Güncel İmtiyaz Sahibi Odaklı Yayıncılık Tanıtım ve Sanayi Ticaret Ltd. Şti. Adına Nurhan SAĞIR Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Ahmet KUT a.kut@odakyayincilik.com Yayın Grubu Başkanı Özay SAĞIR Genel Yayın Yönetmeni Murat FIRAT Editör Berna SAN Art Direktör Ersan TOPUZ Dağıtım Planlama ve Koordinasyon Ethem KUT Reklam Koordinatörü Emin ESER e.eser@odakyayincilik.com Hukuk Müşaviri Av. Murat Kurt Av. Uğur Kızılca YÖNETİM MERKEZİ Odaklı Yayıncılık Tanıtım Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi Tatlısu Mah. Seyhan Sk. Elalmış Cad. No:7 D:1 Şerifali - Ümraniye / İSTANBUL Tel: (0216) 527 32 62 Faks: (0216) 527 32 63 info@odakyayincilik.com Abone ve Okur Hizmetleri abone@odakyayincilik.com BASKI ve CİLT İstanbul Basım 0(212) 454 31 71 Baskı Tarihi 23.01.2012
Türk Petrol Sektörü bir yılı daha geride bıraktı. Geçtiğimiz yılda önceki yıllarda olduğu gibi petrol sektörünün en önemli gündem maddesini 10 numara yağ oluşturdu. Bu konuda vergisel bir takım önlemler alınmasına karşın bu uygulamalar, tam olarak sektörün beklentilerini karşılayamadı. Nitekim sektörün ileri gelen isimleri de, 10 numara yağ- kaçak akaryakıta bağlı olarak, petrol sektöründe haksız bir rekabet yaşandığını, her geçen gün artan finansman ve operasyonel yükler nedeniyle sektörün ekonomik anlamda gün geçtikçe daha da olumsuz bir çizgiye doğru ilerlediğine dikkat çekiyorlar. Buna karşılık olarak Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız ise Maliye Bakanlığı’nın gerekli düzenlemeleri yaptığına işaret ediyor ve bu konuda denetim birimlerine iş düştüğünü kaydediyor. Akaryakıt kaçakçılığının, ekonomiye büyük zarar verdiğini ifade ediyor ve “Türkiye ekonomisinde büyük bir paya sahip olan sektörün, kendi içindeki virüsleri temizlemesi gerek. 2012 yılı inşallah kaçak akaryakıtla mücadelede dönüm noktası olacak” diyor. 2011 yılını sorunlarına çözüm aramakla geçiren Petrol Sektörü 2012 yılında da yine aynı yönde çalışmalarına devam edecek. Nitekim dergimize açıklamalarda bulunan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, “Sektörün liberalleşmesi adına yasal düzenlemeleri hayata geçiriyoruz. 2012 yılı bu anlamda sektörümüzle alakalı birçok konuda dönüm noktası olacak” diyerek sektöre bir nevi müjde verdi. Görünen o ki 2012 yılı Petrol Sektöründe daha yoğun çalışmaların yapıldığı, daha etkin ve etkili adımların atıldığı bir yıl olacak.
Saygılarımla... Berna SAN Editör
Bu dergi tüm Türkiye’de dağıtılmaktadır. Basın Kanunu’na göre Yerel Süreli Yayın’dır. Fiyatı: 10 TL Yıllık Abonelik: 100 TL (Fiyatlara KDV Dahildir. Yıllık gönderimlerde kargo fiyata dahil, tek gönderimlerde dahil değildir.) “Petrol Plus Dergisi’nde yayınlanan yazı ve çizimlerin her hakkı mahfuzdur. İzin alınmadan, kaynak gösterilerek dahi iktibas edilemez” “Yayımlanan tüm yazılaın sorumluluğu yazarlarına, ilanların sorumluluğu ilan verene aittir. 2 PETROL PLUS - OCAK 2012
2
PETROL PLUS - OCAK 2012
G端ncel
PETROL PLUS - OCAK 2012
3
İçindekiler Güncel
10
“2012 Yılı Kaçak Akaryakıtla Mücadelede Dönüm Noktası Olacak”
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, petrol sektörünün gündemindeki konulara ilişkin Petrol Plus Genel Yayın Yönetmeni Murat Fırat’a önemli açıklamalarda bulundu.
20
Aytemiz’den Bayilerine Yeni Yıl Mesajı
PÜİS Onursal Genel Başkanı ve Aytemiz Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı İsmail Aytemiz, her yıl olduğu gibi bu yılda bayilerine bir yeni yıl mesajı gönderdi.
12
Türkiye Akaryakıt Pompa Fiyatları, Muadil Pompa Fiyatlarına Göre, Daha Rekabetçi Bir Yapı İçinde
16
Rekabet Kurumu Uzmanları Tuğçe Koyuncu ve Şamil Pişmaf
PETDER Genel Sekreteri Erol Metin, petrol sektöründe 2011 yılında yaşanan gelişmeleri Petrol Plus Dergisi okuyucuları için değerlendirdi.
Rekabet Kurumu Uzmanları Tuğçe Koyuncu ve Şamil Pişmaf, sektörde bir milat olarak kabul edilen “18 Eylül Sürecinin” akaryakıt sektörüne etkilerini ilk kez ve sadece Petrol Plus Dergisi okuyucuları için kaleme aldı.
26
38
EPDK Petrol Piyasası Dairesi Başkanı Taner Mutlu
EPDK Petrol Piyasası Dairesi Başkanı Taner Mutlu, 2011 yılında akaryakıt sektöründe yaşanan gelişmelere ilişkin Petrol Plus Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Murat Fırat’ın sorularını yanıtladı.
“Maliyetin altında satılan her akaryakıt kaçaktır”
PÜİS Genel Başkanı Muhsin Alkan, “Maliyetin altında sadece kaçak akaryakıt satılabilir. Bunun başka şekli yok. Çünkü kaliteli malın maliyetin altına satılması mümkün değil. Maliyetin altında satılan her akaryakıt kaçaktır” dedi.
Reklam İndeksi TÜRKİYE PETROLLERİ.....................Ö.K.İ.
O K T. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 1 9
EAE...............................31
TORA PE TROL......................A.K .İ.
İPRAGAZ.............................1
D O M İ N O O R G A N İ Z A S YO N . . . . . . . . . . . 2 3
P O W E R WAX . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 3 5
AY T E M İ Z . . . . . . . . . . . . . . . . . . A . K .
PETROTÜRK.....................3
I PA C K . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 2 4 - 2 5
TUROGE..........................37
ANTOİL..............................7
KORUR..........................29
GAS
Reklam Ebatları
4
PETROL PLUS - OCAK 2012
T U R K E Y. . . . . . . . . . . . . . . . . . 4 5
Tam sayfa: 24x33 / yatay - 1/2: 24x14,5 / dikey - 1/2:12x29 / 1/4: 11,5x14,5
6 Haberler 10 Söyleşi: Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız 12 Analiz: PETDER Genel Sekreteri Erol Metin 14 Analiz: PÜİS Genel Merkez Yönetim Kurulu Üyesi ve Genel Sekreteri Güner Yenigün
16 Analiz: Rekabet Kurumu Uzmanları Tuğçe Koyuncu ve Şamil Pişmaf
20 Aytemiz’den Bayilerine Yeni Yıl Mesajı 22 Türkiye Petrolleri 7. ‘Satış Gücü’ Toplantısını Gerçekleştirdi
26 Söyleşi: EPDK Petrol Piyasası Dairesi Başkanı Taner Mutlu
32 Söyleşi: PETKİM’in Genel Müdürü Hayati Öztürk 38 Söyleşi: PÜİS Genel Başkanı Muhsin Alkan 40 Söyleşi: Petroturk Genel Koordinatörü Neşet Eren 42 Söyleşi: S Oil Genel Müdürü Dr. Ayhan Erdem 44 Söyleşi: Aytemiz Akaryakıt Konya bayisi Bez-Kul Petrol’ün sahibi Mehmet Bezirci
46 Şirket Haberleri
PETROL PLUS - OCAK 2012
5
Haberler
Akaryakıt Harici Ürün İthalatında EPDK’dan “Uygun” Yazısı Aranacak Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, akaryakıt harici petrol ürünlerinin ithalatında, EPDK tarafından “uygun” yazısı aranmasına ilişkin tebliğin, yeniden yürürlüğe konulması hususunda mutabakata varıldığını bildirdi.
ihracatının ise 2,5 milyon ton olarak gerçekleşti-
Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, TOBB’da
ve firmaların güven içerisinde ekonomik ihtiyaç-
düzenlenen Akaryakıt Kaçakçılığıyla Mücadele
larını karşılaması için haksız rekabetten ve eksik
Koordinasyon Toplantısı’nda yaptığı konuşmada,
bilgiden uzak bir piyasanın varlığının önemine
ülke ekonomisinin en çok ihtiyaç duyduğu temel
işaret etti. Bu nedenle akaryakıt kaçakçılığı ile
girdilerden birinin enerji olduğunu söyledi. Dev-
mücadelenin; ekonomik yanıyla tüm toplumu
letin petrol ve doğalgaz ürünlerinden aldığı özel
ilgilendirdiğini vurgulayan Bakan Yazıcı, “Akaryakıt
tüketim vergisinin 34 milyar 500 milyon lira ol-
kaçakçılığı vergi kaçırmak suretiyle devlete zarar
duğunu, bu tutarın toplam vergi gelirleri içindeki
veriyor, piyasaya sunduğu standart dışı, kalitesiz
payın yaklaşık yüzde 14’e denk geldiğini anlatan
akaryakıt ile tüketiciyi aldatarak araçlara zarar ve-
Yazıcı, bunun da devlet gelirleri açısından petrolün
riyor, hava kirliliğine neden oluyor” diye konuştu.
önemini açıkça gösterdiğini kaydetti.
ğini belirtti. Devletin en önemli görevlerinden birisinin; iktisadi hayatın belirli kurallar içerisinde, hak ve yükümlülükler gözetilerek sürdürülmesini sağlamak olduğunu ifade eden Yazıcı, tüketicilerin
Bakan Yazıcı, Akaryakıt Kaçakçılığıyla Mücadele
Gümrük ve Ticaret Bakan Hayati Yaz c Piyasası Kanunu başta olmak üzere mevzuat değişiklerinin bir an önce gerçekleştirilmesi, akaryakıt
Yazıcı, 2011 yılında 17,6 milyon ton ham petrol,
Koordinasyon Toplantısında, tüm kurumların
8 milyon ton motorin, 593 bin ton fuel-oil, 546
eylem planındaki sorumluluklarını, planda belir-
harici petrol ürünlerinin ithalatında, EPDK tara-
bin ton havacılık yakıtı ve 139 bin ton benzin
tilen şekil ve sürede yerine getirmeleri hususunda
fından “uygun” yazısı aranmasına ilişkin tebliğin,
ithal edildiğini, benzin ihracatının 2,5 milyon ton,
azami hassasiyet gösterilmesinin kararlaştırıldığını
yeniden yürürlüğe konulması konularında da
fuel-oil ihracatının 2,4 milyon ton, havacılık yakıtı
belirtti. Yazıcı, toplantıda ayrıca 5015 sayılı Petrol
mutabakata varıldığını bildirdi.
Benzin Satışı Arttı, Motorin Satışı Azaldı EPDK’nın Kasım 2011 Petrol Piyasası Raporu’na
Yurtiçi benzin satışları yüzde 6,3 artarak 162.611
göre, yurtiçi benzin satışları yüzde 6,3 artarak
ton olarak gerçekleşirken, motorin satışları ise
162.611 ton olarak gerçekleşti. Motorin satışları
yüzde 7,4 azalarak 1.265.537 ton oldu. Benzin
ise yüzde 7,4 azalarak 1.265.537 ton oldu. ortalama satış fiyatı Ekim ayına göre, yüzde 1,6 EPDK’nın Kasım 2011 Petrol Piyasası Raporu yayınlandı. Rapora göre; rafinerici lisansı sahiplerinin toplam benzin ve motorin üretimi Ekim ayına
azalarak 4,25 TL/l olurken, motorin ortalama satış fiyatı ise bir önceki aya göre yüzde 0,26 azalarak 3,84 TL/l olarak gerçekleşti.
göre yüzde 10,9 azalarak 949.397 ton olurken, toplam petrol ürünleri üretimi yüzde 6,6 azalarak
Kasım ayı dağıtıcı satışlarına göre; OMV Petrol
1.625.543 ton olarak gerçekleşti. Ham petrol
Ofisi gerçekleştirdiği 346.204 tonluk satış ve yüzde
ithalatı, bir önceki aya göre yüzde 3,5 azalarak
23’lük pazar payıyla ilk sırada yer aldı. OMW Petrol
1.493.087 ton, motorin ithalatı ise, bir önceki
Ofisini sırayla; 265.926 tonluk satış ve yüzde 17,7
aya göre yüzde 22,1 azalarak 537.916 ton olarak
pazar payıyla Opet, 248.167 tonluk satış ve yüzde
gerçekleşti.
16,75 pazar payıyla Shell&Turcas, 135.800 tonluk
Benzin ihracatı, yüzde 43,6 azalarak 158.432 ton
satış ve yüzde 9’luk pazar payıyla BP, 78,297 tonluk
olarak gerçekleşirken, rafinerici, dağıtıcı ve ihra-
satış ve yüzde 5,2’lik pazar payıyla Total, 44,724
kiye teslimi lisansı sahiplerinin havacılık yakıtları
tonluk satış ve yüzde 3’lük pazar payıyla Alpet,
ihracatı Ekim ayına göre yüzde 7 azalış göstererek
40,53 tonluk satış ve yüzde 2,7’lik pazar payıyla
239.965 ton oldu. Bu oran denizcilik yakıtlarında
TP Petrol ve 32,390 tonluk satış ve yüzde 2,2’lik
yüzde 18,3 azalış ile 40.833 ton olarak gerçekleşti.
pazar payıyla Lukoil takip etti.
6
PETROL PLUS - OCAK 2012
PETROL PLUS - OCAK 2012
7
Haberler
Enerji Gazetecileri ve Medya Derneği Kuruldu Enerji gazetecilerinin mesleki gelişime katkı sağlamak amacıyla Enerji Gazetecileri ve Medya Derneği (EGAD) kuruldu. Dernek, basın mesleğinde ihtisaslaşma sürecine katkı sağlama ve enerji gazetecilerini bir çatı altında buluşturmayı hedefliyor. Merkezi Ankara’da bulunan derneğin Kurucu Yönetim Kurulu İsmail Altunsoy (Zaman), Evrim Ergin (Reuters), Olcay Aydilek (Habertürk), Mehmet Nayır (Sabah), Merve Erdil (Hürriyet), Ufuk Şanlı (Vatan) ve Murat Fırat (Petrol Plus)’tan oluşuyor.
Son yıllarda gazetecilik mesleğinde ihtisaslaşmanın giderek önem kazandığına işaret eden EGAD Başkanı İsmail Altunsoy, sivil toplum kuruluşu olarak EGAD’ın da bu sürece katkı sağlamayı hedeflediğini belirtti. Dernek olarak öncelikle basın yayın kuruluşlarından destek beklediklerini ifade eden Altunsoy, derneğin amacını “Son yıllarda Türkiye’de daha çok ön plana çıkan enerji sektöründe uzman gazeteciliği geliştirmek, enerji gazeteciliği ile enerji dalındaki mesleki ya-
yın organlarınca çalışan gazetecileri bünyesinde toplamak ve üyelerin mesleki ve sosyal gelişimlerine katkı sağlamak” olarak tanımladı.
Periyodik Muayene İçin Son Gün 29 Şubat 1 Ocak 2012 tarihinde başlayan periyodik muayeneler için müracaatlar 29 Şubat 2012 tarihinde son bulacak. Bayilerin herhangi bir cezayla karşı karşıya kalmamaları için akaryakıt ve LPG sayaçlarını periyodik muayenesini 29 Şubat 2012 tarihine kadar yaptırmaları gerekiyor. Ölçü ve Ölçü Aletleri Muayene Yönetmeliği’nin 9. Maddesi uyarınca; her türlü akaryakıt ölçek ve sayaçları ile likit petrol gazı (LPG) sayaçlarının periyodik muayenelerinin iki yılda bir yapılması gerekiyor. Yine aynı yönetmeliğin 6. maddesi uyarınca periyodik muayene müracaatlarının her yıl Ocak ayı başından, Şubat ayının son gününe kadar yapılması öngörülüyor. Söz konusu iki yıllık süreç, ölçek ve sayaçların damgalandıkları yıldan başlanarak hesaplanıyor. Akaryakıt ve LPG
bayilerinin bu süreleri geçirmeleri sonucunda herhangi bir ceza ile karşı karşıya kalmamaları
için periyodik muayene müracaatlarını zamanında yapmaları gerekiyor.
Socar Kırgızistan’da Rafineri Kuruyor Socar, Kazakistan’da yıllık kapasitesi 2 mil-
Basına kapalı yapılan görüşmede Atamba-
yon ton olan bir rafinerinin kurulması için
yev, hazır bulunan Enerji ve Sanayi Bakanı
prensip anlaşması yaptı.
Askar Şadiyev’e rafinerinin inşaatı için ya-
Cumhurbaşkanlığından yapılan yazılı
tırımcılara her türlü desteğinin vermesini
açıklamada, Kırgızistan Cumhurbaşkanı
istediği kaydedildi.
Almazbek Atambayev ’in, Azerbaycan Devlet Petrol Şirketi (SOCAR) Başkanı Rovnag Abdullayev’i makamında kabul ettiği
Rovnag Abdullayev de, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in talimatı üzerine
bildirildi. Atambayev’in, Abdullayev ile gö-
Kırgızistan’a geldiğini ve Kırgızistan’ın enerji
rüşmesinde, yıllık kapasitesi 2 milyon tonluk
sektöründe çalışmalara başlamak üzere
rafinerinin kurulması için prensip anlaşması
önümüzdeki dönemde Bişkek’e uzman
yaptıkları belirtildi.
heyetinin gönderileceğini belirtti.
8
PETROL PLUS - OCAK 2012
Haberler Güncel
Atık Motor Yağları Ağaç Olma Yolunda Kamu kurumlarından toplanan her 1 varil atık motor yağı için 1 adet fidan diken Petrol Sanayi Derneği (PETDER) 2011’de topladığı yağlar karşılığında bu yıl 30 bin fidanı Kütahya-Afyonkarahisar Karayolu boyunca toprakla buluşturacak. Atık Yağların Kontrolü Yönetmeliği uyarınca atık motor yağı toplama konusundaki tek yetkili kurumun PETDER olduğunu ifade eden PETDER Atık Yağların Yönetimi Projesi Operasyon Müdürü Aydın Özbey, derneğin 7 yılda topladığı 106 bin tona yakın atık motor yağını çevre ve insan sağlığına zarar vermeksizin lisanslı işletmelerde enerji veya hammadde olarak ekonomiye geri kazandırdığını kaydetti. Kamu kurumları başta olmak üzere işletmelerde atık motor yağlarının ekonomiye kazandırılması konusunda bilincin oluştuğunu dile getiren Özbey, sözlerini şöyle sürdürdü: “Atık Yağların Yönetimi Projesi kapsamında toplanan atık motor yağları geçen yıl 20 bin tonu geçerek rekor bir seviyeye ulaştı. Derneğimiz tarafından ülke genelindeki binlerce noktadan miktar ve mesafe gözetmeksizin atık motor yağları
ücretsiz olarak toplanıyor. Daha sonra bu yağlar ekonomiye geri kazandırılmak üzere lisanslandırılmış geri kazanım veya bertaraf tesislerine teslim ediliyor. Bu yağlar iki türlü değerlendiriliyor. Birincisi enerji değerinde kullanılmak üzere çimento demir-çelik ve kireç fabrikalarında ek yakıt olarak, ikincisi de işlenerek madeni yağın ham maddesi olan baz yağ olarak. Eğer bu yapılmazsa kaybeden hem ekonomi hem de çevre olacak. Çünkü 1 litre yağ 800 bin litre suyu kirletebilecek nitelikte. İsteğimiz herkesin imkanları dahilinde atık yağların geri dönüşümüne katkı sağlamasından yana.” Atık motor yağı toplama faaliyeti çerçevesinde 2010 yılında “Bir Varil Bir Ağaç” projesi ile kamu kurumlarından toplanan her 1 varil atık motor yağı için 1 adet fidan dikilmek üzere fon kurulduğunu anımsatan Özbey, “2010 yılında kamu kurumlarından toplanan atık yağlara karşılık 15 bin fidan Ankara Atatürk Orman Çiftliği arazisinde dikildi. Geçen yıl toplanan 20 bin atık yağ içinde ise kamu payı 30 bin fidana karşılık geliyor. Orman ve Su İşleri Bakanlığıyla işbirliğimiz sonucu Yeşil
Yakıtlar ve Yanma Teknolojileri Konferansı Düzenlendi Marie Curie Programı kapsamında Sakarya Üniversitesi, İTÜ ve Shell’in katkılarıyla 3’ncüsü düzenlenen Yakıtlar ve Yanma Teknolojileri Konferansı, İstanbul Teknik Üniversitesi Gümüşsuyu Kampüsü’nde 19-20 Ocak tarihleri arasında gerçekleştirildi.
Konferansın açılışında konuşan Shell Türkiye
Yakıtlar ve yanma teknolojileri alanlarındaki yeni gelişmeler ve alternatiflerin ele alındığı konferansa dünyanın ve ülkemizin saygın üniversitelerinden akademisyen ve araştırmacılar katıldı. Konferansta ayrıca Shell’in yakıt uzmanları da sunumlarıyla yer aldı.
kaynakları üzerine öncü çalışmalara imza atıyor,
Ülke Başkanı Ahmet Erdem şunları söyledi: “Shell, Türkiye ve tüm dünyanın artan enerji so-
Yollar Projesi kapsamında 30 bin fidan KütahyaAfyonkarahisar Karayolu boyunca mart ya da nisan ayında dikilecek” dedi.
