Sports & Yaşam

sağlık • sports international • 1

sağlık • sports international • 1

sağlık • sports international • 1

2 • sports international • sağlık

sağlık • sports international • 3

4 • sports international • sağlık

sağlık • sports international • 5

6 • sports international • sağlık

sağlık • sports international • 7

8 • sports international • sağlık

sağlık • sports international • 9

10 • sports international • sağlık

Edit Bir kez daha siz muhteşem kalpli dünya ziyaretçilerini saygıyla selamlıyorum; merhaba! Üzerinde ziyaretçi olduğumuz bu dünyada, bir kez daha sizler için yeni cümleler yazıyor olmaktan ve tüm ekip yine oldukça enerjik bir dergi hazırlama sürecini bitirmiş olmaktan dolayı inanılmaz mutluyuz!

Sonbahar ve kış aylarını da içine alan bu sayımızda ayakları yere basmayan kara parçalarına gittik; düşünsenize, dört bir yan deniz!

Milli Sporcumuz Derya Can’ın rekorlarıyla onurlandık, kış için girdik mutfağa; salçalarımızı hazırladık, uzmanlarımızdan hayatlarımıza kalite getirecek öneriler dinledik, gezegenin en yaşlı ağaçlarını tanıdık.

Daha neler neler paylaştık!

Umarım siz de kendinizden bir şeyler bulursunuz.

Bir gün tekrar buluşuncaya kadar lütfen dinlemeyin acıklı şarkıları, bir kitabı yarıda kesmeyin, insanları olduklarından daha fazlası olmaları için zorlamayın, hedeflerinizi küçümseyip olmaları için izlediğiniz yoldan dönmeyin, içinizdeki güce ve ışıltınıza inanmaktan bir dakikalığına bile vazgeçmeyin n’olur, gizlemeyin konuşun, sevdiklerinizin gözlerinin içine bakmayı ihmal etmeyin, “aşk” yalnızca karşı cinse duyulan bir his değildir unutmayın ve daha çok aşık olun her şeye, inancınızın kutsal kitabını okuyun, Cumhuriyetimizin Kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ü anın ve minnet duyun, tadını çıkarın bize lütfedilen hayatın, yüzünüzü asmayın n’olur, siz gülerseniz dünya güler! ♥ nilay uğurlu S’ DERGİ EDİTÖRÜ

sağlık • sports international • 11

S’Dergi Künye Sports International Adına İmtiyaz Sahibi Orhan Koral Genel Yayın Yönetmeni Bora Çınar Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Sinem Zeybek Editör Nilay Uğurlu Yayın Danışmanı Sinem Zeybek Selin Adıyaman Yapım Grafikir Reklam Ajansı Görsel Yönetmen Gizem Döl Tuncay Arığ Görsel Tasarım Gizem Döl Marka Temsilcisi Ezgi Çakın Yazı İşleri Nilay Uğurlu Tanıtım ve Reklam Müdürü Füsun Dayıoğlu Halkla İlişkiler Müdürü Filiz Demirci Yayın Türü Süreli / 4 ayda 1 / Türkçe Yönetim Yeri Sports International Ankara Bilkent ve Spor Merkezi A.Ş. İhsan Doğramacı Bulvarı No:1 Bilkent/ANKARA Tel : 0 312 266 71 00 Faks : 0 312 266 71 23 Web : www.sportsinternational.com.tr Matbaa Korza Yayıncılık Basım Sanayi ve Tic. Ltd. Şti.

Büyük Sanayi 1. Cadde 95/1 06060 İskitler / ANKARA Tel : 0312 342 22 08 Faks : 0312 341 14 27 E-posta : korza@korzabasim.com.tr Web : www.korzabasim.com.tr Kızılbey V.D. 5800409202 Sports ve Yaşam Dergisi T.C. Yasalarına uygun olarak yayınlanmaktadır.

Sports ve Yaşam Dergisi'nin isim ve tüm yayın hakları Sports International’a aittir. Dergide yayınlanan yazı ve fotoğrafların tüm hakkı Sports ve Yaşam Dergisi'ne aittir. Yayın sahibi Sports International Bilkent Fitness ve Spor Merkezi A.Ş. adına Orhan Koral’dır. İzin alınmadan kullanılamaz.

Yayınlanan ilanların / reklamların sorumluluğu ilan sahiplerine aittir.

içindekiler

12 • sports international • sağlık

14 15 16 22 26 30 36 46 48 52

Masa Tenisi Sports International · Aktiviteler Teknoloji & Spor Hasan Kılıçer · Röportaj Strese Karşı Yoga Fiziksel Gelişim & Yüzme Listelerin En Güzel Filmleri Listelerin En Güzel Kitapları Astroloji

Hibisküs & Hibisküs Çayı Potasyum Kaynağı Muz Derya Can Röportajı Nem Zamanı Hindistan Masalı Sonbahar Mutfakları Adalar Gezegenin En Yaşlı Ağaçları Sonbaharda Sportif Ruh Gurme Lezzetler

56 62 70 80 90 91 92 93 94

sağlık • sports international • 13

14 • sports international • uzman

HİBİSKUS & HİBİSKUS ÇAYI Hibiskus, Latince bir kelime olup bedene şifa veren ve vücudu ferahlatan anlamına gelir. Çöl ikliminde yetişen, güzel çiçekli ve Arapça ismi “Kerkedeh” olan bir çöl bitkisidir. Su tutma kapasitesinden dolayı çöl seyahatlerinde susuzluk giderici olarak tüketilmektedir. Mavi, beyaz, kırmızı, turuncu, beyaz kırmızı ve diğer renk kombinasyonları olan hibiskus türleri mevcuttur.

Sağlığa en fazla faydaları olan hibiskus türü koyu; kırmızı renkli olanıdır.

Hibiskus çayı ekşi çay olarak da bilinir. Kafeinsiz ve yüksek derecede C vitamini içeren hibiskus, bağışıklık sistemini güçlendirici bir antioksidandır.

Hibiskus Çayının Faydaları Nelerdir?

• Hibiskus hücre rejenerasyonu için çok faydalı bir bitkidir.

• Ölü hücreleri yenileyicidir.

• Yaşlanmayı geciktirir ve bedendeki ve ciltteki ölü hücreleri yeniler.

• Özellikle koyu kırmızı renkte olan hibiskus bitkisinin çayı çok güçlü antioksidan maddeler içerir ve bağışıklık sistemini güçlendirir.

• Kandaki şekeri düzenler.

• Yüksek tansiyona bitkisel çözüm tedavisi sunar, tansiyon düşüren bitkiler arasındadır.

• Grip ve öksürükte nefes açıcı olarak kullanılmaktadır.

• Böbrek iltihabına iyi gelmektedir.

• Kireçlenmeyi önleyicidir.

• Hibiskus iyi kolesterolü yükseltir, kötü kolesterol oranını düşürür.

• Soğuk algınlığının etkilerini hafifletmek için kullanılır, ateş düşürücü olarak yardımcıdır. Bu durumlarda, hibiskus çayını günde bir-iki defa hazırlayıp içmek faydalıdır.

• Damar sertliği (atherosklerozis) şikayeti olanlar için mükemmel bir yardımcıdır.

• Yüksek miktarda C vitamini içermektedir.

• Hibiskus ile yapılan çay hem antiseptik hem antibakteriyeldir.

Hibiskus Çayının Hazırlanışı Bir kahve kaşığı ince kıyılmış, kurutulmuş hibiskus kupa yaprağı demliğe konur ve üzerine 300-400 ml kaynar su doldurulduktan sonra 5-10 dakika demlemeye bırakılır. Süzülerek içilir.

SELİN OK BESLENME VE DİYET UZMANI

uzman • sports international • 15

POTASYUM KAYNAĞI

MUZ

Hemen hemen her mevsim bulabildiğimiz muz, sağlık ve mutluluğun meyvesidir. Bilinen en iyi potasyum kaynaklarından biridir.

Bir muz ortalama 100-125 kalori içerir. Glisemik indeksi yüksek bir gıdadır.

Bu anlamda kilo problemi olan kişilerin miktarına dikkat ederek tüketmesi gerekir. İçerisinde 3 doğal şekeri aynı anda barındırıyor: sakkaroz, früktoz ve glikoz. Bu üç şekerin yanı sıra bol miktarda lif de içeriyor. Vücudumuz için gerekli anlık ve uzun süreli enerjiyi verir. Bu yüzden antrenman öncesi ve sonrası önerilen bir meyvedir.

Muzun içerisinde bulunan triptofan bir tür proteindir ve bu madde seratonin salgılanmasını destekler. Seratonin ise rahatlama ve mutlu hissetmeyi sağlar.

Yapılan çalışmalar göstermiştir ki; depresyonda olan kişiler, düzenli muz tükettiklerinde kendilerini daha iyi hissetmektedirler. Ayrıca seratonin; iyi ve mutlu hissetmenin yanı sıra kişiye daha iyi iletişim kurma, daha hızlı düşünme ve konsantre olma ve hızlı karar vermeyi de sağlayan güçlü bir yanı vardır.

Bir muzda ortalama 400-500 mg potasyum vardır. Tansiyonu düzenlemede çok etkili bir kimyasaldır. Potasyum ayrıca aritmi ve kas güçsüzlüklerine de iyi geliyor.

Kemiklerimizin de kalsiyum ve D vitaminin yanı sıra potasyuma ihtiyacı var.

Muzda bulunan bir vitamin olan B6 da sinir sistemimiz ve stresle mücadele etmede etkili bir vitamindir. B6 kan glikoz seviyesini düzenler ve adet öncesi gerginliğe de iyi gelir.

Posadan oldukça zengin bir meyve olduğu için tam bir bağırsak dostudur.

Bağırsak hareketlerini düzenler. Hem ishale hem kabızlığa iyi gelir. Aynı zamanda mide dostudur. Doğal anti-asit etkisine sahiptir. Mide yanmalarına iyi gelen belki de tek meyvedir.

Muz; meyveler içerisinde demir içeriği en yüksek olanlar meyvelerden biridir.

Vücudumuzu hemoglobin üretimine teşvik eder. Bitkisel proten içeriği güçlü bir meyvedir.

EBRU ŞENYURDUSEV BESLENME DANIŞMANI

16 • sports international • portre

derya can

DERİNLİKLERİ KEŞFEDİYOR!

portre • sports international • 17

Milli Sporcumuz Derya Can; 2007 Dünya 2.’si, 2007 Dünya 4.’sü, 2012 Avrupa 3.’sü, 2012 Avrupa 4.’sü, 2013 Dünya 2.’si, 2013 Dünya 4.’sü gibi başarıların ardından yine 2013 ve 2014 yıllarında da kırdığı dünya rekorları ile anılıyor!

Başarıları kadar duru güzelliği ile de dikkat çeken Derya Can ile Kaş’ta Değişken Ağırlıklı Paletsiz Dalış’ta 90.2 metreye inerek, yine kendisine ait olan 71 metrelik dünya rekorunu ve dalış sporu ile ilgili merak ettiğiniz her şeyi konuştuk. Kendisine tekrar çok teşekkür ediyor, onunla gurur duyuyoruz!

18 • sports international • portre

Serbest dalışa ne zaman ve nasıl başladınız?

Serbest dalışa 2002 senesinde Çanakkale’de başladım. Çanakkaleli olduğum için deniz ile çok haşır neşir bir çocukluk geçirdim. Dalış ise aileden gelen bir spor. Dayım, ablam ve kuzenlerimin de dalış geçmişleri var. İlk önce aletli dalış ile başlayan sualtı merakım, daha sonra derinlik korkumu yenmek için serbest dalışa yönelmeme sebep oldu. Şu anda kendimi ve derinlikleri keşfediyor, aynı zamanda da dünya rekorları kırıyorum; ama halen korkumu yenmiş değilim.

Bu sporu seçmenizin sebebi neydi?

Sizi çeken yanları neler?

Derinlik korkum kendimi bildim bileli var. Denizi çok sevmeme rağmen o bilinmez mavi, beni hep ürkütmüştü. Şimdi ise onu keşfetme ve korkumun üstüne gitme isteği, bana bağımlılık ve bir tutku yarattı. Şimdi dalmadan bir hayat düşünemiyorum.

portre • sports international • 19

Rekor denemelerine nasıl hazırlanıyorsunuz?

Ne sıklıkla ve nasıl antrenman yapıyorsunuz?

Rekor denemeleri için özel antrenmanlarım, rekora bir ay kala başlıyor; ama öncesinde 12 ayın 11 ayı aktif şekilde kondisyon ve nefes tutma antrenmanları yapıyorum. Bir serbest dalıcı, bir triatlet gibi antrenman yapmak zorundadır. Çünkü doğal nefes alma imkanınız olmadığından oksijen kullanma kapasitesini oldukça yükseltmek zorundayız. Farklı su ve kara antrenmanları ile sağladığımız kondisyonu, rekora bir ay kala derinlik çalışmaları ile destekliyoruz.

Rekor denemelerini yapacağınız bölgeyi neye göre seçiyorsunuz?

Bir dalıcının en çok istediği; görüşün iyi olması, suyun sıcak ve akıntısız olmasıdır. Biz de bu özellikleri olan sularda antrenmanlarımızı tercih etmekteyiz. Güvenlik dalgıçlarımın beni maksimum görüş kapasitesi ile korumaları da çok önemli. Bunun için de Akdeniz ve Ege’de akıntısız ve görüşü en az 20-25 metre derinliklerin gözükebildiği sular tercihimiz.

Rekor denemelerinden hemen önce nelere dikkat ediyorsunuz?

En önemli konu; beslenme. Bir gece evvel ve sabah, dalış öncesi yediğim besinler çok farklı. Dalışta en önemli etkenlerden biri, sindirim sisteminin rahat olması. Mideyi zorlayacak ve asidik hale getirecek besinleri tüketmeden, gerekli enerjiyi alarak beslenmemi tamamlıyorum. Bir diğer konu da; mental olarak rahat olmak.

Beni olumsuz etkileyecek her şeyden uzak duruyorum.

Yoga ile desteklemeye çalışıyorum.

Bu alanda örnek aldığınız biri var mı?

Evet. Yasemin Dalkılıç. Sporcu olarak dostluğa çok önem veren saygılı ve bilgi paylaşımı açısından da bana destek veren bir sporcu.

Bir sonraki hedefiniz nedir?

Ben ve ekibim önümüzdeki hedeflerimiz için planlar yapmaya başladık. Ana sponsorum Arnica da elde ettiğim başarılardan gayet memnun ve beni her anlamda desteklemekteler. O nedenle bu sene Gazze’de yaşamını yitiren masum insanlar ve çocuklar için yas ilanı sebebi ile ertelediğimiz 2 dünya rekoru denemesini yakın bir zamanda planlayarak gerçekleştirmek; hem ülkemiz hem kulübüm ODTÜ-SAS hem de sponsorum Arnica adına daha güzel başarılar elde etmek istiyorum.

20 • sports international • portre

Paletsiz İp Destekli Sabit Ağırlık Dünya Rekoru 71 Metre, Paletsiz Değişken Ağırlık Dünya Rekoru 71 Metre ve en son yine size ait Paletsiz Değişken Ağırlık Dünya Rekorunu 90 Metreye daldınız ve 3 tane dünya rekoru kırdınız.

Bu 3 Dünya Rekoruna nasıl hazırlandınız?

