Santigrat Dergisi Sayı 31

Page 1

DAIKIN TÜRKİYE YAYINIDIR / PUBLISHED BY DAIKIN TURKEY

santi̇grat MU

LU

6

HAP

201

PY

NE

W YEAR

T

OCAK/JANUARY l ŞUBAT/FEBRUARY l MART/MARCH 2016 SAYI/ISSUE 31

Y I L L AR!

!

CEMrE KLi̇Ma aDana’Da FarK YaratIYOr CEMRE AIR CONDITIONING MAKES DIFFERENCE IN ADANA

tÜKEti̇Ci̇ni̇n tErCi̇HLEri̇ HaKKInDa HEr ŞEY

KartPOstaLIn nOstaLJi̇K tari̇Hi̇ A RETROSPECTIVE HISTORY OF POSTCARDS

JaPOn VE tÜrK KÜLtÜrÜ arasInDaKi̇ ŞaŞIrtan BEnZErLi̇KLEr! SURPRISING SIMILARITIES BETWEEN JAPANESE AND TURKISH CULTURES!

EVERYTHING YOU NEED TO KNOW ABOUT CONSUMER PREFERENCES

DaIKIn tÜrKi̇YE aKaDEMi̇, ‘sErVi̇s DEstEK’ ÖDÜLÜ aLDI DAIKIN TURKEY ACADEMY RECEIVES ‘SERVICE SUPPORT’ PRIZE



ÖNSÖZ/FOREWORD Biten yılın ardından... Günler, hatta yıllar gerçekten de çok büyük bir hızla akıp gidiyor. İşte, 2015 yılını da bitiriyoruz. Yine iyisiyle kötüsüyle birçok olay yaşadık. Son bir yıl hem Türkiye hem dünya için yoğun bir yıl oldu. Türkiye 2 genel seçim yaşadı, çözüm süreciyle ilgili politik tıkanmanın getirdiği gerilim ve komşu ülkelerdeki sıkıntılarla mücadele etti. Bütün bunlar ekonomi adına olası büyük çapta krizleri de işaret ediyordu aynı zamanda. Fakat Türkiye, güçlü bir ülke olduğunu bir kez daha gösterdi ve dünyadaki büyüme yavaşlarken bile büyümesini yüzde 3’ler seviyesinde tutmayı başardı. Sektörünün öncü ve lider markası Daikin, buluşlarıyla, çevre ve insan konusundaki hassasiyetiyle, AR-GE ve inovasyona verdiği önemle 2015 yılına da damgasını vurdu. Daikin’in gücü gücümüze güç kattı, bileğimizi güçlendirdi. Bütün bu büyümede siz iş ortaklarımızın unutulmaz güveni ve katkısı var. Hepinize bir kez daha teşekkür ediyorum… Kadın girişimciler bizim için çok özel bir konumda. KOSGEB (Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı), KalDer (Türkiye Kalite Derneği) ve Daikin Türkiye’nin işbirliği ile geçen yıl başlattığımız Daikin Sakura Programı ile gurur duyuyoruz. Eğitim ve işyeri desteği sağlayarak üniversite mezunu girişimci kadınlara fırsat sunduğumuz ve 3 yılda 100 kadın girişimciyi iklimlendirme sektörüne kazandırmayı amaçlayan Daikin Sakura Programı geçen yıl ilk meyvelerini vermişti. Bu yıl ise 19 kadın girişimciyi daha iklimlendirme sektörüne kazandırıyoruz. Daikin en efektif iklimlendirme çözümlerini sunarken faaliyet gösterdiği ülkelerde topluma fayda sağlamayı, sahip olduğu birikim ile de sektörüne liderlik etmeyi amaç edinmiş, bunu da grup felsefesinde belirtmiş bir şirket. Daikin, bu amaçla kurduğu Solution Plaza’lar ile iklimlendirmenin, havanın, klimanın ne olduğunu ve çalışma prensiplerini ziyaretçilerine deneyimleterek öğretiyor. Dünyada sadece 4 tane bulunan Solution Plaza’ların en büyüğü ve sonuncusu olan fuha İstanbul, Eylül ayından beri sektör çalışanları ve öğrenciler başta olmak üzere birçok ziyaretçiyi ağırlıyor. Böylesine önemli bir projeyi hayata geçirdiğimiz için çok mutluyuz. Bundan sonra da sektör için değeri olan projeleri uygulamaya devam edeceğiz. Bir yılı daha geride bırakırken, bütün sorunları da geride bırakmayı, yeni yılın hepimize sağlık, mutluluk ve başarı getirmesini diliyorum…

Waving a year goodbye... Days, even years are rapidly going by… Here we are, leaving the year 2015 behind. We have gone through good things and bad things… This last year has been a busy one both for Turkey and for the rest of the world. Turkey has gone through two elections, was challenged by the stress caused by the political bottleneck about the problem-solution process, as well as neighbouring countries… All these signified huge crises in the field of economy. However, Turkey once again proved to be a powerful country, and managed to maintain the growth rate around three percent despite the decline trend in the global scale. Daikin, the leading and pioneering brand of the sector, left its mark in 2015 with its innovations, ecological and humanistic sensitivity, the importance placed in R&D and innovation. We were encouraged and strengthened through Daikin’s strength. Through all these growth stages, we owe you, our respected partners, a lot for all your confidence and contributions. Hereby, I would like to thank you once again… Women entrepreneurs have a special place for us. Initiated last year with the cooperation of KOSGEB (Small and Medium Industry Development Organization), KalDer (Turkish Society for Quality) and Daikin Turkey, the Daikin Sakura Program has been our pride. Presenting graduate women entrepreneurs an opportunity by trainings and business support, and aiming to gain one hundred women entrepreneurs to the air conditioning sector within three years, Daikin Sakura Program has given its first fruits as of last year. This year, we are gaining additional nineteen women entrepreneurs in the climatization industry. Daikin has the mission of making contributions to the society in the countries of operation and pioneering the sector with its knowhow as stated in its group philosophy while offering the most efficient climatization solutions. In line with this mission, Daikin shares the facts and working principles of air conditioning, weather and climate through experience in the Solution Plazas, which were founded with this principle. Fuha Istanbul, the last and the biggest of the four Solution Plazas which total up to only four in the whole world has been welcoming a large number of visitors including mainly sectoral agents and students since September. We are extremely satisfied for having carried such an important project in effect. From onwards, we will continue to realize valuable projects for the sector. As we are leaving another year behind, I wish a brand new year which will bring wellness, happiness and success for everyone…

Mutlu yıllar!

Happy new year!

HASAN ÖNDER Daikin TÜrkİye CeO

HASAN ÖNDER Daikin Turkey CeO 3


İÇİNDEKİLER/CONTENTS DAIKIN TÜRKİYE AİLESİ’NE GEÇEN YIL KATILAN CEMRE KLİMA’NIN KURUCULARINDAN KAZIM HÜVEYLİ, “MARKANIN GÜCÜ VE GENİŞ ÜRÜN YELPAZESİ SAYESİNDE ŞİRKETİMİZİN TÜKETİCİ GÖZÜNDEKİ GÜVENİLİRLİĞİNİN ARTTIĞINI SÖYLEYEBİLİRİM. BU DA BİZİM SATIŞLARIMIZA POZİTİF BİR İVME KAZANDIRIYOR” DİYOR.

10 DAIKIN TÜRKİYE CEO’SU HASAN ÖNDER 31 EKİM DÜNYA TASARRUF GÜNÜ NEDENİYLE YAPTIĞI AÇIKLAMADA AZALAN ENERJİ KAYNAKLARINA DİKKATİ ÇEKTİ. ENERJİ VE TÜKETİCİNİN TERCİHLERİ BU SAYIMIZDAKİ DOSYA KONUMUZDA… IN HIS STATEMENT ABOUT OCTOBER 31 WORLD SAVINGS DAY, DAIKIN TURKEY CEO HASAN ÖNDER BROUGHT THE DECLINING ENERGY RESOURCES IN ATTENTION. READ MORE ON ENERGY AND CONSUMER PREFERENCES IN OUR ARTICLE…

48 DAIKIN TARAFINDAN HER YIL DÜZENLENEN AVRUPA SERVİS SEMİNERİNDEN ÖDÜL İLE DÖNDÜK. AVRUPA’DAN 19 ÜLKENİN SATIŞ SONRASI HİZMET DEPARTMAN YÖNETİCİLERİNİN BELÇİKA’DA BULUŞTUĞU SEMİNERDE DAIKIN TÜRKİYE AKADEMİ, ‘SERVİS DESTEK’ KATEGORİSİNDE ÖDÜLÜN SAHİBİ OLDU. WE HAVE RETURNED FROM DAIKIN’S ANNUAL EUROPEAN SERVICE SEMINAR WITH AN AWARD. FOR THE SEMINAR, MANAGERS OF AFTER SALES SERVICES FROM NINETEEN EUROPEAN COUNTRIES CAME TOGETHER IN BELGIUM, AND DAIKIN TURKEY ACADEMY WON THE ‘SERVICE SUPPORT’ CATEGORY AWARD. 4

KAZIM HÜVEYLİ, THE CO-FOUNDER OF CEMRE AIR CONDITIONING, WHICH JOINED THE DAIKIN TURKEY FAMILY LAST YEAR, SAYS: “THANKS TO THE BRAND POWER AND THE VAST PRODUCT VARIETY, OUR COMPANY HAS GAINED RELIABILITY IN THE EYE OF THE CUSTOMER, WHICH HAS A POSITIVE IMPACT ON OUR SALES.”

28 İZMİR’İN YENİ PROJESİ EGE PERLA, SAKİNLERİ İÇİN YÜKSEK KALİTE VE ENERJİ TASARRUFU SAĞLAMAK İÇİN DAIKIN’İ TERCİH ETTİ. VRV SİSTEMLERİN MUCİDİ DAIKIN, MİNİ VRV SİSTEMİ İLE EGE PERLA SAKİNLERİNE KESİNTİSİZ KONFOR YAŞATACAK. EGE PERLA, THE NEW PROJECT OF IZMIR, HAS CHOSEN DAIKIN FOR HIGH QUALITY AND ENERGY SAVING. DAIKIN, THE INVENTOR OF VRV SYSTEMS, PRESENTS UNINTERRUPTED COMFORT TO EGE PERLA RESIDENTS WITH ITS MINI VRV SYSTEM.

40


u

YENİ YILIN VE BAYRAM KUTLAMALARININ NOSTALJİK VAZGEÇİLMEZİ KARTPOSTALLAR… GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE, KARTPOSTALIN KISA TARİHİ… POSTCARDS ARE THE INDISPENSABLE VINTAGE SWEETHEARTS OF THE NEW YEAR AND HOLIDAY CELEBRATIONS… HERE IS A BRIEF RETROSPECTIVE ON THE HISTORY OF POSTCARDS… 22

u

AYASOFYA’DAN SİDNEY OPERA BİNASINA İNSANOĞLUNUN ELİNDEN ÇIKMIŞ EN ÖNEMLİ MİMARİ ESERLERDEN 10’UNU SİZİN İÇİN LİSTELEDİK. İŞTE DÜNYANIN GÖZÜ GİBİ BAKTIĞI MİMARİ ŞAHESERLER… FROM HAGHIA SOPHIA TO THE SYDNEY OPERA HOUSE, WE HAVE COMPILED A LIST OF TEN OF THE MAJOR MAN-MADE ARCHITECTURES. HERE ARE THE WORLD’S ARCHITECTURAL MASTERPIECES… 32

u

JAPON VE OSMANLI KÜLTÜRLERİNİN YAŞAM FELSEFELERİ, MUTFAKLARI, SANATLARI VE ZANAATLARI ARASINDA İLGİNÇ BENZERLİKLER VAR… BUGÜNE KADAR ÇOK DA AKLIMIZA GELMEYEN BU BENZERLİKLER SİZİ DE ŞAŞIRTACAK! THE LIFE PHILOSOPHIES, CUISINES, ARTS AND CRAFTS OF JAPANESE AND OTTOMAN CULTURES SHARE MANY INTERESTING CHARACTERISTICS… HERE ARE THE UNTHOUGHT OF SIMILARITIES FOR THE CURIOUS… 42

u OSMANLI KÜLTÜRÜNDE DÜĞÜNLER ÇOK ÖZEL BİR YERE SAHİPTİ. PADİŞAHLARIN VEYA ŞEHZADELERİN KİMLERLE EVLENECEĞİ, NE HEDİYELER GELECEĞİ VE ÇEYİZLER EN MERAK EDİLEN KONULAR OLMUŞTU… IN THE OTTOMAN CULTURE, WEDDINGS HAD A SPECIAL PLACE. WHOM THE SULTANS AND PRINCES WOULD MARRY, WHICH GIFTS WOULD BE PRESENTED, AND THE DOWRIES WERE AMONG THE MUCH RUMOURED ISSUES… 64 u

DAIKIN TEKNOLOJİ VE İNOVASYON MERKEZ ÜSSÜNÜ SETTSU’DA AÇTI. DAIKIN, BÜNYESİNDE BULUNAN 700 MÜHENDİSİNİ SEKTÖRE DEĞER KATACAK YENİ ÇALIŞMALAR YAPMAK İÇİN JAPONYA’DA KURDUĞU BU TEKNOLOJİ VE İNOVASYON MERKEZİ’NDE GÖREVLENDİRDİ. DAIKIN TECHNOLOGY AND INNOVATION BASE CENTER WAS OPENED IN SETTSU. SEVEN HUNDRED ENGINEERS OF DAIKIN WERE RECRUITED IN THE NEW TECHNOLOGY AND INNOVATION CENTRE IN JAPAN FOR NEW PROJECTS. 68

u

u

OCAK/JANUARY l ŞUBAT/FEBRUARY l MART/MARCH 2016 SAYI/ISSUE 31 Daikin Isıtma ve Soğutma Sistemleri San. Tic. A.Ş. Adına İmtiyaz Sahibi On Behalf of Daikin Air Conditioning Ind. Trade Inc. Hasan Önder Yönetim Yeri Küçükbakkalköy Mahallesi, Kay›fldağ› Caddesi, Allianz Tower No:1 34750 ‹stanbul Telefon : 0216 453 27 00 (Pbx) Faks : 0216 671 06 00 www.santigrat.com.tr santigrat@daikin.com.tr Yazıişleri Müdürü (Sorumlu) Editor in Chief (Managing) Şule Şentarlı Kreatif Direktör/Creative Director Belma Kuyucu Editör (Kurumsal) Editor (Corporate) Hülya Dinçer Editör (İçerik) Editor (Content) Lale Erol Ulutaş

“ODADAN KAÇIŞ” OYUNLARI BİLGİSAYAR OYUNLARININ PABUCUNU DAMA ATIYOR! ÇOĞUMUZUN BİLGİSAYAR, TABLET YA DA TELEFONLARIMIZDA ÇOKÇA OYNADIĞIMIZ KAÇIŞ OYUNLARININ GERÇEK HAYAT SİMÜLASYONU OLAN BU OYUNLAR, DÜNYADAN SONRA ÜLKEMİZDE DE HIZLA YAYILIYOR.

Fotoğraf/Photography Deniz Açıksöz

“ROOM ESCAPE” GAMES ARE ABOUT TO DETHRONE COMPUTER GAMES! REAL LIFE SIMULATIONS OF THE ESCAPE GAMES WHICH ARE PLAYED BY MOST OF US IN COMPUTER, TABLET OR SMART PHONES, ARE BECOMING WIDESPREAD IN TURKEY AS WELL. 74

Katkıda Bulunanlar/Contributors Nuran Savaş, Cihan Demirşevk, Ebru Damran D.

TÜRKİYE’NİN YANI SIRA DOĞU AVRUPA, CIS ÜLKELERİ, ORTADOĞU VE KUZEY AFRİKA’NIN AR-GE, ÜRETİM VE LOJİSTİK ÜSSÜ OLARAK KONUMLANAN DAIKIN TÜRKİYE, GÜRCİSTAN’DAKİ YENİ SHOWROOM’UNU AÇTI. POSITIONED AS THE R&D, PRODUCTION AND LOGISTIC BASE OF EASTERN EUROPE, CIS COUNTRIES, MIDDLE EAST AND NORTH AFRICA IN ADDITION TO TURKEY, DAIKIN TURKEY OPENED A NEW SHOWROOM IN GEORGIA. 80

u

SANTİGRAT

DÜNYA TARİHİ BİZE ÖĞRETİLENLERDEN Mİ İBARET YOKSA HER OLAYIN ARKASINDA GİZLİ BİR PLAN MI VAR? BİLDİKLERİMİZ GERÇEK Mİ? YOKSA GÖZÜMÜZÜ BOYAMAK İÇİN YARATILMIŞ SİNSİ BİR OYUNUN PARÇALARI MI? YOKSA OKUDUĞUMUZ HER ŞEY YALAN MI? IS THE WORLD HISTORY ALL ABOUT WHAT WE HAVE BEEN TAUGHT, OR IS THERE A HIDDEN AGENDA BEHIND EVERYTHING? IS EVERYTHING A PART OF A SINISTER PLAN WHICH IS INVENTED TO MISGUIDE US? OR IS EVERYTHING WE READ ALL BUT LIES? 86

Bu yayının her hakkı saklıdır. Bu dergide legal olarak yayımlanan yazı, makale, fotoğraf, çizgi roman ve illüstrasyonların sorumlulukları sahiplerine ait olup, copyright hakları Daikin Isıtma ve Soğutma Sistemleri San. Tic. A.Ş.’ye aittir. Daikin Isıtma ve Soğutma Sistemleri San. Tic. A.Ş.’den yazılı izin alınmaksızın herhangi bir ortamda çoğaltılması, basılması, referans gösterilmesi ve yayımlanması yasaktır. All rights reserved. The legal responsibility for all the articles, images and illustrations published in this magazine belong to their owners, whereas their copyrights to Daikin Air Conditioning Systems Ind. Trade Inc. Reproduction in whole or part without the written permission of Daikin Air Conditioning Systems Ind. Trade Inc. is strictly prohibited.

5


TEKNOLOJİ TECHNOLOGY TEKNOLOJİ TECHNOLOGY TEKNOLOJİ TEKNOLOJİ TE TEKNOLOJİ TECHNOLOGY TEKNOLOJİ TECHNOLOGY

TECHNOLOGY

TEKNOLOJİ TEKNO LOJ İ T E C H N O L O G Y TEKNOLOJİ TECHNOLOGYTEKN Güneş enerjili dev yapay ağaçlar / Giant artificial trees with solar energy Singapur’un “Marina Bay” olarak adlandırılan bölgesinde bir projeyle teknoloji ve bahçeler bir araya getirildi: 101 hektarlık alan yeniden yapılandırıldı ve güneş enerjisiyle elektrik üreten dev yapay ağaçlar da kullanıldı. Şehirdeki bina yoğunluğuna rağmen yeşillendirilen bu alan sayesinde amaç bahçe içinde bir şehir yaratmaktı. Söz konusu bahçe dünyanın her tarafından 226 bin bitki ve çiçeğe ev sahipliği yapıyor. Technology and gardens have been brought together for a project in Marina Bay, Singapore. An area of 101 hectars have been restructured with giant artificial trees which generate electricity through solar energy. Despite the huge construction population in the city, this green area has been projected to embrace the urban area by gardens. The park currently houses 226 thousand plants and flowers brought from all around the world.

Sıra dünyanın ikizinde / The Earth has a twin! Bilim insanları güneş sisteminin dışında, Dünya ile hemen hemen aynı boyutta, Venüs’e benzeyen bir gezegen buldular. Bunun şimdiye kadar güneş sistemi dışında bulunan en önemli gezegen olduğu bildiriliyor. Yörüngesinde döndüğü küçük yıldıza atıfla GJ 1132b adı verilen gezegen, dünyadan ‘sadece’ 39 ışık yılı (370 trilyon kilometre) uzakta ve Hubble Uzay Teleskobu’nun görüş alanı içinde. Bu nedenle ileride atmosferini daha yakından incelemek mümkün olacak.

Atmotube ile siz de ölçebilirsiniz Measure with Atmotube

Scientists discovered a new planet which is almost the size of the Earth and is similar to Venus outside the solar system. The planet is reported to be the most important discovery outside the solar system so far. Named after the small star the orbit of which it follows, the planet GJ1132b is ‘only’ thirty nine light years (370 trillion kilometers) away from the Earth and is within the sight range of the Hubble Space Telescobe, which will make it possible to study its atmosphere in due course. 6

Atmotube, kullanıcılarının ortamdaki hava kalitesini ölçebilmesini sağlayacak bir teknoloji geliştirdi. Titanyum gövdeye sahip olan Atmotube bir hava kalite skoru belirlemiş. Böylece girdiğiniz her ortamda hava kalitesinin nasıl olduğuna dair bir fikriniz olabiliyor. Atmotube havadaki nem, hava sıcaklığı ya da karbonmonoksit gibi zehirli gazların varlığını tespit ediyor. Atmotube developed a technology which measure the air quality in the environment. Atmotube comes with a titanium body and an air quality score, helping you to assess the quality of the environment as you step in. With Atmotube, it is also possible to detect humidity, temperature and harmful gases such as carbonmonoxide in the air.


LOJİ TEKNOLOJİ TECHNOLOGY TEKNOLOJİ TECHNOLOGY TEKNOLOJİ TEKNOLOJİ

TECHNOLOGYTEKNOLOJİ TECHNOLOGY

TEKNOLOJİTEKNOLOJİ TECHNOLOGY TECHNOLOGYTEKNOLOJİ Bir saat pedal 24 saat elektrik 24 hours of energy with an hour of cycling Free Electric isimli proje için tasarlanan bisiklet, 1 saatlik bisiklet sürüşü ile bir evin 24 saatlik enerji ihtiyacını sağlıyor. Pedallar çevrildiğinde bu eylem bisiklete bağlı çarkı harekete geçiriyor. Çarka bağlı olan jeneratör, topladığı enerjiyi bir bataryaya aktarıyor. Proje ekibinin belirttiğine göre, 1 saatlik pedallama ile bir evin 24 saatlik enerji ihtiyacı karşılanmış oluyor. Projenin amacı ise Hindistan’a önümüzdeki yıl içerisinde 10 bin adet bu bisikletten dağıtmak. The bicycle developed for the Free Electric project generates the energy required by a house for a period of 24 hours by an hour of cycling. As the cycling starts, the action rotates the wheel attached to the bike. The generator attached to this wheel transmits the energy collected inside a battery. As reported by the project team, an hour of cycling generates the energy used by a house for an entire twenty four hours. The project aims to distribute ten thousand bikes around India within the next year.

Dünyanın güneş enerjili en büyük binası World’s biggest building with solar energy Çin dünyanın en büyük güneşle elektrik sağlayan binasına ev sahipliği yapıyor. Ülkenin kuzeybatısında Shangdong bölgesindeki Dezhou şehrinde bulunan 75 bin metrekare üzerine kurulu bu yapı; dünyanın güneş enerjisi ile çalışan en büyük binası. Binaya yerleştirilen 5 bin metrekarelik güneş panelleri ile ihtiyaç duyulan enerjinin yüzde 95’i alternatif enerji kaynaklarından sağlanıyor. Yapıda güneş enerjisiyle çalışan sıcak su, desalinasyon (tuzdan arındırma) tesisi ve güneş enerjisi temalı bir park bulunuyor. China houses the world’s biggest construction generating electricity through solar energy. The building, which rises on a surface area of seventy five thousand squaremeters in Dezhou, a town in the Northwestern province of Shangdong, is acclaimed as the world’s biggest building with solar energy. Ninety five percent of the energy required by the building is generated by alternative energy resources with the solar pannels as wide as five thousand squaremeters. The building boasts solar energy generated hot water, a desalination facility and a solar energy theme park.

En yeşil şehir: Vancouver / Vancouver is the greenest city Dünyaca ünlü bir beyaz eşya markası son zamanların en doğa dostu şehirlerini belirledi. Yapılan araştırmada 120 şehir incelendi. Bu şehirlerin doğa dost olmalarının yanında belirleyici bir diğer özellikleri de var. Bu şehirlerin hepsi tarih, kültür, dost canlısı insanlar ve ilgi çekici yerleşim alanları bakımından oldukça zengin şehirler. Listede Vancouver birinci olurken onu; CuritibaBrezilya, Kopenhag- Danimarka, Cape Town-Güney Afrika, San FranciscoABD takip etti.

A world-renowned white goods brand determined the world’s greenest cities. The 120 cities which were examined for the study have a quality in common other than being eco-friendly cities. They all enjoy an abundant wealth in terms of history, culture, friendly habitants and interesting settlements. Vancouver is in the top of the list, and is followed by Curitiba-Brasil, Copenhagen- Denmark, Cape Town-South Africa, San Francisco-USA. 7

TECHNOLOGY


TEKNOLOJİ TECHNOLOGY TEKNOLOJİ TECHNOLOGY TEKNOLOJİ TEKNOLOJİ TE TEKNOLOJİ TECHNOLOGY TEKNOLOJİ TECHNOLOGY

TECHNOLOGY

TEKNOLOJİ TEKNO LOJ İ T E C H N O L O G Y TEKNOLOJİ TECHNOLOGYTEKN Elektrikli katlanabilir bisiklet / Electric folding bike Adından oldukça söz ettiren Gi FlyBike, kendi alanında bir devrim yapmışa benziyor. Gi FlyBike, sadece bir saniye içinde katlanıyor. Android ve Apple ile uyum gösteren bisiklet, akıllı telefonlar için özel bir bölüme sahip ve telefonunuzu, bu bölüme yerleştirdiğinizde çok başarılı bir navigasyon cihazı haline getiriyor. Tek bir şarj ile 60 kilometre yol gitmenizi sağlayan bisiklet maksimum 25 km’ye çıkıyor. The extremely popular Gi FlyBike seems to have blazed a trail in its field. Gi FlyBike can be folded in a tiny second. The Android and Apple compatible bike has a special socket for smart phones which turn them into a great navigation tool. It covers sixty kilometers when fully charged at a maximum speed of 25 kmph.

Bitwalking dolarları / Bitwalking dollars Piyasaya yeni sürülen adım sayan sanal para sistemi, kişi ne kadar çok yürüyüp hareket ederse o kadar birikiyor. Bitwalking (Bityürüme) dolarlarıyla sanal cüzdanını kabartmak isteyenlerin bol bol yürümesi gerekiyor. Cep telefonuna yüklenebilen bir uygulama sayesinde, telefon sahibinin adımları sayılıyor ve her 10 bin adımda, yani yaklaşık 8 kilometrede, 1 dolar kazanılıyor. Kazanılan paraları internet alışverişlerinde harcamak ya da sanal döviz bürolarında gerçek paraya dönüştürmek de mümkün. A newly released stepcounter acts as a virtual money system, which saves more as you take steps more. To feed your virtual wallet with Bitwalking dollars, you need to walk as much as possible. With a smart phone app, the phone counts the steps taken and adds one dollar to your savings for every ten thousand steps, which approximates to eight kilometers. You can even spend your savings on internet shopping or exchange them for actual currency on virtual exchange offices. 8


LOJİ TEKNOLOJİ TECHNOLOGY TEKNOLOJİ TECHNOLOGY TEKNOLOJİ TEKNOLOJİ

TECHNOLOGYTEKNOLOJİ TECHNOLOGY

TEKNOLOJİTEKNOLOJİ TECHNOLOGY TECHNOLOGYTEKNOLOJİ Adobe Flash artık yok! / No more Adobe Flash

Bir zamanların en popüler yazılımlarından olan Flash, internet reklamlarındaki hakimiyetini kaybetmesinin ardından Adobe tarafından kaldırıldı. Gelinen noktada HTML5 ve WebGL gibi yeniliklerin Flash’ı yenilenme sürecine girmeye mecbur bıraktığını belirten Adobe, Flash Professional CC sürümünün adını değiştirerek bundan böyle “Adobe Animate CC” ismiyle var olacağını belirtti. Flash, the celebrity software of onceupon-a-time, is discontinued by Adobe as it lost its domineering power on the internet. Remarking that Flash has been pushed to a phase of renewal by advances like HTML5 and WebGL, Adobe’s Flash Professional CC has been renamed as “Adobe Animate CC” for its future existence.

Li-fi Wi-fi’den 100 kat hızlı / Li-fi 100 times faster than Wi-fi Radyo dalgaları yerine verileri iletmek için görünür ışık tayfı kullanan bir yöntemle, wi-fi’dan 100 kat hızlı internet erişimi sağlandı. Li-fi için standart bir LED lambası gibi bir ışık kaynağı, bir internet bağlantısı ve bir foto dedektör gerekiyor. Li-fi’a uygun bir hale getirilmiş bir ampülle 1Gbps (saniyede 1 gigabit) hızına ulaşılsa da güneş ışığının zararlı olması ve duvarlardan geçememesi Li-fi’nin üzerinde biraz daha çalışılacağı anlamına geliyor.

An internet access 100 times faster than wi-fi has been obtained by using visible flash spectrum instead of radiowaves to transmit data. To obtain li-fi, a standard light source such as a LED lamp, internet access and a photo detector is required. A speed of 1gigabyte per second can be reached with li-fi compatible bulb, but because of the harmful effect of sunlight and its failure to penetrate through the walls means li-fi is a project which is still in progress.

İşte Nokia OZO / Meet Nokia OZO Nokia, sonunda VR kamerası OZO hakkında tüm detayları gün ışığına çıkarttı. VR gözlüklere uygun 360 derecelik videolar çekebilen OZO, profesyonel seviyede video kaydedilebilmesine imkân tanıyor. Bu sayede film sektörü için de kullanılabilecek olan Nokia OZO, üzerinde tam kamera bulunduruyor. 2K x 2K kamera sensörlerinden oluşan OZO, 500 GB’lık SSD’ye 45 dakikalık görüntü kaydedebiliyor.

Nokia finally introduced all the details about the VR camera OZO. OZO shoots 360 degree motion pictures compatible with VR glasses, enabling professional shootings. Targeting an audience within the movie sector, Nokia OZO comes with a full camera. Comprising 2K x 2K camera sensors, it can record 45 minute long films in 500GB SSD’s.

9

TECHNOLOGY


ENERJ‹ DOSYASI / ENERGY FILE

DAIKIN CEO’SU ÖNDER:

“DOĞRU İKLİMLENDİRME ENERJİ TASARRUFU SAĞLAR”

ISITMA-SOĞUTMA SEKTÖRÜNÜN ÖNCÜ MARKASI DAIKIN TÜRKİY’NİN CEO’SU HASAN ÖNDER 31 EKİM DÜNYA TASARRUF GÜNÜ NEDENİYLE YAPTIĞI AÇIKLAMADA AZALAN ENERJİ KAYNAKLARINA DİKKAT ÇEKTİ. ENERJİ TÜKETİMİ KONUSUNDA HERKESİN SORUMLULUK ALMASINI İSTERKEN, ISITMA, SOĞUTMA VE HAVALANDIRMADA DOĞRU ÇÖZÜMLERİN TERCİH EDİLMESİ VE DAHA AZ ENERJİ KULLANAN CİHAZLARIN YAYGINLAŞMASININ HEM FATURALARA HEM DE ÜLKE EKONOMİSİNE OLUMLU YANSIYACAĞINI SÖYLEDİ. 10


DAIKIN TURKEY CEO ÖNDER: “CORRECT AIR CONDITIONING SAVES ENERGY” THE LEADING BRAND OF THE HEATING AND COOLING INDUSTRY DAIKIN TURKEY’S CEO HASAN ÖNDER DREW ATTENTION TO THE DIMINISHING ENERGY RESOURCES IN HIS STATEMENT ON OCTOBER 31 WORLD SAVING DAY. INVITING EVERYONE TO TAKE RESPONSIBILITY IN ENERGY SAVING, HE SAID THAT THE USE OF RIGHT HEATING, COOLING AND AIR CONDITIONING SOLUTIONS AND THE EXPANSION OF ENERGY SAVING DEVICES WILL HAVE A POSITIVE IMPACT ON THE BILLS AS WELL AS THE NATIONAL ECONOMY. n Günümüz dünyasında enerji kaynaklarının da tasarruf edilmesi gerekenler arasında çok önemli bir yere sahip olduğuna dikkat çeken Daikin Türkiye CEO’su Hasan Önder, enerji tasarrufunun devletlerin ve kurumların olduğu kadar vatandaşların da sorumluluğunda olduğunu vurguladı. 31 Ekim Dünya Tasarruf Günü’nde bütün kaynaklarda olduğu gibi enerji kaynaklarında tasarrufun gündeme getirilmesi gerektiğini belirten Önder, sadece akıllı doğru iklimlendirme çözümleri kullanımının artmasının bile ülke ekonomisine olumlu yansıyacağını ve cari açığa önemli katkıları olacağını dile getirdi. Enerji talebinin yüzde 70’ini ithalatla karşılayan Türkiye’de kalkınma ve sanayileşmede bir engel oluşturmaması için enerjinin verimli kullanılmasının önemli bir konu olduğunu belirten Önder, şu noktalara dikkat çekti: “Enerjide tasarruf sağlamak tüm dünya için önemli ancak Türkiye için çok daha önemli. Çünkü bizim ithal girdilerimiz arasında en büyük kalemlerden biri enerji. İşte sırf bu nedenden dolayı bile enerji tasarrufu konusunda daha aktif uygulamalar yapmak zorundayız. Bu nedenle gereksiz tüketimin, üretim süreçlerinde yaşanan kayıpların ve yanlış kullanımların önlenmesi kadar, yalıtım ve iklimlendirmede daha tasarruflu yeni teknolojik ürünlere öncelik vermeliyiz. Sadece yalıtım ve iklimlendirme sistemlerinde yapılan iyileştirmeler bile cari açığın azaltılmasında önemli yer tutacaktır.” Her şeyden önce birey olarak enerji tasarrufu bilincini kendimizde ve çocuklarımızda geliştirip tasarrufa aileden başlamak gerektiğini vurgulayan Önder, suyun ya da elektriğin bilinçli kullanımı-

n Drawing attention to the importance of the saving in energy resources in the modern world, Daikin Turkey CEO Hasan Önder emphasized the responsibility of citizens as well as states and corporations in energy saving . Remarking that the saving of energy resources like all else should be brought into agenda on October 31 World Saving Day, Önder said that increasing the use of smart climatization solutions will have a positive impact on national economy and current budget deficit. In Turkey, where the 70 percent of energy demand is met through exports, the efficient use of energy plays a crucial role to prevent any handicap in development and industrialization. Önder said: “Saving energy is crucial for the entire world, but even more so for Turkey, for energy is one of our primary export items. For this sake only, we need to be more active in energy saving. Therefore, new technological devices with enhanced energy-saving properties in isolation and climatization systems should be prioritizes insomuch as the prevention of unnecessary consumption, production stage losses and incorrect uses. Only with the improvements in isolation and climatization systems, current budget deficit can be decreased significantly.” Emphasizing the importance of raising awareness individually, Önder remarked that the notion of saving must be developed within ourselves and among our children, and starting to save in the family primarily, and said that the correct use of water and electricity could generate huge savings in energy. Considering that as high as 80 percent of the energy used in buildings are 11


nın enerji tüketiminde büyük tasarruf sağlayacağını belirtiyor. Binalarda kullanılan enerjinin yüzde 80 gibi büyük bir kısmının ısınma ve soğutma amaçlı harcandığı düşünüldüğünde bu tasarrufun hiç de küçümsenmeyecek boyutlarda olduğunu söyleyen Önder, evlerde hem ısı yalıtımı yaptırarak hem de daha az enerjiye ihtiyaç duyan teknolojileri kullanarak, dünyanın geleceği için önemli bir adım atarken aynı zamanda ailelerin kendi bütçelerini de koruyabileceğini ifade ediyor. Enerji tasarrufu konusunda iklimlendirme sektörünün global öncülerinden biri olarak, yüksek teknolojili iklimlendirme çözümlerine yoğunlaştıklarını söyleyen Hasan Önder şu bilgileri paylaştı: “Üretimden tüketime tüm süreçlerde önceliği enerji verimliliğine veriyoruz ve bu doğrultuda cihaz üretimi yapıyoruz. Örneğin akıllı teknolojiler ile üretilen, düşük enerji tüketimi ve karbon emisyonu sağlayan akıllı inverter klimalar sayesinde hem çevremiz korunuyor hem de önemli oranda tasarruf sağlanıyor.” Bu arada olumlu gelişmeler yaşandığına da değinen ve enerji tasarrufu konusunda, Daikin olarak üstlerine düşen görevi layıkıyla yerine getirmeye çalıştıklarını söyleyen Önder, sözlerini şöyle

12

consumed for heating and cooling needs, the estimated amount of savings would be substantial, Önder said. And he continued that through heat isolation and energy efficient technologies in our homes, we will be contributing the future of our globe, and save our budgets at the same time. As a global leader of energy saving in the climatization sector, Hasan Önder informed that climatization solutions with stateof-the-art technology have been in focus: “From production to consumption, we are prioritizing energy efficiency in all stages, and produce accordingly. Thanks to smart inverter air conditioners with low energy consumption and carbon emission, we protect the environment and save energy.” Reminding the positive improvements in the sector and that Daikin does its share successfully, Önder concluded: “With the seasonal efficiency criteria which was legislated as of last year in our country, non-inverter air conditioners will soon diminish. With the help of this advance only, the national economy will benefit. On behalf of Daikin Turkey, we have embraced the seasonal efficiency criteria simultaneously with the EU and


tamamladı: “Geçen yıl ülkemizde devreye giren sezonsal verimlilik kriterleri ile birlikte inverter olmayan klimalar azalarak yok olacak. Sadece klimalarda yaşanan bu değişim bile ülke ekonomisine olumlu yansıyacak. Daikin Türkiye olarak biz AB ile eş zamanlı olarak sezonsal verimlilik kriterlerini gündemimize almış ve bu kriterlere uygun ilk klimaları Türkiye’ye sunmuştuk. Bu yıldan itibaren tüm sektörde bunun sonuçlarını göreceğiz. İklimlendirme rekabetin yüksek olduğu bir sektör olarak önümüzdeki yıllarda teknoloji ve inovasyon temeline dayalı bir büyüme ve gelişme gösterecek. Yeni devreye giren sezonsal verimlilik kriterleri de bunu destekleyecek. Sonuçta kazanan ise kullanıcı ve Türkiye ekonomisi olacak.”

introduced the first air conditioners that meet the criteria in Turkey. As of this year, we will be witnessing the results in the sector. Climatization sector is a highly competitive one, and will be facing a growth and development on the base of technology and innovation in the near future. The newly introduced seasonal efficiency criteria will support these advances. In the end, the winners will be the consumers and the Turkish economy.”

