Surface Finishing Blasting News 18

Page 32

gündem agenda

Ülkenin Felaketi: Merdiven Altı Üretim ve İş Ahlakı Unregistrated Manufactering & Business Ethics Süyütek İş ve Makine Yüzey İşlem Teknolojileri Rezzan Özkök Sabuncu / Kimya Yük. Müh.

V

ergisini dürüstçe ödemeyi görev bilen, elemanlarını sigortalı çalıştıran, üretirken yeterli ve iyi kaliteli malzeme kullanan, zamanında ürün teslim eden, satış sonrası hizmetlerini ‘’kerhen’’ yapmayan, etik değerleri yıpratmaktan kaçınan, sağlam geçmişi olan, yerleşik üreticilerin ‘’MERDİVENALTI’’ üretimle rekabeti; uluslararası antlaşmalara uyan, kurallı, düzenli bir ordunun, çak orada çak burada ortaya çıkıveren çapulculardan oluşan gerillayla savaşına benzer. Bedel ödeyerek geçirilen bir süreç sonucunda, beraber ağlayıp gülen, ülke kazancını kendi kazancı bilen, kendi kazancını da ülke kazancına katan, ülkesinin parasal, doğal, moral değerlerini kendi değeri sayıp esirgeyip çoğaltan onurlu insanların oluşturduğu kitleye ‘’halk’’ denir. Tatil dönüşlerinde yavaşlayan trafikte, en sağdaki acil yardım şeridini kullanarak açıkgözlük ederek yol kapmayı edepsizlik değil de akıllılık sayanlara ve onlara yol vermeyi haksızlığa katılmak değil de nezaket sayanlara ‘’halkın bireyi’’ denebilir mi? ‘’Aslında iyi adamdır ama…’’, ‘’özel hayatı bizi ilgilendirmez, köprüyü geçinceye kadar’’, ‘’beni sokmayan yılan bin yaşasın’’ üslubuyla, yerleşik düzenimizin altının sinsice oyulmasına aldırmazlık etmekteyiz. Ahlak bir bütündür. Ailesini kandıran insanlar iş arkadaşlarını, müşterilerini kandırmayı daha çok isterler. Devleti kandıran, müşterisini , ortağını, ailesini fırsat buldukça kandırmakta sakınca görmez. Yurttaşlarının zararına sebep olacak biçimde kazanan iş adamı, evini temizlerken çöplerini sokağa atan ev kadını gibidir. Gün doğumundan, yastığa başını koyuncaya kadar evine giren tozlarla savaşır durur. Oysa savaştığı tozların büyük bir kısmı, dün sokağına attıklarıdır. Sokağını da yaşam alanı olarak benimseseydi, sokağını da temiz, bakımlı tutmaya özenseydi, her gün bu amansız savaşa yeniden başlamak zorunda kalmayacaktı. Salt bireysel kurtuluşlarına sevdalananları uzun vadede, parçalanışın ardından kaçınılmaz simsiyah bir yalnızlık beklemektedir. Hani ilkokul kitabımızdaki okuma parçalarından birinde: Yoksul ihtiyara zehirli ekmek veren kadının askerden dönen yorgun oğlunun aynı somunla zehirlenip ölmesindeki gibi, güzelim bağı bahçeyi, cennet ırmaklarını tarümar etmekte sakınca görmeyen, etik değerlerden yoksun, hırslı sanayicilerin çocukları, torunları da, babalarının, dedelerinin yarattığı kirlilik yüzünden amansız hastalıkların pençesine düşmekten kaçamayabilirler. Vergisini dürüstçe ödemeyi görev bilen, elemanlarını sigortalı çalıştıran, üretirken yeterli ve iyi kaliteli malzeme kullanan, zamanında ürün teslim eden, satış sonrası hizmetlerini ‘’kerhen’’ yapmayan, etik değerleri yıpratmaktan kaçınan, sağlam geçmişi olan, yerleşik üreticilerin ‘’MERDİVENALTI’’ üretimle rekabeti; uluslararası antlaşmalara uyan,