2013 yılında iki farklı dalda ve 2014 Temmuz ayında yine kendime ait bir Dünya Rekorunu kırarak, kariyerimde üç rekorla spor hayatıma devam ediyorum. Bu rekorlar uzun yıllardır devam eden spor alt yapımın ürünü. Tüm kış ayları boyunca koşu, bisiklet, yüzme gibi genel kondisyon antrenmanları yapıyorum.

Bunlara ek olarak rekora 2-3 ay kala havuzda nefes tutma egzersizleri ile çalışmalarım sürüyor. Rekor denememe yaklaşık bir ay kala ise derin dalış antrenmanlarıma başlıyorum.

Bir dalışa ruhsal ve bedensel olarak nasıl hazırlanıyorsunuz?

Serbest dalışta mental güç çok önemli, en önemli savaş beyniniz ile acıya karşı koyma savaşı. Her rekor kıran ve şampiyon olan sporcu emin olun antrenmanlarda çok acılara karşı koymuştur. Ben mental anlamda beynimi çok iyi kullanabiliyor ve olumsuzluklar ile başa çıkabiliyorum. Zaten en önemlisi de budur. Beyninizi kandırabilirseniz birçok şeyi başarabilirsiniz. Bu yorucu fiziki ve mental süreçten sonra ise dalışlarımda mutlu olabiliyor ve bu bana haz veriyorsa her şey daha kolay oluyor. Öyle günler oluyor ki bazen ekibinizin zoru ile suya giriyorsunuz; ama suya girdiğimde benim dünyam tamamen değişir.

Beni olumsuz hiçbir şey etkilemez. Deniz benim en huzur bulduğum yer. Çok hasta ve sakat olduğum zamanlarda bile yarışmalara katıldım ve başarıyla da sonuçlandı. En son rekor denememde sağ dirseğim sakattı; ama ben antrenörüm ve ekibimden başka kimse ile paylaşmadım bunu ve rekor denememde 90 metre dipten yukarıya çıkarken ipi çekerek çıkışımda dirseğimdeki ağrıyı tamamen beynimde yok ettim ve başardım.

Bence başarı; bahane aramadan, kimseyi kendi yaptığın hatalar için suçlamadan olumlu olumsuz kendini eleştirip hatalarını yok edip kazanmaktır. Ben kendime güvenen bir sporcuyum çünkü bedenen yeteri kadar çalışıyorum ve beyin olarak da bunu mükemmel hale getirip Dünya rekorları kırıyorum.

portre • sports international • 21

Sitenizde izlediğimiz bir dalış videosunda sanki içten içe şarkı söylüyorsunuz. Dibe inerken ne düşünüyorsunuz, nasıl motive oluyorsunuz, ne hissediyorsunuz?

Aslında o videodaki bir kurgu. Kulak eşitlemeyi daha rahat yapabilmek için başımı sağa sola yatırıyorum; ama klip’in kurgusu şarkı söyleye söyleye 90 metreye inip çıkacak kadar rahat bir dalış gerçekleştirmemle alakalı.

Rekor ya da dünya şampiyonalarında performanslarımda genelde ortamdan haz duyar ve mutlu olmaya çalışırım. Daha evvel de dediğim gibi beyninizi kandırma meselesi. Acıyı yok eder, kendimi denizin bir parçası olarak görür ve beni kabul etmesini sağlarım.

Suya çıktığınız ilk anda ekibinizin üyeleri size derin nefes aldırıp bazı davranış testleri uyguluyor? Bunlar nedir ve neden gereklidir?

CMAS (Dünya Sualtı Konfederasyonu) kuralları ile rekor denemelerimi yapmaktayım. Ve CMAS dünyada olimpiyat komitesinin tanıdığı tek sualtı konfederasyonudur. Bu kurallar çerçevesinde dalış performansı bittiği andan itibaren, su üstü hakemine bilincinizin açık olduğunu gösteren bazı kriterler bulunmaktadır. Bunlardan ilki, su üstüne çıktıktan 5 saniye sonra hakemin kafasına dokunarak bilincinizin açık olduğunu belirten bir okey işaretidir. Diğeri ise 20 saniye hiç kimsenin bana dokunmaması. Çünkü dalışın amacı, kimsenin yardımı olmadan yapılıp sonrasında da sağlıklı bir şekilde yardımsız bitirmiş olmamdır. Su üstünde bekleyen ekibimden bir görevli ise konsantrasyonun etkisi ile nefes almayı unutmamam için nefes alma dürtümü tetiklemek adına “nefes al” diye seslenmektedir.

Sizinle birlikte bu işe gönül vermiş ekipte kaç kişi var? Çekirdek ekibim 5 kişiden oluşmakta. Ekibimin en önemli üyesi, aynı zamanda sahil güvenlik sualtı arama kurtarma timinde asker olan, güvenlik dalgıcı eşim. Üst düzey bir dalış ve ilk yardım bilgisi olduğundan bana katkısı oldukça çok. Onun haricinde 3 tüplü dalgıç güvenliğim var, bir de serbest dalıcı güvenliğim daha var; ama rekor günü ve öncesinde beraber çalıştığım toplam 30-40 kişilik bir ekibim bulunmakta ve bu ekibimin çoğu kulübüm olan ODTÜ-SAS’taki takım arkadaşlarımdan oluşmakta.

Nefesinizi en fazla ne kadar süre tutabiliyorsunuz?

Hareketsiz 6 buçuk dakika tutabiliyorum. Hatta 2012 Avrupa Şampiyonası’nda 6 dakika 5 saniye ile Avrupa üçüncülüğüm ve Türkiye Şampiyonluğum bulunmakta. Hareketli ise 3 dakika civarı performans sergileyebiliyorum.

Yakın gelecekte yeni bir rekor denemeniz olacak mı?

Benim bir özelliğim de son yıllarda hem milli takımda yarışıp hem bireysel rekor denemesi yapan tek kadın sporcu oluşum. Dünya ve Avrupa Şampiyonaları’nda ülkeme 2 gümüş, 1 bronz madalya kazandırdım.

10 senedir dünyanın en favori sporcuları arasında yer alıp, hep finallerde yarıştım. 2007 yılındaki Dünya Şampiyonası’nda elde ettiğim 2.likle “kadınlarda ilk madalyayı kazandıran Türk kadını” olarak da tarihe geçtim.

Milli takım kadrosunda 5 dalda yarışan ve ülkeler arasında her dalda başarı elde eden nadir sporculardan biriyim.

2014 senesi içinde de şuana kadar Milli Takım barajını geçen tek kadın sporcuyum. O nedenle ülkem için misyonum, sadece dünya rekoru denemesi yapmak değil, Dünya ve Avrupa Şampiyonaları’nda da ülkemi en iyi şekilde temsil etmektir. Rekor projelerimizi ben ve ekibim bu yarışmaların takvimine göre birlikte karar verip planlıyoruz. Bu yarışma tarihleri ve antrenmanları planlamalarını yaptıktan kısa süre içerisinde kesin tarihlerimiz belli olacaktır.

Dünyada bu sporda hangi ülkeler zirveye oynuyor? İtalya ve Rusya, Dünya ve Avrupa Şampiyonaları’nda havuz dallarında çok iyiler; ama biz de artık son yıllarda aldığımız madalyalar ile Serbest Dalış’ta epey yol kat ettik ve zirvelere oynuyoruz diyebilirim.

Derin dalış dallarında ise Fransa, İtalya ve Ruslarla başa çıkabilecek düzeylere ulaştık. Ve bu rekorların sonucunda dünya şu an Türk kadınlarının başarısını konuşuyor.

Serbest dalış sporuyla ilgilenenlere neler önerirsiniz?

Serbest dalış, güvenlik önlemleri alarak dalışlar yapıldığı takdirde risk barındırmaz. Dalgıçların uyması gereken en önemli nokta tek dalış yapmamaları gerektiğidir, mutlaka en az iki kişi dalmalarını öneririm.

22 • sports international • güzellik

NEM ZAMANI! Yaz aylarını çok kısa bir süre önce geride bıraktık! Şimdi sıra yaz aylarının ardından mat, kuru ve aşırı hassas bir hal alan cildimizi toparlamakta!

Tüm klinik testlerden başarı ile geçmiş ürünler sayesinde sonbahar ve kışı güçlü, parlak bir ciltle karşılamamız için harika ürünler keşfettik!

güzellik • sports international • 23

KIEHL’S ULTRA FACIAL OIL-FREE GEL CREAM

Ultra Facial Oil-Free Gel Cream yağ içermeyen, çabuk emilen bir nemlendiricidir. Sebumu azaltır ve cildi daha dengeli bir görünüme kavuşturur. Cilt yüzeyindeki fazla sebumu azaltmak için yağ içermeyen jel kremimiz cildin doğal lipidlerinin etkisini artırarak çalışır. Daha yenilenmiş bir görünüm elde etmek için cilde gerekli nemi tutar. Cylindrica Kökü Özü, Antarcticine ve Salatalık Özü içeren bu eşsiz formül, cildi nemli tutmaya ve kuru hava koşullarından korumaya yardımcı olur. Jel kremin eşsiz dokusu anında emilir ve kuru bir his bırakır. Yağsız, parabensiz, parfümsüz ve renksizdir.

CLINIQUE EVEN BETTER

Clınique’in son ürünlerinden olan Even Better, yazın oluşan güneş lekelerini hafifletmek ve düzenli kullanım ile bu lekeleri tamamen ortadan kaldırmak için üretildi.

KIEHL’S MAGIC ELIXIR

Magic Elixir, Güney Doğu Asya ve Fas bölgelerindeki geleneksel saç bakımlarında kullanılan doğal yağlardan esinlenerek formüle edildi. Düzenli kullanımı ile birlikte saçın dengeli, temiz, neme doymuş ve beslenmiş olmasına yardımcı oluyor.

GUERLAIN SUPER AQUA CREME

Son klinik testlerden harika notlar alan bu kusursuz ürün, cildin neme doymasına imkan sağlıyor. Yazın nemini kaybeden cildiniz Super Aqua Creme ile eski sağlıklı görünümüne kavuşacak.

BIOTHERM BEURRE DE LEVRES

Beurre de Levres, kuruyan ve çatlayan dudaklar için özel olarak üretildi. Üstelik bu ürün yalnızca yaz ayları sonrasında değil; sonbahar-kış aylarında da vazgeçilmeziniz olacak!

KERASTASE TOUCH FINALE

Touch Finale, yalnızca birkaç damlasıyla saçlara canlılık kazandırıyor. Uygulamanın hemen ardından ışıltı da kazanan saçlarda elektriklenme ve uçuşma gibi sorunlar tamamen ortadan kalkıyor.

24 • sports international • güzellik

ST TROPEZ SELF TAN LUXE DRY OIL

AVON FOOT WORKS · HEEL SOFTENING CREAM

Topuk yumuşatıcı krem; yazın çatlayan topukları onarmak ve sağlıklı bir görünüme kavuşturmak üzere tasarlandı.

Bu ışıltılı ve kuru yağ cildin ihtiyacı olan tüm nemi sağlarken, cilt tarafından da hızla emilerek derin nemlendirme sağlıyor.

SANS SOUCIS ANTI AGE · CAVIAR

Havyar özlü nemlendirici güneşin ciltte meydana getirdiği kırışıklıkları yok etmek için çalışıyor.

AVON FOOT WORKS · ANTI RUB STICK

Sürtünmeye karşı stik, ayaklardaki sürtünmeyi en aza indirirken ayakların su toplamasına da engel oluyor.

AVON FOOT WORKS · GLYCERIN SILICONE SOCK CREAM

Bu krem, ayaklardaki nemi hapseden bir tabaka yaratan silikon teknolojisi ile üretildi. Ayaklar kaybettiği neme tekrar kavuşacak.

DECLEOR DRAINING MASSAGE BALM

Bu yağsız ve yumuşak kıvamdaki bakım kremi masaj yoluyla kan dolaşımını hızlandırıyor.

Ayrıca formülündeki esansiyel yağlar toksinlerin vücuttan atılmasına yardımcı oluyor.

sağlık • sports international • 25

INCREDIBLE

26 • sports international • hindistan masalı

INDIA II S’ Dergi’nin geçen sayısı olan 24. sayıda “İnanılmaz Hindistan” yazımın ilk bölümünde, size genel olarak verdiğim bilgilerden sonra asıl keyifli kısımlarını sakladığım ikinci bölümde Hindistan masalına devam ediyorum. İlk durağımız Yeni Delhi’de; bir büyük şehir klasiği binalar, arabalar, çok tuhaf olmayan bildiğimiz manzaralar vardı.

Biz de içimizden “Aaa hiç de gördüğümüz, beklediğimiz kadar karışık değilmiş” diye geçirdik. Bu düşünce ilk durağımız olan tren garına kadardı.

Delhi tren garına ulaştığımız anda her şey değişti. “İnanılmaz Hindistan” orada başladı. Her yerde insanların olduğu bir istasyon! Yatmak için veya oturmak için herhangi bir konfora ihtiyaç yok, bir örtüden başka. Bazen o kadar daldık ki; kendimizi, yerlerde yatan insanların üzerine basmaktan son anda kurtardık. Orada genel olarak grubun modu biraz düştü; çünkü fakirliğin boyutlarını gördüğümüzü zannettik; aslında bunun bir kültür olduğunu anlamamız biraz zaman aldı. Onlar için doğal ve rahat. Gece geç saatlerde de sokaklarda bir sürü insan var ve yine yol ortasında, ağaç kovuğunda ve her yerde yatabilen insanlar var yani gece dışarıdaysanız mutlaka önünüze bakarak yürümenizde ve bir turist olarak yalnız olmamanızda fayda var.

hindistan masalı • sports international • 27

HARE KRISHNA Hindistan’ın o beklediğimiz renkli dünyasına göre gri kalan Delhi’deki birinci günün sonunda Hare Krishna Ashram’ında her gün yapılan dini törene katıldık.

Krishna inancının ibadet şekli “ye, iç, şarkı söyle, dans et”.

Bu sebeple yapılan dini tören de bunu yansıtan bir ritüel.

Ashramda şarkı söyleyen bir grup var. Dini ritüel için ashrama gelenler de onlara eşlik edip şarkı söylüyor ve dans ediyorlar.

Ritüel, bayağı uzun süren bir eğlence kıvamında ilerliyor. Daha sonra tanrı heykellerinin olduğu sahneler açılıyor ve rahipler gelip tütsü yakarak insanları kutsuyor. Sonra yemek dağıtılıyor ve herkes bol kepçe, lezzetli yemeklerle karnını doyuruyor ve ashramdan ayrılıyor.

HOLİ FESTİVALİ İkinci durağımız olan Jaipur’da gezerken herkesin yüzünde tuhaf bir pembelik, morluk, sarılık vardı. Kıyafetleri renkli boyalar içindeydi. Biz de onların neden böyle olduklarına bir türlü anlam veremedik, ta ki başımıza gelene kadar.

