Petrol Plus Dergisi -22-

Page 1




Güncel İmtiyaz Sahibi Odaklı Yayıncılık Tanıtım ve Sanayi Ticaret Ltd. Şti. Adına Nurhan SAĞIR Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Ahmet KUT a.kut@odakyayincilik.com Yayın Grubu Başkanı Özay SAĞIR Genel Yayın Yönetmeni Murat FIRAT Editör Berna SAN Art Direktör Ersan TOPUZ Dağıtım Planlama ve Koordinasyon Ethem KUT Reklam Koordinatörü Emin ESER e.eser@odakyayincilik.com Hukuk Müşaviri Av. Murat Kurt Av. Uğur Kızılca YÖNETİM MERKEZİ Odaklı Yayıncılık Tanıtım Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi Tatlısu Mah. Seyhan Sk. Elalmış Cad. No:7 D:1 Şerifali - Ümraniye / İSTANBUL Tel: (0216) 527 32 62 Faks: (0216) 527 32 63 info@odakyayincilik.com Abone ve Okur Hizmetleri abone@odakyayincilik.com BASKI ve CİLT İstanbul Basım 0(212) 454 31 71 Baskı Tarihi 23.01.2012

Türk Petrol Sektörü bir yılı daha geride bıraktı. Geçtiğimiz yılda önceki yıllarda olduğu gibi petrol sektörünün en önemli gündem maddesini 10 numara yağ oluşturdu. Bu konuda vergisel bir takım önlemler alınmasına karşın bu uygulamalar, tam olarak sektörün beklentilerini karşılayamadı. Nitekim sektörün ileri gelen isimleri de, 10 numara yağ- kaçak akaryakıta bağlı olarak, petrol sektöründe haksız bir rekabet yaşandığını, her geçen gün artan finansman ve operasyonel yükler nedeniyle sektörün ekonomik anlamda gün geçtikçe daha da olumsuz bir çizgiye doğru ilerlediğine dikkat çekiyorlar. Buna karşılık olarak Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız ise Maliye Bakanlığı’nın gerekli düzenlemeleri yaptığına işaret ediyor ve bu konuda denetim birimlerine iş düştüğünü kaydediyor. Akaryakıt kaçakçılığının, ekonomiye büyük zarar verdiğini ifade ediyor ve “Türkiye ekonomisinde büyük bir paya sahip olan sektörün, kendi içindeki virüsleri temizlemesi gerek. 2012 yılı inşallah kaçak akaryakıtla mücadelede dönüm noktası olacak” diyor. 2011 yılını sorunlarına çözüm aramakla geçiren Petrol Sektörü 2012 yılında da yine aynı yönde çalışmalarına devam edecek. Nitekim dergimize açıklamalarda bulunan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, “Sektörün liberalleşmesi adına yasal düzenlemeleri hayata geçiriyoruz. 2012 yılı bu anlamda sektörümüzle alakalı birçok konuda dönüm noktası olacak” diyerek sektöre bir nevi müjde verdi. Görünen o ki 2012 yılı Petrol Sektöründe daha yoğun çalışmaların yapıldığı, daha etkin ve etkili adımların atıldığı bir yıl olacak.

Saygılarımla... Berna SAN Editör

Bu dergi tüm Türkiye’de dağıtılmaktadır. Basın Kanunu’na göre Yerel Süreli Yayın’dır. Fiyatı: 10 TL Yıllık Abonelik: 100 TL (Fiyatlara KDV Dahildir. Yıllık gönderimlerde kargo fiyata dahil, tek gönderimlerde dahil değildir.) “Petrol Plus Dergisi’nde yayınlanan yazı ve çizimlerin her hakkı mahfuzdur. İzin alınmadan, kaynak gösterilerek dahi iktibas edilemez” “Yayımlanan tüm yazılaın sorumluluğu yazarlarına, ilanların sorumluluğu ilan verene aittir. 2 PETROL PLUS - OCAK 2012

2

PETROL PLUS - OCAK 2012


G端ncel

PETROL PLUS - OCAK 2012

3


İçindekiler Güncel

10

“2012 Yılı Kaçak Akaryakıtla Mücadelede Dönüm Noktası Olacak”

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, petrol sektörünün gündemindeki konulara ilişkin Petrol Plus Genel Yayın Yönetmeni Murat Fırat’a önemli açıklamalarda bulundu.

20

Aytemiz’den Bayilerine Yeni Yıl Mesajı

PÜİS Onursal Genel Başkanı ve Aytemiz Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı İsmail Aytemiz, her yıl olduğu gibi bu yılda bayilerine bir yeni yıl mesajı gönderdi.

12

Türkiye Akaryakıt Pompa Fiyatları, Muadil Pompa Fiyatlarına Göre, Daha Rekabetçi Bir Yapı İçinde

16

Rekabet Kurumu Uzmanları Tuğçe Koyuncu ve Şamil Pişmaf

PETDER Genel Sekreteri Erol Metin, petrol sektöründe 2011 yılında yaşanan gelişmeleri Petrol Plus Dergisi okuyucuları için değerlendirdi.

Rekabet Kurumu Uzmanları Tuğçe Koyuncu ve Şamil Pişmaf, sektörde bir milat olarak kabul edilen “18 Eylül Sürecinin” akaryakıt sektörüne etkilerini ilk kez ve sadece Petrol Plus Dergisi okuyucuları için kaleme aldı.

26

38

EPDK Petrol Piyasası Dairesi Başkanı Taner Mutlu

EPDK Petrol Piyasası Dairesi Başkanı Taner Mutlu, 2011 yılında akaryakıt sektöründe yaşanan gelişmelere ilişkin Petrol Plus Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Murat Fırat’ın sorularını yanıtladı.

“Maliyetin altında satılan her akaryakıt kaçaktır”

PÜİS Genel Başkanı Muhsin Alkan, “Maliyetin altında sadece kaçak akaryakıt satılabilir. Bunun başka şekli yok. Çünkü kaliteli malın maliyetin altına satılması mümkün değil. Maliyetin altında satılan her akaryakıt kaçaktır” dedi.

Reklam İndeksi TÜRKİYE PETROLLERİ.....................Ö.K.İ.

O K T. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 1 9

EAE...............................31

TORA PE TROL......................A.K .İ.

İPRAGAZ.............................1

D O M İ N O O R G A N İ Z A S YO N . . . . . . . . . . . 2 3

P O W E R WAX . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 3 5

AY T E M İ Z . . . . . . . . . . . . . . . . . . A . K .

PETROTÜRK.....................3

I PA C K . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 2 4 - 2 5

TUROGE..........................37

ANTOİL..............................7

KORUR..........................29

GAS

Reklam Ebatları

4

PETROL PLUS - OCAK 2012

T U R K E Y. . . . . . . . . . . . . . . . . . 4 5

Tam sayfa: 24x33 / yatay - 1/2: 24x14,5 / dikey - 1/2:12x29 / 1/4: 11,5x14,5


6 Haberler 10 Söyleşi: Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız 12 Analiz: PETDER Genel Sekreteri Erol Metin 14 Analiz: PÜİS Genel Merkez Yönetim Kurulu Üyesi ve Genel Sekreteri Güner Yenigün

16 Analiz: Rekabet Kurumu Uzmanları Tuğçe Koyuncu ve Şamil Pişmaf

20 Aytemiz’den Bayilerine Yeni Yıl Mesajı 22 Türkiye Petrolleri 7. ‘Satış Gücü’ Toplantısını Gerçekleştirdi

26 Söyleşi: EPDK Petrol Piyasası Dairesi Başkanı Taner Mutlu

32 Söyleşi: PETKİM’in Genel Müdürü Hayati Öztürk 38 Söyleşi: PÜİS Genel Başkanı Muhsin Alkan 40 Söyleşi: Petroturk Genel Koordinatörü Neşet Eren 42 Söyleşi: S Oil Genel Müdürü Dr. Ayhan Erdem 44 Söyleşi: Aytemiz Akaryakıt Konya bayisi Bez-Kul Petrol’ün sahibi Mehmet Bezirci

46 Şirket Haberleri

PETROL PLUS - OCAK 2012

5


Haberler

Akaryakıt Harici Ürün İthalatında EPDK’dan “Uygun” Yazısı Aranacak Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, akaryakıt harici petrol ürünlerinin ithalatında, EPDK tarafından “uygun” yazısı aranmasına ilişkin tebliğin, yeniden yürürlüğe konulması hususunda mutabakata varıldığını bildirdi.

ihracatının ise 2,5 milyon ton olarak gerçekleşti-

Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, TOBB’da

ve firmaların güven içerisinde ekonomik ihtiyaç-

düzenlenen Akaryakıt Kaçakçılığıyla Mücadele

larını karşılaması için haksız rekabetten ve eksik

Koordinasyon Toplantısı’nda yaptığı konuşmada,

bilgiden uzak bir piyasanın varlığının önemine

ülke ekonomisinin en çok ihtiyaç duyduğu temel

işaret etti. Bu nedenle akaryakıt kaçakçılığı ile

girdilerden birinin enerji olduğunu söyledi. Dev-

mücadelenin; ekonomik yanıyla tüm toplumu

letin petrol ve doğalgaz ürünlerinden aldığı özel

ilgilendirdiğini vurgulayan Bakan Yazıcı, “Akaryakıt

tüketim vergisinin 34 milyar 500 milyon lira ol-

kaçakçılığı vergi kaçırmak suretiyle devlete zarar

duğunu, bu tutarın toplam vergi gelirleri içindeki

veriyor, piyasaya sunduğu standart dışı, kalitesiz

payın yaklaşık yüzde 14’e denk geldiğini anlatan

akaryakıt ile tüketiciyi aldatarak araçlara zarar ve-

Yazıcı, bunun da devlet gelirleri açısından petrolün

riyor, hava kirliliğine neden oluyor” diye konuştu.

önemini açıkça gösterdiğini kaydetti.

ğini belirtti. Devletin en önemli görevlerinden birisinin; iktisadi hayatın belirli kurallar içerisinde, hak ve yükümlülükler gözetilerek sürdürülmesini sağlamak olduğunu ifade eden Yazıcı, tüketicilerin

Bakan Yazıcı, Akaryakıt Kaçakçılığıyla Mücadele

Gümrük ve Ticaret Bakan Hayati Yaz c Piyasası Kanunu başta olmak üzere mevzuat değişiklerinin bir an önce gerçekleştirilmesi, akaryakıt

Yazıcı, 2011 yılında 17,6 milyon ton ham petrol,

Koordinasyon Toplantısında, tüm kurumların

8 milyon ton motorin, 593 bin ton fuel-oil, 546

eylem planındaki sorumluluklarını, planda belir-

harici petrol ürünlerinin ithalatında, EPDK tara-

bin ton havacılık yakıtı ve 139 bin ton benzin

tilen şekil ve sürede yerine getirmeleri hususunda

fından “uygun” yazısı aranmasına ilişkin tebliğin,

ithal edildiğini, benzin ihracatının 2,5 milyon ton,

azami hassasiyet gösterilmesinin kararlaştırıldığını

yeniden yürürlüğe konulması konularında da

fuel-oil ihracatının 2,4 milyon ton, havacılık yakıtı

belirtti. Yazıcı, toplantıda ayrıca 5015 sayılı Petrol

mutabakata varıldığını bildirdi.

Benzin Satışı Arttı, Motorin Satışı Azaldı EPDK’nın Kasım 2011 Petrol Piyasası Raporu’na

Yurtiçi benzin satışları yüzde 6,3 artarak 162.611

göre, yurtiçi benzin satışları yüzde 6,3 artarak

ton olarak gerçekleşirken, motorin satışları ise

162.611 ton olarak gerçekleşti. Motorin satışları

yüzde 7,4 azalarak 1.265.537 ton oldu. Benzin

ise yüzde 7,4 azalarak 1.265.537 ton oldu. ortalama satış fiyatı Ekim ayına göre, yüzde 1,6 EPDK’nın Kasım 2011 Petrol Piyasası Raporu yayınlandı. Rapora göre; rafinerici lisansı sahiplerinin toplam benzin ve motorin üretimi Ekim ayına

azalarak 4,25 TL/l olurken, motorin ortalama satış fiyatı ise bir önceki aya göre yüzde 0,26 azalarak 3,84 TL/l olarak gerçekleşti.

göre yüzde 10,9 azalarak 949.397 ton olurken, toplam petrol ürünleri üretimi yüzde 6,6 azalarak

Kasım ayı dağıtıcı satışlarına göre; OMV Petrol

1.625.543 ton olarak gerçekleşti. Ham petrol

Ofisi gerçekleştirdiği 346.204 tonluk satış ve yüzde

ithalatı, bir önceki aya göre yüzde 3,5 azalarak

23’lük pazar payıyla ilk sırada yer aldı. OMW Petrol

1.493.087 ton, motorin ithalatı ise, bir önceki

Ofisini sırayla; 265.926 tonluk satış ve yüzde 17,7

aya göre yüzde 22,1 azalarak 537.916 ton olarak

pazar payıyla Opet, 248.167 tonluk satış ve yüzde

gerçekleşti.

16,75 pazar payıyla Shell&Turcas, 135.800 tonluk

Benzin ihracatı, yüzde 43,6 azalarak 158.432 ton

satış ve yüzde 9’luk pazar payıyla BP, 78,297 tonluk

olarak gerçekleşirken, rafinerici, dağıtıcı ve ihra-

satış ve yüzde 5,2’lik pazar payıyla Total, 44,724

kiye teslimi lisansı sahiplerinin havacılık yakıtları

tonluk satış ve yüzde 3’lük pazar payıyla Alpet,

ihracatı Ekim ayına göre yüzde 7 azalış göstererek

40,53 tonluk satış ve yüzde 2,7’lik pazar payıyla

239.965 ton oldu. Bu oran denizcilik yakıtlarında

TP Petrol ve 32,390 tonluk satış ve yüzde 2,2’lik

yüzde 18,3 azalış ile 40.833 ton olarak gerçekleşti.

pazar payıyla Lukoil takip etti.

6

PETROL PLUS - OCAK 2012


PETROL PLUS - OCAK 2012

7


Haberler

Enerji Gazetecileri ve Medya Derneği Kuruldu Enerji gazetecilerinin mesleki gelişime katkı sağlamak amacıyla Enerji Gazetecileri ve Medya Derneği (EGAD) kuruldu. Dernek, basın mesleğinde ihtisaslaşma sürecine katkı sağlama ve enerji gazetecilerini bir çatı altında buluşturmayı hedefliyor. Merkezi Ankara’da bulunan derneğin Kurucu Yönetim Kurulu İsmail Altunsoy (Zaman), Evrim Ergin (Reuters), Olcay Aydilek (Habertürk), Mehmet Nayır (Sabah), Merve Erdil (Hürriyet), Ufuk Şanlı (Vatan) ve Murat Fırat (Petrol Plus)’tan oluşuyor.

Son yıllarda gazetecilik mesleğinde ihtisaslaşmanın giderek önem kazandığına işaret eden EGAD Başkanı İsmail Altunsoy, sivil toplum kuruluşu olarak EGAD’ın da bu sürece katkı sağlamayı hedeflediğini belirtti. Dernek olarak öncelikle basın yayın kuruluşlarından destek beklediklerini ifade eden Altunsoy, derneğin amacını “Son yıllarda Türkiye’de daha çok ön plana çıkan enerji sektöründe uzman gazeteciliği geliştirmek, enerji gazeteciliği ile enerji dalındaki mesleki ya-

yın organlarınca çalışan gazetecileri bünyesinde toplamak ve üyelerin mesleki ve sosyal gelişimlerine katkı sağlamak” olarak tanımladı.

Periyodik Muayene İçin Son Gün 29 Şubat 1 Ocak 2012 tarihinde başlayan periyodik muayeneler için müracaatlar 29 Şubat 2012 tarihinde son bulacak. Bayilerin herhangi bir cezayla karşı karşıya kalmamaları için akaryakıt ve LPG sayaçlarını periyodik muayenesini 29 Şubat 2012 tarihine kadar yaptırmaları gerekiyor. Ölçü ve Ölçü Aletleri Muayene Yönetmeliği’nin 9. Maddesi uyarınca; her türlü akaryakıt ölçek ve sayaçları ile likit petrol gazı (LPG) sayaçlarının periyodik muayenelerinin iki yılda bir yapılması gerekiyor. Yine aynı yönetmeliğin 6. maddesi uyarınca periyodik muayene müracaatlarının her yıl Ocak ayı başından, Şubat ayının son gününe kadar yapılması öngörülüyor. Söz konusu iki yıllık süreç, ölçek ve sayaçların damgalandıkları yıldan başlanarak hesaplanıyor. Akaryakıt ve LPG

bayilerinin bu süreleri geçirmeleri sonucunda herhangi bir ceza ile karşı karşıya kalmamaları

için periyodik muayene müracaatlarını zamanında yapmaları gerekiyor.

Socar Kırgızistan’da Rafineri Kuruyor Socar, Kazakistan’da yıllık kapasitesi 2 mil-

Basına kapalı yapılan görüşmede Atamba-

yon ton olan bir rafinerinin kurulması için

yev, hazır bulunan Enerji ve Sanayi Bakanı

prensip anlaşması yaptı.

Askar Şadiyev’e rafinerinin inşaatı için ya-

Cumhurbaşkanlığından yapılan yazılı

tırımcılara her türlü desteğinin vermesini

açıklamada, Kırgızistan Cumhurbaşkanı

istediği kaydedildi.

Almazbek Atambayev ’in, Azerbaycan Devlet Petrol Şirketi (SOCAR) Başkanı Rovnag Abdullayev’i makamında kabul ettiği

Rovnag Abdullayev de, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in talimatı üzerine

bildirildi. Atambayev’in, Abdullayev ile gö-

Kırgızistan’a geldiğini ve Kırgızistan’ın enerji

rüşmesinde, yıllık kapasitesi 2 milyon tonluk

sektöründe çalışmalara başlamak üzere

rafinerinin kurulması için prensip anlaşması

önümüzdeki dönemde Bişkek’e uzman

yaptıkları belirtildi.

heyetinin gönderileceğini belirtti.

8

PETROL PLUS - OCAK 2012


Haberler Güncel

Atık Motor Yağları Ağaç Olma Yolunda Kamu kurumlarından toplanan her 1 varil atık motor yağı için 1 adet fidan diken Petrol Sanayi Derneği (PETDER) 2011’de topladığı yağlar karşılığında bu yıl 30 bin fidanı Kütahya-Afyonkarahisar Karayolu boyunca toprakla buluşturacak. Atık Yağların Kontrolü Yönetmeliği uyarınca atık motor yağı toplama konusundaki tek yetkili kurumun PETDER olduğunu ifade eden PETDER Atık Yağların Yönetimi Projesi Operasyon Müdürü Aydın Özbey, derneğin 7 yılda topladığı 106 bin tona yakın atık motor yağını çevre ve insan sağlığına zarar vermeksizin lisanslı işletmelerde enerji veya hammadde olarak ekonomiye geri kazandırdığını kaydetti. Kamu kurumları başta olmak üzere işletmelerde atık motor yağlarının ekonomiye kazandırılması konusunda bilincin oluştuğunu dile getiren Özbey, sözlerini şöyle sürdürdü: “Atık Yağların Yönetimi Projesi kapsamında toplanan atık motor yağları geçen yıl 20 bin tonu geçerek rekor bir seviyeye ulaştı. Derneğimiz tarafından ülke genelindeki binlerce noktadan miktar ve mesafe gözetmeksizin atık motor yağları

ücretsiz olarak toplanıyor. Daha sonra bu yağlar ekonomiye geri kazandırılmak üzere lisanslandırılmış geri kazanım veya bertaraf tesislerine teslim ediliyor. Bu yağlar iki türlü değerlendiriliyor. Birincisi enerji değerinde kullanılmak üzere çimento demir-çelik ve kireç fabrikalarında ek yakıt olarak, ikincisi de işlenerek madeni yağın ham maddesi olan baz yağ olarak. Eğer bu yapılmazsa kaybeden hem ekonomi hem de çevre olacak. Çünkü 1 litre yağ 800 bin litre suyu kirletebilecek nitelikte. İsteğimiz herkesin imkanları dahilinde atık yağların geri dönüşümüne katkı sağlamasından yana.” Atık motor yağı toplama faaliyeti çerçevesinde 2010 yılında “Bir Varil Bir Ağaç” projesi ile kamu kurumlarından toplanan her 1 varil atık motor yağı için 1 adet fidan dikilmek üzere fon kurulduğunu anımsatan Özbey, “2010 yılında kamu kurumlarından toplanan atık yağlara karşılık 15 bin fidan Ankara Atatürk Orman Çiftliği arazisinde dikildi. Geçen yıl toplanan 20 bin atık yağ içinde ise kamu payı 30 bin fidana karşılık geliyor. Orman ve Su İşleri Bakanlığıyla işbirliğimiz sonucu Yeşil

Yakıtlar ve Yanma Teknolojileri Konferansı Düzenlendi Marie Curie Programı kapsamında Sakarya Üniversitesi, İTÜ ve Shell’in katkılarıyla 3’ncüsü düzenlenen Yakıtlar ve Yanma Teknolojileri Konferansı, İstanbul Teknik Üniversitesi Gümüşsuyu Kampüsü’nde 19-20 Ocak tarihleri arasında gerçekleştirildi.

Konferansın açılışında konuşan Shell Türkiye

Yakıtlar ve yanma teknolojileri alanlarındaki yeni gelişmeler ve alternatiflerin ele alındığı konferansa dünyanın ve ülkemizin saygın üniversitelerinden akademisyen ve araştırmacılar katıldı. Konferansta ayrıca Shell’in yakıt uzmanları da sunumlarıyla yer aldı.

kaynakları üzerine öncü çalışmalara imza atıyor,

Ülke Başkanı Ahmet Erdem şunları söyledi: “Shell, Türkiye ve tüm dünyanın artan enerji so-

Yollar Projesi kapsamında 30 bin fidan KütahyaAfyonkarahisar Karayolu boyunca mart ya da nisan ayında dikilecek” dedi.