13


ISITMA VE SOĞUTMA PAZARINDA TÜKETİCİ TERCİHİ

‘TASARRUFLU’ CİHAZLARDAN YANA

CONSUMER’S CHOICE IS THE ‘ENERGY SAVING’ PRODUCTS IN HEATING AND COOLING MARKET

ENERJİ VERİMLİLİĞİ KONUSU TÜM DÜNYADA OLDUĞU GİBİ ŞÜPHESİZ TÜRKİYE’NİN DE EN ÖNEMLİ GÜNDEM MADDELERİNDEN BİRİ. KÜRESEL ISINMADAN EKONOMİK KALKINMAYA, İNSAN SAĞLIĞINDAN DOĞAYI KORUMAYA KADAR ÖNEMİNİ BİLDİĞİMİZ BU KONU, TÜKETİCİNİN CEBİNİ DE YAKINDAN İLGİLENDİRİYOR. 14

ENERGY EFFICIENCY IS ONE OF THE HOTTEST TOPICS IN TURKEY AND THE REST OF THE WORLD. KNOWN FOR ITS INFLUENCE ON A NUMBER OF SUBJECTS FROM GLOBAL WARMING TO ECONOMIC DEVELOPMENT, HUMAN HEALTH TO ENVIRONMENT, IT ALSO AFFECTS THE CUSTOMER BUDGET.


Son yıllarda Türkiye’de iklimlendirme sektöründe önemli bir hareketlilik yaşanıyor. Bir yandan nitelikli konut sayısındaki artış diğer yandan küresel iklim değişikliklerinin etkisiyle yaşanan kavurucu sıcaklar, dondurucu soğuklar gibi ani sıcaklık değişimleri, dünyada ve Türkiye’de iklimlendirme sektörüne büyüme olarak yansırken tüketicinin davranışlarındaki değişiklik de pazarı şekillendiriyor. Dünya ısıtma-soğutma pazarının 157 milyar dolara ulaştığı düşünüldüğünde iklimlendirme sektörünün geldiği nokta gayet açık olarak görülüyor. Dünyada 18,2 milyar dolar ciro ile global pazarın yüzde 10’una sahip olan Daikin, kaliteli ve konforlu iklimlendirme hizmetleri sunmanın yanında, bu hizmetlerin kullanıcı ve dünya için en tasarruflusunu sunmanın gerekliliğini ve enerji verimliliğinin ne denli önemli olduğu biliyor; bu yüzden bu konudaki çalışmalarını kurulduğu günden beri sürdürüyor. Türkiye’de toplam 4,1 milyar dolar olan ısıtma soğutma pazarının 534 milyon TL ile zirvesinde bulunan ve iklimlendirme sektöründe değişen tüketici eğilimlerini pazar araştırmaları ile yakından takip eden Daikin Türkiye, ulaştığı satış sonuçları ile de bunu gözlemliyor. Türkiye iklimlendirme sektöründe yaşanan değişimin; üretim politikaları ve pazar öngörüleri ile uyumlu olmasından ayrıca memnuniyet duyduğunu belirten Daikin Türkiye; pazarda son 4 yılda nelerin değiştiğini şöyle özetliyor:

In recent years, the Turkish climatization sector has been going through a dynamic period. The rise in quality housing and sudden temperature changes from extreme heat to freezing cold weather due to the global climate changes have climate changes have led to the growth of the Turkish climatization sector as the market is being shaped by the customer behaviour. Considering that the global heating-cooling market has reached 157 billion dollars, the current status of the climatization sector is apparent. Holding a share of 10 percent of the global market with 18,2 billion dollars turnover, Daikin offers quality and comfortable climatization service and is aware that these services should be provided with the utmost level of saving for the sake of the customer and the world, and that energy saving is crucial, and continues its efforts accordingly ever since it has been founded. Ranking first with 534 million TRY among the Turkish heatingcooling market of 4,1 billion dollars, and keeping close track of consumer trends in the climatization sector, Daikin Turkey keeps the pulse of these trends as proven by the figures. Satisfied with the concordance of the actual shifts observed in the Turkish climatization sector with production policies and market forecasts, Daikin Turkey boils down the market changes during the last four years:

15


TÜKETİCİ YÜKSEK FATURA ÖDEMEK İSTEMİYOR Mevzuattaki iyileşmeler ve tüketici eğilimleri Türkiye’de iklimlendirme sektörüne olması gerektiği yönde bir ivme kazandırdı. Türkiye’de eskiden mevsime göre hareket eden bir iklimlendirme sektörü vardı. Yazın insanlar serinlemek, kışın da ısınmak ve sıcak su gibi temel ihtiyaçlarını karşılayacak ürünlere yönelirlerdi. Şimdi ise yine mevsime göre artan talebin, temel ihtiyaçların yanı sıra teknolojinin sunduğu kolaylıkları da barından cihazlara yöneldiğini görüyoruz. Özellikle enerji verimliliği, tasarruf gibi konularda bilinçlenen tüketici, artık sadece klimanın satış fiyatını değil sonradan ödeyeceği faturaların tutarını da dikkate alıyor. Bizim ‘işletme maliyeti’ dediğimiz şeyi tüketici çok iyi biliyor ve yüksek fatura ödemek istemediği için tercihini az elektrik tüketimi ile yüksek performans sağlayan cihazlardan yana yapıyor.

16

CUSTOMERS ARE NOT WILLING TO PAY MUCH Improvements in regulations and customer trends brought a positive influence in the desired direction on the Turkish climatization industry. The industry used to act according to the season. Customers opted for cooling devices during summer, and heating and hot water generating devices during the winter months. Today, we notice that the seasonal demands are tending towards principal needs and technologic comforts. With a raised awareness of energy efficiency and saving, customers no more pay their whole attention to the price, but the usage costs as well. They are perfectly aware of what we call as ‘management costs’, and prefer devices that provide high performance with low energy consumption as they are unwilling to pay higher bills.


INVERTER KLİMALAR VE YOĞUŞMALI KOMBİLERE YÖNELİM ARTIYOR Dünyamızda enerji ihtiyacının her yıl yaklaşık yüzde 4-5 oranında artıyor olduğu gerçeği, gelişen teknoloji ve artan tüketici bilinci, pek çok alanda olduğu gibi iklimlendirme sektöründe de akıllı cihazların popülaritesini artırıyor. Günümüzde önemi giderek daha da artan enerji verimliliği konusu, kullanıcıları A enerji sınıfı ya da inverter teknolojisine sahip bir cihazı tercih etmeye yönlendiriyor. Böylece klimalar düşük enerji sarfiyatı yaptığı için çevrenin korunması sağlanırken, faturalarda da ciddi oranda bir tasarruf elde ediliyor. INVERTER AIR CONDITIONERS AND CONDENSING COMBI BOILERS GAIN POPULARITY The annual increase in the global energy demand by 4-5 percent, advanced technology and raised consumer awareness increase the popularity of smart devices in the air conditioning sector as well. The ever-increasing importance of energy efficiency leads users towards A energy class or inverter technology devices. As a result, air conditioners help the prevention of environment by consuming less energy, while reducing the bills severely in the meantime.

ÜSTÜN ÖZELLİKLER VE TASARIM ÖNEM KAZANIYOR Birkaç yıl öncesine kadar ısıtma ve soğutma cihazı alırken sadece fiyat duyarlılığı gösteren kullanıcı, şimdi taşıdığı her özelliği bilmek istiyor. Kalite ve konfor beklentisi yükselen tüketici, bunun yanı sıra aldığı cihazın enerji verimliliği konusunda kendisine ne vaat ettiğini ve bunun faturaya nasıl yansıyacağını soruyor. Haliyle gelişen teknoloji tüketici bilincini, artan tüketici bilinci pazar tercihlerini etkiliyor ve pek çok alanda olduğu gibi iklimlendirme sektöründe de akıllı cihazların popülaritesini artırıyor. Enerji verimliliğini ‘olmazsa olmaz’ olarak gören kullanıcılar, A sınıfı, inverter klimaları tercih ederken akıllı göz, iOS ve Android uyumlu, havayı temizleyen, nem dengesini sağlayan teknolojilere de ilgi gösteriyor. Soğutma sektörünü bu tercihleri ile yeniden şekillendiren tüketici, ısıtma pazarında da benzer bir davranış gösteriyor. Tasarruf sağlayan yoğuşmalı kombilere talep artarken, yine klimalar gibi akıllı özellikler içeren cihazlar tercih ediliyor.

THE RISE OF HIGH PERFORMANCE AND DESIGN While consumer sensitivity used to depend on price until a few years ago, today every single feature counts. With an increased expectation of quality and comfort, customers also interrogate the energy efficiency and its projection on the bills. Therefore, advanced technology affects the customer awareness, which in turn affects the market, altogether increasing the popularity of smart devices in the air conditioning sector as in others. Regarding energy efficiency as a ‘must’, users prefer A class, inverter air conditioners and show interest in smart eye, iOS and Android compatible, air cleansing, humidifying technologies. Reshaping the cooling sector with their choices, they also act similarly in the heating sector. Condensing combi boilers with energy saving features are in demand, while smart devices are becoming ever more popular. 17


BİLİNÇLİ TÜKETİCİNİN ÖNCELİĞİ ENERJİ VERİMLİLİĞİ Yaptığımız pazar araştırmalarına göre; enerji verimliliği konusu ilk sırada yer alıyor. Bu özelliği sessiz çalışma, programlanabilme, nem dengesi, akıllı göz gibi konfor arttırıcı özellikler izliyor. Daikin gibi sektörün önde gelen markaları da kullanıcısının ihtiyaçlarına yanıt verebilecek, beklentilerini karşılayacak yeni nesil modellere ağırlık veriyor. Fiyatı ile lüks gibi görünen pek çok cihaz, kullanıcısının ihtiyaçlarına yanıt verdiği için tercih ediliyor. Bir de Türkiye’de yeni yeni gözlemlediğimiz bir konu var; kullanıcı artık tasarımı da çok önemsiyor. Bizler tasarım ile mühendisliği birleştiren modellerimizle, kullanıldığı alana şıklık katan, hatta beyazın yanı sıra gri ve siyah cihazlarla bu beklentiyi karşılıyoruz.

PEKİ, ENERJİ VERİMLİLİĞİ NEDEN ÖNEMLİ? Elbette bunun en önemli nedeni; küresel ısınmadan kaynaklanan iklim değişiklikleri. Bunun bir yansıması olarak da enerji piyasasındaki fiyat hareketleri verimliliği önemli kılıyor. Bize göre enerji verimliliği tüketilen enerjinin ekonomik kalkınma ve sosyal refah engellenmeden en aza indirgenmesi anlamına taşıyor. Evet, iklimlendirme çözümleri üretimden tüketime enerji kullanımı yüksek ürünler. Ancak iklimlendirme sistemleri olmasa inşaat sektörünün bu kadar gelişemeyeceği, konforlu yaşam alanlarının geliştirilemeyeceği gerçeği de var. Yani yaşanabilir bir dünya için enerji tüketmek zorundayız. Ancak bunu sürdürülebilir kılmak için de üretimden tüketime tüm süreçlerde daha akıllı kullanımı gündemimize almak zorundayız. Tüm bu nedenlerden dolayı enerji verimliliği konusu tüm dünyanın gündeminde en üst sıralarda yer alıyor. Daikin olarak biz de bu mantıkla hareket ediyoruz ve daha az enerji tüketen, daha az enerji ile daha yüksek verimlilik ve konfor sunan, üretim aşamasından tüketim aşamasına çevreyi koruyan cihazlara yoğunlaşmış durumdayız. Daha az enerji tüketimi ile aynı işi yapan hatta daha iyi yapan cihazları piyasaya sunmaktayız. Isıtma, soğutma ve havalandırma sistemlerinde yüksek teknolojili cihazların yaygınlaşması daha az enerji ile daha fazla verimlilik ve konfora ulaşılmasını sağlayacak. 18

INFORMED CUSTOMERS PRIORITIZE ENERGY EFFICIENCY As shown by our market researches, energy efficiency is the top customer priority. This is followed by comfort enhancing features such as silent operation, programmability, humidity balance, smart eye, etc. As all leading brands of the sector, As Daikin, all leading brands of the industry put emphasis on new generation devices that would meet customer needs and expectations. Most devices which at first seem luxurious considering their prices are actually preferred for meeting the user needs. There is one other point we began to notice in Turkey; users now place huge importance to the design. With our models integrating design and engineering, and a chic color palette with white, grey and black, we are answering this expectation as well.

WHY IS ENERGY EFFICIENCY CRUCIAL? The primary reason is certainly the climate changes resulting from global warming. Accordingly, price dynamics in the energy sector also places emphasis on efficiency. We believe that energy efficiency means minimizing energy consumption without hazarding economic development or social welfare. True, air conditioners consume high amounts of energy from the production stage to the consumption. However, without them construction industry could not have thus developed, and comfortable environments could not be improved. So, we have to consume energy for a liveable world. But to make it sustainable, we have to adopt smart approach in all stages, starting from production and lasting through consumption. Given these reasons, energy efficiency is the top priority of the entire world. Daikin embraces this sensitivity and focuses on products which consume less energy, provide higher efficiency and comfort with less energy, and protect environment from production to consumption. We introduce devices that perform even better at the expense of less energy. The expansion of high technology devices in heating, cooling and ventilation systems will generate higher efficiency and comfort with less energy consumption.


TÜKETİCİ JAPON TEKNOLOJİSİNE GÜVENİYOR Dünyanın lider klima üreticisi Daikin’in istikrarlı büyümesinin arkasında Japonya’ya özgü 2 sebep yatıyor… Biri, ‘birbirinden oldukça farklı 4 mevsim yaratan değişik iklim’ diğeri ise ‘sınırlı kaynaklar’. Bilindiği gibi Japonya’nın oldukça değişken bir iklimi olması, Daikin’i, çeşitli kullanıcı ihtiyaçlarını karşılayan yüksek kaliteli klima üretme arayışına yöneltti. Bu yönelimle birlikte, AR-GE sürecinden üretimine kadar detaylara özen gösterilmesi Daikin’i dünyanın en iyi klima teknolojisinin sahibi yaptı. Tüketicinin aklında olan Japon teknolojisi algısı Daikin’in kuruluş amacı ve prensipleriyle birleşince, onu oldukça güven veren bir marka haline getirdi. Türkiye’nin ilk kez katıldığı Edelman Güven Barometresi’nde ortaya çıkan sonuç da bu durumu özetler nitelikte. Yapılan araştırmada “Türkiye’de en çok hangi ülkenin şirketlerine güveniyorsunuz?” sorusunu yanıtlayanların yüzde 80’i, en çok Japon şirketlerine güvendikleri yanıtını veriyor.

CONSUMERS RELY ON JAPANESE TECHNOLOGY There are two main reasons which has its roots in the Japanese culture behind the global air conditioning leader Daikin’s steady growth. The first is ‘the strange climate with four very different seasons’, and the other is ‘limited resources’. The extremely variable climate of Japan inspired Daikin to produce high quality air conditioners which answer various consumer expectations. Together with this approach, the extreme attention to details from R&D stage until production equipped Daikin with the world’s best air conditioning technology. The consumer perception of the Japanese technology is enforced with Daikin’s mission and principles, making it an extremely reliable brand. The results revealed by the Edelman Trust Barometer also sums up this fact. About 80 percent of the people who participated in the survey said that they have the highest trust in Japanese companies in Turkey. 19


DÜNYANIN GELECEĞİ İÇİN SIFIR ENERJİLİ BİNALAR Binalarda kullanılan enerjinin yüzde 80’i ısıtma ve soğutma amaçlı harcanıyor. Bu nedenle inşaat sektöründe enerji tüketimini azaltmak için farklı stratejiler uygulanmaya çalışılıyor. Bu stratejiler arasındaki en etkili çözüm olan sıfır enerjili binaların, önemli ölçüde enerji kullanımını düşürmek ve aynı zamanda yenilenebilir enerjinin payını artırmak için önemli bir potansiyele sahip olduğu görülüyor. İklimlendirme sektörünün, enerji verimliliği konusunda tüketicisine sunduğu en önemli cihazlardan biri de ısı pompalarıdır. Isı pompası teknolojileri düşük enerjili binalar için uygun cihazlardır. Daikin Avrupa, Türkiye’de daha yeni gelişmeye başlayan, Avrupa’da ise büyük ölçüde benimsenen sıfır enerjili binaların enerji çözümlerini sağlama görevini üstlenmiştir. Çünkü günümüzün gelişen teknolojisi sayesinde enerji tüketimini ve karbondioksit emisyonunu düşüren yüksek verimli ısıtma sistemlerinin tercih edilmesi, başta Avrupa ülkeleri olmak üzere kendi enerjisini üreten evlerin tasarlanması, yaşam alanları en iyi şekilde izole edilirken birim alana düşen ısıtma enerji ihtiyacının giderek azalması, Daikin’in bu yöndeki çalışmalarına yön veriyor. Daikin Altherma tüm bu ihtiyaçları karşılayan düşük maliyetli bir alternatif olarak öne çıkıyor. Ayrıca Daikin’in Avrupa Birliği (AB) kriterlerine uygun olarak geliştirdiği Daikin iklimlendirme sistemi VRV ile sıfır enerjili binalar için etkili çözümler sunuluyor. 20

ZERO ENERGY BUILDINGS FOR THE FUTURE Around 80 percent of the energy consumed in buildings are dedicated for heating and cooling. Therefore, the construction sector struggles to implement different strategies for lesser energy consumption. Among these strategies, zero energy buildings shine out as the brighest solution with its potential of reducing the energy use significantly and increasing the share or renewable energy. Heat pumps are among the most important devices the air conditioning sector offers its customers for energy efficiency. Heat pump technologies are suitable for low energy buildings. Daikin Europe undertakes the mission of providing energy solutions for zero energy buildings, which is only just blossoming in Turkey, whereas they have already been adapted in Europe. The preference of high efficiency heating systems which reduce energy consumption and carbon dioxide emission with the help of today’s advanced technology, designation of power generating houses especially in Europe, the isolation of living areas as the energy demand per unit decreases all pave the way for Daikin’s related efforts. Daikin Altherma stands out as a low cost alternative that meets all these needs. Furthermore, with the VRV air conditioners developed by Daikin in line with the EU criteria offer impactful solutions for zero energy buildings.


TÜKETİCİNİN 4 TEMEL KRİTERİ DAIKIN’E YÖN VERDİ Dünya iklimlendirme sektörünün lider markası olarak Türkiye’de pazarın gelişiminde önemli bir görevimiz olduğu bilinciyle hareket ediyoruz. Bu nedenle tüketicinin talep ve beklentilerini hatta tüketicinin bugün farkında olmadığı gelecekteki beklentilerini, gözeterek üretim ve satış politikalarımızı belirliyoruz. Şöyle ki; Daikin Türkiye olarak yaptırdığımız pazar araştırması ile klima kullanıcısının 4 temel kritere önem verdiğini saptadık. Ekonomi (enerji tüketimi ve dayanıklılık), tasarım (cihazın yaşam alanının, mekan dekorasyonunun bir parçası olması), konfor (sessizlik, nem dengesi, hava kalitesi gibi) ve performans olarak belirlediğimiz bu kriterler, aslında Daikin klimaların da temel özelliklerini barındırıyordu. Ürün gamımız tüketicinin kriterleri ile tamamen uyumlu olmakla birlikte her segmentte yeni modellerimiz ile tüketici beklentilerini karşılamaya yöneldik. Tüketicinin önem verdiği kriterler doğrultusunda bayi ve showroom’larımızda bir yenileme çalışması başlattık. Tüm Daikin Satış Noktaları’nı yenileyerek, Daikin’i farklı kılan, Daikin klimaların üstün özelliklerini gözler önüne seren, data ve bilgiler ile mekanları giydirdik. Bunun yanı sıra tüm iletişim çalışmalarımızda da Daikin’in bu alandaki iddiasını, uzmanlığımızı, kısacası bizi biz yapan unsurları anlatmaya gayret ediyoruz. Bir yandan 91 yıllık bir marka olan Daikin’in global gücüne vurgu yaparken, diğer yandan da ısıtma ve soğutma cihazı kullanıcılarını bilgilendirmeye büyük önem veriyoruz.

FOUR MAIN CONSUMER CRITERIA THAT INSPIRE DAIKIN We act with the responsibility of developing the Turkish market as the global air conditioning leader. Accordingly, we strive to meet customer demands and expectations, even the future needs they are yet to be aware of, designing our production and sales policies in this direction. With the market research conducted on behalf of Daikin Turkey, we have determined the four main criteria which shape the actions of air conditioner users. These criteria, which are economy (energy consumption and durability), design (the adaptability of the device to the atmosphere of the environment), comfort (silence, humidity balance, air quality) and performance incorporate all of Daikin’s primary features. Our product range is in perfect harmony with the customers’ criteria, even though we have developed new models in each of our segments to meet customer expectations. In line with these customer priorities, we initiated a renovation process in our dealers and showrooms. We have renewed all Daikin sales points and decorated them with the data and information which seperates Daikin and displays the superior qualities of Daikin air conditioners. Furthermore, we place emphasis on communication Daikin’s expertise, claims and specialities in all our communication strategies. While underlining the 91 years of Daikin as a global power, we give importance to informing air conditioner users.

21


TARİH/HISTORY YAZI / ArtIcle: GÖKÇE AKTUĞ

KARTPOSTALIN RESİMLİ TARİHİ The ›llustrated h›story of postcards

KİMİN AKLINA GELİRDİ Kİ, İNTERNETİN İCADIYLA BİRLİKTE TARİHİN TOZLU YAPRAKLARI ARASINA KARIŞMAYA YÜZ TUTAN ŞU KADİM POSTA KARTLARI, YILLAR BOYUNCA DEĞİŞEN SEYAHAT ALIŞKANLIKLARI VE POPÜLER KÜLTÜRÜN NABZINI TUTMAYA YARASIN? YAKLAŞIK 150 YILLIK GEÇMİŞİ İLE İNSANLIK TARİHİNDE KÜÇÜK, ANCAK ETKİSİ BÜYÜK BİR YER TUTAN KARTPOSTALLAR BUGÜN ARTIK ŞANLI GÜNLERİNİ GERİDE BIRAKTIYSA DA, DİJİTAL TEKNOLOJİNİN AMAN VERMEZ YÜKSELİŞİNE RAĞMEN HÂLÂ BİR ŞEKİLDE AYAKTA DURABİLİYOR. GÜNDELİK HAYATTA KULLANIMI POSTANELER VE PULLAR KADAR “NOSTALJİK” OLSA DA, SEYAHAT RACONUNUN VAZGEÇİLMEZ BİR DETAYI OLMAYA DEVAM EDİYORLAR...

Who Would have thought that postcards, Which Were about to become history With the invention of the internet, Would put their finger on the pulse of the varying traveling habits in time as Well as the popular culture? holding a small yet remarkable place in the history of mankind With its fifteen decades of past, postcards may have left their glory days behind, but still do survive despite the unstoppable rise of digital technology. although post offices and stamps have long become “nostalgic”, they still act as an indispensable detail of the travel jargon. 22


n Bilgisayar, internet, sosyal paylaşım siteleri, akıllı telefonlar... İçinde bulunduğumuz çağ dijitalin sınırlarından bilinmeyenin sınırlarına doğru süratle ilerleyedursun, değişmez bir klasik olarak hayatımızda varlıklarını sürdürebilen sayılı güzellikten biri kartpostallar... Fonksiyonel olma iddiasından çoktan vazgeçmiş olsalar da, bugün hâlâ modern araçlar ile yeri doldurulamayan, bambaşka bir dünya onlar... Artık kartpostal dendiğinde aklımıza gelenler yalnızca seyahatle sınırlı olabilir; ancak sararmış yüzleri, kıvrılmış kenarları ve uyandırdıkları nostalji duygusu ile bir döneme damgasını vurduklarını hatırlamakta yarar var. İşte karşınızda bir buçuk asırlık yaşam öyküsü ile kartpostalların resmi tarihçesi...

n Computers, internet, social networks, smart phones… As the present age advance at full speed from the borders of the digital world into the unknown, postcards remain as one of the very few beauties as an unchanging classic… Though they have long given up being functional, they are still a part of another world which cannot be dethroned by modern tools. Today, what we recall as postcards may be confined with travel, yet their faded looks, curled ends and the nostalgic feeling they ignite have made their mark on a certain era. Here is the fifteen decades of illustrated history of postcards…

1861- VE TANRI KARTPOSTALI YARATTI! Geniş anlamıyla kartpostallar 1840’lardan beri bir şekilde vardı aslında; ancak H. L. Lipman’ın 1861 yılında resmi patent almasıyla mevcudiyetlerini ispat ettiler. Bu tarihten itibaren ticari bir mal olarak dünyanın dört bir yanına dağılan Lipman’s marka kartpostallar, kenarlarından geçen dekoratif bir şerit ile gayet sade bir görünüme sahipti. Ve ilkokul hayat bilgisi derslerinde öğrenmiş olduğumuz gibi, kartın bir yanına adres, diğer yanına mesaj yazılarak yollanırdı... 1861 – AND GOD CREATED POSTCARDS! In broad meaning, postcards have been in existence since the 1840’s; yet they declared their official existence when H.L. Lipman got their patent in 1861. As of that date, Lipman’s postcards were spread around the globe as a commercial good. Those cards had a very plain outlook with a decorative band frame. And just as we have learned in the primary school, address was written on one side, and the message on the other. 23


1894 – İLK KARTPOSTAL GÜZELİ: SCARBOROUGH Bugün kartpostal denilince aklımıza gelen renkli görüntüler olsa da, 1894’e kadar İngiltere’nin resimli kartpostal satışına izin vermediğini biliyor muydunuz? İşte ne olduysa bundan sonra oldu ve resimli kartların önlenemez yükselişi, Scarborough kenti ile başladı. Resmi tarih, kartpostal baskısı ile ölümsüzlüğe kavuşan ilk sahil kasabasının burası olduğunu gösteriyor. 1894 – THE VERY fIRST POSTCARD PAGEANT: SCARBOROUGH Today, postcards might remind us many vibrant scenes, yet until 1894 England did not permit the sale of illustrated postcards. However, the unstoppable rise of the postcards suddenly started with the town of Scarborough. The illustrated history shows that this was the very first coastal town which was immortalized on postcards.

1900’LER – KRAL EDWARD VE ALTIN ÇAĞ Takvimler, İngiliz İmparatorluğu’nun Kral Edward’ın ismiyle anılan dönemini gösterdiğinde kartpostallar artık bir fenomen olmuştu bile! Günümüzde sosyal paylaşım ağları neyse, 1900’ler ile birlikte kartpostallar da oydu. Üstelik şimdiki gibi yalnızca seyahat anılarını paylaşmak amacıyla değil, akla gelebilecek her türlü iletişimi sağlamak için kullanılıyorlardı. Bu dönemde özgün desenler inanılmaz bir incelik ve popülerlik kazandı. Müthiş bir yenilik tutkusunun dünyayı kasıp kavurduğu 1900’lerin ilk çeyreğinde, en popüler kartlar, söz konusu seyahat destinasyonuna dair sembolik bir objenin şekline sahip ve açıldığında kent manzarasını sunan kartpostallardı. Alıcının adı, adresi ve posta pulunun ise, karta iple bağlanmış bir bagaj etiketi üzerine yazılması modaydı. Bu etiketler enteresan şekilde hasar görmeden yerlerine ulaşabiliyordu. Gelgelelim bu moda da 1914’ten itibaren tarihin tozlu sayfaları arasındaki yerini alacaktı...

24

1900’S – KING EDwARD AND THE GOLDEN ERA As calendars showed the golden era of the British Empire which was named after the King Edward, postcards have already become a phenomena! During the 1900’s, postcards signified what social networks do at present. Besides, they were not only intended for sharing the holiday memoires, but for all kinds of communication imaginable. During this time, original designs have gained an elaborate fineness and popularity. In the first quarter of the 1900’s, when an amazing passion for innovation prevailed, the most popular postcards beared the shape of an icon of the intended travel destination, and displayed the city panorama when fully opened. The name and address of the receiver and the stamp were placed on a baggage tag attached to the card by a thread. These tags miraculously reached their destination unharmed. However, the fashion ceased to exist as early as the 1914…


1914-18 – CEPHEDEN MEKTUPLAR 1’inci Dünya Savaşı ile birlikte bir hayat-memat meselesi halini alan kartpostallar, bu dönemde yalnızca işlevsel değil, son derece de romantikti. Cephedeki askerler, sevdiklerine işlemeli ipekten narin kartpostallar gönderiyorlardı. “İpekli” olarak anılan bu kartlar iletişimi sağlamanın ötesinde, belki de bir daha göremeyecekleri sevdiklerine kendilerinden bir anı bırakmak isteyen askerlerin hatıralarıydı da... Postanın askerler ve aileleri için bir numaralı moral kaynağı olduğu bu dönemde ordu postası şaşırtıcı şekilde hızlı çalışıyordu. 1914-18 – LETTERS fROM THE fRONT LINE Postcards have become a matter of life and death with the start of the world war I. They were not only functional, but very romantic during that time. Soldiers at the front used to send their beloved delicate postcards of embroidered silk. Known as “the silk”, these cards were more than a simple tool of communication, but intended to leave a personal memoir from the soldiers to their beloved ones, whom they would probably never see again. During that time, postcards served as a primary morale booster for the soldiers and their families, and the military post operated surprisingly fast.

25


1920’LER –KAHKAHA KAPIYI İKİ KEZ ÇALAR! 1920’lere gelindiğinde, mizah kartpostalların vazgeçilmez bir öğesiydi artık. Karikatür temalı kartpostalların bir numaralı markası Bamforth’s, tek karelik mizahın bu dönemdeki en sevilen temsilcisiydi. Belki de savaş sonrası depresyonunu atmak için ortaya çıkan bu ihtiyaç, tarihin en komik kartpostallarına hayat verirken bir anlamda bugünkü zincir postaların da temellerini atmış oluyordu.

1920’S –LAUGHTER KNOCKS TwICE! In the 1920’s, humour have become an inseperable part of postcards. Bamforth’s was the number one in cartoon-themed postcards, and represented the best of single-scene humour. Probably the need arised to shed the post war depression, resulting in the funniest postcards in history, hereby laying the foundations of the chain mails today.

1950’LER – DİKKAT SANSÜR VAR! Tarih boyunca çeşitli dönemlerde görüldüğü üzere, mizahın güç kazanması beraberinde sansürü getirmekte gecikmedi. Mizahi kartpostalların başarılı ismi Donald McGill, 1954’te müstehcenlik suçlaması ile cezaya çarptırılınca kartpostallar tarihinde sansür devri de başlamış oldu. 20’inci yüzyılın ortasında milyonlarca satan çizimleriyle ün yapan McGill aslında çok sıra dışı bir cesaret sergiliyor değildi. Ne var ki popülerliği, onun başını yakan unsur oldu. Ve tabii kartpostallarda da muhafazakârlaşma eğilimi baş gösterdi.

1950’S – ATTENTION: CENSOR! As seen in various times in history, the expansion of humour was immediatly followed by censor. Donald McGill, the guru of humourous postcards, was sentenced for obscenity in 1954, which started the age of censors in postcards. McGill, who was famed for his bestselling illustrations in the middle of the 20th century, was not really showing temerity. However, his popularity became his curse. Eventually, postcards became more conservative.

26


1960/70’LER – HER YERDE KART VAR 1960’lara gelindiğinde kartpostallar artık her yerdeydi. Yeni bir otoyol inşaatından bina açılışına dek akla gelebilecek her amaçla kullanılan kartlar, tarihlerindeki en yaygın dönemi bu yıllarda yaşadılar. Bununla beraber gerekli gereksiz, anlamlı anlamsız o kadar çok kartpostal vardı ki, tarih bir daha bu kadar çok sayıda sıkıcı kartpostalı bir arada görmeyecekti. Bir anlamda popülerliği, kartpostalın çöküşünü hazırlayan temel etmenlerden biri oldu. 1960/70’A – POSTCARDS EVERYwHERE In the 1960’s, postcards were literally everywhere! Used for all purposes from the start of a new highway to a building opening, postcards lived their golden age in terms of expansion during that time. However, there were so many meaningless examples that history would never see that much dullness again. In other words, postcards were doomed by their popularity.

1980’LER – MUZIR NEŞRİYAT Medyada 1980’lerden itibaren giderek dozunu artıran cinsellik, kartpostalların kendine özgü dünyasını da es geçmeyecekti. Bulvar gazeteleri ve ucuz cinselliğin eşzamanlı olarak tavan yaptığı bu yıllarda özellikle üstsüz güzellerle dolu kartpostallar prim yapmakta, hatta yok satmaktaydı. 1980’S – OBSCENE PUBLICATION The overdose of sex in the media did not give postcards a miss. Tabloids and cheap sex prevailed at the time, encouraging nude beauties appearing on postcards. And they were the bestsellers.

