Bayi Toplantısı’na, yurtiçinden 82 ve yurtdışından 18 olmak üzere toplam 100 bayi katıldı. İzocam’ın 2010 yılı iş sonuçlarının değerlendirildiği ve 2011 hedeflerinin anlatıldığı toplantının açılışını İzocam Genel Müdürü A. Nuri Bulut gerçekleştirdi. Bulut’un açılış konuşmasının ardından İzocam Yönetim Kurulu Başkanı Samir Kasem bir konuşma yaptı. Konuşmasında Alghanim Industries şirketinin kuruluşu, faaliyetleri ve markalarıyla ilgili bilgi veren Kasem, İzocam’ın Saint Gobain ile ortak girişimleri olduğunu söyledi. Kasem, İzocam’ın Türkiye’de yalıtım sektörünün lideri olduğunu, çeşitli çevre ve kalite serfitikalarına sahip olduğunu dile getirdi. Kasem, konuşmasının sonunda, “İzocam’ın bayi toplantısının bir parçası olmaktan memnuniyet duyuyorum” dedi. Nuri Bulut ise konuşmasında, İzocam’ın bayi ağını seçici bir şekilde artırmaya çalışarak bayi memnuniyetini ön planda tuttuğuna ve İzocam’a katılan yeni bayilerin olduğuna değinerek sözlerine başladı. Bulut, dünyadaki ve Türkiye’deki ekonomik gelişmelerden söz etti, inşaat sektörünün Türkiye’de kriz döneminde büyük sıçrama yaptığını, bu yılın ilk çeyreğinde de yüzde 18 büyüdüğünü belirtti. “İzocam ciddi bir yatırım hamlesi yapıyor.” diyen Bulut, İzocam’ın yeni yatırımlarından söz etti. Bulut’un ardından konuşma yapan Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Fatih Öktem, inşaat ve yalıtım sektörü açısından 2010 yılını değerlendirdi. 2010’da ihracat faaliyetlerinin yüzde 10’luk artışla 33 milyon dolara ulaştığı, ilk kez Fas, Cibuti ve Angola’ya satış yaptıkları bilgisini verdi. Toplantıya konuk konuşmacı olarak katılan ünlü haber spikeri ve sunucu Ayşenur Yazıcı, televizyondaki reklamlar, haberler ve dizilerin dünyasını 30 yılı aşkın tecrübesiyle değerlendirdi. Toplantının son akşamı Gala Yemeği ve Ödül Töreni gerçekleştirildi.

96

Nisan - Haziran 2011 / Sayı 74

2010 yılında en yüksek ciroya ulaşan bayiler ödüllendirildi. Törende, 10 farklı kategoride 28 bayi ödül aldı. Bayilere plaketleri, İzocam Yönetim Kurulu Başkanı Samir Kasem, İzocam Yönetim Kurulu Üyesi Mark Schmitz, İzocam Genel Müdürü Arif Nuri Bulut, Finanstan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Hasan Basri Eröktem ve Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Fatih Öktem tarafından verildi. Ödül töreninin ardından bayiler ve eşleri, ünlü sanatçı Göksel’in seslendirdiği nostalji şarkılar ve barkovizyona yansıtılan Türk filmlerinden karelerle keyifli bir akşam geçirdiler. Bu yıl “İz Bırakanlar” konsepti ile gerçekleştirilen İzocam bayi toplantısı çerçevesinde İzocam çalışanları ve bayilerin katılımıyla 4. İzocam Olimpiyatları da düzenlendi. Olimpiyatlarda altı takım, canlı langırt, surf simulator, zor basket, gladyatör gibi eğlenceli oyunlarda yarışarak birbirleriyle kıyasıya mücadele etti. Ayrıca tüfek atma, nal atma ve canlı dart gibi oyunlarla da bayiler eğlenceli anlar yaşadı. Akşam saatlerinde gerçekleştirilen “Çingene Gecesi”nde bayiler canlı Latin müziği eşliğinde yakılan ateşin çevresinde dans ederek eğlendiler. Kadınların kırmızı, erkeklerin siyah giyindiği gecede, konsepte uygun olarak kırmızı ve siyah maskeler takıldı. Toplantıda bayi eşleri de unutulmadı.



Haberler

Onduline Avrasya Geleneksel Bayi Toplantısını Küba’da Gerçekleştirdi

Onduline Avrasya geleneksel bayi toplantısı ve gezisini bu yıl Küba’da Varadero ve Havana şehirlerinde gerçekleştirdi. Başarılı geçen bir yılın ardından tüm Türkiye bayilerini Küba’da biraraya getiren Onduline Avrasya, 2011 stratejileri, Türkiye ekonomisi, çatı sektörü, yeni ürünler, iletişim faaliyetleri ve 2012 yılında yürürlüğe girecek olan yeni Türk Ticaret Kanunu ile ilgili olarak bilgilendirme amaçlı kapsamlı toplantılar gerçekleştirdi. Türkiye ile Uzakdoğu arasında 25 ülkeyi kapsayan bir bölgeyi yöneten Onduline Avrasya Yönetim Kurulu Başkanı Burhan Karahan, bayi yapılanmaları ile birlikte bölgenin en güçlüsü olduklarını da sözlerine ekleyerek “Tüm dünyada yapılanmamızı sürdürüyoruz. Zayıf olduğumuz pazarlarda da artık iyi bir konumdayız. 2010 yılında yüzde 10‘luk büyüme gerçekleştirdik, Onduline Avrasya olarak önümüzdeki beş yıllık dönem için Türkiye için beklediğimiz büyüme hızı ise yüzde 5 civarında olacak.” şeklinde konuştu. Son akşam organize edilen Gala gecesine ise Küba’nın bağlı olduğu Onduline İspanya Şirketinin Genel Müdürü Mr. André Blazquez ve Onduline Küba bayilerinden seçkin davetliler de katıldı. Bay Blazquez yaptığı konuşmada Onduline Küba faaliyetlerinden

98

Nisan - Haziran 2011 / Sayı 74

kısaca sözederek, Gala gecesine katılımından duyduğu mutluluğu ve Grup içinde Onduline Avrasya’nın örnek alınacak faaliyetler gerçekleştirdiğini ifade etti. Küba’da biraraya gelen Onduline Avrasya bayilerini Gala gecesinde yine bir sürpriz bekliyordu. Onduline Yönetim Kurulu Başkanı Burhan Karahan liderliğinde yöneticiler ve tüm satış ekibi bir koro oluşturarak Küba ile özdeşleşmiş ünlü devrimci Che Chevara’yı konu alan “Hasta Siempre” (Sonsuza Kadar) şarkısını İspanyolca olarak seslendirdiler. Ardından Metin Ersoy’un nostaljik ve latin ritmindeki neşeli şarkısı “Vakit yok gemi kalkıyor artık “ parçasını seslendiren ve danseden ekip misafirlere keyifli anlar yaşattı.



Söyleşi

Güray Ergün

Türk Demir Döküm Fabrikaları Yönetim Kurulu Başkanı Vaillant Group Country Manager

Christoph M. Grosser Vailant Group’un 2007 yılında DemirDöküm’ün çoğunluk hissesini almasıyla başlayan süreçten bugüne DemirDöküm’de neler değişti? Gelecek hedefleriniz nelerdir? 2007 yılında DemirDöküm Vaillant Group bünyesine geçtikten sonra Bozüyük Tesisi’ni Vaillant Group standartlarına getirmek için yapılan modernleştirme çalışmaları hızlı bir yenileşme ve atılım dönemini başlattı. 57 yıllık deneyimi, güçlü mühendislik altyapısı ile DemirDöküm, bugün 270 bin metrekare açık, 64 bin metrekare kapalı alana yayılan Bozüyük tesislerinde kapasite artışı, özel üretim teknolojileri, çevre dostu anlayışla geliştirdiği

100

Nisan - Haziran 2011 / Sayı 74

ürün çeşitliliğiyle, hedef büyütmeye devam etmektedir. DemirDöküm’ün Vaillant Group bünyesine geçmesi ile birlikte öncelikle klima konusunda yeni bir fabrika kurulması kararı alındı. Yatırım çalışmaları 2008 yılında çok kısa bir sürede tamamlanarak 600.000 adet üretim kapasiteli yeni ve en son teknoloji ile donatılmış klima fabrikası Bozüyük Tesis’lerinde Mayıs 2008’de devreye alındı. Burada üretilmeye başlanan split klimalar pazarda yoğun bir ilgi gördü. Bu dönemdeki ikinci büyük yatırım Güneş Enerjisi alanında gerçekleşti. Yine Bozüyük Tesis’lerinde, alanındaki en son teknoloji ile


Söyleşi

donatılmış Güneş Enerjisi Sistemleri Fabrikası 2010 yılında devreye alındı. Bu tesislerdeki üretimi ile patenti DemirDöküm tarafından alınan “özgün alaşımlı Roll Bond Güneş Kolektörlerini” dünyada ilk kez pazara sunan DemirDöküm, yaratıcı, buluşlara açık, müşteri memnuniyeti odaklı mühendislik becerilerini, bu ürünle bir kez daha ortaya koydu. Bozüyük tesislerinde yapılan bir diğer önemli yatırım, kombi OPF (one piece flow) üretim hatlarıdır. Türkiye’de sektörde ilk kez DemirDöküm tarafından uygulanan OPF teknolojisi, üretilen her bir kombiden bir operatörün sorumlu olması mantığına dayalı özgün bir üretim şeklidir. Bu sayede kombi üretiminde önemli bir verim ve kalite artışı sağlanmıştır. Yine klima ve şofben fabrikaları da OPF hatları ile donatılmıştır. Tüm bunların yanında üretim tesisinlerinin genelinde büyük bir modernizasyon çalışması yapılmış; tüm tesisler, ofisler yenilenmiş ve Bozüyük

Tesis’leri alanında Dünyada örnek gösterilen fabrikalar arasında yerini almıştır. Üretim hatlarının yanı sıra; kalite, tedarik zinciri, yan sanayi sistemleri de geliştirilerek bu konularda Vaillant Group Standartları sağlanmıştır. Tesislerimizde yapılan tüm bu yatırımların yanı sıra; satış, pazarlama ve servis alanlarında da yatırımlar başlatılmıştır. Bu çerçevede servis merkezimiz yeniden inşa edilmiş ve 2008 yılında yeni merkezimiz devreye alınmıştır. Ayrıca servis konusunda yeni VIP servis yapılanmasına start verilmiş ve tüm servis noktalarımızın en teknolojik ve hızlı servisi vermesi yönünde önemli yatırımlar yapılmıştır. Bayilerimizle ilgili de birçok yeni proje başlatılmıştır. Yeni İş Modeli adını verdiğimiz bu sistemle tüm bayi alt yapımızın showroomları yenilenmekte ve bayilerimizin daha çok kurumsallaşmaları yönünde önemli

Nisan - Haziran 2011 / Sayı 74

101


Söyleşi

adımlar atılmaktadır. Tüm bu çalışmalara bakıldığı zaman Vaillant Group 2007 – 2010 yılları arasında DemirDöküm’e toplam 726 milyon TL’lik yatırım yapmıştır. Bu, Türk ısıtma sektöründe bu kadar zamanda yapılan en büyük yatırımdır. DemirDöküm’ün gelecekteki hedefi, Türkiye ısıtma sektöründeki öncü kimliğini daha da geliştirerek müşteri memnuniyeti hedefi çerçevesinde, istikrarlı bir şekilde büyümesini sürdürmektir. Ürün gamınız ve üretim koşullarınız hakkında bilgi alabilir miyiz? Yukarıda da bahsettiğim gibi, üretim konusunda çok önemli atılımlar gerçekleştirdik. Sektörümüzdeki en geniş ürün gamlarından birine sahibiz. Isıtma konusunda; kombiler, radyatörler, yoğuşmalı kaskad sistemleri, döküm ve çelik kazanlar, brülörler; su ısıtıcıları konusunda şofbenler, termosifonlar, boylerler, klimalar konusunda R22 ve R410A, inverter, split klimalar, salon ve kaset tipi klimalar, güneş enerjisi konusunda paket sistemler ve kollektörler başta olmak üzere, gerçekten her alanda iddialı olduğumuz çok geniş bir ürün gamına sahibiz. Küresel ısınma ile birlikte enerji verimliliği ve çevre dostu teknolojilere verilen değer önemli derecede arttı. DemirDöküm’ün bu artan değerlere paralel olarak yapmış olduğu çalışmalar nelerdir? Ar-Ge, Ür-Ge çalışmalarınız hakkında bilgi alabilir miyiz? Sizin de belirttiğiniz gibi, hem Avrupa’daki EUP direktifleri hem de Türkiye’deki BEP

102

Nisan - Haziran 2011 / Sayı 74

yönetmeliği tüm sektörü yüksek verimli cihazlara doğru yönlendirmektedir ki tabi ki enerjinin korunumu açısından son derece önemli bir yönelmedir. Tabi ki bizde DemirDöküm olarak bu konuda her türlü hazırlığımızı yapıyoruz. % 108 verim ile yeni premix yoğuşmalı kombimiz Nitromix’i geçtiğimiz günlerde devreye aldık. Biz tüm klimalarımızı en az A enerji sınıfı ile üretiyoruz. Çok daha az enerji tüketen inverter klimalarımızı yine geçtiğimiz günlerde devreye aldık. Güneş enerjisi konusuna verdiğimiz önemi ve yaptığımız yatırımı yukarda da özetlemeye çalıştım. Şu anda, AR-GE konusundaki enerjimizin çok büyük bir bölümünü yüksek verimli ve yenilenebilir enerji ürünleri üzerine yoğunlaştırıyoruz. Ürünlerinizi nihai tüketicilere buluşturmada köprü görevi gören bayi ağınız hakkında bilgi alabilir miyiz? Bayi ilişkilerinde dikkat ettiğiniz hususlar nelerdir? Bayilerinizin marka kimliğini yansıtması ve satış potansiyallerinin artması için yürüttüğünüz çalışmalar nelerdir? DemirDöküm’ün en güçlü yönlerinden biri köklü, geniş ve çok iyi bir mühendislik


Söyleşi

altyapısına sahip olan bayileridir. Bayilerimizle ilişkilerimize çok önem veriyoruz ve bu konuda önemli bir mesai harcıyoruz. Bu anlamda bayilerimize yeni bir kurumsal kimlik kazandırmak, onların da kurumsallaşmalarına ve dolayısıyla piyasada uzun yıllar kalıcı olmalarına katkı sağlamak amacıyla önemli projeler başlattık. Yeni İş Modeli adı altında topladığımız bu projelerde bayilerimizi sağlam bir çalışma ve finans sistemiyle geleceğe taşıyacak adımlar üzerinde, onlarla birlikte çok yoğun bir şekilde çalışıyoruz.

Yapı malzemeleri sektörünü üretici ve satıcısıyla bir çatı altında toplayan TİMDER hakkında görüşleriniz nelerdir? Tabi ki TİMDER deyince aklımıza öncelikle çok dinamik bir yapı geliyor. Üyelerinin ve dernekle birebir ilgilenen yetkililerinin çok etkin ve aktif olduğunu görüyoruz. Tabi ki bizim sektörümüzdeki hem firmalar, hem de satıcılar hepimiz aynı pazarın içindeyiz. TİMDER’in sektördeki bu anlamdaki birleştirici gücü ve yön verici misyonu özelikle bayilerimiz ve tesisatçılarımız için çok önemli bir itici güç olmaktadır.

TÜKETİCİ MEMNUNİYETİ ve VAILLANT TÜKETİCİ CLUB Vaillant gibi yıllar geçtikçe değeri ortaya çıkan, emniyet, can güvenliği, verim, konfor ve tasarruf açısından tüketiciye yıllarca kazandıran bir cihazın pazarlanmasında ilk hedef, %100 tüketici memnuniyetidir. Amaç, en iyi ürünü bilinçli ve nitelikli bir hizmet ile tüketiciye sunmak ve onu yıllarca sürecek bir kazanç haline getirmektir. Bu nedenle Vaillant kurulduğu günden bu yana tüketiciye en iyi hizmeti vermek için eğitim salonlarında yetkili satıcılarını, yetkili satıcılarının ustalarını, kendi personelini hem teknik, hem de tüketici iletişimi konularında sürekli eğitmektedir. Ayrıca Vaillant, Info Mobil tanıtım aracı ve alışveriş merkezlerine kurduğu standları vasıtasıyla da tüketiciyi sürekli eğitmeye ve bilgilendirmeye çalışmaktadır. Vaillant %100 tüketici memnuniyeti için 1994 yılında Türkiye’de bir ilke daha imza atarak Vaillant Tüketici Club’ü (VTC) kurdu. İstanbul, Ankara, Bursa, Eskişehir,İzmit,Kayseri ve İzmir’deki Vaillant Tüketici Club ofislerindeki personel 300.000 üye tüketicinin memnuniyeti için çalışmaktadır. Vaillant Tüketici Club’ün tüketiciye sunduğu imkanlar: Tavsiye sonucu satılan her Vaillant kombi, kazan, klima ve solar sistem için PUAN kazanıp, bu puanlarla birbirinden değerli ödüllere ulaşma imkanı vardır. Tüketici Club üyelerine yapılacak ziyaretler ve bu ziyaretlerde sürpriz armağanlara sahip olma imkanı. Tüketici Club’ün yapacağı çeşitli etkinliklere katılma imkanı. www.vtcalisveris.com adresinde VTC üyelerine özel indirimli ürünlerle alışveriş imkanı.

Nisan - Haziran 2011 / Sayı 74

103


Satış Hattı

Güray Ergün Kalite ve tasarım çıtamızda her zaman için en iyi olmak hedeflenmektedir. 2007 yılında 7 seri ile 40 çeşit ürünümüz bulunuyordu. 2011 yılında ise ürün gamımıza İDA markalı vitrifiye, armatür, seramik sağlık gereçleri, banyo mobilyaları ve dış cephe izolasyon malzemelerini de ekledik. Bugün, ürün gamımızın değişik ebatlara sahip 32 seri ile 400 çeşide ulaştığını söyleyebiliriz. İlk etapta fiyat odaklı bir çıkışımız olmasına rağmen bugün de görüldüğü üzere İDA Kale Grubu’nun Kalite ve tasarım çıtasında her zaman için en iyinin hedeflendiği bir markadır. İstediğimiz yapı, marka imajımızın doğru anlaşılmasıyla birlikte mümkün olabildiğince minimum ürün portföyü yani nokta vuruşu ile başarılı olmaktır. Çünkü enflasyonsuz ortamda bayiler için stok maliyetleri çok büyük bir yük oluşturuyor. Bu yükü asgari seviyede tutarak doğru ürünler ile iş ortaklarımızla birlikte kazanacağız.

İDA Seramik Satış & Pazarlama Müdürü

Ünal Kırımlı İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Ekonometri bölümünden mezun olmamın ardından 1986 yılı sonunda Kaleseramik bilgi işlem departmanında çalışmaya başladım. Bir seneye yakın süren bu görevimin ardından ise Kale Pazarlama’ya geçiş yaptım. Balıkesir Galeri Sorumluluğu, Bursa ve İzmir Bölge Müdürlüğü görevlerini üstlendiğim Kale Pazarlama’nın ardından 2003 yılında, Kaleseramik Yurtiçi Satış Müdürü olarak görev yapmaya başladım. 2009 yılının Temmuz ayından itibaren de İDA Seramik Satış & Pazarlama Müdürü olarak görevime devam etmekteyim.

104

Nisan - Haziran 2011 / Sayı 74

Üretimimizi 4 yılda 10 kat arttırdık. Üretici firmaların tek markayla gerek bayilik yapısı gerekse pazardaki penetrasyon itibariyle yapacağı çalışmaların yeterli olmayacağını, belli bir noktadan sonra azalan verim kanunun çalıştığını dikkate alarak 2004 yılında İDA’nın hazırlıklarına başladık. Bildiğiniz gibi 54 yıllık sektör deneyimiyle Kaleseramik, yılda 66 milyon metrekare üretim kapasitesine sahip bir şirket. İDA olarak bu deneyimden faydalanmak amacıyla şirketimizi kurma kararı aldık. Aslında bir yandan da global krizi bir fırsata dönüştürmek ve mevcut pazarın üzerinde kalite ve nefaset ile daha uygun ekonomi sağlayan bir şirket olmak amacıyla başladık. Böylece, nihai tüketicilere kaliteli hizmet sunmak istedik. Henüz 4 yıllık, genç, dinamik bir marka olarak amacımız; sektöre estetik gücü yüksek ve kalitesiyle ön plana çıkan ürünler sunmak. İDA Seramik olarak, 4. yılımızda hedefimiz; Türkiye pazarındaki payımızı %6, 5. yılımızda ise; diğer ürün segmentlerinin de gücüyle pazar payımızın %10 olmasını hedefliyoruz. Kendimize hedefler belirleyerek yola çıktık. Bu nedenle pazardaki rakiplerimizi hep göz önüne aldık. Yani diğer markalar gibi Kaleseramik’i de kendimize rakip görerek hareket ettik. 2007 yılında 700 bin m2 olan satışımız 2010 yılında 10 kat artırarak 7 milyon m2’ye ulaştı.


Satış Hattı Bunun yanı sıra pazar payımızı da %0,8’den %6’ya çıkarttık. 2011’de de satışlarımızda %30 oranında, ciromuzda ise %32 oranında bir artışı yakalamayı öngörüyoruz. Bütçemizde geçen sene dış pazar rakamlarını %10 olarak planlamıştık. Bu sene ise bunu %20 civarına taşımayı öngörüyoruz. Özellikle Türki Cumhuriyetler ve aktif olan yakın coğrafya pazarlarında yurtdışı çalışmalarımız devam ediyor. Sadece İDA seramik showroomlarının yanı sıra, belli corner’larda da İDA markamızın teşhir edildiği mağazalar oluşturduk. Bu çalışmalarımıza da devam ederek ihracat rakamlarımızı daha yukarılara taşıyacağız. İDA Seramik ürünleri 2007 yılında ilk olarak Kaleseramik bayilerinde satılmaya başlandı. 2009 yılının ikinci yarısından itibaren ürünlerimizi sadece İDA bayilerinde tüketicilerle buluşturmaya başladık. Bugün, ürünlerimiz Türkiye’de 75 bayi ve 24 yapı marketinde satılıyor. Güçlü bayi ağı olmadan güçlü marka olunamayacağını çok iyi biliyoruz. Bayilik yapımızı değerlendirecek olursak, şirketimizin tüm süreçlerine aktif katılımı bulunan bir bayilik yapısına sahibiz. Şirket olarak, rekabetçi pazar koşullarında pazarın dışında kalmadan var olmayı hedefleyen bayilik ve karlılık modeli uyguluyoruz. Sektörün büyüklüğüne paralel bayi ağının artmaması ve bayilik yapısındaki sıkışma ve erozyona karşılık Türkiye genelinde güçlü bayi ağı olmadan güçlü marka olunamayacağını çok iyi biliyoruz. Bu nedenle hedefimiz, şirketimizi bayilere para kazandıran, değer katan bir coğrafya ve interland olarak konumlandırmak. Bayi seçimlerimizde ise ekonometrik bir model uyguluyoruz. Örneğin, gayri safi milli hasıla oranı ve illerin büyüklüklerini analiz ederek hangi bölgelere yönelmemiz gerektiğini belirliyoruz. Bunun yanı sıra, illerin yapı, yüzölçümü toplamları ile mali değerlerini belirliyor, ruhsat ve yapı kullanma izin belgelerini inceliyoruz. Tüm bu parametrelerin etki derecelerine göre korelasyonları ilişkilerine göre il potansiyellerini tespit edip, aktif, genç ve sektörde büyümeyi hedefleyen ortaklar seçiyoruz.

TİMDER, 23 yılda satıcılarla üreticileri buluşturma konusunda önemli aşamalar kaydetti. Bunun yanı sıra, şu anda TİMDER’in eğitici kimliği ve sektöre yol gösteren bir kurum olmasından dolayı daha kabul gören ve efektif bir kurum olduğunu da eklemek isterim. UNICERA’nın Türk seramiğinin marka algısının güçlenmesinde ciddi görev üstlendiğine inanıyoruz. Fuarların, yeni ürünlerimizi profesyonel ziyaretçiler ve nihai tüketicilere birebir ulaştırma açısından çok önemli olduğunu düşünüyoruz. UNICERA Türkiye’de birinci, dünyada ise üçüncü en büyük sektör fuarı. Seramik sektörünü etkileyen global ekonomik kriz ve Avrupa’daki erozyona rağmen, sektörün Türkiye’de ciddi bir gelişme içinde olduğunu görüyoruz. UNICERA da bunun bir kanıtı oldu aslında. Geçmiş yıllara göre yurt içi ve özellikle de yurt dışı katılımcı sayısında ve ürünlerin kalitesinde artış yaşandı. UNICERA’nın Türk seramiğinin marka algısının güçlenmesinde ciddi görev üstlendiğine inanıyoruz. Ayrıca, yeni işbirlikleri yaratmak adına bu tür platformların sektörümüzün gelişimine katkıda bulunduğu görüşündeyiz. Sektörümüzün en önemli fuarlarından biri olan UNICERA’ya 2010 yılından itibaren katılıyoruz. Her yıl güçlenen ve yenilenen ürün gamımızın profesyonel ziyaretçiler ve nihai tüketiciler tarafından büyük ilgi gördüğünü söyleyebiliriz. Nisan - Haziran 2011 / Sayı 74

105


Satış Hattı

Güray Ergün re İstanbul Avrupa yakası tali bayi ağı sorumluluğunu da üstlendim. 2009 yılından itibaren de Münhasır bayiler satış sorumlusu ve bunun birlikte Toplu İşler Proje Sorumluluğunu da üstlendim. 2011 yılında Eczacıbaşı Grubundan ayrılarak GPD Yurtiçi Satış Müdürü olarak görevime başladım. Burada Türkiye’nin 7 bölgesindeki bölge yöneticilerimiz ile birlikte satış organizasyonunu gerçekleştiriyoruz. Banyo ve mutfak armatür ile muslukları, çeşitli su ve gaz valfleri, radyatör valf ve rakorları, tesisat destekleyici ürünlerden oluşan oldukça geniş ürün yelpazemizi 400 iş ortağımız aracılığıyla tüketiciler ile buluşturuyoruz. Bir firmanın satış organizasyonu ile birlikte en önemli organizasyonlarından birini de satış sonrası hizmetler oluşturur. Bu bağlamda ülke çapındaki 100’ün üzerinde yetkili servisimiz ile hizmet vermekteyiz. Böylelikle satış sonrasında yaşanabilecek olası sorunlar ile ilgili ihtisas alanı ticaret olan bayilerimizin bu tip konularla zamanlarını almıyor, kendi alanlarında en iyi hizmeti vermelerini sağlıyoruz. Kalite her zaman için kontrol ve hizmet gerektirir. Markamızı daima bir üst çıtaya taşımak, birinci önceliğimizdir. Bu nedenle fiyat odaklı değil, hizmet ve ürün kalitemizle müşteri odaklı çalışmayı prensip edindik. Fiyat tabi ki satış konusunda en olmazsa olmaz kıstaslarından biridir ancak bizim için kalite her zaman ilk sırada yer alır.

Gül Pres Döküm San A.Ş. Yurtiçi Satış Müdürü

Recep Yılmaz Ortaokul ve lise yıllarında eğitimim ile birlikte akrabamızın sahip olduğu Kırklareli’ndeki Yılmazlar Yapı Malzemeleri’nde çıraklık yaparak sektörle tanıştım. İlk etapta depoda çimento, fayans taşıyarak başladığım görevimde zaman içinde perakende satış departmanına geçtim. Daha sonrasında da tali bayi satışları ile sahada görev almaya başladım. Liseyi bitirene kadar öğrenim hayatım memleketim Kırklareli’nde geçti. 1999 yılında İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesini kazanarak İstanbul’da öğrenim hayatıma devam ettim. Eğitim hayatımın ardından askerlik görevimi de yerine getirdikten sonra profesyonel iş hayatım başladı. Yaklaşık 2 buçuk yıl farklı bir sektörde çalışmamın ardından 2006 yılında İntema’da Trakya Bölge Sorumluluğu ile sektöre dönüş yaptım. Ardından Trakya bölgesi görevim baki kalmak üze-

106

Nisan - Haziran 2011 / Sayı 74

Rekabetimizi de bu doğrultuda en iyi hizmet ve ürün kalitesiyle birlikte kabul edilebilir fiyatlar çerçevesinde gerçekleştiriyoruz. Kalite her zaman için kontrol ve hizmet gerektirir. Bu nedenle malınızın da isminizin de arkasında olmalısınız. Krizler ülkesi Türkiye gibi bir ortamda GPD’nin yaklaşık 50 yıllık bir geçmişinin olması da bu esaslara dayalıdır. Markamızın bilinirliği ve değerini arttırmak adına elimizdeki en büyük gücümüz de bu güven olacaktır. Sektör profesyonellerinin kabul etmiş olduğu marka gücümüzü nihai tüketicilere de yansıtmak adına nitelikli bayi ağımızı ve bu ağdaki teşhir desteğimizi genişletmeyi hedefliyoruz. Önümüzdeki süreçte en büyük talep artışının perakende sektöründe olacağını tahmin ediyorum. Global krizin olumsuz etkilerinin yoğun olarak hissedildiği 2009 yılında genel olarak tüm sektörde karamsarlık hakimdi. O günlerde önümüze baktığımızda puslu bir ortam vardı ve bu nedenle herkes


Satış Hattı temkinli davrandı. Çünkü dalgalı denizde limana varmaktan önceki hedef gemiyi batırmamaktır. Bu karanlık ve puslu ortam 2010’un ortalarından itibaren aydınlanmaya başladı. Böylece ötelenen ihtiyaçların talep olarak geri dönmeye başladığını gördük. Devam eden süreci değerlendirecek olursak tabi ki 2005-2006 yıllarında olduğu gibi bir talep patlaması beklemiyoruz ama umut vaat eden bir yıl olacağını düşünüyoruz. 2011’in bir seçim yılı olmasının da koşulları değiştirmeyeceğini düşünüyorum. Sonuç ne olursa olsun süreç bundan etkilenmeyecektir. 2005-2006 dönemindeki talep patlamasının en büyük nedenlerinden biri projeler olmuştu. Baktığımızda her ne kadar projeler son dönemde dikkat çekiyor olsa da ben önümüzdeki süreçte en büyük talep artışının perakende sektöründe olacağını düşünüyorum. Armatür sadece suyun borudan akmasını sağlayan bir aparat olarak görülüyordu. Armatür sektörü dışarıdan bakıldığında nihayetinde bir musluk gibi görülüyor olsa da yatırım maliyetleri yüksek, emeği yoğun olan bir sektörde hizmet veriyoruz. Geçmişe baktığımızda 20-30 yıl önce armatür sadece suyun borudan akmasını sağlayan bir aparat olarak görülüyordu. Sonrasında çift kumandalı bir bataryaya dönüştü, ilerleyen süreçte mix kartuşlu ürünler ile birlikte tek kumandalı bir ürüne dönüştü. Bu döneme kadar ürünü üretebiliyor olmanız yeterliydi ama ardından tasarım faktörü bir hayli önem kazandı. Sonrasında ürünü üretmek yetmemeye başladı ve bu ürüne farklı çizgilerle şıklık katmaya başlandı. Küresel ısınma ile birlikte yaygınlaşan bilinçli tüketim toplumununda artık tasarruf ön plana çıkmaya başladı. Bizde 2009 yılından beri en ekonomik ürünümüzden en lüks ürünümüze kadar hemen hemen tüm bataryalarımızda ısı ve debi ayarlı kartuşu ve tasarruflu perlatörü (lavabo ve eviye bataryalarında) standart hale getirdik. Sektörümüzde adımızdan daha da çok bahsettireceğiz. Dünya enerji kaynaklarının verimli kullanılması , sürdürülebilir çevre ve doğayı korumanın gittikçe daha da öne çıkmasıyla birlikte birde LEED sertifikalı yeşil yapıların sayısı hızla artmaya başladı. LEED sertifikası; Yeşil bina değerlendirme sistemi; ABD Yeşil Bina Konseyi (US. Green Bulding Council USGBC) tarafından standartları belirlenen, çevre dostu yeşil binalara verilen bir derecelendirme sistemidir. Bina su kullanımı, havalandırma,

aydınlatma ve benzeri enerji tüketimlerinin ölçümlendiği ve derecelendirildiği bir yeterlilik sertifikadır. Dünyanın ekolojik dengesinin korunmasını destekleyen bu uygulama şu an otel, AVM gibi genel kullanım alanlarında yaygınlaşıyor. Bu trend ilerleyen süreçlerde başta rezidans projeleri olmak üzere belki de tüm konut projelerinde uygulanmaya başlanacaktır. Bu gibi çalışma ve oluşumların giderek yaygınlaşmasıyla sektörümüzde tasarruf konusunun daha da iyi algılanmasını ve benimsenmesini sağlayacaktır. Bizde yatırımlarımızı bu yönde yapacağız. Eminim ki bu konudaki eğilimlerin artmasıyla sektörümüzde adımızdan daha da çok bahsettireceğiz. UNICERA’nın Mart ayına çekilmiş olması piyasanın daha erken açılmasını sağladı. TİMDER’in de paydaşlığında organize edilen UNICERA, özellikle son yıllarda en renkli fuarlardan biri oldu. Üretici, satıcı ve tüketici nezdinde çok önemli, dört gözle beklenen bir fuar organizasyonu olarak dikkat çekiyor. Yarattığı etki o kadar yaygınlaştı ki; artık nihai tüketiciler dahi fuar tarihini bekliyor, ürünleri fuarda inceledikten sonra alıyorlar. Nisan ayı ile özdeşleşen fuarın Mart ayına çekilmiş olmasının da oldukça önemli katkı sağladığını söyleyebiliriz. Bu özellikle de piyasanın daha erken açılmasını sağladı. Nisan - Haziran 2011 / Sayı 74

107


firMarka

Güray Ergün

Rusya, Ukrayna, Gürcistan, Azerbaycan, Irak, Ürdün, Suriye, İsrail, Birleşik Arap Emirlikleri, Katar, Avustralya’nın da bulunduğu 47 ülkeye ihracat yapıyor. Kurulduğu günden bu yana inovatif ürünlerle birçok ilke imza atan ECE, 2007 yılında ürettiği az su tüketen klozetleri ve 2008 yılında üretip patentini aldığı Hareketli Banyo Dolabı’yla gündem yarattı. 2008 yılında banyo çözümleri konusunda dünyanın lider şirketlerinden Ideal Standard’ın Türkiye distribütörlüğünü alan ECE, çevreye duyarlı, inovatif ürünler geliştirmeye devam ediyor. Hedefimiz, banyolara giren tüm ürünlerimizde müşterilerimizi memnun ederek onlara kaliteli hizmet vermektir. Ürün gamınızdan bahsedebilir misiniz? ECE Grup bünyesinde bulunan markalar pazarın tüm bölümlerine hitap etmektedir. Türkiye temsilcisi olduğumu JADO ve IDEAL Standard markalarımız lüks segmente hitap eden ürün grubumuzu oluşturmaktadır. Orta üst segmentte ECE ve yine IDEAL Standard, orta segmentte ise ECE markalı ürünlerimizle yer almaktayız.