Ergani’de Petrol Bulundu

rununa sorumlu bir şekilde yanıt verebilmek için global teknoloji merkezlerindeki uzman bilim insanlarıyla yeni teknolojiler ve alternatif enerji enerji kaynaklarının daha verimli kullanımı ve tasarruf bilincinin artırılmasına ilişkin çalışmaları önemsiyor ve aktif olarak destekliyor. Bu anlayış çerçevesinde, yakıt teknolojilerindeki tüm gelişmeleri yakından izliyor ve sürece katkı veriyoruz.” Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO) Batman Bölge Müdürlüğü’nün iki ay önce Diyarbakır’ın Ergani İlçesi’nde açtığı Çiksor-3 kuyusunda, 2 bin 760 metrede petrole rastladığı belirtildi. Ergani İlçesi’ndeki Çiksor-3 sahasında petrol arama çalışmalarında İki ay önce Diyarbakır -Ergani yolunun 10’uncu kilometresinde Çiksor-3 adı verilen petrol kuyusunu açan TPAO Batman Bölge Müdürlüğü sondaj ekipleri, 2 bin 760 metrede kaliteli petrole rastladığı bildirildi.

PETROL PLUS - OCAK 2012

9


Söyleşi

“2012 Yılı Kaçak Akaryakıtla Mücadelede Dönüm Noktası Olacak” Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, petrol sektörünün gündemindeki konulara ilişkin Petrol Plus Genel Yayın Yönetmeni Murat Fırat’a önemli açıklamalarda bulundu. Akaryakıt kaçakçılığının, ekonomiye büyük zarar verdiğini belirten Bakan Yıldız, “Türkiye ekonomisinde büyük bir paya sahip olan sektörün, kendi içindeki virüsleri temizlemesi gerek. 2012 yılı inşallah kaçak akaryakıtla mücadelede dönüm noktası olacak” dedi.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakan Taner Y ld z ve Petrol Plus Genel Yay n Yönetmeni Murat F rat

Uzun bir süredir gündemde olan kanun değişik-

leşmesi adına yasal düzenlemeleri hayata geçiri-

likleriyle ilgili, Bakanlık olarak yoğun bir çalışma

yoruz. 2012 yılı bu anlamda sektörümüzle alakalı

içerisinde olduklarını ifade eden Enerji ve Tabii

birçok konuda dönüm noktası olacak” dedi.

Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, “Sektörün liberal-

“10 numara yağda denetim zamanı” 10 numaralı yağ sorununun çözümüne yönelik olarak geçtiğimiz günlerde Maliye Bakanlığı’nın yapmış olduğu ÖTV düzenlemesini de değerlendiren Bakan Yıldız, “ÖTV ile alakalı, Maliye Bakanlığı gerekli düzenlemeyi gerçekleştirdi. Ancak yine de kaçak kullanım devam ediyor. Burada artık iş, denetim birimlerine düşüyor. Denetimden ilk sırada sorumlu olanların yeterli çalışma yapmaları halinde bu durumu düzeltmiş olabiliriz” şeklinde konuştu.

“Sektörün kendi içindeki virüsleri temizlemesi gerek” Akaryakıt sektörünün pazar büyüklüğünün, 75 milyar TL’yi bulduğuna dikkat çeken Bakan Yıldız, “Sektör üzerinden toplanan vergiler 44 milyar lira ve bu rakam toplam verginin yüzde 15’ini bulu-

10 PETROL PLUS - OCAK 2012


Söyleşi

yor. Kaçak akaryakıt kullanımı, ekonomiye büyük zararlar veriyor. Türkiye ekonomisinde büyük bir paya sahip olan sektörün, kendi içindeki virüsleri de temizlemesi gerek” dedi. Geçtiğimiz haftalarda, Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı’nın bu konuda gerçekleştirilecek çalışmaları açıkladığını anımsatan Bakan Yıldız, konuya ilişkin şunları söyledi: “5015 sayılı Petrol Piyasası Kanunu ve buna bağlı olarak ikincil mevzuatta yapılacak değişikliklerle, vergi incelemeleri sonucunda, ticareti yapılan akaryakıttan belgesi ibraz edilemeyen veya sahte fatura ile belgelendirildiği tespit edilen ürünlerin kaçak akaryakıt kapsamına alınacak. Bundan böyle yurt dışından ayda ancak 4 defa standart depo kapsamında kişiler akaryakıt getirebilecek. Bugüne kadar yurt dışına çıkan bütün araçlar akaryakıt transferi yapabiliyordu. Şimdi bu ayda 4 defa ile sınırlandırıldı. 2012 yılı inşallah kaçak akaryakıtla mücadelede dönüm noktası olacak.”

“Otomotiv sanayicileri de kullanıcıları da yakıt adına daha hassas olabilir”

bu konuda bilinçlenmesi gerek. Otomotiv sanayicileri de kullanıcıları da yakıt adına daha hassas olabilir. 2012 yılında enerji verimliliği noktasında konutlardan sanayiye, birçok alanda ciddi bir se-

Petrol ve doğalgaz ürünlerinin Türkiye’ye maliyetinin 55 milyar dolar olduğunu kaydeden Bakan Yıldız, bu rakamın

ferberlik başlattık. Bu anlamda ulaştırma tasarruf edilmesi gereken ve gözden kaçan önemli bir konudur. Ulaştırma sektöründe enerji verimliliği için çözüm, toplu taşımacılıktadır. Bu bir ülkenin gelişmişliğiyle doğru orantılıdır.”

tamamının enerji sektöründe kullanılmadığına da işaret etti. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız sözlerini şöyle sürdürdü: “Ulaştırma noktasında 25 milyar dolar enerji maliyeti olduğunu görüyoruz. Otobüs, tır ve

“Enerji bürokrasisi daha dinamik olacak”

otomobillerde kullandığımız tüm petrol türevleri de bu değerinde içinde yer almaktadır. Dolayısıynun yaklaşık yarısının

daha fazla mesafe kat edileceği bir yıl olacağını

elektrik üretimiyle

vurgulayan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Ta-

ilgili ithalat olduğu-

ner Yıldız, “Yerli ve yenilenebilir kaynaklarımızı

nu, diğer yarısının

harekete geçirme noktasındaki çalışmalarımız

araçlarda kullanılan

devam edecek. Türkiye, enerji koridoru olma yo-

akaryakıt olduğunu

lundaki hedefini daha da sağlamlaştıracak” dedi.

göz ardı etmemeliyiz.

de devam edeceklerini kaydeden Bakan Yıldız, “Yıllardır belirlenmemiş, hükümetlerden hükümete değişen Türkiye enerji diplomasisi yerine oturmuş olacak. Bu yıl içinde inşallah 8 dağıtım bölgesinin de özelleştirmelerini tamamlayacağız. Ben bu vesileyle, sektörün nabzını en iyi şekilde tutan derginizin başarılı çalışmalarının devamını diliyorum” diye konuştu.

vergiler 44 milyar lira ve bu rakam toplam verginin yüzde 15’ini buluyor. Kaçak akaryakıt kullanımı, ekonomiye büyük zararlar veriyor.”

la, enerji ithalatına 55 milyar dolar derken, bu-

2012 yılının, enerji sektöründe önceki yıllara göre

Daha dinamik bir enerji bürokrasisini sürdürmeye

“Sektör üzerinden toplanan

Özel araçların kullanımında daha tasarruflu olabiliriz. Avrupa’da insanlar toplu taşıma araçlarına büyük ilgi gösteriyor. Bunu oralarda sık görüyoruz. Vatandaşlarımızın da

PETROL PLUS - OCAK 2012 11


Analiz

Türkiye Akaryakıt Pompa Fiyatları, Muadil Pompa Fiyatlarına Göre, Daha Rekabetçi Bir Yapı İçinde PETDER Genel Sekreteri Erol Metin, petrol sektöründe 2011 yılında yaşanan gelişmeleri Petrol Plus Dergisi okuyucuları için değerlendirdi. 2011 Yılını akaryakıt sektörü açısından değerlen-

gerileme görünmektedir. Sektörde

dirdiğimizde birkaç önemli başlığın öne çıktığını

bir taraftan yasal yükümlülükler,

görmekteyiz.

operasyonel riskler, finansman yük-

Başta 10 numara yağ sorunu olmak üzere haksız rekabet yaratan sorunlarımız devam etmiş, bu sorunların çözümü yönünde yapılan girişimler, vergisel alanda alınan tedbirler de maalesef beklenen çözümü oluşturmamıştır. Sektörde 10 numara yağ vb. isimler altında yapılan faaliyetler ve sahte akaryakıt sorunları yaygın bir şekilde devam etmektedir.

leri ve maliyet unsurları artmakta, diğer taraftan sektördeki genel brüt marjlar yapılan müdahaleler, geriye dönük kararlar vb. gibi çeşitli nedenler ile değişmemiş bulunmaktadır. Bu durumu sektörümüzün yatırım ortamı ve sağlıklı gelişimi açısından dikkate alınması gereken önemli bir tespit olarak yorumlayabiliriz.

Yatırım ilgisi ve ticari karlılıkta gerileme görülüyor

Bu iki önemli başlığa ilave olarak

Petrol sektöründe 2009 yılı öncesi döneme göre

gelişmeler ise şunlardır:

yatırım ilgisi ve ticari karlılık anlamında genel bir

petrol piyasamızda yaşanan diğer

2011 yılında, dünya pet-

PETDER Genel Sekreteri Erol Metin

rol piyasalarında yaşanan yüksek fiyat artışlarından, Türk tüketicilerinin diğer Avrupa ülkelerine göre daha az etkilendiği bir süreç yaşanmıştır. Bu durum petrol piyasasındaki rekabetin, döviz kurlarının, kamu tarafından gelen bazı müdahale niteliğindeki kararların ve şirketlerin

12 PETROL PLUS - OCAK 2012

pa fiyatları vergisiz olarak değerlendirildiğinde, EPDK’nın petrol piyasalarımız için referans olarak kabul ettiği dört Akdeniz ülkesindeki pompa fiyatları ile genel olarak uyumlu bir yapıda geliştiğini, hatta bu ülkelerdeki muadil pompa fiyatlarına göre daha da rekabetçi bir yapı içinde olduğunu da göstermektedir.

tüketicilerine yönelik geliştirdikleri

2011 yılı otomotiv yakıtları pazarı, geçen yılın 3.

çeşitli pazarlama tekniklerinin bir so-

çeyrek dönemine göre yaklaşık % 4,7 büyümüş

nucu olarak ortaya çıkmış bir tablodur.

olup 2011 yılsonu itibarıyla otomotiv yakıtları

Diğer taraftan, Türkiye akaryakıt pom-

pazarındaki toplam büyümenin %4-4,5 düzeyinde


Analiz

gerçekleşeceğini tahmin etmekteyiz. Ancak 10

PETDER olarak çok önem verdiğimiz sağlık, em-

numara yağ sorunu nedeni ile gerçekleşen fiili

niyet ve çevre alanında yaşanan bazı kazalardan

büyüme oranının, yine bu dönemde piyasaya

kaynaklanmıştır. Bu kazaların bir kısmı, ne yazık

ilave olarak giren araç sayısındaki net-ilave artışa

ki, 10 numara yağ sorunu olarak sıklıkla kamuoyu

ve ekonomik/ sınai büyüme verileri ile tam olarak

gündemine getirdiğimiz sahte akaryakıt üretim

uyumlu olmadığını düşünmekteyiz. Özellikle 10

faaliyetleri veya bu yakıtları kullanan araçların

numara yağ vb. gibi sahte akaryakıt sorunu nedeni

neden olduğu kazalar şeklinde karşımıza çıkmış,

ile sektördeki büyümede %1,5-2 düzeyinde geride

bir kısmı ise özellikle LPG’nin gerekli güvenlik

tamamlandığını düşünüyoruz.

tedbirleri alınmaksızın hatalı kullanımı gibi ne-

Otomotiv yakıtları içindeki oto LPG’deki büyüme

denlerden kaynaklanmıştır.

devam etmiş, benzindeki daralma ise iyice belir-

Petrol piyasası hepimizin bildiği gibi zaten çok

ginleşmiştir.

rekabetçi bir piyasadır. Son iki yılda daha da güçlenen bu rekabetçi tabloya ilave olarak artan 10 numara yağ- kaçak akaryakıt gibi artan haksız rekabetin yarattığı olumsuzluklar ve giderek büyüyen finansman ve operasyonel yükler nedeni ile ekonomik anlamda biraz daha olumsuz bir çizgiye doğru ilerlemiştir. Piyasamızdaki rekabet ortamının hem fiyat, hem de kalite yönü ile gelişmesi ve ilerlemesi hepimizin arzu ettiği ve hedeflediği bir ortamdır. Sağlıklı

2011 yılının üçüncü çeyreğinin sonunda akaryakıt

bir rekabet ortamı kalite, fiyat, ürün çeşitliliği ve

sektöründen dolaylı vergi gelirlerinde % 10,5 artış

hizmet anlamında her zaman tüketicilere en iyisini

ile 34 Milyar TL gelire ulaşıldığını görüyoruz. Bu

sunanların başarılı olduğu sonuçlar getirmiştir.

da sektörümüz önemli büyüklükte bir vergi gelirini

Sektör enerji kaybetti

dokusuna olan güvenin artarak devamı ve liberal yapıyı güçlendirecek duruşların güçlü bir şekilde sergilenmesi sektörün potansiyeli doğrultusunda büyüyebilmesi ve tüketici menfaatleri çerçevesinde daha fazla gelişme kaydedilmesi için çok

büyük ekonomilerinden biri olma yolunda ilerleyen ülkemizde hala “kaçak ve sahte akaryakıt”ın

PETDER olarak son iki yıldır hem küresel krizin

gündemde olmasını ve “10 Numara Yağ” adı

sektörümüz ve uluslararası petrol fiyatları üze-

altında ülke ekonomisine de ciddi zararlar veren

rindeki olumsuz etkileri hem de geriye dönük

faaliyetlerin süregelmesini yakıştıramıyoruz ve

yasal düzenlemeler ve benzeri fiyat hassasiyeti

artık bir an önce sona ermesini diliyoruz.

toplayan ve kamu maliyesine kazandıran önemli sektör olma özelliğini korumuştur. 2011 yılında yaşanan birkaç olumsuz gelişme de

enerji kaybettirdiğini düşünüyoruz. Serbest piyasa

önemli olduğuna inanıyoruz. Ayrıca dünyanın en

rakamın yılsonu itibarıyla 43-44 Milyar TL düzeyine ulaştığını tahmin etmekteyiz. Özetle 2011 yılında

etrafında yoğunlaşan etkenler nedeni ile sektöre

PETROL PLUS - OCAK 2012 13


Analiz

Ortak Sorunlarımızın Çözümü İçin Birlik Olma Zamanı Gelin Birlik Olalım, Ortak Sorunlarımızın Çözümünde Birlikte Hareket Edelim PÜøS Genel Merkez Yönetim Kurulu Üyesi ve Genel Sekreteri Güner Yenigün

PÜİS Genel Merkez Yönetim Kurulu Üyesi ve Genel Sekreteri Güner Yenigün akaryakıt sektörü ve bayiler açısından 2011 yılına damgasını vuran önemli gelişmeleri Petrol Plus Dergisi okuyucuları için kaleme aldı. Petrol piyasasındaki tarafların tamamını olumsuz

ediyor. Ve yukarıda da değindiğim

yönde etkileyen birkaç konu var. Bu konuların ortak

gibi sektörün oyuncularının tamamı

özelliği ise konularının tamamının sektörün tüm kat-

bu sorunların bir an önce çözümlen-

manları tarafından olumsuz olarak kabul edilmesi.

mesini istiyorlar.

Kısacası, tüm sektör bu birkaç konuda aynı sorunları

Konunun bir müşterek yanı daha var.

yaşıyor ve bu sorunların çözümü konusunda arala-

O da bu sorunların hemen tamamının

rında hiçbir ayrılık söz konusu değil.

kamu tarafından alınacak tedbirlerle

Nedir bu sorunlar? Örneğin, piyasada yaşanan öldürücü boyuttaki haksız rekabet… 10 numaralı yağ adı altında yapılan akaryakıt ka-

çözülecek olması. Tespit bu… Yani, sektörün tüm katmanlarını olumsuz yönde etkileyen birkaç sorun var…

olarak sadece bu beyanla sorumluluktan kurtula-

Bu sorunların tamamı önemli sorunlar…

mazsınız.

asgari mesafe sorunu…

Ve bu sorunların çözüm adresi, kamu kesimi…

Bugüne kadar bu konuların çözümü için ne yaptınız?

Deniz taşıtlarına ÖTV’siz olarak verilen yakıtların, iç

Ancak kamu gerekli ağırlığını vermediğinden, bu

piyasaya dönmesi ve pazarlanması…

konular bir türlü çözülemiyor…

Ve buna benzer birkaç konu daha…

Bunların hepsinde sektör oyuncuları hem fikir…

anlattınız. Söz konusu olumsuzlukların sektörde,

Bu sorunların tamamı sektörün tümünü rahatsız

Buraya kadar tamam…

ülke ekonomisinde ve kullanıcılar üzerinde yaratmış

çakçılığı… Akaryakıt ve LPG istasyonlarında yıllardır yaşanan

Hangi gün, bu sorunları önünüze alıp, sadece bu sorunları çözmek için hangi toplantıyı yaptınız. Hangi kamu yetkilisini hep beraber ziyaret edip, derdinizi

olduğu maddi, manevi zararların boyutlarını gerçek Peki sektör oyuncuları ne yapıyor? Sadece “Kamu sorunu çözmüyor” diye feryat edi-

ülkenin kamuoyuna açık ve net olarak sunabildiniz

yorlar…

mi?

Ve kendileri ile kullanıcıların mağduriyetlerinin suç-

Belki tek tek gidip bir şeyler yapmaya çalıştınız…

lusu olarak kamu kesimini ilan ediyorlar...

14 PETROL PLUS - OCAK 2012

rakamlarla gerek kamu kesiminin ilgililerine, gerekse

Kendimizi soyutlamama adına çalıştık ve de çalı-

Hayır beyler. Kazın ayağı hiç de öyle değil.

şıyoruz.

Siz ülkenin bu en önemli piyasasının oyuncuları

Ama tek tek…


Analiz

Münferit olarak… Yeterli mi?

kuvvet doğar” gibi. Batılılar buna lobi diyorlar. Ve lobilerin tüm dünyada ne kadar büyük bir güç olduğu gayet açık

Yetti mi?

olarak görülüyor. Devletlerin politikaları

Hayır…

dahi bu lobiler gücüyle yönlendiriliyor. En büyük ticari birliktelikler de yine

Sorunlar yıllar boyu ve halen devam ettiğine göre,

oluşturulan lobiler kanalıyla amaçlarına

sorunların çözümü için izlenecek yol bu değil.

ulaşıyorlar.

Peki, ne yapmalı?

Daha fazla uzatmanın anlamı yok.

Çok basit.

Lobi denen bir olgu var…

Bu sorunlardan olumsuz yönde etkilenen sektör

Her yerde var…

oyuncuları, bir araya gelerek kamu kesimini harekete geçirmek için gerekli girişimleri yapmalı ve

Ama her nedense ülkemizde akaryakıt piyasasında, bu piyasanın aktörlerinde

buna bağlı olarak da her türlü imkanı kullanarak bir

bu lobi sadece ticari kaygılarla, bireysel

konuyu hedef alarak, bu konuları çözmek amacıyla

kamuoyu oluşturmalı.

olarak sahnede.

bir masa etrafında toplanmalarıdır.

Bu bağlamda konumuzla ilgili güzel atasözlerimiz

Müşterek gayeler ile yapılan hiçbir birliktelik söz

Ama mutlaka ciddi, samimi, özverili ve mümkün

var, “Bir elin nesi var, iki elin sesi var”, “Birlikten

konusu dahi değil. Bunu nedenini ticari

olan en kısa zamanda…

kaygılarda yani mümkün olan en fazla karı, mümkün olan en az maliyet ve en kısa sürede elde etme mantığının çok ama çok öne

İşin bir enteresan yönüne daha dikkat çekmek istiyorum. Mevzuat isimli ucubeyi revize etmek amacıyla

geçmesinde arayabiliriz. Büyük olasılıkla bu

sektörün önde gelen katmanları, aylardan ve hatta

varsayımımız gerçek.

yıllardan beri sayısız toplantıda, ciddi mesai harca-

Dileğim, petrol piyasasının katmanlarını

dılar. İddia ediyorum ki, bu harcanan saatlerin onda

temsil eden yöneticilerin, artık ticari kaygıları

birini bahsettiğimiz birkaç müşterek olumsuzluğun

bir tarafa bırakıp, sektörde tüm kesimleri çok

çözümü için harcamış olsalardı, o konular çoktan

ciddi boyutta rahatsız eden müşterek birkaç

halledilmiş ve bugün gündemden düşmüş olurdu.

