Partizan Sayı 38

Page 43

PART‹ZAN 38 • TEMMUZ

42 Gitti¤im tüm flehirlerde (tüm süre boyunca) gördüklerimin ve yaflad›klar›m›n bir kaçtanesini bu bölümde anlatmaya çal›flaca¤›m. ‹flte yaflad›¤›m ve dikkatimi daha fazla çeken olaylardan baz›lar›; ‹lk baflta, herkes (daha seviyeli konuflursam büyük ço¤unlu¤u) mide ve ba¤›rsaklar›ndaki farkl› kokulu hava gaz›n› istedi¤i sesten atmosfere b›rak›yor. A¤z› veya bo¤az›ndakini, bazen de olmayan› zorla oldurarak herkesi rahats›z edecek flekilde istedi¤i yere at›yor. Burnundakini de çok insan› çileden ç›karacak flekilde, sesli veya sesiz ama çok rahat davranarak gene istedi¤i yere f›rlat›yor. Bu konuda bir dikkat ve çekince yok. Yafll›-genç, kad›n-erkek, iflçi-memur, zengin-fakir ... hepsinin de bu konudaki al›flkanl›klar› ayn›. Veya birbirine çok yak›n. Toplum aras›nda sanki bir konsensüs sa¤lanm›fl. Diyebilirim ki, iki buçuk ayl›k süre zarf›nda en fazla zorland›¤›m, ayak uydurmada en ciddi s›k›nt›s›n› çekti¤im konudur bu. Yaflad›¤›m ilk örnekten sonra, çok özel dikkat gösterdi¤im halde, en az yedi-sekiz kez yüzüme, kollar›ma insanlar›n a¤›z ve burunlar›ndan f›rlatt›klar›na maruz kald›m. Öyle ki, bu yüzden baz›lar›n› dövecek düzeye geldim. Ancak son anda kendimi toparlay›p kavga etmekten vaz geçiyorum. Ben çok k›zg›n ve öfkeli iken, karfl›mda duran, yüzüme-kollar›ma tüküren veya sümü¤ünü atanlar ise, sanki hiç bir fley yapmam›fl gibi çok do¤al, ilgisiz. Benim tavr›ma bir anlam veremeyip de flafl›ran onlar. Acaba bunlar›n mide ve ba¤›rsaklar›nda, a¤›z ve bo¤azlar›nda, burunlar›nda benim bilmedi¤im çok de¤iflik fleyler mi var? Ne kadar de¤iflik, farkl› bir kültür! Bizim toplumda genel

olarak böylesi davran›fllar ay›plan›rken, olumsuzlan›rken burda çok do¤al. fiimdiye kadar sokaklarda çok fleyleri gördüm ama, kulak temizleyen, difl temizleyen, t›rnak kesen, burun temizleyenleri görmedim. Bunlar› sadece Hindistan’da gördüm. Yan›s›ra sokak ortas›nda b›y›k düzelten, saç ören, saç kesen, sakal trafl› eden, tozlu elbiseleri silen... neler yok ki. Bunlar, baflka ülkelerde pek görülmeyen mesleklerden sadece bir kaç›. Bir tarafta sokaklar›, caddeleri, ifl yerinin önünü, motorlumotorsuz araban›n çevresini elindeki türlü türlü süpürgeyle sürekli temizleyen binlerce insan, di¤er tarafta sanki iflsizlere ifl ç›ks›n ki iflsizlik oran› düflsün anlay›fl›yla, sürekli sokaklar› kirletmekle görevli yüzbinlerce, milyonlarca insan. fiehirlerin bir-iki alan› d›fl›nda, her taraf toz-toprak, çamur ve çöplüklerle kapl›. Nefes kesen türlü türlü pis kokularla dolu sokaklardan yürümek çok zor. Bu gibi yerlerde kendi organsal varl›¤›na isyan eder burun. Bu isyana insan organizmas›n›n di¤er tüm organlar› da kat›l›r. Tuvaletler olmad›¤› veya çok az ve paral› oldu¤u için insanlar, büyük tuvalet ihtiyac›n› ara sokaklarda bir köfleye, küçük tuvalet ihtiyaçlar›n› ise herhangi bir soka¤›n bir köflesinde gideriyor. ‹nsanlar›n ezici ço¤unlu¤u yemek ihtiyac›n› lokantalarda de¤il, sokaktaki tezgahlardan karfl›l›yor. Türlü türlü yemek kokular›. Her yerde pirinç var, ekmek bulmak zor. Ac›s›z yemek yok gibi. Herhalde mide ve ba¤›rsaktan atmosfere özgürce b›rak›lan hava gazlar›n›n nedeni de bu olsa gerek. Böyle giderse, bir kaç on y›la kalmaz ozon tabakas›n›n güney kutbundaki delikten daha büyü¤ü, Hindistan

semalar›nda aç›lacak. Her yerde “ya ç›karsa” umuduyla sat›lan ve gene türlü türlü, istemedi¤in kadar flans ka¤›tlar›, flans oyunlar› var. Seç seçe bildi¤in kadar, ama paras›na! ‹nsanlar›n yaflama flans› da flans oyunlar› ve ka¤›tlar› kadar. Yan›s›ra günefl alt›nda, bir a¤aç, ev veya araba gölgesinde paras›na ka¤›t oynayan yüzlerce insan görüyorum. Di¤er ülkelere k›yasla buras› hayvanlar cenneti say›l›r. Sokakta çok say›da kedi, köpek, domuz ve büyük büyük la¤›m fareleri var. Zaten ineklerin keyfine diyecek yok. Ve inek en çok nefret etti¤im hayvan ünvan›n› al›yor bu ülkede. Onun “toplum düzenini bozan davran›fllar›n› gördükçe hiddetleniyorum. Hindistan’a ot-oburlar›n, etyemezlerin merkezi denebilir. Bat› dünyas›ndaki “bse”, “flap” gibi hastal›klar buray› hiç mi hiç ilgilendirmiyor. Çünkü et yiyenlerin say›s› çok az. Etli yemekler satan lokanta bulmak pek kolay de¤il. Bir sosyal s›n›f›n di¤er sosyal s›n›flar üzerindeki bask› ve diktatörlük arac› olan devletin, en önemli ve temel kurumlar› aras›nda bulunan düzenli ordu ve polis gücünün yan›s›ra burada, neredeyse her iflyerinin kendisine ait özel güvenlik güçleri var. ‹stemedi¤in kadar, paras›na göre. Bankalar, büyük ve önemli ifl yerleri anlafl›l›r ama burada, neredeyse küçük bir bakkal›n dahi özel güvenlik görevlisi var. Kimisinin mavzere benzer tüfe¤i ve tabancas›, kimisinin de copu ve sopas› var... Büyük yoksulluk ve sefaletin kol gezdi¤i, açl›¤›n kemikleri ›s›rd›¤› bu ülkede, tabi ki en fazla güvenlik güçleri olacak. Di¤er ülkelere nazaran, bu kadar resmi güvenlik görevlileri-


Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.