Holi Festivali’nin bir kaç gün öncesiydi. Zaten gezi planı yaparken bu festivale katılmayı da amaçlayarak bu tarihleri seçmiştik. Hindistan’da her sene genellikle Mart ayında düzenlenen Holi Festivali; bahar festivali, renk festivali ve sevgi festivali olarak da bilinen, Hinduların geleneksel bayramı. Bu bayramdan bir gün önce Holika Ateşi yakılıyor; ateş etrafında dans edip şarkı söyleyerek kötü ruhlar uzaklaştırılıyor. Ertesi gün ise doğal olarak elde edilmiş renkli pudralar, renkli su dolu su tabancaları veya renkli su dolu balonlar ile herkes birbirini boyuyor. Tüm gün müzik yapıp, şarkı söyleyip, eğlenerek geçiriliyor. Rehberimiz bu süreçte Hindista’nın sokaklarında olmanın çok da tekin olmayacağını bildiğinden bu festivali kutlamak için Jaipur’da kaldığımız çok sevimli ve güzel otelin bahçesinde yapılan kutlamaya katılımımızı sağlayacak bir plan yaptı. Herkes beyaz giyinerek güne başlıyor; fakat gün sonunda hiç bir yeriniz eski renginde kalmıyor. Biz de beyaz kıyafetlerimizi giyip, Holi kutlaması için hazırlandık. İlk hamle ile savaş başladı ve festival, tüm gün boyanmayan kimse kalmayana kadar devam etti. Şarkı söyleyip dans ettiler, biz de tüm gün onlara katılarak çok eğlenceli bir gün geçirdik. Akşam olup odalarımıza gittiğimizde yıkanmaya ve temizlenmeye başlayınca anladık ki; o boyalar terlediyseniz teninize iyice geçiyor ve çıkmıyormuş!

O zaman etrafta neden pembe yüzlü insanlar var, anlamış olduk. O günün sonunda saatlerce kazınıp, yıkanıp, paklandıktan sonra eğer tekrar sokağa çıkma planınız varsa yeniden bir renk pudrasının hedefi olma ihtimaliniz hala devam etmekte. Bizim başımıza geldi. O yüzden gün bitene kadar yıkanmayın! :)

28 • sports international • hindistan masalı

KADINLAR Rengarenk kadınlar her yerde! Onları görünce; onlar gibi giyinip süslenip, takıp takıştırmak geliyor, içinizden.

Hiç takı takmayanı bile özendiriyor, kendisine. Giydikleri kıyafet (Sari-Saree-Shari) hiç de rahat olmamasına rağmen, dünyanın en rahat kıyafetini giymiş gibi hareket ediyorlar. O kadar kumaş taşıyorlar ki; onları kontrol etmekten hareket edilemez gibi geliyor; ama o kadar rahat ve güzel taşıyorlar ki bir ara kendimize sari alıp öyle mi dolaşsak diye düşünmedim değil. O koyu tenlerinde her renk bir başka parlıyor sanki, biz ne kadar da takıp takıştırsak onlar gibi taşıyamadık hiç bir şeyi. Alınlarındaki noktalar evli olduklarının işaretiymiş. Biz, o ufacık noktayı bile taşıyamadık; iki dakika sonra alnımız kaşınıyor ve elimizi atıp kaşıyıp noktayı düşürüyoruz. Ayakları çıplak ve kirli olsa da parmaklarında sıra sıra yüzükler, kollarında bilezikler, başları kapalı; ama karınları açık. Tuhaf; ama karnın açık olması ve göbeğin gösterilmesi önemli; çünkü eğer kadın göbekli ise bu zenginlik göstergesiymiş. Yiyecek yemeği var ve göbek yapabiliyor. Bizim özendiğimiz gibi zayıflık ve göbeksiz olmak orada acınası bir durum yaratıyor; yani bize fakir, alt kasttan olarak bakıyorlarmış. Her şeye rağmen farklı bir güzellik ve dişilik var üstlerinde, orası kesin.

ALIŞVERİŞ En çok alışveriş yaptığımız yer, Rishikesh oldu. Çünkü tüm yoga okullarının bulunduğu yer orası ve dolayısıyla yoga için gelen turist çok fazla ve alışveriş yapacak çok yer var. Her şey çok ucuz; ama turist olduğunuzu bildikleri için normal fiyatın 5 katı fiyat veriyorlar. O bile bize göre ucuz geliyor, hiç düşünmeden alabiliriz; çünkü 100 rupi 3 TL’ye denk geliyor. Fakat rehberimiz de onların huyunu bildiği için, bizi sıkı pazarlık yapmadan bir şey almamamız konusunda uyardı. Böyle olunca 500 rupilik bir şey için “almıyorum” diyerek tok alıcı modunda olduğunuzda 100 rupiye düşüyor.

Hatta 2000 rupilik bir elbisenin bile 200 rupiye indiğine şahit olduk! O yüzden sakın pazarlık yapmadan bir şey almayın.

TREN Tren yolculukları gayet konforluydu. Buradaki trenlerden bir farkı yoktu, seyahat ettiğimiz trenlerin; ama tabii ki o resimlerde gördüğümüz milyonlarca insanın tıka basa bindiği trenler de vardı. Fakat rehberimiz bir turisti o trene bindirmemesi gerektiğini biliyordu. O yüzden biz birinci sınıf kompartımanda yemeli içmeli seyahat ettik. Bir gecemizi de yataklı trende kalarak geçirdik, orada aldığım en güzel uykuydu; bilemiyorum ya çok yorgunduk ya trenin sarsıntısı beşik gibi geldi, bana. Yine de biraz tedirgin oluyorsun; çünkü herkesin geçtiği bir yerde uyuyorsun. Kompartıman kapısı olan bir yer değil, ortada koridor var ve sen sadece bir perde ile o koridordan ayrılıyorsun. Dolayısıyla gelen geçen herkes sana ulaşabilir; ama yine de nasıl olduysa deliksiz uyuduk!

GANJ NEHRİ Ganj Nehri ile ilk buluşmamız ve Ganj suları ile kutsanmamız Haridvar’da oldu. Haridvar çok ilginç bir yerdi. Herkesin Ganj’a girdiği, dua edip ibadet ettiği, dilek dileyip tütsü yaktığı, Ganj’a ya da Mother Ganga’ya çiçek, mum ve tütsünün olduğu yapraktan yapılmış sunakları bıraktıkları, her türlü görüntünün, gürültünün, dilencilerin, sokakta yaşayanların, kalabalığın, keşmekeşin olduğu bir yerdi. Orada bakacak çok şey vardı, dikkatinizi çeken çok görüntü... O kadar çok ki zihnimizdeki düşünceler bir yarışta gibiydi. Orada geçirdiğimiz süre en fazla 1 ya da 2 saat olmasına rağmen, oradan ayrılırken zihinsel ve duygusal olarak çok yorulmuştuk, oldukça etkileyiciydi. Ganj’a ayaklarımızı sokup, sunaklarımızı Mother Ganga’ya bırakıp ayrıldık. Daha sonra Rishikesh’de Himalayaların eteklerinde Ganj’ın başladığı ve en temiz olduğu yerde tüm bedenimizi Ganj’a soktuk. Su çok soğuktu; ama o sıcakta çok iyi geldi. Çok güzel bir sahili vardı ve kumu inanılmaz derecede güzel, bembeyaz ve parıl parıldı! Sanki yeri sim kaplamış gibi! Bir sabah Ganj manzarası ile o güzel kumsalda yoga yaptık.

hindistan masalı • sports international • 29

MAYMUN TAPINAĞI VE TAPINAKTA YAŞAYAN YOGİ Maymun Tapınağı Jaipur da ziyaret ettiğimiz yerlerden birisiydi.

Maymunların ve onlara bakan “Monkey Man” diye adlandırılan adamın olduğu taştan bir kaleye benzeyen bir yer. Biz; üstümüze atlayacak, yaramaz, insana alışkın, arsız maymunlar beklerken; baya çekingen, ürkek maymunlarla karşılaştık. Onları; yemek vererek kandırıp kucağımıza, başımıza alabildik. Yavru olanlar çok sevimli ve ürkek oldukları için çok korkutmuyor insanı; ama büyük olanlar biraz tedirgin etti.

Maymun Tapınağı’nda yaşayan bir yogi varmış; ona “Mukkesh Baba” diyolar. Her zaman orada olmazmış, biz gittiğimizde tesadüfen oradaydı; ama bizim anladığımız türden bir yogi değil. Anladığım kadarıyla; orada evini terk etmiş ve dağda yaşayan herkese yogi diyorlar. “Mukkesh Baba” burada kendine bir ev yapmış. 13-14 yaşında evini terk etmiş şimdi ise 30’lu yaşlarında yani baya genç. Günde 1 tane “capata” (yani onların ekmeği, gözleme gibi bir şey ama daha küçük) ile besleniyormuş. Bizim rehberimizi görünce hemen bizi içeri davet etti, önceden tanıştıkları için çok hürmetli şekilde karşıladı. Bize hemen geleneksel masala çayı yaptı.

Orada dağ başında; küçük televizyonu, anteni, florasan lambası, yatağı, yorganı bir sürü şeyi var. Sohbet etmeyi çok seviyor, çok güler yüzlü sevimli bir yogi. Orayı daha önce ziyaret eden yine Türk başka arkadaşları ile çekilmiş resimlerini de duvarlara asmış gayet güzel bir ev ortamı yaratmış, maymunlarla birlikte mutlu mesut yaşıyor. Her yerde olduğu gibi o da bizi kutsadı ve biz de resim çekilerek ayrıldık.

ALL YOU NEED IS LOVE Beatles şarkıları, Ashram ziyaretimiz boyunca dilimizden düşmedi.

Ashrama girdiğimizde bizim gibi turist olarak orayı ziyaret eden başka turistler yanlarında bir hoparlör getirmişler ve Beatles şarkıları çalarak sanki planlanmış gibi biz içeri girerken bizi Beatles şarkıları ile karşıladılar.

Zaten her yerde Beatles’ın izleri var. Şarkıları, tüm parçaları birleştirdi.

Herkesi alıp bir yerlere götürdü, çok keyifli bir andı. Gezi sırasında her şey çok ama çok yolunda gitti, normalde Beatles Ashram ziyarete kapalıymış fakat orada bekleyen bekçi ile rehberimiz küçük bir pazarlık sonucu bizi içeri aldı. Ve bu muhteşem mekanı görmüş olduk. Benim bu gezide en çok etkilendiğim yer burası oldu. Geçmişe dair, yaşanan ilklere dair bir merakım ve ilgim var; belki de ondandır. Beatles Grubu’nun 60’lı yıllarda orada bulunması, orada bıraktıkları izler, orada hala var olan ruh çok etkileyiciydi. Her yerde yazılmış bir şeyler; şarkı sözleri, orda yapılmış besteler, çizilmiş resimler nereye baksanız bir anı ile sanki geçmişe yolculuk yapıyorsunuz. Mutlaka görülmesi gereken bir yer! Hem fiziksel olarak o dönem için çok keyifli bir inziva yeri hem de mekanın ruhu çok fazla şey taşıyor içinde, bunu hemen hissediyorsunuz. Orada hala yaşayan bir şeyler var gibi. İşte geziden aklımızda kalanlar... Biliyoruz ki bizim yaşadığımız, İnanılmaz Hindistan’ın minicik bir kısmı! O yüzden tekrar gitme duygusunun sebebini anladık. İkinci defa gitmek için planımızı yaptık, bile!

Bu yazımın sonunda da Beatles’ın kısaca özetlediği gibi; “All you need is love All you need is love All you need is love, love Love is all you need” diyerek ihtiyacımız olan tek şeyin sevgi olduğunu hatırlayarak ve hatırlatarak bitirmek istiyorum, bu yazıyı. Hala anlamaya çalıştığım; bu gezide Hindistan’ın güzelliği miydi eşsiz olan, yoksa sevgi dolu yürekler miydi her şeyi anlamlı ve güzel yapan?

Herkese sonsuz teşekkürler.

SEDA ÖZSOY UP-FIT EĞİTMENİ “Incredible India II” yazısına fotoğraflarıyla renk veren sevgili Yusuf Akçura’ya çok teşekkür ederiz.

30 • sports international • deko

deko • sports international • 31

SONBAHAR MUTFAKLARI Biz bayanlar bazen itiraf etmekte zorlansak ya da bu durumu üstlenmek istemesek de evde en çok mutfakta zaman geçiriyor ve buna bayılıyoruz! Çoğumuz 40 yıllık hatırlı kahvelerimizi en yakın arkadaşla yudumlarken de kalabalık bir misafir grubuna akşam yemeği hazırlarken de mutfakta olmayı seviyoruz!

Tüm bunları düşünüp bu sayımızda mutfaklarımızı nasıl biraz daha hareketlendirebilir, mutfaklarımıza sonbahar renklerini nasıl dahil edebiliriz bunu düşündük ve sizlere ip ucu olabilecek bir kaç ufak öneri paylaşmak istedik!

Yaşasın mutfak cumhuriyeti!

32 • sports international • deko

Mutfak dolapları ve tezgah arasında yer alan duvar bölümü en çok kirlenen ve dolayısıyla en çok eskiyen bölüm.

Bir çılgınlık yapıp buradaki fayans kaplamayı en sevdiğiniz renkle değiştirebilir, mutfağınızı bambaşka bir görünüme sokabilirsiniz!

Gri bir tezgaha sahipseniz ve artık bu sizi sıkıyorsa tezgahtaki her şeyi dolaplara kaldırın ve farklı boylardaki sepetlere yer açın! Son olarak bu harika fikri zeytin dallarıyla tamamlayın!

Dilerseniz farklı renklerde sepetlere sonbahar dallarıyla da yepyeni bir ruh kazandırabilirsiniz!

Ada mutfağa sahip ev sahipleri ne şanslı!

Ada tezgahı harika bir dekorasyon zemini olarak kullanabilirsiniz.

Kim demiş mutfakta çiçek mi beslenir diye! Ufak bir çamın taptaze kokusu ve yemyeşil yaprakları mutfağınıza yepyeni bir hava getirebilir!

Çoğu bayan tamamen ahşap kaplamalı mutfağının sıkıcılığında dert yanar. Halbuki böyle bir mutfak, küçük bir kaç dokunuşla harika bir hal alabilir! İşe mutfak fayanslarını doğal taşlarla değiştirerek başlayın.

Dekorasyon amacıyla kuru otlar, toprak küpler, bakır kap ve kaşıklar kullanın! Kurutulmuş baharatlardan da yardım alabilirsiniz!

deko • sports international • 33

Bembeyaz rüya gibi bir mutfağa sahipseniz ve mutfağınızın ruhsuz, soğuk olduğunu düşünüyorsanız; renkli sonbahar dallarından yardım alın.

Kocaman bir demeti mutfak masasına yerleştirin ve bu keyfin tadını çıkarın!

Hepimiz anneannemizin o vintage mutfak raflarını özledik değil mi!

Mutfağın bir duvarını turkuaz maviye ya da vintage dokuyu size en çok anımsatan başka bir renge boyayıp bu duvara yerleştireceğiniz raflarla vintage günlere geri dönebilirsiniz!

Dekorasyonunuzu da renkli, vintage fincanlarla tamamlarsanız tamamdır!

Mutfak tezgahının hemen üzerindeki boş alana, mutfak için özel olarak üretilen kancalı sistemlerden alıp duvara biraz renk katabilirsiniz. Üstelik böylece ihtiyacınız olan her şey elinizin altında olacak! Kepçeler, kaşıklar, el bezleriniz ve fırın eldiveniniz için harika bir çözüm!

Tüm soft renkleri mutfakta toplamak harika bir fikir!

Duvarlarınızdan sandalyelere, aydınlatmalarınızdan küçük aksesuarlara kadar mutfağınızda yer alan her şeyi birbiriyle uyum sağlayan üç ya da dört renge dönüştürün. Kuru dalları beyaza boyayarak mutfağınızın yepyeni kimliğini tamamlayın!