2011 – KRALİYETTEN TORPİLLİ Değişen dünya ve gelişen teknoloji kartpostalların miadını doldurmasına neden olduysa da, en büyük darbeyi vuran dijital fotoğrafçılık, Flickr ve Facebook gibi web uygulamaları oldu. Bir anlamda kartpostalların dijitalleştiği bu dönemde yaşanan yegâne enteresan yükseliş trendi ise Kraliyet torpili ile gerçekleşti. Birkaç yıl önce milyarların gözü önünde dünya evine giren Prens William ve Kate Middleton, artık nostaljik bir güzellik olarak bakılan kartpostallara ikinci baharını yaşattı. Kraliyet düğünü ve Kraliçe fotoğraflarıyla süslenen kartpostalların bir numaralı müşterileri ise sanılacağı gibi İngilizler değil, Amerikalı turistler oldu! 2011 – fRIEND AT THE COURT The changing world and the advancing technology brought the postcards to an end, but the major blow came from digital photography and web apps like flickr and facebook. In this period when postcards became digital, the one and only weird rise took place by means of the court. The world-renowned wedding ceremony of Prince william and Kate Middleton granted a second spring to the postcards, which have already become vintage. The number one customers of the Royal wedding and the Queen cards were not the British, but surprisingly the American tourists. 27


RÖPORTAJ/ INTERVIEW

“2016 YILI ÖNCEKİ YILA GÖRE DAHA HAREKETLİ GEÇECEK” “2016 WILL BE MORE BUOYANT THAN THE PREVIOUS YEAR”

DAIKIN TÜRKİYE AİLESİ’NE GEÇEN YIL KATILAN CEMRE KLİMA, İKLİMLENDİRME SEKTÖRÜNDE ADANA’NIN ÖNEMLİ ŞİRKETLERİNDEN BİRİ. YILLIK 1.5-2 MİLYON TL CİRO YAPTIKLARINI SÖYLEYEN ŞİRKETİN KURUCULARINDAN KAZIM HÜVEYLİ, “MARKANIN GÜCÜ VE GENİŞ ÜRÜN YELPAZESİ NEDENİYLE ŞİRKETİMİZİN TÜKETİCİ GÖZÜNDEKİ GÜVENİLİRLİĞİNİN ARTTIĞINI SÖYLEYEBİLİRİM. BU DA BİZİM SATIŞLARIMIZA POZİTİF BİR İVME KAZANDIRIYOR” DİYOR. 28

CEMRE AIR CONDITIONING, WHICH HAS JOINED THE DAIKIN FAMILY IN THE LAST YEAR, IS ONE OF THE LEADING CLIMATIZATION COMPANIES OF ADANA. MANIFESTING AN ANNUAL TURNOVER OF ALMOST 2 MILLION TRY, THE CO-FOUNDER KAZIM HÜVEYLİ SAYS: “THANKS TO THE BRAND STRENTGH AND THE VAST PRODUCT VARIETY, OUR COMPANY HAS GAINED RELIABILITY IN THE EYES OF CUSTOMERS, WHICH HAS A POSITIVE IMPACT IN TERMS OF SALES.”


n Adana’da hizmet veren Cemre Klima, sektörde 2000 yılından beri çalışmalarını sürdürüyor. Daikin Türkiye ile henüz bir yıldır çalıştıklarını söyleyen şirketin 2 kurucusundan biri olan Kazım Hüveyli, Daikin markasının bilinirliği ve kalitesinin müşterilerin tercihini belirleyen unsurlar olduğunu belirtiyor. 2016 yılının geçen yıla oranla çok daha iyi geçeceğini beklediklerini söyleyen Kazım Hüveyli, dergimizin sorularını yanıtladı:

n Cemre Air Conditioning has been serving the customers in Adana since 2000. Stating that their collaboration with Daikin Turkey started as of last year, Kazım Hüveyli, one of the two co-founders of the company, remarks that the brand awareness and quality of Daikin are the two distinct elements which have an impact on the customer choices. Anticipating a brighter year in 2016, Kazım Hüveyli answered our questions:

Şirketinizin kuruluş hikayesinden biraz söz eder misiniz? Sektöre ne zaman girdiniz? Cemre Klima Ltd. Şti’ni ben Kazım Hüveyli ve kardeşim Levent Hüveyli 2000 yılında Adana’da kurduk. Önceleri şahıs şirket olarak klima sektöründe işimizi yapıyorduk. Şirketimizin büyümesi ivme kazanınca 2005 yılında limited şirket olarak yolumuza devam etmeye başladık. Şirketimiz önceki yıllarda bayi ve servis olarak hizmet vermekteydi. 2014 yılından itibaren satış odaklı hizmet prensibini benimseyerek stratejimizi oluşturduk. Halen 4 kişilik ekibimizle çalışmalarımızı sürdürüyoruz. İçinde bulunduğumuz pazarda yılda 1.5-2 milyon TL ciro elde ediyoruz. Daikin Türkiye’nin ne zamandan beri bayisisiniz, hangi ürünlerinin satışını yapıyorsunuz? Biz, Daikin Türkiye Ailesi’ne 2014 yılının Eylül ayında katıldık; yani henüz yeni bir bayi sayılırız. Şimdiye kadar geçen süre içerisinde Daikin split duvar tipi, salon tipi, kaset tipi ve multi ürünlerinin satışlarını gerçekleştirdik. Bununla beraber yine Daikin Türkiye ürünü olan Airfel markalı cihazların da satışını yapıyoruz. Tüketici gözü ile sektörü değerlendirebilir misiniz? Doğalgazın yaygınlaşmasıyla birlikte, özellikle bizim bölgemizde klima sistemleri daha çok soğutma amaçlı düşünülmeye başlandı. Son yıllarda tüketici için fayda-maliyet unsurlarının daha fazla ön plana çıktığını görüyoruz. Bu da tüketiciyi daha düşük maliyetli alternatifler aramaya yönlendiriyor. Müşteri beklentilerini Daikin bayisi olarak nasıl karşılıyorsunuz? Bizim için en önemli prensip, mağazamıza gelen müşterilere gerekli ilgi ve hassasiyeti göstererek onların beklentilerini doğru bir şekilde analiz edip, kendilerine en uygun ürüne yönlendirmektir. Bu, bizim işimizi iyi yapmanın önceliğidir. Bu doğrultuda müşteri bize geldiğinde, ilk etapta onu iyice dinler, ihtiyacını belirleriz. Sonra da bütçesine göre ihtiyacını en iyi karşılayacak ürünler hakkında bilgi veririz. Daikin Türkiye bayiliği ve ürün portföyünün genişliği, şirketinize neler kazandırdı? Daikin Türkiye, klima pazarında üst segmentte yer alan, marka bilinirliği yüksek ve satış adetleri yönünden ilk sırada olan bir şirket. Markanın gücü ve geniş ürün yelpazesi nedeniyle şirketimizin tüketici gözündeki güvenilirliğinin arttığını söyleyebilirim.

Can you tell us about your corporate history? When did you enter the sector? Cemre Air Conditioning Co. Ltd. was founded by myself and my brother Levent Hüveyli in 2000 in Adana. At the beginning, we were conducting our business as a private company. As our company grew further, we decided to convert into a limited company in 2005. At first, we served as a dealer and a service. As of 2014, we have embraced a sales oriented service strategy. In the meantime we are serving with a team of four, attaining an annual turnover of about1, 5-2 million TRY. Since when have you been serving as a Daikin Turkey dealer? Which products are included in your sales portfolio? We have joined the Daikin Turkey Family on September, 2014, which makes us a new dealer. Until recently we have been selling Daikin split wall type, room type, cassette type and multi products. In addition, we are also selling Airfel-branded products of Daikin Turkey. How can you evaluate the sector from the eyes of customers? As natural gas became widespread, the air conditioning systems have primarily taken a cooling aspect in our region. In recent years, we notice that value and cost are the two primary elements for customers, which leads them towards more economic options. How do you meet customer expectations as a Daikin dealer? Our primary principle is correctly leading the customer through a careful analysis of their needs and expectations and by giving them the essential care and service. This is our utmost priority for a good business. In this respect, we first listen to the customer and define their needs. Then we inform them about the most suitable products within their budget limits. How has Daikin Turkey dealership and their vast product portfolio affected your company? Daikin Turkey has a good brand recognition in the higher segment and ranks at top in terms of sale numbers. Because of the brand’s strength and the vast product range, our company has gained reputation in the eyes of the customers, which has a positive impact on our sales.

29


Bu da bizim satışlarımıza pozitif bir ivme kazandırıyor. Daikin Akademi tarafından verilen eğitimleri nasıl buluyorsunuz ? Firmanıza katkıları nelerdir? Daikin Akademi eğitim konusunda sektörde fark yaratmaya devam ediyor. Özenle hazırlanmış eğitim programları ile bizim ve çalışanlarımızın daha donanımlı olarak tüketici karşısına çıkmamıza olanak sağlıyor. Bu nedenle çok önemli bir girişim olduğunu düşünüyorum. Daikin Türkiye’yi tercih etmenizin nedenini söyleyebilir misiniz? Daikin, yıllardır klima sektöründe dünyanın en iyi teknolojilerine liderlik etmiş bir markadır. Daikin Türkiye olarak yapılan yatırımların gücü, markanın kısa süre içinde Türkiye’de kendi kulvarında lider konumuna gelmiş olması, bize Daikin Türkiye’nin gücünü hissettiren önemli unsurlar oldu. Biz de Daikin gibi güçlü ve başarılı bir marka ile çalışmak istedik. 2016 yılı sektör öngörüleriniz nelerdir? Bu yıl yapılan seçimlerin öncesinde ve sonrasında yaşanan belirsizlikler, piyasalara ve dolayısıyla klima sektörüne olumsuz şekilde yansıdı. Seçim ekonomisi bütün sektörlere damgasını vuran bir olgu sonuçta. 2016

What can you say about the trainings offered by the Daikin Academy? What are their contributions to your company? Daikin Academy continues to create difference with their trainings in the sector. Carefully planned courses enable us and our staff to make a well-appointed appearance before the customers. So, I find them extremely crucial. What are your reasons for selecting Daikin Turkey? Daikin has been leading with the best technologies in the global air conditioning sector. The investments realised by Daikin Turkey, and the 30

yılının bitirdiğimiz 2015 yılına göre daha olumlu geçeceğini tahmin ediyoruz. Cemre Klima olarak da Daikin Türkiye ile birlikte yürüyeceğimiz 2’nci yılımızda, sektörün geçen yıla göre daha iyi seviyelere ulaşacağını ve sektör hedeflerimizi gerçekleştirebileceğimizi umut ediyoruz. Sektörde daha önce bir benzeri olmayan ve Daikin Türkiye tarafından yeni açılan

brand’s leading position in Turkey in such a short time have helped us perceive the power of Daikin Turkey. As a result, we wanted to collaborate with such a strong and successful brand. What are your predictions for the sector in 2016? The uncertainties which affected the pre- and the post-election periods had a negative impact on the markets and the air conditioning sector. After all, the concept of election economies has a known impact on all industries. We expect 2016 to be a more positive year than the previous one. On behalf of Cemre Air Conditioning, we are hoping to

Daikin Solution Plaza fuha İstanbul hakkında düşünceleriniz nelerdir? FUHA İstanbul, Daikin Türkiye’nin sektördeki öncülüklerine yeni bir halka oldu. Özellikle proje satışları için müşterilerimizle birlikte bu merkezi ziyaret ettiğimizde, Daikin markasının kalitesini ve gücünü yerinde görerek tercihlerini bizden yana kullanacaklardır.

achieve further in our sector and achieve all our sectoral goals in the second year of our collaboration with Daikin Turkey. What can you say on Daikin Solution Plaza fuha İstanbul, Daikin Turkey’s new and trailblazing introduction to the sector? Fuha İstanbul Plaza has become a new ring in the innovations chain of Daikin Turkey in the sector. When we visit the center with our customers for project sales, we will know for sure that our customers will experience the quality of the Daikin brand in the first hand, and choose in our favour.


2

Daikin giren muayenehaneye bakteri girmez. Dünyanın klima uzmanı Daikin’den hava temizleme cihazı.

YA ÜN D

A

D

Bakterilerin %99,6’sını temizler. Toz, alerjen ve kötü kokuları giderir. Astım ve alerjiye iyi gelir.

Çağrı Merkezi 444 999 0

¬ www.facebook.com/daikin.turkiye N www.daikin.com.tr UMA R A

Çağrı Merkezi 444 999 0 www.daikin.com.tr ¬ www.facebook.com/daikin.turkiye


MİMARİ / ARCHITECTURAL

DünyaDa görülmesİ gereken

10 mİmarİ eser World’s 10 must-see ArCHIteCturAl WorKs

KİMİ YİTİP GİDEN BİR AŞK İÇİN, KİMİ ÇEŞİTLİ ZAMANLARDAKİ İMPARATORLUKLARIN GÜÇ GÖSTERİSİ İÇİN YAPILMIŞ… İNSANOĞLUNUN ELİNDEN ÇIKMIŞ EN ÖNEMLİ MİMARİ ESERLERDEN BAZILARINI LİSTELEDİK. İŞTE DÜNYANIN GÖZÜ GİBİ BAKTIĞI MİMARİ ŞAHESERLER…

32

SOME WERE BUILT FOR A LONG LOST LOVE, SOME FOR THE SAKE OF IMPERIAL GLORY… HERE IS A BRIEF SELECTION OF THE MAJOR MAN MADE WONDERS WHICH EVOKE ADMIRATION…


EmpIrE StatE BinaSI nEw York, aBD Amerikalılar şöyle der: “New York’ta ömrünüz boyunca yaşasanız bile şehri Empire State Binası’nın tepesinden görmediyseniz tam manasıyla görmüş sayılmazsınız!” Empire State bir bina değildir onlara göre; daha çok güçlü bir imparatorluğun simgesidir! Dolayısıyla Amerikan kültürünün en önemli göstergelerinden de biridir. Çok sayıda filmde karşımıza çıkan bina, Amerikan sinemasında da önemli bir yere sahip. Yükseklik korkusu olanların, çıkmadan bir kez daha düşünmesi gerektiğini hatırlatarak; açık havada binadan, 80 mil mesafedeki 5 ABD eyaletinin görülebildiğinin de altını çizelim. Bina, Amerikalıların 1960’ta tepesine yerleştirdiği güçlü bir fener sayesinde 160 kilometre uzaktan görülebiliyor.

EMPIRE STATE BUILDING, NEW YORK, USA American people say: “Even if you have lived in New York for life, you cannot claim to have seen it all before admiring her from the top of the Empire State Building!” For them, Empire State is not just a building, but an imperial icon! So, it is also a prominent symbol of American culture. The building appears in innumerable movies, hereby acclaiming an important place in Hollywood. Acrophobics should reconsider climbing to the top, for it is so high to display five states within 80 miles distance. Thanks to a powerful headlight placed on top in the 1960’s, it is also visible from 160 kilometers.

33


aYaSofYa, iStanBul, türkiYE

HAGHIA SOPHIA, ISTANBUL, TURKEY Istanbul’s apple of the eye, Haghia Sophia, is one of the most beautiful architectures of the world that is worth a visit. Built by the world’s major architects of the 6th century, Haghia Sophia’s construction employed 10 thousand workers. The most significant feature which completes its perfection is that some of the coloumns, gates and stones have been brought from ancient temples. Haghia Sophia is also the world’s oldest cathedral which survived the test of time, and boasts the world’s fourth biggest dome. Having survived fifteen centuries, which makes it the sanctuary with the longest lifespan. Haghia Sophia was transformed into a mosque when Sultan Mehmet II conquered Istanbul, but is still deemed important for the Catholic and the Orthodox churches by signifying the seperation of Eastern and Western churches with the excommunication of the Patriarch by Papa Leo IX in 1054.

İstanbul’da bulunan Ayasofya’yı dünyanın görülmesi gereken mimari eserleri arasında gösteriyor uzmanlar. 6’ncı yüzyıl’ın en önemli mimarları tarafından yapılan Ayasofya’nın inşaatında 10 bin işçinin çalışması bunun en büyük göstergelerinden. Binayı kusursuz yapan en önemli özellik, yapımında kullanılan bazı sütun, kapı ve taşların çok eski tapınaklardan gelmesi. Ayasofya aynı zamanda dünyanın en eski katedrali ve günümüzde kubbesi çapı bakımından dünyada 4’üncü büyük kubbe. 15 yüzyıldır ayakta ve bu özellliğiyle de dünyada en uzun süre ibadet edilen yerlerin başında geliyor. Fatih Sultan Mehmet’in İstanbul’u fethetmesinden sonra camiye çevrilen Ayasofya, Katolik ve Ortodoks kilisesi tarafından da oldukça önem taşıyor. Çünkü 1054 yılında Patrik, Papa IX. Leo tarafından Ayasofya’da dinden aforoz ediliyor. Bu gerçekleşen olay da Doğu ve Batı kilisesinin ayrılmasının başlangıcı oluyor.

RADCLIFFE CAMERA, BODLEIAN kütüphanES‹, oxforD, ing‹ltErE Oxford Bodleal Kütüphanesi; 26 İngiliz başbakanı, 50 Nobel Ödülü sahibini ve Oscar Wilde gibi dâhileri yetiştirmiş bir kütüphane. Oxford gibi bir markanın simgesi kolay olunmuyor. Kütüphane 1602’de açıldı ve aradan geçen 4 asırda kütüphanede basılı eser sayısı 11 milyonu geçti! Kütüphanede 1749 yılında James Gibbs tarafından neo-klasik dairesel yapıda tasarlanan Radcliffe Camera ise İngiltere’nin en etkileyici binaları arasında yer alıyor.

RADCLIFFE CAMERA, BODLEIAN LIBRARY, OxFORD, ENGLAND The Oxford Bodleal Library is proud to have raised twenty-six English presidents, fifty Nobel Prize winners, and a number of geniuses including Oscar Wilde. It is not easy to represent a brand like Oxford: the library has been opened in 1602 and enriched its treasure of printed works to exceed eleven million during four centuries. The circular neoclassical Radcliffe Camera designed by James Gibbs in 1749 is among the most charming edifices in England. 34


parlamEnto B‹naSI, lonDra, ing‹ltErE

THE PARLIAMENT BUILDING, LONDON, ENGLAND

V For Vendetta filmine de ilham veren Westminister Sarayı ya da diğer adıyla Parlamento Binası, Londra’nın sembol yapıları arasında. Saray ilk olarak 11’inci yüzyılda Kral Edward tarafından kullanılmaya başlanır. Ardından Lordlar ve Avam Kamaraları yerleşir. 1834’te bir yangınla zarar gören bina, 1870 yılında onarıldığında yeni yapılarına da kavuşur. Bunlardan en önemlisi Big Ben olarak bilinen saat kulesidir. Londra’nın merkezinde bulunan İngiliz parlamenter sisteminin canlı örneği saray, Big Ben nedeniyle bir buluşma merkezidir de aynı zamanda.

Also reputed as the muse of the movie V For Vendetta, the Westminister Palace, a.k.a. the Parliament Building is an iconic architecture of London. The palace was first used by King Edward in the 11th century. After a while, the House of Lords and the House of Commons were included. The building was destroyed in the fire of 1834, and renovated in 1870 with added apexes, including the famous Big Ben watchtower. The palace in the heart of London is also the heart of the British parliamentary system, as well as a popular meeting point thanks to the Big Ben.

S‹DnEY opEra B‹naSI, S‹DnEY, avuStralYa Dilimlenmiş portakal mimarisiyle Sidney’in hatta Avustralya’nın sembolü. 5 ayrı salonda toplamda 5 bin 500’den fazla koltuğa sahip ve toplam bin odası var. Bunlar içinde 5 prova stüdyosu, 60 soyunma odası, 4 lokanta, 6 bar ve çok sayıda hatıra dükkânı mevcut. Benzersiz çatısı 67 metreye kadar yükselir ve İsveç’ten getirilmiş 1 milyondan fazla beyaz seramik fayansla kaplıdır. Hatırlatmakta fayda var; her sembol bina gibi Sidney Opera Binası da turist turlarına açık.

SYDNEY OPERA BUILDING, SYDNEY, AUSTRALIA Resembling a sliced orange, the building is the symbol of not only Sydney, but the entire country. It boasts more than 5500 seats in five halls, and a thousand rooms, including five rehearsal studio, sixty dressing rooms, four restaurants, six bars and numerous giftshops. The iconic roof reaches as far as 67 meters, and is covered with a million white ceramic tiles imported from Sweden. Good to know that as all symbolic buildings, Sydney Opera Building welcomes touristic visits.

35


SagraDa famIlIa, BarSElona, iSpanYa La Sagrada Familia, modern mimarinin öncülerinden Antoni Gaudi’nin kendi şehri Barselona’ya en büyük armağanı. Yapımına Gaudi’nin hayatını kaybetmesiyle uzman bir sanatçı ve mimar ekibin devam ettiği proje dünyanın da gözdesi. Gaudi, Barselona’ya yaptığı tüm eserlerin gelirini Sagrada Familia’ya bağışlar ve gelen bu parayla halkın deyimiyle ‘bitmeyen kilise’ bitirilmeye çalışılır. Bazilika’nın hâlâ bitmemesinin en önemli nedeni ise Gaudi’nin zor anlaşılır tasarımları olduğu söylenir. Barselona’n›n sembolünün dışarıdan görünümü efsane olsa da siz siz olun içini mutlaka görün. Ağaçlara benzeyen taşıyıcı kolonları ve fayans işçiliğiyle Sagrada Familia içeriden de bir şaheser.

LA SAGRADA FAMILIA, BARCELONA, SPAIN La Sagrada Familia is the gift of Antoni Gaudi, the legendary modernist architect, to his hometown Barcelona. The world-beloved project is still under construction by a team of master artists and architects after the decease of Gaudi. It is said that Gaudi donated the entire revenue of all his works for Barcelona to Sagrada Familia, and the money is dedicated to complete the so-called ‘never-ending church’. The basic reason for the incompletion of the Basilica is Gaudi’s complex design. The city icon offers a legendary sight, but make sure to see the interior as well. This is a masterpiece with one of a kind tree-like coloumns and tile works.

potala SaraYI, tiBEt 3 bin 700 metre yükseklikte bir saray Potala. 7’nci yy’da yapıldıktan sonra 1645’te bugünkü halini almış. Bir dönem Tibet’in ruhani lideri Dalai Lama’nın kışlık sarayı olarak da kullanılan Potala, yaklaşık 33 krala ev sahipliği yapmış. Budist inanışın en önemli merkezlerinden biri olan Potala, 13 kattan oluşuyor ve tam yüksekliği 119 metreye kadar çıkıyor. Ziyaret etmeyi düşünenleri şimdiden uyaralım; saraya çıkan merdivenler sizi biraz zorlayabilir. 36

POTALA PALACE, TIBET Potala Palace is built in the 7th century at a height of three thousand seven hundred meters. The palace acquired its present design in 1645. It once served as the Tibetan spiritual leader Dalai Lama’s winter palace, as well as 33 kings. Being one of the leading spiritual centers for Buddhists, Potala consists of thirteen storeys and reaches as high as 119 meters. If you consider paying a visit, keep in mind that the stairs can be a little too overwhelming.


haSSan II Camii, kazaBlanka, faS Hasan 2 Camii, okyanus kıyısındaki Kazablanka’nın en önemli yapısı. Kral 2’nci Hasan’ın bir rüyası üzerine inşaatına başlanan caminin 4’te 3’ü Atlantik Okyanusu üzerine inşa edilmiş. Neden basit: Batıdaki en gösterişli cami ünvanını kazanabilmek! 1980’de yapımına başlanan cami, 8 yılda tamamlanmış. Minaresi tam 200 metre yüksekliğinde ve neredeyse tüm Kazablanka’dan görülüyor. Üzeri açılabilir konumda inşa edilen cami, 1988 yılında tamamlanmış ve içinde 25 bin, avlusunda 80 bin kişi olmak üzere aynı anda 100 binden fazla kişi namaz kılabiliyor. Geceleri aydınlatılan camii, okyanustan bakıldığında deniz üzerindeki bir kuğu izlenimi uyandırıyor.

HASSAN II MOSqUE, CASABLANCA, MOROCCO The Mosque of Hasan II is probably the most significant building of Casablanca. Three quarters of the construction, which was started upon a dream of the King Hasan II, has been built on the Atlantic Ocean. The reason is simple: to be acclaimed as the most stupendous mosque in the West! The construction works began in 1980 and was completed in eight years. The minaret has a proud height of 200 meters, which makes it visible from the entire city. The mosque with the opening roof has a capacity to welcome twenty-five thousand people inside and over one hundred thousand people in the courtyard during prayer. Illuminated at night, the mosque resembles the shape of a swan gliding on the sea.

mEhrangarh kalES‹, JoDhpur, h‹nD‹Stan

MEHRANGARH CASTLE, JODHPUR, INDIA

125 metre yüksekliğindeki dik tepenin üstüne yapılan bir kale düşünün. 36 metre yüksekliğe ve yer yer 20 metre kalınlığında duvarlara sahip. Jodhpur şehrine hâkim bir tepede yükselen bu kale neredeyse fethedilemez. Hindistan’ın önemli klanlarından Rajput’un merkezi olmuş Mehrangarh Kalesi’nin içinde paha biçilemez pek çok eser sergileniyor.

Imagine a castle rising on a steep hill of 125 meters height. The building itself has a height of 36 meters and walls that reach 20 meters of thickness at certain parts. The castle overlooking Jodhpur is virtually invulnerable. Inside the Mehrangarh Castle, which has once been the capital of the major Rajput clan, currently boasts many priceless artefacts.

37


taC mahal, h‹nD‹Stan

TAJ MAHAL, INDIA

Listedeki binalar içinde en duygusalı belki de. Babür Hükümdarı Şah Cihan’›n, seferdeyken ölen eşi Mümtaz Mahal’in anısına yaptırdığı ve dünyada aşk için dikilmiş en güzel anıt olarak kabul edilen bu türbe, Türk-İslam mimarisinin başyapıtlarından biri. Mimar Sinan’ın talebelerinden Mehmet İsa Efendi, Mehmet İsmail Efendi ile Hattat Serdar Efendi, eserin yapımı için Şah Cihan tarafından İstanbul’dan davet edilmiş. Kubbesinin üzerindeki altın “alem” ile dikkat çeken türbenin, beyaz mermerden 4 minaresi mevcut. Anıtın her tarafında Hattat Serdar Efendi tarafından işlenen Yasin Suresi’ni görmek mümkün. Mümtaz Mahal ve Şah Cihan’ın sandukaları ise kubbenin altındaki katta bulunuyor.

This is probably the most sentimental one in the list. The Babur Emperor Shah Cihan ordered the construction in the memory of his beloved wife Mumtaz Mahal, who had passed away while he was away on campaign. The tomb is renowned as the world’s most beautiful monument in the name of love, and is also one of the masterpieces of Turkish-Islamic architecture. The students of Master Sinan the Architect, including Mehmet Isa Efendi, Mehmet Ismail Efendi and Calligrapher Serdar Efendi, were invited by Shah Cihan from Istanbul to join the construction. The golden crescent on the dome attracts the attention as well as the four minarets made of white marble. The edifice is entirely covered with verses from the thirty-sixth sura of the Koran, inscripted personally bu the Calligraph Serdar Efendi. The sarcophapi of Mumtaz Mahal and Shah Cihan are placed in the storey below the dome.

38



DAIKIN PROJE/DAIKIN PROJECT

VRV SİSTEMLERİ

İLE KESİNTİSİZ KONFOR UNINTERRUPTED COMFORT WITH VRV SYSTEMS

40


İZMİR’İN YENİ PROJESİ EGE PERLA, SAKİNLERİ İÇİN YÜKSEK KALİTE VE ENERJİ TASARRUFU SAĞLAMAK İÇİN DAIKIN’İ TERCİH ETTİ. VRV SİSTEMLERİN MUCİDİ DAIKIN, MİNİ VRV SİSTEMİ İLE EGE PERLA SAKİNLERİNE KESİNTİSİZ KONFOR YAŞATACAK. DAIKIN VRV SİSTEMLERİNİ TERCİH EDEN EGE PERLA PROJESİ, SAKİNLERİNE İHTİYAÇ DUYDUKLARI İKLİMLENDİRME TERCİHLERİNİ DE BAĞIMSIZ OLARAK YAŞAMA İMKÂNI SUNUYOR.

EGE PERLA, THE NEW PROJECT IN IZMIR, TRUSTED IN DAIKIN FOR HIGH QUALITY AND ENERGY SAVING FOR ITS RESIDENTS. AS THE INVENTOR OF VRV SYSTEMS, DAIKIN WILL PROVIDE EGE PERLA RESIDENTS WITH UNINTERRUPTED COMFORT BY THE MINI VRV SYSTEM. BY SELECTING DAIKIN VRV SYSTEMS, EGE PERLA PROJECT OFFERS RESIDENTS THE MUCH NEEDED INDIVIDUAL CLIMATIZATION OPTIONS.

n İklimlendirme tercihini Daikin’in yüksek verim ve enerji tasarrufundan yana yapan gayrimenkul projelerine Ege Perla da katıldı. Ege Perla projesinde Daikin Mini VRV Heat Pump Sistemi ile her dairenin iklimlendirme ihtiyacı birbirinden farklı olarak çözülürken, Düşük Statik Basınçlı Kanallı Tip İç Üniteler de kullanıldı. İzmir Bayraklı bölgesinde İş GYO imzasıyla yaşama geçirilen Ege Perla projesinin mimarisi ise Emre Arolat’a ait. 111 adet daire ve 65 adet ofisten oluşan Ege Perla’da daireler 83-284 metrekare, ofisler 93-128 metrekare arasında değişiyor. 18 bin 392 metrekare alan üzerinde yükselen Ege Perla’nın toplam inşaat alanı ise 124 bin 562 metrekareden oluşuyor. 2 blok halinde yükselen İzmir Ege Perla projesinde kapalı yüzme havuzu, sosyal tesisler, alışveriş alanları ve fitness center yer alıyor. Yurt genelinde geniş servis ağı olması ve cihazların yüksek SEER (Sezonsal Verimlilik) değerlerine sahip olması Ege Perla projesinde Daikin ürünlerinin tercih edilmesinin en büyük sebepleri arasında yer alıyor.

n Ege Perla joined among the real estate projects which prefer the high efficiency and energy saving provided by Daikin air conditioners. In addition to the use of Low Static Pressure Channel Type Indoor Units, Daikin Mini VRV Heat Pump System provides solution for individual climatization demands of each apartment in the Ege Perla project. Realized by İş GYO in Izmir Bayraklı, Ege Perla was designed by Emre Arolat. The project houses 111 apartments and 65 offices, ranging from 83 to 284 and from 93 to 128 squaremeters respectively. Rising on a surface area of 18,392 squaremeters, Ege Perla has a total construction area of 124,562 squaremeters. In its two blocks, the project comprises of a covered swimming pool, social facilities, shopping areas and a fitness center. Daikin’s vast domestic service network and the high SEER (Seasonal Efficiency) values were the primary motives behind the preference of Daikin products.

MİNİ VRV® SİSTEM İLE KESİNTİSİZ KONFOR Dairelerin içinde özel tasarım ürünlerin kullanıldığı projede, Daikin’in özellikle konut, ofis ve otel projelerinde en çok uygulanan modeller tercih edildi. Yüksekliği 200 mm. olan iç ünite cihazlarının standart olarak drenaj pompasına sahip olması sayesinde oda tavan yükseklikleri korundu. Ayrıca kolay montaj imkânı ile estetik bir uygulamanın yapıldığı projede yer tasarrufu da sağlandı. Her daireye bağımsız uygulanan ve altı kat özel alaşımlı kondenser finleri bulunan Daikin Mini VRV sistem dış üniteler, uzun ömürlü kullanım olanağına sahip olması ile de fark yaratıyor. Daikin Mini VRV sistemler, yüksek verimlilik ve düşük enerji maliyeti ile kullanıcı dostu çözümler sunarak, kullanıldığı projelere değer katıyor.

UNINTERRUPTED COMFORT WITH THE MINI VRV® SYSTEM Custom made designs were used in the apartments, and Daikin’ best selling devices for residence, office and hotel projects were preferred. Thanks to the drenage valves standard in the indoor units with 200mm of height, room ceiling heights could be preserved. The ease of installment enabled an aesthetic look as well as energy saving. With Daikin Mini VRV system outdoor units, which were individually installed in each apartment, creates difference with their six layers of special alloy condenser fins and a long lifespan. Daikin Mini VRV systems offer userfriendly solutions with high efficiency and low energy costs, thus adding value to the projects.

41


KÜLTÜR / CULTURE YAZI / ArtIcle: ASLIHAN IŞIN

42


OSMANLI – JAPON

BENZERLİĞİ

OTTOMAN-JAPANESE RESEMBLANCE

JAPON VE OSMANLI KÜLTÜRLERİNİN YAŞAM FELSEFELERİ, MUTFAKLARI, SANATLARI VE ZANAATLARI ARASINDA İLGİNÇ BENZERLİKLER VAR… HER İKİ KÜLTÜRÜN SAHİP OLDUĞU DEĞERLER, GÖRKEMLİ SARAY YAŞAMLARI VE BU YAŞAMLARA BAĞLI OLARAK GELİŞEN ALIŞKANLIKLAR ZAMAN İÇİNDE KAÇINILMAZ OLARAK HALKIN GÜNDELİK YAŞAMINA DA YANSIMIŞ. BU BENZERLİKLER SİZİ DE ŞAŞIRTACAK!

JAPANESE AND OTTOMAN CULTURES HAVE CURIOUS RESEMBLANCES IN TERMS OF THEIR PHILOSOPHIES, CUISINES, ARTS AND CRAFTS… THE VALUES, MAGNIFICIENT COURT LIVES AND RELATED CUSTOMS IN BOTH CULTURES HAVE INEVITABLY AFFECTED THE DAILY LIVES OF ORDINARY PEOPLE. PREPARE TO BE ASTONISHED!

43


ZEN VE TASAVVUF

ZEN AND SUFISM With a deep-rooted past of twenty five hundred years, Zen is an authentic, inward-oriented and entirely individualistic philosophy, which is based on not being overwhelmed by ambitions, desires and passions, and not letting them disturb your inner peace. Its essentials are making peace with yourself, becoming your own light through simplicity and minimalism, and being as you are. A minimalistic conception by letting go of all thoughts and distractions, recognition and a direct understanding of reality are the basics of Zen approach. It has been centuries that the Japanese culture have discovered the power of simplicity, prioritized the natural and paid their respect to the nature. Their humble lives and simple yet functional houses provide them with everything they need without any of the fuss. Sufism is the philosophy of self-discovery, based on the questions “Who am I? Where do I come from and where am I going?” Sufism appears in two dimensions; one is the search and discovery of the self, and the second is serving others in the way of beauty, love and harmony. A pure heart with the inner wisdom, which improves solidarity and coexistence, and leads to kindness and maturity forms the basis of sufism. The philosophy is mainly concerned with aiming for goodness for all humanity, instead of one’s self. Zen and sufi teachings appreciate kindness, purity of the heart, simplicity, humbleness for the ideal life in the Ottoman and Japanese cultures.

44

Yaklaşık 2 bin 500 yıllık bir geçmişe dayanan Zen felsefesi, özgün, içe dönük ve tamamen bireysel; tutkulara, isteklere, hırsa yenik düşmeme ve bunların zihnin huzurunu bozmasına izin vermeme temeline dayanır. İnsanın kendisi olması, basitlik ve yalınlıkla kendi kendisinin ışığı olması, olduğu gibi olması merkezlidir. Düşünmeyi ve düşünceyi bırakarak yalını algılama, fark etme ve böylece gerçeği dolaysız yoldan algılama Zen yaklaşımıdır. Japon kültürü yüzyıllar önce sadeliğin gücünü keşfetmiş; doğal olana değer vermiş, doğaya saygı duymuştur. Mütevazı yaşamları ile sade, ancak fonksiyonel evleri onlara abartıdan uzak, ama ihtiyaçları olan her şeyi verir. Tasavvuf insanın kendisini keşfetme yolu; “Ben kimim, nereden geliyorum ve nereye gideceğim?” sorularını esas alan bir öğretidir. Tasavvufun iki boyutu var; biri insanın kendi iç dünyasını keşfetme, özünü bulma çabası. İkincisi ise insanlara hizmet etme, güzellik, sevgi ve uyumdan yana olma boyutu. Tasavvufun özünde temiz, arınmış bir kalp vardır; o kalpte de kardeşlik duygusunu geliştiren, bir arada yaşama duygusunu güçlendiren, insanları iyilik ve olgunluğa götürdüğü kabul edilen iç bilgiyi barındırır. Felsefenin temelinde insanın kendisi için iyilik istemesi yerine tüm insanlık için iyilik düşünmesi ve istemesi yatar. Zen ve tasavvuf öğretileri, Osmanlı ve Japon, her iki toplumda da, temelde iyiliği, iyi bir kalbe sahip olmayı, sadeliği, mütevazı yaşamları bir hayat biçimi olarak benimseyen felsefelerdir.