Ergani’de Petrol Bulundu
rununa sorumlu bir şekilde yanıt verebilmek için global teknoloji merkezlerindeki uzman bilim insanlarıyla yeni teknolojiler ve alternatif enerji enerji kaynaklarının daha verimli kullanımı ve tasarruf bilincinin artırılmasına ilişkin çalışmaları önemsiyor ve aktif olarak destekliyor. Bu anlayış çerçevesinde, yakıt teknolojilerindeki tüm gelişmeleri yakından izliyor ve sürece katkı veriyoruz.” Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO) Batman Bölge Müdürlüğü’nün iki ay önce Diyarbakır’ın Ergani İlçesi’nde açtığı Çiksor-3 kuyusunda, 2 bin 760 metrede petrole rastladığı belirtildi. Ergani İlçesi’ndeki Çiksor-3 sahasında petrol arama çalışmalarında İki ay önce Diyarbakır -Ergani yolunun 10’uncu kilometresinde Çiksor-3 adı verilen petrol kuyusunu açan TPAO Batman Bölge Müdürlüğü sondaj ekipleri, 2 bin 760 metrede kaliteli petrole rastladığı bildirildi.
PETROL PLUS - OCAK 2012
9
Söyleşi
“2012 Yılı Kaçak Akaryakıtla Mücadelede Dönüm Noktası Olacak” Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, petrol sektörünün gündemindeki konulara ilişkin Petrol Plus Genel Yayın Yönetmeni Murat Fırat’a önemli açıklamalarda bulundu. Akaryakıt kaçakçılığının, ekonomiye büyük zarar verdiğini belirten Bakan Yıldız, “Türkiye ekonomisinde büyük bir paya sahip olan sektörün, kendi içindeki virüsleri temizlemesi gerek. 2012 yılı inşallah kaçak akaryakıtla mücadelede dönüm noktası olacak” dedi.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakan Taner Y ld z ve Petrol Plus Genel Yay n Yönetmeni Murat F rat
Uzun bir süredir gündemde olan kanun değişik-
leşmesi adına yasal düzenlemeleri hayata geçiri-
likleriyle ilgili, Bakanlık olarak yoğun bir çalışma
yoruz. 2012 yılı bu anlamda sektörümüzle alakalı
içerisinde olduklarını ifade eden Enerji ve Tabii
birçok konuda dönüm noktası olacak” dedi.
Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, “Sektörün liberal-
“10 numara yağda denetim zamanı” 10 numaralı yağ sorununun çözümüne yönelik olarak geçtiğimiz günlerde Maliye Bakanlığı’nın yapmış olduğu ÖTV düzenlemesini de değerlendiren Bakan Yıldız, “ÖTV ile alakalı, Maliye Bakanlığı gerekli düzenlemeyi gerçekleştirdi. Ancak yine de kaçak kullanım devam ediyor. Burada artık iş, denetim birimlerine düşüyor. Denetimden ilk sırada sorumlu olanların yeterli çalışma yapmaları halinde bu durumu düzeltmiş olabiliriz” şeklinde konuştu.
“Sektörün kendi içindeki virüsleri temizlemesi gerek” Akaryakıt sektörünün pazar büyüklüğünün, 75 milyar TL’yi bulduğuna dikkat çeken Bakan Yıldız, “Sektör üzerinden toplanan vergiler 44 milyar lira ve bu rakam toplam verginin yüzde 15’ini bulu-
10 PETROL PLUS - OCAK 2012
Söyleşi
yor. Kaçak akaryakıt kullanımı, ekonomiye büyük zararlar veriyor. Türkiye ekonomisinde büyük bir paya sahip olan sektörün, kendi içindeki virüsleri de temizlemesi gerek” dedi. Geçtiğimiz haftalarda, Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı’nın bu konuda gerçekleştirilecek çalışmaları açıkladığını anımsatan Bakan Yıldız, konuya ilişkin şunları söyledi: “5015 sayılı Petrol Piyasası Kanunu ve buna bağlı olarak ikincil mevzuatta yapılacak değişikliklerle, vergi incelemeleri sonucunda, ticareti yapılan akaryakıttan belgesi ibraz edilemeyen veya sahte fatura ile belgelendirildiği tespit edilen ürünlerin kaçak akaryakıt kapsamına alınacak. Bundan böyle yurt dışından ayda ancak 4 defa standart depo kapsamında kişiler akaryakıt getirebilecek. Bugüne kadar yurt dışına çıkan bütün araçlar akaryakıt transferi yapabiliyordu. Şimdi bu ayda 4 defa ile sınırlandırıldı. 2012 yılı inşallah kaçak akaryakıtla mücadelede dönüm noktası olacak.”
“Otomotiv sanayicileri de kullanıcıları da yakıt adına daha hassas olabilir”
bu konuda bilinçlenmesi gerek. Otomotiv sanayicileri de kullanıcıları da yakıt adına daha hassas olabilir. 2012 yılında enerji verimliliği noktasında konutlardan sanayiye, birçok alanda ciddi bir se-
Petrol ve doğalgaz ürünlerinin Türkiye’ye maliyetinin 55 milyar dolar olduğunu kaydeden Bakan Yıldız, bu rakamın
ferberlik başlattık. Bu anlamda ulaştırma tasarruf edilmesi gereken ve gözden kaçan önemli bir konudur. Ulaştırma sektöründe enerji verimliliği için çözüm, toplu taşımacılıktadır. Bu bir ülkenin gelişmişliğiyle doğru orantılıdır.”
tamamının enerji sektöründe kullanılmadığına da işaret etti. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız sözlerini şöyle sürdürdü: “Ulaştırma noktasında 25 milyar dolar enerji maliyeti olduğunu görüyoruz. Otobüs, tır ve
“Enerji bürokrasisi daha dinamik olacak”
otomobillerde kullandığımız tüm petrol türevleri de bu değerinde içinde yer almaktadır. Dolayısıynun yaklaşık yarısının
daha fazla mesafe kat edileceği bir yıl olacağını
elektrik üretimiyle
vurgulayan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Ta-
ilgili ithalat olduğu-
ner Yıldız, “Yerli ve yenilenebilir kaynaklarımızı
nu, diğer yarısının
harekete geçirme noktasındaki çalışmalarımız
araçlarda kullanılan
devam edecek. Türkiye, enerji koridoru olma yo-
akaryakıt olduğunu
lundaki hedefini daha da sağlamlaştıracak” dedi.
göz ardı etmemeliyiz.
de devam edeceklerini kaydeden Bakan Yıldız, “Yıllardır belirlenmemiş, hükümetlerden hükümete değişen Türkiye enerji diplomasisi yerine oturmuş olacak. Bu yıl içinde inşallah 8 dağıtım bölgesinin de özelleştirmelerini tamamlayacağız. Ben bu vesileyle, sektörün nabzını en iyi şekilde tutan derginizin başarılı çalışmalarının devamını diliyorum” diye konuştu.
vergiler 44 milyar lira ve bu rakam toplam verginin yüzde 15’ini buluyor. Kaçak akaryakıt kullanımı, ekonomiye büyük zararlar veriyor.”
la, enerji ithalatına 55 milyar dolar derken, bu-
2012 yılının, enerji sektöründe önceki yıllara göre
Daha dinamik bir enerji bürokrasisini sürdürmeye
“Sektör üzerinden toplanan
Özel araçların kullanımında daha tasarruflu olabiliriz. Avrupa’da insanlar toplu taşıma araçlarına büyük ilgi gösteriyor. Bunu oralarda sık görüyoruz. Vatandaşlarımızın da
PETROL PLUS - OCAK 2012 11
Analiz
Türkiye Akaryakıt Pompa Fiyatları, Muadil Pompa Fiyatlarına Göre, Daha Rekabetçi Bir Yapı İçinde PETDER Genel Sekreteri Erol Metin, petrol sektöründe 2011 yılında yaşanan gelişmeleri Petrol Plus Dergisi okuyucuları için değerlendirdi. 2011 Yılını akaryakıt sektörü açısından değerlen-
gerileme görünmektedir. Sektörde
dirdiğimizde birkaç önemli başlığın öne çıktığını
bir taraftan yasal yükümlülükler,
görmekteyiz.
operasyonel riskler, finansman yük-
Başta 10 numara yağ sorunu olmak üzere haksız rekabet yaratan sorunlarımız devam etmiş, bu sorunların çözümü yönünde yapılan girişimler, vergisel alanda alınan tedbirler de maalesef beklenen çözümü oluşturmamıştır. Sektörde 10 numara yağ vb. isimler altında yapılan faaliyetler ve sahte akaryakıt sorunları yaygın bir şekilde devam etmektedir.
leri ve maliyet unsurları artmakta, diğer taraftan sektördeki genel brüt marjlar yapılan müdahaleler, geriye dönük kararlar vb. gibi çeşitli nedenler ile değişmemiş bulunmaktadır. Bu durumu sektörümüzün yatırım ortamı ve sağlıklı gelişimi açısından dikkate alınması gereken önemli bir tespit olarak yorumlayabiliriz.
Yatırım ilgisi ve ticari karlılıkta gerileme görülüyor
Bu iki önemli başlığa ilave olarak
Petrol sektöründe 2009 yılı öncesi döneme göre
gelişmeler ise şunlardır:
yatırım ilgisi ve ticari karlılık anlamında genel bir
petrol piyasamızda yaşanan diğer
2011 yılında, dünya pet-
PETDER Genel Sekreteri Erol Metin
rol piyasalarında yaşanan yüksek fiyat artışlarından, Türk tüketicilerinin diğer Avrupa ülkelerine göre daha az etkilendiği bir süreç yaşanmıştır. Bu durum petrol piyasasındaki rekabetin, döviz kurlarının, kamu tarafından gelen bazı müdahale niteliğindeki kararların ve şirketlerin
12 PETROL PLUS - OCAK 2012
pa fiyatları vergisiz olarak değerlendirildiğinde, EPDK’nın petrol piyasalarımız için referans olarak kabul ettiği dört Akdeniz ülkesindeki pompa fiyatları ile genel olarak uyumlu bir yapıda geliştiğini, hatta bu ülkelerdeki muadil pompa fiyatlarına göre daha da rekabetçi bir yapı içinde olduğunu da göstermektedir.
tüketicilerine yönelik geliştirdikleri
2011 yılı otomotiv yakıtları pazarı, geçen yılın 3.
çeşitli pazarlama tekniklerinin bir so-
çeyrek dönemine göre yaklaşık % 4,7 büyümüş
nucu olarak ortaya çıkmış bir tablodur.
olup 2011 yılsonu itibarıyla otomotiv yakıtları
Diğer taraftan, Türkiye akaryakıt pom-
pazarındaki toplam büyümenin %4-4,5 düzeyinde
Analiz
gerçekleşeceğini tahmin etmekteyiz. Ancak 10
PETDER olarak çok önem verdiğimiz sağlık, em-
numara yağ sorunu nedeni ile gerçekleşen fiili
niyet ve çevre alanında yaşanan bazı kazalardan
büyüme oranının, yine bu dönemde piyasaya
kaynaklanmıştır. Bu kazaların bir kısmı, ne yazık
ilave olarak giren araç sayısındaki net-ilave artışa
ki, 10 numara yağ sorunu olarak sıklıkla kamuoyu
ve ekonomik/ sınai büyüme verileri ile tam olarak
gündemine getirdiğimiz sahte akaryakıt üretim
uyumlu olmadığını düşünmekteyiz. Özellikle 10
faaliyetleri veya bu yakıtları kullanan araçların
numara yağ vb. gibi sahte akaryakıt sorunu nedeni
neden olduğu kazalar şeklinde karşımıza çıkmış,
ile sektördeki büyümede %1,5-2 düzeyinde geride
bir kısmı ise özellikle LPG’nin gerekli güvenlik
tamamlandığını düşünüyoruz.
tedbirleri alınmaksızın hatalı kullanımı gibi ne-
Otomotiv yakıtları içindeki oto LPG’deki büyüme
denlerden kaynaklanmıştır.
devam etmiş, benzindeki daralma ise iyice belir-
Petrol piyasası hepimizin bildiği gibi zaten çok
ginleşmiştir.
rekabetçi bir piyasadır. Son iki yılda daha da güçlenen bu rekabetçi tabloya ilave olarak artan 10 numara yağ- kaçak akaryakıt gibi artan haksız rekabetin yarattığı olumsuzluklar ve giderek büyüyen finansman ve operasyonel yükler nedeni ile ekonomik anlamda biraz daha olumsuz bir çizgiye doğru ilerlemiştir. Piyasamızdaki rekabet ortamının hem fiyat, hem de kalite yönü ile gelişmesi ve ilerlemesi hepimizin arzu ettiği ve hedeflediği bir ortamdır. Sağlıklı
2011 yılının üçüncü çeyreğinin sonunda akaryakıt
bir rekabet ortamı kalite, fiyat, ürün çeşitliliği ve
sektöründen dolaylı vergi gelirlerinde % 10,5 artış
hizmet anlamında her zaman tüketicilere en iyisini
ile 34 Milyar TL gelire ulaşıldığını görüyoruz. Bu
sunanların başarılı olduğu sonuçlar getirmiştir.
da sektörümüz önemli büyüklükte bir vergi gelirini
Sektör enerji kaybetti
dokusuna olan güvenin artarak devamı ve liberal yapıyı güçlendirecek duruşların güçlü bir şekilde sergilenmesi sektörün potansiyeli doğrultusunda büyüyebilmesi ve tüketici menfaatleri çerçevesinde daha fazla gelişme kaydedilmesi için çok
büyük ekonomilerinden biri olma yolunda ilerleyen ülkemizde hala “kaçak ve sahte akaryakıt”ın
PETDER olarak son iki yıldır hem küresel krizin
gündemde olmasını ve “10 Numara Yağ” adı
sektörümüz ve uluslararası petrol fiyatları üze-
altında ülke ekonomisine de ciddi zararlar veren
rindeki olumsuz etkileri hem de geriye dönük
faaliyetlerin süregelmesini yakıştıramıyoruz ve
yasal düzenlemeler ve benzeri fiyat hassasiyeti
artık bir an önce sona ermesini diliyoruz.
toplayan ve kamu maliyesine kazandıran önemli sektör olma özelliğini korumuştur. 2011 yılında yaşanan birkaç olumsuz gelişme de
enerji kaybettirdiğini düşünüyoruz. Serbest piyasa
önemli olduğuna inanıyoruz. Ayrıca dünyanın en
rakamın yılsonu itibarıyla 43-44 Milyar TL düzeyine ulaştığını tahmin etmekteyiz. Özetle 2011 yılında
etrafında yoğunlaşan etkenler nedeni ile sektöre
PETROL PLUS - OCAK 2012 13
Analiz
Ortak Sorunlarımızın Çözümü İçin Birlik Olma Zamanı Gelin Birlik Olalım, Ortak Sorunlarımızın Çözümünde Birlikte Hareket Edelim PÜøS Genel Merkez Yönetim Kurulu Üyesi ve Genel Sekreteri Güner Yenigün
PÜİS Genel Merkez Yönetim Kurulu Üyesi ve Genel Sekreteri Güner Yenigün akaryakıt sektörü ve bayiler açısından 2011 yılına damgasını vuran önemli gelişmeleri Petrol Plus Dergisi okuyucuları için kaleme aldı. Petrol piyasasındaki tarafların tamamını olumsuz
ediyor. Ve yukarıda da değindiğim
yönde etkileyen birkaç konu var. Bu konuların ortak
gibi sektörün oyuncularının tamamı
özelliği ise konularının tamamının sektörün tüm kat-
bu sorunların bir an önce çözümlen-
manları tarafından olumsuz olarak kabul edilmesi.
mesini istiyorlar.
Kısacası, tüm sektör bu birkaç konuda aynı sorunları
Konunun bir müşterek yanı daha var.
yaşıyor ve bu sorunların çözümü konusunda arala-
O da bu sorunların hemen tamamının
rında hiçbir ayrılık söz konusu değil.
kamu tarafından alınacak tedbirlerle
Nedir bu sorunlar? Örneğin, piyasada yaşanan öldürücü boyuttaki haksız rekabet… 10 numaralı yağ adı altında yapılan akaryakıt ka-
çözülecek olması. Tespit bu… Yani, sektörün tüm katmanlarını olumsuz yönde etkileyen birkaç sorun var…
olarak sadece bu beyanla sorumluluktan kurtula-
Bu sorunların tamamı önemli sorunlar…
mazsınız.
asgari mesafe sorunu…
Ve bu sorunların çözüm adresi, kamu kesimi…
Bugüne kadar bu konuların çözümü için ne yaptınız?
Deniz taşıtlarına ÖTV’siz olarak verilen yakıtların, iç
Ancak kamu gerekli ağırlığını vermediğinden, bu
piyasaya dönmesi ve pazarlanması…
konular bir türlü çözülemiyor…
Ve buna benzer birkaç konu daha…
Bunların hepsinde sektör oyuncuları hem fikir…
anlattınız. Söz konusu olumsuzlukların sektörde,
Bu sorunların tamamı sektörün tümünü rahatsız
Buraya kadar tamam…
ülke ekonomisinde ve kullanıcılar üzerinde yaratmış
çakçılığı… Akaryakıt ve LPG istasyonlarında yıllardır yaşanan
Hangi gün, bu sorunları önünüze alıp, sadece bu sorunları çözmek için hangi toplantıyı yaptınız. Hangi kamu yetkilisini hep beraber ziyaret edip, derdinizi
olduğu maddi, manevi zararların boyutlarını gerçek Peki sektör oyuncuları ne yapıyor? Sadece “Kamu sorunu çözmüyor” diye feryat edi-
ülkenin kamuoyuna açık ve net olarak sunabildiniz
yorlar…
mi?
Ve kendileri ile kullanıcıların mağduriyetlerinin suç-
Belki tek tek gidip bir şeyler yapmaya çalıştınız…
lusu olarak kamu kesimini ilan ediyorlar...
14 PETROL PLUS - OCAK 2012
rakamlarla gerek kamu kesiminin ilgililerine, gerekse
Kendimizi soyutlamama adına çalıştık ve de çalı-
Hayır beyler. Kazın ayağı hiç de öyle değil.
şıyoruz.
Siz ülkenin bu en önemli piyasasının oyuncuları
Ama tek tek…
Analiz
Münferit olarak… Yeterli mi?
kuvvet doğar” gibi. Batılılar buna lobi diyorlar. Ve lobilerin tüm dünyada ne kadar büyük bir güç olduğu gayet açık
Yetti mi?
olarak görülüyor. Devletlerin politikaları
Hayır…
dahi bu lobiler gücüyle yönlendiriliyor. En büyük ticari birliktelikler de yine
Sorunlar yıllar boyu ve halen devam ettiğine göre,
oluşturulan lobiler kanalıyla amaçlarına
sorunların çözümü için izlenecek yol bu değil.
ulaşıyorlar.
Peki, ne yapmalı?
Daha fazla uzatmanın anlamı yok.
Çok basit.
Lobi denen bir olgu var…
Bu sorunlardan olumsuz yönde etkilenen sektör
Her yerde var…
oyuncuları, bir araya gelerek kamu kesimini harekete geçirmek için gerekli girişimleri yapmalı ve
Ama her nedense ülkemizde akaryakıt piyasasında, bu piyasanın aktörlerinde
buna bağlı olarak da her türlü imkanı kullanarak bir
bu lobi sadece ticari kaygılarla, bireysel
konuyu hedef alarak, bu konuları çözmek amacıyla
kamuoyu oluşturmalı.
olarak sahnede.
bir masa etrafında toplanmalarıdır.
Bu bağlamda konumuzla ilgili güzel atasözlerimiz
Müşterek gayeler ile yapılan hiçbir birliktelik söz
Ama mutlaka ciddi, samimi, özverili ve mümkün
var, “Bir elin nesi var, iki elin sesi var”, “Birlikten
konusu dahi değil. Bunu nedenini ticari
olan en kısa zamanda…
kaygılarda yani mümkün olan en fazla karı, mümkün olan en az maliyet ve en kısa sürede elde etme mantığının çok ama çok öne
İşin bir enteresan yönüne daha dikkat çekmek istiyorum. Mevzuat isimli ucubeyi revize etmek amacıyla
geçmesinde arayabiliriz. Büyük olasılıkla bu
sektörün önde gelen katmanları, aylardan ve hatta
varsayımımız gerçek.
yıllardan beri sayısız toplantıda, ciddi mesai harca-
Dileğim, petrol piyasasının katmanlarını
dılar. İddia ediyorum ki, bu harcanan saatlerin onda
temsil eden yöneticilerin, artık ticari kaygıları
birini bahsettiğimiz birkaç müşterek olumsuzluğun
bir tarafa bırakıp, sektörde tüm kesimleri çok
çözümü için harcamış olsalardı, o konular çoktan
ciddi boyutta rahatsız eden müşterek birkaç
halledilmiş ve bugün gündemden düşmüş olurdu.
