Karakutu Edebiyat Dergisi / Sayı:12 / Yıl:2016

Page 77

eski dostlar ve tsunami Kimimiz Anadolu’ya dağıldı, kimimiz dünyaya açıldı. Kimimiz, ani ve acı bir sürprizle ahiret yolculuğuna erken çıkarak hepimizi şaşırttı. Dünya bu ya, telaşı-kargaşası derken koşuşturmaya daldık. Birbirimizden haber bile alamaz olduk. “Kimimiz doğuda, kimimiz batıda, kimimiz kuzeyde, kimimiz güneyde; kimimiz ahirette, kimimiz dünyada olsak da yine birbirimizle beraberiz.” dedik, hiç unutmadık birbirimizi, hiç ihanet etmedik paylaştığımız yüce hakikate... Evet, bugün benim doğum günüm, aile çevresi, yakınlar, dostlar, ‘’pek gizli’’ sevdalar, eski dostlar, penguenler, sazlar ve sözler. ‘’Be Allah’ın sersem kulu; şeytan bunun neresinde?’’ Her yılın aksine bu yıl bir kutlama falan yapmadım. Günahlarını almayayım, annemle babam çok ısrar ettiler. Ben kutlamak istemedim. Gereksiz ve yapmacık bir telaş. Sonra yok şu kişiyi unuttum, şu kardeşimin şu an durumu yok, zorluk çıkarmayayım, şurada yapsam en değer verdiğim şu kardeşim gelemez falan… Hiiiç gerek yok böyle atraksiyonlara! Sonra bize yakışmaz, patavatsızlık etmiş oluruz. Zaten Fırat da İzmir’e gitmiş, ondan da ses seda yok. Sadede gelecek olursak mevzu ne kutlama yapmak, ne hediye ne de başka bir şey. Tüm bunları dün gece yatakta düşünürken aklımda tek bir cümle vardı: Dev dalgalar bizi farklı kıyılara sürüklese de “Dostlar beni hatırlasın…” Akıl hastanesindeki iğrenç süreç sona erdi. Hakkımda çıkışta verdikleri kâğıda göre eğitimim tamamlandı. Çıkışımı yapıyorum. Gideceğim hiçbir yer yok. Tekrar kelepçelenmek istiyorum da bana kim kelepçe taksın? Yirmi beş yıldır yanımda tuttuğum çantamı omuzladım. İçini kontrol ettiğimde her şey tamam görünüyordu ama şu an pusulamı bulamıyorum. Sanırım onu kaybettim. Tüm vurdumduymazlığımla birlikte pusulamı kaybettim ve damladım yollara. Sokağın ortasında insan boyutunda taşları olan bir satranç var. Tek eli olan bir baterist beyaz taşların arkasında duruyor. Ona eşlik edeceğim. Hmm, Sicilya açılışı! Bobby Fischer’ın kayıp torunu vesselam. Tam oyunu kaybediyorum, gökyüzünden amaçsız bir elma kafama serbest düşüyor. Artık elma ve ben bir takımız. Düşündürücü bir takım. Özellikle de günbatımlarında. Sarkastik arkadaşımla yollarda yürürken fark ettim. Elmalar bile değişmiş. Bu bayağı karpuz olmuş. Güzel rüyalarımdaki gibi Vegas’ta değiliz bu arada. Ortadoğu’dayız. Batıyoruz. Ama ışık saçamadan batıyoruz. Bize o hak tanınmadı. Bu düpedüz haksızlık. Tsunaminin çarpsa da zarar veremeyeceği raddede Asya kalitesinde ama tsunami gelince camdan aşağı atlayacak Türk matraklığında hissediyorum şu an. Diyorum ki bu kez horozlar ötsün ve periler beklesin. İmkansız duyumları gelse de çevreden, zamanı gelince siz olacaksınız bizi seyreden. Hem de envai seviyelerden… KARAKUTU SAYI: 12

75


Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.