34 • sports international • deko

SURYAPI CORRİDOR’DA 3 ARKADAŞINIZLA KOMŞU OLUN, 5.000 TL İNDİRİM KAZANIN! Suryapı Corridor; 3 arkadaşınızla geldiğinizde, Haziran 2015’te teslim edeceği ve sınırlı sayıdaki 1+1 dairelerde 5.000 TL indirim fırsatı sunuyor!

deko • sports international • 35

Suryapı Corridor, projesi kapsamında sınırlı sayıda 1+1 daire için kampanya başlattı.

Suryapı İstanbul’un yükselen yatırım merkezi Güneşli’de yer alan Corridor’da toplu alımlarda büyük fırsat sunuyor. 3 arkadaşıyla birlikte Corridor’a gelen müşteriler yapmış oldukları satın alım sonucunda Haziran 2015’te teslim edilecek sınırlı sayıdaki 1+1 dairelerde 5.000 TL indirim kazanacaklar. Ayrıca müşteriler Corridor Excellence Card fırsatlarından da yararlanabilecekler.

Corridor Projesi 2. Maslak olmaya aday bir bölgede, çevresindeki dünyaca ünlü 5 yıldızlı otel yatırımları ve AVM’lerle bir çekim merkezi haline geliyor.

Avrupa sokaklarını aratmayan Cadde’siyle alışveriş ve eğlenceyi bir araya getiriyor.

Farklı mimarisi, sunduğu keyifli ve prestijli bir hayatla birlikte yaşam kalitesini de, kira değerini de her geçen gün artırıyor. Bu özellikleri ile yüksek standartlar, yüksek kira getirisini de sağlıyor.

Corridor, konut projeleriyle hızla gelişen, İstanbul’un yükselen yıldızı Güneşli’de TEM, E-5 ve Atatürk Havalimanı’na yakınlığıyla da eşsiz bir yatırım fırsatı sunuyor. Çalışan ve sürekli seyahat edenlerin nitelikli konut ihtiyacını karşılıyor.

Corridor’un öne çıkan bu özellikleri nedeniyle yatırımcılar sırada, daireler ise sınırlı sayıda! Kaçırılmayacak yatırım fırsatı ve Haziran 2015’te teslim edilecek 1+1 daireler için acele edin. Detayları konuşmak için sizi satış ofisimize bekliyoruz.

CORRİDOR HAKKINDA DETAYLI BİLGİ İÇİN 444 5 787 / www.suryapicorridor.com.tr

36 • sports international • gezgin

gezgin • sports international • 37

ayakları yere basmayan kara parçalarındayız. karşınızda:

adalar!

Antik çağ yazarlarının eserlerine konu olmuş adaları gezdik.

Size; gözleri dolduran tarihlerini, neye benzediklerini, gittiğinizde neler yapıp neler hissedebileceğinizi anlattık.

Keyifle okumanız ve okudukça orada hissetmeniz dileğiyle!

38 • sports international • gezgin

Avşa Adası, Marmara Denizi’nin turizm merkezlerinden biri. Kusursuz kumsalları, koyları ve sığ denizi ile dikkat çeken ada; ziyaretçilerine keyifli ve dolu dolu geçecek bir tatil vaat ediyor.

Adada her yıl Ağustos ayında Avşa Festivali düzenleniyor. İster kafa dinlemek için ister deliler gibi eğlenmek için isterseniz de romantik bir akşam yemeği deneyimi yaşamak için Avşa’da onlarca mekan var. Avşa Adası, herkese hitap eden bu yanıyla da öne çıkıyor.

Adada yaşam oldukça ekonomik. Alışveriş yapmak için birçok süpermarket bulunuyor. Üstelik Avşa Pazarı, çok daha uygun fiyatlarıyla büyük bir avantaj yaratıyor.

Ayrıca adada; süs eşyaları ve adaya özgü hediyelik eşyalar için de irili ufaklı mağazalar bulunuyor.

Avşa Adası’nda sabahın erken saatlerinde iskelede balık tutan ve deniz sporları ile uğraşan insanlara rastlayabilir, modern yaşamın koşuşturmasını bir yana bırakıp adada yerleşik bir düzen kurma fikrine kapılabilirsiniz.

• bisiklet kiralayıp, tüm adayı gezin • dalış yapmayı deneyin • bir gece de olsa kamp alanlarında kalın • bir ev kiralayın ve adada yaşıyormuş hissine kapılın • kumpir yiyin

gezgin • sports international • 39

Bozcaada Çanakkale’ye bağlı, Türkiye’nin üçüncü büyük adası olan Bozcaada; Ege Denizi’nin kuzeyinde yer alıyor.

12 koy ve 12 buruna sahip olan Bozcaada’nın etrafında 17 küçük adacık yer alıyor.

Adada yapacağınız ilk iş kesinlikle Bozcaada Müzesi’ne gitmek! Böylece adayı ve tarihini bilerek gezecek ve inanılmaz keyif alacaksınız. Ardından Bozcaada Kalesi’nin en yükseğine çıkıp, gözlerinizi kapatın ve müzede gördüklerinizi hayal edin.

Yıllar yıllar öncesine gidin! Bu arada adada geçmişi sevenler ve kitaplardan hoşlananlar için kitapçı ve sarraf bulunuyor.

Adada bulunan küçük, sakin ve samimi konaklama yerleri, ada sakinleri tarafından işletiliyor. Adada her bütçeye uygun konaklama yeri mevcut.

• gün batımını Batı Burnu’nda geçirin • araba kullanırken dikkatli olun, minik hayvanlara zarar verebilirsiniz • korna çalmayın. bu, adada kaba bir hareket olarak algılanıyor • kahvaltı yapın! doğal zeytinlerin, reçellerin tadına bakın

40 • sports international • gezgin

Burgazada Burgaz Ada’nın Yunanca adı; Avrıyövrı (Anligoni). Ada; İstanbul (Prens) Adaları arasında büyüklük olarak üçüncü sırada yer alıyor. Harika kızılçam ormanlarıyla kaplı olan Burgaz Ada’nın tek tepesi Bayrak Tepe.

Büyük İskender’in Generali, Demetrlos’un babası olan Antigone buraya büyük bir kale yaptırmış.

Ada önce onun adıyla anılmış, sonra Yunanca kale/burç anlamına gelen Burgaz (Pyrgos) adını almıştır.

Ortodoks kilisesinin en saygın patriklerinden Metodios’un ikona kırıcılar tarafından adadaki bir mahzende yedi yıl hapsedildiği söylenir. Bugün o mahzenin hemen üzerinde Ayios loannis Kilisesi bulunmaktadır.

Ada ile ilgili bizden bir parça da şöyle; Çağdaş Türk Edebiyatı’nın önemli yazarlarından Sait Faik Abasıyanık, hayatının bir bölümünü burada geçirmiştir. Abasıyanık’ın Burgaz’daki evi, Sait Faik Müzesi adıyla müze haline getirilmiştir.

• çam ormanlarını, sahilleri ve zarif ahşap köşkleri gezin • adanın eski plajına gidin ve doğu yönünde, ucunda fener bulunan burunda gün batımını izleyin • batıdaki Kalpazanka’ya gidin; Türkiye’deki ilk kalp paranın burada basıldığı söylenir

gezgin • sports international • 41

Büyükada Büyükada, yabancılar tarafından Prens Adaları olarak da bilinen İstanbul açıklarındaki adaların en büyüğü!

Adanın eski adı Rumca büyük anlamına gelen Prinkipo’dur.

Adanın en yüksek tepesinde Aya Yorgl Kilisesi ve Aya Yorgi Manastırı bulunuyor. Buradaki ilk yapı, M.S. 6. Yüzyıl’da inşa edilmiş.

Bu mevkide, bir çok kilise ve manastırın kalıntıları da var. Bunlardan bazıları günümüze kadar ulaşmış, bazıları yıkıntı olarak kalmış.

Isa Tepesi’nde ise Hristos Kilise ve Manastırı ile Rum Yetimhanesi bulunuyor. Rum Yetimhanesi’nin binası dünyanın en büyük ahşap monoblok yapılarından biri.

• bisiklete ve faytona binin • LevTroçki’nin, Stalin tarafından sürgün edildikten sonra 1929-1933 yılları arasında yaşadığı evini görün • Ünlü Yazar Reşat Nuh Güntekin’in Maden Mahallesi’ndeki evini ziyaret edin • Aya Yorgi manastır ve kilisesinin özel bir yeri vardır: Her yıl 23 Nisan ve 24 Eylül günlerinden birinde adaya gelin • sayısız insanın Aya Yorgi Manastır ve Kilisesinin bulunduğu 200 metrelik tepeyi tırmanmasına tanıklık edin ve siz de inancınız doğrultusunda dua edin

42 • sports international • gezgin

Cundaadası Cunda Adası, Ege Denizi kıyısında yer alan Ayvalık’ta bulunuyor.

Ada; masmavi denizi, altın kumsalı ve etrafında yer alan küçücük adalarıyla tamamen huzurla geçecek zamanlar vaat ediyor. Cunda, Ayvalık’ta yer alan tek yerleşim yeri! Dolmuş motorlar ile ulaşabileceğiniz adanın eşsiz doğası ve tarihi mimarisine hayran kalacaksınız. Arnavut kaldırımları eşliğinde yürüyüş yapabilir, aşıklar tepesinde sevdiklerinizle unutulmaz vakitler geçirebilirsiniz.

Cunda’da Pateriça Köylerinin tarihi dokusuyla geçmişe yolculuk yapabilir, tarihi yel değirmenlerinin ihtişamına kapılabilirsiniz.

Sahilden Panayia Manastırı’na doğru deniz havası eşliğinde gezintiye çıkabilir, küçük gezi tekneleriyle ada etrafını turlayabilirsiniz.

• tekne kiralayın ve etrafta yer alan yirmi dört adayı gezin • adanın meşhur lokma tatlısını yiyin

gezgin • sports international • 43

Gökçeada Gökçeada, Türkiye’nin en batı ucunda yer alıyor ve ada; Türkiye’nin sahip olduğu en büyük ada olma özelliği taşıyor. Ülkemizde güneş en son Gökçeada’da batıyor!

Doğal su kaynakları açısından Ege’nin en zengini olan ve kendi suyunu kendi karşılayan adada temiz su kaynakları ve bol oksijenli havanın keyfine varabilirsiniz.

Gökçeada’nın gece hayatı çok renkli değil. Daha çok kafa dinlemek ve sahilde bir şeyler içmek için alternatifleriniz var. Gökçeada ev pansiyonculuğu çok yaygın. Köylüler kendi oturdukları evleri veya müstakil olarak bütün evi kiraya veriyorlar. Kalabalık ailelerin tercih edeceği apartlar ise ekonomik bir çözüm sunuyor.

• rüzgar kuzeyden esiyor bu yüzden denize girmek için güney kıyıları tercih edin • adada yalnızca Ziraat Bankası ve Türkiye İş Bankası var, tedbirli olun • sabahları gazetenizi feribottan almanın keyfini yaşayın • adada mutlaka deniz sörfü, kitesurf ve dalış deneyimi yaşayın

44 • sports international • gezgin

Heybeliada Heybeliada uzaktan bakıldığında bir heybe biçiminde ve İstanbul’un Prens Adaları’nın en yeşil adası! Eski Rumca adı bakır anlamına gelen “Halki” olan Heybeliada, günümüzde zor rastlanan kızılçam ormanları ile kaplı!

Heybeliada’ya harika bir vapur yolcuğundan sonra ulaştığınızda Heybeliada İskelesi’nin sol tarafında Deniz Lisesi’ni eski adıyla Bahriye Mektebi’ni; sağ tarafında da muhteşem sahili görebilirsiniz.

Adanın etrafını dolaşan sahil yolunda yürüyebilir, eşsiz kızılcam ormanlarının içerisinde bulunan yürüyüş yolunda rahat ve huzurlu bir gün geçirebilirsiniz. Adaya gelmişken, ağaçların altına yerleştirilmiş tahta masalarda piknik yapmayı ihmal etmeyin.

Ormanın içerisinde yürümeye karar verirseniz devam ettiğinizde tarihi değirmeni görebilirsiniz.

Heybeliada sahil yolunu mutlaka gezin; ama adanın sokaklarında da mutlaka dolaşın.

Heybeliada sokaklarda adanın nostaljik ve eski evlerini görecek, geçmişe dair çok güçlü duygular hissedeceksiniz.

Yolun devamında karşınıza iki yol çıktığında sağdaki yok halk plajına ve Heybeliada Spor Kulübü’ne gidiyor; ancak kulübe sadece üye olanlar girebiliyor bunu bilmenizde fayda var.

• vapur iskelesinin hemen karşısındaki papatya çay bahçesine ve roma dondurmacısına gidin • faytonlarla ada turu yapın • sahilde balık ekmek yiyin • kahvehanelerde oturup, çarşıları gezin • Bizans dönemi eserlerinden Kamahotissa Kilisesi’ne gidin • meydandaki Atatürk heykelinde hatıra fotoğrafı çektirin • karakolun karşısındaki pastaneden adanın meşhur ponçiğinden alın

sağlık • sports international • 45

46 • sports international • bahçe

gezegenin en yaşlı ağaçları ile tanışın!

Bu sayımızda kendi bahçelerimizden biraz uzaklaşıp, sizler için dünya üstündeki en yaşlı ağaçları incelemek istedik.

Sizleri, görüntüleri kadar yaşlarıyla da kendilerine hayran kalacağınız ağaçların öyküleriyle baş başa bırakıyoruz.

bahçe • sports international • 47

EJDER AĞACI

GENERAL SHERMAN Yeryüzünde yaşayan en hacimli varlık, Sequoia Ulusal Parkında (Kaliforniya, ABD) bulunan 85 metre yüksekliğindeki kaliforniya sekoyasıdır.

(Sequoiadendron giganteum) “General Sherman” adı verilen bu ağacın gövdesinin çapı (yerden 1.52 metre yükseklikte) 24.32 metredir. Odunundan 5 milyar kibrit yapmak mümkündür. Yaklaşık 2000 yaşında olan General Sherman, dünyanın en büyük ağacı olarak kabul edilmektedir; çünkü çok hacimlidir ve bir çok Kızılağaçtan (Redwoods) daha kalındır. Yaşayan en hacimli yaratık; toplam hacminin mavi bir balinadan 10 kat büyük olduğu ölçülmüştür.

Yemen’de yetişen bu ağacın bir bahçıvan tarafından şekillendirildiğini düşünüyorsanız yanılıyorsunuz. Gökyüzüne doğru bir şemsiye havası olan bu ağaç, dünyanın en nadir ağaçlarındandır.

Sağlık ve kozmetikte sıklıkla kullanılan ejder ağacı uzun süren yaşamı ile de dikkat çekiyor.

PAYAS ZEYTİN AĞACI Hatay’ın Dörtyol İlçesi’ne bağlı Payas Beldesi’ndeki Sokullu Mehmet Paşa Külliyesi içinde bulunan ve koruma altına alınan 3 asırlık zeytin ağacı, 4 metrekarelik gövde kalınlığı ile dikkati çekiyor. Her yıl 300 kilo civarında ürün veren ağaç, 12 yıl önce müze müdürlüğü tarafından etrafı çevrilerek koruma altına alınmıştır.

AFRİKA HAYAT AĞACI

ANIT ZEYTİN AĞACI Mersin’in Mut ilçesine bağlı Haydar Köyü’nde bulunan bu ağaç, Türkiye’nin en yaşlı zeytin ağacı unvanını taşıyor.