PETROL PLUS - OCAK 2012 15
Analiz
ùamil Piúmaf2
Akaryakıt Sektöründeki İntifa ve Benzeri Etkiye Sahip Sözleşmelere İlişkin Rekabet Kurulu Kararları ve Sektör Üzerindeki İlk Etkileri1
Tu֍e Koyuncu2
Rekabet Kurumu Uzmanları Tuğçe Koyuncu ve Şamil Pişmaf, sektörde bir milat olarak kabul edilen “18 Eylül Sürecinin” akaryakıt sektörüne etkilerini ilk kez ve sadece Petrol Plus Dergisi okuyucuları için kaleme aldı. Türkiye akaryakıt piyasasında uzun bir geçmişe
Rekabet Kurulu’nca çıkarılan 2002/2 sayılı Dikey
sını ya da yeniden satmasını engelleyen doğrudan
dayanan ve bir nevi ticari teamül haline gelen
Anlaşmalara İlişkin Grup Muafiyeti Tebliği (2002/2
veya dolaylı her hangi bir yükümlülük –rekabet
uygulama doğrultusunda, dağıtım şirketleri ken-
sayılı Tebliğ)’nde, üretim veya dağıtım zincirinin
etmeme yükümlülüğü- altına girmesi halinde,
dilerinden bayilik talep eden bayi adaylarına ait
farklı seviyelerinde faaliyet gösteren iki ya da daha
bu tür yükümlülüklerin azami 5 yıl süreyle Tebliğ
veya bu bayi adaylarınca daha önceden üçüncü
fazla teşebbüs arasında belirli mal veya hizmetle-
ile tanınan muafiyetten yararlanabileceği hükme
kişilerden kiralan istasyonlar üzerinde öncelikle
rin alımı, satımı veya yeniden satımı amacıyla yapı-
bağlanmıştır. 2002/2 sayılı Tebliğ’in açıklanmasına
kendileri lehine intifa yahut tapuya şerh edilerek
lan anlaşmalar dikey anlaşmalar olarak tanımlan-
ilişkin olarak çıkarılan Dikey Anlaşmalara İlişkin
kuvvetlendirilmiş kira hakkı talep etmekte; bayilik
makta ve hangi hallerde bu tür anlaşmaların 4054
Kılavuz’un 33. paragrafında da rekabet etmeme
sözleşmeleri ise genellikle bu prosedürün ta-
yükümlülüğünü içeren sözleşme hükümlerinin
mamlanmasını müteakiben düzenlenmektedir.
sözleşmenin diğer bölümlerinden ayrılamama-
Bu çerçevede taraflar arasında mal veya hizmet
sı halinde, sözleşmenin tamamının grup muafi-
alımına, satımına veya yeniden satımına ilişkin
yetinden yararlanamayacağı belirtilmektedir3.
faaliyetlerin tabi olacağı esaslar genel olarak münhasır nitelikte düzenlenen bayilik/işletici-
Akaryakıt sektöründeki dikey anlaşmalar
lik sözleşmeleri ile belirlenirken, anlaşmanın
kapsamında bayilerden alınan intifa veya kira
bir bütün olarak geçerli olacağı süre ise bahse
hakları, ilk kez Shell Company of Turkey Ltd.
konu intifa ve/veya kira sözleşmelerinin süre-
(Shell)’nin menfi tespit/muafiyet başvurusu
sine bağlı olmaktadır. Dolayısıyla, doğrudan
ve Cabbaroğlu Akaryakıt Ticareti Ltd. Şti. ile
doğruya istasyon sahibi olan yahut anlaşmanın
Cabbaroğlu Koll. Şti.’nin Shell aleyhine yapmış
geçerli olacağı istasyonu daha önce malikten
olduğu başvuruların incelendiği dosya kapsa-
kiralayan bayiler, istasyon üzerinde dağıtım şir-
sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun (4054
mında 2003 yılında Rekabet Kurulu’nun günde-
ketleri lehine tesis edilen intifa yahut kira hakkı
sayılı Kanun)’un 4. maddesindeki yasaklamadan
mine gelmiştir. Kurul bahse konu dosyaya ilişkin
süresince, münhasıran aynı dağıtım şirketi ile
grup olarak muaf tutulabileceğine ilişkin koşullar
olarak almış olduğu kararda, rekabet etmeme
çalışma; bir diğer deyişle intifa yahut kira süresince
düzenlenmektedir. Aynı Tebliğ’in 5. maddesinde
yükümlülüğünün süresinin tespitinde, kira sözleş-
anlaşmanın diğer tarafı olan dağıtım şirketince
ise dikey anlaşma kapsamında alıcının anlaşma
mesiyle bayilik sözleşmesi arasındaki bağlantının
sunulan mal veya hizmetlerle rekabet etmeme
konusu mal veya hizmetlerle rekabet eden mal
ortaya konulması gerektiğini vurgulamış ancak
yükümlülüğüne tabi olmaktadır.
veya hizmetleri üretmesini, satın almasını, satma-
bu hususun özel hukuk hükümleri çerçevesinde
1
Çalışmada yer verilen görüşler yazarlarına ait olup Rekabet Kurulu veya Rekabet Kurumu açısından hiçbir bağlayıcılığı bulunmamaktadır.
2
Her iki yazar da Rekabet Kurumunda Rekabet Uzmanı olarak görev yapmaktadırlar.
3
Akaryakıt sektöründe dağıtıcılar ile bayiler arasında yapılan anlaşmaların tamamı rekabet etmeme yükümlülüğü içerdiği gibi 5015 sayılı Petrol Piyasası Kanunu’nun 8. maddesi uyarınca sözleşmelerin münhasır nitelikte düzenlenmeleri gerekmektedir. Bu bakımdan rekabet etmeme yükümlülüğü bahse konu dikey anlaşmalardan ayrılabilir nitelikte değildir.
16 PETROL PLUS - OCAK 2012
Analiz
ele alınabileceğini belirtmiştir. İzleyen yıllarda da
yenilenmiş yahut sonlandırılmıştır. EPDK 2010
ayı itibarıyla, 2009 yılı sonundaki %9,86’lık dü-
Kurul önüne gelen çeşitli dosyalarda intifa veya
yılı Petrol Piyasası Sektör Raporu’nda yer verilen
zeyinden yaklaşık 6 puanlık bir artış kaydederek
kira sözleşmelerinin bayilik sözleşmelerine etkisi
bilgilere göre, süreç içerisinde toplam 1156 bayi,
%15,66’ya yükseldiği görülmektedir5. Bu çerçeve-
konusunda değerlendirme yapmaktan kaçınmıştır.
yeni dağıtım şirketleri ile anlaşmıştır.
de 18 Eylül sürecinde toplam bayi oranı içerisinde
2008 yılında ise gerek Kurum bünyesinde akar-
İlk bir yıllık uygulama sonucunda pazar payı açı-
puanlık artışın, benzin türleri bakımından toplam
yakıt sektörüne yönelik olarak yürütülen araş-
sından ilk 5 sırada yer alan şirketlerin 14.09.2010
pazar paylarına da büyük ölçüde yansıdığı değer-
tırma sonucunda hazırlanan Akaryakıt Sektör
tarihi itibarıyla 6645 olan istasyonlu bayi sayıları,
lendirilmektedir.
Raporu, gerekse eş zamanlı olarak Danıştay 13.
13.09.2011 tarihi itibarıyla 872 adetlik düşüşle
Dairesinin Total-Akdağ dosyasında Rekabet
5773’e gerilemiştir. Aynı dönemde pazar payı
Bu dönemde küçük dağıtım şirketlerinin motorin
Kurulu’nca alınan kararın iptaline ilişkin vermiş
bakımından görece küçük dağıtım şirketlerinin
türleri bakımından 2009 yılı sonunda %21,8 olan
olduğu kararın gerekçesine yansıyan hususlar
bayi sayılarının ise toplamda 6171’den, 6998’e
toplam pazar payları ise yaklaşık 4,4 puanlık bir
ve nihayetinde çeşitli akademisyenlerden alınan
yükseldiği görülmektedir. Bu durum toplamda
gelişme göstererek %26,15’e yükselmiştir. Bu
küçük dağıtım şirketleri lehine gerçekleşen ilave 6
görüşler doğrultusunda, Rekabet Kurulu akaryakıt
827 adetlik artışa işaret etmektedir . Bu çer-
bakımdan benzin türlerinde yapılan satışlara
sektöründe dikey anlaşmalar kapsamında yapılan
çevede yine 14.09.2010 tarihi itibarıyla küçük
kıyasla, motorin türlerinde yapılan satışlar ba-
4
intifa ve kira sözleşmelerine iliş-
kımından bayi sayı-
kin içtihadını değiştirme yoluna
larındaki değişimin
gitmiştir. Kurulun yeni yaklaşımı
pazar paylarına etki-
doğrultusunda ve 2002/2 sayılı
sinin daha sınırlı kal-
Tebliğ’de değişiklik yapan 2003/3
dığı anlaşılmaktadır.
sayılı Tebliğ ile öngörülen geçiş
Toplam beyaz ürünler
hükümleri ve Tebliğ’in uygulan-
bakımından ise ilk 5
masına ilişkin olarak daha önce
dışında kalan dağıtım
alınan çeşitli Kurul kararları uya-
şirketlerinin 2009 yılı
rınca, 18.09.2005 tarihinden önce
sonunda %20,41 olan
yapılıp da anılan tarih itibarıyla
toplam pazar payları,
bakiye süresi 5 yılı aşan anlaş-
2011 yılının ilk dokuz
maların 18.09.2010 tarihinde;
ayında %24,88 olarak
18.09.2005 tarihinden sonra ya-
gerçekleşmiştir.
pılan anlaşmaların ise yapıldıkları tarihten itibaren 5. yılın sonunda
Dağıtım şirketlerinin
uygulanmalarına son verilmesi
bayileri aracılığıyla
gereği ortaya çıkmıştır.
gerçek leştirmiş oldukları toplam akar-
Kurulun içtihadındaki bu değişik-
yakıt ürünleri (siyah
lik, ülkemiz akaryakıt sektöründe
dağıtım şirketlerinin anlaşmalı oldukları toplam
ve beyaz ürünler) satışlarından elde edilen pay-
bayilik anlaşmalarının işleyişine ilişkin olarak
bayi sayılarının Türkiye genelindeki bayilik ağına
ların incelenmesi sonucunda ise, ilk beş dağıtım
oranı %48 iken, hâlihazırda bu oran yaklaşık %55’e
şirketinin 2009 yılında %80,4 olan toplam pazar
yükselmiştir.
paylarının, 2011 yılı Eylül ayı itibarıyla yaklaşık
önemli bir yapısal dönüşüm sürecini başlatmıştır. Yukarıda yer verilen 18.09.2010 tarihinden itibaren önemli sayıda bayi anlaşmalı olduğu dağıtım
olarak %74’e gerilediği görülmektedir. Dolayısıyla
şirketini değiştirmiş; bu çerçevede süreç içerisin-
“18 Eylül sürecinde” dağıtım şirketlerinin sahip
söz konusu dönemde küçük dağıtım şirketlerinin
de çeşitli dağıtım şirketleri pazara girme yahut
oldukları bayi sayılarında küçük dağıtım şirketleri
toplam pazar payları yine yaklaşık %6’lık bir artışla
mevcut pazar payını artırma fırsatına kavuşurken,
lehine gerçekleşen değişimin, pazar paylarına
%26’ya yükselmiştir.
bazı büyük dağıtım şirketlerinin bayi sayılarında
da kısmen yansıdığı görülmektedir. Pazar payı
önemli düşüşler gözlemlenmiştir. Nitekim kamu-
bakımından ilk beş dışında kalan küçük dağıtım
Dolayısıyla bayilik sayılarında küçük dağıtım
oyunda “18 Eylül süreci” olarak adlandırılan süreç
şirketlerinin benzin türleri bakımından sahip
şirketleri lehinde gerçekleşen %6,5 düzeyindeki
kapsamında dağıtım şirketleri ile toplamda 7 bini
oldukları toplam pazar paylarının 2011 yılı Eylül
artış benzin türlerinde ve siyah ve beyaz ürünlerin
aşkın bayi arasında imzalanan dikey anlaşmalar
4
toplamından oluşan toplam akaryakıt türlerinde
Büyük dağıtım şirketlerinin bayi sayılarında meydana gelen düşüşle, aynı dönemde küçük dağıtım şirketlerinin toplam bayi sayılarında meydana gelen artış
arasındaki farkın, yeni kurulan bayilerden ileri geldiği değerlendirilmektedir. 5
2011 yılı Eylül ayına kadar olan dokuz aylık veriler, EPDK Petrol Piyasası 2011 yılı Üç Aylık Sektör Raporu ile Nisan, Mayıs, Haziran, Temmuz, Ağustos ve Eylül
Aylarına ilişkin Sektör Raporlarında yer verilen satış bilgileri üzerinden hesaplanmıştır.
PETROL PLUS - OCAK 2012 17
Analiz
küçük dağıtım şirketleri lehine yaklaşık %6’lık
pazardaki küçük oyuncuların benzin türlerinden
pazar paylarında dikkate değer bir azalışa işaret
bir pazar payı artışı sağlamasına karşın, motorin
yapmış oldukları satışlara ilişkin toplam pazar pay-
ettiği gözlenmektedir. Ancak bu azalmanın henüz
türlerinde ve toplam beyaz ürün türlerindeki artış
larında meydana gelen 6 puanlık artış, söz konusu
pazardaki yoğunlaşma oranlarını önemli ölçüde
ise %4,4 olarak gerçekleşmiştir.
oyuncuların bu ürünlerdeki toplam pazar payla-
değiştirecek nitelikte bulunmadığı görülmekte-
rında ve muhtemelen toplam satışlarında yaklaşık
dir. Diğer yandan sürecin pazara yeni giren bazı
Bu çerçevede, Kurulun akaryakıt sektöründeki
%60’lık bir büyüme anlamına gelmektedir. Anılan
dağıtım şirketleri tarafından iyi değerlendirilerek
dikey anlaşmalara yönelik olarak almış olduğu
dönemde küçük dağıtım şirketlerinin motorin
kısa sürede önemli sayılabilecek pazar paylarına
kararlar neticesinde, sektördeki büyük oyuncula-
türleri, beyaz ürünler ve toplam akaryakıt ürünleri
ulaşıldığı ve genel itibarıyla bayi sayılarında
rın belirli oranlarda pazar kaybına uğradığı ancak
satışlarına ilişkin toplam pazar payı büyümeleri ise
meydana gelen değişimlerin pazardaki küçük
bu durumun sektördeki yoğunlaşma oranlarını
%20 ile %34 arasında değişmektedir.
oyuncuların toplam satışlarını dikkate değer ölçü-
mevcut durumda çok fazla değiştirmediği gö-
de yükselttiği anlaşılmaktadır. Yeni bayilik ağının
rülmektedir. Buna karşın sektörün büyüklüğü ve
Sonuç olarak, yukarıda sayılan veriler ışığında,
yerleşmesi ve tüketicilerin marka bağımlılıklarının
mevcut küçük oyuncuların pazardaki konumları
Rekabet Kurulu’nun akaryakıt sektöründe düzen-
azalmasıyla birlikte orta ve uzun vadede sektörde
dikkate alındığında, meydana gelen pazar payı
lenen intifa ve benzeri etkiye sahip sözleşmelere
yoğunlaşma oranlarının daha da azalabileceği
değişimlerinin sektörde yer alan küçük oyuncular
ilişkin kararlarının fiilen uygulanmaya başlanma-
ve bu şekilde rekabetten beklenen faydaların,
için nispi olarak önemli artışlara neden olduğu
sından itibaren geçen ilk bir yıllık sürece ilişkin
tüketiciye daha büyük bir oranla yansıyabileceği
düşünülmektedir. Zira 2009 yılı sonuna kıyasla
sonuçların, büyük dağıtım şirketlerinin toplam
değerlendirilmektedir.
18 Eylül sürecinin ilk bir yıllık uygulamasında ortaya çıkan dikkat çekici sonuçların bazıları şöyle : •
18.09.2010 tarihinden itibaren önemli
dağıtım şirketleri lehine gerçekleşen deği-
sağlamasına karşın, motorin türlerinde ve
sayıda bayi anlaşmalı olduğu dağıtım
şimin, pazar paylarına da kısmen yansıdığı
toplam beyaz ürün türlerindeki artış ise
şirketini değiştirdi; bu çerçevede süreç
görüldü.
%4,4 olarak gerçekleşti.
içerisinde çeşitli dağıtım şirketleri pazara
•
anlaşmalara yönelik olarak almış olduğu kararlar neticesinde, sektördeki büyük
şirketlerinin bayi sayılarında önemli dü-
payları 2011 yılı Eylül ayı itibarıyla, 2009
oyuncuların belirli oranlarda pazar kaybına
şüşler gözlemlendi.
yılı sonundaki yüzde 9,86’lık düzeyinden
uğradığı, ancak bu durumun sektördeki
Kamuoyunda “18 Eylül süreci” olarak adlan-
yaklaşık 6 puanlık bir artış kaydederek
yoğunlaşma oranlarını mevcut durumda
dırılan süreç kapsamında dağıtım şirketleri
yüzde 15,66’ya yükseldi.
çok fazla değiştirmediği görüldü.
•
Toplam beyaz ürünler bakımından ilk 5
•
Sektörün büyüklüğü ve mevcut küçük
zalanan dikey anlaşmalar yenilendi yahut
dışında kalan dağıtım şirketlerinin 2009 yılı
oyuncuların pazardaki konumları dikkate
sonlandırıldı.
sonunda yüzde 20,41 olan toplam pazar
alındığında, meydana gelen pazar payı
İlk bir yıllık uygulama sonucunda pazar
payları, 2011 yılının ilk dokuz ayında yüzde
değişimleri sektörde yer alan küçük oyun-
payı açısından ilk 5 sırada yer alan şirket-
24,88 olarak gerçekleşti.
cular için nispi olarak önemli artışlara
•
neden oldu.
Dağıtım şirketlerinin bayileri aracılığıyla
istasyonlu bayi sayıları, 13.09.2011 tarihi iti-
gerçekleştirmiş oldukları toplam akaryakıt
barıyla 872 adetlik düşüşle 5773’e geriledi.
ürünleri (siyah ve beyaz ürünler) satışla-
oyuncuların benzin türlerinden yapmış
rından elde edilen payların incelenmesi
oldukları satışlara ilişkin toplam pazar
sonucunda, ilk beş dağıtım şirketinin
paylarında meydana gelen 6 puanlık artış,
2009 yılında yüzde 80,4 olan toplam pazar
söz konusu oyuncuların bu ürünlerdeki
payları, 2011 yılı Eylül ayı itibarıyla yaklaşık
toplam pazar paylarında ve muhtemelen
olarak yüzde 74’e geriledi.
toplam satışlarında yaklaşık %60’lık bir
Aynı dönemde pazar payı bakımından göları ise toplamda 6171’den, 6998’e yükseldi. 14.09.2010 tarihi itibarıyla küçük dağıtım şirketlerinin anlaşmalı oldukları toplam bayi sayılarının Türkiye genelindeki bayilik ağına oranı yüzde 48 iken, hâlihazırda bu oran yaklaşık yüzde 55’e yükseldi.
•
Kurulun akaryakıt sektöründeki dikey
bakımından sahip oldukları toplam pazar
rece küçük dağıtım şirketlerinin bayi sayı-
•
•
küçük dağıtım şirketlerinin benzin türleri
lerin 14.09.2010 tarihi itibarıyla 6645 olan
•
Pazar payı bakımından ilk beş dışında kalan
fırsatına kavuşurken, bazı büyük dağıtım
ile toplamda 7 bini aşkın bayi arasında im-
•
•
girme yahut mevcut pazar payını artırma
•
•
büyümeye tekabül etti.
Bayilik sayılarında küçük dağıtım şirketleri lehinde gerçekleşen %6,5 düzeyindeki
2009 yılı sonuna kıyasla pazardaki küçük
•
Anılan dönemde küçük dağıtım şirket-
artış benzin türlerinde ve siyah ve beyaz
lerinin motorin türleri, beyaz ürünler ve
ürünlerin toplamından oluşan toplam akar-
toplam akaryakıt ürünleri satışlarına ilişkin
“18 Eylül sürecinde” dağıtım şirketlerinin
yakıt türlerinde küçük dağıtım şirketleri
toplam pazar payı büyümeleri ise %20 ile
sahip oldukları bayi sayılarında küçük
lehine yaklaşık %6’lık bir pazar payı artışı
%34 arasında değişti.
18 PETROL PLUS - OCAK 2012
PETROL PLUS - OCAK 2012 19
Güncel
Aytemiz’den Bayilerine Yeni Yıl Mesajı PÜİS Onursal Genel Başkanı ve Aytemiz Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı İsmail Aytemiz, her yıl olduğu gibi bu yılda bayilerine bir yeni yıl mesajı gönderdi. Mesajında 18 Eylül 2010 sonrasını bayiler için yepyeni bir dönem olarak nitelendiren Aytemiz, “Türkiye bu konuda Avrupa standartlarına ulaştı” dedi. Yeni yıl mesajında dünyada yaşanan ekonomik ve teknolojik değişim ve gelişimlerin petrol sektörüne etkilerine ve 2011 yılında sektörde yaşanan gelişmelere de değinen Aytemiz “Bayiler olarak da, yasaları ve diğer mevzuatı, bilgili kadrolarla, yakından izlemeli; böylelikle çalışmalarımızın verimliliğini artırmalıyız” dedi.
İsmail Aytemiz’in yeni yıl mesajının tam metnini Petrol Plus okuyucuları için aynen yayınlıyoruz.
“Sevgili Bayi Kardeşim, Anımsayacağınız gibi, her yıl sonu, yeni yılınızı kutlarken, bir ufuk turu ile sektörümüzü ilgilendiren önemli konularda görüşlerimi sizlerle paylaşıyorum. 2010 yılı sonunda, 2011 yılını karşılamaya hazırlanırken de böyle bir ufuk turu yapmış; 2011’in sektörümüzdeki en önemli olayı olan ve “18 Eylül Dönüşümü” olarak adlandırılan Sözleşme ve İntifa Süreleri’nin 5 yılla sınırlanması konusundaki görüşlerimi sunmuştum. 18 Eylül 2010 sonrası, gerçekten, bayiler için yepyeni bir dönem oldu. Türkiye bu
PÜøS Onursal Genel Baúkan ve Aytemiz ùirketler Grubu Yönetim Kurulu Baúkan øsmail Aytemiz
Derecelendirme kuruluşları, Almanya, Fransa gibi
karşıyayız. 2012 yılı için size tavsiyem şu: mümkün
ülkeler de içinde olmak üzere 15 AB ülkesinin notunu
olduğu kadar nakitte kalın. Rotanızı belirlerken,
düşürebileceklerini açıkladılar. Avrupa Birliği ve ABD
dünya konjonktürünü, Türkiye’nin bunun içindeki
başta olmak üzere ulusal gelir bakımından ilk 20’yi
yerini, sektörümüzün durumunu dikkate alın. Her
oluşturan G-20’ler var güçleriyle çözüm bulmaya
hal-ü kárda daha az borç, daha fazla özkaynak
çalışıyorlar. Tabii, dünyanın diğer ülkeleri için de
ilkesine sarılın. Tabii, bu hep böyle gitmeyecek. Sar-
tehlike sinyalleri çalıyor.
sıntı geçtikten sonra açılabilir, dizginleri salıp atları
konuda Avrupa standartlarına ulaştı.
mahmuzlayabiliriz. Bütünleşmekte olan bir dünyada yaşadığımız için, Türkiye’nin de bu sarsıntılardan etkilenmesi olağan.