30 Yüzey İşlem ve Kumlama Surface Finishing & Blasting

kurallı, düzenli bir ordunun, çak orada çak burada ortaya çıkıveren çapulculardan oluşan gerillayla savaşına benzer. Merdivenaltı üreticiyle iş yapmaya çalışmak (iş bağlamak diyemiyorum), kesinlikle ülke zararına, ve bireysel çıkarlarımız için ise kısa vadede hesaplanamaz boyutta riskli, uzun vadede de kesinlikle zararlıdır. Çünkü hile yapanla oyuna girerseniz, yenilmemek için ya oyundan çekilirsiniz ya da siz de hile yapmak zorundasınızdır. Bir insana en zor gelen davranış, karakterinin dışında davranmaya zorunlu olmaktır. Şirketlerin de karakteri vardır. Şirket, karakteri dışında çalışmaya zorlandığında çatırdayacaktır. Merdivenaltı üretimi, hastalık yapan organizmaların portörü gibidir. Ekonomik krizler sırasında gelişmiş ülkelerde, merdivenaltı yok olurken az gelişmişlerde ise azmanlaşır. Kamu ihalelerini, hali hazırdaki geçerli ihale kanunu gereği en düşük fiyatlı teklifler kazanmaktadır. Uydurma fatura ve belgelerle merdivenaltı , gerekli malzeme bilgisine, üretim operasyonları hakkında yeterli deneyime sahip olmayan kamu varlığına tasarruf eden, tüzükler ve yasalarla sınırlanan ama tüzüklerle ve yasalarla aklanan, yetkililerce, itibar görüp iş kapmaktadır. Bir de, ‘’biz’’ kavramı, evrensel, ulusal boyuttan,‘’bölgecilik’’, ‘’hemşehricilik’’ ya da ‘’particilik’’ türünden kayırmalarla, daraltılırsa, bu coğrafyayı sömüren iş ahlakından yoksunluğu kazanç sayan kitleye ‘’halk’’ denebilir mi? Merdivenaltı menşeli ürünlerin kullanımı sırasında oluşan kazaları örtbas eden, bu kazaları kasıtlı cinayet olgusuyla değil de kullanıcı hataları olarak rapor edenler de, sac ayağının üçüncü ayağını oluşturmaktalar. İçtenlikle yüreği yanan, ‘’Böyle geldi ama böyle gitmesin!’’ diye çırpınan yanlışlığın hesabını soran birkaç iyi adamı susturmak için ya davalar onyıllarca, kasıtlı olarak,uzatılarak yaraların kabuklanması için bekletilir ya da bir ‘’kısa boylu topal boyacı’’ bulunarak , kamuoyu yatıştılmaya çalışılır. ‘’Kısa boylu topal boyacı’’ deyimi, bilmem kaçıncı Lui zamanında, Fransa’da bir balo sırasında bir balkon çöker ve bir ya da birkaç kişi ölür. Balkonun yapımından sorumlular sorgulanırlar. Derler ki ‘’biz balkonu yaparken buradan şuh bir kadın geçmişti aklımızı başımızdan almıştı. O şuh kadın bulunur ve sorgulanır der ki, ‘’elbismi boyacı iyi boyamamış ona geri götürüyordum’’. Nasıl bir boyacıymış bu boyacı… Kısa boylu ve topalmış. Derken efendim hem kısa boylu hem topal bir boyacı aranır ve sonunda bulunur. Adamcağız , ‘’ama ben ayakkabı boyacısıym‘’ dese de giyotinden kurtulamaz. Çünkü amaç, adalet değildir. Başlarken ‘’halk’’ olabilmenin birici koşulu dediğim o bedel, vaktiyle ödenmiştir. Aradan 87 yıl geçmiş, ödenmiş olan bu bedelin ağırlığı, hafızası zayıflamışlarca yadsınmaktadır. Zor yıllarda, kalabalık arasında kaynayıp bedel ödememiş olanlar bu geçen 87 yıl zarfında katlanarak fütursuzca çoğaldılar ve bedel ödememe geleneğini geliştirerek sürdürmekteler. r.sabuncu@suyutek.com


Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.