YAZIN Yıllık Edebiyat Dergisi 2015 / Sayı:15

Page 60

Kayıp Kardeş Arkadaşlıktır bizlerin bu fırtınada sürüklenmesine engel olan… Her insan yanında olacak birini arar. Bazen bazı insanlarla tanışırsınız, sizleri hayata bağlarlar. Yağmurdan sonraki o ilk güneş gibilerdir. Aileniz olmadığı zamanlarda sizin yanınızda olurlar. Öyle insanlar bulursunuz ki kan bağınız yoktur ama kardeşten daha ötedirler sizin için. Sanki iki farklı ağaç kökünün bir yerde buluşup birleşmesi ve çiçek açmasıdır hissettiğiniz. Bende de var bir tane. Can kadar severim onu. Altı sene önce tanışmıştık. Tam bir tesadüf... Zaten hayat öyledir. Tesadüflerden ibaret... Peki, biz bu en yakınlarımızı neden seçeriz? Benzerlikten mi farklılıktan mı yoksa? Bence siyah ve beyaz birbirini bulur. Vakit geçtikçe griye beraber dönerler. Hiçbir insan kendine benzeyeni bulmaz. Farklılık ararsın ki en yakın olasın. Öyle olsun ki her farklılığınla seni benimsesin, sevsin. Sen de onu tabi ki... Ama bazen insanlar konu arkadaş olunca kör olabiliyor. Hani biz deriz ya, gerçek dostunu bulunca sakın bırakma, sıkı tutun ona, diye. Bulan tutunuyor, peki bulamayan ne yapacak? İlk başta hemen kimse bulamaz kayıp kardeşini, önce kendini tanır. Ben biraz gençken hatta çocukken buldum. Beraber tohum verdik, olgunlaştık. Birbirimizi etkiledik; hem iyi, hem de kötü… Çoğu zaman bahar geldiğinde sevinen hayvanlar gibi sevindik. Eğlendik. Hani derler ya o yanımda olmasaydı ben ne olurdum. İşte öyle bizim dostluğumuz. Ne eksik ne fazla… Ezgi Erdaç 11F

Karadelik Töre yüzünden öldürülmek nedir, bilir misiniz siz? Kendi kanınızdan birinin sizi öldürmesini… “Baba”, “ağabey” diye seslenip saygı gösterdiğiniz; “kardeşim” dediğiniz ve hatta ikinci annesi olduğunuz kişilerin sizi öldürmesini… O küçücük, etrafı duvarlarla çevrili, tek odalı, yıkık dökük evde büyüdünüz siz. Birlikte öğrendiniz ilk adımlarınızı atmayı o soğuk, taş zeminde. Birlikte düşüp kalktınız o ıssız rüzgârlı sokaklarda. Ama şimdi ne mi oluyor? Siz onlar için canınızı vermeye hazırken, onlar sizin o masum, düşünmeden yaptığınız ya da size zorla yaptırılan, hatanız yüzünden canınızı almaya geliyorlar. Götürüyorlar sizi çolak bir arazinin tepesine. Etrafı ölüm sessizliği kaplamış, sanki kuşlar anlamış da gelmeye korkmuşlar sizin ölümünüzü izlemeye. Sessizliği bölen şeyse sizin yalvarış sesiniz, o insanın içini acıtan hıçkırarak ağlayışınızın sesi... Karşınızda ağabeylerinizden biri… Oturtur sizi o çamurlu yere, öbürü ise eline bile büyük gelen o korkutucu aleti kaldırır ve kafanıza doğrultur. Yüzünden, mimiklerinden anlayamazsınız hiçbir şey. Boş boş bakıyordur elindeki silaha. İşte o an kulaklarınızı tırmalayan bir ses gelir. Ardından sizin iki gözünüzün ortasında tüm kafanızı parçalayan bir küçük delik... Babalık, ağabeylik, kardeşlik geceyi üstüne örtmek değil, gece kıyamayıp üstünü örtmektir. Özge Öneyman 10F YIL:15 SAYI:15

Sayfa 59


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.
YAZIN Yıllık Edebiyat Dergisi 2015 / Sayı:15 by Terakki Vakfı Okulları - Issuu