TATAMİ VE OSMANLI EL DOKUMASI HALILAR

TATAMI AND OTTOMAN HAND WOVEN RUGS

Geleneksel bir Japon evinin tamamını kaplayan tatami halılar, dünyanın en eski yer yaygısı örneklerinden olarak pirinç kamışından yapılır. Başlangıçta soluk yeşil renkte olan tatami halılar kullandıkça altın rengine dönüşür. Yani kullananla birlikte yaşar ve yaşlanırlar. Tatami halıların ideal ölçüsü 90x180 santimdir. Bu çok önemli bir ölçüdür, öyle ki; odaların ölçülerini tatamiler belirler. Hatta bir mekanın büyüklüğünü anlatmak için “4 tatami büyüklüğünde” ya da “6 tatami kadar bahçesi olan” gibi ifadeler kullanılır. Tatamiler, bir Japon evinin vazgeçilmezidir; zira Japonlar sandalyeye, masaya ya da kanepeye gerek duymaksızın, yemeklerini onun üzerinde yer, onun üzerinde uyurlar. Önceleri göçebe çadırları ve at üzerleri için, sonraları cami ve saraylar için döşeme yaygısı olarak kullanılan Türk halıları, 16’ncı yüzyıldan itibaren Osmanlı klasikleri arasında yer almaya başladı. Çok özel, saf yünden, Gördes düğümüyle dokunan Uşak halıları ile tamamı ipek ve santimetrekaresinde 100 düğüm bulunan Hereke halıları Osmanlı saray halılarının gözdeleriydi. Özellikle Hereke, sadece saray için halı dokunan bir belde durumundaydı. Evi döşemenin bir parçası olmanın çok ötesine geçmiş olan anlamlarıyla tatami ve el dokuması halılar bu iki kültür için de önemlidir.

Tatami rugs, which are used to cover the floors of a traditional Japanese house from wall to wall, are made of rice straws and known as the world’s most ancient mats. Their original pale green colour transforms into a golden hue in time; so they literally age with their user. Tatami mats are ideally 90x180 centimeters in size. This is a crucial size, for the sizes of the rooms are determined by tatamis. In fact, a space can be described as “as large as four tatamis” or “a yard of six tatamis”. Tatamis are the indispensable of any Japanese house: without any need of chairs, tables or sofas, the Japanese eat and sleep on them. Formerly used in nomadic tents or on the back of horses, Turkish rugs have made their way into mosques and palaces in time, and has become an Ottoman tradition by the 16th century. Uşak carpets, which are woven using the Gördes knot of a very special pure wool, and pure silk Hereke carpets with a hundred knots in every single square centimeter were the favourites of Ottoman palaces. Especially Hereke was renowned as a region specialized in weaving court rugs. With their significances as a lifestyle rather than a mere rug, tatami and hand woven carpets are iconic figures in both cultures.

45


PİLAV VE SUŞİ

RICE AND SUSHI

Suşi, Japon kültürünün 2 bin yıldır önemli temel gıdalarından biri olan pirincin ve az baharat ile yağ kullanılan mutfağının en güzel özetidir. Japon mutfağında pirinç yemekleri ve deniz ürünleri ilk sırayı paylaşır. Suşi de bu ikisinin bir karışımı olarak Japon kültürüne damgasını vuran bir yemektir. Adeta bir şölen yemeğidir. Osmanlı mutfağının vazgeçilmezi pilavlar ise şölenlerin, düğünlerin, eğlencelerin yemeğidir. Sarayın baş tacıdır ama sonsuz bereketiyle herkesin ulaşabileceği bir yemek olma niteliği taşır. Neredeyse her yemeğin yanına yakışır. Bademli, fıstıklı, üzümlü, nohutlu çeşitleriyle tek başına bir ziyafeti tarif eder. Pilav, Osmanlı saray mutfağında doğar, halkın arasında büyür… Düğünlerin başyemeğidir. Osmanlı hanımlarının mutfaklarında, bezelyeli, domatesli, lapa, sade, salma, şehriyeli, tavuklu, patlıcanlı, toplam 27 çeşit pirinç pilavı yaptıkları bilinir. Pilav ve suşi; her iki kültürün de pirinçle yarattığı ustalık işidir. Her ikisi de birer şölen yemeğidir ama halk sofralarında yer bulacak kadar da mütevazı yemeklerdir.

Sushi is a sumptuous summary of the Japanese cuisine, which mainly used the two thousand year old staple food of rice, certain spices and oil. Japanese cuisine is characterized with rice and sea food dishes. Sushi blends these two ingredients and makes its mark in the Japanese culture. It is literally a feast in itself. Rice is the indispensable of the Ottoman cuisine and banquets. It is the beloved dish of the palace, but at the same time is an accessible taste by everyone. It suits almost any dish, and defines a feast in its almond, pine nut, raisin or chickpea varieties. Rice was born in the Ottoman court kitchen and grew among the common people. It has been the main dish of wedding feasts. Ottoman women used to cook rice in twenty seven versions, including rice with peas, with tomatoes, as mash, plain, with noodles, with chicken, with aubergines etc… Rice and sushi are two masterpieces of two cuisines using the same ingredient. Both have their place in banquets and on the humble tables of common people.

46


SHİBORİ VE KUTNU Uzun yıllardır Japonya’da tekstil ürünlerinde kullanılan shibori, tekniği zor, kumaşı değerli bir süsleme sanatıdır. İpekli, pamuklu kumaşlar doğal boyalarla süslenir. 3 boyutlu dokular ile zıtlıklar ya da birbiri içine karışan renkler kumaşlara uygulanır. Shibori, tekniği zor olduğu kadar uygulaması da büyük titizlik isteyen bir sanattır. Uygularken yapılan hata, her şeye yeniden başlamaya sebep olur. Kutnunun hammaddesi olan ipek, parlak ve mat çizgilerin yan yana gelmesiyle oluşur. Hakim rengi sarıdır. Sarıya kırmızı, mor, yeşil, bordo, pembe, mavi ve siyah eşlik eder. Baskılı kumaş sanatını benzersiz kılan kutnu, saray giyiminin gözde kumaşlarındandır. Anadolu’nun pek çok yerinde kına gecelerine ve düğünlere güzel elbiseler dikmek için kullanılır. Shibori ve kutnu, Osmanlı ve Japon kültürlerinde zahmetli bir kumaş boyama tekniğidir ve her ikisi de ipekli kumaşların boyanmasında kullanılır.

SHIBORI AND KUTNU Shibori is an ancient Japanese textile art, which uses an elaborate decoration technique on precious fabrics. Usually silk and cotton fabrics are preferred and decorated with natural dyes to achieve an end result of three dimensional textures, contrasts and integrated colours. Shibori requires exquisite skill and attention. A tiny fault in application can necessitate starting over. Meanwhile kutnu is a special technique where shiny and matte lines are aligned on a silk fabric. The base colour is usually gold, accompanied by red, violet, green, scarlet, pink, blue and black. This unique art of printed fabric is a royal favourite. It is widely used also around Anatolia for wedding and henna night dresses. Shibori and kutnu are two exacting dying techniques used by the Ottomans and the Japanese, using silk fabrics.

47


DAIKIN

DAIKIN TÜRKİYE AKADEMİ’NİN SERVİS EĞİTİMLERİ DAIKIN EUROPE TARAFINDAN ÖDÜLLENDİRİLDİ DAIKIN TURKEY ACADEMY’S SERVICE TRAININGS ARE GRANTED BY DAIKIN EUROPE

DAIKIN TARAFINDAN HER YIL DÜZENLENEN AVRUPA SERVİS SEMİNERİ, AVRUPA’DAN 19 ÜLKENİN SATIŞ SONRASI HİZMET DEPARTMAN YÖNETİCİLERİNİ BELÇİKA’DA BULUŞTURDU. YENİ HEDEFLERİN BELİRLENDİĞİ SEMİNERİN ARDINDAN, ALANLARININ EN İYİLERİ ÖDÜLLENDİRİLDİ. YAPILAN DEĞERLENDİRME SONUCUNDA DAIKIN TÜRKİYE AKADEMİ, ‘SERVİS DESTEK’ KATEGORİSİNDE ÖDÜLÜN SAHİBİ OLDU. 48

THE ANNUAL EUROPEAN SERVICE SEMINAR OF DAIKIN GATHERED THE EXECUTIVES OF AFTER SALES SERVICES DEPARTMENTS FROM NINETEEN EUROPEAN NATIONS IN BELGIUM. FOLLOWING THE SEMINAR, WHERE THE NEW YEAR’S PROJECTIONS WERE DETERMINED, AWARDS WERE GRANTED TO THE BESTS OF EACH FIELD. DAIKIN TURKEY ACADEMY WAS AWARDED IN THE ‘SALES SUPPORT’ CATEGORY.


n Daikin Türkiye, Daikin Europe tarafından her yıl düzenlenmekte olan ‘Avrupa Servis Semineri’nden bu yıl da ödülle döndü. Başarılı ve örnek uygulamaların ödüllendirildiği seminerde, Daikin Türkiye Akademi, ‘Servis Destek’ kategorisindeki ödülü Türkiye’ye getirmeyi başardı. Belçika’nın Roeselare kentinde 22 Ekim tarihinde gerçekleşen Avrupa Servis Semineri’nde, Daikin Europe’a bağlı olarak faaliyet gösteren 19 ülkenin servis yöneticileri bir araya geldi. Her yıl olduğu gibi bu yıl da “Yeni düşünceler, hızlı aktiviteler, iyi aksiyonlar” sloganı ile Daikin’in 2020 yılı servis organizasyon gelişiminin değerlendirildiği seminerde teknik yardım, enerji yönetimi, servis yapılanması ve network, yedek parça stok politikası, müşteri ilişkileri yönetimi ve geleceğin eğitim trendleri gibi pek çok alanda deneyimler paylaşılırken aynı zamanda çeşitli workshop’lar düzenlendi. Ayrıca servis yöneticilerinin karşılaştığı örnek olaylar katılımcılarla paylaşıldı. Toplam 19 ülkenin yer aldığı seminerde, halen yürüttüğü çalışmaları ile büyük beğeni toplayan Daikin Türkiye Akademi, verdiği

n Daikin Turkey returned with a new award from the annual ‘European Service Seminar’ once again this year. In the seminar, where successful cases were awarded, Daikin Turkey Academy was granted the ‘Sales Support’ prize. The European Service Seminar was held on October 22 in Roeselare, Belgium, bringing the service managers from nineteen Daikin Europe affiliate countries. This year’s seminar assessed the development of Daikin’s service organisation considerding the year 2020 with the motto “New ideas, fast activities, good actions”. In the seminar, experiences in a number of fields including technical support, energy management, service structure, network, spare part inventory policies, customer relations management and the future training trends were shared, several workshops took place, and sample cases were shared by service managers with the participants. The seminar was participated by nineteen countries, and Daikin Turkey Academy was awarded the ‘Service Support’ prize with its successful projects and service trainings. 49


servis eğitimleriyle ‘Servis Destek’ kategorisinde ödüle layık görüldü. Seminerin ardından düzenlenen gala yemeğinde Daikin Global Servis Departmanı Yöneticisi Yoshifumi Akashi tarafından takdim edilen ödülü alan Daikin Türkiye Satış Sonrası Hizmetler Departman Müdürü ve Akademi Koordinatörü Neslihan Yeşilyurt, “Daikin Akademi için yaptığımız çalışmaların karşılığını bu şekilde almak bizim için onur verici,” dedi. Daikin Türkiye’nin daha önce de “En İyi Servis Hizmetleri Desteği” ödülünü almayı başardığını hatırlatan Yeşilyurt, hizmet kalitesini artırmaya yönelik çalışmaları kesintisiz olarak sürdürdüklerine dikkat çekti. Yeşilyurt, Daikin Türkiye’ye ödül getiren bu çalışmalar hakkında şu bilgileri verdi: “Daikin olarak, önem verdiğimiz konulardan biri de ekibimizin eğitimidir. Bunun için Daikin Türkiye Akademi’nin sloganını da ‘Eğitim, gücümüz ve değerimizdir’ olarak belirledik ve Daikin Türkiye Akademi çatısı altında kapsamlı eğitim programları veriyoruz. Daikin Türkiye Akademi 3 bin 900 metrekarelik alanda, 6 teorik ve pratik eğitim salonu, 6 toplantı salonu ile 3 uygulama merkezinden oluşan çağdaş eğitim ortamlarında eğitimlerini gerçekleştiriyor. Daikin Türkiye Akademi’nin organizasyonu ve eğitim süreçleri ile sektörüne örnek oluşturacak bir nitelikte olduğunu söylemeliyim. Servislerimiz, pratik salonlarımızda cihazlar üzerinde ve sahada uygulamalı eğitimler aldıkları gibi teorik sınıflarda ve e-Öğrenme ortamlarında kişisel gelişim eğitimlerini tamamlayarak bilgilerini pekiştiriyorlar. Tüm teknik ekibimiz önce ‘Temel Soğutma ve Isıtma’ eğitimlerine alınıyor, ardından ürünlere özgü model bazında teorik ve pratik eğitimler veriliyor. Her eğitim öncesi ve sonrası sınavlar yaparak başarılı olanlar sertifikalandırılıyor. Müşteri memnuniyeti bizim için önemli olduğundan Daikin Türkiye Akademi’de teknik eğitimlerin yanında kurum kültürü, iletişim ve davranış eğitimleri de veriyoruz.” 50

Daikin Turkey After Sales Services Department Manager and Daikin Academy Coordinator Neslihan Yeşilyurt, whom the award was presented by Daikin Global Service Department Manager Yoshifumi Akashi in the gala dinner, said: “We are very proud to be appreciated for our works on behalf of Daikin Academy.” Reminding that Daikin Turkey has been previously awarded with “The Best Service Support Prize”, Yeşilyurt emphasized their continuous efforts in order to improve service quality. Yeşilyurt shared the following information about the efforts which has brought Daikin Turkey the award: “On behalf of Daikin, training of our employees is one of our priorities. In line with this priority, we have been giving extensive trainings under the roof of Daikin Turkey Academy with the motto ‘Training is our power and value’. Daikin Turkey Academy trainings take place in a modern environment consisting of six theory and practice halls, six meeting rooms and three application centres on a space area of 3900 squaremeters. I have to say that Daikin Turkey Academy sets an example to the sector in terms of its organisation and training process. Our services follow their personal development trainings on the devices in practice classes, in field works, in theory classes and on the e-learning environment. Our entire technical team are first taken into ‘Basic Cooling and Heating’ trainings, which are followed by theoretical and practical trainings on the basis of private models. They take tests before and after each course, and are rewarded when they are successful. Customer satisfaction is our priority, therefore we also conduct corporate culture, communication and behaviour trainings as well as technical ones in Daikin Turkey Academy.”



DAIKIN

AVM’LER KALİTELİ İKLİMLENDİRME İÇİN DAIKIN’I TERCİH EDİYOR MALLS PREFER DAIKIN FOR QUALITY HVAC SOLUTIONS

DAIKIN’İN MUCİDİ OLDUĞU VRV SİSTEMLER ŞİMDİYE KADAR HAYATA GEÇİRİLEN BİRÇOK AVM PROJESİNİN TERCİHİ OLDU. TEK BİR DIŞ ÜNİTE İLE BİRÇOK İÇ ÜNİTEYİ BİRBİRİNDEN BAĞIMSIZ OLARAK KONTROL EDEN VRV SİSTEMLER, SON OLARAK DA ÜMRANİYE’DE YÜKSELEN ORYA PARK ÜMRANİYE VE ÜMRANİYE AKASYA PARK AVM’DE KULLANILDI. 52

THE VRV SYSTEMS DEVELOPED BY DAIKIN HAVE BEEN THE SELECTED CHOICE OF MANY MALL PROJECTS. CONTROLLING SEVERAL INDOOR UNITS INDEPENDENTLY FROM A SINGLE OUTDOOR UNIT, THE VRV SYSTEMS WERE RECENTLY USED IN ORYA PARK ÜMRANİYE AND ÜMRANİYE AKASYA PARK AVM.


n İklimlendirme sektöründe her ne kadar bireysel çözümler ön plana çıksa da özellikle yeni inşaat projelerinde iklimlendirme merkezi bir sistem olarak ele alınıyor. Merkezi iklimlendirme sistemleri yüksek verimlilik ve enerji tasarrufu nedeniyle tercih ediliyor; kurulum, kullanım ve maliyet açısından oldukça avantaj sağlıyor. Günümüz teknolojisi ısı verimliliği, enerji verimliliği konusunda önemli olanaklar sunuyor. Daikin tarafından 1982 yılında icat edilen VRV sistemler, ‘yeşil bina’ dediğimiz ekolojik ve çevre dostu binaların da en büyük destekçisi. AB’nin 2020 yılına kadar çalışan tüm cihazlarda karbondioksit salımının yüzde 20 azaltmasını, yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımının yüzde 20 artırılmasını ve elektrik kullanımının yüzde 20 düşürülmesini hedefleyen 20/20/20 direktifleri doğrultusunda, sezonsal verimlilik kriterlerine uygun olarak geliştirilen VRV dış üniteler ile daha az enerji ile daha yüksek verim sunuyor. Bu tür merkezi sistemler yüksek verim-düşük işletme maliyetinin yanı sıra bina dışındaki görüntü kirliliğini de ortadan kaldırıyor. Bireysel çözümlerde, binaların dışını kaplayan dış üniteler yerine tek bir ünite ile binanın tüm iklimlendirme ihtiyacı karşılanıyor. Müşterilerine her anlamda konforlu bir ortam sunmaya çalışan AVM’lerin iklimlendirme tercihlerini doğru yapması gerekiyor. Çünkü ortam sıcaklığı, taze hava miktarı ve nem dengesi AVM’lerde konfor açısından çok önemli. İklimlendirmenin öneminin farkında olan AVM’ler ürün gamı ve kapasiteleri açısından rakiplerinden ayrılan Daikin’in yüksek enerji verimliliği, tasarruf ve konfor sağlayan ısı geri dönüşümlü VRV sistemleri ile iklimlendirme ihtiyaçlarını gideriyor. Daikin’in diğer merkezi sistemlerden farklı olan 3 borulu VRV sistemi, bir taraftan aldığı ısıyı, diğer tarafa aktararak enerji tasarrufu yapıyor. Böylelikle kompresör daha az enerji ile konforu sağlıyor. AVM gibi yerlerde birden fazla mağaza klimasının dış ünitelere bağlanmasından dolayı her mağazanın faturalandırma işlemi VRV sistemde yapılabiliyor. Bu da birçok AVM’deki sıkıntıları ortadan kaldırıyor. Bina klima tesisatının yönetimi de aynı sistem ile yapılabiliyor, enerji tasarrufu programları kolaylıkla uygulanabiliyor. Kurulum, kullanım, enerji tasarrufu ve maliyet avantajı ile AVM’lerin öncelikli tercihi olan Daikin VRV sistemler şimdiye kadar City’s Nişantaşı, Plato, Grand Pera gibi Türkiye’nin önde gelen projelerinde kullanıldı. Bu projelerin ısıtma ve soğutma ihtiyaçları karşılanırken aynı zamanda yıllık yüzde 28’e varan enerji tasarrufu sağlandı. VRV sistemler son olarak Ümraniye’de yükselen Orya Park Ümraniye ve Ümraniye Akasya Park AVM’de tercih edildi.

n Despite the individual solutions which are running forth in the climatization sector, new age construction projects specially prefer central climatization systems. Central air conditioning systems are preferred for their high efficiency and energy saving, and provide multiple benefits in terms of installment, usage and cost. Contemporary technologies provide many opportunities in respect to heat efficiency and energy efficiency. Developed by Daikin in 1982, the VRV systems are the leading pillars of the ecologic and environmental friedly ‘green buildings’. In line with the EU’s 20/20/20 criteria, which aim for the reduction of carbon dioxide emission by 20 percent, the increase of the use of renewable energy resources by 20 percent, and the reduction of the use of electricity by 20 percent as of 2020, the VRV systems were developed in concordance with the seasonal efficiency criteria, enabling higher efficiency by consuming less energy. In addition to high efficiency-low cost benefits, such central systems eliminate the visual pollution outside the building. In place of several outdoor units covering the entire facade, one single unit meets the entire climatization needs of the building. Shopping malls, which are designed to offer the highest comfort to their customers, need to make their climatization choices wisely, as the atmosphere heat, the amount of fresh air and humidity balance are crucial for comfort inside the malls. Aware of the importance of climatization, shopping malls have their climatization needs met by the VRV systems of Daikin, which gets ahead of the game with its vast product range and product capacities, offering high energy efficiency, saving and comfort. Seperated from other central systems, Daikin’s triple-pipe VRV systems save energy by transmitting the heat taken from one side to the other, hereby generating comfort at the expense of less energy. In large buildings such as malls, where multiple air conditioners are installed through outdoor units, the VRV system enables the billing of each store, eliminating many problems malls are constantly facing. The management of the building’s air conditioning can be controlled, and energy saving programs easily be applied through the same system. Installment, usage, energy saving and cost benefits male Daikin VRV systems the preferred choice for malls. The heating and cooling needs of Turkey’s leading projects including City’s Nişantaşı, Plato, and Grand Pera, have been met by these systems, in the meantime saving energy up to 28 percent annually. VRV systems have recently been used in Orya Park Ümraniye and Ümraniye Akasya Park shopping malls. 53


DAIKIN

TÜRKİYE’NİN ÖNDE GELEN KURULUŞLARININ

İKLİMLENDİRME BAKIM HİZMETLERİ DAIKIN’E EMANET

TURKEY’S LEADING INSTITUTIONS PREFER DAIKIN FOR AIR CONDITIONING MAINTENANCE

DAIKIN TÜRKİYE’NİN “KURUMSAL HİZMETLER BÖLÜMÜ” HIZLA BÜYÜMEYE VE YENİ MÜŞTERİLER KAZANMAYA DEVAM EDİYOR. BAŞTA FİNANS, MEDYA VE SAĞLIK SEKTÖRLERİNDEN OLMAK ÜZERE, TÜRKİYE’NİN ÖNDE GELEN KURUMLARI, GENEL MERKEZLERİ VE YÜZLERCE ŞUBESİNDE SAĞLIKLI VE KONFORLU ÇALIŞMA ORTAMI İÇİN DAIKIN TÜRKİYE’NİN KURUMSAL BAKIM HİZMETLERİNİ TERCİH EDİYOR. 54

DAIKIN TURKEY’S “CORPORATE SERVICES DEPARTMENT” CONTINUE ITS RAPID GROWTH THROUGH NEW CLIENTS. TURKEY’S LEADING CORPORATIONS, ESPECIALLY FROM THE FINANCE, MEDIA AND HEALTH SECTORS, PREFER DAIKIN TURKEY’S CORPORATE MAINTENANCE SERVICES FOR HEALTHY AND COMFORTABLE WORKING ENVIRONMENT IN THEIR HEADQUARTERS AND HUNDREDS OF BRANCHES.


n Isıtma, soğutma ve havalandırma sektöründe üretici kimliği ile iklimlendirme sektörüne yön veren Daikin Türkiye’nin yurtiçi ve yurtdışına yayılmış güçlü servis ağı içindeki bakım ve servis merkezleri, 3 binin üzerinde lokasyonda bakım hizmetleri sunuyor. Profesyonel hizmet yönetimini ve proaktif yaklaşımla çalışmayı ilke edinen Daikin Türkiye Kurumsal Hizmet Müdürlüğü, tüm hizmetlerini kurumsal raporlama ve planlama temelinde, Call Center takibi yaparak, ihtiyaca özel olarak sunuyor. Daikin Türkiye Kurumsal Hizmet Müdürlüğü’nün hizmetleri, planlı periyodik bakım hizmetlerinin yanında, 7/24 acil arıza servis müdahalelerini, teknik danışmanlık ve sistem revizyonlarını, zincir mağaza/banka şube bakımlarını ve hizmet performans raporları ve analizlerini kapsıyor.

n Leading the heating, cooling and air conditioning sector as an innovative developer, Daikin Turkey’s maintenance and service centers expanded around a powerful service network inside and abroad provide maintanance services in more than tree thousand locations. Embracing the principles of professional service management and a proactive business approach, Daikin Turkey Corporate Service Management provides all services in custommade fashion, on the basis of corporate reporting and planning and through call center tracking. The services offered by Daikin Turkey Corporate Service Management consist of routine periodical maintenance services, 7/24 emergency services, technical support and system revisions, chain store/bank branch maintenances, service performance reports and analyses.

FİNANS SEKTÖRÜNÜN LİDERLERİ Türkiye’nin 3 lider bankası Yapı Kredi Bankası, Türkiye Finans Katılım Bankası ve Türkiye İş Bankası Daikin Türkiye Kurumsal Hizmetler Bölümü’nün müşterileri oldu. Türkiye’nin en köklü ve en büyük bankalarından biri olan Yapı Kredi Bankası’nın Genel Müdürlük, bölge müdürlükleri ve 965 şubesi ile Türkiye İş Bankası’nın Genel Müdürlük binasının yanında, bölge müdürlükleri, operasyon merkezi ve 355 şubesinin soğutma sistemlerinin bakım ve arıza onarım hizmetleri konusunda anlaşma sağlandı. Daikin Türkiye, 2014 yılında 75 şubesinde klima sistemlerinin bakım ve arıza hizmetlerini yürütmeye başladığı Türkiye Finans Katılım Bankası’nın memnuniyetinin yüksek olması sebebi ile de 300 şubenin tamamının bakım ve arıza hizmetlerini üstlenmiştir.

THE LEADERS OF THE FINANCE SECTOR Three leading banks of Turkey, Yapı Kredi Bank, Türkiye Finans Katılım (Turkey Financial Inclusion) Bank, and Türkiye İş Bank joined the portfolio of Daikin Turkey Corporate Services Department. In addition to the headquarter, regional directorates and 965 branches of Yapı Kredi Bank, one of Turkey’s most rooted and biggest banks, a contract has been signed regarding the cooling systems, maintenance and repair services of the headquarters, regional directorates, operation center and 355 branches of Türkiye İş Bank. As a result of the high customer satisfaction of Türkiye Finans Katılım Bank, which has been served by Daikin Turkey in 75 branches since 2014 for air conditioning maintenance and repair works, the maintenance and repair services of the entire 300 branches have been given to Daikin Turkey.

MEDYA SEKTÖRÜ VE AVM Türkiye’ye geldiği 2011 yılından bu yana Türkiye’de hızla büyümesini devam ettiren dünyanın önde gelen klima üreticisi Daikin, Kurumsal Hizmetler Bölümü’nün yapılanmasını da hızla sürdürüyor. Daikin, Türkiye’nin önde gelen kuruluşlarına klima sistemleri konusunda uzman yetkili servisleri ile bakım ve arıza hizmetleri veriyor. Daikin Türkiye Kurumsal Hizmetler Bölümü’nün anlaşma sağladığı TRT, Show TV, Habertürk, TV8, Fox TV, Cihan Haber Ajansı, Zaman Gazetesi, Milliyet Gazetesi, Vatan Gazetesi, Akasya AVM, Zorlu AVM, Safir AVM, Metrocity AVM, Forum İstanbul AVM, Prime Mall AVM, Neomarin AVM, Canpark AVM, Deposite AVM, Capacity AVM, Zeno Center AVM ve Plato AVM gibi medya sektörünün önde gelen kuruluşları ve Türkiye’nin en prestijli AVM’lerinin tüm iklimlendirme sistemlerinin bakım onarım ve arıza hizmetleri Daikin Türkiye tarafından karşılanacak. Daikin Türkiye Kurumsal Hizmetler Bölümünün son günlerde yaptığı diğer büyük anlaşmalar doğrultusunda İstanbul Büyükşehir Belediyesi Tesisleri, Marmaray, Medicana Hastaneleri, Doğa Koleji, Ziylan Mağazaları, Kahve Dünyası ve Shaya Mağazaları’ndan Victoria’s Secret, Starbucks ve Shake Shack’in de bakım onarım ve arıza hizmetlerini karşılayacak.

THE MEDIA SECTOR AND THE MALLS Continuing its rapid and steady growth since its entrance in the Turkish market in 2011, the world’s leading air conditioning brand Daikin works at full speed for the structuring of the Corporate Services Department. Daikin has been providing maintenance and repair services to Turkey’s leading corporations via authorized services with special expertise in air contioning. These institutions which will be served by Daikin Turkey Corporate Services Department for all air conditioning maintenance and repair services include leading media companies and major shopping malls of Turkey such as TRT, Show TV, Habertürk, TV8, Fox TV, Cihan New Agency, Zaman Daily, Milliyet Daily, Vatan Daily, Akasya Mall, Zorlu Mall, Safir Mall, Metrocity Mall, Forum Istanbul Mall, Prime Mall, Neomarin Mall, Canpark Mall, Deposite Mall, Capacity Mall, Zeno Center Mall and Plato Mall. In line with the remaining major contracts signed by Daikin Turkey Corporate Services Department, Istanbul Metropolitan Municipality Facilities, Marmaray, Medicana Hospitals, Doğa College, Ziylan Stores, Kahve Dünyası (Coffee World) and Shaya Stores (Victoria’s Secret, Starbucks and Shake Shack) will have their maintenance and repair services provided by Daikin Turkey. 55


OTOMOBİL/AUTOMOBILE YAZI/ ArtIcle : CİHAN DEMİRŞEVK

EFSANELERİN TOKYO GEÇİDİ LEGENDS’ TOKYO PARADE JAPON DEVLERİ EV SAHİBİ OLDUKLARI TOKYO MOTOR SHOW’DA GELECEĞİN OTOMOTİV SEKTÖRÜNE YÖN VERECEK KONSEPT OTOMOBİLLER VE SÜRÜCÜSÜZ MODELLERLE ADETA ŞOV YAPTI. İŞTE FUARDA DİKKAT ÇEKEN GELECEĞİN OTOMOBİLLERİ...

56

JAPANESE MOTOR GIANTS EXHIBITED A SHOW WITH THEIR CONCEPT CARS AND DRIVERLESS MODELS THAT WILL LEAD THE FUTURE OF THE AUTOMOTIVE SECTOR IN THE TOKYO MOTOR SHOW. HERE ARE THE STAR CARS OF THE FUTURE…


n Bu yıl 44’üncüsü düzenlenen Tokyo Otomobil Fuarı, konsept otomobillerin yarışına sahne oldu. Japon devleri, geleceğin otomobillerinin nasıl olacağı hakkında fikir veren konseptlerini tutkunlarına sergiledi. 5-10 yıl içinde yollara çıkacağı tahmin edilen konsept otomobillerin en önemli özelliği ise, çevreci ve otonom yani sürücüsüz olmaları. İşte Tokyo Otomobil Fuarı’na damga vuran geleceğin otomobilleri. n The Tokyo Motor Show, which took place for the 44th time this year, housed the competition of concept automobiles. Japanese giants exhibited the cars of the future with their imaginative concepts for the carlovers. Estimated to hit the roads within five to ten years, these concept cars’ leading features are being eco-friendly and autonomous, a.k.a. driverless. Here are the future cars that made their mark in the Tokyo Motor Show… TOYOTA Lider otomobil devi Toyota, Tokyo’ya 3 farklı konsept otomobille katıldı. Ancak bu 3 modelden Toyota FCV PLUS en dikkat çekeni oldu. Toyota’nın hidrojen yakıtlı araçların geleceğini temsil eden modeli FCV PLUS, tasarımıyla da ilgiyi üzerine çekti. Modelin ön ve arka tekerleri, yakıt hücresi tarafından desteklenen ayrı motorlara sahip. Toyota’nın Kikai modeli ise Japonca’da ‘makine’ anlamına geliyor. Deyim yerindeyse aracın tüm ‘iç hatlarını’ ortaya koyan konsept otomobil Toyota Kikai, tasarımında arabaların da insan elinin detaylarıyla ortaya çıkan birer makine olduklarını ve doğuştan güzel olduklarını vurguluyor. Toyota S-FR ise Toyota’nın ‘kompakt-hafif-ulaşılabilir’ kelimelerinin üzerine inşa ettiği spor otomobil modeli. Tokyo’da ilk kez gün yüzüne çıkan S-FR, 980 kg’lık ağırlığıyla çok büyük bir motora ihtiyaç duymuyor. The leader motor giant Toyota took part in the show with three different concept cars, among which Toyota FCV PLUS starred. Representing the future of Toyota’s hydrogen fueled cars, FCV PLUS attracted attention with its eyecatching design The front and rear wheels are operated by different engines which are supported by the fuel cell. The other model Kikai means ‘machine’ in Japanese language. Literally revealing all the ‘internal features’ of the vehicle, the concept automobile emphasizes that cars are mere machines made by the human, and are natural beauties. Toyota S-FR, on the other hand, is a sportscar built by Toyota on the ideals of ‘compact, light and accessible’. Launched in Tokyo for the very first time, the S-FR does not require a huge engine with its 980 kilograms of weight. 57


HONDA Hidrojen yarışına dâhil olan Honda, Tokyo’da bu alandaki en önemli ürününü sergiledi: Honda, Clarity FCEV. 2016’da satışa sunulacak araç bir depo ile 700 km yol yapıyor. Honda’nın bir diğer modeli olan NSX, ilk jenerasyonun DNA’sından izler taşıyor. Eski versiyonlarına göre çok daha hafif olan aracın, V6 çift turbolu motorunun SPORT HYBRID SH-AWD özelliğiyle daha çevreci bir tutum sergilediği söyleniyor. Honda’nın bir diğer fütüristik konsept modeli ise iki kişinin yan yana seyahat edebileceği Honda Wander Stand, Wander Walker’ın aksine 4 tekerli. Yan ve çarpraz olarak da hareket edebilen bu araç İstanbul gibi dar sokaklarıyla ünlü metropoller için bulunmaz bir model. Taking part in the hydrogen race, Honda exhibited their number one product in this segment in Tokyo: Honda Clarity FCEV. Counting down for 2016 to be launched, the car can cover seven hundred kilometers with a full engine. Another Honda model called NSX bears traces from the DNA of the first generation. Much lighter than its former versions, the car diplays an environmentalist attitude with the SPORT HYBRID SH-AWD feature of its V& twin turbo engine. Another futuristic concept model by Honda is the Honda Wander Stand, a four wheel version of the Wander Walker, designed for two passengers. Able to move sideways and crossways, this is a perfect model for big metropols with narrow streets such as Istanbul.

58

MAZDA Tokyo Otomobil Fuarı’nın en çok ilgi gören spor otomobillerinden bir diğeri de Mazda RXVision. Mazda’nın RX modelinin fütüristik versiyonu olan RX-Vision, kaslı tasarımıyla ve detayları gün yüzüne çıktıkça otomobil severler tarafından epey konuşulacağa benziyor. Estetik özelliklerine özen gösterilen tasarım, agresif bir yapıya büründürülmüş. Mazda RX-Vision has been one of the eye-catcher sportscars of the Tokyo Motor Show. A futuristic version of Mazda RX, RX-Vision seems to become very popular among motor-afficionados thanks to its muscular design and numerous details which appear one by one. The design has an aesthetic appeal in an aggressive fashion.


NISSAN Tokyo’nun en hareketli markalarından biri de Nissan oldu. Japon otomobil devinin IDS Concept ismini verdiği canavar, görenleri büyüledi. Sıfır emisyonlu otomatik, elektrikli konsept otomobil olarak tanıtılan Nissan IDS Concept, rahat, keyifli ve güvenli bir sürüş deneyimi oluşturmak için yapay zekadan destek alıyor. Araçta yer alan sensörler otomobil sürücü kontrolündeyken sürekli olarak koşulları izleyerek tehlike durumunda sürücüye yardımcı olmaya odaklanmak üzere hazır bekliyor. Nissan’ın bir diğer modeli ise Gripz. Yeni Juke modelinin bir ön izlemesi olduğu belirtilen Gripz Concept modelinde görünen pek çok tasarımsal gelişmeyi, ilerleyen yıllarda tanıtılacak yeni Nissan Juke’ta da görmemiz mümkün. Detayı açıklanmayan otomobilin nasıl bir motora sahip olduğu da merak konusu. Nissan’ın Teatro modeli ise tam bir yeni nesil otomobil. Teatro for Dayz Konsept, her anını görüntüleyen ve paylaşma arzusundaki neslin isteyeceği her türlü teknolojiye sahip yeni konsept otomobil oldukça dikkat dağıtıcı zira gözünüzü yoldan ayıracak oldukça fazla şey sunuyor. Navigasyon, telemetri, sosyal uygulamalar, koltuklar, koltuk başları, kapı çizgileri kişiselleştirilebilecek özelliklerin bir parçası olarak sunuluyor.

