Santigrat Dergisi Sayı 34

Page 1

santİgrat DAIKIN TÜRKİYE YAYINIDIR / PUBLISHED BY DAIKIN TURKEY

EKİMOCTOBER

n

KASIMNOVEMBER

n

ARALIKDECEMBER 2016 SAYI ISSUE 34

DAIKIN GLOBAL, “TÜRKİYE’DEKİ YATIRIMLARIMIZA DEVAM EDECEĞİZ” DAIKIN GLOBAL, “WE WILL CONTINUE INVESTING IN TURKEY”

REAL ESTATE STARS ÖDÜLLERİ SAHİPLERİNİ BULDU REAL ESTATE STARS AWARDS FOUND THEIR OWNERS KARİYER HATALARI YOL GÖSTERİYOR BE GUIDED BY YOUR CAREER MISTAKES DAIKIN’IN EN YENİSİ ‘N SERİSİ’ SATIŞA SUNULDU DAIKIN’S BRAND NEW ‘N SERIES’ IN SALE DAIKIN TÜRKİYE MERSİN’DEKİ 6’NCI SHOWROOM’UNU AÇTI DAIKIN TURKEY’S 6TH SHOWROOM IN MERSIN IS OPENED



ÖNSÖZFOREWORD

ZOR GÜNLERİ ATLATIYORUZ…

Ü

lke olarak tarifi zor bir süreç yaşıyoruz… 15 Temmuz kalkışması ekonomik ve sosyal anlamda birçok sorunu da beraberinde getirdi; istikrar arayışımıza ket vurdu. Ama biliyoruz ki, bunu da atlatacağız… Bu talihsiz olayın dünyada da yankıları oldu, kredi derecelendirme kuruluşları ülke notumuzu aşağı çekti; bizi yatırım yapılması riskli ülkeler arasına aldı. Türkiye, güçlü bir ekonomik yapıya ve önemli bir işgücüne sahip, bunu hepimiz biliyoruz. Elbette yabancı sermayenin ülkeye girişi de süregiden yatırımların devamı ve ekonominin büyümesi için bir o kadar önemli. Bu sıkıntılı dönemin geçici olacağına ve bir süre sonra her şeyin rayına oturacağına şüphemiz yok. Türkiye’de yatırımcı olarak faaliyet gösteren Daikin Global de Türkiye’nin geleceğine olan inancını koruduğunu açıklayarak, gelişmelerin yabancı yatırımcı açısından olumsuz bir etkisi olmayacağına dikkat çekti. Türkiye’nin dinamikleri ile kendi potansiyelini buluşturabilen yatırımcıların ülkemizdeki yerini almaya devam edeceği görüşünü paylaşan Daikin Global, ülkemiz için planlanan tüm yatırımlara aynı hızla devam edeceklerinin altını çizdi. Gündemimizin odağında her ne kadar 15 Temmuz kalkışması ve etkileri olsa da, işlerimize son sürat devam ediyoruz. Sektörün öncü şirketi olarak, Capital ve Ekonomist dergilerinin Türkiye’de ilk kez düzenlediği Real Estate Stars (Türkiye’nin Gayrimenkul Liderleri) ödüllerinin ana sponsoru olduk. Gayrimenkul sektörünün liderlerinin buluştuğu bu ödül, sektöre yön veren şirketleri teşvik etmeyi amaçlıyor. GYODER (Gayrimenkul ve Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı Derneği) ve Türkiye Müteahhitler Birliği’nin destekleriyle, Aremas, Evren Yiğit Mimarlık ve Mopa Mutfak co-sponsorluğunda 27 Eylül günü gerçekleşen Real Estate Stars, inşaat sektörünün satış performansını, adet ve ciro bazında değerlendiren, üstelik bunu sektörün tamamını kapsayacak şekilde yapan çok önemli bir proje. İnşaat sektörü bizim sektörümüz için de çok önemli, biliyorsunuz. Daikin Türkiye olarak böyle bir etkinlikte yer alarak, her iki sektöre de katkıda bulunmuş olmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Dergimizin bu sayısında teknolojik gelişmelerden kariyere kadar farklı konuları ele aldık. Bunun yanı sıra dekorasyon ve mimari alanlara kadar pek çok konu bulacaksınız. Keyifle okuyacağınızı düşündüğümüz bu konular hakkındaki görüşlerinizi ve önerilerinizi bizimle paylaşmanızı rica ediyorum. İyi okumalar...

OVERCOMING THE HARD TIMES

O

ur nation has been going through elusive times… The coup attempt of July 15 has brought many economic and social problems with itself, impeding our search for stabilization. But we know that we will get over it. This unfortunate event created reactions worldwide; ratings bureaus decreased our grades and placed us among the countries with high investment risk. Turkey has a strong economic structure and massive manpower, that is for sure. The entry of international capital is certainly crucial for the ongoing investments and economic growth. We are confident that these hard days are only temporary, and very soon everything will fall into its place. Daikin Global, a foreign investor in Turkey, has declared its faith in the future of Turkey, and stated that the events bear no negative impact in the eye of international investors. Remarking that investors who can integrate Turkey’s dynamics with their own potential are going to be permanent in our country, Daikin Global emphasized that all projected investments in Turkey remain as valid. Although the July 15 coup attempt and its reflections remain in our focus, we continue our projects at full speed. As the leading company of our sector, we have sponsored the first Real Estate Stars (The Real Estate Leaders of Turkey), co-organized by Capital and Ekonomist journals. The event brings the leaders of the real estate sector together to promote sectoral trendsetters. Taking place on September 27 with the support of GYODER (Real Estate and Real Estate Investment Trust Association) and Turkish Contractors Union, and co-sponsored by Aremas, Evren Yiğit Architecture and Mopa Kitchen, Real Estate Stars is a substantial project to evaluate the sales performance of the construction sector in terms of numbers and turnover in the macro-scale. As you know, the construction sector is extremely important for our own sector. By taking part in such an activity, we are happy to contribute in both of these sectors. In this issue, we have covered many different subjects, from technological improvements to career, enriched by numerous articles on decoration and architecture. I kindly ask for your opinion and feedback on our columns, which will hopefully attract your interest. Enjoy your read…

HASAN ÖNDER Daikin TÜRKİYE CEO/Daikin Turkey CEO

03


İÇİNDEKİLERCONTENTS

26 14

18

DAIKIN EUROPE BAŞKANI

DAIKIN, AR-GE KONUSUNDAKİ

MICROSOFT SANAL GERÇEKLİĞİ SON

MASATSUGU MİNAKA, 15 TEMMUZ

İDDİASINI TÜRKİYE’YE TAŞIDI.

NOKTAYA ÇIKARACAK YENİ ÜRÜNÜ

KALKIŞMASINI DEĞERLENDİRDİ

BU ALANDAKİ FAALİYETLERİ

HOLOGRAFIC’İ YILBAŞINDAN SONRA

VE “TÜRKİYE’YE GÜVENİMİZ TAM,

SONUCU BİLİM SANAYİ VE

PİYASAYA SÜRECEK. BU DEMEK Kİ,

YATIRIMLARIMIZ DEVAM EDECEK”

TEKNOLOJİ BAKANLIĞINCA

BİLİMKURGU FİLMLERİNDEKİ GİBİ

DEDİ.

VERİLEN AR-GE MERKEZİ

HOLOGRAM GÖRÜŞMELER YAPMAK

DAIKIN EUROPE PRESIDENT

BELGESİNİ ALAN DAIKIN TÜRKİYE

ARTIK MÜMKÜN OLACAK!

MASATSUGU MINAKA EVALUATED

AR-GE MERKEZİ ARTIK BU

MICROSOFT INTRODUCES THE NEW

THE JULY 15 COUP ATTEMPT AND

MOTİVASYONLA ÇALIŞACAK.

HOLOGRAPHIC WITH THE START OF

SAID: “WE HAVE FAITH IN TURKEY,

DAIKIN’S EXPERTISE IN R&D

THE NEW YEAR TO CARRY VIRTUAL

AND WILL CONTINUE INVESTING.”

IS NOW READY TO FLOURISH

REALITY TO THE ULTIMATE LEVEL.

IN TURKEY. CERTIFIED BY THE

IN THAT CASE, HAVING HOLOGRAM

GAYRİMENKUL SEKTÖRÜNE

MINISTRY OF SCIENCE, INDUSTRY

CONVERSATIONS LIKE IN SCIENCE

YÖN VEREN ŞİRKETLERİ TEŞVİK

AND TECHNOLOGY FOR ITS

FICTIONS WILL BECOME POSSIBLE!

ETMEYİ AMAÇLAYAN “REAL

EFFORTS, THE R&D CENTER FINDS

ESTATE STARS ÖDÜLLERİ”

FURTHER MOTIVATION FOR THE

İŞ HAYATINDA BAŞARIYA GİDEN

SAHİPLERİNİ BULDU.

FUTURE.

YOLDA TÖKEZLEMEK SON DERECE NORMAL. İŞTE SİZE YOL

İLKİ BU YIL GERÇEKLEŞEN REAL ESTATE STARS’IN ANA SPONSORU

ADANA BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ’NE

GÖSTERECEK KARİYER HATALARI!

DAIKIN TÜRKİYE OLDU.

BAĞLI OLARAK MERSİN’DE

IT IS NATURAL TO STUMBLE ON THE

AIMING TO PROMOTE THE

FAALİYET GÖSTEREN ARGON

PATH TO PROFESSIONAL SUCCESS.

TRENDSETTERS OF THE REAL

MÜHENDİSLİK SAHİBİ ÖZGÜR

HERE ARE THE CAREER MISTAKES

ESTATE SECTOR, THE “REAL

AYSEN, “DAIKIN ÜRÜNLERİ

THAT WILL GUIDE YOUR WAY!

ESTATE STARS AWARDS” FOUND

HER DÖNEM SEKTÖRÜN

THEIR OWNERS. DAIKIN TURKEY

STANDARTLARINI BELİRLİYOR”

FOLKART TOWERS BAYRAKLI

SPONSORED THE FIRST OF THE

DİYOR.

PROJESİ SAKİNLERİ, YÜKSEK VERİM,

REAL ESTATE AWARDS.

SERVING IN MERSIN AS A

ENERJİ TASARRUFU VE KONFORU

DEALER OF THE ADANA

SEKTÖRÜN ÖNCÜ MARKASI DAIKIN

REGION HEADQUARTER, ARGON

İLE YAKALADI.

ENGINEERING OWNER ÖZGÜR

THE RESIDENTS OF FOLKART

AYSEN SAYS: “DAIKIN PRODUCTS

TOWERS BAYRAKLI PROJECT FIND

ALWAYS DETERMINE THE SECTOR

HIGH EFFICIENCY, ENERGY SAVING

STANDARDS”.

AND COMFORT IN THE SECTOR LEADER DAIKIN.

santİgrat2016


05

73

santİgrat EKİMOCTOBER n KASIMNOVEMBER n ARALIKDECEMBER

2016 SAYI ISSUE 34 2016 SAYI/ISSUE 34 Daikin Isıtma ve Soğutma Sistemleri San. Tic. A.Ş. Adına İmtiyaz Sahibi On Behalf of Daikin Air Conditioning Ind. Trade Inc. Hasan Önder Yönetim yeri /A place of management Daikin Isıtma ve Soğutma Sistemleri San. Tic. A.Ş Daikin Air Conditioning Ind. Trade Inc. Küçükbakkalköy Mahallesi, Kayışdağı Caddesi, Allianz Tower No:1 34750 İstanbul Telefon : 0216 453 27 00 (Pbx) Faks : 0216 671 06 00 www.santigrat.com.tr santigrat@daikin.com.tr

SANTİGRATHOME ANLAMI “RÜZGAR” VE

ORGANİK MİMARİNİN DUAYENİ

“SU” OLAN FENG SHUİ, EN

FRANK LLOYD WRIGHT, YALIN

ANLAŞILIR HALİYLE YAŞAM

İÇ MEKANLAR, DÜZENLİ

ALANLARINI İNSANA EN FAZLA

VE GEOMETRİK CEPHELER,

FAYDA SAĞLAYACAK BİÇİMDE

NATUREL MALZEMELERLE

DÜZENLEME YÖNTEMİNE

OLUŞTURDUĞU TARZ İLE

DENİLİYOR.

MİMARİDE ÖZEL BİR YERE

TRANSLATED AS THE “WIND”

SAHİP OLDU.

AND THE “WATER”, FENG SHUI

THE GURU OF ORGANIC

IS THE NAME GIVEN TO THE

ARCHITECTURE, FRANK LLOYD

METHOD OF ORGANIZING

WRIGHT HOLDS A SPECIAL

LIFE SPACES IN THE MOST

PLACE WITH HIS AUTHENTIC

BENEFICIAL WAY POSSIBLE.

STYLE, CHARACTERIZED BY

Yazıişleri Müdürü (Sorumlu) Editor in Chief (Managing) Şule Şentarlı Editör (Kurumsal) Editor (Corporate) Hülya Dinçer Editör (İçerik) Editor (Content) Lale Erol Ulutaş Editör (Dekorasyon) Editor (Decoration) Aslıhan Işın Kotaman Kreatif Direktör/Creative Director Belma Kuyucu Çeviri/Translation Gökçe Aktuğ Fotoğraf/Photography Deniz Açıksöz

MINIMALISTIC INTERIORS, NEAT

Katkıda Bulunanlar/Contributors Cihan Demirşevk, Ebru Damran D.

DAĞLARIN ETEĞİNDE, BİR

AND GEOMETRIC FACADES,

Bu yayının her hakkı saklıdır. Bu dergide legal olarak

GÖLÜN KIYISINDA YA DA

AND NATURAL MATERIALS.

yayımlanan yazı, makale, fotoğraf, çizgi

ORMANIN İÇİNDE… DOĞADA

roman ve illüstrasyonların sorumlulukları sahiplerine ait olup, copyright hakları

YAŞAMANIN ÖZGÜRLÜĞÜNÜ

DOĞAYA SAYGI PROJELERİ

KENTLERDEKİ EVLERE TAŞIYAN

OLARAK NİTELENEN

KÜÇÜK ÖNERİLERİMİZ SİZİN

“YEŞİL ÇATILAR” YEŞİLDEN

İÇİN…

UZAKLAKLAŞMIŞ KENTLERİN

IN THE MOUNTAIN SKIRTS,

YENİDEN NEFES ALABİLMESİ

BESIDE THE LAKE, OR IN THE

İÇİN BİR UMUT OLARAK

MIDDLE OF THE FOREST… TAKE

GÖRÜLÜYOR.

A LOOK AT OUR TIPS TO BRING

ACCLAIMED AS PROJECTS

copyrights to Daikin Air Conditioning Systems Ind. Trade

THE LIBERTY OF NATURAL LIFE

THAT RESPECT THE

Inc. Reproduction in whole or part without the written

INTO URBAN HOMES…

ENVIRONMENT, “GREEN ROOFS” ARE SEEN AS HOPE TO BRING A FRESH BREATH INTO CITIES, WHICH ARE ALIENATED FROM THE GREEN.

Daikin Isıtma ve Soğutma Sistemleri San. Tic. A.Ş.’ye aittir. Daikin Isıtma ve Soğutma Sistemleri San. Tic. A.Ş.’den yazılı izin alınmaksızın herhangi bir ortamda çoğaltılması, basılması, referans gösterilmesi ve yayımlanması yasaktır. All rights reserved. The legal responsibility for all the articles, images and illustrations published in this magazine belong to their owners, whereas their

permission of Daikin Air Conditioning Systems Ind. Trade Inc. is strictly prohibited.


KNOLOJİ TECHNOLOGY TEKNOLOJİ TECHNOLOGY TEKNOLOJİ TEKNOLOJİ TEKNOLOJİ TECHNOLOGY TEKNOLOJİ TEC TEKNOLOJİ TECHNOLOGY TEKNOLOJİ TECHNOLOGY TECHNOLOGYTEK

NOLOGY

EKNOLOJİ T E KN O L O J İ T E C H N O L O G Y TEKNOLOJİ TECHNOLOGYTEKNOLOJİTEKNOLOJİ TECHNOLOG TEKNOLOJİTECHNOLOGY

YEMEKLER BOYUT ATLADI! FOOD IN A NEW DIMENSION! 3 boyutlu yazıcılar, uzun yıllardır teknoloji gündeminin heyecan verici maddeleri arasında. Son olarak dünyanın 3D yazıcı ile yemek üretip servis eden ilk restoranı da açıldı. Londra’da Food Ink. tarafından açılan restorana halk büyük ilgi gösterdi. Restoranın camından yemek hazırlanma süreçlerinin izlenmesi şeklinde gelişen ilgi, ‘tadına bakma’ aşamasına ise pek fazla ulaşamadı. Şimdilik bu yenilikçi fikri izlemekle yetinen insanların 3 boyutlu lokanta fikrine alışması biraz zaman alacak gibi gözüküyor. 3D printers have long been among the most intriguing subjects in the field of technology. Recently, the world’s first restaurant to produce and serve 3D food has been introduced by Food Ink. and attracted massive public interest. Even though this interest was limited to spectating the food preparation process through the window… Looks like it will take a while until the idea of a 3D restaurant goes beyond admiring an innovative project and becomes a real thing.

Bu şemsiye bir harika! WONDERBRELLA!

Suudi Arabistanlı 2 bilim insanı Hac vazifelerini yapmak için ülkelerine gelen Müslümanlara kolaylık sağlamak için güneş enerjili şemsiye geliştiriyorlar. Prototip aşamasında olan şemsiye, güneşten elde ettiği enerjiyi içine yerleştirilmiş fana güç sağlamak için kullanacak. Serinletmenin yanında, yön bulmada yardımcı bir GPS sistemi, fener ve cihaz şarj edebilmesi için 3 USB girişinin bulunması planlanan şemsiyenin adı “Kafka” olacak. Two Saudi scientists are developing a solar charged umbrella to ease the life of Muslim tourists on their duty of pilgrimage. The umbrella, which is yet in prototype, will be using solar energy to supply power to the niched fan. The device is projected with 3 USB sockets for GPS navigation, a torch and charging facilities as well as cooling, and will be named “Kafka”.

santİgrat2016

ŞARJINIZI HİÇ BİTİRMEYECEK BİR FİKİR…

A CHARGE-SAVING IDEA… Kampçılar ve doğa sporlarının tutkunları için su enerjisini elektriğe çeviren bir portatif jeneratör tasarlandı. Çalışma prensibi ise çok basit; kılıfından çıkarttığınız Estream’i kulakçıklarını açarak bir nehre hatta göle bırakıyorsunuz. 4.5 saat boyunca suda kalan mini jeneratörünüz 3 telefon, kamera ve tabletinizi şarj edebiliyor. A portable generator that transforms water energy into electricity has been developed for campers and outdoor athletes. The working principle is quite simple: taking out of its cover, you open the valves of Estream and leave it on the river or lake. The mini generator can charge three phones, cameras and tablets with a 4,5 hour stay in water.

TEKNOLOJİ TECHNOLOGY TEKNO TEKNOLOJİ TECHNOLOGY TEKNOLOJİ

TECHNOLOGY


CHNOLOGY TEKNOLOJİ TEKNOLOJİ

TECHNOLOGY TEKNOLOJİ

KNOLOJİ TECHNOLOGY TEKNOLOJİ

GY

TECHNOLOGY

TECHNOLOGY TEKNOLOJİ TECHNOLOGY TEKNOLOJİ TEKNOLOJİ

07

Sürücüsüz otobüs yola çıktı... DRIVERLESS BUS HITS THE ROAD

Mercedes sürücüsüz tırdan sonra kendi kendine gidebilen şehir içi otobüsünü Amsterdam’da test sürüşüne çıkardı. Geleceğin otobüsü, 20 kilometrelik ilk yolculuğunu direksiyon, gaz ve fren pedalı olmadan Amsterdam’ın halka açık yollarında gerçekleştirdi. ‘City Pilot’ adı verilen bağımsız sürüş teknolojisini kullanan otobüs, sahip olduğu navigasyon sayesinde Schiphol Havalimanı ve Haarlem kenti arasındaki 20 kilometrelik güzergâh üzerinde bulunan virajları, tünelleri ve trafik lambalarını, kurallara uygun şekilde geçmeyi başardı. Geleceğin Otobüsü programı çerçevesinde geliştirilen bu özel araç özellikle Avrupa’da belirlenen güzergâhlarda çok yakında aktif olarak kullanılmaya başlanacak. After the driverless truck, Mercedes put the first driverless bus on test drive in Amsterdam. The futuristic bus completed its first trip of 20 kilometers without steerwheel, gas or brake pedal in the public streets of Amsterdam. Using the ‘City Pilot’ independent drive technology, the bus managed its way properly around the bends, tunnels, traffic lamps along the 20 kilometer itinerary from the Schiphol Airport to Haarlem with the help of its navigation system. The special transport developed in line with the Futuristic Bus program will soon be actively used on selected itineraries in Europe.

GELECEĞİN ŞEHRİ: TSUNASHİMA THE CITY OF THE FUTURE: TSUNASHİMA Panasonic, Nomura Real Estate Development Co. Ltd. işbirliği ile Japonya’da geleceğin şehrini inşa etmek üzere harekete geçti. “Sürdürülebilir Akıllı Şehir” olarak lanse edilen projenin, Tokyo’nun Güneybatısındaki Yokohama şehrinde inşa edilmesi planlanıyor. Enerji sistemi, hidrojen dolum istasyonu ve uluslararası öğrenciler için bir yurt içeren Sürdürülebilir Akıllı Şehir Tsunashima’nın geliştirilmesine 10 kuruluş katılıyor. Geleceğin şehri olarak planlanan Tsunashima için belirlenen hedefler arasında, karbondioksit emisyonunun yüzde 40 azaltılması, yüzde 30 ya da daha fazla oranda yeni enerjilerin kullanılması yer alıyor.

Panasonic and Nomura Real Estate Development Co. Ltd. started the project to build the city of the future in Japan. The “Sustainable Smart City” project is projected to rise in the city of Yokohama, lying southwest of Tokyo. Ten corporations participate in the development of the Sustainable Smart City Tsunashima, which will boast an energy system, hydrogen filling station, and an international student hostel. It is targeted to reduce carbondioxide emission by 40 percent, and to use new energies as much as 30 or more percent in the futuristic town ofTsunashima.

OLOJİ TECHNOLOGY TEKNOLOJİ TEKNOLOJİ TEKNOLOJİ TECHNOLOGY TEKNOLOJİ TECHNOLOGY TEKNOLOJİ TEKNOLOJ Y TEKNOLOJİ TECHNOLOGY


KNOLOJİ TECHNOLOGY TEKNOLOJİ TECHNOLOGY TEKNOLOJİ TEKNOLOJİ TEKNOLOJİ TECHNOLOGY TEKNOLOJİ TEC TEKNOLOJİ TECHNOLOGY TEKNOLOJİ TECHNOLOGY TECHNOLOGYTEK

NOLOGY

EKNOLOJİ TE KN O L O J İ T E C H N O L O G Y TEKNOLOJİ TECHNOLOGYTEKNOLOJİTEKNOLOJİ TECHNOLOG TEKNOLOJİTECHNOLOGY

BU TUVALET BİLDİĞİNİZ GİBİ DEĞİL NO ORDINARY WC İngiltere’deki Cranfield Üniversitesi’nden araştırmacılar; enerji üretebilen, ucuz, temiz ve doğa dostu bir tuvalet geliştirdi. Bill & Melinda Gates Vakfı tarafından da desteklenen projenin işleyişi ise şöyle; kullanıcı ‘işini bitirdikten’ sonra koku geçirmez dönen bir çanak, atığı toplama deposuna bırakıyor. Sıvı atıklar işlenirken bir nanoteknolojik membran, suyu filtreleyip yoğunlaştırıyor ve sudaki patojenlerin yok edilmesine yardımcı oluyor. Bu su buharı ardından bir gaz yardımıyla kanaldan geçip damlacıkların yoğunlaştığı bir tüpe giriyor. Bu tüpte buhar yeniden patojen içermeyen sıvıya dönüştürülüyor. Bozulmamış temiz su, bahçe sulama ve hatta ev temizliğinde bile kullanılabiliyor. Katı atıklar ise atık bir deponun tabanına düşüyor ve burada pille çalışan Arşimed vidası, atığı ikinci bir alana gönderiyor. Bu alanda atık yakılıyor ve kül enerjisine dönüştürülüyor. England’s Cranfield University researchers developed an energy generating, cheap, clean and eco-friendly toilet. The project that was supported by Bill & Melinda Gates Foundation works as follows: once the user is ‘done’, a rotating odor-proof bowl transmits the waste into the storage tank. As the liquid waste is processed, a nano-technological membrane filters and condenses the water, helping the elimination of the pathogens. With the help of a certain gas, the vapor travels through a channel into a tube where droplets are condensed. Inside the tube, the vapor retransforms into a pathogen-free liquid. This clean water can be used in irrigation, and even domestic cleaning. In the meantime, solid wastes fall onto the base of the tank, where a battery-powered Archimedes screw transmits the waste into a second container. Here, the waste is burned and is transformed into ash energy.

Bahçe çimi nelere kadir...

THE MERITS OF GREENSWARD

Yeni bir araştırma ile bahçe çiminden yenilenebilir enerji kullanımını mümkün kılabilecek yeni bir yöntem keşfedildi. Birleşik Krallık ve Cardiff Üniversitesi Catalizör Enstitüsü’nden bilim insanları, güneş ışığı ve uygun maliyetli katalizör kullanarak çimden hidrojen elde etme yolunu buldular. Bu önemli çalışma, Royal Society dergisinde yayımlandı. Hidrojenin yeşil enerjide kullanımı için bilim insanları photoreforming veya photocatalysis olarak isimlendirilen prosesleri kullanıyor. Bu prosesler selülozu organik parçalara ayırıyor. Güneş ışığı kullanan basit bir katalizör ile aktivite edilerek hidrojene dönüşüm sağlanıyor. A new study discovered a brand new technique to obtain energy from greensward. Scientists from the UK and the Cardiff University Catalizor Institute developed the method of generating hydrogen from grass by using sunlight and low-cost catalizor. The study was published in the Royal Society Journal. For using hydrogen in green energy, scientists use the processes which are known as photoreforming or photocatalysis. These processes dismantle cellulose into organic fragments. With the help of a simple solar powered catalizor, it is activated for hydrogen transformation.

santİgrat2016

TEKNOLOJİ TECHNOLOGY TEKNO TEKNOLOJİ TECHNOLOGY TEKNOLOJİ

TECHNOLOGY


CHNOLOGY TEKNOLOJİ TEKNOLOJİ

TECHNOLOGY TEKNOLOJİ

KNOLOJİ TECHNOLOGY TEKNOLOJİ

GY

TECHNOLOGY

TECHNOLOGY TEKNOLOJİ TECHNOLOGY TEKNOLOJİ TEKNOLOJİ

09

VE IPHONE 7 KARŞINIZDA! MEET THE NEW IPHONE 7!

Apple, merakla beklenen iPhone 7’yi tanıttı. En radikal özellik ise kulaklıkta yapıldı. iPhone’da artık kulaklık girişi yok, kulaklık için Lightning kullanılacak. Öte yandan suya ve toza dayanıklı iPhone’un arka kamerası 2 adete çıkarıldı. iPhone 7’nin ön kamerası 7 megapiksel ve HD çözünürlüğünde görüntü alabiliyor. iPhone 7’nin arka kamerası ise 12 MP. iPhone 7 Plus ise her biri 12 MP olan çift kamerasıyla dikkat çekiyor. iPhone 7 Plus’ın 2 arka kamerasından biri geniş açı, diğer telefoto lensi görevi görüyor. Böylece artık daha fazla zoom yapabilmek mümkün. Apple introduced the much anticipated iPhone 7. The most radical feature of the new phone is the earphone section. iPhone no longer has an earphone input, in place of which Lightning will be used. Meanwhile, the rear camera of the water and dust resistant iPhone has been doubled. iPhone 7’s 7 megapixel front camera can capture images with HD resolution, while the rear camera is 12 MP. iPhone 7 Plus, on the other hand, attracts with double cameras of 12 MP each. One of the two rear cameras of iPhone 7 Plus has the wide angle feature, while the other has telephoto lens, which makes deeper zooming possible.

MASAİLER GÜNEŞ ENERJİSİ İLE AYDINLANIYOR

MASAIS USE LIGHT OF SOLAR ENERGY

Doğu Afrika’da yarı göçebe yaşayan Masai kabilesi, elektrik sorununu artık güneş enerjisi ile çözüyor. Green Energy Africa, Kenyalı kadınlara güneş enerjisinden faydalanacakları malzemeleri, enerji tasarruflu lambaları, güneş panellerini ve şarj edilebilir pilleri sağlıyor. Masaili kadınlarsa böylelikle, ülkenin elektrik şebekesine hala erişimi olmayanlara elektrik götürüyor. Herkesin ışıktan faydalanabilmesi ve güneşten enerji üretebilmesi umuduyla kadınlar, eşeklerin üzerine astıkları güneş panelleriyle kapı kapı geziyor.

Google’ın CEO’su uçmaya hazırlanıyor GOOGLE’S CEO PREPARES TO FLY Google’ın kurucularından Larry Page’in uçan araba için yola çıkan 2 yeni şirkete yatırım yaptı. Page’den yatırım alan kuruluşlardan birisi 2010 yılında kurulan Zee.Arero adlı şirket. Bir diğer ise geçtiğimiz yıl kurulan Kitty Hawk. Larry Page’in her iki şirkete sağladığı destek de tamamen bireysel arzularının bir sonucu. Yani, Google’ın kurumsal olarak uçan otomobiller ile bir ilgilisi yok. Zee.Areo ekibi prototip modellerin test uçuşunu Google’ın Mountain View’deki merkezine bir saat uzaklıktaki bir havalimanında çoktan gerçekleştirmiş durumda. NASA, Boeing, Space X gibi şirket ve kuruluşlarda çalışmış isimleri bünyesine katan Zee.Areo’nun ilk testleri, iki adet tek kişilik koltuğa sahip bir araç üzerine yoğunlaşıyor.

The semi-nomadic Masai tribe of East Africa solves the electricity problem through solar energy. Green Energy Africa provides Kenyan women materials required to benefit from solar energy, energy saving lamps, solar pannels and rechargeable batteries. And the Masai women bring electricity to the parts of the country with no electricity access. In order to bring light to everybody and enable the production of solar energy, women travel on donkeys from door to door with the solar pannels.

Larry Page, one of Google’s founders, invests in two new companies to invent a flying car. One of the companies Page invests in is Zee Aero which was founded in 2010. The other is the Kitty Hawk, founded only last year. Larry Page supports both companies for the sake of private passions. In other words, Google has nothing to do with flying cars. The Zee Aero crew has already conducted the test flight for prototypes at an airport lying one hour drive off Google Headquarter in Mountain View. Recruiting former NASA, Boeing, Space X professionals, Zee Aero’s early tests are focused on a car with two single seats.

OLOJİ TECHNOLOGY TEKNOLOJİ TEKNOLOJİ TEKNOLOJİ TECHNOLOGY TEKNOLOJİ TECHNOLOGY TEKNOLOJİ TEKNOLOJ TECHNOLOGY Y


RÖPORTAJINTERVIEW

Daikin Europe Başkanı Masatsugu MInaka:

“Bİz Türkİye’deyİz ve Türkİye’de olmaya devam edeceğİz” Daikin Europe President Masatsugu Minaka: “We are in Turkey and will continue to be.” n 15 Temmuz darbe girişiminin kısa sürede püskürtülmesi dünyada büyük yankı bulurken, Türkiye’de yatırımı olan şirketlerin de güvenini artırdı. Türkiye’ye 2011 yılında bir satın almayla giren Daikin’in Europe Başkanı Masatsuga Minaka, Sabah Gazetesi’nden Metin Can’a verdiği röportajda, “Büyük bir tehlikeyi gerçek bir demokrasi örneği vererek atlatmayı başardınız. Başta tüm parlamento olmak üzere tüm Meclis’in ve Türk halkının darbeciler karşısındaki cesur ve kararlı duruşunu takdirle karşıladık. Bütün bu yaşananlar bizim Türk halkına olan güvenimizi bir kez daha tesis etti” dedi. Daikin gibi uzun vadeli planlar ve hedeflerle hareket eden yatırımcılar açısından Türkiye’nin çok önemli bir ülke olduğunu belirten Minaka, “Daikin gibi küresel ölçekte sahip olduğu yetenekleri, Türkiye’nin dinamik yapısını ve sahip olduğu potansiyel ile buluşturabilen yatırımcılar bu ülkedeki yerini almaya devam edecektir. Türkiye, yatırım için ilk imzayı attığımız gün bizim için nasıl bir önem taşıyorsa hala aynı önemi taşıyor” diyerek yatırıma devam edeceklerinin sinyallerini verdi. Daikin Europe Başkanı Masatsugu Minaka, 15 Temmuz kalkışma sonrası düşüncelerini ve gelecek planlarını dergimiz Santigrat’a anlattı: Global bir yatırımcı olarak, Türkiye’deki gelişmeleri nasıl değerlendiriyorsunuz? Öncelikle Türkiye devletine ve Türk halkına geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Çok büyük bir tehlikeyi gerçek bir demokrasi örneği vererek atlatmayı başardınız. Başta tüm parlamento olmak üzere tüm Meclis’in ve Türk halkının darbeciler karşısındaki cesur ve kararlı duruşunu takdirle karşıladık. Bütün bu yaşananlar bizim Türk halkına olan güvenimizi bir kez daha tesis etti. Dünyanın 145 ülkesinde faaliyet gösteren bir marka olarak zaman zaman istenmeyen ve öngörülemeyen olaylarla karşı karşıya kalıyor ve yatırımlarımızdan ziyade oralardaki dostlarımız, çalışanlarımız adına endişe duyuyoruz. Ancak şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki; bu darbe girişiminin santİgrat 2016

n As the immediate repulse of the coup trial on July 15 has made a tremendous global impact, it has also reinforced the faith of foreign investors in Turkey. On the entrance into the Turkish market through acquisition of 2011, President Masatsuga Minaka of Daikin Europe said in his interview with Metin Can from Sabah Daily News: “You have succeeded to overcome a majestic threat by displaying a genuine example of democracy. We have admired the brave and decided attitude of the entire Turkish people, the Assembly and the Parliament against coup plotters. All these experiences once again built up our trust in the Turkish people.” Emphasizing Turkey’s importance on the eye of investors that act on long term plans and objectives as in the example of Daikin, Minaka signalled of future investments: “Investors like Daikin, which can combine their global talents with Turkey’s dynamic structure and potential, will continue to maintain their places in this country. Turkey is as important to us as in the first day of our investment.” Daikin Europe President Masatsugu Minaka shared his thoughts on the July 15 coup trial and his future plans to Santigrat: As a global investor, how would you evaluate the developments in Turkey? First of all, I would like to wish the Turkish State and people get well. You have succeeded in overcoming a majestic threat through displaying a genuine example of democracy. We have admired the brave and decided attitude of the entire Turkish people, the Assembly and the Parliament against coup plotters. All these experiences once again built up our trust in the Turkish people. As a global brand that is active in 145 nations, we find ourselves face to face with unprecedented events from time to time, and worry for our friends and employees over there, rather than our investments. But I can easily say that our brief anxiety and worries after the coup attempt has been short-lived. Daikin Turkey CEO Hasan Önder shared with us that the coup attempt


11

ardından sizler adına bir merak ve endişe yaşadıysak bile bu çok kısa sürdü. Daikin Türkiye CEO’muz Hasan Önder de, bir grubun yapmak istediği darbe girişiminin müthiş bir birlik ve beraberlik içinde başarıyla atlatıldığı, ekonominin ve finans sisteminin tüm kurumları ile çalışmaya devam ettiği bilgisini bizimle paylaşarak, çalışmaya ve üretmeye hiç ara vermediklerini iletti. Sonuçta şunu vurgulamak isterim ki; Daikin her zaman Türkiye’nin, Türk insanının potansiyeline güvenen bir marka oldu. Ve geçmişten bu yana biliyoruz ki; bu ülke her türlü krizin üstesinden gelip, gelişimini devam ettirebilme kabiliyetine sahip. Aynı zamanda ülke ekonomisini bu dönemlerde daha da güçlendirmemiz gerekiyor ve bunun için de 2 kat daha fazla çalışarak desteğimizi devam ettireceğiz. Türkiye’nin içinde bulunduğu bu zor dönemde uluslararası derecelendirme kuruluşlarından endişeyi artırıcı yönde değerlendirmeler geldi. S&P ve Fitch Türkiye’nin notunu düşürdü. Moody’s ise değiştirmedi. Bu tür kuruluşların yorumlarını nasıl değerlendiriyorsunuz? Türkiye’ye ilişkin negatif değerlendirmeler sizin gibi uluslararası yatırımcıları nasıl etkiliyor?

of a certain group has been repulsed by an amazing unity and solidarity, and the whole economy and financial systems continue their operations integrally, without any interruptions. In the end, I have to say; Daikin has always been faithful in the potential of Turkey and the Turkish people. And from the past into the future, we know that this nation has the capacity to overcome any crisis and continue its development. At the same time, the national economy has to be reinforced in such times; accordingly, we will work twice as hard to give our support. During these tough times for Turkey, further disquieting assessments from international ratings bureaus arrived. S&P and Fitch lowered Turkey’s grade. Moody’s has not changed. What do you think about their assessments? How do negative assessments about Turkey affect global investors as yourself? It has to be acknowledged by everyone that a country, which has not been unstabilized in the face of such a massive terrorist attempt, has the power to successfully overcome any undulations.