Değerli Dostlarım,
Saygıdeğer Meslektaşlarım,
Şu kadar ki, Türkiye, 2007-2008 krizinde olduğu gibi, Dünya yerinde durmuyor. Yenilikler, yenilikleri kovabu kez de sarsıntıyı ağır bir bunalıma düşmeden hafif lıyor. Bundan on beş yıl kadar önce, LPG’nin motorlu
2012 yılını karşılarken, Avrupa merkezli bir ekoyaralarla atlatabilir.
araçlarda kullanılmasına başlandı. Başlangıçta pek
nomik kriz dünyayı sarsıyor. Başta Yunanistan ve İtalya olmak üzere Portekiz, İspanya, İrlanda gibi
Buna rağmen, ihtiyatlı olmak lazım. Dalgalı bir
çoğumuz bunu önemsemedik. Ama şimdi, LPG, istas-
Avrupa ülkeleri krizin pençesinde kıvranıyorlar.
denizde gemilerimizi yüzdürmek durumu ile karşı
yonlarımızdaki satışın önemli bir kalemi haline geldi.
20 PETROL PLUS - OCAK 2012
Güncel
rüş ve çözümler üretmeli;
Böylelikle, belirsizlikler azalıyor, önümüzü görme
gerektiğinde bunları kamu
kabiliyetimiz artıyor. Bu, sektörden ekmek yiyen biz
otoritesi ile paylaşıp gerekli
bayiler için çok önemli bir kazanımdır. Bu bağlamda,
düzenlemelerin yapılmasını
EPDK’ya teşekkür ederken, bayiler olarak da, yasa-
sağlamalıdırlar. Bir anlam-
ları ve diğer mevzuatı, bilgili kadrolarla, yakından
da bayilere ve dağıtıcılara
izlemeli; böylelikle çalışmalarımızın verimliliğini
rehberlik etmelidirler.
artırmalıyız.
Aziz Arkadaşlarım, Sektörümüzde olumlu gelişBiliyorsunuz, elektrikle çalışan motorlu araçlar yollara çıktı. Önümüzdeki yıllarda, hidrojenle çalışan araçlar da bunlara katılacak. Bu da, istasyonlarımızda satılan akaryakıtın, LPG’nin tüketimini adım
Sevgili Dostlarım,
melerden biri de; EPDK’nın Bildiğiniz gibi, 2011 yılı benim için zorlu bir yıl oldu. çalışmalarını bu bağlamda Altı ayı aşkın bir süre, ağır bir hastalık dolayısıyla, zikredebiliriz. EPDK’nın düzenlemeleri sayesinde, hastanede yattım. Allah’ın yardımı, siz dostlarımın Sektörümüzde kurumlaşma ve kurallaşma gelişisıcak ilgisi ve duaları ile doktorlarımın bilgili ve özen-
adım azaltacak. Buna çare bulamazsak,
li tedavileri sonucunda, hayata tutundum.
istasyonlarımızın değeri de düşecek. Bu geliş-
Allah’a şükür, birkaç aydır, evimde ailemle
meye karşı çıkmanın veya bunu görmezden
beraberim. İlaç tedavim devam ediyor.
gelmenin faydası yok. Bu gelişmelerden nasıl
Sağlığım her geçen gün daha iyiye gidiyor.
yararlanacağımızı, bu tehdidi bir fırsata nasıl Yeni yıla girerken, hastalığım dolayısıyla,
dönüştüreceğimizi düşünmemiz gerek.
beni ziyaret mümkün olmadığı için, telefonÖte yandan, Sektörümüzde, promosyon ka-
la arayarak, mektup yazarak, ileti göndere-
nunla yasaklandı. Bu, dağıtımcı ve bayilerin
rek gösterdiğiniz kadirşinaslığa ne kadar
rekabeti indirimlerle yapmasına yol açtı.
teşekkür etsem azdır. Sağ olun, var olun.
Böylelikle, akaryakıt ürünleri fiyatlarında, Yeni yılda, işlerinizde başarılar ve bol
istasyonlar arasında, hatırı sayılır farklar
kazançlar diliyor; Allah’tan, size, ailenize,
oluşmaya başladı. Tüketici bundan rahatsız;
çalışanlarınıza sağlıklı, başarılı, mutlu ve
çünkü güvensizlik yaratıyor. Tüketici, fiyatı
güzel günler niyaz ediyorum.
düşük ürün kalitesiz mi veya yüksek fiyattan alırken
yor. Sektörümüzle ilgili çeşitli konular yasalarla,
aldatılıyor muyum diye düşünüyor. Bunun sektö-
yönetmeliklerle, tebliğlerle kurallara bağlanıyor.
Selam ve sevgilerimle”
rümüzün itibarını zedeleyici ve kár marjlarını düşürerek işin yapılabilirliğini azaltıcı olduğunu görmemiz gerek. Sektörün etik değerlerinin ve bayinin onurunun zedelenmesine fırsat vermemeliyiz. Yaşamak ve iş yapmak sorun çözmek demektir. Bu sorunlardan yılmayacağız; makul çözüm yollarını arayıp bulacağız; bulmamız şart. Çözümleri arayıp bulmanın sürükleyicisi de, sektörümüzdeki sivil toplum kuruluşları olmalıdır. Bunlar, dağıtıcılar ve bayilerin de fikirlerini alarak, katılımcı bir yöntemle, gö-
PETROL PLUS - OCAK 2012 21
Güncel
Türkiye Petrolleri 7. ‘Satış Gücü’ Toplantısını Gerçekleştirdi Türkiye Petrolleri Petrol Dağıtım (TPPD) AŞ, 7. ‘Satış Gücü’ toplantısını, Sayıştay’ın Ankara Gölbaşı’ndaki sosyal tesisler binasında üst düzey katılımla gerçekleştirdi.
TPPD Genel Müdürü Harun Şahbaz, Genel Müdür
Gündeme gelen diğer konular ise şu başlıklardan
altında bulunan bayiler hakkında bilgilendir-
Yardımcıları Ertan Sulayıcı ve Ahmet Türkoğlu’nun
oluştu: 2009-2011 yılı bayi beyaz ürün satış mik-
melerde bulundu. Sırasıyla Mehmet Nur Pöç, Ali
da hazır bulunduğu toplantıya birim müdürleri,
tarları, yıllar bazında bayilerin alım miktarları, bayi
Bakır, Erdoğan Kılıç, İsmet Topal, M. Cengiz Akyıl,
saha müdürleri, ilgili şef, uzman ve satış ekibi
karlılık ve gerçekleşmeleri, 2011 yılı ürün bazlı satış
Mehmet Gökçe ve Kubilayhan Narin ilk günün
miktar ve ciroları, 2011 yılı ürün bazlı bayi satış
bölge sunumlarını yaptı. Ertesi gün ise Yusuf Bravo,
İki gün süren 7. ‘Satış Gücü’ toplantısında 2011’in
miktarları, 2010-2011 yılı ithal ürün satış miktarları,
Gökhan Adalı, Emre Dinçses ve Ramazan Somay
ayrıntılı genel değerlendirmesi yapıldı. İlk gün böl-
2011 bayi bazında ithal ürün satış miktarları, 2009-
sunumlarını gerçekleştirdi.
ge temsilcileri ve saha müdürlerinin sunumlarının
2011 bayi satışlarında ürün karlılıkları, akaryakıt
İkinci günün son sunumlarını Eğitim ve Organizas-
sonunda toplantı katılımcıları ile şirket personeli
piyasa istatistikleri, 2009-2011 başakkart ciroları,
yon Şefleri Ömer Faruk Özel ve Ahmet Özsaylık,
Vakıfbank worlcard kampanyası, 2009-2011 kamu
Otomasyon Şefi Hayrettin Parlaktürk, Proje ve
‘Satış Gücü’nün ilk sunumunu Satış ve Organizas-
ihaleleri, CrediTP, yeni endüstriyel satış müşterileri,
Yatırım Uzmanı Hasan Yiğit ile Hukuk Müşaviri
yon Müdürü Mutlu Uçar yaptı. Uçar, 2009, 2010
yeni otoyakıt müşterileri, otoyakıt tüketimi yapan
Mustafa Yalçın yaptı.
ve 2011 toplam ciro karşılaştırmalarını grafik-
müşteriler, 2007-2011 yılı LPG satış miktar ve prim
lerle perdeye yansıttı. Buna göre 2009’un cirosu
grafiği, 2011 yılı LPG’li istasyonlar ve anlaşmalı
katıldı.
birlikte bowling turnuvasına katıldı.
589.229.260 TL olarak gerçekleşirken, bu rakam
firmalar ile 2011 yılı 10 aylık LPG piyasası.
2010’da 818.693.581 TL’ye ulaştı. 2011’in cirosu
Gizli Müşteri raporlarının değerlendirmesini ise toplantıya İstanbul’dan katılan şirket yetkilisi Berrin Kuleli gerçekleştirdi. Kuleli, kriterler bazında
Madeni Yağ Uzmanı Burhan Özmen ise madeni
performans değerlendirmelerine açıklık getirerek,
yağ satış miktarları konulu sunumunda, 2009-2011
sonuçların şaşırtıcı derecede gelişme kaydettiğini
yılları arasında gerçekleşen madeni yağ satışlarını
vurguladı. 442 gizli müşteri ile 2011’de 800 adet
açıkladı. 2011 Bayi madeni yağ satışlarının 200 ton
ziyaretin yapıldığını dile getiren Berrin Kuleli, 8
toplamda 270.218 ton ve yüzde 1.82’lik genel piya-
275,15 kg olduğunu ifade eden Özmen, bunun 753
ayda genel performansın yüzde 10 artış göster-
sa payı ile sıralamada 8. sırada olduğunu ifade etti.
bin 826,85 TL’ye tekabül ettiğini hatırlattı.
mesinden dolayı, “Ben hiçbir petrol şirketinde
ise 970.728.496 TL oldu. Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’nun (EPDK) 2011 yılı ilk 11 ayındaki ilk 20 dağıtıcı firma üzerinde duran Mutlu Uçar, Türkiye Petrolleri’nin genel
yüzde 10 artış görmedim. Sadece bir defa yüzde Bayileri mercek altına alan Satış ve Organizasyon Müdürü Uçar, 2008-2011 arası faaliyette olan bayi sayıları ve satışlarını açıkladı. Buna göre lisansı
8’i hatırlıyorum” dedi.
Bölgelerin nabzı tutuldu
Toplantının son bölümünde Satış ve Organizasyon
çıkan bayi sayısının 135 olduğunu söyleyen Uçar,
Satış ve Organizasyon Müdürlüğü ile İkmal
Müdürü Mutlu Uçar, ‘Performans Değerlendirme’
faaliyete başlayacak istasyon sayısının da 25’i
Müdürlüğü’nün sunumları sonrasında bölge
başlıklı sunumunu yaptıktan sonra 2012 hedef-
bulduğunu hatırlattı.
temsilcileri ile saha müdürleri, sorumlulukları
lerini açıkladı.
22 PETROL PLUS - OCAK 2012
Söyleşi
“Akaryakıt Sektöründe Konsolidasyon ve Optimizasyon Kaçınılmaz” EPDK Petrol Piyasası Dairesi Başkanı Taner Mutlu, 2011 yılında akaryakıt sektöründe yaşanan gelişmelere ilişkin Petrol Plus Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Murat Fırat’ın sorularını yanıtladı. Petrol piyasasında artan rekabet dolayısıyla her geçen gün bayi ve dağıtıcı sayısının azaldığını belirterek, “Bir önceki yıla göre 2011 yılında istasyonlu bayi sayısı 538, istasyonsuz bayi sayısı 636 adet azalmıştır. Aynı durum dağıtıcılar için de geçerlidir. Konsolidasyon ve optimizasyon bizim sektörümüz içinde de yaşanılacaktır. Bu süreçte verimliliği ve inovasyonu yakalayabilen şirketler daha avantajlı konuma gelecektir” dedi. 2011 yılı, akaryakıt sektörü açısından, gerçekleştirdiğiniz düzenlemeler çerçevesinde önemli değişimlerin yaşandığı bir yıl oldu. Bu bağlamda 2011 yılında yaptığınız düzenlemeler ve sektörün bu düzenlemelere uyumu konusunda genel bir değerlendirme yapar mısınız?
rürlükten kaldıran ve o karalardaki hususları kodifiye ederek bütünlük arz edecek şekilde yeniden düzenleyen Kurul Kararları, •
akaryakıt türlerinin belirlenmesine yönelik düzenleme, •
Seyyar tanker ve köy pompalarında otomasyon sistemi kurulması, madeni yağ üretiminde TSE standartları veya TSEK uygunluk belgesine uygunluk aranması, fuel, nafta ve
Her fırsatta dile getirdiğim üzere petrol piyasası
gazyağının ulusal marker uygulaması kapsa-
yaşayan dinamik bir piyasadır. Bu dinamizm içe-
mına alınması hususlarında ek süre tanınma-
risinde değişen sektörel koşullar ve piyasa yapısı
sına yönelik düzenlemeler,
karşısında sektörün düzenleyici kurumu olarak bize de bu değişime ayak uyduracak ve hatta yol
Karayolu araçlarına ikmal edilemeyecek
•
Kurumumuzun yetki ve sorumluluğu çerçe-
gösterecek ve piyasayı daha ileriye taşıyacak dü-
vesinde 10 numara madeni yağın yasadışı
zenlemeler yapma sorumluluğu yüklüyor.
kullanımını durdurmaya ve madeni yağ üretimini, piyasaya sunumunu ve pazarlamasını
Bu kapsamda, 2011 yılı içerisinde de piyasanın
disipline etmeye yönelik olarak hazırlanan
ihtiyacını karşılayacak ve piyasayı ileriye taşıyacak
Madeni Yağ Tebliği ve bu tebliğde yapılan
düzenleme çalışmalarımız devam etti. Bu düzen-
değişiklikler,
lemelerden: •
Kurumun piyasaya ilişkin 8 yılda edindiği
•
Akaryakıt Kalite İzleme Sistemi (AKİS) kurulmasına ilişkin tebliğ,
deneyimler ışığında özellikle idari işlemlerin kolaylaştırılması, bürokrasinin azaltılması,
Analizlerin hızlandırılarak soruşturma süre-
belirlenen hukuki boşlukların giderilmesi,
lerinin kısaltılması amacıyla denetimlerde
uygulamada güçlük yaratan düzenlemelerin
alınan akaryakıt numunelerinde ilk etapta
kaldırılması ve Kurumsal faaliyetlerin piya-
yapılacak analizlerin belirlenmesine ilişkin
sanın hızlı işleyişiyle uyumlu hale getirilmesi
Yönetmelik değişikliği,
amacıyla Lisans Yönetmeliği, Teknik Kriterler Yönetmeliği ve Bilgi Sistem Yönetmeliğinde yapılan değişiklikler, •
•
•
İhrakiye lisansı ile ilgili düzenlemeler,
•
Benzin ve motorine belirli oranlarda yerli tarım ürünlerinden elde edilecek bioetanol
Lisans, lisans tadil ve lisans süre uzatımı baş-
ve biodizel eklenmesi yükümlülüğü getiren
vurularına ilişkin muhtelif kurul kararlarını yü-
Tebliğ değişiklikleri,
26 PETROL PLUS - OCAK 2012
EPDK Petrol Piyasas Dairesi Baúkan Taner Mutlu
Söyleşi
ilk aklıma gelen ve en çok önem arz eden düzenlemeler olmuştur. Bu düzenlemelerin hazırlık aşamasında görüş ve öneriyle Kurumuza destek veren, uygulanmasında da azami gayret gösteren piyasa oyuncularına ayrıca teşekkür etmeliyim.
“18.09.2010 tarihinden 2011 yılı sonuna kadar yaklaşık 2100 adet dağıtıcı tadil başvurusu yapıldı. Tadil başvurularındaki artışa rağmen süreç gayet iyi yönetilerek mağduriyet yaşanmaması sağlandı.” Yine 2011 yılı, sektörde “18 Eylül süreci” olarak adlandırılan Rekabet Kurumu’nun intifalara ilişkin kararının etkilerinin görüldüğü bir yıl oldu. Söz konusu kararın sektöre etkilerini değerlendirir misiniz? 18 Eylül Süreci olarak adlandırılan süreç Rekabet Kurulu’nun, petrol piyasasında faaliyet gösteren dağıtım şirketleri ile bayiler arasında imzalanan
verilmemesi gayesiyle hazırlıklarımız yaptık. Rekabet Kurumu’nun değindiğim kararları doğrul-
olmakla birlikte işletmecilik dağıtıcı tarafından yapılmaktadır.
tusunda Dikey Anlaşmalara İlişkin Grup Muafiyeti Tebliği’nin uygulanmaya başladığı 18/09/2010 tarihinden 2011 yılı sonuna kadar yaklaşık 2100 adet dağıtıcı tadil başvurusu yapıldı. Tadil başvurularındaki artışa rağmen süreç gayet iyi yönetilerek mağduriyet yaşanmaması sağlandı.
Ülkemizde DODO ağırlıklı olarak sürdürülmekte olan sistemin, Avrupa ülkelerindeki örneklere benzer şekilde işletmecisinin bizzat dağıtıcının kendisinin olduğu COCO ve DOCO uygulamaları da mevcuttur.
Öte yandan, bu dağıtıcı tadillerin tamamını 18
değişiklik olmamıştır.
Akaryakıt piyasasında, özellikle maliyetin altındaki fiyatlarla yapılan satışların sektörde haksız rekabete yol açtığı ifade ediliyor. Maliyetin altındaki fiyatlarla yapılan satışları önlemek üzere bir düzenleme yapmayı planlıyor musunuz?
koşulları belirtilen muafiyetten yararlanabil-
Bununla birlikte Rekabet Kurumu’nun anılan
Petrol Piyasası Kanunu, 01/01/2005 tarihinden
mek bakımından, alıcılar üzerine getirilen
kararlarının en büyük etkisinin akaryakıt istas-
itibaren akaryakıt fiyatlarının serbest piyasa
rekabet yasağının süresinin beş yılı aşmaması
yonlarının işletim sisteminde yaşanacağını dü-
koşullarına göre belirlenmesini öngörmektedir.
gerektiğine,
şünüyorum. Akaryakıtın istasyonlar kullanılarak
Bununla birlikte, belli şartların oluşması halinde,
tüketicilere ulaştırılmasına ilişkin dünyada genel
bölgesel veya ulusal düzeyde uygulanmak için
kabul görmüş 4 adet ana işletme uygulaması
taban ve/veya tavan fiyat tespiti konusunda da
bulunmaktadır:
Kuruma yetki vermiştir. Kurum bu yetkisini 2009
•
COCO (Company Owned Company Opera-
yılında tavan fiyat belirlemek suretiyle kullandı.
ayni hakların da rekabet yasağının süresini
ted): Bu yöntemde istasyon dağıtıcı şirketin
Ne var ki, gerek rekabet hukuku doktrininde
fiilen uzatacak şekilde kullanılamayacağına
mülkiyetinde olup, yine dağıtıcı şirket tara-
gerekse uygulamada, rekabetin tesisi veya korun-
fından işletmeciliği yapılmaktadır.
ması için fiyatlara müdahale edilmesinin başvuru-
CODO (Company Owned Dealer Operated):
lacak en son yöntemlerden biri olması gerektiği
kredi sözleşmeleri, ekipman sözleşmeleri, uzun
Bu yöntemde istasyon dağıtıcı şirketin mül-
en sık ifade edilen hususlardandır. Dolayısıyla fiyat
süreli kira sözleşmeleri ya da uzun süreli intifa
kiyetinde ancak, işletmecilik diğer kişi/kişiler
belirlemesi yoluna gitmeden önce uygulanabile-
hakkı tanınması gibi şahsi ya da ayni haklar ta-
tarafından yapılmaktadır.
cek diğer tedbirlerin değerlendirilmesi gerekir.