PETROL PLUS - OCAK 2012 15


Analiz

ùamil Piúmaf2

Akaryakıt Sektöründeki İntifa ve Benzeri Etkiye Sahip Sözleşmelere İlişkin Rekabet Kurulu Kararları ve Sektör Üzerindeki İlk Etkileri1

Tu֍e Koyuncu2

Rekabet Kurumu Uzmanları Tuğçe Koyuncu ve Şamil Pişmaf, sektörde bir milat olarak kabul edilen “18 Eylül Sürecinin” akaryakıt sektörüne etkilerini ilk kez ve sadece Petrol Plus Dergisi okuyucuları için kaleme aldı. Türkiye akaryakıt piyasasında uzun bir geçmişe

Rekabet Kurulu’nca çıkarılan 2002/2 sayılı Dikey

sını ya da yeniden satmasını engelleyen doğrudan

dayanan ve bir nevi ticari teamül haline gelen

Anlaşmalara İlişkin Grup Muafiyeti Tebliği (2002/2

veya dolaylı her hangi bir yükümlülük –rekabet

uygulama doğrultusunda, dağıtım şirketleri ken-

sayılı Tebliğ)’nde, üretim veya dağıtım zincirinin

etmeme yükümlülüğü- altına girmesi halinde,

dilerinden bayilik talep eden bayi adaylarına ait

farklı seviyelerinde faaliyet gösteren iki ya da daha

bu tür yükümlülüklerin azami 5 yıl süreyle Tebliğ

veya bu bayi adaylarınca daha önceden üçüncü

fazla teşebbüs arasında belirli mal veya hizmetle-

ile tanınan muafiyetten yararlanabileceği hükme

kişilerden kiralan istasyonlar üzerinde öncelikle

rin alımı, satımı veya yeniden satımı amacıyla yapı-

bağlanmıştır. 2002/2 sayılı Tebliğ’in açıklanmasına

kendileri lehine intifa yahut tapuya şerh edilerek

lan anlaşmalar dikey anlaşmalar olarak tanımlan-

ilişkin olarak çıkarılan Dikey Anlaşmalara İlişkin

kuvvetlendirilmiş kira hakkı talep etmekte; bayilik

makta ve hangi hallerde bu tür anlaşmaların 4054

Kılavuz’un 33. paragrafında da rekabet etmeme

sözleşmeleri ise genellikle bu prosedürün ta-

yükümlülüğünü içeren sözleşme hükümlerinin

mamlanmasını müteakiben düzenlenmektedir.

sözleşmenin diğer bölümlerinden ayrılamama-

Bu çerçevede taraflar arasında mal veya hizmet

sı halinde, sözleşmenin tamamının grup muafi-

alımına, satımına veya yeniden satımına ilişkin

yetinden yararlanamayacağı belirtilmektedir3.

faaliyetlerin tabi olacağı esaslar genel olarak münhasır nitelikte düzenlenen bayilik/işletici-

Akaryakıt sektöründeki dikey anlaşmalar

lik sözleşmeleri ile belirlenirken, anlaşmanın

kapsamında bayilerden alınan intifa veya kira

bir bütün olarak geçerli olacağı süre ise bahse

hakları, ilk kez Shell Company of Turkey Ltd.

konu intifa ve/veya kira sözleşmelerinin süre-

(Shell)’nin menfi tespit/muafiyet başvurusu

sine bağlı olmaktadır. Dolayısıyla, doğrudan

ve Cabbaroğlu Akaryakıt Ticareti Ltd. Şti. ile

doğruya istasyon sahibi olan yahut anlaşmanın

Cabbaroğlu Koll. Şti.’nin Shell aleyhine yapmış

geçerli olacağı istasyonu daha önce malikten

olduğu başvuruların incelendiği dosya kapsa-

kiralayan bayiler, istasyon üzerinde dağıtım şir-

sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun (4054

mında 2003 yılında Rekabet Kurulu’nun günde-

ketleri lehine tesis edilen intifa yahut kira hakkı

sayılı Kanun)’un 4. maddesindeki yasaklamadan

mine gelmiştir. Kurul bahse konu dosyaya ilişkin

süresince, münhasıran aynı dağıtım şirketi ile

grup olarak muaf tutulabileceğine ilişkin koşullar

olarak almış olduğu kararda, rekabet etmeme

çalışma; bir diğer deyişle intifa yahut kira süresince

düzenlenmektedir. Aynı Tebliğ’in 5. maddesinde

yükümlülüğünün süresinin tespitinde, kira sözleş-

anlaşmanın diğer tarafı olan dağıtım şirketince

ise dikey anlaşma kapsamında alıcının anlaşma

mesiyle bayilik sözleşmesi arasındaki bağlantının

sunulan mal veya hizmetlerle rekabet etmeme

konusu mal veya hizmetlerle rekabet eden mal

ortaya konulması gerektiğini vurgulamış ancak

yükümlülüğüne tabi olmaktadır.

veya hizmetleri üretmesini, satın almasını, satma-

bu hususun özel hukuk hükümleri çerçevesinde

1

Çalışmada yer verilen görüşler yazarlarına ait olup Rekabet Kurulu veya Rekabet Kurumu açısından hiçbir bağlayıcılığı bulunmamaktadır.

2

Her iki yazar da Rekabet Kurumunda Rekabet Uzmanı olarak görev yapmaktadırlar.

3

Akaryakıt sektöründe dağıtıcılar ile bayiler arasında yapılan anlaşmaların tamamı rekabet etmeme yükümlülüğü içerdiği gibi 5015 sayılı Petrol Piyasası Kanunu’nun 8. maddesi uyarınca sözleşmelerin münhasır nitelikte düzenlenmeleri gerekmektedir. Bu bakımdan rekabet etmeme yükümlülüğü bahse konu dikey anlaşmalardan ayrılabilir nitelikte değildir.

16 PETROL PLUS - OCAK 2012


Analiz

ele alınabileceğini belirtmiştir. İzleyen yıllarda da

yenilenmiş yahut sonlandırılmıştır. EPDK 2010

ayı itibarıyla, 2009 yılı sonundaki %9,86’lık dü-

Kurul önüne gelen çeşitli dosyalarda intifa veya

yılı Petrol Piyasası Sektör Raporu’nda yer verilen

zeyinden yaklaşık 6 puanlık bir artış kaydederek

kira sözleşmelerinin bayilik sözleşmelerine etkisi

bilgilere göre, süreç içerisinde toplam 1156 bayi,

%15,66’ya yükseldiği görülmektedir5. Bu çerçeve-

konusunda değerlendirme yapmaktan kaçınmıştır.

yeni dağıtım şirketleri ile anlaşmıştır.

de 18 Eylül sürecinde toplam bayi oranı içerisinde

2008 yılında ise gerek Kurum bünyesinde akar-

İlk bir yıllık uygulama sonucunda pazar payı açı-

puanlık artışın, benzin türleri bakımından toplam

yakıt sektörüne yönelik olarak yürütülen araş-

sından ilk 5 sırada yer alan şirketlerin 14.09.2010

pazar paylarına da büyük ölçüde yansıdığı değer-

tırma sonucunda hazırlanan Akaryakıt Sektör

tarihi itibarıyla 6645 olan istasyonlu bayi sayıları,

lendirilmektedir.

Raporu, gerekse eş zamanlı olarak Danıştay 13.

13.09.2011 tarihi itibarıyla 872 adetlik düşüşle

Dairesinin Total-Akdağ dosyasında Rekabet

5773’e gerilemiştir. Aynı dönemde pazar payı

Bu dönemde küçük dağıtım şirketlerinin motorin

Kurulu’nca alınan kararın iptaline ilişkin vermiş

bakımından görece küçük dağıtım şirketlerinin

türleri bakımından 2009 yılı sonunda %21,8 olan

olduğu kararın gerekçesine yansıyan hususlar

bayi sayılarının ise toplamda 6171’den, 6998’e

toplam pazar payları ise yaklaşık 4,4 puanlık bir

ve nihayetinde çeşitli akademisyenlerden alınan

yükseldiği görülmektedir. Bu durum toplamda

gelişme göstererek %26,15’e yükselmiştir. Bu

küçük dağıtım şirketleri lehine gerçekleşen ilave 6

görüşler doğrultusunda, Rekabet Kurulu akaryakıt

827 adetlik artışa işaret etmektedir . Bu çer-

bakımdan benzin türlerinde yapılan satışlara

sektöründe dikey anlaşmalar kapsamında yapılan

çevede yine 14.09.2010 tarihi itibarıyla küçük

kıyasla, motorin türlerinde yapılan satışlar ba-

4

intifa ve kira sözleşmelerine iliş-

kımından bayi sayı-

kin içtihadını değiştirme yoluna

larındaki değişimin

gitmiştir. Kurulun yeni yaklaşımı

pazar paylarına etki-

doğrultusunda ve 2002/2 sayılı

sinin daha sınırlı kal-

Tebliğ’de değişiklik yapan 2003/3

dığı anlaşılmaktadır.

sayılı Tebliğ ile öngörülen geçiş

Toplam beyaz ürünler

hükümleri ve Tebliğ’in uygulan-

bakımından ise ilk 5

masına ilişkin olarak daha önce

dışında kalan dağıtım

alınan çeşitli Kurul kararları uya-

şirketlerinin 2009 yılı

rınca, 18.09.2005 tarihinden önce

sonunda %20,41 olan

yapılıp da anılan tarih itibarıyla

toplam pazar payları,

bakiye süresi 5 yılı aşan anlaş-

2011 yılının ilk dokuz

maların 18.09.2010 tarihinde;

ayında %24,88 olarak

18.09.2005 tarihinden sonra ya-

gerçekleşmiştir.

pılan anlaşmaların ise yapıldıkları tarihten itibaren 5. yılın sonunda

Dağıtım şirketlerinin

uygulanmalarına son verilmesi

bayileri aracılığıyla

gereği ortaya çıkmıştır.

gerçek leştirmiş oldukları toplam akar-

Kurulun içtihadındaki bu değişik-

yakıt ürünleri (siyah

lik, ülkemiz akaryakıt sektöründe

dağıtım şirketlerinin anlaşmalı oldukları toplam

ve beyaz ürünler) satışlarından elde edilen pay-

bayilik anlaşmalarının işleyişine ilişkin olarak

bayi sayılarının Türkiye genelindeki bayilik ağına

ların incelenmesi sonucunda ise, ilk beş dağıtım

oranı %48 iken, hâlihazırda bu oran yaklaşık %55’e

şirketinin 2009 yılında %80,4 olan toplam pazar

yükselmiştir.

paylarının, 2011 yılı Eylül ayı itibarıyla yaklaşık

önemli bir yapısal dönüşüm sürecini başlatmıştır. Yukarıda yer verilen 18.09.2010 tarihinden itibaren önemli sayıda bayi anlaşmalı olduğu dağıtım

olarak %74’e gerilediği görülmektedir. Dolayısıyla

şirketini değiştirmiş; bu çerçevede süreç içerisin-

“18 Eylül sürecinde” dağıtım şirketlerinin sahip

söz konusu dönemde küçük dağıtım şirketlerinin

de çeşitli dağıtım şirketleri pazara girme yahut

oldukları bayi sayılarında küçük dağıtım şirketleri

toplam pazar payları yine yaklaşık %6’lık bir artışla

mevcut pazar payını artırma fırsatına kavuşurken,

lehine gerçekleşen değişimin, pazar paylarına

%26’ya yükselmiştir.

bazı büyük dağıtım şirketlerinin bayi sayılarında

da kısmen yansıdığı görülmektedir. Pazar payı

önemli düşüşler gözlemlenmiştir. Nitekim kamu-

bakımından ilk beş dışında kalan küçük dağıtım

Dolayısıyla bayilik sayılarında küçük dağıtım

oyunda “18 Eylül süreci” olarak adlandırılan süreç

şirketlerinin benzin türleri bakımından sahip

şirketleri lehinde gerçekleşen %6,5 düzeyindeki

kapsamında dağıtım şirketleri ile toplamda 7 bini

oldukları toplam pazar paylarının 2011 yılı Eylül

artış benzin türlerinde ve siyah ve beyaz ürünlerin

aşkın bayi arasında imzalanan dikey anlaşmalar

4

toplamından oluşan toplam akaryakıt türlerinde

Büyük dağıtım şirketlerinin bayi sayılarında meydana gelen düşüşle, aynı dönemde küçük dağıtım şirketlerinin toplam bayi sayılarında meydana gelen artış

arasındaki farkın, yeni kurulan bayilerden ileri geldiği değerlendirilmektedir. 5

2011 yılı Eylül ayına kadar olan dokuz aylık veriler, EPDK Petrol Piyasası 2011 yılı Üç Aylık Sektör Raporu ile Nisan, Mayıs, Haziran, Temmuz, Ağustos ve Eylül

Aylarına ilişkin Sektör Raporlarında yer verilen satış bilgileri üzerinden hesaplanmıştır.

PETROL PLUS - OCAK 2012 17


Analiz

küçük dağıtım şirketleri lehine yaklaşık %6’lık

pazardaki küçük oyuncuların benzin türlerinden

pazar paylarında dikkate değer bir azalışa işaret

bir pazar payı artışı sağlamasına karşın, motorin

yapmış oldukları satışlara ilişkin toplam pazar pay-

ettiği gözlenmektedir. Ancak bu azalmanın henüz

türlerinde ve toplam beyaz ürün türlerindeki artış

larında meydana gelen 6 puanlık artış, söz konusu

pazardaki yoğunlaşma oranlarını önemli ölçüde

ise %4,4 olarak gerçekleşmiştir.

oyuncuların bu ürünlerdeki toplam pazar payla-

değiştirecek nitelikte bulunmadığı görülmekte-

rında ve muhtemelen toplam satışlarında yaklaşık

dir. Diğer yandan sürecin pazara yeni giren bazı

Bu çerçevede, Kurulun akaryakıt sektöründeki

%60’lık bir büyüme anlamına gelmektedir. Anılan

dağıtım şirketleri tarafından iyi değerlendirilerek

dikey anlaşmalara yönelik olarak almış olduğu

dönemde küçük dağıtım şirketlerinin motorin

kısa sürede önemli sayılabilecek pazar paylarına

kararlar neticesinde, sektördeki büyük oyuncula-

türleri, beyaz ürünler ve toplam akaryakıt ürünleri

ulaşıldığı ve genel itibarıyla bayi sayılarında

rın belirli oranlarda pazar kaybına uğradığı ancak

satışlarına ilişkin toplam pazar payı büyümeleri ise

meydana gelen değişimlerin pazardaki küçük

bu durumun sektördeki yoğunlaşma oranlarını

%20 ile %34 arasında değişmektedir.

oyuncuların toplam satışlarını dikkate değer ölçü-

mevcut durumda çok fazla değiştirmediği gö-

de yükselttiği anlaşılmaktadır. Yeni bayilik ağının

rülmektedir. Buna karşın sektörün büyüklüğü ve

Sonuç olarak, yukarıda sayılan veriler ışığında,

yerleşmesi ve tüketicilerin marka bağımlılıklarının

mevcut küçük oyuncuların pazardaki konumları

Rekabet Kurulu’nun akaryakıt sektöründe düzen-

azalmasıyla birlikte orta ve uzun vadede sektörde

dikkate alındığında, meydana gelen pazar payı

lenen intifa ve benzeri etkiye sahip sözleşmelere

yoğunlaşma oranlarının daha da azalabileceği

değişimlerinin sektörde yer alan küçük oyuncular

ilişkin kararlarının fiilen uygulanmaya başlanma-

ve bu şekilde rekabetten beklenen faydaların,

için nispi olarak önemli artışlara neden olduğu

sından itibaren geçen ilk bir yıllık sürece ilişkin

tüketiciye daha büyük bir oranla yansıyabileceği

düşünülmektedir. Zira 2009 yılı sonuna kıyasla

sonuçların, büyük dağıtım şirketlerinin toplam

değerlendirilmektedir.

18 Eylül sürecinin ilk bir yıllık uygulamasında ortaya çıkan dikkat çekici sonuçların bazıları şöyle : •

18.09.2010 tarihinden itibaren önemli

dağıtım şirketleri lehine gerçekleşen deği-

sağlamasına karşın, motorin türlerinde ve

sayıda bayi anlaşmalı olduğu dağıtım

şimin, pazar paylarına da kısmen yansıdığı

toplam beyaz ürün türlerindeki artış ise

şirketini değiştirdi; bu çerçevede süreç

görüldü.

%4,4 olarak gerçekleşti.

içerisinde çeşitli dağıtım şirketleri pazara

anlaşmalara yönelik olarak almış olduğu kararlar neticesinde, sektördeki büyük

şirketlerinin bayi sayılarında önemli dü-

payları 2011 yılı Eylül ayı itibarıyla, 2009

oyuncuların belirli oranlarda pazar kaybına

şüşler gözlemlendi.

yılı sonundaki yüzde 9,86’lık düzeyinden

uğradığı, ancak bu durumun sektördeki

Kamuoyunda “18 Eylül süreci” olarak adlan-

yaklaşık 6 puanlık bir artış kaydederek

yoğunlaşma oranlarını mevcut durumda

dırılan süreç kapsamında dağıtım şirketleri

yüzde 15,66’ya yükseldi.

çok fazla değiştirmediği görüldü.

Toplam beyaz ürünler bakımından ilk 5

Sektörün büyüklüğü ve mevcut küçük

zalanan dikey anlaşmalar yenilendi yahut

dışında kalan dağıtım şirketlerinin 2009 yılı

oyuncuların pazardaki konumları dikkate

sonlandırıldı.

sonunda yüzde 20,41 olan toplam pazar

alındığında, meydana gelen pazar payı

İlk bir yıllık uygulama sonucunda pazar

payları, 2011 yılının ilk dokuz ayında yüzde

değişimleri sektörde yer alan küçük oyun-

payı açısından ilk 5 sırada yer alan şirket-

24,88 olarak gerçekleşti.

cular için nispi olarak önemli artışlara

neden oldu.

Dağıtım şirketlerinin bayileri aracılığıyla

istasyonlu bayi sayıları, 13.09.2011 tarihi iti-

gerçekleştirmiş oldukları toplam akaryakıt

barıyla 872 adetlik düşüşle 5773’e geriledi.

ürünleri (siyah ve beyaz ürünler) satışla-

oyuncuların benzin türlerinden yapmış

rından elde edilen payların incelenmesi

oldukları satışlara ilişkin toplam pazar

sonucunda, ilk beş dağıtım şirketinin

paylarında meydana gelen 6 puanlık artış,

2009 yılında yüzde 80,4 olan toplam pazar

söz konusu oyuncuların bu ürünlerdeki

payları, 2011 yılı Eylül ayı itibarıyla yaklaşık

toplam pazar paylarında ve muhtemelen

olarak yüzde 74’e geriledi.

toplam satışlarında yaklaşık %60’lık bir

Aynı dönemde pazar payı bakımından göları ise toplamda 6171’den, 6998’e yükseldi. 14.09.2010 tarihi itibarıyla küçük dağıtım şirketlerinin anlaşmalı oldukları toplam bayi sayılarının Türkiye genelindeki bayilik ağına oranı yüzde 48 iken, hâlihazırda bu oran yaklaşık yüzde 55’e yükseldi.

Kurulun akaryakıt sektöründeki dikey

bakımından sahip oldukları toplam pazar

rece küçük dağıtım şirketlerinin bayi sayı-

küçük dağıtım şirketlerinin benzin türleri

lerin 14.09.2010 tarihi itibarıyla 6645 olan

Pazar payı bakımından ilk beş dışında kalan

fırsatına kavuşurken, bazı büyük dağıtım

ile toplamda 7 bini aşkın bayi arasında im-

girme yahut mevcut pazar payını artırma

büyümeye tekabül etti.

Bayilik sayılarında küçük dağıtım şirketleri lehinde gerçekleşen %6,5 düzeyindeki

2009 yılı sonuna kıyasla pazardaki küçük

Anılan dönemde küçük dağıtım şirket-

artış benzin türlerinde ve siyah ve beyaz

lerinin motorin türleri, beyaz ürünler ve

ürünlerin toplamından oluşan toplam akar-

toplam akaryakıt ürünleri satışlarına ilişkin

“18 Eylül sürecinde” dağıtım şirketlerinin

yakıt türlerinde küçük dağıtım şirketleri

toplam pazar payı büyümeleri ise %20 ile

sahip oldukları bayi sayılarında küçük

lehine yaklaşık %6’lık bir pazar payı artışı

%34 arasında değişti.

18 PETROL PLUS - OCAK 2012


PETROL PLUS - OCAK 2012 19


Güncel

Aytemiz’den Bayilerine Yeni Yıl Mesajı PÜİS Onursal Genel Başkanı ve Aytemiz Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı İsmail Aytemiz, her yıl olduğu gibi bu yılda bayilerine bir yeni yıl mesajı gönderdi. Mesajında 18 Eylül 2010 sonrasını bayiler için yepyeni bir dönem olarak nitelendiren Aytemiz, “Türkiye bu konuda Avrupa standartlarına ulaştı” dedi. Yeni yıl mesajında dünyada yaşanan ekonomik ve teknolojik değişim ve gelişimlerin petrol sektörüne etkilerine ve 2011 yılında sektörde yaşanan gelişmelere de değinen Aytemiz “Bayiler olarak da, yasaları ve diğer mevzuatı, bilgili kadrolarla, yakından izlemeli; böylelikle çalışmalarımızın verimliliğini artırmalıyız” dedi.

İsmail Aytemiz’in yeni yıl mesajının tam metnini Petrol Plus okuyucuları için aynen yayınlıyoruz.

“Sevgili Bayi Kardeşim, Anımsayacağınız gibi, her yıl sonu, yeni yılınızı kutlarken, bir ufuk turu ile sektörümüzü ilgilendiren önemli konularda görüşlerimi sizlerle paylaşıyorum. 2010 yılı sonunda, 2011 yılını karşılamaya hazırlanırken de böyle bir ufuk turu yapmış; 2011’in sektörümüzdeki en önemli olayı olan ve “18 Eylül Dönüşümü” olarak adlandırılan Sözleşme ve İntifa Süreleri’nin 5 yılla sınırlanması konusundaki görüşlerimi sunmuştum. 18 Eylül 2010 sonrası, gerçekten, bayiler için yepyeni bir dönem oldu. Türkiye bu

PÜøS Onursal Genel Baúkan ve Aytemiz ùirketler Grubu Yönetim Kurulu Baúkan øsmail Aytemiz

Derecelendirme kuruluşları, Almanya, Fransa gibi

karşıyayız. 2012 yılı için size tavsiyem şu: mümkün

ülkeler de içinde olmak üzere 15 AB ülkesinin notunu

olduğu kadar nakitte kalın. Rotanızı belirlerken,

düşürebileceklerini açıkladılar. Avrupa Birliği ve ABD

dünya konjonktürünü, Türkiye’nin bunun içindeki

başta olmak üzere ulusal gelir bakımından ilk 20’yi

yerini, sektörümüzün durumunu dikkate alın. Her

oluşturan G-20’ler var güçleriyle çözüm bulmaya

hal-ü kárda daha az borç, daha fazla özkaynak

çalışıyorlar. Tabii, dünyanın diğer ülkeleri için de

ilkesine sarılın. Tabii, bu hep böyle gitmeyecek. Sar-

tehlike sinyalleri çalıyor.

sıntı geçtikten sonra açılabilir, dizginleri salıp atları

konuda Avrupa standartlarına ulaştı.

mahmuzlayabiliriz. Bütünleşmekte olan bir dünyada yaşadığımız için, Türkiye’nin de bu sarsıntılardan etkilenmesi olağan.