Herkesin şunu kabul etmesi gerekir ki; böylesine büyük bir terörist girişim karşısında istikrarsızlığa savrulmamış bir ülke olası dalgalanmaları da başarı ile atlatabilecektir. Elbette darbe girişimi gibi büyük bir tehlikeyi atlatmış her ülkede kısa vadeli siyasi ve ekonomik dalgalanmalar yaşanabilir. Bu gibi durumlarda Standart&Poors, Fitch, Moody’s gibi uluslararası derecelendirme kuruluşlarının da, varoluş amaçları gereği yatırımcıları uyarması gayet normaldir. Önümüzdeki süreçte Türkiye darbe tehlikesini atlatma konusundaki başarısını siyasi ve ekonomik alanlarda da göstererek, kredi derecelendirme kuruluşlarının risk algısını kısa sürede revize etmesini sağlayacaktır. Elbette Türkiye’yi hiç tanımayan yatırımcılar açısından kredi kuruluşlarının değerlendirmeleri karar aşamasında önemli olabilir. Ancak Daikin gibi Türkiye’de doğrudan yatırımcı olarak faaliyet gösteren, bu ülkenin dinamiklerini bilen yatırımcılar açısından olumsuz bir etkisi olmayacaktır. Para piyasalarında kısa vadeli etkiler görülse bile Daikin gibi global yatırımcılar, fevri hareket etmeyi sevmez. Bu vesileyle şunu vurgulamak isterim ki; biz Türkiye’deyiz ve Türkiye’de olmaya devam edeceğiz. Siz Türkiye’de deneyimli ve doğrudan yatırımları bulunan bir şirketsiniz. Kendi tecrübelerinizden yola çıkarak, diğer uluslararası yatırımcılara, Türkiye’ye yatırım yapma planı olan kuruluşlara ne gibi tavsiyelerde bulunursunuz? Daikin Temmuz 2011 tarihinden bu yana Türkiye’de doğrudan yatırımcı olarak faaliyet gösteriyor ama Türkiye’ye olan ilgimiz ve faaliyetlerimiz çok daha geçmiş tarihlere dayanıyor. O nedenle Türkiye’deki gelişmeleri her zaman yakından takip ediyoruz. Ve elbette Türkiye’deki tüm gelişmelerden, yaşanan her türlü ekonomik dalgalanmalardan etkileniyoruz. Çünkü bizim yaptığımız iş, bir yandan inşaat sektörü ile diğer yandan tüketici davranışları ile birebir bağlantılı. Sektörümüzün gelişimi, bu ve daha bir sürü faktöre göre yavaşlayıp, hızlanabiliyor. Ancak şunu rahatlıkla söylemeliyim ki, Daikin gibi uzun vadeli planlar ve hedeflerle hareket eden yatırımcılar açısından Türkiye çok önemli bir ülkedir. Daikin gibi küresel ölçekte sahip olduğu yetenekleri, Türkiye’nin dinamik yapısı ve sahip olduğu potansiyel ile buluşturabilen yatırımcılar bu ülkedeki yerini almaya devam edecektir. Sizin gibi uluslararası şirketlerin orta ve uzun vadeli yatırım yaptığını biliyoruz. Daikin’in Türkiye’ye ilişkin büyüme planlarında bir revizyona gittiniz mi? Başarı ile atlatılmış bir darbe girişiminin ardından Türkiye’ye ve Türk insanına duyduğumuz güven konusunda hiçbir eksilme olmadığı gibi, Türkiye’ye ilişkin büyüme planlarımızda da negatif yönde bir revizyona gitme ihtiyacı duymadık. Zaten böyle güçlü kalkışmadan sonra bile para piyasalarındaki oynaklığın sınırlı kaldığını gördük. Daikin hiçbir zaman kısa vadeli gelişmelere bakarak, kısa vadeli planlarla hareket eden bir şirket olmamıştır. Bu noktada şunu hatırlatmak isterim; Daikin santİgrat 2016

Obviously, short-term political and financial undulations can be expected in any country which has only experienced a big threat as a coup attempt. In such circumstances, it is normal by definition that international ratings bureaus including Standart&Poors, Fitch or Moody’s to warn investors. In the short term, Turkey shall repeat the success in overcoming the threat of the coup attempt in politics and economy, which would revize the risk evaluation by the ratings bureaus. Certainly, the assessments of ratings bureaus might be influential in the decision making process of investors unfamiliar with Turkey. But for the investors like Daikin, which are actively investing in Turkey and familiar with its dynamics, no negative impact should be expected. Even though short-term impacts might be seen in the monetary markets, global investors like Daikin do not like impulsive actions. Hereby I would like to say, we are in Turkey, and will continue to be here. Daikin has experiences and direct investments in Turkey. By looking at your experiences, how would you advise other international investors and companies that are considering an investment in Turkey? Daikin has been a direct investor in Turkey since 2011, but our interest and activities in Turkey are rooted way back. As a matter of fact, we have always been keeping close track of what was going on in Turkey. And naturally, we are affected by any development, any financial undulation that has been going on here. Because our business is in direct connection with the construction sector and consumer behaviours. The development of our sector can be slowed down or speeded up by these and many other factors. But I can easily say that, Turkey is very important for investors which act upon long term plans and objectives, such as Daikin. Investors like Daikin, which can combine their global talents with Turkey’s dynamic structure and potential, will continue to maintain their places in this country. Global companies as yours consider mid- or long term investments. Have you considered any revisions in your growth plans in Turkey? Neither has been any remission in our faith in Turkey and the Turkish people after a successfully overcome coup attemt, nor have we felt the need to make any negative revisions in our growth plans in Turkey. As a matter of fact, we have seen that the undulations in the monetary market has only been limited after such a massive attempt. Daikin has never acted on short-term plans, or by looking at short-term developments. At this point, I need to remind that Daikin has made its biggest investment in Turkey in 2011, when a global financial crisis was widely talked about. As the global leader of the climatization industry, we have confided in the future of Turkey, and made a big investment. Back then, we believed that Turkey would be


13 2011 gibi global ekonomik krizin en çok konuşulduğu dönemde en büyük yatırımını Türkiye’ye yapmış bir kuruluştur. Dünya iklimlendirme sektörünün lideri olarak Türkiye’nin geleceğine güvendik ve çok önemli bir yatırım yaptık. O gün de Türkiye’nin coğrafi konumu ve ekonomik performansı ile bölgedeki en önemli oyunculardan biri olacağına inanıyorduk, bugün de inanıyoruz. Daikin bugüne kadar Türkiye’de hızlı büyüyen bir şirket olarak biliniyor. Daikin’in Türkiye’ye ilişkin bundan sonraki hedefleri nelerdir? Yeni büyüme hedefleriniz ve planlarınız hakkında bilgi verir misiniz? Daikin, 260 milyon dolarla yatırım yaparak Türkiye’de doğrudan faaliyet göstermeye başladığımız 2011 yılından bu yana bir yandan büyümesini diğer yandan yatırımlarını artırarak devam ettiriyor. Bir yandan Sakarya’daki üretim tesislerimizi Avrupa standartlarında üretim yapar hale getirirken, diğer yandan Daikin teknolojisini tüm dünya ile eş zamanlı olarak kullanıcılarına sunan bir yapıya kavuşarak sektörünün en hızlı büyüyen markası olduk. Bundan sonra da uzun ve orta vadeli planlarımız doğrultusunda aynı şekilde büyümemizi sürdüreceğiz. Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de iklimlendirme sektörüne öncülük etme hedefimiz doğrultusunda planladığımız tüm yatırımlarımıza aynı hızla devam edeceğiz. Daikin, global yapısı içinde Türkiye’deki birimlerini nasıl konumlandırıyor? Daikin’in global büyüme planları içinde Daikin Türkiye’nin nasıl bir ağırlığı bulunuyor? Yatırımcı olarak Türkiye’ye gelirken, Türkiye’yi bölgesinin AR-GE ve lojistik üssü olarak konumlandırdığımızı açıklamıştık. Bugün de bunun için çalışıyoruz. Bu hedef doğrultusunda önümüzdeki dönemde iç pazara olduğu kadar ihracata da ağırlık vereceğiz. Yatırımlarımız bundan sonra da planladığımız gibi devam edecek. Daikin gerek bayileri, tedarikçileri, çalışanları gerekse tüketicisi ile çok sayıda kişiye dokunan bir marka. Bu doğrultuda bu kesimlere bir mesaj vermek ister misiniz? Doğrudan yatırımcı kimliğimiz ile Türkiye’deki tüm paydaşlarımız ile ‘elini taşın altına koyan’ bir şirket olarak bu ülkenin geleceğine dün olduğu gibi bundan sonra da güvenmeye devam edeceğiz. Türkiye, yatırım için ilk imzayı attığımız gün bizim için nasıl bir önem taşıyorsa hala aynı önemi taşıyor. Türkiye, büyümesini ve gelişimini sürdüren ülkeler arasındaki yerini almaya devam edecektir. Biz de Türkiye’nin büyüme ve gelişme konusundaki çabasını yatırımcı ve üretici kimliğimiz ile desteklemeyi sürdüreceğiz.

among the most important actors in the region with its geographical status and economic performance; we still do. Daikin is known for its rapid growth in Turkey. What are Daikin’s future plans for Turkey? What could you say on your growth plans and projections? Since we began our direct operations in Turkey by 260 million dollars investment in 2011, Daikin continues to grow with increased investments. We have become the fastest growing brand in the sector by elevating our Sakarya production facility to European standards, while attaining an organizational structure to present Daikin technology simultaneously with the world. From onwards, we will maintain our growth in line with our long and mid term plans. We are going to resume our projected investments in line with our mission to lead the air conditioning sector in Turkey as in the rest of the world. How are the Turkish units are positioned in Daikin’s global structure? What part does Daikin Turkey play among Daikin’s global growth plans? Arriving Turkey as investors, we have remarked that Turkey has been positioned as the R&D and logistics base of the region. Today, we are working in this respect. And in this respect, we will focus on exports as much as the domestic market in the short term. Our investments will be continued as planned. Daikin has direct connection with many people, including its dealers, suppliers, employees and consumers. Would you like to share a message with these people? Being a directly investing company which ‘shoulders responsibility’ with all our shareholders, we will keep our faith in the future of this nation tomorrow as in the past. Turkey still bears the same importance for us as in the first day. Turkey will continue to be among growing and developing nations. And as investors and producers, we will keep supporting Turkey’s efforts to grow and develop further.


DAIKIN

DAIKIN TÜRKİYE’NİN AR-GE EKİBİ, YENİ ÜRÜN GELİŞTİRME ÇALIŞMALARINI HIZLANDIRDI DAIKIN TURKEY R&D TEAM SPEEDS UP INNOVATION PROJECTS İKLİMLENDİRME SEKTÖRÜNÜN JAPON DEVİ DAIKIN, AR-GE KONUSUNDAKİ İDDİASINI TÜRKİYE’YE TAŞIDI. YÜRÜTTÜĞÜ FAALİYETLER SONUCUNDA BİLİM SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANLIĞINCA VERİLEN AR-GE MERKEZİ BELGESİNİ ALAN DAIKIN TÜRKİYE AR-GE DEPARTMANI, BU İTİCİ GÜÇ İLE MALİYET DÜŞÜRÜCÜ GÜNCELLEMELER VE YENİ ÜRÜN GELİŞTİRME ÇALIŞMALARINA HIZ VERDİ.

santİgrat 2016

THE JAPANESE HVAC GIANT DAIKIN’S EXPERTISE IN R&D IS NOW READY TO FLOURISH IN TURKEY. ITS EXPERTISE ACKNOWLEDGED WITH THE R&D CENTER CERTIFICATE BY THE MINISTRY OF SCIENCE, INDUSTRY AND TECHNOLOGY, DAIKIN TURKEY R&D DEPARTMENT IS FURTHER MOTIVATED TO SPEED UP INNOVATIVE PROJECTS AND COST-REDUCTIVE UPDATES.


15 n Doğrudan yatırımcı ve üretici kimliği ile Türkiye’de 5

n Actively engaged in Turkey as direct investor and

yıldır faaliyet gösteren Japon iklimlendirme devi Daikin,

producer since five years, the Japanese climatization

Türkiye’deki AR-GE çalışmalarına hız verdi. Mevcut

giant Daikin speeds up its R&D operations within the

ürünlerde teknoloji ve kaliteyi yükseltirken maliyet

borders. The Daikin R&D team is working to enhance

düşürücü güncellemeler yapan Daikin AR-GE ekibi, yeni

technology and quality within the current product

ürün geliştirme çalışmaları da yürütüyor.

range, while continuing to develop new products.

J

aponya’daki AR-GE merkezi ile koordinasyon içinde çalışan Daikin Türkiye AR-GE Birimi hakkında bilgi veren Daikin AR-GE ve Kalite Departman Müdürü Serhan Kılıç, “Grup felsefesinde müşterisinin henüz aklına gelmeyen ihtiyaçlara çözüm üretmeyi benimsemiş bir şirket olarak Daikin, teknoloji, AR-GE ve inovasyon konularına da büyük önem veriyor. Daikin’in AR-GE ekibinde Japonya’da yaklaşık bin, dünya genelinde ise toplam 2 bin’e yakın kişi çalışıyor. Yayınladığımız yıllık patent adedi ise ortalama bin 300 civarında. Daikin iklimlendirme sektöründeki liderliğini de bu özelliğine borçlu. VRV sistemler gibi bugün tüm dünyada yaygın hale gelmiş ürünlerin keşfi ve geliştirilmesi, dünya çapında ülkelerin tercihi haline gelen çevreci soğutucu akışkanların geliştirilmesi, Ururu Sarara gibi sınıfının en teknolojik kliması olan cihazların üretilmesi, evsel ürünler ve malzeme teknolojisine bağlı daha birçok inovasyona imza atmış olmamızın nedeni de güçlü bir AR-GE imza atılmış olmasının . Daikin Türkiye olarak biz de bu çalışmaları eş zamanlı olarak ülkemize getiriyor hem de yeni projelere eşlik ediyoruz. Daikin Türkiye AR-GE birimi, Daikin Europe bünyesindeki EMEA Design Group’un bir üyesi olarak çalışmalar yaparken, Japonya’daki merkez AR-GE birimi ile birlikte de ortak projeler yürütüyor. Bunun sonucunda mevcut ürünlerimizde teknoloji ve kaliteyi yükselterek maliyet düşürücü güncellemeler yaparken, yeni ürün geliştirme çalışmaları da yapıyoruz.” Daikin Türkiye AR-GE Departmanı’nın, 15 Temmuz 2016 tarihi itibariyle 5746 sayılı Kanun kapsamında sağlanan teşvik ve muafiyetlerden yararlanma hakkını 263’üncü AR-GE Merkezi olarak elde ettiğine dikkat çeken Kılıç, “Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı - Bilim ve Teknoloji Genel Müdürlüğü tarafından atanmış olan Değerlendirme ve Denetim Komisyonunca yapılan muhtelif inceleme ve sorgulamalar neticesinde elde edilen bu sonuç, bize birçok avantaj sağlayacak olmasının yanı sıra, altından kalkacağımızdan şüphemiz olmayan ve bizi inovasyon ve gelişim yönünde kamçılayacak ilave iş ve sorumluluklar da getiriyor. Çok yeni bir gelişme olarak sizlerle paylaştığımız bu haber, bizim için bir sonuçtan ziyade bir başlangıcı simgeliyor” diye konuştu.

W

orking in close coordination with the Japanese R&D headquarters, Daikin Turkey R&D and Quality Department Director Serhan Kılıç says: “As a company that adopts the philosophy of developing solutions to unborn customer needs, Daikin puts great emphasis on technology, R&D and innovation. Daikin R&D team boasts a thousand employees in Japan, and a total of two thousand in the entire world. The number of our annual licenced patents are around 1300, which is what Daikin owes its leadership in the sector. Our potent R&D team is the reason for the invention and development of the currently widespread systems like the VRV, the development of eco-friendly refrigerant liquids embraced all around the world, the production of state-of-art technologies such as Ururu Sarara, and innumerable innovations due to domestic products and equipment technologies. Daikin Turkey introduces all of these innovations simultaneously into the Turkish market, and accords with the new projects. Daikin Turkey R&D unit continues its operations as part of the EMEA Design Group within the body of Daikin Europe, while works hand in hand with the central R&D unit in Japan. As a result, we improve the technology and quality in our available products and work on new product innovations to reduce costs.” Remarking that Daikin Turkey R&D department obtained the usufruct rights for incentives and privileges as the 263rd R&D Center in accordance with the law no. 5746 as of July 15, 2016, Kılıç added: “This result, which is attained as result of several investigations and assessments


DAIKIN

AR-GE ÇALIŞMALARI ÜRETİME OLUMLU YANSIDI Yürütülen tüm bu çalışmaların bir sonucu olarak Daikin Türkiye’nin yıllık split klima üretiminin son 3 yılda 20 bin adetten 300 bin adete çıktığını açıklayan Kılıç, Daikin Türkiye AR-GE Departmanı’nın bugüne kadar tamamladığı ve halen üzerinde çalıştığı projeler hakkında ise şu bilgileri verdi: l İkincil projeleri saymazsak bugüne kadar Digifel, Ecofel ve Integrity serisi konvansiyonel kombiler, Digifel yoğuşmalı kombi ve tank ısıtıcı modeli, Integrity yoğuşmalı kombi, FWE ve FWA serisi kanallı fancoiller, klima santralı ekonomik serisinin ve tüm tipler için yazılım geliştirmesinin tamamlanması ve alüminyum döküm yoğuşmalı kombi eşanjörü projelerini hayata geçirdik. Tüm bu projelerimiz hâlihazırda seri üretim kapsamında. l Bunlara ilaveten GSI split klimanın 3 farklı versiyonunun ve VAM FA havalandırma cihazlarının Daikin bünyesindeki diğer ülkelerden Hendek’teki üretim tesislerimize transferleri gibi ülkemize ciddi ilave üretim katkısı sağlayan projeleri de tamamlamış bulunmaktayız. l Halen NDJ diye adlandırdığımız Daikin markalı komple yeni bir kombi serisi üzerinde çalışıyoruz. Tamamlandığında, şu ana kadar gerçekleştirilen en büyük projemiz bu kombi serisi olacak. l Ayrıca GSI klimalarda önemli bir maliyet düşürme projesi yürütüyoruz. Bunların yanında farklı kombi, fancoil ve klima santrali projelerimiz de mevcut. Ayrıca ürün bazında çeşitli transfer projeler üzerinde de çalışmaya devam ediyoruz. TÜRKİYE’NİN REKABET GÜCÜNE KATKI SAĞLAYACAK İklimlendirme sektörünün artan tüketici bilincinin de etkisiyle bundan sonraki gelişimini teknoloji, AR-GE ve inovasyon üzerinden sürdüreceğini vurgulayan Kılıç, sözlerine şöyle devam etti: “Daikin olarak iklimlendirme sektöründeki öncü rolümüzü gaz yakan ısıtma sistemlerinde Daikin’in global AR-GE üssü olarak Türkiye’de sürdürmeye devam edeceğiz. Daikin Türkiye olarak hem sektörümüzün hem de ülkemizin gelişimi için AR-GE konusundaki faaliyetlerimizi artırarak devam ettireceğiz. İnanıyoruz ki, bu çalışmalar ülkemizin rekabet gücüne de olumlu yansıyacak. Örneğin NDJ kombi serisi ile sadece iç pazardan değil Avrupa kombi pazarından ciddi bir pay almayı hedefliyoruz. AR-GE çalışmaları ile üretimi desteklenen bir iklimlendirme sektörü, Türkiye’nin ihracatına önemli katkılar yapacaktır. ARGE çalışmalarının sonucunda kazanan sektörümüz ve ülkemiz olacaktır.”

conducted by the Evaluation and Inspection Commission assigned by the Science and Technology General Directorate of the Ministry of Science, Industry and Technology does not only grant us many benefits, but also encumbers us additional works and responsibilities that will encourage us for further innovations and improvements, which we are confident to surmount. We accept this breaking news is a new beginning rather than a consequence.” THE POSITIVE IMPACT OF R&D ON PRODUCTION Kılıç pointed out that as a result of these projects, Daikin Turkey’s annual split air conditioner production increased from 20 thousand to 300 thousand within the last three years. He shared the following information on Daikin Turkey R&D Department’s past and present projects: l Aside from numerous minor projects, we have realized Digifel, Ecofel and Integrity series conventional combi boilers, Digifel condensed combi boiler and tank heater, Integrity condensed combi boiler, FWE and FWA series channel fancoils, software development for air conditioning plant budget series and all models, and alluminium cast condensed combi boiler exchanger projects, all of which are currently in mass production. l In addition, we have completed important projects such as the transfer of three versions of GSI split air conditioners and VAMFA conditioners from other Daikin countries to our Hendek production facilities, that bring important added production value to our national economy. l We are currently working on the so-called NDJ combi boiler series under Daikin brand. When it is complete, this combi boiler series will be our biggest project ever. l In the meantime, we are working on a major cost reduction project for GSI air conditioners. We also have other combi boiler, fancoil and air conditioner unit projects. Besides, we have other transger projects on product basis. CONTRIBUTION TO TURKEY’S COMPETITIVE POWER Stating that the climatization sector will further grow through R&D and innovation by dint of increasing consumer awareness, Kılıç continued: “As Daikin’s global R&D base, we will pursue Daikin’s leadership status in the climatization industry with gas burning heating systems in Turkey. Daikin Turkey’s R&D operations will increase further for the benefit of our sector and our country. We are confident that these efforts will have a contributive impact on our nation’s competitive power. For example, we expect a major share from the European market as well as the domestic one with the NDJ combi boiler series. An R&D reinforced air conditioner industry in terms of production will have a huge impact on the national export. As a result of our R&D projects, both the industry and our country will gain benefit.”



DAIKIN

GAYRİMENKUL SEKTÖRÜNE YÖN VERENLER REAL ESTATE STARS’DA BİR ARAYA GELDİ TRENDSETTERS OF THE REAL ESTATE SECTOR CAME TOGETHER FOR REAL ESTATE STARS GAYRİMENKUL SEKTÖRÜNE YÖN VEREN ŞİRKETLERİ TEŞVİK ETMEYİ AMAÇLAYAN “REAL ESTATE STARS ÖDÜLLERİ” SAHİPLERİNİ BULDU. İKLİMLENDİRME SEKTÖRÜNÜN ÖNCÜ MARKASI DAIKIN’İN ANA SPONSORLUĞUNDA İLKİ BU YIL GERÇEKLEŞEN REAL ESTATE STARS’DA TÜRKİYE’NİN EN ÇOK SATIŞ YAPAN ŞİRKETİ ADET VE CİRO BAZINDA EMLAK KONUT OLURKEN, NEF DE TÜRKİYE’NİN EN ÇOK PROJE YÜRÜTEN ŞİRKETİ ÖDÜLÜNÜ ALDI. THE “REAL ESTATE STARS PRIZES” AIMED AT PROMOTING THE TRENDSETTING COMPANIES OF THE REAL ESTATE SECTOR HAVE FOUND THEIR OWNERS. AT THE FIRST REAL ESTATE STARS, SPONSORED BY THE LEADING CLIMATIZATION BRAND DAIKIN, EMLAK KONUT WAS AWARDED TURKEY’S BEST SELLING COMPANY PRIZE BY SALES COUNT AND TURNOVER, WHILE NEF WAS AWARDED FOR CONDUCTING THE HIGHEST NUMBER OF PROJECTS IN TURKEY. santİgrat 2016


19

n Capital ve Ekonomist dergileri tarafından düzenlenen Real Estate Stars (Türkiye’nin Gayrimenkul Liderleri) gayrimenkul sektörünün liderlerini buluşturdu. Gayrimenkul sektörüne yön veren şirketleri teşvik etmeyi amaçlayan ve Daikin ana sponsorluğunda ilki bu yıl gerçekleşen Real Estate Stars, sektörün önde gelen iş örgütleri GYODER (Gayrimenkul ve Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı Derneği) ve Türkiye Müteahhitler Birliği’nin destekleriyle, Aremas, Evren Yiğit Mimarlık ve Mopa Mutfak co-sponsorluğunda düzenlendi. İstanbul The Ritz Carlton Hotel’de 27 Eylül Salı günü gerçekleşen Real Estate Stars/Türkiye’nin Gayrimenkul Liderleri Ödül Töreni, Capital ve Ekonomist dergileri Yayın Direktörü M. Rauf Ateş’in açılış konuşmasıyla başladı. Ateş bu projeyle, sektördeki önemli bir boşluğu doldurmayı amaçladıklarını belirterek, şunları söyledi: “Gayrimenkul sektörünün çok hızlı büyüdüğünü, çok başarılı projelerin hayata geçirildiğini biliyoruz. Çeşitli kurumların ödül programları var. Ancak, tam anlamıyla satış performansını, adet ve ciro bazında değerlendiren, üstelik bunu kapsamlı, sektörün tamamını kapsayan şekilde yapan proje yoktu. Biz bununla birlikte her yıl sektör için ‘benchmark’ (kıyaslama) oluşturacak bir veri oluşturmayı, şirketlerin başarılarını iş dünyasıyla paylaşmayı planlıyoruz. Yeni projelerde ilk yıl çok zordur. Ancak beklediğimizden daha iyi katılım oldu. Projenin ana sponsoru Daikin’e, destekleyen GYODER ile Türkiye Müteahhitler Birliği’ne ve co-sponsorlar Aremas, Evren Yiğit Mimarlık ve Mopa Mutfak’a da çok teşekkür ediyoruz.”

n The Real Estate Stars (The Real Estate Leaders of Turkey), coorganized by Capital and Ekonomist journals, brought together the leaders of the real estate industry. Aiming to promote the trendsetting companies of the real estate business, the event was realized for the first time this year with Daikin sponsorship and wasco-sponsored by Aremas, Evren Yiğit Architecture and Mopa Kitchen, and supported by the sector’s leading organizations GYODER (The Association of Real Estate and Real Estate Investment Trust) and Turkish Constructors Union. The award ceremony of the Real Estate Stars/ The Real Estate Leaders of Turkey was held at The Ritz Carlton Hotel, Istanbul on September 27, and was started with the opening speech of M. Rauf Ateş, the Editorial Director of the Capital and Ekonomist journals. Remarking that a significant gap is aimed to be filled in the sector with the project, Ateş said: “We are aware that the real estate sector has grown at a tremendous speed, and many majestic projects is being brought to life. Although there are several award programs organized by several institutions, there was none that evaluated the thorough sales performance in terms of count and turnover, taking the whole industry in count. With this project, we aim to collect a ‘benchmark’ data every year for the entire sector, and promote the achievements of companies with the business world. The first year is hard for every new project. Yet we have welcomed a better participation than expected. Hereby, we would like to express our gratitude to the project’s head sponsor Daikin, our supporters GYODER and Turkish Constructors Union, and our co-sponsors Aremas, Evren Yiğit Architecture and Mopa Kitchen.


Daikin Türkiye Genel Müdür Yardımcısı Zeki Özen ise açılış konuşmasında, sektördeki önemli bir boşluğu doldurduklarına inandığı Real Estate Stars’a destek vermekten duydukları memnuniyeti belirtirken, iklimlendirme sektörü ile gayrimenkul sektörünün gelişimi arasındaki ilişkiye değindi. Özen, şunları dile getirdi: “Bugün iklimlendirme sektörü 80 milyar doların üzerinde bir büyüklüğü temsil ediyor. Sektör tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de gelişiyor. Bugün Türkiye’de 2.3 milyar dolar seviyesinde olan iklimlendirme sektörünün yakın bir gelecekte 5 milyar dolar seviyelerine ulaşacağı yönünde bir öngörümüz var. Bu gelişmenin en önemli nedenlerinden biri inşaat sektöründeki gelişim… Bizler de buna bağlı olarak; ürettiğimiz cihazlar ile daha fazla verimlilik nasıl sağlayabiliriz, daha az enerji ile daha yüksek verimliliğe nasıl ulaşırız, bunu yaparken de çevremizi nasıl koruyabiliriz konularına daha fazla yoğunlaşmış durumdayız.” Real Estate Stars Ödül Töreni’nde, GYODER Başkanı Aziz Torun yaptığı konuşmada gayrimenkul sektöründe yaşanan gelişmelere dikkat çekerken, sektör yöneticileri de başarı sırlarını paylaştı. Törende 30’a yakın şirket 3 farklı kategoride ödül aldı. Emlak Konut, 2015 rakamlarına göre adet ve ciro bazında Türkiye’nin En Çok Satış Yapan Şirketi olurken, Nef de 2016 rakamlarına göre Türkiye’nin En Çok Proje Yürüten Şirketi ödülünü aldı. Bunların yanı sıra törende inşaat sektörünün birçok önemli firmasına da ödül verildi.

santİgrat 2016

In his opening speech, Daikin Turkey Deputy General Manager Zeki Özen expressed their happiness in supporting the Real Estate Stars, which surely filled a void in the sector, and mentioned the relationship between the development of the climatization sector and the real estate sector. Özen said: “At present, the climatization sector represents a volume of over 80 billion dollars. The industry is expanding in Turkey as in the rest of the world. We project that the climatization industry, which is at the 2.3 billion dollar level in Turkey will reach 5 billion dollars level in the near future. One of the primary reasons of this growth is the development of the construction industry. Consequently, our main issues of focus are how to provide higher efficiency with our devices, how to attain higher efficiency by consuming less energy, and how to preserve the environment in the meanwhile.” At the Real Estate Award Ceremony, the President Aziz Torun of GYODER emphasized the developments in the real estate sector in his speech, and sector executives shared their secrets to success. At the ceremony, about 30 companies were awarded in three different categories. Emlak Konut was awarded as the Best Selling Company of Turkey in terms of numbers and turnover as of 2015, whereas Nef was given the Best Project Coordinator Award as of the 2016 figures. In addition, numerous corporations of the construction sector were given prizes.


21 Real Estate Stars’da 3 kategoride ödül almaya hak kazanan şirketler şöyle: Real Estate Stars Prize-Winners in 3 categories: En Çok Konut Projesi Yürüten Şirketler/2016 The Best Project Coordinators in Numbers/2016 1 Nef 2 Dağ Mühendislik Dağ Engineering 3 Soyak 4 Ağaoğlu 5 DKY İnşaat DKY Construction 6 Özyurtlar Şirketler Grubu Özyurtlar Holding 7 Sinpaş GYO Sinpaş REIT 8 Artaş İnşaat Artaş Construction 9 Torunlar GYO Torunlar REIT 10 Metal Yapı Metal Construction 11 MESA 12 Sur Yapı Sur Construction 13 Fuzul Grup Fuzul Group

En Çok Konut Satan Şirketler (Adet bazında/2015) The Best Sellers (In numbers/2015) 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10

Emlak Konut Nef Dağ Mühendislik Sinpaş GYO İnanlar Özyurtlar Şirketler Grubu EYG Grup Kuzu Grup Yiğit İDK Group Soyak

Dağ Engineering Sinpaş REIT Özyurtlar Holding EYG Group Kuzu Group Yiğit İDK Group

En Çok Konut Satan Şirketler (Ciro bazında/2015) The Best Sellers (In Turnover/2015) 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13

Emlak Konut Nef Dağ Mühendislik Sinpaş GYO İnanlar EYG Grup İŞ GYO Kuzu Grup Eroğlu GYO Folkart Nurol GYO Özyurtlar Şirketler Grubu Pana Yapı

Dağ Engineering Sinpaş REIT EYG Group İŞ REIT Kuzu Group Eroğlu REIT Nurol REIT Özyurtlar Holding Pana Construction


TEKNOLOJİ ZOOMZOOM TECHNOLOGIES

GÖZLERİNİZE İNANAMAYACAKSINIZ:

HOLOGRAPHIC GELİYOR!

YOU WILL NOT BELIEVE YOUR EYES: MEET HOLOGRAPHIC! MICROSOFT SANAL GERÇEKLİĞİ SON NOKTAYA ÇIKARMAK İÇİN KOLLARI SIVADI VE HOLOGRAPHIC’İ YILBAŞI’NDAN SONRA PİYASAYA SÜRME KARARI ALDI. O HALDE STAR WARS FİLMLERİNDEKİ GİBİ BİR TELEHOLOGRAM GÖRÜŞMEYE HAZIR OLUN!

santİgrat 2016

MICROSOFT ROLLED UP ITS SLEEVES TO TAKE VIRTUAL REALITY TO THE ULTIMATE LEVEL AND ANNOUNCED THE LAUNCH OF HOLOGRAPHIC FOLLOWING CHRISTMAS. SO, YOU’D BETTER BE READY FOR A TELE-HOLOGRAM CONFERENCE JUST LIKE IN THE STAR WARS!


23

n Artırılmış gerçeklik gözlüğü olarak da adlandırılan ve piyasada bulunan VR gözlüklerine benzeyen ama işlevsel olarak tamamen başka bir teknolojik alt yapıdan beslenen Holographic, teknoloji çevreleri tarafından “gelecek” olarak değerlendiriliyor. Herhangi bir PC bağlantısı gerektirmeyen, hatta başlı başına bir bilgisayar olarak değerlendirebileceğimiz HoloLens, sayesinde normalde bir ekranın arkasında görmeye alışık olduğumuz masaüstümüzü ve uygulamalarımızı gerçek dünyanın içinde birer hologram olarak görebileceğiz. HOLOGRAM NEDİR? Hologram, aslında başlı başına bir obje. Ancak bu obje sadece ışıktan oluşuyor ve herhangi bir kütlesi yok. Yani bu sanal obje için evimizde yer açmak durumunda değiliz. Bir anlamda buna, Virtual Reality (VR) gözlüklerle hayatımıza giren sanal gerçekliğin bir tık üstü de diyebiliriz. Yalnızca VR gözlüklerden farklı olarak, hologram ile koltuğunuzdan kalkıp salonun ortasında oyun dünyasında gezinebiliyorsunuz. HOLOGRAPHIC NASIL ÇALIŞIYOR? Bu teknolojinin işlev görmesi için öncelikli olarak, kullanıcıya dair bilgilerin cihaz sistemine kayıt edilmesi gerekiyor. Kullanıcı, 3 boyutlu bir kamera ile farklı açılardan görüntüleniyor. Kişinin hem hareketleri hem de sesi kayıt altına alınıyor. Bu bilgilerin alınmasının ardından HoloLens gözlüğünü takan kişinin, hologram görüntüsü meydana geliyor. Kısacası Hologram teknolojisi ile Star Wars filmlerindeki gibi bir tele-hologram görüşme yapabilirsiniz. Holographic’in son kullanıcı ürünü gözlüğü HoloLens, fiziksel olarak Star Trek filmlerinde görmeye alıştığımız dijital gözlüklere benziyor. Kullanıcıyı çevresindeki ortamla yeni bir tür iletişime sokan gözlük, etraftaki nesnelerin üzerinde sadece kullanıcının gördüğü hologramlar oluşturabiliyor ve kullanıcının bu hologramlarla etkileşime girmesi mümkün oluyor. Örneğin, masanızın üzerine telefonunuzun ekranını yansıtan büyük bir ekran yerleştirebiliyorsunuz ve telefonunuz çaldığında, hologram ekran üzerinden arayan kişiyle iletişim kurabiliyorsunuz. Ya da mutfakta yemek yaptığınız sırada, mutfak duvarına dev bir televizyon ekranı yerleştirip takip ettiğiniz diziyi bu dev hologram ekran üzerinden seyredebiliyorsunuz. HoloLens’in yapısında yer alan sensörler, onu başınıza takmanızdan sonra göz bebeklerinizi tespit ediyor ve her hareketini takip ediyor. Böylece gözlük aslında tam olarak nereye baktığınızı her an biliyor. Ayrıca bir başka sensör de başınızın hareketlerini analiz ediyor ve ne tarafa döndüğünüzü kontrol ediyor. Bu sensörler sayesinde, gözlük camı üzerinde oluşturulan hologramlar, siz ne tarafa dönerseniz dönün, ne tarafa bakarsanız bakın, odanın hep

n Also known as augmented reality glasses and resembling the VR glasses available in the market, Holographic is functionally based on an altogether different technological infrastructure, and is deemed as “the future” by technologists. HoloLens requires no PC connection, in fact, it can be acclaimed as computer itself. By HoloLens, we will begin to see our desktops and other applications, which are normally seen on the screen, as holograms in the real world.

WHAT IS HOLOGRAM? Hologram is actually an object. But it is an object made entirely of light, and has zero volume. In other words, we do not need to make space for it in our homes. In a way, it can be regarded as an upgraded version of virtual reality, which we have become familiar with VR glasses. Contrary to VR glasses, hologram makes it possible to stand up from your seat and stroll around the world of games right in the middle of your living room. HOW DOES HOLOGRAPHIC WORK? For the holographic technology to function, first of all the user information has to be recorded in the device system. The user is screened through different angles by a 3D camera, recording their movements as well as the voice. After that, the hologram of the person wearing the HoloLens is projected. That is, using the Hologram technology, you can make tele-hologram interviews just like you have seen in the Star Wars movies. HoloLens, the latest user product of Holographic, looks like the digital glasses we have seen in Star Trek series. Making a new kind of user connection with their environment, these glasses generate holograms on the objects around the user, which they can only see. This way, the user is able to make contacts with the holograms. For example, you can place a wide monitor on your desk to reflect your smart phone’s screen, and you can contact whomever is calling whenever your phone rings. Or when you cook in your kitchen, you can put a wide television screen on the kitchen wall and watch your favorite show on this giant hologram screen. The sensors embedded in HoloLens detect your apple-of-the-eye as soon as you wear it, keeping track of every movement. This way, the glasses actually know where you are looking at all of the time. There is another sensor to analyze your head movements, controlling which way you turn. With these sensors, holograms apper on the glasses, making you see them stable in a certain point wherever you turn, or wherever you look. The screen used on Microsoft glasses is named HPU, and is indeed a retina screen with the same resolution as the human eye.


aynı noktasında sabit duruyormuş gibi görünüyor. Microsoft’un gözlüğün üzerinde kullandığı ekranın ismi HPU, temel olarak çözünürlüğü insan gözü ile aynı olan bir retina ekran. Bu ekranda oluşan görüntü aslında bir hologram değil, zira görüntünün gerçek dünyada bir karşılığı yok. Yani, gözlük takmadan odada bulunan biri bu görüntüleri göremiyor. Görüntüler, gözlükteki lenslerin üzerine yansıtılıyor. Microsoft’un hologram teknolojisini devreye alması aslında çok pahalı olan bu lenslerin üretim aşamasında maliyetlerinin düşürüldüğünü gösteriyor. HoloLens gözlük sayesinde, çevrenizdeki her şeyi yine olduğu gibi görmeye devam ediyorsunuz. Gözlük, görüşünüzü kısıtlamıyor, böylece yaşanması muhtemel, denge kaybetme problemi de ortaya çıkmıyor. Kullanıcı, hologram görüntüleri, çevresindeki nesnelerin üzerine yansımış gibi görüyor ve etrafını görebildiği için, bulunduğu ortamda rahatça yürüyebiliyor, hareket edebiliyor, oturabiliyor, geziyor hatta koşabiliyor. HoloLens hareketinize göre hologramı, olması gereken noktada tutuyor ve ayrıca akıllı bir şekilde, başka görüntü veren aygıtları tanıyor ve TV, monitör veya telefon ekranının üzerinde görüntü oluşturmuyor.

santİgrat 2016

HERKES BU TEKNOLOJİDEN YARARLANABİLECEK! Microsoft, teknoloji devlerinden beklenmeyen bir hamle ile Holographic teknolojisini başka şirketlere de açmayı planlıyor. Bu şekilde Microsoft dışındaki şirketler Holographic teknolojisini kullanabilecek. Holographic altyapısını kullanan şirketler kendi geliştirdikleri sanal gözlükleri Windows tabanlı bilgisayarlarda işlevsel hale getirebilecek. Bu hamleyle Microsoft, Holographic teknolojisini sadece son kullanıcı odaklı bir ‘ürün’ olarak değil yeni neslin iletişim ve bilgisayar teknolojisi olarak gördüğünü de gösteriyor.