Afrika’nın kurak bölgesinde çölün ortasında bulunan bu ağaç Dünya Mirası listesine alınmaktadır.

Etrafında ve altında bir su kaynağı olmayan hayat ağacı yaklaşık 4 bin yaşındadır.

48 • sports international • trend

SONBAHARDA SPORTİF RUHUNUZU ORTAYA ÇIKARIN!

Sizler de spor kıyafetler giyince kendinizi daha enerjik, daha dinamik hatta daha genç hissediyorsanız, sezonun yepyeni spor kıyafet ve aksesuarlarına bayılacaksınız!

Bu sayımızda ünlülerin tercihleri olan kıyafet ve aksesuarları bir de en sevdiğimiz markaların spor kıyafetlerini sizlerle buluşturduk!

trend • sports international • 49

H&M

MANGO Irina Shayk’ın tercihi yoga taytını spor yaparken ya da günlük hayatta rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Mango’un spor koleksiyonunda bu taytın bir benzerini bulabilirsiniz!

H&M MANGO

H&M

MANGO

50 • sports international • trend

H&M

MANGO

H&M

RAY-BAN Alessandra Ambrosio, rengarenk tercihini Rayban’ın doğanın renklerinden ilham alan koleksiyondan cesur bir parçayla tamamlamış! Siz de bu özel ürünü Rayban koleksiyonunda bulabilirsiniz.

ZARA

MANGO

trend • sports international • 51

52 • sports international • gurme

MİS KOKULU DOMATES & KIRMIZI BİBERLERİ KIŞA TAŞIYORUZ! Bugünlerde domates ve kırmızı biberin en lezzetli olduğu zamanları yaşıyoruz.

Daha fazla vakit kaybetmeden en taze olanları seçip, bu harika tatları salça yaparak kışa taşımak istedik.

Bu kış yemeklerimizin vazgeçilmezi olan salçalar, kendi ellerinizle hazırladıklarınız olsun!

Verdiğimiz tariflerle hazırlayacağınız domates ve biber salçaları yemeklerinizin lezzetine lezzet katsın.

gurme • sports international • 53

BİBER SALÇASI

Eğer biber salçanızın biraz acı olmasını istiyorsanız; kırmızı biberleri düdüklü tencereye koyduktan hemen sonra, üzerine ayıklayıp temizlediğiniz 500 gram kadar acı sivri biberi de ekleyebilirsiniz.

Biz biber salçası için 3 kilogram kırmızı biber kullandık.

Kırmızı biberleri güzelce yıkayın.

Saplarını ve tohumlarını tamamen ayıklayın.

Düdüklü tencerenizi hazırlayın ve hemen ardından temizlediğiniz kırmızı biberleri irice doğrayıp, düdüklü tencereye alın. Üzerine 1 çay bardağı sıcak su ilave edin.

Düdüklünün kapağını kapatın ve kırmızı biberleri yaklaşık 15-20 dakika kadar pişirin.

15-20 dakika sonra, daha özlü bir salça elde etmek için düdüklü tenceredeki tüm suyu süzün. Hala sıcak olan kırmızı biberleri el blenderi ile püre haline getirin.

Düdüklü tencereyi tekrar ocağa alın ve 1 yemek kaşığı tuz ilave edin.

Kaynama derecesine gelene kadar karıştırın. İyice kaynadığında kırmızı biber püresini kavanozlara koyun. Kapaklarını iyice sıktığınızdan emin olun ve kavanozları kapaklarının üzerine ters çevirin.

En az 6 saat bu şekilde bekletin.

Soğuyunca, serin bir yerde muhafaza edin.

Afiyet olsun.

54 • sports international • gurme

DOMATES SALÇASI Ortalama olarak, 10 kilogram domatesten 1 kilogram salça elde edebilirsiniz.

Biz bu tarifte tam olarak 40 kilogram domates kullandık. Yani 4 kilograma yakın salça elde ettik.

40 kilogram domatesi iyice yıkayın.

Tüm domatesleri tek tek dörde bölün.

Domateslerin fazla sularını sıkarak, süzün. Çekirdek ve kabuklarından ayırmak için ilistirden (kevgirden) geçirin.

Domatesleri mutfak blenderine koyun ve püre oluncaya kadar yaklaşık 10 saniye çekin. Elde ettiğiniz domates püresini hava geçiren bir çuvala koyun. Domates püresi yaklaşık bir gün boyunca, tüm suyu süzülene kadar bu çuvalda kalmalı.

Bir gün boyunca iyice süzülen ve fazla suyunu tamamen kaybeden hatta fark edeceksiniz; yavaş yavaş kurumaya başlayan domates püresini pişirme işlemine geçeceğiz. Bunun için tüm püreyi geniş bir tencereye alıp, ocağın altını açın. Sürekli karıştırın; ama karıştırmak için mutlaka tahta kaşık kullanın. Domates püresinin kıvamı koyulaşmaya başlayınca 1 yemek kaşığı zeytinyağı ve 400 gram kaya tuzunu ilave edip pişirmeye devam edin. Tencerenizin genişliğine göre pişirme süreniz 45 dakika ile 2 saat arasında değişecektir.

Hazırladığınız salçayı koymak için kullanacağınız cam kavanozları fırında veya kaynar suda sterilize edin. Pişirme işleminin ardından elde ettiğiniz salçayı sıcakken tahta kaşığın tersi ile bastıra bastıra, hiç hava kalmayacak şekilde cam kavanozlara doldurun. Üzerine hava ile temasını kesmek için zeytinyağı döküp, serin ve karanlık bir yere kaldırın.

Afiyet olsun.

sağlık • sports international • 55

56 • sports international • spor

spor • sports international • 57

reflekslerini güçlendir masa tenisi ile tanış!

Masa Tenisi hem eğlenceli bir oyun hem turnuvaları düzenlenen bir spor dalı!

Tarihi, kuralları, teknik bilgileri ve a’dan z’ye tüm detaylarına yer verdiğimiz masa tenisini en kısa zamanda denemenizi öneriyoruz!

58 • sports international • spor

spor • sports international • 59

masa tenisi tarihinde

neler oldu Yaygın bir kapalı salon oyunu olan Masa Tenisi, ping-pong ya da pinpon adıyla da bilinen bir oyundur ve 20. yüzyılın başlarında İngiltere’de gelişmiştir.

1900’lerde İngiltere ve ABD’de selüloit bir top ve tirşe gerili tefe benzer raketlerle oynanan masa tenisi, oynanırken çıkan ses nedeniyle daha çok ping-pong olarak anılıyordu. 1902’de kurulmuş ve 1905’te dağılmış olan Ping-Pong Birliği, 1920-21’de Masa Tenisi Birliği adıyla yeniden canlandırıldı.

1926’da kurulan Uluslararası Masa Tenisi Federasyonu’na günümüzde 110’dan fazla ülkenin masa tenisi birlikleri üyedir. Bu birliklere üye 1 milyondan fazla masa tenisi oyuncusu vardır.

teknik bilgiler önemli

Yerden 76 cm yüksekliğinde bir masada oynanan masa tenisi için sert, düz, genellikle yeşil, uzunluğu 274 cm, genişliği 152 cm olan dikdörtgen biçiminde ve yerden 76 cm yüksekliğinde bir masa gerekir. Masanın iki uzun kenarının ortalarını birleştirecek biçimde gerilen ağ 15 cm yüksekliğindedir.

Beyaz selüloit ya da plastikten yapılan içi boş topun çapı 38 mm, ağırlığı 2.5 gramdır. Genellikle tahtadan yapılan raketlerin üzeri pütürlü kauçuk ya da plastik kaplıdır. Çok hızlı bir oyun olduğu için oyuncular, rahat hareket edebilecekleri bir alana gerek duyarlar. Bu nedenle şampiyonalarda her masa için en az eni 6, boyu 12 metrelik bir alan ayrılır.

oyunun kurallarını koyalım!

Masa tenisinin kuralları tenis kurallarına benzer. Karşılıklı olarak raketle vurulan top, saha dışına çıkmadan ağın iki yanı arasında gidip gelir. Üç ya da beş set olarak oynanan oyun, bir çok oyunda olduğu gibi servisle başlar.

Her iki oyuncu da kendi sahasında bir kez sıçrayan topu raketle vurarak ağın diğer tarafına yani rakip sahaya gönderir. Bu adımı gerçekleştiremeyen oyuncunun rakibi bir sayı kazanır.

Her sayıdan sonra tekrar servis atılır. Beş sayıda bir, servis atan taraf değişir.

21 sayı alan taraf seti kazanır. Eğer 20-20 berabere olursa, ondan sonra servis her sayıda değişir ve rakibini iki sayı geçen taraf seti kazanır. Servis atarken, açık avuçla havaya atılan topa raketle vurulur. Top servisi atanın sahasında bir kere zıpladıktan sonra rakip sahaya gitmelidir.

?

60 • sports international • sağlık

sağlık • sports international • 61

62 • sports international • aktiviteler

Aktiviteler Kadıköy

80’s 90’s Spinning

Barfix

aktiviteler • sports international • 63

Futbol Ligi

Futbol Ligi

İstasyon

İstasyon

Plank Contest

Plank Contest

64 • sports international • aktiviteler

Tarkan Spinning

Tarkan Spinning

World Cup

World Cup

Babalar Günü

30 Ağustos Zafer Bayramı

aktiviteler • sports international • 65

Kadıköy

Başarı Hikayesi Yaklaşık 7 yıldır Sports International üyesiyim. Almanya’da uzun yıllar yaşadım ve Almanya’da yaşadığım 9 yıl boyunca Thailand Boxing yaptım.

Türkiye’ye geldiğimde de sporu profesyonel bir şekilde devam ettirebilmek adına Sports International’e üyelik yaptım.

Sports International’e 121 kilo olarak başladım. Üye olduğum süreç içerisinde yaklaşık 41 kilo vererek, mevcut görüntüme ulaştım ve kendimi daha aktif, çok daha iyi hissediyorum.

ORHA

N N KALKA

Bir Alman firmasında satın alma müdürü olarak çalışıyorum. Oldukça yoğun bir iş temposuna sahibim. Çalışma saatlerim esnek, spora gelebilmek için, işe erken gidip erken çıkıyorum.

Böylece haftanın beş günü spora vakit ayırabiliyorum.

Ağırlık egzersizlerinden hoşlanmıyorum; ancak hemen hemen her grup aktivitesine katılıyorum. Özellikle Zumba ve Piloxing dersleri benim için vazgeçilmez dersler arasında yer alıyor.

Müziğin ritmi ve dansın enerjisine kapılarak günlük hayatın stresinden kolayca kurtulabiliyorum.

Bunun dışında Yoga da hayatımda oldukça önemli bir yere sahip.

Düzenli nefes egzersizleri ve esneklik çalışmalarıyla yaşam kalitemi arttırdığıma inanıyorum.

Spor salonu dışında sık sık trekking turlarına katılıyorum.

Sports üyeliğim boyunca oldukça güzel bir arkadaş çevresi edindim, özellikle hafta sonları arkadaşlarla trekking turlarına katılıp keyifli vakit geçiriyoruz.

Sports International’de daha önce yapmadığım bir sporu, masa tenisini de keşfettim.

Daha önce hiç vakit ayırmamış, denememiştim. Ancak burada edindiğim arkadaşım Levent, bana masa tenisi oynamayı öğretti. Oldukça keyif alarak kendimi bu konuda geliştirdim. Grup aktivitelerinde kalan vakitlerimde masa tenisi oynayarak iyi vakit geçiriyorum.

Spor yapmak bireyin yaşam kalitesini arttırmak, daha sağlıklı yaşamak, daha enerjik olmak için oldukça önemli. Oldukça yoğun bir tempoya sahip birhayat yaşamama rağmen sahip olduğum enerji sayesinde iş hayatıma, spora, sosyal hayatıma rahatlıkla vakit ayırıyorum ve yorulmuyorum.

Hedefim; yaşamım boyunca spora aktif bir şekilde devam etmek ve bu enerjimi her zaman korumak olacaktır. Sports International Ailesi’ndeki tüm eğitmenlere ve buradaki arkadaşlarıma teşekkür ediyorum. Umarım daha uzun yıllar boyunca birlikteliğimizi devam ettiririz.

ORHAN KALKAN

66 • sports international • aktiviteler

Aktiviteler Ataköy

30 Ağustos Rainbow

Beach Volley Turnuvası

aktiviteler • sports international • 67

Futbol Ligi

Futbol Ligi

Rainbow

Rainbow

Babalar Günü

Babalar Günü

68 • sports international • aktiviteler

World Cup Spinning

World Cup Spinning

Tenis Turnuvası

Tenis Turnuvası

aktiviteler • sports international • 69

Ataköy

Başarı Hikayesi Merhaba ben 31 yaşındayım. 6 ay önce Sports International üyesi oldum.

Böylelikle Sports International Ailesi’ne katıldım.

MEHMET

KARA

Spor hayatıma Sports International’da başladım.

Hedefim sağlıklı bir şekilde beslenmeyi de düzenleyerek kilo vermekti.

Kendi programımla çalıştığımda 5 kilo verebildim.

Antremanara başladığımda 103 kiloydum, sonra Personel Trainer dersi almaya karar verdim.

Bir disipline girmem gerekiyordu. Sıdıka Hoca ile tanıştık ve ben isteğimi hocamıza ilettim. Onunla beraber hedefimizi belirledik.

Antremanlarımızda cardio, crossfit, kinesis gravity antrenmanlarına yer verdik.

Daha çok cardio vasküler sistemi kuvetlendiren ve yağ yakımını hızlandıran egzersizler yapıyorduk. Vücudum sarkmadan ve deforme olmadan sıkılaşarak kilo veriyordum. Aynaya baktığımda kendime özgüvenim artıyordu. Beslenmemi Sıdıka Hoca ile ayarladık, nasıl beslenmem hakkında bilgiler veriyordu.

Sıdıka Hoca’nın disiplinli antreman programıyla ve azmim sonucu 40 saatlik özel dersimizi yaklaşık 3.5 ayda bitirdik.

103 kilodan 85 kiloya indim. Daha çok yolumuz var, çok!

Sonuç olarak bir hoca eşliğinde çalışırsanız ve gerçekten istiyorsanız amacınıza ulaşırsınız.

Sıdıka Hocama gösterdiği ilgi ve desteğinden dolayı teşekkür ederim.

MEHMET KARA

70 • sports international • uzman

TEKNOLOJİ & SPOR Teknoloji kelimesi Yunanca iki kelimenin birleşmesiyle oluşmuş: sanat ve bilmek! Tanımı ise; insanların ihtiyaçlarına uygun, yardımcı olacak alet ve araçların üretilmesi veya yapılması için gerekli bilgi ve yeteneğe teknoloji denir.

Teknolojinin gelişmesiyle birlikte her şey akıllı olmaya başladı. Akıllı evler, akıllı aletler, akıllı telefonlar... Oturduğu yerden kalkmayan, kolunu kıpırdatmayan, her şey yalnızca bir tık kadar uzak bir hayat yaşamaya başladık.

Teknolojinin yararları olduğu kadar zararları olduğunu artık herkes biliyor.