Another active brand in Tokyo was Nissan. The so-called IDS Concept by the Japanese automobile giant amazed the onlookers. Introduced as a zero emission, automatic, electric concept, Nissan IDS Concept uses artificial intelligence to enable a comfortable, pleasant and safe drive. The sensors keep a constant track of the circumstances while the driver is in control, and wait in standby to step in in case of emergency. Nissan’s second model Gripz is introduced as a demo of the new Juke model. Gripz Concept is equipped by a number of design improvements which will be followed in Nissan Juke in due course. As no details have been given, the engine of the model remains a mystery. In the meantime, Nissan’s Teatro appears as a genuine new generation automobile. Teatro for Dayz Concept is the right car for the new generation, who are eager to share every move they make. Equipped with all the technology available, the new concept car is dis rather a turnoff with so many distractions incorporated. Navigation, telemetry, social applications, seats, headrests, door lines are all subject to personalization.

59


MITSUBISHI Mitsubishi Motors’un yeni nesil EV sistemine sahip yüzde 100 elektrikli crossover konsept aracı Mitsubishi eX Concept, Tokyo Otomobil Fuarı’nın en dikkat çekici crossover’ı oldu. Mitsubishi eX Konsepti, hızlı bir şekilde büyüyen kompakt SUV pazarı hedeflenerek tasarlandı. Mitsubishi Motors, ileri düzey elektrikli araç teknolojilerini, üstün 4 çeker sistemini ve ileri güvenlik özelliklerini bu konsept araçta bir araya getiriyor. Mitsubishi Motors’ new generation EV system crossover concept car with 100% electric power is called Mitsubishi eX Concept. The most attractive crossover in the Tokyo Motor Show, the Mitsubishi eX Concept is designed for the rapidly growing compact SUV market. Mitsubishi Motors blends advanced electrical car technologies with the supreme all wheel drive system and advanced safety featues in their new car. YAMAHA SPORTS RIDE CONSEPT Yamaha’nın 4 tekerli konsept aracı Sports Ride Concept Tokyo Otomobil Fuarı’nda ilk kez sahneye çıktı. 750 kg ağırlığıyla ultra hafif olduğu bilinen aracın motor özelliklerinden henüz bahsedilmemiş durumda. Yamaha’s all wheel concept car Sports Ride Concept made its first public appearance in the Tokyo Motor Show. The engine features of the ultra light model of 750 kg weight is yet unreported.

LEXUS LF-FC Toyota’nın spor markası Lexus’un agresif tasarımlı ve sürücü odaklı modeli LF-FC, araç ön panel kontrolünde dokunma gereksinimini hologramlı sistemi ile ortadan kaldırıyor. İçindeki yakıt hücreli sistemi ile arka tekerlere gücü yönlendirirken, ön tekerler elektrikli motorlardan güç alıyor ve ortaya 4 çekerli bir sistem çıkıyor. The new LF-FC by Toyota’s sportscar Lexus has an aggressive design with driver focus. The car removes the need of touch in the front pannel with its hologram system. The fuel cell system activates the rear wheels, while the front wheels are operated by the electric engine, altogether resulting in an all wheel system. 60


SUBARU Subaru’nun 5 kapılı Impreza’sı alışılagelmiş modellerinden daha kısa ama daha geniş bir tasarımla karşımıza çıkıyor. İlk kez bu fuarda gün yüzüne çıkan yeni Impreza’nın ne zaman satışa çıkacağı ise henüz belli değil. Subaru Impreza is shorter than other Subaru models, and has a wider design with five doors. Promoted for the first time in the Tokyo Motor Show, the launch of the new Impreza is yet unknown.

DAIHATSU NORIORI Toplu taşıma araçlarına benzeyen Noriori, özellikle tekerlekli sandalye ve bebek arabası için ideal bir otomobil. Resembling mass transport vehicles, Noriori is particularly ideal for wheel chairs and strollers.

SUZUKI IGNIS 2016 yılında satışa çıkması beklenen Suzuki’nin kompakt SUV’u Ignis Tokyo’da ilk kez sergilendi. Küçük SUV Ingis Suzuki Ignis Trail Konsept , cesur, gösterişli bir şehir ve aktivite otomobili olarak düşünülmüş. Counting down for 2016 to be launched, Suzuki’s compact SUV named Ignis appeared for the first time in Tokyo. The compact SUV Suzuki Ignis Trail Concept is designed as a bold and attractive urban and outdoor model. 61


DAIKIN

DAIKIN TÜRKİYE HENDEK ÜRETİM TESİSLERİ’NE

“ÇEVRECİ FABRİKA” SERTİFİKASI DAIKIN TURKEY HENDEK PRODUCTION FACILITIES RECEIVES “GREEN FACTORY” CERTIFICATE İKLİMLENDİRME SEKTÖRÜNDEKİ DOĞA DOSTU ÜRÜNLERİ İLE TÜKETİCİNİN BEĞENİSİNİ TOPLAYAN DAIKIN TÜRKİYE’NİN HENDEK ÜRETİM TESİSLERİ “GREEN HEART FACTORY” SERTİFİKASINI ALMAYA HAK KAZANDI. DAHA ÜRETİM AŞAMASINDA BAŞLATTIĞI ÇEVRECİ ANLAYIŞ İLE DAIKIN’İN GLOBAL KRİTERLERİNİ TUTTURAN DAIKIN TÜRKİYE, BU KONUDAKİ DUYARLILIĞINI ‘YEŞİL KALP’ SEMBOLÜ İLE TAÇLANDIRDI.

62

APPRECIATED FOR ITS ENVIRONMENTALLYFRIENDLY AIR CONDITIONING PRODUCTS, DAIKIN TURKEY’S HENDEK PRODUCTION FACILITIES HAVE BEEN GRANTED THE “GREEN HEART FACTORY” CERTIFICATE. MEETING DAIKIN’S GLOBAL CRITERIA WITH ITS ENVIRONMENTALIST APPROACH STARTING AT THE PRODUCTION PHASE, DAIKIN TURKEY CROWNS ITS ECO-SENSITIVITY WITH THE ‘GREEN HEART’ SYMBOL.


n Isıtma, soğutma ve havalandırma sektöründeki enerji verimliliği ve tasarruf kriterlerine göre üretilen cihaz ve hizmetleri ile iklimlendirmede öncü bir rol üstlenen Daikin, doğa dostu ürünler anlayışına daha üretim aşamasında başlıyor. Tüm üretim süreçlerini buna göre yapılandıran Daikin, çevreye olan olumsuz etkileri stratejik ve sistematik biçimde azaltma hedefi ile tüm ürünlerini çevreye duyarlı fabrikalarda üretmeyi amaçlıyor. Bu hedef doğrultusunda faaliyet gösteren çevreye duyarlı fabrikalar “Green Heart Factory” sertifikası almaya hak kazanıyor ve dünyada bulunan 73 Daikin fabrikasından 32’sinde bu sertifika bulunuyor. Kısa sürede tüm üretim süreçlerini buna göre düzenleyen ve doğa dostu ürünleri ile tüketicisinin beğenisi toplayan Daikin Türkiye, “Green Heart Factory” sertifikası almaya hak kazandı. Daikin Türkiye’nin Sakarya Hendek’te 100 bin metrekare üzerinde 42 bin metrekare kapalı alandan oluşan Hendek Üretim Tesisleri, bu sertifika ile çevre konusundaki duyarlılığının ve bu konuda yürüttüğü sıkı çalışmaların başarısını tescillemiş oldu. ‘DAHA ÖZEL’ BİR FABRİKA Daikin’in dünya çapındaki fabrikalarını, çevre duyarlılığına ve yaptıkları uygulamalarda toplumla etkileşime daha fazla önem vermesi için yönlendirdiği Green Heart Factory; daha özel bir fabrikayı ifade ediyor. Bu sertifikanın sembolü ise Yeşil Kalp. Bu semboldeki yeşil “Çevre”, kalp ise “Toplumsal duyarlılık” anlamı taşıyor. 2012 yılında İtalya’daki Daikin Applied fabrikasında düzenlenen Avrupa Üretim ve Çevre Konferansı’nda, Daikin Europe NV ve Daikin Çek Cumhuriyeti fabrikaları Green Heart Factory sertifikasını alabilen Avrupa’daki ilk fabrikalar olmuştu. Şimdi de Türkiye’ye kazandırılan Green Heart Factory sertifikasını elde etmek için, fabrikaların ilk olarak elektrik, doğal gaz, su ve soğutucu gaz kullanımlarını azaltılması gerekiyor. Ayrıca, atık oluşumlarının azaltılması, kimyasalların kullanımlarının azaltılması, toprak ve yeraltı suyu kirliliği risk yönetimi ile birlikte çevre mevzuatlarına tam uyumun sağlanması ve toplumla ilişkiler konusunda oluşturulmuş tabloda 100 tam puan üzerinden en az 85 puan alması gerekiyor. Bu kriterleri büyük ölçüde karşılayan Daikin Türkiye Hendek Üretim Tesisleri de “Green Heart Factory” sertifikasını alarak, tüm üretim süreçlerinde çevreye olan olumsuz etkileri her geçen gün azaltmayı hedefleyen bir fabrika konumuna gelmiş bulunuyor.

n Taking a leading part with its products and services meeting the energy efficiency and savings criteria in the heating, cooling and air conditioning sector, Daikin initiates its eco-friendly attitude right from the production phase. Having all production stages structed in this respect, Daikin aims to reduce eco-hazardous impacts with a strategical and systematic approach by realizing all productions in nature-friendly factories. Eco-friendly factories which conduct their operations in this respect are granted the “Green Heart Factory” certificate. Among the seventy three Daikin factories around the world, thirty two proudly own this certificate. Having organized all production facilities within a short period and appreciated for its nature-friendly products, Daikin Turkey is awarded the “Green Heart Factory” certificate. Extending on 100 thousand squaremeters with a covered area of 42 thousand squaremeters in Sakarya Hendek, Daikin Turkey’s Hendek Production Facilities therefore have its eco-sensitivity and its hard work in this respect certificated. A FACTORY ‘EVEN MORE SPECIAL’ The Green Heart Factory, which encourages Daikin’s world-scale factories for even more emphasize on the environment and social interaction, defines a factory even more special. The certicate is symbolized with a Green Heart; while green stands for the “environment”, and heart for “social sensitivity”. Daikin Europe NV and Daikin Czech Republic factories were the first factories in Europe to be awarded with the Green Heart Factory certificate at the European Production and Environment Conference that took place in 2012 at the Daikin Applied factory in Italy. To be worthy of the Green Heart Certificate, which has recently been granted to Turkey, factories first need to reduce their natural gas, water and refrigerant consumptions. A total score of 85 over 100 should be attained by meeting a number of criteria including the reduction of waste production, the reduction of the use of chemicals, a complete concordance with the environmental legislations regarding the risk management in earth and underground water pollution, and social relations. Meeting a huge percent of these criteria, Daikin Turkey Hendek Production Facilities are granted the “Green Heart Factory” certificate, hence increasing its reputation as an eco-friendly factory, aiming to reduce negative environmental impacts. 63


TARİH/HISTORY HAZIRLAYAN/ ARtIcLe: EROL ÇALI ArAştırmAcı- YAzAr / reseArcher Wrıter

OSMANLI’DA DÜĞÜNLER OTTOMAN WEDDINGS

n Osmanlı’da sosyal hayatın en renkli konularının düğünler olduğu söylenebilir. Padişahların, şehzadelerin kimle evleneceği, kızlarını kimlerle evlendireceği, düğün hediyesi olarak neler geleceği ve çeyizleri, şehzadelerin sünnet düğünleri, hediyeleri çok merak edilen konular olmuştu. Tabii şunu unutmamak gerekir ki; Osmanlı padişahlarının evliliği çoğunlukla devlet menfaatleri doğrultusunda gerçekleştirilen siyasi evliliklerdi. Sadece bu Osmanlı’ya özgü bir durum değil; o günlerde hüküm süren bütün hanedanlar için geçerli bir eylemdi. Bazen bir evlilikle savaştan kurtulmak mümkün olur, bazen de en kötü düşman en iyi dosta dönüşebilirdi. Osmanlı sarayına dönelim biz… Sarayda ‘harem’ adı verilen bir kurum vardı ki; bazı dönemlerde koca imparatorluğun buradan yönetildiği herkesçe malumdur. Anaların oğullarını tahta çıkarmak ve kendi statüsünü korumak için türlü entrikalar çevirdiği, gücü başkasına kaptırmamak adına her çeşit oyunun yapıldığı, batılıların fantastik bir ilgiyle ‘gizemli’ ya da ‘oryantalist’ olarak nitelediği ama derinlemesine bakıldığında trajik bir kurumdu harem… Haremin amaçlarından biri de padişah soyunun devamı edebilmesi için hiçbir şeyi riske atmamaktı. Yani padişah, siyasi nedenle evlendiği 64

n Back in the Ottomans, weddings were probably the most zestful of the social events. Whom the sultans and their sons would marry, whom should they give their daughters’ hands, the wedding gifts and dowries, circumcision feasts of the princes and the gifts were the most attractive curiosities of the common people. It should be noted that the weddings of Ottoman sultans were mostly political decisions taken for the sake of the state. And this was not particular to the Ottomans at all, but was shared by every dynasty at the time. Sometimes a battle can be avoided by a marriage, and sometimes the worst of the enemies might become the best entente. But let us get back to the Ottoman palace… The so-called ‘harem’ was such a powerful entity that at times the whole empire has known to be manipulated by here. With mothers engaged in innumerous intrigues to throne their sons, all kinds of political games being played just to keep the power, the westerners calling it ‘mysterious’ or ‘orientalist’ with a fantastic curiosity, harem was indeed a tragic institution. One of its main purposes had been to risk nothing to sustain the sultan’s lineage. That is, when the sultan failed to have a child from his political wife, he could have a


eşinden bir oğul sahibi olamasa da haremdeki cariyelerden birinden mutlaka bir ya da birkaç oğul sahibi olabilirdi böylece… Bu işleyiş de başka bir yazının konusu olsun; şimdilik evliliklerle ve düğün törenlerinin yolu yordamını anlatmakla yetinelim… Padişahlar, hareme getirilen cariyeler dışında duruma göre ya Anadolu’daki Türk beylerinin kızlarıyla ya da Balkan ve Bizans krallarının kızlarıyla evlenirdi. Siyasi evliliklerden amaç, iki devlet arasında süregelen düşmanlığı bitirmek veya güç birliği oluşturmaktı. Bu tür evlilikler de sadece günü kurtarmaya yeterdi, uzun vadede hedefine ulaşamazdı. Osmanlı tarihinin ilk siyasi evliliği devletin kurucusu sayılan Osman Gazi ile herkesin büyük saygı duyduğu dönemin en önemli alimlerinden biri olarak kabul edilen Şeyh Edebali’nin kızı Malhun Hatun arasında gerçekleşmiştir. Yeni kurulmakta olan bir devletin adli ve hukuki örgütlenmesinde Edebali gibi iyi yetişmiş bir fıkıhçıya, halkın sevdiği bir hukukçuya ihtiyacı vardı. Osman Gazi de Mal Hatun’la evlenerek devrin en önemli hukukçusunu yanına almış oldu. Osman Gazi, oğlu Orhan Gazi’yi de Bizans valilerinden Yarhisar tekfurun kızı Ülüfer Hatun ile evlendirir. Nilüfer Hatun olarak tarihteki yerini alan Ülüfer, Osmanlı hanedanlığına gelin gelen ilk Hıristiyan kızdır. Osmanlı ailesinden Balkan kökenli bir kızla evlilik yapan ilk sultan 1’inci Murad Hüdavendigar’dır. Niğbolu’dan kaçırılarak getirilen Sırp asıllı Mara Hatun’la Bursa’da evlenir. Osmanlı sultanlarının Anadolu beylikleri ile ilk siyasi evliliği Candaroğulları Beyliği’yle olur. Orhan Gazi’nin oğlu Süleyman Paşa, Candaroğlu Bayezid’in kızıyla evlenir. Bu liste de bu şekilde uzar gider…

dozen from one of the concubines. But let us leave this to another time, and return to our main subject of marriages and wedding ceremonies… Other than the concubines brought to harem, sultans could marry the daughters of Turkish principalities around Anatolia, or of the Balkan or Byzantian kings. The motive behind these political marriages was to end the ongoing hostility between two states, or to establish a mutual power. These marriages only saved the day, but failed to meet their object in the long term. The first political marriage of the Ottoman history had been the one of the founder of the state, Osman Gazi, and Mal Hatun, the daughter of one of the best reputed and respected scholars of the time, named Sheikh Edebali. During the foundation of a new state and the legal and judiciary organisation, a cultivared and popular Islamic legist such as Edebali was much needed. By marrying Mal Hatun, Osman Gazi had taken the best legist of the time on his side. Later on, he married his son Orhan Gazi to Ülüfer Hatun, the daughter of a Byzantian governor, the feudal landlord of Yarhisar. Known as Nilüfer Hatun in history, Ülüfer had been the first Christian to be wed to the Ottoman dynasty. Sultan Murad I was the first Ottoman sultan to marry a Balkan girl. Kidnapped from Niğbolu, the Serbian origined Mara Hatun was married to the sultan in Bursa. The very first political marriage between the Ottoman and an Anatolian principality had been with Candaroğulları Beylic. Süleyman Pasha, the son of Orhan Gazi, married the daughter of Candaroğlu Bayezid. And the list goes on…

65


KIZ İSTEME HEYETİ Osmanlı padişahları, şehzadelerini genelde Anadolu beylerinin kızlarıyla evlendirmeyi tercih ederdi. Bu fikir vezirlere açılır, istişare edilirdi. Kız istemeye gidecek heyete önem verilirdi. Bunlar saray çevresindeki saygın insanlardan seçilirdi. Heyet bazen çok kalabalık olurdu. Örneğin Germiyan beyinin kızını Yıldırım Beyazid’e istemeye giden heyetin 2 bin kişi olduğu söylenir. Bu tür törenler aynı zamanda güce dair işaretler taşıdığı için hiçbir şeyden kaçınılmadan düzenlenirdi. ASKING FOR THE GIRL’S HAND Ottoman sultans preferred to marry their sons to the daughters of Anatolian seignours. The idea was consulted to the viziers and was discussed. The commission to ask for the girl’s hand was given importance. The members of the commission were chosen among the respectable court people. Sometimes, it became very populous. For instance, the commission who went to ask for the hand of the daughter of the Germiyan seignour for Yıldırım Bayezid was said to comprise two thousand people. Everything was made available for these ceremonies, as they .

DÜĞÜN HAZIRLIKLARI Saray düğünleri için hazırlıklar aylar öncesinden başlardı. Çünkü padişaha ve saraya layık, dillere destan bir düğün olması istenirdi. Düğün takvimi aksamaya meydan vermeden adım adım yürütülürdü. Harem görevlileri dahil düğünden sorumlu herkes, padişahın şanına gölge düşürüp, canından olmamak için en ince detaylara kadar hazırlık yaparlardı. Saraydaki ziyafet sofraları misafirlerin unutamayacağı zenginlikte olurdu. WEDDING PREPARATIONS Preparations for court weddings started from months in advance. After all, it should be a legendary wedding worthy of the sultan and the palace. The wedding calendar was crucially maintained step by step, with no tolerance for any failure. Everyone responsible for the wedding, including the harem officials, worked meticulously not to bring harm to the sultan’s reputation and thus lose their lives. The palace banquets were so rich to be forgotton.

DÜĞÜN ZAMANI Tercih edilen düğün zamanı bahar ayları veya haziran olurdu. Çünkü her taraf yeşillenmiş, çiçekler açmış, sefer hazırlıkları tamamlanmış olurdu. Şenlik meydanları ve kırlar düğün alanı haline gelirdi. Herkes meydanlara akın eder, çimenlere çadırlar kurulurdu. Merkeze Otağ-ı Hümayun yani padişah çadırı kurulur, etrafında ise protokol sırasına göre devlet temsilcilerinin çadırları yerini alırdı. Çadırlara yerleşen misafirler, sırasıyla getirdikleri hediyeleri, padişahın huzurunda takdim ederlerdi. Onlar da eli boş çevrilmez, Osmanlı devlet şanına yakışır hediyelerle onurlandırılırdı. Düğün masrafları padişahın has parasından karşılanırdı. 66

WEDDING TIME The preferred wedding time was either spring months or June, for only then all around would be green, flowers would have blossomed, and the campaign preparations were completed. Festive squares and countryside were transformed into wedding zones. Everyone gathered in the squares, and tents were pitched on the grass. In the centre was pitched the Otağ-ı Hümayun, the sultan’s tent, surrounded by the tents of other statesmen in line with their ranks. The guests who have taken place inside these tents presented their gifts to the sultan one by one. They were not sent back in vain, and were honoured with gifts befitting to the glory of the Ottoman State. The wedding expenses were covered from the sultan’s private account.


HEDİYELER Ülke içinden ve dışından davet edilecek kişilerin listesi özenle hazırlanır ve gizli tutulurdu. Misafir ağırlamada ise saray protokolü kuralları uygulanırdı. Bu düğünler Balkan veya Batılı krallar için de bir fırsat sayılırdı. Padişahın gönlünü kazanmak ve kendi gücünü göstermek adına adeta kıymetli hediye yarışına dönerdi. Yerli yönetici ve yabancı ülke kral, temsilci veya elçilerin gönderdikleri hediyeler kitaplar, kumaşlar, giyecekler, mefruşat, kürkler, saatler, kokular, köle, at ve at takımları seccadeler, Acem halıları, elmaslar, yakutlar, altınlar, gerdanlıklar ve filler gibi çok geniş bir yelpazede olabilirdi. Düğün törenleri bazen 1 hafta, bazen de 1 ay sürerdi. Bütün Osmanlı şehirlerinde temsili kutlamalar yapılır, Sancak beyleri, valiler, beylikler sorumlu oldukları yerlerde halka hediyeler dağıtır, ziyafetler verirdi.

NİKAH Nikah sarayda kıyılırdı. Şeyhülislam ve sadrazam yerlerini aldıktan sonra merasime geçilirdi. Darüssaade Ağası gelinin, vezirlerden biri de damadın vekili olurdu. Şahitler de üst düzey rütbeli devlet adamlarından seçilir, böylesi bir ortamda da nikahı şeyhülislam kıyardı. Nikaha katılanlara, padişah ve valide sultan tarafından hediyeler verilir, “velime” denilen ziyafetler başlardı.

WEDDING GIFTS The list of invitees from and outside the state was prepared meticulously and was kept confidential. Court protocoles were strictly applies while entertaining the guests. These weddings acted as a great opportunity for the Balkan and Western kings. A precious gift giving contest initiated to conquer the sultan’s heart and to demonstrate their power. The gifts of local governors and foreign kings or ambassadors included a vast variety such as books, fabrics, costumes, furniture, furs, clocks, perfumes, slaves, horsesa and drawgear, prayer rugs, Persian rugs, diamonds, rubies, gold, necklaces, and even elephants. Wedding ceremonies lasted a week, sometimes a month. Symbolic celebrations were made in all Ottoman cities where the flag officers, governors and principalities distributed gifts and held banquets for the people.

ÇEYİZLER Gelin olacak kızların çeyizleri genelde dantelli havlular, oyalı mendiller, örtüler, hamam keseleri, el işleri olurdu. Padişahlar bu çeyizleri öğrenir, az bulurlarsa bazı şeyler eklerlerdi.

THE NUPTIALS The nuptials took place in the palace. The ceremony started as the Sheikh al-Islam and the grand vizier took their places. The chief harem eunuch represented the bride, while one of the viziers represented the groom. The witnesses were chosen among the statesmen of high rank, and the marriage ceremony was performed by the Sheikh alIslam. The guests were presented gifts from the sultan and the mother sultan, and the so-called “velime” feasts started.

DÜĞÜN YEMEKLERİ Yemekler, gelen bütün misafirlerin kültürleri düşünülerek, damak lezzetine göre çok çeşitli yapılırdı. Sarayın itibarı ziyafetle ölçülürdü. Paça, zirva (et suyu çorba), öküz kebabı, tüffahiyye (saray mutfağına has bir yemek), tavuk kızartmaları, kuzu ve ördek çevirmeleri, mamuniyye (kurabiye çeşidi), şerbetler, güllaç, sükkerli aşlar, sükkerli nukl (şekerli çerezler), zerde (safranlı pirinç), muhallebi, reşidiyye (şeker ve nişastayla yapılan bir tür tatlı) gibi yiyecekler düğün sofralarının başlıca ikramları arasındaydı. THE WEDDING BANQUET Many varieties of food were prepared considering the cultures and the palates of the guests. The prestige of the palace was measured by the banquet. Lamb’s feet, zirva (meat broth), ox kebab, tüffahiye (a special dish of the court), fried chicken, roasted lambs and ducks, mamuniyye (a sort of cookie), milk pudding, reşidiyye (a desert made with sugar and starch) were among the indispensables of wedding banquets.

THE DOWRIES The dowries of the brides-to-be consisted of lace towels, embroidered kerchiefs, quilts, bath gloves, handcrafts. Sultans were informed about these dowries, and made additions when deemed necessary. EĞLENCE VE ŞENLİKLER Düğünlerin, sünnetlerin ve dini bayramların en coşkulu eğlencesi at yarışları olurdu. Yemekler yenip, içecekler içildikten sonra, ateşbazlar hünerlerini sergilerdi. Günümüzdeki havai fişekleri gibi ateşbazlar aydınlatma gösterileri sunarlardı. Çeşitli akrobasi maharetleri, ok atma, beceriye dayalı geleneksel oyunlarla düğün boyunca saraydakilerin ve halkın eğlenmesi amaçlanırdı.

FEASTS AND CELEBRATIONS The most joyful entertainment of weddings, circumcision ceremonies and religious feasts were horse races. After the meals, firemen displayed their talents. Similar to the fireworks today, these firemen made lighting shows. Throughout the wedding, court people and the common people were entertained with acrobatic shows, archeries, and traditional games which require talent.

67


HABER / NEWS

DAIKIN TEKNOLOJİ VE İNOVASYON MERKEZ ÜSSÜNÜ SETTSU’DA AÇTI DAIKIN TECHNOLOGY AND INNOVATION CENTER OPENED IN SETTSU

İKLİMLENDİRME SEKTÖRÜNÜN ÖNCÜ ŞİRKETİ DAIKIN, AR-GE VE İNOVASYONA VERDİĞİ ÖNEMİ YENİ AÇTIĞI MERKEZ İLE BİR KEZ DAHA KANITLADI. DAIKIN, BÜNYESİNDE BULUNAN 700 MÜHENDİSİNİ SEKTÖRE DEĞER KATACAK YENİ ÇALIŞMALAR YAPMAK İÇİN JAPONYA’DA KURDUĞU TEKNOLOJİ VE İNOVASYON MERKEZİ’NDE GÖREVLENDİRDİ. 68

THE AIR CONDITIONING LEADER DAIKIN ONCE AGAIN PROVED THE IMPORTANCE PLACED IN R&D AND INNOVATION WITH ITS NEW CENTER. IN ORDER TO ENGAGE IN NEW VALUE PROJECTS, ITS SEVEN HUNDRED ENGINEERS WERE STATIONED IN THE NEW TECHNOLOGY AND INNOVATION BASE IN JAPAN.


n Dünyanın lider iklimlendirme şirketi Daikin, ısıtma, soğutma ve havalandırma alanındaki en son ürün, teknoloji ve çözümlerin öncüsü olduğunu Japonya’nın Settsu kentinde bulunan Yodogawa Tesislerindeki Teknoloji ve İnovasyon Merkezi’ni tamamlayarak tüm dünyaya duyurdu. 25 Kasım 2015 tarihinde faaliyete başlayan Daikin Industries’in bu yeni tesisi, küresel ölçekte genişleyen Daikin Grubu’nun teknoloji geliştirme faaliyetleri için bir ana üs olarak işlev görecek. 700 mühendisi ile toplam 58 bin metrekarelik alanda hizmet verecek olan merkez, şu anda yüzde 70 olan tasarruf oranını yakın zamanda yüzde 100’e çıkaracak. İklimlendirmenin global lideri Daikin’in dünyanın her bölgesinde yaygınlaştırdığı teknoloji geliştirme merkezi olarak işlev görecek olan Teknoloji ve İnovasyon Merkezi, sanayi, devlet ve akademik çevreler ile küresel işbirliğini etkin bir şekilde destekleyecek, dünyanın her yerinden insanları, bilgiyi ve teknolojiyi kendisine çekecek. Daikin bu yeni merkezi ile hem şirket içinde hem de şirket dışında ortak çalışmaya dayalı yenilikler yaratmayı amaçlıyor. Inverter’leri, ısı pompaları ve flurokimyasal ürünleri de kapsayan temel teknolojiler alanında dünyanın 1 numaralı teknolojisini oluşturan Daikin bu merkezle birlikte farklılaştırılmış ürünlerle işlerini genişletmek, yaygınlaştırmak ve yeni değer ve iş fırsatları yaratmak için yeni ve gelişmiş teknolojileri bir kaldıraç olarak kullanacak.

n The world’s leading air conditioning brand Daikin confirmed its pioneering status for the latest products, technologies and solutions in heating, cooling and air conditioning with the completion of the new Technology and Innovation Center inside the Yodogawa Facilities in Settsu, Japan. Entered into service on November 25, 2015, the new facility of Daikin Industries will serve as a home base for the technological improvement facilities of Daikin Group, which keeps expanding in the global scale. Serving on a surface area of fifty eight thousand squaremeters and with seven hundred engineers, the center will soon increase the current total saving value of seventy percent to one hundred percent. The Technology and Innovation Center will function as a home base for technological advances which the global air conditioning leader Daikin keeps extending worldwide. The center will provide support in the global cooperation of the industry, the state and academic environment, and will serve as a magnet for people, knowhow and technology from the entire world. With the new center, Daikin aims to make collaborated innovations inside and outside the company. Developing the world’s top technology with respect to inverters, heat pumps and fluorochemicals, Daikin will use innovative technologies as a leverage to develop and expand their business, and to create new values and recruitment opportunities through diversified products with this center.

ENERJİ TASARRUFLU SİSTEMLER KULLANILDI Toplamda 58 bin metrekare alan üzerine inşa edilen Teknoloji ve İnovasyon Merkezi 6 kattan oluşuyor. İnşasına 2013 Kasım’ında başlanan merkez tam 2 yıl sonunda tamamlanarak hizmete girdi ve yaklaşık 38 milyar Yen’e mal oldu. Bu merkez Daikin enerji verimliliği kriterine ve sıfır enerjili bina yönetmeliğine uygun olarak Daikin teknolojileri kullanılarak inşa edildi. Enerji tasarrufu sağlayan sistemlerin kullanıldığı bina ilk olarak yüzde 70 ve gelecekte ise yüzde 100 oranında enerji tasarrufu yapmayı amaçlıyor. Bu özellikleriyle yeşil bina sertifikasyon programının en yüksek derecesi olan LEED Platin sertifikası almayı hedefleyen merkeze gelecek ziyaretçiler serbestçe gözlem yapabilecek, enerji tasarrufu sağlayan bu girişimleri ve enerji azaltımı koşullarını kendileri deneyimleyebilecek. Toplamda 700 personelin görev aldığı Teknoloji ve İnovasyon Merkezi ortak çalışmaya dayalı yenilikler geliştirerek müşterileri için yeni değerler yaratmayı amaçlıyor. Bu hedefi gerçekleştirmek için ise, mühendislerin engellerin üstesinden gelmesini sağlamak amacıyla ortak çalışmaya dayalı yaratıcılığın desteklenmesine yönelik olarak, merkezin ofis ve laboratuvar alanları yenilikçi tasarımlarla inşa edildi.

ENERGY SAVING SYSTEMS WERE USED Built on a surface area of fifty eight thousand squaremeters, the Technology and Innovation Center extends on six floors. The construction works started in November, 2013, and was completed in two years at a cost of thirty eight billion yens. The center was built in line with Daikin energy efficiency criteria and zero energy building regulations by using Daikin technologies. With the energy saving systems used in the building, a seventy percent energy saving is aimed in the first place, which is estimated to increase up to one hundred percent in the future. Aiming for the LEED Platin certificate, which forms the supreme level of green building certification program, the center’s visitors will have the chance to freely observe and experience these advances and conditions which save energy. Employing a team of seven hundred, the Technology and Innovation Center aims to add new values for their customers through collaborated innovations. In this respect, the office and laboratory sections of the center were built with creative designs to encourage collaborative creativity in order to assist engineers to overcome the obstacles. 69


ORTAK ÇALIŞMAYI TEŞVİK EDEN OFİSLER Teknoloji ve İnovasyon Merkezi’nde bulunan mühendislerin ofis çalışma alanları, çalışanlar arasında en uygun şekilde iletişim kurulmasını kolaylaştıracak mesafelerde düzenlendi. Binada, önceden planlanmayan ve gerek küçük gerekse büyük grupların tamamen doğaçlama gelişen toplantılarının yapılmasını sağlamak için muhtelif yerler ayrıldı. Ayrıca merkezde bulunan yenilikçi kat tasarımları da şirket mühendislerinin serbestçe toplanabilmelerine ve aktif konuşma ve tartışmalara girişebilmelerine imkan sağlaması adına düzenlendi.

WAİGAYA SAHNESİ Waigaya yani çalışmaya dayalı, yaratıcılığa yönelik toplantıların hızlı bir şekilde yapılabilmesi için toplantı alanı olarak dördüncü ve beşinci katlar arasında kalan ofis çalışma alanları ayrıldı. Bu alanlarda yapılan konuşmalar, ofisin her yerinden görülebiliyor ve bu tasarım konuşmalar ve tartışmalara katılmak isteyen herkesi cesaretlendiriyor. THE WAIGAYA STAGE The office areas between the fourth and the fifth floors were spared for quick waigayas, which is the Japanese term for creative meetings which require hard work. The discussions taking place in these areas can be seen from the entire office, encouraging everyone to engage in such talks and discussions. 70

OFFICES THAT ENCOURAGE TEAMWORK The office spaces of the engineers in the Technology and Innovation Center were arranged in the most suitable distances to enhance a better communication among the employees. Inside the building, various spaces have been alocated for spontaneous group meetings of varying sizes. In addition, innovative floor designs in the center were intended for engineers to freely meet and engage in active chats and discussions.


CHI NO MORI Burası, müşteri görüşmeleri ve karşılıklı bilgi değişimleri sayesinde edinilen ortak çalışmaya dayalı yaratma ve buluşlar ile ürün geliştirmeyi birbirine bağlayan bir alan. Chi No Mori sergileme alanında, Daikin’in temel teknolojileri ve halen geliştirilme aşamasında olan ileri teknolojileri sergileniyor. Bu somut yenilikleri görmek hem şirket içinde hem de şirket dışındaki iş ortaklarımıza, yeni konseptlerin keşfedilmesine yönelik olarak ilham veriyor ve onları, sorunların çözülmesi ve uygulamaların geliştirilmesi için yeni temaların yaratılmasına yönlendiriyor. CHI NO MORI This area links collaborative creations and inventions based on customer interviews and exchange of knowhow with product development. In the Chi No Mori exhibit area, Daikin’s primary technologies and advanced technologies which are still in progress are displayed. Witnessing these innovations inspire the company staff and our business partners outside to discover new concepts and lead them to come up with new themes for problem solving and application developments.

