Nebevi Hayat Dergisi 59. Sayı (2017)

Page 31

ya da okuma ve yazma oranları çok düşük ve yazı çok da yaygın kullanılan bir araç değildir. Dolayısıyla yazı yazılacak malzeme bulmakta oldukça zordur. Bunun neticesi olarak taş, deri, hurma dalı, tahta ve kemik gibi birçok farklı malzeme kullanılmıştır. (1) Kur’ân-ı Kerim’in ilk ne zaman yazıya geçirildiği ile ilgili net bilgiler elimizde bulunmamakla birlikte çok erken dönemden itibaren yazıya geçirildiği ve vahyin itmamına kadar da bu işleme devam edildiği bildirilmektedir. Kur’ân-ı Kerim’in yazıya geçirildiğine delil olabilecek en erken veriler şunlardır: Öncelikle Kur’ân’da yer alan bazı ifadeler Kur’ân-ı Kerim’in nüzulünün devam ettiği süreçte yazıya geçirildiğine işaret olarak kabul edilmiştir. Kur’ân kendisini “kitap” (2) olarak vasfetmiştir. Kitap ise “yazılan ve okunan” anlamına gelmektedir. Dolayısıyla bu, Kur’ân’ın yazılır ve okunur bir şey olduğuna işaret olarak kabul edilebilir. “Ona tertemiz olanlardan başkası dokunamaz.” (3) ayetinin tefsirinde Katâde (118/737) yeryüzüne inen vahye müşriklerin ve münafıkların dokunabildiğini ifade etmiştir. Oysa yazıya geçirilmemiş bir metinden bahsediyor olsaydık böyle bir dokunmadan bahsetmek boş bir sözden ibaret olurdu. Furkan Suresi’nin beşinci ayeti de Kur’ân’ın yazıldığına işaret etmektedir. (4) İşaret edilen ayette müşrikler Kur’ân’ın yazdırıldığını ifade ederek onu eskilerin masalları olmakla itham etmişlerdir. (5)

Hz. Peygamber (sav) zamanında yazılan metinler daha önce de işaret edildiği üzere bazı

29

MUHARREM 1439

Kur’an dışında Kur’an’ın Hz. Peygamber döneminde yazıya geçirildiğine dair bir takım deliller mevcuttur. Bunlardan ilki Hz. Ömer’in (ra) Müslüman oluşu ile ilgili zikredilen rivayetlerde Hz. Ömer’in (ra), daha önce Müslüman olmuş olan ve yanında Kur’ân’dan yazılı bazı bölümler bulunduran kız kardeşinden bu yazılı metinleri istemesi anlatılır. Henüz daha Mekke döneminin beşinci yılında gerçekleşen bu olay, bize Kur’ân’ın yazıya geçirilen bir kitap olduğunu göstermektedir. “Benden Kur’ân’dan başka bir şey yazmayın. Kim benden Kur’an’dan

başka bir şey yazmışsa onu imha etsin.” (6) Hadislerin yazımını genel manada yasaklayan bu rivayet Kur’an’ın Hz. Peygamber döneminde yazıya geçirildiğini göstermektedir. Zeyd b. Sabit (ra) “Rasûlullah’ın komşusuydum. Kendisine vahiy geldiğinde beni çağırır ve benden gelen vahyi yazmamı isterdi.” (7) Hz. Ebû Bekir’in (ra) emriyle yazılı Kur’ân metinlerine ait dağınık malzemeyi bir araya getirmek suretiyle mushaf haline getirecek heyetin lideri olan Zeyd b. Sabit’in (ra) bu sözü de bu husustaki en önemli delillerdendir. Ayrıca bu rivâyet bize Hz. Peygamber’in (sav) çevresinde sırf bu işle uğraşan “vahiy kâtiplerinin bulunduğuna da bir işaret taşır. Kur’ân’ın yazılı bir metin olarak bize ulaşmasında kuşkusuz en önemli katkı bu işle iştigal eden kâtiplere aittir. (8) Kur’an’ın ilk cem’inin Hz. Peygamber (sav) tarafından yapıldığına dair en önemli delil kuşkusuz Abdullah b. Abbas’tan rivayet edilen Hz. Osman’a (ra) ait şu sözdür: “… Bazen Rasûlullah’a birkaç sûre birden nazil olurdu. Kendisine bir vahiy nazil olduğunda ‘bunu falan falan konudan bahseden surenin içine koyun, şu ayetleri falan falan konunun anlatıldığı sureye yerleştirin, şu ayeti falan falan hususun zikredildiği sureye koyun’ dedi…”. (9) Bu rivayet bize Kur’an’ın sure ve ayetlerinin yazımı yanında diziminin de bizzat Hz. Peygamber (sav) gözetiminde ve onun emirleri doğrultusunda cem edildiğini göstermektedir.


Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.