Giderek artan obezite, hareketsiz yaşam, beslenmenin doğallıktan çıkması gibi etmenler insan hayatını tehdit etmekte. Bu yüzdendir ki; son yıllarda dünya spor sektöründeki gelişme Türkiye’yi de hareketlendirdi. Her gün yeni bir fitness merkezi açılıyor, şehir merkezlerine spor yapılması için özel alanlar oluşturuluyor, koşu ve bisiklet yolları yapılıyor.

Spor yapmak isteyen; ama bir türlü vakit bulamayan, egzersiz yapması gerektiği halde bir çok bahanesi olup erteleyen, gencim güzelim spor yapmama gerek yok diyen genç kesim, yaşım artık geçmiş spor benim neyime diyen yaş ortalaması yüksek kesim, daha vahim durumda olan çocuklar.. Ellerinde akıllı telefonlarla oyunlarını bile oradan oynarken; biz de onlar için sağlıklı olup spor yapmaları konusunda endişeleniyoruz.

Günümüz insanın hayatına spor yapmak için sunulan çözümlerin sonu gelmiyor. 7-70 herkesin yapabileceği yeni trendler ile insanların hem eğlenip hem spor yapması amaçlanıyor. Dans içerikli derslerde görülen yoğun ilgi bu yüzden. Dans, kişinin özgürce hareket etmesini sağlıyor. “Ben dans etmeyi sevmem” ya da “Ben dans edemem ki”, “Dans ederek spor mu olurmuş” diyenler de var tabi. Siz farkında olmazsınız; ama içine dansın katıldığı derslerde tüm kaslarınız farklı açılarda çalışır ve güçlenir. Esnekliğiniz estetiğiniz artar, bir saat boyunca dans etmek 400-900 kcal yakmanız anlamına gelir. Sıçrarsınız, dönersiniz, varyasyonlar yapıp yol kat edersiniz.

Bir anda kendinizi push up çekerken, bir anda dengede dururken, jump’lar yaparken bulursunuz. En hit müziklerle basit koreografilerin oluşturulduğu bu derslerde, bedeniniz çalıştığı gibi zihniniz de çalışır. Koreografiyi akılda tutmak için caba harcarsınız. Odaklanma sorununuz varsa, bir şeye dikkatinizi veremiyorsanız, zihniniz devamlı başka şeylerle meşgulse, yaslandığınızda ALZHEIMER olmak istemiyorsanız, daha iyi bir yasam için harekete geçin!

Sağlık ve spor dolu günler dilerim.

GÜNNUR LOMBUR YILDIZ AEROBİK ŞEFİ

aktiviteler • sports international • 71

72 • sports international • aktiviteler

Aktiviteler Şişli

19 Mayıs Çocuk Kulübü Şenliği

30 Ağustos Spinning

aktiviteler • sports international • 73

Babalar Günü

Babalar Günü

Basketbol Turnuvası

Basketbol Turnuvası

Büyükada Turu

Büyükada Turu

74 • sports international • aktiviteler

Futbollig Spinning

Futbollig Spinning

İğneada Turu

İğneada Turu

Worldcup Spinning

Worldcup Spinning

aktiviteler • sports international • 75

Şişli

Başarı Hikayesi 2007 yılında bir arkadaşımın tavsiyesi ile Sports International’a üye oldum.

Başlar başlamaz da aldığım kiloları vermek için çok çaba sarf ettim.

Zamanla 46 bedenden 40 bedene indim; fakat bu kadar incelmem Volkan Uslusoy sayesinde oldu…

R

GÜL ÖZLE

Grup derslerinde var gücüyle bıkmadan usanmadan bizi çok çalıştırdı.

Sonuç olarak hepimiz mutlu olduk, ona ne kadar teşekkür etsek azdır!

Seni çok seviyoruz hocam iyi ki varsın...

Spor, eşim ve benim için yaşam tarzı oldu.

Sports International sayesinde kendimizi daha sağlıklı ve zinde hissediyoruz.

Burası evimiz gibi oldu! Efsel Baran Hocamız ve ekibinin ayrıca diğer çalışanların güler yüzü ilgi ve alakaları bizi evimizde gibi hissettiriyor.

Sports International Ailesi’ne eşim ve kendi adıma bu sıcaklıklarından dolayı çok teşekkür ederim.

“Sports”suz ve sporsuz kalmayın.

GÜL ÖZLER

76 • sports international • aktiviteler

Aktiviteler İzmir

Çocuk Yüzme Yarışları

Kemalpaşa Trekking

Pilates for Men

aktiviteler • sports international • 77

Voleybol Turnuvası

Streetball Turnuvası

Athletic Performance

Athletic Performance

Rock’n Fit

Outdoor Crossfit

78 • sports international • aktiviteler

Spinning Masterclass with Michael Jackson’s Songs

Extreme Training vs Pro Riders

Focus & Pass

Zumba Masterclass

09 Eylül Zeybek Masterclass

Sportslights Spinning Masterclass

aktiviteler • sports international • 79

İzmir

Başarı Hikayesi 73 yaşında, gençliğinde sporu doya doya yaşamış biriyim.

Sporun her dalında çalışmalarda bulundum. Aklınıza ne gelirse...

Futbol, voleybol, atletizm... Basketbol galibiyetlerimizde omuzlara alındığım anlar bu günlerime tatlı birer anı olarak kaldı. Hastalık derecesinde spora düşkündüm.

Bu yaşımda saçlarıma ak düşmemesinin sebebi belki de bu...

Daha sonra memuriyet hayatı başlayınca masaya çakılı kaldım.

Evlendikten sonra da spor hayatımda hiç kalmadı ve kilo almaya başladım. Memuriyetin sonlarına doğru çok sempatik, hareketli bir erkek çocuğunu omzuma almak isterken belimde bir ağrı hissettim.

Bu hareketim sağlığımın sonu oldu.

NİZ

KENAN Ö

4 sene sert zeminde yerde yattım. Durumumu hiç değiştirmeden birinci bel ameliyatımı (dar-kanal-omurgada sinir sıkışması) oldum. Çarşı, pazar, market hiç gezemez oldum.

100 metreden fazla yürüyemiyor, 5 dakika ayakta duramıyordum. Belediye otobüslerinde “Acaba birisi bana yer verir mi?“ diye içimden geçiriyordum.

Hayatta her insanın özendiği bir şey mutlaka vardır.

Benim ise özendiğim tek bir şey vardı: ”YÜRÜMEK”.

2008 yılı başında “Ben böyle kalmak istemiyorum!” dedim ve ikinci ameliyatımı oldum. Nispeten başarılı oldu.

6 ay sonra da by-pass ameliyatımı oldum. Ameliyatlar peş peşe gelmeye başlamış, sağlık uzaklaşmaya başlamıştı. Öğretmen olan kızımın sürekli ısrarları ile kendisinin de üyesi olduğu Sports International’a üye oldum.

Ailemiz 4.5 kişi ve hepimiz üyeyiz. (Buçuk ne mi? 8 yaşındaki torunum.) Şimdi nasıl mıyım? Harikayım... Gençleşiyorum... Tansiyon, kalp, şeker değerlerim normale girdi. İkinci baharımı yaşamaya başladım. Eğitmenlerimiz Faruk Zararsız ve Güven Yoldaş Bey’lerin güler yüzleri, nezaketi ve ilgileri ile süper bir duruma geldim. Günde 3-4 kilometre yürüyorum. Aletlere çıkıyor; sauna, jakuzi, buhar odası, spor aletleri ve açık-kapalı yüzme havuzlarından mümkün olduğunca çok istifade ediyorum. İnsanlar karşı cinslere aşık olurlar. İnanın ben Sports International’a AŞIĞIM! Biz Sports International’ın sağlık dağıttığı çok büyük bir aileyiz. Hep birlikte nice sağlıklı ve mutlu günlere...

Beni buraya kaydettiren kızım Özlem Koparal’a, ömrümüze ömür katan Sports International’a, üyelerinin mutluluğu için çırpınan Bülent Bey’e ve tüm çalışanlara sonsuz teşekkürler...

KENAN ÖNİZ

80 • sports international • röportaj

HASAN KILINÇER · II. RÖPORTAJ

ÜLKENİN “EN HIZLI ADAMI” REŞAT OĞUZ Branşı: Atletizm · 100 m / 200 m / 300 m Başarıları: ** 2 kez Balkan Şampiyonu ** 5 farklı branşta 20 Türkiye Rekoru ** 28 kez Türkiye Şampiyonu ** Reşat Oğuz; 6 sene yarıştığı branşlarda hiç geçilmedi.

Rekorlar kırdın kırdırttın... Değişik branşlarda yüzlerce kişinin antrenörlüğünü yaptın ve her dokunduğun alanda başarıyı yakaladın.

Reşat Oğuz spora nasıl başladı? Bu kadar başarılı bir çizgiyi nasıl yakaladı?

Spora başlamam; Kıbrıs’ta yaşadığım yer olan İskele’de futbol oynamaya dayanır. Köyümüzün takımı Gençler Birliği’nde birkaç yıl futbol oynadım. Atletizm ise Lefkoşa’da LTL lise son sınıfta hayatıma girdi.

Atletizm takımında 4x100 m bayrak yarışı için sporcunun eksik olması verdi, bana bu fırsatı. Lise son sınıfta iyi bir derece koşmak, atletizmi üniversite hayatımda da devam ettirmeme ve sıkı bir disiplin altına girerek derecelerimi ilerletmeme sebep oldu.

Türkiye’nin “En Hızlı Adamı” olmak nasıl bir duygu?

Tartışmasız çok gurur verici! Bu başarı sürecini yaşarken kişisel gelişiminiz hızla yol alıyor. Kendinize güvenmeyi, sıkı çalışmayı, adanmışlığı, emek vermeyi kısaca hayatı öğreniyorsunuz. Artık hayatınız eskisi gibi olmuyor ve kendinizi özel hissediyorsunuz.

Sporculuk hayatında yaşadığın ve unutamadığın bir anını bizimle paylaşır mısın?

Tabii ki. 1998 yılında Budapeşte’deydik. O sene Avrupa Atletizm Şampiyonası’nda önemli atletlerin bulunduğu 1.tur yarışmada rakiplerimi geçerek çeyrek final koşmaya hak kazandım. O yarıştan sonra otele giderken yol boyunca yüzümde asılı kalan gururlu gülüşü hala hatırlarım.

“Sistem ne olursa olsun başarıyı yakalamak tam bir adanmışlık ve sistematik çalışma gerektirir.”

Hem yurt içi hem yurt dışında uzun süreler farklı antrenman sistemleri ve antrenörler ile çalıştın. Antrenörler arasında gördüğün farklılıklar nelerdi?

Bir çok değişik kültüre sahip ülkede farklı antrenörlerle çalıştım... Alman, Bulgar ve Türk sisteminden gelen antrenörlerin çok farklı antrenman sistemleri vardı. Kimisi tekrar metodunu çok fazla önemserken, kimisi kaliteli antrenman sayısı ve maksimal sistemde antrenmana inanıyordu.

Doğu bloğu ülkelerinde yoğun bir hazırlık dönemini takiben giderek özelleşen ve Batı sistemine göre daha ağır antrenmanların yapıldığı bir sistem vardır. İstisnalar olsa da, genelde Batı sistemi yetenekli sporcuların daha fazla ön planda olduğu ve spesifik antrenmanların yoğun olduğu bir sistemdir. Bunun yanında Rus sisteminde hareket öğrenimi ve otomatikleştirme için imitasyon antrenmanları her dönemde fazlaca bulunur. Sistem ne olursa olsun başarıyı yakalamak tam bir adanmışlık ve sistematik çalışma gerektirir. Sporcu gibi yaşamak, uyku sistemi, özel beslenme ve sağlam bir psikolojik yapı başarı yolunda büyük önem taşır.

Türkiye’de başarı genel olarak ulusalararası alınan madalyalar ile değerlendiriliyor. Sence bu doğru bir yaklaşım mı? Bu durum sporun geleceğini ve sporcuları nasıl etkiliyor?

Türkiye’de başarının uluslararası madalyalarla değerlendirilmesi yanlış sayılmaz. Fakat başarı çok aşamalı bir kavramdır. Elit düzeyde sporcular ve özellikle bireysel branşlar için uluslararası madalya o ülkenin tanıtımı ve spor sisteminin doğruluğunu kanıtlamak için önemli bir kriterdir, hiç şüphesiz. Ancak başarı her düzeye göre değişen bir anlayıştır. Her sporcunun kapasitesi ve yeteneği farklıdır. Bu yüzden her sporcu için her seferinde kendini aşması ve derecelerini ilerletmesi bir başarıdır.

Uluslararası başarılardan çok bu başarılara devletin verdiği değer ve ödül yönetmeliklerinin kapsamı ve adaleti genç sporcuların daha büyük başarılara imza atmalarını sağlayan en büyük sebeptir.

Sporculuk, atletizm antrenörlüğü, kondisyonerlik, öğretim görevlisi derken şu an kariyerine kişisel antrenör, spinning eğitmeni ve futbol antrenörü olarak devam ediyorsun. Bundan sonraki hedeflerin neler?

Her zaman için hedefim aynı. Yaptığım iş her ne ise hedefim; onu hep ileriye götürmek ve başarının en üst düzeyine ulaşmaktır. Bu yaştan sonra başka bir spor alanına geçiş yapmayı düşünmüyorum.

röportaj • sports international • 81

Atletlerin yıllardır yaptığı antrenman sistemleri ve hareketler fitness sektöründe yeni yeni trend olmaya başladı. Bu durumu nasıl değerlendiriyorsun?

Atletizm antrenman sistemleri, gelişmiş ülkelerde zaten fiziksel gelişim ve fitness antrenmanları için yıllar önce kullanılıyordu. Ülkemizde biraz gecikmeyle de olsa daha fazla yer alması sevindiricidir. Atletizm antrenman tekniklerinin, atletizm branşının çok yönlü oluşundan dolayı çok etkili olduğunu düşünüyorum.

Genel olarak merak edilen bir konu, sporcu beslenmesi? Sporcular ne yer ne içer? Beslenme programlarını kim ve nelere göre hazırlar?

Sporcu beslenmesi genellikle bizim ülkemizde hakkettiği kadar önemsenmiyor. Yapılan branşa göre düzenlenmesi gerekir ve kesinlikle bir beslenme uzmanından (mümkünse sporcu beslenmesi üzerine uzmanlaşmış) tavsiye ya da program alınması gerekir. Sporda performansı etkileyen bir çok sebebin içerisinde büyük bir halkaya sahiptir, beslenme. Çinlilerin dediği gibi; zincir en zayıf halkası kadar güçlüdür... Genel olarak söyleyecek olursak; sporcuların öğün atlamadan, antrenmanlarda kullandıkları enerji sistemlerini göz önünde tutarak besin değeri yüksek; içerisinde yağ, protein ve karbonhidratların doğru harmanlandığı, zararlı ve yapay gıdalardan uzak ve bol su tüketimi olan bir beslenme şeklini benimsemeleri gerekir. Zamansız ve geç saatte beslenmekten uzak ve çeşit zenginliği olan diyetler önerilir.

Spor yapan kişiler için antrenman partnerinin önemi nedir?

Öncelikle antrenman partnerinin doğru seçilmesi kritiktir. Amaca dönük faydalı ve motive edici bir antrenman partneri seçilmelidir. Egzersiz sırasında tatlı bir rekabetin sağlanması gelişimi hızlandıracaktır. Amaç ve hedefte aynı doğrultuda olan partnerlerle hedefe yürümek her zaman fayda sağlamaktadır. Çalışan ve aynı zamanda sağlıklı bir yaşam için spor yapan bir kişinin 24 saati nasıl olmalı?