Değerli Dostlarım,

Saygıdeğer Meslektaşlarım,

Şu kadar ki, Türkiye, 2007-2008 krizinde olduğu gibi, Dünya yerinde durmuyor. Yenilikler, yenilikleri kovabu kez de sarsıntıyı ağır bir bunalıma düşmeden hafif lıyor. Bundan on beş yıl kadar önce, LPG’nin motorlu

2012 yılını karşılarken, Avrupa merkezli bir ekoyaralarla atlatabilir.

araçlarda kullanılmasına başlandı. Başlangıçta pek

nomik kriz dünyayı sarsıyor. Başta Yunanistan ve İtalya olmak üzere Portekiz, İspanya, İrlanda gibi

Buna rağmen, ihtiyatlı olmak lazım. Dalgalı bir

çoğumuz bunu önemsemedik. Ama şimdi, LPG, istas-

Avrupa ülkeleri krizin pençesinde kıvranıyorlar.

denizde gemilerimizi yüzdürmek durumu ile karşı

yonlarımızdaki satışın önemli bir kalemi haline geldi.

20 PETROL PLUS - OCAK 2012


Güncel

rüş ve çözümler üretmeli;

Böylelikle, belirsizlikler azalıyor, önümüzü görme

gerektiğinde bunları kamu

kabiliyetimiz artıyor. Bu, sektörden ekmek yiyen biz

otoritesi ile paylaşıp gerekli

bayiler için çok önemli bir kazanımdır. Bu bağlamda,

düzenlemelerin yapılmasını

EPDK’ya teşekkür ederken, bayiler olarak da, yasa-

sağlamalıdırlar. Bir anlam-

ları ve diğer mevzuatı, bilgili kadrolarla, yakından

da bayilere ve dağıtıcılara

izlemeli; böylelikle çalışmalarımızın verimliliğini

rehberlik etmelidirler.

artırmalıyız.

Aziz Arkadaşlarım, Sektörümüzde olumlu gelişBiliyorsunuz, elektrikle çalışan motorlu araçlar yollara çıktı. Önümüzdeki yıllarda, hidrojenle çalışan araçlar da bunlara katılacak. Bu da, istasyonlarımızda satılan akaryakıtın, LPG’nin tüketimini adım

Sevgili Dostlarım,

melerden biri de; EPDK’nın Bildiğiniz gibi, 2011 yılı benim için zorlu bir yıl oldu. çalışmalarını bu bağlamda Altı ayı aşkın bir süre, ağır bir hastalık dolayısıyla, zikredebiliriz. EPDK’nın düzenlemeleri sayesinde, hastanede yattım. Allah’ın yardımı, siz dostlarımın Sektörümüzde kurumlaşma ve kurallaşma gelişisıcak ilgisi ve duaları ile doktorlarımın bilgili ve özen-

adım azaltacak. Buna çare bulamazsak,

li tedavileri sonucunda, hayata tutundum.

istasyonlarımızın değeri de düşecek. Bu geliş-

Allah’a şükür, birkaç aydır, evimde ailemle

meye karşı çıkmanın veya bunu görmezden

beraberim. İlaç tedavim devam ediyor.

gelmenin faydası yok. Bu gelişmelerden nasıl

Sağlığım her geçen gün daha iyiye gidiyor.

yararlanacağımızı, bu tehdidi bir fırsata nasıl Yeni yıla girerken, hastalığım dolayısıyla,

dönüştüreceğimizi düşünmemiz gerek.

beni ziyaret mümkün olmadığı için, telefonÖte yandan, Sektörümüzde, promosyon ka-

la arayarak, mektup yazarak, ileti göndere-

nunla yasaklandı. Bu, dağıtımcı ve bayilerin

rek gösterdiğiniz kadirşinaslığa ne kadar

rekabeti indirimlerle yapmasına yol açtı.

teşekkür etsem azdır. Sağ olun, var olun.

Böylelikle, akaryakıt ürünleri fiyatlarında, Yeni yılda, işlerinizde başarılar ve bol

istasyonlar arasında, hatırı sayılır farklar

kazançlar diliyor; Allah’tan, size, ailenize,

oluşmaya başladı. Tüketici bundan rahatsız;

çalışanlarınıza sağlıklı, başarılı, mutlu ve

çünkü güvensizlik yaratıyor. Tüketici, fiyatı

güzel günler niyaz ediyorum.

düşük ürün kalitesiz mi veya yüksek fiyattan alırken

yor. Sektörümüzle ilgili çeşitli konular yasalarla,

aldatılıyor muyum diye düşünüyor. Bunun sektö-

yönetmeliklerle, tebliğlerle kurallara bağlanıyor.

Selam ve sevgilerimle”

rümüzün itibarını zedeleyici ve kár marjlarını düşürerek işin yapılabilirliğini azaltıcı olduğunu görmemiz gerek. Sektörün etik değerlerinin ve bayinin onurunun zedelenmesine fırsat vermemeliyiz. Yaşamak ve iş yapmak sorun çözmek demektir. Bu sorunlardan yılmayacağız; makul çözüm yollarını arayıp bulacağız; bulmamız şart. Çözümleri arayıp bulmanın sürükleyicisi de, sektörümüzdeki sivil toplum kuruluşları olmalıdır. Bunlar, dağıtıcılar ve bayilerin de fikirlerini alarak, katılımcı bir yöntemle, gö-

PETROL PLUS - OCAK 2012 21


Güncel

Türkiye Petrolleri 7. ‘Satış Gücü’ Toplantısını Gerçekleştirdi Türkiye Petrolleri Petrol Dağıtım (TPPD) AŞ, 7. ‘Satış Gücü’ toplantısını, Sayıştay’ın Ankara Gölbaşı’ndaki sosyal tesisler binasında üst düzey katılımla gerçekleştirdi.

TPPD Genel Müdürü Harun Şahbaz, Genel Müdür

Gündeme gelen diğer konular ise şu başlıklardan

altında bulunan bayiler hakkında bilgilendir-

Yardımcıları Ertan Sulayıcı ve Ahmet Türkoğlu’nun

oluştu: 2009-2011 yılı bayi beyaz ürün satış mik-

melerde bulundu. Sırasıyla Mehmet Nur Pöç, Ali

da hazır bulunduğu toplantıya birim müdürleri,

tarları, yıllar bazında bayilerin alım miktarları, bayi

Bakır, Erdoğan Kılıç, İsmet Topal, M. Cengiz Akyıl,

saha müdürleri, ilgili şef, uzman ve satış ekibi

karlılık ve gerçekleşmeleri, 2011 yılı ürün bazlı satış

Mehmet Gökçe ve Kubilayhan Narin ilk günün

miktar ve ciroları, 2011 yılı ürün bazlı bayi satış

bölge sunumlarını yaptı. Ertesi gün ise Yusuf Bravo,

İki gün süren 7. ‘Satış Gücü’ toplantısında 2011’in

miktarları, 2010-2011 yılı ithal ürün satış miktarları,

Gökhan Adalı, Emre Dinçses ve Ramazan Somay

ayrıntılı genel değerlendirmesi yapıldı. İlk gün böl-

2011 bayi bazında ithal ürün satış miktarları, 2009-

sunumlarını gerçekleştirdi.

ge temsilcileri ve saha müdürlerinin sunumlarının

2011 bayi satışlarında ürün karlılıkları, akaryakıt

İkinci günün son sunumlarını Eğitim ve Organizas-

sonunda toplantı katılımcıları ile şirket personeli

piyasa istatistikleri, 2009-2011 başakkart ciroları,

yon Şefleri Ömer Faruk Özel ve Ahmet Özsaylık,

Vakıfbank worlcard kampanyası, 2009-2011 kamu

Otomasyon Şefi Hayrettin Parlaktürk, Proje ve

‘Satış Gücü’nün ilk sunumunu Satış ve Organizas-

ihaleleri, CrediTP, yeni endüstriyel satış müşterileri,

Yatırım Uzmanı Hasan Yiğit ile Hukuk Müşaviri

yon Müdürü Mutlu Uçar yaptı. Uçar, 2009, 2010

yeni otoyakıt müşterileri, otoyakıt tüketimi yapan

Mustafa Yalçın yaptı.

ve 2011 toplam ciro karşılaştırmalarını grafik-

müşteriler, 2007-2011 yılı LPG satış miktar ve prim

lerle perdeye yansıttı. Buna göre 2009’un cirosu

grafiği, 2011 yılı LPG’li istasyonlar ve anlaşmalı

katıldı.

birlikte bowling turnuvasına katıldı.

589.229.260 TL olarak gerçekleşirken, bu rakam

firmalar ile 2011 yılı 10 aylık LPG piyasası.

2010’da 818.693.581 TL’ye ulaştı. 2011’in cirosu

Gizli Müşteri raporlarının değerlendirmesini ise toplantıya İstanbul’dan katılan şirket yetkilisi Berrin Kuleli gerçekleştirdi. Kuleli, kriterler bazında

Madeni Yağ Uzmanı Burhan Özmen ise madeni

performans değerlendirmelerine açıklık getirerek,

yağ satış miktarları konulu sunumunda, 2009-2011

sonuçların şaşırtıcı derecede gelişme kaydettiğini

yılları arasında gerçekleşen madeni yağ satışlarını

vurguladı. 442 gizli müşteri ile 2011’de 800 adet

açıkladı. 2011 Bayi madeni yağ satışlarının 200 ton

ziyaretin yapıldığını dile getiren Berrin Kuleli, 8

toplamda 270.218 ton ve yüzde 1.82’lik genel piya-

275,15 kg olduğunu ifade eden Özmen, bunun 753

ayda genel performansın yüzde 10 artış göster-

sa payı ile sıralamada 8. sırada olduğunu ifade etti.

bin 826,85 TL’ye tekabül ettiğini hatırlattı.

mesinden dolayı, “Ben hiçbir petrol şirketinde

ise 970.728.496 TL oldu. Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’nun (EPDK) 2011 yılı ilk 11 ayındaki ilk 20 dağıtıcı firma üzerinde duran Mutlu Uçar, Türkiye Petrolleri’nin genel

yüzde 10 artış görmedim. Sadece bir defa yüzde Bayileri mercek altına alan Satış ve Organizasyon Müdürü Uçar, 2008-2011 arası faaliyette olan bayi sayıları ve satışlarını açıkladı. Buna göre lisansı

8’i hatırlıyorum” dedi.

Bölgelerin nabzı tutuldu

Toplantının son bölümünde Satış ve Organizasyon

çıkan bayi sayısının 135 olduğunu söyleyen Uçar,

Satış ve Organizasyon Müdürlüğü ile İkmal

Müdürü Mutlu Uçar, ‘Performans Değerlendirme’

faaliyete başlayacak istasyon sayısının da 25’i

Müdürlüğü’nün sunumları sonrasında bölge

başlıklı sunumunu yaptıktan sonra 2012 hedef-

bulduğunu hatırlattı.

temsilcileri ile saha müdürleri, sorumlulukları

lerini açıkladı.

22 PETROL PLUS - OCAK 2012





Söyleşi

“Akaryakıt Sektöründe Konsolidasyon ve Optimizasyon Kaçınılmaz” EPDK Petrol Piyasası Dairesi Başkanı Taner Mutlu, 2011 yılında akaryakıt sektöründe yaşanan gelişmelere ilişkin Petrol Plus Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Murat Fırat’ın sorularını yanıtladı. Petrol piyasasında artan rekabet dolayısıyla her geçen gün bayi ve dağıtıcı sayısının azaldığını belirterek, “Bir önceki yıla göre 2011 yılında istasyonlu bayi sayısı 538, istasyonsuz bayi sayısı 636 adet azalmıştır. Aynı durum dağıtıcılar için de geçerlidir. Konsolidasyon ve optimizasyon bizim sektörümüz içinde de yaşanılacaktır. Bu süreçte verimliliği ve inovasyonu yakalayabilen şirketler daha avantajlı konuma gelecektir” dedi. 2011 yılı, akaryakıt sektörü açısından, gerçekleştirdiğiniz düzenlemeler çerçevesinde önemli değişimlerin yaşandığı bir yıl oldu. Bu bağlamda 2011 yılında yaptığınız düzenlemeler ve sektörün bu düzenlemelere uyumu konusunda genel bir değerlendirme yapar mısınız?

rürlükten kaldıran ve o karalardaki hususları kodifiye ederek bütünlük arz edecek şekilde yeniden düzenleyen Kurul Kararları, •

akaryakıt türlerinin belirlenmesine yönelik düzenleme, •

Seyyar tanker ve köy pompalarında otomasyon sistemi kurulması, madeni yağ üretiminde TSE standartları veya TSEK uygunluk belgesine uygunluk aranması, fuel, nafta ve

Her fırsatta dile getirdiğim üzere petrol piyasası

gazyağının ulusal marker uygulaması kapsa-

yaşayan dinamik bir piyasadır. Bu dinamizm içe-

mına alınması hususlarında ek süre tanınma-

risinde değişen sektörel koşullar ve piyasa yapısı

sına yönelik düzenlemeler,

karşısında sektörün düzenleyici kurumu olarak bize de bu değişime ayak uyduracak ve hatta yol

Karayolu araçlarına ikmal edilemeyecek

Kurumumuzun yetki ve sorumluluğu çerçe-

gösterecek ve piyasayı daha ileriye taşıyacak dü-

vesinde 10 numara madeni yağın yasadışı

zenlemeler yapma sorumluluğu yüklüyor.

kullanımını durdurmaya ve madeni yağ üretimini, piyasaya sunumunu ve pazarlamasını

Bu kapsamda, 2011 yılı içerisinde de piyasanın

disipline etmeye yönelik olarak hazırlanan

ihtiyacını karşılayacak ve piyasayı ileriye taşıyacak

Madeni Yağ Tebliği ve bu tebliğde yapılan

düzenleme çalışmalarımız devam etti. Bu düzen-

değişiklikler,

lemelerden: •

Kurumun piyasaya ilişkin 8 yılda edindiği

Akaryakıt Kalite İzleme Sistemi (AKİS) kurulmasına ilişkin tebliğ,

deneyimler ışığında özellikle idari işlemlerin kolaylaştırılması, bürokrasinin azaltılması,

Analizlerin hızlandırılarak soruşturma süre-

belirlenen hukuki boşlukların giderilmesi,

lerinin kısaltılması amacıyla denetimlerde

uygulamada güçlük yaratan düzenlemelerin

alınan akaryakıt numunelerinde ilk etapta

kaldırılması ve Kurumsal faaliyetlerin piya-

yapılacak analizlerin belirlenmesine ilişkin

sanın hızlı işleyişiyle uyumlu hale getirilmesi

Yönetmelik değişikliği,

amacıyla Lisans Yönetmeliği, Teknik Kriterler Yönetmeliği ve Bilgi Sistem Yönetmeliğinde yapılan değişiklikler, •

İhrakiye lisansı ile ilgili düzenlemeler,

Benzin ve motorine belirli oranlarda yerli tarım ürünlerinden elde edilecek bioetanol

Lisans, lisans tadil ve lisans süre uzatımı baş-

ve biodizel eklenmesi yükümlülüğü getiren

vurularına ilişkin muhtelif kurul kararlarını yü-

Tebliğ değişiklikleri,

26 PETROL PLUS - OCAK 2012

EPDK Petrol Piyasas Dairesi Baúkan Taner Mutlu


Söyleşi

ilk aklıma gelen ve en çok önem arz eden düzenlemeler olmuştur. Bu düzenlemelerin hazırlık aşamasında görüş ve öneriyle Kurumuza destek veren, uygulanmasında da azami gayret gösteren piyasa oyuncularına ayrıca teşekkür etmeliyim.

“18.09.2010 tarihinden 2011 yılı sonuna kadar yaklaşık 2100 adet dağıtıcı tadil başvurusu yapıldı. Tadil başvurularındaki artışa rağmen süreç gayet iyi yönetilerek mağduriyet yaşanmaması sağlandı.” Yine 2011 yılı, sektörde “18 Eylül süreci” olarak adlandırılan Rekabet Kurumu’nun intifalara ilişkin kararının etkilerinin görüldüğü bir yıl oldu. Söz konusu kararın sektöre etkilerini değerlendirir misiniz? 18 Eylül Süreci olarak adlandırılan süreç Rekabet Kurulu’nun, petrol piyasasında faaliyet gösteren dağıtım şirketleri ile bayiler arasında imzalanan

verilmemesi gayesiyle hazırlıklarımız yaptık. Rekabet Kurumu’nun değindiğim kararları doğrul-

olmakla birlikte işletmecilik dağıtıcı tarafından yapılmaktadır.

tusunda Dikey Anlaşmalara İlişkin Grup Muafiyeti Tebliği’nin uygulanmaya başladığı 18/09/2010 tarihinden 2011 yılı sonuna kadar yaklaşık 2100 adet dağıtıcı tadil başvurusu yapıldı. Tadil başvurularındaki artışa rağmen süreç gayet iyi yönetilerek mağduriyet yaşanmaması sağlandı.

Ülkemizde DODO ağırlıklı olarak sürdürülmekte olan sistemin, Avrupa ülkelerindeki örneklere benzer şekilde işletmecisinin bizzat dağıtıcının kendisinin olduğu COCO ve DOCO uygulamaları da mevcuttur.

Öte yandan, bu dağıtıcı tadillerin tamamını 18

değişiklik olmamıştır.

Akaryakıt piyasasında, özellikle maliyetin altındaki fiyatlarla yapılan satışların sektörde haksız rekabete yol açtığı ifade ediliyor. Maliyetin altındaki fiyatlarla yapılan satışları önlemek üzere bir düzenleme yapmayı planlıyor musunuz?

koşulları belirtilen muafiyetten yararlanabil-

Bununla birlikte Rekabet Kurumu’nun anılan

Petrol Piyasası Kanunu, 01/01/2005 tarihinden

mek bakımından, alıcılar üzerine getirilen

kararlarının en büyük etkisinin akaryakıt istas-

itibaren akaryakıt fiyatlarının serbest piyasa

rekabet yasağının süresinin beş yılı aşmaması

yonlarının işletim sisteminde yaşanacağını dü-

koşullarına göre belirlenmesini öngörmektedir.

gerektiğine,

şünüyorum. Akaryakıtın istasyonlar kullanılarak

Bununla birlikte, belli şartların oluşması halinde,

tüketicilere ulaştırılmasına ilişkin dünyada genel

bölgesel veya ulusal düzeyde uygulanmak için

kabul görmüş 4 adet ana işletme uygulaması

taban ve/veya tavan fiyat tespiti konusunda da

bulunmaktadır:

Kuruma yetki vermiştir. Kurum bu yetkisini 2009

COCO (Company Owned Company Opera-

yılında tavan fiyat belirlemek suretiyle kullandı.

ayni hakların da rekabet yasağının süresini

ted): Bu yöntemde istasyon dağıtıcı şirketin

Ne var ki, gerek rekabet hukuku doktrininde

fiilen uzatacak şekilde kullanılamayacağına

mülkiyetinde olup, yine dağıtıcı şirket tara-

gerekse uygulamada, rekabetin tesisi veya korun-

fından işletmeciliği yapılmaktadır.

ması için fiyatlara müdahale edilmesinin başvuru-

CODO (Company Owned Dealer Operated):

lacak en son yöntemlerden biri olması gerektiği

kredi sözleşmeleri, ekipman sözleşmeleri, uzun

Bu yöntemde istasyon dağıtıcı şirketin mül-

en sık ifade edilen hususlardandır. Dolayısıyla fiyat

süreli kira sözleşmeleri ya da uzun süreli intifa

kiyetinde ancak, işletmecilik diğer kişi/kişiler

belirlemesi yoluna gitmeden önce uygulanabile-

hakkı tanınması gibi şahsi ya da ayni haklar ta-

tarafından yapılmaktadır.

cek diğer tedbirlerin değerlendirilmesi gerekir.

