peygamber ve maiyetindeki mü’minler: “Allah’ın yardımı ne zaman?” dediler. Dikkat edin! Allah’ın yardımı elbette çok yakındır!” (Bakara; 214)
“Yoksa Allah cihad edenlerinizi bilmeden (belirlemeden), sabredenlerinizi de bilmeden cennete gireceğinizi mi sandınız?” (Al-i İmrân; 142)
Habbab b. Eret radıyallâhu anhu dedi ki: “Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem Kâbe’nin gölgesinde âbasına yaslanarak uzanmış olduğu bir haldeyken, biz de şikayetimizi arzetmek için huzuruna vardık ve: «Bizim için yardım dilemez misin, bizim için dua etmez misin?» dedik. Şöyle buyurdu: “Sizden önceki ümmetlerde (mü’min) bir adam yakalanır, kendisi için yerde bir çukur açılır ve o çukura konulurdu. Sonra da bir testere getirilerek başının üstüne konulur
sanlar, “iman ettik” dediler diye sınanma-
ve onunla ikiye biçilirdi. Diğer bir kişinin etleri,
dan (başıboş) bırakılacaklarını mı sandılar?
kemiklerinden demir taraklarla taranırdı. Fakat
Andolsun, onlardan öncekileri de sınadık!
bütün bunlar onu dininden döndürmezdi. Allah’a
Böylece Allah, doğru/sâdık olanları mutla-
kasem olsun ki, Allah Teâlâ bu işi (dininin hâ-
ka bilecek (belirleyecek), yalancı olanları
kimiyetini) tamamlayacaktır. Öyle ki bir yolcu,
da mutlaka bilecektir.” (Ankebût; 2-3)
San’a’dan Hadramevt’e gidecek, Allah’tan ve bir
Bu imtihan bazen çok şiddetli boyutlara da ulaşabilir. Ateşlere atılarak yakılmak gibi taham-
AĞUSTOS 2017
mül edilemez gibi görünen şekillerde de ola-
8
de koyun sürüsü için kurttan başka hiçbir şeyden korkmayacaktır. Fakat sizler acele etmektesiniz!” (3)
bilir. Kur’an-ı Kerim’de ve Sünnet’i Seniyye’de
İslam ümmeti olarak bizler de şu anda imtihan
bütün imtihan çeşitleri için pek çok örnekler
dönemindeyiz. Kur’an-ı Kerim’de ve hadis’i
bulunmaktadır. Ezcümle; bütün peygamber
şeriflerde anlatılanlara benzer sarsıntılar ve
kıssaları bunun en açık örnekleridir. Ashab’ı
şiddetli sıkıntılarla karşı karşıyayız. Çiğnenen
kehf, ashab’ı uhdud tarafından ateşlere atıla-
ırzlar, katledilen mazlumlar, yetim bırakılan
rak yakılanlar, Firavun’un hanımı Âsiye, Hz.
çocuklar, harabeye çevrilen şehirler ve her tür-
Meryem kıssası ve daha pek çok salih insan-
lü işkencelere maruz bırakılan tutsakların had-
ların imtihan kıssaları da bizlere arzedilmiştir.
di hesabı yoktur. İnnâ lillâhi ve innâ ileyhi râ-
Bu ümmetin de tıpkı kendilerinden öncekiler
ciûn! Bu imtihan ve gurbet dönemi geçinceye,
gibi şiddetli imtihanlara maruz kalacağını Al-
ilâhi yardım ve zafer dönemi gelinceye kadar
lah Azze ve Celle şöyle tescil etmektedir: “Yok-
sabretmek, din’i mübin’i İslam’a daha çok sarıl-
sa sizden önce gelip geçenlerin benzer du-
mak ve sırat’ı müstakim’den zerre kadar şaşma-
rumları sizin de başınıza gelmeden cennete
mak için azami hassasiyet göstermek gerekir.
gireceğinizi mi sandınız? Onlar, nice dar-
Acele etmeden, emin adımlarla ilerlemek ve
lık ve sıkıntı çektiler ve öyle sarsıldılar ki,
şeriat'ı ğarra üzerinde sebat etmek gerekir. Biz-