Holographic’in çıkış tarihi olarak net bir zaman verilmese de 2017’nin başlarında kullanıcıya sunulması bekleniyor. Aslında hologramın parça parça kullanımda olduğunu söyleyebiliriz. Çünkü Microsoft, yaklaşık bir yıl önce piyasaya sürdüğü Windows 10 ekosisteminin Holographic altyapısına uygun olarak tasarlandığını açıklamıştı. HoloLens ise şimdilik, uygulama geliştiricilerinin hizmetine sunuldu. Microsoft için uygulama üreten firmalardan bazıları HoloLens’i kullanma şansına sahip. Firma, sınırlı sayıda geliştiriciye sunulan HoloLens’in satış şartlarını da yumuşattı. Böylece gözlük piyasaya çıktığında zengin bir uygulama desteğine sahip olması bekleniyor.


25

The vision formed on the screen is not really a hologram, as it has no reflection in the real world. In other words, these visions are invisible to another person in the room. The vision is reflected onto the lenses of the glasses. The fact that Microsoft is ready to launch hologram technology actually proves that the cost of the originally pricey lenses has been reduced at the production stage. With HoloLens, you do continue to see your environment as it is. The glasses do not handicap your vision, eliminating the potential problem of balance loss. The user sees hologramic images as reflected on the objects, and as the environment is still visible, is able to walk, move, sit, stroll or run around. HoloLens keeps the hologram at

the exact spot it needs to be, and smartly recognizes other visioning devices such as TV, monitors or phones, preventing any vision on their screens. ANYONE CAN USE THIS TECHNOLOGY! With an unconventional move, Microsoft is planning to share the Holographic technology with other companies. Accordingly, companies other than Microsoft will as well use Holographic technology. The companies that use Holographic infrastructure will activate their own virtual reality glasses through Windows based software. With this move, Microsoft makes it sure that Holographic technology is not regarded as just another useroriented ‘product’, but the communication

and computer technology of the new generation. Although the launch date of Holographic is yet unclear, the estimated time is early 2017. However, it can be said that hologram has been partially in use. Because Microsoft has already announced that the ecosystem of Windows 10, which was introduced last year, has been designed in line with Holographic infrastructure. Meanwhile, HoloLens has been introduced to developers only. Some of the Microsoft developers has the chance to use the HoloLens. In the meantime, the company has also toned down the sales conditions of HoloLens, available for a limited number of developers. Consequently, as the glasses are finally launched, it will be supported by a rich range of application.


DAIKIN

DAIKIN, EN YENİ KLİMA SERİSİ OLAN N SERİSİ’Nİ SATIŞA SUNDU DAIKIN INTRODUCES THE BRAND NEW N SERIES GENİŞ ÜRÜN GAMINI TÜKETİCİ TALEP VE BEKLENTİLERİ DOĞRULTUSUNDA GELİŞTİRMEYE DEVAM EDEN DAIKIN, YAZ AYLARINDA N SERİSİ KLİMALARI SATIŞA SUNDU. DAIKIN N SERİSİ, EN ÜST DÜZEYDE SUNDUĞU İKLİMLENDİRME KONFORU İLE SADECE ORTAMLARI DEĞİL, YÜZDE 50’YE VARAN TASARRUF ORANI İLE KULLANICISININ BÜTÇESİNİ DE FERAHLATIYOR.

santİgrat 2016

AS PART OF ITS EVER-EXPANDING WIDE PRODUCT RANGE DEVELOPED IN LINE WITH CONSUMER DEMANDS AND EXPECTATIONS, DAIKIN INTRODUCED THE N SERIES AIR CONDITIONERS IN SUMMER. THE NEW N SERIES REFRESH ENVIRONMENTS WITH ITS AIR CONDITIONING COMFORT, AND CONSUMER BUDGETS WIT HIGH SAVING RATES OF UP TO 50 PERCENT


27 n Isıtma ve soğutma sektörünün dünya lideri Daikin, tüketici ve çevre dostu ürünlerini Türkiye’de tüketiciyle buluşturmaya devam ediyor. Kullanıcılarının farklı ihtiyaç ve beklentilerine geniş ürün gamı ile çözüm sunan Daikin, en yeni klima serisi olarak N Serisi’ni satışa sundu. Kullanıcı konforunun yanı sıra yüksek verimlilik ve tasarruf oranları ile bütçesini de düşünen Daikin, üstün performans ve fiyat avantajına sahip N Serisi ile tüm beklentileri karşılıyor. n The global leader of the heating and cooling industry, Daikin continues to introduce consumer- and eco-friendly products to Turkish customers. Providing solutions to various consumer needs and expectations with its wide product range, Daikin introduced the brand new N Series into the market. Taking care of consumers’ comfort and budgets with high efficiency and saving rates, Daikin’s new N series meets all expectations with ultimate performance and price advantage.

A

vrupa’daki yeni Sezonsal Verimlilik enerji yönetmeliklerine göre geliştirilmiş yeni bir inverter klima olan N Serisi, farklı iklim ve ortam koşullarında yüksek enerji tasarrufu ve kullanım konforunu düşük işletme maliyeti ile birlikte sunuyor. Yeni Daikin N Serisi tüm seride ısıtma ve soğutmada A+ sezonsal enerji verimliliğine sahip ve non-inventer klimalara oranla yüzde 50’ye varan tasarruf sağlıyor. Sıcak yaz günlerinde olduğu kadar her mevsim kullanıcısının yanında olan tüketici ve çevre dostu Daikin, N Serisi klimalar ile 4 mevsim kesintisiz iklimlendirme konforu sunuyor. Daikin markalı tüm inverter klimalar gibi en yüksek performansı, gereken en az enerji düzeyi ile yakalayan N serisi klimalar, her iklimde ideal ortam şartlarını oluşturuyor. Inverter teknolojisi sayesinde ne zaman çalışması, ne zaman durması gerektiğini kendi anlayan N Serisi klimalar, ‘Güçlü Modu, Konforlu Uyku Modu, Dikey Otomatik Salınım ve Zamanlayıcı’ gibi özellikleriyle iklimlendirme konforunu üst seviyeye çıkarıyor. N Serisi klimaların Güçlü Modu; kumanda üzerinden aktive edildikten sonra 20 dakika boyunca soğutma ya da ısıtma performansını maksimuma çıkarıp istenen sıcaklığa hızlıca ulaşılmasını sağlarken, Konforlu Uyku Modu ise; aktive edildikten sonra aşırı soğumayı veya aşırı ısınmayı önleyerek hem konfor hem de enerji tasarrufu sağlıyor. N Serisi ayrıca Dikey Otomatik Salınım modu ile iç ünitenin yatay kanatları otomatik olarak aşağı yukarı salınım yaparak havanın oda içinde homojen dağılımına yardımcı oluyor. Zamanlayıcı modu da unutulmayan N Serisi klimalar, soğutmayı veya ısıtmayı 24 saatlik bir süre içerisinde herhangi bir zaman başlatacak/bitirecek şekilde ayarlayabiliyor.

D

eveloped in line with the new European Seasonal Efficiency energy regulations, the new inverter air conditioners provide high energy saving and comfort at mimimum operational costs at different climates and atmospheric conditions. Daikin’s new N series are fully equipped with the A+ seasonal energy efficiency in heating and cooling, and provide up to 50 percent savings compared with non-inverter air conditioners. Taking care of the consumer and the environment throughout the year, the N series air conditioners bring uninterrupted air conditioning comfort in all seasons. Bringing the ultimate performance at the expense of the minimum energy level as all Daikin inverter air conditioners, the new N series warrant ideal atmospheric conditions in all climates. With their automatically generated smart on/off functions through inverter technology, the N series elevate the cliamtization comfort with “Power Mode, Sleep Comfort Mode, Vertical Automatic Resonance and Timer” qualities. The Power Mode provide rapid temperature control by maximizing the cooling or heating performance for 20 minutes after the activation, while the Sleep Comfort Mode eliminate excessive heating or cooling during sleep, thus providing comfort and energy saving. The N series also feature Vertical Automatic Resonance mode, which helps the homogeneous air diffusion by vertical vibrations by means of horizontal wings in the internal unit. The timer mode in the N series enable heating and cooling control at the desired time and interval within 24 hours.


RÖPORTAJINTERVIEW

Argon Mühendislik sahibi Özgür Aysen:

“Daikin ürünlerİ her dönem sektörün standartlarını belİrlİyor” Özgür Aysen, Owner of Argon EngIneerIng: “DaIkIn products always determIne sector standards.” ADANA BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ’NE BAĞLI OLARAK MERSİN’DE FAALİYET GÖSTEREN ARGON MÜHENDİSLİK, BİREYSEL SİSTEMLER, VRV SİSTEMLER, HAVALANDIRMA TASARIM VE EKİPMAN TEDARİĞİ BAŞTA OLMAK ÜZERE İLKİMLENDİRME ÇÖZÜMLERİ SUNUYOR. GENİŞ BİR ALANDA HİZMET VERDİKLERİNİ SÖYLEYEN ARGON MÜHENDİSLİK KURUCUSU VE SAHİBİ ÖZGÜR AYSEN, ÖNÜMÜZDEKİ YILLARDA SEKTÖRÜN GÜNDEMİNİ DEĞERLENDİRİYOR VE “İNOVATİF YARIŞTA GERİDE KALAN FİRMALARIN GÜNDEMİ VE REKABETİ, ‘SATIŞ SONRASI HİZMETLER’ ALANINDA YAŞANACAK” DİYOR.

santİgrat 2016

OPERATING IN MERSIN AS AN AFFILIATE OF ADANA REGIONAL DIRECTORATE, ARGON ENGINEERING OFFERS CLIMATIZATION SOLUTIONS SUCH AS INDIVIDUAL SYSTEMS, VRV SYSTEMS, AIR CONDITIONING DESIGN AND EQUIPMENT PROVISION. POINTING OUT THE VAST REGION OF SERVICE, ARGON ENGINEERING’S FOUNDER AND OWNER ÖZGÜR AYSEN SAYS: “THE AGENDA AND COMPETITION OF COMPANIES THAT ARE LEFT BEHIND IN INNOVATION WILL BE IN ‘AFTER SALES SERVICES’”.


29 Şirketiniz Argon Mühendislik’i nasıl ve ne zaman kurdunuz? Argon Mühendislik şirketini 2008 yılının başlarında Mersin’de şahıs firması olarak kurdum. Üniversite yıllarında ofis makineleri sektöründe faaliyet gösteren aile şirketimizde satış uzmanları arasında uzun zaman geçirme fırsatım olmuştu. Sahada bu kişilerle satış sürecini başından sonuna kadar yürütürken, hem akademik eğitimimi tamamladım hem de fiilen ticaretin içerisinde yer aldım. Üniversite sonrası Mersin’e döndüğümde çeşitli alanlarda ticari faaliyetlerim oldu. Bu dönemde bir yandan ticari faaliyetlerimi sürdürürken diğer yandan da ‘Kamu Ekonomisi’ ve ‘Üretim Mühendisliği’ konularında lisans üstü akademik faaliyetlerimi sürdürebildim. Kısa bir süre de olsa üniversitede ‘Üretim Mühendisliği’ dersleri verdim. Ancak kalıcı ve sürekli içinde olacağım bir sektör arayışım hep vardı ve bölgemizin klima alanında ülkedeki en hareketli pazarlardan biri olması, büyüme potansiyelinin yüksekliği gibi nedenlerle iklimlendirme sektöründe faaliyet gösterme kararı aldım. Hangi bölgede faaliyet gösteriyorsunuz, hangi hizmetleri veriyorsunuz? İşyerinizde kaç kişi çalışıyor? Adana Bölge Müdürlüğü’ne bağlı olarak Mersin Yenişehir bölgesinde faaliyet gösteriyoruz. Bireysel sistemler, VRV sistemler, havalandırma tasarım ve ekipman tedariği başta olmak üzere ilkimlendirme çözümleri sunarak konuttan hastaneye, iş merkezlerinden eğitim şantiyelerine ve otellere uzanan geniş bir kitleye hizmet vermeye gayret ediyoruz. Bireysel sistemleri sergilediğimiz showroom’da 3 kişi çalışıyoruz. Şantiyelerde yetkili servislerimizle çalışıyoruz. Şantiyelerdeki eleman sayıları işin çapına göre servislerimiz tarafından belirleniyor ve istihdam ediliyor. Bir yönetici olarak işinizi yaparken neleri öncelikliyorsunuz, başarının sırrını nerede görüyorsunuz? Son müşteri ile muhattap olan, ‘zincirin son halkası’ gibi konumdayım ve bu nedenle bir bayi olarak, şirket içinde keskin çizgilerle pozisyon belirlemenin uygulanabilir olmadığı düşüncesindeyim. Tedarikten satışa, keşiften depoculuğa kadar her aşamada işin içinde olmanız gerekiyor. Çalışacağım arkadaşlarımda da bu özelliklerin olmasına dikkat ederim. Bizim konumumuzda bir bayi, müşterileriyle katolik nikahı yapmak zorundadır. Multi disipliner bir yönetim anlayışıyla görevlendirme durumunda sabah çok erken saatlerde bir sorunu için size arayan müşterinize “Falanca arkadaşımızı arayın lütfen” deyip, telefonu kapatma şansınız yoktur. Firmamızda elbette yeteneğe göre iş bölümü vardır; ancak herkes patron, herkes işçidir. Müşteri odaklı çalışmanın önemine inanırız. Konu veya sorun ne olursa olsun ilgili süreci sonuna kadar izlemek olmazsa olmazımızdır.

When and how has Argon Engineering been founded? I have founded Argon Engineering in early 2008 in Mersin as a private company. I had spent long time among sales specialists in our family business, operating in the office machinery sector, during my undergraduate years. I completed my academic training while pursuing the sales process in the field with them, and was active in commerce business. After graduation, I went back to Mersin and engaged in various commercial activities. And during my engagement in commerce, I continued mu graduate education in ‘Public Economy’ and ‘Production Management’. For a brief period, I taught ‘Production Management’ in the university. However, I was always in search of a permanent sector which I would be committed to. Given the fact that our region is one of the most dynamic air conditioning markets of the country, and its high growth potential were effective in my decision to engage in the climatization sector. Which are your fields of operation? Which services do you provide, and by how many employees? We operate in Mersin Yenişehir as a dealer of Adana Regional Directorate. We aim to serve a wide range of clientele, ranging from residences to hospitals, business centers to building sites and hotels by providing climatization solutions including individual systems, VRV systems, air conditioning design and equipment provision. We are three people working in our individual systems showroom. In building sites, we work through our authorized services. The number of people working in building sites depends on the scope of the project, and is determined and recruited by our services. What are your priorities as a manager? Where do you think lies the secret of success? I am literally at ‘the end of the chain’, that communicates with the end customer. Therefore, I do not believe that drawing concrete lines between positions is realistic within the company. You have to be engaging in all stages from supply to sales, discovery to warehousing. I pay attention that all my coworkers bear the same qualities. In a position like ours, a dealer has to make a Catholic union with their customers. In such a multi-disciplinary management approach, you do not have the chance to tell “Please call Mr/Mrs…” to your early calling customer about a problem and hang up the phone. There is certainly division of labour in our company, still, everyone is a boss, and everyone is a worker at the same time. We believe in the importance of being customeroriented. Regardless of the issue or the problem, it is our must to keep a full track of the related process. This is my first and indisputable rule I ask of my coworkers, which improves our customer network and loyalty.


Çalışma arkadaşlarımızdan ilk ve tartışmasız istediğim bu husus müşteri ağımızın genişlemesine ve bize sadık kalmaları sonucunu doğuruyor. Daikin ile nasıl tanıştınız ve işbirliğine gittiniz? Daha önce marka hakkında ne gibi bilgileriniz vardı? Sektöre girdiğimiz günden itibaren Daikin ile dolaylı başlayan sonrasında direkt devam eden bir işbirliği içerisindeyiz. İşe ilk başladığım dönemde Daikin bir distribitör aracılığıyla müşteri ile buluşuyordu. İlk olarak kendilerinden bayilik talep ettik; ancak çok yeni olduğumuz için ve bölgedeki hali hazırdaki kurulu yapılanmaları nedeniyle işbirliğine başlayamadık. Bir yıla yakın bir süre içinde ısıtma işinde faaliyet gösterdik, sonrasında ilk VRV işimizi cihazı disrtibitörden sağlayarak yaptık. Sektöre girdikten kısa bir süre sonunda distribitör firmanın ana bayisi olarak Mersin’de Daikin satış faaliyetlerine başladık. Daikin’in Türkiye’de yatırım kararı alıp, Airfel’i satın almasından sonra ise Daikin Türkiye Adana Bölge Müdürlüğü’ne çalışma isteğimizi ilettik. Bu isteğimiz Daikin tarafından kabul gördü ve o günden bugüne kadar sağlıklı bir işbirliği içerisindeyiz. Özetle bu sektöre girmeye karar verdiğimiz andan itibaren aklımızda zaten Daikin ile çalışmak vardı ve bu hedefimiz gerçekleşmiş oldu. Size göre Daikin ürünlerinin en önemli özellikleri nedir? Piyasa algısı hakkındaki izlenimlerinizden söz eder misiniz? Bence Daikin ürünlerinin en ayırt edici özelliği her dönem standartları belirliyor olmasıdır. Örnekleyecek olursak bugün günlük konuşmalarda tüm sektörde en sık anılan kavramlardan biri olan ‘sezonsal verimlilik’ Daikin tarafından ortaya atılmış bir kavramdır ve uygulamaya girmiştir. İlk VRV üretimi gibi sayısız ‘ilk’leri gerçekleştirmiş olan Daikin önceleri Türkiye’de, sadece niş kavramı içerisinde ve belirli bir sosyoekonomik kitleye seslenen bir görünümdeydi. Daikin’in Airfel A.Ş.’yi satın almasından sonraki süreçte Daikin Türkiye politikaları, ‘niş ürün’leri kapsayan ödül koleksiyoncusu inovatif ürünlerin yanı sıra, ekonomik segment olarak nitelenen, ancak daha geniş halk kitlelerine hitap edebilecek ürünleri Daikin kalite anlayışından ödün vermeden ürün gamına ekledi. Eş zamanlı olarak da baskın bir marketing politikası ile marka bilinilirliğini zirveye taşıdı. Özetle, günümüzde Daikin’in neden “Dünyanın bir numarası” olduğu, sadece belirli bir kitle tarafından değil, tüm müşteri grupları tarafından benimsenmiştir. Neden Daikin markası ile çalışmak istediniz?

santİgrat 2016

How has your path crossed with Daikin? What have you known about the brand before that? Since our entry in the sector, we are in an active cooperation with Daikin, which first started indirectly and evolved into a direct collaboration. During mu early years in the business, Daikin made contact with customers through a distributor. At first, we demanded dealership, but as we were still fresh in the sector, and as there was already an established network in the region, a cooperation could not be possible. For almost a year, we were engaged in the heating business, and conducted our first VRV business by providing the device from a distributor. After a short while in the sector, we began selling Daikin products as the main dealer of the distributor company in Mersin. After the Daikin’s investment decision in Turkey and the acquisition of Airfel, we communicated our desire for cooperation to Daikin Turkey Adana Region Headquarter. Our demand was accepted by Daikin, since then a sound collaboration continues among the parties. In short, ever since we decided to enter this business, we had working with Daikin in our mind, and eventually it turned into reality. According to you, what are the most prominent features of Daikin? What could you say about the market perception?


31

Size hangi konularda avantaj sağladı? Bu soruyu, “Birçok ilki gerçekleştirmiş ve standartları belirleyen bir dünya devi ile çalışmayı kim istemez?” şeklinde yanıtlamak doğru olur sanıyorum. Yatırımcı karşısına gerek mali gerekse teknoloji lideri bir markanın gücü ile çıkmak bir satıcı için büyük bir avantajdır. Sattığınız ürünün en iyi olması, satış sonrasında yedek parça ve servis yetkinliğinin tam olması, firmanın Türkiye’de kalıcı yani ev sahibi olması gibi nedenlerle aklınızda soru işaretleri olmadan, sadece kendi işinize konsantre olabiliyorsunuz. Daikin ürün gamını nasıl buluyorsunuz? Rakip markalarla Daikin ürünlerini kıyaslar mısınız? Şu anda ısıtma-soğutma alanında tüm ihtiyaçları yanıtlayabilen bir ürün gamına sahibiz. Rakip ürünlerde, ülkemiz piyasasında avantaj yaratabilecek bazı çeşitlilikler gördüğümüzde bunu şirketimizin “Stratejik Pazarlama Departmanı”ndan ziyarete gelen arkadaşlarımıza ve toplantılarda yöneticilerimize iletiyoruz. Daikin Akademi eğitim çalışmalarına katıldınız mı? Katılmak ister misiniz? Bu oluşumu nasıl değerlendiriyorsunuz? Daikin Akademi tarafından bölgemizdeki yapılmış tüm eğitim-

I think that the most distinguished feature of any Daikin product is that they always determine the standards. For instance, the much quoted concept of ‘seasonal efficiency’ has been introduced and applied by Daikin. The blazer of numerous trails, such as the production of the first VRV, Daikin used to be considered as a niche that addressed a certain socio-economic segment. Following Daikin’s acquisition of Airfel Inc., Daikin Turkey policies evolved to include economy class products that address larger segments without sacrificing quality, on top of their innovative ‘niche’ prizewinners. Simultaneously, their brand recognition was elevated to the top through a powerful marketing policy. In a nutshell, it is not only accepted by a certain number of people, but by all that Daikin is the world’s number one. Why have you desired to cooperate with Daikin? In which ways did you benefit? I guess this question could be answered as, “Who wouldn’t want to work with a trailblazing and standard-setting global giant?” It is a great advantage for the seller to appear before the investor with the support of a financially and technologically pioneering brand. Knowing that what you sell is the best, you can provide full spare part and after sales services, and the brand you represent will be permanent in Turkey, you can concentrate fully in your business with no questions in mind. How would you describe the Daikin product range? How would you compare it with other brands in the sector? At present, our product range answers all kind of heating and cooling needs. When we notice a significant product of our competitors, or variants that could bring an advantage to our market, we share them with our colleagues from our “Strategic Marketing Department” and our executives in the meetings. Have you ever attended a Daikin Academy training? Would you like to? What do you think of this formation? We attend every Daikin Academy training in our region. In a time when technology is constantly changing, you have to be aware of improvements and innovations. Thanks to the trainings, we have the chance to make up our deficiencies, and get to know the technicalities of the new products. Management science workshops are very fruitful and gain you practical knowledge in terms of business development. Which privileges does Daikin Turkey present in your business? How is your relationship with the company?


lere katılıyoruz. Teknolojinin bu kadar hızlı değiştiği bir çağda sürekli yeniliklerden ve gelişmelerden haberdar olmak zorundasınız. Ayrıca teknik eğitimlerde eksik bilgilerimizi tamamlarken, yeni ürünlerin ayrıntılarına vakıf olma imkanı buluyoruz. Yönetim bilimleri eğitimleri iş geliştirme açısından çok faydalı ve pratik uygulamalar kazandıran eğitimlerdir. Daikin Türkiye iş hayatınızda size hangi kolaylıkları sunuyor, şirket ile bağınız ve iletişiminiz nasıl? Mali ve teknolojik bir lider ile çalışmanın sayısız avantajı var. Şirket ile iletişimimiz Adana Bölge Müdürlüğü’ndeki arkadaşlarımız kanalıyla gerçekleşiyor. Bölge müdürlüğümüzdeki arkadaşlarımız ile iletişimimiz süreklilik gösterdiği için, biz taleplerimizi onlara iletiyoruz, onlar da gerekeni yapıyor. Yöneticilerimizle iletişim kurmak gerektiğinde ise bunu zaten kolaylıkla yapıyoruz. Daha iyiye gitmek için herkesin yapabileceği birşeyler mutlaka vardır. Her şeyin hızla değiştiği bir süreçte biz bayi olarak, Daikin de üretici olarak sürekli bir evrim içindeyiz. Bu bağlamda şirket yöneticilerimizle her görüşme fırsatında görüşlerimizi dile getiriyoruz. Bu geri beslemeleri yapmak bayilerin önemli bir görevidir bence. İyi sonuçlar alınan bir uygulama tüm camiamız için avantaj ve kar olarak geri döner. Burada üretici, bayi, servisler aynı gemidedir ve aynı anda olumlu ya da olumsuz etkilenirler. Daikin Türkiye’nin sosyal sorumluluk projelerini takip ediyor musunuz? Sponsorluk ve reklam çalışmalarını nasıl değerlendiriyorsunuz? Elbette takip ediyoruz. Özellikle son 2 yılda gerek “Türkiyenin Canı Projesi”, gerekse “Sakura”, çok dikkat çeken projeler arasında yer aldı. Reklam çalışmaları ise her dönem olması gereken; gerek marka bilininirliği, gerek satış grafiklerimiz açısından olmazsa olmaz iktisadi bir gerçektir. Sponsorluk anlaşmaları ekonomik bir giderdir ama sosyal ağırlığı ve değeri daha fazladır. Daikin’in sosyal projelere ve sponsorluğa ciddi bütçeler ayırması fedakarlık isteyen bir tercihtir. Her sektörden birçok çok güçlü firmanın bu tip sosyal harcamalardan uzak durduğunu gözlemlerken Daikin Türkiye’nin bu yöndeki çalışmaları çok önemlidir ve dolayısıyla böyle bir çatı altında olmak bizi mutlu ediyor. Solution Plaza fuha bir süredir hizmet veriyor, ziyaret ettiniz mi? İzlenimleriniz nedir? Fuha’yı 2 kez ziyaret ettim. İlkinde ben ve yardımcım birlikte gittik. İkinci ziyaretim ise pro bayi toplantısı içindi. Fuha büyük bir bütçe ile hazırlanmış ve birçok uzman arkadaşımızın çalıştığı bir deneyim merkezi. Avrupa’da tek ve dünyada ise 4 tane var. Avrupa’da sadece ülkemizde olması gurur vericidir. Bununla birlkte Daikin’in ülkemizde kalıcı olduğu mesajını iş ve akademik dünyaya vermektedir. Bu eşşiz merkezde sektör içinden, üniversitelerden, sektör dışından herkesin ziyaret ve incelemelerde bulunması mümkün. Burada Daikin’in tüm santİgrat 2016

Collaboration with a financial and technological leader has countless benefits. Our relationship with the company is through our colleagues in the Adana Regional Directorate. We have a constant communication with our colleagues in the Region Headquarter, so we communicate our demands to them, and they take care of the rest. In case of need, we can easily get in touch with our executives. There is something for everyone to take care of for improvement. At a time when everything is under constant change, both us as a dealer and Daikin as producer are constantly evolving. In that regard, we share our opinions with our executives all the time. It is the duty of every dealer to communicate their feedbacks. Any practice which brings positive results is to the benefit of all in terms of revenue or other advantages. The producer, the dealer and the services are all in the same ship, and are subject to the same positive or negative impacts. Are you keeping track of Daikin Turkey’s social responsibility projects? What can you say on the sponsorship and advertising activities? We certainly do. Especially in the last couple of years, projects like “The Soul of Turkey” and “Sakura” attracted huge attention. Advertising projects are a must at all times, and is an economic reality in terms for our sales graphics and brand awareness. Sponsorships are surely an economic cost, but they have substantial social value. It is Daikin’s self-devotion to dedicate a serious budget for social projects and sponsorships. While many big companies from numerous sectors are refraining from such social expenses, Daikin Turkey’s efforts are praiseworthy; so we are truly happy to be under this roof. Solution Plaza fuha has been active for a while now, did you have a chance to visit it? What are your impressions? I have visited fuha a couple of times. For the first time, I was with my assistant. My second visit was for the pro dealer meeting. Fuha is an experience center at the worth of a substantial budget, and recruits many experts. There is only one of its kind in Europe, and four altogether in the entire world. It is our pride to own the only example in Europe. At the same time, it propagates the message that Daikin is permanent in Turkey to the professional and the academic world. Anyone from and outside the sector, as well as the academics can visit and examine this unique center. Here, we ampirically have the opportunity to show the entire product range to visitors and investors. Everything from the actuality of the catalogue data to licenced technologies are explicitly displayed. I was reminded of a proverb during my first visit to fuha: “It is the actions that count, not the words”. I believe every single sector member


33 ürün gamını ampirik olarak ziyaretçilere yatırımcılara gösterme ve ölçme imkanımız var. Kataloglarda yazılı değerlerin gerçekliliğinden, patentli teknolojilere kadar her şey açık bir şekilde gözler önünde. Fuha’ya ilk ziyaretimde aklıma bir atasözü gelmişti: “Aynası iştir kişinin lafa bakılmaz”. Bence sektördeki herkesin bu merkezi ziyaret etmesi gerekir. 2016 yılı şirketiniz ve sektörünüz için nasıl geçiyor? Hedeflerinize ulaşıyor musunuz? Ciro bazında nasıl bir yıl olacak? 2016 yılı 1 ve 2’nci dönemimiz bireysel sistemlerde geçen yıla göre oldukça iyi geçti. Mevsimsel sebeplerle cihaz satışlarında adetsel artışlar gerçekleşti. Cirolarımız oransal olarak geçen yıla göre yükseldi. Genellikle mevsimsel nedenlerle artan ciro artışları, tüm sektörde oransal denklik ve paralellik gösterir. Dolayısıyla yıl sonunda tüm sektörde reel bir ciro artışı görmek sürpriz olmayacaktır. VRV ve merkezi sistem kanadında ise projelere bağlı olarak süreç uzamakta ve projelerin sözleşme zamanları, işin doğası gereği kestirilemez haldedir. Dolayısıyla VRV ve merkezi sistem tarafında yıl sonundan önce tahmin yapmak firmam adına şu anda sağlıklı olmaz düşüncesindeyim. 2016 ve sonrası için yatırım planlarınız var mı? Önümüzdeki 5 yıl içinde kendinizi nereye konumluyorsunuz? Büyüme düşünüyor musunuz? 2016 sonrasında kendimize ait, araçların girebileceği depolama alanı olan bağımsız bir bina inşa hedefimiz ve hayalimiz var. Ancak kaliteli bölgelerde, bulvara cepheli arsa bulmak şehrimizde oldukça zor ve maliyetli bir iş. Ama bütün zorluklara rağmen bu projeyi gerçekleştirmek arzusundayız. Önümüzdeki 5 yılda bireysel sistemlerde her yıl ortalama yüzde 18-20, VRV’de ise ortalama yüzde 10-12 reel büyüme hedefliyoruz. Sizce önümüzdeki yıllarda sektörün gündemi ne olacak? Dünyada üretici firmaların üretim yeteneklerinin artması sonucunda inovatif yarışta geride kalan firmaların gündemi ve rekabeti, ‘satış sonrası hizmetler’ alanında yaşanacak. Arz fazlası sorunu oluşabilecek, dünyadaki tam bilgi akışının neredeyse mükemmele yaklaştığı günümüzün bilgi çağında bu durum, ‘genel fiyatlar düzeyi’nde düşüşe ve karların minimize olması anlamına gelecektir. Bu tip üretici ve markalar satış sonrası hizmet ile öne çıkmaya çalışacaklar. Bu sürecin ne vadede oluşacağını kestirmek çok zor ama dünya ekonomisinin resesyonlara ne kadar süre maruz kalacağı ile doğru orantılı olarak değişebilecektir. Daikin başta olmak üzere teknoloji ve inovasyon temelli üreticiler arasında rekabet ise uzun vadede pazarlama departmanları arasında değil, tedarik zinciri departmanları arasında olacaktır. İkincisi teknoloji ve inovasyona ayırılan bütçeler ciddi oranda yükselecek ve ‘teknolojik sır’, en önemli kavram haline gelecek. Yakın gelecekte odaya girdiğimizde, sizi tanıyıp konfor şartlarınızı sağlayan kumandasız ve sesle komut alan klimaları standlarda görmek sürpriz olmayacak...

should visit here. How has 2016 been for your company and the sector? Are you closer to your goals? How you think it will be in terms for turnover? The first and the second quarters of 2016 was better than the last year in terms of split systems. The number of devices sold increased due to seasonal facts. Our turnover also increased proportionally. Usually, seasonal increases in turnover show a parallel tendency with the rest of the sector. Accordingly, a real increase in turnover would not be a surprise in the entire industry. In the field of VRV and applied systems, the process is much longer, and the contract dates are intrinsically unpredictable. Therefore, I don’t think it would be meaningful to make a forecast about the VRV and applied systems. What are your investment plans for 2016 and after? Where do you see yourself in the next five years? Are you expecting any growth? After 2016, we we aim and dream of an independent building with a drive-friendly storage space for our company. But it is very hard and expensive to find a boulevard side land in select neighbourhoods in our city. Despite all these difficulties, we wish to make this real. In the next five years, we project an 18-20 percent growth in individual systems, and 10-12 percent growth in VRV annually. What do you think will be in the sectoral agenda in near future? As a result of the improvement in the productive talents of producers worldwide, the agenda and the competition of the less innovative companies will be in the field of ‘post sale services’. A problem of excess supply is probable. In today’s information age, when the communication of information is almost flawless, this would mean a decrease in the ‘general price level’ and the minimization of revenues. Such producers and brands will try to survive through post sale services. It is hard to estimate how long this would take, but it would probably be determined by the recessions the global economy will face. Among technology and innovation based producers like Daikin, competition will be in the supply chain departments instead of marketing in the long term. Secondly, the budgets dedicated to technology and innovation will severely increase, making ‘technologic secret’ the most important concept. In near future, it will be no surprise to have remote controller free air conditioners which are commanded by voice, that recognize you the moment you enter the room and provide your favoured comfort conditions.


PROJE PROJETS

ATAKÖY’ÜN YENİ KULELERİ SELENIUM ATAKÖY,

İKLİMLENDİRMEDE DAIKIN’İ TERCİH ETTİ ATAKÖY’S NEW TOWERS SELENIUM ATAKÖY CHOSE DAIKIN FOR AIR CONDITIONING AŞÇIOĞLU İNŞAAT TARAFINDAN HAYATA GEÇİRİLEN SELENIUM ATAKÖY, DAIKIN’İN PERFORMANSI TESCİLLİ VRV IV SİSTEMLERİ İLE İKLİMLENDİRİLECEK. DAIKIN VRV IV, SELENIUM ATAKÖY SAKİNLERİNE, AKILLI ENERJİ YÖNETİMİNDEN UZAKTAN İNTERNET ERİŞİMİNE KADAR BİR DİZİ AYRICALIKLA VERİMLİLİK VE TASARRUF DEĞERLERİ YÜKSEK İKLİMLENDİRME KEYFİ YAŞATACAK.

BUILT BY AŞÇIOĞLU CONSTRUCTION, SELENIUM ATAKÖY WILL BE CLIMATIZED BY DAIKIN’S CERTIFIED VRV IV SYSTEMS. DAIKIN VRV IV IS READY TO BRING SELENIUM ATAKÖY RESIDENTS THE PLEASURE OF SUPREME CLIMATIZATION COMFORT ENRICHED BY A NUMBER OF PRIVILIGES FROM SMART ENERGY MANAGEMENT TO REMOTE INTERNET ACCESS, AS WELL AS HIGH EFFICIENCY AND SAVING VALUES.

S

4

mevsim kesintisiz iklimlendirme konforunu tercih eden projeler arasına Selenium Ataköy de katıldı. İstanbul’un merkez bölgelerinden Ataköy’de yükselen Selenium Ataköy Projesi, sakinlerine konforlu bir iklimlendirme yaşatmak için VRV sistemlerin mucidi Daikin’i tercih etti. Daikin’in mucidi olduğu ve performansı uluslararası sertifikalarla onaylanmış VRV IV ısı pompası ile yaşam alanlarını iklimlendirecek olan Selenium Ataköy sakinleri, tüm ısıtma ve soğutma ihtiyaçlarını en üst düzeyde yaşayacak. Türkiye’nin önde gelen gayrimenkul geliştirme kuruluşlarından Aşçıoğlu İnşaat tarafından hayata geçirilen ve toplam 78 bin metrekare inşaat alanına sahip Selenium Ataköy Projesi’nde toplam 321 daire yer alıyor. Mimarisi Aşçıoğlu İnşaat Mimarlık Grubu’na ait olan Selenium Ataköy, her birinde 107 adet residence dairenin bulunduğu 3 bloktan oluşuyor. Mekanik çalışmaları Tanrıöver Mühendislik

santİgrat 2016

elenium Ataköy joined in the projects which have chosen uninterrupted air conditioning comfort through all seasons. Rising in the central district of Ataköy in Istanbul, Selenium Ataköy Project has chosen the VRV systems inventor Daikin to provide its residents with the pleasure of comfortable climatization. The residents of Selenium Ataköy, which will be climatized by the globally certified performance of Daikin’s trailblazing VRV IV heat pump, are going to enjoy the ultimate level of heating and cooling services. Realized by Aşçıoğlu Construction, one of the leading real estate development companies of Turkey, Selenium Ataköy Project extends on a construction area of 78 thousand squaremeters and comprises 321 apartments. Also designed by Aşçıoğlu Construction Group of Architecture, Selenium Ataköy consists of three blocks with 107 residences each. All the mechanical works of Selenium Ataköy have been conducted by Tanrıöver Engineering. In the project, 787 VRV FXDQ low static pressure concealed ceiling type indoor units, 115 VRV FXSQ medium static pressure concealed ceiling type indoor units, and 108 overhead blow VRV RXYQ-T outdoor units.