DODO (Dealer Owned Dealer Operated): Bu
Öte yandan maliyetlerin altında satışların neden-
yöntemde istasyon diğer kişi/kişilerin mülki-
lerinin sağlıklı bir şekilde ortaya konması lazım.
yetinde olup, yine bu kişi/kişiler tarafından
Geride bıraktığımız yılda piyasada bu tür maliyet
işletilmektedir.
altında satışların temelinde yatan unsurların
bayilik sözleşmeleriyle ilgili olarak yapmış olduğu inceleme ve değerlendirmeler neticesinde aldığı 30/10/2008 tarihli Total-Akdağ ve 5/3/2009 tarihli Barbaros-Alpet ve Polpet-Moil kararlarıyla başladı. Bu kararlarda Rekabet Kurumu; •
Bayilik sözleşmelerinin; 2002/2 sayılı Dikey Anlaşmalara İlişkin Grup Muafiyeti Tebliği’nde
•
Taraflar arasındaki bayilik sözleşmesi ile bağlantılı kredi sözleşmeleri, ekipman sözleşmeleri, uzun süreli kira sözleşmeleri ya da uzun süreli intifa hakkı tanınması gibi şahsi ya da
Eylül Süreci’ne bağlamak doğru olmaz. Ancak, önemli bir kısmında sürecin etkisi olduğunu göz ardı etmemek lazım. Birçok bayi de mevcut dağıtıcısıyla yola devam etmeyi tercih etmiştir. 2011 yılına ilişkin piyasa raporumuz yayınlandığında da görüleceği üzere dağıtım şirketlerinin bayi sayısı bakımından pazar paylarında çok da büyük bir
hükmedince, bayilik sözleşmelerinin yanı sıra akaryakıt istasyonları üzerinde dağıtıcıları lehine
nıyan bayi kesiminin bu sözleşmelerle getirilen yükümlülüklerinden kurtulacağı ve çok sayıda
•
•
bayinin dağıtıcı değişikliği yapacağı yönünde öngörüler yapılmaya başlandı. Biz de Kurum olarak dağıtıcı değişiklikleri nedeniyle yapılacak lisans tadillerinin zamanında yapılması ve herhangi bir hak kaybına meydan
•
DOCO (Dealer Owned Company Operated): Bu yöntemde mülkiyet diğer kişi/kişilere ait
başında hileli ürünlerin yattığı düşüncesiyle Kurumumuz ve Gelir İdaresi Başkanlığınca gerekli düzenlemeler yapılmaya çalışılmıştır.
PETROL PLUS - OCAK 2012 27
Söyleşi
“Dağıtıcıların yüzde 15’lik pazar kısıtıyla ilgili olarak, sektördeki algılamanın aksine, yapılan değişiklikle yeni bir durum yaratılmasından ziyade Kanun’daki hükmün daha açıklayıcı bir şekilde ifadesi ve tereddütlerin giderilmesi amaçlandı.” Dağıtıcıların kendi işlettiği istasyonlar aracılığı ile yaptıkları satışın toplam yurtiçi pazar paylarının yüzde 15’inden fazla olamayacağına ilişkin mevzu-
rilmesi amaçlandı. Bu açıklayıcı düzenleme, gerek
değişikliği ile madeni yağ lisansı için bir kriter
Kurum gerekse dağıtıcı şirketler için yol gösterici
haline getirdik. Bu kriterler ile tesislerin kalitesi
olacaktır.
daha ölçülebilir bir hal aldı ve basit teçhizat ile üretim yapılmasının önüne geçilmeye başlandı. Hali
“Tabii bizim düzenlemelerimiz tek başına bu sorunla mücadele için maalesef yeterli değil. Madeni yağların üretim ayağı Kurumumuzca kontrol edilirken, bu ürünlerin tüketim ayağının da mali yönden kontrol edilmesi gerekir”
hazırda lisans sahibi olan şirketlere de tesislerini 50 üretim yetkinlik puanına sahip olacak seviyeye getirmeleri için 1 Ağustos’a kadar süre tanındı. Tabii bizim düzenlemelerimiz tek başına bu sorunla mücadele için maalesef yeterli değil. Madeni yağların üretim ayağı Kurumumuzca kontrol edilirken, bu ürünlerin tüketim ayağının da mali yönden kontrol edilmesi gerekir. Yine, akaryakıta eş değer
at hükmünde yaptığınız değişiklik sektörde büyük
vergi kavramının hayata geçirilerek; akaryakıt ye-
satışların, ilgili dağıtıcının toplam yurt içi pazar
Sektörün uzun zamandır gündeminde olan “10 numara yağ” sorunu, geçtiğimiz aylarda Maliye Bakanlığı’nın yaptığı ÖTV düzenlemesine rağmen, hız kesmeden devam ediyor. Bu sorunun köklü çözümü için sizce ne yapılmalı?
payının yüzde 15’inden fazla olamamasıdır.
Madeni yağlara ilişkin piyasa faaliyetleri incelen-
Bu yüksek karların temelinde de enerji elde etmek
2011 yılı içerisinde, bir önceki yılda dağıtıcı lisans
diğinde aslında Kurumumuzun yalnızca madeni
üzere kullanılabilecek ürünlere uygulanan farklı
sahipleri tarafından yüzde 15’lik kısıta uyulup
yağların üretimi konusunda sorumlu olduğu
ÖTV miktarları yatmaktaydı. Maliye Bakanlığı da
uyulmadığına dair yapılan çalışmalarda, “kendi
görülecektir. Madeni yağların üretiminin belli bir
yaptığı düzenlemeyle ÖTV farklarına ilişkin makası
işlettiği istasyonlar” ifadesinin yeterince açık ol-
standarda kavuşturulması amacıyla gerekli dü-
bir nebze de olsa kapatmış oldu.
madığı, dolayısıyla piyasada tereddütlere neden
zenlemeler yapılıyor ve Türk Standartları Enstitüsü
olduğu, Lisans Yönetmeliğinde yer alan “Kendi
başta olmak üzere çeşitli kurumlarla koordineli bir
mülkiyetinde ve işletmesindeki akaryakıt istas-
şekilde sorunun çözümü için çalışıyoruz. Madeni
yonları üzerinden yaptığı satışlar” ifadesinin de
Yağların Ambalajlanması ve Piyasaya Sunumu
açıklayıcı olmaktan ziyade konuyu daha da karma-
Hakkında Tebliğ ile madeni yağ üreticilerine ve
şıklaştırdığı ve hatta kısıtlamayı arttırdığı görüldü.
ithalatçılarına yönelik ayrıntılı düzenlemeler
yankı buldu. Söz konusu mevzuat değişikliğinin gerekçesi neydi? Bu değişikliğin uzun vadede sektöre ne gibi etkileri olacağını düşünüyorsunuz? Petrol Piyasası Kanunu’nda dağıtım şirketlerine getirilen pazar payı kısıtlarından biri toplam yurt içi pazarın yüzde 45’ini geçememeleri, diğeri de, kendi işlettikleri istasyonlar aracılığı ile yaptıkları
oluşturularak piyasa disipline edilmeye çalışılmıştı. Bunun üzerine tereddütlerin ortadan kaldırıl-
Madeni yağların ticareti serbest olmakla birlikte,
ması ve olası adil olmayan uygulamaların önüne
bu ürünlerin yalnızca uygun işyerlerinde satılma-
geçilmesi gayesiyle Lisans Yönetmeliğindeki
sını sağlamak amacıyla bu tebliğde düzenlemeler
hüküm “Kendi unvanı altında aldığı istasyonlu
yaptık.
kategorili bayilik lisansları kapsamında yaptığı satışlar…” şeklinde değiştirildi. Sektördeki algıla-
Bununla birlikte, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği
manın aksine yapılan değişiklikle yeni bir durum
ile birlikte yürütülen çalışmalar neticesinde made-
yaratılmasından ziyade Kanun’daki hükmün daha
ni yağ üretim tesislerine yönelik oluşturulan “Üre-
açıklayıcı bir şekilde ifadesi ve tereddütlerin gide-
tim Yetkinlik Puanı” kriterlerini yapılan yönetmelik
rine ya da akaryakıta karıştırılmak suretiyle kullanılabilen AHÜ’lere ilişkin vergilendirme sisteminin yeniden yapılandırılması gerekiyordu. Bu nedenle, açık söylemek gerekirse Maliye Bakanlığı’nın ÖTV düzenlemesi bizim de uzun zamandır beklediğimiz bir adımdı. Çünkü 10 numara madeni yağı amaç dışı bir şekilde akaryakıt olarak piyasaya sürenleri cezbeden şey elde ettikleri yüksek karlardı.
Yapılan üretim yetkinlik belgesi düzenlemesinin etkilerini biz Kurum olarak lisanslama faaliyetlerinde gördük. Eylül 2011 tarihine kadar Kurumumuzca verilen madeni yağ sayısı 314 adet iken, üretim yetkinlik belgesi düzenlemesinden sonrası madeni yağ lisans verme artışı azalmış ve hatta 2011 yıl sonu itibariyle 310’a gerilemiştir.
1 Temmuz 2011 tarihinde istasyonlarda, 1 Ekim 2011 tarihinde de tarımsal amaçlı tanker ve köy pompalarında otomasyon sistemi kurma zorunluluğu başladı. Bu süreçte gerek otomasyon kurulumu gerekse de veri akışında bir takım aksaklıklar yaşandı ve yaşanmaya devam ediyor. Bu aksaklıklar nedeniyle sektör bir cezayla karşı karşıya kalabilir mi? İstasyon, köy pompası ve seyyar tankerlerde kurulması gereken otomasyon sistemi, Kurum olarak çok önemsediğimiz ve Kanuni bir yükümlülük olan dağıtıcı-bayi denetim sisteminin en önemli ayaklarındandır. Otomasyon sistemlerinin işlerlik kazanmasıyla, bayilerin akaryakıt hareketlerinin kayıt altına alınması ve takibi için hem dağıtım şirketleri hem de Kurumumuz piyasayı izlemek ve
28 PETROL PLUS - OCAK 2012
PETROL PLUS - OCAK 2012 29
Söyleşi
yasa dışı eylemlere anında müdahale imkânı elde
biyoyakıt eklenmesi, basta Avrupa Birliği ülkeleri
edecektir. Sistemin kurulması için hem maddi hem
olmak üzere dünyanın birçok yerinde uzun zaman-
de teknolojik imkânlar seferber edildi.
dır yapılan, teşvik edilen ve hatta birçok ülkede
Şu anda faal olan istasyon, köy pompası ve seyyar tankerlerin tamamında sistem kuruldu. Yeni istasyonlar için yapılan lisans başvurularında, lisansa tanker ve köy pompası ekleme taleplerinde artık otomasyon sisteminin kurulduğuna ve çalışır durumda olduğuna dair dağıtıcı beyanının ibrazı istenmektedir.
zorunlu kılınan bir uygulamadır. Bunun başlıca
üretilmiş etanol içeriğinin; •
01/01/2013 tarihi itibariyle en az %2 (V/V),
•
01/01/2014 tarihi itibariyle en az %3 (V/V),
iki nedeni var. Birincisi biyoyakitlarin çevreye olan
Yine piyasaya akaryakıt olarak arz edilen motorin
zarar hidrokarbon kökenli akaryakıtlardan daha
türlerinin, yerli tarım ürünlerinden üretilmiş yağ
azdır. İkincisi ise biyoyakitlar, yerli üretim tarım
asidi metil esteri (YAME) içeriğinin;
ürünlerinden elde edilmek kaydıyla, petrole ve
•
01/01/2014 tarihi itibariyle en az %1 (V/V),
bu bağımlılığını, dolayısıyla da ithalat giderlerini
•
01/01/2015 tarihi itibariyle en az %2 (V/V),
azaltma potansiyeline sahiptir.
•
01/01/2016 tarihi itibariyle en az %3 (V/V),
Ham petrol ihtiyacının % 90’ından fazlasını ithal-
olması gerekmektedir.
petrol ürünlerinde dışa bağımlı olan ülkelerin
Kısacası sistem şu anda faal ve izlenmektedir. Dağıtım şirketleri, tespit ettikleri olağan dışı durumları Kurumumuza raporlamakta ve bu durumlar, Kurumumuzca ayrıntılı bir şekilde incelenip değerlendirilmektedir. Tabii, yapılan incelemelerde Kanuna aykırı durumların tespiti halinde sorumlular hakkında gerekli yaptırımlar da uygulanacaktır. Ancak, biz sistemin hem sektör hem de Kurum açısından sadece faydalı sonuçlar doğurmasını umut ediyoruz.
den karşılayan ve yıllardır önemli bir tarım ülkesi olarak kabul edilen Türkiye’de 2010 yılı verilerine göre motorin tüketimi yaklaşık 13,9 milyon ton ve benzin tüketimi 2,1 milyon ton olarak gerçekleşmiştir. Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın verilerine göre Türkiye biyodizel ve biyoetanol gibi biyokyakit üretiminde kullanılacak tarım ürünleri konusunda önemli bir potansiyele sahiptir. Bu potansiyelin ülke ekonomisine en faydalı bir şekilde
Akaryakıt, LPG ve madeni yağ satışlarına getirdiğiniz promosyon kısıtlamasıyla, hedeflediğiniz etkiyi yarattığınızı düşünüyor musunuz?
kullanılması gerekmektedir. Çeşitli kurum, kuruluş ve sektör temsilcileriyle yapılan müzakerelerde
manlanması yönünde getirilecek bir yükümlü-
Promosyon k ısıtlamasına ilişk in k ararımız,
ve eksileri ayrıntılı bir şekilde değerlendirilmiş ve
31/01/2011 tarihinden itibaren geçerli olmak
nihayetinde 2013 yılından itibaren geçerli olmak
üzere 15/12/2010 tarihinde alındı. Kararın amacı,
üzere bu yükümlülük getirilmiştir. 2010 yılı verileri esas alındığında; •
liğiyle de pek bağdaşmayan promosyonların yasaklanarak akaryakıt fiyatlarındaki bu istenmeyen
•
kalemin ortadan kaldırılmasıydı. Bu doğrultuda
sektörden gelen olumlu tepkilerden de destek
birlere ilişkin usul ve esasları belirlemek üzere gerek sektör temsilcileri gerekse biyoyakıt üreticilerinin katılımı ile gerçekleştirilen toplantı ve görüşmelerde, konuya ilişkin öneri ve talepler değerlendirilmiş, dünya uygulamaları da incelenmek suretiyle bir taslak oluşturulmuştur. Yakın tarihte söz konusu usul ve esasların sektör ve kamuoyu görüşüne açılması planlanmaktadır.
Petrol Plus Dergisi aracılığıyla sektöre vermek istediğiniz bir mesaj var mı? Petrol piyasasında rekabet her geçen gün artmak-
yılında istasyonlu bayi sayısı 538, istasyonsuz bayi
%1 harmanlama icin 164.000 m3 biodizel ve
sayısı 636 adet azalmıştır. Türk petrol piyasasının
27.000 m3 etanol,
gelişimi diğer Avrupa ülkelerinin gelişimiyle
%2 harmanlama için 328.000 m3 biodizel ve 54.000 m3 etanol,
parelik arz etmektedir. Örneğin İngilterede 1970 yılında 37.500 olan istasyon sayısı 2010 yılına gelindiğinde 8787’ye gerilemiş ve bu süreçte istas-
hizmet ve finansal promosyonlar serbest bırakıldı. Gelinen noktada başarılı sonuçlar elde edildiğini
usulsüz uygulamaların önlenmesine yönelik ted-
tadır. Buna örnek olarak, bir önceki yıla göre 2011
akaryakıt ve madeni yağ satışlarında yapılan ve
bardak, çatal – kaşık, deterjan gibi hizmetin nite-
lisans sahipleri tarafından yapılacağına ve ayrıca
biyoyakitlarin akaryakıtlara belli oranlarda har-
lüğün petrol piyasası ve ülke ekonomisi için artı
maliyeti akaryakıt fiyatlarına yansıtılan tabak,
Eklemelerin nerede, ne zaman, nasıl ve hangi
•
%3 harmanlama icin 493.000 m3 biodizel ve
yonların satışları artmıştır. Aynı durum dağıtıcılar
80.000 m3 etanol,
için de geçerlidir. Konsolidasyon ve Optimizasyon
İhtiyacı doğacaktır. Etanole ilişkin herhangi bir
bizim sektörümüz içinde de yaşanılacaktır. Bu
hammadde sorunu yoktur. Ancak 2010 yılı tüke-
süreçte verimliliği ve inovasyonu yakalayabilen
1 Ocak 2013’ten itibaren kademeli olarak benzin ve motorine yerli tarım ürünleri harmanlama zorunluluğuna ilişkin alınan kararın, sektöre ve ülke ekonomisine ne gibi katkıları olacağını öngörüyorsunuz? Bu konuda yaşanması muhtemel sorunlar nelerdir?
timi sabit alındığında %3’luk biyodizel harman-
şirketler daha avantajlı konuma gelecektir. Ayrı-
lanması için gereken biodizelin temin edileceği
ca petrol ticaretini mutlak suretle geliştirmemiz
Piyasaya arz edilen akaryakıtlara belli oranlarda
alarak söyleyebilirim.
30 PETROL PLUS - OCAK 2012
yerli tarım ürünlerinin üretiminin Gıda Tarım ve
gerekmektedir.
Hayvancılık Bakanlığı verilerine göre 2016 yılında
Son söz olarak görüş ve öneriyle Kurumuza destek
karşılanabileceği görülmüştür. Bu nedenle, bu
veren ve çıkarılan mevzuatın uygulanmasında da
veriler ve ayrıca piyasa katılımcıları tarafından
azami gayret gösteren piyasa oyuncularına ve tabi
yatırıma yönelik süre talepleri dikkate alınmak
ki objektif yorum ve değerlendirmeleriniz için siz
suretiyle yükümlülüklerin başlangıç tarihleri ve
değerli basına da bu vesileyle de teşekkür eder,
oranları farklı farklı belirlenmiştir. Buna göre, arz
2012 yılının sağlık ve mutluluklar getirmesini
edilen benzin türlerinin, yerli tarım ürünlerinden
temenni ederim.
PETROL PLUS - OCAK 2012 31
Söyleşi
“Entegrasyon PETKİM’i Daha Rekabetçi Kılacak” Rafineri-Petrokimya-Enerji-Lojistik entegrasyonunu gerçekleştirmek üzere yoğun bir yatırıma girişen Türkiye’nin petrokimya devi PETKİM’in Genel Müdürü Hayati Öztürk ile, şirketin faaliyetleri ve geleceğe ilişkin hedeflerini konuştuk. PETKİM’n 2020 yılına kadar pazar payını yüzde 40’lara çıkarmayı hedeflediklerini belirten Öztürk, “Rafineri ile birlikte PETKİM hammadde konusunda daha rekabetçi bir yapı kazanacak. Rafineri-petrokimya-enerji-lojistik entegrasyonuyla da her alanda rekabetçi olacağız” dedi. Petrokimya sektörünün teknoloji ve sermaye yoğun ve çok dinamik bir yapısı olan bir sektör
“Sanayileşme konusunda kamuoyunda yanlış bir algı var”
olduğunu belirten PETKİM Genel Müdürü Hayati Öztürk, bu sektörde faaliyet gösteren şirketlerin kendilerini güncel ve rekabetçi tutması için sürekli yeni yatırımlar yapması gerektiğini söyledi. Türkiye’de özelleştirme sürecinin 21 yıldır devam ettiğini, ancak bu süreçte Türkiye’nin petrokimya alanına yeterli yatırımları yapamadığını vurgulayan Öztürk, “Bir taraftan özelleşme süreci çok uzun olduğu için PETKİM pazara paralel büyüyemedi. Diğer taraftan da yatırım bedellerinin yüksekliği, sermaye yoğun yatırımların yapılma zorunluluğu
Devletin 1960’lı yıllarda Aliağa bölgesinde rafineri ve petrokimya tesisleriyle bir endüstri
Hayati Öztürk PETKøM’in Genel Müdürü
bölgesi yarattığını ifade eden PETKİM Genel Müdürü Öztürk, “Buradaki fabrikalar, rafineri
‘Kömüre karşıyız’, ‘HES’lere karşıyız’, ‘Nükleer ener-
ve petrokimya tesisleri bilinen en iyi teknolojileri
jiye karşıyız’ şeklinde bir takım argümanlar öne
kullanıyorlar ve sürekli olarak yeni yatırımlarla kendilerini iyileştiriyor” şeklinde konuştu. Bütün bunlara rağmen, sanayileşme konusunda kamuoyunda zaman zaman yanlış bir algının ön plana çıktığını belirten Öztürk, şunları kaydetti:
sürüyor. Ama Türkiye’deki enerji üretimine baktığınızda, dünya ortalamasının gerisinde olduğunuzu görüyorsunuz. Türkiye’nin kurulu gücüne her yıl 3-4 bin MW minimum kapasite ilave etmesi lazım. Aynı durum kişi başı petrokimya ve demir-çelik tüketiminde de yaşanıyor. Enerjide, petrokimya-
ve izin mekanizmalarının yavaş işleyişi gibi ne-
“Bazıları, sanayi ve sanayileşmeden çekiniyorlar.
da, demir-çelikte kişi başı tüketiminde dünyanın
denlerle de gerekli yatırımlar yapılamadı” dedi.
Enerji yatırımından bahsedildiğinde, birileri çıkıp,
gerisindeyken nasıl refah yaratabiliriz ki?”