ECE Banyo Gereçleri San. Tic. A.Ş. Genel Müdür

N.Bülent ONUR Ece’yi kısaca anlatır mısınız? ECE, 1993 yılında Çorum Organize Sanayi Bölgesi’nde kuruldu. Vitrifiye seramik ürünlerinden, banyo dolaplarına; armatürden, metal aksesuvara kadar yaklaşık 15.000 üzerinde ürün çeşidiyle hizmet veren ECE, dördü Çorum’da biri Moldova’da olmak üzere banyo ürünleri üretimi yapan toplam beş tesisi bulunuyor. Çorum ve Moldova’da yer alan iki tesiste vitrifiye seramik üretimi yapan ECE, diğer üç tesisinde ise banyo dolabı, cam lavabo ve klozet kapağı üretiyor. ECE’nin ISO 9001 belgesine sahip banyo ürünü üretim tesisleri 55 bin metrekare kapalı, 172 bin metrekare açık alandan oluşuyor. Yurt içinde 205 bayisi, İstanbul ve Ankara’da bölge müdürlükleri bulunan ECE, aralarında İngiltere, İtalya, Yunanistan, Çek Cumhuriyeti, tüm Balkan ülkeleri, Polonya,

108

Nisan - Haziran 2011 / Sayı 74

Ürün bazında 2011’de önceliğimiz yine su tasarrufu sağlayan doğa dostu ürünleri ve antibakteriyel seramik yüzeyli ürünleri geliştirmek, çeşitlendirmek ve yenilerini geliştirmek olacak. Bu konuda da Ar-Ge departmanımız yoğun bir çalışma içerisinde bulunuyor. Bunun yanı sıra ECE Akıllı Klozet Sistemleri’ni de 2011 ortasında piyasaya sunacağız. Satış - pazarlama faaliyetleriniz hakkında bilgi alabilir miyiz? Ürünlerinizi hangi kanallar ile hangi pazarlarda tüketiciyle buluşturuyorsunuz? Tüketicinin dikkatini çekmek için yaptığınız çalışmalar nelerdir? 44 ülkeye ihracat yapan ve yurt içinde 205 bayiden oluşan dağıtım kanalı ile müşterilerine ulaşan Ece Banyo; İstanbul ve Ankara’daki bölge müdürlükleri, Ege, Akdeniz, Orta Karadeniz, Doğu Karadeniz, Doğu Akdeniz ve Güneydoğu olmak üzere toplam altı bölgedeki çalışanlarıyla hizmet veriyor. Ece Banyo, banyo çözümleri konusunda dünyanın lider firması Ideal Standard’ın da Türkiye temsilciliğini yapıyor. ECE Grup markalarının temel hedefi her yıl yükselttiği çıtasını daha


firMarka da ilerletmek ve önümüzdeki 5 yıl içerisinde Türkiye’de 2.Büyük Pazar Payına Sahip Firma olmaktır. Tüm Pazarlama Faaliyetleri bu hedef doğrultusunda yapılmaktadır. Müşteri beklentileri günümüzde daha da estetik ve fonksiyonel ürünler üretmeye yönlendiriyor. Ece Banyo ürünlerini tasarlarken nelere dikkat ediyor? Ar-Ge ve Ür-Ge çalışmalarınız hakkında bilgi alabilir miyiz? Ürün bazında 2011’de önceliğimiz yine su tasarrufu sağlayan doğa dostu ürünleri ve antibakteriyel seramik yüzeyli ürünleri geliştirmek, çeşitlendirmek, yeni model geliştirme çalışmalarına hız vermek olacak. Bu konuda da Tasarım ve Ar-Ge departmanlarımız yoğun bir çalışma içerisinde bulunuyor. Renk olarak ise beyaz her zamanki liderliğini koruyacak olsa da altın, platin ve bronz sırlı ürünler 2011’e damgasını vuracak renkler olacak. ECE 2010 Değerlendirme ve 2011 Hedefleri 2010 yılı genel olarak Türkiyenin krizin etkilerinden sıyrılışının başladığı yıl oldu. İnşaat sektörü için de aynı şeyleri söylemek mümkün. 2010 yılı verilerini 2009 yılı ile karşılaştırınca oldukça olumlu bir tablo gözlenmekle beraber 2008 yılı rakamlarına adetsel bazda ne yazık ki ulaşılamadı. Ancak devam eden iyileşme süreci 2011 yılında Türkiye’nin çok daha hızlı büyüyeceğini işaret ediyor. Bu sebeple biz Ece olarak kendimizi 2011 yılına hazırlayan bir strateji izledik. Gerek üretim kapasitesinin artışı, gerek ürün çeşitliliği ve yeni modeller gerekse ürün yelpazesine yeni katılacak ürünlerle 2011 Ece için bir atılım yılı olacak. Sürekli olarak ihracatta yeni pazarlar arıyoruz. Daha çok ülkeye girmek için de üretim kapasitemizi her geçen yıl artırıyoruz. Önümüzdeki yıl yeni tesislerimiz ile birlikte hem iç hem de dış pazarda daha güçlü olacağız. 2011 yılında 2010 yılına göre yaklaşık yüzde 33 büyüme öngörüyoruz. Grup olarak 150 milyon TL hedef ciroya ulaşmayı planlıyoruz. Ayrıca yeni tesislerimizle birlikte şu anda 800 olan çalışan sayımızı bin kişiyi aşacak. UNICERA Hakkında Her sene yeniliklerin sergilendiği ve bir sektör buluşması olarak bu yılki UNICERA Fuarı’nda

yer alan 270m2 Ece standında Akıllı klozetleri uluslararası arenada kabul gören farklı testlerle fuar katılımcılarına tanıttık. Fuarın ilgi çeken ürünlerinin yer aldığı standımızda modern ve şık çizgilerin hakim olduğu kare formlu lavabo ve asma klozetlerden oluşan Sekura Design serisi, oval formlu lavabo ve klozetlerin yer aldığı Ronda Design serisi, fonksiyonellik ve rahat kullanım özellikleri ile ön plana çıkan Wings ve Classy banyo dolapları oldukça dikkat çekti. 23.Uluslararası Seramik Banyo Fuarının 71 ülkeden 60 bin 841 kişi tarafından ziyaret edilmesi ve geçtiğimiz yıla oranla yüzde 14 büyüme göstermesinin yanı sıra, yabancı ziyaretçi sayısının yüzde 23 oranında artış göstermesi sektörümüz için olumlu gelişmelerdir. Avrupanın en iyi fuarlarından birisi olma özelliğini elinde bulunduran UNİCERA’nın 2012’de de en etkili fuar olma özelliğini sürdüreceğine inanıyoruz. 1998 yılından bu yana düzenli olarak katıldığımız bu fuar her yıl büyüyerek sektörüne olumlu bir ivme kazandırıyor. Gerek yurtiçi, gerekse yurtdışından da önemli sayıda ziyaretçi standlarımızı ziyaret etmiş, önemli bağlantılar yapılmıştır. UNICERA Fuarı Dünyanın en büyük seramik üreticilerinden biri olan Türk seramik sektörünün gücünün sergilenmesi ve uluslararası pazarda bilinirliğinin arttırılmasında önemli rol oynayan bir unsurdur. Sektörümüz, ülkemizin için katma değer yaratan ve rekabet ortamı geniş bir sektördür. Sektörün gelişmesi ve büyümesi için daha rekabetçi , ileri teknoloji kullanan ve yeniliğe önem veren, sosyal beklentileri ve işgücü talebini karşılamış olmamız gerekmektedir. Bunun yanında günümüzde, yoğun rekabet ortamında ürünleri farklılaştıran en önemli unsur innovasyondur. İnnovasyonun temelinde AR-GE ve tasarım yatmaktadır. Temel amacımız “Türk Seramik Sektörünün imajını yükselterek, küresel pazar payını arttırmak “ olmalıdır.Bu vizyonu yakalıyabilmek için “İç pazarda sağlıklı büyümenin sağlanması ve Türk Seramik Sektörünün rekabet gücünün arttırılması” genel amacı doğrultusunda “Kalite ve verimliliğin arttırması” ile “iç ve dış pazarda ticaret ve rekabet şartlarının iyileştirilmesi” hedeflenmeli ve söz konusu hedeflere ulaşmak için çok çalışılmalıdır. Nisan - Haziran 2011 / Sayı 74

109


Üretici

Güray Ergün & Orhan Hopa

Sanica Banyo ve İnş. San. Tic. A.Ş. Yönetim Kurulu Başkan Vekili

Ali Fatinoğlu Fatinoğlu Holding, 1987 yılında ben ve abim Nesimi Fatinoğlu tarafından bir aile şirketi olarak kuruldu. Ben işletme bölümü, abim ise mimarlık bölümü mezunudur. İki kardeş olarak kurduğumuz şirketimize abimin iki oğlu da katıldı. Uğur Fatinoğlu ihracat, Emre Fatinoğlu ise satınalma birimimizin başında görev alıyor. Şirketimizde banyo ürünleri, ısı ürünleri, boru grubu ve plastik ürünler olmak üzere 4 ana grupta üretim ve pazarlama faaliyetleri yürütmekteyiz. Banyo ürünlerimiz olarak adlandırdığımız; küvet, duş teknesi, duş kabinleri, hidromasajlı sistemler, kompact sistemler ve mini havuz sistemlerimiz Beylikdüzü’nde bulunan toplamda 20.000m2 kapalı alana sahip 4 tesisimizde üretiliyor. Özellikle duş kabinleri ile ilgilenen kadromuzda yapmış olduğumuz kadro yenileme ve takviyesi ile birlikte

110

Nisan - Haziran 2011 / Sayı 74

2011 yılına yeniliklerimiz ile başladık. Birçok yeni tasarımlarımız ile birlikte özellikle 78 ülkeye gerçekleştirdiğimiz ihracatta yakaladığımız yüksek montanlı satış ivmesi ile birlikte, üretim artışının getirmiş olduğu maliyet düşüşünü de pazara yansıtarak satış başarımıza güç kattık. Bunun olumlu sonuçlarını yurtdışı pazarında almamız ile birlikte de yurtiçi pazara da aynı yansımanın başladığını görüyoruz. Banyo ürünleri grubumuzun bir diğer parçası olan 2 kişiden 8 kişiye kadar geniş ürün yelpazesine sahip olan mini havuz sistemlerinde de önemli bir yatırım yaptık. ABD’nin Orlando kentinde bulunan ve 850 kişiye istihdam sağlayan bir fabrikayı satın alarak dünya pazarında kabul görmüş olan kalıpları ülkemize getirdik. Bununla birlikte ürün gamımızı genişletmiş olduğumuz bu mini spa ürün gamımızda, özellikle de Avrupa pazarında taleplerin yükseleceğini öngörerek sipariş vermiş olduğumuz yeni makinemiz Mayıs ayı içinde teslim edilecek ve üretimimize güç katacağız. Plastik grubumuzu oluşturan rezervuar iç takımları, asma rezervuar, gömme rezervuar ve çöp öğütme cihazları ürünlerimizle de iç pazarın yanı sıra 55 ülkeye de ihracat gerçekleştiriyoruz.


Üretici Herkes Çin malları dünyayı istilası altına aldı derken biz Çin’i kendimize önemli bir pazar yaptık. Isı grubunda bulunan panel radyatör, havlupan, döküm radyatör ve döküm kazan ürünlerimizin üretiminde 3 vardiya, tam kapasite çalışma ve bu ürünlerin tamamını satabilme başarımız halen devam ediyor. Özellikle de ısı grubu ürünlerimizde Çin’de önemli bir satış potansiyeli yakaladık. Herkes Çin malları dünyayı istilası altına aldı derken biz Çin’i kendimize önemli biz pazar yaptık. Çünkü Çin’in de zenginleri kendi ülkesinin malını tercih etmiyor. Daha çok batılı markalar ile daha kaliteli ürünlere sahip olmak istiyorlar. Bu bağlamda yakalamış olduğumuz başarı ile Çin piyasasında batılı markalar grubunda Sanica ilk 3’e girdi. Diğer ürün grubumuzda yer alan plastik boru ürünlerimizden PPRC’yi bir fabrikamızda, PVC boruyu ise diğer fabrikamızda üretiyoruz. 2010 yılında üretime başladığımızı dikkate alacak olursak, henüz yeni diyebileceğimiz bu ürün gamında karşılaştığımız talep dolayısıyla yeni bir fabrika yatırımı daha yaptık. Şuan inşaatı bitmek üzere olan ve yılın ikinci yarısında mal sevkiyatına başlamayı planladığımız bu yatırımımızı Elazığ’da gerçekleştiriyoruz. Elazığ’a bir üniversite şehri olması dolayısıyla genç, dinamik ve eğitimli bir kadro kurabilmemiz için çok uygun bir şehir olması ve Valilik ve

üniversitenin yatırımcıya karşı ilgilisi nedeniyle karar verdik. Havalimanına da yakınlığının bir avantaj olduğu Elazığ organize sanayi bölgesinde faaliyete başlayacak bu tesisimiz ile birlikte, PPRC ve PVC ürün gamımıza ek olarak koruge üretimine de başlayacağız. 2011 yılında pazarlama stratejimizi değiştiriyoruz. Üretim grubumuzu oluşturan 4 grubun dışında bir de satış, pazarlama, ticaret grubumuz bulunuyor. Bu grubumuzun pazarlama bölümünü de yurtiçi ve yurtdışı olarak ikiye ayırıyoruz. Yurtdışı pazarlama faaliyetlerimizi İstanbul merkezli 78 ülkeye ihracat yapan bir oluşum ile birlikte birde Macaristan da bulunan şirketimiz aracılığıyla gerçekleştiriyoruz. Avrupa depomuz olarak nitelendirdiğimiz Macaristan’da farklı bir yapılanma da oluşturduk. Burada distribütörlükler yerine ara toptancılar kanalıyla bir bayi mağaza ağı oluşturduk. Almış olduğumuz olumlu sonuçlar dolayısıyla da bu sistemimizi giderek yaygınlaştırmayı planlıyoruz. Yurtiçi pazarlama faaliyetlerimizde ise 15 bölge müdürlüğü ile hizmet vermekteyiz. Biz, bugüne kadar Sanica ürünlerini satmak isteyen herkesi Sanica’nın dostu olarak gördük ve mal verdik. Bayilerimiz arasında sadece ürünlerimize teşhirlerinde yer veren ve büyük montanlı satış yapan arkadaşlarımız ile küçük montanlı satış yapan arkadaşlarımızın iskontolarında farklılıklar vardı. Ancak 2011 yılında pazarlama stratejimizi değiştiriyoruz. Artık bizim için en önemli prensip; iyi hizmet verebilen, projelere ayıracak enerjisi olan, disiplinli bayiler ile çalışmaktır. Bu yılın geçiş yılı olacağı bu stratejimiz ile daha az bayi ile çalışacak ama müşterilere tam hizmet verebilen bayilikler oluşturacağız. Bundan sonraki düşüncemiz ise yeni mağazalar oluşturmak yerine bu yapıyı bir konsept haline getirerek franchising sistemini tercih etmek olabilir. Ticari kanadımızda ise Energy Isı Market ile ısı ürünlerinin bayi ve nihai tüketicilere ulaştırılmasını sağlayan bir organizasyonumuz bulunuyor. Bu oluşumumuzda Sanica sadece Energy Isı Marketin bir bayisi oluyor. Kendi ürünlerimiz ile birlikte pazardaki birçok markanın da satışını gerçekleştiriyoruz. Isı grubunda ihtisaslaşan bu yapıya Nisan - Haziran 2011 / Sayı 74

111


Üretici girmemizin nedeni bu ürünlerin pazarda ana toptancılık ve dağıtım organizasyonunu oluşturacak bir yapıya ihtiyaç duyulmasıydı. Biz bu oluşumumuzla, bayiler ile rakip değil iş ortağı olarak destek sağlıyoruz. Onların ihtiyaç duymuş oldukları ısı malzemelerinin fabrikalardan tedarik ve kendilerine dağıtım hizmetini sunuyoruz. Böylelikle bayiler birçok markanın ürün gruplarını tek bir merkezden tedarik edebiliyorlar. İstanbul’da oluşturduğumuz Energy Isı Market’in amaçlarına ulaşması ile birlikte Bursa ve İzmir’de de mağazalarımızın açılışını gerçekleştirdik. Bu üç mağazamızdan sonra biraz dinlenmeye çekilecek ve pazarı gözlemlemeye devam edeceğiz. Bundan sonraki düşüncemiz ise yeni mağazalar oluşturmak yerine bu yapıyı bir konsept haline getirerek diğer şehirlerdeki dostlarımız ile birlikte franchising sistemine çalışmak olabilir. Dünya pazarında hızlı gelişmelere hazırlıklı olmamız gerekiyor. Dünya pazarına baktığımızda, batımızda doymuş bir Avrupa pazarı var. Bu doyum ile birlikte ekonomik olarak Avrupalının eskisi kadar rahat olmaması bu pazarı gittikçe küçülen bir pazar haline getirdi. Bununla birlikte yakın zamana kadar önemli bir pazar oluşturan Türki Cumhuriyetlerinde belli bir doyuma ulaştığını görüyoruz. Diğer dünya pazarlarına baktığımızda ise; her ne kadar acı bir durum olsa da ihtiyaçların artmasını sağlayan savaş gerçeği dikkat çekiyor. Çok yakın bir zamanda bu noktada özellikle çimento ve demir hususunda önemli bir pazar yaratan ve sonrasında da biz ince yapı malzemecilerine yansıyan Irak örneği bulunuyor. Bu pazarda yaşanan hareketlenmenin devam etmesi ile birlikte Libya, Mısır gibi ülkelerde yaşanan olaylar sonrasında bu ülkelerde özellikle de Türk sanayicisi için önemli bir pazar sahası oluşturacaktır. Bu bağlamda gelecek dönemlerde dünya pazarında hızlı gelişmelere hazırlıklı olmamız gerekiyor. Üretim tesislerimizde teknolojinin getirmiş olduğu avantajları iyi kullanıyoruz. Tesislerimize yapmış olduğumuz yatırımlar ile neredeyse tamamen robotlaşmış bir teknolojiye sahibiz. Öyle ki; dünyada biz dahil sadece 5 tesiste

112

Nisan - Haziran 2011 / Sayı 74

kullanılan bir teknolojimiz var. Bu beş firmanın içinde yan sanayi ürünlerini de kendi bünyesinde bulunduran tek firma özelliğini de taşımaktayız. İşçilik giderlerinde hep Çin’in çok düşük maliyetlere sahip olduğu söylenir. Bizim teknolojimiz de bize 27 kişinin yaptığı bir işi 1 kişiyle yapabilme imkanı sunuyor. İşçilik maliyetlerinde sağladığımız avantaj ile birlikte insan hatasını ortadan kaldırabilmiş olmamız da bize artı değer katıyor. Fuar organizasyonlarının daha çok istenildiği gibi profesyonellerin, nitelikli ziyaretçilerin katıldığı organizasyonlar, olgunun daha çok yerleştiğini gösteriyor. Dünya fuarlarına baktığımızda, gerek katılımcı, gerekse ziyaretçi sayılarında azalmalar olduğu gözlemleniyor. Bu, bir yandan fuarların küçülmeye başladığına işaret ederken diğer yandan da ziyaretçi kitlesinin değerlendirmesi yapıldığında; profesyonel ziyaretçi oranlarının yükseldiği dikkat çekmektedir. Bu fuar organizasyonlarının daha çok istenildiği gibi profesyonellerin, nitelikli ziyaretçilerin katıldığı organizasyonlara doğru gitmekte. UNICERA fuarını değerlendirmeye aldığımızda ise profesyonel, nitelikli katılımcı oranlarının dünya örneklerinde olduğu gibi artmasıyla birlikte katılımcı ve ziyaretçi oranlarında da bir büyüme gözlemleniyor. Bu önemli gelişmelerin altında fuarın PIPEXPO fuarı ile eş zamanlı yapılmış olmasının da önemli bir katkısı olduğunu düşünüyorum. Bu sinerjinin devam etmesi, hatta özellikle de mutfakçıların da bu sinerjinin içine katılmasının gerekliliğine inanıyorum. Bu, UNICERA’ya olduğu gibi mutfakçılar ve PIPEXPO’ya da olumlu olarak yansıyacaktır.


*Bel ek

Tamameny eni 40ür ün.Ödül l üTür k t as ar ı mc ı l art ar af ı ndant as ar l andı l ar . Rengar enkbi rdüny ay ahoş gel di ni z .

ür ünt as ar ı ml ar ı negr ocobr edesi gnst udi o

www. dogabanyo. net

Yeni Mahal l eCebec i Cad.542/ 1Sok .No: 534250Küç ük k öy İ s t anbul / Tür k i y e +902124770800–+902124770560 i nf o@dogabany o. net


Üretici

Güray Ergün & Orhan Hopa

ve silikon esaslı mastik ve köpükler, epoksi dübel ve dolgu malzemeleri bulunmaktadır. Sektördeki gelişmeleri izleyerek yapı üretim ve tadilatlarında pratik çözümler sağlayacak yeni ürünler geliştirmek, bunların tanıtımını yapmak ve pazara sunmak amacıyla sürekli araştırma ve geliştirme çalışmaları yapmakta ve neticelenen ürünler sektörün hizmetine sunmaktayız. Hedefimiz; ülke inşaat sektörüne her anlamda kaliteli ve istikrarlı ürün - hizmet sunan uzun soluklu bir, marka-firma oluşturabilmektir. 2007 yılında Fransız dünya devi Parex Group’ un bünyesine giren ve faaliyetine bu tarihten sonra GESERPAREX olarak devam eden firmamız; 2008 yılı Ocak ayında başladığı, 12.000 m2 alanda kurulu 4.000m2 kapalı alana sahip, Köseler Köyü Mermerciler Sanayii Sitesindeki yeni fabrika inşaatını, 2008/Kasım ayında bitirerek üretimini burada sürdürmeye başladı.

GESERPAREX Yapı Kimyasalları San. ve Tic. A.Ş. Yön.Kur.Üyesi / Genel Müdür

Erdoğan Yıldız İnşaat sektörünün yapı kimyasalları alanında üretim ve pazarlama faaliyetinde bulunmak üzere bundan 10 yıl önce bildiğiniz gibi, ilk olarak EGESER adı altında kurulan GESERPAREX, geride bırakılan bu 10 yıl içerisinde kaliteli ürün, kaliteli hizmet anlayışıyla hareket ederek ve bu anlayışını istikrarlı ve makul fiyat politikaları ile destekleyerek önemli gelişmeler göstermiş ve yapı sektöründe ciddi bir pazar payı edinerek alanında söz sahibi olmuştur. Üretim faaliyetlerimizin ana başlıkları arasında; ısı yalıtım sistemleri, inşaat sektörüne yönelik yapıştırıcılar, derz dolgular ve yardımcı ürünleri, su ve nem yalıtım ürünleri, kalıcı ve çözüm odaklı; tamir-zemin-güçlendirme harçları ile harç katkı malzemeleri, poliüretan

114

Nisan - Haziran 2011 / Sayı 74

Bu yeni tesis günlük 300 ton üretim kapasitesine sahip olmakla beraber teknolojinin tüm olanaklarından faydalanılarak daha üstün bir kalite –hizmet standartının yakalanmasına olanak vermektedir. Ardından 1,5 yıl gibi kısa bir sürede Kayseri Organize Sanayi Bölgesinde ikinci bir fabrika üretim faaliyetine başlatıldı. İç Anadolu, Akdeniz, Doğu Anadolu ve Güney Doğu Anadolu Bölgelerine hizmet veren bu fabrikamız aynı zamanda Kuzey Irak ‘ta oluşan ve hızla artan malzeme taleplerinede cevap vermektedir. Şu sıralar mevcut Mermerciler Sitesindeki fabrika binasına ek olarak likit ürün ve dış cephe boyası üretim tesisini faaliyete geçiren firmamız, ülkemizdeki yatırımlarına devam edecektir. Parex Group bünyesine girilmesiyle hızlı bir şekilde geliştirilen yeni ürünler içerisinde özellikle, her kalıcı ve pratik çözümler sunan su ve nem yalıtım ürün yelpazesi ve özellikleri itibari ile değişik ihtiyaç alanlarına yönelik geliştirilmiş tamir ve grout harçları dikkat çekmektedir.


Üretici

ISI YALITIMI hakkında (Alican Toptaş Genel Müdür Yrd.) Özellikle ısı yalıtımı bilinci ülkemizde son yıllarda hızla artmakta ve bu konuda alınması gereken yasal tedbir ve yönlendirmelerin önünde seyreden bir piyasa talebi artarak büyümektedir. Bu talep artışı nekadar doğru ise de talebe karşı oluşan ürün ve uygulama piyasasının çok sağlıklı geliştiğini söylemek doğru olmayacaktır. Maalesef toplumumuzun kanayan yaralarından biri olan, ucuz ürün veya hizmete karşı ilgi, bu sektörde de suistimalleri beraberinde getirmektedir. Mücadelemiz, bu tür suistimaller sonucu oluşacak sorunları ve gereksiz harcamaları minimuma indirmek, ve doğru ürün ve doğru uygulamalarla halkı yalıtımla barışık tutmaktır. Nitekim, ısı yalıtımının ülkemizdeki yaşam kalitesi standartının artmasında çok önemli bir etkisi olacaktır. Doğru bir ısı yalıtımıyla aşağıdaki faydalar sağlanabilmektedir: Enerji tasarrufu: %50 lere varan ısınma amaçlı harcanan enerjiden tasarruf ve yine soğutma amaçlı harcanan enerjiden tasarruf. Dolayısıyla ithal edilen enerjiye milli gelirden harcanacak paranın ülke içinde kalması. Sağlık giderlerinde azalma: İnsanoğlunun ideal yaşamı için gerekli ortam sıcaklığı 20-22 ‘C dir. Bu ideal ortam sıcaklığını sağlanamaması ve yine yoğuşma ve nem den oluşan ve insan sağlığını etkileyen bakterili ortamlar, sık sık hastalıkları (solunum sistemi, akciğerler, KBB) beraberinde getirmektedir. Çevresel faydalar: Isıtma enerjisi olarak ağırlıklı fosil yakıtların kullanılması sonucu oluşan gazlar ve klima gazları hava kirliliğinin ve

küresel ısınmanın başlıca sebeplerindendir. Bina Estetiği: Isı yalıtımıyla beraber binaların cephe estetiği de elden geçirilmiş olmakta ve buda yerleşim alanlarında daha göze hoş gelen yapılaşmaların oluşmasını sağlamaktadır. Bina ömrünün artması: İyi bir yalıtımla binalardaki taşıyıcı yapı elemanlarının korozyana uğramasının önünede geçilebilmektedir. 20.yüzyılda oluşmaya başlayan arsa değerleri ve arsa konumuna gore inanılmaz arsa maliyetlerinin oluşması, binalar inşa edilirken hacimsel olarak daha az yer tutan yapı elemanlarına yönelmeyi beraberinde getirmiştir . Ama daha ince yapı elemanları kullanılırken gözden kaçan bir şey vardı ki, buda uygun ısı ortamını yakalabilmekti. Daha sonraları bu eksikliği giderecek ısı yalıtım sistemleri ve ürünleri ne bir talep oluştu ve bu tür ürünler günden güne geliştirildi. En yaygın kullanılan ısı yalıtım materyalleri; Taşyünü, Camyünü, Expande Polistren Levhalar (EPS), Exturide Polisren Levhalar(XPS), Sonuç olarak ülkemizde bina kalitesini arttırmanın getireceği ekonomik ve sosyal faydalar GESERPAREX’i daha çok çalışmaya, araştırmaya ve geliştirmeye sevk etmektedir. Firmanın ar-ge faaliyetleri; yeni ürün ve kalite geliştirmenin yanısıra, toplumun ekonomik yapısınıda göz önünde bulundurarak, fiyat politikalarını buna göre oluşturabilmenin önünü açacak maliyet iyileştirme çabalarınıda kapsamaktadır. Nisan - Haziran 2011 / Sayı 74

115


Üretici

Orhan Hopa

Banyo mobilyası üretimi hep marangozluğa dayalı bir sektör olarak benimsenmiştir. Ülkemizin hemen her bölgesinde bu konuda ciddi yapılanmalar olmuştur. Küçük işletmeleri de sayarsak rakipten çok rekabetçinin olduğu üretici firma sayısı oldukça fazladır. Bizim gibi kurumsallaşmaya başlayan firmaların farkı ise marka bilinirliği, ürün ve satış sonrası hizmet garantisidir. Tüketicilerin aldıkları üründe kaliteye ve satış sonrası hizmete önem vermesi, marka’dan beklentilerin artması doğru yolda olduğumuzun en büyük kanıtıdır. Bu değerlere sahip çıkan ve koruyan firmalar, çizgilerini bozmadıkları ve müşteri beklentilerine uyum sağladıkları sürece sektörde hep var olacaklardır. Merdiven altı diye tabir ettiğimiz, atölye mantığı ile çalışan, ürün-model taklitleriyle sadece fiyata endekslenip kendini göstermeye çalışanların sayısında zaman içinde elbette azalma olacak ama asla bitmeyecek. Buna karşılık bize rakip olmak isteyen orta ölçekli işletmelerin sayısında gelecek dönemlerde artış olacağını ön görüyor ve çalışmalarımızı bu nokta da yapılandırıyoruz.

Petek Banyo Gereçleri Ltd. Şti. İhracat Müdürü

Erkan Bunyak Petek Banyo 30 yıllık sektör deneyimine sahip Cevat Ertal ve Ahmet Bunyak tarafından kuruldu. Petek markası ile faaliyetlerimize 1999 yılında başladık. İlk etapta duroplast klozet kapakları üretiyorduk. İlerleyen dönem içinde de metal banyo aksesuarları ve banyo mobilyaları üretimi, satış, pazarlama sistemini kurduk. 2006 yılına kadar da yurtiçi müşterilerimize daha yakından hizmet verebilmek adına İstanbul, İzmir, Ankara ve Antalya’da bölge müdürlüklerimizi yapılandırdık.

116

Nisan - Haziran 2011 / Sayı 74

Faaliyetlerimizi 2 fabrika, 4 bölge müdürlüğü, 300 personel ve 450 iş ortağı ile yürütüyoruz. Gerek üreticilerimiz, gerekse satıcılarımız için sektörün en büyük sıkıntısı teknik anlamda yetişmiş eleman yetersizliğidir. Bu noktada bizimle çalışacak arkadaşlarımıza eğitim programları düzenliyoruz. Şirket kültürünün ve şirkete bağlılık kavramları bizim için çok önemli. Bunu sağlamak için ne gerekiyorsa yapıyoruz ve yapmaya devam edeceğiz. Eğer bir şirkette çalışanlar kendilerini ailenin parçası gibi görüyor, görüş ve düşüncelerini birbirlerine rahatça açabiliyorlarsa, birbirlerini eleştirebiliyor ama bundan kimse incinmiyorsa, şirkette işbirliği ve dayanışma duygusu varsa, çalışanlar girişimde bulunabiliyor ve bu yönde destekleniyorsa işte o şirkette ‘’BİZ’’ duygusu vardır. Bunu sağladığımıza inanıyoruz.


Üretici

Bir kuruluşun misyonunu nasıl yerine getireceğini ve vizyona nasıl ulaşacağını stratejik amaçlar belirler. Ekonomik koşullar, globalleşen dünyanın yarattığı etkiler kimi zaman belirlemiş olduğunuz hedeflere ulaşmanızı yavaşlatabilir. Yakın dönemde Kuzey Afrika ve Orta Doğu’da yaşanan olumsuzluklar ülkemizi de az çok etkilemiştir. Libya’da iş yapan 22 Türk firması bu kriz neticesinde iş durdururken 22.000 civarında çalışan Türk işçisi de bir süreliğine geri dönmek zorunda kalmışlardır. İnşaatların durması ile birlikte orada ki iş potansiyelimiz de geçici olsa dahi gözle görülür bir düşüş yaşanmıştır. Belki ilerleyen süreçte hedeflerimizi tekrar gözden geçirmemiz gerekebilir. Fakat çok önemli bir sapma olmazsa ihracat kotamızı %40’a çıkaracağımızdan eminiz. Bu yıl içinde UNICERA, CEVISAMA, ISH

Frankfurt fuarlarına katıldık. Bu fuarlar sadece başlangıç. Daha birçok fuar organizasyonuna katılmayı planlıyoruz. Adı geçen uluslararası fuarlarda almış olduğumuz tepkiler ve müşteri beklentilerini karşılamaya yönelik yaptığımız çalışmalar bazı olumsuzluklara rağmen hedeflerimizin gerisinde kalmayacağımızı gösteriyor. İnsanların çoğu yaşam koşullarını geliştirmek istemektedir. Bunu yaparken de özellikle yüksek kalite, kullanım kolaylığı

Nisan - Haziran 2011 / Sayı 74

117


Üretici

ve tasarım uygulamaları banyo ürünleri tercihlerinde etkili olmaktadır bu yüzden sadece üretim yapmak tek başına anlam ifade etmez. Üretimi doğru planlamak, firma kârlılığını ve müşteri mutluluğunu sağlamaya yönelik stratejiler geliştirmek doğru pazarlamanın temelidir. Günümüz iş dünyası için de tüketici içinde en önemli varlık markadır. Marka talebi oluşturur, çalışanları motive eder, çözüm ortaklarına güven verir, Finansal kaynakları ikna eder. Marka tek başına sadece görsel kimlik değil, daha fazlasıdır. Bizim markalaşma çalışmalarımıza bu saydığım değerler yön vermektedir. Türkiye fuarcılık sektöründe ciddi anlamda yol aldı Seramik sektörünün ülke ekonomisine katma değer ve istihdam sağladığını düşünürsek UNICERA; banyo ve seramik modasının aynası, doğru hazırlanmış bir fuar. Üretici firmaların, yurt dışından gelen ziyaretçilerin, tasarımcıların, tüketicilerin bir araya geldiği önemli bir iletişim platformu. Bu fuarın, katılımcı firmalara öneri ve isteklere paralel olarak ivme kattığına inanıyoruz. Sektörün nabzını ölçmek, gelişmelerden haberdar olmak ve Pazar ile iletişim kurmak katılım amaçlarımız olarak belirtebiliriz.

118

Nisan - Haziran 2011 / Sayı 74



Konsept

Orhan Hopa

İstanbul Bölge Müdürü Okan Kaya Doğulu & Mimar Ceyda Yalçın Bayilerimize rakip olmak için değil, destek vermek için bu yapıyı oluşturduk. Kütahya Seramik ve Porselen olarak; Antalya, İzmir, Kütahya ve iki tane de İstanbul’da olmak üzere Türkiye’nin 4 ilinde 5 konsept mağaza açtık. Bu mağazalarımızın en büyüğü 5.500m2’lik bir mağaza olarak Antalya’da yer alıyor. İstanbul İmes yolu 3.650m2, Mecidiyeköy 1.800m2, İzmir mağazamız ise 1.500m2’lik bir mağaza olarak faaliyet gösteriyor. Bu mağazalarımıza ek olarak da şuan inşaatı devam eden Denizli mağazamız ve henüz yeri satın alınmış olan Samsun mağazamızla konsept mağazacılık ağımızı genişletmeye devam ediyoruz. Mağazalarımızı tasarlarken müşteri kitlesini nihai tüketiciler, mimarlar ve müteahhitler olarak kategorilendirdik ve onların ihtiyaçlarına göre mağazalarımızın dizaynını oluşturduk. Bu mağazaların açılmasındaki ana fikir, müşterilerimize ürün gamımızı tam ve eksiksiz olarak sunabilmekti. Bunu dikkate alarak bu mağazalarımızda müşteri odaklı bir yapı oluşturduk. Tüm ürünlerimizi teşhir ediyor, müşterilerimize sunuyor, detaylı bilgi aktarıyor ve satın alım için iş ortaklarımıza yönlendiriyoruz. Bu konsept mağazalarımızda bizim tarafımızdan satış kesinlikle söz konusu değil. Bayilerimize rakip olmak için değil, destek vermek için bu yapıyı oluşturduk.

120

Nisan - Haziran 2011 / Sayı 74


Konsept

Bizim tüm ürünlerimizin yer alabileceği bir mağaza konsepti oluşturmaları iş ortaklarımız açısından bakıldığında birçok nedenden dolayı zor olacaktır. Tüm ürünlerimizi sergileyebildiğimiz bu mağazalar sayesinde hem nihai kullanıcılar Kütahya Seramik’i daha yakından tanıyabiliyor, hem de iş ortaklarımızın sergileyemedikleri ürün yelpazemizin tüm detaylarını burada müşterilerimize sunabiliyoruz. Bununla birlikte projeler ile ilgili bir talep geldiğinde mimarlık desteği de verebiliyoruz. Mağazalarımızda iş ortaklarımızın ürünleri müşterileri ile paylaştıktan sonra görüşme yapabilecekleri toplantı odalarımız da bulunuyor. Böylelikle istenildiği takdirde satış, iş ortağımız tarafından gerçekleştirilebiliyor. Seminer odalarımızda ustalara, mimarlara ve büyük inşaat gruplarına sunumlar yapıyor, eğitimler veriyoruz. Mağazalarımızın tasarımında dışarıdan herhangi bir hizmet almıyoruz. Şirketimiz bünyesinde bulunan 8 mimarımız ile tüm mağaza tasarım hizmet ve uygulamalarını kendi bünyemizde gerçekleştiriyoruz. Mağazanın yapılanacağı bölgenin mimarı ve Mimar Ceyda Yalçın birlikte projelendirme ve uygulamayı sağlıyorlar. Mağazalarımızın konumlarını belirlerken müşteri potansiyelini iyi kullanabilmek adına özen gösteriyoruz.

Bize tabi ki birçok yer teklifi geliyor, ancak biz bunları en doğru noktayı bulana kadar değerlendirmeye alıyoruz. Bölgenin müşteri yapısına, ulaşım rahatlığına dikkat ediyoruz. Konsept mağazalarımızın tasarımlarında dikkat ettiğimiz bir diğer husus ise; ürün gruplandırması. Yani müşteri Brezza veya porselen karolar ile ilgileniyorum dediğinde bu ürünlerin bir bütünlük içinde sergilendiği bölümlerde dikkati dağılmadan inceleme imkanı bulabiliyor. İş ortaklarımızın da ticari kaygıları nedeniyle teşhir alanlarını daha ekonomik ürünler tercih etme olgusu değişmeye başladı. Konsept mağazacılık sistemimizin standart mağazacılık sistemi ile arasındaki en büyük farkı; burada satış yapılmıyor ve tamamen hizmet odaklı bir yapı bulunuyor. Yani amacımız potansiyel müşteri kitlesine, Kütahya Seramik’in ürünlerini en iyi şekilde sunarak müşteriyi iş ortaklarımıza yönlendirmektir. İş ortaklarımızın mağazaları da bizim mimarlarımız tarafından tasarlanmaktadır. Ancak o mağazalar tasarlanırken doğal olarak satış kaygısı taşımayacak bir şekilde tasarlanıyor. Bu nedenle konsept mağazalarımızın özellikle de lüks ürün gamımızdaki ürünlerin satış rakamları konusunda önemli bir katkı sağladığını gözlemledik. Bununla birlikte iş Nisan - Haziran 2011 / Sayı 74

121


Konsept ortaklarımızın da ticari kaygıları nedeniyle teşhir alanlarında daha ekonomik ürünler tercih etme olgusu değişmeye başladı. Bu mağazalarımızın en büyük avantajlarından biri özellikle de İstanbul için konuşmak gerekirse, yurdışından gelen müşterilerimizin ürünlerimizi görmeleri ve hakkında detaylı bilgiyi almaları için gereken süreyi minimuma indirmesidir. Yurtdışından gelen müşterilerimiz öncelikle İstanbul’a geliyor ve buradan da Kütahya’ya gitmek durumunda kalıyorlardı. İstanbul’daki bu mağazalarımız sayesinde artık yurtdışından gelen misafirlerimiz fabrikamıza gitmeksizin ürünlerimizin tamamını inceleyebiliyor ve ürün hakkında detaylı bilgi alıyorlar. Kazanılan zaman ile onlara artı bir değer kazandırmış oluyoruz. Kütahya Seramik olarak her zaman için farklılaşma ve değişimi savunuyoruz. Nihai müşteriler mağazalarımıza geldiğinde bu ürünler yerli üretim mi diye soruyorlar. Ürünlerimizin tamamen yerli üretim olduğunu duyduklarında ‘’Ülkemizde böyle ürünler üretildiğinin farkında bile değildim. İthal ürün zannettim’’ diyen ve yaptığımız ürünler dolayısıyla gururu okşanan tüketiciler de oluyor. Almış olduğumuz bu tepkiler de bizlere farklı bir haz veriyor. Kütahya Seramik olarak her zaman için farklılaşma ve değişimi savunuyoruz. Üretici sayısı ve kapasitesinin bu kadar yoğun olduğu sektörümüzde sıradanlaştığınız takdirde bir adım önde

122

Nisan - Haziran 2011 / Sayı 74


Konsept olma arzunuzun gerçekleşmesi mümkün değil. Bu nedenle Ar-Ge, Ür-Ge departmanlarımızda çalışmalar hız kesmeden devam ediyor. Sektöre yenilikler getirmeyi hedef seçtik. Bu departmanlarımızın çalışmaları sonucunda ortaya çıkan ürünlerimizin de iş ortaklarımız ve müşterilere hızlı bir şekilde ulaştırılması için çalışıyoruz. Günümüzde sadece bir ürün ve fiyatla rekabet etmek geçerliliğini kaybetti. Artık müşterilerinize kaliteli bir hizmet sunmanız gerekiyor. Müşterilerinize ürününüzü çok iyi anlatmanız ve doğru ürünü, doğru yerde kullanmasını sağlamanız gerekiyor. Bununla birlikte de tüm yeniliklerinizi hızlı bir şekilde müşterilerinizin beğenisine sunmalısınız. Bu amaçla sektörde bir ilk olan interaktif televizyon uygulaması başlattık. Türkiye’deki tüm iş ortaklarımızın mağazalarında bulunan bu interaktif televizyon ile bayiinin henüz elinde ulaşmayan ürünlerimizi bile müşterilere tüm detaylarıyla sunabilmelerini sağlıyoruz. Bayilerimiz hem kendileriyle tüm yeniliklerimizi en hızlı bir şekilde paylaşmamızdan hem de bu sistem ile müşteriye detaylı sunum yapabilmelerinden dolayı çok memnun oluyorlar. Mimarların Kütahya Seramik ve ürünlerini öğrencilik yıllarından itibaren tanımalarını sağlıyoruz. Mimarlık fakültesi öğrencilerini düzenli olarak fabrikalarımızda ağırlıyoruz. Çukurova Üniversitesi Mimarlık Fakültesi koridorlarını ürünlerimiz ile showroom gibi bir alana dönüştürdük. Böylelikle mimarların Kütahya Seramik ve ürünlerini öğrencilik yıllarından itibaren tanımalarını sağlıyoruz. Kendine güvenen bir firma olarak üretim, kalite ve faklılıklarımızı sunduğumuz bu öğrenciler gelecekte bizim müşterilerimiz olarak karşımıza geldiklerinde bizim hakkımızda önemli bir bilgiye sahip olacaklar. Bizde bir konunun karara bağlanması sadece bir telefon mesafesi kadar yakın olması nedeniyle de hızlı bir şekilde çalışmalarımıza başlıyor, başarılı oluyoruz. Kütahya Seramik ailesini oluşturan iş ortaklarımız, müşterilerimiz ve üretim departmanımız birbiriyle çok koordineli çalışmaktadır. Öncelikle ihtiyaçlarımızı belirliyor, neler yapmamız gerektiğine karara veriyoruz. Bununla birlikte de uygulamalarımız başlıyor. Bizde bir konunun karara bağlanması sadece bir telefon mesafesi kadar yakın olması nedeniyle de hızlı bir şekilde çalışmalarımıza başlıyor, başarılı oluyoruz. Bu aile çalışmasının göstergelerini ve katkılarını da değerlendirdiğimizde gerçektende çok iyi bir ekip oluşturduğumuz görülüyor. Bu ekibi oluşturan her bir noktanın sürekli gelişim ve değişimi düşünmesi ile birlikte üzerine düşeni yerine getirme konusunda gayretli çalışmalarımız Kütahya Seramik ailesinin başarılarını ortaya çıkartıyor. Nisan - Haziran 2011 / Sayı 74

123


Yeni Nesil

Polat İnşaat Malzemeleri Ticaret A.Ş.