35 tarafından yürütülen Selenium Ataköy’ün 4 mevsim kesintisiz iklimlendirme konforu yaşaması için 787 adet VRV FXDQ düşük statik basınçlı gizli tavan tipi iç ünite, 115 adet VRV FXSQ orta statik basınçlı gizli tavan tipi iç ünite ve 108 adet üstten üflemeli VRV RXYQ-T dış ünite kullanıldı. AKILLI ENERJİ YÖNETİMİ Akıllı ev ve pay ölçer sistemi kullanılan Selenium Ataköy’ün tercihi olan VRV IV, kullanıcı dostu dokunmatik ekran kumandalarıyla tüm klima işlevlerine erişimi mümkün kılıyor. Projede tercih edilen cihazlar kolay kullanımın yanı sıra akıllı enerji yönetimi de sağlıyor. Bu sayede enerji kaybı önlenirken, işletme maliyetinin düşürülmesi ve verimliliğin en üst düzeye çıkarılması hedefleniyor. UZAKTAN İNTERNET ERİŞİMİ KOLAYLIĞI Yeni geliştirilen I-Touch Manager merkezi otomasyon ile enerji tüketimi ve faturalandırma, enerji kayıp kaynağını tanımlama, yerel olarak tam uzaktan internet erişimi, tüm iç-dış ünitelerin uzaktan arıza ve bakım için takibi, sistemin diğer sistemlerle uyumlu çalışabilmesi, otomatik iç ünite kaydı sağlanıyor. VRV IV heat pump dış ünite ile katlarda 1’den fazla dairenin soğutma çözümü yapılıyor. Selenium Ataköy sakinlerinin konforu için, konutlarda özellikle iç üniteler FXDQ-P2 düşük statik basınçlı ince gizli tavan ve büyük kapasiteli salonlar için FXSQ-A orta statik basınçlı gizli tavan modelleri kullanılıyor. Projede hedeflenen düşük asma tavan katlarına yönelik ise en iyi çözüm FXDQ-P2 modeli ile sağlanıyor. İç ünitelerin oldukça sessiz çalışması da Selenium Ataköy’de yeni nesil VRV’lerin tercih edilmesinde etkili olurken, VRV IV klima sistemlerinin geniş kapasite çeşitliliği ve yüksek borulama limit avantajı da tercih nedenlerinden biri oldu. Bu sayede Selenium Ataköy’de yer alan 1+1 den 5+1’e kadar farklı büyüklüklerdeki konutlar için uygun çözümler seçilebildi. Kullanılan DC Fan motorlarıyla da iç üniteler daha verimli ve daha hafif hale getirilirken, güç tasarrufuna da olanak sağlandı. EUROVENT SERTİFİKASI SAHİBİ Daikin’in üretimini yaptığı tüm cihazlar gibi kalitesi ve performansı uluslararası otoriteler tarafından onaylanan VRV, iklimlendirme sektörünün önemli sertifikalarından Eurovent sahibi. Sektörünün öncü ve yenilikçi markası olarak Eurovent gibi güven tesis eden çalışmalara büyük önem veren Daikin’in cihazları, ISO 9001 kalite yönetim sistemi, ISO 14001 çevre yönetim sistemi ve OHSAS 18001 iş sağlığı ve güvenliği yönetim sistemi sertifikasına sahip olan tesislerinde, modern teknoloji imkanlarını kullanan kalifiye personel tarafından üretiliyor ve kontrol ediliyor.

SMART ENERGY MANAGEMENT Selected by Selenium Ataköy’s smart home and sharemeter system, VRV IV makes access to all air conditioning features possible with user-friendly touch remote control. The devices used in the project not only provide an easy use, but smart energy management as well. In this way, energy loss is prevented, management costs are reduced, and efficiency is taken to the ultimate level. THE COMFORT OF REMOTE INTERNET ACCESS The new I-Touch Manager central automation is used to track energy consumption and billing, definition of the energy loss resource, full remote internet access in the local base, repair and maintenance times for all indoor and outdoor units, and enables a harmonious cooperation with other systems as well as automatic indoor unit record. VRV IV heat pump outdoor unit is used for cooling of multiple apartments on the same floor. For the comfort of Selenium Ataköy residents, FXDQ-P2 low static pressure slim concealed ceiling type indoor units, and for large capacity halls, FXSQ-A medium static pressure conceiled ceiling type models are used in residences. In the project, the best solution for low mezzanines are provided by the FXDQ-P2 model. The new generation VRV’s are also preferred in Selenium Ataköy for their silent operation features indoors, while the vast capacity range of the VRV IV air conditioners and the advantage of high piping limits have also been effective in selection. Accordingly, custom-made solutions for all the apartments of varying sizes from 1+1 to 5+1 in Selenium Ataköy have been provided. With the DC Fan engines used, the indoor units have become lighter and more efficient, while power has been further saved. EUROVENT CERTIFIED Globally certified in terms of quality and performance similarly to all Daikin products, the VRV holds the Eurovent certificate, one of the most important of its kind in the field of climatization. Placing great emphasis on trust-building projects like Eurovent as the leading and innovative brand of its sector, Daikin conducts production and control in their ISO 9001 quality administration system, ISO 14001 environment administration system, and OHSAS 18001 occupational health and safety administration system certified facilities, by qualified personnel using modern technology.


DAIKIN

DAIKIN 5’İNCİ YILINDA TÜRKİYE’NİN 500 BÜYÜK DEVİ ARASINA GİRDİ DAIKIN LISTED AMONG THE 500 TURKISH GIANTS IN ITS 5TH YEAR DAIKIN, TÜRKİYE’DE DOĞRUDAN YATIRIMCI OLARAK FAALİYET GÖSTERDİĞİ 5’İNCİ YILINDA 500 DEV ŞİRKET ARASINA GİRMEYİ BAŞARDI. CAPİTAL 500’DE 29 BASAMAK YÜKSELEREK 280’İNCİ SIRAYA YERLEŞEN DAIKIN TÜRKİYE, FORTUNE 500 SIRALAMASINDA DA 19 BASAMAK BİRDEN İLERLEYEREK 214’ÜNCÜ SIRAYA YÜKSELDİ.

IN THE 5TH YEAR OF ITS ACTIVE INVESTMENT FACILITIES IN TURKEY, DAIKIN IS LISTED AMONG THE 500 GIANT ENTERPRISES. RANKING 280TH IN THE CAPITAL 500 BY A RAISE OF 29 STEPS, DAIKIN TURKEY IS ALSO LISTED ON THE 214TH RANK BY A RAISE OF 19 STEPS IN FORTUNE 500.

n Daikin Türkiye, İstanbul Sanayi Odası (İSO) tarafından

n Daikin Turkey entered the ISO (Istanbul Chamber of

hazırlanan ‘Türkiye’nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu

Industry) list of “The 500 Great Industrial Enterprises

Araştırması’na bu yıl 488’inci sıradan giriş yaptı. Sakarya’daki

of Turkey” from the 488th rank. Making world-class

Üretim Tesisleri’nde dünya standartlarında üretim yapan

productions in the Sakarya Production Facilities,

Daikin Türkiye, 231.7 milyon TL’yi bulan üretimden satışları ile

Daikin Turkey is thus listed in the 500 Great Industrial

500 Büyük Sanayi Kuruluşu arasındaki yerini aldı.

Enterprises with 231.7 million TRY of sales.

santİgrat 2016


37 CAPITAL 500’DE 29 SIRA YÜKSELDİ Daikin Türkiye, Capital tarafından hazırlanan Capital 500 listesinde bu yıl da yerini aldı. Bir önceki seneye göre cirosunu yüzde 16 artıran Daikin Türkiye, Capital 500 listesinde 29 basamak birden yükselmeyi başardı. Böylece Daikin Türkiye, 2015 yılındaki 756.7 milyon TL’lik net satışları ile Türkiye’nin En Büyük 500 Özel Şirketi arasında 280’inci sıraya yükseldi. FORTUNE 500’DE 214’ÜNCÜ SIRADA Daikin Türkiye ayrıca Fortune Turkey tarafından hazırlanan Fortune 500 listesinde de yerini sağlamlaştırdı. Daikin Türkiye, 2015 yılındaki 756.7 milyon TL’lik net satışları ile Türkiye’nin En Büyük 500 Özel Şirketi arasında 214’üncü sıraya yükseldi. Daikin Türkiye, bir önceki seneye göre cirosunu yüzde 15 artırarak Fortune 500 listesinde 19 basamak birden yükseldi. ÖNDER: ÜLKE EKONOMİSİNE KATKIMIZ ARTACAK Daikin’in 5’inci yılında Türkiye’nin 500 büyük üretici devleri arasına girmesini değerlendiren Daikin Türkiye CEO’su Hasan Önder, şunları söyledi: “Daikin tüm dünyada iklimlendirme sektörünün lider markası. Gerek faaliyetleri gerekse cirosu ile iklimlendirme sektörüne öncülük eden Daikin, Temmuz 2011’den bu yana faaliyet gösterdiği Türkiye’de de büyük gelişmeler kaydetti. Türkiye’yi iklimlendirme sektörünün üretim ve lojistik üssü yapma hedefimiz doğrultusunda, çalışanlarımız ile birlikte çok çalışarak hem sektörümüzün gelişimine hem de ülke ekonomimize büyük katkılar sağlıyoruz. Türkiye’de faaliyet gösterdiğimiz 5 yıl boyunca çok önemli çalışmalara imza attık ve ciromuz, üretimimiz ve ihracatımız ile ülkemize değer kattık. Türkiye’deki 5’inci yılımızda elde ettiğimiz sonuçlarla üretimden satışlarımız ile Türkiye’nin 500 Devi arasına girmiş olmamız, hedeflerimize doğru emin adımlarla ilerlediğimizin en büyük göstergesi.” Daikin Türkiye çalışanlarına da teşekkürlerini ileten Önder, “Günden güne büyüyen Daikin Ailesi’nin her bir ferdi bu başarılarımızda önemli bir paya sahip. Hedeflerimiz büyük, daha yapacak çok işimiz var. Hep birlikte çalışmaya ve başarmaya devam edeceğiz, Daikin Ailesi olarak ülke ekonomisine katkımızı artıracağız” dedi.

MOVING UP 29 STEPS IN CAPITAL 500 Daikin Turkey is featured in Capital’s Capital 500 list also this year. With 16 per cent increase in turnover as of last year, Daikin Turkey thus moved up 29 steps in the Capital 500 list, making it up the 280th rank in Turkey’s Biggest 500 Private Enterprises with 756.7 million TRY net sales in 2015. RANKING 214TH IN FORTUNE 500 Daikin Turkey reinforced its place in Fortune Turkey’s Fortune 500 list as well and moved up to the 214th place in Turkey’s Biggest 500 Private Enterprises with 756.7 million TRY net sales in 2015. Thus, it has moved up 19 steps in the Fortune 500 list by 15 per cent increase in turnover compared to the previous year. ÖNDER: OUR CONTRIBUTION IN THE NATIONAL ECONOMY WILL EXPAND FURTHER Making an evaluation of Daikin’s classification among Turkey’s 500 production giants in its 5th year, Daikin Turkey CEO Hasan Önder said: “Daikin is the leading climatization company in the global scale. Pioneering the climatization industry as of operations and turnover, Daikin has realized massive achievements in Turkey since the first day of operation in July 2011. In line with our objective of making Turkey the regional production and logistics base in the climatization sector, we work hard as a team to make substantial contributions for the sake of our industry and the national economy. We have realized many important projects during our 5 years of operation in Turkey, and added value to our national economy with out turnover, production and export. Our entry among the 500 Turkish Giants with the results we have attained in our 5th year in Turkey is the biggest proof that we are advancing towards our goals with steady steps.” Expressing his gratitude to the Daikin Turkey team, Önder added: “Each and every member of the ever-expanding Daikin Family plays an important role in our achievements. Our goals are big, and we have yet a lot to do. We will continue to work hard side by side, and increase our contributions in the national economy as Daikin Family.”


TATLARTASTE

EKMEKSİZ OLMAZ… NOT WITHOUT BREAD... yazı/artıcle: ÜMMÜ TAYLAN

EKMEĞİN YAŞI AŞAĞI YUKARI İNSANLIK TARİHİYLE DENK… BEN DİYEYİM SEKİZ BİN, SİZ DİYİN ON BİN YIL… HİKAYESİ CİLALI TAŞ DEVRİNE KADAR UZANIYOR. DAHA TARIMA BİLE GEÇİLMEMİŞKEN BUĞDAY YERİNE KESTANE, MEŞE PALAMUDU GİBİ BİTKİLERİ HAMUR YAPIP, SICAK TAŞLARDA PİŞİREREK YEMİŞ İNSANLAR… santİgrat 2016

THE HISTORY OF BREAD IS AS OLD AS HUMANITY… PROBABLY EIGHT, EVEN TEN THOUSAND YEARS OLD… THE STORY DATES BACK TO THE NEOLITHIC AGE. EVEN BEFORE CULTIVATION BEGAN, MANKIND MADE DOUGHS OF CHESTNUT AND ACORN, BAKED THEM ON HOT STONE AND ATE.


39

n Aklınızda kalmıştır bir yerlerden… Bir Hitit tabletinde “ekmeği yiyeceksin ve suyu içeceksin” der. “Ninda-an ezzateni watarra ekutteni”. Ekmeğin adının anıldığı ilk metin bu olsa gerek. Ninda ya da ekmek… Macerası çok eskilere, ta cilalı taş devrine dayanıyor. Buğday olmasa da ekmek benzeri yiyecekler yapılıyormuş o zamanlar. Meşe palamudu, kestane ve diğer irice tohum cinsleriyle… Ekmeğin izlerini takip etmek mümkün. Binlerce yıl önce kimi taşla, toprakla süpersonik fırınlar yapmış en iyi ekmeği pişirmek için kimi ölürken bile yanında olsun istemiş ve mezarına koydurmuş… Çatalhöyük’deki kazılarda MÖ 6 bin yıllarına ait fırınlar bulunmuş mesela. Kazılardan çıkan alet edevata bakılırsa MÖ 4 bin yıllarında Babilliler de değirmencilik ve fırıncılık sanatını ustalıkla yapıyormuş. Antik Mısır uygarlığı da ekmeği seven toplumlardan biri. Ekşimiş hamuru ‘maya’ olarak ilk kullanan onlar. Elekten geçirilmiş un, toprak kaplarda yoğrulup, cıvık bir hale getiriliyor ve önceden ısıtılmış kalıpların içine dökülüyormuş. Ağız kısımlarına doğru iyice genişleyen bu kalıplar piramitleri andırıyormuş. Mısırlıların yine MÖ 2 binli yıllarda 16 farklı türde ekmek yaptıkları da bilinenler arasında. Mısırlılar için ekmek çok önemli. Hayatın simgelerinden biri. Başka bir deyişle de kutsal. Ölenler için sonraki hayatlarında da yoksun kalmasınlar diye mezarlarına bir parça ekmek konurmuş. Bu ekmeklerin taşlaşmış hallerinin kazılarda çıkıyor oluşu bu bilginin de kaynağı… Aynı zamanda zenginlik ölçüsü sayılan ekmekle maaşlar da ödeniyormuş. Mısırlılar hünerlerini geliştirip ekmek çeşitlerini çoğaltırken Eski Mezopotamya halkları da boş durmuyormuş tabii. Kaynaklarda bölgede MÖ 3 bin yıllarında 59 çeşit ekmeğin varlığından bahsedilmekte. n You must remember it from somewhere… A Hittite tablet says “you shall eat the bread and drink the water”. “Ninda-an ezzateni watarra ekutteni”. It’s probably the earliest text speaking of bread, or “ninda”. The story goes far back to the Neolithic Age. Even though there was no wheat yet, versions of bread had been baked back then, using acorn, chestnut and other large forms of seeds… Tracking the traces of bread is possible. Thousands of years ago, supersonic ovens had been built with stone and earth to bake the best bread. Some wanted it even after death, and had it put in their tombs. In Çatalhöyük excavations, ovens dating bac to 6 thousand years BC were found. The tools excavated prove that the Babylonians were masters of milling and baking during 4 thousand BC. The Ancient Egyptians were also fond of bread. They were the

first to use sour dough as ‘yeast’. Sifted flour was kneaded in eartenware pots to a runny consistency and was poured into pre-heated moulds. These moulds with wide brims resemled the shape of pyramids. It is known that the Egyptians used to bake 16 different types of bread around 2000 BC. Bread signified a lot for the Egyptians. It was basicly a symbol of life. It was, so to speak, holy. A piece of bread was made sure to be put in the tombs of the dead to prevent them from the lack of it in the afterlife. The source of this knowledge is the petrified bread found in excavations. At the same time, bread was a sign of wealth and was used to pay salaries. While Egyptians mastered in breadmaking, Ancient Mesopotamian people were also busy. According to several references, there were about 59 different sorts of bread in the region around 3000 BC.


İLK EKMEK DÜKKANLARI… Asurluların pişirme yöntemi diğerlerinden biraz daha farklı. Hamurları sıcak çömlek kaplara koyarak toprağın altına gömüyorlarmış. Ekmeğin lezzeti de tıpkı yöntem gibi farklı olsa gerek… İlk ekmek dükkanları Eski Yunan’da açılmış. Bugünkü fırın ve pastanelerin ilk versiyonu olan bu dükkanlarda ürün çeşitliliği varmış. Düğünlerin ve festivallerin vazgeçilmez ikramı psadista şarap ve zeytinyağıyla karıştırılan undan yapılıyor ama pişirilmeden yenen bir yiyecek. Pastanın da atası. Bir de maza var. O dönemde halkın yemeği iki ana besinden oluşuyor. Maza ismi verilen arpa ekmeği, ona eşlik eden opson denen zeytin, sarımsak, soğan, sebzeler, peynir ya da balık gibi katıklar. Üzerine balık ve soğan konmuş yayvan mazalar tepsilerde ısıtılıp yeniyormuş. Ege kıyılarından göçmüş fırıncıların yaptıkları mazalar Roma İmparatorluğu’nda pissaladdiere’ye dönüşmüş. Yani bugünkü pizzaya… Hamurlara şekil verme işini kadın ustalar üstlenirken, onlara flüt çalan erkekler, çalışma ahenginden sorumluymuş. MS 30’da Agustus’un yönettiği Roma’da tam 329 tane ekmek fırını bulunmaktaymış. Artık ekmek erkek işi olmuş. Kadın ekmek ustaları kalmamış. Fırınları meslek sırlarını Yunanlılardan öğrenen Galliler idare ediyormuş. Fransızların meşhur ekmekleri de bu Galyalı atalardan miras kalmış olsa gerek… Hıristiyanlığın ilk yıllarıyla birlikte bazı azizlerin ruhsal ve bedensel detoks (arınma) için icat ettikleri tuzlu suya batırılmış arpa ekmeği Avrupa’yı daha sonraki yıllarda kıtlıklardan kurtaracak çorbanın ilk örneklerinden olmuş. İngilizce’de soup ve Hollanda dilindeki sopen kelimelerinin kökü ‘ekmeğe emdirmek’ manasına gelen bir sözcükten türemiş. Ortaçağ Avrupa’sında ekmek öyle temel bir besin halini almış ki, insanlar kader ortaklarına “ekmek kardeşim” benzeri bir ifadeyle companions (beraber ekmek yenilen) diye hitap etmeye başlamışlar. Osmanlı’da da ekmek en az Avrupa’daki kadar önemliymiş. Hem dükkanlarda hem seyyarlarda satılan ekmeğe yapılan hileler cezasız kalmazmış. Fırıncılar itibarlı bir meslek grubu olmalarına rağmen kurallara uymadıkları zaman gözlerinin yaşına bakılmadan cezalandırılırlarmış. Halk sağlığına önem verilirmiş kısacası. O zamanlarda bile ekmek hakkında çok önemli kanunlar çıkarılmış. Bu kanunların ilki; Sultan II. Bayazıd Fermanı’yla yürürlüğe konulan, dünyanın da ilk “Standardizasyon” uygulaması olan “Kanunname-i İhtisabı-ı Bursa” (1502) dır. santİgrat 2016


41 THE EARLIEST BAKERIES Asyrians followed a different baking style. They put the doughs in hot earthen pots and buried them under the earth. The taste of the bread should be as unique as the baking technique… The earliest bakeries were opened in Ancient Greece. This earliest versions of present day bakeries and patisseries boasted with varieties. The indispensable treat of weddings and festivals named as psadista was made of wine, olive oil and flour, but enjoyed without baking. It is also regarded as the ancestor of cakes. Then there is maza. Back then, the diet of common folk consisted of two main foods. The barley bread known as maza, and opson, namely olives, garlic, onions, vegetables, cheese and fish that were ate with the bread. Flat mazas garnished with fish and onions used to be heated on trays to eat. The mazas baked by Aegean immigrants turned into pissaladdiere in the Roman Empire. Namely, to what we know as pizza today. While it was women who shaped the doughs, men played them the flute and were responsible for the workplace harmony. In AD 30, during the reign of Augustus, Rome had 329 bakeries. And now baking bread was a man’s work. Women bakers no longer existed. It was now the Welsh who mastered the art from the Greeks that ran the bakeries. The famous French bread must be the heritage of these Welsh ancestors… With the early years of Christianity, barley bread dipped in salt water for spiritual and carnal detox as invented by the saints have become the earliest form of the soup that would save Europe from famine in later years. The English word “soup” and the Dutch version “sopen” were both derived from an ancient expression which signified “soaked in bread”. In the Middle Age Europe bread have become such a primary source of nutrition that people began calling each other as ‘companions’, or the one with whom bread is shared, translated as “my bread brother”. In the Ottomans, bread was no less important than it had been around Europe. Cheating on bread sold in shops or stalls were never left unpunished. Bakers were a guild of prestige, but were mercilessly punished at their fault. Public health was important. Even back then, there were laws made regarding the bread. The first of these was “Kanunname-i İhtisab-ı Bursa” (1502) which was legislated with the enactment of Sultan Bayezid II, and was known as the world’s earliest standardization in the field.


SACRED IN EVERY FAITH Bread has been praised as a symbol of elbow grease and God’s blessing in every faith and deemed holy. In many cultures, it was used to swear upon or be thankful for. Bread has a special place in all three monotheistic religions. The Jews do not eat any other bread than Matza (a flat bread made without yeast) during Passover. Legend has it that when the pharaoh set the Israelites free, they left Egypt without losing time to wait for the fermentation of the dough. This special bread eaten on the road have become the symbol of the fete and emancipation. The unfermented bread distributed by Christian priests in churches for blessing is in the memory of the last bread given by Jesus during his last meal with his apostles. During this meal, Jesus distributed this brittling bread and said it is his body that would fall apart. According to Muslim faith, Gabriel taught Adam to grind the flour and to bake. Therefore, bakers regard the first baker Adam as their master. Today, some of these traditions still prevail. Bread is still indispensable. After all, what kind of a meal it would be without any bread?

HER DİNDE KUTSAL Ekmek, alınteri simgesi ve Allah’ın kullarına nimeti olarak hemen bütün dinlerde övülmüş ve kutsal sayılmış. Çoğu kültürde üzerine yemin edilmiş, onun için şükredilmiş. Ekmeğin üç büyük dinde de yeri özel. Yahudiler ‘Hamursuz Bayramı’nda geleneksel ekmek Matza (düz, mayasız bir çeşit)’nın dışında başka bir ekmek yemez. Hikayeye göre firavun İsraillileri özgür bıraktığında, İsrailliler, ekmek hamurunun mayalanmasını bile beklemeden Mısır’ı terk etmiş. Yolda yenen bu ekmek bayramın ve kölelikten kurtulmanın simgesi olmuş. Hıristiyanlıkta kiliselerde halkı kutsamak için rahipler tarafından dağıtılan mayasız ekmek İsa’nın havarileriyle son yemeğinde dağıttığı ekmeğin anısınadır. İsa son yemekte bu kırılabilir ekmeği dağıtıp, ekmeğin parçalanacak vücudu olduğunu söyler. İslam inancına göre, Cebrail (AS), Adem (AS)’e unu öğüterek ekmek yapmayı öğretmiş. Bu nedenle de fırıncılar ilk ekmeği yapan Adem (AS)’i ustaları yani pirleri kabul eder. Günümüzde de ekmekle ilgili adetlerden bazıları sürüyor. Ekmek hala vazgeçilmez. Öyle ya! Ekmeksiz sofra olur mu? santİgrat 2016


43 Hititlerden kalma bir ekmek tarifi… Tarifteki özel bir ekmek. Bayramlarda pişiyor. Binlerce yıl öncesinden bugüne kalan değişik bir lezzet… Meraklısı için tarifi şöyle: Malzemeler: 400-500 gr kurutulmuş meyve (elma, armut, kayısı, erik, incir, üzüm) 500 gr çavdar ve 250 gr buğday unu 150 gr bal Ekşi hamur 2 tatlı kaşığı tuz ¼ tatlı kaşığı anason ¼ tatlı kaşığı kişniş Ekmekleri süslemek için badem Su Yapılışı: Meyveler suda yumuşatılır. Suyu sonradan hamura ilave edileceğinden atılmaz. Un elenir. İçine 1/2 fincan ılık su ilave edilip cıvık bir hamur kıvamına getirilir. Üstüne oda sıcaklığında bir poşet sıvı ekşi hamur ilave edilir. Tuz, anason, kişniş de hamura eklenir. 1/4 - 1/2 litre suyu koyarak (meyvelerin ıslandığı su da dahil) katı bir hamur yoğrulur ve yavaş yavaş bal ve kuru meyveler ilave edilir. Kabarması beklenir. Hamur fırın tepsisine 12 cm çapında ince lavaşlar halinde yerleştirilir ve suya batırılmış kaşığın sırtıyla üzeri düzlenir. Soyulmuş ortadan bölünmüş bademle her ekmeğin üstüne süslemeler yapılır. Üstüne su sürülür ve ısıtılmış fırında 220 °C’de 5 dakika, sonra 160 °C’de 15 dakika pişirilir.

A Hittite bread recipe… This is a very special bread baked in festivals. It is a unique taste dating back to thousands of years… And here is the recipe: Ingredients: INGREDIENTS: 400-500 gr dried fruits (apples, pears, apricots, plums, figs, grapes) 500 gr rye and 250 gr wheat flour 150 gr honey Sour dough 2 desert spoons of salt 1/4 desert spoons of anise 1/4 desert spoons of coriander Almonds to garnish Water Preparation: Soften the fruits in water and keep the water to add on the dough later on. Sift the flour. Pour cups of lukewarm water to make a runny dough. Add a sachet of sour dough at room temperature. Add salt, anise and coriander. Pour to liters of water (including that the fruits have been soaked in) to knead a consistent dough. Slowly add honey and dried fruits. Leave to rise. Place the dough on the tray in forms of flat tortillas of 12 cm diameter, flatten them using the back of a water soaked spoon. Decorate each bread with peeled and chopped almonds. Pour some water on and bake for 5 minutes at preheated 220°C oven, and then for another 15 minutes at 160°C.


DAIKIN

DAIKIN, PAYDAŞLARI İLE İFTAR YEMEKLERİNDE BULUŞTU DAIKIN MET SHAREHOLDERS AT IFTAR MEALS PAYDAŞLARI İLE SIK SIK BİR ARAYA GELEN DAIKIN TÜRKİYE, RAMAZAN AYINDA DÜZENLEDİĞİ İFTAR YEMEKLERİ İLE SEKTÖR YÖNETİCİLERİ, İŞ ADAMLARI, DERNEKLER VE BAYİLERİ İLE BULUŞTU.

santİgrat 2016

DAIKIN TURKEY OCCASIONALLY COMES TOGETHER WITH ITS SHAREHOLDERS. THIS TIME, COMPANY EXECUTIVES MET WITH BUSINESSMEN, ASSOCIATIONS AND DEALERS AT IFTAR MEALS THROUGHOUT RAMADAN.


45

İ

klimlendirme sektöründe sağlam adımlarla günden güne büyüyen Daikin Ailesi, sık sık bir araya gelmeye devam ediyor. Düzenlediği etkinlikler ile tüm paydaşları ile kesintisiz iletişim halinde olmaya büyük önem veren Daikin, Ramazan ayında düzenlenen geleneksel iftar yemeklerinde bayilerinin yanı sıra dernek ve oda yöneticileri, sektör profesyonelleri ve iş dünyasının temsilcileri ile buluştu. Antalya’da 21 Haziran tarihinde, Adana ile İzmir’de 23 Haziran tarihinde ve Diyarbakır’da ise 28 Haziran tarihinde düzenlenen iftar yemekleri büyük bir katılımla gerçekleşti. Bu iftar yemekleri sırasında katılımcılar ile birebir görüşme fırsatı bulan Daikin Türkiye CEO’su Hasan Önder, hem katılımcıları dinledi hem de Daikin’in yeni ürünleri, teknolojisi ve hedefleri konusunda detaylı bilgiler verdi. Daikin Türkiye CEO’su Hasan Önder, Ramazan ayında iftar yemekleri ile devam eden Daikin Buluşmaları’nın bundan sonraki yıllarda da süreceğini belirtirken, “Paydaşlarımız ile sık sık bir araya gelerek hem onları bire bir dinleme fırsatı buluyoruz, hem de iklimlendirme sektöründeki yenilikler ve gelişmeler konusunda bilgi alışverişi yapıyoruz. Aynı zamanda aramızdaki iletişimi ve bağı güçlendiren bu buluşmaları her fırsatta yapmaya devam ettireceğiz” dedi.

G

rowing steadily every day in the sector of climatization, Daikin family continues to gather occasionally. For Daikin, it is important to have an uninterrupted communication with all the shareholders. In this respect, the corporate family came together with its dealers, association and chamber agents, sector professionals and select businessman at the iftar meals that took place throughout Ramadan. The iftar meals which took place on June 21st in Antalya, on June 23rd in Adana and Izmir, and on June 28th in Diyarbakir entertained a large audiance. During these meals, Daikin Turkey CEO Hasan Önder, who had the chance to run tete-a-tete conversations with participants, gave ear to the invitees, and informed on the new products, technologies and missions of Daikin. Stating that Daikin iftar unions will be continued in following years, he said: “By coming together with our shareholders on occasional encounters, we get the chance to listen to each and every one of them, and communicate new advances and innvations of the climatization industry. We will continue these meetings, which reinforce our bond and communication, on every occasion in the future.”


DAIKIN

DAIKIN TÜRKİYE, MERSİN’DEKİ 6’NCI SHOWROOM’UNU HİZMETE AÇTI DAIKIN TURKEY’S 6TH SHOWROOM IN MERSIN IS PUT INTO SERVICE TÜRKİYE’DEKİ BÜYÜME ATAĞINI BAYİ KANALI İLE DE DEVAM ETTİREN DAIKIN, MERSİN’DEKİ 6’NCI SHOWROOM’UNU AÇTI. BU AÇILIŞ SIRASINDA YENİ BÜYÜME PLANLARINI AÇIKLAYAN DAIKIN TÜRKİYE CEO’SU HASAN ÖNDER, MESİAD TARAFINDAN DÜZENLENEN KONFERANSA DA KATILARAK, GİRİŞİMCİ LİDERLİK KONUSUNDAKİ DENEYİMLERİNİ PAYLAŞTI.

SUSTAINING ITS GROWTH SPURT IN TURKEY THROUGH NEW DEALERSHIP CHANNELS, DAIKIN LAUNCHED ITS 6TH SHOWROOM IN MERSIN. ANNOUNCING THE NEW TERM GROWTH PLANS AT THE OPENING, DAIKIN TURKEY CEO HASAN ÖNDER TOOK PART IN THE MESIAD CONFERENCE TO SHARE HIS ENTREPRENEURIAL LEADERSHIP EXPERIENCES.

n Isıtma ve soğutma sektörünün önde gelen kuruluşlarından

n Daikin, the leading brand of the heating and cooling

Daikin, Türkiye’yi bölgenin üretim ve AR-GE üssü yapma

industry, enhances its dealership network through new hedefi doğrultusunda emin adımlarla ilerlerken, yeni açılışlarla openings in line with the mission of making Turkey the bayi ağını da genişletiyor. Yeni bayii ve showroom açılışları ile production and R&D base of the region. Serving on a geniş bir coğrafyaya hizmet sunan Daikin, Mersin’deki 6’ncı

vast territory with its new dealership and showroom

showroom’unu hizmete soktu.

openings, Daikin launched its 6th showroom in Mersin.

santİgrat 2016


47 M

L

HASAN ÖNDER, MESİAD ÜYELERİYLE BULUŞTU Daikin Türkiye CEO’su Hasan Önder, Mersin ziyareti sırasında MESİAD’ın (Mersin Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği) düzenlediği, “Liderlik ve Girişimcilik Kültürü” konulu konferansın da konuşmacısı oldu. MESİAD Erhan Deniz Konferans Salonu’nda MESİAD Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Deniz ve MESİAD üyelerinin katılımı ile gerçekleşen konferansta Hasan Önder, girişimci liderlik konusundaki deneyimlerini paylaştı. Konuşmasında girişimcilik ve girişkenlik arasındaki farklardan bir liderin sahip olması gereken özelliklere kadar önemli noktalara değinen Önder, kendi iş hayatında nelerle karşılaştığını ve bugün bulunduğu noktaya nasıl geldiğini, çalışmak ve çaba sarf etmenin önemini vurgulayarak anlattı.

HASAN ÖNDER MET THE MESIAD MEMBERS During his Mersin visit, Daikin Turkey CEO Hasan Önder also made a speech in the “Leadership and Entrepreneurship Culture” conference organized by MESIAD (Mersin Industrialists and Businessmen Association). At the conference which took place in MESIAD Erhan Deniz Conference Hall with the participation of MESIAD Chairman of Board Mehmet Deniz and other MESIAD members, Hasan Önder shared his entrepreneurial leadership experiences. Emphasizing the key points like the difference between entrepreneurship and enterprisingness, and the must-have characteristics of a leader, Önder talked on his professional experiences, his career path, and the importance of working and persevearance.

ersin 3A Mühendislik Premium Center’ın Yenişehir, Hüseyin Okan Merzeci Bulvarı üzerinde yer alan yeni Daikin Showroom’u 28 Mayıs Cumartesi günü, Daikin yöneticilerinin yanı sıra pek çok saygın davetlinin katılımı ile gerçekleşti. Açılış sırasında dünya iklimlendirme devi Daikin’in Türkiye’deki faaliyetleri ve 2016 büyüme planı hakkında bilgi veren Daikin Türkiye CEO’su Hasan Önder, Mersin’deki 6’ncı showroom’unu açmaktan duydukları mutlulukları dile getirerek, şunları söyledi: “Sakarya Hendek’te 100 bin metrekare üzerine 42 bin metrekare kapalı alandan oluşan tam entegre bir tesiste üretim yapıyoruz. İklimlendirme sektöründe en geniş ürün gamına sahip markayız; bireysel split klimalardan mucidi olduğumuz VRV denilen ticari sistemlere kadar farklı çözümler sunuyoruz. Bugün AVM, hastane, iş merkezi gibi büyük projelerin 3 tanesinden birinde Daikin tercih ediliyor.” Daikin’in dünyada 157 milyar dolarlık bir pazarda faaliyet gösterdiğini Türkiye’deki mevcut pazarın toplam büyüklüğünün ise 4.1 milyar TL seviyesinde olduğunu kaydeden Önder, “Pazar her yıl ortalama yüzde 10 büyüyor. Türkiye’de klima sahipliği oranı yüzde 10’larda. Bu oran Japonya’da yüzde 100, Avrupa’da ise yüzde 90’lar seviyesinde. Türkiye’de pazar, özellikle bizim çok iddialı olduğumuz merkezi sistemlerde yani otel, AVM, hastane, büyük gayrimenkul projeleri gibi bir alanda hızla büyüyor” dedi. Önder, Hendek üretim tesislerinde AR-GE çalışmalarının sürdüğünü belirterek, “Bu alanda kaydettiğimiz gelişmeler yatırıma dönüşecek. Avrupa’ya ihracatı 3 kat artırmış olmamız hem istihdam hem de üretim hattı yatırımını gerektirecek” diye konuştu.

ocated on Hüseyin Okan Merzeci Boulevard, Yenişehir address of Mersin 3A Engineering Premium Center, the new Daikin showroom was opened on Saturday, May 28th with the participation of Daikin executives and select invitees. In the opening, Daikin Turkey CEO Hasan Önder informed on the new operations and the 2016 growth plans of the global leader Daikin. Expressing his happiness of opening the 6th showroom in Mersin, Önder said: “We conduct our productions in a fully integrated facility with 42 thousand squaremeters of covered area, extending on an area of 100 thousand squaremeters in Sakarya Hendek. We boast the widest product range in the climatization sector, varying from individual split air conditioners to our stateof-art commercial systems that are known as VRV. At present, one of each three mega project such as shopping malls, hospitals or business centers prefer Daikin.” Remarking Daikin is an active player in a global market as big as 157 billion dollars, and the current Turkish market is the size of 4.1 billion TRY, Önder continued: “The market continues to expand by 10 percent every year. In Turkey, the rate of air conditioner owners is around 10 percent compared to 100 percent in Japan and 90 percents in Europe. The Turkish market is growing at a dazzling speed, particularly in the field of central systems, a.k.a. hotels, malls, hospitals, big real estate projects, in which we are very successful.” Stating that the R&D projects is in progress in the Hendek production facilities, he said, “Our advances in this respect will be turning into real investments. Our tripled export to Europe will necessitate extensive recruitment and production line investments.”


KARİYERCARRIER

YAPILMAMASI GEREKEN 13 KARİYER HATASI

13 CAREER MISTAKES THAT SHOULD BE AVOIDED İŞ HAYATINDA VERİMLİ VE BAŞARILI OLMAK HER İDEALİSTİN EN TEMEL ARZUSU. ANCAK GÜNÜMÜZDE HER PROFESYONEL ÇIKTIĞI KARİYER YOLCULUĞUNDA TÖKEZLEYEBİLİR. KÜÇÜK HATALARA ERKEN MÜDAHALE ETMEK VE BU SERÜVENİ EN AZ HATAYLA TAMAMLAMAK İÇİN SİZE YOL GÖSTERECEK 13 KARİYER HATASI! BEING AN EFFICIENT AND SUCCESSFUL PROFESSIONAL IS THE DREAM OF EVERY IDEALIST. STILL, ALL PROFESSIONALS CAN EASILY STUMBLE ON THEIR CAREER PATH. AVOID THESE 13 CAREER MISTAKES WHICH WILL GUIDE YOU TO TAKE PRECAUTIONS AND COMPLETE YOUR JOURNEY WITH AS LEAST DRAMA AS POSSIBLE!

santİgrat 2016


49 u İş hayatında başarının ilk adımı kişinin kendini iyi

u The first rule for professional success lies in knowing

tanımasından geçer. Kendinizi tanırsanız, ne istediğinizi

one’s self. The more you know yourself, the more you

bilirsiniz. Bu da önünüzü görmenizi ve kariyer planınızı

would be aware of what you want, which will light your

daha sağlıklı yapmanızı sağlar... Eğer bir işe girdiğinizde

way and help you to design a wiser career plan. If you

3 sene sonrasını tahmin edemiyorsanız; yavaş yavaş o

cannot figure where you will be within three years, it is

işi elinizden bırakıp, oradan uzaklaşın. Ya da en azından

better to leave that job and find another one. And try to

aşağıdaki 13 kariyer hatasını yapmamaya çalışın.

avoid these 13 career mistakes as much as possible.