DODO (Dealer Owned Dealer Operated): Bu

Öte yandan maliyetlerin altında satışların neden-

yöntemde istasyon diğer kişi/kişilerin mülki-

lerinin sağlıklı bir şekilde ortaya konması lazım.

yetinde olup, yine bu kişi/kişiler tarafından

Geride bıraktığımız yılda piyasada bu tür maliyet

işletilmektedir.

altında satışların temelinde yatan unsurların

bayilik sözleşmeleriyle ilgili olarak yapmış olduğu inceleme ve değerlendirmeler neticesinde aldığı 30/10/2008 tarihli Total-Akdağ ve 5/3/2009 tarihli Barbaros-Alpet ve Polpet-Moil kararlarıyla başladı. Bu kararlarda Rekabet Kurumu; •

Bayilik sözleşmelerinin; 2002/2 sayılı Dikey Anlaşmalara İlişkin Grup Muafiyeti Tebliği’nde

Taraflar arasındaki bayilik sözleşmesi ile bağlantılı kredi sözleşmeleri, ekipman sözleşmeleri, uzun süreli kira sözleşmeleri ya da uzun süreli intifa hakkı tanınması gibi şahsi ya da

Eylül Süreci’ne bağlamak doğru olmaz. Ancak, önemli bir kısmında sürecin etkisi olduğunu göz ardı etmemek lazım. Birçok bayi de mevcut dağıtıcısıyla yola devam etmeyi tercih etmiştir. 2011 yılına ilişkin piyasa raporumuz yayınlandığında da görüleceği üzere dağıtım şirketlerinin bayi sayısı bakımından pazar paylarında çok da büyük bir

hükmedince, bayilik sözleşmelerinin yanı sıra akaryakıt istasyonları üzerinde dağıtıcıları lehine

nıyan bayi kesiminin bu sözleşmelerle getirilen yükümlülüklerinden kurtulacağı ve çok sayıda

bayinin dağıtıcı değişikliği yapacağı yönünde öngörüler yapılmaya başlandı. Biz de Kurum olarak dağıtıcı değişiklikleri nedeniyle yapılacak lisans tadillerinin zamanında yapılması ve herhangi bir hak kaybına meydan

DOCO (Dealer Owned Company Operated): Bu yöntemde mülkiyet diğer kişi/kişilere ait

başında hileli ürünlerin yattığı düşüncesiyle Kurumumuz ve Gelir İdaresi Başkanlığınca gerekli düzenlemeler yapılmaya çalışılmıştır.

PETROL PLUS - OCAK 2012 27


Söyleşi

“Dağıtıcıların yüzde 15’lik pazar kısıtıyla ilgili olarak, sektördeki algılamanın aksine, yapılan değişiklikle yeni bir durum yaratılmasından ziyade Kanun’daki hükmün daha açıklayıcı bir şekilde ifadesi ve tereddütlerin giderilmesi amaçlandı.” Dağıtıcıların kendi işlettiği istasyonlar aracılığı ile yaptıkları satışın toplam yurtiçi pazar paylarının yüzde 15’inden fazla olamayacağına ilişkin mevzu-

rilmesi amaçlandı. Bu açıklayıcı düzenleme, gerek

değişikliği ile madeni yağ lisansı için bir kriter

Kurum gerekse dağıtıcı şirketler için yol gösterici

haline getirdik. Bu kriterler ile tesislerin kalitesi

olacaktır.

daha ölçülebilir bir hal aldı ve basit teçhizat ile üretim yapılmasının önüne geçilmeye başlandı. Hali

“Tabii bizim düzenlemelerimiz tek başına bu sorunla mücadele için maalesef yeterli değil. Madeni yağların üretim ayağı Kurumumuzca kontrol edilirken, bu ürünlerin tüketim ayağının da mali yönden kontrol edilmesi gerekir”

hazırda lisans sahibi olan şirketlere de tesislerini 50 üretim yetkinlik puanına sahip olacak seviyeye getirmeleri için 1 Ağustos’a kadar süre tanındı. Tabii bizim düzenlemelerimiz tek başına bu sorunla mücadele için maalesef yeterli değil. Madeni yağların üretim ayağı Kurumumuzca kontrol edilirken, bu ürünlerin tüketim ayağının da mali yönden kontrol edilmesi gerekir. Yine, akaryakıta eş değer

at hükmünde yaptığınız değişiklik sektörde büyük

vergi kavramının hayata geçirilerek; akaryakıt ye-

satışların, ilgili dağıtıcının toplam yurt içi pazar

Sektörün uzun zamandır gündeminde olan “10 numara yağ” sorunu, geçtiğimiz aylarda Maliye Bakanlığı’nın yaptığı ÖTV düzenlemesine rağmen, hız kesmeden devam ediyor. Bu sorunun köklü çözümü için sizce ne yapılmalı?

payının yüzde 15’inden fazla olamamasıdır.

Madeni yağlara ilişkin piyasa faaliyetleri incelen-

Bu yüksek karların temelinde de enerji elde etmek

2011 yılı içerisinde, bir önceki yılda dağıtıcı lisans

diğinde aslında Kurumumuzun yalnızca madeni

üzere kullanılabilecek ürünlere uygulanan farklı

sahipleri tarafından yüzde 15’lik kısıta uyulup

yağların üretimi konusunda sorumlu olduğu

ÖTV miktarları yatmaktaydı. Maliye Bakanlığı da

uyulmadığına dair yapılan çalışmalarda, “kendi

görülecektir. Madeni yağların üretiminin belli bir

yaptığı düzenlemeyle ÖTV farklarına ilişkin makası

işlettiği istasyonlar” ifadesinin yeterince açık ol-

standarda kavuşturulması amacıyla gerekli dü-

bir nebze de olsa kapatmış oldu.

madığı, dolayısıyla piyasada tereddütlere neden

zenlemeler yapılıyor ve Türk Standartları Enstitüsü

olduğu, Lisans Yönetmeliğinde yer alan “Kendi

başta olmak üzere çeşitli kurumlarla koordineli bir

mülkiyetinde ve işletmesindeki akaryakıt istas-

şekilde sorunun çözümü için çalışıyoruz. Madeni

yonları üzerinden yaptığı satışlar” ifadesinin de

Yağların Ambalajlanması ve Piyasaya Sunumu

açıklayıcı olmaktan ziyade konuyu daha da karma-

Hakkında Tebliğ ile madeni yağ üreticilerine ve

şıklaştırdığı ve hatta kısıtlamayı arttırdığı görüldü.

ithalatçılarına yönelik ayrıntılı düzenlemeler

yankı buldu. Söz konusu mevzuat değişikliğinin gerekçesi neydi? Bu değişikliğin uzun vadede sektöre ne gibi etkileri olacağını düşünüyorsunuz? Petrol Piyasası Kanunu’nda dağıtım şirketlerine getirilen pazar payı kısıtlarından biri toplam yurt içi pazarın yüzde 45’ini geçememeleri, diğeri de, kendi işlettikleri istasyonlar aracılığı ile yaptıkları

oluşturularak piyasa disipline edilmeye çalışılmıştı. Bunun üzerine tereddütlerin ortadan kaldırıl-

Madeni yağların ticareti serbest olmakla birlikte,

ması ve olası adil olmayan uygulamaların önüne

bu ürünlerin yalnızca uygun işyerlerinde satılma-

geçilmesi gayesiyle Lisans Yönetmeliğindeki

sını sağlamak amacıyla bu tebliğde düzenlemeler

hüküm “Kendi unvanı altında aldığı istasyonlu

yaptık.

kategorili bayilik lisansları kapsamında yaptığı satışlar…” şeklinde değiştirildi. Sektördeki algıla-

Bununla birlikte, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği

manın aksine yapılan değişiklikle yeni bir durum

ile birlikte yürütülen çalışmalar neticesinde made-

yaratılmasından ziyade Kanun’daki hükmün daha

ni yağ üretim tesislerine yönelik oluşturulan “Üre-

açıklayıcı bir şekilde ifadesi ve tereddütlerin gide-

tim Yetkinlik Puanı” kriterlerini yapılan yönetmelik

rine ya da akaryakıta karıştırılmak suretiyle kullanılabilen AHÜ’lere ilişkin vergilendirme sisteminin yeniden yapılandırılması gerekiyordu. Bu nedenle, açık söylemek gerekirse Maliye Bakanlığı’nın ÖTV düzenlemesi bizim de uzun zamandır beklediğimiz bir adımdı. Çünkü 10 numara madeni yağı amaç dışı bir şekilde akaryakıt olarak piyasaya sürenleri cezbeden şey elde ettikleri yüksek karlardı.

Yapılan üretim yetkinlik belgesi düzenlemesinin etkilerini biz Kurum olarak lisanslama faaliyetlerinde gördük. Eylül 2011 tarihine kadar Kurumumuzca verilen madeni yağ sayısı 314 adet iken, üretim yetkinlik belgesi düzenlemesinden sonrası madeni yağ lisans verme artışı azalmış ve hatta 2011 yıl sonu itibariyle 310’a gerilemiştir.

1 Temmuz 2011 tarihinde istasyonlarda, 1 Ekim 2011 tarihinde de tarımsal amaçlı tanker ve köy pompalarında otomasyon sistemi kurma zorunluluğu başladı. Bu süreçte gerek otomasyon kurulumu gerekse de veri akışında bir takım aksaklıklar yaşandı ve yaşanmaya devam ediyor. Bu aksaklıklar nedeniyle sektör bir cezayla karşı karşıya kalabilir mi? İstasyon, köy pompası ve seyyar tankerlerde kurulması gereken otomasyon sistemi, Kurum olarak çok önemsediğimiz ve Kanuni bir yükümlülük olan dağıtıcı-bayi denetim sisteminin en önemli ayaklarındandır. Otomasyon sistemlerinin işlerlik kazanmasıyla, bayilerin akaryakıt hareketlerinin kayıt altına alınması ve takibi için hem dağıtım şirketleri hem de Kurumumuz piyasayı izlemek ve

28 PETROL PLUS - OCAK 2012


PETROL PLUS - OCAK 2012 29


Söyleşi

yasa dışı eylemlere anında müdahale imkânı elde

biyoyakıt eklenmesi, basta Avrupa Birliği ülkeleri

edecektir. Sistemin kurulması için hem maddi hem

olmak üzere dünyanın birçok yerinde uzun zaman-

de teknolojik imkânlar seferber edildi.

dır yapılan, teşvik edilen ve hatta birçok ülkede

Şu anda faal olan istasyon, köy pompası ve seyyar tankerlerin tamamında sistem kuruldu. Yeni istasyonlar için yapılan lisans başvurularında, lisansa tanker ve köy pompası ekleme taleplerinde artık otomasyon sisteminin kurulduğuna ve çalışır durumda olduğuna dair dağıtıcı beyanının ibrazı istenmektedir.

zorunlu kılınan bir uygulamadır. Bunun başlıca

üretilmiş etanol içeriğinin; •

01/01/2013 tarihi itibariyle en az %2 (V/V),

01/01/2014 tarihi itibariyle en az %3 (V/V),

iki nedeni var. Birincisi biyoyakitlarin çevreye olan

Yine piyasaya akaryakıt olarak arz edilen motorin

zarar hidrokarbon kökenli akaryakıtlardan daha

türlerinin, yerli tarım ürünlerinden üretilmiş yağ

azdır. İkincisi ise biyoyakitlar, yerli üretim tarım

asidi metil esteri (YAME) içeriğinin;

ürünlerinden elde edilmek kaydıyla, petrole ve

01/01/2014 tarihi itibariyle en az %1 (V/V),

bu bağımlılığını, dolayısıyla da ithalat giderlerini

01/01/2015 tarihi itibariyle en az %2 (V/V),

azaltma potansiyeline sahiptir.

01/01/2016 tarihi itibariyle en az %3 (V/V),

Ham petrol ihtiyacının % 90’ından fazlasını ithal-

olması gerekmektedir.

petrol ürünlerinde dışa bağımlı olan ülkelerin

Kısacası sistem şu anda faal ve izlenmektedir. Dağıtım şirketleri, tespit ettikleri olağan dışı durumları Kurumumuza raporlamakta ve bu durumlar, Kurumumuzca ayrıntılı bir şekilde incelenip değerlendirilmektedir. Tabii, yapılan incelemelerde Kanuna aykırı durumların tespiti halinde sorumlular hakkında gerekli yaptırımlar da uygulanacaktır. Ancak, biz sistemin hem sektör hem de Kurum açısından sadece faydalı sonuçlar doğurmasını umut ediyoruz.

den karşılayan ve yıllardır önemli bir tarım ülkesi olarak kabul edilen Türkiye’de 2010 yılı verilerine göre motorin tüketimi yaklaşık 13,9 milyon ton ve benzin tüketimi 2,1 milyon ton olarak gerçekleşmiştir. Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın verilerine göre Türkiye biyodizel ve biyoetanol gibi biyokyakit üretiminde kullanılacak tarım ürünleri konusunda önemli bir potansiyele sahiptir. Bu potansiyelin ülke ekonomisine en faydalı bir şekilde

Akaryakıt, LPG ve madeni yağ satışlarına getirdiğiniz promosyon kısıtlamasıyla, hedeflediğiniz etkiyi yarattığınızı düşünüyor musunuz?

kullanılması gerekmektedir. Çeşitli kurum, kuruluş ve sektör temsilcileriyle yapılan müzakerelerde

manlanması yönünde getirilecek bir yükümlü-

Promosyon k ısıtlamasına ilişk in k ararımız,

ve eksileri ayrıntılı bir şekilde değerlendirilmiş ve

31/01/2011 tarihinden itibaren geçerli olmak

nihayetinde 2013 yılından itibaren geçerli olmak

üzere 15/12/2010 tarihinde alındı. Kararın amacı,

üzere bu yükümlülük getirilmiştir. 2010 yılı verileri esas alındığında; •

liğiyle de pek bağdaşmayan promosyonların yasaklanarak akaryakıt fiyatlarındaki bu istenmeyen

kalemin ortadan kaldırılmasıydı. Bu doğrultuda

sektörden gelen olumlu tepkilerden de destek

birlere ilişkin usul ve esasları belirlemek üzere gerek sektör temsilcileri gerekse biyoyakıt üreticilerinin katılımı ile gerçekleştirilen toplantı ve görüşmelerde, konuya ilişkin öneri ve talepler değerlendirilmiş, dünya uygulamaları da incelenmek suretiyle bir taslak oluşturulmuştur. Yakın tarihte söz konusu usul ve esasların sektör ve kamuoyu görüşüne açılması planlanmaktadır.

Petrol Plus Dergisi aracılığıyla sektöre vermek istediğiniz bir mesaj var mı? Petrol piyasasında rekabet her geçen gün artmak-

yılında istasyonlu bayi sayısı 538, istasyonsuz bayi

%1 harmanlama icin 164.000 m3 biodizel ve

sayısı 636 adet azalmıştır. Türk petrol piyasasının

27.000 m3 etanol,

gelişimi diğer Avrupa ülkelerinin gelişimiyle

%2 harmanlama için 328.000 m3 biodizel ve 54.000 m3 etanol,

parelik arz etmektedir. Örneğin İngilterede 1970 yılında 37.500 olan istasyon sayısı 2010 yılına gelindiğinde 8787’ye gerilemiş ve bu süreçte istas-

hizmet ve finansal promosyonlar serbest bırakıldı. Gelinen noktada başarılı sonuçlar elde edildiğini

usulsüz uygulamaların önlenmesine yönelik ted-

tadır. Buna örnek olarak, bir önceki yıla göre 2011

akaryakıt ve madeni yağ satışlarında yapılan ve

bardak, çatal – kaşık, deterjan gibi hizmetin nite-

lisans sahipleri tarafından yapılacağına ve ayrıca

biyoyakitlarin akaryakıtlara belli oranlarda har-

lüğün petrol piyasası ve ülke ekonomisi için artı

maliyeti akaryakıt fiyatlarına yansıtılan tabak,

Eklemelerin nerede, ne zaman, nasıl ve hangi

%3 harmanlama icin 493.000 m3 biodizel ve

yonların satışları artmıştır. Aynı durum dağıtıcılar

80.000 m3 etanol,

için de geçerlidir. Konsolidasyon ve Optimizasyon

İhtiyacı doğacaktır. Etanole ilişkin herhangi bir

bizim sektörümüz içinde de yaşanılacaktır. Bu

hammadde sorunu yoktur. Ancak 2010 yılı tüke-

süreçte verimliliği ve inovasyonu yakalayabilen

1 Ocak 2013’ten itibaren kademeli olarak benzin ve motorine yerli tarım ürünleri harmanlama zorunluluğuna ilişkin alınan kararın, sektöre ve ülke ekonomisine ne gibi katkıları olacağını öngörüyorsunuz? Bu konuda yaşanması muhtemel sorunlar nelerdir?

timi sabit alındığında %3’luk biyodizel harman-

şirketler daha avantajlı konuma gelecektir. Ayrı-

lanması için gereken biodizelin temin edileceği

ca petrol ticaretini mutlak suretle geliştirmemiz

Piyasaya arz edilen akaryakıtlara belli oranlarda

alarak söyleyebilirim.

30 PETROL PLUS - OCAK 2012

yerli tarım ürünlerinin üretiminin Gıda Tarım ve

gerekmektedir.

Hayvancılık Bakanlığı verilerine göre 2016 yılında

Son söz olarak görüş ve öneriyle Kurumuza destek

karşılanabileceği görülmüştür. Bu nedenle, bu

veren ve çıkarılan mevzuatın uygulanmasında da

veriler ve ayrıca piyasa katılımcıları tarafından

azami gayret gösteren piyasa oyuncularına ve tabi

yatırıma yönelik süre talepleri dikkate alınmak

ki objektif yorum ve değerlendirmeleriniz için siz

suretiyle yükümlülüklerin başlangıç tarihleri ve

değerli basına da bu vesileyle de teşekkür eder,

oranları farklı farklı belirlenmiştir. Buna göre, arz

2012 yılının sağlık ve mutluluklar getirmesini

edilen benzin türlerinin, yerli tarım ürünlerinden

temenni ederim.


PETROL PLUS - OCAK 2012 31


Söyleşi

“Entegrasyon PETKİM’i Daha Rekabetçi Kılacak” Rafineri-Petrokimya-Enerji-Lojistik entegrasyonunu gerçekleştirmek üzere yoğun bir yatırıma girişen Türkiye’nin petrokimya devi PETKİM’in Genel Müdürü Hayati Öztürk ile, şirketin faaliyetleri ve geleceğe ilişkin hedeflerini konuştuk. PETKİM’n 2020 yılına kadar pazar payını yüzde 40’lara çıkarmayı hedeflediklerini belirten Öztürk, “Rafineri ile birlikte PETKİM hammadde konusunda daha rekabetçi bir yapı kazanacak. Rafineri-petrokimya-enerji-lojistik entegrasyonuyla da her alanda rekabetçi olacağız” dedi. Petrokimya sektörünün teknoloji ve sermaye yoğun ve çok dinamik bir yapısı olan bir sektör

“Sanayileşme konusunda kamuoyunda yanlış bir algı var”

olduğunu belirten PETKİM Genel Müdürü Hayati Öztürk, bu sektörde faaliyet gösteren şirketlerin kendilerini güncel ve rekabetçi tutması için sürekli yeni yatırımlar yapması gerektiğini söyledi. Türkiye’de özelleştirme sürecinin 21 yıldır devam ettiğini, ancak bu süreçte Türkiye’nin petrokimya alanına yeterli yatırımları yapamadığını vurgulayan Öztürk, “Bir taraftan özelleşme süreci çok uzun olduğu için PETKİM pazara paralel büyüyemedi. Diğer taraftan da yatırım bedellerinin yüksekliği, sermaye yoğun yatırımların yapılma zorunluluğu

Devletin 1960’lı yıllarda Aliağa bölgesinde rafineri ve petrokimya tesisleriyle bir endüstri

Hayati Öztürk PETKøM’in Genel Müdürü

bölgesi yarattığını ifade eden PETKİM Genel Müdürü Öztürk, “Buradaki fabrikalar, rafineri

‘Kömüre karşıyız’, ‘HES’lere karşıyız’, ‘Nükleer ener-

ve petrokimya tesisleri bilinen en iyi teknolojileri

jiye karşıyız’ şeklinde bir takım argümanlar öne

kullanıyorlar ve sürekli olarak yeni yatırımlarla kendilerini iyileştiriyor” şeklinde konuştu. Bütün bunlara rağmen, sanayileşme konusunda kamuoyunda zaman zaman yanlış bir algının ön plana çıktığını belirten Öztürk, şunları kaydetti:

sürüyor. Ama Türkiye’deki enerji üretimine baktığınızda, dünya ortalamasının gerisinde olduğunuzu görüyorsunuz. Türkiye’nin kurulu gücüne her yıl 3-4 bin MW minimum kapasite ilave etmesi lazım. Aynı durum kişi başı petrokimya ve demir-çelik tüketiminde de yaşanıyor. Enerjide, petrokimya-

ve izin mekanizmalarının yavaş işleyişi gibi ne-

“Bazıları, sanayi ve sanayileşmeden çekiniyorlar.

da, demir-çelikte kişi başı tüketiminde dünyanın

denlerle de gerekli yatırımlar yapılamadı” dedi.

Enerji yatırımından bahsedildiğinde, birileri çıkıp,

gerisindeyken nasıl refah yaratabiliriz ki?”