İbrahim Fikret Polat Dergimizin bu sayısı ile sizlerin beğenisine sunduğumuz Yeni Nesil bölümünde sektörümüzün genç kuşak yöneticilerini tanıyıp, sizlere aktaracağız. Bu bölümümüzün ilk konuğu olarak ta 1976 yılından bu yana hizmet veren Polat İnşaat Malzemeleri Ticaret A.Ş’ de yeni göreve başlayan Polat ailesinin genç üyelerinden İbrahim Fikret Polat’ı sizlere tanıtacağız.

Polat İnşaat Malzemeleri Tic. A.Ş. önceleri Polat Grubu’nun ana firması olan Polat İnşaat A.Ş.’ye satınalma desteği vermek amacıyla 1976 yılında kuruldu. Bir müddet sonra bu satın alma hizmetindeki başarı grafiğinin giderek yükselmesiyle güçlü satınalma kabiliyetini ve bu kabiliyet dolayısıyla oluşturduğu avantajı bağlı bulunduğu grup dışındaki müteahhit firmaların da hizmetine sunarak kısa sürede konusunda en güçlü firmalar arasına girmiştir. Polat Grubu’nun bünyesinde bulunan Ege Seramik markalı ürünlerin ülke genelinde satışının yapılmasının yanısıra showroomları ile de Ege Seramik ürünleri için bir info noktası olan Polat İnşaat Malzemeleri kurulduğu günden bugüne hep şık ve albenisi olan showroomlarda perakende tüketicilerinin de ilgi odağı olmuştur. İstanbul’un önemli ıslak mekan ürünleri pazarlamacılarından birisi

124

Nisan - Haziran 2011 / Sayı 74

Güray Ergün & Orhan Hopa


Yeni Nesil olan Polat İnşaat Malzemeleri; Kağıthane ilçesinde, 800m2 kapalı showroom, 1.200m2 kapalı depo ve 2.000m2 açık alanı ile öncelikli olarak Ege Seramik markası olmak üzere diğer markaların da ıslak mekan ürünlerinin satışını yapmaktadır. Polat Holding isminin verdiği güven ile birlikte servis ve hizmet kalitesi ile kendine özgü geniş bir müşteri portföyü bulunan firma, son yıllarda yapısal bir değişiklik içine girmiştir. Firmanın yönetimini babası Murat Polat’tan devralan ailenin üçüncü kuşak genç yöneticilerinden İbrahim Fikret Polat, askerlik görevini ve eğitimini tamamlamasının ardından iş hayatına ilk adımını Polat İnşaat Malzemeleri Tic. A.Ş.’de atarak aileden gelen yöneticilik vasıflarını sergileme imkanı bulmaya başladı. Bu vesile ile de firma yönetiminde hem teknolojik hemde stratejik olarak yeni satış ve pazarlama yöntemlerini İbrahim Fikret Polat yönetiminde uygulamaya başlamıştır. Portföyünde üst düzey inşaat firmaları, orta ölçek yap-sat müteahhitleri, tali satıcılar ve perakende tüketiciler gibi geniş bir müşteri kitlesi olan Polat İnşaat Malzemeleri Tic. A.Ş. yöneticiliği ile kariyerine başlayan İbrahim Fikret Polat’ın kariyerindeki bu ilk adım gelecekte yöneteceği firmaların habercisi olmaktadır.

Nisan - Haziran 2011 / Sayı 74

125


Geçerken Uğradık

Orhan Hopa

Yılmazlar Seramik Pazarlama Tic. Ltd. Şti.

Ahmet Yılmaz Münhasır bayilik sisteminden ayrılınca zaman kaybettik ama özgürlüğümüzü kazandık. Bu nedenle ben kendimi 5 yıldır tüccar olarak görüyorum. Sektöre 1974 yılında ortaokulu bitirmemin ardından babamın kurmuş olduğu Yılmazlar Yapı Malzemeleri’nde partime çalışmaya başlayarak adım attım. 1986 yılında da babamızdan bayrağı teslim alarak ticaret hayatındaki faaliyetlerimize devam etmeye başladık. 1993 yılında Eczacıbaşı Yapı Ürünleri’nin bayiliğini aldık. 1994 yılında şuan ki ortağım Murat Uçak’ın DASA’dan ayrılmasıyla birlikte de Mecidiyeköy’de Yılmazlar’a bağlı olarak Yılmazlar BM Center’ı kurduk. 2005 yılına kadar da bayilik sistemiyle Eczacıbaşı ile iş ortaklığımız devam etti. Bu süreç içinde birlikte çalışmamızdan çok büyük faydalar gördük. Kurum kültürünü öğrendik ve benimsedik. Düşüncemizi, vizyonumuzu değiştirdik ve büyüme kaydettik. Bu iş ortaklığımız sırasında Eczacıbaşı’nın cirosal bazda en yüksek satış yapan bayisi olarak ticaretimizi sürdürüyorduk. Ancak yerli ürünler pazarının artık ticaret yapmaktan öte bize biçilen rolleri yerine getirmek olmaya

126

Nisan - Haziran 2011 / Sayı 74

başlaması ile birlikte yerli ürünlerle ticaret yapmaktansa ithal ürün ile özgür ticaret yapmaya karar verdik. Bu gerçekten zor bir karardı ve özgürlüğün bir bedeli vardı. Gerek zaman gerekse maddi olarak kayıplarımız oldu ama bu bedeli ödemeyi göze almış olduğumuz için vazgeçmedik. Sonucunda bugün gelmiş olduğumuz konumdan çok memnunuz. Kimse bize bu malı şu fiyat ile alıp şu fiyat ile satacaksın demiyor. İtalya ve İspanya’dan mümkün olan en iyi koşullarda ürün tedarik edip burada özgürce belirlemiş olduğumuz fiyatlarla ticaretimizi sürdürüyoruz. Bu yüzden ben kendimi 5 yıldır tüccar olarak görüyorum. Daha öncesinde ise bahsetmiş olduğum üzere bize biçilen rolleri oynuyorduk. Sektöre 74’te babamın yanında başladım. 1986’da bayrağı teslim aldım ancak bir farklılık ortaya koyamadığımız sürece bu işi oğluma devretmeyi düşünmüyorum. Perakende pazarı gittikçe çoğalan yapı marketlere doğru kayıyor. Toptan işlerde ise üretici malını tanıtıyor, fiyatını belirliyor ve tüccara belirlenmiş koşullar altında, düşük kar marjlarıyla hizmet vermek düşüyor. Bu nedenle bayilik sisteminin geleceğinin


Geçerken Uğradık yürümeyeceğine, farklılık yaratılması gerektiğine inanıyorum. Biz bu farklılıkları sağladığımız sürece gelecek nesillere işimizi devretmeyi düşünebiliriz ama bir farklılık ortaya koymadığımız, geleceği iyileştirmediğimiz sürece gelecek nesilleri bu riskin altına sokmayı düşünmüyorum. Değişim furyasının hızla devam edecek olmasından dolayı bu değişime ayak uydurmalı ve farklılıklar yaratmalıyız. Eskiden müteahhitler 10’ar daire yapıyorlardı. Bugün ise 10 müteahhit birleşerek 1000 daire yapıyorlar. Yani birleşmenin sinerjisi ile doğacak 100 daireyi de 10’a katlayarak büyük projeler gerçekleştiriyorlar. Bu büyük projelerinde satışlarında üreticilerin etkin rol oynamasıyla tüccarlık üreticinin orta üstü satış temsilciliğine dönüşmeye başladı. Bununla birlikte biz ticareti enflasyonelist ortamda, talebin yoğun malın az olduğu ortamda öğrendik. Bugün ise tam tersi bir koşullardayız. Enflasyon yok, arz talep dengesi tersine döndü. Mal durduğu yerde para kazanırken bugün aldığınız malın fiyatında indirime gidildiğiyle karşılaşıyorsunuz. Hizmet maliyetlerinin de yükseldiğini dikkate alacak olursak artık ticaret yapmak oldukça zorlaştı. Bu yüzden farklılık sağlamamız gerekiyor. Geçmişten bugüne baktığımızda bu değişim sürecine ayak uydurabilen firmaların ayakta kalabildiğini görüyoruz. Gelecek süreçte de değişim furyasının hızla devam edecek olmasından dolayı bu değişime ayak uydurmalı ve farklılıklar yaratmalıyız. Aksi takdirde gelecekte ticaret yapabilmek çokta mümkün görünmüyor. Gittikçe zorlaşan rekabet koşullarından farklı bir yapıda ticaretimizi sürdürebiliyoruz. Ticaretimizi İtalya ve İspanya’dan getirmiş olduğumuz seramikler, Duravit, Hüppe ve Grohe bayiliği ile sürdürüyoruz. Sadece orta ve üst segment ürünler ile hizmet veriyoruz.

İthal ürünler ile ticaret yapmamızın bize en büyük avantajı ürünlerimizin başka yerde bulunmaması oluyor. Bu nedenle mümkün olan en iyi koşullarda satınalmalarımızı gerçekleştiriyor ve özgürce belirlemiş olduğumuz kabul edilebilir fiyatlar ile hizmet veriyoruz. Böylelikle yerli ürünlerdeki bulanabilirlik nedeniyle gittikçe zorlaşan rekabet koşullarından farklı bir yapıda ticaretimizi sürdürebiliyoruz. Yerli üreticilerimizi de yakından takip ediyoruz. Özellikle son dönemde yakalamış oldukları gelişim ile dünya pazarında kendini kabul ettirebilen teknoloji ve güvene odaklı ürünler üretmeleri Türk sanayicilerimizin de gelişimini göstermektedir. Özellikle de Seranit’in ürünlerini incelediğimde çok başarılı buluyorum. Avrupa fiyatlarıyla mal satabilen, güvenini ve kalitesini ispatlamış bir şirket olarak kendini öne çıkardığını düşünüyorum. Ticaretimize yerli ürünleri katmayı düşündüğümüzde tabi ki karşılıklı anlaşma sağlandığı takdirde herhalde bu marka Seranit olur. Henüz böyle bir planımız yok ama izlenimlerimiz dolayısıyla bu yorumu yaptım. Başka şehirlerde iş ortaklığı yapısını güçlendirmek daha yararlı oluyor. Daha önce başka şehir ve bölgelerde mağazalar açmıştık. Ancak sektörümüzde artık büyüme Nisan - Haziran 2011 / Sayı 74

127


Geçerken Uğradık bu depoyu kendi deposu olarak görüyor. Yani şuan 3 milyon Euro’luk stoğumuzun tümüne iş ortaklarımızın tamamı bilgisayar ortamından hakim olmakta, bu güç ile de daha uygun koşullarda almış oldukları mallar ile daha rahat bir ticaret hayatı yürütmektedirler. Hepimizin para kazanmayı öğrenmesi gerekiyor. İletişim çağında olmamız ve yeni neslin bunun kolaylığıyla araştırmacı yapısının gelişmesi nedeniyle müşteri beklentileri de oldukça arttı. Eskiden paranız olsa da ürün araştırmak için uzun bir vakit gerekliydi. Hatta bu vakit ayrılsa dahi çok fazla ürün olmadığı için seçebilme şansınız oldukça sınırlıydı. Yani paranız olsa da alabileceğiniz ürün belliydi.

bu şekilde olmuyor. Bunun yerine başka şehirlerde iş ortaklığı yapısını güçlendirmek daha yararlı oluyor. Bizde bunu dikkate alarak BSY Banyo Seramik Malzemeleri adıyla bir şirket kurduk. Şuan 4 ortaklı yapımız ile Türkiye’deki en büyük satınalma grubunu oluşturuyoruz. En iyi koşullar ile satın aldığımız ürünleri iş ortaklarımıza en uygun koşullarda temin ederek birlikte oluşturduğumuz gücün sinerjisinden yararlanıyoruz. Amacımız iş ortaklarımız üzerinden para kazanmak değil, hep birlikte oluşturduğumuz bu fayda çemberinden yararlanmaktır. Bu nedenle de oldukça başarılı olarak devam ediyoruz. Gelen talepler doğrultusunda da değerlendirmelerimizi yaparak yeni iş ortaklarımız ile birbirimize destek sağlayan bu yapımızı güçlendiriyoruz. Şirketin deposu tek bir merkezden oluşuyor ve tüm iş ortaklarımız

128

Nisan - Haziran 2011 / Sayı 74

Bugün ise ekonomik üründen lüks ürüne kadar tüm segmentlerde yelpaze çok fazla genişledi. İletişim kolaylığının artması ve müşterilerin daha bilinçli hareket etmesiyle de beklentiler arttı. Artık herkesin iyi hizmet sunması ve müşterisini doğru yönlendirmesi gerekiyor. Bununla birlikte Türk sanayicilerinin de kendilerini çok geliştirdiklerini görüyoruz. Ancak sadece kendinizi geliştirmeniz yetmiyor. Artık pazar sadece kendi ülkenizden oluşmuyor. Bu nedenle kendini gerek kalitesi gerekse tasarımlarıyla geliştiren üreticilerimizin marka değerlerini de arttırarak dünya pazarlarında ve iç pazarda daha iyi koşullarda rekabet etmeleri gerektiğini düşünüyorum. Aksi takdirde üreticilerimizin de, satıcılarımızın da gelecekleri oldukça zorlu olacaktır. Çok para kazanılmasını amaçlamak artık globalleşen dünyada pekte mümkün değil. Ancak vermiş olduğunuz hizmetin, kalitenizin ve emeğinizin de hakkını almanız gerekiyor. Üretici; doğru, kaliteli ürün üretiyor. Bayi; müşterisini doğru yönlendirip, doğru hizmeti veriyor. Müşteri doğru ürünü almasıyla memnun oluyor ama para kazanılmıyor. O zaman bu kadar doğrunun içinde bir yanlış var demektir. Hepimizin para kazanmayı öğrenmesi gerekiyor. Bazı müşteriler fiyat odaklı mal arıyorlar. Aldığı ürünün kalitesi, markası, modelinin hiçbir önemi yok. Sadece cebinden çıkacak paranın miktarı ile mal alıyorlar. Diğer bir müşteri ise; benim alacağım ürün şu markalardan, şu


Geçerken Uğradık kalitede, şöyle bir tasarım olsun diyor. Satıcı alternatiflerini sunduğunda detaylar üzerinden kararını veriyor ve almış olduğu ürünü doğru seçtiği ve alacağı hizmete güvendiği için cebinden çıkacak parayı son plana bırakıyor. İşte tüm paydaşlar için doğru ticarette bu şekilde gerçekleşiyor. Biz ithalat düşüncesiyle BSY’yi kurmaya karar verdiğimizde Avrupalı bir üreticiye gittik. Türkiye’ye sattıkları malın miktarını sorduk. Yıllık 100.000 Euro’luk mal satan bu üreticiye size 400.000 Euro’luk mal sipariş etmek istiyoruz, kabul ederseniz bu malın parasını da haftaya hesabınıza göndereceğiz dedik. Aldığımız cevap ise; “100.000 Euro’luk mal satan iş ortağımız ile 10 yıldır çalışıyoruz. Bu arkadaşımız ile biz yarın görüşür ve pazarı bu kadar büyük görmeniz nedeniyle yıllık satışını 150.000 Euro’ya çıkarmasını isteriz eğer yıl sonunda bu rakamları yakalayamazsa o zaman tekrar değerlendiririz.” dedi. Biz bir yıl bekledik ve sonucunda o iş ortakları ile birlikte bize de mal vermek kaydıyla ürün satın alabildik. Bizim sunmuş olduğumuz teklif, verdikleri cevap ve sonuçlarına bakın. Bu bir yabancı hayranlığı olarak algılanmasın ama ticaretin ticaret gibi yürümesi için hepimizin böyle düşünmesi gerekiyor. Bugün bir bölgede

100.000 Liralık bir mal satan arkadaşımızın yanına dükkan açsak, onun üreticisinden de 400.000 Liralık mal istesek o anda sözleşmeyi imzalar siparişimizi geçmiş oluruz. Ancak bunun bir yanlışa sürüklenmek olduğunun herkesin bilincinde olması gerekiyor. TİMDER faaliyetlerini yeterli görmenin de haksızlık olacağını düşünüyorum. TİMDER’in kuruluşundan beri üyesiyim 3-4 dönem de Yönetim Kurulunda görev aldım. İthalata başladığımız dönemden beri çok fazla faaliyetlerine katılamıyor ama yayınları ile takip ediyorum. TİMDER’in üretici, satıcı ve tüketici arasında çok sağlıklı bir iletişim köprüsü görevi görmesi gerekiyor. Bugüne kadar kat ettiği mesafe ve faaliyetlerine bakacak olursak başarılı ancak hiçbir zaman yeterli olmayacaktır. TİMDER’in faaliyetlerini yeterli görmenin de haksızlık olacağını düşünüyorum. Her zaman için çıtamızı bir kademe daha yükseltmeyi hedeflemeliyiz. Bu çıtanın yükselmesi için de üyelerin daha katılımcı etkin rol oynaması gerekiyor. İnsanımızda ortaklık, birliktelik kültürünün olmaması nedeniyle bu tip birlikteliklerin çok zor gerçekleştiğini de biliyoruz. Ancak TİMDER’in gücünü kullanarak bu birlikteliği sağlaması ve her geçen gün daha da güçlenmesi gerekiyor. İşte o zaman hep birlikte bu çatı altında birbirimize fayda sağlayabilirz. Nisan - Haziran 2011 / Sayı 74

129


Geçerken Uğradık

Orhan Hopa

Kabiller İnş. Malz. Paz. Nak. Dış Tic. A.Ş.

Muhammet Kabil Kabiller 1953 yılında, Rize’de Tavukçuoğlu Nalburiye ismi ile kuruldu. 1977 yılında ortağımızdan ayrılmamızdan sonra şirketimizin ismini Kabiller olarak değiştirdik. Bol çeşitlilik ve müşteri memnuniyetini hizmet verme felsefemiz ile birlikte zaman içinde büyüyerek bugünlere geldik. Şirketimizin kurulmuş olduğu Rize’de faaliyetlerimiz halen devam ediyor. Bununla birlikte 2003 yılından itibaren de İstanbul’da faaliyetlerimize başladık. İstanbul’un tüm bölgelerine ticaret yapmak ile birlikte Trakya ve Anadolu’nun büyük bir bölümünde tali bayilik sistemi ile çalışmaktayız. Kabillerin yanı sıra 2008 yılında İda Seramik’in ilk mağazalarından biri olarak Akka Yapı Malzemeleri Ltd.Şti ünvanlı münhasır bayilik sistemi ile çalışan şirketimizi hayata geçirdik. “Ekonomik ürün döneminden lüks ürün dönemine bir geçiş başladı.” Karsız işler keyifsiz işlerdir. Ekonomik ürünler cironuzun %50’sinden fazlasını oluşturduğu dönemlerde keyifsiz ticarette birlikteliğinde gelir. Kar marjının daha da düşük olduğu üretici ve satıcının kar yapma amacını zorlayan

130

Nisan - Haziran 2011 / Sayı 74

bu ürünlerin sektörümüzde üretim yapan tüm firmaların ürün portföyünde bulunduğunu görüyoruz. Bu biraz da koşulların üretici ve satıcıları zorlamasıyla gerçekleşti. İnşaat sektöründe TOKİ’nin çok aktif rol oynaması, ekonomik ürünleri tercih etmesi üreticileri buna zorladı. Bununla birlikte diğer müteahhitlerin de konut sektöründe rekabetin artmasıyla birlikte ekonomik ürünleri tercih etmesiyle bizler de üreticilere baskı kurarak bu sürecin hızlanmasını sağladık. Ancak müşteri bilincinin yükselmesi, beklentilerinin artması, yeni ve görsel olarak saha iyi ürünleri tercih etmesi ile birlikte ekonomik ürün döneminden lüks ürün dönemine bir geçiş başlamasını sağladı. Gelecek dönemlerde de bu tür ürün talebinin giderek yoğunlaşacağı görülüyor. Çünkü insanlar yaşam kalitelerini artırmak için, yeni ve farklı ürünlere yöneliyor. Bir değerlendirme yaptığınızda ekonomik ürün ile orta segment bir ürün arasında metrekare de ortalama 3-4 TL/m2 fark var. Bunun dışındaki yapıştırıcı, derz, usta, gibi maliyetlerin tümünün de aynı olduğunu göz önüne almalıyız.Tüketici veya müteahhit için bir dairede 60-70m2 seramik


Geçerken Uğradık

kullanıldığı düşünülecek olursa kalite çıtasını yükseltmek ve sınıf atlamanın bedelinin sadece 1 daire için 200-300 TL olduğu görülüyor. Genelde tüketici bu bedel farkını ödeyip farklı olma gayreti içine giriyor.Sonuçta bu bedel farkı kullanımda mutluluk sağlıyor ve satışta karlılık getiriyor. “İşimiz sadece satmak değil.” Bir bakkalın en önde ürünü ekmektir. Bizim ekmeğimizde seramiktir.Genellikle müşterilerimiz mağazalarımıza seramik almak için girerler. Bunun yanında vitrifiye, küvet, kabin satabilmek ise çoğunlukla satış temsilcisi arkadaşımızın becerisi ve bizim teşhir sunumumuza bağlıdır.Bizim için geçtiğimiz yılın istatistiklerini değerlendirdiğimde müşterilerimizin %70’sinden fazlasının seramik ile birlikte diğer ürün gruplarından da aldığını görüyoruz. Daha önceki yıllarda bu oranlar daha düşüktü. Bu müşterilerin yeniliklere açık olduğu, alışveriş kültürünün oturduğu satıcıların da satış ve pazarlama kabiliyetlerinin arttığını gösteriyor. Artık biz tüccarlar da değiştik. İşimiz sadece satmak değil. Müşteri beklentilerinin artması bizlerinde hizmet kalitesinin arttırmasını sağladı. Müşteri artık mağazadan bir ürünü alıp çıkmıyor. Ürünün kapıya teslim edilmesini hatta uygulama hizmetinin verilmesini istiyor. Biz istesekte istemesekte artık lojistik hizmet maliyetini de karşılamak zorundayız. Bu nedenle ticaretin zorlukları ile birlikte hizmet sektörünün zorluklarını da çekmek durumundayız. Kalifiye eleman, usta bulmak yada yetiştirmek zor oluyor. Ama müşteri memnuniyetini sağlamak için artık bunu yapmak zorundayız veya tedarikçilerimzden bu yönde destek almalıyız.

“Sektörün en büyük gelişmelerden biri dijital ürünler oldu.” Bana göre sektörün ilk günden bugüne göstermiş olduğu en büyük gelişmelerden biri Dijital ürünler oldu. Bu gelişme ile birlikte üreticilerimiz de farklılaşma hususunda daha rahat yol alacaklardır. İhtiyaç duyulan farklılaşma dijital ürünler ile olacak. Diğer ürünleri müşterinin bakış açısıyla ebat, renk ve model alternatifleriyle incelendiğinde üreticilerin birçoğunun benzer ürünlere sahip olduğu görülüyor. Bu nedenle müşteri de benzer tasarımlar arasında ya markasıyla yada fiyatıyla kendini tatmin edecek olan ürünü seçiyor. Ama bu teknoloji ile gelecek farklılaşma sayesinde artık tasarımlar ve ürün geliştirme becerisinin daha ön plana çıkacağı kanaatindeyim. “Sektörümüzü çabuk Avrupalılaştı olarak yorumluyorum.” Artık ürünlerin raf ömrü de çok kısaldı. Geçtiğimiz yıllarda,yıllarca değiştirmeden sattığımız seramikler varken geçen seneye kadar ürünlerin raf ömrü 1-1,5 seneye kadar indi. Hatta ürüne göre son dönemde 2-3 aylık raf ömründen bile bahsetmek mümkün oluyor. Hem ürün portföyümüzü geniş tutmak hem de bu ürün portföyünü iyi bir öngörü ile belirlemek durumundayız. Bununla birlikte sektördeki arkadaşlarımızla bir araya geldiğimizde herkesin kar marjlarının düşmesinden rahatsız olduğu görülüyor. Yıllar önce Avrupa’daki şirketlerin kar marjlarını inceleme fırsatımız olmuştu. Bizde %20-30 civarında kar marjlarının bulunduğu dönemlerde onlar %3 ile faaliyet gösteriyorlardı. Bu nedenle ben sektörümüzü çabuk Avrupalılaştı olarak yorumluyorum. Herkesin verdiği emeğin Nisan - Haziran 2011 / Sayı 74

131


Geçerken Uğradık hakkını alması gerekiyor ama göstergeler ile birlikte değerlendirildiğinde bu kadar da abartılı olarak değerlendirmemek gerektiğini düşünüyorum. Şuan ki marjların tabi ki yükselmesi gerekiyor ama eski dönemlerdeki marjların da olmayacağı gerçeğini göz önünde bulundurmalıyız.Bu durumda yapmamız gereken doğru ürün,iyi hizmetle birlikte kar marjlarımızı yukarıya taşımalıyız. Son dönemde yeni inşaat yapımlarıyla birlikte yenileme ihtiyacı da hız kazandı. İstanbul’un %75’i değişim adayı eski binalardan oluşuyor. Bu potansiyel de bize geleceğe yönelik ümit veriyor. Yenileme sektöründe bugün ustalarımız hizmet veriyor. Henüz mimar, mühendis yani profesyoneller bu pazarda aktif rol oynamaya başlamadı. Müşteri beklentilerinin her geçen gün artığı bu ortamda hedeflenen ekonomik gelişmelerin yaşanması ve insanların beklentilerinin cebinde hissedilmesiyle birlikte bu pazarda profesyoneller daha fazla olacak. Bununla birlikte de yenileme pazarı daha da gelişecektir. “Faklılaşmalı, markalaşmalıyız.” Ülkemizdeki yapı market yapılanmasına baktığımızda bu oluşumun büyük kısmının yabancı firmaların elinde olduğunu görüyoruz. Bu pazardan niye bizim ülkemiz yatırımcıları değil de yabancılar faydalanıyor. Sektörümüz içinden bir yapı market oluşturmak için gereken ne varsa fazlasını bulmak temin etmek mümkün. Oluşturulacak bir ortaklık yapısıyla bu işleri çok ortaklı şirketler olarak yapabiliriz diye düşünüyorum. Sektörümüzde faaliyet gösteren şirketlerimizin bu tip grup şirketleri kurarak daha büyük yapılar,daha yüksek cirolar, daha geniş müşteri portföyüne hitap edecek yapıya gelmeleri durumunda önümüzdeki günlerde işlerimizi kolaylaştıracağını düşünüyorum. İçinde bulunduğumuz yıl ve takip eden yıllarda işlerimizin artacağına inanıyorum. Yapılacak çok iş, yenilenecek çok yaşam alanları var. Bu talepleri karşılamak da bize düşecek. Ekonomimiz ülke olarak iyi durumda ve daha iyiye gidiyor. Bu olumlu durum işlerimize yansıyacaktır.

132

Nisan - Haziran 2011 / Sayı 74



Geçerken Uğradık

Orhan Hopa

Yelkenciler İnş. ve Yapı Malz. Paz. Ltd. Şti.

Mustafa Yelkenci Marmara Üniversitesi İşletme bölümü mezunuyum. İş hayatına öncelikle ambalaj sektörü olmak üzere üniversite yıllarımda başladım. Sonrasında ise iki kardeşim ile birlikte memleketimiz Bartın’da YEPSA ve YİMPA Yelkenciler’i kurduk. YEPSA markamız ile Bartın’da atık ve temiz su boruları imalatımız devam ediyor. Bununla birlikte YİMPA Yelkenciler olarak ta iki kolda faaliyet göstermekteyiz. Gebze’de bulunan üretim tesislerimizde 100lt’den 10 ton’a kadar su depoları ve Vela Banyo markamız ile akrilik küvet, duş teknesi, duş kabinleri imalatı yapmaktayız. Vela Banyo henüz bir yıllık yeni bir marka küvet üretimine de bu markamız ile başladık. Ürünlerimizin fiyatları belki piyasada bulunan birçok ürüne oranla yüksek olabilir ama biz hırslı, agresif fiyat politikalarıyla değil kalitemiz ile adımızdan söz ettirmek istiyoruz. Bu nedenle kalitemizden ödün vermiyor, ne kadar satıyorsak o kadar üretiyor, o kadar istihdam sağlıyoruz. Dağıtım ağımızı da henüz çok geliştirmedik. Zamanla geliştireceğimiz dağıtım ağının yanı sıra özellikle proje ve ihracat ağırlıklı olarak çalışıyoruz. Acelemiz

134

Nisan - Haziran 2011 / Sayı 74

yok, sağlam, güvenilir adımlarla ilerleyecek ve kalitemizden ödün vermeyeceğiz. Ticarette diğer iştigal konumuzu oluşturuyor. Burada başta İda Seramik ve kendi ürünlerimiz olmak üzere, Akgün Seramik, Akgün Granit, Seramiksan, Weber, Adell markalarının ürünleri ile Marmara bölgesinde toptan ve peraknede hizmet vermekteyiz. Bartın’dan ilk geldiğimizde ticaretimizin büyük bölümünü toptan olarak yürütüyorduk. Sonrasında gelişen müşteri portföyümüz ile perakende ve müteahhit kanadına ağırlık vermeye başladık. Kriz ve kriz sonrasında yaşanan gelişmeler ile birlikte de toptan ticaretimizi minimilize ettik. Bu süreç sonrasında oldukça küçülttüğümüz toptan ticaretimizi yaptığımız çalışmalar ile yine genişletmeye başladık. Çünkü artık müşteri bekleyerek değil, müşteriye giderek ticaret yapılıyor. Özellikle inşaat gruplarına giderek ürün ve hizmet kalitenizi doğru yansıttığınız takdirde ticaret yapabiliyorsunuz. Ülkemizde ne yazık ki firmaların ömrü nesilden nesile aktarılamıyor. Bu yüzden uzun soluklu firmaların sayısı oldukça az oluyor. Sermaye


Geçerken Uğradık

birikiminin olmaması, aile şirketlerinde ailenin genişlemesine paralel olarak şirket genişlemesinin sağlanamaması da bunu tetikleyen faktörlerin başında geliyor. Gelecek ile ilgili ülkemizin önemli hedefleri var. Bu hedefler kriz ve istikrarsızlıklar oluşmadığı takdirde rahatlıkla gerçekleştirebileceğimiz hedeflerdir. Gelişen dünya konjektürüne uyum sağlayan ülkemizin bu hedeflerini de başaracağını ve ülkemizin daha güzel koşullara kavuşabileceğini düşünüyorum. Uzun yıllardır ticaret ve sanayi kollarında faaliyet gösteriyoruz. Bu süreç içinde dünya, müşteri beklentileri nasıl değişiyorsa ticaret yapısı da onlara paralel olarak değişiklik gösterdi. Hepimizin bildiği üzere geçmişte çok daha kolay koşullarda, daha büyük kar marjlarıyla çalışıyorduk. Bugün ise hizmet kaliteleri ile birlikte masraflarımız yükselirken karlılık oranlarımız oldukça düştü, satış noktaları çoğaldı. Büyük grupların kurmuş oldukları yapı marketlerin sayısı gittikçe artıyor ve artmaya da devam edeceği net bir şekilde görülüyor. Süpermarketlerin devreye girmesi ile mahalle bakkallarının yok olduğu her zaman örnek

gösterilir. Ancak bu değişim sürecinde bakkalını mini market ve marketlere dönüştüren firmaların yani kendini geliştirenlerin de birçoğunun işlerine devam ettiğini gözardı etmemeli, bizlerde kendimizi geliştirmeliyiz. Daha çok kapalı alanlarda, yapı marketlerde olduğu gibi müşterilerin geldiği zaman içinde otopark ve sosyal yaşam alanı hususunda sorun yaşamayacakları alanlar oluşturmamız gerekiyor. Yapı marketlerin özellikle nihai tüketici üzerinde ucuz olduğu yönünde yanlış bir bilgi yaygınlaştı. Oysa ki bizim gibi alanında ihtisaslaşmış mağazcılık sektöründe faaliyet gösterenlerin fiyatları onlardan her zaman için daha ucuz olmaktadır. Sadece belli zaman içinde, belli kalemlerde yapmış oldukları kampanya ve reklamlarla bu yanlış bilgi benimsenmiş. Yapı marketler ile bizim aramızda farklılıklara deyinmek gerekirse; onlar daha büyük alanlarda, çok çeşitli malzeme sunmaktadır , ancak özellikle bizim ürün yelpazesinde bizden daha az stok ile çalışmaktalar. Onların bize oranla avantajlı oldukları nokta ise büyük alanlara sahip olmaları nedeniyle bol çeşit ve sosyal alanlar sunmalarıdır. Hizmet kalitesinde ise Nisan - Haziran 2011 / Sayı 74

135


Geçerken Uğradık

biz alanımızda ihtisaslaştığımız için onlardan daha iyi hizmet sunduğumuz da bir gerçektir. Yapı marketlerin asıl olarak mahalle nalburlarını tehdit ediyor. Bizim gibi belli bir güce ulaşmış, alanında ihtisaslaşmış ve hizmet kalitesini müşterilerine ispatlamış firmalar ise o kadar etkilenmeyecektir. Ancak bizim de kendimizi gelişen şartlara uyumlu bir şekilde geliştirmemiz gerekeceği gerçeğini de göz ardı etmemeliyiz. Geçmişte küçük dükkanlarda az teşhir ile mal satışı yaparken bugün büyük showroomlarda hizmet veriyoruz. Gerekli koşullar oluştuğunda da yapımızı bir üst kademeye taşımamız gerekiyor. Bunu şirketler yapılarını güncelleyerek yapabilecekleri gibi ortaklık kültürünü geliştirerek te yapabilirler. Ancak bunun için kesinlikle bireysel düşünmek ve az olsun benim olsun mantığından sıyrılmamız gerekiyor. Ben kesinlikle sivil toplum örgütlenmesinin gerekliliğine inananlardanım. Bu yüzden birçok sivil toplum örgütünde görev aldım. Dernekçilik oldukça zor ama keyifli bir birliktelik ortaya çıkarmaktadır. Bunun iyi şekilde değerlendirebildiği ve ekonomik desteğini sağladığı süreçte dernekler ayakta kalır. Bu bağlamda TİMDER’in de sektörde oldukça etkin bir sivil toplum örgütü olduğunu görüyoruz. Birçok yararlı faaliyet yürütüyor. Bu yararlı faaliyetlerinin devam etmesini temenni ediyorum.

136

Nisan - Haziran 2011 / Sayı 74



Hukuken

Tacire Mahsus Çeklerin Kanuna Aykırı Keşide Edilmesinden Doğan Sorumluluk Bu ayki yazımızda çek kanunu uyarınca belirli bir amaca uygun kullanılması zorunlu kılınan çeklerin, amacı dışında kullanılmasının sonuçları üzerinde duracağız. Kişinin, ticari ilişki çerçevesinde ve tacir sıfatıyla düzenleyeceği çekin münhasıran tacir kişiye özgü olması gerekmektedir. Bankaların da çek karnesinin verilmesi esnasında bu durumu araştırması ve çek karnesi talep edenin durumuna uygun olan çek karnesini vermesi zorunludur. Aksine davranış durumunda, tacir olmayan kişiye tacir kişiye verilmesi gereken çek defteri veren banka görevlisi hakkında elli günden yüzelli güne kadar adlî para cezasına hükmolunması olasıdır. Yine dikkat edilmesi gereken bir başka husus Esnaf ve sanatkâr odalarına kayıtlı olanlardan, tacir kişilere özgü çek hesabı açtıranlar hakkında bu Kanunun tacirlere ilişkin hükümleri uygulanacak olmasıdır. Çekin banka tarafından gerekli ön araştırma yapılması sonrasında verilmesi üzerine, tacirlere mahsus çek, ancak kişinin tacir sıfatıyla bulunduğu bir ticari ilişki çerçevesinde düzenlenebilecek ve karşı tarafa ancak bir ticari ilişki nedeniyle verilebilecektir. Getirilen bu yeni düzenleme kayıt dışı ekonominin kayıt altına alınması sağlanması amaçlanmaktadır. Tacir olanların, tacir olmayanlara özgü çeki keşide etmesi ve bu çeki ticari işlerinde kullanması durumunda çekin hukuki durumu bakımından herhangi bir geçersizlik yaptırımı söz konusu olmayacaktır. Çünkü tacirin malvarlığının bir bütün olduğunu ve tacirin borçlarının ticari olmasının asıl olduğunu düzenleyen TTK 20 ve 21. maddeleri ışığında, tacirin ticari işlerinde tacir çeki düzenlemesi diğer işlerinde ise normal çek düzenlemesi yönündeki ayrım, Türk Ticaret Kanunu’ndaki tacir olmanın hükümlerine aykırıdır. Çünkü belirtilen madde uyarınca taciri bütün işlerinin ticari olması asıldır. Keşide edilen çekin kendinden kaynaklanan özelliklerden başka, çeki keşide eden kişi de Çek Kanunu bakımından önemlidir. Çek hesabı sahibi gerçek kişiyse, kendisi adına çek düzenlemek üzere bir başkasını temsilci veya vekil olarak tayin edemez. Gerçek kişinin temsilcisi veya vekili olarak çek düzenlenmesi halinde, bu çekten dolayı hukuki ve cezai sorumluluk yine adına çek karnesi verilmiş olan çek hesabı sahibine aittir.

138

Nisan - Haziran 2011 / Sayı 74

TİMDER Hukuk Danışmanı Avukat Murat Çelikten murat@murathukuk.com

Tacirin, ticarî işletmesiyle ilgili iş ve işlemlerinde, tacir olmayan kişinin çek defterini kullanarak çek düzenleyen ve düzenleten kişi altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır(Çek Kanunu 7/1). Ancak 5941 sayılı Çek Kanunu’nun 4. maddesinin 2. fıkrasında “Tacir tüzel kişi veya onun faaliyetleri ile ilişkilendirilmek kaydıyla, tüzel kişinin gerçek kişi ortakları, ortakların ilgili bulunduğu veya tüzel kişinin veya ortaklarının etkisi altında bulundurduğu gerçek kişiler ile tüzel kişinin yönetim organında görev alan veya temsilcisi sıfatını taşıyan gerçek kişiler adına açılmış olan çek hesapları, tacir tüzel kişiye ait kabul edilir. Söz konusu ilişkinin varlığına yönelik emarelerin bulunması hâlinde, hesabın bulunduğu banka şubesi durumu Gelir İdaresi Başkanlığına bildirir.” şeklindedir. Belirtilen madde gereğince tüzel kişinin ortaklarından gerçek kişinin tacir olmayan bir kişiye keşide edeceği bir çek, banka memuru tarafından tüzel kişi veya tüzel kişinin faaliyetleri ile bağlantılandırıldığında kayıt dışı ekonomiye hizmet eden bir araç olarak değerlendirilerek Gelirler İdaresi Başkanlığı’na bilgi verilecektir. Tacir olmanın getirdiği yükümlülüklere bir yenisi ekleyen 5941 sayılı Çek Kanunu’nun uygulanmasında büyük olasılıkla karşılaşmanız mümkün olan bu hususlara dikkat edilmesi ticari faaliyetinizin sürekli ve güvenli yürütülmesi bakımından önemlidir. Bu çerçevede ticari işlerinizde sorunsuz günler diliyoruz.



Ekonominin Nabzı

89. İMSAD Ekonomik Değerlendirme Raporu’ndan alınmıştır.