YALAN SÖYLEMEYİN DO NOT LIE Bir işte başarılı olmanın sırrı iş görüşmesinde başlar. Görüşmede, işi alabilmek adına da olsa asla ve kat’a yalan söylemeyin. En başta söylenen çok küçük ve “beyaz” gözüken yalanlar ya da daha önce aldığınız maaşla ilgili şişirilmiş rakamlar, gerçekler ortaya çıktığında işinizi kaybetmenize bile neden olabilir. The key to success starts at your first interview. Never ever tell a lie, even for the sake of getting the job. The tiny “white” lies that come out at the beginning, or exaggerated former salaries may cause you to be fired when the truth comes out.

İŞ ARARKEN İLİŞKİLERİNİZİ KULLANIN USE YOUR CONNECTIONS WHILE SEARCHING A JOB Sadece iş ilanlarını takip ederek iş bulmaya çalışmak ikinci hatadır! Zaman, fırsat ve enerji kaybettirir. İş arama sürecinde mutlaka çevrenizden yardım almayı deneyin. Bu bağlantılarınızı ne kadar iyi kullanırsanız; o kadar çabuk iş bulur; hatta istediğiniz pozisyonu elde edersiniz. Job searching only through job postings is the second most popular mistake! It will lose you time, opportunity, and energy. Try to get help from your connections at all costs. The better you use your connections, the sooner you’d find a job, even the dream one.

YAPAY İLİŞKİLERDEN KAÇININ KEEP AWAY FROM CARDBOARD CONNECTIONS Kariyer Koçu Caroline Ceniza-Levine, hem adaylar hem de çalışanlarda yapılan kariyer hatalarından en büyüğünün, kişilerin sadece bağlantılarına güvenerek iş yapabileceklerine inanması olduğunu söylüyor. O nedenle iş için kurduğunuz bağlantılarda iletişiminizi doğru yönetmelisiniz. Sadece çıkarınız olduğu zaman iş bağlantılarınızla iletişime geçmeniz halinde, karşı tarafta bir süre sonra yanlış bir algı oluşur. Bu bağlamda insanlarla iş bağlantısı değil gerçek ilişkiler kurmak çok daha önemli. Career coach Caroline Ceniza-Levine says that the biggest career mistake for both candidates and employees are the belief that they can do business just by relying on their connections. So, you need to manage your professional connections carefully. When you contact people only at times of need, the other person would get the wrong idea. In that sense, it is important to form real bonds rather than proffessional connections.


TECRÜBEYE GÜVENMEYİN DO NOT TRUST EXPERIENCE Tecrübenize fazla güvenmeyin! Genellikle bir iş yerinde uzun süre çalışınca edinilen bilginin yeterli olduğuna kanaat getirilir. Ancak bu, duranlığa ve gelişiminizin durmasına neden olabilir. O nedenle bir iş yerinde uzun süre çalışsanız bile kendinizi geliştirmeyi ihmal etmeyin. İşte bulunduğunuz süre boyunca çeşitli sertifika programlarına katılarak işinizle ilgili güncel bilgileri takip etmeli, onlar hakkında bilgi edinmelisiniz. İş yerinizden eğitim konusunda destek isteyerek de kendinizi sürekli geliştirebilirsiniz. Bu yaklaşım kesinlikle kariyerinizde pazarlık gücünüzü artıracaktır. Never put all your faith in experience! Usually, when you work for a long time in the same company, the knowledge acquired is deemed as satisfactory. However, this might cause monotony and hinder your improvement. So, never fail to advance yourself even if you work for long in the same place. You should keep track of professional updates through various certificate programs and improve your knowledge. There is always room for self improvement through professional trainings. This will definitely enhance your bargaining power.

CESARET ŞART!BE BOLD! Unutmayın her şeyi kontrol edemezsiniz ve böyle bir hedefiniz de olmamalı! Kariyer yolunda fazla titiz ve geleneksel davranmak bazen başka fırsatları görmenizi engelleyebilir. Özellikle bankacılık ve danışmanlık gibi sektörlerde bu durumun sıkça görüldüğünü belirten Kariyer Uzmanı Ceniza-Levine, “Geleneksel olmayan kariyer fırsatlarını görmediğinizde yeni girişim fırsatlarını kaçırabilirsiniz,” diyor. Yeni girişimler için biraz cesaret şart! Remember: you cannot control everything at all times, and neither should you! Being extra careful and conventional might hinder your vision for other opportunities. Reminding that this is quite common in industries such as banking and consulting, Career Coach CenizaLevine says: “You could miss new opportunities when you fail to notice unconventional career paths.” Be bold for new initiatives! santİgrat 2016

NE KADAR EKMEK O KADAR KÖFTE YOU GET WHAT YOU PAY FOR Yapılan araştırmalar her çalışanın, var olan maaşının en az yüzde 20 fazlasını arzuladığını gösteriyor. Her yıl düzenli olarak artan maaşlar, kariyer serüveninin pusulası. Ancak kariyerinizin ilerleyen yıllarında ünvanınıza göre değil, şirketinize yaptığınız katkıya göre maaş alacağınızı bilmelisiniz. O nedenle maaşınızı ilk aşamada çok önemsemeden, size yararlı olacak ve farklı deneyimler kazandıracak iş kollarını tercih etmelisiniz. Sağlıklı ilişkiler kurmanıza, en hızlı şekilde öğrenmenize imkan veren bir iş, kariyeriniz için çok önemli. Alacağınız parayı değil de deneyimi temel almak, uzun vadede daha fazla kazanç sağlamanıza yardımcı olacak. Studies show that all employees desire at least a 20 percent higher salary. Regular salary increases that take place annually are the compass for any career path. However, notice that you will be paid as much as your contributions to the company, and not in line with your title in your advance professional life. So, you should not make a big deal of your salary in the first place, and try to choose positions that will improve your knowledge and experience. A job that helps you make strong bonds, and that teaches you as much and as fast as possible is crucial for your career. Caring more for experience than salary would earn you more in the long term.


51 VAZGEÇİLMEZ DEĞİLSİNİZ! YOU ARE NOT INDISPENSABLE! Unutmayın hiç kimse vazgeçilmez değildir. Kariyer Uzmanı Barry Maher’a göre, bir iş yerinde kendinizle fazla övünmek yöneticileriniz ve patronlarınız gözündeki algınızı kötü etkileyebilir. Bırakın insanlar sizi övsün. Böylelikle iyi yaptığınız işlerle öne çıkmaya başlarsınız. Elbette bunun sonucunda da patronunuz ya da yöneticiniz herhangi bir hatanızda arkanızda olacaktır ve sizi kaybetmek istemeyecektir. Kendinizle övünmek yerine yaptığınız işlere güvenin yeter! Remember that noone is indispensable. According to Career Coach Barry Maher, bragging too much in the workplace might have a negative impact on your reputation in the eyes of your executives and boss. Let others appreciate your positive traits. This way, you will begin to stand out with your achievements. As a result, your boss or manager would back you up on a possible mistake and would not want to lose you. Take faith in your hard work instead of bragging with your achievements.

FAZLA MÜTEVAZI OLMAYIN DO NOT BE TOO MODEST İş yerinde kibir kötüdür ama bunun kadar kötü olan bir diğer davranış da fazla mütevazı olmaktır. Gerçekleşen bir başarı için “O kadar da büyük başarı değil” ya da “Bu başarıda ‘X’ kişisinin etkisi ve emeği çok daha büyüktü,” gibi konuşmalar bir süre sonra gerçek olarak algılanmaya başlayabilir. Wilkerson Consulting Group Kariyer Koçu Kim Wilkerson, kendinizi beğenmiş olarak gözükmemek için yapılacak aşırı mütevazılığın başarıların bilinmemesine neden olabileceğini söylüyor. Bu noktada çalışanın iletişim yeteneğinin çok önemli olduğunu vurguluyor. Professional arrogance might be wrong, but being too modest also is. Comments like “It’s no big deal,” or “Mr./Mrs. X had a bigger part and contribution in this success” might be accepted as real after a while. Career Coach Kim Wilkerson of Wilkerson Consulting Group warns that being overly modest not to look arrogant may block people’s sight from noticing your achievements, and reminds that communication talents are very important in that regard.

PASİF KALMAYIN NEVER REMAIN PASSIVE Bazen kararsızlıklar yaşayabilirsiniz. Psikolojik sorunlar yaşayabilirsiniz ya da aile hayatınız iyi gitmeyebilir... Bu da işinizi etkileyebilir, özgüven eksikliği yaşayabilirsiniz. Bu dönemler, uzun ya da kısa olabilir ama unutmayın geçicidir. Yapmamanız gereken en önemli şey içe kapanmamak ve pasif kalmamak. Olabildiğince şirket içinde insanlarla konuşmaya ve projelere dahil olmaya çalışın. Bu, toparlanmanızı daha kolay sağlayacak, şirket içi iletişiminizin kapanmasına engel olacaktır. Sometimes it is normal to stay indecisive. Psychological issues might arise, or your family life might go awry. These will affect your work, and harm your self-confidence. Such terms might be long or short, but they are temporary. It is important not to become withdrawn and stay passive. Try to talk to others and take part in projects in the office. This will help you pull youself together and prevent your intercorporate communication from blocking.


RİSK GÜZELDİR!RISK IS FINE! Kariyer basamaklarını tırmanırken farklı iki seçenekle karşı karşıya kaldığınız durumlar olabilir. Biri başta fazla riskli görünüp gözünüzü korkutsa da, o riskli tarafı seçmek ve o alanda -inatla- başarı elde etmek çok daha yücelticidir. Yöneticiler yüksek potansiyele sahip çalışanlarının ne kadar risk alabildiğini görmek için bazen özellikle bu yönteme başvurur. Sınırlarınızı zorladığınız durumlar aynı zamanda sizin gelişmenizi de hızlandırır. Bu sadece iş ve liderlikle ilgili başarı kazanmanızı değil, aynı zamanda kendinizi keşfetmenizi ve özgüveninizin artmasını da sağlar. Tecrübeleriniz, baskıyla dayanıklılığınız ve tutkunuzun sizi yönlendirmesi sayesinde uzun vadeli bir başarı kazanabilirsiniz. Unutmayın, en iyi gelişimin yolu en zor koşullardan geçer.

YARDIM EDİN, YARDIM ALIN HELP AND GET HELP İyi bir kariyere sahip olmak uzun vadeli bir iş. Hedeflediğiniz noktaya gelebilmek için yalnızca yöneticileriniz ile değil, iş arkadaşlarınızla da iletişiminizin iyi olması gerekir. İş arkadaşlarınızın kariyerinizin her basamağında size destek olması büyük önem taşıyor. Yardımsever olmak ve arkadaşlarınıza yardım etmek bu noktada önemli. Eğer başkalarına yardım edebileceğiniz bir konumdaysanız, herhangi bir fayda beklentisine girmeden, onlara destek olmak için zaman ayırın. Başkaları için yaptığınız her iyi şey, zamanla size geri dönecektir. A good career is a long term project. You should have a good communication with your colleagues as well as your executives. It is important to get assistance from your colleagues at every step of your career. Being helpful and offering assistance when needed is crucial. If you are in a position to help your colleagues, make time to support them unconditionally. Every good thing you do for others would return to yourself in time.

santİgrat 2016

There may be times that you are left to choose between two options on your career path. One of them might seem too risky and make you scared, yet choosing risk and succeeding is much more rewarding. Executives often do that trick on purpose to see how much risk can the candidates with high potential could take. Stepping out of your comfort zone will enhance your improvement. This will not only earn you professional and leadership skills, but helps you on self-discovery and boosts up your confidence. Your experience, stressresistance and passion might bring you long term success. Keep in mind that the way to improvement is paved with challenges.


53 BAŞARISIZLIĞIN SORUMLUSUNU ARAMAYIN! DO NOT BLAME OTHERS FOR FAILURES! İçerisinde bulunduğunuz bir proje başarısız oldu. Ya da son zamanlarda hedefleriniz tutmuyor... İşler bir şekilde yolunda gitmiyor... Sorumlu kim? Başarısız olduğunuzda bunun sebebi olarak kendinizi, başkalarını veya önceki tecrübelerinizi sebep göstermeyin. Burada asıl soru “Sorumlu kim?”den öte “Çözüm ne?” olmalı. Soruna değil, çözüme odaklanın. One of the projects you are involved in has failed. Or you fail to reach your goals recently… Things are generally not going well… So who is responsible? Do not blame yourself, others, or previous experiences in times of failure. The important question should be “What is the solution?” instead of “Who is responsible?” Focus on the solution, not the problem.

EV ALMAYIN! DO NOT INVEST IN HOUSE! İlk başta size tuhaf gelebilir ama önemli bir ayrıntı! Kariyer uzmanları ev almanın ya da ev kredisine girmenin kariyer hedeflerinize zarar vereceğini söylüyor. Özellikle de kariyerinizin başındaysanız... Şirketler hareketliliğe önem verir, yüksek potansiyelli çalışanlarının geniş deneyimler kazanmasını ister. Büyük şirketlerin, sizden dünya çapında bir deneyim beklediğini bilmelisiniz. Ev sahibi olunca bu biraz zorlaşabilir, çünkü ev sizi bir yere bağlı tutar. Güzel fırsatlar karşınıza çıkarsa, elbette evinizi satmayı da düşünebilirsiniz. Ancak evinizi satma ve yeniden taşınma gerekliliği bazen fırsatları geri çevirmenize neden olabilir. It might seem weird, but this is a crucial point! Career coaches warn that buying a house or getting a mortgage would hinder your career goals. Especially if you are beginning your career… Companies place importance on mobility, and would like their employees with high potential to gain global experience. Large companies would expect a world-class experience from you. This might become tough when you acquire a house, as it keeps you attached to a certain place. When good opportunities arise, you might as well consider selling your house. But the necessity of selling your house and moving might cause you to decline certain opportunities.


PROJE PROJETS

İZMİR’İN EN YÜKSEK KULELERİ

İKLİMLENDİRME KONFORU İÇİN DAIKIN’İ SEÇTİ TALLEST TOWERS OF İZMİR CHOSE DAIKIN AIR CONDITIONING COMFORT

FOLKART TOWERS BAYRAKLI PROJESİ SAKİNLERİ YÜKSEK VERİM, ENERJİ TASARRUFU VE KONFORU İKLİMLENDİRME SEKTÖRÜNÜN ÖNCÜSÜ DAIKIN FARKIYLA YAŞIYOR. YAĞCIOĞLU MİMARLIK TARAFINDAN TASARLANAN 200 METRE ANTEN YÜKSEKLİĞİYLE AVRUPA’NIN 5’İNCİ VE TÜRKİYE’NİN EN YÜKSEK 2’NCİ İKİZ KULESİ OLAN FOLKART TOWERS’TA DAIKIN’İN ÜSTÜN TEKNOLOJİLİ İKLİMLENDİRME SİSTEMLERİ KULLANILIYOR. santİgrat 2016

THE RESIDENTS OF FOLKART TOWERS BAYRAKLI PROJECT SEIZE HIGH EFFICIENCY, ENERGY SAVING AND COMFORT IN AIR CONDITIONING PROVIDED BY DAIKIN. FOLKART TOWERS, EUROPE’S FIFTH AND TURKEY’S SECOND TALLEST TWIN TOWERS WITH 200 METERS ANTENNA HEIGHT WHICH HAS BEEN DESIGNED BY YAĞCIOĞLU ARCHITECTURE, USES DAIKIN’S ADVANCE TECHNOLOGY CLIMATIZATION SYSTEMS.


55 İ

klimlendirme tercihlerini Daikin’den yana yapan iklimlendirme konusunda geleceğin yüksek verim ve enerji tasarrufu sağlayacak gayrimenkul projelerine Folkart Towers Bayraklı da katıldı. Folkart Towers’ın her iki kulesinin tamamında iklimlendirme, temiz hava ve sıcak su gereksinimleri için sektörünün en güçlü markası Daikin tercih edildi. Emir Mühendislik tarafından İzmir’in Bayraklı semtinde inşa edilen ve Yağcıoğlu Mimarlık tarafından tasarlanan Folkart Towers iki kuleden oluşuyor. Her iki kulesi de 45 kattan oluşan projede; ofisler, konutlar ve alışveriş tesisi gibi karma yaşam alanları bulunuyor. Folkart Towers projesi, toplamda 27 bin metrekare arsa alanı üzerinde planlanmış 150 bin metrekarelik kapalı inşaat alanıyla hayata geçirildi. 200 metre yüksekliğiyle Avrupa’nın 5’inci ve Türkiye’nin en yüksek 2’nci ikiz kulesi olan Folkart Towers’ta, tüm alanlarda tek bir dış üniteden ısıtma, soğutma ve havalandırma hizmeti verebilen Daikin VRV Sistemler, Daikin Chiller, Daikin Klima santrali ve Airfel Ambassador duvar tipi yoğuşmalı kazanlar kullanıldı. Daha yüksek konfor ve daha verimli bir iklimlendirme amacıyla Daikin’in mucidi olduğu VRV sistemlerin tercih edildiği Folkart Towers’ın her iki kulesinde toplam bin 260 hp dış ünite kapasitesi ve 720 adet iç ünite kullanıldı. Ayrıca 45 adet Daikin klima santrali, bin 505 adet fancoil, 6 adet açık çevrim tip kule ve 6 adet su soğutmalı chiller da sisteme dahil edildi. Ayrıca kuleleri ısıtmak için toplamda 6 bin 200 kW Airfel Ambassador duvar tipi yoğuşmalı kazan kullanıldı. Projede kullanılan Daikin ürünleri kurulum ve kullanım kolaylığı, daha az enerji ile yüksek verimliliği, ileri teknolojisi ve maliyet avantajı ile tercih edildi. Ayrıca Daikin’in sektöründe lider ve öncü bir firma olması, yaptığı AR-GE yatırımları sayesinde tüm yenilikleri diğer kurumlardan önce kamuoyu ile paylaşması, Folkart Towers’ın ihtiyaç duyduğu bütün iklimlendirme ihtiyaçlarını ürün gamında bulundurması ve satış öncesi-sonrası kesintisiz müşteri memnuniyeti sağlıyor olması da Folkart Towers’ın Daikin’i tercih etmesinde önemli rol oynadı.

F

olkart Towers Bayraklı took place among the real estate projects that are going to gain high efficiency and energy saving in terms of climatization by choosing Daikin air conditioners. Both of the Folkart Towers selected Daikin for their entire air conditioning, clean air and hot water needs. Designed by Yağcıoğlu Architecture and constructed by Emir Engineering in Izmir Bayraklı, Folkart Towers consists of two towers that boast offices, residences and shopping facilities on 45 storeys. The project extends on 150 thousand squaremeters covered space on a surface area of 27 thousand squaremeters. Europe’s fifth and Turkey’s second tallest twin towers of 200 meter height are provided their heating, cooling and air conditioning facilities from a single outdoor unit, using Daikin VRV Systems, Daikin Chiller, Daikin Air Conditioning Plant and Airfel Ambassador wall type condensed boilers. For better climatization comfort and efficiency, Daikin’s innovation

VRV sytems have been chosen for Folkart Towers, with a total of 1260 hp outdoor unit capacity and 720 indoor units used in both towers. In addition, 45 Daikin air conditioner plants, 1505 fancoils, 6 open circuit type towers and 6 water-cooled chillers were included in the system. A total of 6 thousand 200 kW Airfel Ambassador wall-type condensed boilers were used to heat the towers. The Daikin products that were used in the project were selected for their ease of installment and use, higher efficiency per less energy, advance technology and cost advantage. On top of all that, Daikin’s leading and innovative status, new innovations introduced to the market before its counterparts thanks to its R&D investments, the present product range addressing all climatization needs of Folkart Towers, and its pre- and postsale services prioritizing uninterrupted customer satisfaction have been the leading reasons for Daikin’s selection for the project.


MÜZEMUSEUM

SATRANÇLA DÜNYA YOLCULUĞU TRAVELLING THE WORLD THROUGH CHESS

DÜNYANIN EN BÜYÜK SATRANÇ MÜZELERİNDEN BİRİ ANKARA HAMAMÖNÜ’NDE AÇILDI. MÜZEDE SERGİLENEN 540 SATRANÇ TAKIMI AYNI ZAMANDA BİR DÜNYA YOLCUĞUNU DA SİMGELİYOR. ÇÜNKÜ SERGİLENEN SATRANÇ TAKIMLARI 6 KITADA 103 ÜLKEDEN TOPLANDI VE 2012 YILINDA HENÜZ SAYILARI 412 İKEN BİLE “DÜNYANIN EN BÜYÜK SATRANÇ KOLEKSİYONU” OLARAK GUINNESS REKORLAR KİTABI’NA GİRDİ. santİgrat 2016

ONE OF THE WORLD’S BIGGEST CHESS MUSEUMS WAS OPENED IN ANKARA HAMAMÖNÜ. THE 540 CHESS SETS IN EXHIBIT SYMBOLIZES A JOURNEY AROUND THE WORLD. ALL THESE SETS WERE BROUGHT TOGETHER FROM 103 COUNTRIES OUT OF SIX CONTINENTS, AND ENTERED THE GUINNESS BOOK OF RECORDS AS “THE WORLD’S LARGEST CHESS COLLECTION” IN 2012, CONSISTING OF ONLY 412 SETS AT THE TIME.


57 n Kendiniz veya çocuğunuz için iyi bir uğraş arıyor; hem hayatı anlamak, hem de dünya ile ortak bir iletişim dili kazanmak istiyorsanız yolunuzu mutlaka Ankara Hamamönü’nde açılan Gökyay Vakfı Satranç Müzesi’ne düşürün. Dünyanın en büyük satranç müzelerinden birine yapacağınız bu ziyaret, satranç oyunuyla aranızda kopmaz bir bağ oluşturabilir. İşadamı Akın Gökyay’ın satranç severlerle buluşan koleksiyonunda, 40 yıl içinde 6 kıtadan ve 103 ülkeden toplanan 540 parça bulunuyor. 2012 yılında dünyanın en büyük satranç koleksiyonuna sahip koleksiyoner olarak Guinness Rekorlar Kitabı’na da giren Gökyay, halen satranç takımı toplamaya devam ediyor. Hazine niteliğindeki koleksiyonda, dünyaya yön veren olaylar, kişiler ve hayal dünyasından kahramanlar da yer alıyor. Satranç takımları arasında neler yok ki? Kurtuluş Savaşı’nı anlatan, Atatürk, İsmet İnönü ve silah arkadaşlarının yer aldığı satranç takımından tutun da 11 Eylül’ü tasvir eden, bir tarafta Saddam’ın piyon olarak betimlendiği Ahmedinecad, Beşer Esad, Bin Ladin’li takıma karşı Bush’un da piyon olarak tasvir edildiği Blair, Rumsfield, Condelaza Rice’ın takımının yer aldığı satranç takımına, Türklerin Ergenekon’dan çıkışını anlatan Kazakistan’dan alınma satranç takımından, Harry Potter, Şirinler, Red Kit, Yüzüklerin Efendisi karakterlerinin oluşturduğu satranç takımına kadar pek çok temayı bulmak mümkün. Şili’den Madagaskar’a, Endonezya’dan Çek Cumhuriyeti’ne, Tanzanya’dan Tacikistan’a, Fransa’dan Yeni Zelanda’ya kadar 103 ülkeden toplanan satranç takımları, müzeyi gezenleri adeta dünya turuna çıkarıyor. AKLA KARANIN BULUŞMASI Tarihte ilk satranç oyununu kimin oynadığı bilinmiyor ama günümüzde satranç, ortak kuralları olan, farklı dil ve kültürlerin hiç sıkıntı çekmeden anlaşabildiği, iletişim kurabildiği, birlikte ve karşılıklı stratejiler geliştirebildiği evrensel bir dil, evrensel bir oyun olarak biliniyor. Dünya çapında turnuvalar düzenlenen ve bir spor dalı olarak kabul gören satrancın tarihi hakkında değişik iddialar ve efsaneler anlatılıyor. Aslında analitik düşünmeyi, planlamayı, strateji geliştirmeyi, sabrı, öngörülü olmayı, rakibini tanımayı, geleceğini görmeyi, empati yapmayı öğretiyor satranç. Satranç tahtası denilen 8×8’lik kare bir alan üzerinde 16 siyah, 16 beyaz 32 adet satranç taşıyla oynanıyor oyun. Toplam 64 karenin yarısı siyah, yarısı beyaz… Oyunun amacı karşı tarafın şahını mat etmek. Tahtanın başında diğerini yenmek üzere çaba gösteren iki taraf olsa da satranç bir barış oyunudur. Çünkü rakibini mat etmek için öncelikle ne düşündüğünü çözmek, onu anlamak gerekir.

n If you are searching for a sophisticated hobby for yourself or your child, and if you wish to perceive the life and develop a shared communication tool with the rest of the world, make sure to visit Gökyay Foundation Chess Museum in Ankara Hamamönü. The visit to one of the major chess museums of the world can create a lasting bond between you and the game of chess. The businessman Akın Gökyay’s collection comprises 540 sets brough together from 103 countries out of six continents in four decades. Having made his name by entering the Guinness Book of Records in 2012 as the owner of the world’s largest chess collection, Gökyay is still collecting chess sets. His treasure includes groundbreaking events, characters and imaginary heroes. These chess sets have it all! One set tells the story of the War of Salvation with Atatürk, Ismet Inönü, and other comrades; other depicts September 11; one casts Saddam as the pawn in the team of Ahmedinejad, Beshar Esad, and Bin Ladin against Bush as pawn in the team of Blair, Rumsfeld and Condollezza Rice; another brought from Kazakhstan telling the tale of Turks leaving Ergenekon (the legendary native country of Turks); others consisting of Harry Potter, Smufs, Red Kit, and Lord of the Rings characters… From Chile to Madagascar, Indonesia to Czech Republic, Tanzania to Tajikstan, France to New Zealand, chess sets gathered from 103 countries invite visitors on a journey around the world. WHITE MEETS BLACK It is not known who were the first in history to play chess, but today chess is acknowledged as a universal game of common rules, bringing various languages and cultures together to share a common tongue, to communicate, to develop strategies with and against each others. There are world-scale tournaments organized for the so-called athletic game of chess, which has lots of rumours and legends about it. Above all, chess teaches analytical thinking, planning, strategical movement, patience, farsight, getting to know the rival, predicting the future, and empathy. The chess board consists of a 8x8 squares and thirty-two chess pieces, sixteen black and sixteen white. Half of the sixty-four squares are also black, while the other half is white. The aim of the game is to check-mate. Though there are two opponents striving to conquer the other, chess is a game of piece, as it requires understanding the rival to check-mate.


ORTAK DİL, ORTAK HAMLE Satranç, dünyanın her yanından insanları bir masanın etrafında buluşturur, iletişim kurmalarını, birbirlerini anlamalarını sağlar. Aynı dili konuşmuyor olsalar dahi birbirlerini kolayca anlar, hangi hamleyi neden yaptığını çözer, hedeflerini önceden görür, durum tespiti yapabilirler; işte bunun için gençlere satranç öğretmek gerek. Gençlere satrancı sevdirmek, özendirmek için ‘Satranç Müzesi’ iyi bir başlangıç noktası olabilir. Dünyanın en büyük satranç koleksiyonuna sahip işadamı Akın Gökyay, “Bu müzeye gelenleri dünya yolculuğuna çıkaracağız. Başka ülkelerin tarihlerini, kültürlerini, ilginç özelliklerini satranç takımlarında görebilecekler. Tacikistan’dan Endonezya’ya, Kenya’dan Yeni Zelanda’ya, Mısır’dan Fransa’ya, İtalya’dan Azerbaycan’a tam 103 ülke müzemizdeki 540 satranç takımında canlanıyor. Satranç strateji oyunudur, analitik düşünebilmektir. Analitik düşünebilen, iyi bir stratejiye sahip olanlar bugünü ve geleceği doğru planlayabilir. Özellikle politikacılara, iş adamlarına, daha doğrusu hayatı yaşayan herkese satranç öğrenmeyi tavsiye ediyorum. Çünkü satranç başarının anahtarıdır. Gençlerimizi mutlaka satrançla tanıştırmalı, onları barışın simgesinde birleştirmeliyiz. Satranç barışın oyunudur. Bir satranç tahtası, dünyanın her yanından insanları bir masanın etrafında buluşturur ve iletişim kurmalarını, birbirlerini anlamalarını sağlar. Gençler, satranç öğrenin” diyor. A COMMON TONGUE, A COMMON MOVE Chess brings people from all over the world around the same table, help them communicate and understand each other. Even when they speak different languages, they can understand one another perfectly, perceive the reason behind each move, foresee their targets, evaluate the positions; these are the reasons for teaching young people the game of chess. The ‘Chess Museum’ might be a great starting point to endear chess to young people and to motivate them. Akın Gökyay, the proud owner of the world’s biggest chess collection, says: “We are going to take our visitors on a journey around the world. They will witness the histories, cultures, and curious facts of other nations through the chess sets. From Tajikstan to Indonesia, Kenya to New Zealand, Egypt to France, Italy to Azerbeijan, 103 nations are brough to life through 540 chess sets. Chess is a game of strategy, it requires analytical thinking. Who possess an analytical mind and a good strategy can plan the present and the future. I recommend politicians, businessmen, in fact everyone to learn to play chess, for chess is the key to success. We have to teach chess to young people, and bring them together around this symbol of peace. Chess is the game of peace. A chess board can bring people from all over the world around the same table and helps them communicate, understand each other. Young people, learn chess!”

santİgrat 2016


59 HAFTANIN 6 GÜNÜ AÇIK Bir ömrü kaplayan tutkunun eseri olan Gökyay Vakfı Satranç Müzesi, Türkiye’de ilk, dünyada ise az sayıdaki örneklerden birisi oldu. Ankara’da Hamamönü’nde müzeler bölgesinde geleneksel “Ankara Evi” mimarisinde inşa edilen müze, Rotterdam, Amsterdam, Moskova, Stolberg’deki satranç müzelerinden daha kapsamlı içeriğiyle satranç severlerle buluşuyor. Engelli dostu bir mimariyle tasarlanan müze, pazartesi günleri dışında hafta sonları dahil gezilebiliyor. Bünyesinde bir eğitim merkezi de yer alan müzede satranç turnuvaları, konserler, çeşitli etkinlikler de sık sık yer alıyor. Bu arada çocukların kendi satranç takımlarını yapabilmeleri için vakfın içinde bir de atölye bulunuyor.

BUNLARI BİLİYOR MUSUNUZ?

OPEN SIX DAYS A WEEK The fruit of a lifelong passion, Gökyay Foundation Chess Museum is the first of its kind in Turkey, and one of the few examples around the world. Built in the form of a traditional Ankara mansion in the museums district of Hamamönü, the museums displays an even more extensive content than its counterparts in Rotterdam, Amsterdam, Moscow or Stolberg. With its handicappedfriendly design, the museum is open Tuesday through Sunday. The museum also houses a training center where chess tournaments, concerts and other events take place. In addition, there is a workshop for the kids to make their own chess sets.

?

DID YOU KNOW?

• Satrancın, zamanımızdan en az 4 bin yıl önce Mısır’da oynandığına dair bilgileri piramitlerdeki kabartmalardan öğreniyoruz. Başka bulgulara göre Çin’de, • Oyunun bugünkü adını alması, MS 3-4’üncü yüzyıllarda Hindistan’da, oyuna Çaturanga denmesi ile başlar.

•Chess was played more than four thousand years ago

• Satranç ile ilgili ilk yazılı belgeler Hindistan’dan kalmadır. Daha sonra satranç İran’a, onlardan Araplara, Endülüslüler sayesinde de İspanya üzerinden Avrupa’ya yayılmıştır.

IV. Centuries in India, where it was called Chaturanga.

• İspanyol Lucena’nın ilk basılı satranç kitabında (1497) satrancın o zamanki yeni kuralları yer alır. O zamandan bugüne kadar, satranç oyununun kuralları değişmeden gelmiştir.

to the Arabian peninsula, and around Europe by way of

• 1886’da ilk dünya satranç şampiyonluk karşılaşması oynandı. İlk resmi dünya satranç şampiyonu Avusturya-Macaristan İmparatorluğu vatandaşı olarak doğan Wilhelm Steinitz’dir. Satrancı bilimsel olarak inceleyen ve strateji kuralları geliştiren ilk kişi olarak da tanınır. Kendisi sonradan ABD vatandaşı olmuştur.

then, the rules of chess have not altered.

in Egypt, as seen on the reliefs around the Pyramids. There are other documents that prove its popularity in China, Mesopotamia and Anatolia. • The present name of chess was given during the III.•The earliest written documents on chess were discovered in India. Later on, it spead to Iran, over there Spain with the help of Andalucians. • The earliest printed work on chess by the Spaniard Lucena (1497) tells the new rules of the time. Since • The world’s first championship of chess took place in 1886. The first official world champion was Wilhelm Steinitz from the Austria-Hungary Empire. He is also knows as the first person to analyse it scientifically and develop strategies. He later on became a US citizen.


YAŞAMLIFE

DÜNYANIN EN GİZLİ YERLERİ WORLD’S HIDDEN CORNERS yazı/artıcle: CİHAN DEMİRŞEVK

51. Bölge Amerika/ Zone 51 USA

santİgrat 2016


61 KÜRESEL DÜNYADA SINIRLAR KALKTI, ÜLKELER BİRLEŞTİ. ÖZELLİKLE BATI ÜLKELERİNE SCHENGEN VİZESİ İLE BİRLİKTE MODERN İNSANIN GİREMEYECEĞİ YER, GİDEMEYECEĞİ ÜLKE YOK DESELER DE SİZ BUNA PEK İTİBAR ETMEYİN! DÜNYA ÜZERİNDE ÖYLE YERLER VAR Kİ; İNSANLARIN YA GİRMEYE CESARETİ YOK YA DA İZİNLERİ…

THERE ARE NO BORDERS LEFT IN OUR GLOBAL WORLD, AND MANY COUNTRIES HAVE BECOME ONE. SO DO NOT BE MISTAKEN TO THINK THAT ESPECIALLY IN THE WEST, THERE ARE HARDLY ANY COUNTRIES LEFT WHERE THE MODERN MAN CANNOT ENTER WITH A SCHENGEN VISA. THE EARTH HAS STILL CERTAIN PARTS THAT MAN HAS NEITHER PERMISSION, NOR THE COURAGE TO ENTER…

n Askeri üsler ya da kıyamet için saklanan tohum depoları dünyadaki en gizli yerlerden bazıları ama içlerinde öyle bölgeler var ki insana ‘girmesek de olur’ dedirtecek cinsten. Yasak listesinin zirvesinden başlayalım… ‘Yasak bölge’ deyince akla ilk gelen yer ABD’de Nevada Çölü’nde bulunan 51’inci Bölge. Hollywood filmlerinin etkisiyle hep gündemde olan bölgenin varlığı ise meçhuldü. Ancak Obama, “51’inci Bölge” sözünü ağzına alıp bölgeyi resmileştirerek tüm dünyanın gözlerini buraya çevirmesine neden oldu. Bölge Las Vegas’ın 153 km kuzeyinde, Groom Gölü yakınında, Nevada Test Sahası ve Nellis Hava Kuvvetleri Sahası ile çevrili 76 kilometrekarelik bir arazi içinde bulunuyor. ABD burada yeni model silahları denediğini

açıkladı ama yaygın inanış UFO’lara ait kanıtların burada saklandığı yönünde. Girişin kesinlikle yasak olduğu arazi kameralarla titizlikle inceleniyor ve bölgedeki güvenlik güçlerinin kaçak giriş yapanları vurma yetkisi var. Rusya’daki Mezhgorye Bölgesi, Ural Sıradağları’nın en yüksek dağı olan Yamantaw Dağı eteklerinde kurulu küçük bir kasaba. Ancak ne hikmetse bu kasabaya veya bulunduğu bölgeye giriş tamamen yasak. Kimilerine göre çevresinde bulunan kraterler nedeniyle nükleer silah deneme bölgesi; kimilerine göre ise Rus yöneticilerin savaş ya da büyük bir felaket sırasında kaçacakları bir sığınak. 1979’da kurulan kasabanın Rus hazinelerinin saklandığı bir depo olduğu da rivayet ediliyor.

n Military bases or seed vaults projected for a possible disaster are among the world’s top hidden places, but there are also others that one might think it wise not to go. Let us begin from the start… The very first place that pops in mind when it comes to ‘Forbidden Zones’ is the Zone 51 in the Nevada Desert, USA. With special thanks to Hollywood, it is always popular, yet its existence was doubted. However, Obama recited the name and made it official, turning each and every eye around the world to Zone 51. The zone lies 153 kilometers north of Las Vegas near the Groom Lake, inside a 76 square kilometer-wide area surrounded by the Nevada Test Site and Nellis Air Forces. The US government declared the testing of new generation weapons here, but

according to the common belief, this is the place where all evidence regarding the UFO’s are kept. The entry to the site is absolutely forbidden and the area is closely monitored. The security officers are permitted to shoot trespassers. The Russian Mezhgorye Base lies in the skirts of the Mount Yamantaw, the highest peak of the Ural mountain ranges. Heaven knows why, the entry to the town and the region is absolutely forbidden. Some say that it is used as a test site for nuclear weapons secured by the craters surrounding the region; for others, it is a shelter spared for the Russian statesmen to take refuge in case of a war or a disaster. The town which was founded in 1979 is also rumoured to contain the Russian treasures.