Kişiden kişiye göre değişse de, yaratılan her fırsat egzersiz için kullanılmalıdır. Çalışan bir kişinin yorgunluğu ve yoğunluğu bahane edip hayatından egzersizi çıkartması yapılacak en büyük yanlıştır. Doğru ve sürekliliği olan egzersizler çalışma hayatı yoğun olan insanlar için bir dinlenme ve yenilenme kaynağıdır. O yüzden insanlar çalışma saatlerine göre günün ilk saatlerinde ya da işten geldikten sonra haftada 3-4 gün yalnızca 1 saatlerini yeterli ve doğru egzersizlerle desteklerlerse çok daha sağlıklı ve mutlu olurlar. Düzenli egzersiz; stresi, stres kaynaklı rahatsızlıkları, ruhsal ve biyolojik dengesizlikleri ortadan kaldırır.

RÖPORTAJ: HASAN KILINÇER

82 • sports international • aktiviteler

Aktiviteler Ankara

Beach Volley Turnuvası

Masa Tenisi Turnuvası

aktiviteler • sports international • 83

Color Sky 5k Koşusu

Color Sky 5k Koşusu

Sports Crossfit

Sports Crossfit

Eymir Gölü Bisiklet Turu

Eymir Gölü Bisiklet Turu

84 • sports international • aktiviteler

Salata Yaza Merhaba Partisi

Tekler Çiftler Tenis Turnuvası Kokteyl

Squash Turnuvası

Squash Turnuvası

Çocuk Kulübü Zumba Party

Çocuk Kulübü Zumba Party

aktiviteler • sports international • 85

Ankara

Başarı Hikayesi 21 Temmuz 1977 Eskişehir doğumluyum. Küçüklüğümden beri spora olan ilgim dolayısıyla ortaokulda profesyonel olarak spora başladım. Takım halinde, Eskişehir okullar arası il ikinciliği en büyük gururumuz oldu. Lise yıllarında da devam eden basketbol çalışmalarım en son 1995 yılında üniversitede almış olduğum spor dersi ile noktalandı.

Sporu bıraktığımda 180 cm boyunda ve 73 kg ağırlığında gayet sağlıklı bir vücuda sahiptim.

Bu yıldan sonra aktif olarak sporla hiç ilgilenmedim. Derslerimin giderek yoğunlaşması, bitirme ödevim; daha sonraki yıllarda iş hayatım, seyahatlerim sporu bırakmam için hep iyi birer bahane oldu.

VOLKAN

ÇALIŞKAN

Ağustos 2013’de bir arkadaşımın Ankara Bilkent Sports International’a ismimi referans olarak vermesi ve bana gelen bir davet telefonu ile isteksiz olarak da olsa görüşmeye gittim. Görüşme sonunda beni 1 yıllık üye yapmaya ikna ettiler. Üye olduğumda birkaç ayı bulmadan sporu tekrar erteleyeceğimi tahmin ediyordum. İlk birkaç hafta çok zor gelmesine rağmen vermiş olduğum üyelik ücretinin de etkisiyle kendimi zorlayarak spora devam ettim. Hocalarımın da etkisiyle ilk ay 2 kg vermiş olmam spora devam etmeme sebep oldu. Bu hoşuma gitmişti. Zira 1995 yılında 73 kg olarak bıraktığım spor bana 2013 yılının Ağustos ayında 87.5 kg olarak yansımıştı! İçimden bir ses 80 kg’ın altına inebileceğimi söylüyordu. Bu inadın da vermiş olduğu motivasyon ile spora biraz daha ağırlık vermeye başladım. Artık haftanın 3-4 günü spora gidiyordum. İlk yıl üyeliğim dolduğunda 78.5 kg olmuş ve hedefimi rahatlıkla tutturmuştum!

Artık spor hayatımın vazgeçilmez bir parçası oldu ve mesaim olsa dahi gecenin ilerleyen saatlerinde spora bir şekilde gidiyorum. Spor özellikle iş hayatında beynimin meşgul olduğu durumlar sonrasında ve bir şeylere kafayı taktığımda çok etkili oluyor. Daha fazla konsantre olmamda, sorunları daha kolay çözmemde ve stresimi almada kesinlikle etkili bir yöntem. Hayatın getirdiği yükü sporda alınan dersler esnasında, ağırlıklar altında ve kum torbalarında rahatlıkla ve fütursuzca atabilirsiniz!

Bu arada, Eylül 2014 sonu itibariyle 77.5 kg ağırlığındayım ve spora başladığımda %15 olan yağ oranım şu an %6.5 durumunda!

Bunu sporla ve hocalarımızın verdiği diyetin tamamı olamasa bile büyük bir kısmına uyarak sizler de yapabilirsiniz.

VOLKAN ÇALIŞKAN

86 • sports international • uzman

DİYET POSASI İLE SAĞLIĞINIZA SAĞLIK KATIN Milattan önce 430 yılında Hipokrat’ın buğday üzerindeki keşfi ile diyet posasının önemi fark edilmeye başlanmıştır. İri taneli buğdayın rafine edilmiş haline kıyasla bağırsak fonksiyonlarını geliştirici etkilerinin olduğunu tanımlamıştır. 1920’lerde J.H. Kellogg kepeğin dışkı ağırlığını arttırdığı, dışkılamaya katkı sağladığı ve hastalıkları önlediği konusunda yayınlar yapmıştır. 1970’li yıllarda ise yüksek posa içerikli besinlerin sağlık üzerine olumlu etkileri konuşulmaya başlanmıştır.

Diyet posası ince bağırsakta sindirilmezken, kalın bağırsakta fermente olur. İşte bu nedenle de insan sağlığı için gereklidir. Karbonhidrat türevi bileşiklerdir fakat 1 gram karbonhidrat 4 kalori enerji verirken, posa 2 kalori enerji ihtiva etmektedir. Çünkü diyet posasını parçalayabilecek sindirim enzimleri insanların ince bağırsaklarında bulunmamaktadır. Kalın bağırsağa geçtiklerinde karşılaştıkları fermentasyon olayı ile düşük enerji sağlayabilmektedirler.

Uluslar arası önerilere bakıldığında; sağlıklı beslenme için yetişkin kişi başına günde 25-30 gram diyet posası alınması gerekmektedir.

Posa kaynaklarına bakacak olursak; kuru baklagiller, sert kabuklu meyveler, kepeği ayrılmamış tahıl ürünleri, sebzeler ve meyveler karşımıza çıkmaktadır.

Konsantre olarak; yulaf kabuğu, mısır kepeği, buğday kepeği, pirinç kepeği, yulaf kepeği vb. formlarda posaya ulaşılabilmektedir. Önerilen miktarlarda tüketilen diyet posası sağlığı pek çok yönden olumlu olarak etkiler: • Normal kan şekeri seviyelerini korumaya yardımcıdır. Tip 2 diyabet (şeker hastalığı) gelişim riskini düşürür. (Yulaf, buğday, kabuklu pirinç vb. tahıllar) • Koronor kalp hastalığı riskini azaltır. Çünkü kandaki total kolestrol ve trigliserit değerlerini düşürmeye yardımcıdır. (Kereviz, kabuklu elma, ayva, tam tahıllı ürünler, kuru baklagiller, yulaf) • İnme gelişimine karşı korur. (Kereviz, kabuklu elma, ayva, tam tahıllı ürünler, kuru baklagiller, yulaf) • Mide, bağırsak, meme ve pankreas kanseri oluşumuna karşı koruyucudur.

(Buğday, tam tahıllı ekmekler ve diğer tam tahıl ihtiva eden ürünler, meyveler, sebzeler) • Kabızlığı önler. (Tam tahıllı ekmekler, tahıllar, buğday kepeği, bezelye, kabuklu elma, ekşi meyveler, portakal, baklagiller) • Bağışıklık sistemini destekler. (Yulaf vb. tahıllar, kuru baklagiller) • Kişinin ideal ağırlığına inmesine yardımcı olur. Posa; doygunluk sağlar ve vücuda daha az enerji alımı sağlanabilir. (Posa içeren tüm besinler) • Kalsiyum emiliminde artışı sağlar, daha iyi kemik mineral yoğunluğu oluşur ve osteoporoz gelişimine karşı koruyucudur. (Sarımsak, soğan, enginar)

Bilimsel çalışmalar ışığında ulaşılan tüm bu verilerin ortak sonucu; beslenmede yüksek posa içeren besinlere yer verilmesinin düşük mortalite (hastalıklarla karşılaşma durumu) ile ilişkili olduğu yönündedir. Aynı şekilde özellikle şeker hastalığı olan kişilerde gerekli miktarda posa alımı, tüm sebeplere bağlı mortalite riskini azaltmaktadır.

Peki ya önerilen miktarlarda posayı nasıl sağlarız? Öncelikle tek yönlü değil çeşitli bir beslenme davranışı gösterilmelidir. Ekmeklerinizi kepekli veya tam tahıllı tercih etmeli, un kullanacağınız durumlarda kepekli una yer vermelisiniz. Az yağlı kepekli makarna veya az yağlı bulgur pilavı ile sebze yemeklerinizi destekleyebilirsiniz. Haftada 2 veya 3 kez kuru baklagiller tüketmelisiniz. Sabah kahvaltılarına söğüş sebzeler ve yeşillikler ile diğer ana öğünlere muhakkak salata eklemeli, ara öğünlerde büyük olmayan meyvelere (kabuklarıyla yenebilir ise kabuklu olarak) günde 3-4 kere yer vermelisiniz. Paketli ürünlerin etiket bilgilerini okumalı ve posa içeriklerini kontrol etmelisiniz. Çok fazla posa alımı ile şişkinlik, gaz, bulantı, düşük kan şekeri düzeyleri ya da aşırı iştahsızlık gibi durumlarla karşılaşma ihtimalinin olduğunu bilin.

Porsiyon kontrolü sağlayarak, nasıl olsa sağlıklı diye aşırı miktarlarda tüketimden kaçınarak posa içeren besinleri hayatınızda bulundurun. ÇİLER ASLANALP UZMAN DİYETİSYEN

uzman • sports international • 87

88 • sports international • aktiviteler

Aktiviteler Mersin

4x4 Power

30 Ağustos Spinning Masterclass

aktiviteler • sports international • 89

Babalar Günü Yüzme Yarışı

30 Ağustos Yüzme Yarışı

Lets Shoot

Sports Festival

Colourfull Masterclass

Colourfull Masterclass

90 • sports international • uzman

STRESE KARŞI

YOGA YAPIN! Gündelik yaşantımızda stresten kaçmamız maalesef çok mümkün değildir.

Bir de iş hayatımızı eklediğimizde tamamen stres altında yaşadığımız gerçeği ortaya çıkmaktadır. Stresin yol açtığı sağlık sorunlarını ve hayatımızı nasıl etkilediğini düşündüğümüzde, yaşantımızdan mümkün olduğunca uzak tutmamız gerekliliği önem kazanmaktadır.

Stres; bağışıklık sistemini zayıflatır, yorgunluk, halsizlik ve gerginlik hissetmemize sebep olur. Yoğun stres; kas ve iskelet sisteminde önemli rahatsızlıklara yol açmakta, mide ve sindirim sistemi rahatsızlıkları olmak üzere birçok hastalığa zemin hazırlamaktadır. Ayrıca birçok hastalığın da hissedilen etkisini artırmaktadır.

Bu nedenle stresten ve stresin neden olduğu olumsuz durumlardan korunmak için stresle baş etmeyi öğrenmek gerekir. Stres yönetiminin en başına yogayı koyabiliriz. Yoga, stresli yaşamdan uzaklaşmak için yapılan birçok yöntemden, daha sağlıklı ve kolaydır. Yoga, stresin oluşturduğu etkileri engelleyen bir yaşam biçimi olarak bilinmektedir. Bu sebepten, düzenli olarak yoga yapmanın insan vücuduna ve sağlığına oldukça olumlu etkileri bulunduğunu söylemek hiç de yanlış olmayacaktır.

Yoga ile öğrenilen nefes teknikleri ve gevşeme egzersizleri sayesinde; stresin yarattığı olumsuz duygu ve düşüncelerden, negatif enerji ve gerginlikten, vücudumuzu ve zihnimizi arındırarak, yeniden enerji üretmesi için bedenlerimize zaman tanımış oluyoruz. Yoga vücudumuzu beslerken, zihnimizi ve ruhumuzu arındırır.

YOGA NEDİR? 5000 yıllık tarihi olan bir yaşam felsefesidir. Zihin, nefes ve beden koordinasyonu sağlayarak, stres ve hastalıklardan bizi korur. Sağlık, mutluluk ve içsel huzurun bizimle beraber olmasını sağlar. Aynı zamanda yüksek seviyede enerji akışını sağlayabilme olanağı tanır. İç dünyamız ve dış dünyamız ile uyumu arttırır. Kısaca yoga; “Bütünsel yaşama” sanatıdır.

YOGANIN BAŞLICA FAYDALARI NELERDİR? · Dengeli ve uyumlu olmamızı sağlar. · Depresyon bulgularını hafifletir. · Kronik ağrıların hafiflemesine katkı sağlar. · Yaşam kalitesi parametrelerini arttırır. · Uyku düzeni oluşturur. · Menopoz şikayetlerini azaltır. · Kemik erimesini önlemede yardımcıdır. · Kan basıncı kontrolü, kolesterol, tip 2 diyabet tedavilerine destek olur. · Erkeklerde; prostat ve lenf bezlerinin sağlıklı kalmasına yardımcı olur. · Sağlıklı yaşlanmamızı sağlar.

Hiç denemediyseniz, bugün sizin için yeni bir başlangıç olsun.

Sağlıklı yaşam için sizi Yoga derslerimize bekliyoruz!

DUYGU ERTAN YOGA EĞİTMENİ

uzman • sports international • 91

ÇOCUKLARDA FİZİKSEL GELİŞİM & YÜZME İnsan anatomisinin kusursuz yapısı, hızlı bir değişim sürecine ev sahipliği yapmaktadır. Ancak değişen hayat şartları nedeni ile, bu gelişim ve değişim sürecini kapalı alanlarda, daha az fiziksel aktivite ile geçirmek zorunda kalan çocuklarda, gün geçtikçe gelişim bozukluklarında da artış gözlenmektedir. Yetişkinlik öncesi dönemde kalan tüm yaş grupları için tercih edilebilecek en ideal spor dalı olan yüzme, vücut gelişiminde önemli bir etkiye sahiptir.

Odaklanma: İlk bakışta iki duvar arasında, suyun içerisinde yüksek miktarda enerji harcayarak, defalarca gidip gelmek psikolojik açıdan pek sağlıklı görünmüyor olsa da, yüzücü 5000 metrelik antrenmanını tamamlayabilmek için mükemmel bir odaklanma yeteneğine ihtiyaç duymaktadır. Bu duyunun gelişiminin yüzme ile sağlanması ise çocuklarınıza okul ve iş hayatında da başarının altın anahtarlarından birisini hediye etmektedir.

NEDEN YÜZME? Öncelikle iskelet sisteminin kritik noktaları olan eklemlere ve kaslar arası bağlara neredeyse hiç yük bindirmeyen ve sporun yanı sıra tedavi olarak da kullanılabilen tek spor dalı olması, yüzmeyi insan hayatında ayrı bir noktaya taşımaktadır.