“Türkiye gibi olmak” Yılın kalan üç çeyreğinde zorluk beraber aşıp fırsatları birlikte kollayacağız Birinci çeyreğini geride bıraktığımız 2011 yılı, Kuzey Afrika ve Orta Doğu’daki siyasi gerginlikler ve Japonya’yı vuran ağır deprem ve tsunami felaketi nedeniyle şimdiden unutulmayacak bir yıl olacağını hissettirdi. İlk üç ayda yaşanan olaylar, Türk iş dünyasından yeni fırsatları ve beraberinde yeni zorlukları da birlikte getiriyor. Japonya’nın maruz kaldığı deprem ve tsunami felaketi; otomotiv ve elektronik ürünler alanında üretim ve dağıtımın, yedek parça ve ara mamul temininin Türkiye’ye kaydırılması anlamında yeni imkanları gündeme getirirken; Kuzey Afrika ve Orta Doğu’daki sıcak gelişmeler ise öncelikle müteahhitlerimiz ve hiç şüphesiz ihracatçılarımız açısından bazı zorluklara işaret ediyor. Orta Doğu’da dönüşümün adı: ‘Türkiye gibi olmak istiyoruz’ Bölgemizdeki 1. ve 2. kuşak komşu ülkelerde yaşanan siyasi gelişmeler ve toplumsal hareketlenlerin hiç şüphesiz çok sayıda ve kimileri 30 - 40 yıl öncesine kadar uzanan gerekçeleri var. Bununla birlikte, kimi Orta Doğu uzmanları ve uluslararası ilişkiler alanındaki bazı araştırmacılar, son birkaç yıldır Orta Doğu ve Kuzey Afrika’daki siyasi hareketlenmenin gerekçeleri arasına, ihracatı gerçekleştirilen ‘Türk Dizileri’ni de eklemekteler. Söz konusu diziler, Türkiye’nin çoğunluğu Müslüman bir ülke olsa da, çağdaş ve ilerici bir yaşam şeklini ve bunun da ötesinde bölgemizin refah düzeyi en yüksek ekonomisi olma özelliğini yakaladığını gösteriyor. Bu nedenle, her ne kadar daha ileri bir demokrasi standardına ulaşmak adına çabalarımızı sürdürsek de, Türkiye’nin 87 yıllık Cumhuriyet tarihinde ve özelikle son 30 yılda kat ettiği ekonomik ve demokratik standartlar düzeyi, bölge ülkelerdeki toplumları da hareketlendirmiş ve talepkar hale getirmiş durumda. Bölgede Türkiye’nin ekonomik etkinliği artıyor Türkiye’nin son 5 yıldır daha yoğun bir şekilde yürütmekte olduğu ‘komşularla sıfır sorun’ politikasının etkisi de unutulmamalı. Bölge ülkelerinin büyük bir bölümü ile mutabakata varılan vize işlemlerinin karşılıklı kaldırılması süreci, hem bölge ülkelerinden çok sayıda turistin Türkiye’yi ziyaret etmesini, hem de Türk iş dünyasının etkili iş bağlantıları yapabilmek adına bölge ülkelerini çok daha sıklıkla ziyaret etmelerini sağladı. Bölge ülkelerinden gelen turistlerin Türkiye’de sıklıkla şahit oldukları ciddi boyutlardaki bayındırlık faaliyetleri, uluslararası

140

Nisan - Haziran 2011 / Sayı 74

İMSAD Ekonomi Danışmanı Prof. Dr. Kerem Alkin standartlarda alış veriş merkezleri, rezidanslar, hava limanları, karayolları hiç şüphesiz, Orta Doğu ve Kuzey Afrika’da ekonomik dönüşümün neden bu derece geç kaldığı ve neden Türkiye’nin çok gerisinde kalındığı yönündeki sorgulamaları da alevlendirdi. Türkiye’nin 2000’li yılların başlarından bu yana bölgesinde güçlendirmekte olduğu Ekonomi ve Ticaret Diplomasisi becerisi ve bölgesel liderlik konumu, doğal olarak Türkiye’nin komşu ülkelerle dış ticaretini, %8’lerden %25’lere taşıdı. Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne ihracatı hacimsel olarak 64 milyar dolarla bugüne kadar ki en yüksek seviyesine 2008 yılında ulaştıktan sonra, söz konusu hacim 2009 yılında küresel krizle birlikte 47 milyar dolara gerilemişti. Türkiye, bölgemizdeki 1. ve 2. kuşak komşu ülkelere ihracat hamlesinde önemli başarı ve rekorlara imza atmasa idi, Türkiye’nin ihracat hacminde küresel krizden kaynaklanan kan kaybı çok daha dramatik olabilirdi. Bunun yanı sıra; tekstil, hammaddesi ve hazır giyim rekabeti açısından, Türk şirketlerinin bölge ülkelerindeki nitelikli sanayi bölgelerinde (QUİZ) gerçekleştirdikleri yatırımlarda, küresel rekabet becerisi açısından önemli açılımlar oldu. Bununla birlikte, Orta Doğu ve Kuzey Afrika’da hız kazanmış olan politik çalkantılardan yatırımlarının bir kısmını söz konusu coğrafyaya kaydırmış olan Türk şirketlerinin tedirgin olmaları da, bu sürecin ‘dikeni’ olarak da tanımlanabilir.


Ekonominin Nabzı Buna karşılık, Türk şirketlerinin bölge ülkelerinde personeli servisle fabrikaya taşıma ve öğlenleri yemek verme alışkanlıklarını sürdürmeleri ise, bölge ülkelerindeki çalkantılarda, o ülkenin vatandaşı olan işçilerin, Türk şirketlerine ait fabrikaları isyanlardan ve toplumsal hareketlerden korumaları gibi gelişmeleri de beraberinde getirdi. Türk şirketlerinin, ilk kez kendilerine insan gibi muamele eden yabancı yatırımcılar oldukları, Afrika ve Orta Doğu’nun pek çok ülkesinde konuşuluyor. Orta Doğu’da arayışlar, kısa vade için risklere, uzun vade için fırsatlara işaret ediyor Uluslararası yayın ve araştırma kuruluşları tarafından düzenlenen kamuoyu yoklamaları, iş adamlarının ve ekonomi çevrelerinin Orta Doğu ve Kuzey Afrika’daki dönüşüm sancılarının petrol ve emtia fiyatları üzerindeki etkisi açısından kısa vadede daha zor bir süreç beklediklerini, bununla birlikte bölgede artık geri dönülemez şekilde toplumlarının yaşam standartlarının ciddi ölçüde iyileştirileceği yeni bir sürecin başladığına inandıklarını gösteriyor. Bu durum, 400 milyonun üzerindeki insanın alım gücünün iyileşmesiyle, beyaz eşya, elektronik eşya, tekstil, otomotiv, konut sektörlerinde yeni fırsatlara ve bölgemizdeki 1. ve 2. kuşak komşu ülkelerde enerji ihtiyacının artmasına, Türkiye’nin önümüzdeki yıllarda komşu ülkelerden daha yoğun olarak gerçekleşecek ziyaretlerle, vazgeçilmez bir turizm ve alış veriş destinasyonu olacağına işaret ediyor. Hükümet’in, ekonomi yönetiminin ve iş dünyasının Türkiye’nin bu temel gerçeği hep göz önünde bulundurarak, inşaat malzemesi, konut endüstrisi, elektronik, tekstil, enerji ve turizm alanlarında bölge ülkelerinde ve Türkiye’de gerçekleşecek ihtisas fuarlarına daha fazla ağırlık vermesi gerekecek. Türk iş dünyası ile bölge iş dünyasının daha sıklıkla bir araya gelmesini sağlayacak olan söz konusu ihtisas fuarları, hiç şüphesiz uluslararası iş dünyası ve yatırımcılar tarafından bu bölgede dikkatle takip edilecek yeni iş fırsatlarından Türkiye’nin hak ettiği ölçüde pay almasını da sağlayacaktır. Ekonomi Yönetimi: ‘Bankalar 2009-2010’da kar ederken iyiydik de, şimdi mi kötü olduk?’ 2011 yılına ekonomi alanında damgasını vuracak başlıklar arasında, hiç kuşkusuz TCMB’nin yeni para politikası modeli ve bankacılık sektörünün kredi hacmindeki artışın yavaşlatılmasına yönelik adım ve önlemler damgasını vuracak. Bankaların üst düzey yöneticilerinin sitem dolu açıklamaları zaman zaman gündemin ilk sıralarına çıksa da, ekonomi yönetimi cari işlemler açığı sorununun Türk ekonomisi için yakın gelecekte

sürdürülemez hale gelmemesi için, makro ekonomi politika setinde kararlılığını ısrarla vurguluyor. Esasen, ödemeler dengesiyle ilgili performans kriterlerinin artık G-20 ülkelerinin makro ekonomik karşılaştırmasında önemli bir kriter haline geleceği görülmekte. Nitekim, uluslararası sermaye hareketleri konusunda liberal görüşün kalesi konumunda olan Uluslararası Para Fonu (IMF) bile, artık gelişmiş ve gelişmekte olan ekonomiler için sıcak para veya kısa vadeli sermaye hareketlerinin makro ekonomik etkisi ve ülkelerin sıcak paraya yönelik önlem modelleri üzerine rapor hazırlayabiliyor. Yani, devletin ekonomideki düzenleyici ve denetleyici rolüne atıfta bulunan yeni Keynesyenci görüşün dahi artık IMF uzmanların da kabul gördüğüne şahit oluyoruz. Hükümet’in sağladığı siyasi istikrarın etkisi göz ardı edilmemeli Gerek Başbakan Erdoğan’ın önceki haftalarda gerçekleştirdiği Londra temasları esnasında, bir araya geldiği uluslararası finans kuruluşlarının temsilcilerine verdiği mesajlar, gerekse ekonomi yönetiminin altını çizdiği hususlar, eğer Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası, bağımsızlığını da koruyarak, fiyat istikrarı için mücadelesini etkili bir şekilde yürütebiliyor ise, eğer bankalar ağır bir küresel krizin yaşandığı 2009 ve 2010 yıllarında karlılıklarını koruyabilmiş ve arttırabilmişler ise, eğerbankaların sermaye yeterliliği ve kredibilitesi uluslararası takdir görmüş ise, bu siyasi iradenin başarısına işaret etmekte. Hükümet’in, kamu maliyesi alanında, gerek Bütçe performansı, gerekse de kamu borçlanmasında gösterdiği disiplin, küresel krizin etkilerinin azaltılmasına yönelik olarak alınan kararlar ve atılan adımların vakitlice sona erdirilmesi ve piyasalar açısından siyasi istikrarın devamına yönelik kararlılık, 2009 yılındaki %4,8’lik daralma sonrası, 2010 yılında Türk ekonomisine %8,9’luk büyüme getirdi. Bu nedenle, ekonominin tam anlamıyla profesyonel bir bakış açısı ve anlayışla yönetilmesi hususunda Bakanlar Kurulu’nda gösterilen siyasi iradenin, hem ekonomi bürokrasisi, hem de özel sektörün işini kolaylaştırdığı görülmektedir. Bu noktada, özel sektörün kar odaklılığı anlaşılır olsa da, ekonomi yönetiminin düzenleyici ve denetleyici tavrının, Türk ekonomisinin yakın geleceği için kritik sorunlar yaşanmaması açısından, özel sektör tarafından da doğru algılanması gerektiği vurgulanmaktadır. Babacan: ‘Bankalar kararlara uymalı’ Başbakan Yardımcısı Babacan, bankaların tepki gösterdiği son düzenlemelerin önemini ve gerekliğini bir kez daha hatırlatarak, devletin yaptığı düzenlemelere özel sektörün uyması

Nisan - Haziran 2011 / Sayı 74

141


Ekonominin Nabzı

gerektiğinin altını çizdi. Hiç kimsenin aynı gemide olup da ‘bu geminin selameti beni ilgilendirmez, ben geminin üzerindeki alışverişimle nasıl para kazanırım, gemi batmış çıkmış, altında delik varmış, bu beni ilgilendirmez’ diyemeyeceğini ifade eden Babacan, banka genel müdürleriyle polemik yaratacak açıklama yapma usulleri olmadığını da hatırlattı. Bakan Babacan, Devletin, ilgili otoritelerin, kamu kuruluşlarının düzenleme ve denetleme görevinin altını çizerek, bankaların da bu düzenlemelere uymakla mükellef olduklarını vurguladı. Bankacılık sektörü verilerinin her hafta dikkatle takip edildiğini ve edileceğini belirten Babacan, uygulanan ekonomik politika ve hedefler doğrultusunda gerekirse ilave önlemler alınacağını da söyledi. Babacan, hükümete kanun hükmünde kararname çıkarma yetkisi veren düzenlemeyle de yeni kabine yapılanmasında ekonomi bakanlıklarında değişiklik olacağını belirtti. Bir Ekonomi Bakanlığı’nın kurulmasının AK Parti’nin aşağı yukarı 9-10 yıllık bir tasarısı olduğunu belirten Bakan Babacan, aynı zamanda sosyal hizmetlerle alakalı bir bakanlığın da söz konusu olacağına işaret etti. Başbakan Erdoğan’ın Londra temaslarında seçim sonrası oluşturulacak yeni kabinede bakan sayısını 20 ile sınırlamayı hedeflediklerini belirtmesi sonrası, iş dünyasında ekonomi yönetiminin hangi bakanlıkların çatısı altında nasıl birleştirileceği veya şekilleneceği merak konusu. Bankalar: ‘Sektörün iddiasını arttırması açısından tarihi fırsat kaçıyor” Türk Bankacılık Sektörünün önde gelen isimleri ise, sektörün 2011 yılında reel sektöre kullandırmayı hedeflediği kredi hacmindeki artışı yavaşlatmak suretiyle, cari açık üzerinde etkili bir sonuç elde edilebileceği görüşüne katılmıyorlar. Daha da ötesi, söz konusu yeni para politikası modelinin Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu’nun (BDDK) ve Hazine Müsteşarlığı’nın, hatta Maliye Bakanlığı’nın eş zamanlı, ek düzenlemeleriyle ancak etkili olabileceği görüşü pek çok ekonomist tarafından dile getiriliyor. Kimi bankacılar, Türk otomotiv pazarındaki ithal otomobil payını dikkate alarak, otomobil kredilerindeki artışın göreceli olarak yavaşlatılmasının Türkiye’nin nihai ithalatı, yani tüketim malı ithalatı açısından anlamlı olabileceğini ifade ederken, konut kredilerindeki artışı yavaşlatmanın doğrudan cari açık üzerinde bir etkisi olmayacağını vurguluyorlar. Çünkü, Türkiye’de konut ve genel anlamda her türlü inşaat yatırımı %100’e yakını Türk malı inşaat malzemesi ile gerçekleşiyor.

142

Nisan - Haziran 2011 / Sayı 74

Bu nedenle, eğer cari açık üzerinde etkili bir sonuç hedefleniyor ise, sektörel bazda daha derin analizlere girip, sektörlerin tek tek ithalata bağımlılığının analiz edilmesi ve buna bağlı olarak kredi türlerine yönelik daha ayrıntılı politikalar, daha selektif politikalar üretilmesi gerektiğini hatırlatıyorlar. Kimi bankacılar ise, küresel kriz sonrası dönemde, Türk Bankacılık Sektörü’nün dünya bankacılık sektöründeki önemli rakip ülkeler ile arasındaki uçurumu, farkı kapatmak adına, ciddi ölçülerdeki aktif büyüklük farkını kapatmak adına tarihi bir fırsat yakalamışken, sektörün 2009 sonundan itibaren yakaladığı ve en az 2012 yılı sonuna kadar sürdürülmesi gereken büyüme trendine sekte vurulmasının doğru bir strateji olmadığını belirtiyorlar. Ekonomistlerin bir bölümü ise, bankacılık sektörünün kredi hacmindeki artışı sınırlamanın, Türkiye’nin 2023 stratejileri ile örtüşmediğini belirtmekteler. Türk ekonomisinin %5,5 ile 6 arasında ortalama büyüme trendi yakalaması gereken bir süreçte, bankacılık sektörünün kredi hacmindeki artışı kontrol altında tutarak cari açık sorunu ile mücadelenin, bu defa da ekonomiyi 2023 büyüme ve istihdam hedeflerinden uzaklaştıracağı düşünülüyor. Bu nedenle, ekonomi yönetiminin şu an için uygulamakta olduğu ekonomi yönetimi modeli hem cari açığın, hem de enflasyonun aynı anda kontrol altına tutulması açısından etkili sonuç verme ihtimali gösterse de, orta vadede özel sektör yatırımlarının devamlılığı, büyüme ve istihdam hedefleri ile uyumlu hale getirmek adına ne tür düzeltmeler yapılabileceğini birlikte göreceğiz. Bu arada, temmuz ayından itibaren cari açıktaki yükselişin bir türlü istenen ölçüde yavaşlatılamaması veya durdurulamaması halinde, daha sert önlemlerin devreye girme ihtimalini unutmayalım.



Etkin Yönetim

Yönetim Fonksiyonları ve Başarılı Organizasyonlar bu unsurları doğru bir şekilde yönetebilmek bizim için göz ardı edilmemesi gereken bir konudur ve bu nedenle yönetim etkinliği, işletmelerin sürekliliği açısından önemli bir yer oluşturmaktadır. Yönetim; zaman, para, teknoloji, malzeme, alan ve enerji gibi üretim kaynaklarıyla, insan kaynaklarını bir araya getirerek, organizasyonun amacına ulaşmasını sağlayan bir bilim ve sanattır. Yönetim; sevk ve idare sanatı olup, insanlar yoluyla iş yapmaktır. Yönetim; planlama, örgütleme, yürütme, koordinasyon ve denetim olmak üzere, modern yönetim yaklaşımlarının üzerinde uzlaştığı beş fonksiyona sahiptir.

Sait SAĞLAM Endüstri Yüksek Mühendisi STRATEJİTEK Kurumsal Danışmanlık Hizmetleri Yönetici Ortak, Projeler Yöneticisi ssaglam@stratejitek.com Günümüzde üretim ve hizmette, globalleşme ve zorlayıcı rekabet ifadeleri işletmeler için ön plana çıkmaktadır Rekabete dayalı bir ekonomide, ürünün pazar kabiliyeti ona rekabet etme gücü kazandırır. İşletmeler, satış güçlerini müşterilere daha iyi kalite, daha uygun fiyat, daha iyi dağıtım ve servis olanakları sunarak arttırabilirler. Bunun yanında kalite fonksiyonun sağlanması ve istenen özelliklerde ve hatasız ürün üretilebilmesi için de çeşitli tekniklerin kullanılması gerekmektedir. Endüstri ve ticarette başarılı olan işletmeler bir taraftan ürünlerin kalitesini yükseltirken, diğer taraftan maliyetlerini düşürerek fiyatta da rekabet edebiliyorlar. Klasik anlayışa göre kaliteyi yükseltmek ancak daha büyük maliyetle mümkün; oysa yeni sanayi devleri bu anlayışı yıkan çalışma içindedirler. Tüm

144

Nisan - Haziran 2011 / Sayı 74

Planlama, önceden belirlenmiş amaçlara ulaşabilmek için yapılması gereken işlerin ve izlenmesi gereken yolun belirlenmesidir. Doğru şekilde planlanmamış işlerin, ne kadar iyi yönetilirse yönetilsin, başarıya ulaşması mümkün değildir. Plan yapılırken de mümkün olduğu kadar stratejik düşünmek gerekmektedir. Stratejik yönetimin en önemli aracı olan stratejik planlamada olduğu gibi, ilk önce mevcut durum analizleri yapılarak şu an nerede olunduğu ve çevresel faktörlerin neler olduğu belirlenmelidir. Daha sonra gelecekte olmak istenen yer rasyonel bir şekilde belirlendikten sonra, amaca ulaşmak için gerçekleştirilmesi gereken alt hedefler belirlenmelidir. Bu hedeflere nasıl ulaşılacağını belirleyen stratejiler geliştirilerek projeler bütçelendikten sonra, hedeflere ne ölçüde ulaşıldığının değerlendirilmesi için kritik başarı faktörleri belirlenmelidir. Etkin bir yönetim için, iyi bir planlama çalışmasının ardından atılması gereken ikinci adım, başarılı bir örgütlemedir. Bu adımda, gerçekleştirilecek projelerdeki işler tanımlandıktan sonra bir iş değerlemeye tabi tutularak, o işin yapılabilmesi için gerekli insan gücü belirlenmelidir. İşlerin gerektirdiği yetkinliklere sahip personel istihdam etmek yönetimin başlıca görevleri arasındadır.


Etkin Yönetim Başarılı bir organizasyon için sadece görevlere göre personel atamak yeterli değildir, aynı zamanda işletmenin bütününü göz önünde bulundurularak organizasyon şemasının da doğru bir şekilde oluşturulması gerekmektedir. Klasik yönetim sistemindeki hiyerarşik yapının aksine, modern yönetim sistemlerindeki organizasyon şemaları mümkün olduğu kadar yatay hale gelmiştir. Bunun bir sonucu olarak işletme içerisindeki bilgi akışı oldukça hızlı ve doğru şekilde gerçekleştirilmekle birlikte, çalışanların motivasyonlarındaki artışa paralel olarak performanslarında da artış gözlenmektedir. Yönetimin üçüncü fonksiyonu olan yürütme, işletme amaçları doğrultusunda çalışanları ve diğer kaynakları sevk ve idare etme anlamına gelmektedir. Bu adımda dikkat edilmesi gereken en önemli unsur, karar vericilerin ihtiyaç duydukları bilgiye, hızlı ve güvenilir bir şekilde ulaşmalarını sağlamaktır. Diğer bir deyişle bilgiyi yönetmeden işletmeyi yönetmek mümkün değildir. Kaynakları etkin ve verimli bir şekilde kullanabilmek için kurumsal kaynak planlamasından faydalanılmalıdır. Kurumsal kaynak planlaması sayesinde karar vericiler, satın alma, pazarlama, muhasebe, üretim, stok yönetimi gibi tüm süreçleri tek elden takip ederek gerekli bilgiye, istedikleri zaman ulaşabilmektedirler. Böylece sistem, ani gelişmelere karşı hazırlıklı bir yapıya kavuşarak, yöneticilerin gelişmelere anında cevap verebilmesine imkan sunmaktadır. Yönetim fonksiyonlarının dördüncüsü olan koordinasyon, örgütün amacının

gerçekleştirebilmesi için ilgili tüm birimler ve kişilerin uyum içerisinde hareket etmesinin sağlanmasıdır. Bunu gerçekleştirmenin ilk şartı, yalın bir organizasyon yapısına sahip olmaktır. Organizasyon yapısı karmaşık hale geldikçe, sistemin elemanlarını aynı yöne yöneltmek zorlaşmaktadır. Koordinasyonu sağlamak için atılması gereken ikinci adım, tüm birimlerin ortak bir hedefe ulaşmak doğrultusunda aynı yöne yöneltmektir. Burada unutulamaması gereken bir husus, her birimin kendi içerisinde başarılı olmasıyla organizasyon amacına ulaşamayabilir. Yani pazarlama departmanı hedeflerini tutturmak için üretimden bağımsız olarak hareket etmesi sonucu belki kendi hedeflerine ulaşabilir, fakat üretim departmanında o dönem için yaşanan bazı problemler nedeniyle ürünlerin zamanında teslim edilememesi hem işletme imajını zedeleyebilmekte hem de müşteri kaybına neden olabilmektedir. Yönetimin beşinci ve son fonksiyonu olan denetim; planlama, örgütleme, yürütme ve koordinasyon faaliyetlerinin değerlendirilmesi olarak tanımlanabilmektedir. Bu adımda hedeflere ne kadar ulaşıldığı, ne kadar ulaşılmadığı, sapmaların nedenleri belirlenmektedir. Tespit edilen noksanlıklar ve hatalar iyileştirerek tekrarlanması önlenmektedir. Böylece yönetim için hava veya su gibi kıymetli olan bilgi çıkışı döngüsü de tamamlanmaktadır. Başarılı organizasyonlar, çalışanların işlerini engelleyen problemlerin veya potansiyel problemlerin temel nedenlerini bulmak için çalışmaktadırlar. Çalışanlar, kendilerini engelleyen olayları kolayca belirleyebilmelidir. Yönetim ve çalışanlar bir bütün olarak, uygun düzeltici ve önleyici hareket tarzına karar vermeli ve uygulamalıdır. Buradaki uygulama, problemlerin temel nedenlerini ortadan kaldırmalı veya minimize etmeli ve problemlerin tekrar oluşumunu önlemelidir.

Nisan - Haziran 2011 / Sayı 74

145


Enerji Verimliliği yılında 5627 No’lu Enerji Verimliliği Kanunu ile yasalaştırmıştır. Bu tarihten sonra kanuna bağlı olarak çeşitli yönetmelikler ile uygulama alanları belirlemiştir. Enerji her şeydir; temel dayanağımız, yaşam kaynağımız, enerjidir. Lakin sonsuz değildir. Gösterdiğimiz bu sanayileşme ve daha da büyüme isteklerimizle enerji kaynaklarımız gününden önce bitecek duruma gelmiş bulunmaktadır.

AVD ENERJİ

Recep Kılıç 1970 ‘lı yıllarda yaşanan Petrol krizi, gelişmiş ülkeleri alternatif enerji kaynakları arayışına yöneltti. Alternatif enerji kaynak arayışında, kullanılan enerjinin verimliliğinin arttırılmasının en düşük maliyetlerle yeni bir kaynak olduğu fark edildi. Aynı zamanda kullandığımız birincil enerji kaynaklarının sera gazı salınımları ile dünyamızın kirlenmesinde en önemli etken olması nedeniyle enerji verimliliğinin arttırılması, daha büyük önem kazanmıştır. Dünya kaynaklarımızın kısıtlı olması, artan çevre kirliliği nedeni ile 1970’lı yıllarda gelişmiş ülkelerin başlattığı bu çalışmalar, çevre direktifleri, yönetmelikler, kanunlar ile birlikte Kyoto protokolüne kadar artarak devam etmiştir. Bu gelişmeleri Avrupa birliğine giriş sürecinde ülkemizde birliğin müktesebatından aynen almış, ülkemizin sosyoekonomik yapısına uyarlanarak, 2007

Her yıl 12 milyar kwh ek enerjiye ve 4-5 milyar $ yatırıma mecbur olan ülkemiz, 1000 $ GSMH için 0,38 TEP ile OECD ülkeleri arasında en fazla enerji yoğunluğuna sahip ülke konumundadır. Ayrıca CO2 salınımı en çok artan ülkedir. 2030 yılında insan nüfusunun %70‘i şehirlerde yaşayacak. Günümüzde şehirlerde yaşayan insanların %82‘i evinde yaşamayı tercih ediyor. Şehirlerde yaşayan kesimin %18’i sadece dışarıda hayatını geçirmeyi tercih ediyor. Yapılan hesaplamalara göre Türkiye’de tüketim kategorilerine göre enerji tasarruf potansiyelleri: Binalarda %30, Sanayide %2 Ulaşımda %10‘dur. Cari açık veren ve enerjide %75 dışa bağımlı olan ülkemiz için marjinal bir kazanç olacaktır. Basit bir hesapla; 10 yılda %10’luk bir tasarrufun ülkemize katkısı 25 Milyar $ lik bir iş hacmi ve 50 Milyon ton C02 daha az salınımıdır. Bu tasarrufla,5 defa enerjiye yatırım yapardık. Ekonomimiz yaklaşık 10 kat büyürdü. Birey olarak çalışmalara başlamak, bilinçlendirme hizmetlerine ağırlık vermek, her şeyi devlet ve hükümetten beklememek gereklidir. Enerji verimliliği; tüketilen enerji miktarının, konfor şartlarından taviz vermeden, üretimdeki miktar ve kaliteyi düşürmeden, ekonomik kalkınmayı ve sosyal refahı engellemeden en aza indirilmesidir. Daha geniş bir ifadeyle enerji verimliliği; gaz, buhar, ısı, hava ve elektrikteki enerji kayıplarını önlemek, çeşitli atıkların geri kazanımı ve değerlendirilmesi veya ileri teknoloji ile üretimi düşürmeden

146

Nisan - Haziran 2011 / Sayı 74


Enerji Verimliliği enerji talebini azaltması, daha verimli enerji kaynakları, gelişmiş endüstriyel süreçler, enerji geri kazanımları gibi etkinliği artırıcı önlemlerin bütünüdür. Evdeki durumumuza dönersek: Elektrikli Ev Aletleri Elektrik Tüketimi %31,1 Buzdolabı %15 Klima %8,5 Çamaşır Makinesi %3,5 Bulaşık Makinesi %11,7 Aydınlatma %6,7 Televizyon %9,3 Isıtıcılar %3,2 Kurutucular %5 Stand-By %5,9 Diğer A sınıfı ürünler B sınıfı ürünlerden %20 daha az enerji harcamaktadırlar. Türkiye de evlerimizde kullanılan elektrikli ev aletlerinin üst sınıfa geçmesiyle elde edilecek yıllık enerji tasarrufu %5 olup, 8 milyar Kwh Elektrik Enerjisine denk gelmektedir. Yapılan araştırma sonucu apartmanlarımızda yalıtımsızlığımızın nedenleri araştırılmış ve aşağıdaki sonuçlar bulunmuştur;

yeterli bilinçlenme oluşturulamamıştır. Burada yasaların uygulanamaması en önemli etkenlerden olmuştur. Özellikle sektörün dinamosu olan kamu sektörünün yeterli bilgilendirmeler yapılmasına rağmen gerekli önemi göstermemeleri, 4 yıllık bu yolculukta gelinen noktanın vahametini göstermektedir. Burada yasa yapıcılar, yasaların uygulanmasına; kamu sektörü bu yasaların getirdiklerini uygulada özel sektöre öncü ve yol gösterici olmalıdır. Ayrıca toplum bilincimizin arttırılması için yazılı ve görsel tüm basın yayın organların konuyu prime time haricinde değilde, başta ana haber bültenleri olmak kaydıyla önceliğe almaları zaruridir. 5627 No’lu Kanunun çerçevesin de, 30 adet Enerji Verimliliği Danışmanlık Firması kurulmuştur. Bu firmalar yetkilendirildikleri hizmetleri yanında Enerji Verimliliği bilinçlendirilmesinin arttırılması için var güçleri ile çalışmaktadırlar. Bina kategorisinde yetkilendirilmiş 24 firma, Enerji Etütleri, Enerji Yöneticiliği, Ölçme, İzleme,2017 ‘ye kadar mevcut binalar için yasal zorunluluk olan Enerji Kimlik Belgesi (EKB) düzenleme hizmetleri vermektedirler.

%89 Komşularla ilişki / işbirliği eksikliği, %77 Farkındalık problemi, %32 Maddi problemler, %83 İhmalkarlık. Türkiye’mizde yasal gelişmeleri özetlersek; 2007 yılında onanan Enerji Verimlilik Kanunu, 2008 yılında çıkan Enerji Kaynaklarının ve Enerjinin Kullanımında Verimliliğin Artırılmasına Dair Yönetmelik, 2008 yılında Binalarda Enerji Performans Yönetmeliği aynı zamanda 2010 yılında revize edilmiştir. Ayrıca, 2008 yılında yayınlanan Merkezi Isıtma ve Sıhhi Sıcak Su Sistemlerinde Isınma ve Sıcak Su giderlerinin Paylaşımlarına ilişkin yönetmelikler ile bunları destekleyen tebliğler ile ilgili yasal süreçler devam etmektedir. 2007 ‘de başlayan bu süreçle ülkemiz için elzem olan bu konunun tam olarak halkımızın her kesimine yayılmasını sağlamamış ve Nisan - Haziran 2011 / Sayı 74

147


Bayi Vizyonu

Maske SERVİS Eğitim & Danışmanlık Eğitim Uzmanı Çetin Cinemre cetinc@ttmail.com / admin@servisegitim.com

İnsanlar sosyal hayatta ve iş hayatında bazen olduklarından farklı görünme ihtiyacı hissederler. Duygular ve düşünceler başka, davranışlar başkadır. Bunun en önemli sebebi bazı duygu ve düşüncelerimizin, karşımızdaki insanların duygu ve düşünceleri ile yöndeş olmaması ve bunları belli ettiğimiz zaman bizim açımızdan sakıncalı olacağı ile ilgili kaygılarımızdır. Özellikle karşımızdaki kişinin bazı söylem veya eylemleri sonucu sinirlilik, öfke, kızgınlık gibi duygular içine girdiğimiz zaman; bu duygularımızı belli etmekten kaçınabiliriz. Bunu, ilişkinin bozulmasını istemediğimiz için yaparız. Böyle bir kaygısı olmayan, ilişkinin bozulmasını sorun etmeyen veya umursamayan bir kişi için duygularını gizlemeye, yani maske takmaya gerek yoktur. Maskeyi karşımızdaki kişi açısından olumsuz sayılabilecek duygu ve düşüncelerimiz olduğu zaman takarız. Ayrıca bir topluluk içinde bulunduğumuz zaman maske takmaya özen gösteririz. Diyelim ki yaşadığımız apartmana yeni bir komşu taşındı. Evimize davet ettik ve bu kişi eşi, çocukları ile geldi. Sohbete başladık. Fakat komşunun ayağı kokuyor ve midemiz bulanıyor. Maskeyi taktık. Evden çıkıp gidene dek -ima yolu ile de olsa- hiçbir şey söyleyemeyiz. Güler yüzümüzü ve nezaketimizi bozamayız, ama içimizden bir şeyler sayarız. 7 yaşındaki çocuğumuz misafire “Amca ayağınız kokuyor. Babamın midesi bulanıyor” derse, doğal olarak çocuğun davranışını onaylamaz, onu odasına gönderir ve misafirden özür dileriz: “Kusura bakmayın. Çocuk işte. Afedersiniz.” Odasına giden çocuk kendisine şu soruyu sorar, ama yanıtını bulamaz: “Babam bana daima doğru olmamı ve doğru konuşmamı öğütledi. Doğru söylediğim halde babam

148

Nisan - Haziran 2011 / Sayı 74

bana niye kızdı?” “Doğru söyleyeni, dokuz köyden kovarlar” sözü bunun için söylenmiştir. Misafiri yolcu ettikten sonra çocuğu karşımıza alır ve ona şunu söyleriz: “Evladım her doğru, her yerde söylenmez. Misafirin ayağının koktuğunu eşi ve çocuklarının yanında söylediğimiz zaman misafir yerin dibine geçer, utanır ve bir daha evimize gelmez. O nedenle her bildiğini söyleme, ama her söylediğini bil.” “Çocuktan al haberi” sözü de çocukların maske takmadığını, gördükleri veya duydukları şeyleri paylaştıklarını belirtir. Ancak onlar da büyüdükçe hayatı daha iyi tanıyacak ve maskeyi öğreneceklerdir. Ayağı kokan kişinin yaptığı ayıptır, ama onun ayıbını eşi ve çocuklarının yanında yüzüne vurmak çok daha büyük ayıptır. İnsanlar hata, kusur ve ayıplarının başkalarının yanında söylenmesinden çok rahatsız olurlar. Buna açık veya gizli tepki gösterirler. Doğrusu, kişinin hatasını onunla baş başa kaldığımız bir ortamda söylemektir. Özellikle yöneticilerin bu konuda duyarlı davranması gereklidir. Maske kendimizi baskı altında hissetmemize yol açabilir ve bir ölçüde strese sokabilir. Çünkü maskede “empati” etkisi vardır. Kendimizi, karşımızdaki insanın yerine koyarak maske taktığımız veya takmadığımız zaman hakkımızda neler düşüneceğini dikkate alırız. Kendimiz ile ilgili düşüncesini dikkate aldığımız insan, değer verdiğimiz insandır. Bizimle ilgili düşüncelerin olumlu olmasını isteriz. Öyle olursa, bundan kişisel yarar sağlayabiliriz. Özellikle kişisel ilişkilerin çok önemli olduğu çalışma hayatında, herkesin ilişkilerinde özenli davranması ve gerektiğinde birileri ile ilgili olumsuz duygularını kendisine saklaması gerekmekdir.


Bayi Vizyonu Maske takmak aslında insanın yapısına aykırıdır. İnsanlar oldukları gibi görünmek isterler. Bu bağlamda “Ya olduğun gibi görün, ya da göründüğün gibi ol” söylemini anımsatmakta fayda vardır. Bu söylem, duygu ve düşüncelerimiz olumlu ise doğrudur. Ancak olumsuz ise ve bir toğluluğun içinde isek, yanlıştır. Çünkü patavatsızlık etmek, pot kırmak ve buna bağlı olarak kalp kırmak gibi sonuçlara yol açar. Maske takmayan insan yoktur. Ancak her yerde ve her zaman maske takılmaz. Maskenin koşulları vardır. Ayağı kokan kişi samimi olduğumuz, her konuyu rahatlıkla konuşabileceğimiz bir kişi olsaydı ve onunla odada yanlız olsaydık; o zaman maske takmamız gerekmezdi. Gizlediğimiz olumsuz duygular, karşımızdaki kişi tarafından hissedilir veya farklı kanallar ile öğrenilirse; maskemiz düşmüş demektir. O zaman zor durumda kalacağımız kesindir. İlişkinin bozulma tehlikesinden başka, duyguların olumsuzluk derecesine göre tartışma, çatışma veya kavga da çıkabilir. Maske takmak, riyakarlık değildir. Bir gerekliliktir. Gerektiği yerde maske takmayan kişi, ciddi zararlar görebilir. Örneğin, bir futbol takımının fanatik taraftarı tribünde yanlışlıkla rakip takımın taraftarları arasında

kalırsa, kendini gizlemek zorundadır. Kendi takımı gol attığı zaman tezahürat yaparsa, dayak yiyebilir. Demek ki maske takmada karşı tarafı üzmemek, rahatsız etmemek kadar; kişisel olarak zarar görmeme ihtiyacı da vardır. Bu ihtiyaç bazı ortamlarda her şeyin önüne geçer ve doğrudan kişinin can güvenliğini koruma güdüsüne dayanır. Bazı futbol maçlarında karşı takımların fanatik taraftarları arasında çıkan bazı olaylar yaralanma, hatta ölüm ile bile sonuçlanabilmektedir. İş hayatında “amir daima haklıdır” ve “müşteri daima haklıdır” söylemleri içinde de maske vardır. Gerçekte amir (yönetici) haksız olabilir veya çalıştığı insanlara haksızlık yapabilir, ama dışarıda yedi milyon işsizin olduğu bir ülkede “amir haksız da olsa, haklıdır.” Böyle bir ülkede çalışanlar, yöneticinin rahatsız edici söylem veya eylemlerini onunla paylaşamazlar. Kendilerini maske takmak zorunda hissederler. Çünkü yönetici ile ters düşmek, işlerine gelmez. Aynı şekilde rekabetin giderek arttığı, müşterinin kral/kraliçe olduğu bir ortamda haksızlığı yasalar bağlamında çok açık olan müşteriye “haksızsınız” demek, şirketin çıkarlarına ters düşer. Şirket çalışanları maske takarak aslında haksız olan müşteriye “haklı” muamalesi yapmakta ve bunu bir şirket politikası olarak uygulamaktadırlar.