32 PETROL PLUS - OCAK 2012
Söyleşi
“İş ortamındaki zorlu süreçler yatırımları geciktiriyor”
girip, üretim yapmadıktan sonra girebilmeleri çok zor olur. Onun için öncelikli olarak zor pazarlarda tesis satın alma ya da sıfırdan yatırım yapma gibi
Türkiye’nin 73 milyonluk genç nüfusu ve yüzde 9’lara varan işsizlik oranıyla istihdam yaratması gerektiğinin altını çizen PETKİM Genel Müdürü Öztürk, “İstihdam için öncelikle değer yaratmak gerekiyor. Değer, üretimde yaratılır. Üretim ise; Sanayileşmedir, tarımdır, enerjidir, inşaattır. Bu alanlarda büyüyeceksiniz. Buralarda büyürken de iş ortamının bunları destekleyici olması lazım.
yolları tercih ediyorlar. Hindistan, Brezilya, Çin gibi ülkeler bu yönleriyle yatırımcıları çekti. Ama Türkiye’de son 25-30 yılda maalesef bu noktada doğrudan yatırımı çekemedik. Çünkü Türkiye pazarı, ticaret yapmanın çok kolay olduğu ama yatırım ve üretimin zor ve riskli olduğu pazarlardan bir tanesi. Bu nedenle Türkiye petrokimya sektöründe yeterli hızla gelişemedi. Nitekim Türkiye ekonomi-
İş ortamındaki zorlu süreçler yatırımların gecik-
si bugün dünyanın en büyük 17. ekonomisi ama
mesine neden oluyor. Yatırım demek zamanlama
petrokimya sektöründe 33 ila 35’incilik arasında
demek. Siz 1 yıl içinde yapacağınız yatırımı 3 sene
bir yerlerde. Bu nokta Türkiye’nin olmaması gere-
sonraya ötelerseniz, küresel rakipleriniz sizden
ken bir nokta. Çok yol almamız lazım. Bunun için
önce yatırımı yaparsa, sizin yapacağınız yatırımın
de, iş ve yatırım ortamının yatırımcıyı cezbedecek
da anlamı kalmaz. Dünyada petrokimya sektörü-
şekilde yapılandırılması, karar verme mekanizma-
ne yönelik olarak her yıl 4-5 tane etilen fabrikası
larının hızlandırılması lazım.”
kurulur. Bunların 2 tanesi Orta Doğu’ya, 2 tanesi de Uzakdoğu’ya yapılır. Geriye kalan bir tanesini de Avrupa ya da Amerika kapar. Siz bu süreçte
“Yüksek enerji maliyetleriyle sanayimizi rekabetçi kılamayız”
gecikirseniz artık iş işten geçmiş oluyor” dedi. Türkiye’nin yeterli üretimi olmadığı halde çev-
“Türkiye, ticaret yapmanın kolay, yatırım ve üretimin ise zor ve riskli olduğu bir pazar”
resel konuların gerektiğinden fazla ön plana
Yatırım süreçlerinin çok hızlı çalışması gerek-
şehirlerin yanında kömür santralleri bulunduğu,
tiğini vurgulayan Hayati Öztürk, aksi takdirde,
Fransa’da elektrik üretiminin yaklaşık yüzde 75’inin
özellikle yabancı yatırımcıların çok alternatifleri
nükleer santrallerden karşılandığını belirten
bulunduğunu, diğer ülkelerin çok ciddi teşvikler
Öztürk, “Etrafımız sarılmış durumda. Biz yüksek
verip, kolaylıklar sağladığına dikkat çekti. Nitekim
enerji maliyetleriyle sanayimizi rekabetçi kılabilir
Türkiye’de bu kadar hızlı büyüyen pazara 25-30
miyiz? O nedenle yatırım ortamının iyileştirilmesi
yıldan bu yana büyük bir yabancı sermaye grubu-
çok önemli” diye konuştu. Hayati Öztürk, şöyle
nun girip yatırım yapamadığını ifade eden Öztürk,
devam etti:
konuya ilişkin şöyle konuştu:
çıkarıldığına dikkat çeken Hayati Öztürk, “Her şeye karşıyız. Peki ama nasıl yatırım yapacağız, nasıl büyüyeceğiz?” dedi. Günümüzde Almanya’da
“Son dönemde dünyada yaşanan 2008 krizi ve
“Çünkü burada süreçler hızlı ilerlemiyor. Öte
2011 borç krizi bizlere şunu öğretti: Önce kendin
yandan yurtiçi piyasaya rahatlıkla girilebiliyor. Do-
üreteceksin. Rekabetçi üretip, zenginlik ve iş yara-
layısıyla rahat girilen bir pazara malınızı satmanız
tacaksın. Bugün ABD, dünyanın en büyük ekono-
da kolaydır. Yatırımcılar, yatırım için zor girdikleri
misi olmasına rağmen, artık Amerikalı şirketlerin
pazarları tercih ediyorlar. Çünkü zor pazarlara
deniz aşırı yatırım yapmalarını önlemeye çalışıp,
“STAR Rafinerisi, Türkiye’nin ithalatını azaltacak bir rafineri olacak” Geçtiğimiz aylarda PETKİM Yarımadası’nda temeli atılan ve 2015 yılında üretime geçmesi planlanan STAR Rafinerisi’ne ilişkin de açıklamalarda bulunan Hayati Öztürk, rafinerinin özellikle ihtiyaç duydukları nafta LPG tedariki konusunda PETKİM’e çok önemli katkısı olacağını söyledi. Yıllık 10 milyon tonluk üretimin yüzde 25-30’unu PETKİM’in kendi ihtiyacı için kullanılacağını ifade eden Öztürk, “STAR Rafinerisi’nde üretilecek yıllık 1 milyon 660 bin ton nafta, PETKİM’in temel hammaddesi olarak kullanılacak. Nafta tedarikini bugün yüzde 80’in üzerinde ithalat ile karşılayan PETKİM’in dışa bağımlılığı rafinerinin devreye girmesi ile birlikte sıfır noktasına inecek. STAR Rafinerisi’nde naftanın yanında, 5 milyon 950 bin ton ultra düşük kükürtlü motorin, 500 bin ton jet yakıtı, 500 bin ton reformat, 630 bin ton petrokok, 240 bin ton otogaz, 415 bin ton karışık kesilen, 75 bin ton olefinik LPG, 145 bin ton kükürt üretimi yapılacak” dedi. Türkiye’de zaten benzin fazlası olduğu için SAR Rafinerisi’nde benzin üretilmeyeceğini belirten Öztürk, “Rafinerimiz özellikle Türkiye’nin ithal ettiği yakıtları üretecek. Dolayısıyla STAR Rafinerisi, Türkiye’nin ithalatını azaltacak bir rafineri olacak” diye konuştu.
PETROL PLUS - OCAK 2012 33
Söyleşi
“Akaryakıt dağıtımına Socar&Turcas karar verecek”
bunun yerine kendi ülkelerinde yatırıma teşvik
“Ama bunlar yetmiyor. Enerjide de Türkiye’nin re-
ediyor. ABD’nin amacı, kendi insanına iş yaratmak.
kabetçi olması lazım. Rafineri-petrokimya-enerji-
Dolayısıyla üretimi artık kendi ülkenizde tutmak
lojistik entegrasyonunu tam olarak hayata geçirip
çok önemli hale geldi. Bu bağlamda da anahtar
her alanda rekabetçi olmak gerekiyor. Tek başına
kelime; rekabetçi üretimdir. Onun için enerjide,
rafineri, tek başına petrokimya, tek başına enerji
hammaddede, işçilikte, teknolojide rekabetçi
yerine bütün bunları aynı sahada entegre ederek
olacaksın. En iyi teknolojiyi kullanacaksın. İş gü-
bir sinerji yakalamamız gerekiyor. Bu entegrasyo-
cün verimli olacak. Hammadde tedarikini en iyi
nu sağlarsak hem ölçek ekonomisine ulaşırız hem
koşullarda sağlayacaksın. Enerji maliyetlerin de
de alt yapıyı bölüştüğümüz için rakiplerimizin bir
mutlaka dünyayla rekabetçi olacak.”
adım önüne geçeriz. Bunu yapan ülkeler daha zengin daha hızlı büyüyor, yapamayanlar daralıyor
“Rafineri-petrokimya-enerjilojistik entegrasyonuyla her alanda rekabetçi olacağız” Daha rekabetçi olabilmek adına PETKİM olarak
küçülüyor ve yok oluyor.”
“27 MW’lık bir rüzgar çiftliği kuruyoruz”
Rafineri yatırımıyla birlikte akaryakıt dağıtım sektörüne de girilip girilmeyeceğine Socar&Turcas grubunun karar vereceğini ifade eden PETKİM Genel Müdürü Öztürk, “Netice itibariyle konunun bizi ilgilendiren kısmı rafineri ile petrokimyanın full entegrasyonunun sağlanması” dedi. Rafinerinin, ağırlıklı olarak Türkiye’nin ithal ettiği dizel ve jet yakıtları üreteceğinin altını çizen Hayati Öztürk, “Bunlarla ilgili olarak doğal olarak rafinerinin sahipleri bir çalışma yapacaklardır” şeklinde konuştu. Öztürk, konuya ilişkin şunları söyledi: “Dediğim gibi bizim açımızdan; petrokimya için çok önemli hammaddeler olan nafta ve LPG’nin, bir anlamda rafinerinin çıktısının yüzde 25-30’unun daha yüksek katma değeri olan kimya ve petrokimya sanayine gönderiliyor olması önemlidir. Çünkü katma değer buradadır. Petrol 800 dolar, polietilen 1600 dolar, polietilenden yapılan ürünler ise 3000 dolar. Başta da söylediğim gibi, amacımız; bu değer zincirini başından sonuna Türkiye’nin içinde tutabilmek ve mümkün olan en yüksek katma değeri yaratmaktır. Bu bağlamda bu proje Türkiye için de çok önemli bir projedir. Zaten büyüklük olarak Türkiye’de özel sektörün yaptığı en büyük yatırımlarından bir tanesi olacak.”
tesislerin kapasite artırımına odaklandıklarını be-
PETKİM’in yenilenebilir enerji yatırımları hakkında
lirten Hayati Öztürk, böylelikle önemli bir üretim
da bilgi veren Hayati Öztürk, PETKİM olarak ye-
artışı sağlayabileceklerini kaydetti. Üretim artışını
nilebilir enerji kapsamında 27 MW’lık bir rüzgar
sağlarken de maliyetleri düşürmeye çalıştıklarını
çiftliği kurmak için gerekli girişimleri başlattıklarını
anlatan Öztürk, “Fabrikalarımızda işçilik ölçekten
söyledi. Konuyla ilgili çalışmaları 1 yıl içerisinde
bağımsız. Yani 100 bin tonluk fabrika ile 500 bin
sonuçlandırmayı planladıklarını ifade eden Öz-
gerekse de başka kaynaklara yönelik daha farklı
tonluk fabrikanın da işçilik maliyetleri hemen
türk, “Öte yandan biz PETKİM olarak zaten enerji
bazı projeleri olabilir” dedi.
hemen aynı. Dolayısıyla kapasitemiz arttıkça sabit
üretiyoruz. Buhar ve gaz türbinlerinden oluşan
giderlerimiz düşüyor” dedi. İleri proses kontrolü,
227 MW’lık bir üretim kapasitemiz var. Bu sayede
yeni jenerasyon katalizörler gibi yeni teknolojiler
hem kompleksin ihtiyacı olan buharı hem de
kullanarak maliyetleri düşürüp, daha rekabetçi bir
fabrikanın ihtiyacı olan elektriği kendimiz üreti-
hale gelmeye çalıştıklarını bildiren Öztürk, şöyle
yoruz. Socar&Turcas Grubu’nun ana faaliyet alanı
devam etti:
zaten enerji. Grubun, gerek rafineri yan ürünleri
34 PETROL PLUS - OCAK 2012
“Sivil toplum örgütlerinin etkinliğinin arttırılması lazım” Kamuoyu oluşturmak ve özellikle karar vericilere doğru bilgileri sağlayabilmek açısından mutlaka sivil toplum örgütlerinin etkisinin arttırılması ge-
PETROL PLUS - OCAK 2012 35
Söyleşi
tesi kurmuşlar. Bu ya-
“Türkiye, net enerji ihracatçısı bir ülke. Cari açığın
tırımı da Japonya’dan
yüzde altmışı enerjiden kaynaklanıyor. Petroldeki
Almanya’ya, Fransa’dan
10 dolarlık bir artış Türkiye’ye 4 milyar dolarlık
Amerika’ya uzanan coğ-
ek bir maliyet getiriyor. Bu bağlamda nükleer
rafyadaki dünyanın deği-
enerji, hem küresel ısınma için bir çözüm hem de
şik bölgelerinden gelen
Türkiye’nin fosil yakıtlara bağımlılığını azaltacak
yatırımcılar yapmış. Bu
bir çıkış yolu. Dolayısıyla nükleer enerji, Türkiye
kadar çok sayıdaki yatı-
için olmazsa olmaz. Önemli olan riskleri bilmek
rımcı niçin oraya gelmiş?
ve doğru teknolojiyi kullanmak. Dünyanın her
Çünkü lokasyon uygun,
yerinde olan nükleer santrali biz kurmazsak bile bu
destekler uygun, pazara
santraller komşularımızda var. ‘Rakiplerimiz ucuz
erişmek kolay. Biz de
enerjiyi üretsin, biz üretmeyelim’ demek ne kadar
rektiğini vurgulayan Hayati Öztürk, “Netice itiba-
PETKİM olarak, öyle bir
sürdürülebilir ve doğru bir yaklaşımdır.”
riyle sivil toplum örgütlerinde faaliyet yürütenler,
modeli Türkiye’de kurabilir miyiz, burada bir kimya
bizzat oyunun içerisinde bulunan ve sorunlarla
parkı ve kümelenme modeli oluşturabilir miyiz
karşı karşıya kalan insanlardan oluşuyor. Bu sorun-
diye onlarla beraber çalıştık. Amacımız; mutlaka
lar mevzuat, rekabet ya da yatırımla ilgili olabilir.
Türkiye’de petrokimya, enerji, rafineri ve lojistik
Dolayısıyla bu sorunların çözümü için sivil toplum
alanında bu tür endüstriyel yapıların rekabet gücü
örgütlerinin etkinliğinin arttırılmasında fayda var”
kazanmasını sağlayacak alt yapıyı kurmaktır. Artık
şeklinde konuştu. Öztürk, şöyle devam etti:
dünya eski dünya değil. Yani tek başınıza bir şey
“Sivil toplum kuruluşlarının problemleri çözmede yeterince etkili olup olmadığı ayrı bir tartışma konusu. Daha kat etmemiz gereken çok mesafe var. Öncelikle üretimi destekleyen, rekabetçi üretimi önceleyen, dünya ölçeğinde üretime doğru gidişatı hedefleyen anlayışların öne çıkması gerekiyor. Aksi takdirde, ithalatla büyüme sürdürülebilir bir durum değil. Çünkü Türkiye küçük bir ülke değil, büyük nüfus ve geniş pazara sahip bir ülke. Bu pazarı ve değeri dışarı vermek mi yoksa içeride tutmak mı? Önemli nokta bu. Her zaman söylediğimiz gibi, bunun da yolu; Türkiye’de üretmek, Türkiye’ye yabancı sermaye çekmek ve entegrasyonu en üst düzeye çıkarmaktan geçiyor. Bunları gerçekleştirdiğimiz zaman hem ölçek ekonomisini yakalamış oluruz, hem yeni teknolojiyi ülkeye getirmiş oluruz, hem de değer yaratarak gençlerimize iş sahası açmış oluruz.”
üretip satmanız mümkün değil. Çünkü ticaret engelleri gün geçtikçe azaltılıyor ve hemen hemen sıfır noktasına doğru gidiyor. O zaman siz de oyunu rakipleriniz gibi oynayacaksınız. Gerekiyorsa teşvik vermek zorundasınız. Aksi takdirde istihdam ve zenginlik yaratamazsınız. PETKİM’in bulunduğu yer aslında Doğu Akdeniz’de bu tür bir yapılanma için en uygun yerlerden bir tanesi; Nemrut Körfezi, doğal bir liman. Burada bir taraftan petrokimya operasyonlarını yürütürken diğer taraftan da rafinerinin ihtiyacı olan iskeleleri yapmak zorundayız. Çünkü buraya 10 milyon ton ham petrol gelecek, 5-6 milyon ton petrol ürünü satılacak. Bunlar yapmamız gereken önemi faaliyetler.”
“Nükleer enerji, Türkiye için olmazsa olmaz” Nükleer enerji santrallerine yönelik tartışmalara da değinen Hayati Öztürk, dünyada yaklaşık 500
“Sürdürülebilir büyüme için yerli üretim mutlaka desteklenmeli” Sürdürülebilir bir büyüme ve buna bağlı bir istihdam yaratmak için mutlaka yerli üretimin desteklenmesi gerektiğinin altını çizen PETKİM Genel Müdürü Hayati Öztürk, “Bunu yapan, yatırımcıyı çeken ve bunda çok büyük başarı sağlayan ülkeler var” dedi. Bu çerçevede Singapur’un çok çarpıcı bir örnek olduğunu ifade eden Öztürk, konuyla ilgili şunları söyledi:
nükleer santralin çalıştığını belirterek, “Bunların bir kısmı 1. jenerasyon teknolojiler. Artık dünyada yeni kurulan nükleer santraller, son kuşak dediğimiz, daha güvenli ve çevre açısından emniyetli teknolojili reaktörler. Bu reaktörlerden Avrupa’da çok sayıda var” dedi. Türkiye’ye komşu ülkelerde daha eski teknolojiye sahip reaktörlerin bulunduğuna dikkat çeken Öztürk, “Amerika önemli bir reaktör yatırımcısı. Bugün zengin petrol ülkeleri bile nükleer enerji ile ilgili çalışmalar yapıyorlar. Her üretimin her yatırımın bir riski vardır. Önemli
“Singapur’da, PETKİM Yarımadası’nın iki katı
olan riskleri bilmek, kontrol etmek, en bilinen
büyüklüğündeki bir sahada yaklaşık yıllık 100
teknolojiyi seçmektir. Dolayısıyla Türkiye nükleer
milyar dolarlık ciro yapıyorlar. O sahaya Türkiye’nin
enerjide bilinen en iyi teknoloji seçecek, riskleri as-
yaklaşık 2-3 katı rafineri kapasitesi, PETKİM’in
gariye indirecektir” diye konuştu. Öztürk, konuya
de 5-6 katı büyüklüğünde petrokimya kapasi-
ilişkin şu değerlendirmelerde bulundu:
36 PETROL PLUS - OCAK 2012
“2020 yılına kadar pazar payımızı iki katına çıkaracağız” PETKİM’in 2020 yılı hedeflerini anlatan Hayati Öztürk, “Bizim temel hedefimiz; PETKİM’in pazar payını bu dönem içerisinde yüzde 40’lara çıkarmak” dedi. Türkiye’nin her yıl ortalama yüzde 8-10 büyüdüğünü ancak PETKİM’in aynı hızda büyüyemediğini ifade eden Öztürk, “Şu anda bizim pazar payımız yüzde 20-25’lere düşmüş durumda. Amacımız, pazar payımızı bu süreç içerisinde ikiye katlamak. Yani şu anki 3.3 milyon tonluk brüt üretimimizi 2020’lerde 6 milyon ton seviyelerine çıkarmayı hedefliyoruz. Bu da, PETKİM’in 2020 yılına kadar en az bir tane daha PETKİM yapması anlamına geliyor. Rafineri ile birlikte PETKİM hammadde konusunda daha rekabetçi bir yapı kazanacak.
Söyleşi
“Maliyetin Altında Satılan Her Akaryakıt Kaçaktır” Maliyetin altındaki fiyatlarla yapılan satışların sektörün en önemli problemlerinden birisi olduğunu belirten PÜİS Genel Başkanı Muhsin Alkan, “Maliyetin altında sadece kaçak akaryakıt satılabilir. Bunun başka şekli yok. Çünkü kaliteli malın maliyetin altına satılması mümkün değil. Maliyetin altında satılan her akaryakıt kaçaktır” dedi. PÜİS Genel Başkanı Muhsin Alkan, 2011 yılında
şirketidir. Eğer dağıtım şirketleri
bayi kesiminin gündemindeki önemli konuları
perakendecilik yapmaya başlarsa, hiç
Petrol Plus’a değerlendirdi. 2011 yılının akaryakıt
kuşkusuz bayiye göre daha avantajlı
bayileri için iyi bir yıl olmadığını belirten Alkan, “18
konumda olacaklardır. Sonuçta da-
Eylül süreci 2011’de bayiye pozitif olarak yansıdı
ğıtıcı istasyon açacak ve bayiye göre daha ucuza
ve neredeyse bayiler için 2011 yılındaki tek iyi
mal satacaktır. Bu ise bayinin zor duruma düşme-
gelişmeydi. Çünkü bayilere serbestlik tanınarak
sine sebep olacak ve beraberinde haksız rekabeti
istedikleri dağıtım şirketiyle anlaşma yapma şansı
getirecektir. Sonuçta kanunlar bütün oyuncuları
sağlandı. Bunun dışında bayiler açısından baktı-
korumak adına büyük bir ön araştırmadan sonra
ğımızda 2011 yılında iyi denilebilecek başka bir
ortaya çıkıyor. Kanunda yer alan yüzde 15 sınırı da
gelişme olmadı” dedi. Henüz dağıtım şirketlerinin
bayiyi korumak adına yapılmış bir düzenlemeydi.