GELECEĞİN LABORATUVARI Merkezden tamamen bağımsız olarak muhtelif sektörlerden insanların ortak çalışmaya dayalı yaratma faaliyetlerinde etkin bir şekilde gelişim gösterebilecekleri büyük bir alan ayrıldı. Bu alan, gelecekteki 10 ila 20 yıllık bir süreyi öngören inovasyon temalarının bulunması amacıyla oluşturuldu. Girişi ofis ve laboratuvar alanlarından farklı olan bu dikkat çekici alana, bilgelik ve bilgilerini paylaşmaları, ufuk açıcı konuşma ve tartışmalara katılmaları için şirket dışından uzmanlar davet edilecek. LABORATORIES OF THE FUTURE A vast area which is independent from the center has been spared for cooperative creative facilities where people from various sectors can actively engage in. The area is designed to enhance innovative themes that is estimated to require a couple of decades. The attractive space with a seperate design from the offices and labs will welcome experts to share their wisdom and knowledge through visionary talks and discussions.

BİLİMADAMI ODALARI Şirket dışından gruplarla ortak çalışmaya dayalı yaratım faaliyetlerinin desteklenmesine yönelik girişimlerin bir parçası olarak, Japonya’dan ve diğer ülkelerden üniversite öğretim üyelerinin ve kanaat önderlerinin serbestçe kullanmaları için Teknoloji ve İnovasyon Merkezi’nde bir alan ayrıldı. Bu alanda muhtelif ülkelerden farklı değer, duygu ve anlayışa sahip araştırmacılar tarafından kullanılması için farklı tasarım ve iç mekanları olan yedi Bilim Adamı odası oluşturuldu.

ROOMS FOR SCIENTISTS In line with the mission of supporting creative cooperations with outside groups, a special space in the Technology and Innovation Center has been dedicated for the use of academics and opinion leaders from and outside Japan. To be used by researchers from various nations sharing different values, sentiments and cognitions, seven Science Rooms with seperate designs and interior spaces were planned.

ODİTORYUM Hem şirket içinden hem de dışından çeşitli insanların bir araya gelebilmelerini, belirli konular üzerindeki konuşmalara ve sunumlara katılabilmelerini sağlamak amacıyla 250 koltuk kapasiteli daire biçiminde bir oditoryum kuruldu. Oturma yerlerinin arka tarafında dört ayrı dilde simültane çeviri yapılmasını sağlayabilecek simültane tercüme kabinleri yerleştirildi. AUDITORIUM In order to enable people from inside and outside the company to come together and participate in special sessions and presentations, a circular auditorium with 250 seats was founded. Behind the seats were placed simultaneous translation cabins which permit translation from four different languages simultaneously.

71


DAIKIN KEŞİF SALONU Yabancı ülkelerle yürütülen ortak çalışmaya dayalı üretim faaliyetlerinin başarılı olabilmesi için Daikin kültür ve DNA’sının anlaşılması önemli bir olgu olarak görülüyor. Bu amaçla, Teknoloji ve İnovasyon Merkezi’nde Daikin teknolojisinin ve ürünlerinin geçmişinin sergilenmesini ve geçmişte gerçekleştirilen bu teknolojilerin ve ürünlerin incelenmesini sağlayarak yeni fikirleri harekete geçirmeyi amaçlayan Daikin Keşif Salonu olarak adlandırılan bir alan tesis edildi. DAIKIN DISCOVERY HALL The recognition of Daikin’s culture and DNA is seen essential for the success of production facilities that are conducted in cooperation with foreign countries. In this respect, a special place named as Daikin Discovery Hall was assigned in the Technology and Innovation Center where Daikin technology and products will be displayed and former technologies and products can ve investigated to motivate new ideas. 72

DÜŞÜK SICAKLIK, YÜKSEK NEM LABORATUVARI -35 ila 60C arasında değişen sıcaklıklardaki ortamlarda kurulan dış mekan klima ünitelerinin koşullarının simüle edilebilmesi için maksimum yüzde 90 nemli bir ortam sağlayan bu laboratuvar inşa edildi. Bu laboratuvarda aşırı buzlanmaya ve dona maruz kalan dış mekan ünitelerinin soğuğa karşı dayanıklılığı onaylanıyor. Kurulum koşulları her küresel piyasa için yeniden yaratılarak ürünün güvenilirliği artırılıyor.

LOW TEMPERATURE, HIGH HUMIDITY LABORATORY For the simulation of outdoor air conditioners which operate in temperatures ranging from -35 to 60⁰C, a laboratory with a maximum humidity of ninety percent has been built. In the lab, outdoor units that are subject to freezing and frost are proved against cold resistance. The installment conditions are reinvented for each global market to enhance the product safety.


YARI YANKISIZ ELEKTROMANYETİK BÖLGE Elektronik ekipmanlarda ve cihazlarda arızaya yol açan elektromanyetik gürültüler ölçülmesi, iç ve dış mekân klima ünitelerinin aynı anda bağlanması ve döndürülmesi amacıyla iki katlı (üst ve alt) büyük bir masa olarak Elektromanyetik Yarı Yankısız Bölme inşa edildi. Bu alan, Daikin’in her küresel piyasada yürürlükte olan elektromanyetik gürültü düzenlemelerine daha hızlı tepki verebilmesini ve bir yandan ürün güvenilirliğini sağlarken bir yandan da daha yüksek geliştirme hızını yakalayabilmesine olanak sağlıyor.

SEMI-ANECHOIC ELECTROMAGNETIC AREA An Electromagnetic Semi-Anechoic Compartment in the form of a double giant table was built to measure electromagnetic noise which cause damage in electronic equipments and devices, to install and rotate indoor and outdoor air conditioner units simultaneously. The area enables Daikin to faster react against electromagnetic noise regulations in the current market and product safety as well as a higher development speed. UYKU VE METABOLİK LABORATUVAR Bu laboratuvara, insansı yaşam koşullarını destekleyen bir ortam sağlamak için bir yatak ve tuvalet monte edildi. Bu tasarım, evdeki hava ortamına ve insan psikolojisine karşılık gelen deneylerin yapılabilmesini sağlayarak, rahat ve iyi bir gece uykusunu teşvik eden yeni hava değerinin yaratılmasına yardımcı oluyor.

SUNİ İKLİM LABORATUVARI Suni İklim Laboratuvarı adındaki bu alanın tavan, duvar ve zemin yüzeylerinin tamamına radyan ısı panelleri monte edildi. Ürünlerin kullanıldığı gerçek ortamlar dikkate alınıyor ve “pencereden giren güneş ışığı ve odanın bir yüzeyinden içeri giren ısı” gibi koşullar varsayılarak testler yapılıyor. Ayrıca, odanın sıcaklığı ve nemi serbestçe değiştirilebildiğinden, vücut yüzeyi sıcaklıklarını ölçmek ve insana sağlanan konforla ilgili bilgi vermek için çeşitli manken kombinasyonlarıyla testler yapılıyor. ARTIFICIAL CLIMATE LABORATORY The ceiling, walls and floors of the Artificial Climate Laboratory are entirely covered with radiant heat pannels. The real environments where the products are actually used are considered, and tested are conducted by taking conditions such as “the sunshine through the window or heat through a room facade” in consideration. Furthermore, as the temperature and the humidity of the room are subject to changes, various dummy combinations are being tested to provide information regarding the body temperature and human comfort.

SLEEP AND METABOLIC LABORATORY To provide a human-friendly environment inside the lab, a bed and a wc have been installed. The design enables experiments related with household air conditions and human psychology, and to create new air values which permit a comfortable, quality sleep. 73


GÜNCEL / ACTUAL YAZI/ ArtIcle : NURAN SAVAŞ

SİZDEN BİR SHERLOCK HOLMES ÇIKAR MI? IS THERE A SHERLOCK HOLMES IN YOU?

74


“ODADAN KAÇIŞ” OYUNLARI BİLGİSAYAR OYUNLARININ PABUCUNU DAMA ATIYOR! ÇOĞUMUZUN BİLGİSAYAR, TABLET YA DA TELEFONLARIMIZDA ÇOKÇA OYNADIĞIMIZ KAÇIŞ OYUNLARININ GERÇEK HAYAT SİMÜLASYONU OLAN BU OYUNLAR, DÜNYADAN SONRA ÜLKEMİZDE DE HIZLA YAYILIYOR. TABİİ Kİ, BAŞI İSTANBUL ÇEKİYOR. ROOM ESCAPE GAMES ARE RUNNING RINGS AROUND COMPUTER GAMES! THE REAL LIFE SIMULATION OF ESCAPE GAMES WHICH HAVE BEEN PLAYED BY MANY IN COMPUTERS, TABLETS OR PHONES ARE NOW BECOMING WIDESPREAD IN TURKEY AS IN THE REST OF THE GLOBE. ISTANBUL IS IN THE LEAD, OF COURSE…

n İstanbul Beyoğlu’nda eski bir binanın önündesiniz. Aralık duran kapıdan içeriye girip, etrafa şöyle bir göz atmak istiyorsunuz. Ve o anda kapı hızla kapanıyor arkanızdan… Sesinizi duyan kimse olmadığına göre iş başa düştü demektir. Önce sakin olup, etrafı kolaçan edecek, sonra da sizi kapalı kaldığınız bu evden çıkaracak bir şeyler bulacaksınız. Kim bilir, belki okuduğunuz Sherlock Holmes romanları, belki çözdüğünüz zeka oyunları tam da burada devreye girecek. Bakalım siz de ipuçlarını takip ederek, dışarıya çıkmanızı sağlayacak anahtara ulaşabilecek misiniz? Bu anlattığımız gerçek hayattan bir sahne değil tabii ki. Çoğumuzun aşina olduğu bilgisayar oyunlarının sanal olmayan versiyonu. Anlaşılan o ki, oyun tutkunları rahat evlerinde ya da steril ortamlarında tek başlarına bir ekrana bakarak oynamaktan sıkıldılar ve sanal dünyayı gerçek dünyaya aktarmak için kolları sıvadılar. Kapalı kalma fobiniz yoksa ipuçlarını takip eden bir dedektif kadar yetenekli olup, olmadığınızı öğrenmek, takım oyununa yatkınlığınızı görmek, kısacası problem çözerek eğlenmek istiyorsanız bu oyun tam da size göre diyebiliriz.

n You stand before an old Beyoğlu building in Istanbul. You are curious to get in through the door that has been left ajar to take a look inside. And at the very moment, the door slams behind you. As there is no one around to hear you, you are all on your own. First, you have to keep calm and check around to find something that could help you get out. Who knows, you might find the clue you are looking for from the previously read Sherlock Holmes novels, or the brain teasers you have solved. It is to be seen whether you will be able to access the exit by following the clues or not. Certainly, this is not a real life scene, but a real life version of the computer games most of us are already familiar with. Apparently, gamers got bored of playing alone by the monitor in the comfort of their sterile homes, and rolled up their sleeves to reinvent these virtual worlds in real life. If you are spared from clostrophobia, this might be a perfect brain teaser to discover how gifted you are as a detective and a team member.

75


HIZLA YAYILIYOR İstanbul’da ilk “odadan kaçış oyun evi” Nisan 2014’de Asmalımescit’te açıldı. Bu mekan sadece İstanbul değil Türkiye’deki ilk örnekti. Bahsettiğimiz ev, bu işin öncüsü olan ISTrapped’in… Oyunun ilham kaynağı Macaristan’ın başkenti Budapeşte olmuş onlar için. Çünkü bu oyun orada çok popülermiş. Onlar da hem bu şehirde hem de başka ülkelerde benzerlerini deneyip, kendi özgün senaryolarını hazırlayarak, Türkiye’de bu konsepte öncülük etmek istemişler. Gördüğü ilgi, benzerlerinin hayata geçmesini hızlandırmış doğal olarak. Onu Escape Planet, Odadan Kaçış gibi diğer evler izlemiş. İstanbul’da 100’ü aşkın oyun evi bulunuyor; bu evlerin 20’ye yakını Beyoğlu bölgesinde, yarıdan fazlası ise Kadıköy civarında yer alıyor. Bununla kalmayıp, diğer kentlere de yayılmaya başlamış bile… Yurtdışında ‘Real room escape’ ya da ‘live room escape’ olarak bilinen odadan kaçış oyunları, İngiltere, Macaristan, Rusya, ABD gibi ülkelerde çılgınlık boyutuna ulaşmış durumda. Mucidinin adını alarak Takagizm olarak da anılan oyun konsepti, tüm dünyada çok farklı senaryolarla uygulanıyor. Kimi oyunda konuklar bir hapishaneye kapatılırken, kimi oyunda da piramitlere kilitleniyor. Japonya’dan çıkan ve tüm dünyayı saran bu oyunun yerli versiyonlarında ise konuklar ya bir odaya ya da bir eve kilitleniyorlar yalnızca. Tabii farklı zorluk dereceleri olan oyun senaryoları var İstanbul’da da. Oyunların gizemini korumak için çok fazla ipucu veremeyeceğiz. Ancak oyunun genel hatlarını okuyunca, ne kadar heyecan verici olduğunu göreceksiniz. Zaten bu oyunu oynayanlardan da rica edilen konu, dışarıya çıktıktan sonra, oyun hakkında çok fazla konuşmamaları. Çok keyifle okuduğunuz bir polisiyede katilin kim olduğunun ya da heyecanla izlemeye başladığınız filmin sonunun nasıl bittiğinin münasebetsizin biri tarafından söylenmesi gibi bir durum. Çünkü senaryolar ve ipuçları genelde aynı kalıyor.

76


SPREADING LIKE WILDFIRE Istanbul’s first room escape game was opened in Asmalımescit in April 2014. It was also the first of its kind in Turkey. The sector leader is called ISTrapped and was inspired by the Hungarian capital Budapest, where the games were so popular. Hence, after trying various versions in Budapest and other countries, they came up with an original scenario to initiate the concept in Turkey. The popularity they have attracted paved the way for many others. The game was soon followed by Escape Planet, Odadan Kaçış (Escape from the Room), etc. At present,

Istanbul boasts about 100 room escape games, about 10 of which are located around Beyoğlu Taksim, and more than half in Kadıköy. The games are spreading like a wildfire around several cities. Also known as ‘real room escape’ or ‘live room escape’, room escape games have become a frenzy in England, Hungary, Russia and the USA. The game concept is also recalled with the name of its developer, a.k.a. Takagizm, and is interpreted in hundreds of differeny scenarios. Players are imprisoned in certain games, wheres they are trapped in pyramids in others. In the local versions of this

global hit of Japanese origin, players are either trapped in a room or a house. Certainly, there are various games with different levels of difficulty in Istanbul. We do not share any spoilers to preserve the element of mystery, but a high level of adrenaline is guaranteed. As a matter of fact, players are asked to keep the secret to themselves after leaving the room. After all, it is rather like being given the spoiler on who the murderer is in a captivating fiction or the end of a movie you have begun watching. Because the scenarios and the clues are basicly preserved.

77


FARKLI SENARYOLAR Oyunun süresi 60 dakika. Size ayrılan bu süre içinde kapalı kaldığınız oda veya evden dışarı çıkmayı başarmanız gerekiyor. Oyunun en az 2, en çok 5 kişi ile oynanması öneriliyor. Tabii yalnız başınıza oynamak isterseniz buna da kimsenin itirazı olmuyor. Oyun saatinde kapı bir kez kapanıyor ve bir daha açılmıyor. Yani bütün takım aynı anda hazır olmak zorunda. Ekibe sonradan katılmak mümkün değil. Kapı kapandığında kendinizi çok farklı

bir ambiyansın içinde buluyorsunuz. Her oyun evinin kendine göre farklı senaryoları var. Bunları yaratırken mühendisler, tiyatrocular, müzisyenler, hatta Türk Beyin Takımı üyesi insanlar çalışıyor. Odadaki ipuçlarından yararlanarak çok sayıdaki şifreyi çözüp, son olarak kapının anahtarını bulmaya çalışacaksınız. Tabii anahtara ulaşana kadar oyunun senaryosunu oluşturan ilginç bir hikayenin kahramanı oluyorsunuz bir yandan. Yani sadece anahtar nereye saklanmış diye dolanmıyorsunuz ortada.

Odalar birbirinden ilginç ikinci el eşyalarla döşenmiş. Bazı eşyaların üzerinde “oyuna dahil değildir” etiketi görürseniz, boşu boşuna bu nedir diye merak edip, zaman kaybetmeyin. Gerçekten oyunla ilgisi yoktur, klima, belki de kalorifer peteğidir, size ne? Güç gerektiren her türlü eşya ve hareketten de uzak durun, çünkü oyunda güç kullanmayı gerektiren hiçbir şey yok. Zekânızla çözmeye çalıştığınız bir bulmacalar serisiyle karşı karşıya olduğunuzu aklınızdan hiç çıkarmayın, çözdükçe eğlenin.

VARIOUS SCENARIOS The games have a timeframe of 60 minutes. Within this time, you are expected to find the way out. The recommended team size is between 2 and 5 people. But if you are willing to play by yourself, you are also welcome. Once you enter the room, the door is closed for good. So all the members of the team need to be on time. No late entry is permitted. Inside, a mysterious ambiance awaits. Each house has its own script. The creators include engineers, actors, musicians, even Turkish brain team members. Your mission is to break all the codes by using the clues until the final exit. In the meantime, you become the protagonist of a catchy story until the last minute. So, it is not only about finding the keys. The rooms are decorated with exotic second hand items. If you see “not included in the game” labels on some items, do not lose time by trying to figure it out. It means the piece has nothing to do with the game; it may be an air conditioner or a radiator, so, nothing of your business here… Refrain from all kinds of hard work and heavy effort, because the game does not require muscle strength. You are face to face with a series of brain teasers, have fun while decyphering.. 78


ÇOK DA HAFİFE ALMAYIN! Oyuna gelmeden önce havaya girmek için kendinizi yormanıza da hiç gerek yok, mekan sizi hızla havaya sokacaktır. Çünkü kapı kapandığı anda farklı bir zaman, farklı bir hikaye, farklı bir ortamın içinde bulacaksınız kendinizi. Bu arada oyunda tek yaş sınırlaması 9 yaşından küçük çocuklar için, aklınızda bulunsun. Oyun süresi bitene kadar kapılar açılmıyor, ancak kameralarla izleniyorsunuz. Oyunu bırakmak isterseniz ya da acil bir durum olursa istediğiniz anda bunu söylemeniz yeterli, kap›lar açılıyor hemen. Oyun ücreti 100 ile 150 TL arasında kişi sayısına göre değişiklik gösteriyor. Önceden mutlaka randevu alınması gerekiyor, öyle geçerken ben geldim diye gidemiyorsunuz. Oyuna şu aralar gençler ve beyaz yakalılar merak sarmış durumda. Bir de turistler, tabii, ne de olsa beynelminel bir oyun! Daha önce sanal ortamda benzer bir oyunu oynamış olsanız da, çok hafife almayın senaryoları, gerçeğini oynamak çok daha heyecanlı, çok daha keyifli. Ayrıca pek de kolay değil, epey uğraştırıyor… Oyunda başarıya ulaşmak için uyumlu bir ekiple birlikte olmak önemli, bizden söylemesi. Hatta oyunu işyerleri için takım çalışmasını geliştirme, sorun çözme yeteneğini geliştirme için eğitim programı olarak bile kullanmak mümkün. Çünkü ekip olarak yarışmak, problemleri çözmek, yaratıcı düşünceyi hayata geçirmek, dikkatli olmak, ayrıntılara dikkat etmek, pratik zeka kullanmak ve en önemlisi çabuk pes etmemek oyunda başarının püf noktaları. Rezervasyon ve bilgi için: escapeplanet.com; istrapped.com; odadankacis.com

DO NOT TAKE IT LIGHTLY! You need not try to get in the mood in advance, as the ambiance will do it all for you. As soon as the door closes behind you, you will be surrounded in a different time, different story and a different atmosphere. The only age restriction usually applies for kids under 9. Ages from 9 to 18 are accepted with adult guidance, though it may slightly vary according to concept. Doors will not be opened until the game ends, but you will be watched through the cams. In case of an emergency or a desire to leave the game, all you have to do is tell, and the doors will be opened. The price depends on the number of players, but usually varies between 100TRY and 150TRY. Prior booking is required, you cannot just enter while passing by. The games are hugely popular among students

and white collars. And tourists, too – after all, this is a concept for everyone! Even if you have played similar games virtually, do not take them lightly. It is much more exciting and pleasant to play it live. And they are not easy, you will have to work hard. It is crucial to have a harmonious team to play with to succeed. In fact, they can also be used by companies as a training tool to encourage team work and problem solving skills. After all, working as a team, solving problems, initiating creative thinking, being attentive, paying attention to small details, using practical intelligence and not giving up are the keys to success. For detailed info and reservation: escapeplanet.com; istrapped.com; odadankacis.com 79


DAIKIN

DAIKIN TÜRKİYE, ORTA ASYA’DAKİ BÜYÜMESİNİ YENİ SHOWROOM’LARIYLA SÜRDÜRÜYOR DAIKIN TURKEY KEEPS GROWING IN CENTRAL ASIA THROUGH NEW SHOWROOMS

TÜRKİYE’NİN YANI SIRA DOĞU AVRUPA, CIS ÜLKELERİ, ORTADOĞU VE KUZEY AFRİKA’NIN AR-GE, ÜRETİM VE LOJİSTİK ÜSSÜ OLARAK KONUMLANAN DAIKIN TÜRKİYE, YENİ SHOWROOM AÇILIŞLARI İLE BÖLGEDEKİ BÜYÜMESİNİ SÜRDÜRÜYOR. GÜRCİSTAN’DAKİ YENİ SHOWROOM’UNUN AÇILIŞINI YAPAN DAIKIN TÜRKİYE’NİN BÖLGEDEKİ SHOWROOM SAYISI 7’YE ULAŞTI. 80

POSITIONED AS THE R&D, PRODUCTION AND LOGISTICS BASE OF EASTERN EUROPE, THE CIS COUNTRIES, MIDDLE EAST AND NORTH AFRICA AS WELL AS TURKEY, DAIKIN TURKEY KEEPS GROWING THROUGH NEW SHOWROOMS IN THE REGION. WITH THE LAUNCH OF THE NEW SHOWROOM IN GEORGIA, THE NUMBER OF DAIKIN TURKEY SHOWROOMS IN THE REGION HAS BECOME SEVEN.


n İklimlendirme sektörünün dünya lideri Daikin, Türkiye’yi bölgenin üretim ve AR-GE üssü yapma hedefi doğrultusunda emin adımlarla ilerliyor. Azerbaycan, Özbekistan, Gürcistan, Türkmenistan, Kazakistan, Kırgızistan ve Ermenistan gibi CIS (Commonwealth Of Independent States) ülkelerinin yer aldığı geniş bir coğrafyada çalışmalarını yürüten Daikin Türkiye, bölgedeki büyüme planları doğrultusunda Gürcistan’da yeni showroom’unu açtı. Gürcistan’ın başkenti Tiflis’in Sanapiro Caddesi’nde açılan showroom’u ile Daikin, konut tipi cihazlardaki geniş ürün gamını bireysel kullanıcılar ile buluşturuyor. Büyük bir alt ve üst yapı yatırımları hamlesinin yürütüldüğü ülkede, bireysel kullanıcıya da doğrudan hizmet götürmeyi amaçlayan Daikin, split klima konusundaki uzmanlığını yansıtan showroom’larını geniş satış sonrası hizmetleri ile de destekliyor. Tiflis’te açılan bu showroom ile Gürcistan’da bireysel kullanıcılara hizmet sunan Daikin’in, bölgenin önemli başkentleri Bakü (Azerbaycan), Taşkent (Özbekistan) ve Bişkek’te (Kırgızistan) showroom’ları bulunuyor. CIS ülkelerine yönelik çalışmaları ile bölgenin lider iklimlendirme markası olmayı hedefleyen Daikin; Türkmenistan, Kazakistan, Özbekistan, Kırgızistan ve Azerbaycan’da distribütörleri aracılığıyla etkin bir faaliyet gösteriyor. Daikin bu ülkelerde en son teknoloji split klima modellerinin yanı sıra; değişken akışkan debili klima sistemleri (VRV), merkezi sistem ürünleri, Altherma ısı pompası ve tüm endüstriyel çözümleri içeren geniş ürün gamı ile hizmet veriyor.

n As the global leader of the air conditioning sector, Daikin is taking firm steps forward towards making Turkey the production and R&D base of the region. Conducting its operations in a vast landscape consisting of the CIS (Commonwealth of Independent States) countries such as Azerbeijan, Uzbekistan, Turkmenistan, Kazakhstan, Kyrgyzstan and Armenia, Daikin Turkey opened up a new showroom in Georgia in line with its growth plans in the region. In the new showroom which was launched on Sanapiro Street of the Georgian capital Tblisi, Daikin introduces its vast household product line to individual users. Aiming to provide direct service to individual users in a country where a substantial spurt of substructure and superstructure investments prevails, Daikin supports its showrooms which represent the expertise in split air conditioning with post-sale services. Enriching the current showroom network of Baku (Azarbeijan), Tashkent (Uzbekistan), and Bishkek (Kyrgyzstan) with the new showroom launched in Tblisi, Daikin provides services to the individual users. Aiming to become the regional air conditioning leader in the CIS countries, Daikin conducts business operations in Turkmenistan, Kazakhstan, Uzbekistan, Kyrgyzstan and Azerbeijan via distributors. In addition to the new technology split air conditioners, Daikin provides services with a vast product line of variable refrigerant volume (VRV) air conditioners, applied system products, Altherma heat pump and all industrial solutions.

81


EKONOMİ/ECONOMY YAZI/ ArtIcle : FİGEN ÖZAVCI Meksa YatırıM Menkul Değerler Genel MüDür YarDıMcısı MEkSA INvEStMENt SECuRItIES vICE GENERAl MANAGER

2016 YILI İÇİN 3 FARKLI EKONOMİK SENARYO 3 ECONOMIC SCENARIOS FOR 2016 SEÇİM ÖNCESİ OLASI SONUÇLARA İLİŞKİN VERDİĞİMİZ SENARYOLARDAN EN NEGATİF OLANI GERÇEKLEŞİYOR. YANİ ERKEN SEÇİM İLE FED FAİZ ARTIRIMININ ZAMANLAMA OLARAK ÖRTÜŞTÜĞÜ GÜNLERDEYİZ. POLİTİK RİSK-BELİRSİZLİK, İÇ GÜVENLİK RİSKİ-ÇÖZÜM SÜRECİ, JEOPOLİTİK RİSK VE FED RİSKİ DÖVİZ KURLARINDA YUKARIYA DOĞRU SERT FİYATLANMANIN TEMELİNİ OLUŞTURUYOR.

82

AMONG ALL THE POST-ELECTION SCENARIOS WE SHARED, THE WORST-CASE IS HAPPENING. THESE ARE THE DAYS WHEN THE EARLY ELECTION AND THE FED INTEREST INCREASE COINCIDE. POLITICAL RISK-UNCERTAINTY, INTERNAL SECURITY RISK-SOLUTION PROCESS, GEOPOLITICAL RISK AND THE FED RISK CREATE THE BASIS FOR THE HARSH UPWARD PRICING IN THE FOREIGN CURRENCIES.


n 2015 yılı Türkiye’nin daha çok kendi problemleriyle uğraştığı bir yıl oldu. 2 genel seçim, çözüm süreci, jeopolitik riskler, içgüvenlik riskleri gibi konular öne çıktı. Tüm bu risklere rağmen yabancı yatırımcıya bakış açısını değiştirmeyen, bütçe disiplininden taviz vermeyen ve tüm dünyanın yavaşlamasına rağmen büyümesini yüzde 3’e yakın bir seviyede tutmayı başaran bir ülke konumunda olduk. Piyasadaki beklenti ise ekonominin başında Ali Babacan ve Mehmet Şimşek isimlerinin seçim sonrası kurulan Ak Parti Hükümeti’nde olmasıydı. Bu isimlerden Mehmet Şimşek’in ekonominin başında olması pozitif algılandı ama piyasanın asıl beklediği şeyler, reform programının hızlıca uygulamaya konulması, enflasyonun dizginlenmesinde Merkez Bankası’na yardımcı olunması, büyümeye katkı sağlayacak adımların bir an önce atılmasıydı. 1 Kasım seçim sonucu tek parti iktidarı ile neticelendi. Hızlıca hükümet kuruldu. Ve Türkiye için yeni reformların ağırlık kazandığı hükümet programı açıklandı. ABD tarafında ise FED’in açıklamalarına baktığımızda, ilk artırımın Aralık ayında olacağı; ancak sonrası adımların kademeli ve mümkün olduğu kadar yavaş gerçekleşeceği anlaşılıyor. Bu durumda dolar/TL tarafında fiyatlamanın 3 TL altında gerçekleşecek gibi görünüyor. Önceki analizlerimizde komşularımızla ilişkilerimizin gerilmesi gibi kurgulamadığımız jeopolitik riskler, bu kez gündeme geldi. Bu bizim “vaka” olarak isimlendirdiğimiz, risk türlerinden biridir. Rusya ile yaşadığımız gerilim ‘vaka’ olarak aniden ortaya çıkan bir olaydır. Ekonomiye negatif etkisinin ise 9 milyar dolar civarında olduğu hesaplanıyor. Cari açık, dış ticaret, büyüme üzerindeki negatif etkisi ve enflasyon üzerindeki pozitif etkisi gözlemlenebilir. Bu gergin ortamdaki tansiyonun iletişim ve arabulucuların devreye girmesiyle düşürülebileceğine inanıyorum. Bu tarz olayların negatif etkileri zaman içerisinde kendisini rakamlarda gösteriyor. Kısa süreli yaşanan tüm gerginlikleri ekonomi tolere edebilir. Bu nedenle şu an bir fiyatlama yapmadan, gelen açıklamaları izlemekte fayda var diye düşünüyorum.

n 2015 has been a year when Turkey mostly dealt with its own problems. Two general elections, the solution process, geopolitical risks, internal security risks had been the major issues. Against all these risks, we have managed to sustain our perspective for foreign investors, refuse to make budget concessions, and maintain our growth rate around three percent despite the global deceleration trend. The market expectations desired Ali Babacan and Mehmet Şimşek to be responsible for the economy in the post-election Ak Party Government. Mehmet Şimşek’s position as the leader of the economy was met with content, but the real market demands were the rapid enforcement of the reform program, the assistance to the Central Bank for limiting inflation, and immediate steps that would contribute in the growth. The November 1 election resulted in one-party government, which was formed immediately. And the new government program marked by new reforms were declared. Meanwhile in the USA, the declarations made by the FED indicates that the first hike is scheduled for December, and the remaining hikes will take place step by step and as slowly as possible. And in that case, the dollar/TRY currency is expected tos tay below 3TRY. The unexpected geopolitical risks, such as the tension between us and our neighbours, in our previous analyses came into agenda this time. What we call as a “case” is in fact a kind of risk. The tension with Russia has been a sudden ‘case’. Its negative impact on the economy is calculated to be around nine billion dollars. Current budget deficit, foreign trade, the negative impact on growth and the positive impact on inflation are expected. I believe that the tension in this strain can be relieved with the intervention of mediators. The negative influences of such cases are only visible in time. All short-term tensions can be tolerated in the economy. Therefore, I think we need to wait for new declarations without engaging in pricing. 83


RUSYA İLE UZLAŞMA Türkiye dışarıdan 49 milyar metreküp gaz ithal ediyor. Bu gazın 27 milyar metreküpünü Rusya’dan gerisini İran, Azerbaycan, Cezayir, Nijerya ve diğer ülkelerden elde ediyor. Rusya gelirinin yüzde 55’ini gaz ihracatından sağlıyor. Mevsimin kış olması itibariyle en büyük tedirginlik gaz akışındaki olası bir aksaklık, önemli proje ve yatırımların rafa kalkma ihtimali çevresinde şekilleniyor. Rusya’nın Türkiye ile yaşadığı sorun nedeniyle gaz ihracatını kesmesi, ihracat yaptığı diğer ülkeler için de bir soru işareti yaratacaktır. Dolayısıyla bu seçeneğin en son çare olarak kullanılacağını hatta kullanılmayacağını düşünüyorum. Başta turizm olmak üzere pek çok ihracat kaleminde yüksek paylara sahip olan Rusya ile toplam dış ticaret hacmimiz 30 milyar dolar düzeyinde gerçekleşiyor. Bu yıl petrol fiyatlarında yüzde 29 düşüş gördüğümüz ilginç bir yıldı. Böylesi bir düşüş Türkiye için büyük bir fırsattı. Maalesef TL’de yaşadığımız yüzde 24’lük değer kaybı petrol ile yaratacağımız pozitif etkiyi önemli bir ölçüde sınırladı. Dışarıda FED’in etkisi, içeride seçim yılı olması nedeniyle 2015 yılını olması gerektiğinden daha az fayda ile tamamlayabildik. Portföy yatırımı tarafında ise TL varlıklara yatırım yaparken Rusya-Türkiye geriliminden ziyade ABD Merkez Bankası (FED)’in uzun bir aradan sonra faiz konusunda yapacağı hamle ve bu hamle sonrası sürecin nasıl işleyeceğine dair açıklamaları daha fazla önem arz ediyor. Bunun farklı sonuçlarını senaryolandırmak gerekirse, ortaya şu tablolar çıkıyor: 84

RECONCILIATION WITH RUSSIA Turkey imports 49 million cubic meters of gas. About 27 billion cubic meters are imported from Russia, and the remaining from Iran, Azerbeijan, Algeria, Nigeria and other nations. Approximatey 55 percent of Russian revenue is due to export of gas. In the current winter season, the primary concern is a possible flaw regarding the gas trade, and the possibility of a miscarriage in major projects and investments. The possibility of Russia stopping the export of gas as a result of the current problems with Turkey will pose a problem with all other countries they export. Accordingly, I consider this as the last option, or no option at all. Our total foreign trade value with Russia, which holds a great share in many fields with tourism in the lead,

equals to 30 billion dollars. It has been an interesting year with twenty-nine percent decrease in the oil prices. Such a sharp decline has been a great opportunity for Turkey. Unfortunately, the value loss of twentyfour percent in TRY has severely limited the positive impact which was expected to arise with the oil. The FED impact in the abroad, and the elections inside has resulted 2015 to end with lesser benefits than expected. In the case of portfolio investments, the next interest move by the US Central Bank (FED) after a long time, and the statements about the following process should be more carefully considered than the tension between Russia and Turkey while investing in TRY assets. Here are the potential scenarios with alternative results:

2016 YILINDA TÜRKİYE İÇİN İYİ SENARYO Yapısal reformlar hayata geçer, çözüm süreci buzdolabından çıkarılır, iç güvenlik riski aşağı çekilir, jeopolitik riskler arabulucu ile çözüme ulaşır, FED ilk faiz artırımını (0,25-0,10) minik bir adımla gerçekleştirir ama sonrası artışları zamana yayar, ECB (Avrupa Merkez Bankası) bahar aylarında aylık tahvil alım miktarını artırır, dünyada risk iştahı yeniden artar, gelişen ülkelere giriş başlar, Çin’in yavaşlaması sert olmaz ise dolar/TL, Euro/TL ve faizde düşüş gerçekleşir. Risklerin aşağı çekilmesi ile de Borsa İstanbul’da yükseliş yaşanır. Ekonomik veri setinde yapısal reformalar ile büyümenin desteklenmesi, işsizliğin azalması, enflasyonda düşüş gerçekleşir. Büyümeyi hükümet desteklediği için Merkez Bankası daha rahat hareket eder. Sonuçta Türkiye için bir not artırımı söz konusu olur… GOOD CASE SCENARIO FOR TURKEY IN 2016 Structural reforms will be put into action, the solution finding process will be revived, the internal security risk will be downsized, geopolitical risks will be ended with the help of an intermediary. FED’s interest raise will be realized with a tiny step (0,25-0,10), and the following raises will be realized in due course, ECB (European Central Bank) will increase bond tapering in the spring, the global appetite for risk also increases, encouraging entry in developing countries. If the economic slowdown in China is smooth, dollar/ TRY, Euro/TRY and interest rates will decline. With the risks downsized, Istanbul Stock Exchange will see an upward trend. The support of growth in economic data set through structural reforms, the reduction of unemployment, and the decrease in inflation will arise. As the growth is due to government support, the Central Bank will act more liberately. As a result, a credit raise can be expected for Turkey.