32 PETROL PLUS - OCAK 2012


Söyleşi

“İş ortamındaki zorlu süreçler yatırımları geciktiriyor”

girip, üretim yapmadıktan sonra girebilmeleri çok zor olur. Onun için öncelikli olarak zor pazarlarda tesis satın alma ya da sıfırdan yatırım yapma gibi

Türkiye’nin 73 milyonluk genç nüfusu ve yüzde 9’lara varan işsizlik oranıyla istihdam yaratması gerektiğinin altını çizen PETKİM Genel Müdürü Öztürk, “İstihdam için öncelikle değer yaratmak gerekiyor. Değer, üretimde yaratılır. Üretim ise; Sanayileşmedir, tarımdır, enerjidir, inşaattır. Bu alanlarda büyüyeceksiniz. Buralarda büyürken de iş ortamının bunları destekleyici olması lazım.

yolları tercih ediyorlar. Hindistan, Brezilya, Çin gibi ülkeler bu yönleriyle yatırımcıları çekti. Ama Türkiye’de son 25-30 yılda maalesef bu noktada doğrudan yatırımı çekemedik. Çünkü Türkiye pazarı, ticaret yapmanın çok kolay olduğu ama yatırım ve üretimin zor ve riskli olduğu pazarlardan bir tanesi. Bu nedenle Türkiye petrokimya sektöründe yeterli hızla gelişemedi. Nitekim Türkiye ekonomi-

İş ortamındaki zorlu süreçler yatırımların gecik-

si bugün dünyanın en büyük 17. ekonomisi ama

mesine neden oluyor. Yatırım demek zamanlama

petrokimya sektöründe 33 ila 35’incilik arasında

demek. Siz 1 yıl içinde yapacağınız yatırımı 3 sene

bir yerlerde. Bu nokta Türkiye’nin olmaması gere-

sonraya ötelerseniz, küresel rakipleriniz sizden

ken bir nokta. Çok yol almamız lazım. Bunun için

önce yatırımı yaparsa, sizin yapacağınız yatırımın

de, iş ve yatırım ortamının yatırımcıyı cezbedecek

da anlamı kalmaz. Dünyada petrokimya sektörü-

şekilde yapılandırılması, karar verme mekanizma-

ne yönelik olarak her yıl 4-5 tane etilen fabrikası

larının hızlandırılması lazım.”

kurulur. Bunların 2 tanesi Orta Doğu’ya, 2 tanesi de Uzakdoğu’ya yapılır. Geriye kalan bir tanesini de Avrupa ya da Amerika kapar. Siz bu süreçte

“Yüksek enerji maliyetleriyle sanayimizi rekabetçi kılamayız”

gecikirseniz artık iş işten geçmiş oluyor” dedi. Türkiye’nin yeterli üretimi olmadığı halde çev-

“Türkiye, ticaret yapmanın kolay, yatırım ve üretimin ise zor ve riskli olduğu bir pazar”

resel konuların gerektiğinden fazla ön plana

Yatırım süreçlerinin çok hızlı çalışması gerek-

şehirlerin yanında kömür santralleri bulunduğu,

tiğini vurgulayan Hayati Öztürk, aksi takdirde,

Fransa’da elektrik üretiminin yaklaşık yüzde 75’inin

özellikle yabancı yatırımcıların çok alternatifleri

nükleer santrallerden karşılandığını belirten

bulunduğunu, diğer ülkelerin çok ciddi teşvikler

Öztürk, “Etrafımız sarılmış durumda. Biz yüksek

verip, kolaylıklar sağladığına dikkat çekti. Nitekim

enerji maliyetleriyle sanayimizi rekabetçi kılabilir

Türkiye’de bu kadar hızlı büyüyen pazara 25-30

miyiz? O nedenle yatırım ortamının iyileştirilmesi

yıldan bu yana büyük bir yabancı sermaye grubu-

çok önemli” diye konuştu. Hayati Öztürk, şöyle

nun girip yatırım yapamadığını ifade eden Öztürk,

devam etti:

konuya ilişkin şöyle konuştu:

çıkarıldığına dikkat çeken Hayati Öztürk, “Her şeye karşıyız. Peki ama nasıl yatırım yapacağız, nasıl büyüyeceğiz?” dedi. Günümüzde Almanya’da

“Son dönemde dünyada yaşanan 2008 krizi ve

“Çünkü burada süreçler hızlı ilerlemiyor. Öte

2011 borç krizi bizlere şunu öğretti: Önce kendin

yandan yurtiçi piyasaya rahatlıkla girilebiliyor. Do-

üreteceksin. Rekabetçi üretip, zenginlik ve iş yara-

layısıyla rahat girilen bir pazara malınızı satmanız

tacaksın. Bugün ABD, dünyanın en büyük ekono-

da kolaydır. Yatırımcılar, yatırım için zor girdikleri

misi olmasına rağmen, artık Amerikalı şirketlerin

pazarları tercih ediyorlar. Çünkü zor pazarlara

deniz aşırı yatırım yapmalarını önlemeye çalışıp,

“STAR Rafinerisi, Türkiye’nin ithalatını azaltacak bir rafineri olacak” Geçtiğimiz aylarda PETKİM Yarımadası’nda temeli atılan ve 2015 yılında üretime geçmesi planlanan STAR Rafinerisi’ne ilişkin de açıklamalarda bulunan Hayati Öztürk, rafinerinin özellikle ihtiyaç duydukları nafta LPG tedariki konusunda PETKİM’e çok önemli katkısı olacağını söyledi. Yıllık 10 milyon tonluk üretimin yüzde 25-30’unu PETKİM’in kendi ihtiyacı için kullanılacağını ifade eden Öztürk, “STAR Rafinerisi’nde üretilecek yıllık 1 milyon 660 bin ton nafta, PETKİM’in temel hammaddesi olarak kullanılacak. Nafta tedarikini bugün yüzde 80’in üzerinde ithalat ile karşılayan PETKİM’in dışa bağımlılığı rafinerinin devreye girmesi ile birlikte sıfır noktasına inecek. STAR Rafinerisi’nde naftanın yanında, 5 milyon 950 bin ton ultra düşük kükürtlü motorin, 500 bin ton jet yakıtı, 500 bin ton reformat, 630 bin ton petrokok, 240 bin ton otogaz, 415 bin ton karışık kesilen, 75 bin ton olefinik LPG, 145 bin ton kükürt üretimi yapılacak” dedi. Türkiye’de zaten benzin fazlası olduğu için SAR Rafinerisi’nde benzin üretilmeyeceğini belirten Öztürk, “Rafinerimiz özellikle Türkiye’nin ithal ettiği yakıtları üretecek. Dolayısıyla STAR Rafinerisi, Türkiye’nin ithalatını azaltacak bir rafineri olacak” diye konuştu.

PETROL PLUS - OCAK 2012 33


Söyleşi

“Akaryakıt dağıtımına Socar&Turcas karar verecek”

bunun yerine kendi ülkelerinde yatırıma teşvik

“Ama bunlar yetmiyor. Enerjide de Türkiye’nin re-

ediyor. ABD’nin amacı, kendi insanına iş yaratmak.

kabetçi olması lazım. Rafineri-petrokimya-enerji-

Dolayısıyla üretimi artık kendi ülkenizde tutmak

lojistik entegrasyonunu tam olarak hayata geçirip

çok önemli hale geldi. Bu bağlamda da anahtar

her alanda rekabetçi olmak gerekiyor. Tek başına

kelime; rekabetçi üretimdir. Onun için enerjide,

rafineri, tek başına petrokimya, tek başına enerji

hammaddede, işçilikte, teknolojide rekabetçi

yerine bütün bunları aynı sahada entegre ederek

olacaksın. En iyi teknolojiyi kullanacaksın. İş gü-

bir sinerji yakalamamız gerekiyor. Bu entegrasyo-

cün verimli olacak. Hammadde tedarikini en iyi

nu sağlarsak hem ölçek ekonomisine ulaşırız hem

koşullarda sağlayacaksın. Enerji maliyetlerin de

de alt yapıyı bölüştüğümüz için rakiplerimizin bir

mutlaka dünyayla rekabetçi olacak.”

adım önüne geçeriz. Bunu yapan ülkeler daha zengin daha hızlı büyüyor, yapamayanlar daralıyor

“Rafineri-petrokimya-enerjilojistik entegrasyonuyla her alanda rekabetçi olacağız” Daha rekabetçi olabilmek adına PETKİM olarak

küçülüyor ve yok oluyor.”

“27 MW’lık bir rüzgar çiftliği kuruyoruz”

Rafineri yatırımıyla birlikte akaryakıt dağıtım sektörüne de girilip girilmeyeceğine Socar&Turcas grubunun karar vereceğini ifade eden PETKİM Genel Müdürü Öztürk, “Netice itibariyle konunun bizi ilgilendiren kısmı rafineri ile petrokimyanın full entegrasyonunun sağlanması” dedi. Rafinerinin, ağırlıklı olarak Türkiye’nin ithal ettiği dizel ve jet yakıtları üreteceğinin altını çizen Hayati Öztürk, “Bunlarla ilgili olarak doğal olarak rafinerinin sahipleri bir çalışma yapacaklardır” şeklinde konuştu. Öztürk, konuya ilişkin şunları söyledi: “Dediğim gibi bizim açımızdan; petrokimya için çok önemli hammaddeler olan nafta ve LPG’nin, bir anlamda rafinerinin çıktısının yüzde 25-30’unun daha yüksek katma değeri olan kimya ve petrokimya sanayine gönderiliyor olması önemlidir. Çünkü katma değer buradadır. Petrol 800 dolar, polietilen 1600 dolar, polietilenden yapılan ürünler ise 3000 dolar. Başta da söylediğim gibi, amacımız; bu değer zincirini başından sonuna Türkiye’nin içinde tutabilmek ve mümkün olan en yüksek katma değeri yaratmaktır. Bu bağlamda bu proje Türkiye için de çok önemli bir projedir. Zaten büyüklük olarak Türkiye’de özel sektörün yaptığı en büyük yatırımlarından bir tanesi olacak.”

tesislerin kapasite artırımına odaklandıklarını be-

PETKİM’in yenilenebilir enerji yatırımları hakkında

lirten Hayati Öztürk, böylelikle önemli bir üretim

da bilgi veren Hayati Öztürk, PETKİM olarak ye-

artışı sağlayabileceklerini kaydetti. Üretim artışını

nilebilir enerji kapsamında 27 MW’lık bir rüzgar

sağlarken de maliyetleri düşürmeye çalıştıklarını

çiftliği kurmak için gerekli girişimleri başlattıklarını

anlatan Öztürk, “Fabrikalarımızda işçilik ölçekten

söyledi. Konuyla ilgili çalışmaları 1 yıl içerisinde

bağımsız. Yani 100 bin tonluk fabrika ile 500 bin

sonuçlandırmayı planladıklarını ifade eden Öz-

gerekse de başka kaynaklara yönelik daha farklı

tonluk fabrikanın da işçilik maliyetleri hemen

türk, “Öte yandan biz PETKİM olarak zaten enerji

bazı projeleri olabilir” dedi.

hemen aynı. Dolayısıyla kapasitemiz arttıkça sabit

üretiyoruz. Buhar ve gaz türbinlerinden oluşan

giderlerimiz düşüyor” dedi. İleri proses kontrolü,

227 MW’lık bir üretim kapasitemiz var. Bu sayede

yeni jenerasyon katalizörler gibi yeni teknolojiler

hem kompleksin ihtiyacı olan buharı hem de

kullanarak maliyetleri düşürüp, daha rekabetçi bir

fabrikanın ihtiyacı olan elektriği kendimiz üreti-

hale gelmeye çalıştıklarını bildiren Öztürk, şöyle

yoruz. Socar&Turcas Grubu’nun ana faaliyet alanı

devam etti:

zaten enerji. Grubun, gerek rafineri yan ürünleri

34 PETROL PLUS - OCAK 2012

“Sivil toplum örgütlerinin etkinliğinin arttırılması lazım” Kamuoyu oluşturmak ve özellikle karar vericilere doğru bilgileri sağlayabilmek açısından mutlaka sivil toplum örgütlerinin etkisinin arttırılması ge-


PETROL PLUS - OCAK 2012 35


Söyleşi

tesi kurmuşlar. Bu ya-

“Türkiye, net enerji ihracatçısı bir ülke. Cari açığın

tırımı da Japonya’dan

yüzde altmışı enerjiden kaynaklanıyor. Petroldeki

Almanya’ya, Fransa’dan

10 dolarlık bir artış Türkiye’ye 4 milyar dolarlık

Amerika’ya uzanan coğ-

ek bir maliyet getiriyor. Bu bağlamda nükleer

rafyadaki dünyanın deği-

enerji, hem küresel ısınma için bir çözüm hem de

şik bölgelerinden gelen

Türkiye’nin fosil yakıtlara bağımlılığını azaltacak

yatırımcılar yapmış. Bu

bir çıkış yolu. Dolayısıyla nükleer enerji, Türkiye

kadar çok sayıdaki yatı-

için olmazsa olmaz. Önemli olan riskleri bilmek

rımcı niçin oraya gelmiş?

ve doğru teknolojiyi kullanmak. Dünyanın her

Çünkü lokasyon uygun,

yerinde olan nükleer santrali biz kurmazsak bile bu

destekler uygun, pazara

santraller komşularımızda var. ‘Rakiplerimiz ucuz

erişmek kolay. Biz de

enerjiyi üretsin, biz üretmeyelim’ demek ne kadar

rektiğini vurgulayan Hayati Öztürk, “Netice itiba-

PETKİM olarak, öyle bir

sürdürülebilir ve doğru bir yaklaşımdır.”

riyle sivil toplum örgütlerinde faaliyet yürütenler,

modeli Türkiye’de kurabilir miyiz, burada bir kimya

bizzat oyunun içerisinde bulunan ve sorunlarla

parkı ve kümelenme modeli oluşturabilir miyiz

karşı karşıya kalan insanlardan oluşuyor. Bu sorun-

diye onlarla beraber çalıştık. Amacımız; mutlaka

lar mevzuat, rekabet ya da yatırımla ilgili olabilir.

Türkiye’de petrokimya, enerji, rafineri ve lojistik

Dolayısıyla bu sorunların çözümü için sivil toplum

alanında bu tür endüstriyel yapıların rekabet gücü

örgütlerinin etkinliğinin arttırılmasında fayda var”

kazanmasını sağlayacak alt yapıyı kurmaktır. Artık

şeklinde konuştu. Öztürk, şöyle devam etti:

dünya eski dünya değil. Yani tek başınıza bir şey

“Sivil toplum kuruluşlarının problemleri çözmede yeterince etkili olup olmadığı ayrı bir tartışma konusu. Daha kat etmemiz gereken çok mesafe var. Öncelikle üretimi destekleyen, rekabetçi üretimi önceleyen, dünya ölçeğinde üretime doğru gidişatı hedefleyen anlayışların öne çıkması gerekiyor. Aksi takdirde, ithalatla büyüme sürdürülebilir bir durum değil. Çünkü Türkiye küçük bir ülke değil, büyük nüfus ve geniş pazara sahip bir ülke. Bu pazarı ve değeri dışarı vermek mi yoksa içeride tutmak mı? Önemli nokta bu. Her zaman söylediğimiz gibi, bunun da yolu; Türkiye’de üretmek, Türkiye’ye yabancı sermaye çekmek ve entegrasyonu en üst düzeye çıkarmaktan geçiyor. Bunları gerçekleştirdiğimiz zaman hem ölçek ekonomisini yakalamış oluruz, hem yeni teknolojiyi ülkeye getirmiş oluruz, hem de değer yaratarak gençlerimize iş sahası açmış oluruz.”

üretip satmanız mümkün değil. Çünkü ticaret engelleri gün geçtikçe azaltılıyor ve hemen hemen sıfır noktasına doğru gidiyor. O zaman siz de oyunu rakipleriniz gibi oynayacaksınız. Gerekiyorsa teşvik vermek zorundasınız. Aksi takdirde istihdam ve zenginlik yaratamazsınız. PETKİM’in bulunduğu yer aslında Doğu Akdeniz’de bu tür bir yapılanma için en uygun yerlerden bir tanesi; Nemrut Körfezi, doğal bir liman. Burada bir taraftan petrokimya operasyonlarını yürütürken diğer taraftan da rafinerinin ihtiyacı olan iskeleleri yapmak zorundayız. Çünkü buraya 10 milyon ton ham petrol gelecek, 5-6 milyon ton petrol ürünü satılacak. Bunlar yapmamız gereken önemi faaliyetler.”

“Nükleer enerji, Türkiye için olmazsa olmaz” Nükleer enerji santrallerine yönelik tartışmalara da değinen Hayati Öztürk, dünyada yaklaşık 500

“Sürdürülebilir büyüme için yerli üretim mutlaka desteklenmeli” Sürdürülebilir bir büyüme ve buna bağlı bir istihdam yaratmak için mutlaka yerli üretimin desteklenmesi gerektiğinin altını çizen PETKİM Genel Müdürü Hayati Öztürk, “Bunu yapan, yatırımcıyı çeken ve bunda çok büyük başarı sağlayan ülkeler var” dedi. Bu çerçevede Singapur’un çok çarpıcı bir örnek olduğunu ifade eden Öztürk, konuyla ilgili şunları söyledi:

nükleer santralin çalıştığını belirterek, “Bunların bir kısmı 1. jenerasyon teknolojiler. Artık dünyada yeni kurulan nükleer santraller, son kuşak dediğimiz, daha güvenli ve çevre açısından emniyetli teknolojili reaktörler. Bu reaktörlerden Avrupa’da çok sayıda var” dedi. Türkiye’ye komşu ülkelerde daha eski teknolojiye sahip reaktörlerin bulunduğuna dikkat çeken Öztürk, “Amerika önemli bir reaktör yatırımcısı. Bugün zengin petrol ülkeleri bile nükleer enerji ile ilgili çalışmalar yapıyorlar. Her üretimin her yatırımın bir riski vardır. Önemli

“Singapur’da, PETKİM Yarımadası’nın iki katı

olan riskleri bilmek, kontrol etmek, en bilinen

büyüklüğündeki bir sahada yaklaşık yıllık 100

teknolojiyi seçmektir. Dolayısıyla Türkiye nükleer

milyar dolarlık ciro yapıyorlar. O sahaya Türkiye’nin

enerjide bilinen en iyi teknoloji seçecek, riskleri as-

yaklaşık 2-3 katı rafineri kapasitesi, PETKİM’in

gariye indirecektir” diye konuştu. Öztürk, konuya

de 5-6 katı büyüklüğünde petrokimya kapasi-

ilişkin şu değerlendirmelerde bulundu:

36 PETROL PLUS - OCAK 2012

“2020 yılına kadar pazar payımızı iki katına çıkaracağız” PETKİM’in 2020 yılı hedeflerini anlatan Hayati Öztürk, “Bizim temel hedefimiz; PETKİM’in pazar payını bu dönem içerisinde yüzde 40’lara çıkarmak” dedi. Türkiye’nin her yıl ortalama yüzde 8-10 büyüdüğünü ancak PETKİM’in aynı hızda büyüyemediğini ifade eden Öztürk, “Şu anda bizim pazar payımız yüzde 20-25’lere düşmüş durumda. Amacımız, pazar payımızı bu süreç içerisinde ikiye katlamak. Yani şu anki 3.3 milyon tonluk brüt üretimimizi 2020’lerde 6 milyon ton seviyelerine çıkarmayı hedefliyoruz. Bu da, PETKİM’in 2020 yılına kadar en az bir tane daha PETKİM yapması anlamına geliyor. Rafineri ile birlikte PETKİM hammadde konusunda daha rekabetçi bir yapı kazanacak.



Söyleşi

“Maliyetin Altında Satılan Her Akaryakıt Kaçaktır” Maliyetin altındaki fiyatlarla yapılan satışların sektörün en önemli problemlerinden birisi olduğunu belirten PÜİS Genel Başkanı Muhsin Alkan, “Maliyetin altında sadece kaçak akaryakıt satılabilir. Bunun başka şekli yok. Çünkü kaliteli malın maliyetin altına satılması mümkün değil. Maliyetin altında satılan her akaryakıt kaçaktır” dedi. PÜİS Genel Başkanı Muhsin Alkan, 2011 yılında

şirketidir. Eğer dağıtım şirketleri

bayi kesiminin gündemindeki önemli konuları

perakendecilik yapmaya başlarsa, hiç

Petrol Plus’a değerlendirdi. 2011 yılının akaryakıt

kuşkusuz bayiye göre daha avantajlı

bayileri için iyi bir yıl olmadığını belirten Alkan, “18

konumda olacaklardır. Sonuçta da-

Eylül süreci 2011’de bayiye pozitif olarak yansıdı

ğıtıcı istasyon açacak ve bayiye göre daha ucuza

ve neredeyse bayiler için 2011 yılındaki tek iyi

mal satacaktır. Bu ise bayinin zor duruma düşme-

gelişmeydi. Çünkü bayilere serbestlik tanınarak

sine sebep olacak ve beraberinde haksız rekabeti

istedikleri dağıtım şirketiyle anlaşma yapma şansı

getirecektir. Sonuçta kanunlar bütün oyuncuları

sağlandı. Bunun dışında bayiler açısından baktı-

korumak adına büyük bir ön araştırmadan sonra

ğımızda 2011 yılında iyi denilebilecek başka bir

ortaya çıkıyor. Kanunda yer alan yüzde 15 sınırı da

gelişme olmadı” dedi. Henüz dağıtım şirketlerinin

bayiyi korumak adına yapılmış bir düzenlemeydi.