Nisan - Haziran 2011 / Sayı 74

149


Sağlıklı Yaşam

Endokrinoloji Uzmanı Dr. Kağan Güngör - Memorial Şişli Hastanesi Kilo Kontrolü Merkezi

Çağın Yeni Vebası Diyabezite Sizi de Yakalamasın Son yıllarda obezite, dünyada ve Türkiye’de her geçen gün yaygınlaşıyor. Obezitenin davetiye çıkardığı hastalıkların başında da diyabet geliyor. Diyabet ve obezitenin hızlı artışı ile ortaya çıkan “diyabezite” ise dikkat gerektiren bir kavram ve önemli bir sağlık sorunu olarak karşımıza çıkıyor. 284 milyon insan, obezite hastalığı ile mücadele ediyor Gelişmiş ve gelişmekte olan tüm dünya ülkelerinde diyabet sıklığı, öngörüleri aşan oranda hızla yükselmektedir. 1995’de dünyada toplam diyabetli sayısı 135 milyon iken, 2000’de bu sayı 171 milyona, 2010’ da 284 milyona ulaşmıştır. 2030’da bu sayının 439 milyonu bulması beklenmektedir. Türkiye’de her 3 kişiden 2’si fazla kilolu Türkiye’de de durum, dünyadan farklı değil. 2000’li yılların başında diyabet hastalığı sıklığı %7,2 iken bu sıklık, 2010 yılı verilerinde %90 artış göstererek %13,7 ye yükselmiştir. Türkiye’de özellikle bazı yörelerde 40’lı yaş grubundaki her 5 erişkinden birinin diyabetli olduğu bilinmektedir. 2000 ile 2010 yılları arasında Türkiye’de obezite sıklığı %44 oranında artmıştır. 2010 yılı verilerine göre; Türkiye’de her üç erişkinden sadece biri normal kiloludur, geriye kalan 2’si ise ya kilolu ya da obezdir. Obezite diyabete davetiye çıkarıyor. Diyabetteki bu ürkütücü artışın en önemli nedeni, obezite olarak gösterilmektedir. Diyabet ve obezite, yeni tanımlama şekliyle “diyabezite” salgın biçiminde yaygınlaşmakta ve Türkiye’yi de önemli ölçüde etkilemektedir. TİP 2 DİYABET HER YAŞTA GÖRÜLÜYOR Tip 2 diyabet yakın zamana kadar “dede ve ninelerin” hastalığı olarak bilinirdi. Tıp fakültelerinde öğrencilere genellikle 40 yaşından önce “Tip 2 diyabet görülmez” bilgisi verilir ve Tip 2 diyabet 20’li, 30’lu yaşlarda neredeyse hiç görülmezdi. Günümüzdeyse, 20’li 30’lu yaşlarda hatta çocukluk yaş grubunda bile Tip 2 diyabete rastlanabilmektedir. Ülkemizde ve dünyada diyabet, her yıl katlanarak artış göstermekte ve hızla artmaya devam etmektedir. Toplumda diyabete rastlanma oranları ileriye yönelik yapılan projeksiyonlardaki

150

beklentilerin çok üzerinde bir artış göstermektedir. İleri yaşların hastalığı olan Tip 2 diyabet, artık neredeyse her yaşta ortaya çıkabilmektedir. TİP 2 DİYABET HASTALARININ ÇOĞUNLUĞU OBEZİTE İLE KARŞI KARŞIYA Tip 2 diyabet hastalarının tamamına yakını kilolu ya da aşırı şişmandır (obez). Tip 2 diyabet obezite ile kol kola girmiş iki hastalıktır. Kilolu ya da aşırı şişman olmak yani obezite, pek çok hastalığa yol açmakla birlikte en çok diyabet sıklığını arttırmaktadır. Kilo artışına paralel şekilde obezite, tip 2 diyabet sıklığını kadınlarda 23 erkeklerde 40 kata kadar arttırabilmektedir. Bu kol kola girmiş ikili (diyabet ve obezite) hem doğrudan hem de dolaylı olarak neden oldukları pek çok hastalık aracılığıyla ölüm nedenleri arasında tüm dünya ülkelerinde en ön sıralarda yer almaktadırlar. Diyabet ve obezite yaygın birlikteliklerinden dolayı “diyabezite” şeklinde birleştirilerek yeni bir kelime türetilmiştir. ÇAĞIN HASTALIĞI DİYABEZİTE Diyabezite; sıklığı, sıklığının hızla artması ve yol açtığı ölümcül hastalıklar nedeniyle “çağın vebası” olarak kabul edilmektedir. Dünya Sağlık Örgütü diyabeziteyi, yaygınlığı ve önemi nedeniyle çok önemli bir halk sorunu olarak tanımlanmaktadır. Tüm bilimsel veriler, diyabet sıklığının korkutucu artışında obezitenin yaygınlaşmasının başlıca nedeni olduğu gerçeğini doğrulamaktadır. Bu ayrılmaz ikili, diyabet ve obezite; diyabezite adı ile birleştirilmelerini haklı çıkarır biçimde birbirine paralel şekilde yaygınlaşmaktadır. Diyabezite insan sağlığını tehdit etmekte, başka hastalık ve sakatlıklara yol açarak yaşam kalitesini bozmakta ve ölümlere neden olarak insan ömrünü kısaltmaktadır. DİYABEZİTE İLE KAPSAMLI BİR MÜCADELE ŞART Dünyanın en önemli sağlık sorunlarından biri olan diyabezite yüzünden, hükümetlerin sağlık harcamaları ciddi şekilde artmaktadır. Avrupa ülkelerinde; ağız yolu ile alınan ilaç kullanmakta olan sorunsuz bir diyabet hastasının yıllık tedavi maliyeti 400 Euro iken, böbrek, göz ve kalp hastalıkları ile komplike olmuş bir diyabet hastasında tedavi maliyeti yıllık 6000–8000 Euro’ya ulaşmaktadır. Sağlık bütçelerinin bu artışlarla diyabezite ve yol açtığı sağlık sorunlarını finanse etmesi, önümüzdeki yıllarda mümkün görülmemektedir. Bu durum gelecekte obezite ve diyabetin yani diyabezitenin giderek daha da önemli bir sorun olacağı anlamına gelmektedir. Bu nedenle tüm dünyada obezite ve diyabet ile savaş yolları tartışılmakta ve obezitenin önlenmesine yönelik kampanyalar yürütülmektedir. Obezite ve diyabetle mücadele edilmesi ve diyabezitenin önlenmesi, daha sağlıklı bir toplum için kaçınılmazdır.


İletişimde İletişim

Ne Nedir? Ne Değildir? İletişimde en sık kullandığımız ve bir şeyler anlatmak istediğimizde en önce başvurduğumuz şeylerdir onlar: KELİMELER Bazı kelimeleri yanlış biliyor ve yanlış kullanıyoruz. İşte bu sebeple iletişim kurarken ister istemez büyük hatalara düşebiliyoruz. İsterseniz bilgilerimizi bir test edelim ve bakalım neleri doğru biliyor, neleri yanlış kullanıyoruz? Bol şans…

Almila Dalkılıç almilad@yahoo.com

YANLIŞ VAR MI ? VARSA NEREDE ? YOKSA DOĞRU MU ? 9. Havada infilak eden helikopter büyük bir hızla yere düştü. 10.Yağıştan sonra sel sularına kapılan 12 kişi hayatını yitirdi. 11. Teröristlerden üçü ölü olarak ele geçirildi. 12. Meclis eski Başkanı Sayın Mehmet Ali Şahin dün ziyaretimize geldi. 13. Arka fondaki resim konuya gayet uygundu. 14. Satılan ürünleri geri iade almamız mümkün değil hanımefendi. 15. Hava o kadar kötüydü ki ticari bir tek taksi bulamadım. 16. Söylediklerinizden o denli mütehassıs oldum ki anlatamam. 17. Şiddetli kar yağışı yüzünden Van yolları âdeta kar altında. 18. Aniden kapıda onu görünce şok oldum. 19. Dün yapılan meclis toplantısında 56 tane milletvekili vardı. 20. O kadar mütevazi bir insan ki kendisinden hiç bahsetmez. 21. “Zürefanın düşkünü beyaz giyer kış günü”, görgüsüz insanlar için kullanılır. 22. Münazara ağız kavgası anlamına gelir. 23. Zevatlar yerlerine geçtiler ve tören başladı. 24. Nüfuz belgesi almak için muhtarlığa gitti.

Cevaplar : 1.Ebat / 2. Rakam / 3. Dinozor / 4. Kupür / 5. Unvan / 6. Fantezi / 7. Bilumum/ 8.Mütalaa / 9. Yanlış:Yere düştü / 10. Yanlış:Sel suları / 11. Yanlış:Ölü olarak ele geçirildi / 13. Yanlış:Arka fondaki / 14. Yanlış:Geri iade / 15. Yanlış:Ticari taksi / 16. Yanlış:Mütehassıs / 17. Yanlış:Adeta / 18. Yanlış:Şok oldum / 19. Yanlış:56 tane / 20. Yanlış:Mütevazi / 21. Yanlış:Görgüsüz / 22. Yanlış:Ağız kavgası / 23. Yanlış:Zevatlar 24. Yanlış:Nüfuz

HANGİSİ DOĞRU ? 1. EBAT EBATLARI 2. RAKKAM RAKAM 3. DİNAZOR DİNOZOR 4. KUPÜR KÜPÜR 5. UNVAN ÜNVAN 6. FANTEZİ FANTAZİ 7. BİLİMUM BİLUMUM 8. MÜTALA MÜTALAA

Kaynaklar: Almila Dalkılıç “Kişisel Arşiv” / A.Yazıcı’Dil Kafirleri’ / Akın Önen ‘Türkçeyi Türkçe konuşmak ‘ / Büyük Türkçe Sözlük

Nisan - Haziran 2011 / Sayı 74

151


Türk Seramik Sektörünün Dünyaya Açılan Kapısı UNICERA, 23. Buluşma ile Yeni Rekorlar Kırdı

152

Nisan - Haziran 2011 / Sayı 74


Tesisat İnşaat Malzemeciler Derneği (TİMDER), Türkiye Seramik Federasyonu (TSF) ve Tüm Fuarcılık Yapım A.Ş. (TÜYAP) işbirliğiyle gerçekleşen, Türk seramik sektörünün gövde gösterisi; 23. UNICERA Uluslararası Seramik Banyo Mutfak Fuarı, Bayındırlık ve İskan Bakanı Mustafa Demir’in katılımıyla TÜYAP İstanbul Fuar ve Kongre Merkezinde açıldı.

Geçen yıl ortaya koyduğu etkileyici performansı, bu yıl geride bırakarak yeni rekorlara imza atan fuarın açılışında konuşan TÜYAP İcra Kurulu Başkanı Serdar Yalçın; fuarın, seramik sektörünün iç dış pazarlarda gücünü, kudretini, üretim kapasitesini ve tasarım yeteneklerinin gösterildiği en büyük toplu pazarlama platformu olduğunu belirtti. “Fuar, bu 23 yıl içerisinde adeta ülkemizin özlediği istikrar sembolü haline gelmiştir” diyen Yalçın, UNICERA ile eş zamanlı olarak ikincisi düzenlenen boru, vana ve filtre endüstrisi fuarı PIPEXPO 2011 ile ilki düzenlenen DEKOREX fuarının yurtiçi ve yurtdışından ziyaretçilerle firmaları buluşturacağını belirtti. UNICERA 2011’in katılımcı yönünden zenginleştiğine vurgu yapan Yalçın, “Geçmişte on ülkeden yabancı katılımcı varken bu yıl bu sayı 19’a çıkmıştır. 190 olan toplam katılımcı sayısı da 226’ya çıkmıştır. Metrekare bazında yaklaşık %12 oranında anlamlı bir büyüme gösteren fuar, 88 bin metrekare alana yayılmıştır. Bir yıl boyunca özellikle Avrupa kıtasında, Karadeniz havzasında, Hazar havzasında yakın ilişkilerde bulunduğumuz bölgelerde ve Orta Doğu’nun genelinde

eksiksiz olarak tanıtıma devam ettik. Bu çalışmaların neticesinde 17 ayrı ülkeden ve 18 ilimizden çok anlamlı, seçilmiş, nitelikli alım heyetleri fuarı ziyaret edecek. Toplamda yetmiş ülkeden yaklaşık altmış bin katılımcının fuarı izlemesini hedefliyoruz. Bu fuar, ürünlerimizin olduğu kadar tasarım becerilerinin, firma etkinliklerinin, bilimsel aktivitelerin de yer aldığı, her yönüyle zenginleşmiş bir ticari platform olarak bu yıl hafızalarımızda yer edecektir” dedi.

Serdar Yalçın’dan sözü devralan TİMDER Yönetim Kurulu Başkanı Serdar Dönmez; Yirmi üç yıl önce 500 metrekare alan ve 2 bin ziyaretçisi ile başlayan, bugün 90 bin metrekareye yaklaşan fuar alanı, yetmiş binin üzerinde ziyaretçi potansiyeline sahip UNICERA, Türk seramik sektörünün, yıllardır tek ve en görkemli fuarı olmuştur.” dedi. Fuarın her yıl artan ziyaretçi sayısı ile Avrupa coğrafyasında İtalya ve İspanya’daki benzerlerini geride bırakacak niteliğe ulaştığının altını çizen Dönmez, global krizin olduğu bir dönemde büyüme rekorları kıran fuarın, bu yıl yeni bir rekora imza atmasının sürpriz olmayacağını söyledi. Türkiye’nin enerjide dışa bağımlı konumuna dikkat çeken Dönmez, enerji maliyetinin sektörlerin rekabetçiliğini olumsuz etkilediğini belirtti. Devletin sağlayacağı kısa vadeli teşviklerin ve vergilerin sektörleri rekabetçilikte olumlu etkileyeceğinin altını çizen Dönmez, uzun vadede enerji kullanımının azaltılmasına ve alternatif enerji kaynaklarının araştırılmasına yönelik yapılacak yatırımların Nisan - Haziran 2011 / Sayı 74

153


da rekabetçilikte önem taşıdığını ifade etti. Dönmez, “Sektörde hammadde açısından dışa bağımlı olan petrokimya ve türevlerine dayalı boya, plastik ve yalıtım gibi alt sektörler de bulunmaktadır. Türkiye’de faaliyet gösteren PETKİM, talebin sınırlı bir kısmına cevap verebildiğinden, yeterli miktarda yerli tedarik yapılamamaktadır. Hammadde de dışa bağımlı olduğumuz diğer bir sektör ise hammaddesi maden rezervlerine bağlı olan demir çelik sektörüdür. İnşaat sektörünün alt sektörü olan boru sektörünü yakından ilgilendiren ham maddede, dışa bağımlılığın olumsuz etkilerinin azaltılmasında vergi indirimlerinin uygulanması rekabette gücünü artıracaktır” dedi. Sektörün önündeki engellere de değinen Dönmez şunları söyledi: “Türkiye’de yapı ve mesleki denetimin yetersiz olması, ürün sertifikasyonu eksikliği; iç pazarda ruhsatsız, kalitesiz yapılaşmaya yol açmakla kalmayıp, aynı zamanda kayıt dışı üretimin, bu yapı içinde yer bulmasıyla, sektör gelişiminin önünde önemli bir engel oluşturmaktadır. Bayındırlık ve İskân Bakanlığı tarafından 1 Ocak 2012’de yürürlülüğe koyulması planlanan, Yeni İmar Kanunu Tasarısı üzerinde çalışıldığı, bu kapsamda müteahhitlik yapan herkesin kayıt altına alınmasının hedeflendiği bilinmektedir. Yapılan inşaat malzemeleri uygulamalarında niteliksiz işgücü ve denetim eksikliği, müşteri memnuniyetsizliği ile sonuçlanmakta ve bu durumdan en fazla üreticiler zarar görmektedir.

154

Nisan - Haziran 2011 / Sayı 74

Kanun ve yönetmeliklere getirilecek değişiklik ile sertifikalı usta yetiştirilmesi, ürün spesifikasyon sistemlerine ek olarak konut güvenliği, depreme uygun yapılanma, kalite konusunda tüketicinin bilinçlendirilmesi, kalitesiz yapı oluşumunun önüne geçilmesinde önemli olacaktır.” “Türkiye’nin konumu itibariyle en önemli ve gelişim hızı en yüksek sektörlerinden olan boru endüstrisi ile ilgili olarak, geçtiğimiz yıl 1. PIPEXPO fuarını gerçekleştirdik. Bu yıl da yine UNICERA 2011 ile eş zamanlı olarak gerçekleştireceğimiz PIPEXPO fuarımızın, ilk fuarda olduğu gibi gerek yerli, gerekse yabancı ziyaretçi bakımından büyük ilgi görmesi, sektörde ve iş çevrelerinde büyük yankı uyandırması, sektör temsilcilerine yeni pazarlar yaratma sözünü yerine getirmeyi başarması, gelecek yıllar için fuarımızın kat edeceği mesafe hakkında bizlere önemli umutlar vermektedir. Fuarların başarısı şüphesiz ülke ve sektörlerimizin ekonomik durumları, katılımcılarımızın beklentileri ve gelecekteki umutları ile güçlenmektedir. İçinde yer aldığımız inşaat sektörümüz, ülke ekonomisine olduğu kadar, sağladığı istihdam açısından da lokomotif sektörlerin başında gelmektedir. Sektöre kayıtlı çalışan sayısı 1,3 milyon civarında iken, sektöre katkı sağlayan mimarlık, müşavirlik hizmetleri, uygulayıcılar, satış ve dağıtım kanalları ve inşaat malzemesi üreticilerinin katılması ile sektördeki istihdam 3 milyon seviyelerine, GSYH içindeki payı da %35 seviyelerine yükselmektedir.”


TSF Yönetim Kurulu Başkanı Zeynep Bodur Okyay da, “Kriz öncesi rakamlarına ulaşamasa da yapı sektöründe ihracatın arttığını ve büyümenin sürdüğünü görüyoruz. Büyüme ve iyileşme sektörümüze de olumlu yansımıştır” diyen Bodur Okyay, sektörün başarısını rakamlarla destekledi. Okyay, “Seramik kaplama malzemelerinde %20’lik bir artış gösteren üretimimiz 245 milyon metrekareye yükselmiştir. İhracatımızın bu dönemde %20 oranında artması ise bir diğer sevindirici gelişme olmuştur. Seramik sağlık gereçlerinde 195 bin tondan 220 bin tona yükselen üretim yaklaşık %12 oranında artmış, ihracat artışı %8 olarak gerçekleşmiştir. Kapasite kullanım oranlarımızda bir miktar artma olmakla birlikte, saydığım tüm bu değerlerde sektörümüzün kriz öncesi 2007 yılı değerlerine ulaşamadığımızı gözlemliyoruz. Bu yıl ise sektörümüzün inşaat sektörünün ekonominin performansına paralel bir seyir izlemesi ve büyüme trendini sürdürmesi beklenmektedir. Önümüzdeki beş yılda, gelişmekte olan ülkelerde artan altyapı ve konut ihtiyacına bağlı olarak inşaat sektörünü parlak bir dönemin beklediğini işaret eden Bodur Okyay, Türk inşaat malzemeleri sektörünün de bu dönemde yüksek büyüme beklentisi olan sektörlerin başında geldiğini ifade etti. Seramik sektöründe yakın zamanda hedef pazarlar olarak belirlenen Orta Doğu ve Kuzey Afrika‘da yaşananların belirsizliği artırdığını söyleyen Bodur Okyay, yabancı yatırımcıların Türkiye’ye ilgilerinin artmasının ise yeni üretim tesislerine ve ofis binalarına talebi artıracağını belirtti. “Bölgesel liderliğin

kârlı bir yapıda sürdürülebilmesi için iç pazar şartlarının ve yapılanmasının rekabetçiliği tetikleyerek üreticilerin gelişimi için uygun ortamı sunması gereklidir” diyen Bodur Okyay, yapılması gerekenlerle ilgili de şunları ifade etti. “Bu noktada, enerji maliyetleri, yerinde üretim, hammadde, yarı mamul ve teknolojide dışa bağımlılık, iç pazar yapısı, lojistik altyapısı gibi alanlarda gerekli adımların “zamanında” atılması, gelecek dönemde sektörün bölgedeki gücünü ortaya koymasına da yardımcı olacaktır. Belirlenen politikaların kamu ile koordineli olarak etkin bir şekilde işletilmesi için sektörün kendi içinde gerekli yapılanmasının oluşturulması için sektörümüze önemli görevler düşmektedir. Sektörü bekleyen değişimler üreticilerin, satış ve dağıtım kanallarının, müteahhitlik firmalarının ve mimarların bir arada çalışmasını zorunlu kılmaktadır.”

Açılış konuşmasını yapmak üzere kürsüye gelen Bayındırlık ve İskân Bakanı Mustafa Demir ise; Türkiye’nin son sekiz yıldır istikrarlı bir dönem yaşadığını kaydederek, istikrarın desteklendiği takdirde süreceğini söyledi. Fuarın geçen yıla göre %20 oranında büyüdüğüne değinen Demir, sektörden gelecek yıl için de aynı oranda büyüme sözü almak istediğini dile getirdi. Demir, Türkiye inşaat ve inşaat malzemeleri sektörünün tüm dünyada önemli işler yaptığına işaret ederek, Türkiye’de üretilmiş inşaat malzemelerinin dünyanın hemen hemen her ülkesinde satılabilecek nitelikte olduğunu ve sektörün dünyanın en iyilerinden olmaya aday konumunda bulunduğunu belirtti. Nisan - Haziran 2011 / Sayı 74

155


UNICERA Büyüme Rekorlarını Sürdürdü Seramik, inşaat ve yapı malzemeleri sektörlerinin uluslararası alandaki en verimli pazarlama platformu UNICERA, tüm sektör temsilcilerine yeni fırsatlar yaratma sözünü yerine getirmeyi başardı. Fuar boyunca özellikle yurtdışından gelen ve TÜYAP tarafından misafir edilen alım heyetlerinin yoğunluğu ve niteliği katılımcı firmaların büyük beğenisini kazandı. UNICERA 23. Uluslararası Seramik Banyo Mutfak Fuarı’nı bu yıl 71 ülkeden 60.841 kişi ziyaret etti. Yurtdışından gelen 3530 yabancı ziyaretçi ile fuarın uluslararası niteliği ön plana çıktı. 2010 yılındaki 22. UNICERA Fuarı’nı 69 ülkeden 2.883’ü yabancı toplam 53.394 kişi ziyaret etmişti. Bu rakamlar değerlendirildiğinde UNICERA Fuarı’nın toplamda % 14, yabancı ziyaretçide %23’lük bir büyüme performansı göstermesi Avrupa’nın en iyi iki fuarından biri olduğunu ispatladı. Etkin Tanıtım ve Yeni Pazarlar Türk seramiğinin dünyada büyük bir güç haline gelmesinde önemli rol oynayan UNICERA, 23 yıldan bu yana sektörün dünyayla rekabet etmesi için yeni pazarlar yaratıyor. Geçen yıl fuarın başarısının temel unsurlarından olan yurtdışında ve yurtiçinde yüz yüze gerçekleştirilen tanıtım faaliyetleri 2011 yılı için geliştirilerek sürdürüldü. Bunun sonucu olarak, UNICERA 23. Uluslararası Seramik Banyo Mutfak Fuarı sektörün beklentileri

156

Nisan - Haziran 2011 / Sayı 74

doğrultusunda yurtdışından önemli alıcılara ve yurtiçinden mimarlar, içmimarlar, endüstri tasarımcıları, inşaat ve taahhüt grupları, müteahhitler ve yapı marketlere ev sahipliği yaptı.


9. Seramik Onur Ödülleri Sahiplerini Buldu UNICERA 23. Uluslararası Seramik Banyo Mutfak Fuarı, bu yıl yine adından çok söz ettiren birçok etkinliğe ev sahipliği yaptı. Türkiye Seramik Federasyonu tarafından geleneksel hale gelmiş ve bu yıl 9. kez düzenlenen “Seramik Onur Ödülleri” açılış günü sahiplerini buldu. Bu çerçevede, TİMDER ödülüne Aydın Eşer, Türk Seramik Derneği ödülüne Prof. Dr. Hamiye Çolakoğlu, SERHAM ödülüne Prof. Dr. Güven Önal, SEREF ödülüne Faruk Aksoy, SERSA ödülüne Nihat Yıldırım, SERKAP ödülüne Suat Karaveli, Türkiye Seramik Federasyonu ödülüne Germiyan Saatçioğlu layık görüldü.

Aydın Eşer’e ödülünü TİMDER Yön. Kur. Bşk. Serdar Dönmez takdim etti

Germiyan Saatçioğlu ödülünü TSF Yönetim Kurulu Başkanı Zeynep Bodur Okyay’ın elinden aldı Suat Karaveli ödülünü SERKAP Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Yamaner’in elinden aldı

Prof. Dr. Güven Önal’a ödülünü SERHAM Yönetim Kurulu Başkanı Selim Çiçek takdim etti

Nihat Tıldırım’a ödülünü SERSA Yönetim Kurulu Başkanı Erdem Çenesiz takdim etti

Faruk Arısoy ödülünü TSF Yönetim Kurulu Başkanı Zeynep Bodur Okyay’ın elinden aldı

Nisan - Haziran 2011 / Sayı 74

157


Geleceğin Mimar ve Tasarımcıları TÜYAP’ta Seçildi TÜYAP ve Konsept Projeler işbirliği ile hazırlanan “Çizgiden Gerçeğe” filminin galası UNICERA Fuarında yapıldı. Ünlü mimarların projelerinin fikirden uygulamaya kadar geçen sürecin anlatıldığı filmi izleyicilerin beğenisini kazandı.

Etkinlik çerçevesinde, Ece Ceylan Baba moderatörlüğünde “Gerçekten Çizgiye” konulu workshop ise, Türkiye’nin en önemli üniversitelerinden gelen endüstriyel tasarım, mimarlık ve seramik fakültesi öğrencilerinin katılımıyla yapıldı. Dünyanın en önemli seramik fuarları arasında yer alan UNICERA’ya TÜYAP’ın misafiri olarak katılan öğrenciler, ünlü tasarımcı ve mimarların eşliğinde katıldıkları workshoplarda ürün ve projelerin fikir aşamasından gerçeğe dönüşme süreçlerini uygulamalı olarak izleme fırsatı buldular. Fuarın ikinci günü yapılan workshopta öğrenciler, Gazi Üniversitesi Öğretim Görevlisi Tasarımcı Sanatçı Ali Herischi ve Endüstriyel Tasarımcı Aslı Kutluay’ın canlı performanslarına katıldılar. Ali Herischi’nin ‘lavabo’ tasarımı, Aslı Kutluay’ın duvar kağıtlarından heykel giydirdiği performansların ardından öğrenciler, kendi tasarımlarını çizgiye aktardılar. Yarışmada en beğenilen öğrenci projelerini Metin Hepgüler, Mehpare Evrenol, Ece

158

Nisan - Haziran 2011 / Sayı 74

Ceylan Baba, Abdullah Burnaz ve Necibe Darcan’ın yer aldığı jüri seçti. 45 öğrenci projesinin katıldığı yarışmada en beğenilen öğrenci projesi Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi’nden Ebru Köse’nin çalışması oldu. İkinciliği, Mimar Sinan Üniversitesi Cam Tasarım Bölümü öğrencisi Elif Koşar, üçüncülüğü ise Mimar Sinan Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi öğrencisi Melda Kesen aldı.

Hamam Sergisi Adell Armatür ve Tüyap işbirliğiyle hazırlanan sergi, fuar boyunca ziyaretçilerin yoğun ilgisiyle karşılaştı. Sergi kapsamında; tarihi musluklar, ibrikler, işlemeli bezler, peştemaller, Osmanlıca yazılı sabunlar, hamam eşyaları, havlular ve birçok tarihi belge sergilendi. “Osmanlı’da Yıkanma Kültürü ve Hamam Sergisi” ile İstanbul’da yapılması planlanan “Su ve Hamam Müzesi”nin temelleri atılmış oldu.


fuar boyunca ilgililerin beğenisine sunuldu. Mimar, içmimar ve endüstri tasarımcılarının büyük ilgi gösterdiği sergi, UNICERA’yı ziyaret eden mimarlık ve içmimarlık fakültesi öğrencileri tarafından da ilgiyle izlendi.

Dünyaca Ünlü Çini Ustası Sıtkı Olçar UNICERA’da Anıldı Geçtiğimiz yıl yaşamını yitiren, ülkemizin yetiştirdiği dünyaca ünlü çini ustası Sıtkı Olçar, ölümsüz eserleriyle UNICERA’da adına hazırlanan özel alanda anıldı. Antik desen ve formlara uyguladığı çini çalışmalarıyla yaratıcılığını tarihin izleriyle besleyen Sıtkı Usta’nın sadece “Sıtkı” olarak imzaladığı eserleri sergilendi. “Sıtkı Olçar Anma Köşesi” ziyaretçilerden yoğun ilgi gördü.

XII. Ulusal Mimarlık Sergisi Büyük İlgi Gördü TMMOB Mimarlar Odası tarafından 1988 yılından itibaren iki yılda bir düzenlenen “Ulusal Mimarlık Sergisi ve Ödülleri”nin 160 eser ve 218 panodan oluşan tüm koleksiyonu

Kilden Sanat Dikkat Çekti UNICERA Fuarının son günü TETÖP (Türkiye Endüstriyel Tasarım Öğrenileri Platformu) üyesi öğrenciler fuar alanında kilden banyo malzemeleri yarattılar. Ziyaretçilerin ilgisini çeken workshop içerisinde öğrenciler yaratıcılıklarını sergilediler. 24. UNICERA ile Zirveye Yürüyüş Sürecek UNICERA kararlı yürüyüşü ile “Seramiğin Doğduğu Topraklarda En İyi Fuarı Yapmak” idealine ulaşacağının önemli işaretlerini sektöre, rakiplerine, katılımcılara ve ziyaretçilere hissettirdi. 2012 yılında gerçekleştirilecek fuar için pazarlama ve tanıtım çalışmaları TÜYAP tarafından kesintisiz olarak hedef coğrafyalarda sürdürülecektir. Bu kapsamda Avrupa, Balkanlar, Ortadoğu, Kuzey Afrika, Rusya, Hazar ve Karadeniz Havzaları’nda tanıtım ve tutundurma etkinliklerine önümüzdeki bir yıl boyunca devam edilecektir. Avrupa’nın en iyi iki fuarından biri olma özelliğini elinde bulunduran UNICERA 24. Uluslararası Seramik Banyo Mutfak Fuarı, Mart 2012’de TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezi – Büyükçekmece / İstanbul’da hazırlanacaktır.

Nisan - Haziran 2011 / Sayı 74

159


160

Nisan - Haziran 2011 / Say覺 74


Nisan - Haziran 2011 / Say覺 74

161


Fuar Görüşleri hız katacak görüş alış verişinde bulunulmuştur. Mevcut müşterilerimiz ve potansiyel müşterilerimiz ile doğrudan temaslar sağlanmış, geliştirilen veya yeni kurulan ilişkiler ile Adell marka imajımız güçlendirilmiştir. Satış elemanlarımız bölgelerinden gelen müşterilerine ev sahipliği yaparak inovatif ürünlerimizin tanıtımını gerçekleştirmişlerdir.

162

Recep Ali Topçu Adell Armatür ve Vana Fabrikaları A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı İhtisas fuarı UNICERA sektör profesyonellerinin buluştuğu platform olarak Adell Armatür adına başarılı bir pazarlama çalışması olmuştur. Fuarda pek çok yerli ve yabancı müşterilerimizi ürünlerimizle buluşturma fırsatı bulduk. Özellikle aynı yerde PIPEXPO Boru fuarı ve Dekoreks fuarının aynı anda olması, fuara ayrıca derinlik ve zenginlik kazandırmıştır. Pek çok yenilikçi ürünümüz ile müşterilerimizin takdirini kazanan şık standımız, ziyaretçilerimizin ilgisini çekmiş ve beğenisini kazanmıştır. Fuar döneminde pek çok yabancı müşteri ile standımızda faydalı görüşmeler yapılmıştır. Hedef kitle yetkilileri ile çalışmalarımıza

Ürünlerimizin buluştuğu müşterilerimizin yapıcı öneri ve yönlendirmeleri genişlemeyi öngördüğümüz, planladığımız sektörümüzde bize ışık tutacaktır. Tüm bu çok yönlü çalışmalarla piyasanın tansiyonunu ölçmüş olduk. Fuar; gelecek vaat eden Adell Armatür markamızın algılanmasında, bilinirliğinin artmasında, yeni konseptinin hedef kitle ile karşılaştığı güzel ve verimli bir platform olmuştur. Yeni satış ve dağıtım kanalları ile iletişim sağlandı. Ürün imajımıza, marka imajımıza katkıda bulundu. İhracat potansiyelimizi geliştirmemize destek verdi. Fuar, zengin katılımı ve inovatif ürünleriyle yurt içi ve yurt dışından gelen ziyaretçilere tek çatı altında pek çok ürünü, yenilikleri görme, iş bağlantıları kurma fırsatı sundu. İhtisas fuarlarının hedef kitleyle buluştuğu anda en iyi pazarlama kanalı ve aracı olduğuna inanıyoruz. Profesyonellerin, tasarımcıların, tüketicilerin aynı çatı altında toplandığı bir yer olarak sektörün vazgeçilmez bir iletişim platformudur. Fuarın etkinlik olarak ele alınarak daha iyi nasıl değerlendirilebileceği konusunda kafa yormamızın semeresini toplamış olduk. Demek ki; hiçbir başarı tesadüfen oluşmuyor. Altında emek ve ter olması gerekiyor.

Erhan Akgün Akgün Group Yönetim Kurulu Başkanı UNICERA Fuarında bu yıl katılımcı sayısı geçmiş yılların üzerinde oldu. Avrupa’da yaşanan ekonomik kriz nedeniyle kapanan birçok seramik üreticisinin tedarik sorunları nedeniyle, Avrupalı yeni müşterilerin ülkemize gelmesini bekliyorduk ve bunun büyük ölçüde gerçekleştiğini gördük. Yeni ürünlerimizi sergilediğimiz fuarda, yurtiçi ve yurtdışından yoğun ilgi gördük. Bu firmamız ve ülkemiz adına sevindirici bir gelişmedir. UNICERA Fuarının gelecekte daha uluslararası bir kimlik kazanarak daha geniş bir katılımla ülkemize hizmet edeceğine inanıyor ve değerli çalışanlarını

kutluyorum. Biz tüm çabalarıyla ülkesine hizmet etmeye çalışan kriz zamanında bile çalışmalarına aralıksız devam eden ve yeni istihtam yaratan bir aile kuruluşuyuz. Birlik beraberliğimizi bozmadan ailece birbirimize kenetlenmemiz neticesinde çalışan sayımızı 600 kişiden 1300 kişiye çıkararak babamıza verdiğimiz sözü de tuttuğumuzu görmek bizi çok mutlu ediyor. 2008 yılının sonlarına doğru başlayan ve sonrasında dünyayı saran ekonomik kriz ile birlikte ülkemiz yine zorlu bir sürece girmişti ama biz de büyümek istiyor ve bu yönde atılımlarda bulunmak istiyorduk. Bu doğrultuda 2008 yılında Adapazarı’nda bulunan başka bir marka ile faaliyette olan bir vitrifiye fabrikasını ve banyo dolabı fabrikasını satın aldık ve Dura-Bagno markamızı hayata geçirdik. Bu satın almaları takiben Eskişehir’de kapalı bir kiremit fabrikasını da satın alarak her tuğla üreticisi gibi bizim de da hayalimiz olan Eskişehir’de üretim yapmayı gerçeğe dönüştürdük. Bütün bu yatırımlara ilave olarak ta 2010 yılında granit seramik parlatma tesisimizin yatırım sürecini de tamamladık. Yıllık 10 milyon m2 parlatılmış ürün ve bunun dışında 12 milyon m2 yer - duvar kaplamaları üretim kapasitesine ulaştık. Özellikle seramik yer ve duvar karolarında piyasadan aldığımız olumlu tepki sebebiyle yatırım hızımızı kesmeyerek Gediz’de kapanmış bir başka seramik tesisini de bünyemize katarak ülke ekonomisine kazandırdık. Tüm bu yatırımlarımız, ülkemizin geleceğine ve çalışanlarımıza olan güvenin ve inancın bir göstergesidir. Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da azimle çalışmaya devam edecek, bayilerimizle birlikte büyümeye devam edeceğiz.

Nisan - Haziran 2011 / Sayı 74


Fuar Görüşleri bu da Türkiye seramik sektörünün vizyonu açısından çok önemliydi. Bien Seramik olarak fuar öncesinde dünya trendleriyle Türkiye pazarının trendlerini harmanlayarak yeni ürünler geliştirdik. Fuarda da bunları en iyi şekilde sunmaya özen gösterdik. 20 yeni seriyi aynı anda çok sayıda görücüye çıkarıp yoğun beğeniyle de karşılaştığımızı göz önüne alınınca fuar bizim açımızdan çok başarılı geçti.

Metin Savcı Bien Seramik San. ve Tic. A.Ş. Genel Müdürü UNICERA Fuarı giderek daha fazla uluslararası kimliğe kavuşuyor. Bununla birlikte ziyaretçi kitlesinin çeşitliliği ve sayısı da ciddi artışlar gösteriyor. Yurtiçi yetkili satıcılarımızın yanı sıra yurtdışından önemli alıcıları, yurtiçinden mimarlar, iç mimarlar, endüstri tasarımcıları, inşaat-taahhüt grupları, müteahhitler ve yapı marketlerini bir araya getiren UNICERA Uluslararası Seramik Banyo Mutfak Fuarı’na katılan ziyaretçi ülke sayısı bu yıl daha da arttı. Özellikle Orta Avrupa ve Uzakdoğu’dan ilgi yüksekti. Katılımcı firmalar açısından baktığımızda gerek sunum ve duruş gerekse kapasite açısından büyük gelişmeler kaydedildiğini gördük ki;

Erol Arat Çanakcılar Şirketler Grubu Yönetim Temsilcisi Bu yıl UNICERA’nın 23. yılını yaşadık. İçimizde bir ay öncesine çekilen takviminin korkusu vardı. İşin açıkçası korktuğumuz olmadı. Bu da bizleri çok sevindirdi. Bu yıl, gerek yurt içinden ve gerekse yurt dışından, işin içindenliğini yaşayan ve yaşatan çok insan vardı. Kendim için özlenen tarih bu tarih olmasa da, ilk yaşanan geri çekilmişliğin, hayal kırıklıklarından daha çok olumlulukları içermesi de çok anlamlıdır. Bir ay sonrasının MOSBUILD’i ile her yıl denk gelen UNICERA’nın en azından, bu olumsuzluktan kurtulması bile fuarımıza çok olumlu yansıdı. Fuarımızın uluslararası yolculuğunun yurtdışı uzantılı ziyaretçi sayısındaki ciddi artışı ve sektörel

Öte yandan fuarda yeni müşteriler de kazandık. Özellikle Avrupa ve Ortadoğu ülkeleriyle yeni bağlantılar kurduk. ABD, Kanada, İspanya, İsrail ve Yunanistan başta olmak üzere 5 kıtada 28 ülkeye ihracat yaparken fuarda bu sayıyı 36’ya çıkardık. Pakistan, Ukrayna, Rusya, Avusturya, Katar, Suudi Arabistan, Fransa ve İtalya’yı da portföyümüze kattık. Bu yıl hedefimiz ihracat payımızı üretimlerimizin %35-40’ları arasında bir değere yerleştirmek. Fuarda gördüğümüz ilgi ve aldığımız siparişlerle bu hedefimize hiç de uzak olmadığımızı söyleyebiliriz. 2010’da konut sektöründe yaşanan hareketlilik sektörün büyüme performansında etkili oldu. Bu ivmenin 2011 yılında da sürmesini ve bir dengeye oturmasını umuyoruz. Yapılacak teknolojik yatırımların da üreticilere büyük bir katma değer sağlayacağına inanıyoruz. Her geçen yıl uluslararası kimliğe daha da fazla bürünen ve 23 yıldır sektöre yeni pazarlar yaratmak için çaba harcayan UNICERA Fuarı’nın katkılarıyla Türkiye seramik sektörünün daha da iyi noktalara geleceğine inanıyoruz. profesyonellerinin daha çok içimizde olmasını ortam bir nebze olsun hazır duruma getirilmiş oldu. Bu yılın ilk izlenimleri doğru işaretleri gösterdiğine göre, yapılanın yanlış olmadığı ve hatta çok iyi olduğu gibi bir sonuç ortaya çıkıyor. Fuar reel düzleminde, yine ulusal katılımcılarımızın her yıl kendi pazarlama diyalektiklerine yeni bakış açıları kazandırdıkları, çıtayı her geçen yıl biraz daha yükselttikleri, kurumsal duruşlarına ve marka yapılanmalarına daha anlamlı yaklaştıkları bir fuar yaşadık. Ülke üretim ve pazarlama karakteristiklerimizi en iyi yansıtan bu fuar, gerek üreticilere, gerek profesyonellere ve gerekse yurtdışından gelen uluslararası ziyaretçilere gücümüzü gösteren en önemli argümanlarımızdan biri olup yaşaması ve yaşatılması birincil sorumluluklarımızdan olması gerekir. Umarım yılların yolculuğunda bu başarıları ve yükselen çıtaları hep beraber yaşarız. Creavit olarak, olağan gelişme ve büyüme trendlerimizi sürdürüyor ve değişimlerimizi insanlarla paylaşmaktan mutluluk duyuyoruz. Bu yıl da değişen ve gelişen olgularımızı katılımcılarımızla birlikte paylaştık. Yeniliklerimiz vardı anlattık, istekler vardı dinledik. Optimali yakalama ve duyarlı yürüyüşümüzü sürdürme eğilimleri adına çok olumlu tepkilerle bir fuarı daha geride bıraktık. Bu yılki geri dönüşlerinin, geçmiş yıllardaki geri dönüşlerden daha fazla olduğunu düşünüyor ve fuarın markamıza ve sektörümüze kattığı güçten dolayı tüm uğraşanlara, çaba gösterenlere, TÜYAP’a, TİMDER’e, Seramik Tanıtım Grubu’na ve elbette Seramik Federasyonumuzun emeği geçen tüm bireylerine yürekten teşekkürlerimi sunuyorum.