2016 YILINDA TÜRKİYE İÇİN KÖTÜ SENARYO Jeopolitik riskler çözüme ulaşmaz ve farklı bir boyuta taşınır, çözüm süreci askıda kalır, iç güvenlik riski artar, yapısal reformlar hayata geçmez; sözde kalır, FED faiz artımını peş peşe yapacağının sinyalini verir, ECB tahvil alım programını olduğu gibi bırakır, Çin beklenenden daha sert yavaşlar, içeride düşük faiz ortamında ısrar edilir ise dolar/TL, Euro/TL ve faizde yükseliş gerçekleşir, Borsa İstanbul’da ise düşüş yaşanır. Ekonomik veri setinde cari açıkta bozulma, dış finansman sağlamada sorun, büyümede sert yavaşlama, işsizlikte artış, Türkiye için not indirimi söz konusu olur. BAD CASE SCENARIO FOR TURKEY IN 2016 Geopolitical risks cannot be solved and are carried to a different level, the solution finding process will pend, internal security risk increases, structural reforms will not be brought into action, and FED signals successive interest increases. ECB continues with the current bond tapering program as it is, China experiences a more severe slowdown, if the persistance on a low interest rate is continued, dollar/TRY, Euro/TRY and interest rates will increase. And Istanbul Stock Exchange will experience a downward trend. Current budget deficit in the economic data set, problems in foreign financing, a severe economic slowdown, increase in unemployment, and a credit reduction for Turkey will ve expected.

2016 YILI İÇİN ORTA SENARYO Jeopolitik riskler zaman zaman ortaya çıkar ama gerginlik tırmandırılmaz, çözüm süreci buzdolabından çıkar fakat kalıcı bir çözüme ulaşılması zaman alır, iç güvenlik riski zaman zaman ortaya çıksa da etkisi sınırlı kalır, yapısal reformlar uygulamada zamana yayılır, FED Çin yavaşlarken peş peşe bir artırıma gitmez, ECB varlık alım programında artışa yaz aylarına doğru giderse, dolar/TL:2,70 TL-2,93 TL aralığında hareket eder. Euro/TL:3 TL-3,30 TL aralığında kendine yer bulur. Borsa İstanbul’da ise 70 bin -84 bin aralığında hareket beklenebilir. Bu durumda veri setinde cari açıkta tolere edilebilir bozulma, büyüme bu yıl kadar veya bir miktar üzerinde gerçekleşir. İşsizlikte kısmi azalma, enflasyonda Merkez Bankası’nın tavrına bağlı olarak düşüş görülebilir. Kredi notumuz ise stabil kalır.

MIDWAY SCENARIO FOR TURKEY IN 2016 Geopolitical risks will occasionally arise, but the tension will not be heightened, solution finding process will be reheated from time to time, but a permanent solution will take time, the internal security risk will keep arising, though the results will be limited, structural reforms will be extended over time, and as China slows down, FED will not repeat successive increases, in case ECB adopts the bond tapering program in the summer months, dollar/TRY will move between 2,70TRY-2,93TRY; Euro between Euro/TRY:3 TRY-3,30 TRY. And a motility between 70K-84K will be expected at the Istanbul Stock Exchange. In this case, tolerable degradation in the current budget deficit, a similar or a little bigger growth rate as of this year are to be expected in the data set. A partial decrease in unemployment, and a possible decrease in inflarion may arise depending on the actions of the Central Bank. And our credit rating will remain stable.

85


YAŞAM/LIFE

YOKSA HER ŞEY YALAN MıYDı? Was it a lie after all? DÜNYA TARİHİ BİZE ÖĞRETİLENLERDEN Mİ İBARET YOKSA HER OLAYIN ARKASINDA GİZLİ BİR PLAN MI VAR? BİLDİKLERİMİZ GERÇEK Mİ? YOKSA GÖZÜMÜZÜ BOYAMAK İÇİN YARATILMIŞ SİNSİ BİR OYUNUN PARÇALARI MI? TARİH KİTAPLARINI, GAZETELERİ OKUYUNCA GERÇEKLERE VAKIF OLUR MUYUZ? YOKSA OKUDUĞUMUZ HER ŞEY YALAN MI? Bütün bu sorulara cevap vermek aslında pek kolay değil. Aya gerçekten gidildi mi? Marmara Depremi’ni insanlar mı gerçekleştirdi? İsa Peygamber, evli barklı, çoluklu çocuklu bir adam olarak mı yaşlandı? 11 Eylül saldırısı-

It is not a piece of cake answering all these questions. Was moon really visited? Was it the people that caused the Marmara Earthquake? Did Jesus Christ grow up to be an old fella married with the children? Was it the USA

nı Amerika kendi kendine mi yaptı? Sorular böyle devam eder. İnsanın içine bir kere kuşku düştü mü artık neye karar vereceğini bilemez. Bu durumdan kurtulmak için ya kör bir inanca sahip olmalı ya da tamamen kuşkucu bir bakış

that committed the 9/11 attack? So goes on the questions… Once suspicion enters the mind, it is no more easy to hand down a decision. To avoid the situation, one should either stick to blind faith or question everything

açısıyla her şeyi sorgulamalıyız. Yani, ya “Yok canım, abartıyorlar işte!” deyip işin içinden çıkmalıyız ya da olaylara “Ateş olmayan yerden duman çıkmaz” kuşkuculuğuyla yaklaşıp tam bir paranoyak haline gelmeliyiz. Ortası

with a sceptic stance. That is to say, we should either muddle through saying “No way, it’s exaggerated!”, or approach incidents with suspicion and turn paranoid, claiming that” there is no smoke without fire.” Is there

yok mudur? Vardır elbette. Ama unutmayın “Paranoyak olmanız, izlenmediğiniz anlamına gelmez”. O yüzden, gelin kuşkularımızı cebimize koyup şu ünlü komplo teorileriyle hep beraber yüzleşelim.

no middle way to find? Sure there is! But remember: “Just because you’re paranoid, doesn’t mean they’re not after you.” So, let us hide our suspicions in our pockets and face those famous conspiracy theories.

IS THE WORLD HISTORY COMPOSED OF WHAT WE ARE THOUGHT? OR IS THERE A HIDDEN AGENDA BEHIND EVERY INCIDENT? IS OUR KEN A REALITY? OR IS IT A PART OF A SINISTER GAME DESIGNED TO GILD THE PILL? COULD WE HAVE A GOOD GRASP OF THE REALITY BY READING HISTORY BOOKS AND NEWSPAPERS? OR IS IT ALL JUST A LIE? 86


GERÇEKTEN ÖLDÜ MÜ?

Mesela Elvis Presley… Siz onun 1977 yılında öldüğünü zannedenlerden misiniz? O zaman şöyle diyelim, sizinle aynı fikirde olmayan çok sayıda insan var. Onlara göre Elvis ölmedi. Hatta onu bulana 3 milyon dolar ödül vaat eden bile oldu. Yine ismini açıklamayan bir psikiyatr, CNN’e yaptığı açıklamada; Elvis’in kendisini ziyaret ettiğini, Rock yıldızının saçlarının artık bembeyaz olduğunu ve hayranlarının yoğun ilgisinden bunaldığı için bu yolu seçtiğini söyledi. Bir de “O öldü, yerine kim geçti” komploları var. Bunlara en iyi örnek Paul Mc Cartney’inki. İddiaya göre, ünlü Beatle tam 41 yıl önce bir trafik kazasında ölmüş. Şu an ortalıkta gezinen kişiyse, onun yerine geçirilen bir dublörden başkası değil. Size deli saçması gibi gelen bu iddia o kadar ciddiye alındı ki gerek Beatles’in şarkı sözlerindeki gizli imalar gerekse “Paul is dead” sloganı bu şehir efsanesini yıllarca ayakta tutmaya yetti.

IS HE REALLY DEAD? Let’s start with Elvis Presley… Are you one of those who believe that he died in the year 1977? Let us put it that way: there are loads of people who does not agree with you. For them, Elvis is alive. There was even a monetary award of 3 million dollars promised to the one to find him. An anonymous psychiatrist asserted on CNN that he had been visited by Elvis, the rock star’s hair had turned white, and he had chosen that way for he was tired of the heavy attention of his fans. Then, there are the conspiracies “He’s dead and replaced.” A good example would be Paul McCartney. Allegedly, the great Beatle died in a traffic accident 41 years ago. What we know of him now is nothing more than a stuntman who replaced him. This may come as an utter nonsense to you, but it was taken so seriously that the hidden implications in Beatles lyrics or the motto “Paul is dead” were more than enough to sustain this urban legend.

87


O ÖLMEDİ… ONU ÖLDÜRDÜLER… Komplo teorilerinin “O ölmedi, onu öldürdüler” kolu vardır ki bir sürü ünlü şahsiyet, bu karanlık iddialardan payını almıştır. Lady Diana’nın trafik kazasında öldüğünü sanıyorsanız fena halde yanılmaktasınız. Aslında onu; “Dodi El Fayed’le ilişkisinden hiç memnun olmayan MI5/MI6 öldürdü” böyle diyor komplo teorisyenleri. Aslında Marilyn Monroe için de olayın Amerikan versiyonu çok önceden kulaktan kulağa dolaşır olmuştu. Yani, Monroe fazla miktarda ilaç aldığı için ölmemişti. Cinayete kurban gitmişti. Fail CIA, sebep, Marilyn’in Kennedy’le olan ilişkisiydi. Kişilerle ilgili komplo teorileri daha çok şehir efsaneleri gibidir. Dost sohbetlerine biraz gizem katmak için eklenmiş tadımlık konular. Dudaklarımız-

da hafif bir gülümseme, ağzımızda acı bir tat bırakırlar. Oysa bir de devasa komplo teorileri vardır ki, aklımıza gelince bile tedirgin oluruz. Çünkü bunlar; şakaysa hiç komik değil, gerçekse pek tedirgin edici iddialardır. Küresel ısınma bir tehlike mi yoksa politikacılar tarafından pompalanmış kuyruklu bir yalan mı? Kimi iklim bilimcilere göre küresel ısınma tehlikesi, tamamen yüksek vergiler getirmek için uydurulmuş bir masal. AIDS virüsü, Afrika’daki bir maymundan insana tesadüfen geçti ve ondan da tüm dünyaya yayıldı. Bilinen gerçek bu. Ama komplo teorisyenlerine göre bu virüs CIA tarafından üretildi. Ne ilginç değil mi? AIDS’in ortaya çıkışıyla 70’li yılların özgür cinsellik ve çok eşlilik anlayışı Amerika’da azar azar yok oldu.

HE DID NOT DIE… HE WAS KILLED… There is this other line of conspiracy theories saying “He did not die, but was killed,” which many celebrities get their share. If you think that Lady Diana died in a traffic accident, you are terribly wrong. According to the conspiracy theorists, she was killed by MI5/MI6 who were not pleased about her relationship with Dodi El Fayed. The Amerikan version of the same theory concerning Marilyn Monroe was long ago on the grapevine. That is, Monroe did not die of overdose. She was murdered. The assailant was CIA, and the reason was her relationship with Kennedy. The conspiracy theories concerning people are more like urban legends, used to taste intimate chats with a touch of mystery. They leave behind a shadowy smile on the lips and a bitter taste in the mouths. There are, on the other hand, expansive ones; so expansive that they startle us just by the thought. If they are a joke, they are not funny; and if they are the truth, they are perturbative. Is global warming a threat, or is it a cockand-bull story designated by the politicians for instigation? Some climatologists claim that the danger of global warming is a fabricated tale just to screw higher taxes. In Africa, a monkey coincidentally transmitted HIV virus to a human being, which spread to the rest of the world. Common knowledge says so. But according to the conspiracy theories, the virus was generated by CIA. Interesting, isn’t it? With AIDS entering the scene, sexual freedom and promiscuity of the 70’s slowly disappeared in the USA. MARMARA DEPREMİ’NE ABD Mİ YOL AÇTI?

17 Ağustos 1999 tarihinde Türkiye, uzun süre etkisinden kurtulamayacağı büyük bir felaketle yüzleşti. Merkezi Kocaeli / Gölcük olan 7.9 büyüklüğündeki deprem yaklaşık 18 bin kişinin ölümüne sebep olmuştu. Tarafsız gözle bakılınca trajik bir doğa olayı olarak görülebilirdi. Ama Marmara Depremi’ni insan elinden çıkan bir kaza olarak görenler de vardı. Onlara göre bu depremin sorumlusu Amerika Birleşik Devletleri’ydi. Kaliforniya’daki San Andreas yarığında gerçekleşecek büyük depremi engellemeye çalışan ABD, gelecek olan büyük depremlerin enerjisini boşaltmak için küçük depremler yaratmaya çalışıyordu. Bu konuda çalıştığı alan da San Andreas’a çok benzeyen Kuzey Anadolu fay hattıydı. Gölcük’te tetiklenen küçük deprem ne yazık ki 10 kat daha büyük bir depreme dönüşmüş, iyi niyetli bir çaba büyük bir felakete yol açmıştı. Komplo teorisyenleri der ki, neden Gölcük’te insanlar deprem sırasında ateş topu gördüler? “Neden bütün 88

Türkiye’nin iletişimi bir anda kesildi? Cumhurbaşkanı bile telefonunu açamamıştı. O gece Gölcük’teki askeri tesislerde İsrailli askerlerin ve üst düzey görevlilerin ne işi vardı?” sorular böyle sürüp gidiyor. Bundan etkileyici bir film senaryosu çıkabilir. Aslında 1997 yılında çevrilmiş olan ‘Conspiracy Theory’, böyle bir senaryoyu çıkartmıştı bile. İki yıl öncesinden Marmara Depremi’ni tahmin etmişti. 11 Eylül 2001’de İkiz Kuleler’e yapılan saldırı tamamen ABD’nin kendi iç komplosuydu. Böyle diyor Dylan Avery yönettiği ‘Loose Change’ adlı belgeselde. Ona göre kulelere uçaklar çarpmadan patlamalar başlamıştı. 93 numaralı uçak kesinlikle düşmemişti. Uygun bir yere indirilmiş ve kahraman yolcularının hepsi tahliye edilmişti. Yani Pentagon’a çarpmak isteyen korsanlarla mücadele falan olmamıştı. Komplonun amacıysa, Irak’a yapılmak istenen harekata kılıf bulmaktı. Bu da insanın aklına bir başka benzer komployu getiriyor...


ATOM BOMBASINA KADAR UZANDI… 7 Aralık 1941. Japon hava kuvvetleri, Hawaii Adaları’ndaki Pearl Harbor’da bulunan Amerikan Pasifik Filosu’nu bombalayarak, neredeyse yok etmişti. Bu olaydan sonra galeyana gelen ABD kamuoyunun da desteğiyle, Japonya’ya savaş açarak İkinci Dünya Savaşı’ndaki yerini alıvermişti. Tarihin seyrini değiştiren bu trajik olay hakkında da çok tartışılan bir teori üretildi. Aslında Amerikan yönetimi, Japonya’nın Pearl Harbor’a saldıracağı istihbaratını çok önceden almıştı fakat Amerikan kamuoyunu savaşa hazırlamak için bu konuda hiçbir şey yapmamıştı. Yani, tıpkı 11 Eylül İkiz Kuleleri’nde olduğu gibi Pearl Harbor’da da büyük bir amaç uğruna birtakım insanların hayatları feda edilmişti. Bu iki teorinin gerçek olma olasılığı tüylerimizi diken diken etmeye yetiyor. Marmara Depremi hakkındaki komplo teorisi ise tam bir korku filmi senaryosu gibi. Bunlar inanılmayacak kadar vicdansız senaryolar. Ama yine de bütün bunları okuduğumuzda elimizde olmadan “Ya öyle olduysa?” sorusu aklımıza takılıyor. Sahi neden olmasın? Her söylenene, yazılana körü körüne inanmak zorunda mıyız? Belki de gerçeğin bambaşka ve karanlık bir yüzü daha vardır. Kimbilir belki de gerçekten aya kimse ayak basmamıştı. Televizyonda izlediğimiz astronotlar Nevada Çölü’nde zıplıyorlardı. Neil Armstrong’un attığı adım kendi için küçük, dünya için de küçük bir adımdı. Neden olmasın?

WENT AS FAR AS THE NUCLEAR BOMB… 7 December 1941. Japanese air forces almost destroyed the US Pacific fleet in Pearl Harbour with their bombs. With the support of the agitated American public, the USA declared war against Japan, taking part in the World War II. Another controversial theory was generated regarding this tragic event which has changed the course of history. Allegedly, the US government had received intelligence on Japan’s Pearl Harbour attack long ago, but had done nothing to brace the public opinion for the war. So, just like the 9/11 Twin Towers incident, many people were sacrificed in Pearl Harbour for a greater cause. The possibility of either of these theories

is enough to make our blood run cold. The conspiracy theory about the Marmara Earthquake is just like a horror movie script. All of these scenarios are mind-blowingly cruel. Yet reading them all, we tend to ask ourselves the question: “What if?” Why not, really? Are we obliged to pin our faith on everything we read? Perhaps the truth has a totally different and dark aspect? Who knows, perhaps noone really stepped on the moon and the astronauts we saw on television were jumping at Nevada Desert… And the step Neil Armstrong had taken was a small one for himself, and a small one for the world. Well, why not?

WAS THE MARMARA EARTHQUAKE CONDUCED BY THE USA?

On 17 August 1999, Turkey encountered a terrible disaster that was not easy to get over. The Kocaeli/Gölcük earthquake measuring 7.9 on the Richter scale caused the death of circa 18 thousand. To the unbiased eye, it was a tragic fact of nature. However, it was a man-made accident to other eyes. To them, the USA was responsible for the earthquake. Trying to prevent a great earthquake anticipated at the San Andreas grike in California, the USA wanted to generate smaller earthquakes in order to relieve the energies of the future ones. And their field of work was the similarly structured North Anatolian Faultline. The small-scale earthquake triggered in Gölcük unfortunately turned into a 10 times greater one, creating a disaster out of a good-willed act. Conspiracy theorists question why the people of Gölcük saw a fireball during the earthquake. “Why did the communication stopped altogether in Turkey? Not even the President could answer

his phone. What were the Israeli soldiers and senior officials doing in the military facilities of Gölcük that evening?” The questions continue in this respect… An engrossing script might come out of that. In fact, Hollywood produced a similar themed movie titled ‘Conspiracy Theory’ in 1997, foreseeing the Marmara Earthquake two years in advance. The 11 September 2001 attack to the Twin Towers was a self-organized plot of the USA. Or so is claimed in the Dylan Avery documentary ‘Loose Change’. He asserted that the explosions started before planes hit the towers. The plane 93 did not fall down after all. It was cautiouslu grounded and the stouthearted passengers were all deplaned. Namely, no struggle took place against the pirates who wanted to crash Pentagon. The mission of the conspiracy was to feign an excuse for the solicited Iraq operation. Which reminds another similar conspiracy…

89


SOSYAL MEDYA/SOCIAL MEDIA YAZI/ ArtIcle : EBRU DAMRAN

90


BİR BLOG YAPIN HAYATINIZ DEĞİŞSİN CREATE A BLOG, CHANGE YOUR LIFE BLOG SAHİBİ OLMAK YÜKSELEN TREND! PARA KAZANMANIN KOLAY YOLU... ÜSTELİK HERKESİN BİR BLOGU OLABİLİR; ÖNEMLİ OLAN FARK YARATMAK VE ÖZGÜN OLMAK! PEKİ, BLOG YAPMAK İÇİN NELER YAPMALI, NASIL HAREKETE GEÇMELİ?

n Çalışkan, disiplinli biraz da sabırlı bir karaktere sahipseniz, okuma yazmayı seviyorsanız, bir de sosyal medyada vakit geçirmekten hoşlanıyorsanız, blog işi tam size göre! Bir blog yapıp, bunun üzerinden para bile kazanabilirsiniz. Şu an Türkiye’de aylık geliri 10-15 bin TL’yi aşan blogger’lar mevcut. Elbette onlar artık blog’larını hobi olarak değil, profesyonel olarak yönetiyorlar. Bedava seyahatlere çıkıyor, davetlerin aranılan isimleri oluyorlar. Bu aşamaya gelmek sabır isteyen uzun bir serüven. Ve bu serüvene bir yerden başlamak isterseniz, işte size küçük tüyolar...

BLOGGING IS A TRENDING TOPIC! IT’S THE EASY WAY TO MAKE MONEY. BESIDES, ANYONE CAN HAVE A BLOG; THE KEY IS TO MAKE A DIFFERENCE AND BE UNIQUE! SO, WHAT DO YOU NEED TO MAKE YOUR OWN BLOG? HERE’S HOW TO…

n If you have hardworking, disciplined, and ready to be patient, if you love to read and write, and if you fancy hanging around on the social media, blogging might be your thing! You can even make money from your blog. Today, some Turkish bloggers make a monthly income of over 10-15 thousand TRY! They can certainly not be called as amateurs, as they do their job in a professional sense. They travel for free, they are included in all VIP lists. Though it takes a long and painful adventure to reach this point. And if you care to start your own, here are some tips… 91


İLK ADIM İSMİNİ BELİRLEYİN Blog için seçtiğiniz isim, içerikle örtüşmeli. Diğer blog’lardan ayrışması ve google’da ön sıralarda yer alması için de spesifik bir konu üzerine uzmanlaşmalı. Moda, karavan, bahçe bakımı, ev dekorasyonu, gezi ya da ev temizliği... Sizin de ilginizi çeken, üzerine içerik üretebileceğiniz bir konu belirleyin yeter. Seçtiğiniz konu üzerine haftada en az 1 post (konu-yazı) girmeniz önemli. Elbette ne kadar çok yazı paylaşırsanız, içerik zenginleşir. Yazı olarak da 300 kelime yazmak en ideali. Google düzenli yazı girilen bir blog’u kısa zaman sonra üst sıralara taşıyor. Bu da en az 3 ay ile 1 yıl demek. Bu süre içerisinde “hiç üşenmem, düzenli yazı yazar, post girerim” diyorsanız şimdi işin teknik boyutuna geçelim. FIRST, NAME YOUR BLOG Your blog’s name should match the context. It should also focus on a specific subject to differentiate from other blogs as well as to rank at the top when googled. Fashion, camper vans, gardening, home decoration, travel or house cleaning… Just name a specific topic which tickles your interest and which you can write on. It is crucial to enter at least one post weekly. Needless to say, the content will be enriched as long as you publish new posts. The ideal post length is about 300 words. After a certain time of regular posting, Google carries the blog to upper ranks, which takes about three months to a year. If you have faith in yourself to show the required patience and effort, let us move to more technical issues.

92


TEKNİK KISMI HİÇ BİLMEYENLER Blog işine adım atarken ilk aşamada teknik olarak yetkin olmanız gerekmiyor. Süre ilerledikçe ve gerçek bir blogger kıvamına geldikçe ister istemez teknik konuları da araştırıp, yetkinleşiyorsunuz. İlk aşamada kullanabileceğiniz hazır platformlar var. Basit platform için en güzel örnek: blogger.com. Google’ın ücretsiz blog servisi olan Blogger’da klasik üyelik bilgileri kısmını doldurursanız anında sisteme giriyorsunuz. Sizi yönlendiren bilgilerle, blog sayfanızın şablonu, renkleri kısacası

görünümü konusunda adım adım ilerleyebilirsiniz. Küçük bir çocuğun bile başarıyla üstesinden gelebileceği bir konu bu. Blogger’dan sahip olduğunuz bloğun uzantısı www.blogumunismi. blogspot.com şeklinde olacaktır. Ve işler yolunda gittiğinde blogger ayarlar sekmesinden blogspot uzantısını kaldırmak için 10 dolar karşılığında özel alan adı satın alabilirsiniz. Böylelikle bloğunuzun adresi www.blogumunismi. com şeklinde olacaktır. Dilerseniz daha başlangıç aşamasında bir alan adı alarak blog yapmaya başlayabilirsiniz. Bunun

için de bir ücret ödemek gerekiyor. Alan adı aldıktan sonra ise Wordpress temalarından birini siteniz için seçebilirsiniz. Bu aşamaya gelirseniz, size yol gösterecek onlarca yazı ve video ile devam edebilirsiniz. İsminizi ve temanızı seçtiyseniz şimdi sıra sitenin kimliğini yansıtacak bir logo tasarlamakta. Logonuzu photoshop’ta tasarlamak zorunda değilsiniz. Sitenin ismini renkli yazmanız ya da isimdeki bir harfi farklı fontta yazmanız bile yeterli olabilir. Bunu paint’le bile yapabilirsiniz. Basit olsun ama özgün olsun!

TECHNICAL BEGINNERS When you first start blogging, you do not need to be a technical pro. As time goes by and you move towards becoming a real blogger, you eventually get better acquainted with all the technical stuff and acquire more skill. There are several platforms which you can use at the beginning. The best example for a simple platform is blogger.com. Blogger is a free blogging service provided by Google which can easily be applied by filling out the membership info. You can move forward step by step with the help of the directions provided, and create your template, colours, basicly the layout of your blog. It is as simple as a piece of cake. When you use Blogger, your blog’s extension will be www.myblogsname. blogspot.com. If things go as planned, you can buy your own domain name at an expense of ten dollars from the blogger settings tab to get rid of the blogspot extension. After that, your blog address will be www. myblogsname.com. If you like, you can as well buy a domain name in advance and start your blog. This requires a certain amount of payment. Once you have your domain name, you can pick one of the Wordpress themes for your site. If you reach this point, there are numerous articles and videos to direct you on the way. When you have your name and theme picked, now it’s time to design a logo to represent the identity of the page. You don’t have to do it by Photoshop. Writing the name in color or a letter with a different font could as well be sufficient. You can even do it with Paint! Simple is good as long as it is original! 93


ÖZGÜNLÜK ŞART! Özgünlük yalnızca sitenin tasarımı ya da logosu için değil, içeriği için de gerekli! Yazdığınız tüm yazılar sizin kaleminizden çıkmalı ve sizin yorumunuz olmalı. Başka sitelerden kopyala yapıştır yaparsanız, Google kopya içeriği algılayabilen algoritması Duplicate Content (kopya içerik) ile bunu fark eder ve sizi cezalandırarak aramalarda en son sayfalara atar. O nedenle özgünlük önemli. Üstelik emin olun kendi deneyimlerinizi paylaştığınız kendi yazılarınız, okurlar tarafından da çok daha fazla ilgi görecektir. Otomobil içerikli bir blog hazırlıyorsanız, otomobil modellerini fiyatları ile birlikte iç donanımlarını anlatmanız ve en önemlisi de bunları kendi yorumunuzla ifade etmeniz sizi birçok blog’un önüne taşıyacaktır. Ama yazının başında da dediğimiz gibi sabretmelisiniz, hemen para kazanacağım ümidiyle bir blog açarsanız, hayal kırıklığına uğramanız kuvvetle muhtemel. Bu iş biraz da hobi işi; yazılarınızı keyifle yazmalısınız ki sizin keyfiniz okurlara da ulaşsın...

SOSYAL MEDYADA YERİNİZİ ALIN Evet, artık blog’unuzu başka platformlarda tanıtmanın zamanı. Facebook, Twitter ve Googleplus sayfalarını bir an önce açmalısınız. Bu alanlarda günde 1 post oluşturabilirsiniz. Facebook’ta oluşturduğunuz postları, küçük bir ücret karşılığında milyonlara ulaştırabilirsiniz. Evet, bir nevi reklam ama bir anda sizi binlerce insan ile tanıştıracak, kısa sürede takipçi sayınızın artmasına neden olacaktır. Üstelik blog’unuzda yayınladığınız postlarınızı da burada paylaştığınızda sitenize doğrudan trafik sağlayacaktır. Bu da sitenizin bilinirliliğini artıracaktır. TAKE YOUR PLACE IN THE SOCIAL MEDIA So now, it is time to advertise your blog through other platforms. You should open your Facebook, Twitter and Googleplus pages as soon as possible. You can post here once a day. You can have your Facebook posts reach millions of people at a small fee. True, this is a way of advertising, which will connect you with thousands and increase your number of followers at no time. Besides, by sharing your blog posts here, you can attract traffic on your page, which will increase its popularity even further. 94

ORIGINALITY IS A MUST! Being original is not only essential for the design of your site or logo, but for the content as well! All posts should be written by yourself and be your own comments. If you just copy and paste, Google can easily track it with its Duplicate Content algorythm and punishes you by placing your blog as backwards as possible. So, originality is crucial. In fact,t your own posts based on your own comments will get more attention. So if you are making a blog on automobiles, presenting various models with their prices and interior equipments, and more importantly, telling all these in your own words, will carry you ahead of others. But as we said at the start, you have to be patient; if you make a blog hoping to make easy money, you’ll probaby be disappointed. This is after all a hobby; the more fun you have while writing, the more pleasant it will be for your followers.


ŞİMDİ SIRA PARA KAZANMAKTA! Sitenizde en az 20 yazı oldu, biraz oturdu, sosyal medyada yerinizi aldınız; şimdi ufak ufak para kazanmaya başlayabilirsiniz. Öncelikle bumerang.hurriyet.com. tr adresine giderek bumerang üyesi olun. Bumerang’a üye olarak size verilen teklifleri değerlendirir ve blog’unuzda paylaştığınız tanıtımlardan ilk aşamada küçük de olsa para kazanmaya adım atabilirsiniz. Sitenize koyduğunuz yazı başına ortalama 6 TL gibi bir ücretle başlarsınız. Bununla birlikte Bumerang’ın bir kanalı olan Yazarkafe’de içerik paylaşma imkanınız olur. Çoğu blogger’ın yaptığı gibi siz de tüm blog’ların bir arada bulunduğu platform Yazarkafe’ye yazılarınızı gönderin. Bu şekilde diğer Yazarkafe ziyaretçileri ve blogger’ları sizi kolaylıkla bulabilir ve sitenize trafik sağlayabilirsiniz. Unutmayın ne kadar çok ziyaretçi; o kadar çok kazanç demektir. Bu arada hemen eklemeliyiz ki, sitenize gelen ziyaretçi sayısını (trafiği) ölçümlemek için sitenizi Google Analytics’e bağlamalısınız. Yazdığınız konularla alakalı reklamların gösterilmesi için yalnızca Google’a alan vermeniz yeterli. Google adsense kodunu blog’unuzun görünmesini istediğiniz yerlerine entegre ettikten sonra Google tarafından reklamlar otomatik gösterilir. Ziyaretçinin ilgi alanına göre blog konunuza da bağlı olarak farklı farklı reklamlar yayınlanır. Gelen ziyaretçilerin bu reklamları tıklaması sayesinde (tıklama başına) 0.30 kuruş civarı bir para kazanırsınız. Küçümsemeyin, ziyaretçiniz arttıkça, bu miktar inanılmaz boyutlara ulaşabiliyor. Ayrıca ziyaretçi sayınız arttıkça bazı markalar da sizi keşfedebiliyor ve ürünlerinin tanıtılması için size teklif gönderebiliyorlar. O nedenle bloğunuza “İletişim” sayfası eklemeyi unutmayın. Şimdiden blog serüveninizde başarılar dileriz...

NOW IT’S TIME TO MAKE MONEY! You have a minimum of twenty posts published on your site, the dust has settled, and you have taken your place in the social media; now you can start making some money! First, visit bumerang.hurriyet.com. tr and become a member. At Bumerang, you can consider the offers and start earning small fees from your blogposts. The beginning fee is usually around 6TRY per post. In the meantime, you can share contents on its affiliate site Yazarkafe. As most

bloggers do, send your posts to the bloggers platform Yazarkafe to be easily accessible by other Yazarkafe visitors and bloggers to enhance your site traffic. More visitors mean more money! By the way, do not forget to link your site to Google Analytics to measure the site traffic. If you want related advertisements to be published on your site, just give Google the necessary space. By intergating Google’s adsense code on desired spaces on your blog, Google automatically published advertisments.

Depending on the visitor’s field of interests and the subject of your blog, different ads are published. As the visitors click on them, you earn a fee of about 30 cents per click. Do not underestimate this amount, for as you have more visitors, it can reach tremendous sums. Furthermore, as your visitors increase, you attract attention from various brands which make them send you offers to promote their products. Therefore, do not forget to add your contact info. Enjoy your blogging ride! 95


TEKNOLOJİ/TECHNOLOGY YAZI/Article: CİHAN DEMİRŞEVK

KİTAPLARIN GELECEĞİ: E-KİTAP THE READ OF THE FUTURE: E-BOOKS

KİTAP KURDU MUSUNUZ? TATİLE GİDERKEN BİR BAVUL DA KİTAPLARINIZ İÇİN Mİ HAZIRLIYORSUNUZ YA DA EVİNİZİN BİR ODASINI KÜTÜPHANE Mİ YAPTINIZ? SİZCE DE ARTIK KİTAPLARINIZI CEBİNİZDE TAŞIMANIN ZAMANI GELMEDİ Mİ? E- KİTAP TAM SİZİN İÇİN… 96

ARE YOU A BOOKWORM? DO YOU PREPARE A SEPERATE BAG FOR YOUR BOOKS WHILE GOING ON VACATION? OR HAVE YOU TURNED ONE OF YOUR ROOMS INTO A LIBRARY? DON’T YOU THINK IT IS NOW TIME TO FIT YOUR BOOKS INTO YOUR POCKET? E-BOOKS ARE THE ANSWER!


n E-kitap (veya elektronik kitap), geleneksel basılı kitaptan farklı olarak, elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanmış olan kitaplara deniyor. E-kitap, yayıncılık anlamında son yüzyılda gerçekleşen en önemli gelişmelerden biri olarak hayatımıza girdi. Geleneksel kitap ile kıyaslandığında o kadar çok fark yaratıyor ki e-kitaba karşı durabilmek neredeyse imkânsız hale geliyor. Bu konuda dünyanın en büyük kitap perakendecisi Amazon bile kayıtsız kalamadı ve e-kitap için bir okuyucu piyasaya sürdü. Kindle adını verdiği okuyucu çok büyük satış rakamlarına ulaşsa da, akıllı telefonların ve tabletlerin gelişiminden sonra okuyucu için bir zulüm haline geldi. Öyle ya cebinizde her şeyi yapabilen bir telefon varken tek işi kitap okumanızı sağlayan bir alete neden ihtiyaç duyasınız ki! Bu işi telefonunuz ya da tabletiniz de yapabilir. n As distinct from the printing tradition, e-books (or electronic books) are the name given to books prepared to use in the electronic media. E-books has entered in our lives as a groundbreaking innovation of the last century in the world of printing. Compared to conventional books, they come with such a vast difference that makes it impossible to keep the distance. Even the world’s number one book retailer Amazon could not stay indifferent and launched an e-book reader into the market. The gadget named Kindle has reached tremendous sales numbers, yet have become an atrocity for the reader, following the advances of smart phones and tablets. After all, why would you need a private gadget which serves nothing else than reading when you already have a smart phone that can do anything? That you can also do with your phone or tablet…

97


NEDEN TERCİH EDİLEBİLİR? Yeni uygulamalar ile Kindle ya da Google Books’ta istediğiniz kitaba ulaşabiliyorsunuz. 5 dakika içinde kitabınızı seçip kasada hiç sıra beklemeden okumak varken neden kitapçıya gidesiniz ki? E-kitapların size sağladığı kolaylık bu kadar mı? Elbette değil, e-kitapların en önemli avantajlarından biri ülkemizde henüz fark edilmese de ucuz olması. E-kitaplar özellikle Avrupa ve Amerika’da basılı kitapların neredeyse 3’te biri fiyatına satılıyor hatta birçok kitap ücretsiz bulunabiliyor. Ucuz olmasının en önemli nedeni ise baskı ve kağıt maliyeti olmaması. Dolar ve Euro’nun

yüksek kurlarda seyretmesi çoğunlukla yurt dışından gelen kağıt fiyatlarına da yansıyor ve neredeyse sürekli bir artış görülüyor. E-kitaplarda maliyet kadar yerden de tasarruf edebilirsiniz. Elbette birkaç kitap için değil belki ama eğer bir kitap kurduysanız bir kütüphaneye ya da evinizin bir odasını kitaplığa çevirmekten kurtulabilirsiniz. Bu size tatil ya da seyahat özgürlüğü olarak da yansıyabilir. Bavulunuzu kitapla dolduracağınıza bir tablet ya da bir telefon ile tatildeki tüm kitap ihtiyacınızı karşılayabilirsiniz. E-kitaplar sadece fiziksel olarak kapladıkları yer ile de değil

okuma alışkanlıkları açsından da size kolaylık sağlar. Arama motorunda arama yapar gibi kitabın içinde de arama yapabilir, istediğiniz yere not yerleştirebilir veya yerimi ekleyebilirsiniz. Yazıların boyutlarını değiştirebilir böylelikle gözlerinizin daha az yorulmasın sağlayabilirsiniz. E-kitapların saklanması ve korunması da oldukça kolay tüm verilerinizin aile albümlerinizin olduğu yerde yani telefonunuzda saklayabilirsiniz. Yok, “İlla ki, elimde kağıt görmem lazım” diyorsanız tabletinize ya da telefonunuza bağlı bir yazıcıdan çıktı alıp, kullanabilirsiniz.

reason for their cheaper price is the absence of printing and paper costs. High conversion rates of dollar and Euro effect the price of imported paper to continuously increase the cost. With e-books, you can save from space as well as cost. This might not be an amazing saving if all you have is a couple of books, but if you consider yourself a bookworm, you can spare a room from becoming a library, which comes with an added bonus of holiday and vacation freedom. Rather than filling an entire bag with books, you

can have your entire reading need met by a tablet or a phone. E-books present ease with respect to your reading habits along with the physical space they keep. You can conduct searches as if on a search motor inside your book, mark any place you need, or leave a bookmark. You can change the font size for enhanced eye comfort. Preserving and protecting an e-book is also very easy: you can keep them with your family photos, i.e. in your phone. If you insist on a tangible hold, you can print them out and use.