HAYALET ŞEHİR Çernobil felaketini tabii ki anımsarsınız. Çernobil Nükleer Santrali’nde çalışanlar için 1970 yılında kurulan Pripyat, 1980 yılında santralin patlaması sonucu hızla boşaltılır. Çevreye yayılan radyasyon, uzmanların tahminine göre yaklaşık bin yılda temizlenebilecektir. Pripyat bugün hayalet bir şehir. Ancak özel izinle girilebilen Pripyat’ı internet üzerinden izinsiz gezebilirsiniz. Nükleer bir felaket ya da tarih öncesi çağlarda olduğu gibi astreoid çarpma-

sının dünyaya üzerindeki yıkımı büyük olabilir. Ama insanoğlu bir şekilde hayatta kalmayı başarabilir. Böylesi bir durumda meydana gelecek yangınlar ya da ani iklim değişikleri nedeniyle başka felaketlerin yaşanması mümkündür. Bunu düşünen bilim insanları Norveç’in Longyearbyen şehrinde 2008 yılında Svalbard Küresel Tohum Deposu’nu tasarladılar. Dünya üzerinde bulunan tüm bitkilerin tohumları toplanıp oluşturulan bu depoya ‘Kıyamet

ambarı’ da denir. Bir felaket anında ya da dünyada bitki örtüsünü yeniden oluşturmak için saklanan tohumların bulunduğu depoya sadece belirli bazı bilim insanları girebiliyor. Bir yandan kıyamete hazırlanan insanoğlu, diğer yandan da henüz medeniyete ulaşamamış toplulukların mahremiyetini koruyor. Buna en güzel örneklerden biri Brezilya sınırları içinde bulunan Amazon Ormanları’nda Javari Rezervi’nde yaşanıyor. Javari, yerel halka ayrılmış THE GHOST TOWN

Çernobil/ Chernobyl

Surely you remember the Chernobyl disaster. Founded in 1970 for the workers of the Chernobyl Nuclear Power Plant, Pripyat was swiftly evacuated after the explosion in 1980. The radiation effused is estimated to be cleaned in about a thousand years. Today, Pripyat is a ghost town which can only be entered with special permission. But you can visit it online as well. The effects of a nuclear disaster or the strike of an asteroid as in the prehistoric ages can be devastating. But the man can somehow manage to survive. In such a case, several other disasters resulting from fires or sudden climate changes might be expected. Taking these possibilities into consideration, scientists designed the Svalbard Global Seed Vault in the Norwegian town of Longyearbyen in 2008. This vault wherethe seeds of each and evert plant around the world is stored is also known as the ‘Doomsday Granary’. Only a number of scientists Svalbard Küresel Tohum Deposu Svalbard Global Seed Vault

Svalbard Küresel Tohum Deposu/Svalbard Global Seed Vault

santİgrat 2016


63 Javari Rezervi/Javari Reserve

günümüz dünyasından izole edilmiş bir alan. Bu yerel halk ormanların o kadar derinlerinde yaşar ki onları keşfetmek oldukça güç. Yüksek çözünürlüklü uydu fotoğraflarından sonra bazı bölgelerde insan varlığından şüphelenilir. Yetkililer bölge üzerinde yaptıkları uçuşlar sayesinde burada modern dünyadan bihaber kabilelere rastlar. Kaşifler halkın kendilerine bir komün kurup yaşadıklarını görürler. Amazonların vahşiliğinde yaşayan bu insanları gidip ziyaret etmek bizim için müthiş olsa da yaklaşık 55 bin metrekarelik alan koruma altına alınır.

are permitted to enter the depot where the seeds are contained to replant the earth’s flora in case of a catastrophe. These projects are designed to protect the man from a possible disaster, and the privacy of societies which are yet to develop a civilization. One of the best examples is taking place in the Javari Reserve among the Amazon rainforests of Brasil. Javari is an indian site isolated from the modern world. The tribes live in the depths of the forests that they are really hard to meet. After high resolution space photographs, the existence of mankind in certain sections was suspected. By a number of survey flights, authorities discovered tribes that were unaware of the modern world. Explorers discovered indians living in comunes. Though it would be amazing to visit these people in the depths of the Amazons, the site of 55 thousand squaremeters was taken under protection.

Dışarıdan kimsenin bölgeye girip yerli halkları rahatsız etmesine izin verilmez. Brezilya’da bulunan bu yaşam alanının bir benzeri de Hindistan’da bulunuyor. Bengal Körfezi’ndeki Andaman Takım Adaları’ndaki Kuzey Sentinel Adası, Hint Okyanusu’nun en güzel adalarından. Büyüleyici ormanlara ve sahillere sahip adada yaşayan yerli halkın misfirperver olduğunu söyleyemeyiz. Siz ne kadar ‘biz dostuz’ diyerek gitseniz de canınıza kast etmeleri içten bile değil. Ada halkı yakın zamanda helikopterlere alevli oklar ve büyük kaya parçaları fırlatan sapanlarla saldıracak kadar rahatsız edilmek istemiyor. Öyle ki; Hindistan hükümetinin adaya gönderdiği barış elçilerini yiyecek kadar da yalnızlıklarına düşkünler. Hindistan devleti, son yaşanan bu vahşi olaydan sonra adaya her türlü turist ve resmi görevli ziyaretini yasakladı. Bir yasak ada örneği de Kuzey’de

bulunuyor. Avrupa’nın en küçük ülkelerinden İzlanda’da bulunan Surtsey Adası sadece bilim insanlarına açık. Ancak bunun nedeni ne Hindistan’daki gibi yerli halk ne de nükleer tesis. Surtsey,1963 yılında İzlanda’nın güney kıyılarında denizin 130 metre altında bulunan bir volkanın patlamasıyla oluşur. Volkan 3.5 sene boyunca lav püskürtmeye devam edince denizin üstünde 1.4 kilometrekare büyüklüğünde bir ada meydana gelir. Surtsey, keşif için mükemmel bir yer olarak gözükse de gitmek imkansız. Çünkü ada doğal bir rezerv alanı olarak ekolojik döngü çalışmalarına ayrılır. Bu zamana kadar bölgedeki hayvanların ve bitkilerin sıfırdan, kendi başlarına nasıl oluşup yetiştiğini test etmek için sadece birkaç bilim insanı adayı ziyaret eder ve ada 2008 yılında UNESCO Dünya Mirası listesine eklenir. Brezilya’daki Yılan Adası ise adından anlaşılacağı üzere ziyaretçiler için ciddi

Sentinel Adas›/Sentinel Island


bir tehlike barındırır. Adada yaklaşık 4 bin adet yılan bulunur ve endemik olan bazı türlerin zehirlerinin eti eritebildiği, bazılarınınkinin ise buna fırsat bile vermeden anında öldürdüğü belirtilir. Brezilya hükümeti tarafından ziyaretin veya ulaşımın yasak olduğu bu adaya ‘bir çılgınlık yapayım da gideyim’ derseniz dönüşte biraz zorlanabilirsiniz. ‘Zaten adaları sevmem’ derseniz Avrupa ve ABD’de de girmenin neredeyse imkansız olduğu yerlere denk gelebilirsiniz. Ancak bu yerlerde ne yerli halk ne de doğanın acımasız yüzü söz konusu. Burası Batı medeniyeti burada para ve statü konuşur. Londra’da bulunan White’s Gentlemen’s Club İngiltere’nin en eski ve en prestijli klüplerinden biri. 1693 yılında Francesco Bianco tarafından kurulan klübün tüm üyeleri erkek. Yani kadınsanız buraya adım atma şansınız zaten yok. Erkekseniz üye olmak için bir üyenin tam isteğine, 2 üyenin de desteğine ihtiyacınız var. Gizemler ülkesi Rusya’da bulunana ya da bulunduğu iddia edilen Noone is permitted to enter the region and disturb the locals. India houses a similar habitat. The Island of North Sentinel in the Andaman Archipelago in the Gulf of Bengal is among the gems of the Indian Ocean. The locals in this island of enchanting forests and beaches are hardly hospitable. Regardless of how friendly your intentions might be, they might easily take your life. Until recently, the island folk preserved their privacy by attacking helicopters with fire arrows and large pieces of rocks. They are so partial to their solitude to the extent to feast on the peace envoys sent by the Indian government. After this barbaric incident, the Indian government forbidded all tourists and officials from entering the island. Another forbidden island lies up North. The Surtsey Island of the small European nation Iceland only welcomes scientists. But the reason is neither the locals, nor the nuclear plants. Surtsey santİgrat 2016

Surtsey Adas›/Surtsey Island

‘İkinci Moskova Metrosu’ olarak tanınan yer altı yolları White’s Gentlemen’s Club gibi buram buram aristokrasi kokmasa da savaş halinde daha çok tercih edileceği şüphe götürmez. Moskova metrosu was formed in 1963 by the explosion of a volcanoe 130 meters down the sea in the southern coasts of Iceland. The volcanoe kept erupting lava for another three and half years, forming an island of 1,4 square kilometers. However perfect it might be to discover, Surtsey is impossible to visit, as the island is reserved for ecologic recycling projects. Until present, it has been visited only by a couple of scientists who studied how the flora and fauna evolve from null. And finally, the island was included in the UNESCO World Heritage List in 2008. As the name hints, the Snake Island in Brasil harbours great danger for visitors. The island houses about four thousand snake species. The venom of certain endemic species melt the flesh, others kill immediately before even letting it happen. If you feel crazy enough to visit the place where all visits and transports are forbidden by the Brasilian government, consider that

aslında bildiğimiz Moskova Metrosu’nun paraleli olan sözde bir metro hattı. Sözde çünkü henüz varlığı ne doğrulandı ne yalanlandı. Stalin zamanında yapıldığına inanılan metro, normalinden daha

Moskova Metrosu/The Moscow Metro


65 uzun. Kremlin Sarayı’ndan, havaalanına ve yeraltı şehri Ramenki’ye ulaşıyor. İddialara göre 30 bin kişilik kapasiteye sahip ve tüm şehri dolaşabiliyor. Ama sonuçta var olup olmadığını bilemediğimiz için buraya da girmeniz mümkün değil. Şimdiye kadar sıralanan liste için ‘hep sığınak ya da doğa’ diyorsanız ‘gidilemeyecek yerler’ listesindeki bu yer tam size göre. Japonya’nın ruhani yönünü en iyi yansıtan yerlerden biri olan Büyük Ise Mabedi’ne girmeniz imkansıza yakın. Girebilmek için üst düzey din görevlisi ya da Japon kraliyet ailesine mensup olmak gerekiyor. Japonya’daki pek çok mabedin içinde Ise en kutsal olanı. Mabet, Şinto inancında yer alan ölüm ve yeniden doğuş felsefesine göre 20 yılda bir yıkılıp yeniden yapılıyor. returning might be hard. And if you are not fond of islands, you might as well come up to impossible places in Europe or the USA. Here, the problem is neither the indians, nor the wild nature. This is the West, where money and status talk. The White’s Gentlemen’s Club in London is one of the earliest and the most prestigious clubs of England. All of the members of the club, which was

founded by Francesco Bianco in 1693, are men. So, if you are a woman, you are already out of luck. And if you are a man, you need the request of a member, and the support of another two. The underground streets known as ‘The Second Moscow Metro’ which are claimed to exist in the mystic Russia is not a meeting place for aristocrats as the White’s Gentlemen’s Club, but will be definitely popular in case of a war. The Moscow Metro is afictive metro line which lies parallel to the actual Moscow Metro. Fictive it is, as its existence has neither been proven nor been denied. Believed to have been constructed in the time of Stalin, it is longer than its real counterpart. It stretches all the way from the Kremlin Palace to the airport

İse Tapınağı/Ise Shrine

Mezhgorye Bölgesi/Mezhgorye Region

and the underground town of Ramenki. Rumour has it, that it has a capacity to harbour thirty thousand people and covers every part of the city. But as its existence is waiting to be proven, the entry is still impossible. If the list has covered only shelters and natural reserves so far, this is your ‘place not to go’. The entry to the Ise Grand Shrine, which perfectly represents the spirit of Japan, is almost impossible. In order to enter, you need to be a high spiritual official or a member of the Japanese royal family. Among hundreds of Japanese shrines, Ise is the most sacred one. In line with the Shintoist death and reencarnation philosophy, it is demolished and reconstructed every two decades.


DAIKIN

DAIKIN’DEN BABYLON ÇEŞME’DE SERİNLETEN KULLANICI DENEYİMİ REFRESHING USER EXPERIENCE AT BABYLON ÇEŞME BY DAIKIN KULLANICILARINA İKLİMLENDİRME DENEYİMİ YAŞATABİLMEK İÇİN DÜNYANIN EN BÜYÜK İKLİMLENDİRME DENEYİM MERKEZİ FUHA İSTANBUL’U AÇAN DAIKIN, BU KONUDAKİ İDDİASINI ŞİMDİ DE PLAJLARA TAŞIYOR. DAIKIN, İLKİNİ BABYLON ÇEŞME’DE AÇTIĞI ‘SERİNLEME ODASI’ İLE GÜNEŞLENİRKEN SICAKTAN BUNALANLARA KLİMA KONFORUNDA SERİNLEME FIRSATI SUNUYOR.

SOON AFTER THE LAUNCH OF FUHA ISTANBUL, THE WORLD’S BIGGEST CLIMATIZATION EXPERIENCE CENTER, TO ENABLE USERS FULL CLIMATIZATION EXPERIENCE, DAIKIN NOW TARGETS BEACHES WITH ITS EXPERTISE. THE FIRST ‘COOLING ROOM’ IS OPENED AT BABYLON ÇEŞME TO REFRESH THE HEAT-EXHAUSTED WITH THE COMFORT OF AIR CONDITIONERS.

n İklimlendirme sektörünün öncü markası Daikin, sıcaktan bunalanlara bu yaz farklı bir deneyim yaşatıyor. Kullanıcı deneyimine verdiği önemi showroom’larını bir deneyim alanına dönüştürerek ve dünyanın en büyük iklimlendirme merkezini İstanbul’da açarak gösteren Daikin, şimdi de plajlarda ilginç bir uygulama başlattı. Babylon Çeşme ile birlikte yeni bir işbirliğine imza atan Daikin, plajda hizmet veren ilk Serinleme Odası’nı Çeşme’de hizmete açtı. n Daikin, the pioneering brand of climatization, offers a brand new experience to the heatexhausted this summer. Proving its emphasis given on user experience by transforming showrooms into experience centers and launching the world’s biggest climatization center in Istanbul, Daikin now initiates a unique experience on the beaches. By introducing a brand new concept with the collaboration of Babylon Çeşme, Daikin launched the first seaside Cooling Room in Çeşme. santİgrat 2016


67 Ç

eşme’nin en güzel koylarından biri olan Aya Yorgi’de bin kişilik plajı, dingin koyu, narenciye bahçeleri ve ‘daima iyi müzik’ anlayışı ile hizmet veren Babylon Çeşme, teknoloji ile tasarımı buluşturan, tüketici ve çevre dostu ürünleri ile ‘daima iyi hava’ diyen Daikin ile birlikte bu yaz konuklarına ilginç bir deneyim sunuyor. Babylon Çeşme ve Daikin markalarının kalite anlayışını yansıtan bir işbirliğine imza atan alanının iki öncü markası, tatil için Çeşme’yi seçenlere Plaj Serinleme Odası ile farklı bir hizmet sunmuş olacak. Sektöründe bir ilke imza atarak bir plajda Serinleme Odası kuran Daikin, yaz boyunca Babylon Çeşme konuklarına farklı bir serinleme deneyimi yaşatıyor. Daikin’in yeni nesil tüketici ve çevre dostu klimaları ile plaj ortamına uygun bir şekilde tasarlanan Serinleme Odası, sıcaktan bunalanlara serinleme fırsatı tanıyor. 20 metrekarelik bir alan üzerine kurulan Serinleme Odası’na gelen ziyaretçiler, Daikin’in dünyada eşi olmayan ürünü Ururu Sarara ile serinleme fırsatı yakalıyor. Ururu Sarara ile serinletme fonksiyonunun yanı sıra nem kontrolü, hava temizleme, dışarıdan taze hava alıp içeri üfleme özellikleriyle oda içinde mükemmel bir hava sağlanıyor. Tüm bunları yaparken 19 desibel ses seviyesiyle fısıltı sessizliğinde çalışıyor ve sıradan klimalardan yüzde 30 daha az enerji tüketiyor. Daikin Plaj Serinleme Odası’nda bir yandan klima konforu yaşayan Babylon konukları, odadaki büyük ekrandan konsol oyunlarının keyfini sürüyor, iddialı maçlar yapıyor. Konuklar, arzu etmeleri halinde cihazlar ve iklimlendirme hakkındaki sorularına da yanıt buluyor. Daikin Serinleme Odası, ziyaretçilerine farklı bir kullanıcı deneyim ortamı sunarken, yüzde 20 indirim ve sürpriz hediyeler ile de Babylon Çeşme konuklarına ayrıcalıklı bir tatil keyfi sunuyor. Daikin Türkiye Kurumsal İletişim Yöneticisi Hülya Dinçer, bu sıra dışı proje ile tüketici deneyimi konusunda kalıplaşmış uygulamaları aşmak istediklerini vurgularken, şunları söylüyor: “Hava kalitesi gibi gözle görülemeyen bir konuyu hissedilir kılmak, kullanıcılarımıza çeşitli ortamlarda Daikin farkını yaşatmak için çalışıyoruz. Daha önce Daikin Showroom’larını birer tüketici deneyim noktasına dönüştürmüştük, ardından dünyanın en büyük, Avrupa’nın ilk deneyim merkezi olan Daikin Solution Plaza Fuha İstanbul’u Levent’te hizmete açtık. Şimdi de Babylon ile Çeşme’de Türkiye’nin, bilgimiz dahilinde dünyanın ilk Serinleme Odası’nı hayata geçirdik. Bundan sonra da tüketicimizi iklimlendirme ve iyi hava konusunda farklı mecralardan yararlanarak bilgilendirmek, farklı yaşam alanlarında kullanıcı deneyimi yaşatmak için çalışmalarımızı sürdüreceğiz.”

S

erving with a beach of a thousand people capacity, a serene bay, citrus orchards and the concept of ‘always good music’, Babylon Çeşme is offering its guests one-of-aking experience this summer with Daikin, working to provide ‘good air always’ through consumer- and eco-friendly stateof-art products. The two leading brands thus sign under a collaboration which represents the emphasis of both Babylon Çeşme and Daikin brands on quality by providing a unique service to Çeşme visitors with the Beach Cooling Room. Blazing a trail in the sector with the Beach Cooling Room, Daikin offers a unique cooling experience to Babylon Çeşme visitors throughout summer. Designed in harmony with the beach atmosphere with Daikin’s new generation consumerand eco-friendly air conditioners, the Cooling Room provides the heat-exhausted a chance to refresh. Extending on an area of 20 squaremeters, the Cooling Room refreshes guests with Daikin’s one of a kind Ururu Sarara. Alongside cooling, Ururu Sarara provides humidity control, air cleaning, fresh air blow features to offer perfect weather conditions. All these functions take place at the sound level of 19 decibels which is the equivalent of whisper, and consume 30 percent less energy compared to regular air conditioners. Enjoying the air conditioner comfort in Daikin’s Beach Cooling Room, Babylon guests also have a good time with console games on wide screen. Potential inquiries of guests on devices and air conditioners are also replied. Daikin Cooling Room offers its guests a unique user experience, and a special holiday treat to Babylon Çeşme visitors with 20 percent discount and surprise gifts. Remarking that stereotypical user experience applications are intended to be shaken with this outstanding project, Daikin Turkey Corporate Communications Director Hülya Dinçer says: “We are working to make people feel the invisible notion of air quality, and to let our users enjoy Daikin experience in various conditions. We had turned Daikin Showrooms into user experience centers, then we had opened the world’s biggest and Europe’s first climatization experience center Daikin Solution Plaza fuha Istanbul in Levent. Now we have introduced Turkey’s and the world’s first Cooling Room with Babylon in Çeşme. We will keep working to inform our consumers on climatization and good air through various media, and to let them live their private user experiences in various conditions.”


OTOMOBİLautomobile

ŞEHRİN YENİ SAHİPLERİ:

PICK-UP’LAR

THE NEW LORDS OF THE CITY: PICK-UPS 800 MM’YE KADAR SU İÇİNDE GİDEBİLEN FORD RANGER… 19 İNÇLİK JANTLARLA GÖZ KAMAŞTIRICI AMAROK… GENİŞ İÇ HACİM VE DEVASA BAGAJ KAPASİTESİ İLE MITSUBISHI L200… SUNDUKLARI KONFOR İLE ŞEHİRDE SEDANLARIN, GÜÇLERİ İLE OFF-ROAD’DA SUV’LARIN TAHTINI SALLAYAN KAMYONETLER… yazı/artıcle: CİHAN DEMİRŞEVK

THE FORD RANGER THAT DRIVES IN WATER DOWN TO 800 MM… THE AMAROK THAT DAZZLES WITH 19 INCH RIMS… THE MITSUBISHI L200 WITH VAST INTERNAL VOLUME AND GENEROUS DECK CAPACITY… PICK-UPS ARE THREATENING THE THRONE OF SEDANS IN THE CITY WITH THEIR COMFORT, AND SUV’S OFF-ROAD WITH THEIR POWER…


69 u Büyük şehirlerde de sıkça görmeye başladığımız

u Making more frequent appearance in big cities every day,

pick-up’lar, heybetli görüntüleri ve sundukları konforla

pick-ups now compete with luxury cars with their glorious

lüks otomobillerle yarışıyor. Arazi için üretilen

outlook and comfort. After the entrance of SUV’s, which

SUV’ların şehre inmesinin ardından sıra pick-up tarzı

are intended for off-road, in the cities, it is now the turn for

kamyonetlere geldi. Standart bir kamyonetten farklı

pick-ups. Contrary to an ordinary van, pick-ups look rather

olarak lüks ve konfor özellikleriyle binek araçlara

similar to sedans with their luxury and comfort features,

benzeyen pick-uplar, yüksek fiyatlı SUV’lara erişemeyen

and is widely prefered by consumers who cannot afford the

tüketiciler tarafından hem hobi hem iş aracı olarak

high costs of SUV’s both for pleasure and business. Here

tercih ediliyor. İşte şehirde ve off-road kullanımda

are a bunch of luxury pick-ups that will carry you away in

ayağınızı yerden kesecek lüks kamyonetler…

the city and off the road…

MItsubIshI L200

İnform, invite ve intense olmak üzere 3 farklı alternatif modeli sunulan L200; krom ön ızgara, halojen farlar, alüminyum alaşımlı jantlar, ön sis farları gibi dış donanım özelliklerinin yanı sıra; deri koltuklar, klima, elektrikli ön ve arka camlar, yükseklik ayarlı direksiyon ve sürücü koltuğu gibi iç donanım özellikleri ile göze çarpıyor. Mitsubishi L200’ün kaputunu kaldırdığınızda karşınıza 2.4 litrelik dizel motor çıkıyor. 6 ileri manuel vites seçeneği ile sunulan araç 154 beygirlik güç üretebiliyor. Bunun yanı sıra otomatik şanzıman tercih ederseniz eğer 5 ileri vitesli 154 beygirlik güç üretebilen bir motordan söz edebiliriz. Aracını daha zorlu şartlarda kullanmak isteyen maceraseverler için L200’ün 4x4 versiyonu da bulunuyor. 4x4 L200’de 181 beygirlik güç üretebilen 2.4 litrelik dizel motor bulunuyor. L200 fabrika verilerine göre 100 km birleşik tüketimde 6,3 ve 7,2 litre yakıt tüketiyor. L200, 4x2 ve 4x4 seçenekleri ile 82 bin-106 bin TL arasında satışa sunuluyor.

Available in three alternative models referred as inform, invite and intense, L200 shines out with its interior equipment boasting leather seats, air condition, electric front and rear windows, height control steerwheel and driver seat, in addition to outdoor equipments such as chrome front grill, halogen headlight, alluminium alloy rims, fog light lamps. Under the hood, Mitsubishi L200 boasts a 2.4 liter diesel engine. With six manuel front gears as standard, it can generate 154 horsepower. In case you prefer automatic gearbox, we can speak of five front gears and 154 horsepower generating engine. For hardcore adventurers, L200 also has a 4x4 version which comes with 2.4 liter diesel engine that generates 181 horsepower. According to company statistics, L200 consumes 6.3 and 7.2 liters in 100 km during co-consumption. L200 is sold at 82 thousand and 106 thousand TRY respectively for its 4x2 and 4x4 options.


Volkswagen Amarok Amarok, iç tasarım olarak klasik bir Volkswagen olduğunu ortaya koyuyor. Direksiyonu, gösterge tablosu müzik sistemi ve klima kumandasıyla tam bir Volkswagen. Çift kabin pick-up’larda korkulu rüya iç hacmin dar olması olsa da Amarok bu ihtiyacı fazlasıyla karşılıyor. Yaşam alanı konusunda Amarok’un ön sırası bırakılan boşluk nedeniyle oldukça ferah hatta neredeyse yanınızda oturan yolcuya uzanmak için hamle yapmanız gerekiyor. Opsiyonel olarak sunulan 19 inçlik jantlar Amarok’un görünüşünün çok daha ‘şehirli’ olmasını sağlıyor. Öte yandan arka ve ön çamurluklar ise aracın görünüşünü güçlü kılıyor. Bagajda günlük eşyalar dışında yük de rahatlıkla taşınabilir. Ancak devasa bagajın kapağının bir dezavantajı var. O da dışarı doğru açılan kapaktan içeri doğru uzanmak istediğinizde yaklaşık 1.5 metrelik mesafe olması. Amarok’un kaputunun altında 2.0 biTDI diye adlandırılan çift turbolu dizel motor görev yapıyor. Bu motor 180 HP güç ve 420NM tork üretiyor ve 8 kademeli otomatik şanzımana sahip. Çift turbo beslemeli motor, hem gücüyle hem de yüksek tork değeriyle gayet iyi sürüş özellikleri sunuyor. Birleşik yakıt tüketiminde fabrika verilerine göre, manuel şanzımanlarda 7,3 ve 7,5; otomatik şanzımanda ise 8 litre yakıt tüketiyor. Amarok, 4*2, 4*4 ve Amarok Kanyon olmak üzere 3 farklı tipte ve 90 bin ile 120 bin TL anahtar teslim fiyatı ile satışa sunuluyor.

santİgrat 2016

Amarok boasts all the features of a Volkswagen classic with its interior design. Its steerwheel, display sound system and air conditioner control shows all the characteristics of Volkswagen. Even though confined space is the most common handicap of double cab pick-ups, Amarok smartly overcomes this obstacle. When it comes to indoor space, Amarok’s front row is quite spacious with extra distance; in fact, reaching the co-pilot might be a challenge. The optional 19 inch rims bring a more ‘urban’ look to Amarok. In the meantime, back and front mud guards make it look more powerful. The deck compartment is wide enough to carry loads as well as daily stuff. But the huge tailboard also has a handicap: When tou reach inside through the outward door, a distance of 1,5 meters awaits you. Behind the hood lies 2.0 biTDI double turbo diesel engine. It generates 180 HP power and 420NM torque, and has 8 reduction automatic transmission. The double turbo engine provides smooth driving features with its power and high torque level. According to factory data, manuel transmission consumes 7,3 and 7,5 liters and automatic transmission consumes 8 liters of combined fuel. Amarok is in the market in three versions as 4*2, 4*4 and Amarok Kanyon, and is sold from 90 to 120 thousand TRY.


71

Toyota HIlux Hilux’a adeta SUV konforu katan özelliklerin büyük bölümü kabin içinde. Orta konsoldaki 7 inçlik dokunmatik multimedya ekranı, hız ve devir saati göstergelerinin ortasındaki renkli 4,2 inçlik TFT çok fonksiyonlu ekran, direksiyondaki kumanda düğmeleri, yeni teleskopik ayarlı direksiyon kolu, kısa vites kolu, daha geniş ve konforlu koltuklar, artırılmış baş ve diz mesafeleri, geniş arka yolcu bölümü adeta lüks bir otomobil, hatta lüks bir SUV rahatlığı getiriyor. Üstelik hafif yapılı arka koltukları 60:40 oranında katlamak da mümkün. Toyota Hilux Türkiye pazarında iki farklı motor seçeneğiyle yer alıyor. Bunlardan bir 2.4 lt, diğeri ise 2.8 lt hacimli dizel üniteler. 2.4 D-4D motora sahip Hilux, 6 ileri manuel şanzıman ile sunuluyor. 2.8D-4D motor ise 4 tekerlekten çekiş sistemiyle ve yeni bir otomatik şanzımanla donatılmış. Toyota bu yeni şanzımanı şu şekilde adlandırıyor: “Elektronik kontrollü 6 ileri Süper ECT otomatik şanzıman.” ECT otomatik şanzıman, bir önceki nesle göre, daha akıcı vites geçişleri ve sessiz sürüş özelliklerine sahip. 4 tekerlekten çekişli halde açıklanan fabrika tüketim verisi 7.3/100km. Hilux’un satış fiyatı modele göre 77 bin-115 bin arasında değişiyor.

Most of the features that enrich Hilux with SUV comfort lie in the cabin. The 7 inch multimedia touchscreen on the center stack, the 4.2 inch TFT multicolor and multifunction screen between speedometer and tacometer, control buttons on the steerwheel, the new telescopic-tuned steering arm, the short gear shift, widened comfortable seats, enlarged head and knee space, spacious back passenger seats bring the comfort of a luxury SUV. Furthermore, the light weight back seats can be folded by 60:40. Toyota Hilux is available with two engine options in the Turkish market. One of them is 2.4 liter, and the other is 2.8 liter diesel versions. Hilux 2.4 D-4D engine is available with manual gearbox, while the 2.8D-4D engine is equipped with four wheel drive and a new automatic gearbox. Toyota has named this new gearbox as “Electronic control 6 forward Super ECT automatic transmission”. ECT automatic transmission has more fluent gearshift and more silent driving features compared to the previous generation. The factory consumption data declared for the four wheel is 7.3/100 km. The sales price of Hilux changes between 77 and 115 thousand depending on the model.


Ford Ranger Yeni Ranger’ın geliştirilen dizel motor ailesinde XLT versiyonu ile birlikte sunulan, 2,2 lt TDCi motorunun gücü 10 HP artırılarak, 160 HP’ye ulaşmış. Yani önceki neslin 150 HP motoruna göre daha yüksek performans sergiliyor. 4x4 Wildtrak modeli ile sunulan ve dizel motor ailesinin en güçlüsü olan 200 PS gücündeki beş silindirli 3,2 lt TDCi motoru ile de performansı üst seviyeye çıkartıyor. Ranger’ın 4x2 ve 4x4 modelleri, altı ileri manuel ve otomatik şanzımanla müşterilere sunuluyor. Wildtrak modellerinde yer alan 3,2 lt’lik motor, 200 HP güç ve 470 Nm tork üretiyor, ayrıca bu modelde 4x4 aktarma sistemi ve otomatik şanzıman standart olarak sunuluyor. 800 mm derinliğe kadar suda ilerleme kabiliyetine ve yerden 230 mm yüksekliğe sahip olan Ranger, zorlu arazi koşullarıyla kolayca başa çıkabilecek şekilde tasarlanmış. 28 derecelik yaklaşma açısı ve 28 derecelik uzaklaşma açısı, sürücülerin dik engelleri kolayca atlatmasını sağlıyor. Yakıt tüketimi seçilen modele göre 6,7-8,7 lt arasında değişiyor. Ranger’ın anahtar teslim fiyatı ise modele göre 86 bin ile 120 bin TL arasında değişiyor. santİgrat 2016

The New Ranger diesel engines have been upgraded: the power of the 2,2 lt TDCi engine, which is available also in XLT version, has been raised by 10HP to reach 160HP, presenting a higher performance than the 150HP of the previous generation. Meanwhile, the 200PS five cylinder 3,2 lt TDCi engine, which strikes as the most powerful member of the diesel engine family and is available in 4x4 Wildtrack, carries performance to the ultimate level. The 4x2 and 4x4 Rangers are presented to customers with six forward manual and automatic transmission. The 3,2 lit engine of the Wildtrak generates 200HP power and 470Nm torque, with 4x4 driveline system and automatic transmission as standard. Ranger can drive in 800 mm deep water with its 230 mm ground clearance, and is designed to cope with rough terrain conditions. 28 degrees front overhang angle and 28 degrees divergence angle help drivers overcome steep obstacles. Fuel consumption ranges from 6,7 and 8,7 liters depending on the model. The sales price of Ranger alternates between 86 and 120 thousand TRY.


SANTİGRATHOME D E K O R A S YO N + TA S A R I M + M İ M A R İ D E C O + D E S I G N + A R C H I T E C T U R E

ANLAMI “RÜZGAR” VE “SU” OLAN

FENG SHUI

TRANSLATED AS THE “WIND” AND THE “WATER”

DAĞLARIN ETEĞİNDE, BİR GÖLÜN KIYISINDA YA DA ORMANIN İÇİNDE… IN THE MOUNTAIN SKIRTS, BESIDE THE LAKE, OR IN THE MIDDLE OF THE FOREST… ORGANİK MİMARİNİN DUAYENİ FRANK THE GURU OF ORGANIC ARCHITECTURE,

FRANK LLOYD WRIGHT

DOĞAYA SAYGI PROJELERİ OLARAK NİTELENEN “YEŞİL ÇATILAR” YEŞİLDEN UZAKLAŞMIŞ KENTLERİN YENİDEN NEFES ALABİLMESİ İÇİN BİR UMUT OLARAK GÖRÜLÜYOR. ACCLAIMED AS PROJECTS THAT RESPECT THE ENVIRONMENT, “GREEN ROOFS” ARE SEEN AS HOPE TO BRING A FRESH BREATH INTO CITIES, WHICH ARE ALIENATED FROM THE GREEN.


DEKORASYON FİKİRLERİDECORATION IDEAS

DOĞANIN EVLERE ARMAĞANLARI:

AHŞAPMERMER

FERFORJE

TAŞ

NATURE’S GIFT FOR HOMES: WOOD, MARBLE, WROUGHT IRON, STONE

DOĞALLIĞA VE DOĞAYA OLAN ÖZLEMİ GİDEREN VE GÜNLÜK HAYATIN CAN DAMARLARI OLAN MALZEMELERİN EVLERDE KİŞİLİKLİ, SAĞLAM VE SICAK DURUŞLARININ YERİNİ BAŞKA NE TUTABİLİR? KOLAY KOLAY BÜKÜLMEYEN DEMİR, SARAYLARA LAYIK MERMER, YÜZYILLARA MEYDAN OKUYAN TAŞ İLE HER HALİYLE GÜVEN VEREN AHŞAP, YAŞAM ALANLARINA SOLUK ALDIRIYOR...

santİgrat 2016

WHAT ELSE CAN REPLACE THE CHARACTERISTIC, STATELY AND HEARTWARMING FEELING OF ENTIRELY NATURAL QUINTESSENTIAL MATERIALS OF EVERY DAY LIFE IN OUR HOUSES? THE NEVER-BENDING IRON, MAJESTIC MARBLE, ETERNAL STONE AND CONFORMING WOOD BRING A REFRESHING FEEL TO LIVING ENVIRONMENTS.


75 GÜVEN VEREN AHŞAP Doğanın bir parçası olan ahşabın modası asla geçmiyor. Bir bakıyorsunuz, tavanda, duvarda veya zeminde başrol oynayan ahşap, içerisiyle dışarısı arasındaki farkı bile ortadan kaldırabiliyor. Eğer dışarıda kullanılırsa sağlam, depreme dayanıklı, uzun ömürlü, esnek, kolay işlenebilir bir malzeme oluyor, içeride kullanılırsa sıcak, dekoratif ve kullanışlı… Ahşap kah güçlü bir malzeme olarak taşıyıcı mimari unsurlardan biri görevini üstleniyor, kah kolonlara, kirişlere giydiriliyor. Ama her koşulda içeriye de dışarıya da çok yakışıyor. Ahşap modern hayatın bir parçası olan çok katlı ya da çok daireli konut anlayışının bir parçası da olabiliyor, klasik bir apartman katının ya da deniz kenarında bir sayfiye evinin de. Ahşap her stille uyumlu bir malzeme ama doğanın içinde, doğanın bir parçası olan çiftlik, orman, göl, kır ve dağ evlerindeki yeri ayrı. Tabii kentlerdeki İskandinav, Rustik ve country tarzındaki evleri de unutmamak gerek. Kır evlerinde beyaz patine kılığına giren ahşap, çiftlik evlerinde damarlı, koyu renkli haliyle güven veriyor. Üstelik her stille olduğu gibi her renkle uyuşan bir ahşap var. Ceviz, meşe, kestane, huş, maun, akçaağaç ve diğerleri… Ahşap doğru işlenip, cilalanır ve iyi kullanılırsa eskidikçe kıymetlenen bir malzeme. Zemin ve mobilyalar ile kapıda, pencerede, dış mekanda kullanılan ahşabın düzenli bakımı ömrüne ömür katıyor. O kadar bereketli ki, ahşabın artığı bile işe yarıyor; yongadan talaştan sunta, kontrplak gibi dekorasyonda sıkça kullanılan malzemeler üretiliyor.

CONFIDENTIAL WOOD The natural element of wood is never out of fashion. Starring on the ceiling, on the wall and on the floor, wood can easily eliminate the difference between the indoor and the outdoor. When used on the outdoor, it becomes a robust, ceismic-resistant, long-lasting, flexible, easily processible material; when used indoors, it is warm, decorative and convenient. Wood also appears as a strong, load-bearing architectural element, used mainly for coloumns and beams. In any case, it looks perfect inside and outside. Wood features as an integral part of multi-storey buildings and apartments, which are the pillars of modern life, as well as a typical condo or a beach house. It works in harmony with any style, but in farms, forest, lake, country or mountain houses, which are a part of the nature, it looks best. In city houses, it works perfectly well with Scandinavian, rustic or country decorations. Taking on a faded white in country homes, it comforts with its dark shades in cottages. There is a type of wood which matches any colour as any style: walnut, oak, chestnut, birch, mahogany, alder, and so on… Wood is valued with age when crafted, processed and used correctly. Regular maintenance on the floors, furniture, doors, windows or outdoors adds up to its longevity. It is so generous a material that even its wastes are used to make plywood or chipboard, which are among the most frequently used materials in furniture making.


UZUN ÖMÜRLÜ TAŞ

ETERNAL STONE

Evlerde en çok tercih edilen malzemelerden biri olan taş, uzun ömürlü ve sağlam yapısıyla doğal yaşamın bir parçası olma fırsatı veriyor. Zemin ve duvar kaplamalarıyla hem iç hem de dış mekanlarda kullanılabilen taş, doğada kullanılmaya hazır bulunan tek inşaat malzemesi olduğu gibi, renk ve doku açısından başka hiçbir malzemenin sunamayacağı bir çeşitlilik gösteriyor. Üstelik bu taşların hepsi doğadan bloklar halinde çıkarılıp, istenen ölçülere göre kesilebiliyor. Sağlığa zarar vermeyen doğal yapıları güçlü sağlam ve dayanıklı, görünümleri uzun yıllar boyunca aynı kalıyor, kolay yıpranmıyor. Isıya ve ışığa dayanıklı, uzun ömürlü, estetik ve güzeller. Doğal taşların üretimi aşamasında enerji harcanmıyor ve bu nedenle en ekolojik inşaat malzemesi olarak kabul ediliyor. Taşlar arasında en bilineni olan kayrak taşı, duvarlarda, şöminelerde, merdivenlerde, zeminlerde kaplama olarak kullanılıyor. Granit, çok sert bir volkanik kaya olduğu için ısıya ve darbeye karşı dayanıklı, parlaklığın tercih edildiği evlere yakışıyor. Traverten doğadan sarı renk tonlarında geliyor, kendine özgü gözenekli bir yapısı var ve aslında bir çeşit mermer. Karolar halinde zemin kaplaması olarak kullanılıyor. Mozaik pek çok doğal taşın bir araya getirilmesiyle elde edilen ve yaygın olarak kullanılan bir yöntem. Mermer, granit, traverten küçük ebatlarda kesilerek mozaik haline getirilebiliyor ve genellikle tekdüzelik sevmeyenler tarafından tercih ediliyor.