“Otomasyon kurulumunun parası bayinin cebinden çıktı”
18 Eylül sürecine alışamadığını ifade eden Muhsin
Bu sınır kaldırılırsa piyasadaki bütün dengeler
2011 yılının önemli diğer bir gelişmesinin de
Alkan, “Dağıtım şirketleri alınan kararı kendileri
değişecektir. Eğer dağıtıcı bayilerin görevini yapa-
otomasyon zorunluluğunun başlaması olduğunu
aleyhinde alınmış bir karar olarak görüyorlar. Her
caksa, o zaman bayiye de rafineriden yakıtını alma
belirten Muhsin Alkan, “Otomasyonu isteyen dağı-
ne kadar kimi zaman ‘bayilerle iş ortağı olduklarını’
serbestisinin getirilmesi gerekir. Böylece rekabette
tım şirketleridir. Dağıtıcıların bu isteğini de EPDK
belirtseler de, pratikte süreç farklı işliyor. Bu durum
eşit koşullar oluşturulmuş olur. Aksi takdirde
olumlu karşıladı ve ‘buyurun kurun’ dedi. Ondan
biz bayileri rahatsız ediyor” şeklinde konuştu.
haksız bir rekabet söz konusu olacak. Zira benim
sonra da otomasyonu bayinin kurması yönünde
sattığım fiyatın içinde hem dağıtıcının, hem de
bayiye baskı yapılmaya başlandı. Çoğu dağıtım
bayinin karı var. Ama dağıtıcı ürünü direkt kendisi
şirketi otomasyon kurulumunun parasını bayiden
satarsa, bayi karı kadar da indirim yapabilme şansı-
aldı. Kısacası dağıtıcılar kendi yükümlülüklerini
na sahip olur ve bayi de dağıtıcı karşısında rekabet
bayinin üzerine attılar. Çoğu bayi de mal verilme-
“Dağıtıcı istasyon açarsa biz de rafineriden ürün tedariki imkanını yaratmaya çalışırız” Dağıtım şirketlerinin yüzde 15’lik pazar payı sınırlamasının genişletilmesinin EPDK’nın 2011 yılında almış olduğu en hatalı kararlardan bir tanesi olduğunu vurgulayan PÜİS Genel Başkanı Alkan, söz konusu kararın kesinlikle iptal edilmesi gerektiğini söyledi. Alkan, şöyle devam etti: “Bugün akaryakıt dağıtım piyasasının temel iki unsuru bayi ve dağıtım
PÜøS Genel Baúkan Muhsin Alkan edemeyecek duruma düşer. Bu da ne hakka ne de hukuka sığar. O nedenle bu kararın tekrar gözden geçirilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Aksi takdirde bayi de direkt rafineriden ürün tedariki imkanını yaratmaya çalışacaktır.”
yeceğine yönelik tehditlerle korkutuldu ve otomasyon bedelini kendi cebinden ödedi. Bu haksızlığa karşı EPDK’nın ‘Dur’ demesi gerekirdi” şeklinde konuştu. Türkiye’de otomasyon sisteminin sadece birkaç firma tarafından kurulabildiğine dikkat çeken Alkan, konuşa ilişkin şunları kaydetti: “Bilindiği gibi Türkiye’de bayiler çok geniş bir coğrafyaya yayılmış durumda. Bu kadar firma bütün otomasyonları tamamlayabilirler mi o da bilinmiyor. Yetiştirseler bile, servis ağını
38 PETROL PLUS - OCAK 2012
Söyleşi
kullanıma doğru bir şekilde açıp açmamaları da ayrı bir tartışma konusu. Dolayısıyla bayi olarak bu sıkıntıları çekiyoruz. İstasyonlar kilitleniyor, arıza yapıyor, müşteriye sağlıklı hizmet veremiyoruz. Müşteri perişan oluyor. Biz perişan oluyoruz. Buradaki en büyük sorun altyapı tamamlanmadan uygulamaya geçilmiş olmasıydı. Hâlbuki önce alt yapı tesis edilmeli ve ondan sonra da otomasyona geçme konusunda bir geçiş süreci tanınmalıydı. Böylelikle ne bayi, ne de tüketici mağdur olmazdı. Ama maalesef sektörümüzde süreç böyle işlemedi. İnceleme, araştırma yapılmadan uygulamaya geçilmeye çalışıldı ve maalesef bu da çok sağlıklı sonuçlar doğurmadı.”
“Harmanlamanın rafineri ve dağıtıcı tarafından yapılması gerekir” EPDK’nın akaryakıta kademeli olarak biyodizel
kılın. Bu yolla yapılan haksız rekabeti önleyin” dedi.
PÜİS Genel Başkanı Alkan, “Bu kararı, Türkiye
“Maliyetin altında satılan her akaryakıt kaçaktır”
ekonomisine katkı olacaksa tabiî ki olumlu bu-
Maliyetin altındaki fiyatlarla yapılan satışların
larla karşılaşacağını ve sektörde çok fazla bir şeyin
luyorum. Ancak tüm bu uygulamaların sağlıklı
sektörün en önemli problemlerinden birisi ol-
değişmeyeceğini tahmin ediyorum” diyen PÜİS
bir şekilde yürümesi için gerekli olan altyapının
duğunun altını çizen PÜİS Genel Başkanı Alkan,
Genel Başkanı Muhsin Alkan, mevzuatta PÜİS’in
önceden oluşturulmuş olması gerekiyor” dedi.
“Maliyetin altında nasıl satış yapılır? Sadece bir
de beklentileri yönünde değişiklikler yapılması
İlerleyen süreçte ‘biodizel’ adı altında kaçak ya-
tek izahı olabilir. O da; maliyetin altında sadece
halinde piyasada belki bir değişim söz konusu
kıtların satılmaması için üretilen biodizelin sadece
kaçak akaryakıt satılabilir. Bunun başka şekli yok.
olabileceğini söyledi.
rafinerilerde veya dağıtım şirketleri tarafından
Çünkü kaliteli malın maliyetin altına satılması
akaryakıta sağlıklı bir şekilde katılmasını sağlamak
mümkün değil. Ama şunu biliyoruz ki, maliyetin
gerektiğinin altını çizen Alkan, “Her şeyden önce
altında satılan her akaryakıt kaçaktır. Onun için
denetimin etkin ve iyi bir şekilde yapılmasının
biz buna maliyetin altında değil de kaçak satılıyor
temin edilmesi de oldukça önemli. Biz bu sektörde
diyelim” dedi. Ana gayesi kar elde etmek olan ti-
geçmişte biodizel adı altında kaçakçılık yapıldığını
carette maliyetin altında satışın yapılamayacağını
gördük” dedi.
belirten Muhsin Alkan, “Yani birileri, ‘Fiyat kırılıyor,
katılmasına yönelik kararını da değerlendiren
“10 numara yağ konusunda gerekli duruşu sergilediğimize inanıyorum”
Dünya artık değişiyor ve daha ileriye gidiyor.
rekabetle yakından uzaktan alakası yok. Bu sadece
Dolayısıyla sektör olarak biz de dünyaya ayak
kaçakçılıktır. Kaçakçılığının resmileşmesidir. Mali-
uydurmak zorundayız.
yetin altına hiçbir şey satılmaz. Ticaretin kuralında
Sektörde uzunca bir zamandır devam eden 10
ve Türkiye’de fiyatı bellidir; bunun altına satmak
numara yağ sorununun hala çözüme kavuşturul-
gibi bir ihtimal söz konusu bile olamaz” dedi.
mamış olmasının bayi kesimini son derece rahatsız maalesef mesafe kat edemiyoruz. 10 numara yağ konusunda geçmişte neler yaşadıysak, korkarım
Elektrikli otomobillerle ilgili yaptığınız toplantıya ilişkin bir değerlendirme yapar mısınız?
rekabet var’ diyorsa bu da onun cehaletidir. Bunun
böyle bir şey yoktur. Sonuçta akaryakıtın dünyada
ettiğini vurgulayan Muhsin Alkan, “Bu konuda
“2012 yılında bayilerin yine pek çok konuda sorun-
“Tüketici düşünülüyorsa tek tip üründe karar kılınmalı”
Türkiye’de artık elektrikli araçlar üretiliyor. Bu araçların şarj etme aparatları da nihayetinde istasyonlarda olacak. Bu işin doğası bunu gerektiriyor. Ancak asıl sorun ilerleyen dönemde istasyonlarda kurulacak bu yeni yapıya ana dağıtıcının müdahale edip etmeyeceği. Çünkü en nihayetinde benim intifam var bunu
Tek tip motorine geçişe ilişkin değerlendirmelerde
istasyona koyamazsın diyebilirler. Renault’nun
de bulanan Muhsin Alkan, “Biz yıllardır her zaman
genel müdürü duyarlı davranarak bizi ziyaret
tek tip ürüne geçilmesi gerektiğini söylüyoruz.
ettiler ve gerekli bilgilendirmeleri bizzat yap-
artık herkes kimlerin neler yapıp yapmaması ge-
Dolayısıyla EPDK tek tip ürüne geçilmesine karar
tılar. Nasıl bir tesis kuracaklarına kadar detaylı
rektiğini ezbere biliyor ama uygulama maalesef
verdiğinde sevinmiş ve doğru olanın da bu oldu-
bir bilgilendirmede bulundular ve tereddüt
yok” dedi. Alkan, “İnsanlar öldü, otobüsler yandı.
ğunu ifade etmiştik. Ancak bazı dağıtım şirketleri
yaşayan arkadaşlarımızın sorularını yanıtla-
Milli ekonomiye, çevreye v.s bir sürü zarar verdiği
ürünlerin isimlerine değiştirerek tekrar çeşitliliği
dılar. Herhalde bayilerimiz bundan sonra şarj
halde hiç kimse 10 numara yağa ‘Dur’ demiyor. Biz
sağladılar. Bu ürünlerin fiyatlarını yükselttiler.
ünitelerini de kuracaklar. Akaryakıtın yanında
bu konuda gerekli olan duruşu sergilediğimize
Dolayısıyla buradan EPDK’ya sesleniyorum. Eğer
elektrik de satacağız.
inanıyoruz” şeklinde konuştu.
tüketiciyi düşünüyorsanız tek tip akaryakıtta karar
gelecekte de aynı sorunlarla muhatap olmaya devam edeceğiz. 10 numara yağ konusunda
PETROL PLUS - OCAK 2012 39
Söyleşi
“Büyümemiz; Bayilerimize ve Tüketicilere Verdiğimiz Güvenin Bir Sonucu” Petroturk Genel Koordinatörü Neşet Eren, Petrol Plus’a, 2011 yılında akaryakıt sektöründe yaşanan gelişmeleri değerlendirerek, şirketin 2012 hedeflerini anlattı. Türkiye’deki büyümeye paralel olarak Petroturk’ün satış hacminin de hen geçen gün arttığına dikkat çeken Eren, satış grafiklerindeki bu artışların; Petroturk’ün, yıllar geçtikçe hem bayilere hem de bu istasyonlardan akaryakıt alımı yapan tüketicilere verdiği güvenin ve beraberinde marka bilinirliğinin artmasının bir sonucu olduğunu söyledi. 2011 yılının Aralık ayının sonu itibariyle ‘Petroturk’ markasının 4. yılını geride bıraktığını belirten Petroturk Genel Koordinatörü Neşet Eren, “Sektörel olarak çok daha eskilere dayanan tecrübemizle bugün 191 istasyonlu ve 11 istasyonsuz olmak üzere toplam 202 bayilikle, ilk 4 yılımız sonunda pazarda yüzde 1’e yakın pazar payına sahip olduk” dedi. 2012 yılı sonunda yüzde 1,15 pazar payına ulaşmayı hedeflediklerini ifade eden Eren, “Bu bağlamda son kullanıcı gözünde bilinirliğimizi artıracağımız çalışma ve projeksiyonlarımızı hazırladık ve uygulamaya başladık” şeklinde konuştu.
Petroturk Genel Koordinatörü Neúet Eren
“Pazardaki en önemli aktörlerden biri haline gelmeyi hedefliyoruz” Temel hedeflerinin; Türkiye’nin her lokasyonunda akaryakıt istasyon ağını genişletip, tüketici bilinirliğini artırmak, koşulsuz müşteri memnuniyeti odaklı, en üst düzeyde güvenilir bir dağıtım firması olarak pazardaki önemli aktörlerden biri haline
mızda EPDK normlarında ve EPDK tarafından son
ve bugün anlık/günlük münferit teknik arızalar
tarih olan belirlenen 30 Haziran 2011 itibariyle
dışında data iletişiminde sorun yaşamamaktayız.”
tank ve pompa otomasyonlarını kurma işiydi. Belirlenen tarihte 180 istasyonumuzda bu aksiyonumuzu realize ettik. İstasyonda otomasyon kurmak istemeyen veya idari sıkıntılar yaşanabilecek 52
“Satış hacmimizi her geçen gün arttırıyoruz”
istasyonlu bayimize ait lisansları karşılıklı veya
2011 yılının en önemli gündem maddelerinden
tek taraflı iptal ettik. İstasyonlardan günlük ve
birinin tüm dünyada, özellikle de Avrupa Birliği
anlık düzenli data aşabileceğimiz teknik koşulların
ülkelerinde yaşanan ekonomik kriz olduğuna
“Bu yolda ilk 4 yılda ciddi mesafeler kat ettik.
tamamını firmamız teknik ekipleri, otomasyon
dikkat çeken Petroturk Genel Koordinatörü Neşet
2011’de en önemli prosesimiz; tüm istasyonları-
tedarikçisi ve istasyon üçgeninde tek tek çözdük
Eren, şunları kaydetti:
gelmek olduğuna dikkat çeken Neşet Eren, şöyle devam etti:
40 PETROL PLUS - OCAK 2012
Söyleşi
yatırım ve maliyetlerin altında dahi akaryakıt satış yapan kuruluşların sektörde varlıklarını devam ettirme şansları yoktur” şeklinde konuştu.
“Mersin-Kazanlı Depolama Tesisimizi yakında devreye alacağız” 2010 yılında başlayan Mersin-Kazanlı Akaryakıt Depolama Tesisinin inşaatının bittiği ve tesisin ruhsat aşamasında bulunduğu bilgisini veren Neşet Eren, “3-4 aylık bir süre içerisinde tesisimizde “Türkiye’deki büyümeye paralel olarak firmamızın
de bu istasyonlardan akaryakıt alımı yapan tü-
satış hacmi de genişlemiştir. Bu süreçte Türkiye’de
keticilere verdiği güven ve beraberinde marka
kurşunsuz benzin grubu satışları yüzde 9 dolayın-
bilinirliğinin artmasının bir sonucu olduğunu ifade
da düşerken, ‘Petroturk’ markasıyla satışlarımızı bir
eden Neşet Eren, “2011 yılında görsel standartla-
“2010-2011 Bank Asya futbol liginde Mersin İdman
önceki yıla göre yüzde 28 artırarak 12.648 m3’e;
rımızı 55 istasyonda daha uygulamak suretiyle
Yurdu ile başlayan forma reklam sponsorluğunu,
Türkiye’de motorin grubu satışları yüzde 2,5 civa-
bilinirliğimizin artmasını sağladık. 2012 yılı sonu
2011-2012 sezonu için yine Bank Asya takımla-
rında artarken, Petroturk markasıyla satışlarımızı
itibariyle istasyon ağımıza yeni 50 istasyon daha
rından Adanaspor ile sürdürmekteyiz. Petroturk,
yüzde 21 artırarak 150.136 m3’e, toplam beyaz
kazandıracağız” dedi.
Tüpraş‘ın kara dolumu yaptığı Aliağa, Kırıkkale,
akaryakıt depolama ve satışa başlamayı hedeflemekteyiz” dedi. Eren, şöyle devam etti:
Batman Rafinerileri ve Opet Terminalleri üzerin-
ürün satışları (benzinler+motorin grubu) Türkiye
den Mersin, Marmara Ereğlisi, İzmit illerinde, BP
pazarında yüzde 1 dolayında artış kaydederken,
m3’e çıkardık. Fuel oil grubunda ise satışlarımızı
“Maliyetin altında satış yapan firmaların varlıklarını sürdürmeleri mümkün değil”
yüzde 53 artırarak 4770 ton’a ulaştırdık. Bu satış-
Küresel kriz sebebiyle Petroturk olarak daha çok
masının Mersin Terminalinden gerek ithal gerekse
larla toplam akaryakıt pazarındaki payımız yüzde
kar paylaşımı ağırlıklı yatırım politikalarına gitmek
de dağıtıcılar arası ticaret marifetiyle Türkiye’ye
0,85 oranında gerçekleşmiştir.”
zorunda kaldıklarını kaydeden Eren, “Zira tüketici-
yayılmış 191 istasyonlu bayimize ikmal sağlamak-
ye iskontolu akaryakıt satışı konusunda piyasada
tadır. İstasyonlarımıza nakliye ve lojistik destek
Petroturk markasıyla toplam beyaz ürün satışlarımızı bir önceki yıla göre yüzde 22 artırarak 162.785
terminallerinden Mersin, Antalya, İzmit, Ambarlı, Gemlik illerinden ve kendi depomuz kurulana değin Mersin’de faaliyet gösteren bir dağıtım fir-
olabilecek limitlerin altında satışlar yapan firma-
vermek amacıyla kurduğumuz filomuz hizmetine
“2012’de 50 yeni bayiyi daha istasyon ağımıza dahil edeceğiz”
lar var. Bu rekabet koşullarında ciddi yatırımlar
devam etmektedir. Marka olmanın zor olduğu ve
yaparak mahalli satışlardan akaryakıt satmak
kazanılmış güvenin kolay kaybedileceği bilinciyle
Şirketin satış grafik lerindek i bu ar tışların,
olanaksızdır. Tüketiciye dönük her türlü aksiyonu
daima tüketicilerin memnuniyetini sağlamaya
Petroturk’ün yıllar geçtikçe hem bayilere hem
firma olarak desteklemekteyiz, ancak belirli ölçüde
dönük çabalarımız devam edecektir.”
PETROL PLUS - OCAK 2012 41
Söyleşi
“Şirket Yöneticilerinin Pazarı İyi Analiz Etmeleri Gerekiyor” Son dönemde gerek ikmal gerekse de finans açısından problem yaşayan birçok dağıtım şirketi olduğuna dikkat çeken S Oil Genel Müdürü Dr. Ayhan Erdem, “Şirket yöneticilerinin pazarı iyi analiz etmeleri, rekabet koşullarını iyi değerlendirmeleri ve ona göre yatırım stratejisini belirlemeleri gerekir” dedi. 2011 yılında akaryakıt sektöründe yaşanan önemli gelişmeleri Petrol Plus’a değerlendiren S Oil Genel Müdürü Dr. Ayhan Erdem, Rekabet Kurumu’nun intifa kararının etkileri konusunda, “İntifaların 5 yılla sınırlandırılması kararının nasıl uygulanacağı ve bu kararın sektöre etkileri uygulama başlamadan önce az çok tahmin ediliyordu. Ama kimse dile getirmiyordu” dedi. 18 Eylül sürecinde bütün dağıtım şirketlerinde bir panik havası oluştuğunu ifade eden Dr. Erdem, “Herkes kendine farklı bir yatırım stratejisi belirledi. Özellikle pazar payı yüksek firmalar da, gerek pazar paylarını gerekse istasyon sayılarını düşürmemek anlamında bir yatırım stratejisi belirledi. Kimi şirketler kar paylaşımını benimserken, kimisi de hibe şeklinde yatırımla yürümeye çalıştı. Dolayısıyla birçok firma karlarından vazgeçerek, 2-3 yıllık karlarını şimdiden S Oil Genel Müdürü Dr. Ayhan Erdem
vermiş oldular” şeklinde konuştu.
“Bayilere verilen hibeler bilançolara zarar olarak yansıyor” 5 yıllık bir sürenin yatırımın geri dönüşü açısından
ettiremeyecek duruma geldiler. Bununda olaca-
larıyla ayakta kalma şansları çok az. Banka kredisi
ğını görüyorduk zaten. Yani kar marjına dayalı
ile çalışmayan, finans yapısı güçlü firmaların top-
anlaşmaların da bir sınırı var.”
tancılıktan öteye gideceklerini de düşünmüyorum açıkçası. Pazar payı açısından ilk 6-7 firmanın dışında kalanlar açısından pazar paylarını arttırıp,
“Sistem COCO’ya doğru gidecek”
birer ikişer sıra üste çıkmaları, onların daha fazla
nın bu 5 yıllık sürenin ilk 4 yılını yatırımını geri
Hibe veren dağıtım şirketlerinin bilançolarında
kar edecekleri anlamına gelmez. Dolayısıyla 5 yıl-
kazanmaya çalışmakla geçileceğinin altını çizen
zarar kaydetmeye başladığını vurgulayan Dr. Er-
lık intifa uygulaması başlamadan önce defalarca
Dr. Ayhan Erdem, şöyle konuştu:
dem, “Bu şirketlerin giderleri arttı, karları düştü. Bu
sistemin COCO’ya doğru gideceğini ve sektörün
nedenle bu firmaların 2012 yılında bir takım gider
buna hazırlıklı olması gerektiğini söylemiştik.
kalemlerinde tasarruf tedbirlerine gitmesi hiç de
2012 yılında finans yapısı güçlü marka firmaların
şaşırtıcı olmayacaktır” şeklinde konuştu. Pazar payı
bu yöntemi deneyip uygulayacaklarını göreceğiz.
küçük dağıtım firmalarının tasarruf tedbirleri alma
Yani dağıtım şirketleri artık 5 yıllık anlaşma ile
yoluna gitseler bile ayakta kalmalarının gittikçe
bayiye prim veya hibe vermek yerine, istasyonu
dana zor bir hale geleceğini ifade eden S Oil Genel
satın alacak, ya kendisi işletecek ya da potansiye-
Müdürü Dr. Erdem, şöyle devam etti:
li, vizyonu olan bayilere işletmesini verecek. Bu
da çok kısa olduğunu ve birçok dağıtım firması-
“Şimdi böyle olunca pazar payı büyük firmalar verdikleri hibelerin etkilerini 2012 bilançolarında görmeye başladılar. Bu hibeler bilançolara zarar olarak yansımaya başladı. Zaten dağıtım şirketlerinin büyük bir kısmı bilançolarını zarar olarak açıklıyor. Düşük kar marjıyla, yüksek ıskontolarla, TÜPRAŞ endeksli anlaşma yapan daha küçük firmalar ise, düşük kar marjlarıyla hayatlarını devam
42 PETROL PLUS - OCAK 2012
sistemin kısa bir süre içerisinde Türkiye akaryakıt “Bu dağıtım şirketlerinin böylesine düşük kar marj-
sektöründe yaygınlaşmaya başlayacağını düşü-
Söyleşi
nüyorum. Sektörün bu noktada karma bir yatırım
çeken Dr. Ayhan Erdem, “Ben daha önceki tespitle-
stratejisi uygulamasının daha doğru olacağını
rimde de bu sayının 20-25 arasına ineceğini söylü-
düşünüyorum. Yani bir taraftan kar marjlı yatırım
yordum. Bu tezimde ısrarcıyım” dedi. Gerek ikmal
stratejisi uygularken diğer taraftan da hibe şek-
gerekse de finans açısından problem yaşayan
lindeki yatırımları da uygulamak gerekir. Duruma,
birçok dağıtım şirketi olduğuna dikkat çeken Dr.
kişiye, bölgeye ve konuma göre yatırım stratejisi
Erdem, “Rafinelerde veya diğer ikmal noktalarında
belirlenmeli ve yatırımlarda da karma yatırım
ürün almayı bekleyen bayi tankerlerinin, havalesi
kuralı uygulanmalı.