Nisan - Haziran 2011 / Sayı 74

163


Fuar Görüşleri bayilerimize, hem mimarlara, hem yurt dışından gelen yabancılara, hemde ziyaret eden nihai tüketicilere yeni ürünlerimizi anlatma fırsatını yakaladık. Burada yakaladığımız en önemli fayda, bütün hedef kitlenin ürünlerimiz konusundaki görüşlerini doğrudan doğruya duymuş olmamızdır. Onların beğenileri, bizim ürün tasarımında doğru çalışmalar yaptığımızın en güzel kanıtı olmuştur. UNICERA fuarı çok iyi bir gelişme göstermektedir. Özellikle yabancı ziyaretçi sayısında ciddi bir artış gözlenmiştir; bu da fuara uluslararası bir nitelik kazandırmaktadır.

Müfit Ülke Duravit Yapı Ürünleri San. ve Tic. A.Ş. Genel Müdürü Bu seneki fuarda hem katılımcı hem de ziyaretçi sayısı son yılların en yüksek seviyesine ulaşmıştı. Yurt içi ve yurt dışından sektör profesyonelleri, karar vericiler ve yönlendiriciler fuara gelmişlerdi. Dolayısıyla fuarın ziyaretçisinden de katılımcısından da çok memnun kaldık. Fuardaki amacımız, Duravit’in tüm yeni ürünlerini hedef kitlemize tanıtabilmekti. Bunun da başarıldığına inanıyoruz. Bütün yenilikleri bir arada gösterme fırsatı bulduk. Fuar boyunca hem

Biz Duravit olarak, fuara sadece yeni ürünlerle girebilmek için 2 yılda bir katılma kararı almış bulunmaktayız. Ürünlerimiz yeniliği ve yaratıcılığı hakkında aldığımız olumlu tepkiler, bu kararımızı sürdürmemiz gerektiğini bize göstermiştir. Katılımcı firmaların standlarına gösterdiği özen, fuarın genel kalitesini ve UNICERA fuarının uluslararası boyutunu daha da yükseltmektedir. Katılımın ve ziyaretin yoğunluğu, Türk seramik sektörünün geleceğinin çok parlak olduğunun kanıtıdır. Türk seramik sektörü bu fuarla beraber, içinde bulunduğu coğrafi konumun en nitelikli üreticilerine ve tüketicilerine sahip olduğunu tekrar göstermiştir.

Harun Tufan Ece Armatür San. ve Tic. A.Ş. Ar-Ge Reklam Müdürü Seramik, inşaat ve yapı malzemeleri sektörünün, ülkemizdeki en önemli pazarlama platformu olan UNICERA, birçok kuruluşun mevcut pazar büyüklüğünü arttırma hedefine yardımcı olduğu gibi, yeni pazarlara ulaşmasında da büyük bir öneme sahiptir. UNICERA Fuarı, Türkiye’deki ürünlerin tasarım gücünün, kalite ve çeşitliliğinin gösterilmesi adına da önemli bir vitrin konumundadır. Üretici ve tüketicileri bir araya getiren fuar, yalnızca ticari açıdan değil; iletişim, bilgi ve kültür platformu olarak da öne çıkmaktadır. Bu yıl 23’üncüsü düzenlenen UNICERA Fuarı, armatür sektörü için de oldukça verimli geçmiştir. Uluslararası Sramik, Banyo ve Mutfak fuarında ürünlerini tüketicilerle ve profesyonellerle buluşturan Ece Armatür olarak 5 yeni serimizi de görücüye çıkardık. Modern, İdea, Loft, Steel ve yeni Silver adını taşıyan serilerimiz farklı tasarımları, fonsiyonel ve ergonomik kullanımlarıyla katılımcılardan tam not aldı. Modern serisi estetik kıvrımlarıyla İdea serisi, mimari çizgileriyle loft serisi, yumuşatılmış köşeli hatlarıyla, Steel serisi narinliği ve çelik gövdesiyle, yeni Silver ise sadelik ve gösterişi aynı anda sunmasiyla herkesin büyük beğenisini topladı. Newarc, birbirinden farklı bu 5 yeni seri ile Ar-Ge’ye verdiği önemi de bu fuar aracılığıyla bir kez daha göstermiş oldu.

164

Nisan - Haziran 2011 / Sayı 74


Fuar Görüşleri Katılımıcı profilinin de yurtiçi katılımda sektörün önemli müşterilerinden müteahhitlik firmaları ve mimari ofislerin ilgisini çekerken, özellikle haftasonu görülen son kullanıcı yoğunluğu sektörümüzün önümüzdeki aylara pozitif bakabileceğinin bir göstergesi olmaktadır. Yurtdışı ayağının da ise UNICERA’da 2011 yılında özellikle Ortadoğu ve Balkanlar’dan önemli müşteri gruplarınının ilgisinin arttığını gördük. Belirttiğim bölgelerdeki birçok müşterimiz bu sene fuara katılımlarını arttırarak hem sektörün Türkiye’deki genel gelişimini izlerken, hem de verimli iş görüşmeleri yaptıklarını belirttiler. Ayrıca bu ülkelerden temsilcilik, bayilik anlamında da önemli ilginin olduğunu gördük.

Atalay M. Gümrah Eczacıbaşı Yapı Ürünleri Grubu Başkan Yardımcısı, Banyo Ürünleri UNICERA’nın, her yıl olduğu gibi bu yılda çizgisini yükselterek banyo, seramik sektörlerinin gerek endüstri içi buluşmasında, gerekse tüketicisi ile yakınlaşmasında üstlendiği görevi başarı ile yerine getirdiğini gördük.

Katılımcı firmaların standlarının ölçeği, uygulamaya verdikleri önem UNICERA’nın tatlı bir rekabet içinde ziyaretçi nezhindeki algısını yükseltmektedir. Bu çizgisi ise UNICERA’nın önümüzdeki yıllarda banyo-seramik ve mutfak alanında ülkemizin en önemli uzman fuarı olmakla beraber, uluslararası rekabette de önemli bir yere sahip olacağından hiç kuşkumuz yoktur. Fuarın oluşumunda katkısı olana tüm kuruluşları ve katılımcılar tebrik ederim. ve ürünlerimiz tüm katılımcıların, sektör çalışanlarının ve profesyonel kesimin büyük beğenisini topladı ve satış anlamında da pozitif beklentilerimizi arttırdı.

Göksen Yedigüller Ege Seramik San. ve Tic. A.Ş. Genel Müdürü UNICERA Fuarını değerlendirirken ziyaretçi akınına uğradı terimini kullanmak çok yerinde olur. Türkiye’nin dünya seramik sektöründe İtalya’dan sonra 2. ülke konumuna gelmesi, yabancı ziyaretçi oranındaki %14’lük artışı getirdi. Bu buluşmanın tüm seramik firmaları gibi şirketimiz içinde olumlu katkılar sağlayacağını düşünüyorum.

Bu yıl Türkiye’deki tüm seramik üreticisi firmalar fuara son derece iyi hazırlanmışlar. Zaten seramik sektörü 2008 yılındaki krizi atlattıktan sonra, inşaat sektörünün gelişimine paralel olarak hızlı bir yükselişe geçti ve tüm üretici firmalar bu süreçte çok büyük gayretler göstererek ilerleme kaydettiler. UNICERA Fuarı da uluslararası bir fuar olma özelliğini her geçen yıl arttırarak devam ettirmektedir. Bunda Tüyap organizasyonunun katkısının ve tanıtım çalışmalarının etkili olduğunu gayet net görebiliyoruz. Arttırılan tanıtım faaliyetleri neticesinde her geçen yılın UNICERA Fuarı ve dolayısı ile Türk seramik sektörü ve geleceği adına olumlu gelişmeler sağlaması kaçınılmaz görünmektedir. Bununla beraber fuarın Mart ayında düzenlenmesi de amacına hizmet etmiştir. Tüm firmalar yeni ürünleri ile ilgili hazırlıklarını tamamlayarak sezona 1 ay önceden girme şansını yakalamış oldular. Ege Seramik olarak bu organizasyonda emeği geçen herkesi kutlar, teşekkürlerimizi iletiriz.

Biz, Ege Seramik olarak 2009 yılından beri doğa kadar gerçek mekanlar yaratma hedefi ile doğa kadar gerçek ürünler üretiyoruz. 2011 koleksiyonunda da bu ana hedefle yola çıkarak 20 yeni seri sergiledik. Tüm dünyada trend olan doğal taş dokulu ürünler, özellikle mermer, traverten dokuları ve zengin renkleri Ege Seramik 2011 koleksiyonunda öne çıktı. Normalde soğuk bir malzeme olan seramiği ahşap, duvar kağıdı gibi banyo mekanının dışında kullanılan sıcak malzemelere alternatif olarak sunduk. Seramik malzemeye sıcaklık kattık. Aylarca süren hazırlık çalışmalarının karşılığını mutlak bir başarı olarak aldığımızı ve bunun iç ve dış piyasa satışlarımıza yansıyacağını görüyoruz. Standımız

Nisan - Haziran 2011 / Sayı 74

165


Fuar Görüşleri bilinirliliği açısından da son derece eski ve bilinen bir marka olunca fuarda da her zaman beklentilerimizin karşılığını buluyoruz. Özellikle yurtdışı pazarlardan ziyaretçilerimiz yoğundu. Ortadoğu pazarı oyuncuları olan ülkelerin siyasi ve ekonomik istikrarsızlıklardan dolayı bu ülkelerin ziyaretçilerinin tercihi de Türkiye pazarı yönünde oluyor, bu da fuardaki yabancı ziyaretçi sayısına katkı sağladı. Her yıl yeni teknolojiye uygun, verimli ve kullanımda su tasarrufu sağlayan armatür ve vitrifiye ürünlerimizi ziyaretçilerimizle paylaşma imkanını yakalıyoruz. Bu yılda ürün gamımız arasına yeni kattığımız ürünlerimizin lansmanını yapma imkanını yakaladık. Hakan Ürün Elmor Tesisat Malzemesi Tic. A.Ş. Satış Planlama Müdürü 2011 yılı öncesinde fuar Nisan ayında gerçekleşiyordu. Bu yıl Mart ayına alındı ve her yıl gerçekleştirilen sektör için diğer bir önemli yurtdışı fuarı olan Moskova’daki fuar ile çakışmadı. Bu sebeple, ziyaretçi sayımız özellikle fuarın ikinci günü daha önceki fuar dönemlerimize göre çok kalabalık geçti. E.C.A - SEREL standımızda hem yurtiçi hem de yurtdışı ziyaretçilerimizi ağırladık. Tüm fuarı genel olarak değerlendirirsek renkli geçen, bol ziyaretçimizin olduğu bir fuar yaşadığımızı söyleyebiliriz. E.C.A - SEREL markası olarak 50 yılı aşkın süredir pazarın en etkili firmalarından, marka

2009 yılının son çeyreğinde inşaat sektöründe hızlanan büyüme, 2010 yılını ortalama %30 civarında bir artış ile tamamlamıştır. Bu durum özellikle fuardaki katılımcı firmaların gerek standlarına gerekse çalışanlarına pozitif anlamda yansımıştır. Büyümenin %8-10 oranlarında 2011 yılında da devam edeceği öngörülmektedir. Özellikle seçim dönemi öncesinde yatırımların giderek artacağı tahmin ediliyor. 2010 yılı bizim için hedeflenlerin üzerinde bir gerçekleşme yılı oldu, 2011’de de bu yakaladığımız yükselen ivmenin devamını getirmek için stratejilerimizi kurguladık. İlk 3 ay içerisinde stratejilerimizin doğru olduğunu gösteren bir dönemi geride bıraktık, 2011 yılının ilerideki aylarına da bu yönde bakıyoruz.

sektörün nabzını ölçmek, konseptimize müşterilerin yaklaşımı, bakışı ve talebini gözlemlemek amacıyla katılıyoruz. Bu bağlamda beklentilerimizin karşılığını fazlasıyla aldığımızı söyleyebilim. Bu nedenle 23 sene önce bu fuarın kurulmasında, 23 senedir aynı heyecan ve inat ile fuarın her sene bir önceki seneden daha görkemli ve mükemmel olması için emeği geçen herkese teşekkür ederim.

Kemal Çelik Uğur Yapı Malzemeleri San. ve Tic. Ltd. Şti. Yönetim Kurulu Başkanı Fuarın ziyaretçi kitlesi organizasyona ve beklentilerimize uygundu. Özellikle banyo bölümündeki ziyaretçi kitlesi beklentilerimizin de üstündeydi. Mutfak konusunda da ciddi bir çalışma ile bu memnuiyetin sağlanması gerektiğine inanıyorum. Bu husustaki eksikliğin biraz da MUDER’in UNICERA - PIPEXPO sinerjisine katılacak gibi görülerek son günlerde vazgeçmesinden kaynaklandığını düşünüyorum. Bu nedenle 2012 hazırlıklarında Mutfak bölümü ile ilgili daha hassas davranmamız ve çalışmalarımızı arttırmamız gerektiğine inanıyorum. UNICERA’ya, EVDEMA konseptimizi yerli ve yabancı müşterilere anlatmak,

166

Nisan - Haziran 2011 / Sayı 74

Üretici dostlarımızın da ekonomik sıkıntıların yaşandığı dönemlerde dahi fuar paydaşlarının hatrını kırmayarak büyük özveri ile fuara katılımları ve fuarın bugünlere gelmesine katkıları dolayısıyla teşekkür etmek gerekir. Unutmamak gerekir ki büyük fuarlar büyük üreticilerle olur. UNICERA 2012 için biraz daha fazla emek harcayarak önümüzdeki sene artık Avrupa ikinciliğimizi ilan edeceğimizden de ümitli olduğumu belirtmek isterim. Bu arada eş zamanlı olarak düzenlenen PIPEXPO fuarının salon değişimi nedeniyle ilk iki gününe insanların psikolojik olarak rahatsız olduklarını gözlemledik. Bu psikolojik etkinin giderek artan yerli, yabancı ziyaretçi katılımıyla da üçüncü günden itibaren dağıldığını gördük. Bu fuarımızın da gelecekte Türkiye’nin en verimli fuarlarından biri olacağına inanıyorum. Dünyanın önde gelen üreticilerine sahip olmamız ve TİMDER Yönetiminin bu fuara vermiş olduğu önem ile önümüzdeki yıllarda başarı grafğinin artacağı göstergesidir. Üreticilerimizin mutluluğu biz satıcıların da mutlu olacağının göstergesidir.


Fuar Görüşleri Graniser Seramik olarak UNICERA 2011’de yeni yatırımlarımız ile iç ve dış mekanlar için INK-JET teknolojisini kullanarak tasarladığımız serilerimiz oldukça beğeni topladı. INK-JET serilerimizin yanında; yer ve duvar karolarında yeni ebatlarımızı ve dizaynlarımızı müşteri ve ziyaretçilerimize tanıttık. Farklı renk seçenekleri ile zenginleştirdiğimiz yeni serilerimiz için olumlu tepkiler aldık. Her yıl yaptığımız yenilikler ve yeni yatırımlarımızı sunma imkanı bulduğumuz UNICERA’nın tanıtım organizasyonunun daha da genişletilmesi ile dünyanın birçok yerinden daha fazla profesyonel firmayı ülkemize çekeceği kanaatindeyim. Erol Hacıoğlu Graniser Granit ve Seramik San. ve Tic. A.Ş. Genel Müdürü UNICERA 2011 fuarı süresince standımızı ziyaret eden ziyaretçi sayısı, önceki yıllara göre artış göstermiştir. Graniser Seramik olarak, bu artışı yalnızca nicelik olarak değerlendirmek doğru olmayacaktır. Çünkü; özellikle yurtdışından gelen ziyaretçiler, önceki yıllara göre daha profesyonel, sektörü ve yenilikleri takip eden ve en önemlisi alım yapma niyetinde olan ve bunu gerçekleştiren ziyaretçilerden oluşmaktaydı.

Ülkemizdeki yüksek enerji maliyetleri seramik sektörünü her ne kadar olumsuz etkilese de sektör üyeleri olarak yapacağımız teknolojik yatırımlar ile katma değeri yüksek ürünler üretmeliyiz. Dünya pazarına katma değeri yüksek ürünler sunmak, ülke imajımızı olumlu yönde etkileyecek ve bu sayede Türk seramiğinin dünya pazarındaki yükselişi ivme kazanacaktır. Fuarın oluşumu ve gerçekleşmesinde emeği geçen herkese teşekkür eder, UNICERA ve Türk seramiğinin gelecek dönemlerde çıtasının daha da yukarıya taşıyacağına olan inancımı belirtmek isterim.

ışık animasyonları dikkat çeken öğeler olarak öne çıktı. Geçen yıllara göre daha da büyüttüğümüz galeri katımızda müşterileri daha iyi ağırlayabilme imkanımız oldu.

Aret Polat Gül Pres Döküm San. A.Ş. Yönetim Kurulu Üyesi UNICERA’da GPD olarak gerek tüketici gerekse profesyonel kesimden oldukça fazla ziyaretçiyi standımızda ağırladık. İhracat anlamında da yabancı ülkelerden gelen potansiyel müşteriler ile verimli iş bağlantılarını standımızda gerçekleştirdik. Fuarda gelenekselleşen GPD müşteri kokteylinde müşterilerimizle 2011 için değerlendirmelerde bulunduk. Bu sene fuarda GPD’nin yenilikçi yüzünü pekiştirmek adına yepyeni bir stand ile yer aldık. Son zamanlarda mimari yapılarda ve iç mekanlarda göze çarpan en yeni malzeme ve teknikleri kullanarak hazırladığımız stand tasarımımızda reflekte cam cepheler ve LED

Fuarda tüm serilerimizi sergiledik. Ayrıca 2011 için hazırladığımız 2 yeni koleksiyonu da tüketicilerin beğenisine sunduk. Aldığımız olumlu geri dönüşler bize “daha iyisini yapma” heyecanı verdi. Tüketici ve profesyonel müşterilerimiz için tasarladığımız serilerden Astro, tasarım tescili de GPD tarafından alınmış estetik ve teknolojik bir seri, yüksekliği oldukça uygun olan lavabo bataryası kullanımda büyük kolaylık sağlarken, serinin tüm fonksiyonlarında olan ısı ve debiyi limitleyebileceğimiz özel kartuş teknolojisi ile suyunuza sahip çıkıyoruz. Lavabo ve evye bataryalarında yer alan tasarruflu perlatör ile dakikada maksimum 8 litre su harcanmaktadır. Bir başka yeni GPD serisi olan Solus minimalist hatları ile dikkat çekerken, özellikle oynar başlıklı eviye bataryası ile mutfaklara yenilikçi çizgisini yansıtıyor. Solus serisinde de ısı debi ayarlı kartuş ve tasarruflu perlatör bulunuyor. Her iki seri de 2011 yılının ikinci yarısında tüketicilerin beğenisine sunulacak. GPD teknolojisini tüm serilerinde “GPD standartları” kapsamında ürünlerine yansıtmaktadır. Gelecek yıllarda da UNICERA fuarının sektörümüze itici bir güç oluşturacağını, önemli ve gündem yaratan bir platform olarak kalacağını düşünüyorum. Sektörümüzün ise Türkiye’nin ihtiyaçlarına paralel olarak yüksek bir büyüme içinde olacağını ve bizim de bu büyümeden en fazla payı alacağımızı biliyor ve geleceğimizi buna göre planlıyoruz.

Nisan - Haziran 2011 / Sayı 74

167


Fuar Görüşleri olduğunu gözlemledik. UNICERA yurtiçi ve yurtdışı ziyaretçilerinin katılımı ile uluslararası özelliğini her yıl yükseltmektedir. Yurtdışı ziyaretçilerin artmasında, fuarımızın bir ay erken açılmasının da etkili olduğunu düşünüyoruz. Bu yıl fuarda teknolojik olarak en üst düzey ithal granit, cam mozaik ürünlerinin yanında, kendi üretimimiz olan Reinaser porselen karo ile yer ve duvar seramiklerini de teşhir etmiş bulunuyoruz. Ayrıca Reinaser Elite markalı yer ve duvar karoları 22,5x50, 22,5x58 ve 30x60 ebatlarında ilk kez UNICERA da müşterilerimizin beğenisine sunuldu.

Müjdat Uyar Hera Seramik İç ve Dış Ticaret A.Ş. Genel Müdürü 2004 yılında kurulmuş olan firmamız yapı gereçleri konusunda üstün kalite anlayışı ve yüksek kaliteli ürünlerle hizmet vermektedir. 2008 yılından itibaren her yıl UNICERA fuarına katılmaktayız. Bu yıl fuarı, bayilerimizin ve ziyaretçilerin katılımıyla çok yoğun yaşadık. Yurtdışı ziyaretçi sayısındaki artışın çok fazla

Sürekli yeniliği ve ihtiyaca uygun ürün çeşitliliğini bulundurmayı görev bilen firmamız; satış gamımıza ‘’Vital Colection’’ tezgah üstü lavaboları da ilave etmiş bulunuyor. Bu nedenle 15 ayrı model ve siyah, beyaz renklerimiz ile tezgah üstü lavaboları da standımızda sergiledik. Bir Türk markası olan Vital Seramik Türk tasarımcılar ile çalışmakta ve Üniversite - Sanayi işbirliğine büyük önem vermektedir. Kaliteli ürün, kaliteli servis anlayışı ile Reinaser olarak UNICERA fuarında olmaktan büyük mutluluk duyduk. maliyet artışları gerçekleşmiş ve AB Pazarı en yakın üretim üslerinden olan Türkiye’ye yönelmiştir. Bu durumda, gerek ürün kalitesi gerekse yeterli ürün çeşitliliği ile Hitit Seramik önemli bir cazibe merkezi haline gelmiştir. Keza iç pazarın özellikle talep ettiği yeni ebat ve görsellikteki ürünlerimiz de bu fuarda büyük beğeni kazanmış ve talep görmüştür.

Erhan Kuşüzümü Hitit Seramik San. ve Tic. A.Ş. Satış ve Pazarlama Grup Başkanı Bu yıl 23. düzenlenen UNICERA Fuarı’nda özenle hazırlamış olduğumuz standımızı beklentilerimizin de çok üzerinde yerli ve yabancı profosyoneller ziyaret etmiştir. Özellikle Avrupa Ülkelerinden gelen yabancı misafirlerimizin sayısının oldukça fazla olması ihracata çok ağırlık veren şirketimiz için memnuniyet verici olmuştur. Hitit Seramik olarak senelerdir üretimimizin %50’den fazlasını ihracat pazarına göndermekteyiz. Bu bağlamda iç pazar tüketimi kadar ihracat da çok önem arz etmektedir. Globalleşen dünyamızda her geçen gün konjüktör değişikliği yaşanmaktadır. En son teknolojilerin kullanıldığı fabrikalarımızda üretilen büyük ebatlı teknik, full body ve sırlı porselen karolar, yurtiçinde değer bulduğu kadar Avrupa ülkelerinde de beğeni kazanmakta ve talebi gittikçe artmaktadır. Günümüze kadar Çin üreticilerinin etkin olduğu AB pazarında son çıkan Anti Damping Yasası ile ciddi

168

Nisan - Haziran 2011 / Sayı 74

UNICERA Fuarı’nın tarihi bir ay geri alınmış olmasına rağmen, ziyaretçi katılımı yönünden başarıya ulaşmış olup, rüştünü fazlasıyla ispat etmiştir. Özellikle, bulunduğumuz Asya ve Avrupa coğrafyasında Cersaie Fuarı ile birlikte en etkin fuar olan Cevisama’nın da önüne geçmiş olup, önemini hergün arttırdığı gözlenmektedir. Seramik sektöründeki gelişmeye parelel olarak UNICERA Fuarı da gelişmekte ve her geçen fuar daha fazla üreticinin boy gösterdiği bir arena haline gelmektedir. Gelecek yıllarda daha da başarılı olacağı kanaatindeyim.


Fuar Görüşleri profesyonel ziyaretçi ve nihai tüketiciler tarafından büyük ilgi gördüğünü söyleyebiliriz. Bu yıl standımıza ve ürünlerimize olan ilgi, yeni bir marka olmamıza rağmen sektördeki penetrasyonumuzun kısa sürede beklentilerimizin çok üstünde gerçekleşeceğinin bir göstergesi oldu. Fuarda doğal ahşap görünümlü dijital seramiklerin de eklendiği geniş ürün gamımızı ziyaretçilerin beğenisine sunduk. Siyah ve beyaz uyumunu yeni inci dekorlarıyla süsleyen Elit Serisi’ni, çiçekleriyle baharı müjdeleyen ve banyolara ışık saçan full dekorlarıyla Selin Serisi’ni sergiledik. Bunun yanı sıra ürün gamımıza kattığımız vitrifiye, yapıştırıcı, banyo mobilyası ve armatürlerimizin sektör temsilcileri tarafından fazlasıyla kabul gördüğünü ekleyebiliriz. Ünal Kırımlı İDA Seramik Satış ve Pazarlama Müdürü 2007 yılında kurulan İda Seramik, sektöre estetik gücü yüksek, kalitesiyle ön plana çıkan ürünler sunmayı hedefleyen bir şirkettir. 2010 yılı itibarı ile seramiklerimizin yanı sıra yapıştırıcı, vitrifiye, seramik sağlık gereçleri, banyo dolabı gibi ürünlerimiz de ürün gamımıza eklendi. İda Seramik olarak 4. yılımızda 8.5 milyon m2, 5. yılımızda da diğer ürün segmentlerinin de gücüyle 15 milyon m2’nin üzerinde bir satış hedefliyoruz. Her yıl güçlenen ve yenilenen ürün gamı ile 2010 ve 2011’de katıldığımız UNICERA Fuarı’nı değerlendirecek olursak, standımızın

Global ekonomik kriz ve Avrupa’nın önde gelen seramik üreticileri İtalya ve İspanya’nın talep ve maliyetler kaynaklı yaşadığı zorluklar karşısında, UNICERA Fuarı’nın ülkemiz adına önemli bir fırsat yarattığını düşünüyoruz. Sektörümüzün gelişmesine ve uluslararası oyuncular arasında yer almasına katkıda bulunduğunu söyleyebiliriz. Gerek büyüklük gerekse katılımcı kalitesi olarak UNICERA’nın, Cevisama ve Cersai fuarlarından herhangi bir eksiği kalmadığı kanısındayız. Bu bağlamda tüm katılımcılar UNICERA’yı, Türk seramiği algısının dünyada etkin bir şekilde oluşması ve sürdürülmesi adına gerek ürün, gerekse teknoloji olarak ulusal bir görev olarak değerlendirmelidir.

yapabileceğimiz projeler hakkında bir ön görüşme şeklinde geçti. Geçmiş senelerde de UNICERA fuarında görüştüğümüz ve nihayetinde iş yaptığımız bir çok firma oldu. Öncelikle yeni ürünlerimizin ilk sergilendiği bir platform olması bakımından fuar bizler için önemli bir pazar araştırması olmaktadır. Ürünler hakkındaki ilk geri bildirimleri fuarda alıp, değerlendirmekteyiz. Yeni ürünlerimizle birlikte yeni projeler konuştuk. Bu açıdan güzel, verimli bir fuar oldu.

Osman Yenice Kaledekor Yapı Malz. San ve Tic. A.Ş. Satış Müdürü UNICERA seramik, banyo ve mutfak fuarında Kale Mutfak ve Banyo Mobilyaları olarak, hem profesyonel hem de nihai tüketici kitlesine ulaşmayı hedeflemekteyiz. Ürünlerimizi ve teşhirimizi oluştururken de bu kriterleri dikkate almaktadır. Profesyonellere hitap eden ürünlerin ve teknik anlatımların yanı sıra nihai tüketicinin beğeneceği ürünleri de birbiri ile uyum içersinde, mekan algısını yaratarak fuarda sergilemekteyiz. Yurtiçi ve yurtdışında gelen ziyaretçilerin profiline baktığımızda çoğunluğu, konu hakkında bilgi sahibi, yapı sektörü ile ilgilenen veya bu sektörde çalışan kişilerden oluşmakta. Güzel kontaklar kurduk, birlikte

UNICERA Fuarı Türkiye’deki Yapı sektörü için çok önem arz eden bir fuardır. Kale Grubu olarak başlangıcından itibaren bu organizasyonun içinde olmaktan büyük bir mutluluk duymaktayız. Her yıl fuara olan ilginin artması, ziyaretçi ve katılımcı sayısının artması bununla birlikte sektörün ürün ve teşhir anlamında her geçen gün ileriye gitmesi bizleri gururlandırmaktadır. Mutfak ve Banyo Mobilyası sektörü özelinde baktığımızda, önümüzdeki yılların markalı ürünler için daha iyi olacağını düşünmekteyiz. Fuarlara gelen ziyaretçilerden gördüğümüz üzere bilinçli bir tüketici ile karşı karşıyayız ki bu bizim için çok mühim bir nokta. Tüketici bilinçlendikçe, aldığı ürünün kalitesini, verdiği paraya değer olup olmadığını, alacağı hizmet mükemmelliğini, üretim aşamasında insan ve çevre sağlığına dikkat edilip edilmediği konularını sorgulamakta. Bizlerde Kale Mutfak ve Banyo mobilyaları olarak bu bilincin daha da artmasını, böylelikle sektörün daha büyümesini hedeflemekteyiz.

Nisan - Haziran 2011 / Sayı 74

169


Fuar Görüşleri plana alarak konumlandırdığımız Kalebodur markamızla Luxury Marbles ve Kale Stone koleksiyonlarımızla, dünyanın en büyük seramik plakası Kalesinterflex ve nanokompozit kaplama ürünümüz Kaleguard’ı tanıtma fırsatı yakaladık. Bu doğrultuda Çanakkale Seramik ve Kalebodur markalarımızla çıkardığımız yeni ürünlerimizin mümkün olduğunca fazla tüketiciye ulaşmasını sağladık. Bu yıl da sektör profesyonellerinin ve nihai tüketicilerin katılımının ve standımıza olan ilgisinin beklentilerimizin üzerinde gerçekleştiğini söyleyebiliriz. Özetle ziyaretçi kitle fuar amacı ile örtüştü ve bizler için faydalı bir sunum imkanı oldu.

Bahadır Kayan Kale Grubu Yapı Ürünleri Grubu Satıştan Sorumlu Başkan Yrd. Her yıl olduğu gibi bu yıl da uNICERA Fuarı’nda en yeni ürünlerimizi sergilemek amacıyla titizlikle çalıştık. Konut ihtiyaçlarını karşılamak üzere konumlandırdığımız Çanakkale Seramik markamızla, en son üretim teknikleri ve yenilikçi malzemelerin kullanıldığı, tasarım odaklı ve bütünsel bakış açısı ile geliştirdiğimiz deluxe marbles koleksiyonumuzu sergiledik. Ayrıca, profesyonel tüketici ihtiyaçlarını ön

Çanakkale Seramik ve Kalebodur markalarımızla katıldığımız UNICERA Fuarı’nda bu yıl profesyoneller ve nihai tüketicilerle yeni, özgün ve bütünsel çözümler sunan serilerimizi paylaştık. Fuarın yeni ürünlerimizi sergilemek ve çalıştığımız iş ortaklarımıza ulaşmak anlamında çok önemli olduğunu düşünüyoruz. UNICERA’nın, yeni trendler ile ürünlerin sergilenmesi ve iş ortaklarıyla temasların sağlanması açısından önemli bir platform olduğunu düşünüyoruz. Bu tür etkinlikler sayesinde sektörümüz büyümeye ve gelişmeye devam ediyor. Bunun yanı sıra, bu fuarın Türkiye’nin global oyuncular arasında yer almasına katkıda bulunduğunu ve ihracat hedeflerinin gerçekleşmesine de destek olduğunu görüyoruz.

yeniliklerimizi sektör profesyonelleri ve tüketicilerle buluşturmak adına UNICERA Fuarı’nın çok önemli bir platform olduğunu düşünüyoruz. Kale Grubu’nun en fazla tasarımcıyla çalışan markası olarak son derece iddialı ürünlerle katıldığımız fuarın her ayrıntısını özenle planladık. Bu doğrultuda da Kale Banyo olarak fuarda bir anlamda “vitrine çıkardığımız” ürünlerimizin mümkün olduğunca fazla tüketiciyle buluşmasını ve onlar tarafından incelenmesini sağladık. Ayrıca, yurt dışından gelen ziyaretçilerle de fuar aracılığıyla dirsek temasımızı artırdık. Her yıl olduğu gibi bu yıl da fuar katılımının çok iyi olduğunu ve yenilikçi ürünlerimize olan yerli ile yabancı sektör profesyonelleri ilgisinin beklentilerimizin üzerinde gerçekleştiğini söyleyebiliriz. Ahmet Aksu Kalevit Saniter Seramik San. A.Ş. Genel Müdürü Bu yıl UNICERA Fuarı’nda, tasarımı uyum ve kolaylıkla buluşturduğumuz yenilikçi ürünlerimizi sergileme fırsatı yakaladık. Fuarda başta yerli ve yabancı sektör profesyonelleri olmak üzere, bayiler, mimarlar, mühendisler, tasarımcılar, potansiyel müşteriler ve nihai tüketicilerle yeni ürünlerimizi paylaştık. Şirketimizin gelişimi için yeni işbirliklerine de imza attığımızı söyleyebiliriz. Bunun yanı sıra geleceğin iş ortağı olarak nitelendirdiğimiz ve bizim için çok önemli yeri olan mimarlık fakültesi öğrencilerini standımızda ağırladık. Öğrencilerle yeni seri ve ürünlerimizin detaylarını bire bir paylaşma fırsatı bulduk. Kale Banyo olarak

170

Nisan - Haziran 2011 / Sayı 74

UNICERA, Türkiye’de üretilen banyo, seramik ve mutfak ürünlerinin aynı anda profesyonellerin, tüketicilerin ve biz üreticilerin nezdinde değerlendirmeye çıkmasını sağlayan bir fuar. Aynı zamanda sektörün günümüz itibariyle hangi noktada bulunduğunu gösteren ve gelişimini destekleyen son derece önemli bir etkinlik olduğunu söyleyebiliriz. UNICERA’yı, Türkiye’de seramik, banyo ve mutfak ürünleri üreten tüm firmaların, birbirlerinin çalışmalarını gözlemleyerek uluslararası arenada Türkiye’yi daha rekabetçi bir seviyeye taşıma gayretini kamçılaması açısından da önemli olarak değerlendiriyoruz. 1987 yılından bu yana, her yıl daha da gelişerek, geniş bir katılımcı skalasını ekseri başarı ile bir araya getiren bu platformun, yabancı ziyaretçileri ağırlaması anlamında Türkiye’nin ihracat konusundaki iddiasına da büyük destek olduğunu düşünüyoruz.