Very popular in homes, stone brings the chance to become an integral element of nature with its long-lasting and robust structure. Used both indoors and outdoors on the floor or wall, stone is the only construction material that is available in the nature ready for use. Besides, it comes in an unparallel variety in terms of color and texture. Each one of these varieties are taken out as blocks from the earth to be divided in desired sizes. Their naturally healthy structure is robust and reliable, their looks remain the same for long years, hardly wearing out. They are also resistant to heat and light, long-lasting, elegant and beautiful. The production of natural stones require no energy, so they are considered as the most ecologic construction material available. Slate, which is the best known type of stone, is used on fireplaces, stairs, walls and floors. The hard volcanic rock of granite works best in houses which need resistance against heat and impacts, where brightness play is particularly favoured. Travertine naturally comes in yellowish hues and porous texture, and is actually a kind of marble. It is mainly used as floor tiles. Mosaic is a special popular technique which brings many different natural stones together. Marble, granite and travertine can be cut in small pieces to make mosaic, which is preferred by the haters of routine.

santİgrat 2016


77 Doğal taşların üretimi aşamasında enerji harcanmıyor ve bu nedenle en ekolojik inşaat malzemesi olarak kabul ediliyor. The production of natural stones require no energy, so they are considered as the most ecologic construction material available.


Ferforjenin pencere parmaklığıyla başlayan serüveni halen aynı zarafetle sürüyor. The story of wrought iron, which has begun with the window guards, continues with the same grace.

santİgrat 2016


79 DEMİRİN ZARAFETİ FERFORJE Dünyanın en zarif ve uzun ömürlü ferforje eşyaları demirden üretiliyor. Sert, bükülmez, dış mekan koşullarına dayanıklı ferforje, insanoğlunun doğadaki malzemeler arasında, onu yola getirmek için en büyük mücadeleyi verdiği demirin çocuğu. Ferforje, yüksek ısıda dövülerek işlenen demir anlamına geliyor. Orijinali Fransızca, ferforgé. Ferforje paslanmıyor, kolay şekle giriyor, kolay monte ediliyor, uzun ömürlü, estetik, güvenilir, kolay temizleniyor. Ferforjenin büyük kısmı ya da tamamı elde yapılıyor. Kıymetli olanı, yüzeyi pürüzsüz ve birleşme yerlerinde temiz bir işçilik olanı, yani iyi bir ferforje özenli çalışmanın ürünü. Aynı özenle yapılan boya da ferforjenin zarafetini ortaya çıkaran bir başka unsur. Her iyi tasarım gibi… Ferforjenin pencere parmaklığıyla başlayan serüveni halen aynı zarafetle sürüyor. Suya, ışığa, soğuğa ve neme dayanıklı olduğu için ferforje dış mekanlarda en çok tercih edilen malzemelerden biri. Ancak iç mekanlarda da zarif çizgileriyle yatak başlarında, aydınlatma elemanlarında, masa ve sandalye ayaklarından kitaplıklara kadar tüm mobilyalarda kullanılıyor. Ocak ve şömineler de ferforjenin en popüler kullanım alanları. Ferforje, cam, ahşap seramik gibi malzemelerle de başarıyla bir araya gelme özelliğine sahip...

ELEGANCY OF WROUGHT IRON The most elegant and long-lasting wrought iron goods are made of iron. The hard, neverbending, very enduring wrought iron is no else than a form of iron, which has been a principal challenge for the mankind to work. The forging is done in very high temperature. The origin of the Turkish word “ferforje” is derived from the French name “fer forgé”. It does not rot, is easily shaped, easily installed, is long-lasting, aesthetical, reliable, cleanable. Almost all of the forging process is conducted on hand. The best versions are smooth and come as a fruit of clean craftmanship on connections. In other words, it requires a meticulous work. Delicately applied painting highlights its elegance, just as in any design item. The story of wrought iron, which has begun with the window guards, continues with the same grace. Due to its resistance against water, light, cold and humidity, it is mainly used outdoors. Yet it is also very much favoured indoors for its elegant lines that look best on headboards, lighting elements, table and chair legs, or bookshelves. Stoves and fireplaces make other popular home items where wrought iron is used. It also works well when used together with glass, wood or ceramics.


Mermer ısıyı koruduğu için banyolar için en elverişli malzemelerden biri. Bu yüzden hamamlar mermerle inşa ediliyor. As it contains the heat, marble is one of the best materials to be used in bathrooms.

santİgrat 2016


81 MAJESTIC MARBLE

SARAYLARA LAYIK MERMER Antik çağda en görkemli yapıların malzemesi olan mermer, modern yapı tarihinin de en önemli malzemelerinden biri olduğu gibi, bugünün çağdaş evlerinin de vazgeçilmezlerinden. Aslında doğal bir taş olan mermer, özellikle sarayların gösterişini yansıttığı için uzun süre zenginliğin ifadesi olmuş. Yıllar sonra çok sade tasarımlarla çok başarılı sonuçlar elde edildiği görülen mermer, bugünün doğal malzeme kullanımına özen gösteren dekorasyon anlayışını yakalayan kalemlerden biri. Hem klasik, hem modern stillerle, dönemlerle, ahşapla, ferforjeyle, toprakla, bakırla ve her türlü doğal malzemeyle uyum gösterebilen mermer, tüm renklere yakışan zamansız ve benzersiz bir taş. Zemine, duvara, eşyalara ve aksesuarlara uygulanabiliyor. Mermer genellikle beyaz, sarımsı veya grimsi oluyor; ancak pembe, kırmızı, siyah renklerde mermerler de var. Mermer ısıyı koruduğu için banyolar için en elverişli malzemelerden biri. Bu yüzden hamamlar mermerle inşa ediliyor. Büyük evlerde heybetli duran mermerin açık renkleri küçük evlerde kullanılırsa onları da büyük gösteriyor. Ve hiçbir mermer birbirine benzemiyor, doğal dokusu gereği bir mermerin aynısından bir tane daha yok!

The principal element of glorious ancient structures, marble is still an indispensable part of modern architecture, and contemporary houses. Marble is actually a natural stone, but has long been the symbol of wealth as it reflects palatial vanity. After so many years, it has proven to work perfectly well in minimalistic designs, thus forming an integral part of today’s natural decoration concept.

Working in harmony with both classic and modern styles as well as with wood, wrought iron, earth, copper and any natural material, marble is a unique stone that looks good in any colour. It is used on the floor, on the wall, on furniture and accessories. Marbles usually come in white, yellowish or greyish tones; yet pink, red and black marbles are also available. As it contains the heat, marble is one of the best materials to be used in bathrooms. This is the reason why Turkish baths were always made of marble. It enhances the glory of large mansions, and enlarges smaller ones when used in light tones. And no marble is similar to the other; their natural structure makes each marble one of a kind!


POZİTİF ENERJİPOSITIVE ENERGY

DEKORASYONDA BİR UZAKDOĞU ÖĞRETİSİ

FENG SHUı

THE FAR EASTERN DECORATIVE DISCIPLINE ANLAMI “RÜZGAR” VE “SU” OLAN FENG SHUİ,

WITH ITS LITERAL TRANSLATION AS “WIND” AND

EN ANLAŞILIR HALİYLE YAŞAM ALANLARINI

“WATER”, FENG SHUI IS THE NAME GIVEN TO THE

İNSANA EN FAZLA YARAR SAĞLAYACAK

METHOD OF ARRANGING LIFE SPACES IN THE MOST

ŞEKİLDE DÜZENLEME YÖNTEMİNE DENİYOR.

FRUITFUL WAY FOR THE HUMAN. PRACTICED BY

ÇİNLİLERİN 5 BİN YILDIR UYGULADIĞI BİR

CHINESE FOR OVER FIVE THOUSAND YEARS, FENG

YÖNTEM OLAN FENG SHUİ’NİN AMACI

SHUI AIMS TO BRING BALANCE, HARMONY, AND

YAŞANILAN ORTAMDA DENGE, UYUM VE

THE CORRECT FLOW OF LIFE ENERGY. KNOWING

DOĞRU YAŞAM ENERJİSİ AKIŞINI SAĞLAMAK.

THAT NOT A SINGLE STEP IS TAKEN WITHOUT

UZAKDOĞU’DA FENG SHUİ OLMADAN ADIM

CONSULTING FENG SHUI IN THE FAR EAST, WESTERN

ATILMADIĞINI BİLEN BATI TOPLUMLARI, YARIM

CIVILIZATIONS HAVE BEEN USING THIS ANCIENT

ASIRDIR BU KADİM BİLGİDEN YARARLANIYOR.

KNOWLEDGE FOR FIVE DECADES.

F

eng Shui, doğanın akışından yaşam alanlarında en iyi şekilde nasıl yararlanılabileceğini gösteren bir rehber. Çünkü Feng Shui’ye göre her şeyden önemlisi doğaya saygı göstermek, evleri onun kurallarına göre düzenleyip çevreye uyumlu hale getirmek. Yine Feng Shui’ye göre, zaten doğanın bir parçası olan insanın, yaşadığı yere de doğadaki denge ve uyumu taşıyarak, hayatını ve eşyalarını buna göre düzenlemesi gerekiyor. Hangi eşyaların evin neresinde ve hangi konumda kullanılacağı Feng Shui’ye göre çok önemli. Zira bu kadim öğreti, insanın yaşadığı yerde böyle bir düzen kurarsa daha sağlıklı ve mutlu yaşayarak, daha iyi ilişkiler kurabileceği temeline dayanıyor. Hatta kariyer ve kazanç gibi beklentilerine bile bu sayede ulaşabiliyor. Bu yüzden yatağın, yemek masasının, çiçeklerin ve bir yaşama dahil olan her şeyin yeri için belirlenmiş kurallar var. Eğer her şey olması gerektiği yerde durursa, ancak o zaman “chi” adı verilen yaşam enerjisinin doğru akışı sağlanabiliyor. santİgrat 2016

F

eng Shui is a guide teaching how to make the best of the natural energy in living spaces. In Feng Shui, nature has to be respected above all, and houses need to be aligned in accordance to be in harmony with the environment. According to this discipline, man is a part of the earth, and has to represent the natural balance and harmony wherever he goes, arrange his life and belongings in this manner. Where and on which direction an item shall be used is crucial in Feng Shui. The ancient discipline is actually based on the faith that man can only build better relationships as long as he arranges his living space by these rules, and live sane and happy. Even career and fortune depends on these. So, there are certain rules to follow regarding the position of the bed, the dinner table, flowers, and everything else. When all is in the right place, the life energy “chi” can flow fluently.


83


FENG SHUİ ÖĞRETİSİNİN YARDIMCILARI

Y

in ve Yang alanlar Feng Shui’de önemli. Zaten evrendeki zıt güçleri temsil ettiği için her şeyin içinde var olan Yin ve Yang, yine her şeyin aktif ve pasif yönlerini oluşturuyor, çünkü zıtlar birbirini tamamlıyor. Yaşam alanlarında da bu yüzden hem Yin hem Yang alanlara ihtiyaç duyuluyor. Salon, çalışma odası, mutfak Yang alanlar, yatak odası, dinlenme bölümleri ise Yin alanlar. Feng Shui aynı zamanda tüm Uzakdoğu öğretilerinin temelinde olduğu gibi, ağaç, ateş, toprak, metal ve sudan oluşan 5 elementi temel alıyor. Bu elementler arasındaki akış önemli, çünkü yaşam alanlarındaki ve hatta bedendeki dengeyi belirliyor. Herkes doğar doğmaz bu elementlerden birine sahip oluyor. Örneğin elementi ateş olan birinin evinde kırmızının ağırlıklı renk olarak kullanılması çok yorucu, fazla enerji yükü yüzünden yüksek tansiyon ya da kalp hastalıklarıyla mücadele etmek zorunda kalıyor. Bu yüzden elementler arasındaki denge Feng Shui’de vazgeçilmez bir yere sahip, zayıf olan element tamamlandığında, fazla olan element azaltıldığında denge sağlanmış oluyor. Bu yüzden her yön bir element tarafından sembolize ediliyor, güney ateş, kuzey su, batı metal, doğu ağaç ve merkez her zaman toprak. Bilge Feng Shui öğretisine göre, ağaç elementinin renkleri yeşil tonları, ateş elementinin renkleri kırmızı, bordo koyu turuncu, mürdüm rengi, toprak elementinin renkleri sarı tonları, kahverengi, açık turuncu, su elementinin renkleriyse beyaz, gümüş, altın, metal, mavi ve siyah.

THE KEY ELEMENTS OF FENG SHUI

Y

in and Yang are the two elements that are important in terms of space in Feng Shui. Prevalent in everything as the opposite powers of universe, Yin and Yang represent the active and the passive in everything; after all, the opposites complete each other. That is why we need both Yin and Yang in all life areas. Living rooms, office areas and kitchen are considered Yang, while the bedrooms and other rest areas are accepted as Yin. As in all far eastern teachings, Feng Shui is based on the presence of five elements: wood, fire, earth, metal and water. The flow between these elements is crucial, for it determines the balance in all life areas, even the body itself. Each one of us are born with an element. A fire person, for santİgrat 2016

instance, is not recommended to use too much red in their house, for the excessive energy load can induce elevated tension or cardiac problems. As the balance of elements has an essential place in Feng Shui, the perfect balance can be obtained by complementing the lesser element, and reducing the excessive one. All directions are ruled by an element; the south is fire, the north is water, the west is metal, the east is wood, and the center is always the earth. According to Feng Shui wisdom, green tones are the colors for the element wood, red, scarlet, deep orange and purple are for fire, yellow hues, brown, lighter shades of orange are for earth, white, silver, gold, metallic hues, blue and black are for water.


85 Feng Shui aynı zamanda tüm Uzakdoğu öğretilerinin temelinde olduğu gibi, ağaç, ateş, toprak, metal ve sudan oluşan 5 elementi temel alıyor. As in all far eastern teachings, Feng Shui is based on the presence of five elements: wood, fire, earth, metal and water.


EVLER NASIL DÜZENLENEBİLİR? ARRANGING THE HOUSES uEğer böyle bir şansınız varsa, evinizi satın almadan ya da kiralamadan önce dışarıdan başlayın. Örneğin almayı düşündüğünüz binanın çevresinde metruk, terk edilmiş ya da mimarisiyle sizi rahatsız eden binalarla, elektrik santralleri, güç kaynakları gibi birimlerin olmamasına özen gösterin. Ayrıca, mezarlık, karakol, itfaiye, hastane acil servisi gibi duygularınızı olumsuz yönde harekete geçirecek yerlerle komşu olmaktan kaçının. Have you the opportunity, start from the outside before buying or renting your house. Pay attention that your potential home is not neighboured by a derelict or abandoned house, disturbing architectures, or power plants. Try to avoid cemetaries, police or fire stations, hospitals or emergency services, which would effect you negatively.

uDaha taşınma aşamasında kullanmadığınız, kırık, bozuk, eskimiş eşyalarınızdan kurtulun. Tamir ettirebileceklerinizi tamir ettirin, imkan olanları yenileyin. Böylece daha en başından yeni evinizde dağınıklık ve kullanılmayan eşyalardan arınmış, taze enerjiye yer açmış olacaksınız. Get rid of all the broken, ruined, worn out items during the moving stage. Repair those that need repair, renew ones when possible. This way, you can refine your new home from mess and unused items right at the beginning, leaving room for fresh energy.

uSonraki aşamada evin planını inceleyin. Güneye bakan evler güzeldir ancak evin size hissettirdiği enerji de önemli. Bol pencereli, dolayısıyla aydınlık, ışık alan bir ev seçmeye gayret edin. Fazla girintili çıkıntılı bir planı olan evlerden kaçının, kare, dikdörtgen gibi düz hatlı bir planı olması aynı zamanda evi döşemenizi de kolaylaştıracaktır. Eğer sivri köşe ve kolonlar çoksa, bitkiler ve mobilyalar yardımıyla bu sert hatları kapatarak olumsuz enerjinin akışını engelleyebilirsiniz. In the next step, study on the plan. Houses that look southward are favourable, yet the energy it ignites in you is also crucial. Opt for houses with many windows to welcome in the light. Keep away from houses with too many niches and coves. A simple quadrant or rectangular plan would help you arrange your areas. If there are several pointed ends or columns, cover them by plants and furniture to disable the flow of negative energy. santİgrat 2016


87 uEşyaların çokluğu ya da enerji akışını engelleyen geçiş alanlarında yer almaları, hayatta engellerle, zorluklarla karşılaşmak anlamına geldiği için, fazla ve rastgele yerleştirilmiş, ayakaltında kalmış eşyalardan kurtulmalısınız. As excessive items and positioning them on the route of energy flow brings obstacles and difficulties in life, you should get rid of too many pieces that are carelessly placed along the way.

uEvin girişi önemlidir, evler girişleriyle başlar buradan nefes alırlar. Giriş kapısının tam karşısında tuvalet olmasın. Bu yüzden girişin aydınlık, ferah ve boş olmasına özen gösterin, zira iyi enerji eve girmeden önce bu boş alanda toplanarak evin kalanına yayılabilsin. The house entrance is important, as houses breathe from the entrance. Do not have a wc opposite your entry way. Make sure that the entrance is light, airy and empty, to enable good energy to be grounded in the empty space to circulate around the house.


uGiriş kapısının tam karşısına ayna yerleştirmeyin. Feng Shui’ye göre evin bereketinin dışarı yansımasına, yani kaçmasına neden olur. Ayrıca, herhangi karşılıklı iki duvara yerleştirilen aynalar ilişkilerde çatışma yaratabilir, kaçının. Odalarda da direkt kapının karşısına gelecek şekilde yerleştirilen aynalar bu defa da enerjinin odadan dışarı çıkmasına sebep olurlar. Yatak odasında yatağı yansıtacak büyüklükte ve konumdaki aynalar ise stres, uykusuzluk ve ilişkilerde problemlere neden olabilir. Never place a mirror opposite your door. According to Feng Shui, it would reflect the fortune of the house out. Similarly, mirrors hanged face to face on two opposite walls may cause relationship problems, so refrain from that either. Mirrors hanged right ooposite the room doors lay off the energy outside as well. Bedroom mirrors big enough and in the position to reflect the bed may cause stress, sleep deprivation and relationship problems again. uBunu evin diğer bölümlerinde ve diğer aktiviteler için de yapın. Örneğin mutfakta arkanız kapıya dönükken iş yapmayın. İş yerinde sırtınızı direkt olarak kapıya dönmeden çalışın, oturduğunuz masadan kapıyı görebilmeniz önemli. Ancak yine masanız giriş kapısının tam karşısında olmasın, özellikle çalışma masalarının kapının tam karşısında olması iş süresini kısaltabilir. Apply this in all other rooms and activities. For example, do not work in the kitchen with your back turned to the door. In the office, do not sit with your back facing the entryway. And your desk should not be directly opposite the entrance, for it may cut back your worklife.

santİgrat 2016

uYine yatak odalarında pastel renklerle sakin ve huzurlu bir ortam yaratabilirsiniz. Özellikle canlı bitkiler yatak odalarında bulunduklarında sağlık sorunları yaratabilirler, onların dışarıda kalmaları gerek. Yatak odanızı fazla eşyayla doldurmamaya gayret edin, iyi uyku için sakin bir enerjiye sahip olmanın yolu yatağınızın altı da dahil olmak üzere boş alanları olan bir yatak odasından geçer, böylece enerjinin akmasına izin verirsiniz. Ve mümkünse yatağınızı odanızda kapıyı görecek şekilde konumlandırın, ama kapının tam karşısında olmasın. You can create a serene and peaceful bedroom atmosphere by using pastel tones. Live plants may cause health issues in bedrooms, so keep them out. Do not fill your bedroom with excessive stuff. A sound sleep and peaceful energy require empty spaces including the underside of the bed, to keep the energy flow. If possible, position your bed to enable door sight, but make sure it is not placed directly opposite.


89

uElementlerinizde güçlü ve zayıf olduğunuz yanları keşfederek, hangisine daha fazla ihtiyaç duyuyorsanız, o elementlere göre renk ve objeler kullanabilirsiniz. Olumlu ilişkiler için güneybatıya kristaller ya da doğal taşlar yerleştirebilirsiniz. İş hayatında hedefleriniz varsa, kuzeyi metalik, gümüş objeler, beyaz ve gri renklerle besleyebilirsiniz.

Observe your stronger and weaker elements, and use the colors and objects of the one you need. Place crystals and natural stones on the southwest for good relationships. For career goals, feed your north side with metallic and silver objects, white and grey.


ASTROLOJİASTROLOGY

EVLERİN SONBAHAR BURÇLARI FALL HOROSCOPES FOR HOMES ROMANTİK SONBAHARIN ADALETLİ BURCU TERAZİ İLE AYAKLARI YERE BASAN BURCU AKREP, KIŞIN BAŞLANGICINDAN ÇALAN GEZGİN YAY BURCUYLA BİRLİKTE GÜZELLİĞİ, GİZEMİ VE MACERAYI EVLERE TAŞIRLAR. MEVSİMİN KENDİSİ GİBİ DERİN VE DİNGİN BURÇLARI, EVLERİNDE DE HUZURLU BİR ŞIKLIĞI, ABARTIDAN UZAK ANCAK İYİ KURGULANMIŞ YENİLİKÇİ BAKIŞ AÇISINI GÖRMEYİ SEVERLER. İŞTE BURÇLARI TERAZİ, AKREP VE YAY OLAN GÜZ EVLERİ… THE FAIR LIBRA OF ROMANTIC AUTUMN, THE STRAIGHTHEAD SCORPIO, AND THE EXPLORER SAGITTARIUS BLENDING INTO EARLY WINTER BRING BEAUTY, MYSTERY AND ADVENTURE INTO HOUSEHOLDS. THESE ZODIAC SIGNS, WHICH ARE AS DEEP AND SERENE AS THE SEASON, OPT FOR AN UNEXAGGERATED, PEACEFUL ELEGANCY AND AN INNOVATIVE APPROACH WHICH IS CAREFULLY STRUCTURED IN THEIR HOMES. HERE ARE THE AUTUMNAL HOUSES OF LIBRA, SCORPIO AND SAGITTARIUS… santİgrat 2016


91 TERAZİ BURCU uuu LIBRA

23 Eylül 23 Ekim u 23 September 23 October

G

ece ve gündüzün eşitliğini yaşatan sonbaharın, 23 Eylül’e özel bu günü, adaletiyle ünlü Terazi burcunda yaşanır. Gezegeni, güzelliğin ve uyumun simgesi Venüs, mitolojik yöneticisi adalet tanrıçası Athena olan Terazi burcu, hayatın her alanında olduğu gibi evinde de denge ve ahenk yaratma arzusuyla doludur. Terazi burcunun dışa dönük yaşantısı, evinde de her şeyi paylaşmak ve yalnız olmamak üzerine kurulu bir hayatı beraberinde getirir. Bu yüzden Terazi evleri bol misafirlidir. Buna göre, şehir merkezine yakın Terazi evlerinde, büyük bir yemek masası, misafir odası gibi bir dekorasyon kurgusu da kaçınılmaz hale gelir. Sanata ve güzelliğe düşkün olan Teraziler, evlerinde estetik olan her şeyi görmeye meyillidir. Çiçekler, heykeller, yağlıboya tablolar, pastel renkler, ince işçilikli mobilyalar, güzel kokular, zengin kumaşlar Terazi evlerinin estetik ve dengeli tercihleridir. Abartıdan, gösterişten hoşlanmaz, detaylı ve iyi kurgulanmış bir iç mekanı hedeflerler. Tasarım objelere değer veren Teraziler, müzik enstrümanlarına evlerinde yer vermeyi severler. Yeni ve etkileyici fikirlere açık Terazi burcunun evi huzurlu bir şıklığı yansıtır. Dinamiktirler, sık sık değişiklik yapmayı severler.

T

he autumnal equinox, when the day equals the night, belongs to the reputedly fair sign of Libra. With its ruler Venus, the symbol of beauty and harmony, and the mythological ruler Athena, the goddess of justice, Libra brims with the lust of bringing balance and harmony in their homes as anywhere else. Libra’s outgoing lifestyle brings along a lifestyle that is based on sharing it all in the household and not staying alone. Consequently, Libran homes entertain many guests. And this requires Libran homes to be located in urban areas with a decorative concept including a large dining table and possibly guest rooms. Devoted to art and beauty, Libras desire aesthetics all around their homes. Flowers, statues, oil paintings, pastel hues, elaborately crafted furniture, fine scents, rich upholstery define esthetic and well-balanced Libran houses. They despise extravagancy and exaggeration, and look for an elaborately detailed interior instead. Placing a high value in design objects, Libras like to have musical instruments at home. Their houses, which embrace new and impressing ideas, is represented by a peaceful elegancy. They have a dynamic nature and enjoy frequent changes.


AKREP BURCU uuu SCORPIO 23 Ekim 22 Kasım u 23 October 22 November

S

onbahar mevsimini en derin şekilde vurgulayan, gezegeni Mars, mitolojik yöneticisi yer altı tanrısı Pluton olan Akrep burcu, sararan yapraklarla birlikte gelir. Belki de bu yüzden, huzur, hüzün ve dönüşümü ilke edinen Akrep burcunun evleri de bu pastel mevsimin yansıması gibidir. Gizemli yapıları evlerinde de özel bir dünya yaratmalarına sebep olduğu

için, Terazi gibi evlerini herkesle paylaşmaktan çok hoşlanmazlar. Şehir merkezlerinde yaşamayı tercih eden Akrepler, yüksek tavanlı, geniş pencereli, tarihi dokusu olan evlere bayılırlar. Akrepler için evleri güvenli bir kaledir. Akrepler evlerinde koyu renk tonlarını tercih ederler, özellikle de siyah, mor, koyu gri ve yanında kırmızı… Deri koltuk ve kanepeler, mumlar, aplikler, kalın perdeler,

renkli cam aksesuarlar, aynalar, büyük mobilyalar Akrep evlerinin baş aktörleridir. Evi, Akrep burcunun ruhunu yansıttığı için, evde çok uzun zaman geçirmeyi sevmemeleri doğaldır. Geçirdikleri kısa zamanın da kaliteli olmasını isterler, bu yüzden mobilyaları rahat olmalıdır. Doğal malzemeleri tercih eden Akrepler, bir akvaryumun içinde bile olsa evlerinde su görmeyi severler.

A

ccenting autumn in the deepest way with its ruler Mars and mythological ruler Hades, the god of the underworld, Scorpio enters the scene with the falling leaves. The serene, wistful and transformational Scorpion homes perfectly reflect this pastoral season. As their mystic personas need a private world within their homes, they do not like to share their houses with others as Libras do. They prefer living in city centers, and love historic buildings with high ceilings and wide windows. For them, home signifies a safe castle. Scorpios like darker hues in their homes, with particular emphasis on black, purple, dark grey and burgundy. Leather armchairs and sofas, candles, sconces, heavy curtains, coloured glass ornaments, mirrors and heavy furniture are the key elements of Scorpion houses. As their homes reflect their souls, it is only natural that they do not like to stay for too long indoors. And they want this limited time to be dignifed, therefore their furniture has to be comfortable. Scorpios are fond of natural materials, and like to see some water indoors, at least inside an aquarium tank.

santİgrat 2016


93

Evi, Akrep burcunun ruhunu yansıttığı için, evde çok uzun zaman geçirmeyi sevmemeleri doğaldır. As their homes reflect their souls, it is only natural that they do not like STAY INDOORS FOR TOO LONG.


Gezegeni Jüpiter, mitolojik yöneticisi tanrıların tanrısı Zeus olan Yay burcu, iyimserliğini ve neşesini evinde de hissettirir. WIth Its ruler JupIter and the mythologIcal ruler Zeus, the god of gods, the optImIsm and joy whIch Is typIcal of SagIttarIans are reflected In theIr homes.

santİgrat 2016


95 YAY BURCU uuu SAGITTARIUS 22 Kasım 21 Aralık u 22 November 21 December

K

ış mevsiminin başlangıcıyla birlikte başlayan Yay burcu, bu zor ancak zevkli anlarla dolu mevsimi enerjisiyle en iyi yansıtan burçtur. Gezegeni Jüpiter, mitolojik yöneticisi tanrıların tanrısı Zeus olan Yay burcu, iyimserliğini ve neşesini evinde de hissettirir. Her burç gibi Yay burcunun evi de kendisine benzer. Araştırmaya ve öğrenmeye meraklı yayların evlerinde büyük bir kütüphane bulunması kaçınılmazdır. Evlerinde ruhları gibi büyük ve özgür alanlar yaratmak isterler. Bu yüzden her köşeyi eşyalarla doldurmak istemezler. Bu özgür ruhları dekorasyonun pek çok tarzını evlerine taşımalarına neden olur. Renkli ve eğlenceli mobilyalar, rahat koltuklar, aydınlık odalar, farklı stillerde mobilyalar, koyu ya da hareketli renkler, bir spor odası, oyuncak koleksiyonlarıyla dolu bir köşe, şömine ve metal aksesuarlar dışa dönük Yay evleri için en iyi seçimlerdir. Dinamik ve enerjik evleri Yaylar için nihai mutluluk değildir, onlar hayatı dolu dolu yaşamayı sevdikleri için evlerinin bir tiyatro sahnesi gibi döşemeyi hayal ederler. Huzurlu ve uyumlu döşenmiş evler tam onlara göredir.

H

eralding the beginning of winter, Sagittarius represents this tough yet very entertaining season in the best way possible. With its ruler Jupiter and the mythological ruler Zeus, the god of gods, the optimism and joy which is typical of Sagittarians are reflected in their homes. Like any other sign, Sagittarian houses are perfect replicas of themselves. Their curious and openmin-

ded nature makes it inevitable for their houses to boast a big library. They need large and free spaces inside their homes as in their souls. Therefore, they do not like to crowd up their houses with a lot of stuff. Their free spirit brings a large variety of styles in their home decoration. Colorful and entertaining pieces of furniture, comfy seats, bright rooms, eclectic styles, dark or vibrant hues,

a gym, a corner for toy collections, fireplace and metal accessories are the best choices for outgoing Sagittarians. Their dynamic and energetic homes do not define the ultimate happiness for Sagittarians; as they love to live life to the fullest, they would like their homes to be decorated as a theater stage. Peacefully and comfortably decorated houses are their thing.


TASARIMDESIGN

DOĞA DOSTU TASARIMCILAR:

CAMPANA KARDEŞLER ECO-FRIENDLY DESIGNERS: CAMPANA BROTHERS

GÜNDELİK MALZEMELERLE YARATICI TASARIMLARA İMZA ATAN CAMPANA KARDEŞLER, ANAYURTLARI BREZİLYA’NIN KARNAVAL KÜLTÜRÜ VE SOKAK HAYATINDAN İLHAM ALARAK RENKLİ VE ENERJİK FORMLAR YARATIYORLAR. GERİ DÖNÜŞÜME VERDİKLERİ HİZMET İLE DOĞA DOSTLARININ GÖNÜLLERİNDE TAHT KURMALARI DA CABASI! santİgrat 2016

TURNING DAILY MATERIALS INTO CREATIVE DESIGNS, CAMPANA BROTHERS ANIMATE COLORFUL AND ENERGETIC FORMS INSPIRED FROM THE CARNIVAL CULTURE AND THE STREET LIFE OF THEIR HOMELAND, BRAZIL. NOT TO MENTION THE SPECIAL PLACE THEY OCCUPY IN THE HEARTS OF ENVIRONMENTALISTS WITH THEIR TRIBUTE TO RECYCLING.


97

B

rezilyalı Campana Kardeşler, her zaman herkesin kullandığı gündelik malzemelerle tasarım yaparak, çok kolaymış gibi görünen, ancak dünyanın en zor işlerine imza atıyorlar. Yaptıkları işin zorluğu, bir köşeye atılmış ve maddi hiçbir değeri olmayan bir malzemeyi parlak ve göz alıcı bir objeye dönüştürmelerinden kaynaklanıyor. Böylece ortaya çıkardıkları basit görünümlü ama parlak fikirlerle dolu yaratıcı tasarımlar, aynı zamanda ekolojiye hizmet eden doğa dostu ürünlere dönüşüyor.

T

he Campana Brothers of Brasil realize the most challenging projects that look simple at first sight, using the handiest everyday materials. The main challenge they encounter is to transform waste materials of no value into sparkling and dazzling objects. Their thus-materialized, simple looking yet brightly creative designs are also eco-friendly natural products. It is interesting that neither of the brothers have been educated in

İlginç olan 2 kardeşin de tasarım eğitimi almamış olmaları. 1953 yılında Rio Claro’da doğan Humberto Campana hukuk okumuş, 1961 yılında Brotas’ta doğan Fernando Campana ise mimarlık mezunu. Ancak ikisi de yaratıcı bir alan olan mobilya tasarımına ilgi duymuşlar ve 1983 yılından itibaren birlikte çalışmaya karar vermişler. Böylece, 1980’lerin başına kadar küçük bir heykel stüdyosuna sahip olan Humberto ve mimarlık deneyimini arkasına alan Fernando, akıllarına gelen fikirleri birleştirmeye başlıyorlar.

Özel malzemeleri bulamadıklarında, ona yakın ve bütçelerine uygun diğer seçenekleri kullanarak gerçekleştirdikleri tasarımlarla bugünkü çizgilerini oluşturuyorlar. Bulabildikleri gündelik malzemeleri bir araya getirerek kendi tarzlarını yaratıyorlar. Tabii ki; ilham kaynakları Brezilya’nın karnaval kültürü ve sokak hayatı oluyor. Enerjik Brezilyalı ruhlarını tasarımlarına yansıtıyorlar, Onlara göre en yaratıcı işleri de anayurdundan ilham alanlar oluyor. Yani Brezilya gibi renkli, enerjik ve melez formlar…

design. Humberto Campana, born in 1953 in Rio Claro, is a law graduate; while Fernando Campana, born in 1961 in Brotas has a degree in architecture. Yet, both brothers have put their hearts in the creative field of furniture design, and put on to working together since 1983. So begin Humberto, the owner of a small sculpture studio until the early 1980’s, and Fernando, encouraged by his architectural experience, to combine their ideas. When they fail to find special

materials, they use similar yet more economic alternatives to realize their present line. They create their own style by bringing everyday materials together. Naturally, their main source of inspiration is the Brasilian carnival culture and street life. In other words, their energetic Brasilian spirit is reflected in their designs. According to them, their most creative projects are indeed the ones inspired from their homeland, that is, colorful, energetic, hybrid forms just like Brasil…


Campana Kardeşler bu konuda şöyle bir görüş paylaşıyorlar: “Bizim için her zaman malzeme önce geldi, daha sonra da ürünün işlevselliği… Sao Paulo bizim tasarımlarımız için bir çeşit laboratuar gibiydi. Ne zaman ilhama ihtiyaç duysak yaşadığımız şehrin kaos ve güzelliğine güvendik”. Brezilya’da zanaatkarlığın malzeme geleneği bütçeyle doğru orantılı olduğu için, Campana Kardeşler hangi fikri hayata geçirecek olurlarsa olsunlar, ortaya yepyeni ve sürprizli işler çıkarmaya gayret ediyorlar. Hiç beklenmedik malzemelerle yarattıkları kombinasyonlar kağıt mendilden hortuma, kartondan plastiğe, giysilerden alüminyum tele, hurdalara kadar geniş bir yelpazeye sahip. Ve tasarımlarına konu olan bu malzemelerin hepsi gündelik hayattan ve sıradan! “Geleneksel Brezilya el sanatları ve teknik yeniliklerin zıtlığını birleştirdik. Tüketicilerin unuttuğu malzemeleri projelerimize adapte ettik. Bu çok ince ve tehlikeli bir yoldu bizim için; çünkü çok ucuz da durabilirdi. Tuzaklar ve kusurlar arasındaki dengeyi kurmak meseleydi” diyorlar... The Campana Brothers share the thought: “For us, material always comes first, which is followed by the function. Sao Paolo acted as a laboratory for our designs. Whenever we needed inspiration, we confided in the chaotic beauty of the city we live in.” As the culture of materials in the Brasilian craftmanship goes parallel with budget, the Campana Brothers try to realize innovative and groundbreaking works, no matter what the idea is. Their combinations which are designed by using unexpected materials follow a widely surprising range from paper tissue to hose, cardboard to plastic, dresses to alluminium wire and wastes, all of which are routine objects taken directly from the everyday life. “We have combined traditional Brasilian handcrafts with the contrast of technical innovations. We adapted the long-forgotten materials into our projects. It was an extremely delicate and dangerous path to follow, for it could easily have looked very cheap. Establishing the balance between the baits and the faults has been a challenge.” santİgrat 2016


99

Campana Kardeşler hangi fikri hayata geçirecek olurlarsa olsunlar, ortaya yepyeni ve sürprizli işler çıkarmaya gayret ediyorlar, ATİNA’DAKİ NEW HOTEL DE BUNLARDAN BİRİ... No matter which project they are working on, the Campana Brothers are always after creating something brand new and surprising. Just like the New Hotel in Athens.