“Otomasyon kurulumunun parası bayinin cebinden çıktı”

18 Eylül sürecine alışamadığını ifade eden Muhsin

Bu sınır kaldırılırsa piyasadaki bütün dengeler

2011 yılının önemli diğer bir gelişmesinin de

Alkan, “Dağıtım şirketleri alınan kararı kendileri

değişecektir. Eğer dağıtıcı bayilerin görevini yapa-

otomasyon zorunluluğunun başlaması olduğunu

aleyhinde alınmış bir karar olarak görüyorlar. Her

caksa, o zaman bayiye de rafineriden yakıtını alma

belirten Muhsin Alkan, “Otomasyonu isteyen dağı-

ne kadar kimi zaman ‘bayilerle iş ortağı olduklarını’

serbestisinin getirilmesi gerekir. Böylece rekabette

tım şirketleridir. Dağıtıcıların bu isteğini de EPDK

belirtseler de, pratikte süreç farklı işliyor. Bu durum

eşit koşullar oluşturulmuş olur. Aksi takdirde

olumlu karşıladı ve ‘buyurun kurun’ dedi. Ondan

biz bayileri rahatsız ediyor” şeklinde konuştu.

haksız bir rekabet söz konusu olacak. Zira benim

sonra da otomasyonu bayinin kurması yönünde

sattığım fiyatın içinde hem dağıtıcının, hem de

bayiye baskı yapılmaya başlandı. Çoğu dağıtım

bayinin karı var. Ama dağıtıcı ürünü direkt kendisi

şirketi otomasyon kurulumunun parasını bayiden

satarsa, bayi karı kadar da indirim yapabilme şansı-

aldı. Kısacası dağıtıcılar kendi yükümlülüklerini

na sahip olur ve bayi de dağıtıcı karşısında rekabet

bayinin üzerine attılar. Çoğu bayi de mal verilme-

“Dağıtıcı istasyon açarsa biz de rafineriden ürün tedariki imkanını yaratmaya çalışırız” Dağıtım şirketlerinin yüzde 15’lik pazar payı sınırlamasının genişletilmesinin EPDK’nın 2011 yılında almış olduğu en hatalı kararlardan bir tanesi olduğunu vurgulayan PÜİS Genel Başkanı Alkan, söz konusu kararın kesinlikle iptal edilmesi gerektiğini söyledi. Alkan, şöyle devam etti: “Bugün akaryakıt dağıtım piyasasının temel iki unsuru bayi ve dağıtım

PÜøS Genel Baúkan Muhsin Alkan edemeyecek duruma düşer. Bu da ne hakka ne de hukuka sığar. O nedenle bu kararın tekrar gözden geçirilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Aksi takdirde bayi de direkt rafineriden ürün tedariki imkanını yaratmaya çalışacaktır.”

yeceğine yönelik tehditlerle korkutuldu ve otomasyon bedelini kendi cebinden ödedi. Bu haksızlığa karşı EPDK’nın ‘Dur’ demesi gerekirdi” şeklinde konuştu. Türkiye’de otomasyon sisteminin sadece birkaç firma tarafından kurulabildiğine dikkat çeken Alkan, konuşa ilişkin şunları kaydetti: “Bilindiği gibi Türkiye’de bayiler çok geniş bir coğrafyaya yayılmış durumda. Bu kadar firma bütün otomasyonları tamamlayabilirler mi o da bilinmiyor. Yetiştirseler bile, servis ağını

38 PETROL PLUS - OCAK 2012


Söyleşi

kullanıma doğru bir şekilde açıp açmamaları da ayrı bir tartışma konusu. Dolayısıyla bayi olarak bu sıkıntıları çekiyoruz. İstasyonlar kilitleniyor, arıza yapıyor, müşteriye sağlıklı hizmet veremiyoruz. Müşteri perişan oluyor. Biz perişan oluyoruz. Buradaki en büyük sorun altyapı tamamlanmadan uygulamaya geçilmiş olmasıydı. Hâlbuki önce alt yapı tesis edilmeli ve ondan sonra da otomasyona geçme konusunda bir geçiş süreci tanınmalıydı. Böylelikle ne bayi, ne de tüketici mağdur olmazdı. Ama maalesef sektörümüzde süreç böyle işlemedi. İnceleme, araştırma yapılmadan uygulamaya geçilmeye çalışıldı ve maalesef bu da çok sağlıklı sonuçlar doğurmadı.”

“Harmanlamanın rafineri ve dağıtıcı tarafından yapılması gerekir” EPDK’nın akaryakıta kademeli olarak biyodizel

kılın. Bu yolla yapılan haksız rekabeti önleyin” dedi.

PÜİS Genel Başkanı Alkan, “Bu kararı, Türkiye

“Maliyetin altında satılan her akaryakıt kaçaktır”

ekonomisine katkı olacaksa tabiî ki olumlu bu-

Maliyetin altındaki fiyatlarla yapılan satışların

larla karşılaşacağını ve sektörde çok fazla bir şeyin

luyorum. Ancak tüm bu uygulamaların sağlıklı

sektörün en önemli problemlerinden birisi ol-

değişmeyeceğini tahmin ediyorum” diyen PÜİS

bir şekilde yürümesi için gerekli olan altyapının

duğunun altını çizen PÜİS Genel Başkanı Alkan,

Genel Başkanı Muhsin Alkan, mevzuatta PÜİS’in

önceden oluşturulmuş olması gerekiyor” dedi.

“Maliyetin altında nasıl satış yapılır? Sadece bir

de beklentileri yönünde değişiklikler yapılması

İlerleyen süreçte ‘biodizel’ adı altında kaçak ya-

tek izahı olabilir. O da; maliyetin altında sadece

halinde piyasada belki bir değişim söz konusu

kıtların satılmaması için üretilen biodizelin sadece

kaçak akaryakıt satılabilir. Bunun başka şekli yok.

olabileceğini söyledi.

rafinerilerde veya dağıtım şirketleri tarafından

Çünkü kaliteli malın maliyetin altına satılması

akaryakıta sağlıklı bir şekilde katılmasını sağlamak

mümkün değil. Ama şunu biliyoruz ki, maliyetin

gerektiğinin altını çizen Alkan, “Her şeyden önce

altında satılan her akaryakıt kaçaktır. Onun için

denetimin etkin ve iyi bir şekilde yapılmasının

biz buna maliyetin altında değil de kaçak satılıyor

temin edilmesi de oldukça önemli. Biz bu sektörde

diyelim” dedi. Ana gayesi kar elde etmek olan ti-

geçmişte biodizel adı altında kaçakçılık yapıldığını

carette maliyetin altında satışın yapılamayacağını

gördük” dedi.

belirten Muhsin Alkan, “Yani birileri, ‘Fiyat kırılıyor,

katılmasına yönelik kararını da değerlendiren

“10 numara yağ konusunda gerekli duruşu sergilediğimize inanıyorum”

Dünya artık değişiyor ve daha ileriye gidiyor.

rekabetle yakından uzaktan alakası yok. Bu sadece

Dolayısıyla sektör olarak biz de dünyaya ayak

kaçakçılıktır. Kaçakçılığının resmileşmesidir. Mali-

uydurmak zorundayız.

yetin altına hiçbir şey satılmaz. Ticaretin kuralında

Sektörde uzunca bir zamandır devam eden 10

ve Türkiye’de fiyatı bellidir; bunun altına satmak

numara yağ sorununun hala çözüme kavuşturul-

gibi bir ihtimal söz konusu bile olamaz” dedi.

mamış olmasının bayi kesimini son derece rahatsız maalesef mesafe kat edemiyoruz. 10 numara yağ konusunda geçmişte neler yaşadıysak, korkarım

Elektrikli otomobillerle ilgili yaptığınız toplantıya ilişkin bir değerlendirme yapar mısınız?

rekabet var’ diyorsa bu da onun cehaletidir. Bunun

böyle bir şey yoktur. Sonuçta akaryakıtın dünyada

ettiğini vurgulayan Muhsin Alkan, “Bu konuda

“2012 yılında bayilerin yine pek çok konuda sorun-

“Tüketici düşünülüyorsa tek tip üründe karar kılınmalı”

Türkiye’de artık elektrikli araçlar üretiliyor. Bu araçların şarj etme aparatları da nihayetinde istasyonlarda olacak. Bu işin doğası bunu gerektiriyor. Ancak asıl sorun ilerleyen dönemde istasyonlarda kurulacak bu yeni yapıya ana dağıtıcının müdahale edip etmeyeceği. Çünkü en nihayetinde benim intifam var bunu

Tek tip motorine geçişe ilişkin değerlendirmelerde

istasyona koyamazsın diyebilirler. Renault’nun

de bulanan Muhsin Alkan, “Biz yıllardır her zaman

genel müdürü duyarlı davranarak bizi ziyaret

tek tip ürüne geçilmesi gerektiğini söylüyoruz.

ettiler ve gerekli bilgilendirmeleri bizzat yap-

artık herkes kimlerin neler yapıp yapmaması ge-

Dolayısıyla EPDK tek tip ürüne geçilmesine karar

tılar. Nasıl bir tesis kuracaklarına kadar detaylı

rektiğini ezbere biliyor ama uygulama maalesef

verdiğinde sevinmiş ve doğru olanın da bu oldu-

bir bilgilendirmede bulundular ve tereddüt

yok” dedi. Alkan, “İnsanlar öldü, otobüsler yandı.

ğunu ifade etmiştik. Ancak bazı dağıtım şirketleri

yaşayan arkadaşlarımızın sorularını yanıtla-

Milli ekonomiye, çevreye v.s bir sürü zarar verdiği

ürünlerin isimlerine değiştirerek tekrar çeşitliliği

dılar. Herhalde bayilerimiz bundan sonra şarj

halde hiç kimse 10 numara yağa ‘Dur’ demiyor. Biz

sağladılar. Bu ürünlerin fiyatlarını yükselttiler.

ünitelerini de kuracaklar. Akaryakıtın yanında

bu konuda gerekli olan duruşu sergilediğimize

Dolayısıyla buradan EPDK’ya sesleniyorum. Eğer

elektrik de satacağız.

inanıyoruz” şeklinde konuştu.

tüketiciyi düşünüyorsanız tek tip akaryakıtta karar

gelecekte de aynı sorunlarla muhatap olmaya devam edeceğiz. 10 numara yağ konusunda

PETROL PLUS - OCAK 2012 39


Söyleşi

“Büyümemiz; Bayilerimize ve Tüketicilere Verdiğimiz Güvenin Bir Sonucu” Petroturk Genel Koordinatörü Neşet Eren, Petrol Plus’a, 2011 yılında akaryakıt sektöründe yaşanan gelişmeleri değerlendirerek, şirketin 2012 hedeflerini anlattı. Türkiye’deki büyümeye paralel olarak Petroturk’ün satış hacminin de hen geçen gün arttığına dikkat çeken Eren, satış grafiklerindeki bu artışların; Petroturk’ün, yıllar geçtikçe hem bayilere hem de bu istasyonlardan akaryakıt alımı yapan tüketicilere verdiği güvenin ve beraberinde marka bilinirliğinin artmasının bir sonucu olduğunu söyledi. 2011 yılının Aralık ayının sonu itibariyle ‘Petroturk’ markasının 4. yılını geride bıraktığını belirten Petroturk Genel Koordinatörü Neşet Eren, “Sektörel olarak çok daha eskilere dayanan tecrübemizle bugün 191 istasyonlu ve 11 istasyonsuz olmak üzere toplam 202 bayilikle, ilk 4 yılımız sonunda pazarda yüzde 1’e yakın pazar payına sahip olduk” dedi. 2012 yılı sonunda yüzde 1,15 pazar payına ulaşmayı hedeflediklerini ifade eden Eren, “Bu bağlamda son kullanıcı gözünde bilinirliğimizi artıracağımız çalışma ve projeksiyonlarımızı hazırladık ve uygulamaya başladık” şeklinde konuştu.

Petroturk Genel Koordinatörü Neúet Eren

“Pazardaki en önemli aktörlerden biri haline gelmeyi hedefliyoruz” Temel hedeflerinin; Türkiye’nin her lokasyonunda akaryakıt istasyon ağını genişletip, tüketici bilinirliğini artırmak, koşulsuz müşteri memnuniyeti odaklı, en üst düzeyde güvenilir bir dağıtım firması olarak pazardaki önemli aktörlerden biri haline

mızda EPDK normlarında ve EPDK tarafından son

ve bugün anlık/günlük münferit teknik arızalar

tarih olan belirlenen 30 Haziran 2011 itibariyle

dışında data iletişiminde sorun yaşamamaktayız.”

tank ve pompa otomasyonlarını kurma işiydi. Belirlenen tarihte 180 istasyonumuzda bu aksiyonumuzu realize ettik. İstasyonda otomasyon kurmak istemeyen veya idari sıkıntılar yaşanabilecek 52

“Satış hacmimizi her geçen gün arttırıyoruz”

istasyonlu bayimize ait lisansları karşılıklı veya

2011 yılının en önemli gündem maddelerinden

tek taraflı iptal ettik. İstasyonlardan günlük ve

birinin tüm dünyada, özellikle de Avrupa Birliği

anlık düzenli data aşabileceğimiz teknik koşulların

ülkelerinde yaşanan ekonomik kriz olduğuna

“Bu yolda ilk 4 yılda ciddi mesafeler kat ettik.

tamamını firmamız teknik ekipleri, otomasyon

dikkat çeken Petroturk Genel Koordinatörü Neşet

2011’de en önemli prosesimiz; tüm istasyonları-

tedarikçisi ve istasyon üçgeninde tek tek çözdük

Eren, şunları kaydetti:

gelmek olduğuna dikkat çeken Neşet Eren, şöyle devam etti:

40 PETROL PLUS - OCAK 2012


Söyleşi

yatırım ve maliyetlerin altında dahi akaryakıt satış yapan kuruluşların sektörde varlıklarını devam ettirme şansları yoktur” şeklinde konuştu.

“Mersin-Kazanlı Depolama Tesisimizi yakında devreye alacağız” 2010 yılında başlayan Mersin-Kazanlı Akaryakıt Depolama Tesisinin inşaatının bittiği ve tesisin ruhsat aşamasında bulunduğu bilgisini veren Neşet Eren, “3-4 aylık bir süre içerisinde tesisimizde “Türkiye’deki büyümeye paralel olarak firmamızın

de bu istasyonlardan akaryakıt alımı yapan tü-

satış hacmi de genişlemiştir. Bu süreçte Türkiye’de

keticilere verdiği güven ve beraberinde marka

kurşunsuz benzin grubu satışları yüzde 9 dolayın-

bilinirliğinin artmasının bir sonucu olduğunu ifade

da düşerken, ‘Petroturk’ markasıyla satışlarımızı bir

eden Neşet Eren, “2011 yılında görsel standartla-

“2010-2011 Bank Asya futbol liginde Mersin İdman

önceki yıla göre yüzde 28 artırarak 12.648 m3’e;

rımızı 55 istasyonda daha uygulamak suretiyle

Yurdu ile başlayan forma reklam sponsorluğunu,

Türkiye’de motorin grubu satışları yüzde 2,5 civa-

bilinirliğimizin artmasını sağladık. 2012 yılı sonu

2011-2012 sezonu için yine Bank Asya takımla-

rında artarken, Petroturk markasıyla satışlarımızı

itibariyle istasyon ağımıza yeni 50 istasyon daha

rından Adanaspor ile sürdürmekteyiz. Petroturk,

yüzde 21 artırarak 150.136 m3’e, toplam beyaz

kazandıracağız” dedi.

Tüpraş‘ın kara dolumu yaptığı Aliağa, Kırıkkale,

akaryakıt depolama ve satışa başlamayı hedeflemekteyiz” dedi. Eren, şöyle devam etti:

Batman Rafinerileri ve Opet Terminalleri üzerin-

ürün satışları (benzinler+motorin grubu) Türkiye

den Mersin, Marmara Ereğlisi, İzmit illerinde, BP

pazarında yüzde 1 dolayında artış kaydederken,

m3’e çıkardık. Fuel oil grubunda ise satışlarımızı

“Maliyetin altında satış yapan firmaların varlıklarını sürdürmeleri mümkün değil”

yüzde 53 artırarak 4770 ton’a ulaştırdık. Bu satış-

Küresel kriz sebebiyle Petroturk olarak daha çok

masının Mersin Terminalinden gerek ithal gerekse

larla toplam akaryakıt pazarındaki payımız yüzde

kar paylaşımı ağırlıklı yatırım politikalarına gitmek

de dağıtıcılar arası ticaret marifetiyle Türkiye’ye

0,85 oranında gerçekleşmiştir.”

zorunda kaldıklarını kaydeden Eren, “Zira tüketici-

yayılmış 191 istasyonlu bayimize ikmal sağlamak-

ye iskontolu akaryakıt satışı konusunda piyasada

tadır. İstasyonlarımıza nakliye ve lojistik destek

Petroturk markasıyla toplam beyaz ürün satışlarımızı bir önceki yıla göre yüzde 22 artırarak 162.785

terminallerinden Mersin, Antalya, İzmit, Ambarlı, Gemlik illerinden ve kendi depomuz kurulana değin Mersin’de faaliyet gösteren bir dağıtım fir-

olabilecek limitlerin altında satışlar yapan firma-

vermek amacıyla kurduğumuz filomuz hizmetine

“2012’de 50 yeni bayiyi daha istasyon ağımıza dahil edeceğiz”

lar var. Bu rekabet koşullarında ciddi yatırımlar

devam etmektedir. Marka olmanın zor olduğu ve

yaparak mahalli satışlardan akaryakıt satmak

kazanılmış güvenin kolay kaybedileceği bilinciyle

Şirketin satış grafik lerindek i bu ar tışların,

olanaksızdır. Tüketiciye dönük her türlü aksiyonu

daima tüketicilerin memnuniyetini sağlamaya

Petroturk’ün yıllar geçtikçe hem bayilere hem

firma olarak desteklemekteyiz, ancak belirli ölçüde

dönük çabalarımız devam edecektir.”

PETROL PLUS - OCAK 2012 41


Söyleşi

“Şirket Yöneticilerinin Pazarı İyi Analiz Etmeleri Gerekiyor” Son dönemde gerek ikmal gerekse de finans açısından problem yaşayan birçok dağıtım şirketi olduğuna dikkat çeken S Oil Genel Müdürü Dr. Ayhan Erdem, “Şirket yöneticilerinin pazarı iyi analiz etmeleri, rekabet koşullarını iyi değerlendirmeleri ve ona göre yatırım stratejisini belirlemeleri gerekir” dedi. 2011 yılında akaryakıt sektöründe yaşanan önemli gelişmeleri Petrol Plus’a değerlendiren S Oil Genel Müdürü Dr. Ayhan Erdem, Rekabet Kurumu’nun intifa kararının etkileri konusunda, “İntifaların 5 yılla sınırlandırılması kararının nasıl uygulanacağı ve bu kararın sektöre etkileri uygulama başlamadan önce az çok tahmin ediliyordu. Ama kimse dile getirmiyordu” dedi. 18 Eylül sürecinde bütün dağıtım şirketlerinde bir panik havası oluştuğunu ifade eden Dr. Erdem, “Herkes kendine farklı bir yatırım stratejisi belirledi. Özellikle pazar payı yüksek firmalar da, gerek pazar paylarını gerekse istasyon sayılarını düşürmemek anlamında bir yatırım stratejisi belirledi. Kimi şirketler kar paylaşımını benimserken, kimisi de hibe şeklinde yatırımla yürümeye çalıştı. Dolayısıyla birçok firma karlarından vazgeçerek, 2-3 yıllık karlarını şimdiden S Oil Genel Müdürü Dr. Ayhan Erdem

vermiş oldular” şeklinde konuştu.

“Bayilere verilen hibeler bilançolara zarar olarak yansıyor” 5 yıllık bir sürenin yatırımın geri dönüşü açısından

ettiremeyecek duruma geldiler. Bununda olaca-

larıyla ayakta kalma şansları çok az. Banka kredisi

ğını görüyorduk zaten. Yani kar marjına dayalı

ile çalışmayan, finans yapısı güçlü firmaların top-

anlaşmaların da bir sınırı var.”

tancılıktan öteye gideceklerini de düşünmüyorum açıkçası. Pazar payı açısından ilk 6-7 firmanın dışında kalanlar açısından pazar paylarını arttırıp,

“Sistem COCO’ya doğru gidecek”

birer ikişer sıra üste çıkmaları, onların daha fazla

nın bu 5 yıllık sürenin ilk 4 yılını yatırımını geri

Hibe veren dağıtım şirketlerinin bilançolarında

kar edecekleri anlamına gelmez. Dolayısıyla 5 yıl-

kazanmaya çalışmakla geçileceğinin altını çizen

zarar kaydetmeye başladığını vurgulayan Dr. Er-

lık intifa uygulaması başlamadan önce defalarca

Dr. Ayhan Erdem, şöyle konuştu:

dem, “Bu şirketlerin giderleri arttı, karları düştü. Bu

sistemin COCO’ya doğru gideceğini ve sektörün

nedenle bu firmaların 2012 yılında bir takım gider

buna hazırlıklı olması gerektiğini söylemiştik.

kalemlerinde tasarruf tedbirlerine gitmesi hiç de

2012 yılında finans yapısı güçlü marka firmaların

şaşırtıcı olmayacaktır” şeklinde konuştu. Pazar payı

bu yöntemi deneyip uygulayacaklarını göreceğiz.

küçük dağıtım firmalarının tasarruf tedbirleri alma

Yani dağıtım şirketleri artık 5 yıllık anlaşma ile

yoluna gitseler bile ayakta kalmalarının gittikçe

bayiye prim veya hibe vermek yerine, istasyonu

dana zor bir hale geleceğini ifade eden S Oil Genel

satın alacak, ya kendisi işletecek ya da potansiye-

Müdürü Dr. Erdem, şöyle devam etti:

li, vizyonu olan bayilere işletmesini verecek. Bu

da çok kısa olduğunu ve birçok dağıtım firması-

“Şimdi böyle olunca pazar payı büyük firmalar verdikleri hibelerin etkilerini 2012 bilançolarında görmeye başladılar. Bu hibeler bilançolara zarar olarak yansımaya başladı. Zaten dağıtım şirketlerinin büyük bir kısmı bilançolarını zarar olarak açıklıyor. Düşük kar marjıyla, yüksek ıskontolarla, TÜPRAŞ endeksli anlaşma yapan daha küçük firmalar ise, düşük kar marjlarıyla hayatlarını devam

42 PETROL PLUS - OCAK 2012

sistemin kısa bir süre içerisinde Türkiye akaryakıt “Bu dağıtım şirketlerinin böylesine düşük kar marj-

sektöründe yaygınlaşmaya başlayacağını düşü-


Söyleşi

nüyorum. Sektörün bu noktada karma bir yatırım

çeken Dr. Ayhan Erdem, “Ben daha önceki tespitle-

stratejisi uygulamasının daha doğru olacağını

rimde de bu sayının 20-25 arasına ineceğini söylü-

düşünüyorum. Yani bir taraftan kar marjlı yatırım

yordum. Bu tezimde ısrarcıyım” dedi. Gerek ikmal

stratejisi uygularken diğer taraftan da hibe şek-

gerekse de finans açısından problem yaşayan

lindeki yatırımları da uygulamak gerekir. Duruma,

birçok dağıtım şirketi olduğuna dikkat çeken Dr.

kişiye, bölgeye ve konuma göre yatırım stratejisi

Erdem, “Rafinelerde veya diğer ikmal noktalarında

belirlenmeli ve yatırımlarda da karma yatırım

ürün almayı bekleyen bayi tankerlerinin, havalesi

kuralı uygulanmalı.