THE PROS OF THE E-BOOKS There are a number of new applications that give access to any book on Kindle or Google Books. Why would you go to a bookstore when you can choose your book and start reading without even having to wait at the counter? But that’s not all that e-books have to offer. One of the main benefits of e-books are their cheap price, even if this is barely significant in our country. Around Europe and America, e-books are sold at almost one third of their printed version price. There are many that come gratis. The primary

98


BUNLAR DA DEZAVANTAJLARI Bu kadar avantajın yanında birkaç küçük dezavantaj olmasa olmaz tabii. Kitap kurtları iyi bilir, kitap okurken en çok haz veren duygu kitabın sayfalarını çevirirken gelen kokudur. E-kitaplarda bu hazzı almanız imkânsız. Yeni bir kitabın kokusu, kağıtları çevirirken çıkan sesi, sayfaların pürüzsüzlüğü hatta eski kitapların tozu… Bunlar mutlaka eksiklik duyacağınız şeyler. E-kitabın bu kadar ilerlemesi karşısında geleneksel yöntem de boş durmuyor aslında. Basılı kitaplar kapaklarına ve ciltlerine özen gösteriyor. Böylece okuyucuyu görsellikle yakalamaya çalışıyor. Basılı kitaplarda bir diğer unsur da o kitabı alacağınız satış noktası. Günümüzde kitap satış noktaları sadece kitap satmıyor. Hepsi, birer cafe ya da restorana evrildi neredeyse. Kitap raflarının arasında gezmek, merak edilen kitabı alıp, bir şeyler içerken kitabı incelemek; hatta o kitabı daha önce okumuş yan masadaki kişiyle derin bir edebiyat sohbetine koyulmak

E-kitap maliyetinden bahsetmişken cihaza da değinmemek olmaz. E-kitap için mutlaka gerçekten akıllı bir telefonunuz ya da bir tabletiniz de olmalı… Avantajlarını ve dezavantajlarını incelediniz ve e-kitap indirmek istiyorsunuz… Bunun

için akıllı telefonunuzun markasına göre Apple Store veya Google Play Store’a girmeniz yeterli, e-kitap satın almak için en kolay nokta ‘store’lar. Öte yandan büyük kitap satış noktaları da internet siteleri üzerinden e-kitap satışı yapıyorlar. Yayınevleri satış noktalarına bu konuda yetki veriyor. İdefix ve D&R gibi büyük kitap marketlerinde e-kitap bulabilirsiniz. E-kitap arşivi çeşidi telif gibi sorunlar nedeniyle çok geniş değil. Ancak yine de aradığınız kitabı ya da ilginizi çekecek bir kitabı bulmanız olası. E-kitapta akıllara en çok gelen soru ise kopyalama. E-kitapların neredeyse tümü DRM adı verilen bir sistemle kopyalamaya karşı korumalı. Bazı yayınevleri, e-kitapların korunması için kitap satış sitelerini DRM kullanmaya zorluyor. Elbette siz store’dan indirdiğiniz kitabı farklı cihazlarda aynı kullanıcı adı ile açabilirsiniz ancak kopyalayıp paylaşım yapmanız yasak.

around the bookshelves, taking an engaging book in your hands to page it through while enjoying a cup of coffee, or getting carried away in a gripping conversation with another book aficionado at the next table are only available while shopping for a printed book. On the other hand, there is the contraversial issue of copyrights for the e-books. E-book prices are higher than they should actually be because of the yet-to-besolved digital copyrights issue. Speaking of e-book costs, devices should also be mentioned. You need to have a genuinely smart phone or tablet to enjoy an e-read. Considering all the pro’s and con’s, you wish to download an e-book… All you need is to open Apple Store or Google Play Store depending on the properties of your smart

phone. ‘Store’s are the most practical shopping points for e-books. On the other hand, publishing houses also sell e-books via internet sites, or authorize sales points. Big book markets like Idefix and D&R also engage in the sales of e-books. The e-book archive is currently not very extensive due to various copyright problems. But you can still find many book that would catch your interest. The most common problem that comes to mind about e-books is copying. Almost all of the e-books are protected against copying by the DRM system. Some publishing houses compel booksale sites to use the DRM. You can certainly open your downloaded book on various devices with the same user name, but it is forbidden to copy and share.

sadece basılı kitap alırken yaşayabileceğiniz bir duygu. Öte yandan e-kitapların bir de tartışmalı noktası var ki, o da telif hakları. Henüz dijital yayıncılıkta çözümlenememiş olması e-kitapların fiyatlarının yüksek seyretmesinin nedenlerinden biri olarak kabul ediliyor.

AND THE CONS… It is only natural that so many pros come with a few minor cons… Bookworms know very well that one of the best things about reading a book is the smell of paper. Ebooks unfortunately lack this pleasure. The smell of a new book, the sound of papers while turned over, the flawless touch on the pages, even the dust on the old books… You will be missing all these pleasures. In fact, the printing tradition does not hold back as the e-books are making a spurt. Printed books place a special emphasis on their covers and volumes to capture the reader through visuality. Another point of emphasis about printed books are the sales points. Nowadays, bookstores does not only sell books. Nearly each and every single one has evolved into a cafe or restaurant. Walking

99


DAIKIN

ÜNİVERSİTELİ GENÇLER FUHA İSTANBUL’DA UNIVERSITY STUDENTS VISIT FUHA ISTANBUL

AVRUPA’NIN İLK, DÜNYANIN EN BÜYÜK İKLİMLENDİRME DENEYİM MERKEZİ OLARAK FAALİYETE GEÇEN DAIKIN SOLUTION PLAZA FUHA İSTANBUL, ÜNİVERSİTELİ GENÇLERDEN BÜYÜK İLGİ GÖRÜYOR. GENÇLER FUHA İSTANBUL’DA ISITMA, SOĞUTMA, HAVALANDIRMA, ENERJİ VERİMLİLİĞİ VE YENİ İKLİMLENDİRME TEKNOLOJİLERİNE YÖNELİK TÜM UYGULAMALARI BİZZAT DENEYİMLEME FIRSATI BULUYOR. 100

LAUNCHED AS EUROPE’S FIRST AND THE WORLD’S BIGGEST HVAC EXPERIENCE CENTER, DAIKIN SOLUTION PLAZA FUHA ISTANBUL ATTRACTS GREAT ATTENTION OF UNIVERSITY STUDENTS. STUDENTS SEIZE THE OPPORTUNITY OF FIRSTHAND EXPERIMENTATION OF HEATING, COOLING, AIR CONDITIONING, ENERGY EFFICIENCY AND NEW CLIMATIZATION TECHNOLOGIES.


n Ticari yatırımcılardan bireysel kullanıcıya kadar tüm ziyaretçilerine iklimlendirme teknolojilerini deneyimleme fırsatı sunan Daikin Solution Plaza fuha İstanbul, gençlerin büyük ilgisini çekiyor. Geçtiğimiz Eylül ayında açılışı gerçekleşen fuha İstanbul’un ilk ziyaretçileri ise Yıldız Teknik Üniversitesi Makine Mühendisliği öğrencileri ile İstanbul Kültür Üniversitesi İklimlendirme ve Soğutma Teknolojileri Bölümü öğrencileri oldu. Rehber eşliğinde yaptıkları fuha turu ile iklimlendirme sektöründeki son uygulamalara ilişkin bilgi alan gençler, Daikin Genel Müdür Yardımcısı Zeki Özen ve fuha İstanbul Müdürü Uğur Sertan’dan da bilgi aldılar. Bir yapıda uygulanabilecek her türlü iklimlendirme çözümünü bir arada gören gençler, iklimlendirme teknolojilerinin yaşam konforumuza nasıl yansıdığını da bizzat deneyimleme fırsatı buldu. Gelecekte iklimlendirme sektörüne atılmayı planlayan gençler açısından fuha İstanbul’un eşsiz bir deneyim fırsatı sunduğuna dikkat çeken Daikin Genel Müdür Yardımcısı Zeki Özen, şunları söyledi: “fuha İstanbul, okullarında aldıkları eğitimi destekleyen bir deneyim fırsatı sunduğu için, gençlerimizin ilgisini çekiyor. Merkezimiz faaliyete geçtiği bir ay süresince kurumsal müşterilerimizin yanı sıra üniversiteli gençlerimizi de ağırlamaya başladı. Bugünden iki ay sonrasına randevu alarak, fuha İstanbul programına dahil olan üniversiteli gençlerimiz var. Bu gençlerimizi fuha İstanbul’da ağırlamaktan büyük mutluluk duyuyoruz.” Haftanın beş günü, randevu alarak konusunda uzman rehberler eşliğinde gezilebilen merkez, yatırımcı, mimar, mühendis gibi sektör profesyonellerinin yanı sıra bireysel kullanıcının da iklimlendirme konusunda merak ettiği tüm sorulara yanıt veriyor. İki kattan oluşan ve toplam 2 bin metrekarelik alana kurulan Solution Plaza, inverter teknolojisinden yenilenebilir enerji sistemlerine, ses seviyesinden akıllı göz teknolojisine iklimlendirme cihazlarının inovatif çözümlerini deneylerle ziyaretçilerine aktarıyor.

n Offering every visitor from commercial investors to individual users the opportunity to experience climatization technologies, Daikin Solution Plaza fuha Istanbul attracts great interest of young people. The first visitors of fuha Istanbul, which was launched last September, were the students of Yıldız Technical University Faculty of Mechanical Engineering and Istanbul Kültür University Climatization and Cooling Technologies Department. The undergraduates were given information on the latest advances in climatization sector by Daikin Vice General Manager Zeki Özen and fuha Istanbul Manager Uğur Sertan in a guided Fuha tour. Having witnessed every climatization solution that can be applied on a building at once, the young visitors had the chance of first-hand experienmentation on how climatization technologies affect life comfort. Daikin Vice General Manager Zeki Özen drew attention to the unique experimentation opportunity for young people desiring a career in the climatization sector, and said: “fuha Istanbul attracts the attention of our young people for offering a chance to experiment their theoretical knowledge. Since its launch last month, our center welcomes college students as well as corporate customers. We have students who book from two months advance to apply in the fuha Istanbul program. We are extremely happy to welcome them at fuha Istanbul.” The center offers guided visits on weekdays on appointment to answer all questions on climatization of sector professionals like the investors, architects, and engineers, as well as individual customers. Founded on two floors on a surface area of two thousand squaremeter, the Solution Plaza shares innovative air conditioning solutions from inverter technology to renewable energy systems, voice technology to smart eye technology through experiments. 101


DAIKIN HABERLER/DAIKIN NEWS

Daikin’İn müşterİ memnunİyetİ emİn ellerDe Daikin entrusts customer satisfaction in safe hands Daikin Türkiye’nin Çağrı Merkezi desteği aldığı Vodasoft, her ay en başarılı görüşme kalitesini yakalayan çalışanlarını belirliyor. Toplamda 350 kişinin çalıştığı Vodasoft’ta Daikin müşteri temsilcileri 2 ay üst üste 1’inci seçildi. Ağustos ayı 1’incisi Gözde Yılmaz ve Eylül ayı 1’incisi Can Davulcu’yu tebrik ediyor, başarılarının devamını diliyoruz. Vodasoft, supporting Daikin Turkey with its call center service, selects the best employee of the month with respect to their call quality. Among Vodasoft’s 350 employees, Daikin call center team were selected the best for two months in row. We congratulate Gözde Yılmaz, the winner of August, and Can Davulcu, the winner of September, and wish them the best in their careers.

khalifa uluslararasi staDyumu’na Daikin konforu khalifa international stadium is in comfort with Daikin Daikin, Doha’da (Katar) bulunan Khalifa Uluslararası Stadyumu için toplam soğutma kapasitesi 180 bin kW’den fazla olan 18 adet yüksek verimli WCT soğutma grubu temin edileceğini bildirdi. Dünyadaki en büyük paket soğutma grubu olan WCT soğutma grubu, Doha’da yaz aylarında 45-50°C’yi bulan sıcaklıklar için en efektif çözümü sunuyor. Halen FIFA’nın gerekliliklerini karşılamak üzere yeniden düzenlenen stadyum, 40 bin seyirci kapasitesine sahip bulunuyor. Daikin 2022 FIFA Dünya Kupası’nın heyecanına ortak oluyor.

102

Daikin announced the provision of eighteen WCT cooling group devices with high efficiency, with a total cooling capacity of 180 thousand kW for the Khalifa International Stadium in Doha, Qatar. The WCT cooling group, which is world’s biggest package cooling group, provides the most effective solution in the summer heat, which exceeds 45-50°C in Doha. The stadium with 40 thousand seats has been going under restructuring to meet the FIFA requirements. In other words, Daikin shares the enthusiasm of the 2022 FIFA World Cup.


İkl‹mlenDİrme sektörünün geleceğİnİ anlatiyoruz telling the future of the hVac industry Enerji kullanımıyla ilgili dünyada neler oluyor? AB’nin çevre koruma amaçlı aldığı önlemler neler? Bu önlemler iklimlendirme sektörünü nasıl etkiliyor? Daikin Türkiye Genel Müdür Yardımcısı Zeki Özen ile Yeşil Enerji ve Çevre Bölüm Koordinatörü Dr. Andaç Yakut katıldıkları organizasyonlarda bu gibi birçok soruya yanıt verirken, iklimlendirme sektörünün geleceğini anlatıyorlar. 7 Ekim’de ESSİAD’ın ev sahipliğinde yapılan seminerde yeni F gaz regülasyonu, yeni soğutucu akışkan R32, sezonsal verimlilik ve Türkiye’de klimalar için eko-tasarım kriterlerini sektör profesyonelleriyle paylaşan Daikin Türkiye, etkinliklerine devam ediyor. YTÜ Makine Mühendisliği Bölümü son sınıf öğrencileri ve YTÜ Makine Teknolojileri Kulübü’nün düzenlediği Enerji Verimliliği Paneli’nin misafirleri de yapılan sunumlar ile iklimlendirme sektöründe yaşanan son gelişmelerden ve geleceğin trendlerinden haberdar oldu.

What is going on in the world with respect to energy use? What are the environmentalist precautions taken by the EU? How do they affect the climatization sector? Daikin Turkey Vice General Manager Zeki Özen and Green Energy and Environment Departmant Coordinator Dr. Andaç Yakut answered all these questions and assess the future of the climatization sector in various meetings. Informing the sector professionals on the new F gas regulation, the

new refrigerant R32, seasonal efficiency and the eco-design criteria for air conditioners in Turkey in the ESSIAD seminar which was held on October 7, Daikin Turkey works at full speed. Organized by the senior students of YTU Faculty of Mechanical Engineering and YTU Mechanical Technologies Club, the Energy Efficiency Pannel informed visitors on the new technologies and improvements in the air conditioning sector and the trends of the future. 103


sektörün yenİ buluşma noktasi: fuha İstanbul / the new sectoral hub: fuha istanbul İklimlendirme sektörünün eşi benzeri olmayan deneyim merkezi Daikin Solution Plaza fuha İstanbul, sektör profesyonellerinin yeni buluşma noktası olmaya aday. Kasım ayı içerisinde İSKİD Üniversite-Sanayi İş Birliği Komisyonu üyeleri ve İSKİD Split ve Değişken Soğutkan Debili Klimalar Komisyonu üyeleri olağan genel toplantılarını fuha İstanbul’da gerçekleştirdi. Toplantıların ardından fuha İstanbul turu yapan sektör yetkililerine, hava ve iklimlendirmeye dair bütün konularda kapsamlı bir deneyim sunulmuş oldu.

104

Daikin Solution Plaza fuha Istanbul, the one of a kind experience center of the HVAC sector, is becoming the new meeting point of sector professionals. In November, the members of ISKID University-Industry Cooperation Commission and ISKID Split and Variable Refrigerant Flow Air Conditioners Commission came together for their ordinary general meeting in fuha Istanbul. Following the meetings, sector officials conducted a tour around fuha Istanbul and enriched their information on everything about air and climatization through extensive experience


beyaz saray’Dan Daikin’e takD‹r… / Daikin is appreciated by the White house 15 Ekim 2015 tarihinde Beyaz Saray yaptığı bir açıklama ile Obama yönetiminin Daikin Industries, Ltd. ve diğer özel sektör şirketlerinin, iklim değişikliğine neden olabilecek hidroflorokarbon (HFC’ler) ve diğer güçlü sera gazlarının emisyonunu azaltmaya yönelik devam etmekte olan taahhütlerini takdir ettiğini açıkladı. Beyaz Saray etkinliği, ABD Enerji Bakanı Dr. Ernest Moniz ve ABD Çevre Koruma Örgütü Başkanı Gina McCarthy’nin ev sahipliğinde gerçekleşti. Daikin Industries Ltd. şirketinin üst düzey yöneticisi Shinya Okada şu ifadelerde bulundu: “Daikin, kendini, gelecekteki gelişmelere ve çevre konusunda olumlu etki yaratmak üzere tasarlanan çevreye faydalı teknolojilerden yararlanan HVAC sistemlerinin tüm ürün hattının üretimine adamıştır. Çabalarımızın, Başkan Obama yönetimi tarafından takdir edilmesinden dolayı müteşekkiriz. Daikin’in, küresel iklim koruma konusunda ihtiyaç duyulan özel sektör liderliğine katkı sağlayacağına inanıyoruz.” Merkezi, Japonya’nın Osaka şehrinde bulunan Daikin Industries, Ltd., iklimlendirme ürünleri ve florokimyasallar konularında dünya lideri bir üretici olarak biliniyor. Şirket, uzun süredir alternatif sistemlerden daha düşük bir küresel ısınma potansiyeline sahip olan HVAC sistemlerini üretmek için çaba gösteriyor. Daikin’in ABD merkezli bir bağlı ortaklığı olan Goodman Global Group, Inc., geçen yıl düzenlenen benzer bir etkinlikte Beyaz Saray tarafından övgü almıştı.

With a statement reported by the White House on October 15, 2015, the Obama administration shared their appreciation for the ongoing commitment of Daikin Industries Ltd. and other private sector companies in the reduction of the climate changing hydrofluorocarbons (HFCs) and other powerful green gas emissions. The event was held by the White House, hosted by the US Ministry of Energy Dr. Ernest Moniz and the President of the US Environmental Protection Agency Gina McCarthy. Daikin Industries Ltd. executive manager Shinya Okada said: “Daikin is committed to the production of an entire product line of HVAC systems, which benefits from environmental technologies to generate a positive impact on the future advances and the

environment. We are grateful for being appreciated four our efforts by the President Obama administration. We believe in Daikin to pioneer the private sector for the much needed global climate protection.” With its headquarters in Osaka, Japan, Daikin Industries, Ltd. is reputed as a world leading producer of HVAC products and fluorochemicals. The company has been long engaged in the production of the HVAC systems with a lower global warming potential with respect to alternative systems. Goodman Global Group, Inc, Daikin’s affiliate partner with its headquarters in the USA, has been appraised by the White House in a similar event which took place in the previous year. 105


MÜZİK sinema fair agenda MÜZİK sine agenda kitap sinema ajanda kitap kitap sinema ajanda ajanda k i t ap cinema boo k F U A R MUSIC cinema b o o k F U A R müzik cinema b ook F U A R MÜZİK sinema agenda kitap sinema

fair

Göz kamaştıran sergi / A dazzling exhibition Sadberk Hanım Müzesi 35inci kuruluş yıldönümünü çok özel, göz alıcı bir sergiyle kutluyor. Müzenin Türk-İslam bölümünde açılan ‘Cevher’ isimli sergi Osmanlı İmparatorluğu’nun kuyumculuk becerisini gözler önüne seriyor. Sergide zümrüt ve yakut gibi değerli taşlarla süslenmiş ve ince işçilikleri ile dikkat çeken 139 parçalık mücevher koleksiyonu yer alıyor. İstanbul Sarıyer’deki müzede çarşamba günleri hariç diğer günler izleyebileceğiniz sergi 31 Mayıs 2016 tarihine kadar gezilebilir. Sadberk Hanım Museum celebrates its 35th anniversary with a very special and dazzling exhibition. The exhibition ‘Cevher’ (Jewel) which was opened in the Turkish-Islamic art section of the museum reveals the jewellery skills of the Ottoman Empire. A jewellery collection consisting of 139 elaborately crafted pieces ornamented with precious gems like emerald and ruby are displayed in the exhibition. The museum welcomes visitors Thursday through Tuesday until May 31, 2016 in Sarıyer, Istanbul.

Enerji nasıl verimli kullanılır? How to use energy efficiently? Kamu, özel sektör ve sivil toplum kuruluşlarının işbirliğini içeren 35’inci Enerji Verimliliği Haftası kapsamında 7’nci Enerji Verimliliği Forumu ve Fuarı (EVF) 14-16 Ocak 2016 tarihlerinde İstanbul Yeşilköy WOW Convention Center’da yapılıyor. Enerji verimliliği alanında Türkiye’nin en büyük ve önemli etkinliklerinden biri olan EVF 2016, sergi ve benzeri yan etkinliklerle de destekleniyor.

The 7th Energy Efficiency Forum and Fair (EVF) will take place on January 14-16, 2016 in Istanbul Yeşilköy WOW Convention Center within the context of the 35th Energy Efficiency Week which brings together public and private sector with non-governmental organisations. Acclaimed as a leading energy efficiency event of Turkey, the EVF 2016 will also host exhibitions and related side events.

Milyarlık tekneler geçidi / Parade of billion-dollar boats Her yıl fuar kadar hazırlık süreci de çok konuşulan CNR Avrasya Boat Show 2016 Deniz Araçları, Ekipmanları ve Aksesuarları Fuarı milyarlık tekneleri görücüye çıkarıyor. 9 kez düzenlenen fuara çok sayıda firma katılıyor. Fuar, 13 Şubat’ta kapılarını açacak, 21 Şubat’a kadar hem sektör temsilcilerini hem de deniz tutkunlarını İstanbul Yeşilköy’de CNR Expo Center’de ağırlayacak. Much rumoured every year during its preparation phase as well as the exhibit, the CNR Eurasia Boat Show 2016 Marine Vessels, Equipments and Accessories Expo is ready to show billion dollar boats. Organized for the ninth time, the expo is participated by numerous companies. The fair will be opened on February 13 to welcome sector agents and marine lovers in Istanbul Yeşilköy CNR Expo Center until February 21. 106


MÜZİK sinema F U A Rfair MÜZİK sinema agenda fair cinema book ÜZİK sinema fair agenda kitap sinema ajanda ajanda k i t ap cinema b o o k kitap MUSICage ki t a p

ok F U A R MUSIC MUSIC cinema b ook MUSIC kitap sinema ajanda F U A R sinema Adana için fuar zamanı / Fair time in Adana Adana TÜYAP’da 18-21 Şubat 2016’da 4 fuar birlikte kapılarını açıyor. Adana Kent 2016; Adana Yapıda Yenilikler, Dekorasyon, Tadilat Yenileme ve Teknolojileri; Adana İnşaat 2016 ve Adana IHS 2016 fuarları sektörel olarak birbirlerini tamamlıyorlar. Adana IHS 2016 9’uncu Isıtma, Soğutma, Havalandırma ve Doğalgaz Teknolojileri ve Yalıtım Fuarı sektörün ilgisini çekmeye devam ediyor. Adana IHS 2016 bu yıl da özellikle yenilenebilir enerji kaynaklarına dikkat çekecek. Adana TÜYAP is counting down for four fairs which will be taking place through February 18-21. Adana Urban 2016, Adana Building Renovations, Decoration, Amendment, Restoration and Technologies Fair, Adana Construction 2016, and Adana IHS 2016 industrially complement each other. Adana IHS 2016 9th Heating, Cooling, Air Conditioning, Natural Gas Technology, Installation and Insulation Fair continues to attract the entire sector. Adana IHS 2016 will place a special emphasis on the issue of renewable energy resources this year.

İdeal yaşam alanı var mı? Does ideal living space exist? Habitat, yaşamın temel devinim ve çatışmalarının sahnesini tanımlayan kavramlardan biri. İstanbul Modern’in güncel fotoğraf sergisi “Habitat”, yaşam alanları üzerine farklı bakış açılarını bir araya getiriyor. Her geçen gün yeniden tanımlanan mekan kavramının izini süren sergi, İstanbul Modern Fotoğraf Danışma Kurulu tarafından seçilmiş 13 sanatçının üretimlerine ev sahipliği yapıyor. Sergi 22 Mayıs 2016’ya kadar görülebilir.

Habitat is a concept which defines the scene for the chief actions and conflicts of life. Istanbul Modern’s ongoing photo exhibition “Habitat” brings alternative perspectives on living spaces together. Keeping track of the concept of space, which is redefined every day, the exhibition houses works by thirteen artists selected by Istanbul Modern Photography Advisory Committee. The exhibition can be visited until May 22, 2016.

Hayat kısa film izle! / Life is short, so watch a film! 12’inci Akbank Kısa Film Festivali, 7-17 Mart 2016 tarihleri arasında Festival Kısaları, Dünyadan Kısalar, Perspektif, Kısadan Uzuna, Belgesel Sinema, Özel Gösterim, Deneyimler, Atölye ve Söyleşi bölümleri ile sinema tutkunlarıyla buluşacak. Bu sene ilk kez “Perspektif” başlığı altında yeni bir bölümün yer alacağı festivalde, Ulusal Yarışma ve Uluslararası Yarışma kapsamında jüri tarafından seçilecek en iyi filmler 5 bin dolar ile ödüllendirilecek. Ayrıntılı bilgi için: http://www.akbanksanat.com 12th edition of the Akbank Short Film Festival will premiere between March 7-17, 2016, featuring Festival Shorts, International Shorts, Perspective, From Short to Long, Documentary Cinema, Special Screening, Experiences, Workshop and Talk. This year, the festival will be boasting a new section called “Perspective”, whereas the best films in National Competition and International Competition according to the jury selection will be praised by five thousand dollars. For more information: http://www.akbanksanat.com 107


MÜZİK sinema fair agenda MÜZİK sine agenda kitap sinema ajanda kitap kitap sinema ajanda ajanda k i t ap cinema boo k F U A R MUSIC cinema b o o k F U A R müzik cinema b ook F U A R MÜZİK sinema agenda kitap sinema

fair

Ankara’da fuar maratonu / Expo marathon in Ankara Ocak ayında Ankara’da enerji, ısı ve havalandırma sektörü temsilcilerini bir maraton bekliyor. Power Next Enerji Fuarları beşi bir yerde olarak Congresium Ankara ATO’da açılıyor. Bu fuarlarda jeotermal enerjiden biyokütle ve rüzgar enerjisine, oradan güneş ve hidrojen enerji teknolojilerine, baraj ve HES’lerin yapım ve otomasyonundan akıllı şebekelere, enerji boru hatlarının güvenlik ve bakım şebekelerine kadar ne ararsan var! Fuarlar 2123 Ocak 2016 tarihleri arasında açık olacak.

In January, a marathon will be awaiting the energy, heating and air conditioning sector agents in Ankara. All five fairs of the Power Next Energy exhibitions will be opened in Congresium Ankara ATO. The fairs bring everything together from geothermal energy to biomass and wind power, solar and hydro-energy technologies, dam and hydroelectric power plant construction and automation, safety and maintenance networks of energy pipelines… The fairs will welcome visitors between 21-23 January, 2016.

İnşaatçıların Samsun çıkarması Constructors meet in Samsun Türkiye’nin en güzel kentlerinden Samsun’da inşaat fuarı başlıyor. Samsun İnşaat 2016 Yapı, Yapı ve İnşaat Malzemeleri, Tesisat, Isıtma, Soğutma, Havalandırma, Doğalgaz ve Teknolojileri Fuarı enerji inşaat, ısı ve havalandırma sektörünün öncülerini bir araya getiriyor. Fuar 31 Mart-03 Nisan 2016 tarihleri arasında Samsun TÜYAP’ta ziyaretçilerini ağırlayacak.

The beautiful Turkish city of Samsun is counting down for the construction fair. Samsun Construction 2016 Building and Construction Materials, Installation, Heating, Cooling, Air Conditioning, Natural Gas and Technologies Fair will bring the pioneers from energy, construction, heating and air conditioning sectors together. The fair will take place between 31 March-3 April 2016 in Samsun Tüyap.

40 yıllık Milano buluşması / 40th anniversary in Milano İtalya’nın Milano kentinde enerji, ısı ve havalandırma sektörü açısından 40 yıldır devam eden bir buluşma var. MCE Mostra Convegno Expocomfort 40’ıncı Uluslararası Isıtma, Soğutma, Klima, Havalandırma, Yalıtım ve Su Arıtma Fuarı sektörün önemli markalarını bir araya getirecek. Sektörün tüm temsilcileri 15-18 Mart 2016 tarihleri arasında Milano’da olacak.

108

Energy, heating and air conditioning sectors have been meeting in Milano, Italy for the last forty years. MCE Mostra Convegno Expocomfort 40th Heating, Cooling, Air Conditioning, Ventilation, Insulation and Water Treatment Fair will once again bring the leading brands of the sector together. The sector agents will be in Milano through 15-18 March for the fair.


MÜZİK sinema F U A Rfair MÜZİK sinema agenda fair cinema book ÜZİK sinema fair agenda kitap sinema ajanda ajanda k i t ap cinema b o o k kitap MUSICage ki t a p

ok F U A R MUSIC MUSIC cinema b ook MUSIC kitap sinema ajanda F U A R sinema Geleceğimiz, çocuklar… / Children are the future… Çocukların kendini keşfetme sürecinde sınav odaklı eğitim sisteminin yetersiz kaldığını her zaman söyleriz. Bir grup eğitimci, sanatçı, felsefeci, psikolog, çocuk gelişim uzmanı ve bilim insanı bir araya gelerek çocukların gelişimine katkıda bulunan bir proje oluşturmuş ve adını da “Çocuk Filozoflar Programı” olarak belirlemiş. Temelleri “Matthew Lipman”ın “Alternatif Eğitim” modeline dayanan programın temel amacı ise mutlu, kendini tanıyan, ilgi alanlarını keşfetmiş, farklı düşünme becerilerini öğrenmiş ve belirli bir entelektüel olgunluğa ulaşmış çocuklar yetiştirmek. Farklı 7 adet modülden oluşan program çocukların ömür boyu faydalanacağı bilgileri içeriyor. Bilgi için www.cocukfilozoflar.com.tr adresini ziyaret edebilirsiniz. It is always said that a test-oriented education system lacks sufficiency during the self-discovery stage of the children. A group of educators, artists, philosophers, psychologists, pedagogues and scientists came together to develop a project of child development entitled “The Child Philosophers Programme”. Founded on Matthew Lipman’s “Alternative Education” model, the programme has the mission of raising happy and self-conscious children who have discovered their fields of interests, learned to develop different perspectives, and attained a certain intellectural level. The programme consists of seven modules which comprise lifelong referable knowhow. For more information, visit www.cocukfilozoflar.com.tr.

Su ve enerji / Water and energy Almanya’nın Essen kentinde yine bir sektörel buluşma var. Konusu su ve enerji yani E-World Energy &Water 16-18 Şubat 2016’da açık olacak. Enerji, ısı ve havalandırma sektöründeki tüm yeni teknolojileri görmek istersiniz, kaçırmayın.

Essen, Germany is ready to host a sectoral union. The E-World Energy and Water will take place between 16-18 February 2016. Do not miss it if you are interested in the new energy, heating and air conditioning technologies!

Kadınlar, erkekler ve spiritüel felsefe / Women, men and spiritualism Bugünlerin yükselen trendi görünenin arkasındaki niyeti okumaya niyet etmek… Tuna Tüner de kadın ve erkek kavramları üzerine çok iddialı bir sunum hazırlamış:“İlişkilerin görünürdeki kimyası ile değil, bilinçaltındaki simyası ile ilgilenen yepyeni bir bakış açısı. Ezoterik, mistik ve spiritüel felsefeye göre ‘kadın’ ve ‘erkek’ kavramları...” Meraklısına, Bo Sahne’de 14 Ocak 2016 saat 20.30 de...

The rising trend of present times is contemplating the unseen intentions behind what is visible... Tuna Tüner has a very assertive presentation about women and men: “A brand new perspective that focuses on the unconscious alchemy, not the apparent chemistry of relationships. The concepts of women and men according to esoterism, mysticism and spiritualism…” If you are intrigued, the event takes place at Bo Sahne on 14 January 2016 at 8.30 pm.

109


MÜZİK sinema fair agenda MÜZİK agenda kitap sinema ajanda kitap kitap sinema ajanda ajanda k i t ap cinema boo k F U A R MUSIC cinema b o o k F U A R müzik cinema b o o k MÜZİK sinema agenda kitap sinema

fair

Hayal dünyasının yeni kahramanları The new heroes of the dream world Çocuklara özel müzikli tiyatro oyunu, “Sezuş’un hikayeleri: Efe ve Bulut, Osman Bey’e karşı” Ankaralı çocuklarla buluşuyor. Sezen Aksu’nun bestelerinden uyarlanan şarkıları ve masalsı anlatımı ile oyun, çocuklarla sevgi dolu bir öyküyü buluşturuyor. Oyunun yönetmenliğini ve koreografisini Emre Çelik yapıyor. Ankara MEB Şura Salonu’unda…

Sevimli kediden sihirli masallar Magic tales from the kitty cat 28 Ocak 2016’da Caddebostan Kültür Merkezi’nde sergilenecek olan Garfield Live Sihirli Masal Kitabı, eğlenceli bir seçenek; çünkü Garfield’i herkes sever. Yarıyıl tatilinde çocuğunuz ile kaliteli zaman geçirmek için iyi bir fırsat olan gösteride sadece çocuklar değil, büyükler de eğlenecek. Etkinlik saat 12.00’de başlıyor, unutmayın.

“The stories of Sezuş: Efe and Bulut vs. Osman Bey”, a musical screenplay for kids is waiting for the children of Ankara. With songs adapted from Sezen Aksu and its enchanting tale, the play opens the doors of a loving world. The play is directed and coreographed by Emre Çelik. And the venue is Ankara MEB Şura Hall.

Gülben’in İstanbul konseri / Gülben’s Istanbul concert Müziğin sevilen sanatçılarından Gülben Ergen yeni albümü ‘Kalbimi Koydum’ ile sevenleriyle buluşmaya hazırlanıyor. 19 Mart 2016 akşamı Bostancı Gösteri Merkezi’nde gerçekleşecek konser saat 21.00’de başlayacak. The popular singer Gülben Ergen is ready to meet her fans with her new album “Kalbimi Koydum”. The concert will take place on 19 March 2016 at Istanbul Bostancı Show Center at 9 pm.

110

Garfield Live Magic Tale Book, which will be staged on 28 January 2016 at Caddebostan Culture Center promises fun for everyone; for everyone loves Garfield! The show offers a great opportunity to enjoy a quality time with your child, yet it has something for all ages. Keep in mind that the show starts at noon.




Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.