Malzemeler son derece basit! Campana Kardeşler’in meydan okuyan tasarımlarından biri olan “Vermelha Chair”, metal bir çerçeve üzerine parlak renkli kordonların bağlanıp, düğümlenmesiyle coşkulu bir objeye dönüşüyor. Bir başka rengarenk tasarımları olan “Sushi Chair” ise renkli plastik bir çerçevenin dekoratif rulolarla döşenmesiyle elde ediliyor. Ürünler doğa dostu! “Boca” serisinde, sığır derisi, pirinç, fiberglas ve alüminyumu kombine eden Campana Kardeşler, “Amethyst” cam vitrinli dolap için Sao Paulo’dan çıkarılan ametist taşlar kullanmışlar. “Pirarucu” ise, adını Brezilya’nın bir tatlı su balığından alıyor çünkü dolap bu balığın derisiyle kaplanmış. “Racket” serisinden bir parça olan “Racket Chair” ise ünlü “Thonet” sandalyelerin artıklarından, el motifleri kullanılarak yapılmış. Eski eşyaların kalıntılarından elde ettikleri “Detonado Chair” için de diğerleri gibi bir geri dönüşüm harikası denebilir. The materials they use are extremely simple. One of their trailblazing designs, the “Vermelha Chair” is an enthusiastic object which is formed by colorful cords knotted in a metal frame. Another vibrant design, the “Sushi Chair” owes its form to decorative rolls applied on a coloured pastic frame. All of their products are eco-friendly. The Campana Brothers brought ox leather, brass, fiberglass and alluminium together in their “Boca” series, and used amethyst from Sao Paolo for their cabinet “Amethyst”. Meanwhile, the “Pirarucu” is named after a fresh water fish that lives in Brasil, as the cabinet is plated with its skin. The “Racket Chair” of the “Racket” series is made of “Thonet” wastes with hand motifs. Their “Detonado Chair” is obtained from the wastes of old furniture, which is a recycling wonder like the others. santİgrat 2016


101 Campana Kardeşler’in dünya çapında ünlenmelerinin temeli 1997 yılında atılıyor. “Vermelha Chair” gibi ürünleri İtalya’da keşfediliyor ve üretilip satılmaya başlanıyor. Bundan bir yıl sonra New York Modern Art Müzesi’nde, aydınlatma tasarımının ustası Ingo Maurer ile birlikte işleri sergilenen ilk Brezilyalı sanatçılar oluyorlar. Sonra gelsin New York Friedman Benda Galeri, Londra ve Paris Carpenters Workshop Galeri ve Roma Galleria O ile olan işbirlikleri ve İtalyan Edra ve Alessi markalarıyla gerçekleştirdikleri iş ortaklıkları… Brezilyalı Campana Kardeşler, tasarım alanında 30 yılı devirdiklerinde ilk solo sergilerini Manhattan’ın ünlü galerilerinden Friedman Benda’da gerçekleştiriyorlar. Zeka ve becerilerini birleştirerek alışılmadık malzeme ve kombinasyonlarla alanlarında usta olan Campana Kardeşler’in, MoMA, Vitra Tasarım Müzesi ve Sao Paolo Modern Sanat Müzesi gibi dünyanın en saygın sanat merkezlerinde koleksiyonları bulunuyor. Maison Objet, Order of Arts and Letter gibi pek çok ödülün de sahibi olan Campana Kardeşler, tercih ettikleri malzemelerle farklı ve ilginç olmakla kalmıyor, geri dönüşüme ve sürdürülebilirliğe hizmet ettikleri için doğa dostlarının gönüllerinde de taht kuruyorlar. Hem de en yaratıcı ve eğlenceli şekilde…

The Campana Brothers acquired international fame in 1997. Some of their designs like the “Vermelha Chair” have been discovered in Italy and went into production to be sold. A year after, they become the first Brasilian artists to be displayed in New York Museum of Modern Arts together with the lighting master Ingo Maurer. This was followed by the New York Friedman Benda Gallery, London and Paris Carpenters Workshop Galleries, the Galleria O in Rome, and collaborations with the Italian brands Edra and Alessi… The Brasilian Campana Brothers make their first solo show of their 30 years of career in the celebrated Manhattan gallery Friedman Benda. Masters of unusual materials and combinations brought together with brightness and talents, the Campana Brothers have their collections displayed in respected art center of the world including the MoMA, Vitra Design Museum, Sao Paolo Modern Art Museum… The proud owners of many prizes such as the Maison Objet, Order of Arts and Letter, the Campana Brothers are not just original with their material selections, but also environmentalists with the recycled materials that serve sustainability. And in the most fun and creative way that can be imagined…


Stİl önerİlerİStyle TIPS

DOĞA EVLERİ HOUSES OF NATURE

DAĞLARIN ETEĞİNDE, AĞAÇLARIN ARASINDA YA DA BİR GÖLÜN KIYISINDAKİ YAŞAMLAR RAHAT, ÖZGÜR VE KONFORLUDUR. ŞEHRİN ORTASINDA TAM DA BÖYLE HİSSETTİRECEK BİR MEKAN OLUŞTURMAK HİÇ DE KOLAY DEĞİL; ANCAK DOĞAYI TUTKUYLA SEVİYORSANIZ SEÇECEĞİNİZ TİPİK MALZEMELER VE BİRKAÇ STİL UYGULAMASIYLA ÇİFTLİK, ORMAN VE GÖL EVLERİNİN BENZERLERİNİ KENDİ EVİNİZE UYGULAYABİLİR VE BİRAZ DA OLSA DOĞAYI EVİNİZE GETİREBİLİRSİNİZ… LIVING ON THE MOUNTAIN HILLS, AMONG THE TREES, OR BY THE LAKESIDE IS COSY, FREE AND COMFORTABLE. IT IS NOT EASY TO CREATE SUCH AN AMBIANCE IN THE CITY; STILL, IF YOU ARE PASSIONATE ABOUT NATURE, YOU CAN ANIMATE A VERSION OF FARM, COUNTRY OR LAKE HOUSES IN YOUR HOME WITH THE TYPICAL MATERIALS AND SOME STYLE TO BRING THE NATURE IN… santİgrat 2016


103

O

rmanın içinde ya da bir göl kenarında yaşamak herkes için mümkün değil; ama bu evlerin havasını şehir evlerine biraz olsun taşımak mümkün. Şöyle ki, çiftlik, orman ve göl evlerinde yaşamın ortak bir özelliği var, o da rahatlığı estetikten daha çok önemsemek. İşte bütün mesele o rahatlığı şehir evine taşımak! Doğanın içindeki evlerin rahatlığın ana adresi olduğu düşünülürse, salonda bir şömine hepsinin ayrılmaz parçasıdır. Ancak her şehir evi ve her bütçe şömine yaptırmaya uygun olmayabilir. O zaman benzer hissi verebilecek fikirlerden yararlanılabilir. Örneğin bacasız, elektrikli şömineler ya da şömine gibi tasarlanmış ve yandığında çok benzer bir görüntü veren sobalar bu hayali mümkün kılabilir.

N

ot everyone has the chance to live in a forest or by the lake, yet it is easy to reflect the ambiance in urban homes to an extent. All farm, country and lake houses share one thing in common: caring more for comfort than aesthetics. The important thing is to carry the ambiance to the city. Considering that the comfort of country houses is the crucial thing, a living room fireplace is indispensable. However, not all city houses or budgets can afford a fireplace. In that case, you might opt for compensative ideas, like smokeless electric fireplaces or stoves that look like chimneys when heated.


Doğa evlerindeki bir başka keyif noktası olan cam önü konforunu şehir evine taşımak ise şömineden daha kolay bir uygulamadır. Balkon, teras, kış bahçesi, hepsi güzel havalarda kullanmak üzere, şezlong kadar basit bir çözümle değerlendirilebilir. Kapalı alanlarda ise uzanıp bir kitabın dünyasına dalmışken aynı zamanda uyuyakalma ayrıcalığı doğa evlerinden şehir evlerine geçebilecek bir fikir. Bu durumda

evin en büyük camının önüne büyük, rahat ve uyuyakalmaya müsait bir kanepeyi sonbahar güneşini en iyi alacak şekilde yerleştirebilirsiniz. Malzeme seçimlerine gelince, çiftlik, orman ve göl evlerinin hepsinde, doğanın içinde olmasından kaynaklanan doğal seçimler vardır. Ve tabii ki, bir evi ahşaptan daha sıcak kılabilecek bir malzeme düşünülemez. Ahşabın hem doğa ile ev arasında kurduğu fiziksel bağ,

It is easier to reflect the window seat comfort, another pleasure point in country houses, to urban homes. Balconies, terraces, winter gardens can be enjoyed in good weather simply by adding a chaiselongue. The privilege of falling asleep while reading inside the home can also be adapted to city homes from the country. In that case, position a big, comfy sofa to sleep on by the biggest window in the house to make the best of the autumn sun. When choosing the materials, all farm, country and lake houses opt santİgrat 2016

hem yaşayan bir malzeme olması sebebiyle doğanın içinden bir şeyi evin içine taşıma fikri, onu evin ana malzemesi yapar. Üstelik ahşap güzeldir, dayanıklıdır, estetiktir. O zaman bir şehir evine doğa evinin stilini kodlayacaksanız, ilk başvuracağınız malzeme ahşap olmalıdır. Onu tavanlara, duvarlara, kapılara uygulayabilir, mobilyalarda seçiminizi masif ahşaptan yana kullanabilirsiniz.

for natural selections as a result of being inside the nature. Certainly, there is no better way than wood to go for a cosy home. The physical bond between the nature and the house by means of wood, as the wood is an organic material that carries the natural life inside, makes it the soul of the house. Besides, wood is beautiful, reliable, and aesthetical. If you are to copy the country style in an urban home, the first material to use would be wood. It can be applied on the ceilings, walls, doors, or can be used in solid furniture.


105

ORMAN EVLERİ uuuTam doğanın içinde konumlanan orman evleri, temiz hava, konfor ve manzaranın mabedidir. Orman evlerinde ahşapla birlikte taş önemli bir yapı malzemesi olarak rol oynar ve ikisinin birlikteliği sağlam ve sıcak bir atmosfer yaratır. Orman evlerinin tavan ve duvarlarına ahşap lambri yaygın olarak uygulanır. Mobilyalarda rahatlık, renklerde yumuşak tonlar, yerde taş seçimler, mutfakta patine ahşap dolaplar, salonda şömine, büyük avizeler ile bol kitaplı bir kütüphane orman evlerinin şehir yaşamına aktarılabilecek en tipik öğeleridir.

Doğanın içindeki evlerde örtünmeyi, ısınmayı çağrıştıran tekstiller ile yastıklar çokça kullanılır. Yün, pelüş, yapay kürk, kaşmir malzemelerden battaniyeler, koltuk şalları, kırlentler şehir evlerinde de, evi sımsıcak bir doğa evine benzetebilecek detaylardır. Yüksek bir tavan ile heybetli kapılar şehir evlerinde zor rastlanan mimari detaylar, ancak büyük yıkım gerektirmeyen taş, seramik ya da benzer malzemeyle kaplanmış duvar ya da doku oyunları uygulanabilir detaylar. Ferforje avizeler ve aksesuarlar ise ahşapla gösterdikleri uyum sayesinde eve çok farklı bir soluk getirebilirler.

FOREST HOUSES uuuSituated right in the heart of nature, forest houses are the shrine of clean air, comfort and the view. Alongside with wood, stone is a master material in forest houses, creating a solid and cosy atmosphere when used together. Wood pannels are frequently used on the ceilings and walls of forest homes. Comfort is the ultimate goal in furnitures, while subtle colours, stone floor selections, distressed wooden kitchen cupboards, fireplaces, large chandeliers and big bookcases filled with books are the typical elements of forest homes to be adapted to the city.

Home textiles and cushions that give a warming feeling is pretty common in country homes. Woollen, plush, fake fur, cashmere blankets, throws and cushions are the details that perfectly reflect a cosy country house in the city. High ceilings and majestic doors are rare architectural details to be encountered in the city, but stone, ceramic or similar walls and textures require no hard work to be applied. Wrought iron lights and accessories look good when used with wood and bring a unique feel to the house.


Zeminde parke, taş ya da seramik ile el dokuması halı ve kilimler, banyoda ayaklı küvet, eskitilmiş armatürler, mutfakta büyük bir masa ile duvarda raflar tipik doğa evlerinin en güzel seçimlerinden bazılarıdır. Ve tabii doğanın bir parçası olan renkler, doğa evlerindeki gibi şehir evlerinde doğallığın izini sürerler. Şüphesiz ormanın, ağaçların, gölün, toprağın, çimenin, güneşin renk tonları, doğanın içindeki evleri şehirdeki evinize taşımanız için baş kılavuzunuz olacaklardır.

Parquet, stone or ceramic floors, handwoven carpets and kilims, clawfoot bathtubs, distressed armature, a large kitchen table and wall shelves make some of the finest country home selections. And natural colours follow the trail of nature inside the city. The hues of the forest, trees, lakes, earth, grass or the sun should be your guide to bring the nature in your city home.

GÖL EVLERİ uuuGenellikle ormanın göl ile olan sınırlarında yer alan göl evleri, suyun insana hissettirdiği huzurun en konforlu köşeleridir. Güzel manzara bir göl evinin en büyük servetidir ve bu yüzden pencereleri çok büyüktür. Doğal dokumalı bol tekstil, iddiasız renkler, çoğunlukla asma kat ve büyük cam kapılar, ahşap mobilyalar, dekoratif pervazlar, taş zeminler göl evlerinin şehir evlerine en güzel yansımaları olacaktır. LAKE HOUSES uuuUsually located at the

skirts of the forest by the lake, lake houses are the ultimate points of comfort presented by the water. A beautiful view is the biggest asset of any lake house, that is the reason for the large windows. Abundancy of natural upholstered textile, subtle colours, usually a mezzanine and big glass doors, wooden furniture, decorative sills, stone flors are the fine lake house touches in any city home.

santİgrat 2016


107 FARM HOUSES uuuWith a porch at the front, farm houses are far from vanity like all country homes. Bedrooms decorated with wrought iron headboards, comfy sofas promising comfort with many cushions, kitchens with big stoves and cellars reflect a functional yet aesthetical living. Mustard, green and earth tones, leather, artificial leather, natural textures, chests, ceramic objects, wrought iron, patterned rugs, kilims, tiles and wooden parquets can be easily adpoted in the city homes.

O

R“

MASTER

D A

IK IN ”

M

EN

N

RECO M

TA” ÖNER US İY

ÇİFTLİK EVLERİ uuuÖnünde verandasıyla çiftlik evleri de her doğa evi gibi gösterişten uzaktır. Ferforje yatak başlarıyla zenginleşen yatak odası, rahat kanepeler, bol yastıkla konfor vaat eden salonu ve büyük bir ocak ve kileriyle mutfağı her türlü ihtiyaca yöneliktir ancak aynı zamanda zevkli bir yaşam anlayışını da temsil eder. Renklerde hardal, yeşil ve toprak tonları; kumaş olarak deri, yapay deri, doğal dokumalar; aksesuar olarak sandık, seramik objeler, ferforje; yerde desenli halılar, kilimler, çini karo ve ahşap parkeler çiftlik evlerinin şehir evlerine de uyarlanabilecek seçimleridir.

DAIKIN USTA ÖNERİYOR

DS

“DA IK

I

MASTER DAIKIN RECOMMENDS

D

aikin Altherma ısı pompaları 4 mevsim kesintisiz konfor sunuyor. Doğalgazın ulaşamadığı lokasyonlarda yer alan çiftlik, dağ ve göl evleri için hem çevreci hem de ekonomik bir çözüm. Daikin Altherma, fosil yakıtlara veya elektriğe dayalı klasik bir ısıtma sistemine göre 5 kat daha verimli çalışıyor. Daikin Altherma, ısıyı havadan alıyor. Herhangi bir yerin kazılmasına veya sondaja gerek olmadan kurulumu gerçekleşen Daikin Altherma, dumansız ve alevsiz çalışıyor. Daikin Altherma, kullandığı her 1 kW’lık enerjiye karşılık en az 5 kW’lık ısı üretiyor. Kurulum ve bakım ihtiyacı düşük olan Daikin Altherma, inverter kompresör teknolojisi ile yüksek enerji tasarrufu sağlıyor.

D

aikin Altherma heat pumps provide uninterrupted comfort in all seasons. It offers an ecologic and economic soluion for farm, mountain and lake houses in locations with no access to natural gas. Daikin Altherma works five times higher efficiency compared to conventional heating systems using fossil fuel or electricity. Daikin Altherma obtains the heat from the air. It runs smokeless and flameless, and is installed with no need of excavation or drilling. Per each kW energy used, Daikin Altherma generates a minimum of 5 kW heat. With low installment and maintenance needs, Daikin Altherma provides high energy saving thanks to the inverter compressor technology.


MİMARİARCHITECTURE

Organİk mİmarİnİn duayenİ

FRANK LLOYD WRIGHT THE MASTER OF ORGANIC ARCHITECTURE HAM DOKULAR, NATÜREL MALZEMELER, YALIN İÇ MEKANLAR İLE DÜZENLİ VE GEOMETRİK CEPHELER… İŞTE FRANK LLOYD WRIGHT İMZASI TAŞIYAN KARAKTERİSTİK MİMARİ ÖRNEKLERİN ORTAK PAYDALARI!

RAW TEXTURES, NATURAL MATERIALS, MINIMALISTIC INTERIORS, NEAT, GEOMETRIC FACADES…TAKE A LOOK AT THE COMMON FEATURES WHICH ARE SHARED BY THE CHARACTERISTIC ARCHITECTURE OF FRANK LLOYD WRIGHT!

uu Organik mimarinin ilkelerini yoktan var eden, çünkü doğa ile yapıların bir ahenk ve uyum içinde olması gerektiğine inanan Mimar Frank Lloyd Wright, modern mimarlık tarihinin en önemli isimlerinden biri oldu. İmzasını attığı işler, onun hakkında biraz fikir sahibi olan herkes tarafından kolaylıkla ayırt edilebilecek kadar karakteristikti. Çünkü Mimar Wright projelerini doğanın bir parçasıymış gibi tasarlamaya çalıştı. santİgrat 2016

uuBelieving that architecture should be in perfect harmony with nature, and thus creating the principles of organic architecture out of thin air, architecture genius Frank Lloyd Wright has become a prominent master in the history of modern architecture. His works were so characteristic that they could be easily recognized by anyone slightly familiar with him. Because his main desire has been to design his works as an integral part of nature.


109 A

merika Birleşik Devletleri’nde 1867’de doğan Mimar Wright, yazar ve eğitimci kimliklerini de eklediği başarılı kariyerinde, son derece yalın iç mekanlara ve geometrik cephelere imzasını attı. Kariyerinin özellikle ilk yıllarında konut tasarımına odaklanan Wright’ın, Nisan 1959’daki ölümüne kadar projelendirdiği bin 141 tasarımının 532’si inşa edildi. New York Guggenheim Müzesi bu başarılı kariyer öyküsünün belki de en karmaşık ancak en özgün işlerinden biri olmuştu. “Dokulu beton blok” sistemini kullanarak inşa ettiği 4 konuttan ilki olan, günümüze ulusal mimarlık anıtı tesciliyle ulaşan projelerinden biridir. Bu evi antikacı Alice Millard için yapmıştı.

New York GUGGENHEIM Müzesİ New York Guggenheim Museum

B

orn in the USA in 1867, Wright has signed under extremely plan interiors and geometic façades throughout is successful career, enriched by titles as author and educator. He had focused on house design partiularly during the early years of his career, and until his death in April 1959, 532 of his 1141 projected works have been built. New York Guggenheim Museum was probably the most challenging and authentic works of this long career story. The first of the four residences built by his “patterned concrete block” system, the Pasadena, is one of his works that were crowned with the national architecture monument registration. The house was originally built for the antique dealer Alice Millard.


Oak Park Frank Lloyd WrIght’ın evi Oak Park Frank Lloyd Wright House

İç mekan tasarımlarında aydınlatmadan mobilyaya kadar her şeyle bizzat kendisi ilgilenen Lloyd Wright’ın, mesleki yaşamının ilk yıllarında yaptığı konut dışındaki tasarımlardan biri olan Larkin Sabun Fabrikası yönetim binası New York’taydı. Açık planlı ofis uygulamasının ilk örneği olarak kabul edilen binanın, mobilyalarından gömme dolaplarına kadar tüm detaylarıyla Mimar Wright ilgilenmişti. Frank Lloyd Wright çok geniş bir hayal gücüne sahipti. Oysa ne çocukluğu ne gençliği tozpembe geçmişti. Daha yirmi yaşına bile gelmemişken annesiyle babasının boşanması üzerine başlayan geçim sıkıntısı nedeniyle eğitimini yarıda bıraktı. Şansı, bulduğu işin Wisconsin Üniversitesi’nde olması ve yanında yarı zamanlı çalıştığı Mühendislik Fakültesi Dekanı sayesinde aynı fakültede teknik resim dersleri alarak okula özel öğrenci kadrosundan kabul edilmesi oldu. Teknik ressam olarak çalışmaya gittiği Şikago’da, Sullivan’ın bürosunda yardımcı mimar olarak çalışmaya başlaması kariyerinde önemli bir dönüm noktası olacaktı. Sullivan, Wright için sonraki yıllarda da aklından hiç çıkmayacak bazı temel düşünceleri ona ilk aşılayan ve üzerinde büyük etki bırakan önemli bir isimdi. Mimarinin bir sanat olduğu ancak aynı zamanda sosyal bir protesto da içerdiğini düşünüyordu. Binaların temel işlevlerini ifade eden biçimlere sahip olması gerekliliği bu düşüncenin bir uzantısıydı. Fakat ne yazık ki; Lloyd Wright, ömrünün sonuna kadar saygıyla anacağı Sullivan ile şirketteki yollarını ayırırken dargındı. Şikago’nun banliyösü olarak bilinen Oak Park’ta kendi ofisini kurdu ve ilk evliliğini de bu sırada Catherine Lee Tobin ile yaparak, Oak Park’taki ilk evlerini kendi elleriyle tasarladı. Daha sonraki yıllarda 6 çocuğu da bu evde doğacaktı. santİgrat 2016

Lloyd Wright personally dealt with every detail of interior design, from lighting to furniture. The headquarter of the Larkin Soap Factory, one of his early works other than residences, rose in New York. Acclaimed as the first example of the open office plan, the building was entirely planned by him, including the furniture and the built-in closet. The imagination of Frank Lloyd Wright had no limits. However, neither his childhood nor his teenage years had been a bed of roses. He had to leave school due to financial difficulties after his parents’ divorce before he turned twenty. But he was lucky that the job he had found was in the University of Wisconsin, and he was accepted to the college as a special student by taking technical drawing courses from the Dean of Engineering, for whom he worked part-time. His career came to a head in Chicago, where he worked as a draughtsman, as he started working in the Sullivan office as the assistant architect. It was Sullivan who had first planted certain principles in his mind that would never leave him in the future, and who had made a great impact on him. He believed that architecture was art which incorporated a social protest as well. It was thus that he believed that constructions should be formed in line with their principal functions. Unfortunately, Wright was feeling vexed as he left Sullivan, whom he would always remember with respect. So he founded a private office in the Chicago suburb of Oak Park. During this time, he married Catherine Lee Tobin and designed their first house in Oak Park, where his six children would be born.


111 Tokyo İmparatorluk Otelİ Tokyo Empire Hotel

Kariyerindeki bir başka dönüm noktası da 1893-94 yıllarında tasarladığı Winslow Evi olmuştu. Hatta projesi öyle beğenildi ki, akademik çalışma yapmak üzere 6 yıllığına Paris ve Roma’ya davet edildi. Her iki daveti de modern mimarinin eski Yunan ve Roma döneminde aranmaması gerektiği gerekçesiyle geri çevirdi. Aldığı bir başka davet ise 1915’te Japon İmparatoru’ndan gelecekti. Bu defa Tokyo İmparatorluk Oteli’ni inşa etmek üzere davet ediliyordu. Bu sebeple giderek 6 yıl kaldığı Tokyo, onun için farklı bir deneyim oldu. Wright, Tokyo’nun bulunduğu coğrafya gereği yıkıcı depremlere maruz kalması sebebiyle, depremle ilgili her şeyi göz önüne alarak burada son derece titiz bir çalışma gerçekleştirmişti. Zira, Lloyd Wright Amerika’ya döner dönmez Tokyo’da meydana gelen tarihin en yıkıcı depremlerinden birinden sıyrıksız çıkan bu otel, mimarın yüz akı oldu.

AlIce MIllard EVİ Alice Millard House

His career took another turn with the Winslow House project, designed in 1893-94. The project was successful that he was invited to Paris and Rome for a six year long academic project. He declined both invitations, claiming that modern architecture should not be searched in the ancient Greek and Roman times. Another invitation arrived in 1915, this time from the Japanese Emperor. He was invited to build the Tokyo Empire Hotel. Thus he went to Tokyo and his six years of stay has been a unique experience. Wright made a meticulous work, taking into account all cysmic factors, for Tokyo was naturally under the threat of severe earthquakes due to her location. In fact, as soon as he turned back to the US, the hotel survived one of the most devastating earthquakes in the history of Tokyo with no harm, entirely to his honor.


TALIESIN EVİ Taliesin House

1909 yılında Almanya’ya giderek ev çizimlerinin yer aldığı Wasmuth albümlerini hazırladı. Böylece Avrupalı mimarların dikkatini çeken Wright, doğup büyüdüğü Spring Field’a dönünce Wisconsin nehrine bakan yeni bir stüdyo ve ev tasarladı. Binaya “Taliesin” adını vermişti. İkinci eşinin ve 2 çocuğunun evin çalışanlarıyla birlikte bir yangın sonucu hayatını yitirdiği bu evi ikinci kez inşa etti. 1922’de Los Angeles’a yerleşip, yeni bir ofis açana dek ilk eşinden resmen boşanamayacaktı. Miriam Noel ile yaşadığı kısa ve kötü ilişkinin ardından 1934’te Karadağlı bir balerin olan Olga Lazovich ile yeniden Taliesin’de yaşamaya başladı. 1925 yılında, bu beraberlikten bir kızı daha olmadan hemen önce Taliesin ikinci kez yandı. Üçüncü kez, “Taliesin III” adıyla yeniden inşa ettiği binada yaşamaya devam etti ve Miriam Noel’den resmen boşandı. Ancak maddi olarak sıkıntıya düşen mimar, San Diego’ya taşınmak ve Taliesin’i satışa çıkarmak zorunda kalmıştı. Ama bu arada San Diego’da Olga ile evlendi. Ancak 1928’de dostları ve öğrencileri sayesinde Taliesin’i geri alarak Wisconsin’e dönebilecekti. 1932 yılında kurduğu vakıf çatısı altında tasarım eğitimi alan gençlere burs ve Taliesin’de staj olanağı verdi. Stajyerler gelip Taliesin’de kalıyor, onunla yaşayıp çalışmaya başlıyorlardı. Bunu gerçekleştirirken temel felsefe “yaparak öğrenme” üzerine kuruluydu ve böyle bir mimarlık okulu yoktan var olmuştu. Burası bir yaşam anlayışı üzerine kurulu, özel bir okuldu artık. Öğrenciler çizmeden önce sadece inşaatlarda çalışıyor, tarımla uğraşıyorlardı. Konserler, şiir okumaları, Wright tarafından verilen konferanslar derken Taliesin prestijli bir okula dönüştü. Wright ise en tanınmış eserlerinden bazılarını burada öğrencilerle birlikte üretecekti.

In 1909, he travelled to Germany to publish the Wasmuth albums, full of house designs. He thus attracted the attention of European architects. As he got back to his hometown Spring Field, he designed another studio house overlooking the Wisconsin River. He named the building “Taliesin”. He would have to reconstruct the house, where his second wife and two of this children have lost their lives in a fire accident with all the houseworkers. But he could not officially divorce his first wife until he would settle in Los Angeles and found a new office in 1922. Following a short and unhappy affair with Miriam Noel, he moved in with the Montenegran ballerina Olga Lazovich in Taliesin in 1934. Right before he had another daughter from this relationship in 1925, Taliesin was burnt down for the second time. So he built the building for the third time, named it “Taliesin III” and continued to live in. In the meantime, he was officially divorced from Miriam Noel. But he had financial difficulties, so he had to move to San Diego and sell Taliesin. In San Diego, he married to Olga. And only in 1928, he would get Taliesin back with the help of his friends and students, and return to Wisconsin. Under the roof of his Foundation which was established in 1932, he gave design students the opportunity of scholarship and internship in Taliesin. Interns came to stay in Taliesin, lived there and worked with him. The main philosophy was “to learn through making”, and thus a school of architecture was born. It was a special place, founded on a particular life concept. Students worked in constructions and farms for hours before they began drawing. With all the concerts, poetry readings, and conferences held by Wright, Taliesin became a prestigious school. And Wright would produce some of his most famous works here with his students.

TALIESIN EVİ Taliesin House


113

Örneğin Şelale Evi olarak bilinen ünlü konut projesi Bear deresinin şelaleye dönüştüğü bir yerde, şelalenin üzerinde bulunuyordu. Bu projeyi oğulları Taliesin’de öğrenci olan Kaufmann ailesi yaptırdı. Time Dergisi 1938 yılının Ocak ayında Şelale Evi’ni kapak yapınca Wright’ın en tanınmış projelerinden biri haline geldi. Bu okul ona iyi gelmişti. Johnson Wax için 1936 yılında Wisconsin’de tasarladığı ve şirket tarafından halen kullanılan merkez binası, dönemin mimari başyapıtlarından biri sayılacaktı. Wright, sırf bu bina için kırktan fazla mobilya tasarımı yaptı. Aynı yıllarda “Kaybolan Şehir ve “Broadacre Şehri” adlarında iki kitap yayımladı. Derken kışları daha sıcak olduğu için sıklıkla gittiği Arizona’da Tailesin’in Batı’nın inşaatına başlamıştı. Kısa zamanda bitti. Artık Wisconsin’deki öğrenciler kış mevsiminde bugün Frank Lloyd Wright Mimarlık Okulu’nun ana kampüsü olan bu binaya geliyorlardı. Frank Lloyd Wright Arizona’yı sevmişti, 92 yaşına kadar süren ömrünü 1959’un Nisan ayında burada tamamlayacaktı. Halen mimari önemini koruyan ve mimarın kariyerinin en önemli eserlerinden biri olan Guggenheim Müzesi ise, ancak Wright’ın ölümünden 6 ay sonra açılabildi.

ŞELALE EVİ Waterfall House

His famous Waterfall House project stood on the point where the Bear River blended into a waterfall. The project was ordered by the Kaufmann family, whose son was a student in Taliesin. When his Waterfall House was on the cover of the Times magazine in January 1938, it became one of the most famous Wright projects. The school made him feel good. The Johnson Wax headquarter, which is still in use in Wisconsin, was designed in 1936 and acclaimed as one of the masterpieces of modern architecture. For the building, Wright designed over forty furnitures. During these years, he published two books titled as “The Lost City” and “Broadacre City”. In the meantime, he had started the construction works of Taliesin West in Arizona, where he spent warmer winters. The project was completed in short time. Now, the students in Wisconsin came here to the main campus of Frank Lloyd Wright School of Architecture. Frank Lloyd Wright was fond of Arizona. He died here in April 1959, at the age of 92. The Guggenheim Museum, which still bears its architectural importance and is acknowledged as one of his masterworks, could only be opened six months after his death.


SürdürülebİlİrlİkSUSTAINABILITY

DOĞAYA SAYGI PROJELERİ:

YEŞİL ÇATILAR

RESPECT FOR ENVIRONMENT PROJECTS: GREEN ROOFING YEŞİLDEN UZAKLAŞMIŞ KENTLERİN YENİDEN NEFES ALMASI İÇİN BİR UMUT IŞIĞI OLAN YEŞİL ÇATILAR, ÇATI GÖRÜNÜŞÜNE GETİRDİKLERİ ESTETİK ÇÖZÜMÜN YANI SIRA, KENTLEŞMENİN ÇİRKİN İZLERİNİ DE BİR NEBZE OLSUN KAPATACAK GİBİ GÖRÜNÜYORLAR. SERVING AS A BEACON OF HOPE FOR NONGREEN URBAN AREAS TO BREATH AGAIN, GREEN ROOFING NOT ONLY DISPLAYS A FINE OUTLOOK ON THE ROOFTOPS, BUT LOOKS LIKE IT WILL COMPENSATE FOR THE UGLY TRACES OF URBANIZATION AS WELL. santİgrat 2016


115

A

raştırma raporları bu hızla tüketilmeye devam edilirse, yakın bir gelecekte evrendeki hiçbir kaynağın insan ihtiyaçlarını karşılayamayacağını öngörüyor. Bu yüzden öz kaynakların kullanımını mümkün olduğunca aza indiren yeşil tasarımlar dört koldan gelişiyor. Bunlardan biri olan ‘yeşil çatılar’, teknik olarak bir binanın çatısını ya da bazı bölümlerinin bitkilerle kaplanması anlamına geliyor. Bu yöntemle bodur bitkiler, çeşitli ağaç türleri, çalılar ve çimenlerle kaplanan çatılar ve teraslar büyük şehirlerin nefes alan yeşil köşeleri haline dönüşüyor. Dünyada ekolojik şehirleşmenin bir parçası olarak kabul edilen ve teşvik edilen, hatta kimi konut projeleri için zorunlu hale getirilen ‘yeşil çatılar’, özellikle Almanya, İsveç, İzlanda, Norveç, İtalya, Avusturya, Macaristan, İsviçre ve İngiltere’de şehir politikasının bir parçası olma niteliği taşıyor. Hatta Tokyo’da bir ilk olarak, binaların yüzde 20’sine ‘yeşil çatı’ uygulaması zorunlu hale getirilmiş. 1960’larda Kuzey İskandinavya ve Almanya’da uygulanmaya başlayan yeşil çatılar, halen bu ülkelerde en gelişmiş haliyle varlıklarını sürdürüyor. Avusturya hükümeti yeşil çatılar için teşvik ödüyor. Amerika’nın büyük kentlerinde bu konuyla ilgili özel habitat çalışmaları var.

S

tudies warn that given the present rate of consumation, none of the resources will be able to provide for the human needs in near future. Therefore, green design projects which minimalize the use of natural resources as much as possible are being developed at full speed. Technically speaking, one of these projects, “the green roofs”, signify the plantation of building roofs, at least certain parts. Thanks to this method, rooftops and terraces become the inhale point of big cities by being covered with shrubs, various tree species, bushes and grass. Globally esteemed and encouraged -even requisited for many residence projects- as an integral part of ecologic urbanization, ‘green roofing” is a principal element of urban policies in Germany, Sweden, Iceland, Norway, Italy, Austria, Hungary, Switzerland and UK. In fact, it has become mandatory in Tokyo to be applied on 20 percent of the buildings. Introduced in North Scandinavia and Germany in the 1960’s, green rooftops still prevail in the most advanced way in these countries. Austrian governments pay incentives for green rooftops, while in the big cities of the USA, special habitat projects are being continued.


Türkiye’de başlangıçta konut projelerini farklılaştırma adına tasarlanan yeşil çatılar, artık talep edilen bir ayrıcalık olarak algılanıyor. Her projede ‘yeşil çatı’ çatıda olmak zorunda değil, teraslar için ayrılmış alanlar da yeşil çatılara uygun olarak tasarlanıyor. Konut projelerinde son yıllarda atılmış en ekolojik adımlardan biri haline geldiği bile söylenebilir. Bu adım aynı zamanda Türkiye’de sürdürülebilir mimarlık adına da atılmış en büyük adımlardan biri. Bu gelişimin bir sebebi de terasların ve balkonların yeni deprem yasalarına göre inşa edilme zorunluluğu. Bu yüzden yeni evlerin nefes alan tek açık alanları için yaratıcı planlar üretilmeye ihtiyaç duyuluyor. Yeni projeler de doğayı balkonlara getiriyor. Yeni konut projelerinin teraslar için ayrılmış alanları bahçe olmaya uygun tasarlanıyor. Hatta projeler sahiplerine terasları ve kat bahçeleri yeşillendirilmiş olarak teslim ediliyor. Tasarımları birer sanat eseri gibi özgün olan ‘yeşil çatılar’, konutların değerini ikiye katlıyor.

Green roofing, which has made its entrance in Turkey to accentuate residence projects, is now acclaimed as a widely demanded privilige. Not every project requires a ‘green rooftop’; terraces are also designed to be green. It has actually become one of the most ecological steps taken in recent years in residence projects, and also one of the biggest steps taken on behalf of sustainable architecture in Turkey. One of the reasons behind this initiative is the obligation necessitating terraces and balconies to be built in line with the new seismic regulations. As a result, the only inhale points of new houses demand creative projects. And new projects bring the nature onto terraces. The terrace areas of these new residences are designed to become gardens. Furthermore, projects are delivered to their lords with green terraces and floor gardens. With their unique artistic designs, ‘green roofs’ multiply the residence values. santİgrat 2016


117

Yeşil Çatı Tohumu Pictorial Meadows Yeşil Çatı Yüzeyi Green Roof Substrate Filtre Tabakası Filter Layer Drenaj Tabakası Drainage Layer Koruma Örtüsü Protection Mat Su Geçirmez Zemin Waterproof Membrane Yalıtım Insulation Buhar Kontrol Katmanı Vapour Control Layer Kontrablak Zemin Plywood Deck

Her şeyden önce, yeşil çatılar insanla doğa arasındaki bağı güçlendiriyor ve yaşam koşullarını iyileştiriyor. Yeşil çatılar binalara iyi geliyor, ısı yalıtımı, dolayısıyla enerji tasarrufu sağlıyor. Yağmur sularının toplanmasıyla su tasarrufu sağlarken, karbon salımını azaltarak havayı temizliyor. Çatıyı çevresel etkilere karşı koruması bir yana, yenileme maliyetlerini azaltarak, kentlerde yaşam alanları çok kısıtlı olan kuşlar, arılar ve kelebekler için yeni bir yaşam habitatı oluşturuyor. Ayrıca, gerçekten iyi kalitede üretilmiş ve kapsamlı olarak inşa edilmiş yeşil çatılar, derinlikleri ve genişlikleriyle aynı zamanda binayı koruyan çatı sistemleri. Sızıntı, izolasyon ve benzeri konularda bu sistemlerde zaten risklere de yer yok. Uzmanlar, yeşil teras ve çatıların ekolojik kentleşmeye katkı sağlayarak, bir pazarlama aracı olmaktan çok, yakında Türkiye’de de bir kent politikası olacağını düşünüyorlar. Kentlerin rengini yeşile döndüren ‘yeşil çatılar’, yine uzmanların tahminine göre dönüşüm projelerine de imza atacak yeni nesil çatı sistemleri olacaklar.

To begin with, green roofs reinforce the bond between the nature and man, and increase the life quality. They also do good for the buildings by providing heat isolation and energy saving. Water is saved through the accumulation of rain water, and carbon emission is reduced for the sake of clean air. In addition to providing environmental protection, green roofs reduce renovation costs and provide a habitat for birds, bees and butterflies, which have a very limited living areas in the cities. Moreover, when produced and built with high quality and extensive work, green roofs also protect the building in their width and depth. These systems leave no room for leakage, isolation problems or the like. Experts believe that green terraces and rooftops will soon become an urban policy rather than a marketing tool and contribute in ecologic urbanization in Turkey. Painting the cities in green, it looks like ‘green roofs’ will be the new generation roofing systems which will make their mark on urban reformation projects.


2

Daikin giren muayenehaneye bakteri girmez. Dünyanın klima uzmanı Daikin’den hava temizleme cihazı.

YA ÜN D

A

D

Bakterilerin %99,6’sını temizler. Toz, alerjen ve kötü kokuları giderir. Astım ve alerjiye iyi gelir.

Çağrı Merkezi 444 999 0

¬ www.facebook.com/daikin.turkiye N www.daikin.com.tr UMA R A

Çağrı Merkezi 444 999 0 www.daikin.com.tr ¬ www.facebook.com/daikin.turkiye



Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.