Dağıtım şirketleri ya-

gelmeden TÜPRAŞ’ın teslim etmediği şirketlerin

tırım stratejilerini iyi oluştururlarsa bir sonraki 18

olduğunu duyuyoruz. Bunlar tabii ki üzücü şeyler.

Eylül sürecinde panik yapmalarına gerek kalmaz.”

Şirket yöneticilerinin pazarı iyi analiz etmeleri, rekabet koşullarını iyi değerlendirmeleri ve ona

“TÜPRAŞ son dönemde ithalatı azaltmak açısından önemli hamleler yaptı” Bu noktada özellikle TÜPRAŞ’ın üstlendiği rolün çok önemli olduğunu ifade eder Dr. Erdem, TÜPRAŞ’ın son bir yıldır ithalatı azaltmak açısın-

göre yatırım stratejisini belirlemeleri gerekir” diye devam etti.

“EPDK’nın promosyon ve katkılı ürün müdahalelerini yerinde buluyorum”

dan büyük bir oyunculuk sergilediğini belirterek,

EPDK’nın görevini çok iyi yaptığının altını çizen

“Dolayısıyla dağıtım firmalarının ithalatı azaltma-

Dr. Erdem, “EPDK, nitekim promosyon konusunda

sını sağladı. TÜPRAŞ bu dönemde, kar marjını ve

sektörün rahatsızlığını gidermek için promosyonu

fiyatları belirli bir seviyede tutarak ithal ürünlerle

kısıtlayarak sektöre müdahale etti. Nitekim bu da

Ama bugün itibari ile otomasyonsuz istasyon

rekabete girdi” şeklinde konuştu.

fiyat panolarına yansıdı. Artık tüketiciye direkt

kalmadı. Bu geçiş sürecinde yaşanan aksaklıklar

yansıyan finansal promosyonlar ön plana çıktı”

nedeniyle dağıtım şirketlerine ceza kesilmemesi

dedi. Dr. Erdem, şöyle devam etti:

gerekir. Zaten düşük kar marjlarıyla boğuşan dağı-

“EPDK, katkılı motorin konusunda da aynı hassa-

tım şirketlerine bu konuyla ilgili ceza kesilmesinin

Son birkaç yıllık dönemde 50 civarında olan dağı-

siyeti göstererek, duruma müdahale etti. Katkılı

de çok anlamsız olduğunu düşünüyorum” dedi.

tım firması sayısının azalmaya başladığına dikkat

motorin diyerek piyasaya sürülen bu ürünlerin

“Şirket yöneticileri pazar analizlerini iyi yapmalılar”

tüketiciyi yanıltmaya yönelik bir pazarlama

kuruşmuş gibi yansıtılması ve bu ürünler

“Harmanlama konusunda gerekli yatırımlar yapılırsa iyi sonuçlar elde edilir”

üzerinden daha fazla kar elde edilmesinin

EPDK’nın akaryakıta biyoyakıt harmanlamasına

kesinlikle yanlış olduğuna inanıyorum.

ilişkin kararını da değerlendiren Dr. Ayhan Erdem,

yöntemi olduğunu düşünüyorum. 1 kuruşu geçmeyecek katık maliyetlerinin 5-6

EPDK’nın katkılı yakıtlar konusunda dağıtım şirketlerine yaptığı uyarının yerinde olduğunu düşünüyor ve EPDK’yı bu kararından dolayı kutluyorum.”

birkaç yıl önce destekleneceği umuduyla birçok firmanın lisans alıp biyodizel tesisi kurduğunu ancak beklenen destek gelmediği için bu tesislerin atıl vaziyette kaldığını anımsattı. EPDK’nın

“Otomasyon zorunluluğuna geçiş döneminde dağıtıcılara ceza kesilmemeli”

konuya ilişkin son kararının en önemli iki bo-

Otomasyon kurulumlarında yaşanan so-

böyle bir tesis çalışmalarının olup olmayacağı”

runlara da değinen S Oil Genel Müdürü Dr.

olduğunu bildiren Dr. Erdem, “Harmanlanacak

Erdem, “Değişimler genellikle sancılı olur.

biyoyakıtların hammaddesi ilk aşamada büyük

EPDK ilk kurulduğunda da bir takım sıkıntı-

oranda ithal edilecek. Ancak daha sonra nasıl bir

lar yaşanmıştı. Lisanslama sürecinde de ve

üretim planlaması yapılacağını şu anda bilmiyo-

daha sonrasında yaşanan diğer süreçlerde

ruz. Hedeflenen amaç doğrultusunda düzgün

de benzer sıkıntılar yaşandı” dedi. Otomasyon zorunluluğu konusunda da bir takım sorunların yaşanmasının doğal olduğunu ifade eden Dr. Erdem, “Şu anda otomasyon

yutunun; “TÜPRAŞ’ın harmanlama ile ilgili tesis kurup kurmayacağı ve ithalat yapan şirketlerin

adımlar atılırsa ortaya çıkan sonuçlar da olumlu olur. Yatırımcıların gerekli yatırımları yapmaları, çiftçilerin de gerekli çalışmayı yapmaları halinde

sürecini tamamlamayan hiçbir şirket yok.

iyi sonuçlar elde edileceğine inanıyorum. Her şey

İlk aşamada elde olmayan nedenlerle bazı

kayıt altında olmalı, ki milli ekonomiye de katkı

dağıtım firmaları sorun yaşamış olabilirler.

sağlanabilsin” diye konuştu.

PETROL PLUS - OCAK 2012 43


Söyleşi

“Sektördeki En Önemli Sorun Haksız Rekabet” Aytemiz Akaryakıt Konya bayisi Bez-Kul Petrol’ün sahibi Mehmet Bezirci, sektörde yaşanan en önemli sorunun haksız rekabet olduğunu belirterek, “Çünkü herkes eşit şartlarda ticaret yapmıyor. Kamu otoritelerinin önümüzdeki günlerde alacakları kararların rekabetin sağlıklı bir biçimde devam etmesinin önünü açmasını diliyoruz” dedi. Kendinizden ve iş yaşamınızdan kısaca bahseder misiniz? 1967 doğumluyum. İşletme-Ekonomi mezunu-

Sizce sektörde yaşanan en önemli sorun nedir ve bu sorunun çözümü için ne yapılması gerektiğini düşünüyorsunuz?

yum, Akaryakıt sektörünün yanı sıra inşaat ve taahhüt işeriyle de iştigal ediyorum.

Sektörde yaşanan en önemli sorunun haksız rekabet olduğunu düşünüyorum. Çünkü herkes eşit şartlarda ticaret yapmıyor. Kamu otoritele-

Aytemiz Akaryakıt’ı tercih etme nedenleriniz nelerdir? Aytemiz sektörde uzun yıllardır ismi ile güven ve-

rinin önümüzdeki günlerde alacakları kararların rekabetin sağlıklı bir biçimde devam etmesinin önünü açmasını diliyoruz.

yı tercih ettik. Ayrıca Aytemiz Akaryakıt’ın yöneti-

Müşteri portföyünüzden ve istasyonunuzda sunduğunuz hizmetler hakkında bilgi verir misiniz?

cilerinin de bizlerle kurduğu olumlu diyaloğun bu

İk i istasyonumuz var. İk isinde de Aytemiz

tercihimizde etkili olduğunu söyleyebiliriz.

Akaryakıt’ın bayrağı altında çalışmalarımızı sür-

ren bir şirket. Aile sıcaklığını Aytemiz Akaryakıt’ta yaşayacağımızı bildiğimiz için Aytemiz ile çalışma-

Aytemiz Akaryak t Konya bayisi Bez-Kul Petrol’ün sahibi Mehmet Bezirci risindeyiz. Son yıllarda oluşan haksız rekabet ve kar marjlarının giderek düşmesi ister istemez tüm

dürüyoruz. Müşterilerimizin uzun yıllardan bu

sektörü olumsuz yönde etkiliyor. Bizler de güçlü sermaye yapımız ve sağlıklı müşteri portföyü ile bu sorunları aşmaya çalışıyoruz.

yana bizimle çalışıyor olmaları bizim için çok bü-

Müşteri memnuniyetini sağlayabilmek adına özellikle dikkat ettiğiniz hususlar nelerdir?

yük bir avantaj. Ayrıca yeni müşteriler kazanarak hizmet kalitemizi en üst seviyeye çıkarmak en büyük hedefimiz.

Sektöre yeni gireceklerin öncelikle dikkat etmesi

Zaten burada marka ile birlikte kendi ismimizi ve

yüzlü ve kaliteli hizmet gibi temel kurallardan asla

Sektörde yaşanan fiyat rekabeti ve kar marjlarının düşüklüğüne ilişkin değerlendirmelerinizi alabilir miyiz?

taviz vermiyoruz.

1991 yılından bu yana akaryakıt sektörünün içe-

ticari itibarımızı da işin içine katarak müşteri portföyümüzü daha genişletmek gayreti içerisindeyiz. Müşteri memnuniyetini sağlamak adına, güler

44 PETROL PLUS - OCAK 2012

Sektöre yeni girecek bayi adayları için ne gibi önerilerde bulunursunuz? gereken hususun dağıtıcı seçimi olduğuna inanıyorum. Çalışacağı dağıtım şirketinin uyumu bayinin performansını belirliyor. Dikkat edilmesi gereken ikinci önemli husus da, sermaye yapısı güçlü olmayan kişilerin bu sektöre girmemesi gerektiğidir.


PETROL PLUS - OCAK 2012 45


Şirket Haberleri

Turcas’a Bir Ödül Daha… Türkiye Kurumsal Yönetim Derneği (TKYD)tarafından her yıl düzenlenen “Kurumsal Yönetim Zirvesi” kapsamında 2011 yılında “IMKB Kurumsal Yönetim Endeksi’nde Notunu En Çok Artıran Kuruluş” ödülüne Turcas Petrol A.Ş layık görüldü. Yapılan törende ödülü Turcas Petrol A.Ş adına CEO ve Yönetim Kurulu Üyesi Batu Aksoy’a TKYD Yönetim Kurulu Üyesi Muharrem Yılmaz takdim etti. IMKB Kurumsal Yönetim Endeksi’ne dahil olan Turcas Petrol A.Ş; 2011 yılında “Kurumsal Yöne-

tim” notunu 81.2’ye yükseltmişti. Bu not 2010 yılında 75.2 idi. Turcas Petrol A.Ş CEO ve Yönetim Kurulu Üyesi Batu Aksoy “Entegre bir enerji şirketi konumundaki kuruluşunun 80. yılında olan Turcas’in IMKB’de işlem görmeye başlamasının 20. yılında çok önem verdiği kurumsal yönetim konusunda notunu 75.2’den 81.2’ye yükseltmesinden dolayı böyle

bir ödüle layık görülmesi bizleri gururlandırmıştır. Bu ödülü almamızda önemli payı olan çalışanlarımıza, yönetim kurulumuza, is ortaklarımıza ve tüm paydaşlarımıza teşekkür eder, Türkiye Kurumsal Yönetim Derneği’ne değerli çalışmalarından ve bizleri teşvik etmesinden dolayı şükranlarımı sunarım” dedi.

Türkiye Petrolleri, 2. Bowling Turnuvası’yla Stres Attı Türkiye Petrolleri Petrol Dağıtım (TPPD) AŞ, 7. Satış Gücü toplantısına katılan bölge temsilcileri, saha müdürleri ve Genel Müdürlük’teki çalışanlarıyla birlikte Ankara Panora Alışveriş Merkezi’nde bowling turnuvası düzenledi. İlki geçen sene Mart ayında düzenlenen turnuvaya bu sefer yaklaşık 65 kişi katıldı. TPPD Genel Müdürü Harun Şahbaz, Genel Müdür Yardımcıları Ertan Sulayıcı ve Ahmet Türkoğlu’nun da hazır bulunduğu turnuvaya geniş bir yelpazede katılım oldu.

46 PETROL PLUS - OCAK 2012

Personelin moral ve motivasyonuna yönelik olarak gerçekleştirilen ve 12 takımın yarıştığı turnuvada birinciliği Genel Müdür Harun Şahbaz’ın takımı DCF göğüsledi. İkinciliğe Bölge Temsilcisi Mehmet Nur Pöç’ün VC adlı takımı yerleşirken, üçüncülük İnsan Kaynakları ve İdari İşler Müdürü Fatih Cem Oğuz’un takımı Voltran 3’ün oldu. Fatih Cem Oğuz, Yusuf Bravo, İsmet Topal ve Ramazan Somay’dan oluşan Voltran 3’ün üçüncülük kupasını Satış ve Organizasyon Müdürü Mutlu Uçar verdi. Mehmet Nur Pöç, Kubilayhan Narin, Satılmış Kütük ve Ceren Vartanlı’dan oluşan VC eki-

bi, ikincilik kupasını Genel Müdür Harun Şahbaz’ın elinden aldı. Katılımcılar hem birlikte yemek yemenin, hem bowling oynayarak stres atmanın mutluluğunu yaşadıklarını ifade ederek, yöneticilere ve organizasyonu yapan İnsan Kaynakları ve İdari İşler Müdürlüğü’ne teşekkür etti.


Şirket Haberleri

Starpet’ten Sektöre Yenilik; Ücretsiz “Pit Stop” Uygulaması Türkiye’nin en hızlı büyüyen yüzde 100 Türk sermayeli akaryakıt şirketi Starpet, tüketici dostu uygulamalarıyla müşterilerinin yanında olmaya devam ediyor. Yurt genelinde yayılmış 450 istasyonunda yüzde 12’ye varan indirim kampanyalarıyla müşteri memnuniyetini en üst noktaya taşıyan Starpet, şimdi de kampanyalarıyla eş zamanlı yürüteceği “pit stop” uygulamasını başlattı. Kampanya dönemlerinde Starpet istasyonlarına uğrayan herkesin yararlanacağı “pit stop” uygulaması, ücretsiz lastik, hava ve su tetkiklerinin haricinde yağ değişimi ve cam suyu kontrollerini de içeriyor. Müşterilerine 360 derece hizmet verme prensibine sahip Starpet’in uygulamaya başladığı ‘pit stop’ hizmetinin de indirim kampanyaları kadar ilgi göreceğine inandıklarını dile getiren Starpet Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Murat Okalin, “Starpet olarak yüzde 100 müşteri memnuniyeti ilk önceliğimiz. Ürünlerimizin kalitesinin yanı sıra müşterilerimizin istasyonlarımızdan mutlu

ayrılıyor olması da bizim için çok önemli. Bu nedenle yoğun ilgi gören yüzde 12’ye varan indirim kampanyalarımızın yanına şimdi de yeni geliştirdiğimiz ücretsiz ‘pit stop’ uygulamasını ekledik” dedi. Bu uygulamayla kaliteli hizmet anlayışını farklı bir kulvara taşıdıklarının da altını çizen Okalin, “Fiyat politikalarımız için yaptığımız kampanyaları diğer hizmetlerimize de yansıtmak istedik. Ücretsiz lastik, hava ve su kontrolü, yağ değişimi ve cam suyu tetkiklerini içeren ‘pit stop’ hizmetinin kampanya dönemlerinde tüketicilerden hak ettiği ilgiyi göreceğine inanıyorum. Tüketici dostu yenilikçi kampanyalarımız için çalışmalarımız devam ediyor. 2012 yılında da müşterilerimizin yanında olmaya devam edeceğiz” dedi. Starpet, 2011 başında başlattığı tüm akaryakıt ürünlerinde yüzde 12’ye varan indirim kampanyası ile yıl boyunca Türkiye geneline yayılmış 450 istasyonunda tüketicilerle buluştu. 2012 sonunda

kadar devam etmeyi planladığı indirim günlerine şimdi de ücretsiz lastik, hava ve su kontrolü, yağ değişimi ve cam suyu tetkiklerini içeren “pit stop” uygulamasını ekleyen Starpet, tüketici dostu kampanyalarına bundan sonra da devam edecek.

BP – Garanti Bonus Kart İşbirliği Türkiye’deki faaliyetlerinin 100. yılını kutlayan BP, Garanti Bonus Kart ile işbirliği anlaşması imzaladı. Bu anlaşma kapsamında ilk kampanya, 16 Ocak – 29 Şubat 2012 tarihleri arasında Bonus Kart sahiplerine Bonus üyesi BP istasyonlarından yapacakları akaryakıt ve otogaz alışverişlerinde “50 TL Bonus” kazandırıyor. Kampanya süresince Bonus işyeri anlaşmalı BP istasyonlarından Bonus kartları ile farklı günlerde 4 kez 100 TL ve üzeri akaryakıt veya otogaz alışverişi yapanlar, 6 - 16 Mart 2012 tarihleri arasında, yine Bonus üyesi BP istasyonlarından yapacakları

akaryakıt veya otogaz alımlarında kullanmak üzere 50 TL değerinde Bonus kazanacaklar. Bonus üye işyeri olan BP istasyonlarında geçerli olan kampanyadan Bonus, Paracard, Flexi ve Money Visa sahipleri müşteriler yararlanacak ve aynı gün içerisinde yapılacak işlemlerden yalnızca biri kampanyaya dahil olacak.

PETROL PLUS - OCAK 2012 47


Şirket GüncelHaberleri

Turnagaz’dan 30. Kuruluş Yıldönümünde 30 Hediye LPG sektörünün köklü firmalarından Turnagaz, 30. Yıl özel çekilişi gerçekleştirecek. 10 Ocak 2012-31 Mayıs 2012 tarihleri arasında Türkiye genelinde gerçekleştirilecek kampanya ile 30 talihliye 30 hediye verilecek. LPG sektöründe 30. yılını tamamlayan sektörün köklü şirketlerinden Turnagaz, Turnagaz markalı tüp alanlar arasında yapacağı çekilişle tüketicileri hediye yağmuruna tutacak. 12 kg’lık veya 24 kg’lık Turnagaz markalı tüp alan herkes 30. Yıl Özel Çekilişine katılabilecek. 12 kg’lık tüp alanlara bir çekiliş hakkı tanınırken, 24 kg’lık tüp alanlar iki çekiliş hakkına sahip olacak. Kampanyaya katılmak isteyenlerin, ürünle birlikte verilecek şifreli katılım kartındaki şifreyi, ad, soyad, adres bilgileri ile birlikte aralarında birer boşluk bırakarak tüm GSM operatörlerinden 4544 numaralı kampanya hattına kısa mesaj göndermeleri gerekiyor.

Kampanya sonunda yapılacak çekilişle 5 kişi Peugeot 206+ Comfort 1.4 75hp 5K 2011 model otomobil, 5 kişi Apple iPhone 4 16gb cep telefonu (Hat+kart hariç), 5 kişi Sct 150-8 2012 model Yuki Motorsiklet, 5 kişi LG 42LV3550 Led TV, 5 kişi HP PavilionG-6-1190ST laptop ve 5 kişi Sony DSC W510 Dijital Fotoğraf Makinesi kazanacak. Çekiliş 06.06.2012 tarihinde; U2 Tanıtım ve Promosyon Hizmetleri Gülbahar Mah. Cemal Sururi Sok. Halim Meriç İş Merkezi No: 25 D: 40 Mecidiyeköy/İSTANBUL adresinde bulunan konferans salonunda noter huzurunda, isteyen herkesin katılımına açık olarak gerçekleştirilecek. Kazanan talihliler 11.06.2012 tarihli Radikal Gazetesi Türkiye baskısında, www. turnagaz.com.tr ve www.facebook.com/groups/ turnagaz adreslerinde duyurulacak.

2012 DAF Teslimatları Aylar Uluslararası Taşımacılık ile Hızına Hız Kattı DAF-TIRSAN Otomotiv Hadımköy

Ay, DAF’ı tercih etme nedenlerini

Tesislerinde düzenlenen tören ile

şöyle açıkladı: “Bizim çalıştığımız

5 araçlık yatırımının, 3 adet DAF

güzergâhlarda aracın sağlam

XF105.460’tan oluşan son kısmını

olması büyük önem taşır. DAF

teslim alan Aylar Ulus. Taş. Ve Tic.

ağır çalışma şartlarında dahi bize

Ltd. Şti. filosundaki DAF sayısını

yüksek performans ve düşük iş-

arttırmaya devam ediyor.

letme maliyeti sunuyor. Bu kadar

Araçlarını DAF-TIRSAN Otomotiv

kaliteli bir ürürün arkasında bir de

Hadımköy Şubesi Satış Yöneticisi

Tırsan gücü olunca tabii ki tercihi-

Onur Güldik’ten teslim alan Aylar

miz DAF oluyor. Gelecekte de bu

Ltd. Şti. Yön. Kurulu Bşk. Beysat

işbirliğimizi sürdürmeyi istiyoruz.”

Kayseri’nin Gururu Babacan, DAF’tan Şaşmıyor DAF-Tırsan Samandıra tesislerinden dü-

mızın temelinde Tırsan’a duyduğumuz

zenlenen tören ile 5 adet DAF CF85.460

güven yatmaktadır. Özellikle satış

çekiciyi teslim alan Babacan Nak.

sonrası hizmetlerdeki müşteri memnu-

filosundaki DAF adedini 70’e yükseltti.

niyeti odaklı yaklaşım bizi DAF’a daha

Araçlarını DAF-Tırsan Pazarlama Yön.

sıkı bağladı. DAF, çok kazançlı bir yatı-

Haluk Özen’den teslim alan Babacan

rım aracıdır. Hem kullandığınız sürece

Nak. Filo Yöneticisi Sn. Hasan Erden DAF’ı tercih etme nedenlerini şöyle açıkladı: “Babacan Nakliyat olarak

düşük işletme maliyetleri sayesinde size çok kazandırır. Hem de ikinci elde

kuruluşumuzdan bugüne araç yatırım-

satacağınız zaman değerini koruduğu

larında ilk tercihimiz hep DAF ve Tırsan

için zarar etmezsiniz. Kayserili hesabını

ürünlerinden yana olmuştur. Bu kararı-

bilir” dedi.

48 PETROL PLUS - OCAK 2012




Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.