Fuar Görüşleri

Celal Üstündağ Kütahya Seramik A.Ş. Fabrikalar Müdürü UNICERA, ününü yurt dışına taşıdı. Seramik ihracatı önemli bir kilometre taşı haline geldi. Türkiye, Avrupa’nın seramik tedarikçisi olma yolunda önemli adımlar atıyorsa bunda, UNICERA fuarının da büyük etkisi vardır. Bu fuar, 23 yıldan bu yana sektörün dünya ile rekabet etmesi için yeni pazarlar yaratıyor. Geçen yıl fuarın başarısının temel unsurlarından olan yurtdışında ve yurtiçinde yüz yüze gerçekleştirilen tanıtım faaliyetleri, bu senede devam etti ve Kütahya Seramik olarak hedeflerimizin üstüne çıktık. UNICERA Fuarı, sektörün beklentileri doğrultusunda yurtdışından önemli alıcılara ve yurtiçinden mimarlara, içmimarlara, endüstriyel tasarımcılara, inşaat ve taahhüt gruplara, müteahhitlere ve yapı marketlere ev sahipliği yapıyor ve sektörün ihtiyacı olan buluşmaya zemin hazırlıyor. Fuarı, bu yıl 60.000 üzerinde katılımcıya ev sahipliği

Ömer Yılmaz Orka Ahşap Ürünleri San. ve Tic. Ltd. Şti. Genel Müdürü UNICERA ve benzeri fuarlara mutlaka katılım sağlamak zorundayız. Türk firmaları gelecek de sadece pazarı takip eden değil aynı zamanda pazara yön veren konuma gelecek. Biz bunu biliyor ve inanıyoruz. Orka Banyo olarak 2003 yılından beri UNICERA Fuarına katılmaktayız. Bu fuarın markalaşma yolunda çok önemli bir adım olduğunu düşünüyoruz. Fuara gelen ziyaretçiler sektörü oluşturan firmaları, ürünleri, kaliteyi ve hizmet anlayışını karşılaştırma ve değerlendirme fırsatı buluyor. Banyo mobilyası’nın sektörleşmesine öncülük eden ve sadece banyo

yaptı. Bu sayıda geçen yılki sayının %10-15’i kadar daha fazla ve bu sene katılımcı ülkede çok fazlaydı. Bu tablo, Türkiye’nin ne kadar önemli bir ihracatçı ülke konumunda olduğunun göstergesi durumundadır. Biz üreticiler de bunun haklı gururunu yaşamaktayız. Global anlamda seramik sektörü Türkiye ile gelişmektedir. Türkiye’deki sektörel sanayileşmelerin, Avrupa’daki rakiplerinden farkı kalmamıştır. Ayrıca, Avrupa’da İspanya ve İtalya ile rekabet, eşit seviyelere gelmiştir. Uzun yıllar boyunca Çin’in üstünlüğündeki pazarlar, uygulanan %35’lik vergi artışları nedeniyle başka tedarikçilere kaymıştır. Türkiye, bu açığı iyi görmüş ve pazara “Aranan Kan” olmuştur. Türk seramikleri, tasarımları ile, farklılıkları ile ve kalitesi ile sadece açık pazarlara değil, tüm sektöre hitap ederek, önemli derecede söz sahibi olmuştur. Yeni trendler, yeni tasarımlar ülkemizden yurtdışına yayılmaktadır. Bizler de bu fırsatı iyi değerlendirmeli, dünya pazarında yerimizi sağlamlaştırmalıyız. Artık insanlar yeniliklerin peşinden gitmektedir. Üç boyutlu seramikler, dijital karolar, cam mozaikleri polish yapılı karolar, doğaltaş görünümüne sahip karolar şu anda çok trend. Bizde bu konuda çalışmalar yapmaktayız. Yine bu alanda da sektörde taklit edilen bir konuma gelmiş durumdayız. Bu yüzden, Kütahya Seramik olarak farklılaşmayı esas aldık. Bu hedefle ilerleyen bizler, sektörün öncülüğünü yapmayada devam edeceğiz. Son yıllarda üretmiş olduğumuz ürünler ile sektöre yeni bir hava kazandırdık. Versatile, ile büyük başarılara imza attık. Sadece seramik sektörünün değil, tasarımın içinde olduğu her sektörün gözdesi olan “If Design” ve daha önce hiçbir seramik firmasının kazanamadığı “Red Dot Best Of The Best Awards” ödülünün sahibi olduk. Brezza adlı cam mozaiklerimiz ile mekanlara değer kattık. mobilyası üreten firmalardan biri olarak Orka Banyo ürün çeşitliliği ve kalitesiyle fuarda tüketiciden hak ettiği ilgiyi ve desteği görüyor. Banyo mobilyası üreten ve bu işin ticaretini yapanlarda yeni modelleri ilk defa diğer tüketicilerle birlikte bu fuarda görme olanağı buluyor. ORKA Banyo olarak, ürünlerimizi tasarlayıp üreten, Ar-Ge çalışmalarını sürekli kılan profesyonel ekiplerimiz sayesinde dünyadaki ve Türkiye’deki talepleri ve oluşumları yakından takip ediyoruz.Özgün tasarımlarıyla dikkat çeken firmamız Her yıl olduğu gibi bu yıl da koleksiyonuna kattığı birbirinden şık, kullanışlı ve iddialı modelleri ile yine çok ses getirecek.Yeni modellerimizi ilk defa UNICERA Fuarında tüketicilerin beğenisine sunduk. Fuarda banyo mobilyasında yeni bir çığır açacakları özel tasarım ürünümüz bulunmaktadır. Bu özel ürün ile tüm yıl boyunca adından sıkça söz ettireceğiz ve banyo mobilyasına yeni bir yaklaşım getireceğiz. İhracat, günümüz dünyasında “Ben de varım” demek isteyen her firmanın mutlaka üzerine eğilmesi gereken bir konudur, bu konuda da fuarların yararlarını göz ardı etmemek gerkir. Artık karşımızda aldığı banyo mobilyasını sorgulayan, işi hakkıyla yapması için firmaları zorlayan, hata gördüğü zaman affetmeyen bilinçli tüketici profil’i var. Böylelikle her an daha iyisini nasıl yapabiliriz, hizmet kalitemizi maksimum düzeye nasıl çıkarabiliriz diye düşüneceğimiz farklı bir platform oluştu.

Nisan - Haziran 2011 / Sayı 74

171


Fuar Görüşleri Ömer Akkaya Şirket Müdürü Panel Mimari Ürünler Ltd. Şti. Fuarlardan beklenen, yenilik ve farklılık arayan tüketici ve bireylerin aradıklarını bulabilmesidir. Bu arayışı etkileyen en önemli faktör de katılımcı firmaların kendilerine özgü modelleri ortaya koyabilmesi, özetle markalaşabilmeleriyle doğru orantılıdır. Yeni birtakım ürünleri fuarlarda görebilen insanlar devamlı olarak fuarların ziyaretcisi olurlar. Farklı olabilmek için araştırma yapmak ve yeni model ortaya koymanın maliyetine katlanmak gerekmektedir. Bunun yanı sıra yapmış olduğunuz yeni modellerin tüketici tarafından beğenilmesi ve fiyat yapısınında uygun olması gerekmektedir. Ürettiğiniz malın satın alınabilr - satılabilr olması kısaca efektif olması gerekmektedir. Günümüzde en kolay olan yapılmakta ithal ucuz ürünler getirilmektedir. Getirilen üründe kaliteye bakılmaksızın fiyat ucuzluğu ön plana çıkmaktadır. Yapmış olduğunuz yeni modellerin sektörel bazda en iyi tanıtılabileceği alanda UNICERA fuarı olmaktadır. Ne aradığını bilen tüketici ve satıcılarımız standlarımızda yer alan yeni kabin ve akrilik ürünlerimizle yakından ilgilendiler. Fuar sonrası gravürlü ve diğer yeni model ürünlerimizden teşhir talepleri yoğun oranda gelmektedir. Bayilik kanalıyla malzeme satan firma olmamız nedeniyle fuarın firmamıza katkısı ne yaptığımızı göstermemiz açısından faydalı olmuştur. Fuar tarihinin erkene çekilmesiyle ilgini duyurunun tüm kitleye yeterince ulaştırılamaması Cumartesi-Pazar gelen tüketici ziyaretinin az olmasına neden olmuştur. İsa Baş Penta Grup Yapı San. ve Tic. A.Ş. Yönetim Kurulu Üyesi Fuar; bütün beklentilerimizi karşıladı. Tarihin öne alınması özellikle yurtdışı fuarlarla çakışmadığından, nitelikli yurtdışı ziyaretçi sayısını büyük oranda arttırmıştır. Ancak üzüldüğümüz konu; Fuarın sektörsel bir foruma bir türlü dönüşmüyor oluşu, sektörün problemleri olan: Kar marjları, dağıtım kanallarının sağlıksızlığı vb. konularda bir dayanışma ruhunun hala gelişmemiş olması. Sektörün geleceği konusunda ümitli olmamızı engellemektedir. Oysa bütün salonlar forum, panel, sunumla dolu dolu kullanılmalıydı diye düşüyorum. Bütün bunlara karşın çok samimi olarak ifade etmeliyim ki “PENTA” bir markadan öte sektörde artık bir “iş modeli” görevi üstlenmektedir. Abidin Oğuz Pera Seramik San. ve Tic. A.Ş. Satış & Pazarlama Müdürü Bu yıl fuar ziyaretçi kitlesi, son gün hariç (Genelde öyle olur) tamamen amacına yönelik bilinçli ve direkt sonuç odaklıydı. Hatta fuarın ilk 2 günü dış piyasa müşterilerinin ziyaretten çok alışveriş odaklı olması sevindiriciydi. Üçüncü gününden itibaren iç piyasa müşterileri ve yetkili satıcılarımızın eksiksiz ziyareti bizleri çok mutlu etti. Sektörümüzün geleneksel buluşma noktası olan UNICERA bu yılda hem katılımcı hem de ziyaretçi açısından bence tam not aldı. Biz Pera Seramik olarak 2003 yılından bu yana fuarlara katılmıyorduk. Bu yıl firmamızın her açıdan yenilenmesi, yeni ürünler, yeni bir vizyon, yeni bir yol çizmesine paralel olarak fuara katılma kararınıda aldık. Pera Seramik vizyonu düzgün, mütevazi, küçük miktarda üretim yapan, huzurlu bir firmadır. Kimseyle kavgası yoktur. Gerek çalışanları gerek bayi ve müşterileriyle ticarette elde edilecek mutluluğun son demlerine kadar yaşama gayreti ve başarısında olan bir markadır. Bu fuarla sektörde bilinen adımızı birkez daha perçinledik. Yeni portföyümüz çok beğenildi. Özellikle havuz ürünlerimiz ilgi odağı oldu. Sektörden bu yıl beklentimiz oldukça büyük. Zira son birkaç yılın sarkan ve ertelenen beklentisi var. Bu yıl iyi bir pazarın ve karlı işlerin olmasından umutluyuz. Bunu hepimiz çok özledik. Daha öncede belirttiğim gibi UNICERA sektörümüzün geleneksel buluşma noktasıdır. Bu fuarın bir yıl olmaması demek mecazi anlamda sektörde manevi yaralar açılmasına neden olması demektir. Sektör için bir eksiklik demektir. Her yönden olumlu sonuçlar aldık. Emeği geçen herkese teşekkür ederiz.

172

Nisan - Haziran 2011 / Sayı 74


Fuar Görüşleri

H. Bülent Şamlı Seramiksan Turgutlu Seramik San. ve Tic. A.Ş. Satış & Pazarlama Grup Başkanı 20 yılı aşkın süredir seramik sektörünü buluşturan ve nabzını tutan UNICERA Fuarı bu yıl yine katılımcı profiliyle göz doldurdu. Özellikle Türk seramiğini dünyaya tanıtan alım heyetleri ile bir araya gelmek, sektörümüz için yeni fırsatlar yarattı. Katılımcı firmaların ve ziyaretçilerin niteliği açısından bakıldığında, sektör duayenleri ve profesyonelleri ile bir araya geldik. UNICERA’da bu yıl yine Türkiye’de ilk defa Seramiksan tarafından üretilen ürünler ile yer aldık. Fuarda ilk kez Nano teknoloji kullanarak ürettiğimiz Dijital Full Lappato ürünler ve bu ürünlere ait çok farklı mermer efektli yer ve duvar karolarını fuar ziyaretçilerinin beğenisine sunduk. Ayrıca Rotodigit teknolojisi ile üretilen Nanotech Full Lappato granitleri ilk defa sergiledik. Özellikle 20x60, 30x60, 30x90 ve 25x50 cm’lik ürünlerimizin çok değişik renk ve desenlerine de standımızda yer verdik. Seramiksan portföyündeki

her zevke hitap edebilen görsellikte ürün çeşitliliği, fuar ziyaretçilerinin ve sektör profesyonellerinin büyük ilgisini çekti. Türk seramik sektörü global anlamda kendini kanıtladı ve büyük bir güç haline geldi. Türkiye bulunduğu coğrafya sebebiyle kıtalar arasında köprü görevi üstleniyor ve UNICERA da bu köprünün buluşma noktası haline geliyor. UNICERA’da birçok ulusal ve uluslararası ticari bağlantı gerçekleştirdik. Fuar boyunca yurt içinden ve yurt dışından birçok talep ve sipariş aldık. Bu yıl fuarda yeni kurumsal kimliğimizle yer aldık. Yerli ve yabancı sektör profesyonelleri, gerek yeni kurumsal kimliğimizi gerekse sektöre ilk kez tarafımızdan sunulan ürünleri beğeniyle karşıladı. UNICERA Fuarı’nda bayilerimizle bir araya gelme fırsatı bulduk. Onları yeniliklerimiz ve yatırımlarımız hakkında bilgilendirdik. Sektörü bir araya getiren fuarlar, ticari bağlantıların yanı sıra sektörel eğilimleri de inceleme olanağı sağlıyor. Bu bağlamda UNICERA’da sektördeki trendleri de gözlemleme imkanı bulduk. Türkiye seramik sektörü açısından, Çin, İtalya ve İspanya’dan sonra 4. büyük ihracatçı konumunda yer alıyor. Sahip olduğumuz zengin hammadde kaynakları, iş gücü ve yeni teknolojiler ile ülkemize her geçen gün daha fazla katma değer sağlıyoruz. UNICERA Fuarı da Türk seramik sektörünün uluslararası rekabet gücünü sergilediği en önemli platformlar arasında yer alıyor. Bu açıdan UNICERA seramik sektörünün lokomotiflerinden biri haline geliyor. Dünya seramik sektörüne İstanbul’u bir cazibe merkezi haline getirebilmek için biz sektör profesyonellerine ve fuarlara büyük görevler düşüyor. Bizler inovasyonumuzla fark yaratırken, fuarlar da dünya seramik sektörünü ülkemize çekmeli. UNICERA bu bağlamda sorumluluklarını yerine getirerek, yabancı ziyaretçilerde dikkat çeken bir büyüme performansı sergiledi. Önümüzdeki yıllarda da yabancı ziyaretçi rakamlarının hızla artacağına inanıyorum.

Atacıl Bozkurt Güçel Seranit Granit Seramik San. Tic. A.Ş. Genel Müdür Yardımcısı - Satış ve Pazarlama Fuar öncesinde gerek yurtiçi ve gerekse de yurtdışı için yoğun bir tanıtım faaliyeti ve davet organizasyonu gerçekleştirdik. Bunun neticesinde, pek çok sektör profesyoneli, mimar, müteahhit, inşaat firmaları, dekorasyon firmaları, yatırımcılar ve nihai tüketicilerden yoğun bir katılım gördük. Yurtdışından davet ettiğimiz iş ortaklarımızın da katılımı ile yoğun bir ilgi oluşturduk.

Seranit olarak her zaman olduğu üzere yine bir ilke imza atarak 2000 m2 alan üzerinde kurulan holümüzde 2011 yılı yeni yatırımımız olan seramik fabrikamızın marka lansmanını ilk olarak fuarda gerçekleştirdik. Fuar esnasında Yönetim Kurulu Başkanımız Sn. Avni Çelik’in katılımı ile düzenlenen basın toplantısında herkesi seramikle yeniden tanıştıracak markamız SERRA’yı ve ürünlerimizi tanıttık. Aynı zamanda Bahar Korçan‘ın Serra için tasarladığı “Benim Masalım” serisi de bu fuarda özel bir performansla tanıtıldı. Katılımcılar bu özel performansı hem Perşembe hem de Cumartesi günü izleme fırsatı buldular. Ayrıca mutfak ve banyo ahşap dekorasyon ürünlerini üreten firmamız Vanucci ürünlerinin tanıtım alanına da Türkiye Ahçılar Milli Takım Kaptanı Ümit Yüksel ve ekibi her gün canlı performansla altın madalyalı yemek ve tatlılarını pişirdiler. Tüm faaliyetlerimiz için hem basının hem de katılımcıların yoğun ilgisiyle karşılaştık ve çok olumlu tepkiler aldık. UNICERA fuarı sektörümüzün önemli fuarları arasında yer almaktadır. Önceki yıllarda fuar takviminin diğer uluslararası fuarlar ile aynı zamana denk gelmesi sorununun bu sene takvimin öne alınması ile giderilmesi sayesinde çok daha fazla yurtdışı ziyaretçisinin geldiğini gözlemledik. Önümüzdeki yıllarda, özellikle Türkiye marka ve kalitesinin çok daha fazla ön plana çıkartıldığı daha ağırlıklı yurtdışı tanıtım organizasyonlarının yapılmasını beklemekteyiz.

Nisan - Haziran 2011 / Sayı 74

173


Fuar Görüşleri

Yavuz Eğitimci Genel Müdürü Sögütsen Seramik San. İnş. Madencilik İth. İhr. A.Ş. Fuardaki canlılık çok dikkat çekiciydi. UNICERA 2011’de beklentilerimizin üzerinde bir ziyaretçi kitlesiyle karşılaştık. Fuar oldukça başarılı geçti. Fuar süresince standımızdaki ziyaretçi yoğunluğu, gerek iç piyasadan gerekse ihracat müşterilerimizden almış olduğumuz olumlu tepkiler de ile amacımıza ulaştığımız inancındayım. 2010 yılında gerçekleştirilen

Mustafa Soyal Umpaş Seramik San. ve Tic. A.Ş. Satış & Pazarlama Müdürü Bu yıl fuarın 1 ay öne alınmasını başlarda bir riziko olarak görmüştüm. Gerekçe olarakta hava şartlarının olumsuz geçeceğini düşünüyordum. Kurulum esnasındaki hava şartları bu gerekçemi doğrular yöndeydi. Ancak fuarın başlamasıyla havalar normal seyrine döndü ve korkulan olmadı. Özellikle fuarın ilk iki günü yoğun bir şekilde yurt dışı ziyaretçilerin olması sevindirici bir durumdu. Akabinde yurtiçi ziyaretçilerin yoğunluk kazanması fuarın amacına uygun bir şekilde devam edeceğinin göstergesi oldu. Geçmiş yıllarda hafta sonları yaşanan aşırı kalabalığın olmaması gerçek Profesyonellerle ilgilenmeye daha fazla zamanımızın olmasını sağladı diye düşünüyorum. Katılımcıların da azami gayret içerisinde ürünlerini kullanıcıların beğenisine sunmak için hiçbir fedakarlıktan kaçınmadıklarını gözlemledim. 30x45 ve 25x50 olmak üzere iki yeni ebatta 13 yeni

174

Nisan - Haziran 2011 / Sayı 74

fuarda en çok ziyaret edilen stand bizim standımız idi, bu seneki rakamlar henüz elimize ulaşmamakla birlikte, bu senede en çok ziyaret edilen stand olduğumuz düşüncesindeyim. Ziyaretçi sayısının geçen yıla oranla artış göstermesi ile beraber profesyonel ziyaretçi ve yabancı müşteri sayısının da artması yurtiçi ve yurtdışı müşteriler ile iş bağlantılarımızın yanı sıra yeni müşterilere de ulaşma imkanı bulduk. Fuar süresince gerçekleştirmiş olduğumuz kampanya ile beklentilerimizin üzerinde sipariş gerçekleştirmiş olduk. Ayrıca büyüyen ve genişleyen markamızı ve üretimimizi nihai müşteriye ve bayilerimize detaylı olarak anlatma imkanı bulduk. Çankırı Kurşunlu’da inşa edilen bu yaz üretimlerini piyasaya süreceğimiz dünyanın en büyük porselen ve seramik fabrikamız hakkında ziyaretçilerimizi ve müşterilerimizi bilgilendirdik. Türkiye’de seramik sektörünün en büyük fuarı olması ve sektörün gelişim hızını göstermesi açısından önemli bir organizasyon olan UNICERA daha önceki senelere göre yerli ve yabancı ziyaretçilerde sağladığı artış ile katılımcıların beklentilerini karşılamıştır. Sektörün buluşma noktası olan UNICERA Fuarının Türk seramik sektörüne katkısının artarak devam edeceğine inanıyorum. serimizi sergileme fırsatını bulduğumuz fuarda bunların yanı sıra dijital ürünler, 20x50, 25x40 ebadında duvar karoları, 33x33, 40x40, 45x45 ebadında yer karosu ve sırlı porselen olarak üretilen yeni ürünlerimiz ile birlikte 120’ye yakın ürünü ziyaretçilerin beğenisine sunduk. Ürünler hakkındaki tepkilerin olumlu olması ve ürünlere ilişkin gerek yurtdışı gerekse yurtiçi müşterilerimizin yoğun şekilde sipariş oluşturmaları portföy seçimimizin ne kadar isabetli olduğunu göstermiştir. Bu yıl önceki yıllardan farklı olarak fuarda pazara sunduğumuz ürünlerin tamamına yakınının fiilen üretilip stoklarımızda hazır olması, yurtiçi yetkili satıcılarımızın teşhir ve stoklarında da bulunması tüketicilerin ürünü tedarik etmelerini kolaylaştırıcı bir faktör olmuştur. Özellikle Ortadoğu ve Avrupa’dan yeni ülke müşterileri ile yapılan görüşmeler sonucu fiili ihracat yapılan ülke sayısını 25’ten 37’ye çıkarmış olmamız ihracata vermiş olduğumuz önemin açık bir göstergesi olmuştur. Katılımcılar açısından UNICERA Fuar’ının kurulum süresinin yeterliliğinin yanında söküm süresinin 1 güne sıkıştırılması büyük problem oluşturmuştur. Umarım önümüzdeki yıllarda TÜYAP yetkilileri bu konuya bir çözüm bulacaklardır Sektör kapasitesinin ciddi rakamlara ulaşması ve iç tüketim rakamlarının durumu ve oluşan atıl kapasiteleri değerlendirmek amacıyla, özellikle İspanya ve İtalya’daki ekonomik krizi ülkemiz için avantaja dönüştürecek çalışmaların ve pazar araştırmalarının dikkatli ve düzeyli bir şekilde yapılması sonucu yeni pazarları müşteri portföyüne katmak büyük önem arz etmektedir. Halil Rıfat Paşa’nın ‘‘Gidemediğin yer senin değildir.‘’ sözünü düstur edinerek, sektör çalışanlarının ülkemizin dünya seramik sektöründeki etkinliği ve bilinilirliğini arttırmak için yeni pazarlar bulma konusunda etkin faaliyet göstermeleri gerektiği kanısındayım.


Fuar Görüşleri Fuarda son teknoloji ile üretilen 14 yeni serimizi ziyaretçilere sunduk ve çok güzel yorumlar aldık. Gerek yerli, gerekse yabancı ziyaretçilerin standımıza ve ürünlerimize olan ilgisi yüksek düzeydeydi. Mevcut müşterilerimizle bir kez daha yüz yüze görüşmenin yanı sıra yeni bağlantılarla tanışma fırsatımız oldu. Firma olarak her zaman yenilikçi bir yaklaşımla tasarım ve üretimimizi sürdürmekteyiz. Fuar süresince profesyonel müşteriler, mevcut bayi ağı ve yabancı ziyaretçiler ile yapılan görüşmelerde alınan olumlu tepkiler neticesinde fuarın beklentilerimizi fazlasıyla karşıladığını söyleyebiliriz.

Durmuş Tanış Tanışlar Grup / Uşak Seramik San. A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Uşak Seramik olarak yepyeni çizgilerimizi tanıttığımız 2011 koleksiyonumuz fuar süresince yerli ve yabancı ziyaretçilerden büyük ilgi gördü. Fuarın bu yıl tarih değişikliği ile Mart ayına alınması ve yurtdışındaki bayram ve özel günlerle kesişmemesi yabancı ziyaretçi oranını arttırmıştır. Fuar süresince standımızdaki ziyaretçi yoğunluğu, gerek iç piyasadan gerekse dış piyasadan almış olduğumuz olumlu tepkiler ile amacımıza ulaştığımız inancındayız.

Rekabetin yoğun olduğu, dünya üzerindeki krizlerden oldukça fazla etkilenen bir sektörde faaliyet gösteriyoruz. Ürün ve hizmetlerinde farklılıklar yaratabilen firmalar daha öne geçiyor ve olumsuzluklardan daha az etkileniyor. UNICERA bizim için her yıl hem sektörün tüm oyuncularını bir arada gördüğümüz, hem de farklılığımızı tüm dünya ile paylaştığımız, ürün kalitemizi bire bir gösterdiğimiz bir ticaret platformu olmuştur. Organizasyon anlamında da sorunsuz bir fuar geçirdik. Fuarın bu başarısının önümüzdeki yıllarda artarak devam edeceğine inanıyoruz. Türk Seramik sektörünün kendini sürekli yenilediğini ve geliştirdiğini hep beraber gözlemledik. Yurtbay Seramik firmasının da bu gelişime ve yenilenmeye önemli katkılar vermesi bayilerimizi ve biz çalışanları mutlu etmiştir.

Kemal Saygı Yurtbay Seramik Pazarlama A.Ş. Satış Müdürü UNICERA 2011’de standımızı ziyaret eden gerek kurumsal gerek ise bireysel ziyaretçilerin ürünlerimize olan ilgisi, onlar hakkında sürekli sorular sorması ve beğenilerini ifade etmeleri bizleri son derece memnun etti. Diğer bir memnuniyet verici durum ise özellikle komşu ülkelerden olmak üzere yabancı ziyaretçi sayısındaki artış oldu. Fuarda, Yurtbay Seramik’in 2010 yılı içerisinde gerçekleştirmiş olduğu porselen karo (teknik granit), dijital baskı tekniği ve yapı kimyasalları ile ilgili yatırımlarını ziyaretçilere ve katılımcılara anlatımını gerçekleştirdik. Bu yeni yatırımlarımızda üretmiş olduğumuz ürünleri tüketicinin beğenisine sunduk.

Nisan - Haziran 2011 / Sayı 74

175


2. PIPEXPO Eurasia Boru, Pompa, Vana, Filtre Endüstrisi Fuarı Tüyap Fuar ve Kongre Merkezi’nde Başarıyla Gerçekleşti

Türk yapı sektörünün ihtiyaçları ve beklentilerinden doğan ve bu yıl ikincisi gerçekleştirilen PIPEXPO Fuarı, UNICERA 23. Uluslararası Seramik Banyo Mutfak Fuarı ile eşzamanlı olarak 2-6 Mart 2011 tarihlerinde TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezi – Büyükçekmece / İstanbul’da gerçekleşti. Tüyap Tüm Fuarcılık Yapım A.Ş.’nin, TİMDER Tesisat ve İnşaat Malzemecileri Derneği işbirliği ile hazırlamış olduğu 2. PIPEXPO Eurasia Boru, Pompa, Vana, Filtre Endüstrisi Fuarının açılışı Bayındırlık ve İskan Bakanı Mustafa Demir tarafından yapıldı.

176

Nisan - Haziran 2011 / Sayı 74


sektör temsilcilerine yeni pazarlar yaratma sözünü yerine getirmeyi başardı. TÜYAP tarafından yıl boyunca sürdürülen tanıtım ve tutundurma çalışmalarının sonucu olarak özellikle yurtdışından misafir edilen alım heyetleri katılımcı firmalar tarafından büyük memnuniyetle karşılandı.

PIPEXPO Yeni Pazarlar Yaratmaya Devam Ediyor 2010 yılında ilk kez düzenlenen PIPEXPO Fuarı, sektörün beklentileri doğrultusunda yeni pazarlar yaratmak için önemli bir başlangıç yapmıştı. 2. PIPEXPO Boru, Pompa, Vana, Filtre Endüstrisi Fuarı tüm Nisan - Haziran 2011 / Sayı 74

177


72 Ülkeden 60.841 Ziyaretçi 2. PIPEXPO Boru, Pompa, Vana Filtre Endüstrisi Fuarını UNICERA 23. Uluslararası Seramik Banyo Mutfak Fuarı ile eşzamanlı yapılmasının sağladığı katkıyla 72 ülkeden 60.841 kişi ziyaret etti. Yurtdışından gelen 3.530 yabancı ziyaretçi ile fuarın uluslararası niteliği bir kez daha gözler önüne serildi. 2. PIPEXPO Boru, Pompa, Vana, Filtre Endüstrisi Fuarı özelinde fuara yurtdışından toplam 17 ülkeden ziyaretçi gelmiştir. Bu ülkeler; Almanya, Arnavutluk, Azerbaycan, Belçika, Bulgaristan, Cezayir, Çek Cumhuriyeti, Ermenistan, Gürcistan, Irak, İran, İspanya, İtalya, Mısır, Suriye, Ürdün, Yunanistan’dır.

178

Nisan - Haziran 2011 / Sayı 74


Fuar süresince sektörün hedeflediği ülkelerden gelen alım heyetlerinin yoğun bir şekilde ziyaret ettiği PIPEXPO, kapsamında sektörün en saygın ve lider kuruluşlarının yanı sıra ülkemizdeki en büyük boru kullanıcıları ve dolayısıyla alıcıları olan Bayındırlık ve İskan Bakanlığı’na bağlı Yapı İşleri Genel Müdürlüğü, Tarım Reformu Genel Müdürlüğü ve İSKİ’ye de katılımcı olarak ev sahipliği yapmıştır.

Sektörün Coğrafi Avantajları Türkiye’nin uluslararası enerji trafiğinde köprü haline gelmesi, sulamaya elverişli çok geniş tarım alanlarına sahip olması ve her geçen gün artan altyapı yatırımlarının odak noktası olması dolayısıyla Türk boru sektörü bölgesinde büyük bir güç haline gelmiştir. 2. PIPEXPO Boru, Pompa, Vana, Filtre Endüstrisi Fuarı boyunca bu gücü harekete geçirecek alanlarında söz sahibi birçok büyük alıcının fuarı gezmesi, fuarın sektör açısından bölgedeki en büyük pazarlama platformu olduğunu bir kez daha ispatlamıştır.

PIPEXPO Fuarı başta inşaat sektörü olmak üzere tarım ve hayvancılık, enerji, makine, kimya, lojistik ve gıda üretim sektörlerinin en önemli yapı taşlarından biri olan boru sanayinin gelişimine paralel olarak beklentilerin üzerinde bir hareketlilik sağlamıştır. Bu bağlamda; inşaat sanayi, plastik sanayi, boru sanayi ve mühendislik şirketlerinin önemli temsilcileri katılımcılarla buluşturarak büyük bir ticari potansiyel yaratmıştır. Nisan - Haziran 2011 / Sayı 74

179


Ustalar Etkinliği ve Boru Sektörü Özel Anma Ödülü 2. PIPEXPO Boru, Pompa, Vana, Filtre Endüstrisi Fuarı kapsamında PIPEXPO 2011 Boru Sektörü Özel Anma Ödülü düzenlenen törenle sahibini buldu. Sektöre olan katkılarından dolayı Zorlu Holding Kurucu Yönetim Kurulu Başkanı merhum Mazhar Zorlu ödüle layık görüldü. Zorlu’nun ödülünü torunu Mazhar Zorlu TİMDER Yönetim Kurulu Başkanı Serdar Dönmez’in elinden aldı. Fuar kapsamında ülkemizin çeşitli bölgelerinden gelen ustaların günlük olarak kullandıkları materyallerin olumlu ve olumsuz yanlarını üreticilere iletme şansı buldukları, yeni ürünleri görüp değerlendirebildikleri geleneksel “Ustalar Etkinliği” de gerçekleşti.

180

Nisan - Haziran 2011 / Sayı 74

Tarım Reformu Genel Müdürlüğü Türk Boru Sektörü ile Buluştu Fuarda dikkat çeken en önemli etkinlikler arasında, Tarım Reformu Genel Müdürlüğü ile Türk Boru sektörünün önemli kuruluşlarının üst düzey yetkilileri arasında gerçekleşen toplantı da yer almaktadır. Tarım Reformu Genel Müdürlüğü yetkilileri gerçekleştirdiği sunumda fiili uygulamaları, önümüzdeki dönemde ihale edecekleri projeler, ihtiyaçları olan ürünler konusunda sektöre bilgi vererek onlardan beklentilerini açıkladılar. PIPEXPO Fuarı katılımcıları olan sektörün önemli temsilcileri de kamu-özel sektör işbirliğinin önemine dikkat çektiler.


Nisan - Haziran 2011 / Say覺 74

181


Fuar Görüşleri Dizayn HI-TECH ürün serisini sektöre tanıttık. Özel sergileme ünitelerinde sergilediğimiz bu yeni PPRc ürün serimiz sektör profesyonelleri tarafından büyük ilgi ile karşılandı. Genel olarak üstyapı, altyapı ve sulama ürün çeşitlerimizden oluşan geniş ürün gamımızı sergileme fırsatı bulduğumuz bu fuarda farklı şehirlerden gelen bayilerimiz ve tesisatçı kulübümüze üye tesisatçılarımız bizleri yalnız bırakmadılar ve fuarda ziyarette bulundular. Fuarda tüm Bölge ve Yurtdışı Bölge Satış Müdürlerimiz stantta hazır bulundular ve ziyaretçilerle görüşmeler yaptılar. Yurtiçi ve Yurtdışından gelen ziyaretçilerimizle yeni iş ortaklıları sağlayan önemli görüşmeler yaptık.

Ali Gökçiler Dizayn Teknik Plastik Boru ve Elem. San. ve Tic. A.Ş. Pazarlama Grup Müdürü 2-6 Mart 2011 tarihleri arasında TÜYAP Fuar Merkezinde gerçekleştirilen PIPEXPO fuarına Dizayn Grup olarak 358 m2’lik özel standımızla katıldık. Boru sektörünün buluşma noktası bu fuarda, bu yıl sektörde değişim başlatacak olan, pazara sunacağımız yeni

Bu yıl plastik boru sektöründen tüm firmaların katıldığı bu fuarda herkes yeniliklerini gösterme fırsatı buldu ve pazarla ilgili son gelişmeleri yine bu fuarda görme şansını elde etti. Bu tür fuarlar artık prestij fuarı olup sektörü bir araya getirmektedir. Özellikle Yurtdışı ziyaretçi sayılarının arttırılması ve bu fuarların daha uluslararası fuarlar konumuna taşınması bizce önemlidir. PIPEXPO bizim katıldığımız sayılı Yurtiçi fuarlarından biri olmakla birlikte konum olarak yeni bir salonda olmasının ziyaretçi sayısını olumsuz yönde etkilediğini düşünüyorum.

yaptığını da söyleyebiliriz. Fuar etkinlik programı çercevesinde sektöre emeği geçen kişi ve kuruluşların hatırlanması ise son derece anlamlı olmuştur. Ancak bu yıl ki boru fuar alanının UNICERA fuar alanından uzak bir noktada olması, ön bölümden yeterince yönlendirmenin yapılamamış olması, 12. salonun tam anlamıyla hazırlanamamış olması boru fuar alanında maalesef gerekli ziyaretçi yoğunluğunu sağlayamamıştır. Bu konunun önümüzdeki fuarlarda göz önünde bulundurulması 2010 yılında olduğu gibi PIPEXPO fuarına 8. ve 9. salonlarda yer verilmesi çok daha faydalı olacaktır.

Ercan Özderici Mazhar Zorlu Holding Halkla İlişkiler ve Reklam Müdürü UNICERA Fuarı ile geçtiğimiz yıldan itibaren eş zamanlı olarak organize edilen PIPEXPO fuarları sektörümüze hareket getirdi. Seramik ve banyo sektörü ile boru sektörünün ortak bir noktada buluşması inşaat malzemeleri satıcılarından da olumlu tepkiler almakta ve fuarların etkilerini olumlu yönde geliştirmektedir. Bu bağlamda fuarların eş zamanlı yapılmasının hedef kitle ve bayilik yapısı açısından sağlıklı bir ilişkiye ev sahipliği

182

Nisan - Haziran 2011 / Sayı 74


Fuar Görüşleri Hüseyin Dişli Esen Plastik San. ve Tic. A.Ş. Yurtiçi Satışlar Koordinatörü Katılımcı kitlesine bakıldığında; sektörün önde gelen etkili markaları kar - kış dememiş, bu etkinliğin içinde yine de yerlerini almıştı. Ancak aynı şeyi ziyaretçi kitlesi ve profili için söyleyemeyeceğim. Sektörün en etkili fuarı olmasına karşı kötü hava koşulları ziyaretçilerin fuara gelmelerinde engel teşkil etmiştir. Katılımcı standlarının bağımsız ve yeni bir hole taşınması seramik ve banyo üreticilerinin yaratabileceği sinerjinin olumsuz yönde etkilenmesini de beraberinde getirmiştir. Yerli ziyaretçinin bu nedenlerden dolayı beklenen düzeye ulaşmadığı fuarda; 15-20 yabancı firma temsilcisini standımızda görmek ve ağırlamak bizler için yararlı olmuştur. Bu tip fuarlar; konularının ihtisas sahibi olmuş çok daha fazla katılımcıya hitap etmesi ve organizasyonları da 2 yılda bir yapılmasının çok daha yararlı olacağını düşünmekteyiz.

üreticileri aynı zamanda altyapı boru üreticileri de olduğu için ve boru sektörünün cirolarının büyük bir kısmı altyapı borularından oluştuğundan bu boru grubunun alıcıları olan kamu kurum ve kuruluşlarından gelen ziyaretçi profilinin genişletilmesi çok önemlidir. Fuarın zamanının ve yerinin değişmesi dezavantaj oluşturdu. Zaman ve yer değişikliklerinin ortadan kaldırılması fuarın yerleşik bir fuar olabilmesi için en önemli kıstaslardır. Gelecek senelerde tüm bu sorunların aşılıp boru sektörünü daha iyi temsil edebilen ve oldukça yararlı bir fuar olacağına inandığımız için bu fuarı desteklemeye devam edeceğiz. Bu sene fuardan beklentilerimizi çok yüksek tutmamakla birlikte, ziyaretçilerimizle ve fuar katılımcıları ile oldukça faydalı görüşmeler yapılmıştır.

Mehtap Uluceviz Fırat Plastik Kauçuk San. ve Tic. A.Ş. Altyapı Pazarlama Müdürü PIPEXPO fuarının katılımcılarından biri olarak bu fuarın gerekli olduğu düşüncesindeyiz. Önümüzdeki sene katılımcıların tüm boru sektöründen olması fuarın devamlılığı açısından çok önemlidir. Boru sektörü için tüm boru sistemlerinin aynı anda kullanıcı ve tüketiciye sergilenmesi faydalı olacaktır. Boru sistemlerinin seçimlerinin yapılmasında ve kıyaslanmasında tüm boru sistemlerinin bir arada olması çok önemlidir. Fuar ziyaretçileri UNICERA ile aynı tarihte olması nedeni ile aynı tüketici grubuna hitap eden ürünler olarak hedef kitleye ulaşabilmektedir. Fakat tüm boru

Nisan - Haziran 2011 / Sayı 74

183


Fuar Görüşleri Doğan Anıl Jakko İns. Malz. San. ve Dış Tic. Ltd. Sti. Pazarlama ve Marka Müdürü Daha çok ihracata yönelik bir firma olduğumuzdan bu fuar bizim için daha çok prestij amaçlıydı. Uluslararası katılım beklentilerimiz düzeyinde gerçekleşmese de firmamızın tanıtımı açısından önemli faydalar sağladık ve kendimizi sektörün diğer firmalarıyla kıyaslama fırsatı sağladık. PIPEXPO uluslararası katılım ve ziyaretçi sayısını arttırıldığı taktirde bulunduğu bölgede sektörün önemli fuarları arasında yerini alabilir. Bu sebeple yurtdışı tanıtımlarına daha çok ağırlık verilmesinin yararlı olacağını düşününüyoruz.

Yalçın Ali Tung Norm Bağlantı ve Tespit Elemanları San.veTic.Ltd.Şti. Şirket Müdürü Norm Bağlantı kurulduğu günden bugüne kadar; üretim kalitesini ve sürekli olarak arttırdığı ürün çeşidini tanıtmak ve teşhir etmek üzere, ihtisas fuarlarını fırsat olarak görmüş ve yurtiçi / yurtdışı pek çok fuara iştirak etmiştir. İhtisas fuarları, kalitede, kapasitede ve hizmette kendisine güvenen üreticiler için cazibesini ve önemini korumaktadır. Zira konusuna vakıf satıcı veya kullanıcı ile üreticiyi bir araya getirmekte ve ziyaretçiler değişik markadaki ürünleri mukayese etme fırsatını bulmaktadırlar. Aynı zamanda bu fuarlar aynı sektörde yer alan, fakat görüşme fırsatı bulamayan üreticileri ve satıcıları bir araya getirmek gibi sosyal bir görevi de yerine getirmektedir. İkincisi düzenlenen PIPEXPO Fuarı’nda da ziyaretçiler bu fırsattan istifade ettiler. Standımızı ziyaret eden yurtiçi ve yurtdışından müşteri ve ziyaretçilerimizin sayısı ve verimliliği bizi memnun edecek boyuttaydı. Bu seneki katılımcıların ve ziyaretçilerin memnuniyeti,

yeni katılımcıların mevcudiyeti ile üçüncü fuarın daha da başarılı olacağı muhakkak olan bir fuar tertiplediği için TİMDER ve TÜYAP’a şükranlarımızı sunarız.