Dağıtım şirketleri ya-
gelmeden TÜPRAŞ’ın teslim etmediği şirketlerin
tırım stratejilerini iyi oluştururlarsa bir sonraki 18
olduğunu duyuyoruz. Bunlar tabii ki üzücü şeyler.
Eylül sürecinde panik yapmalarına gerek kalmaz.”
Şirket yöneticilerinin pazarı iyi analiz etmeleri, rekabet koşullarını iyi değerlendirmeleri ve ona
“TÜPRAŞ son dönemde ithalatı azaltmak açısından önemli hamleler yaptı” Bu noktada özellikle TÜPRAŞ’ın üstlendiği rolün çok önemli olduğunu ifade eder Dr. Erdem, TÜPRAŞ’ın son bir yıldır ithalatı azaltmak açısın-
göre yatırım stratejisini belirlemeleri gerekir” diye devam etti.
“EPDK’nın promosyon ve katkılı ürün müdahalelerini yerinde buluyorum”
dan büyük bir oyunculuk sergilediğini belirterek,
EPDK’nın görevini çok iyi yaptığının altını çizen
“Dolayısıyla dağıtım firmalarının ithalatı azaltma-
Dr. Erdem, “EPDK, nitekim promosyon konusunda
sını sağladı. TÜPRAŞ bu dönemde, kar marjını ve
sektörün rahatsızlığını gidermek için promosyonu
fiyatları belirli bir seviyede tutarak ithal ürünlerle
kısıtlayarak sektöre müdahale etti. Nitekim bu da
Ama bugün itibari ile otomasyonsuz istasyon
rekabete girdi” şeklinde konuştu.
fiyat panolarına yansıdı. Artık tüketiciye direkt
kalmadı. Bu geçiş sürecinde yaşanan aksaklıklar
yansıyan finansal promosyonlar ön plana çıktı”
nedeniyle dağıtım şirketlerine ceza kesilmemesi
dedi. Dr. Erdem, şöyle devam etti:
gerekir. Zaten düşük kar marjlarıyla boğuşan dağı-
“EPDK, katkılı motorin konusunda da aynı hassa-
tım şirketlerine bu konuyla ilgili ceza kesilmesinin
Son birkaç yıllık dönemde 50 civarında olan dağı-
siyeti göstererek, duruma müdahale etti. Katkılı
de çok anlamsız olduğunu düşünüyorum” dedi.
tım firması sayısının azalmaya başladığına dikkat
motorin diyerek piyasaya sürülen bu ürünlerin
“Şirket yöneticileri pazar analizlerini iyi yapmalılar”
tüketiciyi yanıltmaya yönelik bir pazarlama
kuruşmuş gibi yansıtılması ve bu ürünler
“Harmanlama konusunda gerekli yatırımlar yapılırsa iyi sonuçlar elde edilir”
üzerinden daha fazla kar elde edilmesinin
EPDK’nın akaryakıta biyoyakıt harmanlamasına
kesinlikle yanlış olduğuna inanıyorum.
ilişkin kararını da değerlendiren Dr. Ayhan Erdem,
yöntemi olduğunu düşünüyorum. 1 kuruşu geçmeyecek katık maliyetlerinin 5-6
EPDK’nın katkılı yakıtlar konusunda dağıtım şirketlerine yaptığı uyarının yerinde olduğunu düşünüyor ve EPDK’yı bu kararından dolayı kutluyorum.”
birkaç yıl önce destekleneceği umuduyla birçok firmanın lisans alıp biyodizel tesisi kurduğunu ancak beklenen destek gelmediği için bu tesislerin atıl vaziyette kaldığını anımsattı. EPDK’nın
“Otomasyon zorunluluğuna geçiş döneminde dağıtıcılara ceza kesilmemeli”
konuya ilişkin son kararının en önemli iki bo-
Otomasyon kurulumlarında yaşanan so-
böyle bir tesis çalışmalarının olup olmayacağı”
runlara da değinen S Oil Genel Müdürü Dr.
olduğunu bildiren Dr. Erdem, “Harmanlanacak
Erdem, “Değişimler genellikle sancılı olur.
biyoyakıtların hammaddesi ilk aşamada büyük
EPDK ilk kurulduğunda da bir takım sıkıntı-
oranda ithal edilecek. Ancak daha sonra nasıl bir
lar yaşanmıştı. Lisanslama sürecinde de ve
üretim planlaması yapılacağını şu anda bilmiyo-
daha sonrasında yaşanan diğer süreçlerde
ruz. Hedeflenen amaç doğrultusunda düzgün
de benzer sıkıntılar yaşandı” dedi. Otomasyon zorunluluğu konusunda da bir takım sorunların yaşanmasının doğal olduğunu ifade eden Dr. Erdem, “Şu anda otomasyon
yutunun; “TÜPRAŞ’ın harmanlama ile ilgili tesis kurup kurmayacağı ve ithalat yapan şirketlerin
adımlar atılırsa ortaya çıkan sonuçlar da olumlu olur. Yatırımcıların gerekli yatırımları yapmaları, çiftçilerin de gerekli çalışmayı yapmaları halinde
sürecini tamamlamayan hiçbir şirket yok.
iyi sonuçlar elde edileceğine inanıyorum. Her şey
İlk aşamada elde olmayan nedenlerle bazı
kayıt altında olmalı, ki milli ekonomiye de katkı
dağıtım firmaları sorun yaşamış olabilirler.
sağlanabilsin” diye konuştu.
PETROL PLUS - OCAK 2012 43
Söyleşi
“Sektördeki En Önemli Sorun Haksız Rekabet” Aytemiz Akaryakıt Konya bayisi Bez-Kul Petrol’ün sahibi Mehmet Bezirci, sektörde yaşanan en önemli sorunun haksız rekabet olduğunu belirterek, “Çünkü herkes eşit şartlarda ticaret yapmıyor. Kamu otoritelerinin önümüzdeki günlerde alacakları kararların rekabetin sağlıklı bir biçimde devam etmesinin önünü açmasını diliyoruz” dedi. Kendinizden ve iş yaşamınızdan kısaca bahseder misiniz? 1967 doğumluyum. İşletme-Ekonomi mezunu-
Sizce sektörde yaşanan en önemli sorun nedir ve bu sorunun çözümü için ne yapılması gerektiğini düşünüyorsunuz?
yum, Akaryakıt sektörünün yanı sıra inşaat ve taahhüt işeriyle de iştigal ediyorum.
Sektörde yaşanan en önemli sorunun haksız rekabet olduğunu düşünüyorum. Çünkü herkes eşit şartlarda ticaret yapmıyor. Kamu otoritele-
Aytemiz Akaryakıt’ı tercih etme nedenleriniz nelerdir? Aytemiz sektörde uzun yıllardır ismi ile güven ve-
rinin önümüzdeki günlerde alacakları kararların rekabetin sağlıklı bir biçimde devam etmesinin önünü açmasını diliyoruz.
yı tercih ettik. Ayrıca Aytemiz Akaryakıt’ın yöneti-
Müşteri portföyünüzden ve istasyonunuzda sunduğunuz hizmetler hakkında bilgi verir misiniz?
cilerinin de bizlerle kurduğu olumlu diyaloğun bu
İk i istasyonumuz var. İk isinde de Aytemiz
tercihimizde etkili olduğunu söyleyebiliriz.
Akaryakıt’ın bayrağı altında çalışmalarımızı sür-
ren bir şirket. Aile sıcaklığını Aytemiz Akaryakıt’ta yaşayacağımızı bildiğimiz için Aytemiz ile çalışma-
Aytemiz Akaryak t Konya bayisi Bez-Kul Petrol’ün sahibi Mehmet Bezirci risindeyiz. Son yıllarda oluşan haksız rekabet ve kar marjlarının giderek düşmesi ister istemez tüm
dürüyoruz. Müşterilerimizin uzun yıllardan bu
sektörü olumsuz yönde etkiliyor. Bizler de güçlü sermaye yapımız ve sağlıklı müşteri portföyü ile bu sorunları aşmaya çalışıyoruz.
yana bizimle çalışıyor olmaları bizim için çok bü-
Müşteri memnuniyetini sağlayabilmek adına özellikle dikkat ettiğiniz hususlar nelerdir?
yük bir avantaj. Ayrıca yeni müşteriler kazanarak hizmet kalitemizi en üst seviyeye çıkarmak en büyük hedefimiz.
Sektöre yeni gireceklerin öncelikle dikkat etmesi
Zaten burada marka ile birlikte kendi ismimizi ve
yüzlü ve kaliteli hizmet gibi temel kurallardan asla
Sektörde yaşanan fiyat rekabeti ve kar marjlarının düşüklüğüne ilişkin değerlendirmelerinizi alabilir miyiz?
taviz vermiyoruz.
1991 yılından bu yana akaryakıt sektörünün içe-
ticari itibarımızı da işin içine katarak müşteri portföyümüzü daha genişletmek gayreti içerisindeyiz. Müşteri memnuniyetini sağlamak adına, güler
44 PETROL PLUS - OCAK 2012
Sektöre yeni girecek bayi adayları için ne gibi önerilerde bulunursunuz? gereken hususun dağıtıcı seçimi olduğuna inanıyorum. Çalışacağı dağıtım şirketinin uyumu bayinin performansını belirliyor. Dikkat edilmesi gereken ikinci önemli husus da, sermaye yapısı güçlü olmayan kişilerin bu sektöre girmemesi gerektiğidir.
PETROL PLUS - OCAK 2012 45
Şirket Haberleri
Turcas’a Bir Ödül Daha… Türkiye Kurumsal Yönetim Derneği (TKYD)tarafından her yıl düzenlenen “Kurumsal Yönetim Zirvesi” kapsamında 2011 yılında “IMKB Kurumsal Yönetim Endeksi’nde Notunu En Çok Artıran Kuruluş” ödülüne Turcas Petrol A.Ş layık görüldü. Yapılan törende ödülü Turcas Petrol A.Ş adına CEO ve Yönetim Kurulu Üyesi Batu Aksoy’a TKYD Yönetim Kurulu Üyesi Muharrem Yılmaz takdim etti. IMKB Kurumsal Yönetim Endeksi’ne dahil olan Turcas Petrol A.Ş; 2011 yılında “Kurumsal Yöne-
tim” notunu 81.2’ye yükseltmişti. Bu not 2010 yılında 75.2 idi. Turcas Petrol A.Ş CEO ve Yönetim Kurulu Üyesi Batu Aksoy “Entegre bir enerji şirketi konumundaki kuruluşunun 80. yılında olan Turcas’in IMKB’de işlem görmeye başlamasının 20. yılında çok önem verdiği kurumsal yönetim konusunda notunu 75.2’den 81.2’ye yükseltmesinden dolayı böyle
bir ödüle layık görülmesi bizleri gururlandırmıştır. Bu ödülü almamızda önemli payı olan çalışanlarımıza, yönetim kurulumuza, is ortaklarımıza ve tüm paydaşlarımıza teşekkür eder, Türkiye Kurumsal Yönetim Derneği’ne değerli çalışmalarından ve bizleri teşvik etmesinden dolayı şükranlarımı sunarım” dedi.
Türkiye Petrolleri, 2. Bowling Turnuvası’yla Stres Attı Türkiye Petrolleri Petrol Dağıtım (TPPD) AŞ, 7. Satış Gücü toplantısına katılan bölge temsilcileri, saha müdürleri ve Genel Müdürlük’teki çalışanlarıyla birlikte Ankara Panora Alışveriş Merkezi’nde bowling turnuvası düzenledi. İlki geçen sene Mart ayında düzenlenen turnuvaya bu sefer yaklaşık 65 kişi katıldı. TPPD Genel Müdürü Harun Şahbaz, Genel Müdür Yardımcıları Ertan Sulayıcı ve Ahmet Türkoğlu’nun da hazır bulunduğu turnuvaya geniş bir yelpazede katılım oldu.
46 PETROL PLUS - OCAK 2012
Personelin moral ve motivasyonuna yönelik olarak gerçekleştirilen ve 12 takımın yarıştığı turnuvada birinciliği Genel Müdür Harun Şahbaz’ın takımı DCF göğüsledi. İkinciliğe Bölge Temsilcisi Mehmet Nur Pöç’ün VC adlı takımı yerleşirken, üçüncülük İnsan Kaynakları ve İdari İşler Müdürü Fatih Cem Oğuz’un takımı Voltran 3’ün oldu. Fatih Cem Oğuz, Yusuf Bravo, İsmet Topal ve Ramazan Somay’dan oluşan Voltran 3’ün üçüncülük kupasını Satış ve Organizasyon Müdürü Mutlu Uçar verdi. Mehmet Nur Pöç, Kubilayhan Narin, Satılmış Kütük ve Ceren Vartanlı’dan oluşan VC eki-
bi, ikincilik kupasını Genel Müdür Harun Şahbaz’ın elinden aldı. Katılımcılar hem birlikte yemek yemenin, hem bowling oynayarak stres atmanın mutluluğunu yaşadıklarını ifade ederek, yöneticilere ve organizasyonu yapan İnsan Kaynakları ve İdari İşler Müdürlüğü’ne teşekkür etti.
Şirket Haberleri
Starpet’ten Sektöre Yenilik; Ücretsiz “Pit Stop” Uygulaması Türkiye’nin en hızlı büyüyen yüzde 100 Türk sermayeli akaryakıt şirketi Starpet, tüketici dostu uygulamalarıyla müşterilerinin yanında olmaya devam ediyor. Yurt genelinde yayılmış 450 istasyonunda yüzde 12’ye varan indirim kampanyalarıyla müşteri memnuniyetini en üst noktaya taşıyan Starpet, şimdi de kampanyalarıyla eş zamanlı yürüteceği “pit stop” uygulamasını başlattı. Kampanya dönemlerinde Starpet istasyonlarına uğrayan herkesin yararlanacağı “pit stop” uygulaması, ücretsiz lastik, hava ve su tetkiklerinin haricinde yağ değişimi ve cam suyu kontrollerini de içeriyor. Müşterilerine 360 derece hizmet verme prensibine sahip Starpet’in uygulamaya başladığı ‘pit stop’ hizmetinin de indirim kampanyaları kadar ilgi göreceğine inandıklarını dile getiren Starpet Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Murat Okalin, “Starpet olarak yüzde 100 müşteri memnuniyeti ilk önceliğimiz. Ürünlerimizin kalitesinin yanı sıra müşterilerimizin istasyonlarımızdan mutlu
ayrılıyor olması da bizim için çok önemli. Bu nedenle yoğun ilgi gören yüzde 12’ye varan indirim kampanyalarımızın yanına şimdi de yeni geliştirdiğimiz ücretsiz ‘pit stop’ uygulamasını ekledik” dedi. Bu uygulamayla kaliteli hizmet anlayışını farklı bir kulvara taşıdıklarının da altını çizen Okalin, “Fiyat politikalarımız için yaptığımız kampanyaları diğer hizmetlerimize de yansıtmak istedik. Ücretsiz lastik, hava ve su kontrolü, yağ değişimi ve cam suyu tetkiklerini içeren ‘pit stop’ hizmetinin kampanya dönemlerinde tüketicilerden hak ettiği ilgiyi göreceğine inanıyorum. Tüketici dostu yenilikçi kampanyalarımız için çalışmalarımız devam ediyor. 2012 yılında da müşterilerimizin yanında olmaya devam edeceğiz” dedi. Starpet, 2011 başında başlattığı tüm akaryakıt ürünlerinde yüzde 12’ye varan indirim kampanyası ile yıl boyunca Türkiye geneline yayılmış 450 istasyonunda tüketicilerle buluştu. 2012 sonunda
kadar devam etmeyi planladığı indirim günlerine şimdi de ücretsiz lastik, hava ve su kontrolü, yağ değişimi ve cam suyu tetkiklerini içeren “pit stop” uygulamasını ekleyen Starpet, tüketici dostu kampanyalarına bundan sonra da devam edecek.
BP – Garanti Bonus Kart İşbirliği Türkiye’deki faaliyetlerinin 100. yılını kutlayan BP, Garanti Bonus Kart ile işbirliği anlaşması imzaladı. Bu anlaşma kapsamında ilk kampanya, 16 Ocak – 29 Şubat 2012 tarihleri arasında Bonus Kart sahiplerine Bonus üyesi BP istasyonlarından yapacakları akaryakıt ve otogaz alışverişlerinde “50 TL Bonus” kazandırıyor. Kampanya süresince Bonus işyeri anlaşmalı BP istasyonlarından Bonus kartları ile farklı günlerde 4 kez 100 TL ve üzeri akaryakıt veya otogaz alışverişi yapanlar, 6 - 16 Mart 2012 tarihleri arasında, yine Bonus üyesi BP istasyonlarından yapacakları
akaryakıt veya otogaz alımlarında kullanmak üzere 50 TL değerinde Bonus kazanacaklar. Bonus üye işyeri olan BP istasyonlarında geçerli olan kampanyadan Bonus, Paracard, Flexi ve Money Visa sahipleri müşteriler yararlanacak ve aynı gün içerisinde yapılacak işlemlerden yalnızca biri kampanyaya dahil olacak.
PETROL PLUS - OCAK 2012 47
Şirket GüncelHaberleri
Turnagaz’dan 30. Kuruluş Yıldönümünde 30 Hediye LPG sektörünün köklü firmalarından Turnagaz, 30. Yıl özel çekilişi gerçekleştirecek. 10 Ocak 2012-31 Mayıs 2012 tarihleri arasında Türkiye genelinde gerçekleştirilecek kampanya ile 30 talihliye 30 hediye verilecek. LPG sektöründe 30. yılını tamamlayan sektörün köklü şirketlerinden Turnagaz, Turnagaz markalı tüp alanlar arasında yapacağı çekilişle tüketicileri hediye yağmuruna tutacak. 12 kg’lık veya 24 kg’lık Turnagaz markalı tüp alan herkes 30. Yıl Özel Çekilişine katılabilecek. 12 kg’lık tüp alanlara bir çekiliş hakkı tanınırken, 24 kg’lık tüp alanlar iki çekiliş hakkına sahip olacak. Kampanyaya katılmak isteyenlerin, ürünle birlikte verilecek şifreli katılım kartındaki şifreyi, ad, soyad, adres bilgileri ile birlikte aralarında birer boşluk bırakarak tüm GSM operatörlerinden 4544 numaralı kampanya hattına kısa mesaj göndermeleri gerekiyor.
Kampanya sonunda yapılacak çekilişle 5 kişi Peugeot 206+ Comfort 1.4 75hp 5K 2011 model otomobil, 5 kişi Apple iPhone 4 16gb cep telefonu (Hat+kart hariç), 5 kişi Sct 150-8 2012 model Yuki Motorsiklet, 5 kişi LG 42LV3550 Led TV, 5 kişi HP PavilionG-6-1190ST laptop ve 5 kişi Sony DSC W510 Dijital Fotoğraf Makinesi kazanacak. Çekiliş 06.06.2012 tarihinde; U2 Tanıtım ve Promosyon Hizmetleri Gülbahar Mah. Cemal Sururi Sok. Halim Meriç İş Merkezi No: 25 D: 40 Mecidiyeköy/İSTANBUL adresinde bulunan konferans salonunda noter huzurunda, isteyen herkesin katılımına açık olarak gerçekleştirilecek. Kazanan talihliler 11.06.2012 tarihli Radikal Gazetesi Türkiye baskısında, www. turnagaz.com.tr ve www.facebook.com/groups/ turnagaz adreslerinde duyurulacak.
2012 DAF Teslimatları Aylar Uluslararası Taşımacılık ile Hızına Hız Kattı DAF-TIRSAN Otomotiv Hadımköy
Ay, DAF’ı tercih etme nedenlerini
Tesislerinde düzenlenen tören ile
şöyle açıkladı: “Bizim çalıştığımız
5 araçlık yatırımının, 3 adet DAF
güzergâhlarda aracın sağlam
XF105.460’tan oluşan son kısmını
olması büyük önem taşır. DAF
teslim alan Aylar Ulus. Taş. Ve Tic.
ağır çalışma şartlarında dahi bize
Ltd. Şti. filosundaki DAF sayısını
yüksek performans ve düşük iş-
arttırmaya devam ediyor.
letme maliyeti sunuyor. Bu kadar
Araçlarını DAF-TIRSAN Otomotiv
kaliteli bir ürürün arkasında bir de
Hadımköy Şubesi Satış Yöneticisi
Tırsan gücü olunca tabii ki tercihi-
Onur Güldik’ten teslim alan Aylar
miz DAF oluyor. Gelecekte de bu
Ltd. Şti. Yön. Kurulu Bşk. Beysat
işbirliğimizi sürdürmeyi istiyoruz.”
Kayseri’nin Gururu Babacan, DAF’tan Şaşmıyor DAF-Tırsan Samandıra tesislerinden dü-
mızın temelinde Tırsan’a duyduğumuz
zenlenen tören ile 5 adet DAF CF85.460
güven yatmaktadır. Özellikle satış
çekiciyi teslim alan Babacan Nak.
sonrası hizmetlerdeki müşteri memnu-
filosundaki DAF adedini 70’e yükseltti.
niyeti odaklı yaklaşım bizi DAF’a daha
Araçlarını DAF-Tırsan Pazarlama Yön.
sıkı bağladı. DAF, çok kazançlı bir yatı-
Haluk Özen’den teslim alan Babacan
rım aracıdır. Hem kullandığınız sürece
Nak. Filo Yöneticisi Sn. Hasan Erden DAF’ı tercih etme nedenlerini şöyle açıkladı: “Babacan Nakliyat olarak
düşük işletme maliyetleri sayesinde size çok kazandırır. Hem de ikinci elde
kuruluşumuzdan bugüne araç yatırım-
satacağınız zaman değerini koruduğu
larında ilk tercihimiz hep DAF ve Tırsan
için zarar etmezsiniz. Kayserili hesabını
ürünlerinden yana olmuştur. Bu kararı-
bilir” dedi.
48 PETROL PLUS - OCAK 2012