Sosyalleşme: Holigan taraftarların ve kavgaların olmadığı, tatlı ve saygılı bir rekabet ortamının bulunduğu yüzme sporu; özellikle içine kapanık çocukların sosyalleşebilmeleri ve utangaçlıklarını yenebilmeleri açısından son derece ideal bir çözüm yoludur.

YÜZME ÇOCUKLARINIZA NELER KATMAKTADIR? Doğru İskelet Yapısı Gelişimi: Küçük yaşlardan itibaren yüzme, boy uzamasında etkili bir yardımcı olmakla birlikte, özellikle omuzlarda sağladığı biçimlenme ile “ideal fizik” veya atletik vücut olarak adlandırılan yapının da temelinin oluşumunu sağlamaktadır.

Teknik yüzme ile kazanılan bazı fiziksel ve duygusal faydalar kadar, sağlık problemleri karşısında da yüzme son derece etkilidir. Solunum yollarını güçlendiren ve vücudun daha fazla oksijenle beslenmesine olanak tanıyan yüzme; astım ve bronşit gibi solunum yolu rahatsızlıkları karşısında rahatlatıcı ve iyileştirici bir yapıya sahiptir. Kas geriliği, kistik fibrozis, hemofili, obezite ve romatizma gibi sağlık sorunları karşısında da yüzme antrenmanları doktorlar tarafından önerilmektedir. Ayrıca yüksek kalori harcanan yüzme antrenmanları obezite sorunu karşısında, iskelet yapısına zarar vermeden çözüm bulunması için en ideal antrenman yöntemidir.

Uzun Kas ve Esnek İskelet Yapısı: Teknik yüzmede başarı, sert kulaçlar ve güçlü ayak vuruşlarına olduğu kadar, doğru uzanmalara ve eklem aralıklarının doğru açıklığa ulaşmasına da dayalıdır. Zaman içerisinde yüzücülerde eklem aralıkları maksimum kapasite ile açılmakta ve esneklik artmaktadır.

Dayanıklılık: Yüzme, bütün vücudu aktif olarak çalıştırması nedeniyle ciddi bir enerji tüketimi sağlamaktadır. Profesyonel düzeydeki antrenmanlar ortalama 5000 metre/ gün şeklinde yapılmakta ve bu antrenmanlar sporcularda dayanıklılığın artmasını sağlamaktadır.

Yüksek Vital Kapasite: Yatay nefes alıp verme eylemi, akciğerlerin üst kısımlarının da verimli şekilde kullanılmasını sağlamaktadır. Hiçbir spor dalında bulunmayan bu özellik sayesinde yüzme, daha gelişmiş vital kapasite sağlamakta ve nefes alışverişini düzenlemektedir.

Disiplin: Tüm spor dallarında antrenmanların disiplinli şekilde yapılması başarının temel şartı olsa da, yüzme antrenmanlarında en ufak bir disiplinsizliğe dahi tolerans gösterilmesi mümkün değildir. Konulan hedefe ulaşılabilmesi için disiplinli çalışma zorunluluğu, çocukların kişiliğinde yer ederek bir davranış biçimi haline gelmekte ve onları hayatın her alanında başarıya götürmektedir.

Ancak unutulmamalıdır ki; suyun içerisinde eğlence amaçlı geçirilen vakit ile bu faydaların ilişkisi minimum düzeylerdedir. Yüzmenin kilo vermek başta olmak üzere, yararlı olabilmesi için teknik yüzme eğitimi alınmalı ve disiplinli antrenmanlar yapılmalıdır.

HARUN REŞİT ÖZEL YÜZME ANTRENÖRÜ

92 • sports international • kültür

DÜĞÜN DERNEK 6.900.000’den Fazla İzleyiciyle Yılın En Sevilen Komedi Filmlerinden!

Sivas’ın Esenyurt köyünde yaşayan İsmail’in oğlu Tarık bir gün yurt dışından çıkagelir. Bu geliş, önceleri bir memleket hasreti gibi görünse de altındaki esas neden kısa sürede ortaya çıkar.

Tarık, Letonya’da Monica adlı bir kızla beraberdir ve aynı ülkede çalışmak için tek yol evlenmeleridir!

Kendisinin olurunu almaya gelen oğlunu düğünsüz evlendirmemeye kararlı olan İsmail, alelacele bir düğün telaşına girer. Ancak işler bir anda sarpasarar ve köy meydanında mütevazi bir düğün hazırlığı başlar. Tam her şey çözüldü derken, esas curcuna düğün gecesi kopacaktır!

ÇİZGİLİ PİJAMALI ÇOCUK

THE BOY IN THE STRIPED PAJAMAS

Çizgili Pijamalı Çocuk; masum bir çocuğun gözünden İkinci Dünya Savaşı ve toplama kamplarına dair etkileyici bir hikayeyi anlatıyor.

Oscar Ödülü Sahibi “Hayat Güzeldir”in (En İyi Yabancı Film -1998) yapımcılarının imzası olan ve John Boyne’un çok satan romanından uyarlanan film unutulmaz bir deneyim vaat ediyor. Yaşananlar ve kelimelerin ağırlığı göz yaşlarınızı tutmanıza engel olacak. Bu filmi izleyip bitirdiğinizde hayata başka bir noktadan bakıyor olabilirsiniz.

SİVİL CEPHE HOMEFRONT

Eski bir DEA Ajanı olan Phil Broker (Jason Statham) motosikletli bir çeteyi çökertmek için işe koyulur.

Ancak işler ters gider ve bu olay patronunun oğlunun ölmesine neden olur. Bunalıma giren Broker işini bırakır.

Bu sıkıntılı hayattan kurtulmaya karar veren Broker, 9 yaşındaki kızı Maddy’nin güvenliği için küçük ve sakin bir kasabaya yerleşir. Maddy’nin okulda karşılaştığı minik bir sorun Broker’ın yerel uyuşturucu lideriyle doğrudan bir çatışma içine girmesine yol açar. Broker, artık her şeyi Maddy için yapmaktadır.

kültür • sports international • 93

EĞER YAŞARSAM GAYLE FORMAN

On yedi yaşındaki Mia, bir genç kızın isteyebileceği her şeye sahiptir.

Sevgi dolu bir aile, ona âşık bir erkek arkadaş, müzik ve olasılıklarla dolu parlak bir gelecek... Her şeyin değişmesi ise yalnızca bir saniyede gerçekleşecek...

Bir sabah ailesiyle yolculuğa çıkan Mia; kendini, kaza geçirdikleri arabanın enkazından yaralı bedeninin çıkarılışını izlerken bulur.

Parçaları yavaş yavaş birleştiren Mia; neler kaybettiğinin ve geride bıraktıklarının farkına varacaktır. Hayat ve ölüm, mutlu bir geçmiş ve bilinmezliklerle dolu bir gelecek arasındaki ince çizgide yürüyen Mia, bir günde hayatının en önemli seçimini yapmak zorunda kalacaktır.

ALDATMAK PAULO COELHO

Dünya edebiyatının usta kalemlerinden Paulo Coelho, Aldatmak romanı ile yine çok çarpıcı bir hikayeye imza atıyor.

Simyacı romanı ile tanıdığımız Paulo Coelho; bu romanında farklı bir konuya el atıyor: insanların tutkularına…

Kitapta Linda adındaki karakterin 30’lu yaşlardan sonra arzularını ve tutkularını yeniden keşfetmesi ile yaşadıkları anlatılıyor.

Linda 31 yaşında mükemmel bir hayatı olan bir kadın..

Linda’nın bu muhteşem hayatı bir gün karşısına çıkan eski sevgilisi ile tamamen değişir. Hayatının aslında ne kadar monoton ve sıradan olduğunu keşfeden Linda’nın öyküsü sizi derinden etkileyecek.

AŞKIN İSTİLASI: YOL METİN HARA

“Üç kitaptan oluşacak olan “Aşkın İstilası” serisi; dünyada yepyeni bir istila hareketi yaratacak. Şu an elinde tuttuğun kitap, serinin 1. kitabı, senin ilk adımın...”

Bu harika kitabın tanıtım bülteni böyle başlıyor.

Aşkın İstilası Yol; kalbimizin derinliklerinde hayalini kurduğumuz bambaşka bir dünyanın yol haritası olmak için yazıldı.

Bu bir bilgi kitabı değil. Kitabın tüm satırları yaşamlarımızı biraz olsun değiştirmek için tasarlandı.

Bu kitap; senin gözyaşlarınla ıslanacak, kahkahalarına tanıklık edecek, uyanışına “yol” olacak...

94 • sports international • astroloji

YILDIZLARIN GÜCÜNDEN

İLHAM ALIN! Bu sayımızda Astroloji bölümünü, yıldızların şu anki ve gelecek bir kaç ay içindeki konumlarını göz önünde bulundurarak hazırladık.

Siz de yıldızların sizin için kurguludıklarını bilin, biraz temkinli; ama tamamen içinizden geldiği gibi davranın!

Gökyüzü hep açık olsun!

astroloji • sports international • 95

KOÇ (21 Mart - 19 Nisan) Hedeflerinizi gerçekleştirmek için en doğru zaman içindesiniz!

Yapmanız gereken tek şey; emin adımlarla yürümeye devam etmek.

Bu adımlar sizi, zamanı geldiğinde zirveye ulaştıracak. Diğer insanlarla ortaklaşa düşünmeyi, işbirliğinde bulunmayı kabullenmelisiniz.

Yenilikte bulunmak için güçlü insanlarla temas edin; çünkü bu güçlü insanlar size yepyeni bir dünyanın kapısını aralayacaklar.

TERAZİ (23 Eylül - 22 Ekim) Yılın son yarısında da bolluk ve şans sizin yanınızda!

Keyif duyduğunuz konularda daha az zahmetli ve çoğunlukla sizin isteyeceğiniz, kabul edeceğiniz uğraşlar içine gireceksiniz.

Sosyal ilişkiler ve yeni çevreler hayatınızı yeniden yapılandıracak.

Duyacağınız haberler hep sürprizli ve ani olacak Karşılaşacağınız fırsatları yakalayabilirseniz hayatınız çok değişebilir.

BOĞA (20 Nisan - 20 Mayıs) Farklılıklar ve yeniliklerin zamanı geldi!

Bu değişimler yaşanırken sıkıntılı dönemlerin sizi beklediğini unutmayın; ancak mücadeleci Boğaların bu sıkıntılardan bütünüyle kurtulabileceğini de unutmayın. Yeni yatırımlara girişmeden önce ihtiyatlı davranmakta fayda var.

Her zaman kullandığınız fazla pimpirikli yönünüzü ilk defa gün yüzüne çıkartmanız gerekiyor.

AKREP (23 Ekim - 21 Kasım) Neredeyse yalnızca iş konularına odaklandığınız zamanlar yaşayacaksınız.

Aileniz ve sevdiklerinizi ihmal etmek istemiyorsunuz; ama elinizde olmadan kariyerinize odaklanmış hissedeceksiniz.

Kazançlarınızı ve başarınızı pekiştirecek fırsatlar ayağınıza gelecek Şans gezegeninizin size vereceği mutluluklar karşısında sanki farklı bir dünyanın kapılarının size açıldığını göreceksiniz.

İKİZLER (21 Mayıs - 21 Haziran) Maddi sıkıntılar çözüme kavuşacak gibi gözüküyor; ama siz ayağınızı yorgana göre uzatmaya devam etmelisiniz.

Bazılarınız geçtiğimiz yakın dönemde oldukça zorlandılar; ama harika bir haberimiz var: artık sizi sıkan kemerlerden kurtuluyorsunuz!

Yılın yeni yarısı sizi ödüllendirecek! Hem iş hem aşk konusunda şanslı bir döneme giriyorsunuz.

YAY (22 Kasım - 21 Aralık) Aileye yeni bir üye katılabileceği gibi, yeni bir eve taşınmak ya da satın almak söz konusu olabilir. Artık yapılmayı bekleyen işler için bir atalım yapmalı ve kendinize yeni bir başlangıç oluşturmalısınız. İlişkiler yönünden ise sizden kaynaklanan sıkıntılar ortaya çıkabilir.

Bir süredir bağlantıda olmadığınız kişilerle karşılaşabilir, yeniden iletişime geçerek bağlantı kurabilirsiniz.

YENGEÇ (22 Haziran - 22 Temmuz) Yaratıcılığınızı dış dünyaya sunabilir, gizli güçlerinizi uyandırabilirsiniz.

Bütün bunlar için önünüzde oldukça geniş zamanlar var.

Yılın bundan sonraki dönemlerinde beklenmedik olaylara hazır olun.

Karşınıza çıkabilecek fırsatları lütfen geleceğinizi düşünerek iyi değerlendirin.

Dostlarınızı iyi seçin. Çıkarlarınızı iyi koruyun.

Kimseye kendinizden daha fazla güvenmeyin.

ASLAN (23 Temmuz - 22 Ağustos) Başkalarıyla olan iyi ilişkileriniz sayesinde mesleki alanda uzmanlaşabilir; hayatınızı biçimlendirmeye ve yeni hedeflere yönelmeye istekli olabilirsiniz. Güçlü iradenizle olayları kendi iyiliğinize olacak şekilde yönlendirmelisiniz. Geçmişte yaşananların gölgesi altında kalarak üzülmek, hayıflanmak yerine kendi içinizdeki özgür insanı ortaya çıkartarak gücünüzü yeniden toplayın!

BAŞAK (23 Ağustos - 22 Eylül) Bu sıralar ideallerinizi hayatın bizzat içinde uygulayabilecek, sabırlı adımlarla kendi gerçeklerinizi oluşturabileceksiniz. Sorumluluk duygusunun; aşk, çocuklar, yaratıcı ifade, sanatsal yollar ve hayatın genelinde etkili olacağı aylar önünüzde!

Eğitim hayatında pürüzlerle karşılan Başaklar içinse pürüzlerin silindiği, son derece başarılı zamanlar hızla yaklaşıyor.

OĞLAK (22 Aralık - 19 Ocak) Yeni yatırımlar ve ortaklaşa işler yoluyla; maddi güce ulaşmanızı, yeni ortaklıklar kurabilmenizi, ciddi ilişkiler yaşamanızı, ruh eşinizle karşılaşmanızı, parasal konularda dengeli bir bütçe ayarlamanızı, aşkın sihirli gücüyle karşılaşmanızı sağlayacak bir dönem içine giriyorsunuz. Şansınızın açık olduğunu bu dönem boyunca kafanızın içindeki tüm soruların cevaplarını da bulacaksınız.

KOVA (20 Ocak - 18 Şubat) Sevgili Kova; bir süre aklınızı maddi konulara vereceksiniz. Özellikle de borç, alacak, kredi gibi konularda düzenlemelere giderek fayda sağlayabilirsiniz. Eski hesapları gözden geçirmek doğru bir hareket olacaktır. Yakın zamanda dost çevrenizde bir değişim olabilir; yeni dostluklar, arkadaşlıklar kurmak için kesinlikle doğru zaman diliminin içindesiniz.

BALIK (19 Şubat - 20 Mart) İçinde bulunduğumuz dönem boyunca hayattan her istediğinizi alabilecek ve bugüne kadar yaşadığınız sıkıntılardan bir daha karşılaşmayacak şekilde uzaklaşabileceksiniz. İş yaşamınızda meydana gelen gelişmeler, ev hayatınızı da düzene koyabilir. Yeni bir yere taşınmak ve ailenizle ilgili konularda yeni kararlar almak durumunda kalabilirsiniz.

96 • sports international • sağlık