Yüksel Aysu NTG Plastik San. Tic. A.Ş. Satış Şefi NTG Plastik olarak bu yıl ikincisi düzenlenen PIPEXPO fuarının iki organizasyonuna da katılmış bulunmaktayız. PIPEXPO fuarının ihtisas fuarı olması, katılımcı ve ziyaretçi profili açısından gereksinimlerimizi karşılamaktadır. Fuarı ziyarete gelen kitlenin tamamına yakını sektörü ve sergilenen ürünleri tanımakta bu da hem bizim için hem de diğer katılımcılar için kaliteli ziyaretçi portföyü oluşturmaktadır. PIPEXPO 2011 uzun süredir Ar-Ge çalışmalarını sürdürdüğümüz ve 2010 yılının son çeyreğinde satışına başladığımız, elektro füzyon manşonlarımızın tanıtımı açısından son derece faydalı geçmiştir. Ülkemizin hemen hemen her yerinden gelen ziyaretçilerimize, bir seminer havası içersinde ürünlerimizi tanıtma fırsatı bulduğumuz bu fuarda, ticari olarak da birçok bağlantı gerçekleştirme imkanımız oldu. Yurtiçi ve Yurt dışındaki fuarlara bütçesinden önemli bir pay ayıran NTG Plastik açısından PIPEXPO, yerli müşterilerimizle buluşmamızın yanı sıra yabancı ziyaretçilere ulaşmamız açısından da önemli bir rol oynamaktadır. Gerek katılımcı firmaların kalitesi, gerekse organizasyonu gerçekleştiren TİMDER‘in bu konudaki tecrübe ve hassasiyeti PIPEXPO Fuarını uluslararası bir fuar haline hızla dönüştürmektedir. NTG Plastik

184

Nisan - Haziran 2011 / Sayı 74

olarak bu tarz ihtisas fuarlarının iki senede bir tekrarlanması taraftarıyız. Bu şekilde PIPEXPO Fuarının hem katılımcılar hem de ziyaretçiler açısından daha verimli geçeceğini düşünüyoruz. Ülkemizin ekonomisine değer katan PIPEXPO fuarının organizasyonunda emeği geçen herkese teşekkür ederiz.


Fuar Görüşleri

2010 yılında ilk kez katıldığımız PIPEXPO Fuarı, sektörde yeni pazarlar yaratmak için gerekli hazırlıkları sağladı. 2. PIPEXPO Fuarı ise bizim gibi büyük üreticiler için yeni pazarlar yaratma sözünü yerine getirmeyi başardı. Ziyaretçi ve katılımcı kitlesi bizim için oldukça uygundu. Mevcut bayilerimizin yanı sıra boru sektöründe yer alan tüm gruplardan misafirlerimiz vardı. Ayrıca misafirlerimizin yoğunluğu dikkat çekiciydi. TÜYAP tarafından yıl boyunca sürdürülen tanıtım ve tutundurma çalışmalarının da sonucu olarak yurtdışından misafir edilen heyetler

fuarın ziyaretçi kitlesini renklendirdi. Böylece PIPEXPO Fuarı uluslararası bir nitelik kazandı. Tabi bu durum bünyemizde bulunan dış ticaret firmamız tarafında da çok olumlu karşılandı. Fuara katılımcı tarafından bakıldığında ise, sektörün en saygın ve lider kuruluşlarının bir arada olmasının yanı sıra ülkemizdeki en büyük boru kullanıcıları ve dolayısıyla alıcıları olan Bayındırlık ve İskan Bakanlığı’na bağlı Yapı İşleri Genel Müdürlüğü, Tarım Reformu Genel Müdürlüğü ve İSKİ’ye de ev sahipliği yaptığı gözlenmektedir. Fuardan beklentilerimizin karşılığını aldık. Sektördeki rakiplerimizle bir arada olmamız, mevcut bayilerimizin yoğun bir şekilde katılımı, yeni firmalarla tanışmamız açısından oldukça yararlı geçti. Bunun haricinde beklentilerimizin üzerinde yeni bayilik görüşmeleri yapmamız başarılı bir fuar geçirmemize neden oldu. Fuarda dikkat çeken ve önemli yararlar sağlayan etkinlikler de gerçekleşti. Örneğin; Tarım Reformu Genel Müdürlüğü yetkilileri gerçekleştirdiği sunumda fiili uygulamaları, önümüzdeki dönemde ihale edecekleri projeler, ihtiyaçları olan ürünler konusunda sektöre bilgi vererek onlardan beklentilerini açıkladılar. Türkiye’nin uluslararası enerji trafiğinde köprü haline gelmesi, her geçen gün artan altyapı yatırımlarının odak noktası olması dolayısıyla Türk boru sektörü bölgesinde, büyük bir güç haline gelmeye devam ediyor. Fuar boyunca bu gücü harekete geçirecek alanlarında söz sahibi birçok büyük alıcının fuarı gezmesi, fuarın sektör açısından bölgedeki en büyük pazarlama platformu olduğunu da ispatladı. Fuar, başta tüm inşaat sektörü olmak üzere, sektörün en önemli yapı taşlarından biri olan boru sanayinin gelişimine paralel olarak beklentilerin üzerinde bir hareketlilik sağlamıştır ve önümüzdeki yıllarda da sağlamaya devam edecektir. PIPEXPO Fuarı, inşaat sanayi, plastik sanayi, boru sanayi ve mühendislik şirketlerinin önemli temsilcilerini katılımcılarla buluşturarak büyük bir ticari potansiyel oluşturmaya devam edecektir.

Didem Uysal Tüm Plastik Ltd. Şti. İthalat - İhracat Yöneticisi PIPEXPO Fuarına Tüm Plastik Ltd. Şti. olarak ikinci kez katıldık. Fuarın UNICERA fuarı ile eş zamanlı yapılmasının ziyaretçi yoğunluğu ve kalitesi açısından oldukça faydalı olduğunu düşünüyoruz. UNICERA fuarı senelerdir yapılan, belli bir katılımcı ve ziyaretçi kitlesi olan oturmuş bir fuar. İlgili herkesin zamanı ve yeri konusunda bilgisi var. Bu şekilde PIPEXPO fuarı da yerini ve önemini sağlamlaştırıyor. Türkiye’nin her ilinden ziyaretçi ile karşılaşabiliyorsunuz bunun yanında yabancı ziyaretçi oranı da yüksek. Bütün bunlar fuar tanıtımının iyi yapıldığını gösteriyor ve katılımcılara dönüşleri o oranda iyi yansıyor. Firmamız pompa, filtre, vana, fitting gibi havuz ekipmanları imalatı alanında faaliyet gösteriyor. Boru üretimimiz yok ancak, boru ek ve tesisat bağlantı parçaları imalat alanımızla PIPREXPO Fuarı bizi direkt ilgilendiriyor. Çünkü boru ihtiyacının olduğu her alanda bu tarz ekipmanlara da ihtiyaç duyuluyor. Bunların yanında, gelen ziyaretçi, fuar konusuyla direkt ilgisi olmayan ürünlerimizi de görme olanağına sahip oluyor. Daha önce firmamızı tanıyan ancak, filtre ve pompa üretimimiz olduğunu bilmeyen

ziyaretçilerle karşılaşabiliyoruz. Dolayısıyla kendimizi daha iyi tanıtma fırsatımız oluyor. Önümüzdeki yıl fuarından beklentimiz 2011 yılını aşması yönündedir. Daha fazla kalifiye yerli, yabancı ziyaretçi ve katılımcı, fuar öncesi daha fazla tanıtım, ulaşım ve otopark sorunlarının minimuma indirgenmesi, fuar süresince teknik sorunların oluşmaması için gerekli önlemlerin alınması gibi yenilikler getirilmeli. Eksikler tamamlandıkça daha fazla başarı da gelecektir.

Ahmet Kağanoğlu Pakpen Plastik Boru ve Yapı Elemanları San. Tic. A.Ş. Boru Grubu Satış Müdürü Fuarlar, özellikle kriz dönemlerinde daralmaya başlayan ekonomilerin çıkış noktalarından biri olarak en etkili pazarlama platformlarıdır. Sektörde bulunan tüm tarafları bir araya getiren bu platform, firmaların yeni pazarlar ile tanışmalarına, dünya standartında üretim kalitesini artırmasına ve yeni diyalogların geliştirilmesine de katkı sağlamaktadır.

Nisan - Haziran 2011 / Sayı 74

185


Ürünler

Adell: Suya Verdiğiniz Değer tasarladığı çift kumandalı Flora serisi, 2009 yılından umut ve şans bekleyen herkes için. Dört yapraklı yonca bütün kültürlerde iyi şansın sembolü olarak kabul edilir. Yoncanın dört yaprağının da ayrı birer anlamı vardır. Birinci yaprak ümidi, ikincisi inancı, üçüncüsü aşkı, dördüncü yaprak ise şansı simgeler. Tabiatta çok nadir bulunan işte bu dördüncü yapraktır. Adell FLORA serisi ile banyo ve mutfaklarımızdan başlayarak bu şansı evimize getiriyor.

Türkiye’de yapı sektörünün önde gelen yenilikçi markası Adell ile banyo kunusunda bir çok projesi olan Hatice Armağan’ın tasarladığı armatür ve aksesuarlar ile banyolarda vazgeçilmez olmaya kararlı. Sanayi ve Ticaret Bakanlığı’nın verdiği “Tüketici Memnuniyetini İlke Edinen Firma Ödülü” ve TTKD’den Altın Marka ödülü alan Adell, sürdürülebilir rekabet ve gelişme için yenilikçiliğe verdikleri önemi gösteriyor. Tek kumandalı olarak tasarlanan bu serinin en önemli özelliği 120o dönüş açısına sahip çıkış ucu. Su ve kar üzerinde giden kayak, tekne, jet motorları gibi hızlı araçların burun kısımları yukarı doğru eğimlidir. Su ile buluşan ön yüzeydeki bu hareket ve sudaki dalgalanmalar bu serinin ilham kaynağını oluşturmuş. Hız, teknoloji, tasarım ve duyusal öğelerin vurgulandığı koleksiyon Unicera 2008 fuarının gözde serilerinden biriydi. Suyun çıkış açısının farklı kullanımlara uygunluğu ve kolay temizlenebilen yüzey kalitesi ile Sedan serisi geniş bir ürün gamına sahip. Lavabo, banyo, duş ve mutfak bataryalarından oluşan seri, farklı ihtiyaçlara fonksiyonel çözümler sunuyor. Özgün ve yenilikçi tasarımlarıyla ürün yelpazesini sürekli genişleten Adell, “ulaşılabilir lüks” konseptiyle tasarım ve kalitenin herkes için olduğunu savunuyor. Tasarımcı Hatice Armağan’ın Adell için

186

Nisan - Haziran 2011 / Sayı 74

Yonca yaprağı stilize edilerek tasarlanan volanlar, ergonomik yapısıyla da kullanım kolaylığı sağlıyor. Geleneksel ve duygusal öğelerin vurgulandığı bu tasarım; yalın hatlarıyla, üretim kalitesiyle ve 90o salmastra ile fonksiyonellik getiren bu seri, suyla buluştuğumuz mekanlar için ideal.


Ürünler

Çanakkale Seramik’in Penelope Serisi Mekanları Çiçek Bahçesine Dönüştürüyor

Çanakkale Seramik, çiçek desenleri ile kullanıldığı alanlara bahçelerinin esintisini taşıyan Penelope Serisi’ni tüketicilerin beğenisine sunuyor. Çanakkale Seramik, birbirinden şık serilerin yer aldığı ürün gamındaki Penelope Serisi ile son dönemde dekorasyonda kullanılan trend renkleri alışılagelmiş boyutların dışına taşıyarak dikkatleri üzerine topluyor. Mavi, pembe, ekru ve bordo renkli çiçeklerin süslediği Penelope Serisi’nin duvar karoları ile aynı renklerdeki yer karoları, kullanıldığı alanlarda bahar havasını yaşatıyor. Farklı ebat ve tarzlardaki bordürlerin 25x75cm full dekorlarla tamamladığı seri, desenlerle yalınlığın mükemmel uyumunu yansıtıyor. Nisan - Haziran 2011 / Sayı 74

187


Ürünler

Demirdöküm’den Yüzde 108 Verimli Yoğuşmalı Nitromix

DemirDöküm yüzde 108 verimli yeni yoğuşmalı kombisi Nitromix’in yüksek enerji tasarrufu özelliğiyle hem tüketicileri hem de doğayı koruyor. Kaliteli ve yüksek tasarruflu ürünleri tüketicileriyle buluşturmaya devam eden DemirDöküm’ün yoğun AR&GE çalışmaları sonucunda geliştirdiği Nitromix kombilerdeki yoğuşma teknolojisi, doğal gaz faturalarında önemli bir tasarrufu da beraberinde getiriyor. Nitromix yoğuşmalı kombiler, DemirDöküm’ün Türkiye’de bir ilk olan yeni üretim sistemi OPF (One Piece Flow) teknolojisiyle Bozüyük Kombi Fabrikası’nda üretiliyor. Ürün kalitesinin en üst düzeyde sağlanmasını amaçlayan bu üretim teknolojisi için özel bir üretim hattı oluşturuldu ve operatörler kapsamlı teknik eğitimlerden geçirildi. Bu teknolojinin temel felsefesi üretilen her bir ürünün üretim hattı boyunca tek bir sorumlu operatör tarafından takip edilmesine dayanıyor. Ürünlere yapılan bu yakın takip, kalitenin maksimum seviyeye yükselmesini sağlıyor. Nitromix kombilerin, yüksek konfor ve yakıt tasarrufu sağlayan üstün özelliklerinden bazıları şunlardır: Nitromix kombiler; paslanmaz çelik premix eşanjör ve kullanılan frekans kontrollü fan sayesinde optimum gaz-hava karışımı ile her kapasitede yüksek verim elde edilen premix teknolojisine sahip. Nitromix’in “Çift NTC Sensör Ölçümü” özelliği sayesinde, ortamın anlık kapasite ihtiyacına bağlı olarak alev modülasyonu hassas bir şekilde yapılır, bu da verimi ve dolayısıyla yakıt tasarrufunu beraberinde getirir. Tesisat suyu sıcaklığının istenilen değer aralığında çalışması çift NTC sensörlü Nitromix kombilerde çok daha hassas bir şekilde sağlanır. Bu sayede Nitromix kombi, ortamın ısı ihtiyacına göre en uygun güçte çalışır ve kombinin gereksiz yere yakıt tüketmesini engelleyerek önemli bir tasarruf sağlanmasına yardımcı olur. Bu sistem kullanıcısına homojen ısı dağılımı, optimum kapasite kullanımı ve minimum ısı kaybı gibi avantajlar sunar. Nitromix kombilerde, verimi en üst düzeyde sağlamak ve en sessiz çalışma düzeyini elde etmek için fan modülasyonu özelliği bulunur. Bu sayede, tüketilen gaz miktarına bağlı olarak fanın gerekli hava miktarını ayarlamasıyla, yüksek verim-düşük ses seviyesi elde edilir. Nitromix kombilerde kullanılan kademeli fan modülasyonuyla, fan devir hızı ihtiyaca göre artar ya da azalır. Bu da hem kombinin verimini arttırır hem de son derece sessiz bir çalışma sağlar. Geniş dijital ekranı sayesinde tesisat suyu sıcaklığı, kullanım suyu sıcaklığı, hata kodları ve tesisat suyu basıncı rahatça izlenebilir. LCD ekranda bulunan programlama seçeneğiyle kombi kullanım konforu sağlanır. Nitromix kombiler; DemirDöküm’ün yeni çizgisine sahip modern tasarımı, kolay kullanımı ve yüksek performansı ile kullanıcılarından tam not alıyor.

188

Nisan - Haziran 2011 / Sayı 74


Ürünler

Kano Estetik Bir Yorumla Banyoya Uyarlandı

EOOS

Duravit Nahho: Yüzer Gibi Banyo Keyfi

Duravit, ünlü tasarım grubu EOOS ile birlikte eşsiz bir tasarıma imza attı. Kanodan esinlenilerek tasarlanan, hiçbir noktasına temas etmeden yüzer gibi gevşeme imkanı sunan küvet Nahho, arınma ve dinlenme ritüeline yeni bir boyut kattı. EOOS, Arkaik modellerden esinlenerek yeni tasarımlar hazırlayıp ve bu tasarımları ileri teknoloji ürünlerine dönüştürüyor. Nahho, işte bu yaklaşımın sonucunda yaratılan ve çok güçlü duygusal çekiciliği olan en yeni tasarım. Kullanıcıya tam bir gevşeme haline geçerken ağırlıksızlık hissinin keyfini çıkartma ayrıcalığı sunan Nahho, küvet içinde sanki bir kanodaymış gibi hissettirmek için tüm özel şartlara sahip. En önemli ön şart tamamen gevşemiş, başka bir deyişle, tamamen uzanmış durumda olmak. Bunun için Nahho’da “ormancı” boyunluğundan ilham alınarak yapılmış özel bir kafa yastığı da unutulmamış. “Ormancı” uyurken başı yerden yüksekte tutmak, zararlılardan ve haşerelerden korunmak için eski zamanlarda Etiyopya’da kullanıyordu. Tasarımcılar bu eski modele dayanarak

banyodaki kişinin boynunu anatomik bir eğimle nazikçe kavrayan, böylece gövdeyi suyun üstünde tutan “modern bir ormancı” tasarladı. Kulaklarının suya girmesini tercih edenler, ormancının alt kısmını çıkararak küvete biraz daha dalabilir. Müzik ve nazik aydınlatma eşlik ediyor Özel geliştirilmiş ses modülü, işitsel keyfi tamamlamamak için hazırlandı. Ses modülünde mp3 çalar ya da cep telefonu gibi bir ses kaynağıyla bağlantı kurmak, şarkı ve ses düzeyi seçimini yapmak için Bluetooth kullanılıyor. Küvetin kendisi de yankılayıcı gövde görevi görüyor. Ses, küvetin yapısındaki ses dönüştürücüler aracılığıyla iletiliyor. Böylece Nahho suyun üstünde ve altında, sesten ve müzikten en iyi şekilde keyif almanızı sağlıyor. Böyle yüzer halde suda uzanmış olarak arka planda hafif bir müzik dinlemek, mutlak gevşemeyi sağlamanın mükemmel yolu. Günbatımı ışığının sudaki davetkar oyununu özleyenler küvetin özel aydınlatmasından da büyük zevk alacaklar. Nisan - Haziran 2011 / Sayı 74

189


Ürünler

GPD’den Yeni Tasarımlar, Yeni Seriler; Astro ve Solus İlk defa UNICERA fuarında tüketici ve müşterilerin beğenisine sunulan Astro ve Solus oldukça fazla beğeni topladı. 2011 yılının 2.yarısında raflarda yerini alacak seriler GPD’yi tüketici beğenisinde en üst seviyelere taşıyacak nitelikte ve kullanıcıların su kullanım konforunu arttıracak seriler olarak dikkat çekiyor…

Astro Serisi

Astro serisi, modern çizgilere sahip, tasarım tescilli estetik bir GPD serisi. Seride olan banyo bataryası ısı ve debi ayarlı kartuşa sahip ve suyun israf edilmesinin önüne geçiyor. Lavabo ve eviye bataryası ise banyo bataryasında olan bu muhteşem teknolojiye ilave olarak dakikada max 8 lt su sarfiyatına izin vererek kullanıcıların su kullanma konforunu bozmadan cebinizi koruyor. Lavabo bataryasında çıkış ucu yüksekliğinin özel olarak tasarlanması sayesinde ise seri ekstra bir fonksiyonelliğe sahip oluyor.

Solus Serisi Solus serisi, minimal tarzda, şık ve fonksiyonel yeni bir GPD serisi… Bu seride de su ve enerji tasarrufuna yönelik ısı debi ayarlı kartuş ile lavabo ve eviye bataryasında bulunan dakikada max 8 lt su sarfiyatına izin veren tasarruflu perlatör mevcut. Ayrıca Solus serisinin bir başka üstün özelliği ise eviye bataryasında bulunan su çıkış ucunun mafsallı oynar sistemi. Bu sistem sayesinde batarya çıkış borusunu oynatmadan da ufak dokunuşlar ile suyun yönünü değiştirebiliyorsunuz.

190

Nisan - Haziran 2011 / Sayı 74


Ürünler

Kale’den Çarpıcı Bir Banyo Dolabı: Lazuli

Her türlü ihtiyaca uygun çözümler sunan koleksiyonları ile banyoları yaşam alanlarına dönüştüren Kale Banyo Mobilyaları, yaşam konforunu artıran şık tasarıma sahip yeni serisi Lazuli ile banyolarda işlevsellik sağlıyor. Lazuli Serisi, lavabo altında bulunan metal ayakları ve zarif aynası ile banyolarda kullanılan alışılagelmiş mobilya seçeneklerinin dışına çıkıyor. Dekorasyonda zarafet arayanlar için tasarlanan Lazuli Serisi, 80cm set seçenekleri ile mekanlara farklı ambiyans çözümleri sunuyor. Kale Banyo Mobilyaları, hayatın yoğun temposunda, banyo gibi önemli bir arınma mekanında kolay kullanım özellikleriyle kullanıcıların hayatını kolaylaştırmayı ve şık tasarımlarla hayallerindeki banyoyu gerçek kılmayı hedefliyor. Nisan - Haziran 2011 / Sayı 74

191


Ürünler

Grohe’den Çevre Dostu Teknolojiler

GROHE, doğal kaynakların korunmasına yönelik sürdürülen çalışmalara su ve enerji tasarrufu sağlayan etkili ürünler geliştirerek destek oluyor. Geliştirdiği teknolojilerle kullanıcılarını buluşturarak bu konudaki beklentilerine yanıt veriyor. GROHE EcoJoy™ ile daha az, fakat mükemmel su akışı…GROHE’nin su tasarrufu sağlayan teknolojisi GROHE EcoJoy™ özelliği, ürünün performans düzeyini düşürmeden ve tasarımını etkilemeden su akışının sınırlandırılmasını ve su tüketiminin azaltılmasını sağlıyor. Su akışı duş başlıklarında dakikada 9.4 litre, armatürlerde ise dakikada 5.8 litreye kadar azaltılabiliyor. Su tasarrufu beraberinde enerji tasarrufunu yaratırken her iki kaynak için ödenen rakamı da düşürüyor. Doğa ve çevrenin korunmasına karşı ürün geliştirme konusuna global anlamda yol göstermeyi amaçlayan yarışma Green Good Design ödüllü Rainshower® Serisi, bu yaklaşımın en son örneği.

192

Nisan - Haziran 2011 / Sayı 74

GROHE termostatik bataryaları ve duş sistemlerinde bulunan EcoButton, suyun akış şiddetinin artırılıp azaltılmasını sağlayarak, su tasarrufu elde edilmesine yardımcı oluyor. Ayrıca gömme rezervuar sistemlerindeki 3 veya 6 litre su akışı seçeneği suyun kontrollü bir şekilde kullanımına olanak tanıyor. Evlerden lüks otellere ve uluslararası projelere kadar GROHE, LEED veya BREEAM gibi uluslararası sertifikaların şartlarına uyumlu ürünleri ile belli bir kaliteyi taşıyor. GROHE sadece ürünlerinde kullandığı teknolojilerle değil, aynı zamanda üretim süreçlerinde de doğal kaynakların korunmasına yönelik hassasiyeti ile dikkat çekiyor. Ürünlerin tasarım ve geliştirme safhalarında kaynakların ekonomik olarak değerlendirilmesini gözeten GROHE, yüksek kalitede malzeme seçimi ve proses kullanımı ile uzun ömürlü ürünler üretiyor. Ürünlerini, yıllarca sorunsuz kullanımı garanti etmek adına yaşam testlerine tabi tutan GROHE, bu sayede ürün değişimini minimuma indiriyor, zaman içinde atığı ve ham madde kullanımını azaltabiliyor. GROHE ile çevre dostu seçimler yapın.


Ürünler

Kütahya Seramik’ten Göz Kamaştıran Işıltılar

Kütahya Seramik’in ışığa yön verme özelliğine sahip “Shine” serisi, özgün ve sıra dışı stiliyle kullanıldığı mekanlara estetik bir dokunuş katıyor. Yansımalarla kuvvetlenen serinin kare desenleri, metalik renklerdeki yüzeye ışıltı ve derinlik katıyor. 66x33 cm ebadında, sırlı porselen karo olarak üretilen serinin metalik ve sedef olmak üzere iki farklı rengi bulunuyor. Ürün daha çok disko, bar ve vitrin gibi özel mekanlarda tercih ediliyor. Nisan - Haziran 2011 / Sayı 74

193


Ürünler

İdeal Standart CeraMix Blue Su ve Enerji Tasarrufunda Son Jenerasyon

IDEAL Standard, kendi kendini finanse eden bir armatür serisi olan CeraMix Blue ile “Mavi Sorumluluk” bağlılığını daha da ileriye taşıyor. Artefakt Tasarım Stüdyosu tarafından tasarlanan CeraMix Blue serisi, lavabo bataryası, mutfak bataryası, banyo bataryası, duş bataryası ve ankastre banyoduş bataryaları ile sürekli gelişen banyo teknolojisinde yeni bir standart oluşturuyor.

CeraMix Blue armatürler, A sınıfı su tasarruf oranları ile kanıtlanmış bir su tasarrufu sağlamanın yanısıra hem gezegenimize hem de ceplerimize fayda ve kazanç sağlıyor. “Cool Body” ile hiç bir zaman ısınmayan yüzeyi sayesinde tüm ailenin güvenliği garanti altına alınıyor.

“IdealPure” teknolojisi ile armatürden akan suyun maksimum hijyene sahip olmasının yanısıra armatür üretiminde devrim yaratacak olan nikel ve kurşun içermeyen su yolları ile de su tüketimine yeni bir standart getiriyor.

194

Nisan - Haziran 2011 / Sayı 74


Ürünler

İyi Tasarım Herkesin Hakkı

Seramiksan’dan Evlere Şıklık Katan Seriler Ürün çeşitliliği, teknolojik yenilikleri ve üretim kapasitesi ile seramik sektörünün önemli markalarından Seramiksan, ‘iyi tasarım herkesin hakkı’ mottosuyla estetik ve dayanıklı çözümler sunmaya devam ediyor. Benzersiz teknolojilerle geliştirilen Origami, Kapitone, Woodline ve Pandora serileri bu ilkbahar yaşam alanlarını yenilemek isteyenleri bekliyor. Japon kültürünün vazgeçilmez parçalarından biri olan kağıt katlama sanatından ilham alan Origami serisi, katlanmış kağıt efektlerini evlere yansıtıyor. 20 x 60 ebatlı karoların beyaz, gri, kırmızı ve siyah renkleri bulunuyor. Diyagonal kareleri evlere taşıyan Kapitone serisi de, ev dekorasyonunda farklılık yaratmak isteyenlerin tercihi oluyor. Yorgan görüntüsü gibi tekstil dikişlerini karolara taşıyan seride 30 x 60 ebatlı karolar bulunuyor. Karolar beyaz, kırmızı ve siyah renklerinde üretiliyor. Origami ve Kapitone serilerinde baskı bulunmuyor; kabartma teknolojisiyle yüzeylerindeki derin rölyefler, karolara üç boyutlu bir görüntü kazandırıyor. Rölyefler, ışığın kırılmasına sebep olduğu için karolara benzersiz bir parlaklık veriyor ve yaldızlı bir görüntü oluşturuyor. Doğanın renkleri ve desenleri Rotodigit teknolojisi ile üretilen Woodline ve Pandora serileri ise doğadaki natürel dokuyu karo yüzeyine yansıtıyor. Rotodigit teknolojisi, karoların yüzeyine yüksek çözünürlükte baskı yapma imkanı veriyor ve böylece istenen doku, hiç kayıp olmadan yüzeye aktarılabiliyor. Ahşabın doğallığını evlere taşıyan ve 30 x 60 ebatlarında üretilen Woodline serisinde, gri, bej, rölyef bej, rölyef gri, rölyef açık gri ve rölyef açık bej renkleri bulunuyor. Çiçek gri ve çiçek bej renkleri de kırların renklerini evlerine yansıtmak isteyenlerin beğenisine sunuluyor Doğanın renk ve desenlerinden esinlenen Pandora serisi de sade bir dekorasyonu tercih edenlerin beklentilerini karşılıyor. Seri, kemik, bej, gri ve ceviz renkleriyle evlere seçkin bir zarafet katıyor. Nisan - Haziran 2011 / Sayı 74

195


Ürünler

Seranit’ten Yepyeni Bir Seri: NeoSera Seranit, 2011 yılı için dijital bir üretim tekniği kullanarak NeoSera adı altında beş yeni ürün hazırladı. Dijital baskı tekniği ile tasarlanan Troya, Nares, Storm, Luna ve Terra, porselenin saf dokunuşunu temsil ediyor. Hayallerinize açılan farklı bir dünya olan dijital çağın modern çizgilerini porselenle buluşturan NeoSera serisinin üretiminde kullanılan dijital baskı tekniği ile ürün yüzeyine çok detaylı görüntüler aktarılabiliyor. Dijital baskı teknolojisi sayesinde geleneksel tekniklerde sadece 1 mm olan rölyef derinliklerinde renk işlenebilme imkanı, 5 mm’ye çıkıyor. Böylece ürün yüzeyindeki derinlik ve görsellik çok daha etkili, zengin ve doğal bir görünüm kazanıyor. NeoSera koleksiyonunda, gerçek doğal taş etkisinin, üç boyutlu görünümünü bulmak mümkün. Troya; sarmal desenli ve gri renkte, Nares; doğal taş görünümü veriyor, Storm; içinde kahverengi ton ve desenlerin yer aldığı bir tasarım, Luna; ay yüzeyini yansıtıyor, Terra ise mozaik görünümü ile dikkat çekiyor. Mekanlara değer katmak için geleceğin teknolojisiyle tasarlanan NeoSera; Terra ve Troya serilerinde 60x60, Nares, Storm, Luna’da ise 60x120 ebatlarında üretiliyor.

196

Nisan - Haziran 2011 / Sayı 74


Ürünler

Uşak Seramik’ten Farklı Mekanların Işıltılı Güzelliği: Metalik Serisi

2011 yılının yeniliklerinden biri olan Metalik serisi ile hayat dolu ve ışıltılı mekanlar oluşturmanın şimdi tam sırası. Asimetrik desenleri ve ışığı değişik açılardan yansıtma özelliği ile tam anlamıyla “farklı” alanlar sunan Metalik Serisi, hayallerdeki canlı ve dolu dolu yaşanan mekanları gerçeğe dönüştürüyor. Hareketli olduğu kadar estetik bir görünüm de sunan seri, tüm Uşak Seramik ürünlerinde olduğu gibi kalitesi ve dayanıklılığı ile uzun yıllar kullanılabiliyor. 30 x 60 cm.’lik ölçülerde metalin modern ışıltılarına sahip karolar beyaz, siyah ve bronz renk alternatifleri ile mekanlara estetik bir dinamizm katıyor.

Uşak Seramik ile Alışılmadık Mekanlara Hazır Olun: Dream Serisi Bilinen desenlerin dışında geometrik şekillerin oluşturduğu farklı kombinasyonlar ve şaşırtıcı detaylar Dream serisi ile evlere geliyor. Hem ayrıntılara önem verilen ferahlatıcı bir atmosfer, hem de şık ve modern tasarımlarla mekanlara hayat katmak Dream serisi ile çok kolay. Bir çok değişik şekilde bir araya getirilebilen farklı boyutlardaki karolar, bordürler ve dekorlar evde yaşayanlara her seferinde yeni hayaller kurduracak. Uşak Seramik kalitesi ile döşenecek seride 30 x 60 cm. boyutlarında Sahara, Fire, Misty, Night ve Wind konseptleri bulunuyor. Bunların yanı sıra seriyi zenginleştiren 30 x 30 cm. gri ve kahve tonlarında mozaik bordürler ile 30 x 37,5 cm. mozaik çubuk dekorlar mevcut.

Uşak Seramik ile Doğanın Sıcaklığı Evlere Yansıyor: Ilgın Serisi Uşak Seramik tarafından tasarlanan yeni ahşap desenli yer karoları tüm mekanlarda rahatlık ile kaliteyi birleştiriyor. Her mekanda kullanılabilen Ilgın serisi, evlerde doğal olduğu kadar uyumlu ve canlı bir hava isteyenler için ideal. Ahşabın sıcak görünümüne hijyen ve dayanıklılık özelliklerini ekleyen Ilgın serisinde bej, kahve ve kızıl tonları bulunuyor. Nisan - Haziran 2011 / Sayı 74

197


Ürünler

Umpaş Seramik’ten Yeni Seriler Umpaş Seramik bu yıl 23.üncüsü düzenlenen Uluslararası Unicera Seramik Banyo Mutfak Fuarı’nda sergilediği yeni serileriyle büyük beğeni topladı. 2011 İlkbahar kolleksiyonunda yer alan özellikle 25x50 ve 30x45 ebatlarında 13 yeni seri, 33x33, 40x40, 45x45 yer karoları ve porselen karolar ve ayrıca dijital ürünleriyle toplamda 120’den fazla yeni ürününü ziyaretçiler ve müşterilerinin beğenisine sundu. LADY 25X50 ebadında tasarlanan ürün, bone, rosa, honey, füme renklerinde 4 farklı dekor ve 8 farklı bordür alternatifi ile kullanıcılara oldukça farklı uygulama imkanları vermektedir. Dört ayrı renkte ve soft tonlara sahip olan seri, mekanlara ferahlık vermenin yanı sıra banyo mobilyaları ile sağladığı uyumla da yaşanılır mekanlar ortaya koymaktadır. Ürün 33x33 ebadında bone renginde yer karosu ile desteklenmektedir.

Lady

STİL 25x50 ebadında ve mat dokuya sahip, gri ve kahverengi renklerde tasarlanan ürün , açık tonlarının yanında Stilline adı altında ilgili renklerle uyumlu farklı bir tasarıma sahip tamamlayıcı ürünü ile farklı bir çizgiye sahiptir. 2 ayrı dekor , 6x50 ve 8x25 ebatlarında 2 farklı bordür seçeneğine de sahip olan ürün 40x40 ebadında açık tonlarda yer karoları ile birlikte kombine edilmiştir.

Prato

PRATO Çizgisel dokulu olan ürün, hardal, yeşil ve krem renklerinde olup, bahar coşkusunu yansıtan, tekli, ikili ve renk kombinezonlu dekor çözümleri ile dokuz ayrı uygulama seçeneğini bir arada sunmaktadır. 25x50 ebadında olan ürün ile, 33x33 ebadında aynı renklerde yer karoları kullanılmaktadır. Velo

198

Stil

Motif

Pena

PENA Rölyef geometrik yüzeye sahip olan ürün , özgün tasarımı ile mekanlara farklı bir boyut getirmektedir.25x50 ebadında üretilen Pena serisi , bone ve wenge renk alternatifleri ile ,fileli dekor ve bordürle bütünlük kazanmaktadır. Ürün 33x33 saten kahve yer karosu ile tamamlanmaktadır. MOTİF Günümüzün moda renkleri olan beyazla siyahın bir araya geldiği, Osmanlı motiflerini yansıtan dokusuyla Motif serisi, 30x45 ölçülerinde olup aynı ölçülerde birbirini tamamlayan çiçekli dekoru ve de 6x45 ebadında bordürü ile banyolara ayrı bir güzellik sunacaktır. Ürün saten beyaz ve siyah renklerde 33x33 yer seramikleri ile uygulanmaktadır.

VELO 25x50 ebadında kalıptan çizgisel rölyef yüzeye sahip olan ürün, ince çizgisel hatlarıyla 5x50 ebadında karo hissini de uyandırmaktadır. Açık ve koyu tonlarda lila ve kahverengi renklerde tasarlanan Velo serisi 25x50 ebadında dekor ve de 6x50 ebadında uyumlu bordürü ile bir bütünlük sağlamaktadır. Ziyaretçilerin de büyük beğenisini kazanan bu ürün 33x33 ebadında lila ve kahverengi yer seramikleri ile birlikte uygulanmaktadır.

Nisan - Haziran 2011 / Sayı 74


Ürünler

Tasarım Dünyasının Yeni Yıldızı Dima Loginoff, VitrA için Tasarladı Türkiye’den ve dünyadan ünlü tasarımcıların yanı sıra kendi ekibinin çalışmalarını da hayata geçiren VitrA, yeni koleksiyonunda genç bir yetenekle birlikte çalıştı. Tasarım dünyasının yeni yıldızı olarak anılan Dima Loginoff, yaratıcılığın sınırlarını zorlayan çizgilerini, VitrA için hazırladığı karo koleksiyonuna yansıttı. Gelecek 10 yılın tasarım trendlerini belirleyecekler arasında gösterilen Rus tasarımcı, yeteneğini, VitrA’nın sofistike teknolojisiyle buluşturdu. Adeta görünmeyen 1 mm’lik derzleriyle duvarda farklı ve etkileyici bir görsellik yaratan koleksiyon, yer karolarında kullanılan 60x60 ve 45x90 gibi büyük ebatları duvarlara taşıdı. Türkiye ve Rusya’da satışa sunulan koleksiyon, ilk kez Unicera Fuarı’nda görücüye çıktı. Dima Loginoff’un VitrA için tasarladığı ilk seri, African Dots adını taşıyor. Afrika yerlileri ve Avustralya Aborjinlerinin ilkel çizimlerinden ilham alan seride, noktalar kullanılarak yaratılan naif ve zarif desenler, duvarlara hareket katıyor. Tasarımcı, Lace Story adlı seride, sandıktan çıkarttığı dantellerle duvarları süsleyerek, mekanlara nostaljik ve romantik bir görünüm kazandırıyor. Loginoff’un beyaz kontürlü büyük çiçek desenlerine sahip Blossom serisiyle duvarlar çiçek açarken, renkli ve canlı Fancy Lines serisi adeta duvarları dans ettiriyor. Dolls serisi ise Rusya deyince akla ilk gelen görüntülerden biri olan Matruşka bebeklerinin modern bir yorumunu duvarlara taşıyor. Nisan - Haziran 2011 / Sayı 74

199


Aramıza Katılanlar

Fon İnş. D.gaz Müh. San. Tic. Ltd. Şti. Firmanın Ticari Ünvanı: Fon İnşaat Doğalgaz Mühendislik San. Tic. Ltd. Şti Kuruluş Yılı: 1978 Kurucu: Erol Silier Ortakları: Faik Ünal Silier - Evren Silier Bulunduğu Alan: 600m2 kapalı alan Çalışan Sayısı: 6 Satışı Yapılan Markalar (Bayilikler): E.C.A.-Serel, Çanakkale Seramik, Demirdöküm, Formina Küvet ve Jakuzi Sistemleri, Adell Armatür, TE-MA, Ege Yıldız, Turkuaz Seramik Adres: Niyazi Mah. Niyazi Mısr-i Cad. No:45/A Malatya Telefon: (0 422) 322 25 33- 322 65 44 Faks: (0 422) 322 65 46 e-mail: esilier@hotmail.com

Teknik Boru Profil Sac İnş. ve Yapı Malz. San.Tic. Ltd.Şti

Firmanın Ticari Ünvanı: Teknik Boru Profil Sac İnşaat ve Yapı Malzemeleri San.Tic. Ltd.Şti Kuruluş Yılı: 2010 Kurucu: Esat Köprülü Ortakları: Gökhan Ünlüsan Bulunduğu Alan: Kapalı alan 500 m2 Çalışan Sayısı: 4 Satışı Yapılan Markalar (Bayilikler): Borusan Mannesmann Boru, Ünites Tesisat Teknolojileri, Aydın Boru, Saytek Metal, Sardoğan, Norm Kelepçe Sistemleri, Victaulıc, Giacomini, Arı Armaturen, Gebo, Flowcon, Gebo Adres: 6170 sokak 15/C Işıkkent- İzmir Telefon: (0 232) 472 0 200 Faks: (0 232) 472 0 201 e-mail: info@teknikboru.com Web: www.teknikboru.com

200

Nisan - Haziran 2011 / Sayı 74




Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.